Sena: I
Numara: 161
Abone Şeraiti
Türkiye için Hariç için
I senelik---17*0 Kr---------7MS Kr.
f aylık—----MO .. ---------İM* .
J , ---------ns „---------?oe .
i ________ .-------------------
A'emesmsntrr. TKLRFO* 2M»

Haftan Ebfrrrfya. ktantml C
Sabahları Çıkar Siyasi Gazete
W. =»*= « —=r--;
Rakı
içilmiyecek mi?
Arkadaşlardan biri, yan Irıtl»-ğıodan olacak, (Gövde ve can) diye bir yazı yazmış. Bunda (can) ın gövdeden ayn bir nesne olmadığı yolunda, doğrusu pek da anbyama-dığımıc, filozofça birkaç söz et-tfcteo sonra, lâfı (muaika) işine götürmüş ve alaturka (murika)daa yalnız faralya piyazı yiyenler, rakı içenler anlar, an İyi (klâsik) parçalarımızı bile anlamak ve banların tadına varmak için ralo aogvl olmaz diyor.
Diğer tarafla* be rakı İçenlerin (Bctorvn) gibi büyük bestekâr-lana parçalarını anlıyamıyacakla-noı, böyle yüksek esinti (ilham) il« yapılan parçalan tatlı tatlı dsnii-yebl'.mek için aogLam kafa gerek olduğunu söylüyor.
Bu arkadaşın bu görüşleri w düşünüşleri doğru ise alafranga teknik ile bizde (mudka) yapılıp beryera yayıldıktan sonra artık rakı içmek düşkünlüğü (iptilâ) geçecek demek. Arkadaş böyle anlayıp rakıcılar ürkmesin diye çabucak (rakı yerine şarap f)çın) kullanılır demek istiyor. Eğer bu arkadaşın düşünüşü doğru ise ve söyledikleri doğru çıkacak ise banılsın başta (Mazhar Osman) ustamız olmak üzere orkadar ( Yeşil Ay )cılar varsa bir sevineceklerdir, ki demegitsin. Arkadaşımız, yazısının sonunda okuyucularına bir de öğüt veriyor diyor, ki :
"Musikinin salt birgün geçirme, bfr» eğlence, ber ( Def'igam ) işi olmadığını göz önünd* 'tutmak, gövdemizi buna alıştırmaktır,ki canımızda yiyeceği yeni yemekle kolayca bağdaşabilsin.-,.
Bize kahra* alaturka musikaıun rakl Uc bir alış verişi yoktur. Bu alış veriş vardır, dersek muaika dioliyen.erin hepsine sarhoş demek gerektir. Bu da değru olmaz. Hem bu düşünüş doğru olursa, alafranga muuka yerleşince (ispirtolu içkiler) idaresinin geliri bltrcek de özektir. Bu işte sözün kısası (Av. rupa musıkasa daha tekoık) li, daha çeşit.idir, Avrupalılaşmak için bu muıikayı öğrenmek gerektir,, demelidir.
Çünkü öyle demezsek rakıya alışanları korkutmuş oluruz. (Vakıa) onlar öyle kolay kolay korkmazlar, yal Akşam olda mu (Betoven)!, (Muzar)ı değil bilmeyiz Bayi çalsa oız, yahut hiçbir şey çalmayıp ta saban kapağım birbirine vuraaoız gin* içerler, içerleri Onun için rakı ile musika işini birbirine karıştıran yal un. A afranga muaika, yükselmek, İlerlemek, Avrupalılaşmak için gerektir, buna çalışa'ım demeliyiz. Çünkü sözün kısası bodur.
Günün Yazıtı
Geriye dönmekten başka çare yok mu?
Avrupa çeşit, çeşit dertler, buhranlar vs ıstıraplar içiode, çırpınıp duruyor, ne kadar ukalân, fuze'âsı, uleması varsa bu dertlerden kurtulmak için bin bir türlü tavsiyede bu.unoyoe. Bu cümleden oiarak Fraoaanın esbak Başvekillerinden, meşhur maliyeci ve iktisatçılarından ve &yan Sunadan M. Kayyo (Caill*ux) geçenlerde verdiği bir kouferansta dünyanın bugün uğradığı iktisadi tubrana en büyük se-bep olarak mekinecii.ğin tarakki-aini göstermiştir. M. (Kayyo) nnn fıkrtace bir günde bin çift kundura yapan makinelerin icadı beşeriyetin başlıca felâketlerin, den biri olmuştur. Çünkü bu makioenio icadından evvel, bir çift kundurayı bir günde ancak iki amele yapmakta İdi. Şimdi bir makine güadn bin çift kundura yapmağa başlayınca tabii iki bin amele işsiz kalmıştır. Müsyd (Kay. yo) bu misali esna tutarak diğer b.r çok sahada da makinelerin pek çok ameleyi işsiz bıraktığını ve bunun da dOoyanıo buğun en büyük derdi olan İşsizlik felâketim husule getirdiğini söyliyor ve buna çare olmak üzere de hu ifrat derecede makinrcilikten vaz geçerek 1911 ten evvelki zamana avdet etmeği tavsiye eyliyor.
Devamı 2 inci sahifede Ebüzziya Zade
Türk - Fransız emniyet misakuıa doğru
5 Karalar
“Paris„te mühim görüşmeler
Türkiye - Fransa arasında bir emniyet misakı akdedileceği bildiriliyor
Tethişçilerin hareketlerini bastırmak için Fransa tarafından evrensel bir anlaşma projesi
verileceği anlaşılmaktadır
i
Çarşamba 28 Teşrinisani 1934
t
Dostlara karşı emniyetsizlik göstermekle mc onlar tarafından af-jlatz Imak müreccahtır !
La Rochefouceald
eniz silâhları meselesi
Japonya kendine taraf tar devlet arıyor !
Yeni bir emniyet mitahı akazdeeekleri bildirilen iki dost denizlin Hariciye bakanlan : M. “LAvaL ve Terfik Ruftu Araz
Parla 27 (A A.) Romanya Hariciye bakanı M. “Tilûleska,, ite Türkiye Hariciye bakanı Terfik Rüştü bugün Hariciye bakanı M. "Lâval,, tarafından verilecek öğle yemeğinde bulunacaklardır. Yemekte dikkate değer aoktai nazar
teatileri yapılacağı sanılmaktadır. M. “ TitO'esko „ BOkroş» gidiyor
M. “Titüle.ko,,, tekrar C-o.v-reye dönmeden evvel çarşamba »oya perşembe günü "BGkreşc,, giderek Sovyet sefiri M. “OıtrovıkÇ
ıtimatnamsutnl verirken hazır bulunacaktır.
Tevfik Rû$tû Araş Berlin® gidecek
Türkiye Hariciye Bakanı Tevflk Rüştü Araş ise, Berlin* gidecek ve konseyin toplantısına yetişmek üzere ikinci kânunun üçün* doğru Ccnevrvy* dönecektir.
Devamı 7 inci sahifede M»M»®tş**ı*eıstı«ev«şMş«aşMişııeM»MaiMi»e»««»ıı«MM Milletler Cemiyeti konsey reisliği Suikast işi konuşulurken M.
Başkanlık
Cenevre 27 (Franıısca İstanbul ) — Macar hükümeti, Marsilya salkasti meselesi Milletler Cemiyeti Konseyinde görüşülürken bu devrede Konsey reisi olan M. • Beaea , İn re-
islikten çekilmesini istemiştir.
Macaristan buna sebep olarak.
“Benes„ etmiyecek
M. “ Bcne. ..
Büyük Millet Meclisinde
Yarın çıkacak kararlar
Ruhanî elbiseler ve gizli nüfus lâyihası çıkacak - Meb’us seçimi
Ankara 27 ( Telefonla ) — Eşkıya müsademelerinde malûl olan zabitler ve askeri memurlarla efradın iktisadi buhran vergisi muafiyetinden ve inhisar eşyası beyiyesinden istifade hususlarında narp malûlü hükmünde olmaları hakkındaki lâyiha Meclisin Perşembe günkü ‘yarın,, toplantısında müzakere edilecektir.
Bundan başka gizli nüfusların haber verme müddetinin 1 Haziran 1935 yıioa kadar uzatılmasile 1 Hazirandan sonra ölüm, gaip ve evlenme vak-
ası haber verenlerden alınacak cezanın yarısı kadar tahsisat alınmasına ve başka merasim yapılmasına lüzum bırakmaksızın mahalli idarelerce karar verilmesi ve ruhani elbiselerin yalnız mabetlerde ibadet esnasında giyilerek ibadetten sonra çıkarılması hakktndaki kanun IfiyihaJarı da Perşembe günü mecliste müzakere olunacaktır.
D.ğer taraftan Meb'us seçiminin yenilenmesi bıkkındaki kararında Perşcnbe (yarın) iç-timaında verilmesi çok muhtemeldir.
Çrkoslovakysıuo da Yugoslavya ile beraber Macaristan alvyhind* nota verdiğim söylemiştir.
M. “ Booas w bu isteği kabul etmiştir.
Cenevre 27 ( A A ) — Uluslar kurumu koueeyi reisi M. ‘Benea,, , Censvredeo ayrılmadan önce kurum genel yazgatu M. ‘•Aveaol.a konseyin önümüzdeki toplantısıaın ruzoamesine Yugoslavyanın muhtırasının konuşulman girene, bu oaseelaoin konuşu msa avamda konseye Başkanlık etmiyoceğini bU-drmiştir.
Sekizinden elli beşine kadar asker!
italyada bütün muallimlere askerî elbise giydirildi
7 » «V *
b) t?"


M' " Muaolini italyada sekizinden elli beşine kadar herkesin asker olduğunu ilân ettikten sonra, bu gayeye gg. türen bütün vasıtalara müracaatı dc ihmal etmemiştir. Bu meyanda hususi, resmi bütün
Italyan mekteplerinde mnallim-lerin Faşist elbisesi giymesi emro-I un muştur. Faşist elbisesi ise bir nevi asker elbisesidir.
Şimdiye kadar dünyanın hiçbir tarafında - askeri mektepler müsteona - muallimlerin
Yugoslav saltanat naibi “ Londra -, ya gitti Londra 27 (A A.) — Hariciye Bakanı Sir -John Şiarca. Buing-bama gidecek orada Yugoslav saltanat naibi Prens *Po)„ ila görüşmüştür.
Bu görüşmelerin Baikaolar-dakl vaziyet ile alakadar olması •nuı emel göeül-
Prene-Pol„ ^-r‘ tdlr.
Arnavutluk Kra linin annesi
Birdenbire öldü ve “Tiran„ da gömüldü Tiran 26 (AA)* ~ •• Draç„ ta buluonn Kralın annesi Hatice Ha. mm, birdenbire vefat etmiştir Naşı “ Tiran „ a getirilecektir.
Tiran 27 (A. A.) — Kralın annelinin cenaze merasimi. Kral ve hanedanı erkânı, nazırlar, sefirler ve bir çok kalabalık hazır olduğu halde yapılmış ve ölü. Tirana yukardan bakan bir tepeye gömülmüştür.
Atina 27 (Hucuzi) — Yunan Cûmhur reisi M. “Zaimis., val-desinin vefatı mûasebctile Kral Zog’a taziyet telgrafı göndermiştir.

talebeye bu kılıkla ders ver-memiş oldukları muhakkaktır.
Bu itibarla o manzarayı ka-rilerimeze de temaşa ettirmeği muvafık bularak koyduğumuz bu resmi Avrupa gazetelerinden ualdeylcdik.
“Tokyo,,, Amerikan - İngiliz mukavemeti karşı sında Fransa ve Italyaya müracaat etti Tokyo 27 (A A) — Hariciye bakanı M. “Hirotan Italyan aefıri ile Fransız maslahatgüzarını Dış bakanlığına çağırarak Japooyantn deniz politikasını kendilerin* anlatmıştır. M. ‘*Hirotan Japon tekliflerinin “Vaşington,, muahedesinin kaldırılmasını icabettirdiğlnl söylemiş, Fransa ile Italyayı fesih işinde Japonya ile birleşmeğe da-vet etmiştir.
Sefir ila maslahatgüzar, bu da. vati hükümetlerine bildireceklerini »özlemişlerdir, ingilterede kimse şaşmamış
Londra 27 (AA) — M. “Mastu-deıra. sir “Simon.daa aol olarak bir mûlâkat istemiştir. Mülâkat bu gün öğleden sonra avam kamara-unda yapılacaktır. İngilizlerle Ja-ponlar arasında vel bir görüşme yordu.
Japon hariciye
rota, ma İtalya aeflri va Fransız aaaslahatgüzan ile görüştüğünü bildirce Tokyo haberi burada hiçbir hayret uyandırmış değildir.
Çünkü Jıponyanın Vaşington muahedesini imıalıyan bütün dev-letlerio ayni zamanda muahedeyi feshetmeleri yolundaki isteği bili-niyordu.
birkaç gııa ev-olzceğı uoıulu-
bakanı M. “Hi-
Japon Hariciye Bakanı M. Hirota
İngiltere ile Amerikanın muahedeyi bozmamak istekleri karasında Jeponyaoın imznlsn olan öteki iki devletin muvafakatini temin etmek istemesi tabiîdir. Hiç birşey kaybolmamış!
Londra 27 ( A A) — Japon murahhasları deniz konuşmaları için şun arı söylemişlerdir.
Devamı 7 inci sahifede
Tramvay kapıları
Basamaklara atlıyanlann içeri girememeleri için hususî tertibat yaptırılacak Tramvaylar yürürken inip bir.
mek yüzünden hemen her gün görülen kazaların önüne geçmek İçin çareler aranmış ve bu arada tranv-vay basamaklarının kendiliğinden açılıp kapanır bir bale getirilmesi düşünûlmüştIL İstanbul belediyesi bunun yapılması kabil olup ölmediğim tetkik etmektedir.
Şimdiye kadar alman neticelere göre, bu şeklin mevcut arabalar üzerinde tatbiki imkâaaıa gibidir. Çünkü basamakların, tramvay arabaaı yörürkeo. kendi kendine kapanır ve durunca açılır bir bale gctirilmoei çok zor ve çok mae-rafh olacaktır. Ancak şirket yeniden getirteeği arabaların basamaklarının bu tarzda otomatik yapılmış olmasına dikkat edecektir.
Şimdilik iğreti bir çare olmak üzere, yalnız kapıların her istet. yönden sonra, bir tarafın vatman vs diğer tarafın da biletçi tarafından kapatılmaları kararlaştırılmıştır. Bundan başka, kapılarda hususi tertibat yaptırılacak ve bu sayede tramvay yürürken basamağa atlıyan bir kimse kapıyı açıp içeri

■- V
ıı

J
Hareket Katinde Kapılarının daima kopalı balunduruımatına karar verilen tramvay arabalarından biri durakta gircmıyecektir.
Basamakta duranlar la şiddetli surette cezalandırılacaklardır.

(\ı n
'I
»L


A f "A
— O bizim dev gibi Ahmet Bey yok mu, eline alır almaz zavallının kalbi duımuf !
— Neyi eline alır almaz ?
— Kanunin kiflık rlbııt masraf patalarım t

T eşriniaani 28
Fransa, deniz silâhlarının tahdidine taraftar görünüyor..
Yalnız bir şart: var. o da “Vaşington„ da olduğu gibi hukukunun inkâr edilmemesidir
Habeşistan ile İtalya arasında yakında harp kopacak mı ?
Japonyanın Habeşistan» el atması ve Habeş ordusunun asrileşmesi kalyanın işine gelmiyor
Son gûnlrrd» ttelyaaın Habeşirtana kaşı bir takım hanrhhUrda bu-lundu^u haberi ortalığa yayıldı. Bu haberlere jdre İtalya, Stedenberi Habeşistan hakkında bealrdlfi bir takın fikir vs oiyatleel gerteâltşlir-nek niyetindedir. Hattâ baıı rivayetlere ?8re İtalya, Habeyiataea kargı banrlıgıaı tamamlamış, berekete geçmece karar vermiş; lam bu arada Kral Alekaaııdrın katli hâdieeıi vuku bulduğu ve Avrupada bâr talum tehlikelerden kurtulduğa İfân bu hareketi yeclktlrmeb mccbmiyatinl hi) etmiştir.
Bu rivayetler hakikate uygun iıe yakında milhloe bir bâdı tenin vukuu kaklanabilir.
Italyayı Habeşiatana karşı harekete aavkedeo amillerin eo mühimleri, İlk önce yalan Fraaıa, Ingiltere re Italyayı alâkadar eden Habeş Albeninde yeni ve arihla bir devletin görAaaaaaâdir.
Bu devlet Japoayadır. Japooyamo Hebeştatanda pamuk yetiştirmek içen arazi almam, ticaret işlerinde dijıır devletleri geride bırakman, İtalya üzerinde derin bir tesir yapmış ve onu daha falla eCratle harekete •OrOklemek İstidadını göstermiştir.
Diğer mOhlm bir âmil Italyanın Erilre rofiıtem lekecini İle Somalıdakl audıtemleluulnl birleştirmek ve birbirine bitiştirmek letemeeidlr. Bu İki eoöıtemleke aramada lav Habeş toprakları ulanıyor.
Habeşistan İle İtalya aramnda bir hâdlav vukuu takdirinde no olabilir? Şimdiden bir büküm vermak İmkânı yoktur. Çünkü Habeçiateaıo dahili vaziyeti pek iyi malûm delildir. Fakat Habaşâıtaoın da ordusunu aslleştirmekte olduğu adylenmekte, ve bunun da iki taraf arauaı açmağa yardım ettijl ilâve olunmaktadır.
(5. R.
CünSn yazıtı
Geriye dönmekten
başka çare yok mu?
1 inci Sahifeden Devam
Esbak Başvekilin bu fikirlerini bejeomiyrn (Tın‘ gcreleri de, böyle birşeyin kabili tatbik olmadıkım, fennin tarakkivine kimsenin mani elamıyacafını ve binaenaleyh iklimdi buhranı ortadan kaldırmak İçin başka çareler aramak lâzım-geldlgiai ileri sürüyor.
(Tan) gözeteli ile Müsyü (Kayyo) aralındaki münakaşaya karışacak drji iz. Bizim asıl nazarı dikkatimin celbeden cihet, Avrupada dünyanın bugünkü terakki yatını da, gidişini de bejenmiyerek eski bale rıievu tavsiye edenlerin günden güne çoğalmasıdır. Eskiden maksat, 1914 ten yani umumî harpten evvelki zanuo'ardıe. Hakikaten garp medeniyeti dedıgimiı şey, oo ae-hizinci asrın sonlarında başlıya-rak on dokuzuncu asırda haddi kemale erm.ş ve yirminci asrın başlarında da en yüksek mertebesine çakmıştı. O devirde devletlerin münasebetleri bir takım kaidelere, kancalara b'glı i(U O zaman bizim gibi zayıf olan devletler müstesna o'mak ürere bu kanonlar kendi aralarında hemen hemen müsavi surette tatbik olunurlardı. Milletlerin dahili idarelerinde de büyük bir rnüvazene vardı. Hübümet-lerle milletler birbiriyle anlaşırlar, birbirinin hakkına, vazifesine riayet ederlerdi. Bu aayede dünyada umumî b.r rahatlık ve selâmet, omum) bir ferahlık ve refah hüküm sürerdi. Bundan aalaplıyorjt* garp medeniyeti hak.katea yirminci asrın başlarında gayesine ermişti. Bu nün ise umumi harpten erve. taunların ra batını, selâmet mi temin edm bü;ün esaslar bozu muştur. Bir kere devletlerin münaıe-bet'erinde hemen hiç düzgünlük ve hele doğruluk kalmamış gibidir. M.İlcilere gelince onlar k.-ndi aralarında büsbütün şaşkın ve avare bir balo gelmişlerdir. Ijte bugün Avrupanın bir çok fikir adamlarına, mubırrirlerine, âlimlerine eskiye hasret çektiren ve eskiye avdeti tavsiye ettiren bu vasiyettir. Biz ktodi hesabımıza, G»rp erbabı kaleminin bugünkü zamandan bukadar şikâyet etmelerin’ re içlerinde kendi eterleri olan terakkiye bukadar düşmanlar zuhur etmesine hem hayret ve hem İbretle bık,yorul. Beşeriyet terakki etmnd.n duramar. Kürel.rn, güneşin etrafındaki ezeli ve ebedi seyrinden birdenbire durdurmalı oa.ıl mümkün değilse, imanları da çalışıp İlerlemekten menetmek oku. dar mümkün değildir. Fakat muhakkak olan birşsy var, ki o da terakkinin de ber (Kçüye tabi ol. ması, insanların ibtfyaeile berab.-r yürümesi lüzumudur. İşte dünyayı bugünkü karışık vazıyete g t.r(.n bu ölçünün kaçırılmış olmasından İbaret gibi görünüyor.
Birimde çolı merak ettiğimiz ve ibreti» beklediğimiz şey ga.-p âleminin bu ölçüyü bulup tu'mıye-eağıdır. Acaba Avrupalı'ar, zam. »etlerin şevkiyle bu ölçüyü nihayet bu aesklar mı ? Yoksa büsbütün kaçıracaklar mı 7
Ebüzziya Zade
Esrarengiz bir ölüm daha!
Marsilya faciasını önceden söyliyenin ölümü...
Macaristana göre siyasî gerginlik azalmış

