Ankara’nın tanınmış möble mağazası
ŞF’ Bursa" Mobilya’Pazarı
Yeni çeşit tül masa ve yer muşambalarımızı bir defa
görmeniz menfaatiniz icabıdır. Anafartalar cad. No. 198
Tel: 14091
Yıl: 2— No. 542
ZAFER
27/EKİM/1950 CUMA Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş *
* Telgraf adresi : Zafer Ga zetesi — Ankara *
Meclis bu Çarşamba günü toplanıyor
O gün Cumhurbaşkanı senelik nutkunu söyleyecek ve divan seçimi yapılacak
Dün saat 18 de Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Ankara Milletvekili Mümtaz Faik Fenik memleketimize gelen İngiliz İşçi Milletvekillerinden Philips Price şerefine Karpiç'te bir kokteyl vermiştir. Kokteylde B.M.M. Başkanı Refik Koralian. Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu, Tarım Bakanı Nihat İğ-riboz. Devle Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu, Dışişleri Ba-
kanlığı Umumî Kâtibi Faik Zihni Akdur, İngiliz Büyük Elçisi Sir Noel Charles, Ankara Valisi Necati İlter, Belediye Başkanı Atıf BenderEoğlu, İngiliz Basın Ataşesi, İngiliz Sefaret mensup-
ları ve gazeteciler hazır bulunmuştur. Resmimiz bu toplantı-
dan bir köşeyi göstermektedir.
Askerlerimiz mevzie
Büyük Millet Meclisi dokuzun-cu devre ikinci dönem topantr anna 1 kasım çarşamba günü saat 15 te Başkan vekilgrinden en yaşlısı Fuat Hulusi Demirelli-nin başkanlığında başlıyacaktır.
Yoklamayı müteakip Cumhurbaşkanı Celâl Bayar senelik nutkunu okuyacaktır.
Bundan sonra Büyük Millet (Sonu Sa. 4 Sü. 1 de)
Ziraat sayımı
1 kasımda yapılması için hazırlık tamamlandı
Sayımlar Kanunu gereğince; memleketimizde, her on senede bir genel nüfus, ziraat ve işyerleri sayımı yapılacaktır.
Bu üç sayımla, memleketin bütün ekonomik ve sosyal bün yesi, her ihtiyaca elverir surette meydana çıkacaktır.
BU sayımlardan ge)nel nüfus sayvnı 22 ekimde yapılmıştı. 1 kasımda da genel ziraat sayımı yapılacaktır.
1927 senesinde bu sayım ilk (Sonu Sa. 4. Sü. 7 de)
Denizciler Cad. No. 2 de
GÜNEŞ MATBAACILIK T. A. 0.
Güneş Matbaası
her türlü baskı ve dizgi işleri için sipariş kabulüne başlamıştır.
Temiz iş — Ehven fiat
Telefon : 15619
Telefon : 15619, 15315 ve 16882 * Denizciler Caddesi 2 * Posta Kutusu : 193
Dün şehrimize gelen millî takımımız Ankara garında kendile rini karşılıyanlar arasında
Türkiye - Mısır miPî maçı yarın
Genç Millî takım oyuncularımız geldiler A takımımız da Israile gitti
- t
Mısırlılar dün stadyomda bir ckzersiz yapmışlardır. Resim
Şehrimizde bulunan Mısırlı fut bolcular dün sabah saat 10 da Ulus Meydanındaki Abideye bir çelenk koymuşlardır- Öğleden sonra 19 Mayıs Stadında kalabalık bir mraklı kitlesi önünde (Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
Fenerbahçe bayrama geliyor
giriyor
Güney Kore tümeni Monçurya'ya vardı
Kuzey Kore tamamen işgal edilecek
Tokyo, (a.a.) — (United Press) I mistir- Tugay, bu hafta Kumchon’ — Koredeki Birleşmiş Milletler ur. güneyinde mevzi alacaktır, kuvvetleriyle birlikte olan Türk Seoul, 26 a.a.— (United Press) tugayı halen Taegu’da yerleş- • (Sonu Sa. 4 Sü. 1 de)
Yalan bir haber daha!
“İşçileri oyalayın,, diye bir tamim yapılmamıştır
Çalışma Bakanlığının işçileri oyaladığı ve kendilerine maddî külfet yükliyen hususlarda işverenlerin sıkıştırılmaması hakkında tamim yayıılodığı yolunda bazı neşriyata tesadüf edilmeKedir.
Bu hususta malûmatına müracaat ettiğimiz Bölge Çalışma Müdürü Ekmel Onbulak demiştir ki:
(Sc
Sa.
bu çalışmalardan bir anı göstermekledir
Zeytinyağı ve nebatı yağcılar kongresi
Delegeler şerefine yapılan toplantıda
Cumhurbaşkanı
da hazır bulundu
Zeytinyağı ve nebatî yağcılar kongresi dün Sıtkı Yırcalının
başkanlığında ikinci yapmıştır. Saat 17
oturumunu de Ticaret
Islâm devletleri
arasında birlik
İngiltere Parlâmentosunda İşçi Partisi mebuslarından ve Manchester Guardian gazetesinin siyasi muharriri Mr. Philips Price Orta Şark'ta İran'da, Irak'ia, ve Suriye’de geniş bir tetkik seyahati yaptıktan sonra şehrimize de gelmiş bulunuyor.
İngiltere'deki iktidar partisinin bu güzide şahsiyeti ile konuştuğumuz zaman, bize ilk sorduğu sual, ve üzerinde ısrarla durduğu mesele şu oldu:
Bugün Arap âlemi ve İslâm memleketleri, birbirinden hemen tamamiyle ayrılmış bir haldedirler. Acaba bu memleketler Türkiye'nin iştirakiyle aralarında bir anlaşmaya varsalar, bir birlik vücuda getirseler daha kuvvetli olmazlar mı? Daha kolaylıkla kalkınmak imkânını elde etmezler mi?..
Mümtaz Faik FENİK
Evet, Mr. Philips Price'ın, yerden göğe kadar hakkı vardır. Bütün İslâm devletlerinin Türkiye'nin ve Pakistan'ın da iştirakiyle kuracakları bir birlik, Asya'nın bu bölgesine huzur ve sükûn getirecek, müşterek faydalara vasıl olmak ve j barışın müşterek nimetlerin- , (Sonu Sa. 4 Sü. 4 te) «
. Pakistan Elçiliğinin ye-; ni Askeri Ataşesi şehrimi-I ze gelmiş ve vazifesine ! başlamıştır. Pakistan Bü-[ yük Elçisi Ekselans Mian ! Beşir dün yeni Ataşe şere-
) fine evinde bir kokteyl [ parti vermiştir. Dışişleri ! Bakanı Profesör Fuat
) Köprülü ile Genelkurmay ; Başkanı Nuri Yamui'un ! da hazır bulunduğu kok-
) ieyl parti geç vakte ka-; dar samimi bir hava için-! de devam etmiştir. Resim-
) de Dışişleri Bakanımız [ Pakistan Askeri Ataşesi ! ve Pakistan Sefiresi ile 'beraber görülüyor.
ve Ekonomi Bakanlığı konferans salonunda toplanan kongrede, komisyonların hazırladıkları raporlar okunmuştur.
İlk olarak iç ve dış Ticaret
Mesken dâvasının halli
için tedbir alınıyor
Kanun tasarısının esaslarını hazırlayan komisyon bu hafta çalışmalarını tamamlıyacak
Memleketimizde mesken derdini halletmek için İçişleri Bakan-lığında toplanan bir komisyon çalışmalarına devam etmektedir-Komisyon, Merkez müfettiş valilerinden Necmettin Ergür, Ankara Belediyesi Belediye Başkam
komisyonunun raporu
okunmuş
ve alkışlarla karşılanmıştır. Ra-
poru okuyan komisyon başkanı ezcümle şunları söylemiştir:
« — Amerikan yardımından
faydalanmak suretiyle yeni zey-
Pazartesiye Demirsporla yapacağı karşılaşma için “Zafer,, bir kupa koydu Fenerbahçe futbol takımı Cumhuriyet Bayramı tatilinden istifade ederek 30 ekim pazartesi gü-
nü Demirsporla hususi bir karşı-
laşma yapmak
gelecektir-
üzere şehrimize
Yeni sezona Arnavut futbolcu-
larını da aralarına alarak kuv-
vetli bir kadro ile giren Fenerbahçelilerin yapacağı bu karşılaşma şehrimizde büyük bir alâka uyandırmıştır.
San lâcivertliler bu maçta şehrimizde bulunan Erol ve Lefteri
de aralarına alarak muhtemelen şöyle bir kadro ile sahaya çıkacaklardır.
Salapi, Hilmi, Ahmet, Samim,
(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
Muhterem İngiliz meslekda-şımıza, görüşlerinde ve teşhis lerinde iamamiyle haklı olduğunu, esasen sütunlarımızda bizim de bir kaç defa bu fikri müdafaa ettiğimizi, ve böyle bir birliğin tahakkukunu görmekle hakikaten saadet duya-
Ankara Palas'ia dün akşamki Ekspozisyondan bir görünüş
— Yazısı 4 üncü sayfada —
Atıf Benderlioğlu ve İstanbul Belediyesi reis muavini Suat Kutat-dan müteşekkildir- Çalışmalara bir kaç gün daha devam edilecektir. Hazırlanan tasarıyı Maliye, Bayındırlık, Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarının temsilcilerinden teşekkül edecek bir heyet Cumhuriyet bayramından sonra inceliyecektir. Tasan bundan sonra Büyük Millet Meclisine sunulmak üzere Bakanlar Kuruluna
Tasanda, bilhassa halen mevcut olan vergi muafiyet müdde tinin uzatılması, inşaat malzeme sinin ucuz temiıli, arsa fiyatlarını düşürmek için iskân sahası dışında da yer temin edilmesi, kooperatif faaliyetlerinden fayda lanılması noktaları üzerinde .du-
rulmaktadır. Qundan başka fabrika müstahdemleri, toplu halde ev yaptırmak isterlerse .onlara ayn olarak arsa gösterilmesi cr
tinlikler kurmıjk ve yabanî zeytinliklerin açılması için uzun vadeli ve küçük faizli kredilerin sağlanması lâzımdır.
Mengenelerin kısa zamanda fabrikaya kalbi için alâkalılara kredi temin etmek bu işi kuv^et-
Geıek dahilî, gerek haricî pi-lendirecektir.
yasa için standardizasyonun lüzumuna kani bulunuyoruz. Ba-(Sonu Sn. 4 Sü. 3 de)
İstanbul D.P. müfettişi
Hüsnü Yamanın Basın toplantısı
D.P. müfettişi Hükümetin değişeceği rivayetlerini katî surette yalanladı
cağımızı söyledik.
Malatya Valisi merkeze alınmadı
Ankara, 26 a.a. — Bnzt gazetelerde Malatya Valisinin merkeze alındığına dair haberler intişar etmiştir. Hiç bir suretle aslı esası olmıyan bu haberleri A-
nadolu Ajansı tekzibe yetkilidir.
İstanbul, 26 (T.H.A.) — De-mokrat Parti istişarî kongresinden dönen İstanbul Demokrat Parti Bölge Müfettişi Hüsnü Yaman bugün saat 16 da il merkezinde bir basın toplantısı yap-
Hüsnü Yaman, istişarî kongre ye dair intihalarını naklettikten sonra basın mensuplarının suni-
lerini cevaplandırmış, bir çok me
seleler etrafında şu izahatı
miştir:
— Demokrat Parti müfettişlik teşkilâtı yeni yapılıyor. Şimdiye kadar iki müfettişlik vardı. Bu pıüfettişler muhalif parti zamanında kurulmuştur. Demokrat Parti iktidar partisi haline geç-
(Sonu Sa. 4 Sü. 6 da),
Çalışma Bakanının bir kızı dilnyaya geldi
Çalışma Bakanı Haşan Polat-kan’ın bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Sema ismi verilen yavruya uzun ömür diler, anne ve babayı tebrik ederiz.
AKINTIYA---1
I____KÜREK
Ankara'da bir yağcılık konferansı toplanmış!.. Burada ne konuşulduğunu bilmiyorum. Zeyiin-yağ mı, sade yağ mı, iere-yağ mı. iç yağ mı?..
Fakat şaka bertaraf, yağcılık denince benim aklıma
daima Halk Partisi yâranı-
nın, evvelce iktidarda iken.
şimdi partileri içinde yaptıkları yağcılık gelir. Bu hususta az mı -gayret sarfe-derlerdi? Ama bu kadar
yağcılığa rağmen yine de ne dersiniz?...
Tuhaf tesadüf: Şu Malatya Belediye Başkanı da tam yağcılık konferansı toplanırken Ankara'ya yetiştik.
YEDEKÇİ
Sayfa
7 A F F D
u
Sayfa : 2
ZAFER
27/10/1950
Gazetelerden
Amerika ve biz
haftası
YENİ İSTANBUL gazetesinde, Habib Edip Törehan -«Amerika ve biz» başlıklı yazısında, Tan-zimattan sonra resmen Avrupa-ya yaklaşmak isteyen memleketimizin en uzak kaldığı yerin A-merika olduğunu, hc^ttâ son zer manlara-kadar yeni dünya diye bildiğimiz Amerikanın, bizce da-lıc ziyade birçok yeni icatların olduğu gibi, garibelerin de mev cut bulunduğu bir bölge gibi bilindiğini ve milyonerlerinin fazlalığı yüzünden imrenilerek anıldığım belirttikten sonra, nihayet son devirde siyasî hâdiselerin Amerika ile bizi yaklaştırması keyfiyetine dokunuyor ve şöyle devam ediyor:
«Memleketimizin coğrafi vaziyeti icabı bütün Avrupamn müdafaası noktasından büyük bir ehemmiyeti vardır. Biz yalnız ken dimizi müdafaa etmiyecek, aynı zamanda demokrasi ve medenî âlemde de müdafaamız ile büyük hizmetler yapmış olacağız. Bu hakikati İkinci Dünya Harbinin nihayetini müteakip en iyi takdir etmiş olan memleket yine Amerika olmuştur. Zaten şimdi dünyanın komünizme karşı müdafaası hususunda en büyük rol Ameri-kaya düşmüş olduğundan bizim onlar tarafından daha ilk zamanlarda takdir edilişimiz bizler için memnuniyet veren bir şeydir-Ancak eski iktidar zamanında bu çok yerinde Amerikan dostluğundan istifade edemediğimizi de bildirmek isteriz. Buna en büyük âmil bizim eski mevzuatımız ve bilhassa yetkililerin yanlış iktisat görüşleri, erkânımızın cesaretsizlikleri ve bürokasiye saplanıp kalmaları olmuştur. Her halde Marshall Plânından istifade eden memleketlerin Amerikaya en değerli şahsiyetlerini göndermek suretiyle yaptıkları temaslar, bize gelen Amerikalı hükümet adamlarının sayısı ile muka- ■ yese edilecek olursa bizim faaliyetimiz hakkında iyi bir hüküm vermeye mâni olmaktadır- Biz ne dense istediğimiz bir çok şeyler ' için bile herkesin bize müracaat ' etmesini ve teklif yapmasını bek- I leriz. Başka memleketler en yetkili şahsiyetlerini Amerikaya gön-
Diyarbakır heyetinin dünkü ziyareti
Diyarbakır Belediye Başkanı Nuri Onur, D.P. 11 İdare Kurulu azasından Fuat Şamlı ile birlikte dün saat 17 de Çankayş köşküne giderek Cumhurbaşkanı tarafından kabul olunmuşlardır.
İtiraz ve Temyiz Komisyonları üye ve başkanlarını ayırma meclisi
Haber aldığımıza göre 5655 sayılı kanun gereğince itiraz ve temyiz komisyonları üye ve baş-kanlaı-ını ayırma meclisi Maliye Bakanlığında toplanarak çalışmalarına başlamıştır.
Dikmenspor kulübünün müsameresi
Dikmenspor gençlik kulübü yararına 9 Kasını akşamı saat 21 de Büyük sinemada özel bir müsameıe verilecektir.
Bu müsamereye İstanbul’dan kıymetli ses senatkârı Perihan Altındağ’la tanınmış saz sanatkârları davet edilmiştir.
Müsameıenin güzel bir şekilde geçmesi için zengin bir program hazırlanmıştır.
, derirler ve oralarda birtakım an-ı taşmalar yaparken bizim bu hu-- susta fazla gayretler sarfetmenıiş ■ olmaklığımız şüphesiz ki, bir lakım istifadelerin teminine engel
. olmuştur.
Simdi yeni iktidarın bu tembel politikadan ayrılmak istediğini memnuniyetle görüyoruz. Her halde memleketimiz Amerika için komünizme karşı müdafaa noktasından mühim olduğu gibi dünya ve bilhassa Amerika iktisadiyatı bakımından dd büyük bir ehemmiyeti haizdir- Amerika sermayesinin memleketimizde yerleşmesi imkânlarım hiç de müşkül görmemekteyiz. Bilhassa toprak-altı servetlerimizin istismarı A-merika için de bir çok menfaatler temin edecektir. Ziraatimizin inkişafı memleket refahım arttıracak ve yeni sermayelerin yurdumuza akmasına sebep olacak tır. Nüfus siyasetimiz ve iskân işlerimiz yalnız İnsanî gayelerin değil, aym zamanda İktisadî faaliyetimizin kuvvetlenmesi de ancak bu suretle mümkündür- Bütün bu işler ancak Amerika yar dımma dayanan çok sıkı bir çalışma birliği ile gerçekleşebilir. Bunun için en lâzım olan şeyler-dep biri, şimdi memleketimiz mevzuatım demokrasininkilere göre ayarlamak ve karşılıklı menfaatleri emniyet altına almak tır. Kayıtsızlık ve lâübalilik ile hiç bir netice elde edilemeyeceğini ve zaman kaybından başka alâkanın da yavaş yavaş azalacağını düşünmemiz lâzımdır.»
