Cumartesi
27
MART
IMS
Idare: Hunıocmanly* Mo- H Tel adresi: .YEMİ SABAH» İSTANBUL Telefon: *07M
Onuncu YU
Nc( 3269
)iıi .V i. ■ ■ ■
A BO N B
Türkiye
Senelik *800 0 Mbk 1000 3 ayhk «00 1 aylık *00
BIDILl
ebl

MOO
S900 1000
eoo
Kr.
)
)
) •
10
VARIN
vW/
KURUŞ
D. P. Eski Müfettişi Osman Bölükbaşı ve Samsun İl Başkamı şehrimizde

*
İ
^uhcıl
0
X ( (
• ‘ •
4
J
*
1
• f
II
•a
Amerikan
m
d
ğl t
Kurucuların ileri geri ilhamları karşısında
■wz M
*‘D. P. içersinde cereyan eden hâdiselerle Çerkeş Edhem’in ihanetini kıyaslamak icab ediyorsa
Bu benzerliği Demokrasi mücadelesinde 12 Temmuz beyannamesine sığınmış olan sayın kurucuların hareketlerinde görmek mümkündür.,,
Yardım plânı geregiııce Türkiyeye verilen malzeme tahin *•


Hâlâ İtidal Yolu Açıktır!
r----------------* * ♦-------------------------
Bu kadar bozuk, çapraşık ve el çabukluğuna dayanan usul- İ terk henüz boy vermiyı haşlıyan güzel re kıymetli bir par- I ti parçalanamaz. Bunu yapnuya kimsenin hakkı da yoktur, | (_________ hattâ bizzat kurucuların bile... _J
siy et dîvânı riy asetinin mektubunu, kararın serilmesinden bir gün sonra eline almıştır. Bu kadar acele, bu kadar telâş bir katil maznununun, hattâ meşhud suçlar kanununa göre yapılan muhakemesinde bile yoktur. (Devam\ Sa.. 3: SU. 4 4.1
EMOKRAT Partinin hali ve görünüşü hakiki de- 1 mokrasi dostlarının kalbini sızlatacak mahiyettedir. Bu memleket üç y ıldır, tek partinin baskısından, şef sistemiuiu yarattığı boğucu kası etli havadan kurtulmak için çırpındı; kö» I klik ruhunu söküp atabilmek i-çin çabaladı. Kurucuların, ufacık ve dört beş kişilik bir maz-1 lûra azınlık halinde iken, milletten gördüğü teveccüh, muhabbet ve desteğin mânası le kıymeti Tiirk halkının bu asil ve yüksek gayeyi sağlamak hn-»usundaki azim ve kararının bir ifadesi idi.
Üç yıldır Halk Partililerin eri sıkı tazy ıklanna, işkencelerin**,1 sıkıyönetimlerine. Şefik Soy erlerine, Fazlı Güleçlerine, Hilmi Üran ve Saraçoğlu şükrü ile Pekerlerine rağmen kanuni bakımından değilse bile, hiç olmazsa fiiliyatta bir dereceye kadar umumî ve siyasi hayata emniyete y akuı bir durumun hasıl olmasında geniş lııılk tabakalarının çelik kadar sert iradesi, kesin gösterisi âmil oldu.
Demokrat Parti böylece milletin idealini, hürriyet isteğini ve efendilik Aşkını tatmin ve teskin edebilecek en salahiyetli Lir teşkil manzarası almak üzere iken, içeride birkaç mağrur Ikbaiperestin yarattığı bir fırtına koptıı. Eski gidişe ve hii-I um yüriitıne zevkine alışmış o-lan bazı zevat milletin bütün temiz hislerini ve hamlelerini sırf kendi zevklerini tatmine yanya-ak bir âlet sandılar. Doğruyu »öy liyerek ve hakikatin nikahım kaldırarak işlerin İç yüzünü göstermek fatiyenlere )ıer ta.-* raftan saldırdılar. Maalesef îs-tanbuldaki bir gazete (le bu nifak ve fesad ateşini var hır,İle körükledi. Artık öyle bir gün geldi ki ortalığı toz, ötıman serdi ve haytAyet divânı elile muttasıl partiden üye tardına, hışlandı.
Demokrat Part’ mecl's trupuna mensub milletvekillerinden bugüne kadar, on ikisinin haysiyet divânı kararile ihraç olunduğu anlaşılıyor. Meclisteki bütün mevcudu zaten elliyi zor aşan bir partinin âzasından dörtte birinin böylece silkilip a-Mılması üzerinde ilgililerin hassasiyetle durmaları, lâzım gelen blr keyfiyet olsa gerektir. Bahusus ki, dün de yazdığımız gibi, hlr tahtada İhraç olunan altı milletvekilinin, İhraç kararındaki nıııcib sebeblere göre bile çıkarılmaları icab edip et m İveceği çok su götürür.
Faraza Afyon milletvekili san Dlnçer kendisini divan önün de müdafaa için Ankaraya koştuğu halde müdafaası dinlenmeden kararın verildiğine şahid olmuştur. Halbuki kendisini mü-dnfaaya davet eden, iadeli ta-ahlıüdfü olarak Meclisteki adresine gönderilmiş bulunan, hay

Demokrat Partinin eski müfettişlerinden Osman Bölükbagı ile son günlerde Karadeniz bölgesinde yeni bir parti için hareketlerde bulunduğu kasden iddia edilen fakat ash çıkmıyan D. P. Samsun 11 Başkanı Süleyman Balkanlı dün Samsundan şehrimize gelmişlerdir. Dün akşam kendisile görüşen bir muharririmize Osman Bölükbaşı dikkate değer izahatta bulunmuştur. Muharririmizin sualleri-le Bölükbaşının cevablan aşağıdadır:
Sual — Demokrat Partideki ihtilâfın ve bu ihtilâfın bu derecede şumüllenmesinin sebebi nedir. Bu ihtilâJf nasıl halledilebilir?
âHr.,
Askeri malzemenin tahliye ve şevki süratle devam ediyor Derinceye iki Amerikan gemisi daha geliyor askeri malzeme yüklü sekiz gemide Türkiye istikametinde Cebelittarıkı geçmiş bulunuyor
C, H, P.Ankara

Maliye Bakanı
Keşmir ebedî istirahat gâhına tevdi edildi
Dün yapılan cenaze töreninin bütün tafsilâtı ve müteveffanın bir vasiyeti
Dünkü cenaze merasiminden bir görünü.
vapu-
Sir-bir
Be-
Bakanı Halid Nazmi Keşmirin cenazesi bu sabah snat 6,30 da Haydarpaşaya getirilmiş tir. İstasyonda merhumun akrabası hazır bulunmakta idi. Türk bay rağına sanlı olan tabut vagondan indirilerek rıhtımda bekliven Denizyollarının -Tarzınevin
nına nakledilmiş ve doğruca keçiye geçirilmiş ve oradan cenaze otomobiline konularak yaht camiine nakledilmiştir.
Cenaze Beyazıt camiinin avlusunda bulunan rmvıalla taşına konulur konulmaz süngülü iki er ve iki polis memur.- ihtiram nöbetini tutmağa başlamışlardır.
Vakit öğleye yaklaşırken Beyazıt meydanı ve camiin avlusu bü-
Edirnenın kara günü
Edime: 26 (A A ) — 33 yıl evvel 26 Martta Bulgar İstilâsına maruz kalan kahraman EdlriıerJn bu acj günü anmak İçin binlerce Edirneli Sultan Selim camii avlusunda top lanndıştır.
Toplantıla söz alan hatipler, bu günün acı hatırasın» anmışlar ve a zaman işlenen cinayetleri tel’ln ede rek Kelimenin Türktln öz malı ola rok kalacağını blr kerre daha be-
(Devamı Sa., 9 Sil., 6 da)
yük bir kalabalık ile lunuyordu. camiin varları ti.
dolmuş bu-
Gönderilen çelenkler avlusuna ve camiin dış du kenarlarına yerleştirilmiş-
(Devamı Sa., 3; Sü„ 5 dej
il kongresi dün toplandı
Bir üye, çocukların parti prensiplerine göre yetiştirilmesini istedi
Ankara; 26 (Hususî) — C. H. P. Ankara il kongresi sabah saat 10 da Halkcvindc toplandı. Kongreye ilçelerden gelen 165 delege iştirak etti. Toplantıda Başbakan Haşan Saka, Başbakan yardımcısı, Bakanlar, meclis başkanve-kilı. genel sekreter, genel sek reter yardımcısı, milletvekilleri. Demokrat Parti il başkanı hazır bulundular. Yoklamayı mütenkib istiklâl mar şı çalındı ve Atatiirkün hâtı-raama hürmeten ihtiram vak fesi yapıldı. Başkanlığa Namık Ambarcıoğlu ve ikinci başkanlığa da Muhterem E-vinay seçildiler. İdare Kurulun hazırladığı rapor okunarak toplantıya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi.
(Devamı Sa., 3; Sii., 7 de)
Amerikan yardım malzeme* n; gt tiren Albay Trlck ln kumandadır da kİ P. V. T* Joe E- Mann V.iiton tipindeki gemi perşembe r»»u Vır __İten nvJût» rinceye yana,m»ş. aeuiri yardım ’ malzemesini tahliyeye ba-laıı^tır.
Tahmil ameliyeslnde bulunabilmek İçin evvelce Amerikan matbu at Ataşeliğine tevzi edilen giriş «art larjnı basın mümessilleri dun sabah saat 9 50 de Adapazarı trenine bağ lanan hususî bir vagonla Derinceye götürülmüşlerdir.
Refakatlerinden Denk B .bal,.' Ralımi Yalının da mihmandar ola rak bulunduğu gazeteciler tahliye ameliyesinl yakından takip ermiş lerdlr.
Yard:Dj ♦ noesiıii Alba^ Bur-
Lb.rk MrC KTiOğlıi^uıı başkanlık ettl-•n h. T* n- subayjndnn mürek-bir heyet hükümet TnaKtacbr.
.A. T*
İa(• jjjgi * ilk
ıDct.u7ra 3 Sii^ 6 da)
Amerika Cumhurbaşkanı Tru-ınanın karakteristik bir resmi

