PAZAR
28
MART
1941
idare: Nuruoemanlye No. H Tel adreerf: «YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: KffH
t
Onuncu TU
No. 3270
ABONİ
Türkiye Senelik 9S0C KA S aylık 1500 • S aylık )00 » 1 aylık NO »
AYlbı
RHR
H5RDR
UJ
*
41
o
B B D E L t
BcneM H00 Kr.
N00 )
eoo ’ j kurüş
1000

HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ
edişin feshi ve



çimlerin tekran
Demokrat parti kısmî seçimleri kazanırsa teşebbüse geçecek
t
y

D. P. nin Erzincandan Hamdi Arpağı namzet göstermesi muhtemel açıldığı zaman seçim
Ankara: 27 (Hususi) — Son günlerde milletvekili seçimlerinin yenileneceğine dair bazı neşriyata tesadüf edilmektedir. Hakikî vaziyet şöylece hülâsa edilebilir. 12 Nisanda Meclis açıldığı zaman seçim kanunu derhal gündeme alınarak kanuniyet kesbettikten sonra ara seçimlerin tarihi tesbit ve ilân edilecektir. Halen muhtelif vilâyetlerde mevcut 12 açık milletvekilliği için seçim yapılacağına

, 12 nisanda Meclis kanunu tâdil edilecek
göre yapılacak seçimler her iki partinin o mıntaka-lardaki seçim kabiliyetini göstermesi bokım'.ndan ehemmiyet kesbetmektedir. Bu sebeble Halk Partisi genel başkanı Hilmi Uran, yurd içindeki propaganda seyahatlerine devam ettiği gibi ara seçimlere sahne olacak olan Erzincandan başlamak ü-(Devamı Sa., 5; Si., 3 de)
İngiliz Harbiye Bakanı:uS. Rusya ile anlaşamazsak bunun sonu har bt ir „ de di
Amerika, Rusya ve peyklerine her türlü ihraç maddelerinin şevkini durdurdu; Avrupa için yeni bir askerî ödünç verme ve kiralama usulünün ihdası muhtemel görülüyor
Kurucuların kulakları çınlasın!
t
I Bakınız Ahmtd Emin Yalmanların, Fuad Jiöprülültrin gayret ve himmetleıile diinya ne ha-
I le gelmiş ki şimdi yine ayni zatlar bayie yükm kten atıp tutmaya, hattâ yeni seçimlerden dem bile başlamış
zevatın f şiddet halinde ihraç ve tard kararları, güzel meyvahuriBi vermeğe başlamış bulunuyor: Halk Partisi kotla-1 manian adamakıllı şahlanmağa f ve eski ceberut ve nüfuzlanru geri almaya hazırlanıyorlar. t Hilmi Vran, dumanlı hava* dan faydalanmak için, dij ar diyar dolaşmaktadır. Şimdi Başbakan Haşan Saka da Erzinca-na kadar giderek kısmi seçimlerde Halkçıların zaferini temine çalışacaktır.
Ankarada (C. H. P.) İl toplantısında Başbakan da hazır bulunmuştur. - Azad&n bazı zevat Halk Partisi mensublannın bankalarda ve belediye işlerinde açıkça ve düpedüz himaye ve tercih edilmesini dilemiştir. Sanki e-aasen bu şimdiye kadar yapıl -nuyornıuş gibi... Halk Partisine veya ona sürünmüş bir a-daıııa mtnsub olmayan bir zatın herhangi bir ânıoıe hizmetinde en ufak bir lokma ekmek bulmasına imkân ve İhtimal var mıdır?
Yirmibeş yıllık gelenek, bıı i-şl okadar perçinlemiştîr ki, başka türlü düşünmek bile kimsenin akimdan geçmez. Buna rağmen ve hal böyle iken, AnkaralI üyenin açıkladığı bu istek, perva A zlığın artık gizlenmesine lüzum ve ihtiyaç kalmadığına açık bir delildir.

Ankara’dan gelen telgraf haberlerine göre, Halk Partili mahfiller kısmi seçimleri müteakip, eğer bu intibahları kazanırlarsa, umumi seçim yapmak Ye 'Demokratların saçsaça başbaşa gelmelerinden faydalanmak emelinde imişler. Filhakika Hilmi Uran Karfamonıı-da böyle birşey düşünülmediğini söylemişti. Amma, llilmi Uran’ın sözüne inanmak lâzım gelse, geçen büyük seçimde hükümetin tarafsız kaldığına ve İliç bir baskı yapmadığına da I-nmak lâzımgelir. O sözü no kadar gayri muteber itlise, şimdiki lâkırdısı da o derecede itibardan sakıttır. Bu zat tesadüfen Allah birdir, deseler bile, acaba ne gibi bir politika düşüncemle bu dili kullanıyor, diye insanda bir tereddüd hasıl olur. Binaenaleyh ba partileri, siya -set oyunları içi» acele yeni bir seçimde fayda görürlerse, dünkü sözlerini kolayca unutarak ve te’vil ederek yeni bir İntihaba girerler.
Böyle ihtimallerin Halk Partililer tarafından düşünülebil-nıesi bile, kurucuların son hareketleri ile ve câunn Demokrat Parhde uyandırdıktan nifak i-lo ne büyük bir hatâ İşlemiş olduklarım göstermeğe kâfidir.. Birkaç ay evvel seçmenlerle temasa gelmemek, yUzyttze kartlaşmamak İçin Halk Partisi
Korceuiaı denilen takip ettikleri politikası ve seri

bulunuyorlar. Köprülü re yârânı yaptıkları hizmetin büyüklüğünü böylece takdir eder re ölçebilirler
nırnsubları varlarını, yoklarını | loda ediyeriordt.-Gnh»r-4mlk ile irtibat peyda etmemek için büyük caddelerden değil arka sokaklardan seyrüseferi tercih e- 1 derlerdi. Bakınız Atınıed Emin |

• • •
Yalnıan’ianu, Puad Köprülü’le-rin gayret ve lıinınıetlerile dünya ne hâle gelmiş ki, şimdi gene ayni zatlar böyle yüksekten atıp tutmaya, hattâ yeni (Devamı Sa., 3; Sü. e de/
«
r

Yazan: ken»n Öner
ki. bir toplantıda
e f
Türkiyeye verilecek Amerikan uçakları
On güne kadar Türkiyeye gelecek olan
47 uçaklarının geçen harbdeki ________j hizmetleri
mühim
Türkiyeye yeniden verilecek uçaklardan birkaçı uçuş esnasında.
uçurmak ve kıtalarını yok etmek 1-
(Devamı Sa„ 5; Sü., 1 de)
Amerikanın Türkiyeye yardım he yeti Hava Kubvetlerl Başkam Tüm general Earl S. Hoag Türk kuvvetlerine gönderilecek P—47 Amerikan uçaklarının hava şeraiti müsa İL olduğu takdirde 10 gün zarfında Türkiyeye ulaşacaklarını bildirmiş, tir.
Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri ikinci Dünya Savaşında P—47 Thundeıbolt uçaklarım büyük ölçüde istimal etmiştir. Dokuzuncu Hava Kuvvetleri Avrupada, On ikinci Kava Kuvvetleri İtalyada ve Uzak Şark Hava Kuvvetleri do Pasifik .savaşlarında bu uçaklardan faydalanmışlardır,
Uçak düşmanın top yuvalarını
Randevu evindeki cinayetin duruşması
-----o----
Katil polisin ve arkadaşlarının duruşması dün başladı
Çarşamba günü akşamı Taksimde, flıraservilerdc Hocazede sokağında 3 numarada bir randevu e-vlnde çıkan kavga sonunda Bedri adında bir şoförü tabanca ile vurup öldüren polis Sedat Altınta 1-
( Devamı 8a., S; Sü„ 1 de)
İkinci Dünya Harbinde Alman askerleri Sovt^t toprakhıimla savaşırken Vagîıigton: 2j ÇAP) •— Ameri-1
kan Ticaret Bakanı, Rusya? a ve o-nun tahakkümü altındaki memleketin? g'Öıi3rnk-c^k TrijrîHl/mm' İh* racını durdurmak husufunda A-merikan. ordu ve donanına ıoakamlarına veto hakkı verildiğini bildir iniştir. Bu karara göre. Ticaret Bakanlığının Rusyaya hiç bir mad deyi ordu ve donanmanın müsaadesi olmadan gönderemiyc-tektir.
Bu karardan evvel yüklenmiş olan mallar sevkedilecck, yenilerinin şevki ancak askerî makamların müsaadesine bağlı bulunacaktır.
Diğer taraftan, harb kaynakları (Det^anu Sa., 3: Sü,, 5 de)
şayialarıyenilendi
Necmeddin Sadak’ın Başbakan olacağı rivayetleri dün yalanlandı.
Samsun DP. İl Başkanı
f.
Hakkında çıkan şayialara cevab ver yor
Şehrimizde bulunan Demokrat Parti Samsun 11 Başkanı Süleyman Balkan dün kendisi ile görüşen bir muharririmize îstanbula gelişi, ve son aylarda Kara Denizde kendisine at-fedlen gizli faaliyet dedikoduları hususunda şu zahatta bulun muştur:.
Îstanbula gelişimin siyasî hiç (Devamı Sa., 5; Sil., 1 ae/

Ankara: 27 t Hususi) — Şehrimizde bir müddettenberi dolaşan şayialara göre kabinede bazı değişiklikler olacağı, hattâ bu arada yeni kabinenin Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak tarafından kurulacağı ilâve edilmektedir.
Malûmatına mİiracfcat ettiğimiz yetkililer, bu hususta bir şey bilmediklerini ve böyle bir şeye ihtimal vennedi kleıini bildirmişler* dir.
Diğer taraftan Tarım Bakanlığında değişiklikler olacağı söylentileri de tazetenmiştir.
Şevket Adalım Malhe Bakanı oldıı
Ankara: 27 ı Hususi) — Geç vakit haber verildiğine göre Maliye Bakanlığına şimdiki Gümrük ve Tekel Bakanı Şevket Adalan getirilmiştir. \ eni Maliye Bakanı, Te-(Devajnı Sa., S; Sü.» 4 det
Değiştirileceği söylenen Tan m Bakanı Tahsin Çoşkan
\Z\/XZ\Z\zX ( . Xz"\ZX/XZ^
1
Ucuz mesken inşaatını teşvik kanunu tasarısı hazırlanıyor
p

Tasarıya göre bu maksatla Emlak Kredi Bankasına büyük ve mühim vazifeler tevdi ediliyor..
ken inşaatının her şeyden önce çok para isdlyen bir İş olduğu kabul e dilmektedir, Mamaı’i bu hususta mütehassıslar bankanın kuruluş ka nununa dayanarak blr formül bulmuşlardır, Bu formüle göre banka nın ödenmiş olan 35 milyon liralık sermayesinin beş misil tahvil çıka nlabllecektlr. Bu miktar banka germayeslle birlikte tam 200 milyon lirayı bulmaktadır, Bu suretle ucuz mesken inşaatı için 100 milyonluk pir para ayrılabilecektir. Para İçin böylcce halli derpiş edilmekle beraber ufak faizle maaşıntn blr yıl.’ıjk tutarına msavl miktarda İstikrazda bulunabilmektir. Ayrı (Devamı Sa., 6; Sil., 4 de)
Ankara: 27 (Hunusi) — Memleketteki mesken buhranının halledilmesi için hükümetçe bir kanun tasarjsmın hazırlanmasına başlan maştır. Tasarıyı hazırlamak üzere Maliye, Ticaret, D, D, Yollan, Türkiye Emlâk ve Kjredl Bankası temsilcileri Bayındırlık Bakanlığın da ilk toplantılarım yapmışlardır. Komisyonun İkinci toplantını önü müzdekl hafta yapması beklenmek tedlr, Tasarının hedefi en elverişli şartlar içinde memleketin çeşitli yerlerinde yurddaşlara birer mes. ken sağlamaktır. Bunun için de Em l»k Kıredl Bankasına büyük vazl feler tevdi edileceği anlaşılmaktadır. Tasan hazırlan,rken ucuz mes Mesken buhranının canb misalîj

a
1
ra ÜZ*.











eçen makalemde yazdığım hâdiseleri içine alan devre, kuı-ucular için hakikî bir çılgınlık mânası taşımaktadır. iki ser.e içinde, ha -kiki maksadın anlaşamamasından doğan bir emniyetle bütlin ümidini Demokrat Partiye bağlayan millet, sırt kumcuların samimiyetsizliği yüzünden elim bir hayâl sukutunun uçurumlarında bulunuyor. Bu efendiler, siyasî hokkabazlıkta bulunacak yerde, kendilerine bu kadar bağ lıhk gösteren zavallı millete a-cıyarak, iyi ve hayırlı bir yol seçmiş ve memleketi kaplayan oligarşinin, millete yüklediği felâketlerin birer aksülameli olan alkışlardan bu kadar şımararak mirasyedi hayatına aapmatmş olsalardı, kendini hissettirmeğe başlayan bu ümid birdenbire kırılarak milleti bu hayâl inkisarına mazdı.
■Parti milletin milleti oyalayan bu yalnız parti mensuplarını ğil, milleti de bir tarafa atarak eksiksiz bir tahakkümle çiftlik hayatı yaşamakta İsrar ediyorlar, bunu gören gözler, yâ iktidara geçerlerse, ne yapacaklar, endişesini veriyorlardı Onlarca lâzım olan şey, milletin haklarına sahib olması değil, sonu gelmez ve tahakkuk etmez palavralarla millet arasında dolaşmak ve onlardan alkış topladıktan sonra, yange-lip keyf çatmaktan ibaret bu -lunuyordu.
Bu saltanata da tabiî kimsenin ilişmeğe hakkı olamazdı.. Merkezin içyüzünü bilenler, memleket ve millet hesabına yapılması icabeden etüdlerle par-(Devam» Sa., 0; Sü, 1 de)
A A AA/'AAA AAAA/\A A/A/\AA -
kadar acı bir mâruz bırak-
malıdır» diye efendiler, de-

D. P. Muammâsı
undan bir kaç gün evvel Domokrat Partinin uğradığı kriz hakkında bir yazı yazmış buhranın bir mİ yoksa bir ULU mİ olduğunu _
Kriz, kronik halo geldi;
vetli sempatizanlarından bir dostumu gördüm; mütcssırdi; o kadar mütcos-sirdi M:
vo bu tasfiyo inhilâl
sormuştuk, goçmıyor; partinin atoşi var. 8u aUş muayyen saatlerdo sinsi sinsi devam ediyor; sıhhi vaziyetler hakkında ufak bir fikir sahibi olanlar pek güzel bilirler kİ atehin bu çeşidi vâhimdir, hastayı gittikçe mecalsiz bırakır ve nihayot kalmıyacak hale guiirir.
Domokrat Parti tasfiye yapıyorum diye şimdiye kadar en kuvvotll elemanlarını kaybetti; zayıfladı. Krizin dovaınından da anlaşılıyor kİ bu zafiyete tahammül edemiyor; çünkü marazı üzerındon silkip atamadı. Partiye kuvvotlo bağlananlar, Demokratların bu tasfiyo ılo kuvvotloşeceğinı iddia ediyorlar. Hattâ yazdıkları maka* lelordo bir inhilâl vukuunu imkânsız görüyorlar.
Bu kuru bir tosollidon başka bir şey değildir.
Geçen gün Demokrat Partinin kuv*
A W ( “ Ve"‘ blr seçlm
| olsa ben Demokrat 1 partiye rey vermem.
Hayretle sordum:
— Ya kimo verirsin?
— Blr üçüncü parti teşekkül etmoz-8e... Hiç kimseye... Reyden istınkâf ederim.
İşte Demokrat Partiden kırılan büyük yığından bir misal!
Mes’ele, yalnız teessür vo tolehhüf değildir. Bu biraz da heba olan tepeleme emeklerin matemini tutmaktır.
Tok parti zihniyotile mücadolcler, hapisler, dayaklar, işkenceler, dâvalar «Demokrasi» bayrağının altında on kitlo gihı dertop olarak müşterek gayeye doğru aşk Ilo, şovk ile yürüyüşler... Milletçe uyanan ümıd ve emniyet... Butun bunların ho,:si bugün kırık dökük blr enkaz halinde yerde yatıyor. Scbeb? o kadar mânâsa kİ tahlile, teşrihe değmez.
Domokrat Parti bununla ını kuvvuc (LiUJen aayJaınc^iJbvUAJ

SAYFA» B

T
J
t

Yazan: Profesör Kenan Öner
— 28 —
Memlekette yeni bir D eııı oli ta tik nizam kurma yolunda adımlar (itilirken vo bilhassa millet mukadderatının dört sone içiıı bağlanacağı Beçlmler arefeslnde genel olarak Demokrat Parti mülâhazalarını ve milletvekilliği seçimlerine girmek hususundaki kararını böylece mucib Şebeblerile umumî efkâra arzet nıekle vazifelerini yaptığına kani bulun-I maktadır.
I Milletvekili seçimine iştirak parti ve memleket için artık bir emrivaki olmuş, muhasımlar kanun yollarından ayrılmamak şartile mutlaka galebenin temini bir zaruret halini almıştı.
I İstanbul merkezine avdet eder etmez ilk işim il ve ilçe heyetlerini toplıyarak kongrede görüşülen, karar verilen şeylerden haberdar etmek şalisi intihalarımı bildiı-mek oldu. Görüştük, konuştuk. Bütün faaliyetimizi bir aylık günlere sığdırarak teşkilâtımızı kabil olduğu kadar genişletebilmek için neler yapmak icabedeceğini de kararlaştırarak tatbikata geçmek üzere dağıldık. Zaten belediye seçiminin tâcili anından itibaren en çok buna ehemmiyet verdiğimiz için hiç değilse bu işin barısı ikmal edilmiş vaziyette idi.
I Yalnız kaldığım bütün rakitleri bu seçimi muvaffakiyetle bitirmek için ne yapmak icap ettiğini arayıp bulmağa hasrediyordum. Götüme batan şey, uğradığı baskılar yüzünden sinen halkın cesaretini takviye, sonra da Halk Partisinin hükümetle biliştirak yapacağı şeyleri tatbike başlamadan haber alarak umumî efkâra bildirmek suretile kendilerini bir sürpriz karşısında bırakmamak ve yapılacak şeylerden giiııü gününe haberdar olduğumuzu anlatarak kanun yollarına çelmeğe çalışmak ve nihayet teşkilâtımızı tam kadrosile teçhiz ederek seçimlerin mürakabesihe muktedir elemanlar vücude getirmekten başka bir gey olamazdı. Halkı mukabil tazyik altına almak ve kanunsuz yollara oylarını kazanmak ta bir tedbir olsa da bunlar bizim değil, ancak onların yapacağı şeylerdi.
HERKESTEN EVVEfc BENİM CESUR OLMAM LAZIMDI
dev bu-
art-
Düşündüm, halka cesaret vermek için herkesten evvel benim cesur olmamı lüzumlu bulduğum gibi Demokrasinin hakiki meziyetlerini, beşer haklarının mahiyet ve insanlıkla alâkasını, Demokrasi dışında kalan monarşi ve oligarşi gibi sistemlerin millete ne belâlar getirdiğini ve getireceğini her gün gazetelere makale vermekten başka ameli ve kanuni bir çare bulamadım, Muhasım tarafın seçim ve İliyle programlarını günü gününe haber alıp bunları karşılayacak tedbirleri hazırlamak faaliyetimizin en kolay kısmını teşkil ediyordu. Çünkü halk ve devlet teşkilâtına dahil olanların bir çoğu, partiye dahil olmamakla beraber, memleket selâmetini Demokraside buldukları için mensup bulundukları idareden vâki olan mahrem tebligatı günü gününe yolunu bulup bize yetiştiriyor, hattâ Halk Partisinin mensublan arasında da bu memleket hizmetüıi esi rgem iyenle r görülüyordu. Bunların iğfal mak-sadile yapılıp yapılmadığım tâyin güç olsada yine mümkün görülüyor-du. Teşkilâtımız ise mütemadi tenvir ve tamimlerle alıp yürümüş, adımlarile ilerliye ilerliye kendisine güvenilir bir mahiyete girmiş lunuyordu.
Halkı tenvir ve Demokrasiye karşı muhabbet ve bağlılıklarını
tırarak seçim sırasında maruz kalacakları güçlükleri karşılayacak bir cesaretle teçhiz için DEMOKRASİ VE DEMOKRAT PARTİ UMDELERİ başlıklı bir makale silsilesi hazırlıyarak Tasvir gazetesine gönderdim (1) •
Bu makaleler intişar ederken (MİLLETVEKİLLİĞİ SEÇİMLERİ MURAKABE TALİMATNAMESİ) ismile kısa bir mukaddimeden sonra murakabe teşkilâtı, Vazife ve salâhiyet, ekiplerin vazifesi, müşahit ve mümessillerin vazifesi, oyların tasnifi, müfettişlerin vazifesi ve seçim suçlan fasıllarını ihtiva eden bir broşür hazırlıyarak müteşebbis heyetlerin tasvibine arzettikten sonra binlerce nüsha bastırıldı ve lıer kurala yetecek ve seçimde vazife alanlara dağıtılacak kadar teşkilâta tevzi olunduğu gibi seçim günü yapılacak suçlar hakkında adli takibat icrasını mümkün kılacak dilekçe ve zabıt varakaları da —değişecek yerler açık bırakılarak— hazırlanıp gönderildi. Bundan sonra vazife sahipleri ilçe ve bucak merkezlerinde toplanarak bu talimatnameyi bir ders gibi okumak suretile melekelerini arttırmağa başladılar. Halk Partisi böyle bir şey yapmadı, yapamazdı. Çünkü onların tatbikn edecekleri hattı hareket böyle tevzi olunacak talimatnamelerin hududuna giremezdi.
Demokrat Partide bu baş döndürücü faaliyet devam ederken çim ayına ayak basmış, temmuza girmiştik.
946 senesinin Temmuzu, Türkivenin her tarafında hakikaten belâ ve bir âfet ayı olmuştu. Gazetelerin hepsi vatanın her yerinde
kubulan elim ve yıldırıcı hâdiselerle doluyor, bunların hiç biri tekzib edilmemesine mukabil Demokrat Parti aleyhine, bir menbadan direktif alınmış gibi, eşit propagandalar, ayni isnadlar, muayyen çapta tazyikler tekerrür edip duruyordu. Kimi müfti camide kürsü ve rnenberlere çıkarak Demokratların nifaka çalıştıkları iddiasile bunlarla birleşecek halkın, kuvayı inzibatiyenin Çerkesleri gibi, sehpa başında hesab vereceklerini Allah namına söyliyerek bir şuriş ihdasına yelteniyor, kimi yerde valiler, kaymakamlar, bucak müdürleri yanlarına jandarma komutanlarını, zabıta âmirlerini, partileri balkanlarını alarak köylerde halkı tedhiş fırtınaları altında eziyor, hırpalıyor, devlet nrüesseselerin-de çahşan memur ve işçilerden Demokrat Partiye iyi gözle baktığı zannedilenler derhal kapı dışarı edilerek, başka yerlere nakil veya mecburi izin verilerek tazyik olunuyor. Yazılan gizli tamimlerle Halk Partisine oy vermeleri sağlanıyor, esnaf Şeîediye cezalarından, tüccar birliklerinden göreceği güçlüklerden, halk ekmek ve kömür alamamaktan, hasılı herkes yalancı Demokrasi belâsından sinerek bu memlekette doğduğuna nedamet edecek bir hale geliyordu.
Demokrat ruhlu insanları tâzib için bir vasıta mahiyetini almış, mille-1 tin bütün mukaddesatı yerlere serilmiş, işgal zamanlarında bile görül medik baskıları iktidar partisi mensub olduğu millete reva görmekten çekinmez bir hale gelmiş bulunuyordu.
Hele îstanbulda... Burası münevverler mâşerl olduğu için maddi tazyikler, belediye hududu haricinde kalan ilçelerin köylerinde tatbik olunuyor, İstanbul içinde yapılan baskılar, isyan hududile ölçülerek &na göre ayarlanıyor, fakat yine Demokrasi ruhunu sarsamıyordu.
/Devamı var)
se-
bir
vu-
(1) Tasvir gazetesinin 2, 3, 5, 9, 11, 16 Haziran tarihli nüshalarında intişar eden bu yazıları koca bir ömür dolduran tecrübelerin mahsulü olmakla beral»er insanlık hakkı ve Demokrasi terbiyesi bakımından faydalı bulduğum için zayi o Uruk bu yazılara eklenmiştir.

