Çarşamba
25
ŞUBAT
JM
Idare: Munıoamanlye No. n Tel adresi: .TKHİ SABAH* İSTANBUL Telefon:
I
SAYISI
HER
YERDE
B K D B L t
Benetol •400 ₺. ttOO > 1000 > 000 > j
10
KURÜÇ
Onuncu TU
No. >238
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ
‘ \ »w \ • • . * •
‘rabzoB kurtalaş yıldOafiaO törenle katlandı
Trabzon: 24 (A.A.) — Trabzonun 30 uncu kurtuluş yıldönümü bugün emsalsiz bir törenle kutlanmıştır. Bu vesile İle büyük ve tarihi günlerden birini yasamış olan be, asırlık bu Türk şehri, köylü ve şehirli binlere, halkın tarifi imkânsız coşkun tezahüratına sahne olmuştur.

■W
Gazeteciler Cemiyetindeki Basın Toplantısında

■ i
Gazeteciler Cemiyetinde diln yapılan basın toplantısından bir görünüş
Çoruhla Dönen Mubayaa Hey etimiz
Güzel söz
ve hisler
«
/■
i
Rusga ile münasebatımızda hiç bir şey değişmemiştir^
Dışişleri Bakanı; Marshall plânı, Doğu Bloku, Filistin mes’eles Yunan iç harbi, Balkanlarda Bloklaşma mevzularında izahat verdi nıi§ ve sorulacak suallere cevab vere peğini bildirmiştir.
İlk sual Amerikan yardımı hakkın da İdi. Buna karşı Dışişleri Bakanımız demiştir kİ:
AMERİKAN YARDIMI
«Amerikan yardımının blliyorsu -Ciuz ki iki safhası vardır. Biri doğru dan doğruya ona altı milletten biri olmaklığımız dolayısile Marshall plû (iı çevresi içinde kredi yardımı, İkin Cisi, tamamile bunun dışında bulunan askeri yardım.
Marshall yardımı hakkında evvelce Büyük Millet Meclisinde uzun Lza tıatta bulundum. Yalnız şunu söyleye yim ki, gerek Ankarada Amerikan bü jrük elçisi İle aramızda, gerek Vaşing ton da büyük elçimizle Amerikan hü kûmetl arasında temaslara devam e. dilmededir.. Ankaıada mütehassislar Bakam Nccuıeddin SADAK nıUrekkeb b(r bQro Bu.
rada çalışan arkadaşlar Amerikan hükümeti tarafından bizden later.ll^n yeni malûmat ve hesabi an münıkîln olan süratle toplamakta ve bunlar Amerikaya tevdi edilmektedir.
Askerî yardıma gelince, geçen se ne yapılmış olan ve yüz milyon dolar lık yardım adı verilen maflzeme yar-Öımına İlâveten Amerikan hükümetinin malî senesinin başı olan temmuz (Devamı Sa., 5; Sü., 3 def
r ★
Mis idiyetsizlik bahsin-i de Adana felâketi en son örnektir. C unılıurreisinin seyahat ee temasları neyi halledebilir? Yine halkın dilekleri not ediliyor, ileride mütehassıslara ge-rûş projeler hazırlatılara-ğı l âdolunuyor hattâ fa»* la olarak biiyiik masraflara Millet Meclisini ikna etmek zordur, siz de şimdiden para vermeğe hazırlanınız, deniyor. Yalnız Meclis binası için altmış, yetmiş milyon harcamağa Meclisi ikna etmek zor olmuyor da böyle bir meblâğı, yurduııuı-2un en mamur olmağa namzed parçasını ihya i-çin nıi ikna zor oluyor?
1_____________________________1

-i Bir iki-gün şehrlnıizcle bulunan D.şişleri
I
gazeteciler cemiyetinde basın



C. Bayar izmirde
D. P. genel Başkanı İzmirde büyük tezahüratla karşılandı

Hey’et Amerika kıt ası hariç eline ne geçti ise getirmiş!
Maliye müfettişleri hey’ete kom&iyon olarak verildiği iddia edilen döviz olarak yurda sokulmadığı

| Getirilen eşyanın göz kamaştırıcı listesi
41
Celâl Bayar Cumaya şehrimize dönecek
Demokrat Parti genel başkanı Celâl Dayar, dün saat 13.30 da tayyare ile An karadan şehrimize gelmiştir.
Celâl Bayar, Yeşilköy hava meydanında; İstanbul il idare kurulu başkanı Abdur-rahman Münib ve idare kurulu üyelerinden Salih Kese-ci, Bülend Danışman, Salâ-lıaddin Güvendiren ve diğer D. P. liler; yakın dostlan tarafından karşılanmıştır.
D. P. Genel Başkanı, beşuş bir çehre ile tayyareden in-(Devamı Sa., 5; Sii-. ? de^ *
Bu memleket halkının De-
[ m okra siyi öyle yanın a-ğız değil, yürekten iste- • . İlgine en kuvvetli delil ac gönülleri 5M;a«ak en güzel belirtiler gerek Demokrat Parti kongrelerinde gerek Halk Partililerin toplantılarında açıklanan istekler \e ileri | dürülen düşünce ve kanaatlerdir.
Siyasi hayatta kaşrrlrıımiş, politika oyunlarile çeyrek asırdır «anbazlık rtıniş prendebaztarın öl-rülii, hesablı, tartılı ve hem şişi -iıenı de kebabı koruyan deıııeçleri->e her kalbii büyük te/adlar ve tarhlar vardır.
*
4nıma memleketin hakiki düşün-1 resini hu temiz partililer, gündelik • politika çörçöpünden kurtulmuş bu berrak kıyanlar ifade ediyor. Fara/a Konya Demokrat Parti kon greninde söz alan yüksek müheu-di> Himmet ölçmenin konuştuğu kadar pürüzsüz ve içten gelcıı bir konuşmaya Demokrat Parti kurucularının ağzında hiç rastladınız nu? Köprülüler, Refik Şevket İn-eeler. Menderesler giınler ve haftalardır Batı vilâyetlerinde dolaşıyorlar, halkla ve Demokratlarla temas ediyorlar. Bütün gayret ve emekleri de partideki ayrılıkları, İstifadan doğan neticeleri izah etmek, şerhetmek, kendi görüş tarzla r>nı halka telklıı eylemektir.
Halbuki bir Konyalı ölçmen na-Hİ bir hamlede politika bataklık-(Devamt Sa„ 3; Sil., 4 de)
İstanbul 24, (A. A.) üonbeû Baka .ı Necmeddln Sadak bugiln İstanbul
mensublan ile bir toplantı yapmıştır/ Bıı toplantıda. Şehrimdeki yabancı) muhabirler de hazır bulunmuşlardır. ) Dıçişkri Bakanı tstanbulda bulun duğ-u sırada meslektaşları ile yaptığı bu konuşmadan çok büyük bir memnuniyet duyduğunu da ayrıca belirt-.
D-vlet D^rîr ve DcnizyoUan iş I letpı^leri nftinimı uvüba-
yaası için Ulaştırma Bakanlığı tarafından iki sene evvel Amerikaya gönderilen ve Bakanlığın emri üzerine Çoruh şilebi ile geçen cumartesi günü memlekete dönen es ki Devlet Demiryolları genel müdürü Fuad Zineirkıran ve yanındaki zevat ile diğer yolcuların be-


SeJfelâketivebirdemec
Bayındırlık Bakanı, tnönünün halkın maneviyatını yükselttiğini söylüyor..
iki parti Tercilerinin açık konuşmaları arasında ne

Bakan, Çukurovayı sel felâketinden kurtarmak için Acur kadan miitelınNsı&iar getirileceğini
Adana: 24 'A.A.J — Seylaba manız kalan bölgelerde tetkiklerde bu lunduktan sonra Bayındırlık Baka m Kasım Gölek bugün saat 11 de uçakla Ankaraya dönmüştür, Bakan. hareketinden önce ajans ve ba sın temcllsllerine şu demeçte bulun muştur:
Seyhan bölgesinin uğradığı sel felâketi üzerine Cumhurbaşkanım, zm buralara gelerek bizzat İncelemelerde bulunması bir taraftan hal kımızın maneviyatını yükseltmesin de, diğer taraftan da hem âcil hem de uzun görüşlü tedbirlerin bir^n evvel alınmasında birinci derecede âmil olmuştur, Cumhurbaşkanı 1-le dün yaptığımız uçuşta, Seyhan. Ceyhan ve Berdanm yaptıkları bü yük tahribatı yakından gördük, Bu taşkın, Çukurovanın şimdiye ka (Devamı Sa., 5; Sil.. S dal
bildirdi!
■ '
J-.1 (c*
raberinde getirdikleri evrak, ya ve «Mv-yrı maliye mür^MVrri-nin elkoyduklanııı dünkü nüshamızda bildirmiş, maliye müfettişlerinin bir geminin kontrolüne ilk defa vaziyet etmelerini; Amerikk-da malzeme ve gemi mubayaa e-den Fuad Zincirkıramn başkanlığındaki heyetin Amerikan firmalarından komisyon aldıkları ihbar ve iddiasile ilgili bulunduğunu ilâve etmiştik.
Bu hususta dün de yaptığımız tahkikatı okuyucularımıza aynen naklediyoruz:
Maliye müfettişleri evvelki giin • ele geçirdikleri resmi ve gayrı re s. mî evrakı mühllrliyerek tahtı mu-1 hafazaya almışlardır. Fakat Çoru-1 hun limanımıza getirdiği eşyanın I çok mühim bir yekûna baliğ oldu-1 ğu anlaşılmış, tekmil bagaj, sandık, bavul ve çantalar en ince teferruatına kadar gözden geçirilmiş adeta elenmiştir.
(Devamı Sa,t 5; Sil., 1 ae/
i
W
T
. i. 4
VT;
’.W ‘ \ X '
Âmtrikadan mubayaa heyetini getiren Çornh
t 4
( ’m
L
f .
I



t
(Solcu Profesörler
Üniversitelerarası Kurulun kararma karşı. Fakülte bu hocalara aid kürsülerin muvakkaten tatilini kararlaşhrdı
Feldlcet nahağından bir görlbdlş
Sovyetlerin Ankara elçisideğişti irildi
A
MÜTEHASSIS
7 Mart Pazartesi
Senenin En Mühim İfşaatı
er ı oa bahta alâka te merakla takib edaceksiniı
Kenan Oner’in siyasî hâtıraları
Memleket, hattâ dünya çapında bir takım hâdiseler yaratacak olan bu hâtıraları önümüzdeki günlerde
Elçiliğe, harb yıllarında a sene Sofyada bulunan Prof. Aleksonder tayin olundu
Ankara 24, (hususi) — Uzun za-maııdanberi vazifesi başında bulunmı-yan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Ankara büyük elçisi Vinogra-dofun yerin* bu defa Knk^ra büyük elçiliğine Prof. Meksander Lavrlschc vln tahinine dair hükümetimizden (« tenllen agreman verilmiştir öğrendiği mlzo göre Sovyetlerin yeni büyük el çisl 940 don 944 yılına kadar Sofya •İçilirinde bulunmuş ve ondan sonra merkezde çalışmıştır.
Moskova 24, (A.A.) EPS—M Vinogra «ovun yerine M. Aleksander Lavrlşev flovyotler Birliğinin Türkiye büyük •İçilirine tayin edilmiştir.
YBNÎ ELÇİ BALKAN ÎTLERİNDE
Moskova 24, (A. P.) — Sovycticr Erliğinin yeni Ankara büyük elçisi A. Lavrisçev Balkan işler! hakkında iyi malûmat sahibi bir diplomattır.
Lavriaçev, Sovycller Birliği Dışişleri Bakanlığı Balkanlar şubesi şefliği ile Sofya orta elçiliği ödevler'**! i. fa etmiş ve bidayette Yunan cT/.?ları meselesin! tahkike memur Birleşmiş Milletler Komisyonu nezrindeki Sovyet grupuna başkanlık etmiştir.
Bundan başka LavrUçev 1946 yık Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna İş t İrak eden Rus temsilci heyetine de muavin ftfatUe bulunmuştur

İnönü Malatya
C. H. P. Başkanından
izahat aldı
Malatya: 24 (A,A.) — Cumhurbaşkanı ve Bayan İnönü bugün sa at 11,20 de şehrimizi şereflendir-mişlcıdlr,
Cumhurbaşkanı vali konağına İn mlşler ve burada bir müddet iştira hat ettikten sonra liseye giderek öğ reııcllerle konuşmuşlar, kimya lâbo ratuvarında öğrencilerden İzahat a) | mimardır, Bundan sonra Erkek Sa nat Enstitüsünü şereflendiren Cum ler, müteakiben Kız Sanat Enstitü lnırbaşkammız, atölyeleri gezmiş-sünü ziyaret etmişler, sonra vagon (Devamı Sa, 5; SU., 7 def

Vazıyetin nasıl halledileceği mâlûm değil
Ankara: 24 (Hususi) — Üuiver siler arası kurulun sol temayüllü profesörler hakkında vermiş olduğu kararın akiBİeri devam etmektedir. Bir taraftan kurul bu hoca-
ları aldığı kararla kürsülerine iade ederken Dil - Tarih Fakültesi de hocaların talebelerle temasını kesmek için bu hocalara aid kürsüle-(Devamı Sa., 5; Süu 5 de)
KVIMMN B.R YAPRAK
• / - •
/
Bayındırlık Bakanının Durumu
emtektl büyük bir felâketo Çukurova gibi yurdun zirai bakımdan bir anba-
emHkel
Akdenizde
manevralar
İngiliz - Amerikan filoları müşierek manevra yapacak
Cebclittarık 24, (A. A.) — İngiliz •'? /.^crikan deniz kuvvetleri gelecek hafta Akdenizde Birlikte manovralar yapacaklardır.
Bugün gelmesi beklenen Amerikan deniz birliklerinin sayım İngiliz birliklerinin aayıaından fazladır.
(Devamı Sa„ 5; Sü^ 5 de)
rı baçtan başa harab oldu. ı bu felâket sına koştu, halka cesaret, ümld ve teselli v(ftdl; onları dinledi ; derdlerlne alâka gösterdi. Fakat bu felâket karşısında Bayındırlık Bakanının vaziyeti ne olacaktır? Ve ne olmalıdır?
Zira İşin mes’uliyetl bugün doğru-don doğruya onun omuzlarına yüklenmektedir.
Su baskını felâketine daima maruz kalan bu havali malûm olduğu üzere şimdiyo kadar gelen geçen hükümetler tarafından İhmal edilmişti. Bu ihmal, şimdiki Bayındırlık Bakanının zamanında da devam eylemekto bulunmuştur. Böyle olunca işin bir (ne-zaket-i-aiyâsiye) sı vardır kİ, o da sel felâketinin yalnız köyleri, mczruatı dcgıl bizzat Bayındırlık Bakanını da o makamdan alıp götürmesidir; başka yerlerde böyledir.
Kaldı ki bu zat AdanalIdır; o havalinin her zaman böyle bir hâileyo
Cumhurrolsl ULUNAY et mıntaka- _________________________________|
maruz kaldığını da bilmesi lâzımgcr lir. Ceyhanla Seyhan daima taşar v( mezrunla büyük zararlar verir. Bunu bilon bir adam hükû
i mot konağı «resmlkû _ _ _ | şadı» ile vakit geçir-
mez. İlk yapacağı ioraat, iptidai vasıtalarla dahi olsa muvakkaten todblrlor almaktı. Geniş projelor, barajlar Bunlar iloride yapıladur-
felâketi
sedler,
bu felâketin gayesini ta-
önliyccek mikyasta bendlcr... sun!
Bakanın beyanatından manevî tesirini azaltmak kib oylediğini anlıyoruz:
«Çukurova folâkeîinin bir daha tekerrür otmemosi İçin tedbirler alınmıştır.» sözü söyleno söylono çok yıp* ramış bir toselli formülüdür. O ted* birler alınır yahud alınmaz; orasını bilmeyiz; fakat şimdiyo kadar neden alınmamış? Bayındırlık Bakanı ne b çin bu ihmali devam ettirmiş?
İşin garibi; ihınal halâ devam ediyor. Sanki tabiat: «Siz bir felâkete uğradınız; nöbetinizi savdınız; sizin le (Kit) olduk; bundan sonra temin (Lltfen
9
SAYFA: I
İzmir istiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
Atatürk e suikasdın tafsilâtı ve içyüzü
Ya t an C
>---
Tefrika No. 186
A


•— Nasıl tevziat yapılırdı?
•— Herkes ailesi namına bir ced Vel verirdi ve biz de fırınlara tevdi ederdik, oradan alınırdı.
— Bu şeker, un ve ekmekten art tırdığmız para ne oldu?
I — Efendim asıl iştigal eden zevat dediler ki: «Nâkabil iade küsurattan hasıl olmuş, bir paradır!» bu ana para yedi yüz bin lira bulunuyordu. Bunu vakfettiler; bendeniz de vakıflar meyanmda idim. Bu vakıf ne oluyor ve nasıl yapılıyor. Bunu açık söyleyiniz.
— Efendim bu para hakkında-îttihad ve Terakki kongresi «kâtiplere a iddir.- diyor.
—Siz de kâtiblet sırasında mı bulunuyorsunuz?
— Hayır, bu tevziatta çalışanla rın hisseleri bulunsun diye Kemal b y vakıflar meytuıma idhal etmiş tir.
— Namınıza ne kadar para vak {edildi ?
— Yirmi yedi bin lira.
— Bu parayı aldınız mı?
— Hayır, hâkim geldi, «herkesin sanayiinin hissesi budur» denildi ve hâkim tescil etti.
— Sen mütevelli oldun; yirmi yedi bin liranın sonra namınıza vakıfnamesi çıktı. Sizin bu parada hiç alâkanız yok Kemal boy bu parayı bizden almış da kâsib oluyor?
— Yalnız bildiğim. Şehremane-tini bir zamanlar idare etti. O zaman para aldı.
— Siz ne para alırdınız?
— Kâtibi mes'ul maaşı, on beş lira alırdım.
— Peki şekerin okkası üç yüz kuruş iken siz nasıl idare ederdiniz?
— Bize de biraz şeker falau verirlerdi,
— Meselâ ne kadar şeker alırdın?
— İki okka efendim.
— Sen iki okkaya falan kanar adam mısın? Söyle bakalım daha neler alırdın?
— Pirinç, un ve saire.
— Sonra hayatını anlat bakalım! Harbi Umumîde askerlik yap tın mı, tevellüdün kaç?
— 305 efendim Trabzonda teşkilâtı mahsusa namına gittim, hududa kadar gittim.
—Teşkilâtı mahsusaya nereden karıştın.
— lstanbulda efendim, kâtibi mes’uîdüm; o zaman.
— Tabiî avdette falan askerlik falan yapmadın, o da kaynadı git-

• •
Eayındırlık Bakanının Durumu
, fB.Mtaran 1 tnciĞ^ ederim kİ bir daha artık size soylâb felâketi göstcrmlycoeğim.» demiş.
Böyle şey olur mu? Yarın yine yağmurlar başlar; her tarafı su basar ; mahvolmadık bjr şey kaldı ise o-nu da alır götürür.
Bir yerde yangın bastırıldıktan sonra dahi hatılların tekrar tutuşup i-kınol bir yangına sebebiyet vermemesi için başında beklerler ikide birde yanık enkaza su sıkarlar; görülüyor ki Bayındırlık Bakanı tekrar ötmesi
anbean melhuz olan bir belâya karşı -dahi bir tedbir atmış değildir. I
İstikbale aid ınübhem icraat tasav-1 vuru uğradığımız felâketin yanında I hiç mesabesindedir. l
Dediğimiz gibi bu seylâb felâketi 1 ancak yotmiş beş senedo bir defa imin tazaman tekrar eden bir hâdise olsay-1 dı cdEh! Önümüzde yetmiş beş sene var; O zamana kadar elbette bir şeyler yapılır.» der ve bakanın sözlerinin kuvveden fille çıkmasını beklerdik.
Tarsusta Bakanla'bir milletvekili a-j rasmna geçen münakaşa çok dikkati celbedecek mahiyettedir. Bakan diyor ki:
( Amerikaya kısa zamanda sedler I yapan, kanallar açan makineler sipa-*1$ ettik. Amerikalılar bu felâketten Müteessir oldukları için siparişimizi Memnuniyetle kabul ettiler. Makinelerin üç aya kadar geleceklerini ümid ediyoruz.»
Hayret! Demek Amerikalıların sipa-. rişimlzi kabul etmeleri içir> bu felâketten müteessir olmaları lazımmış. Biraz katı yürekli olsalar yandık; daha doğrusu boğulduk gitti.
Bu ınübhem vaidler üzerine milletvekili bağırmış:
— Ne zaman bitecek? Müddet tayin edin... Kat'I konuşun... Bu felâket yüzünden bütün Çukurovanın iktisadiyatı ölmüştür. Münbit topraklarımızın cenazesini kaldırıyoruz!
Bu acı feryad karşısında gelecek günlere dair tasavvurlardan bahsetmok artık Bayındırlık Bakanına düşmez. 3unu halefleri sövlemelidlr-
ti. îttihad ve Terakki feshedildikten sonra ne kadar para aldınız?
— Ben kendi hesabıma almadım.
— Halbuki diğer kâtibi mcs'ul-ler ikişer bin lira, dörder bin lira, altışar yüz lira almışlar söyle!
— Almadım efendim.
— Yani zannediyorsun ki hazine namına bu paralar istirdad edilecek, korkma böyle bir şey yapacak değiliz.
—Ben şahsen almadım.
— Diğer arakadaşlonn gelip yü züne söylerlerse ne dersin?
— Almadım efendim, alman şey nedir?
— Bir senelik tahsisatınız.
— Hayır almadım.
— 334 kânunuevvelinde 14 lira almışsın, maarif için 2500 kuruş almışsın, telefon ücreti 2500 kuruş, kânunusani maaşı 2000 kuruş, murahhas ve kâtibi mes’uller şubat, mart maaşlar mecmuu var bu defterde.
— Nereden almışım?
— «Teccddüd» fırkasından.
— Efendim bendenizden sonra iki kâtibi mcs'ul daha bulunmuştur. Belki bendenizden sonraki zevat almıştır. Ben o vakit esnaf teş İtilâ tında idim.
— Almadığında musir misin?
— «Toceddüd fırkasından alma dım. Fakat Îttihad ve Terakkiye kâtibi mes'ul bulunduğum müddet çe aldım.
— Fırkanın «Teceddüde» inkılâ bından sonra para almadın mı?
— Hayır.
— Dağıldıktan sonra ne yaptın?
— Açıkta idim.
— Istihlastaıı sonra Şişli içtimaini anlat, Cavid. beyi şahsen tanır mısın?
— Cavid beyle tanıştım.
— Peki nasıl gittin?
— Kara Kemal söyledi.
— Ne söyledi?
— «Cavid beyin erine gel!» dedi.
— Gittiğiniz vakit ne idi?
— Akşam yemekten sonra.
— Kimler vardı?
— Cavid, Ahmed Nesimi. Re-9uhi, Şükrü, Hüseyinzade Ali, Hüseyin Cahid, bendeniz, Vehbi. Hüs nü, Eyüb Sabri beyler vardı.
— Bundan evvel muş mu?
— Bilmiyorum.
— Bu içtima ııe etti. Doktor Nâzım
busu Hilmi beyler var mıydı?
— Nâzım bey vardı, Hilmi beyi pek ijd lıatırlanııyorum.
— Ne diye toplanmıştınız, kongre mi yapıyordunuz?
— Kongre değil sadece intihab meselesi idi.
— Kim riyaset ediyordu?
— Cavid bey.
— Ne görüştünüz?
— Hatırımda kaldığına nazaran intihab meselesi görüşüldü: «Ankaradan istilızac edilsin^ denildi.
— Bu sarih değil, ne diye istih-zac edilecekti ?
— Efendim intihabatın şekli hakkında ve bundan sonra haberdar olmadı.
bir içtima ol-
kadhr devam Ardahan me-
(Deva//ıı var)
Tş başîTKİon beri, bun anlamış-tim... Kaçmalı idim... Sana kaçınalı idim Metin... O zaman henüz 4,'eç değildi. Ha^r, geç kalmışım... İlk gllndenberi... Ben bir çocuktum.
Gözlerime inanamamıştım Koskocaman bir sanatkâr, yaşlı bir adam, benim hocam... Bunu nasıl düşünebilirdim! Gözlerim aldanıyor sandım kulaklarım aldanıyor sandım...
‘ Metin, benim İyi kalbll sevgilim. Benim yerimde sen oldaydın böyle yapmaz miydin?*Yanımda olsaydın bu büyük sadakayı vermeğe benî
I teşvik edeceğine, bu büyük yalanı I söylediğim için beni affedeceğine L nanıyorum ben... ,
Bunun için seni daha, daha çok seviyorum.

