Yıl : 2 — No. 392 * Telgraf adreti. Zafer Gazetesi - Ankara ____________________s_______________PAZAR 28 MAYIS 1950 ★ Fiyatı her yerde 10 kuru». Telefon ı 15619 ve 15315 ★ Denizciler Cad. 2 * Potta kutusu . 193
Gençlik Bayramı için dün yapılan törende
Celâl Bayar gençliğe hitap etti
dunku törende genç kızlarımız tarafından alkışlanırken
Halk ve gençler Bayar’a büyük tezahürat yaptı
Bayar, "Gençler unutmayınız: Vatanın saadetinin temini sırası bir gün sîzlere gelecektir. Bu tarihi vazifeye hazır ve lâyık olmaya çalışınız., dedi.
Geri bırakılmış olan 19 Mayıs i bünleri ve sahanın her iki tarafında | fGençlik ve Spor Bayramı dün Hi-1 kendilerine ayrılmış olan yerleri dol podromda yapılan bir törenle kut- durmuş bulunuyordu. Cumhurbaş-lanmıştır. kanlığına ait tribün ile yanındaki
Kız ve erkek lise ve orta okullar kısımlarda Büyük Millet Meclisi öğrencileri ile Harpokulu öğrenci- Başkanı Refik Koraltan ile Bakan-lerinin ve spor teşekküllerinin ka- 1ar, milletvekilleri, genelkrmay baş-tıldıkları bu töreni takip için bin- kanı, kara, deniz ve hava kuvvetleri lerce Ankaralı Hipodromdaki tri- ★ (Devamı 6 ncı sayfada)
Son inkılâp ve dış itibarımız
Mümtaz Faik fenik
Türkiye’de yapılan serbest seçimlerde halkımızın gösterdiği olgunluk, dış memleketlerdeki itibarımızı çok daha arttırmış, bize medeni âlemde yepyeni ve kuvvetli bir mevki sağlamıştır. Hele bu seçimler neticesinde Demokrat Partinin milletin gös-'^Lerdiği güven sayesinde iktidara ğeçmiş olması, ve memleketin bu suretle istikrarlı bir rejime kavuşması, sade Türkiye’nin değil, aynı zamanda demokrasi fikirlerinin de bir zaferidir.
Senelerdenberi ilk defa olarak ki, bütün dünya matbuatı, radyoları, memleketimizle bu kadar yakından alâkadardırlar. Hakkımızda sütun sütun neşriyat yapılmış, radyolar mütemadiyen bu demokratik inkişaftan bahsetmiştir. Artık dünya yüzünde başardığımız büyük inkılâbın azametini öğrenmemiş kimse kalmamıştır desek yeridir.
Dün Başkan Truman’m Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar’a gönderdiği tebrik mesajını gazetelerde o-kuyanlar, bu inkılâbın Birleşik A-merikada ne kadar büyük bir e-hemmiyetle k(«ı ./dandiğini görürler. Sayın Başkan bu mesajında aynen şunları söylüyor: «Türk milletinin size tefviz eylemiş bulunduğu bu en büyük şeref payesi, memleketinizdeki demokratik inkişaf dâvasının ileri gitmesi yolunda uzun zamandır oynamış bulunduğunuz rolün gerçek mükâfatıdır. Türkiye, cihana gerek bu dâvaya olan bağlılığının, gerekse kendisine demokratik milletler ailesi içinde bu derece hürmet besleyen bir mevki kazandıran iç kudretinin ve temel istikrarının bir delilini daha vermiştir.»
Bu sözler bize gayet açık bir surette gösteriyor ki, Sayın Bayar’ın Sıkrasi dâvasına yaptığı hizmet rikada lâyık olduğu ehemmi-■ karşılanmıştır. Ve bu seçimler demokratik milletler arasında hürmet edilir bir mevki almamızda âmil olan iç kudretimiz ve temel istikrarımız hakkında dünyaya yeni deliller vermiştir. Bundan ne kadar iftihar duysak yeridir.
Görülüyor ki, netice; bir takım Halk Partili erkânın vaktiyle pro-
paganda yaptıkları şekilde tecelli etmemiştir. Hepimiz gayet iyi hatırlarız: Onlar Türkiyede iktidar değişikliğinin bir macera olduğunu, dış tehlikelerin bu kadar genişlediği bir zamanda böyle bir tecrübeye kalkışmanın doğru bulunmadığını ileri sürmüşler ve bu memleketi idare için sade kendilerinde ehliyet vehmetmişlerdir. Hele seçimlerden evvel iktidar partisi ileri gelenlerinin nutuklarını gözden geçiriniz! Sarf edilen sözler arasında bu cinsten olanlarına bol bol rastlarsınız! Hattâ bazıları eğer halk, kendilerinden başkasına rey verirse, memleketin perişanlık ve izmihilâle sürükleneceğini bile söy-
★ (Devamı 6 ncı sayfada)
Adliyede kaybolan dosyanın esrarı
Bahçelievlerde bir infilâk
Dün akşam saat 19 sıralarında Bahçelievlerde bütün bir semti he yecana sürükleyen bir infilâk hâdisesi olmuştur.
Yaptığımız tahkikata göre Bahçe-lievler 29 uncu cadde 1 numaralı evde oturan bir Amerikan üstçavuşu gündüzden evinde elbiselerini temizlemek maksadiyle benzin tenekesine batırmış ve sonra kuruması için odanın içine ve bahçeye asmıştır.
Elbiselerin benzine batırılması muamelesi sırasında esasen küçük ve her yeri kapalı plan oda benzin buhariyle dolmuş, fakat ev sahibi bunu farketmemiştir.
★ (Devamı 6 ncı sayfada)
Orhan Kavur dün Savcıya, kayıp dosyadaki vrahm suretlerini verdi
Orhan Şadi Kavura ait dosyalar- I mas.________
dan birinin kaybolması hâdisesi I cılığınca Kavurun : henüz esrarını muhafaza etmekte- müracaat edilmiştir, dir. Bu hususta türlü tefsirlerde bu- ” lunulduğu gibi adliyede hummalı ___ A______
bir faaliyet göze çarpmaktadır. İl- Kâmil Okayın gili şahsiyetlerin ifadesi alındıktan l«snrd)ı».. o..Qıı— sonra kendisine ait dosyanın
ısı dolayısiyle dün Ankara sav-malûmatına da
Türkiye'ye yeni kredi
Vaşington, 27 (a.a.) — İktisadî
İşbirliği İdarecisi dün Türkiyeye deniz ulaştırma ihtiyacı karşılığı 1.200.000 dolar kredi açmıştır.
Kabine programı son şeklini aldı J
Program bugün saat 19 da D. P. Meclis Grupunda görüşülecek
Bakanlar Kurulu dün de Başbakan Adnan Menderes’in başkanlığında toplantılarına devam etmiş, hazırlanmış bulunan hükümet programı üzerinde çalışarak bazı tadillerden sonra programa son şeklini vermiştir. Program, bugün toplanacak o-lan De., /..rat Parti Meclis Grupunda müzakere ve tasvip edilmesini müteakip kat’i şeklini almış bulunacaktır.
Program, henüz Parti Gru- İ punda konuşulup tasvip edilme- ( diği cihetle muhtevası açıklan-mamakta ve Parti Grupunda ya-ı pılacak tartışmalar neticesinde! bazı tadiller yapılması da müm-| kün görülmektedir.
Ana hatları kat’i olarak belli! olmamasına rağmen, Adnan' Menderes hükümetinin, progra- „ . . . , ,
mında ifadelendirdiği bağlıca Başbakan Adnan Menderes

gayeyi şu iki noktada hulâsa etmek mümkündür.
1— Devlet masraflarında şim- , diki halde mümkün olan âzami tasarrufu yapmak.
2— Hayat pahalılığını gidermek.
Programda bu iki gayeye ulaç, mak için derhal alınması mümkün görülen tedbirlerle, tesirleri daha sonra hissedilebilecek tedbirler üzerinde durulacak, Menderes hükümetinin gerek idari, gerek iktisadi hususlarda yapmak istediği ıslahat açıklanacaktır.
Haber verildiğine göre Demokrat Parti Meclis Grupu bu akşam saat 19 da toplanarak prog ram üzerinde görüşmeler yapacaktır. Bu vaziyete göre program Pazartesi günü Büyük MiL-★ (Devamı 6 ncı sayfada)
HAYATI UCUZLATMA TEDBİRLERİ
Hükümetin bilhassa ekmek ve şeker fiatları üzerinde durduğu, Anıt Kabir ve Meclis inşaatından da ehemmiyetli tasarruflar sağlanacağı iddia ediliyor _ ______ | Adnan Menderes hükümetinin
Ulusun yalan bir iddiası
Demokrat Partinin
teşkılâfıno, partililerin kayırılacağına dair tâmimler gönderdiği |hoberinin aslı yok
Bugünkü «Ulus, gazetesinde Demokrat Parti Genel Merkezinin teşkilâta iş’arı âhire kadar yeni tiye kaydedilmemesi ve partililerin yaş, tahsil ve iş durumlarının tes-bit edilerek hükümet veya hususi idarelerde vazife almak isteyip istemediklerinin bildirilmesi hakkında tamimler gönderdiği yazılıdır.
Demokrat Parti bu haberlerin ta-
Bu suretle- hâdiseden resmen haberdar olan Kavur, savcı yardımcısı (~ bu hâdise üzerinde
ılındıktan sorduğu suallere cevaben son duruş I mamen uydurma olduğunu bildir-kaybol- -fr (Devamı 6 ııcı sayfada) mektedir.
mum esim sergisi dun açılmıştır. Yukarda sergide teşhir edilen tablolardan bir kısmı görülmektedir
hayatı ucuzlatma yolunda alacağı tedbirler henüz resmen açıklan-
tedbirler henüz resmen açıklan-, ı mamış olmakla beraber, sızan haberlerden bu yoldaki faaliyete ekmeği ve şekeri ucuzlatmakla başlanacağı anlaşılmaktadır.
Öğrendiğimize göre, köylünün ve zürraın bilhassa geçen seneki müşkül ve borçlu durumunu gözönüne alan hükümet, büyük şehirlerdeki fakir müstehlikin zor durumunu hafifletmek üzere ekmek fiyatlarında yapacağı indirmenin müstahsile aksetmemesini ve köylünün zararına sebep olmamasını birinci plânda dikkate almış ve indirmenin bunun haricinde ne suretle ya-★ (Devamı 6 ncı sayfada)
İngilizce dersleri hakkında
İngiliz Büyük Elçisi radyoda dün akşam bir konuşma yaptı
Memleketimizde büyük bir alâka memiştim. Onun için Türkiyede İn-iC istifade ile takip olunan radyo 1 gilizce öğrenmek isteyenlerin sayı-
ile İngilizce derslerinin açılışı sırasında İngiliz sefiri Sir Noel Char-' les bir hitabe irad etmişti Dün akşam, Sir Noel Charles saat 19.45 de radyo ile ikinci hitabesini yayınlamış ve ezcümle şunları söylemiştir: | «Bir kaç hafta evvel radyo ile j İngilizce derslerinin başladığı gün sizinle bir konuşma yaptığım zaman bir çoğunuzun verilecek dersleri din liyeceğinize ve bu derslerden faydalanacağınıza inanmıştım. Maama-fih o zaman binlerce kişinin bu 1 dersleri dinliyeceğine ihtimal ver-
4KWT/y4”~1 I____KÜREK
Kudretin yeni bir uydurması
Ankara, 27 (a.â.) — Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü’nün 24 Mayısta gazetecilere yaptığı beyanat, 27 Mayıs tarihli -Kudret» gazetesinde hakikate hiç bir suretle uymıyan bir şekilde yayınlanmıştır.
Anadolu ajansı bu beyanatın aslına tevafuk etmediğini ilâna mezundur.
Acayip bir takım!
Ingiltereden bir fütbol takımı geldi, gitti: Sunder-land!
Gazeteler, takımın nasıl teşekkül ettiğini yazıyorlar:
18 oyuncu, 1 idareci, 1 de ga-
Böyle takım mı olur, anlayamadım gitti! Hani bıınun idare âmiri? Hani bunun idare memuru? Hani bunun muhasebecisi? Hani bunun masörü? Hani doktoru? Hani aşçısı?
İngiliz oyuncularının canı hiç de mi İngiliz sosu ile hazırlan- ; mış İngiliz rozbifi çekmez
Çektiysc, döndükleri zaman I yiyecekler. Yesinler! —
YEDEKÇİ
Dünyaca çok beğenilen meşhur Alman mamulâtı
ZÜNDAPP D B 200
ZÜNDAPP Motosikletleri
(1068)
gelmiştir.
Türkiye Umumî Mümessili
M. ve A HANİF KARDEŞLER Ltd. Şirketi
Posta Caddesi No. 90 Ankara
İstanbul satış yeri: Hanif Kardeşler
Altıneı Vakıf Han, Numara 8, Galata TeL 40995

Garip bir
neşriyat hâdisesi
İzmir, (Telefonla) — Demokrat İzmit gazetesi şehrimizde bulunan meşhur cellat Ali Ağının hatıralarını neşretmek üzere bundan bir müddet evvel kendisi ile bir mukavle imzalamıştır. Mezkûr gazete tam bu hatıraları neşredeceği bir sırada İstanbulda çıkan Yeni Sabah gazetesi, hiç bir muhabiri cellatla konuşmadığı ve hatıralarını yazmak için müsaade almadığı halde, cellat Alinin hatıralarını neşredeceğini bir kaç gündenberi afişlerle ve gazetesinde ilân etmektedir.
Adı geçen İstabul gazetesinin bu uydurma neşriyatına muttali olan cellât Ali Ağı, bugün Yeni Sabah gazetesini noter vasıtasiyle protesto etmiş ve bu uydurma hatıralar neş redildiği takdirde kanunî yollara başvuracağını bildirmiştir.
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel
Kuduz vokaları ait yor
Son günlerde şehrlmizbde kuduz vak'aları hissedilir derecede çoğalmıştır. Bunu dikkate alan Belediye, mutlaka kedi ve köpek beslemek mecburiyetinde olanların hayvanlarını kuduza karşı aşılattırmalarını karar altına almıştır. Aşılamaya dünden itibaren başlanmıştır. Kopek ve kedileri beslemek mecburiyetinde olmayanlar bunları Veteriner Müdürlüğüne teslim e-dece.derdir Sahipli köpekler İçin numara alınacak ve vergisi verilmiş olacaktır. Köpekler başıboş dışarı bırakılmıyacaktır. Aksi hareket edenler ceza göreceklerdir.
Akümülatör alınacak
ve
İKTİSADÎ HAYATTA
SbSİMMMHMMBMMMİMMMHMMMIMBMIMI

