Sene I
Kamara: 191
Abone
Türkiye i fin
«e e» t» — pee
aylık — «o .-------- »K
, 124
»o.»..,,., fer»/ Seâağ., TELEFON: 30SZ»
Kr.
Mılbaai
Ebûuiya. Iriınbol
Sabahlar. Çıkar Siyasi Gazete ] Hab
28 Kânanuevvel Cuma 1934
Meziyet ve irfan kalb kazan-kazanılan kalpleri kaybet-yardım eder !
Chestefield
(Şerhi 3 nıxû mbifeda)
Günün yazısı
''ocuklarımızı düşünüyor mıyız ?
Bu sorguya karşılık vermek çok kolaydır. Çocuklarımızı dûşün-zniyoruz. Evde, aile içinda çocuklarımızı düşûomiyoruz, mektepler, de çocuklarımın dûşinmiyoruz, sokaklarda çocuklarımızı düşünmi-yo.-uz. Belki birim kadar çocuklarını ar düşünen ulus yoktur.Vakıa bir ( çocukları koruma kurumu) yani ( Himayei Etfal cemiyetimiz ) var. Fakat bu ( kurumu ) kurmuş olan va buğun de işlerini çevirmekte bulunan başkanlar, üyeler ve yardımcılar dsrılma»ınlar amma, çalışmalarından büyük verimler alamıyoruz. Bu ( cemiyet) in Ltan-bulda da bir kaç tane (şubesi) var. Fakat İstanbul sokaklarına göl gezdirin, helebu yağmurlu, çamurlu, rutubetli soğuğun ciğerlere geçtiği günlerde sağa sola bakın, tramvaylar yürürken inib atlıysa yav-rolara bir göz atın. Yalın ayak, yarı çıplak, Ur gazale satıh da bir kuruş kazanacağım ve onunla karnımı doyuracağım diye titreşen, koşan, çırpınan bu yavrucuklarıu aayısı o kadar çoktur.ki intan onları görünce (Himayei Etfal cemiyet) ve (şube) terinin gdrebildiğ işin, yapabildiği yardımın çokaı olduğuna kolaylıkla hükmeder. Şurasını da hemen aöyliyelim, kl suç yalnız (Himayei Etfal) de değildir. Hepi mizio| zengin, orta halli topumuzun çocuklara karşı kaygu-suz'.uğomuz vardır. Niçin? Çünkü çccuğuo, bir vatanın geleceği “istikbal. i üzerindeki çok büyük tesirini hâlâ bir türlü anlamamışız-dır. Bugün Frenk memleketlerinde çocuğa bakma, çocuk yetiştiren» en büyük bir ulusal iş olmuş, en değimli re değerli ilimlerdrn sayılmağa başlanmıştır. Bugün faizler, as çok yaşlanmış veya kocamı» olanlar, göçûb gitmek üzereyiz. Bu (cennet) gibi güzel memleketi yarın çocuklarımıza bırakacağız. O çocuklar bu memleketi bizim yapımadığımız kadar yükselteç .-kler, ulaştıracaklar, yüceleşti-raevklerdir. Bugün hiç kuşku yok ki, Türk toprağını Avrupa ilerle-meH (terakkisi) kerterine ç.karmak İçin çok büyük fedakârlıkla çalışıyoruz. Çok yenilikler, çok büyük işler yapıyoruz. Fabrikalar açıyoruz, şimendiferler koruyoruz, ziraatı yükseltiyoruz, her yaada durmadan, dinlenmeden, yorulmadan hele bıkmadan usanmadan çalışıyoruz. bütün bunları yarın kim» bırakacağız ? Bugün çocuk dediğimiz küçük vatan yavrularına değil mı? O halde o küçük yav-ruları bu bırakacağımız şayhri bizden iyi kullanacak bir bale getirmek en birinci vazifemiz olmamalı mıdır? O çocuklara o işlere lâyık dereceye çıkaramamak, bir zenginin yıllarla çalışıb kazandığı paraları denızs atmasına benzemez mı?
Bizim bildiğimize göre arbk çocuklarımızla çok ondan, çok yürekten, çok bilgi ile uğraşmak zamanı gelmiştir. Bunun için genel bir (seferberlik) yapmak, ber yerde, ber kasabada, hatta ber köyde yalnız çocukları korumak İçin ku. romlar vöcud: getirmek gerektir. Bu, ulusal işlerin en büyüğüdür, en başındadır. Almanların adlı sanlı âlimi (Aylnştayn) bir yerde (Çocuklarının değerini bllmiyan milletlerin istikbali yoktur) demişti. Bu aöt çok doğrudur. Fresklerin büyük adamları içinde çocuklar hakkında böyle çok kuvvetli ( atalar »öril) ıdylıyenler pak çoktur. Frenk asemleketleriade büyüğü, küçüğü, okumuşu, okumamışı çocuk meşeleriyle çok değimli (ehemmiyetli) uğraşa uğraşa oralarda çocuk dava» çoktan hallolmuştur.
Bizde başka işlerde yaptığımız atılış ve hamle ile bu işe birdeo sarılırsak birıki sene İçinde memlekette belki bir tane aç, bir tane çıplak çocuk bırakmamı» oluruz. Hels İstanbul halkı yan» isterse va bu İşe tasalı olarak baslarsa az vakitte çok iş görebilir. İstanbul halkı, başta İstanbul Belediyesi •Imak ûırrc (İki yıl sonra lıtaobul* da her fakir çocuğu giyinecek diyecektir.) Kararını verıb de ona göre (teşkilât) yapacak olursa iki yıl •onra hakikaten »aşılacak neticeler elde edeceğimize berim büyük inanımız vardır, fakat yeter kl bu '»e bir kere başlıyabm ve girdi-ğimiı yolda da plmadau ve yo-rulmadao yi,üyelim.,.
' Meclis Reisi geldi
Mebus namzetleri Şubatta ilân edilecek...
Müntehibi sani intihabatı 2 nci Kânunun yirmisinde bitecek - Encümenlerdeki lâyihalar ne olacak7
Büyük Ulun Kurultayı Bayba-kanı Kâzım Özalp dün sabah aaat 9 da Ankara ekspresiyle şehrimize gel m »tir.
Haydarpaşa garında İstanbul Valisi ve Belediye Reisi Bay Mır-hidaip, Cumhuriyet Halk Fırkam l.tanbul şubesi reisi Bay Cemal I unca ve birçok şayi valar, General Kâzım Özalpı karşılamışlar, bir kıta polis efradı da Başkanı selâm-lamıştır,
Geaeral Kazım Özalp Haydar-paşadan doğruca Dolmabahçe sarayına gitmiş ve öğleye kadar istirahat etmiştir.
Meclis reisinin beyanatı
Öğleden sonra General Kâzım Özalp gazetecileri kabul ederek şu beyanatta bulunmuştur:
“— Bu defaki mebus intibaba-tınııı diğerlerinden farkı, kadınların saylav iotibab etmesi ve edilmeleridir. Bu defa 39S .aylar çıkacaktır. Şimdi 317 saylav vardı. Demek ki 78 fazla saylav olacaktır. Bu fazlalık, nüfusun artmalından ileri gelmiştir.
Devamı 2 nci .sahifede
General Osrrn Özalp
Nüfusumuz her yıl artıyor 1936da 20 milyon olacak önümüzdeki ikinciteşrinde umumî tahrir nasıl olacak?—Gizli nüfus veKırklarelinde tecrübe yazım»
Ankara 27 (Telefonla) — Umu-mi nüfusumuzun her yıl binde on sekiz artmakta olduğu anlaşılmıştır. Bu rakam varalı olub bazı-mıntakalarda daha fazla artı» olduğu tahmin edilmektedir.
Evvelce Ünye. Ahlât, Erdek, Pınarbaşı, Kırklareli, lıparta MS-Janya ve Mermerinle yapılan tecrübe va tahrirleri bu arhşın vasati binde yirmi bile olacağını göstermiş-
tir. Alâkadarlarıe söylediklerine göre, bu takdirde nüfusumuzda normal olarak şimdiye kadar 2,240,000 kişilik bir artma vardır. Hvrsene dışarıdan gelen [muhacir mıkdarını da buna ilâve etmet 14-»•?■> tahririnden şimdiye kadar bir milyona rakın muhacir gelmiştir.
Devam 2 inci sahifede
his-
vadi-
Denizin dibinde insan ne duyar?
Karadenizin dibinde çalışan dalgıçların söylediği şarkıları radyo ile bütün dünya dinledi
Bir insan denirin dibinde neler seder ?
Batmış bir pur denirin
binden çıkarılırken, çalışan »mala neler doyar ?
Rutiar hem bunu merak etmişler, hem de denizin di* binde insanın duyduklarını bir anda bütün dünyaya yaymak gibi bir yenilik göstermek is-ten»İşler ve bunu da yapmışlardır.
K a r a da nts do, -Sivastopol, nn 6 mil uzağında, denizle 33 metre derinliğinde batmış
olan “Kit. vapurunu bir şirket ber-durub kurtarmağa çalışmaktadır.
“Moskova, telsiz telgraf İstasyonu, denizin bn cihetinde, 33 metre derinde tertibat yaptırmış, gemiyi kurtarmağa inen dalgıçların elbiselerine mikrofonlar konulmuş, denirin yüzündeki kayık vasıtaıile
Kil^ eaperana kurtarmağa çaltfatı re deni n dibinde ebylodigi farkılar radyoda dinlenilen dalgıçlardan biri
"Sivastopol, re oradan da “Moskova. İle İrtibat tensin edilmiştir. BByieee geminin kurtarılma amellycel en ince teferruatına kadar radyo ile cihanın her tarafına bildirileni», dalgıçların denizin 33 metre derinliğinde çalışırken söyledikleri şarkiler ve verdikleri izahat ber tarafton İşililmlşttr.
Tıb talebe cemiyeti tarifinden dön saat 14 de, Maksim salonunda bir çay ziyafeti verilmiştir.
Zivafet bayii neşeli geçmekle beraber, cemiyetin her pl verdiği ziyafetlerle mükayeae edilecek olursa sönük geçmiştir.
Resmimiz bu ziyafette bulunanlardan bir grubu gösteriyor
Ankaraya ayak bastıklarının 15 inci yıl dönümü dün kutiulanch
Ankara 27 (A. A.) — Bugün Atatürkûn, Ankaraya Uk ayak bastığı günün oobnşinci yıl dönümü İdi.
Bu sapla günde Ankara’nın duyduğu üstün ve aşkh sevinci, en büyük AnkaralInın katına yükseltmek içle dün “evvelki gün. Vali ve Belediye Başkanı Bay Tandoğanıo başkanlığı altında Diyanet işleri Başkanı Bay Rıfat Börekçi, C. İL F. Vilâyet İdare Heyeti Başkanı Vekili Bay Mümtaz Ökmen ve AUtOrkün Ankaraya ilk geldiği sırada M4-dafaai Hukuk Üyelerinden olan Bay Ahmed ve Bay Halim Kö-tükçO Çankaya'ya gitmişlerdir.
Atatürk, Türk tarihinin son on beş pUık bölümünü içinde yarattığı bir kent adına, kendisine saygılarını sanan bu beyeto iltifatlar etmiş va güzel dileklerinin, yüksek duygularının AnkaralIlara bildirilmesini buyurmuştur.
Ankara 27 (A.A.) — AtatSrk üo Ankaraya geldiğinin o□ beşinci yıl dönümü münasebetiyle bugün “dün., şehrimiz baştın başa donanmış ve gece de ber yer elektrikle aydınlatılmıştır. Ao-karalılar bu mutlu günü candan kutlulamaktadırlar. Halkevinde gece bir morikal festival verilecektir.

Bay Karahan Rus-yaya gidiyor tzin alan Rus sefiri dün akşam An-karadan hareket etti
Ankara 27 (Telefonla) — irinli olarak »rml- *’■» giden Sovyc-bûyük elçisi ı Karahan dün gece'"evvelki gece. bir ziyafet vermiş ve bu ziyafette Başbakan ismet İnönü ile Ur çok zevat hazır bulunmuştur.
Bay Karahan be akşam 'il-“dün akşam!.!, trenle Mosko-
vaya gitmek özere şehrimizden ayrılmıştır.
Bay Karahan durakta dışarı ir İŞTİ bakanı, gümrük ve inhisarlar ökonoml ve sü baka e lanla dışarı işleri ileri gelenleri, Sovyet sefareti erkânı ve bir çok doetları tarafından uğurlanmıştır.
Rur rafiti Bay Karahan
Yeni Türk - Yunan müzakeratı
Atina 37 (Haevel) — Türkiye Dif Bahanı Bay Terfik Rüftü Aratın, ikinci kânunun ilk on günü içinde baroya geleceği resmen tebliğ edilmektedir,
Türkiye Dif Bakanı ile Tartan hükümeti arasında ba defa kanufaloeak feyler ekalliyete aid iflarin teferruatından otmayıb
Devamı 2 nci sahifede
tnkılâb dersleri
İhtilâller nasıl mu vaffak olur ?
Bay Mahmud Es adın dün verdiği ders tnkılâb derslerine dün Üniversite konferans salonunda devam edilmiştir. Bay Mahmud Esad.tarafıodan verilen dünkü dersi aşağıya yazıyoruz:
“ — Bugünkü dersimizde dünya tarihini alâkadar eden muhtelif milletlere aid devrimler! mütalea edeceğiz. Geçen dersimizde yine bu vadide devrim ıstıratejisinden bahsederken şu esasları söylemiştik:
1 — Zamanı kollamak.
2 — Mümkün olduğu kadar serbest hareket etmek.
Devamı 7 net sahifede
Aç çocuklara yardım
İstanbulda aç mekteb talebesi kalmıyacak
Dahiliye Vekili dün gazetecilerle bir hasbıhalde bulundu, mekteplerde aç çocuk bırakılmıyacak
Bay Şâkrü Kaya HtlMtk
Birkay yOndeabori şehrimizde bulunmakta olan Dahiliye Bakanı Bay Şûkrö Kaya dün öğleye kadar istirahat otmly, aaat 15 da İstanbul Hılkevlne gitmiştir.
Gazetecilerle hasbıhal
Şehri miada intişar eden bllû-roum gazetelerin sahih veya umumi neşriyat müdürleri do Halkevinr davet edilmiy bulunuyorlardı. Bay Şükrü Kaya gazetecilerle toplu bir halde tcmaıetmiş ve mesleki mavoler hakkında basbihal eylemiştir. Bundan başka Bay vekili, gazetecilere umumi variyet hakkında malûmat vermiştir.
Halkevindeki toplantı
Bundan sonra Bay Şükrü Kaya Halkevinio Bot kat salonuna çıkmıştır. Burada İstanbul Vilâyeti dahilindeki kaymakamlar, şehirlerdeki bütün fukaraperver cemiyetleri reisleri, Hilâüahaer. Himayeietfal, Tayyare cemiyetleri Kadın Bârli*i mümessilleri. Halk Fırkası vilâyet idare heyeti reisi ve ezalarıyla kase, nahiye reisleri ve Halkevi reisi ve İdare asası toplanma» bulunuyordu.
8eş bin çocuk aç !
Bay Şükrü Kaya bu toplantıya riyaset eylemi» latoobnl İlk mek-
tep terindeki beş bin çocuğua aç oldefuaa Hillliabmerin tek başına bu sone bunları iaşeye muktedir olmadıkını öğrendiğini söyleyerek demiş tir U 1
— Bu çocukları Doyurmak ehemdir. Bunun için de ayda 4 ilk 7 bin liraya ihtiyaç varmış. Hakikaten böyle ise bunu İstanbul halkı pekâla bilir.
Ben bu meselede behemehal şu şekilde hareket edinil diye ısrar edecek delilim, yaloız bu işin halli lâzımdır, şeklinin tayinini site bırakıyorum. Maamafih bu meseleyi hat için işi bir teşkilât »ekline sokar, bir komite teşkil eder, parayı sUksdarlardan bu komite toplar, sonra bu toplanan paralan doğrudan doğruya Hillllahmcre yatırır ise iyi olur ümidindeyim..
Bir komite seçilecek
Bay Şükrü Kayanın bu tavsiyesi, içtimaa iştirak edenlerin cümlesi tarafıadan muvafık görülmüştür. Bu günlerde bir komita seçilecek ve derhal faaliyete geçilecektir.
Klnununidekl söcnoatir tatili a dan sonra aç çocukların iaşe Lütfen sahifeyi çeviriniz
Bay ŞAM Kaya gazeteciler aratırda
Arnavutlukta ihtilâl!
Atina ve Romadan gelen ihtilâl haberleri tekzib ediliyor
Londra 37 (A. A.) — "Atina, dan alınan yar» raunl bir telgrafa göre Arnavutlokta bir ihtilâl çıkmıştır. Mamafih bı> haber teyid edilmemiştir.
Kralın yaverlerinden birisinin cenubi Arnavutlukta "Dibca. yı işgal eteni» olduğu »İSyleoınektedir.
Roma 37 (A.A) — “Tiran, dan gelen haberlere göre, “Dibea. nahiyesinde çıkan ihtilâl hadisesinin sebebi, sarayı (erkeden ve tekrar saraya dönmekten imtina etmiş olan bir yaverin itaatsizliğidir.
iyi malûmat alan mahafile göre bu hadiıe bakiki bir Ibtılâl mahiyetinde olmayıb elıeııımiyettea arl-dir.
Tiran 37 (A.A.) — Reuter bildiriyor t Yabancı memleketlerde Arnavutlukta ihtilâl çıktığını dair dolayan söıJer, toptan aaılaudır.
Amattud kralı "dog. Memleketin ber tarafında tam bir sü kân vardır.
— Z. AMAN —
Kânunueve) 28
|:SONz^i HABERLER^
“Habeşistana karşı ecnebilerin beslediği emel tahakkuk edemez!,, Habeşistan hükümeti, Mısıra bir sefir gönderdi
Rusyada mühim ifşaat
Kirofun katlinde ecnebi bir devlet
İran-Irak arasındaki hudud ihtilâfı ne şekilde halledilecek?
İki taraf gazeteleri ne mütalâada bulunuyorlar ?
T.lgr.fUr, İran İşleri b.Ûa* Kirimi Han il. maiyetimle bulun.., bir heyette, Iran hükümetinin ulurlar «fcrecğioe vokubul.n mııracaalma karşı. İran nokt.i .»arım müdafaa İÇİ. Tahrandan C.oevr.ye barak.» •ttlğiei bildirdi. ... , ,
Irak hükümeti, İran II. ar.a.nd. «»r ihtiUh bnlu.dujonn otaalar d.roeğino blldirmiı ve bu ihtilâfın had bir mahiye! almasından korktuğu için ulualer derneğinin işi barışıkl.k yolu il. h.lleteK.ini ietemişti.