Verda sabaha karşı ancak uyu-yabilmigti. Kapısına vurulduğunu duyarak uyandı ve ayni saniyede bU yük bir telâş vo helecanla:
— Giriniz! diye bağırdı.
Hâlâ bir akşam evvelki üzüntü -nün ve anormal vaziyetin toslrl altın da idi. Sinirleri gergindi. Başı çatla yacakmış kadar ağrıyordu. Oda hl7. metçislnin yüzünü görür görmez bir felâket haborl alacağını sandı: Yatağından fırladı?
— Ne var° Ne İstiyorsunuz?
Yaşlı kadın çok terbiyeli bir ta> vırla cevab verdi;
— Yirmi dört numaradaki bey siz! merak etti efendim. Uyanmışsa
— . _»i _- -- • — •-
OklJYtCU
C.H.P. Millet vekillerin den Ahmed Ulus hak-kındaki şikâyete cevab

tarihi köşkü aid a-Hasan
Belediye t'eşrlyak Müdürlüğünden şu mek tubu aldık •
Beşiktaş kaymakamlığı ve belediye şubesi müdürlüğünden:
Ycııi Sabah gazetesinin 15. 2.948 tarihli ııüsluısında «C. II. P. milletvekillerinden Alı med Ulus Bvşiktaşta garaj mı yaptırıyor?» başlıgile intişar eden yazı incelenmiş ve gvrekeA tahkikat yapılarak neticede Beşiktaşta kıymeti haiz İhlamur yanında Alilli Emlake razlye Dr. yüzbaşı
Karaurslan ile Levazım yarbayı Emin Altunordu tarafın dan yapı yollan kanunu ilo belodiye nizam atına muhalif ve tamanıilo gayrı fenni şekildeki iki yapının emrivaki su re ti i o toaia edilmesine çalışıldığı görülmüştür. Vilayet makamından tel tık ki olunan emir üzerine mahallen yapılan t et ki katla Dr. yüzba şısına aid binanın çatı durumunun çok tehlikeli olduğu vo hıınun altında çalışan kimselerin üzerlerine çökecek bir halde, acele ile kapatılmasına çalışıldığı vo çatının. üzerine konulan kiremit ferin sıkletine tahammül ede miyeoek bir dunundu bulunduğu tesbit edilmiştir. Hiç bir mes’ulü bulunııııyan vo gelişi güzel bir tarzda yapılmakta olan ve kapı pencereleri tamamen açık bulunan bu binaya civarda dolaşan ço cılkların voya her hangi bir kimsenin girerek çatıyı tutmakta olan direklerle oynadığı takdirde binanın çökerek bir kaç kişinin hayatına mal olacağı mülâhaza ve en dişesile bu gayn fennî yapının sahibine belediyeye raca at etmesi hakkında tigat sapılmış ve kendisi racaat edinceye kadar
hangi bir tehlikeyi önlemek maksadile de her an çökmeğe müheyya çatının üzerimdeki kiremitler yere indlril-nıiş ve binanın diğer kısımlarına dokunulmamıştır. Bu gayn Imnnni yapının durumu hakkında belediye daimi encümeninin dikkati çekildiği gibi inşaata devanı etmemesi husufunda bina sahibine tebligat yapılarak keyfiyet. mahallen tanzim edilen, bir zabıt varakasile de tevsik edilmiştir.
Eğitim Bakanlığının ri kkat nazarına
Hüviyeti bizce lunhfıız bir e>ki öğretmen soruyor:
«r— On beş yıl öğretmenlik vuptıın. Yozgat ve Samsun vilâyetlerinde vazifeli olduğum e>ııada, hakkım olan makam maaşı ve mesken bedellerinden alacaklı küldün. İlgililere her yıl müracaat ettiğim halde, henüz alamadım. Geçinemedikleriııi ileri sürerek, milletvekillcrimlzln bite ödenek ve yolhıklannı arttırdıkları bu buhranlı zamanda, acaba benim lıakkım olan bıı paraları, baııu verdi recek bir ilgili makam yok mudur? Gazetenizin delâletlerini rien ederim.»
ıııii-tcb-nıii-her
Tefrika : 80
Aşk ve his romanı
"I____Mu azzezjr^ıhsmBERK AND

g ilsin diyor.
— Saat kaçT
— On buçuk...
— Ne söylüyorsunuz? bu kadar geç ml?
Alelâcele giyinerek Turbanın o dasma koştu. Onu yatağında, bltgln bir halde bulacağını sanıyordu. Za -vallı adam geceyi kim bilir nasıl g» çirmlştl. Kapıya hafifçe vurdu. Umduğundan kuvvetli bir ses cevab ver di:
— Gel Verda!
içeri girdiği zaman hayretle dona kaldı. Turhan tıraş olmuş, giyinmiş, bir koltukta gazotş okumakta idi. Bir akşam evvelki kriz tamamlle geç mişti. Yalnız yüzü *-’Ip solgundu, elmaoık kemiklerinde lıafit bir morartı vardı:
— Sizi beklettim. Affınızı rica •-derim hocam. Uyuyakalmışım.
Turhan gülümsemeğe çalışarak o-na baktı.
YBNT SABAH
* '«f ■ ■ lw~ • '• ,«
Bir neşriyat dâvası
Mesken buhranını önlemek
için sarfedilen emekler
II
Vali, Şehir Meclisinde bunun daima “lâf,, dan ibaret kaldığını nihayet itiraf etti
Genel Meclisi dün saat 15 Bekteıln başkanlığında top
Şehir de Sadi lanmıştır,
Geçen toplantıya alt zabıtların o-kunmasmdan sonra gündemde bu lunan ve geçen toplantıda tehir e-dllmlş olan Mesken buhranını ön leylcl tedbirler hakkında hazırlanan tutanağın müzakeresi tartışmalara yol açmıştır,
Üyeler, bu tutanağın gayet İyi olduğunu, bir an evvel tatbik edilmesini istemişler, netice de tutanak tatbik kabiliyetinin tetkiki İçin İlgili makamlara havale edilmiştir,
Bundan sonra, İmar Şirketi ve
DENİZDE
“Çoruh,, şilebi Amerikaya gidecek
Bir müddettcnberl Haliçte tabii yeslne devam edilen Ardahan şile bl, yarpı kömür getirmek için Hav zaya gidecektir,
Diğer taraftan Amcrlkâdan satın alınan ve bir kaç gün evvel Umanı-nuza gelen Çoruh şilebi de Etlbank namına 8000 ton krom yükleyerek Amerikaya gidecek ve dönüşte yar dun malzemesi getirecektir,
«İstanbul» vapuru bugün Marsilyadan geliyor
BaS Akdeniz seferini yapan İstanbul vapuru, bugün saat 14 de limanımıza gelecektir,
«Foz^raf» şilebi de yardım malzemesi getirecek
Lizbon ve Leksostan 1003 ton
mantar yükleyen Yozgat şilebi 18 Şubat akşamı Baitlmor’a hareket et mlştlr, Halen Atlantikte yoluna de vam eden şilep Baltlmorda tahliye yİ müteakip Nevyorka gidecek ve yardım malzemesi aldıktan sonra memleketimize müteveccihen hare ket edecektir,
PÖL t S T E

M
“Motala,, manifatura mağazası soyuldu
Evvelki gece Karaköyde Moto-la mağazasının kepenglnln kilidi kj rıltnak suretile içeri girilmiş ve 2 bin lira değerinde manifatura eşya sı çalınmıştır,
Meçhul hırsızlar kırdıkları kilidin altına bir de anahtar bırakmışlardır Zabıta hırsızları aramaktadır,
Davutpaşa cinayetinin faili yakalandı •
Bundan 1,5 ay evvel Davutpaşa kışlası arkasında Tokatlı tacirler den Ahmed Erdost adında biri o-dunla dövülmek suretlLe öldürülmüştü,
Uzun bir tahkikat sonunda katil olduğu anlaşılan Kartallı Haşan Özer yakalanarak dün sabah Emnl yet Müdürlüğüne getirilmiştir,
Katli sorgusunda: «Cinayet günü yanımıza Muazzez adında bir kadın alarak Ahınedle çiftliğe gittik. Ora da kadın yüzünden münâkaşaya tu tuştuk, Cinayeti işledikten sonra da firar ettim» demiştir,

lüı
Hali
— Sent merak ettim Verda. DUn gece çok yoruldun, üzüldün.
— Siz rahat uyudunuz muî
— Evet Yapılan İğne bana atlkû-net verin işti. Sen gider gitmez uyu.
dum. Fakat SV pek renksizsin. Galiba bu gece saatlorl saydın.
Onun gözlerinin altını çevıellyen morluğa ısrarla bakıyordu. Gene kıs hafifçe kızardı.
. — Ağladın mı Verda?
Ona yalan röylemek boştu, bunu açıkça gösteriyordu.
— Ben sizi hiç hasta görmemiştim hocam. Bittabi çok üzüldüm.
Turhan ayağa kalktı, biraz yorgun adımlarla gene kıza yaklaştı. Onun saçlarını, çok müşfik bir ağabey, bir dost gibi uzun uzun okşadı.
— Zavallı yavrucak, seni hırpala.
dun. Dlin akşam yaşıma başıma bakmadan sarma sapan şeyler söyledim değil mİ? Buna çok pişmanım şimdi.
Verda ayni sahnelerin tekrarlama-
Levent
Kredi Bankası tarafından çiftliği imar plânına dair imar kar ma komisyonu tutanağı müzakere edilmiş vali Lûtfl Kırdır, bu hususta faaliyete geçildiğini, arazinin kadastro muamelelerinin m, bununda ancak altı süreceğini söylemiş ve:
( — Her yıl, Mocliste
mesken buhranım önlemek İçin u-cuz evler yapılmasını konuşur kararlar alırız, fakat birini yerine ge tlremedik» Demiştir,
Bll&hara gündemde bulunan 14 kadar tutanak müzakere edilmiştir,
yapıldığı ay kadar
şehirdeki
ÜNİVERSİTEDE:
Fakültelere kabul edilen öğrenciler
İstanbul Üniversitesine, Şubat sömestri İçin müracaat etmiş bulunan namzet öğrenciler arasından, muhtelif Fakültelere kabul edilenler, dün Fakülte Dekanlı'clarrna bil dirllmlştlr,
Fakülte İdareleri, kabul edilenleri bugün İlân edecektir.
Lise bitirme ve olgunluk derece lerlne göre yapılan seçimler netice sinde, İktisad Fakültesine 34 Tıbha 50, Kimya Mühendisine 9. Fene 55, Edebiyata 153 öğrenci kabul olunmuştur,
-----zj-
ADLİ YEDE
Müezzini tehdîd edan cür’etkâr hırsız
Wlt
Galatada Arab Camiinde oturan Mahir adında 19 yaşlarında bir genç o civarda bulunan bir Camiye giderek müezzini tehdit etmek su retlle 20 kilo bakın çahp kaçmış ve kendisini yakalamak Lsteyen polh lcred de bıçak çekmiştir,
Savcılıgça tevkif edilen Malür gasp ve tehdit lddiasile dün 1 inci ağır ceza mahkemesine sevk edil mlştlr,
Sanık suçunu itiraf etmiş ve şa lıltlerin celbi için duruşma başka güne bırakilmıştır, lieyoğlunda bir kadmuı ölümile neticelenen kazanın tahkikatına devam ediliyor
Evvelki akşam Beyoğluııda Yıldız sineması yanındaki Ankara apartmanın balkon demirlerinin aşağı ya düşmesi ve Belkıs Samur a-dında bir kadının ölmeslle netleele nen kaza etrafında adli tahkikata devam edilmektedir,
Yıkılan parmaklığın taiıiirile uğ raşan Sotlrl, dairenin sohlbl Haydar tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ö-lüıne sebebiyet suçundan dün sabah adiiyeye verilmişlerdir. Parmak Lığı kesmek için kullanılan demir testere de müsadere edilmiştir,
Kazaya kurban giden Belkisln Ankara radyosunda çocuk saatini i-dare eden «Ayşe Abla» nrn kızkarde şl olduğu anlaşılmıştır.
Adalet doktoru cesedin gömülme sine izin vermiştir,
sim önlemek İçin telâşla cevab verdi:
— Hiçbir şey yapmadınız. Bilâkis çok neşeli idiniz. Bir oyun icad ettiniz, İkimiz de buna güldük. Siz küçük bir fenalık geçirmemiş olsaydınız o-peraya gidecektik amma ben yorgun luğunuzu düşünerek bunu bir İhtiyatsızlık saydım. Siza kalsa gidecektik. Başbaşa oturunca da lâf lâfı açtı, derdleştlk, konuştuk.
Onun, geçen hâdiseyi bu kadar sade vb basit sözlerle tarif edişine Turhan aoı acı gUltlmaedi amma buna inanıyor göründü.
— Hakkın var. Dün akşam bir kriz geçirdim, kalb ve sinir krizi. İtkisini de yendim çok gükür. Şimdi dipdiriyim ve ’UzumBuz suallerimle sent yorduğum İçin Mlyt'k W vicdan azabı duyuyorum. Affet, İhtiyarlığıma ver!
— Neler söylUyoroımuz hocam?
— Hakikat budur. Yaşımdan utan-
II
“Damga,, filminin başartisti, bir akşa gazetesi aleyhinde dâva açtı
Armanlar stüdyosunda çevrilen • Damga» filminin baş artisti 19 yaş larırıda Mesrura Sezer, bir akşam gazetesinde çıkan yazı İle hakarete uğradığı lddiasile gazetenin sahip ve yazı İşleri müdürü, tnevzubahlB yazının muharriri aleyhinde bir dâ va açmıştır,
Davanın duruşmasına dün asliye 8 İnci ceza mahkemesinde başlanmış, davacı Sezor ve sanıklar celse de hazır bulunmuşlardır,
Sorguları yapılan sanıklardan ya zının sahibi Ümit Deniz dâva mevzuu olan yazının bir sanat tenkidin den İbaret olduğunu artist Sezerin şahsına karşı herhangi bir hakaret te bulunulmadığını İleri sürpıüş-tlür,
Dâvacı Sezer İse:
« — Bu makalede sanatıma ve şahsıma karşı ağır tahkir ve müs-tahcen cümleler vardır. Suçluların tecziyelerini İsterim demiştir,
Dâvacı vekili de şunlan söylemiş tir:
« — Gazetede - Kapris , başlığı a! tında çjkan yazıda stüdyonun adı değiştirilerek, «Armanlar- yerine «Sarmanlar stüdyosu» denmiş ve müekklllm hakkında da «Sarmanlar stüdyosuna lâyık bayan Sezer» İddiasında bulunulmuştur,
Bundan sonra söz alan savcı davacının «Damga-- filminin baş artis tl olup olmadığının ve ■ Armanlar stüdyosunun» mevcut bulunup bulunmadığının tahkikine k-ı: ..r veril meşini istemiştir,
Duruşma başka bir güne talik e-dil iniştir.
----o---
MÜTEFFRFİK
Hüseyin Avni U aş’ın cenazesi dün kaldırıldı

Evvelki gün vefat eden, İstanbul beşinci noteri Hüseyin Avni Ulaşın cenazesi, dün kaldırılmış; Cenaze merasiminde merhumun yakın dost lan ve sevenlerinden mürekkep bü yük bir kalabalık bulunmuştur, Teş vikiye camiinde kılınan öğle nama zını müteakip cenaze vapurla Kan dilliye geçirilmiş ve aile uıak berisi ne tevdi edilmiştir,
Merhuma mağfiret, kederli ailesine ve dostlarpıa baş sağlığı dileriz,
Çalışma Iiakanı Talisin Hal tanın dünkü tetkikleri
Bir nıüddettenberl şehrimizde bu lunan Çalışma Bakan, Tahsıu Bekir Balta tetkiklerine devam etmek tedlr,
Evvelki gün Haliç Fabrika ve Ha vuzlanıu gezeıı Bakan dün de istin ye dokları ve Baltallmam glikoz ve nişasta fabrikasında incelemelerde bulunmuş, işçi mümessiller!le görüş müştür.
Okullarda sömesiı tatiline 15 Martta başlanacak
S >
Bütün ortaokul ve liseler.15 Mart tan 21 Maı ta kadar; ilkokullar da 1 Nisandan 4 Nisana kadar, ikinci dinlenme tatillerini yapacaklardır,
madan srana alelâcaib sualler sordum. Seni de alelâcaib cevablar vermeğe mecbur ettim.
Geno kızın başının içinde btr şimşek çaktı: cYine bir tuzak nu acaba?* Hemen kendini topladı:
— Ne strin sorduğunuz şeyler, ne do benim verdiğim karşılıklar acaibdi hocam. îki olg-un insan gibi konuştuk. îcnb ederse ayni mevzulara tekrar avdet edebiliriz.
Turhan başını salladı. Zoraki btr neşe takındı:
— Yağma yok. Yeniden bir -sinir buhranı mı? Bu yüzden de operaya gitmemek, yatakta kalmak hat Hayır kiîçük hanım, bugünden itibaren tam an gün seninle gezip tozacağız. Tıpkı iki candan dost... Hayır...
Cümlesini bir saniye için kesti. Büyük bir Itade kuvveti kullandığı yüzündeki mânaclau, dudaklarındaki sıkışıklıktan belli oldu. Nihayet bir hamlede sözünü bitirdi:
— Hayır, dosttan da daha yatan... Seninle bir baba - kız gibi Farisi dolaşacağız. Olmaz mı Verda?
Gene kız başını eğdi. İçinin fırtınasını göstermek istemiyordu. O, bir defa başladıktan sonra devam etti:
— Daha ilk günden bunun böyle olması lâzımdı. Ablama anne dediğin zaman beni de baba diye çağırmak idin. Mesele kalmazdı.
(Devamı var)
f’5 (3 U B A * 1948
I Z/A7Z SAJBAH Fıkracıdan bir mek>flb ıkracıdan dün akşam geç vakit şu tozkoroyi aldık: Azizim Fatln boy»
Nazillldcn gönderdikleri acaip yalanlama, bondo Fuad Köprülü, Adnan Monderes vo Fevzi Lûtfl İle dört başı mamur bıror rnuhayyol mülakat yap* inak arzusunu uyandırdı. Bu akşam kalkan Bandırma postasile İzmiro mü* tovccoihen yola çıkıyorum. Patronun önerinden, hepinizin do gözlerinizden Öperim. Bir ihtiyari tedbiri olmak ü sero hayatımı da sigorta ottlrdim. I-cabında Emin Sazakla dahi görüşebl •irim. Hürmetler.» FIKHACI
Emniyet eski 5 nci şube müdürünün duruşması
>
Bir müddet evvel-Ege v-purun da bir kaçakçılık hâdisesi olmuş. Emniyet 5 inci şube müdürü Süluy-ıııan Sarkut ile başkomlaeı ihsanla iki bavulu gümrük mu.'yen 'sinden kaçırdıkları İddia cdllmlr
Toplu Milli Korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda sa nıklann bereatiııe karar verilmişti, Fakat temyiz bu kararı sanıkların aleyhinde olarak bozmuştur,
Dâva dosyası asliye 9 uncu ceza mahkemesine sevkedlldığinden dün yeniden duruşmaya başlanmıştır Sanık ve sanık vekilleri temyizin bozma kararına uyulmamasını ta lep e imiş ler d İr,
Mahkeme de Temyizin bozma kararına uyarak sanıkların yeniden muhakemesine karar verilmiştir,
Sorguları yapılan sanıklar ve sa nık vekilleri müdafaa içiır mühlet İstemişlerdir,
Neticede, temyizin bozma ksrarm da sanık Süleyman :1e Ihsamn nıe muriyet vazifelerini suüstiıııui ettik lerlnin söylenmesi ve vazifeyi suiistimalden sanık olan memurların da memurinin nıuhakemat kanunu gereğince duruşmadan önce il ida re kurulunun kararma göre mah kemeye şevkleri gerektiği için, dos yanın C, Savcılığına tevdi edilmesine karar verilmiş, duruşma tali! edilmiştir,
Ankurah veteriner talebeler Balıkesire gittiler
Bir kaç güııdenberi şehrîmizde bu lunan Ankara Üniversitesi Yeteri* ner talebeleri dün Balıkesire var mjşlardır. Bilâhare İzmlre gitınele ri muhtemeldir, *
Roma büyük elçimiz şehriiili'de
Roma Büyük Biçimiz. Feridun C’ mal Erkin, evvel kice saar 2&40 da bir Brezilya tayj'aresi ile. şehri mize gelmiştir. Büyük Hiçinin bugün Ankaraya gitmesi muhtemeldir,
Ertu-
Iran kupası basketbol turnuvası net çelen i
İran sportif oyunlar federasyonu tarafından ortaya konulan ve üç sene üstüste turnuvaya kazanan bölge muhtelitine verilmesi kararlaştırılan İran Kupası maçları dün akşamki İstanbul - İzmir müsabakasile ilk sene karşılaşmaları neticelenmiş ve 948 de İran Kupası İstanbul tarafından nılm ıştır.
Turgud Atakul ve Nihad
ğuu hakemlikleri altında ceneyar eden müsabakaya İstanbul; Ali, Samuelidis, Nesim. Erdoğan, Yılmaz, Haşnn, Ayhan. Garo. Aleko, bilek.
Ve İzmir de: Adnan, Beliğ, Şi-nasi, İskender, Ahmed. Reşad, Avui ve Turan şeklinde çıkmışlardı.
İlk devre: lzmirin enerjik oyununa İstanbul soğukkanlı ve tek nik bir oyunla mukabele edere! birinci devreyi 22 - 15 galib bitir diler.
İkinci devre İstaııbulun tam hâkimiyeti altında geçerek müsabakayı 55-41 İstanbul kazandı ve Türkiye
yonu başkanı (İran Kupasını > bölge başkanı Vahi Okt-aya bir sene için tevdi etti.
*
Vakitler
1393 Rumi Şubat
12