İktidar Partisinden
neler bekliyoruz?
1 — Teşkilâtımız ihtiyacı için 42.000 lira muhammen bedelli 3150 lira muvakkat teminatlı 6 volt 120 amperlik 350 adet akümülâtör Atatürk Bulvarı 265 numaralı Genel Müdürlük binasında Yönetim Komisyonunca ve açık eksiltme suretiyle 6/6/950 Salı günü saat 15 te setin alınacaktır.
2 — Akümülatörlerin teknik şartnamesi İstanbul’da Balıkpazan
Süngerciler Sokak 83 numarada Yollama Memurluğumuzdan ve Genel Müdürlük Raportörlüğünden bedelsiz olarak^verilir, İdarî şartnamesi de buralarda görülür. (3318)
Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından
1 — Deniz Harp Okulu ve Kolejine İngilizce ve matematik öğretme, ni alınacaktır.
2 — Azamî 70 lira maaş verilecektir.
3 — İsteklilerin 788 sayılı memurin kanununun 4 üncü maddesi ge-
reğince gerekli belgeleri hazırlayarak en geç 20 Temmuz 1950 gününe kadar Heybeliada’da Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığına müracaatları. (3092) (384)
İçişleri Bakanlığından
Bolu’nun Akçakoca ilçesi nüfus s kütükleri yanmıştır. Bu ilçe halkından olup da başka yerde bulunanların kayıtlarını yenilemek (ize re oturdukları yerler nüfus dairelerine müracaatları ilân olunur.
(33R4)
V
Ayaş İçmece ve Kaplıcaları
Suyun tahlili: Ankara Refik Saydam Merkez Hıfzıssıha mü-essesesi tarafından yapılmıştır.
Suyun tıbbi evsafı: Ankara Tıp Fakültesi Fizik tedavi ve İdroloji Enstitüsü Direktörü Profesör Nüzhet Şakir Dirisu tarafından etüt edilmiştir. İçmemiz Radyoaktiviten, Sülfatlı, Bikarbonattı,, Tuzlu sıcak maden sularındandır. İçme suretiyle Müshil olarak, Mide, Bağırsak tempelliklerine, Muannit kabızlığa, Karaciğer ve safra yolları ve kesesi hastalıklarını ve Ekzamayı tedavi eder ve şişmanlığı önlemeğe yarar. Banyo suretiyle Romatizma, Kadın hastalıkları, Siyatik ve diğer sinir ağnlanm ve iltihaplarına, Kırık, Çıkıklardan sonraki adale ve mafsal tutuklarına dünya ölçüsünde en iyi gelen ve şifa kaynağı olan bu kaplıcamız
1/HAZ İRANDAN İTİBAREN AÇIKTIR.
Ayaş İçmece ve kaplıcası Maden snyu işletmesi Türk Lm. Td. Şirketi Müdüriyeti (1080)
Müjde!
En mükemmel işçilik ve en son modelleri ile Kadın Terzisi İsmail Gökaip İstanbuldan gelmiştir. Fiyatlarda uygunluk, Temiz dikiş.
ADRES: Belediye karşısı
Güvercin sokak, No: 33. (1097)
Kiralık daire
Dört oda, hol, sandık odası ve müştemilâtı. Karanfil Sokak No. 38 Pak Apt. Müracaat Kapucuya Telefon: 22431 (1087)
Satılık ampir salon takımı
Akaju ağacından mamul Avrupa işi Stil Ampir nadide bir salon takı, mı satılıktır.
Maltepe, Maltepe sokak 16/3 e müracaat (2001)
Kiralık
tiler Kooperatifi, 5 oda, hizmetçi odası, kiler, çamaşırlık, tam konfor. Telefon: 23757. (1051)
Kiralık Daire
Denizciler caddesi Acıçeşme sokak No. 15, 3 oda, geniş bir hol, elektrik, havagazı, su otomat 110 liraya. Müracaat 23516.
KDÎS^EILn
YALI
İKRAMİYESİ
I
[of'
EMLAK BANKASI
gelmektedir. Bizden sonra, Trieste gibi, henüz devlet bile sayılamıya-cak iki memleket bulunmaktadır. Henüz iki ay evveline gelinceye ka dar, bize tahsis edilen yardımdan ne miktarının sarfedildiğini, hangi branşlara ne miktar ayrıldığını, ne miktarının l^ullanılmıyarak heba olduğunu C.H.P. hükümetleri acaba biliyorlar mı idi?
Marshall yardımı mevzuu üzerine memleketimize gönderilen ve Devlet Bakanlığının bir köşesine gelişi güzel yığılan binlerce broşür ve literatürden hangisini okumak ve an lamak zahmetine katlanmışlardır? Anlamıyorum, nasıl 150 milyonluk bir Marshall yardımını sağladıklarından bahsedebiliyorlar?
I Görülüyor ki: Hayat şartlarının c ve yaşama imkânlarının alab ldiğine Her nedense, bu bedaheti, C.H.P. zorlaftığt ve C. H. P. hükûmetleri-blr türlü anlamamakta ısrar et- 1 •“—*• ••—• ----
etmiştir. En programsız devirlerinde bile muvaffak olmuş programlar dan bahsetmişler ve hayat yükünün ağırlığını, daima, ordunun o-muzlarına yüklemek istemişlerdir.
Paranın satın alma kabiliyeti gün den güne azaldığından hayat pahalılığı büsbütün artmış, bütçe açığı kolayca kapatılamıyacak bir seviyeye ulaşmış ve dahilî istikrazlarla hazine borçları milyarları bulmuştur. Vatandaş geliri hayat pahalılığı ile mütenasiben artmadığından piyasada darlık husule gelmiş ve iş hacmi azalmıştır. Dahilî fiyat seviyemizin yüksekliği İhracatımızı bal talamış, haricî ticaret muvazenesini aleyhimize çevirmiştir.
7 Eylül kararlan memleket çapında ehemmiyeti haiz olduklan halde bir el çabukluğuna getirilmiş lerdir. Bu kararların gizliliği mahdut bir zümrenin menfaatlerinden başka bir işe yaramamıştır. Paramızın dolara nazaran ayarlanan düşük kıymeti, bir müddet sonra, mev cut dövizlerimizi eritmiş ve Saraçoğlu hükümetinin her vesile ile iftiharla bahsettiği altın stokunu da yok etmiştir. İlk tasavvurun aksine olarak arttınlan gümrük tarifeleri ithalât eşyasının fiyatını yükseltmiş ve ithalâtın tahdidi de serbest rekabetin tevlit edeceği ucuzluğu baltalamıştır.
7 Eylül kararlanndan evvelki kıy mette bir ithalât sağlayabilmek için bu kararlardan sonra, % 65 nisbe-tinde fazla bir mal ihraç etmekliğimiz icabetmiştir. Bu uğurda 600,000 ton hububatımız da heba olup gitmiştir.
Görülüyor ki CJLP. hükümetleri İktisadî ve malî hususlarda ne kadar mümkünse o kadar beceriksizlik göstermişlerdir.
| Eski devlet Bakanı Cemil Sait ı’m öğünerek bahsettiği Mars
— i —
Bugünkü ağır yaşama şartların- I dan memnun bulunmıyan vatandaş, oyunu C.H.P. aley- | hine kullanmakla, bunu isbat etmiş • oldu.
On iki senedenberi C.H.P. hükümetlerinin, İktisadî ve malî sahalarda, bir plâna istinat etmiyen beceriksiz idarelerinden dolayı, İş hacmi daralmış ve pahalılık, vatandaş geliriyle kıyas edilemiyecek derecede artmıştır. Bugün, kazanç bakımından, kalbur üstünde kalanlar bile refah kelimesini unutmuş görünüyorlar.
On iki senelik maziye bir göz atalım: Sayın Celâl Bayar henüz Başbakan. Yeni kurulan sanayiimiz inkişaf etme.rte. 1929 . 1930 senelerinin İktisadî buhran izleri silinmiş, iş hacmi gün geçtikçe genişleme(t-te. Denk bütçe esasına istinat eden mâliyemiz, paramızın kıymetini dai ma yüksek tutmakta ve memleketimiz dünyanın en ucuz memleketleri meyanında bulunmaktadır. Yerli sanayiimizin himaye mecburiyeti karşısında, gümrü.ılere yapılan zaın lara rağmen, haricî ticaretimiz lehimize inkişaf etmektedir. Denİ2 ticaret filomuzun tonajını arttırmak için Denizbank kurulmuş ve harice, oldukça müsait şart ve fiyatlarla, gemiler sipariş edilmiştir.
Ziraatimizin iptidaî durumuna rağmen, hububat ihraç eden memleketler meyanında bulunuyoruz.
Birçok vilâyet ve kasabalarımızda etin kilosu 25, tereyağının 70 -80 kuruş Kazanç, pek fazla olmamakla beraber, halk vaziyetinden oldukça memnun. Devlet İktisadî teşkilleri, devlet kapitalizminden uzak, âmme yararına hizmet gayesiyle inkişaf etmektedirler.
Az sonra, Celâl Bayar kabinesi değişti, Denizbank lâğvedildi, mukaveleler feshedildi. 1939 da başlı-yan ikinci dünya harbiyle beraber de C.H.P. hükümetlerinin iktisadi ve malî hataları birbirini takibe başladı. Artık bizim için, refah ve saadet günleri geçmiş, omuzlarımız ağırlaşan hayat şartlan altında, her gün biraz daha, çökmeğe başlamıştı.
Bütçe açığmı gidermek için ş«-kere, Tekel maddelerine, Sümer-bank mallarına zamlar yaptılar. Bu zamlar, diğer maddeler üzerinde de tesirlerini göstermekte gecikmedi. Hayat pahalılığı arttığından Dev let giderleri de artmış ve bütçe bu» bütün perişan olmuştur. Hiç bir esasa istinat etmiyen Gelir Vergisi de bu açığı kaplamadığından da ha zor bir durum hasıl olmuştu.
On sene müddetle CJLP. hükümetlerinin bilgisizlik, programsız- . lık içinde bocaladıklarım görüyo- Barlas’ı ruz. Yapılması istenilen iktisadi ve | shall yardımı meselesinin içyüzü de malî değişiklikler, hemen, hiç bir tamamiyle bambaşkadır. Memleke ' programa istinat etmiyor ve her bu ' timize tahsis edilen miktar, diğer kan değiştikçe tedbirler de değişi- 1 devletler arasında sondan üçüncü
Sayın ortaklara
ANKARA MEMURLAR KOOPERATİF ŞİRKETİNDEN:
1 — 1940 yılına ait bilânçomuz Genel Kurulca tasvib olunduğundan statümüz gereğ.nce kâr payı ve
risturan olarak tevzi edilecek olan , 12410.88 Liranın temettü kısmının ' dağıtılmasına 10 Mayıs 1950 tarihinde başlanılmıştır.
2 — Ristum tevziatına ve tetkika-ta esas olmak üzere ortaklarımızın istihlâk cüzdanlarını Mayıs 1950 sonuna kadar şirket muhasebesine numara mukabilinde tevdi etmeleri ekiden rica olunur. (2014)
biralık kat I
Maarif Kolleji karşısında, İncesu köprüsü yanında, Kaplanoğlunun evinin alt katı.
Hilda, beni odada mektupla yalnız bırakmıştı. Yukarıdan aşağı okudum. Sonra, biran evvel uyuyabllmem için, Grindole otelinde Edith'in tavsiye etmiş olduğu gibi, bir uyku hapı daha aldım.
Unutmak, mutlaka unutmak istiyordum.
ON ÜÇÜNCÜ FASIL
Salı sabahı, masamın önüne oturmuş, Maggie’yl kucağıma almıştım. Küçük kız annesine :
— Anne, ne olur, sen biraz dışarı çık, dedi, onunla yalnız konuşmak İstiyorum.
«O. dediği bendim. Baba dlye-miyordu henüz, fakat Mösyö diye hitıbetmeğe de gönlü razı değildi. Hilda kızı kucağımdan alarak:
— Olmaz yavrum, dedi. Görüyorsun ki meşgul. Bir mektup yazmak istiyor.
Maggie:
— Pekâlâ, dedi. Sonra gelirim. Sizinle mühim bir şey konuşmak istiyorum.
— Olur yavrum, dedim.
Ana kız, beni yalnız bıraktılar. O gün, kötü başlamıştı. New York Times’de bir Viyana haberi okumuştum. Bu haberde, Avusturya işgal facialarından biri daha vardı. Viyanalı meşhur avukat Moritz bir kurşunla ev-

yordu. Öyle zamanlar oldu ki, değişen bakan, kendinden evvelkinin tamamiyle aksini yaptı.
Bütün bunlar, yapılan işlerin hiç bir programa istinat etmediğini gös teriyordu. Halbuki, hükûmetleı, mensup bulundukları partinin prog ramını tatbik etmekle mükelleftirler. Eğer, program muvaffak olmuşsa, İktidar partisi de muvaffak olmuş sayılır. Program muvaffak olmamışsa hükümetin mensup bulun duğu parti de muvaffak olamamış sayılır ki, bu takdirde, iktidarı diğer bir partiye devretmek zarureti belirmiş olur. L
Florya Asfaltı üzerinde
Her türlü konforu haiz Bahçeli Evlerde

Beş sene taksitle arsa satışı
Arsaların kıymeti 1500 ilâ 2500 lira arasındadır. Alıcılar bu meblâğın dörtte birini peşin verecek, geri kalanı beş müsavi taksitte beş senede ve faizsiz ödeyeceklerdir.
Müraoaat mahalli: Galata, Bankalar Cad. Safir Şirketi Müdürü Adnan Akasat, Telefon- 41460, arsaları görmek için Bahçeli Evlerde Benzin deposuna müracaat. Telefon: 16 - 17 (Bahçeli Evler Otobüsleri Sirkeci istasyonundan hareket etmektedirler.)
Yazan ı FERENC MOLNAR
nin malî, İktisadî, ticarî siyasetle rinin iflâs ettiği bir zamanda ve çok zor şartlar altında D. P. iktidara gelmiş bulunyor. Yeni iktidar partisinin önünde giderilmesi çok müşkül, namütenahi zorluklar mev cuttur.
İlk merhalede çıkarılacak olan Af ve Matbuat Kanunlarının yanında İktisadî devlet teşekküllerde de yeni bir veçhe vermek zarureti var dır. Mütehassıs işçi azlığı, plânsız-lık, idaresizlik, israf gibi sebeplerle fabrikalarımızdan arzu edilen randıman elde edilememektedir. Sana-yiimize lüzumlu mütehassıs işçinin tem’ni için, bunların, refahının sağ lanması gerekmektedir.
Çalışma Bakanlığı ve işçi sigortaları gibi teşkilât, henüz, bu refahı sağlamaktan çok uzaktırlar. Kara Kullukçu denilen bir işçi sınıfı vf.r dır ki daimi bir işe sahip değildirler. Nerede iş bulsalar orada çalışırlar. Bunları da bir teşkilâta bağlamak zarureti vardır.
Büyük ziraati baltalayan ve motorize işletmelere mani olan Toprak Kanunu da değiştirilmesi icabeden kanunlarımız meyanındadır.
Orman Kanunu ve Orman İşletmemeleri köylümüzün en çok şikâyetini mucip olan birer mevzu halinde bulunmaktadırlar. Bunların da ele alınarak düzeltilmeleri gerekmek • tedir.
Sağlık işleri bakımından da yapılacak çok şeyler vardır. Hayat şartlarımızın uygun olmaması, fakir halkımızın fazlalığı, işçimizin sefaleti (verem) hastalığının memleketimizde gittikçe artmasına sebep olmaktadır. Bununla beraber, (verem) tedavi müeseselerlmiz hemen yok denecek derecede azdır. Her veremli vatandaş için, hiç olmazsa sirayet devresinde, tecrit edilebilecek bir yatağa ihtiyaç vardır.
Devlet teşkilâtında ekonomi sağ layabilecek iyi bir organizasyon lüzumludur. Bütçe imkânları bulunur bulunmaz şekerde, tekel maddelerinde, gümrük tarifeleı inde indirmeler yapmak hayatı ucuzlatacak en belli başlı tedbirlerdir. Bu gibi tedbirlerin, ilk senede olmasa bile, müteakip senelerde müsbet neticeler vereceğine eminim. Hayat ucuzluğu, devlet masraflarını azaltacağından, bütçenin de denkleşmesini intaç edecektir.
Yukarda bahsettiğim hususlar ba-■ şarılması güç, karışık meselelerdir. Fakat her şeyden evvel hüsnün yet lerinden emin bulunduğum D. P. milletvekillerinin ve hükümetlerinin bu güçlüklere karşı da zafer kazanacaklarından emin bulunuyo rum. Bu hususta kendilerine başa-I nlar dilerim.
iyi bir başlangıç
I ktidan eline alan Demokrat
■ Partinin, halkın kontrolü İle çalışacağını, bu sebeple meclisteki mukabil partilerin az olmasının hiç bir kıymeti bulunmadığını bir çok kereler tekrar etmiş durmuştuk.
Daha İlk günlerden itibaren, bu düşüncemizin ne kadar yerinde olduğunu görmekle sevindiğimizi söylemek istiyoruz.
Bir kere, halk kendi seçtiği, binaenaleyh sevdiği Cumhurbaşkanı ile aralarına giren inzibat kuvvetlerinin kaldırılmasını büyük bir memnunlukla görmüş ve hâdiseye büyük ehemmiyet vermiştir. Bu hareket «Halkın emrinde, halkla beraber» düsturiyle işlerin yürüyeceğine delil addedilmiştir. Vakıa, dünyanın her tarafında, bu gibi yüksek mevkilerde bulunan zevatın hususî bir şekilde korundukları malûmdur. Fakat, biz-dekl ifrata varan tedbirler her zaman için büyük hoşnutsuzluklar yaratmaktan hali kalmamış ve bir * çok vatandaşların gücenmesine sebep olmuştur.
Hepiniz hatırlarsınız ; Etrafını saran yedi sekiz motosiklet arasında giden dört arabadan müteşekkil bir katar olanca süratiyle caddelerimizden geçer ve vatandaşlar da :
— Acaba, bizden mi şüpheleniyorlar?
Sualini üzüntü İle birbirlerine sorarlardı.
Bu hale karşı, tenkld etmek değil, »es bile çıkarmak yasaktı.
Şimdi, bu hal tarihe karışmıştır ve artık, halk, kendisinden kaçan ve her şeyden tehlike uman ve ancak bin bir tedbirden sonra sokağa çıkmak cesaretini gösterenleri sevmediğini isbat etmiş bulun maktadır.
Türkiyemizln Üçüncü Cumhurbaşkanı olan sayın Celâl Bayar, halkın hizmetinde olmanın ve sevilmenin ne demek olduğunu ve halktan kaçmanın lüzumsuzluğu* nu pek güzel anladığını isbat etmiş ve bu şatafatlı tedbirden derhal vazgeçmiştir.
Şimdi, biliyoruz, muhaliflerimi! buna dudak bükecek, «Bu da tedbir mi?» diye lâflar edeceklerdir.
Günden güne halkın sempatisini kaybederek, şimdiki vaziyete düşmelerinin hakikî sebebini, vatandaşla temastan içtinap etmelerinde aramak lâzımdır kanaatindeyiz. »
Bizce, alınan bu karar çok ye-rindedir ve Cumhurbaşkanımızın mertliğine, tevazuuna bir delildir.
Hikmet YAZICIOÖLU
GEEESEa
LÜZUMLU 1IL1)OWLA1
»1
14M1
.. ilMt
... n*7i
mı*
... ııııı
...
«333
... 12333
... 11113
velâ karısını öldürmüş, sonra da İntihar etmişti. Tanıdığımız kimselerin ölümünü böyle iki satırla, yabancı bir gazeteden, yabancı ve uzak bir diyarda haber almak... Bu bizim için bir başka yenilik, bir başka işkence îdi.
İntihar ettiği bildirilen Mortlz, Liberal bir gazete naşirinin kardeşiydi., Vaktiyle kız kardeşimin bir mal mülk dâvasını da üzerine almıştı. O zaman onu tanımış tim. Altmış yaşını seçkindi. Tatlı bir sesi vardı, insan onu ilk görüşte âlim zannederdi. Ne zaman bir münakaşaya kapılsak, âdetiydi; iki lâf arasında: -Telâşa hacet yok. Sabırsızlık kötü-* Derdi, acele etmeden, heyecanlanmadan, sükûn içinde her şeyin bir çaresi bulunur. Sabırlı olmalı, iyi düşünmeli... Bütün mesele bundan ibaret...*
Yaşın verdiği sükûn ve soğukkanlılıkla iftihar eder gibi bir hali vardı âdeta. «Siz Macarlar... olmadık şeye heyecanlanırsınız...» derdL
Ikt« şimdi bu zavallı avukat
İle ak saçlı tıknefes karısı, nümde, New York Times’in yazıları üzerinde serilmiş yatıyorlardı. Bu Amerikan gazetesinde âdi. bir haber değil, sanki bir mezar taşı yazısıydı.
Sesi kulağımda çınlıyordu : -Siz Macarlar, olmadık şeye heyecanlanırsınız...*. Onu bir türlü, elinde tabanca ile yaşlı ve mustarip karısına nişan alır vaziyette tasavvur edemiyordum. Acaba bu İşi de, kendi tabiriyle •Acele etmeden, heyecanlanmadan, sükûn İçinde* yapabilmiş miydi? Bu ne fecî, ne ağır bir işti. Karıncayı ezmekten korkan bu şerefli meslek adar.unın bu hareketi yapabilmesi İçin neler çekmiş olması lâzımdı? Hayır, bu da, bu haber de, 939 dan sonra duyduğum ve yaşadığım bir çok vakalar gibi hafızamda sadece korkunç bir yalan olarak yaşıyacaktı.
Biraz evvel Maggie’nln kucağıma oturup benimle mühim şeyler üzerinde konuşmak istemesi yüzünden yazamadığım
Çeviren ı
mektup, programlı Mox Auer’e bir cevaptı. Mox genç bir AvusturyalI idi. En son çalıştığım gazetenin, yâni beni kovan gazetenin muhabiriydi Budapeştede iken, çok kere onun Viyanadan telefonla verdiği haberleri ben alırdım. Mox, röportajlarını yaparken serî, kıvrak, kuru bir üslûp kullanırdı, fakat bu mektubu lirik bir eda taşıyordu. Âdeta zindandan son mektubunu yazan bir idam mahkûmu gibi içil bir ifadesi vardı. Nidalar, noktalar, şikâyetler ve yalvarmalarla dolu bir mektuptu bu. Mox, Pragdan kurtulup Amerl-kaya kaçabilmesi için benden yardım istiyordu. Halbuki, ben ona ne yardımda bulunabilirdim? Nihayet ben de burada mevcudiyetine ancak tahammül edilen bir yabancıdan başka bir şey değildim. Bütün yapabildiğim, Budapeştedeki Noterime bir mektup yazarak, bankadaki paramdan bir kısmını Pragda
hesabına geçirtmesini istemekten ibaret kaldı.
Max’ın mektubunda bir de haşiye vardı. Diyordu ki : «Viya-nadan haber aldığıma göre, Mit-zi ile annesi, diğer altmış Yahudi ailesiyle beraber hayvan vagonlarında Polonyaya sürgün edilecekleri günden bir gün evvel, mutfaktaki havagazı musluğunu açarak intihar etmişler...
Mitzi güzel bir kadındı. Hoş meşrebdi. Onu, kendisiyle evlen-mek İsteyen bir arkadaş vasıta-siyle tanımıştım. Mitzi arkadaşıma yüz vermiyordu. Arkadaşım perişandı. Kadm Paris tuvaletlerine, operalara, pahalı eğlencelere düşkündü. Hiç bir mü-samereyi, hiç bir şenliği kaçırmazdı. Gece sabahlara kadar ziyafetlerde, eğlencelerde dolaşıp dururdu. Halbuki benim zavallı arkadaşım çok çalışkan, çok ciddî, çok muntazam bir İnsandı.
Ve İşte şimdi o şuh, o hayat ve gençlik dolu güzel Mitzi de ihtiyar annesiyle beraber, masamın üzerinde, bir mektubun haşiye satırlarına serilmiş cansız yatıyordu. Ona âşık olan arkadaşım daha evvel Londraya kaçmıştı. Zavallı Mitzi, o da kaçabilirdi, o da kurtulabilirdi, fakat yapamamış, yanlış yol tutmuştu.
ÎAJlglM .........
Sıhhî fr«Bİ*- .........
üava Yollan .....
?«taklı vagon)*.' Slakirik .......
Su âli*» ........
Savagaıı ........
Sağken: Taksi . .. Yanı Gftvaa Takn (arkax Takıl ....
•’va» Vskv Yeni Güven Taksi . Sisin Taksi ......
Market Taka! ....
a
SİNEMALAR Tl'
EĞLENCE YERLERİ
(lf931): İki ruhlu »dam
(33433): Hayat Tolu (22294); Ambar. MüUk Bel-daai
(14040): 3eveu Kıskanır. Ye. ffll Zümrüt Sokağı (U181): Öeytanın Kurbanlar (14073): Söı Sliaheörleri (14071): Badlye (13844): Bir Hizmetçi Kısın Hatıraları, üç Ah-bap Çavuşlar Cs*u*-