TAKVİMDEN v/foYAPRAK
e?
OkUYVCV
IIİVOR ki
P. T. T. Genel Müdürlüğünün iki açıklaması
GazoMıizin 19 Mart 918 tarihli snyısındu gazetelere gönderilen yazılann zarftan kapatılmadan 3 kuruşluk pul la gönderildikleri halde Af-)on postahane^hıirı bâ usule riayet etnıiverek muhabir-lerdeıı 15 kuruş aldığından bahsedildiği göriılıııiıştur.
Gazetb mulmbirlerinin mensub olduktan gazetelere gönderecekleri yazıların ücretleri hakkında şimdiye kadar ücret tarifelerine özel bir kayıt konulmamıştır.
Muhabirler taralından gön derilen yazılar el veya yazı makinesi ile yazılmakta olduklarından bunların basılmış kâğıt sayılmaları ve ona göre ücrete tâbi hıhdmalun mihnkün değildir. İş kâğıtlarına nmiiMis üerelGen faydalanarak ancak el yazısı ile yazılmış, makaleler, hikâye, şiir ve nesirler ve diğer eser ler gönderilebileceğinden bunların dışında kalaıı yazılar postaya açık zarflar i-çlnde dahi verilmiş olsalar mektub ücretine tâbi tutulurlar.
Yürürlükte bulunan tarife hükümlerine göre de iş kâğıtlarında o 250 gram ağırlığa ka(lur 15 kuruş, bundan fazla ağırkğıa beher 50 gram veya IresviiHftU 3 kuruş pos ta ücreti aStnrr.
Bilgi alınmasını saygılarını la rica ederim.
Genel Müdür

Guzetenizia 10.3.948 günlü nünhatinda yuyıulanan ve P. T. T. ücretlerinin acı durumları ballıklı yazı incelendi:
İkinci Dünya Harbi senelerinde olağanüstü durum do layısile telgraf muhaberatının- artması üzerine kadronun takviyesi zarureti hasıl olmuş ve bu maksatla P. T. T. idaresinin geçen yıllardaki biidce kanunlarına bağlı (D) cedveiinde muhabereci namı altında bir ıııikdar ücretli kadro ihdas edilmiştir.
8656 sayılı kanuuun 19 on cu maddesi hükmüne tevfikan tahsil ve Aıüsabaka şartı araıımuksızın alınmış olan bu ücretlilerin maaşlı kadro lara geçirilmeli uygun değildir.
Bilgi alınma si m saygılarımla rica ederim.
Cüeuel Müdür
POLİSTE


Sabıkalı bir yankesici yakalandı
Bir kaç gün evvel inal almak 1. çlıı Istanbula gelen İspartalı tüccar Talisin Üstündağ evvelki ak-şam Sirkeci garında dolaşırken ya nına temiz kıyafetli bir genç gelmiş ve kısa bir ahbaplıktan sonra ayrılıp gitmiştir-
Talisin Üstündağ otele gidince, 2250 hra bulunan para cüzdanının yerinde yeller estiğini görmüş ve po lise müracaat etmiştir.
Kığa süren bir takibat sonunda yankesicinin Nedim İzer adında bir • sabıkalı olduğu anlaşılmış ve suçlu yakalanarak Adliveye verilmiştir.
I E N I SABAH
i
*
■-
F
A
r.
Vezir hanında dünkü
büyük yangın
Nargile ateşinden çıkan yangın; Hanın ikinci katı ile sekiz dairesi ta yandıktan sonra
amen
söndürüldü.
I »
l
“Kars,, şilebinin iki kamarotu
28 M A R T 1948

P. Muammâsı
, (Kaşta rafı 1 incide)
lenccck? Maalesef bu mes'ele bitmiş* tir; o kadar ki bu sayfayı kapatıp yeni bir sayfa açmak lâzımdır.
Demokrat Partiye hâlâ için için kuvvotten düşüren buhran bütün sl-ı yasi partitor için tabii bir âkibet olan
’ır. bir (sisyon) bir inkısam doğildir. De-
**az vamlı bir krizdir.
r Bundan sonra Demokrat Partiyi f kurtarmak mes'etesi bahis mevzuu . olmasa da her halde muhalefeti kurtarmak lâzımdır. Bu da partinin ta*-
Artık bütün kanunla: vo civarına teşkilât için gönder mek istemişler. Kendisi bana tesadüf etti, söyledi. Kabul etmemiş.
— Emin Beyin Terakkiperver fırka ile alâkası nedir?
t— Yoktur, Girmeği, kabul etmedi. Biz de Rauf Beye ısrar ettik kabul etmedi.
— Rauf Beyin ikinci grupla alâkası neydi?
— Efendim Rauf Bey her iki tarafı da okşardı. (Samiinde gli lüşmeler) Maamafih biz kendisine inanmazdık. Meclis müzakeresinde en ziyade karşımıza o çıkardı; Kara Vasıf Beyin son derece dostu idi. Ben kendisine itmad etmezdim. O da bize etmezdi.
— Nail Beyin ifadelinde intihabat esnasında Samanpazarın-daki evde ikinci grupla îttlhad ve Terakki zümresini birleştirmek için sizinle teşriki mesai ettiği takdirde sizden ııı beş yirmi meb^n çıkarmak lâzım gel diğini söyliyerek yanaşmamış bunu anlatınız?
— Efendim bunlar inince entrika, Samanpazarında eve gitmedim. Ben açık iş yaparım, böyle birşeyden haberdar değilin).
Reşid Galib Bey — Kara Kemalin yazıhanesinde, Kara Kemalin size okuduğu programda
fiye bahanesilo çıkardığı şahsiyetlerin vakit kaybetmeksizin bir araya toplanarak bir parti teşkil oylemelerlto mümkündür.
Son ihtilâfta İsimleri söylenen zevatın hor biri başlı başına bir kuvvettir; bir muhalif fırka hiç bir zaman bu a-damlardan müstağni olamaz vo olmamalıdır. Bazen bu gibi dağılmalar daha kuvvetle toplanmak İçin bir âmil olur.
Kimbiıirt Bu suretle belki de)ahır^ usulil malîden bahsediliyordu, yüzünden lütuf olur» v------------------------------------
Dun saat 15 de Çeıiberlitaşta Ve zlr hanında büyük yangın çıkmıştır.
Yangın, Büyük Vezirhanın 2. İnci kalında Hallaç Ahmede ait 1 nu maralı vatga dairesinde Ahmedin içmekte olduğu nargile ateşinin pa mukları tutuşturması neticesi mey dana gelmiştir. Bu esnada Ahmed dışarı çıkmış bulunduğu İçin ateş kısa zamanda genişlemiş ve hâdise itfaiyeye bildirilmiştir.
Ateş kısa zamanda ayni kat üze rindeki 2 numaralı pamuk ardiyesi ne ve oıadanda 3, 4, 5. 6 ve 7 numa ralt ahşap dairelere sirayet etmiş tir, Fatih etfaiyesine yardımcı ola rak Beyoğlu itfaiyesi de celbedllmlş
tlr. Hanın ikinci katında oturan kİ racılar bir kısım eşyalarını pencere lerden aşağı atmak suretile kurtar mjşlar. Fakat 3 numarada oturan kiracılardan Saflnaz Tüfekçi ve 10 yaşındaki kızı Güner odanın kapı smı alevlerin sarmasile kalmışlar ve feryada başlamışlardır, itfaiye ekipleri derhal merdiven dayayarak ana kızı pencereden alıp aşağı indirmiştir,
Fatih ve Beyoğlu İtfaiyesinin fa aliyetlne rağmen üç saat süren yan gın neticesinde hânın ikinci katı ve sekiz dairesi tamamen yanmıştır*
Hanın sigortalı olduğu anlaşılmış ve hallaç Ahmed hakkında ta kibata başlanmıştır.
A meri kaya kaçak afyon satmak ist i yen suçlular federal mahkemeye verildiler
Bundan bir hafta kadar evvel Anadolu Ajansı tarafından, . Karsı da bir afyon kaçakçılığı meydana Çıkarılmıştı.
Denizyollarının bu hususta malûmatına müracaat ettiği Nevyork Acentesinden alman telgrafta, gemi kamarotlarından Şerafeddln Hürdoğan İle Osman Özerin, gemiden afyon çıkarırlarken, Amerikan gümrük memurları tarafından görüldükleri sırada kaçtıkları, fakat bilâhare yakalanarak tevkif edildikleri bildirilmekte ve sanıkların ilk ifadelerinde, afyonlrı İstanbul dan değil Cebelitarıktan aldıklarım söyledikleri belirtilmektedir.
Kaçakçılar Federal mahkemeye verilmiş olup, Amerika uyuşturucu maddeler kanunu hükümleri mucibince ceza '.öreceklerinden asgari 2 — 3 sene lıap-)e iınl kûm olacakları talimin edilmektedir.
---------o - - -.
DENİZDE

EKONOMİ:
ADLİ YEDE
Harb söylentileri karşısında piyasa
Ablasının kızını öldüren kadın
Harb söylentileri piyasada tesirle rlnl göstermeğe başlamış, gelişmeniünâgebetler
anî yükseliş-alıcılara nls-
ğe yüz tutan ticari durgunlaşmıştır-
Altın fiyatlarında ler olmasına rağmen
betle, satıcıların azalması hayrete şayandır.
Reddiye 44; Hanıidly© 40.50; A-ziziye 38-50; Cumhuriyet 93 liraya; bir ay kadarr evvel 500 kuruşa satı lan külçe altın bugün 565 kuruşa yükselmiştir,
Diğer taraftan buğday fiyatların da da bir artış göze çarpmaktadır,
Buğday, bazı spekâlâtörlerln elin de- toplanmıştır. Müstahsil de, fiyatların yükseleceği ümidlle, elinde kİ mahsulü piyasaya sürmekten ge kinmektedir.
-------•)
S AĞ L/K:
Sıtma mücadelesine yakında başlanacak
Yaz mevsiminin yaklaşması dola yıslle şehrimiz Sıtma Mücadele teş kilâtı, 1 nisandan itibaren mücade leşini hızlandıracaktır.
Geçen yıl Terkoz, Büyükçekmece ve Küçük çekmece göllerinde tat-blk edilen D. D. T, bu yıl bilumum köylere teşmil edilecek ve dezenfek te sık sık tekrar olunacaktır.
Yaz aylarından evvel tesbit olu nan sıtmalılar, bütün mebslm boyunca devamlı bir mırrakabe altın da bulundurulacaktır.
Öğrendiğimize göre, bu yıl şel rimiz ve mülhakatında sıtma durı mu geçen yıllara nisbetle İyidir vı Sağlık Müdürlüğü kara sineklerle mücadele etmeğe karar vermiştir
F
Dariişşafakaya müdür tâyin edilemiyor
Bir müddettenberl açık bulunan Darüşşefaka Lisesi Müdürlüğüne henüz kimse tâyin edilememiştir. Diğer taraftan, Lise müdürlüğüne. Taksim Lisesi Müdürü Zahir Oû-velinin getirilmesi muhtemeldir.
N
urullah ra eski girmene
Evvelki gün Fatma Neriman adın da bir kadın savcılığa müracaat e-derek çocuğunu öldürdüğünü soy-, ledlğLnl ve (beni İdam eûinı diye yalvardığım yazmıştık
Savcılık genç kadının aklı muva zeııesinln bozulduğu kanaatlle ken dişini müşahedeye sevk etmiştir. Dün yapılan tahkikata göre hadisenin mahiyeti şudur:
Taksimde Ferldiye mahallesinde, Çay lâk sokağında 82 numaralı ev de oturan Cemile kızı 31 yaşların da Fatma Neriman Savuzer çok kiâkanç bir kadındır. Kocalından ayrıldıktan sonra .cinnet getirmiş ve Akıl hastahanesinde tedavi gör müştür. Son günlerde gayri tabi! haller göstermeğe başlayan Neriman nihayet evvelki gün öğle üzeri aynî evde oturan ablası Semiha Sa nnın 4 yaşındaki oğlu Kamili A-merikan bezi İle boğarak öldürmüş tür.
Adalet doktoru cesedi muayene etmiş ve veçocuğun boynunda tırnak İzleri görmllztür.
Akli muvazenesinin tamamen bo zuk olup olmadığı müşahede netice sinde belli olacak olan Neriman hakkında Adili takibata başlanmış tır. '
Veremli hastalara aşı tatbik edilecek
Yurdumuzda veremli hastaların sayısının gün geçtikçe çoğalması karşısında hastahanelerde mevcut yataklar ihtiyacı karşılayama yaoak bîr durama girmiştir.
Diğer taraftan Sağlık Bakanlığı yurdda, veremli hastalara karşı Ve rem Esasını tatbik etmeğe karar vermiştir.
Aşı amellyeslne İlk önce büyük şe hlrlerlmlzde başlanacaktır.
îstanbulda aşı merkezi olarak Süleymaniye dispanseri uygun gö-rûlmüf, bu hususta faaliyete geçil mlştlr.
lif*

%
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
Atatürk’e suikasdın tafsilâtı ve içyüzü
Yatan C. 3
Tefrika No. 2 18
- Prog-maliden
diyorsunuz Şekli hükümet® dair birşey yok muydu?
— Hayır, çünkü o zaman Cumhuriyetin ilimle şekli bükü met tesbit edilmişti.
— Reşid Galib bey ramda sadece usulü bahsedilmez.
— Efendim Kara Kemal: «Yapılacak f:rka programını ’ondisi teabit. edecek yoksa biz program yapacak değiliz. Yalnız avasatı umumiyeyi tesbit e-deccğiz,. diyordu. Ve biz-* usulil malîden bâhis bir tnadd-» ile Meclisi Umumîlerin salâhiyetin den ve bu gibi teferrüattan bâhis yedi maddî* okudu, ben bizimle alay ediyor diye kızdım.
Reşid Galib bey — Evvelâ dediniz ki, Kara Kemal ile görüşmeği Rauf bey size tavsiye
ediyor. Sonra ayni Rauf bey size diyor ki: «Bunlar bizim için zaafdır. Lekelenmiş adamlardır.» O halde siz Rauf beyin kuklası oluyorsunuz.
— Rauf bey bunlarla birleşmekle kendisinin kuvvetli olduğunu göstermek istiyor, ikinci meseleye gelince: Rauf bey sarahaten «Ittihadcılık bir sebebi zaafdır) diyordu.
— Herhalde Rauf bzyin tel-kinatı altında bulunduğunuz an laşılıyor.
— O kadar değil efendim.
— Muhakemenizin bidayetin de, tamir mahkemesinde söylemediğiniz meseleleri, Kemal ile olan münasebetinizi iptidasından anlatacağının söylediğiniz halde fazla bir^ey söylemediniz.
— Bendeniz «olanlarım sıra-
(r
Denizyolları -Ansaldo ihtilâfı hal edildi
o------
Firmanın, ayni para ile sekiz gemi yerine dört gemi yapmak teklifi, hemen kabul ediliıerdi Ulaşt.rma Bakanlığı tarafından Ansaldo firmasına ısmarlanan
gemilerin, son zamanlarda Italya-da malı ve İktisadi şartların değişmesi ileri sürülerek, mukavele fiyat larma yapılamıyacağı Bakanlığa bildirilmiş, fakat kabul olunmamış tır. Bu yüzden çıkan ihtilâf üzerine Ankaraya gelen Ansaldo umum müdür muavini Pikardo gerekli temaslarına başlamıştır.
Aldığımız son malûmata göre. Ansaldo mümessili ile Ulaştırma Bakanlığı arasında yapılan müza-keıc-ler firmamn ayni paraya 8 ge mi yerine 4 gemi inşa etmek iste-mesiîe sona ermiş ihtilâf bu şekilde halledilmiştir.
Ansalöcnun bu teklifinin derhal kabulü cie gösteriyor ki. Ulaştırma Bakanlığının, 8 gemi inşasında ısrar edememesi, anlaşmayı sağlam bir şekilde yapmamasından ileri gelmektedir- Nitekim son zamanlar da, Bakanlığın firmadan teminat akçesi almadığı şayiası üzerinde de ısrarla durulmaktadır.
--------o
MÜTEFERRİK
Öğretim açılacak-
Enstitüsü
Selçuk kız enstitüsü resim sergisi yarın açılıyor
Selçuk Kız Enstitüsü 947—948 yı lı resim sergisi yarın saat 17,30 da Parmakkapı, Kız Teknik daimi sergisi galerisinde tır.
Bu sergide, Selçuk Kız
resim öğretmeni Medilıa Akarsu nıın yetiştirdiği öğrencilerin resim lerl teşhir olunacaktır.
, Öğrencileri teşvik ve İstikbalin sanatkârlarım tanıtmak mahiyetin de olan bu serginin, sanat muhitle rinde alâka ile karşılanacağı söylenmekte. öğretmen Medlha Akarsu teşhir olunacak eserleri büyük bir dikkât ve derin bir titizlikle seçmiş bulunmaktadır,
• »
\hek sabah]
Maliye Bakanı uamzedlerile muhayyel mülâkatlar
2 —
Esad Suınerden son-îktisad Bakanı Fuad baş vurdum. Beni
*arif villasında kabul ottl. Arkasında tavus tüyü renginde bir robdb-şambr vardı. Gayet gururlu bir eda i-lo vo adeta azarlar gibi:
Fıkraoı dedikleri muharrirdik sen misin? dîye sordu.
Evet efendim bendenizim.
No istiyorsun benden?
Maliye Bakanlığını deruhte buyuracağınız söyleniyor da bunu tahkiko geldim.
Dudaklarını büktü, gayet ehemmiyetsiz büyük lorinl le:

— Ş^yet, dedi, bu habere inananlar varsa şaşarım akıllarına!... Ayol ben îktisad Bakanlığından yakamı sıyırıncaya kadar akla karayı seçtim. Hem ben getir gider biidcesl bir mH-)ar ıkl yüz olli milyon liracıktan ibaret bir kabinenin Maliye Bakanlığını deruhte eder mıyım hiç?
— Efendimiz mâliyemizi yüksek i* darenize almak için büdcomU yekûnu meselâ ne kadar olmalı?
— Eh, hiç olmazsa, üç dört milyarı bulmalı!
— Aman efendim, budcemız bu korkunç rakamlara yükselirse memleketin hali nice olur?
Saflığıma, cohatetime açıyormuş gibi yüzüme bir müddet terahhumla baktı, sonra:
— Korkma memlekete bir şeycik olmaz, buyurdu, vergilere yüzde beş yüz zam ettin,- maaşları da. yüzde dört yüzr yükselttin mî bu rakamı kolayca elde edersin.
— Peki halk bu ağır yüke nasıl tar hammül eder?
— Hayat pahalılaştıkça daima: «Halk bu ağır yüke nasıl tahammül eder?» nakaratı tekrarlanır, durur. Fakat hayat durmadan pahahlaşır ve halk da bal gibi tahammül eder. Sen Fıkracı olduğun halde Nasreddın Hocanın meşhur fıkrasını bilmez misin?
— Pek çoklarını bHırım; amma han Sisini kasdettığrnızı bitemiyorum.
— Hanı şu kıtlık fıkrasını.
— Ha tır lı yamadı m efendini.
— Öyle ise anlatayım: Hoca merhuma bir gün kasaba halkı müracaat e-derek fallarına bakmasmı rica etmeler. Hoca bakmış ki kasabayı korkunç bir kıtlık tehdid ediyor. Bfrte bir felâketi gizlemenin ise dünyada- ve ahirette vebali olduğunu düşünerek:
— Çocuklar, demiş, tam on yrt krt-hk olacak, hepimiz korkunç ıztıratrtar çekeceğiz. Amma sonra rahat edeceğiz.
Berikiler telâş içinde sormuşlar:
— Aman hoca demek ki on yıl kıtlıktan sonra bolluk olacak, bet, bereket gori gelecek, rahat edeceğiz öyle mi?
Hoca istifini bozmadan:
— Yok canım, demiş, on yıl İçinde hepimiz yoksulluğa alışacağız...
Muhtemel Maliye Bakanmın bu görüşü beni titretti. İstor misiniz o da:
— Ağırlığından evvetâ şikâyet ederler amma sonra alışırlar! diye vergileri sahiden beş misli arttırsın!... kat bereket versin kı o, kat ı bir ile:
— Ben Maliye Bakanlığını falan
bul etmem, Başbakanlığı teklif ederlerse düşünürüm! buyurdu.
Ben de can ve gönülden kendisine hem kendim, hem de bütün ınükeHef-ler adma deruni bir toşehkürden sonra yanından ayrıldım.
FIKRACI
bir şeyden bahsetmişim gibi bir istiğna ile sigarasının küi-sllktl, sonra dudaklarının ucı-
Fa-
cda
ka-

sile anlatacağım» dedim.
— Sizin hareketiniz ve içti-nıalannızm bir fırka yapmağa doğru bir hareket olduğu anlaşılmıştır Bu, sizin basit bir şekilde ('Rauf bey söyledi Kemal ile görüştük, Salâhaddin beyin evinde bir çay içtik» tar -zındaki ifadeniz doğru değildir. ( Siz doğrudan doğruya bir fır- ( ka teşkiline teşebbüs ettiniz. Fakat bir dereceye kadar gittiniz, yalnız bu teşekkülün sui-kasde kadar dayandığmı gör -dünüz. Bunların müteşebbisleri meyanında arkadaşlarınız Ziya Hurşid, Abdulkadir bulunmaktadır. Yalnız şunu isterdik ki, siz, sarahaten fırka teşkilinden maksadınızı izah edesiniz.
— Bendeniz bidayette Itti-lıad ve Terakkinin bu teşekküle iltihak etmeyeceğine kani de ğildim. Onlar bu mücadeleden istifade ön safa ratmak kimseye basamak olmak elimiz! den gelmez, i
Bunun üzerine muhakeme hu ı zuruna Vâsıf bey yet irildi. t Kara Vâsıf Beyin Muhakemesi ç!
Reis — (Vâsıf beye) Izmir-de muhakemenizi yapmıştık, ı-kinci grup nâmına Kara Kemalle ne vakıttanberi konuş -mağa başladınız?
(Devamı var)
yalnız bu teşekkülün sui-
etmek ve zamanında geçmek için bizi yıp-istemişlerdir. Bile bi.le
I
1
İşçi Sendikaları Birliği bugün bir toplantı yapacak
Şehrimizde faaliyette bulunan 16 işçi sendikasının iştlraklle kurulan İstanbul işçi Sendikaları Birliği is mi altındaki Federasyonun İlk top lantısı bugün saat 14 de Eminönü Halkevlnde yapılacaktır.
Bu toplantıya sendikalardan 200 kadar mümessil İştirak edecek ve 15 kişilik idare heyeti seçilecektir,
* TAKVİM
★ 1
M A R T 1948
1364 Rumi
Mart
15
28
Pazar
1367 HU en Cem evvel
17


Kasım 142 - AY 3 - GÜN 88

Vakitler Vasati Ezani
• 9. D. S- D.
Güneş 5 50 11 20
Öğle 12 19 5 51
ikindi 15 50 9 22
Akşan 18 29 12
Yatsı 20 02 1 32
Imsâlc 4 12 d 44
Silâhlar
on Haberler
Y«ryO*Qnd«ki VitSa intanları bir anda yok edecek radyo* aktif malzeme,.*
Nevyork: 27 (A.A.). Reuter:
Atom Enerjisi Müşterek Komisyonu eski başkanı â-yandan Brien Ma, Manon, Colliers dergisinde yayınladığı yazıda şöyle demektedir:
Birleşik Amerika halen yer yüzünde yaşıyan bütün insanların hayatını bir anda yok etmeğe yetişecek derecede radyoaktif malzemeye sahih bulunmaktadır. Birleşik Amerika, yeni Ingiltere bölgesinin yer ölçümüne muadil büyük bir toprak patrasını tahribe kifayet edecek vasıtalara da maliktir. Sovyet Rusyanm, her hangi bir milletin tenasül kabiliyetini tahribe muktedir radyoaktif malzemeye sahip bulunmakta olduğu ancak bir faraziye ve ihtimal gibi kabul e-dilebilir.
Birleşik Amerikada Atom ilmi sahasında elde edilen keşifler, harb gayelerde kullanılabilecek Atom malzeme-sinin gelişmesi yolunda tahakkuk ettirilmiş olanlardan çok daha önemlidir. Atom enerjisi bahsindeki araştırmalarımıza askerî gayeler uğ runda teksif etmekten vazgeçebileceğimiz gün yeni bir aşıra girmiş olacağız ki, o-rada hemen hemen her fert kimsenin tahayyül edemiye-ceği nisbette olarak bu kabil enerjilere sahip olmuş bulunacaktır.
MİKR08LARIN ÖLDÜRÜLMESİ
Nevyork: 27 (A.A.) —
Amerikan âlimleri mikrop lan elektrik cereyanı ile öldüren yeni bir usul üzerinde tetkikler yapmaktadırlar.
Bu, ölüm Evi . «Capacit-ron ) tâbir edilen elektronik bir cihazdır. Çelik olan bu makineye konan yiyecekler tazeliklerini muhafaza ederek sikerilize edilmektedir. Makine, sanayiinin milyonda biı kadar bir zamanda ihtizaz suretile elli bin amper kesafetinde elektronlar saçmaktadır.
Böyle bir ihtizazın sade-n. si altında tıbbumüstahzar lar ve kan sı-romları tanıami-1( dezenfekte olmakta, katı v)- mayi yiyecekler pastörize ı dilmektedir.
B.’ elektronik ihtizazları 10 defa arttırmakla et, balık, yumurta ve sebze ve yemişli ri tadlannda ve kokularında, görünüşlerinde hiç bir değişiklik olmaksızın daha uzun zaman muhafaza etmek imkânı elde edilmiştir.
Bu muamele sade mikroplan öldürmekle kalmayıp, yiyeceklerde bulunan tabiî kimyevî unsurların faaliyetini de durdurmaktadır.
Bu şekilde elektrik cereyanından geçirilmiş olan bir et parçasını 55 ısı derecesinde 12 gün müddetle hiç bozulmadan muhafaza etmek mümkün olmuştur.
M i ş e I
——---o- -■ —■
İstenen şarkıyı söyliyecek mi ?
Londra: 27 (A.A) — Hollyv/ood eski Rıımanya kralı mlşeiln ziyare tini çok arzu etmektedir-
Krala »Çöl Şarkısı» İsimli bir film dc şarkı söylemek için »mühim bir meblâğ» teklifinden sonra şimdi İlimin teknik müşavirliğini yapma sı İçin 250 bin Ingiliz lirası teklif edilmiştir. Bu film mevzuu tahtından İndirilen ve Amerikada çalışmayı kabul eden bir kral hakkındadır,
29 Ticaret gemisi îtalyanlara verildi
Londra 27 (B. B. C.) — Bugün Amerikanın Wlllinglon limanında 29 ticaret gemisi îtalyaya teslim edilmiştir. Truınan teslim emrini 16 Martta imzalamıştı. 29 gemiden 14 ü lıarb esnasında îtalvaulardan müsadere edilmişti. Diğerleri yeni A-merikan gemileridir.
İtalyan seçimlerinin tehiri mevzuu halis değil
Trîyeste hakkında İtalyan Komünist ve Sosyalist partilerile hükümetin noktai nazan
Roma: 27 (AP.) —
Barbakan De Gasperi dün verdiği bir demeçte, »Bazı karışıklıklara rağmen,» İtalyan seçimlerinin, evvelce kararlaştırıldığı gibi 18 Nisanda yapılacağını bildirmiş, seçimlerin geri bırakılacağı hakkında komünistlerin çıkardıkları asılsız söylentileri bu suretle yalanlamıştır.
Resmî makamlar, komünistlerin havayı bulandırmak, sonra da kabahati hükümete atmak için yaptıkları bütün gayreti polis teşkilâtının gayet sükûnetle karşıladığını ve çarpışmaları yatıştırmak için uğraştığını belirtmektedirler.
Diğer taraftan, solcular, Tries-te meselesinde henüz kat’ı bir ak-sülâmel göstermemişler ve bu hususta nasıl bir hareket hattı tutacaklarını kararlaştırmamışlar-dır. Komünistlerin, bu meselede Rusy.ırun tutacağı yolu sarahetle anlamayı bekledikleri tahmin olunuyor.
Yalnız, komünist lideri Tagk-latti dünkü makalesinde, Batı devletlerinin, Triesteyi, bir gün kendi ellerine geçirmek ümidiyle serbest bir bölge haline getirmek is-
Filistin çıkmazı!
VS Mayıstan sonra da Filistindo kalması için Amerikanın Ingiltereye müracaat ettiği yalanlanıyor
Vaşington; 27 (AP) — Dışişleri Bakanlığı şefi, İngiliz kıtalarının 15 Mayıstan sonra da Filistinde kal maları hakkında Amerikanın İngil tereye müracaatta bulunduğuna da ir haberlerin asılsız olduğunu bildirmiştir, •
YA3ANCI BİR KUVVET FILISTINE AYAK BASARSA
Kahire: 27 (ARJ —Filistin Arab Yüksek Komitesinin resmî sözcüsü Dr. Yakub Huri dün verdiği bir demeçte, Arablarm Fillstine girecek herhangi yabancı bir kuvvete karşı mücadele edeceklerini,, söylemiştir.
Yahudi mümessilliği, Şimali Almanyada bulunan 10 bin kişilik Danimarka ve Norbeç kuvvet lerinin, Kudüstekl mukaddes yerle rin muhafazası için Fillstine naklini teklif etmişti. Dr. Huri yukarıdaki demecile bu teklife karşı Arablann şiddetie mariz olduklarını bildirmiş bulunuyor-
Yabancı biı- kuvvet Fillstine a-yak bastığı takdirde kendi resin' or dularjm göndermek hususunda A-rab devletlerinin anlaşmış oldukla rmı hatırlatan Dr- Huri demiştir ki:
»Filistlndekl mukaddes yerlerin muhafazası için tek çare, Yahudi dâvasına bir son vermektir. Bugün Yahudi dâvasına karşı gerek Müg
Bugün LÂLE-AR Sinemalarında
«Tamamen Renkli
Dünyanın hayran olduğu, İstanbulun günlerce alkışlıyacağı Haftanın, yılın en muazzam filmi
Lonj|ra:27 (BB.C.) —Bugün Kor sika adası üzerine bir İngiliz uça ğı düşmüş 19 kişi ölmüştür.
3 yılda, milyonlar saılile yapılan emsalsiz film!
Har Akfam 20.30 da
Tövbeler Tövbesi
perde
Telif Operet 3
UZ-
t1
%
9
Eneren, Matineler: Çarşamba, Saat 15 de
Tel: 49369
DENNİS MORGAN - İren MANNİNO BRUCE CABOT — VİCTOR FRANCEN in
Yazan: Alp Kun, Müzik: Yavuz Cumartesi, Pazar Numaralı yerlerinizi ayırtınız .
/ tul ya ular daha iyi kaliteli ekmek yiyecekler
Roma: — İtalyanlar varından' itibaren daha İyi kaliteli ekmek yiyebileceklerdir.
iaşe Yüksek Komiserliği tara, fından yayınlanan bir tebliğe gö-re, elde kâfi miktarda buğday sto ku mevcut olup, bundan böyle ek ineklik una mısır unu karıştım mıyacaktır. Bununla berabor, yİ ne yüzde 20 nispette çavdar veya arpa kullanılacaktır, (APı
Prinç ekiminde yeni bir usûl Londra: — Sömürgeler Bakan lığının Giineğ—Doğu Asya toprak ları için hazırlamış olduğu plân gereğince pirinç yetiştirilmesinde sarfedilen gayretleri daha mfesslr bir hale koyabilmek İçin deniz u-çaklarile hem kara ve hem de su da hareket edebilen traktörler kul lanılmaktadır.
En pratik ve ucuz usulün tohum ları. uçak vasıtasile serpmek oldu ğu artık anlaşılmış bulunmakta-dır, (AA)
Kasırga
-fc Oklahoma: — (Birleşik—Ame rlka) — Orta ve Doğu Oklahoma-da kopan şiddetli bir kasırga yüzünden en az 13 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir,
Kasırga muhtelif Tarım bölgele rinde büyük hasarlara sebebiyet ver iniş fakat eyaletteki büyük mer
i
tediklerini ileri sürmekte ve komünist partisi iktidara gelecek o-lursa bu meseleyi Yugoslavya ile 48 saat içinde halledeceğini söylemektedir.
Sosyalist lideri Nenni İ9e, «A-vanti» deki makalesinde, Italyan Sulh muahedesinin yeniden gözden geçirilmesini istiyerek Triesto meselesini kendisinin, Dışişleri Bakanıyken ortaya atrhış olduğunu hatırlatmakta, fakat sonradan bu siyasetin yeni Dışişleri Bakanı Sforza tarafından terkedildlğlni yazmaktadır.
Fakat, Dışişleri Bakanlığı sözcüleri Nenninin bu iddiasını reddetmekte ve Sforzanın, bakan olduktan sonra, Trieste meselesini yeniden ele aldığını ve anlaşmadaki bu ^Haksızlığın» düzeltilmesini istediğini belirtmektedirler.
Aylarca sürecek müzakereler
Londra: 27 (A.A.) — B.B.C.
muhabirine yaptığı bir beyanatta Trieste Ingiliz - Amerikan bölgesi başkomutanı, Batı devletlerinin yaptığı teklif kabul edilmiş olsa dahi Triestenin îtalyaya iadesinin aylarca sürecek müzakerelere yol açacağını söylemiştir.
lüman, gerek Hristlyan Arablar yan yana çarpışıyorlar. Arablarm mücadelesi bir ırk veya din müca-dalesi değil, Yahudi dâvasına kar şı çarpışmadır. Dâvamızın esas/ milliyetçilik ve vatanseverliktir.»
Çeteciler
ışı
1 bombaladı
Selanik; 27 (AP) — Yunan üçün cü ordusu tarafından çıkarılan res mi tebliğe göre Selânlkin 30 kilo metre kadar şimalinde Kılkış şeh rlne taarruz eden çeteler 147 bomba atmışlardır. Fakat bombaların ço ğu patlamadığı için fazla bir tahrl bat yapamamışlardır, Kimsenin öl düğü tesbit edilmiş değildir.
İDAM EDİLEN ÇETECİLER
Atina: 27 (AA ) — Geçen ay şmda Selanik! topa tutmaktan
lu 44 çeteciden 15 1 bu sabah bura da idam olunmuşlardır,
Ayni çeteye mensup olan tıbbî tû davi altında bulundukları İçin he nüz hüküm verilmiyen diğer 28 kişinin muhakemesi dünden itibaren askeri mahkemede başlamış bulun maktadır,
ba
suç
kezlere çarpmam^tır. Kasırga, Tlnkerfleld hava alanındaki 84 uçağı da tahrip etmiş ve hasara uğratmıştır, (AP)
Dünya satranç turnuvasının neticesi
La Haye: — Dünya Satranç turnumasınm La Hayedekl karşı. İaşmaları neticelenmiştir. Mlchael Votvlnnik (Rusya) bir buçuk pu-vanla birinci olmuştur,
En yakın rakibi Amerika şampl ,;onu Samuel Reslıevsky İkinci gel ri “ktedir. Bütün tahminler hilâfı na bugün Reshebsky HollandalI Mr. Mııks Euweye karşı tehir edilen oyun vıu beraberlikle ve 57 inci har el *tte bitirmiştir. Sonradan Reshe^aky de yenilmek üzere bulunduğunu kaoul etmiştir Her İki sİ Rus olan Paul Keres ve Vasili Smy.slov 3 üncü ve 4 üncü gelmişlerdir, (AP)
Ruzveltin oğulları Trunıana taraf dar değiller
■fa Nevyork: Müteveffa Baş.
kan Rooseveltln oğullarından ’W sİ, Ellloola Eranklln Roosevelt t)., gazetecilere verdikleri demeçte Ge neral Slsenhowerln Demokrat Par ti adayı olarak Cumhurbaşkanlığı listesine konulmasına taraftar ol duklanıiı bildirmişlerdir, (AP) Rafaelin «K'tablı Kadın» tablosu çalındı
fa Roma. — Rafaellonun meş hur »Kitablı Kadın» isimli tablosu,
s-
Kurucuların
kulakları
çınlasın!..
^Başmakaleden devam) seçimlerden dem vurmaya bile başlamış bulunuyorlar. Köpr'ıl-iu ve yaram yaptıkları hizmetin büyüklüğünü boylere tak-direder ve ölçebilirler.,, Halk Partisi de bu emeklerin karşılığını, şu veya bu tarzda ödemeğe yanaşmayacak kadar, nankör değildir.
Fakat bize öyle geliyor ki, Halk Partililer gene aldanıyorlar. Seçim kanunu dürüst bir hâle konur ve hükümet seçime baskı veya tarafkirlik karıştır-nıazsa, Demokratların, bugünkü dağınık ve perişan durumlarına rağmen, intihabı Halk Partisi namzedleri gene kazanamazlar.
Türk milleti çeyrek asırlık baskı ve tazyiki kolay kolay u-oıutamaz ve serbest bırakılırsa seçeceği adamları muhakkak politikanın kaşerlenmiş simalarından iutllıab etmez. Yüce Divanlar harıl hani eski Bakan nıuhakenıesile meşgul olurken, Atıf İnanlar, canlarının selâmetini İsviçrelere kapağı atmakta bulurken, Vaşingtonlara kadar memuriyetle şığınmış Cemil Conklar ortada dimdik dururken, seri halindeki bu yolsuzluklara imkân veren bir parti ve idareyi kim tutar?
Memlekette; kendisi veya akrabası ya Türk, ya ecnebi mahkemelerine, şu veya bu suretle, düşmemiş, afif simalar, hanıdol-surt vardır. Millet seçimde işte bunları intihab eder. İffet ve haysiyetini muhafaza etmiş bu zevat Halk Partili olsalar da, halk tarafıudan seçilebilir -ler. Şu kadar var kİ, iktidarın nimetlerinden faydalanmış olan kodaman Halk Partililer, bu yeni simalardan da pek o kadar hoşlanmazlar. Çünkü, Halk Partisi zimamdarları, Halk Partili denince, Saraçoğlu veya akraba ve taallûkatı, yalıud Fuad Ağ-ıralı veya yâranı gibi verilen direktiflere uysal davranmaya alışmış ve mükerrer sadakat tecrübesinden geçmiş kimseleri kasdedorler. Yoksa herhangi bir Halk Partili onlar için, De-dokratlar veya tarafsız kadar yabancı ve aykırıdır.
A. Ceıualeddla Saraçoğlu

