BÜYÜK İKRAMİYELERLE No. 355
Fiyat marka otomobil, buz dolabı, radyo ÇIKTI
100 sahife, 1 pafta, 1 kumaş 110 Krş.
yıl: 2 — No; 391 * Telgraf adresi: Zafer Gazetesi - Ankara
ZAFER
IdemokrasInI’n'dIr,
CUMARTESİ 27 MAYIS 1950 A Fiyat, her yerde 10 kuru».
Telefon ı 15619 ve 15315 ^ Denizciler Cad. 2 A Posta kutusu ı 193
Truman'ın Bayar'ı tebrik mesajı “Bu şeref payesi, uzun zamandır demokratik inkişafda oynamış olduğunuz rolün mükâfatıdır,,
Ulaştırma işlerinde esaslı ıslahat
Truman,dostluğ devamını, itima umduğunu bildi
BAYAR'A AYRICA IRAK KRAL NAİBİNDEN, İRAN ŞAHIN DAN, LÜBNAN CUMHURBAŞKANINDAN, SURİYE CUMHURBAŞKANINDAN, HAŞİMİ URDUN KRALINDAN, YEMEN KRALINDAN, İSRAİL DEVLET BAŞKANINDAN DA TEBRİK TELGRAFLARI GELDİ
Ankara, 26 (a.a.) — Cumhurbaşkanımız Cöiâl Bayor’a, Devlet Reisliğine seçilmeleri münasebetiyle, bir çok dost ve komşu memleketlerin devlet başkanlorı tarafından tebrik telgrafları gelmiştir.
Bu tebrik telgraflarının metinleri ve bunlara Cumhurbaşkanımız tarafından verilmiş olan cevaplar aşağıdadır :
«• h 1 ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 1 de)
Denizyolları idaresi ile armatörler aynı şartlar dahilinde çalışacak
Sümerbank mamullerinin yüzde ’O
15 ucuzlatılması çareleri aranıyor
Bakanlar Kurulu dün Büyük Millet Meclisi içtimaından sonra Başbakanlıkta toplanmıştır. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın da iştirâk ettiği bu toplantıda kabinenin programı üzerindeki görüşmelere devam edilmiştir.
Programın Pazartesi günü Bü yük Millet Meclisinde, yarın da Demokrat Parti Meclis Gru-punda müzakere edilmesi için, bugün Demokrat Parti ve Halk Partisi Meclis Gruplarına verilmiş olması lâzım gelmektedir. Bu itibarla programın dünkü toplantıda son şeklini almış olduğu tahmin ediliyor.
Diğer taraftan hükümet prog- ) I ramının Ulaştırma Bakanlığına V ait kısmı üzerinde aldığımız II malûmata göre, Ulaştırma işleri y. vatandaşların şimdiye kadar /J bu yüzden çektikleri sıkıntıları Vı önliyecek şekilde tanzim edile- h çektir. V ı
Hükümet programında, Dev- L let Denizyollarına, Devlet Ka- ) | rayollarına ve Devlet Demir- (l yollarına daha rasyonel işleyen ) I bir iktisadi Devlet teşekkülü (l hüviyeti verilecektir. ) l
Bu arada hususî teşebbüs de \\ kıymetlenecek ve armatörler, // Devlet Denizyollariyle aynı yi
★ (Devamı Sa. S Sü: 5 de) L
Bakanların
tamimleri
“Bir oluşun
hikâyesi!,,
Mümtaz faik Fenik
rgj ir müddettenberi gazete sü-tunlarında imzasını, ve siyasî hayatta ismini kaybettiğimiz Profesör Nihat Erim, iki gündür Ulus’ta «Bir oluşun hikâyesi» başlığı altında bir demokrasi tefrika- ! sına başlamış bulunuyor. Gerçi, bu tefrikanın altında devam edecek diye bir kayıt vardır. Henüz son sözünü söylemiş sayılamaz; bu itibarla bizim şimdi bu hususta kalem oynatmamız biraz erken sayılır. Fakat iki gündür devam eden yazılar içinde öyle garip fikirler vardır ki, bunları derhal cevaplandırmak bizim için bir meslek borcudur.
Eski Başbakan yardımcısı bu hikâyenin içinde gûya, demokrasi inkılâbının bir tarihçesini yapmakta ve bunun için mihrak olarak yine sayın İnönü’yü göstermektedir. Ona göre, siyasî hayatımızın dönüm noktası İsmet İnönü’nün 19. Mayıs 1945 de söylediği nutuktur. Bir defa bir nutukla siyasî hayatta bu şekilde bir inkılâp yapılabileceğine inanmak için, insanın haki- | katlerden çok gafil olması lâzımdır. İnkılâp icraatla olur, sözle değil, j Yoksa, hâkimiyetin kayıtsız ve şartsız milletin olduğuna dair kayıt, bizim Anayasamızda da mevcuttur. Buna bakarak, demokrasi inkılâbının senelerce evvel başarılmış, olacağını mı iddia edeceğiz?..
Eğer bu nutuk bir dönüm noktası olsaydı, bundan sonraki hâdiseler burada çizilen esaslar dahilinde in-ederdi. Halbuki, bu nutuktan J*rt ay sonra bir muhalif gazetede tenkid yazısı yazdılar diye Adnan Menderes ve Fuat Köprülü, Halk Partisi Divanının aklığı bir kararla, Halk Partisinden ihraç edilmişlerdir. Refik Koraltan’a gelince, o da Vatan’da bu makaleleri tasvip eder mahiyette beyanatta bulunduğundan ayni âkıbete uğramıştır. Buna
İsmet İnönü’nün başkanlığı altında , ki Genel Başkanlık Divanının verdiği karar da lâhik olmuştur. O halde şimdi Profesör Nihat Erim kalkar da bize 19 Mayıs 1945 de İsmet İnönü’nün söylediği nutku bir demokrasi merhalesi olarak gösterirse biz buna güleriz .Sözler meydanda1 ise, icraat da işte yine meydanda- I dır. |
Profesör Nihat Erim bununla da iktifa etmiyor ve İsmet İnönü ile ( o tarihlerde bu mevzuda yaptığı bir konuşmadan parçalar naklediyor. O zaman ismet İnönü kendisine de- I miş ki:
•— Ciddî ve esaslı murakaıba ve I muhalefet sistemine süratle geçme- I liyiz. Ben ömrümü tek parti rejimi
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de) |
Tıp Fakültesi Öğrenci Derneğine mensup altı kişilik bir talebe gru-pu dün saat 11 de Çankaya köşküne giderek Cumhurbaşkanı Celâl Bayan ziyaret etmişlerdir.
Talebeler bir saate yakın bir zaman Celâl Bayâr’la hasbıhalde bulunmuş ve muhtelif mevzular ü-zerinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Ytıkardaki resimde dernek başkan] ve üyelerinden Süha Erhan, Orhan | Sezgin, İzzet Arolat, Hıdır Samur ı ve İclâl Cumhurbaşkanı Celâl Ba-yarla birlikte görülmektedir.
Çalışma Bakanı mevzuatın tarafsız tatbik edilmesini ve işlerin süratle intacını ehemmiyetle talep ediyor
Çalışma Bekanı Haşan Po-latkan bakanlık teşkilâtına a-şağıdaki tamimi göndermiştir:
•Sayın Adnan Menderes kabinesinde uhdeme tevdi buyurulan vazifeye Çalışma Bakanı olarak başlamış bulunuyorum.
En küçük kademeden itibaren, teşkilâtta çalışan bütün arkadaşlarımın vazifelerine ciddiyetle devam etmelerini, iş sahipleriyle olan münasebet lerin demokratik bir hava ve ruh içinde saygı ve sevgi esasına dayanmasını, mevzuatın tarafsız olarak tatbikini, tür-ir (Devamı Sa. 6 Sü: 5 de)
ALTIN KAÇAKÇILIĞINA DAİR
i
Adliyeden çalınan dosyatahkikatı
içinde birçok de il bıüunan dosyanın mahkeme Başkâtibinin çekmesinden çalındığı anlaş İdi Dünkü nüshamızda bir haber ver
Öğrendiğimize göre, kaybolar
Meclis toplantısı
Milletvekillerinden bazılarının seçim tutanaklarına itiraz edildiği anlaşıldı, inceleme komisyonu seçildi
Dünkü toplantıda muhalefet lideri İnönü and içti
Büyük Millet Meclisi dün saat 15 I hir Milletvekili Haşan Polatkan’ın ’ — te Başkanvekillerinden İstanbul dilekçesi okunmuştur. Milletvekili Fuat Ijiulûsi Demirelli- ‘ Afyonkarahisar ve Denizli Millet nin başkanlığında toplanmıştır. | vekilliklerine seçilen Ali İhsan Sa-
Meclisin dünkü oturumunda, geçen birleşimde andiçmeyen bazı milletvekilleri ye bu arada Malatya Milletvekili İsmet İnönü, andiç-mişlerdir.
Bundan sonra, Çalışma Bakanlığına getirildiği için Divan Kâtipliğinden çekildiğini bildiren Eskişe-
bis’in Afyonkarahisar, Ankara ve Kırşeihir Milletvekilliklerine seçilen Osman Şevki Çiçekdağ’ın Anka.
ir (Devamı Sa. 6 Sü’ 3 de)
19 Mayıs töreni
Kudret'in
bir haberi
hakkında
Başbakanlık bir tebliğ neşretti
Başbakanlıktan tebliğ edilmiştir;
• Kudret gazetesinin 24 Mayıs 1950 tarihli sayısında Başbakan tarafından bazı milletvekillerine, tahsisatı mesturenin kâffesinin sarfedilmiş bir halde bulduğuna dair bir söz söylenmiş olduğu yazılmıştır.
Tahsisatı mesturenin kâffesi sar-
Aojuvıau ’ laıısısau nıesıuıenın Kanesı sar-dosya değil, dosyadan ayrı olarak fedilmiş halde bulunmadığı gibi Mahkefne başkâtibinin çekmecesin- Başbakan tarafından da bu yolda nnaıgım DiıaırmıştiK. ( (Devamı Sa. 6 Sü. 6 da) | bir söz söylenmemiştir..
tındığını bildirmiştik.
uun şehrimizde feci bir kamyon kazası olmuş ve 50 yaşlarında bir köylü kucağındaki yavrusu ile birlikte kamyon altında kalmış ve feci bir şekilde ezilerek can vermiştir. Yukardaki resim kaza kurbanlarını, kamyonu ve hâdiseye sebebiyet veren şoförü göstermektedir. Bu hâdiseye dair hab erimiz ikinci sayfadadır.
Sınır toprağı bugün Hipodromda Cumhurbaşkanına tevdi edilecek
Seçimler dolayısiyle tehir edil- | Diğer taraftan her sene zevkle miş olan 19 Mayıs Spor ve Gençlik seyredilen Harbokulu talebelerinin Bayramı bugün saat 16 da Hipod- 1 romda kutlanacaktır.
Gençler saat 16 da toplanacaklar ve İstiklâl Marşının söylenmesini müteakip sınır toprağı ile bayrak Cumhurbaşkanına verilecektir.
Bundan sonra yapılacak bir geçit resmi ile törene son verilecektir.
spor gösterileri de yapılmıyacağı haberi haklı bir üzüntü doğurmuştur. Öğrendiğimize göre alâkadarlar bu fevkalâde takdir toplayan hareketlerin, Ordu Spor Bayramı namı altında başka bir gün Stadyumda yapılması için teşebbüslere geçmiş bulunmaktadırlar.
Suçlu Çocukların ıslahı esasları
Hollandada toplanacck kongrede memleketimizi Dr.
Abdullah Polat temsil edecek
| suçlu çocukların ıslahı, cezalandırılması ve ıslah müesseselerinin teş kili ile suçluların iadesi işlerinin kolaylaştırılması ve birleştirilmesi mevzuları görüşülecektir.
Bugün uçakla hareket edecek cilan Dr. Abdullah Polat Gözübüyü-ğe muvaffakiyetler dileriz.
AKINTIYA-----------1
ıı_:kü*ek
Haziranın on beşinde La Hey beynelmilel Adalet Divanı sarayında toplanacak olan kongrede hükümetimizi temsilen, Yargıtay Raportörlerinden Dr. Abdullah Polat Gö-zübüyük bulunacaktır.
Yirmi iki Hazirana kadar devam edecek olan kongrede, kalpazanlık' suçlarının cezalandırılması hak- I kındaki esasların birleştirilmesi,
Sağlık Bakanının teşekkürü
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına intihabım dolayısiyle muhterem meslekdaşlarım ve vatandaşlarımla aziz dastkırımdan aldığım telgraf ve mektuplara ayrı ayrı teşekkür etmeği şiddetle arzu etmekteyim.
Ancak ilk günlerin fazla meşgalesi yüzünden cevap takdiminde gecikeceğimi tahmin ettiğim cihetle hakkımda gösterdikleri yüksek nezaket ve sevgiden dolayı kendilerine teşekkürlerimin duyurulmasına sayın gazetenizin tavassutunu rica ederim.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. N.
Bir hazin maceradır !
azetelerde okuyoruz: Şim-diye kadar güleç olan bazı valiler çatır çatır istifa ediyorlarmış!...
Yaprak dökümü mü, filiz kıran mı?...
Ne oluyor? Neden istifa ediyorlar? Hani bunlar tarafsızdı; hani, etliye, sütlüye karışmamışlardı?.. Yoksa içlerinde ab-destinden şüphesi olanlar mı
Bana kalırsa bu nevi valilerin verdikleri istifalara, istifaname değil, itirafname derler!..
İlâhi canbaz baba! Sen bu işi edecek iniydin? Güleçleri ağlaç yapacak miydin? — YEDEKÇİ,
Sayfa: 2
Z A T E R
27 - i . 1954
GAZETELERDEN
"Bu memlekette bir gün,,
Dün sabah feci bir kaza oldu
| İktisadî bahisler |
PULSUZ İSTİDA
(
te bı eğ bu et
3 Ş e S H tl B B E RfH. ö R B B. B ü * » S t? SgS&gg-. g 3 pg S8-Ç.FS S B 0 B S 8 g B B
Milliyetin Başmuharriri AH Naci Karacan «Bu memlekette bir gün» başlıklı makalesinde Menderes hükümeti programının henüz o-kunmamış olmasına rağmen halk arasında İerahhk uyandırdığını ifade eıtıkten sonra CJLP. nin oturumunda Kristof Kolomb’un yumurta hikayesine benzetmekte ve Cumhurbaşkanı Celal Kayarın motorların kendisini takip etmemesi hususunda verdiği ilk emre temas ederek şöyle demeKtedir:
«Gönüllere ferahlık veren ikinci alâmet, hüaûmet programım hazırlarken Milli Müdafaa ihtiyaçlarının dikkatti surette gözden geçirilmeğe başlanması, askerlik müddetinin indirilmek istenmesi, devletin Milli Savunmasiyle alâkası olmayan tasarrufları gerçekleştirme meselesinin nihayet masanın üzerine konabilmesi keyfiyetidir. Bir hü-tûmet ancak milletin çoğunluğuna dayandığım bilmek, işgal ettiği devlet makamında şunun veya bunun arzu veya iradesiyle değil, fakat halkın emriyle vazife ve hizmet gördüğüne kanaat getirmek şartiyledir ki, böyle kararlı yürüyebilir.
Bu İKİ alâmet ilk bakışta gayet sade hâdiseler olarak görünse bile, Menderes hükümetinin yarın için tutacağı yol hakkında bizi aydınlatacak derecede kuvvetli işaretlerdir.»
Muharrir, bundan sonra Bakanların yaptıkları tamimlerden, kırtasiyeciliğin önüne geçileceği hakkın-da alman kararlardan bahsettikten sonra yazısına şöyle son vermektedir.
«Anlaşılıyor ki, memlekette İdarî bir sistemi yıktıktan sonra, yerine, büsbütün başka bir sistem koymak kararım derhal tatbik eden ve alıştığımız klâsik örneklerin hiç birine benzemiyen bir hükümet iş başına gelmiştir.
Hele bir hükümet programını da okuyalım, eğer o programda görmeği umduğumuz maddeler gerçek leşir ve programlar Orhon kitabeleri gibi, ölü maddeler halinde bı-rakılmıyarak, hayata tatbik edilirse, Fikıet’in dediği gibi bu memlekette de nihayet güneş doğar ve bir gün sabah olabilir.»
Zorla güzellik
Hürriyetin «İğne ile kuyu kazan» muharriri şöyle diyor:
«Esnafa ceza kestiler, olmadı; köylüsünü angaryaya gönderdiler, olmadı; işçisinm, tezgâhım, fabrika-
| sim değil, memleketini değiştirdiler, olmadı ; başkamm tazyik, üyesini tehdit ettiler, olmadı, olmadı... Hemen bütün vatandaşlar, söz bir-I liği etmişler gibi, oylarım Demok-I rat Partiye verdiler.
Halk Partisi, oy toplamak düşüncesiyle, elindeki bütün kuvveti ve cebindeki bütün serveti kullandı; fakat, her nedense, vatandaşların gönlünü hoşnut etmeyi bir türlü akıl edemedi...
