yere:
ictaroı Nuruo»man)y« No, V) T,l «İmli «VERİ «flOMU İl T A M ® U J,
Telefon» ICTPS
İBBAJBİM İRC^REN
Sultan Hamoıo, Dllıranyan İlan, KM: 3 No: 2 i İstanbul,
Vitri fiyatların malıkftîn eden MllrHseoo . bu kerro
I // o Liraya
HER RENKTE YAZLIK KAŞE
KURU?
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MüDAFiiYiZ

»r
C. HL P® Meclis Grupunun Dünkü Mühim Toplantısı
n
1
! ' • f
ıı
o

I

I
Sakcıt) Toprak Ofisin, senede 15 milyon lira zarar ettiğini söyledi» grup Başbakanın verdiği izahatı tatmin edici bulmadı

»«


bitmiş
---— 4
Zamanımızın Akıllara Hayret Veren En Mühim Röportajı;
*)
n


s
Ankara, 27 (Hususi) — Halk Paı tisi Meclis Grupu bugün saat 13 te topJanmıgtır. Öğrendiğimize göre Grupta, hükümetin buğday politiluuBinm açıklanması hakkında Cavid Ura! ve Kasım
vıih aksusu ıı
Enerin vermiş okluğu bir takrir görüşülmüş ve kürsüye gelen Başbakan Haşan Saka ilû saat kadar süren uzun bir beyanatta bultyuut^ ,m£i£İ©ketin buğday vaziyeti, papauk işi, istihsal

nereye varacak?
«Ladıslas Szabo»
Hitler fa’şalt devirlerinde

o
ı:

!
il
i1
A
■ M
“Danimarkaya giden tayyarede Hitler de vardı.e„ Fakat Führer, Arjantin sularında teslim olan esrarengiz denizaltıdada saklımıydı
İsviçrede çıkan «L’illustrc ) mec muasının posta ile gelmiş olan 20 Mayıs 948 tarih ve (21) sayılı nüs Lasından okuyoruz:
«Hitler 1945 yılı Nisanının 35 inci günü, öğleden sonra saat on-beşe doğru Berlinde Reich başkanlığının beton sığınağında intihar etmiştir.» Bu cümle Hitlerin muhtemel ölümü hakkında resmî İngiliz raporunun neticesini teşkil etmektedir.
Fakat Pariste, Nevyorkta, Lon drada, ve herhangi bir şehirde halk tabakası nazi diktatörünün hakikat halde öldüğüne kat'iyetlo inanmış değrldir, / Hattâ birçok sualler cevapsız kalmıştır.
Hüviyetleri tesbit edilemeyen birçok cesedler bulunmuştur.
Birçok şehadetler birbirini nakzetmektedir. |
Fakat... dünyada ilk defa olarak henüz neşredilmeyen son derece meraklı bir macera, resmî İncelemeleri idare etmiy olanlara karşı halk tabakasının İddialarına hak ♦ erdirecek bir mahiyet arzetmek-tedir. (Devnnıı Sa., 4; SUn 6 (1«)
üstünde
Bitleri knı,ıran Alman denlia^ısımr bir benzeri seyir halinde

durumu, dünya buğday piyasası hakkında geniş izahat vermiş ve Toprak Ofisin beş büyük şeh rin buğday ihtiyacını temin etmek dolayısile senede 15.000.000 lira zarar etmekte olduğu, Ofisin aldığı buğdayları hemen hemen kârsız olarak bu şehirlere tevzi ettiğini açıklamış hükümetin bu yılki buğday piyasasının Grupta yapılacak bu müzakerelerden sonra tâyin edileceğini söyliyerek Grup üyelerinin bu husustaki mütâleaların.1 bildirmelerini istemiştir.
Başbakanı müteakib kürsüye gelen takrir sahihlerinden Cavid Ura! Başbakanın beyanatının tatmin edici mahiyette olmadığını, hükümetin süratle buğday alış fiyatlarını tesbit etmek mec buriyetinde olduğunu, fiyatları tesbit ederken Grupun mütalea-larının da nazan dikkate alın-(Devamı Sa. 6. Sil. 1 de)

• # -F ¥
I— ------------------ # ¥-------------------------1
ı Sözün ve yazının bu derece az tesir ettiği ve hutcûmetlerin iş: bu .ı‘ ıhım uuyii'dzlıça yetirdi Meri galiba yalnız
Türkiye tarihinde değil, başka mendeketlerin tarihinde de benzeri ol mı yan bir vakıadır



Demokratik memlebetlenle1 hürriyet) serbestlik, ten-kid haklan vardır. Fenalıklar, yoJsnzluklar teşhir edilir. Halkın ıztırabları ortaya dökülür. Hükümetin sakat hareketleri, herkesin gözü önüne serilir. Fakat bü tün bu yazı ve sözlerin tesirleri de görülür. Fena hareketleri sabit o-lanlar tecziye olunur, idareleri bozuk olan kabineler devrilir hattâ seri halinde zayıf ve âciz kabineleri desteklemekte inad ve ısrar et mis olan meclisler yenilenir. I
Halbuki bizde güya bir Demokrasi taklidi ve çok mahdud çerçeveli tenkide hükümetin lütfen tahammülü var. Lütfen diyoruz, çün kü eldeki matbuat kanunu ile en zecri tedbirlere baş vurulabilir. Saraçoğlu Şükrüler, Beceb Tekerler hep şimdiki karnınla umumi efkârın tezahürlerini boğmuşlar-ve «Yeni Sabah» ı aylarca sustur-muşlardı. iler ne ise şimdi kalemler biraz çözüldü. Bazı yolsuzluklar çok umumi ve afakî şekilde a-çıklanabiliyor amma bu açıklamaların hiç bir tesiri de görülmüyor. Meclis kürsüsündeki iddiası doğru olmadığı sabit olan bir Bakana hiç bîr şey yapılmıyor. Bakanın Meclîsteki demeci hem hakikatlere uymuyor hem de o Bakan işine devamda hiç bir mahzur görmüyor.
Samsun havalisinde darlıktan, ıv;hktan, hattâ bu yüzden Ölenlerden Demokrat Parti başkanı Celâl Bayar bahsetti. Bilâhare Mec-liste, armııd ekmeği yiyenleri bir milletvekili, yer ve isim zikrile, haber verdi. Bunların hepsini hükümet yalanladı. İlgili valiler şehrimizde baklava (225) kuruştur •tiye övünecek katlar sefalet karşısında duygusuzluğu ve merhametsizliği ileri götürdü.
fşiındi ayni bahis tekrar canlanıyor. Bİr refikimizin Samsun cıva nnda yaptığı incelemelerden açlık, sefalet ve iztirabııı mevcud olduğu bir daha te'ayyün ve te’ey-yüd eıliyor. Bazı köylülerin kır-huda topladıkları otlan suda haş hyarah güya karın doyurdukları anlaşılıyor. Arpa yenilirse en bahtiyar zümre say diyormuş! Bütün bu haller karşısında hükümetin aldığı tedbir no olmuş tahmin e-florBİniz: Ömerli muhtarı Şahin Akku» bu gibi söylentilerin gaze-ith-jö aksetmesine yardım ettiği •/t ((oj u taşkınlığa sev kirlediği ldd*aftile mahkemeye verilmiş...
),l» açlığa vo darlığa karşı Halk »atklı hükümetin bulduğu tek ça ro 't) deva... Mecliste hâdiseleri ••«Ic» ve yalanlama, dışarıda da
sıkıntıda olan köy soruiıtaflarmı mahkemeye sevk...
Bari şu Hlnliı Partisi kabinesi (Devami Sa., 3; Sil., d de)
I
I


■I
«C

sızmaya çalı

D

•i
htimali kuvvetli
I
« I
Maksadh bîr suretle hududlanmız dışında kurulmuş şebekelere mensub casus ve ajanlardan bir çoğu son günlerde gizlice memleketimize girmek isterlerken yakadandılar
Btiiiıkuımelt buı montaksilarda sıkı tedbirler siliyor
Ankara, 27 (Hususî) — Huşu sî surette öğrendiğime göre, Türkiyenin millî bütünlüğü aleyhinde ötedenberi maksadlı bjr surette hududlanmız dışında
kurulup çalışan muhtelif teşekküller son zamanlarda bu hususlardaki faaliyetlerini arttırmışlardır. Suriyede, İslahiye, Nu saybin ve yakınında kurulu bu-
Yahudilerateşkes emrini yenilediler
I
Arab orduları Başkomutanı Kral Abdullah, dün hudüse vardı. Savaşlar şiddetle devam ediyor
lunan bu şebekelerin faaliyetlerine mütenazır olarak Sovyet Azerbaycanında da sarfedilen gayretlerin mevcud olduğu anlaşılmıştır. Türkiye hududların-dan içeriye casusların ajan ve propagandası ve tahrikçilerin sız masını, ayni zamanda istihdaf eden bu faaliyetler karşısında hükümetimizce alınmış bulunan sıkı tedbirler bir sed hizmetini görmektedir. Azerbaycan, Suriye ve Iıakdaki bu te-girmek teşebbüsünde bulunan muhtelif ajanlar son haftalar i-çlnde kâmilen ele geçirilmişler ve bu sıkı tedbirler icabı hiçbir faaliyette bulunamamışlardır.
(Devamı Sa. 5. Sü. 7 de)
Mangal kömürü ihtiyacı
----o---
Senihi Yürütteın hu luiMusdu Meclise bir talkB’ir verdi!
Ankara, 27 (Hususî) — D. P.
İstanbul milletvekili Senihi Yürüten, Büyük Millet Meclisi Baş kanlığına verdiği takrirle îstan-buldaki mangal kömürü baha-lılığı ve şehrin ihtiyaçları hakkında Tarım Bakanlığından izahat istemektedir. Yakında cevab
(Devamı Sa. 5. Sü. 1 de)
Asılsız bir haber
------o-----
Almanya ile ticaret haberleri hayal mahsulü
Dünkü şabah gazetelerinden birinde, Almanya ile her türlü ticari nüinasebatın tekrar başladığı ve bu meyanda ilk parti 5 milyon kilo tütün ihraç edileceği yazılmakta idi. Bu haber gerek şehrimiz İktisadî ve ticari teşekkülleri ve gerekse Türkiye Tütüncüler (Devamı Sa., 5 Sü., 5 de)
Yeni kabineye girecek bakanlar
IV. Erim, Tahsin Manguağlın, Nurullah Sümer ve F. Sirmenden bahsediliyer
Ankara 27 (Hıısueî) — Kabine de bazı değişiklik olacağı ve Ha- j Baıı Sakanın istifa ederek yeni kabinenin Dışişleri Bakanı Necmed -din Sadak tarafından kurulacağı lıakkındaki şayialar gün geçtikçe çoğalmaktadır. Bugün çıkan bir söylentiye göre, Necmeddin Sa-dak’ın başkanlığında kurulacak o lan yeni kabineye şu zevat dahil bulunmaktadır.
Dışişleri Bakanı Nihad Erim. İçişleri Bakanı Münir Hüsrev GÖlo Millî Eğitim Bakanı Tahsin Ban-güoğhı, Maliye Bakanı Nurullah Sümer, Ticaret veya Ekonomi Bakanı, Muammer Eriş, diğer bir söy lentiye göre İse, kabinede sadece
f:
bazı değişiklikler olacak ve Fuad Cirnıen Çalışma Bakanlığına, Nu-ıullah Sümer Maliye Bakanlığına, Şevket Adalan Tekel Bakanlığına Devanu Scı.j 5; Sü., 2 de
Hâlâ her tarafta darlık devam ediyor
Haziran ayı yaklaşması dolayı .sile Ekonomi Bakanlığınca İstanbul vilâyetine bir aylık olmak il-(Devanu Sa., 6; Sb., 1 del
AKVIMDEN BİR YAPRAK
— •
Yollarımız İyi değilmiş
T
Londra: 27 (B.B.C.) — Filistiıı-de eavaşmakta olan Arnb ordularının baş kumandanı Ürdün kralj Abdullah bugün Kudüse gitmiştir. Kralın Kudüse gitmekten mak
«adı babası merhum kral Hüseyi-nin mezarını ziyaret ve harekâta iştirâk etmekte bulunan oğlu E-mîr Narifi görmek olduğu bildiriliyor. (Devamı Su,, öj SU., 4 (le)
Avusturya Milli
sı ile luda tetkik
eknik ünivcrsitosl yollar vo
münakale kürsüsü profesörü
Ho doçenti, bir (Jeop) araba- ro (opo, yamaç, bayır Batı Anado* vo Trakyada gezisi yapmış
A.
Kağnılara dokunulamadı. Çünkü bu araba iki tekerlekli olduğu için de-demez gidor.
Dört tekorlokll ökib t arabası iso yol ister** J di; bizdo do yol
yok-
D. p. Genel Kongresinin toplanması İsteniyor
Uşak Demokratlan bu arzularını Genel Kurula gönderdikleri yeni bîr telgr?Ha üçüncü defa tekrarladılar
telgrafla üçüncü
Uşak (Huhubî) — Uyak Demek rafları D. P. deki con hadimeler do-layiHİle büyük kongrenin bir an evvel toplantıya çağırılnınuını arzu etmektedirler»
Bu husustaki noktai nazarlar, bundan evvel iki defa gend kurula
bildirilmiş, fakat müspet bir netl-Îe alınamamıştır. Bu cihetle Uşak ). P. İlçe merkezinde durumu incelemek üzere »on bir toplantı va-pılıaiö, umumî kongrenin toplantıya çağırılması lüzumu Üzerinde (Devamı) Sa.., 5; SU., S de
AvusturyalI futbolcular Yeşilköy hava alanında
«Yolları-
zahıned-profosör-
lar. Epeyco uzun süren bu gezintiden sonra verilen karar şudur: mış iyi doglldir.»
Bunu blzo söylemiş olmak no katlandıklarından dolayı
lo doçonto teşokkür ederiz. Fakat doğ rusunu söylemek icabodorso bunu bize iblâğ için bu kadar külfete no lüzum vardı?
Hepimiz bizdo yolların iyi olmadığını değil hattâ bazı yerlerde yoi demlen nesnenin bıio mevcud olmadığını bilmiyor muyuz.
Bundan kırk sene evvel Meşrutiyet ilân edildiği zaman bütün matbuat kağnı arabalarına hücum etmişti. A-nadoiuda bu arabaların —bütün yükü boyunduruğa yanı öküzlere tahmil ey-Iemo8l dolayısüe— bizdo hayvan neslini mahvoyledığı ileri sürülüyor ve hağmların faaıumim&ro iMcrdiyur-ıhı.
Inkı-hlilu
dû*
Utl
!/Ot"
tu.
Mutlakiyct dovrino son veren labdanberi kırk seno geçmiştir; yel dJvası halledilememiştir.
Bu vadido yapılan bütün faahyol bir profesörlo doçentin bir tetkik gezisi yaparak «yollarımız iyi doğildirv meşinden ibaret kalıyor.
Allah Allahl Yahu acaba bu muhterem ilim adamına: vBizim
lanınız gayoi güzeldir. Yumurtayı yu* varlaşan gideri» mi demişler?
Dünya biliyor ki yollarımız iyi o(* mak şöyle dursun, hattâ yoktur bıio. Şanımda çalışan bir yanaşma, köyle-rinden senenin muayyen mevsimlerin** do diker bir köye gitmek için ancak si ocaklar, sansarlar gibi daldan dala açmak suretile gidebildiklerini anlat? yordu*
İstanbul, asırlarca tu devlete taş* sayfayı
l
a
a-
OKUYUCU
nıvon M
Profesör Kenan Öher
Yazanı
— 87 —
28 nci madde (Seçbn kumlu 27 nel maddede yazılı tutanakları ta-^paıuen teslim aldıktan sonra ayni esaslar çerçevesinde ve bu tutanakları birleştirmek suretHe ayn bir tutanakta kurulları bölgesi ıçııu e Jdmlerta kaç oy aldıkları belirtilir...) sarih ibaresi ile tâyin etmekteki İl seçim kurullarının bu husustaki vazifelerini de (29) ncu madde teösternıcktedir. atı .. . ,
Dikkat göstermeğe ve çok bilgin olmağa bile lüzum gostermeı en bu maddenin açık hükmünden anlaşdır ki ilçe kuralları. (tutanakların birleştirilmesi), işini yaparken komisyonların huzura kanunen şart koşulmuştur. .
Onun İçin’ her komisyon kendi sandıkları tasniflerim yapıp tuta-naklurını hazırladıktan sonra, bunları bağlı oldukları ilçeler kurullarına gönderecekler *e bununla kendi vazifeleri sona ermiş olacağı için dağılacaklardır.
Kanun metninde bu kadar açık duran bir hükmü ve tamamen meydanda otan bir hakikati anlanıamazlığa gelerek muuyyen bir şeyi mutlaka kötülemek ve karalamak için zorla kör edilmiş bir göz cahilleştirilmiş bir kalaya ihtiyaç vardır. Ve muhaliflerimiz ta pek marifetlidirler.
ve kasten bu lıusııs-
Yine şikâyet kâğıdında Keııan Öner diyor ki, (Tam bir hakikatin İfadesi olan iddialarımızın delilsiz bir kavli mücerret addine imkân yoktur) dedikten sonra. (Vakıa seçim kanunu yapılırken tutanakları Parti ıniiınessillerintn imza edeceklerine dair bir sarahat bulııııııuuna-smdaıı istifade eden iktidar partisi hükümeti bu husustaki taleplerimizi reddetmek suretile tahrif edilen zabıtlardan müşahitlerin imzası bulunmanıast' keyfiyetini delil olarak yolunu tıkamış ise de blnbir ıııüs-kilât ve ınüıuaımuta rağmen sandık başlarına ikame olunan partiler ve müstakil namzetler temsilcileri tarafından müştereken tutulan... sandık başı tasnif tu t analı Itırı...) ile istinadlarının sübuta isal edileceğini söylüyor.
1 — Kanun hükmü haricinde olan bir şeyin (yani partiler müşahitlerinin de tutanaklara iıııza koymaları) teklifinin kaııuııa muhalif olmasından dolabı reddedilmesini iktidar hükümetine bir kusur, bir kabahat olarak atfediyorlar ve bu isnadı da haddi zatında yalancı ve ınü-zevîr olan iddialarının isbatına kâfi bir delil olarak kullanmak cüret ve garabetini ihtiyar buyuruyorlar.
Bu suretle tasui edilmiş kâğıtlar, —eskaza kendilerinden istense, böyle marifetlerle artık şöhret kazanmış olan muhaliflerimizin, üç gün müsaade alarak, daba hinlercesine vücut venrıek meba ret inde yokta olduklarını Türk efkârı umumiyeai delilsiz olarak kabul eder.
2* — Burada bir hakikate (lalıa temas etmeliyim:
Demokratçıların İstanbul ili başkanı meşhur Kenan öner, niçin muhalefete düştüğünü bildiren bir beyanatında:
Deflet ve millet idaresinde,; hattâ siyasi idarede adaleti kılmaıı esas tatmak fikrini güttüğünü) söylemişti.
Ne lıâzin bir tecellidir İd, politikada ve devlet siyasetinde esas tutmak lüzumunu ileri süren bu vatandaş devleti ancak adalet ruhundan aldığı derin iman ve büyük sarsılmaz bir kuvvetle idare etmekte olun iktidar hükümetinden kanun harici işler teklif etmekten sıkılnıadığı gibi bu saygısızlığı ve cüreti nereden ( aklığını Türk milletinin düsünemiyeceğine de galiba inanarak bu gülünç durnnıa kadar inmiştir. Bfazat kendileri de inanmadıkları halde hükümeti iktidar partisi baskı ve tedhiş yapan sahtecilik edenler diye açık bühtanlara uğratmak tenerzülünü sıkılmazlan ihtiyar ediyor. Demokratçılar iyi bilsinler ki. Cumhuriyetin ve Demokrasinin banisi ve hâmisi olan C. İL Parti ve onun hükümeti, iktidarda kaldıkça, kanunsuz haksız ve adaletsiz iş görme tekliflerini daima reddetmeği kendilerine eıı şerefli milli bir vazife tanıyacak ve öyle nanıeşru talepleri mutlaka kesin bir red île kar.şılıyacaktır.
Şeriatçılığa, Demokratçı lideri sayın Celâl Bayar’ın bile reddetmediği İstanbul avukutiarmdau il parti şefi Kenan Önerin her cümlesi küfür ve isyan kusan şikâyetnamesinin bir yerinde itiyad edindiği şayanı istikrah ve bir çok cümleleri suç ikamdan ibaret olun sözlerinden kelimeler, cümleler alarak değil aynen satırlarım okuyarak Türk efkârına, dikkat ve ibrete değen bir itirafını açıklıyacağtmr
Bay Kenan diyor ki: (Yalnız kanun dışı yapılan basin ve tedhişlerle iktifa edilmiyerek Halk Partisine hiç olmazsa kısmî ve nîsbî bir ekseriyet kazandırabilmek için sahtekârlık gibi siyasî-bir fırkaya hele hükümete yakışınnacak çirkin suçların ikamdan da çekinilmediğinî* bir lisanı isyan ile fuzuli beş milletvekilinin yüzüne çarpaeağına emin buhmmakt avımı.
hâkim
adaleti hak ve
Gemilerdeki revir leıe dair
Denizyolları Genel Mü« dürlüğünden şıı mektubu aldık:
Gazetenizin 19 5/943 güıııü sayısının 2 nci sa-hifo 3 iincif sütununda çıkan «'Gemilerdeki revirlerden kim istifade ediyor» başlıklı yazı üzerine gere-kcu incelemeler yapılarak şıı neticeye varılmıştır:
Gemilerde bulunan revir ler umıııııi lııfzıssıhluı kanununun deııiz vasıtalarına aid maddelerine ek olarak gemilerde yolcuların sağlık emniyetleri haklımdaki tüzüğün 20 iuci maddesine göre muayene şahadetnamesinde yazdı yol cıı ınikdarile mürettebatın yekûnu 200 e kadar olan gemilerde 1 bundan daha ziyade olanlar için 2 yatak lı bir hasta tecrid kamarası bulundurulur. Gemilerde ateşli hasta zuhurunda ve va süblıeli bulaşık bir has-talik vukuunda hasta derhal tecrid edilir. Ve İliç iskelede sahil sıhhiye dok-torn ve bunların bulunmadığı yerlerde o vazifeyi gö ren memurlar vasıtasite mahallî hükümet veya be lediye hekimine bildirilmesi mecburidir.
Bu sebeblo teşkilâtımızda görev alınış doktor ve sağlık memurlarının kanun ve tüzüğün emrettiği şekilde hareket etmeleri pek tabiidir. Konya vapurundaki sağlık memuruna hasta olduğundan bahisle müracaatta bulunan bu za tın hasta olmayıp yatacak bir yer temini için baş vur duğu ve memurun iso tec-ridlıaııeye ancak, kanun ve tüzüğün emrettiği hastaları kabııl edebileceği cevabını verdiği tesbit edilmiştir. Bıı bakımdan sağlık memurumuzun bu hareketi ta nıameıı yerindedir.
Bilgi edinilmesini rica ederiz. Genel Kâtib
limanımıza geliyor
Yeni Denizaltılar!
Bu sabah Dolmabahçe önlerinde demirliyecek olan yeni denizalhlan Cumhurbaşkanı ziyaret edecek
. » -■■■ ■ —■■■■ f ■ I ■ t
Amerikan yardımı gereğince Tür kiyeye verilen ve geçen pazar gü nü İzmir limanında törenle Türk donanmasına katılan dört denizaltı gemisi, bu sabah saat 11 de Dolma bahçe önlerinde demirlemiş bulun maktadır.
Şimdilik D — 1, D — 2, D
D — 4 isimlerini taşıyan dört denizaltının Dolmabahçe önlerinde de inildemesinden sonra, şehrimizde
-3,
bulunan Cumhurbaşkanı Tattı e t In-uönü, beraberinde kara .ve deniz • komutanlarile vali olduğu halde gemileri sıra ile ziyaret edeceklerdir.
Gemilerin, Dolmabahçe önlerinde ne kadar kalacağı ve halka gez dirilip gezdirilmeyeceği henüz bel li olmamakta beraber, bil âhara A-datar civarında bulunan donatımcınıza iltihak edecektir