N. Ü.
( U 8 A T
25

1367
Hitan Rebiüi
âhır
_ i 14
Çarşamba ’---------
Kasım 110 — AY 2 — GUN 56


Güneş Öğle ikindi
Akşam Yatsı
Imsâk
Vasati
S.
6
12
15
17
19
S

D.
41
27
31
55
26
04
D
31
11 l
9
feni sabah
idareci î
ve hisler
aktüallteler
Yüce
yol vergisinden
Anı eri -
bütün mevcudr vergi kanuni v

teşebbülerini des -üzere, işçi birliği bu-Uzeri bir saatlik grev
mantık ve muhakeme tarzı tesirini kaybetmiş sayılma-Çünkü Koııyadaki Demokrat toplantısı da bu sözlere kütüksek
•• * 4 A
et raf d a nöbetçi-
Çekoslavak Buhranı
KomftnisÜer Çek hükû-metiai tamamile hakimiyetleri altına almak istiyorlar
Prag 24, (A. P:) — Küçttk ma
kınalı tüfeklerle mücehhez emniyet polis kuvvetleri dün Çek Milli Sosyalist Partisinin idare merkezini işgal etmişlerdir. Ayrıca, Çek radyo istasyonunun, parlâ -mento binasının ve yabancı mem leketler elçiliklerinin önüne nöbetçiler dikilmiştir. Bu suretle, hükümet buhranında ilk defa ola rak silâhlar kendini göstermiş o-luyor.
Komünistler, Milli Sosyalist Partisini, hükümete karşı sul -kast hazırlamış olmakla itham ı etmektedirler: Partinin İleri gelenlerinin bir ço£u ve talebeden bazı kimseler tevkif edilmişler -dir. Dün toplanması lâ.zıın-gelen palâmento, içtimalannı şimdilik tatil etmiş bulunmaktadır. Dün bütün şehirde silâhlı ve makineli tüfekli polislerin gozdile leri görülmüştür. (
Diğer tarafdan, Başkan Beneş 1 gerek milli Sosyalist, gerek Kato ( İlk Halk Partileri ileri gelenlerilej dün uzun müddet görüşmüştür. ( Fakat görüşme kakında hiç bir( haber verilmemiştir. (
Sl’ovakyadaki yarı muhtar hüj kûmette komünist bakanlar rnua ( nzlarhıi kabineden çıkarmışlar j ve o bakanlıkları da kendi arala ( rında paylaşmışlardır. ]
* Milli Sosyalistlerin organı o- ( lan . Svobodne Slovo > gazetesi, dün yine komünistlerin aleyhin-! de şiddetli yazılarla çıkmıştır.! Fakat Slovakıarın demokrat ga-| zetesi Gas dün çıkmamıştır. !
Prag 24, (A. P.) — Komünisti lerin Çek hükûnfetini tamamilei kendi hâkimiyetleri altına almak^ hususundaki teklemek gün öğle yapmağa karar vermiştir.
Diğ^r tarafdan; Scsyal De -mokratlarT sol censîn komünist lerin beraber bir kabine kurmak hakkındakl tekliflerini kabul etmişlerdir.
ba ıimarka, Rjsyayı prol s o ed cek
kop* nhag 21, (A. F.) — Rus orda ( sunan oı0an olan (ktzıl Yıldız ga - J melesindeki tazı hasmane yazılardan 1 dolavı Danimarka hükümeti Sovyetlc re bir protesto nutas. yollamaya karar vermiştir.
te

SAYFA: i
i
A
h.od n Turkiyede hayat
^ondra 24, (A. a.) — Anadolu jansinın özel muhabiri bildiriyor:
Türk basın ataşesi, dün Birming -hamda Rotary klilbünde Modern Tllr kiyede hayat mevzulu bir konferans vermiştir.
Easın ataşesi tundan 30 sene ev . vefkl hayatımızla bugünkü yaşayış tarzımızı izah etmiş, canlı misallerle aradaki farlu göstererek Türk mille Din 30 yıl içeririne tu değişiklikleri sığdırmak hususunda gösterdiği bü yük gayretleri belirtmiştir.
Hokkabazlar kralı öldü

flrab ordusu Filistine yürüyüşe hazır durumda
Güvenlik kurulu Filistin meselesini görüşmeğe başladı. Dünkü yeni hâdiseler
Şam 24, (A. P.) - GönüUÖ Arab Ordusu başkomutanı Fevzi Kavukçu Filistinin taksimine karşı Arab m Lice deleslnl seyyar bir karargâhtan idare etmektedir ve ordu Filistine yürümeye hazırdır.
Buglln Associated Press muhabiri yanında muhafızlar olduğu halde Fev e! Kavukçunun ve diğer karargâh ar kadaşlannın bulundukları gizli bir yere gitmiştir. Üzeri karlarla kaplı, bulutlarla örtülü Hermon dağının e • teklerinde bir yer olan bu ovada yep yeni Amerikan malı kamyonlar, jeep ler, motosikletler dolaşıyor, makineli tüfekli askerler ve ler görülüyordu.
Karargâhta, arkalarında
ikan üniforması biçiminde elbiseler, başlarında kefiye bulunan subaylar haritaların başına toplanmış, yapılacak harekâtın plânlarını lesbit eyle -mckle meşguldüler. .
Kavukçu demecinde ezcümle şunla n söyledi:
«iki güne kadar, yeni bir harekete geçiyoruz. İlci haftaya kadar istika -metimizi tanıamîle tesbit etmiş ve yo lumuzda hayli ilerlemiş olacağız. İlci aya kadar da ..>
Kavukçu, ellerini birbirine kenetli yerek, başını iğdi, manalı bir şekilde gülümsedi. t
Bu sırada düdükler çaldı, karargâh takiler telâşla toparlandılar. Haritalar katlanı ve karargâh başka yere nakledilmeye başlandı.
Buradaki siyasi mahfildeki kanaa ta göre, gânüllil ordusu Filistine ha rekete hazırdır ve Fevzi Kavukçunun da. harekâtı idare için, Filistin hudud larından içeri girmesi beklenmektedir.
DÜNKÜ HÂDİSELER
Londra 24 (B. B. C.) — Pazar gil nü Kudüste Ben Ye.huda caddesindeki infilâkda Tmrilizlerin medhaldar oldu ğuna dair iddialarını yahudiler bugün de tekrar ettiler. Dün Avam kamara sında konudan bir sözcü, vahudi İddi alanm tevsik edecelr dH41 .buluna —fliTTTrr öSvicmîötTrBucün Ix>rdlar ka. marasırda konuşan bir hükümet söz > çürü ise, yahıjdf isnatlar’nı daha da İsrarla red el mistir, infilâk ankazın dan çıkarılan ccscJlerin snvısı bugün 51 ü bı lmııehır. Zarar zlvan 1 milyon 1 250 hin İnciliz lirası kadardır.
Bugün Filistinde veni hâdiseler ol
muştur. Gazza ile Hayta arasındaki gösede işleyen bir Arab otobüsüne ya hudiler hücum etmişlerdir 5 Arab ÖL müştür.
Kudüste Arablarla Yahudller dur madan müdafaa mevzileri inşa ediyor lar.Gerginllk devam ediyor. Zırhlı oto mobiller sokaklarda devriye geziyor.
Yahudller bir havan topu ile hükû met hastahaneslnl hasara uğratmış -fardır.
güvenlik kurulu toplandi
Bugün bütün dünyânın gözleri Bir leşmiş Milletler Güvenlik kuruluna çevrilmiştir. Kurul toplanmıştır. Filistin meselesini müzakere etmekte -dir. Kurul başkanı, hisse kapılmadan realist karar vermelerini ihtar etmiş tir. Kurul, Füistinde bir Birleşmiş Devletler idareâL kurulması veya tak simden vaz geçilıb geçilmemesi lâzım geldiği hususunda karar verecektir.
INGİLİZ GAZETELERİNİN MÜTALAASI
Bugünkü îngihzgazetelerinden baş lıca dördü Filistin meselemle meşgul olmuştur. Muhafazakâr Daily Mail, lngilterenin Filistmden çekilmelerini tâcil etmelerini tavsiye ederek: (Blz çekildikten sonra belki katliâm ola -çaldır, fakat ilk defa olarak Ingiliz .kanı mukaddes topraklan sulamamış olacaktır.» diyor. Müstakil Sağcı Dal ly Express ise:
«.İngiltere piliyi pırtıyı toplayıp derhal Filistinden çıkmalıdır.! demek tedir.
TRUMAN KARAR VERİLMEMESİNİ İSTEMİŞ
Vaşington 24, (A. A.) — Meclis Dışişleri komisyonu Üyesi Laurence Smith. beyanatta bulunarak Truma -nın, Güvenlik Konseyinin Filistin me selesi hakkında bir karar vermemesi ni ve bu işi milletler arası Adalet di vanına havale etmesini istediğini bildirmiştir.
Smith sözlerine şunları ilâve et -miştir:
Yahudilerle Arablar arasında müzakere yolu ile Uir-hetl »öresi bulun madiği takdirde Birleşmiş mitietler Kurulu tarafından Filistinin zorla tak simi yolunda yapılacak her hangi bir teşebbüs harb demek olur.
Şimdiki halde Iıarb umumiyetle tahmin edildiğinden çok daha yakın -dır.
(Başmakaleden devam) larının üstüne çıkarak geniş bir zaviyeden siyasî dununu İnceliyor ve realitelere gözünü kırpmak sızın bakıyor, hakikatleri çırçıp-lak haykırıyor. Köprülünün ba yüksek mühendisin demecini vak-tile okumasını temenni etmemek elden gelmiyor. Bay Himmet diyor kİ: «12 Teınmıız beyannamesi milletin ağzına sürülmüş bir parmak baldan ibarettir. Fakat bu bal da çoktan bitmiştir. Halkın ltlmad edeceği bir lıükûmct kurulması lâzımdır. Eğer C. H. P. memleketin hakiki değerlerlle görünmesini istiyorsa milletin mukaddaretanı derhal millete bırakmalıdır. C. H. P. nin son günlerde din üzerinde durması korkusundandır. Milletin ne dilediğini elbette onlar da bilirler. İktisadi duruma gelince bu milletin parası ya çalınıyor ya. iş bilmiyen kimselerin elinde heba o-lup gidiyor. Cumhuriyet Halk Partisinde esasen mes’uliyet ve murakabe yoktur. Birbirlerinin sırlarını ifşadan korkarlar ve her şeye sükût ederler,» Bu sîzlerin hakikatlerden uzak olduğu nasıl iddia edilebilir? Halk Partili hangi Bakan ciddi surette sorguya çekildi ve hesab verdi? Atıf İnan gibi aleyhinde tevatür derecesinde rivayetler dolaşan bir kimse bile hesab vermeden tsviçreye sıvıştı da kim telâş etti? Mesuliyetsizlik bahsinde ise Adana felâketi en son örnektir. Cumhurreisinin seyahat ve temasları neyi halledebilir? Yine halkın dilekleri not ediliyor, ileride mütehassıslara geniş projeler hazırlatılacağı vâdolunu-yor hattâ fazla olarak büyük mas raflara Millet Meclisini ikna etmek zordur, siz de şimdiden para vermeğe hazırlanınız, deniyor. Yalnız Meclis binası için altmış, yetmiş milyon harcamağa Meclisi ikna etmek zor olmuyor da böyle bir meblâğı, yurdumuzun en mamur olmağa nanızed parçasını ihya için mi ikna zor oluyor?
Bu artık lıdtr. Parti
lak asacağa benzemiyor, mühendis diyor ki:
«— Garibdir ki bu işin mes'ulle-ri —Seyhan ve Ceyhan taşmasının— hiç bir sorgu ve suale maruz kalmaksızın portakal bahçelerinin gölgelerinden çiftliklerinin muazzam köşklerinden bugün dahi seylâbı seyretmektedirler. Bunların hepsini açıklıyacağız. Yalnız İm>k«İuülu (1c£İ1 geçmişin d>* ı>ptabını soracağız. Avrupa ve Amerika bankalarındaki milyonların da sahihlerini bulacağız.»
İşte necib ve sarih bir ses... öyle tartılı, biçimli ve her tarafı kollayan bir eda değil, doğrudan doğruya memleketin yaralarına parmak basan bir hitabet. . İşte hakiki Demokrat Parti ruhu...
Halk Partililerin ocak toplantılarında da yapılan tenkidler bu kadar sarili olmuştur.
Çeşitli zümrelerin ayni yolda ve nıerdce düşünmeleri, politika havasile bozulmamış ciğerlerin ve dillerin, mes’ullyetlileri araştırmak bulmak ve tecziye etmek hususun-• daki ittifakların yurdumuzun geleceği hakkında en sağlam temi-
Divanı Ali 1 Mart pazartesi toplanıyor

Eski Tekel Bakanı ve 16 arkadaşının yargılanması hergün yapılacak
Ankara: 24 (Hususî) divan önümüzdeki pazartesi günü sabahleyin saat 10 da Yargıtay salonunda Halil özyörükün başkanlığında eski Tekel Bakanı Su-ad Hayri ve 16 arkadaşının duruş malarına başhyacakfcr. Dosyanın çok yüklü olması ve zan ûltında bulunanların kalabalık olması do-layısile divanın sıra ile bir kaç gün Ü3tüste toplanacağı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan haber
aldığımıza göre zan altında bulunanlar da savunmalarını çok uzun bir şekilde hazırlamaktadırlar. Bir leşmiş Milletler Kurulunda orta elçi payesinde bulunan ekonomi delegemiz Kemal Süleyman Vaner de Amerikadan memleketimize geri çağrılmıştır. Kemal Süleyman Vaner hatırlanacağı gibi bu yargılamayla çok yakından alâkadardır bu bakımdan yüce divan kendinin ifadesine müracaat edecektir.
Gazete sahifeleri tahdid edilecek
İktisadi Devlet memurları nın primleri dağıtılıyor
ittifaka güvenemez»


Eski CumhurbaşkanlarındanHoover,doğum yı dönümü münasebetile bir söylev verdi Nevyork 24, (A. P.) — Eski cum hurbaşkam Herbert Hoover dün burada Vaşingtor.un doğum yıldönümü dolayısile verilen bir ziyafette, söz a larak ezcümle demiştir ki;
c Amerikalılar şunu bilmelidirler ki, memleketliniz bir taarruza uğrayacak olursa, hiç bir askerî ittifaka güvenenleyiz. O zaman gerek Ingilte
Ankara: 24 (Hususi) — Bakanlar dan müteşekkil koordinasyon heye ti Başbakan yardımcısı Faik Ah-med Barutçunun başkanlığında yap tığı toplantıda gazete, mecmua ve kitab kâğıtları fiyatlarının arttırıl masına karar verilmiştir, Fabrikanın bu yüzden senevi bir milyon İh ra zararı başka bir fondan temin edilecektir, Komisyon, bundan baş ka, gezete sayfalarında tahdidat yapılmasını ve tevzi işinin yine ba sın yayın umum müdürlüğü tarafından yapılmasını kararlaştırmış tır,
Pilot Talât Ülkü Aokarada
Ankara: 24 (Hususi) — Bulgarlar tarafından uçağı düşürülen ve iki gün evvel memleketimize iade edi. len üsteğmen Talât Ülkü bu sabah kİ ekspresle Ankaraya gelmiştir, Talât Ülkü Genel Kurmay Başkan lığında ve Hava Komutanlığında hâdisenin nasıl cereyan ettiği hakkında izahat vermiştir,
Diğer taraftan şehrimizde bulunan İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Ankara Üniversitesi Hukuk. Fakültesi Yüksek Ziraat Enstitüsü ve Siyasal Bilgiler Okulu Dernekle ri bu sabah Bulgar topraklarında şehid edilen Kemal Menderes İçin Ulus meydanındaki zafer anıtına çelenkler koymuşlardır, Çelenklerden bir tanesinin üzerinde bulunan « Seni göklerden düşüren ellere lanet, makberln kalbimizdedir, Ey şehid Türk rahat et» ibaresi bll-



renin, gerek Batı Avrupa memleketlerinin bitaraf kalmaları ihtimali pek kuvvetlidir. Bunu, o devletlerin aleyhinde bir itham olarak söylemiyorum. Onların hüsnü niyetlerinden eminim. Fakat bu, maalesef, aoı bir hakikattir. Bugün, dendir perdenin ar kasındaki bir buçuk milyonluk kızıl orduların karşısında sadece, parçalan