Bu sınır ihtilâfı iki komşu memleket arasında şöyle böyle iki yıldan beri derem ediyordu. Iran hükümeti hudud ürerinde bar. tadille» yap. inak lüzumunu biatmiş re bunu Irak ile gaye» do.tane bir .urett. ba-şarnak istamişaed» Irak hükümeti, arazi.mdrıı bir güne fedakari.k yapmayı gör. almadığı için b»rbiri ardmc. vukubul.n müzakereler Ur netice vermemişti.
Irak hükümeti, takriben yirmi e»»el kararla,tınlan hudud ürerinde ısrar etmektedir. Buna mukabil Iran hükhmeti karçılıklı fedakârlık ihtiyariyle hududun tarbihini müoarib görmekte »e bu i,i doatça »e kardeşçe başarmak (.temektedir. Buna karşı frak g.retelerind. gördüğümüz mütalaalar " Iranın arazisi geni», frakın arazisi dar; Iranın servet kaynakları çok. frakın ar; Iranın »ariyeti müstakar, frakın milrelreldir. Onun için frak büyük komşusundan yardım diler. . tarzında idi.
Buna mukabil Iran gazetelerinde gördüğümüz mütalaalar, bu meae-lenindc har halde iki tarafı memnun edecek bir tarzda hal edileceği tanında idi.
İki komşu memleket araaındaki ihtilâfın dort.ne bir .uretta hallini Sı yürekte dileriz.
Ö. R.
Meclis Reisi geldi
Z nci tahifeden devam
Mûntehibi aaai intihabat» ikinci kânunun yirmisine doğru bitecektir. Şubat iptidasında meb'ua namzetleri listesi ilân «dilecek, bir Martta da yeni kurultay toplanacaktır.
Bo defaki seçimde 40 bin nüfusta bir mebuı çıkacaktır. Gsç.n defa 20 bin nüfusta bir «ayla» çakmıştı.
Encümenlerde kalan lâyihalar
Meclis encûmenlsrind. kalmış olan lâyihaların artık hükmü yoktur. Mrelitin dahili nizamnamesi mocibince, encümenlerde kalmış olan evrak »e lâyihalar yeniden Meclise teklif »e encümenler. fh«-vale edilmedikçe müzakere edile-mat. Bu sebeple encümenlerdeki kanun lâyihalarının yemden teklifi ica heder.
Kadınlarımızın saylavlığı
Kadınların intihabata iştiraki »e sayla» seçilmeleri memleket için çok faydalı olacaktır. Çünkü kadınlarımız arasında çok bilgili olanlar vardır. Beşinci kurultayın da eskisi gibi mühim işler göreceği şüphesizdir. „

• •
General Kâzım Özalp şehrimiz-da on beş gün kaldıktan aonra An-karaya avdet edecektir.
Tünel binası
Tünel şirketinin mukavelesi mucibince Galata durak yerinde kagir bir bina yaptırmak mecburiyetinde bulunduğunu ve aeoeler geçtikten sonra nihayet bir kaç gün evvel bu binayı yaptırmağa razı olduğunu yazmıştık.
Aldığımız malûmata göre yapılacak binanın plânı Brük sel de hazırlanmaktadır.
Plân hazırlandıktan sonra inşaata başlanacaktır. Fakat plânın ne kadar zamanda hazırlanacağı henüz malûm değildir.
Şeker kaçakçıları
Bundan kısa bir müddet evvel yakalanan şeker kaçakçıları hakkında ilk tahkikat evrakı ihtisas mahkemesine gönderilmişti. Evrak tetkik edilmiş ve bazı noktalar iyice aydınlanmadığı için tahkikatın tevsiine karar verilmiştir.
edilmesi için ieabeden tedbirler alınacaktır.
Vilâyetteki içtima
Bu toplantıdan sonra Bay Şükrü Kaya, Vilâyete gitmiş, Vali muavini, belediye reisi muavini ve kaza kaymakamlarının içti mama riyaset eylemiştir, bu Içtimada da Vilâyet ve belediye İşleri ile yeni mebus seçimi meseleleri bir kere daha tetkik .edilmiştir. Bu içtima geç vakte kadar sürmüştür.
Ankara ya dönüyor
Bey Şükrü Kaya bu akşam Ao-heraya avdet edecektir.
Nüfusumuz her yıl artıyor
7 inci sahifeden devam Istasiatik umum müdürlüğü, 93$ taşriniaanasindo yapılacak umumi tahriri nüfus için esaslı hazırlıklara başlamış v« bunun İçin Alman-yadan Broş Vaylar isminde bir istatistik mütehassısı getirtmiştir.)
Bu mütehassıs »on yapılan tecrübe tahrirlerinde bulunmuş ve 93$ umumi tahriri tarzı ve sayım talimatnamesinin hazırlanmış şekline aid nokta! nazarını bir raporla bildirmiştir.
İkinci Kânunun on sekizinde Kırklarelinde bir tecrObe tahriri daha yapılacaktır.
Bunlardan ayrı olarak şimdiye kadar iki milyondan fazla gizli nüfus kaydedilmiştir, ki bunun mühim bir kum.ii da ana yekûna ilâve etmek lâzımdır.
Alâkadarların söylediklerine göre, dışarıdan gelecek muhacirlerle beraber Türkiycniu 1936 nüfusu 20.000.000 nu bulacaktır.
93$ Teşrinisanisinde yapılacak umumi tahrir neticesinde okumuşları, kadın, erksk, çocuk ve meslekleri ayrı ayn gösteren muntazam istatistikler meydana gelmiş olacaktır.
Bo istatistikler gelecek senelerin genel çalışmalarında esaa ela-olacaktır.
“Sar„ hudut Zarı kapandı
Sarrbruk 27 ( A. A.) — “Daily lalgraf „ m Sardaki muhabiri, Sar hududunun kapatıldığını bittiriyor. Ya nız Sar hükümet komisyonundan vize aiabiisn kimseler hududu geçebilmektedir.
İstanbul Vali Muavini kim olacak?
Ankara 27 ( Telefonla ) — İçişleri Bakanı Bay Şükrü Ka. yanın Cuma günü Istan buldan hareket ederek Cumartesi günü şebirmizde bulunacağı şaşılmaktadır.
Bakanın gelmesinden sonra İstanbul Vali muavinliğine bir zat tayin edilecektir. Kubilây için her tarafta ihtifal yapıldı
Inkilâb şehidi Kubilây abidesinin evvelki gün Menemende açımı münasebetiyle memleketin her tarafında ihtifallar yapıldığı gelen telgraflardan an-laşılmıştır.
Bu ihtifaller de inkilâbımıza dair derin ve özlü konferana-lar verilmiş ve inkılâbın bu temiz çocuğunun namı tebcil edilmiştir.
Maliye müsteşarı yarın geliyor Ankara 27 'Telefonla)—Maliye müsteşarı Bay Faik yarın akşam “bu akşam.. Ltanbula Edecek ve bir müddet orada ılacaktır.
“ Elbelâğ . yazıyor ı
“ Habeşistan hükümeti, Mısır ulunu ile re.mt »e do.tane münasebetlerde bulunmak için Mısırda bir mümeMİllik kurmuştur.
Habeşistan hükümetinin yeni mümessili, geçen hafta, Muıra gelmiştir.
Habeşistan hükümetinin yani mümessili Adi. Ababada 11 yıl-danberi posta »e telgraf «oûdörlö-Jûoü yapmakta İdi.
Muhabirimiz bu yeni mümessil il. mûlâkatta bulunmuştur, Habeşistan mümessili aşağıdaki beyanatı »ermiştir i
“ — Mısır ile HabsşUtau ara-•loda iktl.adl münasebetlerin takviyesin. çalışacağım. Ve bu hulusta iki ulu» arasında ticari bir muahede esaslannı hszırlıyacağım.
Habeşistan Hariciye nazırı bu muahedeyi imzalamak için bizzat Mmra gelecektir.
Habeşistan mahsullerinin Mimdi revacının temini maksadlyle
En çok kitab çıkaran Japonlardır!
* Japon Timce „ yazıyor t
"Japon edebiyatını İngilizceye çevirmekle tanınmış olan M. Glenn Sbauv, geçenlerde verdiği bir söylerde, Japonların her ulustan çok bitik (kitab) çıkardıklarını söylemiştir. Mr. Shsv’un araştırmalarına göre, an çok bitik çıkaran ulustan Başta Japonya olmak Özere Sovyet Birliği, Almanya, Fransa, İngiltere, Polonya ve Birleşik Amerikadır. Yalnız Birleşik Amerikanın bitik istatistikleri tamam değildir. Japonyada ise her çıkan bitik kaydedilir. Geçen yıl içinde Japonyada 10.000 den çok bitik çıkmıştır. Bunlardan 2,700 ö kültür, 2500 û edebiyat, 1900 G mati-y», 1200 0 mekteb kitabı, 1000 i din kitabı va gerisi tGrlG mevzuat üzerindedir. ,
Bir seyahat
Varşova 27 (A. A.) — Dışarı işleri bakanı Bay Bek, no-•1 yortuları münasebetile Ko-penhağa yapacağı hususi ziyaret esnasında Danimarka kralı tarafından kabul edile* çektir.
Bir Ingiliz hapishanesinde boğuşma
Londra 27 (A. A.) — Glaa-ko bapisanelerinden birinde mevkuflardan altı kişi ile iki gardiyan arasında çıkan bir kavga neticesinde bunların hepsi yaralanmışlardır. Sebebi bu mevkufların çalışmaktan kaçınmaları ve sigara içmek hususunda ısrar eylemeleridir.
Diğer gardiyanların yetişmesi üzerine hâdise bastırılmış ve mevkuflar itaat altına alınmıştır.
Bir senede yapılan gemiler
Glasko 27 (A. A.) - 1934 yılı içinde klayd gemi yapısı tezgâhlarında tutarı 268.121 ton hacminde 67 gemi yapılmıştır.
Bu sayı, dünya inşaatının dörtte birini bulmaktadır.
Almanların altın karşılığı
Berlin 27 (A. A.) — Rayş-bank'ın altın karşılığı 2.28 %‘e çıkmıştır.
Yunan kabinesindeki tadilât
Atina 27 ( Hususi) — ÇB|. daris kabinesinde yapılacak tadilâtın yortulardan sonraya kaldığı söylenmektedir.
Mısırın sınat Orünlsrlni Habe,latana idbat için lâzımgelea karşılıklı kolaylıkları yapacağız.
Mısır v. Habeşistan iki dost v. komşu oluştur.
Aldığım resmi haberlere gör», Mısır hükümeti d. yakın zamanda Adla Ababada bir mümessillik kuracaktır.
Yeni mümessil, son Italyan tecavüzleri hakkında da şu sözleri söylemiştir.
Her hangi bir devletin Habeşistan hakkında beslediği emel hiçbir zaman tahakkuk ademez.. İtalya Kralının verdiği nişan
Roma 27 (A. A.) — İtalya Kralı, Napoli Başpiskoposu Kardinal Askalezi’ye Sen Morla ve Utar nişanının büyüle kordonunu vermiştir.
Viyana mektepleri talebesi z!
İl Popolo d’italya yazıyor :
• Viyaos’da talebelerin adedi azalmaktadır. Neşredilea bir istatistiğe göre, 1932 ile 1933 yılları arasında, geçen yıllardakine nlıbotio 1253 talebe eksiktir.
Bazı Viyana Enstitüleri mekteplerde talebe kalmadığından dolayı sınıflarını kapamışlardır.
Reichıport gazetesi diyor kİ t “Bu hal teeasOfü mucibdir. Mekteplerin boş kalman korkunç bir manaya delâlet adar. Diğer taraftan bir ulusun mukadderatı, ailenin kurallarında "teşkilâtında, bulunur. Yeoi nesil, ananın önderliği ile kurulur.
Viyana kadınları analık vazifesini yapamıyorlar. Mekteplerin boş olması yarın için bir ulusun nüfua-•uz kalması dsmakdir. Bu şekilde Avusturya kendirini inkıraza mahkûm etmiş oluyor. ,
Yeni Türk-Yunan müzakeratı
1 inci tahifeden devam Tbrh- Yunan daıtlugunun icabet' tirdigi mtiflerek badatların mah-fatiyeli ua yine dortlah man-kedeeinin ortaya boydagu mbf terek askeri merdinin terbiii gibi mühim meeailde müeaberat programına dahildir.
Dostluğa yakışmıyan neşriyat
Kıyafet va soy adı kanunları münasebetiyle aleyhimizde neşriyata başlıyan Yunan gazetelerinden "Hcatie. Dış bakanı Terfik Rüştü Arana "Atina, yı son ziyareti münasebetiyle bir makale neşrederek eski fikirlerinde ısrar etmektedir. Bu gazete diyor ki : "Türk milletine karşı Yunanittanm eski ve İçten gelen sevgisi kalma, mıştır. Şimdi dostluk teminine hükümet de muvaffak olamaz, çünkü milletin harareti »önmCıştür.
Yunan milleti yani fedakârlıklara katlanamaz ve buna razı olamaz. Türkiye lâiklik ceryanlan-oa Yunan milletinin hissiyatına "?1. dokunmadan devana edebilirdi ve bizi rencide etmiştir. Türkiye bizim İçin kararından dönmek fedakârlığını göstermemiştir "t.
Yunan ■ Ingilie, Yanan - ftal-yen doetlakları, Tarh - Yanan daetlugandan da at kıymetli değildir. Yâzâmâtb o tarafa çevir-mek, »on haditeler iterine zaruridir.,,
Balkan misakı İktisadî konseyi toplanıyor Atina 27 (Hususi) — Dört Balkan devletini alâkadar eden muhtelif İktisadi meseleleri müzakere etmek üzere ikinci Kânunun üçünde burada balkan misaki iktisadi konseyi toplanacaktır.
konsolosunun
parmağı
var
Moskova 27 (A. A.) - Tas a-jınsı bildiriyor : Nikolaef va Ki-rof'uo öldürülmesinde methaldar diğer 13 suçlu bakkmdaki ithamname neşredilmiştir, ilk tahkikat şu neticeyi vermiştir :
Zinovyaf »ski Sovyet düşmanlığı gurupunun mutavaat göster-meeioe rağuıen, bu blokun en faal ezasının gizli çalışmaları durmamış ve son zamanlara kadar sürmüşte». Bu çalışma bilhassa 1933, 1934 yılında şiddetlenecek Leuin-Erad'da eski ezadan mûteşeakil ir gizli ihtilâl gurupu teeesüa etmiştir. Bu gurupun faaiiyeti mutlak surette karışıklık çıkarmak içindi. Gurupun istediği şey Sovyet hükümetinin idaresinde bozgunluk yapmak için iktidar mev-kiindelri adamlara karşı korkutma hareketlerinde bulunmak ve hu suretle şimdiki siyasada Zinovyef-Troçki fikrine göre bir değişiklik yapmaktır.
Gurııb, Kirof'a indirilecek darbenin memleket içinde bir harekete işaret olmıyaceğma inandığından bazı ecnebi devletler tarafından silâhlı bir müdahaln için dışarının yardımına güveniyordu. Sovyet iktidarını devirmek İçin »n iyi çare j olarak silâhlı müdafaa ümidi, Niko-laef’io yakın ahbaplarından gizlemediği düşüncelerinden açıkça anlaşılmaktadır. Nikolaef Leningrad merkezi Azasından Koatolinof ile önceden anlaştıksa sonra bir kaç defa Leningrad'da bir konsolosu ziyaret etmiştir.
İthamnamede bu konaoluaun ismi ve menaub olduğu memleket bildirilmektedir.
Italyanlar Habeş topraklarında ilerliyorlar mı ?
Cenevre 27 (A. A.) — Uluslar arası derneği Genel kâtipliği dün Adi* Ababa hükümetinden aldığı yeni bir notada İtalyanların Habeş topraklarında ilerliyerek Afdub'u işgal ettikleri iddia edilmekte ve bu
3-
Muhacirlerin yerleştirilmesi
Yurddaşlarımızın sıkıntıya düşmeden yuvalarını kurabilmeleri temin edilecek
Ankara 27 (Telefonla) —■ Hükümet Romanya Bulgarişta» ve muhtelif yerlerden gelmekte olan muhacirlerin memleketimizde yerleştirilmesi işleri ile çok yakından meşgul olmakladır.
Muhtelif yerlerden gelen muhacirler, memleketimizin vaziyeti] ve geldikleri yerlerin iklim vc bayat şartları nazarı dikkate alınarak yerleştirilmektedir.
Bir müddet evvel burada toplanmış olan Yük»ek İskân Komisyonu Trakyada yerleştirilen muhacirlerin vaziyetlerini tetkik etmiş ve mahallen tetkikatta bulunan Mütehassıs Ziraat Vekâleti namına yapılan yardımları komiayona izah etmiştir.
Dahiliye Bakanlığı yeni Meclisten alacağı yeni tahsisat ila muhacirlerin iskânı işlerde daha vasi ve esaslı surette meşgul olabilecek ve Ana vatana gelmekte olan yurtdaşlarımızın «ıkıntıya düşmeden yuvalarım kurarak işlerim düzeltmeleri temin olunacaktır.
Fransızca lügat esas olacak
Ankara 27 (Telefonla)—Yeni Türk lügati hazırlamakla meşgul bulunan komisyon Fransızca lügatin tertip tarzını mesailine esas olarak kabul etmiştir.
Yeni Türk lügati bu esasa göre ve bu sıra ile tanzim edi. lecektir.
Bir âlim kansere kurban gitti
Lıl 27 (A. A.) — Kanser mücadoleriniu müdür nuvaini l.il âlimlerinden Doktor Claudel işinin kurbanı olmuştur. Doktor, kanserli ocMç’era hususi bir nahlûl enjekta edorkan »ağ elin, iğn» batmıştır. Aml.lıyata rağmen âlim ölmüştür.
Maarif cemiyeti merkez heyeti Ankara 27 (Telefonla) —
Türk Maarifi cemiyeti umumi merkez heyeti bugün Konya saylavı Bay Refikin Başkanlığında toplanarak münhal bulunan umumi idare heyeti Başkan vekilliğine Bayazit saylavı bny Halidi ve umumi nerkez beyeti âzatığınada Maarif Vekâleti neşriyat müdürü Bay fa-ik Reşti seçmiştir.
