Vitri fiyatların rnubrkûm eden Müessese bu frerre
Liraya
HER RENKTE YAZLIK KAŞE
PANTALON
İBRAHİM İRCOREN
Snllan Haınıum, Dikranyan Han. Kat:3 No: 21
İstanbul.


Mütekaidi, Malûl, Dul Ve Yetimlerin Beklediği Müjde
Zam
d
o
edecektir.
Ikimitrof
I
*
1
II
'1
t •'
(ı •AÇ
üzerinde diplomatik bakımdan had t vaziyetlerin hâdis olması dahi iht {imalden uzak değildir. X
JMİ
raS _ -_____ ı—«
v BmgaT münasebetlerinin sevri* zi Bulgaristan hâriciyesine tebliğ . Barakam Komünist
»
~ 1
• .i?
T. v "



asan yaz tatilinden edişe gelecek




! ı

Bulgar Hükümetinin yaptığı açık tahrikler karşısında
Türk-Bulgar münasebetlerinde had vaziyet lerin hâdis olmasıı ihtimalden uzak değil.. Ankara 24 (Hususî) — Hususi surette öğrendiğime göre Dış Bakanlığımız Sofya orta elçimiz Şefkati Istinyeliye verdiğt taiimat ile Bulgar hâriciyesinin ve hükümetinin Türk konsolosları ve konsoloslukları hakkındaki hareket tarzını protesto eylemesini bildirmiştir.
Elçimiz Sofyaya vâsıl olur^ol • inaz bu husustaki protestosunu ya pacak ve Bulgar hükümetinin hareket battım tadil etmediği takdir de konsoloslarımızı geriye çekeceğimizi ve bilmukabele Bıılgaristı-nm Türkiyedeki konsoloslarını da memleketi-terke davet edeceğimi-
11


Dışişleri Bakanının Sivas nut -! kunda belirttiği bu mevzu Ankara siyasî mahfillerinde büyük bir dik katle takip edilmekte ve Bulgar hükümetinin Türk konsolosları bökkındaki hareket hattını tadil edeceği umulmaktadır. ;
Bulgarlar konsolosluklannuzı' ve konsoloslarımızla memurlarınm a adetâ göz hapsi altına almış bu lunmakta ve konsoloshaneye girip çıksnlan türlü bahaneyle takip' ve hattâ tevkif eylemektedirler.' Bıı halin devamı takdirinde Türk
Dipsiz kile
Boş anbar..
--------(
Halk Partisi çoğunluğu is temiye istemiye ve ayak direye direye, Atıf İnan hakkında bir Meclis tahkikatı belki açacaktır. Fakat insaf buyrulsun bu kadar hevessiz, isteksiz ve âdeta zoraki açılacak bir tahkikattan fazla bir hayır kikatı lardır lanlar ne kadar yavaş ve âlıeste beste idare ederler
beklenir mi? Tokaç mama k için ay-çare ve yollar bu-kimbilir tahkikatı

d
Fîlîstinde durum
Emrini Aralılar şiddetin ve kat’î bir lisanla reddediy or
Ameritaı buınn karçıı Aıpaıb I)ev?etlerillc |nBuna»eb)etlev*)iin kewîBnııııe»«!l İçim dünya
«Hçiisünıdie bazı teçebbfiısEere ffüriyecek
. 1 4 A "i W \ —
azı İstanbul gazetelerinde çıkan haberlere göre maliye müfettişleri, buğday işinin tahkiki meselesini, hayli ilerletmiş bulunnıaktadır-iar. Bir haftaya kadar rapor aid olduğu makama tevdi edilebilecektir.
Eldeki buğdayı dost ellerle yabancılara satarak memleketi arpa yemeğe mahkûm edenlerin bu işteki kabahat dereceleri bu suretle gûya anlaşılmış olacaktır. Fakat hakikatte biz bu nevi İdarî tahkikata fazla bel bağlamanın yerinde olduğuna inananlardan değiliz ve bu göriişünni-t daima açıklamadıktan geri kalma dik. Buğday işi, bilindiği K,bi meş. hur Atıf İnan dâvasıdır. Atıf İnan Mecliste o kadar şiddetli hücumlara mâruz kalmıştı ki dostlan o-ru bir Meclis tahkikatından \e Yiico Divan huzuruna çıkmaktan kurtarmak İçin evvelemirde, lşin maliye müfettişlerince incelenme-•ini ve neticenin nihayet bir aya kadar Meclise arzolıınmasını ileri sürmüşlerdi. Bu teklifi yapan Baş baka» yardımcısı Faik Alımed Barutçu idi. O Barutçu ki, üç dört gün evvel Meclis kürsüsünde bugünkü fenalıkların Saka kabinesinin icraatı neticesi olmadığını ve evvelki kabinelerin sakat politikalarının abjj bir meyvesi olduğunu söylenişti.
İştc,^ M.-clis lıuzuruuda, bir samimî anutla, hakikati bu kadar çırçıplak fat|e ctmek cesaret ve n.rzıyetmi gösteren bu zat Ahf tnan işm. lah|j oI(|ug|1 kjMİar toy_ ^arnak, geiktlrrnek, uyuşturmak Isüumstı. B, CPİM,d0 b|r mj|ktwW (1 şu buğday ve arpa İşini u/a-tDevimi Sa., j; 4 aei
Amman: 26 (AF) — Bugün beyanatta bulunan yetkili bir kaynak, Arab Birliğinin Filistin için ileri sürülen kayıtsız şartsız ateş kes emrini reddettiğini söv lemiştir.
Birlik siyasî komitesi bu sabah yeniden toplanmış ve Arab ların hangi şartlar altında Fili? tinde bir mütarekeye muvafakat edeceklerini tespit etmiştir.
Tahmin ediliğine göre, A-rab devletleri şu şartları ileri süreceklerdir: Yahudi hicreti -
nin durdurulması, Haganah’ın( dağıtılması ve Hayta ile Tiberi-us dahil Yahudiler tarafından iş gal edilen Arab topraklarının i adesi. t
Arab Birliği siyasî komitesi tarafından hazırlanmış olan bu şartların Siyonistler tarafından, reddedileceği ve şimdiki çarpışmaların devam edeceğine mu -hakkak nazarile bakılmaktadır.
Bu arada Arab ordularının gerek Küdüs ve gerek diğer cep (Devamı) Sa., 5; Sil., 3 de

I
60
Tasarının bu yıl sunuma İkanlar kanunîye! kesbedip edemiye-ceği Meclis komisyonlarının çalışmasına bağlı..
Meclisin dünkü toplantıısunda im mühim taşanımın Meclis komiye nlannda da muşta çelen incelenmesi için baza Milletvekilleri tarafından temennilerde bulunuldu
Ankara: 26 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 de Ali Fuad Cebesoyun baş kanlığında toplanmıştır.
Emekli kanunu tasarısına da ir, biri Seyhan Milletvekili Si -nan Tekelioğlu, diğeri de Niğde Milletvekili İbrahim Refik So-yer tarafından verilmiş olan söz lü soru önergelerine karşılık o-larak Maliye Bakanı Şevket A-dalan aşağıdaki açıklamayı yap mıştır:
Sayın arkadaşlarım.
Son çalmamalardan sonra e -mekli kanunu tasarısının hazırla narak son şeklihi almış olduğu yüksek kamutayın malûmudur. Aııee^k bu tasarı-
Târım Baka-
nının yeni beyanatı
—o---
Bu yıl mahsul durumu ü m i d 1 i
Tanm
Tahsin Coşkan
Ankara: 26 (A.A.) -
Bakanı Tahsin Coşkun, Bakanlığı nı ilgilendiren çeşitli konular ve bu arada yurdumuzdaki ekim vaziyeti, mahsul durumu üzerinde ve ziraî kalkınmamız için yapılan ve yapılacak işler etrafında Anadolu Ajansı muhabirine aşağıdaki demeçte bulunmuştur:
(— Biliyorsunuz ki bu yılkı (Devamı Sa., 5; Sü., 6 da
Otomobil kornalarımın banka binalarına çarparak gen şleyen gürültüsü, gazete müveziilerinin çığlıkları ortasında muazzam bir ka'abalık grevcilere katışıyor. Eu kalabalığın içinden kürk giymiş bir kadın fırlayor ve geçip giden borsacıların yolunu keserek onlara şöyle bağırıyor: “Hele beni bir _________adım olsun yerimden kımıldatın ne olacağını görürsünüz!»
Son günlerde kapitalizmin mer bezi olan "VVall Street’te Amerikan halkını büyük bir heyecana düşüren fevkalâde meraklı bir grev vukubulınuştur. Slock Ex-eha/ıg müessesesinin memurları-wn yaptığı bu geniş çaptaki greve her sınıftan ve muhtelif akide îere bağlı.binlerce kişi iştirak etmiştir. Tıbbı sinemalarda seyrettiğimiz kanlı bir drama benzeyen bu grevin safhaları şöyle geçmiştir ‘
babahıu erken saatindeyiz, Met-ro'Mntan memurlar, daktilolar ve (JPevanu Sa-, 4s SU-, 6 dnj
I ) ‘ ‘ 1 . ‘ ** A* ' •
■eiMaUstreeti deki büyük grevden bir görünüş.


3BU ihtiva ettiği esaslar -dan bazıları üzerinde bir kısım Bakanlıkça farklı noktaina ■-zarlar ileri sürülmüş olup, ha len yapılan görüşmelerle bu hu susun giderilmesine çalışılmaktadır. Yakın bir zamanda bu görüşmelerin sona ereceğini ve tasarının yaz tatilinden evvel yüksek -Meçlîse sunulacağını ar-
^edebilirim. Tasarının bu yıl için 6e kannniyet iktiaab edip etmi -yeceğinı, komisyonların çalış -•malarına bağlı bulunduğu cihet le bu hususta bendenizce bir şey söylemeye imkân bulunmı -yacağını takdir buyurursunuz.
Bakanın bn açıklamasını müteakip kürsüye gelen Seyhan milletvekili Sinan Tekelioğlu, ka
nunun yaz tatilinden evvel Mçı lise geleceğinin bildirilmiş olma sına gerek kendi ve gerekse hu kanuna sabırsızlıkla intizar eden şehit yetimleri .emekliler ve dul lar namına teşekkür ettikten sonra tasartmndrıtun ununuuu da müstacelen incelenmesi te -mennisinde bulunmuştur.
(Devamı Sa. 5. Sü. 1 de)

Şehrimizde kaırne usulünün Haziran ayı başından itibaren tatbiki muhtemel
Nüfus başıtma ayda bîr hillo şeker verilecek
Ekonomi Bakanı Cavicl Ekinin gerek Millet Meclisinde, gerekse C. H. P. il kongresinde ve basına verdiği beyanatlarda şeker buhranını inkâr etmesine rağmen şehrimizde şeker buhranı devam etmek
T
tedir. Bundan dolayı, ay başından itibaren şeker tevziinin kaine usu İtine bağlanması kararlaştırılmış-bulunmaktadır.
Haziran ayının yaklaşması do-(Devamı S a. 6. Sü. 1 de)
Buğday ihracı
Atııf İnan'in suç ve mes’uliyeti tamam ile tavazzuh ediiyor
Müfettişlerin raporunda eski Bakanı itham edecek bazı
Ankara 26 (Hususî) — Buğday ihracı meselesini inceleyen Maliye müfettişleri incelemelerini bitilmek üzeredir. Neticenin bir iki gli ■ ııe kadar hükümetçe parti grubu-! ııa bildirilmesi beklenmektedir. | Sızan haberlere göre eski Ticaret Bakanı Atıf İnan tarafından O-fıse buğday ihracı İcabettiği, gerek şifahen, gerekse yazı ile bildirilmiş, fakat Ofisin, bunun imkânsız olduğunu ihracat yapıldığı takdirde memleketin sıkıntı ço keceğini cevabında belirtmesine rağmen, Bakan bunda İsrar etmiş ve vaziyetin müstahsilden buğday aliminin genişletilmesi suretlylo telâfi edilmesini istemiştir.
hususlar mevcud
Müfettişlerce yapılan tahkikat esnasında ofi6te bir çok kimsele -rin ifadeleri alınmış ve bilhassa ihraç tarzı ve ihale şekilleri üzerinde durulmuştur.
Müfettişlerin raporunda eski Bakanı itham edecek bazı hususla r ııı bulunacağı söylenmektedir.
Tarihe mal olan tatlı bir hâtıra, bakkallarda kilosu 28 kuruşa şeker
•«^ ). • « T i (-
Fakültesi yö-imtihan harcı-
•d

Türkiye -Avusturya Millî maçı
------o-----
AvusturyalIları getirecek uçak dün Rumada kaldı bugün gelmesi bekieniyoJ
Pazar günü spor tarihimizde bir dönüm noktası teşkil edecek derecede, mühim vr futbol karşılanmasına şahid olacağız. İlk defa olarak Türk ve Avusturya millî takımları karşılaşacaklar
Hârb sonrası Avrupasının kuvvetli takımı olan AvusturyalIlar son yaptıkları beş maçta Macaris tanı 4 - 3 ve 3 - 2, Italyayı 5 - 1, laviçreyi 3-1 mağlûb etmişler ve yalnız Çekler kendi hatâlarmdan dolayı 3-2 jnağlûb olmuşlardır. (Devamı Su. 5. Su 7 del
tıkara Hukuk netim Kurulu nı yatıraınıyan talebenin haklarını kaldırmış. Bu karar yalnız harç ya tıramıyanlar hakkın- _____
da doftil. Harcı yatırıp da makbuzunu ıdaroyo tevdi eylcmokto ihmal eyllyen-lero do şâmil bulunuyormuş.
Yönetim Kurulunun kararı o muhitte hayret vo teessür uyandırmış. Bu teessüre ben do âcızano îştirâk e-diyorum. Fakat benim teessürüm bazı talebenin bu harcı Voroıniyecok va-zıyetto bulunmalarından ileri geliyor. Ben umumiyette ilmin hâlâ maddi bir fodakârlık mukabilinde edinilmesinden dolayı hayret vo toossür duyuyorum.
İlminB insanlar için bir lüks olmayıp bir ihtiyaç olduğu takdir edilmesi lâzım gelen bir asırda yaşadığımız halde (Nedim) in;
Kâlây-ı maarif satılır ruhlarında dediği zamanı yaşıyoruz.
İlnn satılır mı? ilim ıstonK vo ilim verilir.
Amma bu yalnız bizim memtekoti-mizde mı cfârîmr? Mr)vır. no kadar
[İl LUNAY]
yazık kı dünyanın her yerinde t»öyledir; okumak için para lâzımdır. Parası oimıyan, ilmi edinmek için t)üyük fedakârlıklara katia-| nacaktır.
; Garbın birer ırtan ocajı sayılan büyük şehirle» inde taıe-bonin tahsile devam için ne ağır güçlüklerle uğraştığını gözümle gördüm. Öyleleri vardır ki* gece yarısından sonra raf şeklinde elan tahta arkalığım sırtlarına geçirirler ve sabaha kadar Hakte hamallık ederler. Hattâ onların fakrindon müteossır olan hükûmot, Parisın büyük sinemalarında müşteri-teri yerlerine götürmek vo onları koltuklarına, localarına yerleştirmek vazifesinin talebeye bırakılmasını temır eylemişti. Bu gençiçr bp
• - - •, * kısa bir zamanda aldıkları bir dereceye kadar günlük rım karşılıyabıliyorlardı.
Eskiler bu ilim hayatının teabterır. şimdiki zamandan daha esaslı suret to düşünmüşler. Mosofâ talebe yalm yıyscek masrafım düşünmokte mükt tef bulunmuş. Başına sokaoah bir ( {Lâtfen sayfayı çevirinit.)
saycdo v* bahşişlerle ihtiyaçla-
I J


BATTA: )3
JtiLK S AB Ab
I
JIİTOR kİ
SAYFA: 3
OKUTUCU

ı
I f

e

Yazan: Profesör Kenan tiner
— «G —
Yoksa memleketin hakikatleri, zaruretleri takdir etliğinden şublıe fetıniyoruz, şübhe edilemez. Çünkü hâdiseler devamlıca bizi tcyıd etmek-fe)dir. Binaenaleyh burada sözümü lıosip huzurunuzu fazla işgal etini-iteceğim» ı Başkan — Ali Rıza Ereni (Soldan kâfi kâfi sesleri).
Ali Riza Ereni (Mardin) — Vazgeçtim efendim.
Başkan — Süreyya örgoevren (Soldau kâfi, kâfi sesleri).
Süreyya örgeevren (Balıkesir) — Arkadaşlar, eğer lmki kaile üzerinde durmanın memleket için, millet İçin, Büyük Millet Meclisinin hayati faaliyeti ve isabetli kararlar alması İçin iyi tesiri olmıyacağı mu-luıkkak buiuuau uzun uzadıya müzakereleri bizi sıkmakla ise bunun günahı kürsüye gelip açılmış müzakereler halikında tarihe tevdi edilmesinde millet ve memleket menfaati aziıuesi bulunduğuna inanarak söz söylemek i-tiyen arkadaşlarda değil, o sözleri söylemek mecburiyetini \eren yanlış çığırı açmış olanlardadır. Binaenaleyh keyfiyeti müzakere takriri de olmadan söz söylemek lstlyen bir arkadaşımıza, oturduğunuz yerden kâfi, kâfi sözlerile tariki ve milli vazlfesiui yapmaktan menetmeğe kıvam etmemenizi aslî vazifelerimiz icabatından olduğunu hatırlatarak sizden rica ederim.
Sayan milletvekilleri, İstanbul seçimi için muhaliflerin yaptıkları İtiraz, İstanbul il Kurulu başkanı Bay Kenan Önerin 1A III.1940 tarihli Istidasile ileriye sürülmektedir. Bu şikâyet İstidasının en mühim kayıtları ve işaretleri üzerinde durmak ve onları, ilmin, akim ve mantığın ölçüsüne vurarak, mahiyetlerini ve kıymetleriui ortaya çıkartmak faydalı olacaktır.
Şikâyetçi ıuüddeiyatıua şöyle başlıyor:
(Gerek partimizin ve gerek müstakil namzetlerin müşahitleri bir çok yerlerde sandık başlarından uzaklaştırıldıkları gibi müsaade olunan yerlerde de mümkün olduğu kadar sandıklardan uzak tutularak seçimin cereyan tarzı hakkında esaslı fikirler edinmelerine imkân bırakılmamıştır.)
Dikkat buyruluıuştur ki müşteki (Seçimin cereyan (arzı hakkında esaslı fikirler edinmelerine iınkân) bulamamış olduklarıuı söylemekle beraber seçimde lıakikateu olmamış çeşit çeşit kanunsuzluklardan dem vurulmaktadır. En küçiik ve en dikkatli insanların lâle gözünden kaçabilecek kadar neticeye müessir olanııyacak bir çok olay ve işlemlerden şikâyetçi olan bu zat bütün bu yalan olayları keramet ve kehanetle mi anlayıp tesblt etmişlerdir? Dertlerini işte böyle açık bir tenakuzla müteselsel bir tezad içinde dökmeğe başlıyım İstanbul Demokratçıları şefi devam ediyor:
(Seçimin yenilenmesi kararından icrası gününe kadar memleket gazetelerini dolduran tedhiş ve tazyikler halicin azınü iradesi üzerinde tesir etmediği için Halk Partisi ile iş birliği yapan blitün hükümet teşkilâtı... Yalancı ve kanunsuz, yollarla, sahtekârlığa karlar vararak seçimi kazanmak şıkkını ihtiyar etmiş...) olduğunu söyledikten sonra bu defa da dönerek ve bir an evvel ne iddiada bulunduğunu, galiba gayiz ve kinin verdiği asabiyetle unutarak:
(Seçimlerin ilk tazyikine kadar devanı edeıı safhasında göze batacak kadar ileri giden bu müdahale mahsus olmadığını ..) itiraf ediyor.
Arkadaşlar, böyle birbirini yaluıılıyan le tek bir adam ağzından çıkan sözlerin akla, hukuka ve mantığa göre bir önemli ciheti varsa o da. müfterilerin kara ve karışık ruhu kadar kararan ve karışan zihııi-retlerini apaçık göstermesinden ibarettir.
(Sandıkların bulunduğu yerlerde ilk tasnifin yapılmasını nıütea-kib yapılacak tutanakların ilçelerde birleştirilmesi ve derhal bunların da tasnifi icabettigi ve bu cihet il kurulu başkanlığmea da resmen tc-yid edildiği halde Beyoğlu ilçesinde olduğu gibi kazalarnı bir çoklarında seçim kurulları dağıtılarak işe devanı imkânı fiilen bcnıkdmamış...) olduğunu iddia ederek seçimlerin kanuna uygunsuzluğunu isbat edebilmek gayreti ile tamamen kanun dışı indî ve şahsi bir emeli çürük dâvasına mesnet yapmak hatâsına düşüyor. Çünkü:
Seçim kanununun —sandık seçim komisyonlarının vazife ve salâhiyetlerinden bahis olan 27 inci maddenin son fıkrası:
Fıkra. (Seçim komisyonlarında tutulmuş olan tutanaklar ve seçim defterleri hesaba katılnuyan oy pusulaları ile birlikte bu komisyonlar tarafından mühürlü bir z.arf içinde seçim bürosunun bağlı olduğu seçim kuruluna teslim edilir) diye sandık komisyonlaruıın tasnif ve tutanak tanzim etme vazifesini göstermektedir.
İlçe seçim kurullarının da ne yapacakları ve seçim komisyonlarından alacakları tutanakları nasıl ve kimlerle birleştirme isini göreceklerini.
{Devamı var)
rzyvww\-^
AKVIMDEN BİR YAPRAK
mem ne ttorvceye kadar hakkımız vardır?
Unutinamalı k( bugünün tek yuınur tası, yarının tavuğuna müreccahtır.
Selma Tomruk kara kolu’nun yıktırdığı geeskondu evi
ȟn
baa.ı a tı:
«—
bir okuyucumuz mal-golcrok şunları anlat-
Ihılen Denizyollarında ametey’im. Hamile zevcem, bir çocuğum ve veiidemlo be rebare, Edirnekapıda, inşasını daha geçen pazar sabahı bitit'diğün bir Gecekonduda ikamet etuıeydej ilik. Fakat ayni gün akşam saat 9,5 du, «Salma Tomruk» karakoluna raensub bir muavin yanında iki polis ve iki jandarma olduğu halde gelerek kulübemi tekme ile yıkmaya başladılar. Hepimiz korku ile dışarı fırlamıştık. Henüz harçtan luıruıuıunış otan tuğla duvarlar birer tekine I-le yerle bir olıuuştıı. Şimdi dört ııüfus sokak ortasında kaldık.
Bu sabah gazetelerde büyük harflerle bir haber görüme ilişti: «Gecekondular yıkUrıLınıyacak...»
Kulübemin akihetile kabili telif olmıyan bu lıabere gülmedim deseni yalan olur.
Ve bunun üzerine keyfiyeti fcaaeteııize arzctınekten başka çare bulamadım.»