mış, zayıf düşmüş bir Avrupa millet lerl camiasından başka bir şey yok.
( Bununla beraber, Batı Avrupa devletlerinin bir federasyon halinde blrluşmelerl imkânı vardır. O takdir do sulh ve müdafaa kuvvetlerinin tak viye edileceği muhakkaktır.»
Hoover sözlerine devam ederek Av
nattır. Geniş bir tasfiye ve temizliğe ihtiyaç vardır. Baklanıza seyahatten kim dönse Kanın malı getirerek dönüyor. İ.^te son teşrif eden Fuad Zincirkıran ve arkadaş Jarınııı getirdikleri malların mik-dan hile lıâlâ bitmemiş, gelen kürklerin bir tanesi rivayete göre on beş ile yirmi bin lira arasında imiş... Dün İstanbul vapuru kaçakçılığı, bugün bu, yarın başkası... Fakat bir türlü tecziye faslı yok.
Konyada konuşan zat haklı... Esaslı bir temizlik lâzım...
A. Cemaleddin Saraçoğlu
rupanın bugünkü iktisadi vaziyetine geçmiş ve şöyle demiştir;
«Avrupada iktisadi-ve siyasi bir birlik kurulamayacak olursa, bu memleketlerin kalkınması İçin Mar shall Plânı ile giriştiğimiz fedakârlıklar semeresiz kalmaya mahkûm -dur.»
Londra «24. (A. P.) — Hokkabazlar klübü müesslsl ve meşhur llüzyo niât \V1U Goldston bugün Londrada ölmüştür. 69 yaşında ölen Goldston 1-lüzyonizm sanatı hakkında 51 kitab yazmıştır. .
Takriben 30 yıl önce sahneden çe kilip meslektaşları tarafından kullanılmakta olan âlet ve malzemenin sa tışı ile meşgul bulunmakta olan Goldston, henüz 18 yaşında iken İngiltere kraliçesi Viktorva huzurunda bir temsil vvrmlştL
Ing üz - Irak 1930
n .şması
Londra 24, (A. P.) — IraJc hükümetinin, 1930 askeri İttifakının yeniden gözden geçirilmesi hakkında tn-giltereye bir nota ile müracaat ettiği ne dair çıkın bir haber üzerine, Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden biri, Londrada bu şekilde bir malûmat ol madiğini bildirmiştir.
Sözcünün ilâve ettiğine göre, son Porthsnıouth anlaşmasının Irak tara-I ndan reddedilmesi üzerine 1930 anlaşması yürürlükte kalmaktadır.
I f -- - ---
hGürıünenteresan haberleri]
---------------------------------------J
7 Nişte eskrim müsabakaları J İT Nice: — Nice belediye daire I si, milletlerarası ikinci eskrim mu l şabaka-°ına iştirak eden Belçika, l D..nimarka, Hollanda, Lüksemburg. ı Norveç, ve îransız subayları şere / fine bir kabu) resmi tertip etmiş 1 tir, Her ekipln şefine hatıra ola J rak hususi bir madalya verilmiştir, J Japon sanayiinden alınacak I tazminat
(A,A.)
Deniz dev uçağının geçirdiği kaza
ir Paris: — Fransız dev deniz u çağı Latccoere 031’ln geçirdiği ka zanm sebepleri, bir kar fırtınalına hamledllmektedir, Uçakta bulunan 19 yolcunun ölmüş olmalarından korkulmaktadır, (A.A,)
Kaliforniyada sıcak
* San Franslsko: — Şiddetli fırtınaları ve nıüdhi.ş bir soğuk dalga sı Avrupayı kaplarken Kalffornl
ir Londra: — Sir Stafford Crlpps yanın merkez.ve Güneyinin bir kıs in dün Avam Kamarasında bildirdiğine göre Japon sanayiinin yüzde 30 u tazminat olarak muhtelif devletler arastnda taksim edilecek tir.
İngıltede bu miktarın altıda biri nl alacak ve Birmanya ile Uzak Do ğudaki sömürgeleri de bundan fay dalandırılacaktır, afet ve edevattan müteşekkil ilk partinin yola çıkarılmasına pek yakında başlanacaktır, (A^,)
Manilâdaki uçak kazası
ir Mân ilâ: na düşen bir yolcu tayyaresinde çoğu çocuk olmak üzere 13 kişi öl müştür, Tayyare hareketinden beş dakika sonra ateş almıştır, (AP)
ki ucan Kazası
— Mlndanao civarı
mı sıcaktan ve kuraklıktan boğulacak hale gelmiştir,
Kaliforniya valisi, 28 bölgenin tehlikeli bir kuraklık içinde bulunduğunu bildirmiştir,
Los Angelos, San Franslskn bu kuraklık bölgesine dahildir, (A.A.) Fransa - İtalya ticaret protokolü
ir Roma: — Dün Fransa İle İtal ya arasında altı ay muteber olmak üzere bir ticaret protokolü İm zalanmıştır,
Yeni protokol İtalya ile Alman yadakl Fransız İşgal bölgesi arasın da mal mübadelesini derpiş etmek tedlr,
İtalya taze sebze, endüstri ve ta
rmı mamûlâtı gönderecek ve buna mukabil demir, kereste, kimye vi müstahzarat ve makine alacak tır, (A.A,)
İngiliz ticaret filosu
Londra: — Harb esnasında a ğır kayıplar vormlş olan İngiliz tl car?t filosu bugün 16,500,000 toni lâtoyu bulmuştur, Bu rakam 1939 senesindekinden 1,250,000 tonilâto eksiktir, (A,A,)
Kimyadan gelen çavdar yüklü gemi
IZverpocl: — Rusyadan gelen 9,000 ton çavdar yüklü bir gemi bugün, Llverpool limanma vâsıl ol muştur, Ingiliz — Sovy^ ticaret anlaşması g^eğince ^usya tarafın dan gönderilen hububat yüklü ge mile.İn b” İkincisidir, Yakında gel miş ola> birinci gemi gibi bu da a ğır makineler yüklü olarak Rusya ya dönecektir, (A,A,)
Kir aile çocuklarlle beraber yandı
Cambrldge: (Massachussetts) — 3 katlı büyük bir ahşab evde bu gün çıkan yangın neticesinde anne, baba ve 4 çocuktan müteşekkil bir aile alevler İçinde ölmüştür, Ailenin hizmetçisi de ağır suret
Aııkara: 24 (Hususi) — İkdtşadi devlet teşekküllerinde çalışanlara verilecek primlerin dağıtılmasına başlanmıştır. Bu arada Sümerbank, I memurlarına 947 primlerini dağıt-! miştir, Etibankm da dağıtmağa baş Jaması beklenmektedir,
Aokaradaki ınfı âkı* t a h x i k a t ı
Ankara: 24 (Hususi) — Koyun pa zarında dün vukua gelen infilâkın tahkikatına devam edilmektedir. * infilâkın neden husule geldiği hâlâ tesbit edilememiştir, Sorguları yapılan ağır yaralıfırdan Nesim El yazar ve arabacı İsmail aıabadan l ki sandık indirdiklerini, üçüncü san dığı indirirlerken kenarının yere çarpmasile İnfilâkın husule geldiği ni söylemişlerdir, infilâkın tesiriie İsmail ve Nesim dokuz metre' İleriye fırlamışlardır. Buğun geri kalan üç sandık da açılmış, fakat bunlanrın İçinden muhtelif li; davat eşyasından başka bir şey çıkmamış tır,
Diğer taraftan savcılık eşyala
İstanbuldan gönderen Nesimin or tağmın Ankaraya celbi için Islan-bula telgraf çekmiştir. Yaralıların durumu ağırdır,
Yen teç.m anunu tasar.s.
Ankara: (Hususi• — içişleri Ba kanlığında yeni seçim kanunu tasa' etrafındaki haziri.kl.ir dc .»..ı etmektedir, yeni kanununda yapılacak değişiklikler daha ziyade giz li oy, aleni tasnif pirensibinin ta-—n-.ntod,-Tİrdiır_ Eos&se;ıt Başbakan, Mecliste yaptığı beyanat ' kanunla yapılacak kısmi seçimler-ta da bu elyeti tasrih etmiştir Bu den sonra edinilecek tecrübelere' göre asıl seçim kanunu hazırlanacak ve kaç nüfusa bir milletvekili isabet edeceği, nlsbî seçim usullerinin bünyemize uyup uymuyaca-ğı o zaman İncelenecektir,
Aimaoya ile t caret
Ankara; 24 (Hususi) — Almanya ile yapılacak ticaret anlaşması i • çin bir heyetin Almanyaya gideceği haberinin ortaya çıkmaslle Almanyaya İhraç edilebilecek muay yen bazı malları fiyatları artmaya başlamıştır, işgal makamiarlle im zalanacak anlaşma dolar esası üze rinden yapılacaktır, Anlaşmanın im zasıııdan sonra Alman firmalarının memleketimizden yapacakları mubayaaların ilgili işgal makamlarının tasvibinden geçeceğinden is teııilen fiyatların dünya piyasa fiyatlarının üstüne çıkamayacağı ta blidir bu arada mübayaa olunacak gıda maddeleri fiyatlarının bir nevi biyolojik esaslara istinat ettlrilece ği fiyatların kalori miktarına göre Hesaplanmak İsteneceği öğrenil miştir,
sc : ’ıat eden : yolu idare ;.ne 50 > • 8î. bîrine» ka -ad .ar, yol
. 1 4-ilCi.er ı IH (;u .
ıntus.'uuıb bir matrah . - -
olduğu gibi y-H da bazı muafiyet" (çalışınıyan kadın-




r
ânıiz bir yayın yapma gazetelerden biri res-gazetesidir, Diğer ikisi tarat tavdır, Bahis mev
İstanbul - Ankara tren tarifesinde değişiklik
Bize verl-
te yaralanmış, fakat en üst katta ki bir pencereden atlamak sure tile canını kurtarmıştır, (AP>
Almanyada toplatlırdan Rus gazeteleri
ir Berlin: — Birlindeki Fransız makamları bölgelerinde yayınlan makta olan üç gazeteyi toplattır-mıştır, Buna sebep gazetelerin Al manyadaki Fransız kuvvetleri Baş komutanı General Koenig aleyhin de hakaret larıdır, Bu mi bir Rus de Ruslara
zuu gazeteler. General Koenlgln İngiliz ve Amerikan umumi valile rlnln elleri arasında bir oyuncak olduğunu yazmışlardır, hıgilterede yakıt tasislrufu İT Londra: — İngiliz Yakıt Ba-bam beyanatta bulunarak İngllte-renln Yakıt tasarrufunda bulunmak İçin gayretlerine devam etme sİ gerektiğini bildirini şiir, Bakan kısmen yumuşak geçen bir kış se-bohi]e kömür stoklarının geçen yı duğun*.’ bununla beraber mümkün nazaran 2,5 misli daha fazla olduğu kadar kömür ihraç edilme nıesl gerektiğini söylemiştir. Yakıt B ».anj, İngllterenln bu başlangıcında milyon tonluk bir kömür stokuna sahip olmasmm mümkün bulunduğunu da söyle miştir, (
Ankara 24, (A. A.)
len malûmata göre 1.3:948 gününden itibarer Ankara İstanbul .hattında yeni tarife tatbik ed’Jecektlr. Bu tarifeye nazaran halan tstanbulaan An karaya sabahları saat 7.30 du gc’.en yolcu treni yeni tarifeye göre 7,20de ve S.10 da gelen Eksprea treni de yi nl tarifeye göre 7.n6 da varacaktır. Diğer bir yolcu trollerinde hiç bir de ğişildik yoktur.
Diğer tarafdan Haydarpaşa - Fen dik vt Sincanköy - Ayaş bani'-yö tren lerinin bazılarında küçük değişiklik 1er yapılmıştır.

G
(A,A.)
-----J
Şeıik . oyer Konyada
Kot \ u: 24 (A.A.) — ilimiz va-iliğine tâyin edilen Şefik Soyer, bugün Aııkaradan şehrimize gelmiş ve istasyonda karşılanmıştır. Yeni valimiz vazifesine başlamıştır-
Yol Vergisi
Belediye gelirleri kanununda yol vergisi bütün azametli# yer almaktadır.
1947 senosinde 12 lira olan bu ver* ginin 1048 ilk taksiti 18 lira ü zor inci sn tahakkuk ve tahsil edilmektedir* Bunun 100 liraya çıkacağı rivayet > dilmektedir.
Vergi önünde müsavat, vergi adatır* tinin başlıca prensibi iken, mendeki tinıizdoki, kısmen devleto kısmım vilâyete ve kısmen belediyeye aid olan* yol vergisi bu düsturun tamamlle haricinde kalmıştır. Altmış yaşına kadar hor erkek hemşerl bu vergi ile mü-kolloftir. Çaiışan ve kazanan da dahil olmak üzere kadın hemşori müntahap ve münlah'p ve bınnctice belediye u-mumı meclisine, vilâyet umumi meclisine ve ‘Büyük Millet Meclisine olabilmelerine rağmen muaftır.
Malî ilim bilginleri yetlerile, varlıklarile,
rında adalet ve müsavatı tesis ve tenime uğraşmaktadırlar. Ekser men»-tekellerde bu kanunların bir Solüsyona tâbi oldukları görülmektedir. Hattâ memleketimizde hile bu esası temin için temettü vergicinden kazanç vergisine ve kazanç vergisinden gelir ver gısine geçilmiş ve geçilmektedir.
(1) Altmıştan yukarı, (2) erken henışerıiere tatbik edilip.. (3) Kadınlara teşmil edilmemesi ve hattâ da*ı İleri gidilerek (4) Çalışan kadınların bile hane bırakımı ısı, yol vergisi kanununun müsavat ve adalet prensi,»-lermc uygun olmadığını anlatmaktadır.
Mevzuubahıs düstur bihakkın tatbik edilmek lâzımgeirrse, denilebilir ki yolları istimal eden hiç üır îjc\ tilmeksızın, her memlekotlı, her uı â-yctlı ve her semrii tn» vergi ile r.ı.. 2»-Icf oln^Udır.
8u şeHl hakıkaî.e vardınak ı> e-nılen aüulel ve nrj^jvait, velev nc 11 bile olsa temin edobılir mı?...
Derhal haber vor.rtz. Az ka:;r, r», az kazanç vergisi ’zerır, hiç kaz» yan ya hiç vermez veya asları - • tu vergi verir.
Ününcü mevkide
cunun, tren
verdiği zar bu 1; yolcusun .n ni vereoe
inak ıcabeder.
Başka hır tabir ile, serveti oîarı hem kendinin ve hem de serveti olım/anm vergisini vermelidir.
Şu halde, yol vergisinde tatbik edilmesi lâzınıgelen 'müsavat ve adalet prensiplerinde aranması lâzım gelen esaslar ne olabilir.
1) Her kanunda vergisi kanununda Icr kabul edilecek
lar altmış yaşını ikmal ermiş erkekler.)
2) Muafiyet hr.nci kalanlar için meselâ on be$ lira gibi asgari bir mükellefiyet tesis etmek.
3) Hususî bazı şartlar dahilinde asgari mükellefiyete yapılacak zamlar.
Hususi şartlar ve vaziyetler t.elor* dir?
a) Serbest meslek erbabı, (Barn, Ticaret ve Etıbba Odaları resimlerinde olduğu gibi) tediye etli^’eri vergilerinin yüzde boşi, asgarî kellefiyeüııc zammedilir.
b) Umumiyetle memurlara, vergilerinin yüzde ikisi 18 yaşım doldttrmtyan her çocuk bu yüzde ikinin yüzde ylrıni beşi zil edilir.
c) Ev sahibi olanlara munzam kellofiyetin yüzde yirmi beşi zam odilir. (Kiracılar bu zamdan müf tesnadrrlar).
d) Hususi otomobili olanlara munzam mükellefiyetin yüzde yüzü tokra* zam
e) Hizmetkârı alanlara, beheri için munzam mükellefiyetin yüzde onu tekrar zam edilir.
f) Yazlığa, tebdili havaya gidenlere. munzam mükellefiyetin yüzde ellisi tekrar zam edilir.
g) Hastalıktan gayrı sebebler altında seyahat edenlere munzam mükellefiyetin yüzde ellisi tekrar zam edilir.
İşte yol vergisi kanununa zamları ioabettiren vo akla gelen hususi şartlar ve vaziyetler bunlardan İbarettir.
Bunun bir misalde tatbiki:
Meselâ bin lira kazanç vergisi tediye etmiş, ev sahibi olan ve her sene yazlığa giden, aşçı, bir lıiznıotçi ve bir uşağı bulunan ve hususi otomobili evlan vo her sone istirahat için Avrupa-ya seyahat eden bir tüccarın voreccği yol vergisi nc olacaktır?
Asgari yol vergisi 15, tüccar olması Itıbarilc verdiği b.n lira kazanç vergisinin yüzde beşi yanı 50, ev sahihi olması itibarilo munzam vergi ol(.n oıli liranın yüzde yirmi boşl yani 12,5, yazlığa gittiği için 23, üç hizmetkârı olduğu için ğıı için Sû İçin 25 ki 12,5 gisi vermek vazıyetinde kalacaktır.
Kiracı olan, yazlığa gitmiyoıı, hız-(Dcuamı Sa., 5; Su., 1 dc)
edilir.
4 5U
• •
kazanç yol m0~
kazanç zammedilir, için ter»-
mü-
tekrar
15, hususi otomobili oldu-Avrupa ya seyahat elliği ûemaıı 50 4- 13 4- 25 4-
15 4-25 = 102,5 yol ver-
• «

5 1 VT- A 4
Çukurovadan Röportaj
Balıkesir C, H. P.
Kayabeyocaûı ı jjd3na se| bö'gesinden son haber
Yırtık ve yamalı bayrak çekilen bu ocak D.P.lıler tarafından ikaz eaildi yamalı ve yırtık bayrak değiştirildi
Babkeslr: (Hususî) — C, H, P Karabey ocağı Bayrak direğinde as J1 olan Türk bayrağı soluk yırtık Vı yamalı olduğu görülerek D, P, li ler tarafından o gün parti bina s p da bulunan C, H, P, 11 vatandaşlar ikaz edilerek değiştirilmesi rica e-dilmişti, Bu İkaz üzerine bayrak de ğiştlrllerck' yerine bir yenisi takıl mıştır. Bu hareketi çok beğendik fakat tekzip hastalığına tutulan C H. P, ocak başkam hemen bir tekzip karalıyor, Bayrağın eskisinden vt eskiliğinden bahseden Balıkesir Pos tası gazetesine gönderiyor: El ça-bulkliğile bayrağı değiştirdikleri 1-jin tekziplerini hoş görmeliyiz;
Veclhi Bıçakçıoğlu
- o
Kayseride kış
-------------o ----
Cihaz meselesinin beledi* ytce halli bekleniyor
Kayseri: (Yeni Sabah) — Yağış sız ve mutedil geçen havalar birden bire bozulmuş ve yağmurla karışık kar yağmağa başlamıştır, iki günden beri fasılasız kar yağmaktadır, Bu akşam hafifleyen karın yüksek llğl 8—10 snı, dir. Fakat karın durmasını müteakip çıkan hafif rüzgâr şehrimiz dahilindeki karları e-ritmiştir, Karnı yağması ve bundan mütevellit çıkan soğuk çiçek açan meyva ağaçlarının durumunu nazikleştirmiştlr, Bununla bera ber halkımız ve bilhassa çiftçiler karın yağmasından memnun görün inektedirler. Çiçek açmayan meyva ağaçlarının bu soğuk üzerine geri leyerek bundan sonra vuku bulacak soğuklardan müteessir olmıya caklarjm memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz
Diğer taraftan evvelce bildirmiş olduğum cihaz meselesine dair, be Jediyenkı bu husustaki alâkasının gün geçtikçe biraz daha azaldığım esefle görmekteyiz, Alâkalı makamlardan öğrendiğime göre Cihaz me 6eiesi hakkında sayın milletvekilleri! mlze B. M, M, İne bu hususta bir takrir verileceği de temin edildiği halde belediyenin gün geçtikçe aza ian alâkasının sebebi anlaşılamamakta ve halkımızı müteessir etmektedir, Belediyemlzce cihaz meselesinin ehemmiyetle ele alınarak yakın bir zamanda tatbiki Kayseri liler tarafından sabırsızlıkla beklen mektedlr,
------o — --
Şehid kaymakam Mahmud ailesinin Hendek gençliğine teşekkürü
Gazetenizin 14/2/Z48 tarih ve 3227 tayıh nüshasının dördüncü sahnesinde Ynrddan Son Haberler sütununun Daşmda (Hendek Gençliğinin Sesi) serlevhası altında çıkan yaajda, sözü geçen kaymakam Mah mut Bey babamızdır. Kendisi İstik (lâl mücadelesinde Şehid olmuştur, Kadirşinas Hendek halkı İstiklâl uğ t una şehid düşen bu kahraman va tan çocuğunu şehid düştüğü yerde defn etrniş ve orada bir âbide yap inmiştir, Ve bu suretle Hendek So yadı blzlere edebi bir hâtıra olarak bahşedilmiştir,
Belediye İnşaatı dolayıslle bu âbi enin > ıkluılması çok acıdır. Yıktın Un âbide yerin Hendek gençliği nln temenni ettiği gibi bir tepe illerinde bir âbide yaptırılmasından çcklnilmesi ise daha acıdır, Müfte-ıek İstıraplar, müşterek bayramlar ve müşterek kahramanlar ve ölüler milli bir temel takviye eden, milli İlişleri gıdalandıran emellerdir, Mil . Jetin sevdiği ve vatan uğruna ölmüş blı- kahraman mlljî bir servet Ur,
izhar ettiği ulvi ve milli hislerden dolayı Hendek gençliğine, bu hlsle re tercüman olduğundan dolayı da muhterem gazetenize minnet ve şük ıralarımızı sunmayı vicdan borcu •ayarız, .
gelil d Kaymakam Mahmud Bey Ailesi Namına Oğlu İhsan Hendek
1