ECZAHANELEB
İstanbul, Üniversite, Sağlık
Büyük
Ulu»
Park Sümer
8u» Cebeci
I TAKVİM I
Rumi: 1366 — Mayı» 15
Hicri: 1369 — Şaban 11 28 Mayı» 1950 Pazar
Advlye FENİK
Bu nüshada yazıişlerlni fiilen idare eden: HİKMET YAZICIOĞLU
Basıldığı yer: GtTNld MATBAASI
★ (Devama var)
28 - 5 - 1950
ZAFER
Sayfa: 3
SRADYO-TELEFON-TELGRAF HABERLER

Batıya yürüyüş ihtimali karşısında
I
Ruble bloku kuruluyor mu?
a on ayın siyasî hâdiseleri, ez-§ cümle Londrada yapılan Üçlü ve Onikili toplantılar, Trygve Lie’nin Moskova seyahati, bunlara muvazi olarak girişilen çok önemli bir teşebbüsün tafsilâtını ikinci plâna atmış bulunmaktadır. Bu teşebbüs, Birleşmiş Milletler Avrupa İktisat Komisyonu Genel Sekreteri Myrdal’ın, Doğu ve Batı Avrupa arasında ticarî münasebetleri geliştirmenin çare ve imkânlarını aramak maksadiyle Demirperde arkasına yapmış olduğu seyahattir. M. Myrdal, Moskovaya kadar uzatmış olduğu bu yolculuktan dönüşünde, giderkenki velûtluğu ile taban tabana zıt bir ketûmiyet göstermiş "V ve komisyona sunmak üzere bir rapor hazırladığını söylemekle iktifa etmiştir. Bununla beraber, bu sükûtu yorumlayanlar, hattâ raporun muhteviyatına kısmen vakıf olduklarını iddia edenler vardır. Myrdal' ın ve iki yardımcısının, müşahedelerini esas itibariyle bir nokta üzerinde teksif ettikleri bildirilmekte -
Berlin asabiyet havasMçinde
Bütün gazeteciler gelecek hâdiseleri merakla bekliyorlar
Geç kaldık
Milletlerarası Bebek Sergisine iştirâk ediyormuşuz! Ne yazık ki, bu sergi seçimlerden sonra açılıyor... Daha evvel olsaydı, Bebek Sergisinde belki birinciliği bile kazanabilirdik. O zamanlar, elimizin altında ne taş bebekler, ne karnına basınca cık diye bağırıp el çırpan bebeklerimiz vardı!
Şimdi o bebekler yerli sergi oldular. — A. F.
Helikoptere dair!
dir. Bu nokta da, Damirperde arkasında, bütün memleketlerin hummalı bir faaliyetle bir ruble bloku-ııun kurulması ve bu bloka iştirak yolunda tedbir almakta oldukla -rıdır.
Londra, (Nafen) — Berlin ablo-kasının en nazik günlerinde olduğu gibi şimdi de dünyanın nazarı dikkati Berlin üzerinde toplanmaktadır. Sovyetler tarafından kışkırtılan komünist Alman gençlik teşkillerinin Hamsin yortusunda Berlin üzerine yapacakları yürüyüş esnasında vahim bazı hadiselerin çıkabileceği nazarı itibare alınmış ve buna karşı tedbirler düşünülmüştür.
İlgili çevrelerde belirtildiğine göre, Batılılar tarafından Sovyet Rus yaya geçenlerde verilen notalar bir soğuk duş tesiri yapmıştır. Sov-yetlerin şimdi bir hadise çıkarmasından korktukları ve kışkırttıkları Alman komünistlerini geri çekmeye çalıştıkları zannedilmektedir. Fa-Ikat alevlendirdikleri bu teşkiller
Hamsin yortusunda Berlin üzerine yürüyeceklerdir. Bunlara karşı Batıklar Batı Berlinde sıkı tedbirler al mışlardır. Hudut boyunca o günler hiç bir resmî araba dolaşmıyacak-tır.
Sovyetlerin, Batı Berlin halkını korkutmak ve sindirmek maksadiyle Doğu Almanyadaki «Alman askerî b i likleri» hakkında yapmış oldu faaliyet de açığa vurulmuştur. Üçlü notalarda bu kuvvetlerin elli bin kişiyi aşmadığı da kaydedilmiştir.
Belirtildiğine göre, Avrupadaki bütün gazete ve ajans muhabirleri de şimdi Berlinde toplanmaktadırlar. Önümüzdeki günler esnasında yeni bir «Berlin meselesi» yaratmaya çalışan Rus plânlarının nasıl bir netice ile sona ereceği görülecektir.
Batılı devletlerin, Pariste, aylar-danberi bir Avrupa tediye birliği-
Arap Birliğinin akametinden sonra
Hindiçiniye yardım başlamak üzere
nin esaslarını hazırlamakla meşgul oldukları malûmdur. Bu yolda rastlanan bir çok güçlüklere rağmen plânın hemen hemen mevkii tatbi-
ke konabilecek derecede tekemmül
etmiş olduğu haber verilmektedir. Bu proje tahakkuk ettiği takdirde, birliğe dahil bütün memleketler birbirlerine olan borçlarını birlik üyesi herhangi bir memleketin parası ile ödeyebileceklerdir.
Şimdi buna karşı Sovyet Rusya-nın da peyk memleketler iktisadiyatını teşkilâtlandırmak ve birleştirmek yolunda geniş bir plân ha zırlamakta olduğu bildiriliyor. Önü müzdeki ay tatbik mevkiine konulacağı sanılan bu plâna göre, Doğu Blokuna dahil bütün memleketler-
de tediye esası ruble olacaktır. Peyk memleketlerin paralan en kı-

sa zamanda rublenin yeni kıymetine göre ayarlanacaktır.
Bundan başka, bloka dahil memleketlerin gerek kendi aralarında,
gerekse Batılı memleketlerle doğrudan doğruya tesis ettikleri ticaret münasebetleri mümkün merte-
be ve bloka faydalı olduğu derecede azaltılacaktır.
Görülüyor ki, Sovyet Rusya, bu suretle, siyasî bloku, mütecanis bir İktisadî blok haline getirmek niyetindedir. Bu yolda gümrük birliğine doğru ilk teşebbüsler iki taraflı olarak başlamıştır.
Bu İktisadî blok teşekkül edecek olursa, birliğe dahil memleketlerin harici ticaretlerini idare hususunu merkezî bir otoriteye tevdi edecekleri ve bu otoritenin de Moskova olacağı tabiidir. Yâni bir bakıma, blokun ihtiyacına göre, Demirperde harici ile olan ticarî münasebetleri Kremlin idare edecek, yine Moskovada kurulan bir banka peyk memleketlerin birbirlerine karşı olan tediye işlerini ayarlayacaktır.
Bir çok müşahitler, bu teşebbüs ile Sovyet Rusyanın son zamanlarda yabancı piyasalara külliyetli . miktarda «gizli altın» sürmesi ara-' tında bir münasebet aramaktadırlar. Yabancı borsalara giren bu çok miktarda altının, bir müddet için olsun, paraların itibarî kıymetini yükselttiği muhakkaktır. Ruslar, bu suretle, peyklerinin Batılı devletlerden yapacakları mübayaalar-da, onların iştira kabiliyetlerini azaltmak, diğer taraftan blok üyesi memleketlerin ihtiyaçlarını resmî kurdan daima yüksek fiyatla muamele gören «gizli altınla., satın aldıkları emtea ile karşılamak yoluna gitmiş olabilirler ki, bu mantık tarzı doğru ise, yukarıda bahsolu-nan ruble bloku plânının tatbikatına başlanmış demektir.
Mücahit Topalak
«Islâm Birliği» yolunda yeni teşebbüsler
Karaşi, (Nafen) — «İslâm halkları birliği» -ni Arap birliğinin yerini tutacak bir şekilde geliştirmeye çalışan PakistanlI liderlerin ” ” leri devam etmektedir, müslüman birliği başkanı Khaiquazzam bu hususu etmiş ve şöyle demiştir:
«Arap birliğinden çok şeyler bekleniyordu. Fakat ümitler boşa çıkmıştır. Arap birliği memleketleri kendi aralarında kavga etmeye başladıklarından bu birliğin ileride bir faydası olmıyacağı görülmektedir.-
Başkan, Pakistanın Orta Doğuda bir blok yaratmak fikrinde olmadığını kaydetmiş, bu hususun Pakistan başbakanı tarafından da tekzip edildiğini hatırlatmış ve demiştir ki: «Bir blok yaratmak îslâm prensiplerine aykırı bir hareket olur. Böfle bir şey olsa dahi bunda ideolojik maksatlar yoktur.»
Pakistanda bulunmakta olan Mısır gazeteleri temsilcileri Ahmed El Antebü da Arap birliğinin gözden düştüğünü kabul eden PakistanlI liderlerin bütün müslüman memleketleri içine alacak bir müslüman birliği kurmaya çalıştıklarını bildirmektedir.
faaliyet-Pakistan Chaudri müdafaa
Kont Bernadotun katli tahkikatı
Lake Success, (a.a.) (Afp) — Bir leşmiş Milletler Filistin ara bulucusu Kon Bernadotun 1948 de kat ledilmesi hakkında 21 Nisanda Genel Sekreter Trgyve Lie tarafından îsrail Dışişleri Bakanı Moshe Sha-rett’e verilen nota ile bildirilen isteklerin Birleşmiş Milletlerdeki İsrail heyeti tarafaından kabul edildiği öğrenilmiştir.
Yakında yayınlanacak olan bu notada Lie Birleşmiş Milletler adına İsrail hükümetinden şunları istemektedir.
Baodci sefaletle müccdele etkcskmiş Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Vietnam İmparatoru Bao - Dai dün Dalas'da beyanatta bulunarak, üç Hindiçinî devletine yapılan A-merikan iktisadi yardımının nerelerde kullanılacağını izhar etmiştir. Bao - Dai, hükümetinin bu yeni kredileri sefalete karşı mücadele işinde kullanılacağından bahsederek demiştir ki:
Egemenliğimizi sağlamak için baş. lıca vasıta olan millî bir ordu kurmamıza imkân verecektir.
Saygondaki Vietnam siyasî çevrelerinde, üç Hindiçinî devletine iktisadi yardım programının tatbiki için Amerika tarafından prensipten çok memnun oldukları beyan edilmektedir. Ayni zamanda bu prensi-pin, Fransa ile 3 Hindiçinî devleti arasında geçen 8 Martta imzalanmış olan anlaşma çerçevesi içinde olduğu da işaret edilmektedir.
Unesco'da Hindistan Kornünistçinl dastakledi
Floransa, (a.a.) — Unesco salâhiyetlerin tesbiti komisyonu dün toplanarak Çek ve Macar heyetlerinin muluyefetine sebebiyet vermiş olan Çin heyetinin yetkileri meselesini incelemiştir.
Müzakereler esnasında üç temayül belirmiştir: Amerika Lübnan ve Kübanm temsil ettiği birinci teze göre komisyonun yetkisi kendisine sunulan vesikaların resmî mahiyetini tesbite inhisar etmektedir. Bu noktai nazar Hint delegesinin muhalefetini mucip olmuştur. Filhakika bu delegeye göre milliyetçi Çin hükümeti Unesco'ya iştirakinin icap ettiği mükellefiyetleri tahakkuk ettirecek otoriteye sahip değildir. Yugoslav delegesi Bibnika bu noktai nazara iltihak ederek Çin heyetinin yetkilerinin incelenmesine ' ' ’ lüzum olmadığını söylemiştir.
Fransız delegesi Madam _________
ile Brezilyalı Gameira bu meselenin

