YIL . 2 — No: 390 ★ Telgraf adresi; Zafer Gazetesi - Ankara = CUMA 26 MAYIS 1950 A Fiyatı her yerde 10 kuru». Telefon t 15619 ve 15315 ★ Denizciler Cad. 2 ★ Posta kutusu : 193
Bakanlar Kurulu dûn mühim bir toplantı yaptı
Yeni Hükümetin mühim kararları
Hayatı ucuzlatmak için tedbirler
Şeker ve ekmek fiatlannda mühim indirmeler yapılacak
Yol vergisi kazanca göre ayarlanacak sayım vergisi de tamamen kaldırılacak
Suç insanı, af İlâhidir!
Mümtaz Faik Fenik
âf Kanunu projesi Büyük Mil let Meclisinde müzakere edildiği sırada ben hapiste bulunuyordum.
Bu havadis daha ortaya çı -
lan nedametle, döktükleri kanın kefaretini seneler boyunca ödemişlerdi. Ben bir çok mahkûmlarla
★ (Devamı Sa, 6 Sü: 4 de)
| Yeni hükümet hayatı ucuzlatmak için mühim tedbirler düşünmektedir. Dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında bilhassa bu mesele ü-ı zerinde durulmuş ve rasyonel bazı çarelere baş vurulması için görüş-
I meler yapılmıştır.
I Malûmdur ki, hükümet 15 Haziran da yeni buğday fiyatlarını ilân e-decektir. Fakat bu fiyatlarda köylüyü zarara sokacak bir indirme ya pılması düşünülmemektedir. Paranın bugünkü satınalma kabiliyeti artmadan böyle bir ihtimalin bahis mevzuu olduğu söylenemez. Köylünün hayat standardını mümkün olduğu kadar yükseltmek yeni iktidarın esas gayelerinden biridir. Yed nız bu arada meselâ Muamele Ver. gisinin kaldırılması ile ekmek fiyatları üzerinde bir ucuzluk temin edilmesi mümkün görülmektedir. Bu takdirde kilo başına 4 kuruş kadar bir ucuzluk bahis mevzuu olacaktır. Fakat bunların hepsinin tet kik mevzuları olduğu şüphesizdir.
Şekerde ucuzlamaya gelince; pan car fiyatlarında köylüyü zarara sokacak hiç bir indirme yapılmadan İstihlâk Vergisinin tenzili suretiyle şeker fiyatlarında bir ucuzluk temin edilmesi düşünülmektedir. İstihlâk Vergisinin indirilmesi ile azalan gelirin, şekerde vukua gelecek istihlâk fazlalığı ile karşılanması müm kün görülmektedir.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö-ir ■'Devamı Sa. • Sü: S da)
Celâl Bayar Helikopterde
Helikopter Ankara’da
Cumhurbaşkanı Bay ar dün helikopterle bir uçuş yaptı
Bundan bir müddet evvel tecrü-
be için Türkiyeye getirilen helikopter İstanbul ve Eskişehirde göste-
riler yaptıktan sonra Ankaraya ge-
kar çıkmaz, mahkûmlar arasındaki sevinci görmeliydiniz! Hele affın âdi cürümlere de teşmil edileee-
zırlandığı öğrenildiği zaman, hapis-
hanenin dört duvarı arasında âdeta
bir bayram şenliği başladı. Herkes merakla neticeyi bekliyordu. Hür-riyete kavuşmak ve dışarıdaki bahar çiçeklerini görmek âdeta bir gün meselesi idi; fakat olmadı; bir takım kimseler, her nedense, bazı münasebetsiz siyasî düşüncelerle, affı atlatmak için bir komplo yaptılar, ve emellerine muvaffak da
oldular.
Sekizinci Büyük Millet Meclisinin dağılacağı günü akşam radyoda Meclis saatinde projenin tekrar Adalet komisyonuna iade edildiği | duyulunca, hapishanenin loş hava- I sini ağır bir ölüm sükûtu kaplamıştı. Beş on dakika evvel ümitle ve sevinçle gülen insanların başlan müthiş bir darbe ile öne düştü. Herkes hürriyetinin bu kararla bir defa daha öldüğünü görerek derin bir yeis içinde bunaldı kaldı!.. Af Kanununun aleyhinde bulunanlar ve bunca mahkûmun ümitleriyle bu kadar ağır bir şekilde oynayanlar, hapishanedeki bu elim manzarayı görselerdi, insanlıklarından utanırlardı!..
Dünyada hiç bir hâdise, mahkûm lardaki bu hayal ve ümit sukutu kadar bana tesir etmemiştir. Hiç , bir fâcia, hiç bir dram karşısında | bu ölen hürriyetlerin tekrar öldürülmesi kadar elem ve heyecan
Bayındırhk Bakanı Fahri Belen Ulaştırma Bakanı Tcvfik İleri
Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlarının tamimi
Bütçede tasarruf
Anıt Kabir ve Meclis inşaatı tetkik edilecek
Muhtelif Bakanlıklar hükümet programı etrafındaki hazırlıklarına hararetle devam etmektedirler. Bu hazırlıklardan bir kısmına bitmiş nazariyle bakılabilir. Bu mevzuda dün öğleden sonra toplanan Bakanlar Kurulunda esaslı çalışmalar yapılmıştır. Evvelce yazdığımız gibi en mühim mesele bütçede yapılacak tasarruflardır. Bu hususta en ufak tasarruflar bile göze alınmakta ve üzerinde hassasiyetle durulmaktadır.
Diğer taraftan, istihsale yaramı-yan ve iktisadi bakımdan hiç bir kıymet ifade etmiyen büyük inşaat mevzularının da esaslı bir surette gözden geçirildiği muhakkaktır. Bu meyanda meselâ Anıt - Kabir inşaatı bulunmaktadır. Buraya şim diye kadar 9 milyon lira harcanmış tır, daha da bitmesi için 14 milyon lira sarfedilmesi icabetmektedir. Atatürk’ün ruhunun bu fakir milletin bütçesinden bu kadar mühim bir paranın kabir inşaatına ayrılma sından müteessir olacağı şüphesizdir. Vaktiyle bir politika icabı o-larak, bu iş çok geniş tutulmuş, bu güne kadar da bir türlü ikmal edi lememiştir. Atatürk’ün sağlığındaki bir arzusuna tercüman olunarak, kendisine Çankaya’da daha mütevazi bir mezar yapılmasını da ileri sürenler vardır. Fakat bu vaziyette Anıt-Kabire şimdiye kadar
sarfedilen milyonlar ne olacaktır? Bu inşaattan nasıl faydalanılacaktır? Bunun da mütehassıslara tetkik ettirilmesi gerekmektedir.
+ (Devamı Sa. 6 Sü: 1 de)
C. H. P. Divanı
bugün toplanıyor
Bu toplantıda Kurultay hakkında mühim
kararlar alınacak
Bugün saat 10 da toplanacak olan C. H. P. divanı etrafında sızan haber lere göre, bu toplantıda büyük mü nakaşalar olacaktır. Bilindiği gibi bu toplantıda Haziran ayı içinde büyük kurultayın toplanması kararlaştırılacaktır. Asıl münakaşayı mucip olacak mesele de budur.
Bilindiği gibi kurultaya iştirak e-decek olan delegeler çok evvelden
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 3 de)
ORDU EVİNDEKİ CİNAYET
Federasyonu toplantısı
Gençler dün Celâl Bayarı da ziyaret ettiler
tirilmiş ve dün şehir üzerinde muhtelif gösteri uçuşları yapmıştır.
«The Kaman Aircraft Corpora -tisn» un yapancı memleketler satış şubesi müdürü Mr. William B. Ha-genah tarafından getirilen helikopter saat 11.30 da Çankayada Cumhurbaşkanlığı köşkünün bahçesine inmiş ve Cumhurbaşkanı Celâl Ba-yar uçağın gösteri uçuşlarında hazır bulunmuştur.
Helikopter fabrikasının mümessili uçak hakkında Cumhurbaşkanına •k (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
Bir Yüzbaşı arkadaşı tarafından ağır surette yaralandı
Evvelki gece Orduevinde sebebi ve mahiyeti henüz aydınlatılamı-yan bir hâdise olmuş, bir genç ö-lüm halinde yaralanmıştır. Nöbetçi savcı yardımcısı Hayrı Mumcuoğ-lu'nun tahkikata el koymuş olduğu hâdise, öğrendiğimize göre, şöyle cereyan etmiştir:
O gece Orduevinde, Anafartalar caddesi 13 numarada inşaat müte- '
ahhitliği yapmakta olan Ruhî bay’ın düğün eğlencesi vardır.____
ce yarısına doğru ve davetliler dağılacakları sırada salona, Ordu Donatım okulunda talebe olan Necip isminde bir yüzbaşı arkadaşlarından bir yüzbaşı ile gelmiş, beraberce büfeye giderek içmeğe başlamışlardır. Daha evvel de Bomonti bah-
★ (Devamı Sa. 6 Sü. 1 de))
Or-Ge-
Türkiye Millî Talebe Federasyonu genel idare kurulunun fevkalâde içtimaında bulunmak üzere t. Ü. T. B. ile İ. T. Ü. T. B. İstanbul Yük sek Okullar Talebe Birliği mümessilleri dün federasyon ikinci başkanı Orhan C. Fersay ile birlikte şehrimize gelmişlerdir. •
Toplantının ehemmiyetine binaen bütün birliklerin başkanlık divanları ile mahallî icra komiteleri ve W. A. Y. konsey toplantısı Türk ter tip komitesi başkanı da bu toplant-ya davet edilmiştir.- _____„„___________
Dün saat 9.30 da oturum Ankara ri muhakeme edilmekte
Üniversitesi merasim salonunda ge-1 Haye Elçiliğimiz ikinci kâtibi Or-
★ (Devamı Sa. S Sü: 7 de) han Şadi Kavura ait dosya Ağırce-
Adliyeden çalman dosya
Altın kaçakçılığından sanık Orhan Kavurun dosyası Adliyeden çalındı
Bizi büyük memurların bj işle aiâkoll olduğu söyleniyor
Dün şehrimiz adliyesinde şimdiye kadar görülmemiş bir hâdise cereyan etmiş ve altın kaçakçılığı yaptığı İddiasiyle bir müddettenbe-• • ’ ■ olan La
za Mahkemesi kasasında kilitli iken I rırken yakalanan Orhan Şadi Ka-ortadan kaybolmuş ve günlerce ya- vurun elindeki kurye mektupları, pılan araştırmalara rağmen henüz ‘ üzerindeki imza — -—-•■ « . . .’
bulunamamıştır. ......
La Haye Elçiliğimiz ikinci kâtibi iken İsviçreye giden ve oradan mühim miktarda altını Fransaya kaçı-
--------------ve mühürlerin bilirkişi tarafından tetkiki dün saat
★ (Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
duymadım.
Bunları asla kendim için söylemiyorum; çünkü ben bir neşriyat su- ( çundan dolayı 3 ay hapse mahkûm- i dum. Bu mahkûmiyetimi sabırla bitirir, şerefle çıkardım. Ve nete- , kim öyle oldu. Asıl ben, o on sekiz senelikleri düşünüyordum. 28 senelikleri düşünüyordum.. Haysiyet Ve izzetinefsi uğruna ellerinden bir kaza çıkanlar vardı. İftiralara kurban olanlar vardı; namusunu korumak Lçln cinayet işleyenler vardı. Hülâsa içlerinde cemiyetin kahrına uğramış bir çok kader kurbanları bedbahtlar vardı. Evet, bunlar belki bir cinayet işlemişlerdi; fakat çektikleri vicdan azabiyle, duyduk-
Fahri Belen lüzumsuz muorneleleıden ve kııtasiyeciiikten kaçınılmasını
tavsiye
Bayındırlık Bakanı General Fahri Belen Bakanlık teşkilâtına şu tamimi göndermiştir _
• Bayındırlık Bakanlığı vazife ve sorumluluğunu üzerime almış bulunuyorum.Buyazifenin ifasında arkadaşlarımın doğru, verimli ve bilgi çalışmalarına güveniyorum. Bu hususta edindiğim intibalar bana ümit ve emniyet telkin etmiş olduğu için de bahtiyarım.
ediyor
Yurdumuzun müdafaasında; iktisadi kalkınmasında ve halkımızın refah seviyesinin yükselmesinde bayındırlık işlerinin önemi, çalışmalarımızın her türlü fedakârlık ve feragatla ifasını zarurî kılmaktadır.
Vazifelilerin halka hizmetten şeref duyacaklarına ve halk ile temas ve münasebetlerinde karşılıklı jlr (Devamı Sa. * Sü: 6 de)
İstanbul, Ankara, İzmir, Zonguldak Yüksek Tahsil Talebe Temsilcilerinin iştirak ettikleri -Türkiye Millî Talebe Federasyonu, genel idare kurulu üyeleri Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’la beraber
AKINTIVAl--1
I_____KÜREK
İ âı üzerine ilân !
I nönü, yeni bir tebliğ ya-" yınladı, bu tebliğde diyoT ki: »Cumhurbaşkanlığı vazifesinin hitamı üzerine C.H.P. si Başkanlığını fiilen deruhde ettiğimi memlekete ilân ederim!.
Anlamadık bu kaçıncı ilân!.. Daha bundan yirmi gün kadar evvel, İzmirde söylediği nutkunda da partisinin propagandasını yaptığını resmen ilân etmemiş miydi?..
Meşhur meseldir:
Ettekrar ü hasenü velev kâne seksenü!
Buna bizim de ilâve edecek bir sözümüz var:
İlâncılık şirketleri mükerrer ilânlara ucuz tarife tatbik ederler. — YEDEKÇİ.
Sayfa: 2
ZAFBB
28.1 - lâftı
GAZETELERDEN
Anafartalar
| Memleket meseleleri
I
PULSUZ İSTİPA
Başlarken
a
Nadir Nadi Cumhuriyette yazdığı başmakalede şöyle demektedir:
Yeni iktidarın yeni hü.cûmeti halk efkârı tarafından iyi karşılandı. Bakanlardan hemen hiç birinin şimdiye kadar icra organında vazife görmemesi yarın hesabına ümit verici bir işaret sayılıyor. Bu hususta umumiyetle şöyle düşünülüyor:
«— Devlet hizmetinde mazisi o-lanlar belki tecrübeli kimselerdir. Fakat bunlar daha ziyade es.ti alışkanlıkların tesiri altındadırlar. İdare .mekanizmamızdan beklediğimiz ileri hamlelere pek cesaret edemez ler. Kırtasiyecilik çemberini aşıp yapıcı iş sahasına kolaylıkla ahlamazlar. Tecrübeleri az da olsa, yeni adamların yeni bir gidişe öncülük edeceklerini umuyoruz.»
Bu iyimser görüşün memleket ölçüsünde yaygın bir hal alması sevindiricidir. Yeni hükümet başkanı Adnan Menderes, dört yıllık muhalefet hayatında başarılı bir imtihan geçirmiştir. Onu, tenkidleriıı-de daima ölçülü kalmağa dikkat eden, yurd realitesini İyi gören, en ağır hücumlar karşısında da tebessümünü dudaklarından kaçırmıyan müsbet düşünceli bir vatandaş ola-
rak tanıdık. Seçtiği arkadaşları arasında değerini yakından takdir etmek fırsatını bulduklarımız da var dır. Şahsan tanımadığımız Bakanlara dair de umumiyetle iyi sözler söylendiğini duyuyoruz. Hepsinden mühimmi, yeni hükümetin kuruluşunda, âhen.c ve işbirliği prensipi-ne ehemmiyet verilmiş olmasıdır, j
— Şu adam becerikli, şu adam çalışkandır. Filân bakanlığa onu. falan bakanlığa da bünu getirelim.
Denmemiş, ■ şahsî kabiliyetlerle beraber, hattâ onların üstünde hükümet sorumluluğunu belli prensip ler etrafında birleşerek beraberce taşıyacak bir topluluk kurulmasına dikkat edilmiştir.
Bunlar ümit verici işaretlerdir.