Adanaya Kızılay G*nel merkezinden ilk yardım 5000 ikinci yarcım 15,000 lira gönaerıldı. Taşkiiprüde çamurıu suyun uelice akışını seyreaen bir ihtiyarın enteresan sÖzleri-Karlı ve bulutlu Teroslarm heybetli görüııüşii
M. BUMBUCU
Yarasına dokunmuş gibi yüzü bu ruştu, gözleri bulutlandı ve yine u zaklara bakarak,
— Çok, gördüm oğul dedi, Büyük Ceyhan sellndeydt, bir gece su ses lerl arasında uyandım, Birden ne göreyim, her taraf deniz, Çocuklar etrafıma toplandı, Hemen un, kö. mür ve varsa İkinci kata çıkardtm, Sabahı zor ettik, Evim sağlamdı, a ma çdnr çökmüş hayvanlar hep su ya gitmiş yalnız tavuklarla hindiler dut ağacına uçmuşlar, bir dc camız
Yazan:
Son sol İdâkoU münasebotllo Çu-kurovada tt.dklk yapan bir arkadaşı-mızın bu âfet bölgesindeki intiba lavını agagıya geçiriyoruz;
iki hafladır yağan yağmurlar A danayı son ılç ay İçinde 3 ncü de fa tehdit ederek son defa. 500000 dönümden fazln araziyi sular altın da bıratamış---tır, (Çakıt) Çakıt Feyazan etmi? Tarsuslu Adana ara smdaki arazi sular altında kal* mıştır, Son gelen haberler Pozantı ve Kaıapmar arasında yağan kar
lajrın eridiğini bildiriyordu. Henüz ( kurtuldu mübarek hayvan çime çl Adana İçinde insanca zayiat olma makia beraber zarar pek çoktur. Bir çok maiıalle ve evler su içinde dlr. Çoğu kerpiç ve düz damlı olan bu evler yıkılmakta veya belediye tarafından insanlar Kjzılayın el koyduğu cami ve hanlara nakedlllp yıktırılmaktadır. Belediye reisi K|-zrlaym da lştârakile tertip ettiği bir fen heyetiyle gece gündüz doltışı yor ve halam ûci! ihtiyaçlarını temin ederek fakır halkı çökük ve terinden sağlam yerlere taşıtıyor,
Dün gece normal seviyeden (4.80) m, yükselen sular, bu sabah. (3,36) ya inmiş bulunuyerdu,
Yağmur halâ yağıyor Nehrin ke narında bulunan memleket hasta hanesi ve kız lisesi alakadarlarca tahliye edJmi^tir, Kızılaya Anka ra Merkezinden ilk yardım olmak üzere, 5,000 ıkına yardım olmak üze re 15.000 lira gönderilmiştir,
Hemen heraes sel ve yağmurdan bahsetmekte ve büyük tehlikeler at latılrnasına rağmen soğukkanlılıkla beklemektedirler.
Taş köprüden çamurlu suyun de İlce akışını seyreden bir İhtiyarla karşılaştım.
Gözleri nehirden çok karşıki dağlardaydı, Yanık yü2ü beyaz sakalıy la gün görmüş bir adama benziyor cu. Yanına sokularak sordum:
— Torosl&ra mı bakıyorsun baba
— Hee ya,
— Niye? _ ____—
Y-üzüme «Amma cahile çattık^ Ser gibi baktı,
Fakat yabancı olduğumu anlamış olmalı kı zorla gülümsedi ve:
— Allah korusun dedi; şu dağlar daki kı-r erahtarj. o zaman kötü, hepsi İner, yağmurda durmasza ha İlinizi Allan tolhr.
— Baba, kaç sel gördün?
• •
Bandırmada Halkevlerinin
Yıl dönümü kutlandı..
Yeni Hfelkcvi Laçkanı A. Ellczoglu, söylediği bir nutukta: “Halkevin n bu zamana kadar h.çbir iç yapmamış olduğunu, C.H.P. binasında sığıntı olarak çalıştığım, siyasî hayatın gelinmesi için Halkevlerinin yakında istiklâline kavuşacağını belirtti
Eandırma: (Hususi) — Halk Par tisinin vallsik durumu müstesna bugün Bandırmada tam Demokratik şekilde yürüyen. İlk Halkevi ku j ralmak üzeredir, Partiler dışı du- ( rumunu muhafaza eden, Kenan Ö-ı ner, Haşan Ali Yücel dâvasında H, | A’JnJn avvkatı taralından yalancı lıkla itham edilmek istenen fakat Bandırma ve bütün mülhekatında doğruluğu ve dürüstlüğü ile tanınmış ve sevilmiş Halkevinin yeni baş kanı Ahmod Ellezoğiu her iki parti yi tek çaU altında kardeşçe çalışmağa ve toplamaya muvaffak olmuştur,
Bugün Halkevlerinin kurul yıldönümü münâsebetlle çok kalaba hk bir halk topluluğile Özar Sinemacında yeni başkan Ahmed Eliez ofciu bir ay evvel içinde vazife aldı ğı Halkevinin bir yıllık hesabını ver j meğe çalıştı, Çok iş yapmış gibi gö r^nereft kendi kendimizi aldatma-
Tavşanlı Gençler yurdunun y tllık kongresi
Gençl/k yar dunun bînasızlığından şikâyet eden, iiıje’er teber-rüdi bulunarak bin hra ve malzeme bağışında baiur.uular
Tavşanlı: (Hususi) — İlçemiz (Gençler Yurdu) OençlJk klübü 943 yjı umumi kongresi ..300« üyenin İş tlraklle yapılmıştır,
Kongıe çok hararetli olmuş bir çuh klüb işleri müzakere ve münâkaşa edilmiştir,
İ)iı çyenln İmzaladığı bir takrir, başkanlığa verilmiştir, Bu takrirde kliibün en büyük ihtiyacı bina meşe lerl o/dugu eğer böyle bir teşebbüs
kapıya gelmiş, içeri aldım, alt su içindeydi, Komşuların evi katlıydı, 2 çocuklu dul bir ka vardı, zavallı dama çıkmış, ev
ine kat tek din
gözümün önünde çöktü, Sularda kayboldular,
— Hiç bir yardımda bulunmadın mı? Diyecek oldum,
Başını öiiüne eğdi, Şalvarının bir parçasından tahta bir ayak görünce dona kaldım, Gözlerini kaldırdı,
— Gallçyada dedi, topal oldum. Yoksa...
Derin bir iç çekti, Kırçıl sakalını sıvazladı,
— Hepsi geçiyor oğul dedi; o sel de bacımla gebe kızı boğulup gittiler onların evi bağdaydı 4 gün son ra haber aldım, Kızının kocazı askerde derdİDden verem oldu,
Gözleri dolmuştu, Daha fazla söyletmek istemedim,
— Bana müsaade babacığım dedim,
— Güle güle oğlum dedi, Sen ne relisin
— İstanbulluyum!
— Eh, Ben 32 yıldır göremiyorum klmbilir ne güzeldir, Allah sizin, ve saçı bitmedik miniminilerin yüzüne baksın dedi:
O, tahta ayağım sürçüp giderken, arkasından baktım. Sanki yıl lar onun arkasından sürükleniyordu, Taş köprüden Sevhana baktım, Çamurlu


alrıSöı, yugûi hâlâ yağıyor. Köprüde vazifeli ölçme memuruyla göz göze geldik,
— Gene yükseliyor dedi:
Ve İlâve etti,
— Allah korusun,
Uzak Toroslar karlı vc bulutlu başlarım kaldırmış, mağrur çukur ovayı seyrediyorlardı,
Memlş Kumrucu

••n
mamızı, 947 yılında maalesef hiç bir netice alınamadığı, yapılan yar dunların yeter olmadığı, 210 lira ge lir temin edebilen sosyal yardım koluna ne yapabileceğini belirterek Halkevinin blnasızlıktan H, P, bina sında sığıntı olarak çalıştığım, yeni siyasî hayatın gelişmesi neticesi bu yıl İçinde inşallah Halkevlerinin İs tlklâlllerlne kavuşacağını ve Hal-kevinde müstakil olarak yeni bir binada ç-ılışmak üzere olduğunu partili partisiz bütün vatandaşları sinesinde toplayacak bir ocak ha ünde çalışma İmkânlarım sağlaya bileceğini müjdeleyerek sözlerine son vermiştir,.
Bilâhare Gençlik Klübün"ı,ı ban dosunun çaldığı bir kaç parça din lendikten sonra orta okul talebe ko rosunun milli melodiler ve yurd ha valan dinlenmiş ye büyük bir zevk ve neşe İçinde toplantıya son veril mlştlr, Mustafa Evyapaıı
• •
olursa takrir şahitleri taralından ilk yardım olarak 300 liıa verecek lerl zikredilmekte idi, Bu takrir ü-zerine bina yaptırdmak üzere dört kişilik bir komisyon seçilmiş ve baş kanlıgmada ilçede hayır işlerini se ven tüccardan İsmail Şirin getiril mlşth,
Kongrede bulunan üyelerde bağış larda bulunarak «1000» liraya ya kın para 5000 adet tuğla 40 araba
TENİ SABAH
irtibat temin e(l(‘bUec“k televizyon istasyonu var-
1948 yılında televizyonun

1948 yılında Birleşik Amerikada yapılacak olan seçim mücadelesinde televizyonun oynıyacağı rol Radlo Corporation Of America’nın Reioi David Snoff tarafından belirtilmiştir. Davld Sarnoffa göre, seçim mücadelesi esnasında Amorlkahlar sade ce namzedlerln şenlerini işitmekle iktifa etmeyip televizyon kolaylıklarından faydalanmak auretik? bunları o-turdukları yerden görebileceklerdir.
Sarnoff, Amerikanın belli başlı İki partisini teşkil eden Cumhuriyet VS Demokrat partilerinin aon toplantı-lannı Filadelflyada diğer Amerikan şehirlcrile üç btlyük dır.
Sarnoff,
korkunç bir şekilde gelişmesinin bek lendiginl açığa vurmuştur. 1948 y;-linin Kasım ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce televizyonun 21 eyalete ulaşmış olacağı tahmin edilmektedir. Bu da milli seçim oylarının üçte ikisini teşkil etmektedir.
Bugün Birledik Amerikada muntazaman televizyon neşriyatı yapan 18 istasyon bulunmaktadır. Gelocek yıl bunların sayısı elliyi aşacaktır. Hâlen Birleşik Amerikada istimal edilen te levizyon ahizelerinin sayısı 175.000 dlr. David Sarnoff 1948 yılının so-nundA Amerikada Intimal edilecek o-lan televizyon makinelerinin 175.000 talimin ettiğini lâkin, bu rakamın 1.000.000 nu bulabileceğini de ileri sürmüştür.
BSBfN FSVKİNDB SÜRAT
Son zamanlaroa Birleşik Amerikada alümlnyom ve magneslum’dan düz bir otomobil* inşa edilmiştir. Gayet hafif olan b»ı otomobil alelâde tren raylarına uydurulmak suretile saatte 1.630 kilometre katetmiştir. Bu yen! icad otomobil 600 metreyi iki saniye kadar gayet tasa bir zaman içinde katediyordu. Tecrübeler Kaliforniya-daki Mojave çölünde yapılmıştır.
ÇELİK SANAYİ!
Amerikanın çelik sanayii günden güne ve eaaalı bir •
tedir. Nitekim. 1947 yılında net olarak 3.000.000 ton külçe ve dökme çeı İlk istihsal edilmiştir. 1949 yılında 2,000,000* ton bir fazlalık elde edileceği umulmaktadır. Son üç yıl zarfın daki inkişaf İşleri için sarfedilen 5,000,000.000 dolar gerek dahili ve gerekse ihracat ihtiyaçlarını karşılamak bakımından gayet faydalı muştur. Bu programın tatbikatı lik istihsaJâtını senede 97,250.000 na çıkaracaktır. Bu rakam 1945 1ın d a istihsal At zirvesine 1,750,000 ton daha fazladır.
KOLERA URUMU
Mısırda ve Suriyede, baş gösteren kolera salgını esnasında Beynıttakı Amerikan üniversitesi şimdiye kadâr tıb dünyasının bilmediği kadar müessir bir serum istihsal ve tatbik etmiştir. Bu aşı hazırlanırken 30 türlü zehirli kolera istimal edilmiştir. Mu sırda kolera salgım baş gösterince, üniversitenin bütiln hastahanc kolaylıkları istimal edilmiştir. Bu arada serumun büyük ölçüde İstihsal edilmesi için de önemli gayretler sarfo-lunmuştur.
İki ay zarfında Suriye ve Lübnan Sağlık Bakanlığına 750 sedye teslim edilmişti*. Diğer taraftan üniversite j aşı tatbikatında yardımda bulunmak, üzere yortu tatillerinde ve bunu ta-1 klb eden birkaç hafta zarfında 45 öğrenci göndermiştir.
BİRLEŞİK AMERİKADA RADYO İMAJLİTl
19.17 yılında Birleşik Amerikada imâl edilen radyo ahizelerinin sayısı 18,550.000 olarak tahmin edilmektedir. Bundan evvelki en üstün rakam 19 16 ya aiddir. Iz46 yılında 15,000.00 ; radyo ahizesi imâl edilmişti.
CARNEGİE TEŞKİLÂTJ
Canıegie teşkilât* 1947 yılında
merikanın milletlerarası münasebetler anlayışını inkişaf ettlıeeek faaliyetler üzerinde bilhassa alâkadar olmaktadır. Camogie Teşkilâtı 1911 yalında bilgi ve anlaşma gelişmesini sağlamak gaycsile kurulmuştur. i Teşkilâtın sendUk raporu 1917 de Birleşik Amerikadaki muhtelif 3gr* tini kaynaklarına takriben 4,500.000 dolarlık yardımda bulunulduğunu be İletmiştir. 1938 - 39 tedrisat yılı ''ar. tında milletlerarası mllnasebtlcr 6^- '• timi için 1.828.000 dolar sarf edil nıişti.
.... '■ 11 ■■ 1 -"i?-.-,
ol*
çe-t o.
nazaran
A-
toprak bağışı yapılmıştır.
Klüb başkanlığına emekli Bnb, S Tevfik Akyayüz seçilmiştir.
Komisyon Başkamnın hlm’jutl ve klüb başkamnın gayretlie öyle ümld edlllyorkl Tavşanlı gençliği bir sene sonra yepyeni bir kavuşacaktır,
binaya |
İstanbul Konservatuarında
en

â».l>
— II
Geçen yazımızla (22 tarihli Teni Sabahta).
Dâvamızın sıhhati «ahit olmuştur. Bundan sonra diğer bir çok perdelerin frekanslarını kontrol et tik. Elde ettiğimiz sonuçlar Lardır:
Nim zoogüle ile Z on güle
Nim Kürdi ile Kürdi Segân ile Pusefik Nim hicazla Hicaz Nim hisarla Hisar Acemle Nevruz Eviçle Mahur.
Perdeleri arasındaki aralıklar tayın profesör Salih Murad UsU-leğin de İlim ve Musiki adlı eserla de izah ettiği gibi bir komadan k baret değil bilâkis bir buçuk komaya eşit olan irha aralığıdır. Fre karısı da 1,0136 değil 1.02 dir.
Aletle koma aralıklarını da kont rol ettik ve aralarındaki nisbeth» 1,0132 olduğunu anladık, bu aralıklar da şunlardır:
Dik zengüle - Dügâh
Uçak - Segâh Dikpusik - Çargâh Saba - Neva Hisarek - Hüseyini Dlkmabur - Gerdaniye.
Sayın profesör Salih Murad Ux-dilek eserinde Türk musikisindeki aralıklara aid bilgileri İstanbul Konservatuvarından aldığını ve yaptığı hesablara göre bunların sıhhatine kail olduğunu anlattıktan sonra elinde tecrübe için iyi bir silograf âleti olmadığından bul duğıı rakamları kontrol edemediği ni kaydetmekte, buna rağmen bul duğu rakamların sıhhati üzerinde İsrar etmektedir. İşte biz tecrübelerimizi yepyeni aletlerle yaptık bulduğumuz neticeler kendilerini tekzib etmiştir. Bundan da anlıyoruz ki Konservatuvardan aldıkları esaslar doğru değildir. Saym profesör musiki bilmediğini de itiraf ettiğine göre bu neticeler karşısında dâvamızın doğruluğunu ka bul edeockkrrtnl UiHlfl BVena. İlim de fazla gurur, inad ve sebebm taassubun yeri yoktur. Bu vadide şimdiye kadar pek çok şeyler yazdık, hiç birisine karşı kendilerinden, İstanbul Konservatuvannı i-dare edenlerden tatmin edici bir cevab alamadık. Konservatuvaro-lar bilgilerine mağrur olmakta, nazariyelerinin doğruluğunda m-lar ve inad etmektedirler. Muailn-yi ampirik şekilde öğrenmiş olan ve her halde fizik ve riyaziye kültürleri lise tahsil seviyesine var-mıyan bu kimselerle bu vadide tar tışmaya imkân ve sebeb yoktur. Memlekette her halde muaiki bilenler kendilerinden ibaret değildir. Bilhassa hem fizik ve hem mu siki Ue az çok uğraşan muhitlerde bu yazımızın ilgi ile karşılanacağım ümid ediyoruz.
Yanlışlarına rağmen biz, profesör Salih Murad Uzdilek'in musikimiz hakkında yazdığı bu küçücük eseri çok önemli ve uzun ura-dite incelemiye değerli bulduk. Esasen içindeki j^nlışlann kabahati kendilerinde değil yanlış bilgi veren Konservatuar heyetine aiddir. Kendilerine sağlam esaslar erilse idi doğru sonuçlara var la rina engel yoktu. Kitab bu vadide yazılmış ilk eser olmak batanımdan da kıymetlidir. Bugüne kadar yazılmış eserlerin hiç birisi musikimizi ilmi zaviyeden incelemiş değildir. Bu eserlerin sahihleri kendilerini fizik ve riyaziye konusunda yetkili görmediklerinden musikinin amelî kaidelerinden bahsetmişler ve hiç de vazıh olnu-yan fikirler seıdetmişlerdlr. Bazen musikiyi fdekî hâdiselerle izaha kalkışmalar ve musikinin manevi tesirlerini incelemekle yetinmişlerdir. Hülâsa olarak profesör Salih Murad Uzdilek musikimize ilk ilmî eseri hâtalı da olsa vermiş ve ilk adımı atmıştır. Bundan sonra bu hitaları da düzel terek musikimize yeni inkişaf sahaları bulmakta güçlük çekmiyeee Si*. ı
Bizim ortaya attığımız yeni mu-ciki ıskalası bir oktavı eşit tampe-remunlı 106 küçük aralığa bölme sistemine dayanır. Ancak J'urk musikisinde birim olarak aidığı-ınız bu aralık başlı başına kullanılmış değildir. Bunun ikinci kuv-”vti olan koma ve üçüncü kuvve-i olan irha arahğı en küçük iki çeşit aralık olarak dizimizde yer almıştır. Dizimiz, 24 ü irha 17 si koma aralığını ihtiva ve oktavı 41 aralıkla 42 inci perdede tamamlar, bu 41 Besin 11 ri ancak transpozlsyon işlerine yar nyan yardımcı seslerdir. Garbın eşit tamperemanlı ıskalauın T in-
» •

t
sMı1
nazanye d bghİ olan Fa diyez Besinin 17/
12. daha doğrunu 24/17 ile göete-rilebll.n frekansına dikkat edilirse oktavın tam yarım olduğu görülür. Biz oktayı eglt taınperoman lı 100 küçük aralığa bölerken bu j----- Yaıan --------;
(Ekrem Karaderiz'
nisbetler ilgimizi çekti, bu itibarla bizim dizimize de eğit tampeu* inanlı İki çeşit küçük aralıktan meydana getirilmiş mükemmel bir dizi nazan ile bakabiliriz. Amerikalıların bir oktavı eşit tamper-manlı 12 yanın sese bölerek bellerine 100 sent kıymet verdiği ve oktavı 1200 sent itibar ettiği malûmdur. Bizde buna benzer bir hamle ile birim olarak aldığım;z yarım komalık kiiçiik aralığa 100 aet derset oktavı on bin altı yüz •ente bölmüş oluruz. Bu i§ bize hesablanmızda çok önemle kolaylıklar sağlar, bilhassa transpozİE-yon işlerini kolaylaştırır. Sent birimi usulüne profesör Salih Murad Uzdileğin eserinde de yer verilmiş ise de oktav 1200 sent yeri-
* ne 2400 sent olarak kabul edildi-
• ğinden bütün neticeler tesirli çıkmış ve bu sent birimi sisteminden beklenen fayda sağlanamamıştır. 2400 yerine oktav 10600 sent itibar edilince bütün kesirler ortadan kalkar. O halde komaya 200, irha aralığına 300. aagir aralığına 500. bakiye aralığına 800, küçük mii-cennep aralığına 1000, büyük mü-cennep aralığına 1600 ve tanini a-ralığına da l(800 rebiliriz.
Bu hakikatleri temiyen İstanbul
m ilim bakımından mürakalıe ede cek hiç bir makam mevcud değildir. İstanbul belediyesi ancak kia-rf murakabe yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise elinden gelse Türk musikisini kökünden kazımak tme ündedir. Devlet Konscrvatuvarın-da ve okullarda Türk musikisi o-rutuInuı-A, nundtkettınTzae Hrîvih yarı resmi musiki muesscsesi İstanbul Kons( rvatuvandır. Eu müessese yi yaşatmak, musikiye hizmet etmek ise bugünkü ş( kilde mümkün değildir. Zaten musikinden karsı yapılan hücumların belli başlı sebebi ilim halinde tedvin e-dilıniş olmamasından ibarettir. Memleketimizde savılan günden

sent kıymet ve-
kabul etmek te-Konservatuvan-

«Düzceye içme Siiyıı getirme >> Cemiyeti kuruldu Şokuz pıuıaldr mev ii.ı&en 3u«.,tzöJ
1
t


lira sarf
Düzce: (Hıwusiı — 1947 yılmm sonbaharında bu nam altında Duz, cede bir cemiyet kurulmuştur, Ta eslridenberi kendini hissettiren İçme suyu İhtiyacı bugün bu cemiyet tarafından ele alınmıştır, Diizcede kullanılan tulumba sularının dere cesi yüzde 17 (binde 17) okırak tes bit edilmiştir. Bugün, getirilmesine çalışılan suyun derecesi ise binde 9 dur, Bu su Dokuz pınarlar mevki İndedir, Bizansljlar zamanında Pa tagonyanm merkezi olan tarihi Üs i kûmlnin içme suyu buradan teinin edilir ve bu pınarlara Kral Puıan tesmiye olunur. Kral pınarının gayet güzel suyu, su terazileri ile Us | kûblye getıriUruııs. Suyun ilerde
F

ahkesir cezaevinde kanlı bir hâdise
( Hususi) — Mahkûm yoklaması sırasoıd&ı
ba? gardiyan Calert
'derine yetişen Jan gardiyanı kanlar i-
Balıkesir: lamı akşam baş gardiyan Caferle mahkûmlardan İbrahim Çoban arasında mü nâkaşa çıkmıştır, Bu münâkaşa di ha fazla uzınmş İbrahim çoban bj çağını çekerek .yaralamıştır
Cafertn av. dar malar baş
çlnde görünce İbrahim! yere yatıra rak dövmeğe başlamışlardır, Jandarmaların üzerine bağırarak saldıran üç mahkuma bayatlarım ko rumak İçin ateş etmek mecburiye tinde kalmışlardır, Mahkûmlai’dan üçüdo yaralanmıştır, Hâdiseye C Savcısı El koymuştur, Kunyalı Ra mazan ve Mehmed Ekicinin yoralft n hafiftir, Jandarmaların ateşi sıra smda yaralanan Ziyanında yarası hafiftir,
25 ŞUBAT İM8