Gücü ve parası tükendikten sonra - kullnaoak başka hir şey kalmadığı cihetle - belki bu son çareyi akıl etmiştir; lâkin kınk gönüller -parçalanmış kâseler gibi - kolaylıkla ve belirsizce eklenebilirler mi?..»
Suda blum köy
Milliyette «Bir damla sütununda» Be. Fa. «Buda bizim köy» başlıklı yazısında şöyle diyor:
«Cumhuriyet arkadaşımız, «Bizim Köy» müellifi Mahmut Makal’ı Istanbula davet etmiş. Saf köy çocuğu, şimdi şehrin her tarafını hayretler içinde dolaşıyor. Fakat bu arada, karşılaştığı bir hâdise ver ki cidden mühim.
Birlikte okuyalım: «Mahmut, otomatik telefonun ne olduğunu öğrenmek arzusunda idi. Bir telefon bulduk. Makinanın başına geçen Makal, numaraları döndürdükten sonra, aradığı arkadaşın karşısında hazır olduğunu duyunca hakikaten şaşaladı..»
Hopala! Ayol, çocuğu beyhude telâşlandırmayalım: Bir çırpıda açılan telefon karşısında, köylüleri geçtik, acaba İstanbulluların hangisi şaşırmadı ki?II».
Ası mucize
Yenisabah gazetesinin «İki yıldızlı» fıkrasında şöyle deniyor:
«Yeni kabme iki üç gün içinde çok sevindirici kararlar verdi. Bunların arasında bilhassa hayatı ucuzlatmağa doğru atılan adımları merakla takip ediyoruz. Yağ ucuz-lıyacak, şeker ucuzlıyacak. Hattâ bazı bakkallar şekeri şimdiden on beş kuruş eksiğine satmağa başlamışlar.
Eski iktidar ucuzluk bahsinde sadece istihsalin artmasına bel bağlamıştı. Bunun için de bir mucize bekliyordu. Bu işin mûclsesiz olabileceğini şimdi anlıyacaklar. Hem de yalnız bunu mu? Asıl bir daha iktidara gelmelerinin bir mûcizeye bağlı olduğunu da anlıyaoaklar.»
f'
Zovollı bir köylü kucağındaki kızı ile* birlikte parçalandı
Dün sabah şehrimizde feci bir kaza_olmuş ve 50 yaşlarında bir köy lü kucağındaki kızı İle birlikte kem-yon altında kalmış ve ezilerek ölmüştür.
Yaptığımız tahkikata göre, bu tüyler ürpertici hâdise şöyle olmuştur:
Şerefli Koçhisardan Ankaraya .tuz getiren 5 tonluk ve şoför Cemal Selek idaresindeki 12 plâka sayılı kamyon Atpazan yokuşundan saat kulesine doğru çıkarken yolun çok fazla dik olmasından frenler tutmamış ve kamyon ayni hızla gerisingeriye gitmeye başlamıştır.
Bu aralarda senelerdenberi erkek evlâdı olmadığından şikâyet eden, buna bir hâl çaresi aramak için Haymana’dan Ankara’ya gelen 50 yaşlarında Mustafa İşgörel isminde bir köylü kucağında 6 yaşındaki kızı Kısmet ve yanında karısı ile birlikte kamyonun arkasından giderken ani olarak aksi istikamete gelen kamyonun altında kalmışlardır.
5 tonluk tuz kamyonunun çarp-masiyle Mustafa llerkucağındaki kızı Kısmet aldıkları -yaranın tesiriyle derhaL.öhnüşlerdir.
Savcı yardımcılarından Hayri Mumcuoğlu hadisey e âl koymuş ve tahkikata başlamıştır.
Et fiatları düşürülüyor
Belediye İktisat Müdürlüğü koyun ve kuzu eti hatlarında yedinden bir indirme yapmayaJsarar vermiştir.
itibarla bugünden itibaren, koyun eti 200 kuruştan, kuzu eti de .175 kuruştan satılacaktır.
Ekmekte bir tedbirle 2 Kiıraş indirme sağlandı
Aldığımız malûmata göre, şimdiye kadar 72 kiloluk bir çuval undan alınmakta olan 350 kuruş muamele vergisinin kaldırılması düşünülmek-I Bu suretle müstahsile zararı do-1 kunmadan bir ekmekte iki kuruş kadar bir indirme yapılacağı ve pek yakında 25 kuruştan satılan 600 gramlık ekmeklerin 23 kuruştan satılacağı tahmin edilmektedir.
Topyekûn Kalkınma ve millî kalkınma plânı
14 Mayıs 1950 seçimleriyle milleti- 1 mizin yarattığı bu sessiz inkılâp, kanaatımızca, 1908 Meşrutiyet hamlesinden ço.c üstün şümul ve ehemmiyeti haizdir. Eşsiz zaferini yüce Türk milletinin engin itimadına borçlu bulunan Demokrat Partinin dünyaya örnek eşsiz başarısı karşısında göğsümüz iftiharla kabarıyor.
Seçimlerde büyük ekseriyeti sağlayıp iktidarı tesellüm edeceğini önceden derpiş etmiş bulunan partimiz, milletimizin tasvibine arzet-tiği adaylar arasında yeni hükûme- ı ti kuracak. Meclis ihtisas komisyonlarında çalışma ve mütalâala-riyle çok değerli .hizmetlerde bulunacak üstün vasıflı zevatı da almış bulunmaktadır.
Partimiz, elde ettiği kahir ekse- 1 riyet neticesinde yeni milletvekilleri, ile 9 uncu devre Büyük Millet Meclisimize büyüz. yir vekarla girmektedir.
Yann yeni programile yüce meclisimizin huzuruna çıkacak demokrat hükümetin bariz vasıfları bütün milletimizin itimadını haiz bulunmasında ve bilgili, dinamik ve .hamle yapacak değerdeki zevatı cemetmiş olmasındadır __________________________
Çeyrek asırdan fazla bir zaman- ci büyük kongrede kabul edilen danberi tezahür eden seiyattan. de- t! vam eden türlü noksanlardan ve —--------------------
idaresizliklerden, yapılan kuru va- ' enerji ile tatbika geçeceği ve mille-
Topyekûn kalkınmamızı derpiş edecek «umumî millî kalkınma plânı» asgarî ylFmi beş yıllık bir devreye şâmil olmalı ve umumî hizmetlerin, iktisat, ziraat, ulaştırma, bayındırlık, kü'tür, sıhhat, maliye ve millî savunma ve diğer bütün sahalardaki kuruluşu ıslah ve tevsie müteallik her türlü tedbirleri bir arada mütalâa eylemelidir.
ı ı YtZSU» “ «m. mı.
Dr. Sait Emin ÖZBEK
idlerin bir türlü yerine getirileme-mesinden üzgün bulunan ve içlice bulunduğu zor ekonömik şartlardan, hayat pahalılığından bezgin ye ileri hamleleri biran önce görmeğe susamış olan Aziz Türk milleti —ilk defa yapılan serbest seçimle— beş yıldır kalbini verdiği Demok-rat Partiye iktidar emanetini güyük ümitler ve peşin şükran hisleriyle tevdi etmektedir.
O halde partimiz hükümetine o-tuz yıla yaklaşan bir devrenin ihmal ve prensiplerini, her türlü aksaklıklarını telâfi ile birlikte önümüzdeki dört yılda tahakkuk ettirmesi gereken ödevleri birlikte ifa I lüzumu terettüp etmektedir.
Adnan Menderes hükümeti, ikin-
parti programiyle seçim beyannamesinde yazılı konuların azim ve
Yüksek öğrenim öğrenci yurtları
Yüksek dereceli ohulların yatılı kısımları ile öğrenci yurtları Eğilim Bakanlığına devredilecek
Xc U a :a i n « M )a il
n fa ?e la ta v( nc i
k ti y t£
k C h h li k 1(
e d t* rı
ti
ti h
R
n:
1 —
Başkentte çıkan hazine
Sayın AnkaralIlara hayati sürpr,z
Büyük ve maddî fedakârlık ihtiyar ederek senelerce çalışma neticesinde, yeraltında cereyan eden ve yeryüzüne çıkartılan emsali henüz mevcut olmıyan yüksek vasıflı Üçpınar memba suyunu sayın AnkaralI hemşerilerime takdimle şeref duyarım.
Üçpınar suyu. Alâkalı resmî' dairelerin kimyahaneleri ile Türk ve ecnebi kimyagerlerin tahsil raporlarile sabit olduğu üzere mikyası yarım derece olup bir çok emlâh ve madenleri ihtiva ettğınden haklı olarak Türkiy.enin baş suyu adını almıştır.
Üçpınar suyu. Yeni tip 30, 25, 10 litrelik hususî markalı kapaklı damacanalar ve galonlarla fennî tesisatlı membaında doldurularak azami iki saat içinde evlerinize taze olarak teslim edilecektir. Suların en büyük şifası tazelik ve temizliğindedir.
Üçpınar suyu. Vasfının yüksekliği şifa! hassasının çokluğuna rağmen fiyatı herkesin içebileceği kadar ucuzdur. Fazla para vermekle alacağınız sular israftan başka bir şey değildir.
Üçpınar suyunun broşür hali nde ileride neşir ve tevzi edilecek olan tahlil raporlarını muhakkak okuyunuz.
Üçpınar suyu tabiî bir mayii mukattardır.
Üçpınar suyu acaba hangi suyu İçsem daha iyidir .sualini ortadan kaldırmıştır. Çünkü üçpınar suyunda sularda bulunması lâzım olan bütün şifahi hassaların hepsi fazlası ile mevcuttur. Sucularınızdan daima hususî damacalanalarda satılan mühürlü ve markalı Üçpınar suyunu İsrarla isteyiniz.
Üçpınar suyu Haziran başında satjşa çıkarılacağından şimdiden abone kaydolununuz, lokantalarda, gazinolarda, kahvelerde ve emsali yerlerde hususî ambalajlı küçük şişe sularını ısrarla isteyiniz. Hakiki Üçpınar içmek için bandırollannı kendi elinizle açınız.
Üçpınar suyunun satış deposu; Belediye yanında Yeni Hal No. 6 - Telefon: 14161.
Başka hiç bir yerde satışı ve şubesi yoktur.
Haç yolcularm Türk vapurları trjıyocok
Devlet Deniz Yolları İdaresi hac
mevsimi devamınca, memleketimizle Cide arasında ve Karaş.den Cide-ye muntazam vapur seferleri yapılmasına karar vermiştir.
| İdare bu seferlerin devam ettiği müddet zarfında 30 bin kadar yol-
cunun taşınabileceğini tahmin inektedir.
et-
Vapurlardaki izdihamın önüne geçilecek .Devlet Denizyolları idaresi muhtelif hatlarda işleyen vapurlara is-tiab haddinden fazla yolcu alınmaması hususunda kati emir vermiştir.
Bu itibarla alacağı yolcu miktarını tamamlayan vapurlara mazeretini ileri süren yolcular dahi atin mıyacaktır.
(1052)
Kiralık ev
tiler Kooperatifinde^ Anıt Kahire nazır, beş odalı tiplerden bir ev müsait şartlarla kiraya verilecektir.
Müracaat: Telefon: 0.171.
Satılık eşya
Louia XV Fransada yapılmış mar keteri yatak odası, salon, tabak, kristal avize aplik, Venedik aynası, tabak takımı v. s.
Yenişehir Menekşe Sokak 22 Daire n Saat 1L30 - 12.30 (1046)
Terzi Ünsiye
Sayın müşterilerini dikilmiş ve mulaj halindeki modellerini görmeğe davet eder.
Yenişehir Kızılay Sakarya Caddesi Küflü Apartımanı No. 5 Telefon: 22058 (1071)
Kiralık Möbleli AP. Katı
Yenişehir, Yüksel Cad. Konur sokakta dört oda eşyasile kiraya verilecektir. Telefon: 21723. (1056)
5375 sayılı kanuna göre yüksek yurtlarda yatıp kalkmakta, hem de dereceli okulların yatılı kısımları geri kalan 30 ar lira ile bizzat ken-ile öğrenci yurtlan 1950 yıti sonuna di ihtiyaçlarım temin etmektedirler, kadar Milli Eğitim Bakanlığına dev- i Öğretim hayatımızda yeni bir redılmiş olacaktır. inkılâp hamlesi sayılacak olan bu
Bu bakımdan yüksek öğrenim öğ- usûl hem öğrencileri bizzat kendi rencilerine ait olan bütün yurtlarla kendilerini idare etmeye sevketmesi yüksek dereceli yatılı okulların ya- hem yıllardan beri devam edegelen tılı kısımları şimdiden Millî Eğitim ve he şeyi devlet tarafından dü-Bakanlığına geçmiş ve bu kanuna şünülen veya temin edilen, dolayı göre idare edilmeye başlanmıştır. | siyle kendilerini daimi bir vesayet
Ankaradaki Kız Teknik Öğretmen altında tutan eski bir sistem yerme okulunun yatılı kısmı da müsait yepyeni bir sistem meydana getir-bir bina temin edildiği takdirde ay- . inesi, hem de devlet bütçesinden yıl-nî şekilde idare edilecektir. | da mühim bir miktarda tasarruf
Gerek yurtlarda, gerek yüksek sağlanması bakımından çok önemli-dereceli yatılı okullarda devlet he- dir.
sabına parasız yatılı olarak okuyan I Halen Millî Eğitim Bakanlığınca öğrencilere Millî Eğitim Bakanlığın- açılmış olan ve sayıları da lstan-ca ayda yüzer lira burs verilmekte- bulda 16, Ankara da 6, Balıkesirde dir. Bunlardan isteyenler yurt ve Zonguldakta birer olmak üzere masrafı olarak ayda 20 şer lirayı 24 ü bulan Yüksek Öğrenim. Öğrenci yurtlar idarseine 50 şer lirayı da lo- yurtları ile aş evlerinde 4500 den kantacılar eliyle işletilen aş evle- fazla öğrencinin yatacak yerleri ile rine vermek suretiyle hem munta- yiyecekleri sağlanmış bulunmakta-zaman yemeklerini yemekte, hem dır.
timizin tam güven ve müzahereti ile kesin başarılı netice alacağına inanıyoruz.
Hükümet programına alınacak dört yıla şamil işlerin yanı başında çok daha geniş bir süre içinde peyderpey ve merhalelerle tahakkuk ettirilecek ve —yeni terimlere göre— topyekûn kalkınma seferberliği adını vereceğimiz muazzam DÂVANIN tahakkukunu sağlamak üzere tanzim olunan (Millî Kalkınma Plânı) adı verilebilecek bir devamlı devlet plânının tanzimi işini âcil ve zarurî saymaktayız.
Gerçekten malûm bulunan hali hazır durumumuzu muasır garp devletlerinin bugünkü durumları seviyelerine çıkarabilmek ancak topyekûn kalkınma seferberliğini ilân etmek ve bu işin âcilen tahakkukunu bir plâna bağlamak üzere harekete geçmek zamanı çoktan gelmiştir.
Şurası açık bir hakikattir ki; iktisat, ziraat, ulaştırma, bayındırlık, kültür, sıhhat ve diğer sahalarda ve millî gelirin gereği gibi arttırılması konusunda millî bünyemizi ileri garp memleketlerinin bugünkü durumlarına her . bakımdan intibak ettirebilmek mucize kabilinden bir sihirli değnekle çok kısa bir zamanda tahakkuk ettirilebilecek bir keyfiyet değildir.
Bu dâva, uzun seneler sistemli ve enerjik çalışmalara, büyük malî menable, yüksek bilgi ve tekniğin işbirliğine ihtiyaç gösterecektir. Dâvanın azameti karşısında irkilmemek, bilâkis uzun senelere şâmil bir devlet programiyle gerçekleştir mek yoluna girmek lâzımdır. Bu dâva C.H.P. nin 27 yıllık iktidarı elsnasında tam şümuliyle ele alınmamış ve sadece belirli bazı sahalarda kısa programlar yapılmıştır.
Şu halde yurdumuzu beklediğimiz refah ve olgunluk seviyesine isal işini uzun yıllara şâmil bir plânla tahakkuk ettirmek şerefi Demokrat Parti hükümetine nasi£ olacabtır.
DEMOKRAT PARTİ İAKKÖPRÜ OCAĞI AÇILIYOR
Ocağımızın 28/Mayıs/950 Pazar günü saat 10 da açılış töreni yapılacağından sayın üyelerimizle part.li arkadaşlarımızın muayyen gün ve saatta Akköprü İstanbul caddesi ü-zerindeki Ocak binasına teşrifleri rica olunur.
Akköprü Ocak İdare Kurulu
Bir Mart güneşi yatağın üzerini aydınlatıyordu. Hllda'da yeni sürülmüş bir kolonya kokusu vardL Yatağımın üzerine portatif bir masa koydu ve tam rejime uygun bir kahvaltı getirdi. Nabzımı, kalbimi muayene ettikten sonra:
— Yemeden evvel tartıl, dedi.
Banyo odasında, yepyeni beyaz bir terazide tartıldım. Hudutsuz bir şükran duygusu ile titriyordum. Fakat, kafam yine işe karıştı: «Birçok erkeklerin hastabakıcılarla evlenmelerinin sebebini şimdi anlıyorum» diyor dum.