4
olu dâvasına yarın da devam olunacak
Ankara: 27 (Hususî) — Doktor Naclnin katlinin ertesi günü vali Nevzat Tandoğanla Reşit Mercan arasında konuşmalar sırasında Ad nan Göksan isminde bir doktorun da odada bulunduğnu bildirmiştik. Öğrendiğimize göre Adnan Göksan bu sabah Ankara savcılığını ziya retle bu husustaki ifadesini vermiş ve ifade Bolu mahkemesine gönde rllmiştlr. Dr. Adnanm ifadesi pazartesi sabahı Boluda yapılacak du ruşmada okunacaktır,
Tullo Gramantleri adındaki bir ga zeteclnin evinden çalınmıştır. Res samın kendi elinden çıktığı kati o larak bilinen ve bir parşlmen üzeri ne yapılmış olan bu tablo 21250 Ingiliz lirası kıymethıdedlr. (AP) italyaya sevkedilen hurda tanklar
Vaşington: — Dışişleri Bakanlı ğı kaynaklarından öğrenildiğine göre. $on dört ay içinde, Almanya dakl Amerikan bölgesinden İtalya ya 20 25 bin ton hurda tank ve diğer askeri malzeme sevkedllmiş-tir Bunlar silâh olarak değil, sa naylde ham madde olarak kullanı lacaktır. (AP)
Eski Rurncmya kralının nişanlısı diiğiin ’uızırlıklarile meşgul
Paris: — Bour'oon—Parma Prensesi Aı.na nişanlısı eski Rumen kralı Mişelle gelecek ayın so nunda Pariste buluşacağım ummaktadır
düğün hazırlığı.''’ ıreş-güldür • her gün Parisln şık moda muhitlerinde kendisine yeni el blselcr ısmarlarken veya prova et tlrirken görülmektedir
Prenses, Muhabirimizin: »Ne zs) man evleneceksiniz?» sualine: »İn şallah yakında,» diye cevap vermiş tir.
— «.Nenede?»
— »Bilmiyorum Frikl Danimar-kada, Belki Pariste, belki İsvlçrede.


Dünkü Lig maçları Fenerbahçeliler htanbuleporu 3 - 19 Vefalılarda Silleyi
Dün liğ maçlarına Kadıköy ve Vefa stadlarında devam edildi. Yağmurlu bir havada cereyan e-den müsabakalar umumiyetle zevk siz cereyan etti.
Günün en mühim müsabakası Fenerbahçe İle Istanbulepor arasında idi. Fenerbahçe sahaya şu kadro ile çıktı.
Cihad - Murad, Hilmi - Salâhad din, Samim, Kâmil - K. Fikret, E-rol, Ahmed, Lefter, Bülend,
ilk devre, rüzgârla birlikte oy-nıyan îstanbulsporun hâkimiyeti altında geçti. Ara sıra hücuma geçen Sarılâcivertlller forlann istek siz oyunları yüzünden ele geçirdik leri fırsatlardan istifade edemediler. Böylece birinci devre gol olma dan 0-0 berabere bitti.
İkinci devrede Fenerliler hâkimiyeti ele alarak, IstanbuLspor kalesini sıkıştırmağa başladılar ve Ahmed hafif bir şutla ilk Fençr go lünü yaptı.
C.H.P. Ankara İl Kongresi
»Ankara 17 Telefonla»
C H- P. il kongresi bugün saat 10 da toplanarak dilekler faslını ve Encümen raporunu kabul etmiştir.
Toplantıda hazır bulunan içişle ri ve Bayındırlık Bakanları Bakan tıklarına alt mevzularda izahat ver mlşlerdir.
İçişleri Bakanı Halka kötü mua mele yapan memurların şiddetle tecziye edileceğini söylemiş, büyük
Tütüncüler heyetinin Almanyadaki temaslar
Hamburg: 27 (AP.) — Alman-yaya tütün ihracını müzakere ede cek olan bir Türk ticaret heyeti Hamburga varmış bulunmaktadır. Heyete Ticaret Bakanlığı müşaviri Lem'i Altsoy başkanlık etmektedir.
Heyet sözcüsü bugün verdiği i-zalıata göre, Ingiliz - Amerikan bölgesi karma ithal - ihraç ajanlığının Vaşingtondan talimat alabil
• •
Kamyon şasilerinden gümrük resmi alınmıyacak
Ankara 27 (Hususî) — Ha -riçten ithal edilecek olan otomobil ve kamyon şasilerinden alınan yüzde 156 gümrük resmi nin kaldırılması hakkındaki karar 21 Nisandan itibaren yü -rürlüğe girecektir.
Tahin helvası ihraç edilecek
Ankara 27 (Hususî) — Ticaret Bakanlığı tahin helvası ihracatına müsaade etmiştir.
Heryerde olabilir.» (AP)
71 bin seyirci ününde oynanan maç
Londra: — Birinci kümeye dahil klübler arasında yapılan fut bol maçları mevsimin en büyük kalabalığım memleketin muhtelif stadyomloiına toplanmıştır.
Ingiltere lig maçlarının İkinci kü meşine düşmemek için savaşan Boltoıı Wanderer takımı günün en sürprizli maçım çıkarmış ve Manc hester United takımını kendi saha sında 71 600 seyirci önünde sıfıra karşı 1 golle mağlup etmiştir.
Birin»' kiimenhı başında giden Aıscnal Middlesbıough takımını sı fıra karşı 7 golle ezmiştir. (APı /tf uçaklarında yükselme rekoru
* Londra- — Yü/başı John Cunnigham bir Havllland Vanıpi re av uçagile dünya av uçakları yükseklik rekorunu kırmıştır. Yüz başı, g-ern salı günü 59 492 kadem yani takriben 18 000 metreye kadar yükselmek suretile 1938 don beri Italy'iva ald olan dünya yük sckllk rekrunu kırmıştır. (A A.)
Japonya, Uzakdoğunun a‘biyesi olacak
Tokyo: — Amerika Harbiye Bakanlığı müsteşarı Mlliiam Dda-per beyanatta Japonyav»
Uzak -ıtölyesl haline ge
tlnnek İçin voul bir Amerikan ulâ m hazırlandığriı b'ldlrmiştlr.
Drapçr " birlikte çalışan manian '■■■ plânın Japonyayı 1952 veya 1053 yılma kadar kendi mas raflarını karşılayacak bir duruma getireceği kanaatindedlrler. (A.A.)


iantyeyl 3-0 yendi îstanbulsporlular bu gole beş dakika sonra Fikretin ayağile mukabele ettilerse de oyunu tamami-le Sanslyah kalesine intikal ettiren Fenerbahçeliler Salâhaddin ve Ahmed vasıtasile iki gol daha yapa rak sahadan 3-1 galip ayrıldılar. Vefa - Süleymaniye
Dün Vefa stasında Vefa ile Süleymaniye takımları karşılaştılar. Müsabakanın başından itibaren üs tün bir oyun tutturan Yeşilbeyaz-lıffiır maçı 3-0 galip bitirdiler. Galatasaray - Beşiktaş Bugün karşılaşıyorlar
Bugün Şeref stadında Galatasaray ile Beşiktaş maçı yapılacaktır, geçen hafta Fener karsısında mağ lûb olduktan sonra Galatasaray i-çin bu maçın ehemmiyeti azalmış sayılabilir. Maç neticesi daha ziyade lig ikinçjsini tâyin edecektir.
Takımların karşılıklı vaziyetleri birbirlerine denk gözükmektedir ve maçın normal neticesi beraberliktir.
bir ihtiyaca cevap verecek olan ye nl iller idaresi ve köy kanununun koyulanmakta olduğunu bildirmiş tir.
Bayındırlık Bakam memleketin yol dâvasının bir programa bağla narak tahakkuku yolunda çalışıldı ğını söylemiştir.
Toplantı yarın sabahta devam e decektlr,

*
mesi için, müzakerelere ara verilmiştir. Sözcü. Almanya haıbden evvel Türk tütününün büyük alıcı larından biri olduğunu hatırlatmış tır.
Bu arada, Almanyanın tütün kırallanndan Ali Derviş te beyanatta bulunarak yaprak tütün nok sarılığı yüzünden batı Alınaııyada ki bütün tütün endüstrisinin bir nisandan sonra durmak tehlikesin de olduğunu ihtar etmiştir. Aslen Türk olan tütün kıralı, fabrikalarının evvelce ayda 30 milyon sigara imal ederken, şimdi verimin bir milyona düştüğünü ve Yuna-nistanla Amerikadan ancak az mik tarda tütün temin edildiğini beyan etmiştir.
Almanyada cari şimdiki vesika usulü mucibince erkeklere ayda 40 ve kadınlara 20 sigara tahsis e-dilmişse de bazen bu mikdar bile temin edilememektedir.

»DESERT SONG.
£
YALNIZ 1 GÜN KALDI "™—
ELHAMRA Sinemasında
SEVİM SEVAL — REŞİT GURZAP MrdlMUT MORALİ — BEIIZAT BUTAK FATMA ANDAÇ — MUHİP ARCIMAN KINAR SIVACIYAN - VIKTOR HAÇİKYAN
HARMANKAYA
Şarkılar: SAFİYE AYuA — Beste. ARTAKI CANDAN Prodüksiyon: I-İALIL KÂMİL Film Stüdyosu. Reji: SAMI AYANOĞLU
İlâveten : L G R E L HARDI
Seanslar bugün 11 - 1 - 2,30 - 4 30 - 6.30 - ~.ure 9 de
idareci =-= gözile
--J.- --1—
aktûallteler
otoöûsl» gelmekte, ve ye-servisler de ihd»
hakiki ihtiyaçları

Otobüsler ve şehrin nakil vasıtaları
Ipariş edilen yeni peyderpey hirde yeni
edilmektedir.
Bunların, halkın nı karşılaması noktasından ne kadar mühim olacağı aşikârdır. İdare bu ser vislerin mali neticelerini araştırmak tan ziyade, şehirlinin istirahatını, r hatların ihtiyaca intibakını düşünme tidir.
Nitekim, yeni açılan Şişli - Maçka Beyazıt grafiği, bu semtte oturanlara her bakımdan memnuniyetini mucit olmuştur.
Gazetemiz vasıtasile yapılan bu te şebbüs ve tavassutun ne kadar yerir de olduğu da bu suretle toeyyüt etm, oluyor. . «
Bu münasebetle, şu noktayı bir kc( re daha işaret etmek isteriz ki, iyi İ mir, iyi memur, vatandaşın, şehirlini haklı ve hakikî ihtiyaçlarını gören, v bu istekleri yerine getirendir.
Bu tahsisin pek yerinde olduğun söyledikten sonra, İstanbulun her t( rafı birbirine aşağı yukarı otobüs bağlanınca, idarenin tramvayda olduğu gibi kabul edilmek zarureti dır. Bunun da ihdasını den rica edelim.
Gerek belediyenin vc gerek husr-teşebbüslerin otobüsleri, şehir h.ıiv rahatlık noktasından iyice nefes dırttı. istiab haddtnin bazen dört mı line çıkan izdiham hissedilecek derse de azaldı.
Memlekete ithal edilen otobııs a de ne kadar fazla olursa, şehrin tramv derdindon kurtulması n'as'elesl de kadar siır'atle halledilmiş olacaktır.
Zira her medeni şehirde, Oemir/c ları yerini otobüse bırakmaktadır 9 husus İstanbul gibi, caddeleri soyriş fere tam elverişli olmıyan yerlerde, J lüzum daha ziyade kendini hissetti inektedir.
otobüslerindi âk (arına çek hasıl olmakt sayın direklöi

Teşekkülünü belki üç dört aydır rendiğımiz, mütehassıslardan müre keb seyrüsefer komisyonu, mesaileri lütfen biraz daha faaliyet verseler tramvay, otobüs, dolmuş otomobil, J si vo hususiler ile (e’ce u&rtyan tanbul seyrüseferi biraz nefes alsaj
Komisyon usulünün bitmek tükeJ tnek bilınlyen münakaşa edebiyatına şehirli bıktı ve usandı.
İDARECİ
İrak Hariciye Nazır vefat etti
Bağdad: 27 AA.) — Afp: — rak Dışişleri Bakanı Haindi Paş bugün bir kalb krizi sonunda ’ fat etmiştir.
t K N T S A C A n
SAYFA: 4
mühim
Edremitin Düzcumrat mahallesinden Ernmo Bayrağın anlattıkları içler acısı söz ere alâkalılar ne buyururlar
1180 bin liraya mal olan toptancı hali, şehrin büyü ( bir ihtiyacını karşı’ıyacak bir çok mahzurları bertaraf edecektir. Hâl üç sene sonra belediyeye bir varidat da sağlayacaktır
Eskişehir, Hâl binasına kavuştu


'V MART r()43
Eskişehirde yeni yapılan
I Eskişehir; (Hususi) — inşasına ieçt-11 sene başlanan toptancı lıali
İ niıı açılış töreni geçen cumartesi gjnü yapılmıştır,
1 1800 metre nıurabbaı bu saha üze rine İnşa edilen toptancı hali otuz ; dükkân, bir lokanta ve bir büroyu | muhtevi olup belediyeye 18ü bin li raya mal olmuştur,
I Buna mukabil dükkân icarları , da dahil olmak iuere yine ortalama hesaplarla yıllık geliri 50—60 ipn lira tutarındadır. Bu hesaba gö re toptancı hali üç sene gibi kısa bir zaman sonunda borcunu tama men ödemiş bulunacak ve ondan sonra her yıl belediye büdcesine ,bu miktar para temin edilecektir.
Toptancı hali ile Eskişehir yalnız yeni bir eser kazanmış değil hemen hemen pistiktende kurtulmuş ola çaktır,
Civardaki bağ ve bahçelerden ge Uıilen hariç olmak üzere şehrimize


Konyadaki cinayet neticelendi
Kızını Hükümette öldüren bir baba
Kocası
Sorgusu yapılmak üzere Adalete getirilen 19 yaşlarındaki Hati-ccııiıı bu haline tahammül edemiyerek vurmuş! Mahkeme hafifletici sebebi er görerek caniyi 15 yıla mahkûm etti.
Konya (Hususî)
askerde olan 19 yaşında Hatice adında bir kadın ailesine ihanet ederek başka erkeklerle düşüp kalkmaya başlıyor ve nihayet bir gün polisler tarafından yakalanan Hatice, yanındaki erkeklerle birlikte sorgusu yapılmak üzere adliyeye getirilirken kızımın bu fena haline tahammül edemiyen babası Osman ta rafından hükümet binası içinde bıçakla vücudunun muhtelit' ) yerlerinden bıçaklanan kız has I tahanede ölüyor. 1

Toptancı Halinin görünüşü
gelen kuru ve yaş sebze ve meyva ancak bu kapıdan girmektedir.
Eskişehir ortalama hattâ asgari ye yakın hesapla her sene Sakarya vadisinden 3,5 milyon, Bursadan 1 milyon 200 bin, Mersin, Adana ve İzmit havalisinden 1 milyon ve di ğer yerlerden de 600 bin kilo olmak üzere ceman 6-5 milyon kiloya yakın yaş ve kuru sebze ve meyva idhâl ve istihlâk etmektedir.
Hiçte küçümsenemiyecek bir rad deyi bulan ou idhalât, şehrin en ly-lek cadde ve meydanlarından geçiri lerck at, araba .kamyon vesaire gi bi türlü vasıtalarla Meyvahoş deni len yere getiriliyor ve bu yüzden gayret- sarfedilirse edilsin temizli bu cadde ve meydanlarda ne kadar gayret sarfedilirse edilsin temizliği sağlamak mümkün olmuyordu. Yeni yapılar toptancı hali bu mühim derdi de önlemiştir,
Abdülkadir Gürol

Sanık hakkında, C. savcılığı T. C. Kanununun 462 nci maddesinin tatbikini istemişse de, ağırccza heyeti 450 inci maddenin tatbikini uygun görmüş ve ancak Haticenin gayri ahlâkî yrla sapıtıp olmasını suçu hafifletici mahiyette görerek T. C. K. nuuun 51 inci maddesinin 2 nci fıkrasına göre Osman îyi-baharın 15 sene ağır hapse m ah kûmiyetine karar vermiştir.
Savcılık makamının hükmü temyiz edeceği sanılmaktadır.
Baılk?sir Dcğmevi zengin ere mi mitos ?
Balıkesir: (Hususi) — 10 Mart günü posta aıabasile Edremltten şehrimize getirilen Düzcümıat mahallesinden Emine Bayrak doğum arefesinde başından geçenleri şöyle-anlattı:
10 Mart 048 günü hamileliğim dolayısile Balıkesir doğum evine yatırıldım 9 aylık hâmile olduğum halde 8 gün sonra yer yoktur diye 18 Mart 948 perşembe günü tabur cu edildim Halbuki yüksek zatların aileleri aylarca hastahaııede yatırtl makta ve bunlara hiç bir zaman yer yoktur denilmemektedir. Yalnız biz fakirlerini, devletin doğum evin den İstifade edemiyeceğiz. Altı ço cuk anasıyım. Bu halimle otobüste mİ doğurayım. Ya düşürürsem bu nun mes’ulû kimdir» demiştir.
Alâkadarların nazarı dikkâtini çekeriz.