Londra 27 (A. A.) ■— Gazetelerin yazdıklarına göre, gûya sabık bir Sırp diplomatı, yahut ki bir Karadağlı gazeteci olup gaz dolu bir otel odasında ölil bulanan “ Votslâv Petroviç„ adlı adamın ölümü etrafında açılan tahkikat epey meraklı şeyler meydana çıkaracaktır.
Aynı gazetelerin haber verdiklerine bakılırsa, "Pelroviç,, özüoû, daima Balkan gizli cemiyetlerinden birinin adamlan tarafından öldürülmek tehlikesine maruz sanırmış
‘‘Daily Ekspres. gazetesi, "Petroviç. in, bir dostu ite konuşurken, Kral ‘AJck»andr. m ö.ümûnü önceden söylemiş olduğunu yazıyor.
Bir Arnavut suikastçislnin tahliyesi
20 Şubat 1931 «enerinde Vi-
Masal gibi!
Kalbini tamir edip yerine koyarak ölüyü diriltmiş!
“Deyli Ekspres., gazetesinin “Varşova,, muhabiri gazet sine çektiği bir telgrafnamede diyor ki;
“ Meşhur kalp mütehassısı olup Stalin yoldaşa da bakmakta bulunan profesör Smirnof Varşovadan Moıkovaya dönerken kandisUe görüştüm.
Doktor, k İp hastalığının tedavisi için bulduğu yeni usul sayesinde kalpleri duran ve ölüme mahkûm bulunan on ilâ hastayı şimdiye kadar kurtardığını söyledi ve dedi ki:
— Bulduğum yeni nsul şudur:
Kalbi duran, yahut duracak olan hastanın kalbini ameliyat ile çıkar yorum ve yerine elektrikle işliyen ve kauçuktan yapılan sunî bir kalp koyuyorum.
Bu suni kalp hastanın vücudunda bir kaç dakika mükemmel surette işliyor.
Bu esnada baştanın hakiki kalbini ameliyat hücreme götürüp tamir ediyorum. Eğer kalp kesik ise dikiyorum, en-
Paris 27 (A. A.) - Hava. Ajansı bildiriyor : Fransanın deniz bütçesinde 1931 yılında 300 milyon, 1933 yılında 125 ve 1934 yılında da 59 milyon frank indirilmiştir.
Bu taretle 1933 den beri yapılan azaltmalarla 487 milyonu bulmuştur.
Deniz bütçesi mazbata muharriri M. Stren, Fransanın barışa olan arzusunu gösterme inaksa dil e azaltmayı kabul etmiş olduğunu, Japonyanın ise deniz bütçesine ait bir yıllık parayı 1933 va 1934 neneleri arasında yüzde elU niabetinde arttırmış, Amerikanın da yine bu inşaat için 1934 senesi bütçesine 200 milyon dolar, yani
yana operasında Arnavutluk Kralı “Zog. ın urmak isterken yaveri “Topolay,, ı oran ■'Gui-eloohi,, bir kaç gün evvel tahliye edilmiştir. Bu adam hapis-haneden çıkar çıkmaz nereye gittiğini belli etmiyecck bir yere »ığ inmiştir. Krala merbut bir Arnavutlun uzun zaman-danberi kan gütmek ve intikam almak için Viyanada beklediği söylenmektedir. Guie-loshi bu sebepten izini belli etmeden ortadan kaybolmuştur. Macarlara göro siyasi gerginlik azaldı
Budapeşte 27 — Macar riyazi mehafili, politika vaziyetinde biraz iyilik olduğuna, gerginliğin azaldığını söylüyor. Macarlara göre büyük siyasi karqıklığtn şimdilik önü alınmıştır.
jeksiyona muhtaç isa bunu yapıyorum.
Meselâ bir hafta evvel bir adam, kalbine inme inerek ölmüştü. Hemen kalbini ameliyat ile çıkardım ve yerine elektrikli kalp koydum.
Bir kaç dakika sonra lıasta gözlerini açtı. Bu esnada bozuk kalbi tamir ettim.
Tamir işi bittikten sonra kauçuk kalbi çı«ardım, yerine m I kalbi koydum ve bir enjeksi. yon yaptım. Bu adam şimdi yaşıyor. .
Kutup topraklarında zengin madenler var Moskova 27 (A.A.) - Kutup enstitümü müdürü M. Samoiio-siç kutup topraklarında zengin madenler bulunduğunu bildirmiştir.
Samoiloviç 1934 yılındaki jeoloji heyeti seferiyclcrinin yeni Zımp'.e takım adalarında bakır, çiuko ve Veciukostsk altın, çinko ve kalay bulunmuş olduklarını söylemiştir.
üç buçuk milyar frank para koymuş olduğunu söylemiştir. I İtalya ise deniz tezgâhlarına 1 35 er bin tonluk iki zrrhlı koymuştur.
Fransa, bu yoldaki hukukunun korunmuş olacağını unutmamaktadır. Mazbata muharriri, Fransanın yeni bir konferansa girmeğe anık olduğunu, çünkü deniz anlaşmalarının eksiklerine rağmen ozun çağ için silâhların tahdidi gibi büyük ( faidesi görüldüğünü aöyliyerek demiştir ki:
“ — Fransa Vaşiogtonda olduğu gibi hukukunun inkâr edilmiyeceği yeni uzlaşmaları , iyi bir surette karşılar. Ve bu ’ uzlaşmaların gene) silâhlanma yarışını durdurmasını ister,,,
lAmerikada mahpuslar isyan etti iki gardiyanı tepelemişler, silâh ve mit ralyoz bulup kaçmışlar
Huntsville Amerika 27 (A.A.). Mahpuslardan altı kişi gardiyanlardan iki tanesini tepele-dikten sonra, bir odaya kapatmışlardır. Bu adamlar, iki miti-ralyozla daha da başka silâhlar alarak yakındaki bir garajdan zorla çıkarttıktan otomobile binip uyuşmuşlardır.
Leh - Fransız münasebatı nasıl?
Fransız muhtırasının dostluk münasebetlerine uygun zihniyetle tetkiki bekleniyor
Varşova 21 (A. A.) — Resmen tebliğ ediliyor:
Dış bakanı M. Joscf Beck, dün Fransız sefiri M Laroche ile görüşmüştür. Sefir, kendisine 27 Eylûİ tarihinde Fransız dış bakant tarafından Cenevre'de yapılmış karşılıklı yardım projesi hakkındaki Leb - Fransa konuşmaları hulâsasına Fransa hükümetinin cevabını vermiştir.
Fransa cevabının Fransa ile Lehistan arsamda bu bapta evvelce yapılmış olan görüşmelere yeni bir takım unsurları getirip getirmiycceği belli değilse de Lehistan hükümetinin Fransız muhtaraaını Leb stan ite Fransa arasındaki ittifak ve dostluk münasebetlerine uygun bir zihniyetle tetkik edeceği şüphesizdir. Uluslar kurumu konseyinin yalcındaki toplantılarından birinde M. Beck de M. Lıval arasında bu uğurda doğrudaa doğruya konuşmalar yapılması umulmak-tad.r.
Fransız-Rut askerî anlaşması? “Fransanın tekzibine inanabileceğimiz!
sanırım,,
Londra 27 (AA.) — Avam Kamarasında b.r sorguya karşı hariciye bakanı M. “ Simon ,, dem ştir ki s
“ — Fran IX hükümeti Cu-martesi günü, bir Fransız-Sovyet a-kerî anlaşması olduğunu tekzip etmiştir. Bu beyanata inanabileceğimiz! sanırım. „
|:SONi®iHABERLER^
İneboluda Kar, Fırtına
Vapurlar Sinoba iltica ettiler Yolcular Ineboluya çıkarılamadı
Beş gündür süren fırtınadan vapurlar buraya uğramadan Sinoba sığınmışlardır.
İstanbul postası ve yolcular Sioopta havanın düzelmesini bekliyorlar.
Bir kaç günndür türen fırtma bu sabah daha ziyade şiddetini artırmıştır. Hava yağmur vc karlıdır.
Sabahleyin limana gelen Sakarya vapuru yolcuounun bir klanımı çtkaramıyarak Sinoba gitmiştir. Fırtına devam ediyor.
Açıktaki memurlar
Açık Maliye memurlarının maaşlarının verilmesi için münakale lâyihası encümende kabul edildi
Ankara 27 (Telefonla) — İstanbul Ankara, İzmir. Bursa da ve Seyhan vilâyetlerinde yapılan mail teşkilât dolayisile açıkta kalan memurlardan henüz bir vazifeye tayin edıletniyenleria açık maaşlarına bütçede mevzu tahsisat kifayet etmediğinden münakale yapılması lâyihası bütçe encümeninde kabul edilmiştir.
Ankara da soy adı alanlar
Ankara 27 (Telefonla) — Burada soy adı alma faaliveti bû-yük bir hızla ilerlemektedir, iktisat Vekâleti Deniz Müsteşarı Saduilah (Güney), Deniz nakliyat Umum Müdürü Ayctutlah (Altug), şube müdürlerinden Avni (Bilgin) . İbrahim ( Kender ) soy adlarlannı almışlardır.
Valiler Tekirdağında toplandılar
Tekirdağ 27 ( A.A. ) — ikinci Umumî Müfettiş, müşavirleri, iskân Umum Müdürü, Edirne, Kırklardı. Çanakkale valileri dûn şehrimize gelmişlerdir. Dûn akşam toplantı yapılarak vilâyetimizin mühim işleri görüşülmüştür. Heyet bugün da tetkiklerine devam etmektedir.
Bu sabah Romanyadan (280) muhacir gelmiştir.
Yeni Adliye kadrosu
Ankara 27 (Telefonla) — Bütçe encümeni tarafından, «Biyede tatbik sahasına girecek olan yeni kadrolardaki açık maaş ve tekaüt ikramiyesi dolayısıyla bütçede elli bin liralık münakale yapılmıştır.
Deniz yolculuğu tetkikatı
Ankara 27 ( Telefinle ) — Deniz Nakliyat Umum Müdürü Ayetullah Altug sene başıma yaklaşması münasebetle sahillerimizde deniz yolculukları üzerinde tetkikatta bulunmak üzere Perşembe akşamı şehrimizden hareket edecektir.
Meclise gelen lâyiha ve tezkereler
Ankara 27 (Telefonla)— Ankarada yapılan emniyet abidesi, heykeller ve tefcrrustından gümrük resmi alınmaması, Ankarada yapılacak orta mektep binası için bazı vekâletlerin 1934 bütçelerinde 47,000 liralık münakale yapılması, muallim vekilliğine tayin edilecek memurlara verilecek vekillik maaşı, orta tahsil mekteplerinde yardıma muallim çalıştırılması, devlet memurlarına verilen aylıkların tevhidine dair kanunun tayin ve terfie ait hükümlerinin tefsiri hakkıodaki lâyiha ve tezkereler Meclise gelmiştir.
Viyana elçimizin itimatnamesi
Viyana 27 (A. A.) — Türkiye orta elçisi Ahmet Cevat, reisi cûmhur M. M kl* itimatnamesini vermiş. Ve dostane nutuklar teati edilmiştir.
Taksitle satılan emlâk
Ankara 27 (A. A.) — C. H. Fırkası grubu idare heyeti reisliğinden:
C. H. Fırkası grubu reis vekili Cemil.o başkanlığı altımla toplandı. Evvelce hükümet tarafından taksitli olarak şahlan emlâkin taksitlerinin uzatılması
Bir ihtilâl teşebbüsü daha
Sıntiyago - §ili 27 (A. A.)— Peru’da bir ihtilâl teşebbüsü hükümet kuvvetleri tarafından akim bırakrmıştır. 200 K^i tevkif edilmiştir.
ve bedel miktarının azaltılman için Manisa mebusları taraf n-dan yapılan teklif Maliye Vekilinin huzuriyle konuşuldu. Ve idare heyetinin seçeceği bir encümen vasıtasiyle bu meselenin tetkik ettirilmesine karar verildi.
Elâzizde yeni bir yol yapıldı
Elâziz 27 (A. A.) — Yapılmakta olan bn metro uzunluğunda ve 20 metre genişliğindeki Parke döşeli istasyon caddesi bitirilerek halka açıl* auştir.
TcymİMB» 28
ZAMAN—
SÜTUNLAR ARASINDA
Virgül düşmanlan
Yatımın başlığına bakarak ga-tefelerde diliş yanlışlarını doğruU tan arkadaşlarımızı çekiştireceğimi •anmayın. Hayır, Fraosada "Virgül düşmanlan, adını taşıyan bir dernek koraldu. Ben onu anlatacağım. Bu derneği kuranlar, yatılarımızı aralıyan noktaların, noktalı virgüllerin, İki noktaların ve onlara benıiyen Ur lürii işaretlerin en zavallın olun virgülü seçmişler de ona düşman kefilmişler.
Anladığıma güre sebebi da şu imiş;
Aırımıt sör’at aırı değil mi? Elbette ki öyledir. Asrım‘t biıyle|sürat asrı olduğu halde virgüller, yan yazaketı, yatı okurken, imanları durduğu ve soluk aldırdığı için, bu derneği kuranlar ona düşman olmuşlar, onu kaldırmak için savaşı girişmeyi göte almışlar. Zavallı virgüller ortadan kalkacak olursa insanlar daha güzel söz löyliye-erk. daha çabuk yazı yazacaklar, oaışl
Onun İçin derneği kuranlar virgül kullanarak hızımızı yavaşlatmamak yolunda onu kurban etmekten başka çare yoktur diyorlar.
Fakat bu virgül düşmanları İlk esvaba Amerikadan aldılar. Amerikalılar her yeniliği hemen benimsedikleri halde virgül düşmanlığını boş görmediler. Çünkü Amerikalı-arın, değeri iki m.lyon dolar olan bir v.rgûlleri vardır. Virgül düşmanlarına bunu göstermek için onları Vaşingtona çağırdılar.
Amerikalıların iki milyon değerinde olan virgülleri, bir kanuo maddesinde geçmiş, bu kanon maddesi, şöyle yazılmıştı!
"Bütün meyva, nebatlar gümrük resminden muaftır.,,
Maddenin bükmü tatbik olunmuş; meyveler, nebatlar Amerika-ya serbest girmiş, fakat çok geçmeden maddedeki virgülün yanlış konduğu anlaşılmış, madde tekrar mec.ise götürülerek tadil olunmuş ve virgül kaldırılarak düzeltilmiş. O laman madde şu manayı alıyordu :
"Bütün meyva nebatları gümrük resminden muaftır..
Maddenin tatbiki İle tadili arastada geçen müddet, Amsrikaya iki m.İyon dolara mal otmuş ve bütün bu zarara bir tek virgül sebebiyet vermiştir.
Demek ki virgül, öyle hor görülecek, hakkında saygısızlık gösterilecek birşey değil t
Fakat Fransada kİ virgül düşmanları Amerikanın başından geçen bu macerayı lehlerinde kullanabilir ve virgüllerin hem ehemmiyetsiz, hem tehlıksU olduklarını söy Uy. bilirleri
Benim en çok merak ettiğim nokta şudur : Acaba zavalb virgü , bize soluk atmağa yardım eden, düşünmeğe imktn veren bu Işaret-çik de eür'at devrinin kazazedeleri arasına mı g.recek I
_______ /?.
Elektrik
İhtisası olanlar arasında imtihan yapılacak
Şehrimizdeki Şirketler ba.ş müfettişi İbrahim dün öğleden aonra Üskûdara gitmiştir.
Baş müfettiş Burada Üskü-dardno Kadıköy, Moda, Suadi-ye ve Bostancıya yeni yapılan Tramvay batlarım tetkik etmiştir. İbrahim beyin bu tetkikatı dün geç vakte kadar devam etmiştir.
Diğer taraftan Elektrik te-■isatı için bu işe ehil olanlar arasında ve bilhassa mühendis mektebi müntesipleri ve mezunları arasında imtihan yapıl-ması kararlaştınlmışıır. Bu imtihanlarda muvaffak olanlara birer diploma verilecek ve bundan sonra elektrik tesisatı işlerinde bu mütehassıslar çalışacaklardır.
Bozuk su saatları
Kadıköy su şirketinin abonelerinden fazla para almak için bozuk ve okunmaz saatiar kullandığını, alâkadarların Belediye ye müracaatla şikâyette bulunduklarını evvelce yazmıştık Belediyece yapılan teşebbüsler neticesi şirket bu gibi sa-atlan değiştirmeğe başlamıştır.
Yeni Harç pulları basılıyor
Her mahkûm yemek bedelini ödeyecek
Gerek 1 kâuuauevvelds tatbik edilmeğe haşlanacak olan yeoi adli kanunların tatbiki safahatını takip etmrk, gerekse Rıhtım şirketi ile hükümet arazındaki miızakeratı genişleterek neticelendirmek üzere şehrimize gelen Adliye bakanı Şükrü Saraçoğlu dün buradaki faaliyetine devam etmiştir.
Şükrü Saraçoğlu, esas gümrük dairesi binası yerinde yapılacak olan yeni adliye sarayı binasının vaziyetini tetkik etmiş bundan başka bir mflddotto adliyedcid işlerle meşgul olmuştur.
Yeni adit kanunlarını tatbikat iesbabodan olmak üzere muhtelif esaslar vardır.
Bilhassa yeni ceza evlerile yapıla-cak mahkeme binalarına ait harçlar ve mahkûmlara ödetürerk yiyecek bedelleri bu meyandadır.
Bu işlere ait harçlarda kullanılacak o'an pulların Damga matbaasında yapılması için icabeden emirler verilmişt.r.Bu pufların ya-pılmau işi gün mcseles dir. Yapılacak pulların adedi 12 milyon olacaktır, Pullar sekiz çeşit ve 3 seridir. Bu pulları 1, 2, S, 10, 20, 50, 100 ve $00 kuruşluk Olacaktır.
1 va 2 kuruşluk pulların üstünde tarih’ Yedikule zindao nın resmi ve bu resmin ûıt ve altında; “Ceza evleri yapı pulu, cüm.esâ vardır.
10, 20 ve S0 kuruşluk pulların üzeriade temyiz sarayının resmi, üs ünde de “Temyiz sarayı yapı pulu, cümlesi vardır.
Yüz ve beş kuruşluk pullarda da Fırat nehri üzerindeki “iımet Paşa, köprüsünün resmi vardır.
icra İUınlarıodan yirmi beş liradan aşağı olanlar için harç pulu ahnmıyacaktır. Bu harçlar aybaşından itibaren mevkii mer'.yete girsevktir.
Yine yeni adil kanunlar İcaba-budan olmak üzere, her mahkûm, ceza evinde bulunduğu müddetçe yiyecek bedelini ödemeğe mecburdur.
Bu bedeller, ceza evleri idarelerince altı ayda bir tahakkuk ettirilecektir.
Alb aydan az eczalılar için bu bordrolar, müddetlerinin İkmalinden üç gün evvel yapıjr ve mahkûma tebliğ edilir.
Vakti hali yerinde olduğu nahiyelerince tesbit edilen mahkûmlar, yiyecek bedelini vermedikleri takdirde beher bir lira İçin bir gün hapse konulurlar.
Harç pullarının baskı işi ay başına kadar bıtırilcmıyeceği Cihetle pullar banlıneaya kadar, bütün icra daireleri mevzuubahu harçları bır)-r irsaliye ile alacak ve ziraat banka .ma yatıracaktır.
30 Kilo sucuk
Tophane rıhtımına çıkarılırken yakalandı
Romanyadan muhacir getiren “ Adnan „ vapuru ateşçilerinden Talât vapurda işi bittikten aonra sandalla Topha-nin Fort fabrika» rıhtımına çıkmak üzere iken gümrük muhafaza memurları tarafından görülmüş ve sandalda (30) kilo kaçak sucuk bulunmuştur.
Talât bu sucuklun Roman-yadnn yemek üzere aldığını söylemiştir. Halbuki bu sucuklar kıymetli olup beher kilosunun gümrük resmi 10 lira tutmaktadır.
Sucuklar müasadere edilmiş Talât ihtisas mahkemesine verilmiştir.
Kaçak şarap ve tütün
Tekirdağda Gazi köyünde muhafaza memurlarına yapılan bir ihbar üzerine Mustafa, Bilâl, Ömer isminde üç kişinin evi aranmış, netice de 40 kilo şarap ile 2 kilo 750 gram kıyılmış tütün bulunmuştur.
Suçlular Cümhuriyet müddeiumumiliğine gönderilmiştir.
Yiyecek şeylerde hiyle
Belediye esaslı kontrol için yeni ve hususî teşkilât yapacak
Yiyecek maddeleri satan esnafın mağşuş ve biyleli şeyler satmalarının önüne bir türlü geçilememektedir. Zabıtai belediye talimatnamesinde bu hususta bazı maddeler varsada hem bu maddelerin hem bunları' tatbik edecek teşk lalın noksan olmasa yüzünden bozuk ve karışık şeylerin satılmaları menedilcmiyordu.
Yeni belediye zabıtası talimatnamesine bu hususta esaslı maddeler ilâve edilmekte ve bunların kontrolları için de ay-
Soy adları
Üniversite ve Maarifte
tamimler yapıldı
Üniversite rektörlüğü dün bütün Fakültelere bir tamım
göndererek her kesin Kânunuevvel nihayetine kadar birer soy adı almalarını bild.rmiştir.
Diğer taraftan Maarif müdürlüğü de bütün mekteplere ve d ğer müdürlüğe merbut dairelere ayni namda bir tamim göndermiştir. Maarif Vekâleti orta Tedrisat umum müdürü Hatan Âli “Yücel. soy adını almıştır.
Diğer dairelerdeki resmî memurlarda soy adlarını almakta devam etmektedirler. Dün de Gümrük Muhafaza Baş Müdürü Haşan, Muhafaza kısım amirlerinden Nuri ve Emin soy adı almışlardır.
Haşan Yılmaz Nuri, eski maruf aile adı o an "Tayv«r„ kelimesine izafeten Uçak, Emin de Saygı adlarını almışlardır.
Kaçak petrol davası
Kaçak petrol davasıoa dünde 8 nci ihtisas mahkemesinde devam edilmiştir. Geçen celsede Yeşua Baharın vekili sab-rinin talebi üzerine defterlerde ve şirketin sair evrakında Çan kaya vapurunun mevzuu bahis seferleri yaptığı tarihlerin teshiri kararlaştırılmıştı. Dünkü celsede tetkik ve keşif yapıl-ma«ına ve bu tetk.katın da 3 Kânunuevvel pazartes günü icrasına ve muhakemesinin 8 Kânunuevvel tarihine bırakılmasına karar verilmiştir.
------- Şerhler —-
Dostlara karşı emniyetsizlik göstermektense onlar tarafından aldatılmak müreccahtır!
La Rochefouceuld
Şerh ve izah:
Dost, dünyada en güç kazanılan arkadaştır. İnsanın meslek arkadaşları, if arkadaşları, mektep arkadaşları, yol arkadaşları, şu arkadaşları, bu arkadaşları olabilir. Fakat bunla-I rın içinde kaç dosta var-■ dır / Olsa olsa bir, iki de-l| ğil mi ? Bu bir, iki dost, bütün bir hayatın en güzel yadigârı, en aziz hatırasıdır. İnsan banların ü-zerinde o kadar titrer, onları kaybetmemek için o kadar fedakârlığa katlanır ki onlar tarafından aldatılmayı bile hoş görür.
Aldatılmak, şüphe yok ki, çok fena bir şeydir. Onan kadar dostluğa sığ-' mıyan, dostluk çevresine girmiyen, girmemesi lâzım gelen bir şey yoktur. Fa
rıca tedbirler alınmaktadır. Yeni talimatname tatbik mevkiine konulunca bu hiylelcrle mücadele etmek için hususi bir teşkilât vücude getirilecektir. Bu teşkilâta dahil memurlar münhasırca bu işlerle uğraşacaklar ve ber memur bir gıda mad-desi üzerinde ihtisas peyda edecektir. Meselâ yağ işleriyle münhasıran birkaç kişi uğraşacak, yıkanmadan, soyulmadan, pişmeden yenilen maddeleri ayrı kimseler kontrol edecek, diğer gıda maddelerini de başka memurlar tetkik eyliyecektir'
Denizyolları
Küçük kapotajdan vaz geçildi
Birkaç günden beri şehrimizde bulunan İktisat Vekâleti bava ve deniz Müsteşarı Sadul-lah tetkiklerine devam etmektedir.
Müsteşar, dün de öğleden sonra Deniz Ticaret Müdürlüğüne gelmiş ve geç vakte kadar meşgul olmuştur.
Beş yıllık yeni deniz programının tatbiki için hazırlıklara başlandığını yazmış ye bu münasebetle Vapurcu'uk Şirketinin küçük kapotaja alınmasının düşünülmekte olduğunu bildirmiştik.
Haber aldığımıza göre, mezkûr şirketin küçük Kapo-tajda çalıştırılmasından vaz geçilmiştir, Esasen alâkadarlar bunun bir fikir hareketinden ibaret olduğunu söylemektedirler.
Diğer taraftan projenin tatbiki de denizciliğimiz için çok faydalı olacaktır.
Gerek Vapurculuk şirketi gerek Diniz yolları idaresi yeni vapurlar alacaklar, eskilerin de tamire muhtaç olanlarını tamir ettireceklerdir. Her iki idare arasında hat taksimi henüz yapılmamıştır ve beş yıllık projenin tatbikine kadar bugünkü vaziyet devam edecektir.
kat dost diye tanınan kimseler o kadar azdır ki insan onların kusurlarına bakmamak, onlar tarafından aldatılmayı göze almak ister. Çünkü dosta karşı emniyetsizlik göstermek, dostluğu yıkar ve öldürür. yıkılan, ölen dostluk ise bir daha dirilmez.
Fransız hakimini, yukarıya koyduğumuz sözü söylemeğe sevkeden, bu çeşit mülâhazalardır. Fakat bundan maksat, bir dostun bir dostu alık, sersem yerine koyarak ona mütemadiyen i aldatması değildir. Maksat şu veya bu sebepten dola- \ yı vukubulan bir kusuru af ile karşılamak, yahut • her hangi münasebetsiz hareketi görmemezliğe gelerek dostluğa kurtarmaktır.
_________ ZAMAN
Florya plâjını Belediye alacak
Burada Asri tesisat yapılıp halka açılacak
Belediye istimlâk işlerini tanzim etmek için bir program hazırlamaktadır. Istimlâklar bundan sonra müntazam bir şekilde yapılacaktır. Yalnız herşey-den evvel bazı yerlerin istim-lâkları yapılacaktır. Bu meyan-da Florya plâjı, Üsküdar meydanı, Paşabahçe de Umuryeri ile yeni yapılmakta olan Hâl binasının başındaki arsalar mevcuttur.
Bilhassa Florya plajıma istimlâk işleri çabuk bitirilecektir. Belediye Florya plajlarında asrî tesisat yapıyor. Buraları plâj mevsiminde halka açmak tasavvundadır.
Bulunan eşya
Kayıplan olanlar müracaat edebilecekler
Muhtelif polis merkezleri mıntakasında oldukça değerli olan bazı eşya ve paralar bulunmuştur.
Karilerimiz arasında bunları kaybedenlerin bulunacağı ihtimalini düşünerek polisçe bulunan vc sahibine teslim edilmek üzere Emniyet Müdürlüğünde hazır tutulan bu paralarla eşyanın listesini aşağıya kaydediyoruz:
Beyazıt merkezi: Bir tane otılıralık, yine Beyazıt Merkezi: Bir adet on, iki adet Beşer, beş adet de birer liralık,, E-miuönü merkezi: dört lira, Kadıköy merkezi: içinde para bulunan meşin bir çanta, Beyoğlu merkezi: Bir kadın el çıntası, Kasımpaşa merkezi: bir para cüzdanı, Beyazıt merkezî] : Bir para cüzdanı, Beyazıt merkezi : Bir I Türk lirası ve on bir bin liralık Rus pırasa
Eminönü merkezi: Muhtelif cinste kırk mendi). 30 adet yüz havlusu, Alemdar merkezi: Bir tava, bir tepsi, kadın gömleği, kadın entarisi, yumurta tası, iki sefer tası, bir fener, bir süzgeç, iki hamam takımı, bir fırça ve tıraş takımı. Kadıköy merkezi: Bir erkek gözlüğü. Eminönü merkezi: Bazı otomobil alâU
Bu yazılanlardan kayıpları olanlar Emniyet Müdürlüğünden alabileceklerdir.
Tasarruf haftası
Bütün mekteplerde 12 Kânunuevvelden 19 Kânunuevvele kadar olan müddet tasarruf haftası kabul edilmiştir. Bu müddet zarfında talebeye mü-samereler, konferanslar verdirilecek, tasarruf hakkında yazı müşabakaları yaptırılacak, en ziyada muvaffak olanlara hediyeler verilecektir.
iktisat mütehassısı
İktisat vekâleti tarafından müşavir olarak Avrupadan çağırılan Alınan mütalıauıaı M. Dr. Voo Der Porten Adriye vapurite şehri-mite gelmiştir.
Bu mûtehaaıı», memleketitlmin İktisadi variyeti bakkıoda tetkikat yapmak Ötere birkaç güne kadar Ankoraya gidecektir.
Yugoslavyadan ithalât
934 senesinin altı ayı içinde Yugoslavyadan memleketimize 903888 dİDar kıymetinde 731 ton mal ithal edilmiştir.
Bu miktar bilûmum Yugoslav ithalâtının ancak %0.06 sini teşkil etmektedir.