Bir yıldönümü münasebetiyle
YENİ SABAH gazetesinde «Bir Yıldönümü Münasebetiyle» başlıklı ve Yeni Sabah imazlı yazıda Birleşmiş Milletler Teşkilâtının ku-ruluş yıldönümü bahis mevzuu ediliyor- Bu teşkilâtın mânâsı anlatıldıktan sonra, Birleşmiş Mil letler Kurulunun daha faydalı hale gelebilmesi için Rusların oyuncak ettikleri vetonun kaldırılması, müjierek bir ordu vücuda getirilmesi ve fakat teşkilâtın hiçbir zaman bir devletin veya dev. letlerin nüfuzu altında bırakıarak siyasî bir blok haline sokulmaması lüzumu ileri sürülüyor.
Başkan Truman’ın nutku
DEMOKRAT İZMİR gazetesinde Hurrem Kûbat «Başkan Tru-man’ın Nutku» başlıkı yazısında Amerika Cumhurbaşkanın Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda söylemiş olduğu nutku ele almak-'a ve bu nutku karardıkta kalmış muztarip insanlığa ümit kaynağı bir meşale diye vasıflandırmakladır.
Nutku tahlil eden muharrir, A-merika Cumhurbaşkanının tecavü ze karşı bir savunma sisteminin ihdas edilmesi isteği üzerinde du rarak, şöyle demektedir:
«Bugün de dünya üzerinde tecavüz emeli besleyen ve bunu fırsat buldukça tatbik sahasına koymaktan çekinmeyen hükü- , metler bulunduğuna göre, bu gibilere karşı en iyi korunma çaresinin bütün sulh seven millet- ; lerin birleşerek daha kuvvetli bir ■ topluluk teşkil etmek olduğuna I şüphe yoktur». ı
Kızılay Genel Merkezi bir sene içinde 202.050 liralık yardımda bulunmuştur
Her sene olduğu gibi bu sene de Kızılay Haftası, 2!) Ekimde başlayıp 4 kasımda sona ere-
Bu münasebetle, Kızılay Genel Merkezinin bir senelik faaliyetini bildiriyoruz:
İlk ve âcil yardımlar için 27 bin lira, yangınlar için, 10,350 lira; sel ve dolu için, 57,700 lira, bulaşıcı hastalıkla savaş için 59,803 lira, fakir öğrencilere gıda ve aşocakları için 47,196,098 i lira, yardım yapılmıştır. Bu yardımlar ceman 202.050 lira tutmaktadır.
Diğer taraftan; Bulgaıistan-dan gelen göçmenlere yardım maksadiyle, İzmir’de bin kişilik bir aş ocağı açılmıştır. Bu ocağın misafirhane kısmına vilâyet, yemek kısmına da Kızılay Genel Merkezi bakmaktadır.
Açılan aşocağı ihtiyaca kâfi gelmediği takdirde, yeni ocaklar açılacaktır. ı?
Anıt - Kabir yarın kapalı kalacak Hükümetin almış olduğu karar mucibince Atatürk’ün Etnografya müzesindeki muvakkat kabri her hafta cumartesi ve pazar günleri saat 15 den 18 e kadar halka açık bulundurulmaktadır. Ancak bu hafta Cumhuriyet bayramı münasebetiyle pazar günü ziyaretçilerin mutaddan çok olacağı tahmin edildiğinden icabeden hazırlıkların yapılabilmesi için bir defaya mahsus olmak üzere 28 Ekim cumartesi günü Muvakkat Kabil- halka kapalı bulundurulacaktır.
Pazar günü saat 15 den 18 e kadar Atatürk’ün muvakkat kabri mutad veçhile halkın ziyaretine açık bulundurulacaktır.
Bir ırz düşmanı yakalandı .
Dün akşam üzeri, Zincirli camii yanındaki helalarda çirkin bir hâdise olmuş ve bir ırz düşmanı yakalanmıştır.
Abdurrahman Eıguney isminde bir' mertıur, sarhoş' bir halde helaya girerek henüz 12 yaşında bulunan İbrahime tecavüz etmek istemiştir. Çocuğun feryadı üzerine etraftan yetişenler mütecavizi yakalıyarak polise teslim etmişlerdir. Sanık, hakkında hazırlanan evrakla birlikte Suçüstü mahkemesine sevkedilmiş ve sanık bu fiilî sarhoşluk saikiyle yaptığını söylemiştir. Mahkeme, Abdurrahman Eıguney’in suçunu sabit görmüş ve tevkif edilerek cezaevine gönderilmiştir. Iız düşmanının duruşmasına yakında mevkufen başlanacaktır.
Zina dâvası karara bağlandı
Bir kaç gün evvel, Aktaş mahallesinde oturan Gülizar Gök isminde evli ve üç çocuk sahibi bir kadın, Halil Demirel isminde birisini evine almış ve biraz sonra ahlâk zabıtasının yaptığı cürnıü meşhut ile yakalanmışlardır. Dün, 5 inci asliye ceza mahkemesinde yapılan duruşmada, zinâ suçu sabit görüldüğünden sanıkların 3 ay 15 gün hapsine karar verilerek ceza evine gönderilmiştir.
İşçilerin Cumhuriyet haramı yövmiyeleri
Ankara Lokanta, Otel ve Eğ-
lence yerleri işçileri
sendikr f.ı-
mensup bir çok işçi dün sen-
dikaya müracaat ederek kanunî hakları olduğu halde yıllaıdanbe
ri Cumhuriyet bayramı giinü ikinci yevmiye almadıklarını, bu sefer Çalışma Bakanlığının alâ-kasiyle bu haklarının ten.in e-dilmiş bulunduğunu söylemişler ve bu bayram alacakları yevmiyeleri sendikaya teberru ettiklerini bildirmişlerdir. İşçilerin bu yardımlarını takdirle karşılı-yan sendika kendilerine teşekkür etmiştir.
Paris Tıp Fakültesi profesörünün konferansı Ankara ve İstanbul üniver-
siteleri tarafından davet edilen
Paris Tıp Fakültesi profesörlerinden Mösyö L. Justin Be-sançon, dün sabah Ankara’ya gelmiş, ilk konferansını, Kümüne Hastanesi Anfiteatre’ın-da şehrimiz tıp âleminin ileri gelen şahsiyetleri karşısında vermiştir.
Salonunda nadide çekler bulundurmağı hiç zaman ihmal etmiyordu. Kırları ve denizi seviy Yaz günlerinin., leziz meyvelerin.. geniz gıcıklayan kokuların da tabiatı zevkten bayıltıp yere seren güneşli günlerin zevkine eriyor.. Işıklı, berrak gecelerde damarlarında kan coşarak, arzu ile kıvranı-ı yordu.. Yahya Kemalin şiirle-l rine meftundu. Tavır ve hare-l ketlerinden ve düşünüş tarzın-l dan Gabriel d’Annuıızio’nun romanlarını okumuş olduğu] Nietzscho’nin de pek yabancısı^ olmadığı belli idi.
Belki, kahramanının o birbi-l rine zıd fakat hepsi sevimli o-i lan hallerini tatlı bir dille o-l kuyucularına anlatmağa çalışı-B yordu.. Tecrübesiz olınasınal tecrübesiz bir yazardı, fakat öyle canlı buluşları, öyle se-1 vinıli beceriksizlikleri vardı kil sanatkâr bir ruha sahip oldu-K ğunu her satırda meydana vu-U ruyordu. i
Cemul Dayı, onun böyle caıı-1 la başla çalışmasını, tıpkı yc-| ni öğrendiği bir spora kentlini» vermesi gibi, geçici bir kaprise olarak telâkki ediyor ve gü-) liimsiyerek fakat müsamaha 1 ile karşılıyordu. 1
Zaten kimsenin zevkine ve 1
1
Memur olabilme vasfı ve Vali tâyinleri
İdarî mevzular
/
«Hilmi Suat Başak» imzasile Ulusta çıkan ve Hukuk, Mülkiye mezunu bulunmayan emekli Ge-narel ve Albayların, Vâli tayinle, rinin kanunsuz olduğunu ileri süren açık mektupu ben de okudum.
Şahsiyetini bilmediğim ve hüv-viyetini de henüz öğrenemdiğim mektup sahibinin indî mülahaza-larv üzerine meseleyi, ilim ve tatbikat otoritelerinden ve İçişleri Bakanlığında yetkili bir zattan tahkik ettiren Ankara Ajansnm açtığı ankete verilen cevaplan da gözden geçirdim.
Bilhassa, başağın zayıf tanelerini incelemeden kendi fikir tarlasına tohumluk olarak serpen ve İdarî dâva yolu ile Vali tayinlerinin iptali yolunu gösteren Profesör Süheyp Derbil'in ankete verdiği cevap karşısında hayretten kendimi alamadım-
İçişleri Bakanlığında selâhiyet-li olduğu söylenen zat ise; mektup sahibini haklı çıkarmak isterken, işin İller İdaresi kanunu cep. hesinden tetkik yolunu göstermiş, fakat kendisi bu doğru yolda yürümeyi bilmiyerek bir çıkmaza girmiştir.
16/10/1950 tarihli Zafer gazetesinde Cahit Çelik imzasile verilen cevap, her nedense başağı ikna etmemiş olacak ki, Malatya Belediyesindeki hadise münasebetiyle yazdığı ikinci açık mektubunun not kısmında,- (Vali olarak tayin edilen Albayları ehliyetleri bakımından değil, kanunî durumları yönünden tetkik ederek dört buçuk aylık iktidar partisinin toptan yaptığı hataların kanuna uygun olmadığım ortaya koyduk.) demekte ve bu yanlış görüşte ısrar edeceği anlaşılmaktadır.
Düşünceler, kapalı bir mektupla yetkili makamlara ulaştınl-saydı tesiri üzerinde durulmazdı-Fakat sebebi bilinmeyen feryatlar, hatalı mülâhazalar bir gazetede yer alınca, bunu tashih etmek, bulandırılmak istenen u-mumî efkârı aydınlatmak, illerde devleti temsil edenlerin durumları üzerindeki şüpheleri silip atmak, bu sahada bilgisi o-lan her vatandaşın borcu ve vazifesidir. İşte ben de uzun yıllar teşkilât karçyn lâyihaları üzerinde çalışmış bir memleket çocuğu sıfatiyle bunu kendime vazife edindim ve kaleme sarıldım. Ancak, Hilmi Suat Başağın; Albayların ve doktorların vali tayinin kanunsuz olduğu yolundaki iddiasını çürütmeden evvel Sayın Adnan Mederes’e yazdığı açık mektuptaki, il defterdarlık muhasebe müdürlerini ikaz edici satırlar ve bazı hukukî mütalâalar üzerinde durmak icabetmiş-tir.
Her yıl Sayıştayın muhakemesine tâbi bulunan ve neticede ya beraet eden veya tazmine mahkûm olan il saymanlık mü-dürlri, vazifelerini gayet iyi bilirler ve yaparlar- Bu değerli ve
tecrübeli meslekdaşlanm, salâ-I hiyetleri kadar mesuliyetlerini de
YAZAN
Nazif Ergeneli
müdriktirler. Kimsenin ikazına muh taç değillerdir. Onlar,-- ancak sarfiyat bakımından kanunun tayin ettiği merci; (Maliye Bakanlığı malî kontrol umum müdürlüğü) tarafından irşat edilirler. Maamafih, valiler,- sorumlu saymanlarca ödemede tereddüt edil se ve güçlük gösterilse dahi aylık lannı pekâlâ alabilirler. Muha-sebei umumiye kanununun 82 nci maddesi gereğince vilâyetlerdeki muhasiplerin, kanun ve nizama muvafakat, tertibe mutabakat hakkında vaki olacak itirazları üzerine ikinci derece ita â-mirleri (vilâyetlerde valiler) ta-rafındgn tahriren mesuliyet deruhte edildiği takdirde muhasip tediye etmeye mecburdur.
Acaba Başağın, kanunun bu açık hükmüne karşı asker ve doktor valileri aylıksız bırakacak başka mesnetleri var mı?
Gelelim kanunların makable şümulü meselesine:
Hilmi Suat Başak, açık mektubunda,- (Yeni Meclisten çıkarma teşebbüsünde bulunacağınız tadil kanunu ile durumu ıslaha kalkışmayınız; zira bu gibi halleri tayin eden kanunların makable şamil olmamalarının, hukuk prensibinin icabı bulunduğunu belki siz de hatırlarsınız) diye bir de nasihat vermektedir-
Hukukta makable şümul mües-sesesi üzerinde mütalâa yürülmek bizim gibi hukuk çömezlerinin haddi, hvdudu dahilinde değilse de, bu çok mühim olduğu kadar muğlâk bulunan mevzua temas etmekten de kendimi alamadım.
Kanunların makable şamil olmaması prensibi, kafi ve riyazî bir şekilde tatbik olunamaz.
Çok değerli üstadım Ordinar yüs Profesör Esat Arsabük'ün, bize öğrettiği şudur: Bu prensip vazıî kanunu takyit etmez. Binaenaleyh kanun vazıı makable şamil hüküm koyabilir-
Mecellede de makable şümul keyfidir; (icazet-i Lâhika, vekâ-let-i sabıka hükmündedir.) şeklin de ifade edilmiştir.
Kanun, millet iradesinden başka bir şey değildir. Biz tatbikat-çıar ise milletin emir ve iradesini harfiyen yerine getirmek mecburiyetindeyiz- Kaldıki; mevzuu-muzla ilgili hadise, kanunda hal ledilmiştir. Yeniden teşmil edici bir hüküm vazına aslâ ihtiyaç yoktur. Ancak Igmunun ifade ettiği mânâ açık oılmıyabilir; bu takdirde tefsir yoluna gitmekten hükümeti alıkoyacak ve tefsiri de makable şümulden men edecek hukukî bir prensip biliyorlarsa, Başak ayrıca bunu da açıklamalıdır.
İşte şimdi açık mektup sahibinin; valilerin hukuk ve mülkiye mezunu olmaları şartım iddia e-derken istinat ettiği kanunları inceliyelim:
1700 sayılı dahiliye memurları kanununun 3 üncü maddesi, hukuk ve mülkiye mezunu olamı-yan münasip zatların valiliğe tayinine cevaz vermiştir-
Bu kanunun 3 üncü maddesini değiştiren 2390 da aynı hüküm* vc 2678 sayılı
sayılı kanunda mevcuttur. 2429 kanunlarla bu hükme dokunulmamıştır.
4089 sayılı kanun; 1700 sayılı dahiliye memurları kanununun 2390 sayılı kanunla değiştirilen 3 üncü maddesini tadil etmiş ve evvelki kanunlarda, valilerin tayini için mevcut olan istisnaî kay dı bu değişik 3 üncü maddeye almamıştır. Acaba sebebi nedir? yoksa kanun vaziince, 4089 sayılı kanunun neşrinden sonra tayin edilecek valilerin; bu kanunu muaddel 2 nci maddesinin (B) fıkrasındaki; 4 üncü veya daha yukarı smıflar.daki memuriyetlere geçebilmek ve tayin olunmak için siyasal bilgiler okulundan ^eya hukuk fakültesinden mezun olmak şartına tâbi tutulmaları nu, arzu edilmiştir? Hayır! Kanun vazn bunu kasdetmemiştir- 3 üncü madde de bunu meskût geçmiştir; çünkü 3656 sayılı kanunun 6 nci maddesindeki hükmü valiler için kâfi görmüştür.
1700 sayılı kanunu değiştiren 4329 ve 448 sayılı kanunlarda ise
BİZE GELEN MEKTUPLAR
^Olgunlukta bir dersten kalanlarj ; Millî Eğitim Bakanlığı yeni alacağı bir kararla, bir î J dersten sınıfta kalanların müteakip sınıfa devam etmeleri $ ! esasını kabul etmiştir. j
• Halbuki lise olgunluk imtihanlarında da bir dersten Ş ; muvaffak olamadığı için Üniversiteye devam edemeyen j ! yüzlerce genç vardır. J
i Lisdler için tanınan hakkın bunlara da verilmesi, bu * i gençlerin bir sene evvel hayata atılmalarını temin ede- j
; çektir. |
; Bu durumun vatan ve cemiyet için ne kadar faydalı ( ; olacağını izaha lüzum yoktur. S
İlgililerin nazarı dikkatinin celbini rica ederim. 5
H. D. |
hadiseye temas eden bir hüküm yoktur. Esasen buraya kadar Hilmi Suat Başak’la aynı fikir ve mütalâadayız.