t
•1
(Devamı var'
’AKVIMDEN BİR YAPRAK
Yollarımız iyi değilmiş

(Buştarafı 1 incide) şehitlik etmiş olduğu halde civarında öyle yollar vardır kı geçmek kabil değildir. Beygir arabası geçemez, otomo bil saplanır, at, eşek batar, gömülür gider.
Profesörler'İstanbuldan başlamışlar; İzmit, Yalova, Bern,’ Balıkesir, Sındırgı, Manisa, İzmin Çeşme# Çanakkale. Gelibolu. T6kfrdağı, Çorludan dolaşarak şehrimize gelmişler.
Nasıl gelmişler? Orasını hâlâ hayretteyim. Bir taraftan da bindikleri arabanın salâbetHie" şaştım. Çünkü bizde yolouluk* demek bir nevi devamlı tamir'demektir.
Bir tarihte Sinobdan Çoruma Tatar arabaları ile bir seyahatimiz vardır; öyle yollardan geçtik ki sözüm ona şosenin ortasını sel mi, zelzele ıni) yok sa çığ ını her ne ise alıp götürdüğü i-çin arabayı uçurum haline gelen o hendeği geçirmek için iplerie bağlayıp frenliyor# ve el btrliğile dayanıp çıkarıyorduk.
Hele köprüleri Kızdırmağı geçid yerinden geçtik; içimizden yüzerek geçenler de oldu... Artık anlamalı! Profesörler bir noktaya daha dikkat etmişler: cYolların üzerinde seyr-ü-sefer işaretleri de yokmuş hattâ yolun nereye gittiği bile yazılı değilmiş; bu ise bilhassa ecnebi turistlere büyük zorluk teşkil ediyormuş,»
Bizde yol işaretleri olmamasının ve yolun nereye gittiği, yazılmamağının sebebi'yalancı çıkmamak içindir. Meselâ yolun başlangıcına «Bu yol falan yere gider!» diye yazalım! Yol donilen bu çamur toz deryası biıi oraya götürüyor M... Bunun için bunu hazfetmekte isabet eytedik.

B EL E D İ Y E. P E
Haseki Darüşşifası yarın açılıyor
Etibba Odasmda yarınki toplantı

Türk Hekimleri Dostluk ve Yar dım Cemiyeti ıftnunıî heyet toplantısı yarın saat 14 de Btibba O-dası salonlarında, yapılacaktır.
HEft SABAH]
DENİZDE
“Edirne,, şilebi Amerikada
MA A RİFTE
Dünkü garib uçuşlar
Yalntr bir noktayı da 'ban merak tim:
Hani Amorikaltlar birim yollan paoaklardKı
B»r mûddetlönberr bundan* hiç his yok. Aoaba bu ış ne oldu?
et-
ya-
ba-
Belediye tarafından yeniden res töre edilen tarihi Haseki Darüşşp fası ile inşa olunan 100 yataklı Haseki çocuk hagtahanesi, cumar tesi günü saat 16 da törenle açı lucaktır.
Perakende satış yapacak sebze Hâlleri acıtacak
Halkın ucuz meyva ve sebze temin edebilmesi maksadile, Beledi ye şehrin muhtelif yerlerinde a-ÇKk pazar yerleri kurulmasına karat vermiştir.
Pazar yerleri, kaymakamlıklar -ca tesbit olunarak belediyeye bildirilecektir.
Diğer taraftan belediye peraken de satış yapan sebze halleri açmak kararındadır.
Krom yüküyle A m er i kayra gitmekte olan «Edirne» şilebi dün ak gam Philadelphiayc. muvasalat etmiştir. Gemi yükünü tahliyeden sonra Nevvorka giderek yardım malzemesi alacaktır.
Diğer taraftan bir kısım yükünü lskcnderuna bıraktıktan sonra, mü tebakisini de burada tahliye et -mok üzere limanımıza gelen Amerikan bandralı Noah Brovn şilebinin boşaltma işi nihayetlendlğin -den gemi, tekrar yardım malzeme si getirmek üzere, bir iki güne ka dar Nevyorka hareket edecektir.
Araba vapuru adedi üçe çıkarılıyor
Denizyollarından bildirildiğine, göre. 300 bin liraya ihalesi yapı lan Kabataş ve 100 bin liraya i-hale olunan Üsküdar araba vapur iskelelerinin inşa ve tamirleri sona erdikten sonra iki iskele arasında üç araba vapuru çalıştın! -ması imkân dahiline girmiş olacak tır. Fakat elde ancak iki araba va pupı bulunması Are izdihamın faz lalbğmı nazarı itıbare alan idare, halen liman işletmesi emrinde bu lunan çıkarma gemilerinden biri -nin araba vapuru olarak kullanılmasını karar altına almıştır.
----------o----------
1000 yoksul aileye» birer küo çeker dağıtılacak
Kızılay Derneği Beyoğlu îstik lâl şubesi kurulunun dünkü olağanüstü toplantısında hasta ve emzikli yoksulların durumları göz önünde tutularak Şeker şirketinden satın aldığı 1000 ki]o şekeri bu yoksul ailelerin her birine birer kilo olmak üzere fiş mukabili ikişer kalıp sabun ile birlikte parasız olarak Dolapde-re, Yenişehir ve Beyoğlunda A-camisinde evvelce muhtarlık va sıtasile tesbit olunan 1000 aileye pazartesi gününden itibaren dağıtmaya başlıyacağı öğrenilmiştir.

— Mâalesef 7 mahı mütecaviz zarcandanberi Mehlika hanım ke-rimei iffet veeimemizle çakeriniz mabeynindeki müyenet ve ihti -lâfı efkâr.-
— Bey baba, artık kapat o yap rakları. (geçti Bolunun pazarı, sür eşeğini Niğdeye)...
— İradenize mutavaatı favize
) addederim!
! — Ha şöyle...
[ İşi, yoluna girer gibi iken tek-[ rar sarpa sardırmamak, tazeyi öf [ kelendirmemek için lakırdıyı başka taraflara çevirdi:
— Ne tarafta ikamet ediyorsun hazret?
— Sultanahmed civarında, Kü çük Ayasofyaya müntehi maverasında; Marmaraya,
■ dağma, adalara ve etrafı eknafa Y i IrâmiİAVi lifi ir bir haneni.

V
k ■
}
tarikin
Keşiş
lıaneci-
nezareti kâmileyi haiz bir ğln iki odasında müsteciren mukimim!
— Oh, âlâ... Oraların havastaa, manzarasına uyar yoktur.
— Semt lodosa müteveccih. Mev simi çitada iklimi mutedil, mevkii şemsâbâd. Mukaddema Vefada X pc-derimando konağın bir bölü-§ günde beytutet edeken harlki ha-g mmansuzu müteakip... g Kahveler geldi. Mehlika ile Ec-V) ved içer gibi yaparak, fincanda 8 kileri usulcacık pencereden dölrtü-S ler. ötekiler içtiler.
g Arifi beyin çenesi durmuyor. Ya 5 nan 40 odalı konaktan, kira kö-g çelerinde sığındığından, maişet dar | lığı çektiğinden tutturmuş, incesi-8 ni ipe, kalınını çöpe diziyor; Meh-3 lika Feminayı, Ecved Stambol’u
li

I
Muallimler Birliğinin dünkü toplantısı ---------------o----
Dün toplanan muallimler birliği idare heyeti, birliği tahsis edilen Rüstem Paşa medresesinin tamiri hakkında Bayındırlık Bakan I lığı memurlarınca yapılan keşif i şini görüşmüştür.
Duruma göre, restorasyon ameli yatma hemen başlanacaktır. Bun-’ dan başka Ulaştırma Bakanlığı nezdindeki müracaatın bir daha te kidi, Milletvekillerine gönderilen a y&rlama tamimine gelen cevapların meslekdaşlara bildirilmesine ka rar verilmiştir.
Dlğor taraftan îstanbulda dinlen meye muhtaç öğretmenler için a-çılan yaz kampı hakkında Millî E-ğltim Müdürlüklerine müracaat şe kil ve zamanını bildiren bir timim gönderilmiştir.
----------O----------
Taprak bayrama
o w.(*
T. H. K. uçakları dün dâvetlileri değil, dostlan gezdirdi
----o-----
Türk Hava Kurumunun, bu ara da gezici pilot okullarının faaliyet) leri etrafında halka izahat verme üzere dün saat 10,30 da Yeşilköy hava alanında bir merasim yapılmış, bu merasimde, vali adına vali muavini Rüştü Ülken, İstanbul ordu komutanı# T. H. kurumu İstanbul şubesi müdürü ve basın mensnplarile birçok davetliler de hazır bulunmuşlardır.
Vali muavini Rüştü Ülken, gezi ci pilot okulu öğretmenlerinin teftişini müteakip, davetlilere hitaben T. H. kurumunun müsmir faaliyet lerinden bahsetmiş ve kurumun hiç bir siyasî, umde veya partinin malı olmadığını, bütün vatandaşla rın maddi fedakârlıkları sayesinde hayatını devam ettiren memleket çapında bir teşkilât olduğunu söv lemiş ve sözlerine Türk havacıları nn başarılar dileyerek son vermiş tir.
Bilâhare İstanbul komutanı ko-nuşmuş, sonra T. H. kurumuna üç uçakla gösteri uçuşlarına başlan -mıştır.
Ancak, dünkü uçuşlar esnasında davetlilerden çok, bazı hususî dost ların gezdirildiği de hayretle müşahede olunmuştur.
-----------o---------—
FOL 1r ;



Osmanlı Bankasında zehirlenme vak’ası
Bir kaç Ameri kon sualine bir kaç Alaturka cevaÜ
— —
ılır Amerikalı bir arakada)a bir takım oualtor • Sormuşlar, bizimki bu jotu*
larm cevablarmı bir türlü bulup wer(r meınif. Bîrim beceriksiz arkada^ dı yor kk
«istanbula «e İırnire galen bet rüt beden Amerikan demzciien bana nıir telif sualler sordular; ben kendi he-sabıma çoğuna cevab yeremedim. rahw mın ediyorum ki heosme cevab uavabi** lecek bir babağiylt de mevcud olmasa gerek t...» we gazeteci arkadaş Amerikalıların sordukları sualleri sıraiıyoı\ Doğrusunu söylemek lâzım gelırao suallerin içinde cevıoiandırıim^ü çekten müşküllen var amma uyio btuk* bütün cevaö verılenııyeceiı rastlamadım. Har'halde ben
cevab ve(me^e çaiısacaKim, kalını muvaff ji*k olabilecek miytrr. *
olanına hu
■ 4-
*
Hâtırlarda olduğu veçhile, Toprak kanununun yürürlüğe girdiği 11 Mataran tarihini takip eden ilk pazar günü yurdda toprak hayra mı olarak kabul edilmişti,
Bu münasebetle, geçen ğu gibi bu yıl da yurdun fıer tara tında 13 haziran pazar giiuü top rat bayramı ikinci defa kutlanacaktır.
Şehrimizdeki toprak bayramı i-çin yapılacak olan şenliklerin programım, kaymakamlıklar hazırlayarak vilâyete göndereceklerdi)..
yıl oldu her tara'
»z •
—--------O--------
Benzinci şeker satabilir m i ?
Bir benzin satış şubesinin, şeker bayii tayia edilmesi üzerine ilgili ler, belediyeye şikâyette bulun -muşlardır.
Belediye, bakkallardan gayri hiç bir esnafın şeker satanıayaoağım, bildirmiş olmasına rağmen, bir ben zineinin şeker satması ve bakkal o tarak gösterilmesi, hayretle karşı-lanmıştır;
Alâkahlar bu hususta tahkikata başlamışlardır.
Yazan : SERMED MUHTAR ALUS
-----------28------------
açmış, sıkıntıdan çatlıyorlardı.
Yahya bey farkına vardı, (bir su dökeyim!) diyerek Neşete işmarı geçti. Arsaya gittiler.
— Birader, şu bunağı bir ayak evvel başımızdan savsak. Sultan muazzep oluyor. Boyuna kıpırdamasından belli, diken üstünde, han dişe kirişi kıracak.
Avukat dedi ki:
— Farkındayım. Burada durma lan artık bîlüzum, gitsinler, Tokat Uyanda, veya bir pastacıda, ya-hud Taksim bahçesinde beklerler.. Onlar çıktıktan sonra ihtiyara i-şim mişim var. deyip atlarsın oto-mobile; kararlaştırdığınız yerde buluşursunuz.
Yahya bey tavsiyeyi gayet be -ğenmişti. Arkadaşının alnını, yanaklarını öpüyor.
— Eflatundaki, Bismarktaki, Namık Kemaldeki kafa da bu ka • dardır işte! diyordu.
Neşet bey ötekilerin yanma git ti; işareti edip Ecvedi arsaya 3Fo! ladı. Kavafzâde sö}rleyeceğlnl söyledi. Ecved, cevabı verdi:
— (Volontiyl)!.. Tokatlıyanın Patisöri kısmını bilirsiniz. Mehli-ka, hanımlar salonunda, biz do yanındaki kapıdan girilince ilk ma şada bekleriz. Gelirsiniz oraya;
bir (desizyon) alırız. Ya Terapya-ya, yâ Kefeli köyündeki Boafor Palasa, veya Şişlide Kâmil'in (Restoran Nisaiz) ine gideriz:
Kahveye döndüler. Kuzen bey, kuzini hanıma kararı Fransızca çıtlattı. Taze gayet memnun, sevinç içinde:
Dakika geçmeden;
— Eyvah, Ecved, dedi, dantlsti-me randevum vardı; unuttum gitti. Çabuk bir otomobil bulup Bey oğluna çıksak!...
Yahya bey, derhal ayaklandı:
— Buldururum şimdi!
Kahvenin basık peııçeresinden dışarıya atladı. Zıp zıp oynayan çocuklardan birini koşturacağı es nada boş bir otomobilin geçtiğini görünce durdurdu. Mehlika ile Ec-vedi çağırıp adamlara da göstererek şoföre iki buçukluk kâğıdı da yadı:
— 10 dakika dayım!
— (San fot) Yan ve arka
sallaya sallaya uçup gittiler.
Kavafzâde kahveye girdi:
— Şimdi bana da bir otomobil lâzım. Maslağı boylayacağım. İtilâf kıt’alarına baralcalık kereste vermiştik. Bu akşam teslimatı ta
marnlamazsak berbaddır hâlim! • Arifi bey de hemen yapıştırdı: — Bari istical buyurun sertaoım, çakerinizin mevcudiyeti badirl te ehhürünüz olmasın. Düçar bulundu ğum zıykı sadri muannide bacaklarımdaki romatizma ve mafsalla rımdaki dal nikris munzam olmasaydı, derhal efendimize bir oto ( mobil taharrisine şitaban olur -dum.
Göğsünü ilikleyerek ayağa kalk tı:
— Kölenizi âzad buyurun. E-mirlerinizi dilhahı aliıık: veçhile i-faya, Mehlika hanım kızımız canibinden vâki olacak teklifatı maalmemnuniye kabule, o bnbda lâ-zımgelen her dürlti vezaifi icraya âmadeyim! diyerek NKşebtbby da yanma katılarak yukarı doğru kıp gittiler.
Yahyacağız. zıp zrp oynayan co cuklara sesleneceği sıra • karısı paldır küldür damlayı vermez mi ?
Kocasının yeni arsada olduğu -nu, orasının Unkapanında no tarafa düştüğünü yine İzahtan öğrenmiş; saklıyor tabii Yahudi ikidir haberi fıslıyor amn^ı, bereket ver sin tango hanımdad filan bahsetmiyor; o kadara cesareti yokl Zibanım, önce biraz attı tuttu:
çı
W
sonra Tokatlıyan-
bekliyeceğlal. pençerclerden
el
A
)
-----o-----
Galata Osmanlı Bankasının lokantasında yenide yiyen memur -lardan 3540 kadarı, dün yedikle ri yemekten dolayı zehirlenerek Galata Sen Jorj hastahanesine kal Oırılmışlardır.
Memurlar, yemeklerin itina ile hazırlanmaması karşısında yaptrk-i lan şikâyete evvelce, menfî cevap almışlardı.
Diğer taraftan zehirlenenleri a sıhhati, hastahaneden verilen malûmata göre, tehlikeli bir vaziyette değildir.
I ) • •
—-------O--------
Kem er burnazda bir cinayet
----o----
Kemerburgazda ikamet eden y aşlarında Haşan Salaş adında bir genç bir müddet evvel arkadaşı Fâ ıisin kızkardeşi Aysel ile tanış -mistir.
Evvelki akşam Haşan ile Ayşe çeşme başında konuşurlarken Ay-şenin kardeşi Faris çıkagelmiş ve bıcsğrnı çekerek üzerine yürümüş tüı.
Ancak Haşan daha güçlü kuvvet li olduğu için bıçağı elinden alıp Fârisin 6 yerine saplanuştır. Yaralı derhal ölmüş, katil jandarmaya teslim olmuştur.
19