Ç'öylesem tesiri yok bassam gönül razı değil
Bir beraet karan
Günün telgrafları arasında bs-plmlt okuduk: Amerikada bin bir işin başına geçerek bilmem kaç yüt milyon dolarla oyaıyan m bir aralık bir çardan farkın nüfuz sahibi «ayılan müflis "I o zül,. beraet etmişi
Bu adamın oynadığı ve batıç-dığı yüz milyonlarca doların çoğu fakirlerin dişinden tırnağından top layıp kazanç ümidiyle, bu adamın idare ettiği işlere yatırdığı paralardır.
Hatta bu adam ıflâsederek Amerikadan kaçınca Amerika gazeteleri sel gibi gözyaşları dökmüş, bu yüzden minimini serveti mahvolan biçarelerin feryadile dolmuştu.
" inaûl „Ön kendiri. variyetinden emin olmadığı, ömrünün gerisini, bir zûrü arkadaşlarla birlikte zindanlarda geçirmekten korktuğu için Amerikadan kaçmış, şuraya buraya çığınmış, kâh kalp ağrın yüzünden bir yere gıdead-yeceğ.ni ileri sürerek sığındığı yerden çıkmak iıtememiş, kâh orta Asyaya kaçarak, kâh Afrikanın karanlıklarına dalarak kanunun pençemden kurtulmayı ummuş, nihayet Ltanbula uğrayınca hak ve adaletin hükmünü giymek üzere Amerikaya iade olunmuştu.
Meğer Amerikada “lo«ûl„ û bakliyen şey, kanunun aman vermeyen pençesi, aamsyan yumruğa değil, adalat perisinin kolları imiş.
Bu peri, zavallı fakirlerin kara günleri için biriktirdikleri paralan batıran ve onları yoksul bırakan “ituûl. ü öyle bir kucakladı, onun üzerine kanatlarının gölgesini Oyla bir yaydı lu onunj bu nevaziş ve iltifatı karşısında kanunun pençesi işlemez oldu ve “İnsül. kanunun gazabından kurtuldu.
Ziya Paşa:
Milyonla çalan mtıntdi Isıttı* urtfras Demişti.
Bundan ta yarım aıır evvel »öylenmiş olan bu meşhur siiz bugün acaba Amerika için de doğru mu dersiniz? Buna hükmetmek biraz güçtür. Anlaşılan Inaûl hakikaten kabahatsiz imişl O halde daha evvel yapılan gürültülere oabep ne idi?
L.
Fakir çocuklara yardım
Belediye ve Vilâyet bütçelerinin bir kere tetkikile imkân bulunursa ilk mekteplerde ki fakir çocuklara biçolmazıa haftada bir defa gıda verilmesinin temin edilmesi tekarrür etmiştir.
Mekteplerde beden terbiyesi
Masrif vekâletinde yeniden bir beden terbiyesi müdürlüğü kurulmasına kat’i surette karar verilmiştir. Bundan başka mekteplerde beden terbiyesi İmtihanları sıklaştırılacak ve güçleştirilecek, mekteplilerin kulüpler* girmeleri temin olunacak ve mektepler arasındaki »por teması ve cereyanları kuvvetlendirilecektir.
Telefon şirketinin hesaplan
Telefon şirketinin hesaplarını tetkik etmekte olan heyetin çriış-mnlarının bir ay daha süreceği söylenmektedir.
Haber ald.ğımıza güre Telefon şirketi tarafından ;kaM» pilinin** bulunmadığı yolundu ilesi sürülen iddia üzerine bu da hesaplanmış va bir fiat biçilmiştir. Heyet raporunu Kanunuevvel nihayetine kadar Nafıa Vekâletine vermiş bu-taşacaktır.
Maçka tramvayları
Şimdi Maçka Palsam önüne kadar gitmekte elan Maçka tramvaylarının Maçka mezarhğına kadar temdidi için hasırlanan proje Nafıa Vekâletine gönderilmiştir. Proje tasdik edilir edilmez inşaata başlanacak ve »en* başında tramvaylar mezarlığa kadar gideceklerdir. _
60 Kilo afyon
Dün hareket eden Mareşal “Jofr. vapuruna Filip izmind» biri bavullar içinde 60 kilo afyonu sokmak ve bunları gizilce Atina ve Pireye kaçırmak istemiş İse d* Gümrük Muhafaza memurları tarafından cürmümeşhut halinde yakalanmıştı.
Afyonlar müsadere edilerek Filip tevkif edilmiştir.
4
Z AMAN
Teşrinisani 28
POLİSTE
Zaman Ansiklopedisi
Filezof “ Hegel,, kimdir ?
Gazetemizin dünkü "Sütunlar ar.ısındj. hürriyetsizliğin felsefesinden bahsedilirken, hû-riyctsizliği ileri süren Almaı» filozofa "Hegel,, in fikirlerine de işaret olunmuştu Okuyucularımızdan biri bu Alman filozofu hakkında malûmat vermemizi isliyor. Biz de kanimizin arzusunu yerine getiriyoruz:
“ Hegel,, 1770 de doğdu, 1881 de öldü. Muallimlik, gazetecilik, nihayet Felsefe profesörlüğü yaptı. Yazıları çetin ve karanlıktır. Onun felsefesi üç kısma ayrılır: Mantık, yani halis fikirler, alemşümul mefhumlar ilmi; tabiat felsefesi, ruh (dimağ) felsefesi, yani ide
al alemin inkişafı.
Asıl bahsimizi alâkadar eden kısım, bu üçüncü kısımdır.
“Sar,
Bugün Avrupa etki râumu-■iyesini en çok meşgul eden meselelerin huri "Sar, meselesidir. Hatta Arrupada harp kopmasına sebep olacak meselelerin en mühimlerinden ve en tehlikelilerinden biri da budur. Onun için ton günlerde bu meseleye dair bir çok kitaplar çıktı. Bunların biri İngiliz mubarriresi “Margaret Lam-bert„ tarafından yızddı.
"VcrMy„ muahedesi yapıldığı zaman “Sar,, havzazısının idaresi Milletler cemiyetine bırakılmış, Milletler Cemiyeti de bu havzayı idare için bir heyet seçmişti. Yalnız 1935 sene-sinin 13 İkinci Kânun günü ‘‘Sar,, halkının reyine müracaat edilecek ve bunlara Almanya-ya mı dönmek, Fransaya mı katılmak, yoksa Milletler cemiyetinin idaresi altında mı k)l-mak istedikleri sorulacak, bunlar trafından verilecek cevaba göre “Sar,, havzasının mukadderatı tayin edilecekti.
Ingiliz mubarriresi bu sırada "Sar, havzasında tetkikler yapmakla bize bir hayli şeyler öğretiyor. Onun anlatışıoa göre Fransanın "Sar. havzasını Fran-saya katmak istemesinde sev-kulceyşi ve iktisadi sebepler hâkimdir.
Çünkü “Sar,, havzası en derli toplu, en mütecanis sanayi sahalarından biridir. "Sar. Iıların
Madam ne voklt arabaya bin »o derhal e ini şapkasına götürüp kendisini hürmetle selâmlar. Bu edam genç olup benim zannıtna kalırsa (Jao) tesmiye edilen ihtiyar hizmetçinin oğludur. Bu delikanlının saçları dalına alnının üzerine j »pişti-nlnıış gibi güzel taranmıştır ve mahalledeki diğer uşaklar kendirini aevmektedirlnr.
Mektubun burasına gelince (Ri-kardo) Hano'nun sözünü keserek dedi, ki t
— Katili işte bulduk demek. (Adel), bu mektupta bahsedilen kumral aaçlı kadındır. Otomobili İdare eden küçük siyah bıyıklı ■damın da bu delikanlı olduğuna
Hegel “ Hak felsefesi „ adlı eserinde bu yoldaki nazariye-lerini anlatır.
Ona göre bütün değişiklikler tekâmüller, ilerleme yolunda birer konaktır. Fert, bizatihi bir değeri haiz değildir.
Fert, aile içinde, aile de ce-niyet veya devlet içinde kaybolur. Bununla beraber devletin vazifasi, ferdi korumak, ona bir dereceye kadar hürriyet vermektir. Yalnız bu hürriyet, terakki üzeriude tesir edecek bir mahiyet almamalıdır.
“ Hegel „ e göre insanların ilerlemesi için harp zaruridir. Kuvvet, haktır. Zayıf bir delet, kuvvetli bir devlet tarafından yutulur.
Bütün devletler, nihayet âlemşümul bir lıarckct içinde kaybo lup gideceklerdir.
meselesi
ekserisi Katoliktir ve işçidirler.
Fakat "Sar,, halkı, ırk bakımından Alınandırlar, his bakımından da AlmaDİığa dönmek taraftandırlar. Bunda zere kadar şüphe yok. Yalntz “Hitler,, elliğin iş başına gelmesinden beri vaziyet değişti. Almanlar içinde bu rejimden hoşlanna-yanlar ve onu istemeyenler vardır. Okadar ki Almanlar, bu yüzden adeta birbirlerine düşmüş kesildiler.
Onun için “Sar,, daki sosyalistlerle komonüsler, Milletler Cemiyeti idaresine taraftardırlar. Bu fırkalara mensup olmayan Almanlar, bunları vatan haini saymakta, reyiâma müracaat edildiği zaman Al-manyautn kahir bir ekseriyet alman için çalınmatadırl&r.
Hatta bunlar Almanyanın yüzde derecesinde bile rey kaybetmelerine tahammül etmeyeceklerdir.
Ingiliz muharrir ve müdekkiki-nin anlayışına göre "Sar,, havzasında reye müracaat edildiği zaman vatanperverlik hissi ber şeye galabe çalacak, ve Almanlar Almsnyaya rey vereceklerdir.
İngiliz muharriri, meseleyi yerinde tetk.k ettiği için bu hükmünde isabet etmiş olabilir.
Bakalım h&disat bu hükmü teyit edecek mi?
şüphe yok.
Fakat (Hano), ellle bir İşaret «dvrek (Rikardo) yu susturdu ve okunsasıoda devam ettir
‘Madam (Rosinbo) Cenevrcde tek beygiri! bir araba kiralamıştı. Salı günü öğleden sonra kendisinin bu arabaya bindiğini gördüm.
O gün geç vakte kadar avdet etmedi. Esasen madam (Rorinbol) şehre indiği günler geç vakte kadar orada kaldığı cihetle ben buna ehemmiyet vermedim ve. saat on birde yattım. Fakat gece yansı kocam rahatsızlandığından kendisine ilâç vermek ürere kalktım. Fakat lâmbayı yakmak için aiUlti
Bir kadın duvardan düştü
Çengelköyde oturan Melâhal Hanım, bahçeye astığı çamaşırın bir parçalının diterin inerine ılü;-meri üzerine geri atmak üşer» dı-vara çıkmıştır.
Dıvar biraz yüksekçe olduğu için bir aralık Melâhat Hanım muvazenesini kaybetmiş, düşmüş ve yaralanmıştır.
Melâhat Hanım, rabıta memuru tarafından Üıküdar hastanesine kaldırılmıştır.
Enver, Enverin parasını çaldı!
Beyoğlunda Ziba caddesinde Ayşe isminde bir kadının işletmek-oldugu kahvede oturan Enver isminde birinin 6 lirası, yine Enver İsmini taşıyan diğer biri tarafından aşırılmıştır.
Yangın
Oeraanbey de Artln Efendinin mensucat fabrikasında yangın çıkmıştır. Yetişen itfaiye tarafından derhal söndürülmüştür.
Mangal devrilmiş
Göksııda rençber Davudun evinde, yanmakta olan mangalın devrilmesiyle yangın çıkmış, oda döşemeleri yanmışsa da yetişen itfaiye tarafından aöndürû muştur.
İşi bıçakla halletmek istemişler!
Balatta Kireçbane sokağında oturan tatfıeı Yako ve Salamon isimlerinde iki Musevi genci, İkilide aynı işle uğraştıkları va hemen hemen aynı yerde satış yaptıkları için birikirleriyle geçinememektedirler.
Dün, bu iki rakip, yine karşılaşmışlar ve bu işe bir bir nihayet verilmesini biriblrlerine açmışlardır.
Fakat her ikirininde rekabetten canları yanmış olacak ki nihayet İşi bıçağa havale etmişler ve Yako Salamonu bıçakla yaralayıp kaçmak İstem Şae d» yakalanmıştır.
Tarabya yolu
Tarabya - Hacıoıman bayırı yolu beton olarak mekte idi. vel içinde Şehrimizde beton yol dedir. İyi takdirde c»as yollar bu şekilde inşa edilecektir.
“ Ford „ seccade yaptıracak
Verilen ma.ümata göre Ford otomobil müeıseaeai otomobiller için küçük ve markalı seccadeler yaptırmağa karar vermiş] ve Türk halı tacirleriyle temasa başlamıştır.
Bu seccadelerin Avrupa ve Ame-rikada alâka ile karşılanacağı söylenmektedir. Halı piyasanoda İyi bir tesir husule gelmiş olacaktır.
inşa cdil-kânunuev-cditecektir. yapılan bu mahiyetin-
Bu yol ikznal ilk defa tecrübe neticeler alındığı
Buna da razı olmadı!
Şehir Meclisinin son içlimi gününde Nakiye Hanım Mecidiye köyü - Eminönü tramvay arıaın Zıo-cırlikuyuya kadar uzatılmasını istemişti, şirketin mevcut mukavelesine göre buna imkân olmadığı anlaşılmıştır.
Bu hususta şirketle yeniden müzakere ve yeni bir anlaşma yapılacaktır.
çakmak üzere idim, ki dışarıda bir araba seri işttim.
Karşıki köşkte ceryan eden şeylere merale etmeğe alışmış olduğum cihetle lâmbayı yakmayıp hemen pencereye koştum ve perdenin ucunu kaldırdım. Madam (Rosinbol) un araban kapının önünde durmuştu. Kapı da derhal açıldı. Fakat İçeride ışık yoktu. Şimdiye kadar Madam ( Rorinbol) gece köşke böyle geç vakit avdet ettiği vakit cebindeki anahtarla kapıyı kendisi açıp içeri girerdi. Bu akşam ihtiyar hizmetçinin kendisini beklemekte olmam va kapıp karanlıkla açması merakımı mucip oldu. Arababan o sırada bir genç lut indi sokağın köşesindeki lin-ba oraları epeyce aydınlattığı için gönç kıtı İyice gördüm. Zaten arabadan inerken suun etekleri ayaklarına itiştiğinden eteklerini toplamak üzere döndü. O vakit arkasındaki beyaz mantoau açıldı ve arkasındaki olbianin açık yeşil renkli olduğunu gördüaa. Başında büyük bir şapka vardı, yüzü de gayet güreldi. Eteklerini topladığı
113
Hopa " Iran yolu
Metrelik Borçka asma köprüsü kurulmıya başlandı
(Hususi) — Üst demir yetmiş iki bin küsur bir İsveç grubuna ve
Rize akşamı liraya baş ayaklarının inşası da altı
bin küsıır liraya Rizeli bir müteahhide ihale edilmiş olan Hopa, Boıçka, yolu ve Çoruh nehri üzerinde (113)metre uzunluğundaki büyük asma köprünün demir vesair malzemesi hazırlanmış bir halde bir Italyan vapuru iie Hopa iskelesine getirilip çıkarılmış ve ora-danda Borçkaya şevkine başlanmıştır.
Ayak kısmının tahkimine ve ahşap kısmının ihzarına daha evvelden başlanan bu

