SALI
28
KASIM 1950
Başmuharriri: Mümtaz Faik FENİK
Denizciler Caddesi: 3
Posta Kutusu: 193 — ANKARA
Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara
Başmuharrir............. 16882
Yazı İşleri..............15315
İdare ve İlân............15619
Fiyatı Her Yerde 10 Kuruştur.
Şık avizeler'le
Süslenmiş salonlarımızı geziniz
Beaiti, Norgo, Miele Çamaşır Makineleri
Veli f'andar ve oğlu
Anafarialar Cad, No. 146 — Telofon: 14671
Kore birliğimize Meclisin selâmı
Bir sözlü soru üzerine
Başbakan diin Mecliste mühim bir açıklama yaptı
Hilmi Uran listesi,, ile 411 kişinin varlık vergisi borcu önce tecil, sonra da terkin edilmiş !
Şimal Kore'de kızıllar tarafından tahrip edilen bir katolik manastırı
“Adnan Menderes dedi ki: Hâdise memleketin nasd bir çiftlik idaresi zihniyetiyle idare edilmiş olduğunu göstermeye kâfidir,,
Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu ile Başbakan Adnın Menderes
Bakanlar Kurulunda ihtilâf olduğu yalanı
F. L. Karaosmonoğlu kati surette tekzip etti
“Başbakanla aramda ihtilâf bulunduğu uydurması ancak gülünçtür, böyle bir şey katiyen yoktur ve olmıyacaktır,,
Malk Partisi organlarının, Baş I Eh yalancının mumunun yatsıya bakanın istifa ettiğine dair i- kadar yanacağını da yeni baştan mal ettikleri haberler tutmadı! ispat etmiye hiç -lüzum yoktur.
Gensoru ile
ne istiyorlar ?
Bir kaç gündür, ortada bir gensoru meselesidir devam edip gidiyor...
Gazetelerde, buna dair mütalâalar yazılıyor, fikirler ileri sürülüyor...
Bir defa, gensoru nedir, onun üzerinde duralım. Parlâmento lügatleri ile yakından ilgisi ol-mıyanların belki ilk defa işit-tikleri bu tâbirin eski türkçesi istizah takriridir. Yani milletvekillerinden birisi, veya bir kaçı muayyen bir mesele hakkında madde tasrih ederek B. M. Meclisinde umumî müzake-
Mümtaz Faik FENİK
gensoruların üzerinde biraz duralım.
Evvelâ şunu söylemek lâzımdır ki, muhalefet, bugüne kadar bir tek sual takriri bile ver-(Sonu Sa. 4 Sü- 4 fe)
Başbakan seyahatinden döndü, vazifesine başladı.
Şimdi bakıyoruz, bir başka terane tutturdular. Gûya, Başbakan Adnan Menderes’le Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosman-oğlu arasında bir ihtilâf varmış! Halbuki, Adnan Menderes'le Fevzi Lûtfi Kaıaosmanoğlu demokrasi dâvasının tahakkukunda tamamiyle aynı fikirler üzerinde birleşmiş iki eski arkadaştır. Aralarında en ufak bir görüş farkı mevcut değildir. Tabi-atiyle bu haber de evvelkiler gibi bir uydurmadan ibarettir.
Dün bu mesele hakkında Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu ile gö-
(Sonu Sa. 4 Sü. 3 fe)
Yataklı vagonlar soyan bir şebeke
TicarelBakanı,Toprak Ofisin hububat satışı dosyasının savcılığa verildiğini açıkladı
Büyük Millet Meclisi dün saat 15 te Başkanvekillerinden Bursa Milletvekili Hulûsi Köymen’iıı başkanlığında toplanmıştır.
Dünkü müzakerelerde, Başbakan Adnan Menderes’le, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı (Sonu Sa. 4 Sü. 5 te)
Bayar’ın millet vekillerine verdiği çay
I Cumhurbaşkanı Sayın Celâl Bayaı-, dün akşam Çankaya’da milletvekilleri için tertip edilen çaylardan ilkini vermiştir. Bu ilk çayda Antalya, Ankara, Afyon, Ağrı, Amasya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur ve Bursa milletvekilleri hazır bulunmuşlardır.