-------o-------
Konya erkek ortaokulunun müsameresi
Geçen cu
Konya, (Hususî) ma günü şehrimiz erkek ortaokulu öğrencileri tarafından Orduevi sinemasında bir müsame-r(; verilmiştir. Müsamerede (Gömdüğüm o cihan) adlı piyesle, (Bir cesaret rekoru) adlı komedi oynanmıştır.
Piyesler muvaffakiyetle temsil edilmiştir. Okul temsil kolu öğretmen ve öğrencilerini tebrik ederiz.
BUĞDAY FİYATLARI YÜKSELİYOR
Konya (Hususî) — Şehrimiz de son zamanlarda buğday fiyatlarının 27 kuruştan 30 kuruşa çıktığı görülmüştür. Buna vilâyetlerden gelen alıcıların se beb olduğu anlaşılmaktadır.
Karamürsel ortaokula kavuşuyor
Karamürsel, (Hususî)
çede bir ortaokul açılması için uzun zamandanberi yapılan müracaatlara Millî Eğitim Bakanlığı miisbet cevab vermiş ve şim dilik bina yapılıncaya kadar mü said olan ilkokulun birinci katında gerekli tamir ve tâdil yapıldıktan sonra derslere başlanması için karar verilmiş olduğu ııu bildirmiştir.
Diğer tarafthn pek büyük külfetlere katlanılarak çocuklarını okutmak için gönderen halkımız teberrülerde bulunarak ilkokulun birinci katının tâmir ve tâdil masraflarını üzerlerine almışlardır. Kendi aralarında toplanan para ile yakında işe başlanacaktır.
îı-
| Bir yı'dönürrü münasebetile |
İSTİBDADIN SÖNDÜRDÜĞÜ BİR ZEKÂ
ÇOK gene yaşında yazmaya başladığı şiirlerinden dolayı bihakkin (şa-iıi maderaad) vasfını iktisab e-den İsmail Safa Bey merhumun ölüm yıldönümü, bu ayın yirmi dördüne tesadüf ediyor.
Temiz olduğu kadar hassas olan şairimiz, 1317 senesi rumî martınuı on birinci günü Sivas-ta hayata gözlerini yumduğu zaman henüz otuz dört yaşında idi
1283 tarihinde Mekkei Müker remede doğan şairimizin mübte-lâ olduğu vahim hastalığa, Si-vasm barid havası, uğradığı nefiy ve iclânın kalbinde açtığı onulmaz yaralar da inzimam e-dince o kıymetil vücudu bir mum gibi eritmiş ve memleket irfanını bir şiir ve edeb üstadından mahrum kılmıştı.
Ben kendisini miinşeatile te-ariif eden amcam İzzet Beyin evinde ve mekteb sıralarında tanımıştım.
(Arşı Mari) veyahud (Münşi İzzet Bey) namile anılan ve bir hayli eser bırakan amcamın (1) evi bu gibi fikir ve ilim adamlarının ziyaretgâhı idi.
Safa Bey de arasıra gelir, bazan mtinferid, bazan da iki veya üçü bir arada birleşirler, şekli idareyi ve sarayın rezaili-ni tenkid eder, hasbıhallerde bulunurlardı..
Bugünlerin birisinde idi ki amcam beni acıklı bir vazife ile tavzif etti: Safa Bey, (Ulya) adındaki kızım kaybetmiş, ben de cenazede amcamı temsileıı bulunacakmışım. Bittabi hemen üstadın tarif aldığım Gedikpa-şadki ikametgâhına şitab ettim. Ve amcamın tâzlyetlerini arzederek matemzede baba ile camie kadar gittim. Namaz vak ti hülûl etmemiş olduğundan bir kahvede yaralı babanın huzurunda dinî bir huşû ve sükûn ile çevrelendik.
Safa Bey, aldığı derin yaranın ıztırablan içinde gözlerini meçhul bir noktaya dikmiş düşünüyor, düşünüyordu
Bir aralık önümüzden bir cenaze geçirdiler. îçll şairimiz bir an gözlerini o tabutun üzerine tevcihle baktı, kayboluncaya kadar baktı.
Ve sonra içinden taşan elemi, boşaltır gibi hıçkırıklı bir sesle irticalen bir manzume i-radına başladı. (Tabut) matlaı taşıyan bu mersiye o kadar şek vaâmiz bir edâ ile söyleniyordu ki sabahtanberi gördüğüm man saraların ruhumda tevlid ettiği âlâmın tesirile kendimi toplayıp cebimden bir kâğıd ve kalem çıkaramadım. Ve Safa Be-
(1) îzzet Bey merhumun ha vatına dair yazdığım makale, Yeni Sabah gazetesinin 25 ve 29 ocak 947 tarihli nüshalarında intişar etmiştir.
yin kanamakta olan kalbinin en derin köşelerinden bir fer-yad halinde gelen o manzumeyi zabtedemedim. Edemediğim için (lir ki aradan bir çok yılların geçmesine rağmen her aklıma
f-----yazan —---)
| VEFİK TURA |
geldikçe hâlâ yanarım. Zira, o anda üstadın çekmekte olduğu acıların ilhamı olan o mersiye, muhakkak sünuhatı kalbi-yesinin en acıklı ve en yanık bir parçası idi..

Aıadan günler, haftalar geçti. 1316 senesi bahan hülûl etti. O devirlerde mevsimler, hükümlerini şaşmaz bir intizamı* icra eder inhiraf göstermezlerdi. Bugünkü gibi kış ortasında bahar havası, bahar içinde soba başı demleri görülmezdi.
Seneler, telâkkileri nasıl değiştirdi ise ahkâmı tabiat de, öjrie sanıyorum ki, bazı tebeddülat izhanna başladı.
O sene de bahar, bütün şa’-şaa ve letafetile günlerini, yazın ılık havasına devretmiş ve her taraf neş’e ve şetarete gömülmüştü.
İşte böyle bir günde idi İd Safa Bey, başmüsevvidliğini ifa ettiği Posta ve Telgraf Nezareti meclis kalemine yeni aldığı a-cık renk bir pardösüyü lâbis o-larak gelmişti.
Kumral bir sakalın hâlelen-dirdiği sevimli simasında bilmem neden, o gün içinden gelme bir neş’e taşıyor, mavi gözleri âdeta gülüyordu. Hiirmetkârlanna ayrı ayrı iltifat etti. Ve kude-madan bir zatla tatlı bir sohbete daldı. O günlerin âdabı feh-miyesine ittibaan çok yavaş konuşuyor, arasıra da hafif hafif gülüşüyorlardı. Belli ki mülakat neşeli bir mevzu üzerinde cerevan ediyordu.
Bu görüşmenin ortalarına doğ ıu idi ki oda kapısından menhus bakışlı bir baş uzandı. Ve mel’un nazarlarını evvelâ etrafın ve sonra da aziz şairimizin üzerinde gezdirdi. Ve müteakiben çekildi.
Bulunduğum yer. tam kapının karşısına tesadüf ettiği için kim senin farkına varamadığı bu hali ben iyice görmüş ve bir mâ na verememiştim. Lâkin birkaç dakika sonra içeriye giren odacının Safa Beyin vanına sokularak kulağına birşeyler fısıldadığını gördüm. Müteakiben Safa Beyin de dışarı çıktığı görüldü. Sekiz, on dakika sonra bir sarhoş gibi sendeliyeıı adımlarla içeri giren Safa Beyin rengi, bîr ölü siması almış, bir müddet evvelki neş’esinden eser kalmamıştı. Hiç kimseye bakmadan ve bir kelime söylemeden par-
döeüsünü almış, kapıdan süzülmüştü.
İşle meşgul olanlardan kimsenin farkına varamadığı bu hâdise benim nazarı dikkatimden kaçmadı. Ve bende şiddetli
hir merak ve endişe tevlid etti. Derhal yerimden fırlı varak arkalarından gittim. Koridorda gördüğüm manzara şu idi: kıy metli şairimiz iki alçak hafiye-nin refakatinde yürümekten ziyade sürüklenil cesine ilerliyordu.
Bu gidişin ne demek oi(iuğu-nu o anda anlamış ve kalbimin
mengene arasına sıkıştnümış gibi acıdığını duymuştum.
Meğer o günkü gidiş, son gidiş ve o elemâver müşahede -on ve acı bir görüş imiş...
. ★
O &ün, muvakkaten bulunduğum meclis kalemine tekrar dön medim. Doğruca Kadıköyüne amcama gittim. Sanki ondun bir medeti, bir yardım gelecekmiş gibi..
Vaziyeti anlattığım zarnsn bana ilk sözü şu oldu:
— Vay alçaklar, demek û nezih, o içli şaire de nihayet kıydılar öyle mi?..
Şonra başını ellerinin arasına alarak bir müddet öylece kaldı. Kimbilir zihninden neler geçiyordu.
Başım kaldırdığı zaman mavi gözlüklerinin altından bembeyaz nuraııî sakalına birkaç damlanın sızmakta olduğunu gördüm. Kendi kendine konuşuyor gibi:
— Yarabbi, diyordu, bu namussuz idare, bu rezil saltanat memlekette mütefekkir, duygulu vatan evlâdlarını bırakmıya-cak mı,..
Sonra bana dönerek:
— Battın da böyle gitti ve dayanamıyarak öldü.. Vah zavallı Safa vah. .
Artık ben yanında duramadım. Kendi felâketimizin de italarını tazeliyen bu halin ıztı-ralbarını içime sindirmek için sokağa fırladım...

Sonradan öğrendik. Saray kimbilir hangi sefil ve vicdansız bir mel’unun jurnalde bu has sas şairi, bu hürriyet âşıkını kendi muhitinde tehlikeli gör-
müş, Sivasta (ikar»?te memur) etmiş. Gûya ki bu suretle onun ruhunda yanan vatan sevgisi, millet milcahedesini
söndüre-
cek, • ve o cevval kalemi susturacak sanmış... Abdülhânıid, is-tibdad ve şenaatinin devanı ettiği yıllarda, karanlık ve ratib zindanlara artırtmadığı bazı va-tanpeverleri işte böyle (ikame
te memur) klişesi altında aıen falara göndermek suretik onla n yok ederdi..
Safa Bey merhum, bu akıbeti sanki vaktile hissetmiş gibi sarayın yüzüne tükürül cesine bir manzume yazmış. Ben onu amcamın ölümünden sonra evrakı arasında bularak FaJclamış tim. Meşrutiyetin ilânım takib eden yıllar içinde ise çıkıp batan birçok mecmuaların hiçbirisinde intişarını görmemiştim. Bu sebeble şairi maderzadın her dem taze olan bu çok mükemmel manzumesini, ölümünün kırk yedinci yıldönümü münasebetle aziz ruhuna ithaf ediyorum:
1
lopladın etrafıııâ bir kaç deni ahaddan, Rıuılarıu reyiie hali kalmadın bidaddan. Bir ıûlak âvazesi çıkmaktadır efriuddan, Kardeşi kardeşten etlin, vâlûli evlâ 4dan Bağrı yaa^ı milletin zâlim hu istihıladdan
2
Mürtekih, câhil, hamiyetsizler ikdar e' ledin MiUete caMijduğu sernıayri kâr evledân En biiı uk âdemleri menfada, gamhar eyledin (T) En büyük bir zatın idam’nfh ısrar eyledin 62) Ej Halife, söyle Tarkın var oıı cellâtlar
3
Taşra memurini vahşilerle brm halet bugün
kaldı birkaç hırsıza sermaye» devlet bugün Adeta etti teammüm f.-.kr
zillet bugün Memleket viraneler halinde, aç millet l.ugn-1 fazladır hâlâ sarayın
irâddan
4
Haksız icraatı ihbar ettiler ak dırnıadıa
Bendegânm halkı ızrar c/ıler aldırmadı n
Mülkten bigâneler kâr ettiler aldırmadsı
Dostlar her şeyi ihtar ettiler aldırmadın
Sence evlâ geldi jurnal )’•?' t- i irşadı) »a
5
Yirmi vıklır ettiğin elverdi â*c n den sık»l
Ehline terki şerir ot. bir saraya ' r hfcd
Böyle masum bir kavinin haline in-af kd
Devleti yıktın behcv Allabtsn korkma., y»k;l
Diiştiiğiin gün halk için m .t'ud olur F.’va4d ;.n
6
Bit ki matemdir sonu, pıinn- , ( i snr o’nın )e’(
Hep nıükedd^rdîr kıd’ ,v: râs, ıııesriir ohıın •)«){
Hâtırâzar geda, rencâ-.
oîm ■* r»ek
Ey Süleyman baht, tacil L 'ıl. ı mağrur obua pek
Elhazer her sn çıkan vâveylden, fer) addan
(3) Namık Kemal Bey.
(4) Midhat Paşa.
Politika ve incüer:
cilanın mühim hâdiselerini bize öğreten, ya-lıud öğretmesi lâzım gelen en emin vasıta; Ajanstır; Yahut Ajans olması lâzım ge-l Fak t bu tebliğ vasıtasının terceınelcrindeki acaiplikten b . heınıniyetini düşünme-
ğe imkân bulamıyoruz. Eskiden ecnebi Ajansları gazetelere gelir, biz onlan terceme eder, koyardık. Şimdi bu terceme vazifesini Ajans üstüne almış... Fakat uhdesinden gelemiyor. İşin garibi gazetelerde bunları olduğu gibi koyuyorlar.
Ajans telgrafları biz* nevi klişe-, dir. Her tâbirin ise dilimizde kar-j phğı vardır; geçende bir yerde (se contenter) kelimesinin «kendi kendini memnun etmek ) şeklinde terceme edildiğini gördüm. Halbuki bu kelimenin Türkçesi »İktifa etmek, tir. Euna göre neler var!
Şimdi Triyestenin îtalyaya iade si münaHcbetile çıkan telgraflarda ki tâbirlere bakınız:
; «Arab grupu Triyestenin İtalya : ya iadesine süratle tarafdarlık iz-j har etmiştir.»
i Bir siyasi hâdisede acaba "Sürat , !e tarafdarlık» nasıl izhar edilir? I Ajansın bunu da ufak bir notla
■ öğretmesi lâzımdı.
■ Hemen akabinde şu cümle var: i «Genel sekreter Trig ve Lie haberi öğrenince her hangi bir yorumda bulunmaktan kaçınmıştır.
ı (Kaçınmak) kelimesi burada kullanılır mı? Eğer öz Türkçe istiyorsak (Çekinmek) demek lâzımadır.
Bir tnei daha:
«Batı devletleri ile Rusyayı bir
tedilecektir. ne demektir?
^Apaçık propaganda ne kelime dir?
Nasreddin Hocanın karısına dediği gibi; Ha gayret ha... Çeke çe ke şu lisanı bir şeye benzeteceğiz!
Derdlerimiz:
| stanbuida et ve ekmek
■ mt-s’elesi diye iki mühim m/îvzu vardır. (Yeni Sabah) bu m ıhım meselelerin tetkiki işini ba na havale etti. Okuyucularımıza lıer hafta bu mes’elenin geçirdiği saflıaları arzedeceğiz; evvelâ etten başlı yalım:
Pazartesi: Et mes’elesi hakkında belediye daimî encümeni incelemeler yapmağı düşünmektedir.
Sah: Toptancılarla kasablar a-raımı la biı ihtilâf baş göstermiştir.
Çarşamba : Şehir Meclisi, Bürhan Feleğin izahını dinlemiş ve bu işin bir neticeye bağlanmasına karar vermiştir.
Perşembe: Daim? encümen, et hakkında incelemelere başlamıştır.
Cuma: Istanbuldaki et buhranına çare bulunmak üzere Şehir Meclisinden üç âza Ankaraya gitmiştir.
Cumartesi: Kasablar et kesme-mişlerdiı*.
Ekm( k mes’elesinin de bir haftalık seyri şudur:
Pazartesi: Buğday darhğ; yüzün den yeni bir ekmek çeşnisi tutulması düşünülüyor.
Salı: Belediye daimî encümeni bu haberi alır almaz ehemmiyetli incelemeler yapmağa karar vermiş tir»
Politika ve inciler - Derdlerimiz - Mezbaha mûcizesi - ( Fakır ) lar ve palavralar -Ankara cinayeti
Çarşamba: Değerli arkadaşımız Bürhaıı Felek, ekmek mevzuu ü-zerine nükte ve cinaslarla dolu bir nutuk irad etmiştir. Şehir Mec lisi bir rapor hazırlamağı düşünüyor.
Perşembe: Daimî encümenden iki kişi raporu hazırlamanın doğru olduğunu söylemişler ve bir yandan da incelemeğe dev-nn etmek lüzumunu ileri sürmüşlerdir.
Cuma: Fırıncılar bu çeşni ile ekmek yapmağı reddetmişlerdir.
Cumartesi: Belediye reisi Şehir Meclisi âzasından dört İtişi ile Ankaraya gitmiştir. Daimî encümen incelemeğe devam ediyor.
Diğer taraftan gazetelerden öğrendiğimize göre ekmekte buğday miktarını indirerek buğday yerine arpa ve mısırla elemek yapmak ciheti hemen hemen tahakkuk etmiş gibidir. Elde mevcııd olan çav dan bitirmiş olacağız ki şimdi mısırla, arpaya sıra geldi. Onlar da biterse elbette gıda mütehassısları yeni bir nebat keşfederler. Memleketimiz ziraat memleketidir. Her türlü mahsulü bol bol yetiştiril !
M ezbaha mucı resi:
-t, ekmek, meselesinden bahsettik. Mezbahadaki mucizeyi unutmayalım. Gazetelerin yazdığına göre mezbahada sıyalı bir koyunun boğazına iki kesi-
1 \ A N —
| UL UNA Y. i
i «t t-t-_ -n ıtır nar -
ci taraûndan bıçak vurulduğu halde kesmek mümkün olanıu-lfl§tir. Bunun üzerine .koyunun kesilnıeninden vaz geçitmiş ve beslenmesine kara»1 verilmiştir. Dinî tarihlerde böyle hır mucize vardır.
Büyük Peygamberlerden, Hazret-i -İbrahim, oğlu lsmaih Allah yoluna kurban etmek istemiş. Çukur kazmış, çocuğun gözlerini bağlamış, elindeki keş kiıı bıçağı boğazına sürtmüş, sürtmüş, bıçak kesmemiş. Bu -mm üzerine kızmış, bıçağı taşa vurmuş; Biçak taşı ikiye biçmiş... Tam o esnada bir melek cennetten bir koç indirmiş;
İbrahim de îsmailin verine o W
koçu kesmiş.
Mezbahadaki mucize, bunun tersine oluyor.
Biçak insanı değil koyunu kesmiyor o halde et yüziiııe has ret kalan bir İstanbullu koyunun yerine karaborsa cehenneminden bir vurguncu getirmeli ve hemen kesiciler de onu orada boğazJayıvermeli idiler.
Bu suretle belki şu et mese-lcsl düzelirdi, Eski kimi darda hu vak’a manzum olarak anlatılır: !
Nice kini çaldı bteâğı keamedî Nice kessiin kini Ça?ap «k?s-me!» (Je(lî.
Mezbaha rm'.oiseündv. kesme:» diyen (ÇaJap) d.Cil (Celep) dir. Bunların hükmü, ko-.yımlar şöyle dm ...:•■ bütün bir şehrin halkına .şâmd . rt eıep) den :im: ’ yok. inşallah (Çalap) vüziimüzıi güldürür..
İş ona kaldı
(bakır) i ar talar:
Gazetelerden birinde Tahra
bey’ adı ile fakirlik yapan adamın tekrar sahnede göründüğü ne dair uzun bir makale gör -aüm. Bu fakırları Avrupada ya kından görüp tanıTğnn için merak ettim, yazıyı okudum. Yazının sahibi (Haşan Çelebi) İrimdir? tanımıyorum amma, bu adamın ya pek kurnaz, ya-hnd da pek enayi olduğuna şüp he yok.
Bir kere, Hindistanın hal icinde ne fakır, ne de fakirizm diye birşey vardır. Bu Tahra bey Kadıkövlü bir Etmenidir. Teşeh büd miktarı Tıbbivede okumuş. Ondan sonra Avrupaya gitmiş. Sahneve Arab kıyafetinde, başında sırtında ehram,
boynunda da bir mecidiye nişanı ile çıkmış.- Eu adam bir müddet halkın saffetinden istifade ederek. %oldukça büyük para vantı '"ıtıra naraları yedi. Fn ns’ d ı isin mahiyetini anladılar hattâ 'fakirizm palavra ı falar, diye kitaplar ya-2ridı.
O'd^n smı • bu adanı ne za-mai1 bir teri)-il verse, yuhalandı. Bir defasında fakın: Paramız; geri v.-)7în! diye bağırarak sahı,.r've hii'-ıırn eden seyircilerin elinden kurtarmak için polis hile müdahaleye mecbur olmuştu.
Pu 'akn İti: vakalarından en komiği Maıaılyada olmuş; bü-• tün Fransız gazeteleri yazdı -lar.
Fak:»’, Marsilya tiyatrolarından brini tutar ve fakirlik ha
yatının en zengin programların dan biri olan kalaya h:«'ak gömmek’ hiineıni göste»( erini ilân? eder.
Vakit saat gelir fakı l: -fasına bıçak koyar. Ondan -m-ra seyircilerden isteven* ■ -.ah neye çıkıp tokmakla bıı üstüne vurmağa davet ..•)1? ■
Bu dâvet üzerine seyirciler -den zilzurna sarhoş bir tu ,-! -i sahneye fıılar. fakiri öniind' çökertir, orada duran I .-1- ,z ı kavrar. Havada çevirir • ev ;ir, tam indireceği sırada fakır, bir dep havaya munkalib ohmıs gibi sahneden kaybolur; yâni tam fakirliğe yakışacak bir mahıret le sırra kadem basar. Tahta bu vak’avı bana anlatırken sövle demişti:
— Sarhoş herif hiçsen vıır-masa da, salt balyozu kafar*
vursa, gene decekti. zo!
beynimi tuz ‘ ■
canımı beri s-' nk-
• a buldum ?
.*r e i •
Haşmet Orbav dâvası yenide)' aldı yürüdü. îst’nâbt er, şahidlar. şanka dener, eleri ithamlar şahidlere mukabil- ’er başlayacak. Sıra iıûl.rae ge’e -cek. Acaba yeniden nakz ola • ( ak mı?
Daha ne kadar sürecek?
Bir gün bir de bakacağız ki, ıiıaklûl Naci ahretten geri dönmüş. Sallana sallana mahkeme salonuna ghiyor. Ankar-t ci ıa-yetinden kurtulmak için bu. ka çare yok galiba.
28 MART 1948

1 £ N I S A0 1 B


. Kozluda
cinayet
T’ o ■
îr adam uyurken balta ile öldürüldü
Kozlu: 26 (Hususî) — Köri.ı o-caldarında çalışan Sürmeneli Kârim Kefeli, 14 marttanb-’ri ortadan kaybolmuş ve bugün ölü olarak su kanalı içinde bulunmuştur. Boğazında ve başında dört balta yarası görülmüş, cinayetin akrabasından Esat Ertürkün evinde ] uyurken Musa adında bir diişma-. m tarafından işlendiği, cinayetten sonra cesedin bir çuval içine konularak kanala atıldığı anlasıltnı-cır.
Katil suçunu itiraf etmiştir.
Nihad özgor.-u
BANDIRMADA BİR KIZ KAÇIRMA HADİSESİ
Bandırma, (Hususî) — İlçemizin Ömer köyünden nikâhlı biı kız kaçırılmıştır. Kızın babası derhal jandarmaya müracaat etmiş, kızla erkek Baıuhr-nıada yakalanmışsa da kız ni-kâbından haberdar olmadığını, kendisinin kaçıı ıİm ayıp arzusiJe gittiğini söylemekledir. Tahkikat devam etmektedir.