Rize Halkevinde eski faydalı çalışmalardan eser görünmüyor
Rize (Hususi) — Yedi sekiz aydanberidir ki Halkevimiz derin bir sükûnet havası içindedir. İki buçuk sene evvel evin yedi şubesi teşekkül etmiş ol masına rağmen ancak dört şubesi biraz canlılık gösterebilmiştir. Bunlar da Saz, Spor, Temsil ve Köycü şubaLridir.
Diğerleri muattal bir haldedir.
Son zamanlarda bu şubelerin de faaliyeti durmuş gibidir. Yalnız geçen Millî ve Zafer bayramlarında buraya gelen Trabzon ve Polalhane sporcuları ile karşılaşan ve mağlûbiyetleriyle neticelenen sporcuların iki maçtan, temsil şubesinin muvaffakiyetli bir iki müsameresinden köycü şubesinin fakir köylülerden dairede olanlarının işlerini takibinden vc| fakir köy mektep talebelerine yardım temininden ve şu sıralar bir bando takımı düzeltmeye özenen batı gençlerin ara sıra çalışmalarından başka kayde şayan belli başh hiçbir faaliyet eseri göze çarpmamaktadır.
Yalnız yedi ay evvel kurs-lar şubesinde kadar devam dersine ancak genç rağbet ğundan Kurs
iniştir. Bu ve diğer şubeler tamamilo muattal bir haldedir.
Her hafta mutat olan idare hayeti toplantıları beş aydnn-beri durmuş ve talimatnameye göre Haziranda umumî bir kongre akdile müddeti biten

hemen bir ay eden Fransızca mahdut birkaç göstermiş oldu-devam ademe-
vakit ayağındaki kunduralarda parlak'bircr toka olduğu da götüme ilişti. Çünkü lâmbanın ışığı bu tokaları büsbütün parlatınışb.
Bu kadar gılzcl va kibar tavırlı bir genç kıtın Madam (Rorinbol) gibi âdi bir kadının refakatinde bu saatte köşke gelmesi çok hay. retlml mucip oldu. Arkasından Ma. dam (Rorinbol) da arabadan indi. Genç kıt âdeta koşar gibi evden içeri daldı. Bundan mümkün olduğu kadar görünmemeğe çalıştığı, na hükmettim, işte bundan dolayıdır, ki gazetede neşrettirmiş olduğunuz ilânı görünce aradığınız kıtın bu kız olduğunu anladım. Pencerede birsi daha durdum ve arabanın sokakta döuerek ahırına gittiğini gördüm. Ondan sonra Lâmbayı yakıp kocama ilâcını verdim. O sırada görüm de saate ilişti. Saat tam üçe beş vardı. Ondan sonra oturup derhal bu mektubu yaldım. Yarın da kocamdan izin alıp (Eke) e geleceğim. Oraya harekat «iaşeden evvel de site bir telgraf çekerim.
Dört bin frangı kazanmak İçin
köprü İkinci Kânun sonuna kadar bitm ş ve bu suretle Ho-padan başlayarak Kars Vilâyetinin içinden geçip Iran ve Ermenistan hududunda nihayet bulan ve çok kısa oimak iti-barile de iktisadi bir ehemmiyet ve kıymeti hıiz bulunan bu yolun en mühim bir geçidi temin edilmiş olacaktır.
Bu yolun vilâyetimiz dahilindeki kısmının tamir vfe ıslahına devamlı bir sururette çalljll-mıkîa beraber Kars viiâyetin-ce de Ardahan Artvin arasındaki bozuk ve noksan yerlerin tamir ve inşasına devam edilmektedir.