•*
(
- f
t

Bandırmada içleracısı bir manzara
Düşmanın yıkamadığı camii evkaf mı yıkacak?
1
Bandırmanın
bııgiin tamamih
meşhur (Hayauı Çİh uş) isimli Gazi camiişerifi bugün t umumili bakımsız bir haldedir.
Ev-
Â’ r*-
Tftrlhî Bay dur çavuş camii
Bandırma, (Hususî ) krf idaresinin büyhkleriüden masa başında oturan üç beş kafadarının günün bilinde verdik*
Ieri bir kararla; Bandırma kazalında değeri milyonlara varan evkafa aid bütün emlâk ha-(Devumı Sa., 3; Sik, 7 d»)
Amerikanın
■ ■
’ •
Bir İngiliz saylar n “ Bu artık şart olmuştur,, diyor
Londra, 26 (A.A.) — İngiliz parlâmentosu üyelerinden Phi-lıpp Price, Türkiye haklı nda şunları yazmaktadır:
Amerikan donanmasının dc-ğu Akdenizde dolaşmakta olduğu ve uyanık bir durumda bulunduğu ve Yuııanistandakı dahili harbin en hâd bir devreye vardığı bir sırada bu mvmlelu -tin komşusu olan Türkiye Rns-yanın «silâhsız harb tazyıkma karşı koyabilmek için Anısı i-kan yardımını iyi bir şekilde karşılamaktadır. Türkiyeye 12 kadar Amerikan harb gemisi (Devamı Sa., 3: Su 3 de)
Vassa Prihoda
)
-■ ■ o----
Türk vatandaşlığına kabulünü istiyecek
Ankara: 26 (Hubu&İ) — Dünyaca tanınmış Çek virtüzlanndan Vassa Prihodanm bir kaç konser vermek üzere Türkiyeye geldiği malumdur, öğrendiğimize göre Vassa Prihoda Türk tabiiyetine geçmek için yakında alâkalı makamlara müracaat edeceği söylenmektedir. Yaptığımız tahkikatta filhakika kendisi iki ay için emniyet müdürlüğünden bir oturma bel gesi almıştır. Prihodanm bu kararının sailci hiç şübhe yoktur ki Çe koslovakyadaki son hâdiseler ve Sovyet baskısıdır.
Alaskadan kalkacak Amerikan uçaklarının Rusyayı bombalıyabilecekleri açıklandı
Nevyork 2€ (AP.)— Ingiliz îş , partisinin | skı başkanı Harold | Laskı dün buraya gelmiş ve bulunduğu demeçte ezcümle şöyle demiştir:
«Rusvanın en
W
.MarshaJl plânına muştur. Kuşlar dan korkuyorlar
• ia rı yolda siz durmazlar.»
ALASK A BAN KAIJİACAK
r(:AKLAR
Vaşington, 26 (A.A.) — Ame rikan Hava Bakanlığı müsteşarı M. Symington Alaskadan kal kacak ağır Amerikan bombardı man uçaklarının Rusyamn her hangi bir bölgesini bombardıman ederek Filipin veya Alas-
büyük hatâsı girmemek ol-Amerikahlar-Bugiin tuttuk dur!» demedikçe
kada bulunan Amerikan üslerine dönebileceklerini ilâve etmig ve Amerikan hava kuvvetlerinin derhal arttırılması talebindi bulunmuştur.
TRÜMANIN BİR KARARI
Vaşington, 26 (AP.) — Bugün Başkan Truman uçak v( uçak akşamı ihracının sıkı bir kontrola tâbi tutulmasını emret miş ve bu malzemeyi diğer harb malzemesi sınıfına idhal etmiştir.
Bundan böyle özel bir lisane olmadan uçak, uçak malzemesi ve her çeşit harb malzemesi ihracı yasak edilmiştir.
Blr hıikdar tayyare motor ve âletinin hükümet tarafından (Devamı Sa., 3; Sil., 4 def
AAAAAAA (a A *x
’AKVİMDEN BİR YAPRAK
I
Bir lokma, bir hırka, birde kümes
ercmıo mücadele ediyoruz diyorlar. Voromlo mücadele, verem olduktan sonra onu kurtarmağa uğraşmak değildir; halkı vorom | 1^. J
olmaktan korumak ■ )_ ~ _ _ _ _
tır. Ou da komi tok, sırtı pek olmak; güneşten havadan nasibini almak vo eıhhl bir meskene sahib olmakla mümkündür. Biz halka bu üç ihtiyaoı temin Ödemiyoruz. Karnımız tok değil... Yiyecek fiyatları yüksektir. Geçen gün babacan bir dO6tuın: «Boyim, diyordu; bizim ovo bylo bol slrkolı salata gibi, turşu ^ibl Iştiha açıcı nos-nelor pok girınoz. Çocuk dört. İki do biz altı... Masanın otrafına dizildik mİ? Sahanlar cllâlanmış gibi pırıl pırıl çıkıyor.»
Orta halli eviordo doyaslyo yemek yenmiyor; gönç mideler öğütülecek gıda ister. Ailo roislcri bunu bol temin edemiyorlar. Giyim kuşam ise hak gotiro... Öyleleri var kı çoluk çocuk sokağa çıktıkları zaman üstlorlno başlarına l^ıkıp insan Muharrem golıniş, goygoycular çıkmış sanıyor.
Mesken meselesine gelince: İşte bu
Içlor acısıdır.
Bugün Kazhçeşınede mantar gibi biton Gecokonduların adedinin yedi "T yüı doksana baliğ ol-
j | dugunu bu işlo yakın ) dan alâkadar olan bir zat söylodl. Hattâ bu iş öyle olmuş kİ hemen bir takım formalitelere de uydurulmuş; bir milyon nüfuslu bir koca şehirde 790 ov, dovede kulak do-moktir. Gecekondu, adı üstündo bir ge codo birbırıno perçinlenmiş dört tahta duvardan ibarottir; bu dört duvar ı-çindo sekiz hattâ on kişiye kadar barınıyorlar. Tabii uyku nöbetleşe oluyor; Gecekondu sokonosı bu sefaıoıe katlanıyorlar, çünkü ondan evvel heın ov sahihlerinin tahakkümü altında inlemek, hom do diri diri gömülmüş gibi apartman budrumlarında havasla vo ziyasız yaşamak mecburiyeti var. Burada nöbetleşe uyku var amı a —lodos olursa— güneş de var, ;... a da var. » ;
Yine belediyeye çatacağım. Eğer ör lodiye İçin «todbır almak» diye bn • movciKt olsaydı hiç şübiıcsiz İstanbul ILütJen soyjuyı ctvinnm JJ
9
SAYFA: 3

■■
t
YASI UATIRMARIH
i

jsL
-■«u


o k V V V C «J
Yazan
Profesör Kenan öner
- 27 —
Millet böyle bir arzuda bulunurken halk iradesinin tahakkuk ve )İnkişafına hizmet için ortaya çıkan bir parti başka türlü yapamaz, yatarsa Demokrasi prensiplorine kendisi İhanet etmiş olurdu?...
19 HAZİRANDA NEŞREDİLEN BEYANNAME
lştirâk karar» verildikten sonra bununla alâkadar dört komisjon tegkU edildi. Onlar da vazifelerini yaparak verdikleri rapor umumî heyetçe münakaşa, tashih ve tasvib kılındıktan sonra bu fe\kalâde toplantı sona ermiş oldu. Ve 19 Haziran tarihli İstanbul gazetelerinde şu beyanname neşredildi:
«Gerek belediye, gerek milletvekilliği seçimlerinin tacilindeki hakiki sebebler ve partimiz genel kurulunun bu husustaki karar ve görüşleri 8.5.946 tarihli tamimi ile bütün partili arkadaşlara vc dolayı-sile de umumî efkâra arzolunmuştur. O tamimde bildirilmiş olduğu gibi seçimlerin tacili kararı Halk Partisinin her ne bahaMiıa olursa olsun memlekette ciddi bir muhalefete yer vermemek maksadile hareket ettiği kanaatini veriyordu. Filhakika her iki seçimin de öne alınmasında diğer partilerin teşekkülüne ve yayılmasına meydan ve zaman bırakmamak hiç şiibhe yok kİ başda gelen âmildi. Çünkü bütün resmî ve aleni vaidler lıiiâfmn olarak seçimlerin tacil edilmiş olması ikna edici ee-beblere isnad ettirilmemişti. Seçimlerden evvel Demokrasiye uyınıyan bazı kanunlarda değişiklikler yapılacağı lıakkındaki resini ve aleni t aitlere rağmen dc bu gibi kanunların bazılaruıdıı İliç değişiklik yapılmamış, bazılarında yapılan değişiklikler şekli ve zahiri kalmıştır, lîu suretle yıırtdaşın rey serbestliği emniyet altına alınmadan seçimlere gidilmiş bulunuyor ki bunun mânası çok acildir.
Partimizin iştirak etmemiş olmasına rağmen bir taraftan işlirâk nisbeüni yükseltmek, diğer taraftan Halk Partisi listelerine dahil olanlardan başka kimseye rey kazandırmamak maksadile pek çok yerlerde seçimler üzerinde yapılan baskı vc müdahaleler ise lıalkunızın gözleri önünde cereyan etmiş bulunuyor. Bunlardan başka Halk Partisi gazetelerinin bilhassa son zamanlarda, ekseriya dolaşık bir lisanla, partimiz aleyhine çok şiddetli bir neşriyat ve her türlü asıl ve esastan âri is-nalara başlamış olmaları bazı Halk Partisi mensııblarının ve bir çok milletvekili parti müfettişlerinin idare âmirlerini de beraber yürüterek partimize karşı yıkıcı bir faaliyete geçmiş olınalan ve idare cihazı ile idare amirlerinin ve devlet memurlarının yer jer partimiz karşısında açıkça cebhe almış bulunmaları da dikkatten asla kaçmıyacak vakıalardır. Bütün bunlar gösteriyor ki Halk Partisi ciddi bir muhalefete hayat hakkı tanımamak azmindedir. Yukarıda belirtildiği gibi 915 yılı ıııec-lis.açıhş nutkunda yapılan vaitlcr tahakkuk etmemiş ve yurddaşta rey seriıc-tiliği gereği gibi teminat altına alınmamıştır. İşte Halk Partisi milleti bu şartlar içinde ve yukarıda belirtilmiş olan maksatla vekilliği seçimine götürmüş bulunuyor.
Bu durumun arzettiği ciddiyet karşısında partimiz genel meseleyi teşkilât mümessillerinin iştirâkile tekrar gözden geçirmek lüzumunu duymuş ve 16.6.946 tarihinde Ankarada bu maksatla bir top-lautı yajmustır. Bu toplantıda uınıımi dıırıınıtın gözden geçirilmesi neti' esinde yukavula belirtilmiş olan müşalıadelerin tanıamile yerinde ol i ağa neticesine vârıUuış ve bilhassa teşkilât müınessilîeri tarafından belediye seçimlerinde halkıir-uıânız kaldığı müdahaleler ve kanuna aykırı hareketler üzerinde izahlur ulunarak genel kurulun belediye
alınmadan seçimlere
ınillet-
kıırulu

Jur emrini
f r* *1
yavrumun
*
ş»




dinlemiye bir şoför


27 MART 19-18
artan büyük bir hüküm sürmekte
Maltepesinde kıı-
İtri kararda isabetin hal-
seçimlerine iştirak etmemek hususunda kımız.ca iyice anlaşıldığı ifade olunmuştur. "
Gereli beleıliye seçimlerinin gösterdiği manzara, g'm-uk^c kısaca işaret olıınan diğer müşalıadelerin Halk Partisinin ve onun lıer -suretle desteklemeğe azmetmiş görünen hükümetin nimetlerini açıkça belirtmiş olduğu ve milletvekilliği seçimlerinde de yurdılaşın rey serbestliğine gereken riayetin gösterilmiyeeeği kanaati partimizin bu toplantısına hâkim olmuştur. Bütün bu menfi âmillere rağmen toplantıda partimizin milletvekilliği seçimlerine iştirak etmesi kararına varılmıştır. Bilhassa belediye seçimlerinde beliren ve bilinen genel duruın karşısında milletvekilliği seçimlerine iştirak etmek kararının alınmasında dar ve lıodgâm bir particilik zihniyeti değil, yalnız ve yalnız memleketin yüksek menfaatlerinin gösterdiği yolda yürümek ruh ve kaygısı hâkim olmuştur.
Gerçekten belediye seçimlerinin pek çok yerlerde reye iştirak Histerinin son derece zayıf olması ıniHetvekilliği seçimlerinde ayni ihtimali belirten bir müşalıade oiınuş ve mahallî hizmetlerin ifasile vazifeli belediye heyetlerinin bile böyle zayıf bir iştirak nisbetile kurulmuş olmaları esası mahzurlar arzederken milletvekilliği seçimlerinde de böyle bir netice ile karşılaşması ihtimaline yer vermemek memleketin yüksek menfaatlerine daha uygun görülmüştür.
Toplantıda hazır bulunan bütün âza daha teşekkülünün ilk devresinde bulunan partimizin bu güç şartlar altında milletvekilliği seçimlerine iştirak kararını vermekle ağır bir yük altına girmiş bulunduğu kanaatinde ittliak elmişler ve bunu bir fedakârlık olarak telâkki eylemişlerdir. Ayni zamanda bu kararı vermemek, seçbn adı altında reylerini behemehal başkaları tarafından hazırlanan listelere vermek mecburiyetinden ilk defa kurtulmakta olan halkımızın reyini kullanmâk ve milli iradeyi tam temsil edeeek bir meclis kurmak hususunda duy-ınâıcta olduğu arzu ve azme uygun olarak düşünmüşlerdir.
İşte bu gibi âuaüler ve şartlarla seçimlere iştirak ederken millet huzurunda hükümetin vc alâkalı memurların bütün vazifelerin, kanun, ların emrettiği tarafsızlıktan aynlnıaıııalaruıı ve idare cihazının bütün partilerle olan münasebetlerinde eşitlik osoauia daima sadık kalmasını i-onıciBJi bir hak olduğuna ve bu hakka dayanarak bir hakikatin açıklanması* lüztnnnna inanıyoruz. Gerek yurddaşın rej serbestliği aleyhinde, gerekse partimize karşı yapılan bütün lıaroketlerde gittikçe cevahirin muhafazasına dahi ehemmiyet verilmemek adaletsizliğine düşülmüş obuasında, büyük bir teessür ile a rendelini. ki, devlet başkanımızın daha ziyade Halk Partisi başkanı sıfatile görülen'büyük bir tesiri bulunduğuna hükmetmek zarureti vardır.
Hakikat şudur ki, seçimler arefesindc memleket içindeki seyahat-

k ı
Yeni Sigara fabrik sının Balıkesirde inşası isteniyor BalIkesirliler teskine karar verilen yeni sigara ve tiitüıı fabrikası Balıkesirde kurulduğu takdirde bu bölgedeki işsizliğin geniş mikyasta azalacağı nıiitaleasın-dndırlur. Evvelce 2Mart 948 nüshamızı ıı bu sütununda Ankara, Yenişehir Karadeniz apartmanında oturduğunu bildiren Süleyman Ahacı-gilin bir mektubu neşredilmişti. Mektub sahihi yeni fabrikanın Balıkesirde kurulmasını, bu tukdirde bir çok BalIkesirlilerin gönüllü olarak fabrikanın inşaatında çalışacağına süblıesi olmadığını, kendİKİnin bu hususta a-mâdc buhımluğuuu yazmıştı. Balıkesir muhabirimiz elile aldığımız bir mektubda da 42 vatandaş ayni arzuyu İleri sürmekledir. Mektub şudur: 550 bin nüfuslu tütün bölgesi olan güzel Balıkesir'imizde maalesef seııelerdcnbe ri gittikçe iş buhranı dir.
\ İstanbul
rulacak olan tütün ve sigara fabrikasının Balıkesirimizde açılması daha münasiptir. Çünkü: Balıkesir tütün istihsal bölgesidir. Şehrimizin halkı işsizdir. Sefalet günden güne artmaktadır.
Fabrika Balıkesirde kurulacak olursa bu fabrikanın inşaatında nıeccanen çalışaca ğımıza söz veriyoruz.
Bu hususların göz önünde tutulmasını, yeni fabrikanın Balıkesirde kurulmasını, biz BalIkesirli işsiz gençlerin işsizlikten kurtarılmasını yal varırız.
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne
Hukuk Fakültesi 1945 - 46 yılı mağdur talebeleri imzalı bir mektub aldık, aşağıya dercedivoruz:
«1 — BizJer, Hukuk Fakül tesiııe kayıtlı, 150 - 200 kadar talebeleriz.
2 — 45 - 46 ders yılında ttSSÜMMMItn l'aya hilf»—tlf-r».-ten sınıfta kaldık. 46-47 ders yılındaki arkadaşlarımı za Profesörler Kumlu kara-rite, kaybettikleri haklar kıs men iade edildi. Biz de, (Muhtar Üniversite) zihniyetine istinad ederek, ayni muameleye tâbi tutulmayı taleb ediyoruz.
3 — 19 46 - 17 ders yılında okuyan arkadaşlarımıza tanınmış bulunan bu imtiyaz veya sömestr usulünün bahşettiği bu adaletin, bize de raci olmaması, aksaklığın ve alâinıi sanılmaz
Binaenaleyh,4
ğın telâfi edilmesi ve üst sınıf imtihanına girebilmemiz hususunda; Profesörler Kurulunun dikkatini çekmenizi dileriz.»
büyük bir haksızlığın mı?
bu aksaklı-bir