Nikoleef bu konsolosla, mumaileyhin gurupa yardımda bulunması imkânları hakkında konuşmuş va ve kendisini alâkadar eden yüzlerce iş hakkında haber vermiştir.
Nikolaf, 20/12 tarihinde verdiği ifadesinde diyor ki;
"Konsolosa, Sovyetier birliği içinde olub biten (eyler hakkında kendisin» doğru malûmat vermeğe hazır bulunduğumuzu söyledim ve konsolosun paralı yardımını istedim ve alacağımız parayı mali durumumuza iade edrcvğimiri bildirdim. Konsolos buna beş bin ruble verdi ve grub tarafından Troçkiye b taban kendisine bir mektub getirebilirsem Troçki ile münasebet tezi» edebileceğini söyledi. Kotoli-no(u konsolosla gûrüşlûklsrimizdeo haberdar eltim ve aldığım paradan $00 ruble olıkoyarak 4500 rublesini kendisine verdim..
Bu tarihlerde Leningred'da iki tethış grubu çalışıyordu. Bunlardan birine Leningrad merkezi âzann-dao Koto.iuoi bakanlık ediyordu.
D‘ğer gurub Troçkinin bakanlığında,
Nıkolaef cinayetinin hakiki ao-ueplerini gizlemek için cinayetin şahsi kinlerle yapılmış bir hareket olduğunu görmeğe çalışıyordu.
Bizzat Nikolaaf bunları, cinayet şahsi bir hareket gibi göetermiye karar veren grupla anlaştıktan sonra uydurduğunu söylemiştir.
Nıkolaef tamamen »uçlu o'duğuna söylemiştir. Diğer suçluların hemen hepsi de suçlarını itiraf etmişlerdir.
Bütün roanznuntar Sovyet birliği temyiz mahkemesinin askeri kol-lefne »evk edilecektir.
hareket yeniden proteso edi) mektedir.
Roma 27 (A. A.) — Italyan kıtaatının Habeşistan'da ileri-lediklerinio doğru olmadığı vc İtalya'nın Afdub’u yıllardan beri işgal etmekte olduğu iddia edilmektedir.
Receb Peker Kü-tahyaya gitti
İzmir 27 lA. A.) — Burada bulunmakta olan C. H. F. genel kâtibi Bay Receb Peker, du sabah Afyon trende Kü-tabyaya hareket etmiştir.
Durakta çok samimi tezahüratla uğurlanıtııştır.
Kubilây menku taşı açılışında bulunmak üzere Istanbuldan gelen heyet te bugün vapurla döneceklerdir.
Kânunuoveî 28
— ZAMAN—
3
w—a-»,.,.
SÜTUNLAR ARASINDA
Gençlik devri
Zoka ve kavrayıp bitsbirindeu kuvvetli olan Avrapalı bir muharrir dikkat atini»:
Zamanımızın tnbafiıklanısdao biri bir çak sözlerin, Öt» biç try-onanı, gazetelerde okunan faylarla, hayatta görülen şeyleri tatmaman imiş!
Mevelâ. yıtlardanberi hep işt-tirmişiz: Devrimiz, gençlik devridir L. BOtûn duaya ümüdiai genç-tifo bağladı I.. İhtiyarlar artık çekilerek yerlerini gençlere bırakmalı L—
Evet, bir bakıma göre bütün ümitlerin gençliğe bağlı olması gerektir. Fakat bo bakıma göre de her devir, bir gençlik devri idi. Hattl nice oice geçmiş devirlere bugünkü devirden daha çok farla gençlik devri sayılır. Orta çağlarda, roneaaos devrinde bu böyle idi.
O lanaanlar da kıtlar, oudör-dûoo ba ama dan aşk maceralının ta kalbine içler, ooaltı ya|iudaki erkekler harb maydaolanada kike sallarlardı.
Bunları pek geri (ayarak daha sonraki devirlere atlaraak on sekizinci asrın (onları da gözümüzün önünde bir gvnçlık devri olarak canlanır. O kadar ki Avrupa devletlerinin bağında erginlik çağına yeni gir as iş Başbakanlar, de-likaulıhk çağında (ava* alanlarında ün kazanmış yiğitler ; Dantoa gibi, Demulen gibi bütün Avrupayı şöhretleriyle dolduran, fakat olutuna varmadan ölen koskoca erkeklerle karşılatırız. Bugün belki de buulara İnanan bulunmaz.
Çünkü devrimizde hep gençlerden ve hep gençlikten bahrolundugu balda ona yaşlı adamlar devri demek daha doğru olur. Yaşlı adam-lar i* buldukları ve çalıştıkları halde gençler i; bulamıyorlar I
Böyle olmazının aebebide yalnız gençlerin kabahati değildir. Belki-de gençler biraz gevşeklik, birazda kayıtıızlık gösteriyorlar. Buda büyük aavaşın bıraktığı izlerden aa-yılıyor. Bununla beraber gevşeklik ve kayıtsızlık gösteren gençlerde ancak bir azlıktan ibarettir.
Doğrnıunu isterseniz gençler harbin facialarından değil. sulhun facialarından muztarıbdirler Sulh devrinin facianı, ortalığı aaran, ke-aadlıktir. Yani gençler çalışmıyor değil, çalıştırılmıyorlar. Ve onun için dünya işlerinin çoğu, eline bir iş geçârmiyna gençler tarafından değil, ellerindeki işlerini keybet-miyen yaşlılar tarafından görülüyor.
Bu ssbrpla bugünkü devir hakkında dine dedeler devri demek, daha çok doğru olur I
AvrupalI muharrir bütün bun-lan kaydettikten sonra bugünün bir ihtiyacını anlatıyor :
Çocukları iş ve rai hayatına atıb yıpratmamak için kanunlar çıkarılıyordu. Şendi de yaşlılar. _ yer.erinden sökmek için yeni ka-: nenler yapmak icabedıyor.
Böyle bir lüzum karşılında kalmak iyimi, froanıı? O ap ayrı bir mesele I Yalnız ortada b.r ha İtikat var ve o hakikati kaydetmek ieabediyor.
Yani devrimizin m ton umdesi Gençlik, gençlik! Diye bağırmak olduğu halde hayat ve hakikat sahnesinde bunun taban tabana zıddı ile karşılaşıyoruz I
Galiba bu Avrupalı muharrir doğru düşünüyor.»
R.
Seyyah celbi
Turing klüb yeni bir proje hazırladı
Türkiye Turing klübü memle-kotitniu- vasi mikyasta seyyah cel bini temin oıaksadile beş senelik bir proje yapmıştır. Bu projeye göre memleketimiz seyahat nok-taamdan üç mıntakaya ayrılmıştır.
1 — Ankara, Konya ve civarları.
2 — İstanbul, Yalova, İznik 8urss, Çanakkale ve civarları.
j — İzmir ve civarıodakl şehirler.
Bu mmtakalann merkezlerine oteller, p'Ajlar, beoyolar, gazinolar, sinemalar, diğer muhtelif spor ve eğlence yerleri yaptırılacaktır. Diğer taraftan otelciliğin tam mana-■ile asrileştirmeli kararlaştırılmıştır
İntihab işleri
intibah hazırlığı faaliyetine davam edilmektedir.
Henüz cedveltere vaki itirazla-na arkam alınamadığı cihetle şehirli» omum! nüfusu dön de tesbit edilememiştir.
Tayyare cemiyeti ve kadınlar
Dün ilk defa bir kadın kolu teşkil edildi
İstanbul Tayyare Cemiyetine bağlı olarak ve ilk defa olmak Özere bir kadın kolu teşkil edilmiştir. Badema ber Per-şenbe içtima edecek olan bu kol her kaza ve nahiyede birer şube açacak va tayyare cemiyetinin balo, müsamere vesair toplantılarını idare edecektir. Kadın kolu ilorido mesaisini daha ziyade genişletecektir.
Kadın kolu dûo Tayyare Cemiyetinde heyeti umumiye halinde ilk defa toplanmış ve idare heyetini seçmiştir. Bu intihab neticesi Başkanlığa Şehir Metlisi azamndan'bayjo Nakiye Emin, Başkan vekilliğine Bayan Fatma Feridun, mürakibiike Bayan Belki* Ethem, umumi k£-tibliğe Bayan Rcfia İsmail. İdare heyeti âzahklarına da Bayan Vecibe Ziya, Meliha Avni. Selim Gazane, Ha »en e, trene Sû-renyan, Katerin Aram. Ester Engranti, Lora Taranto, Olga Bostancı oğlu, Kristin Pançiri seçilmişlerdir,
D. Grubu sergisi
Bay Peyami Safanın bir söyleviyle açıldı
Dûo saat 14,S da GalatasaraylIlar klübünda ( D ) grubu 4 üncü Plâstik sanatlar sergisi Bay Peya-mi Safsata bir söyleviyle açıldı.
Kendi».ae yeni ısnatı anlamak iç.n gelenleri ve oolarla yaptığı hasbıhali nâkil ile eaki sanatı 14 üncü aurden zamanımıza kadar anlattı vs ezcûtnls dedi, ki:
" — Akademi resmi iflâs edeli bir asır oldu. Sizin bono anlamanız iç.n bunu bilmeniz lâzımdır. H
Resimde çizgi, ö:çû arıyorsunuz. Şu ç.p'ağın kalçaları ölçüye gelmediği için ouu beğnmiyoruz.
Ve yine şu resim Yunan kadim güzellik nümuneıiae benzemediği için noksan hu'uyoeuz.
Yenilik taalıysn şairlerin reaaanu, yenilik yartandan apraaak lâzımdır. Muntazam çizgili caardo hayat yoktur. Akadcaniciivr laaatin leşlerini görmüşlerdir. Onlarca sanat sabit çizgili ve ö Üdör. Yont tarz bu leşin içinde harekat e de a esnafı çıkardı. Bu resim karışık ve esrarlı rüyalara benzer. ,,
Bay Peyami Safa alkışlarla adilerini bitirdikten sonra sezgi odasına gidildi.
Sergide Cemal Said - Abidin Dino - Elif Naci - Bedri Rahmi Tur-gud Zaim • Nurnllah Berk - Zeki Faik ve Zühdünün 110 eseri teşhir edilmiştir Sargi'geçeo yıla nazaran daha canlı ve dolğaodu,
Bir hindi
Yüzünden bir adam yaralandı
Bir hindi yüzünden çıkan bir kavga bir adamın yaralanma-sile neticelenmiştir.
İsmail ve Mahmed ilimlerinde iki şahı*, ayrı ayrı olarak Fatihte pazar yerinde hindi satmaktadırlar.
Bir aralık hindilerden biri, diğer tarafa karışmıştır.
İşte bir hindinin hareketi yüzünden Mehmcd ile İsmail kavgaya tutuymuş ve bir müddet sonra da işi ilerleterek Mehmed eline geçirdiği büyük bir demir parçasilo Ismaili yüzünden yaralamıştır. Vakaya vaziyet eden polis Mehmedi yakalamış, İsmail de tedavi altına alınmıştır.
Kanlı bir boğuşma iki adam tatlıcı dükkânında kamalarla birbirine girdi
Adliye ve polis, evvelki gece geçen ve iki kişinin halen hastahanede ölüm halinde yatmalarım intaceden bir vakanın tahkikatına el koymuşlardır.
Bu vaka hakkında yapılan tahkikat ve aluıau tafsilât şudur i
Evvleki gece oturanlar» ara-Beyoğlunda Tarlabaşı caddesi üzerinde bir ta t ha dükkanı vardır.
Bu tatlıcı dükkânını İsmail isminde biri tutmaktadır. Geceleri geç vakite kadar açık bulıınao bu yöre devam eden müşteriler arasında muhtelif seviyelere mensub şahıslar vardır.
sında raahsllebici Kemal ve Arnavud Süleyman ilimlerinde iki adamda bulanmaktadır.
Epice bir müddet güzel güzel oturub tatlı yeyip konuşan bu iki adam, tatlıların üzerine birerde sigara tellendirmek istemişlerdir.
Kemal, sigara paketini çıkarmış, Süleyman* sigara alması için uzatmışdır.
Çocuk bakımı hakkında öğütler
Çocuk Esirgeme Kurumu (Himayei Etfal) annelere çocuklarının bakılmaları usullerini gösteren öğütler hazırlanmıştır. Bu öğütler süt çağındaki bebeklere birinci aydan başlayıp 12 inci aya kadar ne şekilde bakılacağını bildirir İsteyenlere hor ay için bir öğllt parasız olarak gönderilir. An-karada çocuk Esirgeme kuru-
Eroinciler mahkemede
Mahkeme heyeti dün, bunlardan bir kısmının tevkifine karar verdi. Eroini kaça satıyorlarmış?
Busdan bir hafta evval yaka-lanse muazzam Eroin şebekesi dün otuz kılıar mevcudu ile 8 numaralı üuuaa mahkemesine verilmiştir.
Dünkü celsede bütün »uçlular birer birer isticvab edilmişlerdir. Fenerde meydana çıkan eroin fabrikacının sahibi Dimltri Aralan.dia isticvabında suçunu tamamen itiraf etmiş yalnız meydana çıkarılan fabrikanın urun zamandanbari faaliyette olmadığını ve bir buçuk eeneden-beri eroin imal etmediği bu tarib-den evvel iıe eroin İmal etmekte olduğuna söylemiştir.
Ar ala nl dia bu (özlerine ilâveten demiştir ki:
— Elimde eaki imal ettiğim eroinlerden bir buçuk kilo kalmıştı. Bunu da Apoatola kilosu SOO liradan sattım.
Arslanidisten sonra diğer (uç-
Şerhler
Meziyet ve irfan kalb kazanmaz, kazanılan kalpleri kaybetmemeğe yardım eder!
Chestefield
Şerh ve izah:
Bir intan şu veya bu 1 meziyetleri haiz olabilir. Onun bilgiti geniş, kavrayışı kuvvetli olabilir. Bun-t lar intana saygı kazandı-; rrr, hayatta iş temin eder. ' Fakat insanların kalbini | bunlar değil, iyi ahlâk, \ yüksek terbiye kazanır, in-I tanların kalplerini ancak 1 bunlar teshir eder, insanı, ' insan eden de ancak bun-Jlardır. Tatlı dil, temiz ahlâk. samimî hareket, insan-
Süleyman paketten sigara almamış, Kemal de buna kızarak söylenmiştir. İlk zamanlarda ağız kavgasile başlıyan münazaa biraz sonra kızışmış, her ikisi do bıçaklara asılmışlardır. Ellerindeki bıçaklarla birbirlerinin üzerine yürüyen Süleyman ile Kemal, bıçaklarını yekdiğerine aokub çıkarmağa başlamışlar, birkaç dakika içinde tatlıcı dükkânını kanlar içinde bırakmışlardır.
Her ikisi de yaralanıb birer tarafa yıkıldıkları halde hıralarını yenemeyen bu iki adam yattıkları yerden bile birbirlerine bıçak fırlatmışlardır.
Nihayet iş, zabıtaya aksetmiş gelen polisler, Arnavud Süleyman ite mahallcbici Ke. mali kanlar içinde bularak derhal bir otomobille Beyoğlu hastanesine kaldırmışlardır.
Dükkân aahibi tatlıcı İsmail de isticvab altına alınmıştır.
Her iki yaralının da sıhhi vaziyeti tehlikededir. Tahkikat ilerlemektedir.
Tabelâlar ve damga resmi
Soy adlarının ilâvesi için değiştirilecek tabelâ ve lavhalar-dan yeniden damga re*mi alınmaması alâkadarlara emro-lunmuştur.
iHSIMHlMiHflNHUtılHSIriM ■!»(*••* ea«»Mtes*es»oe> mu başkanlığına bir mektupla çocuğun kaç aylık olduğunu ve bir do adres bildirmek kâfidir.
lulardan bir kısmı suçlarını itiraf, diğer bir kısmı da inkâr etmişlerdir.
Kadın suçlulardan Froru :
— Ben ne ersin sattım. Ne-de üzerimde bulundurdum. Ko'ea-■m içinde eroin çıktığıda doğru değildir. Yalınız Apoetolla beraber buluaduno ve bazı yırlcre yine onanla beraber gittim, drmlştir.
Öç saat devam eden muhakemeden sonra heyeti bakime beş dakika kadar müzakere odaııoa çekik mi* ve bunun hitamında mahkeme, suçlulardan kamarot Ibrahimin, Fenerdeki eroin fabrikası sahibi Arslanldlsio, Apostol Isakldlsin, Keme!, Terfik ve Villioin mevkuten mahkemelerine ve hemen tevkiflerine, nüfus memurluğundan Ibrahimin yaşının sorulmasına şahitlerin celbiue karar vermiştir.

ların kalbinde yer açar, insanların kalbindeki sevgiyi coşturur ve bu sıfatları haiz olan insana çevirir.
Gönülleri teshir eden gerçi iyi ahlâktır, fazilettir. Fakat meziyet ve irfan da kazanılan sevgiyi tatmağa ve korumağa yardım eder. Çünkü o sevgiye yeni yeni ufuklar açar. Onun açılmasına ve enginleşmesine saik olur.
ZAMAN
Rüşvet suçundan bir tevkif
Bir mahkeme kâtibi muhakemede tevkif edildi
Sultanahmet Sulh birinci ceza bakimi dün rüşvet suçlusu bir mahkeme kâtibini tevkif etmiştir.
Bu suçlu. Beyoğlu sulh ceza muhakemesi katibi Hüsamet-tindir Hüsaraeddıo ve arkadaşı Recai. bir vefata sebebiyet suçundan dolayı, Beyoğlu Sulh ceza muhakemesi huzuruna çıkanları mühendis Roberlden tevkif edilmemesi için 10 ve evrakın imbatı için do yirmi lira rüşvet almaktan suçludurlar.
Dün Saltanatım-*! Sulh Birinci ceza hâkimi Bay Reşidin huzuruna suçlu olarak çıkan bu iki kâtib böyle bir isnadı red ve inkâr ettiler..
Yalnız, Hüsameddin, mevkuf mühendisin bir adamının arkada» Recai ilo görüştüklerini, fakat ne görüştüklerini bilmediğini söyledi. Recai, katiyen vaziyeti roünkesirdi.
Hakim, ilk sorguları biten suçlulardan Hdıamettinin tevkifine, Recainin kefaletle tahliyesine karar verdi. Hüsamettin tevkifhaneye gönderildi, tahkikatı oıevkufen devam edecektir.
Tramvay
Maçka hattj yapılıyor Basamaklar ne olacak?