komitelerin ve İdare heyetinin değiştirilmeleri lâzımgclirkcn bu da elân yapılmamıştır.
Geçen seneler muhtelif mevzular üzerinde verilen faydalı koufranslara sazlı ve sözlü hafta toplantılarına ve bazan güzel konserlere sahne olan Halk-evinin geniş ve mefruş salonu bir seneye yakın bir zamandan beri derin bir sessizlik içinde ziyaretçilerden mahrum bulunmaktadır.
Bir kcltür |ve ilham yuvası olan ve gençle’ i birbirine tanıtan ve kaynaştıran bu güzel salonun şimdi kimsesizlikten daima açık duran kapısından giren bol havanın cereyaniyle tavanda çıngırdayan fırıldağın-dan başka ne bir ses ne de bir nefes duyulmaz ve işitilmez olmuştur.
Güzel bahçesinden de ziyaretçiler çekilmiş ve yazın bazen sesi duyulan Radyosu da kaldırılmıştır.
Vilâyetin her türlü maddî ve manevî yardımlarına mazhar olan Halkevimizin bu hali doğrusu teessürle karşılanacak bir hadisedir.
► Bu akşam [B [L (E K Sineması ( Vakayii hazırayı masavver Fransızca sözlü
ZİYAFET SAAT 8 DE
Filmini taktim ediyor. Bar rollerde
1 JOHN | VALACE ■ MADGE
g BARRYMORF1 HERRY !j EVANS
| Ayyaş aktör | Dalavereci Bmker JNim bakire
IEANNF-
HARLOV
Nim fahişe
Aşk - İhtiras - Sefahat - Dünya - Hakikat Metro - Golduryn - Maycr filmidir. SSfr İlâveten : SERENAD 2 kısımlık renkli film
I
böyle acele ettiğimden dolayı beni mazur görünüz. B-nıra gibi kocnaı aylardan beri hasta yatan bir kadın için dört bin frank büyük b.r paradır. Bunu kazooır»am paraaız-lıktan çekdığimız sıkıntı biraz ba-fifliyecektir. Hürmetlerimi kabul etmenizi rica ederim.
'Mart Goben„ (liano)mektubu okuyup bitirdikten sonra ko tuğun arkasına yaslandı. Okuduğu şeyler kendilinin âdeta canını sıkmış gibi görünüyordu. Halbuki bu mektup sayesinde hakikat meydana çıkmış oluyordu. Matmazel (Seli) nin cinayeti birtakım şerikleriyle beraber irtikâp ettikten eonra kaçtığına şüphe kalmıyordu. Zaten bahçede görülmüş olan ayak izleri kendisinin aleyhinde delildiler. Şimdi bu yabancı kadının verdiği malûmat bu delilleri büsbütün kuvvetleştümekte, hizmetçi (Vokiye) nin de söylediği sözlerin doğru olduğunu iıbat etmekte İdi. Şimdi artık yapılacok iş henaru Cenevrvye gidip Matmazel (Seli) yİ tevkif etmekti.
(Rikardo) dedi,ki ı
Adana fırınlarında makine
Adana 27 (A. A.) — Şehrimizde 39 fıırıından 23 üne hamur yoğurma makineleri konulmuş ve diğer beşi kendiliklerinden işlerini durdurmuşlardır. Diğer beş turun da bu günlderdc makinalarını koyacaklardır. Belediyenin sürekli kontrolü altında bulundurulan furunlar verilen formaya uy. gıın ekmek çıkarmaktadır. Belediyenin buyruğu dışına çıkanlar para cezasilc cezalandırılmaktadırlar.
İki örnekten olan bu ekmek terden birine'sinin kilosu 7/5 İkincisinin kilosu 6/5 kuruştur. Belediyece şehrin arık tutulmasına çok dikkat edilmektedir. Bunun için iç'n bütün mağaza ve dükkânların önlerine üstleri kapaklı ç'nkodan yapılmış süp-rün .ü koğaları koydurulmuştur.
Adanada Soy adları
Adana 27 (A A) —Vilayetimiz C- H. F. Başkanı Aksaray ınebıuu Süreyya Soyadı yasasına uygun gelmesi için adım Bay Orke Evren koymuştur. Evrcnk Felek manaaıodadır. Ve bu Soyadıdır. Örkede küçük ıdı olan Sûreyyanın karşılığıdır. Süreyya Bey bunun için mahkemeye nüfus müdürlüğüne başvurmuştur.
Şehrimizde birçok kimseler şimdiden Soyadlarını koymaya baş-mışlardır.
Meb’us seçimi hazırlıkları
Adana 27 (AA) — Meb'ua seçimine ait cetvellerin yarın mahalle mümessilleri tarafındac doldurulmuş ve şimdiden belediyeye verilmiştir. Birkaç güne kadar geriye kalanları da bitirilmiş olacaktır Pamuk fiyatları
Adana 27 (A .A.) — Boruda pamuğun kilosu 39 dan 39 buçuk, iane pamuğunun kilosu 42 den 43 boçuk kuruştan ve yerli ciyidin kilosu bir kuruş 66 saatimden satılmıştır.
Tütün mahsulü çok iyi
Artvin 27 (A. A.) — Renk va kokusuyla nam almış olan tütün ürünü şimdiye kadar görülmemiş kertede iyi yetişmiştir.
— Vukuat rizin tahminlerinizi* tamamen doğru olduğunu meydana çıkarmış oldu, Müsyû (Hano) 1 siyah küçük bıyıktı adam otomobili ite C-nevrede ki kö.g» kadar gitmemiş. Yolda bir yerde Madam tRounbol) un arabasına rasgelmiş, orada genç kızı arabaya teslim etmiş ve kendilide derhal ( Eks ) o avdet etmiş..
Fakat bunları söylerken Milayü (Rıkardo)nııa aklına bnşkn bir f) kir geldi, dedi, ki:
— Fakat galiba biz büsbütün yanıayoruz, çûukû Madam (Rosm-to.) köşke avdet ettiği vakit saat üçe beş varmış. Şubalde otoenob.lle Cenerreye kadar geld)$i hakk.n-tahminlcrin boş olması Inzımgeli-yor. Çünkü birkere otomobilin (Eks)de Penıbeköşktcn, anal on birle on iki arzunda hareket ettiği ına'ünıdur.
Halbuki Madam ( Roıinbol ) de kendi köşküne saat üçte avdet etmiştir. Diğer taraftan otomobilin saat tam dörtte (Eks) de polis (Periye) tarafıııdau görüldüğü da muhakkaktır.
Devamı var
Teşriniaani 28
-ZAMAN
5
)İ ve Sıhhi Musahabe
Beklenen düğün
İngiliz kralının ikinci oğlu ile Yunan-lı prenses yakında evleniyorlar
---------------8---------------
Yunan kralının ihtarı: Çocuklar böyle mi yetiştirilir? —Fakirlere yardım eden bir prenses — Mahalle çocuklarına bir “Facia,, temsil eden kimdi? — Prenses “Marina„ daima esrarengiz rüyalar görüyor gibidir...
Hanlardan, Hamamlardan sonra Fırınlar
İstanbul fırınlarının çoğu kapanmağa mahkum olacak kadar pis ve bakımsızdır
Yakında teltntcek olan Ingiliz prtnti 'Co-ç. ı(e Yananlı prense» “Morina,,
İngiliz Kralının ikinci oğlu Prens *Jorj„ ila Yunanlı Prenses "Marins„ pek yakında “Londra„da
evlenecekler. Bunun için dünyanın dört köşesinden muhtelif KraJ ha-
nedanına mensup Prensler ve Prensesler “Lnndra.ya adeta akın ediyorlar. Prenses “Marina. da birkaç gun evvel ''Londra,,ya gitmiş ve muhteşem bir aurette karşılan-
mıştır.
"Parla,, gazetrleri, Preoaea "Ma-rina,,tun hayatın hakkında (ayam dikkat malûmat veriyorlar. Bu malûmatı a,ağıya naklediyoruz :
Bundan 28 aene evvel, 1906 aeneai Teşrinievvelini! on dokuzuncu günü Atina sarayında müthiş bir telâş vardı. Hava birdenbire soğumuş, dehşetli bir fırtına şeamet getiriyormuş gibi sert sert esmeğe başla
mıştı.
Prens NilcolA, kanamın oda
kapısı dnünde merak ve heyecanla doktorların ne diyeceklerini bekliyordu.
Beyaz gömlekli doktor dışa-nya çıkınca:
— Tebrik ederim Ekselans, dedi, bir kız çocuğunuz dünyaya geldi I
Prens Konstantin:
— Ya Annesi? diye sordu.
— Ş;md.| birşey söşliyemiye-ceğim, vaziyet nazik. Biraz beklemenizi ve müsterih olmanızı rica edeceğim.
Prens sabaha kadar koridoru arşın adı durc'u.
Rüzgâr korkunç uğultularla esiyor, camlar şıngırdıyor, prensin asabı üzer.ne tesir ederek aklını, fikrini karmakarışık ediyordu.
Nihayet uğurruz fırtına sabaha kaşı durdu. O sıralarda da doktor yine kapıdan gö-rüadü.
— Çok üzüldük Prens Hazretleri, fakat Prensesi de kurtardık, dedi....
tehalükle zevcesinin baş ucuna koşan N.colas, yavrusunu annesinin yanında gürdüPrenses hasta'ıklı sesile:
— Ingilizlere benziyorsun yavrucuğum! dedi. Senin iımm Marina clsun.
*
Fovy ismindeki mürebbiye, prensin üç kızını İngiliz usulü üzerine büyüttü. Bu tarz )arayi Kralide dedi koduyu bile mucip oldu. Kral oğlunu bile çağırdı;
— Çocuklarımızı hanedana yakışmıyacak tarzda yetiştiriyorsun. Sen de seviyenle mütenasip olmayan işler yapıyorsun, resme meraklısın, tablolarla
uğraşırsın, bil ki bizler beğendiğimiz. tabloları satın alırız, fakat hiçbir zaman kendimiz tablo yapmayız.
Prens Nikola bu sözlere hiç kulak asmadı. Çoçukları yine parkın içinde oynayıp, spor yapıp durdular. Üç çocuğun huyları birbirine pek benzemiyor du. Her nekadar O'ga ile Elisabeth anlaşabiliyor-lama da en küçükleri Marina bir türlü onlara uymuyordu. Kıvırcık sarı saçlı, beyaz vücutlu yavru daima yanlızlığı seviyor, gözleri esrarengiz rüyalar görüyormuş gibi daima mahzun duruyordu.
Derslerine kardeşlerinden çok çalışıyordu, mükemmelen spor iyi yapar ve kendisine biç «özge-tirbnezdi. Yalnız bütün bu işle-ri k-ndisinc verilen bir vazife diye yapar, sonra yine hayalete dalardı.
Birgün odasına giren müreb-biyesi, yorganının ve yorgan çarşafının ortada olmadığını gördü.
—Yorganını ne yaptın Marina?
— Parkın demir parmaklığına dayanıp hasetle bizi seyreden çıplak çocuklara verdim
Marina parmaklığa dayanan fakir çocukları hergün ziyaret ediyor, onlara eski elbise, ekmek ve bazen de para dağıtıyordu.
Sanatkâr bir adam olan Prens Nıkolasnm evine edebiyat mensupları, ressamlar gel.rler ve uzun uzun müşavereler yaparlardı.
Sarayın tiyatrosunda haftanın bazı günlerinde tiyatro temsilleri sonunda Marlııa henüz on allı yaşında iken yüzü kırmızı, gökleri şişkin çıkar yalnız başına dolaşırdı. Birgün Mürebbiycsice:
— Prensesler Artist olabilirler mi ? diye sordu.
Bu söze herkes güldü, geçti. Ertesi günü Marinayı herkes aramağa koyumuştu, büyük parkı altüst ettiler. Nihayet mürebbiye kahkaha seslerinin geldiği tarafa doğru gitti. Marina parmaklığın arkasına birikmiş olan mahalle çocuklarına bir facia oynıyordu.