Geox
ııe Biezuyaiı uameıra bu meselenin
1 — İsrail makamlarının kontrolü siyasî mahiyeti münasebetile Bir-altında bulunan topraklarda işlen:-1 leşmiş Milletlerin kararını bekle-len bu cinayet için resmen af di-lenilmesi.
2 — Katilleri bulmak için daha sıkı bir tahkikat,
3 — Kont Bernadot’un ölümü do-layısyle 54 bin dolarlık bir tazmi-layısiyle 54 bin dolarlık bir tazminat.
menin şayanı temenni olduğunu ileri sürmektedirler. Bu münakaşa sonunda delegeler başkanlan Jeane De-suy'nin bu mesele hakkında şimdiye kadar ileri sürülen tezlere dair bir rapor tanzim etmesine karar vermişlerdir. Komisyon Pazartesi günü tekrar toplanacak, bu takrirlerin metinlerini tasvip edecektir.
1 Dünya Basınından
Hulâsalar
__ 26/5/1950
İngiliz Basınından:
Daily Ilerald ve Times gazeteleri bugünkü başyazılarında Almanya hakkında Schuman tarafından ileri sürülen teklifi ele almakta ve bu teklifin önemini belirtmektedirler.
İşçi Dail Herlad gazetesi Schu-man plânı hakkında bir karar vermeden önce İngiliz hükümetinin bu plân hakkında tam bir fikir edinmesi ^âzımgeldiği mütaleasında bulunmakta ve bu sebepten İngiltere’nin şimdilik plân hakkında katî bir şey söyliyecek durumda ol madiğim yazmaktadır. Gazete Schuman plânının muvaffak olması için milletlerarası bir kontrolün meydana getirilmesine mutlaka ihtiyaç olduğunu kaydettikten sonra, böyle bir kontrole İngilterenin de katılmasında hiç bir mahzur olamı-yacağını tasrih etmektedir.
Bağımsız Times gazetesi, plânın İngiltere’yi de ilgilendireceğini kay dettikten sonra, Shuman plânının daha sağlam esaslara dayanabilmesi için bu plâna bütün Batı Avrupa devletlerinin katılması lâzımgel-diğini ileri sürmektedir.'Times, plânı esas itibariyle iyi karşılamakta ve bu arada İngilterenin içinde bulunduğu durumu bilhassa belirtmektedir.
Finlandiya işçi sendikalarım koran
Helsinki, (a.a.) — Finlândiya işçi sendikaları kongresinin konseyi, komünistlerin idaresindeki dünya işçi sendikaları federasyonu ile münasebetlerinin kesildiğini dün akşam teyidetmiştir.
Finlândiya işçi sendikaları konseyinin bundan sonra federasyona aza ayidatı vermesine 41 e karşı 67 oyla karar verilmiştir.
Polonya Belgrat Elcisini geri çekiyor Belgrad, (a.a.) — Londradaki Polonya Büyükelçisi Jan Karol Wende Haziran başında Belgrattan ayrılacak ve yerine başkası tayin olun-mıyacaktır. Büyükelçiliği maslahatgüzarı idare edecektir.
Belgraddaki Kordiplomatiğin en kıdemlisi olan Wende Yugoslav başkentinde kalan Sovyet bloku temsilcilerinden yegâne büyükelçi idi. Bundan böyle Belgraddaki Sov yetler Birliği ve Sovyetler blokuna dahil memleketler maslahatgüzarları tarafından temsil edileceklerdir.
NEVŞEHİRDE DOLUNUN YAPTIĞI ZARAR
Pazartesi günü yağan doludan zarar gören yerler, ziraat teşkilâtı tarafından gezilmiş, ilçe merkezi ile 6 köyde 22 bin dönüm bağ ve tarlanın zarar gördüğü, maddî( zararın 917 bin lirayı bulduğu tesbit edilmiştir.
En çok tahribata uğrıyan Çat kö yünde bir kan kocanın akıbeti meç huldür.
TARIM MÜSTEŞARI ROMADAN DÖNDÜ
Gıda ve tarım teşkilâtı kongresine iştirak etmek üzere Romaya gitmiş olan Tarım Bakanlığı Müsteşarı Süreyya Genca rehrimize dönmüştür.
Mac Carfhy iifiham-
larında ısrar ediyor
Rochester, (a.a.) — Ayandan Mac Carthy, Katolik Basın Cemiyeti Millî Kongresinde söylediği nutukta Owen Lattimore’a karşı ithamlarını tekrarlamış ve onun Amerikan harp istihbarat dairesi müdürü muavini olduğu zaman komünist faaliyette bulunmakla itham edilen iki memurun vazifede kalmaları
için tavassut ettiğini söylemiştir.
Senatör, fevkalâde büyükelçi Philip Jessup ile yeni Meksika Â-yan âzası Demokrat Chavez hak-
kmdaki ithamlarında da İsrar et.
miştir.

BİR KALPAZAN ÇETESİ
Nevyork, (a.a.) — Amerikan polisi Perşembe günü bir kalpazan çetesi keşfetmiştir. 6 kişi tevkif edilmiştir.
Amerikan makamlarına göre, şebeke 3 milyon dolarlık parayı Küba milli bankasında hakiki para mukabilinde değiştirmek niyetinde idi.
Serbest Fıkra:
Para, pul, dayanır mı ?
ir kaç gündür gazetelerde Lsmet İnönü’nün resimlerine dair şöyle yazılar çıkıyor:
— Resmi dairelerde İsmet İnönü'nün resmi indirilsin mi, indirilmesin mi?
— Bazı dairelerde şimdiden eski Cumhurbaşkanının resimleri indirilmiş ve yerine yeni Cumhurbaşkanımızın resimleri konmağa başlanmıştır!
Bana öyle geliyor ki, alâkalılar, resmi dairelerin duvarlarına kimlerin resimleri asılıp asılmı-yacağına dair bir karar alıp tebliğlerini yapsalar çok iyi olur. Yoksa, herkesi Cumhurbaşkanının resmini behemehal asmağa mecbur tutmak, kalbi ve içten bir sevgi yerine zoraki ve samimiyetsiz bir sevgi telkin etmek değil de nedir? Maalesef ge-
__ Yazan : _____ Sar içiz meli I
çen devrede böyle olmuştur. Tek parti, tek şef sistemi bu nevi gösteriş propagandasına çok fazla ehemmiyet vermiştir. Belki de, Atatürk gibi, İnönünün de ölünceye kadar Cumhurbaşkanı
kalacağı hesap edilmişti!
Onun
için tapu dairesinden nüfus me-
murluklarına kadar her yere
asılan Devlet Başkaııının re -simleri için muazzam paralar harcanmıştı... Şimdi bu resimler, anbarlarda demirbaşlara kaydedilip, yeni Cumhurbaşkanı için yeni masraflara, yeni siparişlere mi girişilecektir? Bana kalırsa marifet, duvara zorla resim astır
mak değil, sevgiyi, hürmeti milletin kalbinde yaşatabilmektir.
Bir nokta daha var Allah selâmet versin, İnönü'nün zamanında bütün pulların ve paraların üzerindeki Atatürk resimleri kalkmış, onun yerine kendi resimlen basılmıştı. Şimdi o pullar, o paralar ne olacak? Her cumhurbaşkanına göre para pul mu bastırılacak? Tabii ki hayır!
Paraya kıymet veren üzerindeki resim değil, alışverişteki değeridir; İktisadî sahada yapılan icraattır. Parayı böylece kıy-mcllcndirenlcr, esasen resimlerini de, isimlerini de kıymetlendirmiş olmazlar mı?
Ama ne diyeceksiniz? Eski iktidar, maddeye değil kalıba, kıymete değil tasvire ehemmiyet verirdi!..
Yükseliş - Aradaki fark - Kalktığı yere -Güneşin keyfi - İkisinin de başı -Demokratik bir uçak
Yükseliş
Şu Helikopter denilen acaib kuş, nihayet Ankaraya geldi; şehrin muhtelif yerlerinde uçuşlar yaptı; halk merakla bunları seyretti.
Cumhurbaşkanımız Celâl Baya-rııı da Helikopter’le, kısa bir uçuş yaptığını gören iki Ankaralı ko- 1 nuşuyordu, biri dedi ki:
— Şimdi seçimleri kaybedenler, Dayarın Helikopter’e bindiğini duyarlarsa büsbütün üzülürler... ı
Öteki merakla sordu:
— Bunda üzülecek ne var?....
Arkadaşı şöyle bir gülümseyerek cevap verdi:
— Milletin kalbinde yükseldiği yetişmiyormuş gibi bir de Heli- i kopter’le de yükseliyor, diye.... ' Maddî, mânevi yükseliş işte buna 1 derler..

Aradaki fark
İ ki Halk Partili seçim netice-
■ lerini konuşuyorlardı. Birisi sordu:
• Sen lıiç bu neticeleri ümit ediyor muydun?.
— Hiç aklıma gelmezdi; hele Gümüşhaneden Falih Rıfkı çıkmasın; İnönü Anharada kaybetsin; bu olur iş değil... Demek biz, senelerce kendi kendimizden ha- 1 hersiz yaşamışız!...
„YAZAN ____
Yedekçi
Arkadaşı onun sözünü kesti:
— Bu seçim değil, Helikopter!.. Tepeden inme oldu.

Kalktığı yere
İki hariciyeci konuşuyorlardı. Birisi dedi ki:
— Simdi Necmeddin Sadak ne yapacak? İkide birde canı sıkıldı mı, tayyareye biner, Farisi boylardı. Halbuki artık bundan da mahrum kaldı..
Arkadaşı cevap verdi:
— Artık tayyareye değil, Helikopter’e biner. Çünkü kalktığı yere indi.. Akşam matbaasının üstüne!...
*
Güneşin keyfi
ir çocuk, Helikopter'in tepe-sindeki büyük dairelere baktı baktı da annesine dedi ki:
— Anlaşılan güneş sıcaktan çok şikâyetçi..
Annesi ne demek istediğini anlamamıştı..
— Ne demek istiyorsun? diye sordu.
Çocuk cevap verdi:
— Baksana, dünyamızdan güneşe vantilatör gönderiyoruz!

İkisinin de başı
g) irisi arkadaşına sordu:
® — Helikopter’le Halk Partisi arasında ne fark var?..
Öteki cevap verdi:
— Yâni ikisi de kalktığı yere iniyorlar, demek mi istiyorsun?...
Arkadaşı cevap verdi:
— Hayır, sadece bu değil! İkisinin de başı dönüyor!

Demokratik bir uçak
İ" ki Ankaralı konuşuyorlardı:
— Şu Helikopter, yaman icat doğrusu!.. Dem de demokratik bir uçak..
Arkadaşı, Helikopter’le demokrasi arasındaki münasebeti pek kavrayamamıştı. Merakla sordu:
— Tayyare değil mi sanki?..
Arkadaşı cevup verdi:
— Hayır, tayyare totaliterdir; içine bir defa bindin mi, artık yerde kalanları bir anda gözden kaybedersin. Halbuki Helikopterden halkla temas daima mümkündür
Konser için yeni bir tedavi usulü bu1 undu
Yeni Delhi, (GHH) — Hindistanın tanınmış doktorlarından Kalküte Chittaranjen kanser hastahanesi başhekimi Dr. Subodh Mitra rahim kanseri için yeni bir cerrahi tedavi usulü bulmuştur. Geçenlerde Nev York'ta toplanan Milletlerarası kadın hastalıkları ve doğum kongresine iştirak eden Dr. Mitranın bu yeni buluşu kongrede büyük bir alâka toplamıştır. Bu Milletlerarası kongrenin beşinci celsesine başkanlık eden Dr. Mitra’nın bu tedavi usulünü tatbik eden bir AvusturyalI dqk-tor bir hastasına yaptığı bir müdahalede çok iyi bir netice aldığını kongrede bildirmiştir.
1947 yılında Dr. Mitra Amerikada Wisconsin üniversitesi kadın has-tahanesinde yaptığı bir ameliyatta da muvaffak olduğunu kongreye bildirmiştir.
Dr. Mitra Hindistana dönmezden evvel, bir müddet Bilâhare da, aldığı bir davet üzerine Batı Alman-yaya gidecektir. Dr. Mitra Batı Al-manyada bu yeni keşfi üzerinde bir kaç konferans verecektir.
EN UZUN SU ALTI TÜNELİ AÇILDI
Nevyork. (a.a.) — Birleşik Amerikanın en uzun ve en pahalı su altı tüneli dün açılmıştır.
80 milyon dolara mal olan ve East River’in altından Nevyork'u Brooklyn ile Manhattan semtlerine birleştiren bu su altı tüneli yeni tatbik edilen bir tip teşkil etmektedir. Tünelin inşaasma 1940 da başlanmış fakat harp yüzünden gecikmiştir. İkişer tüblü tünelden senede 10 milyon vasıta geçeceği tahmin edilmektedir.
Polonya Schuman plânını protesto ediyor
Paris, (a.a.) — Polonyanın Paris büyük elçisi George Putrament Fransız - Alman kömür ve çelik sanayiinin birleştirilmesine dair Schuman plânı hakkında dışişleri bakanlığına müracaatta bulunmuştur. Büyük elçi dışişleri bakanlığı genel sekreteri tarafından kabul edilmiştir. Büyük elçi, Polonya kaynaklarından alınan haberlere istinaden yaptığı görüşmede Polonya hükümetinin böyle bir karar ihdasının Alman emperyalizminin genişletilmesine esas teşkil edeceği kaıjaatni'de olduğunu ve Alman-yanın büyük Amerikan türistlerinin hakimiyeti altında gireceğini söyle-
Büyük elçi bu suretle Batı Avru-pada büyük bir silâh deposu kurmak ve Rusya ve halkçı demokrasi memleketlerine karşı bir taarruz üssü haline koymak çarelerinin araştırıldığını söylemiştir.
Bu keyfiyetin Batı Avrupa memleketlerinde hâkimiyetin tahdidine ve hattâ kaldırılmasına yol açtığını ileri sürmüştür.
’ TÜRK TİCARET BANKASI
SERMAYESİ : TL İHTİYATLAR : TL 1.S7C.1M