Üsküdar kaymakamlığı ve B. Ş. müdürlüğünden:
Yeni Sabah gazetesinin J 4.5.948 tarihti nüshasında «üstdîdarda Tavtıkçn bakkal sokağı elektrik istiyor» baş-lığile intişar eden yazı incelenmiştir. Bn yazıda bahis me^Tuu olan Üskiidarda İn-kılâb mahallesi sokaklarının işıkkımlınlması için icabeti en elektrik lâmbaları 1948 yılının umumi tenvirat ihtilaç Üstesine konulmuştur.
M İı TEFERKİK
1
İktisad Fakültesi
imtihan yönetmeliği
Sözlüde geçmez notu alanlar, yazılı imtihan notları ne olursa olsun geçmemiş sayılacak iktisad Fakültesi Lisana öğ - caklar; yazılı imtihanlar eleme retim ve imtihan yönetmenliği, Millî Eğitim Bakanlığınca tasdik
«.Canmuştur.
Yönetmelik gereğince, imti -hanlar Şubat, Haziran ve Ekim aylarında yapılır ve imtihanlarda öğrenciler ders programlarından ve pratik derslerde görülen bahis lirden başka profesörlerin okunmasını tavsiye ettiği eserlerin muhteviyatından da sorumludur. Ayrıca, bir kısmından evvelce imtihan geçirmiş oldukları mevzu ların imtihanlarında öğrencilere evvelki lcısmın programını ilgi -lendiren Rualler de sorulabilir.
öğrenciler, iktisad, işletnj/?, Maliye, istatistik. Sosyal siyaset
mahiyetinde olanaktır.
Yazılıyı başaraınıyan öğren -çiler sözlü imtihana giremiyecek bununla beraber, sözlüde geçmez notu ne olursa olsun geçmiş sayılacaklardır.
Diğer taraftan yazılı imtihanları kazananları sözlü imtihana ayni dönemde girmeleri lâzımdır. Girmeyenler ise başaramamış sayılırlar.
Lisans derecesi tayin edilirken İktisad, Maliye, lstitistik, Sos -yal Siyaset ve Belediyecilik derslerinin notları iki misli ola rak hesaba katılacaktır,
948 Haziran ve Ekim devresi imtihanları, Profesörler kurulun . ca tesbit edilen geçici madde
ve Belediyecilik Devletler hukuku-tere uygun olarak yapılacak ve ve Devlet Doktrinleri derslerinde yeni yönetmelik, Ekim 1948 tari aynı zamanda vazıh ve sözlü ola- hinden evvel tatbik edilmeğe rak imtihan olmağa tabi tutula- başlanacaktır.
M
EKO NO M t
SAĞLIK
7
•• •• f
İnönü nündün kabul ettiği hey’etler
----o---
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü
dün Dolmabahçe sarayında İkti sad Fakjiltcsi mezunlan cemiye tinden, Güzel Sanatlar Akademisi öğrenci mümessillerinden ve Türk Mimarlar Birliği Istan bul şubesinden birer heyeti ka bul etmiştir.
Bundan başka Türkiye tütün cüler birliğinden bir heyet de bundan evvelki toplantılarında alınan karar üzerine öğleden sonra İnönü nü sarayda ziyaret ederek, Türk tütünlerinin Al -manyaya satılmaması yüzünden, gerek tütün tüccarları ve gerek se memleket iktisadiyatının için de Bulunduğu müşkil durumla, hükümet m asla alâkadar olmadığını, vaziyetin ticari temaslar değil ancak siyasî yollardan halledilebileceğini arz ve bu hususta kendilerinin de tavassutlara rica etmişlerdir.
---------o---------
ÜNİVERSİTEDE:
Pilot okulunda bu günkü merasim
Türk Hava Kutumu tarafından açılması kararlaştırılan ö-zel Pilot okulunda derslere başlanması müııâsebetile bu sabah 10.30 da Yeşilköyde bir mera -sim yapılacaktır.
Merasim vali adına vali muavini Rüştü Ülkenin bir hitabesile açılacaktır .
iki silâh kaçakçısı yakalandı
Pazartesi akşamı .ertesi günü Karadeniz seferine çıkacak olan «İzmir ' vapurunda iki silâh ka çakçısı yakalanmıştır. Hakların da ihbar vaki olan Rizeli Hayrul lah Balcı ve Ali Denizerin üze ‘ rinde ve çantalarında yapılan a ni arama neticesinde 294 m av zer kurşunu, 74 tabanca fişeği ve bir adet Rus brovniği bulunmuş ve tevkif edilerek hakların da tahkikata başlanmıştır. Kaçakçılar ilk sorgularında, Bunla n Istanbuldan satın aldıklarını ve dotnuz avlamak üzere Rizeye götürmek istediklerini söylemjş terdir.
Tüccar Derneğinin dünkü toplantısı --------------o----
İstanbul Tüccar Derneğinip o-nuncu aylık toplantısı yann sa at 16,30 da Galatada Liman Lo kantasında yapılacaktır. Ruzua me muhteviyatını bilhassa Al -man piyasalarının ticaretimize açılması, dış ticaret işletimimizin düzenlenmesi ve İstanbul li manim idare için müstakil bir ida re kurulması hakkında hazırlanan raporlar hususunda görüşmeler teşkil edecektir.
Et şirketine belediye de ortak olacak
Ticaret Bakanlığınca organize edilen Limited et şirketinin fa aliyete geçebilmesi hususundaki çalışmalara devarii olunmaktadır.
4 milyon lira sermaye ile faa liyete geçecek olan et şirketine belediye ve Doğu hayvan ihra-çatçıları birliği de ortak olacak tur.
Şirkete, belediyenin ne miktar sermaye ile ortak olacağı şe hir Meclisinin kararına bağlı bulunmaktadır.
--------o--------
Garso nlar bir sendika kurdular
Garsonlar Cemiyetine kayıtlı bulunan bir kısım garsonla^ cemiyetin faaliyetlerinden istifade edemedikleri cihetle, dün içiş teri ve Çalışma Bakanlıklarile, vilâyet ve Emniyet müdürlüğüne müracaat ederek bir Şendi -' ka kurmuşlardır.
Garsonlar Sendikasının gaye si, garsonların haklarını korumak ve patronlara karşı müda faa etmektir.
Gazozhanele r kontrol ediliyor
----o---
Sağlık Müdürlüğü, İş kanunu hükümlerine göre gayri sıhhi te lâkki olunan iş yerleri kontrol hususund» lâzım gelen tedbirle ri almağa başlamıştır.
Diğer taraftan, sağlık ekipleri, memba sularını, gazoz imalât hanelerin kontrolüne devam etmektedir.
-------o------
Motörl ü tren seferleri başlıyor
Üniversitede imtihanlar 1 haziranda başlıyor ------------0---- . ■ ■
Üniversitenin bütün Fakültelerinde dersler ayın 29 unda kesilecek ve imtihanlara 1 Hazi- I randan itibaren başlanacaktır. Yeni imtihan talimatnamesi mu cibince imtihanlara ikişer derslik gruplar halinde girilecektir. İmtihanların başlamasına bir kaç gün kaldığı halde, bazı Fakültelerde gruplar dahi henüz ilân edilmiş değildir. Bu sebeb-le geçen senelere nisbeten, ge -çen talebe adedinin daha az ola cağı tahmin edilmektedir.
Seylâb felâketine karşı tedbir almıyor
Harb yıllan içinde Almanya-dan satın alınan motörlü trenin tamiri sona ermiştir.
Verilen malûmata göre Istan bul Ankara arasında motörlü tren seferleri 1 Hazirandan itibaren başlayacaktır.
Tren gündüzleri işleyecek ve 8.5 saatte İstanbul—Ankara yo lunu katedebilecektir .
Motörlü tren, bir gün Jstajı-buldan Ankaraya, bir gün An-karadan Istanbula işleyecektir.
--------o--------
«İstanbul» yarın Marsilyaya gidiyor
«İstanbul» vapuru yarın saat 12 de "Batı Akdeniz seferine çı kacaktır. 193 yolcusu arasında İsviçre sefiri Camille George, I talyan sefiri Reneto Primus, B-rezüya konsolosu H. Sullyde Sn za ve Selânik konsolosumuz Nu rullah Korkud bulunmaktadır.
Bilindiği gibi bu seferinden iti baren gidişte Fransada, turistik ehemmiyetine binaen Ville Franch’a dönüşte ise Cenova -dan sonra aNpoliye uğnvacak -tir.
(Basftarafı 1 incide) dası var; hattâ (fedta) sı da var; iş ancak katığa kahyor. Hocadan tahsilin ise hıc HKasrıfı yok; bütün zahmeti gidip dersi dinlemekten ibaret...
Böyie olduğu halde bu kadarını bi-
le kâfi gorm*yenler var. İlim tarihin- ] de şöyle bir vak'a hatırlıyorum:
Şarkın ilim dünyasında büyük nam bırakan imâm Ebû Yûsüf, yetim kalmış, anası evin geçimine yardım etmesi için onu bir çamaşırcının yanına çırak vermiş. Ebu Yûsüf, dükkândan kaçar İmâm-i- A'zam'm dersine devam edermiş. Ekseriya da anası gelir hem çocuğu döverek götürür, hem de İ-mâm-i- A’zama: cSen bu çocuğu dersine alma... Biz fakırız, günlük hayatımızı kazanmağa mecburuz.» diye çıkışır, o da: cBırak çocuğu, ilim tahsil etsin. O, bir gün gelecek fıstık yağı ile yapılmış pâlûze yiyecek!» dermiş. Nihayet seneler geçmiş, çamaşır-cı çırağı İmam Ebû Yûsüf olmuş. Bir gün devrin hükümdarı ile yemek yerken ortaya bir taam getirilmiş; Hârûn-er- Reşid: ( Ya İmam! demiş, bu yemekten bir daha alınız. Bunu her vakit ler...» etmiş lifeye zam'ın itme olan itimatlını hürmet ve rahmette yadetmişler.
Elbette ki bugün imtihan haroını yatıramıyanlar arasında bir gün fıstık yağı ile yapılmış pâluzeyi yiyecekler vardır. Fakat onları bugün ellim mâide» sinden mahrum etmeğe bil-
• •
►z(
pişirmezler. Buna pâluze der-d ey ince Ebû Yûsüf tebessüm ve çocukluğuna aid vakayı ha-anlatmış. İkisi de İmâm4- A’-
Selçuk Kız Enstitüsünün yıllık sergisi
Selçuk Kız Enstitüsü ve Ak -şanı Kız Sanat okulunun 94.7— 948 ders yılına ait el işleri sergisi, cuma günü saat 17.30 da okul binasında atılacaktır.

• •
50-
erişte
(a*
ba
— Ooh, ne iyi etmişsiniz; lâyı-kı ©dur! adamda (ramolisman se-ıebrai) çoktan başlamış. Her zü (galimatya)!
— O kadar incesine aklım mez, görülen köye de kılağuz
mez. Aksama sabaha nallan dike cek... Nerede oturur bu adam? çoluğu çocuğu yok mudur?
— Hayatında hiç evlenmemiş. Sultanahmed taraflarında oturu -lyor. zannederim. Ne derece var) dır, tahmin edemezsiniz!
— Aval olduğuna kalıbımı sarım !
— (Septüajener), epeyce serveti var.
Bir kuruş hnrcamağa korkuyor, durmadan para biriktiriyor.
Kavafzâde. bir daha gürledi:
— Avanağın avanağı!.. Para bu dünya içindir, öbür dünyaya gö ttirülmez. Adına bile dünyalık de mişLer. Mortoyu kırdıktan sonra bana paranın ne faydası var? Sağken yememe, içmeme, keyfime, eğ k-nceme bakarım. Bir günlük beylik beyliktir, değil mi Emced bey.
Ecved, tasdikte:
— Çok haklısınız !
Mehlika, meraktaydı:
— (Lûaye) teri toplamağa gelmiştir, dedim amma, bugün ayın beşi. Acaba bizim burada olduğu muzu duydu da„..
Yahya bey atıldı:
— T Afini, balla kestim; yâni fo yamızı meydana vuracak, aramıza kara kedi sokacak diye mi, ü-zUlüyorsun? istediği mavalı okusun, vızgelir bana: bir kulağımdan girer, öbüründen çıkar. Daha kı-
_______

Yazan
SER1SED MUHTAR ALUS
------- 2 7 ----------
Sık sık tekerrür eden sej’lâp felâketlerine karşı ilk tedbir ol inak üzere Adana vilâyeti, altı büyük, iki küçük kayık ve 4 a-det de Kompas mubayaa etmeğe karar vermiştir.
Adana vilâyet makamı, bu malzemeyi mahallinde temin i»jı kânı olmaması yüzünden İstanbul vilâyet kanalile Denizyolia rı Havuzlar idaresile temasa geçmiştir.
Havuzlar idaresi, Adana vilâyetinin bu müracaatım incele -inektedir. Yakında müsbet ve makul rakkamlara dayanan bir teklif hazırlanarak Adana vilâyetine bildirilecektir.
-------o-------
Bir randevu evinde iki genç kız (!)
Emniyet ikinci şube ahlâk za bıtası memurları evvelki akşam Beyoğlunda Ağahamamı soka -ğmda bir randevu evi basmışlar . dır. Evde 7 uygunsuz kadın ve iki genç kız yakalanarak muaye neye sevk olunmuştur. —
— Tacizat ve tasdiatı mükerıe* remden dolayı ne derece mahcup^ olduğum Hüdaya ayandır.
— Otur!
Senai Paşazade, bîr temennah^ f
Fık raca Kabine kuruyor ün akşam hent eski kolleksl-yonlan kardırıyor, hem de kendi kendime Saşhakan Ha*
san Saka istifa oaerae yeni kabineyi Ali Fuad Ceb95oyun mu, yoksa fleo-meddin Sadak'ın mı kuracağını düşünüyordum, Biri sabık bir general, ö-tckl eski bir gazeteci... Her ikisinin de kendilerine gör? meziyetleri ye kusurları olabilir Ali Fuad €obesoy Milli Mücadoiedekl parlak başarıları iio seçkin bir komutan amma politika alanında yaya kalabilir. NeometMin Sadak da gazetecilik we politika ölenimin meharetll ve bilgin bir üctodı, fakat o da idare alanmda belki at oy natamaz.
Bir aralık zihn «nde bir şimşek çaktı ve:
— He çocuk caoıadi, saf adamunl diye kentli kendime güldüm, Saka bönüz istHa etmiş deftiI kı onun yorino kiın geiebtiir o»ye kafâ oatiati-yorum. Ortada fol yok. yumurta yok. Evvelâ Başbakan istifa edeoek mıî Asıl bu sualin zevabım öuimıya ça-lışmahytm...
Eskiden çocukUnna ıu koyacak. Kamusun rastgele tbr acytasını açıp gözlerine çarpacak ilk kelimeden İstifade ederlermiş, den de öyle yapayını dedim ve önümde duran (. Yeni Sabah» m geçen yıla aid cildini kaoaa ktan sonra adeta yüksek sesle
— Saka çekilecek mi, çek i im: yocek mi?»», dedikten nnra cılai hızla açtım. Baktım k» 'V 4{$usîim» 947 tayinli nüsha. Günlerden de perşembe. Birinci sayfanın orta yerinde kalın harflerle şu başlık var:
«Kabinenin istifa etmıyeceği anlaşılıyor.»
Ben fala, remil e pek inanmam amma bu tesadüf ? nadun dersem yalan söylenns oturum. ı3emek kı aski adamların çocukurma istin bulmak i-çin Kamustan yardım dilenmelerinin bir hikmeti varmış. Bu acaıp tesadüf merakımı büsbütün gıcıkladığı için» başlıktan sonra geien ara sernameie-rini de şöyle okudum;
« Başbakan dün Ankaraya gitti.
( fleceb Poker garda; Badema haber leri Ankaradan alacaklınız, çalışına mevsimi başlıyor * demekle kabinenin çekilmiyeceğini befirtmis oldu. Aaka-rada da ayni mahiyette şayialar var.» Demek benîm fala göre Haşan Saka mevkiini muhafaza edecek, isabet. 7immişler kı_2Z!P .kabine
değişmesile duteiecex g.âî değıı. öır milyarı aşan bir büuce ile Köprütü Mehıned paşayı diriltip Başbakan yapsak yine ışrn içinden çıkamayız. Mes'-ele şahısta değti, Halk Partisinin zihniyetinde. O değişmedikçe isterse her hafta başı bir kanine değiştirelim no çıkar?
zarsam ıslatıp eşek sudan gelinceye kadar bir sopa çekerim ki, kimsecikler elimden kurtaramaz.
Neşet bey gülümseyerek kahveye döndü. Mehlika, çarpıntıdan bi ti yor muş gibi, kalbini bastıra bas tıra, sordu:
— Niçin gelmiş? ne istiyor? ne diyor ?
— Yelkenleri suya indirmiş. Sulh teklif ediyor.
Yahya bey neşeli, sesini yüksel terek,
— Keramet sahibiyim, dedi. Ne şetçiğim dızgalhyı yola getirdi bile. Yaşşa koca arslan!
— Sözlerine bakılırsa, pek mun sif bulunuyor. Evlâd ve iyali ol • mtdığını, hanımefendiyi öz kızı gi bi sevdiğini defaatle tekrarladı.. Şchremanetindeki istimlâk lıusu -sunu haddi mâkule ircaa çalışaca ğıma memnun oldu. (Mahkemeye müracaat filân mısûllü külfetlere ne lüzum var? Bina zaten müşrifi harap. Yahya bey efendimiz hedm ettirir, arsasını münasafaten böldürür. mumaileyhe kerimemizin hissesini önce mubayaa buyurdu ğu arsaya ilâve eyler, bakiyyesı -nin semenini abdiahkare lütfeder maslahat da feyBalpesir olur) diyor.
Kavafzade, arkadaşını kucakla ■ dı:
— Var ol tosun!. Kimbılir ne a-bukatça ağız kullandın, ne gözdağı verdin ki, bunak şapa oturu -verdi.
Mehlika, yiiz buruşturmada;
— Acaba itimad etsek mi? tek lifinde samimî mi?
Avukat bey,
— Bendenize kalırsa, diyordu, itimad caiz, samimiyetine de şilp he yok. Cevabı muvafakat vermek kân akıldır. Çünkü malûmu ihsanınız, en basit dâvalar bile, eğer hasım isterse, aylarca, sene lerce sürüklenir. Celb çıkartırsınız, (hastayım) diye rapor yollar. Ya hud mahkemeye gelip (vekil tayin edeceğim) diyerek talik ettirir. Vekil miadında icabet etmez; dâva aynen rüyet edilir, hüküm de sâdır olur. Müddeti muayyene» zarfında vekil itirazı alelhükümde bulunur. Ardından temyizi, aylar ca temyizde kalması, nakzedilme-si falan filan. Artık bekle, dur...
Arifi bey arsada, ayakta dikilmekten yorgun, yıkık dıvarm dibine çöınelmiş. gözleri kahvede, sakal sıvazlaya sıvazlaya pinekliyordu.
Mehlika, Yahyavn,
— Ne yapalım, siz söylevin! de di.
— Herif sulha yatmağa razı i-ken (peki) deyip çık, değil mi Neşet?
— (Essulhü aeyyidül ahkâm) mentukuna tevfikan hareket ve bir an evvel neticeyi istihsale nıü-saraat en muvafık tariktir. Hattâ hanımefendi kızımız dayı beyinin elini öpüp gönlünü hoş etmelidir. Ve hattâ fikri kasıranemce buraya çağırıverdim, bu iş aradan çık sın; mevcud tatsızlık tatlıya bağlansın!
Mehlika, epeyce yumuşamış,
— Şimdi elini nasıl öpeceğim o-uun? üzerime bir kriz, bir (spasm nervö) gelirse? diye söylenirken; Ecved de (yanında likör dofnıau var) deyip inadı bırakmasını Fran sızca fıslarken, Yahya bey bir da ba gürledi:
— Canım yalancıktan elini öper gibi yaparsın, başına maşına koymazsın. Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı demişler! Getir ihtiyarı buraya Neşet bey!
Arifi bey, karınca ezmez yürüyüşle kahveye girdi. Yere eğüe e-ğile kandilli temennatuaı etti. Kavaf zâde peykeden kımıldamadı.
— Buyur dayı bej !
rAİlTİ