Cumhurbaşkanının seçim daireleri sırasına göre mevcut bütün milletvekil-leriyle bu şekilde birer toplantı tertip edecekleri anlaşılmaktadır.
Dün akşamki çay geç vakte kadar samimî bir hava içinde devam etmiş, Cumhurbaşkanı ile Başbakan , milletvekilleriyle bir çok memleket meseleleri ü-zerinde görüşmelerde bulunmuşlardır.
Emeklilik maaşlarına ait kanun teklifi
Öğrendiğimize göre Niğde Milletvekili Nalil Nuri Yurdakul
ve elli arkadaşı, emekli maaşla-rile ilgili bir kanun teklifini B.
re açılmasını ve bu müzakerelerde her milletvekilinin açıkça fikrini söylemesini istiyebilir-ler. Böylece o mesele umumi
efkâr önünde tavazzuh
Halbuki soruda yalnız alâkalı Bakan cevap verir; ve ondan 6onra yalnız sual sahibi konu-
şur. Soruya nazaran gensoru-
nun farkı budur.
Parlömanier sistomlcrlo ida-
re edilen Meclislerde bu nevi sorulara ve gensorulara müracaat edildiği ve böylelikle muayyen bazı meselelerin aydınlatıldığı daima vakidir.
Buna bir nokta koyduktan sonra, şimdi biz de gerek Halk Partisi tarafından, gerek Millet Partisinin Milletvekili Osman Bölükbaşı tarafından verilen
ko mensupları yu karıda görülmektedir
— Yazısı 2 nci sayfada —
M, M. Başkanlığına vermişlerdir. Bu teklifte; muhtelif kanunla-
hükümlerine tâbi olan
li aylıklarındaki nispetsizliği kar şılamak üzere, eski emeklilerin
aylıklarına zamlar yapıldığı halde matlubun hasıl olmadığı zikredilmektedir- Ayncc" aynı kad (Sonu Sn. 3 Sü. 5 de)
Cumhurbaşkanlığı yeni başyaveri
Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Yarbay Cevdet Tolgay, şark hiz-
metini yapmak üzere vazifesin-
den ayrılmış ve yerine Kurmay
Yarbay Nurettin Alpkartal tayin edilmiştir-
Cumhurbaşkanlığı yeni Başyaveri Nurettin Zşlpkartclı tebrik eder başarılar dileriz.
Kore cephelerinde son durum
Kızılların taarruzu
doğudadurduruldu
Cephenin merkez kesiminde Türk topçusu müessir
ateşiyle Birleşmiş Milletler kıtalarını destekliyor
1951 yılı verem savaşı için rapor hazırlanıyor
istişarî Komisyon Sağlık Bakanının başkanlığında çalışmaya başladı
D. P. Meclis Grupu toplanıyor
Demokrat Parti Meclis Grupu Başkanlığından:
D. P. Meclis Grupu 28 11/ 1950 salı günü saat 15 te toplanacaktır.
Sayın Milletvekillerinin teşrifleri rica olunur-
D.P. Meclis Grupu İdare Kurulu
Demokrat Parti Meclis Grupu İdare Kurulundan:
D. P. Meclis Grupu İdare Kurulu 28.11.1950 sair günü saat 10 da toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica
Verem istişarî komisyonu dün sabah saat 11 de Sağlık ve Sos-' yal Yardım Bakam Dr. Ekrem Hayri Clstündağın başkanlığında toplanmıştır. 1951 yılı verem
mücadelesi için bir rcfpor hazırlayacak olan istişarî komisyonda Sağlık Bakanlığı müsteşarı, Bakanlık alâkalı genel müdürleri, Sonu Sa- 4 Sü. 8 de)
Bir U. Müdürün yazdığı dehşet verici mektup
Büyük sanatkâr, büyük rejisör Devlet Tiyatroları Umum Müdürü Muhsin Ertuğrul, bir hayır cemiyeti namına verilecek balo ve o baloya gidecek ailelere korkunç tecavüzde bulunuyor
Senelerden beri Türk tiyatrolarının başında tam bir dik-tatorya tatbik ederek, bu vadide inkişaf bir taarfa, gittikçe geriliğe doğru meyle sebep o-lan ve her iyi, her yeni hareke-
ti şahsi menfaat ölçülerini birinci plâna alarak baltalayan Muhsin Ertuğrul’un bu durumu artık herkesçe malûm bu -Ummaktadır.