Mektup sahibinin iddiasına mesnet olarak gösterdiği tek kanun, (5324) sayılıdır- Hattâ mek tubunda: «Bu kanunun 1 nci mad desinde yazılı 4 üncü ve daha yukarı sınıflardaki memurluklara çeçebilmekve tayin olunabilmek için siyasal bigiler okulundan veya hukuk fakültesinden mezun olmak şarttır.» Fıkrasının bir defa okunmasını Sayın Başbakandan memleket namına rica etmek tedir.
Başak, 5324 sayılı kanunun 1 nci maddesinin (B) fıkrasında yazılı olan bu şartı okutuyor da, kendisi neden yine bu maddenin (A) fıkrasıdaki hükmü okumaya yanaşmıyor? Bu fıkrada zikredilen genel hükümlerden birinin; 3656 saylı kanunun valileri de içe risine alan 6 nci maddesinde mev cut bulunduğunu, kanun vazıımn sarahaten ifade etmesine mi ihtiyaç görmektedir?
Bu kanun hükmünün kaldırılması, ya sarih veya zımnî olur. 5324 sayılı kanunda, 3656 sayılı kanunun 6 nci maddesinin ilgası-na dair ne sarih ve ne de zımni bir hüküm mevcut değildir. Binaenaleyh, teadül kanununun yaşayan bu hükmü sırasında İstanbul valiliğine getirilmiş olan Sayın Fahcefîin Kerim Gökay’m dahi tayininde kanuna muhalefet yoktur.
Ancak; 3656 sayılı teadül kanununun 6 nci maddesinin, 5442 sayılı il idare kanununun neş-redildiği 18 6/949 tarihinden son ra artık valiler için tatbikine imkân kalmamıştır. Çünkü bu kanunun 6 nci maddesinde; vali tayininde 3656 sayılı kanun hükümlerinin cari olmıyacağı sarahaten zikredilmiştir. Aylıklı memurların tayinine ait hükümler ise teadül kanununun 3, 4, 5, 6 ve 17 nci maddelerinde yazılıdır-İller idaresi kanununun yalnız valiler için kabul ettiği bu istisnaî hüküm karşısında, valiliğe tayin edileceklerin; tahsil ve hizmet müddetine göre aylık derecesini hesap etmeye, ilk defa devlet memuryeline girerken müsabaka ve ehliyet imtihanına tabi tutulup tutulmadıklarım araştırmaya lüzum yoktur.
Kanun vazıımn maksadım bu şekilde anlamayan veyahut cnla-yış göstermek istemeyen cçık mektup sahibine şunu da belirtmek isterim ki, her hangi bir kanunun ifadesinde vuzuh bulunmadığı takdirde kanun koyucusunun ne demek istediğini mucip sebepler lâyihasından. Büyük Millet Meclisinin komisyon mazbatalarından, umumî heyetin müzakere zabıtlarından çıkarmak mümkündür. Başak, zahmet edip bu yoldan bir inceleme yapsaydı, hakikatin ışığı dimağım aydınlatır, sebebi ve menşei malûm olmayan feryatlarım aksettiren o açık mektubu yazmak (Sonu 4 üncü sayfada?
.... :■ ■ : ' ü,. ■ ■■ ■
Hükümeti ganılıyor !
Evet, D.P. hükümeti yanılıyor.
Hele Başbakan büsbütün yanılmaktadır.
Gören, bilen, işiten, nice nice tecrübeler geçiren bir yurt gazetecisi olmak sıfatiyle benim de vazifem: Hükümeti ikaz etmektir.
Bu kadar nezaket, bu derece hoşgörürlük, bu mertebe hakikati söylemek, bu şekilde görünen köyü göstermek ol-
Memlekette huzur var mıdır yok mudur? Sorusu kırk meçhullü bir muadele imiş sanki.
Başbakan haykırıyor: Vardır!
Hükümet teyidediyor: Vardır!
Fakat on iki yıl huzursuzluk tan el’aman deyip dudakları çatlamış olan halk bir huzur sabırsızlığiyle inliyor: Yoktur!
Ve halkı bilen bir halk yazarı sıfatiyle ben bağırıyorum:
Devletçe tesis edilen esaslı bir huzur vardır. Fakat ötede yok olan huzursuzluğu var göstermeğe çalışan bir kaç politika düşkünü vardır.
Huzursuzluğu bunlar yaratı-
Halkı durup dururken, huzur içinde iken bizar eden, usandıran, hattâ kendi haklarında a-ğır kelimelerle konuşturanlar
Bu üç beş hanc-harab her gün, biteviye her sabah ve her saat halkı rahatsız etmektedirler. Memleketi siyasî, idari, içtimai huzursuzluk içinde gösteriyorlar. Kime karşı? Huzur içindeki halka karşı! Düşmanlara karşı!!
Halkı öylesine taciz ediyorlar ki herkes handiyse düdük çalarak poliiis! diye haykırıp imdat isteyecek!
Koca bir mülk ve milletin huzurunu üç beş iskemle kincisi nasıl bozabilir?
Bozuyorlar işte, bozuyorlar! Artık memleket böyle bir fodullar tasallutu altında rahat ve Sükûnunu kaybederse, ona (huzur vardır) denilebilir
İktidarın sağladığı huzur ile onların anladıkları huzur arasında düştükleri hendekle Çankaya tepesi kadar fark
GENİ UZ MILIBM
-I eğlencesine müdahale edecek -| adamlardan değildi. Yalnız ■I başkalarının da, kendi zevkle-ı ( riııi tenkid etmelerine taham-ıl mül edemezdi.
ıl Mademki karısı kitap yaz-J inak istiyordu, varsın yazsın-.1 dı. Kendisi de vaktinden, balı-.■ ğa çıkarak, sık sık yürüyüş ■I yaparak istifade ediyordu.
■I Bu arada Gülşen de kendine il göre bir eğlence bulmuştu. Gö-rünüşte çekingen ve ürkek bir ■ hali vardı. Buraya ilk geldiği I akşamki halini bir türlü üze-K rindeıı atamamıştı. Hattâ bu L yüzden, yengesi, tıpkı önceleri I gibi, sık sık onu şefkatle azar-j hyordu. Fakat şimdi yengesi-I ne verecek bir cevabı vardı.
I — Biraz açıl.. Gül güldür N kızım... Genç kız, dediğin so-) kıılgan olur. Yoksa burada eğ-j lenemiyor musun?.. İçin mi sı-
4. — Eğlenmez olur ınuyuuı
Nakleden: Ş. TAYLAN
ycngcciğim..
— Ama hiç öyle gösterini-
— Bilmeni.. Galiba içimden eğleniyorum ben yenge..
Yengesi bu söze karşı bir şey diyemez, ekseriya gülümser ve «Çocuk... Hâlâ çocuksun sen..» der geçerdi..
Gerçekten de onu hâlâ çocuk sanıyordu. Onun içinde derinden derine ne değişiklikler olduğunun farkımda bile değildi.. Bilmiyordu ki kendisi bu yanda hissî bir roman yazmakla meşgulken, beri yanda Gülşen hakikî bir romanı yaşamaktadır. Son zamanlarda Gülşen’in bütün düşüncesini, iç hayatının biricik meşgalesini yalnız Selim’le Gülüz’ün aşkları teşkil ediyordu.
Bıı sırra kendisinden başka N vâkıf olan kimse de yoktu zaten...
Ev halkının hepsi Gülüz’ü
Tefrika No. 8 beğeniyor, seviyordu. Fakat o kendini sevdirmek için olduğu gibi olmaktan başka, bir şey yapmıyordu. Daima neşeli idi, fakat patırtılı bir neşe değildi bu. Herkese karşı mültefitti, fakat dnlkavuk olmaktan çok uzaktı. Kemanını dinlemek isteyen oldu mu da katiyyen naz-lanmazdı.
Kendinden bahsctriıeyi sevmezdi. Fakat kendilerinden bahsedenleri usanma alâmeti göstermeden dinlemesini bilirdi. Her işte ileri atılmak, toplantılarda göze çarpacak şekilde davranmak gibi huyları da yoktu. Gülşen Macidin o-uun hakkında söylediği sözleri hiç unutamıyordu. Gülüz geçici bir kuşu andırıyor.. Bir müddet gözümüzü ve gönlümüzü oynladıktan sonra uçup gidecek...» Evet muhakkak ki güııün hiçinde buradan gidecekti, fakat onun hâtıralarda
• tatlı bir iz bırakmamasına imkân var mı idi.
Onun hoşa gitmesi değil gitmemesi gayri tabiî idi. Yenge de, dayı da, Macit de, Gülşen de, Selim de tabiatiyle ondan hoşlanıyorlardı.
Selimin, ona karşı olan muamelesinde, diğcrlcrinkinden farklı olan bir şey görünmüyordu. Ne hareketleriyle, ne sesiyle hiç aşırı bir yakınlık göstermiyordu. Evet, onun yanında bulunmaktan zevk aldığını, onu beğendiğini belli ediyordu. Fakat hürmetkar tavır-lariyle, uzak duruşlariyle de ona karşı öyle yabancı idi ki bütün hareketleri, canlı ve sevimli olan genç bir kadının cazibesini duyan fakat ona mukavemet eden terbiyeli bir de-likanlınınkindeıı farksızdı.
Gülüz de ona karşı kayıtsız görünüyordu. Aralarında gizli bir münasebet bulunduğu şüp-
hesini uyandıracak bir şey sezmenin imkânı yoktu. O kadar ki, Gülşen’in zaman zaman, o gece aydan dökülen sihirli ışığın altında hayalâta dalarak evham gördüğüno inanacağı geliyordu. Gözleriyle gördüğüne yavaş yavaş inanmaz hale gelmişti. Fakat olanları garip bir şekilde sezmeğe başlıvan hisleri de ona inanmasını emrediyordu.
Onlar herkesin yanında ııle-lâdo şeylerden bahsederlerken, mâna itibariyle hiç bir şey ifade etmiyen sözlerinin altından gizli bir ima, tatlı bir vaid bulup çıkarıyordu. Göz önünde bir el sıkışacak olsalar, yahut bir göz göze gelseler, Gülşen onların, bir hâtıranın hazziylc veya bir anlaşmanın sevinciyle sarsıldıklarını görmekten ziyade duyarak anlıyor ve nedense iliklerine kadar ürperi-yordu.. Onların hiç bir söz söylemeden, ağızlarını bile açmadan birbirleriyle konuştuklarını bile farzediyordu. Ve bunda haklı olduğunu gösterecek delil de yok değildi.. Dudakların hafif bir kıvrımla bükülerek belli belirsiz bir tebessüm haline gelmesi, bakışların karşısındakini okşar gibi bir an o--nıın üzerinde durması bir sürü
(Devam edecek)
Bunlar memleketin huzurunu bozmuşlardır vc bozmakta devam edcgidcccklerdir.
Onun için D.P. hükümetini tenkid ediyorum ve bunu bir vazife sayıyorum. Memleketteki bilerek, istiyerek, plânlı çalışarak çıkarılan vu sun'i huzursuzluğu ya itiraf etsin, yahut nasıl tamponlayacaksa
Daha dün millî hürriyeti öldürüp tabuta koyduktan sonra üstüne bin bir yamalı, lekeli şal örtmeği çekinmeden, sıkılmadan ilân edenler; bugün siyasî, İdarî, İçtimaî huzursuzluk iddia edip durmamaca-sına gürültü koparıyorlar. (A-yıb) ın ne olduğunu o bir kaç ihtiras çömezi takdir edemiyorlarsa, bari biz öğretelim.
Huzuru işte bunlar bozuyorlar. Ve iktidarın nezaketini perde edinerek bozmakta, hem ne pahasına olursa olsun, bozmakta devam edeceklerdir.
Evet, sayın Başbakan ve sayın arkadaşları! Memlekette bir huzursuzluk vardır. Fakat sizden gelmiyor. O bir kaç ihtiras peykinden geliyor.
İsterseniz beraber soralım:
Ey dürüst, namuslu, vicdanlı, samimî C.H.I’. mensupları! Allah aşkına, vatan aşkına, sevgilileriniz aşkına — sipariş-siz — söyleyiniz: Huzursuzluk var mıdır? Ve ne vakit bu canlı vc dikenli zincirlerden kurtulacaksınız?
Aka GÜNDÜZ
- TAKVİM -
27/10/1950 — Cuma
Rumî: 1364 — Ekim 14
Hicrî 1370 — Muharrem 15
Sabah 6.06 1.09
Öt'le 11.43 6.44
İkindi 14.38 9.87
Aksam 16.58 12.00
Yatsı 19.29 1.S1
İmsak 4.30 11.32
NÖBETÇİ ECZAHANELER
Başkent, Ege, Yenişehir
Soyla t 3
27/10 1950
ZAFER
Bazı tahminler
mühim görüşmeler
üzerine
Fransız Savunma Bakanı Jules Moch Mecliste konuşurken
Tibet’in
Hikmet YAZICIOĞLU ;
Dünya’nın aynası
DısPolitikn
Fransız meclisinde
Temcit Pilâvı!
a'nın silâhlan-tini, bu faaliye-perdesinin m' tte, yakında Amerikan mütehassıs yazarlarının şüne istinaden, Sovyet s; bütçesini 45 milyar dolar olarak tahmin etmektedir. Bu habeı büyük rakamlar memleketi ola Amerika da dahi heyecan uyan dırmış ve bir yandan Sovyetle-rin hu biitçe ile neler yapmakta olduğu soruşturulurken, diğer yandan, Amerikan savunma bütçesi ile mukayese cihetine gidilmiştir.
Son tahminlere göre, Trııman. kongreden olağanüstü snvunma tahsisatı olarak 31 milyar dolar isteyecektir. Bunun 27 milyarı Amerikan kara, hava ve deniz kuvvetlerine ayrılacak; 4 milyarı yabancı memleketlere askerî yardım olarak sarf edilecek; geri kalanı da atom enerjisi araştırma ve imal sahasında ve yeni silâhların inkişafında kullanılacaktır. Amerikan savunma bütçesinin, yabancı memleketlere yapılacak yardım da dahil olmak üzere, tasarlanan son ve azamî haddi budur.
Bir çok Amerikalı uzmanlar bu kadar büyük masrafın Amerika’yı ileride bir enflasyon tehlikesiyle karşı karşıya bırakmasından korkmaktadırlar. Ne çare ki, silâhlanma için seri halinde imalâta ve binaenaleyh bir çok endüstri kollarının sulh zamanı istihsalinden harp istihsaline dönmejeri lâzım gelmektedir.
Bu kadar büyük fedakârlıklar göze alındığı halde, Sovyet ve Amerikan bütçeleri arasındaki bu bariz fark nasıl mütalâa edilmelidir?
Almanyanın silâhlandırılması ve Batı birliğine alınması müzakere ediliyor
Paris Radyosu, 26 (Basın -Yayın) — Fransız Millî Meclisi dün bütün .gün ve gece Almanya’nın silâhlandırılması ve batı müdafaa sistemine alınması meselesini müzakere etmiştir. Bu müzakereler sırasında çeşitli partilere mensup hatipler, partilerinin bu mesele üzerindeki
istilâsı

görüşlerini açıklamışlardır. Meclis gece geç vakit çalışmalarına son vermiştir. Savunma Bakanı Jules Moch, meclisten, bu sabah saat 11 de toplanmasını istemiş ve askerî meseleler üzerinde bir açıklamada bulunmak niyetinde olduğunu belirtmiştir.
Romanya’ da tethiş
uhalifçilerin, kursaklarında artık fikir namına şey kalmadığını, zaten mevcudu pek az olan feraset akıllarının da, iktidarı kaybetmek yüzünden tükendiğini, yazılarına bakıp anlamak kabildir.
Zaten koskoca Türkiyemizde adedi parmakla sayılacak kadar az olan neşir vasıtalarının ağız birliği ederek, bir tek yerden direktif alır gibi açtıkları muayyen mevzulara dair ar da pek yavandır.
gün, durup durup, olan vakıalara arka çevirip, masını istedikleri gibi göstermekte ve ikide birde «Meclis açılınca gruplaşmalar olacak! Şimdiden imza toplanmağa başlandı! Kabine istifa etmek üzere! Adnan Menderesin hastalığı acaba siyasî mi? Halk vaidlerin yerine getirilmediği için büyük bir memnuniyetsizlik içindedir!» gibi nakaratı ağızlarımdan düşürmemektedirler.
Allah, herkesin gönlüne göre verirmiş amma, bu istekle-inin yerine geleceğine, hem de beş ay gibi kısa bir iktidar devresinden sonra Demokrat Parti milletvekilleri ile mensuplarının ve halkın bu hükme varacağına inanmak çok müşküldür. Çünkü o millet ki, kendilerinin sakat, berbat ve zümre hâkimiyetini esas tutan idaresine tamam on iki sene dayanmış ve ancak ondan sonra harekete geçmiştir.
Olgun Türk milleti, ne yaptığını, ne yapacağını pek güzel bilmektedir; ve onların kısa akıllariyle verdikleri direktiflere hiç de ihtiyacı yoktur.

