Her Gün
( %
Ontaev Yfl
No. 3300
AAYTH1
KRD*
Uv»: Ntaraoamanljrv No. H Tel MM; «TKNİ BABAM* İSTANBUL Telefon: WTW
SALI
27
NİSAN
1948


ABONB 1
Ttottye
BenoUk MM BX e ayı* ı«o t 1 aytt *M • 1 artık W0 »
KURUŞ
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFİİYİZ
Buğday ihracı mes’elesinde kendisini müdafaa eden Atıf inan: “Bu kararları birlikte aldığımız arkadaşları ı çoğu bugün de kabine âzası bulunmaktadır, asıl hicab duyması lâzım gelenler Meclisin hakkımda verdiği _________—----- karara rağmen hâlâ bu iddiaları ileri sürmeye cesaret edenlerdir,, dedi
Sinan Tekelioğlu ve Ahmed Çınar, Atıf İnan'ı ağır bir lisanla itham ettiler
1
Akıllı çitaydım, onun gibi yüzelli lira maaşla on senede 120 bin lira biriktirirdim.. Bu Millet, bu memleketi üç beş kişinin keyfi için kurtarmış değildir...,,
Ankara: 26 (Hususî) — Meclis Ali Fuad Cebesoyun başkanlığında saat 15 de toplandı. Sinan Tekelioğlu Meclise vermiş olduğu İlci kanun teklifinin gündeme a-lınmasmı istedi. Mpllye komisyonu adına Haşan Fehmi Ataç kanun teklifi yalpan her milletvekilinin bu hususta haklı olduğunu teslim etmekle beraber Maliye k*. misyonunun durumunu anlattı. Bu komisyon âzasınm büyük bir kısmının karma komisyonlarda da (Devamı Sa., 4; Sü., 1 rfe) -A—v—;—
Roma muhabirimizden
(;/ e .? w
’ *


Rendova geliyor
Amerika Birleşik Devletle ri bahriyesindea albaj Leo-nard J. Dow'un kumandası altında bulunan Amerikan refakat uçak taşıt gemisi USS Rendova’nm Amerikan yardımı gereğince Türk hükümetine teslim edilecek AT - 6 Te)an Amerikan ta-iim ve terbiye uçaklarile yüklü olarak 28 Nisanda ts-tr.iibula gelmesi beklenmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri bahriyesinden albay G. H. Fr&ser'in kumandası al tında bulunan ve 1 Mayısta ■Devamı Sa_, 5; Sü., 5 de)
Kızıl kâbus İtalya’ dan nasıl kalktı?.

Amerika
l
h
Bankal an ndaki Paralar
1
Memleket umumî efkârı bu bahiste çok hassastır. Dedikodular almış yürümüştür. Zaten her yün Mecliste bahis mevzuu o-lart iskandallar hadden efzûndur. Daha dün bir Bakan, memurlarının pırlantalar hediye ettiğini Meclis kürsüsünde itiraf
etmedi mi? Amma bu itirafa rağmen o Bakan hak kında da Meclis tahkikatı açılmağa lüzum görülmedi. ..
L
_______________________J
azr Tiiriderin Amprika bankalarında paralan bu kiDduğu açıklandı. Bun-
ların kimler olduğunu öğrenmek hevesi» tabiatile bütün \urdda(la-rı sardı. Bütün memleket halkı diyoruz; fakat bu s(izünıriz o kadar doğru değil. Bundan Halk Partisinin kabine âzasıııı istimna etmelidir. Çünkü eski ve müteveffa Malije Bakanı bu hususta Mec Üste sorulan bir suale cevab diği sırâda» demirli ki:
«— Bankaların mevduatı pırdır. Hiç bir müe^aese
ver-
bir bunu haber \ennez. Fakat Amerika hükümeti bizi durumdan haberdar etmek İsterse biz, ) erilecek bilgiyi reddetmeyi^...»
Bir şey yapmak istemiyen a-dam, tundan başka türlü konulabilir nü?... Maliye Bakamınız mib(b*t hiç bir hareket ve teşebbüste bulunmıyacak fakat Birleşik Devletler bize mevduat sahihlerinin isimlerini bildirirse bunu öğrenmekten istiııkâf etmiye-cek. Bu kadar ipe uıı -ermek olur mu? Sarahaten anlaşılıyor ki, Keşmir, her neden-e bu habis üzerinde fazla durmaktan hohlanmıyordu.
Halbuki bu balıl-(e en ziyade duyar da\ranması lâzım gelen Ba kan. Maliye Bakanıdır. Çünkü nl-(Devamı Sa., 3; Sü„ 4 de)



. )F

/A •'
Atıf fnan
Sinan
Telcelioğlu
Bu-:
Meclis tahkikatı açılmasına dair verilen takririn çoğunluk kazanması muhtemel, C.H.P. grupunun bugünkü toplantısı
Ankara 26: (Hususî)
giin Eski Ticaret Bakanı Atıf İnan ha kında Meclis soruşturulması Açılmasına dair Başkanlığa verilen takYrde Şahin Laçinden başka Ahmed Tahta-| k’hcın ve Mithad Sakaroğlunun


Seçişleri tekaddfim eden tüllerde İtalyan halkının korku aç endişesi ve her İhtimale kîrsı firara


Komünist mağlubiyetinin başlıca sebebleri
Hitler var i
emir veren İdare âmiri
-41---
Halkevinde
.m
Tarsus
cereyan eden garib bir

Bulgaristan Türk leri
Türk azınlığı Baş Müftüsüne bir kaç mühim sual
“Harb tehlikesi
artmıştır »
Amerikan Gerel Kurmay Bafkanının beyanatı
Vaşlngton: 26 (APı — Amerikan Genel Kurmay Başkanı General o ırıar Bradley çarşamba gün ü Ayan Meclisi Silâhlı Kuvvetler Komlsyo ilandaki gizil bir toplantıda, harb tehlikesinin halen bundan üç ay evvelkine nazaran artmış bulundu (Devam* Sa., 5; Sü-, c da)
imzaları da bulunmaktadır. Takrirde buğday ihracına stok vaziyetleri ve memleket ihtiyaçları-tesbi t edilmeden müsaade edildiği, yapılan tahkikler de de yolsuzluklar bulunduğu, bugünkü mevcut ekmek dam lığına, fiyat tesbitinden gösterilen isabetsizliklerin sebep olduğu bildirilmekte ve muhtelif meseleler dolayısile Meclise gelmiş bulunan bu mevzuun umumî efkâra açıklanması için Meclis tahkikatı açılması zaruretine i-şaret olunmaktadır. Bu takrir münasebetiyle açılacak müzakerelerde bir çok Halk Partisi Millet vekillerinin de ağır ten-kidlerde bulunmaları beklemek tedir. Bundan evvel ayni mevzuda bir Meclis tahkikatı açıl-m sından az bir ekseriyetle kurtulmuş olan Atıf İnan hakkında Meclis tahkikatı açılması (Devamı Sa., 5, Sü., 5 de)

hadise
Tarsus 26: (Telefonla) — Tarsus ilk okul öğretmenleri tarafında Millî Hâkimiyet Bayramı ve Çocuk Haftası şerefine Tarsusuıı sekiz ilk okulunun iştirakile zengin programlı bir müsamere ha-
zırlanmış ve 24—25 Nisan ge-. çeleri yapılması kararlaştırıl mışdı. Programın sonuna da’ İsmet Hulusi tarafından yazılan Radyo mecmuasında intişar eden «Cimri Radyo a-lıyor) skeçi konulmuştu. Birinci gün oynanan bu piye-ıDeoaını Sa., 5; Sü., ) de)

Ery atmağa giden Italyan İcadı niarı ve dıvarlaiâa yapılan seçim mücadeleleri
Rus taburları
çarpışıyor!
.---o----
Yahu iler dün de Akkâ şehrini topa tuttular
Şam; 26 (AP) — Bu gece Associa ted Pıesse beyanatta bulunan Arab Kurtuluş ordusu komutam Feyzi Ka vulcçu, geçenlerde Mlşmar Jlaemekte vukua gelen çarpışmalara 3 Rus ta burunun iştirak ettiğini söylemiştir, Birleşmiş Milletler Teşkilâtına gön (Devamı Sa., 5; Sü., 6 da)
Roma: 22 (Hususî muhabirimizden) — Italyan inühabntıııın hükümet partisi tarafından kazanılmış olması, İtalya ve dolayısile Avrupa üzerine çöken kâbusu ortadan kaldırdı.
Bu kâbusun ne kadar derin ve korkunç olduğunu Italyada bulun mayanlar tahmin edemezler. Başlangıçta, yaııi seçim mücadelesinin başladığı günlerde, komünist ve sosyalist blokunun büyük bir ekse riyet kazanacağı muhakkak sayılıyordu, Halkçı Demokrat Cebhe-si adile tanınan bu blok un Mecliste yüzde 48, Senatoda mutlak bir ekseriyet kazanacağı tahmin edili yordu. Bu takdirde komünistlerin iktidarı ellerine almaları icab ede cek, ve Italyada, eÇkoslovâkyada-klne benzer, bir komünist, idaresi teçssUs edecekti, bu ihtimal, İtalya üzerine kara bir kâbus gibi çok nıüştü. Bir çok zenginler, fabrikatörler ve tüccarlar iğlerini tasfiye
ederek lsviçteye kaçmağa hazırlanmışlardı. Bir çoklan pasaportlarını ûeblerine kcyınakla kalmıj’a rak İsviçre otellerinde daireler ki ralamışlardı. Şimalde fabrikaların çoğu çalışmaz hale gelmişti. İktisadı hayat felce uğramış denecek derecede durguıda§nu§tı. Cenubda büyük erazi sahihleri çiftliklerini ve malikânelerini yok bahasına el f Devamı Sa., 5; Sû., 1 dt)
*

M
Dün, Bulgaristandan anayurda gelmiş ve ailesi henüz orada bulu nan üniversiteli bir geçten (ismi bizde mahfuz) aşağıdaki mektubu aldık:
1 Nisan 948 tarihli (Yeni Savak) sütunlarında Cenevre haber leşmesi serbestisi konferansında Bulgar murahhasının Yeni Sabah ve dolayısile Türk basınına yaptığı hücumlara karşı sayın Cihad Babanın Türke yakışır cevabını o- . kudıım.
Bütün yazılanlar ve işitilenler doğru olduğu hakle, «AP.» nin (Devamı Sa., 5; Sii., 2 de)
AKVIMOEN BÎR YAPRAK
AVRUPAYA ÇULLANAN AYI

eğer bizde bir pehlivanları koruma kurumu varmış. Şimdiye kadar gitmemiştim; bu evvelki gün .
i ULUNA/ ]
kurum
yıllık kongresini akdetmiş ve bazı karar lar almış.
Blzdo pehlivanlık kadar sözü İle avunulan bir mevzu yoktur. Bu itibarla «Pohlivanları Koruma» terkibini görünce sözden fiiliyata geçileceğini ümld ederek bayağı sevindim. Fakat alınan kararlara göre bu teşekkülün pehlivanlardan ziyade pehlivanlığı koruma olduğunu gördüm.
Kurum, profesyonel pehlivanları mü rakabo edecek, vilâyetlerde şubeler a-çacak, Haysiyet Divânı kuracak, her seno bütün vllâyetlordo yağlı güreşler yaptıracak, Kırkpınar güreşlerinin de kendi tarafından tanzimi için alâkadar makamlar nozdındo teşobbıise geçecek.
Unutuyordum. Müsabakalarda galebe çalanlara «Kurum Kemeri» verılo-cek.
Pehlivanların ınaddl vo İçtimai durumları ne olacak? Buna dair kongre
mukarreratında bir şey yok. Halbuki asıl düşünülecek mts'elc budur.
Zira pehlivanlık, pohllvansızlıktan 7*1 —sönüp bitme tehlikesi
I karşısındadır; bunun _______________ 1 da scbobl meydandadır. Pehlivanlarımız açtır kaygusuna düştükleri için ğın karın doyurucu tarafı yorlar.
Kurumun asıl kendısıno ğl nokta bu idi.
Eskiden Türk pehlivanlığı, memleketin umuınl hayatını alâkalandıran bir spordu. Müsaıd mevsimlerde» mü-sald günlerde her hafta şehrin civarın da yahud ehemmiyetli köy düğünlerinde namlı pehlivanlarımız güreşirler, me rahlı bir halk kıtlosı oralara akın ederek bu milli sporu heyecan İle takıb enerlerdi. Az çok herkes de güreşten anlardı.
Bugün o dağ gibi pehlivanlar gitti ve yerleri bomboş kaldı. Bir rivayete göro Piliz Nurullahın kisbeti hâu köyün kahvesinde asılı duruyormuş. Onun içine girecek pehlivan vücudu (Lütfen sayfayı çevirinin)
... Geçim pchlivanlı-ilo uğraşı-
İş edıneco-

27 NİSAN 134*
SAYFA:)
TBB


OkUTVCV
C
Yazan: Profesör Kenan Öner
— 5G —
kanunların v® Türk inkilâbınm en büyük eseri Anayasamızın insanlık şeref ve hayretini, vatandaşların tabii haklarını kullanmasını teminat altında tutan hükümlerine inanarak ve ona güvenerek dâvet edildiğimiz seçimlerde haklarımızı kullanmak bir suçmu idi?.. Hayatımızda durıım ve yer yer idare âmirlerinin söylediği sözlerde şu parola görülüyordu: «Her ue bahasına olursa olsun seçimi iktidar partisi lehine kazanmak..»
Şimdi şerefi, tarilü, sayısız hizmeti olan vatandaş hak ve hürrl-

yellerinin tamamen masuniyeti altıuda tutacak bir makamın şerefli bir mümessili bulunan siz büyüğümüzden soruyoruz: Dövülen, sövülen, hapsedilen, dipçik vo süngü ile yaralanarak mukaddes haklarımız olan oylarımızı kullanırken, sandık başında resmî teşekküle mensub adamlar tarafından milletin gözü önünde kovulduk. 5 e böylece cn tabii haklarımız ayaklar altına alındı. Bütün bu tazyik, şiddet vo kanunsuz fiil ve hareketlerin delilleri, mağdurlan hayattadır vo eldedir. Bunlann imhasına meydan vermemek vo tamamen bitaraf, İliç bir nüfuza boyun eğnıiyen şahsiyetlerden müteşekkil bir Tahkiki Mezalim komisyonunun hemen teşkilino delâlet bııyurııbuasuu, hâlâ devam e-den göz yaşlarımızın vo kanayan kalblerlmizin sızılarının böylece din-diri İni esine müsaade edilmesini, şerefli mazinize vo hâlâ sarsılmıyan uıilletseverliğiuize güvenerek yalvarıyoruz...
Antakya Demokrat Parti başkanı vo temsilcileri

Memleketin lıer köşesi bu hiyanet vo ihanetlerle dolar, kime müracaat edilse ses çıkanlmaz, cebren ve kalıren Halk Partisinin namzetleri milletvekili haline sokulurken bu partinin iğfal bayrağı olan Ulusun malûm başyazarı kendine ayırdığı sütununda diyordu ki ■
Oğulları sınırda olanlara ordunun dağılacağı, ormanlık bölgelerde oturanlara bütün ormanlarının tekrar keudilerino bağışlanacağı söyleniyordu. Büyük paralar harcanmıştır. Bu para muhaliflere kendi taraflarını tutan zenginlerin verebilecekleri nıikdar ile ölçülemez. Meşru kaynaklardaa muhaliflere maletmeğl düşünmeyiniz. Ajanlar vasıtasile dağılmıştır. Fakat bu gizli tahrikçilerin de tek parolası halkı C. II. P. aleyhine oy verdirmekten ibaretti. Çünkü meçılekett e millî birliğe dayanır hakikî bir iktidar ve otorite ancak o zaman kalmıyacaktı. Bu korkulu rüya kanun kuvvetlerinin yıkılmaksızın işleınesilo C. II. P. mensublarının geceli gündüzlü çalışmalarile İnönüye millet itimadının ışığı altında halkta sağ duyunun hâkim kalnıasile bu günlük pekiştirilmiştir. Henüz tam netice alınmamakla beraber her tarafta C.H.P. yeni Mecliste biiyiik çoğunluğu kazandığı için artık siiyliyebiliriz: Bıı umumi, tertipli ve kasıtlı harekete memleketi şaşırtıp da C. II. P. azlıkta kalsaydı büyük felâketlere uğrardık. Kapılarak, sürüklenerek yaptıklarımızdan çok çabuk pişman olurduk ve Türkiyeııin huzur, nizam ve güvenlik içinde geçen bu günlerini arardık...
’★
Millete sad hezar geçmiş olsun... Hamakat ve redaatimizle meğer nerelere gidecekmişiz?... Bereket versin, bu hamiyet akkömülâtörle-rinin ve etraflarına üşüşen böceklerin ikazları sayesinde nelerden, ne felâketlerden kurtulmuşuz da haberimiz yok... ı
Millet, memleketin her tarafında kan kusarken, fazilet ve vatanseverliği kendinden menkul dâhi ve edibi zamın Marmara kulüplerinde Venedik geceleri tertib ettiği zaman midesine doldurduğu alkollü içkilerin tesiri altında vicdanına uygun bir hajali de sahneye koymak ihtiyacını mı duydu dersiniz?...
Hele harcadığımız paraların tabiî ve namuskârane kaynaklardan değil de ajanlardan dağıldığı iddisf, bana kendi hüviyetinden de bekleıı-miyecek kadar bir küstahlık gibi geldi. Biz para dağıtmadık. Memleketin selâmetini, Allahın bu millete taslit ettiği bu felâket partisinin elinden kurtarmakta bulan Türle hamiyetlilerinin tebeırularile bugüne kadar yaşadık. Sarfettiğimiz paralar içine, değil ajanların, lıattâ belediyelerin, hususî idarelerin, tahsisatı mesturelerin de bir zerresi girmiş değildir. Ve bütün bir seçim. Demokrat Partiye, Halk Fırkasının bir tek 'Seçim gününde halka dağıtmak üzere mutemedlerine ilısan buyurduğu paranın tam otuzda birine mal olmuştur. Bu şeytan kadar ve onun gibi zeki yazar bu iddiasında biraz olsun samimî ise —hayatında bir gün olmamıştır— kendi partisinin kıstasile ölçtüğü, mukayese ettiği için böyle görmüş, böyle düşünmüş olduğunu kabulden başka çare gösterilemez. Bu adam zaten yazdıklarının, söylediklerinin hangisine kendi inanarak yazmış ve söylemiştir ki...-
o . . . ★
23 Temmuz tarihli Yeni Sabahta Mareşalin yeni bir beyannamesi çıkmıştı. Bunda da deniliyordu ki:
Seçimlerde Demokratların muvaffakiyetleri her tarafta halkın coşkun tezahüratile ilân edilirken birdenbire işin makûs bir seyir almasını teessürle karşıladım. Gerek sandık başlarındaki şahsi mümessillerim. gerekse yakın arkadaş ve dostlarım tarafından'bana gönderilen telgrflarla da teyid edildiğine göre yüzde yetmiş ile yüzde seksen beş derecesinde kazanmış olan Demokratların birdenbire âdeta hiç bir rey kazanmamış gibi gösterilmeleri halkın kemali hürriyetle verdikleri reylere hiç kıymet verilmediğini ifade etmektedir. Bu da hepimizin beklediğimiz Demokrasi cereyanına büyük bir darbe olmuştur.
Bittabi halk hakkını arıyacak nihayet bütün engelleri bertaraf ederek memlekette ancak kanunun hâkim olduğunu isbat edecektir.
(Devamı var)
mo
Emeklilerin milletvekillerinden ricası Emekli memurum. Miılme-den rahatsızını. Arpa ekmeğini hazmedemiyorum. Aldığım para azdır. Un olamıyorum. Mcrhıınj Maliye Vekili Halid Nazmi Kaşmirin bu kantıuun bir an evvel çıkarılmasına vasiyet ettiğini ga zetelerde okuduk, çok sevinmiştik. Halen çıkarılmamıştır. Acaba ne oldu? Geçen günler bizim için bir sene ka dar uzundur. Büyüklerimizden rica ediyoruz: Komisyondan çıkarılsın, müstacel kaydile Meclise verilsin.
Emeklilerin hakiki halini bilen Sinan Tekelloğluna ve emeklilerin acı halini bilen büyüklerimize rica ediyoruz: Bu pahalılığa tahammülümüz de kalmamıştır. Merhu mun vasiyetinin yerino geti rilmesini bekliyoruz.
Kadıköy Yeldeğirmen Çeşme So. 18 emekli memur Ahmed Turgut Hayraboluların P.T.T. genel müdürlüğünden dibeği
Alpıılludan araba İle her gün saat 18 de otobüsle gidip geldiği günlerde ise 16.30 da Hayrcboluya gelen posta ayni günde tevzi edilmiyor. İstanbulla telefon konuşması da olmadığından bu vaziyet şu sıra işlerimize ket olmaktadır. Sür’at devrinde yurdun muhtelif yerlerine uçaklarla posta sevkeden Ulaştırma Bakanlığından u-fak kasabamız postasının da ayni günde tevzi ettirilmesine emir vermesini rica ederiz.
Hayrebolu H. T.
Karagümrükteki gece kondular yıktırılıyor mu?
Dün matbaamıza gelen Hüseyin Uzun ve Ali adların da iki okuyucumuz şu şikâyette bulundular:
«— Biz Karagüınrükte eski (Yılmaz) Mehmed paşa ca misi avlusundaki Gecekondu evlerinde oturuyoruz. Bu pr sadaki 13 Gecekondu
*
1947 senesinin Temmuz içinde inşa edildi. Biz bu sayı Emlâki Milliyeye
zannediyorduk. Meğer Evkafın imiş.
Bu defa Evkaf idaresi izin almadan arsayı işgal ettik diye hakkımızda tahliye dâvası açtı. Ayrıca bir senelik ecri mislini faizini de istiyorlar.
Sokağa atıldığımız takdirde biz fakir aileler çoluk çocuğumuzla nereye gideceğiz?
Alâkadarlardan insaniyet merhamet ve alâka bekliyoruz.»