1

9
6 üne azalmakta olan musiki erbabı elbirliği ederek İstanbul Kon-eervfttuvannı ıslah etmeli ve yaratmalıdır. Zira bizim musikimia katiyen ihmal edllmiyecek çok değerli bir san’at mûessesesidin KattA Garb musikîsinden daha zU yade terakkiye elverişli ve ondan üstün durumdadır. Devletin ilgi-sizliğine mukabil gençlerimiz arasında musikimize karşı yeni bir heres ve ilginin uyanmış olduğunu sezmekle sevinç duymaktayız. Ancak bu , heveskârlar İstanbul Konscrvatuvanndan sağlam bif bilgi edinemiyorlar. Buradstâ nazariyat dersleri yetkisi zaten kâfi o] mı yan bir bayanın eline bırakılmıştır. Dersler Konservatuar reisi «Sadettin Arel tarafından yazılan notların okunması ile bitmekte ve başkaca bir izahat verilme* diği için dinliyenler bir şey anlıya mamaktadır. Derslerin birinde bizim evvelce bu konuda yazdığımı* yazılardan bahsedildiği sırada gerek şahsım ve gerek ürtadını Ab-dülkadir Töre aleyhinde şiddetli îenkıdkr yapıldığı kulağımıza kadar gelen dedikodulardandır. Ra nai ılım kürsüsüne yakışmaz. Ta-rudjğıoj bir kısım gençler hu derslerin kendilerini doyurmadığında» ve Kon^erva tu varda ameli de rai o re yer ve kıymet verilmedi radet acı bir lisanla şikâyet ediyorlar Halbuki ameli dersler nazari den terden önce gelir ve onlardan ö-nemlidir. İstanbul belediyesi arzc ederse bu işe bir hal çaresi bn«:v bilir. Yoksa belediyemizin sil. şık oüdcesindcn bu müesseseye ayrılan paranın mühim bir kısmı heba oluyor demektir. Kendi musikimizi gereği gibi öğrenmeden Garb musikisi alanında sarfetti-ğim gayretler yüzümüzü ağartmaz. Ankara radyosunun Türk ma >Jnsi neşriyatı üzerinde her gün duyduğumuz sonsuz şikâyetler meydandadır. Bu millet kendi radyosundan kendi musikisini daha bol dinhmrk istiyor. Zorla om Oırb muandsinuî, hem de Garbın-kine nazaran daha az yetkili ele manlar tarafından sunulması hoj olmuyor. Dikkat edersek Ar.ksra radyosunun Garb musiki neşriyatım din)iyinlerin memleketimizde yok (kneeek kadar az olduğumu görürüz. Musiki bir milletin dili ve an anetd gibidir. Ona da sahih olmak lâzımdır.
' w
I
4
w*
cemiyet
.»ir çok aşikârdır
t
w

f E N t SABAH
SAYFA' f B

£5 ş a B A T 1«HB
İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
Dışişleri bakanının yeni izahaii
5
1
?
aid bir kehanet

Muaviyenin doğuşuna
İslânıda ilk
Muaviye hakkında çeşidli malûmat
aid bir kehanet — Muaviyenin müşavirleri — rüşvet kapısı nasıl açıldı?
64-------------—
a i r o (i a ar . İHAMI a
Yazan:
Bir aralık, devlet hazînesinden da gıtıian ikramiye tahsisatını kesmişti. | Bu bağışlamadan faydalanan büyükler den biri mescidin minberinde iken o-na çıkıştı.
— Hâzineden bize verilenler, ne se nin öz malındır, ne de babandan miras kalmış servettedir. Ne hakla ke eiyorsun ?
Muaviye çok kızdı, fakat bir şey söylemedi. Minberden inip sarayına gitti hemen su dükündü yıkandıktan sonra hemen gelip yine minbere çıka rak. cemaate şu yolda hitabda bulundu:
— Ben. Resülü Ekremden işittim, öfke; insana şeytandan gelir. Şey -tan ateşten halk olunduğu için, öfke lenince insanı ateş basar da ne yap tığın 11 farkında olmaz. Ateş; su ile cöndürüldüğü gibi insanın kızgınlık, ateşi de, su döküniip abdest almakla giderilir. Ben de öyle yaptım. Bana itiraz edenin hakkı var. Dağıtılan paralar; benim değildir, babamdan kalan servetim de değildir. Gidiniz, hazîneden sîzlere bağlanan paralan a hnız. ,
Bir kere de, haç zamanında şöyle bir hâdise geçiyor:
Fırsat buldukça Muaviyeye düş -monlık gösterip atıp tutan ve Aliye sevgi ve bağhhkta ileri varan bir ka dinin da hacılar arasında bulunğunu görünce çağırtıp; ( Neden dolayı keıı dişi hakkında kötü sözler söylediği halde Aliyi sevmekte ısrar eylediği -ni> soruyor kadın:
— Aliyi seviyorum. Çünkü, o her -kese eşit muamele yapar, adalet gös terir. Sana düşmanlığıma gelince: Bunun sebebi; hakkın olmayan bir şeyi iddia ederek senden daha lâyik ve gerçekten hale sahibi olan zat ile muharebe eylemiş olmandır. Ali; Peygamberimizin sevgisini .kazanmak la sevilmiş, sen ise kendi ihtirasın u ğururida İslâmları birbirine düşürerek kanlarını yok yere akıtmağa se-l beb olmuşsundur.
Muaviye yine yumuşaklık gösteriyor ve kadının gönlünü çelip susması ru sağlamak üzere ona iniz deve ih san eyliyor ve;
— Görüyorsun ya, ben seni bu söz lerinden dolayı cezalandırabilirdim, a 1 ma bale hiç bir şey yapmayorum. Üs telik yüz tane de deve ihsan eyliyorum.
Deyince cüretli kadın:
— Doğrudur. Amma, böyle yapman senin haklı olduğunu isbat eyle rnez ki! Senin yerinde Ali olsavdı. h lârr» hâzinesinden deve değil.* devenin tek kılım bile haksız yere kimseye vermezdi 1 |
Cevabını veriyor. Muaviye yine ses c’V*»nmvor. I
Sairin biri Ümevre hanedanını hic vodrr bîr şiir yazmıştı Yczid bundan


çok müteessir oldu, babasına:
_____Bu herif; ailemizin şeref ve hay slyetine tecavüz ediyor. Onu cezalan dır.
Deyince, Muaviye sükûnetle:
— İktidar ve kudret elde bulunduk ça mücazata lüzum y( ktur.
Mukabelesinde bulundu.
Muaviye; «Ak’ı taşmda olan adanı öfkelendiği zaman yumuşak, iktidar mevkiinde iken merhametli olur> ve «kudretim yettiğine öfkelenirsem, nef simi yorgunluğa sokmuş olurum, yetmediğine hiddet eylersem kendime za rar vermiş bulunur um.> derdi (1).
(•i Büyük idareci vezinlerimizden Köprülü Hıchmed pa^ct da ayni sÖ:ü hem söylemiş, hem dc urt*jtında i'i1 bik eiflcmiştir. Okuyabildiği şüpheli, yasması ise muhakkak yok olan , tün isUlhatcuıın s^.lerini ve Muaviyenin hayatını tedkik ederek değil, kendi tecrübelerin a sevkile kafasından bulup tatbik eylediği açıktır j Trrckk'îH atalarımız (keskin zekd; keramtte taklak attırır dememişler.
♦ Davamı var/
i ıncvcuddur.
' — Bu hâdise Birleşmiş Milletlere
ûLİcseducek bir mahiyet taşıyor mu?
— Hayır.
FİLİSTİN MESELESİ
— Türkiye, Filistin meselesi hakkında Arab memleketleri nezdinde bir leşebbüsde bulunmuş mudur?
— Filistin meselesi hakkında Arab memleketleri nezdinde hiç bir teşeb -büste bulunmuş değiliz. Filistinin tak simi aleyhinde rey verdiğimizi biliyor sunuz. Bu hâdiselerin İnkişaf tarzı da görüşümüze hak verdirmektedir. Fi -listin meselesi orta Şarktaki bütün devletler gibi Türklyeyt de endişeye düşürür. Bu mesele, bir iğtişaş unsuru j olmak istidadını gösteriyor Bu bakım dan bittabi biz de meselenin Arablan j tatmin edecek şekilde hallini arzu edi ’ yoruz.
YUNANİSTANA FİİLİ YARDIM MEVZUUBAHİS DEĞİL
— Yunanistandaki çetecilere peyk devletler tarafından büyük yardımlar yapılıyor. Eğer Amerika ve Ingiltere do Yunanistana fiilen yardıma başlar sa biz de iştirak edecek miyiz?
— Yunanistana Amerika ve Ingil terenin askerî fiilî yardımda bulunaca g*ına dair hiç bir malûmatımız yok. tur. Türkiyenin Yunan hâdiselerine
AÇİK MUHABERE:
za da
(Adana) dan mektup gönderen te: Sorduğunuz keyfiyetin cevabı ha evvelki kısımlarda geçmiştir.

lsn ıni okuyamadığım üç mektub sahibi muhterem zate: İşaret buyurduğunuz bütün noktalar üzerinde du-rulmuştVT. Resiihi Ek re m in ( Hâşi Milliği) muhakkaktır. Bildiğiniz üzere, Arabta^; t soy) ve t boy 1 lamı mazbu tiyetine çok ehemmiyet ver inişler dÂr. Hâsimi olmadığını iddia eyliyenler; taassub ve garezgarlıktan kendini kurtaramamış müsteşriklerdim bir ka çtdır. Kimse ona. (köle) diye lıitab ey içmemiştir.

Erenköy: (t. H. A:): Gösterdiğiniz hâdis sahilidir. (İmamet) bahsinde lü zumu kadar izahat verilmiştir. Şia lıakmkda sorunuza gelince: İlk za -mantarda Şi a ile Ehlisünnet çıraların da fark yoktu. Onlara, Şi’ai Muhlisin denir. Sonraları Şia: ifrat vc gutça saptıklarından bu Unvanı terki lüzum lu buldular ve ( Ehlin ün net) tâbiri î-çinde toplanıp birleştiler, ilk kısmında tafsilâtı resin izi mekh n
(Baştarafı l >ncidtı ’ ayında, Türkiye için mevcud kanuna dayanarak kongreden yeni bir kredi İstiyeccğl haber verilmektedir. Bu as heri yardımın mikdarı hakkında henüz resmî malûmat yoktur.» MİLLETLERARASI BANKADAN NASIL İSTİFADE EDİLECEK?
Bundan sonra gazeteciler çeşldli konular üzerinde Bakana aşağıdaki sualleri sormuşlar, Bakan da kendile rine bunlar üzerinde geniş izahatla mukabelede bulunmuştur:
— Milletler arası bankadan ne su
retle istifade edilecektir? . -
— Marshall plânı haricinde olarak
milletler arası Bankadan kalkınma projelerimiz için bir istikraz yapmak niyetindeyiz. Zürraî istihsalâtı ve maden çıkartılmasını arttıracak makinelerin Marshall plânı içerisinden verilmesini istiyoruz. Bunun haricindeki İktisadî plânlarımız için milletler arası bankadan istfadc niyetindeyiz. Bu kredinin bankanın usulü olduğu üzere memleketimizin ne gibi kalkınma işle rine sarf edileceğine dair projeler hazırlanması icşb ediyor. Hükümetçe lıa zırlanan bu projeler hazine müdürü tarafından Amerikaya götürülmüş tür. Evvelâ hususî toplantılarda ban kanın vc- bizim teknisyenlerimiz ara-1 atnda tedkik edilecek vo projelerle derjn maiûm olmakla beraber
| noksan varsa yine hususi surette ta 'füH yardım
mamlanacak. bundan sonra bankaya Yunanistanm buna ihtiyacı da yoktur tevdi olunacaktır. Alacağımız bu kre di su işlerine,
l yollara vesair bu gibi bayındırlık işle leşine temas ediyor, bu iş ne safhada rine sarfcdilecektir. Eu kredinin ^i^-jdır?
darını henüz tesbit etmedik. Bunun
haricinde bu işler için «kendi büdee . nan ve Türlri^-eye gelmeyi arzu-eden mizden de saıfetmck lâzımdır. İste -5.3 bin mültecinin memlekete getl-diğimiz dış krediyi temin edecek pa-i nimeierine hükümetçe karar verilmiş radır. Bunun için de projelerimizin Şimdiye kadar sağlık ve sosyal ı iskân bakımından bu işle meşgul bulunuyordu. Hazırlık İlk iş olarak Îtalyadaki

I
bahis mevzuu değildir.
— Roma elçimiz kalyadaki Türk-elcktrik santrallarımı,'jerin memleketimize getirilmesi meso*
— Avrupadalci kamplarda bulu -
uğramıştır, Bu zarar
ihtiyaca te-tedbirlerden
dair
uzvu . olarak
Hayvanın ayaklan çamurlara bafr yordu.
Kaıaçerçi’den kayıklara ekmek vı sair yardım malzemesi, yiyecek yük* ledik, sonra Çukurova denizine açıL dik. Bir çeyrek saatlik yolu 4 saatte aldık. Yolda kayığımızı İki defa virdik. Kefeliye vardık. Mersinden gönderilen motörle Karahadırlı köyü ne uğradık. Kefelide Seyhan, köyden bir buçuk metre yüksektedir. Sabaha kadar köylü. ırmağın yanlıp köyll sular basmaması için elindeki küreklerle toprak yığdı. Fakat bu ümidslz gayret boşa çıktı. Irmak yarıldı, 36 ev, 32 ahır yıkıldı. Arazi Köprüye geldiğimiz zaman burası da Kefeli gibi tehlikeli durumda idi. Irmak, burada da köyden bir buçuk metre yük sekte idi.
Kefeli ve Köprüden sonra Devlet Çiftliği de sularla çevrilmişti. Çiftlik bir ada halindedir.
Kocabucak köyüne gelince, burada ortada «köy» denilebilecek birşey kal mamıştır. Halk tepelere sığınmıştır. Baharlıdan denize gireceğimiz sıra, sularda* boğulmuş hayvanlan sar hilde gördük. Irmakla denizin birleştiği yerde biz de büyük bir tehlike geçirdik. Motörümüzün makinesi ansızın stop etti. Ne yanacağımızı şaşırdık... Motörde, 35 kişi vardı. Motor. devrilmek üzere idi, sular tekneye doluyordu. Bir saat, sularla mil cadele ettik.
Allahın vardırnile şimdi Tarsus! dönmüş bulunuyoruz.
Resad Akı
(Baştarafı 1 incide) dar gördüğü en büyük sellerden bindir, HanıdoLsun insan kaybı olmamış, Fakat hayvan kaybı olduğu gtbi Mersinden Ceyhana kadar 7*00.000 dönüm arazi üzerinde ekili bulunan mahsulün yansından fazlası ^zarara
10,000,000 liradan fazla tahmin edil mektedir, Buradaki incelemeler göstermiştir ki, su baskınlarında sel ahında kalmış olanlara yapılacak yiyecek ve yemlik yardımı ve köyler le acilen muvasala temini ve böyle ce köylünün maneviyatının takvi yesi. yanılması gereken ilk işdir, Bundan sonra Hıdırlı yarığının ka patılması en âcil mesele olarak ö-nümüzdedfr, Bu yarığı kapamak i-çin bir yandan çok miktarda kamyonla taş nakledilmesi icap ettiği gibi, diğer taraftan da Cunıhurbaş kanımızın emirlerile ve ordunun kıymetli yardımı ile istihkâm kıtala n da tombazlarla taş taşımak sure tile bu işde çalışacaklardır, Ve böy lece Hıdırlı yarığının en kısa bir zamanda kapatılmaslle ovanın büyük bir kısmı kurtarılmış olacak, ve bu gibi felâket anlarında ordu birliklerimizin halka yakından yar dimi »sağlanacaktır,
Önümüzdeki mevsimde bu sel fe lâketlnln tekerrür etmemesi için de esaslı tedbirler alınmaktadır, Bayındırlık Bakanlığının hazırlayıp Büyük Millet Meclisine sunduğu 165.000,000 milyon liralık tahsisat kanun tasarısı ile önümüzdeki sene bu havalide Seyhan nehrinin iki tarafındaki sedlerden büyük bir kısmının yapılmasına imkân bulu nacaktır, ■
Sellerden korunma işi son derece güç teknik bazı problemleri meyda na koyduğu için dünyaca tanınmış mütahassıslardan istifade ederek hesaplı plânlar yapmayı lüzumlu gördük. Bunun için Amerika hükümeti ile temasa geçtik ve tanınmış uzmanlarından bir kaçının süratle memleketimize gelmelerini ve yapacağımız islerde kıymetli Türk fen adamlarına yardım etme lerinl sağladık. Türkiyenin ve dünyanın en verimli mıntakalarmdau biri olan Çukurovanın sellerden kc runma ve sulama tesislerini kurarken ayni zamanda su kuvvetinden elektrik istihsali Huıi de bir kül halinde mütalâa ediyoruz. Cumhur baştanımızın bu husustaki kıymet 11 irşatlarile bütün bu işleri esnsiı bir kredi, ve miiştakil bir İdare mav zuu olarak mütalâa edeceğiz.
CEYHAN YATAĞINA GİRDİ
Ceyhan 21, (A. A.) — Nehir yata ğına girmiştir. Zorluklara rağmen bü tün köylerle tam irtibat sağlanmakta dır.
Elektrik santralı faaliyete geçmiş tir. Felâketzedeler için K'r.lay merke zinin yârehnundan başka mahalli yar dunların kabulü için komiteler kurul muş ve çalışmaya başlamıştır. Bu ara da iş bankası Ceyhan şubesi 2000 lira vermiştir. Bucak müdürlerinden ziyan lar hakkında raporlar gelmeğe başlamıştır.
Kaymakamın başkanlığında ola -rak çiftçi birliği, Kızılay, ticaret oda sı vc partiler başkanları ile belediye mümessilleri ve ziraat öğretmenin -den müteşekkil olarak hır yardım ve ihtiyaçları tesbit komitesi kurulmuş tur.


let ricali harb ihtimalinin uzak olduğunu söylüyorlar. Bizim bütün arzumuz bö> le bir harbin olmama sidir. . ***
— Gazetelerin yazdığına göre Amerikada neşredilen bir broşür 1 Türkiyenin büyük bir Rus tazyiki altında bulunduğunu yazıyormuş, bu husustaki fikriniz nedir? | — Türkiyenin iktisadi sahalardaki bütün ihtiyaçlarına ve zaruretlerine rağmen büdcenin yansını Millî Müdafaaya hasretmeğe mecbur olması Avnıpada en ziyade baskıya maruz kalan devlet olduğunu göstermeğe kafidir.
— Balkan memleketlerinde bir harb havası estiriliyor, Türkiye' efkârının böyle bir tehlikeye hazır* lanması için ne yapmak lâzımdır?
— Bir tecavüz harbine kalkışmak gibi bir hareketin Türlriye-den hiç bir zaman sâdir olmıyaca ğını Türk milleti bildiği kadar bütün cihan efkârı umumiyesi de bedahet derecesinde bilmektedir.
— Memlekette bir din meselesi j bahis mevzuudur, dıs siyasetimiz ile bunun lıcr hangi bir ilgisi var mıdır?
— Türkiyede iç politika bakımın dan verilen kararlardan hiç biri her hangi bir haricî düşünce ile a-lâkalı olmamıştır ve olamaz. Din dersleri okutulması hakkmdaki münakaşa ve müzakereler parti ve meclisteki temeyüllerden doğmuş olup zarurî bir kabül ettiği sanılan ibarettir.
İç politikaya
— Kabinenin bir
iç politikamız hakkında da bir kaç söz söyler misiniz, hükümet programının iç politikadaki esası nedir?
— Hükümet memleket içinde bü yük bir İktisadî kalkınma projesi hazırlamaktadır. Bunun esasları tesbit edilmek üzeredir. Projenin bir kısmının Marshall plânı içinde yer alması için Amerika nezdinde teşebbüste bulunuyoruz, diğer kıs mı milletlerarası bankadan alacağı mız kredi ile temin olunacaktır. Büdccmizden de tahsisat ayıracağız. İşte bu çeşitli menbalardan alacağımız paralarla bu plânın tat bikine geçeceğiz. Doğu vilâyetlerimiz bu plânlar içerisinde esaslı bir yer almaktadır. Doğu bölgesinin İktisadî ve medenî bakımdan kalkınması işile uğraşmak üzere Ba-kanlararası bir komite teşkil edilmiştir.
BULGAR DIŞ1ŞLP.1 BAKANI ELÇİMİZLE GÖRÜŞTÜ
Sofya 24, (A. A.) — Anadolu Ajan sının özeL muhabiri bildiriyor:
Bugün Sobranyada iki Türk uçağı hâdisesi hakkında sorulan bir sua le cevab veren Dışişleri Bakanı Kol-1 larof bu hâdise hakkında daha evvel ce Bulgar ajansı tarafından verilen ' tebliğde de anlatılan tarzda kendi gö rüşlcrini izah etmiştir.
Eulgar Dışişleri Bakam bu beyana tından sonra Türkiye elçisini kabul ct miştir.
TALÂT ÜLKÜ RADYO GAZETESİ SAATİNDE KONUŞMADI Ankara: 24 (AA) — 24 Şubat 1948 günü çıkan İstanbul gaze telerinin birinde ,Bulgaristana mec burı iniş yaparak bu defa Türkiye-ye avdet eden tayyareci üstteğmen Talât Ülkünün başından geçen o-layların bu geceki radyo gazetesin de nakledileceği bildirilmektedir, ilgili makamlardan yakılan soruş turma neticesinde bu haberin aslı olmadığı öğrenilmiştir, Ayni ma* giye göre, üsttegmenln Bulgaristan kamlardan verilen tamamlayıcı b | da karşılaştığı durumla Bulgar ırl kamlarınca kendisine yapılan mua mele hakkında incelemeler devam etmektedir, Gerektiği takdirde tah kikat sonucu ayrıca bildirilecektir, Rumanya parlamentosu kendi kend ni
feshetti
Bükreş: 24 (AP) — Rumanya par lauıentosu çoğunlukla onaylanan bir kara mucibince, bu akşam kendi kendisini feshetmiştir, ,
26 Martta yeni .seçimler yapıla- ( çaktır, Yeni parlamento «Ruman-j ya Milli Meclisi.» adını alacaktır, ti Nisanda toplanacak olan Meclis vc ni anayasayı müzakereye koyacak tır,