Eğdiler gecesi neş’eli geçti
Şehrimizdeki Egeli gençler tarafından tertip edilen «Ege Gecesi» dün.akşam Taksim belediye gazino su salonlarında, sabaha kadar süren bir neşe ve muhtelif süprizler içinde, devam etmiştir,
krrnde yapıbmş olan konuşmalardan, bilhassa yayınlanmamış olanla-^ rı. A)u seyahatlcrin daha ziyade parti başkanı sıfatile yapılmış olduğu , mı anlatmaktadır. Binaenaleyh partimizin mâruz kaldığı şiddetli hare ] keller gösteriyor ki ne kadar iyi niyetle hareket edilirse edilsin devlet balkanının fiilen bir partinin başkanlığında btıhınması ve bütün mille-1 tin malı olması icabeden devlet başkanlığı yüksek makamının bütün I yüksek masuniyet vc salâhiyetlerde bir partinin la rafında yer alması diğer i partileri gayet nazik hir mevkide buluudurmakta ve partilerin eşit hak ve şartlar altında çalışabilmeleri prensibine aykırı durumlar üstünce yerleşmesi keyfiyetinin Anayasa ruh ve Demokrasinin hukuk yaratmaktadır. Esasen devlet başkanlığı ile parti başkanlığının bir zat esasları bakımından mahzurları 13.5.946 tarihli tamimde işaret olunmuştur.-Hakikati açık olarak ifade etmenin bu nâzik durum karşısında ilk ve en mühim vazife olduğu yine toplantıda umumi tasvible karşılanmıştır.
varj
Savcılığa müracaat eden genç ve güzel kadın bir akıl hastası mı idi?
Tarlabaşırıdan Taksime kadar devanı ederi kovalamaca
Adliyeye garib vo hazin bir cereyan etmiştir.
sabah savcılığa müracaat
Dün hâdise
Dün eden Fatma adında 30 yaşlarında
genç ve güzel bir kadın:
« — Ben evlâdımı öldürdüm, za vallı yavrumun katili oldum» diye rek ağlamağa başlamıştır.
Savcılık işe el koymuş ve Fatma yı bir polise teslim ederek ikâmet gâhını tesbit ettirmek istemiştir, Genç kadın, Taksimde Cafer sokağında oturduğunu söylemiş, fakat bu adres etrafında talıkikât açılın ca gösterilen evde başkasının olur jluğu anlaşılmıştır-
Fatma bu defa tekrar savcılığa götürülmüş ve oradan Adalet dokto
runa sevk olunarak muayene edilmiştir- Yapılan muayene sonunda kadının ruhî bir feveran ve heye can içinde bulunduğu anlaşılmıştır-ikâmetgâhının tesblti için tekrar polise teslim edilen kadın:
a — Polis bey beni tevkif edin, öl dürün, Artık dünya bana haram oldu, evlâdıma kendi elimle kıydım» diyerek tuçkıra hıçkıra ağla huş, yatıştırmak imkânı olmamıştır.
Tahkikata devam olunmakta, dır. Görenleri mahzun, eden hâdise kahramanının zihnen rahatsız olması ihtimali de göz önünde tutul maktadır,
ADLİ Y F D E
P O L 1 S T E
Adliyede iş takib ederken öldü
Ev sahibi - kiracı kavgaları
AKViM9)EN YAPRAK


Bir lokma, bir hırka, bir de kümes
fBflşterafı 1 incide) da mesken buhranı tnev- nd olmazdı.
Belediyenin iş bilmemesi yüzünden başımıza bir «Hava parası» saltanatı kuruldu. Bir kümes arasanız evvelâ hava parasını hazırlamak zorundasınız.”
Belediye mesken buhranını karşılamak için hiç bir şey yapmamıştır; bu mes'ele de tanıamile «Ölü nokta» da-* ’ır. Halbuki bu Gecekonduları o hail • azl üzerino o konduracaktı. Hem de z ıdüz...
ersizlikten perişan olan halk, evve-*ir yor buluyor, son bir gayretle
dört tane otomobil sandığı satın alıyor ı bin ihtiyat ile naklediyor ve çoluk çoouk bir gecede bu sandukayı çatarak içine giriyorlar.
Belediyenin onu yıkmaması, kalmasına (ıgmâr-ı- ayn) eylemesi bir lütuf telâkki ediliyor.
Şimdi halkı bu bodrumlara diri diri gömerken, karda kışta hastasını sağını dört pedavra tahtasının yaşamağa mecbur ederken müoadoleye kalkıyoruz.
Hangi mücadele? Evvelâ
ınüoadeleyl haşaratım da verem sonra gelsin t
arasında veremle
hayatla
Niyazi Bey isminde birisi davet etmişti.
ç Orada kimler vardı?
— Tanıdığım kimse yoktu: İntihabat mevzuu baha oldu: «Bizim teşkilâtımız yok, grup nâmına intihabata iştirak et -meyeceğiz,» dedim. .
— Terakkiperver fırkanın teşekkülü zamanuıda Kara Kemalle vâki temaslarınızı anla -tınız?
— Bir gün tünelde Rauf beye tesadüf ettim. «Kara Vâsıf beyi gördün mü. Bir fırka prog ramı hazırlayacaktı.» dedi.
— Rauf bey söylüyor bunları? :
— Evet.
— Başka kimse var mı idi?
— Hayır.
— Sonra?
— Bir gün Vâsıf bey geldi. «Program yapılacak» dedi. Sa-Hahadilin beyle bunu okuduk.. Kemal beye gittik. Birkaç gün sonra kendi programlarını göstereceğini söyledi. Alâkadar u-sulü maliye etrafında birkaç maddeyi ihtiva ediyordu.
— Tahminen kaç madde kadardı ?
— Yedi, Eskiz maddeden I-H ar et ti Baktık kî, program nâ mına ortada gördüğümüz bir kaç maddeden ibarettir
— Rauf bey niçin Kara Kemalle görüşmenizi istiyordu?
Fatihte oturan 65 yaşlarında Şev ki Büyükvaıdar adında biri dün Ad üyede icra takibinde bulunduğu sı rada. üzerine fenalık gelmiş can kurtaran otomobili ile Cerrahpaşa hastahanesine nakledilirken yolda ölmüştür.
Ölümünün kalp krizinden İleri geldiği anlaşılmış ve cesedin defni ne ruhsat verilmiştir-
----------o . —
D EN İZD E
İstanbu’ vapurunda yeni bir kaçakçılık
«İstanbul» vapuru dün 155 yolcu ile Marsilya seferine çıkmıştır. Ge mide, hareket etmeden evvel mües sif bir hâdise cereyan etmiş, yolcu lardan Fazıl Alımed Aykaç, vazifesini yapmakta olan Necati adında L i_3.tr nnlis m^myruna, haksıe .vere hakarette bulunmuştur.
Haber alimimiz a göre «İstanbul» un bundan evvelki gidişinde de mü him bir kaçakçılık vakası olmuştur.
Vapurun hareketine on dakika ka la gelen beş altı yolcu acele gümrük aramasına tâbi tutulmuş, vapur ha reket etmiş olduğundan yolcu ve eş yalar motörle vapura naklonul-muştu.
Bunlardan Ahmed Subhi Atamar ve karısı Erika, Marsilyada 4000 al tın ve 5000 dolar para kaçakçılığı suçulle Fransız Gümrük memurla rı tarafından yakalanmıştır.
Tekel ve Çalışma Bakanlan geldi
Çaşılma Bakanı Bekir Balta İle Gümrük ve Tekel Bakanı Şevket A dalan dün sabahki Ankara ekspre-sije şehrimize yelmişlerdir.
I-İer iki Bakan da Halld Nazml Kaşmirin cenaze merasimine iştirak etmişlerdir.
Çalışma Bakanı, bugün bölge Çalışına Müdürlüğünde meşgul ola cak.jbilâhaıe işlçl ve İşverenlerle ko nuşacaktır.
• •
27 ev
Fenerde Kiremit caddesinde numarada oturan Katina, dün, dan çıkmasını İsteyen mal sahibi Ali ile kavgaya tutuşmuştur..
Bu esnada bıçağım çeken Ali, Ka tlnayı kolundan yaralamıştır,
Diğer taraftan Demlrkapıda Rum meydanında 11 numaralı Limoz apartmanının 5 İnci dairesinde otu ran Ester Öztürkkan adında bir kadın da apartman sahibi Marika İle kavga etmiştir- Kavga esnasın da apartman sahibi. Esteri hızla 20 basamak merdivenden aşağı at iniştir.
Ağır yaralı Ester Haseki hastaha nesine kaldırılmış ve suçlu yakalan mıştır,
Bir firari yakalandı
Sabıkalı hırsızlardan Cemil Öz-gürbüz iki buçuk aya mahkumlu o larak ceza evinde yatarken bir fırsatım bulup firar etmiştir.
Bir müddettenberi aranmakta o lan- firari- evvelkPgün Fatihte gizlendiği evde kayalannuş ve ceza vine gönderilmiştir.
Bir iki gün önce, (Ali Bor) adın da .birine ait iSo Soto) markalı lâ civerd boyalı bir hususi otomobil. Te pebaşında Cumhuriyet gazinosu ö nünden geçerek Tarlabaşına dog ru .‘.tiratJe seyir ederken; motörsik Jetle oradndan geçen Rıfat adında bir seyrüsefer komiser muavinin dikkâtini çekmiş ve şoföre (dur) emri verilmiştir,
Şufor ' Ali Bor) a, ehliyeti sorulmuş. arabadaki plâkanın földsmo-blle) markalı başka bir otomobile ait olduğu anlaşılmış ve zabıt tutu lacağı bir -anda. Ali Bor. derhal gaza basarak, otomobili. harekete getirmiş Taksim istikâmetinde kaç mağa başlamıştır- Muavin Rıfat da. motorslkletle onu takıoe koyulmuş ve Taksim meydanına gelindiği bir anda .şoföre tekrar )dur-' emri veril jniştir. Emre, bu sefer de riayet et miyen şoför âbidenin etrafında zik zaklar yaparak tır. Otomobilin hşan komiser (dur!) emrine

Ali, Bor, motorsiklete şiddetle çar parak, muavin Rıfatıiı. sağ ayağın dan ağır surette yaralanmasına-se •bep olmuştur.
Hâdise, savcılığa aksetmiş ve Ali Bor mahkemeye verilmiştir.
kaçmağa ba.-Jaunş önünü ktiilıeğe ça muavinin üçüncü yine itaat etnıiyen

Et işile Ticaret Ofisi meşgul olacak
konuş
e-
Milletlerarası bir süper üniversite teşkil edilecek
Önümüzdeki günler içinde, Fran-şada toplanacak olan, Milletlerarası Üniversite öğretim üyeleri genel kongresine iştirak etmek üzere Tek nik Üniversite Rektörü "Tevfik Tay lan, bugün öğleden sonra, Yeşilköy den kalkacak bir Fransız tayyaresi ile Fransaya müteveccihen hareket edecektir.
Bu kongreye; milletrerarası Üniversiteler »Birliğine dahil olmıyan Profesörler ve Üniversiteler de İş
Profesörler ve Üniversiteler de iş tlrak edebileceklerdir. Müzakere e dilecek mevzular arasında, Millet lerarası bir Süper Üniversite teşkl-. 11 projesi de vardır. Bu projenin ga yesl: Üniversite mezunlarının yüksek derecede ihtisas tahsili yapabil melerini mümkün kılmak ve millet lerarası sebgl ve anlaşmayı takvl-
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler mordum?