daha çakarak iskemleye ilişti.
Yahya bey, şöyle girişti:
— Nasıldı o Ncşetçiğinı, (Mü-^ rainde dargınlık tülbeııd kuruyun-^ caya kadardır) mı derler, ne der-^t ier? Dargınlık akraba arasında hırsa var kıyas et. Haydi Mehliks-Sı nım öp dayının elini, o da seıvnS tepeni öpsün. tŞakaya boğarak'-*. Amma başındaki gugumğu mugu-jt! ruğu boz n a inak şarfiJe!. kah kahj kah! |
Mehlika sakallının eline uzan-K dı. Üç parmağının ucile tutup, yü-0 zü yana dönük cdudağına bile do-k kuııdurmadı. K
— Sen de bey baba, hanımı öp tepesini, lâkin dediğimi ınnıt-Sı ma ya çaksın ha! Ö
İhtiyar, vual peçeleri, etek tu-| ter gibi tutup öptü. |
— Oldu bitti, bu bukadardır.2. Kabahat kimsede değil. Pavlina davmış. Kahveci bize beş şekerli
Tabakayı uzattı. Arifi bey, mâ-g hud nakaratında: X
— Va esefâki mübtelâ hulunduş* ğum zıykı sadrı muannid dolayısileŞ etıbbayı hfızika sigara şürbüııü ıneS neylediler. 1311 tarihinde Kasta-jf monu vali muavinliğimden akdem.v
— Malum malum, hekimler iç(Kî( me demişler... Ey, ne var ne çokS bakalım! *)ı
(Devamı var1 9
•A'
Yine tuhaf bir tesadüf olarak Başbakanın falına baKtığnn nüshada şöyle bir haber daha gözuıne çarptı:
«İzmir Fuarı dün açıldı.»
«Atıf İnan, her zaman olduğu gibi, yine 7 Eylül kararlarım müdafaa etti»
Gördünüz mü bir kere... Ben ne a-rıyordum, neler buldum. Şimdiki hükO met 7 Eylül kararlarının memlekete faydalı mı yoksa zararlı mı olduğunu tâyin için yabancı mütehass...ar getirtmeğe karar vermesinden sekiz ay evvel bir Bakanımız büyük bir kalabalık karşısında bu kararları gürül gürül müdafaa ediyor.
Evet amma yine o eski gazetoden öğreniyoruz ki Atıf İnan 7 Eylül kararlarım müdafaaya başlar başlamaz Fuar kapısında* (• Halk büyük gürültülerle Bakanı susmıya mecbur etmiş.
Kendi kendime şu neticeye dım:
_____ Ben otsam Haşan Sakanın ne ne Ali Fuad Cebesoyu, ne de meddin Sadakı getirirdim;
Bakanı Atıf İnan’ı münasebetsiz bir kararı müdafaa edeyim derken susturan o halk kitlesi yok mu, işte ileriyi göroıı sağ duyulu o kitleden birini çeker, kabineyi kurdururdum.
— Nasıl olur? mu diyeceksiniz?
İnanın bana, pek âlâ olur ve emin olun ki işler de bugünkünden daiıa kötü olmaz. Fazla olarak hakiki bir halk hükümeti tarafından idare edilmek zevki de cabası...
FIKRACI
var-yerl-
Ne)
Ticaret
*
MAYIS 1948

1364
Rumi Mayıs
14
Perşembe
1367
Hicrî
Rûceb
18
Ruzı Hızır 22 - AY - 5 Gün U •

Vaulüer Vasati S. D. EWt
S. D.
Güneş 5 33 9 11
Öğle 13 28 4 46 •
ikindi 17 23 8 41
Akşam 20 44 17 —
Yatsı 22 16 ■ ► 32
imsak 3 24 5 55

I
i
ve
Amerika
yardımı
ngiliz mahfilleri


I


[Tarkiye, Manhall plânına katılmak tasavvurunu
Amerika Difişleri Bakan-lığıoa bir mektubia bildirdi
1 Vaşhıgton 26 (A. A.) Reu-ter: Amerika Dışişleri Bakan.
I lığı, Türklyenin dün Dışişleri Bakanlığı ve İktisadî işbirliği idaresınö Marsîıall plânı | na katılmak ve Birleşik Ame I rika ile iki taraflı bir anlaşma yapmak tasavvurunu bil dîrir bir mektup vermiş ol-
I c-uğunu bildirmiştir.
I Marshall plânına dahil mem leketlerden şimdiye kadar iş İdrâklerini bildiren mektupla rı imzalamamış olan mem-leketler Portekiz ve İsviçre ile Almanyadaki Fransız böl gesidir.___________________
Çek Cumhur Başkanı Beneş &öır hasta w
------O-----
Kendisinin iyileşmesinden iiınitl kesildi
Lcndra 26 (AP) — Beneş’in ar-'.eryoskliroz’dan müztarip olduğu •.ulaşılmaktadır, iki krizi geçen j sınba harda atlatmış, fakat birkaç »ırnuınî toplantıya iştirak edecek(' kadar iyileşmişti. Hattâ Martta in ’ilıar eden Jan Masaryk'in cena-re töreninde de bulunmuştur.
Milletinin Habsburg’ların idaresine karşı açtığı uzun mücadeleye enderlik eden 64 yaşındaki bu za-yif nahif adam 10 yıl önce Çe-koslovakyayı Hitlerin kucağına a-tan Munich paktına karşı da savaşmıştır.
Memleketinin kurtuluşundanbe-ri milletine yine yol göstermiş ve basan sallanmakta olan bir koalisyon hükümetini muhafaza uğrun da çok uğraşmış ve millî birlik tav siye etmiştir.
----------o---------
Avusturya
Barış andlaş-ması neden akim kaldı?
-----o----
Marshall Rusya’yı itham ediyor
Vaşington: 26 (AP.) — Bugün bir basın toplantısında demeç ve--en Dışişleri Bakanı George Mars-ıall, Avusturya barış andlaşması nüzakerelerinin Rusya yüzünden ikamete uğradığını söylemiştir.
Marshal, bir banş andlaşması ikmalinin bu memlekette bağlı olduğunu ve bunun Rusların ne dereceye kadar milletlerarası münasebetlerin iyileşmesini arzu ettiklerini açığa vuracağını belirtmiştir.
Dışişleri Bakanına göre, Amerika, Tuna üzerinde milletlerarası seyrüsefere dair 30 Temmuzda Belgradda bir konferans yapılmasını İngiltere, Fransa ve Rusyaya resmen teklif etmiştir. Balkan memleketlerile aktedilen banş and İaşmalarında böyle bir konferansın yapılmasına dair kayıtlar mev cudtur.
Marshall Filistin meselesine dair sorutan muhtelif sualleri pek la sa cevablandırmıç, Amerikarun İsrail'e bir kredi açması ihtimali hakkında hiç bir malûmatı olmadığını ve haberi gazetelerde okuduğunu söylemiştir.

Rusya ile Endonezya arasında konsoloslar teatisi kararlaştı
Moskova: 26 (AP.) — Bugün Sovyet basınında çıkan haberlere göre, Endonezya Cumhuriyeti tem dilcileriyle Ruslar arasında Pragda yapılan görüşmeler neticesinde Rusya ile Endonezya arasında kon soloslar teatisi kararlaştırılmıştır.
Tebliğe göre, bu temaslar 22 Mayısta Pragdaki Sovyet elciliğinde ver almıştır.

Ingiliz Dış Bakanlığı sözcüsü: “Türkiye faize kendini ne kadar yakın hissederse biz de kendimizi Türkiye ye okadar yakın hissediyoruz,, dedi..
S’ııda duyduğu memnuniyeti tebarüz ettirmiştir.
Türk Dışişleri Bakanının da iki memleket arasındaki münasebetlerin yakınlığını tekrar tebarüz ettirmiş olmasını memnunlukla a-nariz.
Dışişleri Bakanımızın Türkiyo» niı. batı birliğile daha yakın temaslar idame ettirmek istediğine dair sözleri hakkında bir yorumda bulunup bulunamıyacağına da ir vâki suale cevaben sözcü, şu an da batı birliği resanet devresinde dir.
Onun için bu konuda kat'î bir-şey söylemeden evvel bu devre -nin tamamlanmış olması lâzımdır. Fakat Türkiye bize kendini ne ka dar yakın hissediyorsa, biz de ken dimizi Türkiyeye o kadar yakın hissediyoruz.
Londra 26 (A.A) — Anadolu Ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Dışişleri Bakanımızın Sivasta aöylemiş olduğu nutuk Londra mahfillerinde gayet iyi karşılanmıştır. ,
Bu nutka geniş yer veren gazeteler Dışişleri Bakanımızı^ Türki-yenin, başkalarının hürriyet ve istiklâline hürmet edenlerle birlikte bulunmayı ana prensip edinmiş bulunduğunu tebarüz ettiren kısımları üzerinde durmakta ve bu nur derin manasını ehemmiyetle tebarüz ettirmektedirler.
Diğer taraftan Necmeddin Sa-daldın bu nutku hakkında sorulan bir soruya karşı Dışişleri Bakanlığı sözcüsü demiştir ki:
Bundan evvel Ingiltere hükûme ti Türkiye ile Ingiltere arasındaki münasebetlerin yakınlığı karşı-
ağla
Mşleri Bakam mes'elesi tatlıy sunca biitila frevtar do sona erdi...
Bugün Fin parlâmento üyeleri arasında resmî olmayan bir şekil de yapılan bir soruşturma netice sinde, parlâmentoda takriben dört te 1 nisbetinde temsil edilen ko) münist partisi hariç olmak üzere diğer bütün partilerin içişleri Bakanlığına bir komünist getirilme sine muarız oldukları anlaşılmış ( ter.
Hareket komitesi tarafından I-lân edilen grevlere muarız olan sos yal demokrat partisi, Finlandia iş çi’eri arasında greve iştirak nis -betinin 10 da 1 olduğunu tahmin etmektedir.
Cumhurbaşkanı, komünist parti si hariç olmak üzere diğer bütün partilerin arzusuna uyarak içişlerine komünist olmayan bir BakaU tayin ettiği takdirde kabinede bulunan iki komünist Bakanın istifa etmeleri ihtimali vardır.
Bu ihtimal, Cumhurbaşkanı ta rafından halledilmesi gereken ba$ lıca meseleyi teşkil etmektedir.
Londra 26 (AP) — Resmî bit Çek diplomatik kaynağı, Cumhur-l.aşkanı Beneş’in ağır hasta oldu-ğuru ve iyileşmesinin ümit edilme diğır.i söylemiştir.
Ayni kaynağa göre, Çekoslovak ya Cumhurbaşkanı son günlerde i-ki inme krizi atlatmıştır. Beneş esas.cn uzun aylardanberi rahatsıa dır.
Çekoslovak elçiliği sözcüsü, Baj kanın s»hhî durumunun «gayet va him» olduğunu söylemekle iktifa etmiş ve tafsilât vermek istememiştir.

I
Helsinki 26 (AP) — Finlandiya Cumhurbaşkanı Juho Paasikivi bu güııkü kabine toplanışında, Eino Kilpi'yi (Halkçı Demokrat) içiş* * leri Bakanlığına, Lennard Heljası (Çiftçi Partisi) Eğitim Bakanlığına ve Bayan Herta Huusinen’i (ko münist) sosyal işler bakan j’ardım cılığ’ia tayin etmiştir.
Böylelikle eski içişleri Bakanı komünist Leinonun kıbineden u zak’aşürumasını mîıleakip bir hal ta suren buhran nul’edilmişt’T.
Sorumlu çevrelerden öğrenildi ği.ne göre, bu konu ile ilgili olarak patlak veren büfün grevler .la sona emslir.
Helsinki 26 (A.A.) — Finıandia Cumhurbaşkanı Paasikivi ile kabi nesi bugün İçişleri Bakanlığına vt gizli polis teşkilâtı şefliğine bit komünistin getirilmesi hususunda halkçı Demokrat Partisi tarafından ileri sürülen talebi desteklemek üzere grev yapmakta olan 100 bin işçiye katılmak istemeyen işçilerin korunması için orduya ve polis kuvvetlerine emir vermişlerdir.
Hükümete aid binalar, polisin muhafazası altına alınmıştır. Bu sabah halkçı Demokratlara azimle mukavemet etmeğe karar veren başkan ile kabinesi, öğleden sonra tekrar toplanacaklardır.
Diğer taraftan halkçı Demokrat Partisinin hareket komitesi, Cumhurbaşkanını komünist bir îç işleri Bakanı da bırakacak tırmak üzere yapacaktır.

tayin etmek zorun-tedbirleri kararlaş bugün bir toplantı
ünün enteresan Ihaberlerij

■itinada meydana çıkarılan çete
■iç Atina: — Umumî binala rı havaya uçurmak ve siyasî liderlerin hayatlarına suikast -ler hazırlamak gayesini güden bir şebeke, silâh taşımakta o -lan Komünist bir kadının tevki fi neticesinde Atinada raeyda na çıkarılmıştır. 16 kişi tevkif edilmiştir. (A.A.)
Prenses Elizabeth fahri doktor
Kalabalık bir
★ Londra:
dâvetli kütlesinin huzuru ile dün yapılan tören sırasmda în giİtere veliahtı prenses Eliza-beth’e Oksford Üniversitesi fak rî doktorluğu ünvanı verilmiş tir. (A.A.)
İngiltere ana kraliçesinin doğum yıldönümü
★ Londra: — Ingiltere ana
kraliçesi Mary bugün doğumu nun 81 inci dönüm yılını kutla maktadır. Kraliçeye dünyanın lıer tarafından tebrik telgrafla rı gönderilmişim. (A.A.)