(Sonu Sa- 3 Sü, 4 te)
Kore Cephesi, 27 (a-a.) (Afp) — Türk topçusu son iki günde Korede batı ucundaki cephede merkez kemisini işgal eden Birleşmiş Milletler kuvvetlerine men sup piyade birliklerini desteklemeğe devam etmiştir.
Türk savaş birliğine mensup bir tabur, 3 gün savaş hatlarının gerisinde kaldıktan sanra bu (Sonu Sa. 4 Sü. 3 te)
Kızılay kongresi sona erdi
Yeni İdare Kuruluna tamamiyle D. P. li üyeler intihap olundu
Kızılay Kongresi dün akşam saat 19 da Balıkesir Milletvekili Sıtkı Yır-calı’nın başkanlığında top lanmıştır.
İlk olarak Kore’deki kahraman erlerimize kongrenin selâm ve muhabbetlerinin sunulması hususunda bir takrir okun-(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
AKINTIYA---1
I____KÜREK
Kâğıt kebabı!
Eski iktidar fi tarihinde Amerikalılara 290 bin
lira mukabilinde memleketin İktisadî vaziyeti hakkında tetkikler yaptırmış ve muazzam bir rapor hazırlatmış. Fakat rapor, işleri tenkit ettiği için beğenilemc-miş! Aksiye bakın ki, rapor da bastırılmış bulunma-! Eh, zararın neresinden dö-
nülürse kârdır, bastırılın raporlar da İzmit kâğıt f rikasına gönderilmiş ve oı da imal edilecek kâğıt1 r için iptidai madde olare'. kullanılmış!
İşte tasarruf buna derler! Bilmiyoruz? Ham maddesi bu rapor kâğıtları olan İzmit kâğıt fabrikası acaba ne kâğıdı imal etti?
Sevgili karilerim, aklınıza gelen değil, yağ kâğıdı, yağ kâğıdı! — YEDEKÇİ
Sayfa: 2
ZAFER
.28/11/11950
Küçük bir cevap
Muhip Dıranas
HIRSIZ
ŞEBEKESİ
Günün mevzuu
Dün «İnönü sanat mükâfatı» üzerine bir yazı yazmıştım ya! Her nüshası mahkemeye verilse, her gün tahkir suçundan üç aydan aşağı hüküm giymiyecek olan Ankara Akşam Haberleri gazetesinin küçük fıkracıları, bermutat pis kokan kalemlerini almışlar ellerine, benim, bilmem hangi senesinde mükâfat kazanan piyesimden aldığım mükâfatı söz konusu ederek: «Aldığın para gözüne dizine dursun, midende taş kesilsin» diye ilenip duruyorlar.
Yaparlar. Hiç gocunmıyo-rum. Yalnız küçük bir nokta var: Tanınmış muharrirlerin katıldığı o müsabakada yetmiş küsur eserden finale kalıp da mükâfatı kazandığım zaman, siyasetine hiç karış-maksızın sadece Halkevleri Bürosu Şefi ve merhum Nafi Atuf Kansu'nun muavini olarak çalıştığım Halk Partisinden, çoktan istifa etmiş bulunmaktaydım. Yani Partinin şahsıma karşı bütün nefretine rağmen, jürinin oldukça bitaraflığı yüzünden, mükâfatı alnımın teriyle kazanmıştım. Meşhur mısraı hakkımca değiştirerek söyliyeyim: «Çaldımsa da alınteri çaldım»
★
Sonra, kendilerine bir ha-
ber daha vereyim. Ana avrat küfretmekle bizleri yıldıracaklarını sanan bu «Ankara» gazetesi müntesipleri - ki bırakın ki mahkemeye vermeğe bile tenezzül etmiyoruz - pervasızlıklarında, hiç olmazsa bir çoluk çocuk ırzı tanımalıdırlar. İki gün önce hakkımda yazdıkları bir fıkraya bir cevabım var ki, okuyucularıma saygı duyduğum için, burada yazmıyorum. Fakat bu cevabımın ağız r antenleriyle kulaklarına gitmemesine imkân yok. Duysunlar ve susmasını bilsinler.