BANKAMIZIN 100.600 LİRALIK
930 Yılı ikramiye Plânının 2 ci Çekiliş Tarihi:
10 Haziran 1950
8u çekilişe iştirâk edebilmek için :
— Müşterilerimizin —
11 MAYIS 950 Akşamına kadar, Tasarruf hesaplarında 100, Vadeli hesaplarda 1000, lira bu-bulundurmalan veya mevcut hesaplarım bu miktarlara yükseltmeleri lâzımdır.
DİKKAT;
Vadesiz Tasarruf Hesaplan faizlerinin Gelir Vergisini Bankamız öder.
Vadeli hesap sahiplerine İsabet edecek ikramiyeler YÜZDE 25 faalaslyle ödenir.
Fazla tafsilât için gişelerimize müracaat edilmedi
Devlet Hava Yolları
Genel Müdürlüğünden
İstanbul . Ankara - Beyrut. Kahire hattı 29.5.1950 Pazartesi gününden itibaren işletmeye açıla çaktır.
Bu hat seferini yapacak uçaklar her hafta Pazartesi günleri saat 10.25 de İstanbul'dan, Ankara, Beyrut yolile Kahire’ye gidecek, Salı günlen Kahıre’den mahallî saat saat 8.00 de kalkarak ayni yoldan İstanbul’a döneceklerdir.
İdare yurt d.Sı hatlarda birçok yenilikler ve kolayUdar yapmakta, dır. Daha fazla bilgi için Bilet Satış Büroları ile Ace«talar sayın yolcuların emrindedir. (3412)
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünden İdaremiz elinde bulunan aşağıda marka ve tipi yazılı kullanılmış, revizyondan geçirilmiş işler vaziyette teslim edilecek traktörle çekilir biçer düğerlerle yine kullanılmış Hoffer traktörleri hizalarında yazılı bedel mukabilinde satışa çıkarılmıştır.
Satın almak veya izahat isteyenlerin Genel Müdürlüğürtıüze mek-tupla veya Ankara’da 21313, 31901 ve 31166 telefonlara müracaatları
Markası Tipi Bedeli
Mc. Cormick No. 22 2000 Lira
Nç). 31 3000 -
John Deere No. 7 2000 -
No. 36 3000 =
Massey . Harris No. 17 2000 -
Hoffer (Traktör) 2000 =)
Makineler Ankara Gazi’de Genel Müdürlüğümüz Merkez Atölyesi
de görülebilir. (3268)-(386)
Sayfa: 4
ZAFER
28 - 5 - 1950
ZUHURİ DANIŞMAN |ııı ı rHWW
Haşan, şimşek şiiratiyle yayını çekmiş, yerleştirdiği okla mazgala nişan almıştı
— 166 —
Zağanos Paşa :
— Lütfet Hünkârım, artık duralım, daha fazla ileri gitmiyelim.
Dedi. Sultan Mehmet de durdu. Kaşlarını çattı. Sûrları, mazgalları dikkatle gözden geçirmeğe başladı. Belki yakında başlıyacak olan umumî hücumlar hakkında düşünmekte idi.
Sultan Mehmedin etrafı gittikçe kalabalıklaşıyordu. Bu sırada Padişah Zağanos Paşaya doğru eğilerek:
— Şu mazgalın içinde bir gölge görüyor musun?
Diye sordu. Zağanos hemen bir adım öne atılarak padişaha siper olduktan sonra dikkatle mazgalı gözden geçirmeğe başladı.
Tam bu sırada mazgaldaki gölgenin biraz daha dışarıya uzandığı görüldü. Ayni zamanda Zağa nos Paşanın yanında bulunan U-lubatlı Haşanın şiddetli bir hareketi görüldü.
Haşan, şimşek süratiyle yayını çekmiş, yaya yerleştirdiği okla mazgala nişan almıştı.
Mesafe o kadar yakındı ki, maz galdaki gölgenin şiddetli bir heyecanla sarsıldığı ve haykırdığı görüldü. Sultan Mehmet ânî bir hareketle Zağanosa bağırdı:
— Zağanos!..
Zağanos Paşa bu mazgaldaki garip harekete baktı, akabinde yanı başındaki telâştan şüphelendi. Belki de şuursuz bir hareketle Ulubâtlı Haşanın kolunu şiddetle yakaladı.
Fakat ok yaydan çıkmış, müthiş bir süratle kale mazgalına doğru gitmişti,.
Padişah gözlerini kapadı. İçinden gelen bir his, mazgaldaki gölgeye acıyordu. Zağanos Paşa hiddetle bağırdı:
— Sana ok atmayı kim emretti?
Haşan da şaşırmıştı. Bu da sorulacak bir sual mi idi? Mademki bir düşman kalesi idi, mademki bu mazgalın karşısında bir padişah vardı, oradan padişaha karşı bir tehlike gelebilirdi!.. Bu Zağanos Paşa ne tuhaf adamdı!.
Paşanın hiddetini hiçe sayan samimî bir heyecanla Haşan da cevap verdi:
— Bu da sorulacak şey mi? Düş man kalesine ok atmak için de emir mi almak lâzımdır?
Zağanoz Paşa bu pervasız delikanlıya ayni şiddetle cevap verdi:
— Küstah!. Bir padişah huzurunda böyle konuşulmaz!..
Haşan biraz kendini topladı, padişahın huzurunda olduğunu unut muştu. Mahcup bir tavırla başını önüne eğdi.
Fakat Sultan Mehmet işe müdahale etti:
— Bu delikanlının hakkı var!..
Ve sonra Zağanos Paşaya döndü:
— Ok isabet etti mi?
— Hayır Hünkârım. Eğer tam zamanında bu çılgın delikanlının kolunu tutmasaydım öyle sanıyorum ki tam hedefe isabet edecekti. Çünkü ok, mazgalın sol köşesine saplandı.
— isabet.. Acep oradan bizi gözetleyen kimdi?
— Tanıyamadım Şevketlû..
Bu sırada Haşan ileriye atıldı:
— Emredersen öğrenirim Sultanım.
Dedi. Padişah bu cesur ve samimî delikanlıya muhabbetle bakarak:
— Sahih mi söylersin? Öğren görelim..
Dedi. Haşan, bu iltifat karşısında büyük bir sevinçle eğildi. Sonra sûrlara doğru atıldı.
Tek başına bir adamın sûrlara doğru gelişi, sûrların üzerindeki nöbetçi muhafızların da nazarı dikkatini celbetmişti. Silâhlarım hazırlayarak ona bakmağa başla-
Peki, yanındaki kadın kimdir?
Bir sükût oldu. İki kadının konuştuğu anlaşılıyordu. Diğer taraftan da muhafızların telâşı artmıştı. Tehlike başgöstermek üzere idi.
Haşan tekrar sordu:
— Burada daha fazla duramıya-cağım. Çabuk söyleyiniz. Çünkü Padişahım öğrenmek istiyor.
Bu söz iki kadını büsbütün heyecana düşürdü ve bir fısıltı halinde şu ismi işitti:
(Tamar...)
Haşan afalladı. Bu ismi tanıyordu. Yahut ona öyle geliyordu.
— Tamar mı? İyi ama ben bu ismi tanıyorum.
— Tanıyacaksınız.
— Ne istiyorsunuz?
— Hiç.. Tamar, Hünkân görmek hevesine kapıldı.
— Allah Allah.. Bir türlü aldım ermiyor.
Yine bir sükût oldu. Haşan tekrar sordu:
— Bana söyliyeceğiniz bir şey var mı?
Margarit cevap verdi:
— Sizinle görüşmek isterim.
— İstanbulu zaptettiğim vakit görüşürüz.
— Daha evvel görüşmek lâzım.
— Başka türlü mümkün değil ki..
— Yarın sabah, çok erken saatte, yine buradan atılacak bir okun ucuna bir mektup bağlı bulunacak.
— Anlıyorum.
— Artık gidiniz.
Bu konuşma çok süratli olmuştu. Bir dakika ya devam etmiş, ya etmemişti. Gölgeler mazgaldan çekildi. Haşan da muhafızların tehdit edici hareketlerine aldırış etmeksizin geri döndü, süratle u-zaklaşmağa başladı. Arkasından bir iki ok atıldı ise de isabet etmedi.
Haşan, gördüklerini ve işittiklerini olduğu gibi Sultan Mehmede anlattı. Genç Padişah (Tamar) adım işitince hafifçe irkildi. Yüzünde garip bir dalgınlık belirdi. Padişahın bu hali Zağanos Paşanın gözünden kaçmamıştı.
— Tamar mı dedin?
Diye hükümdar, Haşana bir daha sordu.
— Evet Hünkârım.
Hasan, sûrların önündeki derin
ve geniş hendeğin önünde durdu.
Hendeği gözden geçirdi. Atlayıp
geçmeğe imkân yoktu. Fakat bulunduğu yerden mazgalın içini ol-
duğu gibi görebiliyordu.
Mazgaldan iki kadın başı göründü. Sûrların üzerindeki muha-
fızlar onları göremiyorlardı. Haşanın hareketlerini, kendilerine
karşı yapılıyor zanniyle onunla
konuşmak istiyorlardı.
Bu sırada mazgaldaki kadınlar-
dan biri hafifçe bir çığlık kopardı: — Haşan!..
Haşan hayret etti. Kendi adım söyleyen kimdi? Ne de olsa mazgalın içi loştu ve kadınların teşhis edilmesine imkân yoktu.
— Adımı söyleyen kim?
Diye haykırdı. Buna iki ses birden cevap verdi. Birisi muhafızlardan geliyordu:
— Ne istiyorsun?
Haşan buna kulak asmadı. İkinci cevab kadınlardan geliyordu:
— Ben falcı kızıyım..
Haşanın kalbi çarptı. Bizansta geçirdiği maceralar hatırına geldi. Falcı kızı onun hayalinde hâlâ yaşamakta idi.
— Şu» Margarit denilen kadın mı?
— Evet..
— Ne kadar tuhaf bir tesadüf..
BU E.V
ZiROflT BANKASI
Sızİn .ofab ılıA.
f—.ı.ı.m ■■ ı ,m ■ ı ,
i
Radyo,, Elektrik, Telefon isleri
Ticarethanesi
Blaupunkt ve Tor Radyoları Acenteliği
Peşin ve uygun vade ile
Radyo ve Pikap satısı
Tamir ve tesis işleri kabul edilir Anafartalar Cad. Vakıf İş Han Kat 1. No. 110
P. K. 334 Telefon: 16121
(1088)
1 LÂN
iş arayanlara dikkat
Ticarî muhaberat için Almanca, İngilizce bilir, çabuk Türkçe not alır, süratli daktilo yazabilir bir
memura, ve lstanbulda çalışacak bir
piyasa Muhabiri ve Plasier memu-
' Beilamy Cinayeti
I ZAFERİN POLİS TEFRİKASI —
runa ihtiyacımız vardır. Alâkalıların aşağıdaki adrese a-cele müracaatları.
Türkiye Eski Muharipler Ban -İrası A. O., Konya sokak, Tarko Han, Şehir. Tel: 16440.
İLÂN
Türkiye Eski Muharipler Bankası Anonim Ortaklığından
Evvelce bildirilmiş olduğu veçhile, sayın ortaklarımızın taahhüt etmiş oldukları hisse senetleri tamamını Haziran 1950 sonuna kadar
ödemiş olmaları icabetmektedir.
Taahhüt ettikleri hisse senedi ta-
mamını ödemiş olan aziz ortaklarımızın hisse senetleri ayrıca adreslerine gönderilecektir.
Adreslerini değiştirmiş olan ortaklarımızın yeni adreslerini acilen bankamıza bildirmeleri, ehemmiyetle rica olunur.
Acele Satılık ev
Müracaat yeri: Adliye karşısı İsa apartmanı No. 278 İbrişimci Sü-leymana. (1076)
1005 Kitap ciltlettirilecek
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
Ofisçe ciltlettirilecek 1005 kitabın açık eksiltmesi 31/5/1950 günü saat 15 de Genel Müdürlükte yapılacaktır.
Bu işe ait şartlaşma Malzeme Müdürlüğünde görülebilir.
Ofis 2490 sayılı kanuna tabi olmadığından siparişi dilediğine kıs-
men veya tamamen verip verme -
mekte serbesttir.
(3489)
Batilık ev
Hamamönünde asfalta 15 metre cepheli, 26' m2 arsa üzerine kurulmuş, altında üç dükkânı bulunan on odalı ahşap ev satılıktır.
Müracaat: Her gün 3 den 6 ya kadar Atatürk Bulvarı Foto Ap. Daire 1. (1079)
Yazan: Frances Noyes Hart
— 39 Kalın çoraplı bacakları şekerci dük kânındaki yüksek sandalyelerin ayaklarına dolanmış, birbirlerine bakan iki çift parlak, yaramaz bakışlı göz... Akşamın mis kokulu alaca karanlığı içinde keskin incecik bir feryat: -Haydi Mimi.. Çabuk ol, çıksana, artık... Mimi.. Mimi. Beyaz dantel elbisesi kanlara bulanmış zavallı Mimi Çabuk ol.. Çıksana., artık...
— Teşekkür ederim, Mis Biggs, bu kadar.
Şahit bölmesinin basamağında sendeliyerek, telâşlı parmaklariy-le göz yaşlarını silerek çekildi.
— Bayan Daniel İves’i çağırınız.
— Bayan Daniel İves!
Mahkeme salonunda canlandırıcı bir alâka raşesi dolaştı. Ufak tefek, ihtiyar bir hanımefendi, muntazam ve dikkatli adımlarla sıraların arasındaki yoldan şahit bölmesine doğru ilerliyordu. Kızıl saçlı kız gözlerini kadından ayırıp oğluna doğru çevirdi. Oğla, oturduğu yerden doğrulmuştu; perişan, genç yüzünde isyan ve öfke ile coşan bir mâna ile ana-
Çeviren: S. Yazıcıoğlu
muharrir de ancak böyle bir anne
yaratabilir diye düşündü.
— Bayan İves, siz Patrick İves* in annesisiniz, öyle mi?
— Evet, öyle.
Tatlı sesi, küçük bir çıngırağın sesi gibi berrak ve falsosuzdu.
— Mis Biggs’in şahadetim dinlediniz, değü mi?
— Evet, kulaklarım hâlâ fp-vka-lâde iyi işitir.
Hafif tebessümü hiran için dost ça bir neşeye tahavvül etmiş gibiydi.
— Harp çıktığı esnada oğlunuzla Madeleine Beilamy arasındaki vaziyetten haberdar mıydı-
Ve Padişah artık başka bir şey sormadı. Yalnız Zağanos Paşa Ha-
— Yarın sabah burada buluna- ' çaksın. Atılacak mektubu bana ' getireceksin. Anladın değil mi?
— Anlaşılmıyacak bir şey yok.
Sultan Mehmet geri döndü. Düşünceli ve biraz da heyecanlı idi. Otağına kadar hiç bir şey konuşmadı. Zağanos Paşa da bir şey sormağa cesaret edemedi. Bir müddet otağında istirahat ettikten sonra Zağanos Paşaya:
— Artık Galata sırtlarındaki vazifene gidebilirsin.
Dedi. Paşa, bu emirden memnun olmadı ise de mecburen hareket etti. O gittikten sonra Sultan Mehmet, muhteşem çadırının köşesindeki yatağına uzandı. Kendi kendine şunları söylediği işitildi:
★ (Devamı var)
I
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesinden
1 — Zonguldak’dan gelip İstanbul Depolarımızda istif edilmiş kömürlerin müşterilerin deniz ve kara vasıtalarına tartılarak yüklenmesi, stokların tanzimi Vs., işleri kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konul-rpuştur.
2 — İhalesi 5. Haziran 1950 Pazartesi günü saat 15 te Galatada yeni yolcu salonu üçüncü katta Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessese-si İstanbul Şubesinde yapılacaktır.
3 — Teklif mektupları ihale günü saat 15 e kadar kabul edilecektir. Postada gecikme nazarı itibara alınmaz.
4 — Şartnameler hergün mesai saati dahilinde:
Ankara’da Eti Bank Genel Müdürlüğü Ticaret servisinden ,
Ankara’da Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi Satıg ve Muamelât servisinden,
İstanbul'da Eti Bank Şubesinden,
İstanbul’da Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi Şubesinden, İzmir’de Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesinden bedelsiz alınabilir. «
5 — Müessese 2490 sayılı kanuo hükümlerine tabi o'.vıadığmdan
ihalede serbestisini muhafaza eder. (3222)
Görçek Foto
Stüdyolarına yeni kartlar gelmiştir. Vesikalık ve diğer her ebatta fotoğraflar çok uygun fiyatla çekilmektedir.
Anafartalar Orman Çiftliği Karşısı Ticaret Han Kat: 1 (1028)
Alım - Satım
işleriniz için
Büyük Emlâk Acentesi
NİZAMİ ATACAN
Ulaş Meydanı Mühendis Han
No. 1 - 2, Tel: 13235 (1075)
D. P. Ankara 4 No.lu Bucak Başkanlığından ı
14 Mayıs 1950 Demokrat Parti zaferinin kutlanması münasebetiyle 4 No.lu bucağa bağlı ocak idare ku rulları ile kayıtlı üyelerin 28/5/1950 Pazar günü saat 15 de Çeşme mahallesi Sergi sokağı No. 1/2 deki bucak binamızda bulunmaları rica o-
Kendini toplayan Vidam:
— Ah! dedi; bizzat canınıza kıymağa cesaret edemiyeceğinizi düşünmediğime hata ettiğimi anlıyorum şimdi Vallah, zamane delikanlıları canlarının kıymetini pek iyi biliyorlar. Filhakika, ba-
banın rızasını almaktan vazgeçmek pek basit bir şeydir. Ama itiraf ederim ki, bu hal sureti hiç aklıma gelmemişti Şimdi anlaştık demek: Siz intihar etmiyecek-siniz ve ben de sizi öldürmiyece-ğim.. Böylece, her ikimiz de, bu intihar ve öldürme ile büyük bir günaha girecek ruhlarımızı bu felâketten kurtarmış oluruz. Bundan âlâsı can sağlığı... Haydi, gidiniz, koşunuz, bir papasa gizlice nikâhınızı kıy dirinizi... Gidiniz diyorum size... Bedduam, lâne-timle beraber gidiniz...
İhtiyar, yavaş yavaş canlanıyor, heyecanlanıyordu ve bedduasını da mütehevvir bir homurtu ile oğlunun suratına fırlatmıştı.
Son derece müteessir olan Fer-riyer:
— Babacığım!... diye yalvardı. Vidam, gürleyen ir sesle, oğlunun sözünü keserek:
— Artık ben babanız değilim! dedi... Bundan sonra, oğlum da yok!.. Defol!... Defol, diyorum sana, yoksa uşaklarımı çağırır ve sizi bir serseri, bir sefih gibi sokağa attırırım... Çık dışarı!
Ferriyer, artık söylenecek bir söz kalmadığını anladı. Bütün var lığı altüst olmuştu; fakat, verdiği karar asla sarsıntıya uğramamış-
— Ne?... Arzu ve irademin hilâfında hareket etmeğe mi cüret edeceksiniz?
— Evet, maatteessüf bunu yapacağım, efendim.
Yazan: MİŞEL.ZEVAKO Çeviren: RAGIP RIFKI
— 38 —
tı. Babasının önünde sessizce eğildi ve ağır ağır küçük taş merdivenin kapısına doğru yürüdü.
Eşiği atlamadan evvel başını çevirdi ve babasına yalvaran bir nazar atfetti.
Vidam, geniş salonun ortasında,
taş kesilmiş gibi dimdik duruyor-
du. Kolunu kaldırdı, âmirane bir hareketle uzattı ve son defa ola-
rak:
— Defol!... Diye homurdandı.
Oğlu çıktıktan sonra da, Vidam uzun müddet ayni vaziyette kaldı. Nihayet, derin bir yeis ve fütur içinde koltuğuna çöktü. Kızarmış göz kapaklarının arasından fışkıran yakıcı iki damla yaş, ağır ağır solgun yanaklarının üzerinde kayarak gür ak sakalının arasında kayboldu. Hıçkırarak:
— Artık oğlum yok!... diye mırıldandı.
Hayli müddet böylece kaldı. Sonra, zahmetle doğruldu, beli bükük bir vaziyette salonun ortasında durdu ve artık evlâtlıktan
reddettiği Ferriyer’in duvarlarda
asılı resimlerine dalgın dalgın
baktı. Sonra, onları işhat ediyormuş gibi titreyen iki elini uzattı
ve daha metin bir sesle:
— Gördünüz, işittiniz... Benim bu hareketimi tasvip edeceğinize eminim... sözlerini söyledi.
Ağır ve sendeleyen adımlarla o-dasına gitti, kapandı.
XVII
Ferriyer, Fiyorenda’yı ararken Rospinyak’ı buluyor
Ferriyer ağır ağır yürüyerek büyük bir yeis içinde konağına geldi. Mahzun, üzüntülü, bitkin bir halde idi. Babasiyle aralarında cereyan eden münakaşadan sonra böyle olacağı tabiî idi. Bununla beraber, farzımuhal olarak bu münakaşa tekrarlanmış olsa o yine ayni surette hareket edecekti.
Yattı... Ama bir türlü uykusu gelmiyordu. Birdenbire düşündü:
— Vay canına! Bunu niçin daha evvel düşünmedim!... Yarın gidip Boröver’e anlatacağım bunu. Gerek o ve gerek, bende zannettiğimden daha büyük ve nüfuzlu bir şahıs tesiri husule getiren Kont dö Luvr her halde babamla beni barıştırır!
Bu fikir onun zihnine biraz sükûnet verdi ve bu suretle uyumağa muvaffak oldu.
Ertesi gün uyandığı zaman vakit hayli ilerlemişti. Alelâcele tuvaletini yaptı ve Boröver’i görmek üzere hareket etti. Kapıdan çıkacağı sırada kararsız bir tavırla durdu. Yanı başında komşu konağın, babasının konağının büyük sokak kapısı vardı. Acaba babasına gidip son bir defa daha yal-varsa mı diye düşündü.
Bunun beyhude olacağı içine doğmakla beraber yine bir teşebbüste bulunmağa karar verdi. Tam kapının iri tokmağını tutup çalacağı anda kapı açıldı ve Sen . Jermen Vidamı eşiğin üzerinde göründü. Baba ile oğul, biri içeride ve diğeri sokakta olarak bağ-deten karşı karşıya gelmişlerdi.
Her ikisi de şaşırarak bir saniye kadar birbirlerine baktılar. Aradan henüz bir gece geçmişti ve bı) gece Vidam’da müthiş tesirler husule getirmeğe kâfi gelmişti. On sene fazla ihtiyarlamış görünüyordu. Ferriyer bu halden pek mütehayyir ve müteessir oldu.
Söze ilk evvel, soğuk bir tavırla Vidam başladı:
— Buraya ne yapmağa geldiniz? Aramızda hiç bir münasebet kalmamıştır.
Ve birden kendini toplayarak:
— Yoksa tarziye vermeğe mi geldiniz sözünü ilâve etti.
Ferriyer cevap veremiyecek derecede bitkin bir hale gelmişti. Maamafih, cevap vermemek suretiyle lâstikli bir durum husule getirmeği muvafık bulmadığından başiyle sertçe bir «Hayır» işa reti yaptı.
Vidam, başını çevirmeksizin:
— Perne! diye seslendi.
Kapıcı, odasından çıktı ve gelip efendisinin önünde eğildi.
Vidam, Ferriyer’i göstererek gayet soğuk bir tavırla:
— Perne bu adamı görüyor musunuz? dedi.
Efendisinin oğlunu tanıyan ka pıcı telâş ve korku ile:
— Monsenyör!.. dedi.
Vidam, aynı soğuk tavırla d* vam etti:
★ (Devamı var)
sının yürüyüşünü seyrediyordu. Bu pervasız gencin iyi bir evlât ol duğunu savcı bile söylememiş miy di? Hattâ en kötü bir evlât için bile, anasının bu işkence yerine doğru yürüdüğünü görmek pek hoş bir şey sayılamazdı; hele bütün bunlara sebep kendi çılgınlığı olursa.. Birdenbire yerine oturdu, başını çevirdi, ağaçların kuru dallarından üzerine siyah bir dantel gerilmiş hissini veren sonbahar semasını seyre daldı. Kadının gözlerinin altındaki haleler büsbütün siyah görünüyordu.
Bayan Daniel İves, siyah eldivenli elini kaldırıp her gün yapmağa alışık olduğu bir hareketi tekrarlar gibi, yemin etti. Zarif ayağım uzattı, şahit bölmesine yerleşti. Telâşsızca yerine oturdu. Boynundaki siyah kürkü gevşetti, ellerini kavuşturdu. Cesur ve sakin bakışlı mavi gözlerini, savcının kurnaz ve soğuk bakışlı gözlerine doğru kaldırdı. Modası geçmiş, siyah bonesinin altında ince
— Kendisine nazarı dikkati çekecek kadar alâka gösterdiğini gayet tabii olarak biliyordum; fakat evlenmek meselesini ciddî surette düşünmüş olduklarından katiyyen haberdar değilim. Çünkü, o zaman ikisini de tamamiyle çocuk görüyordum.
— Oğlunuz bu meseleye dair maksatları hakkında size bir şey söylemedi mi?
— Şayet bir maksadı mevcut olsaydı, her halde bana söylerdi; fakat öyle bir şey söylemedi.
— Size her şeysini tamamiyle söyler miydi?
— Öyle ümit ederim, ve öyle de zannederim.
Koyu mavi gözleri, pencereye doğru çevrilmiş süzğün yüze doğru merhametle çevrildi, sonra tek rar sükûnetle savcıya döndü.
—1926 senesinde bu eski rabıta yenilendiği zaman size söylemiş midir?
— Hayır, hayır.
— Demek ki, size her şeysini
tamamiyle söylememiş olduğu taşılıyor.
— Yahut da söyliyecek hiç bir şeyi olmadığı da anlaşılıyor.
siyah tülün arasından tek tük kır saçlar görünüyordu. Yanaklarında belli belirsiz bir penbelik, dudaklarında, yan mahcup, fakat nazik, hafif bir tebessüm vardı. Kızıl saçlı kız, pek istidatlı bir
— Savcı, canı sıkılmış gibi başım salladı.
— Size söylenebilecek bir çok şeylerin mevcut olduğu hakkında iddia makamının elinde pek çok delil var, bundan emin olabilirsiniz, Bayan İves. Maamafih, bu işi sizin için icabettiği dereceden daha güç bir hale koymak iste-
mem. Rosemont’a ne
miştiniz?
— Takriben on beş
zaman gel-
★ (Devamı var)
RADYO-BULMACA
30
12.1
00
12.:
17.6
18. C
18.0
68
00
00
ANKARA RADYOSU Pazar — 28/5/1950
(Hafif program)
M. S. Ayarı, haberler ve hava ra-
Müzik: Günaydın (Pl.) Günün Programı. Radyo İle İngilizce.
Müzik: (Sevilmlg Parçalar) (Pl.) Konuşma.
Müzik: Makamlardan bir demet. Temsil: Pazar skeci «Çifte Saadeti Yazan: Taylan Görk.
Müzik: Salon orkest Edlz).
Müzik: Hep beraber (Yurttan sesler). Müzik: Telden Tele.
Müzik: Oyun havaları (Incesa: takımı).
M. S. Ayarı vc haberler, öğle gazetesi.
Müzik: Dans müziği (Pl.) Hava Raporu, aksam programı kapanış.
Açılış ve Program.
M. S. Ayarı.
Müzik: İncesaz (Uşşak faslı).
(Set:
söyliyellm
Dİ.
M. S. Ayarı ve haberle Geçmişte bugün. Müzik: Yarım saat dam Müzik: Akşamın karma n Radyo Gaze
Müzik: Sanat heveslileri saati. Müzik: İspanyol şarkıları (Pl.) Müzik: Müzikle gezi (Pl.) Spor saati (Günün haberleri). Müzik: Dans müzl&i (Pl.) M. S. Ayan ve Haberler.
Rrlu, Hd(
otel. 9 —Köpek, nuııa R gelirse
ı: Rüzgar al