evi ayı ar-aid


AKViMDEN ^YAPRAK
Hey gidi pehlivanlık hey! fBaşiarafı 1 incide) daha gelmemiş... Bundan sonra geleceği do yok.
Pehlivanlara gösterdiğimiz alâka ancak gazete sütunlarımızdadır. Nasıl bir gazetede siyasi bir tefrika, yerli bir roman, terceme bir zabıta romanı bulunuyorsa mutlaka bir do pehlivan tefrikası konuyor. Bu da öyle uzatılıyor kİ pehlivan, Nuh aleyhüsselâın kadar ömürlü olsa yine bu kadar güreşe yetişmesine imkân olamazdı. Peh fivanlık bir kültür mes’eîesiîdr. Bir erde bir «Büyük Yusuf» yetişirse o mu hit onu benimser, artık onun vazifesi bol yemek ve idman ederek yavaş yavaş taşıdığı köyün şerefini yükseltmektir. .
Şimdi kimin kime bakacak, kimin kimi yetiştirecek hali var? Arpa ekmeği ile pehlivan yetişmez.
Bu şartlar içinde yetişecek pehlivanlardan hiç biri 125 eski okka çeken Filiz'ln klsbetine giremez. On tanesi bir araya getirse, kedi yavrularının oynaşmaları gibi belki bu deri poturu doldurabilirler.
Kurum müsabakalarda galebe çalan tara vereceği kemerlere fazla delik açtırmağı unutmamalıdır, zira bu zamanda okserlya «.korneri sıkmak» lâzım cetivorl
AD L İ Y PD F
Bir gemiciyi bıçaklayan kız mahkûm oldu
Gajatada Demirciler mahallesinde Kasablar sokağında 20 numara da oturan 17 yaşlarında Mübeccel Akman adında genç ve güzel bir kız bir müddet evvel Halil admdJ bir gemiciyi bıçalıyarak ağır suret I te yaralamış ve dün asliye 4 ün cü ceza mahkemesinde duruşması yapılmıştır,
Dünkü celsede son müdafaasını yapan Mübeccel hâdise hakkında şunları söylemiştir:
« — Demirciler mahallesindeki babamın kahvesine gitmiştim, İçeri girdiğimde Halil ile babamı kavga eder buldum. Sonradan öğrendiği me göre kavganın sebebi bir plâ. ğın çalınmaması imiş.
Halil babama şövüp sayınca asa bıma hâkim olamadım, daima yananda taşıdığım bıçağımı çekerek bu müşterbıin srtına sapladım.
Cezama razyım.»
Mahkeme kısa bir müzakere sonunda Mübeccejl yaralamak suçun dan l sene 2 ay hapse mahkûm et mi?, yaşının küçüklüğü ve tahrik se bebile cezasının 4 ay 20 güne İndiril meşine ve tevkifine karar vermiş, tir,
57 sabıkası buluttan hırsız yakalandı
Hırsızlıktan 57 sabıkası bulunan 35 yaşlarında Asaf adında birisi ev velki akşam, Sirkecide Giiven Pa la» nteiina müstoH ç^atıje girmiş ve İsmail savaşan adında bir müş terinin 345 lirasını çalmıştır,
Elli sekizinci sabıkasını dolduran Asaf dün savcılıkça tevkif edilmiştir.

I
lig

I
3

1 s
t
r
i. E.T.T» Müdürünün


Basma Beyanatı
İ. Kemal Baybora ‘ 7 Eylül kararlan idaremizi 5,5 milyon lira külfete sokmuştur,, dedi (■ V ■ I ■
E.T.T. Umum müdürü î. Kemal Baybora, dün saat 16 da Metro hanındaki makamında gazetecileri kabul etmiş, Anka-radaki temaslar etrafında izahat vermiştir.
Umum Müdür, hükümetten zam teklifi aleyhinde bulunduğunu; buna rağmen idarenin müşkül mevkide olduğu hususunun kabul edildiğini söylemiş, hükümetin başka çareler aradığım belirtikten sonra sözlerine şöyle devam etmiştir:
«— Her İktisadî teşekkül gibi E.T.T. idaresinde Eylül kararları dolayısile milyonlara baliğ olan külfetlere katlanmak mecburiyetinde kalmıştır.
7 Eylül kararları, E.T.T. ye 5,5 milyon liralık fazla bir masraf tahmil etmiştir. Biz bu masraf fazlasını 947 kârlarile 300 milyon liraya indirdik. Şimdi hükûmeten 2,5 milyon liralık bir yardım istiyoruz. Bunu da hükümet elektrik fiatlarma 3 kuruş zam yapmakla karşılayabilir.
Tramvay aktarma biletlerine 2 çilere 3, birincilere 2 ve tünel biletlerine de 2 kuruşluk bir zam teklif ettik. Fakat bu hususta hiçbir karara varamadık. İlgili makamlar, idarenin vaziyetile yakından alâkadar ol-

maktadır.
Elektrik Mntra ı
Şehrin çektiği takat, santralın takatına yaklaşmıştır. Bu normal değildir. Binaenaleyh,r her hangi bir enerji talebini karşılamak şimdilik mümkün olamamaktadır.
1 bin kilovaltlık talep vardır. Diğer taraftan motorlara cereyan veremiyoruz. îdare bu bakımdanda kazanamıyor.»
Otobüs mcsele-î
Otobüs işletmek, belediyeye ait bir imtiyazdır. Ancak belediye kendi otobüs vaâıtalarile şehir içinde münakalemi temin-edemediği içindir, kî hususî otobüslere muvakat işletme müsaadesi vermiştir.
Bugün Istanbula 150 otobüs lâzımdır. Bunları temin ettiğimiz tekdirde tramvayları kaldırmak imkânlarını düşünene-W • giz.
Boğlaziçi otobüs seterlerini takviye gedeceğiz. 15 otobüsümüzde îsveçten hareke: etmiştir.
Diğer taraftan otobüs ücretlerinde tenzilât bahis mezu değildir.»
E. T. T. Umum müdürü bu hafta içinde tekrar Ankaraya hareket edecektir.
DENİZDE
BELEDİYE
Ekmek fiatı indirilecek mi?
• ••
Halk Partisinin kurulu başkanı partinin Yalova-
Belediye, yetıi kalite-y e göre fiatların tesbiti için Bakanlığa müracaat etti
Yeni ekmek çeşnisi, hakkmdaki koordinasyon heyeti kararının tat biklnden beri, belediye ofise, ve Ti caret Bakanlığı arasında ekmek fi yatları hususundaki ihtilâf halen devam etmektedir,
Bilindiği veçhile yeni tip ekmeğin randımanı 82—74 Marak tesblt edilmiş buğday miktarı azaltılarak arpa ve mısır karışt.rıluiıştır.
Fakat Ticaret Bakanlığının un çuvalları fiyatlarında hiçbir indir me yapmamış olması dolayısile tablatile ekmek fiyatları da değişmemiştir
Dün öğrendiğimize göre belediye, Ticaret Bakanlığından un fiyatla nrun tesblti hususunun Bakanlığa mı yoksa belediyelere mİ ait oldu ğunu sormuştur,
ilgililer, bugünkü kalitede tenzilât yapılması lâzım geldiğini İleri sürmektedir,

POLİSTE
Bir adam metresini bıçakla yaraladı
* V
Amerikaya sipariş edilen raylar
----------------o---
Bugün şehirde 11 kilometre tramvay hattı vardır ve hemen hepsi aşınmış bir haldedir.
E.T.T. idaresi, buna karşılık ancak 27 kilometre ray temin edebilmiş ve bunlar da döşenmiştir.
“ Sivas,, tankeri İzmire gidiyor
------o
«Sivas» tankeri evvelki gün J401 ton benzin ve 335 varil gazyafı ha mülesile Abadandan İzmire müteveccihen hareket etmiştir. Bugün İzmire muvasalatı beklenen gemi hamülesini, yeni açılmış olan akar yakıt deposuna boşaltacak bllâha re tamir görmek üzere İstanbula gelecektir,
nKedaş» vapuru havuza alınacak
Denizyollarının gördüğü lOsıun ü zerine /Kadeş» vapurunun petrolle işler bir hale getirilmesi İçin eerek 11 tebedditlâtm yapılmasına karar verilmiştir, Bu iş için vapur yakın da havuza alınacaktır ,
Yusuf Ziya Erzin gazetecilerle görüşecek
Evvelki gün Ankaradan $d»ıimi ze dönen Denizyolları Genel Müdü rü Yusuf Ziya Erzinln Amerikadan gemi mubayaası için giden heyetle rin, Meclise kadar akseden, dedi . koduları hakkında, perşembe günü gazetecilere izahat vermesi ümld e dilmektedir,
Vali, Atinadaki sporcularımızı telgrafla tebrik etti
îiirk Milli Futbol Takımının Ati nada gösterdiği muvaffakiyet üzeri ne İstanbul vali ve belediye reisi Dr. LûtfI Kırdar kafile baştanına bir telgraf göndererek İstanbul şehri adına tahassüslerini ve teb riklerini bildirmiştir,

• I
Kuzu eti satışlarında yapılan ihtikâr
Son günlerde şehrim.:e ıol mite tarda kasaplık hayvan _ iliği hal de fiyatlarda hiçbir düşüklük göze çarpmamakta, bilâkis şehrin bazı semtlerinde kasaplar bilhassa kuzu etini 290 kuruştan aşa* _;mak fadırlar,
Diğer taraftan bazı semtlerde de 150 kuruşa satılan kuzu eti görül mektedir,
Belediye bu fiyat farkının fahiş kât temin etmek hevesinden ileri geldiğini düşünmek, fı.atlarda bir ahenk meydana getirmek ızere te şebbüslere geçmiştir,
Öğrendiğimize göre belediye kuzu eti satışlarında kasaplara 25 ku ruş kâr haddi tanıyacaktır
Kasapların bu hususta
yapmalarını önlemek maksadile de belediye murakabeyi ş.JJe indirecektir,
Belediye, memurları ’ıakkmda sıkı idari kararlar alıyor
Bdlediye ve Belediyeye bağlık dairelere Belediye Başkanlığı tarafından yeni bir tamim yapılmış! ır.
Bu tamim gereğince. Belediye de çalışan memır, müstahdem, ve ısım şefleri sabahları 9 dan evvel dairelerine gelemeyecekler ve öğlen paydosunu dışarıda geçireceklerdir
Diğer taraftan, aksam paydosundan sonra hiçbir memur, dairede kalamıyacak; kalan-

h tıkar
Galatada Çığırtkan sokağında 18 numarada oturan 25 yaşlarında Ha çik kızı Haranik ile dostu Hüseyin evvelki akşam kıskançlık yüzümden münâkaşaya tutuşmuşlardır,
Bu esnada bıçağını çeken yin Ilarlnikj yüzünden ve omuzundan yaralamıştır,
Suçlu yakalanmış, yaralı tedavi altına aimmıştın
Dün Babudi yokşundet bir taksi ile kamyon yarpvdı
Dün s^at 14 de Babialt yokuşun da vilâyetin önünde. «Güzel Lunir Nakliyat Ambarına ait 3703 plâka lı kamyen ile 2338 sayılı taksi çar pişmiştir,
Müsademe neticesinde oto -oöi-lin ön kısmı parçalanmışta.
. »a------------
Silâhdarağa elektrik fabrikası takviye edilecek
Silâhtarağa elektrik santralındaki tesisatın takviyesi icap etmektedir.
Elektrik fabrikası bugün, şe-hire ancak 65 bin kilovat saatlik cereyan verebilmektedir.
îsveçe sipariş edilen 35 biıı kilovaltlık türbin, ancak bu yıl sonunda gelecek ve monte edilecektir. I
Bu tlakdirde şehri elektrik-, siz kalmaktan kurtulacak ve ta-, lep lerin bir kısmı cevaplandırı-la bilecektir.
Diğer taraftan Amerikava 2 kazan sipraiş edilmiştir.

I

lar daire daire müdürlerine bildireceklerdir.
Bu tamim, ilgililer nezdiııde manidar bir şekilde karşılanmıştır.
Bundan başka, daire kontrol-larında sigara içmekte yasak e-dilmiştir.
8U
10
di-
ol-
P.) ııin
Hattâ
SABA11\
Bekter’in yerinde ben olsaydım
unıhurlyot İstanbul il
Sadi Bekter,
dakl kongresinde:
— Karşınıza çıkacak durumda de-demiş vo halka beş on sene daha dişini sıkıp sabretmesini tavsiye oylemlş.
Ne yalan söyliyeyim bu hasbıhal benim hiç de hoşuma gitmedi. Madem ki bu kadarını söylemiş ben sayın Bek terin yerinde olsaydım Yalovalı Halk Partıhiere derdıın kİ:
— Aziz arkadaşlar*
Çeyrek asırdır iktidar mevkiinde mıhlanıp katmış olmaklığımıza rağmen icraatımız işte meydanda. Görünen köy nasıl kılavuz istemezse btziın devlet idaremiz de ortada duruyor,
parlak (!) icraatın en son örneği milletçe arpa yomeğe başlamamızdır. 8u itibarla sîzlere: Şöyle yaptık, böyle ettik! diye kendimizi övmeğe kalkış-rnıyacağıın. Zira biliyorum ki icrautı-mızı göklere çıkarmıya kalkışsam belki sîzler alkış tutınıya alışık oldurunuz için isteıniyerek avuç patlatacaksınız amma içinizden de:
— 8:zım il başkanı bizimle eğleniyor mu? Haydi diyelim kr bu mavalı okuyorlar fakat artık bızlerede ini lolo?... diyeceksiniz.
işte ben de acık konuşmayı so* ğım için, biraz evvel de şoyiemış dutum gibi, sîzlere (C. H. icraatından bahset nuyeceğinı.
daha ileri gidip itiraf edeceğim kı kabahatlerimiz, hem de kocaman kabahatlerimiz oldu. Eş, dost kayıracağız diye halkı bu duruma düşürdük. Meni lekelimiz harb ateşinden masun kalmış sayılı ülkelerden biri olduğu hs'Js beceriksizliklerimiz ve idaresızlakith i-miz yüzıınden Türkıyeyı dünyanın cn pahalı memleketi yaptık. Partin no mensub bir Başvekil:
— Kasalarım altın dolu, silolarımız buğday almıyor da cânım Türk buğdayı istasyonlarda açıkla çürüyor I dediği halde ondan sonra iktidarda yine partimizden başka bir Başbakan:
— Kendi kendimizi aldatmtyali.nl elde avuçta döviz nanuna bir şey yuk. Depolardaki buğdaylar ise kurtlanıyor. Oerrnason fasulyesine kadar yiyecek namına ne varsa hepsini ıhı aç edip memlekete döviz sağJıyacağ.m. buyurdu ve bızler, şanlı altı ok £OGı;k~ farından birimiz bir türlü cesaret e-dıp de:
— Yahu, sız ikiniz de ayni partinin çocuklarısınız. Bizim partinin tüzüğü do müziiğü de meydanda.- Bövto birbirine taban tabana zıd iki pof’ti-ka ayni partiye mensub iki ■ devlet a-damı tarafından nasıl yürütülür? Muhakkak ki birinizden biriniz yanlış yolda. Amma hanginiz? Etmeyin, eylemeyin, dünyaya gülünç oluyoruz! diyemedik. Saracoğkınun yapt ım Pe ker bozdu, Pekerin icraatını Saka bal taladı ve neticede de memleket- kuşy döndü. a
Çayed bugün içinde buğday unu» dan başka her türlü nesnenin mevcuo bulunduğu bir ekmek yiyoısak. Alıl İnanın İşleri kitaba, Koçak’m icraatı hesaba hâlâ uymuyorsa bunun mes'ııl-leri yalnız iktidar sandalyesinde oturanlar değil, bütün Halk Partililer, büyüğümüzden küçüğümüze kadar he-pimlzîz. Binaenaleyh öyle alık alık yüzüme bakmayın Şaycd İş hesaba, iniz mes'ulüz.»
• •
da gözlerinizi açın! kitaba binerse hep*i-
r---------------------------
C hafî ictimalarda îttihad ve Te-L rakkinin bütün 'memleket da-{ hilinde sabık âza ve mensubla-? nnın her kasid ve hareketlerin-/ de takib edebileceklerini tahlil ) ile millî fedakârlıkların ve on-J lann neticesi olan millî zaferin J memleket hesabına âzamî se-ı merelerini iktitaf edebilmek i-l çin sulh sahasında ve hattâ i yeni mücadelelere giren hük ı-ı meti bir suretle bertaraf ede-? rek yerine kaim olabilecekleri-? ni Cavid Beyin riyasetinde dû-/ rudirez müzakere eyledik^ri ! anlaşılmış ve akdedilen bu ic-ı tirnaJarla müzakere mevzuları-1 nın hafî tutulmasına fevkalade ( Otmmiyet verildiği, Kara Kc-l malin sehven vâkî daveti üzc-L ı i.ıs haneye gelen ve ikinci dc-? reccde âzadan addedilen kâtibi ? mes i’l Hüsnü Peyin, odasına ) alınmaması ve miizakeer oda-! sına muttasıl salonda bir çav J ıçirilerek savul muş olmasile te-I beyyiin ve teeyyJ.a etmiştir. | Bu iıtimalarda hedefe doğru İtesbit edilen ilk merhaleler ber vechiâti üç tatbik esasını ihtiva etmiştir:
1' lan birleştirerek her iki hiz’b-deki etki îttihadeılan toplamak ve Rauf Beyin de inzimamı muavenetile nıl’dtehid gruplar heyeti idaresinde ve Hey e-

Birinci i Kinci gr -p-
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler dördüm?
Atatürk e suikasdın tafsilâtı ve içyüzü
Yazan (?■ K
ti Vekilede nafiz bir vaziyet ûl mak.
2 takdirde eski îttihad ve Terakki namına on beş yirmi kişilik bir mebus/ listesini Müdafai Hukuk Halk Fırkası teşekkülüne şübheyi dâvet etmeden ve yine Rauf Beyin inzimamı muavenet ile idhal ettirebilmek.
3 — Bu da olamadığı takdirde doğrudan doğruya îttihad ve Terakki namı altında ve e-sasatı zahiriyesi 9 umdeye mey dan okuyan dokuz madde halinde te3bit olunan bir fırka teşkilde ortaya atılmak ve açık mücadeleyi tecrübe etmek.
Gerek îzmirde ve gerek Anka r ad a icra edilen tahkikat ve muhakematla bu üç şekilden i-
Bu mümkün olmadığı
18 88
L
»
Tefrika No. 246
kişinin muhtelif teeşbbüsattan sonra nihayet ademi muvaffakiyete müncer olduğu ve îttihad ve Terakkiyi ihya fikrinin dahi Hüseyin Cahidın mütead-dia hararetli makalelerine ve diğerlerinin şifahî propaganda ve gayretlerine rağmen efkârı umıuniyede hiçbir câyı kabul bulamaması üzerine tehiri cihetine gidilerek dördüncü bir şekil üzerinde tevakkuf ve ittihazı karar olunduğu anlaşılmış tır.
Dördüncü şeklin zümre ve blok halinde teşebbiisatın tevkile münferid müracaatlar ve bu müracaatları beshveeek de-•T
(âlet ve tavassutlarla kendilerine mensub olan veya bil i hare iltihakları muhakkak bulunanla-