ÇALIŞAN BALIK-ADAM
Bin bir tehlikeyi göze alarak deniz altı dünyasını tetkike uğraşan doktor
Evvelâ yı noktayı derhal hatırlamak lâzım gelir ki, Sovyet Rusya, 45 milyar tahminedilen — ve bir tahmin olmaktan ileri gidememekle beeraber biraz da mübalağalı gibi görünen — bütçesinden mühim bir kısmını peyklerinin silâhlanması için harcamak zorundadır, Avrupa-daki Sovyet peyki devletlerden başka, komünist Çin'e ve o yoldan Çinhindine ve Asyanın diğer bölgelerindeki komünist hareketlerine yapılan ve yapılacak olan yardım bu meblağa dahil olmak gerektir. Bu masraf çıkarıldıktan sonradır ki, Sovyet-Ier, geri kalan tahsisatla kara, hava ve deniz kuvvetlerini teçhiz edecekler, atom araştırma-larna ve yeni silâhların keşif ve imaline para sarfedebilecekler-dir. Sovyet Rusya’nın 176 tümen tahmin olunan kara ordusunun teçhizi bile, tahmin edilen rakamla ne dereceye kadar tahakkuku kabil bir gayedir, biline-
Komünist Çin ordusu işgal için hazırlıklarını tamamlamış
Hong - Kona, 26 (a.a.) — United Press) — Umumiyetle itimad edilir bir kaynağın bugün söylediğine göre, komünist Çin Ti-betin işgali için hazırlıklarını tamamlamış bulunmaktadır- ve Çin kıtalarının Dalai Lamaların mem leketine girmeğe hazır oldukları yolunda komünist ajansının haberi asla propaganda mahiyetinde değildir.
Hongkong’daki müşahitler komünist ordusunun Tibeti işgale azmetmiş olduğu kanaatindedir-ler.
Komünist ajansının Tibeti istilâ için ayrılmış kıtaların bir «siyasi seferberlik» direktifi aldıklarım bildiren haberi Hongkong çevrelerinde hiç hayret uyandırma-mışhr.
Komünist Çin başbakanı Chou En Lai 1 ekimde Rusyamn Prav-da gazetesinde Çinin Tibeti işgale tamamiyle azmetmiş olduğunu yazmıştı..
Müsaade alınmadan geceleri misafirliğe gitmek bile yasak
Londra Radyosu, 26 (Basın -Yayın) — Romanya’da polisin müsaadesi alınmadan hiç bir kim se başka bir ailenin gece misafiri ulamaz^ «Viatsa kapitulei» adlı Romen gazetesinin yazdığına göre, müsaade almadan gece başka bir evde yattıklarından dolayı 14 Romen tevkif edilmiştir. Bunlardan biri kendi kardeşinin evinde yatmaktan sanıktır.
Geçenlerde Konya'ya yapmış olduğu ziyareiie Pakistan Sefiri Ekselans Mian Beşir Ahmet ve Begüm G. A. Beşir Ahmet, Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve mensupları tarafından çaya davet edilmişlerdir. Çayda Konya Valisi ve Vali muavini de hazır bulunmuştur. Resimde Ekselans Mian Beşir Ahmet ve Begüm G. A. Beşir Ahmet (ortada) Konya Valisi Faruk Şahin-baş (solda ve en sonda oturan) Cemiyet Başkanı ve mensupları ve diğer misafirler görülmektedir.
Şu kadar var ki, Sovyetlerin bu noktada düşük maliyet fiyatından faydalandıkları yani, ucuz iptidaî madde, ucuz işçilik ve ucuz işletme ile istihsali ucuza maletmeleri muhakkaktır. Buna mukabil, Rus silâhlarının kalite bakımından Amerikan mamûllerine nazaran daha aşağı seviyede olduğunda ve en az bugün için, (bazı tank tipleri ve av uçağı modelleri hariç olmak üzere) Amerikan tekniğine yetişememiş bulunduğunda askeri müşahitler hemen hemen, müttefik gibidirler, ileride, teknik inkişafın her iki tarafa da neler kazandıracağı veya kazandırmakta olduğu malûm bulunmamakla beraber, bugün için durum budur, denmektedir. Gene aynı mütehassısların kanaatınca, Sovyet Rusya, silâhlı bir ihtilâf halinde Avrupa'ya sürebileceği 70 ilâ 80 tümenin hepsini teçhiz etmemiştir. Esasen, bütün Kızılorduda Künün icaplar.™ cöre İreniz e-«filmiş piyade tümenlerinin ve zırhlı birliklerin yekûnu, ıımu-
Haydut Giuliano'nun hayatı filme alınıyor Paris, 26 Nafen — Fransa ile İtalya hududunda Pigarle ismin deki küçük bir kasabada SicilyalI meşhur haydut Giuliano’ya benzer birisinin yaşadığı meydana çıkmıştır.
Bu münasebetle Giuliano’nun hayatını filme almak için film kumpanyalarından birisinin de Coppolayı angaje ettiği bildirilmektedir.
Süreyya Pavyonu kış I | mevsimine açılmıştır
imtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir Mümtaz Faik FENİK
Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden Fatin Fuad Basıldığı yer: Güneş Matbaası — Ankara
mi kuvvet plânına nazaran zayıftır.
Sovyetler, ordunun bir kısmını moderiı icaplara göre Silâhlandırarak bunları «darbe tesiri» nde kullanmağa, işgal ve sındırma işini pek iptidai malzeme ile teçhiz edilmiş ve oldukça disiplinsiz birliklere gördürmek tasavvurundadırlar. Bunun içindir ki, batılı kumandanlar, Atlantik savunmasını tasarlarken, Elbe kıyısında 5 ilâ 10 lü-men Alman kuvvetinin dc dahil bulunacağı 25 tümenlik bir Avrupa ordusunun ilk darbeyi muvaffakiyetle karşılıyabieleceği, müteakiben yetişecek takviyelerle 40 ilâ 50 tümene yükselecek batılı kuvvetlerin müte-arrızı durdurabileceği kanaa-tındadırlar.
Bu bakımdan mütalaa edilince Te Atlantik kuvvetlerinin süratle ihdas ve teçhizi farzolunarakj Doğu ile Batının topyekûn bir ihtilâfta, silâhlı kuvvetten yana şans ve imkânları pek fark!. sayılmamak lâzım gelir*
Mücahit TOPALAK
dar kovalardı.
Fakat o, bu sporu çabuk bıraktı. Bir gün, Balear adaları civarında avlanırken, bir kayık gördü. Üzerindeki balıkçılar, yepyeni bir balık ağını kaybettikleri için sızlanıp duruyor -lardı. Hiç tereddüt etmeden, oksijen silindirlerini sırtladığı gibi doğru denizin dibine daldı. İndi, indi, indi... Çok derinlere indi. Hiç bir rahatsızlık duymuyordu! Bilâkis, bir iyi olma hissi, bir zafer sarhoşluğu içinde yürüyordu. O, derin yerlerin bu sansasyonu meydana getirdiğini ve bunun, ekseriya öldürücü olduğunu bilmiyordu. 70 metreden daha fazla bir derinliğe inmişti. Bir kaç kulaç daha. Nihayet, bir kayaya takılmış gibi görünen yeni balık a-ğına erişebildi. Fakat büyük bir hayretle, karşısında taştan yapılmış tam bir lâhitin durdu ğunu gördü. Fosforlu balıklar gelip gittikçe lahit aydınlanıyordu. Acaba, ne zamandanbe-ri bu eser burada yatıyordu? Hangi medeniyete ait idi?
Daha bir bu kadar tahrik edici sualler doktoru yeni araştırmalara şevketti. Büyük şeyler keşfetmek istidadı nihayet ken dini göstermişti.
O zamandanberi, denizaltı zenginliklerini aramak sevdasından vazgeçemedi. Antheor’da 24 metre derinlikte, bir geminin enkazını keşfetti. Geminin yükü küpten ibaretti. Fakat bu küplerin yapılış tarihleri 2.000 sene evveline ait olup imalâthanesinin damgasını taşıyordu! Heyhat; Bu keşif için ortaya çı-
Doktor Chenevee özel bir dal gıç elbise ve cihazı ile deniz altı araştırmalarına yeniden başlamıştır. Başından geçen hâdiseler ve gördükleri, onu olduğu kadar başkalarını da hayret i-çinde bırakmaktadır.
İLK İNİŞ
«Yavaş yavaş iniyorum; su, beni götürüyor, sallıyor, fakat için - için beni üşütüyor ve beni daima uyanık bir seyirci haline koyan değişken bir tesire bırakıyor. Ben, enkaz, harab^ ve kimbilir belki de, şehirler hattâ kıtalar arayıcısı oldum..»
İşte, arkeoloji ilminin câzi-besine kapılmış olan Dr. Chenevee böyle diyor. Dr. Chenevee, iki oksijen silindirinden başka hiç bir yardım görmeksizin, 70 metreden daha fazla suların altına inebilen yegâne insandır.
— Genç yaşta olup da, üç çeyrek saatlik bir dalışı zorla yapabilen insanları gördükçe hayret ediyorum. Benim yaşımda olsalar... diyor.
Kendisine soruyorlar:
— Peki, siz kaç yaşındasınız?
En fazla otuz yaşında gösteren bu, suların tarzanına yaşını sormaktan insan kendini alamıyor:
— Elliyi henüz doldurdum, diyor. Fakat asla en ufak bir hastalık bile geçirmedim ve şimdi en ufak bir yorgunluk bile duymuyorum.
Bu inanılmaz bir şey, inci avcılarının ekserisi bir çok hastalıklara kolayca yakalandıkları gibi, bir çokları da otuz yaşına gelmeden, denize dalışlarında ölmektedirler.
Fosforlu balıkların ışığı altında
Bir kaç sene evvel deniz - altı avına gelmişti. O zamanlar, A-merikalılann ehemmiyet verdikleri bu yeni spor onda, bir iptilâ haline gelmişti. Dr. Chenevee, silâhının okuna lâyık gördüğü bir balığı sonuna ka-
kan gürültü ve patırdılar yabancı dalgıçların dikkatlerini çekti. Onlar, bir hazine çıkaracaklarını sanıyorlardı. Fakat tahrip etmekten başka bir şey yapamadılar. Çok şükür ki bir kaç küp kurtarabilmişti. Bu küpler, Chaillot Sarayı denizal-t' Arkeoloji müzesine koyuldu.
Dr. Chenevee şöyle diyor: '
— Biliyor musunuz? Saint -Honorat adası açıklarında hakikî bir mezarlık bulduğumu sandım. Düzinelerle, kesilmiş fakat dümdüz sütpnlar gördüm. Hemen hemen otuz metre kadar derine inmiştim ki birdenbire bu sütunlar karşımda yükseliverdiler. Üzerlerini yosunlar kaplamış, rengârenk, kolları kesilmiş acaip korkuluklara benziyorlardı. Araştırmalarımı biraz daha ileriye götürdüm. Derinlerde inşa edilmiş olan duvarlar arasına giden bir şose gördüm.
Birdenbire, bunların neye delâlet ettiklerini anladım. Bunlar, eski mabetlerin katlan, parçaları değil miydiler? Sular altında kalmış hakikî bir şehir de bulunmuyor muydum? Muhakkak! Burası tam mânasiyle bir şehir idi. Jeograflar burasının Vercunarum’un bir bakiyesi olduğu ve sonradan sular altında kaldığı hususunda müttefikler. Burasının yeri, Saint -Honorat açıklarında olduğuna göre, vaktiyle buradaki bir ada üzerinde kurulmuş olan bu şehir, sonradan adanın çökme -siyle sulara gömülmüştü.
Dr. Cheneve yeni esrarengiz (Sonu Sa. 4 Sü. 1 de)
Eisenhover Vaşington’a çağrıldı
Yeraltı Şehrinde]
Paris Radyosu, 26 (Basm -Yayın): General Eizenhower, Savunma Bakanlığı idarecileriyle bir konferansa iştiraki için yapılan davet üzerine Vaşing-ton’a gidecektir. General Eisen-hower, bu konferansın gayesi
hakkında bir . şey bilmediğini söyledikten sonra, Avrüpa milletlerinin, müdafaa kuvvetlerinin başkanı olarak kendi ismini ileri sürmüş olanlardan çok memnun ve çok mesut olduğunu bildir-
Zonguldağın defne ormanları, yurdumuzun ebedî bir sulh remzi olarak daima yeşil kalacaktır
22 —
«Vadim o kadar yeşildi ki!»
Bilirsiniz, bu meşhur bir romanın ismidir; fakat romana verilen bu isimde çok acı bir hikâye ve çok derin bir mâna var-' dır. Vakıa, dünyanın her tarafında ,yeşil vadiler mevcuttur; fakat dünyanın hiç bir tarafında kömür havzasındaki şehir ve kasabalarda, gözün alabildiğine uzanan bir yeşillik görülmez. Aksine olarak, dört bir taraf, dağlar gibi kömür tozu ve simsiyah bir curuftur.
Hele Zonguldak'ta okluğu gibi yemyeşil çaın ağaçlan ve zümrüt gibi defne ormanları görülmüş şey değildir. Kömür şehirlerindeki her yeşil ağaç, ocaktaki her kömür kazmasına bir karşılıktır. Yeraltında ne kadar çok kazma sallanırsa, yerüstünde o kadar çok azaç devrilir! Böylece çıkan kömürden biriken toz dağları, her gün biraz daha ormanları istilâ eder; ve günün birinde yeşil yapraklı tek ağaç için, bir karış temiz toprak kalmaz!. Artık nereye baksanız kömür tozu, nereye gitseniz, curuftur.
Sade yeşil vadiler değil, gümüş dereler bile simsiyah kömürle katranlaşıp koyulaşır ve haritadan silinir...
işte, «Vadim o kadar yeşildi ki!» kitabında muharrir, eski kasabasının vaktiyle yemyeşil olduğunu anlatır...
Halbuki bizde hiç bir muharrir; «Zonguldak o kadar yeşildi ki!» diye bir hikâye anlatamıyacak, böyle bir roman yazamıya-caktır; çünkü Cenabı Hak könıiir ihsanını bize, Zonguldak’tu Karadeniz'in geniş ve derin kıyılarında nasip etmiştir. Belki a-sırlar boyunca ocakta kazma sallanacak, fakat bu kazmalar, defne ve çam ormanlarının bir tek dalını bile devirmeğe muktedir olamıyacaktır. Kömürden çıkan toz ve curuf Karadeniz'in engin sularına gömüldükçe, defne ve çam ormanları daima bol toprağından rengini, sıhhatini ve tazeliğini alabilecektir... Belki günün birinde Karadeniz'in suları daha da kararacak, fakat çam ve defne ormanları güzel yurdumuzun ebedî bir sulh yve huzur remzi olarak, her zaman, kış yaz yeşil, asırlarca yemyeşil kalacaktır...
★ ★ ★
Bugünkü yazımla havzaya dair olan bu seri röportajı bitirmek istiyorum. Şimdiye kadar yazdığım yazılarla havzanın bütün dertlerini ve meselelerini ortaya döktüğümü iddia edecek değilim. Temas edebildiğim mevzularda alâkalıların dikkat nazarını çekmeğe muvaffak oldumsa, vazifemi yapabilmiş olmaktan mütevellit büyük bir rahatlık hissedeceğim ve esasen yeni girdiğimiz demokrasi hayatında alâkalılar, enerjik bir çalışma ve zihniyetle bunları ele alırlarsa, hepsinin halli ve tedavisi mümkün meseleler olduğunu göreceklerdir.
Çok temenni ederim ki, önümüzdeki seçim devrelerinde, senelerce ocağın altında bu «kara sevda» yı çekmiş hakiki bir işçi, Biiyiik Millet Meclisine gelsin ve işçilerin asıl dertlerini büyük kürsüden o anlatsın.
Biraz himmet, biraz fedakârlık ve çok pek çok iyi niyet he derdin devası olacaktır. Diğer taraftan beni teselli ve bütün va tandaşlara büyük bir inşirah vereceğine emin olduğum derin sevincimi dc belirtmek isterim.
Evet, Türk vatandaşı olarak ne kadar iftihar etsek yeridir; sabah akşam ellerimizi Cenabı Hakka kaldın detsek yeridir.. İşçilerimiz arasında belki veı romatizma, silikoz gibi hastalıklar mevcuttur. Fakat Allaha bin kere şükürler olsun ki, havzada kızıl hastalığına tutulan tek kimse yoktur. Ekseriya işçi muhitlerine arız olduğu iddia edilen bu nuızir mikrop, hiç bir zaman havzaya girmemişti giremiyecektiı*.
İşçilerimizi, bu tedavisiz âfete karşı koruyan en kuvvetli şı, esasen hakiki Türk vatandaşının yaradılışında ve şuurunda mevcuttur. İşçilerimiz de, köylüler gibi vatansever, ve hakkiy-te milliyetperverdirler. Onlar istirap çekerler, sıkıntı ve yoksul luk yüzü görürler, fakat bıı fedakâr vatan evlâtları yurt sevgisini ve mukaddes din duygularını hiç bir zaman Moskof şiincelerine ve emellerine âlet edemezler.
Türk işçisi, südü temiz her Türk vatandaşı gibi, dini bütün, imanı bütün, şuuru bütün bir vatanseverdir.