rantabl olduğunu bankaya göstermek yardım bakanlığı gereklidir.
— Bıı projeleri kim tatbik edecek bitmiştir.
— Banka bize yalnız para verecek mültecilerin Türidveye naklil imkân lan aranmaktadır. Milletler arası mül teciler 'teşkilâtı ile temasa geçmek ve ahdi anlaşmalar yapmak üzere is kân müdürü akında oraya gidecektir
— Bunlar arasında komünistler de gelmez mi?
— Memlekete* alacağımız mülteciler arasında dikkatle tetkik ettiğimiz iki nokta vardır: -
1 — Hic birinin asli memleket-lerine karşı harb suçlusu, vatan haini ormamalan.
2 — Memleketimiz için unsur teşkil etmemeleri. Bu noktaya çok dikkat ediyoruz.
Balkanlardaki bloklaşma
— Balkanlarda son zamanlarda bir bloklaşma var, bunun karşısın dala durumumuz nedir?
— Tedafüi ittifak adı verilen ve ancak tecavüze karşı bir tedbir olduğu söylenen bu mütemadi ve zincirleme anlaşmalar, hakikaten tedafüi mahiyette kaldıkça Türkiye tarafından itiraza uğramaz. Fakat ideolojik esaslara dalınan blokların, bunları yapanların dahi tahmin edemiyecekleri tehlikeli yollara vardığı görüldüğü için, Türkiye Balkan hâdiselerini gayet dikkatle takib etmektedir. .
— Buna karşı Italyaıım gir?ce-ği bir Akdeniz blokundan bahsediliyor, böyle bir teşebbüs var dır?
— Akdeniz emniyet sistemi gün gerçekleşecek olursa çok bir iş meydana gelir. Bugün için Akdeniz birliği ancak uzun bir i-deal mahiyetini taşımaktadır.
— Son zamanlarda pek çok Türkler memleketimize sığınıyorlar, Balkanlarda Türklere yapılan bu zulümlere karşı hattı hareketimiz nedir?
— Hudutlarımıza iltica eden Türkler yalnız Yunanistandan gel inektedirler. Bulgaristandan gelebilen azdır. Sanıyorum ki bu da o-radan gelmek ihtimalinin güç olmasındandır. Yunanistandaki hâdiselerden dolayı, bu hâdiselerin cereyan ettiği yerlerdeki kesif Tiiık halkı canlarını kurtarmak i-çin memleketimize sığınıyorlar. Vatanımıza gelip barınanların son ra tekrar memleketlerine dönmelerinde bir mahzur görmüyoruz. Bu suretle memleketimize gelmek istiyenlere vize verilmektedir. Bul gaıistan ve Yugoslavyadan Tiirki yeya gelenler pek azdır,
— Yugoslavyada on altı Türkün mahkûmiyeti ve bu işe bir konsolosumuzun isminin karıştırılması meselesi için ııc düşünüyorsunuz?
— Bu hususta benim de malûma tun sizinki kadardır. Filhakika bir nevi suikast oyunu tertib edilerek bazı Türklerin mahkemeye verildiği, bu arada konsoloslarımızdan birinin de isminin geçtiğini gazete lerde gördüm.
— Bu hususta bir teşebbüste bu lundıınuz mu?
—* Tarafımızdan hor hangi bir teşebbüste bulunulmuş değildir. Harb mi sulh mü?...
— Dünya sulh ve harb durumu ne vaziyettedir, geçmiş yıllara nazaran harb ihtimali artmış mıdır?
— İçinde bulunduğumuz 1948 yılının harb sonrası devresinin en buhranlı yılı olduğu ve olacağına kailim. Fakat sulh ve harb islerinde daha ziyade âmil olduk-larından dolayı, daha ziyade meşguliyet ve salâhiyetle konuşan dev
tir. îşler tarafımızdan yapılacaktır, projelerimizin başarılması için yük -Bek teknik mahiyetteki işlerde millet-! ler arası değerde teknisyenlerden istifade edeceğiz. !
— Bu teknisyenler hangi mcmle • ketten getirileceklerdir ?
— Bu teknisyenleri her hangi bir memleketten getirtebiliriz,
— Yüz milyonluk kredi gecikti de niyor, sebebi nedir?
100 MİLYONLUK KREDİ NEDEN GECİKTİ? ;
— Yüz milyonluk malzeme yardı biraz geçikmişse bu gecikme mal zemenin daha iyi cinsten seçilmesin -iden ve bir defa elden geçirilmesinden ileri gelmiştir. 450 bin ton tutacağı tahmin olunan bu malzeme yakında Amerikan lünanlarında vapurlara tah mile edileceği tahmin ediliyor. Mayıs *ta büyük kısımları gelmiş olacak ya I zın da hepsinin önü alınacaktır.
RUSYA İLE MÜNASEBETLERİMİZ
— Sovyet Rusya ile münasebeti • miz nc safhadadır?
_____ Soyvet Rusya ile münasebetlerimizde hiç bir değişme yoktur, iki yıla yakın bir zamandanberi büyük el çileri mezun bulunuyor. Agreman istediler, verdik.
__ Gdecek sefir kimdir?
_____ Kendisi sosyal ve ekonomik iklimler profesörüdür. Harb esnasında Sofyada elçi idi. Şimdi hâriciyede Bal kan işleri müdürü bulunuyor. DOÖU BLOKU *
_____ İngiliz Dışişleri Bakanının nutkunda temas ettiği Doğu Blokun-da bizim durumumuz nedir?
_____ İngiltere Dışişleri Bakanının nutkuna göre, İngiltere’nin Doğu mem leketlerinin her birlle İngiliz - İrak mukavelesi örneğinde muahedeler yap mak niyetinde olduğu anlaşılıyor. Bu bir Doğu Bloku değildir Türkiye ile İngiltere arasında bir ittifak muahedesi olduğu için memleketimizle yeni bir muahede bahis mevzuu olmaz. BULGARİSTANDAKİ SON HÂDİSE
— Bulgaristarda çıkan son hâdise nasıl bir safhadadır?
— Bulgar hükümeti kendisinden 1» tediğlmiz noktaların büyük bir kısmî m yerine getirmiştir. Bir İlci nokta H terinde henüz aramızda münakaşa

I
müzir iki

mi
Demok
Yazılan a (jeçmiştir. Ad bildirseydiniz. tafsilâtını ver çt k inmezdi m.
Kundu>ncr) imzalı frızıl oku-vuruma: Fikirlerinizin kûftesi df (/ilse a* de bir çokları, hele mcsnedleri benim de inanelarımdır. Mevzuu: şer’i gö - > riisle değil, münhasıran dünya bakı ı mmdan inceliyor ve açıklıyorum. M i, taUtaJarımm tamamile buraya nakli imkânsızdır M ktubla tıurıca ad ’' x-i -nize yazıp gönderirim M. Raif OĞAN ,
(AZİZ
mı-
bir
• • ıyı
son
Çoruh'a Döıen mubayaa hsy’etimiz • ------------------------
(Baştarah * incide)
Gümrük memurları marifeti ve naliye memurlarının nezaretinde dün bütün gün yapılan aramalarda evvelki akşam meydana çıkan yirmi beş bin Ura değerindeki kürkten başka daha pek çok eşya tadat edilmiştir.
Bu zatî eşya meyanında, 180 ki lo ipekli kumaş, 30 - 40 çift erkek ayakkabısı, üç çuval içinde mahfuz yüzlerce kadın şapkaları, piya no, buz dolayı, ipekli, erkek, kadın ve çocuk'çamaşırı, naylon çay, kahve takımları, yine naylon \’e ipekli yatak takımları, dikiş maki-
ıdarf ci gözde al tSaliteler
bu-
Yol vergisi
• Baş tarafı 3 üncüde met karı obnıyan, hususi otomobili
lunmıyan ve Avrupaya seyahat etmi-yeti ve 200 hra kazanç vergisi veren bir tücoar da 15 asgarî vo iki yüz liranın yüzde beşi olan 5 muntazm yani 20 lira yol vergisi ödiyecektir.
Memura gelince: Bu vatandaş yaldız ı s lira (bugünkü vaziyete göro üç hra noksanı ile) ile kazanç vergisinin yıızde ikisini verecektir. Ve her çocuk için bu zammın yüzde yirmi beşi tenzil cdılocegıno göre, dört çocuklu bir memurun yol vorgısmdo, değil bir te-zayud, bilâkis bir tenakus meydana gelecektir.
Bu suretle yol vergisi içtimai vo mali vaziyetile mütenasib vc refah fikri-le ahenkli olarak yürümüş vo vergido bihakkın müsavat ve adalet pren-sipı tatbik edilmiş olur.
Bu fikre zenginlerimiz no dıvocek-lorülr. Merak ediyorum.
İDARECİ
nesi, elektrikli süpürge, makinesi, çocuk oyuncakları, mutfak takımları, züecaeî eşya, 15 - 20 bin lira değe-1 rinde ipekli yorgan da vardır. Bu saydıklarımız dünkü aramalar sonunda ancak tesbit edilebilen mal lardır. Bunlar arasında saklanıp-ta bilâhare meydana çıkarılanlar da mevcuddur.
İlgililerin verdikleri malûmata I göre, maliye memurlara; Fuad Zin cirkıran ve maiyetindeki zevatın üzerinde çek e müteallik kayda rast lamamışlar, Amerikada komisyon olarak heyet âzasına verildiği id-1 dia edilen meblâğın eşyaya tahvil, edildiği kanaatine varmışlardır. j
Bu babdaki incelemelerimizin e-sası ve hülâsası da şudur:
Fuad Zincirkıranm reislik ettiği heyet Amerikada iki sene kalmış, bu zevata adam başına bu müddet zarfında günde harcirah olarak 40 dolar yani bizim paramızla yîiz lira ödenmiştir. Tediye e-dilen harcirahlann vasati yekûnu-nua 70 . gö jirayj bulduğu söy lenmektedir. Halbuki heyetin Ame rıkan mevzuatına göre aldıkları komisyon 150 . 200 bin lira arasın da iddia edilmektedir ki bu zevat, Amerikada kendilerine ödenen har cirahlarla geçinmişler, memuriyet maaşlarını henüz almamışlardır
Yukarıda adı geçen eşya gümrükten çıkarılmak istendiği takdirde yalnız 180 kilo ipekli kumaşın halen kilosu 280 lira gümrük resmi verilmek mecburiyeti vardır. Piyanonun ortalama gümrük resmi 300 - 400 lirayı bulmaktadır diğer binlerce lira değerinde o-lan eşya da hesab edilirse yalnız gümrük resmi için 100 bin liraya ihtiyaç vardır.

çamaşır
• •
mühim miktarda
Alâkalıların ısrarlı tahkikatımız esnasında ileri sürdükleri iddialara nazaran Fuad Zincirkıran vc arkadaşlarının komisyon aldıkları vc dolayisile ihbar edildikleri vakıasının iç yüzü de şudur:
Amerikaya Denizyolları idaresi tarafından ikinci bir heyet olarak gönderilen kaptan Aziz Derya ve rum karşısında Fuad Zincirkıran mubayaa meselesinden araları a-çılmış, Aziz Derya keyfiyetten U-laştırma Bakanlığını haberdar etmiştir.
Bunun üzerine Bakanlık Fuad Zincirkırandan aldıkları komisyon mikdarını sormuştur.
Verilen cevabda komisyon, alın dığı iddia edilen 150 bin liranın çok dununda gösterilmiştir. Bu dû nun karşısında Fuad Zincirkıran ve arkadaşları geri çağrılmıştır.
İşin enteresan ciheti, heyette pa ranın santimine rastlanmamış, lâ-ki Çoruhtan çıkan yüzlerce, hattâ binlerce lira tutarındaki çeşitli eş ya kelimenin tam mânasile göz kamaştırnuş, mide bulandırmıştır.
Aramalara bugün de maliye mü fettişlcrinin nezaretinde devam e-dilecektir.
Solcu Profesörler
(Bajtarafı i McizU' ri muvakkaten tatil etmiştir. Ancak bu karardan sonra hocaların hukukan maaşlarını almaları lâzım gelmektedir. İleride vaziyetin halline kadar bu durumun devam ede^ği anlaşılmaktadır.
Akdenizde menevralar
(BOejtarafı 1 itıcido)
Şimdilik Ingiliz deniz kuvvetleri burada bulunan bir kruvazör ile dört torpido muhribinden ibarettir.
Diğer Ingiliz birliklerinin de manevralara katılması beklenmektedir.
Napoli 2i, (A A.) — Amerikan Midvay uçak gemici ile refakatinde bulunan iki mtıhrib ve Portmounth kruvazörü bugün limandan nvnlmîş lardır.


in-
O-
TARDI BAKANI ANKARADA
Adana 21. (A. A.) — 3ugün şehrimize gelen Tarım Bakanı Tahsin Çoşkan öğleden sonra incelemelere başlamış, belediyeyi ziyaret ettikten sonra çiftçiler birliğine giderek çiftçi lcrin derdlcrini dinlemiştir. Müteaki ben Hadırlı köyündeki şeddin gedik yerinde tedkiklerde bulunduktan ve köy halkından izahat aldıktan sonra tesisi düşünülen baraj mevkiinde çekmeler yapmıştır.
Çukurova denizinde sandal eezintisi
Tarsus, (hususi) — Çukur
vatla yağmurlar durmuş olmasına rağ men ovayı kaplıyan sular henüz çekilmiş değildir. Bu son sel felâketi esnasında insan zayiatı olmamakla, beraber hayvan ve ev zayiatı muhakkak kİ çok fazladır. Maamafih, yardım ekipleri de açhşnıalârma devam etmektedirler.
Tarsus ovaları Adeta bir deniz gibidir. Burada sandal veya motörlerle seyahat yapmak imkânı hâlâ vardır;• Nitekim ben do bu ayın 20 sinde, yâni 3 gün evvel çıktığım kayık gezisinden bu akşam dönmüş bulunmaktayım. Bazı yerlerde kayıktan inip hayvanla seyahat etmek mümkün.
z

Celâl Rı var îz^irde
(Baştarafı 1 inetss)
miş ve istikbale gelenlerle hasbi-halde bulunmuştur. Hava meydanındaki yarim saatlik bir istirahat ten sonra, saat 14 de îzmire hareket eden tayyare ile Bayar şehrimizden ayrılmıştır.
Celâl Bayar, kendisini ugurlıyan D. P. il idare heyeti üyelerine şuu lan söylemiştir:
«— tzmirde parti teşkilâtı ile ya kından temas edecek ve tetkiklerde bulunacağım.
Cuma günü Istanbula döneceğimi tahmin ediyorum. Pek güzel geçireceğimi tahmin ettiğim Demokrat Parti balosunda bulunmayı çok arzu ediyorum.
Şimdilik hoşça kalın...»
Celâl Bayar İzmirde
İzmir: 24 (Telefonla)
rat Parti genel başkanı Celâl Bayar, bugün uçakla fstanbuldan şeh rimize gelmiştir. Bayar, hava mey danında muazzam tezahüratla kar şılanmıştır. Ka*şılayıcılar takriben 2000 kişi, karşılayıcılar kafilesini hava meydanına taşıyan oto mobiller 100 - 150 kadardı. Karşı-lıyanlar arasında İzmir D. P. il i-dare heyeti, Adnan Menderes, Fuad Köprülü, Alımed İhsan da bulunuyordu. Bayara buketler verilmiş ve tezahürat arasında otomo* faillerle şehre gidilmiştir.
Bu akşam Bayar şerefine Denk gazinosunda büyük bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafete Halk Partisi idare heyeti de davet edilmiştir.
Celâl Bayar, cuma günü, tekrar Istanbula gidecektir.
Bayar cumaya Istan bulda
Ankara: 24 (Hususî) — Celâl Bayrar ayın 27 sinde DçmokratFa nıı ynldönümü münasebetile tcrtfl ettikleri baloda bulunmak üz(nr Istanbula gelecek vo 2 Martta top lanaeak olan vilâyet kongresinde de bulunmak üzere Ankaraya avdet edecektir.
İnönü Malatya C. H. P. Başkanınd .n izahat aldı
(Baıtartn I tneldsJ larına dönmüşlerdir,
Burada valiyi, ve parti başkan;e nnı kabul eden Cumhurbaşkanı kendilerlle parti çaJişmalan Çizerinde görüşmüşler ve izahat al-mışlardır,
C, H, Partisi başkanı Lûtfi Sayman, partiler arasındaki münâsebetlerin memnunluk verici oldujı nu söylemiştir,
Sayın İnönü yemekten sonra b( lediyeyl ve bez fabrikasını gezerek i zahat almışlar ve bu arada işçil&, rin yemeklerini gözden geçirmişle!* dir, Belediye tarafından Cumhur* başkanımız şerefine bu akşam büyük bir ziyafet tertip edilmiştir
Amerika denizcilik tarihin ie inkılâb \ apan bir devrin şeref menkıbesi olan bir kahramanlığın romanı Yarın akşam Orijinal Türkresi
LALE
sinema la rmda
Cehennem Gemisi
cTıvo Years before the mast» ALAN LADD — BRİAN DONLEVY nin karattığı insanlığın zaferi olan büyük film.