— Hani Bakırköy’üne gidecek-X tin. Frenk başkumandan oraya geA lecekti? Burada yemini yemiş is-% pinoz gibi pinekliyorsun! îşin gii-V etin düzen; Allah bir dediğinden başkasına gel de inan!..
Kahvecinin ocağa koyduğu kö-g mürden, buram buram sigara dü-^ inanından, köşeye birikmiş kavun karpuz kaldıkları yığınından Mehv likadan yayılmış lâvaııta kokusu-g nu sezmiyor. S
— Durup dururken yolan kıvır- $ man yok mu; insanı çileden çıka • rıyor. Yetisiğr aldın, yenice eleğimi nerelere asayım, mübarek olâun.^ Bakırköy’ünü, nakırköyüııü karıs-^ t'rmanın âlemi var mı ? k
Yahya bey'i yine içinden (kul-K-lıu) lan, (Amentü) leri çekerek? yeminleri bastı: -
— Vallahi Bakırkövüne gittim!|( Billahi yarım saat evvel geldim hem de'başkıımandarın otomobili-^-ta, onunla yanvana: yaveri, tercUuff manı da beraber. Sinyörleri bura-^ ya getirdim. Yaptıracağım deppo-$ yur yarine bayıldılar.
Masanın üzerindekıleri gösterdi
— İste bok fincanlara. Kahve• £ leri safavı hâtfrta ■ ioliTer.
Zibanım, yapmacıklarla solııvorji du-
— Of, yorgunluktan öldüm. Sanx ki «taş^taşunış gibi lıerr âzam sv-^ zım sızım sızlıyor. Adam hiç de filse yazıhane ve telefon eder. zinıki yangından ııe haber getir«R di? evleri kurtuldu mu, kurtulmak d* mı?) diye sorar. p
(Drm?nı var1 y


|l
Sual — TurktyeOı* aksarı . ıt ır(eyo şişmandır?
Cevab — IS*.» îoJti soran zal.g.«ı»ba bütün incelemdi^rmi Beyoğlu muhı in de yapmış Biraz Edirnekapı, Tor;*a pı gibi fukara mahallelerin? kadar h* zansaydı giûosızhktan iğne tphk haline geımış aşıl ekseriyete görür ue iddia ettiği gini memleketimizde çoğ n-luğun şişmanlarda değil, saz heıizli ve çörçöp bacaklı insanlar da oiduğı ıw görürdü.
Sual — iKkdııı ve erkekd nu çok kuyu renk giyi/ıiynr*?
Cevab — Açık revıkti eibi^ıor d ıtat çabuk kirlenir koyu renkler daha çık ayıp örter va binaenaleyh koyu renlv li elbiselerin ömrv iahı uzun ulur da onun için.
Sual — Tarihi ederlerinizi gezert-rur gördüğümüz Çâümcterin tnoelotelari yoktu. îstanbulda musluk koliau Golcülüğü mu yapıyorlar?
Ceyab — Evet bu cins eşyayı binâ-tiren ve (leblebici esnafı) diye anıı^n bir kolleksıyon meraklısı kitlesi v.;r-j dır.
Sual — (Nargilenin marpucurıu kaydederek) o nesnelerin temizliğine dair belediye etiket yapıştırır mı?
Cevab — Bızdeki belediyeler etiket yapıştırma usulünüm pek geri ve iptidai buluyorlar Su itibarla marpusu dine -alan en son müşteri kendmr jn evvelkinin bıraktığı marpucu kayr.ar suya-tıatırmakıa termzlemeğa dur. Sizin anlıyacagınız bu usul nargile tiryakilen arasında asırlardanîleri tekarrür etmiş bir nevi iş bölümüdür ve sizin cTaylorizasyon» dediğiniz usule tıpatıp uygundun
Sual. — Vtik arabalarının ne kadar yükliyeceğı tesbit edilmiş midir? V( kontrolü sık Sik yapılır mı?
Cevab — Evet edilmiştir amma bu m&dar hayvanın cüssesine ve arab* cinin insaf derecesine göre değişin Kontrol meselesine gelince belediye büüresinde açık olup da esnaftan para cezası toplamak mevsimi hulul etti mi bu kontroller günde üç defaya kadar çıkar.
Sual
şında kullanılan otomobil kiâksanian neye sizde şehir dahilinde kullanılıyor? •
Cevab — Hemen hepsi birer hususi araba edinmeyi bir nevi izzeti nefis mos'elesi sayan yem harb zenginleniniz şehir içi ile dışı arasındaki farkı henüz öğrenmeğe vakit bulamadıkları ve bunlara bu bilgiyi aşıJıyacak kabadayı seyrüsefer memurlarını da henüz yetiştirmeye fırsat elvermediği İçin...
Sual — gir kaç arkadaş otelde kalmak istedik; «yer yok» dediler. Şehir otelini sorduk «Şehir oteli yoktur» dediler, hakikaten öyle mi?
Cevab — Öyledir. Vakıa İstanbuiun (Devamı Sa. 5. Sü. de)
Her menılekette şehir de*
Limanımıza yelen idhal malları
Son günler zarfında limanımın İngiltere ve Amerikadan külliyetli miktarda beton demiri, makine ve manifatura eşyası gelmiştir:
Diğer taraftan gümrüklerde de. halen çekilmemiş otan epeyce kam y on. otomobil, traktör ve ziraat ma kineleri bulunmaktadır.

*
ir

MAYIS 1948
t
i
CUMA
ı 13 67
1 Hicri Receb
! 19






1364
.Rûmi
Mayıs
Ruzı Hızır 23 - AY - 5 Gün 119 j
Va’Ul Hlf Vasati Ss D. Eza n l
s. D.
Güneş 5 « 32 9 02
öğle 13 11 4 41
ikindi 1? 10 8 40
Akşam 20 31 12 —
Yatsı 22 38 1 57
înisâk 3 23 6 53

4

Türkiye
Fran-
H&rriman bu isteğe muarız
/
1
altına itiraz
kayıdsız nazarlarla baka-ve işlerine devam edecek-
vo yetimlerin biraz nefe9
Milletlerarası durum
28 BtAYES
Almanyanın istikbali





t
Altılar konferansında bir anlaşmaya varıldı Londra 27 (AP) - Rultf havzasındaki madenler üze» rinde milletlerarası bir kou« trol tesis edilmesi hakkında bu sabah, İngiltere, Amerika, Fransa, Belçika, Molanda ve Lilksemburg arağın da bir anlaşmaya varılmış ve bu suretle altı memleket arasındaki ihtilaflı nokta halle •
) dllmiştir.
Bundan evvelki toplantılar da, Ruhr madenlerinin millet lerarası bir kontrol konulmasına Fransa etmişti.
Almanya hakkındaki sız görüşleri
Paris 27 (A.A.) — (Nafen) Fransız kabinesi dünkü top lantısı sırasında milletler -atası durum hakkında müzakerelerde bulunmamıştır. Yalnız Dışişleri Bakanı M, Eidault Londrada altı dev -let arasında cereyan eden müzakereler sırasında orta • j*a çıkan güçlükleri bahis mevzuu etmiştir.
Fransız heyetinin ihtilâf mevzuu teşkil etmekte olan iki önemli nokta üzerindeki Fransız görüşünü sıkı bir şe kilde ileri sürmekle görevlen dirilmiş olduğu bildirilmek -tedir.
Bu noktalardan birisi, Av -rupanın kalkınması proğra -rnınm idarecisi Hoffman ve General Clay Ruhr’un iktisadiyatı hakkındaki müttefik kararını nazarı itibare almadıkları takdirde Ruhr bölgesinden yapılacak olan kömür ithalâtının tehlikeye maruz bulunması hususunda Fran -sızlar tarafından duyulmakta olan endişedir.
Fransızlar bir batı Almanya hükümetinin teşkilinden ûo^abilecek tehlikeler karşı -sırda da endişe duymakta -cbrlar.
-—dolavı Fransızlar
• . A
•jj Amerika tarafından askeri i bir teminat verilmesini esas \ addetmekte devam edecekler-ı dir.
X.
y
Amerikadaki Subaylarımız
----o----
b’ır müddet daha Waşington’da kalacaklar
Vaşington , 27, (A. A.) U-
’s) — Amerikan Harbiye B a-k a n 1 ı ğı n ı n bildirdiğine t'.öre, geçen ay Amerikan or-, '.-..sunun tesisleri ile sınaî telisleri ziyaret etmiş olan ve Türk 'ilbaylarından müteşekkil bulunan K up avdet etmeden evvel Harbi-! .. e ve Dışişleri Bakanlıklarının yük - k memurlariyle görüşmede bulu araktır.
Türk subayları bu Bakanlıkla -r ı yüksek memurlarile bir arada ' "ırk imalâtı harbiye fabrikaları -isteminin yeniden teşkilâtlandırıl ı ası meselesini inceleyeceklerdir.
Altı Türk subayından ve ordu-ı mensup sivil bir uzmandan mü t'Ştkkil bulunan bu grup yeniden -kilâtlandırma zihniyetiyle aske-;. usulleri ve Amerikan istihsalâ-t.ndaki modern usullerini incelenecektir. Bu ziyaret Türkiyeye yar '•im programının çerçevesi dahi -ifade olarak yapılmıştır.
Türk subayları uçakla memle -ketlerine avdet etmeleri için gere-l'.n hazırlıklar İkmal edilinceye ka daı Vas}ington(ja kalacaklardır.
Harbiye Bakanlığı kaynaklarından verilen haberlere nazaran Türk subaylarından müteşekkil bu. ?rup haziran ortalarına doğru A--rerikadan ayrılacaktır. Gandinin katilinin muhakemesine başlandı
\ ?ni Delhi 27 (A.A.) —-Gandh.1-r.n katilinin ve 8 muhtemel şeri-K-ni ı yargılanmasına, Mahatmanni ölümünden yüz gün sonra bu sabah Delhide başlanmıştır.
Çok sıkı inzibat tedbirleri alınmıştır. Kalabalık bir halk kitlesi, muhakemenin cereyan ettiği «Kızıl Kale» önünde toplanmıştır.
Başka mühirn bir dâva da gene bu tarihî kalede bakılmıştı. Filhakika Sandra Bose’nin «Millî ordu •u- inin subayları burada yafgllan dışlardır. «Kızıl Kale» 1857 sipahi isyanının bastırılmasına aid k’.nlı hatıralarla doludur.


î
1 t
ı

O.C, muhabirine göre Türk-Rus siyasî münasebet eri yeniden tesis edilmiş Londra 27 (A.A.) — L. P. S.
înilletlerarası duruıiı karşısında TUrklerin göstermekte oldukları sükûnet B. B. C. muhabiri Konneth Mathevs'ln son İstanbul seyahatinde edindiği intihaların başında gelmektedir.
Muhabire göre, Türkiyenin, komşu olmakla beraber Rus kontrolü altına girmemiş nadir devletlerden. biri olması, Türklerin Gkserisini, uyanık bulunmaktan u zak kalmamak ve millî gelirin yarısını bu uğura sarfetmek bahası na da olsa orduyu daima harbe ha zır tutmak lâzım geldiği fikrinde bulundurmaktadır.
Mathevs TUrklerin bütün lıü -cumlara karşı koymak azminde ol duklarının aşikâr olduğunu fakat
16 memleketten îstenen para ayarlamaları
Vaşington 27 (A.A.) — İktisadı işbirliği İdaresinin elçisi Avareli Harriman, Amerikan yardımının devam edebilmesi için Amerikanın Marshall plânına dahil mem . leketlerin muayyen bir plân dahilinde paralarını ayarlamaları hususunda İsrar etmesi için yapılau teklife şiddetle itiraz etmiştir.
Harriman âyân meclisinin tah* sisat komitesinde beyanatta bulu narak idarenin, batı Avrupa mem kketlerinin ayarlama gayretlerine yardım etmek maksadile malî müşavirlerden mürekkep kuvvetli bir komite ihdasını derpiş ettiğini söylemiştir.
Harriman, yardım plânına dahil memleketlerin bir ayarlama yap -mak hususunda gereken tedbirleri almak taahhüdünde bulundukları -nı ve bu taahhüdün bu memleketlerle Birleşik Amerika arasında-ya pılacak iki taraflı andlaşmalarda dikkate alınması lâzımgeldiğlne i-şaret ederek demiştir ki:
Biz ancak bir memleketin malî bir ayarlama sağlamak için gere-
Rusyanrn ihiâl ettjği anlaşmalar
Nevyork 27 (A.A.) — Nevyork Times gazetesinin Vaşingtondaki diplomatik muharririnin zannetiği De göre Rus - Amerikan anlaşma sına ve bilhassa Yalta ve Pots -dam anlaşmalarına Sovyetler Birliği tarafından yapılan 30 veya 40 tecavüzü gösteren bir liste Dışişle ri Bakanı Marshall tarafından Dış işleri komisyonunun başkanı â-yandan Vandenberg’e tevdi edil -m iştir.
Bu liste 17 Martta Başkan Tru-nrıan tarafından söylenen nutkun bir fıkrasının aydınlanmasını isteyen ayandan Capehard’ın bu talebi üzerine hazırlanmıştır.
Başkan nutkunda bir milletin milletlerarası teahhüdlerini ihlâl et tiğinin sabit olduğunu söylemişti.
1
!'Gününenteresan haberleri]
V________________________)
İsviçre ordusunun mevcudu arttırıldı
■fc Cenevre
su 1939 senesinden itibaren 450 bin kişiden 700 bin kişiye çıkarılmıştır ki bu suretle beş sivil başına bir asker isabet etmektedir. Dört bin hüdud istihkâmını daimî olarak binlerce asker beklemektedir1.! İtyühimmat fabrikaları tam bir randımanla çalışmakta ve yabancı memleketler hesabına büyük mik-darda silâh ve cebhane imâl detmiştir. (A.P.)
İngilterede vesika ile dağıtılan giyim eşyası
Avam Kam ar a-
İsviçre ordu-
) ★ Londra
y sında beyanatta bulunan Tica-y ret Odası başkanı Harold Wil-% sun, giyim eşyaları hakkında İ tatbik edilen vesika usulünün bir deıeceye kadar gevşetileceğim söyb-miş ve înarilız yayıncılarına gelecek yıldan itibaren daha hol mikdarda kâğıd ve ba s'iı malzemesi verileceğini vâ-detmiştir. (A.A.)

gerginliğin bir dereceye kadar zail olduğunu gösteren bazı emareler bulunduğunu yazmaktadır.
Rusya ile siyasî münasebetler tfcmamen ve yeniden tesis edil -miş ve Amerikan yardımının gelmesi Türklere daha fazla bir iti -mad vermiştir.
Bu yardım yalnız askerî olmakla kalmamakta ayni zamanda Türk iktisadiyâtının gelecekteki geliş -mesi ile de münasebetli bulunmak tadır.
Mathevs, ziraatinin makineleş -mesi sayesinde Türkiyenin yalnız kendisine değil bütün Avrupaya yİ yecek maddesi bakımından yardım larda bulunacağını ilâve etmektedir.
ken tedbirleri aldığını isbat ettiği zaman elimizden geleni yapar ve bu memleketin ayarlamayı yapması için ısrar edebiliriz. Muhtelif memleketler için ayrılan paralar tahminî olarak heBap edilmiş olduğundan yekûnlarda değişiklik yapmak her zaman mümkündür.
Harriman, Rusya ile Amerika a lasında yapılan nota teatisinden sonra Pariste kendisine atfedilen teyanatı yalanlamıştır.
Filhakika Harrimanm iki memleket arasında makul bir anlaşma husule geldiği taktirde Avrupa kalkınma plânının doğu Avrupa memleketlerini de içine alacak su lette değiştirilmesi lâzımgeldiğini söylediği iddia olunmakta idi.
Mısır - Rus Pamuk
Ticareti görüşmeleri
I
Kahire 27 (A.A.) — Reuterî Pamuk için Mısırla Rusya arasında yapılmakta olan ticarî görüşme ler bugün inkitaa uğramıştır.
Sovyet heyetinin başkanı, Ticaret-Bakanlığı müsteşarından izin almıştır. Rusya ikinci bir anlaşma için de müzakerelerde bulun -mak arzusundaydı. Bundan evvelki anlaşma 3 Mart tarihinde burada imzalanmıştı.
îki memleket fiatler üzerinde mu tabık kalamamıştır .
Atinada tevkif olunan Komünistler
Atina 27 (A.A.) — Atina polisi, hüviyeti bildirilmeyen bir komünist idarecisini tevkif etmiştir. Bu komünistin başkentte faaliyette bulunduğu bildirilmektedir.
Son 15 gün zarfında Atina ve do toylarında 230 komünist tevkif o lunmuştur.
Bunlar isyan hazırlamak suçu i le askerî mahkeme tarafından yargılanacaklardır. Casusluk suçundan sanık diğer 27 komünist de ay nl mahkeme yargılayacaktır.
Ayan rnec-
Beynelmilel İmar Bankasının eshamı
★ Vaşington liai para ve banka işleri komitesi beynelmilel imar ve gelişme bankası eshamının Amerikan esham ve dövizler nizamnamesi hükümlerinden istisna edilmesi hakkındaki kanun pro jesini tasvib etmiştir.
Ayni kanun tasarısı federal Reserve bankasını Beynelmilel îmar bankası esham ve tahvilâ tı üzerinde muamele yapmaya mezun kılmaktadır. (A.AJ İngiliz kralının unvanları
* Londra — Daily Heıald gazetesinin bildirdiğine göre, yakında Londrada toplanacak olan İngiliz camiası milletleri konferansın la, kral altıncı Ge-orge'uıı unvanı meselesinin de müzakere edilmesi ihtimali var dır.
Gazetenin ileri sürdüğü kanaate göre, hükümdar artık Hindistan İmparatoru değildir. Ayrıca, İngiltere, İrlanda ve
vurdum dııymazlıK Nereye varacak ?
(Başmakaleden devam,) âzası arasında tanı bîr ittlhad ve görüş birliği olsa... Bankalar baremi konuşulurken evvelki gün, Başbakan Ekonomi Bakanının encümendeki sözlorlnl hükümet adına sarfodllmlş cümleler olarak telâkki etmek istememiştir. Bunun üzerine nıillotvekillorinden İhsan Hânıid Tiğrel: «llükûınet içinde bir lıcrcünıerc varsa bunun kabahati her halde bizde değildir» demiştir.
İhsan Hamidl sakın müstakil veya muhalif partiye mensub bir milletvekili sanarak kabine aleyhine en uf&k fırsattan istifadeye kalkışan bir zat zannetmeyin. İhsan Tiğrel Halk Partisinin en faal, en müfrit, en ateşli bir eleman-larındandır. Kabine azanının tesa-nüd ve irtibat derecesini düşünmeli kİ Halk Partililer bile şimdi alenen Mecliste kabinedeki lıercü-merçten bahseder olmuşlardır. Buna rağmen kabine iş başında durmakta devam eder. Sözün ve yazının bu derece az tesir ettiği ve hükümetlerin işi bu derece vurdum duymazlığa getirdikleri galiba yalnız Türkiye tarihinde değil, başka memleketimin tarihinde de benzeri oLııııyan bir vâkıadır.
Fenalıklar, idaresizlikler, beceriksizlikler, memleketin sefaletleri söylenecek, bunlar sanki birer roman veya edebiyat imiş gibi Meo liste de tekrarlanacak, fakat Halk Partisi çoğunluğu vo kabineleri etrafa caklar ler...
Dul
alabilmelerini temin edecek imkân iar Halid Nazmi Koşmirin zamanında hazırlanmış ve Meclise sev-kedilmek üzere bulunmuştu. Bu tasarı hâlâ Meclise gelememiştir. Çünkü bazı Bakanlıkların mütale-ası alınmakta imiş. Bunu da Maliye Bakanı söylüyor. Kaç bu mütalealar acaba niçin mamısf
Hakikaten fibsan Tiğrel kabiuenin manzarası bir lıercü-merç...
A. Cemaieddin Saraçoğlu
aydır alına-
haklı;
• •
Van gölünde işli-yecek gemi
-----o----
Tuğ, 27 (A.A.) — Van gölü nak liyatmda kullanılmak üzere İstanbul tersanesinde yapılarak burada monte edilen yeni Tatvan gemisi dün aaat 15 de suya indirilmiş tir.
Türk mühendis, teknisyen ve işçilerinin emekleriyle meydana getirilen bu gemi 350 tonluktur. Birinci mevki 200, ikinci mevki 120 güverte 150 yolcu almaktadır.
Açık güvertesi de tekerlekli vasıtaları nakledecek bir şekilde yapılmıştır. Anbarlar 70 ton yük al maktadır. Geminin sürati 9 mil -dir.
Atom tecrübelerinde Ingiltere haberdar edilmedi
Londra, 27 (A.A.)
ma Bakanı Alenander bugün A-vam kamarasında yaptığı demeç te Pasifikte Eniwetok Mercan adasındaki son atom bombası tecrübelerinde hiçbir İngiliz uzmanının hazır bulunmadığını söylemiş ve Amerika hükümetinin önceden Ingiliz hükümetine haber vermemiş olduğunu ilâve eylemiştir.
Savun-
Rundan 7 yıl
denizaşırı dominyonlar kralı gi bi bugün taşıdığı Unvanlar da eskimiştir. Kanada, hükümdarın resmen Kanada Kralı ilân edilmesini istemiştir. Böyle bir değişiklik, bütün dominyonlarda yeniden bazı kanunların kabulünü gerekli kılacaktır.
(A.A.) Daktilo hatâsı yüzünden batan lıarb gemisi
Londra
ovvel, Girit savaşı sırasında i-ki İngiliz muhribinin bir daktilo hatâsı yüzünden battığı bu gün açıklannıaktadır.
Amirallik dairesi, o devirde Akdeniz harekâtına kuuıaııda etmekte olan amiral Sir And-rew, B. Cunninglıam’m (şimdi Lord Cunninghaın of Hynd-hope Unvanını almıtır) Bu savaş halikındaki raporların yayınlamıştır.
Amirale göre, kendisine 22 mayıs 1941 gecesi gayet mUs? tacel bir rapor verilmiş ve bu raporda »Qııeen Elizaboth» ile