Yine büyük bir sevinçle kaydetmek yerinde olur ki, havza i-çindeki particilik hisleri de, umumiyetle bir kardeş sevgisi ve ölçüsü içinde kalmıştır. Burada da, Türk vatanseverliği bütün şııuriyle kendini göstermiştir. Bir kaç tahrikçinin muzır telkinleri, herhalde işletmenin yeni idarecileri tarafından en kısa bir zamanda zararsız bir hale getirilecektir. Aşın particilik gayreti güderek, o filân partiden! Onun prim hakkını tanımıyalım, gibi düşüncelere kapılan nezaretçiler ve çavuşlar, hâlâ varsa, a-nıelenin başına birer püsküllü belâ edilmekten alıkonacaklar-dır. Elbette ki, havzada üreyecek olan aşırı bir particilik tehlikesi,en muzir bir huzursuzluk yaratmağa âmil olabilir. Her gün kazma ve kürekle iş gören hu cahil ve saf yürekli vat duşlar, körü körüne körüklenirlerse müessif hâdiseler vul gelebilir. Bu bir kaç aşirf particinin gayreti, hangi partiden lursa olsun, elbette ki idarecilerin gözünden kaçmıyacaktır.
* ★ *
Havzaya ve işçilere dair yazılarıma son verirken, Zongıılda-ğa ve ZonguldaklIlara, dağlarını çepeçevre kaplıyan çam ve defne ağaçları kadar bol ve ebedî bir huzur ve sağlık dilerim.
— SON —
Mehmet İlalan ismindeki bir işçi bütün malzemesi yerli malı olan bir gaz sobası yapmaağ muvaffak olmuştur. Mehmet İlalan sobayı alâkadarlara göstermiş ve keşfinin patentini almıştır. Bir Türk işçisinin şahsî çalışmasiyle meydana gelen bu soba ecnebi emsallerinden çok daha sağlam olup daha ucuza mal olmakta ve gaz sarfiyatı itibariyle de ekonomik bulunmaktadır. Mehmet İlalan'ı bu muvaffakiyetinden dolayı tebrik ederiz. Resimde, Mehmet İlalan ve yaptığı soba görülüyor.
Türkiye do Al
13.30 — Og-
zlklerl
Rüzgar 8
1 doğurtan 9 — A?İM 0 — ORO 11 — tlbay. ( lir C.H.P. linin soyadı.
3 — Birli. İyi 14 — Ustalık 15
ANKARA RADYOSU CUMA — 27/10 1950
7.30 — Açılış. Progrnı rı. 7.35 — Kuran-t Kor — Haberler. 8.00 — Sa 8.15 Harp Sol Günün Programı 8.30 — Çeeltlt Ha 9.00 — Kapama.
12.28 — Açılış'
Terlibeden: N. t).
Başmakaleden devam :
İslâm devletleri
arasında birlik
£in
Kore savaşı
(Başı 1 nci sayfada) aSeoul'daki Amerikan askerî mücavirleri altıncı Güney Kore tükeneninin Chosan civarında Man-Üçurya hududuna vardığını bıldi-E-en bir haber aldıklarını bildirilişlerdir.
£ Askerî müşavirler grubunun risÖzcüsü 6 nci Güney Kore tünıe-ğninin 7 nci alayının Chosan’a Eğirdiğini ve Yalu nehrinin 3 mil »kuzeyine kadar müfrezeler gön-“'derdiğini tasrih etmiştir.
W); Vaşington, 26 a.a. — (AFP): Başkan Trunıan bugün yaptığı haftalık basın toplantısında, Güney Kore kuvvetleri Kuzey Kore topraklarını Mançurya’ya kadar işgal edeceklerdir, demiştir. Başkan, Amerikan kuvvetlerinin Kuzey Kore’de bu kadar ilerlc-nıiyeceklcrin de ayrıca işaret etmiştir.
Meclis çarşamba günü toplanıyor ( Başı 1. inci sayfada ) Meclisi Başkanlığı seçimi yapılacaktır.
Başkanın mevkiine geçmesinden sonra Başkanvekilleri ve kâtiplerin seçimi yapılacaktır- İlk genel birleşim bu suretle kapanacaktır.
B. M. Meclisinin olağanüstü toplantısından 1950 - 1951 yılı dönemine 36 sözlü soru kalmış bulunmaktadır. Bu sözlü sorular içinde Afyon Milletvekilinin Türk dili hakkmdaki, Tekirdağ Milletvekili Zeki Eratman’ın on bir sene evvel deprem felâketine uğrayan Erzincan için Avusturyadan satın alınan kurma evler, Denizli Milletvekili Hüsnü Akşit'in Devlet Demiryolları ve Limanlan teşkilât kanununda yapılacak değişiklikler ve memurların tayin ve nakil işlerinin bir prensibe bağlanması hakkında Başbaaknlık ve muhtelif Bakanlıklardan sözlü sorulan mevcuttur-
Bu oluz altı soru önergesi B. M. Meclisinin üçüncü birleşiminde gündeme alınacaktır.
Meclis Başkanlığına henüz yeni bir kanun tasarısı tevdi edilmemiştir.
Cumhuriyetin 27 nci yıldönümü münasebetiyle 29 Ekim pazar günü B. Millet Meclisinde Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak kabul töreninde tatbik edilecek programa göre, ordu erkânı, Yargıtay, Danıştay, Ankara üniversitesi, Bakanlık erkânı, siyasi partiler ve malî iktisadi ve siyasî müessese delegeleri ile yabancı devlet mensuplan saat 12-30 da Meclis umumî toplantı salonunda toplanacaklardır. Cumhurbaşkanı Celâl Boyar saat 13 te yukarıdaki sıraya göre tebrikleri kabul edecektir. Kabul resminde Cumhurbaşkanının sağında B.M. M Başkam, Solunda Başbakan-bulunacaktır. Ancak yabancı devlet mensnuplan protokol sırasına göre kabul edilirken Dışişleri Bakam da Cumhurbaşkanının solunda yer olacaktır. Kordiplomatikten sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Kâtipliği, B.M.M-ve Protokol memurları arzı teb-rikâtta bulunacaklardır.
Demokrat Parti İstişarî Kongresine iştirak eden Sinop delegeleri dün gazetemizi ziyaret etmişlerdir. Muhtelif Bakanlıklar nezdinde memleket işleri etrafında temaslarda bulunan delegeler, bu temaslarda Sinop ili için hayırlı neticeler aldıklarını ifade ile memnuniyetlerini izhar etmişlerdir. Yukardaki resimde İl Başkanı Aslan Tosun ile diğer delegeler bir arada görülmektedir
Türkiye-Mısır millî maçı
(Başı 1 inci sayfada) hafif bir antrenman yapmışlardır.
Bu antrenmanda Mısırlılar hak kında edindiğimiz intiba şöyle-dir. Oyuncular fert olarak, sert ve süratlidirler- Takım halinde forvetleri iyi şutör ğörünmekte, bilhassa içler santraforda deplas manii ve süratli oynamaktadır.
Mısırlılar milli takımlarının kad rosunu söylemekten kat’î surette imtina ediyorlar.
Türk genç millî takımım teşkil eden İstanbullu oyuncular da dün sabah trenle şehrimize gelmişlerdir. Istanbuldan gelen kafileyi garda Beden Terbiyesi mensuplan, Mısırlı sporcular ve kalabalık bir sporsever kitlesi karşılamıştır. Kafile Cihan Palas oteline inmiştir. Takımımız bu sabah saat 10 da 19 ayış Stadında hafif bir antrenman yapacaktır. İsrail’e giden Millî Takımımız
İstanbul, 26 (a.a.) — Cumartesi günü İsrail millî takımı ve salı günü Telaviv takımı ile iki maç yapacak olan futbolcularımız bu sabah 11 de Devlet Havayollarının bir uçağı ile Filistine hareket etmişlerdir.
28 Ekim cumartesi günü Türkiye - İsrail millî maçı yapılacak, 31 ekim salı günü de İstanbul • Telaviv temsilî takımları karşılaşacaklardır-
Telaviv radyosu, cumartesi akşamı saat 2.40 ta, salı akşamı da 20.15 te kısa dalga 33,3 metre üzerinden maçın tafsilâtını verecektir.
Bugün Said Selâhaddin Cihan-oğlunun başkanlığında Israile giden kafile şu futbolculardan mü-
, Gündüz
Bülend
Müzdad Yetkiner, Selâhaddin Torkal, M- Ali Has, Kâmil Ekin, HalîS Deringör, Şevket Yorulmaz, Hüseyin Saygın, İbrahim Sumru, Muammer, Abdülkadir Arun, İskender Akpmar, Galib Haktanır, Şükrü Ersoy, Refik Kes-kiner-
Kafileye idareci olarak Cihad Arman ve Masör olarak da Re-şad Erte refakat" etmektedir.
du,
Necmi Erdoğ-Reha Eken,
ZAFER
27/10/1950
den faydalanmak için, hepimi-güzel imkânlar sağlıyacak-
Yalan haber
(Başı 1 inci sayfada) maddî külfet işverenlerin sendikaların
«— İşverenlere yükliyecek işlerde, sıkıştırılması veya oyalanması hakkında her hangi bir tamim veya emir olmadığı gibi; bilâkis, sendikalar kanalile resmî makamlara akseden veya sendika toplantılarında işçiler tarafından bildirilen şikâyet konulan üzerinde ehemmiyetle durulmakta ve Bakanlık tarafından bunların neticeleri yakınen takip edilmektedir.
Ancak, İş Kanununun 93 üncü maddesi, iş yerlerinin teftişi sırasında İşin normal gidişini mümkün mertebe sekteye ve arızaya uğratılmasın! âmir bulunmaktadır. Bu, memleket ekonomisini ve istihsalini korumak maksodile ko nulmuş bir hükümdür-
Bu keyfiyet, işyerinde çalışan işçiler için de aynı ehemmiyeti haiz bulunmaktadır.»
Diğer taraftan sendika başkam İsmail Araş, Ulus gazetesine verdiği beyanatın kısmen tahrif e* dilmiş olduğunu söylemiştir.
Dünyanın aynası
(Başı 3 üncü sayfada) hâdiselere susamış vaziyette -dir. O, şimdi, başka denizlerde de araştırmalar yapmak üzere faaliyete geçmiştir. Yakında Akdeniz ve Ege denizlerinde de araştırmalar yaparak yeni tarihî eserleri ortaya çıkartmak için uğraşacaktır.
N. Nihai ÜLKEKUL
geliyor
(Başı 1 inci sayfada) Eıdoğan, Süleyman, Fikret, Erol, Zekeriya, Lefter, Bahri.
Fenerbahçe - Demirspor gibi İki güzide takımımızın yapacakları bu karşılaşmada maçın galibine verilmek üzere gazetemiz ortaya bir kupa koymuş bulunmaktadır.
Hacettepe’nin fahrî başkanlığı
Hacettepe gençlik kulübünuen bir heyet Belediy Başkanı, Ahf Benderlioğlunu makamında z yg-ret etmiş, kulüplerinin hami başkam olması ricasında bulunmuştur-
Atıf Benderlioğlu Hacettepe kulübünün vaki olan bu müracaatlarım memnunlukla karşılamış ve kendilerine müzahir olacağını voad etmiştir.
B. T Ankara Bölgesi Boks A-ianlığından:
1 — 30 ekim 1950 pazartesi günü saat 14 de Sergievi salonunda «Bölge Boks Tevşik Maçları yapılacaktır.
2 — Bu maçların giriş fiyatı 1 lira, er vç izci 50 kuruş olarak tesbit edilmiştir. Bilet satışına; maç günü saat 12 den itibaren Sergievi önünde başlanacaktır.
3 — Baş hakem: Yarbay Hüsamettin Güreli, orta ve yan hakemleri Kenan Yorgan, Fuat Yücel, Ali Ersoylu, Kadri Ozgüder, Halit Denli, Hayri Angün ve A-merikalı Rid. Kronometre hakemi: Servet Zengindir. Müsabaka doktorluğunu; doktor Muharrem öz-lan yapacaktır-
4 — Maçlara iştirak edecek boksörlerle tartı hakemi Servet Zengin, Halit Denli ve doktor Muharrem Oztan'ın 30 ekim pazartesi günü saat tam 10 da Stadyum boks çalışma salonunda bulunmaları lüzumu rica olunur.
Zeytinyağcılar
(Başı 1 nci sayfada) kanlığın bu yolda çalışmalarına bir an evvel başlamasını temenni etmekteyiz.
Yurtta yüksek asitli zeytinyağı istihsali çok fazladır. Bu bakımdan esasen senelerin verimsizliği ve hastalıkların tahribi yüzünden müstahsil müstarip durumdadır. Zeytinyağı istihsalinin kalite bakımından düzelmesine kadar dışarıdan sabunluk hayva,-nî ve nebatî yağ ithalinin şimdilik tehirinin ve ileriki yıllarda tekrar meselenin görüşülmesinin muvafık olacağı kanaatmdayız» Raporun okunmasını müteakip komisyon başkanı, arkadaştan adına, Bakanlık memur ve alâkalılarından gördükleri yardıma teşekkür etmiştir.
Bundan sonra Sanayi komisyonunun raporları okunmuştur.
Prina fabrikasyonu işi ile iştigal eden sanayicilerin prinanın ihracına müsaade edilmemesi, eğer ihraç edilecek olursa dövizin peşin olarak akreditif şeklinde ellerine geçmesinin çalışmaları bakımından çok faydalı olacağı hakkmdaki dileklerini kongre tasvip etmiştir.
Sonra zentinyağı ve sabun i-malâtçılarınm dileklerine geçilmiş, bu cümleden olarak, zentin-yağının asit miktarlarının derece lere ayrılması, bu suretle müşteriye istedikleri asit derecesinde zeytinyağı vermenin mümkün o-lacağı hususu açıklanmıştır.
Komisyon başkanı zeytinyağının ihracı hakkında şunları söylemiştir:
— Yağ ihracatı imkânlarının daima mevcut olması için, hükümetçe, ihracat müsaadesi, herhangi bir kayıtla tahdit edilme-hıelidir. Bu suretle mevcut yağladın fiyatlarının ihracaatçı, dün ya piyasası ile mukayese ederek satmak imkânını elde eder.,,
Vakit geciktiğinden raporlar müzakeresine bu sabah 9.30 da devam etmek üzere oturuma son verilmiştir-
Ticart Bakam Zühtü Velibeşe-nin zeytin yağı ve nebatî yağlar kongresi delegeleri şerefine yerdiği kokteyl partide, Cumhurbaşkanı, Devlet Bakam ve Başbakan Yardımcısı, İçişleri Bakam, İşletmeler Bakam, Çalışma Bakam, Tarım Bakam, Millî Eğitim Bakanı, Bakanlıklar müsteşarları, Ziraat Bankası Genel Müdürü, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü hazır bulunmuşlardır.
Kokteyl parti geç vakte kadar devam , etmiştir. Cumhurbaşkanı bu arada kongre delegelerinin dileklerini dinlemiştir.
Mesken dâvası
(Başı 1 nci sayfada) betine de gidilecektir. Yapılacak bu nevi evlerin plâmm Belediyeler tanzim edeceklerdir.
Arsa sahipleri ayrı olarak ev yaptırmak istedikleri takdirde, inşaatı iki sene zarfında tamamlamaya mecbur tutulacaklardır.
Aym tasarıda, gece kondu ev-tanzimi meselesi üzrinde de du* lerinin bulundukları mahallelerin rulmaktadır. Tasarıya kaçak inşaata dair şiddetli müeyyideler konacaktır.
Bunu asla «Pan İslâmizm» mânasına almak doğru değildir; çünkü hedef, hiç bir dine müteveccih olmıyacak, belki bizim müşterek dinimiz bize kendi aramızda, kendi meselelerimizi halletmek için, daha kolaylıkla anlaşmak fırsatını verecektir. Şüphesiz böyle bir anlaşmanın, tedafüi bakımdan da kıymeti büyüktür. İslâm devletlerinin, Türkiye ile ne kadar sıkı bir işbirliği yaparlarsa, kendi savunmalarını da o derece kuvvetlendirmiş olacakları tabiîdir.
Memleketimiz bir komünist tecavüzüne karşı ilk cephedir. Ve Karadeniz'le Akdeniz arasında uzanan, kuvvetli bir Türkiye İslâm âlemini her türlü kızıl dalgalara karşı koruyan bir mendirek hizmetini görmekte, esasen bugünkü vaziyeti ile dahi, Arap devletlerini çok daha imalim bir limanda ve çok daha emniyette bulundurmaktadır. Bu cihetin cenup komşularımız, ve din kardeşlerimiz tarafından bilhassa takdir edildiğini görmekle biz ı memnunluk duyarız.
Şurasını söyliyelim ki, iktidar, Arap devletleriyle sıkı bir işbirliği kurmanın lüzumunu çok ihmal etmiş ve bu yüzden bu âlemle bizim aramızda çöller kadar geniş ve aşılması zor bir ayrılık hasıl olmuştur. Bunda, Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan topraklar üzerinde kurulan bu devletlerde yaşayan bazı kimselerin Türkiye'ye karşı her nedense besledikleri bir husumetin de büyük tesirleri olduğu inkâr edilemez. Halbuki, tarihî zaruretlerin neticelerini coğrafi zaruretler içinde mütalâa etmek lâzımdır. Bugün Türkiye'de kimse bir imparatorluk kurmak ve Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan parçaları ilhak etmek, veya bunlar üzerinde siyasî bir vesayet tesis etmek fikrini güdemez. Biz, memleketimizi Millî Misak hudutları ile çerçevelendirmiş bulunuyoruz. Tek temennimiz, komşularımızın kendi memleketlerinde, kendi idareleri ile mesut olyıalarıdır. Biz, kendi topraklarımızı, daha rasyonel çalışmalarla daha çok kıymeilendirebılirsek, vatanı -mızı, hududun öte tarafına yayılmadan çok daha fazla büyültmüş ve genişletmiş oluruz. Esasen demokratik esaslara candan bağlı bulunan Türkiye, emperyalist cereyanlara karşı vaziyet almış bir memlekettir.