/;


■ ı
’e

i
10
II II
tafsilatı ve içyüzü
——————- ....
1


I i i an C"

— Bilmiyorum. Herhalde fır kanın teşekkülünü teinin için olacak ?
Hüseyin Avni beye mahkeme tarafından dokuz maddelik Ittihad ve Terâkki programı gösterildi.. Hüseyin Avni bey okuduktan sonra cevap verdi:
- Hayır, böyle bir program göstermedi. Sadece «usul şöyle olmalıdır» diye bir fikri ihtiva ediyordu. Elimize bile vermedi Hututu es as iyeyi ihtiva e-den bir sarı kâğıt idi.
— Rauf beyin sizi Kemal beyle görüştürmek teşebbüsünü nasıl telâkki edersiniz? Mak şadı şahsan Kemal beylo mi, yoksa temsil ettiği grupla mı, sizi birleştirmekti?
— Ben şahsan Ittihadcılan
ıakib telâkki ederdim. Onlar da bizi daima rakib gördüklerini anlamış, bizi saf haricine çıkartarak kendileri öıı safa geçmek istiyorlardı.
— Siz pekâlâ birleşmeğe doğru yürüdünüz?
—. Hayır.
— Rauf Beyin bundan maksadı neydi?
— Kuvvetli görünmek.
rafı birleştirmekle
mi?
— Rauf Bey; Terakkiperver lcrin teşekkülü esnasında bunların haricinde kalarak bilâhare iki fırka arasında nâzim bir fırka şeklinde meydana çıkma-aua bu suretle mâni olmak istiyordu.
— Ankarada Samanpazarın-
Maliye Bakanlığı namzedlerile muhayyel mülakatlar anrı Gufran ve rahmetino
mazhar kıUın, Bakan Ha’ıd Nazmı Kefmırtfen tnhHâl 6-den Maliye Bakanlığına namzed ola-rakbir hayli isimler zikredildi Bunların arasında Nurullah Esad Sümer gibi eski bir Maliye Bakanı, Fuad Girmen gibi bir esbak iktisad Bakanının ci3 ouiunması bu zatlarla ve di-
ğer isteklilerle mlıhayyer birer mülakat yapmak arzusunu uyandırdı.
EvvOlâ Nurullah Esad Sümere nıü-
• racaat ettim, bana:
— Fıkracı, t dedi, eski bir gankuoı olduğumu bilirsin, Maliye Bakanlığın dan hevesimi almış olduğum da meçhulün olmasa gerek. Bu itibarla Maliye Bakanlığında gözüm yok dersem bilmem sözüme inanır mısın?
Nezaketsizlik olmasın diye:
— İnanırım efendim! Dedim anana bunu pek manidar-bir eda He soje-miş olacağını k(:
— istemiyorum amma yan eebnnt koy! KıbHinden kendimi naza oekv/i-mi sanıyorsun» Halbuki çok samimî ve içten konuştuğuma inan. Şu gamanda Maliye Bakanlığı çokihr derd midir azizim? Varakai nakdîye bolluğuna rağmen para sıkıntısı bir yanıta ı, isledikten tahsisatı son santimine f4 v dar bana kabul ettiremîyon diğer Cv kan arkadaşların surat edişten öt ir yandan insanda .heves bırak iniyor M. Sütün bunlara bir de dakikada )ir î f* rupaya, A meri kay a teiiuk sayahahe-rine gönderilen eş dost İçin oöv»z tedariki angaryalarını da ilave eıtm mi bugün için Maliye Bakanlığının hiç de arzulanır bir mevki ol»tfâaıü’inı de kabul ve teslim edersin.
— Aman beyefendi, biraz daha ret etseniz mi’ıstnkbel Maliye Sabanı-ınızm müşkül ve yürekler acısı durumuna beni hüngür hüngür aglalacaksınız.
— Bir memleketin mâliyesinin vurumu yürekler.acıst bir halde oktu mu Maliye Bakanının da vaziyeti gülrerk olmaz Fıkracı. Hattâ meşhur malr/e mütehassısı cNokutepabile bütün d -n yaca maruf t Millî gelirler ve bol kereden resmi gîderler 3d(ı eserinde der ki...
— Teşekkür ederim beyefendi, fakir o t ed enberi mali işlerde ya/a-yıındır, hu itibarla naille yoculn^m. Kaldı kı demin zikr buyurdurunuz çapraşık isimli maliye mütehassısının öz gider ve gelirini tanzüne muvairak *okıp iki yakasını bir araya gatirmege bir..türlü muvaffak olamadığını bir yerde okumuştum.
— Canım efotulinı, sen dok Lorun yaptığına ne bakıyorsun, dediğine bak!
— Evet amma bendeniz kendisinin kıvıramadıgı bir şeyi başkaiarma tav-siyej edenlerden daima sübhe ederim ve galiba dedelerimizin «Ele verir talkım, kendi yutar saikımı tekerlemesi de...
— Sen ınali mütaieaLarı nasıl dinlemek istemiyorsan, müsaade et de ben de senin atalar sözü tekerlemelerini din lem iyeyim.
—Siz bilirsiniz efendini; halbuki (Devamı Sa^ 3; Sü.f 1
I
Ticaret Bakanlığındaki et
yonu toplantılarına işıLrak eden Ti caret OIisi Umum Müdürü Mustafa Nuri Anıl şehrimize gelmiş kendi-,
sile konuşan bir arkadaşımıza şun; ları söylemiştir:
(- — Komisyon çalışmaları netice sinde kasaplık hayvan ihracı meşe leşini halletmiş, 40 blıı koyunun ih • racma karar vermiştir: |
Fakat büyük İstihlâk merkezleri, nın, yani İstanbul, Ankara. İzmir gibi şehirlerin et İhtiyacı meselesinde şimdilik alınmış bir karar yoktur.
Ticaret Bakanlığı et işile ofisin meşgul olmasını uygun görmüş,İstanbul. Ankara, İzmir be Erzurum Belediyelerile müşterek bir şirket kurulmasını İleri sürmüştür-
Ofis bu şirkete 2 milyon lira sermaye İle iştirak edecektir.
Belediyeler, bu şirkete ne miktar sermaye He iştirak edebileceklerini on beş bün zarfında bildireceklerdir.
• •
---------o - —
Seyyah gelecek
İlgililerden öğrendiğimize göre bu yıl Avrupa ve Amerikadan şehri nıize grup halinde seyyah gelmeğe başlayacaktır.
Bu münâsebetle belediye turistik o lan otellerin vaziyetini kontrol etmeğe karar vermiştir.
ye etmek olacaktır.
Diğer taraftan, İstanbul Üni-versitesihi terasilen, Oıd- Prof. Kemaletjtln Birseniıı de, bu kongro ye iştirak etmek üzere, bir kaç gü ne kadar Fransaya gitmesi mulıte meldir,
MA ARİl YE
İstanbul ve Ankara üniversiteleri arasın daki münazaralar
da Kemal Beyin oturduğu bir evde toplandığınızı Nail Bey söylüyor?
— Hayır, ben yalnız Nail Beyin evine gittim.
— Şimdi Nail Bejde sizi muvacehe edeceğiz. 1
— Hayhay. I
— Sizin ifade ettiğiniz şekil-1 de değil., tamamen anlaşabil-1 mefr maksadile Kara Kemal ile. temasa geldiğinizi sarahaten söylemektedir. Bir1 defa da dinleyin! (Necati Beyin ifadesi okundu.) ,
— Dinlediniz mi?
— Evet bu endişe hepimizde, vardı. En ziyade bendeniz ısrar. ediyordum. Kemal Bej' fırka teşkili hususunda hararetli id?.1 Teşkilâta başlayınca bîr kena-1 ra çekilmesi bu endişemize haki verdi. Ben sordum: «Programı | m: muvafık görmüyorsunuz?) Yoksa arkadaşlarla aranızda, birşey mi oldu?' Cevaben:: «Ben fırkalardan haıic kalmak’ istiyorum dedi. Biz, ısrar et-! tik. Salâhtıddin Beyin evine dâ*' vet ettik, 'Fırkaya gir!» dedik.d Girmedi. J
— Abdülkadirc bir vazife veri mek istemişsiniz? t
— Benim bulunmadığım biri heyeti idare ictinı.unda karar? verilmiş. Abdiilkadir Beyi evvel) ce memur bulunduğu Harput) (Devamy var)
İstanbul ve Ankara Üniversiteleri arasında, 4 Nisan pazar günü An karada »Ahlâka iman yolu He nu gi dilir, yoksa Fikir yolu ile mi?- ve 21 Kısan çarşamba günıı de İstanbul dâ, «Memleket iktisadiyatı Ferdiyetçi sistemle mi; Devletçi sistem le nü gelişir., mevzulu İki münazara y yapılacaktır-
__________a- -
Kars' vapuru geliyor
«Kars - şilepi. tam hamule yaıtüm malzemesi' yükile dün Nevyorkıan memleketimize müteveccihen’ hare kel etmiştir.
Diğer taraftan krom yııklle Ame Necati” Bey I r‘kaya giden ve dönüşte yatdrm mal zemesi getirecek olan Çoruh., şile bi de 31 Martta Nevvorkta olacak tır.

MART 1W8

«
~~ A
* I
1364
Rumi ü
Mart
14
27
Cumartesi
136?
Jllcr »|
Cem evvel'
16İ


Kasını 141 — AY 3 — GÜN 87
Vakit^
• •
Güiiöî
Öğle
Iklıuli
Akşan
Yatsı imsak )—
Vasati
S.
5
12
15
18
20
4
D.
52
20
50
28
00
14
Ezani fiil
5
9
12
1
10
D.
25
53
23 ı
A.
27 MART 104S
fEN! 8AB.1H
SAYFA: 3
Muhalefet safında yeni hareketler
fBaştarafı 1 iııcidc)
Cevab — : _____
cevab vermek imkânı yoktur. Gerekirse ileride cevablandıra-bilirim.
Sual — Geçen cumartesi günü Demokrat Parti Î1 merkezin de yapılan toplantıda Refik Kcraltaıı sizin ve arkadaşlarını mı hareketini Çerkeş Euhemin hareketine benzetmiştir. Bu hu susta ne dersiniz?
Cevab — Vefalı bü’ tiost ola' ruk tanıdığını Refik Koralı auın böyle bir söz saffetmiş olduğuna inanmağa gönlüm bir türlü rac: olmuyor. Partiden beni u-eaklaştınuak içir, aylarca devam etmiş olan tertibler ve tah tikler karşksında eu çok üzüntü duyan ve onları tel’in eden Refik Koraltandı. Şayed siyasette mücbir sebeb diyebileceğimi- bir zaruretle böyle bir söz söylemişse kendisine ve hem fikirlerine büyük bir üzüntü duyarak vereceğim cevab şudur: Çerkeş Edhenı İstiklâl mücadelesinde lıak ve hürriyetleri için mücadele eden bir millet safını bırakarak düşmana iltica etmişti. Demokrat Parti içinde cereyan eden hâdiselerle Çerkeş Edilenin ihanet hareketini mutlaka kıyaslamak ve bir benzerlik aramak icab ediyorsa bu benzer liği demokrasi mücadelesinde muarızımız olan Halk Partisinin Genel Başkanı hıönüye ve onun 12 Temmuz beyannamesine sığınmış olan sayın kurucuların haı ebetlerinde görmek belki de mümkündür. Biz yirmi beş se-ııedenberi hak ve hürriyetlerine] ebedi mazeretler zinciri vurulmuş bir milletin yaptığı mücadelede onu terketmedeıı kendimize düşen vazifeyi yapıyoruz ve yapmakta devam edeceğiz, üzüntüleri samimî ise sayın dos tum Koraltan müsterih olsun.
Mesnedsiz ve delilsiz olarak namuslu insanlan. dünkü en ya kın dâva ve mesai arkadaşlarını uluorta lekelemek ve Çerkeş Edhemlerle kıyaslamak y-oluna sapanların ellerinde iktidar olsa bu ithamlarının tabiî bir neticesi olarak idam sehpaları kurarak muarızlarını ipe çekecekleri muhakkaktır. İktidara geçmeden bu kadar ölçüsüz ithamlara ve tecavüzlere cüret edenleriu ve fakat büyük kongreyi tonlı-yarak millet önünde hesablaş-maktan kaçınanların milletin beklediği hürriyeti bu memlekete getirmek şöyle dursun birer hürriyet ve demokrasi diktatö-te’
ra olacaklarına hükmetmek it in fazla bir düşünceye lüzum yoktur sanırını. Sayın eski arkadaş larım ve müttefikleri olan dam gae muhaiTirler bu hareketlerinde devam, edecek olurlarsa Tiirk milleti maalesef belki de baskıcı denen Receb Pekerin ve ianadcı denen Şükrü Sök mensilerin hevkelleıini dikmeği bir kadirşinaslık sayacaktır.
D. P. GENEL İDARE KlT1C-LU Dt N DE TOPLANDI
Ankara. 26 (Hususî) — Demokrat Parti Genel İdare Kıu ıı lu bugün öğleden sonra geç vakte kadar süren uzun bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda bugün Eızineaııdaıı dönen Celâl Sayarın seyahati etrafında izahat vererek son birkaç günlük hâdiselerin gözden geçirildiği
I~?er Sabah :
tahmin edilmektedir. Toplantıda
• ■ te • « • . . . M. ••
ve Afyon 11 Başkamıun durınn-larının da bahis mevzuu C'lil-iniş olması muhtemel görülmektedir.
Şişli bucak merkezindeki müııakuyalar
D. P. Şişti bucak merkezinde, evvelld akşam, parti ilıtilâflaruun mahiyeti üzerinde konuşmalar ya-' pılmak ve bir anlaşmaya varılmak
Bu sualinize kısaca 'Afyon milletvekili Şahin Laçinin
suallerle ezcümle
avlarda
te mevzuu e-(Parti