Doğuda Demiryolu inşaatı devam ediyor
Yalnız Narlı - Gazianteb hattında, Bayındırlık Bakanlığı ile müteahhid arasındaki ihtilâf yüzünden faaliyet yok Ankara 27 (Hususî) — Doğu illerimizde demiryolu inşaatına hızla devam edilmektedir. Halen in -şanın, inşa halinde olan Van -Tatvan hattının Genç istasyonuna kadar olan 155 kilometrelik kısmı tamamlanarak işlemeye açılmıştır.
Gençten illeriye olan kısımlarının da inşaatı eksiltmeye çıkarılmıştır. 160 kilometrelik Erzu -

Belç'ka ticart anlaşması
Ankara 27 (Hususî) — Memleketimizle Belçika arasındaki ticaret ve tediye anlaşmasının süresi 26 temmuz 48 ze kadar uzatılmış tır.
Amsterdam sergisi
Ankara 27 (Hususî) — Bari, Marsilya ve Amsterdamda yapı'a-cak olan milletler arası sergi ve fuarlara memleketimiz de dâvet e dilmiş ve bu davet Ticaret Ba-kanhğınca iyi karşılanmıştır.
Malî imkânlar müsaade ettiği takdirde bu sergi ve fuarlara mem leketimiz de iştirak edecektir.
b ö/ o’cu ları inşası
Ankara 27 (Hususî) — 948 yılı köy okulları inşası için Millî E-ğitim Bakanlığı emrine verilmiş o lan 10 milyon liralık tahsisat Bakanlık tarafından illere taksim e-dilmiştir.
Bir kaç gün sonra bu ödenekler illere gönderilecek ve okul inşaatına başlanacaktır.
Operada vaz tatili
Ankara 27 (Hususî) — Devlet operası Karmen temsillerini bitir-miş ve yaz tatiline girmiştir. Kü çük tiyatroda bu pazar gününden itibaren yaz tatiline başlıyacak • tır. öğrendiğimize göre Küçük ti yatro sanatkârları tatilinden isti-linden istifadeyle Anadoluda bir geziye çıkacaklar ve muhtelif iller de temsiller vereceklerdir.
İllerin kalkındırılması
Ankara 27 (Hususî) —Bayındır bk Bakanlığınca doğu illerinin kal kındırılmasına çalışılmaktadır. Gc nel müfettişlik bölgelerinde yapı ton 158 evden sonra Hakkâri. Van Bitlis, Siirt, Mardin, Diyarbakır ve Urfada inşasına başlanılan 258 memur evinin inşaatı devam etmektedir.
Diğer taraftan doğuda yapılan hükümet konakları inşaatı da devam etmektedir. Vanda yer sarsın tısını müteakip inşasına başlanılan hükümet dairesi, gümrük dairesi ve lise binaları bitmek üzeredir. Ayrıca Vanda da 20 evlik bir memur mahallesi de inşa edilmiştir. Türk - İtalyan ticaret anlaşması
Ankara 27 (A.A.) — Bize verilen malûmata göre, yeni anlaşmalar akdi maksadile yapılmakta o-ton temas ve görüşleri kolaylaştırmak üzere memleketimizle İtalya arasında aktedilıniş bulunan ve yürürlük süreleri 1 Mayıs 1948 de sona eren 12 Nisan 1947 tarihli ticaret ve ödeme anlaşmaları 1 Mayıs 1948 tarihinden itibaren iki ay müddetle uzatılmıştır.
«Barham» zırhlılarında uçak- • savar mermisi «olmadığı» işa- £ ret edilmiştir. Halbuki mesajı i zabtedip daktilo ile temize çe- ( ken şahıs yanlışlıkla «pleııty» l (bol) kelimesi yerine «empty» l (boş) yazmış ve bunun üzerine i amiral zırhlılara îskenderiyeye I dönüp cebhane almaları emrini i vermiştir. 1
Zırhlılar, geride Kelly ve Ke§ z mir muhıiblerini bırakarak sa- z vaş bölgesinden uzaklaşmışlar ( Alman uçakları yalnız mulıriblere çullanarak de batırmışlardır.
Prinç tevzii
★ Vaşington’
mevcud ihracı mümkün 3. mil- i yon 180.900 ton princin ihtiya- ( cı olan memleketler arasında taksimi için milletlerarası iaşe j ve tarım teşkilâtı konseyine I bağlı milletlerarası iaşe konse- I vi tarafından üye hükümetlere 1 tavsiyelerde bulunulmuştur. I (A.A.) j ———— J
kalan
• t • • •
ikisini fA.P.)
Dünyada

rum temdidî hattının Horasana ka dar olan 86 kilometrelik kısmı İha le edilmiş ve İnşaata başlanmıştır. Maraş şube hattının da tesviye işi tamamlanmış ray döşenmesine başlanmıştır.
Yalnız Narlı - Gaziantep hattında Bayındırlık Bakanlığile müteah lıid arasında ihtilâf çıktığı için faaliyet yoktur.
Hürriyet gazetesini yalanlanan bir haberi
Ankafa 27 (A.A.) — Millî Eğitim Bakanlığından bildirilmiştir:
îstanbulda çıkan 26. V. 1948 tarihli Hürriyet gazetesinde «ilahiyat fakültesi açılıyor» başlığı altındaki haberde Cumhuriyet Halk Partisi meclis grupunun müzakere leri sırasında Millî Eğitim Bakanının «ilâlıiyat fakültesinin üniver sitedeki müstakbel durumuna dair etraflı malûmat verdiği ve üni versitelerin muhtariyetine dair o-
* lan kanunda da bu münasebetle tadilât yapılması icabedeceğini bil dirdiği,» yazılmıştır.
Bu haber yanlıştır. Bir üniversi tede bir ilâhiyet fakültesi kurulabilmesi için üniversiteler kanunu -nun değiştirilmesine veya üniversitelere muhtariyet veren hükümlerin tadiline lüzum ve ihtiyaç yoktur
Meclis’n bugünkü gündemi
Ankara, 27 (Hususî) — Meclisin yarınki toplaııtsında Çalış-3ma Bakanı Tahsin Bekir Balta, Denizli milletvekili Hulûsi Topalın îş kanununa bağlı iş yerlerindeki işçi ücretleri, sağlık tedbirleri, işçi yerleş-
tirme, işçi evleri, iş kanunu, ve ilgili kanunlarda yapılacak değişiklikler hakkındaki dört sözlü sorusuna cevab verecektir.
Meclisin gündeın’r.de bu sorulardan başka Mardin milletvekili Kâzım Sevüktekinin subay ve askerî mensuolara yer değiştir-3m3e tazminatı verilmesi hak-kındaki kanun tckiıfile kimsesiz terkedilmiş ve moııopal çocukların korunması bankındaki kanun tasarısı vardır.

Tiirkiyeye 10 milyon dolar verilecek
-----o-----
Vaşington, 27 (A.A.) — (Reu ter): İktisadî işbirliği idaresi, nisan - haziran devresine aid olmak üzere Tiirkiyeye 10 milyon dolar ikrazda bulunulması için müzakerelerin açılmasına hazır bulunduğunu Türk hükümetine bildirmiştir.
Diğer taraftan idare şu husus lan da açıklamıştır:
Dört Avrupa memleketine, pa muk satın almaları için, Mar-shall plânına uygun olarak 28.171.000 doların tahsisi.
Türkiyeye 10 milyon dolar ik raz teklifi, Marshall programının ilk dörtte bir kısmı için gerekli meblâğı 288 milyon dolara yükseltmektedir.
Avrupa kalkınma programının idarecisi Paul Hoffman, Tür kiyenin istediği kredilerden bir kısmı uzun vâdeli olursa, «Türkiyeye, hâlen almakta olduğundan daha fazla ikrazda bulunul-amasının münasib olacağını Türk hükümetine bildirmiştir.»
Cenub Afrika Birliğinde seçim
Kap 27 (A.A.) — Genel seçimlerde General Smuts'un partisi, şimdiye kadar alınan neticelere gö re mühim muvaffakiyetler elde et m ektedir.
Smuts’un birlik partisi 89, nasyonalistler 48, işçi partisi 8, muh telif partiler 5 oy almışlardır.
Amerikada 100 bin kisling varmış!
Vaşington, 27 (A.A.)
milnist cebhesinin faaliy3etini önlemeye matuf kanun tasarısını inceliyen ayan komisyonu huzurunda bugün ifade veren A-merikan lejyonu eski başkanı Paul Griffith şöyle demiştir: Hâlen Birleşik Amerikada ko monist cebhesine mensub iyi yetiştirilmiş 100 bin kisling vardır. Bunlar aramızdadır ve memleketin güvenliğini tehdid etmektedir
Ko-
»ayfa: 3
idarece
aktüallteler
Adalet işlerinde reform
A adalet işlerinde reform serlevhası altında sayın Mehmed Ali Sebükün, basın cezalan hakkında çok enteresan bir yazısını gördüm.
3u tetkik, bize ceza kanunu varken yıldırıcı ceza müoyyidelerini ihtiva eden, ayrıca bir basın kanununa (üzüm olmadığını ve binnetioe bu kanun üzerinde bir reform yapılması gerektiğini ikna edici bir tarzda izah ve isbat odiyor.
Adalet işlerinde reforma Ihtiyaoı o-lan ve bunun tahakkukunu samimiyetle istiyen millet ve hükümetler bu işi ıslah ve tanzim için dört esasa baş vurmuşlar ve bunları başarmağa çalışmışlardır. . , • • .
1) Türk milletinin her hususta İçtimaî bünyesine tamamile uygun olarak kanunlar yapmak ve yahud bu cihetleri temin edici tadil ve ıslahları meydana getirmek.
2) Türk milletinin ruhi ve maddi hallerine uygun yalnız kanun veya tâdillerini yapmak, adli otoritenin, adliye cihazının, adaleti hakkile ve kısa bir zamanda tevziini temin etmeğe kâfi değildir. Bu vasıfları haiz kanunların istenilen hakkı ihkak etmeleri için, bunları usûl kanunları ile ikmal etmelidir. En iyi, en uygun kanunlar, u-sül kanunları ile tedvio ve ikmal odil-mezse, o memleketin müştak kaldığı adalet temin edilemez.
Kanunlar, no kadar nazari ise, usûl kanunları o kadar tatbikidir. Türk mil ieti, yüksek ilim, yüksek nazariye istediği kadar, ameli, tatbikî, hakkını kısa bir zamanda ihkak ettirici usul kanunları istiyor.
Esas adlî kanunlar, belki nazariyat ve doktrin itibarile başka memleketlerden, başka hukuk esaslarından a-lınabilir, fakat usûl kanunları muhak kak millî olmalıdır Milletin örf vo â-detine ve teamülüne uymalıdır. Kaynağını Türk milletinin vicdanından, şuurundan almış olmalıdır.
Her halde Türkün pek haklı isteği-ğini hissetmiş ve bugün mevcud usul kanununun el ile tutulur ve gözle görülür aksaklığını, hakkını kısa ve zamanında temindeki noksanını görmüş, ve kanaat getirmiş olmalıdır ki, hükümet, usûl kanununu, milletin istediği şekle koymak için tâdile karar vermiş, ve bu pek mühim işi, salâhiyeti! Tiirk hukuk bilginlerinden müto-şekkil bir komisyona tevdi etmiştir. Fakat maatteessüf iki senedenbe-ri bu teşekkül çalışmalarını sona getirememiştir.
Pek uzun sürmesine göre, sebebini^ bu işin belki kanun yapmaktan daha, müşkül, daha esaslı tetkike muhtaç olmasına hamletmek lâzım geliyor.
3) Türk vatandaşının hakkını kısa bir zamanda ihkak için, iyi kanun ve iyi usûl kanunu da kâfi değildir.
3u iyi kanunları, büyük bir meleke ve alışkanlıkla ve bilhassa bitaraflıkla işletecek hâkim lâzımdır.
En İyi marka bir otomobili, en iyi benzinle işletecek meslekten yetişmiş mümareseli bir şoför lâzımdır.
En iyi kanunun, en iyi usûl nunun, istenilen en iyi şekilde man vermesi için, hâkim bütün sile hâkim ister.
Eski mecelledeki, hâkimin mekin, metin ve müstakim olması şartları bu gün için kâfi gelmiyor. Buna bilgili ve faal olması (çabuk iş gören) vasıf tarım muhakkak ilâve etmek lâzımdır.
Türk adalet cihazı inceden inceye tetkik edilecek olursa, derhal görülür ki, bizde hakkı ihkak edici kanun nok sandır, hakkı kısa zamanda temin e-dlci usûl kanunu büsbütün noksandır, fakat bu eksiklikleri, hayatı bahasına, canla ve başla ikmale, tamamlamağa çalışan, büyük bir tavazu ve sabır ile fedakârlıktan hiç bir an çekinmeyen Türk hâkimi noksansızdır.
işte, noksansız Türk hâkimi, bu ku surlu mevzuat içindo, vatandaşın hak kını temine uğraşırken, üçüncü bir toşekkülde, müekkillerinin hukukunu müdafaa ve siyanet maksadile bu ka nunların boşluklarından istifadeye ufr raşmaktadır.
4) Şu halde, iyi hâkimin iyi vazife görebilmesi için iyi kanun, iyi usûl k& nunu da kifayet etmiyecektir.
Bu kanunların, eksik veya noksanlarını, hâkime tamamlatmak ve vatan daşın İstediği süratle hakkı ihkak I-çin bu işe bütün samimiyet ve oiddi-yotle Iştirâk öden, faziletli, iyi bir Baro hoyeti lâzımdır.
Bu heyetin vasıfları aynıle hâkimde aranılan şartlar olmalıdır. Hâkimin, adalet tevzündo, yardımcısı olan avukat, hâkimin bilgi, hüsnüniyet ve faaliyetini desteklemelidir.
Avukatlıkta maddi şartlar, ınanovi vo ruhî şartlar kadar incelenmelidir Avukat, hâkim kadar bilgili olmalıdır. Avukat, kanuna dayanmıyan bir hakkı müdafaa etmemolidir, avukat şorofl, ve haysiyotıııi belki müekkilinin üstündo tutmalıdır. Vo bu sonuncunun, belki maddi bir hırs ilo ortaya atabileceği mevhum, haksız, kanunsuz, vazıyetleri önlomelidir. Adalet»» tam mAnasllo tevilinde, ve bilhassa (Devamı Sa., 4; Sü,, 4 d(
kanıt-randr mâna-
I

9



/
SAYFA»
M ••

o
Lüleburgaz et buhranı ve Belediye -------o----
Kasabada günlerdenbcri ti bulunmuyor, belediye tarafın dan 150 kuruşa indirilen et 'arhı yeni başkanın teşeb-büıdle ISO kuruşa çıkarıldı. Buna rağmen yine et yoli.
Lüleburgaz, (Hususî) — Ken di ihtiyacından başka daha bir çok yellerin et ihtiyacını temin 3den ve hayvan ilıracile taammış bulunan kasabamız son günlerde âdeta bir pişirimlik et bulmak güçlüğü karşısında kalmıştır. Bu vaziyet karşısında halk eli kolu bağlı olarak neticeyi beklemektedir.
Kasabada et yoktur. Sebebi ise anlaşılmamaktadır. Bununla beraber daha birkaç gün evveline kadar her zamanki mevsim icabları olarak belediye tarafın dan 150 kuruşa indirilen naili da bilinmez bir Yeni belediye
ilk icraatından olarak 180 kuruşa çıkarılmıştır.
Fakat yine et yoktur. Bu durum herhalde normali ifade değil bilâkis reddeden bir keyfiyettir. Biz yeni belediye başka-nımızdan doymak bilmiyen ticaret sahihlerinin değil halka fa ideli olacak olan bu buhranın nleımıesini, narh işinde de geçen yılların miyar tutulmasını bekliyoruz.
hikmettir, reisimizin
---------o--------
Lülebu r gazda İhtiyar bir aşık
- -O- -
Genç ve güzel b.r kadını kondırarak kaçırdı
İlçe-
Lüleburgaz, (Hususî) mizin Celâliye köyünde oturan 52 yaşlarında Ali Öğretici eski-deuberi tanıdığı ve evine girip çıktığı Eskitaşlı köyünden Ke rimin gene ve güzel karısı Ra-bia Kayalıya göz koymuş bu fik rine uydurduğu kadını bir kolayını bulup evlenelim diye iğfal ederek kaçırmış olup vukubulan şikâyet üzerine gene ve güzel kadın ile ihtiyar âşıkı yakalanarak her ikisi de C. Savcılığına tesli medilmiştir.
Tarla yüzünden bir yaralama
Lüleburgaz, (Hususî) — İlçemizin merkez bucağına bağlı Sa ricali köyünden Mehmed Kaçarla ayni köyden Ali Başar tarla yüzünden birbirlerile kavga etmişler ve bu kavga sonunda Ali Başar taşımakta olduğu bıçakla Mehmed Kaçarı vücudunun muh telif yerlerinden ağırca yaralamıştır.
Yarak tedavi altına alınmış, yakalanan- suçlu C. Savcılığına teslim edilmiştir.
----------o-----------
Kandıra p&h ivan güreşleri
Kandıra
Buca-
Kandıra (Hususî)
Halkevi tarafından tertib edilen pehlivan güreşleri 19 Mayıs çarşamba günü köylerden gelen kalabalık bir halk kütlesi önünde Namazgah çayırında yapılmı:) tır. Kasabanın pazarına rastlı-yan güreşler HaLkevine hayli varidat temin etmiştir.
--------o--------
Sarııhanh’da mlisamere
Saruhanlı (Hususî)
ğınıız Avcılar Klübü tarafından zengin programlı bir açık hava müsameresi tertib edilmiş, halkımız tarafından alâka ile takib edilmiştir.
Müsamerenin tertibinde klüb idare heyetinin bilhassa başkam Halim Hızalın takdire değer gay retleri görülmüştür.
Klübüıı £enc idarecilerine diğer işlerinde de başarılar temenni ederiz.
Firar teşebbüsü
Aydın (Hususî) — Aydın Cezaevinde hırsızlık suçundan 1 yıl 61 gün hükümlü ve tutuk Haşan Demir dün Cezaevinin bahçesinde teneffüste iken usulca sıvışarak yakındaki ekin tarlasına saklanmış, kaçmak üzere gecenin olmasını beklemeğe başlamış tır. Fakat çıkarılan jandarma devı ’ye'ıerı 15 dakikada Haşanı bularak Cezaevine teslim etmişlerdir.
•/
• •
7S'