Kahvaltımı ederken, yatağı mın üzerinde bir New York Times gazetesi gördüm. Sabah vakti baskıdan çıkmış bütün gazeteler gibi, teiniz ve muntazam bir surette katlanmıştı. Bu sabah güneşi altında her şey yeni, her şey kolay, her şey ümit dolu gibi görünüyordu. Biraz sonra Hilda gülerek kapıyı açtı; eşikte Doktor Knopfler’i gördüm. Hilda, bana bir sürpriz yap mış. Yeni evimde evvelâ doktorumu kabul etmem için tertibat almış.
Hilda bizi yalnız bırakıp gitti.
e»™»»» Florya Asfaltı üzerinde
Her türlü konforu haiz Bahçeli Evlerde
Beş sene taksitle arsa satışı
r Arsaların kıymeti 1500 ilâ 2500 lira arasındadır. Alıcılar bu meblâğın dörtte birini peşin verecek, geri kalanı beş müsavi taksitte beş senede ve faizsiz ödeyeceklerdir.
Müracaat mahalli: Galata, Bankalar Cad. Safir Şirketi Müdürü Adnan Akasat, Telefon- 41460, arsaları görmek için Bahçeli Evlerde Benzin deposuna müracaat. Telefon: 16 - 17 (Bahçeli Evler Otobüsleri Sirkeci istasyonundan hareket etmektedirler.)
«.»■■■■■»M-»--—
Yazan ı FERENC MOLNAR
Doktor yatağımın kenarına oturarak:
— Ne güzel apartımanınız var, dedi. Karınız bana her tarafı gezdirdi. Hattâ bir de sürprizle karşılaştım. Karınır yatak odasına, tam karyolanın karşısındaki duvara yaldızlı bir çerçeve içinde Macaristan haritası asmış.
— Ya... Öyle mİ?...
— Evet Hattâ, «Bu harita ne oluyor?..» diye sordum da, ne cevap verdi .biliyor musunuz. Gece uyumadan evvel son gördüğü ve uyandığı zaman ilk göreceği şey bu harita olmalı imiş. Bu suretle, Macarİstanın nerede olduğunu sorarak sizi üzdüğü günün cezasını veriyormuş kendi kendisine.
Bu ne kadar garip bir vaziyetti bilseniz. Biz, iki erkek, Tuna kıyılarından kalkıp sürüklene aürükkno buraya kadar gelmlş-
— İC-
tik. Ve şimdi ikimiz de, Amerikalı bir kadının evinde oturuyor duk. Ben yatakta... Doktor rahat bir koltukta... Ve ikimiz de biliyorduk ki, kızıl saçlı, alelâ-de, mânâsız bir kız bütün harekâtımıza hâkimdir. Benim bu yatakta olmama, doktorun bu koltukta oturup benimle konuşmasına hep o sebeptir. Biliyorduk ki, binlerce kilometre mesafeden bizi idare eden odur. Bütün bunlar erkeklere, kadınlara musallat olan bir cinnetin neticesi. Hep çıldırmışız. Kâinat çıldırmış.
Doktor, bir aralık bana doğru eğilerek:
■ — Haberin var mı? dedi.
Hiç bir şey anlamamış gibi yüzüne baktım:
— Kimden haber soruyorsa-nuz?
—• Editb’den.
- Yok.
Çeviren : M. T.
Sesim, kuru ve sert bir ton almıştı.
— Hiç bir haber yok mu?
— Bir kelime bile duymadım.
Yaşamanın, yaşamaya devam etmenin iyi kötü çaresini bulmuş olduğum bir zamanda, bu adam, belki bir erkek olarak değil, fakat bir doktor olmak sıfa. tiyle hata ediyordu bana Edith’i hatırlatmakla. Kendini tutamıyordu, çünkü o da Edith’e âşıktı. Edith’e yaklaşan bütün erkek lerin müşterek ve mukadder akıbetine uğramıştı.
— Siz aklı başında, kuvvetli, iradeli bir insansınız, dedi.
— Ne demek istiyorsunuz?
— Ondan kaçabildiniz. Onu terk edebildiniz. Bu büyük bir lştir.
— Bunu sırf tıbbi bakımdan mı söylüyorsunuz?
— E... Evet.... Fakat kalbiniz hasta olmasaydı da, yine ayni
Topyekûn kalkınmamızı derpiş edecek «Umumî millî kalkınma plânı» asgari yirmi beş yıllık bir devreye şâmil olmalı ve umumî hizmet lerin iktisat, ziraat, ulaştırma, bayındırlık, kültür, sıhhat, maliye ve millî savunma ve diğer bütün sahalarındaki kuruluş, ıslah ve tevsie müteallik her türlü tedbirleri bir arada mütalâa eylemelidir. Millî kalkınma plânının, meselâ bir seçim dönemine tekabül eden dört yıllık gibi, belirli merhalelere bölün mesi ve her merhaledeki işlerin müteakip merhalelerle irtibatının ve her merhalede belirli sahalardaki işlerin aralarındaki insicam, irtibat ve tesirlerin iyi bir şekilde hesaplanması icabeder.
Umumî millî kalkınma plânının katî şeklini almasını müteakip, hükümetin iş programı bu plân içinde yerini alacaktır. Programın tahakkukunda başvurulacak malî kaynaklar, vergiler dışında iç ve dış istikrazlar olacaktır.
Tanzimi çok külfetli ve şümulü çok geniş olan bu plânın hazırlanmasında dost yabancı mü’ ehassısla-rın işbirliğinde bir zaruret görmekteyiz.
Topyekûn kalkınmamızın tahakkuku yolunda aziz milletimizin yeni hükümetimize tamamen müzahir olduğuna kaniiz.
Mesut Türkiye I
eni kurulan Menderes Kabinesini teşkil eden sayın ba-
kanlarımızın, hararetle program hazırlıklariyle meşgul oldukları malûmdur.
Bir kaç güne kadar Meclisin heyeti umumiyesine sunulacak olan programın, tatbiki gayri kabil vaidlerden ibaret olmıyacağı buna mukabil elde mevcut imkân lardan azami derecede istifade edilerek, az da olsa İçinde kıvrandığımız hayat pahasiyle mücadele tedbirlerini ve bazı tasarruf imkânlarını ihtiva edeceğini zannediyoruz.
İlk gündenberi, kannea kadanaca sözüne uyularak, her mesul zatın, kendine göre bazı tasarruf tedbirleri aldığını, Meclis Başkanı Koraltanuı, otomobilleri kullanmamağa, Başbakan Menderesin altmış beş bin lira tutan Başbakanlık mutbak masrafını iadeye, karar vermeleri bize bu fikri ilham etmiş bulunuyor.
Damlaya, damlaya göl olurmuş^ Üç ondan, beş bundan, derken, bu' suretle bir hayli fuzuli harcanan paranın tasarrufuna İmkân olacağı muhakkaktır.
Bizce, bu gibi ufak tedbirlerin daha büyüklerini takip edeceği ve bütçedeki tasarrufun seksen ilâ yüz milyonu bulacağı ümit edilebilir.
Bundan başka, devlet eliyle istihsal edilen ve satılan maddelerin fiyatlarında da indirmeler yapılacağı umulmaktadır. Bilhassa şeker, benzin, inhisar maddeleri, tren, vapur navlunlarında da yapılacak, hafif de olsa, ufak tenzilâtın diğer zarurî ihtiyaç maddelerine sirayeti muhakkak olduğun dan kısa zamanda, bir ferahlık, bir ucuzluğun meydana gelmemesine ikân yoktur.
Yapılacağı muhakkak olan tasarruflarla bu indirmelerden hasıl olan gelir noksanlığı da telâfi edilebilir.
Bu hal, pek tabiî olarak eşhas elindeki istihsalâtm da ucuzlamasına sebebiyet verecek ve bu şekilde, şu, senelerdenberi çektiklerimiz birer hâtıra olarak zihinle-rimizde kalacaktır.
Bu meyanda, yeraltı servetlerimizin en kısa zamanda gelir getirir hale konulacağını ve bilhassa petrol kuyularımızın işletmelerini sağlayacak tedbirler alınacağını zannediyoruz.
Sayın vatandaşlarım, bugün, şu satırlarıma hayal mahsulüdür düşüncesiyle, gülüp geçmemenizi f-’-ca ederim. ’
Tuttuğunu kopardığını ispat eden Demokrat Parti, seçimlerde nasıl muvaffak oldu ise, bütün bu işlerin de öylece hakkından gelecek ve yakın bir zamanda mesut bir Türkiye yaratacaktır.
Hikmei YAZICIOĞLU
CEMİYETTE
şeyi söylerdim.
— Siz bu kadını bu kadar tehlikeli mi buluyorsunuz?
— Herkes için değil belki.
____ Yalnız benim İçin... Öyle mi?...
Bu sözlerim üzerine Doktor Knopfler’in kızardığını gördüm. Yahut da bana öyle geldi.
— Her ne hal ise... Gelelim şimdi muayeneye, diyerek çantasını açtı.
Doktorla bu konuşmamız Çarşamba günü olmuştu. Aradan bir kaç gün geçti. Pazar akşamı saat sekizde yatağa girdim. Hilda her zaman yaptığı gibi biraz konuşmağa geldi. Kızı Maggie’-nin haftaya geleceğini ve bizimle birkaç hafta kalacağını söyledi. Sonra ilâcımı verdi. Kapı vuruluyordu. Kalkıp dışarı çıktı ve biraz sonra elinde bir zarfla geldi. Kaliforniyadlan bir mektup... Uçak postası ile... Acele..-Mektup Pali'den geliyor ve şu cümle ile başlıyordu:
«Benimle yattığı halde sizden başkasını sevmeyen bu mel’un canavardan neler çektiğimi anlatmak için kelime bulamıyorum.»
7» (Devamı var)
LÜZUMLU TI f. I J O H I, * « Y«ıa(n* ...........
Sıhhî laj-tai ....
.........
Hava Yollan......
i'atakti vaguadar Cfkclk ...........
Su Jü ’jc* .......
Savagan ...........
Ûaşkent Taksi fen.' Güven T&kr ufarkaa Taka ......
Eruu. Taka; .......
Yeni Güven Tak» . Sizin Taksi .......
karkas Taksi .....
*
SİNEMALAR vb
EĞLENCE YERLERİ eüytlk (15031): Ikl ruhlu edanı
Ankara (23433): Hayat Yolu
Ulu» (22234): Amber. Müzik Bel-
dezl
Yen! (14040): Beren Kıskanır, îa.
eU Zümrüt Sokağı
Park (11131): Şeytanın Kurbanları
Sürnor (14073): Sös Bll&heörleri
Su» (14071): Sadlye
Cebeci (13846): Bir Hizmetçi Kızın
Hatıraları, Üo Ahbap çavuşlar Ca»u»-ı*r Potinde
*
ECZAHANELER
Gülhane, Derman, Güray
a»
. ..
... 14M1
.... UMN
....
.... 21B73
.... ÎU44
.... 13313
. rai»
... ııııı
.... SOM
.... lllrt
| TAKVİM |
Rumî: 1366 — Mayıs 14
Hicri: 1369 — Şaban 10 27 Mayıs 1950 Cumartesi
Sahibi
Advlye FENİK
Bu nüshada yaniflerlnl fiilen idare eden: HİKMET YAZICIOĞLU
Basıldığı yer:
GÜNBŞ MATBAASI
a
27 - 5 - 1950
ZAFER
RADYO*TELEFON*TELGRAF HABERLER
Şundan Bundan
Tiirkiyede
Sovyetlerin yeni bir tabiyesi
Hindiçiniye
Amerikanın, Hindiçiniye ve alelûmum Güney Doğu Asya memleketlerine yardım için süratle plân hazırladığı bildirilmektedir. Amerika Dışişleri tarafından bu konuda yapılan açıklamaya göre, son zamanlarda, Güney Doğu Asya memleketlerinde bu maksatla bir tetkik gezisi yapmış olan Griffin heyetinin raporu, plânlara esas olarak kabul edilmiştir. Buna göre, bahis konusu memleketlere 65 milyon dolarlık teknik yardımda bulunulacak ve bunun 23 milyonu Hindiçiniye tahsis edilecektir.
Diğer taraftan, yapılacak askerî yardımın teferruatı gizli tutulmaktadır. Amerika, Hindiçiniye askeri yardımda bulunmayı prensip itiba-riyle kabul etmiştir. Bu husus, Pa-ıiste Fransız dışişleri Bakanı M. Seli um an ile Acheson arasında, Üçler Konferansına takaddüm eden müzakerelerde karar altına alınmış bulunmaktadır. Fransız makamlarının görüşüne göre, askerî yardım, teknik yardımdan ayrı olarak, geçen sonbahar Çinde kullanılmak üzere Başkan Truman’ın emrine verilmiş bulunan 75 milyon dolar tahsisattan ayrılacaktır. Bu fasıldan Hindiçiniye 15 milyon dolar tutarında askeri yardım yapılacak ve bu meblâğ gerekirse 50 milyon dolara kadar çıkarılacaktır.
Bütün bunlar, askerî yardım balı sinde, şimdilik, Fransızların iyimser hesaplarının ifadesi olmaktan ileri gidemez. Meselenin bir de Amerikayı ve dolayısiyle dünya sulhunu ilgilendiren tarafı vardır ki, işin bu veçhesi, Hindiçiniye yapılacak yardım bahsinde Amerikanın şimdiye kadar mütereddit davranışını ve yardım vaidinden sonra dahi açıkça hareket etmeyişim kısmen izaha kâfidir.
Bilindiği gibi, Fransa, Amerika-dan askeri yardımı, Hindiçinide Ho Şi Minh ile mücadele etmek için istemektedir. Vietminh hükümetinin başına geçmiş bulunan bu zat, Fransızların himayesindeki Baodai Federasyonuna ve bizzat Fransızlara karşı mücadele etmektedir. Yalnız bu mücadelenin, Güney Asyadaki diğer kargaşalıklara nazaran, bir hususiyeti vardır. O da Minh'in, bir hükümet olarak «Fgcçen 20 Ocakta komünist Çin ye onu takiben Sovyet Rusya tarafından tanınmış olmasıdır. Yâni, diğer bir deyişle, Fransa, Sovyet Rusya-nuı ve komünist Çinin tanınmış oldukları bîr hükümetle harp halindedir. Şimdi bu harbe Amerikanın da askeri yardımda bulunması isteniyor.
Son günlerde basında sık sık çı kan haberlere göre, Hoşi Minh, komünist Çinle ve Sovyet Rusya ile bir ittifak akdine hazırlanmaktadır. Bu ittifak tahakkuk eder ve bugün Çin yoliyle fiilen yapılan vardım arttırılacak olursa, durum o zaman büsbütün vahim bir hal alacak, Fransayı, Sovyet Rusya ve komünist Çinin müttefiki olan bir hükümetle karşı karşıya bırakacaktır. Bu takdirde, Hindiçinide Amerikan silâhlariyle Sovyet silâhları ilk defa boy ölçüşecek demektir. Bu ağır durum, ikinci cihan harbinden evvel, Ispanya dahili savaşında iki bloktan her birinin silâhlarım tecrübe etmesine benziyecektir. Şu farkla ki, İspanya dahili harbi mah *3ur kaldığı ve ortaya bir diktatör Çıkmasına sebep olduğu halde, Hin diçimde bu şartlar altında karşılaşacak Batı ve Doğu kuvvetlerinin müsademesinden ne gibi avakip zuhur edeceği, ve bu mücadeleden bir diktatör çıkacaksa eğer, bu diktatörün ne renkte olacağı belli değildir.
Amerika hükümeti bütün bunları hesap etmemiş olamazdı. Netekim, yardımın, Fransadan ziyade, hürriyetini savunmağa azmetmiş millet ve hükümetlere yapılacağı tarzında ileri sürülen kayıt, işin bu veçhesini kurtarmağa, mücadeleye bir meş ru müdafaa mahiyeti vermeğe matuftur.
Diğer taraftan Sovyet Rusyamn da Hindiçini’de doğrudan doğruya angaje olmaktan çekinmesi beklenebilir. Zira, şimdilik Hoşi Minh, komünist Çin yoliyle aldığı silâhlarla yıpratıcı bir çete harbini muvaffakiyetle idame etmektedir. Fransa-ya hesapsız masrafa mal olan ve Anavatan ordusunun yarısını işgal eden bu sinsi savaş tarzı, gerek Fransada, gerekse Hindiçinide hoşnutsuzluğu ve darlığı arttırmaktadır ki, Sovyet Rusya için şimdilik bu kadarı da kâfi sayılabilir. O halde, Hindiçiniye külliyetli miktarda Amerikan askerî yardımı gelmeden evvel Sovyet Rusyamn Hoşi Minh’o karşı resmi bir taahhütte bulunması beklenmemelidir. Bu taahhütte bulunmadığı müddetçe de Amerikan askeri yardunınının kayıtsız akması şüp -
Hindiçini savaş bölgesi olacak
Batı ve Doğu silâhlarının bu bölgede karşılaşması beklenigor
Nevyork, (Nafen) — Amerikada iyi malûmat alan siyasî mehafile göre, komünist Çin hükümetinin Birleşik Amerika hava kuvvetlerine mensup iki hava subayını iade etmesi Rusyamn Birleşmiş Milletler teşkilâtına tekrar dönmek arzusunda bir emare olarak telakki edilmektedir. |
Çin «liderlerinin» Kremlin’in em-rile yaptıkları bu dostluk jesti ve Moskovada Birleşmiş Milletler genel sekreteri Trygvie Lie’ye yapılmış olan hüsnü kabul Sovyetlerin komünist Çinin tanıtması ile ilgili meselelerden dolayı Birleşmiş Milletlerden uzaklaşmış bulunmasının şimdi kendi işlerine yaramadığını anlıyarak geri dönmek üzere zemin hazırlamakta olduğu anlaşılmaktadır.