• •
1913-14 Senelerinde Balkan harbijve Umumi harp patlayınca ortalık birbirine karıştı. Marina çok küçüktü. Fakat herşeyi anlamağa başlamıştı. Evin içinde bir şeyler oluyordu, bütün ecnebiler gitmişti. Hatta çok
sevdiği kendi mürebbtyesi bile. Uşaklar, hizmetçiler azat edilmişti. Babasının gözleri nemli idi. Eşyalar hazırlanıyor, bir karışıklıktır gidiyordu. Prenses ilk defa:
— Sürgün
Kelimesini o zaman işitiyordu.
*
• •
Prens Nicola ve ailesi uzun müddet Yugoslavya da yaşadı. Nihayet bir kaç ay evvel seyahate çıkan Ingiliz Prens Corç, Prenses Marina ile tanıştı ve nişanlandılar. Bir kaç aydır düğün ve cihaz hazırlıklarile meşgul oluyorlar. Prenses yapılacak şeyleri, tuvaletleri Pans-te hazırlıyor... w
*
* M
Düğün alayı geçerken polisler nasıl duracak ?
Londra 27 (A. A.) — Dük-kent ile Prenses "Marina. nın evlenmeleri münasebetıle Londra zabıtasının, gelin alayının geçeceği yolun iki tarafında mevki alacak olan polislerin yüzlerini bazı Avrupa memleket.erinde adet olduğu veçhile ahaliye doğru çevirmelerine karar verilmiş olduğunu Dayli Ekspres gazetesi yazıyor. Düğünde Yunan hükû-metide temsil edilecek
Atina 27 (Hususi) — İngiltere Kralının oğlu Prens "Jorj„ ile eski Yunan Prenseslerinden “Marina. nın bu günlerde ya-pılacak olan düğünlerinde Londra Sefiri hükümeti temsil edecektir. Atına Belediye Reisinin Atina şehrini bu düğünde temsil etmek üzere “ Lo ıdra „ ya gittiği hakkında veri.en haberler tekzip edilmişti.
(••s •(•••!• iimimi sı sası sı» ila ıŞMtnâieşınşMiMiıviinşsMvaşş
Zamanın takvimi
TEŞRİNİSANİ
a«n« 1934 Kuru Uz«ıa) 28 Mlcıl K.svo( 1353 Rıımt sene 13SJ . i inci Teorin 15
11
ÇARŞAMBA
| habılı Şaban İMSAK
1 s 1). 1. 1 D.
2 l~7- 19 2 20
ö-.ie ibitdi 4k)an YdtSI
j. D. ). M. i. JD, S. İD.
1 19 v 46 12 1- 1 |)7
12 2 14 29 16143 îs'İo
Bugünkü hava
Yeşilköy bava raisi merkezinden aldığımız malumata göre. dûn hava tazyiki 769 milimetre, en fazla sıcaklık II, en az nakıs bir derece İdi.
Bugtin hava kısmen bulutlu, kısmen açık olacak ve rüzgâr şimal istikametinden mutedil esecektir.
İstanbul belediyesi banlardan, bamamlardao. otellerden sonra şimdi de Çekmek fırınlarını yoklamağa başlıyor. Demek ki belediya doktorunun asıl vazifesi olmak lâzım gelen bu gibi yoklamaların mahiyetini öğrenmeğe merak etmiştir, eğer tahminimiz doğru değilse |buoa diğer bir sebep daha bulanabilir ve şimdiye kadar yapılan Jleftijlerin memnuniyet verici olmadıktan ,ae-babı lıaul olmuştur. Böyle bir ihtimalden aonra bir OçüncCrt hatıra gelmez.
Belediyenin hanlara ve otellere, hasrettiği ilk teftişten elde ettiği neticeleri bilmiyoruz. Ancak bizim evvelce yazdığımız yazılarda acılığı tamamile tasvir edemediğimiz olsun anlaşılmıştır, sanıyoruz ve teftiş heyetinin İlk adımda hayal düşkünlüğüne uğrad'ğını tahmin ediyoruz. Fırınların tef.işi neticesinde bu düşkünlük daha ziyade genişli-yecek ve fırrnlarıo Islâhı için düşünülen yoğurma makinelerinin celbi ile ekmek işinin halledilmiş olmadığı görülecektir.
İstanbul fırınlarının çoğu, sıkı bir teftiş neticesinde kapanmağa mahkûm olacak derecede pistir ve b.rçok fırın amelesi temizliğin, sıhhatin ne demek olduğunu bilmeyecek kadar kendilerine malik değillerdir. Fırına girilince üstünde ayakkabı ile gezilen ve bir tarafından da ekmek sıralanan pis bir tezgah ve bunun başında parmaklan ucunda bmbir türlü kir toplanmış uzun tırnaklı, yağlı yakalı, yırbk pantalonlu, tıraşa uzamış bir tezgâhtar vardır. Tezgâhın altı ekmek kırıntıları, toz, toprak, odun parçaları, pabuç etkileri, paçavra-latrla bir süprüntülük halindedir.
Ekmek yuğurulan yerlere girer-
Yüz sene yaşamak için
Alkol ve tütün bir ağudur
Alkol vücut için tam ınanasila bir »enirdir. İnsanı verem yaparak, saralı yaparak, iatiakaya uğratarak yavaş yavaş, sinsi sinti öldürür.
A.kol akıt ve zekâ İçin de bir zehirdir. Zekâyı kayvao aştırır ve İnsanı deliliğe sürükler*, tabiati titizleştirir, hırçınlığı arttırır ve hattâ cinayete aevkeder.
Alkol içtimai bir zehirdir. Şahsı tahrip eder, sefalete atar, azmi kırar, nesilleri bozar. A kolun tehlikesi iosanı*yalnız son derecede sarhoş etmekte kalmaz, az az kullanmakla da insanı zehirler.
Aiko ün hiçbir şekli faydalı değildir. Bira, şarap, likör, konyak, raks». Ve bepri nihayet alkoldür. Saf ve temiz su varken bira içmekte faide yoktur, vaktinde ye-
Soy adı listesi
Türk dili araştırma kuruntunun bulduğu yeni Soy adlanndan bir parça daha
I
Ankara 27 (A. A.) — Türk dili araştırma kuruınunun bulduğu soy adları ı
Arag tekin, Arı, Arık boğa, Aru, Arpa, Asatekin, A-ığ bulmuş, Aspar (a), A-pnrs, Asutay, Atsuz-Ataız, Atsuz-Elti, Ava, Avanaş, Ava-neş, Arpat. Arsakay, Arslan, Aralan agun, Aralan boğa, Artain, Arslan giray, Azlrg, Azinebik, Aralan mirza. Aşan, Aşana kutlu, Aşan buğa, Aşan Toğrul, Aşkan, Aşnas, aşut, Aşiret, Ata, Ata ibiş, Avar, Avina, Avan-Avgan, Avşar-Afşar, Ay, Ay ana-ko. Aya oku Ay arığ-ko. Ayaş, Azın arıg - ka, Aralan taş, Artan, Artıanal. Artuk, Ar-tuk Arılan, Artuk Boğa, Artuk -ka - Arvuz, As - ka - Ayan, Ata-kay - ata, okay, Atala, Atalık Gazi. Atalmıı, Ataman, Atam, Ata Oğ-
seniz mayalanmış hamurların üstünde kiril bir çuval örtüldüğünû, davarlarında her tarafına hamur sıvanmış olduğunu, süprüntü arabalarına niçin atılmadığına şaplan partal bir kundura parçasının kenarlarından taşan nasırlı ve kirli ayakların ortalıkta dolaştığı görülür. Bir tarafta hayvanların su içtikleri ağaç kovaların içindeki ıslatılmış ekmek kırıntılarını bu yu-ğuruculara ao rarsanız alacağınız cevap bunların hayvanlara yedirilmek üzere hazırlandığıdır. Düşünürseniz ve b.-r fırında hamur yiyecek birkaç deve olduğunu aöy-le:B nir, fakat su içinde ıslatılan bayat ekmek kırıntılarının yuğu-rulmakta olan hamurlara katıldığını düşünemezsiniz I
Fırınların çoğu pis bir bekâr odasından daha pistir. Bazı fırıncılar tanırız kİ amelenin yatması için güzel demir karyolalar tedarik etmişlerdir, fakat amele bunları bir tarafa atarak kırık tahtalardan yapılmış olan kerevetlerin üstüne koumuş kirden, yağdan rengi kaçmış yalaklar üzerinde yatarlar vs hemen her yatağ.n altında, başı ocunda pis ayakkabılar bulunur.
Yine fırınlar o.lınz kİ ameles.Bİn yıkanması için mükemmel duş tertibatını haiz daireler yaptırmışlardır, halbuki bugün bunlardan çoğunun muslukları parçalanmış, İçerisi paçavra deposu olmuştur. Tavanlarından örümcek ağları sarkan, ortalığında temizlik ve titizlikten eser görünmiyen bu fırınlar bize yedirmek üzere ekmek hazırlarlar.
Yapılacak teftiş'er sonunda biz de yediğimiz birkaç lokmanın temi» olarak hatırlandığı emniyeti baaıl olmasını bekleriz.
Dr. O. Ş. U.
mek yemekle, güzel yemekler hazırlamakla açılabtlen iştiha için alkole ihtiyaç olamaz.
Tütün alkol derecesinde değilse de yine bir zehirdir. Hatırayı zayıflatır, hazini yorar kalp hastalıkları yapar ve tütün içenler, nihı-ye iradesi zayıf insanlardır. Çünkü buna başkalarından görerek alışırlar ve baş arı döne döne bunun tiryakisi oluruır. Tütün içenler bu iptilâlarından vat geçemiyorlarsa hiç olmazsa dumanı yutmaaalar, sigara içtikleri vakit pencereleri açsalar vüoıtlerlne yaptıkları ma-zarratları bir derece hafifletmiş o.urlar ve n.hayet bilmelidir ki:
Tütün ve a kol birer zehirdir ve alkol insanı sefalete, cinnete, cinayete sürükler.
■an, Atılmış, Atışan, Atış, Atili -atalya, Ayaz, Aybaras, Aybek, Ay Boğa, Aybirdi, Ayal, Aycil Miras, Ayçiçek, - ka - Aydan Arığ - ka - Aydar Aydemir Asana (Kal. Asana K utlu. Asana Tuci, Ay doğ m eş, Ay Kanat, Ay Kutiuğ, Ay M-lak -Ka-, Ay Sabar, Ay-şemuz, Ayverd:, Atlı, Atmış, Atsak, Ayebe, Ayısıt (Ka), Aykul Tgell, Ayluç Torban, Ay Merg-n, Aytaş, Aylemur Ayyarın, Aygın Alp, Aydın, Aydoğdu, Aydan. Ayış, Aykut Alp, Aymaz, Ayna, Ay-tekin, Avtimûr, Arak, fUllMinlIlNMlIlINIMIIIHlMUlMlllIŞINNIlllllMIrtt
Artvinde yaz!
Artvin 27 (A A) — Şehrimizde havalar yaz günlerini andırmaktadır. Çifçi sürekti bir şekilde kış akimi yapmaktadır.
Öz Türkçe:
Hava değişikliklerine karşı
Kış kapımızın eşiğine bastı ; üşütücü yûzüuü gererek artık kendi istediği jibi esintili, serpintli olacağı, ara ura göz kırpar gibi, güneşi koyu bulutlar arkaaana saklayarak bize bakıyor ve ne yapacaksak alad la mamızı istiyor. Onun için okuyucularımızla, mangal başına geçip mor karıştırmadan önce karşı karşıya geçerek bu gergin suratlı kışa karşı nasıl giyineceğimizi konuşabiliriz:
(Vücut) omuzun sıcak'ığı 37 santigrattır, derler. Sağlığı yerinde olanlar için bu aayı ne artar, ne de eksilir. Buz denizlerine yakın oturan Eskimo Türklerinin (vücut) terindeki sıcaklık nasıl 37 la Kon» goda yaşıyan Arapların (ıa beyidir. Anadolulu bir Türk gezmeğe çıkıp ta Zengibara da gıtao iç sıcaklığı yine 37 olarak kalır. Ö le iae bu neden böyle oluyor? I ıe karşılığı:
Soğuk günlerde sinirlerimi» damarlarımızı sıkıştırır, darlaştırır, sıcaklarda ise iş tersine olur. Soğuklarda damar.ar daraldığı için kan dönmeal güçtür, sıcaklarda iş tersine olduğu için yine kan aladalı dö.ıer ve bu İki türlü dönüş insanı az veya çok Jerlctir.
Çok ter çıkması sıcaklık supaplarının açılması demektir. Inıamar otursada, uyusada havanın sıcaklığına veya soğukluğuna göre az veya çok ouırak boyuna terler. Terlemek artık gelen sıcaklığı (vücut lan dişarı çıkarır.
Eskiden IstanbJda buz yoktu, soğuk su içmek için evlerde Göksu destisı veya Enez küpü kuluıaırıar-dı. Çünkü bunlardan sızan su .ar sıcaktan dolayı buğulanıp uçtukça kabın içindeki su soğuran. Şimdi de dilimizde bir sav gibi söy.ea.rı
— Enez küpü gibi sızıyorsun...
(Vücut) ü muide tıpkı böylcdır. Bu benzetme hekimce o madı, ama galiba söylemek istediğim de anıa-şı.dı. Ter diye derim.z n de.iklerin-den fışkıran su kabarcıkları buğu-aoıp uçar ve serin ik te bundan olur.
Biz sıcak günlerde 400 gram ter çıkarabiliri». Buda aşağı yukarı 60 kilo ağırlığında ol» birisi için (-aar) başına 4 sent,gramlık b.r n-cakıık indirir. Bu yönden do ayı hava akıntılarının çok hızlanması veya havadaki s-cak.ığın bırdenos-ra dûşuvermesi, (vücut) ün alışmasına yer bırakmadığı ıç.o, soğuk almak ve ölüm döşeğine düşmek gibi son ar doğurur.
Bunlara bıkarak giyecek şry'o-rim.ri seçerken bilgili o malıyı». Gıy.m. kuşamdan anlaşılacak şey kışın (vücut) Cmüze doğru havanın, ve yaı.n dışanya coğru (vüeul) sıcak iğinin geçmesine karşı durmak ueğıl m. ? Buna bir üçüncü düşünce dalıa kitab liriz: Bıroen-b.re roğuk a.maktan ve yalağa düşmekten korunmak için giyı ■•-celi şeyıer (vücot)ûn çıkardığı tu-guları (tanzim) etmelidir. Bu uç sonu yün öıgüler^ elde edebilir,!: Nasıl mı ? Siya un .•
1 — Parnık ve başkı otlardan yapılan li. güler terle ıslanırsa derıya yapış rlar, çünkü bunların iplikleri gerilip sönemezlvr ve birbiri ü tü-oe uzanırlar, derimize yapışarak havanın g.rme-inn ve çıkardığımın »uğunun uzaklaşmasına karşı go-.ırler.
2 — Bir çnk denemeler göster, m şiir kı yün 6 güler her örgûien artık o arak bizi uçak ve soğuklan korur. Kışın dağ arda ysşıy.ı ı-lar gibi Afrika sıcakları iç nde bulunanlar dahi h p yün kul » ).r-lar ve deneme ile anaşı.mış ır ki yun örgüler imanı sıcak ve .oğu-ğe karşı koruyacak eşs.z örgu.er-dir.
3 — Bir graııs yün örgü 1,4 gram su cm-r, bir gram panıuc ise yalnız 0,812 gram su çrker. Ter çekmek bakımından da yünler daha güzeldir.
4 — Pamuk örgüler yünler gibi yıkanmağa uzun uzadıya dayanamazlar. Daha birçok şeyler sayabiliriz, ama, uzayan yazımızdan beklediğimiz şey herşeyi aayıp d jk-mek değildir, yalnız bir tek şey aöylemrk istiyoruz: Soğuktan korunmak ve, yukarıda söylediğimiz gibi, kışın gergin suratı karşısında yıkılmamak için iç ve dış giyimle-rlınlzl yün ö'gûlü (kumaş) lordan aeçmellyiz.
Dr.- Osman Şevki Uludağ
- Z AMAN—_
Teşrinisani 28
6
Tarihî
Tefrika
Safinaz yalvarıyordu !..
ALdülhamit nihayet eski sevgilisini boşamış-tı — Şeyhislâm Hayrııllah Efendi de Abdülâzizin tahttan indirilmesine razı oluyordu...
— 22 —
Spor
Galatasarayın cevabı
“Ateş - Güneşliler evvelâ Galatasaray renkleri altına gelmelidirler,, deniliyor
Ateş - Günş klübü ile birleş-
Çanakkalede Nasıl Durdurduk?
Kendilerini anasının himayesine ve ncsnrct ne tevdi etti.
hır* ile bekliyordu. Bir gün Safımızı çağırttı, anlayışlı gözlenin boyunu. bosunu ölçtfc, ol-
ol ı? lığını
anlayınca neşelen-
r
işte Abdûlhamit, hovardalığa
— E küçük, dedi, »eni kadın efendi yapacağım.
Abdülftziz, körpe halayığın hemen ayaklarına kapanarak lükranlarını arzcdeceğini umuyordu. Fakat Safinaz, başını dikti, gözlerini sabitleştirerek müjdelenen yüksek şerefi bir kelime ile reddetti:
— İstemem I
veda ettikten sonra bütün gecelerini bu biricik sevgilisinin yanında geçirirdi Şut asa kayda değer ki bütün ömründe kadın olarak yalnız Safinazı sevdiğioi barem ağalanna itiraf ölmekten çekinmiyen Abdûlhamit,
padişahlığı başlar başlamaz
sevgilisini ihmal etmekten geri durmadı. Fakat Safinaz kadın-
Abdülâzizin o dakikada na-■ıl bir tehevvüre kapıldığı kolaylıkla tahmin olunabilir. Fa kat o Safinazı ne döğdû, ne koğdu, hıncını başka suretle ■İmayı tercih elti, iltifatını ö-bür halayığa, Safinazın kız kardeşi Yıldıza çevirdi ve onu hazinedar ustalık makamına yük-leltti. Halbuki Hünkâr, keyfiyeti iyice tahkik etmiş o'saydı Safinaz ile Abdûlhamit arasın-
efendi, bu ihmallcro vo hele kendine tercih olunun başka kadınların muamelelerine, ikide bir iftiraya uğramaya tahammül edemedi* Bir gün saray hareminde çıkan yangınında kendine isnat olunması üzerine
Abdûlhamidin ayaklarına kapandı, boşanma talebinde bulundu.
da bir aşk alışverişi başladığını kolaylıkla anlayabilirdi Her kapıya kulak, her deliğe göz koyarak saray içinde sinsi sinsi dolaşmayı itiyat edinmiş olan Abdüıhârait Safinaza birden
gönül vermiş ve işini gücünü bırakıp kızın ardında gez-neğe baş'amışh. Nihayet onu birgün tenha bir yerde yakaladı, aşkını ilân etti. Genç Şehzadenin yürekten geldiği belli olan sözlerine kayıtsız kalamadı, bu aşkı kabul etti.
Ekin bu münasebet her iki
Eski aşık, böyle bir talebi kabul etmeğe yanaşmıyordu. Lâkin Safinaz da ısrar etmekten geri kalmıyordu. Abdülha-mit, nihayet muvafakat gösterdi, kadını saraydan çıkardı, kendine İstanbulda büyük bir konak ve ömrü oldukça verilmek şaıtiie elli altın aylık tahsis etti. Bir müddet sonra da kendi adamlarından birde evlendirdi
taraftan gizli tutuluyordu, lâkin Abdillha midin aşkı gittikçe büyüdü, irade eriten bir şekil aldu Bunun üzerine berşeyi göze aldı. Pertevniyal kadına içini döktü, Safinazı almak isted ğini ve onsuz yaşayamayacağını söyledi, Pertcvniyalin Abdûlhamit ile hususiyeti vardı, beraber büyü tecrübeleri yaparlardı. Bu sebeple kendisine şn işte de yardım etmeği kabul etti, bir plâ.. düşündü.
Pertcvniyalin kurduğu plân basit idi. Birgün o, oğlununun yanına gitti, Safinazın çok hasta olduğunu röyledi, hava tebdili için sayfiyeye gönderilme*! İçin izin istedi. Abdûlâzz, zaten Yıldızla meşgul idi, Safinazı ■nutmak derecelerine gelmişti. Binaenaleyh istenilen müsaadeyi vermekte tereddüt etmedi Kız saraydan Abdülhamidin köşküne aşırılck Valde Sultan, sık sık, Safinazın sıhhati hakkında oğluna malûmat veriyordu, o da kayıtsızca dinliyordu, birgün kızn iyileşeroiyip öldüğnü haber verdi, Abdülâziz buna da aldırmadı, işin tahkikine lüzum görmedi, sadece vah vah, yazık oldu demekle iktifa etti. Abdûlhamit te Safinaz üeevlendı. Bu izdivaç, onun tahta çıktığı güne kadar gizli tutuldu ve ondan sonra Safinaz kadınefen-di oldu, (*]
C1 Oırou oğullarında vesvMa re »«-hlm »»kadar rallp Ik uysallık d» o d.-rtc« hâkindir, O«U» Mç taunsalar v telsy tasautarda. Pnrte.aiysl gibi T6A ktdrnİM, bu J a» 0 durr.l.„r, Kk İri bildikleri İçin «„ m*r«vte un. •urlarını bUo kolay oldaSabllâricr. Bu Sab«u uudrn, bu aidata,,, „ aldan-“• k«yn,etini cujı auratlc UbM ettlg. ft»l staay tarihlnda «a. beaaoa hadis.--*" 4» çoktur. Me.al* Köun Salla,, •ğsUanadsa 0,11 İhraLlaun £b»SI vc . a^l T.lll K.tcklolo k.odJodeu d.h. kasvetli bir nOfuı sahibi olmağı bat. lactŞıu sezer Kamca bir »lysf't tertp •der ek T«lll Hasekiyi davet «»mi,, mek aıraı.nda Harsm »ğatansa boş. dartmu», Sulta» tbrahlme de Haaskiol,,
lamnye ufr.7«r.k üldüğürf .Byl.mrktcn çekMamIHIr, Ba T«1H llutU İçin ya-o)p tuto,K D.III Ibaohim, ald.ğı kabar O.erloa aidnün »»ünü görmeğe bil. Ilı. «u n hİMctmsdl, vak vah d.ylp buaha eğteamoğs koyuldu. Pertev-«lyal kadın da Ihılma! kİ bu blUyadeu Uhaaa alarak Sahaoa dolabım çavlranlşltr.
M. T.
Tarihî bir gece
1876 Mayısında bir gün. Mithat Paşa Şc İslâm kapısında o makamı işgal eden Hay-rullah efendi ile konuşuyor, yanlarında sanklı bir kaç kişi daha var. Afaki ve pek kısa bir muhavereden sonra Mithat Paşa, o bocalardan birin» döndü ;
— Bana söylediklerinizi, dedi, Efendi Hazretlerine de söyler misiniz ?
Hoca, geniş cübbesini şöyle bir toparladı, kenarına oturmuş olduğu mindor üzerine diz çöktü:
— Hay hay, söylerim ve söy. İçmeğe mecburum. Sadrazamın da, sizin, Efendi Hazretlerinin de birinci vazifeniz ne akla, ne nakle uygun olan küme küme fenalıkların önüne geçmektir. Bu fenalıkların başı vo kaymğı Saraydır, Sarayda oturan Padişahtır, size sordum, Şehislâm efendiye de soruyorum : Bugün var yarın yok bir adamın günlü boş olsun, keyfi yerine gels’ın diye koca bir devleti batırmak doğru mudur? Padişahlar da fanidir, gelip geçerler, yaşaması lâzım gelen devlettir. Halbuki Padişah yaşasın diye devlet babrıl yor.
M that Paşa gibi Hayrullab efendiyi de iktidar mevkiine çıkaran softaların isyanı olmuştu ve bu isyanı idaro edenlerde şu sözleri söyleyen hoca ile yanındaki arkadaşları idi Binaenaleyh bu sözler gelişi güzel dinlenemezdi, her kelimesine ayrı bir kıymet vo ehemmiyet vermek lâzım geliyordu, çünki konuşan ihtilâldi.