I — Ab. kayak, aç. 2 — Şayak
Suban, ekin, 4 — Kabak. Asiye, yak, adale. 6 — Yan ademi, ta. 8 — Esami,
ra. 10 — Aliye, tarak. 11 — Çe
İSTANBUL RADYOSU
28 Mayıs 1950 PAZAR
12.1
13.(
13.:
30
50
14.ı
14.
00
45
15.00
Açılış ve Programlar
Habeler.
Salon Konser Orkestrasından Melodiler (Pl.)
Rumba, Samba ve Tangolar (Pl.) Serbest Saat.
(Konuşma veya Müzik)
Saz Eserleri . Şarkı ve Türküler. Art Van Damme Kentetinden Akordeonla Caz Parçaları (Pl.) Konser (Pl.)
Joseph Haydin.. Viyolonsel Kon-
Söyle
19.00 Haberler
19.16 İstanbul Haberleri.
Georg Wrlhht’dan Hammand Orguyla Caz Parçalan (Pl.) Saz Eserleri - Şarkı ve Türküler. Tanınmış Piyano Parçaları (Pl.) Çalan: Piyanist ,711d-Aradaki Kel Horoz - Radyofonik Komedi.
Yazan: Ekrem Reşit Rey Oynayanlar: Şaziye Moral. Reşit Gür-zap. Mehmet Karaca.
21.00 Hafif Ara Müziği (Pl.) 21.05 Spor Hasbıhalleri.
Konuşan: Eşref Şefik.
21.20 Fasıl Heyet! Konseri.
"RAST" 1 — Peşrev 2 — Çeaml callâdın 3 — Bilse bir kerre 4 — Cana tercih ederken 5 — Aylar geçiyor 6 — Taksim 7 — Bir gönlüme 8 — Habıgfthı yare girdim 9 — Gelse o auh 10 — Saz sema. İsi.
22.00 Dinleyici İstekleri.
(Klâsik Batı Müziği.)
22.45 Haberler
23.00 Dans Müzlfcl (Pl.)
23.30 Hafif Gece Müzljrl (Pl.) 24.00 Programlar ve Kapama.
19.20
19.30
20.15
3.00 Da
ZAFER
Sayfa: 5
M \YIS
Koşular saat 15 te başlar.
AT YARIŞLARI
z ! S CO Sahibi ATIN & Binicisi Sıklet
İsmi Bengi Babası
BIK İNCİ KOŞU — Hk tas koşusu: 2 yaşlı safkan İngiliz taylarına mahsustur. İkramiyesi 2000 lira, mesafesi 800 metredir.
ı Ş. Eliyeşil Hatun Doru dişi Solar Prince Q Rally 2 H. Ahmet 56
2 Karamehmet İzabel Doru dişi Historic Hasty Annie 2 Reşat 56
3 Karamehmet Yeşim Doru dişi Legend of Fr. Verona 2 Ekrem 56 |
4 5 Ş. Eliyeşil Karamehmet Tarsuslu Cebel Al erkek Doru erkek Owenstovn Legal Fare Starbargo Mrs. Atkins 2 2 Zekeriya Burhan 54.5 54.5 |
6 Salih Temel Filiz Al Erk. Subutay I. Didar 2 Rıdvan 54.5 |
7 F. Simsaroğlu Destan Doru erkek Pulat Destegül 2 Bayram 54.5 |
8 Salih Temel Belkıs Kır dişi Subutay Çoban Kızı 2 Bahri 53
İKIh Cİ KOŞÜ — Maiden: B. Grupu Arap atlarına mahsustur. İkramiyesi 1200 lira, mesafesi 2400 metredir.
1 Mehmet Genç Donjuan Kır At H. Zaman Nure 9 Mahmut 60
2 Recai Farkaş Aşkar Kır At Seklavi Kamer 6 Zekeriya 60 1.
3 Mustafa Yücehan Sevhan Al At Seklavi H. Güzeli 6 Mehmet 60
4 M. Subaşı Serap Kır At Kanat Seklavi 6 56
5 Enver Oğuz Kantini Doru at H. Zaman Necmiye 4 Filıps 60
6 R. Büyükçetin Çapkın Kır At Kuruş Melike 4 56
7 Mustafa Turgut Rirnisan Kır kısrak Haydar Sevim 4 Cemal 54.5
8 Necmiye Atman Maşuka Kır kısrak Seklavi Subeyhi 4 Şakir 54.5
ÜÇÜNCÜ KOŞU Handikap: A. Grupu Arap atlarına mahsustur. İkramiyesi 1500 lira, mesafesi 2400 metredir.
1 xI?zir Temizer Atom Al At Can Leman 4 Mehmet 67
2 S. Eliy.şil Benliboz Al At Benliboz Necmiye 6 H. Ahmet 64
3 H. Çağın Yunt Kır Kıs. Seklavi Teclihin 6 Ali 62.9
4 Salahacvn Aşar Tufan Al At Berk Maide 10 Mahmut 59.5 |
9 Artin Azatyan Nadide Doru Kıs. Kaddah Sümerkızı 5 Ahmet 59 «
6 E. Son-türk Bahtiyar Doru Kıs. Seklavi Necla 4 Cemal 57
7 A- C. İJurhanh Harika D. Kıs. Hedban Güzel 5 Bahri 56
8 Ali Haydar Üçer Havari Al At Serdar Hecin 6 Ahmet 54
9 A. Atçı Dabi II Al At K. Dahi Seyyare 6 Reşat 48
01 A. C. Sümer Akkent Al At Kuruş Hamde 5 Şakir 48
DÖRDÜNCÜ KOŞÜ — Cap Grls Nez Koşusu: Safkan İngilizlere mahsustur. İkramiyesi 25001ra, mesafesi 2000 metredir.
1 Ş. Eliyeşil Adalı Doru at Legal Fare Winter Hind 6 Zekeriya 66.5
2 Yavuz Senemoğlu Kâhya Al At Abime pour Eux Önbsar 5 Cemal 56.5
3 F. Yüzatlı Desdemona .Al kıs. Fair Haven Hippone 4 Halil 56
4 Karamehmet Citadel Doru kısrak Pylon IL Vanesa 4 Reşat 56
5 Ş. Eliyeşil Modalı Doru kısrak Montrose İ am no Angel 4 H. Ahmet 56
6 Ahmet Keseblr Arda Doru kıs. A. T. Fifth Nature 4 Ahmet 56
7 F. Yüzatlı Comtesse Doru Kıs. Onyx II Winter Hind 8 Filips 55
BEŞİNCİ KOŞÜ — Polatlı koşusu: 3 yaşlı safkan İngilizlere mahsustur. İkramiyesi 3000 lira, Mesafesi 2000 metredir.
1 Karamehmet Anış Ygz. Dişi Atout Maitre Ardshanbally 3 Ekrem 56
I 2 Avniye Apayık San Doru dişi Haydar Ali Ton of Silver 3 Halil 56
3 W. Giraud Nur Doru dişi Kingsway Novena 3 Agâh 56
4 Ö. Atman Dorreo Doru dişi The Solicitor Thrifty 3 Şakir 56
9 Karamehmet Babacan Al Erk. Bar le Duc Zenart 3 Reşat 54.5
6 Salih Temel Artık Doru erkek Legal Fare Yuconia 3 Rıdvan 54.5 1
7 F. Simsaroğlu Duc Doru erkek Bar le Duc Destegül 3 Bayram 54.5 |
8 Aziz Yener Saratoga Al Erk. Umacı Muod 3 54.5
9 W. Giraud Mythologie Doru dişi Bam an Palawer 3 Filips 93
Çifte bahis 3 üncü — 5 inci koşular arasında, ikili bahis 4 üncü koşudadır.
Bu hafta yapılacak koşular ve tahminlerimiz
Bugün İlkbahar at yarışlarının dördüncüsü yapılacaktır. Mevs.min büyük koşuları yaklaşmış bulundu-ğundan haftalar ilerledikçe koşular daha enteresan olmaktadır. Bilhassa bugün yapılacak Polatlı koşusu 15 gün sonra Gazi koşusuna girecek safkanların son deneme koşusu olduğu için netcesi merakla beklen-' »Sektedir.
Koşular hakkındaki tahminlerimizi aşağı yazıyoruz:
B.rincj koşuda sahaya İlk defa çıkacak olan iki yaşlı tayları göreceğiz. Hiç koşu tecrübesi olmayan bu acemi yavruların ne yapacaklarım kest.rmek çok zordur. Start yerinde biraz huysuzluk veya tereddüt, 800 metrelik bu kısa koşuyu kaybetmeye kâfidir. Bu itibarla kuvvetli bir tahminde bulunmağa imkân yoktur. İdman vaziyetlerine göre Yeşim, İza-
Hatun rakiplerinden daha riz. Bunlar da sınası ile Tufan, Yunt koşusu, startın bozukluğu yüzünden ve Nadide’dir. (beklenmedik bir şekilde Ditmişti.
| Fırsattan istifadeye çalışacak Bununla beraber o Koşuda Nur çok olan hafif kilolara ancak autsider güzel ko§tu ve startta kalmasına rağmen plâseden düşmedi. Onun 1-çin bu koşuda birinci plânda tutulması icabeder. Nur’a rakip olacak taylar Dorreo, San ve Anıştır.
ATÇI
Handikap dergisinden bildirilmiştir:
Bu haftaki dergimizde çıkan programın 4 üncü koşusunda Seh ven F. Yüzatlı hizasında Citadel, Kara Mehmet İsmi hizasında da Desdemona yazılmıştır.
Resmî programa göre Desdemona 3, Ctadel 4 numara alacaktır.
Vaki hatadan dolayı okuyucuları mızdan özür dileriz.
HANDİKAP
bel,
şanslı görünüyorlar. I
B. Grupu Arap atlarının koşusun-1 da ilk göze çarpan Donjuan ile Seyhandır. Fakat Seyhan da ayağındaki arıza dolayısiyle muntazam çalıştırılmadı. Onun için bu koşuda iyi bir derece alması kolay değildir. Tehminimize göre, Donjuan’a, 1 Ni-ı san rakip olabilir. I
A. Grupu Arap atlarının handl-I kapında başta gelen atla en hafif sıkleti alan at arasında 19 ' '
fark vardır. Bu vaziyette 67 taşıyacak olan Atom’u^ Salul salmıştır denebilir. ve tahminimize göre kuvvetli rakip-
Buna mukabil 48 kilo ile koşacak ^er* kadar şanslıdır.
atların da şansı fazlalaşmış değil- Son koşu, yukarıda da işaret ettl-dir. Çünkü kuvvetli atlar arasında ğimiz gibi, 15 gün sonra yapılacak çok müsait sıkletle koşacak olanlar Gazi koşusuna girecek safkanlar için vardır. Bunun için koşunun favori- o''" '4'”' J!“
leri ortalarda toplanmıştır diyebili-
olarak oynanabilir. ,
Dördüncü koşu sahalarımızda koşan safkanların en kuvvetlileri arasında cereyan edecektir. Geçen haftaki parlak galibiyetinden sonra I Modalı’ya şans verenler fazlalaş-1 mıştır. Bundan başka koşuda Adalı kilo gibi kuvvetli bir ahır arkadaşının küp bulunması da bir avantajdır. Fakat ’un şansı azal- Citadel de Ç°k İJ'İ bir durumdadır
son denemedir.
İkinci hafta yapılan Bar le Duc
GAR GAZİNOSUNDA —)
Her akşam
Eşi görülmemiş dansözler
Carmen Romero
Marietina
ve
Antonio Reyes
V.nüoı ADOLFO VENTAS
idaresinde
Atraksion tipik orkestrası NOT: Lokantamız günün, her saatinde açıktır.
HAKİKATİ GÖRMELİSİNİZ Otomobilcilik lüks değil günün er önemli bir ihtiyacıdır.
Ankara Şoför Okulu’nun
Haziran devresine siz de katılmalı unız. Kayıt için müracaat saatler 14-18 arası. Telefon: 21649
İsmetpaşa Caddesi No. 4 (1053)
İnşaat ilânı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
1 — Sivas Çimento Fabrikası genişletilecek kısmı İnşaatı birim fiyatı esasiyle ve kapadı zarf usu liyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yapılacak İnşaatın keşfi (1.375.000,—) lira ve geçici teminat miktan (55.000.—) liradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankara’da Sümerbank Genel Muamelât Müdürlüğünden (100) liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 15 Haziran 1950 Perşembe günü saat 10 da Ankara’da
Sümerbank Genel Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır. ı;
3 — İstekliler teklif evrakı ara sına, şimdiye kadar yapmış olduk lan bu gibi işlere ve bunların be deÛerine, firmanın teknik teşkilâtının kimlerden teşekkül ettiğine dair belgeler koyacaklardır.
6 — Bu eksiltmeye lştirâk ede çeklerin bir taahhütte (1.000.000.—) liralık benzeri betonarme karkas inşaatını bizzat İkmal ederek kabullerini yaptırmış olmaları şarttır.
i — Banka ihaleyi dilediği şekilde İcrada serbesttir. fX35)
Baraja otobüs
Cumartesi, Pazar günleri Belo- I diye otobüslerinin İş Bankası ö- | nünden hareket edeceklerini sayın müşterilerimize bildiririz.
Barajdan son otobüs dönüşü saat 23 dedir.
Düğün, eğlenceler ve ziyafetler kabul edilir.
Telefon: 13569/31473 (1090)
Belediye Başkanlığından
5218 sayılı kanun gereğince hemşehrilere tevzi olunan Akköprü civarındaki ucuz arsaların 4 üncü kurası 10/5/1950 tarihinde belediye komisyonunda noter huzurunda çekilerek arsa isabet edenlere ait liste belediye kapısındaki ilân tahtası Ue İkinci Noter kapısına asılmıştır.
Kendilerine arsa tahsis edilen bu vatandaşların 30/6/1950 tarihine kadar sözleşmelerini yaptırmak üzere Belediyemiz Emlâk Müdürlüğüne müracaat etmeleri, mezkûr tarihe kadar sözleşmelerini yaptır mıyanların haklarını kaybetmiş olacakları ilgUilere ilân olunur.
(3439)
Kiralık
3 oda bir hol tam möble telefon havagazı fırını dört aylığına. Milli Müdafaa Caddesi Kumrular Sokağı başında Celâlettin Arif Ap. No. 4 daire 8 (2000)
Azerbaycan Kültür Derneğinden
28 Mayıs 1950 Pazar günü saat 11 de Ankara Halkevinde bay Mehmet Emin Resulzade tarafından,
«Çağdaş Azerbaycan tarihi» konulu bir konferans verilecektir. Giriş serbesttir.
ZAYİ — Ankara İnönü ilk okulundan 946 senesinde almış olduğum ilk okul diplomamı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Nazmi Özipek
(2015)
Satılık
Damızlık yirmi inek satılıktır.
29/5/950 Pazartesi günü Akköprü pazarında satılacaktır. İsteklilerin mezkûr yere gelmeleri. (2016)
Satılık Ev
Dört katlı, bir katı boş, kâr-glr bir ev ehven fiyatla satılıktır. Banyo, havagazı her katında mevcuttur.
Müracaat : İsmetpaşa mahallesi, Deliller tepesi sokak No: 4.
(1096)
Ot Satılacak
Ankara P. T, T. Bölge Başmüdürlüğünden
Ankara telsiz verici istasyonu sahasında kendiliğinden biten ot artırma ile satılacaktır. Tümünün tahmin bedeU 70 liradır. Pazarlık « Haziran 1950 Pazartesi günü saat 16 da Samanpazarı P.T.T. binasında toplanacak olan alım satım komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin otu gördükten sonra gelmeleri Uân olunur. (3504)
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel
.. . l Müdürlüğünden
Hangar alınacak
1 — Genel Müdürlüğümüzce satın alınacağı ilân olunan ve 22/5/950 tarihinde münakasasaı yapılan iki parti hangardan 25 - 27 adetlik partinin beher hangarı için Sıf İstanbul 3199 dolar 21 - 23 adetlik parti için 28o0 dolara talip çıkmış ise de İdarece görülen lüzum üzerine ihale yapılmamıştır.
2 — işbu hangarların 25 - 27 adedi 6/6/950 Salı günü saat 14 de 21 - 23 adedi de aynı gün saat 15.30 da Atatüık Bulvarı 265 numaralı Genel Müdürlük binasında Yönetim komisyonunca pazarlıkla satın alınacaktır.
3 — Teknik ve İdari şartnamelerde ve kuruluş yerlerinin listesinde bir değişiklik yoktur.
Şartnameler Genel Müdürlük Yönetim Komisyonu Raportörlüğünde, İstanbul Eminönü, Balıkpazarı, Süngerciler Sokak 83 numaralı yollama Memurluğumuzda ve lzm*rde Tarım Müdürlüğünde görülür.
4 — Her ıkı alım ışı için evvelce olduğu gibi ayrı ayrı beşer bin liralık teminat verilmesi lâzımdır.
6 — İhaleyi yapıp yapmamakta İdare tamamen serbesttir. (3523)
Ankaradayeni açılan— Büyük Otel Rahatlık - Ferahlık - Konfor - Manzara ve mükemmel servisiyle eşsizdir Fevkalâde hususiyetlere sahip olan otelimiz Ankaraya teşrif edecek sayın millet vekillerinin emirlerine her an hazırdır Odalarımız aylık olarak da müşterilerimizin emrindedir.
Telefon: 15665 - Telgraf: Büyük Otel, AnafarL cad. Adliye Sarayı karırım
Kiralık
1.6.950 gününden itibaren kaloriferli alt kata daire.
Aylık kirası 135 lira, görmek İçin Menekşe sokak 41 NoJu apart. Kapıcısına müracaat (2021)
Yataklı Vagonların Konya gezisi
Umumî arzu üzerine Yataklı Vagonlar Ankara şubesi Konya gezisini tekrarlıyacaktır.
Lüks bir otobüsle 3 Haziran Cumartesi günü saat 13 de An-karadan hareket edilecek 4 Haziran Pazar günü saat 22 de Ankaraya dönülecektir.
Müracaat:
Yataklı Vagonlar Ankara
Veteriner Fakültesi Dekanlığından
Fakültemiz Anatomi Enstitüsüne ait soğutma odalarının tesisatı garantili olarak tamir ettirilecektir. Tamir edilecek tesisat mesai saatlerinde Dekanlık Bürosuna müracaat edildiğinde gösterilecektir.
İsteklilerin tekliflerini 10/6/1950 Cumartesi akşamına kadar Dekanlığa vermeleri. (3535)
Demokrat Parti Samanpazarı Bucak Başkanlığından:
Partimizin büyük zaferini tes’it gayesile Samanpazarı İnci Gazinosunda bu akşam saat 20 de bir müzik ve sürprizler gecesi tertiplenmiştir.
Davetiyeler Adliye karşısında, Foto Ardan, gece de kapıdan temin edilir.
Telefon: 12815. (2012)
Işden ayılma
Türk Inter Makineleri A. O. Ankara Şubesi memurlarından bay Tevfik Çetin 26/5/950 tarihinden itibaren Şubemizden ayrıldığından Şirketimizle hiç bir ilişiği kalmamıştır.
Tebliğ yerine kaim olmak üzere alâkadarlara ilân olnur.
Türk Inter Makineleri A. O.
Ankara Şubesi
(2013)
Ikramiyeli SÜRPRİZ
Marka Gömleklerin en zengin Çeşitlerini Ort&Ç*t& bulobllirılnls
Açık yakalı 750 kuruş dan 2350 kuruşa kadar çeşitler vardır.
Yazlık file gömlekler ve Teksas modelleri gelmiştir
Boyan işçi aranıyor
Otel temizlik işlerinden ve ütüden anlar bayanların bonservisleriyle Büyük Otele müracaatları.
Anafartalar Caddesi Adliye karşı , sı.
KİRALIK İKİ DAİRE
Necatibey Caddesi No. 118 Aksoy apartmanında, biri 5 oda bir hol, diğeri 3 oda bir hol. Kaloriferden başka bütün konforu haiz.
İçindekilere müracaat: (2019)
PANAMA Şapkalar1
1275 ve 1700 .kuruştur
Ortaç:
Azıatartalar Cad. Adlly» fcarjıa K&çs Mağaıuuû. Mı. 124.
Ankara Tel ı 11135
Sayfa: 6
ZAFER
§
ısı
rl
Celâl Bayar gençliğe hitap etti
ağa
- L
(edi ilar d ladı
ult: kal lişa lere
üye
)iy«
ukt ;deı
★ (Baş tarafı 1 incide) komutanları, üniversite rektörü, An kara belediye başkanı, vali ve vekili hazır bulunmakta idiler.
Kordiplomatik de kendilerine tah sis edilen tribünde yer almışlardı. Törenin yapılacağı saha baştanbaşa millî renklerle donatılmıştı.
Cumhurbaşkanının gelişini takiben, önde Türk bayraklarım ve okul flâmalarını taşıyan gruplar olduğu halde, Cumhurbaşkanlığı bandosunun refakatiyle, genç öğrencilerin geçişleri başlamıştır.
Siyah formaları ve beyaz yakalıkları ile en öne kız lisesi öğrencileri geliyor ve bunları diğer kız okulları takip ediyordu.
Töreni seyredenlerin sık sık alkışlarım ve takdirlerini toplayan bu geçiş esnasında Cumhurbaşkanlığı tribünü önüne gelen her grup Cumhurbaşkanı Celâl Bayan selâmlamakta idi.
nin temini sırası bir gün sîzlere ge
lecektir. Bunun şerefi kadar mesuliyeti de büyüktür. Bu tarihî vazifeye hazır ve lâyık olmaya çalışı-
Bayramınız kutlu olsun.. Emanetlerin böylec tevdiini
müteakip Cumhurbaşkanı Celâl Ba yar, beraberinde Büyük Millet Mec lisi Başkanı, bakanlar, genelkurmay başkam olduğu halde tribünden ay-
rılmış ve muntazam sıralar halinde dizili bulunan örencilerin yanları na giderek her ğrupu ayrı ayrı se
lâmlamş ve gençler «sağol. sesleri ile
mukabele etmişler ve sevgi teza
hürlerinde bulunmuşlardır.
Celâl Bayar bu samimî tezahürat arasında şeref tribününe dönerek salona çekildiği zaman halkın devamlı alkış ve gösterileri karşısında tekrar tribüne gelerek halkı selâm-
Hayatı ucuzlatma tedbirleri
İngilizce dersleri
Başmakaleden devam )
hakkında
göı î P •ati i £ (as
zg? tfes Idai can riil( rek
Za| rip
B
U1 tle Fal
Pa( n t ye tle
Ha ılac
Yanında Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan ve Genelkurmay Başkanı Abdurrahman Nafiz Gürman olduğu halde geçit res mini kabul etmekte olan Celâl Bayar, şahıslannda Atatürkün kurduğu cumhuriyetin üçüncü Cumhurbaşkanını selâmlayan gençliğin bu bağlılık gösterisine muhabbetle mu kabele ediyordu.
Şimdi bütün gençlik Cumhurbaşkanlığı tribünü karşısındaki yerlerini almış bulunuyordu. Bir hazır ol kumendasiyle birden bayraklar yükseldi ve bandonun işt rakiyle bü tün gençliğin ve hazır olanların hep birden söyledikleri İstiklâl Marşı hipodromu sardı. Biraz sonra kür-rüye gelen Millî Eğitim Bakanı Avni Başman ile Atatürk Lisesi öğrencilerinden Özdemir hitabede bulundular.
Hitabelerden sonra yine hep birlikte -Dağ başım duman almış, mar şı söylenmiş ve bu esnada sınır topraklan ile Samsundan getirilmekte olan bayrağı Cumhurbaşkanına ulaştıracak olan atletler hipodromun yan kapısından girmişlerdir.
Koşucu ve bisikletçi atletlerden mürekkep bu grup sürekli alkışlar arasında şeref tribünü önüne gelerek yer almış ve sınır toprakları ile üzerinde «19 Mayıs 1919 - 19 Ma-
yıs 1950. yazılı bayrağı taşıyan dört atlet tribüne çıkarak Türk vatanının birlik ve bütünlüğü ile Ata-
lamış ve daha sonra da Hipodromdan ayrılmıştır.
h r t )s; Pa im ap
ian ■niı