Halk Partisi muhalefeti, yeni iktidara karşı ağırbaşlı ve efendice davranmağa karar vermiş görünüyor. Söz ve yazılara şimdilik böyle bir üslûp hâkimdir, iktidardan hiç de daha az ehemmiyetli olmıyan muhalefet müessesesi bizde de bu : şekilde Avrupai bir hüviyette işlerse bu, şüphesiz genç demokrasimiz hesabına büyük bir kazanç o-lur. Gerçi çatışmaların, hakaretle ( karışık atıp tutmaların yeniden baş ;
laması İçin vakit henüz erkendlr. Hü :ûmet işe koyulmak, iyi veya kötü icraata girişmek şöyle dursun, daha programını bile okumamıştır. Bununla beraber, geride bıraktığımız dört yıllık tecrübeyi gözönün-de tutarak gene yarına iyimser bir ruhla bakıyoruz. Bir zamanlar pek revacda olduğunu duyduğumuz kü
I für ve tecavüz politikası bu memle-I kette artık yüz bulamıyor. Halkımız çirkin d İden, ağız dolusu boş sözlerden hoşlanmıyor; realiteye dayanan müsbet tenkidin dışında, basit demagoji oyunlarına rağbet etmiyor. 14 Mayıs zaferiyle kavuştuğumuz yeni şartlar halkımızın bu duygusunu» daha da kuvvetlendir meğe yarayacaktır. Kötü iş gören, sözünü tutmıyan, vaidlerini yerine getirmiyen bir hükümeti millet sırası geldiği zaman devirmek iktidarını ele geçirdikten sonra, artık kin ve husumet ifade eden sözlere, yazılara ne lüzum var? Gazete sa-hifelerinde yalancıktan birbirini boğazlamağa çalışan profesyonel siyaset pehlivanları yarın gene ortaya çıkarsa, bunlar halkın sırtından parsa toplayamıyacaklarını bilmelidirler.

Bundan böyle millet iş istiyor, müsbet ten :id İstiyor. Karşılaşacağı güçlüklerin büyüklüğü hepimizce malûm olmakla beraber, yeni hükümet bu bakımdan uygun şartlar altında hayata atılmaktadır. Üç günde herşeyin düzelivereceğini kimse bekleyemez. Muvafık ve mu-j halif bütün iyi niyetli vatandaşlar yeni iktidara elinden gelen yardımı bir vazife bilmektedir. Teşvikler, irşadlar ve tenkidler hep onun başarısı uğruna göze alınacaktır. Adnan Menderese ve arkadaşlarına en samimî temennilerimizi sunarız,
Biz bekl yo duk
D.N. Bir Dakika sütununda şanları yazmaktadır:
«Necmeddin Sadak üstadımız Ak-şam’daki ilk makalesine şu başlığı koymuş: «Eski mesleğime dönüş».
Hoş geldi, safalar getirdi. Esasen demokrasinin son in.ûşafiyle buna benzer havadisler sık sık görülüyor: Filân doktorluğa, falan avukatlığa, öteki amirliğe, beriki memurluğa başlıyacaklar gibi.
Tilkilerin, dönüp dolaşıp, kürkçü dükkânına dönecekleri, anlaşılan, yalnız onlarca malûm değildi!
r*
Zevkinize uygun mevsim çeşitlerini
En müsait fiyatla bulacağınız Ankara’nın yegâne müessesesi
NE ATİ
Manifatura Mağazasının
YE-NLİKLERİNİ, ZİYARET EDİNİZ NECATİ MAĞAZASI
Anafartalar Cad. No. 144 - Tel: 14404
Izmlrde bir chçya garip
bir şaka yapıldı
İzmir, (Telefonla) — Bugün şehrimizde enteresan ve gülünç bir hâdise olmuş bir aşçı «Anafartalar caddesi milletvekili» seçilmiştir.
Hâdise şöyle olmuştur:
Aslan Bolulu olan Aşçı Mehme-de arkadaşlarından birkaçı aralarında bir muziplik tasarlamışlar ve esnaftan 60 kişi toplayarak Mehmet Bolulu’nun lokantasına gitmişler, kendisini Anafartalar caddesi milletvekili seçmek istediklerini söylemişlerdir. Saf ve temiz bir adam olan Mehmet, bu teklifi ciddiyette kabul etmiş ve seçildiği takdirde | neler yapmak tasavvurunda oldu- t ğunu anlatmıştır. Seçmenler oyla- | rını kullanmışlar ve gizli olarak yapılan seçim sonunda Mehmet 59 rey 1e «Anafartalar caddesi milletvekili!» seçilmiştir. Esasen cömert bir vatandaş olan Aşçı Mehmet seçmen . , ......
lerinln kendisine karsı gösterdikle-. Ameri-ta devletlerinde pek çok
. ... , , • , , man emek va nara sarfıvle vanı
ri alâkadan memnun kalmış olacak ki, onlara dükkânında 60 kişilik ve tatlısından, kuzusuna kadar mülcem mel bir ziyafet çekmiştir.
Bu İş de bitince kahveler içilme-ğe başlanmış, tam bu sırada telefonda yeni milletvekili istenmiştir. Hemen ahizeyi eline alan aşçıya, karşısında konuşan Doktor Ekrem Hayri Üstündağ olduğu söylenince zıplamağa başlamış ve yarın tayyare ite Ankaraya hareket edeceğini muhatabına müjdelemiştir.
Aşçı Mehmet neden sonra bu işin bir şaka olduğunu öğrenmiştir. Saf ve temiz aşçının çektiği heyecan, ziyafet masrafı ve söylediği nutuklar boşa gitmiştir.
Anadolu ajansı aleyhindeki dâvâ
Anadolu Ajansından Şubat 950 tarihinde birlikte ayrılan üç baş muharririn Anadolu Ajansı aleyhine açtıkları dâvaya dün Ankara İkinci Ticaret Mahkemesinde başlanmıştır.
Bilindiği gibi bu muhakeme, daha evvel şimdiki umum müdür Ziya Gevher Etilinin idare tarzı yüzünden ajanstan ayrılmak zorunda kal mış olanların ajans aleyh’ne açtıkları bir çok dâvanın son üçünü teşkil etmekte idL
Dün Ankara ikinci Ticaret Malike meşinde dâvanın görülmesine başlanmış, ajansın haksız tatbik ettiği muameleler izah edilmiş ve hâkim dosyanın tetkiki için mahkemeli 30 Hazirana talik etmiştir,
A„ darı “L„ ye kadar yeniden teşkilât
9 uncu devre milletvekillerinden neler bekliyoruz ?
I-, “ Yazan : ..«m
Edip Atam |
mamış ve hükümetçe yapılan ras-yonalizasyon çalışmaları da İşin tu tumu rasyonel olmadığından neticesiz kalmıştır.
Bilindiği gibi Birleşik Amerika devletleri kongresi 7 Temmuz 1947 tarihinde devlet dairelerinin İktisadî olması ve iyi işlemesi için yeniden teşkilâtlandırılma ve tensiki ' lüzumuna ittifakla karar vermiş ve
V
(083)
Dikenli tel alınacak
Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünden
Çiftiliğimiz ihtiyacı için 8000 metre galvanizli veya galvanizsiz dikenli tel pazarlıkla satın alınacaktır.
İhtiyacın tamamına birden teklif yapılabileceği giib bin metreden aşağı olmamak üzere parti partide de teklif yapılabilir.
Tekliflerin ve mühürlü nümunelerinin 5 Haziran 1030 Cuma gününe kadar Gazi’deki Çiftliğimiz Ticaret Şubesine gönderilmesi ilân olunur. (3379)
evgili yurdumuzda ilk defa yapılan tek dereceli dürüst bir seçimle Büyü : Türk Milletinin İtimadım kazanan milletva-killerimize hoş geldiniz der ve ba-
şarılar dileriz. I gözönüne alarak devlet dalrelerly-
Büyük Millet Meclisinin bu dev- ' le İktisadî devlet teşekküllerinin bu rede demokrasi prensiplerine uygun esaslara göre yeniden teşkilâtlan-olmıyan kanunları kaldıracağım, dırılmasını birinci plâna alacağını milletin her bakımdan kalkınması- ümit ediyoruz. . lUzumuna ııuıamu «arar veımıj ve
na imkân verecek kanunlar çıkara- I Sekizinci Devre milletvekillerine bu işte meşgul olmak üzere, 1929 _ nftuKi» «ı..^ imr w». 1933 devresinde Cumhurbaşkanlığı
yapmış olan ve Amerikan devlet adamları içinde bir numaralı teşkilâtçı olarak anılan, Herbert Hoo-ver’in başkanlığında on iki kişilik bir komisyon seçmiştir. Altısı Demokrat, altısı da Cumhuriyetçi saylavdan müteşekkil olan bu komisyonun emriyle inceleme ve tabı iş terinde kullanılmak üzere iki milyon dolar tahsisat verilmiştir.
Komisyon ilk iş olarak devlet teşkilâtının muhtelif sahalarında birer otorite oldukları bilinen (300) uzman seçmiş ve yapılacak inceleme lerle araştırmalar İçin bunlardan (24) komite teşkil eylemiştir.
22 ay devam eden çalışmalarında meslekî teşekküllerden de faydalanan bu komiteler iki buçuk milyon kelimeyi ihtiva eden esaslı ve teferruatlı raporlar hazırlamışlardır. Komisyon kongreye takdim ettiği rapordaki tahlil ve tavsiyelerde komitelerin raporlarını mesnet ittihaz etmiştir.
Mayıs 1949 tarihli Fortune mecmuasının lâhikasında bir özeti neşredilmiş bulunan bu raporda hemen bütün devlet daireleri hakkında tavsiyeler vardır. Değerli arkadaşımız Maliye Müfettişi Namık Kemal Savun tarafından tercüme edilmiş olan bu özetin bastırılıp umumî efkâra arzını pek arzulamaktayız. Bu özet esaslı inceleme yapacakları tatmin edemezce de vakti az olanlar için bir fikir edinebilmek bakımından değerlidir.
Biz de Büyük Millet Meclisimizce, böyle bir komisyon seçilip emrine memleketimizin imkânlariyle ölçülü tahsisat ile yerli ve yabancı uzmanlar verilerek bir taraftan garp memleketlerinde ve bilhassa Birleşik Amerika devletlerinde yapılan araştırmalardan faydalanılmak, bir taraftan da devlet dairelerimizle, devlete bağlı idare ve teşekküllerde incelemeler yapılmak suretiyle hakikî ihtiyaçlarımıza uygun yepyeni bir teşkilâtlanma hazırlanmasının karar altına alınmasını özlüyoruz.
Esasen bütün milletvekilleriml-zin A dan Z ye kadar yeniden teşkilâtlanmamız lüzumuna inanmış olduklarım ve içlerinde bu konuda değerli ihtisas adamlarının bulunduğunu da biliyoruz. Kalkınmamız için her türlü tedbiri almaya canla başla çalışacak olan sayın milletvekillerimizin bu mühim işi, icra vazifesiyle çok mahmul olan hükümetin omuzlarına bırakmıya-rak, tam bir işbirliği zihniyetiyle vakit kaybetmeksizin ele alacaklarını ümit eyliyoruz.
Bu hususta açılacak seferberliğe memleketimizin iş sahalarında yetişmiş olan kimselerin de gönül İsteğiyle katılacakları şüphesizdir. Bu işlere ait düşüncelerimizi gelecek yazılarımızda açıklıyacağız.
cağını biliyoruz. Büyük Meclisin bu mühim işler yanında garp memleketlerinde ve bilhassa Birleşik
man, emek ve para sarfiyle yapılan araştırmalar ve tecrübeler sonunda geliştirilerek önce sanayi ve ticaret ______________... __________
âleminde ve bilâhare devlet daire- ı tik(l). Ancak hepimizce bilinen se-lerinde tatbik edilmeğe başlanılan bepler dolayısiyle sekizinci devre rasyonel idare ve iş prensiplerini I Millet Meclisi bu işle meşgul ola-
Ankara ticaret ve Sanayi
Odasından
Unvanı Mehmet Kırcıoğlu SicJ No. 3211
Ankara’da Samanpazan semtinde Kııgız mahalles nde Gündüz sokağında 10 numaralı evde oturan, At-pazan semtinde Koyunpazan caddesinde 102 No. lu mahalli t.carî ika-
metgâk ittihaz ve şeker yapım ve satımı ticaretiyle iştigâl eden, Ticaret Odasının 8/340 numarasında
kayıtlı T. C. tebasından Mehmet Kırcıoğlu’nun yukarda yazılı ticaret unvoniyle noterlikten tasdikli imzası şeklinin t.caıet kanununun ah-| kâmına uyularak 24/5/1950 tarihin-de tescil edildiği duyurulur. (1072)
Kiralık Müstakil oda
Yenişehir, Kocatepe civarında. Möbleli olarak, bekâr Bayan veya Bay için. Helâ ve banyosu da ayrıdır. Telefon: 24549 982
— Seneler var ki, bu bahsi ilk defa açıyorum, diye devam etti. Onun için ellerim titriyor. Sıkın, sıkı tutun ellerimi...
Gülümsemeğe çalıştı. Yapamadı.
— Kocam, dedi, mahkeme huzuruna çıkmadan evvel, kendini bir otelin yirminci katından aşağı attı. Otelin adı lâzım değil. Bana bıraktığı para ile küçük bir dükkân açtım. Fakat kocamın ölümüne sebep olan ortakları, elimde avucumda kalanı da kapmak için işe beni de karıştırmak istediler. Ama muvaffak o-lamadılar. Bütün bunların üzerinden epey zaman geçti. On iki senelik bir mesele. O zaman-danberi hep yalnız yaşadım. Çalıştım, çabaladım.
Susuyorduk. Hilda’nın eli artık titremiyordu.
hitaben kaleme almış olup 1946 yılında Meclisin açıldığı gün her birine birer adedini sunmuş bulunduğumuz «Garp görüşiyle teşkilâtlanmamız lüzumu hakkındaki» a-çık mektubumuzda Meclisin o zaman bu işi ele almasını dilemiş-
İKRAMİYELİ AıLE CÜZDANI
3 Haziran ikramiyeleri
1 yazlık E.V
(Göztepe’de)
ayrıca
Her 100 müşterimizden birine 100 Lira para ikramiyesi
Kura numara adetleri cüzdan sahiplerine dağıtılmıştır. Arzu eden müşterilerimiz, cüzdanlarım aldıkları şubelerden kura numaralarını öğrenebilirler.
YAPI ve KREDİ BANKASI
Belediyesizlik
Bilmem, günün heyecanlı politik vakalarından, gözünüzü ayırıp, ayn ayrı puntolarla ilân edilen yurdun iman haberlerinin birdenbire tavsadığına dikkat ettiniz mi?
Hakikaten seçimlerin kaybedilmesiyle beraber bütün bunlar durmuş, devlet işleri olsun diğer işler olsun tabiî mecralarına avdet yoluna girmiştir.
Bu faiiyetler, tabiatiyle şehrimizde de göze çarpmıştır. Ortalık yerlerde bulunan sokaklar hafif tertip tamir edilmiş, Sıhhat Bakanlığının önündeki parka binlerce lira dökülmüş ve Bendderesin-dekl köprünün açılış resmi yapılmıştır.
Buna mukabil Küçükesat civarındaki mahallelere getirileceği vaid edilen elektrik, seçimin kaybedilmesiyle yolda kalmış ve kenar köşe mahallelerin yüzüne bl-le bakılmaz olmuştur.
Bu meyanda, Soğukkuyu semtine Yeni Turan mahallesi İle Mezbahaya giden yolların, ana geçitl olan köprü de, gözden ırak olds-' ğu için haliyle bırakılmıştır.
Talihin garip bir cilvesi yüzünden hâlâ C.H.P. tarafından İdare edilmekte olan Belediyemiz, —«ki, var mı, yok mu diye her zaman münakaşa edilmektedir;»— pek tabiî olarak daima reklâm faslından kendi partisine hizmeti ilk plâna alıp halkın ihtiyaçlarına aldırmadığından, bu gibi, esas vazifelerine bakamaz olmuştur.
Bu, köprü, tahminen, üç dört ay kadar evvel bakımsızlık yüzünden harap bir hale geldiğinden, üstünden geçilemez olmuş ve nihayet bir gün kos koca bir kam-( yon köprünün çökmesiyle dereye düşmüştü.
O zamandan beri, belediyeye yapılan müteaddit müracaatlar hiç bir semere vermemiştir. Bu civarda oturan ve sayısı binleri bulan halk, bu vaziyetten çok üzül mekte ve akşam sabah mektebe gelip giden çocuklarının eve dönmelerini âdeta endişe ile beklemektedirler. Belediye vazifelerini yaptıklarına kani olan zevattan soruyoruz:
— Bütün işiniz, gücünüz, bahçe tanzimi midir? Hep gözönündeki aksaklıkları mı gidermek mecburiyetindesiniz? Bu mahalle sâkin-lerl, 'belediye vergilerini ödemiyorlar mı?
Bütün bu suallere, kati cevap vermek imkânı olmadığına göre, lütfen kendilerini vazifeye davet ediyor ve binlerce vatandaşın, en büyük hakkı olan yol serbestlisi keyfiyetinin nazan dikkate alınarak derhal İşe başlamalarını rica ediyoruz.
Hikmel YAZICIOĞLU
Sıtılık eşya
Louİ8 XV Fransada yapılmış mar ı keteri yatak odası, salon, tabak, kristal avize aplik, Venedik aynası, tabak takımı v. s. |
Yenişehir Menekşe Sokak 22 Daire 8 Saat 11.30 . 12.30 (1045) 1
Demokrat Parti Samanpazan Bacak Başkanlığından?
Partimizin büyük zaferini tes'it geyesile Samanpazan inci Gazinosunda 28/5/1950 Pazar akşamı saat 20 de bir müzik ve sürprizler gecesi tertiplenmiştir.
Davetiyeler her gün Adliye karşı-smda, Foto Ardan, geceleri de Sa-manpezan D. P. Bucak binasında temin edilir. Telefon: 12815.