Bana, «çalışmadan geçinen adam» diyorlar .Bütün yakın arkadaşlarım güldüler. Evdeki, benim elime bakan, beş kişilik aile efradım melûl melûl yüzüme baktı. Mümtaz Faik Fenik'in unutulmıyacak bir tâbiriyle söyliyeyim:
Alnımın terine bandığım
• kalemimle geçiniyorum. Ve hayattd tek şerefim bu olacak.
Amma, aynı noktada ısrar ederlerse, kendilerinin nasıl geçindiğine dair benim de, esaslı, bir çift sözüm vardır.
Fikir fikirdir; fikre boynum kıldan incedir. Ama fikir namına işi çingeneliğe kadar vardıranlara, sonra bizim cevabımız da başka türlü olur. Anlaşıldı mı?
6 sabıkalı yakayı ele verdi
Şehrimizde mühim bir kaç hırsızlığın faili olan bir hırsız şebekesi meydana çıkarılmıştır. Yaptığımız tahkikata göre, kör nemiyle maruf Hüseyin Akdemir isminde bir sabıkalı, Haşan Duru, îzzet Baloğlu, Haşan Bozdemir, İhsan Düzgün ve Orhan Oldu isimlerindeki beş arkadaşı ile beraber muhtelif tarihlerde yataklı vagonlara camı kırmak suretiyle girmişler ve 49 battaniye, 7 yatak kılıfı, 1 paspas ve 3 halıyı çalarak kaçmışlardır.
Bundan sonra, muhtelif semtlerde 9 dükkân, 6 ev daha soymuşlar ve 12 ördek, 2 koyun, bir miktar da sigara çalarak ,sırra kadem basmışlardır.
Battaniyeleri, köfteci Haşan, Mehmet, Ali Özbek, eskici Mustafa Özbek, Musa İbrahim Çavuş isimlerindeki şahıslara satmışlardır.
Hırsız şebekesi, Yataklı Vagonlar Şirketinin vaki şikâyeti üzerine 2 inci Şube memurlarının ısrarlı ve sıkı bir takibi neticesinde, ellerinde mevcut eşyaları satarlarken toplu bir halde yakalanmışlardır.
Gerek hırsızlar hakkında ve gerekse hırsız malını bilerek satın alan köfteci ve eskiciler hakkında kanunî takibata çilmiştir.
ee-
Fransız Komadi Tiyatrosu temsilleri
PHEDRE
Yazan: Adalet SÜMER
Resmî Fransız Komedi Tiyat-, rosu trupu 25 Kasım gecesi re-pertuvarlanmn son eseri olarak ı Racine’in Phedre’ini verdi. Ondan bir gün önce misafir sanat- I kârlar Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi konferans salonunda bir şiir matinesi yaparak dinleyicilerine «Fransa’nın Cehresi» adı altında dört asırlık Fransız şiirinden güzel bir buket sunmuşlardır. Matinenin başlamasından önce, fakültenin Fransız Dili ve Edebiyatı Enstitüsü profesörlerinden M- Bonneau kısa bir teşekkürden sonra geçenlerde Nimet Boroval'mn modern Türk şiirinden seçtiği örnekleri Fran-sızcaya çevirerek meydana getirdiği Douze Chefs-D'Oeuvre isimli eserinden Necip Fazıl’ın «At-tente» ve «Douleur» şiirlerini okumuştur- Yeni şiirimizi, velevki iki örnekle de olsa, bu yabancı sanatkârlara duyurmak herhalde boş ve faydasız olmasa tir.