Sayın Sadi Sekter böyle konıışsayd eminim ki kendisini dınlıyenierden ço ğu:
— Aman yavaş söyle, yerin kulağ. vardır, kimsecikler duymasın! der ve kongre âzası müşterek tehlike karşısında sahiden yekvücud olur ve altı ok çocukları arasında tam ve mutlak bir birlik temin edilirdi.
FIKRACI
düşen bir çımacı boğuldu
Dün sabah Bebekten köprüye ha reket eden 59 numaralı «Kamer va puru Sarayburnu açıklatma, geldiği şuada 20 yaşlarında Çımacı Ha 111 güverteyi yıkarken ayağı kayını? ve denize düşmüştür
Yolcuların feryadı üzerine vapuı
rı Halk fırkası namzedleri ola- i
rali Büyük Millet Meclisine meb aKallım lupunl„dun us ıntıhab ettirmek ve bir ke- [ re intihab edildikten sonra ikin ci bir fırka teşkili suretile Halk Fırkasını parçalamak projesini ihtiva eylediği ve bu gibi nam-zedleıin tervici hususunda Rauf Beyin âzami bir tesirle müzaherette bulunduğu cereyanı muhakeme ile ve ezcümle Nail
ve Ali İhsan Beyin itirafatilei durdurulmuşsa da Halil sulara gc sfout bulmuştur. O zamanları mülerek kısa bir zamanda boğul henüz salifüzzikir hafi heyetin/ muştur, riiseymi tasavvuru halinde bu-2 hınan mefsuh ve mülga Terak-J kiperver Cumhuriyet Fırkasının! «dahilindeki müstakbel anasın! esasiyesi bu hud’a ve desise yo-l lile temin edildikten sonra fır-i ka ve ayrılık tâbirleri telâffuz i edilmeksizin muhalefet telkina-1 tına başlanmış olduğu vo mec-l lis haricinde Cavid. Cahid, Ka-? ra Kemal, doktor Nazım, Rah-J mi, Nail, Hilmi ve Meclis da-J hilinde de Rauf, Şükrü, İsmail) Canbulalın âzamî hararetle fa-1 aliyete geçerek Halk Fırkası eki seriyafcini teşkilini tasavvur et-j tikleri fırkaya imale etmek su-l retile memleket idaresini elle-i rine almağa doğru yürüdükle-{ rı ve bu esnada Rauf Bey, Ca-I hid ve Caid Beylerin îstanbulı
--------------------------.A
* TAKVİM
NİSAN 1949

1364 Rumi Nisan
14
Tl
SALI
1367 .Hicri Cem. âhır
17
Kasım 172 — AY — 4 GÜN 117
VaMtler Vasati Ezani
S. D. s. D.
Güneş 6 04 10 04
Öğle 13 12 5 12
İkindi 17 01 9 02
Akşam 20 01 12 —
Yatsı 21 42 1 42
imsak 4 14 8 14
M

27 NİSAN
ve kilise
%
I
( Ingiliz gazetelerinin

SAYFA
Amerika
Bankalarındaki
a ’S
Halk Evinin tertip ettiği konser vo gece e ğ l e n c e • i
t
6
şayanı dikkat yatıları I
Londra: 26 (A,A,) — Muha I faaakgr Daily Graphic bugün ( ıkü makaleânden Londrada Ba 1 ' tı Avrupa kiliselesi temsilcile ( ’ rınin iştirakile yapılmış olan I ' toplantıyı bahis mevzuu et-1
) mektedir, Gazete bu hususta I
[ ezcümle şunlan yazıyor: |
) Bu idareciler sahte Konıil. I [ nizm dinine karşı yeni bir fi-ı '. kir mücadelesi ilân etmek ( ' maksadile toplanmışlardır, )
Dünya .bugün insan haysiyet I ve Hürriyetini tehdid eden ( bir doğma karşısında bulun- I maktadır, I
Diğer taraftan Yorkshire ) Post şunları saymaktadır:: I
Dün Lord Halifak Komü- 1 nizmin anarşiye sevkeden si ( yasi bir nöbet olduğunu söy ( lediği zaman haklıydı: Elzem 1 olan, medeni bir camianın bü r tün üyelerini topluyacak ma ) nevi bir prensibin bulunma l sidir, 1
Londra 26 (A.A.l — Manc ( hester Guardian gazetesi bu- 2 günkü başmakalesinde Batı ı Birliği meselesini incelemek f tedlr, Gazete Amerikan bası- ( nınm uzun zamandanberi r harbden bahsettiğini belirte f rek şunları yazıyor: (
Amerikan basım, Rusyayı I Batı devletleri ile karşılaştıra ) cak üçüncü bir dünya harbi * ihtimallerini incelemektedir, » İngilteıede ve Batı Avrupada ( bizler belki bugün için harb ) den bahsetmekten tevakki e- C diyoruz Bununla beraber bel ) ki Batının askeri sahada ne % gibi şanslara malik olduğunu ) incelemek zamanı gelmiştir. C Şimdi Brüksel paktı imzalan / mış ve Batı devletleri muta » bık kalmış olduklarına göre » Rusyavı yenip yenemiyecekie ? rini kararlaştırmaları zaman 1 m da gelmiştir. Batı âleminin ( askeri ve stratejik ihtiyaçları ) m gözden geçirmek gerektir f
Batı Avrupa memleketleri- ? nin çoğu Amerikan yardımına C güvenmektedirler- Fakat bunla f içinde yardımın çok geç gelme ı sinden’ve memleketlerinin isti ( lasından korkanlar vardır. 5 Şukadar ki bugün bir buhran ( başgösterecek olursa Demokra ) siyi müdafaa ve Rus devini ez ( mek için Amerikan yardımına ) güvenebiliriz. Batı Avrupa s memleketlerinin, Amerikanın / büyük kaynaklarım seferber C etmesine intizaren ilk sademe f ye karşı koyabilecek kadar 1 kuvvetli olmaları lüzumu aşi- c kârdır |
İtalya

»
I

çim neticesinden sonra Kalgınma işlerini ele alacak
Roma: 26 (A.A.) Başbakanı de Gasperi bir gaze-| teciler toplantısında yaptığı demeçte İtalya’nın ekonomisini yemden teşkilâtlandıraak için Avrupa kalkınma programından dört sene faydalanmak istediğini söylemiştir.
M. de Gasperi, bu programın tatbiki neticesinde İtalya’da turist hareketlerinin yeniden inkişafına ve Italyan ticaret filosunun ikmaline imkân hasıl olacağı ümidini izhar eylemiş ve başında bulunduğu hükümetin evvelâ iki büyük mesele ile yani kuzey İtalya’da işsizlik ve güneyde ziraat meselelerile meş gul olacağını ilâve etmiştir.
M. de Gasperi demiştir ki:
Bu iki mesele, Avrupa kalkınma programı sayesinde başarılabilecektir. İtalya’ya diğer milletlerin mazhar oldukları imkânları yani topraklarını müdafaa, sömürgelerini inkişaf etir-mek ve batı birliğinde hissesine düşeni yapabilmek imkânlarını vermek için sulh andlaşmasının tadili zarurî bulunmaktadır.
Kahas Paşayı öldürmeğe teşebbüs edeni bulmak için
Kahire: 26 (AP). — Dün sabah Nahas Paşanm evine bomba atan1 kimsenin bulunmasına yardım ede eeklçre 10 bin İha mükâfat verile, eeğl İÇİflerl Bakanla tarafından 1 lân edilmiştir.
İtalyan
Yugoslavyanın, kalya we Avusturya sınırında bazı hâdiseler olduğu bildiriliyor
a-

Roma: 26 (A,A,) — Bir italy)n deniz filosu mayısın ilk İki hafta 8ı İçinde Adratik denizinde talim seferine çıkacaktır.
3u haberi veren Della Sera gaze tesiniu ilâve ettiğine göre, İtalyan harb gemileri bu sefer sırasında a riş talimleri ve hava kuvvetlerinin de İştirakile muhtelif manevralar yapacaklardır,
YUGOSLAV SINIRLARINDAKİ HÂDİSELER
Gorizia: 26 (A,A) — Bir Yugos lav subayı İle beş asker Norma ine zarlığı yakınında geçici olarak İtal yan—Yugoslav hududunu tâyin e-den işaretlerin yerlerini değişirdik lerı sırada İtalyan devrlyesi bu ha rekete şiddetle müdahale etmiş ve Yugoslav subay ve erleri geri çekil mislerdir Hudud işaretleri tekrar »evvelki yerlerine konulmuştur,
Belgcad; 16 (A,AJ A, r, P, —
Tanjug Ajansının haber verdiği ne güre Avusturya—Yugoslavya hududu üzerinde Yugoslav toprağında iki İngiliz subayı ve bir kadın tevkif olunmuştur ,
Tevktt edilen bu üç kişi Yugoslav hudud iMStasma götürüldükleri aı jrada ftıgiliz subaylarından teğmen rohn Edmund Burk, Yugoslav askerlerinden birinin makineli taban casmı almağa teşebbüs etmiş Yugoslav askerinin üzerine yaylım â teş etmeslle öldürülmüştür,
Diğer Ingiliz subayı Philip Mor [erdir Tevkif edilen kadın teğmen Buckun karısı ve aslen Avustural yalı olduğunu söylemiştir,
Yugoslav makamları tahkikata bulamışlardır ve İngiliz hükümeti nı hâdiseden haberdar etmişlerdir,
Bîr Avrupa Birleşik Devletleri teşkili

3 4 memleketi» iştirakile Pariıte yapılan ■ Sosyalistler Konferansında bu gayenin tahakkuku için bir komite kurulmasına karar
1 r ■ ■ "
tün sosyalist
w
vermek;
verildi
Paris: 26 (A,P,) — On dört mem [ekerin İştirakile üç gündenberl bu ra da toplanan Sosyalist partileri konferansında dün bir Avrupa Bir leşik Devletleri kurulması fikri ha rarerie müdafaa edilmiş ve bu gaye nin tahakkuku için çalışmak üze re Parlste milletlerarası bir komite kurulmasına karar verilmiştir,
Konferans dün mesaisine son vermeden evvel, yeni bir milletle racası Sosyasilt propaganda daire sİ kurulmasına da karar verilmiştir. 3u dairenin başlıca üç vazifesi vardır;
1 — Avrupa memleketleri arasın da iktisadi, siyasi ve İdari birlik ku rujması hususunda yapılan gayret ve teşebbüsler ve bu sahada varılan inkişaflar hakkında Avrupadaki bü
partilerine malûmat
3 — Sosyalist Partileri tarafından hazırlanan programlara her memleketteki hükümetin iştirakini sağlamak hususunda yardımda bu lunmak:
3 — Batı Avrupa Birliği anlaşma Sına dahil beş memleketin Sosyalist Partileri arasında, bu anlaşma ile Marshall pilâmnı ayarlamak üze ra, bir teşkilât kurmak
Müzakereler esnasında, Fransa sosyalistleri adına konuşan Leon Blum, Avrupada iktisadi birlik ku rulnıasmı müdafaa etmiş, Fransız Sosyalistlerinin «radikal» cenahı l-se siyasi birlik hususunda ısrar et miştir,
Türkiye ye verilen uçaklardan biri
Dün Almanyadan Ankaraya hareket eden Amerikan uçaklarından, biri arıza geçirdi, pilot paraşüdle atlıyarak hayatını kurtardı
Frankfurt: 26 (AP) — Hava kuv vetleri genel karargahından bugün verilen malumata göre, Amerikan yardnn programı mucibince, verilmekte olan uçaklardan bir grup da ha bugün A|manyadan Ankaraya hareket etmiştir, 30 dan fazla P— 47 avcı uçağından müteşekkil grup Kuzey İtalya üzerinden geçmekte İken uçaklardan birinde a-rıza başgöstermiş ve hava yüzbaşı sı pilot LLaıvrence Sorrels uçağı

tekederek paraşütle atlamak zorun da kalmıştır Hava kuvvetleri genel karargâhı pilotun salimen İnmeğe muvaffak olduğunu bildirmiştir
Koat
Ankara 26: (Hususî) veç Kızılhaç Başkanı Kont Eer-nadotte bugün saat 112:30 da uçakla şehrimize gelmiştir. Kont Bernadotte Ankarada Kı-zılayla temaslar yapacaktır.
paralar ■’
^Başmakaleden devam) tyâyet kaçak para ve vergi halli» tnOvzuuduf, Nitekim telgrafların R»i«e getirdiği haberlere göre, Yunan bizimki gibi, bu me-
selede oli kolu bağlı seyirci kalma moj ve Yuna» vatandaşlarının ecnebi bankalardaki paralarını beyana zorlıyan bir kanun tasarısı n
zırlamıştır, Yakında Yunan Meclisinden geçecek olan bu proje ile her Yunanlı, yabancı nıemleket-Cerdeld mevduatını açıklamağa, ağır ceza tehdidleti altında mecbur olacaktır.
Yuuanistanuı ve Fransanın yap mak üzore olduğuna biz, neden yapmıyoruz ? Halk Partili hükümetlerin telâş ve endişesi nedir ki bu bahsi bir türlü kurcalamak is-iNniyorlar? Ve biz istesek de bize bu isimleri vermezler ki, deyip o-mat silkiyorlar? Yunan hükümeti bizim Bakanlanmtzuı bildikleri ka dar olsun banka işlerinin esrar olduğuna vâkıf değiller midir? Ona rağmen niçin işin peşini bırakmıyorlar da bizimkiler laçka cdiyor-lar?
Memleket umumi efkârı bu bahiste çok hassastır. Dedikodular almış yürümüştür. Zaten her gün Meclîste bahis mevzuu olan ıskan-dallar hadden efzundur. Daha i dün bir Kakan, memurlarının pır-lantalar hediye ettiğini Meclis kür i süsünde itiraf etmedi mi? Amma I bu itirafa rağmen o Bakan hak-ı kında da Meclis tahkikatı açılma-I ğa lüzum görülmedi...
Dün de Mecliste Atıf İnan - Pe-ker - öknıen müsellesi hakkında seri halinde sualler sorulmadı mı?
' Fakat bu konuşmaların nihayetin de Atıf İnan hakkında bir tahkikat açılacağını hiç ummuyoruz.
[ İz mirdeki şirketlerle birlikte yaptığı söylenen işler hakkında bile Meclis tahkikatı açılmadığına göre şimdi de buğday, arpa işinden dolayı da açılmıva(\k demektir. Ço-| ğunlıık, ekseriyet bendedir, dile-I diğimi yaparım, kimseyi ele vermem, deyip ayak direyor amma Halk Partisinin içindekiler de, kongrelerde gürül gürül, bu karan Iık noktaların aydınlatılmasını istiyorlar. Hattâ onlar muhaliflerden fazla bu noktalar üzerinde duruyorlar. Yalnız Meclisteki Halk Partili milletvekilleri bizzat aşıtların isteklerine kulak asmak İstemiyorlar.
Fakat bu akış bu halile ilânilıa-ye böyle devam edip gidemez. Bugün Yunanistan, yarın Fransa A-I merikadaki paralar hakkında lıa-| rekete geçecekler biz yiııe âtıl ve seyirci kalacak ve parmağımızı bile kımıldatmıyacak mıyız? Maliye Bakanı da değişmiştir. Şimdiki de I selefinin tuttuğu aldırmaınazlık I yolunda yürüyecek nü? Yoksa mal I beyanı mecburiyetini zaten mev-I cud olduğuna göre bu hakkı kullanacak mı?
Herkesi iz'ac eden hu dikeni I milletin ayağından çıkarmak dü-I rüşt adamlar için bir borçtur.
Millet buğday yerine arpa yemekte iken hattâ dün gelerı haber lere göre, Karadenizde bazı bölge-I lerde fiilen açlıktan ölen vatan-I daşlar mevcud olduğu söylenirken mahdııd kimselerin hâli, ecnebi bankalardaki paralarına el dokunulmak istenmemesi memlekette çok fena bir tesir yaratmaktadır. Halk Partisi kendisini millet nazarında bıı kadar küçültmekte ne fayda buluyor?...
.YENİ SABAH
Yüce divân, dünden itibaren tomruk işimdeki şahidleri dinlemğe başladı Ankara: 26 (Mususb — Bu soa bah 10,30 da toplanan Yüo» Divân da Yuııani3tan& satılan kibrit İşi ne dair bazı meselelerin ilgililerden sorulmasına dair verilen karar o kunmuş ve bundan sonra tomruk İşine dair şahidlerin. dinlenmesine geçilmiş, ilk olarak dinlenilen İçiş leri Bakam Müıdlr Hüslev Göle O, H, P, nin dilek şikâyetler bürosu şefiyken Niyazi Gülen adında bir şahsin kendisine müracaat ettiğini ve tomruk işinden şikâyette bulun
duğunu, bu şikâyeti genel şekreta re bildirdiğini ve bu hususta Suad Hayri İle konuşmadığını âöyledl:
Bakandan sonra dinlenen ikinci şahld Niyazi Gülen kendisinin tica rethanesi olmaması doiayıslle kâin biraderi üzerine bir firma tescil et tlrerek tomruk işine girdilini, kep. di tekliflerinin kabul edilmiyerek bu İhalenin vekilin arkadaşı olan Vâkıf Çakmura verildiğini bildirdi ve oturuma diğer şahidlerin dinle nilme3İ için son Verildi,
Kıymetli sanatkâr Zeh

Atatürk Bayrak koşusu 4 Mayısta ı başlayacak
Londrada kocasını m
ariyan İstanbullu bayan
Ankara: 26 (Husuul) — Atatür-kün Samsuna ayak bastığı 19 ma yıs günü yapılmakta olan bayrak koşusunun seklzincisi bu yıl yapıla çaktır, Atlerler 4 mayıs günü saat 10 da Gümrü ve 13 mayıs günü Samsundan hareket edecekler, bisikletçiler ise 13 mayıs günü Çanak kale ve Edirueden, 14 mayıs günü de Dıimdupmardan hareket ede-çeklerdir,
Ankaraya getirilen Rus pilotunun adı
Ankara: 26 (Hususi) — Bundan bir hafta önce Sinop limanı önü ne düştüğü bildirilen Rus bombardıman uçağından kurtarılan Rus pi lotu onguldak trenile bir yüzbaşı ve bir deniz erinin refakatlle Anka raya getirilerek, Ankara garnizon komutanlığına teslim edilmiştir, Pİ lotun adı Severinyo Burganyodur.
Inöaü cimri piyesini seyretti
Ankara 26: (Hususî)
h ır Başkanı İnönü, dün akşaıa Küçük Tiyatroda oynanan Cimri piyesinin temsilinde bulunmuşlardır.
Cum

İzmir madencilerinin mühim dilekleri
Genel müdürün iftirakile toplattı ycpı.dı
bir
Ekon-»mi
U(H4 -i
İzmir, (Hususî) — Bakanlığı Madencilik Müdürü Bay İsmail Hakkı Ak-yüz şehrimize gelmiş ve dâvet ett’ti İzmir madencilerilc Bölge Ekonomi Müdürlüğünde bir buçuk saat süren bir hasbıhal ve temas yapmıştır.
Umum Müdür, madencilerin fikirleri, dilekleri ve ihtiyaçları üzerinde dikkatle durnıijg, meseleleri çok iyi kavrıyarak te-ferrüatına kadar derinleştirdikten sonra bütün bu fikir ve isteklerin hususî bir rapor halinde kendisine verilmesini bildirmiştir.
Madenciler öğleden sonra bıı ıaporu hazırlamak üzere tek-lar toplanmışlardır. Yapılan te ma? ve gördükleri alâka, maden çileri çok mütehassis etmiştir..