— Daha tafsilât vereyim mi? dedi. İsterseniz siz sorun ben
cevap vereyim. Ondan sonra da
bu bahsi bir daha açmayız. — Soracak hiç bir şeyim yok,
Elini ağzıma getirdi.
— Ne can adamsın sen, dedi.
Sakin görünmek İçin sarfetti-ği bütün gayretlere rağmen Hll-da, çok heyecanlı İdi. Onun bu itirafı yapabilmek için kendi kendisiyle nasıl mücadele etmiş, kendi kendisine nasıl azap çek-
Yazan ı FERENC MOLNAR tirmiş olduğunu anlıyordum. Bu kadının, artık beni efendisi, kocası, hâkimi telâkki ettiğinde şüphe yoktu. Biraz ötedeki yoldan gelip geçenlerin görebilmeleri ihtimaline ehemmiyet vermeden başını göğsüme doğru çektim. Bu romantik hareket, diyebilirim kİ, hakikaten samimî idi. içimden gelmişti. Fakat o an da neler düşündüğümü bir bilseniz... Şimdi bile, bu satırları yazarken o andaki hüviyetimden iğreniyordum. Hayatımda bana bir çok zevkler tattırmış olan tcnkld ve muhakeme kabiliyetim birdenbire uyanmıştı. Kendi kendime: «Bunda gururlanacak bir şey yok, diyordum, bu serî muvaffakiyetin sebebini kendi cazibende arama... Bu kadını çabucak fethettinse eğer, bu, Madam Hilda Cole’in pek sağlam ayakkabı olmamasından ileri geliyor. Bu bir çift ipek çorap, belli belirsiz bir yerinden sakat olmasaydı, elbette ki değeri daha çok olacaktı...»
Fakat, en nihayet bütün ha
mülâhazaların hiç bir ehemmiyeti olmazdı. Mademki kollarımda beni seven, bana hayran, hayatını benimle paylaşmağa hazır güzel bir kadını sıkabiliyordum.....
Ayni gece, bilmem hangi dayanılmaz kuvvet beni itirafa şevketti. Edith’e çabucak bir kart yazdım. Evleneceğimi bildirdim. Evlenecek olduğum kadının kim olduğunu da söyledim. Psikolojiye dair bütün bilgilerimde, böyle bir ihtiyacı izah edebilecek bir formül bulamıyor dum. Bu bir nevi kendi kendine azap vermek ihtiyacı idi. Lâkin, o an, aklımı başıma toplayıp da halimi soğukkanlılıkla muhakeme edecek durumda değildim.
Mektubu, Pali’nin gösterdiği ikinci sınıf stüdyo adresine gönderdim. Fakat, zarfı postaya verir vermez bir pişmanlık başladı. Bütün yazdıklarıma, hele mektubun içine Hilda’nın kızının fotoğrafını da koymuş olmama çok üzüldüm. Hilda’nın On yaşlarında bir kızı vardı. Ve
Çeviren : M. T. annesinin iddiasına göre, beni daha şimdiden seviyordu. Halen, yatılı bir mektepte okuyan bu küçük kız tatilini geçirmek üzere yakında Nevyorka gelecekti. Hilda, ona, benim fotoğraflarımı, ve otel kapıcısının çektiği fotoğraflarımızı göndermişti. Kızcağız cevabında benim için «Resmini pek beğendim. Hoş adam. Durma, onunla evlen anne...» diyordu.
Hilda bu mektubu aldığı gün çok memnundu. Daha evvel bana, kızının bir alay fotoğrafını göstermişti. Zeki çehrell, hattâ fotoğrafta bile insana dostça bakan bir kızdı bu... ileride, belki her akşam, üçümüzün de ayni masada yemek yiyeceğimizi düşünmek zevkli bir şeydi. O beni sevecekti. Ben de onları sevecek ve koruyacaktım. Onları mesut etmek için icadedeceğim bin türlü şey karşısında hayrette kalacaklardı. Ve belki beni yabancı bir toprağa verdikleri gün, mezarımın bayında ba iki
(1) Bu açık mektuba okumak İsteyen sayın milletvekillerlmiz Zafer gazetesi idare müdürlüğünden birer adedini aldırabillrler.
yabancı baş eğecek ve ağlıya-caktı.
Bütün hafızamı kaybetmiş gibi, Edith ile Pall’yl unutmuştum. Hilda ile kızı sayesinde, Edith ile Pali’nin hâtırası artık tamamen uzaklaşmış gibiydi. Artık ne Avrupayı, ne hasta kalbimi, ne mazimi düşünüyordum. Nev-yorka doğru sessiz sedasız iler-liyen küçük arabanın İçinde, İstikbale kavuşmaktan gelen bir sevinçle âdeta sarhoş gibiydim.
Başımdan geçenlerin bu kısmını daha çok anlatmak istiyorum. Bir çok teferruatı atlayacağım, çünkü bu bir kaç günü bütün tafsilâtı ile anlatmak benim için çok güç olacak. Artık kendime işkence etmek İçin değil, bilâkis Lkrimi dinlendirmek, fe rahlamak İçin yazıyorum.
Evlendikten sonra, Buxter otelinde kalan eşyamı Hilda’nın evine getirttim. Hep beraber birinci kata yerleştik. (Böyle zamanlarımda hep şöyle düşünürüm: Bıı birinci kat da Hllda tarafından kurulmuş bir kapandı. Çünkü merdivenden çıkmamam lâzım geldiğini biliyordu.)
İlk sabah, beni Hilda uyandırdı. Ayaklarının ucuna basarak odama geldi, yavaşça perdeleri açtı.
LÜZUMLUTRLSFONL&B
Yaags» ................
Sıhhi iradr' ............ )î
îıeaior .................
Yullan ......... 1498;
tatateh vegaBtar ..... Ll&f«
Rısktrik .............. £‘444
Su ini* ............... HF76
Havagazı ...................
Başkent Takaı ........... »İT
Yeni GC-^a Takvi ........
tferk-M Yakri ........... 112 ü
Yeni Güven Takat .
Sizin Taksi .....
Mc’kes Tukri ....
*
SİNEMALAR VB
EĞLENCE YERLERİ
(16031): tkl ruhla adam
(23432): Hayat Yolu (22334): Amber, Müzik Bal
«leal
(14040): Seven Kıskanır, Y₺_ gll Zümrüt Sokaltı
(1U31): Şeytanın Kurbanları (14072): Söz SHAhgbrlerl (14071): Şadlyo
(13846): Bir Hizmetçi Kızın Hatıraları. Üc Ahbap Cavuglar Oju» lar Pegtnd»
*
ECZAHANELER
Ismetpaşa, Cebeci, Çankaya
S2M3 stıss ııın
Yan!
Park Silmer
Su» Cebeci
_l TAKVİM |
(Devamı var)
Rumi: 1366 — Mayıs 13
Hicrî: 1366 — Şaban 9 26 Mayıs 1950 Cuma
IAFII
N.i-ım
Sayfa: I

RADYO-TELEFON-TELGPAF HABERLER

Komünist Çin
ve Ingiltere
Harp sonu dünyasında milletlerin birbirleriyle olan münasebetlerinde sık sık göze çarpan gayri tabiilik ve acaiblik, denebilir ki, hiç bir yerde, İngiltere - Komünist Çin münasebetlerinde olduğu kadar bariz bir hal almamıştır. Çinde komünist zaferinin kati bir mahiyet almasını müteakip, komünist rejimi alclâcele tanıyan İngiltere, bugün hâlâ Pekin hükümetiyle sonu gelmez müzakerelere dalmış bulunmaktadır. Tanıma tarihi olan 6 Ocaktan bu yana beş ay gibi oldukça uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, Ingiltere, komünist Çinlilerden istediklerinin hemen hiç birini elde edememiştir. O kadar ki, bu tanıma, âdeta, bir yalvarma mahiyetini almış ve gerek milletlerarası basında, gerekse Avam kamarasında tür lü tenkid ve istihzaya yol açmıştır.
İngiltereniıı, komünist Çin rejimini tanırken, Hong - Kong maliyecilerinin büyük ölçüde tesiri altında kaldığı aşikârdır. Bunlar, Çinde 300 milyon Sterling kadar tali min olunan İngiliz menfaatlerini kurtarmanın ancak bu suretle mümkün olacağını zannetmişlerdi. Şimdi, Çinlilerin uzun pazarlığından hiç bir netice çıkmıyacağını anlayan firmaların, işlerini mümkün olan süratle ve zararla tasfiye ederek Çinden uzaklaşmakta olduk lan bildirilmektedir.
Komünist Çinin, siyasi ve ticarî münasebetleri fiilen tesis etmek bahsinde İngilizlere karşı ağır davranmasında mühim bir âmil de hiç şüphesiz Sovyet Rusyanın tazyikidir. Çünkü, komünist Çinle bir dostluk paktı ve bir ticaret anlaşması akdetmiş bulunan Rusya; Çinin ergeç Batıya muhtaç olacağı hakkında beslenen ümitleri boşa çıkarmak için gayret sarf-etmekte ve Çin kapılarını en az bir zaman için Batıya kapamak yolunda her türlü çareye başvurmaktadır.
Komünist Çinin ergeç Batıya muhtaç olup olmıyacağı bahsini uzun uzadıya münakaşa etmek kabildir. Münakaşa götürmeyen bir taraf varsa, o da bugün için, gerek Çin muvacehesinde, gerekse Uzak Doğuda komünizmle mücadelede . ortak bulunduğu diğer büyük dev-V letlere karşı İngilterenin durumunun müşkül ve acaib oluşudur. Filhakika, İngiltere, tanımış olduğu komünist Çinle hiç bir alış veriş yapamamış durumda iken, Amerika Ticaret Bakanlığının yayınladığı rakamlardan anlaşıldığına göre Amerikanın son iki ay içinde komünist Çinle yapmış olduğu ticarî mübadelenin hacmi artmıştır.
Bundan başka, Batılı devletlerin güney Doğu Asyada komünizm ile mücadele tasarılarında da İngilterenin durumu güçlüğünü muhafaza etmektedir. Zira, Çinle İngiltere arasında normal siyasî bağlar tesis edilince, komünist Çin hükümeti, Satıhların komünizmle mücadele plânı dahilinde olan bölgelere, meselâ Malezya’ya, Birmanya’ya siyasî mümessiller göndermek hakkını haiz olacaktır. Bu mümessiller, buralardaki Çinli halkı himayeye kalkacak, yâni bilvasıta da olsa, komünizm hareketlerine karışacaklar -dır. Bu fecî durumu önlemek içindir ki Avam Kamarasında muhale-fet, mümessil ve konsolos taatisi-nin, en az Malezya ve Birmanya harekâtının tamamlanmasına talik olunmasını istemektedir. Bu da, şüp hesiz, hukukan tanınmış bir devlete karşı ileri sürülebilecek tekliflerin en acaibidir. Bununla beraber şu noktayı da İşaret etmek lâzımdır ki, Uzak Doğuda bugün İngilterenin içinde bulunduğu güç durum, diğer büyük devletler için de varid-dir. Zira, komünist Çin rejimi tanınmadığı müddetle. Güney Doğu Asyadaki milliyetçi hareketleri des tekleyecek ve istismar edecektir. Bu devletin tanınması ise, İngilterenin bugün karşılaştığı mahzurları davet edebilir.
Asyada devâsâ bir komünist dev Ietin teessüsünden sonra, komünizmle mücadele de, komünizmle münasebet tesisi de çok çetin, çok ince ve tehlikeli bir iş halini almıştır.