Daha sonra Mme. Vera Korene ( 17, 18, 19 ve 20 inci asırlar ” 1 İhtilâl, aşk ve en karakteristik hallarile mü-talea etmiş, sanatkârlar da rasıyle her asrın tatlınmış şairlerinden güzel örnekler okumuşlardır. Bilhassa harp kısmına ait olarak Mme. Korene/in Charles Peguy’den okuduğu şiir çok alkışlanmıştır- Gönül isterdi ki, «Fransa’nın Cehresi» adıyla misafir sanatkârların hazırladıkları bu matineye bir mukabelede bu-bulunsun ve şiirleri Fransızcaya çevrilmiş şairlerimizden, bilhassa geçenlerde kaybettiğimiz Orhan Veli’den onlara da Türk şiirinden sesler duyurulsun.
Fransız Komedi Tiyatrosu trupunun o gece oynadıkları H. Becque’in La Parisienne isimli komedesiyle Musset’nin Un Cap-rice'ini anî bir rahatsızlık dola-yısile maalesef seyredemedim.
Son gece sanatkârlar Racine’in Phcdre’inden önce Jules Renard'-dan Le Pain de Menags isimli bir perdelik küçük bir piyes takdim ettiler. Bu küçük sahne ikisi de evli olan Marthe ile Pierre arasında tamamen Paris ruhuna uygun spiritüul bir konuşmayı ihtiva ediyordu. Bu kadar sade bir oyunu Mile- Annie Gaillard ile M. Maurice Donneaud sevir-cilere sevdirmesini bildik .
Simdi gelelim Phedre’e... yuculardan çoğu Racine’in perdelik trajedisini yakından tanırlar. Racine’in en fazla Grek tesirinde kalmış olan ve üstünde Qulnault'nun da birçok izlerine rastlanan eseri budur. Brune-liere’in dediği gibi, hakikate Phedre’de Racine «Yunan»a yaklaştıkça haliyle zamanından
i uzaklaşıyor, hayattan uzaklaşıyor, kısaca «insan» dan u-zak’aşıyor. Phedre trajedisinde diyebiliriz ki, şahıs olarak yalnız
1 (Phedre) vardır ye diğej-leri her seferinde onun bir cephesini göstermekten başka işleri olmayan birer vasitadnrlar- Hip-polyte memnu askını, Articie kıskançlığım, Oenon hırsım, The-see nedametini meydana vuran birer vasıta... Ve bütün bu görünüşleri evvelki gece Mme. Vare Korene harikûlâde lirik bir ifadeyle icra etti. İtiraf edelim ki, aşın bir lirizme kaçmakla beraber, misafir sanatkâr Phedre’de Racine’in sanatım bütün haş-metile seyircisine aksettirmesini bildi. Yalnız bazı tiradları .okurken Mme. Vera Korene iniş-çı-kışlan kaybederek, o çok ifadeli oyununun yanında, müthiş bir monotoniye de düştü.
gerek- 1 M. Jacques Torrens Hipyolyte
| için biraz ufak-tefek ; ama Hippolyte onun cu mtı usmarı din, rünen mizacına diğer rollerinde harp olmak üzere daha iyi gitti. Yalnıı
. ‘ karşı şu «Je me suis engaje trop sı- avant» diye başlıyan meşhur tiradı niçin o kadar «gayz» içinde okuduğunu anlıyamadım.
t Aricie'de Mile. Genevieve Page i Atinalı genç prensesi daha ses-(Sonu 3 üncü sayfada) l'eri
kalıyordu
Aricie’ye
Karikatür' müsabakası
Geliri, göçmenlere tahsis edilmek üzere, «Türk Yüksek Mimarlar Birliği» tarafından tertiplenmekte olan «Güzel Sanatlar Bclosu» münasebeti ile, müteşebbisler bir de «karikatür müsabakası» hazırlamışlardır.