üzere, il idare kurulu âzalarının iştirâkile bir toplantı yapılması lüzumlu görülmüştür.
Toplantıya iştirak eden il idare kurulu âzasından Dr. Mükerrem Sarol, sık sık muhtelif kesilen konuşmasında şunları söylemiştir:
«— Arkadaşlar, son türlü ifadelerle bahis
dilen ve (Parti buhranı) ihtilâfı) adı verilen hâdiseler; basittir, yanlıştır; gazetelerin yazdığı ile asıl ve esas arasında, hiç bir irtibat yoktur. Bir kaç yılan tarafından gelişi güzel ekilen tohumlara ehemmiyet vermek caiz olamaz.
Bir anlaşmazlık yüzünden, hâdise genişlemiştir.
Şimdi, bana sual sormayın, yok sa anlatmamı mı istersiniz?»
Üyeler, önce Sarolün konuşması nı istemişler ve Dr. sözlerine şöyle devam etmiş ve C. H. P. tüzüğü ile D. P. tüzüğü arasında İd farkların izahını yapmak istemişti!’.
Burada, Bucak idare heyetinde bulunan, müellif bayan İhsan İleri, Sarolun sözlerini şu şekilde kes miştir: j
«— Affedersiniz bay doktor, 1 tüzük mukayeseleri ile geçirecek vaktimiz hiç yok! Size bir sual sor inak istiyorum.»
Mükerrem Sarol:
(— Sıkıldınızsa, dışarı buyurun. Dinlenirsiniz. Size kendimi dinletmek için geldim. Bana sual soramazsınız». Demiştir.
Ilışan İleri:
c— İtirazınıza rağmen soruyorum cevabını istiyorum. D. P. mil letvekilleri, son ödenekler bahsinde, genel kurul kararı ile mi, mun zam ücretlerini vermediklerinden dolayı mı uzaklaştırıldılar, yoksa başka hususlar mı var?»
Evet hanımefendi. Ödenek-vermedikleri için çı-
alâ memleket, demek düdüğü enliyor. Nasıl

Anıerikanm Türkiyeya malı yardımı
(Deyamı 3 üncüde) verebilmiş olup bu gemilerin kullanılması yolunda Tüık mürettebatı yetiştirmek içiıı teknik heyetler gelmektedir.
Amerikanın gittikçe artmakta olan alâkasının sebebleıi sır değildir. Bu durumu göstermek iizere son zamanlarda çevrilmiş olan ve »zaman ilerliyor adını taşıyan bir film bu sebebleıi açıklamaktadır.
Evvelâ Türkiye dünyanın en önemli bir kısmının Asya ile Av rupa arasındaki kapının kontrolünü elinde bulundurmaktadır. Bundan başka Tiirkiyenin belli başlı şehri olan îstaııbulun da içinde bulunduğu bölge bütün petrollerin kaynağı olan Basra körfezde merkezî Avrupa arasındaki demiryolunun üzerinde bulunmaktadır.
Rusya, kendisini I(qradenize kapıyaıı bu bölgenin kontrolünü taleb etmektedir. Harbin sonunda milletlerden pek çoğu bu nıe selenin Birleşmiş Milletler çerçevesi dahilinde halledilebileceği temayülünü göstermişlerdi. Fakat Rusya bunu kabul etmek istememiş ve bu meseleyi sadece Türkiye ile halletmek ta lebinde bulunarak bu meselenin Rusyaya aid bir iş olduğunu iddia etmiştir. Bunu takiben Rus radyosu tarafından Tiirki-yeyg karşı bir yavlun ateşi açılmıştır. Rusların hoşlanmadıkları her memleket hakkında kullandıkları kelimelerden birisi olan faşist sıfatı Türkiye için de kullanılmıştır. Bu sıralarda bütün dünya ancak 19 milyon nüfuslu bir memleket olan Tür-kivenin 180 milyon nüfuslu bii-yiik bir memleket taralından teli did edildiğini görmüştür. Bunun üzerüıe milletlerin bağınısızhk-larma ve Birleşmiş Milletler teş kilâtıııa hürmeti olmıyaıı devletler tarafından yapılacak her türlü tecavüze karşı mukavemet edebilmesi için Amerikanın Türkiyeye malî bir yardımda bulunması gerekmiştir. Fakat Türkiveve yardımda bulunmak için daha önemli sebebler de mevcuddur.
te
ffa iyj Bakanlığı namzedinle muh^yyet mülâkatlar
(Baştarafv 2 incide) bir takını atalar sözümüz vardır ki, benim küçümencik aklımla sizin o a-caip isimli frenk maliye mütehassısı-•inin doktrinlerinden bir Maliye Bakanı, hele bizim Maliye Bakanlarımız için, çok daha taydan ve pratiktirler.
— Fıkracı merak damarlarımı ayak-j tandırdın. Moselâ ne imiş Maliye Bakanlarına birebir gelecek o atalar sözlerimiz?...
— Meselâ: «El cebinden hovardalık olmaz!) sözü şu bol keseden dövizlor israf edilerek şuraya, buraya hem de lüzumlu, lüzumsuz gönderilen mc heyetleri için biçilmiş bir değil mıdır? Sonra babasının mangal bulamıyan bir takım
memurlarımıza maroken koltuk beceri dinlememesi karşısında u Ekmek elden, su golden» lur?
— Aman
— Fuad sözde denk lâv pişerse, den» atalar müyor mu?
— Yahut
İmişsin. Maliye Bakanı olursam seni varidat genel müdürü yaparım inşa-allah...
— Yağma yok, ben kabul etmem* kİ... •
— Nodon Fıkracı?
— çünkü: «İğrotı ala binen tez I-nor» dıyo bir atalar sözü daha vardır da onun için...
FIKRACI
«—
leri vâdedip karıldılar.»
i— Oh ne
paçayı veren
oluyor da; dün arkadaşımız olan, sizinle ayni safta çarpışanları, pa rayı vemedildeıi için atıyorsunuz.'Ve parayı ödiyeuler milletvekili oluyor ve.kusurları örtülüyor. Yıkıntının farkında mısınız? Aldı ğıoız ödenekler bunu telâfi edebilecek midir?»
Bazı genel kurulcular İhsan İleriye:
«— Sizi nezakete davet ederiz?» diye ijttğırnuşlar ve bayan Ilışan, sözlerine şöyle devam etmiştir:
• — Haklısınız, bir kumar masasında olduğumu unuttum. Kendinizi yeter derecede açıkladınız. Trişörlcrle karsı karsıvavım.'
• te te
Bilâhare:. Haşan Keşkek odında bir başka partili, Mükerrem Saro-la hitaben:
«— Dr. Bey, genel idare kuruluna tasvib telgrafını çekerken kimin reyini aldınız?
«— İhtiyaç yok, tüzük hükümleri bunu âmirdir. Siz karışamazsınız.
Bu aradaSarol asabileşmiş ve kendisine sual sotaıılara:
( Molozlaır, beyinsizler, çakıltaş lan, hangi faziletsiz sizi zehirledi, önerciler!» diye bağırmıştır.
Bülend ve Fethi Yüzücü adında iki partili de Sarola:
«— İleri gidiyorsunuz» diye bağırmışlar. Hava elektriklenmiş ve asabileşen üyeler, salonu koketmişler ve münakaşalar büyüyerek, sokakta bir kavga haline iııkılâb
ve bunların adlan yalıud kendileri karışan vak’alar okunurken; insan kendisini bazan şairane, fakat çok kere kabaca ve çocukça tertib edilmiş div ve peri hikâyeleri okuyor sanır, zaten ifrit, peri, cinden, melekten ve melekût’tan bahsetmiyen sahilden de nadirdir. Nüıutuıe
ineoie-
kaftan evinde
türedi? olarak, okuyucularımıza Siî ki-
darbımeseline ne buyuru-
devanı et Fıkracı.
Afralı zamanındunborı büdoeieriıniıo: «Lâfla pideniz kadar yağı da ben-sÖzti tıpa tıp uygun düş*
8un gerçekten bir hazine
tablarından gelişigüzel bir kaç fasıl göstermek, mevzuu açıklatmak bakımından faidesiz sayılamaz.
Bilindiği üzere Şia usullerine göre Hazreti Ali; üç halifeden afdaldır, Ebû Bekir, Ömer ve Osman onun hakkına tecavüz eylemişler yahud riayet etmemek suretile kusur işlemişler ve bundan dolayı da bir takımlarına göre kâfir, bazılaıına göre fâsık ve günahkâr olmuşlar, bir kısmına nazaran da hata işlemişlerdir. Bu sebeble onun afdaliyetine inanmak suretile sevgi ve bağllık şarttır, böyle olmak lâzım geldiği şu suretle , tevsik (!) olunuyor:
»Hazreti Ali’ye sevgi gösterilmesine dair bir hadis nakle-
etmiştir.
Bir müdettenberi şehrünizde bu* lunan D. P. İçel milletvekili Refik Koraltan, partideki son durum hak kında-düıı.ak^nı rlı Kadılrör 4^, p/ iiçe merkezinde konuşmuz ve ez cümle şunları söylemiştir.
a — Geçnüş acı hâtıraların üzerinde durmakta fayda yoktur. Ar tık herşey meydana çıkmıştır. Şu nu itiraf etmek lâzımdır ki parti bir kriz geçirmiştir. Bunun sebeble rinl muhtelif toplantılarda anlatmıştım.
Daha sonra Emin Sazak meselesi nl uzun uzadıya İzah eden Koraltan sözüne «Partinin yaşayacağına eminizi/ cümleslle son vermiştir.
Müteakiben dileklere geçilmiş, söz tediyen, istifa etmiş bir D P. 11 genç isteğinin reddi üzerine, bu hareketiniz Demokrasi esaslarına uygun değildir, mademki milletveki liain her yuııdd aşın meye mecbursunuz tır.
Mahmud Erenli
bir genç de partinin son zamanlar da, genel idare kuruluna tasvib ve tazim ^telgrafı kekmek hastalığına tutulduğunu beürtmiş, 25* kuruşu vermedi diye partiden adam çıkan lirken, bu hareketin pek saçına olduğunu söylemiştir»
Şahap Bilglner adında diğer bir partili genç de partiyi sarsan şahıs lan artık partiye hiçbir faydası ola niıyacağma göre yerden yere vurmak lâzım geldiğini söylemiştir.
Binanın dış tarafına konulan bir operlörle halk İçerdeki konüşmala rı dinleyebllmiştlr.
Hâlâ îtidâl Yolu Açıktır i..
(Başmakaleden devam)
Biil iin bu haller ve olaylar i-şb- içinde şahsi ihtiras, husumet ve kinlerin girdiğine en kc-' sin deliller değil midir?

Bu kadar bozuk, çapraşık veı el çabukluğuna dayanan usullerle henüz boy vermeğe başlı-yan giizel ve kıymetli bir parti parçalanamaz. Bunu yapınıyı kimsenin hakkı da yoktur, salâhiyeti dc. llattâ l/izzat kurucuların bile...
Diinkii Ankara haberleri bizzat Demokrat Parti 'mahfillerinde, az çok bir intibah ve teessür alâmetlerinin belirmeğe başladığımı işaret ediyordu. Rivayetler doğru ise, partiden çıluudnuş olan bir kısım milletvekillerinin tekrar partiye alınmaları bahis mevzuu oluyormuş. Yanlış hesabın Bağda(l(lan bile dönmesi lâzımdır. Yalnız bizce bu ricat a-ıbmı öyle şahsi mütalealarla ve-yahııd çıkarılanların bazı kurucular ve Genci kurul âzalarmu sempatik gelmesile değil de ııuiiunî bir tedbir ve kaide halimle olmalıdır. Halbuki Genel kurul ve haysiyet divânı şu dakikada, bu işlerde o kadar ileri gitmişlerdir ki vaziyeti ancak Büyük Kurultay düzeltebilir.
Kurultayın nasıl oka muayyen vaktinde toplanacağı ve bu işlerin de o zanıaıı görüşiilnu'si mümkün olduğu iddiası bizce' çok vahidir. Çünkü aradan geçe] cek zamaır Demokrat Parti içiıı ı çok tehlikeli ve velıametli ota-• bilir. Çıkarılanlar yeni vaziyetler almadan ve hatâların tashihi henüz kolay, yol da yakınken, ziyanın neresinden dönülse kârdır felrvasuıea. dönmek çok daha iyi olur. Hem kurucuların haysiyeti ve divânın mevki» korunur, heın de milletin ha-' kiki tileri ve düşüncesi anlaşılır.
■te (kte
Biiyük kongreyi toplamak istemek, Refik Koraltanın dedi-! ği gibi, çatlak ses değil bilâkis ıp.illetin ve demokratların seslerini boğmaya çaıbşanhmn fer-yadları en çatlak, hattâ zırtlak bir nağmedir.
Sözüıı kısası bu milletin iııkı-Iâb tarihine (Hürriyet Misakı) rı yadigâr bıraknuş olan Demek rat Parti Biiyük Kurultay ı bir an evvel toplantıya çağırılarak cıa büyük halicin olarak ouun âdil kararına ] riHi llenıokrai farz olmuştur.
A. Cemaleddin SARİÇOĞLÜ Rusya Amerika dan korkmaya başladı (Baştarafı 1 incide) malzeme fazlası olarak satılıp özel alıcılar tarafından Rusyaya gönderildiği açıklanahdanberi kongre üyeleri ihracatın daha sıkı bir kontrola tâbi tutulmasında ısrar etmişlerdir.
Vaşıngton, 26 (A.A.) «Usis — Başkan Truman, YunanistanlI! millî bayramı münasebetile Yunan Kralına gönderdiği bir tebrik mesajında ezcümle şunları söylemektedir:
Yunanistan, bugün hürriyeti ı ni elde etmek için değil, idame 1 İğin harb etmektedir. ı
Totaliter bir istilâ karşısında ' hürriyetin yalnız demokrat I memleketlerin istiklâllerini muhafaza uğrıJuda gösterecekleri cesaret ve kat(ı kararlarla muhafaza edilebileceğini bir kere daha öğrenmiş bulunuyoruz. Mil cadele henüz kazanılmış değildir. Fakat hürriyeti sevenler müştereken çalışmaya devarn ettikleri takdirde muvaffak ola cgğız. İstilâya uğrıyan diğer milletler muvacehesinde Yuna-nittaıun göstermekte olduğu cesaret Yunan milletinin vazifesi-1 ni başaracağına beni inandırmış
»