MOcahil TOPALAK
Orta Doğu’da Komünist tahrikleri
Lübnan sıkı
tedbir alıyor
Bazı aşiretlerin silâhtan başlandı
Bilhassa Lübnan’da komünist faaliyeti müşahede edilmektedir. 17 Mayısta 48 komünist hükümet aleyhinde çalıştıklarından muhtelif hapis cezalarına çarptırılmışlardır. Ayrıca bir çok komünistler de Sovyet propaganda broşürlerini memleket içinde dağıttıklarından tevkif edilmişlerdir. Lübnandaki komünist faaliyetinin bilhassa Bikkaa vilâyetinde kendini göstermesi üzerine hükümetin bu havalide fevkalâde ahval ilân ettiği ve aşiretleri silâh-dan tecrit etmeye başladığı da bildirilmektedir.
tecridine
Beyrut, (Nafen) — Uzun müddet Sovyet Birliğinin Lübnan elçiliğini yapmış ve son zamanlarda da Rus Dışişleri Bakanı Vichinsky'nin muavinliğine tayin edilmiş olan Danyel Solod’un Moskovaya gidip yeni vazifesine başlaması ile Orta Şark memleketlerinde komünist faaliyeti de hissedilir bir şekilde artmıştır. Orta Şark’ta vazife görmüş olan bu Sovyet elçisinin şimdi Rus dışişleri bakanlığında «Orta Şark, masasına oturmuş olması da manidardır.
Batı Almanya tehlikede mi ?
Mareşal Smuts yeni tedbirler isliyor
Londra Radyosu, (Basın . Yayın) — Güney Afrika muhalefet lideri Mareşal Smutts, 80 inci yaş günü münasebetiyle bir demeç vererek Almanya’nın Batıyla birleşmesinin Batı Avrupa’nın müdafaası için elzem olduğunu söylemiştir. Halen Batı Almanya’nın tehlikede olduğuna işaret eden Smutts, dirayetli bir diplomasinin kâfi olmadı ğını, bunun maddî bir kuvvetle de desteklenmesi icap ettiğini söylemiş, aksi halde Münih anlaşmasının tekerrür edeceğini ihtar etmiştir.
Batı ile Doğu arasında kuvvet muvazenesini temin edecek ve bir harbe mani olacak tek unsurun Almanya olduğunu kaydeden Smutts, müsavi haklarla Almanya-nın Batı memleketleri arasına alınmasını istemiştir.
Bir Sovyet Bilgininin Madalyası geri alındı Belgrad, (Nafen) — Yugoslav haberler ajansının bildirdiğine göre, Sovyet hükümeti Stalin mükâfatı ile taltiflendirdiği AzerbaycanlI bir tarihçiyi takbih etmiş ve mükâfatın geri alınmasını emretmiştir. Bu hâdiseye sebep, AzerbaycanlI tarihçinin bundan 100 sene evvel cereyan etmiş olan bir isyan hareketini «yanlış tefsir» etmesi olmuştur, denilmektedir. «Stalin mükâfatını» yanlışlıkla verdiğini söyliyen heyet, AzerbaycanlI tarihçinin bu hadiseyi Türkiye lehinde tefsir etmesini bilhassa kabul etmemiş ve bu yüzden mükâfatın geri alındığını bildirmiştir.
Komünist Alman gençliğinin teşebbüsüne karşı tedbir
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Almanya’daki Batı işgal makamları, gelecek hafta sonunda komünist gençliğinin Doğu Berlin-de yapacağı gösterilerden istifade ederek şehir ile Batı Almanya arasındaki seyrüseferi inkıtaa uğratmasına mâni olmak için tedbir almışlardır. Berlin’e giden başlıca otomolbil yolunun etrafındaki askerî polis devriye kolları arttırılacaktır. Komünistlerin kontrolü altında bulunan Doğu Almanya gençlik teşkilâtının 11 üyesi dün üniforma ile Amerikan bölgesine geçmeye çalışırken tevkif edilmişlerdir.
Amerikan Bahriyeline munzam tahsisat
Vaşington, (a. a.) — Temsilciler Meclisi Birleşik Amerika Bah-riyesinin modernleştirilmesi için 350 milyon dolarlık krediyi kabul etmiştir. Bu tahsilât 50.000 ton tutarında harp gemilerinin inşaasına, tutarı 200.000 tona varan diğer bazı gemilerde yapılacak tadilâta sarfedilecektir. Bundan başka atom enerjisi ile işleyen deniz altıları ve •*^-;'dyo ile sevkedilir mermiler at-wıak için gemi de inşa edilecektir.
MİLLETLER ARASI İSLÂM KONFERANSI
Milletlerarası ikinci İslâm konferansı 1950 Eylülünde I-Iaccı müteakip Tahranda toplanacaktır. Bu konferansın birincisinin geçen sent; Karaşide toplandığı malûmdur.
53 amelenin
şikâyeti
Sağlık Bakanlığı vaziyeti süratle tahkik etti
Amerika mektupları
Arjantin serbest bir liman arıyor
Ankara Sıtma Mücadele Teşkilâtı emrinde çalışan bir grup amelenin 53 imzalı bir mektubundan dünkü sayımızda bahsetmiş, Sağlık Bakanlığının dikkatini çekmiştik. Sağlık Bakanlığı büyük bir hassasiyet göstererek şikâyeti tetkik etmiş ve hemen dün gazetemize tetkikleri neticesini bildirmiştir. Bakanlığın cevabını dercediyoruz:
«Sayın gazetenizin 24/5/1950 günlü sayısının birinci sahifesinde görülen (53 amelenin işine neden son verildi) başlıklı yazı üzerine keyfiyet tetkik edilmiştir. Bu yazınızda mevzuubahis edilen ameleden bir kısmı bir gün evvel Bakanlığımıza da müracaat ederek kendilerine verilen işin fazlalığından şikâyet etmiş ise de hiç bir amele işinden çıkarılmadığı gibi muayyen iş saatinden fazla çalıştırılmadığı da anlaşıldığından keyfiyetin bu yolda tav zihini saygı ile rica ederim.)
Amerikan gazetelerinin lehimizdeki yazılarından: "Türkiye Cumhurbaşkanlığı diktatöryosından demokrasiye doğru süratle ve nizamlıolarâk, istihale geçirmektedir.,
Vaşington, (Hususî muhabirimizden) — Son seçim neticeleri, Ame-rikada memleketimiz lehinde geniş bir propaganda faaliyetine vesile olmuştur. Amerikanın ileri gelen hemen bütün gazeteleri bugünkü sayılarında başmakalelerini Türkiye seçimlerine ve D. P. nin zaferine tahsis etmişlerdir.
Şimdiye kadar memleketimiz hakkmdaki haberleri dahi neşirde tereddüt gösteren Amerikan matbuatının son bir iki gün içindeki alâkalarının başlıca sebebi, Demokrasi yolunda yapmış olduğumuz ileri hamleden ileri gelmektedir.
Mısır, Lübnan ve İsrail teşebbüse geçtiler
Kahire, (Nafen) — Arjantin hükümetinin, zahiresini, dondurulmuş etlerini ve diğer mallarını satabilmek için Akdenizde serbest bir liman aramaya başlaması üzerine bu bölgede geniş bir faaliyet başlamıştır. Bu haber, evvelâ Buenos Aires'deki Mısır elçisi tarafından hükümetine bidirilmiştir. Mısır hükümetinin Arjantine İskenderiye-de serbest bir mıntaka vermeye çoktan razı olduğu kaydedilmektedir. Fakat Mısırın karşısında kuvvetli rakipleri de bulunmaktadır. Arjantini kandırmaya çalışanlar arasında Lübnan, Beyrut limanında, İsrail de Telaviv veya Hayfada yer ayırabileceklerini söyleyerek bu fırsatı kaçırmamanın çarelerini araştırmaktadırlar.
Alman harp esirleri yeniden istenecek
Londra Radyosu, (Basın Yayın) — Ingiltere hükümeti sözcülerinden birinin dün gece bildirdiğine
Avrupa Kömür - Çelik Birliği çalışmaları
Londra Radyosu, (Basın - Yal ym) — Fransız Maliye uzmanı Jean Monnet ile Federal Almanya başbakanı Dr. Adenauer, Fransa ve Almanya kömür ve çelik sanayiini birleştirmek hususunda ileri sürülen ilk teklifler üzerinde mutabık kalmışlardır. Bonn şehrinde yapılan görüşmelerden sonra yayınlanan resmî bir tebliğde, bu husustaki mutabakat bildirilmiştir. Gerek Monnet, gerekse Adenauer plânın biran evvel tahakkukunu arzu ettiklerini söylemişlerdir.
ler. Amerikan resmî makamları ise, Türkiye’den aldıkları raporlarda D. P. nin kazanacağına muhakkak nazarile bakıldığından, neticeyi evvelden biliyorlardı.
Nevyork Herald Tribüne gazetesi «Türkiye istihale geçiriyor» başlıklı makalesinde şunları yazmaktadır: «Halk Partisine karşı kahir bir zafer temin eden Demokrat Parti Lideri Bayar Atatürk’ün siyasî varisi İnönü'yü Cumhurbaşkanı olarak istihlâf edecektir. Bayar Türkiyenin şimdiki dış politikasına ve taahhütlerine tamamiyle sadık kalacağını açıklamıştır. Türkiye bir Cumhurbaşkanlığı diktatorya-smdan şimdi demokrasiye doğru emsalsiz süratle ve plânlı, nizamlı olarak bir istihale geçirmektedir.»
Ne w-York Times gazetesinde çıkan ve «Türkiye demokrasiye rey verdi» başlığını taşıyan bir makalesinde ezcümle şöyle denilmektedir :
Türk seçiminin hayret verici neticesinden yalnız Türkler değil, Garp demokrasileri de hakkiyle gurur duysalar yeridir. Bir zamanlar Avrupanın hasta adamı adiyle anılan bu eski memleket şimdi bizim inandığımız ve özlediğimiz cihana yeni bir kura eri gibi katılmış bu-
lunmaktadır.
Türkiye, uzun askerî geleneğe malik bir devletti, halk yukardan verilen emre alışkındı. Islâm memleketi olmak itibariyle de Türkiyede ferdi demokrasi vardıysa da yeni anlamda meşrutî bir hükümete malik değildi. İlhamını Fransız ihtilâlinden alan Türk inkılâbı evvelâ ittihatçıların, sonra da Atatürk’ün liderliği altında inkişaf etmiştir.
ismet İnönü Atatürk’ün Kurmay Başkanı idi. Onunla iş başına gelmiş. 1938 de ölümü üzerine İnönü fiilî bir diktatör olarak Atatürk’ü istihlâf etmiştir. Bundan sonra hakikî bir muhalefete müsaade olunmuş ve geçen Şubatta demokrasi bakımından örnek addedilmeye layık bir seçim kanunu kabul edilmiştir..
Siyasî bakımdan neticenin kendileri için bu tarzda yıkıcı olacağım ne İnönü, ne de Halk Partisi tahmin edemezlerdi. Fakat bugün halk oyunu kabul etmemeleri gibi bir hareket de mevzubahs olamaz. Netice üzerinde İktisadî şartların, hayat pahahlığının ve halkın yüzde seksenini teşkil eden köylünün çektiği maddî sefaletin âmi] olduğu muhakkaktır.»
Amerika matbuatı Türkiye’ye şimdiye kadar olduğunun aksine olanak hür ve demokrat milletler safında yer vermekte asla tereddüt etmemekte ve Demokrasi dünyasının yeni azası memleketimizi en samimi sevgilerle selâmlamaktadırlar. Artık Amerika nazarında •Cumhurbaşkanlığı Diktatoryası» unvanım kaybetmiş bulunuyoruz. Artık bizi de inandıkları Demokrasiye kabul etmiş bir millet olarak tanıyorlar.
Memleketimiz lehindeki neşriyat hakikaten gurur vericidir. Milyonlar sarfile bile böyle bir propaganda yapamazdık. Çünkü Amerikalı parlak sözlerden, tahrife çalışılan hakikatlerden hoşlanmaz, menfaati büyü' İsa bile.
Memleketimizden büyük bir sitayişle bahseden yazıların müşterek vasfını Türkiye'nin şimdi, fiili bir diktatörlükten hakiki Demokrasiye geçmiş olması teşkil etmektedir. Bu büyük hareket de Türk milletinin gösterdiği büyük olgunluk, millete dayanan D. P. ve onun lideri Celâl Bayar'ın gösterdiği azim ve cesaret takdirle anılmaktadır.
Türkiye’nin şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de komünist tahrikleri ve emperyalist emelleri karşısındaki kuvvetli mevkiini muhafazada devam edeceği hususu da üzerinde durulan bir noktadır. Demokrat Parti Lideri Bayar’ın seçimlerden evvel yapmış olduğu muhtelif beyanatlar buna bir delil addedilmekte ve duyulan memnuniyet belirtilmektedir.
Memleketimiz aleyhinde pek de iyi hisler beslemeyen çok mahdut bir infiratçılar zümresi, milletimizin büyük olgunluğu karşısında söz söyleyemez bir hale düşmüşlerdir. Bu zümre, başta Wallace olmak üzere zaman zaman memleketimize şiddetle hücumlarda bulunmuşlar, antidemokratik bir rejim altında yaşamakta olduğumuz haki. katini kendi maksatlarının tahakkuku uğrunda istismara kalkışmışlardı.
Afşin OKTAY
Ankara Valiliğinden
■=xa
Sav nm nT '■ Ve sepetsiz motos'klet ve bisikletlerin Milî,
a ‘“'J™ Kanununun 23 üncü maddesi gereğince aşağıda gösterilen günlerde Samanpazan Askerlik Şubesince sayımları yapı, lacagmdan sahiplerinin o günlerde taşıt araçlarım Askerlik Şubesine götürerek kavillerim vtmiırm «»A—n-—i—_-.ı... L ...ı ,L , , , _
.•.oiA.aıuLiui almaları, aksı takdirde yapılacağı bu gibi taşıt sahibi vatandaşlara
Bu arada milletlerarası işçi birliği konferansı ve ayrıca Batı Almanya sosyal demokrat partisi dahj Schu-man plânını prensip itibariyle tasvip etmişlerdir.
Yine dün Belçika dışişleri bakanı Van Zeeland randıman ve tevziat üzerinde bir anlaşmaya varıldığı takdirde Belçika’nın dahi işbirliği yapacağını vaadetmiştir.
DERSTEN İSTİFADE EDENLER
Londra, (Nafen) — Büyük mağazalardan birinin üst katlarında polis tahdeme hırsızlarla nasıl mücadele edilmesi hakkında izahat verirlerken aşağı katlarda harekete geçen hakikî hırsızlar mühim miktarda mal kaçırmışlardır. Ayrıca hırsızlardan biri de kasayı boşaltmıştır. Hırsızlık hadisesi vukua geldikten uzun bir müddet sonra yukarıda dersi bitiren polisler işin farkına varmışlardır.
inmen anının aun gece Diıaırcngıne zaıaraan Dirinin ust Katlarında göre, 3 Batı dışişleri bakanı, Rus-] teşkilâtına mensup bir grup,
ya’nın Alman harp esirlerini iade etmesine ısrar edeceklerdir. Sözcü, bütün Alman esirlerinin iade edildiğine dair Rus’ların ileri sürdükleri iddiaların hiç bir suretle şaya nı kabul olmadığını, çok miktarda Alman askerinin ve harp esnasında sürülen sivillerin halen Sovyetler Birliğinde cebren çalıştırıldıklarını gösteren emareler mevcut olduğunu ilâve etmiştir.
Son Sistem 950 Model Satılık Otomobiller
1 — 950
2 — 949
3 — 947
4 — 947
5 — 949
6 — 950