Türkiyeye verilecek Amerikan uçakları (Uaştarafı 1 incide) çin kara kuvvetlerde yakından yapılacak işbirliği gözöniinde tutu larak hususi surette imal ehlini? tir. iki tane 120 kiloluk bomba taşı abilir. Düşmana ai tDenüryol'.annı. köprüleri ve tesisatı yok etmek ga yeşile yapılaıi pike bombardımanla rmda kullanılmaktadır.
Müteveffa General Goerge Pat-tonyn kumandası altında buhııvan üçüncü Amerikan Ordusunun Fran şada yapmış olduğu yarma ve ilerle me hareketi esnasında Dokuzuncu Taktik Kumandanlığı P—47 Thun-deıbalt uçaklarım hemen hemen devamlı bir surette kara kuvvetlerile yakından yapılacak iş ırliğini sağlayacak şekilde uçurtmuş tur. Bu savaşta bazen P—47 Tl'ıun debolt uçakları Amerikan Kara Kuvvetlerinin bir kaç yüz metre ile | risinde bulunan düşman kıtalarının yok edilmesinde kullanılmıştır. Alman komutanı üçüncü A’ iert-kan ordusuna teslim oMuğu vakit üçüncü ordudan ziyade, mütemadi hücumlarla kara kuvvetlerini ve münâkale hatlarmı imha eden Thunderbol tuçaklarına teslim olduğunu belirtmiştir,
Saatte 720. kilometre üzerinden seyreden Thunderboît uçakları ayni zamanda ağjr bombardıman; ıı-çaklaıııu himaye işinde de istimal cdt'mekteĞtr. 12-000 metreye yek. selebilirlc-r uçak bu irtifada düşman uçaklarpıa karşı bir avcı uçağı ola rak da kullanılmıştır,
Thunderboît uçağı kanatlarının altında on roket taşıyabilmektedir. Ve sekiz tane 50 kalibmelik makine I* tüfeği vardır.



Randevu evindeki ci nayetin duruşması

('Baştaraf» 1 incide) le hâdisenin müsebbibleri Bekir ve İsmail adında iki şahıs dün 1 inci atgır ceza mahkemesine verilmiş-lerdiK.
Duruşma saat 11.30 da başladı ve üç sanık polis nezaretinde olarak suçlu mevkiine getirildi. Okunan sevk iddianamesinde polis Se-datm kasden adam öldürmek suçundan ceza kanununun 448 inci maddesi gereğince 21* sene ağır hapse mahkûm edilmesi ve diğer sanıklar polis İsmail Ceylân ile o-telci Bekirin de kavgaya sebebiyet vermek suçundan tecziyeleri istenmekte idi.
Katil polis ııe diyor?
Bundan sonra sorguya çekilen Sedat Altıata hâdise hakkında şunları söyledi:
(— Maktul Bedri Songekni hâdise akşamı tesadüfi olarak Maskotta tanıdım; Oftıtia arkadaşlarım polis İsmail Ceylân ve sonradan tanıştığım Merk \z oteli müs-teciri Bekir ile bir miktar içki içtik. Bu esnada Bedri Sor.gelen arkadaşlara sataştı, halinden sarhoş olduğu anlaşılıyordu.
Maskottan çıktıktan sonra Be-yoğiunda Beyaz Güle uğradık ve bir kaç kadeh de orada içtik. Daha önce arkadaşım Hikmete mez-*kûr randevu evine gideceğimize dair söz vermiştik. Sıraserçilerdeki Zehranın rendevu evine gittik. Bedri burada da karşımıza çıktı.
Randevu erinde!
Bizi avrı bir odara aldılar.
Kahvelerimizi içerken Bedri Son gelen yanımıza gelip oturdu: Biz otelci Bekire: Komserim! diye hitap ediyorduk, ben sivildim, arkadaşım İsmail ise resmi idi. Bedri hepimize kin ve nefretle bakıyordu. Bir analık dostu Muallata (Rendevu evinde calisen ):
«— Hani bana kahve!* dedi. Ben de kendi kahvemi uzatarak:
c— Buyurun bana sert sert:
Kahve yününden diMio
«— Biz kahve içmesini biliriz cevabını verdi.
Gayrı ihtiyari sinirlendim.
Niye aksi aksi bakıyorsun, mı yiyeceksin diye çıkış-
beri takib e-çıkmakta ge-Bcdrinin üzc-sedirin arka»
ruldu, dellâl Hikmet açmağa gitti. Dışarıda bir gürültü oldu vo polis Sedat iki arkadaşı ile beraber içeri girdi.
Bedri yi akşamdan diyoriannış. Kavga cikmedi. Üçü birden rine çullandılar. Biz
sına, gizlendik, bu arada patlıyan taba ncan un kurşunlarından bi ri konsolun üzerindeki para çantasını parçaladı. Bedri kanlar içinde yere yığılmış ve suçlular kaçınış» tir»
Bundan sonra söz alan sanıklar müdafaalarını hazırlamak için mehil istediler. Mahkeme istek veçhile duruşmanın 1 Nisan 1918 perşembe saat 15 e bırakılmasına katil ı)olis Sedat Altıata ile polis İsmail Ceylân ve otelci Bekirin tevkillerine karar verildi.
dedim. Fakat o
adanı tim.
verdi
de:
Ne olacakmış? cevabını ve arkadaşım polis İsmail
Haberleşme hürriyeti -------o*-
Amerika . sansörün kaldırılmasını teklif etti
Harb her an biraz daha yaklaşıyor ; T ---------
SAYFA: 8
flîaştarnfı 1 incido) idaresi; Rus tipi lokomotiflerden Finlandiya ya gönderilmek üzere hazırlanmış olan 1.666,900 dolarlık 46 lokomotifin ihracını «bazı incelemelerde bulunmak üzere, otuz gün için geciktirmiştir.
Vâşington: 27 (A.A.) silcîler Meclisi Silâhlı Kuvvetler Komisyonunda izahat veren Har-riman. basına beyanatta bulunarak 1 marttanberi Sovyetler Birliğine uçak veya havacılık malzeme si ihracı için hiç bir müsaade veril memiş olduğunu söylemiştir.
Harriman, bu tarihtenberi Av-rupaya yapılan bütün sevkiyatın hükümetçe doğrudan doğruya kontrol edildiğini, belirtmiş ve Söv yeller Birliği tarafından Amerika-ya gönderilen maddeler arasında kron ve manganez bulunduğunu, bu maddelerin idhali durduğu tak dirde güçlükler husule geleceğini ilâfe etmiştir.
l inlaııdiyaya verilmiycn vagonlar
Nevyork: 27 (A.A.) — Harb a-lacaklan müdürü Jesse Larson Finlandiyaya satılacak olan Rus tipi lokomotifin satışını durdurmuştun
Yeni askerî ödünç usulü
Nevyork: 27 (A.A.) — Daily
Miror gazetesinde Drew Pearson, son bir kabine toplantısı esnasında hükümetin Avrupa için bir askeri ödünç ve kira usulünün yeniden yürürlüğe konmasına karar verdiğini yazmaktadır.
Eu habere göre halen tetkik e-dîlmekte olan plânlarda Amerikanın 40 Fransız tümenini silâhlandırması. Italyaya küçük çapta silâhlar gönderilmesi, Noıveçe silâh ve harb gemileri verilmesi ve İngiliz hava kuvvetlerinin Amerikan malzemesi ile geniş ölçüde tak viye olunması derpiş edilmektedir.
AMERİKAN ORDUSUNUN MEVCUDU
Vâşington: 27 (A.A.) — Silâhlı kuvvetler komisyonunda Forresta-lin izahatından sonra ayan meo 11si, Amerikan ordusu Genel Kurmay Başkanı General Omar Bradle yİ dinlemiştir.
Amerikan kuvvetlerinin memleket içinde ve dışındaki mevcutları nın neden ibaret olması lâzım.gel. dlğlne dair fikrini söyleyen Bradley, Amerikan ordusu mebcudunun 782 IH kişiye çıkarılmasını tavsijv
Manş tüneli
Londra 27 (A.A.) — Uzmanlar Mana denizinin altına bir tünel açılması teklifini tekrar tetkik ettikleri sırada bu tüneli bundan 67 sene evvel kaamı-ya başlamış olan adam hâlii Douvers’dc tünelin ağzında nöbet beklemektedir.
Bugün 85 yaşına varmu olan M Charles Gatehouse 30 se- i nedenberi burada bekçilik yap- j maktadır. M. Gatehouse ve karısı, tünelin ağzının bulunduğu Shakespeare yarının altında bin evde oturmaktadırlar.
Bu tünel iki kilometre uzunluğunda olmakla beraber altı yılda ikmal edilmesi: mümkün .olabilecektir. İrinde iki tren hattı ile iki otomobil yolu bu -lımacak olan tünel 100 milyon İngiliz lirasından fazlaya mal o-l&caktır. •
• •
etmiştir. Bunların 272000 i yaban cı memleketlerde, 510.000 1 Ame rikada bulunacaktır, Bradley. ha. len 192'000 kişiden mürekkeb olan hücum kıtaları mevcudunun 510.000 kişiye çıkarılmasını teklif etmektedir. Bundan başka Mradley. 7000 kişiden mürekkeb olan Alaska garnizonunun iki misline İblâğımı Uzak Doğudaki kuvvetlerin 127.000 den 136.000 e çıkarılmasını ve bu kuvvetten ayrılacak dört tü inenin Japonyada kalınasım teklif etmiştir, Trlestedeki kuvvetlerin art tınlması derpiş edilmemekte ise de halen Almanya ve Avusturyada bulunan 93 000 kişi, 96 000 e çıkarj lacaktır, İngiliz Harbiye Bakanının sözleri
Londra: 27 (B.B.C.) — İngiltere Harbiye Bakanı Shin Wcll bu gün' konuşurken şöyle demiştir:
— Rusya ile anlaşmaktan ümidi kesrnemdij'iz. Aksi takdirde gündür. Bu itibarla yapabileceği-bir savaş muhakkak gibidir.
Bakan bundan sonra Filistin meselesinden bahsetmiştir.
Smuts’uı sözleri
Prctovia: 27 (AP.) — Bugün mrballî alaylara bayrak derme sı rasında. demeç veren Güney Afrika Başbakanı Smuts ezcümle şunları söylemiştir: '
îster sulh ister harb olsun dersimizi öğrendik ve hazırlıklı; bulunacağız. içinden henüz çıkmış bulunduğumuz harb kadar müşkül ve tehlikeli bir zamanda yaşamaktayız. İnsaniyet tarihinin şimdiki buhranının sonunu kimse kestiremez. Harbin patlak vermesi mümkünüdür. Eu itibarla yapabileceğimiz en iyi şey hazırlıklı olmaktır. Barışın teminini sağlamak için en iyi usul hazırlıklı bulunmaktır.
Rusya iştirak etmezse dahi Federasyon teşkilinden vazgeçilmeyecek Londra: 27. (B.B.C.) — Alman-yadaki Amerikan a3keri vali muavini Hey, Birleşik Almanyanın teşkilinden ümid kesilmediğini, bu anlaşmaya Rılsyanın da katılması için kapının açık bırakıldığım, Rus ya kabul etmezse Amerikan, İngiliz ver Fransız işgal bölgelerinin iş tirâkik- bir (Birleşik Almanya) teşkil edileceğini söylemiştir.
Londra: 27 (A.A.) — İngiltere ile Birleşik Amerika Ruslara Al-manyada müttefiklere karşı duyulan hoşnutsuzluğun müsebbibi telâkki ettiklerini kesin olarak bildirmişlerdir. İngiliz hükümeti Sov yetlerin Londra büyük elçisine tev di edilen bir notada, batı devletle rinin Potsdam anlaşmasına aykırı hareket ettikleri ve Aimanyadaki müttefik kontorl konseyinin meka ııizmasım sekteye uğrattıkları yolundaki Rus ithamlarını «tamamb le reddetmiştim. Bıi nota, 6 Mart ta Sovyetlcr tarafından verilen notaya bir karşılık teşkil etmekte dir. Notada, müttefiklerin Alman-yanın idaresi hususunda anlaşmamalarının başlıca müsebbibinin biz zat Sovyetlcr Birliği olduğu ithamı, açıkça ileri sürülmektedir. Bun dan başka notada, İngiliz hükümetinin esasen reddedilmiş olan Sovyet iddialarını münakaşa için her hangi bir sebeb görmediği ilâve e-dilmektedir.
Vaşingtoıı: 27 (A.A.) — Dışişleri Bakanlığı, Sovyetler Birliğine gönderdiği son notanın metnini dün akşam neşretmiştir. Notada Sovyetler, Almanyadaki Sovyet bölgesinde totaliter bir rejim kur mak üzere yeni üsler tesis etmekle ı itham- olunmaktadır. Amerikan notası, Almanya meselelerini ince lemek üzere Londırda üçlü bir konferansın toplanmasını protesto eden Sovyet notasına bir cevab teşkil etmektedir. Bu cevabi notada Birleşik Amerika, Sovyctlerin Potsdam aulaşmaaını ihlâl ettiklerini ve dört işgal bölgesinin birleştirilmesi plânını suya düşürdük lerini kaydetmektedir. Notada Sov yetler, tesbit edilen hadlere ve ta mirat olarak Almanyadan alınacak malzeme ve sökülecek fabrika lar hakkında varılan anlaşmaya ri ayet etmemekle, kendi bölgelerin-, deki başlıca endüstrilere el koymakla, siyasî faaliyetin serbest o-lacağma dair yapılan vaidleri yerine getirmemekle itham alunmak tadıriar.
Londra 27 (A.A.) — Bu sabahki başyazısında Times gaze tesi Sovyetlerin Şerlindeki yeni hareket tarzlarının mânasını anıştırmakta ve Rusların A!-manyanın taksimi hatasını balı müttefiklerine yüklemek tasavvurunda bulunmalarının be": i de onlann hiç olmazsa Doğu Al manya için bir hükümet sekli buluncaya kadar dörtlü bir ma kiııenin mevcudiyetini tercih etmelerinden ileri geldiği kanan -tini izhar etmektedir.
Times, Berlin hâdisesinin Rus lar taarfından gelecek Londra konferansı için bir ihtar mahiyetinde olarak ihdas edildiğini çünkü bu konferansta batı mut tetikleri ile Benelux temsilcilerinin bundan evvel Almanya meselesini incelemek üzere too lanmış olan rvlü konferans tara -fından yapılan tavsiyeleri tek bir siyaset haline getirmeğe çalışacaklarını yazmaktadır.
Times yazgına şöyle devam etmektedir:
O zaman kat’î bir karar vermek zamanı gelmiş olacağı şiip beşizdir. Batı müttefiklerinin ı* iki vazifesi vardır:
Bir taraftan Batı bölgelerinin idaresini Almanyanın kalkınma ihtiyaçlarına uygun bir şekilde islâh etmek diğer taraftan dört lü bir anlaşma için kapıyı açık bırakmak,
Almıınyada nara reformu üze rinde bir anlnşmava varmak i| midinin zayıf olduğuna, fakiri bu meselenin de nisanda topla nacak olan Londra konferansım dan evvel herhangi bir şekilde hallCdileceğino işaret eden Times, netice olarak şöyle deniş!) ' tedir:
Horsov. Batı müttefiklerini Batı Almanvavı istikrar!’ ve iktisaden sağlam bir vaz.:.ve+e getirmek hususundaki azimle -rini kuvvetlendirmeğe sevkedi-vor.
—M———" l ■■ ■■ -W Ekonomi vu Çalışına Bakanları
Anlturaga döndüler
Bir müddettenbori, şehrimizde bulunan Ekonomi Bakanı Cavid Ekin ile. Maliye Bakanı Halid NTazmi Keşmir'in cenaze törenine iştirak etmek üzere şehrimize gelem Çalışma Bakanı T. Bekir Balta' Ankaraya dönmüşlerdir.
Tem-
Cenevıe 27 (AP) — Haberleşme serbestisi konferansnm bugünkü oturumunda Birleşik Amerika sansürün ilgası ile ya bancı basın muhabirlerimi hak larının korunmasına matuf u-1 hışlar arası bir anlaşma teklif, etmiştir. j
Teklif, haberleşme serbestisi muahedesinin 16 inci maddeci o lanak ileri sürülmüştür. Teklifi mucibince anlaşmaya dahil bütan memleketler basınla ilgili: konularda birbirlerine eşit kolaylıklar sağlayacaklar ve milli güvenlikler ile doğrudan doğru ya lgili konular hane, herhangi; bin basın sansüründen kaçına-. faklardır. Ayni madde mucibin , co, aııdlaşmaya dahil devletlerin yabancı basın muhabirlerine I Piıiş ve çıkış kolaylıkları sağ-] lamayı kabulleri de teklif edil-] nıektedir.