Harbiye Maçka tramvay hattının, Maçkapalastan sonra ook Sân o'.an Maçka mezarlık boyuna kadar olan kısmının ye-niden yapılman için Tramvay şirketi tarafından hazırlanan plânın Nafia Bakanlığına gönderildiğini yazmıştık.
Bakanlık raporu tetkik etmiş ve ufak bir değişiklikle tasdik eylemiştir.
250 metre tutan bu kısmın yapılmasına pek yakında başlanacak ve önümüzdeki ilkbahara kadar ikmal edilecektir. Tramvaylara atlanmamak için
Yürüyen tramvaylara binmek veya inmek yüzünden meydana gelen kazaların önüne geçmek için tramvay arabalarının basaoıak-ları üzerinde yapılması düşünülen değişikliğe aid tetkikata devam olunmaktadır.
Evvelce de yazdığımız gibi bu değişikliğin, tramvayların hareketi halinde basamakların otomatik makine ile kaldırılma* «dır. Bu suretle tramvaya yürürken binmek ve inmek kabil olmıyacaktır.
Bir esrar tekkesi
Esrarkeşler kabaklarile beraber yakalandı
Gümrük muhafaza teşkilâtı Emniyet mûdû' (öga kaçakçılık bürosu ilo müştereken çali|arak Fatihte bir esrar tekkesi daha meydana çıkarmışlardır.
Amon isminde birisinin idaro etmekte olduğu bu tekke bir kulübedir. Bu kulübe tefriş ve esrarkeşler İçin lazım olan Uvazımat tensin edilerek sabıkalı esrarkeşlerin daimî surette devam ettikleri bir tek-ke haline ifrağ edilmiştir.
Memurlar hemen tertibat alarak kulübeyi arzmışlar.
Ve tekke sahibi Amon ile tekkenin müdavimi esrarke|Jeri cür-mü meşhut halinde «terinde esrar kabakları olduğu halde yakalamışlardır.
Amon ile Ortaköylü Hüıamst-tin Çolak Şevki yakalanan ve müsadere edilen esrarlar ve levazımat ile birlikte ihtisas mabkemeaine verilmişlerdir.
S
öylesem tesiri yok ussam gönül razı değil
Bir kere de bize buyurun!
Nesri şi’ri kadar çığırtkan olan bir yazıca arkadaşımız geçenlerde bir akşam gazetesinde “Bize buyurun L. . Diye bir yazı yazmıştı
Davet Erenköyiioe idi. O Ereo-köyüne ki yemyeşil çamları, yaz kış güzleri okşar. Suyunun tadına doyulmaz. Ağaçlıklar arasında irili ufaklı kuş yuvaları jibi köşkleri vardır. Bağları, suyu ballı Otûmler yetiştirir.
Bu ceooet gibi yere da ret olunan kim mi ? Diye merak etlinizi Hemen aolatalım :
Bir Bay Belediyeci I
Neden mİ davet olunuyor ?
Çünkü bu davetin kabulü ile Erenköyünün yazın tozdan, kışın diz boyu çamurdan kurtulman, ErenkdyÛ halkının da yazın un Çıralından çıkmış; kışın şu Hinden-burgu Hiodenburg eden bilcırm ne bataklığından geçmiş gibi olmaktan raket bulması umuluyor.
Bu davetin nasıl karşılanacağını bilmem.
Erenköyünün kurtuluşu bir belediyecinin bu daveti onaylamasına bağlı lae, beklesin bakalım I
Göztepelsr de Erenköyünün kapı komşusudur. Orada yazın loaan un çuvalına girmiş, kışın Mızori bataklığına batmış gibi olurdu.
Gözlrpeda bir Bay belediyecinin buraya uğraması İçin, yalvarıb yakarmış mı, yahut yalvarıb yakarmamı? mı? Pek bilmiyorum. Fakat köyün bayırb ve eli geniş bir veya iki evladı çıktı. Kendi keselerinden Gözt'peoin en belli başlı yollarım yaptırdılar. Yollara asfalt döşediler. Bugün 'o say«d* ayakkabınızın ucuna bir zerre çamur ilişmeden Kayışdağı caddemden istnsyona kadar varıyorsunuz.
Erenköy lİMeinln talebeıi mektepten çıkb mı, mekteb ilo istasyon arasındaki upuzun yolu] ayak-kapları kirlonmodvn geçiyorlar. Sözün kısası, bu bir veya iki yurttaş, köyü ibya ettiler. Allah ta onlardan razı olsun.
Bize kalırsa, nazmı kadar nesri d« çığırtkan olan arkadaşımız, Erenköyünün de böyle inıaaiyetli bir iki köydeş çıkarman için yal-varıb yakarsa, çok sevdiği köye daha çok ve daha çabuk (yardın etmiş olur.
Arkadaşımız, dediğimize İnat», mıyorva bir kere de bize buyursual L.
M • «M4 MM »M s» M ta 11 s s ı s o ons en»v«ne eşe s o s *«*•*•« m m i o m
Yangın
Dün gece Çakmakçılar bir yangın tehlikeli geçirmiştir.
Yangın Çakmakçılar yokuşunun ait başındaki Agopyaa hanının altında bulunan sıra mağazalardan Leonun işgali ai tındaki manifatura mağazasından çıkmıştır.
Yangın büyümek iıtidack göıtermişse de vaktinde yetişen itfaiyenin gayretile yalnız bu mağaza yandıktan sonra söudiiru.mûştür.
Yanan mağaza sigortalıdır, Eminönü polis merkezi yangının sebebi hakkında takibatını derinleştirmektedir.
Rıhtım Şirketi eşyası tesbit edildi
Hükümete geçen Rıhtım Şirket no aid eşyanın Gümrük Başmüdürlüğü tarafından yapılmakta o'an teslim muamelesi dün bitmiş ve bütün antrepolardaki eşya adedi tesbit edi iniştir.
Kaymakamların yazdıkları cezalar
Kaymakamlar vo belediye reisleri tarafından şahsen kvslltn ve tahsili emsal kanununa göre d r-lıal alınan cezalara, bilahara alâkadarlar tarafından su h mslıke-mrtine müraczatla itirazlarda bulunulduğu ve bu mahkemelerin de bu gibi cezalar hakkında iptal kararı verdikleri görülmU|iür, halim ki bu cezalar Millet Mecl.sıoco kabul edıleu bir kanuna İstinaden tarhedilmekla olduğundan sulh msb-kemelerinin bu kararları iptal et-(z>rğ» hzk.arı olmadığı, bu hususta a.sksdnriarın aocak Devlet Şuralına müracaatla itirazlarda iulu-nabilccahleri tamim edilmiştir.
?CiTrano(T«l 28
Zaman Ansiklopedik
I
Ansiklopedi ı
Bir okuyucumuz bizden ansiklopedi kelimesi hakkında izahat izliyor ve bu kelimenin nereden geldiğini, en meşhur Ansiklopedi. İtrin bingileri olduğunu «onıyor. Cevab veriyoruz.
Ansiklopedi kelimesi Yunancı Eakyklios ile Paldeia kelimelerinden mürekkeptir. Bunu irfan çevresi diye tercüme edebiliriz.
Roma «nanesi dairesinde tahsı gören âl.aıler, bu kelimeden bu manayı «olaınakla beraber Ansiklopedi kelimesinio bugünkü tarzdı anlaşılman daha fazla matbaacı ı-ğın ihtiramı takib eder. Fakat daha önce de Ansiklopedi valfını kabul edecek ezerler yazılmış ve bu elerlerin muharrirleri hor bilinen şey hakkında malûmat verdiklerini iddia etmişlerdir.
Büyük Pliny ile lıodorun eserleri, Türk filezofu Farablnin ilimlerin menşei bıkkındaki eseri bunlar arasında idi.
1264 de Lâtince ile yazılan ve •Büyük ayna., adını taşıyan Ansiklopediyi de bunlar arasında saymak gerektir.
Bu eserlerdeki bilgiler alfabe aıraıile değil, mevzua göre ayrılmıştır.
Matbaeılığıe ihtiramdan sonra alfabe sırasının daha faydalı olduğu anlaşıldı, ve bunların Lâtince ile değil, milli lisanlarla yazıluıaaı takdirinde faydalı olacakları da takdir otundu.
Bu iki esası itk tatbik eden zat bir Franıızdır. Adı Louis More.ri dk. Onun 1674 de çıkın büyük kamus, bugünkü mıoaaı İle bir ansiklopedi idi. Eaer çok makbul* IVtse«a««ı«a«ıaıaı«ısısıssssaâaıeıassssı»«assessiâassaısıı
Günde bîr Kitap
San’at Felsefesi Yazan: Suud Kemalettin
İstanbul Üniversitesi edebiyat fakültesi estetik ve san’at tarihi doçenti Bay Kemaleddin tarafındın bu namda lüzumlu ve kıymetli bir e«er neşredilmiştir
Bizde, sanatı, sanayii nefiıeye, (estetik) e dair esaslı eser yok gibidir. Tercüme ve tahriri kolay «lın kitablan çabukça meydanı Çıkaran muharrirlerimiz çoktur. Fakat uzun tatebbü ve tstkilze, esaslı bilgiye mühtaç eserler ya hiç yazılmaz veyahud şöyle böyle tercüme edilenler de okunacak değeri haiz bulunmaz.
Halbuki memleketimizin en ziyade mûhtaç olduğu eserler bunlardır. Millî Kütüphanemiz ( Om. mûhat-ul-kütüb — Lîcvaa efe Fond) den çok mahrumdur. Frenkçe bilenlerimiz ve esaslı bilgilere sahib «İmik isteyenlerimiz, bu ihtiyaçlarını ecnebi lisanlarda yazılmış çeşid çeşid kitaplarla tatmin ederler. Frenkçe bilmeyenlerimiz ise hakikat» bu hususlarda çok mahrumiyet içindedirler. Esasen fenne, Ume, sanayie aid msbabiıin Türkçe yazılmış ve bir Türk noktıi nazarından tahlil ve teıbit adi miş olması da lâzımdır. Binaenaleyh Frenkçe bitenlerin de ulûmu müte. ■evvlaya müteallik Türkçe asara ihtiyaçları vardır. Hele bu âsar, erbabı tarafından yitilmiş o'ursa
ne demektir?
geçliği için Piecre Baijle. onun «serini biraz da İslah «dersle tekrar neşretti.
İngilizce ilk ansiklopsdi 170-1 de çıktı. Daha aonra Chsobera 1728 de * tununu ulûm kamusu, adını taşıyan ansiklopedisini çıkardı. Almnoyads da 1732 — 54 yılları arasında aynı mahiyette büyük bir kamu u neşro undu. 1728 sıralarında bir Italyan da buna benzer bir teşebbUste bııtundiyze de muvaffak olamadı.
Ingiliz Cb«nber«in tesiri h«r-yerden evvel Fransa da hissolun-du ve bu eser Fraıuıacaya tercüme edilerek ilk tab’ı 1771 de çıktı.
Diderot ve D’Alembert tarafından lıaz.ranon ve muharrirleri arasında Voltsire ile Rousseau bulunan eserler Chsmbers’in eserine dayanan ve pek büyük şöhret kazanan bir ansiklopedidir.
tngılizler buna mukabil Ansiklopediye Britanikayı çıkardılar Bunun ilk tabı 1771 de çıktı. Onun on dokuzuncu asırda çıkan diğer tabılarına devrin en büyük ilimleri iştirak ettiler. Bu ansiklopedi beş. altı sene evvel on dördüncü tabını neşretti.
Daha sonra ber yerde bilyûk ansiklopediler neşrolundu. Fra m ırlatın en meşhur ansiklopedileri, Le Grinde Encyclopedie ile Lir us ansiklopedisi. Almanlarınki Brock-haua vr Meyer tarafından çıkarılanlarıdır. Atnerikalılannki deNeıo International adını taşır.
Bundan başka bir çok küçük, orta, büyük Ansiklopediler yazılmıştır.
lUltlIlIMIMIIIHIIIIIIIIItlIltMtMtlin
cidden kıymetli ve istifadeli oluyor. Nitekim Bay (Kemalettin) in de sanat felsefesi hakkında yazdığı kitapta işte bu cümledrndir. Kitsb vakıa küçüktür, adeta bir risale hacın. ededir. Fakat ifadesinin «elâsetl malûmatının zengin ve mûtekâsif olman bu risaleye büyük bir kİ-tab kıymetini vermiştir.
Kitabın ismi ( Sanat felsefesi) olduğuna göre sanat hakkında felsefenin üç malûm suali (yaoi niçin, ne vakit, nereye ? ) suallerinin cevabı verilmek lâzım geliyor kİ bu cavab verildiği takdirde de (san’at) hakkında bilinmesi lâzım olan her şey öğrenilmiş olur.
Nitekim Bay (Kemalettin) kitabın başında muhteviyatını şöyle tarif ediyor ı 'Estetik güzelden bahseder. Güzel, tam mantisiyle sanat elerinde tecelli ettiğinden bu kitapta gözden geçireceğimiz bahisler siraıiyle sanat «sarinin (mahiyetin*, doğuşuna vs gayesine) taallûk edecektir.,,
Eser dediğimiz gibi çok selis v« anlayışlı bir ifade ile yazılmıştır. O kadar ki bizim gibi bu bahislerde (Profmt) yaoi (bigâne) olanlar dahi kitabı hem kolaylıkla, bam de istifade ile okuyabilmektedir,
F.aare göz gezdirirken bir ketime gözümüze ilişti. Bay Kema-
POLİSTE
Pazarda yer pay laşamamışlar Dün Beykoz da bir psrar yerinde iki esnaf arasındaki kavga, bunlardan birinin polis tarafından yakalanması, [diğerinin de yaralanmasile neticelen* iniştir.
Beykoz da oturan bahçıvan yanaşması Şaban ile Mustafa, pazar yerine gelerek kendi yerlerine yerleşmek istemişler, fakat burasının. Ihsan izminde diğer bir sergici tarafından tutulmuş olduğunu görmüşlerdir.
Bu sebepten aralarında kavga çıkmış, Mustafa, elindeki kantarıp topuzuyle İhsanı kolundan ve başından yaralamıştır. Meseleye polis vaziyet etmiş Mustafa yakalanmıştır.
Yangın
Tepebaşında Aymama sokağında mobilyeei ispiro Makrinın atölyesindeki elektrik tesisatının kontak yapmasile yangın çıkmış ise de derhal söndürülmüştür.
lettin Fransızca (Ptacidi) kelimesini vine Fransızca {teknik) kelimesiyle eda etmiş. Bu da lisanımızın ıstılaha! hususunda ne kadar fakir olduğuna acı bir delildir. Bir Fransızca kelimenin. Tûrkçede mukabili olmak 0r«/«, büsbütün başka mânada diğer bir Fransızca kelime kullanmak mecburiyetinde kalmak ber halde lisanımız İçin iftihar edilecek birşey değildir, (procfdt) yi vaktiyle; (İrtılâh encümeni), (vtire) kelimesiyle tercüme etmişti, fakat bu kelime kabulü Ammeye raazbar olup yerleşemedi. ( Usul ) desek, osıun mukabili (mithodtjdır. (Tarz) desek o da (şekil, biçim) manaıı-uadır ve hasıl ilmi bir eser yazarken daha (proccdcjkelimeıine mukabil bulamıyoruz. Bu kadar yokluk içinde yine herkesin anlaya-b L-ceği surette ilmi eserler yazanları nasıl takdir etmemeli ?
Bay Kcıııalettin eserinin sonunda («biatiyle (San’at ne [içindir?) bahsinde ( San’at, san’at içindir ) davayı meşlraruou da halle mış ve san’at taraftarlarının rislnin dediği gibi (San'alta. aranmaz, s-m'atta yalnız aranır) hükmünü vermeğe mayii bulunmuştur.
Medeniyetin her şubesinde kentale ermiş milletler için belki ( sanat, yalnız sanat içindir ), fakat bizim gibi ber türlü tekemroıi-Utıu henüz başlangıcında bulunan milletlerde ( edebiyatta, sanatta, güzellikte,) ancak heyeti içtımai-yeye müfit olmağa çalışmak mecburiyetindedir. Bizde Namık Kemal her şeyden evvel çok büyük bir edip iken, kudreti fatıra-nın kendisine bahşettiği fevkalâde İstidadı edebiyi ve sanatkâraneyi. yalnız milletio tezyidi irfanına ve tevsi idrakine hssrtı sarfetmiştir.
Maamatih bu bahis uzun ve. derindir. Onu bu sütunlarda halletmeğe imkân yoktur.
Hülasa, Bay ( Kemaleddin ) in eseri çok kıymetlidir. Ve (sanat) hakkında toplu bir fikir ve ilim vermeğe kâfidir.
Karilerimize hassaten tavsiye ederiz. Fişti 50 kuruştur. (Resimli ay ) matbaasında basılmıştır.
çalış* ekse-faide un'ıt anûte-
Karakolda dayak!
İzmirde bir karakol kumandanı bunun için tevkif edildi
ve Ömer ismindeki şahsın dövüldüğü ve bunlardan İsmail oğlu tbrahimin de dayak neticesi olarak kulağının zarı patladığı tespit edilmiştir.
Bundan başka dayakta kullanılan sopa da elde edilmiştir.
Dövülenler geçenlerde Kan çeşme yolunda hanende kadınları hamil arabanın yolunu keserek bir kadın mantosunu yırtmakla maznun olanlardır.
Maznunları döven karakol kumandanı Haşan onbaşı mev-cuden adliyeye verilmiş ve Q-çüncO müstantiklikçe yapılan isticvabından sonra tevkif edilmiştir.
İzmir — Buca jandarma karakolunda bir kaç kişinin dövüldükleri müddeiumumiliğe Ömer imzalı bir istida ile ihbar edilmiş ve bunun üzerine müddeiumumi muavinlerinden Bay Rauf Bucaya giderek jandarma karakolunu anî surette teftiş etmiş ve dört kişinin karakol nezarethanesinde öteleri berileri bereli olduğu halde beklediklerini görmüştür. Bay Ravf-la birlikte karakola gitmiş olan Buca belediye doktoru Bay Fehmi ve doktur Bay İzzet tarafından nezarethanedeki dört kişinin muayeneleri yapılmış
. ---------»
Karamanda Elektrik
Yeni yılın ilk günü Karaman Elektriğe kavuşuyor
-M
Tarihi * Karaman . pArüt/n bir ctphtdtn g&rânüıil

Karaman (Hususi) — “Zaman,, okyuucularına Karamanı kısaca tanıtmak isterim:
Karaman tarihi bir şehir olub Fatih zamanında Karaman oğullarından kalma Karaman kalesi, imaret, büyük camiler ve hamamlar gibi eski ve kıymetli eserlere maliktir.