Model FORD sıfır Kim.
Model FORD hususide kullanılmış, radyolu, kaloriferli
Model SÜTÜDBEKER spor
Model FORD kamyon
Model PONTIAC otomatik vites, ayrıca hususi konforlu Model Avrupa otomobilleri sıfır Kim.
Müracaat için Ulus Sineması kargışında M. Reşit Yur’a. Tel: 25788 Yenişehir, Kızılay (1057)
Vl
Devlet Hava Yolları
Genel Müdürlüğünden
lacagından sahiplerinin o
götürerek kayalarını yaplmp vesikalarını haklarında kanunî takibat ilân ve tebliğ olunur.
Hususî binek otomobilleri
Taksi otomobilleri
Kamyon, kamyonet, kaptıkaçtı ve emsali
5/6/950 Pazartesi gününden
12/6/950 Pazartesi akşamına kadar 13/6/950 Salı gününden
22/6/950 Perşembe günü akşamına kadar
Motosikletler
Bisikletler
23/6/950 Cypıa gününden
1/7/950 Cumartesi akşamına kadaı 3/7/950 Pazartesi gününden 5/7/950 Çarşamba günü akşamına kadar
6/7/950 Perşembe gününden 14/7/950 Cuma akşamına kadar (3446)
Şehir suyu tesisatı yaptırılacaktır
İller Bankasından
Bevin tekrar ameliyat olacak
Londra Radyosu, (Basın - „ _ yın) — Bir ay evvel küçük bir a-meliyat geçiren İngiliz dışişleri bakanı Bevin, tedavisinin tamamlanması için yakında tekrar hastahane-ye kaldırılacaktır.
PLÂSTİK AYNALAR
Tokyo, (Nafen) — Bir Japon kimyageri plâstik bir maddeden aynalar yapmaya muvaffak olmuştur, insan boyundaki plâstik aynaları isteyenler halı gibi derleyip toplayabilecekler ve istedikleri yere kolaylıkla paket halinde taşıyabileceklerdir. Ayna kırılması diye bir şey de ortadan kalkmış olacaktır.
PRENSES FETHİYE’YE NİKÂH KIYILACAK
San - Francisko, (a. e.) — Mısır kralı Faruk’un kız kardeşi prenses Fethiye ile Riad Ghalli’nin dinî nikâhlarının gelecek Pazar yapıla-' cağı bizzat Riad Ghalli tarafından bildirilmiştir.
Bilindiği gibi resmî nikâh merasimi geçen Nisan ayının 25 inde olmuştur.
Dinî merasimi müteakip genç evliler, henüz ismini açıklamadıkları bhr yere gideceklerdir.
y«-
İstanbul . Ankara - Beyrut . K ahire hattı 29.5.1950 Pazartesi gününden itibaren işletmeye açılacaktır.
Bu hat seferini yapacak uçaklar her hafta Pazartesi günleri saat 10,25 de İstanbul'dan, Ankara, Beyrut yolile Kahire’ye gidecek, Salı günleri Kahire'den mahallî saat saat 8.00 de kalkarak ayni yoldan İstanbul’a döneceklerdir.
İdare yurt dışı hatlarda birçok yenilikler ve kolaylıklar yapmaktadır. Daha fazla bilgi için Bilet Satış Büroları ile Acentalar sayın yolcuların emrindedir. (3412)
Başkanlığından
(161)
Yedek Subay ve Askeri memurların yoklama İlânı
1 — Yedek Subay ve askerî memurlar ile emekli subayların yıllık yoklamaları lİHaziran/950 tarihinde başlayıp 31/Temmuz/950 tarihinde sona erecektir.
2 — Yedek Subay ve askeri memurlar yoklamaya bizzat gelerek veya nüfus cüzdanlarını yollıy arak veyahut da taahhütlü mektupla müracaat ederek yoklamalarını yaptırabilirler.
3 — Yoklama süresi hiçbir suretle uzatılmıyacaktır. Kanuni sü
re içinde yoklamasını yaptırmıyanların 250 lira para cezasına çarpılacakları ilân olnur. (3336) . „
Memleketimize karşı sempati besleyen Amerikan devlet idaresi bu hücumlar karşısında kuvvetli bir durumda değillerdi. Çünkü onlar da biliyordu ki, memleketimiz hakiki bir demokrasiye sahip olmaktan uzaktı. Bu bakımdan son seçim neticesi, memleketimize yardım hususunda gayretler sarfeden Amerikan devlet adamlarını da ziyadesiyle memnun etmiş bulunmaktadır. Bundan böyle Amerikan halkı, demokrat olmayan bir devlete yardımda bulunuluyor ve bu suretle verdiğimiz vergiler yıllarca uğrunda mücadele ettiğiniz fikirlerin tam aksi kanaatler taşıyan kimselerin menfaatleri uğrunda sarfo-lunuyor gibi propagandalara maruz bırakılmıyacaktır.
Türkiye seçimleri münasebetiyle, ilk tefsirler de dahil olmak üzere el’an yapılan komanterler tam mânasiyle memleketimiz lehinde bir mahiyet taşımaktadır. Demokrasi yolunda atılan en büyük bir adım olarak telâkki edilen D. P. zaferi bilhassa iki bakımdan şayanı memnuniyet bir hava yaratmıştır. Bunlardan birincisi, D. P. nin, Amerikalıların hassaslıkla muhafaza ve idamesine çalıştıkları liberal bir zihniyete sahip oluşu, İkincisi de Türkiye’nin Garp memleketleri yanında komünist dünyasına karşı açılmış olan soğuk harpteki mev kiini muhafazada devam edeceğidir. Bütün Amerikan gazeteleri bilhassa bu iki hususu tebarüz ettirmekte, bunu takiben de senelerce müddet iktidarda kalmış olan C. H. P. nin seçimleri niçin kaybetmiş olduğu hakkında tefsirlerde bulunmaktadır. Amerikan matbuat ve umumî efkârında hasıl olan kanaat C. H. P. nin bilhassa hayat standardını yükseltme hususunda hemen hiç bir şey yapamadığı, halkın ızdıraplarına cevap verecek tedbirler almakta âciz gösterdiği, bunun da üstünde davaların teşrihini temine çalışan kimselerin tazyik altında bırakılmış olduğudur.
Seçimlerden evvel Amerikan matbuatı netice hakkında yürüttükleri tahminlerdo daha ziyade C. H. P. nin şansını kuvvetli görmekte idi-
1— Aşağıda İsimleri, keşif bedelleri ve geçici teminat miktarları gösterilen 11 kasabanın içme su inşaatı yaptırılacaktır.
Kasaba adı
Keşif bedeli
Geçici teminat
l
49.854,76
139.232,34
36.343,60
32.565,32
287.169,08
74.811,15
149.931,80
45.000,00
-mTS 81.000,00
89.897,78
40.355,99
1.739,11
1.211,17
1720,77
2.442,40
. 1 10.236,71
4.990,00
8.746,59
3.375,00
8.300,00
6.744,89
1.026,70
Alaca
Ş. Karahisar
Devrekâni
Vize
Niksar
Manya*
Kula
Osmancık
Umurlu Artvin
Çemişgezak
2 — Bu keşif tutarlarından font boru hususi aksam ve armatür be. deÛeri hariç olup bunlar Bankanın İstanbuldaki deposunda müteahhide teslim edilecektir.
— Her kasaba için ayn teklif mektubu verilecektir.
4 İhale 29 Mayıs 1950 Pazartesi günü saat 15 de toplanacak olan Bankamız İhale Komisyonunun İnceleme sonucunun İdare Meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
5 — Teklif mektuplarının en geç 29 Mayıs 1950 Pazartesi günü sa- t *2 ye kadar Bankamıza makbuz mukabUinde teslimi şarttır.
6 — Her bir işin eksiltme evrakı 5,— Ura bedel mukabilinde Ba n kamızdan alınabilir. Projeler Bankamızda görülebilir.
7 — Eksiltmeye gireceklerin Bayındırlık Bakanlığına İhale günün den en az üç gün evvel yaptıkları işleri gösterir belgeleri İle müracaat ederek bu işi yapabüecek kabiliyette olduklarına dair yeter) k belgesi almaları icabeder.
8 — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta ve işi dUedlğine vermek**
serbesttir. (3167)
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
1 — Sivas Çimento Fabrikası genişletilecek kısmı İnşaatı birim fiyatı esasiyle ve kapalı zarf usu liyle eksiltmeye konulmuştur.
2 t Yapılacak inşaatın keşfi (1.375.000.—) lira ve geçici teminat miktarı (55.000.—) liradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankara'da Sümerbank Genel Muamelât Müdürlüğünden (100) liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 15 Haziran 1950 Perşembe günü saat 16 da Ankara'da Sümerbank Genel Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
5 — İstekliler teklif evrakı ara sına, şimdiye kadar yapmış olduk ları bu gibi işlere ve bunların be deÛerine, firmanın teknik teşkil.1) tının kimlerden teşekkül ettiğine dair belgeler koyacaklardır.
fi Bu eksiltmeye iştirâk edeceklerin bir taahhütte (1.000.000. ı liralık benzeri betonarme karkas inşaatını bizzat ikmal ederek k. hullerini yaptırmış olmaları şarttır.
7 — Banka ihaleyi dilediği ge kilde icrada serbesttir.
(3395ı
Sayfa: 4
ZAFER
t» . 5 - 1S5«
Hâdiselere Bakışlar
İktidar devralınırken
Yazan ! S. Uğurer
Çeyrek asırlık iktidar partisi kendi kendini çökertip, yeri-ni milletin iradesiyle taaz-zuv eden demokratik bir idareye terk ederken, bu büyük hâdisenin büyük heyecaniyle düşünüyorum, eğer muktedir bir insan olsaydım bundan sonra milletihi memnun etmek ve memleketimi kalkındırmak için ne gibi kararlar alırdım. Yurdunu en ileri memleketler safında görmek ateşiyle yanan her samimî vatandaş gibi benim de bir anda hayalini genişliyor. Memleketimi arzuladığım ve umduğum bütün varlıklarla beziyorum. Gözlerimin önünden modern köyler, mâmur şehirler, karnı tok, sırtı pek, memnun ve mesut yüzlü insanlar geçit yapıyor.
Bu hayalin seyri ne kadar da zevkli.... Fakat biliyorum ki bunlar eski peri masallarındaki yum gözünü, aç gözünü olabilecek gibi değil; uzun, çetin mücadeleci yıllara ihtiyaç var.
ihmal yüzünden 18 inci asrı ya-şıyan köyler, harabeye dönmüş şehirlerimizi inşallah çok uzak olmı-yan bir istikbalde böyle görmek nasip olacaktır.
Şimdi hakikata dönüyorum.
Kafamda bir sürü fikirler sıra-, landı. Milletin arzularını ve acılarım içinde duyan bir halk çocuğu olarak kafamdan geçenleri kâğıda döküyorum. Bana öyle geliyor ki, böyle yaparsam gayeye biraz daha yaklaşmış olacağım.
Evet muktedir bir insan olsaydım. Milletvekilleri adedini 50 bin vatandaşa bir olmak üzere 300 e indirir, maaşlarım bir miktar azaltır, hele pek fazla olan reisicumhur tahsisatım hiç olmazsa yarıya in dirirdim. Buralardan sağlayacağım milyonları bütün vilâyetlerin yıl -lık bütçelerine bir fuzulî milletvekili yerine, sırf imarına medar olmak üzere hediye ederdim.
Yeni yapılan meclis binasını memleketin ihtiyacını tam mâna-siyle karşılayabilen, tam teşkilli bir hastahane haline koyardım.
Medeniyeti şehirden köye değil, köylerden şehire getirmek için işe, evvelâ oradan başlardım. Çünkü 25 yıllık acı hakikat bize, bir kaç büyük şehrimizdeki ufak tefek medeni faaliyetlerin bu şehirlerin sınırım ’ ' " ’ ’
bunların başarılarını halen görmüş değiliz. Bir ziraat memleketi olması lâzım gelen memlekette ekmek karışık ve pahalı yenir, köylü yarı aç, yarı tok gezer.
dahi aşamadığını göster-Bir Tarım Bakanlığı, bir ziraî meseleler mevcutken
Çift sürmek yükü hâlâ zavallı bakımsız öküzlerin üzerinden kal-kamamıştır. Neden teknik vasıtalardan mahrum fakir köylünün top rağım Devlete ait ziraat makineleri küçük bir karşılık mukabili sürmesin. Bence yurda refah ancak köyün kalkınmasiyle ve tabiî kaynaklardan temin edilir. Boş ve müsait arazileri devlet, varidat temini için neden ektirip biçtirmesin.
Devlete, ancak halkın beşara-mıyacağı genişlikte bir kaç çeşit fabrika bırakır, diğerlerini müteşebbislere devrederdim. Elde tutulacakları memleketin ihtiyacına tamamen yetip artacak verimde ve dış piyasa ile rekabet edebilecek mükemmeliyette işletmeye çakşırdım.
Krom, petrol v.s. gibi tabiî kaynakları en verimli şekilde işletir, muayyen bölgelerde ihracat yapacak genişlikte balık konserve fabrikaları kurar yahut kurulmasını teşvik ederdim.
İş sahaları bulmadan işsizliği artırmamaya çalışırdım. Kadını erkeği işten yılmayan böyle gayretli, çalışkan milletin bu takdire lâyik hasletini körleteceğime, milletle hükümet elele verir, bir bütün halinde seferber olur, memleketi kalkındırmak, millî arzuları gerçekleştirmek yolunda azimli bir önder olurdum.
— Ucuzluğu temine uğraşırken evvelâ tekel maddelerinden başlardım. Bunun için de istihsali’ artırıp istihlâki çoğaltmak suretiyle zararı önlerdim.
Sıtmayı kökünden kurutur, türlü hastalıklarla mustarip şehire
Kiralık daire
4 oda, bir sandık odası, geniş antre, 2 balkon ve her türlü konforu haiz bir daire (devren) kiralıktır.
Yenişehir, Sağlık Sokak No. 61 Rengin Apt. Daire 9 İçindekilere müracaat
Kiralık Ev
Anıt Kabir civarında Sümer-bank evlerinden 29 NoJu evin alt katı. Kirası «100. Lira. Üç oda, bir hoL Müracaat, Tel: 23884
Acele satılık
Atıf B. M. iki katlı mamur bah çeli 1 dairesi boş ev.
Akif Alpaslan Vakıf İş Hanı No. 106 T. 14838
ve kasabaya gelemiyen köylünün ayağına seyyar doktoru ve eczaha-neyi gönderirdim.
Bütçeden fuzulî masrafları kaldırmak için daha titiz davranarak biraz daha mütevazileştirir bu su retle de vergiyi hafifletmeye çalışırdım.
Hükümetle millet arasına yalçın duvarların artık yıkılmış olduğunu görmek mutluluğuna eren milleti bir daha böyle bir bedbahtlığa uğramaktan büyük bir titizlikle çekinir, millet içinden çıkardığı idare adamlarını yeni daima yanı-başında görmek isterken, eski devrin, ancak yüzlerini gazetelerde görebildiğimiz, lüks otomobiller içinde bir anda «pırr» diye uçup giden zümrütüanka kuşlarından olmayı asla düşünmezdim. Daima millete yakın, daima milletin içinde kalırdım.
Muktedir olsaydım bu cennet vatana canımı bile esirgemeden daha neler neler yapardım.
Daha büyük dâvaların düşünülmesini ve devasını muktedir olanlara inanarak bırakırken düşüncelerime son veriyor ve candan başarılar diliyorum.
Gökçek Foto
Stüdyolarına yeni kartlar gelmiştir. Vesikalık ve diğer her ebatta fotoğraflar çok uygun fiyatla çekilmektedir.
Anafartalar Orman Çiftliği Karşısı Ticaret Han Kat: 1
Kiralık Daire
Î1
Jandarma Komutanlığı yanında
Hükümet cad. Firet Sokak Na 4 de
5 oda, hol, banyo ve mutbak, geniş balkon telefonu havi. Doktor ve Müteahitlere çok elverişli. Tel: 14503 İçindekilere müracaat.
(1036)
Esnaf - Tüccar ve İş Sahipleri:
Bütün iş yerlerinin tutmağa mecbur olduğu: 1 — İş kazası sicil defteri, 2 — Meslek hastalığı sicil defteri, 3 — Analık hali sicil defteri, 4 — Sigorta prim bordrosu ile hizmet erbabı bordrosu matbaamızda satılmaktadır. Taşraya tediyeli gönderilir.
SANAT BASIMEVİ
Bozkurt mahallesi, Telgraf sokak No. 15 — Ankara
(1043)
Sıcak yaz günleri için size en iyi dost Daniş'te dikilen merikan modeli, caketsiz giyilebilen bir VİS-TRA gömlektir.
Düz, kareli, iki renkli, moda renk lerde, yumuşak, hafif, dökümlü, şık modern ve güzeldir.
Zengin Poplin ve İpekli çeşidi. Yaka yenilenir.
DANIŞ: Anafartalar 222 Ortaç’a bitişik. (960)
Stüart'm ve Ana Kraliçe Katerin dö Mediçi’nin nedimelerinden ve-ya maiyetlerindeki kızlardan biri olsa gerek... Fiyorenda demiştiniz... Aile ismi ne imiş onun?
— Aile ismi yok... Sadece Fiyorenda... Kendisi de başka bir ismi olduğunu bilmiyor... Hiç bir kraliçenin nedimesi filân da değildir... Ne asildir, ne de orta halli... Fakir bir halk kızıdır ve hayatını çalışarak kazanıyor... Sanatı da, meydanlarda ve dört yol kavşaklarında falcılıktır.
Ferriyer, Fiyorenda’nın durumuna ait en ufak bir şeyi bile giz lemeyi aklından geçirmemişti. Söylemesi en güç olan şeyleri bir hamlede söyledikten sonra derin bir nefes aldı, ağır bir yükten kur tülmüş gibi hafiflediğini hissetti ve sükûnet buldu; eski soğukkanlılığını kesbetti. Fakat, bu soğukkanlılık, tıpkı Boröver’inki gibi döğüşlerde gösterdiği telâşsızlığa benziyordu. Bu da, onun mücadelede bulunduğunu ve bütün gayretini muvaffak olmağa hasrettiğini gösteriyordu. Bu sırada babasına atfettiği bir nazar, onun o andaki haleti ruhiyesini anlamağa kâfi geldi.
Filhakika, kız hakkında babasına malûmat verirken onun çehresinde değişikliği görüyordu. Ciddileşmiş siması sertleşmişken, âdeta taş kesilmişti. Sözlerini bitirdiği zaman karşısındaki camid bir cisim halini almıştı. y
Vidam, donuk bir sesler
— Ben de zaten: İşte bana yabancı gelmiyen bir isim, diye düşünüyordum. Sabahtan akşama kadar sokaklarda gezdiği görülen o Çingene kızının bahis mevzuu olacağı asla aklıma gelmezdi. Bir sokak süpürgesi!... Efendi, asale-tine hürmet eden bir asilzade, böyle bir kıza hiç bir zaman kcn-
I
Göynükten Reşat Akşemseddinoğ lunun başkanlığında gelen 40 kişilik heyet Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından ilk defa kabul edilmiştir. Heyet bundan sonra matbaamızı da ziyarette bulunmuştur. Yu-kardaki resimde Göynük heyeti Başmuharririmizle bir arada görülüyor.