M
. /





ı
Tarla yüzünden feci bîr cinayet işlendi
Germencik kazasına bağlı Dağ Karaağaç köyünden Ali ve Halil kardeşler aralan açııan Mehmed Dûndan pusu kurarak domuz kurşunila öldürdüler
Aydın, (Hususî) cik ilçesine bağlı Dağkaraağac köyünde, araları bir tarla yüzünden açık olan komşularını iki kardeş pusuya düşürerek öldürmüşlerdir.
İlk soruşturmalara nazaran hâdise şöyle geçmiştir:
Ali ve Halil İbrahim Solak a-dında iki kardeşin, ayni köyden Mehmed Dündarın tarlasının i-çinde bir parça tarlaları vardır. Mehmed Dündar iki kaidesi, bu tarlayı kendisine satması için tazyik etmekte, alamayınca da kavga çıkarmakta imiş. Hattâ Halil İbrahim Solağı bu yüzden bir gün dövmüş...
Ali ve Halil İbrahim Solak kardeşler bir pusu tertib ediyorlar. Mehmed Dündar pusudan 6-7 metre geçince Ali Sulak domuz kurşunu sıkılı olan çiftesini ateşliyor. Çıkan kurşun Mehı



• 1



w

Germen-
metlin belinden girerek karnından çıkıyor. Önünde giden eşeğini de sağrısından yaralıyor.
Bunun üzerine Mehmed yere yıkılıyor. Halil de tabanca ile bir el ateş ediyor, iki kar deş yaralının yanma yaklaşıyorlar. Ali çiftesinin saçma sıkılı gözünü de yarım metre mesafeden Mch-medin kulağına boşaltıyor. Halil İbrahim de iki tabanca kurşunu daha sıkarak Mehmed Dün darı öldürüyorlar.
Evvelâ hâdiseyi bu şekilde ikrar ve itiraf eden iki kardeşten Ah, şimdi hâdiseden haberi olmadığım, Halil İbrahim de hem çifte ve hem tabancayı kendisinin kullandığını, ağabeyisinin bu işle alâkası olmadığım söylemek tedir.
Sanıklar ölüm cezasına çarptı nlmasi isteğile Aydın ağırceza mahkemesine verilmişlerdir.
• Son gün-faaliyetine
Kasabada bozuk yolların tamirine baylandı. Ana caddelerin ağaçlandırılması faaliyeti devam •diyor. Plân gertğ nce inşa edilen dükkânlar çarşıya şehir manzarası vermektedir
Dikili, (Hususî) lerde Dikilide imar
haşinmiş bir iki ay içerisinde ilçenin çehresi âdeta değişmeğe başlamıştır.
Sokak aralarında yeni kaldırımlar inşa ettirilmekte bozuk yol lar tamir olunmaktadır. Anacad-delerin ağaçlandırılması faaliyeti dikkati çekmektedir ki bu işe neden daha önce lâyıkıle önem verilmediğine acınılm aktadır. Ta biatin bütün güzelliklerini co-merdlikle verdiği bu şirin kasabalım imarında gösterilen hasisliği daha önceki yazılarımızda belirtmiştik. Bu acı satırları yazarak, acı duymuştuk. Bugün ige girişilen güzelleştirme çalışması halka sevme vermektedir. Unu, şekeri, olup ta helva yapmasını bilmiyen hikaye masalı olmaktan kurtulan Dikili kısa bir zamanda Eğenin mamur bir köşesi haliue gelebilir.
Plâna göre inşa edilen dükkân
• •
lar, çarşıya şehir manzarası vermektedir. İlçenin belli başlı noksanlarından olan bir parkın kurulması belediyenin gayretinden beklenir.
Yarını iş zihniyetinin bir belgesi halinde sırıtan Halkevi inşaatı ikmal edilmiş, dış duvarlarının sıvaları ve bahçesinin ihata -duvariarı yaptınlmıştır.
Kısa bir zamanda Dikili Idö.” çilerinin gösterdikleri varlığı i-dame ettimıeleri temenni olunur.
Dikili halkının bir dileği de e-lektrik motörünün daha erken saatlerden faaliyete geçmesidir. Geceleri saat 20,30 a doğru verilen cereyanın Ankara radyosunun neşriyatının bir kısmının dinlenmesini imkânsız bırakmak tadır, öğleleri birer saat akşam lan da 18 de cereyan verilse rad yo sahihleri ve dinleyicileri mem nun kalacaklardır.
Bergama Tekel İdaresinin leşini tülün fidanlığı

Tekel idaresi tarafından kurulan vc tütün hastahklarile mücadele yi hedef tutan fidanlik lnıruldu. Müstahsili tiitün fidesi yetiştirmeğe teşvik maksadile bir de müsabaka tertibedildi.
Bergama, (Hususî) — Teke) idaresi ilçemiz bölgesinde tütüni cülüğün yetiştirilmesi için çalışmalarına hız vermiştir. Bu mak şadla ilçemizde idare tarafından tütün hastalıkları ile mücadele edilmek üzere hastalıklarla mücadele fideliği kurulduğu gibi tütüncüleri iyi tütün fidesi yetiş, tirmeye teşvik maksadile fidelik müsabakaları tertib etmiştir.
İlçemizde Şeytankırı mevkiinde tütüncülerin iştiı âkile 220 dö nümlük sahada ekicilerle müştereken kurulan fideliklerde tütün cülere amelî bir şekilde muhtelif usullerle tütün fidesi .yetişti'-ilmesi gösterilerek örnek fideliğin • de ıslah edilmiş kokulu tütün tohumlarından elde edilen fideler halka dağıtılmıştır.
Geçen yıl idarenin bu bölgede almış olduğu tedbirler sayesinde tütün mahsulü çok yüksek evsafta olarak yetişmiş ve yeniden fazla alıcının bölgemize tütün mübayaa etmek üzere gelme leri temin edilmiş bulunduğundan tütünlerimiz yüksek fiatla satılmıştır.
949 yılında bölgemiz ekicilerinin ihtiyacını karşılamak üzere tekel tarafından bu sene geniş ölçüde tohum teksirine devam edilmekte olup bu maksadla ilçe mizin Dindarlı, Yataköy ve Poy racık köyleri tohum üretme sahası olarak ayrılmış ve bu köylerde yalnız Tekel idaresinin ıslah ettiği tohumlar ekilerek teksire alııım’ştır
Ege bölgesinde son yıllarda
akdamar hastalığını meydana getiren Trips haşeresi tütünler üzerinde geniş ölçüde tahribat yaptığından bu sene muhtelif tarlalarda haşereye karşı müessir olduğu iddia edilen ilâçlar do nemiye alınmış bulunmaktadır. Bu tecrübelerden alınacak neticeye göre böcek görülen sahalar da mücadeleye başlanacaktır.
ilçemizde fennî tütün fideliğini teşvik maksadile açılan fidelik müsabakalarında Bergama ekicilerinden Mehmed Balcıoğlu birinci, İsa Taşkın ikinci, Mustafa Yasa üçüncü gelmişlerdir. Bu eldeiler Tekel tarafından mü kâfatlandınldıkları gibi ilçe kay makamı Necmeddin Kuteş kendilerini tebrik etmiştir.
-----------o----------
Foça’da bir sergi
Foça, (Hususî)
danberi devam eden Biçki - Dikiş yurdu sergisi sona ermiştir. Memleket gençlerinin bir ders yılının emeği olan bu sergi, bütün Foça halkı tarafından gezilmiş ve son derece beğenilmiştir. Küçük ve mütevazı memleketimiz mehafilinde bu sergi âdeta bir hâdise olmuş. Günlçrdenberi medhü senası yapılagelmiştir.
Gençlerimizin hünerli ellerde yapılmış türlü çeşit işlerin bilhassa tertib tarzındaki itina dik kati çekmiştir.
Bn. Melâhat Tüzüneri bir halk şahsiyeti olarak tebrik etmek lâ zımdır. Şunu da ilâve edelim ki bu mükemmel sergi hiçbir müfet
Bir hafta-









TENİ sabah
— - — a
28 MAYIS 1918 ■)■■■ ■■■■■ RMgj
ir 1
Lüleburgazdı motosiklet yandı
-----o------
Hükümet Tabibine aid olan motosiklet ânîde ateş alınca derhal üzerinden atladı
---o----
Kasabamız serbest doktorla -rından R .Kemal Özbekin Istan bulda acentadan yeni aldığı ve henüz kırk kilometre bir mesafe katettiği (Meleş) marka motosikleti dün doktorun hasta mu ayenesine bu vasıta ile gittiği bir sırada birden ateş almış ve makine tamamen yanmıştır.
£) onda üzerinde bulunan Dr. R .Kemal Özbek hemen motosikletten atlamak suretile kur -tülmüş mucize kabilinden olan bu hareketinin neticesi olarak kıymetli doktorumuz vücutça a rızaya maruz kalmadan kurtulmuştur.
Kasabamızça sevilen doktoru muza, geçmiş olsun deriz.


Adalet işlerinde reform
Buz tarafı 3 üncüde bir zamanda tecellisinde hâkim Sabit veya
demiş-
adalet ancak
kısa kadar bitaraf olmalıdır, nisbi vo yahud şimdi olduğu gibi celse başına alacağı konorer avukatlar da hiç bir rol oynamamalıdır.
(Avukat ve doktorların müekkil ve hastalarından aldıkları vekâlet voya todavl ücretine no İçin honorer lordîr?)
Netice itibarile görülüyor kİ, İşleri reformu esas itibarile
dört şartın tahakkuku ile moydana geliyor.
iyi kanun, İyi usûl kanunu, iyi hâkim, iyi avukat.
Mahkeme teşkilâtına gelince: Mahkeme dereceleri adedinin bir eksik veya bir fazla olması, adaletin tecellisinde, yukarıdaki şartlar altında pek mühim bir rol oynamaz. Bu nihayet bir görüş ve düşünüş şeklidir. Fakat muhakkak bir nokta var ki, o da işlerin matlub sür'atle görülmsei için mahkeme adedinin memleket iş adedi ile mutenasib olmasıdır.
İş hacmi çok olan mıntakalarda, mahkeme teşkilâtının o nisbotte ehem miyetli olması lâzımdır.
şehrimizdeki dâvalar İçin her hangi bir mahkomeden ancak otuz beş ile kırk beş gün arasında gün alınabilme sine bakılırsa, bugünkü İstanbul belediye hududu dahilindeki muazzam toşkilât, İstanbul halkının, sür'at îh-tiyaoını tatmin etmiyor demektir. Mail keme Ut r d eki on beş günü geçme
Tahayyül edilen bu müddet esnasında, dâva tâlik eden, ve teamüle istisna teşkil eden tek bir mahkeme vardır. Bu da Kadıköy Kadastro mahkemesidir. Gayet faal hâkimi her on beş ve her on yedi güne celse açmaktadır. Bütün İstanbul teşkilâtının bu süratte ihkak hakkı temin et meşine vatandaş dört gözle muntazır-dır..
İstanbul adliye teşkilâtını ihsai bir bakışla tetkik etmek lâzım gelse, Üsküdar ve Kadıköy dahil olduğu halde İstanbul şehri içinde 35 asliye mahkemesi vardır. Bunlardan hukuk, 12 asliye ceza, caret ve 3 ağır ceza
Üsküdar, Kadıköy, yer, Adalar, Kartal, olduğu halde mevcud meşinden 22 sulh hukuk ve 18 sulh ceza mahkemesi vardır. Bunlara Kadı köy vo İstanbul kadastro mahkemelerini ilâve etmek lâzımdır. Şu halde, Istanbulun mecmu’ 77 mahkemesi, bir İhtilâfı nihayet üç, dört ayda bitirmek için kifayet etmiyor.
Bu müddetin asgari iki sene, azamî dört sene sürdüğü pek -çoktur. Temyiz mahkemesince gösterilen nakz nok sanının ikmali müddeti ki bazı mahkemelerde, asgarî yine bîr senedir, bu müddete dahil değildir.
Bu İtibarla, bir dâvanın temyiz mah kemesince nakzı neticesinde kaziyei mahkeme şekline gelebilmesi, icra takibi hariç, asgarî luyor.
Maahaza on, on vanı eden dâvalar lerınde pek yok denilecek derecede nâdir değildir. Dâva müddetlerinin dâvada sarf olanlara bıkkınlık verecek derecede bulunmasına göre mevcud 77 mahkeme, İstanbul tevzi adaletine klfayot etmiyor demektir.
Bu kifaycslzliğin İki sebebi olabilir 1
(1) Ya mahkemeler hakikaten kifayet etmiyor.
(2) Vo yahud, kanunlar, usûl kanun ları, *’)ukatlar, hâkimlerin lıakküo iş görmolerino mani oluyordur.
Bunun hangisi yerindedir? Ve hangisi doğrudur?...
Çok İyi bildiğimiz bir nokta vardır kİ, o da Türk adalet cihazının, muhakkak su*otte esaslı bir reforma İhtiyacı olduğudur. İDARECİ
etmiyor
âva talikleri azami
!■»
1 ( )ar 1 kın ] Bin 1 Bir 1 Esrarı |
Yeziftîîeriıı, M ölüleri şer yaptıkları garib Ayin!
Bir kaç Şeyh, cenazenin yıkanması anında hazır bulunur. Cenazenin guslünden sonra, ölünün ağzına, Şeyh Adi’nin merkadinden getirilmiş ve Zemzem suyile yuğrulmuş bir mikdar mukaddes toprak konur.

r






4


/
7
ark, her zaman için bir esrar yatağı olmuş, Belli başlı dinler burada doğmuştur. Bugün bile dünya yüzünden çoktan göçmüş putperestlere, Hıristiyan ve Müslünıanlara aid bir çok hurafeler hâlâ bu diyarda rastlanmaktadır.
Vaktiie hatırı sayılır, bir tarikatın mensubları olan yezid'ıier, halen Musulun şimalindeki Şeyhan tepe ve vadilerindeki sayısız kasabalarda, hattâ Dicle nehrinin sahillerine kadar uzanan yerlerde göçebe halinde yaşamaktadırlar.
Mezopotamyada, Cçbeli - Sin-carda ve biraz daha şimalde bulunan Mardin ve Diyarıbakır civa rındaki Türk erazilerinde (8000) yezidi mevcuddur. Suriyedc Cezirede belki (1000) kadar yezidinin yaşadığı tahmin edilmesine karşılık Cebeli Sim’andaki 20 ye yakın kasabalarda (1500) yezidî barınmaktadır. Muasır Kürd muharrirlerinin en şöhretlilerinden biri olan Ereb Şemo, bu son yezidî topluluğuna mensubdur. Şemo, 1935 de yayınladığı «Kurd coba-nu adlı eserinde Göçebe âşiretle-rin açık havadaki hayatını teferrü atile tasvir etmektedir. Yezidîlerin halen emiri olan Tassın bey 14 ya şmda bir çocuktur. Daima tabaıı-casile gezen bu küçük emir, Irakın Ba'adre kesiminde ikamet etmektedir.
Yezidîlerin hayatı, seyyahların daima merakını tahrik etmiştir. Onların, ölülerin şerefine yaptıkları âyinleri kuşatan esrar perdesi, efsane ve hurafelerinin garib tarafları, mezhebleri hakkında bazı hayalî nazariyelerin çıkmasına sebeb olmuştur: Yezidîlerin —bir çok tarikat mensublannın Allaha tapmalarına mukabil— şeytana ?er ve 'a-teşe prestiş ettikleri rivayet edilmektedir. Çok kuvvetle muhtemeldir ki onların tarikatinde Zerdüşt dininden bazı kalıntılar bulunsun! Fakat ayni izlerin, Küıd-lerde olduğu kadar Nasturîlerde de mevcud olduğu muhakkaktır.
Yezidîler, mezheblerifiin teşekkül tarihini iyi bilmemekle beraber, onu tesis eden zatın Adi Bin Musafır isminde Beit - Far'da doğ muş bir Müslüman şeyhi olduğuna inanmaktadırlar.
Müteaddit muskalar, haleti ne-zide bulunan Yezidîler üzerinde tesirini göstermemiştir. Yatağının baş ucunda Ahret kardeşi/ onun ölüm ânını beklemektedir. Filhakika her Yezidi, erginlik çağma ulaşınca, ailesinden olmamak şar-tile, her hangi bir şeyh ailesinden kendisine bir Ahiret kardeşi seç meğe mecburdur, ölümün müşkül dakikalarında ona yardım edecek olan bu Ahiret kardeşidir fakat hasta, binbir dua ve ihtimama nihayet ruhunu teslim etmek zorunda kalmıştır.
Bir kaç şeyh, cenazenin yıkanması ânında hazır bulunurlar. Cenazenin guslünden sonra, ölünün ağzına, şeyh Adi’r.in merkadin-getirilmiş ve zemzem suyu ile j’oğ rulmuş bir mikdar mukaddes toprak konur. Ayrıca toprakla ölünün yüzü ve göğsü temizlenir.
Daha sonra cenaze alayı süratle hazırlanır. Zira ölünün cenazesi uzun müddet evde alıkonamaz. Cenaze alayına iki (Kavval iştirak eder. Bunlardan biri ılünbe-lek diğeri kaval çalar. Cenaze tabuta konduktan sonra daima omuz larda taşınır. Davul sesleri arasın da, şeyhler başta olmak üzere bütün cemaat inleyip feryad ederek ölüyü mezarlığa kadar Vaktile ölünün mezarı Kur’andan her hangi bir kıınurdu. Bugün bu âdet miştir. Yalnız ölünün başı kıbleye çevrildikten sonra, yüzü, yeniden mukaddes toprakla temizlenir. C( set, çukura indirilir; üstü düz t. ( larla örtülü vur. Bu ameliye bit ı bilmez, sırtların toprağı lerine mani olmak için, üstüne tezek serpiliyor.
Kadınlar, ölünün evine muhtelif müzik âletlerde şarkılar terennüm etmeğe başlarlar. I»unlardan bazıları da hıçkırır, saçlarını yolarken, diğerler* göğüslerini yumruklar ve yanık bir sesle şöyle sızlanırlar:
llazreti Ademin oğlu! Hazret Ademin oğlu!
Bu âlem, söııiik bir akis.
Bir gecenin rüyasıdır/
Her an bir (Iöst barındıran Sen İlerin gölgesidir! Tahtı Süleyman nerede? Bdlostan kaide mı nişan? — Rahat uyu ınukborlnde, Bizde yaşıyor hâtıran! Elde âsâ ve teşbihi. Diyar diyar gezen derviş, Söyle, göç ettin nereye? Yerin altı öyle geniş Ki benzer sonsuz geceye, ilanıza, Ali ne oldular? Ya veliler, ya nebiler. Bir avuç toprak oldular! Tanrını! Kadirsin her şeye Boştur sızlanıp ağlamak! Kefenle giren geceye, Mezar ona son bir durak!