Karaman halkı çalışkandır. Fakat şimdiye kadar gelen
--------------
Erzincanda fakir çocuklara yemek Errindan 26 (A. A) — Halkevi mcktcblerde okuyan yoksul çocuklardan elliline ders senesi sonuna kadar yiyecek verecektir.
izmirdeyeni bir meydan İzmir — Alsancakta iiç bulvarın birleşeceği yerde yani İnhisarlar sigara fabrikası önünde belediyece geniş bir meydan vücude getirilecek ve burası

kaymakamların iyi rehberlik yapamaması yüzünden çalışmalarının tam semerelerini alamamıştır.
Karamama yeni kaymakamı Bay Faikın gayretilc şehirde elektrik tesisatı yapılmağa başlanmıştır. Tesisat hemen hemen bitmiş gibidir. Karaman yeni yılın birinci kûnü elektriğe kavuşacaktır. Halk bunun için sevinç içindedir.
Denizli gençliği ve Kubilay
Denizli 27 (A. A.) — Kubi-lay Menkü taşının açılması mü-nasebetile bugün Halkevinde toplanan Denizli gençliği ateşli söylevlerle devrim yağılarını -düşmanları- yerin dibine batırılmış ve Cumhuriyet ölüleri oğul muştur.
bilâhare parka kalbedilecektir. Bunun için de civardaki bazı evlerin istimlâkine karar veril-m iştir.
Dokuma Fabrikası
Konya - Ereğüde ekonomik inkişaf başladı
Konya — Konyanın şirin kaza merkezlerinden biri olan Ereğli yeni hayata uymak ve ilerlemek hususunda çok faaliyet sarfetmektedir. Bilhassa Sümer Bank tarafından burada kurulacak olan dokuma fabrikası bu kazanın ökonomi durumunu bir kaç misli yükseltecektir. Kasaba ve kasaba halkında da ilerlemeğe karşı büyük bir istidad bulunduğundan bu hayırlı inkişafa muhakak göziyle bakılmaktadır.
Fabirkanm temel inşaatı hayli ilerlemiştir. Bu inşaat ile müsavi bir surette yürüyen bir do ev yapma işi vardır.
Fabrikanın civarına gene Sil-merbank tarafından çok güzel evler yaptırılıyor. Bu evlerin teşkil edeceği mahalle Ereğli için bilhassa şeref olacaktır.
Ereğüde yeni bir sinema açıldı ve faaliyete geçti. Kazada gizli nüfus yazımı işleri bitmiştir.
Burada temiz ve asri bir hayat geçirilmek için bir de memurin klübü tesis edilmiştir. Memurlar iş saatleri haricinde kalan vakitlerini burada toplu bir halde geçiriyorlar.
Kazada s.hhi vaziyet de iyidir. Eskiden sıtma vardı. Yapılan mücadele sayesinde sivrisi nekler mahvolmuş ve sıtma da kalmamıştır.
eti!
Izmirde bir adam Sıpa keserken görüldü!
İzmir — Geçenlerde Sinekli civarında iki kadın bir adamın yol kenarında bir sıpa kestiğini görerek Et takib memurlarına haber vermişlerdi. Bunun üzerine et takib memurları derhal hâdise yerine gitmişler ve bir sıpanın bir adam tarafından kesildiğini görmüşlerdi. Bu adam et takib memurlarını görünce elindeki bıçağını atıb kaçmış ve kim olduğu anlaşılamamıştır. Yapılan tahkikat neticesinde sıpa kesenin Tepecikte bir kasab çırağı olduğu zannı kuvvet bulmuştur.
Bunun meydana çıkarılmnsı için zabıtaca tahkikata devam edilmektedir.
İşle ( Hsno ) ile ( Rıkardo ) ya mektupla malûmat «ermiş olan ( Mart Goben ) bu sokakta oturmakta IdL ( Mart Goben ) İn o sırada hasta kocasını ilâç vermek üzere lâmbayı yakacak iken yakmaktan vız geçtiği elbet hatırlardadır. | AdcI Ronnyol) şüpheli şüpbeli bütün evlerin pençerslvrlne baktı. Her taraf karanlık içinde idi. Böyle geç vakit pcnçerclerden birinin arkasından kend sıni gö. setliyscekleri hiç hatırına gelmedi. Tam o sırada (Seli) nin kollarımda bag.anıkta olan ipleri kesti. Biraz sonra araba durdu ve ( Adsl ) in dediği gibi evin kapısı derhal açıl-
dı. (Adel) de arabanın kapısını açıp genç kıza amirane v« tehditkârane bir süratle ı
— Çabuk atlayıb içeri gir.
Dedi.
Zavallı kız korku ita o kadar birşey düşünemez bir hale gelmişti, ki bu eniri alır almaz kendini arabadan fırlattı ve sağa sola bakmadan karşısında açık olan kapıdan içeri girdi.
İçerde ( Adel) in annesi ihtiyar ( Jan Tase ) bekliyor dedi, ki bu, zahiren «vio hizmetçi kadını idi. (Seli) de hakikaten artık irade namına bir şey kalmamıştı. Bir çocuk gibi kendisine her istenilen
şeyi yaptırılabiilyordu. Binaenaleyh İhtiyar kadın, kendisini kolaylıkla evin arka tarafındaki bir odaya götürdü. Orada bir ilkemle verdi. (Seli) yorgun, bitkin bir halde bu iskemlenin üzerine kendi salıverdi. Önünde bir dr masa vardı. Kollarını bu maaaınıı üzerine mecalsiz bir halde uzattı.
Bulunduğu vaziyetin butun fecaati birdenbire gözünün önüne geldi. Bu canavarlar ininden artık kurtulmasının imkânı yoktu. Kendisine mücevherlerin yerini söyletmek için birçok İşkence yapacaklar, ondan sonra da muhakkak öldüreceklerdi. Diğer taraftan da Pembeköşkteki cinayetin de bütün mes'uliyetini onun omusiarına yö-leaerek kendisinin işkence ite öl-dürdüğünü tabiî kimse bilmeyecek v« herkes tarafından ismi daima lanetle yadeditecekti.
Zavallı kızın aklına bütün bu düşünceler birden geliyor, zaten perişan olan zihni büsbütün peri
şan oluyordu. Bir taraftan vûcu-düsıûn mecalsizliği, diğer taraftan bu korkunç düşünceler nihayet kendisini büyük bir yese düşürdü, zavallı başını masanın üzerinde kollarının arasına bırakarak hüngür hüngür ağlamağa başladı. İhtiyar kadın bu ağlamağa hiç ehemmiyet vermiyor gibi görünüyordu. Onun nazarında (Seli ) nın insan olarak bir kıymeti yoktu, o. ( KrnÇ kızı ) yapacakları iş için kullandıkları bir alet gibi addetmekte İdi.
(Seli) ye cinayet için lâzım olan şeyleri yaptırmışlardı. Şimdi artık f’enbe köşkteki iş bitmişti.
Tabii (Seli) yede ihtiyaç kalmamıştı. Bluavnaley kendisine ona göre muamele edileceği tabiî idi:
Ihtiş 'ar kadın (S*li) nin Başından şapkasını ve arkasından mantosunu alıp bir köşaye attı ve de-di,ki:
— Siz burada bekliyecekriniz, başka yapacak işiniz yok. Yalnız gürültü çıkarmamağa dikkat idin.
(Seli) başını kaldırdı v« mecalsiz bir setir;
— Biraz su !
Diyebildi.
İhtiyar kadın köşedeki bir de— tiyi aldı. Ondan bardağa su ko. yub genç kıza uzattı. (Seli) nin boğazı kurumuşdu, bardağı alıb bir hamlede içti ve ihtiyor kadına nıinneltar-nc bir nazarla bakarak:
— Çok teşekkür ederim, Madam. Dedi.
Bu sırada (Adel) de odaya girdi. İhtiyar kadına akşam geçirdikleri vukuatı birer birer nakletti. Biraz aonraft Ipolit )de gelince ona da aynı şeyleri anlattı.
ihtiyar kadın neticeyi öğrendikten tonra gayet hiddetli bir surette:
— Nasıl bu kadar iş yaptınızda hiçbir şey elde edemediniz; böyle gaee yarısı eve eliniz tamamen boş olarak mı geliyor sunuz ?
Adel souk kanlılıkla cevap verdi.
— Büsbütün boş gelmiyoruz canım. Cûzel bir gerdanlık, birkaç bilezik, üç dört tane gayet kıymetli yüzük elde ettik. Mücevherlerin üst taraf.nın nerede olduğu-
nu da....
Burada (Seli) yi göstererek I
— Herhalde öğreneceğiz.
İhtiyar kadıo bu esnada sofraya kurup yemek getirmişti. Her üçü de masanın başına gittiler. Masanın diğer ucunda başlan kolları üzerine düşmüş eftap bir halde duran zavallı ( Seli ) ye biç ehemmiyet vermeksizin ona nasıl muamele edeceklerini açıktan açığa münakaşaya başladılar. Bir aralık (Ipolit) doğrudan doğruya (Seli) ye hitap ile dedi ki:
—- Sen, küçük Matmazel daha inleyip duracak mısın, yoksa susacak mısın ? Senin yüzünden bir* birimiıin sözlerin İşitemiyoruz.
Sonra yine ( Adel ) e dönerek dedi, ki:
— Bu kızın bu akşam teabınn bakmalıyız. Köşk iyi falso olmuştur. Onu beceremedik, arkasını getiremedik. Binaenaleyh şimdi o iş* ten ortada hiç bir eser bırakmamalıyız. Aşağıda gölün kenarında bir sandal var.
(Devamı var)
Kanttnvrtl 28
Balkanlarda neler oluyor ?
- ■
Bulgar nüfusu sayılıyor—Arnavud • Yanan ihtilâfı — Jüri ceza verecek — Romanyada siyasi vaziyet ve muhalefet artıyor — Romanya, arpa ve yulaf çıkarmıyor — Bulgar - Yugoslav hudutları birleştiriliyor mu ?
Bulgaristanda
Af/nı pnıılıyor
Bu ayın sonunda, Bulgaristanda umumî tahrir nOfuau yapılacaktır. Bu iş için 60000 kişi memur edilmiştir. Bunların 36 bini devlet memuru ve 24 bitlide dışarıdan tutulacak kimselerdir. Tahrir onbey gün zarfında yapılacaktır. Bu iş için onbin vagon kâğıd sipariş edilmiştir.
Geçen tahriri nüfus 1926 senesinde yapılmışlı.
/fuları
Yenicumadan Novedni gazetesine bildirildiğine göre tütün fiatlan 36 levadan 56 levaya, yani 16 kuruşa fırlamıştır.
Halk bu neticeden çok memnundur.
r««ı Briçte d takınalı vr Bul/e-lr'
"La Bulgarıe. , Yugoslavya-daki kabine tebeddülü müna-sebetilc yazdığı bir baş makalede diyor ki:
"Mütyü Ycvtitche istediği gibi bir kabine teşkil edemedi. Çünkü bütün muhalif fırkalarını ihata eden bir hükümet yapmak arzusunda idi. Bununla beraber işinde muvaffak olmadı da saydama z.
Kabineye uzun mütdetler büyük bir vukuf ile maliye işlerini tedvir etmiş olan Radikal liderlerden "Stoyadineviç,, ■Radiç„i muhalif guubunun a-lemdarlığını eden “Yankoviç Kojulj,, gibi mühim şahıslar girmişlerdir.
Bundan başka askerler arasında büyük nüfuz kazanmış olan General “Jivkoviç,, de harbiye nezaretinde bulunmaktadır. Müsyü “Yevtiç, Kral Aleksandrın sulh siyasetini uzun müddet vukufla tedvir etmiş bir devlet adamıdır. Onun meıkii iktidara gelmesini Bulgar - Yugoslav dostlusunun banilerinden birinin bulunması, şüphe yok ki hepimizi sevindirmiştir.
Yunanistanda
. Ya/va-v ifcri/4/ı
Arnavutluk ile Yunanistanın arasının açılmasına sebeb olan
İstanbul Borsası kapanış liatleri 27-12-1934 ÇEKLER
Açı1‘Ş Kapanış
I-ondra 620. 622,
Nev-York 0,796790 0,79525
Paris 12,06 12,05
Milâno 9,292$ 9,2993
Brüksel J390» 3,3863
Atina 83.8883 83,82
Cenevre 2,4575 2,4557
Sofya 66,8212 66,7664
Auısterdam 1,1775 1,1759
Prag 19,02 18,0034
Stokholm 3,1275 3.12$
Viyana 4.2862 4,2825
Madrit 5,8155 5,8125
Beriia 1,9808 1,9795
Varşova 4.215 4,212
Budapeşte 4.1843 4,1825
Bükreş 78,8975 78,8325
Belgrat 35,1012 35,0725
Yokohama 2.76 2,758
Moskova 1090,2$ 1091,25
Nukut
A!ib Satış
Ahin 940 911
Mecidiye 41 42
Banknot 239 240
Tahvil ve Senetler
Açılış K»panıv
t '5 J failli IM» lkranlyr.il (Ergani) 97. 97, .
«O) 7,$ faldl Tıirk L»»(u lahviül 27,95 27,95
Anıda!» D.yolu | || 45,45 45.40 1
. ,. mümratll 50, 50.05
«/■> 7.S TUrk 8 II 26.55 26.55
A'O 4 Hısftıe Ergani
Mark» IS. R.hlı* İş ini nama 'Ardın çimeni» 58, 59.7S ,
Anad. D. Y. (1'0 «0 1»
Epiredek'ı Yunan ekaliyeti meselesi, Uluslar Cemiyeti konseyinde nıevzuubahs olmak üzere ruznameye alınmıştır. Bu teklifi, Ingiliz, Meksikah ve Protogal murahhaslarından mü-rekkeb tahkik heyeti ileri sürmüştür.
J£ri cer a
"Venizelos,, suikasdi davası münasebetiyle Pirede Jüri aza-«nın evleri önünde atılan bombalardan sonra Jüriden onu muhakemeye gitmemişlerdir. Heyeti hakime vazifeleri başına gelmiyeıı Jüri azasım on beşer bin drahmiye mahkûm etmiştir.
r - Yoagn
Varna tüccarından bir grubun Yunan tüccarile anlaşarak iktisadi teşriki mesaiye başladıkları haber verilmektedir.
Romanyada (Maniufna* Itfı/aıı Romınyada belli başlı muhalefet fırkası olan Milli çiftçilerin reisi istifa etmiştir. Bay "Maniu,, Romanyada çok se-vilib takdir edilen bir adamdır. Gerek hükümette ve gerek fırkada işgal ettiği mevki ile hatunlarının bile takdirini kazanmıştı. Bu itibarla istifası teessür uyandırmıştır.
Mahtlrfel ıptıjar
Romanyada siyasi vaziyet karışmaktadır. Erkânıhsrbiyci umumiye reisi General "Anto-nesko.ya işten el çektirilmesi, sansürün ve idareiürfiyenin kaldırılmaması. "Manyiu„un şiddetle muhalefete geçmesi, işleri çok nazik bir mevkio getirmiştir.
Bitaraflığı ve Liberalliği ile tamlan ve Romanyanın en fazla okunan gazetesi “Universul,, bütün matbuatla beraber "Ta-taresko,,, kabinesine hücum etmekte ve nezaretsiz nazır olan Müsyü Yamandi,,nin çekilmesini istemektedir.
Arp» «■»
Romanyada intişar eden "Argus,, gazetesine nazaran Ticaret va Sanayi Nezareti arpı ve yulaf ihracatını mennet-miştir. Bu meo ediş keyfiyeti silolara girmiş bulunan mallar için varid değildir.
İhracatın men’i ihracatçıları şaşırtmıştır. Bir ay evvel yüzde on prim vermeği kabu! eden hükümetin bir ay sonra bu türlü bir karar vermesinin sebebi anlaşılamamıştır.
Sırbistanda
Balgor ■ Sirk hudalUrı
"Stampa, gazetesinden öğrenildiğine nazarau “Subliana,, ticaret odası bir içtimamda Bulgar - Yugoslav hudutlarının birleştirilmesi hakkında ittifakla verdiği kararı yüksek makamlara talgrafla bildirmiştir.
Haftalık
Sinema ve Tiyatro
Programları
MELEK ı Ş" an »( aşklar,
IFEK : Tarımı
TÜRK i Bırakın tevıpolim
SÜMER ■ X*Zr
SARAY t Sanat fdrkıtı
YILDIZ : Bitmemi, ••afoni
ŞIK 1 ilkkonar rreml gefldi
A!.KAZAR : Petrol mokarrkrlort ELHAMKA . 77 H.lo ra,a, CSntlIr, Mrlotlato I MİLLİ t Kedi ve Keman
HİLÂL t Ro(r>n/a»« •rvdl/t
ALEMDAR t Bilrıniı rrnfoni ŞEHİR Tt .
YATHOSU : Hamlat ŞEHİR OPERETİ ı Deli dola KADIKÖY ı
SÜREYYA . Çorda, Pimin HÂLE : zılpagı ■■
Nihayet vazgeçildi Piyer Benuanın meşhur König»-mark romanının setli film» alınması kararlaştırılmıştı. Bunun ancak 6,000.000 frankla başarılabileceği anlaşılmış olduğundan re bu parayı temin edecek komanditer bu-f lunmadığından bu fikirden raiye- I çi İm iş tir.
Savaş şarkısı
Savaş farkın filminin baf artiıı Gûrtav Frblih
“SarayHsinemasında dün akşamdan itibaren "Savaş şarkısı,. isimli bir film gösterilmektedir. Filmin baş rolünü Güs-tov Frölih deruhte etmiştir.
Filmin mevzuu: 1913 Senesi. Petresburgta büyük bir balo veriliyor. Ecnebi zabitleri de davetli. Bunlar arasında Avusturya mülâzimi (Fon Keller) bulunmaktadır. Mülâzım baloda Lübbin civarında büyük bir şatosu olan Kontes Veraya rast geliyor ve sevişiyorlar.