HAKİKATİ GÖRMELİSİNİZ Otomobilcilik lüks değil günün cn önemli bir ihtiyacıdır.
Ankara Şoför Okulu’nun
Haziran devresine siz de katılmalısınız. Kayıt için müracaat saatleri 14-18 arası. Telefon: 21649
İsmetpaşa Caddesi No. 4 (1053)
3 büyük oda, bir salon, banyo ve saire ve ayrıca 3 odalı iki daire. Su, elektrik mevcut.
Müracaat: Cebeci, Dikimevi üstü Harta Nirengi Noktası karşısı, Taylanler Ap. Daire: 3, | Aybaşında teslim. (1055) i
Kiralık Möbleli AP. Katı
Yenişehir, Yüksel Cad. Konur sokakta dört oda eşyasile kiraya verilecektir. Telefon: 21723. (1056)
Kiralık yazıhaneler
Yazıhane, muayenehane ve atel-ye için kaloriferli tek ve çift oda lar. Emsaline nazaran ucuz fiyatla kiralıktır. İcabında tam kat olarak resmî tevekküllere de elverişlidir.
Işıklar caddesi ışıkhan
Tel: 11518. (1042)
Kiralık ev
İller Kooperatifinden Anıt Kabire nazır, beş odalı tiplerden bir ev müsait şartlarl* kiraya verilecektir.
Müracaat: Telefon: SS.T78.
Yazan , MİŞEL ZEVAKO
Çeviren s RAGIP RIFKI
rak alır... Bu şekil hoşunuza gidiyor mu? Kızı metres olarak alınız ve dâva da böylece kapansın.
Gerek bu sözler ve gerek bunların istihfafkârane söyleniş tarzı Ferriyer’in alnını hiddetle kızarttı. Tehevvürle gürlemesine ramak kalmıştı. Fakat, kendini güç lükle zaptetti. Hiddet ve isyan beliren bir sesle cevap verdi:
— Sözlerinize dikkat ediniz, efendim, aldanıyorsunuz. Fiyorenda, aleyhinde söylediğiniz o çirkin sözlerin muhatabı olacak bir kız değildir. Eğer siz pederim olmasa-idiniz, ben bilirdim.... Fiyorenda, her türlü hürmete lâyık namuslu bir genç kızdır. Bunu unutmayınız, efendim; rica ederim unutmayınız bunu.
— Haydi canım!... O namuslu genç kıza, şöyle içi altınla dolu bir kese gösteriniz, görürsünüz o vakit nasıl peşinizden koşar ve istediğiniz yere gelir sizinle... No olacak, o gibiler...
Vidam sözünü bitiremedi. Hid detten yüzü mosmor kesilen, çeneleri titreyen, gözleri kan çanağına dönen, yumruklan tehevvür le sıkılan Ferriyer, babasının sözünü birdenbire keserek boğuk bir sesle:
— Fazla bir kelime bile söyli-yeınezsiniz, efendim!... İçinizden geçirdiğinizi hissettiğim hakaret-âmiz söz ağzınızdan çıkarsa, pe-
■ — ■ Başkentte çıkan hazine
Sayın AnkaralIlara hayati sürpr.z
Büyük ve maddî fedakârlık ihtiyar ederek senelerce çalışma neticesinde, yeraltında cereyan eden ve yeryüzüne çıkartılan emsali henüz mevcut olmıyan yük sek vasıflı Üçpınar memba suyunu sayın AnkaralI hemşerilerime takdimle şeref duyarım.
Üçpınar suyu. Alâkalı resmî dairelerin kimyahaneleri ile Türk ve ecnebi kimyagerlerin tahsil raporlarile sabit olduğu üzere mikyası yarım derece olup bir çok emlâh ve madenleri ihtiva ettğinden haklı olarak Türkiyenin baş suyu adını almıştır.
’ Üçpınar suyu. Yeni tip 30, 25, 10 litrelik hususî markalı kapaklı damacanalar ve galonlar la fennî tesisath membaında doldurularak azamî iki saat içinde evlerinize taze olarak teslim edilecektir. Suların en büyük şifası tazelik ve temizliğindedir.
Üçpınar suyu. Vasfının yüksekliği şifai hassasının çokluğuna rağmen fiyatı herkesin içebilece ği kadar ucuzdur. Fazla para vermekle alacağınız sular israftan başka bir şey değildir.
Üçpınar suyunun broşür hali nde ileride neşir ve tevzi edilecek olan tahlil raporlarını muhakkak okuyunuz.
! Üçpınar suyu tabiî bir mayi i mukattardır.
Üçpınar suyu acaba hangi suyu içsem daha iyidir sualini ortadan kaldırmıştır. Çünkü Üçpınar suyunda sularda bulunması lâzım olan bütün şifahi hassaların hepsi fazlası ile mevcuttur. Sucularınızdan daima hususî damacalanalarda satılan mühürlü ve markalı Üçpınar suyunu İsrarla isteyiniz.
Üçpınar suyu Haziran başında satışa çıkarılacağından şimdiden abone kaydolununuz, lokantalarda, gazinolarda, kahvelerde ve emsali yerlerde hususî ambalajlı küçük şişe sularını ısrarla isteyiniz. Hakiki Üçpınar içmek için bandırollannı kendi elinizle açınız.
Üçpınar suyunun satış deposu; Belediye yanında Yeni Hal No. 6 - Telefon: 14161.
Başka hiç 'bir yerde satışı ve şubesi yoktur. (1052)
Beden Terbiyesi Ankara . Bölgesi Başkanlığından
Bölgemizdeki Ayniyat ve Nakit ' muhasipliği münhaldir.
İsteklilerin, Memurin kanununun 4 üncü maddesi gereğince ibrazı lâzım gelen belgelerle bu işlerde ehliyeti olduğunu bildirir vesikalarım ve hal tercümelerini dilekçelerine ekliyerek 26 Mayıs 1950 Cuma günü saat 17 ye kadar, 19 Mayıs Stadyumunda bulunan Bölge Merkezine tevdi etmeleri ve yarışma sınavı içinde 27 Mayıs 1950 Cumartesi saat 14 de ayni yerde hazır bulunmaları ilân olnur.
Not: Halen memur bulunan taliple rin, çalıştıkları dairelerden muvafakat almaları şarttır.
derim olduğunuzu unutacağımı sanıyorum... Fena bir harekette bulunabilirim!
Vidam, gayet mutazzımane bir tavırla oğlunun sözünü keserek:
— Allah beni affetsin... Demek, babanızı tehdit ediyorsunuz!... dedi.
Ferriyer, kendinden geçmiş bir halde, en şiddetli tehevvürlerden daha korkunç bir sükûnetle:
— Evet, eğer gerildiği haçtan inip, dudaklarınızın ucuna gelmiş ken çıkmasına mâni olduğum o hakaretâmiz sözü söylemeğe cesaret edeydi İsayı bile tehdit ve tah kir eder, hattâ öldürürdüm bile... dedi.
Dindar bir tavırla istavroz çıkaran Vidam:
— Ne korkunç küfürbazlık, Allahım!... Diye bağırdı.
Fakat, oğlunun cinnete yakın bir ruhî durumda bulunduğunu ve bir söz daha söylediği takdirde, o âna kadar kendisine itaat ve hürmette asla kusur etmiyen bu çocuğun her şeyi unutarak babasının karşısına tehditkâr bir tavırla ve belki hançerini çekerek dikileceğini anladı.
Neticesi büyük bir felâkete sebebiyet verecek böyle bir halin vukuundan korktu. Bunu önlemek için yine o soğuk, ciddî tav-riyle:
— Siz çıldırmışsınız, oğlum;
Türkiyenin en ciddî siyasî-fikir
mecmuası
Bizim Türkiye'nin
Altıncı sayısı da çıkmıştır. O-kuyunca başkalarına da muhakkak tavsiye edeceğiniz ya-zılarddh bazıları şunlardır:
14 Mayıs zaferi: Osman Selçuk. Kim komünisttir Mehmet Kaplan. Komünizmin mesuliyeti Nureddin Topçu. Devrimizin izahı: Cev. Remzi Oğuz A-rık. İnsanlığımızın kâbusu: Ca-hid Okurer. Bizim köylere dair: K. Fikret Arık. Millî dil ve millî duygu: Nuri Hisar. Tenkid: Kemal Or. Hikâye: Şemseddin Kutlu.
hem adamakıllı delirmişsiniz. Bunu anladığım içindir ki bana söylemiş olduğunuz o ağıza alınmaz sözleri unutmak istiyorum. Fakat, bu münakaşayı uzatacağımı sanmayınız: Delilerle münakaşa edilmez. Haydi, Vikont, konağınıza gidiniz. Yarın veya bir kaç gün sonra, kendinize geldiğiniz zaman bu bahsi yeniden müzakere ve münakaşa ederiz... dedi.
Ferriyer, babasının, kendisini daha ziyade hiddetlendirmesini, çileden çıkarmasını arzu etmediğini anladı. Ona, gösterdiği bu ulüvpücenagdan dolayı teşekür etti. Fakat, daha ilk anda alevli bir hal alan böyle bir münakaşaya tekrar başlanamıyacağını da anladı. Binaenaleyh, işi hemen sıcağı sıcağına halletmek lâzımge-liyordu.
Hürmetkârane bir tavır ve eda ile: 1
— Efendim, dedi, emrinize karşı hareket ettiğimden dolayı beni mazur görünüz... Bana kalırsa, en iyisi bu işi çabucak neticelendirmek gerektir.
Vidam, bu zahirî sükûnete aldandı. Bir saniye kadar düşündü ve oğlunu ikna edebileceğini zannederek:
— Peki, öyle olsun; dedi. Belki hakkınız var.
Yine birtakım cansıkıcı sözlere, nasihatlere başlamak üzere iken Ferriyer, onun sözünü keserek heyecanlı bir sesle:
— Efendim, yalvarırım size, muvafakat buyurunuz. (İki dizini yere koyarak) Huzurunuzda diz çökerek size yalvarıyorum... Size pek ağır sözler söyledim, affınızı rica ediyorum... Büyük bir aşkın pençesinde esir olan bir adamın ne müthiş şeyleri göze alabileceğini bilemezsiniz, bilmezsiniz siz. ■
A (Devamı var) '
— İlk konuştuğunuz zaman neler söylediğini hatırlıyor musîı-
— İlk konuştuğumuz zaman birbirimizle müthiş kavga etmiştik.
Bu kavganın hâtırasiyle Flora’-nın gözleri yine dolup taşıyordu.
— Kıra, gezmeğe gitmiştik. Pat-rick’Ie Mimi ortadan kayboldular; akşam yalnız dönmeğe mecbur olduk. Mimi pek geç eve döndü; ben de biraz daha dikkatli olmasını, Patrick İves gibi adamlarla böyle rastgele alıp yürünmiyece-ğini söyledim, bana fena halde öfkelendi, kendi kendini idare etmesini bildiğini, zaten benim de ancak kıskançlıktan, çekememez-likten dolayı böyle konuştuğumu, kendi işime bakmamı söyledi. Çok ağır sözler söyledi.
Mis Biggs’in sesi birdenbire müthiş bir hıçkırık haline geliverdi. Bu hıçkırık ortalıktaki havayı bir anda değiştirdi. O kalabalık mahkeme salonu ortadan kayboldu. Rosemont mahallelerinden birinde ufak bir sokakta, sıcak bir Temmuz akşamı, iki genç kızın yüksek ve öfkeli sesleri duyulmağa başlar gibi oldu. Güzelliğine mağru, genç Mimi Dawson, arkadaşı Flora’ya herkesin işine burnunu sokmaması için bağırıp çağırıyordu. O uzak akşam vaktinin bütün ıstıraplı havası sanki o hıçkırığın içinde mahkeme salonuna doluvermiştî.
— Bay İves’ten tekrar bahsettiği oldu mu?
— Tabiî.. Barıştıktan sonra, yine her dakika ondan bahsetmeğe başladı.
— Evlenmek niyetinde olduklarına dair bir şey söylememiş miydi?
— Hayır, katî bir surette böyle bir şey söylemedi; ama evlenmek doğru olur mu, olmaz mı, Rose-mont’da mı kalmak daha iyi olur, yoksa New-York’a mı gitmek doğru olur, gibi şeylerden bahsederdik. Daha doğrusu bütün bu ihtimalleri beraberce düşünürdük.
Savcı, ciddî bir surette halden anlar bir tavır almıştı.
— Evet, demek daha katî bir şey konuşmadınız?
— Yalnız bir defa, Pat’ın adam olacağından emin olsa, biran tereddüt etmiyeceğini söylemişti.
— Bu sözlerden anladığınız mâna nedir? Yâni, Bay İves kendisini evlenmeğe zorluyor da, kendisi tereddüt mü ediyordu, acaba?
— Evet, efendim. Her halde söy lediklerinden bunu anlamaklığı-mı istiyordu.
Etrafta, hafif, tatlı bir gülüşme duyulur gibi oldu, Flora Biggs mavi gözlerini hayretle açıp bakındı.
— Bay İves, harpte Fransaya gittiği zaman, muhitinizde aralarındaki vaziyet nasıl telâkki ediliyordu?
— Hepimiz, döndüğü zaman hemen evleneceklerinden emindik.
Sesini biraz daha kısarak,
— Hattâ, belki de evlenmişlerdir bile, diyenler vardı.
— Bunun sebebini izah edebilir misiniz?
Mis Biggs oturduğu yerde kıvrandı.
RADYO - BULMACA
ANKARA RADYOSU
CUMA — 26/5/1950
7.2S Açılış ve Program.
7.30 M. S. Ayarı.
7.31 Müzik: Hafif Uvertürler (Pl.)
7.45 Haberler.
8.00 Müzik: Saz Eserleri (Pl.)
8.15 Müzik: 10 Dakika Keman (Pl.)
Günün Programı ve Hava Raporu. Müzik: Hafif Müzik: (Pl.)
Açılış ve Program.
Müzik: Semai ve Şarkılar. Haberler.
1.15
1.30
1.45
..00
17.58
18.00
18.00
18.30
Müzik: Salon Orkestrası Çalıyor öğle Gazetesi.
Müzik: Piyano ile Caz Parçaları Hava Raporu, Akşam Programı
Açılı» ve Program.
M. S. Ayan.
Müzik: İncesaz (Şevkefza Faslı). Konuşma: Çalışanların Saati (İsten İleri Gelen Meslek Hastalıkları) Hallt Uzel.
1.45
1.00
1.15
1.20
1.00
1.15
Müzik: Hafif Molodilcr (Pl.) M. S. Ayarı ve Haberler. Geçmişte Bugün.
Müzik: Tarihi Türk Müziği. Müzik: Piyano Soloları (Pl.) Radyo Gazetesi.
1.30
Serbest Saat.
21
.00
21.
15
!.00
Ko
23.15
22.45
Haberler.
3.00
Sahihi Ad(!y® FENİK
Bu nüshada yazıitfîeriııi fiilen İdare eder: HİKMET YAZICIOĞLU’
Basıldığı yer:
OÜNKS MATBAASI
— Pek katî bir sebebi olacağını tahmin etmiyorum; fakat birbirlerine müthiş tutkun görünüyorlardı; Pat daima araba tutup kızı uzak yerlere, Redfold’a filân gezmeğe götürüyordu. Herkesten kaçıyorlardı, yalnız ikisi beraber geziyorlardı. Hem o aralık o kadar çok evlenenler oldu ki.. Biliyorsunuz, harp aralığı.
Hafif, titrek sesi birdenbire kesiliverdi.
— Bay İves’in muhitiniz üzerindeki tesiri nasıldı, Mis Biggs? Mazbut, çalışkan bir adam olarak mı tanınıyordu?
— Pek o kadar çalışkan olduğunu zannetmiyorum.
Etraftaki fısıltı Patrick İves’in kulağına erişemiyecek kadar hafif olmıyacak ki, solgun yüzü biran için keyifli, çocukça, fevkalade sevimli bir gülüşle aydınlanıverdi. Fakat bir anda sönen bu ışık kaybolunca, mavi gözler tekrar eski buz gibi gümüşî renklerini aldılar.
— Herkes tarafından sevilir miydi?
— Evet, herkes onu pek çok severdi. Rosemont’da en çok sevilen delikanlı oydu. Fevkalâde güzel dansederdi, ukuble çalardı, patinaj yapardı; mükemmel taklid yapar, herkesi gülmekten kırar geçirirdi..
— O halde, bu emsalsiz mahlûkla arkadaşınızın evlenmesine neden mâni olmağa çalışıyordunuz?
— Efendim?
— Neden dolayı, Mimi Daw-son’a, Patrick’le pek çok dolaşmamasını tenbih ediyordunuz?
— Bilmem.. Her halde bellim budalalığımdan., zaten vazifem de değildi.
— Biraz evvel, Patrick İves gibi adamlarla, diye bir söz kullandınız, bu sözden kasdettiğiniz mâna neydi? Fokstrot oynaması mı kabahatti? Yoksa başka bazı o-yunlar da oynar mıydı?
— Bilmem.. Ama, galiba iskambil, poker, bilârdo gibi şeyler de oynardı.
— Yâni kumar oynardı, değil mi?
Lambert artık dayanamayıp hücuma geçti.
— Affedersiniz, acaba bu sözlere ilâ nihaye müsaade edecek mi siniz? Bu son derecede şayanı hay ret suallerin sırasını bozmamak için kendimi bilhassa tutmağa ça-
— Mahkeme de sizinle ayni fikirdedir, Bay Lambert. Acaba Bay İves’in ukuble veya org çalması iddia makamının dâvasiyle münasebettar mıdır?
— Bay İves’in pervasız bir ka raktere sahip olduğunu, hattâ bu sebeple cinayete kadar sürüklendiğini isbat etmek dâvamızın en esaslı noktalarından biridir. Tıpkı o harpten evvelki günlerde genç bir kızın emniyeti, şerefi ve saadetiyle oynadığı gibi, bugün 1926 senesinde de aynen kendi emniyeti, kendi şerefi ve kendi sade' tiyle oynıyordu; hattâ kaderin bir cilvesiyle yanda kalan dokuz sene evvelki maceraya yeniden atılarak o kadının şerefini, saadetini ve emniyetini yeniden tehlikeye koyuyordu. ■) (D*v«wı)
Soldan Saûa ve Yukarıdan Agadı:
1 — Gök kuşağı 2 — Telefonda ilk söz, bir kadın adı 3 — AA, başındaki A kaldırılırsa lstanbulda bir semt 4 — Bir bag. umma, tersi: Vilâyet 5 — Tersi: Elektrikte bir ölçü, yansıma 6 — Başına bir harf gelirse boşluk olur, bal yapar 7 — Evvelce işlenmiş kabahat veya cürüm, bir bag S — Sonundaki 1 kaldırılırsa hikâyeler olur 9 — Deniz ölçüsü, memleket, tersi: En kısa zaman 10 — Ayal 11 — Vü-ouduma, haftanın bir günü.
Dünkü Bumaoamtsm Halli:
Soldan Şada ve Yukarıdan Aşağı:
1 - Mütemayil 2 — Nedamet 3 — ün. leben tu 4 — Tel. bal. met 5 — Edep, veda 6 — Mabat. Bitap 7 — Amel, mora S — Yen vlm. nlk 9 — İt. metan, ka
Anver Saten
650 krş.
.Kumaşlarda büyük ucuzluk
Mimoza Emprimeler Vistra Emprime
875 krş.
Tual Keten Emprime Emprime Çamaşırlık
290. krş 350 krş.
Tel: 11135 inham
375 krş
18 Renk hakiki İrlanda Keteni 900 kr«. Gandi 340 kr*.
ü Hava tâzyik tertibatlı kabinlerde irtifa hissedilmez. Dakikada 9 Km. süratle uçarken tatlı bir sohbete dalarsınız
Sıcak nefis yemeklerle taze ananas ve buzlu içkiler. bu 10.000 dolara mal olan elektrik mut-bağından gelir.
Her an değişen yeni yeni • manzaraları bu geniş pencerelerden seyretmek sonsuz bir zevk kayna-
En lüks otel veya gazino, kadın ve erkek için, böyle lüks buduar ve lavaboya sahip değildir.
Yemekten sonra ister iki • büyük kabinde kırk adım atın, ister geniş ve rahat koltuğunuzda sırtüstü
SCANDINAVIAN AIRLINES SYSTEM
SCAN DİN AV!AN
• En mütekâmil âletlerle mücehhez bu dev uçağı, milyonlarca Km. lik tecrübeye sahip, 2 pilot, t uçuş mühendisi w sizci idare eder.