Rusların Birleşmiş Milletler teşkilâtında yine faal bir vaziyete girmek istemelirinin başlıca sebebi, Amerikan siyasî mahfillerinin ke-naatına göre, Amerikan dışişleri ı , _________
bakanı Acheson’un son günlerde Batıldan harp kundakçısı diye va-Amerikanın Hindi - Çini de Bao sıflandırabilme kiçin bir kere daha rejimine yardım etmiye karar ver- j Birleşmiş Milletlerde yerini alacak miş olduğunu pek kat’i bir lisanla ve bu suretle ithamlarını savuna-açıklamış olmasıdır. I bilmek üzere zemin bulacaktır.
Diğer taraftan Rusların Hindi - Çi-1 nideki eski hükümet lideri Ho -Chi - Minh’e açıktan açığa silâh, mühimmat ve ekonomik yardımlarda devam ederek Bao Dai’yı tanımayıp Ho - Chi - Minh’i tanımaları ve kendisini desteklemeleri Güney Doğu Asyada Batı ile Doğu arasında I Hindiçini’nin esas kuvvetlerin tartışma noktasını teşkil ettiği meydan dadı»-.
Amerika ve Londrada bazı iyi haber alan mehafil Hindiçininin 3 üncü cihan harbinin İspanyası olacağı nazariyesinde mutabık bulunmaktadırlar.
Bu mahafile göre Hindi Çini’de Batı ile Doğu doğrudan doğruya ol mıyanak çarpışacak olan kuvvetlerini, yeni silâhlarını ve dünya umumî efkârını yoklamak bakımından ilerde alınacak olan daha şumullü tedbirleri için bir «deneme harbi» ne girişeceklerdir.
Bu vaziyeti göz önünde bulunduran Kremlinin dünya muvacehesinde
Tibete Amerikan | yardımı mı?
H ndistan Moskovayı resmen yalanlcdı
Yeni Delhi, (Nafen) — Amerikanın Tibet'te mühimmat nakletmesine Hindistan hükümetinin müsaade ettiğine dair Moskova radyosunun haberini Hindistan hükümeti dışişleri bakanlığı resmen tekzip etmiştir.
Moskova radyosunun haberine göre, bir Amerikan askerî heyeti Kalkütaya gelmiş ve Tibet’in merkezi olan Lhassa’ya gönderilecek mühimrrçatın nakline nezardt etmektedir.
Diğer bir Prag haberine göre A-merikanın Hindistan elçisi ile Hindistan başbakanı aralarında vardıkları bir anlaşma gereğince bu silâhlar Kalkütada boşaltılacak ve demiryolu ile Tibet hududunda olan Darjeelinge nakledileceklerdir.
1
•^tsız Hindiçiniye
Önümüzdeki günlerde, Hindiçini-nm, üçüncü dünya harbine başlangıç mı, yoksa Güney Doğu Asya siyasetinde esasları şimdiye kadar gizli tutulan yeni bir siyasete zemin mi teşkil edeceği anlaşılacaktır.
Mücahit Topalak
Borç'ular!
atan gazetesi yazıyor. Meğer eski Bakanların çoğu
parasız ve borçlu imiş!
Biz onları iktidardan .düştü diye, sararmış zannediyorduk. Şimdi anladık. Meğer borçlu imişler de ondanmış! Meşhur Meseldir: Borçlu ölmez benzi sararır derler... Eh,, ne yapalım. Tırhalli bir halli! Milleti bu kadar borca soktular; kendileri de biraz borçlu kalsınlar! İnşallah bundan sonra hususî hayatlarında çalışırlar, borçlarını öderler...
Asıl bir mesele var: Millete karşı girdikleri borcu nasıl ödeyecekler? — A. F.
Tekel Bakanı
Tütün vaziyetini anlattı
Tekel nazımlık vazifesine
Yeni Japonya
Prensler ve Prensesler nasıl yaşıyor? Garplaşan Uzak Doğu
seçime iştirak edenler
Atoma karşı savunma tedbiri
Amerikan Başkentinde manevralar yapılıyor Vaşingtan, (a.a.) — Devlet merkezine yakında hayali bir atom bombardımanı yapılacaktır. Bundan başka Şikago ve Seattle'e de atom taarruzu yapılacaktır. Bu bombardımanlar, Amerikan sivil savunma makamlarına bir korunma plânı hazırlamaları için yapılacak manevralardan ibarettir.
Vaşingtonda sivil makamlar atom bombası taşıyan uçakların geleceğini bir saat önce haber almış olacaklardır. Mesul memurlar aldıkları bilumum tedbirler ve bu arada sabotaja karşı koyma tedbirlerine dair rapor tanzim edeceklerdir.
Amerika Presbiterien Kilisesi ve afom
Cincinnati, (a.a.) — Umumi heyet halinde toplanmış olan Birleşik A-merika Presbiterien kilisesinin iki buçuk milyon üyesinin temsilcileri tarafından tasvip edilen beyannamede şöyle denilmektedir:
«Millet şeflerinden, hidrojen bombası ve kitle halinde imha eden bütün silâhların imalinin derhal durdurulmasi için mümkün bütün vasıtalarla müessir bir milletlerarası anlaşmaya varılmasını istiyoruz.»
Ingiliz kara ordusu
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — İngiliz avam kamarasında savunma bakanı, gönüllülerden müteşekkil kara ordusu kuvvetleri sayısının Nisan ayında 677 bin kişiye baliğ olduğunu açıklamıştır.
KANATLI KEDİ
Madrid, «Kanatlı» kedi 1.000 peçeta mukabili yakında Mad-ridde teşhir edilecektir. Bir sene ve iki aylık olan bu Ankara kedisi Madridli bir kapıcıya aittir. Kapıcı kedinin kürek kemiklerinin gayrî tabiî bir şekilde neşvünema bul -duğunu hayretle müşahede etmiştir. Bazı veterinerler, eğer böyle devam ederse kedinin bir gün uçması ihtimalinin olduğunu gayet ciddî olarak beyari etmişlerdir.
YENİ BİR PASAPORT USULÜ
Londra, (Nafen) — İngiltere, Bel çika, Fransa, Hollanda ve Lüksen-burg hükümetleri aralarında vardıkları bir anlaşma gereğince öğretmenler ile öğrenciler, ilim adamlarının seyahatleri esnasında kolaylık olmak üzere pasaport yerine kaim elmak üzere bir «kültürel hüviyet kartı» verilmesini kabul etmişlerdir. Bu usulün kabulünden güdülen gaye ise kart sahiplerine seyahatleri kolaylaştıınarak dünyayı gezme imkânları temin ve bu gayretle de bilgilerinin artmasına vesile olmaktadır.
Anlaşmaya varan 5 memlekete mensup olan bu kısma giren kimseler ziyaretleri müddetince her tür lü kolaylıklardan istifade edecekler, müzeler, tiyatrolar, sergiler gibi yerlere daima tenzilâtlı tarifeye tabi olarak girebileceklerdir. Seyahat ücretleri de aynile tenzilâtlı olacaktır.
günde
Bir İngiliz tepkili uçağı geliyor Londna, (a. a.) — Bildirildiğine göre, halen Orta - Doğuda bulunan en kuvvetli İngiliz tepkili uçaklarından biri Atina, Ankara, Tahran ve Bağdad’ı ziyaret edecektir. Uçağın sürati saatte 600 mili geçmektedir. Bundan başka uçak takriben 500 kiloluk bombalar da taşıyabilmektedir.
İngiltere’ye dönmeden evvel uçağın uğrayacağı en son yer Roma’dır.
Dcğu Berlin'de Nümayiş başlıyor Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Doğu Berlin’de 6 yaş ile 14 yaş arasında mavi beyaz üniforma giymiş 10 bin çocuk dün bir geçit resmi ile Hamsin yortusunu kutlamaya başlamışlardır. Bu çocuklar komünist gençlik hareketinin öncü grupunu temsil etmektedirler. Henüz Moskova’dan dönmüş bulunan , Doğu Almanya Cumhurbaşkanı Her-pik, çocuklara bir hitabede bulun muştur. Komünist makamları Cumartesi gününe bunların yarım milyonu bulacağını ileri sürmektedirler.
Amerikan İşçi Federasyonunun bir karon Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Amerikan işçi federasyonunun başkanı, birliğe dahil 16 milyon Amerikan işçisinin Avrupadaki hür işçileri destekleyecekleri hususunda teminat vermiştir. Fderasyon başkanı «Amerikan işçisi, Batı Avrupa hür milletlerinin refah, istikrar ve kuvvetini yeninden elde etmelerini görmek arzusundadır,» demiştir.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KURULU
Vaşington, (a.a.) — Başkan Tru-man dün 24 Ekimin «Birleşmiş Mil- I letler günü» olacağını ilân etmiş ve demiştir ki:
«Devamlı bir dünya barışı ancak Birleşmiş Milletler vasıtasiyle sağlanabilir.»
Truman sözlerine devamla, barışı sağlamak için Milletlerarası bir teşkilâta olan ihtiyacın hiçbir zaman bu kadar acil olmadığını söylemiş ve Birleşmiş Milletlerin kuvvetinin dünya milletlerinin bu teşkilâtı desteklemesine bağlı olduğunu ilâve etmiştir,
bu yıl da devâm edecek
Son tütün mübayaaları hakkında basına izahat veren Tekel Bakanı Nuri Özsan demiştir ki:
Tekel nâzımlık vazifesine bu yıl da devam edecek
1 — Eğe Bölgesinde bu yıl 51.763.776 kilo olan mahsulün 51.44.949 kilosu sür’atle satılmış ve piyasa memnuniyet verici şekilde kapanmıştır.
2 — Karadeniz bölgesindeki istihsal miktarı 24.304.4040 kilo civarındadır. Şimdiye kadar satılan miktar 13.577.246 kiloyu bulmuştur.
3 — Marma bölgesindeki istihsal 17.303.359 kilodur. Bu güne kadar satılan miktar 6.305686 kilodur.
4 — Şark bölgesindeki istihsal miktarı 3.164.293 kilo olarak tahmin edilmektedir. Tamamının Tekel İdaresince satın alınması mukarrer olan bu tütünlerden idare şimdiye kadar 2.463.562 kilosunu satın almış bulunmaktadır.
Tekel İdaresinin bu yıl tütün piyasalarındaki, destekleyici müba-yaalar yapmak suretile ifa etmekte olduğu nâzımlık vazifesi, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da devam ettirilecektir.
Ingiliz sahil kuvvetleri Norveç ve Danimarka’ya gidecek Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — İngiliz Amiralliği tarafından açıklandığına göre Haziran vc Temmuz aylarında İngiliz sahil kuvvetleri Norveç ve Danimarka'yı ziyaret edeceklerdir. 12 Hazirandan 26 Hazirana kadar sahil kuvvetleri Hollanda'ya gideceklerdir. Bir kruvazör de Haziran ortalarında Norveç’e gidecektir. Mayn koyma ve tarama ameliyeleri bir Fransız suba-ymıne mrinde ve Hollanda ve Fransız mayn gemilerinin iştirakiyle 26 Haziran ve 13 Temmuz arasında Brest Limanının açıklarında yapıla-oaktır. Ana Vatan Filosuna mensup gemiler 14 Temmuz ile 20 Tem muz arasında Hollanda’yı ziyaret edecekler ve tahmin edildiğine göre, Hollanda harp gemileri ile manevra lar yapacaklardır.
Amiralliğin bildirdiğine göre, 6 inci Amerikan filosu daimi surette îngilterenin Akdeniz filosu ile manevra yapmaktadır.
İmparator hanedanı kanı taşıyan ve ataları 2.800 yıl evvel ilâhlaştırılmış olan Japon prensleri, bugün küçük ilânları okuyup, ken-I dilerini geçindirecek münasip bir iş aramaktadır.
| İmparator Hirohito’nun kızının, hayatını kazanan bir gençle, yakında evlenmesi, Japon cemiyetinde husule gelen muazzam değişikliğin bariz bir misâlidir. Tokyo mahfillerinin aylarca üzerinde durduğu mesele, prenses Kazuko'nun müstakbel kocasına, yüzlerce kimono ihtiva eden ananevi çeyizi mi yoksa Amerika terzilerinin son modellerini taşıyan deri dolap sandığını getireceği keyfiyetidir.
Ne olursa olsun, ilâh imparatorun ailesi yeni devirlerin ihtiyaçları ile karşı karşıyadır ve Mikado’nun kar deşleri de bunun canlı misalleridir.
Prenses Takamatzu, malikânesini Ticaret Bakanlığına kiralamıştır. Aldığı kira bedeli de gelirinin kısmı azmini teşkil etmektedir. Prens Chichibu, başkentin yakınlarındaki bir ziraat bölgesinde çiftçilikle meş gul olmaktadır ve prens Mikasa za inanını Toljyo üniversitesinde okumak ve güzel sanatlara hasretmekle ve bir yandan da ihraç malı mantar yetiştirmekle geçiriyor.
Japonyanın en ciddî mecmuaların dan sayılan Shinzo'nun dediklerine bakılacak olursa, bizzat İmparato-riçe Dowager, sarayın bahçelerinde mantar yetiştirmek ve bunların satışı ile meşgûl olmaktadır.
Prenses Keiko Li'ye gelince, babasının çiçek ticaretindeki gelirini kâfi görmiyerek, şehrin en işlek caddelerinden biri olan Ginza’da bir dükkân açarak, hazır elbisecilik yap makta ve Nevyork modeli mantolar, nylon çoraplar ve topuksuz ayakkabılar satmakla hayatını kazanmaktadır. İşinin başına otobüsle giden prenses, Japon millî kıyafeti olan kimono’yı artık giymemektedir.
Eski Japonya ölüp kayboluyor. U-fak ayaklı Geishas'lar çay salonlarını terketmediler fakat yeni Japon yanın genç vatandaşları, Amerikan usulü kabareleri tercih ediyorlar. Bu gibi eğlence yerleri garip ve cezbedici isimler taşımaktadır. Sen ve Ben, Nevyork, içki ve dans gib isimler kapılarının üstünde okunmaktadır. Oradaki müzik cazdır; dan sambadır. İşsiz genç kızlar seve seve oralarda dansözlük etmektedirler ve bir gecelik kazançları bir devlet memurunun bir aylık maaşına tekabül etmektedir. Bar lçızları, bankalarda cari hesapları olan yegâne kadınlardır.
Aşk birleşmeleri adını taşıyan yeni teşekkül, hiç bir formaliteye başvurmadan serbest izdivacı resmî nikâha tahvil etmektedir. Bir kadınla bir erkeğin bir arada yaşamış ol -ması onları vaftiz etmek için kâfi gelmektedir. Tokyo mahkemesinin yaşlı hâkimi Seiroku Kawai yeni adet ve örfler hakkında hayıflanıp,
Memlekette iştirak nisbetl
yüzde 88. 88
Adalet Bakanlığı seçim bürosundan bildirildiğine göre, 14 Mayıs j 1950 Pazar günü yapılan milletvekilleri seçimine 8.905.576 seçmenden 7.916.091 seçmen iştirak etmiştir. İştirak nisbeti yüzde 88.88 dir.
ueı Bu oylaman: Demokrat Parti yvvuA ¥c aile-| 4.242.831 ini almış ve 408 milletve
onuncu çocuğu olup Genjuro kili çıkarmıştır. Demokrat Partinin • • • 1 aldığı oy nisbeti yüzde 53.59 dur.
Cumhuriyet Halk Partisi 3.165.096 oy almış, 60 milletvekili çıkarmıştır. Kazandığı oy nisbeti yüzde 39.98 dir.
1 milletvekili çıkaran Millet Par. tisi 240.209 oy almıştır. Aldığı oj nisbeti yüzde 3.03 tür.
9 bağımsız milletvekilinin aldıkları oy sayısı 267.955 olup kazandık ları oy nisbeti yüzde 3.40 tır.
eskiden ebeveynler tarafından tertiplenen izdivaçların bu harpten sonra icadedilen evlenmelerden daha devamlı olduğunu istediği kader söyliye dursun, genç Japonlar yeni' usullere göre evlenmeğe ve Reno1 usulü çılgınca boşanmaya devam 1 ediyorlar.
Buna mukabil, Japonyada her gün 3600 çocuk doğmakta ve €"
ismini taşımaya hak kazanan yav-' rular çoğalmaktadır.