i
Dipsiz kile boş Anbar..
^Başmakaleden devam) falını, arada ekmek çeşnisi düzelir, herkesin husumeti azalır, A-tıf Ûııau dâvası da arada kaynar gider, dememiş mi idi? İşte ba tavsiye Faik Alımed Barutçuya da pek mülayim görünmüş ve o da işi sallamak için meselenin maliye müfettişlerinde incelenmesini teklif etmişti Maliye teftişi bir Bakanı çok zor yakalar ve kavrar. Bakanı ancak Mecüs tahkikatı temizler. Belki müfettişler tahkikat terini yaptıkça yolsuzlukların ve ip uçlarının nihayet Bakanlık ma-kanuna dayandığım tesbit ederek ondan öteye kudretlerinin taallûk ötmediğini ve binaenaleyh hiç bir aydınlık yapamadıklarını belirteceklerdir. Ve o zaman çaresiz, Halk Partisi çoğunluğu istemeye mtemoye ve ayak direye direye, Atıf inan hakkında bir Meclis tali lııkatı b^lki açacaktır.
- Fakat insaf buyurulsun bu kadar hevessiz, isteksiz ve âdeta zoraki açılacak bir tahkikattan fazla bir hayır beklenir mi? Tahkikatı açmamak için ay lardır çare ve yollar bulanlar kimbilir tahkikatı no kadar yavaş ve aheste beste idare ederler. Sııad Hayrinin tahkikat safhası iki yıldan az sürmedi idi galiba... Ondan sonra Yüce Divân safhası geldi, ilk günleri Yüce Divândaki istûcvablar gazetelerin ilk sayfalarında anlı, şanlı, pınl pınl yerler aldı. Sonra aylar geçtikçe birinciden ikinci hattâ üçüncü sayfaya, kısa haberler araşma naklolundu. Hele bir müddettir âdeta unutuldu gitti. Filhakika Yüksek Adalet Divânı vazifesini yapacak ve âdil kararını verecektir. Anıma efkârı uınumiyede bu mesele o kadar tav samış olacak ve Türk halkını düşündüren o kadar çeşitli yeni meseleler meydana çıkacaktır ki Su-ad Hayrinin mahkûmiyet haberi Fiile —eğer karar öyle bir neticeye vanrsa— artık her türlü intibah ve ibret tesirini haiz olmaktan mahrum olmuş bulunacaktır.
Esasen Halk Partisi çoğunluğu buğun tarafdarlannı himaye etmek için işte halkın bu bezginliğine, alâkasının azalmasına isti-nad etmekten başka bir imkân ve çıkar yola malik değildir. Atıf t-rıan için bir ay kazanmak, bir ay kazanmaktır. Tahkikat başladıktan sonra da nasıl olsa işler üç, dört yıl sürer. Ondan sonra da yine nasıl olsa bir af kanunu çıkar. Oh... Bu şartlar altında yolsuzlukları tevatür haline gelenler de rahat rahat köşelerinde keyiflerini çatmakta devam edebilirler. İsviçre seyahatlerine luz verebilirler, işlerini düzenlerine koyabilirler...
Yalnız böyle bir sistem memlekette fenalıklara karşı ciddî surette harekete geçilmek niyetinde olduğunu göstermez. Bilâkis bütün fenalıkların, suiistimallerin, yapanların yanlarına kâr kaldığına —tabiî Halk Partili olmak şarti-le— dair köklü bir kanaat yerleştirir.
Bize öyle geliyor ki Halk Partisi çoğunluğu partizanlık gayretile bir kaç defteri ve hesabı karışık kimseleri beyhude yere koruyayım derken, bütün memleket ahlâkı ü-zerinde menfi tesir yaratan bir yol tutmuş oluyor. Ahlâksızlık ve suiistimallerle böyle mücadele olmaz ve böyle bir mücadelenin ciddî bir savaş olduğuna kimse inanmaz...
A. Cemaleddin Saraçoğlu

takip etmiş, bazı tahviller bir dolara kadar yükselme veya al çalma kaydetmiştir.
Chicago borsasında buğday 0.25—0,50 sent arasında düşük (AP) Mülteci parlamento it Londra: — Geçen ŞuJjat ayında Çekoslovakyada vukua gelen hükümet darbesini müte akip memleketlerinden kaçjın 36 Çek mebusu önümüzdeki cu ma günü Lcçıdrada bir toplantı yapacaklarıdır. Bu «mülteci parlamento», gelecek pazar Çe koslovakjfada Komünist kont-
Hatif aksın şehadeti
ir Nürııber: — Harb suçlu larını muhakeme eden Amerikan mahkemesinde Hitlerin Dı şişleri müsteşarı Baron Ernst Van Veizsacher’in dâvasına, In olarak kapanmıştır, gilterenin eski Dışişleri Bakanı Halifaks’ııı bir şehadeti okunmuştur. Lord bu mektubunda Baron Von Veizsacher’i Hitler in en şiddetli muhaliflerinden biri olarak tanıdığını bildirmek tedir. • (AP)
10 bin kişiyi yersiz bırakan yangın it Yeni Delhi; — Delhinin en büyiik mülteci kampların - - rolü altında yapılacak genel se dan biri olan Niugsurydeki binaları harab eden dün geceki yangın yüzünden 10 bin kişi yer siz kalmıştır.
Gece yarısına dorğu durdu -rulabilmiş olan yangında beş kişi yaralanmıştır. (A.A.)
Nevytork bor sası
iç Nevyork: — Dünkü borsa da başlıca sanayi hisse senet -leri gayrimuııtazam bir seyir
çimleri kanunsuz ilân etmek hususundaki bir takriri müzakere edecektir. (AP)
Meşhur Mcsserschmit 2000 Mark ceza ödiyecek
★ Augsburg: — Meşhur Messerchmitt Alınan avcı uça ğının mucidi profesör Villk Messerschnıitt bugün bir Nazi ligi temizleme Alman mahkemesi tarafından, Nazi taraftar
n
( 1
iidareci === =• gözile
Amerikan sermayesi
Yataklı vagon Ekspresi tekrar harekete geçiyor, ayrıca motörlü tren de işliyecek Ankara: 26 Bize verilen malû mata göre Devlet Demiryolları genel müdürlüğü yaz aylarında İstanbul—Ankara arasında yolcu izdihamını önlemek maksa-dile geçen yıllarda olduğu gi]ji bu yıl da «vziran ayının son on beş günü içersinde yalnız yatak lı vagonlardan mürekkep Ankara ekspresiııinin tekrar işletmeye başlayacaktır. Bunu takiben yine İstanbul—Ankara arasındaki mesafeyi sekiz buçuk saat
Tohum, ıslah, densin» ve üretme işi
Ankara 26 (Hususî) — Islâh de neme ve üretme işini hızlandırmak ve muhtelif mevzularda incele melerde bulunmak üzere tohum is lâh ve üretme istasyonları müdür leri mütehassısları Tarım Bakanlığınca Ankarada bir toplantıya çağrılmışlardır.
Viyolonist VValtır Gerhart
Ankara 26 (Hususî) — Ankara sanat muhitinde kendisini sevdir miş olan Viyolonisd Waltır Ger--hart Zürih radyosu senfonik or • kestrasına solisd olarak angaje e dilmiştir. Walter Gerhart öbürgün memleketimizden ayrılacaktır.
Devlet yo inşaatı programı
Ankara 26 (Hususî) — Bayındırlık Bakanlığı 22.500 kilometreyi bulan devlet yollarının üç devrede inşası için gereken program ları ve yeni yol kanunu tasarısını hazırlamış bulunmaktadır.
Bakanlıkça 948 yılı içindeki yol inşaatı için 16 milyon liraya ihtiyaç gösterilmiştir. Bu husustaki yeni tahsisat tasarısı yakında Mec lise sevkedilecektir.
Ayrıca Bakanlık inşaatın hızlan ması için şose ve köprüler başkanlığını hükmî şahsiyeti haiz bir genel müdürlük haline getirilmesine karar vermiştir.
Bakanlık Amerikan malzemesiy Je yapılacak yol programında tes bit etmiş bulunmaktadır. Bu yollar İskenderun - Toprakkale - Ma ras - Malatya - Elâzığ - Erzurum - Toprakkale - Adana - Tarsus -Ulukışla - Ankara - İstanbul,' A-dana, Kara taş - Yumurtalık arasında yapılacaktır.
înönünde vanriac^k tören
Ankara 26 (Hususî) — Her yıl olduğu gibi bu yıl da înönünde, İnönü meydan muharebesinde savaşarak şehit düşen vatan çoculı ları için anma töreni yapılacak tır.
30 Mayıs pazar günü yapılacak törene ordu, üniversite, Başbakanlık, Büyük Millet Meclisi, partiler ve muhtelif vilâyetler adına heyetler katılacaktır.
Şeker şirketi genel müdürlüğüne bir tayin
Ankara 2)- (Hususî) — Açık bu lunaıı şeker şirketi genel müdürlü ğüne Şefik Bakay tayin edilmiştir, Hıfzıssıhha kanununda değişiklik
Ankara 26 (Hususî) — Sağlık ve sosyal yardım Bakanlığı hıfsıs sıhha kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi için incelemelere başlanmıştır. Tasarı kısa bir zamanda hazırlanacaktır.
Amerika aske-
Meşhur Fran
lığı suçu ile, 200 mark para ce } zasma çarptırılmıştır. (AP) | Rerlinde bir tevkif \ it Berlin: rî makamları emri üzerine Ber
lin Sosyalist Komünist grupu başkanı EFranz Baçhman Al man polisi tarafından bugün tevkif edilmiştir. (A.A.)
Orta siklet boks dünya şampiyonluğu
★Brüksel:
sız boksörü Marcel Cerdam sa { yı hesabile yenen Avrupanın ye & ni orta siklet boks şampiyonu ( Belçikalı Cyrille Delanniot, tem J muz ayında dünya yarı orta J şampiyonu Amerikalı Zenci z Ray Robinson ile Filadelfyada } bir maç yapmak teklifini reddet} miştir. }
Associated Presse beyanatta } bulunan Delannoit'nin manace J ri: «Cyrille Amerikalı için fazla t gençtir. Henüz 22 yaşındadır'» t demiştir. I
Manacer Delannoit ile Cer- & dan'ııı yakında yine Avrupa şampiyonluğu için bir revanş £ maçı yapacaklarını fakat henün ? maç tarihini bilmediğini söyle 7 mistir. (AP) )
——— y

te alacak olan motörlü treni ha rekete geçirecektir. Bu suretle Ankara İstanbul arasında her -gün karşılıklı olarak altı tren gidip gelecektir.
Bundan başka şimdi Ankara —Balıkesir arasında biri aktar ma kişi doğru olmak üzere haf tada üç defa yapılmakta ola^ . tren seferleri haziranın ilk taf tasından itibaren dördü aktarma üçü doğru olmak üzere her gün yapılacaktır.
Amerikadan satın alınan lokomotiflerin nakli

Ankara 26 (Hususî) — Amerl-kadan satın alınan lokomotiflerin nakli işi münakaşaya konmuştur, Bu lokomotiflerin nakil işinin geciktiği için başka memleketlere ve rileceği hakkındaki haberier doğru değildir.
Çiftçiye kredi
Ankara 26 (Hususî) — Ziraat Bankası çifçiye yemeklik ve tohumluk kredi dağıtmaya devam ct mektedir. Banka şimdiye kadar şube ve ajanları vasıtasiyle 121 436 000 lira kooperatifler eliyle da 75.500.000 lira kredi vermiştir. Bu suretle bankanın köylüye açmış ol duğu kredî en yüksek haddi bulmuş ve 197.016.000 lirayı bulmuş tur.
Türk - Be’çika tediye anlaşması
Ankara 26 (Hususî) — Öğrendi ğimize göre Belçikayla memleketimiz arasındaki ticaret ve tediye anlaşmasının müddeti sona ermek üzere olduğundan anlaşmanın iki ay daha uzatılması için hazırlık lar yapılmaktadır.
Küçük sanatlar erbabının muamele vergisi ind.ril yor
Ankara 26 (Hususî) — Maliye Bakanlığı küçük sanat erbabının muamele vergisinin bir mikdar in dirilmesi için incelemelere başlamış ve bu hususta Skonomi Ba-kanlığile de temaslara geçmiştir., Bundan başka verginin ödeme şea linin de basitleştirilmesi için tel kikler yapılmaktadır. Bu incelema ler sonunda gerekli kanun tasarısı hazırlanacaktır.
AvusturyalIların tütünlerimize karşı alâkası
Ankara 26 (Hususî) — Alman-yada Avusturyada ve Yunanistan da yaptığı temaslardan sonra şeh ıimize avdet etmiş olan dış ticaret dairesi başkanı Mahmut Şeyda kendisiyle görüşen gazetecilere ‘temasları hakkında izahat vererek şunları söylemiştir : ,
«AvusturyalIlar tütünlerimize karşı beklediğimiz alâkayı göstermişlerdir. Kendileriyle tediye anlaşmasının 2 milyon dolarlık pla-foDu üzerinde mutabık kaldık.. Bıı suretle AvusturyalIlar bizden 24 ay zarfında kendi sanayi mamullerinin Türkiyeye ihraciyle ö-denmek üzere 2 milyon dolar dahi linde döviz ödemeden Tütün almak imkânını elde etmişlerdir.»
İstanbul Darülâceze Mödürü Bakanlıkça takdir edildi
-----o-----
Birçok düşkün ve kimsesizlere müşfik bir yuva vazifesini gören İstanbul Darülâcezesi, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafım dan teftiş edilerek müessesenin ça lışkan müdürü, Bakanlıkça aşa* ğıdaki takdirname ile taltif edil * miştir:
Dr. Bekir Zafir,
Darülaceze Miidilr ve başhekimi.
Bakanlığım müfettişi tarafından yaptırılan genel bir teftiş müna-sebetile müessesenizin idari ve fen nî bütün işlerinde tam bir inti * zam, temizlik ve dürüstlük ınüşa hede edildiğini ve bu iyi başarıyı teminde yüksek ve bilgili idare ve otoritenizin gayret ve feragatle ça lışnıalarınızın başlıca âmil olduğunu büyük bir memnuniyetle öğren miş bulunuyorum.
Çok eski bir mazisi olan müessesenizin uzun zamandır, başında bulunarak her türlü idari ve fennî işlerinde başarılı çalışmalarınızı ve vazife severliğinizi takdiren si ze işbu takdirnameyi gönderiyo -runı.
Enerjinizi kaj'betmeksizin ayni mesaiye devam ve muvaffakiyeti rİzi diler sevgilerimi sunarım.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı
Bıu düşünüşü âfâki ve nazari çerçeveden çıkartıp, Ihsal bir görüşle tetkik etsek, aoa-ba bu içler, ve bu İşletmeler, İmtiyaz veya inhisar şeklinden çıkartılıp, serbest ellerde bulunsa, şimendüfer, liman, deniz ve kömür işlotmeleri, büd-oeyo hiç olmazsa açık vermokten kur-tioarl işlerin kompansasyonu büdcedı daha çok varidat temin eder, denilemez miT...
(3u takdirde, büdceye açık veren ve büdoeye varidat temin eden sına) ve ticari İşlerin kampansasyonu büdceye K varidat temin ediyorsa, aoaba, bu içler serbest ellerde ve hattâ imtiyaz ve inhisar yolu ile 2 X veya 3 X getir* mez miT...
İşte üzerinde ehemmiyetle durulacak mühim noktanın birisi oudur.
Şunu da oüyük bir önemle işaret etmek lâzımdır ki, serbest ellerde İçli-yen sanayi ve ticaret üzerinde, devletin mürakabesi hem daha ciddidir ve hem daha müessirdir. Bu kontrol yalnız hizmetin muntazam ve mütemadi işlemesini temin etmekle kalmıyacak, istimal edenlerin, vereceklerin ücretlerin de sabit bir formül altında ve devlet büdoesine her hangi bir in'ikâs yapmadan cereyanını sağlıyacaktır.
Bu formül hem devleti ve hem de hizmeti istimal edenleri memnun edecektir.
Devlet, yapılan hizmetlerin büdce açığından kurtulacak, halk da muayyen, sabit ve kanunî bir şekilde yapılmış, ve işletene yalnız beynelmilel ve normal bir faiz temin edebilen bir üo-ret tarifesi tatbik edilmekle, kendisinin maliyetten fazla bir ücret vermediğine emin olacaktır.
Şu halde, devletin tesis ve işletmesi zarurî olan sanayi haricinde, Amerika sermayesine bazı tesis ve işletmelerin imtiyazları ve hattâ inhisarlarını vermek siyasi ve iktisadi mahzurları intaç edebilir mi?
Memleketimizle heırıhudud ve yahud her hangi bir siyasi gaye takib eden bir devlete bu gibi imtiyaz ve inhisarlar verilmesinin mahzurlarını her vatandaş müdriktir. Fakat dünyanın &* bür ucunda bulunan ve memleketimizde hiç bir siyasî emeli bulunması imkânı tasavvur edilemiyen, ve harici siyasetinde hiç bîr veçhile arazi ilhakı düşünmiyen ve düşünemiyecek olan bir Amerikaya, bu işletmelerin verib meşinde devletin hak bekasını tehlikeye düşürebilecek hiç bir cihet görülemediği kanaatindeyiz.
Siyasî mahzur olmadığına göre iktisadi engel de bulunmıyacağını ve hattâ aksine olarak bu hareketin mem leket için faydalı olacağına eminiz.
Yollarımızı inşa ve ıslah için gelen Amerika mühendisi, on sene sonra memleketimizin yolları aynen Amerika yolları gibi olacaktır dememiş mi idi?
Bugünkü dünya pahalılığı karşısında, memleketimiz büdcesinin, bu kadar sanayi ve imar işlerini başaracak kuvvet ve kudrette olmayışı önünde, milletimizin mali vaziyetinin, büdce-mizin varidat kısmını tanıamile temin edemeyişi vaziyetinde, bu sermayenin hariçten getirilmesi ve memleket evlâdına her sene bir kısmı itfa ettirilmek suretile hiç olmazsa iki üç batın üzerinde taksim edilmesi daha uygun değil midir?
Kendi yağımızla İki yüz senede ya-pamıyacağımız fakat medenî bir memleket için muhakkak elzem olan nafıa ve İmar işlerini bu suretle elli senede başarsak memleketimiz, milletimiz için daha faydalı değil midir?
Her hangi askeri vaziyetin icabı veya mukabili olarak aldığımız askeri teçhizat, askerî harb vasıtaları bu işler kadar mühim değil midir?.. Bunların askeri kudretimizi tamamlamağa yardım ötmesi kadar, diğer sınaî işleri do, iktisadi kudrotimizi kalkın-dırınıyacak mıdır?
Askeri işlerdeki dostluk, bağlılık, ittifak, İktisadi işlere şamil değil midir?
Bu işler, birbirine, ister istemez tedahül etmez mi?
Ekseriyet partisi hükümeti, memleket İçin, pek faydalı olacağı muhakkak olan bu içi kendisi yapmalıdır.
İDARECİ
’ Ölüm
lYabzonun tanınmış ti.ico-.rli rmİan
İsmail Müftüoğlu müztarip bulunduğu hastalıktan kurtulamıyarak hakkın rah metine kavuşmutur.
Cenazesi bugiin 12.30 da Tak sim Sıraselviler Alman Hastaha nesinden kaldırılarak cenaze na nıazı Teşvikiye Camii Şerifindi öğle namazını müteakip kılına cak ve Feriköy kabristanına de nolunacaktır.
A
Yalova
t
yolu
-----o------
Sansu köprüsü adı verilen köprünün bir sene yıkıldığı halde hâlâ

Bugün
evvel ) tamir ( [ edilmemiş olduğu teessüfle ) ; görülmektedir. Köprünün sür « | atle tamiri bekleniyor. §
— -O~~
Yalova (Hususî) — Ezeldenbc-ri tamir görmeyen Yalova * Karamürsel yolu üzerinde bulunan Snrısu köprüsü bundan tahminen bir sene evvel yıkıldığı halde şimdiye kadar bir türlü yapılmamıştır.
Muvakkat olarak yapılan köprü her zaman yıkılmak tehlikesine maruzdur. Yalovada Anadolu nak livat şirketinin bir şubesi açıldı* İ)ndan Yalova - îzmit - İzmit *ı J)nlu yolu üzerinde olan köprü üs-! tiînden devamlı olarak geçen 7-8 tonluk kamyonlarla lıer zaman 1-cin yıkılmak tehlikesinde ve bu
• j
yüzden feci kazalara yol acacak durumdadır. Bu köprünün bir an evvel tamir edilmesini alâkalılardan memleket namına bekliyoruz.
-----------o----------
Aoanada azılı bir katil
------o-------
İki kişiyi öldürmekten sıı.-ıık ve 30 seneye mahkûm Alimbilir oihayet nıencucat fabrikasında yakalandı
----o
Adana; (Hususî) şehrimizde, joktanberi aranan; a zili bir katil yakalanmıştır. An len Dinarlı olan Alimbir ismin deki sulju bundan bir kaç sene evvel adam öldürmek suçu ile 18 seneye mahkûm edilmiştir. Bir fırsattan istifade ederek ce za erirden kaçan katil, ikinci de fa olarak bir adam daha öldür müş ve tekrar yapılan yargıla ması sonunda cezası 30 seneye çıkarılmıştır.
Alimbilir 30 senelik makû-miyetini çekmek üzere İsparta cezaevine gönderilmiş ve bu sı ralai’da karısı kendisinden boşe rak Dinar köylerinden birinde Ali isminde birile evlenmiştir. Bir başkasile evlenen karısının bu halini bir türlü haz-medemiyen Alimbilir niha yet İsparta ceza evinden de kaç mış ve karısının bulunduğu kö -ye gelerek, rakibinin askerde bu Iunan erkek kardeşinin karısını zorla ve tabanca tehdidi ile kaçırmış ve bu suretle intikam almıştır.
Polis ve jandarmanın bütün araştırmasına rağmen nihayet izini kaybettiren Alimbilir bun -dan 5 ay önce beraberinde ka çırdığı 19 yaşlarındaki Ayşe ol duğu halde Adanaya gelmiş ve iki ay öncede Millî Mensucat fab rikasına amele olarak girmiş -tir.
Daima kilit ve tehdit altında bulunan ve başka birile konuş -maktan menedilen genç kadın nihayet 15 gün önce bir fırsat bularak köyündeki babasına bir mektup atabilmiş, durumu ve A danadaki ev adresini bildirmiştir. Keyfiyetten haberdar olan Dinar jandarma komutanı, Afyon emniyet teşkilâtına mensup 3 sivil memur ve genç kadının askerden dönen kocası iki gün önce Adanaya 'gelmişlerdir.
Zabıta memurları, derhal A-» dana Emniyet makamlarile te -masa geçmiş ve bugün kurulan bir pusu sonunda Alimbir otu* duğu eve girerken yakalanmış-1 tır. Fırsat kollayıp kaçmak isti yen katilin üzerinde tabanca buj lunmuştur. i
• Suçlu takip edilmiş ve genç kadın kilitli bulunduğu evden çıkarılarak kocasına teslim edil mistir.
Izmirin, Şemikler - Çiğli arasında treı kazası
Menemen; (Hususî) — İzmir den bu sabah 7.15 de hareket e-den Bandırma ekspresi Şemik -Jerle Çiğli arasında 15 inci kilometrede lokomotifin triyom ak samının kırılmasile volanlar par galanmışsa da makinistin, hiç his gedilmeden lokomotifi mahira -ne durdurmasile büyük bir ka -za önlenmiştir. Ekspres, İzmir’den gelen diğer bir lokotomifle Çiğliden hareket ederek yoluna devam etmiştir.