|Gününenteresan haberleri
(-------------------------------------------------------------I
Bu kensey tarafından yayınlanan bir raporda 130 hastadan 105 inin tecrübe malılyetinde bu usul lo tedavi edildikleri açıklanmakta dır, (A.A,)
Fransa ile İsviçre arasında vize kaldırıldı
* Paris: — Fransız ilgili Bakan lığı tarafından bildirildiğine göre, son imzalanau anlaşma gereğince bu ay başından itibaren Fransa ile İsviçre araspıda vize muamelesi ne İhtiyâç kalmamıştır, ((A,A,)
Sent Corç kilisesinde verilen Dizbağı nişanları
Londra: — Ingiltere kralı al tıncı Jorj yanında kraliçe be ana kraliçe olduğu halde prenses Eltza beth'e, Eblnbuıg düküne ve diğer ■beş şahsiyete Wlndsor sarayının ta rlh) St—Georges kilisesinde asırlık Anar.e« c göro cereyan eden özel bir merasim esnasında Dlzbağı nlşa nıin tevcih etmiştir. (A,A,)
Dünya teneke istihsalâtı
Va.şington: — Dünya teneke istihsalâtı üzerinde milletlerarası bir anlaşma hazırlamak üzere Va şingtorida toplanmış olan 14 dev letin mümessilleri bu meseleyi İn cejemeye devam etmek üzere biı-komite ihdas etmek mecburiyetin de kalmışlardır,
Mümessiller ayni zamanda önü müzdekl üç sene zarfında dünya teneke istihsalâtımn da tahdit o dilmesine karar vermişlerdir,
Bu sene İçin tesblt edilen miktar 150 bin tondur, (A,A,)
Yaya olarak 12583 kilometre yol yürümüş 14 çift kundura eskitmiş
İç Lüle; — Yaya olarak Fransa turunu bitirmek üzere yüzbın frank lık bir bahse tutuşmuş olan altmış yaşındaki i3İdoro Lemorvan dün ak şam Valanclenne3e gelmiştir Ken disl şlmdlyo kadar 12583 kilometre
yol yürümüş ve 14 çift kundura es kltmlştlr,
Çok yorgun olan Lemodyan yoL culuğıınun son merhalesini teşkil eden Lllle’e 20—30 kilometrelik ine safedekl Valenclennesde dün akşam hastahaneye yatırılmıştır, Şu noktayı da kaydetmek gerektir ki tutuştuğu bahsin başhea şartların dan biri kendisini herhangi bLr o telde yatmaktan menetmektedir.
(A,A,)
Şikayo - Mitimi treni devrildi
Birmingham. (Amerika) —
Mi a. mİ—Chicago treni dün bu rodan 30 kim, Şimalde devrilmiş. İki kişi ölmüş, 14 kişi yaralanmış tır, (AP)
Strelomycin kullanılmasında terakki
* Londra: İngiltere Tıb konse yİ mçnejlt, tübcıskükolz vak;ala rından Etrrepomycln kullanılmasın da yeni terakkiler elde edildiğini bildirmektedir,
Hir prens öldü
Flensburg:
De Shlesvvlg—Holistelıı 86 yaşında t olduğu halde Gluckburg şatosun L da ölmüştür, Z
Prens Albrecht evvelce saltanat, / süren Schlesıvlg—Henlstein hanedaj nınm eıı büyüğü idi (A,A,) J
lyvniyen denizinde zelzele ( Atina; — İyonlyen (Yunan) l Denizinde 22/23 nisan gecesi vu-£ ku bulan şiddetli zelzele neticesin î de Ste—Maure adasında 80 ev yj J kılmış ve 100 ev ağır hasara uğra J miştir, I
Bundan başka iki kadın ölmüş « 10 kişi yaralanmıştır, (A.A,) (
Japonya - Avustralya ticari | münasebeti |
Camberra: • Japon ihracatçıları! Avustralya İla tekrar ticaret müna-Z sebetlerine girişmeğe dâvet olun-7 muşlardır. Bu maksatla Avustralya) hükümeti ham ipek İthâline alt 11 1 şansları şimdiden vermeğe başlamış! tır. I
Bu mevzua ait çeşitli meselele- L rlıı seııc sonuna doğru tamarnlje J düzenlenmiş olacağı tahmin edil- Z muktedir (A, A.) |
—-------------——
Prens Albrecht
Londra: 26 (AP) — Dün gece geçi vakit Î8tanbujdan Londra hava ala nma vasıl olan Meline Attaryan ad lı Türk tebaası genç bir kaduır gide cegi adresi bilmediğinden ve yanın da Ingiliz parası olmadığı için mu vakkaten alanda misafir edilmiştir, Bir Ingillzle evlt olduğu anlaşı lan genç kadın kendisini isticvap eden memurlara kocalının adresli nl bilmediğinLsöylemtştir.
Sonradan bu adamın adresi tes pit edilmiş ve kadın bugün bu ad rese gönderilmiştir,
Meclise yerilen yeni sözlü sorular
Ankara: 26 (Hususi» — Maraş Milletvekili Emin Soysal valilerin tâyinlerinde takip edilen prensiplerle illerin iş plânlan hakkında İ çişleri Bakanınca ve yine Emin Soy sal yollar ve şoselere tahsis edilen paralarla bataklık işleri hakkında Bayındırlık Bakanınca ve Samsun Milletvekili Naşit Firat Karadeniz sahil yollarile Samsun ilçelerinde vukubulan kuraklık ve dolu afeti karşısında hükümet ne gibi tetbır lerin alındığının açıklanması için Meclis Başkanlığına birer sözlü so ru vermişlerdir,
Gecekondu evleri hakkıo-daki kanun tasarısı
Ankara; 26 (Hususi» — Gece kon du evlerinin mülkiyetinin ve arazi sinin sahiplerine devredilmesi hak kındaki kanun Meclise sevk edilmesi üzerine şehrimizde gece kon du evlerinin yapımı bir hayli art miştir, Bu münasebetle bir açık lamada bulunan Ankara belediye reisi Ragıp Tüzün, Belediyenin şeh rln mühtelif yerlerinde sahip bulun duğu arsaları en kısa bir zamanda parselliyerek bunların Ankarada al tı aydan fazja oturan eşine ve ken dişine ait meskeni bulunmayan kimselere gayet ucuz fiyatla ve meselâ 10 sene gibi taksitle verilece ğini ve bu mahallelere elektrik su ve havagazıda teinin edileceğini söylemiştir, Gece kondular için ha zırlanan ve Mecliste ivedilikle gö ı üşülecek olau tasan belediyeye ait arsaların arttırma ve eksiltme kaııu nuna tabi olmadan muayyan bedel lerle ihtiyaç sahiplerine dağıtılması imkânım sağlamaktadır,
işçi Sigortaları Genel Kurul toplantısı
Ankara 26: (Hususî) — Çalışma Bakanlığında bugiia işçi sigortaları genel kurul toplantısı yapılmıştır. Toplantıya Bakanlıklar temsilcileri, ilim a-damları, îtj verenler, işçi temsilcileri iştirak etmişdir ve işçi sigortalarını ilgilendiren muhtelif mevzular konuşulmuştur.
Yeni seçim kanunu
Ankara 26: (Hususî) — içişleri Bakanı Miiııir Hüsrev Göle, Demokrat Partinin teklif şt-miş olduğu seçim kanunu tasarısı hakkında hükümetin nok-taı nazarının içişleri komisyonunun çarşamba günü yapacağı taoplantıda açıklanacağını bildirmiştir.
Amerikan yol İHşatı mütehassısı gidiyor
Ankaı-a: 26 (A.A,) — Birleşik A merlka Bayındırlık Bakanlığı yol dairesi genel müdür yardımcısı M, Hllts re Amerikan yardım heyetinin ekonomi meseleleri müşaviri M, Cummlngs perşembe günü Pan —American uçağı ile ve Pasifik yo lu ile Amerikaya dönecek ve altı ay sonra yol lnşaatimizl gözden ge^ir mek üzere tekrar memleketimize gelecektir.
*
Darülacezenin müşfik ısinfr sinde yaşayan yüzlerce ihtiyat malûl ve kimsesiz vatandaşlar^ Beşiktaş Halkevi Sosyal yaw dnn Kolu yoksullan yararını Beşiktaş Halkevi Başkanı Yanşar TUmbek ve Darülaceze raU-dürü Dr. Bekir Zafirln himayelerinde bu akşam saat 20.30 d) Şehir Tiyatrosu Komedi kısmında ve çok zengin bir Türk Musikisi konseri verilecektir.
Bu konsere iştirak edecek sanatkârlar şunlardır:
1 — Konservatuvar Türk Mu Sikişi İcara heyeti, 72
ra Bilir (Halk Türküleri)
* .
3 — Mustafa Çağlar ve arkadaştan (Mahur faslından bazı şarkılar ve Halk türküleri)
4 — Erses akordiyon orkestrası (en yeni tango ve valsler»
Türk Musiki İcra Heyetinin çatacağı parçalar: Nehavet faslı ile tanburi Mustafa Çavuşun eseflerinden müteşekkildir.
Şehrimizin büyük bir alâka celbeden bu konserin biletleri hemen hemen tamamen nııştır.
Yine Beşiktaş Halkevi Halkevi Sosyal Yardım yoksullan için 29 Nisan sembe akşamı saat 8.30 dan sabaha kadar devam etmek üzere yemekli bir gece eğlencesi tertip etmiştir.
Konak (Takatlıyan) oteli salonlarında verilecek olan bu eğlenceye memleketimizin en tanınmış saz ve ses sanatkârlar rile Konak oteli cazı ve İbrahim Özgürün Ateş Böcekleri Zehra Bilir, Rufat Uyanık. A-kıle Artun, Necmi Rıza Akuı-kan. meşhur yağlamacı Feryat vesair ses sanatkârlan iştirak edeceklerdir.
Tertip edilen çok zengin piyango büyük sürprizlerle doludur. Halkevi balonun iyi geçmesi için her türlü fedakârlığı yapmaktan çekinmemiştir.
Hariciyeciler arasında nakil ve tâyinler
Ankara: 26 (Hususi» — Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan yeni bir kararnameye göre Ottava, Moskova Elçilik müsteşarlan, Selanik Baş konsolosu, Riodejaneyro. Paris Ro ma, Boenesayres Başkâtipleri ayni dereceyle merkeze alınmışlardır,
Selanik Konsolosluğuna Sof yu maslahatgüzarı Nurullah Kurkut, Cide Elçlllyi müsteşarlığına İrfan Karaser, Şikago Başkonsolosluğuna Nizamettln Erent, Sofya Elçiliği’ Başkâtipliğine Sadun Terem. Yeni Delhi Başkâtipliğine Orhan Kutlu, Atina Elçiliği Başkâtipliğine Cemal Arsal. Roma Başkâtipliğine Danış Tunalıgil, Ottava Elçiliği Başkâtipliğine Eftâl Deringil, Mos kova Elçillyi Başkâtipliğine Ziya Tepedelen tâyin edilmişlerdir,
Avusturya Millî takımı Türkiyeye geliyor
Ankara: 26 (Hususi) — Avusturya Milli takımı mayıs sonlarında Türk milli takunlle iki karşılaşma yapmak üzere şehrimize gelecektir, karşılaşmalarda biri milli diğeri temsili olacaktır,
Mustafa Çağlar ve arka
satıl-
geliri1 Kolu Per-
Amerikan tipi evler 3 bin liraya mal oluyor
Ankara 26: (Hususî) — Iş çi evleri Yapı Kooperatifleri tarafından Ankarada yapılmasına karar verilen Amerikan usulü beton dökme evlerin ilk modelleri yapılmıştır. Bunlar pazar ğünü miitelıasıslar tarafından gezilecektir. Kabul edildiği takdirde bunların inşasına derhal başlanacak ve günde beş dV imâl edilerek bir haftada ar£hı edenlere teslim edilecektir, tki oda, mutfak, banyo ve belâdan müteşekil olan evler 3000 liraya mal oln&ktadır. Yapılan tecrübeler muvaffak olduğu tak dirde bu evlerin inşası bütün yurda teşmil edilecektir.
Hollandaya gönderilen yardım eşyası
Rotterdam: 26 Kalkınma progra mı gereğince Amerika tarafından Hollandaya verilen Hk malzeme partisini yüklü Amerikan gemisi bı gün buraya gelmiştir.
Irak, Petrol nakliyatını durdurdu
Bağdad: 26 (A,A,) — Irak petrol kumpanyasının İrakta Kerkük ile Filistlnde Hayfa arasındaki petrol borularıma pertol nakletmediği res men bildirilmekledir 950 kilometre uzunluğunda olan bu petrol borusu 'yılda normal olarak iki ınilvon tor petrol nakletmektedir.
SAYFA: 4
T ■ N I B A B A H
11 MJS&uN 1348
Biz seni affettik, Millet affetmiyor!.
I
Musiki Bahisleri f
(Başta rafı 1 incide) vazifeli olduğunu bu yüzden Maliye komisyonunun devamlı bir ça hşma temin etmekte müşkilât çek tiğiııi komisyonun elinde geçen intiha b devresinden bile işler bulunduğunu söyledi.
Tekelioğlu kürsüye gelerek dedi ki:
«— Benim tekliflerim bir sene-denberi Maliye komisyonunda isti rahat etmektir. Tekliflerimden bi risi tekaüd, kanununun dul ve ye timlere aid iki maddesinin değişti »ilmesini tazammun ediyor. Bir kı sim nıütekaidler altın para zamanında o paraya göre maaş alıyor bu yüzden bugün bir çok dul ve yetimler çok perişan ve hattâ dilenci vaziyetine düşmüşlerdir. Maliye komisyonu ise teklifimi teka üd kanununda yapılacak değişiklikler için yeni gelecek kanunu bekliyor. İşittiğime göre yeni Maliye Vekili emeklilik kanunu ile meşgul oluyormuş. Bu inceleme üç dört ay kadar sürecekmiş. Bo.-kalım Bakan o zamana kadar yerinde kalacak mı?»
Büdce komisyonu sözcüsü Muammer Erişin sözü geçen teklifin bugün büdce komisyonuna havale edildiğini bildirmesi üzerine, Te kelioğlu tekrar söz alarak:
Bugüne kadar Maliye komisyonunda istirahat eden teklifim bu müracaatım üzerine gündeme alınmıştır. Fakat Maliye Bakanının ve teklif sahibinin komisyonda bulunması usuldendir. Halbuki bana haber bile verilmeden alelacele teklifim konuşulmuş, ve reddedilmiştir.» dedi.
Gündemdeki sorular
Bundan sonra gündemdeki sorulara geçildi.
Burdur milletvekili Ahmed Çına nn hesabsızca yapılan buğday ihracatı yüzünden yurdun bugün buğday sıkıntısı çekmekte olduğuna dair sözlü sorusu okundu. Başbakan yardımcısının cevabiart
Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Barutçu Ahmed Çınarın soru kırını sırasile cevablandırdı, ezcüm le dedi ki:
( —Buğday sıkıntısı çekildiği doğrudur. 47. 48 kampanyası huşlarken mevcud stoklara ilâve için yapılan mübayaalar düşük olduğu cihetle eldeki stokların memleket ihtiyaçlarında idareli kullanılması lüzumu hasıl olmuştur. Hububat ihracatı yasak edilmiştir. Hububat alış verişlerinde tahdidtler de konulmuştur. Gümrüklerde kaçakçılığı önliyecek tedbirlere baş vurulmuştur. Böylece yeni bir ekmek paçalı yapılmıştır. Sonuna yaklaşmış olan bu yılın sıkıntılarına kat lanarak yeni mahsul için yeni tedbirler almakta olduğumuzu da pek yakında ilân edeceğiz.
Buğday -4«Warı neden eritildi?
Hangi mücbir sebeblerle buğday-' stoklan eritilmiştir, noktasına gelince; Harbdcn önce ve sonra hububat ihracatı olmuştur. 1947 haziranına 30 bin ton stokla girilmiş tir. Ofisin mubayaası da düşük olduğundan son zamanlardaki ihtiyatî tedbirlere müracaat zarureti hasıl olmuştur.
Ahmed Çınarın hücumları
Ahmed Çınar bu izahlar üzerine kürsüye gelerek:
•— Hükümet yanlış kararlar al mış, stoklan ihraç suretile eritmiş tir. Hükümet 430 bin ton Jıu bu batı sterlinle ihraç ettikten sonra bu sene dolar mukabili 30 bin ton buğday idhalini bir muvaffakiyet saymıştır. Bu netice ibret vericidir. Yegâne gıdası ekmek olan memleketimizin -bu kararlar muvacehesindeki durumu teessür vericidir. Yer yor açlıktan ve açlık tehlikelerinden bahsolunmaktadır. Len Yüksek Meclise kendi mınta-kamdan getirdiğim bir ekmeği gös tereccğiın. Güneydoğun ve Horoz köyleri bu ekmeği yiyorlar.
Kara bir dilim ekmek
Diyerek önündeki paketi açtı, kara bir dilim ekmek çıkardı bunun mısır koçanından imâl edildiğini Eöyliyerek koçanı ve bundan övütüleıı unu gösterdi, dedi ki:
«— Memleketin bu ekmekten tecelli eden kaderin söylediğim ka »arların hazin bir neticesidir. Ta-savvuri ve hayalî âlemlere aid ka »arlarla memleketi yoksulluğa sürüklemekte ve neslimizi zaafa uğ da 430 bin ton müsaade edilmiş
I
(— Eğer bu satırlardan Atıf î-nanln haberi yoksa kendisine ihbar ediyorum. Sonra Atıf inanın Meclisteki ithamlara karşı, (Ben mahkeme huzurunda hesab verece ğim) diyecek yerde kendini uzun boylu müdafaadan sonra kendi le hinde oy kullanması da ayni şekilde ıztırab tevüd etmiştir, dedi.
Ahmed Çınar sözlerine devamla, hububat için normal bir fiyat sağ lanamazsa önümüzdeki mahsul yılında rekoltenin daha noksan olacağını söyledi. Harb yıllarının köy lllye bahşettiği avantajlardan ken dişinin değil Toprak Ofisinin ve 8pekülâtörlerin faydalandığım kay detti.
Hile-I şrr iyeler
«Ayrıca ihraç kararları pek fena tatbik edilmiştir, diyerek isabetsiz Fiyat politikası çiftçiyi yoksul düşürmüş, müstehlike çamur halinde ekmek yedirmiş, istihsal ekonomimizi parçalamıştır. Çiftçi 22 kuruşa sattığı buğdayın spekü lâtörler tarafından 35 kıınışa satıldığını yeis ve füturla nıüşahade etmektedir. Hükümet bu yanlışlığı anlamıştır. Bugünkü rayiçle Kı-zılaya buğday aldırmak veya kaput bezi mukabilinde buğday almak gibi hile-i şer iyelere baş vurmuştur.» dedi.
Dünyanın kritik ânlar yaşadığı bugünlerde yurdu açlık endişesile karşı karşıya bırakanlardan bahseden hatib. Asıl milletimin mümessilleri buna sebeb olanlar üzerinde duracak milletimin ekmek haklımı kimsenin üstünde bırakım yacaktır.» dedi.
Barut(*u tekrar kürsüde
Barutçu tekrar söz aldı:
«— Politika edebiyatına teallûk eden sözleri bir tarafa bırakarak bazı noktalara cevab vereceğim. Açlıktan ölüm iddiaları asılsızdır. Yalnız, bazı yerlerde pahalılık ve bazı yerlerde de bilhassa spekülatörlerin istifade etmek istedikleri propagandalar vardır. Hükümet muktazi yardımları yap maktadır. Lüzumlu tedbirleri almıştır. Bir ekmek numunesi gösterdiler. Daha fena bir nümu-ne yapıp buraya getirip göstermek mümkündür. Hakikat şudur ki böyle bir ekmeği yemeğe ve yap mağa icbar yoktur. (Zaruret var dır sesleri) Barutçu sözüuü, «Hakikat şudur ki muhtaçlara hükümetçe yardım yapılmaktadır.» diyerek bitirdi.
Atıf İnan söz alıyor
Bundan sonra Atıf İnan söz a-larak kürsüye geldi ve şunları söy ledi:
«— Ahmed Çıtların buğday sıkıntısına müteallik iddialarına icra mevkiindc-kı salahiyetli arkadaş larım gereken cevablan verirler. Burada Atıf İnanın buğday politikası diye bir şey olmadığını insaf sahibi arkadaşlar bilirler. Nedendir. Biliyorum bana musallat olan buğday mevzuda (Bu hücum ların mahiyetini v( maksadını öğ reneüm sesleri) Hatib devamla: «Öğrenme, Vehbi Koca güney . Biz affetsek millet atfetmiyor...
Vehbi Kocagiiney yerinden kalkıyor:
«Biz affettik millet affetmiyor.» ( Atıf înan devamla: 4
«Kendisine generallik mertebesi tevcih edilmiş olan, fırkalar i-dare etmiş bir arkadaşın sinirleri ne hâkim olamamasını ordu men-sublan için bir teke, bir eksiklik addetmiyorum. »Ordu hakkında bu lisan kullanılamaz sesleri.) Atıf înan devamla:
«Orduya karşı bir saygısızlık değil. Duyulan hürmetin haddi azamisini ifade ettiğim bir sırada benim sözlerim böyle tahrif edilirse dedikleri gazetelerde neler olmaz. Vitollere verilen buğday müsadesi 40 bin tondur. Bunu 400 bin tona çıkardılar.
Ekrem Oran:
(— Tezvirat tezvirat.»
Atıf înan devamla:
(— 946 senesinin sonuna kadar ihraç edilen buğdayların yekûnu 203 bin tondur.
Ahmed Oğuz:
«— 490 bin tondur. Ve kondi ifadelerinden idinmiş rakamlar -dır.»
Atıf înan:
«— Buğday 203 bin tondur. 490 bin ton ihraç edilen,
heyeti umumiyesidir. ) diyerek hi-1 cab duyması lâzım gelenler Meclisin kararına rağmen bu iddiaları ileri sürenlerdir, diye sözlerini | bitirdi.
Tek başına vurulan *ıra kapağı
Tekrar kürsüye gelen Ahmet Çınar, Atıf İnana cevab vereceğim derken Ekrem Ornn sıra kapaklarını tek başına vurmıya başladı.
Ahmed Çınar:
(— Kendisile tanışıklığım dahi yoktur. Buğday fiyatlarının tesbi tinde, kendilerinden ricada bulunmak için makamlarına gittim. 22 kuruş fiyatın doğru olmadığını söyledim. Hâdiselerin inkişaf tarzı ne derece hatâlı kararlar veril diğini göstermiştir. Ben Mecliste hesab verdim mesele kapanır diye Atıf înan kendi oy’unu niçin kendi lehinde kullanmıştır? ı kendi ipini kendi çeker mi? Kendi
aleyhinde mi oy vermeli idi? sesleri ).
Ahmed Çınar: Devamla» Her gün haklarında binlerce neş-1 riyat vardır. Bu ağır ithamlara karşı dâva etmemesi de bizde endişe uyandırmaktadır. Çünkü malı kemeye intikal ettiği zaman bü- I tün dosyalar ortaya dökülecek, hakikatler ortaya çıkacaktır.» Soruşturulmasına aid bir takrir...
Bu sırada Şahir Lâcinle iki arkadaşı Burdur milletvekilinin söz İli sorusu dolayısile Atıf înan hak j kında Meclis soruşturması açılmasına dair bir takrir verdi. Başkan bu takririn gelecek gündeme alınacağını bildirdi. |
İkinci takrire cevab
Müteakiben Ahmed Remzi Yüre girin sual takririne cevab veren Adalet Bakanı Şinasi Devrin ezcümle, * Yüksek kamutayın da malûmu olduğu üzere af’ilânı Büyük Meclisin bizzat kullanacağı bir yet kidir. Bu suretle af milli bir atıfet olarak tecelli eder ve mesnedini âlicenablık hisleri teşkil eder. Yapıldığı zamandaki hislere istinad eden bu af teklifi için altı yedi ay evvel her hangi bir beyanatta bulunmaklığım imkânı yoktur. Bakanlar Kurulunda bu hususta müs bet veya meııfi hiç bir görüşme ya pılmamıştır.» dedi.
Şinasi Devrin bundan sonra ta pulanıa kanunu hazırlıkları hak-kındaki suale verdiği cevabda, hu-dudların vuzuhlu çizilmemiş olma sı dolayısile tekevvün eden ihtilâf larııı pek çok olduğunu hukuk mahkemelerinde başlıyan bu ihtilâfların maalesef ceza mahkemele rinde devam ettiğini bu yüzden iş lenmiş katil suçlarının da, pek faz la olduğunu kaydettik. Bugünkü usullerle tapulama işlerini neticelendirmeğe imkân olmadığını söy-liyerek işin basit usullerle ve süratle intacı düşünüldüğünü anlattı.
Saray.
— Iİngiliz kral ailesinin Londradaki ikametgâhı
Maliye Bakanı kürsüde
Maliye Bakanı kürsüj’e gelerek işlerin iltizam ettiği masrafların karşılanması için iki Bakanlık a-rasmdaki görüşmelerin müsbet bir neticeye bağlanmak üzere olduğunu söyledi.
Soru sahibinin temennisi
Soru sahibi Ahmed Remzi Bakanların tapulama kanunu dolayı-sile verdikleri izahata teşekkür etti. ( Af meselesine gelince yakında Cumhuriyetin yirmi beşinci yıldönümü bayramı var. Kötü kader kö tü alın yazısı dolayısile mahkûm olanlar Türk milletinin âtıfetinden istifade etmek istiyorlar. Adalet Bakanı da vardır, veya yoktur, demediklerine göre inşaallah böy-(Dfsvamt 5 incide)
Savaştepe köy enstitüsü kuruluş yıl dönümü