Bazıları, dükkânından dönen ma-1 dam Krizantemin koleksiyonunum, en güzel kimonosunu giyerek ata-1 larının mihrabı önünde diz çöküp çökmliyeceğini ve Samourai kılıçlarının ilelebet silâh kolleksiyanları arasında durup durmıyacağını sor maktadır. Halbuki değişen bir devir olmuştur.
i
Macaristan Elçiliğinden
PAKİSTANLI HACILAR
Kareşi, (Nafen) — Bu sene Hacca gitmek üzere Pakistandan 20.000 kişi hazırlanmaktadır. Bunlardan 14.000 kişisini Pakistanın Batı eyaletlerinden gelecek olan Hacılar teşkil etmektedir. Halbuki geçen sene Hacca gidenlerin sayısı yalnız 14.600 kişiyi bulmakta idi.
Toplantı
Gülhane - Tıp Fakültesi Tıbbî Mü. sameresi
Gün 27/5/1950 Cumartesi saat •11—13 de:
1 — Amerikan tababeti, Naci Ay-
Atom merkezinde grev
Oak Rıdge, (a.a.) — Oak Rıdge atom fabrikalarında çalışan 700 den fazla inşaat işçici sendikaları ile atom enerjisi komisyonu arasında
cereyan eden müzakerelerin devam ra • etmesine rağmen dün greve başla-1 2 — Kapillaroskopi, Asistan Nus-
mışlardır. Bu işçiler uranium istih- ret Mutlu.
sal eden yeni fabrikaların inşasın-J 3 — Kısmî makrozomiya, Asistan, da hizmet etmekte idiler. Sabahat Tuluy.
Memleketin kurtuluşunun beşinci yıl dönümü münasebetiyle Macaristan Halk Cumhuriyeti Başkanlık Şurası tarafından verilmiş olan umumî af hakkında: Macaristan Halk Cumhuriyeti nin sağlam siyasi, içtimai ve İktisadî durumu, memleket kur tuluşunun beşinci yıldönümü münasebetiyle, harp yüzünden veyahut düşman propagandası tesiri altında, sonraki zamanlarda gayri kanuni şekilde MEMLEKETİ TERK ETMİŞ BULUNANLARDAN istikballerini ancak kendi memleketlerinde, çalışan Macar halkı arasında, mümkün görenler için VATANA AVDETLERİNİ temin etmektedir.
FAŞİST REJİMİNİN İDARE ÇİLERİNDEN OLMIYAN ve mü him bir harp suçunu veya halka kar şı bir suçu işlememiş olan ve ecnebi memlekette bulunan uyruklarına Macaristan Halk Cumhuriyeti af sağlamak arzusundadır. Afta aldıkları emir gereğince veyahut faşist propagandasiyle o zamanki vaziyetin yanlış bir takdirinden memleketi terk etmiş olanlar başta gelmektedir. Buna nazaran 4 Nisan 194/, tarihinden evvel harp harekâtı dolayısiyle Garba gitmiş, fakat ' Teşrin 1950 ye kadar Macaristan’a avdet etmiş Macar uyrukların aley hine kurtuluş tarihinden evvel iş lenmiş harp suçlarından veya halks karşı işlenmiş suçlardan dolayı CEZAÎ TAKİBAT YAPILAMAZ.
Ancak Sztojay veya Szalasi HÜKÜMETLERİN ZAMANINDA, bakanlığa, siyasî müsteşarlığa, valiliğe veya generalliğe tayin edı lenlerle memleketin dahilinde veya haricinde kanuna aykırı idamlar -da veya işkencelerde, bunların müşevvik!, faili veya ortağı olarak iştirâk etmiş bulunanlar ve faşist Hitlerci emniyet teşkilâtına (Ges-tapo'ya) girmiş Macar uyruklar BU AFTAN İSTİFADE EDEMEZLER Macaristan Halk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunca uyrukluktan çıkarılanlar bu af kararının şümuluna giremezler.
Pasaportu kanunsuz kullanan, hududu gayri kanunî şekilde geçen veya bunun gibi başka bir suçun faili bulunan kimseler aleyhinde 4 Teşrin 1950 tarihine kadar Macaristan’a avdet ettikleri takdirde, cezaî takibat yapılamaz.
YURDA DÖNMEK ARZUSUNDA BULUNAN Macar tebaalarla Macaristan hududunu meşru bir şekilde geçmiş, fakat pasaportlarının meriyet müddetinin sonuna kadar avdet etmemiş olanlara Macaristan ANKARA ELÇİLİĞİNDEN SE YAHAT EVRAKI VERİLECEKTİR. Memlekete avdet bilâistisna Elçilik tarafından teşkilâtlanıp ida re edilecektir.
YURDA DÖNMEK ARZUSUN DA BULUNANLAR Elçiliğe şahsar. müracaat etmek mecburiyetindedirler. Ankarada Elçiliğimiz ve Istan-bulda Başkansolosluğumuz tarafından 31 MAYIS 195« DEN İTİBAREN HER PAZARTESİ, ÇARŞAMBA VE CUMARTESİ GÜNLERİ SAAT 17 DEN SAAT 28 YE KADAR ka bul edilecektir. Alâkadarların bu saatların haricinde müracaat etmemeleri rica olunur. Çünkü aksı takdirde müracaatların gecikmesiz ve çabuk bakılması mümkün ol mıyacaktır. Kabul saatlerinde başka işlere dair müracaatlar kabu' edilmiyecektir. Müracaat esnasında hüviyetini, herkes doğum veya evlenme kütüğü hülâsası, vatandaşlık belgesi, askerî tezkere yahut her hangi bir Macar makamı tarafından verilmiş resimli bir vesika ile ispat etmeğe mecburdur.
Şahsa ait bir vesika ile hüviyetini ispat edemiyenler kimliklerin itimada şayan ve hüviyet cüzdanım haiz iki şahidin yardımiylg belirtebilirler.
Müracaatlar için üç tane fotoğrafın ibrazı elzem olduktan başk ) müracaat sahibi Elçilik tarafından verilecek soru cetvellerini de do) durmak mecburiyetindedir.
Sakatlık veya her hangi başka mühim bir sebepten dolayı ŞAH SAN GELEMİYENLERİN TAHRIRÎ MÜRACAATI da kabul olunu Bu takdirde hüviyetin ispatına mah sus evrakla 3 fotoğraf tahriri mü racaatlarla beraber Elçiliğe gönderilecektir. Bu kolaylıktan Ankar-. şehir merkezinden 50 kilometre ve İstanbul şehir merkezinden 1W lometreden uzak mesafede oturan lar da istifade edebilirler
Yazı ile müracaat edenlere soru cetvelleri Elçilik tarafından pota ile gönderilecektir.
DÖNÜŞ SEYAHATİ müracaat tarihinden itibaren 60 giîn zarfı1' da yapılacaktır. Seyahat Elçilik tarafından idare edilerek, Seyah" günü ve toplanma yeri hakkında herkes Elçilikten yazılı bir talim ■ alacaktır. Maddî imkânlara sahip olmıyanların yol masrafı ve 50 kı loya kadar bagaj ÜCRETLERİ ELÇİLİK TARAFINDAN VERİLİ ÇEKTİR. (|. |
Kontrol Mühendisi alınacak
İller Bankasından
İçişleri Bakanlığı Yardımlaşma Derneğinden
Derneğimizin 1949-1950 Genel Kurul toplantısı 31/5/1950 tarihine tesadüf eden Çarşamba günü saat 14.30 da Bakanlık lokantasında yapılarak aşağıdaki hususatı müzakere edeceğinden sayın üyelerimizin teşrifleri rica olunur.
1 — Yönetim Kurulu ile murakıpların yıllık çalışma ve hesap raporlarının okunması ve idare kurulunun ibrası.
2 — Yeni idare kurulu ve murakıpların seçimi.
3 — 1950 yılı bütçesinin müzakeresi.
1 — Anadolunun muhtelif kasabalarında yaptırılmakta olan içme su ve hidro - elektrik inşaatlarında kontrol mühendisi olarak çalıştırıl mak üzere Y. Mühendis, mühendis veya fen memuru alınacaktır.
2 Ücretler taliplerin durumuna ve çalıştırılacakları işleıe göre tayin edilecektir.
3 — İsteklilerin tahsil derecelerini ve şimdiye kadar çalıştık).m ı
işleri gösterir belgelerle birlikte İller Bankası Su İşleri Müdürlü güne Haziran 1950 sonuna kadar müracaatları. (3434)
(3464)
İçişleri Bakanlığından
Bolu’nun Akçakoca ilçesi nüfuss kütükleri yanmıştır. Bu ilçe kından olup da başka yerde bulunanların kayıtlarını yenileme' re oturdukları yerler nüfus dairelerine müracaatları i”
ZAFER
27 - 5 - 1950
Sayfa: 4
r ı
te b
bı et
fı n*
ti
tn
g'
ş) h y
ZUHURİ DANIŞT~^rnım-rflmg
O da İstanbul’un, zayıf bir elde kalmasının Cinevizliler için daha faydalı olurdu.
— 165 —
İki kız, dirseklerini mazgala dayayarak dışarısını süzmeğe baş ladılar. Türk ordusu bir deniz dalgası gibi ilerleyip geriliyor, garip velveleler her tarafı sarıyordu.
Ta uzakta, güneşin ışıklarında parlayan bir şey görünüyordu. Tamar bu pırıl pırıl yanan şeye baktı:
— O nedir Margarit?
Diye sordu. Margarit:
— Otağı Hümâyûn.
— Yâni ne demek?.
— Padişahın oturduğu çadır.
— Ne muhteşem değil mi?
— Her halde..
Dışarıdaki velveleler gittikçe büyüyordu. Anlaşılması güç bir hareket, gidip geliş, kûs ve nakkare sesleri seyredenleri şaşırtacak kadar fazla idi.
Birdenbire Margarit Tamarın kolunu tuttu. Ve o kadar fazla sıktı ki, Tamar can acısı ile sıçradı ve haykırdı:
— Ne oluyorsun Allahaşkına?..
Margarit heyecandan şaşırmış bir halde kekeledi:
— Bakınız.. Şuraya..
— Nereye bakayım?.
Eliyle bir noktaya işaret ederek:
— İşte.. Şuraya..
Dedi. Tamar hiç bir şey anlayamamıştı. Rengârenk elbiseleriyle geniş ve ârızalı sahayı kaplayan kalabalık arasında bir şey görmeğe imkân yoktu.
Margarit hâlâ Tamarın kolunu olanca kuvvetiyle sıkmakta idi.
Margarit onu hafifçe iterek:
— Başınızı biraz daha mazgala yanaştırınız. Korkmayınız.
Dedi. Tamar yosunlu ve harap mazgalın içine sokuldu. Ve başını uzattı. Kısa bir sükûttan sonra o-nun da, sanki bir tarafı yanmış gibi sıçrayarak haykırdığı görüldü.
Tamar gayri ihtiyarî geri çekilmiş, heyecandan bunalmış bir halde Margaritin kollan arasına düştü..
(Mümkün değil.. Allahım.. Müm kün değil...)
Diye kekeliyordu.
SÛRLARIN ÖNÜNDE
— Zağanos!..
— Şevketmeab!..
— Galata tarafındaki ordumuzun vaziyeti ne âlemde?
— Tensip buyurduğunuz şekilde her şey yerli yerinde Şevketlû.
— Galata Cinevizlileri?..
— Mehabetiniz karşısında titriyorlar.
— Kâfi değil.
— Başka ne yapabilirler?
— Düşman, asla küçük görülmemelidir Zağanos.. Cenevizlilerin bizimle münasebetleri hakkında neler bilirsin?
— Bizimle gizlice müttefiktirler.
— Gündüzleri değil mi?
— Evet Şevketlû..
Sultan Mehmet dikkatli dikkatli Zağanos’un yüzüne baktı ve :
— Ya geceleri?
Diye sordu. Zağanos Paşa hayretle hükümdarını dinlemekte idi.
— Geceleri mi Şevketmeab?
— Evet.. Gündüz Cinevizlilerin bizimle beraber oldukları muhakkak.. Gece karanlık bastıktan sonra ne ile meşgul olduklarını biliyor musun?
— İtiraf ederim ki hayır Şevketlû..
— İstihbaratınız tamam değil öyle ise.. Çünkü Cinevizli dostlarımız, gece olunca da BizanslIlarla hali temastadırlar.
— Çok garip Şevketlû.
— Hiç de garip değil. Mademki onlar da hıristiyandırlar, tehlikeye düşen bir hıristiyan kalesine kalben bağlı kalacaklardır. Bundan başka bir sebep daha var ki çok mühimdir.
Zağanos susmuştu. Padişahını dinliyordu.
— Çok mühim bir sebep daha var Zağanos.. O da, İstanbulun, zayıf bir elde kalmasının Cinevizliler için daha faydalı olduğudur. Bilirsin ki Cinevizliler tüccar kimselerdir.
— Evet Şevketlû.
— Bizans bizim elimize geçerse, ne Galatada, ne de İstanbul civarında hiç bir ecnebi tüccarının bu kadar serbest olarak icrayı ticaret edemiyeceğini onlar çok iyi bilirler. Halbuki zayıf, içinden çürümüş, kuvvet ve kudreti sûrların dışına geçmiyen bir Bizans mevcut oldukça, Galata her vakit Cinevizlilerin elinde bir ticaret deposu olarak kalabilir.
Zağanos Paşa, hükümdarının bu derin vukufuna hayran oluyordu. Hükümdarın söyledikleri doğru idi. Fakat o güne kadar Zağanos Paşa, bunu düşünerek bir tedlbir almış değildi.
Sultan Mehmet tekrar söze başladı:
— Cinevizlilerin, geceleri Bi-zansla gizli münasebetlerde bulun duklarına dair elimde kuvvetli deliller vardır Zağanos.. Senin de bu hususa dikkat etmeni isterim. Sultan Mehmet bunları söyledikten sonra muhteşem otağının içinde bir müddet dolaştı. Daha sabah yeni olmağa başlamıştı. Or-
dugâhın muhtelif taraflarından ezan sesleri geliyordu. Namazım kıldı, duasını yaptı.
Ordu uyanmıştı. Her tarafta hummalı bir faaliyet başlamak üzere idi. Sultan Mehmet otağından çıktı. Bir müddet önünde dikildi. Uzakta kubbeleri parlayan Bizans kiliselerini seyretti. Sonra Zağanos Paşaya dönerek:
— Seninle şöyle bir gezinti yapalım. Sonra artık Galatadaki vazifene başlamak üzere gidebilirsin.
Dedi. Ağır ağır çadırlar arasından geçti.
Şimdi Bizans sûrları daha heybetli görünüyordu. Sûrların üzerinde gezinen mızraklı muhafızların silueti farkedilmekte idi.
Padişah mağrur adımlarla yürürken:
— Zağanos, dedi, sûrları yakından görmek istiyorum.
— Emir Şevketlû’nundur. Fakat bir tehlike mevzubahs değil midir?
— Ne olabilir?
— Serseri bir ok..
— Kaderin önüne geçilmez.. İhtiyatı da elden bırakmayız. Zaten vakit da çok erken..
— Hiç olmazsa önden bir miktar Yeniçeri askeri gitse..
— Ben buna lüzum görmüyo-
Hükümdar ilerlerken birdenbire durdu:
— Ha, dedi, hani bir Haşan vardı. Neşeli ve cesur bir delikanlı idi. Onu da görmek isterim. Bizimle beraber gelsin..
Zağanos Paşa alelâcele etrafa emirler^ verdi. Hükümdar yürümekte devam ediyordu. Bir müddet sonra Ulubatlı Haşan da nefes nefese hükümdarın yanma geldi. Sultan onu görünce tebessüm etti:
— Hoş geldin Haşan, nasılsın, nerelerdesin?
Diye iltifat etti. Bu iltifattan fevkalâde memnun kalan Haşan:
— Sayei şahanende iyiyim hünkârım.
— Bizans hakkında ne düşünürsün?
— Hünkârımın düşündüğünü düşünürm.
— Benim ne istediğimi biliyor musun?
— Bilirim Hünkârım.
Sultan Mehmet bir daha güldü:
— O halde söyle bakalım.
— İstanbulu hemen zaptediver-meyi düşünürsün, Hünkârım.
— Doğru söyledin Haşan.. Bu iş o kadar kolay mı acap?
— Bana göre kolay olduktan sonra Hünkârım için...
— Ne kadar da rahat konuşursun..
— Emret Hünkârım hemen sûrları aşayım.
— O gün de gelecek Haşan..
Ve Sultan Mehmet tekrar yürümeğe başladı. Artık sûrlara iyice yaklaşmışlardı. Sûrların üzerinde muhafızlar çoğalmıştı. Mazgallardan da birtakım başlar, gölgeler belirmişti.
★ (Devamı var)
Müşterilerimizin
31 MAYIS 950 Akşamına kadar, Tasarruf hesaplarında 100, Vadeli hesaplarda 1000, Ura bu-bulundurmalan veya mevcut hesaplarını bu miktarlara yükseltmeleri lâzımdır.
SERMAYESİ : T.L. 4.400.0H
İHTİYATLAR 3 T.L. L870.1M
10 Haziran 1950
TÜRK TİCARET BANKASI
BANKAMIZIN 100.000 LtRALIK
950 Yılı ikramiye Plânının 2 ci Çekiliş Tarihi:
Bellamy Cinayeti
ZAFER’İN POLİS TEFRİKASI
Yazan: Frances Noyes Hart
— 38 —
Çeviren: S. Yazıcıoglu
Bu çekilişe iştirak edebilmek için :
HAKİKATİ GÖRMELİSİNİZ Otomobilcilik lüks değil günün en önemli bir ihtiyacıdır.