anaitiere arlı
derdini dinle-diye bağırmış.
adında partili
rBaşfarafı 1 incide)
Saat yanma doğru cami avlusuna Eii.vük Millet Meclisi reis vekili, Çalışma Baltanı, Tekel Baka nı, Ekonomi Bakanı, şehrimizde bulunan milletvekilleri, İstanbul valisi, bilinci ordu müfettişi, İstanbul komutanı, İstanbul deniz komutanı, İstanbul merkez komutanı diğer general ve yüksek subay lar, maliye müsteşarı, vilâyet ve belediye erkânı, İstanbul Defterdarı ve Defterdarlık memur ve men-şuhları, C. H. P. ve D. P. partileri il başkan ve mensubları, malî teşekküller müdürleri çok kalabalık olan merhumun şalisi dostları ve takdirkârları gelmişlerdir.
Cumhurbaşkanı smet İnönü, 1-nönu ailesi, Başbakan, Dışişleri Bakanlığı, Ticaret, Ekonomi, Maliye, Ulaştırma, Bakanlar Kurulu adına, ordu adına gönderilen çelenklerden başka muhtelif yerlerden sayısı 200 ü geçen çelenk gönderilmiştir.
Saat bire doğru, cuma namazını müteakib çok kalabalık bir halk kitlesinin iştirâkile namazı kılındı ve duadan sonra cenaze top a-rabasınlT yerleştirildi.
Bu sırada Beyazıt meydanında başında sancağı ile yer aJmış bu) lunan piyade alayı, süvari bölüğü inzibat müfrezesi, selâm vaziyeti almışlardı.
Saat 1,25 de önde bulunan piyade alayı süvari bölüğü harekete geçmiş, askerî kıtaları takib odun ve cenazeyi taşıyan top arabası Saraçhane bağına doğru yavaş ya vaş yol almağa başlamıştı’.
Saraçhane başında top arabası durmuş ve cenaze orada hazır bulunan cenaze otomobiline nakledil miştir. Buradan itibaren cenaze E-dimekapı şehidliğine otomobille •V . • • • • • •• • • •
götürülmüştür.
Bir hitabe
Maliye müsteşarı Zeki SidarJ merhum Halid Nazmi Keşmirin mezarı başında aşağıdaki hitabeyi iradetmiştir:
«Şu anda ebedî istirahat yerine tevdi ettiğimiz Halid Nazmi Keşmirin aziz hâtırasını tebcil mak-sadile ve kendisinin en yakın bir mesaî arkadaşı sıfatile bir kaç söz söylemek isterim.
Merhumun yalnız akrabasını, meslekdaşlannı ve dostlarını değil kendisine böyle bir yakınlığı olmıyanları da zebun eden bu müş terek tessürun sebebi aşikârdır,
leket kâmil bir evlâdını kaybet^ miştir.
O, umumî ve meslekî malûmati-le, insanlık meziyetlerile eşine az tesadüf edilir bir şahsiyet idi.
Mülkiyede beraber okuduğumuz zamanları hatırlıyorum:
Derslerini bitirdikten sonra kalan boş zamanını mütemadiyen • başka eserler okumakla geçirirdi. Teteb-bü merakının ayni çatı altında verdiğimiz memuriyet hayatı im-tidadınca devam etLiğine şahid oldum.
Siyasî hayata atıldıktan ve Bakan olduktan sonra da okumak zevkine doyamamıştır.
Bir hafta devam eden ve ölümü ne sebeb olan rahatsızlığı esnasın da hekimlerin ısrarla yaptıkları mutlak istirahat tavsiycaüıe rağmen yatağında mühlik bastahgile

I
t tete •
Bakanı
boğuşurken ağır ve yorucu devlet işlcrile uğraşmaktan kendini alamamış vazifesi uğrunda göster diği bu fevkelbeger gayret hastalığını arttırarak hayatına mâl olmuştur.
Daha memlekete bir cok hizmet ler ifa edecek yaşta idi talih yurda ve kendisine yâr olmadı.
Hepinizi aramızdan ebediyen ayrılan ve fakat aziz hâtırası gönüllerimizde daima yaşıyacak olan kâmil insan ve değerli devlet adamı merhum Halid Nazmi Keşmi-rin manevi huzurunda bir kere daha saygı ile eğilmeğe ve kendisine Tanrıdan mağfiret dilemeğe davet ederim. Ruhu şad olsun. (A.A.)
idareci
aktüallteler
r

Amerikan Yardımı
(Baştarafı 1 incide)
Bir arkadaşımramda Derincede bizzat tesbit ettiğine göre; Edirne si lebinin Amerikadan. getirdiği aske ri yardım malzemesinin t-lıliyesini müteakip Derincede boşaltılmasına başlanan P V. T. Jo). E, Mann gemisi, son sistem muhabere malzemesi, tesliz cihaz, cephane tank Jcep otomobilleri, nakhj’e kamyon ları, dört buçuk tonluk kurtarıcı kamyonlar ve sayıları 300 ü geçen ınotöılü araba ve her vasıtama yedek parçalarım getirmiştir. Gemi dün yarı yarıya tahliye edilmiş bu lunuyordu.
Tahliye bugün bitecek Joe E. Mann yarm Derinceden hareket e decektir.
Boşaltma işine nezaret eden Atne rika ordusuna mensup talimli ve tahliye mütehassısı Albay Letter bu sür’atten çok memnun kaldığını gazetecilere bilhassa söylemiştir-
Albay Burhan Masanoğlunun ver diği talimat üzerine gemiden çıka rılan yardım malzemesi derhal va gonlara konulmakta mürettep mahallerine gönderilmektedir.
Yedi postaya ayrılan Devlet Demir ve Denizvolları ekinleri tahliye İşlerine gece gündüz çalışmaktadıi-lar.
Program dairesinse gemilerin tah liyesi İşi 48 saatte tamamlanmaktadır,
Derincede halen l^ünde 800 — 1000 ton ınataeme gemilerden boşaltılmaktadır.
Dün akşam saat 18 de sekiz bin ton malzeme yüklü Deklapcr gemi si Derinceye yanaşmıştır.
- vçtlnvtT gemi olan Edvvinsıek ya nn Derince »Moac aktır,
Yine
yüklü sekiz
lüttarıkı geçmiş bulunma gemilerde malzemeyi, İstanbul, mir ve İskenderun limanlaı aıa bı rakacaktu'.
Diğer taraftan gazeteciler pazartesi günü tekrar Derinceye götürü lecekler, Deklaperin tahliyesinde hazır bulunacaklardır-
E lirnenin kara günü (Baştarnfı 1 incide) lirtmişlevdlr.
Bı u müteakip öğrenciler tara-fıödan istiklâl maı-şı okunmuş vo bu k: .a günde şehld düşen Edirno İllerin ruhları için dua edilerek bu hazin törene son verilmiştir.
Halid Nazmi Keşmir için ükMk ahlâk, sağlam bilgi M üstün karakter sahibi Halid Nazmi maalesef aramızda*,
ayrıldı. 3una inanmak cidden güçtür.-Fakat ne yazık ki, bıı acı bir hakikat' tir.
Memleket için büyük bir gaib olan Halid Nazmi Kcşmirin sayıîamıyacak kadar meziyetleri vardı. Gösterişten] yapmacıktan, malûmat furuşluktan hlf hoşlanmazdı. Arkadaşlığına, vefasıru kelimenin bütün mânasile inanılırdı. Keskin zekâlı, derin bilgili, kuvvotli görüşlü idi. Bir kelime ile kâmil biı insandı.
■)
İnsanlık için, memleket için, arka* başları için bir boşluk bıraktı.
Fransız mektebindeki telebelık ar-kadaşdığımız, Mülkiye mektebindeki ûiocalık arkadaşlığımız, hayattaki deri arkadaşlığımız bir hiçe ınkılâb edlver di.
Bugün bunları düşüne düşüne, Ma* lid Nazmiyi uğurladım.
Eşine vo çocuklarına dost ve arkd daşlarına baş sağlığı dilerim.
İbrahim Ali

Her Akşam 20.30 da
Bandırmada içler acısı bir manzara
fBa^tarafı 1 incide) rac mezad satıldı.
Satılan arsalar, ebniyeleiy bağlar, ve bahçelerin getirile bü tün bir kabanın müslümanlara' aid ınâbedleri imâr edilir, bakılırdı. Bandırmaya ister vapurla gelinsin, ister trenle karadan gelinsin yeknazarda gözünüze çarpan bu topraklarda yaşıyan Müslüman Türklerin mabedi o-laıak-yükselen ve eşine Türki-* yede ender tesadüf edilen gayet düzgün, zarif bir minare ve güzel bir kubbeyle (Hay dar çavuş) adını taşıyan, camiyi görürsünüz. Bu öylesine bir camidir ki, İstiklâl savaşuıda gazi olmuş-tın. Yunanlılaı- kaçarken, içinde binlerce vatandaşı kapatıp altına bombalar koyarak berhava etmek istemişler. Bir tesadüf eseri Kalk kaçarak kurtulmuş, c:‘»-ni yıkılmış, minaresile mih a bı kalmış bir camidir. Atatürk bir gün Bandırmadan, geçerken Fiırıiü ve üzüldü; hemen emir veıcu ^rte^iypi gene kuruldu. Kıı-“ kof idaresine
9 ^ugüıı-
• te