Balıkesir Valisi Z;ya Tekeıi ae kulundu. Talebeler tara* fından millî gösteriler yapıldı
— -------
Balıkesir: (Hususi? — Köy Ensti tülerlninln kuruluş yıl dönümü mü nâsebetlle, Sava^tepede parlak bir tören yapılmıştır- Bu törene Balıke şirden bir heyet va yeni valimiz Zî ya Tekeli iştirak etmiştir,
Misafirler öğrenciler tarafından karşılanmış hep birlikte yemek yenmiş ve saat 13 de törene İstik lâl marşile başlanmıştır.
Ziya Tekelinin kısa veciz bir nut kundan sonra Enstitü müdürü bir konuşma yapmış ve Alkışlanmıştır-
Bilâhare büyük bir geçit resmi ya I pilmiş kız ve erkek oğrendilerln iştiraklle Milli oyunlar oynanarak Milli şarkılar söylenmiştir. Ayrıca Biçki—Dikiş kursu da açılmıştır-
Bu mutlu günde Savaştepeliler bir bayram günü geçirmişlerdir,

Buckingham Palace (Bucking-ham Sarayp son yüz sen» zarfında sadece kral ailesinin ikametgâhı olarak kalmamıştır. Bilhassa son senelerde, öyle zamanlar olmuştur ki, Buckingham Sarayı, bütün Irnpa ratorluğun ümit, sevinç ve kederlerini sembolize etmiştir. Sevilen bir kral hayata gözlerini yumarken ke derli bir millet endişeli gözlerle baş açık, sarayın kapılan önünde bek. leşmlşlerdir; buhran zamanlarında Kral ailesi sarayın balkonundan sadakat ve metanet nümayişlerini seyretmişlerdir. Muzaffer harplerin sonunda, Saray, müteşekkir ve sevinç içinde olan Londralıların buluşma yeri olmuştur. Avrupa harbi nln ve Japon harbinin sonunda, halk, ancak Kral ailesi balkonda gözüktüğü zaman, haberlerin doğru luğuna İnanmıştı. Daha geçenlerde, Kasım 1947 de Prenses Ellzabeth ile Prens Philip düğünden sonra balkonda göründükleri zaman binlerce İnsan onları alkışlamağa gelmiş ti
Bugün, Buckingham Sarayı, bütün dünyaca İngiliz Krallık attesi-nln evi olarak maruftur: Bu husus ta Windsor, Sandringham ve Bai-moral saraylarım geride bırakmıştır: Fakat bu, dalma böyle değildi: Sarayın bulunduğu mevki ilk olarak 1 İnci James zamanında ehemmiyet kazanmağa başlamıştı*. İngiltereye kendi ipek sanayiini bahseden plânı tasavvur eden ve tatbik teşebbüsünde bulunan odur: Bu maksatla ipek böcekleri İle onlara gıda olacak dut ağaçlan ithal edilmiştlir:
Maalesef 1 inci James nebatat mütehassısı olmadığından yanlış bir ağaç çeşidi getirtmişti ve netice olarak tasavvur edilen ipek sanayii tekâmül edemiyerek öldü; bu işten kâr eden sadece meyva pazarı oldu Fakat Dut Bahçesi, başka sebepten de maruftur. İpek sanayii muvaffakiyetsizliğe uğrayınca burası bir eğlence mahalli halini aldı- II nci Charles zamanında Dut Bahçesi meşhur bir buluşma yeri idi.
Kayıtlara nazaran, bu mevkide ilk ev 1630 İle 1640 arasında, sonradan Earl of Norvvick ünvamnı alan Lord Gorin tarafından inşa edilmişti. Bina, Gorin Evi adıyla ta mnmıştı. Ve çok geçmeden moda merkezi halini aldı: 1674 senesi 21 Ağustosunda, bir yangm neticesi olarak evin ve bütün muhteviyatının harap olması büyük bir felâketti: Küllerin üzerine yeni bir bina, Arlington Evi, kuruldu Bu da 1703 te yıkılarak, yerine, «Londra-mn en güzel evi» inşa edildi. Bu yeni bina; Earl of Milgrave ve son radan Buckingham dükü olan John Sheffield'ln evi, Buckingham House idi. 1761 de, arazi Krala tekrar satılarak atalarının çocuklarının eline avdet etmiş oldu- O günden bugüne kadar, Buckingham House’m aile reisi, büyük Britanya imparatorluğunun başı olmuştur.
Bundan sonra buraya tekrar yeni
• •
hububatın
Aliağa bucağında Mühim htrsız ık
r

sikimizin nazariye ve esasları hakkında
Sayın Or. Prof. Salih Murad UZDİLEK'E
kansmm 51/50 olluğu anlaşılmıştı. Son defa Üniversite Fizik Labc ratuvannda yeni ve hassas fizik â letlerl ile yaptığımız tecrübeler de -bunu teyld etmiştir. Bu hesaplar sonunda Türk dizisinin bir silsile "halinde birbirine tağlı 41 perdeden müteşekkl olduğu bunlardan 30 u pozisyon işlerine yarıyan yardımcı seslerden ibaret bulunduğu meyda na çıktı.
I.şte hocam yeni diziyi söyle keş fetti, Türk mus.kifüne evvelkine ilâ veten daha alt, as]l sesle 11 yardım Cı ses kazandırdı esasen Puselik perdesinin Sâir.hjî. arası bir Koma dan ibaret olsa idi buna Ana per de demekte beyit görülmeyeceği dik katimizi çekmişti bariz bir nokta*.
•» olmaları ihtimali
ne silmiştir, İstanbul Konscrvatu varı işte bu kadarını bilmektedir, İş bununla da bitmiyordu. Uşak makamının İniş dizisinde Segah ye rine daha pes bir perde kullanıldı ğı herkes tarafından biliniyordu.
-----Yaz a n ■
I Ekrem KARADENİZ
Fakat dizide tamun yeri yoktu. Türk dizisini yeniden incelerken bu perde hocamın zi.nini kurcalıyor du çünkü bu perdenin mevcudiyeti muhakkaktı. Tecrübelerimiz esnasında bu perdenin sehâhtan tam bir Koma Pes olduğunu hesapladık ve bir Koma olduğu zannedilen Segah — Puselik aralığının da bu nun bir buçuk misli olduğunu gör dük. Bu suretle o zamana kadar Irha denilip geçilen aralığın Fre-
Eskilerin böy|p gözden kaçırmış yoktu İstanbul
Sa., 6; Sû., 2 del
| Günün Mevzuları


I
Yeni Sabahta 22. 25, 27 Şubat 1948 tarihlerinde yazdığım yazılara kar şi Türk Musikisi Dergisinin 1 Nisan 1948 tarihli sayısında yayınla nan cevabınıza memnuniyetle oku dum Evvelce de söylediğim gibi İs tanbul Konservatuvanndan aldığınız donelerin hepsi değil bir kısmı yanlış olduğu İçin bulduğunuz neti çelerin de bir kısmı pek tabii ola rak hatalı olmuştur, Yalnış olan do neler şunlardır:
1 — 26/25 nisbctlle gösterilen ve ismine Eksik Bakiye denilen aralık Türk musikisinde yoktur. Bunun is mi Eksik Bakiye değil Saglr Aralı ğıdır. Frekansı da 31/30 dur. Büyük Mhcennep Aralığı Bakiye Aralığın i ki katı olduğu gibi isminden de an laşılacağı gibi Küçük Müneccep Ara lığı da bu Saglr Aralığının ikinci var haberdar değildir,
2 — Fazla ismi İle size verijen Koma Aralığının rüsbeti de 1,0136 değil 1.0132 dlr.
3-_ 5150 nisbetl İle gösterdiğimiz îrha Aralığı size hiç verilmemiştir Bundan da anlıyoruz ki bu Aralığın mevcudiyetinden Konservatu-var değildir,
4 — Siıe verilen çargâh dizisi bi- . zim ana dizimiz değildir, Çünkü ihti va ettiği Frekanslar katiyyen mu lâyim sesler değildir, Çargâh maka mı bu perdelerin bir kısmını kullan maz bizim ana dizimiz rast dizisi dir.
5 — Sizin artık ikili dediğiniz A ralık 12 değil 13 Komadır. Frekansı da 32/27 dir, Bu aralık ya bir ta nini ile bir Bakiyeden veya bir BU yük Mücenncp ile bir Küçük Miicen nep aralığından meydana gelmiş mürekkep bir aralıktır bizde çok kullanılır,
6 — Sizin Kürdi dediğiniz perde Nim Kürdi, Dik Kürdi dediğiniz per de de Kürdi perdesidir. Gerek sizin ve gerek bizim dizilerimizi tetkik buyurursanız dik tabirinin ancak sizin Eksik Bakiye bizim Sagir de dîğimiz arahkjar için kuUamlöığmı
görürsünüz Kezadik Acem perdesi de Dik değildir, Bunun ismi Nevruzdur, Çünkü Acem perdesi ile arala rında ancak bir irha ralığı bardır.
Bütün bunlara rağmen aramızda ki ihrllâflar halledilemivecek kadar büyük vc önemli değildir, İş münâ kaşayı ve müzakereyi kabul etmeye kalır. Bu yolda bizim de önemli ça lişmalarjiTız vardır ve sağlam neti çeler ejde etmiş bulunuyoruz,
Ben tahsilimi Fen Fakültesinde değil İstanbul Hukuk Fakültesinde ikmal ettiğim için fizik ve riyaziye bahislerinde yüksek br bilgi sahibi değilim, Fakat liseden aldığım kül ! tür seviyesi musikimizin fizik ve ri yazi esaslarını incelemeğe pek âlâ kâfi gelmektedir, Konservatuvarın derslerinde gördüğüm ve yazımda Kiraladığım hatâları tetkik buyurursa mz her halde bizden böyle bariz hâ tâlann sadir olmadığını göreceksi
• •





Ali Z. ÇOBANOGLU
Tatmaktayız. 9-16 hububat ihracına tir.
Atıf İnan niçin ri’Iîiibûbat ihracı
Tasında müzayede yapılmak icab e-d ’rken bazı şahıslar tercih edilmiş, Şübhc tevüd eden muamelç-ler yapılmıştır. Eski Ticaret Baka nı Atıf înan hakkında her giin a-ğıı ithamlar yapılmaktadır. Atıf înan Mecliste cevab verirken hak kındaki ithamlar dolayısile dâva atacağını söylemişti. Şimdiye kadar niçin bir dâva olsun açmamıştır?*
Ahmed Çınar bir mecmuada çıkan bir yazıdan bazı satırlar okudu sonunda, «Acaba bu iş Atıf î-ûana Vitollere ve memlekete ne ka fcınç temin etmiştir?» denilmekte idi.
8oru sahibi aözleriae devamla:
dâva açamadı? için 400 talip a-
Parayı çalanlar derhal yakalanarak adalete teslim edildi
Menemen; (Hususi.» — Bucağı miza bağlı Karakugu köyünden Hü şeyin Karagüiınez ile damadı İbra-hlminin evine 7/4/948 gecesi belir siz hırsızlar girmiş Hüseyin Kara-gülmezln başı altında bulunan İki yatsık içinde sakladıkları (1800) 11 rası yastıklarla birlikte aşırtmış karakola şikâyet edilmesi üzerine hâdise yerinde tahkikata el koyan karaüol komutanı Gd. Üst, Çav, Ha san Ergene kısa bir zamanda faille Tin bu köyden Mehnıed oğlu İsmail Çam adlarındaki şahıslar olduğunu (İnsan I tesblt ederek Salınan Para ve yatıkları gömülü yerlerden çıkartarak
jDULJLUİUI ouuıa uıuuju ----- -
olr isim verildi. 1775 de Buckingham ' niz. Şimdi de dilimin döndüğü ka-evi Parlamento kararı ile kanunen I Kraliçe Charlotte’a devredilerek «Queen House» (Kıaçile Evi ) adi le anılmağa başladı:
Krallık ikametkâhı artak fena gün ler görecekti: 1825 te Kral IV üncü George kendisine yeni bir saray in şa ettirmeğe karar verdi; Queen’s House yıkıldı- inşaat esnasında Kral öldü ve son tuğla IV üncü tVilliam zamanında yerleştirildi-Fakat Willam sarayı hiç sevmedi, ve içinde ikâmet etmedi; Senelerce bina çok masrafa mal olarak durdu ve bu müddet zarfında «Pimllco Palace» namını aldı:
Genç Kraliçe Victoria, sarayı ken dişine ev yapmağa karar verince, bu meşhur mahal tekrar ehemmiyet kazandı Binada bir çok tadilât yap tirdi ve yeni evine Buckingham Palace» adım verdi Bu değişikliklerden blrlde, meşhur ..Marble Arcb» takının saray.ın kapısından kaldırılarak, Eskiden Tyburn idam sehpasının bulunduğu köşeye nakledilmiştir.
Kraliçenin ev halkı İngiliz aile hayatının örneğini teşkil etmekle kalmıyarak, bütün milletin içtimai hayatının merkezi olmuştur- Saray da daimi surette toplantılar yapılmış ve genç Kraliçe yeni bir misafirperverlik örneği vermiştir.
VII nci Edvard tahta çıkınca bü tün sayar toplantılarım nBucklng ham Palaceda yapılmasını âdet koy du- Sarayda ölen İlk İngiliz krah tla odur:
(Inyiltz Radyosu Neşriyatından)
fi
faillerile birlikte adalete tesim etmiştir,
Bucağımıza yeni tâyin edilmiş o lan karakol komutanının gösterdiği bu başarı halkımızı sevindirmiş tir,
dar suallerinizi cevaplandırmağa ça hzacağım,
1 _ Evvelce de söylediğim gibi Türk dizisinde dörtlü ve beşli nis betlere fazla önem verildiği hakkın dakü kanaatim değişmiş değildir. Ancak evvelki yazılarımda da işaret ettiğim gibi pek ca^ip görünen bu sisteme saplanmış değiliz. Çün kü bu iki nısbette pek ufak hata Jarm mevcut olduğu 13 üncü seste görülen farktan anlaşılıyor Nitekim sonuna kadar bu nisbetlere dayanıl dığı takdirde 13 üncü sesden itiba ren hesaplarda bir enversiyon ve tekerrürün meydana geldiği taralmız dan da müşahede ve tir, işte bu tekerrür hatalarından İleri Türk dizisinde bu iki ka 5/4 üçlü 5/3 altılı nisbetlerinc de önem Bizim dizimizdeki 41 sesten 39 u nun beşlisi vardır. Yalnız Hüseyin! ve Dılavlz .perdelerinin beşlisi yoktur, Buna mukabil yine 38 sesin dörtlüsü vardır ve yalnız Puselik Dikçe puselik perdelerinin dörtlüle rl dizimizde yoktur Bunun da sebe bi bu nisbetierin oktav esasına go re arzetttği bir komalık tashih ve ta dil zaruretidir. Bu hesaplarımızı Pest Rasıt perdesinden Tiz Gcrda niye perdesine kadar uzanan üç Ok tavhk bir seyir sahasını nazarı dik kate alarak yapmışız.
2 — 41 sesli dizi bir icad değil, sa dcce hocamın bir keşfidir- Çok es ki zamanlarda bir oktav İçinde pek az ses bilinirken musikimiz ilerledikçe bunların kâfi olmadığı anla şılmış ve Oktav .22 sese bölünmüştür. Darülelıan zamanında daha i-ki sesin mevcudiyeti yine üstadın değerli musiki bilgini merhum Ab-düikadlr Töre tarafından keşfedilmiş ve o zamandanberl 24 ses bili
kabul edilmiş o nisbetierin gelmektedir, nisbetten bas ve 15/8 yedili verilmiştir