Ankara Şoför Okulu'nun
Haziran devresine siz de katılmalısınız. Kayıt için müracaat saatleri 14-18 arası. Telefon: 21649
İsmetpaşa Caddesi No. 4 (1053)
nefis
I
BESLEYİCİ
DİKKAT:
Vidam, oğlunun sözünü keserek:
— Büyük bir aşkın değil, hakikati görmeğe mâni olan çılgın bir sevdanın deyiniz, dedi
Ferriyer, buna itiraz etmiye-rek:
■— Mademki öyle diyorsunuz, öyle olsun efendim, dedi. Siz daima sâkin, muvazeneli, mutedil bir mizaçta idiniz. Ne mutlu size. Ama ben, cezbeli, heyecanlı bir gencim. Bunu size, mazeret makamında değil, gayri İhtiyarî bir evlenmeyi izah için söylüyorum. Pederimsiniz benim... Bana merhamet etmiyecek misiniz?... Bana acımıyacak mısınız?... Eğer size, kendime eş olarak seçtiğim kızla evlenmediğim takdirde hayatın bence hiç bir değeri olmadığını söylersem kalbinizde bir merhamet, ve şefkat hissi uyanmıyacak mı?... Yine katı yürekli mi kalacaksınız? Beni, yaşadığım müddetçe insanların en sefil, en bedbahtı yapmak için mi dünyaya getirdiniz? Mümkün değildir bu. Sizi yeminle temin ederim, babacığım, Fiyorenda, bana zevce olarak münasip gördüğünüz en necip bayanlardan bin kat daha temiz, daha afif bir kızdın.. Fakirdir; aile ismi, asalet unvanı, malikâneleri yoktur... Allaha şükür, bende bunlardan pek fazla vardır; yetişmez mi ikimize?..
Zavallı Ferriyer, uzun müddet, kalbinin bütün duygularım babasının ayaklarına serdi... İçten gelen, aşktan gelen bir belâgatle her şeyi söyledi.
O, maatteessüf babasının son derece bağlı bulunduğu batıl bir an'ane ile: Asalet ananesiyle, bu batıl fikirle uğraşıyordu... Çünkü, netice itibariyle babasının si-1 nirine dokunan şey, Fiyorenda-
LHZZETLt
Vadesiz Tasarruf Hesaplan faizlerinin Gelir Vergisini Bankamız öder.
Vadeli hesap sahiplerine isabet edecek İkramiyeler YÜZDE 25 fazlasiyle ödenir.
Fazla tafsilât için gişelerimize müracaat edilmesi.
ESKİ GEMLİK ZEYTİNİ Her yerden ucuz : 95 kuruş : 115 kuruş
Toptan kilosu Perakende »
Ulucanlar No. 87 - Telefon: 16221
Gemlikli VEDAT ÇIRPAN
Kiralık
İller Kooperatifi, 5 oda, hizmetçi odası, kiler, çamaşırlık, tam konfor. Telefon: 23757. (1051)
Ortak aranıyor
Yenişehirin işlek caddesi olan Sakarya Cad. No. 39. Bakkaliye dükkânı.
DİŞ TABİBİ HALIT SUNGUR
Pekâlâ. Artık bu bahis üzerindeki suallerinizi mahkeme kâfi görmektedir; hattâ, ayrıca bu günkü vaziyetle münasebetinde de şüphelidir. Lütfen devam ediniz..
— Pekâlâ, sayın Başkan... 1919 senesinde Bay İves harpten döndüğü zaman, hâlâ Mis Dawson’la eski samimiyetiniz devam ediyor muydu?
Mis Biggs gayet zayıf bir sesle: — Hayır, pek o kadar diyemem. Diye cevap verdi.
— Çünkü artık kendisi büsbütün başka bir muhite girmişti. Şehir Kulübü âzalariyle ahbaplık ediyordu. Her zaman Bay Farell-le beraber dolaşıyordu.
— Daha sonra dostluğunuzu yeniden canlandırmadınız mı?
— Hayır efendim, böyle bir şey olmadı.
Uzun seneler evvel kaybedilen, bugünse en fecî bir şekilde büsbütün elden giden Mimi’nin hâ-tırasiyle dökülen göz yaşlarını silmek için eldivenli eller yeniden harekete geçtiler.
— Teşekkür ederim, Mis Biggs, buyurunuz...*
Lambert’in çatkın yüzü karşısındaki ıslak, perişan çehreye ba-
158.748.563,—
148.793.845f
13.588.370,—
15.300.820,87
73.754.326,02
4.385.415,09
3.159.320,38
Lira
219.910.673,20
1.424.920,60
14.474.169,151
14.707.000,—
20 Mayıs 1950 vaziyeti
PASİF
Lira
2.814.486,37
222.725.159,57
408.974,60
211.979.501,11
9:954,718,—
28.889.190,87
30.606.089,75
4.500.000,—
62.656.865,66
Toplam
1.529.444.570,03
nın asil bir ailenin sulbünden dünyaya gelmemiş olmasıydı.
Ferriyer, babasının Nuh deyip Peygamber demiyeceğini nihayet anladı. Ruhu ümitsizlik içinde ezilerek güçlükle ayağa kalktı.
Vidam da oturduğu koltuktan ayağa kalktı ve oğlunun karşısında ayakta durdu. Tatlı, yumuşak sesiyle, hiç bir jest yapmaksızın konuştu. Bu zahirî sükûnet, kelimelerin kuvvetini belirtiyor ve ricaların, tehditlerin, hiç bir şeyin, dünyada hiç bir kimsenin o-nu, aşağıdaki sözleriyle izhar ettiği kararından döndüremiyeceği-ni gösteriyordu:
— Oğlum, dedi, şunu iyi biliniz —eğer haksızlık ediyorsam Allah cezamı versin— bugüne kadat lekesiz kalmış olan bir ismi ilelebet lekeliyecek bu utandırıcı evlenmeye razı olmaktansa sizi elimle öldürmeyi vazife addederim kendime. Anlıyor musunuz, efendi? Sizi elimle öldürürüm...
Fakat, bu korkunç sözler. Vi-dam'ın varmak istediği neticeyi temin edemediler, işi büsbütün sarpa sardırdılar. Tehdit, Ferri-yer’i korkutamıyordu. Bilâkis, onun hararında ısrar etmesini intaç eyledi. Ve o vakit, babasının bu tarzdaki muamelesine mukabil, ilk defa olarak başka bir hal çaresini, güç olmakla beraber çok pratik ve kılıcım budalacasına
Sermaye:
İhtiyat akçesi:
Lira
Lira
15.000.000,—
32.538.914,44
Tedavüldeki Banknotlar:
Deruhte edilen evrakı naktlyo Kanunun 6-8 inci maddelerine tevfikan Hazine tarafından vaki ödemeler
Deruhte edilen evrakı naktiye bakiyesi Kargılıkı tamamen altın olarak emisyona konulan
Mevduat
Hazine Bafl Klg. 46.460,198
Amortinsen *andıî( » 2.169,608
Tflrk Lirası
Döviz Taahhütleri:
a—8138 sayılı kanuna göre almandan: Hariçteki muhabirler 14.560.021,92 Mevduat 1.742.656,32
Muhtelif
b—6356 sayılı kanuna göre alınandan:
Hariçteki muhabirler 29.515.652,03
Mevduat 4.187.670,72
Muhtelif
o—Kliring alacaklıları
Muhtelif:
göğsüne saplayıp intihar etmekten daha akıllıca bir hareket olan bir hal çaresini düşündü. Ve bu da, babasının rızasını tahsil etmekten vazgeçmekti. Bu sebeple, büyük bir sükûnetle cevap verdi:
— Anlıyorum, efendim.
Vidam, yavaş sesle sözüne devam etti:
— Sizinle bu meseleyi münakaşa etmek benim için büyük bir hata, bir zaaf eseriydi... Bir daha bu hatayı işlemiyeceğim. Dinleyiniz şimdi, size katî arzumu tebliğ ediyorum: Size, düşünmek için yarın akşama kadar müsaade ediyorum. Yarın akşam bu saatte bana gelecek ve münasip gördüğüm bu izdivacı kabul ettiğinize dair söz vereceksiniz. Ancak bu suretle, babanızın arzusuna, emrine isyan etmekten mütevellit suçunuzu affedeceğim. Haydi, gidiniz şimdi, oğlum.
Ferriyer, tatlı ve üzüntülü bir sesle:
— Bir saniye müsaade ediniz, efendim, dedi. Şayet yarın akşam gelir size, isyankârlıkta devam edeceğimi söylersem ne olacak?
— O vakit, ben de, oğlum diye bir kimsenin mevcut olmadığına karar vereceğim; evlâtlıktan reddedeceğim sizi.
Vidam’ın soğukkanlılıkla ve tereddüt etmeksizin söylediği bu sözleri Ferriyer zaten bekliyordu.
Bununla beraber, kendisinde müthiş bir tesir husule getirdiler bu sözler. Bir an kadar, gözleri daldı, kendinden geçer gibi oldu.
Babası, oğlunun kalbinde ve fikrinde son ve katî bir mücadele vukua geldiğini anladı ve zahiren sâkin ve fakat denmen endişeli bir halde sessizce bekledi.
Zaten, Vikontun, bu dalgın -lığı da uzun sürmemişti. Aşk, onda her şeyi, diğer bütün hisleri silip süpürmüş, bütün benliğine hâkim olmuştu. Şimdi, ayni elemli sesle ve fakat sarsılmaz bir kararın verdiği cesaret ve metanetle:
— Bu, benim dûçar olabileceğim en büyük bir felâkettir. Fakat, yarına kadar beklemeğe lüzum yok... Hiç bir şey beni kararımdan döndüremez. Bunu size derhal bildirmeği tercih ediyorum: Kalbimin seçtiği kızdan başka hiç bir kadın benim zevcem olamaz.
— Siz de, benim kararımı değiş tirmiyeceğimi unutuyorsunuz. Ben de asla o izdivaca muvafakat etmiyeceğim... O vakit ne yapacaksınız?
— Efendim, o vakit şunu yapacağım: Yirmi iki yaşındayım; ö-nümde daha uzun senelerce sürecek bir hayat var. Uğrunda iki canı feda etmeğe değmeyen biı asalet hurafesi yüzünden bu uzun senelerimi yeis ve ıstırap içinde geçirmeğe kendimi mahkûm etmek cidden pek menfur bir şey olacağını düşündüm. Baba muvafakatini almaksızın bizi birleştirecek bir papas bulacağıma hiç şüpheniz olmasın.
Bu sefer, sendelemek sırası Vi-dam’a geldi ve üzüntülü bir sesle bağırdı:
★ (Devamı vari
158.748.563,—
148.793.845,—
9.954.718,—
652.751.872,50
882.939.570,50
146.385.397,64
6.835.934,51
194.006.807,46
347.228.139,61
16.302.678,24
7.529.370,56
33.703.322,75
58.649.263,39
15.366.641,75f
Toplam
1.529.444.570,03
baca bir şefkatle çevrildi.
— Bayan Bellamy ile aranızda ki eski dostluk uzun senelerdir hemen hemen yok gibiydi, demiştiniz, değil mi Mis Biggs?
— Evet efendim, öyle olmuştu.
— Kendisi evlendikten sonra, Bay İves hakkındaki hislerine dair size açıldığı vâki midir?
— Kendisi bana artık hiç bir şey hakkında açılmış değildir.
— Evlendikten sonra görüştünüz mü?
— Evet, görüştük. İki, üç defa beni çaya çağırdı.
— Size karşı nazik miydi?
— Fevkalâde nazik ve terbiyeliydi.
— Fakat eski samimiyetten, hislerinden bahsetmekten aser yoktu, değil mi?
— Ben kendisine hislerinden bahsetmesi için bir şey söylemedim. Hattâ kendisinden biç bir şey sormadım.
— Fakat açılıp da söylenmesi icabeden bir şey mevcut olsaydı, size söylemesi pek tabii olmaz mıydı? Kızlar yakın arkadaşla-riyle daima bu şekilde dertleşmez ler mi?
— Her halde öyle olacak.
— Sizin malûmatınıza nazaran, öldürüldüğü sıralarda Bayan Bellamy ile Bay İves arasında cürüm mahiyetinde bir münasebet yoktu, değil mi?
— Böyle bir şeyden haberim yok efendim.
Lambert memnun, tebessüm etti.
— Teşekkür ederim, bu kadar Mis Biggs.
Soğuk yüzünün müsait olduğu ııisbette pederane bir mâna takınmak isteyen savcı söze karıştı:
— Bir şey daha soracağım. Bay Lambert genç kızların umumiyetle dertleştiklerinden, samimî ar kadarlarına içlerini açtıklarından bahsetti; fakat siz bu cinayet sırasında da, hattâ uzun senelerdir de kendisiyle samimî arkadaş değildiniz, değil mi?
— Hayır efendim, zannetmiyo-
— Aranızda pek az muhabbet ve samimiyet vardı; öyle değil mi?
— Aranızda kelimesinden ne kasdettiğinizi bilmiyorum.
Mis BiggsMn şişmiş, kızarmış yüzü birdenbire vakur bir güzelliğe büründü,
— Ben onu, bugüne kadar tanıdığım insanların tıiç biriyle ölçe-miyecek kadar çok severdim. Ondan yakın bir arkadaşım hiç bir zaman mevcut olmamıştır.. Hayır... dedi.
Bu zayıf, mütevazi sesin taşıdı ğı hasret mânasiyle dolan mahkeme salonu birden bire boşalıverdi. Mürekkep lekeli bir sıranın üzerinde birleşmiş, biri kıvırcık altın buklelerden köpüklere boğulmuş, öteki ince ve parlak örgülerle toplanmış iki baş, al ya nakli, parlak gözlü, basma entarili iki genç kız ortadan kayboluverdiler. Bunlar en yakın iki arkadaştılar- Mehtaplı yollarda kayar gibi koşarak giden iki çift pa tenli ayak... Çıngıraklı bir kızağın içinde kalın battaniyenin altında sımsıkı tutuşmuş iki kaim, yün eldivenli el.. Saman yüklü bir ara banın üzerinde incecik biriyle sarılmış, yine incecik bir kol...
★ (Devamı var)
7
ZAFER
Bayta: S
Kumaşlarda Mknoza Emprimeler Vistra Emprime
Anver Saten
Tual Keten Emprime Emprime Çamaşırlık ORTAÇ’ta
375 krş.
18 Renk
650 krş. 290. krş
hakiki İrlanda Keteni 900 kr». Gandl 340 krs-
875 krş
büyük ucuzluk
HER AKSAM
350
Satılık motosiklet
Harley Davidson marka, çok az kullanılmış 12 beygirlik bir adet motosiklet. Müracaat yeri: Yeni Hal No. 34 (1089)
fier Pasar Um kaireetle
DİKKAT: Yazlık BOMONTİ BAHÇESİ
(M 8)
Sayın Ankara halkının »evdiğl San topluluğu, müaeyyen bir salon — Mükemmel «ervla — Neöa mestler itkttlı kil* nuHaul v« s»k HTİlra tABABÖCFH.ER
Telefon: 21338
---BOMONIl
AİLE SAZ S?'.ONUNDA
Kiralık oda
Bir kişi için mobilyalı. Yenişehir Necatibey Cad. No. 68 Ap, No. 3 Dairede (1086)
Ankarada yeni açılan-
Büyük Otel
Rahatlık - Ferahlık - Konfor - Manzara ve mükemmel servisiyle eşsizdir Fevkalâde hususiyetlere sahip olan otelimiz Ankaraya teşrif edecek sayın millet vekillerinin emirlerine her aD hazırdır Odalarımız aylık olarak da müşterilerimizin emrindedir.
Telefon: 15665 - Telgraf: Büyük Otel. Anafart cad. Adliye Sarayı karşım
Say» AnkaralIlara «ek beğenecekleri bir şok rtrprıa hasırlamaktadır T*T?
İkramiyeli SÜRPRİZ
Marka Gömleklerin en zengin Çejillerlnl Ortaç'ta buiobiıımniz
Kiralık daire
Dört oda, hol, sandık odası müştemilâtı. Karanfil Sokak No. 38 Pak Apt. Müracaat Kapucuya Telefon: 22431 (1087)
Satılık kamyon
Halihazırda işlemekte olan 1949 modeli Austin marka kamyon satılıktır.
Müracaat yeri: Posta Cad. Ahmet Erkmen apartmanı No. 7/8 (1089)
Satılık
MONTAFON İNEKLERİ
Yetişmiş iki düve ile yakında doğuracak bir inek satılıktır. Saf ve senelik süt verimleri 2500 litreden yukarıdadır.
Düveler Hara fiyatı yani ■ beher ayı 35 liradan hesap edilir.