Meclisin feshi ve seçimlerin tekrarı ('Baştarafı 1 incide) zere Celâl Bayar da seçim propıv gaudasına. bağlamıştır.
Kayarın seyahatlerinin eler vaın edeceği tahmin edilmektedir. Bayar in soıı Erzincan seyahatinde kendisine eski Berlin sefiri Hâindi Arpagııı refakat etmesi linindi Afynrgın ara seçimlerde Demokrat Partinin Erzincan adayı olacağı söylentilerini çıkarmıştır.
Şurası muhakkaktır ki her iki parti ara seçimlerine büyük bir ehemmiyet vermekte ve neticeden ümitvar görünmektedir. Blitüıı seçimlerin yenilenmesine gelince hu mesele ancak ara seçimlerden sonra ıııevzuubalıLs o Ra bilir» ara seçimleri Demokrat I’arri kazanacak olursa yeni seçime, gidilmesini is-tiyeceğî muhakkaktır. Halk Partisi kazanacak olursa yeni seçime gidilmesini istemesi şüblıdi görülmektedir. Esasen Hilıni Urun bun dan kısa bir müddet evwl yaptığı bîr• konuşma ile Halk Partisinin yeni seçimlere gideceği hakkında-ti haberleri trkzib etmişti.
BAŞBAKANIN SEYAHATİ
Ankara: 27 (Hususî) — Başbakan Haşan Saka pazartesi giinli Doğa Ihdgesiıuie bir tetkik gezisine çıkacaktır. Başbakanın bu seyahatine büyük ehemmiyet verilmekte ve İm gezinin doğu illerimizin kalkınması için bir sıra-tedbirin düşünüldüğü zamana isabet et inekte olduğuna işaret edilmektedir. Başbakanın bıı gotiğine diğer uzmanlarla birlikto Bayındırlık Bakanlığı yapı işleri dairesi başka nı Sırrı Sayarı da iştirak etmektedir.
Ankara: 27 (Hususî) — Demok-jat Parti Genel idare Kurul buğun( de geç vakte kadar toplanmıştır. Toplantıda son hâdiselerin görüşül düğü tahmin edilmektedir. Bugün lerde Celâl Bayarın ve Adnan Men deresin yeni bir yurd gezisine çıka cakları da söylenmektedir,
Ucuz mesken inşaat tasarısı f Başta rafı I inekle) • ca parayı alan kimseye vergi* kıy-1 meti Üzerinden uctrz arsa da verile* cek, koza kendisine ucuz inşaat mal zemesi temin edilecek»ir. Malzeme temini bahsinde esasen bankanın kurulu? kanunundaki maddelere da yanılarak Yapı Endirtri şirketleri I de kurulacaktır. Tasarmın Meclisin önümüzdeki çakşıra devresine şevki mümkün görülmektedir.
-------0---------
Ki b:nede tadilât şay’a arı yenilendi fBaştarafı 1 incide) kel Bakanlığını da vekâleten ifa edecektir.-ıMırliyo Raknıılığıuı kabul etmek i.stnımy(m|rr
Ankara: 27 (Hunisi) — Halid Nazmı Koşmirin »vefatı ile açılan Maliye Bakanlığına kimin getirileceği günün mevzuu olmakta dA-vam ediyor. Bazı kiuıselero yapılan tekliflerin^ kabul i edilmediği. Maliye Bakanlığı tekjifmi kabul et miyenler arasında iCuniHiıh -Esa-dm da bulunduğu söylenmektedir.
Merimin Hulhl Nu/miırin vasiyeti *
Ankara: 27 (Hususi) — Hâlid Nazmi Keşmirin vefatı etrafındaki teessür devam etm( ktedir.
Hatırlardadır ki nvuhum P»â-kan, son günlerde Büyük Millet Meclisinde tekaüt kanunu hakkında beyanatta bulunmuş, ,dub yetim, emeklilerin mü.^kül dunundu olduğunu söylemişti.
Hastalığı esnasında kendisini.zi ya ret eden arkadaşlarına şöyle dert yanmıştır.
(— Emekliler müşkül durumdadırlar. Emekli kanununun Mecliste vâdettiğim şekilde çıkması benim yegane vasiyetim ol&unu
Not: Dünkü savımızda çıkması lâzımgelen bu haber, teknik arıza yüzünden bugüne kalmıştır.
Türkiye
Hacı bayram camii tamir edilecek
Ankara: 27 (A.A.)
anıtlarını korunmasına ve onarıl masına yardım derneği bugün saat 15 te Türk Tarih Kurumu salonunda toplanmış ve başkanlığa Cevat Mcmduh Altan seçildikten sonra îstanbuldaki amcazade Köp rülü Hüseyin Paşa yalısı ve An karadaki Ahi Şerafctlin ve Hacı Bayram türbelerinin onarılması başta gelmek üzere derneğin geçen yıldaki çalışmalarma ait yöne tim raporu kabul edilmiştir. Müte akiben derneğin illerde şube açabilmesi için hazırlanan yeni ana tüzük projesinin incelenmesi için altı kişilik bir komisyon seçilmiş ve üç nisanda ayni yerde toplanmak üzere oturuma son verilmiştir.
- c- - ölünün körü olur! dedi. Münakaşa kavga halini aldı ve Bedri ile İsmail aratanda yumruk düellomu başladı.
Tabancalar çekildi
Kavga’esnasında Bedri cebinden tabancasını çıkarıp îsmailin başına vurdu, ben de müdahale ettim. Bu defa Bekire ve baııa döndü. Sandalyenin üzerine sıçradım, beni vu rac.Tk zannederek tabancamı çektim.
İsmail eJinri tuttu ve tabanca a-tv-ş aldı. Bedri vurulmuştu. Biz de evden uzaklaştık.»
Uygunsuz kadınların şHıadeti
Diğer sanıklar da hâdiseyi bu şekilde izah ettikten 3onra ma İh kemeye celbedilcn sabitler dinlendi. *
Hâdise esnasında randevu evinde bulunan ev sahibi Nimet (Zehra) ile Nhıallâ ve Melâhat da şunları söylediler:
«— Cinayet gecesi Bedri eve gel di. kendisini karşıladık ve sol»taraftaki küçük odaya aldık. Kısa bir zaman geçtikten sonra kapı vu


Sa .isun D. P. İl Baş kanı
fBMhtrtnrfj 1 incide)
bir sebebi yoktur. Esasen bu mânada olsun veya herhangi bir şekilde olsun, ismimin ea- j zetelerde intişar etmesini, zen e ce arzu etmeyen bir insanımı, ktanhula bu gelişimin sebebi mutlaka bilinmesi lâzım ise ki, bunu, hissediyorum, sizi, temin ederim ki, burada bulunan aile ve evimin nezdine gelmekten iba rettır.
Partimiz içindeki ihtilâfın er, ger- toplanması tabiî olan kon- ] gı ede halledileceğine emin bu -luıımaktavını. İhtilâfın taraflarını teşkil edenler, hakkında» ilk ve son olanak şunu söyliye-( yim ki. kanaatimce, her iki ta-J raf da partinin selâmeti içini mücadele etmektedirler. Bu i-j tibarla hangi tarafın haklı ol-’ maktan ziyade isabetli hareket ( başlangıç yapılıyor:
"Düğün gecesi; Hazreti Fâ-Ekremin sevin -den alıyorlar,' Gelin alayının' Önünde Peygamberimiz yürüyorlar, arkadan Fatıma; sağında Cebrail, solunda Mikâîl ve

I

İşçir.in, Esnafın ve Küçiik San' at kârın
Gazetesi I
18»
İHURBİLEK
Yakında Çıkıyor

BeyrııL Kız Koleji tulebelrinden bir grup şehrimizde
Beyrut Kız Kolejinden 30 kişilik bir talebe grupu, dün sabah, şehri ınizc- gelmişlerdir. Talebeler, Fındık lı 13 üncü İlkokulda misafir edilmek tedirler.
Atalarında, Beyrut Cumhurbaşkanının kızı da bulunan talebe gru punıın, dün öğleden sonra, Milli E gltim Müdür yardımcısı Nurettin Absaynr, 13 üncü İlkokula giderek ziyaret etmiştir,
Fener - Bostancı tramvay hattı genişletilecek •
Üsküdar — Kadıköy ve havalisi halk tramvayları İdaresinin hissedarlar umumi heyet yıllık kongresi yapılmıştır.
Okunan yıllık rapordan, 217 532,75 Ura hasiiât elde edilmiş olduğu an laşılmıştır, •
Öğrendiğimize göre şirket, bu yıl. Feneryolıı — Bostancı açık tram vay hattı, yol seviyesine İndirilerek genişletilecektir,
Ticaret ve Sağlık Bakanları Izmirde
İzmir: 27 (A.A(» — Ticaret Baka nı Malımud Nedim Oündüzalp bu sabah beraberinde Ankaıadun gelen Bakanlık İleri gelenleri olduğu halde Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinim üzüm ve incir İşletmek rinln, Pamuk, zeytinyağı ve şarap tesislerinlı tetkik etmiştin
İzmir: 27 (AA.)
yar Yaıdnn Bakanı Dr. Behçet Uz
Sağlı ve Sos
(United
— Bildirildiğine göre, Sav-
mühim
• •• . ÎF

“ Eski Novotni
Aile Saz Salonu
Her akşam memleketimizin en muhteşem.saz h y’eti Pazar günleri içkisiz aile matinesi

, -------------
Rusya pamuk alıvor
Moskova: 27 (A.A.ı
Press)
yetler Birliği Pakistaııda miktarda pamuk satın alacaktır, ilk parti şimdiden yolda bulunmak tadır,
bu gece şehrimize gelmiş ve istas yonda başta vali olmak üzere şah rln ileri gelenleri tarafından mera simle karşılanmıştır,


• .
Bir de şairane rivayet ııakley liyeNm:
Hazreti Ali ile Fâtımanın evlenmeleri anlatılıyor, gene «îb* ni Abbas söylüyor-' diye hikayeye doğruluk izafe edici bir
ettiklerinin yegâne hâkemlik mevkiini yapacak, tek; mercii tımayı Resulü Genel Kongre olacaktır.
Ben Demokrat Partiye ölünceye kadar çalışmak için girdim. Binaenaleyh üçüncü bir partinin kurulması, ve benim da $ arkalarında da yetmiş bin mehil olmam hakkındaki dedikodular, tamamen uydurmadır.. Ve asla mevzuu bahis olamaz.
Samsunda bir komplo halinde ise, tavsif edilen bir toplantı ya gelince, bu. tasavvur, arkadaşlar tarafından fikir taatisi mr-ksadile muvafık görüldüğ-ii taktirde Eğede mütad olan toplantılar şeklinde, partinin zararına değil, hayrine olarak düşünülmüş, fakat şarftnazaı edilmiştir.
Bu tarzda düşünenleri; menfî telâkki edenler ölmem Demokrat Partiye nâfi olurlar mı? 1
t
lâike (Evet, tam 70.000); hepini de teşbih ve tehlil ederek 2İfaf çadırına getiriyorlar, amma melekler savuşup gitmiyor», lar, gün doğuncaya kadar dua ve sena ile meşgul oluyorlar!
Bu çadır; ham gümüşten yapılmış inci, yakut ziimıYid ve mercan ile bezenmşdir. Ve cennetten çıkarılmıştır. Geline cennetten hediyeler yollanmıştır, ayaklarına takılacak bilezikler övle ışık saçıyor ki, şehrin içi gündüz gibi aydınlık oluyor!
Gelinin duvağı sarı Sündüs-den, kırmızı iç gömleği altm -

Tefrika* V. HC»
Mezlıebleri tasnifle tutulan yollar dolunu kitablan!
Ve ■
den
- Yine Hazreti Ali de çıkarırlar? dokunmuştur, beyaz gp-elbisesi ise her tarafa kokuları yaymakladır. A-
lavına acaib bir adam giriyor, Kapkara yüzlü, boyu gayet u-zun vücudunun kıllarından her biri urgan kalınlığında, tunak-ları katır tırnağı gibi sivri ve^ iri, dağ cüsseli, fırın ağızlı, ki-, lıç gibi keskin ve uzun dilli, gözlerinden kıvılcımlar saçılır korkunç bir mahlûk!
Resulü Ekreme selâm verdikten sonra söze başlıyor:
— Beııim adım Gatuft’dır. Beıı, İfriti Azamini. Cinlerin selınşahı ve sultanlarının padişahıyım. Bütün Şeytanlar ve cinlen; enirim altındadır. Sam iman etmişimdir.
Sen âlimlere âlemi rahmet sin. Şenim huzuruna gelmemin ] sebebi başım darda olduğudur..! İşlerim güç durumdadır. Der-j dime çare bul ve bana yardım] eyle. Bana tâbi olan halk: is-( yan ettiler ve bana olan biat.-] İurını kırdılar, benî saltanatım’ dan uzaklaştırdılar. Sana sjğı-( myoı um. benim hakkımı yerine] getir ve padişahlığımı iade et-tipi, (Devamı var)
1 e içe giriş! — Raf'ziler ve Ehli Sünnet
- l\ usireddin l ıisb /slâııı âlemi mi(\ müşrikler yardımcısı mı? ' -t’’ — Meleklerden sorular! —
Fa t imanın yüz görümlüğü! — tından inci ve cevahir ile, yeşil züınrüdlörle-işlenmiş bir taç hediye ediyor!
Bu taç; öyle kuyumcuların yaptıkları gibi altın; ateşle muamele olunarak, kıymetli taş -lar dir, tün mia maya hediye olmak üzera Cebrail vâaıtasile göndermiştir.
Bu tacdan; misk, aııbcr, kâfur ve bütün lıoş cennet kokulan etrafa ya salmaktadır.»
Haz re t i
Küliibhanelcr
- İbniTeymi-___' — ;\'ırc-
larla linlik misk yağma giyeceği nâlinler; inciler ve mücevherlerle süılenn iş-tir. Üzerine oturacağı gelin ka-napesi ise cennet ağaçlarından y&nılnuştır. Bunların hepisi de, Allahütalâ tarafından cennet -ten sureti mahsusada gönderil • mıştir!
Gelinin tuvaletini Huriler yapıyor»!
Hazreti Ali; zevcesino yüz-görümlüğü olarak kımızı al-
kakılarak yapılmış ddğil-onu; Allahütaalâ kendi üs kudretile yoktan var evle-ve selâmı ile birlikte Fâtı-
İfriti Azâının cezalandırıl ması! -Rüyıc mı, hakikat mi?
Bunları aldığımız eserin; bir masal kitabı olduğu sanılmasın, Şiai îmamiye müçtehidleri tarafından» yazılmış ve hükümdarın irade ve yardımile bastırılmış tkairiilibadat kitabından ııaklolunmuştur!
Bir numune daha vererek, bu bahsi kapayalım:
Gene bir hadise (tabiî uydurma!) istinaden de Hâzreti Ali’nin büyüklüğü hakkında şöy le bir rivayet var:
«Resulü Ekrem; ashabı ile mescidde otururlarken, huzur-

SAYFA: «

ttN! SABAM
28 MART ıv48
Kurucular, olaylar ve olacaklar
4

/■
L
BATİNİZ, İÇİN»
Bu aylarda havaların kararsızlığına karşı kolunuzda veya çantanızda herhalde bir P A R D E Sİ) taşıyınız. Perakende 20 liraya _J İBRAHİM İRGÖREN: Sultan Hamam Dlkranyan Han No: 21®
S 1
I
fBaştarnfı 1 incide) ti faaliyetinde vahdet, âhenk tesisi için, hiç değilse birkaç Byda bir, hakikat ve ihtiyaca Uygun talimatlar yazacak ve x gönderecek yerde, sabahtan ak-şanıa kadar muhitten gelen partililere kafa tutmak ve caka satarak dedikodularla gönül eğlendirmekten başka birşey olamıyordu.
’ Son günlerin hâdiseleri hiç şüphesiz, bu efendilerin rahatını kaçırmış oldu. Fakat iki se-nedenberi biriken infialler artık taşıyordu. Bu efendiler de Halk Partisinin metodlaıını tatbik e-derek parti mensublarmın arzu ve emellerine kulak verecek yerde, kendi tahakküm ve ihtiraslarının sesini dinlemekten başka birşey yapamadılar. Ayni mektebin mezunları oldukları için de, başka türlüsü hâtır-larmdan geçemezdi. En ufak bir müsamahanın kartallar gibi yüksekten uçan azametlerini, si yası hayatlarile birlikte Öldürmek ihtimali vardı. Bu partiyi kuranlar, vatan hesabına feda karlık yapmak değil, kendi pay larına şan ve şeref kazanmak için bu harekete girişmişler, bütün faaliyet ve samimi gayelerini kendi menfaatlerine uy -gun bir şekilde ayarlamışlardı. Bu aralık efendilerimizin dimağını hakikaten hırs, infial ve intikam hisleri bürümüş, yapılması lâzımgeien şeyi düşünemez hâle gelmişlerdi. Kurucu -lar. emeldaşlannı yanlarına ala ı-ak şarkta, gaipte kadril oynamağa, gittikleri yerde akıllarına gelen hezeyanları fışkırmağa, bilhassa Milletvekillerine karşı bitmek, tükenmek bilmeyen tahkirler yağdırmağa devam ettiler. Sayın kurucuların üzerinde sadakatle durdukları tek şey, kendi şahıslan ve efen dileri için zararlı ve müfrit denilen insanlan kulaklarından tutup partiden atmak oldu.
Bu atış da hakikaten çok te-rörcesine yapıldı: Meselâ Millet vekillerinden Osman Nuri Koni kendilerde uyuşamamasından dolayı partiden istifa zaruretinde kaldığı halde, istifasından sonra istifa ettiği için kapı dı-ş&rı atıldı. Clinkü onların kaza hakkı, bütün millete şâmil bir tahakküm vâsıtası idi.
Garip bir tecellidir ki, Sadık AMoğan gibi bir Milletvekili Demokrat Parti ve Demokrasi lehme sözler söylediği, bu ha-reketile de Halk Partisini kızdırdığı için partiden koğuldu,. Halbu ki, bu sözler yağlanıp ballanarak, Halk Partisinin elemanları tarafından çok müba -lââalı bir şekilde Meclise aksetti rilmesine rağmen, ayni parti -nin Meclis ekseriyeti bu sözleri tenkid hakkının hududuna soka i rak. teşriî masuniyetinin bile ref'i için kâfi bir sebeb addet- ■ nıedikleri halde, Demokrat Par-1 inin, kurucuları bu sevimli ve hamivvetli Milletvekilini de kapı dışarı ettiler, hattâ ederken de mîlletin bu şahsiyet hakkında beslediği sevgi ve saygıya ehemmiyet veren bile bulunmadı.
Daha sonra Meclis Grupu. da attığı adımlan, bir türlü itidale dönmeyen tohuma kaenus azamet ve tahakkümü yüzünden müşterek bir feveranın te sili altında hiç olmazsa bu kurucudan kurtulmak için Grup İdare kurulundan atmalarından hâsıl olan bir hiddetle sayın lider, küplere binerek bu beynelmilel profesörün can çekişen siyasî hayatı, partiyi ortadan kaldırmak mukabilinde de olsa, kurtarmak için ortaya atıldı’ seçimi feshettirdi. Milletvekilleri Bayarfı başkanlıkta bırakarak gene Köprülü’yü açıkta bıraktılar. Fuad ve onun meslektaşı Adnan, Bayar üzerindeki bütün nüfuzlarını kullanarak tekrar seçimi feshettirdiler. Seçim durmadan tekrar olunuyor, fakat netice değişmiyordu. Bu sıralarda Adnan Menderes, Fuad Köprülü, Refik Şevket ince ve Kara Osmanoğlu Ege mıntıkasında küfür saçmakla, hakikatleri Ege Demokratlarından gizlemekle meşgul bulunuyorlardı. Fakat Bayar, Milletvekillerinin bu ısrarları karşısında boyun eymiş, hattâ son intihabından soma riyaset mevkiine geçerek grubu idare etmişken Eğedeki tahakküm, arkadaşla -nnm dâvetine icabet etmiş, yeniden istifaya mecbur bırakılmıştı.
işte bundan sonra iş çığandan büsbütün çıktı. Hâdiselerin lisanından anlaşılan mânâya gö re Milletvekilleri ve kurullar âza lanndan kendilerine sadakat ye mini vermeyenler, örfî idaır. mahkemelerinde savcılık vazifesi üzerine alan Refik ince ve Samed Ağayef tarafından yapı lan hazırlık tahkikatı sonunda bu sıkı yönetim mahkemesine

I
I
Fuad Köprülünün çapraşık yol f l O 1 1 1 /ri Li • ı •
I l
sevkolunuyor, orada basit bir dedikodudan sonra derhal tard kararı veriliyor bu zihniyetin tevlid ettiği korku ve mes’uliyet içinde muhalefet mevkiinde kas lan ve istifadan başka kurtu -Juş çaresi bulamayan Genel t-dare Kurulu’nun altı sayılı ü-yesi de bu acaip örfi idare mahkemesine veriliyor, bunları da tarda mahkûm göslermek sure-tile bütün Milletvekilleri ve par ti teşkilâtı daimî bir tehdid altında bulundurularak, kendile -rine. köle olmağa, tasvib ve bağlılık telgrafı çekmeğe zorlanıyor, kurucular arasında da bu icraata «Demokrasi soyadı olarak veriliyordu. îşte şu dakikada da bu faaliyetin çeşidli izlerini aramadan hâlâ görmekteyiz.