Miletlerin en Kıymetli varlıkla rmdan biri de muhakkak dinleri dir. Dinsiz bir milletin; ahlâk kai deleri zayıftır, maneviyatı sağlam değildir, içtimai nizamı* bozuk dü zendir: Niçin?... Öyle ya din niha yet manevi bir kuvvettir. Hayatı iç.timaiyemiz üzerinde nekadar te sin vardır?... Diyeceksiniz. Aciza ne olarak ileri sürdüğüm fikirleri tek cümle ile müdafaa etmek iste rim.
— İlâhî terbiyeyi kul veremez. Şayet verebilseydi peygamberlerin adedi milyonları bulurdu. Tarihten evvelki zamanlara şöyle bir göz gezdirecek olursak; en iptidaî olarak tanıdığımız ilk insanların bile, hürmet ettikleri, taptıklan, en büyük kuvvet olarak telâkki et tikleri bir totemleri vardı. İnsan iar asırlar boyunca tekâmül ettik çe kâinatın bir yaratıcısı, bütün kuvvetlerin üstünde bir varlık olduğunu anladılar, lrşad edici pey gamberler çıktı. Beşeriyet kitleler halinde bu peygamberlerin göster diği yoldan gitti. Netice itibarile bugünkü mevcut dinler meydana geldi. Kısa bir muhaddemeden son ra mevzuumuza gelelim.
C. H. P. sinin altı okundan biri si de malûm oldıığn üzere Lâiklik ti. Lâikliği lügati manâda değil de, umumî manâda ele alacak olur sak din ve dünya işlerinin birbirin den daima ayrı tutulmasını tefhim eder. Yarın maziye kadar bu iki ayrı dâvanın birbirine alet e-dilmesinden ne gibi fena neticeler doğduğunu hepimiz pekâlâ biliriz. Lâkin din ile dünya işlerini birbi rinden ayırdık diye denimizi bir ta rafa atıp sadece dünya dertlerde uğraşmamız da doğru birşey değil
Çünkü yolundan yürüdüğümüz İslâmiyet —diğer din sahihleri hoş görsünler, herkes kendi dinini met heder— her cihetten en üstün dindir. Hattâ meşhur İngiliz mi Bernard Şav şpyle diyor:
— lngilterede Demokrasi o dar tekâmül etmiştir ki; bundan sonrası müslümanhktır.
Bir Garblı âlim tarafından lenen bu cümlenin felsefesini kes kendine göre yapabilir.
Evvelâ İmam— Hatip mekteple rini elimize alalım. İmamlar Müs lüman dininin iuraatçilaın olduğun dan, İslâm kişinin doğumundan __Allah geçinden versin {ölümü ne kadar muhtaç olduğu kimseler dir. Madem ki böyledir hepimiz ar zu ederiz ki din adamlarımız hürmete şayan, ilmen yüksek fazıl İrimseler olsun. Yİnö teessür ve te essütlo zikretmek isterim ki, bazı din adamlarımız yukarda arzetti ğim vasıflardan mahrumdur. Ya lunda tetkik edilecek olursa bazı düşkün kimseler yalan yalnış bir şeyler ezberleyip, İmamlığı Mü ezzinüği bir_geçim vasıtası olarak kullanıyorlar. Sebebi ise; hususî surette ihtimamla din adamları yot işt i r il memesi ve mevcut 1arı n-du sıkı bir kontıola tabi tutulma masıdır. Tasavvur ediniz bir kere üstü başı perişan yama içinde, ses ve tecvitten mahrum, doğru düşürt konuşmasını bilmeyen bir İmamın aı kasında durupta namaz kılınasım canınız ister mi?.(
• •
bir âli-
ka-
söy her
Bir kaç ey evvel Musevi bir alı babmun akrabası vefat etti. Do yısile Havra ya gitmek fırsatını buldum. Şişhanedeki Havraya g. diğim vakit doğrusu ha)retiı mucib oldu. Döşemeler itina ile s. linmiş, ufak bir kir yok. Kanape-ler, duvarlara asılmış levhalar, ma tem tülleri hakeza. Hahamların yinişleri teşbihi caizse Loıd gi». Balkonda kadındır aşağıda erkt\ 1er herkes hürmet vakfesinde. I de bizimkilerdeki sükûneti, teiniz ği gözümün önüne getirerek ula bir mukayese yaptım. Doğrus yüreğim sızladL Başka bir Mas» viye Havranın ve Halfhmların va ridatmm nereden geldiğini sot dum: Müsevi cemaatten dedi. Y ni bütün Musevukr aydan aya lirleri nisbetinde teberruda bulunu) larmış, Habamîarm maaşı aydı, dört yüz—bez ylız liraya gelirmiş. Zenginlerimizin kulakları çınlasın Şişlide yapılmakta olan camie ail Abidin Daver üstadımızın bir yaz sim okuduğum zurnan kendi hes:. bıma yüzüm ^uzatmıştı. Netice iti barile; imam — Hatip mektepler nin yeniden ihyamı, mevcut din a damlarımızın sıkı o ir kontrola ta bi tutulması, camilerimizin tamiı ve temizliğinin caima göz önünde bulundurulması zaruridir, Böyk devam edecek olursa arkasında nr maza duracak ne bir îmam ne dr mabede giriyorum diye ayaklı mızı çıkaracağımız tek cami ouk mıyacağız.
Mekteplerdeki din derslerine ge ünce:
Aslına bakacak olursak: Vaktimizin müsait olmayışından mı. ıh nıalkârhğımızdan mı. yoksa asrilikten mi (!) nedendir bilmem • ' de doksanımız ııaadette kusur -yoruz. Bir k&lb temizliğidir g ■ yor. Dünyada bu temizliğin d)-r -■ cesi pek bilinmiyorsa da her1 öte tarafta kimin kalbi cilâlı k -ninki lüç boy a görmemiş kurul ya benzediği meydana çıknz Ne ise birbirimizin vicdan hürr tine karışmaya hakkımız yok. H kes kendisinin ne olduğunu pe( lâ bilir. Yaşı y.*-nüden fazla o larımız aşuğı ynıkan Islâm'y ( ı kaidelerine vâkıftır. Kimimiz v-de sureti mabsıısata, daha ya-' rımız ise mvkiefûerde öğrenm - * dir. Lâkiu devrimizin bin bir şıkî. tısı, gailenin fazlalığı yeni yet s . lerimize suı*eti mahsusada derslerini okutmak imkânın’ miyor. Mekteplerde de okutulno yınca din babsi üzerinde tanrım », cahil gençler «işiyor. Bu vaz» » tin böylocv d( ■ j 1 ( ttiğiııi farsak İki üç nesil sonra dinini biten
makla gösterilesi k dereceye ı: i cek. Pek tabii lıiçbiriruız böyle ou j şeyi arzu etmiyoruz. Bir inşamı en mlişkil anında telaffuz ehiğ kelime Allah kelimesidir. Öliinı şeğindeki bir insanuı, düşman! burun buruna süngü hücumur(r geçmiş Mehmedçiğin nidaları 1 bunu ispat etmez mi?... Binaenaleyh mekteplerimizde bir progv tr dahilinde hakikaten malûmatlı iv çalarla katiyyen taassuba mey! t miyerek din dersleri okutmak r.( k zaruridir kanaatindeyim. Bilmem aziz okuyucularım ne buyururlar





27 NİSAN 1948
SAYFA: 5
a.
Kızıl Kâbus İtalya9 dan nasıl kalktı ?
i
fBaştarafı 1 incide) terinden çıkarmağa çalışıyorlardı, bazıları paralarını dolara çevirerek vaziyetlerini sağlamak kay-gusuna düşmüşlerdi. Bu yüzden se çim esnasında Italyan lirasına nis betle doların kıymeti birdenbire yüksehvermişti.
Sözün kısası, komünistlerin seçimleri kazanmaları ihtimali karşısında İtalya huzurunu kaybetmişti.
işte seçimlerde komünistlerin büyük bir ekseriyet kazanamama-ları bu huzursuzluğa son verdi, ve hiç bir şeyin değişmiyeceğinc herkeste kanaat hasıl oldu. Miltet ge uiş bir nefes aldı.
ltalyada bir komünist idaresinin Kurulması ihtimali, Avrupayı ve Amerikayı da telâşa düşürmüştü. Komünistlerin iktidara gelmelerine Amerikanın müsaade etmiyece-ği anlaşılıyor ve bu yüzden Avru-pada bir dahili harbi safhasının başlamasından korkuluyordu. Bugün bu kâbus da ortadan kalktı ve Amerika. Italyan milleti gibi, geniş bir nefes aldı.
Hükümet partisinin seçimleri ka zanmasında bir çok âmillerin tesirleri olmuştur. Seçim arefesiııde Çekoslovakyada vukubulaıı komünist darbesi, İtalyanların gözünü açtı, o vakite kadar Italyaıılar komünist idaresinden korkmuyor, «Burada komünizm olsa bile korkunç bir şekil almaz' diyorlardı. Çekoslovakya misali onları korkut tu, ikinci büyük âmil, Vatikan oldu. Vatikan en ücra köylere kadar uzanan teşkilâtile seçim mücadelesine karıştı ve antikomünist propagandaya kıtvvet verdi. Nihayet İngiltere, Fransa ve Amerikanın Tiryesteyi Italyanlara geri vermek istemelerine mukabil Rus-yanın bu teklifi reddetmesi İtalyanların karar vermeelrini kolaylaştırdı.
Seçimde Amerikan propagandasının da büyük tesirleri oldu. Ame rika, Italyan seçimlerini, kendi seçimleri imiş gibi âdeta doğrudan doğruya idare etti. Hükümet partisinin seçim mücadelesini hususî surette gönderilen Amerikan mütehassısları sevk ve idare ettiler, Vaşingtonuıı bir taraftan komü-nistııist Italyaya yardrnı etmiyece-ği tehdidi, öte taraftan vapur dolusu erzak göndermek, Tiryesteyi geri vermek. Milletler Meclisine ItaljT.uııı kabulünü istemek gibi okşamaları ltalyada efkârı unıu-nıiyenin Amerika lehine dönmesine hizmet etti. Zateu seçim mücadelesi son safhasında şu nokta ü-zerinde toplanmıştı: Ya Amerika, ya Rusya, halkın isteği tabiî Ame rikavı tercih etti. Hattâ denilebilir ki seçimleri De Gaspnri değil Amerika kazandı.
Şimdi İtalyan efkârını meşgul e-deıı iki mesele var: Komünistler bu vaziyet karşısında nasıl bir vaziyet alacaklardır? Sabotaj ve bo.v kotaj h areketlerine baş vurarak hükümetin bu galebesini baltalamağa mı çalışacak, yoksa mağlûbiyetini kabul edip Parlâmento mü ca«ielesile mi iktifa edeceklerdir? İkincisi, hükümet komünistlere karşı nasıl bir tavır takınacaktır? Onların parlâmentoda ve memlekette büyük bir kuvvet halinde ça İLşmalarına müsaade edecek midir? Yoken komünizmi. De Gaspa rinin secim nutuklarında söylediği gibi, kııııun dışı yapmağa teşebbüs ed«/cek midir?
I
önümüzdeki hafta ve aylar için de aydınlanması lâzım gelen noktalar bunlardır, iki taraftan biri sert hareketi tercih ederse, memlekette bir dahilî harbin başlaması ihtimali yoktur.
Italyan seçimleri şunu göstermiştir: Komünistler 946 seçimlerinde kazandıkları mevkii mulıafa za etmişlerdir. Fakat diğer küçük partilere rey veren halkın çoğu bu defa De Gaspariııin partisini tercih etmişlerdir. Bu suretle küçük partiler tamamen silik bir ha le düşmüş, buna mukabil iki kuvvetli blok teşekkül etmiştir. Hıristiyan Demokratınım mecliste 308 mebuslarına karşı komünistlerin 190 âzası vardır. Diğer küçük par tilerin de çoğu hükümete meyaldır. Bu sebeble De Gasperi hükümeti Meclislerde mutlak bir ekseriyete sahilidir. Bu sayede Cum-hurreisi, meclis reisleri de taraflarından seçilecektir.
Italyan seçimlerinin bu yi vermesi, diğer Avrupa
l^etleriııde, komünist hareketleri de zayıflatacaktır.
Onun için İtalya ye Avrupa ü-zerindeki kâbus kalkmış bulunmaktadır.
onların
netice-memle-
Halimoğlu



affetmiyor!





Rus taburları çarpışıyor
-M5 -----------
fBaştarafı 1 incide)
derileceğim söylemiştir,
Kavukçu bir Rus yarbayının vurulup öldüğünü ve diğer bir Rus subayının Arab gönüllüleri tarafın dan yakalanarak asıldığını beyan etmiştir, Arab lideri bu subayların hüviyetlerini tespit eden evrakın Birleşmiş Milletler Teşkilâtına gn derileceğim söylemlztir,
AKRA’NIN TOPA TUTULUŞU
Hayfa: 16 (AP) — Akkâ şehrile hapishaneyi Yahudllerin topa tut tukları anlaşılmaktadır.
Ingiliz askeri makamlarına göre, Yahudller Akkçnm dışındaki Na-poleon tepesine havan toplan yerleştirerek, Haytadan kaçan Arab-larla tıklım tıklım bir halde olan Akkâ şehrine 50 kadar mermi atmış lav ve bu sabah erken bir saatte İn giliz bataryaları Yahudi havan pu mevzilerini susturmuştur,
AKKÂ BOMBARDIMANININ
TAFSİLÂTI
Kudüs: 26 (AP) —Bugün Akkâ şehrine hâkim Napoleon tepesinde ki Arab Havan topu bataryaları Ak kâ hapishanesini bombardıman etmişler ve karışıklıktan İstifade e-den 140 Arab mahpus kaçmışlardır .
Ingiliz askerî makamlarına göre
şehrin bombardımanı şafağa kadar sürmüş ve ancak İngiliz batac yalarının tepeyi bombardımana başlamaları üzerine kesilmiştir, Arabların, tamamile kendilerine ait bir şehir olan Akkâyı ne sebep le topa tuttukları henüz anlaşılandı mıştır, Hâdhe neticesinde ölen veya yaralananların da sayısı henüz malûm değildir,
lafa savaşları de\am ediyor
Şam: 26 (A.A.) — Arab Kurtuluş kuvvetleri başkumandanlığa nın tebliğinde şöyle denilmekte -dir:
KAÇAN MAHKUMLAR
Kudüs: 26 (A A,) — Akkâ hapta hanesinin damına havan topu a * şi açıldığı Sırada 140 Arab mahkum karışıklıktan istifade edereûc kaçmıştır,
Yafa muharebesi ayni şiddet?, devam etmektedir. Cesaretle çarp, şan latalarımız mevzilerini muhafaza etmektedirler. Kıtaların-rı düşmanm milkemer hücumların; ağır kayıblarla tardetınişlerdir. Düşman gittikçe büyük kuvvetler le taarruza devam etmektedir. Hx ganalı. Akkâ'ya kar t taarruz, geçmiştir. Muharebe bu kesünû şidd'^tlc devam etmektedir.
Diğer taraftan Arab Birliği si yasî komisyonundaki Lübnan heyeti, Filistin hakkıtıdaki haberlere bütün Arab memleketlerinde sansür konulmasını isti;/'çektir. • Mısır, İrak, ve I.übnun orduların;-vaziyeti
Kahire: 26 (A.A.ı — Ezanum gazetesinin bu akşam iyi haber a-lan hükümet mahfillerine atfe-verdiği bir habere göre bazlUunr kıtaları, Filistin hududu, üzerir.o bulunan başka kuvvetlere iltihae için harekete geçmek enirini ahırlardır. Gazete, Ingilizlir Filistir tahliye etmeden evvel bu memlekete muntazam kıtalar gönderilmesi hususunda Arab memleketleri tarafından verilen karar ger ğince Mısır ordusunun vazife başına çağrıldığını ilâve etmekte dir.
Kahire: 26 (A.A. — Arab Bir liginin iyi haber alan mahfiDerir.-de bugün öğrenildiğine göre İrak ordusunun ikinci motörlü tümen. Filistin? gitmek üz£re bugün Bağ-daddan Aınmana hareket etmiştir. Mustafa Rngıb paşanın kumandasında hu tünıeniD 50 kada' İngiliz muharebe uçağından mürek keb bir t( -kil tarafından destekler mekte olduğu sanılmaktadır. B tümenin 10 güne kadar Filisi e topraklarına gireceği sanılmaktadır.
Kahire: 26 (A.A.) — El Ahran gazetesine beyanatta bulunan Lüb nan İçişleri Bakanı ve Birleşmiş Milletler Kurulunda Lübnan delegesi Camilie Chamoun şöyle demiştir:
«Yahudil -tin bizden önce harekete geçmesine meydan vermedir Arab ordularının simdi Filistin, istilâ etmeleri lâzımdır. Ve bu suretle büyük devletleri bir oldu bic ti karşısında bırakmak zorundayız.»
ARAB BİRLİĞİNİN KARARLARI
Kahire: 26 (AA. )— Arab Birliği çevrelerinden bildirildiğine göre Anı man toplantısında alınan kararlar tamamile askerî mahiyette olmuş tur. Kararların aşağıdaki dört nok tada toplandığı açıklanmıştır:
1 — Filistindekl askerî Arab c, •• Jetleri hepsi İştirak edecektir,
2 — Arab ordularının her ba kendilerine mahsus harekât sala, lan almışlardır,
3 — Askeri hareketler tek kon. ta altında tanzim olunacaktır,
4 — Petrolün boru yollle Hayta; a getirilmesi işine son verilecektir
HAYFAYA AKITILAN PETROL * KESİLDİ
Hayfa: 26 (AJP) — Tasfiye edil mek ve harice sevk için İrak melerinden Pipeline ile Hayfaya s kırılmakta olan petrol bugün kes. iniştir,
»«ıiMioıuııııııiiiıııııııııaauıiiiıınacMit» İngiliz Kral ve Kraliçesinin evlenme yıldönümü
Londra: 26 (AP) — Kral Oeorgı ve kraliçe Ellsabeth’ln izdivaçlar) nm 25 inci yıldönümü münâsebetle bugün İngiliz imparatorluğu ca miasına dalıll bütün memleketlerde şenlik ve merasimler yapılma tır,
En parlak tören Londrada o]mu^ ve şafaktım itibaren sokakları do? duran yiizblnlcrce kişi, saltanat ; rabalarlle Buckiııgham sarayındar St. Paul k.ıtedralına giden kral alk sini candan alkışlamışlardır
Kralla kraliçeyi ilk tebrik eder, ler Prenses Elizabelh'le prens Phi lip olmuşlardır ,
(Baştarafı 4 üncüdeı le bir atıfet tecelli eder de müste-hak olanlar bundan faydalanırlar* dedi.
SİNAN TEKELİ OĞLUNUN TAKRİRLERİ
Müteakiben Ticaret Bakanı Kür sllye gelerek. « Sinan Tetelloğlunun sekiz önergesi vardır, Lâzım gelen tetkikler yapılarak cevaplar hazır lanmıştır. Önergeler çeşitli konu lar ihtiva ediyor, Çoğu geçmiş, hâ diselere dair suallerdir, İkisi gün deme »hamiştir, Bunlarında gündeme alınmasını lsteriz.n
Teklif kabul edildi, Sinan Tekeli oğlunun önergeleri birer birer o-kunmaya başladı ,
Ticaret Bakanı Gündüzalp. sorgu lara cevaben, 943 senesinde Ameri kada bir firmaya ısmarlanan daha sonra da Vaşington Elçiliğinin mü racaâtile, iptal edilmiş olan silolar siparişi meselesini anlattı, İstanbul da Tatko Şirketinin temsil ettiği bir firmaya 433 dolar mukabilinde 500 çelik silo sipariş edildiğini bilâ hare Vaşington Elçillgnıizin bu fi yatı çok görerek İşin incelendiğini siparişin iptaline karar verildiğini ayni miktar çelik silonun 175 bin küsür dolara başka bir firmaya si pari.Şv edildiğini, buuıııı üzerine, ilk firmanın 31 bin dolar üzerinden tazminat almışsa da mukabilinde fabrikadan meccanen Galvaniz vi da ile plâstak çimento alındığını bun lamı fiyatının hemen hemen tazıııi nata muadil olduğunu anlatmış, ve ofisde mevcut bulunmayan dosyalar hakkında iddialara cevap ve rerek Bakanlık müfettişlerince ya pılan tahkikat sonunda bunların mahkemelerde veya diğer yerlerde olduğunun meydana çıktığım soy lenıiş, Hububat mübadelesi işinde 10 bin ton kadar ihtiyaç fazlası mısırın fasulye, nohutla değiştirildi ğini beyan etmiştir.
SINAN TEKELİOĞLU KÜRSÜDE
Bakam müteakip kürsüye
Tekelioğlu görüyorsunuz ki Toprak ofisi kendi başına, İliç bir kanun ve nizama tabi olmadan hareket e der. Devletin 350 milyon lirasjnı di lediği gibi harcar. Bu müessesede 9 ay raportör olarak bulundum, Suı istimallere ait dosyalar kamilen be pim elimden Seçti, Bu müessesenin Meclisi tamamen umum müdürlüğün emrindedir, Benim bulunduğum zamana alt hiç bir dosya mev kii muameleye konmamıştır, Aşağı yukarı 350 dosya vardır, Hi çbirin-den dolayı kimse ceza görmemiştir, dedi ,
Tekrar kürsüye gelen Ticaret Ba kanı Tekepoğlunun ikinci sorusuna cebap vererek, ofis kendisine ait kanunla kurulmuş, bir müesse sedir. Bakanlık teftiş heyetinin de murakabesine tâbidir dedi ve ofl sin teşkilât ve kadroları .üzerinde İzahatlarda bulundu.
ERENKOYDEKI SİNEMA
Tekelioğlu. Bakandan sonra kur-süre .gelerek Erenköyündeki Orlıon sinemasının kime ait, olduğu hak knjda Bakandan sorduğu suale' GündttzaİP verdiği cevapta. «Bu si nemanın kim? ait olduğunu Ba kanlığımız bilmemektedir, Bilinen cihet bu slneamn Bakanlığım tc.şki lâtındaıı her hangi birine alt olmadığıdır. ) diye cevap verdi,
Tekelioğlu kürsüye gelerek sorular altüst edildiği için hazırlamış olduğu notları bulmakta müş kilâta uğradığını maamafih Türk milletinin bu nıiilıinı dâvasında kendisine yardımcı olacağını temin etti. Bundan 3onra Ticaret Bakanı kürsüye gelerek bütün sorulara birer birer cevab verdi ve her cevabın sonunda Tekelioğlu da Ofisteki yolsuzluklardan,
mallerden bahsetti. Suiistimali sa bit olanların diğer vazifelerde nasıl çahştnıldıklarını sordu ve bu arada bir kısım yolsuzluklar dola yısile dâvanın müruru zamana ıığ ramadan bu meselelere cl konul-