Bir müddet sonra Harbi umumi başlıyor. Günün birinde Avusturya mülâzirai Kontesin şatosuna gidiyor ve orada Kontese rast geliyor. Harb dolayı-sile birbirlerine fazla yaklaşamıyorlar. Harbin icabatı dola-yısile mülâzimİD kıt'ası şatoyu terk ediyor. Mülâzım müfrezesini kaybediyor. Rus kazaklan mülâzimi takib ediyorlarsa da yakalıyamıyorlar. Kontesin şatosuna iltica ediyorsa da Ruslara yakalanıyor. Divanı harbe veriliyor. Fakat kaçıb memleketine dönmeğe muvaffak oluyor ve Kontesin hatlısını da daima yadediyor.
Şarl Buy* ile birlikte ç( virdiği “Kravon, filminde bü yük bir muvaffakiyet kazanaı Conchito Montcncgronun yen bir remi
Şopen ve aşkları
*'Melek..rineınaıında evvelki akşamdım itibaren " Şopen ve aşkları _ ilimli meşhur musikişinas Şopanin gençlik bayatım, aşklarım tasvir eden büyük film göıteril-mrktedir.
Meşhur musikişinas Şopen, (Varşova) da komşunu Kostantia Gladkovska adlı bir kadını büyük bir aşkla aevmrktedir. Hissiyatına karşılık görmediğine üzülerek (Varşova) yı terkeylemeğl düşünüyor. Tam bu eanada memlekette bir ihtilâl patlak veriyor. İhtilâl memleketin her tarafına yayılmak İstida dindedir.
KoatanVa Gladkorska; ciddi «urette Şopen i seriyor. Bu hengamede Varşovada kaldığını istemediğinden, kendisini sevmediğini bildiriyor. Belki bu sayede Şopen şehirden ve dolayuile tehlikelerden uıak kalır.
Filvak Şopen Lehistsnı terk İle ( Paris) o geliyor. Kendisini ta-raamile musikiye bırakıyor. Fakat Hariste bunu tekdir eden yok—
Nlhsyrt, asıl İsmi Baronne Dü-dövan olub Georges l.and namiyk anılan meşhur Fransız mubarrires Şopooi dinliyor ve «evsnsğs beşliyor. Georges Land, o esnalardı Pırlıte bulunmakta olao meşbu Macar kompozitörü Franı Liastin yar dimiyi t Şopen! Fransaya tanıtıyorlar. Şopem'n ismi ve beetele-diğl eserler dilden dile dolaşıyor.
Tam bu arada Köstantla Glad-kovıka Lehiıtaodan geliyor. Fakat sevgilisinin yeni bir aşka tutulduğunu görünce memleketine avdet eyliyor.
Bu film büyük bir musBc filmidir. Şopeoin bestelediği ew-ler büyük txr muvaffakiyetle çalı» mıştır. Şopsnln Ftüd en mİ iBkjüı Val dö Ladyö gibi fevkallde eser-lerl pek büyük bir sevkla dinlenmektir.
Haftanın filmlerinden
Tarzan ve Eşi
Afrikanın vahşilerle meskûn mıntâkalannda çevrilmiş sergüzeşt ve heyecan filmi
"Tarzan w £yt,. filminin Afrika ormanlarında geçen bir tahncıi
"İpek, sineması, salı gününden itibaren (Tarzan ve Eşi) filmini göstermeğe başlamıştır.
Bu filmin başlıca rolleri, vü-cudünün fevkalâde tenasübü ve
güzal.iği ve yüzücülükteki mahareti sayesinde büyük bir bu
vaffakiyat kazanmış olan Joni Vayısmüller ile güzel sanatkâr Mauren O’Sullivan tarafların-
dan yapılmıştır.
Fimin mevzuu: Afrikanın vahşi mıntakalarında içlerinde güzel bir kız bulunan bir kaç
Kafeste aşk!
Fransızca sözlü büyük bir komedi filmi
"Sümer, sinems-
■ mda dûn akşamdan tibaren ‘Kafeste aşk... >(ionli Fransızca sütlü >ûyök bir komedi göt-:-rilmeğe başlanmıştır.
Oynıyaotarı Anny Jndra, Ron« Löfevr, Andre Berleydir.
Filmin mevzuu şudur: Anny, sokağın başında satıcılık etnikledir. Birdenbire önüo-,e güzel bir otomobil lurvır, birle! İner va Lnny'yi kolundan tut» t ğu gibi otomobilin çınc atar.
"Artık yetişir. Beni tskib ediniz.... Der. Anny ne olduğunun far-kında değildir. Şaşıb Kalmıştır. Adam şüphelenir. Şatoya telefon eder ve aradığı kadın olmadığını görarnk Anny'yf sokağının ba. >ına götürür ve bıra-
" Sümer „ tinematında gittorilmofo baflanan re mtfhur art iti Anny Ondra ilt Rtıno Lifovr tarafından tamtil cdıltn fevkalade eğlenceli filmden birkaç tahne kır. Bu sıralarda Baron Antta ni- I idare cdebilsceğin* kanidir. Tny-şanlııı Şarl ile kavga etmektedir. yöreye atlar ve hareket eder. Ha-(Baron) artık yalnızca bir tayyare | şada tayyare kazaya uğrar. (Baron)
Avropalınm geçirdikleri sergüzeştlerdir.
Bu flimde yabani fil, aslan, timsah, gergedan, maymun sürüleri, yata yaralar v* bunların mücadeleleri görülmektedir.
Gerçi filmde pek büyük sinema hiyleleri var ise de bunlar çok sanatkârana ve hemen hemen bellisiz bir snrette yapıttır.
Bu film, seyirciler tarafmdan heyecan ve alâka- ile takib e-dilecek mahiyettdeir.
Bırakın Sevişelim
Türk sineman dün akşamdan itibaren: "Bırakın Seviş*, lim.... isimli ve Fransızca sözlü bir film göstermeğe başlamıştır.
Oyntyanlar: An Sotern, Ed-nuod Lov, Miryara Jordan, Betti Furnes, Tala Bireldir.
Filmin mevzuu: Bir film çe-virlmektc olduğu esnada si. nema yıldızı Roz Forsel birdenbire kızdığından mukaveleyi feselmiştir. Bu yüzden Rejisör Lanın çevirmekte olduğu film yarıda kalmıştır. Lane yeni bir sinema yıldızı aramağa koyuluyor.
Günün birinde bir canbaz-hanede Jan isminde bir kıza rast gelir. (Kızın rolü yapacağına kanaat getirerek onu bir aile nezdine yerleştirir ve stüdyo sahibi Maks Hopere onu bir İsveçli aktris diye takdim eder.
Kızın ismini Sigrid yaparlar. Rejisörün Geri Marş isminde bir nişanlısı var. Fakat Jan onu sevmeğe başlamıştır.
Maks Hoper, bulunan yeoi yıldız şerefine bir ziyafet verir. Ziyafette bulunan Geri, Sigrid in cambazhanede top satan
"Bırakın Sevifelim,, filminden bir tahne
kız olduğunu anlar ve kıskanç lığından bu sırrı ortaya atar. Bu hal Sigridin onörüne dokunur. Tekrar canbazhaneyc döner ve o akşam canbazhaneye hareket eder. Filmin tekrar yarıda kalacağından ürken Maks Hoper; kızın tekrar ele geçirilmesini rejisörden rica eder. Esasen nişanlısından ayrılmış olan Lane kızı buimağ.ı muvaffak olur film tamamlanır ve kendileri dc evleuirler.
paraşütle bir evin damına düşer ve bundan dolayı 1$ gûn hapa* mahkûm olur. Puanain Baronu hapisten çıkarmak çareıioi bulur. Barona benıiyeo »atıcı kın gidib bu-ur v* mcs»l»jl açar. Kız hapiste kalmağa razı olur. Baronla dargın olan nişanlısı kadının hapla olduğunu gatetelerde görünce derhal çiçeklerle hapishaneye koşar ve nişanlın yerino bunları Anny'şc verir.
Şarl Dİşanlıuııın bu kadar değiştiğine hayrette... Baronun bir müsamereye iştirak etmesi lâzım-geliyor. Fakat resmen hspı»haııed( olduğundan meydana çıkamıyor. Puansın yine işi eline alır vo Baronun 24 saat serbest kalmasını tahtı temine alır. Bu müddet esnasında Anny şatoda kalacak ve Baron İse eğlenecektir. Gerçi (Anny) şatoda sevdiğ ne rast gelir iae do Puansin onu kovar. (Şarl) şaşkına döner. Ve bunların ayrı ayrı iki kadın olduğunu anlar. O serada eğlenceyi tertib edenler gelirler ve Anny’yi Baron dıy» alıb götürürler. (Baron), (Şar) la birlikte eğlence ycrindedirler-, Hatk bunları alkışlar. Hapishane müdü rü şaşırır kalır... Nihayet (Baronl hapishane yolunu boylar.
Kânunuevel 28
bıta^K^fatı m
Neleri geçirdim?
jNeler' gördüm^
• Yunanlı dolandırıcıyı nasıl tevkif ettim ?
Meşhur bir
__, — T A W AN —
Ermeni vatandaşlar
Tayyare cemiyetine yardım edenlere madalyalar verildi
f Madam “Lüpesko„nun maceraları
Yazan: Barba JoMtko No. 23
İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan
RomanyalI meşhur kadının aşk maceraları
Sandalcı Hüseyin, v miyor, “Biz, almayız. Zorlu bir iş
- Getir bakalıml
Diyince hemen di«ar> filub herifin kolundan tvtub Bay Muradın odaaına getirdim. Bay Murad herifi görünce bir müddet durdu. E»a»rn herifi tanımadığı için bir müddet difiudık Zili çaldu Kaplamda nöbet bakliyen podae: nöbet odam memurunu çağırmış dedi. Bir dakika sonra nöbet odası memuru Muammer içeri girdi.
— Bu adamı alımı ellerine kelepçe koyunu», bir daha kaçuma-yınu diye şiddetli emirler »erdi.
— Efendim arabacı kapıda bekliyor, müaaade »derlenil parasını ««rayla».
Deyince cebinden bir lira çıka-nb hana otattı. Bu parayı al daha llrımıa »ereyim dedi. Ben parayı böldürdüm arabacıya on kuru» »ardını (*] tekrar Bay Muradın odasına geldim. Bay Murad telefonla Beyoğlu polis müdürünü aramağa başladu Telefonda polis müdürü Bay Kemali buluaee: B. Kemal yeni yanlan polisin kaydının terkinini yatmıştım. O polis firariyi btlmuş merkeze getirdi. Şimdi ber İkisi do yanlındadır.Lütfen sah âlinizde gelinil dedi. Telefonu kapadı.
Ben dışarı çıkmak üıero müsaade istedim »erdiği paradan üzerimde doksan kuru, kaldığını, daha yarun Ura »erecek olursa bu paraları da sandalcıya »»recefimi söyledim.
— Dur bakalım seninle bira? konuşalım.
Dadi ve bu işi nasıl takib etti-timi ve ne suretle derdest ettiği-mi sordu. Bu sırads Bay Kemal yanında Bay Nihad olduğu halde kapıdan içeri girdiler. Bay Murad »ariyeti İnşaca anlattıktan sonra bana hitaben :
— İşte Baylar da geldiler şiasdi »Öyle bakalım bu adamı nasıl der-dsut ettin bütılo tafrilâtlylo anlat.
Dedi. Beo da karilerimce milim olan (ikilde bütün tafriUtile meseleyi anlattım,
— Bunlar gürel fakat san üç günlük polis iken isin almadan gitmiştin. Poli» nizamnamesi bu kabil memurların kaydını siler sen ise bono büyük bir hissetle ödediğin için biri memnun ettin. Bir daha böyle hareket yapma. Bo adamı derdest edeceğini nasıl anladın?
— Efendim, polis olduğum raman bana elbise verilmediği için bay memurun odasında nöbet bekliyordum. Yuoeatıyı burada altı saat kadar gördüm »e tetkik ettim. Rumca bitniğim ip0 kendiai-lede görü,tüm. Firar hâdisesinden sonra merkezin bütün memurları derdestine gönderildi.
Halbuki firariyi benim kadar yalcından tanıyan yoktu. Cidsote-rin bir kısası hemen biç tanımıyorlardı. Bana hiçbir »arife verilmedi. Ben ise yeni poliı oldu-(um İçin Bay memur »s komisere aöyliyerek itin İstersem bana verilecek ceeab şu olacaktı. [Sen ÜÇ günlük polissin, bu i, seuin işin değil]. Halbuki böyle büyük maceralara karışmak için potla ol-mu,tum. Böyle bir fırsat bekliyordum. Mealse» f be fırsat üç günlük polis olduğum güne tesadüf etti Bir firariyi yakalamak içla mutlaka eski polis olmak lânnıgslmet zan. ■ederim.
— B. Murad bu polisi mseke-ziae almak basurundaki ısrarında haklı imişsin.
Dedi. Ben bu sötdsn cör’et alarak ■
Sandalcı Hüseyin unutulmamalı]
— Baylar, Sandalcı Hüseylnla firarinin derdestinde mühim his-meti olmuştur. Ben kendisine al el-bssab bir mecidiye verdim, ayrıca mükSf.fta va’detelçtim.
Bay Murad bana bir Ura »er-mlgtir. Bu paradan on kuru, UfiU
erdiğim parayı almak iste-hükûmetimize hizmet için para
olursa bana yine gel„ diyordu
9 —
arabacıya verdim doksan eskiz koru, yanındadır. Sandalcıya ne müoasib görürseniz »erelim, ileride yine böyle adamlardan İstifademiz olsun.
Dedim. Bay Kemal bana beş lira verdi. Bundan iki lirayı kayıkçıya »erirsin üst tarafı da senin yaptığın masrafa mukabildir bu para yeter mi ?
— Yeter Bayım zaten Bay Mu-rad da vermişti iki lira doksan sekiz kııru,u kayıkçıya »eririm bn para onu memnun eder.
Dedim. Bunun üzerine Bay Mu-rad nöbetçi komiserini çağırdı:
— Bu memur bundan sonra benim »»imde bulunacaktır. Buna başka vazife »erilmiyecaktir. Onun vazifelini bsn tayin edeceğim. Dedi. Ben de rahat bir uyku uyumak ötere odadan çıktım. Yatağıma gittim. Fakat polislerden rahat yok ki bepıl etrafımı almışlar. Firariyi nasıl yakaladığım soruyorlardı. Ben ise yorgunluktan ve uykusuzluktan bıtab bir halde idim onları güçlükle bapmdan savarak uykuya daldım. Beni kimse nöbete kaldırmadığından sabaha kadar delik-»iz bir uyku uyudum.
Ertesi gün uykudan kalkınca Merkez eıemuruun yanına gittim. Bir daha Isınalı bir yere çıkarmı-yıısı ya ? B. Muraddao bugün, sandalcı Hüseyinin parsamı vermek için müsaade istedim. Verdiler .
HOseyini Tophane iakslesinde buldum. Orada bir kahveye gö:4-rûb bir kahve ısmarladım. İki lira doksan sekiz kuruşu kendisine verdim.
— İtte dünkü hizmetinin mükâfatı dedim. Hfiseyia parayı almak istemedi. Biz hükümetimize hizmet için para almayız. Dün bir mecidiye v»rmi,tin ya ? Bu bana yeter dedi ise de İsrarım Üzerine parayı aldı. Çok memnun bir tavırla şu sözleri söylsd:
— Bsğim, bir daha böyle değil, daha zorlu bir i, olursa buraya gel, Rizeli Hüsvyin diye beni sor, ben hemen koşarım. Ateşe saldır-«an giderim. Nasıl bizim çorbacı ,.mdı rahat rahat oturuyor mu ?
Diye sordu. Ben de:
— Çok rahat ediyor, dedim, Hüseyin» veda ederek merkeze avdet ettim.Birim kayd terkininin de geri alındığını söylemeğe hacet yok zannederim.
• •
İkinci Fasıl
Başlamcı Derviş Himanın takibi
Yeni Wr eatife
Bu vakadan sonra gündüzleri merkez memurunun kapısında nü-betçilia vazifesini görüyor, akimlan da merkez memuru karakolları teftişe çıkınca beni da beraber alıyordu. Merkez memuru B. Murad çok cart, çok titiz, aynı zamanda vasilenme apk, müstakim, derin bir nüfuzu nazara malik, cevval, hiç yorulmak bilmez bir zat idi.
Akçem yemeğini müteakib merkezden çıkar, tenha sokaklardan birdenbire karakollara girer, İtele bir memuru vazifesi başında görmesin, derhal ceza verir. Karakollarda vn nöbet yerlerinde bulunan polisler, Bay Murad gelecek diye, müfkül vazıyetlerinde bile vazifelerinden ayrılamazlardı. Nöbet vazifesini, müddeti bitmiş olsa bile arkadaşı gelmeden, hiç bir memur terk edemezdi.
Bir akşam karakolları tefti,ten sonra merkeze avdet ederken yolda Bay Murad bana dedi ki i
— Arkada,larıudan Bay Fevriyi bir vazifeye tayin etmişim. Bir aydanberi bu İste bir muvaffakiyet gösteremedi.Vakıa vazıfesininde pek mühim olduğvnu takdir ediyorum. Bo işe seni memur etmek istiyorum nasıl yapabilir misin?
Devamı var
Tayyare cemiyetine nakdi muavenette bulunan Ermeni vatandaşlarımıza dü nsabab Vilâyetde merasimle madalyalar »erllmişltr. Beşer yüz lira »erenlere altın, İkişer yüz lira verenlere gümüş ve ellişer lire vareıdere bronz olarak »erilen madalyaları bizzat Vali Bay Muhiddin kesdileriae birer birer Uknıışbr.
Bay Muhiddin madalyalar! tevzi etmodeo evvel kendilerinin bu memleketin birer öz evlads elmaları itibariyle Türk ordusuna vaki yardımlarından dolayı teşekkürde bulunmuştur. Buna Tayyara eeaai-yetine bağlı F.rtneni!er Derneğinden avukat Bay Laon Zu»»r şu cevabı vermiştir.
Sayın ve Ûalü Başkan Bay Muhittin Oıtûndağ.
Ulu önderin, acun üçünü hayretlere »okan deyişim rejiminin, kur tanca taşdkkttllerioden biri olan (Tayyara) burumunda, sevgili va-tan-.n, öz ve ona kırılmaz bağlarla bağlı buluoan oğullan blzlsve canla başla, kıvançlı bir suretle çalışmak yükümünü vererek ünlendlr-diğlnitdea ötürü, içten kopan şükür va mlanat duygularımızı, önünüzde yüksek sesle bildirmek şerefli borcunu arksdaşlsrım bana verdiler.
Amacımız, uluaay ülkünün çerçevesi İçinde, Büyük Başbuğumuz, Atatürkün çizdiği ışıklı ve yalımlı yolda geco gündüz çalışmak ve bu alanda varımızı yoğumuzu harcamaktır.