Güzide meslekdaşımız, Philips Price'ın da muhtelif Arap memleketlerinde yaptığı temaslardan sonra edindiği intiba o-dur ki, buralarda da, bugünkü Türkiye'nin yapıcı rolünü takdir eden münevverler, devlet adamları pek çoktur.
O halde meşhur darbı meselde olduğu gibi, madem ki yağ var, şeker var, un var, neden helvayı yapmıyoruz?
Realist olmak için, şunu itiraf edelim ki, senelerce Arap memleketleri de birbirlerinden, bir çok menfaat zıddiyetleri yüzünden ayrı kalmışlardır. Gerçi Arap Birliği diye bir teşekkül kurulmuştur; fakat bu birlik, samimî olmaktan daha çok sunî bir manzara almıştır. Hâşimî-lerle Suudî'ler arasındaki hanedan rekabetleri, büyük Suriye dâvası, Mısır'ın liderlik etmek istediği bir Afrika İslâm âlemi ile Arabistan yarımadasında yaşıyanlar arasındaki ayrı telâkkiler, İslâm devletlerinin istenilen şekilde birbirlerine yaklaşmalarına ve bağlanmalarına engel olmuştur. Arap-lar, yalnız Filistin meselesinde bir ittihat manzaarsı göstermişler, fakat bunda muvaffaki-yetsizlik görülünce, yine dağılma alâmetleri meydana gelmiş ve her biri ayrı bir politika peşine düşmüşlerdir.
Halbuki, karşıda, dev gibi bir komünist düşman fırsat beklemektedir. Bir tarafta politik ihtiraslar çarpışırken, o. pekâlâ Yukarı Nil'de pamuk işçisi fcl-lâhlar arasında, veyahut Mısır'ın mensucat fabrikalarında işlemeğe başlamış, bazan Kırımlı hacı kıyafetine girerek Suudî Arabistan'a sokulmuş, bazan kürt isyanları şeklinde kabileler arasına girmeğe bakmıştır. Asıl muntazam kuvvetlerinin ise, daha münasip zaman beklediği kimsenin meçhulü değildir. O halde Arap memleketlerinin bu bariz tehlike karşısında vaziyeti kavrayıp birleşme-
Ankara Palasta akşamki ekspozisyon
Dün saat 17 de Ankara Palas salonlarında şehrimizin tanınmış terzilerinden Belkis Yalın bir ekspozisyon tertip etmiştir. Davetliler arasında Bayan Köprülü, Bayan Ağaoğlu, Bayan Gürsoy, Bayan Akdur, İngiliz, Fransız, İspanya, İtalya Büyük elçilerinin bayanları ile şehrimizde bulunan kordiplomatiğe mensup şahsiyetlerin bayanları ve seçkin bir dâvet-li kütlesi hazır bulunmuştur.
Ekspozisyonun karakteristik vasfı şimdiye kadar yapılan defilelerin hemen hemen en iyi lerinden birisi olması ve mankenlerin de memleketimizde bulunan Amerikan personelinin bayanları olmasıdır.
Ekspozisyonda tayyör, elbise ve şapkalar teşhir edilmiş ve yalnız Türk sanatkârının makasından çıkan bu eserler bilhassa yabancı davetliler tarafından takdirle karşılanmıştır.
Ekspozisyondan sonra Yar-dımsevenler Cemiyeti göçmenler menfaatına davetlilerin yar dımına müracaat etmiş ve büyük bir para toplanmıştır.
Hüsnü Yaman’ın
basın toplantısı
(Başı 1 nci sayfada) tikten sonra parti teşkilâtını genişletmek zarureti doğdu. Şimdi ihdas edilen müfettişliklerin adedi kırkı bulmuştur. Muhalefet partisi mahfillerinde her hareket sadece muhalefet yapılmak için tenkidcdilmektedir.
Hükümetin değişeceği rivayetleri tamamen uydurmadır. Mem lekette yer yer baskı yapıldığı dedikoduları sureti kafiyede yalandır. İdarî baskı diye bir şey yoktur. Biz, Demokrat Partili, Halk Partili diye sıfatlanmış bir idare adamı tanımıyoruz. Hepsi milletin emrinde memurdur.
Hüsnü Yaman, müteakiben İstanbul’un belediye işlerine dair sorulan bazı sualleri cevaplandırmış, İl Genel Meclisi seçimlerinde Demokrat Partinin İstanbul’da muhalefet partilerine nazaran 5/4 nisbetinde rey aldığını beyan etmiştir.
Ziraat sayımı
(Bap 1 inci sayfada) defa yapılmış ve neticesi bu seneki sayım başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
Bundan başka sayıma hazırlık olmak üzere; Birleşmiş Milletler Anketler Komisyon Başkanı bulunan Hindll Prof. Mo-halo Nobis, memleketimize gelmiş ve tetkikler yaparak, bazı tavsiyelerde bulunmuştur.
Gene bu maksat için, geçen sene eylül ayında Paris’e, F.A. O. tarafından ziraat sayımlarının tatbikatı hakkında açılan kursa, dört stajiyer memur gönderilmiştir.
Bu memurlardan ikisi, Amerika ve Kanada’ya da gönderile rek, oralardaki ziraat sayımları üzerinde çalışmışlardır.
Sayım için İktisadî İşbirliği yardım fonundan üç Amerikalı mütehassıs getirtilmiştir.
Ankara 3 üncü Sulh hukuk mahkemesinden
(939/35) Aşağıda isim ve memleketleri yazılı kimseler 939 senesinin muhtelif aylarında Anka-roda Nümune Hastahanesinde ölmüş ve mahkememizce de vereseleri malûm bulunmamış olduğu gibi bu güne kadar bir müracaatta yapılmamış bulunduğundan mirasçılarının ilân tarihinden itibaren üç ay zarfında sıfatlarım tayin etmek üzere veraset ilâmîle birlikte mahkememize müracaatları aksi takdirde alâkadarların istihkak dâvası açmak hakkı mahfuz kalmak şar-tile terekenin hâzineye devrolu-nacağı medeni kanunun 534 üncü maddesi gereğince ilân olu-

eski
İdarî mevzular
(Baş tarafı 2 nci sayfada) külfetinden kurtulurdu.
Müsaadelerini dileyerek 5442 sayılı iller idaresi kanununun ge. rekçesinden.jkomisyon mazbatalarından ve umumî heyet müzakerelerinden mevzuumuzla ilgili bazı noktalan burada açıklaycr
lller idaresi kanununun valilerin tayinine ait 6 nci maddesi, hükümet tasarısında 8 nci madde olarak sevkedilmiştir- Tasarının bu maddesinde, valilerin tayininde 3656 sayılı teadül kanununun cari olmıyacağı yazılı değildir. Gerekçede de buna ait bir kayıt yoktur. Çünkü hükümet, 3656 sayılı kanunun istisnaî hükümleri ihtiva eden 6 nci maddesinin merî olduğunu nazarı itibara alarak buna lüzum görmemiştir.
Tasan; Adalet, Bayındırlık, Çalışma, Dışişleri, Ekonomi, Maliye, Millî Eğitim, Millî Savunma, Tarım komisyonlarında görüşülmüş ve valilerin tayinine hiç temas-,.: dilmemiştir. Yalnız İçişleri Komisyonu, tasarının 8 nci maddesini, 7 nci madde olarak kabul etmiş ve vali tayininde 3656 sayılı kanunla- mukayyet kalın-mıyacağmı maddede tasrih etmiştir.
Meclisin umumî heyetine bu şekilde gelen kanun tasarısının 8, komisyonunun 7 nci maddesi, 6 nciı madde olarak müzakere edilmiştir. ,
Müzakere sırasında ilk söz a-lan Demokrat Parti sözcüsünden sonra, İsparta Milletvekili Sait Koksal kürsüye gelmiş ve beyanatı arasında,- vali tayininde 3656 sayılı kanun hükümlerinin cari olmıyacağınm ifade edilmesini, valiliğin karyer mensuplarına hasredilmesi şeklinde an-laşılmamasnm, teadül kanununun 3 üncü, hattâ 6 nci maddelerindeki kayıtlardan istisna edilmek le, vali tayininde her hususta hükümetin serbest bırakıldığım açıkça ifade etmiştir Diğer milletvekilleri de maksadın bu olduğunu kabul ederek beyanatta bulunmuşlardır-
Komisyon sözcüsü ise aynen şöyle konuşmuştur: (Maddeden maksut olan şey, valinin tayininde hükümeti kanunla mukayyet kılmamaktır- Hükümet, bu yere lâyık her hangi bir vatandaşı, bilâ kaydüşart valiliğe tayin edebilir.)
Yazımızı hulâsa edersek; memurin kanununun 4 üncü maddesindeki vasıf ve şartları haiz bulunan herkesin vali tayin olunabileceği neticesine varmış oluruz-
leri ve bu hususta Türkiye ile beraber bir işbirliği yapmaları kadar hakikî menfaatlere uygun bir şey var mıdır?..
Temenni edelim ki, artık göze batmağa bile başlayan bu nokta tamamiyle anlaşılmış olsun, ve hiç olmazsa bundan sonra İslâm memleketleri arasında böyle bir birliğin bir an evvel tahakkuku için, daha kati ve daha emin adımlar atıl-
Bunun için de, bu fikirleri kendi memleketlerinde yaymak için ovvolâ münevverlere büyük bir vazife terettüp etmektedir. Böylece saha aydınlanmış vc devlet adamları da bu sahada daha emin bir suretle yürümek imkânlarını bulmuş olurlar.
Mümtaz Faik FENİK
Hükümet değişikliği haberleri yalanlanıyor
Ankaı-a, 26 (T.H.A.) — Kabinenin istifa edeceği yolunda son günlerde ortaya çıkarılan haberler alâkalılaı-ca tekzip edilmişti. Bu hususta malûmatına müracaat ettiğimiz yetkili bir şahsiyet bize şunları söylemiştir:
— Bu rivayetler de hangi maksatlarla kurulmuş olduğu aşikâr olan Ankara Ajansının tamamen yalan haberlerinden
1950 ziraat sayımı, bütün muhtarlıklara gönderilen sarı kâğıtların doldurulması sureti-le yapılacaktır.
Sayımın maksadı, Türkiye-de mevcut bütün çiftçi ailelerinin mahsul ve hayvan durumu hakkında esaslı malûmat al maktu-.
7000 ilk okul öğretmeni sa -yım memuru olarak çalışacak ve bunları 816 ziraatçi memur kontrol edecektir.
Belediye Başkanlığından
Belediye Komisyonunun 20/10/1950 tarih ve 5937 sayılı kararı ile: Tereyağından ve sakaroz şekerinden imal edilerek içindeki fıstık, fındık, ceviz ve badem miktarı asgari yüzde 10 nisbetinde bulunmak şartiyle hamur tatlılarının perakende âzamî satış fiyatları aşağıya çıkarıldığı veçhile tesbit edilmiştir
Sayın halka ve ilgililere ilân olunur.
Cinsi
Fiyatı
Baklava (Cevizli, fındıklı, bademli) Baklava (Fıstıklı) Beyaz baklava Dilber dudağı Sarığı burma Bülbül yuvası
) ) ) )
230 Kr.
300 Kr.
fındıklı ve bademli
260 Kr.
Beyaz baklava Dilber dudağı Sarığı burma Bülbül yuvası Hanım göbeği (Nebatî yağ ile Tulumba tatlısı Hurma tatlısı Vezir parmağı
) ) ) )
) ) )
) )
Fıstıklı
330 Kr.
olabilir) (Nebati yağ ile olabilir)
230 Kr.
Revani tatlısı
Tel kadayifi
Saray lokması (Susam yağı ile olabilir)
D.P. Hıdırlık Ocağı Başkanlığından:
D-P. Hıdırlık ocağının kongresi 28 101950 cumartesi saat 20, de Altındağ Hıdırlık Tepe Birlik kıraatanesinde yapılacağından milletvekilleri, il genel meclis ü-yeleri ve belediye üyeleriyle par tili arkadaşların teşrifleri rica o-lunur.
Satılık otomobiller
1 — Opel Kopitan; tamamen yeni taksimetresile birlikte.
2 — Studebaker - Şampiyon taksimetresile birlikte.
Görmek istiyenler Teknik üniversite karşısı.
OTONAM
Garajı. Telef. 32649 5897
Ticaret ve Sanayi Odasından: Unvan: Yusuf Demir; Sicil No-3317.
Ankarada Oncebeci semtinde Erdem sokağında 229 numaralı evde oturan Anafartalar semtinde Kınacıhan 11 No. lu mahalli ticarî ikametgâh ittihaz ve komisyonculuk ticaretiyle iştigal eden Ticaret Odasının 3 95 numarasında kayıtlı T. C- tab'asmdan Yusuf Demir'in yukarıda yazılı ticaret unvaniyle noterlikten tasdikli imzası şeklinin ticaret kanununun ahkâmına uyularak 26/10 1950 tarihinde tescil edildiği duyurulur. (8065)2347
Dr. Bahaettin Kökdemir
Birinci Sınıf Dahiliye Mütehassısı
Seyahatten dönmüştür. Günün her saatinde hasta kabul eder, Anafartalar Cad. No: 202 Köklü Apr- Kat: 3 Tel: 14544 veya 31208 den sorulabilir. 5895
230 Kr.
200 Kr.
190 Kr.
Kiralık Daire
Maltepe. Kapalı durak, Akıncılar sokak No. 17- üç oda, bir hol, havagazı, su, elektrik.
Aynı adres üst kata müracaat. Tel- 24666 5894
: CASUSLAR :
; kimlerdir?
I CASUSLAR ;
■ nasıl ve nerelerde yetişirler? ) : CASUSLAR :
; nasıl çalışırlar? !
I CASUSLAR ;
; dan nasıl korunmalıyız? ! İTopyekûn Casusluk; ; ta okuyunuz !
I Yazan: Curt Riess ;
I Çeviren: Bcdia Avunduk ; ! Akba, Beıkalp, Haşet kitap ! ! evleri veya P.K. 2018 müra- ; [caat. 5872.»
Kayseri 2 nci Asliye Hukuk Yargıçlığından:
Kayserinin Kıranardı köyünden Mahmut kızı Şerife Mıhcınm aynı köyden Osman Paşaoğlu Musa Çeşme aleyhinde açtığı boşanma dâvasının yargılamasında dâvâlı davetiye üzerine gelmediğinden ve gıyap kararının da adresi belli olmadığından tebliğ edilememiş olduğundan dâvâlının duruşma günü olan 30-11.950 gününde mahkemeye gelmediği veya vekil göndermediği takdirde hakkmdaki yargılamaya gıyaben devam olunacağı gıyap karan yerine kaim olmak üzere i-lân olunur. 2855
T0 LET
; Furnished Four Rooms, I onc hail. Every conveniency ; cxccpt Central heating... 'Tel: 23110/122 Mclınıet Ali ; Arın.