ŞÜ3 of ili


Uçak Sahibesi, yiyecek ve içecek hususunda tam bir ev hanımıdır Bebeğinizin mamasını dahi düşünür,
1 V'" / L 1\ ■, ■ / / /
.' - ’ 7- r " — - "
• TÜRK TİCARET BANKASI
SERMAYESİ : TX. 4.400.008 İHTİYATLAR 5 TJ* 1.876.186
e
BANKAMIZIN 100.000 LİRALIK
950 Yılı İkramiye Plânının 2 ci Çekilip Tarihi:
10 Haziran 1950
V Ucuz altın
’ Senelerden beri yüksek bîr fiat-la satılmakta olan her nevi altm ziynet eşyaları mağazamızda ucuz olarak satılmaktadır.
I Fiatlar:
I 22 avar resmî damga^ bileziklerin ş umı 4.40;
22 ayar resmî damgalı parçalı bileziklerin gramı 4.50 kuruştur.
Adres: Aslan Ankara kuyumcusu parunak Aslıgül.
I Anafartalar Caddesi No. 204
| Tel: 11875


I (i
Bu çekilişe iştirâk edebilmek için :
Müşterilerimizin
31 MAYIS 950 Akşamına kadar, Tasarruf hesaplarında 100, Vadeli hesaplarda 1000, Ura bu-bulundurmalan veya mevcut hesaplarını bu miktarlara yükseltmeleri lâzımdır.
DİKKAT;
Vadesiz Tasarruf Hesaplan faizlerinin Gelir Vergisini Bankamız öder.
Vadeli hesap sahiplerine İsabet edecek ikramiyeler YÜZDE 25 fazlasıyle ödenir.
Fazla tafsilât için gişeleri mim müracaat edilmesi
Emlâk Komisyoncusu Hayrı İpekli
Ev, apaftıman, arsa almak, satmak, kiraya vermek ve kiralamak isteyenlerin arzularını en iyi şartlarla ve süratle yerine getirmeği şeref bilir.
Ankara Emlâk Acentesi Anafartalar Caddesi Zincirli
Camj karşısında Zafer Sokak 5/7 No. lu Telefon: 12663
(1073)
' Terzi Ünsive
1 Sayın müşterilerini dikilmiş ve mulaj halindeki modellerini görmeğe davet eder.
I Yenişehir Kızılay Sakarya Cad-desi Küflü Apartımanı No. 5
1 Telefon; 22058 (1071)
— GAK GAZİNOSUNDA —■)
Her akşam Eşi görülmemiş densözler Car men Romero
Marietina
ve
Antonio de Jos Reyes Virtüöz AOOLFO VENTAS idaresinde
Alraksion tipik orkestrası NOT: Lokantamız günün, her saatinde açıktır.
T., ; HIM
_______ 12803 (1025)

Ikramiyeli SÜRPRİZ
Marka Gönr.leklerin en zengin Çe| itler İni Ortaç'ta bulabiliriniz
Unutulmaz Hatıralar...
SAS ile seyahat eden akrabanız veya tanıdığınız varsa, bu ilânı okumanıza ihtiyaç yoktur. Bizim burada söyleyeceklerimizden çok daha fazlasını onlar size anlatmışlardır. İstanbul’dan dünyanın herhangi bir köşesine gitmek isteyen herkesin ilkönce ve tercihan SAS ile uçmak arzusunu izhar etmesinin bir âdet haline gelmiş olduğu malûmunuzdur.
Bu ilânımızla, bizi henüz tanımayanlar varsa, onlara hitap ediyoruz: SAS uçaklarında an’anevi İskandinav nezaket ve misafirperverliği elele vere-

rek, eşine Taslanmayan bir samimiyet yaratmakta ve yolcu üzerinde unutulmaz bir hatıra bırakmaktadır. Rahat ve zevkli bir seyahat yapmak isteyorsanız yerinizi vaktinde ayırtınız Bu suretle, yersizlik yüzünden kendinizi beklemediğiniz bir gecikmeğe ve bizi de size hizmet edememiş olmaktan dolayı büyük bir teessüre maruz bırakmamış olursunuz.
Bütün seyahat acenteleri SAS’r tanır. Bu acenteler, sizin için, bütün imkânsızlıkları yenmeği kendilerine zevk bileceklerdir.
I l
I I ı ı
I
I
Cebeci Dörtyol Çayırında
Beynelmilel Dünya Fuarlarında yüzbinlerce seyircilerin takdirlerini kazanmış olan
Ziya Celasın
Dünyaca tanınmış
JAVA
Motosikletlerinin .1950 Modelleri gelmiştir
Yeni mevsim için fiyatlarda azami tenzilât yapılmıştır.
Motosiklet meraklılarının zevkini okşıyacak yegâne seri ve
güvenebileceğiniz vasıta
JAVA
Motosikletleridir
ÜÇÜKARDEŞLER
MOTOSİKLET ÜSTÜVANESİ
Büyük fedakârlıklara katlanarak sayın Ankara halkının hudutsuz zevkle takip edeceği 6 metre yüksekliğinde dik ve düz duvarlarda yarattığı dünyaca tanınmış bir JAVA motosikletiyle bir bay, bir de bayan dönerek Beyrut, Suriye, Mısır, İzmir Enternasyonal Fu/ı/uida en son İstanbul Sergisinde madalya kazanarak seyircilerini hayret ve heyecanda bırakan,
ÜÇ KARDEŞ TÜRK GENÇLERİNİ GÖRMENİZİ TAVSİYE EDERİZ
Başlama saatleri: Her gün saat 12 den gece 22 ye kadar. Her on beş dakikada bir matine
(1054)
I— Igevı.rnı,,
2,5 , 3,5 cc.lik
1 teneke benzinle 455 Km yol kateder
ÇEMKO
_Telefon : 15858 __Orta Anadolu satış merkezi
Telgraf : Çemko Çelik Motor Kollektif Ortaklığı
(1054) itfaiye meydanı No. 54 - Ankara
Alım - Satım
işleriniz için
Büyük Emlâk Acentesi NİZAMİ ATACAN
Ulus Meydanı Mühendis Han
No. 1 - 2, Tel: 13235
( 1075)
Aranıyor
Talebe bir genç kıza bedava oda, beş yaşında bir çocukla meşgul olmak mukabilinde, müracaat: 16 -18 arası Sakarya Cad. 64 Yenişehir (1077)
Açık yakalı 750 kuruş dan 2350 kuruşa kadar çeşitler vardır.
Acele satılık tuhafiye dükkânı
Kalabalık, işlek bir muhitte dört yol ağzında bir dükkân malı ile birlikte muazeret dolayısiyle devren satılıktır.
Müracaat: Abdurrahman Ünüvar Doğanbey Çerkeş sokak No. 46 da Bakkal. Tel: 13691
ZAYİ — İstanbul Galata nüfus memurluğundan almış olduğum nüfus üviyet cüzdanımı kaybettim. Yeisini alacağımdan eskisinin hük-ıü yoktur.
Halil oğlu Hilmi Beyhan (1069)
Yazlık file gömlekler PANAMA Şapkalar1 ve Teksas modelleri 1275 ve 1700
gelmiştir kuruştur
Ankara Emlak Bürosunda
Sat lık evler
İsmetpaşa. Hacı Bayram, Ha-mamönü, Ulucanlar ve Anka-ranın her semtinde 3000 liradan 25.000 liraya kadar ahşap ve kârgir evler.
Ankara Emlâk Acentası Hayri İpekli 12663 Telefon Anafartalar Zafer sokak 5/7 (1074)
ZAYİ — Kızılcahamam Çamlıde-re ilkokulundan aldığım 1942 yılı diplomamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür.
Mustafa Yılmaz
(1070)
Ortaç:
Anafaruuaı Gaa. Aalıye Karjıa* SLöfe No. 124.
inkara Teli 11135
Sayfa: •
ZAFKR
M-9-19M )M
z
çeli
Spor Bayramı
Gençliğin Spor gösterileri yarın yapılacak
Seçimlerin neticesi üzerine eski hükümet tarafından tehir edilen 19 Mayıs Gençlik Bayramı töreni yarın yapılacaktır.
Haber aldığımıza göre, yarınki törende öğrenciler jimnastik gösterileri yapmıyarak sadece geçit resmi yapacaklar, bu geçişe kız öğrenciler okul kıyafetleriyle, erkekler de spor kıyafetleriyle katılacaklardır. Geçit resminden sonra sınır top rağı ve bayrak merasimle Cumhurbaşkanına verilecektir.
Öğrenciler bugün geçit resminin provasını yapacaklardır. Pazar günü de her okulda öğrenci velileri için spor gösterileri yapılacaktır.
Cumhurbaşkan nın kabulleri
Sayın Cumhurbaşkanı Celâl Ba-yar dün Çankayada Türk Millî Talebe Federasyonu başkanı Can Kıraç başkanlığında on beş kişilik heyeti, Ankara işçileri Sendika baş-kanlannı, Millî Türk Talebe Birliği başkanı Suphi Baykam’ı İstanbul Şehir Tiyatrosundan Vasfi Rıza Zo-bu başkanlığında dört kişilik heyeti, Rize, Urla, Denizli milletvekillerini, Amasya Demokrat Parti başkanı Celâl Topalayı, Ordu Demokrat Parti il başkanı Bekir Bay-kalı ve tebrik için gelen zevatı kabul etmiştir.
Iran takımı geldi
İran futbol kafilesi dün bir Türk uçağı ile Tahrandan Ankaraya gelmiştir. Hava meydanında Beden Ter biyesi Genel Müdürü Vildan Âşir Savaşır, beden terbiyesi erkânı, sporcular tarafından karşılanan kafile, bir müddet şehrimizde kalmış ve tekrar tayyare ile Istanbula hareket etmiştir.
Haber verildiğine göre, İranlIlar ilk maçı 28 Mayıs Pazar günü millî maç olarak İstanbulda İnönü Stadında genç millî takımımızla yapacaktır.
Orduevindeki cinayet
★ (Baş tarafı 1 incide) çesinde içmiş olan iki yüzbaşı büfe önünde, müteahhidin kâtibi Nevzat Ayata ile karşılaşmışlardır. Nev zat Ayata da içmektedir ve hayli sarhoştur. Yüzbaşı Necip ile aralarında sebebi henüz anlaşılamıyan bir mesele yüzünden münakaşa çık mış, ve az zamanda büyüyerek kavga halini almıştır.
Etraftan müdahale edilmiş, Nev- 1 zat Ayata salondan dışarı çıkarılmış, bir müddet sonra iki yüzbaşı da dışarı çıkmışlardır. Dışarıda iki grup karşılaşmış, kavga tekraı başlamış ve yüzbaşı Necip ile Nev- ı zat yere yuvarlanmışlardır. Bu sı- ' rada Yüzbaşı Necip başından bir yara almıştır. Yaranın ağır olduğu , görülünce yüzbaşı hemen Gülhane hastahanesine kaldırılmış, Nevzat Ayata da yakalanmıştır.
Yüzbaşı Necibin zabıtaya verdiği ilk ifadeye göre, hâdise bir kadın meselesinden çıkmış ve Nevzat başına demirden bir muşta ile vurmuştur. Nevzat Ayata ise dün verdiği ifadede şöyle demiştir:
— Sarhoştum, hatırlamıyorum. Fakat münakaşa galiba bir şarap meselesinden çıktı. Elimde muşta filân olmadığı gibi her hangi bir silâh da yoktu. Yüzbaşının nasıl yaralandığım bilmiyorum. İhtimal düşerken başı duvara veya yere çarpmıştır.
Kavganın şahitleri de Nevzadın elinde muşta veya diğer bir cisim görmedikleri yolunda ifade vermişlerdir.
Yüzbaşı Necibin yarası ağırdır ve dün sıhhî durumu ifade vermesine müsait olmıyacak bir hale gelmiştir.
Tahkikata devam ediliyor.
Adhyeden çalınan dosya
İC (Baş tarafı 1 incide) 14 e bırakılmıştı.
Bilindiği gibi Kavur, İsviçreden altınları getirmek için gönderildiğini bu gidişinden Dışişleri Bakanlı-Smm şiire telgrafla haberdar edil-diğini ve elçi tarafından kendisine kurye mektubu verildiğini söylemiş ve elçiye bugüne kadar bu mek tupları verip vermediği hiç sorulmadan doğrudan doğruya bilirkişi tetkikine gidilmesinin usulsuz olmakla beraber meseleyi bir an evvel aydınlatması bakımından bunu kabul ettiğini ifade eylemişti.
C.H.P. hükümetinin Avrupadakı elçiliklerinin maaş ve tahsisatım sistemli ve teşkilâtlı bir kaçakçılık halinde çalıştırarak ödediğini, bu hususta resmî tamimler mevcut olduğunu, bir çok büyükelçilerin ve diplomatların yakalandığım, fakat bunların açıklanmadığım söylıyen Kavur, bu cihetlerin sorulmasım da mahkemeden istemişti.
Dün saat 14 de yapılması gereken bilirkişi tetkikatı ise icra edilememiş ve mahkemece bilirkişi tayin edilen Bahattin Kirman da mahkemeye gelmemiştir. Yaptığımız tahkikata göre Kavura ait dosyalardan biri Ağırceza mahkemesi başkanızın kasasından kaybolmuştur. Dosyanın kaybolduğunun anlaşılmışı üzerine günlerden beri bütün adli-yede ve ağırceza mahkemesinde çalışan bütün memurların evlerinde esaslı araştırmalar yapılmış, fakat şu ana kadar her hangi bir netice elde edilememiştir.
Hâdise kısa bir zamanda adliye muhitine yayılmış ve büyük bil' hayretle karşılanan ve emsali görülmemiş olan bu hâdise muhtelif tefsirlere sebebiyet vermiştir. Bu arada dosyanın C.H.P. nin tam seçimleri kaybettiği bir sırada ortadan kaybolması üzerine bilhassa dikkat çekilmektedir.
Ağırceza Mahkemesi başkanının kasasında kilitli olan bir dosyanın ne suretle ve hiç bir iz bırakmadan ortadan kaybolabileceği de hayretle karşılanmakta ve bu hâdisenin Türk Adliyesinde ilk defa vâki olduğu belirtilmektedir.
Dün öğleden sonra Kavur mah-
' Başmakaleden devam .
kemede bulunmasına rağmen kendisine beklemesi söylenmiş ve saat 17 de ise mahkeme başkanı sadece gitmesini bildirmekle iktifa etmiştir. Bilirkişi tetkiki için terar ne zaman gelmesi icabettiğini savcılık vasıtasiyle sorduran Kavura bu tet kiklerin duruşma günü yapılacağı bildirilmiş, fakat dosyanın kaybolduğu kendisine haber verilmemiştir.
Henüz esrarını muhafaza eden hâdise üzerinde ehemmiyetle durul makta ve bu işle alâkalı bazı büyük şahsiyetlerin bu dosyanın çalınmasına âmil oldukları sölenmektedir.
C. H. P. Divanı
* (Baş tarafı 1 incide) seçilmiş bulunmaktadır. Delegelerden maada milletvekilleri de kurul tayın tabiî âzaları sayılmaktadır. Binaenaleyh, bu kurultaya yalnız ha len milletvekili olarak seçilmiş olan 64 kişi ile delegeler iştirak edebilecektir. Ancak partinin idare kurulunu ele almak üzere ötedenberi iki zümre arasında mevcut çarpışmayı idare edenlerin hiç birisi bu sefer milletvekili seçilmediği için tüzük gereğince kurultaya da iştirak hakları yoktur. Bu iki zıd cephe bu vaziyet karşısında sinsi bir an laşmayı tercih etmişler ve hep bir arada parti başkanı İnönünün dele geler üzerindeki tesirini istismar ederek, son devre milletvekillerinin de kurultayın tabii âzeları olmaları şeklinde tüzüğe yeni bir madde ilâve etmek gayesini ele almışlardır. Bu hususta muvaffakiyet elde edildiği takdirde bütün eski particilerin par tinin idare heyetinden uzaklaştırıl ması yoluna gidileceği zannedilmektedir.
Beşktrş ikinci maçında
1 -1 barobere ka dı
Nevyork, 25 (Radyo) — Beşiktaş futbol takımı dün ikinci karşılaşmasını New England Ali - Star ta kimi ile yapmış ve maç 1—1 bera- , herlikle sona ermiştir.
f "" ı
Dünyaca çok beğenilen meşhur Alman mamulatı
ZÜNOAPP D B 200
ZÜNDAPP Motosikletleri |
gelmiştir.
Türkiye Umumî Mümessili
M. ve A HANİF KARDEŞLER Ltd. Şirketi
Posta Caddesi No. 90 Ankara
İstanbul satış yeri: Hanıf Kardeşler I (1068) Altıncı Vakıf Han, Numara 8, Galata Tel. 49995
■■»«—.Ha»»».»/
Suç insani, af İlâhidir!
yaptığım temaslar ve konuşmalar neticesinde şuna kani olmuştum ki, eğer bunlar bir affa mazhar olsalar, bir dalıa ellerine ne bıçak, ne taban-
ca alırlardı; aşağı yukarı hepsi cemi yete tekrar müfit birer insan olurlardı..
Evet, cinayet işleyen adam elbette cezasını görecektir; fakat öyle cinayetler vardır ki, bunların mesuliyeti, câniden daha çok cemiyetin sırtına yüklenmektedir. Yokluk, zaruret, ahlâk düşüklüğü, cehalet, kin, kan dâvası, ihanet yüzünden bir tehevvür ânında kaatil olmuş bir çok bedbahtlar bulunduğunu kim inkâr edebilir?
Bunlar içinde nadim olanlar çoktur; ve nihayet cezalarının on senesini, on beş senesini çekmişlerdir; hem de ne şartlar altmda çekmişlerdir! Hapishanelerimizin hali malûmdur. Memlekette öyle ceza evleri vardır ki, orada geçen bir sene medenî memleketler hapishanelerinde geçen beş seneye muadildir. Açlık, sefalet, perişanlık, hepsi hepsj ebedî bir pranga gibi mah-
Bütün bunlara rağmen Af Kanunu yine düşünülmiyebllirdi. Fakat, af bu kadar elle tutulur bir hale çeldikten sonra onu bir hamlede tekrar geri çekivermek işkencelerin en büyüğüdür. Bunu, zaten kaderin sillesini yiyerek ezilmiş olan biçarelere reva görmek kadar haksız ve hissiz bir hareket olamaz..
Günlerce aç kalmış bir adamın önüne üzerinden dumanı tüten bir pirzola uzatınız.
— Al bunu ye! deyiniz, sonra o-nu birdenbire çekiniz!
Dünyada bundan daha korkunç bir şey yoktur.
Bu adamların ümitleriyle, hûlya-lariyle, sevinçleriyle bu kadar oynamağa hangi vicdan sahibinin gönlü razı olur Fakat işte eski iktidar, bunu yaptı! Suçların İnsanî fakat affın İlâhi olduğunu düşünemedi. Ve hele afla, böylece, kedi fare ile oynar gibi oynayanların şeytanî hareketlerini bile mazur gördü.
Hapisten çıktıktan sonra «inha iyi gördüm ki, bu hareketten mahkumlar kadar âmme vicdanı da müteessirdir. Her tarafta ayni sesi işittim: Affı böyle fecî bir işkence haline sokmağa kimsenin hakin yoktur. O halde eski iktidarın yaptığı bu korkunç hatayı, yeni iktifa» tashih etmelidir; hem de bir an ev. vel tashih etmelidir.
Memnunlukla duyuyoruz ki, şimdiden af için hazırlıklar vardır. Her halde Demokrat Parti iktidarı, yeni ve şâmil bir af kanununu çıkar, j makta geçikmiyecektir.
Memlekette, büyük bir demokrasi inkılâbı olmuştur. Devir değişmiştir. Sırf bu inkılâp dahi, affı bir zaruret haline sokmuştur. Elbetteki mağdurların da hakları korunarak, cemiyetin istediği şekilde âdil bir Af Kanunu çıkarılmasına elbirliği ile çalışacağız. Bunu yapmakla sade mahkûmları değil, belki umumî efkarın bu yüzden rencide olan hislerini de azaptan kurtaracağız.
Mümtaz Faik FENİK
Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanlarının tamimi