uzun uzadıya Bu arada buğ Ticaret Baka-cümlesinden
mevzuda
masını istedi. Tekelmğlunun sekizinci ve sonuncu önergesi hararet li ve gürültülü sahnelere sebeb oldu. Sorunun birinci maddesinde bazı şirketlerin ve bu anıda Trak şirketinin kimlerden müteşekkil ol duğunun bildirilmesi isteniyordu. Soruya cevab veren Ticaret Bakanı Trak şirketinin de Bekir Kara, Kadir Kara, Ahmed Kara, Mebrure Kara ve diğer arkadaşla rından müteşekkil öldüğünü kay-
detti. Bakan 946 - 947 takvim yılı: içinde Ofis tarafından ihraç edilen mahsulât çeşitleri ile mlkdarları-nı, satın alan firmaları ve sevke-dildikleri memleketleri bildirdi.
Bu arada Ürdün? Bakanlar Kurulu kararile iki partid- dört bin ton buğday ve yine iki partide 3700 ton arpa satılmıştır. lııgilte-reye teahlıüt edilen 125 bin ton buğdaya mukabil 946 da bin ton ve 947 de yüz bin ton teslim edildiğini, bakiye kalan 24 bin tonun stok mevcudüniin daralması karşısında buğday olarak verilemediği 12500 tonunun mis r sevklyatı ile kapatıldığını, bu tealıhütten dolayı Ingiltereye 11500 ton daha buğday borcumuz kıldığını ilâve etti.
Tekelioğlu Bakana cevablar ver di, Memleketten zahire ihracına karar verildiği vakit Ofisin her müracaat edeni sıra; ı koymuşsa da ihraç müsaadesini mavi boncuk kimde ise ona ermiş olduğu ııu ka.vdcderek elindeki dosyadan lâalettâyin bir telgraf alarak oku dıı. Mersinde Hulusi Açıkalına ya zilmiş olan telgrafta satış şartlarının ihracatçı birliklerine bildiril diği, 100 bin ton buğdaj’in 15 Eylülden sonra yeni mahsul vaziyetine göre, verileceği bildirilmekte «Siz de sıraya kondunuz denmek tedir. Telgrafta Atıf inanın imzası vardı.
Bu arada (diğerlerini de oku sesleri) işitildi. Tekelioğlu, zamanı gelince hepsini okuya iğiz, dedi.
Atıf İnanın da ayni şekilde ısrarına cevaben ( Zatıâliniz esasen yazdıklarınızı bilirsiniz şeklinde mukabele etti. Tekelioğlu iııgilte-reye yapılan teslimattaki noksanın da bu tüccara buğday ihracı müsaadesi vermek yüzünden oldu ğunu kaydederek «Bu millet İstik lâl Harbinde tırnaklarile siper ka zarak ve her türlü fedakârlığa kat lanarak bu memleketi 503 kişinin keyfi için kurtarmış değildir. Kim olursa olsun millet muvacehesinde hesab vermek mecburiyetindedir. Millet bizden heaab istiyor. Da ha doğrusu Halk Partisinden lıe-sab istiyor, o büyük adamın kurduğa ve başarılarını dünyanın övdüğü Halk Partisini aıiilet nazarında bu hale düşürenlerden he-sab sorulmalıdır. Kendimizi temiz-liyecek değiliz. Gave eki vaziyetimize gelmektir. Bugüu dışarıdan otuz bin ton zahire almaya çalışı yoruz. Bu vaziyet dahi yolsuzlukların canlı bir isbatidır. Ekmeği bu şekle getirerek hepimizi kaşın dıran insanları cezasız bırakmama' lı. Bugün en zengin Adana muhitinde dahi bir çok insanlar hakikaten açtır. Bir t i - arı bir milyon iki yüz bin lira kâra kavuştur malt için bu lıale sebeb olanlar cezalandırılmamalı mı İhracat muayyen firmalara yaptırılmıştır. Fa kat o şirketlerde domu dolaşır 4Gö bin tonla birlikte a ni noktada top larur. İşte biz o iiokc . ı bulacağız. Demin telgrafını okuduğum şirketler vekile konuş .onsuz satacağız dedikleri halde vekil bu işi arkadaşlarına vermiştir. dedi.
Atıf İnan tekrar konuşuyor
Tekelioğlundan sonca söz alan Atıf lnnn ikinci defa kürsüye gelerek Sinan Tekelioğlu bir gün kür süde başını göstererek Bu çatlak kafa olmasaydı Milli Mücadeleyi yapamazdık» tarzında konuştuğun dan bahisle, maamafih Tekelioğlu ııu kendi iddiası gibi çatlak kafalı olarak ele almadığını söyledi. Bu sırada şiddetli gürültüler oldu. Te

I
karar olmak, bulun-günkü
kelioğlu (Sözünü geri al) diye bağırdı. Başkan Bir arkadaşınızı böyle îtab edemezsin» diye ihtarda bulundu.
Atıf inan: «Kendisinin sözlerini akıllı bir milletvekilinin sözleri olarak alıp cevab veriyorum deyince yeniden bazı gürültüler oldu ve başkan ikinci bir ihtarda bulundu. Atıf inan hakkında yapılan İthamlara dair izahlarda bulundu, day mevzuunu bir nının salâhiyeti olsa dahi o
almanın hükümet meselesi kuvvet ve ehemmiyetinde duğunu belirtti. «Evvelki arkadaşlarımdan yarısından fazla-
sı bugünkü kabineye dahildir dedi. Bekir Karaya manifatura id-hali şartile buğday ihraç müsaadesi verildiğini anlatırken o sıralarda memlekette manifaturaya ne kadar şiddetli ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bir de Demokrat Mil letvekilinin Peki manifatura geldi mi ? şeklindeki sualine cevaben: Gelmiş gelmemiş o başka mesele» dedi.
Sinan Tekelloğlunun şiddetli cevabı
Atıf İnandan sonra kürsüye ge len Tekelioğlu da yine gürültülere sebeb olan şiddetli cevablar verdi ve «Evet akıllı olsaydım, onun gibi yüz elli lira maaşla on senede yüz yirmi bin lira biriktirirdim» dedi ve sözlerini şöyle bitirdi.
(Atıf İnan kaçamak yolile ötekine berikine kurtaramaz.
İşte otuz bin ton buğday olıyo-ruz. Bu işin tahkiki millî bir heyet huzurile olabilir. O zaman benim elde ettiklerimden çok fazla, binlerce dosya ortaya gelecek ve incelenecektir dedi. Başkan sorunun bittiğini bildirdi. Ve vaktin gecikmiş olması dolayısile çarsam ba günü toplanmak üzere oturuma son verildi.
to
Harb telı’ikesi artmıştır
fBaştarafı 1 incide) ğunu söylemiştir. Bu toplantı hak kında nihayet dün malûmat veril-miş ve bu aıada Bıadleyln şunları söylediği bildirilmiştir:
- Bundan üç ay evvel, harb tehli kesinden İhtiyatlı bir lisanla bahsediyorduk, Ben şahsan bugün bu hususta karşınızda daha açık konuşma mecburiyetinde bulunduğuma kaniim. Önümüzde bir harb toh İlkesinin bulunmadığına emin değiliz,»
Vaşington: 26 (A A,) — Dün ve rilen haberlere göre Birleşik Ame rika Genel Kurma s Başkam Onıar Bradley âyâmnm müsellah kuvvetler komisyonunun akdettiği gizli lc tiınada konuşarak şimdiki halde harb ihtimallerinin bundan üç ay evveline kadar daha kuvvetli oldu ğunu söylemiştir. Generalin bu söz leıi sıkı bir şekilde sansür edilmiş tir, General Bradley gizli ifâdesin de demiştir ki: «.Şimdiki halde, bun dan üç ay evvel ihtiyatlı konuştu ğumuz devreye nazaran, birşeyler olabileceğinden daha fazla endişe ediyoruz, Karşımıza bir harb çıkmayacağından emin değiliz, Korniş yon başkahınm bir sualine cevap veren General Bradley mecburi as kerllk teklifinden vaz geçmediğini bildirmiş ve demiştir ki: «.Inglltereye ve bir müddet dayana cak olan herhangi başka bir meni lekele göndereceğimiz ha )a kuvvetle tinden mâda talim ve terbiye görmüş insan ihtiyatları bulundurma ğa mecbursunuz, Meğerki bu kıta da sadece tedafüi bir harbi göze al mı? olasııuz. Aksi takdirde bu kuv veti meydana getirip talim ve tec hl zeolnceye kadar burada kalmak mecburiyetinde olıırsuz, Fakat bü aralık Rusyaya— Rus^adan bah-1 scttiğinıiz hepimizce malumdur— hiic'4») etmek için İcap eden lstlnad noktası elinizden çıkmış olabilir.
Bulgaristan Türkleri
fBaştarafı 1 İncide)
Sofyadan verdiği habere atfen Türk azınlığı başmüftisi! Bay A-kif Osmanov Bulgaristandaki Türklerin Bulgarlar tarafından fe na muameleye maruz kalmadıklarını bütün siyasî ve dinî İrak ve »hürriyetlerine sahib olduklarını ken dilerine mahsus mekteb ve gazete leri bulunduklarını bildirmiş ve «Yeni Sabah ı katiyette yalanlamış.
Bİz’Bay Akif Osmanova Bulga-ristanda rulunan Türk kardeşleri mizin siyaai hakları hakkında değil onun mensub olduğu ve başında bulunduğu din müessesesi ve di nî vazifeleri ite ile mükellef teşkilâtı hakkında tek bir sual sormak arzusunda vız.
W
Eay Akif Osmanov Bulgaristan da Türk azınlığının dinine tecavüz milletine tecavüz dive bir tazvlk * • yoktur diyorsunuz... O halde bize eevab veriniz.
Bulgaristanın en fazla Türk bulunan Ardino (Eğridere) ilçenizde teşkilâtınıza mensub bir «müfti-niz var. Kendisinin meşhur 9 eylül inkılâbından evvelki ismi Ahmed Emin iken bu tarihten sonra ilçe Vatan Cebhesi komitesi önüne davet edilerek Bulgar olmasını ve Bulgar olduğu anda da ilçe müfti liğiııe getirileceğini aksi takdirde bahsettiğiniz hürriyetten favdaln-nanııyacağıııı bildirdiklerini ve bu kanı bozuğun da bunu kabul ederek ismini Ahmed Eminden Tonu Bareev’e çevirdiğini küçük oğlunun da ismini Dian koyduğunu ve bu zatın bugün dinine bağlı saf ve asıl Müslüman kard«?şterimize dinî önderlik yaptığını biliyor musunuz? Kocaelide müfti bir gölge o-larak bırakılan bütün işlerin bir kömüniat tarafından idare edildil-diğini Filibedv cemaat işlerinin Çingenelere veribliğini biliyor musunuz?
Bütün bunların doğru olduğunu bildiğiniz halde Mustafa Asım ite birteşerek Müslümanlığa ve Türklüğe karşı âkt olarak kullan dığıııızı kabul ederseniz. Bıılgaris tanın meşhur kızıl papasile- el birliği ettiğinize Müslüman ve Türklük âleminde kimsenin şaşnıı-yacağına inanabilir misiniz?
«Yeni Sahalı ın yalanlarına değil asıl yalanlarınıza Türklük âleminde inanan olmadığına da emin olunuz.

Hitlere emir veren
i are â niri fBaştarafı J incide) fin 2 inci günü ovnaııma saati
•»
geldiği sırada Emniyet Âmiri
AB * * M
I
Hulûsi Ölmez komiser muavin-j lerini E.ılkevi salonuna göndererek piyesin oynatılmasını yasal' etmiştir. Bu arada Maarif memuru vekili Reşat bunun se-1 bebini sormuş. Muavinler kendilerinin bilmediklerini Emni-/* v., Ar.n. üPİnd.n ............................... rjyayete gft,.e
de (H. 80» de Tâif şehrinde vefat eyledi. Ve başka bir riva-yete göre de, Abdalındık lbııi Ziibayrı bırakmadı, meşhur Haccâc'ın kumandasında bir or du sevkeyledi. Huccâc Melikeyi muhasara ve zabtedip îbni Zü-bavrı şehid eyledikten sonra Mohammed B. Haııcf\ e de Ab-
• dalmelike biat etti. O sıralav-da imam Zeynelâbidiıı dahi ha-[ yatta idi, amma ibadet ve ilim-, den başka hiçbir meseleye ka-[ rışmazdı. lbni Hanefiye 80 se-, nesinde Tâifte, Zeynelâbidin ise ' 04 yılında Medinede vefat eyle-ı diler.
; îste (Muhtar) ın bir adı ve ya lâkabı da Koysan oluşundan dolavı Keysaniye adını alan Şia kökü bu suretle var olmuştur.
Muhtar B. Uhavad Alsakkufî turlii fesid te’vilat ile kendine peygamberlik pavesi verdiği gibi bir takım âletler »'e tedbir-’ :,o d(* uı .“özünü bovar,
aldatıp kandırarak kendine V--------------------------—
yet Amirliğinden sorulmasını, söylemişlerdir. Bunun üzerine? bir öğretmen sinemada bulunan j Emniyet âmirine vaziyeti sor-î muş. Bu eser. Teeedüt fikrini balta hapçıdır. Belki İstanbul ( muhitinde gösterilebilir, fakat* tura halkı bu eseri ters anlar.J cevabını Kendisinden yazılı bir] emir istenmiş buna karşı da şu cevabı vermiştir: '
— Yazılı emir vermek mecburiyet inde değilim. Polis ve se-lâbivet kanununa dayanarak bu emri veriyorum. Emir kafidir.» Emniyet amiri iki komiserle bir polis memurunu tekrar Halkevi-nr göndermiştir. Bir hâdisenin cd ’ iaşına meydan vermemek i-c n nıüsrımere komitesi bu piyesin ov natıl masın ra sarfı ııa-! zar «diniştir. Durum bugün ilgili pi'ikamlara bildirilmiştir. «
Eser varın ve öbür gün üst' iafp o’/natılacaktir. Hitlervnri' erdi- veren Emniyet âmiri alev-] lur-• Hnlkeri Başkanı, Hnll(-( ' ■ «ı m&nevlşalısıtıa taarruz] edildiğini bildirerek ilgililer müracaatlarda bulunmuşlardır-

hücumla kendisini Vaziyet meydanda.
'A
gelen

Rendova geliyor fBaştarafı 1 incideJ Norfolk’dan hareket edecek olan USS Siboney takriben 15 Mayısta uçakların ikinci grupunu lstanbula getirecektir.
Amerika Birleşik Devletleri bahrivesinden albay F. H. Taylor’un kumandası altında bulunan ve 15 Haziranda Norfolkdan hareket edecek olan USS Palan takri ben 1 Temmuzda uçakların üçüncü grubunu lstanbula nakledecektir.
Nihayet Atıf Inard.-n lıesab sorulacak nıı?
fBastnrrtfı I incide) kuvvetle muhtemeldir.
C.H.P. Meclis Grupunun bu günkü mühim toplantısı
Ankara 26: (Hususî) —Halk Partisi Meslis grupunun yarın yapacağı toplantıda Atıf İnan hakkında Meclis tahkikatı açılması bakındaki Şahin Laçiniıı takririnin mevzuu bahis edilerek Partinin takib edeceği hattı hareketin tayin edilmesi süratle muhtemeldir.
Bundan başka grupun yarııı-

ki toplantısında din mes’tlesi üzerindeki raporun ikinci kısmı görüşülecektir. _______ _____
11ı-
YHza»: ISalf Ofgan

Beşiktaş Halkevi Sosyal Yardım Kolu Menfaatine 29/4 '948 perşembe gecesi saat 20.30 dan sabaha kadıır Konak (Tokatlıyan) salonlarında Konağın en nefis yemeklerile senenin en biLvük ve son saz ve ses topluluğa bütün sanatkârlar bir arada (burada bulunmayan iki sanatkâr hariç)
İB3AHÎM ÖZGÜR ve K0WK CAZI
Kristal ve Pcrilıan salonları saz ve ses heyetlerine ilâveten
San’atkâr ZEHRA EİLİR vehUSTıFA ÇAĞLAR
Birçok sürprizler. Zengin ve eğlenceli piyango, Kotyon
Çok az yer kalmıştır. Davetiyelerini Konak müdüriyetinde almak-da acele ediniz.
Tefrika IV. î fi 3
Keysan ve muhtar — Şehrestanî ne diyor? — (Din. raciile itaattir} den çıkan mânalar! İslâm tarihinin karanlık ve korkunç bir siması — Amca ile yeğen kârlar — Kerbelânın intikamı — Mchciiliğin alâmetleri Yalancının yalanları! — Güvercin melekler! — hiret — Öldükten sonra ruhun hayvanlara arçişi
bağlardı.
Gûya, her şahsın bir ruhu olduğu gibi Kuı ân âyetlerinden her birinin görünüşünden mada bir ruhu vatmış, ki bu - tevil esrarı na ' aku o'u- i:la bilinilmiş. Esrarı "hum ve ‘ lavın ent’üsî afaki tatbikatı ile batına göre zahirin tasvir ve te'vilini hep Hazreti Ali bilir miş, ondan oğlu mehdî Moham


I

II
* •
Yine
Altın tepside
Keysaniyc’nin gurib inançları
Tövbe-
M elidi!
kesik kelleler! —
Dıınya ve A-Bir devleti batıran ve yeni bir devlet ku ran Şi'a ftrkalori
med B. Hanefiv’ye intikal eyle misti, (Ellezî enzelelkur’an, Beymiş ve Muhtar da onun resulü, emini, veziri olduğundan bütün bu gizli bilgilere sshib olmuş i-miş!
Bu kadarla kalmanıışdır, ken disıue \aiıiy geldiğini söyle» ve sözde Kur’âıı âyetlerine benzetilmiş sûreler nazil olduğunu da iddia eylerdi. Böyle bir takım karışık ibarelerde tertip eylc-
yenelfurkan ve Şerraalimân ve Kcrihelisyan...) biçiminde uy-durnıala»a revaç ••erdi. Gailıden haber vermeğe de başladı, bir muharebede galip geleceklerini kumandanlarına öncüden bildir iniş idi. İş aksine gitti, asker bozu’unca kuır.andnn. neden do layı haber verdiğinin hilafı çık tığını sorunca, koca yalancı hiç

istifini bozmadan:
— Haktaâlâ bana muzaffer olacağımızı bildirmişti. Sonra,] Beda’ eyledi, yani hâdise ilk i-radesinin alesi şeklinde zahiri oldu! |
Buyuruyor, dinleyen abdalın] inanıp inanmadığını tarih bize
söylemiyor, amma her asırda i böyle hilekâr ve hokkabazların ardlarına milyonlarca insan sil W rülerini katarak, kasablık koyunlun mezbahaya sevkeder gibi harb meydanlarına sürdük lerini hepimiz de biliyor ve gö-i riiyoruz! ;
Muhtar kafesler içinde beyaz^ güvercinler besler, bunları sak lı tutar, muharebe sırasında gizlice havaya uçurur, sonra askerlerini:
— Ben size, Allalıtaâlâ bize] yanlını edecek, melekleri imda-( d ınııza gönderecek demedim mi] idi. işte, uçuştuklarını gördük leriniz hep Meiâikedir, beyaz; güvercinler suretine girerek bi( ze muavenete gelmişlerdir; . ]
(Devamı var)
Marshall- Bidault Bevin mülakatı
VaşJııgton: 26 (A,A.) — Yalan!u. malara rağmen, Amerikalılarar, -sı konferansından bir az aceley dönmüş olan M. Mar.-Aıaljin avde tindenberi İngiiiz be Fransız Dısif leri Bakaularije American Dışişleri Bakanı arasında bir görüşmenin vu leuunun İhtimal dahilinde bulunduğu tekrar bahis mevzuu c^ılmer: tedir,
lU
SAYFa: *
Mİ BAHAR
il NİSAN )91f»

| Vapur Seferleri |

Uğrayacağı Limanlar
Deniz Acentası
Mayısda
»
»
Malta, Marsilya, Cenova
Triyeste
Anvers, Rotterdanı Amsterdam, Hamburg Pire, Napoli, Cenova
Anvers, Rotterdanı, Amsterdam, Hamburg
Hudavendigâr han Galata
Telefon: 40919
LİBERTA FORSVİK ORESTE OPEROSİTA ORİON
A d re 11 FRATELLî SPERCO
F ra te İli Sperco
Seyahat Bürosu
Vapurun ismi
Hareket tarihi

■ Linıanunızdaıhr
9
4
15
15


foâbkoviç..
I Vapur İl&nlan
I

TRANSMARIN
İsveç Vapur Kumpanyası Helsinborg s /1 H E R A
3. Mayıs/948 Bekleniyor Hamburg, Rotterdam ve An-versten- Bu limanlar İçin yük tabu] eder
s/s BECKY
(-8/5/ 948 Ayni limanlardan ve İçin s / s U L L A
25-29/5/948 Yukarıda gösterilen Umanlardan yük getirecek ve ayni limanlar için yüfc kabul eder
STEVENSON ÜNE
Şimali Amerika muntazam hattı s/s DİANA
H. PONCHELET
5,'Mayis/948 de Nevyorktan Bekleniyor
H. PAYKURİC
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan İçin
Yugoiinya - Riyoka s/s Hercegovina l-'ilâ-4/Mayıs/948
Tlryeste ve Rivakadan yük gttirir ve ou limanlar, için yük kabul ederler.