; Güvenlik sokak No. 1 Çan-' kaya veya Güven evleri as-; faltı alt kısmında yeni B.M. i Meclisi bahçe duvarına biti-! şik. 5857
Geredeli Azime, Kastamonulu Alime, Bâlâlı Rıza, Hoymanalı Mehmet, Kırşehiril Ahmet, İstanbullu Şerife, Güreli Fatma, Çubuklu Bektaş, Beypazarlı Mustafa, Cerkeşli Satılmış, Ankaralı İbrahim, İstanbullu Hamdi, An-karalı Kezban, Sungurlu Dincer, Çubuklu İbrahim, Bâlâlı Servi, Yozgatlı Fatma, Beypazarlı Abdullah, Hendekli Ali, Ankaralı İbrahim, Kırşehirli Hurşit, Nevşehirli Mehmet, Kırşehirli Haşan, Polatlılı Satılmış, Kalecikti Mustafa K- Hamamlı Lemon, Ava-nuslu Haşan, llgazlı Emine, Ma-raşlı Edibe, Çubuklu Kezban, Bâlâlı Sultan, Sivrihisarlı Emine, Haymanalı Azize, Nallıhanlı Muzaffer, Ankaralı Satılmış, Si-vaslı Mehmet, Mihalıççıklı Sıdıka, aymanalı Zeynep, K- Hamamlı İbrahim, Beypazarlı Mehmet Ali, Kayserili Tosun, Sivrihisarlı Fatma, Etimesgutlu Afife, Geredeli Mehmet, İstanbullu Lâmia, Ürgüplü İbrahim, Ankaralı Zeliha, Araçlı İsmail, Haymanalı Nuri, Haymanalı Ayşe, Bâlâlı Hacı, İstanbullu Ali Kemal, Kırıkkaleli Abdurrahman, Koçhisarlı Celâl, Kalecikti Atike, Sivaslı Rıza, Niğ-deli Nevzat, Rizeli Dursun, An-karalı Osman, Bâlâlı Mahmut, Zir li Arziye İstanbullu Melek, Kalecikti Müslim, Kırşehirli Mustafa, lallıhanlı Mehmet, Konyalı Bekir, K. Hamamlı Raşit, Keskinli Musa, Kayserili Bekir, Konyalı Haşan, Haymanalı İsmail, Polat-kk Müsfire, Ayaşlı Ayşe, Ahlat-lı Sıtkı, Taşköprülü Süreyya, Nevşehirli Fehmi, Inçbolulu Fethiye, İzmirli Leon, Eskişehirli Mustafa, Mucurlu Ayten, Bâlâlı Elif, Nevşehirli $efika, ErzincanlI Haşan, Zirli İzzet, İstanbullu Fikri, Keskinli Haşim, Beypazarlı Arif, ‘ Ayaşlı Hüseyin, Çubuklu Melahat, İstanbullu Safiye, Kırşehirli Esma, Tekîrdağlı Zeynep, Darendeli M. Ali, Boğazlıyanlı Ali, Kırşehirli Kezban, Nallıhan-lı Fatma, Bâlâlı Hatice, llgazlı Hatice, Boğazlıyanlı Arif, Cerkeşli Hatice, Polatlılı Hilmiye, Eskişehirli Halime, Beypazarlı Havva, Avanoslu İsmail, Beypa-zarlı Hatice, Keskinli Bilâl, An-karalı Kâmile, Ankaralı Ahmet, İstanbullu Nedime, Nevşehirli M. Emin, Sinoplu Zarife, Beypazarlı Ömer, Ispartalı Yaşar, Ürgüplü Gani, Ayaşlı Muhiddin Ankaralı Asım, Sungurlulu Yusuf, Kırşehirli Ziya, Haymanalı Ahmet, Ça-nakkaleli Hayrettin, Nevşehirli Ahmef, Uşaklı Rahime, K- Hamamlı Sıdıka, Kayserili İbrahim, Arapsunlu Sultan, Haymanalı Me lek. Keskinli Hanife, Beypazarlı Hüsamettin, Beypazarlı Ayşe, Ayaşlı Emine, Araçlı Aziz, Konyak Emine, Koçhisarlı Sultan, Ankaralı Akgül, İstanbullu Adem, Yozgatlı Nazire, Cerkeşli Mehmet, Polatlılı Satılmış, llgazlı Mehmet, Çubuklu Ahmet, K. Hamamlı Arif, Kırşehirli İsmail, Ak-sarayk Yaşar, Erzincanh Ahmet, Polatlılı Zehra, K. Hamamlı Hanife, Ankaralı Hüseyin, Anka-ralı Adviye, Kırşehirli Zülbiye, Ankaralı Ahmet, Ankaralı Fatma, Çerkeşli Şerife, llgazlı Halit Kastamonulu M. Ali, Küçük Yozgatlı Kasım, Çubuklu Dze-
yir, Beypazarlı Ahmet, Avanoslu Serafettin, Bâlâlı Halil, K-Hamamlı Ayşe, Kırşheirli Döndü, Nallıhanlı Nazif, Adanalı Yaşar, Mihalıççıklı Salim, Nevşehirli Ahmet, Çubuklu Akile, Bâlâlı Suna, Sivrihisarlı Fatma, Ayaşlı Bekir, Zonguldaklı Adile, Ayaşlı Fatmj, Eskişehirli Sah, Ayaşlı O-mer, Tokatlı Sabri, Bursalı Haşan, Çubuklu Fatma, Kalecikti Mehmet, İstanbullu Mustafa, Bey pazarlı Firdevs, Çerkeşli Mehmet, İstanbullu Ihsane, Ankaralı Fatma, Haymanalı Zeynep, Gümüş-hancli Sah, Kalecikti Hafız, Po-lallık Bekir Kaya, Bâlâlı Hayrul-lah, Keskinli Haydar, Cerkeşli Vahap, Avanoslu Ali, K. Hamamlı Hüseyin, Bâlâlı Seyfi Ali, Kale-cikli Fatiş, Keskinli Halil, AksaraylI M. Ali, Kalecikli Haşan, ı (201) Kişidir.
7^
*fl
27/10 1950
ZAFER
Sayla : 3
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığından
seçhıe imtihanlarını burslu ve burssuz olarak kazananların, kazanma sıralarına göre isimleri
Kazanma
derecesi
Kazanma derecesi
Fakültemiâitı 1950 - âl öğrenim yılı
BURSLULAR
Namzet No. Adı ve Soyadı Mezun olduğu Lise
67 Sadullah Aygün Sivas Lisesi
37 Orhan Aydın Ankara Atatürk
577 Mehmet Selik İzmir Atatürk
47 îzzet Zincir Kayseri Erkek
56 Cengiz Aren Afyon
16 Turgut Geleğen Erzurum
465 Enver Hızlan Haydarpaşa
122 Oral Turanoğlu Galatasaray
252 Bedri Nazlı Kayseri
7 Fahri Yücel Haydarpaşa
445 Adnan Yontuk Galatasaray
155 Ayhan Kamel Giresun
494 Sezai Karakoç Gaziantep
174 Halil Yılmaz Günal Antakya
51 M. Kemal Eren Afyon
408 Ali Hikmet Alp Balıkesir
180 Saıpim Uslu İzmir Atatürk
407 Yusuf Kirmikir Bursa
133 Sabit Arlı Yozgat
462 Bedrettin Tunabaşı Saint Joseph
209 Doğan Egel Antalya
472 Tahsin Kanalcıoğlu Saint Joseph
132 Sefer Cansu Samsun
215 Vedat Uraz Ankara Atatürk
194 Sedat Kars Samsun
33 İhsan Erçelik Yozgat
* 99 Cevat Doğanay Ankara Gazi
253 Nuri Erdem Gaziantep
362 Derviş Yalını Kayseri
458 İsmet Ergün Antalya
172 Yavuz Kadıoğlu Ankara Gazi
109 Nurhan İnce Edirne
552 Erol Günçer Kabataş
144 Sabit Güleryüz Yozgat
262 Mehmpt Akat Yenişehir T. M. C.
430 Abdullah Demirol Sivas
496 Nijat Tunçsiper Balıkesir
527 Salih Şanver İzmir Atatürk
301 Nevzat Keşan Ankara Atatürk
488 İhsan Öztürk Haydarpaşa
BURSSUZLAR
Namzet
No. Adı ve Soyadı Mezun olduğu Lise
186 Vahap Demir Ankara Gazi Lisesi
217 Nevzat Ö2han Denizli İsmet İnönü
566 A. Salim Atık Adana
406 Sami Göktan Bursa
77 Turan Karabulut Kayseri
314 H. Basri Gültekin Antakya
238 Selim Yardımcı Diyarbakır
422 Teoman Törün Haydarpaşa
10 Mehmet C. Baysal Kütahya
206 Gültekin Aktaş Mersin
211 Beyhan Özbay Ankara Gazi
53 Erdoğan Sanalan Galatasaray
487 Hayri Baykal Saint Joseph
42 Kadir Akın İzmir Atatürk
70 Ümit Üzmen Ankara Gazi
479 İsmail Güzeliş Balıkesir
421 Teoman A. Acarlar Saint Joseph
196 Recep Tekman Kayseri
165 Haldun Tansel Balıkesir
185 Semai Çelebi Afyon
43 Gültekin Aksudoğan Balıkesir
49 Ülker Akçakoca Ankara Kız
503 Hüseyin Karahan Haydarpaşa
260 Refet Ünal Kastamonu
424 Necdet Kesmez İstanbul Erkek
343 Kadir Arslan Denizli İsmet İnönü
433 N. Şükrü Akalın Beyoğlu Erkek
199 Hamdi Özer Diyarbakır
230 Cemil Akınç Ankara Gazi
320 Yılmaz Öztun Antalya
470 Ccmalettin Seber Haydarpaşa
41 Çelik Fuat Aydemir Elâzığ
74 Mehmet Şekip Akı Afyon
227 Rahmi Kılınç Afyon
474 Aydın Kürkçüoğlu Beyoğlu Erkek
576 Hüseyin Çelik ' Kayseri
601 Alâettin Selçuk Haydarpaşa
54 Hüseyin S. Kendir Kayseri
157 Cahit Yalçın Ankara Gazi
259 Necdet Kayasezeı- Ankara Gazi
312 Sadık Göbelezoğlu M. E. D. Uşak
417 Muammer Boğaç Galatasaray
528 Cahit Çıray İzmir Atatürk
33 Tekin Kayalı Kayseri
85 Muzaffer Onursal Mersin
154 Cengiz Önbilgin Ankara Atatürk
270 Bekir Şaylı Balıkesir
456 Osman Yılmaz Kayseri
471 Erol Baykara İstanbul Erkek
555 Sami Gerdan Trabzon
115 Metin Dikmengil Haydarpaşa
162 Kemal Erensoy Erzurum
263 Ercüment Anar Tarsus Amerikan Kolaj
291 Feridun Akalın Denizli İsmet İnönü
571 Bülent Atabek İzmir Karşıyaka
586 Özhan İnce İzmir Atatürk
138 Cengiz Arpağ Denizli İsmet İnönü
148 İrfan Ergitı Maraş
Namzet
No. Adı ve Soyadı Mezun olduğu Lise
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
Asuman Akyüz Turgut Doğu
Refet İbrahimoğlu M. Tahir Demirkurt Haşan Yılmaz Fettah Çüncr Şadi Demirbaş Cahit Gündüz Ali Ayyıldız Ayhan Erbil İlhan Evliyaoğlu Suzan Davran Ahmet Çimen Abdülkerim Yılmaz Şinasi Akçay İskender Dalay Ümit özhan Şükrü Kuruca Mehmet Demirer Nüzhet Koyutürk Faik Akyıl Nevzat öner Cevat Özturan Bekir Çeçeli Yavuz Bıyıktay Selâhattin Tekin Ruşen Keleş Agâh Büyüksağcı İlhan Dinçel M. Sadık özelçi Attilâ Karaosmanoğlu Halil İyigün Emin Atalay Haşan Keler Hacı Sırkıntı Özcan Ertan
Fethi Karadağ Alâettin Alpaydın Necati Kaya Celâlcttin Özgen Mehmet Beyazıt
aşağıdadır:
Ankara Kftt Tarsus Amerikan Saint Joseph Galatasaray Haydarpaşa Antalya Erzurum İzmir Atatürk
Galatasaray Galatasaray Erenköy kız Gaziantep Yozgat Gaziantep İstanbul Erkek Çapa Haydarpaşa Ankara Gazi Adana Mersin Erzurum İzmir İnönü Giresun Ankara Atatürk Kastamonu Trabzon Afyon Malatya Konya İzmir Karşıyaka Samsun Samsun Kütahya Kayseri Ankara Gazi İzmir Atatürk Haydarpaşa Adana Ankara Atatürk Maraş
........... w
Gar Gazinosunda
29 Ekim 1950 akşamı CUMHURİYET BAYRAMI $«e«na
Büyük gala suvaresi
7 Brymans revüsü iştirakile
HUSUSİ YEMEK
Tel: 15190, 12603 masalar kaydına başlanmıştır.
Önemli not: 1 — İmtihanı burslu ve burssuz olarak kazanan adayların kati kayıt muamelelerini 15. XI. 1950 günü akşamına kadar yaptırmaları lâzımdır. Katı kayıtlarını bu tarihe kadar yaptırmayan;
a) Burslular yerine, kazanma sırasına göre burssuzlardan
b) Burssuzlar yerine kazanma sıraları ve adları yedek listede gösterilen adaylardan alınır (Yedek öğrenci listesi Ankara’da Fakülte'de İstanbul’da Teknik Okulda ilân edilmiştir.)
2 — İmtihanı burslu olarak kazananlar Ankara’da Fakülteden, İstanbul’da Teknik Okuldan alacakları yüklenme ve kefalet senedi örneklerini aynen yaptıracaklardır. 8066 — 2351
Kazanç Vergisi ödevlilerinin dikkatına
Ankara Defterdarlığından :
1950 yılı Kazanç Vergisi ikinci taksitinin ekim ayı sonuna kadar ödenmesi lâzımdır.
Bu süre içinde ödenmeyen vergiler Tahsili Emval Kanunu hükümleri dairesinde yüzde 10 zammiyle beraber haciz yoluyla tahsil olunacağı yayınlanır. (8011)—2333
Veteriner Fakültesi Dekanlığından
Asistanlık hakkındaki ilânımıza ektir:
İç hastalıkları Enstitüsü için alınacak asistanda yaş kaydından Profesörler Kurulunun kararı ile vazgeçilmiştir.
(8061)—2350
Satılık kıymetli arsa
Kızılayın merkezinde Atatürk bulvarına 50 metre mesafede Se-lânik Caddesiyle Tuna caddesinin birleştiği noktada İş Bankası binasınmarka cephesi karsısında bulunan 644 metre kare sahasında 1049 ada 9 parseldeki arsa metre karesi 50 liradan satılacaktır.
Müracaat: Abideyi Hürriyet
Cad- No. 62 Daire 5 de bay E-nıirgil - Sisli, İstanbul. Ankarada Tele. 16480 2893
I
aktif
99
100
101
102
103
İM
105
106
107
108
109
307
366
483
565
75
111
298
357 511 553 578
Necati Gündüz Osman Kayacan Neşe Alkan Davut K. Sun Halim Tugay Mustafa Tosun Kadri Aydoğan İlhamI Sayın Doğan Akıncı Hüsnü Doyurucu Niyazi Şeker
İzmir Atatürk
Aptalya Kandilli Kız
Haydarpaşa
Maraş
Samsun
Maarif Kolleji
Denizli İsmet İnönü İzmir Atatürk Trabzon
İLAN
1 — Büro, depo ve tamirhaneler ihtiyacı için imtihanla en aşağı lise ve üniversite mezunlarından 3 stajyer sekreter alınacaktır. Bunların İngilizce de bilmeleri şarttır.
2 — İmtihanları kazananlar 950 malî yılı sonuna kadar denemeye tâbi tutulacaklardır. Bu müddet içihde geçici olarak kendilerine (400) lira aylık ücret verilecektir.
3 — İmtihana girebilmek için:
Askerliğini yapmış 28 yaşını geçmemiş olanlar aşağıdaki belgeleri ve dilekçeleri ile Ankara Gn Kur. Ordonat D. Bşk. lığına 15/Kasım/1950 tarihine kadar müracaat edeceklerdir.
Dilekçelerine bağlanacak olan belgeleri:
a) Nüfus hüviyet cüzdanı tasdikli sureti,
b) Emniyet Md. den doğruluk kâğıdı (Bu kâğıtta ecnebi kadınla evli olup olmadığı belirtilecektir.)
c) Okul şehadetnamesi.
d) Sağlık kâğıdı.
e) Denemede muvaffak olmazsa geçici vazifesinden çıkarıldığı zaman hiç bir hak iddia etmiyeceğine dair ve keza muvaffak olduğu takdirde 4. maddede yazıldığı gibi tahsil ve liyakatine göre barem derecesine geçirildiğinde daha az para alacağından dolayı bir gûna hak iddia etmiyeceğine dair Noterden tasdikli senet.
f) Evvelce çalıştığı yerlerden iş ve durumuna dair bonservis
3 — İmtihan Ankara'da Ordonat okulunda yapılacaktır. İmtihan 20 Kasım 1950 pazartesi günü saat 9.30 dadır.
4 — İmtihan ve denemede muvaffak olanlar 951 yılı kadrosuna Sekreter ünvaniyle alınacaktır. Tahsil derecesine göre lise mezununa (20) üniversite mezununa (30) lira asli maaş verilecektir. Bu suretle kendilerine verilecek maaş tutan evvelce bir tekaüt hakkı tanınmıyarak geçici olarak kendilerine verilmiş olan ücretten az olacaktır. Bundan dolayı 2 maddede yazıldığı gibi bir hak iddia etmlyeceklerine dair bir noter senedi vereceklerdir.
5 — Askerî sekreter sınıfına geçirilenlerin 5 sene müddetle mecburî hizmetleri olacaktır. Bu müddetten evvel ayrı-lanlar almış oldukları maaşları tazmin edeceklerine dair kefil-li bir noter senedi vereceklerdir.
6 — Askerî sekreter sınıfına ayrılanların maaşları (70) lira aslî maaşa kadar yükseltilir. Ve askerî kıyafet kararnamesiyle tensip olunacak askerî kisveyi giyerler.
Not: İmtihan merkezine ve atandıkları yerlere kadar yollukları kendilerine ait olacaktır.
Noter senedi sureti Ordu Donatım Okulu Komutanlığından alınacaktır. (7999) — 2327
SATILIK OTOMOBİL
Citroen markalı iyi vaziyette. İsviçre Sefaretine müracaat.