saygı ve itimadın yaratılacağına ! inanım vardır.
Çalışmalarımızda daha verim.1’ ve rasyonel usuller aranmasını, iizum 6uz kırtasiyecilikten ve muamele -terden kaçınılmasını, vazife sa ,ıp terinin derece derece sorumluluk almaktan zevk duymaları ve r’sı-yatiflerini kullanmalarını da dilerim.
Başarılarımızın esası muhtelif kademeler arasında en/o'vet, itimat ve sevgiye dayanan oır işbirliği kurulmasına bağlıdır.
Meslekî hayatlarını memleket hizmetine vakfetmiş tecrübeli ve temiz insanlarla beraber çalışmaktan büyük bir zevk ve iftihar duy maktayım.
Hepinizi sevgi ile selamlar, başarılar dilerim.»
Ulaştırma Bakanının tamimi
Ulaştırma Bakanı Tevfik İleri de Bakanlık teşkilâtına aşağıdaki tamimi göndermiştir
«Sayın Adnan Menderes kabinesinde Ulaştırma Bakanlığı vazifesine başlamış bulunuyorum. Memleketin İktisadî, İçtimaî, ıdarî hayatında ve millî savunma hizmetlerinin ifasında pek ehemmiyetli vazife leri yüklenmiş bulunan Devlet Demiryolları, Devlet Denizyolları, Devlet Havayolları ve Posta Telgraf ve Telefon teşkilâtımızın mut-
lak bir intizam ve âhenk içinde çalışmaları'işletmelerimizin ana pren sibidir.
Bugünkü şartlar içinde pek ağır ve mesuliyetli’ olan bu vazifeyi kabul ederken devlet ve millet hizmetinde her zaman ve her yerde şartlar en kadar ağır olursa olsun i daima sadakat ve feragatla çalışmağı şiar edinmiş olduklarına inan dığım bütün mesai arkadaşlarımın ' gayret, dürüstlük ve yardımlarına güvendim.
Çalışmalarımızda vatandaşa iyi hizmet etmek baş prensibimiz ve itiyadımız olacaktır. Tasarruf zihniyetini daima ön plânda tutacağız. Tam randıman vermiyen bir çalışmayı israf telâkki edeceğiz.
Türk basınında hizmetlerimize müteallik olarak çıkacak ikaz ve terk’t yazılarını yerinde halk hizmetleri gibi telâkki ve önemle takip edeceğiz.
Millet yolunda büyük vazife ve mes etleri müdrik olarak feragat
la ç »n bütün arkadaşlarımı en
kücûA i-odemecen en yüksek kademeye '• dar muhabbetle selâmlar ve yenj ruh ve hava içinde kendilerine basaı .*u direlim.» İşletmeler Bekanın tâmimi
İşj°tTiel-r -canı Muhlis Ete Bakanlı k -^saJı na şu tamimi göndermişi •
«İşlet- 1 Rukanlığı vazifesini 23 Mayı.- - «■ n inden itibaren ü-
Bakaı. ».• .;aJ mevzuuna giren kon u emleket ekonomisi
zerime ı •’«. uınıyorum.
Ar s«. J(k e»
Müracaa' • .Ad.-’ karşısı İsa Apartmanı IX 278 .crışimci Süleyman. (1076)
bakımından çok önemli fakat o nis-bette çetin olduğunu müdrikim.
Her biri birer kıymet olduğunda şüphe etmediğim arkadaşlarımın güveni ile ve yardımı ile işlerimizi yaşaracağımıza imanım vardır. Bakanlığımız ve ona bağlı teşekküllere ait mevzular ekonomik olduğu kadar teknik meselelere taallûk etmektedir.
Bu itibarla çalşmalarımızda bürokrasiden içtinap ederek süratle hareket etmek hususunda yardımlarınızı rica eder, bütün arkadaşlarıma başarı.ur temenni ederim.»
Yeni hükümet ..
■fr (Baş tarafı 1 incide) re yeni hükümet yol vergisinin, vatandaşların Kazanç ve servet nis-betlerine göre tahsil edilmesini, hayvan sayım vergisinin tamamiy-le kaldırılması düşünülmekte ve ilk olarak bu vergiler üzerinde duracağını bildirmektedir.
Bu tedbirlerin bugünlerde kabinenin başlıca iştigal mevzuları olduğu tahmin edilmektedir. .
Her halde Demokrat Parti hükümetinin hayatı ucuzlatma yolunda e-saslı tedbirler alacağı muhakkaktır.
Millî Türk talebe, fedarasyonu
★ (Baş tarafı 1 incide) nel başkan Can Kıraş tarafından a-çılmış, çalışma programı ve gündem i tesbit edildikten sonra derhal mü- I zakerelere başlanmıştır.
Bundan sonra başkan ve genel ida i re krulu âzaları Türkiye Büyük Mil , let Meclisi başkanı Refik Koraltanı 1 makamında ziyaret etmişlerdir. |
Başkanla bir saate yakın bir müd i det görüşülmüş, gençlerin W. A. Y. konsey toplantısı için Yıldızdaki Şale köşkü ve Beylerbeyi sarayı | hakkındaki talepleri çok müsait kar i şılanmıştır. ■
Saat 12.30 da Çankayada Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından kabul edilen genel idare kurulu ü-yeleri Cumhurbaşkanı ile 50 dakika ! kadar hasbıhalde bulunmuşlardır. .
Cumhrbaşkanı Celâl Bayar genç lere Atatürk’ün hususî bir zevkle tezyin ve tefriş ettirmiş olduğu köş | kü gezmelerini tavsiye etmiş ve bir | yaver refakatiyle köşk gezilmiştir. ı
Kurul saat 21 de Orhan Fersayın başkanlığında toplanarak saat 24 e kadar çalışmıştır. Bugün ve yarın da bu çalışmalara devam edilecek- | tir.

Yeni Hint Maslahotgüzorı
Yepi Hindistan maslahatgüzarı C. S. Jha dün sabahki ekspresle Istanbuldan şehrimize gelmiştir.
APARTMAN dairesi ve PARA İKRAMİYELERİ
ÇEKİLİŞ
TARİHİ
29 ,
HAZİRAN 1950J

M”
5
HER 100 LİRA AYRI BİR KURA HAKKI ALIR
BANKAMIZIN, HAMAMÖNÜNDEKİ
Hamamönü
Ajansı, her gün saat 9.15 ten 18 e kadar fasılasız açık ve müşterilerimizin emrindedir.
Telefon : 12475

Bütçede tasarruf
★ (Baş tarafı 1 incide)
Yapılmakta olan B. M. Meclisi binası da tasarruf fikri üzerinde duran alâkadarları da ayrıca meşgul etmektedir. Bu milletin böyle bir Meclis binası için vereceği fazla parası yoktur. Fakat inşaat da hayli ilerlemiştir. Bir üniversite binası haline kalbedilip o şekilde kullanıl ! maşım ileri sürenler mevcuttur. Hastahane için kullanılması fikrini ortaya atanlar varsa da, mevcut inşaatın hastahaneye kalbedilmesi daha büyük masrafları mucip olacağı söylenmektedir. Çünkü, plân hastahane olarak kullanılmaya daha az elverişli gözükmektedir.
Ayrıca temas ettiğimiz muhtelif kimseler İstanbul Adalet sarayı için Dolmabahçe sarayını münasip görmektedirler. Böylelikle 14 milyon liralık bir tasarruf sağlanması mümkün olacaktır. Herhalde bu mesele de ayrı bir tetkik mevzuu olacaktır.
Türkçesi: Hakkı Bigeç
Biletler gişelerimizde satılmaktadır. Numaralı
yerlerinizi evvelden aldırınız. Sinema İKİ RUHLU ADAM Seanslar: 13.30—15.30—17.30
21 Temsil: BEBEK
TeL gife: 10031 - Müd.: 24070
— )
İstanbul, Yemiş vapur iskelesi (11) No. da
Ankara Güneş Umumi Nakliyat Anbarı İstanbul Şubesi açılmış ve sayın müşterilerinin daha müsait şartlarla hizmetine başlarken esaslı nakliyat işleri arasında Ankara esnaf ve halkının her işini de menfaat beklemeksizin yapacak bir tarzda teşkilâtlanarak yazıhanesinin bir kısmını müşterilerinin Istanbulda-ki hususî hizmetlerine tahsis etmiştir.
(-1081)) ZEYNEL GÜNDOĞDU
Helikopter Ankarada
★ (Baş tarafı 1 incide) izahat vermiş nerelerde ve ne zamanlar kullanıldığını anlatmıştır.
Mr. B. Hagenah bu sırada Cumhur başkanı Celâl Bayara uçağa binmeyi arzu pdip etmediğini sormuş, Celâl Bayar da bu teklifi memnuniyetle kabul ettiğini söyliyerek helikoptere binmiştir.
Helikopter bu defa içinde Celâl Bayar olduğu halde havalanmış ve Ankara üzerinde muhtelif uçuşlar yapmıştır. Başkan helikopterden indikten sonra bu uçuştan memnun kaldığını ve helikopterin istikbal için bir çok şeyler vaadettiğıni söylemiştir.
Bundan sonra helikopter saet 12 de İçişleri Bakanlığının önündeki meydana inmiş ve burada birikmiş bulunan binlerce meraklı önünde gösteriler yapmıştır.
Bu sırada Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan ve Meclis başkanvekilleri, millî Eğitim, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlan gösterinin yapıldığı meydana gelmişler ve uçak hakkında izahat al ı mışlardır.
Helikopter bundan sonra havadan ilaçlama tecrübeleri yapmış ve de poşuna aldığı talkı havadan yere püskürtmüştür.
Büyük Millet Meclisi Başkam Refik Koraltan helikopterin mümessilinden izahat aldıktan sonra hislerini şöyle ifade etmiştir:
«Türk milleti Amerika ile daha fazla işbirliği yapmak istediğimiz Bizim süratle yapmak istediğimiz şeylere müzaharet edecek olursanız bundan ziyadesiyle memnun dağız. Demokratlar ve Türk milleti A-merika ile her sahada işbirliği yapmak azmini vermiştir. Bu duy gülerimizi kolaylaştırırsanız memnun oluruz. Türkiyenin bu bayram gününde bu güzel eseri görmekle
ZAYİ — Reş ■' ‘ ' azası un Kızıl-caviran köyü l.'* •zulundan almış
olduğum (25667' \ )u diplomamı kaybettim. Yenisi. • alacağımdan eskisinin hükmi» y« - «r.
(1078) Kâm ■ (nşçukadar_
Satılık ev
Hamamönünde asfalta * 15 metre cepheli, 267 in* arsa üzerine kurulmuş, altında üç dükkânı bulunan on odalı ahşap ev satılıktır.
Müracaat: Her gün 3 den 6 ya kadar Atatürk Bulvarı Fo-
I to Ap. Daire 1. (1079) |
Belediye Başkanlığından
Belediye komisyonu 24/5/1950 günlü oturumunda 3044 sayı ile j 27/5/1950 gününden itibaren perakende koyun etinin 200 kuruştan ve perakende kuzu etinin 175 kuruştan satılmasına karar vermiştir. |
Sayın halka ve alâkadarlara ilân olunur. (3486)
İçişleri Bakanlığından
Bolu'nun Akçakoca ilçesi nüfuss kütükleri yanmıştır. Bu ilçe halkından olup da başka yerde bulunanların kayıtlarını yenilemek üzere oturdukları yerler nüfus dairelerine müracaatları ilan olunur.
,____SOMON Tl------■)
AİLE SAZ SALONUNDA
HER AKSAM
Sabite Tur Feyzi Aslangil
Sayın Ankara hahcıma aevditl Saa taİ*. mâzeyyesı bir salo» — Her Fasar ten* ka(n«Ue İfUata matleeal
Nîgâr
tfftkttııjrnel o*-r»is — Neti* memeler T» »O* terile» KABABÖCEBLKB Telefon: 21303
DİKKAT: Yazlık BOMONIİ BAHÇESİ
M »H «■* rtUTta »»»T «M»)

Comments (0)