Muüki Bahisleri
Musikimizin nazariye ve esasları hakkında
Sayfiye yerlerine fazla un verilecek
Sayfiye mevsiminin yaklaşması dojayıslle belediye, sayfiye yerle rinde fırınların un istihkaklarını arttırmağa karar vermiştir.,
Bu münâsebetle, bu hafta içinde beleeyye nıümessllcrile, Toprak mah silileri ofisinde bir toplantı yapıla rak, fazla İstihkak miktarı tesblt edilecektir.
Diğer taraftan muvazeneyi temin maksadde şehir içindeki fırınlara verilen un miktarı azaltılacaktır.

Zayi
I. E, T. T, İdaresinin vermiş olduğu hüviyet varakası ve tramvay Pasosunu zayi ettiğimden yenisini alacağım eskisinin hükmü yoktur, Adil Cudi Feriköy Evronoa Zade Sokak: No: 9
Yazlık Muhtelif Renklerde KAŞE PANTALON

300,000 4
1 — Yukarıda miktan yazılı maddeler pazarlıkla satın alınacaktır,
2 — Pazarlık 10 Mayıs 948 pazartesi günü saat 15 de Kabataşta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi Alım Komisyonunda yapılacaktır,
3 — Şartlaşma hergün adı geçen şubeden alınabilir,
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte teklif edecekleri fiyat üzerin den yüzde 7,5 güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona gelmele-rl,
5 — idare kısmen veya tamamen ihalede serbesttir, (4481)
Tekel Genel Müdürlüğünden: l
Birinci nevi gom dinamit 50.000 kilo I
İkinci nevi gom dinamit 260-000 »
t, Boısasmın 20/.1/948 Fiyatları
Londra
Nevyork
Paris
Cenevre
Amsterdam
Brüksel
Prag
Stokhojm
Lizbon
ESHAM VE TAHVİLÂT
7 941 Demiryolu 3
Kalkınma 1
Kalkjn ma 2
Millî Mtldafa 3 îş Bankası nama
11.3858 280—
1 3060
66.7270
305,5468
6 3887 5,60
77 8860
11,2495
STAUBO L1E
Oslo, Norveç vapur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferleri, s/s Kcng Haakorc VII 28/Nisan/948 m / s HA V 20/MayıS/948 s/sSÖNNAVİND 20/HazJran 948
Yukarıdaki vapur Nevyorktan limanımız;-, mal getirecek ve limanımızdan LATAKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve NEVYORK İçin yük ve yolcu kabul eder. Bütün tafsilât için Galata Tophane Eski Yolcu Salonu karşısında Frank Han 3- Kata | müracaat Tel: 44707/8

rs

(Baştarajı 4 üncüde)
Konservatuvan heyeti işte bu nokta dn saplanmış kalmış ve Çargâh dizi sindeki Frenkanslan cazip bulmuş tur. Hocam bu yeni diziyi keşfettik ten sonra madamlarımızın seyirle rini bu esasa göre yeniden incelemek lüzumunu dahi hissetmiş ise de son günlerinde bu ciheti ikıııa le ömrü vefa etmedi. Onun göster dlği bu yoldan ben yürümekte isem de sıhhi durumum bu işi süratle bl tirmeme imkân vermediğinden bir zaman daha uğraşmak mecburiye tindeyim, bununla beraber size bu perdelerin nasıl ve nerelerde kulla mldığma dair misal vereyim. Bu misal tuttuğumuz yolun sakat olma dığmı göstermeye belki kifayet e-der. ilerde daha fazla maruzatta bulunabileceğimi ümid ediyorum: Hisar makamı Hisar perdesini kul landığı nağmelere münhasır olmak üzere Hisar peıdesinden sonra Çar gâh perdesini değil ondan bir İrh3 Dik olan Niyaz perdesini kullanır, Halbuki musikişinaslar bunu Çargâh perdesi zannederler fakat icra at esnasında bu perdeyi biraz daha dik basarlar. Nitekim Şehnaz makamı da Şehnaz perdesinden sonra Acem ycıine Nevruz perdesini kul-lanır. Bu durum karşısında bu dizi İle hangi tarihte, kim tarafından ilk defa eser bestelendiğini arama ğa lüzum bile yoktur. Bu sesler Türk musikisi ile beraber doğmuş tur. Ancak ilmi bir şekilde keşf ve İzah edilerek Frekanslarının dizimi ze idhali keyfiyeti şimdi mümkün olmuştur. Hulâsa olarak şunu arze deyim ki hocamın keşfeylediği bu dizi Türk musikisinin hakiki mahi yetini meydana koymuştur. Eski mu siki ustadları belki bunun farkında idiler fakat eserlerinde böyle bir bil giye ras gelmiyoruz. İcıaatise bu sesleri istiyor ve kullanıyor, bizim musikimiz elli senedir ilerliyeme-^duşundan hu vadide semereli çalışmalara ras gelmiyoruz. Her i-tekâmül esas olduğuna göre musikide de bunu kabul etmemek i sabetli bir hareket olmaz. Her ye nl şeye karşı'bir reaksiyon âdet ol duğundan biz bu vadideki fikri mü cadcleye seve seve atılmış bulunu yoruz. Bir gün dâvamızın doğruluğu
ııu tasdik ve kabul olunacağından eminiz-
Yazılarımızda daJma sizin ilim ve musiki adlı eserinizi hedef tutmayı adet ettiğim noktasına gelince bu doğrudur, Çünkü eserinizi ü zerinde durmaya değerli bulmuşuz dur- ilim lisanı İle konuşan başka bir eser elde mevcud değildir, Eski eserlerdeki malûmat hem kâfi de ğll hem de açık ve vazıh olarak ya zjlnıamıştır, Konservatuvarda oku tulan dersleri ve bastırılan notlan üzerinde fazla tavakkuf etmeye de geril bulmadığımız için yalınız hatalarını zikretmekle İktifa ettik. B1 zim gayemiz yalnız musikimize hlz met etmekten ibarettir. Nitekim hocam da yeni keşf ettiği diziyi bü yük bir tevazu eseri olarak bir zaman bir İcad olarak kendisine ma Jetınek İstememiş ve onu musikimi ze maletmiş ve benim yazılarımda da bu noktayı göz önünde bulunduı mamı emretmişlerdir. Merakla bek lediğlm vald buyurulan cevaplanın zı büyük bir memnuniyetle okumağa amade bulunduğumu derin saygılarımla arzeylerlm-
Ekrem Karadeniz
Düzcs Kız San’at
Okulu gezi kursları
----o----
Kazamız köylerinde ve Akçako-cada açılan kurslar çok rağbet gördü. Çalışmaları tesbit eden sergiler de açıldı (
Düzce, (Hususî) — Akşam Kız Sanat okuluna bağlı köy kadınları gezici dikiş, biçki kursu beş sene evvel Cumayeri, Kıs la, ı_ aliyete geçmiş ve ayrıca Akçakoca ilçesinde de açılmıştı. Fa- . aliveti yedi ay devam eden bu gezici kurslar halkımız tarafın- ; dan çok rağbet görmektedir. Gezici dikiş, biçki kursu sno olarak Akçakoca kazasında açıl iniştir. Faaliyetini güzel bir sevgi ile halka teşhir eden kurs çalışmaları takdirle karşılanmış tır. Gezici kursu öğretmeni Mü-berra Durakları başarılarından dolayı tebrik ederiz.

1948

Perşembe


Atatürk Bulvarın daki Belediye ar salarının satış
• • 1 +4
gunudur 5501

Milli Eğitim Bakanı a'iin şehrimize geldi
Milî Eğitim Bakanı Re&al Şemsettin Sirer, yanında ilk öğretim genel müdürü Yunus [Kâzım Könü, olduğu halde dün ►abalı şehrimize gelmiştir.
Bakan, bu defa gehrimizde bir kaç gün kalacak ve öğreti r?' müesseselerinde tetkikler-ISe bulunacaktır»
liraya
Kalite kuma? B İ R İ N C
İ
Iff ilik
Maizeına
/
R
1
N
C
t
İbrahim İrgöran Sultanhamam Dikranyan Han No, 21 Kat 3
İstanbul Asliye ikinci Ticaret Mahkemesinden: 948/16
Mehmed Büıüngüz vekili tarafın dan Ali Hıza Geray, Muhtar Yazıt ‘ ve Sultanhanıamında Dikranyan Ham altınca 47 numarada Kemalet tin Geredeli aleyhlerine aralarında mevcut hususi şirketin fesih ve tasfiyeslle müvekkilinin diğer üç şerike vermiş olduğu 38627 Ura 28 kurusun tahsili hakkında açılan dâ vamn yapılmakta olan yargılama sı sırasında, halihazır ikâmetgâhı meçhul olan müddealeyhlerden Kc maleddln Geredeli ilânen tebligat yapılmasına rağmen mahkemeye gelmediğinden hakkında gıyap karan ittihaz ve ilânen tebliğine ’ka rar verilmiş olmakla mumaileyhin yargılamanın bırakıldığı 24/5/948 pazartesi saat 14 de mahkemeye gelmesi teya Vır vekili kanııııi gön dermesi alçal takdirde gıyabında yargıdamaya devanı olunacağı ilâ Den tebliğ olunur, (5545)
Öner ve Yücel dâvası

neşrolunul i dâvasının ' teşkil eden ’ şekilde ba) '
%
%
%
%
6
6
7
2131
90,75
96.79 20,3Û 24.50
Muallimlerin konferansları
Muallimler Birliğinin tertip ettiği konferanslarının sonuncusu bugünkü 27 Nisan Salı günü saat 17 de Eminönü Halkevin-' de verilecektir. Sosyoloji mual-' Emi Refhan Dedeoğlu tarafından verilecek olan bu kanferan-sın mevzuu «öğretmen Çocukları için çocuk Bakım evleri» dir. Bu konferans pıojeksiyon-lu ve flinıli olacaktır. Bütün muallimler ve arzu eden her vatandaş gelebilir.
-------o--------
On kişi bir kıza tecavüz etti
Karagümrükte oturan Kâmuran Özal ve Haşini Vapur adında İki şa his yanlarında daha sekiz kişi oldu ğu halde cuma akşamı Topkapı ha ricinde 16 yaşlarında Nermin adın da bir kızı yakalayıp mezarlık semtine sürüklemişler ve ırzına te cavtlz etmişlerdir,
Dün sabah yakalanan mütecaviz ler adliyeye teslim edilmişler ve Sultanahmed 2, inci Sulh ceza mah kemesinde yapılan sorgulanın mü teakip tevkif edilmişlerdir,
İstanbul Cumhuriyet Savcılığından: 948/64
Fazla otobüs ücreti almak sure-tile Miıli Koıunma Kanununa mu halefetten bjçlu Fındıklı. Ömerav-ni mahallesi. Molla bayır sokak, 4 No. da oturur ve 3111 sayılı Emlnö nü—Yıldız seferini yapan Hususi o tobüs biletçisi Şevket oğlu 929 doğumlu Şadl Üjger hakkjnda 3005 sa yılı kanun gerecince kaldırılan İs tanbul (4) No, lu Milli Korunma Mahkemesinde yapılan duruşma so nunda, suçlunun sabit görülen flL ünden dolayı hareketine uyan Millî Korunma K nun 36/, 58/6. 63, Kek. 55 inci maddelerine göre 33,30 lira ağır para cezasile cezalandırılması na ve hükmün katileştiğinde yayın lanmasına dair sözü geçen mahke meden verilen 15/1/948 tarih ve 426/19 sayıp karar kesinleşmiştir,
, z5486

l
ÜÇÜNCÜ KİTAB
İddia ve Karar
Profesör Avukat Kenan tiner tarafından ve Öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
■ıbp »atışa çıkarılmıştır. Mik i dan pek mahdut olduğun, j dan tükenmek üzeredir. Mem i leket çapında bir dâvanın ta* ' marnlayın kitabı olan bu e- ı ser her Türk münevverinin j kütübhanetdnde yer alacak ı bir kıymet ve ehemmiyette* 1 dir. Kitabcılardan arayın. ’
Fiyatı 175 kuruştur. |
*
«Yiicel - öner» dâvasına i aid Profesör Kenan önerin 1 eserlerinden birinci ve ikin- i ci cildlerin mevcudları tti- : keıtmek üzeredir. Bu kıymet ( li ve ibret verici kitablann ] her iiçiinü de Ankara, cadde- ( sindeki «Kanaat» ve «İnkı- ' lâb» Kitabevlerinden tedarik edebilirsiniz. ı

Haberler,
SALI — 27/4/1948
7.29 Açılış ve program.
7.30 M. s, ayan,
7,30 Müzik; Marşlar «Pl.F
7,45
8.00 Müzik: Hafif Sololar 'Plp
8,15 ""
8.30
9,00 Kapanış,
12.29 Açılış ve program»
12.30
12.30 13.00 13,15
13.30 13.35
13,50 Konuşma Ç E. K. Adına,
14 Kapanış,
17.58 1800 18,00
Müzik: Şarkılar (P1,) Çeşitli Hafif Müzik. ıpij
M. s, ayarı,
Müzik-; Karışık Şarkılar, Haberler.
Müzik: Film Müzikleri (Pl.) Müzik; Hafif Melodiler (PL) Müzik: Jumping Jacks (PİJ
ŞEHİR IİYA1KOLAHI
Baal 20 de Dr*n
K'.amı:
düşlian
Yazan : Andre
Paul Antoine .
Tüıkçesl : Lfttfl
Telefon: 42157
Komedi Kısmı:
KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N. Nancey n. ı)e örsse Türkçesl: Vasfi R. Zobu, R Baran
Açılış ve program, M, s, ayarı.
Müzik: Radyo Danj Orkestrası.
18,30 Konuşma,
18.45 Müzik.: Şarkılar, 19.00 19.00
19,15
19,20
19.45
20.00
20.15 20.3Q
20.35
21,20
21 30
21.45
22.15
22.45
22.45
23,00
M. s. ayan,
Haberler.
Geçmişte Bugün ,
Müzik: Tarihi Türk Müziği, Konuşma,
Müzik: Keman
Soloları (PD Radyo Gazetesi,
Serbest Saat,
Temsil,
Serbest Saat, Konuşma,
Müzik: ince Saz,
Müzik: Radyo Senfoni Orkestrası,
M, s, ayart, Haberler.
Program ve Kapanış,
1 2 3 4 5 6 7
Yeni Sabah
İLÂN FİYATLARI
santimi
I
1200 kilo
1 adet 3950 L. 296-25 Ura A. eksiltme
Muhammen Güvenme Miktarı Bedeli
• . 5
Çilvi, Üskübi köylerinde fa-
i2
• * t
Parası Şekil
400 lira Pazarlık
istemi ve
t
mareşali; (Fran -z-
SOLDAN SAĞA s
1 — Zalim, Söz; 2 — Çocukların çıkmadır; 3 —
Bs9İık maktu olarak
1 İnci tayf»,
t » •
8 » )
5 ) )
« » *
İHALE
Tarihi Günü Saati
4/5/948 Sah 9.30
7/5/948 Cuma 10______
»•« 't k
%
I». t f
*
e 'I
BULMACA
---*----
' 1 a ; 1
i ! i» ı ı ; 1


Kr. 1500
500
400
SOO
250
İM

4
I Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
► •
Ma'zene A'id Subes’ııden
Cinsi
Çekme, pirinç çubuk «nam ve hesaba»
Elektrikli palanga
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme hizalarında gösterilen şekilde satın alınacaktır.
2 — İhale hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataşta Gene) Müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubeden görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme parası İle ve komisyonda ibraz edlLmek üzere kanuni vesaikleriyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur.
5 — idare kısmen veya tamam en kısım, kısım ayrı ayrı taliplere ıhadele serbesttir.
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işi erini fiilen
İdare eden: i \TİN FVAD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» nıüreltib-hanesi — Basıldığı yer: «Gün» Basımevi
kucağından çekip aldı. Nefyet ve isyan dolu bir sesle bağırdı:
— Çıldırdınız mı sultanım?
Kameriye, vahşi vahşi gülerek sordu:
— Çıldırdığıma nasıl hükmettin? Bende çılgınlık hali var mı?
Ebe hiddetle ecvab verdi:
— Az daha yavrunuzu boğacaktınız!
— Bu benim hakkım değil İDİ?
— Değil sultanını, değil...
•— Onu ben doğulmadım mı?
— Siz doğurdunuz; fakat boğmak için değil; şefkatli kucağınızda büyütmek için... Babasına lâyık bir oğul olarak ye tiştirmek için...
— Sultan Zülyezen’in tahtı bir kişiliktir; onda da ben osuruyorum; daima ben oturacağım.
Baş ebe, Kameriyenin maksa
15286)
Tefrika No. İS
Muazzam Şark Efsanesi
Yımam 1». nharrcüiı îfc.
I
I t

I i
E
e
dini işte şijndi anlamıştı. Demek saraya cariye olarak ve dünyanın en büyük cinayetini işlemek üzere gelen; sonra hükümdarın karısı olmak şerefini kazanan bu kadın, kocasının vasiyetini bozmağa; ülkenin hükümdarlığını kimseye kaptır mamağa karar vermişti. Fakat Kameriye, menhus maksadını yerine getiremiyecekti. Çünkü çocuğun sağ yanağındaki «ben» den çıkan açık mâna şu idi: Sultan Zülyezenin taç ve tahtı hakiki sahihini bulacak!, ’
Baş ebe, Kameriyenin çocuğu öldürmeğe muvaffak olamF
yacağına emindi; fakat ona şef katli bir anne muamelesi yap-mıyacağına da inanıyordu, İstikbalin büyük hükümdarı her halde bir sürü azab ve işkence içinde büyüyüp yetişecekti. Çocuğun büyüyünceye kadar maruz kalacağı bu bir sürü a-zab ve işkenceyi hiç olmazsa kısmen önlemek lâzım geliyordu.
Baş ebe, Kameriyeyi öfkelen-dirmiyecek bir seele:
— Sultanım, dedi. Tac ve tah tınız için endişe etmekte hak-lısınız. Gerçi bu çocuğu baba* ama lâyık bir oğul olarak yetlfl
tirnıek vazifenizdir. Fakat madem ki Sultan Zülyezenin tac ve tahtım boş bırakmadınız, ileride de boş bırakmıyacaksınız, yeni bir hkümdar namzedine artık lüzum kalmamıştır. Yalnız, tamamen masum olan yavrunuzu öldürmekte acele etme-nizi tavsiye etrnem. Bu hareke-tiniz sadık bendeniz tarafından iyi karşılanmaz; belki her tarafta isyanlar çıkmasına sebeb oİur.
Kameriye, kurnaz ebenin bu sözleri üzerine, yumuşadı. Hattâ onu haklı buldu:
— Doğru.,. Doğru... dedi. S»
dik tebaamın itimadını kaybetmek işme gelmez; amma bu çocuğun hayatta kalması da tac ve tahtım çin tehlikelidir.
Baş ebe, Kameriyenin yüzüne bakarak gözlerini süzdü:
— Sultanım.1 Ben kulunuz,: daima sizin menfaatinizi düşünürüm. Fakat bu çocuk büyüyüp babasının yerine hükümdar olacak çağa erişim eye ka-1 dair aradan yıllar geçec» k. O za man bir bahane ile meseleyi kökünden halledersiniz. Hattâ ileride çocuk bir cinayetin değil de bir kazanın kurbanı olabilir. Bu şekil ölümden hiç kimse şiib he etmez. ,
Kameriye, ebenin bu düşüncesini daha çok beğendi. Çocuğunu öldürmek kararından vaz geçti ve ona cidden şefkatle, bir. anne muamelesi yapmağa başladı. |
D
sevdiği. Çenetten
Başına (A) ilâvesile anlayışlı üsiın de olur), Mütemayiz; 4 — Halen, Bir ek; 5 — Rabıt edatı, Cerahatten çıkan mayi; 6 — Irmağın kolu, Yemek; 7 — Ciddi değil, Askerce-nıi; 8 — Emi edatı, Başmdankı harf kalkarsa Yugoslavyamn 9 _ Neşeli asker; Hazır
ca),
YUKARIDAN A$AĞ» :
1 — Sonuna (İ) gelince
t-ek. zarda altı; 2 - Fennanm aksi, De vam ettirme; 3 — Yiyecek şeyler bulunan tezgâh (bir nevi dolap), Hububat; 4 — Ekmek yapılır, Yüz kuruş; 5 — Kilere musallat» olan hayvan, Subay rütbesi; 6 — İkin ci. Belli başlı gıdamız; 7 — Süren yapılır. Nazik; 8 — Meşhıırbir sucuk firması. Hükümdarlara mahsus saray; 9 — Lâkin, Bin kilo
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
r
4
b
t
/
/ i b
(bc-ıanı var/
Z E L I M A V.r
t;
A
K Ei B; 1 R
_- , -I, --M» • •
İstanbul Fener nü-
ZAYİ
fus memurluğundan aldığım ve içersinde askerlik muamelem kayıtlı nüfus tezkerem yanmıştır. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur. :
Avranı oğlu Aran Mouiel Doğumu 928 İstanbul