Fakat bu cenaze töreninde
rakı çekr-n en garib cihet şudur: ölünün âkibeti hakkında endişeye düşen akraba ve taallûkatı, gece olur olmaz bir Köçek» e müracaat eder, ondan meded umarlar. Zira Yezidî mezhebine mensub ‘kimseler, köçeğe bakarlar.
Rüyaları tâbir haber veren odur. esrarlı «Köçek süzdür, edilen kuya vardıktan sonra rüyasında
me-
• •
bir veli gözile
eden, istikbali Halk, bir takım kuvvetlere inandığı için in manevî nüfuzu hudud-îşte kendisine müracaat Kaçek bir saat kadar uy
Şeyh Adı veya her hangi bir veli ile temasa geçer. Uyandığı zaman ağzı köpük içindedir; dudaklarından lısıltjya benzer, anlatılması güç sesler dökülür. Aradan bir müddet geçince Köçek sükûn bulmuştur. Tekrar bir saat kadar uykuya dolar. Bu sefer uyandığı zaman sakindir. Ölünün akraba ve taallûkatı ona yaklaşır, onun elini öperler. O zaman «Köçek», eğer ölü hayalında herkese iyilik yapmışsa, etrafındakilere şöyle hi-tab eder: Ağlamayı bırakın! Zı-17i ben rüyamda o ölü ile konuştum. O, aziz bir şeyhin cesedine girmiştir, eğer ölü, kötü bir a-damsa ^Koçek» in cevabı korkunç tur: "ölü tekrar dirilmiştir; faka, onun ruhu bir eşeğin cesedine gn mistir) bu takdirde ölünüu akrabası, onun Tanrı nezdinde af t? mazhar olması için kurban veriı Yezidîlerin, tenasüh hakkındak nazariyeleri ’bkr tasavvurdan ibaret değildir. Onlar, bunu bizza yaşarlar. Meselâ, müsrif bir çocı ğa sahib olan bir aile reisi, ötek dünyada rahat etmek maksadile ölümünden önce malını saklar. Yi ne YezidiJerin hayvanlara iyi mu amele etmelerinin sebebini bu ka naatte aramak lâzımdır. Hattâ on lardan bazıları, karıncaları ezmı-ten bile çekinTrlcr.
w
u


16 asliye 4 asliye ti-mahkemesidir. Beykoz, Sarı-Bakırköy dahil 40 sulh ınahke-
dört sene olmuş o-
beş, yirmi sene de-İstanbul mahkcınc-
• *
götürür. başında suret o-terkedil-
tiş, hiçbir üst meslektaş, tarafın dan ziyaret edilmediğinden yuı/1 öğretmeni muhakkak bir takdir veya terfiden geri kalmıştır. Bıı yazımız bu takdir' .âyık öğretmenin terfihi meselesinde üst makamların dikkat nazannı çeke bilirse kendimizi bahtiyar saya-| cağız.
dön lir ro, matemli
1
(Uaştarafı 1 incide) Hitler yaşıyor mu?
(Evet; Hitler yalamaktadır !)
Bunu bize (Ladislas Szabo) id dia etmekte ve sözlerine şunları i Jâvd tf d ir:
(— Hitler, dünyanın henüz ines kûn olmayan bir yerine sığınmıştır. Orada yeni bir Berchtesgaden inşa ettirmiş ve yeniden harp ihtirasına ve naziliğin tahrip edici harsına revaç vermek üzere mu -kadder saatini beklemektedir..»
Bu tezi OeM" süren «Ladislas Szabo» tezini kuvvetlendirmek i-’çTfi GeffCFa! Eisenhover» ın Ber-lınde'Amerikalı ordusu servTslerî-ue memur, Yarbay- «Heimlech» in şahsî~ Tâanaatlerıni İrildirdîgini ve açıkladığını da iddia etmektedir.
Auschvitz rösviecim) harp suç Juları' muhakemesi sanıklarından ve Ahnan tayyarecilerinden Ernst Eaıımgart’ın son "günlerde yapmış olduğu demeç de General Eisenbo-ver ve Yarbay” HeimlecIFin miita-IâaTârTnTret^vrrici birlirette desteklemektedir: '
Ladislas Szabo’nun ele almış olduğu anketin ehemmiyeti kimse nin gözünden kaçmayacaktır.
Bu anket lıâlâ halledilememiş bir halde açık duran (Hitler meselesi» dosyasına ilâve edilecek en miihim vesikayı teşkil edecektir.
Muhayyile mahsulü, en mükem mel romandan çok daha fazla çe kici ve sürükleyici bir mahiyet ar-zeden bu anket, milyonlarca kimsenin hâlâ sormakta oldukları cHîtler acaba nerede gizleniyor sualine de nihayet bir cevap vermiş olacaktır.
Berlinin dumanı tüten harabeleri arasından dostu ve zevcesi * Eva Bı aun» ile uçakla meçhûl bir semte sivişen Hitler’in macerası bütün dünya halk efkârını şiddet le alâkalandıracaktır. Bu harikulade tetkik yazısını okuyucularımı za sunmakla bahtiyarız:
Yazımıza başlamadan evvel Hit-lerin Berliııden nasıl kaçtığını bil diren iki Alman subayının ifadelerini nakledeceğiz*
1 ___ S. S. kıt’alarına mensup
hava yüzbaşısı Baumgart» 1917 senesi aralık ayında (Varşova) da bir askerî mahkeme huzurunda vermiş olduğu ifadede 28 Nisan 1045 tarihinde llitler ve maiyeti*-ni uçakla Danimarkaya götürdü-ği’yıü bildirmişti.
Yüzbaşı Baunıgaıl» a göre fi* i’îiriler Danimaikadan diğer bir u uağr binerek meçhûl bir semte git inişlerdir. Yüzbaşı «Baumgaıt■) *• kendisinden ayrıldığı sırada «Hit-leı onun elini sıktığını ve 20.000 Reichmarklık bir çek verdiğini soy İçmiştir.
Yüzbaşı Baumgart» ın ifadesi Alman subaylarından «Macken-sen» tarafından toyld edilmiş bulunmaktadır. Birbirleri ile görliş* ’ürUlmemiş olan bu iki Alman su
babının ifadelerindeki mühim be: zerlik dikkat nazarlarını çekmek ten hâli kalmamaktadır.
2 — Meşhur Alman kumand u: larından Mareşal Mackensen'in iv runu bulunan (S.S.) kıt ala*^ hıuhsup subrrr Angelossi Macker. sen. diğer 37 Alman subayı ile »? çakla İspanyaya kaçmakta oldı. lan sırada Mayıs 1945 lerdi.
Angelotti duğu ifadede, içlerinde Hitler, I va Braun, Borman, bulunan bi. grupa dahil bulunduğunu, tankl ve sıhhî îmdad otomobilleri i) Reich başkanlığı binasından Tem pelhof, hava meydanına ulaştı’ larını, oradan da dört tane unkers ) uçağı ile havalandıklar nı, kendilerine yedi avcı uçağın refakat ettiğini, nihayet Danima kaya vardıklarını, Hitler. Eva Bn un, ve yüksek şahsiyetlerden b. zriarının diğer bir uçağa binen meçhul bir semte hareket ettik! rini bildirmiştir.
1 — Biç bir harp hareketind lulunmadan tam dört buçuk a açık denizde kalan Alman US.i d e n izalt Knnın esrarı m üttefikl& tarafından çözüldü mü T..
Bü^iik bir haberler ajansı mu habiri heyecanla telefonu açmı ve muhatabına şunları söylemişti/
(— AHoî Şimdi bir Alınan d( nizaltısı (Mar - del - Plata) lım( mna geldi ve Arjantin deniz ou. l amlarma teslim oldu.»
Bu haber 10 Temmuz 1945 tar İlinde verilmiştir.
(Devamı var^
Marsilya üzerinde tarihinde düşürüleli»
Maskensen, vermiş •
-----—o---------
Aydın civanndıı yakalandılar
. “■ “Or —
Aydın ( Hususi ) — İncirlin ( bucağının Arzular köyünden S lih ağanın dün üç kuzusu cali mis, Salih köv bekçisini vanı?
■ • w
alarak hırsızları takibe ku .. muş. Aydın yolunda çay başı da koııaklıyan gezici çûıgeııik den şübhelenerek, kır bekçileı nin de va lanııştn. çingenclc gelince l-(
mışlar, takib edildiklerini göri cc ateş ekmişlerse do yakalan, ralc adalete teslim edilm/şlerd' Çingenelerin aranan eşyaları rasrnda 35 takım erkek ve kad elljisesik: kesilmiş üç. kuzu ve \ derileri bulunmuştur.
Sanıklardan bir kadın göy konuşuyor:
— Kuzuları ça’dık, ke) ı yüzdük, tam yiyeceğimiz sır ) onlar biri yedi işte..

Sekiz kadın üç erk. den ii erkek Aydı, kı ilerin elinden ka
I


T
*
• • • (9 • - * .*

*
«


28 MAYIS 10«
X
Hükümete hücumlarda bulunuldu
(Baştarafı 1 incide) ması lâzım geldiğini söylemiş-/ tir-
) Kürsüye gelen Kasım Ever de kendisinin, edebiyat yapmıyaca-Iğtfıı söyliyerek kısaca: Başbaka-fiuı izahatının tatmin edici ıha-ihivette olmadığım, memleketin [yüzde sekseninden fazlasının 'Çiftçi olmasına rağmen bunların gerek tâhumluk, gerekse ziı«; at makineleri bakımından kâfi mikdarda tatmin edilmediğini 'söylemiş; bu yılki buğday «alış fiyatlarının hiç olmazsa den alınan buğday fıyatlaııle ayni seviyeye çıkarılpıasını, bu suretle müstahsile kalkınma imkânlarının teinin edilmelini istemiştir.
Söz alan eski 'Çarım Bakanı Faik Kurdoğlu da hükümeti vaktinde tedbirlerini almamakla Jtham ederek tenkidlerde bulunmuş. bu sırada: «Zamanında ken dişinin yapmadığı işleri tenkid ediyor»» sözleri duyulmuştur.
Bunu müteakib söz alan Ra-sıh Kaplan da Toprak Ofisin zarar etmemesi için ordu ihtiyaçları temin edildikten sonra, hububat fiyatlaruıın bir mikdar yükseltilmesinin hükümetin bug day piyasasında nâzım rolü oylayarak büyük şehirler de dalıy
hnak üzere buğday alım ve satış larının serbest bırakılmasını is-
Hitlerin muavini Rusyada imiş
Nürenberg: 27 (AP.) — Harb suçlusu sıfatile Nürenbergde yargılanmakta olan S. S. kıtaları eski generaİlerinden Gottlieb Berger bugünkü ifadesinde, Hitlerin ortadan kaybolan muavini Martin Bor mann’m Rusyada bulunduğunu ve Bonnann’ın ötedenberi gizli bir Sovyet ajanı olduğunu iddia etmiş lir
Berger, Bormann’m günün birinde ve Rusların bütün Almanya ya el atmağa muvaffak olmaları halinde komünist komiseri sıfatile meydana çıkacağını söylemiştir.
Mangal kömürü ihtiyacı (Bastarafı 1 incide) landırılması beklenen sorular a-gağıdadır:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularının Tarım Bakanlığı tarafından sözlü olarak cevablandırılmasını arz ve ri«.a ederim.
Yaz mevsimi başlangıcında bıı Ilınmamıza rağmen İstanbul şeh lirde mangal kömürü fiyatları birdenbire yükselmeğe başlamış tır. Yansından fazlası toz olan maugal kömürünün bir kilosu 20 kuruşa çıkmış ve yükselmektedir.
1 — Istanbulda mangal kömü rü bulunmamasının ve fiyat yük selmesinin sebebi nedir?
2 — İstanbul şehrinin yıllık mangal kömürü ihtiyacı ne kadardır?
3 — Önümüzdeki kış mevsimi için İstanbul şehrinin muhtaç olduğu mangal kömürünü temin için şimdiden tedbir alınmış mıdır?
4 — Hâlen îstanbulda veya
civarında bu şehir ihtiyacını kar r'nnıak üzere tesis olunan kömür stoku var mıdır. Varsa ne-rc.erdedir ve ne mikdardadır. Stok yoksa bu yokluğun sebeb-leri nelerdir? ■
5 — İstanbul şehrinin ihtiva-
c. olan mangal kömürü yurd i-ç nden mi yoksa yurd dışından mı temin olunacaktır. Yurd dışından temin olunacaksa bu alım (döviz mukabili mi) yoksa münakaşa suretile mi yapılacaktır1 ve alıma ne zaman başlanacak-1 hr. (

TEN! 8 A ff K W
SAYFAs 5
Her Sabah ; ]
Bir kaç Amerikan j sualine bir kaç Alaturka cevab ] (Baştaraîı 2 incide/ i heniiz bir şehir oteli yoktur amma' Açık Hava Tiyatrosu vardır ve yakında opera binasına da kavuşacak. Biraz dişinizi sıkacak olursanız yakında «Çıragan Sarayıx) nda büyük bir otel açılacağı şayiası var, o muazzam va mu hu şeni otelde yar bulabilirsiniz.
Sual — Bazı oteller bizi kadın arkadaşlarımızla aldı, bazısı almadı. Her Otel için ayrı kanun mu vardır?
Cevab — Hayır kanun her müesse-M için birdir. Müsaadenlzlo ben de 1 •ize bir sual sorayım: Amerikan ka-\ donları adam Öldürmeyi, hırsızlık et-1 »heyi menettiği halde katil ve hırsız-^ sizde de rastlanmasının sehehinM totten Lzab eder misiniz?
(Arkası yarına)
FIKRACI
tem iştir.
SÖz alan Ahmed Remzi Yiire-gir. Fahri Kurtuluş. Ziya özer de ayni tezi müdafaa etmişlerdir.
Muammer Alakan müstahsili himaye maksadile buğday alım fiyfflarının 22 kuruştan 30 kuruşa Çıkarılmasını istemiş. Abi-din Ege dünya piyasalarının buğday fiyatlarında düşmeğe meyyal olduğunu belirterek, yük sek fiyat tesbitinin doğru olmadığını, fiyatların 25 ilâ 26 köruş civarında tesbitinin uygun olaca ğını söylemiştir.
Bunu müteakib daha bazı ha-tlbler söz alarak fiaytlarnı yükseltilmesi leh ve aleyhinde konuş muşlar ve toplantıya vaktin gecikmiş olması dolavısile saat 20 de son verilmiştir.
Bu mevzuda konuşacak daha oıı hatib bulunduğu bildirilmek-tedir.
Grup yarın sabah saat 10 da toplanarak, görüşmelerine de-' vam edecektir.
Bugünkü toplantıda hükümetin Toprak Ofiste yapılan tahkikat hakkında izahat vereceği beklenmişse de bu hususa temas edilmediği öğrenilmiştir.
BİR AYLIK MÜHLET BİTTİ
Ankara, 27 (Hususî) — Atıf îuan hakkında Meclis tahkikatı açılıp açılmamasını incelemek maksadile hükümetin Toprak O-fıste ve diğer ilgili anahallerde tahkikat yaptırmak ve neticesini Büyük Millet Meclisine arzet-mek üzere bir ay mühlet istediği malûmdur. Bu mehil bugün hitama ermiş bulunmaktadır, öğ rendiğime göre Meclisin yarınki ictimaında milletvekillerüıden ba zıları bu hususta hükümetten iza hat ve neticenin Meclise arzını istiyeceklerdir.
OFİSTEKİ TAHKİK AT NETİCELENİYOR
Ankara, 27 (Hususî) — Buğday ihracı meselesi dolayısiie Toprak Ofiste yapılan tahkikata aid incelemelerin bir iki güne ka dar sona ermesi beklenmektedir. Söylendiğine göre tahkikat esnasında, eski Bakan Atıf İnanın ihracat yaptığı, ihracatı ko misyonsuz olarak yapmaya talih tüccarlar varken hiçbir sıraya riayet etmeksizin istediği kim selere müsaade verdiği ( bazı fır malara memleketin muhtaç oldu ğu maddeler karşılığı ihracat mü saadesi verildiği fakat bu firma ların taahhüdlerini yerine getir medikleri halde teminatlarının yakılan var ak kendilerine iade edildiği tesbit edilmiştir. Bu hususların doğru olup olmadığı hü kuıııetce yapılacak açıklamada belli olacaktır.
ı
Hü ûmetin düşmesi ihtimali kuvvetli
(Bastarafı l incide) getirilecektir. Çıkan bu haberlerin nc dereceye kadar doğru olduğunu ancak zaman gösterecektir.
Ankara 27 (Hususî) — Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Barut çvnun sıhhî durumu düzelmektedir. Yalnız doktorlar, iki hafta daha. hastahanede yatmasına lüzum göstermişlerdir.
Ayrıca kendisinin üç aylık bir nekahate ihtiyacı da olacağı a»ıla-şıldığından muvakkaten bir Başbakan yardımcısı bulmak icap e-decektir. Tahsin Bekir Balta, Fn-ad Sirmen ve Sadi Trmak’dan biri-ı.iu bu vazifeye getirilmeleri İhtı malinden bahsolunuyor.
D.P. genel kongresinin toplanması (Baştarafı 1 incide) tekrar durulmuş ve genel merko-ze §u telgraf çekilmiştir:
Demokrat Parti Genel İdare Ku* uduna, Ankara
1 — Partimiz büyük bir millî dâva ile ortaya çıkmış, bugün ve ya nn için tarihî büyük bir mesuliyet deruhde etmiş bulunmaktadır. Dâvamızın ve mesuliyetimizin büyüklüğünü idrâk etmiş olarak parti bünyemizde bir ihtilâf havası esli ğini sezdiğimiz ilk günlerde, hâdiselerin beklenilmeyen bir istika -met alması ihtimalini düşünerek, 1. 3 48 tarihinde. Büyük Kongrenin toplantıya davet edilmesinin en doğru ve kestirme yol olacağı nı telle bildirmiştik.
Büyük Kongrenin toplanması ta lebimize Genel Başkan adına Refik Koraltan imzalı ve (Garb vilâyetlerinde dolaşan Celâl Bavar ve arkadaşlarının nutuk ve demeçlerin tatminkârlığdindan. bahisle 2. 3. 948 tarih ve 5/577 savılı vazıvla cevap verilmişti. Bıı yazıda bahsedilen demeç ve nutukların Uşak Demokratlarını tatmin etmek şöj* le dursun - partimizin Demokrasi yolundaki gelişmelerine engel olacağı; - belirtilerek - Heran biraz daha ileri gitmek istidadını göste-îen ihtilâfın kökünden halli için büyük kongrenin zaman kaybetmeden toplantıya çağrılarak mev-cud ihtilâfların tamamile giderilmesi, zamanın zarurî ve âcil bir icabı olduğu - 14. 3. 918 tarihinde yaptığımız toplantıda alman karar gereğince 14. 3. 948 tarihli tel yazımızla bildirilmiş ve büyük kon grenin müstacelen toplantıya çağı-nlmasını ikinci defa rica etmiştik.
2 — Bu kere şehrimize gelen Kütahya Milletvekili hemşehrimiz Ahmed Tahtakılıç. partililerin heyecanlı arzusu üzerine idare kuru •
lumuzca; Milletvekili ve eski genel idare kurulu âzası sıfatile mün tehiplerine izahat vermeye davet edilmiştir.
18. 5. 948 tarihinde parti binasın da teşkilât ve partililerin muhtelif sorularına verdiği geniş izahattan sonra, büyük kongrenin gün geçirilmeden toplanması lâzımgeldıği-ne dair olan noktai nazarımız bir kat daha kuvvetlenmiştir.
3 — Büyük kongre toplanması talebinin Uşak teşkilâtından başka hangi yerlerden istenildiğini açık lanmadığı cihetle bilemiyoruz. Bii yük kongre toplantıya çağırılmadı. Fakat, hâdiselerin nereden nereye geldiğini hepimiz teessür ve teessüfle müşahede etmiş bulunuyoruz.
Bugün için, büyük kongrenin top İm ması sebebleri partinin iç mesv İçlerinin hududunu da aşmış oldu ğu herkesçe bilinen bir hakikattir. Bu görüş ve anlayışla genel ku rulumuzdan büyük kongrenin derhal içtimaya dâvet edilmesini ü-çüncü defa olarak rica etmeyi bir parti ve memleket borcu sayıyo -nr.
4 — Büyük kongre toplantıya çağırılmadığı takdirde; partimizi alâkadar eden meseleler hakkında tek taraflı görüş ve anlayışlar cr taya atılmasındaki mahzuru gözö-nünde bulundurarak, vatandaşla -ıra iğfal edilmiş bir duruma düşmelerine imkân vermemek gibi sarih bir maksatla parti, meseleleri hakkında karşılıklı fikirler derme-5 an eden Milletvekillerimizi halk huzurunda izahat vermeye davet etmenin elimizden gelecek işlerin en isabetlisi bulunduğuna kaniiz.
f — Uşak Demokrat. Parli ilçe idare kurulunun 20. 5. 948 tarihli toplantısı kararı olarak arzolunıır. Saygılarımızla.
D P. tlçe idare Kurulu İkinci Bşk Avukat Derviş Erdem
• •
Yahudiler ateş kes emrini yenilediler
(Baştarafı 1 incide) Kralın ziyaretine aid tafsilât Kudüs: 27 (AP.) — Bugün Ku-düsün eski kısnuıu hiç beklenilmedik bir şekilde ziyarete gelen kral Abdullah Hazreti Isanın kabriyle Hazreti Ömer camiinde namaz kılmış. Mukaddes toprakların zafer ve barışa ulaşması için dua etmiştir.
25.000 Filistinli Arab tarafından çılgın bir sevinç içinde karşılanan Ürdün kralı Hıristiyan ve Islâm •alenilerinin en mukaddes addettiği 3 türbeyi ziyaret etmiştir.
Kral şehrin eski kısmını gözden». geçirdiği sırada, kendisinden 3Ö0 metre kadar ileride, Yahudi mahallesinde çarpışmalar devam etmiş ve Arab Lejyonu topçusu Haganah’ın elinde kalan güney sıırut civarındaki son makineli tüfek yuvalarını bombardıman etmiştir. Lejiyon tahrih müfrezeleri büyük Harva havrasına taamız lavına devam etmişlerdir. Yalıııdi-lere aid bu müstahkem mevkiden göklere duman ve toz sütunları yükselmektedir.
Birleşik Arab devleti
Londra: 27 (B.B.C.) — Ürdü-nün başşehri Ummanda resmî bir sözcünün bildirdiğine göre halen Filistinde savaşmakta olan 5 Arab devleti, Filistinde bir (Birleşik A-rab devleti) kurmak tasavvurun-dadır. Muhasamatı durdurmak i-çin Arab devletlerinin şu iki şartı ileri sürdükleri de bildiriliyor:
1 — Yalıudilerin kayıtsız şartsız teslimi.
2 — Yahudi devleti fikrinden vazgeçilmesi.
Bernadott, Kudüste
Diğer taraftan Filistinde ara buluculuğa tâyin edilen beynelmilel Kızıl Hac reisi Kont Bernadol-te bugün beyaz bir uçakla Kahi-reden Kudüse gitmiştir.
Truman, kredi şayialarını yalanladı*
• Vaşiııgton: 27 (A.A.) — Başkan Truman İsrail devletine krediler itası hususunda taahhütlere girişmiş olduğu hakkıııdaki şayiaları bugün yalanlamıştır.
İsrail devleti başkanı Filistiııe gidiyor
Nevyerk: 27 (A.A.) — İsrail devleti başkanı Dr. Havim Weiz-ntan, dün Mauritama adlı İngiliz vapurile Paris yolile Filistine inek üzere hareket etmiştir.
VVeizmaıı, salı günü başkan man ile yaptığı görüşmeden memnun olduğunu söylemiş,
nunla beraber şunu da ilâve etmiş tir:
İstikbal hakkında hayalata kapılmıyorum.
Ateş kes emri yenilendi
Telaviv: 27 (A.A.) — İsrail dev leti tebliğ ediyor:
«Son 48 saat içinde durumun gelişmesini göz önünde bulundurduktan sonra geçici İsrail hükümeti dün öğleden sonra toplanarak ateş kes emrini yenilemeğe ka rar vermiştir.
Bu emir, düşmanın da ayni saatte ateşi kesmesi şartile, mahalli saatle bu gece saat 21 de yürür lüğe girecektir.» ’
«Aralılar ateş kes emrini her an kabııl »edeceklerdir»
Londra: 27 (AP.) — Bugün gazetelerde beyanatta bulunan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü. îriğilte-renin, Birleşmiş Milletler «ateş kes emrini ol’an mer'î telâkki ettiğini, mühletin bitmemiş olup, A-rablann hâlâ bunu kabul edebileceklerini söylemiştir.
Sözcünün demecinden biraz vel toplanan İngiliz kabinesi, teşkilâtın barış teklifine A.rab devletlerinin verdikleri cevabı tetkik etmiştir. Bakanlık sözcüsü, kabine toplantısında varılan neticeleri a-çıklamak istememiştir.
Bununla beraber'yetkili bir kay nağa göre, Dışişleri Bakanı Bevin, Arab devletlerine karşı İngiliz taahhütlerinden bazılarını durdurmadan önce Güvenlik Konseyinin Arablann mütareke şartlarını bir kere daha gözden geçirmesini ta-leb etmiştir.
110 bin Yahudiııin ûkibeti
Kudüs: 27 (A.A.) — (Nefen). Kudüs muharebesinin enşiddetli safhasına girdiği bugünlerde Kıb-rısa gönderilmiş bulunan 24 Amerikan askerî nakliye uçağı, ihtiyaç hissedilirse, orta doğuda bulunan Amerikalıları tahliye etmek için hazırdır. 4.000 i Fi’listinde olmak üzere orta doğuda 12.000 kadar Amerikalı vaıtlır. Kıbrıstan naıı bir habere göre, uçaklar, her, jeep arabası ve malzeme tinniştir.
Kudüste mahzur ve açlık ve suzhıktan mustarip bulunan 110.000 Yahudiyi kurtarnftk mak sadilc Yalıudilerin giriştikleri teşebbüs, şimdiye kadar Arablann hiç bir zaman göstermedikleri büyük muvaffakiyet neticesinde â-kim kalmıştır. Savaş Kudüsü Te-lavive bağhyan yolun arasında ce-revan etmiştir.
Tepkili uçak Ankarada
r4U .
ev-
r,