Hayrullab efendi de ihtilâlin ağzına kulağını verdi. Onun yaptığı korkunç İhtan dikkatle dinledi, lâkin bir şey söyleme-di, kaşlarını çatarak austu. Nasıl 8öyliyebilirdi ki ihtilâli temsil eden şu ağız saraya hücum edinmesini ve Padişahın ezilmesini istiyordu. Halbuki Padişah bir çok Şeyhislâmları tepelemiş bir ocağın oğlu idi. Hay-ruLlah efendi işte bu noktayı düşündü.
Devamı var
me meselesini tetkik etmek üzere Galatasaray spor klübü idaro heyeti bazı eski Galata-sarayblarla beraber bir toplantı yapmış ve birleşme teklifi hakkında şu şekilde cevap verilmesini tens’p etmiştir.
“30 senedenberi Türk muhitinde ve yabancı ellerde sporculuk ruhunu yaşatmış olan Galatasaray spor kulübü, en küçük ferdini bile büyük kuvvet bilir. Bu camiadan ayrılan
kıymetli arkadaşlarını araların-
----------------fa)
da görmeği en büyük bahtiyarlık addeder. Hepimizin ölünceye kadar bağlı bulunduğu "Ga-latasaraylık,, ismi başta olmak üzere münakaşayı mucip olan dahili nizamname ve saire me-sail ancak bir anda yapılacak olan kardeşçe konuşmalar ile düzelebilir.
Aslı GalatasaraylI olan Ateş - Güneşli kardeşlerimizin Galatasaray renkleri altına gel-melerini ve ondan sonra birlikte müşküllerimizi halle çalışmaları icabcder.
Ankara - İstanbul Boks maçı
Ankara Boksörleri İstanbullu arkadaşlarını Ankaraya davet ettiler
Ankara 24 (Hususi)—Anka-rada boks Sporu günden güne inkişaf etmektedir. Bu sahada devamlı bir çalışma ile pek kısa bir zaman zarfında iyi neticeler elde eden genç boksörler hem teknik bilgilerini art-tırmak ve hem de samimi bir temas yapmak üzere İstanbul boksörlerini Ankaraya davet etmiştir. Bu hususta ön ayak olan Ankara boks kulübüdür. Ankara boksörleriyle maç yap-msk üzere Ltanbuldan gelecek on kişilik takımda Sclâmi, Melih, Enver ve Kirkor gibi ta-
Ankarada bisiklet yanşı Ankara 24 (Hnsuri) — Şehrimizdeki Yıldız spor levazımı ticarethanesinin mıntaka bisiklet heyetinin himayesinde tertip ettiği müsabaka Türkiye bisiklet birincilikleri münasebettin bu haftaya tehir odilmişti. Yanş yağmur yağmasına rağmen bugün büyük bir muvaffakiyetle yapıldı. Neticede gençler birliğinnen Ağop efendi Ak köprü-Eti Mes'ut - çiftlik - isteaysn yolu üzerindeki 48 kilometrelik müsabakayı 78 da-kikada katederek birinci geldi. İttifak spordan Nuri efendi İkioci ve Çankayadan Osep efendide üçüncü oldu. Yarış çok heyecanlı oldu. Bir çok kimseler tarafındanda, alâka ile takip edildi Mıntaka ve Türkiya sürat ve mukavemet birincisi İttifak spor klühünden Talât efendi de hiç sepep yok iken bu yarışa girmeyişi alâkadarlar» çok fena bir şekilde karşılandı.
nınmış boksörler de vardır.
Boks klübü İstanbul takımının kıymetli vo kuvvetli elemanlarına. kendi boksörlerinin ve Ankaranın en iyi döğüşücü-leri olan Salih. H İmi, Mahmut, Bürhan ve Mustafayı çıkaracaktır. Müsabakalar, Ankara evkaf apartmanın spor salonunda yapılacaktır. Klüp, boks müsabakalarından sonra fstan-_bul!u boksörler şerefine bir gardon parti verecektir. Maçlar 7 veya 10 birinci Kânunda yapılacaktır.
Ankara ve Güreş Birincilikleri
Ankara 24 (Hususi) — Birinci Kânun Ayı zarfında Bur-aada yapılmasına karar verilen Türkiye güreş birincilikleri müsabakalarına Ankara takımı şu suretle iştirak edecektir :
56 kilo Mahmut Demirspor, 61 kilo Necip Muhafız Gücü, 66 kilo Şinasi Demirspor, 72 kilo Raif Demirspor, 79 kilo Hüseyin Demirspor, Yarı ağır Hüsnü Demirspor, Ağır Necmi Gençler Birliği.
Birinci Kânunun haftasında Bursaya gidecek olan gürejçi-_ terimizin müsabakalarda çok iyi dereceler alması beklenilmektedir.
İngiliz - Alman boksörleri birbirlerini yenemediler Vembley 27 (A. A.) — tn-giliz "Lcn Harvey„ il« Alman “Vnlter Nense),, in arasında dün bir boks maçı yapılmıştır. 12 raunttuk olan bu maç sı-lafır neticelenmiştir.
Atletizm madalya ve armağanları
934 Türklya atletizm birincileriyle Balkan temaslarında ve dış cıüıabaka arda birinci, ikinci, CçGn-cû olanlarla nizamname mucibine» madalya ve diploma verileceği gibi Fırkamızın gençliği takdir ve teşvik için bu svnvki atletizm Türkiye birincilerine vereceği armağanlar da dağıtılacağından aşağıda ialmlrrl yazılı olan atletlerin bu perşembe günü saat beşte Çağa-loğlunda C. H. F. daki salona gelmeleri tebliğ olunur.
Balkan ve dış müsabakalar galipleri
Galatasaray: Enis, Enver Aziz, Haydar Sabrı. Mehmet Ali Muzaffer, Ömer Besim Semih.
Fenerbahçe: Hilmi, Sedat İzzet Suat, Şirin.
Beşiktaş: Fuat, Mehmet. Denizli Lise»: Terfik, tstanbul spor ı Veysi.
Su Sporları ı Zıya.
Ankara: Hakkı. (Gençler birliği) Balıkesir: Raif (İdman gücü) 934 Türkiye birinci, ikinci ve üçüncülükleri
Ankara ı Emin, SeUhattin Semih
Lûtfi, Şevki, (Gençler birliği). Galip Kârım. Macit, (Aııkaragücü).
Balıkesir ı Ahmet. (İdman gücüı. Niyazi (Idaıao Birliği).
Buran ı Ahmet (Srbat)
Hakkı, İbrahim, MuvtafafSan’.ıt-kârlar)
İstanbul: Fethi, Karakaş, Naili, Sedat, Selim, (Galatasaray)
Fı-n-rbahçe ı Cihat, Füruzan, Manol, Mufahham. Pulyo», Ruhi.
Harbiyeı İbrahim.
Beşiktaş- Melih, Remzi.
İzmir : Hikmet, Niyazi, Talât (Altay) Hüseyin, Şebabettin (Al-tıoordu) İbrahim (K. S. K.)
934 birincilerinden dış müsabakalar listesinde iımi yazılı olanlar burada tekrar yazılmamıştır.
Muğlada mebus seçimi işleri
Muğla Î7 ( A. A. ) — Mebuı se-çimi hazırlıkları Muğlanın her yc-riooo tam olarak yapıldı. Seçimin nuıl yapılacağını bildiren buyuruk geldi. Seçim İşleri buna göre yürütülecektir.
Tefrika numarası: 5 Yazan: Ahmet Cemale itin
Dev cüsseli “Küin Elizabet,, e 17 Türk mermisi isabet etmişti...
Tayyareler ya sakatlanıyor, ya düşüyor ve “Küin EJizabet„ in endahtlanıu kontrol edemiyordu
"Çanakkale,, yi torhyan d&fman gemilerindenı
Bu tafailAt birkaç vesile ile yanlnııf olduğundan muhterem okuyucularımıza kelil vermemek için
bunları yeniden mevzubahse-
decek değiliz. Yalnız Ingiliz Amiralinin Çanakkale tnûdjfazu hakkında makamntı aıkcriycmlt tarafından Htihazcdilmlş olan tedbir* (erden balıaett ğı sırada şu sözıevi nazarı dikkatimizi çekiyor :
“Harpten birkaç sena evvel bizim ( İngilizlerle ) latanbuida bir bahri hayatimiz vardı. Bu itibarla Çanakkalenin müdafaası hakkında sahih malûmat elde etmiştik [*| Türkiye harbe dahil olduğu zaman boğaza hat halinde beş sıra torpil dökmüş olduğu ve 1904 «cneıi ikinci Teşrinin üçüncü günü yaptıran bombardımandan sonra bir kaç torpil hattı daha ilâve edilmiş bu unduğunn da biliyorduk.
Mütarekenin imzalından »onra bu torpil hatları hakkında mufa»-aal malûmat elde ettik ve o zaman anladık ki 1915 Martının sekizinden sonra bir yeni torpil hattı daha vûcu-ie gr liri İmiş.
Son harekâttan sonra havalar yine bozmuş ve karlı, fırtınalı günler geçirmeğe başlamışbkki bunu-da mevUmio icabı olarak pek tabii bulmak icap ediyordu. Bereket versinki bu fena haralar çok »örmedi ve Martın birinci günü allı zırhlı Boğaza dahil olarak atış yapabildiler.
3 Martta istihkâmlar yi°e topa tutuldu. Bu sefer dört zırhlı enda-lıt yapıyordu. MûatabkrmJ meeltilerdeki düşman toplarını imba etmek için karaya müfrezeler çıkarmakta devam olanması mütemadi-diyen talik ve tavike uğrıyordu.
Çünkü Amiral zahireo hâkile yeksan olmuş görüden bn mınts-İlalarda düşman müdafaa siperleri mevcut olabileceğini göz önünde bulundurarak tayyare ile istikşafa! yapılmadan tahrip müfrezelerinin karaya çıkarılmasına taraftar değildi. Halbuki kaybedilmiş olan bu müddet zarfında, dû^tusnın bir ihraç ameliyeainin yapılacağını derpiş ederek bu ihraç müfrezelerini karşılamak için hazırlanmasına bo bol vakit bırakmış oluyorduk.
Martın dördüncü günü hava nihayet tayyare keşiflerine müsaade etti. Tayyareler topa tutulmuş olan istihkâmlar ve bunlara yakın o.ao köyler civarında uçuşlar yaptılar ve ;bu mıotakalarda kıtaat bırekâti görmediklerini rapor ettiler. Buouu üzerine »aat onda (Seddıllbnhir)e (Kumkale)ye birer tahrip müfrezesi çıkarıldı her müfrezeyi |250) kişilik bahriye sllâhcn. daz kuvveti himaye ediyordu.
Her iki sahile çıkan tahrip müfrezeleri de mukavemet gördüler. Seddülbahire çıkan müfrezemiz ller-liyemedi ve saat üçte ric'at ederek gemiye avdet eyledi. ( Kum kale) dc istihkâma yaklaşmak için bir teşebbüs yapıldıysa da bu teşebbüs mııvsffaliiyetaizlikla netice-leııdi, çijnkü düşman gizli siperlere l’l D««1a.ıoııın başına talim hsyvti. olarak getirtmiş olduğumuz tegi-llz beyell blühly.l.rlnln baMknlto nsııl bîr rol oyarmış oldukİMlaı Amiral (Ke. y.») la İntakı bak kubiliodeo olaa bu itlrafatı pek güzel gtUterlyor.
UZAMAN,,
"Vancrnı^ zırhlın yerleşmişti. Bu siperleri İse denizden ateş altına almak İmkânsızdı, iki tayyare bu siperleri keşfetmek için uçuşlar yaptılar.» da mvvaffa-kiyet gösteremediler. Tayyarelerden birisi sek;», diğeri de tamam ‘ yirmi sekiz ûabet almıştı.
Tahrip müfrezesinin geri alınmışı çok müşkül oldu. Düşman (Meadiro köprüsü) yak.madaki kabristana yerleşmiş bulunuyordu. Bu knbrivtan ite müfrezemizin ricat» mecbur kıldmlan sonra aığı-n.cağı mevkie tamamile hâkim bulunuyordu. Muhripler ber |bşjmal« karşı sahil» fazla sokularak müf-rezemizi Mtir ve himaye etmek istediler. Gurupla beraber “Skorpi-yon„ ve (Volverio) muhripleri aa-hile adete yanaşarak Kumkaleden itibaren sahili taramak ve yaralı olarak bulacakları müfrezemiz ef-radım a'mak üzere karaya efrat çıkardılar v„ bu sayede (tahrip müfrezesine mensup olup vakit ve zamanında filikalara yet'şcmemlş olan iki zabitle beş nsfer bularak muhribe getirdiler.
(Infleksibl) b»tt. harp krova-zörû bütün gün ( Kumkalo ) açığında yatarak bu tahtuiz maceranın şahidi oldu.
Ben ilk defa o'msle üzere, emin ve tehlikesiz bir mahalden, birçok kimselrrio ölmesine ve yarafanma-Jina şahit oluyordum. Bu taj.hsiz. lere edno bir yardımda bulunmak te imkân haricinde idi. C.dden çok acı olan bu manzara ile birinci defa olarak karştl.şbğımdan her »edense bende pek fena bir tesir bıraktı.
Martın beşinci günü “ Kuln Elizabet,, sahile yakın bir yerde, “Kabntepe„nin Cenubi Garbisinin yartrn mil açığında demirliyerek aşırma suretile boğaz istihkâm a-nnı döğmege başladı. Tabiidir kl bu tarzda himmeti! atış, afiyi mü-eaair bir tarzda kontrol edebilmeğe bağlıdır. Diğer taraftan atış kontrolünü yapacak gemilvr boğazda, mestur bataryeior yüzünden mütemadiyen harekette bulunduklarından sukut noktalarım tayin ve dolayısıyla ateşi kontrol »demiyorlardı, geriye tayyareler kalıyordu. Tayyarelerden birisinin makinesinde bir arıza çıkarak tayyare denize düşmüş ve rakip-• eri ağır surette yaralanmışlardı. Diğer bir tayyare ür, randı yaralanmış olduğundan avdrte mecbur olmuştu. Ancak bir üçüncü tayyaredir ki afiş hususunda tek bir işaret verebildi.
“ Kuin Elizabet „ yirmi dokuz yaylım yapmıştı. Fnkat bu ateşten istihkâmlardaki topların ne derecede müteessi.' oldukları anlaşılamamıştı. Bahriye Nezaretinin mühimmatın iıraf edilmemeni hususunda şiddetli emirleri vardı. Aynı zamanda tayyarelerimiz tüfek mermilerinden kurtulup ateşi müessir bir surette kontrol edebilecek kabiliyette olmadıklarından bunların da bir faydası olmıyordu. bu yüzden ■ Kuin Elizabet,, in mükemmel toplarından lâyıkiyls istifada edilemedi diyebl.lrim.
Devamı var
-ZAMAN -
7
Türk - Fransız misakına doğru
Birinci sahifeden devam
Paris 27 (A.A) - D0n ö|leden marj M. “Laval. il» M- “Titülosko. arasında yapılan ve fevkalâde dostça olduğunu soylemlye bacot ekaıyan görülme. bir müzakere olmakta» ziyade evvelce yapılmış olan gönâşmelsrio tekrarı ve ay-Anlatılma»! olmuştur.
Görüşme. Yugoslavyasıın notası do Macaristamo vermiş olduğu cevabın uluslar kurumunda ortaya at-mış olduğu meşeler üzerinde olmuş-
I
Pamuk sarfiyatı arttı
Bu sene rekoltesi geçen senelerden çok olduğu halde ihracata yetişemiyor
TctAişçi/erın hmıketlerini battırmak için yapılacak* vrenacl bir rnılaçma projelini Frantanın ı)e-•aetgi haberi t*reekl*fmohte-
Fransa - Rusya ve Türkiye
M -Laval. ite M. "TltOtesfco.. Fransız - Rus yakınanı da konuşmalardır. Bu yakınlık geçenlerd» Fransız mcbıısan meclisinde de söylenildiği gibi Fransız devlet adan»-ianDca.Awwpa|banşının mühim bir amilidir.
Doğtı AvrupalInda düzen v» sökünün berkitilme*) ülküsünü güden bv çalışmalar, hali hazırda Törki-yenin gütmekte olduğu siyasayı ilham etmekte olup Tevfik Rüştü aran la Paris» gelmiştir ve yarın M. Tiandon. vs M. ‘‘Laval,. ite gö-rtşoeektir.
Türkiye Harici?* bahanı, Türkiye il* Franıa maundaki basları mûsbet bir surette berki fi İrmak arzusunu bellemektedir.
Bu arzu, Pariste ögülmckten, begenilmekteo hali kalmamaktadır. Ve uzun zamandanberi düşüuû'en Şitnal-Şark uzlaşmasının bir Ak-4)oiz uzlaşman ile tamamlanman-
Türk - Fransız emniyet m:.6akı yapılıyor
Paris 27 — ^Cenevre, den bu-raye gelen Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Araz ve Romanya Hariciye Naz.rı M. “TıtC euo. Franıız Hariciye Nazın M. •'Laval„ llo birçok defalar görüşmüşlerdir.
M. *"TıtS!eako„ nuo görüşmeleri hakkında malûmat yoktur. Bir tebliğ de neşredılmemiştir.
Tevfik Rüştü Arasın konuşmalarına gelince " Tan „ gazetesi bu mülakatta bir Türk - Frsnnı emniyet misakı yapılması görüşüldüğünü haber veriyor
Paris elçimizin sözleri
Paris 27 (A.A) — Türkiye bü-yük elçisi, evvelki gün N.tnside Söyleni ş olduğu hitabeyi şu cümle ife bitirmiştin
■— Esas itibarile barıyı sever olan v» hayrete değer lisanı ve yüksek kültörû bitim için esiri bir tanıdık olan Fransa, biz Türklor Içm dustlugı savlam bir anane o'an bir memlekettir. Fransa ile Türkiye arasında öz bir çatışma beraberliği zihniyetinin berkitilmiş olmalından ötürü mutluyuz..
Katalonya işleri yine ispanyaya bağlandı Madrit 27 (A. A.) — Reisi-cümhur M. “Vamora,, vaktiyle Katalonyaya verilmiş olan genel işlerin tekrar merkezi hükümete bağlanmasına dair olan kararnameyi imzalamıştır.
İşçilerin isteği 400 sesle geri edildi
Londra (A. A.) — Kral-.n açş nutkuna verilecek karşılığı değiştirmek üzere, işçi fırkasının yapıtığı teklifi Avam kamaran 46ya karşı 400 sesle geri etmiştir.
Bu değişik teklifi, ezcümle, hükümetin toptan işsizliği önü-ne geçilmez bir keyfiyet olarak kabul etmesine, kapitalist sistemine hâlâ destek olmasına, ve kollektif barış sisteminin yeniden kurulmasını güdecek bir siyasaya sahip bulunmasına esef beyan ediyordu.
Yunan - Arnavutluk hududunda müsademe mi ?
Atina 27 (Hususi) — Arnavutluktan Yunan hududunu geçmek istiyenler ite hudut muhafızları arasında müsademe o’doğu hakkında verilen haberler harbiye nezareti tarafından tekzip edilmiştir.
İt ve pamuklarımıza talip olması yüzünden iteri geldiği an. Aşılmaktadır. Filhakika son senelerde memleketimizde açılan fabrikaların istihlâk ettikleri pamuk miktarı çok fazlalaşmıştır. 1929 senesinde 9400 balye pamuk işleyen İzmir fabrikalarının bu sene 20.000 balya pamuğa ihtiyaçları olduğu görülmektedir.
senelik rekoltemle
Son zamanlarda gerek memleket içinde ve gerek dışardan yapılan talepler dolaytsilc pamuk fiatları 47 kuruşa kadar çıkmıştır. Bu seneki rekolte geçen seneler rekoltelerinden daha fazla olduğu halde Katların bu kadar yükselmesi dahili istihlakin son senelerde % 40 derecesinde artmış bulunmasından ve Almanyanıo Amerikan pamuklarım şimdilik alma-Eğe mmtakasının «on beş ve yapılmış olan ihracatı balye olarak şöyledir:
dahili istihlâki
Sene Rekolts )»hiK isthlâk İhracat
1929/30 38.000 9.400 28.600
1930/31 30,000 13.000 17.000
1931/32 27.000 15.600 11.400
1932/33 20t000 13000 7.000
1933/34 23.500 17.000 6.500
Bu seneki rekolte 35,200 itibarile şu suretle besâDİan-
balya olarak tabinin edilmek- maktadır.
tedır. Bu rekolte ekim yerleri •
Bıflya
Menemen 200
Manisa, Kasaba. Salihli 8000
Soma, Balıkesir, Bergama, Akhisar, Kırkağaç 5.000
Tepeköy’ Çıplak, Bayındır, Tire 7.000
Aydın ve civarı (Sarıköye kadar) 15.000
35.2000
Rckoedt'en dahili fabrikaların 11,200 balyaya baliğ olmak-
ihtiyacı olan 20,000 balya çı- tadır. Bunun 6,400 balyası fab-
kanldığı takdirde ihracat için yalnız 15,000 balya pamuk kalmaktadır. Bu miktarın da bu günkü talepler karşısında dış piyasaları tatmin edemiyeceği anlaşılmaktadır.
Mevsim iptidasından şimdiye kadar satılan pamuk miktarı
Samsunda tütün satışları
Samsunda tütün satışları 55-110 kuruş arasındadır. Bugüne kadar 112 bin kilo tütün satılmıştır. Bu miktarın 70 bin kiloyu Geri şirketi 30 bin kiloyu Amerikan tütün şirketi geri kalan 12(K)0 kiloyu da Kibar zadeler şirketi satın almıştır.
Izmirde üzüm fiatleri
Izmirde fizüm ve incir Katlan iyi gitmekte ve muvaffakiyetli satışlar yapılmaktadır.
24 teşrinisani^ 934 tarihinde İzmir borsasında 657 çuval kuru üzüm 126 çuval da incir satılmıştir.
Pamuk fiatleri
Adana (A. A.) — Pamuk piyasası parlamıştır. Pamuğun kilosu 38-40 kadar satılmaktadır. Buğdayın kilosu üç kuruş etraf indidir.
Kayseride dil dersleri
Kayseri 27 (A A.) — Halk-evinde dil derslerine başlanmıştır. Derslerin içinde Fransızca, Almanca, İngilizce, nakış ve dikiş dersleri vardır.
Adana Halk Evinde Faaliyet
Adana 27 (A A.) - Halke-vimiz bu yıl için verimli çalışmasına başlamak üzeredir. Bu yıl balka konferanslar verilecek ve faydalı gece toplantıları yapılacaktır.
rikalarımız tarafından satın alınmıştır. Mütebaki 4.800 balyanın 3,085 balyası ihraç edilmiş ve 1,715 balyası da pamuk Katlarının yükseldiğini gören ve daha yükseleceğini ümit eden spekülatörler eline geçmiştir.
İstanbul Borsası kapanış Halleri 27-11-1934 ÇEKLER
At)»ı» Kapanış
tundra 627.75 6,29, S0
Nev-Yovî» 0,794765 0,7934
Psrü 12,00 12X)S
Milano 9,3186 9,3157
BrükMİ 3.4080 3,405
Atina 83.ÖM0 83,785
Cenevre 2,4539 2,45
Sofya 65,84 65,785
Amsterdam 1,1760 1,175
Prag 19,03 18.014
Stokholm 3.0895 3,087
Viyana 4J042 4.30
Madrit 5,82 5,8190
Berlin 1,9760 1,9760
Varşova 4,20,38 4.20
Budapeşt* 4,185 4,1812
Bükreş 79,27 79,245
1 Belgrat 35,072 35.43
Yokohama 2.713S Z7112
Moskova 1090 1090,75
Tahvil ve Senetler
«.9 5 faizli 1913 IluamiyeU (Ergani) «Al 7,3 faizli Ttlrk borcu tahniti
Aooıfota D-yehı | „ . . »Onca.ll
on 7,s Türk b n
Orp S Hasla*
; Ergani B
Merkez Bank
Rıhtım la baaa aavaa
Ar alsa çsmaato