w-
Arabcı - Tire yolunun kötü hali - İzmirden mülhakata işleyen nakil vasıtalarmm geçtikleri yolun tamiri bitinceye kadar otobüsler bir çok müşkülâtla karşılaşacaktır
I
4
Tire: (Hususî) — Her zaman gazetelere aksettirdidimiz memle ket dertlerinden bu defa şehrimiz le İzmir arasındaki yolun bo-de İzmir arasındaki yolun bozulduğu ve nakil vasıtalarını ne hale sokulduğu herkesin müşahe desinden kaçmamaktadır.
1 — Defalarca yazdık; İzmir —Tire yolu berbattır. Hele bu yo lun Arapça - Tire kısmı, yani ya nsı pek berbattır. Turistlik yol lara bağlı olan İzmir - Arapçı a lasındaki kısmın yüzde 60 ı iyi dır, geri kalan yüzde 40 ın da tamiri için uğraşan ameleler var dır. Yani yolun bu kısmı tamir edilmektedir. Ancak Arapçı - Ti re - ki 38 kilometrelik kısmın her kilometresi birbirinden berbat bir durumdadır - bu kısım da amele vardır, fakat bu ame leler yol tamir etmezler, yolu, bir baştan bir başa arzani ikiye bölen ve kilometrelerce böylece temadi eden lâkalar üzerine, hendeklerden topladıkları toprak ve kumları serperler. Bu top rak tabakası o kadar incedir ki; çok defa üzerinden bir otobüs geçince yerinde yeller eser. Kal dı ki bu yoldan bir günde en az 150 otobüs, kamyon ve otomo -bil geçmektedir.
Bu kum ve toprak serpme işi, yara üzerine tuz ekmeğe benziyor. Her gün bu yoldan geçen yüzlerce insan bu işe gülmektedir. Bu adamlara verilen yevmi yeler havaya gidiyor, yazıktır. Bu işçilere yol tamir ettiriniz, yol... Bu adamlarınızın nasıl ça lıştıklan ve ne yaptıkları kontrol edilmiyor mu? Biz öyle zan nediyoruz, Zira İzmir Nafia mü dür ve mühendislerine bu yol ü
- --- ~ ■■ ■■ . ■ ■ I ■ ■■■■■
Ceyhanda rüşvet alan K. komutanı
Mehmeddağ, adında bir vatandaştan 50 Ura rüşvet aldığı iddi as ile mahkemeye verilen karakol kotu utanının meraklı muhakemesi
Ceyhan: (Hususî )— Meh -med Dağ adındaki bir vatandaş tan 50 lira rüşvet aldığı iddiasile sanık karakol komutam Ali Ars lanın tutuk olarak yapılan bu -gı'ınkü muhakemesi bir saatten fazla sürmüştür. Yüzlerce me -raklı salonu doldurmuş bulunu yor ve bir kısmı da dışarıda kal mış bulunuyordu. Duruşma es -nasmda sanık karakol komutanı Ali Arslan ve avukatı rüşvet failini red ve inkâr hâdisenin miirettep ve suçun isnattan iba ret olduğu bu itibarla savcı ve diğer zevatın hâdise günü kara kolda tanzim ettikleri zabıt vara
Aydın ilinin zirai durumuna bir bakış

Aydın vi âyetinde ekileb len arazi incirlik zeytinlik, 172,361 hektardır. Her yıl ise 19520 hektardır
hektar yani yüzde 18 ziraata ve diğer türlü fay .ajaıfmıya yara-mıyan dağ ,taş, kayalık ve gel ler de 361,132 hektardır ki umu rnun yüzde -.1.7 sim teşkil etmek tedir.
İlimizde geçen yıl 32723 hek tar kışlık (hububat) ekilmişti, bu yı ki ekm miktarı 5075 hek tar fazlasile 3,7798 hektardır.
Gecen jilki yazlık (pamuk, su sam, darı) ekilişi 37,465 hektar kon bu yıl en az yüzde 20 - 25 fazla olacağı hazırlıklardan an -Jaşıhııaktadır.
Geçen yıl ilimiz çiftçilerine da ğıtılan tohumluk 110 tondu, bu yıl fazla ihtiyaç ve talep olmadığından 71 ton tevzî edilmiştir.
İlimizde hayvancılık kadar kü mes hayvanları da bol miktarda yetişir. Son yıl yapılan tesbite nazaran 381.000 tavuk, horoz, 12.400 hindi, 2430 kaz, 2715 ördek vardır. Bir yıllık yumurta is tihsali (ihraç olunan) 17.000.000

bahçe olmak üzere ekilen arazi mikdarı
Aydın: (Hususî) — 758.000 Hektar bir toprak parçasını içi ne alan ilimizde, ekime elveriş li toprakla zeytinlik, incirlik, bahçe ve ormanların kapladığı miktar şöyle tesbit olunmuştur:
Ekime salih toprak miktarı 172,361 hektar olup bunun 153,861 hektarı her yıl ekilmekte, 19.520 lıektan da dinlenmı -ye bırakılmalrı aoıı. Bundan baş ka 15.000 hektarlık bir kışıma da pamuk ve emsali sinsi zira at yapılmakta;ur ki, nisbeti yüz de 22.5 tur.
Yüzde-6 nısb etinde olan me-ıa ve çayırlıklar 42.245 hektar tutmaktadır. Bağ ve meyva bah çeleı ı de 2509 hektar tutmakta dır ki yüzde yalımdır.
5.502,770 Zeytin ağacı bulu • nan 27.369 hektar ve 1.989.000 a ğaçı olan incir bahçelerinin kapladığı 12.921 hektar toprak dş. yüze 6 yı geçmektedir.
Orman ve fundalıklar 13.4n0
r

İzmir belediyesine sora'
zerinde hiç rastlamadık.
Tamir edenler de dalga geçiyor, uzaktan bir otobüs gördüler mi iş başı.... Bugün hava u lam üzerinde ki yolda tamir ya panların, çukurlan çabuk doldu rabilmek ve fazla iş yaptı görün mek .tamir için açtıkları çukur lara kırılmamış koca, koca taşları istif ettiklerini gördük. 1 -nanmıyûn gidip bakabilir. Bu -gün üzeri toprakla kapanınca bir şey yok, fakat-yarın, yoldan hayır gör, İzmir Nafia teşkilâtı mızdan rica ediyoruz. Bu işleri artık ciddiye almalıdır.
2 MU■i ¥
rız. Kendi otobüsleri İkiçeşmc-liğin muntazam yollarından Eş refpaşaya çıkarken, bütün îz -mir otomobillerinin ve bilhassa Tire, Ödemiş. Torbalı, Bayındır, Selçuk, Kuşadası, Söke, Cumao-vası, Seydiköy gibi merkezlerin yürerce otobüsünün, her gün binbir azap ve tehlike içipde Bahribaba parkı üzerindeki dar ve döşemesi bozuk yoldan geç -meşine gönlü nasıl razı oluyor, İkiçeşmelik yolu, otomobillerin sadece çıkış yoludur, belediye o tobüsleri buradan hem çıkar, hem iner.
Bahribaba yolu ise bir âlem, burası belediye hududu haricindedir sanki... İzmir otomobilleri hem iner, hem. çıkar. Ayrıca mülhakat otobüsleri hem iner, hem çıkarlar. Bu bir zarurettir. Fakat, virajlara, hele döşemele re ne diyelim? Bu kadar insaf sizlik ve alâkasızlık yeter. Ewe lâ bu yolun döşemelerinin yapıl masını ve sonra virajların düzenlenmesini ve genişlemesini ri ca ederiz.

kasının suç delili olamıyacağını ve hükümsüz bulunduğunu iddia etmiştir. Bunun üzerine C. Sav cısı avukata cevap vermiş ve a vukat da mukabelede bulunmuş tur. Savcı ile avukat arasında şiddetli tartışma olmuştur. C. Savcısı iddianemesinde ısrarla suçlunun Türk Ceza kanununun delâletile Millî Korunma kanununun maddei mahsusasr gere -ğince cezalandırılması talebinde bulunmuştur. Neticede sanık a vukatı müdafaasını hazırlamak üzere mühlet istemiş ve bu iş tek kabul edilerek duruşma baş ka güne bırakılmıştır.


Yalovada âni bir ölüm
------------o------ îstmıbuUın meşhur tüccarlarından Kâzım TülbenlcioğlU; Bursa otobüsüne yetişmek üzere vapurdan çıkıp koşarken, kalb sektesinden otobüsün kapısında öldü.
-----1*---
Yalova: (Hususî) — Bugün Istanbuldan Bursa ya giden İs -tanbuhın tanınmış tüccarların -dan Kâzım Tülbentvioğlu Bur -8a otobüsüne yetişmek üzere 150 metre olan Yalova iskelesin de kızla koşmaya başlamış fa -kat kendisinde kalb olduğundan otobüsün kapısına geldiği za -man düşüp ölmüştür. Hükümet tabibi Muhittin Onbaşıoğlu tara findan muayenesi yapılmış sek-tei kalbden öldüğüne kanaat getirilerek ölünün gömülmesine i-fcin merilmiştir. Diğer taraftan ii zeri araştırılmış ve üzerinde 260 liraya yakın para ve bir altın saat bulunmuş vakadan tanıdık lan haberdar edilmiş motırrla Yalovaya gelen damadı Kâzım Tülbentcioğlunu l«tanbula gö -türmüştür.
Yalovadan Buraaya gidecek yolculann otobüslerde yer bul -mak maksadile iskele üzerinde hızla koşınaJanna lüzûm yok -tur. Çünkü Yalovada Bursaya gitmek için günlerce sıra bekle yen .otobüsler vardır. Bu ciheti, Yalova üzerinden Bursaya gi -den yolcuların bilmesi menfaat leri icabıdır.
----------o---------
İzmir Merkez Bankasında heyecanı bir hâdise -------------o------
Bir geminin sarhoy tayfası Merkez Bankası veznesinde paralan görünce almak istemiş
-----o----
İzmir: (Hususî) — Dün öğle den sonra Bilinci Kordonda limanda bulunan Papa Hiristidis Vasilyos adındaki Kanada bandı rah vapurda başlıyan ve Merkez Bankasında sona eren heyecan lı bir vaka olmuştur.
Beş gündür liman&a bulunan Vasilyos vapuru tayfalarından Süit, dün gündüzden içmeğe baş lamış ve saat 16 ya doğru gemi içindeki arkadaşlarına sarhoşluk sebebile sunaşmağa başlamıştır. Gemideki tayfalar kendisine yüz vermeyince eline geçirdiği bıçakla gemi halatlarına sanla -î’ak Kordona inmiş; önce Mer kez Bankasının yanındaki bir iki dükkâna girmiş, sarhoşluğu yüzünden her uğradığı yerde kavga çıkarmıştır. Kendini bil-miyecek durumda olan Şuit, bir denbire korkmuş ve elinde bı -çakla saat 16.20 de Merkez Batı kasının içine girmiştir. Bu sıra (da luşeye yaklaşan Şuit vezne-darardan paralan vermelerini is temiş; bıçakla da tehditkâr bir durum almıştır. Hâdise polise te lefonîa bildirilmiş ve Merkez Ban kasında sarhoş tayfa ile banka hademeleri uğraşırlarken polisler yetişmiştir. Şuit polisleri görünce şaşalamış ve teslim olurken bıçakla elini kesmiştir. Sar hoş tayfa adliyeye verilmiştir.
----------o---------
İzmir, Körleri
Koruma Derneği
----------o-------
Dernek menfaatine Karşı-gakakada çok güzel bir konser verildi
----o—
İzmir ; (Hususî)
şam Karşıyaka Halkevi salonla nnda Türkiyede ilk defa teşek kül etmiş olan (Körleri Koru -ma Derneği) yüzlerce vatanda şın önünde güzel bü’ konser ver miştir.
. Halkın göz yaşları içerisinde dinlenen bu konserde Garb ve Şark musikisinin en ince nok falarına girilmiş ve bu arada bu yardıma muhtaç vatandaşların hayattaki durumlarını sağla -


l
Dün ak -
mak üzere dağıtılmış olan üye dahi telâkkisi zordur. Zaaf, rayb kabul fişleri yüzlerce vatandaş tarafından doldurulmuş ve hal -kımızın en yüksek duygularına tercüman olan vatandaşlarımız bu derneği kuranlara sonsuz te şekkürleriııi ve şükranlarını bil dirmişlerdir. Kendilerine nıuvaf fakıyetler temenni ederiz.
u geçmektedir.
Yurdun başlıca bal istihsal e den bölgeleri arasında yer alan Aydın ilinden halen 124 fennî 20306 yerli olmak üzere 20110 kovan mevcut olup, geçen yılki bal istihsali 73041 kilodur. îhra ca göre tesbit edilen bilûmum is tihsalimiz, de 6228 kilodur.
toplaşacak slâm kongresi ve mezheblerin telfiki mümkün müdür? i -------- ------------------------------.1

imin yahııd kimlerin teşebbüs ve mübaşerctlori-Ie olduğunu bilemiyorum, amma Mısırda «Mezheblerin tclfi-ki maksadile bütün Islâm memleketlerinden çağırılan âlimler, vaizler, fakihlor ve saireden teşekkül edecek büyük bir kongre yapılacağı ve buna iştlrâk eylemek üzere memleketimizdeki yetkili zatlar dan bazılarının da dâvet olundukları malûmdur.
«Mezbeblerin talfiki» meselesi yeni değildir. Zaman zaman, İslâmî mecmuaların, İslâm din ve mez heblerilc uğraşan âlim ve muharrirlerin bu mes’eleye dair makaleleri, kitabları çoktur. EunlardaJi bir tanesini do, galiba Almenar gazetesi sahibinin eserini bugünkü Dij'anet İşleri reisimiz büyük üs-tad Alımcd Hamdi Akseki; henüz pek genç bir talibi ilim iken kudretli kalemile dilimize çevirmişti. Kongrenin konuşacağı maddelerin müfredatı ilân olunmadığından müzakerenin hangi mevzularla lnıdudlandırıldığı ve mezheblerin ne bakımlardan telfiki üzerinde konuşulacağı anlaşılamamıştır.
Bilindiği üzere, mahiyeti ve gayesi ne olursa olsun «İslâm Mez-hebleri» umumi unvanı altında mütalea olunabilecek bütün meza-hibin ilâ noktadan ele alınması gerekir: Bunlardan biri (itikad) lar ve diğeri (ameller) dir. İkinci; birincinin icablan ve zaruretleri olmak bakımından (Usuli din) ile (Talimatı mezhebiye) nin ayrı ayrı mütaleası kabil değildir. Mez heblerin birbirleriie karıştırılması, birinde mafruz eksiğin diğerinde mutasavver kemal ile tamamlanması ise ne caiz, ne de mümkündür. Yokluk, çokluk, eksiklik, fazlalık için müştereken kabul olunmuş bir vâhidi kıyası mevcud değildir. Şu halde, görüş; daima tek taraflı kalmağa mahkûmdur. Böyle olunca bu gibi mülâhazalarla ha reket; bir mezhebin diğerine tefevvuku, yahııd birinin eksik ötekinin tamlığı yolunda zanlara ve hükümlere yol açacağından hiç bir mezheb sâliki ve fakihi; eksikliği kendine maleylemek istemez. Şu halde; mezheblerin telfiki için her şeyden önce, müzakerenin cereyanında ittibâ olunacak prensip lerin tâyini ve bunların ittifakla kabulü icabeyler. Zaten mevcud ve muayyen (usul) kaideleri ve düsturları dışında bir takım prensiplerin yeniden vaz’ı, yahud ev-veldenberi mevcud ve mer’î olanlar içinden intihab ve tercihi ile diğerlerinin ihmali ise pek nâzik, hattâ hatarlı bir iştir ki, bunda kongreye iştirâk edenlerin söz bir ligi edebileceklerini ümid eylemek teyiz. Uzak bir ihtimal ile birleştikleri kabul olunsa bile, orada toplanacakların bütün İslâm ülke lerinin ve halklarının reylerini nefislerinde toplamış hakikî mümessiller olmadıkları da meydandadır. Kaldı ki; bu iş üzerinde söz sahibi olanlardan hepsinin çağrılmadığı ve çağnlamıyacağı kadar, türlü mezheblere uymuş Islâmla-rın «kendi akaid ve amal) lerini, yüzyıllardanberi alıştığı, inandığı ve tatbik eylediklerini her hangi bir kongre muharreratına tevfik ve tahvil ile başka istikametlere tevcih eyliyeceğine de ümid bağla-makk boştur. Mezhebler sâlikleri; şer'î delilleri dahi kendilerinin ittibâ eyledikleri müctehidlerin ve i-mamlann tarif ve tefsirine göre kabul ve tatbik eyledikleri halde, her hangi bir k’ongrenin kararlarını imam ve nıüctehidlerinin ak-val ve işaratı fevkinde tutmıaya-cakları bcdilıidir. Demek oluyor ki, kongre; değil mezhebler hakkında kararlar ittihaz eylemek, hattâ konuşabilmek için dahi temsil kud retini haiz değildir. Kararlarının teyidatı bulunmadığı dahi besbellidir. Böyle bir kongre ile; haddizatında tatlı bir hayal, hakikatte ise crişilemiyecek bir gayei muhaldir. Kongrenin ideale vusulda hayırlı adımlarla başlangıç olarak
ve tereddiid tevlid etmek ihmali daha kuvvetlidir.
Bugün dünya üzerinde; dört mezhebden başka Zeydiye, İba-diyye, Isnâ Aşeriye, ve ayrıca 1-mamiyenin bazı .kollarından sonra İsraailiyc, Bnbiyye, Bahaiyye, Derzive, Nusayriye, Yezidiye, Ale-viye ve hattâ Gullaiı mutasavvıfa... gibi çeşitli mezhebler vardır. Hepsinin sâlikkrinin adları islârn ismi, mczlıebieri İslâm mezhebi ve kendileri İslâm camiası mensubudurlar, görünüş ve gösterişleri böyle olmasına rağmen îsmaiiiye ve daha sonrakileri İslâm mezlıeb-leri hududundan hariç tutmak kabildir ve Islâm kelâm ve fıkıh â-limlerinin çoğunluğunca da öyle yapılmıştır, amma bunlarla meş