Eğer ufak bir İş görebildikse, ne mutlu bize.
Bugün, yüreklerimiz sevinçle ksbsrık ve gözler.mit minnet yaş-lariyle dolu olduğu halde, bize bu saadeti! gönleri yaşatan. Büyük Ba,buğumuz ve her işte önderimiz Atatürke ve onun çediği yolda ışıklı işler başaran Başbakanımız General İsmet Inönüne, derin ve
Yeni soyadı alanlar
Okuyucularımızın aldıkları yeni adları her gün neşrediyoruz
ÖtAİp — Ayancık Belediye kabilesi nezdindc M. Şevki, Fatma Sezaver, Şefika ve Ne-v ıt>, Kûçükpazarda Hacı kadın caddesinde 59 numurada Muammer, Hacer, Melih ve Semih.
Akman — (Tashihan) Sümer Bank, Bakırköy pamuklu menşucat fabrikası elektrik fen memuru Mustafa Recai ve babası Sûleymao.
Subaşı — Fatih nişancasın-da polis komiserlerinden mü-tekaid İbrahim.
Ergiray — Şark Demir yollan katar müfettişi İsmail
Kutlu — Şark Demir Yolları katar baş memuru Ömer
Yıldırım Haliç şirketi kontrol kalemi memurlarından Melek
Bal — Fener polis merkezi üçüncü komiseri İzzet
Dinç — Üsküdar nüfus memuru Salih.
Sak — Üsküdar nüfus memuru kâtibi Necdet.
Emer — Taksim merkezinde
Kadınların Saylavlığı etrafında söylevler Halkevinden: Kadınlarımıza Saylav seçmek ve seçilmek hakkı verilmesi raünasebetile 30-12-1934 Pazar günü saat 16 da Evimiz Cağaloğlu merkezinde Halkevi Başkanı Ali Rıza Erem tarafından (Atatürk İlinin Türk kadınına) konuşuğu lazerinde bir söylev yapılacak ve bu söylevden sonra sanatkârlarımız tarafından bir koo-ser verilecek, aynı zamanda radyo ile de Yurdun her tarafına yayılacaktır. Bu toplantı bütün yurttaşlara açıktır.
tükenmez saygılarımızı, minnet duygularımızı tekrarlar va büyük faziletlerle bizi kendirine bağlıyan va-limite ve yardım i,inin başarılmalı i na çok kıymetli emekleri olan Müdür Bay İsmail Hakkı Başake teşekkürlerimizi sunarız.
Dün altın madalya alanlar şunlardır :
Simin KnyeerUyan, Mibrib Ge-seryao, Serkia Kınaeiyan, Aram Kınsciyan, Garabet Topriyan, İ«-tepan Berberyao, Vahan Dıkicı-
yan, Narilyan Lûtfiyan ve şürekâsı, B» dr im Horaaanciyan, S«vkis Hovakimyan, Arta ine yan..
Gümüş madalya alanlar: Sisek Ardiyen. Keork Acemiyan, Mardik Şvkarciyan, Horasanciyan biraderler, Ar şak Çubariyan, Seponeıyan, Garabet Arzuysa, Hovakimyan biraderler, üemirciyan biraderler, Kavafiyan biraderler. Keorg Mab-paayan, Leon Dindeeyae, Allıpar-mahyan biraderler.
Bronz madalya alanları
Avadie Süreniyse, Mıgırdıç Yazmaelyaa, Cflmbûşyan Kambe-rozyan, Leon Zlver, K. Kuyutnci-
yao, Mikailyao, Serkie Gedıkllyan Ekmekçlyan, Mıgırdıç Beyazyao, Neraes Hanclyan Hezanet Ûslük-yan Roben Badikyan, Kaapar Kaa-paryao, A.Boncukçiyan, Kaaparyan, Yervant Çismadyan, Abraham A-pelyan, Zareh nuhyan, Garabet po-mukşuyan, M. G. Papatyan, Tolok-yan birderler Kirkir Fıodıklıyan, Artin Sarafyan, Nikogos Karityan, Areenyao, , Haylk Horenyan, Sa-manciyan biraderler, Artla Kara-gözyan, Manon Narüyan. Bsrdis-bardiyan biraderler, Arda, Bezelyen, Garabet Hekimyrn, Agok Ci-velekyan, Gıgmek Bernayan, Econ Sarıyao, Ermon Canibedenyan ve Emil Eldgöz, Bağdasar Agopyan, Kirkor Bccidyan, Bedro» Gümilş-yan...
888 polis Bekir ve amcası oğulları Ahmed ve Muhittin.
Bilgin — Emniyet müdürlüğü ikinci şube ikinci komiserlerinden Emin.
Tosun — Emniyet müdürlüğü ikinci şube ikinci komiserlerinden Abdurrahman.
Sayın — Emniyet müdürlüğü tetkiki hüviyet bürosunda polis Hikmet.
Arhon — Emniyet müdürlüğü müteferrika merkezi polislerinden Mehmed Ali ve ailesi efradı.
Erder — Giresun Baytar müdürü bay Vehbi.
Burak — Heybelin da deniz inşaiye mühendisliğinden miitc-kaid Vasıf ve oğulları Birinci İnönü denizaltı gemisinde birinci mülâzim Haki, Yavuz gemisinde birinci mülâz m Ve. dad ve kardeş oğlu Tokat süvari alayında Yüzbaşı Necmi.
Olgen — Şchzadebaşı Bozdoğan kemeri Sülcymaniye caddesinde kömürcü Veysel ve İsmail Hakkı, Sabri ve aileleri.
GalatasaraylIlar cemiyeti kongresi Galatataraylılar cemiyetinden t Ete» nizamnamenin Hinci maddeci mucibince cemiyetin aıll âzası 1955 ikinci kânun ikinci (cuırnı) eı olan onbirioci günü aaat on dört, te ve aenelik umumi heyet bahu. de cemiyetim merkezinde toplanacaktır. Bu toplantıya arkadaşların behemehal iştirak etmeleri sureti tuohıuıada rica olunur.
N.zsmaameoln 13 üncü medde-•ine tvvfıken eeneHk heyete o toplantıya mahıuı duhuliye varaka, uyle iştirak edileceğini hatırlatırız. Duhuliye varakalar» ikinci kânun aidatı tediye edilirken alınabileceği gibi kongrenin içtımaındao evvelde cemiyet mOdürlnğûaden alınabilecektir.
Pren» Karol ve Prens Corç onar giin fazıla ile evlendiler. Düğün -muhteşem ve herkes memnundu,
Işın Karola aid cephesine gelince, karı koca birbirlerini bcğenneklo beraber sevişme-miflerdi. Bir içdivaç, 'sevmeğe dayaomazuı çok geçmeden karı koca arazında soğukluk başlar. Öyle de oldu. Yalnız Prens Mijelin doğması, ana babayı birbirine ısındırır gib’. o.dusa da vaziyet çok geçmeden değişti.
Bu sırada »ukubuian bir tayyare hâdisesi ortalığı alt üst etti ye Karolun Romanyadan çıkmasına sebeb oldu.
Prens Karol tayyare şefi idi.
Romanyanm tayyare filosunu o tanzim etmişti. Bir aralık Romanya namına tayyareler satın alınacaktı. Prens Karol ile onun riyaseti altında bulunan mütehassıs bir heyet tayyareleri salın almak için her tarafta tetkikler yaptı. Muhtelif memleketlerin tayyare fabrikalarını gezdi ve her çeşid tayyareyi denedikten sonra İngiliz tayyareleri satın almağa karar verdi.
Bu kararın verilmesi üzerine ötedenberi Romauyaya silâh veren başka bir devletin fabrikatörleri fena halde kızdılar ve mühim; bir prorpagan-daya giriştiler,
Bratyanolar da. Prens Karolun bu gibi işler üzerindo karar vermesini istemiyorlardı.
Onlar da var kuvvetleri!* bu kararın bozulması için çalıştılar. Halbuki mukavele yapılmış v« imzalanmış bulunuyordu.
Bratyanolar KralFerdinandın üzerinde tesir yaptıkları için Kral oğlunu çağırdı ve emretti:
— Bu mukavele feshedilecek I
— Olamaz.
— Niçin ?
— Çünkü bu mukavele, mütehassıslar tarafından yapılan tetkiklerden sonra imzalandı. Ismarladığımız tayyareler, bizim ihtiyacımıza muvafıktır. Bu karar kat'î bir surette verilmiş bulunuyor. Onu bozmak, mubi'l oırouı bir hareket olur.
Kral yumuşamıştı.
Bunun neticesi olarak Kral, Bratyaooyu susturmuş ve ısmarlanan tayyarelerin gelmesi beklenil inişti.
Gelen tayyarelerin her bir. İngiltere dc mükemmel bir surette denemi, ve ondan sonra gönderilmiş bulunuyordu.
Bratyanolar da tayyarelerin gelmesinden sonra halk karşısında denenmesini teklif etmişti.
Bu teklifi kabul etmemek için hiç bir sebeb yoktu. Fakat bu sırada akıllara hayret veren bir hâdise vuku buldu.
Tayyarelerin deneneceği gündü.
Tayyare meydanında büyük bir halk kütlesi toplanmıştı. Romanyanm Tayyare kahramanı Popcsko tayyarelerin birine birıoccek ve havalanacak, herkes bu tayyareleri görerek sevinecekti.
Popcskunun şöhreti çok büyük olduğu için, halk tayyare meydanına üşûşmiijtû.
Nihayet Popesko, kulakları sağırlaştıran alkışlar arasında »cni tayyareye doğru yürüdü, tayyareye bindi ve motörü işletti.
Tayyare, birkaç lâhza sonra yükseliyordu. Yükseldi, yükseldi.
Halkın gözü fezada idi.
Çok geçmeden tayyare ye
re düşmüş ve hurda haş olmuştu.
Zabitler hemen koştular ve Popeakoyu kurtarmak istediler.
Fakat Romanyanm tayyareci kahramanı ölmüştü.
Halk giiremcğo başladı. V« birden bire tayyareleri imal eden fabrikalar, tayyareleri ıs-marlıyan mütehassıslar aley • hinde nümayişler başladı.
Bu feci bâdise bir kaza mı idi, bir suikast mı ? Bunu bilen yoktu.
Bunu ancak tahkikat meydana çıkarırdı. Fakat bu şekilde hareket kimsenin de altlından geçmedi. Geçmesin» d« imkân yoktu.
Çünkü memleketi adavet ve husumet havası kapladı. Halkın gözü önünde oynanan dram, akıl ve mantıki susturmuştu, susmağa mecbur etmiş ti.
Bratyanolar, faciayı Krala naklettiler.
Kral, fevkalâdo müteesan oldu ve Bratyanonun teklifi üzerine mütehassıslar heyeti ile Karol hakkında tahkikat yapılmasını emretti.
Bu hareket Karol ile zabitlerinden şüphe edildiğini gösteriyordu.
Halbuki kazaya sebebiyet veren tayyareden başka diğer tayyarelerin hepsi sağlamdı hepsi mükemmeldi. Anlaşılmı-yan bir muamma bu tayyarenin hali idi.
Kral kararını verdikten sonra Veliahdını yanına çağırdı ve emrini tebliğ etti. Karol bu emre karşı geldi ve:
— Bu hareket benden ve zabitlerimden şüphe hasıl olduğunu ifade eder.
Halbuki yapılacak iş bu tayyarenin neden düştüğünü tahkik etmek, bu sakat tayyarenin neden seçilib ortaya atıldığını anlamaktır. Başka türlü tahkikat, Kralın kendi zabitlerinden şüphe ettiğini göıterir ki son derece feci bir hâdise teşkil eder, dedi. Fakat Kral ısrar etti.
Karol da elinden geldiği kadar mukavemet etti, babasını iknaa çalıştı ve sonunda muvaffak oldu.
Kral, Bratyanoyu çağırarak tahkikatı mennetti ve bu suretle zabiHerindca şüphe etmediğini gösterdi.
Vazıyet böylece düzelir gib. olduysa da Karolun aleyhinde için için propapagandalar başladı. Onunla karısının arasını bozmak için her şey yapıldı
Bu vaziyet karşısında Karol günün birmde herşeyden ümidini keserek kalktı ve Pariae gitti. Gidiş bu gidişti. Bu if-tırak tam beş sene sürdü.
Karolun Parıse gitmesinden bir müddet sonra onun eski arkadaşı Madam Lüpcsko, prens Karolu görmek ve Pariste beş gün kalmak için Bükreşten hareket etti.
Fakat bu ziyaret beş gün değil, beş sene sürdü. Çünkü Karol yalnızdı ve Madam Lüpcsko ona arkadaş oldu.
Bu arkadaşlık devam etmektedir.
SON
Eczacılar arasında
F.etahaoe sahibi olan eczacılar Ih olmıyanlar aracında ihtilâflar çık-mı» olduğundan Farmakologlar Birliği inhilâl etmek üzeredir. Bu huıuıda görüşüb bir karar vermek üzere birlik gelecek ayın 18 İnde fevkalâde bir kongre yapacaktır.
Dünkü İnkılâb Dersi
İhtilâller nasıl mu vaffak olur?
Bay Mahmud Esadın dün verdiği ders
Birinci sahifeden devam
3 — Devrimin icabatmı katiyetle yerine getirmek.
4 — Fikir «abasında zemini hazırlamış olmak.
“Marks. ın görüşüyle...
Şimdi size Paris Kommfinün-den bahsetmek istiyorum; bilhassa Marksın görüşüyle... Paris Koınmünü tam ve ilmi ma-nasile bir komünist hareketi değildir.
Paris Kommününü yapan şefler muhtelif mesleklere men-sub idiler. Bunların arasında belli başlı milliyetçilerden olan Klemanso da vardır.
Bir Sosyalist Klâmansoya suikastte bulundu ve ona silâh attı. Klemanso bu kurşunla yaralandı. Biraz sonra yakalanan suikastçiyi onun yanma getirdiler ve aralarında şu muhavere geçti:
Klemanso — Delikanlı, tabancanı iyi kullanamıyorsun)
Kurşunun arzuyu yerine getirmedi. Bunun için aeni affediyorum !
— Senin atfınla yaşamaktansa zindanda kalmayı tercih ederim!
Klemanso milliyetçi idi ve onun daima kullandığı btr söz vardı: "Hergûn ayakta,,.. Kie-manso ölünce de ayakta gömülmüştü.
Paris Kommününü yapan adamların birleştiği bir nokta mev-cuttu. Bu da fransayı Federasyon haline koymaktı. Bundan başka memlekette içtimai bakımlardan İslâhat vücude getirilmek isteniliyordu. Bu esaslar dahilinde Paris Kommünü harekete geçti, fakat, Vcrsay hükümetine mağiûb s'du.
Mağlubiyetin sebepleri
Şimdi bu mağiûb yetin sebeplerini araştıralım Mark» bir eserinde bunun sebebini bize gösteriyor ve :
— Zamanı kollıyamadılar; bundan dolayı mağiûb oldular, diyor. Ben de buna bir sebeb ilâve edeceğim : Onlar, fikirlerini Fransaya yaymış bir vaziyette bulunmadılar, propaganda «uretile maksatlarını halka ve münevverlere anlatamadılar*
Zamanı kollıyamadılar, çünkü o zaman Fransa mağlûptu. Alman orduları Parisin birçok istihkâmlarını işgal etmişlerdi. Kominarlarla birleşmek Bis-markın işine gelmiyordu; Ver-say hükümeti de Almanların bütün teklifini kabule amade bulunuyordu. Bu vaziyette Ko-minarlar iki ateş arasında kalmışlardı. Bir tarafta Alman orduları, diğer tarafta da Versay hükümetinin husumeti.
Nihayet "Kanlı hafta,, namını taşıvan bir hafta içinde Mareşal Maknahom un kumandasında bir Fransız ordusuna Kominar-lar mağiûb oldu. Kan gövdeyi götürdü.
Paris komioarlan çok namuslu insanlardı. Şerefli ve prensiplerine sadık adamlardı ve bunlar yanlış prensipleri için inandılar, kavga ettiler, öldüler.
Rus ihtilâli
Şimdi size biraz da devrim-lerin ıstrajik bakımından muvaffak olanlarını anlatayım.
Rus sosyalist devrimi kendi sistemlerinde hiç bir hata yapmamış ve işi tam zamanında kollamıştır.
Rus Çarlığı Alman orduları karşısında mağiûb düşmüş, belini kaldıramıyacak bir hale gelmişti ve daha evvel de Kc-renski hükümeti. Çarlığı düşürmüş bulunuyordu. işte tam bu esnada Sosyalist hareketi başladı, esasen Rusyada zemin, fikirler işlenmiş ve hazırlanmış bir vaziyette idi Sosyalist ha
reketi prensiplerini tamamen tatbik etti ve nihayet Rus Sosyalist devrimi muvaffak oldu.
Türk ihtilâlinin muvaffakiyeti
Bayanlar, Baylar I Size bir az da, tafsilâtı sonraya bırakmak üzere, muvaffakiyet hakkında izahat vermek isterim.
Şunu dcrhel ilâve edeyim ki Türk devrimi bütün mauasile Istrajik şartlara riayet etmiştir. Ve Türk ihtilâlinin bu muvaffakiyeti, diğer milletler için belli başlı bir örnek olacaktır.
Dünya ihtilâl tarihinde Türk devrimi gibi müşkülât vc zorluk içinde bulunmuş bir millet yoktur. Türk devirmi başlarken Türk yurdunun akibeti meçhulât içinde bulunuyordu. Çünkü vatanın her tarafı işgal edilmişti. Bu vaziyette Türk devrimi yine muvaffak oldu. Türk ihtilâli, Atatürkün önderliği altında başarıldı.
Atatürk, Türk devriminin faaliyet merkezi olarak istanbu iu kabul etmedi. Eğer Istan-bulu kabul etseydi, Türk devrimi tehlikeye düşebilirdi. Atatürk Anadoluyu tercih etti ve Ankarada hükümet kuruldu. Anadoluda propagandalar yapıldı. Türk devrimi patlak verdiği zaman Vahdettin, milletin iradesine karşı koymuş vaziyete düştü ve vatan haini onlar oldu.
Nihayet devrimin icabatmı yerine getirmek için muntazam kuvvetler vücude getirildi. Düşman bu kuvvetlere mağiûb oldu ve vatan kurtarıldı. Saltanat ve hilâfet ilga edildi. Bundan sonra durulmadı, çalışıldı, safha safha devrim başarıladı. Daha eski devrim
On beşinci asrın sonlarında bir Türk devrimi daha olmuştur.