unc
H-işa 1UŞ nÜJ
Fı tale
V lü:
türkün Samsuna çıkışı gününün tir
sembolü olan emanetleri Cumhur-
başkanına teslim etmişlerdir.
Cumhurbaşkanının hitabesi
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, sı, nır toprağım ve bayrağı aldıktan sonra heyecanla ve gözleri yaşlı o-larak emanetleri getiren atletlere şunları söylemiştir:
.— Çocuklarım, sîzlere çok teşek kür ederim Vatanın hürriyet ve tam istiklâlinin temiz kokusunu neş reden bu toprakları büyük Ata -türkün menevi huzuruna takdim et mek için bana teslim ettiniz. Atatürk bize, inandığı ve güvendiği milletle beraber çalışarak kurtardığı bir vatan teslim eylemişti. Millî hâkimiyetin temelini atmış, cum-hürriyetin banisi olmuştu ve nihayet bunların korunmasını siz aziz gençlere emanet etmişti. Unutmayınız vatanın istikbali refah ve saadeti
Adliyede kaybolan dosyanın esrarı
) (Baş tarafı 1 incide) madan sonra hangi tarihte Istan-bule gittiğini ve ne zaman tekrar Ankaraya geldiğini, Akaraya gelişini müteakip geçen bir kaç günün nerede ve kimlerle geçirdiğini, Ağır Ceza Mahkemesindeki memurlarla hiç bir hususî ahbaplığı ve tanışık lığı olmadığını anlatmış, dosyanın ne suretle ve kimin tarafından alın mış olduğu hakkında bir fikri bulunmadığını, ancak kanaatına göre bu dosyanın kaybolamıyacağını söylemiştir.
Kavur bundan sonra Ağır Ceza başkanının daha bidayettenberi ken dişine karşı menfi bir tavır takın dığını iddia ettikten sonra dosyayı son olarak Nisan ayı içinde tetkik et mek istediği zaman başkâtibin dosyalan bşakanın kasasma kilitlediğini, tetkik etmek için kendisine müracaat etmesi gerektiğini söyle- | diğini, Ağır Ceza Başkanının ise dos yayı tetkikine izin vermediğini bildirmiş ve dosyanın kaybının tama-miyle kendi aleyhine olduğunu, zira içindeki vesikalarla masumiyetini isbat edebileceğini, halbuki dosyanın kaybıyla bu imkânın elinden a-iındığını ifade etmiştir.
Kavur ayrıca avukatiyle temas ettikten sonra dosyanın kaybından mesul olan makam hakkında dâva açmak düşüncesinde olduğunu ilâve etmiştir.
Bundan başka Kavur kendisi ve avukatı tarafından kopya edilen dosyada mevcut bazı evrakın suret lerini havi 109 sayfalık hususî not defterini dâvanın devamında faydalı olur mülâhazasiyle savcı yardımcısı Kâmil Okaya tevdi etmiştir.
Hâdisenin pek yakında aydınlanacağı tahmin edilmektedir.
Türk - Iran Millî maçı bugün
Türkiye - İran millî futbol maçı bugün İstanbulda İnönü Stadında oynanacaktır.
17.30 da başlıyacak olan maç ayrıca radyo ile de ilân edilecektir.
•k (Baş tarafı 1 incide) i pılabileceğini de tesbit etmiştir. I Bu yolda verildiği söylenen karara göre, buğdaydan ve undan tahsil edilen Muamele ve İstihlâk vergi-1 leri kaldırılacak, bunun ekmek fiyatlarına inikâsı vasatî 4 kuruş kadar olacaktır.
Ayrıca çok yüksek olduğu muhakkak olan şeker fiyatları üzerinde ısrarla durulduğu ve şekeri im-kâ|n nisbetinde ucuzlatmak için tetkikler yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu indirmenin müstahsilden pancar alış fiyatlarına tesir etmiyeceği ve pancar fiyatlarının muhalif bir İstanbul gazetesinin yazdığı gibi indirilmesi aslâ bahis mevzuu olmadığı belirtiliyor. Hükümetin müstahsili zarara sokmak istemediği bir tarafa, esasen pancarm müstahsilden mübayaa fiyatı yüksek değildir. Bu mevzuda düşünülen hususlar tekemmül ederek fiil sahasına intikal ettirilebilirse şekerde kilo başına 15 . 25 kuruşluk bir ucuzlama mümkün olacaktır.
★ (Baş tarafı 1 incide) sının bukadar çok oluşu beni pek sevindirdi. Yalnız iyi biliyorum ki şimdi dinliyenlerin hepsi bundan altı ay sonra vazgeçeceklerdir. İçinizden bazılarınız muntazam din-
lemeye vaktiniz olmadığını, bazılarınız da derslerin çok ağırlaştığını ve artık takip edemiyeceğinizi ileri süreceksiniz. Bu sebeplerden İkin-
cisi birincisinden daha zayıf bir se-
bep şunu söylemek isterim ki ne olursa olsun İngilizce öğrenebilece-
ğinize inanmanız lâzım. Eğer buna inanırsanız yarı yarıya muvaffak olmuşsunuzdur demektir.
Bu akşamki konuşmamın gayesi sizi öğrenmiye teşvik etmektir. Sha kespeare ile Milton, Keats ile Shelly, Bacon ile Bertrand Russellin İngi-
lizceleri bir çok lngilizlere bile güç gelir. Fakat şunu belirtmek isterim ki lisana olan ilginiz İlmî mahiyette değilse güçlük çekmezsiniz, çünkü
bizim gramerimiz gayet basittir.
anr çolı
zetl
E
tan
I
S I
sın
So:
do;
dil ha dil
Son inkılâp ve
dış itibaumız
İçmekten çekinmemişlerdir. İçlerinde Amerikan yardımının sadece Halk Partisi iktidarı tarafından sağlandığım, ve eğer kentlileri iş başından çekilecek olurlarsa bu yardımın durabileceğini iddia edecek kadar aşın davrananlar çıkmıştır.
Bunlar o zaman bir propaganda için ini böyle konuşmuşlardır; yoksa inanarak mı bu fikirleri mü-dafa etmişlerdir? Eğer bu sözlerle bir propaganda yapacaklarını zannetmişlerse, hata etmişlerdir. Çünkü beş on gün içinde iddialarının içyüzü meydana çıkmış ve millet kendilerine müstahak oldukları
Başkentin Cenneti
Zümrüt Bahçesi açılmıştır
Müzik - Varyete
Sayın Ankara müşterilerine hizmette ün alan
Ankara Güneş
Umumî Nakliyat anberı
Sürat, intizam ve suhuletle her türlü zarar ve ziyanları karşılamakta tereddüt etmediğini bugüne kadar isbat etmiş ve hakka hürmetle müdrik bulunduğu vazife mesuliyetinde kusur etmiye-
rek daha şümullü çalışabilmek üzere acentelik gibi vasıtalardan
kurtularak,
İstanbul Yemi§ vapur iskelesi No. 11 de
Şubesi Açılmıştır
r1
Taksi Müşterilerimize ve Amatörlere Müjde
Yeni Güven Taksi idaresi, bugünden itibaren sdrvise koyduğu hususî ve lüks otomobillerini muhterem müşterilerinin telefon emirlerine amade kılmaktadır. Hususî otomobillerimiz pazarlıkla kiralanmakla beraber taksi fiyatlarına nazaran hiç bir fark yoktur.
Yeni Güven Taksi Telefon: 22333
Hükümetin petrol ve müştakları fiyatlarında da indirme yapacağı da aynı söylentiler arasındadır. İddia olunduğuna göre, bu indirme
petrol şirketlerinde hali hazırda birikmiş bulunan 8 milyon liralık
fondan istifade yoliyle tahakkuk
ettirilecektir.
Diğer taraftan Adnan Menderes hükümetinin, üzerinde büyük bir hassasiyetle durduğu tasarruf tedbirleri arasında, şimdiye kadar milyonlarca lira masrafa malolan, bitmesi için yine milyonlarca liraya muhtaç bulunan yeni Meclis bina-
sının inşaat masraflarında da, şimdiye kadar sarfolunan milyonların heder olmamasını temin etmek şar-
tiyle, bir kısıntı yapılıp yapılamı-yacağını tetkike başladığı söyleniyor. Bilindiği gibi Meclis binası in-
şaatında henüz taahhüde bağlanmamış, fakat eski hükümet zamanında eksiltmeye çıkarılmış 20 milyon liralık bir kısım daha vardır.
Diğer taraftan, bir takım yanlış hesaplar yüzünden, bugüne kadar 9 milyon lira sarfedilmiş olmasına rağmen, tamamlanabilmesi için asgarî daha 14 milyon lira ayrılması lâzımgeldiği Halk Partisinin son hükümeti tarafından tesbit edilen
Anıt . Kabir inşaatı üzerinde de ısrarla durulduğu söylenmektedir. İnşaatın süratlendirilmesi bilhassa istendiği gibi, masrafın azaltılması imkânları da araştırılmıştır. Dolaşan rivayetlere göre Adnan Menderes hükümeti, Anıt - Kabir inşaatının en geç 1951 yılında bitirilmesi için lüzumlu tedbirlere tevessül
Bazılarınız bir an tngilizce öğrenmek
evvel spesyalist istiyeceklerdir,
notu ve mevkii vermiştir. Çok kısa bir vade içinde behemehal tekzip edilecek sözler söylemek olgun devlet adamlarına hiç de yakışan bir hareket olmasa gerektir. Eğer inanarak bu fikirleri halk önünde
onun için size basit bir hakikati açık Uyayım. 1500 tane İngilizce kelime ve 300 kadar da gramatik cümle teş kili bilirseniz her hangi bir mevzu üzerinde istediğiniz doğru ve kolayca anlaşılır bir şekilde ifade edebilirsiniz.
müdafaa ettilerse, o daha fenadır. Demek, memleket mukadderatını senelerce ellerinde bulunduran bu
zevat, hem Türk milletini, hem de dünyayı tanımamışlardır, hattâ daha ileri giderek diyebiliriz ki, bu
son dünya harbinin hangi maksat
28 - 5 - 1950
Pek Yakında
İstanbul Şehit* Tiyatrosu Dram Kısmı
TEMSİLLERİNE BAŞLIYOR
Sekiz yıldanberi ilk defe turneye çıkan Dram Kısmı kadrosunda Türk sahnesinin en tanınmış ve sevilmiş sanatçılarım en muvaffak oldukları rollerde zevk ve heyecanla seyredeceksiniz.
kadro
t. Galip Arcan, H. Kemal Gürmen, Hadi Hün, Müfit Kiper, Kâni Kıbçak, Necdet M. Ayral, Suavi Tedü, Ercüment Lav, Necmi Oy, Mehti Yeşildeniz, Şakir Arseven, Kemal Ergüvenç, Mazhar Avun, Osman Türkoğlu, Cemal Alben, Necla. Sertel, Samiye Hün, Şükriye Atav, Perihan Çakıl, Fatma Andaç, Hümaşah Hıçan
REPERTUVAR
Tebeşir Dairesi, Kova Bebek, Karanlık, Katil, Aşk Uyumaz
Numaralı yerlerinizi şimdiden ayırtınız Tel. Gişe: 15031 — Müd.: 24075
ve gaye uğrunda yapıldığını dahi takdir edememişlerdir. Yazık ki
Türkiyenin ücra köşelerinde oturan dinleyicilerin bir çoğunun, ana dilleri İngilizce olanlarla konuşmak için pek az fırsat bulacaklarını biliyorum. Yalnız böyle bir fırsat çıkar çıkmaz çok bol İngilizce konuşmaya gayret edin. Sefaret ve İngiliz Kültür Heyeti mensupları size memnuniyetle yardım ederler, kendilerine müracaat etmekte tereddüt etmeyi-
Bu dersleri takip edişinizin size mesut bir istikbal temin etmesini ve yer yüzündeki bütün milletlerle, blihassa Türkiye ile İngiltere arasındaki dostane münasebetlerin art masını temenni ederim.»
Türkiyemız senelerce, bu ne yaptığını bilmez, dünyayı anlamaz insanların elinde kalmıştır. İşte ni-
hayet idare edenlerden çok daha âkil, zekî ve basiretli olan idare edilenler, yani büyük Türk milleti sağduyusuna dayanarak son sözünü söylemiş, ve bu gibilerini bir hücrenin mahremiyetinde alaşağı e-derek kendi hakikî mümessillerini
etmiştir. Aynı zamanda daha 14 milyon liraya ihtiyacı olan inşaatın tatbikattaki bazı aksaklıkların düzeltilmesi sayesinde 3 veya 4 mil- , yon lira ile tamamlanması için de bir formül bulunmuştur. Bu tasavvur kuvveden fiile çıktığı takdirde yalnız Anıt - Kabir inşaatında 10 milyon lira gibi hiç de küçümsene-miyecek bir meblâğın tasarrufuna imkân elverecek, aym zamanda Atatürk’ün geçici - kabir’den alınması mümkün olarak millî bir ar- I zu tatmin edilmiş olacaktır. I
iş başına getirmiştir Ve bunlara anlatmıştır ki, memlekette hakikî istikrar, düzenlik, ancak bu sayede kurulur, ve bu sayede dış itibarımız artar...
Türkiye Cumhuriyetinin başında, milletin hakiki reyile ve gönül isteğiyle seçilmiş Celâl Bayar gibi değerli bir memleket evlâdının ve müstesna bir devlet adamının bulunması dış itibarımızı daha çok sağlamış, ve memleketimizde yeni kurulan istikrarlı demokratik re-
jim, bize olan güveni arttırmıştır. Sayın Bayar’ııı bu mesaja verdiği cevapta da belirtildiği gibi, Amerika ile Türkiye halkı ve hükümetleri arasındaki dostluk ve yakın münasebetlerin bu suretle daha da çok kuvvetleneceğine emin bulunuyoruz. Bundan sonra anlaşmak daha kolay olacaktır. Çünkü iki memleket de müşterek demokrasi dilini kullanıyor. Mümtaz Faik FENİK
Kiralık
Bahçelievlerde, park karşısında ferah ve mübleli olup 3 bekâr arkadaşı istiap edecek hacimde 3 o-da, 1 hol, banyo, mutbak levazımatı ve yatak çamaşırlarını havi, şömineli ve kış bahçeli 1 ev ehven fiyatla kiralıktır.
Alâkadarların 21927 No.lu telefona müracaatları. (2022)
Kabine programı
★ (Baş tarafı 1 incide) let Meclisinde okunacak, birer su reti de o gün karşı partilere verilerek 31 Mayıs Çarşamba günî Mecliste müzakere edilecektir.
Başbakan Adnan Menderes, preg ram üzerindeki görüşmeleri tâki, ben Meclisten güven oyu istiyecak-tir.
Sayın müşterilerimin nazarı dikkatine!
KADIN TERZİSİ____
Mükerrem
Atölyemi Atatürk Bulvarı Toygar * apartmanı 5 No.lu daireye naklettiğimi bildirir, mevsimin en son modellerde' işe başladığımı muhte* rem müşterilerime arzederim.
Telefon:. 23425, 23891.
J
Sıhhiyede kiralık
Trolleybüs durağı yanındaki benzinciden girilen İlkiz Sokağı başında yeşil boyalı apartmanda geniş ve kullamşlı daireler müsait şartlarla Tel: 25514
(2017)
Bahçeli bir infilâk
ir (Baş tarafı 1 incide*
Bu sırada oda içerisinde elektrik yahut kibritten bir iştial olmuş ve benzin buharı ateş alarak müthlj bir gürültüyle patlamıştır.
infilâk sonunda evin bütün pen-çere ve kapılan kırılarak sokağı fırlamış ve eşyalar arasında da mühim surette hasar vukua gelmiştir.
Amerikalı üstçavuş yüzünüg muhtelif yerlerinden yanarak ya ralanmıştır. Aynı evde bulunan aşçı, kendisini pencereden aşağı atarak kurtulmuştur.
D on s Oku;u
BÜYÜK MAĞAZA
Ankarada Mühim Dedikodu I..
T Şirketimizin özenerek meydana getirdiği
Açıldı
Müessesemizden zevkinize uygun her türlü giyim ihtiyacınızı sağlam, zarif ve ucuz olarak temin edebilirsiniz. Teşrifiniz kâfidir.
ADRES:
2 inci Anafartalar Cad. Atatürk Okulları karşısı.
----BONONU —-------- AİLE SAZ SALONUNDA
HER AKSAM
Sabite Tur Feyzi Aslangil
Sayın Ankara halkıma sevdiği Su topluluğu, mizeyyea bir Mİo» — Mtkemmel servis — Nefte meeeier
Her Pıw t*m Jrjübrutle İfkktuı sil* mat-MUt Ve fok mvH»b KAKABÖCKKLKB
Telefon: 218SB
DİKKAT: Yazlık BOMONTİ BAHÇESİ
Sayın AnkuraJılara (ak beğenecekleri bir «ok strprls hnnrlamaktadır ?’?T (M8)
Kumaşlarda Mimoza Emprimeler Vistra Emprime büyük ucuzluk 875 krş-
Kiralık daire
Maltepe, Gazi Mustafa Kemal Bul zan üzerinde 5 oda, 2 hollü bir dai-■e kiralıktır.
Müracaat: Tel: 24286.
(2024)
- CAVGA -
Bütün danslar en son figürleriyle bir haftada öğretilir.
Sağlık Bakanlığı, Sağlık sok. SAN ap. (2026)
SRİ
r*
Sayın Ankara halkına
Çoktan beri beklediğiniz: 25 renk Total Ketenlerini satışa ar. zetmiştir, acele ediniz.
NECATİ MANİFATURA MAĞAZASI Anafartalar Caddesi No. 144 Tel. 14404 (2020)