gul olunmasa dahi geri kalanlardan dört mry.heb İle, Zeydiye, lba-diye, tenâ Aşeriye ve İmamiyc a-ralarmda clah: *Usuli din» ve *Usırü mezheb bakımından bir-' ınılmasına asla im-
birJerile uyuştu
Yazan
r
M Rai? Oğan I
ve ina-
tek dü-inaıuşa
kân bulunarnıyacak görüş niş aynhklsn vardır.
Böyle oh'.rıca; insanları şünce, tok görüş ve tek ve bunların tatbikat ve cereyanın
da ayni şekillere bağlıyabilmek nasıl imkânsız iâ(*, mezheblerin tel fiki de öylece mümteni'dir.
İslamların yapacakları, muvaffak olabilmek ihtimali mevcud an cak bir işleri vardır: Her ferdi, her topluluğu kendi inancında ve amalinde serbest bırakmak, mez
f n
I
(Ifaşlarafı 1 incide) amelelerden mürekkep kesif bir kalabalık durmadan akmaktadır.. Bu kalabalığın; her iki tarafında bankaların ve ticari müessesele -rin jmksvldiği Wall Strect’e saptığını görüyoruz.
Nevyork şehrinin her bucağından koşup gelen arabalar, taksiler. caddeyi doldurmağa başlamıştır. Grev yerine ilk önce gelen simalar ve karaborsacılar» vazifelerine geç kalmış, güzel daktilo-kızlarla şakalaşıyorlar.
Nihayet içlerinden bh^çoğu levhalar taşıyan bir grevciler kafile si gelip Stock Exchange müessese stnin kapısı önünde birikiyorlar.
Filhakika, bir buçuk asırdanbal ri ilk defadır ki. hatırı sayılır bîr memurlar kafilesinin böyle bir grev ilân ettiğine şahid oluyoruz. ı Kafilenin, mütevekkil bir hâli yok. Zira grevciler, bu müessesenin mu, tzzam kapısı önünde boy göste -1 ren her şahsı yuhaya tutuyorlar..* 1 Şurada, burada, kafilenin orta ye rinde beyaz şapkalı denizciler göze çarpıyor»
Bunlar, gemiciler sendikasının, grevcilerin yardımına göndermiş olduğu gücü kuvveti yerinde kimselerdir.
Otomobil kornelerinin banka binalarına çarparak genişleyen gü -rÜtüsü, gazete müvezzilerinin çığ-* lıklan ortasında, muazzam bir ka labalik daha gelip grevcilere katışıyor. Bu kalabalığın içinden kürk giymiş bir kadın fırlıyor ve gidip Stock Eksclıange müessesesinin kapısı önünde dikiliyor. Kadının her şeyi göze almış azimli bir hali var. O, geçip giden borsacıların yolunu kesmeğe çalışarak, onlara, şöyle bağırıyor:
Hele beni bir adım olsun yerim cıer kim Uzatanın, ne olacağını gö ı örsünüz!ı ilk önce, hiç kimse ka dinin yanma yaklaşmıyor; fakat o. tehdidine devam edince, etrafını polisler alıyor. Bu vaziyet karşısında kürklü kadın, boylu bo yurca yere uzanıyor.
Kanlı dramın ilk safhası başla-muştur. Kadının bu hareketini gö ren 40 kadar grevci, yolu kapa -mak maksadile kaldırımın üzerine uzanıyorlar. Polisler, bacaklarına yapışan dilerden kurtulamıyor ve yerlere yuvarlanıyorlar. Vak’a mahalline koşan diğer bir çok polisler. yerde uzanmış yatan insan vvcudlerine basarak kalabalığı da ğjimağa çalışıyorlar. Artık ortalık tamamıle karışmıştır. Kadın -lar ayılıp bayılıyor: erkekler, ye dikleri sopanın tesirile yere yu -v arlanıyorlar.
Bittabi-, sonunda üstünlüğü po lisler kazanıyorlar. Kargaşalıkta yaralanan grevcileri acele acele a tabalara taşıyorlar* Kafası patla-1 yan bir polisi, imdadı sıhhî arabn sı alıp götürüyor.
Bu müddet zarfında, bütiftı seyrüsefer durduruluyor. Greve işti -rak eden memurlar, 50 kişilik kafileler, haltndpî Stock Exchange mlîessesesi binasına tıkılıyorlar. Tevkif edilmeyen denizciler ise, bu arada halka, polisin vahşiya-ne muamelesini* teşhir eden ilân lar dağıtıyorlar.
Sabahın 10 nda Stock Exchan-ge binasının ici. bir değirmene dön n üştür, öğle üstü, actîonlar (.380.000) tir.
Vak’a mahallinde
fote muhabiri, grevin bazı safhalarını tesbit eden fotoğrafları ken

ol değiştiren o yükselmiş •
bulunan bir
heblerin izahlarını ve münakaşalarım daima ilmi ve tarihi bakımlardan hakaretsiz yürütmek, (Elli Kıble) yt bir sebeb ve süetle sn ran veya alenen, (tekfir tefsik), (tcl'in ve tahkir) eylememek yolunda kararlar almak, ı-şa datta bıüunnoakür. Bu nokta üzerinde dınmlur ve ayni Kıbleye y6-nelen bütün MÜ3İümanlarda, Jm kardeşlerinin kederi ile müteelüm, saadetinden memnun olmak duygulan yaratılır ve gclkştirili de her zaman ve her mekânda birbır-leıHe ellerinden ve dillerinden gelen V5 i.ı.lebden koruma ve kajır-ma\ı yapmağa alıştırılırsa, yahııd böyle olmasının yolu ve çaresi bulunursa; Islâm kongre'îi; en meşkûr hizmetini yapmış, Islâm ÎP-minin takdir ve teşekkürlerine hak kazanmış olur. Üst tarafı senbo-lik ve tasavvur! gayelerdir. Güzeldir, çekicidir ve tatlıdır, amma ne yazık ki hayaldir!
II
dı gazetesine yolluyor. Ertesi gün 12 milyon nüsha basan ingiltere-nin 5 büyük günlük gazetesi, ele geçirdikleri bu fotoğrafları birinci sahifelerine dercediyorlar.
Komünistlere göre, bu grev, bir çok hususların ifşasına yar . • mistir. Humanlte gazetesi lcaâar, muhafazakâr bir organ olan Da: ly Telgraf da grevin kanlı safn terim okuyucuların dikkat nazarı Ka arzetrnekten başka bir şey yan mamışl ardır.
Bundan böyle, Billanconrtda (‘Trö ıraıfın kendi memleketinin işçiV* rmc nasıl dayak attırdığı» artık herkesin malûmudur.
Grev mevsimi
Birleşik A neıikada jrrevler, t? bîr mevsime tabidirler» Se”
d«ka sAîlerile b&tiin bir- aana-v J( piminin miime^eilleri ararandak’ münakaşalar, ilkbaharda vr um' m i y etle Nisan ayında vnkuhul-maktadır. Bu. mukavet lerin rrl yete erdiği bir mevsimdir 19* yılının grevleri, b* mevsimde bn L'iniPtı. Bununla beraber; geçe” sened^nheri. Amerikan knnrresi-P’n Cumhuriyetçilerinin ekseriy** ti tarafından kabul edilen veni ş çim kanununun hükümlerine go re grevlerin tkhdîdi cihetine gid,-’ mistir.
Fakat bu kanun, sendikalar f*ı:Jiyet)ne, bazı sahalarda man* olmaktadır. îste bu vii"dendir k Amerikan rai'sma federasvemu * m eri can Federation of Labour*
ve sınaî teşekküller kongresi Co^-gress of insdıırtrial organinatlor bu kanuna karşı muarız bir ta vır takınmaktadırlar. Bazı sendik ı liderleri de şöyle bir dil kullan -maktadırlar:
— Biz bu kanunun, reaksionr bir hükümetin elinde bir tedhin leh olmasını istemivoruz. Zaten •» onun mahkemelere aksettirdik n bazı hükümlerinin mesrûiyets ’,î-gi meydana çıkmıştır. Bundan boy le adlî makam; bilhassa seçim m zuunda siyasî hareketimizi ta jvîb çimektedir. Cumhurreisî seçimi sı rasında,
göstereceğimiz namzetlerin ne 25 milyon oy kazanmamız kündiir.
John L. Lcwis’in parolası: kavelesiz iş olamaz h
Birleşik Amerikâ. John Lewfe‘ in verdiği şu karar yüzünden v ni ve acıklı bir kömür sıkıntısı^ mâruz bulunmaktadır: «MukaveV • iz iş olamaz!? 14 Majnstanb* • John Levns’in enirinde vazife ren 400000 mâden amelelin ' (30C.000) kadarı mâden ocakîr * terketmişlerdir. Bu sebebden layı trenler işlemez olmuş. Avn* pa memlokotlerine mal götürme’** hazırlanan gemiler seferlerini f til etmeğe mecbur lu-ılmıslard” Cyle zannediyorum ki. nvlloHe” a ıasında mevcud gerginlik vb ’ den bu grev meskût geçilmişti'. Bugün Wall Street’tc vukua .
len memurlar grevile rnı tanrınız mevsimi ba
Juıunaktadır. İkinci dünya sav dnnheri patron ve amele mün sr beti, tamamlie Amerikanvarî İçtimaî tecrübe mektedir.
Bu tecrübenin edeceğini, Levis
halde hiç kimse bilmiyor. Ya im muhakkak olan şu ki, büyük □ ti dikalar oynadıkları İktisadî • ) sayesinde, günden güne daha mü him bir siyasî ehemmiyet kaz maktadırlar.
ppropaganda
leh*-nir
Mi,
şendi î( slanıui jıı asır
bv
mahiyeti arnet
ne kadar dev- t (1e dahil oldut.
J 27 MAYIS 1943
t y, n T n a «t a rr

SAYFA r- 9.
Emekli maaşlarına
zam tasarısı
(B aşlar afi 1 incide)
Niğde milletvekili İbrahim Re fik Soyer de eski emeklilik ka -nunları hakkındaki görüşlerini belirtikten sonra tasarının gecik tirilmeden Meclise getirilmesini dilemiştir.
Manyas gölünün sedlerile ,Ak sakal Regülâtörlerinin yapılış maksadına, ve Çakaruz değir -men bendine dair Emipiddin Şeh közün sözlü sorusuna karşı Ba ymdu'lık Bakanı Kasım Gülek-In yaptığı açıklamadan sonra söz alan Eminiddin Çeliköz, Sad delerin yapılışı, yıkılma keyfiye fi ve bundan zarar görenler hak kında izahat vermiş, Çakaruz değinmen bendinin hemen kaldı nlması, Regülâtör kapaklarının kıs yaz açık bulundurulması, Manyas arazisini tehlikeye düşürecek dereler yataklarının temizletti rilmesi, şeddelerin der -hal tamir edilmesi gerektiğini i-leri sürmüştür.
Sorular üzerinde geçen bu gö riişmeleri takiben göndemin diğer maddelerine geçilerek Anla! ya milletvekili Mustafa Korkut, Çoruh milletvekili Asım Us, İsparta Milletvekili Kemal Tura -nın Bakardık tezkeresi ve korniş yonun bu taleplerin dönem sonu na bırakılmasına dair raporları okunmuş ve tasvip edilmiştir.
Mardin milletvekili General Kâzım Sevüktekinin harb malûlü olup yaşı 70 i geçen ve fiilî yardıma muhtaç olanlara bir hizmet teklifi ve buna ait korniş yon raporu okunmuştur. Millî Savunma komisyonu raporunda ve Meclise verilecek olan emekli lik tasarının buna dair hükümle ri ihtiva eylemekte bulunması itibarile teklifin reddini istemek te idi.
Meclis komisyonun raporunu ka bul etmiştir. Ve yine Millî Savun ma Komisyonunca reddedilen Seyhan milletvekili Sinan Tekelioğlu-nun emekli, dul ve yetim aylıklarına zam yapılması hakkındaki kanun teklifi üzerinde açılan müzakerede. teklif sahibi malûllerin acıklı durumundan bahsederek jrmulsyon raporu lebinde konuş-muşrür.
SÖ7. alan Ankara milletvekili Hıfzı Oğuz Bekata. maliye uzmanının yeni emeklilik kanununda malûller vaziyetinin göz önünde
Afyon milletvekili Ah-Gaziantep milletvekili Barlas. Gaziantep Ce-Aukara milletvekili
f
Fiiistinde dorum

SOM DAKİK
bulundurulacağını, beyan etmesi üzerine teklifin komisyonda redde dildiğini işaret ederek bu henüz tasarının gelmemiş bulunmasına nazaran bu teklif kamutayca da reddedildiği takdirde bir sene içinde yeniden bir tekMfte bulunulmı-yacağı için teklifin ve raporun ko misyona geri verilmesinin muvafık olacağı mütalcasında bulundu.
Külli Savunma Komisyonu • sözcüsü Hatay, milletvekili general Eyüb Durukan da komisy onun tek lif sahibi Sinan Tekelioğlu ile ayni düşüncede olduğunu, evrakın komisyonda uzun zaman emekli kanununun gönderilmesine intiza-ren kalmış olduğunu, bu sebeble reddin bir formalite icabı olarak yapıldığını söylemiş ve komisyona iadesi teklifinde bulunmuştur. Bu müzakereler sonunda teklif büdce ve maliye komisyonlarına geri verilmesi-kabul edilerek Ankara mil letvekili Muammer Erişin bankalar ve devlet müesseseler! memurlar^ aylıklarının tevhid ve teadülüne aid kanunun hususî kanunlarla kurulan bankalar ve teşekküllerle hususî surette teşekkül eden ve sermayesinin yarısından fazlası devletin veya bu kanunda yazılı teşekkül ve mik-sseselerin elinde bulunan millî bankalar memurlarını. bankanın sermayesi ne-mikdar olursa olsun teadül kanunu haricinde bırakılmasını istiyen kanun tekliflerinin ve buna aid raporun müzâkeresine geçilmiştir.
Söz alan med Oğuz. Cemil Said mil Alevli,
Muammer Eriş. Afyon milletvekili Şahin Laçin. teklifin kabulü lehinde bulunmuşlar. Diyarıbakır milletvekili Ilışan Hamid Tigrel de bu kanun 3659 sayrılı kanunun heyeti utnumiyesile birlikte mütalea edilmesi icabetttği mütalcasında bulunmuştur.
Üzerinde geçen uzun tartışmalardan sonra muammer Erişin tek lifi kabul edilmiştir.
Kimsesiz, terkedilmiş ve anormal çocukların korunması hakkında Meclis gündeminin son maddesini teşkil eden kanun tasarısının müzakeresinde söz alan Seğhk ve Sosyal Yardım Bakanı Doktor Behçet Uz. kanunun ehemmiyetini tebarüz ettirerek bir açıklamada bulunmuş ve bu kanunun ivedilikle müzakeresini istemiştir.
Kütahya milletvekili Ahmed Tahtakılıç ivedilikle müzakere a-levhinde konuşmuş, Konva millet-vekili Sadi İrmak, kanun rnevzuu-nun tümü hakkında görümlerini a-çıkladıktan sonra kmmnun bir an evvel tatbik mevkiim germesinin verinde olacağını söv lemistir.
Daha sonra konusun* Muraş milletvekili doktor Kâmil İdil, Kars ; milletvekili Tezer Toslatan, Sedat I Çumralı. kanunun mahiyeti, çocuk, kimsesiz çocuk konularında görüşlerini belirt m islerdir.
Kanun tasarısının tümü üzerinde tartışmalara vaktin gecikmesi üzerine Meclisin cuma günkü içti-maında devam edilmek üzere toplantıya son verilmiştir.
Bağlar başı Genç I* k Kulübünün L ougresi 30 5'948 pazar günü saat 10 da klüb lokalinde ilk kongremiz akdedileceğinden bütün azanın terifleri rica olunur.
(lia.ş tarafı 1 incide) helerde giriştikleri harekât bugün de devam etmiştir. Demeçte bulunan sorumlu şahsiyete gö re, Arablar, Yahudi devletinin inevcudiveti meselesinde her hangi bir tâvizi mümkün görmemektedirler.
Lake Success; 26 (AP) — Bu gün Arab hükümetleri Lake Success’deki temsilci heyetlerine,Birleşmiş Milletlerin Filisti • ne dair ateş kes emrini kayıt -sız ve şartsız bir şekilde kabul edemiyeceklerini talimat maka-Kun'ia bildirmişlerdir.
Arab devletleri, ateş kes emri ni kabul edebilmek için üç şart ileri sürmüşlerdir.
Bildirildiğine göre, şartlar şu dur:
1 — Haganah'm silâhlanması nın durdurulması.
2 — Yahudi devletinin tanınmasından vazgeçilmesi.
3 — Yahudi hicret hareketi -niu tahdidi.
Güvenlik Konseyi Türkiye sa atile 22 de yeniden toplandığı za man Aıab delegelerinin dinlenileceği anlaşılmaktadır.
Aksülânıeller!...
Lake Succcs: 26 (AP.) — Bugün beyanatta bulunan büyük bir devlet sözcüsü, Aıab memleketlerinin Birleşmiş Milletler mütareke teklifini kabul etmek istememe leri halinde, bu memleketlerle mü nasebetlerin kesilmesi hususunda dünya ölçüsünde bir teşebbüse geçilebileceğini söylemiştir.
Güvenlik Konseyi. Türkiye saa-tile 16 da yani Ateş kes mühletinin hitama erişinden iki saat önce toplandığı zaman Suriye delegesi Faris el Huri, Arab hükümetlerinden henüz talimat almamış olduğunu söylemiştir.
Khd Abdullah ne diyor?
Kahire: 26 (A.A.) — Bugün ba sın muhabirlerine demeçte bulunan Ürdün kıah Abdullah bilâhare Ateş kes emri almak için askerlerini savaşa sürmediğini belirt nıiş ve şunları söylemiştir:
♦Hedeflerimize ulaşıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz askerlerimin hayatı benim için çok kıymetlidir. Kanlarını boş yere dökmiyecelderdir.
KadüMİe ıe civarında savaş devanı ediyor
Kudüs: 26 (A.A.)
Kudüs muhabiri şehirde rında savaşların devam bildirmektedir.
Arablara göre, Telaviv
şosesi üzerinde Latrun civ çarpışmalar cereyan Arab Lejiyonu, bir kaç saat devam eden muharebede Yahudilc-
* rin 600 den fazla kayıb verdikleri ni -ilâve etmektedir.
Londra: 26 (A.A.) — Kudüste şiddetli savaşlar devam etmektedir. Eski şehri çevreyen mahalle-
olarak kullan-
— Na-
başkan
Araların cevabı
fl K
S1
Konseyirid inceleniyor
JJ
Tarım Bakanının yeni beyanat
I
b
B.B.C. nin ve civa-ettiğini
- Kudüs arında etmektedir.
ler bombardıman ediiru .. Kuzey kesiminde eski polis merkezinin bulunduğu Rus imtiyazlı bölgesine müteaddit obüsler düşmüş tür. Şeyh Yaraş mahallesi ile Şam kapısı arasındaki bölgelerde savaşlar olmuştur. Burada Arab Le jiyonu sokak savaşlavuıuan sonra ele geçirdiği mevzileri takviye etmiştir. ' *
Telaviv - Kudüs vohına hâkim Tbabelvad Boğazında cereyan e-den savaşlarda. İrak hava kuwet terinin de yardımı ile 700 kişilik bir Yahudi kuvveti imha edilmiştir. Y’ahudiler de ilk defa 17 librelik İngiliz topları m ıslardır.
İjıgiiterede tee^)ür
Lake Success: 26 (A.A.) fen:
Buradaki İngiliz heyeti
Trumanın yeni Yahudi devlerine I bir ikraz vâdinde bulunmuş olduğu ve silâh sevkiyatı üzerine konulmuş olan ambargonun kaldırıl-j masının muhtemel bulunduğu hususunda Vieznam tarafından verilen haber karsısında teessür duv-
• • muşlardır. îngilizler bu kabil tedbîrlerin Filistine bir ba.ışa varılması ihtimallerini yok edeceğiğini bildirmişlerdir.
İsrail devlet ile Rııs)a arasında diplomatik münasebetler
Moskova: 26 (A.A.) — Öğrendiğine göre, Sovvetlvr Birliği Dışişleri Bakanı M. Molotof. Filistin muvakkat Yahudi hükümetinin i-ki memleket arasında diplomatik münasebetler tesis edilmesi yolundaki teklifini kabul etmiştir.
Rusyaya mihnet ve şûran
Moskova: 26 (A.A.) — Sovyet ordusunun yayınladığına göre Yahudi geçici hükümeti Dışişleri Bakanı Mosev Sherlock Molotofa bir telgraf çekmiş ve İsrail devletinin Sovyetlerce tanmnıış olmasmdaa dolayı minnet ve teşekkürlerini bildirmiştir. ,
Slıertock, bundan başka, iki memleket arasında diplomatik heyetler teatisini istemiş ve Molotof bu talebe muvafakat etmiştir.
'lelâvive büyük bir hava akını • Kahire 26 (AP) — İngiliz kon trolü altındaki Yakın - Doğu ra i-vo istasyonunun bu akşamki bir yayınına göre, Mısır Kraliyet ha va kuvvetleri bugün Telavive büyük bir akın yapmışlardır.
Büyük bombardıman u£aldaı-ma avcı uçaklarının refakat etmiş olduğu bildirilmektedir.
Kudüs muharebesi birkaç çrünr kadar bitecek
Kahire 26 (A.A.) — Bugün basın muhabirlerine demeçte bulu-, uan Arab Birliği Genel Sekreteri Azzam Paşa. Kudüs muharebesi-nir birkaç güne kadar sona ereee ğini bildirmiştir.
Azzam Pasa, ezcümle şunları söy içmiştir :
«Harp halindeyiz. Mukadderatı-
Lake Success: 26 (A.A.) — Gü venlik Konseyi bugün başkan Parodi tarafından açılmıştır. Parodi. Filistinde ateşin kesilmesi hak kında verilen emre bazı Arab devletlerinden cevablar geldiğini ve bu mesele hakkında Yahudi ajansından bir telgraf aldığını bildirmiştir. Parodi, gelen cevablann şif re dairesinde çözülmekte olduğunu, sekreterlikten cevab alınıncaya kadar KonseyinHindistan ile Pakistan arasındaki anlaşmazlık meselesi ile meşgul olmasını teklif etmiştir.
Parodinin teklifi kabul edilmiştir. Sekreterlikten cevab gelir gelmez Konsey Hindistan - Pakistan meselesi müzakeresini geri bırakarak derhal Filistin meselesini ele alacaktır.
İngiliz heyetinin durumu
Lake Success: 26 (A.A.) — Filistinde ateşin kesilmesi teklifinin muhtemel olarak Arablar tarafından reddi üzerine, Güvenlik Konseyi nezdiildeki İngiliz murahhas heyetinin Konseydeki-durumu hak kında yeni talimat alacağı beklenmektedir.
İngiliz murahhas heyeti çevrele ri Güvenlik Konseyinin bu mesele hakkında bugün bir harekete geçeceği beklenmektedir.
İngiliz hükümetinin bu mesele kalcısındaki durumunun halen Londvada Bcvin ile Douglas arağındaki görüşmelerin neticesine bağlı bulunduğu bildirilmektedir.
-------O-------
Rusya ile tek taraflı görüşme
Londra: 26 (A.A.) — Dışişle ri Bakanı M. Bevin asıltıda ka lan dış siyaset meselelerinin Sov yet Rusya ile tek taraflı olarak görüşmesi fikrini bugün red etmiştir.
Bu hususta Avam Kamarasın da demeçte bulunan M. Bevin ez cümle şunları söylemiştir:
Sovyet Rusya ile aramızda he nüz halledilmemiş meseleler mev cuttur. Bu meselelerin diplomatik yollarla halli icab etmekte -dir. Diğer memleketleri ve Ingi liz milletelr camiası ülkelerini il gilendiren diğer meselelere gelin ce bunlar ancak bu memleketler le istişarelerde bulunmak sure-tile haleldilebilir .
mız gelecek birkaç gün içinde taayyün edecektir. Çok cesaretli vo soğukkanlı olmalıyız. Sonunda hedeflerimize ulaşacağız.»
(Başlar af t l incide) mahsul durumumuz geçenlerde söylediğim gibi evvelki yıllara göl* re daha iyi bir vaziyet arzetınekr tedir. Bu yıl yurdumuzda hava ve yağış şartlarının müsait seyri u-munıiyet itibarile ekinlerimizin gelişmesine yardım etmiş ve bu itibarla iyi bir mahsul Y ılının ümid* leri de çoğalmıştır. Bu bakımdan memleket çiftçilerinin bilhassa böy le oldukça iyi bir mahsul vadeden yıl içerisinde hasat ve harman işleri için muhtaç bulundukları makine ve ziraî âletlere olan ihtiyaçları da Bakanlığımız tarafından ön plânda düşünülerek gerekli ted birler alınmış ve zirai kombinalar dairesinin kendi ihtiyacından kısarak sağladığı çeşitli aiât ve mar kinelcrle, Zirai Donatım Kurumu-nuıı büyük güçlüklerle hariçten teminine muvaffak olduğu zirai makine ve âletleri kâr gözetmeden bedeli mukabilinde ihtiyacı o-lan çiftçiye tevzi edilmiye başlanmıştır.» * •
Bakan bundan sonra bu yıl An-İngiliz - Amerikan müıasfibatı gergin bir safhaya igriyur
Vaşington: 26 (AP) günkü başmakalesinde şington Evening Star gazetesi ezcümle şunları yazmaktadır:
Birleşik Amerika ile Büyük Britanya arasındaki münasebet lerin gittikçe gerginleşmesi esas itibarile Filistindeki Yahudi A-rab harbinden ileri gelmekle be raber, çok daha şumullü tepkiler husule getirmektedir. Filistin konusu, hemen hemen her alanda Vaşington ve Londra ara sfndaki münasebetler üzerinde muzır bir setir icra eden tahriş edici bir madde gibidir. Bu ga -yet ciddi bir meseledir. Ziıa a meri kan ve İngiliz hükümetleri arasındaki yakın anlaşma, istik rar ve kalkınmasına doğru vaki bütün kurucu teşebbüsler için hem muharrik kuvvet ve hem perçin vazifesini görmüştür. Bu elle tutulmaz, fakat yine de hayatî Önemi haiz psikolojik fak -tor (Amerikan—İngiliz arrkjsma. sı) ortadan kalkacak olursa, Avrupa, Orta Doğu ve hattâ U-zak Doğuda halen ele alınmış bulunan bütün teşebbüsler vahim surette zarar görür ve bel ki de tehlikeye düşebilir?'
Bu-«Va-