Görmek için Cumartesi ve Pazar öğleden sonra Mamak’da Sait Ay-doslu bahçesinde inekçi Hayrettin Güler*e, görüşmek için Telefon 21995 e müracaat. (1091)
Satılık kıymetli arsa
Akköprü İstanbul asfalt caddesi üzerinde İsviçre hanı yanında, imarın 1532 ada 19 parselini alan 800 M2, lik arsa ile diğer cephesindeki 700 imar adasının 3 parsel N. alan 1210 M2, lik arsalar şuuyun izalesi için icra gayrî menkûl satış ınemur-luğunca 959/254 Dosya No. ile 30.5.1950 Salı günü saat 10 - 11.30 da satılacaktır. (1084)
Ankara 1 inci İcra Memurluğundan
Haczedilerek satışı kararlaştırılan kilosu 70 Krş. dan 19700 küo Kefeli şarabının asri mezarlık yolunda Mehmet Kefeliye ait şarap imalâthanesinde 5. Haziran 950 Pazartesi günü saat 13 de 1 inci satışı yapılacak. Mahcuz şaraplar muhammen değerinin % 75 ini bulmadığı takdirde 6. Haziran. 950 Salı günü ayni saatte ve mahalde ikinci satışı yapılacağından alıcıların satış yerinde bulunacak memuruna müracaatları ilân olnur. (1085)
Baraja otobüs
Cumartesi, Pazar günleri Belediye otobüslerinin İş Bankası ö-nünden hareket edeceklerini aa-yın müşterilerimize bildiririz.
Barajdan son otobüs dönügü saat 23 dedir.
Düğün, eğlenceler ve ziyafetler kabul edilir.
Telefon: 13569/31473 (1090)
Kirolık
3 oda bir hol tam möble telefon havagazı fırını dört aylığına. Milli. Müdafaa Caddesi Kumrular Sokağı başında Celâlettln Arif Ap. No. 4 daire 8 (2000)
Satılık otomobil
Hususide kullanılmış dört kapılı iyi vaziyette Pakard acele satılıktır.
Bahçelievler Birlnoi Cadde No. 18 Tel: 31679 a müraçaat (1095)
Açık yakalı 750 kuruş dan 2350 kuruşa kadar çeşitler vardır.
DAN HAD D
DIESEL
KAMYONLARI
ORTA ŞARK TİCARET T.A.J
Beyoğlu Meşrutiyet cad. no:'40 Tel. 41296
Ankara'da müracaat yeri
Denizciler Caddesi No. 2 (Poı ta Kutusu 193)
8 büyük oda, bir salon, banyo ve saire ve aynca 3 odalı iki daire.
Su, elektrik mevcut
Müracaat: Cebeci, Dikimevi üstü Harta Nirengi Noktası kargısı, Taylanler Ap. Daire: 3. Aybaşında teslim. (1055)
I Ticaret ve Sanayi Odasından I Zayi
Unvan: Osman Zengin NÜIus cüzdanımı zayi
Sicil No. 3216 { nişini alacağımdan eskisinin hükmü
Ankarada îçhisar semtinde Içhlıfar ı •yoktur Ayer Tavşa
mahallesinde Kani sokağında 12 numaralı evde oturan Çıkrıkçılar Yokuşu semtinde Çıkrıkçılar Yokuşu) nulu3 vUİUOM*..** — J______________
caddesinde 88 No. lu mahalli ticarî gil u alacağımdan eskisinin hükmü ikâmetgâh İttihaz ve Tüccar Terzi vaktur. Ayhan Tavşanlı
ticaretiyle iştigal eden, Ticaret .-----------—-— ------------------
Odasının 17/297 numarasında kayıtlı T.C. tebaasından Osman bengin , yukarda yazılı ticaret unvaniyle I —............
noterlikten tasdikli imzası şeklinla işi S"(tdl Ampir nadide bir salon takL.
mJMa ltepe, Maltepe sokak 16/3 e rtıÜraıMat C2001)
Zarif bir erkeği kadınlar gömleğinden tanır. Gömleğini Danlş’te diktiren çok kazanır. Zengin poplin ve ipekli çeşidi. Yaka yenilenir. . „
DANİŞ i ticaret kanununun ahkâmına uy ula- 1
Anafartalar No. 222, Ortaça bitişik, rak 26/5/1950 tarihinde tecsil edil-| (960) I diğl duyurulur. (1098) I
Yazlık file gömlekler ve Tekaas modelleri gelmiştir
PANAMA Şapkaları 1275 ve 1700 kuruştur
Z*yi
Nüfus cüzdanımı zayi ettim. Yeni-
Satılık ampir salon takımı
AKkaju ağacından mamul Avrupa
Ortaç:
AnalartaİRr Cad. Adliye karpaı '1LB*e Mağaaaaı. Mo. 224.
Ankara Tel 111135
F
Sayfa : 6
ZAFER
Şayf
I
İd (
Bayar’a Truman’ın tebrik mesajı
Başmakaleden devam
gası veh
T ptt Tan bak
E
cak
E
kol siki di-
li bir
I
★ (Baş tarafı 1 incide) Ekselâııs Celâl Bayar
Türkiye Cumhurbaşkanı Ankara
Türkiye Cumhuriyeti Başkanı o-larak seçilmeniz vesile ıyle ekselanslarına samimî tebriklerimi ifade etmek istiyorum.
Millet Meclisindeki yeniden seçilen temsilcileri vasıtasiyle Türk milletinin size tefviz eylemiş bulunduğu bu en büyük şeref payesi, memleketinizdeki demokratik inkişaf dâvasının ileri gitmesi yolunda uzun zamandır oynamış bulunduğunuz rolün gerçek mükâfatıdır Türkiye, cihana, gerek bu dâvaya olan bağlılığının, gerekse, kendisine demokratik milletler ailesi içinde bu derece hürmet besleyen bir mevki kazandıran iç kudretinin ve temel istikrarının bir delilini daha vermiştir. İki’ memleketin halkı ve hükümetleri arasında halen mevcut çok dostane ve yakın münasebetlerin devamına itimatla ümit besliyorum.
Trunıan Ekselâns Truman
Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı Vaşington Cumhurbaşkanlığına seçilmem do layısiyle ifade buyurduğunuz samimî tebriklere en hararetli teşekkürlerimi arzederim.
Türkiye’nin, cihana, demokratik milletler ailesi içinde kendisine şayanı hürmet bir mevki kazandıran iç kudretinin ve istikrarının bir delilini daha verdiği mealindeki sözleriniz beni ayrıca ve son derece mütehassis etmiştir. Türk milleti hürriyet ve demokrasi prensipleri ne büyük bir şuurla bağlı olup ken dişini ayni prensiplere sadık bulu nan diğer hür milletlerle tam bir tesanüt halinde hissetmektedir. İki memleketin halkı ve hükümetleri arasında elyevm mevcut çok dostane ve yakın münasebetlerin devamını ve kuvvetlenmesini görmek benim için bahtiyarlık teşkil edecektir.
Celâl Bayar
★
Ekselans Celâl Bayar
Türkiye Cumhurbaşkanı Ankara Cumhurbaşkanlığına seçilmeniz dolayısiyle en hararetli tebriklerimi sunmak gerek Ekselanslarının
sıhhat ve saadeti ve gerek dost Türk milletinin şeref ve refahı hakkındaki en samimî temennilerimi ifade etmekle bahtiyarım.
Abdülillâh
Altes Abdülillâh Irak Kral Naibi Bağdad
Cumhurbaşkanlığına seçilmem do-layısiyle zatı fahimanelerinin göndermek lûtfunda bulunduğu tebrik lere teşekkür eder, gerek şahsî saadetleri ve gerek Irak milletinin re fahı hakkındaki en samimî temennilerimin kabulünü rica ederim.
Celâl Bayar
★
Ekselâns Celâl Bayar Türkiye Cumhurbaşkanı
Ekselânslarınm Cumhurbaşkanlığına seçilmeleri münasebetiyle samimî tebriklerimi ve dost ve komşu Tüjrk milletinin refah ve saadeti hakkındaki temennilerimi kabul buyurmanızı rica ederim.
Mulıammad Reza Şah Pahlavi
Alâ hazreti humayun şahinşahı İran Mulıammad Reza Şah Pahlavi Tahran
Cumhurbaşkanlığına intihabım münasebetiyle majestelerinin göndermek lûtfunda bulundukları tebrik telgrafından çok mütehassis oldum. Hararetli teşekkürlerimi takdim ederken, zatı şahinşahilerinin şahsî saadetleri ve dost ve komşu İran milletinin refahı hakkındaki samimî temennilerimin kabulünü rica ederim.
Celâl Bayar
★
Ekselâns Celâl Bayar
Türkiye Cumhurbaşkanı « Ankara
Ekselânslarınm Cumhurbaşkanlığına seçilmeleri münasebetiyle en samimî tebriklerimi ve şahî saadetleri ile Türk milletinin refahı hak-kmdaki en iyi temennilerimi zatı devletlerine arzetmekle son derece bahtiyarım.
Bcclıara Khalil El Khoury
Ekselâns Bechara Khalil El Khoury Lübnan Cumurbaşkaıu
Cumhurbaşkanlığına seçilmem mü nasebetiyle izhar lûtfunda bulqn-
Iduğunuz tebrik ve temennilerden çok mütehasis oldum. Teşekkürlerimle birlikte gerek ekselanslarının şahî saadetleri ve gelek Lübnan milletinin refahı hakkındaki en samimî dileklerimi takdim ederim.
Celâl Bayar
★
Ekselâns Celâl Bayar Türkiye Cumhurbaşkanı Ankara
Ekselânslarınm Türkiye Cumhurbaşkanlığına seçilmeleri münasebetiyle gerek kendi namıma ve »erek Suriye milleti namına en hararetli tebriklerimi ve Türk milletinin refah ve saadeti hakkındaki en samimî temennilerimi zatı devletlerine sunarım.
Haşem Alassi
Ekselâns Haşem Atassi
Şam
Cumhurbaşkanlığına intihabım münasebetiyle göndermek lûtfunda bulunduğunuz telgraftan pek mütehassis oldum. Hararetli teşekkürlerimi takdim ederken Suriye milletinin refahı hakkındaki samimî temennilerimin kablünü rica ederim.
Celâl Bayar
★
Bunlardan başka Haşimî Ürdün Kralı Majeste Abdullah, Yemen Kralı Majeste İmam Ahmet, İsrail Devlet Başkanı Ekselân Weizmann Devlet Başkanı Ekselân Weizmann-la Celâl Bayar arasında tebrik ve teşekkür telgrafları taati edilmiştir.
de
Türkçesi: Mahmut Yesarî
Biletler gişelerimizde satılmaktadır. Numaralı
yerlerinizi evvelden aldırınız. Sinema: İKİ RUHLU ADAM Seanslar: 10—12— Ucuz Matine
Diğer seanslar: 13.30—15.30—17.30
Tel. Gişe: 15031—Müd.: 24075
ke
öy laı laı
Belediye Başkanlığından:
Şehrimizde hususî taksi işletmek ‘istiyenlere aşağıdaki kayıt ve şartlara tabi olmak üzere Belediye Komisyonunun 18/5/1950 gün ve 2905 sayılı kararı ile müsaade edildiği ilân olunur.
1 — Otomobilde taksi saati ve dama bulunmıyacaktır.
2 — Otomobil hususî plâka taşıyacak, ancak gerek belediye ve gerekse mâliyenin vergi ve resim bakımından taksi otomobillerinin tabi olduğu ahkâma göre muamele yapılacaktır.
3 — Otomobil taksi sıra mahallerinde durrruyecak ancak oto -mobili kiralamak istiyenler garajlardan veya belirli bir mahalden kiralayacaktır.
4 — Otomobil ehliyeti şahıslar tarafından kullanılacaktır.
5 — Otomobil pazarlık suretiyle çalıştırılacaktır. (3509)
ye' ka da ço
diı
va
dr
ca
Almanca bilir bir daktilo alınacak
Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesinden
1 — Almancayı iyi bilir bir daktilo alınacaktır.
2 — İsteklilerin 5 Haziran 1950 Pazartesi günü saat 9 da yapıla-
cak sınava katılmak üzere belgeleriyle birlikte müessese Özlük İşleri Müdürlüğüne müraaaatları. (3522)
Meclis toplantısı
★ (Baş tarafı 1 incide) ra, Aydın ve İstanbul Milletvekilliklerine seçilen Fuat Köprülü’niin İstanbul, Balıkesir ve İçel Milletve killiklerine seçilen Refik Koraltan’ ın İçel, Bursa ve İstanbul Milletvekilliklerine seçilen Celâl Bayar’ın İstanbul, stanbul ve İzmir Milletvekilliklerine seçilen Halil Özyörük’-ün İzmir, İzmir ve Manisa Milletvekilliklerine seçilen Refik Şefket İnce’nin Manisa, Çanakkale ve Bolu Milletvekilliklerine seçilen Fahri Belen’in Bolu Milletvekilliklerini tercih eylediklerine dair Ö-nergeleri okunmuştur.
Seçim tutanaklarının onanması müzakeresinde Başkan Fuat Hulûsi Demirelli, itiraz edilen bazı tutanak lar hakkında yüksek Seçim Kurulundan henüz kesin bir cevap gelmemiş olduğunu, bu itibarla gündemdeki bu maddenin sonraki oturumlarda görüşüleceğini söylemiştir.
Bingöl Milletvekili Feridun Fikri Düşünsel, Seçim Kanununda tutanaklara itiraz müddetinin muayyen olduğunu ileri sürmüş ve Başkanlığın bu hususta vazjh bir müddet tayin etmesini istemiştir.
Fuat Hulûsi Demirelli, Seçim Kanununa göre hareket edildiğini ve gündemdeki mezkûr maddenin bun dan sonraki oturumlarda müzakere edilmesinin daha uygun olacağını açıklamış ve bu hususu oya sunmuş tur. Neticede, seçim tutanaklarının onanmasının gelecek oturumlara bırakılması kabul olunmuştur.
Bundan sonra, ad çekme usulüyle 30 kişilik tutanakları inceleme komisyonu seçimi yapılmış ve komisyona Halis Tokdemir(Gümüşha ne), Avni Yurdabayrak (Zonguldak),Kâzım Özalp (VanC.H.P.), Sadık Giz (İzmir), İbrahim Uygun (Sitas), Tevfik Oral (Trabzon), Mithat Sözer (İstanbul), Reşit Kemal Timuroğlu (Edirne), Kemal Ozçoban (Afyon), Cemal Gönenç (Erzincan C.H.P.), Enver Adakan (İstanbul), Hamdi Şarlan (Ordu C. H.P.), Hamdi Orhon (Trabzon C. H.P.), Zeki Mesut Sezer (Ordu C. H.P.), Cemal Köprülü (Edirne), Mehmet Özbek (Burdur), Rıza Top çuoğlu (Erzurum), Sezai Erkut (Kırşehir), Tayfur Sökmen (Hatay C.H.P.), Hüseyin Fırat (İçel), Faruk İlker (Manisa), Tarık Kurbek (Konya), Vahit Yöntem (Bolu), Remzi Koçak (Kütahya), Avni Doğan (Zozgat C.H.P.), İsmail Hakkı Çevik (Eskişehir), Hüseyin Doğan (Malatya C.H.P.), Esat Oktay (KarsC.H.p.),Abdullah Güler (Afyon), Ferit Ecer (Niğde), seçilmişlerdir.
“Bir oluşun hikâyesi!,, ile geçirebilirim. Ama sonunu şünüyorum. Benden sonrasını düşünüyorum. Bu sebepten vakit geçirmeksizin işe girişilmelidir..
Bu sözlerin hiç de realiteye uymadığını zaman ve hâdiseler isbat etmiştir. İsmet İnönü ciddî bir muhalefet kurulmasına müsaade şöyle dursun, parti içinde dahi, tenkide müsamaha göstermemiştir. Hattâ patrtide iş başında olup da biraz serbest konuşanları derhal va -zifelerinden ayırtmıştır. Bir muhalif parti değil, bir muhalif zümre kurulması ihtimallerini dahi, daima endişe ile karşılamıştır.
Nihayet şunu da söylemek lâzımdır ki, bir memlekette demokrasi, yalnız bir şefin : -Olsun!» diye irade buyurmasiyle tecelli edemez. Netekim muhalefet, İsmet İnönü’nün bu hususta sarfettiği menfi gayretlere ve propagandalara rağmen sırf milletin iradesiyle ve yılmadan yaptığı çalışmalarla kurulmuş ve bugünkü mesut netice alın-
İnönü’nün -Ben ömrümü tek parti rejimi ile geçirebilirim, ama sonunu düşünüyoDum» tarzında söylediği sözler ise çok hatalı bir görüşün ifadesidir. Sebebini izah edelim:
İnönünün ömrünü tek parti rejimi ile geçirebilmesi için, İstiklâl Mahke meleri kurulması lâzımdı; milletin daima büyük bir tedhiş havası altında inim inim inletilmesi lâzımdı. Bir diktatörlüğün devamı lâzımdı. Halbuki, bu harpten sonra inkişaf eden dünya şartları asla buna müsaade edemezdi.