V

SAYFA:I
T1RTS A B W W
25 ŞUBAT 1948
İLAN
■ ■arman Kaya I
Yeri! flJimciHğlnılzin son yıllarda büyük ilerlemeler kaydetmekle bera ber garb ve bilhassa Amerikan filim sanayi karşısında pek sönük kalmak tadır. Mlkdarlan beşi geçmiyen tanın mış Türk filim müessesekri stüdyolarında daha ziyade dublaj faaliyeti göze çarpmaktadır.
Bu senenin en güzel yeril senaryo vnun füme alan Halil Kâmil müc^sc sesinin Şişlideki stüdyolarına gitti -ğiın zaman (Harman Kaya) Türk Diminin rejisörü sanatkâr Sami Ayan oğlunu dublaj yaparken buldum. İş za mam olmasına rağmen beni nezaket k kabul etti. Küçük dublaj ayar oda sının bir köşesine oturduk. Önümüz deki camdan seslendirilen filim ile bu na ses veren Nevin Seval, Reşid Gürz alp. Talât Artemel ve diğer sanat -kârlar görünüyorlar. Sami Ayanoğlu söze başlamadan evvel paketini çı -kardı bir sigara bana verdi, bir tane de kendisi yaktı. Sonra; «Sizi bekli -yorum > dedi. Ben dc rejisörlüğünü yaptığı Harman Kaya filimi hakkın da kendisinden malûmat rica ettim. Sigarasından bir nefes daha çekip o dada halkalar halinde yükselen du -manian hafifçe üfledikten-sonra anlatmağa başladı:
• Ziyaeddln ÇaLkcğlunun yazdığı bu senaryoyu filme almak için büyük j bir itina ve titizlik göstererek bütün' noksanlan ikmale çalıştık. Vakaya aid dış sahneler, Mecidiyeköy ve Top kapı cıvannda çekilmiştir. Baş roller de Nevin Seval, Reşid Gürzalp ve Fatma Andaç bulunmaktadır. Diğer mühim rolleri de Şehir Tiyatrosu artistlerinden Behzad Buta!:, Mahmud Morali ile Kınar, Viktor Haçikyan ve operet yıldızlanndan Nerkis Moğol üzerine almışlardır.
Bu filimin bir çok hususiyetleri vardır. Birincisi: içerideki Müzik par çalarının geçenlerde kaybettiğimiz sa natkâr Artaki Candanın son eserleri olmasıdır, ikinci hususiyetine gelince bu çok enteresandır. Filimde görülen iki buçuk aylık bir sıpanın rolünü \ merikada nadir rastlanılır bir şekilde muvaffakiyetle yapmasıdır. Filimde baş rollerden birini oynayan Fat ma Andaç evinden kovulup bir köy muhtarının himayesine girdiği zaman ağlayarak şarkı söylediği sırada sıpa da kızın yanına sokularak onun kollarından öpmek suretile adetâ teselli ye çalışmıştır
Kendisinin bestelemiş olduğu bu şarkıyı dinlemek Üzere Artaki Can -dan stüdyoya gelmişti. Filimi seyre -derken dayanamadı bu sahnede onun da ağladığını gördük.
Filmin diğer bir hususiyeti dc şar kı ve halk oyunlarını filimi uzatmak maksadile değil, vaka ile alâkadar ol duğu için koyduk. Oyunları biraz da lstilize ettik. Filimde diğer bir yeni ( İlk de haricî sahneleridir ki bunlar içinde en mühimini olan çiftlik sahne; sini tamamen dekorlarla ve stüdyo -nun bahçesinde yapmış olmamız. Bu hâdise.Türkiyede ilk defa çekilmiştir. Filimin yine gilzel bir tarafı da melo dram olmayışı ve saniyen Şehir Tiyatrosu komedi kısmı artistlerinden olan Reşidin bunda dramatik bir rol almasını. Filim 1947-48 yılında çekil m iş olup uzunluğu 2C00 metredir. Bu 1 filimde memleketimizin en tanınmış ve sevilen sanatkârları rol almışlar -
dır.> Üstad yorulmuştu: Elindeki sı gara oldukça küçülmüştü. Tabii bir yenisini yaktı. Derin bir nefes çeklik ten sonra bu defa da filimin mevzuu nu anlatmağa başladı:
«Vaka köyde geçmektedir. Çiftlik sahibi Hüscyinin çok iyi kalbli ve me lek yüzlü bir kızı vardır. Adı Emine dir. Yalnız çiftliğin kölıyası olan Pe ccb ona karşı fena hisler beslemekte ve arzularına nail olabilmek içiu fır sat beklemektedir. Bununla beraber Eominenin kâhyaya karşı bir temayülü olmadığı gibi ona kadınlığın verdiği gurur ve kuvvetle mukavemet etmektedir Saf kalbli Emine, Recebin sır-1 naşıklıklarını köy kızlarından biri o lan Ayşeyc anlatmış fena ruhlu bir kız olan Ayşe de bunu bir fırsat bile rek Recebi adetâ himayeye başlamış tır.
Bir gün Eminenin kardeşi gelerek köylülere ve bilhassa Emiıır-ye çok sevineli bir haber vermiştir. O da köyün en yakışıklı ve en zengin delikanlısı olan Yağızın Enıineyi babasının istediği ve babasının da buna razı olduğu haberidir. Bu izdivaç teklifine herkes memnun olduğu halde yalnız bir kişi müteessir olmuş ve içinde bir intikam hissi uyanmıştır. Bu. Av-şedir. Kafasında mÜdhiş bir plân hazırlıyan Ayşe Recebi tahrik e-derek tanı düğün gününde, kâhya ortaya bir takım dedikodular ata-1 rak düğünü bozuyor. Buna müteessir olan çiftlik sahibi de kızını evden kovuyor. Zavallı Emine büyük bir felâket içinde yuvarlanırken Ayşe ona riyakârca bir yakın lık 'göstererek güya himayesi altına alıyor. Bu defa da Yağızı elde rtmek için planlar hazırlıyor. Çok ıztırab çeken delikanlı kendisini içkiye vermiştir. Bir gün içerken Emine olmazsa Ayşe var deyip Arşeyi alınıya karar veriyor. Bu defa da Recebi ortadan kaldırmağa karar veren bu riyakâr kız, Emine, Receb ve Yağızla ayn ayrı görüşerek onları (Harmankaya) denilen yerde birleştiriyor. İçinde hâlâ daha Em i neye olan aşkı son miven Yağız. Recebin sevgilisine saldırdığını görünce, kavgaya başlıyor, bu esnada Yağızı kurtarmak iizerc Recebe vurmak istediği taşı Emine yanlışlıkla sevgilisinin başına indiriyor. Bu yüzden delikan
, yaralanıp bayılıyor. Receb ora-1
dan kaçıyor. Vaziyetin gittikçe ka Genel Müdürlükde bulunacak şekilde postalamaları veya makbuz karşılığın rışık bir durum aldığı bir sırada da Malzeme Müdürlüğün© vermeleri ilân olunur. (2230)
Istanbuldan gelen bir gazete her şeyi açıklıyor. Bu gazetede Recebin, meşhur cani Kaplan Ali olduğu yazılıdır. Bunu öğrenen Ayşe, Recebe mahiyetini anlatıyor. Receb yakalanıyor adaletin pençesine teslim edildiği zaman o da hâ disenin içyüzünü söylüyor. Bu suretle çiftlik sahibi de kızını affedip bağrına basıyor.»
Sami Ayanoğlu hikâyeyi bitirdiği zaman elindeki sigarası da sona ermişti. Son bir nefes dalıu çekti vo:
— İşte Harmanklya böyle yerli hayattan alınmış nakiki bir hikâyedir, dedi.
— Gelecek sene için reperetuva rınizda neler var? diye sordum.
— Çevireceğimiz diğer iki senaryo: Fahreddin Pakkanın (Baba Katili) ile yine Ziya Çalıkoğlu-nun (Canlı leke) eserleridir, dedi. Kendisine teşekkür ederek veda ettiğim zaman üstad her zamanki nezaketile beni sütudyonun kapısına kadar geçirip teşyi etti. Bu film yakında Elhamra sinemasında gösterilecektir.
C. Y.
İstanbul İkinci İcra Memurluğun dan: 947/2578
Bir borçtan dolayı haciz edilip ve bukerre paraya çevrilmesine karar verilen 1 adet kristal camlı yazjha ne, 1 adet kiitilbhane, 3 adet> marü ken koltuk, 3 adet meşin koltuk, 1 adet 6X4 ebadında kırmızı ve çiçek li hah, 1 adet yazı makinesi, 1 adet demir kasa 3/3/946 tarihine müsa dlf, Çarşamba günü saat 10 da birinci açık arttırma suretile satjla çaktır,
Mahcuz eşya birinci açık arttırmada takdir edilen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde 1-kincl açık arttırması 9/3/948 gününe raslayan Salı günü saat 10 da İcra edileceğinden talip oiaıı lann yevmi mezkûrda satış mahal ii olan Oalatadu Sermet kanmınm 8'9 numaralı dairesinde hazır bıılu nacak memurumuza müracaatları i lan olunur,
Z Â Y İ : — İstanbul Limanından almış olduğum 946/67 sicil sa yılı tayfa tezkeremi zayi ettim, ye nişini alacalımdan eskisinin hükmü yoktur,
Hüseyin Oğlu Murat Ünal
lmtiyaı Sahibi:
A. CEMALEDDİH SARAÇOĞLU -
Yuı Ifl.rİDİ fiiUn idare ed.a îuı işleri Müdürü: FATİN FUAD
Dirildiği Yar:
(Y.nl tabah» ■nür.ttiphana.i Banldığı yar: «Gün ■ aaımavl.
- • ... >- t •
OKSURUCU OERHÂL GEÇİRİR
• .*( 'jp. C
TURAL/ÖKSÜRUk VE BRONŞİTE KARŞI
MOTOPOMP ALINACAK
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
Altı tane tekerlekli MOTOPOMP satın alınacaktır.
Buna aid şartnameler AnkaradaGenel Müdürlük Malzeme Müdürlü . ğünden îstanbulda Bölge Müdürlüğümüzden beş lira ocdel karşılığında te min olunabilir.
Teklif verecek firmaların tekliflerini*en geç 15.3.1948 tarihine kadar


Satış günü Parti No.
4/3, 948 perşembe günü
saat
Verem aşısının tatbikine hazırlık
Ankara: 24 (A.A.) — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Behçet Uz'un başkanlığında, yetkili uzmanların iştiıakile memleketimizde tatbik edilecek olein B. C. G. verem acısına dair yeni bir toplan tı yapmıştır. Evvelce bu aşı için, gerekli temas ve incelemelerde bu lıırmak üzere Kopenhag ve Avru-panın diğer şehirlerine gönderilerek, aşının hazırlanışı ve tatbiki hakkındaki tetkiklerini bitirip dönen, bakteriyolog doktor Şebib Sayın hazırladığı rapor da dinlenmiş ve konuşulmuştur.
13.12.1947 tarihli toplantıda a-lınaıı kararlar dairesinde, şimdiye kadar bu alandaki çalışmalar gözden geçirilmiş ve verem aşısının memleket ölçüsünde tatbikini hazırlamak üzere, tesi Dekanı Ord. Profesör Dr. Ab-diilkadir Noyanın başkanlığında, Tıb Fakültesi çocuk hastalıkları Ord. Profesörü Dr. Eekstein, ljyen Enstitüsü müdürü Dr. Niyazi Er-zin, ljyen okulu müdürü Dr. Refik Vaesaf Akan, Dr. Abdülkadir Çilesiz, Dr. Şebib Say ve Etimesut sağlık merkezi baştabibi Dr. Cemal Organdan müteşekkil komifl-yonun düzenliyeceği programın daha geniş bir uzmanlar toplantısında görüşülmesi kararlaştırılmıştır.
inde tatbikini ha-Apkara Tıb Fakül
Dev et Ornan işletmesi Burdur Müdürlüğünden Muhammen bedeli Lira
Artırmaya konulan em valin cinsi
Boyu metre
11K teminat
Bulunduğu yer Satışa çıkarılan kent kg
M3
Eucak Raınpa lan - pamucak-kocadere - san-
D3
inik, adet
Kr.
Lira
Kr.
15 dc 1 Çam kalas der© 139 534 1954 Muhtelif 75 00 784 88
> 2 Çanı azman Katrandagı 173 842 429 » 60 00 782 29
> 3 Çanı travers > > 12 730 180 2 60 75 00 71 61
3 4 Çam odun Bucak aradepo 316 00 2 00 47 40
» 5 Çanı travers
ve kalas » > 148 798 321 Muhteli/ 75 00 836 99
> 6 Çam azman > > 157 168 307 3-4J> 50 00 589 38
» 7 Çam tomruk Uğurlu A depo 309 992 719 3-4-5-5.I 30 00 697 48
» 8 Çıra > » 1078 05 2 00 161 71
» 9 sedir tomruk > > 46 662 18? 2,5-3-4 30 00 104 99
> 10 Köknar tom » > 25 278 71 4-5 25 00 47 40
3 11 AnbaJajlık > > 11 842 93 1-2 20 00 17 76
> 12 Sedir kalas > > 40 670 490 Muhtelif 70 00 213 52
3 13 Çam kalas > > 10 460 95 1.90-2-3.4-5 70 00 54 92
Yektin 1076 976 1394 05 4846 4410 33
Yukarıda cins ve mikdan yazh orman emvali açık artırma suretile satılacaktır.-
100-100-109,992 M3 lük 3 parti halinde satılacaktır.
1 —
2 — Uğurlu depodaki 309.992 M3 tomruk
3 — Alıcı bir partiye iştirak ettiği gibi bütün partilere de birden İştirak edebilir.
4—Buna aid şartname Orman gene) müdürlüğünde, Acıpayam) Antalya., Eğridir, Denizli, Afyon, kara orman işletmesi müdürlüklerinde ve İzmir, Bucak ornıarr bölge şefliklerinde Istan bulda orman üsliğüıdc görülebilir.
5 — İhale BUCAK ORMAN BÖLGE ŞEFLlöt binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
® — Talihlerin belirtilen gUn ve Raatte teminat makbuzlarilo birlikte komisyona müracaatları İlân olunur.
’ (2198)
Burdur, baş mühen-
An
— Güzel, çok güzel... İsminin Tal-ha olduğundan pek memnun kaldım. Çünkü hem kendi uzam, hem de hâlen en büyük düşnvıuıın olan Talha-nın cezasını çekeceksin. Acı l’eryad-lannla bana çok zevkli dakikalar geçirteceksin. Şimdi ölün ilerden Ölüm beğen. Derin mi yüzülsün, tırnakların mı sökülsün, yoksa hu fazla vücudun ağır ağır yanan, yavaş yavaş yakan ateşe mi atılsın? Bunlardan hangisini İstersin? Kendi cezanı kendin tâyin et ki ben vebal altına girmiş ol mayım.
— Allah seni kahretsin!
— Her kulun bir eceli mev’udu vardır. insan, ancak eceli gelince Ö-lür. Binaenaleyh, eceli mev’udunı gel mcdlkcç benim kahrolmama Imkıln yoktur. Sana
Tekrar ediyorum: ölümlerden 0-lüm beğen Talha!..
Mahkûm biraz düşündükten sonra:
— öyle zannediyorum kİ benim e celi mevuudum gelmiş, dedi. Senin kıldan İnce, killçtan keskin, taştan ka tı vicdanın hangi cezayı lflylk görür.
K.
■■■■ ııı — TELEFON - —
Resmi ve Hususî Müessesatın. Bankalann Fabrlkalann mevcut Otomotlk ve Söml—Otomatik Telefon Santrallarj bakım İçini, ayda ödenecek ciiz'i bir ücret mukabilinde Mütehassıs ekiplerimiz görmektedir. ABONE OLUNUZ
ALİ S A İ D ÖNER
Telefon Miltehtmaıaı
Telgraf Mikrofon — İstanbul Galata Bankalar Caddesi No. 71 Uzun Han Birinci Kat
Telefon: 42625
Koyun Eti Alınacak
Konya Memleket Hastaha nesi Baştabibliğinden:
1 — Konya Memleket hastahaneslnin 948 yjl» ihtiyacı İçin 16500 lira muhammen bedelli 10 000 kilo erkek koyun eti 12/2/948 tarihinden 1/3/948 tarihine kadar kapalı zarf usullle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme ve İhale 1/3/948 tarihine' müsadif saat 15 de il daimi komisyonunda yapılacaktır.
3 — Taliplerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre lan ve eksiltmeyi açma tarihinden bir saat evveline daimi komisyon riyasetine
4 — Muvakkat teminat
6 — Taliplerin Ticaret
Pazartesi günü
• *
muamele yapma kadar Konya mektuplarım ve teminatlarını vermeleri (1238) lira 150) kuruştur. Odası vesikalarım getirmeleri lâzımdır.
(1641)
11
İst, Boısasınm 24/2/948 Fiyatları
Londra 11,9854
Nevycık 280,—
Paris 1,3060
Cenevre Ş5.7270
Amsterdam 100,5468
Brüksel 6,3887
Prag 5,60
Stok hol ın 77,8860
Lizbon 11,2498
ESHAM ve tahvilât
%
% % %
% % %
% % %
7
934 Sivas Erzurum 2—7 1 941 Demiryolu 941 Demiryolu 941 Demiryolu Kalkınma 2 Kalkınma 3 MİDİ Milli Milli
Milli
Müdâfaa Müdafaa Müdafaa Müdafaa
7
7
7
6
6
7
7
7
7
Anadolu Demiryolu Tahvili 1—2
1
2
3
1
2
3
4
19,90
20,10
21,20
20,86
95,75
95,75
20.50
21.25
20,05
20,28
101.5C
4 EV, 4ARSA
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE ÎŞ BAN-KASI'ndakı tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ABSA ve dol^ua p»ra ikramiyeleri...
Birinci Çekiliş: 1 MART
Hesaplarında altı yüz liradan fazla ı>ara»ı buluşanlar her beş yüz liraları için çekilişlerde ayrı bir kur’a numarası alacaklardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOt t K HESAPLARI için -ergin ikramiyeli çekiliş.
| Önerve I I Yücel dâvasu
tıÇt'NCÜ KİTAB
İddia ve Karar
neşrolunan dâ\ asının teşkil eden şekilde ba-
Profesör Avukat Kenan Ö-ııer tarafından ve Öner - Y ücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mik darı pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Meni leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk ınütevverriniıı
kütübhaneMnde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kitabcılardaıı arayın.
Fiyatı 1*5 kuruştur.
İSTANBUL BJtLKDlYKSl SAH/R TİYATROLARI
Sabi 20 d» Draır
Kısmı:
EVİN
; DEKÎ
Yazan:
din Kudret Aksal
|
Komedi Kısmı:
BÜYÜK
; CEMAAT
ÜSTÜN-BULUT Sabohad-

Türkçesi: Şinosi îmre; Telefon: 40405
İLAN FİYATLARI
bADtİnjİ
Ballık
1 İnci
maktu o'.arak
t»a.vfu,
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
Yetan: Muharrem g. Tefrika No. 130
sc bana o cezayı vcr.Eğor tahammül e demeyip «elaman» diye haykırırsam Alalı seni kahretsin, Allahın lâneti se nin üzerine olsun!..
Haccac, böyle ccvab alacağını um muyordu. Zindancı başıya dönerek:
— Ey zindancı başı, dedi. Bu genç adam, cezasnrn tayinini bana havale etti. Deriş’ yüzülfle dayanamaz, tır -naklan sökülse tahammül edemez. Talhayı bizim kitabımızdaki en hafif ceza ile cezalandırmak lâzımdır. A -damlarına emret. Ağır ağır yanan ve yavaş yavaş yakan seyyar oçağı ha zırlayıp getirsinler. Babamın ismini taşımalı cesaretini gösteren Asinin de
huzurumda dili kesilsin ki bir daha (bcnlm ismim Yusuf diyenlesin.
— Emredersiniz efendim.
— Bunlardan daha serkeş olup ba n". lûn.t okuyan şu herifin cezasını da sen tr.yln et. zindancı başı!
- Efendimiz onun cezası gayet basiddir Kendisini sim sıkı bugluyıp içi su dolu büyük kazanın İçine sokarız, Kazanı ocağa oturturuz. Sonra altına dayanırız ateşi. . Ateş yandık ça su ısınacak ve nilıayet kaynamağa başlayacak.
Haccac, bu buluşu çok Leğendi:
— Aferin zindancı başı! Ben kırk sene düşünseydim, bbyl. bir İşkence
usulü bulamazdım. Şu dil sersem hak kındaki kararımı da değiştirdim. Üç kazan hazırlat. Diğerlerinin dc haşlanmalarını isliyorum. Bir saate kadar her şey tamam olmalıdır. Hep ge llp seyredeceğiz ve 3sersemin feryad larım duydukça dünyanın en bllyük zevkini tadacağız. ,
Zindancı başı, (vBaş Üstüne» diyerek huzurdan ayrıldı. Adamları da mahkûmları alıp götürdüler. Az ev -vel öfkesinden yanma varılmayan Haccac, şimdi neşeden kabına sığmıyor, malyetlndekücrlc şakalaşıyordu:
— Bizim zindancı başı z^ki adamdır vesselfim. .. Pek güzel buluş-
lan var. Nc dersiniz arkadaşlar?
— Doğru söylersiniz efendim.
— Siz hiç kazanda adam kaynatıl dığuu göldünüz veya duydunuz mu?
— Görmedik ve duymadık efendim
— O ha! de siz göreceksiniz, başka lan da sizden duyup götmüş gibi ola caklar.
Zindancı başı, her şeyi hazırlamış tı. Sarayın avlusuna kurulan üç oca ğm üstüne birer kazan oturtulmuş vo kazanların altına iri iri odunlar sokulmuştu.
Haccac, devlet adamlarını peşine takarak avluya indi. Ocaklara ve ka sanlara baktı. Zindancı başıya:
— Mükemnıol, dedi,
mel... Eksik olma...
— Vazifemi yaptım,
— Herkes vazifesini
kimse isyan etmeğe cesaret edemez. Mademki ismim zalim çıkmıştır, ismi min hakkmı Vermeliyim. Yalnız bir şartım var zindancı başı. . Bunları kaynatü‘*ok(n), lâkin öldürmlyecek . ein. fDerann ru>7
çok m ilkem-
ya emir! böyle yapsa.
RAüYU|
k Bu^iiaktt Progr am »«2
ÇARŞAMBA — 25/2/1948
Aç;hş ve program,
M, s, ayarı,
Müzik: Hafi! Parçalar ırıj Haberler,
Müzik: Şarkılar (Pl,j
7.29
7.30
7,30
7.45
8,00
8,15 Düzik,
8.45 Müzik: Film Melodileri (Pl,> 9,00 Kapanış,
12.29 Açıhş ve program
12.30 M, s, ayarı,
12,30 Müzik: Çeşitli Müzik (PJ.)
13,00
13,15
14,00
17,58
18,00
18,00
18.30
18.45
19,00
19,00
19.15
19,20
20.15
20.30
20,35
21,00
21.15
22,00
21,15
22.45
22,45
23,00
Haberler;
Müzik: Radyo SalOD Orkestrası, Kapanış,
Açıhş ve program, M, s, ayarı,
Müzik:. Karışık Şark.lar. Konuşma,
Müzik: Tangolar »Pl,‘ M, s, ayarı.
Haberler,
Oeçmişte Bugün, Müzik: İnce Saz Radyo Gazetesi, Serbest Saat,
Mü/lk: Yurddan Sesler, Konuşma: »Kitab Saati Müzik:
Konuşma: B, M, M, Saati Müzik: Dans Müziği (Pl,) M. s, ayan,
Haberler,
Program ve Kapanış,
-----------*-------------
1 2 3 4 5 6 / 8 9
1 1 ■ . 1 1 S
Xı . I
1 I H| | 1
M 1 1
i ■ 1 1 i i ■ l 1
i l 1 Wı ■:
1 ■ i I • 1 1
i 1 1 ıH 1 i 1
ı!J (■1 l-J -1-
SOLDAN SAĞA :
1 — Şehkl pilot, Çağ; 2 — Lngi Uz Dış Bakanı, Talebe ebeveyni; J — Fransızca okumak (okunuşu), Değiştirme; 4 — Yüksek, Arkadaş; 5 — Tersi beyaz, Cefa, Başına (Pl gelince Kirli olur; 6 — Kadın İç ça maşın, Al (mânasına); 7 — Bej Okunur; 8 — Çok yemek yiyen, Blı Peygamber; 9 — Başka bir deyiş Hububat,
YUKARIDAN AŞAĞI 1
1 — Nehirlerde sandal, Uzunlua (insan için kullanılır bir kelime)’ 2 — Başına (D) gelirse söyledi olur, Nakil vasıtası; 3 — Koruluk, Çocuk lara mahsustur; 4 — Kısa zaman, Dudak, Başına (İ) gelirse kalın o-lur; 5 — İnce (ses), Rabıt; 6 — Rabıt edatı, Birden bire; 7 — Çölde işe yarar bir hayvan. Atılgan; 8 — ince işler, İsyankâr; 0 — Mesafe ölçüsü, çift «sürme aleti,
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
’ W W ’
I
i