5896
SATILIK
10 Tonluk 1948 model çok temiz kullanılmış yeni lâstikleri ve yeni karoseri ile bir adet Desoto marka kamyon satılıktır. Son modellerden kıymetli bir tenez-züh araba ile değişme kolaylığı da olur- Müracaat 24811 Bulgur Fabrikası. 5892
Kiralık daire ve dükkânlar
Saraçoğlu Mahallesinde Çankaya Kaymakamlığı asfaltı üzerinde Fevzi Çakmak sokağında konforlu ve kaloriferli dükkân ve daireler kiralıktır. Tâ: 14192 ye müracaat. 5899
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
21 Ekim 1950 vaziyeti
PASİF
Iskonto haddi % 4 altın üzerine avans % S
(8060) — 2348
BÜYÜK Mağazada | BÜYÜK Mağazanın ş BÜYÜK Mağazanın i
Taksitle Satış Başladı K*. Erk.k, ç.o.1. B.b. j ithal Ettiği Avrupa Kumaş
Memur ve Subaylara Kolaylık Saca - T.R İSKİ - Hikm.. ü„.i O...4. Koll.ktl. Şirketi h yer“ 1"JS'ümlüklcri "^terllerlnl memnun edecek vasıftadır) Adres: Anafartaiar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karşıtı No. * Mutlaka görünüz i Ankara Şubesi (
BÜYÜK Mağazanın
Huauıî «üretiş getirttiği Parla diplomalı teni Niko NİKOLAÎDİS
Garantili
Sipariş, her türlü giyim ihtiyacının karşılamak üzere emrinizdedir. Reklâm değil hakikattir.
27/10/1950
7 EKİM 1950 Çekilişinde 355774 No: !u Bilete
100.000
Lirayı Yeni açılan
Bankalar Caddesi No: 3
ANKARA GİŞESİ
Kazandırmıştır. ?
Taşradan sipariş kabul edilmez
HAYAT PAHALILIĞINA KARŞI
__M e şh u r llffi
Kargı Kızılırmak
Fabrikamızın Ekstra Ekstra
Pirinci 115 kuruştur
Toptan alanlara tenzilât yapılır.
Meşhur Kargı peynir ve bamyası
GELMİŞTİR
Tel. 12708. Yeni Hâl Kargı Kızılırmak Pazarı
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığından
1 — Fakültemize aslî öğrenci seçilenlerle yedek öğrenci ayrılanlurın aday numaralariyle adları ve soyadları aşağıda gösterilmiştir.
2 — Aslî öğrenci kydı 27 Ekim ilâ 7 Kasım 1950 tarihine kadar yapılacak bu müddet içinde kayıtlarını yaptırmıyanla-rın yerlerine yedeklerden sırada bulunanlar alınacaktır.
3 — Aslî kayıtlarını yaptırmak ve staj görecekleri Çiftlikleri öğrenmek üzere öğrencilerin bizzat Fakülteye gelmeleri lâzımdır.
Satılık bağlı ev
Etlik, İncirlik mevkiinde 90 lira iradlı kârgir evi ve 4 dönüm parsellenmiş bahçesi olan ve otobüse yakın bir ev acele satılıktır. Müracaat: Tel: 13740.
(5868)
OSMAN NURİ
Müessesesi
Mevsim münasebetiyle modern imalâthanesinin nefis ' mamulatından: Kaymaklı lokum, kestane şekeri, ekmek kadayıfı, pişmaniye, tahin helvaları, halis Urfa yağından mamul baklava ve her türlü hamur tatlılarının satışına başlandığını sayın müşterilerine arzeder.
Merkez: Bankalar cad. 16. Tel: 13749 Şube: Dışkapı Troleybüs durağında Tel: 11391
A** ******************* ***** ** ******************************
Sayın Yolcu;
GÜVEN SAMSUN
; ! Yolcu Nakliyat Anbarını bir defa görmek i
menfaatiniz icabıdır
Otomobillerimiz son model ve lükstür. (
_ Ankara'dan Hopa'ya", :
kadar yolcu ve eşya alınır.
Hareket saati her gün muntazaman 8.30 dur. j
; ■ Her yolculuk ve nakliye işlerinizde yegâne emniyet i : ve rahatlığın «GÜVEN SAMSUN» Anbarında 5
olacağını unutma. 5
5 Adres: Sanayi Cad. Konfor Palas altında No.17. Tel: 16990 j

Sondaj borusu satılacaktır1 ‘
Garp Linyitleri İşletmesi Müdürlüğünden:
Müessesemiz Tunçbilek mıntakasmda mevcut 320 m/m
(kutrunda 7 adet 44.20 metreden ibaret çekme sondaj borusunu kapalı zarf usuliyle satışa çıkarmıştır.
. İhale 7/11/1950 tarihine rastlıyan salı günü saat 16 de Tavşanlıda müessese merkezinde yapılacaktır.
• Buna ait şartname:
• Ankara Etibank Genel Müdürlüğünde, İstanbul Etibank İstanbul Şubesinde, İzmir’de Alsancak Bornova caddesi No 71 de irtibat memurluğunda. Tunçbilek mıntakasmda görülebilir. Müessese satışı yapıp yapmamakta serbesttir. 7980-2329
Tesisat yaptırılacak
Tekel Genel Müdürlüğü Levazım Alım Komisyonundan:
1 — Trabzon Tütün Bakım ve İşlenme Evi elektrik, Kalorifer, sıcak hava ve sıhhî tesisatı işleri kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 630807.45 lira olup muvakkat teminatı 28983 liradır.
3 — Eksiltme 29/11/1950 çarşamba günü saat 11 de Kabataş'ta Genel Müdürlüğümüz Levazım Alım Komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartnamesi her gün Levazım ve Evrak Şubemizden ayrıca Ankara, İzmir, Trabzon ve Samsun Başmüdürlüklerimizden 31.55 lira bedel mukabilinde satın alınabilir.
5 — Eksiltmeye gireceklerin eksiltme gününden en a: tatil günleri hariç beş gün evvel inşaat şubemize dilekçe ile müracaat ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları ve bunu kapalı zarfa koymaları şarttır.
■ Yeterlik belgesi almak için elektrik, kalorifer, sıhhî tesisatı ihtiva etmek üzere bir kalemde 300.000 liralık veya ayrı âyn 160.000 liralık elektrik, 120.000 liralık kalorifer, 40.000 lira İlk havalandırma veya 160.000 liralık kalorifer. 70.000 liralık! sıhhî tesisat yapmış veya denetlemiş ve geçici kabullerini yaptırmış olmak şarttır.
6 — Şartname evrakının da, istekliler tarafından her par-jaya 50 kuruşluk pul yapıştırılıp imza edildikten sonra kapalı garfa konulması şarttır.
7 — isteklilerin, mühürlü fiyat teklif mektuplarını, teminat makbuzu veya banka teminat mektuplarını ve 1950 yılma ait Ticaret Odası belgesi ve şirketler için 2490 sayılı kanunun 3 üncü maddesinde gösterilen vesikaları ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur
8 — Posta ile gönderilecek mektupların 2490 sayılı Kanunun 34 üncü maddesine uygun olması şarttır. Postada vukua
lecek gecikmeler kabul edilmez. (7619)—2292
ASLİ ÖĞRENCİ SEÇİLENLER
Aday Aday
No. Adı, soyadı No. Adı, soyadı
64 Hüsamettin örüç 94 Gültekin Erboyal
126 Sadrettin Çeyiz 108 Ali Haşan öner
96 Mehmet Metin Sağanak 129 Bahattin Sayar
164 Hikmet Kökçü 135 İlhami öztürk
115 Şükran Akın 178 Abdurrahim Aydın
134 Temel Erkal 201 Muazzez Özalp
152 Nuri Kaynakçı 205 Şefik Yeşilsoy
165 Ali Rıza Ongun 85 Hulusi Olçun
3 Basri Ünyelioğlu 143 Nejat Sabuncuoğlu
4 Mehmet Durukan 170 Necmettin özbay
7 Sabahattin Kınacı 69 Şerif Kürkçü
15 Haşan Halit Yaymacı 186 İsmail Habip Yurdsever
30 Mehmet Hilmi Aydemir 207 Sadettin Abdülgani
35 Nihal Dinçer 6 Mehmet Fazıl Bahattin
47 Aytekin Bilge 1 Nurettin Koçaker
51 Bedri özbıyıklı 5 Yavuz MalatyalI
52 Vecihi Ekici 0 Cihan Mehmet Avbaş
55 Ahmet Mutlu , 10 Erdal Saygın
57 Hayati Çelebi 11 Mustafa Karahan
59 Atillâ Baybora 12 Bülent Sağanak
74 Enis Bedri Arda 16 Turgut Dündar Olgun
75 Hüseyin Anafarta 17 Mustafa Tokyay
84 Osman Kaleli 19 Ayhan Bora
98 Kaya Atay 21 Necdet Doğan
104 Eyüp Sabri Leblebici 22 Ihsan İnceoğlu
112 Turhan Alpaydın 25 Harun Hami Rona
116 Ali Orhan Tuğrul 27 Turan Akın
118 Teoman Tanju 28 Nihat Balcı
143 İrfan Selçuk 29 Muzaffer Mete Hızal
146 Erhan Gökay 31 Cemal öz
149 Ayhan Fırat 32 Nihat Eren
157 Sabahattin özulu 34 Orhan Seyfi Akman
159 Mehmet Zeki Yağcı 36 Ruhi Aytekin
160 Kaya Bozkurt 37 Hurşit Ertuğrul
161 Mehmet Emin Dirlik 42 Hakkı Kayman
163 Yatice Ural 43 Şahin Kök
169 Haşan Hulki Tokatlıoğlu 44 Burhanettin Binici
172 Yalçın Saidoğlu 45 Sedat Cebeci
173 Yalçın Kaya Aydos 46 Hikmet Sınmay
176 Tacettin Yazgan 53 Ekrem Kangal
184 Yusuf Mergen 54 Nüzhet Danışman
191 özdemir Akşener 58 Nadir Turan
194 Kâmil Solmaz 60 Müfit Yüce
196 Vehbi Akıncı 61 Kaya Sezen
198 Ahmet Tamer 63 İsmet Özkan
200 Kâzım Taşbulak 67 Cemal Biriker
208 Faruk Kadıoğlu 70 Cahit Güvener
13 Gülen Hamarat 71 Cevat Girişken
20 Ergün Bozkurt 77 Behzat Sırman
79 İsmet Sağlam 78 Şinasi Özatalay
YEDEK ÖĞRENCİ' SEÇİLENLER
10,5 liraya
Halis ve taze
Brezilya Kahvesi Garanti Kurukahve Ticarethanesi
Merkez ve şubelerinde Yeni hal No. 8 TeJ: 11812.
5860
Satılık yeni ev
Oc oda hol ve servis kapılı, bahçesi penis ev acele satılıktır. İsteyenler her pün saat 18 - 19 arasında Yenişehir Tuna Caddesi 10 numara üst katta Zühal Kipkuri'a müracaatları.
a r
Ankara'nın Eğlence Merkezi
Gazinosu
NİYAZİ ORSAY
Beynelmilel Şöhretli
BRYMANS
REVÜSÜNÜ sunar
Telefon: 15190 — 12603
Not: Çocuklar yalnız pazar MATİNELERİNDE kabul olunur
Watherproof
Bay ve Bayan trençkotlan en ucuz fiyatlarla
ORTAÇ
bulabilirsiniz.
35 liradan 100 liraya kadar
Telefon: U18Ö
Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan iş:
— Malatya Sulama işletme Mühendisliği bölgesi içinde bulunan Çağçağ suyundan faydalanılarak Nusaybin ovasının sulanması, sulanacak saha ile Çağçağ suyu ve ana kanallar boyunca harta alınması ve gerekli etüdlerin ikmal edilerek kesin projelerin hazırlanması işleri olup tahmin edilen keşif bedeli fiyat birimleri esası üzerinden (299.999) lira (88) kuruştur.
2 — Eksiltme 10/11/1950 tarihine rastlıyan cuma günü saat (15) de Ankara’da Su işleri Reisliği binası içinde toplanacak olan Su Eksiltme Komisyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — istekliler eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, fiyat birimleri ve keşif cetvellerini, Bayındırlık işleri genel şartnamesi ve su işleri umumî fennî şartnamesini (15) lira karşılığında Su işleri Reisliğinden alabilirler.
İLÂN
Kartal Atabay Köyü Kooperatifi Ortaklarına 28/10/1950 Cumartesi günü saat 15 de Ankara'da Hal-kevinde ortaklarla yapacağım görüşmeye teşrifinizi rica ederim.
Yönetim Kurulu Başkanı Doktor A. Vasfi Atabay
Aday Aday
No. Adı, soyadı No. Adı, soyadı
82 Bahri öz 147 Ahmet Çatal
87 Mahir özbay 150 Mahir Demiral
88 Adil Bölük 151 Orhan Bilgin
89 Turhan Yılmaz 153 Ferda öner
90 Kemal Coşkuncu 155 İlhan Ruhi Erim
91 Sabri Aksu 156 Mustafa Hakkı Kâhya
92 Mustafa Tamaş 158 Vedat Tezcan
93 Necati Yağlı 175 İsmail öztürk
97 Nihat Yılmaz 177 Kaya Tosun
100 Necdet öz 181 Gülay Gökçeakan
101 Ömer Erdoğan 182 Cemal Sönmez
102 Cemil Doğan 183 Doğan Gökçelik
103 Alparslan Can 187 Adnan öztürk
106 M. Feyzi Ağer 188 Haşan Batıray
109 Mustafa Yılmaztürk 190 Ziyaettin Durukan
113 Halil Yiğit 192 Şahabettin Tekin
114 Şükrü Yorgancı 193 Salih Timuroğlu
117 Avni Akmen 195 Hamdi Sarıoğlu
119 Emin Taşkın Callaz 199 Bekir Budak
120 Hadiye Ulukaya 203 Kemal Öner
121 Mahmure Kaynakçı 204 Merih Şener
122 Türkân Göksal 2 Mehmet Erkan
125 Aysel Artun 9 Mehmet Baki Ulaş
127 Necmettin özgüvenç 30 Mehmet Hilmi Aydemir
128 Kudret Altan 56 Yılmaz İnal
137 Cemal Savaşkan 62 Haşan Tuna
138 Durmuş Ünal 66 Vedat Çamurdan
139 İsmail Eren 68 Fikret Dermencioğlu
144 Ayhan Akan 73 Celâl Eğemen
145 Cemil Yosuk 95 Mehmet Emin Tuna 8059 — 2349
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (15.750) liralık geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine girmek için yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi gös-
termeleri şarttır.
5 — isteklilerin teklif mektuplarını 2 inci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar Su işleri Reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
postada olan gecikmeler kabul edilmez.
(7790) 2325
Muhasebeci aranıyor
Türk Eğitim Derneğinin Yenişehir Lisesi için ehliyetli bir muhasebeci alınacaktır. 350 lira aylık verilecek ve bazı imkânlardan istifadesi de temin edilecektir.
Taliplerin 27 ekim cuma akşamına kadar Derneğe müracaatları. (8002)—2335
Petrol ofisinden
Ofisimiz ihtiyacı için bir miktar elektrik ve elle ve ayrıca yalnız elle işler benzin satış pompası alınacaktır.
Standard tipe bağlanmamış olan bu malzeme için alâkalıların tekliflerini pompaların kataloglariyle birlikte en geç 6/11/ 1950 Pazartesi günü akşamına kadar yazılı olarak Ankarada Umum Müdürlüğümüze yapmaları ilân olunur. (7975) (2340)
MABEL
EN İYİ EN NEFİS ÇİKOLATA
Mantoluk
▼e yünlü ropların en güzel çeşitleri
Sizin için getiriyor ihtiyacınızı almazdan
ORTAÇ
Stablize yol yaptırılacak
Çukurova Pamuk Islâh İstasyonu ve Üretme Çiftliği Müdürlüğünden:
1 — Adana - Karataş yolunun Solaklı köyünden ayrılarak ı Tanrıverdi köyünün kuzey bitişiğinden ve Yunusoğlu köyünün içinden geçen ve Hacıali köyündeki kurum fabrika binasında nihayet bulan takriben 7.5 ilâ 8 kilometre boyunda stablize yol inşası kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli 223.500 lira (iki yüz yirmi üç bin beş yüz lira) olup geçici teminat akçası 12.425 liradır.
3 — Fennî şartnamesi, keşif özeti ve diğer evraklar mües- ı sese müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltme 1/11/1950 Çarşamba günü saat 15 de Ada-nada Köprü köyündeki müessese merkezinde müteşekkil korniş yon huzurunda yapılacaktık.
5 — İsteklilerin eksiltme şartnamemizin 3 üncü ve 4 üncü maddelerindeki özel ve fennî vesaiki ibraz etmeleri.
6 — Teklif mektuplarının 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesine göre hazırlanaark ihale saatinden 1 saat evveline kadar komisyon başkanlığına verilmesi şarttır.
7 — Komisyon postada gecikmeden mesuliyet kabul etmez.
(7779)—(2270)
Koton Idrofil alınacak
Devlet Demiryolları (Haydarpaşa Satjnalma Komisyonundan:
1 — 6300 kg. koton hidrofil kapalı zarf usuliyle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 38745 lira olup muvakkat teminatı 2905 lira 88 kuruştur.
3 — Şartnameler komisyonda parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 6 Kasım 1950 pazartesi günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa satın alma komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar mâkbuz mukabilinde komisyona verilmesi ve yahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile gön-
derilmesi
(7824)—2301
Robdeşambr
Borsalino
ORTAÇ
Robdeşambr, Gömlek, Kravat, Eşarp çeşitleri sizleri memnun edecek bol çeşitler ve yeni fiyatlarla
ORTAÇ
Anafartalar Caddesi No. 224 Adliye karşısı köşe mağa*»

Comments (0)