Ingiliz Glo*ter Meteor Uça ğt n pilota Bin bası t)c ara Et i m e.w gjet ha va m ilme s
tepkili uçağı
Waterton Ankara üzerinde uçuşlar yaptıktan meydamna i )ı m iş, ısdlcrile basın mensupian tarafından karşılanmıştır.
âü r
sabah Ankarayd gelmiştir
Meteor fabrikası Türkiye
git-
Tru çok bu-
alı-
as-
ge-
su-
Asılsız bir haber
(Baştaıafı 1 incide)
Birliği tarafından bir hayal mahsulü olarak vasıflandırılınâktadır.
Zira, memleketimizle Almanya-daki müttefik işgal makamları' a-rasında bir ticaret ve tediye anlaşması akdi için Frankfurta giden ticarî heyetimiz, hiç bir netice elde edemeden dönmek mecburiyetinde kalmıştır.
Bu hâdise piyasalarımızın gittikçe güçleşen durumunu bir nıik dar düzelteceği ümidi ile, Alman piyasalarının ticaretimize açılma -sini bekliyen ticaret âlemimizi acı bir hayal sukutuna sürüklemiştir. Bilhassa bahsi geçen müzakerelerin. evvelce ■memleketimizden Al-nıaııjfa. hesabına Amerikalıların sa tın almayı kabul ettikleri 4 milyon dolar kıymetinde 5 milyon kilo tütünü almaktan vazgeçmeleri nin başlıca âmil olması, tütüncülerimizin haklı teessürlerini dâvet etmiştir. Bu vaziyet üzerine gerek bu mühim mevzuu ve gerek ıı-mumiyetle dış ticaretimizin bugün içinde bulunduğu güç durumdan
nasıl kurtulabileceği meselesini in I celemek üzere İstanbul Tüccar Der neği Dış Ticaret Komisyonu müte . addıt toplantılar yapmış, ve bu toplantılara komisyon üyelerin -den maada Türkiye Tütüncüler Birliği, yapağı, fındık, hububat birlikleri, Almanya ile ticaret yapan başlıca firmalar mümessilleri de iştirak etmiştir.
Komisyonun tetkikleri esnasında 14 Mayıs 1948 tarihinde yaptığı bir toplantıda, Almanya piyasalarının mahsullerimize kapan ması hâdisesinin Avrupa milletlerini kalkındırma hedefini güden Maı-sîıall plânına ve Birleşik Amerika hükümetlerinin emellerine aykırı bir hareket olduğunu. Amerika ötedenberi Avrupa memleketle; rine ziraat mahsulleri satarak geçinen Türkiye gibi memleketlere bu pazarlan kapıvanııjacağı. Al-


Avusturya Mîllî takımı d(in geldi

r

»
Avusturya millî futbol takımını getirmekle olan Çek uçağı, Romadan hareket edernemesi yü zünden, bir gün teehhürle ancak dün saat 1-1,30 da Yeşilköy hava meydanına gelebilmiştir.
16 oyuncu ve 5 idareciden iba ■ret olan misafirler meydanda, Beden Terbiyesi Bölge temsilcileri sporcular tarafından karşılanmışlardır.
Kafile başkanı gecikmelerinin sebebi ve yapacakları maç hak-kındaki düşüncelerini şöyle anlatmıştır:
«— Uçağımız Viyanadan ayrıldıktan sonra Pragh'a inecekti. Fakat oradaki son siyasî vaziyet malûm . Bunun üzerine doğ ruca Ronıaya geldik. Fakat vakit çok gec olduğu için de o gün hareket edemedik. Ertesi günii hareketle Atina, yolile Türkiye-ye gelmiş bulunuyoruz.
Türk futbolcularile uzun za-mandaııberi karşılaşmadığımız i-çiıı, futbolunuz hakkında kat’i birşey söyliyemem, yalnız İngiliz ve Macar ve diğer ecnebi takımlarla' yaptığınız maçlar neti-
manya ile ticaret işimizin bir devlet politikası halinde ele alınması lâzım geldiği belirtilmiş ve Mars-hall plânmmm tatbikatı hakkında karar vermek üzere olan Birleşmiş Milletler Konseyinde murahhaslarımız vasıtasile gerekli ve seri teşebbüslerin yapılması için hükümetimize telgrafla müracaat e-dilmcsi karar altına alınmış ve bu maksatla Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığına. gerekli telgraflar çekilmişti. Fakat o günden bugüne hiç bir netice alınamadığından Tütüncüler Birliğinden bir heyet Ankaraya giderek alâkalı Bakanlıklar nezdiude. siyasî yoldan teşebbüse geçilmesi için, temaslarda bulunmuş ve evvelki gün de Dolma bahçe sarayında Cumhurbaşkanı İnüniınü ziyaret ederek Almanya piyasalarının dış ticaretimize açılması ve tütünlerimizin ihracını temin için tavassutlarını rica etmiş ve bu hususla alâkadar olacağı hakkında İnönü tarafından te min edilmiştir.
Diğer taraftan bugün saat 14.30 da Liman lokantasında İstanbul Tüccar Derneği tarafından Alman piyasalarının ticaretimize açılması dâvasını görüşmek üzere bir toplantı, yapılacaktır.
h 6) Ona isnad ve bildiği iddia o ç liman ulûmu vâhiyeden dahi mü -( tenezzihtir. Ona atfedilen bu mi-ç sillû ilimlerle münasebeti yoktur; C hepsi dc kezb ve iftiradır. Hattâ, z bazı kitablar, «İhvanüssafa risa-[ İçlerinin de ondan alındığını iddia r eylerler ki, bu da yalandır.
ı cHakaiki tefsir» de bunların f hepsi de yalanlanmış ve imamın bu t kabil muzahrafatı kavliye’den be-l raati tevsik ve isbat olunmuştur, b İmam; 148 de vefat eyledi. Cefr, l ıüyâ tabirnamesi vesair bâtıl ki-
) taplar, ondan iki yüz sene sonra t Batıniyei îsmailiye devletinin zu-r burunda kendi bâtıl mezheplerini
) Batıniyenin usulü, nusus’un zâhi £ ortaya çıkarıldı.
) Bunlar melahidei Batıniye , fel-C sete mesleklerini ve müşriklerin 5 uğraştığı asılsız ilimleri karış*ıra-( tak uydurdukları kitaplar ve bilgi 5 lerdir.
J Batıniyenin usulü, nuus’un zalıi-€ rıni kabul cylemiyerek hepsine ken • idlerine gelecek yolda Batınî
) manalar vermek olduğundan böy-c le yaparak, fâsid akidelerine revaç S ve kuvvet vermek istemişlerdir., c Bunların İslâm, din ve ilmi ile ag« / la münasebeti yoktur ve olamaz.
) îmamiye derler kİ:
t Yedinci masum imam _________ Caferi
) Sadıjc’ın oğlu Muaâdır. Pek halim cldufu ve haksızlığa karşı dahi
Yazan' w». Haıiff Oyan
Te fır âk a IV. İ3(»
IMAMIYE FIRKALARI
Isnâ Aşeriye imamları rivayetler ve karşılıklar gazab göstermediği için lakabı (ICâ 7im) olmuştur. 128 seferinde (Ib-rahim B. Velid’in zamanı) Mekke ile Medine arasında bir köyde doğmuş, 183 seferinde Bağdad hapishanesinde, meşhur Abba«iye vezir lerinden Yahya B. Hal id Bermeği (]) tarafından zehirli taze hurma yedirilerek şehiden Vefat eyle-ırcştir.
Bağdadda medfundur. Cömerd, zahid ve devrinin en iifetiin âlimi idi. Yalnız imamlar gibi bu zât da gündüzleri oruç tutar, gündüz ve gece bin rlk’at namaz kılardı.
Bir gün babası Cafer Sadık çocuklarını göstererek:
— Bunların hepsi de evlâdnn-dır, amma Mıısâ heppsinin seyyididir. demiş.
Babasının vefatı üzerine (H. 148) Irak’a gitmek üzere yola çık-

tı, Kadisiyye'ye (2) vardığı zaman; halk, etrafına toplandılar.. Böylece ona sevgi ve bağlılık gösterenlerin çoğaldığını duyan halife Mehdi ürktü.. Onu; halkı kışkırtmak ve başına toplamakla itham ederek tutturup Bağdada getirtti. Hapseyledi. İmam; mahpushanede iken Mehdi; şöyle bir rüya görüyor:
— Rüyasında, karşısına Hazre-ti Ali gelerek çıkışıyor ve şıı suretle tercemesi mümkün olan âyeti kerimeyi okuyor:
(Ey münafıklar, sizden mamul değil midir ki, eğer sizler ııas'm umuruna tevvelî edip hâkim olsanız yeryüzünde,tekebbür ve (ecebbür • dip fesadın eııvaını edesiniz ve kat’ı erhaııı (3) eyleyesinlz) (Hali fe korkuyor.) ve ağlayarak uyanı yor.
Bunun üzerine imam Musa Kâzımı geceleyin melıbesindcn çıka/ tıp yanına getirtiyor, ikram ve i- * zaz eyliyor ve ondan:
— Benim ve benim evlâdımın ü zerine huruç eüniyeceğine dair bana söz vermeni (emâıı - sözle kat’î teminat) istiyorum.
Diyor, imam, icabeden teminatı veriyor» Mehdi de müsterih olarak (10.000) altın vererek imamın gön lünil alıyor, amma hemen o gece Medineye doğru yola çıkarmaktan geri kalmıyor. İmam yola çıkarken adamlarından birine,
— Artık selâmete erdin, Medineye dönüyoruz. Bundan sonra be ni bir kere daha Bağdada getirecekler, amma artık o zaman kurtuluş yoktur!
(D e vam ı var )


cesiııde Türk fütbolünün tekâmül ettiğine kani olmuş bulunuyoruz. Fakat bizim takımımızın da ekseri oyuncuları profesyonel olduğu cihetle, galib geleceğimizi ümid ediyorum. Son söz maçtan sonradır.”
Oyuncular kendilerine tahsis edilen otobüsle, şehrimizde kaldıkları müddetçe ikamet edecekleri Tarabya Tokatlıyan oteline gitmişlerdir.
Bugün îuönü stadında antre man yapacaklar ve pazar güııu de Millî takımımızla karşılaşa-p o İr 1 o ı vy*
EFA - ZONGULDAK MAÇI
Zonguldaktan şehrimize gelen Kömürspor takımı .yarın saat 17 de Vefa stadında Vefa birinci takım ile bir maç yapacaktu
Batı Birliği
------o------
ISis* devletler b oku de^il
Londra: 27 (A.A.) — Yabancı Basın Cemiyetinin yıllık yemeğin de söz alan Başbakan Attlee şöyle demiştir:
«Batı Birliği aslında askerî bir ittifak olmadığı gibi bir devletler bloku da değildir. Müşterek ideallere dayanan hür milletler birliğidir. Batı Avrupa milletleri müşterek mirasa sahiptirler ve miras larının beşiğini Yunanistanda» Komada ve Filistinde bulmuşlardır. Karşılıklı ekonomik faydalan ve müdatfaayı sağlamak içinr bu nıhl birliğin dayanabileceği maddî bir temel kurmak zaruridir. Biz bunun tatbikini hızlandırmak tasav-vıırundayız.
Hür milletlerin kuvvetli ve refahlı müşterek cemiyeti asla teca vüz harbinin suçlusu olmıyacak-tır.
Doğu AvrupalI yurddaşlann gelip bizi görmelerini istiyoruz. Bu milletlerin kurdukları cemiyetlerin teşekkül tarzının bizimkinden daha iyi olduğu söyleniyor. Bunun misalini görmeyi çok arzu ediyoruz.»
Amerikan buğdayı Haziranın ilk haftası (• a geliyor
Ankara 27 (Hususî) — Ameri-kaya sipariş edilmiş olan 30 bin ton buğdayın 9500 tonluk ilk par tisinin Haziranın ilk haftasında Istanbula gelmesi beklenmektedir. Bu partinin gelmesini müteakip ekmek kalitesinin değindirilerek buğday mikdarının yüzde altmışa çıkarılacağı ilgililerce bildirilmektedir.
(1) Bizim son çağ tarih Olama* mızdan bazıları Bermek’i (Par -inak) ve (Bermeği) yi (parmak o-maları) aiye gösteriyor ve bv' J Sark ve Cenub hudııdlan-yanlı aileyi Türk boyuna ilhak'ey-l i yortar. (Allah ilâlem).
((2) Kadisiyye: Lügat mânası büvük gemidir. (
Küfenin on beş fersah mesafe^ sinde bir kasabadır. Hazreti ömcr{ zamanında Saad B. Vakkas komıd tasındaki İslâm ordusunun /rcbil kuvvetlerini bozguna uğrattığı yrrj air. (H. 16) Kadisiyye adı ondanı sonra verilmiştir, çilnkii islâmlar-} da meşhur günlerden her birine yd] kışık alan bir vasıf izafesi âdet | olduğundan zafere ulaşıldığı ve Aj cem kumundum Büst emil Cazevcyhı in katlolunduğu güne de yevmnZ-J kadlşiye denilmişti. Yakut Bamevî) tafsilât verir ise de, bu kadarı kâ-ı fi görüldü. (Mucemülbuldan: Cildj - 7J j
(3) — Akrabalık bağlarını fctr-1 inak. J
t
mızdan sızmaya çalışan ecnetî ajan’ar (Bastarafı 1 incide) Hükümet kuzey güney doğu, gü ney hududlaruıda olduğu gibi bütün bu böJgolercle bilhassa cm niyet Ledbu’leıini artırmış olduğundan heıhaugi bir menfi ihtimal mülâhazasına imkân tasavvur edilemez. Yine hususî surette öğrendiğime göre, hükümet, bütün bu illerimizin kalkınması içııı geniş ölçüde bir plân hazırlamıştır. içişleri Bakanının başkanlığında hususî bir Bakanlar komite imde kat’i şeklini alan bu plân Başbakanlığa sunulmuştur Sosyal kültürel, ekonomik tedbirleri ihtiva eden bu plânın süratle tahakkuk ettirilmesi i-çin 180 milyon lira kadar para sarfedilecek ve gerekirse bu inak şadla hususî bir kanun hazırlanacaktır. Bu arada Kars, Erzu-
. rum, Tunceli, Elâzığ, Siird, Van
C.’j Mn/ıatnmed av resi, 2^ net? ve Bitliste büyük sanayi merkez ayet. Tcrcthıc, ■mei'ahip fefatrûıiH-) |erj ve devlet işletmeleri kurul-dir ması plânda bilhassa mütalaa
_________________________________J edilmiştir-