Benim görüşümle, parti teşkilâtını fesad içinde bırakan, il başkanlığı casus şebekesi içine alan ve aldıran, parasız Londı-a seyahatleri yapmak ve kral sofrasında br kaç lokma yemek mukabilinde, teşkilâtı muhasımlara teslim eden ve Genel Kurul'un mahrem müzakerelerini iktidar partisine nıiij -deleyeıı, o parti ba şka ninni gö-zile ideal sahibi. Demokrat ruhlu insanlara, müfrit etiketi yapıştırarak partiden çıkarıp a-İan, sayın Mareşal’e ihtiyaç kalmadığım zannederek, efendilerini memnun etmek için, her türlü istiskali caiz gören, giz-li kalması gereken istifanamemi Genel Kurul âzalanndan sakla-1 yarak Yalman gibi bir adama okuttuktan sonra Vatan gazetesinin birbirini takip eden nüshalarında aleyhime alabildiğine neşriyat yaptıran gizli ve aşikâr telkin ve tehditlerle pfirti içinde bile seçmek ve seçilmek hak ve serbestisin! alt üst etmekte mahzur görmeyen, ku -rucular Turnesine çıkarak hatıra gelmez kiîfiir ve tahkirler-le, milletin itimadını bugün de üzerlerinde taşıyan. Milletvekil ferini tezlil eden, birbirlerini himaye edebilmek için koca bir partiyi inhilâle uğratan, gruptaki idare kurulu geçiminde koltuk değneklerini yerinde tutabilmek için Milletvekillerinin,, eski başkanı birkaç de£a yeni-1 den seçmesinin şükran borcunu birbiri arkasına, hattâ birinde samimî arkadaşlarının emrile istifa etmek suretile ödeyen, I parti ve Milletvekillerini emir ve tahakkümlerine ramedebil-mek için en kıymetlilerini, mak-eadlarına uygun hâle getirdik- [ feri, uydurma mercilere sevket-mek suretile kulaklarından tutup kapı dışarı atan o ve on -lardır, hattâ bunlar aleyhine parti mensubları tarafından Genel Haysiyet Divanına şikâyetnameler de gönderildiği halde bunlan hasıraltı ederek sımsıkı sarıldıkları tahakküm ve zümre saltanatlarını büsbütün ezici bir hâîe getirmek için kendilerine "doğru yapmıyorsunuz» diyenleri de istifaya mecbur e-den ve bunların hepisini De -mokrat geçinen Yalman'ın tav-siyesle yapan onlar, merkezden | yaptıklau görülmemiş bir terör' havası içinde teşkilâtı sindire-' rek uydurma bağlılık, tasvib ve tazim telgraflarile keııdileri-le beraber milleti iğfal eyleyen ı de gene önlardır.
Büyük kongre tarafından bu efendilere emanet edilen tüzüğün 3 üncü maddesinde (De -mokratik esaslara aykırı ideo- j lojiye saplanmış olanların partiye intisabları menedilmiş bulunmaktadır, Birbirini takibe-den bu hâdiseler de kurucu bey ferin "Demokratik esaslarla hiç benzerliği olmayan tahakküm, istibdad ve oligarşik ideolojilerine mıhlanıp kaldıklarını göstermezse buna hangi misâl bulunabilir?..
Ayni tüzüğün 16 inci maddesinde «parti program ve tüzüğü nün hükümlerine aykırı neşri yatta bulunmak veya bu yoldaki neşriyatı tahrik etmek partiyi şahsî menfaatlerine âfet eyle -nıek , umumiyetle siyasî hayat ta parti bakımından nezahet ve sevgiyi bozacak fesadkârane ha rekette bulunmak tarda kadar giden inzibatî cezayı istilzam e-den birer suç olarak gösterilmiş ve parti mensubları arasında kurucu veya bunların koltuk 'feyneklerine mahsus hiç bir imtiyaz tanınmamıştır. Bu kabil ef’alin revaç bulduğu bir teşekkülde Demokrasinin yeri olmı-yacagı kadar bir tüzük de bahis mevzuu olamaz. Eunu böyle dü ^nenleri susturmak için partinin başına belâ kesilen Feyzi Lütfi Bevaz Osmanoğlunun bu tüzüğü masa üzerine fırlatarak nnhoo g,»” müddeti} hükümden sâkıt olduğunu iddia etmiş bulunması da bu zavalh partide kevfî idarenin nerelere kadar girt ğini gösteren bir vakıadır.
I
»



Bu kadar da değil her partinin teşriî kuvvetini Meclisteki grubu ve bundan fazla da genel kongre teşkil eder. İcra kuv veti de derece derece idare kurullarına bırakılmıştır.
Mecliste milletin hâkimiyetini bütün partilerin mebuslarile Milletvekilleri yapar. Bu kadar şâmil bir millet hâkimiyetini temsil eden bu insanlar; parti idare kurullarının değil; devlet icra kuvvetinin emrine girdiği anda ne memlekette tefriki Ku va esasına müstenid bir idare, ne de millet hakimiyetinden eser kalır. Kuvvetleri ayrılmayan bir memlekette de anayasa vardır, denilemez. Nitekim Demek rat Partide, mensubları üzerin de kaza hakkı kullanacak Haysiyet Divanları bulunduğu gibi Mlletvekili sıfat ve salâhiyetini haiz olanlar hakkında inzibatî ceza tatbik edebilmek için Meclis Grupunun hususî bir Haysiyet Divanı da vardır ve her mebusun bütün sözleri teşriî masuniyetinin teminatı altına konmuş bir hürriyete mâliktir. Ve bu sözler parti toplulukların da da Milletvekili sıfatile söylenmiş demektir.
Bunlar birer hakikat olduğu halde kurucu beylerimiz » gı itf »-da esen hava dolavısile - muh-telif bahanelerle sanık olarak ilân ettikleri Milletvekillerini, kendi Haysiyet Divanlarının istedikleri gibi kendi keyiflerine âlet olmasından şüphelendikle-r için, kendi •emirlerinde çalışan devşirme Haysiyet Divanına sevk etmenin yolunu buldular.. Parti Genel Haysiyet Divanının en şerefli üyelerinden Sadık' Aldoğan ve Osman Nuri gilîi bir kaç kişi kurucuların ilk önce hışmına uğradıkları için bun dan da istifa eden sayın kuru-, cular bunların yerine kendi ta-1 rafdaıiaııuı yığarak harekete geçirdiler. Ege’nin ateşin hatibi Refik ince ile bil' âhenk temini için de kardeşi Hâmid înce, Genel Haysiyet Divanının başkanlığına getirildi. Bu da olduktan sonra maksad hâsıl olmuş demekti.
Geçen seneki umumî kongre ye memleketin her tarafından ge fen delegelerin müzaheret, tima-oile başkan seçilen ben idim. O zaman hükmü cari olan tüzükte de Haysiyet Divanlarına yedek üye tayinine dair bir hüküm yoktu. Kurucu beyler bu hilelerini yedek âzâların tadilâta göre yapıldığını ileri sürerek gizli yemezler. Tüzük ve cemiyet ler kanununa göre, benim de imzamı taşıması , bir kon -gre hatibi veya kararım meydana çıkarmadıkça böyle bir maske kullanamazlar. Bunu kendileri de bildikleri için işe bir resmiyet vermek zaruretini duyan kurucu ve yardakçılar, terütaze yazılmış san kâğıt par çalarile, .eğriliklerini örtemezler.
Dahası da var: Milletvekillerinin tüzük hükümlerine aykırı hareketlerinden dolayı parti Haysiyet Divanlarının hakkı ka zası kabul olunsa da Genel Hay siyet Divanına ayrılan vazife, G. ve 11 İdare Kurullarına dahil üyelerin bu kabil fiillerine inhisar etmekte bunlar haricinde kalan parti mensublarmın du -ruşmaları vilâyet merkezindeki Haysiyet Divanlarına vçplmiş bulunmaktadır. Tüzük hükmü bunu emretmesine rağmen buna da itibar eden kalmamıştır. Filhakika Ahmed Kemal Silivri li İstanbul Milletvekili olmakla beraber vilâyet idare kurullarının hiç birinde de, Genel idare Kurulu veya Haysiyet Divanla rında da hiç bir vazife ve sıfatı yoktur. O sadece Silivrideki bir ocağın mütevazı üyesidir. Kurucuların, vazifedar olan İstanbul Haysiyet Divanından da emniyetleri kalmamış olacak ki, bu Milletvekili de bugün dişlerine uygun gelen yanıbaşlarnı-daki Genel Haysiyet Divanının kararile, bunu da kulağından tutup kapıdışan etmiş bulunu -yorlar. .
Üst tarafı da eksik değil, tüzüğün umumî hükümlerinden çıkan mânaya göre Genel Hay siyet Divanı âzalarının aykırı hareketlerinden dolayı ceza ter tip etmek, kongreye aid görülüyor. Nitekim grupa aid Haysiyet Divanı âzalarının kaza mercii de oranın Divanı değil -dir. Hele Genel Haysiyet Divanı âzasından İstanbul Milletvekili Osman Nuriııin istifasından son ra mahud Haysiyet Divanından konulmasına karar verilmesi he zeyanın bir şaheseri olduğu gi-*-■ benim gibi aylarca evel nza ve istifasile partilerinden çekilmiş insanların tekrar kavledilmeme feri hakkmdaki tamimleri de tam br çıllnnlık tezahürüdür..
Bu efendilerle herhangi bîr sah?da ve beraber çalışmak küçüklüğünü vicdanımda bulsay -dım. onlara mahkeme huzurun-
• •

da bir hukuk dersi verir, Tlirk-lerin cemiyet halinde çalışmak gibi tabiî bir hakkını istimalden menetmeğe kalkışmanın mânasını çoktan kendilerine öğret -miş olurdum.
Tekrar edeym ki, Demokrat Partili arkadaşlarımın birçoğu hakkında hâlâ beslediğim his sev gi ve saygı kelimelerde ifade edilebilir. Fakat gidiş bizlere ve millete Halk Partisini'mumla a-ratacak günlerin pek uzak olma dığını gösteriyor. Bugün de bu istibadad dolabının içinde buhı nanlar vaziyeti millet ve memleket hayrine kurtarmak mecburiyetini benden de fazla vicdanlarında, taşımıyorlar. Bu hamiyyetli ve ince görüşlü kurucular ve onların kıymetli yar dakçılan iğfal, cebir ve baskı ile teşkilâta çektirdikleri telgraflara dayanarak çılgın ihtiraslarının parti kanaatine uydu ğunu iddia edecekler, daha fazla gösterişe lüzum görürlerse, 12 Temmuz beyannamesinde olduğu gibi teşkilâttan kendi fikirlerine uygun birer, ikişer kişi toplayarak arzularım tahkime çalışacaklar, üzerlerindeki tazyik artar ve büyük kongrenin resmî delegelerini ikna ve iğfal edebilirlerse, Genel î-dare Kuruluna benzetecekleri büyük kongrenin kararile tahak küm istibdad ve saltanatlarını
küm istibdad ve
Halk Partisinin de üstüne çıkarmak yolunda durmadan yürüyeceklerdir.
Memleketin her tarafına yayılan Demokratlar asıl hakikî Demokrasi mücadelesinin bundan sonra başlayacağını anlamalı ; vakit geçirmeden kunı-cularca değil bütün parti ve milletçe itmadla karşılanack bir kongrenin dlâlete ve ihanete sapmadan vazifeye çağırmaktan başka çare kalmadığını bilmelidirler.
Demokrat Parti artık çığı -rmdan çakmış Demokrasi ve millet iradesine hizmet kabili -yetinden uzaklaşmıştır. Daha fazla tereddüt Büyük Millet Meclisini tek parti sistemine sürükleyecek, seneler süren; millet iztirabmı arttıran De -mokraei cereyanı çok geçme -den maziye karışacaktır. Bu elîm akıbet, partilileri uyandırmaz, Genel Kurul’u partiden atmaktan başka çare kalmadığı nı öğretmezse millet ve memleket refah ve saadetini Demokrat Parti haricinde kalanların faeliretinden bekliyecek-tir.
• •
Kenan öner.
......— ■ ■ —
Yeni Neşriyat:
Muallim Mekteblerinin yüzüncü yıldönümü Kitabı
1948 Türklyenin kültür hayatında çok önemli bir hâdise olarak karşılanan .Öğretmen Okullarının Yüzüncü Yılı ,, konuslle İlgili yazılar dan müteşekkil 100 sayfalık makale ve 50 ye yakın fotoğraftan müte-zekkll bir kutlvlama kitabı İntişar etmiştir.
Öğretmen osuyucularnnıza tavsiye ederiz.

”“ ..... ..............." I'—■
Ortaokul-Lise ve Teknik Okullar Talebesine g
T una Dersevi’ndel
MATEMATİK — FİZİK — KİMYA — LİSAN I verilir. I
şekilde ve kısa samanda im/t-l hazırlar. I
her gün saat (14-18) arasındaa Atatürk Bulvarı No. 88 I (Aksaray Postahane karşısı) | AKSARAY
FİZİK Dersleri Der sevi T alebesini en iyi hana Müracaat: Pazardan başka
TUNA DERSEVİ
İSTANBUL

Tütiin Tüccarlarının Nazarı Dikkatine [Balya halinde yflzde seksen inaksal 90,000 kilo tfltfia satılıktır.
Gebzenin Tavuşanh köyünde müstahsil elinde bulunan balya halinde 947 senesi mahsulü doksan bin kilo tütün satılıktır. Taliplerin ayni köy halkına müracaatları ,


I
29/3/948 tarihinde yapılacağı ilân olunan temizlik işleri müdürlüğü ile vilâyet Damızlık Aygır deposuna ait 41 kalem Temizlik ve Koşum mai zemesine ait açık eksiltme görülen lüzuma mebnl tehir edilmiştir. Key fiyet ilân olunur- (3954)
İstanbul Belediyesi İlânları
İstanbul Tekel Baş
Müdürlüğünden
1 — Paşabahçe müskirat fabrikasile Mernez deposu ve sair merkez lerden Başmüdürlüğümüz mıntakası dahfıirkle iuzum gösterilecek iske lere idare mamulatının gönderilmesi ve ıa€)e edilecek boş kap ve saire nin alt olduğu yerlere nakli lçinhacrnj ıntıabiri 60 ton, sürati 5 mil den aşağı olmamak şartile bir sene müddette bir deniz motorü İcarı İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Şartnamesi Başmüdürlüğümüz Muhasebe şubesinde mesai saa dahilinde her gün görülebilir,
3 — Geçici güvenme parası 1035 liracıjr.
4 — ihale 19/4,948 pazartesi günü saat 14 te Başmüdürlüğümüz muhasebe şubesinde müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
5 — İdare ihalede serbesttir, (3961)
ti
ŞEHİR Tl** '«g» «•« Saat 20 de Dran
Kı mu:
DÜŞMAN
Yazan : Andre
Paul Antolne .
Türkçesi : Lûtîi
Telefon: 42157
Komedi Kımn:
KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N. Nancey H. De Gorsse [
Türkçesi : Vasfi R. Zobu, R Baran ( . Telefon : 40409 '
İst Borsamm 27/3/948 Fiyatları
Londra 11385ü
Nevyork * 282 52
Paris 1-3080
Cenevre Amsterdam 85.7276 105.5460
Brüksel 63887
Prag 5.60
Moskova 778800
Lizbon 11 2498
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 7 634 Sivas Erzurum 2—7 20 34
|radyo]
Iw Bug&akü Program
PAZAR — 28/3/194P
6 2© Açılış ve program
8,30 M, e, ayan,
8,30
8-45
Haberler
Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik ( P1)
Dinleyici İstekleri (Pl.»
915
10.00 Müzik: Operetlerden Seçme Parçalar (Pl.) Müzik: Şarkılar (Pl. Müzik: Radyo Salon Orkestrası, Temsil,
1030
11 00
M. s. ayan, Haberler. Müzik: Müzik.
Kapanış, Açılış ve program M. s. ayan,

11.45
12,10 Müzik: Tarihi Türk Müziği
11-45 Müzik: Saz Eserleri, 1300
13.00
13.15
13 30
14 00
1758
1800
18.00 Müzik: Radyo Dana Orkestrası,
18.45 Müzik: Melodiler (Pl.) 19 00 M, s, ayarı,
' 19.00
19.15
1920
1945
20.15
20.30
21.15
21.40
Haberler,
Geçmişte Bugün.
Müzik: Yurddan Sesler
Müzik: Radyo 8aion
Orkestrası,
Pazar Gazetesi,
Müzik: İnce Saz,
Müzik: Piyano Soloları (Pl.) Miizik: B, T, G, -Direktörlüğü.
22.00 Müzik: Opera Aryaları (Pl.ı
22,20 Müzik: Dans Müziği (PL-
22.45 M. s, ayarı,
22.45 Haberler,
23 00 Program ve Kapanış,
İnci
»
»
) »
)
tayfa,. santimi
»
»
»
»
F
Btş'njfc rnMttvi «Saralı 1 2
3
fi
e
Yeni Sabah ın
HAM FİYATLARI
löOO
MG
400
800
İM
100

BUL MACA
Ticaret ve Sanayi Odası Senelik Aida tının Mart Sonuna ••
MARKA
0,06 0,08 0,10
m/m m/nı m/m
TIRAŞ BIÇAKLARI
Üstünlük timsalidir
Türkiye Genel Mümessili
İBRAHİM ÇAVUŞOÖLU
Bahçekapı, Celâl bey han No.39
Tel: 20146 İstanbul

Kadar Ödenmesi Hakkında
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından
4355 sayılı kımuuun 33 cü maddesi senelik oda aidatın.n üç ay sarfında ödemediği "takdirde üç misli alınacağım mutaaammındu*.
1948 senesi aidatının başlangıcı 1.1.9-18 olduğundan 31.3.948 akşamına kadar ödenmeyen aidatların 1,4.948 den itibaren üç misli tahsiîi tamret ve kat’iyot kesbedeceğinden buna mahal bırakılmamak üııero odamızda kayıtlı bütün âzamisin senelik aidatını son 31,3.948 abşaıuıua kadar muhasebe şubemize müracaatla ödemeleri lüzumu tavsiyo ve rica olunur. (383tJ)
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yaaı ferini fl. ilen idare eden: Yazı i&leri müdürü: FATİN FUAD — Dizildiği Yer. «Yeni Sabah» mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi*
Istır
Geçici teminatı
Normal Çam Kereste Satılacak
Devlet Orman işletmesi Karabük Müdörlüğönden :
Platı ihalenin
No. Cini ve nevi Adedi M3 D3 Lr. Kr. günü Saati İstif yeri Lr. Kr.
İ — Anormal çam kereete 21792 90,827 140 00 10/4/948 10 da 953.68
2 — ) » ) 19023 87,862 ) ) ) ) ) ) ) ) 922.55
3 - 1 ) ) 20850 85,988 ) ) ) ) ) ) ) ) 902.87
4 — ) ) 17073 86,077 ) ) ) ) ) ) ) 903.75
ö — X ) ) 14601 87,414 ) ) ) ) ) ) ) ) 917,84
6 — ) ) ) 16407 83,783 ) ) ) ) ) ) ) ) 879,72
7 — ) ) ) 15537 91,220 ) ) ) ) ) ) ) ) 957,81
8 - ) ) ) 16272 87.372 ) ) ) ) ) ) ) ) 017.40
arttırma suretile
1 — Yukarıda cins vo miktarları ile istif yeri ve numaralan yazılı anormal çam keresteleri açık satılığa çıkarılmıştır.
2 — ihale giiııü, saati ve teminatları hizalarında yazılıdır.
3 — Şartname Ankarada orman genel müdürlüğünde îsteııbulda orman Baş Mühendisliğinde, Bartın, Gerede işletmeleriyle isletmemize de ve Eskipazar bölgo şefliğimizde görülebilir.
4 -- Arttırma Eskipazar kereste fabrikanı biuamııda teşekkül edecek komisyon huzurunda ynpıhıcuktır.
ft — lsteklilorin belirli gün ve «*|)tte teminatları ile biriikto Eskipazar fabrikası binasında teşekkül edecek ko* misyonu müriTca&tlan, (2880) ■
J
2
i
4 b t
/
t
w — 1 2 3 4 S 6 7 8
1 1 i 1 i 1 i 1
İlil İN İ
ıaı ı i ı 1 l I
i 1 I» 1
! 1 |B
9
I
I I ı ı ı i .
I I I I I I Mı
SOLDAN SAĞA )
I
I
1 — Beynelmllet ticaret llsam; 2
— Beygire vurulur. Güzel sanat; 3
— Düşük ücret; 4 Ezen âlet, Ikj yüzlü bıçak; 4 — Tersi güsel sanat, Üst değil; 6 — Özenerek;7 — Sone na (V) gelirse girinti, Şark oyunla rindan; 8 — Bir kazamız, Beyazca mânâsına; 8 — Şahid, Genişlik.
YUKARIDAN AŞAĞI 3
1 — Çoğunluk; 2 — Sonuna (R) ilâvesile gizil (bilinmeyen) olur. Ha yalı, 3 — Çekoslovakyanm merkezi; 4 — Tersi hücra, Ölüm cezası; 5 — Kapkacak konur. Kör- 6 — i. zah etmez; 7 — Yatağa uzanmak’ 8 — Aş, bir harfin okunuşu; î Bir çağ.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ »EKLİ
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2 •I
4 b t i b
b
Ankarada satılık yer
Büyük Millet MeclLsl bahçesi ya-mnda Akkâprü asfaltı üstünde stadyum sahası önünde, Ulus mat baasından gelen caddenin bu asfal ta kavuştuğu köşede İçinde iki ev ve Yağcıoğullarlle Güllü oğullarıma kereste depolan ve büroları bu lunan birbirine bitişik biri 403, ikin cisı 543 lük iki parselde 946 metre kare arsa imar şuyuunu gidermek İçin satılığa çıkarılmıştır. Birine 8021 İkincisine 11077 lira kıymet ko nulmuştur. Arttırma 6 nisan 1948 sah sabahı 11 buçuğa kadar Ankara da icra gayri menkul satış dairesin de yapılacaktır Halen iyi hadi var dır- Ansaramn en değerli yeridir. Fırsattan istifade ediniz.
• •