Tarih buna “Bedrcttini Si-rnavi,, hareketi diyor. Bed.-ettinin maksadı ne idi?
Bedrettınin maksadı hükümdarlığı elde etmek ve dini ortadan kaldırmaktı. Çünkü hükümdarlar soyguncu, gasıb, dinlerin hepsi de manasız şeylerdi. Bedrettin öldürülmek istenildi ve öldürûlemedi. tamirde bir medreseye gönderildi Bedrettin burada ders vermeğe başladı. Şayanı dikkat iki talebesi vardı. Birinin ismi Mustafa, diğerinin Kemaldi.
Bedrcttini sevenler çoğaldı ve etrafında cpice kuvvetler toplandı ve Karaburun havalisinde müsademeler başladı.
Bedrettin kuvvetleri, orduları mağiûb ediyordu. Fakat Mustafanın kumandasındaki ordu son muharebede mağiûb oldu ve Mustafa çarmıha gerildi.
Bu sırada Betrctlin de kaçmak isledi, fakat muvaffak olamıyarak Karaormanda yakalandı ve asıldı.
Bedrettin niçio muvaffak olamadı? Çünkü o, müşkül vaziyette idi. Fikirlerini tatbik edemedi. Istrajik bakımdan Bedre t tinin düşmanları çoktu, propoganda yapandı, bunun için de kaybetti.
Romada “Ispartaküs., ihtilâli
Dünya tarihi bakımından ehemmiyeti haiz bir ihtilâl de Romada patlak verdi. Bu, ls-partaküa hareketidir.
hpartaküs esir olarak Romalıların eline düşmüştü. Onun esirliği zamanında da Roma çok fena idare ediliyordu. Pek zeki olan İspartaküs vaziyeti anladı ve efendisinden ayrılarak beraberinde altmış kişi olduğu halde silâh nakleden bir arabanın yolunu kesti vo silâhlandılar, hükümet zabıtaaile müsademeye başladılar. Efen-
{ RADYO PR0GRAMl"|
28 Kânunuevvel Cuma
İSTANBUL:
12,30 Plâk, kan'ik mıniki. 18 Çay saati. Otel Tokatlıyaoda» nakil. 19 Çoçuk hikâyeleri. 19,50 Dünya haberleri. 19,40 Bayan Bedriye On şan. 20 Nafıa vekâleti namına Icanferana. 20,30 Neşir «milindi ilân edilecektir. 21,15 Anadolu ajanıı. 21.30 Orkestra. 22 Radyo coz ve tango orkestrası.
823 Kht. BÜKREŞ. 364 m.
13 • İS Pilk m haberler. 18 Karışık koasvr. 19 Haberler. 19,IS Radyo orkestrası. 20 Sösier. 20,20 Plâk, (İspanyol musikisi.) 21 Pıya-fno cazı. 21,30 Şarkılar 21,20 Süsler. 22 Radyo salon orkestran. 23 Haberler. 23,25 Salon orkestrasının devamı.
S4S Kht BUDAPEŞTE- 550 m. 18 Opera orkestram. 19,20 Noel neşriyatı. 20,25 süsler. 20.5S şarkılar. 21,50 karışık akşam kon-atrL 22.40 son haberler. 23 O«g konseri. 23,50 Farkas (leğene orkeetra m.
686 Khz. BEEGRAD. 437 m.
18 KüHAr fisiz.— Plâk - Reklâmlar. 20,0S plâk.- Haberler
20,30 Milli neşriyat. 21 konferans.— Zagrekten nakil. 23 Haberler. — Kahvehane konseri.
740 Khz. MÜNİH 405 m.
18.30 Sözler. 18.50 Şarkılar. 19,10 Sole». 19,50 Haberler. 20 Dans musikisi. 20.40 Gûıel saatler. 21 Haberler. 21,İS MilH neşriyat. (neşeli piyano musikisi. ) 22 “ D.r kickers . isimli piyes. 23 Haberler. 23,20 Fanta. 23.30 Dana musikisi.
dilerinden kaçarak hpartaküae iltihak eden esirler çoğaldı ve bu suretle müsademeler büyüdü ve nihayît Ispartaküsün çiftçi kuvvetleri önünde Romanın ünlü kumandanları mağiûb oldular. Fakat bir müddet sonra Ispartaküsün, ordusundaki şef lerlerle arası açıldı. Bu sırada Çelyoz Romada ordularını topladı ve bir tarafı deniz, üç tarafı kara olan bir yerde Ispar-taküs ordusunu sıkıştırdı, perişan etti..
Bayanlar, Baylar! Bunları bilelim ki, bizim ihtilâli yalnız can değil ilim sahasında da müdafaa edelim...
Talebe birliğinin kongresi Milli Türk Talebe Birliğinden : Yıllık genel kurultayımız bugün saat onda İstanbul Halkevi konferans salouuuda yapılacaktır.
Bütün yüksek okuyucu arkadaşlarımızın, yeni yıl idare hey'eti seçimi vc çalışma programı hazırlanacağından, gelmelerini diteriz.
Kalkevinde konferans
Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyetinden: Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyeti bugün için İstanbul Halkevi salonunda'saat 18 de bir konferans hazırlamıştır. Doçent Hilmi Zıya tarafından “Yeni felsefe cereyanları., mevzuu üzerinde verilecek olan bu konferansa herkes gelebilir.
İstanbul Ziraat Bankası Satış Komisyonundan:
Sıra Semti Mahallesi Sokağı Emlâk Cinai Hissesi Hisseye göre mu-
No «ı No. «i hammen kıymeti:
1185 Edirnekapı Emirbabri Edirnekapı 13-5-7 Ahşap 4 dükkân 30/120 1425 T. L
1229 Burgazadası Burgazadası Çarşı 27-27/1 „ hane ve dükkân 1/4 500
1269 Büyiikada Camı Gazi Evrenos 29 Ayrılmış bahçe metresi 548 Tamamı 1096
1276 Cibali Scferikoz Fener 195-197 İlene ve dükkân 1/4 300 „
1308 Büyükada Cami Gıaeller 12 Ahşap hane 432/640 407 .
1358 Büyükçarşı Büyükçarşı Yağlıkçılar 33 Dükkân Tamamı 400
1408 Ortaköy Ortaköy Atmalı 2 Arta metresi 64 M 144
1409 İstanbul Babkpazarı Ahi Çelebi Limon iskeleti 84-84/1-2 Ahşap iki dükkân ve bir 5488560 312 „
dükkândan bölme iki 211701600
küçük dükkân
1541 Kadıköy Osmanağa Söğütlü çeşme 306 Arsa metresi 138 Tamamı 1404
1561 Üsküdar Yenimahalle Bedrot kalfa 17-11 Ahşap hane ve bnlıçe • I 1526
1620 İstanbul Balıkpazarı Şeyh Mebmed Balıkpazarı cadde- 28-2-4- Kâgır bir fino ve ınüştcmi- 1/48 1870
Gcylâni ti ve Helvacı Sadık 20-22-24 lâtı vc beş mağaza
2005 Aksaray Kntib Kasım Sepetçi 14-16 Kagir iki hane 4/24 800 „
2073 Küçükpazar Sinan Ayazma 241 Ahşap dükkân üstü odalar Tamamı 1800
Yözde yedi buçuk pey akçelerde ihale bedelleri nakdon veya gayrimübadil bonosile ödenmek üzere yukarıda evsafı yazılı gay-rimeokuller açık arttırma sürelik satışa çıkarılmıştır,
ihaleleri 3/1/935 Perşembe günü saat on dörttedir. Atıcıların o işe ait teminatlarını arttırmanın başlıyacağı ilân olunan saate kadar yatırarak makbuzlarını almaları lâzımdır. Bu yolda hareket etmiyenler arttırmaya iştirak edemezler. (8557)
Deniz yolları
İŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy - KSpeübap TeL 42362-Sirkrci Mûhürdarsade
■■■■■ Han Tat: 22740
Ayvalık yolu
MERSİN vapuru 29 Birinci Kâtıuo Cumartesi güDÖ saat 18 de tamire kadar.
(8769)
Karadeniz yolu
KONYA vapuru 29 Birin-cıkânun CUMARTESİ günü saat 28 de Hopaya ka I dar. (8770)
Huzur ve
rahat içinde
100
defa traş olmak ancak bir det
HAŞAN
Traş bıçağile mümkündür
Dünyanın biç bir yerinde bu kadar mükemmel bir traş bıçağı yoktur. Haşan markasına dikkat taklitlerinden sakınınız.
Fazıl Ahmed Aykaç
FÂZIL AHMET
Güzide edibimizin senelerce ağızda gezen hicivleri, hezelleri, fiirlrri...
ve yeni yazdıkları
272 «ahife • 80 kuruş Bugün çıktı
AKŞAM KİTAPHANF.Sİ
Zamanın takvimi
Bugünkü hava
Yeşilköy «a«ad netken odeo ■aldığımı! malûmat» göre, dûn bava taryiki 762 milimetre, hararet asgari 3, araml 10 v»«atl 9 derece idi.
Hava yağmurlu v» mutedil geçmiştir. Bugün hava (atla bulutlu v« yağışlı olacak, rüzgâr oosııj-mıyetla şıınat istikametinde ve mutedil kuvvette eıeeek, fakat Karadeniz ve Ege mıotakalarıoda fırtına «alacaktır.
Eski Fransız Tiyatrosu nd; Bu nhjnm »>« 20 de Deli Dolu Operet 3 perde Yazan: Ekrem Reşit Besteliyeo Ce-mel Reşit
Cuma matineleri 14,5 da
İstanbul İthalât Gümrüğünden:
Manifesto evrakının saklanması için İstanbul Gümrükleri Baş müdüriyeti binası üzerindeki tarasada evrak mahzeni ittihaz oln-nao odada 92 lira 85 kuruş bedeli keşifti »abit raflar imali pazarlıkla münakaşaya konulmuştur. Talip olanların Kânunuevvelin 29 uncu Cumartesi günü saat 15 de İstanbul ithalât Gümrüğünde müteşekkil satıoalmsk Komisyonuna müracaatları. (8494)
AKGÜN
KADIN TERZİHANESİ
Her ay Almanyadan yeni modeller getiriyor Şık ve ucuz elbise yapıyor Beşiktaş Dere Caddesi 131 numara
İstanbul İthalât Gümrüğü
İsimleri
Müdürlüğünden:
Müellifleri Cilt
Beri • l.unge (1931/33) tab’mın Fransa tercümesi Ensyklopaedıc der teehniseheu Cbcmie Ulmann
3 yeni tab'ı Son „
Analyses et essais de papiers Traite de cbimie Pharmaceutique
Technelogie et Aualyse chemique Die Praris de orgaoischen Chmikerâ Gesteiıısana l.ytiscbea Praktikum Lack U. Firniss
Analyse et fabrication de ciments Handbuh der Chemie und Technolojie der Öle. U. Fette.
llaud buch der Pflanzcn analysc
Hezberg-martcau
P. Lcbeau-C. Courtoia
Levokavitsch
L. Gattcrmano
E. Dittler
Sceiigman et
Zieke. Son tab'ı
Tsunntas Ubbelohde
G. Klein
Gümrük kimyahanesi için yukarıda yazılı kitaplar 2490 No. lu münakaşa ve ithalât kanunu mucibince bılmünakasa pazarlıkla satın alınacağından taliplerin üç Kânunusani 935 tarihine müsadif Perşembe günü saat 14 te İstanbul İthalât Gümrüğünde müteşekkil Satmalına Komisyonuna müracaatları. (8564)
İnhisarlar U. Müdürlüğünden
“40. Metre mik’abı çıralı tahta.
idaremiz için satın ahuacak bu tahtaları vermek istiyenlerin şartnameyi gördükten sonra fiat vermek üzere "*;7,5n teminat-lariyle beraber “29-12-934. Cumartesi günü saat 15 te Cibalido alım, satım şubesine müracaatları. "8593.
• •
Nıimunesi mucibince ‘24., numaralı "200„paket makine ipliği 29/12/934 Cumartesi günü saat 14 te pazarlıkla satın alınacak* tır. Talib olaoların Cibalidc Levazım ve Mübayaat şübesine 7,5., muvakkat güvenme parasivle birlikte müracaatları. ''8599,,
•> ♦
26/127934 gününde pazarlığı yapılacağı ilân olunan yüz bin adet iki buçuk libreük birinci n v’i Jütten mamul Kalküte malı çuvalın pazarlığı 3/1/935 Per.>embe günü saat 15 te Cibalidc Levazım ve Mübayaat Şubesin e yapılacaktır. "8765.,
| * | Devlet Demi; yolları ilânları | *
Tenzilâttı gidiş - dönüş yok ı tarifesi aynı şartlarla 31- Mart -935 günü sonuna kadar uzat mıştır. (8698)
ktı-tei l'lsâeffli JthirTıyaîrosu
Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda Akşam »usare saat 20 de
HAMLET
S perde Yoran :
IP. Şekspir Tercüme edeni
Ertugrııl
Muhsin
Cuma matineeri 14.5 d»
I
Hîırtul Btlrtiyesl
ŞshirT'yatrosu
Kâoanoerel 28

L
4
ERİ
MASAJ ALET!
HAMMOND ELEKTRİK I SAATLERİ
Elektrik utûlepî
VeAÎASA. LÂtföALARf s &
TELEFUNKEN [ RADYO
i
FRİGfDAİRE ' SOĞUK HAVA Mk DOLABI


rrfbaşı hediyenizi henüz intihab etmediniz ise bu güzel eşyalara göz gezdiriniz ve kararınızı veriniz. Bourla Biraderler ve Şsı. müessesesinden alacağınız hediyeler dostlarınızı ve arkadaşlarınızı herhalde çok memnun bırakacaktır. BOURLA BİRADERLER ve Şsı; İSTANBUL - ANKARA - İZMİR


Turhal Şeker Fabrikası
1 ikinci kânun 1935 den itibaren
SATIŞA BAŞLIYOR
Fİ ATLAR:
FABRİKADA TESLİM
KÜP ŞEKERİ: 40
KRİSTAL ŞEKERİ: 37 Kuruştur
En aşağı 1000 kilo sipariş kabul edilir
ADRES : TURHAL ŞEKER FABRİKASI T. A. Ş. TURHAL Telgraf Adresi; Fabrika Turhal
Emniyet İşleri Umum
Müdürlüğünden:
4 Zabıta memurlarına yaptırılacak 4500 - 6000 takım reamt 4.55? • 6000 Ka8ket ’e 291 - 400 *«!«« elbise ve 1300-
*500 «det kaputun nıüujka“’' 18/12/934 tarihinden itibaren 20 ffiin müddetle temdit edilmiştir.
. P”1® *2/1/935 Cumartesi »aat 14 buçukta Ankara Emniyet
İşlen Umum Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarf uauliyle yapılacaktır.
,_3Ş»rt*>««nekr Merkezde Emniyet İşleri Umun Müdtiriü-iunur *«875jlda EraQ'*'*‘ Müdürlüğünden istenileceği ilân
fatanbul Asliye Mahkeraeri Biline! Ticaret Dairesinden : Gnlnta-de Mahmudiye caddesinde 4 No. da Kunduracı iken iflâsına karar verilmiş olan Mikael Zıpçıyanın ala-cakllıarıle yaptığı konkordato evrakı iflâs idarelinin son raporda birlikte mahkemeye verilmiştir. Bu iye karar vermek için 16/1/93$ Çarşamba gilnû saat 14 de bir col. •o yapılacak ve itirazı olanlar bak-tarım korumak için bu celeade bsı-lunabilaeektardir. Keyfiyet icra ve İAlfa kanununun 309 ve 296 acı maddelerine güre bu ilân ile bildirilir. (6327)
»'■.................I 13 f
Şekerli olanlara ekmek. francala ve nişastalı maddelerle şeker ve şeker mamulâlı zehirdir. Zeyıflamak ve şişmanlıktan kurtulmak için mutlaka:
HAŞAN Glüten Ekmeği ve mamulâtını yemelidir.
Haşan Glüten ekmeklerini ve Haşan Glüten bisküilerini ve Haşan Glüten makarna. Haşan Glüten un ve şehriyelerini ve Haşan Diyabet şekeri ile Haşan Diyabetik çikolatasını korkmadan bol bol yiyiniz. Bütün dünya san’at ve rakabelinde muvaffak olmuş olan Haşan Glüten ma-rauldtı Avrupa, bilhassa Romanya piyasasında müthiş rol oynamaktadır.
Haşan deposu: İstanbul ve Beyoğiu, büyük bakkaliye ve eczanelerde bulunur!
İmtiyaz sahibi: Ali
Umumî neşriyatı idare eden Yan işlori Müdürü; C. Hikmet Matbaai Ebilıziya
Rus Antrasit ve Alman Koku
Ev sobaları ve salamandralarına mahsus
EN EHVEN FİAT. EN İYİ MAL
Antrasit 33 kiloluk mühürlü çuvallar içinde tealim ediyoruz. Sip: r işleri" :zi yapmadan evvel bir kere müracaat ediniz “ATLAS,, MAHRUKAT İS. - S. KORHANİDİS ve ŞKİ.
Galata Rıht-m caddesi N. 25. Telefon 40019
Yeni Adım günlük siyasî gazete
Bütün Türkiyenin aylardan -beri sabırsızlıkla beklediği bu gazete 11 Kânunusani, 935 Cuma günü çıkacaktır.
Yeni Adım Türk matbuatında yeni bir güneş gibi ışık vermeğe çalışacaktır. Memleketin en güzide muharrirleri bu gazetenin yazıcıları arasında buunacaktır. Umumi N. M. Danış Remzi idare müdürü ve muharriri İbrahim Necdet.
Tecelli matbaan
Beyazıt Elektrik şirketi karşısı 72/74 numara idare yeri. Seyyar memurlara ihtiyacımız vardır, idare müdüriyetine müracaat ediniz.
İstanbul Belediyesi ilânları
Beyoğlu Belediye Şubesinden: Başıboş olarak dolaşırken yakalanıp daireye getirilea bir kırmızı beygir "8„ gün içinle sahibi müracaat etmezse satılacaktı-. “8777,,
KREMİDİR
Üstünde ince bir tabakı (Krem Pertev) taşıyan bir cilde nc soğuk ve ne de sıcak hiç birşey yapamaz.
KREM PERTEV’i
Kullananlara sorardanız size bunu söylıyeccktir.