İh
r
32*3
Tüliş - Dikkat - Tüliş
Daima iyiye, güzele ve ucuza doğru hamlelerle az kazanç, çok muamele düsturunu prensip ittihaz ederek satışlarına hız veren TÜLİŞ MEFRUŞAT PAZARI’nalûtfen bir defa uğrayınız.
Avrupe ve yerli perdelik tül. ray ve korniş, istor sofra muşambaları, perdelik keten ve her boy perde saçakları^ v.s.
Halis Koç TÜLİŞ MEFRUŞAT PAZARI
Çıkrıkçılar, Özkan Kardeşler Mağazası bitişiği No. 27
(2025)
MERHUM
Türkçesi: İbnürrefik Ahmet Nuri Bugün 15.30 da Ucuz Matine
BEBEK
Numaralı yerlerinizi şimdiden aldırınız. Sinema: İKİ RUHLU ADAM Seanslar: 10—12— Ucuz Matine Diğer seanslar: 13.30—30—18.30 21 Son temsil: İPEKÇİ TeL Gişe: 15031—Müd.: 24073
Anver Saten lual Keten Emprime Emprime Çamaşırlık ORTAÇ’ta
290. krş 350 krş.
Tel - 11135 Ankara
375 krş.
18 Atenk hakiki İrlanda Keteni 0OO krş. Gandi 340 krş
650 krş.

Comments (0)