BAYTAt •

2fi MAYIS 1010
yardım karan alınmıg-
met-
1948
13,85
I
1
% %
neşrolunan dâvasının teşkil eden şekilde ba-
başka Erzurum Talebe tatil aylarındaki dunı
% % %
S
13,15
Uzun
roRKtve momesîk» 1^,. Mart» tuo O.(K «»Mahu|
1
• 1 •
I -r • ( ( • ) /
Do|u Akdtniz atletizm İMriHCilihlerino girecek , * Mısır atletleri
----------
Wta İçiııd® Mımrdan «eten bir Gda 6, 12, 13 Haziranda Istan la yappılacak olan Doğu Ahde plz birinciliklerine girecek Mısır takımında bulunanlar arasında şu tanınmış atletlerin bulunacağı ha i)cr verilmektedir,
.Uta koşuhmnda'
Dimitri Evloğemcnoe 100 )0 10,7 — 200 metre 22,8
Remzi Gaşhan 100 metro, U0,8 *- 200 metre 22,6
Sayed Ebu.1 Ülâ 100 metre 11 200 metre 22,8 — 400 metre 62,8
Reşad Kadri, 400 metre 81,8 — 800 metre 1,50
Camal Eldin 400 metre 50,0
Yahya Şaban 800 metro 1,69 — 1600 metre 4,15
Mabduli Said 110 engelli 15,9 — 400 engelli 60,2
Mohamuıed Süleyman 110 engelli 15,9 — 400 engelli 58,2
Atmalarda:
Gooda Atıyya — Gülle
— Disk 36.
İzzettin Muhtar — Gülle
— Disk 38 — Cirit 51 — atlama '6,70.
Salûhaddin Hüseyin —• Yüksek allama 1,82 — Sırıkla atlama, 3,40
Mısır takımında bulunacak diğer atletler 22 — 23 Mayısta yapılacak Mısır birinciliğinde seçile cek, takım hava yolu ile 3 Haziranda îstanbula gelecektir. Kafilede başkan olarak Albay Abbas Bey El Glıamravay ve antrenör o-lıurak İsveçli G. Mellberg buluna çaktır.
Doğu Akdeniz birinciliklerinde misafir atletler, kendilerine tahsis edilen Marmara klübünde kalacak lardır.
Şeker
(Baştarafı 1 incide) zere 2000 ton şeker tahsis edilmiştir.
Diğer taraftan verilen malûmata göre îngiltereden idhal edilecek olan 20.500 ton şekerin 7888 tonluk ilk partisi Ingiltcrede gemilere yüklenmektedir. Haziran ayının ilk haftalarında limanlarımıza gelmiş olacaktır. Temmuzun 15 ine kadar meıbleketimizin şeker ihtiyacını karşılayacak mikdarda şeker depolarda esasen mevcııdtur.
Sarıyer kaymakamının halka beyannamesi
Sanyer kaymakamı Avni Molu Sarıyer halkına ve bakkallarına hitaben, şu beyannameyi neşret-miştir:
«Halka şeker tevzii hakkında hükümetin ahiren almış olduğu tedbirlere son derece riayet etmek sun.-t.le bu önemli ve millî işte anlayış ve hassasiyet gösteren ve ilkemizde şeker buhranına sebebiyet vermiyen halkımıza ve bakkal lanmıza gazeteniz delâletile alenen teşekkürü bir borç sayarım.»
Sağlık rnemariarının kongresi
----O
Sağlık Müdürü Dr. Faik Yargıcı ile sağlık okulları müdür ve hocalar )nın iştiraklerile Etıbba Odamda yapılan «Sağlık Memurları yı'lık kongresi» nde bazı dilekler üzerinde* hararetli münakaşalar cereyan etmiştir.
Yapılan seçim sonunda idare heyeti başkanlığına Rifat Köprülü, genel sekreterliğe Emin Fidan, â-zalığa Sabahaddin Öndül, Nuri özgen, Fehmi Tortopoğlu seçilmiş -terdir.
O
Tren altında parçalanarak öldü
Evvelki akşam saat 18.50 de Ye şilköyden hareket eden 47 numaralı banliyö treni Yedikule istasyo nuna yaklaşırken 18 yaşlarında Be kir adında bir gence çarpmıştır.
Tekerlekler altına yuvarlanarak feri bir şekilde parçalanan Beki-rin cesedi adalet doktoru tarafınca muayene edilmiş ve gömülme «ine izin verilmiştir.
Hâdise hakkında tahkikata baş İsın iniştir.

| Yeni Sabah’ın ti İLAN FHATLAIS
rJ
I
1
2
S c (■.
inci
»
ı)
») » »
D
tıuııtiıal
»
»
»
»
JfWX)
500
41)0
800
ÜBV
360
•(

Erzurun Lisesinden yetişenler cemiyeti katarlan
Erzurum lisesinden yetişenler cemiyeti danışma heyeti azalan -Din iştirakiyle dün bir toplantı yapmıştır. Toplantıda cemiyet âza Bindan olan üniversite talebeleri -Din ders ve imtihan harçları durumu müzakere edilmiş, bunlardan bazılarına tır.
Bundan yurdunun
mu konuşularak yurdun üç ay İçin kapatılmasına karar verilmiştir.
---------------o---------- Toprak tevziatında yolsuzluk
Teşkil olunan komisyonlar tarafından şehrimizde toprak tevziine devam edilmektedir.
Dün, vilâyete vaki olan bir şikâyetten, toprak tevzi inde yolsuzluklar yapıldığı, bu arada Kâğıthane köylerinde, komisyon üyeleri Din 5 liraya toprak tevzi ettiği, fa kir halkın bundan mahrum bırakıldığı, bilhassa Demokratların gadre uğratıldıkları anlaşılmaktadır.
Vilâyet makamı bu şikâyeti nn i zan dikkate almış ve üzerinde İsrarla durmağa karar vermiştir.
gu APARTMANIN W VAjRtSt Silin OLACAKTIR... ÇÛNKİ l GAtANTi ZANKASI"* KÜÇÜK git HESABIMIZ. VAR.

10 HAZİRAN
Tarihine kadar 250 Liralık hcaab açanlar
29 EKİM 1948
Tarihli APARTIMAN dairesi keşidesine girerler. Fazla İzahat Gişelerimizde. Telefon: 49402. 40019


Öner ve Yücel dâvası
I ÜÇÜNCÜ KİTAB
İddia ve Karar Profesör Avukat Kenan ö-ner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabım bu eser nefis bir silip satışa çıkarılmıştır. Mlk dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Mem leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin kütübhanesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. KitabcıJardan arayın, Fiyatı 175 kıınıştur.

«l ücel - öner» dâvasına aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci ciidleria mevcudları tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici Idtablarm her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «tnkı-lâb» Kitabevlerinden tedarik edebilirsiniz.





Yeni Neş


SEBİLÜRREŞAD
Yeniden intişara başlıyan ve bütün Müslümanların tanıdığı ve seve seve okuduğu bu meşhur mecmuanın ikinci nüshası çıkmıştır. Mündere. «.ti: 1 — Tef siıişerif; 2 — Kur’anı alkışlayan büyük adamlar; 3 çin Cihadı Mukaddes; 4 bakan Haşan Sakaya açık teşek kür; 5 — Millî Eğitim Bakanının itirafları; 6 — Burhan Felekten soruyoruz; 7 — ilmiye sı nıfının vatan yolundaki büyük hizmetleri; 8 — Vergiler zekât sayılır mı? Hakka Doğru mecmuasının hatâları; 9 — Hind Müslümanları istiklâllerini nasıl kazandılar?; 10 ile mücadele; 11 -istemiyenler; 12 -için elzem bilgiler.
• •
Filistin i-
Baş-
- Komünizm Din tedrisini Haccm ifası
Yünlü Kumaş Satışı
SÜMEBBANK
1
» *
İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden
24 Mayıs 948 gününde müracaat müddeti sona eren yünlü kumaş satışlarına bu tarihten sonra da gerek bağlantılı ve gerekse toplu şekilde teklif kabulüne devam edilmektedir.
Alâkadarların her gün saat 14 den 16,30 a kadar satış müdürlüğümüze müracaatları rica olunur. (7403)

(Satılık Emlâk)
İstanbul Defterdarlığından :
Dosya No.
Cinsi
Kıymeti, Teminatı Lira Lira
76/11679
Şukadarcık
Kolynos diş m a c o n m
ferahlandın^, UmizHyıcj
Londra Nevyoriı Parie Cenevre Amsterdano Brükeel
e.
Lizbon
%
Esham V® MvMıi
5 lkramiyeli 1938 20.70
7 $41 Demiryolu 2 20 2ö
7 Milli Müdafga 1 20.77
) ) İ 20.1Ö
) » 3 20.32
, ’ ’ 4 20,50
Merkez Bankaaı jhisee »enedi -132Cq
Hazine tahvili 95 00
DUÇ'Onkü Program CUMA
7.29
7.30
7.30
7.45
8.00
8.20
8.45
9.00
12.28
12.30
12.30
13.00
13.15
28/5/1948
Açıhf ve program M. S. Ayan
Müzik: Hafif müzik (Pl.) Haberler
Müzik: Bando müzikleri Müzik; Çeşitli müzik (Pl) Müzik: Şarkılar (Fİ.) Kapanış?
Açılış ve program M. S. Ayan Müzik: Kanşık Şarkılar Haberler
Müzik: Radyo salon orkestrası.
13.30 öğle Gazetesi
13.45 Radyo salon orkestrası!ur. devamı.
Kapanış.
Açılış ve program M. S. Ayan
Müzik: Radyo dans Ork, Konuşma
Müzik: Şarkıla; M. S. Ayan Haberler
Geçmişte Bugün Müzik: Mandolin Birliği Müzik: Yurddan Sesler Radyo Gazetesi Serbest Saat Müzik: İnce 9az Konuşma: Posta kutusu Müzik: Radyo salon Ork. Konuşma: B. M. M. Saati Müzik: Dans mlizigi »rç; M. S. Ayan
Haberler
Program ve kapanış.
14.00
17.58
18.00
18.00
18.30
18.45
19.00
19.00
19.15
19.20
19.45
20.15
20.30
20.35
21.15
21.30
22.00
22.15
22.45
22.45
23.00
İstanbul Belediyesi ilânları |
Belediye motörlü araçları için lüzumu olan 75 adet iç ve 75 adet dış lâstik satın alınmak üzere kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
Tahmin bedeli 19061,94 lira ve ilk teminatı 1429,65 liradır. Şartnamesi zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminden alınacak veya bu kalemde görülecektir.
İhale 21 Haziran 948 pazartesi günü saat 15 de İstanbul belediyesindeki daimi komisyonda yapılacaktır.
isteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu, 948 yılına aid Ticaret veya esnaf Odası vesikasını havi olarak hazırlıyacaklan kapalı zarfalannı ihale günü saat 14 de kadar daimi komisyona vermeleri lâzımdır. (6344)
Büyükadada, Maden Mah. Çarkıfelek ve 674 Nevruz So. 219 ada, 2 parsel eski 4 Mük. kapı sayılı 539 M2 arsanın 1/8 payı.
Kınalıada, Kınalı Çarşı Cad. 20 ada, 2 parsel 100.50 M2 arsa.
Bakırköy, Kartaltepe Mah. eski karye üstü yeni İncirli mevkii yeni 3, 4, 5 kapı sayılı 568.81 M2 arsa.
Eminönü, Çarşı Mah. Kazazlar So. 2725 ada 16 parsel eski ve yeni 15 kapı sayılı 0.25 M2 dolabın 1/2 payı.
Yukarıda yazılı gaynmenkuller açık arttırma ile da istekli çıkmadığından 22.5.948 den itibaren bir bırakılmıştır.
İsteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus
52301/6702
73/8421

52301/5990
sa ga
704
570
90
51
53
43
7


Teknik Üniversite Satınalma Komisyonundan öğrencilerine açık eksiltme usuliyle muhammen be-palto diktirilecektir, İlk teminatı 175,50 lira olup ek-
Üniversitemiz
deli 45 liradan 52
'siltme 15.6.1948 tarihinde ve saat 11 de yapılacaktır. Fazla malûmat için komisyona müracaat. (7364)
cüzdanlarile 22.6.
948 tarihine kadar Millî Emlâk müdürlüğündeki komisyona başvurmaları. (7378)
4

İstanbul Tekel Başmüdür
4
Akale, Seyfüzülyezenin cevap vermesine vakit bırakmadan kızına döndü:
— Evlâdım, çabucak balıkçı komşumuza git. Yanında bulunan büyük balıklardan birisini satın al ve kimseye göstermeden buraya getir.
Tâme, biraz sonra Yunus balığı cinsinden büyük bir balık getirerek annesine teslim etti.
Akale, balığın derisini yüzdü. Seyfüzülyezeni derinin içine soktu. Daha doğrusu, onu balık hali ne getirdi. Sonra ölü bir geyiği uy luklanndan bağlayıp tavana astı ve balık haline getirdiği Seyfüzülyezeni «1e geyiğin karnı altına bağ ladı.
Bu ameliye, güneş doğuncaya kadar devam etmişti. Akale, işini bitirdikten sonra atına bindi,. Hükümdar Melik Kamerunun sn rayına gitmek üzere yola çıktı.
Birinci Maijlûbiyet
1 Melik Kamerun, bütün vezirleri. hükümet adamlarını ve sihirbazları toplantıya çağırtmış, büyük bir divan kurmuştu. Fakat henüz müzakereye başlamamışlar-d*. Baş sihirbaz Akale’nin ge'ıne-sini bekliyorlardı.
Nihayet Akale geldi. Hükümdan ■ )nn hürmetle karşılayıp kendi yanma otıııttu*
! 2 .
' 4 5 6 7 6 9
2 4 5 6 7 6 9
çıkarılmış-
Türkiye Iş Bankasının
6ULUAN SAĞA ;
satışa
ay içfhde pazarlı-
Güze? bir eı/e sahip olmak ister misinizi
I Haziran 1948 çekilişinde

Tekirdağ şarap fabrikamızca papaz karası üzümünden imal edil-bulunan «Trakya» adındaki kırmızı şarap 28.5.948 tarihinden iti-
mış
baren Kabataştaki Tekel genel müdürlüğü karşısında bulunan memurin kooperatifimizde satışa arzedilmiştir. 70 Cl. lik beher şişesinin satış fiatı «şişe depozitosu dahil, 220 kuruştur.
1938 senesi mahsulü olan bu şarapıann mikdar itibarile az olması umumî şekilde piyasaya çıkarılmasına imkân vermemiştir.
Arzu edenlerin kooperatife müracaatlan rica olunur. (7343)
25 Ağustos 1948
30 Aralık 1948
Her çekilişte ayrıca bir
1

I s n
I
W
V
arsa
ve
IstanbuTda Küçük Yal da bahçeli ev Ankara da Tasarruf I evlerinde bahçeli ev •(! Ankara’da Güven ? mahallesinde bah- 5 çeli ev \
dolgun para ikramiyeleri^
o
•)
O o
I
— Kederli; Arablar gıy»t; Fiil; Sonuna (m) ilâvemle Tersi bir meyva; S*.h-— Edebiyatta zümre Bir ek; Mesken;
Güzel kokuya teşbih V‘2, - Pak; Kirli.
Muazzam Şark Efsânesi
Tefrika No. 47 .....—

SB
• _
*
rf
I
X
-- o
) u8ı»rı-em X. korjjuınaf
döacınızııri!
vezirlerini-
— Nasılsın valde?
— Gece, gündüz devletlim !
-- Bilirsin ki, seni
den ziyade severim, valde
— Bunu çok iyi bildiğim için ben de daima kullukta kusur etme meğe çalışmaktayım, devletli efen dim.
Melik Kamerun, Akn’eyi hakikaten vezirlerinden çok severdi. Çünkü o, bütün sihirbazların başı olduğu için, herkesten fazla işine yarardı. Hükümdar, her rnüşkü ■ İünü onun yardımı ile halleder; Olmuş ve olacak her hâdiseyi onun hüneri sayesinde Öğrenirdi.
Hükümdar sordu:
— Geceki hâdiseden haberin var mı, valde?
Akale, hiç bir şey bilmiyormuş gibi şaşkın bir vaziyet aldı:
— Hayır, devletlim, haberim yok. Mühim bir hâdise mi, cereyan etti?
- Gammaz’ın borusunu duyma-
din mı?
— Gammaz’ın borusunu Bir boru sesi duyduğumu lar gibi oluyorum.
— Duymamana ihtimal
mem. Zira bütün şehir ayağa kalk tı.
mu’., batır •
vere-
— Dernek kitabımızı alacak o-lan adam nihayet gelip şehre gir eti. Bari yakalayabildiler mi?
— Maalesef hayır! Bütün askerler ve bütün ahali lıer tarafı a radıkları halde izini bile bulamadılar.
— Çok yazık...
— Fakat kolay kolay elimizden kurtulamaz. Sihirbazlarımız, onu muhakkak surette elde edecekler dir.
— Haklısınız, devletlim.
— Bu hususta daha ziyade na güveniyorum. Çünkü sen,
lıirbazlarımın üstadısın. Bütün kud retlni bu işte göstereceksin.
Akale, adetâ iki cami arasında kalmıştı. Aşağı tükürse sakalı, yu
sa-si •
han tükiirse bıyığı berbad edecek ti Çünkü bulmayı taahhüd edece ği adam, kendi himayesi altında bulunuyordu.
— Devletlim, dedi. Her dakik.) emrinize amadeyim. Lâkin evvelâ yetiştirdiğim sihirbazlar arasın --lar. Bulamadıkları takdirde vazifem5 yaparım.
Melik Kamerun, üç yüz altmış sihirbazın kırk tanesini seçti. Diğerlerine izin verdi.
Bu kırk sihirbazın her birisi, /ihale derecesinde birer usta olmuştu. Hükümdar, işe başlamaları için emir verdi.
Kırk sihirbaz, arka arkaya üç defa remil attılar ve hayretle birbirlerinin yüzüne baktılar.
Melik Kamerun, sihirbazların hayretlerini görünce sordu
— Niçin aptallaştınız? Söyleyin bakalım, ne buldunuz?
Sihirbazlardan birisi, hükümdara izahat vermek üzere ayağa kalktı;
1
2 -ilim; 3 — hatli; 4
(mekteb); Nota; 5
Şark ülkelerinden; 6
Mah; 7
edilir; Tersi erkek ismi• 8 — a nun; Mistik; 9
YUKARIDAN AŞAĞI :
İstenilen şey;
— Takı; Anıt; 3
Ümid et (emir);
Donuk
— Tek-
kız-ka-
ser-
— Efendimiz, dedi. Aldığımız neticeye hayret etmemek mümkün değildir, öğrendiğimize göre, bu adam, kappıdan girmeyip gökten girdi. Sonra onu büyük bir balık yuttu. Balığı da bir geyik alıp ha vaya çıkardı.
Melik Kamerun, fena halde mıştı. Kulaklannın arkasına dar kızararak bağırdı:
— Bu ne saçma şeydir, be
• semler! Bir adam kapı dururken gökten girer mi? Kocaman adamı balık yutar mı? Kara hayvanı 0-lun geyik kanadlanıp uçar mı? Sizin bir şeyden çaktığınız yok!.. Defolun karşımdan! Sizden gele -cek fayda şeytandan gelsin!..
Sihirbazlar, cevap veremediler. Başlarını önlerine eğerek salondan dışarı çıktılar.
Melik Kamerun, sihirbazlar dışarı çıkınca AkâJeye döndü:
— Sen de bu aptalları sihirbaz diye meydana çıkarmışsın. On -lan yetiştirmek İçin sarfettiğin e-ineklere yazık!...
Akale. hükümdarın sözünü kesti. Onu yatıştırmak için:
— Devletli sultanım, dedi,
bunlara soğan, snırnsak yemekten sakınmalarını ieubih etmiştim. Sözümü tutmamışlar Çünkü slhirin en büyük düşmanı soğanla sarrr.-saktır, [1)( vamı vai'J
Ben
1 — renk;2 rar; Ad; 4 İntikam; Tersi şehir; 5 — Anlamak istiyen; En yüksek Islın,
7 — Bir kara hayvanı; Kısmet;
8 — Feci; Cümlede ikaz edatı,
9 — Bir nevi çörek; Duygu
EVVELKİ BULMACAMIN HALLEDİLMİŞ SF.hL. I
1 2 3 4 5 6 7 6-)
J
i
4 b
C
b
$
* ■ ■■ ■■ * i ■ i ■■ —1
WWvVW\A'
İmilyas sahibi ı
D. CfcMALEDOİN SARAÇOĞLU Vaxı işlerini fiilen itime edon; FATİN FUAD Dizildiği yer «Yeni Sabah» nUIrettlbnuncsl Basıldığı yer: «ıGUn Basımıp/i