97 97
27,40 27,425
45,15 45,15
49.30 49,40
26,15 26,15

58 58
13,İ5 »M»
KM 27.33 3
Şerif Muhittin konseri
4 Kânunuevvelde Şehir Operet tiyatrom («*kl Fransız) biııaunda memleketimizde ilk defa olmak üzere Şerif Muhittin tarafından bir konacr verilecektir.
Sekiz aeae Amerikada viyolonsel ve ut kornerleri vereo ve •esi. ni ve nefis munkuini gramofon plaklarında takip ettiğimiz Muhittin o gece saat yirmi birde doğrudan doğruya d.nlemege muvaffak olacağız.
Şrrif Muhittin ilk konseri için zengin bir program b-zurlamıştır. Kendisine piyanoda Profesör Kari Mally refakat edecektir.
Matbuat kongresi hlnnbul Matbuat Ccmiyatlndooı lıtanbul Matbuat cemiyeti kongresi üçüncü toplantının 29 ikinci teşrin 1934 perşembe günü saat 14 do cemiyet evinde yapacaktır.
Muhterem izanın gelmeleri rica olunur.
Dr. Hazım ►
Cerrahpaşa hastahanesi sa- s bık Cildiye ve Zühreviye mü-tehassısL Beyoğlu İstiklâl cad-deri Etuval sinema» karşısın- b da Bekâr «okak No. 9. ikinci b ı nabahtan ak- b
i
d da Bekâr soka d daire. Hergün ş şama kadar.
-sr-ur"*
Deniz silâhları meselesi
l inci iahifeden devam
" — Hiç bir şey kaybolmamıştır. Genci uzlaşma yapılman çareci daima vardır. „
Jcpon heyeti mvrahhaaau üe yakınlığı olan mebafil. pekas umutlu gorüomekte v« M. "Mataudeira.. nın M. "Norman Daria., il» yaptığı konuşma yeni hiçbir unmr getirmemiş olduğunu ve hiçbir «ayin J'pnnyanın şimdiye kadar gültüğü ansalı prea«ipterind«ı) vazgeçeceği ni zaamaya delâlet etmemekte bulunduğunu söylemektedir.
Japonların manevrası bütün görüşler şimdi, M. "Mal-tudrira.,oin Amerikan heyet Baş-kanına dûıı vermiş olduğu izahat Üzerinde toplanmaktadır.
M. “Matcudeira,, demiştir İzi:
"— ingilizlcre onların aracı tekliflerinin Irkilik yöndemi hakkında cevap vermedik.,,
Acaba bunda Amiral "Yama-molo., nun İngilizlerle Jıponlar a-roeında yakında yapılacak içtrnza-da vereceği izahata bir işaret mı vardır?
Japonların hali hazırda, malarının luulü şudur:
Vaşıngton anlaşmasının
bozulmarının ve deniz silâhlarının tahididi rejimine harp kötü bir hareket gibi görünmesine mani o'mak ve şimdiki müzakereleri vızıltıya meydan vermekzitln geri-ya bırakma yollarını hazırlamak.
reise*«jjs» mil(IHHII’ll«HH«ll IIMJIMMMIIZIHINZIII )
Ödeme banka-
sının vazifesi

acilen
1 Leh - İngiliz Kömürleri rakabeti
Varşova 27 (A. A.) - Ga-zeteierin l.ondradan öğreodi-| ğine göre Lehistan ile İngiltere arasında kömür satışında mevcut tahripkâr rekabetin önünü almak için müşterek sat'ş piyasaları ihzarı hakkında yapı-I lan müzakereler yakında itilâfla ! neticelenecektir.
Londra 27 (A. A.) — Avam kamaralında uluı'ar arası ödeme bankacının İşini göremediğini aoyli-yen bir üye bu bankaom kaldırılmasını logiltereain isteyip islcıniyccrginl Maliye bakanından sormuştur.
M. Çemberlayn bu sorguya karşı demiştir ki:
"Hayır. Bu banka yalnız tamirat borçlarıma ödenmesi için değil Merkez Bankaları arasında el birliğini yaratma İçin de kurulmuştur. İngiltere, Londra ekonomi konferansının karanaı laualarmşbr.
Bu karara giıro merkez bankaları elbirligile çalışacaklardır ve uluslar arası ödeme bazıkau da bu yolda horgûn artan bir varbk göstermektedir.
Sinema
Yıldızı “Brigit Helm„ hapis yatacak 27 (A. A.) - Meşhur
iki ay
Berlin sinema yıldızı Brigit Helm, o-tomobilini sürerken bir yolcuya çarparak yere yuvarlan ış olduğundan ötürü iki ay hapse mahkûm olmuştur.
Silâhlan bırakma ve Almanya
Paris 27 (A. A.) — Berlinden bildiriliyor: Alman hükümeti; silâhları bırakma meselesini görüşmeğe memur M, Von Rib-bentrop ile birlikte M. Hitleri resmen temsil etmek üzere M. Rudof Heus.ü Parisc göndereceği söylenmektedir. Ancak, Berlin de dolaşmakta olan bu şayialar teeyyüt etmemiştir.
Londra 27 (A. A.) — M. Von Ribentrop, tayyare ile Bcrline gitmiştir. Gitmeden evvel demiştir kc
"Burada üç haftalık tatil müddetimi geçirdim. Resmi bir iş için buraya geldiğim doğru değildir.»
M. “PesmazoğluM Maliye nazırı
Atina 27 (Hususi) — Müsyü "Pesmazoğlu,, Maliye nezaretine tayin cdiimiştir.
Talebe istatistikleri
Talebe ve muallimlerin umumi vaziyetler ni gösteren birinci istatistikler bazırlanmıya başlamıştır. Bu istatistikler bu ay nihayeti maarif müdürlüğüne verilmiş olacaktır.
!
Berim 27 (A. A.) — Alman I*-tihbarat büroıu bildiriyor :
Salâh.yeltar mehefll »on genlerde Alman ordulu ve bithezaa ordu narırı Fen Blombeeg, ordu ş-fı Friç ve bunların diğer hükümet âzası İle olan münasebetleri hıkkında ecnebi memlokeilerde çıkın haberleri betbahan* uydurma olarak tavaif ve tekzip etmektedirler. Fon Blomberg hastalık sebebiyle mezundu vazifeline tekrar başlamıştır.
Friçio istifası ve ordu üe Göb-bela arasında gûya ihtilâf mevcut olduğu halikındaki haberle de adimdir.
“Prag,, tâki gürültüler bitti mi ?
Prug 27 (A. A.) — Üniversite alâmetlerinin Alman Üniversitesi rektörlüğüne bu sabah teslimi suretiyle, son günlerdeki üniversite hadisesinin mış telâkki edildiği mekteair.
Avusturyadaki tethiş hareketleri
Sengal 27 (A. A.)—AJman-yadan İsviçre yoluyle Avuslur-yaya patlayıcı maddeler geçirmeğe teşebbüs eden AvusturyalI altı nazinin bu sabah bavlıyan mahkemesinde müttehim-lerdcn biri:
“— Avusturya naulcri şefi Habiç Avusturyada nazi tethiş hareketini durdurabilirdi, do-miştir.
Möttehimlerin hepsi hücum kıtaatına dahil ve fakat reisten AvusturyalI bulunan Avusturya lejiyonunun askerî mahiyette olduğunu söylemişlerdir.
kapan-bildiril-


Deniz yolları
İŞLETMESİ Acentztesi: Karaköy • Köprübaşı Tel. 42362-Sirkeci MOhOrdansd» •amamı Han Tel: 22740 «MM
Mersin yolu ÇANAKKALE vapuru29lkinc Teşrin Perşembe günü «ant 11 de Payata kadar. "8080,,
Ay valık yolu ANTALYA vapuru 28lkinci eşrin çarşamba akşamı günü aatl9da Ayvalığa kadar.808.
Karadeniz yolu
CUMHURİYET vapuru 29 İkinci Teşrin Perşembe gün saat 20 de Hopaya kadar. "8103.
VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentaiığı Liman han. Telefon: 22925
Karabiga yolu
Cumartesi, Çarşamba^'^. Kana rıbbmmdaa bir vapur kalkar. Gidiş ve dönüşte mutat ia-kelelere uğrar.
İzmit Yolu
Cuma, Pazar, Salı, Çar-şamba^İ'^: rıhtamıkn adna’.kar.
Tepe başı Şehir Tiyatrosunda Akşam suvare saat 20 de
Madam
San Jen
Kcmedi 3 perde
1 - Başlangıç Yazanlar: Vık-toryen Sardo ve Emil Mora
Tercüme edeo : Seniha Bedri H.
IraM BtMfeıl
JehirTîyatrosu
Haydar Rifat Beyin
K.
Hep Vatan içini 60
Hep millet için ! 60
Cinayet ve Ceza 75
Lenin 100
Stalin 150
Budda 50
Mussotini 100
Bismark 75
ölüler evinin hıtıralan 125
Bazubadelm vet 175
Mcv'ut toprak 125
Farmasonluk 100
Devlet ve İhtilâl 75
İşçi amfi ihtilâli 60
C S'fo 100
Eskl Fransız tiyatrosunda Şehir tiyatrosu operet kısmı Gündüz matine saat 14,5 ta Akşam suvare saat 20 de
BU BİR RÜYA
Operet 3 perde, Besteliye’ Ferdi Yazan. Sefana Muhtar IL
!Cijt, Zührevi hastalıklar ; mütehassısı
Dr. Feyzi Ahmet *
Babıâll Aok«rs caddesi No. 43 1 Cumadan başka hergün sa- ’ 5 bahtan akşama
8 Telefon ı 23899
e’ooooooooocoooooooo^coooooo ,
DİŞ HEKİMİ (!■■■!!
İ MÜNEVVER OS- | MAN HANIM
Şehremaneti. Mahraud.yo cad- I dui No. ıo ;;
«■ Telefon: 22622 (4$5S) ■■■
Süreyya Opereti Bu akşam 20, 30 da Şehzadebaşı Ferah Tiyatroîun-da umum arzu üzerine Karım namusludur Operet 3 Perde Cuma matine 15 de Beyoğlu Mu'enrujda
Cuma akşamı 20, 30 da Üsküdar Hale Tiyatrosunda Karım namusludur


Öl
Beyaz peynir
HAŞAN zeytinyağını
Ezerek sabahleyin (açtıklarınıza Yedirirseniz nz zaman zarfında bu nefis ve teziz gıda ile çocuklarınız hayat bulurlar.
AKB A
Ankarada A K B A kitap evinin birinci şubesi modern bir şekilde Maarif Vekâleti c arşımda açılmıştır. A K B A kitap evleri ber dilde kitap, mecmua, gazete ihtiyaçlarına cevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek kırtasiyenizi en ucuz olarak, gazetemizin günü geçmiş nüshaların da A K B A kitap evlerinden tedarik edebilirsiniz. Devlet matbaa» neşriyatının Ankarada ısatış yeri A K B A kitap evleridir.
A K B A Merkezi Telefon 3137 Airioci $ubs 17ol
ikinci Şube: Saman Pazar


HER YERDE
BÜYÜK ELBİSE FABRİKASI
Muşambalar
Tediyatta teshilât
r YERLİ MALI
GISLAVED
Uzun müddet dayanır kat'iyyen eskimez her renkte ve teminatlı şık
En son moda gayet şık, imaliyesi itinalı ve teminatlı hazır ve ısmarlama
Elbiseler
Mandelberg - Burberry kumaşlarından imal edilmiş empermeablize
Pardesülerini
En mükemmel yerli ve Avrupa kumaşlarından mamul gayet ş-k biçimlerde spor ve şehir
Paltoları
POKER
Türk Maarif Cemiyetinin
iSTANBUv
t
Ve son moda
KADIN-ERKEK-ÇOCUK
I
marka veriyorlar! Aldanmayınız.
GISLAVED
—.. ve Karabiber ile muhtelif Baharat bulunur. Ağzının tadını
bilenler dükkânımıza bir kere uğrarlar. Toptan vc Perakende
Tahmis Caddesi Numara: 48
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE YAKALANMAMAK İÇİN EN İYİ İLİÇ
PRÖTEJİN’dir.
50JW$. KEA |CZAWEO£ BULUNUR.
En güzel. en müessir ve en emin b r ilâç
PEKTORİN
Biber ve Baharat Ticarethanesi I
Her nevi halis Kırmızı ve Karabiber ile muhtelif Baharat bulunur. Arzının tadım
GISLAVED
yerine başka
Milyonlarca insan
P L A Y tıraş bıçaklarını tercih ediyorsa elbette bunun bir sebep ve hikmeti vardır

Bütün dünyada fevkalade rağbet
DAİMON
Pilleri ve CEP FENERLERİ
kazanmış olan
Gayet pratik, iefıanaii kolay, teminattı te »on derece istifadelidirler. Bilhassa karanlıkta ga* ranti 100 metre mesafedeki önûoüzû aydınla-lamk yolunuza kemali huzurla devam edebilirsiniz. Pillerin muhtelif boyları ve fenerleri muhtelif cinsleri vardır.
Asipırol Necati; Salih Necati
Bir Iraş bıçağı ile yüz defa traş olduğuna andedenler çoktur HAŞAN
TIRAŞ BIÇAĞI şimdiye kadar icat olunan biitün tıraş bıçaklan arasında en mükemmel ve en fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcut tıraş bıçaklarını şaşırtmıştır. Haşan tıraş bıçağının 1-2-3-4 numaralı gayet keskin ve hassas taraftan vardır ki her bir tarafile lâakal on defa tıraş olmak kabildir. Bu hesapta beş kuruşluk bir adet Haşan tıraş bıçağı ile kırk defa ve ıslak bardak ite bilcu-d.ktc yüz defa tıraş yapılmak miimkündürki dünyanın hiçbir bıçağında bu meziyet yoktur. Haşan bıçağı istediğiniz baide başka marka verirlerse aldanmayınız Taklitlerinden sakınınız. Fıatı 1 adedi 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Haşan Ecza deposu
İstanbul - Beyoğlu


Türk Maarif Cemiyetinin
Büyük eşya Piyangosu
Pardesüler, kostümler, paltolar ' . muşambalar bulacaksınız... Fakat Galata’da Karaköyde kâin meşhur
EKSELSiOR
Her türlü rekabetin fevkinde fiyatlarla daha iyilerini takdim edecektir
Kadın ve Çocuklara Mahsus Manto ve Muşambaların Mütenevvi ve çok müntahap çeşitleri vardır


Öksürenlere
Bronşitlilere

Dünyanın en sağlam
L Â S T ıKLER
İstanbul beşinci icra memur-Inğundan:
Bir alacağın temini için evvelce hapsedilip bu kere »atışına karar verilen dükkân mobilyası 3/12/934 tarihine müsadif Salı günü saat 9 da Beyoğlu Parmakkapı Rumeli hanı avlusunda açık arttırma ile satılacaktır. Talip olanların yevmü mahsusta hazır bulunacak memuruna müracaatları ilâu olunur.
Çekiş tarihi 14 Kânunuevvel 934, bir bilet 1 Lira İkramiye kıymeti 23000 Liradır
1 adet 3000 liralık 10 adet 100 li
1 w 2000 20 50
1 1000 .. 50 20
2 »• 750 „ 100 10
2 soo 1000 5
4 200 4700 1
Biletler her yerde sanılmaktadır. "5644..
| * | İstanbul Evkaf Müdürlüğü İlânları | »


komprimeleridir.
Kutusu 35 kuruştur
BEŞİR KEMAL -MAHMUT CEVAT
Eczanesi : Sirkeci
Dişleri Kurtarırl
Zayi
Maltepe Lisesinden aldığım vesikayı gaip ettim. Yenirini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1 — Şişil, Meşrutiyet, Ebe kız sokak 26 - 28 No. Iı Valide Apartmanının 7 No. Iı Dairesi.
2 — Çarşıda Kürkçülerde 31 No. Iı Dükkân
3 — ,. Feracecilerde 4 ,. „
Yukarda yazılı mahaller 935 senesi Mayıs nihayetine kadar kiraya verilmek üzere arttırmıya konmuştur. Tutmak istiyenler 3/12/934 Pazartesi günü saat on beşe kadar Evkaf Müdüriyetinde Vakıf Akarlar kalemine gelmeleri. " 7965
Diş etlerini Kuvvetlen -ı dirir!
Ağız kokusunu defederl
Fethi
Dr. Hafız Cemal
Dahiliye mütehassısı
Cuma TC pazardım başka günlerde ijlrden sonra saat (2,5 dan 6) y* kadar Istanbulda Oivazıyoluııda ( 118) numaralı huıusi kabinesinde turtalarını kabul «3er. Muaycıuba-ae ve ar telefonu: nm. Yazlık İkametgâh telefonu K.odlllı İS Byalarbayi 48.
İstanbul Dördüncü İcra me-luğundan:
Mahcuz olup paraya çevrilmesine karar verilen hnno eşyası 2-12-934 Pazar günü «ant İS te Tophanede enli yokuş 6 No : lu mobilya fabrikasında açık müzayede ile satılacağından taliplerin mahallindeki memuruna müracaat eimelcri ilân olunur ef.
Koroya kaydolanlar
Halkevinden:
Evimiz Koro kümesine kayıtlarını yaptıranların yoklamaları 2 Birinci Kânun 934 Pazar günü saRt(17)de Cağaloğln merkez Balonumuzda yapılacağından yazılan Hanım ve Beylerin o gün ve o saatte hazır bulunmaları ’ca donur.
Ağızdaki bütün muzır mikroplan
o/o 100
Öldürürl



ŞOSONLARI 2
markasına dikkat ediniz!
Türkiyedeki Yerli Mallar Pazarlarında satan mağazalarda arayınız.
▼e umum kundura
İstanbul icra hakimliğinden:
Pangaltıda şehit Muhtar bey caddesinde garaj ticaretiyle müştegil İstepan Hsçtkynn efendinin Kongordato için mühlet verilmesi talebiyle vuku bulan müracaatı üzerine icra kılınan tetkikat neticesinde konkordato talebinin nazarı itibara alınmasına vc icra ve iflâs kanununun 286 vc 287 inci maddeleri mucibince borçluya iki ay mühlet verilmesine ve Istanbulda birinci vakıf handa avukat Fahrettin beyin komiser tayinine ve işbu mühletin
Zührevi ve cilt hastalıkları — Mütehassısı
Dr. HAYRI ÖMER | Öğleden eoora Beyoğ'u Ağacani karşımda 133 No.
r.ı. us te _____________.
I
ilânı ile beraber icra vc iflâs daireleri vc tapu sicil memurluklarına vc ticaret mahkemelerine bildirilmesine karar verilmiş olduğu ilân olunur.
24/11/934
İmtiyaz sahibi: Ali.
Umumi neşriyatı idare eden yaztişleri müdürü: C. Hikmet Matbaai Ebüzziya