nhümuıa yanaşmış bu
miktarda malzeme emişi Cebe Bu


ı uJdu nasıi meram ankıTî^ kü halile yarım milyon bil’ benzerini yapanuyacağn bu caminin, her tarafı şakır şakır akıyor, sapır sapır cemaatin üzerine sıvalar dökülüyor.
Mustafa Evyapn ı
Tövbeler Tövbesi
Telif Operet 3 perde
Enereıı, Matineler: Çarşamba
Saat 15 de
Tel: 49369
Yazan* Alp Kun, Müzik: Yavuz Cumartesi, Pazar Numaralı yerlerinizi ayır unuz .
r»3
Yine Hazreti Ali
Hazreti
Ynznn! İt». Btttif Oqan
Mezhebleri tasnifle tutulan yollar dolusu kitublar!
aye
den de çıkarırlar?
diyor, sonra mutad olduğu üzere, rivayete ehemmiyet verilmek üzere, hemen, Abbas Mi Gfıyed diye başlanılarak Fars-canın cazib ve sürükleyici ahen gilc. tatlı tatlı anlatılıyor:
Resulü Ekremin hizmetlerinde bulunan bir adam soruyor:
— Yâ Resulallah, Ali bin Talibi sevmekten bizlere ne menfaat gelebilir?
Resulü Ekrem cevab veriyor lar:
— Ey kişi, ker kimse ki Aliyi kendine dost yapmıştır, benim dahi dostum olmuştur. Ve
Tefrika W.
2ç içe (/iıiş! — ilaf’ziler ve Ehli Sünnet — Naeireddin Tusî Islâm âlemi mi, müşrikler yurdınıeısı mı? Meleklerden sorular! — ifriti Azâmin cezalandırılması! Fatunanm yiiz görümlüğü! —
bir kimse ki benim dostum olmuştur, Haktealâ onu; kendisine dost yapmıştır ve bir a-dam ki Allahın dostu ola, Hak tcaJâ ona azabı tattırmak istemez!
Adamcağız:
— Ali Aleyhisselûmı sevmenin faziletlerini biraz daha anlat, î’icasmda bulununca, Peygamber Efendimiz:
— öyle ise, Cebrailden sorayım.
Buyuruyor ve orada bulunan Cebraile işi anlatıyor, Cebrail. Peygamberiniiale o adam ara-
liütüblmncl(r
- İbni Teı/mi-
— Nere-Rüya mı, hakikat mi?
sındaki konuşmayı zaten işit-nııştir (!), amma kendiliğinden cevab veremiyor da:
(İsrafil’den sorayım!) diyor ve derhal
Semavata yükseliyor, lsralıle söyleyince, o da kendiliğinden meseleyi halledemiyor ve:
— Alemleri yaradan Ulu Ian-rımıza keyfiyeti arzeyleyim! aiyor. HakteaJâdaıı httab geliyor, buyuruluyor ki:
— Yâ İsrafil, Cebraile söyle, Habibi Ekrcmiıne selâmımı ulaş tirsin da tarafımdan desin ki: Benim o seçkin dostumun (yâ
ni, Hazreti Ali’nin) bana olanl yakınlık ve bağlılık makamını? ancak ben bilirim, benim mesiy-C yetime teallûk eyler. Bunun hadi dini, nıikdarını, keyfiyetini ve? bu val: ılık ve birleşi kİ iğin ne-) ıeye kadar uzandığını benden? gı.yr k.ri bilmez. Ali dostlarmuıc Ali'ye olan yakınlık ve bağlılık-J lan da-Ali’nin bana olan yakınlık ve ittisali gibidir. Bunların bana bağlılıklarının kuvvetini de benden başka kimse bilmez!»
Ahund; bunları anlattıktan sonra, kendi mütaleasuıı ekliyor: Bu hadisi kudsî; ölmüşlere can verir ve Ali'nin fazlımı bağlananları selâmete eriştirir buyuruyor ve bu kadarla da kal mıyarak: ,
»Ben, kitabımda delilsiz hiçbiri şey yazmadım. Yazdıklarunın( hep sini dc Kur'anıkcrim ve aha-' •dişi şerife ile masum imamlarım kelâmlarından çıkardım» diyor,] amma, nereden ve nasıl çıkardı-] ğını ben bulamadım! ı
(Devamı var)
C. H. P. Ankara il kongresi dün tcpJan ı fBaştarafı 1 Hicide) Öğleden sonra yapılan i-kinei’ oturumda söz alan bir çok delegeler raporun leh ve aleyhinde konuştular. Bu a-rada söz alan bir delege muh telif mevzulara temas ettikten sonra parti lesanüdün-den ve partililerin birbileriui himeye lüzumundan bahsede rek devlet memuriyetleri ha ri( belediyeler, bankalar gibi müesseselerde C. H. P. İllere müzaharet gösterilmesini istedi. Diğer bir hatib de çocuidarin parti prensiplerine göıe yetiştirilmesini ve geuçliğiu teşkilâtlandırılması lüzumunu ileri sürdü.
Itapor oya kondu ve oy bir liğile kabul edildi.
Bundan sonra bütçe dilek hesab ve Halkevleri komisyonları seçimi yapıldı ve komisyonlar derhal çalışmıya banladı. Kongre varın saat 10 da çalışmalarına devam edecektir.
D. P. Kadırga Ocak Lokaliede yapılacak Toplantı
D. P- Kadırga semt ocağı Ocak Lokalinde bir toplantı tertip etmij ' tir.
] Yarın yapılacak bu toplantıda D, ı P. yİ ilgilendiren günlük hâdiseler ] etrafında görüşülecektir-
-- ' ---T
içinin, Esnafın ve Küçük Sanatkârın (
Gazetesi j
HÜRBİLEK’

Yakında Çıkıgor
»
Ki
id
e.
T
I
SAYFA: 4
4
TUNA DERSEVt
»İJr
fizik Dersleri Dersevi Talebesini en iyi hana Müracaat: Pazardan başka
Polonyadaki Rus Terrörü
Kızıl cehennemden nasıl kaçtım?
cek nazik bir durumda İse de yine Sovyetlere karşı İliç bir devleu cü-retkârane bir şekilde konuşacak ya ziyette değildi. Mama fi Rusya mut tetiklerin yardımına pek ziyade muhtaç bıılunuyorru.
Diğer cihetten bizim Vaşington da elde edebildiğimiz en iyi netice şu olmuştu:
VValles verdiği blr diyevlnde A-merika Birleşik Devletleri hükûmo tinin anlayışına göre Sovyet Rusya İle Polonya arasında imzalan-mış bulunan pakt harbden sonra Polonyanın eski hududlannın tek rar tesis edileceğini ve Polonyanın eski iıududlar içinde yeniden kuru lacağını ifade ediyor demişti Mr Eden ise Avam Kamarasında At-lantik Beyannamesi hakkmdakı blr söylevinde şöyle demişti: Hu. dudlara dair hiç bir teminat yok tur»
Vazife ile Rusyaya gönderilmiş olan Amerikan Kızıl Haç Derneği üyelerinden biri Moskovada Sovyet hükümetine müracaat ederek Rus yadaki PolonyalIlara yiyecek giyecek ve ilâç göndermek İçin müsaa de istemiş ise de bıı İnsani müraca atlar tam iiç defa reddedilmişti Sovyet resmî makamları K:zıl Haç Kurulunca gizlice casuzlıık etmek ve Sovyet Rusyanın İçişlerine karış mak yolunu tutmuş bir yabancı a. janı» diye bakıyorlardı.
Polonya’daki gizli kuvvetleri-pıizden alınan haberlerde Mihvere mensup devletler ar asında çıkan bir takım politika mü -Caddelerinin ve fikir ayrılıkla • finin son haddine vardığı bildiriliyordu. En nihayet Hitler de 22 Haziran 1941 talihinde Rusya’ya karjy taarruza geç -inişti. O zaman Başbakan Mr. vVinston Churchill hemen radyo başına koşup savaşan Demokrasilerin safına katıldıkla -Hndan dolap Sovyetleri selâm-İamıştı.
Henüz tarafsız bulunan Birleşik Amerika ise hasıl olan bu yeni durumu daha ihtiyatlı bir eurette karşılamıştı. Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Summer Welles bu münasebetle şu beyanatta bulunmuştu:
Hükümetin kanaatine göre, asılları ne ahırsa olsun, Hitle-rizme karşı savaşan kuvvetle -rin herhangi bir suretle birleş meleri Alman şeflerin n sukutu nu tacil edeçek ve binaenaleyh kendi müdafaamızın ve kendi güver ligimizin de nef'ine olacaktır.»
Polonyanınş eref ve haysiyeti ayaklar altına alındı. Bizim Mülteci Polonya hükümetimizin de, başlıca, ilgili bir memleket olan Polonya nâmına bu husus ta söyliyecek sözü vardı. Po -lonya hem Ruslar hem de Almanlar tarafından çiğnenmişti. Sivil halkımıza karşı yapılan dünyada misli görülmemiş zulüm ve şenaatlerden başka faşistlerle Komüniştleı4 Polonya’yı Ribbentrop - Molotov hattı ile ikiye taksim etmişlerdi Polonya 22 Haziran -441 tarihinde de henüz bu bölünmüş şeklinde idi.
Lâkin bizi asıl hayrete düşüren şev şu idi. Müttefikler sa-
fına katılmış bulunan bu ko - "nwüüyettedir. daman yoldaşla aramızda yeni bir paktın esaslarını kararlaş -tımıak üzere Londra’da Rus büyük elçisi îvan Maisky ile masa başına oturduğumuz zaman öğrendik ki, Sovyet Rusya bizim şartlarımızın hic birini kabul etmek istemiyordu.
Biz bu haksızlığa itiraz ediyorduk. Fakat Müttefiklerin birliği, nâmına ) bizden susmamız isteniyordu. Batı devletleri bu cümle önünde her fedakârlığa katlanıyorlar ve orça daima bağlı kalıyorlardı. Lâkin Rusyâ hattâ Hitlere karşı savaşa mec bur kaldığı zanıandanberi hep bu ibare\n suiistimal etmekte idi.
Biz susduk, ve her ne bahasına olursa olsun uzlaştık.
Nihayet Gçneral Sikorski, Rusya da yenidsn tensik ve teş* kil edilmiş bulunan Polonya ordusunun Kızılordu ile yanyana savaştım ve hu iki ordu erlerinin harbin en kızgın ânında bile birbirlerini iyi anlıyan kardeşler gibi omuz, omuza döğüş-liikleri günleri de görmüştü. ' Moskoıada İmzalanan Sözleşme
( Polonya - Rusya Askerî İttifakı Sözleşmesi) nin ihzarına' başlanmış ve bu sözleşme nihayet 14 Ağustos 1941 tarihinde Moskova da. imzalanmıştı. Bu mukavelenin başlıca maddeleri şunlardır: !
D — Rusya’da, derhal bir Po-■)nva Ordusu teşkil edilecektir.
2J Bu ordu Bağımsız Po-onva Devleti kuvvetlerinin bir
İşareti kaynağı olmakta berdevam I dj. Halbuki Başkan Roosevelt İle Başbakan Churchill Atlantik beyan namesini hazırlajnak üzere buluş tukları zaman biz daha İyi günler göreceğimizi ümld ederek sevlnmte tik.
ATLANTİK BEYANNAMESİNİN HÜKÜMLERİ
Bu beyannamenin hükümleri bit tabi harkesce malûmdur Yalnız bu beyanname İle ilgili memleketle! halkının arzularına uygun bulun, madiğini serbestçe İfade edebildik leri hiç bir hudud değişikliğinin ya pılamıyacağını» ve «idaresi altında yaşayacakları hükümet şeklini İn tihap etmek bütün halkın bir hak kı olduğu ■ ilân ediliyor ve kendi mukadderatına hâkim olmak v( egemenlik hakları zorla gasbedil-miş olanlara ve bu hakların geri verileceği taahhüd olunuyordu.
Rus niyet ve maksatlarına karşı İngiltere ve Amerika hükümlerine bizim İmzalamış bulunduğumuz pak tın lâfzım ve ruhunu tavzih ettirmek üzere vâki gayretlerimiz genel olarak hep neticesiz kalıyordu.
Gerçi Rusya, o sırada Alman kuv vetlennin önünde tam bir ricat ha ünde bulunması hasebiyle Ingiltere ve Amerika hükümetlerinin sözle rine önem vermek ve onların arzu larım yerine getirmeğe dikkât ede M
Hileli manda sütü satışları önlenecek
27 MART

MARKA
0,08 i m/m m /m
TIRAŞ BIÇAKLARI
Üstünlük timsalidir Türkiye Genel Mümessili İBRAHİM ÇAVUŞOCLU Bahçekapı, Celâl bey han No.39 Tel: 20146 İstanbul

Murakabesizlikten istifade eden bir çok mandra sahibinin manda siitü satışlarında hileli yollara saptıklarım maliyeti 18 — 20 kuruş o-lan yağı ve kreması alınmış sütleri, 50 —60 kuruşa sattıklarını evvelce yazmıştık. Belediyenin, bu yazımız üzerine yaptığı inceleme ve kontrol lar, verdiğimiz haberi teyid edici bir

Yapılan incelemeler sonunda ,İs-tanbulda günde satılan 15 ton man da sütünün hemen hepsinin krema ve kaymağının alındığı ve inek sütü ile karıştırılarak halis manda sütü etiketini havi kaplar içinde satıldığı neticesine varılmıştır Bu vaziyeti önlemek için Belediyece' alınan tedbirler meyamnda, kaymak ve krema imal eden sütçülerin ruhsatı yeye tabi tutulması »e bövlece kay makaltı bulunacak menbaların tes-bit edilmesi.
Kaymak yapanlar belli olduktan sonra kaymakaltı ve kremaaltı süt leri kimin işlediği veya alıcısının kim olduğunun ruhsatiyelere şerh e dilmesi,
Satılacak kaymakaltı ve krema altıların zararsız bir boya İle boya narak satılmasını ve alıcıların ne miktar aldığının bir defterle tesbiti hususları bulunmaktadır,
Bu şartlara uymayanlara ağır ce zalar tatbik edilecektir.
Belediye diğer taraftan kaymak altı ve kremaaltı satışlarım menet mek ve bunları toplayarak peynir, yoğurt halinde kullanmak niyetin dedir-
B.u orc’’J Bağımsız Po-kısmıdır. M ......
3» — Rusyadaki Polon vah askerler tıpkı Kızılordu erleri ' gibi maaş ve tavinat alacaklar ve onlar gibi teçhiz edileceklerdir.
4» Sovyet Rusya, kiralama ve ö dünç verme kanunu gereğince Birle şik Amerikanın Polonya emrine tah «is edeceği para yardımı ve malze-meden faydalanarak, Rusyadaki Pe : lonya kuvvetlerini teslih edecek ve besiiyecektl.
Rusyaya gönderdiğimiz elçimiz Stanislavkat, hastalıklı bir adara olmasına rağmen hava yolu İle ha ı.-eket edip Almanya üzerinden u tarak vazifesi başına koşmüş ve Rusvada esir bdlunan Polonyahla rm serbest bırakılmaları ve bakı' maları gibi işlerle meşgul olmağa başlamıştı. General Skorskl tarafından Rusyadaki Polonya kuvvet İtrinin baş komutanlığına tâyin e dilmiş bulunan büyük asker Gene rai Wladyslaw Andres kendi eski birliklerini ve savaşa gücü yeten di ger Polonyalılan araştırmak için memleketi dört dönüyordu.
Elçimiz Kat ve General Anders den aldığımız haberler üzerine, Ru.ı ların PolonyalIları kindar bir İhtı raz ile istemiye lstemlye salıvermek te olduklarını öğrendikçe, Londra da bizim şüphe ve endişelerimiz büs bütün artıyordu.
Yerd müttefikimizle yaptığım» Yeni müttefikimizle yaptığımız ilk anlaşmanı» tonu adeta bir alarjm
-------o-------
İki kapkaççı yakalandı
Taksimde Talimhane caddesinde 102 numarada oturan Neclâ adında bir kadın, evvelki akşam Abdül hak Hâmid caddesinden geçerken Adnan Deniz ve Yunus adında iki hapkaççı kendisini tehdit ederek para çantasını elinden almışlardır
Kapkaççılar sıkı bir takip sonun da yakalanıp Emniyet Müdürlüğüne teslim edilmişlerdir.