Türkiye Kredi Bankası A. O
İstanbul Merkezi: bu gün 27 Mayıs 1948
tarihinden itibaren Yeni Postâluuie karşısındaki binasında
AÇILMIŞTIR
Her türlü Banka muameleleri yapar
Kasa saatleri: Adi iş günlerinde 9.15 • 16,30 öğle tatili yoktur.
Cumartesi günleri 9.15 -
C
Ekonomi Bakanı şeker buhranını halâ inkâr mı ediyor (Bastarufı 1 incide) layısile Ekonomi Bakanlığına müracaat eden İstanbul belediyesi, tahsis edilen kontenjan miktarının artırılmasını istemiş, fakat Bakanlıktan gelen bir telgrafta bu na imkân olmadığı hattâ, şeker darlığının Ağustosa kadar devam edeceği ve elde stok bulunmaması cihctile ihtiyatlı davranılmadı tevzi usullerinde esaslı tedbirler alınması bildirilmiştir.
Vali Lûtfi Kırdar, Ekonomi Bakanının sözlerini nazarı dikkate alarak basına verdiği demeçte ise, şeker tevzinde karne usulünden şiddetle kaçınıldığını, bunun masraflı ve bir takım yolsuzluklara sebcb olucu mahiyet taşıdığını tebarüz ettirmiş, esasen bu darlığın suıı’i olarak yaratıldığını ileri sür m üştü
—ı.tâ evvelki güne kadar ilgi-
liler, şekerin karne usulüne bağ-^ Lanaoağı hususunu hatüy'etle tek-zıb etmi l( r fakat buna rağmen( bv k • d i y • -. Ekonomi Bakan 1 jğm a ] dün çektiği bir telgrafta, bugünkü( şartlar içinde ve tahsis olunan kon] tenjana göre sıkıntıya önlemek i- ( çin ş( ker tevziinin karne usulüne! bağlanmasından başka çare görü-1 İçmediğini bildirmiştir. ]
İstanbul belediyesi tarafından^ karne tab’ına başlanmış ve bu iş* için 25 bin lira sarf edilmiştir ’ Bir milyon 200 bin karne bastı-' rılnuş ve ay başına kadar muhtar' lar vasıtasile halka tevziine karar' verilmiş bulunmaktadır.
Ticaret Bakanlığı, karne tabına sarfedilen 25 bin lira tahsisa-tı vermediğinden belediye bu parayı, kendi büdçcsinden ödemiştir. Bu para bilâtıare ya karne tevzi edilirken halktan alınacak veya şekere bir nrikdar zam j«apıiınnk Buretiie teinin olunacaktır.
Bilindiği veçhile. Ekonomi Bakanlığı, şeker tevziinde belediyeye pamuklu mensucat tevziinde cari olan esasları tatbik etmek, masrafları halka intikal ettirmek salâhiyetini vermiştir.
Şeker karneleri bastırılmış olmakla beraber, henüz ilgililer, 4şe-kpf tevziini karne ile y-apılacağırıa dair kal î bit lisanla beyanatta bulunmamaktadır.
Karne usulü tatbik edildiği takdirde nüfus başına ayda 1 kilo çeker verilecektir.
(3) Bunlardan ı ceddinden intikal cafra ve camia (4ı.
. âza (5;, gök gürlemesi ve çakmasından ^karılacak hüküm -£ lerin ilmi (6), fimi oucûm (7), ilmi heft (8ı. hep onun malûmu i-di. Bu ilimler oııdan menkuldür.
Abbasî halifesi Mansur ile çok maceraları olmuş, hapsinde ima-! mın kerametleri galip gelmiş ve a-
) cıklamLŞtır. Gelecekten ve olacak-
) tan verdiği haberlerde sadık [ cümlesi de doğru çıkardı.
)
) Ehli hak demişlerdir ki:
[ 1) Beşinci «manı Muhammed Bu-
ji kır’e (Bakır) lakabının Resulü ( ckfiBm tarafından verildiği asılsız / bir iddiadır.
) ‘Buna miiteallik nakiller ve hâ C dişler; hep kâzib ve mevzudur. Za
) n'a omda cn. birinci âlım olduğu da
r doğru değildir. O devirde şöhretli r üstün başka âlimler dahi vardı c Muhaırnned Ea(kır’ın kendile -
I ilinden (ilim) öğrendiklerinin ÎUro
niaa da, tarikiIe ilini ilmi ihtilacı
idi.
leri de malûmdur (1)
2) Caferi. Sadık’ın büyiik
z; uaıerı. badık'm büyük bir âlim olduğu muhakkaktır, amma o üt un devrinde onun gibileri ve daha üstünleri de yok değildi. Caferi Sadık da o zatlerden istifade eylemiştir ve bunların da isimleri malOnıdur. (2).
3) Muhammrd Bakır; Alanın yo

Pervanesiz uçak Anka raya geldi Ankara. 26 (A.A.) — Ingiliz Gloster Meteor tepkili uçağı bu sabah saat 9.50 de tamirden şeh rimize gelmiştir. Binbaşı Vater ton idaresindeki uçak şehrimiz üzerinde uçuşlar yaptıktan son ra Etimesgut askeri hava meydanına inmiş ve Meteor fabrika sı Türkiye mümessillerile basın mensupları tarafından karşılan mistir.
Uçak, şehrimizde 011 gün kadar kalacak ve müteakiben Eskise -hir—İstanbul—İzmir yolu ile Lundraya dönecektir.
Yaz»ıf BtaU Ofpıaı
111 11 — 1
Tefrika I\T. 135
İMAMİYE FIRKALARI

İsnâ Aşeriye imamları rivayetler luna gitmediği gibi, onların isnr.d eyjcdiklei’i evham ve hayâlât ile münasebeti yoktur. Kavgadan, düş manhktan çekinen, fitneden ihtiraz eyleyen mübarek bir zattır.
Ebubekir ve Ömer haklarında (ben ehli beytimden hiç birinin* enlerin muhabbetinden ve saygı -sından uzaklaştıklarını idrak etmedim.» diyen ve *bizim şiamız Allaha itaat eden ve Allahtan kor kanlardır, sözünü söyleyen bu ytıksek insan şifinin tavsif eyle -dikleri gibi değildir.
Halbu ki, imamiye, bütün riva yellerini hep Bakır ile Caferi Ba-(Jık’a bağlarlar. Hakikatte ikisi de Qplara atf ve ıjbtolunan menleırbât tan beridir.
4) Caferi Sachlc’ın, ibadet ve i-Emle iştigal yolile riyaset (imamet) işini başardığı da mütenakız
evvel ve vacib.olatt ııa-ve)-mesalihini «rüyet ve idareyi ikame vo iıılaz-bir yetki me\»ud olma
bir dâvadır. N&sın umurilc. iştigal edemeyip de nafile (tKvafil) ibadet ile meşguliyet; riyaset savılmaz. Şianın inançlarına göre huruç şartı da tahakkuk eylemiyor.
İslamların başkanlık makamım ihraz edenlere nevafili ibadat ile iştigalden sın umnr siyaset ve ö ir. Böyle
dığı halde vazîflei riyafletin; sadece dua ve ibadet ve talim ile itası na kail ölmek hatâyı mahzdır.
5) îmamiyenin; ('Caferi Sadık; maarifi hakikiye ve akaidi yaküıi-ye; tebliğ ve tedvin edilmişi ir.) de meleri de doğru değıkiir. Resulü Ekrem efendimiz: ümmeUrrine (ün ve şeriat hükA)u.b’riuı ekindi
yan ile bildirmiş olduklanna göre. Îmamiyenin iddiaları kabul olu
be-
ve karşılıklar
nacak olursa, Caferi Sadık; ya, peygamberimizin beyan eylemedik terini yeniden ve kendiliğinden uy durmuş (ihtida’) yahud da bıldır diklerinde kasr ve tadil, yahud tevsi ve tağyir yapmış, nesh veya tahrifen tevil yoluna gitmiş olduğuna hükmedilmek icabeyler, kı, mümkün ve doğru değildir. Bu m radın; Caferi Sadık hakkında uy durulmuş yalandan başka suretle telâkkisi imkânsızdır.
(Devamı var'1
(3) — Isnıi âzam; 4lluhiilaul(ı -1 tn isimleri arasında en büyüğü dür.
l)u isim; telâffuz olunursa, yu-pdarnayacak iş. vukua gedirtlcml • ycoek har i ku2 âdettik yoktu- Am -îw», o ismi kivise bilmezdi. Imaın, bunu da biliyordu. Şark masalla*
tında, bilhassa (Binbir gece lıiİM yeleri) nde isnıi âzanıtn hassala-ı ■ı iııdun çok ist ifade olunduğu (/ö-j « ;■/’j r ’
/ Uid I. ’
(^) — Cafr ve carniu hakkınd^ t ,:v.tlc€ izahat vcfûlnûşti. '
— Azâ seyirmeeiudcn ve û( prenmeşinden çıkarılan tiirlü ma naltır. (
— Ihında Şiihöi ifk kuram Juönınc Ibni Sebe’ın talimatının lcrini ga/rmemek kabil değildir. 1 Onlar; şimşeği .semâJarda ı ve sevi a uları koğıduyan Haz} id Alinin elindeki Zülfikann puj itilişi, güle gürlemesini de oıiKtf] ıvınruıuşı sunarlar, gök gürledik-i ( t Essehimü aleıık, yâ Emirülmil^ w, nin! derlerdi. Tafsilâtı ilk kt -J SiHdardadu. j
(1) — Yıldızların insanlarda ve] dünya işlerinde müessir olduyunaS iHunanların uydurduğu ^yıldızlarai I tiltrp hüküm çıkarma iimi . Bu-C runla en eski kavmler kadar. vı ve eski şark ve garp âlinılü^ii dc uğraşmışlardır. Vâlıi ve bâfıt^ ilimlerdendir.
(8) — İlmi d iğimiz bilgi. l)'i t a m e si) dc im olunur.
-ıJ) Minhagüssiinne: Cild: J. sa-l l; ? 3//vır tab'ı .
karada kurulması' kararlaştırılan. Tarım Makinist Okuluna da tenwu-ederek demiştir ki:
« Her gün ziraatimizin bir ^ac ça daha makineleşmedi için, »«.mi' •gayretle çalışmakta olan Bakanlığımız, ilk olarak mevcud ziraî makinelerimizin, ezelimle, biçer dogeı? ve mümasili motor ve makine ile çalışan âletlerin bakımı ve iyi randıman verebilmesini temin için bu yıl Ankaradan bir ziraî maldnist o-kulunun açılmasına karar verir»i» bulanmaktadır. Bunun için büttw hazırlıklar tamamlanmış ve gerekli tedbirler alınmış bulunmakt;-» -dır.»
Daha sonra Tahsin Coşkan tohum ve tohum ıslah işleri üzerinde de durarak demiştir ki:
c— Tohumlarımızı ıslah, ve kalitede mahsul almak lizerind ^ büyük bir hassasiyetle çalıştığımız işlerimizden birisidir.
Bu itibarla Bakanlığımızın yurdun muhtelif bölgelerinde serpth bulunan tohum ıslah istasyonların da bulunan uzmanları bir kaç guq d en beri An kara da toplanmış ve şimdİ5'e kadar bu konuda yapılmış olan ve bundan sonra yapda.-cak olan işler üzerinde görüşmeler yapmaktadırlar. On beş yirrnc gün kadar devam edecek olan tohum ıslah kongresi bilhassa ü-retme çiftliklerinde yapılan işlerin alınmakta olan randıman üzerin-de hassasiyetle duracak ve bu çift liklerin daha faydalı bir şekildi sokulabilmesi için dâha ne gibi tef birlerin alınmasını kararlaştıracak tır.»
Bakan sözlerini bitirirken, de--iniştir ki:
Tanm Bakanı olmak sıfatîle bü arada memleketimi yakinen imlendiren bir haberi de memnun.-luk ve iftiharla belirtmek isterini, ki o da şudur:
«— İrak hükümeti, kendi zira-atini ıslah ettirdiği tecrübeli ve sx lâlıiyct sahibi bir İngiliz ziraat s-damı Irak hükümetine verdiği, «ide raporda ziraî kalkınmanız için es. büyük örnek Türkiye -olmalımr • demiştir.
Türkiye Avusturya maçı
(Baştarafı 1 incide j
21 kişilik bir kafile ile rnejnlc-ketimize gelecek olan AvusturyalI lar, Olimpiyadlardan önce, millî tainmwn«_icin en büyük imtihan. teşkil edeceklerdir? __
Milli maç pazar günü İnönü stadında yapılacaktır. Stadın —belediyenin müsaade ettiği— hacmi 17110 dur. Gazetecilere ser best giriş kartı bulunanların tamamen geleceği hesablanırsa 1566S kişilik yer kalıyor demektir ki piyasaya 15660 bilet arzedi-lecektir.
Her memlekette bu gibi mühim maçlar spor teşkilâtlan için en büyük va.idat menbaıdır. Halbuki Ankaradan gelen bir telgrafta a-zaınî bilet ücreti olarak 5 Hra gön terilmiştir. Böylece bu maçın hasılatı ile bütüıı masrafı karşılamak imkânı bile hasıl olamıyacak-tır.
Futbol federasyonunun son yap-t.ğı bir toplantıda numaralı yerler kaldırılmış ve açık tribünün fiyatı 2 lira, kapalı tribünlerin fiyatı da 5 lira olarak tesbit edilmiştir.
Biletler cuma günü satışa çıkarılacaktır. Cuma ve cumartesi günleri stadyum gişesinde satılacaktır. Pazar günü stadyumda bilet satılmıyacaktır. ’
Tayyıwe bugün geliyor
Dün saat 15 de Yeşilköye gelmesi beklenen, Avusturya milli futbol takımııu getirecek olan Çek uçağı bilinnüyen bir sebebden do layı Romadan hareket edememiştir. Uçağın bugün saat 14,30 da gelmesi, muhtemeldir.