1945 de Hitlerin Faşist rejimi değil, belki Garp demokrasileri muzaffer olmuştur. Türkiyede de idare sisteminin dahilde milletin iradesine, hariçte değişen bu şartlara uyması gerekti. Bu harpten sonra, demokrasinin hâkim olduğu coğrafî bölgede hangi diktatör, hangi tek parti zihniyeti kalmıştır? Demek İnönü 1945 de vaziyeti görmemiştir. Eğer o zaman bu şekilde bir konuşma yapmışsa, ve Nihat Erim de buna inanmışsa demek her ikisi de bu milletin büyük kudret ve kuvvetini anlamamışlardır.
Milletin büyük bir azim ve imanla bizzat başardığı büyük inkılâbı simdi böylelikle getire getire yine şef sistemine mi bağlamak istiyorlar? Bunu bir adam böyle istedi de öyle mi oldu zannediyorlar? Hayır, bu inkılâbı, büyük Türk milleti başarmıştır. Eser onun, şeref onun, şan oııundur. Eğer Nihat Erim, Halk Partisini ve şefini bu şeklide müdafaa ederek kurtaracağım zannediyorsa, yine büyük bir hataya düşüyor. Çünkü methedeyim derken zem ettiğinin farkına bile varmıyor.
Bizim görüşümüze göre bir oluşun hikâyesi tefrikasında »Entrik» yanlış seçilmiştir. Bunu şef değil millet başarmıştır. Onun için bu tefrikanın kariler arasında tutmıyaca-ğını katiyetle söyliyebiliriz. Bir oluşun hikâyesinin müellifi de kahramanı da bu millettir. İntihal etmiye-lim.
dü-
Mömtaz Faik FENİK
■ ■ Alenî teşekkür
Mühim rahatsızlığıma ânî bir teşhis ve hazık bir müdahale ile sıhhatimde hiç bir sarsıntı tevlit etmeden bertaraf eden muhterem profesör bay Kâmil Sokollu ile değerli asistanlarına hasta ve misafir kaldığım müddetçe benden büyük ve çok titiz alâka ve ihtimamlarını e-sirgemeyen Ankara Yenişehir Sağlık Yurdu başhekimi bay Süreyya Kalabalığa, yurdun hemşire ve hasta bakıcılarına hastalığımı duyarak beni ziyaret etmek lûtfunda bulunan veya mektup, telgraf ve telefonla hatırımı istihsal eden aziz ve sevgili akraba ve dost larıma teşekkürlerimi arzede-
^1
Naciye Evliyazade
b y d.
& tf
Kedi ve Köpek sahiplerine
Belediye Başkanlığından
Şehir hudutları içinde görülen kuduz vakaları dolayısile köpek ve kedi sahiplerinin aşağıda gösterilen maddelere riayetleri tebliğ ve ilân olunur.
1 — Mutlaka beslemek /mecburiyetinde iseler köpek ve kedilerini kuduza kerşı aşılattıracaklardır.
2 — Aşılama işi tatil gün vezamanları hariç her gün yapılmaktadır.
3 — Köpek ve kedileri beslemek zorunda değillerse Belediye Veteriner Müdürlüğündeki ekiplere teslim veyahut aldırılması için 11690 numaraya telefon edj'lecek tir.
4 — Sahipli köpekler ifcin numara alınacak ve vergisi verilmiş olacaktır. Bu hususta Belediye Veteriner Müdürlüğüne müracaat olun malıdır.
5 Köpekler velev bîr dakikalık dahi olsa dışarı başı boş bıra-kılmıyacaktır. Çıkarılması halinde ise yanlarında burunluklu ve bağlı şekilde bulundurulacaktır.
6 Dışarıya başı boş çıkan köpek ve kedilerin her hangi kuduzlu
hayvanlarla temasları mümkün bulunduğundan sahiplerinin sağlıkları bakımından yukarıdaki maddelerin tatbiki gerekmektedir. Aksi harekette bulunanlara cezaî hükümler tatbik olunacaktır. (3505)
Ordu Milletvekili Refet Aksoy komisyon için 10 yedek üyenin da-^eri sürmüş ancak, iç tüzüğün buna müsait olmadığı Başkan tarafından ifade edilerek bu teklif kabul olunmamıştır.
Büyük Millet Meclisi Pazartesi günü saat 15 de toplanmak üzere o-turumuna son vermiştir.
Ankara Ticaret ve Sanayi Odasından
Unvan: Ferda Erer Sicil No. 3217
Ankarada Bahçelievler semtinde Yurt yapı mahallesinde 43 üncü sokağında 4 numaralı evde oturan, A-nafartalar semtinde Yıldız sokağın-
da 8 No.lu mahalli ticarî ikametgâh
ittihaz ve tuhafiye ticaretiyle iştigal eden, Ticaret Odasının 17/301 nu-
marasında kayıtlı T.C. tebaasından Ferda Ererin yukarda yazılı t.-caret unvaniyle noterlikten tasdikli imzası şeklinin ticaret kanununun ahkâmına uyularak 26/5/1950 tarihinde tescil edildiği duyurulur (2002) 1
DİKKAT
İtfaiye meydanı Seyhan Palas Oteli karşısındaki İstanbul Garajı ile Kayseri Garajlarından İstanbula saat (9) da hareket eden otobüslerimizin 1 Hazi ran 1950 gününden itibaren saat (7) de hareket edeceğini sayın müşterilerimize bildiririz.
Garajlarımızdan Kayseri, A-dana, Sivas, Samsun hatlarına her gün saat (10) da muntazaman otobüs, taksi, kaptıkaçtı seferleri devam etmektedir. Ticarî eşya koymak için geniş depoları vardır.
Müracaat: Tel: 16426—15654— 11533, tafsilât isteyenlerin komisyoncu Haşan Hüseyine müracaat etmeleri. (2003)
ÇAĞRI — Demokrat Parti 1 No. lu Bucak İdare Kurulu Başkanlığından:
Bucağımıza bağlı ocak idare kurulu arkadaşlarımızın 28/5/1950 Pazar günü saat 19 da bucakta yapılacak fevkalâde toplantıya gelmeleri ilân olunur.
Ulaştırma işlerinde esaslı ıslahat
★ (Baştarafı 1 incide) şartlar dahilinde seyrüsefer işleri yapabileceklerdir.
Demiryollarında mevcut vasıtaların fazlalaştırılmasına bilhassa dikkat olunacaktır. Evvelki gün yeniden 16 motörlü trenin, tiraj hakla-riyle Almanyadan getirilmesi işi tanzim edilmiştir. Bu trenler bir sene zarfında her ay asgarî bir tane olmak üzere Türkiyeye teslim olunacaktır.
Dün de 90 kadar vagonun yine Almanyadan getirilmesi için müzakereler yapılmıştır.
Vapurlarla trenler arasında tam bir irtibat tesis edilecek, ve malların ayni müşterek kaidelerle nakli mümkün olabilecektir. Böylece bir çok kırtasî muamele ortadan kalka
Devlet Demiryolları şimdiye kadar diğer İktisadî devlet teşekkülleri hesabına büyük fedakârlıklarda bulunuyor ve bazı fabrikaların mallarını da ucuz tarife ile naklediyordu. Bu husus da esaslı bir tetkik mevzuu olarak ele alınmıştır. Zamanla tarifeler de gözden geçirilecektir.
Şehirler arasındaki telefon muhaverelerinde sürat temin eden tesisler tamamlanacaktır.
Ulaştırma işlerinde daha rasyonel bir çalışma tarzı tatbik edilecek ve tasarruf randımanın artma-siyle temin olunacaktır.
Sümerbank mamullerinde ucuzluk
Diğer taraftan öğrendiğimize göre Sümerbank mamullerinde de yüzde 10 - 15 tutarında bir ucuzluk temin etmek çareleri de aranmaktadır.
Ayrıca Gümrük ve Tekel Bakanlığının lâğvi de bahis mevzuudur. Bu takdirde gümrükler Mâliyeye raptedilecek ve Tekel Bakanlığının imalât kısmına dahil olan işler de İşletme Bakanlığının çalışma sahasına girecektir. Fakat henüz bu hususta verilmiş bir karar yoktur, bu bir tetkik mevzuu halindedir.
Bakanların tamimleri
★ (Baş tarafı 1 incide) lü sebep ve bahanelerle işlerin geciktirilmemesini, müşküllere samimî ve ciddî olarak tedbir arayan bir tarzın çalışmalarımıza esas olmasını ehemmiyetle rica ederim.
Vazifemin ağırlığı karşısın da mesaî arkadaşlarımın tecrübe, bilgi ve gayretlerine de güveniyorum.
Hepinize başarılar dilerim..
ı Bedri Rahminin resim sergisi
Değerli sanatkâr Bedri Rahmi Eyüboğlunun resim sergisi bugün saat 16 da Dil Tarih Fakültesinde | açılacaktır.
I Sanatkârın 21 senelik eserleri a-rasından seçilmiş olan 150 parça i eseri bu sergide bir arada göreceğiz. Bedri Rahmi evvelce bu re-
I simleri İstanbulda da teşhir etmiş i ve büyük bir alâka ile karşılanmıştı. Şehrimizde de sanat severler arasın ginin büyük rağbet göreceği Sergi on beş
gün saat 10 dan i» a kadar açık kalacaktır. Teşhir edilecek eserler içinde dalyan ve sedye konuları üzerindeki resimler bilhassa çok güzeldir.
Atatürk Bulvarında bir balkon çoktu
Dün gece Yenişehirde Atatürk Bulvarında Süreyya pavyonunun bulunduğu Soysal Apartımanının birinci kat balkonlarından biri ânî [ olarak çökmüştür. Büyük bir tesa-j düf eseri olarak o sırada kaldırımdan kimse geçmediği için insanca I bir kayıp yoktur. Hâdisenin şahitleri balkonun çökmesinden bir kaç | saniye evvel, altından beş Amerikalının geçmiş olduğunu söylemektedirler.
Altın kaçakçılığı
iç (Baş tarafı 1 incide) de duran ve dâvaya delil teşkil eden birtakım evraktır. Ve mahkeme Reisliğine ait içinde dosya duran kasada mevcut değildir.
i Bundan başka, evi arananlar yal nız başkâtip ile zabıt kâtibidir ve arama keyfiyeti de dosya ile alâkaları dolayısiyle olmuştur.
Yüksek bir şahsiyetin, tahkikata ismi karıştırıldığı haberinin de doğ ru olmadığını öğrenmiş bulunuyoruz, keyfiyeti açıklarız.
Kiralık Daire
Denizciler caddesi Acıçeşme sokak No. 15, 3 oda, geniş bir hol, elektrik, havagazı, su otomat 110 liraya. Müracaat 23516.
Azerbaycan Kültür Derneğinden
28 Mayıs 1950 Pazar günü saat 11 de Ankara Halkevinde bay MehmeK Emin Resulzade tarafından,
»Çağdaş Azerbaycan tarihi» konulu bir konferans verilecektir. Giriş serbesttir.
Ayaş İçmece ve Kaplıcaları
Suyun tahlili: Ankara Refik Saydam Merkez Hıfzıssıha mü-essesesi tarafından yapılmıştır.
Suyun tıbbî evsafı: Ankara Tıp Fakültesi Fizik tedavi ve İdroloji Enstitüsü Direktörü Profesör Nüzhet Şakir Dirisu tarafından etüt edilmiştir. İçmemiz Radyoaktiviteli, Sülfatlı, Bi-karbonatlı,, Tuzlu sıcak maden sularındandır. İçme suretiyle Müshil olarak, Mide, Bağırsak tempelliklerine, Muannit kabızlığa, Karaciğer ve safra yolları ve kesesi hastalıklarını ve Ekzamayı tedavi eder ve şişmanlığı önlemeğe yarar. Banyo suretiyle Romatizma, Kadın hastalıkları, Siyatik ve diğer sinir ağrılarım ve iltihaplarına, Kırık, Çıkıklardan sonraki adale ve mafsal tutuklarına dünya ölçüsünde en iyi gelen ve şifa kaynağı olan bu kaplıcamız 1/HAZİRANDAN İTİBAREN AÇIKTIR.
Kaplıcada devamlı olarak bir doktor bulundurulmaktadır. Bu uygun şeraiti haiz olan kaplıcamızın fiyatları şunlardır: 150, 200, 250, 300, 350 kuruşluk karyolalarımız olduğu gibi kendi yatakları ile gelen aileler için de 200, 250 kuruşluk odalarımız vardır. Kaplıcada kalındığı müddet içme ve banyo ücreti olarak (5 beş) lira alınır. Romatizma, Siyatik tedavisi maksadiyle kaplıcada dört günden fazla kalındığı takdirde beher gün için içme ve banyo ücreti (100) kuruş alınacağı sıhhatini seven yurddaşların bilgi edinmeleri için ilân olunur. Ayaş İçmece ve kaplıcası Maden suyu
işletmesi Türk Lm. Td. Şirketi Müdüriyeti (1080)
Pek Yakında tstanbul Şehir Tiyatrosu Dram Kısmı
TEMSİLLERİNE BAŞLIYOR
Sekiz yıldanberi ilk defa turneye çıkan Dram Kısmı kadrosunda Türk sahnesinin en tanınmış ve sevilmiş sanatçılarını en muvaffak oldukları rollerde zevk ve heyecanla seyredeceksiniz.
KADRO
t. Galip Arcan, H. Kemal Gürmen, Hadi Hün, Müfit Kiper, Kâni Kıbçak, Necdet M. Ayral, Suavi Tedü, Ercüment Lav, Necmi Oy, Mehti Yeşildeniz, Şakir Arseven, Kemal Ergüvenç, Mazhar Avun, Osman Türkoğlu, Cemal Alben, Necla. Sertel, Samiye Hün, Şükriye Atav, Perihan Çakıl, Fatma Andaç, Hümaşah Hiçan
REPERTUVAR
Tebeşir Dairesi, Kova Bebek, Karanlık, Katil, Aşk Uyumaz
Numaralı yerlerinizi şimdiden ayırtınız
Tel. Gişe: 15031 — Müd.: 24075
I
©ÖŞEtLÛ
YALI
İKRAMİYESİ
\
EMLÂK BANKASI
Yataklı Vagonlarıı Konya gezisi
Umumî arzu üzerine Yataklj Vagonlar Ankara şubesi Kony^ gezisini tekrarlıyacaktır.
Lüks bir otobüsle 3 Haziran| Cumartesi günü saat 13 de An-, karadan hareket edilecek 4 HaJ ziran Pazar günü saat 22 d« Ankaraya dönülecektir.
Müracaat:
Yataklı Vagonlar Ankara
Memurluk Sanatı
Zevkle okunacak ve demokrasi
memuru için önemi büyük eser
NOT:Yalnız yazarının adresinde ve elli kuruşluk posta pulu vej bedeli karşılığında temin mümküj dür. Taahhütlü istiyenler için sel sen kuruştur.
Müjde !
En mükemmel işçilik ve en son modelleri ile Kadın Terzisi İsmail Gökalp İstanbuldan gelmiştir. Fiyatlarda uygunluk, Temiz dikiş.
ADRES: Belediye karşısı
Güvercin sokak, No: 33. (1097)
ZAYİ — İş Bankası Samanpazanı daki 639 No.lu K. C. hesabında kul
landığım mühürü zayi ettim. Yen mühür kullanacağımdan eski mühu le yapılacak muamelenin hükümsii olduğunu ilân ederim.
(2004) Pembe İnan
Açık artırma ile eşya satışı
Paillard marka 10 plâk çalar möbleli otomatik pikap, 1949 model 6 lâmbalı MARCONİ marka radyo, koltuklar, iskemleler, perde ve tüller, halılar, karyola, somya, yemek tabakları, çay takımları, büfe, masa ve saire ev eşyası azimet dola-yısiyle 28 Mayıs Pazar günü saat 15 te Kızılay, Gazi Mustafa Kemal bulvarı, Menekşe sokak No. 37/8 de açık arttırma suretiyle satılacaktır. (1099)
Satılık Ev
Dört katlı, bir katı boş, kâr-gir bir ev ehven fiyatla satılıktır. Banyo, havagazı her katında mevcuttur.
Müracaat : İsmetpaşa mahallesi, Deliller tepesi sokak No: 4.
(1096)
DOĞUM
25 Mart 1950 günü vuku bulanı müessif bir kaza neticesinde şehit | düşen D.H.Y. Telsiz Şefi Ali Affan | BEKEN’in karısı Süheylâ BEKEN, ; 19/5/1950 günü bir erkek çocuğu | dünyaya getirmiştir.
Merhumun ikinci erkek çocuğu 1 olan minimini yavruya AFFAN Ali 1 adı verilmiştir.
Küçük Affan Aliye uzun ömürler I annesine sağlıklar dileriz.
Niyazi Sabri Ergül Kırşehir Özel Saymanlık Müdürü
Amerikalıya ait satılık eşya
İtalyan eğer, iki gem, jokey | pantalon ve caketi, çizme, kam I çı, Hudson Seal kürk manto, Mink yaka, 2 Rus rönarı, 2 Stone Martin kürk, kadın, erkek paltoları, şapkalar, perde- , ler ve kumaşlar. Mutfak eşyaları.
Cumartesi - Pazar : İstenilen | saatta, ve diğer günler: 14,30 _ 17,30 da görülebilir.
Adres: Yenişehir, Bilge sokak No: 5 (10M)
Comments (0)