İmtiyaz Sahibi -
A. CEMALEOOİH SARAÇOĞLU -
Tam îtlerini fiilen idare «den Yaaı îtleri Müdürü: FATİN FUAD
Dirildiği Yer:
«Yani Sabaha mürettiphueei
Basıldığı yer: (GQn Baıımav!»


I
•a

İst B. T. Bölgesi Bşk. ğındatf
27 ve 28 Tarihlerinde yapılanalı Tutbol Maçları-
26/3/948 Cumartesi
FENERBAHÇE STADINDA:
13.30 Fenerbahçe — İst- Spor
15-30 İst Spor — Fenerbahçe
VEFA STADINDA:
15.30 Süleymanlye — Beykoz
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez TEENÇKOT PARDESÜLER 35 Liradır
Satıcımız muhayyerdir ABDURRAHMAN KAL YON Dikranyan Han 11 — 12 Sultan Hamam
İSTANBUL BEI-BDİmSl ŞEHİR TİYATROLARI
B) A)
Topkapı — Hasköy Sümerspor — Eyüb Sarıyer — Davutpaşa Karagümrük — Haliç
A)
28/3/948 Pazar
GALATASARAY STADINDA:
10
12
14
16
--r^Rnnarrçn .cTanıyp*
11 Penerbahçe — İst. Spor
13 Beylerbeyi — Defterdar
15 Unkapanı — Adalet
VEFA STADINDA:
O)
ı
11
15
13
Ortaköy — Cihangir Beykoz — Kasımpaşa Kasımpaşa — Beykoz
ŞEREF STADINDA:
12 Beşiktaş — Galatasaray
13 30 Galatasaray — Beşiktaş
15 30 Beşiktaş — Galtasaray
Harbiyenn 1326 yılı mezun arı
A)
B)
G)
B)
A)
Harbiyenin 1326 senesi mezunlan neşetlerinin 38 inci yıldönümünü kutlamağa karar ver mişlerdir. Bu maksadla 29 mart pazartesi günü saat 17 - 19 da İstanbul Orduevinde bir toplantı tertib edilmiştir.
- ■ -~L . --- t
Yeni Sabah' ın
İLAN FİYATLARI
Ballık makta olandı 1
2
8
5
6
İnci
)
»
)
»
uyi»,
)
»
)
santimi
»
)
)
»
inşaat sahiplerinin ve“R,
Mttteahiıitlerin nazarı dikte ati a e
1 — Yağışlar yüzünden sevkıyat yapılamıyan Feriköy - Güngör Özarslan harmanından tuğla satışına başlanmıştır. Yerinde gelecek vesaite teslim edilir. Harmandaki memuruna müracaatı,
2 — Fabrikamız, DELİKLİ TUĞLA'ya yeniden başlamıştır. Bir hafta sonra mal çıkmıya başlıyacaktır. Sevkiyat ve teslimatın sipariş sırasile yapılacağını, şimdiden hatırlatırız,
3 — İthal malı ÇÎMENTO'larımız gelmeğe başlamıştır. Bun-’ ırdan tecrübeli ve en üstün evsaflı Yunan menşeli, çuvallı TİTAN Çimentolan toptan-perakende satışa arzedilmektedir. Parti olarak ve toptan satışlar hepsinden müeaittiı.
•1 — Teşkilâtımızda toprak nakliyatı için KAMYON'lara verilir.

SABRI ÖZARSLAN
Eyüp, Silâhdar C. AFSLAN TUĞLA Tel. 21132 x Mağaza: Galata, Mahmudiye C. 67, Tel. 43040
Ortaokul-Lise ve Teknik Okullar Talebesine
Tuna Dersevî’nde
MA TEMATİK — FİZİK — KİMYA — LİSAN verilir. '
şekilde vt kısa samanda imti-hazırlav.
her gün &aat (14-18) aramnda Atatürk liuh an No. 88 (Aksaray Postahane karşım) AKSARAY — İSTANBUL

Belediye Mezat işleri
Müdürlüğünden
Havagazi fırını Resimli deri Elektrik sobası Dana caket Deri manto Sandalya Kömür sobası
İst Borsacının 26/3/948 FiynUan Londra 1
Nevyork 28
Paris
Cenevre 6
Amsterdam 10
Brüksel
Prag
Stokholm 7
Lizbon 1
ESHAM Vt TAHVİLÂT
7 Demiryolu 3 Kalkınma 1
Kalkınma 2 Birinci tertip Milli Müdafaa
% % % %
6
8
7
ee.2û

2C.58
1
1
1
1
1
2
1
Adet
)
)
%
)
)
idaremiz eşya şubesine satılmak üzere getirilerek satılmjyan ve sahipleri tarafından kaldırilnıayıp ardiyemizde hıfzedilmekte bulunan yu kanda cinsleri.yazılı (7) kalem eşyanın sahipleri ilân tarihinden itibaren (15) gün zarfında müracaat ederek mallarını kaldırmadıkları takdirde mezat talimatnamesinin 31 inci maddesi gereğince açık arttır-ma suretlle satılacağı İlân olunur. (3955)
Pavyon Tamiri Matbah ve Hela İnşaatı yaptırılacak
İst. iskân Müdürlüğünden
1 — Tuzlada mülteci magpmdadakj 9 pavyonun tamiri ve matbah ve helanın yeniden inşası, ve teferruatı açjk münâkaşaya konulmuştur.
2 — Bedeli keşif «26215» lira 92 kuruştur,
3 — İhale 8 Nisan 948 e rastlayan perşembe günü saat 11 de Slr keçide Mithat Paşa hanında birinci katta If ki.n müdürlüğü odasındaki komisyonca yapılacaktır,
4 — Taliplerin bugünün saat on birine kadar kanuni teminatlar»» mâliyeye tevdi etmeleri ve üç gün evveline kadar da ihaleye girebilmek için dilekçelerine bağlı vesikalarını ibraz etmiş bulunması lâzımdır.
5 — Keşif, İdari ve fennî şartnamelerin alınabilmesi için hergün
İskân müdürlüğüne müracaat edile bilir, (3516ı
radyo k BuglnkO Program ««
CUMARTESİ — 27/3/1941»
7.29 Açılış ve porgram
7.30 M. s. ayarı, 7J0
7 45
800
8-30
845
Müzik: Halil Parçalar tPJ,. Haberler,
Müzik: çeşitli Hafif Müzik tPlj Müzik: Film Müzikleri (Pl.) Müzik: Operet Parçalan ip).) Kapanış.
Açılış ve program, M, s, ayan.
9.00
12.29
12.30
12,30 Mügik: Çeşitli;
Sololar »Pl.)
13 00 Haberler,
13.15 Müzik: Kardık Şanslar.
13,45 Müzik: Cumhurbaşkanın Armoni Müzikası, Müzik: Melodiler (Pİ.’ Müzik: Dans
Müziği (Pl.) Kapanış. Açılış ve program, Radyo Çocuk KTiibi) M, s .ayan,
Müzik: Dana Müziği »P1-) Konuşma,
1415
14.40
15-00
1658
17,00
18.00
18.00
İkinci Çekiliş: 1 Haziran
iti olmak har garddaş için bir gayedir,
Türkiye İş Bankası
■aat 30 d« Dran
Kmu:
düşman Yazan : Andre Paul Antoine . Türkçesi: Lûtfi Telefon; 42157 Komedi Kısmı: KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N. Nancey H. De Gorsse Türkçesi : Vaafi R. Zobu, R. Baran “7*^------Tel3o^7 40Krc“--------
Sah talebe temsili saat: 19 da
1830
18.45 Müzik: Türküler 19.00 M. s- ayarı.
19.00 Haberler,
19.15 1920 2015 20.30 20.35
21.15 2130
Yeni Ne/rigat:
KABADAYI
Bu isimde, cumartesi ve çarşamba günleri olmak üzere, haf tada iki defa çıkan siyasî halk gazetesinin ilk sayısı bugün çık iniştir.
Okunaklı yazılar ve iki renkli olarak çıkan (Karadayı) ya mun ömürler diler, başarılar temenni ederiz.
HAZRETİ MUHAMMED’İN MEKTUPLARI
En esaslı tarihi kaynaklara dayanarak yazılan bu eser İslâm tarihi nln mühim bir safhasını aydınlat maktadır.
Hazret! Muhammedln Mısır hükümdarına yolladığı son zamanlar da elde edilen mektubun fotoğlafile süslü olarak İntişar etmiştir. Boz-kurd Kltabevlnde ve diğer kitabçı | larda satılmaktadır,
■r. 1600
000
400
800
200
100
Vapurun ismi
Vulcanus
Tıberıus
Forvik
r-
I
$
.1
■ ■


8
&
S I
M E l aylarda havaların kararsızlığına karşı kolunuzda veya çanta-|j nı^da herhalde bir P A R D E Sİ) taşıyınız. Perakende 2Ö liraya jBRahim İRGöREN: Sultan Hamam Dikranyan Han No: 21®
*
| Bu arzunuza ulaşmanız için size imkan sağlamıştır. Bundan faydalanınız.
' Türkiye İŞ Bankasında tasarruf hecabınıı yoksa
i derhal bir hesap açtırınız.
! Yılda dört defa ikramiye Çekiliş): Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
Gişelerimizden broşür isteyiniz!


Vapur Seferleri




22- 15
22.45
22.45
23- 00
2330
Geçmişte Bugün. Müzik: İnce Sai Radyo Gazetesi Serbest Saat.
Müzik; Tarihi Türk Müz.ğ) Konuşma: Kitab Saati.
Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
Müzik: Dans Müziği «P1, M. s, ayan,
Haberler,
Müzik: Dans Müziği «pj.) Program ve Kapanış,

BULMACA
----* --
12 3 4 5 7 8 4
J
r
X
â
4
b

4
l
5




SOLDAN SAĞA :
MI 1
I I ı : i»!
I
I I
F r a t e 11 i S p e r c o
Deniz Acentası — Seyahat Bürosu
| Hareket tarihi
Mart da
5- Nisan da
l - Nisan da
Uğrayacağı Limanlar
Tiryeste
t
Anvers, Rotterdanı. Amsterdam, Hamburg
M
Anvers, Rotterdanı. Amsfertlaıu, Hamburg


1 — Aptal, Takı; 2 — Çocuk do ğurtan, Açık siyah: 3 — Sıvı aj mânasına nida; 4 — Asker, E;.şma (E) gelirse eski bir şairin soy adj olur; 5 — Başına »Sı gelirse hera* sin sevdiği eğlence yeri olur. Bu nota; 6 — Rey, Kuzu sesi, Bir emir; 7 — Hayret nidası, Kanuna aykırı hareketten doğar; 8 — Büyük, G« lişme; 9 — Şiir nev’i, Tersi beygiı ayağına vurulur.
YUKARIDAN AŞAĞI 1
1 — Yıl, Basık daire; 2 Su, H* sabi; 3 — Kız ismi, Nota; 4 — ilk erkek, Nota; 5 — Tersi bir, Üzerine apdest verilen ayakkabı; 6 — çeb re. Ekmek yapılır; 7 — Emmek ten emir, Cahil; 8 — Tatbikat, So »una (L) gelirse emtia olur; Bir emir, Iran (Farsça)
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 234567 89
1
9
4
9
9 -
Adres : FRATELLI SPERCO
Hudavrndigâr han Galata Telefon: 40919


JBr
&

S ” “ Eri- W W
AĞRILARINA KARŞI
■80
Ü w1*
1
• •. i
/ 7 *j.ı. •
4
b t
9
4
i
TAN ı SİA l
A İ A’K «İD A,N A
K| I :ni«is a;f; i .»
L 1 İN'H-Ö r
P il* (* /X L M te* K
fflıK A.F i. 'âl, A M r
F A L'S P E|Y! 1 K
EİB'O SİS K;O N i
S ’ Ğ i L S N E M

ü" - ■ iMf*
r Azimkar Sokak 24, Tel i-$
Hinde inşaata müsaadeli, 70i
L M2 pazarlıksız 6500 lira
Telefon: 23249
l