• •
istiab
hcft, riiııâ tâbiri âr Meşhur (rlbıâ tâ-(Cafer. Şudık) a uis
İnşaıtı teşvik tasarısı
K'i c s «
Ankara 26 (Hususî) — Bir müd deli enberi Bayındırlık Bakanlı,n ra ca r.uzırlanmakta olan inşaatı ((*§ vik kanun tasarısı Bakanlar kurulundan çıkarak Meclise sevke-diİm iştir.
Tasarıdaki bükümlere göre ump mi kutnu- ve özel büdç.eli idarelerin m ili İti yetindeki arsalar beledi itelere devredilmekte ve belediye-leı de bu arsaları 10 yılda ve 10 müsavi taksitte ödenmek şartîyle b«na yapacaklara devretmek yetkisine sahip olmaktadırlar.
Bu suretle arsa edinenler ihnîc tarihinde# itibaren bir yıl icind-inşaata başlamaya ve iki yıl için de de inşaatı bitirmeye mecbur b tuzlaktadır. Diğer taraftan bu et salar bina yapılıp tamamhınmaâ' en gayrimenkııller ir.-nıde h( -hangi bir temliki tasarruf vamla-
X mıyacaktır.
SAYFA: 6
HALU ELBİSE W MANTOURI
Amerika va Avrupada olduğu gibi yurdumuzda da halkımızın gi-yhn ihtiyaçlarım eh uygun şartlarla karşılıyabilecek halk elblsele-D Ünal ve satış mticsseseri yeni teknik ve ekonomik usullerle kurulmuş, İOPTAN ve perakende satışlara başlamıştır.
İNGİLİZ KUMAŞLARI ayarında îngilteTede boyanmış İngiliz ipliklerinden yapılan yeni desen moline kumaşlar uygun fiyatlarla satılmaktadır.
31 Mayısta gazetenizde elbise, manto, kumaş, gömlek çeşitlerimizi ve fiatlannı öğrenebilirsiniz.
Halk Elbiseleri Satış yeri:
ShUhadcliiB Kfirekfifla — Tah»i» Kfirekâşlıı
İstanbul Büyükçarşı — Mahmutpaşa kapıcı Aynacılar No. 18
■4»
B.:—j-1 ra
27 Mavî» "W
BORSA
20.70
• I
15.75
(
% %
3
4
sayılı kararile zam
: ~~ ~ ---------- - ■ . ■ . ... - ...
Oıümle biteni tavla partisi
9
(•
T)
V}
•u e
arsa
S8
¥HgHW fr? ulıarvem korutma 11
n o
O
o
r ü
t
l
8.45
9.00
12.29
12.30
12.30
Dil (garemer tab.»;. — Saha, Sonuna (N • ge
i
i
4 *
SOLDAN SACA .-
1 -Bir; 2 linçe Arabistanda bir ciı\ a, 3
— Sevgili, Onur; 4 Tersi vilâyet; 5
— Sonuna (N) gelince Su; 7 na (K) iıâvesile bir keski âıetı,
Hitlerin metresi, Bir sebze; Keçinin erkeği, Edilirse kız
Acele,
Bir edat: 6
fakat,
Ayakkabı yüzü, '' şı-
İstanbul Borsanınm 26/5/948
Fiyatlara
Londra
Nevyerk
Paris
Cenevre
Amsterdazo.
Brüksel
Prağ
Stokhohh
Lizbon
Esham Ve Tahvilat
5 îkramiyeli 1938
7
11.3856
280.—
1.306t
65.7270
105.5468
6.3887
5.60
77.8860
11.2495
Futbol Federasyonundan)::
1 — Se^Mayıs 1948 pazar günü yapılacak Türkiye - Avusturya hıillî futbol maçı biletleri 28.5.1948 cuma günü saat 13 ten itibaren İnönü stadyomu gişelerinde satılacaktır.
Bıı maç için numaralı bilet kaldırılmıştır.
2 — Evvelce numaralı ve kapalı tribün bileti almak üzere ilgililere müraeaat suretile isimlerini kaydettiren resmi ve hususî şahıs ve mii-esseselere kapalı tribün bileti verileceğinden müracaat sahiplerinin İnönü stadyomunda bu işe tahsis edilen E. gişesinden biletlerini almaları.
3 — Bölgece milseccel gençlik kulüplerino Federasyonumuz tarafından bedeli mukabilinde verilmek üzere resini birer u zkere ile cuma giinii saat 13 ten itibaren bölgeye müracaat ederek biletlerini almaları.
4 — Bilet satışları cuma günü 13 ten itibaren în.inii stadyumunda yapılacağından ilgililerce resmî ve hususî şahıs ve müesseseler? bilet ayrılmayacaktır.
İstanbul BelediyesFndenı
Genel Meclisin 11/11/947 gün ve 299 yapılan belediye vergi ve resimleri meyanında levha ve ilân resmi de mevcut olup kâğıt ve mukavva üzerine tertip edilip asılan ve teşhir olunan ilânların beherinin (5) kuruşluk ve el ilânlarının (İ) kuruşluk belediye puluna tabi olduğu, görülen lüzuma binaen tekrar ilân olunur. (7313) |
Kartalda zehirleuıme vak’alan
Kartalda son günlerde garip zehirleme vakaları cereyan et -inektedir.
İki gün evvel Kartalda Anka ra caddesinde Mümün Erdincin aşçı dükkânında yemek yiyen Ekrem ve Haşan adında iki şoför zehirlenmiş Numune hasta-hanesine kaldırılmışlardır.
Ertesi gün ayni aşçıda yemek yiyen iki belediye mimarı ile bir kadın da zehirlendikleri halde hiç bir tedbir alınmamıştır.
Diğer tarafdan dün de Kar -tal da bahıçıvan Kâmil îleri, Yıl maz, ve oğlu İsmail, amele Mus tafa, Nazmi ve iki kadın zehir lenmiş, Nümüne hastahanesine kaldırılmışlardır.
Hükümet tabibi Şefik Erman hâdise ile ancak dün alâkadar olmuş, Mümünün dükkânına giderek:
« — Senin tatlıların zehirli di yorlar, ver bakalım şundan bir porsiyon, görelim bakalım zehir li mi değil mi?» demiştir. Tatlıyı yedikten sonra da:
« — Oğlum tatlında hiç bir şey yok, korkmadan satabilirsin' diyerek çekip gitmiştir.
Fakat hükümet tabibi evine gider gitmez sancılanmış ve im dadı sıhhî otomobili çağırtarak kendisini Haydarpaşa Nümüne hastahanesine kaldırtmıştır.
Arkadaşını bıçakladı
Galatada oturan Haruty adın da bir genç evvelki akşar arka daşı Toros Kuzubaşı ile kıskanç lık yüzünden münâkaşaya tutuşmuştur.
Bu esnada asabına hâkim ola mıyan Harutyn bıçağını çekerek Torosu iki yerinden ağır surette yaralamıştır.
Yaralı tedavi altına alınmış v^ suçlu yakalanmıştır.
Haba annesini yaralıyan hayırsız torun mahkûm oldu
Şehremininde babaannesi 67 yaşlarında Zühreyi para verme di idye bıçakla yaralayan 18 yaşlarında Osman Bekir dün as liye 1. inci ceza mahkemesinde yapılan duruşmada 5 ay 15 gün hapse mahkûm edilmiş ve tevki fine karar verilmiştir.
Sanık koridora, çıkınsa -hakkımı helâl etmem» »diyen ya.şh ninesine.
« yordum amma _________ _________
mıştın» demiştir.
Çıldıran kçıdın kendini \ pencereden attı
Beşiktaşta İhlamur caddesinde oturan Hatice adında bir kadın evvelki akşam birden bire bağırıp çağırmağa başlamış vo ikinci kat pencereden aşağı ken dişini atmıştır.
• . I •
Akli muvazenesinin bozulduğu tahmin edilen genç kadın fe cî bir şekilde parçalanarak öl -müştür.
Cesedi muayene eden Adalet doktoru gömülmesine izin vermiştir.
Galatada oturan ve seyyar koltukçuluk yapan 60 yaşların da Salamon Açma evvelki akşam Beyoğhında Lûna Parkta tavla oynarken arkadaşı Albert ile kavgaya tutuşmuştur.
Kavga esnasında kriz geçiren Salamon hemen düşüp ölmüş Albert firar etmiştir.
Adalet doktoru cesedi morga kaldırtmış ve suçlu aranmağa başlanmıştır.
-------n-------
Temizliş işleri kadronu, takviye edilecek
Belediye tarafından temizlik işlerinde kullanılmak üzere mü-bayaa edilen 20 çöp kamyonu, yakında hizmete girecektir.
Diğer taraftan belediye temiz lik kadrosunu takviye etmek ga yeşile 60 kamyonun mubayaası m düşünmektedir.
Seni yaraladığıma iizülü-ı a buna müstahak!
Pusularda bekleyen asker -Ier, boru 6esini duyunca, hemen meydana çıkıp her taraftan hücum ederek, seni öldürecekler.
Seyfüzülyezen, gülmeğe başladı:
— Tâme! bu aptalca kurulmuş bir tuzaktır. Gammaz, benim Seyfüzülyezen olduğumu ne bilecek? Beni böyle şeylerle korkutup geri çevirmenin imkânı yoktur.
Tâme afallayıp kalmış, ayni zamanda gözlerini dehşetle açmıştı:
— Ey yiğit! diye bağırdı. Aklını başına topla! Gammaz dedikle ıi ecinni öyle bir mahlûktur ki, şehire girip çıkanların hepsini bilir. Onu aldatıp atlatmanın imkâ-rı yoktur. Çılgınca cesaret göste rerek hayatını tehlikeye sokma! Farz-: delim ki, Gammaz seni bil -nıez; lâkin akıllı bir insanın ted-t:rh hareket etmesi lâzım değil m i d r?
Seyfüzülyezen, aklını başına top layarak:
— Evet, dedi. Her ihtimale karşı tedbirli davranmak lâzımdır.. Şimdi söyle bakalım: Şehire girmek İçin nasıl bir tedbir alalım?
— Beıı, annemle konuştum.
— Ne dedi.
— Buna bir bir çare bulmağa be ni memur etti.
— Ne gibi bir çare düşünüyorsun*
Sen, gece yarısına kadar bu-
5
8
8
S
u
i
Evet! «TRİGİDAIRE» kalite, güzellik, kolaylık ve emniyet bakı-' mından her $eyi olan bir soğuk hava dolabıdır. «FRİGİDAİREd markası, yalnız bu eşsiz doloba mahsustur. «FRİGİDAİRE» bit/ alâmeti föriko olup meşhur General Motors Corporotion'urj malıdır ve başka hiçbir fabrika bu ismi kullanamaz
Bu gayet mühimdir... zira «onun kadar iyi» veya «hemen-hemen ayni» gibi sözler sizi «FRİGİDAİRE» den şaşırtmamalıdır
Bir soğuk hova dolabı veyo herhangi bir soğutma cihazı.alırken, üzerinde mutlaka (♦FRİGİDAİRE» markasının bulunmasına dikkoi, ediniz. Aldığınız şeyin hakiki «FRİGİDAİRE» mamulâtı olduğum
no emin olunuzl
Bir Bilet Bir L'
Muazzam Şark Efsanesi
rada kalırsın. Gece yansı olun -ca, şehrin arkasına dolaşırsın. Kale dıvanndan aşağıya sarkıtılmış bir ip bulacaksın. Bu ipi beline bağladıktan sonra kımıldatırsın.. Biz, seni yukarıya çekeriz.
Seyfüzillyezen, genç kızın bulduğu çareyi fevkalâde beğendi. El çırparak:
— Mükemmel diye bağırdı, hem de çok mükemmel !
— Anlaşmış ve karar vermiş bu lunuyoruz. Vakit geldi. Ben, artık geri dönmeliyim.
Genç kız, Seyfüzülyezenle vedalaştı ve atına binip şehre doğru yollandı.
Herkes onu arıyor
Gece yarısından sonra müthiş bir boru seBİ duyuldu. Pusularda bekleyen askerler silâhlarını çeke rek kapıya doğru hücum etiller.. Fakat kimseyi göremeyince hayâl sukutuna uğradılar.
Acaba Gammaz aldanmış mıydı? Hayır Böyle bir şeye ihtimal

\L
uf'RlGlDAİRE» mo nmhufaızaları itıılıııa havuzlan gibi, her nevi soğıHucıı cihazlar du imâl telci
ve w-
GENERAL MOTORS MAMULAT]
• • • •
düzel Mr ecre ea'hip olmak ister misiniz?
__ 1 » • _ **(
Türkiye , Iş Banrçasıının
Küçük cari hesaplan arasında tertip eylediği zengin ikramiye çekilişlerinden faydalanınız,
8 Haziran 1948 çekilişinde:
İstanbul'da Küçük Yal da bahçeli ev Ankara'da Tasarruf evlerinde bahçeli ev Ankara'da Güven $ mahallesinde hah- x çeli ev dolgun para ikramiyeleri?
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işi erini fiilen
idare eden: FATİN FUAD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» miirettib-lıanesi — Basıldığı yer: «Gün» Basımevi
Her çekilişle ayrıca bir
Tefrika No. 46

% % % % %
7
5
5
7
7
7
1934 Sivas Erzurum 2—7 1941 Demiryolu 1941 Demiryolu Millî Müdafaa 1 Millî Müdafaa 1 Milî Müdafaa 2 Milî Müdafaa 4 Aralan Eski Hisar Müttehid Çimento Hisse Senedi
20.50
21.15
96.75
20.35
20.70
20.02
20.50
Bugünkü Program
Perşembe — 27/5/1948
7.29 Açılış ve program.
7.30 M. s. ayan.
7.30 Müzik: Hafif Uvertürler (Pl.)
7.45 Haberler.
8.00 Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik: (Pl.)
8.30 Müzik: Film Müzikleri (PJ.) Müzik: Tangolar (Pl.) Kapanış. Açılış ve program. M. s. ayarı.
Müzik: Çeşitli Müzik (Pl.) Haberler.
Müzik: Şarkılar. Öğle Gazetesi.
Müzik: Saz Eserleri. Kapanış.
Açılış ve program. M. s. ayarı.
Müzik: Radyo Dans Orkestrası.
Konuşma. Müzik: Şarkılar.
M. s. ayan. Haberler.
Geçmişte ugün Müzik: Yurddan Sesler.
13.00
13.15
13.30
13.45
14.00
17.58
18.00
18.00

18.30
18.15
19.00
19.00
19.15
19.20
a9.45 Müzik: ince Saz.
20.15
20.30
20.35
21.20
21.30
21.45
22.00
Radyo Gazetesi Serbest Saat, Temsil. Serbest-^aai.
Müzik: Lied’İer ( PJ ) Konuşma.
Müzik: Varyete
Müzikleri (Pl.)
22.20 Müzik: Dans
Müziği (Pl.)
22.45 M. s. ayan,
22.45 Haberler.
23.00 Program ve Kapanış.
i ‘Kı ı ■ 'i
. t Kı
» 1 1
1 I lUI
l ı ı ı
«1 1 SF 1 ►
i ‘Mil
1 l ı
-

verilemezdi. O halde sihirli boruyu niçin çalmıştı? Taptıkları kitabı almağa gelen adam, kaşla göz arasında nereye gitmiş olabilir -di?
Sağa koştular, sola koştular. Şehrin içini ve dışını inceden inceye aradılar. Yine bir netice elde edemediler.
Borunun sesini sadece pusulardaki askerler değil, başta Melik Kamerun olduğu halde biitiin halk duymuş ve sokaklara dökülmüştü. Sokaklar, bir ana baba günü man zarası arzediyordu. Herkesin elinde bir meşale vardı. Hep Seyfü • zülyezen’i arıyorlardı. Lâkin ya -bancıya benzer kimseye tesadüf edemiyorlardı. Sanki yer yarılmış da onu yutmuştu.
Onlar araya dursunlar. Biz, sev gili kahramanımızın şehre nasıl girdiğini ve nasıl muhafaza edildi ğini öğrenelim.
Balık derisi içinde
Seyfüzülyezen, şehrin arka tara
fma dolaşmış; kale dıvarından sar k'tılan ipi bulmuştu. Tâme ile an nesi Akale, yukarıda bekliyorlardı.
Seyfüzülyezen, ipi beline bağladıktan sonra bir kaç defa kımıldattı. Ana ile kız, onu hemen yukarı çektiler ve bir takım dolaşüc yollardan geçirerek oturdukları e-vc kazasız, belâsız sokmağa muvaffak oldular. Eğer biraz ağır davransalardı, mutlaka yakalanırlardı. Çünkü, geçtikleri sokaklar pek kısa zaman sonra şehir hak kı ile dolmuştu.
Akale:
— Memleketiınızo hoş geldin ey yiğit, dedi. Çok şükür, seni ele geçmek felâketinden kurtarabil, dik.
— Eksik olmayın muhterem valde.
— Şimdilik emniyettesin. Bu ge ce senin nerede olduğunu kimse anlayamaz. Lâkin sabahleyin içi değişir.
— Demek sabahleyin burada ol duğunııı öğrenirler.
— Hem de mutlâka..
— Acaba nasıl öğrenirler? Ev leri mi ararlar?
— Bu memlekette üç yüz altmış tane sihirbaz vardır. Hepsi de benden ders alarak hüner sahibi olmuştur. Yedi kat yerin altına girsen, hattâ yedi kat göğün üstüne çıksan bile, seni bulup elde etmeğe muvaffak olurlar.
— O halde ne yapmam lâzımdır?
— Sence yapılacak birşey yok.
— Yani ele geçip ölmeğe razı mı olacağım?
____ Böyle bir şeyi aklından bile geçirme. Ben, onların akıllarını şa şi’-rır, seni muhafaza ederim. Yal nız emir ve direktiflerimden dışarı çıkmayacağına dair bana söz ver.
Seyfüzülyezen, Akale’nin ellerine sarıldı:
— Allah senden razı olsun. Ya« şadınım müddetçe bu iyiliğini 11-nvtmayacağım.
— îster unut, ister unutma. Benim vazifem stili muhafaza ve işin de muvaffak olmana yardı met-mektir. Minnet kazanmak için iş yapmak âdetim olmadığından teşekküre ihtiyacım yoktur.
(Devamı
• •
Müstahak, Çıkıntı, 2 — — Bir has-
— Kısa 73-
Cenubı Ams-
8 — 9 — dııır.
YUKARIDAN AŞAĞI
1
Miktar edatı, Ek; 3 talik, Bir uzuv; 4 -man, Fiyaka; 5 — rika memleketlerinden; 6 — A-tın saçı, Sonuna (T) ilâvesile ae kerin cem’î; 7 raz edilir, Uydurma hikâyeler 8 min; 9 garanti. Demir yolu.
EVVELKİ eûLMAÇANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Vücuddan if )•
Arzu, Arnavudça bir ye-Alacaklıya verilen
J i i
4
5 t
£ b