Müsabakaya giriş şekli ve şarlları şöyledir:
1 — Ankara'da 10 şubat 1950 akşamı göçmenler yararına verilecek Güzel Sanatlar Balosu için hazırlanan balo gazetesinde neşredilmek üzqre Türk Karikatürist ve ressâmları arasında bir karikatür müsabakası açılmıştır.
2 — Hazırlanacak karikatürler 20X30 boyunda beyaz kalın kâğıt veya kartona siyah çini mürekkebi ile çizilmiş olacaktır. Karikatürün alt yazısı varsa ayrıca bir kâğıda yazılıp ekleınmiş olacaktır- Karikatürler mimarî, resim, heykel ve müzik konuların dan birini temsil edecektir. Maksat mizah yolu ile Güzel Sanatlar kültürüne, hizmettir.
3 — Bu müsabakaya katılacak olan ressamların, karikatürlerini kapalı bir zarf içinde 30.12-1950 akşamına kadar Ankarada Selâ-nik caddesi No, 8/5 de Türk Yüksek Mimarlar Birliği adresine göndermeleri lâzımdır.
4 — Gönderilecek karikatürler bir jüri tarafından incelenecek ve birinci gelecek resim 50 ve ikinci 25 liraya satın alınacaktır. Ayrıca balo gazetesinde, neşri faydalı görülecek resimlerin sahiplerine de onar lira mansiyon verilecektir.
5 — Gönderilecek karikatür-sahibinin sarih
Oku-bu 5
— Ben de deminden beri bakalım bu kızın dilinin altında neler var diye düşünüp duruyordum. Dedi. Demek burada gitmek istiyorsun, öyle mi?.
— Buradan gitmek değil.. Şey...
— Anladım.. Anladım.. Dün odama kim geldi biliyor musun?.. Selim.. O da senin oturduğun- şu iskemlede oturdu.. Ve uzun uzun bana içini döktü... Seni ne kadar da seviyor-muş meğer...
Gülşenin uçuk benzine birden kan hücum etmişti. Ellerinin titremesine mâni olamı-
Yengesine verecek cevap bulamad. O:
— Ben biraz şüphelennıiştim ya zaten., diye devam ediyordu. Son günlerde oğlanın hali çok değişmişti. Hattâ bir kaç defa ağzını aramayı bile düşündüm. Ama sonradan vazgeçtim. Elbet sırası gelince kendisi söyler diyordum. Demek sirası dün gece imiş., dediğim gibi ben biraz şüpheli idim. Ama doğrusunu istersen pek de ihtimal veremiyordum.. Evlenmek lâfı edilince Selim hep -Daha vakit var.» diyor; duruyordu. Sen de öyle.. Hem sizi bir arada kardeş gibi görmeğe abşmıştım. Her zaman
Her şeyde üste ıkmak politikası
I ktidarda iken ölçü ve ® hesap, muhalefete geçin-sabır ve sükûnet bilmiyen Halk Partisinin
Cumhuriyet
hareket tarzı haklı olarak Ahmet Emin bey üstadımızda i-kinci bir Babıâli baskını endişesi uyandırdı. Bu kadar kötümser olmaya mahal var mı bilmiyorum. Fakat hakikat şudur ki; askerliğin «Düşmana takaddüm» kaidesine aşırı derecede bağlı görünen Halk Partisinin taktikçileri bu hususta ölçüyü ve dozu kaçırmaktadırlar:
Ulus’un halkevleri hakkında-ki yazılarını okursanız yüreğiniz parçalanır. Halbuki, herkes biliyor ki bunlardan büyük kısmı son meteliğine kadar ida-rei hususiyetinin veya belediyenin parası ile yapılmış ve bunlar tapuya Halk Partisi adına tescil edilmişlerdir. Yâni, açık, sarih ve müdellel, haydi tâbiri hafif ktıllanalım, mal kaçırma karşısında bulunurken bu tazallümü hale millet acır mı dersiniz? Türkün mağlûplara, düşmüşlere merhametini biliyoruz amma, aÇ)k gasıplar karşısında adalet ve dürüstlük fikrinin sarsılacağını asla zannetmiyoruz.
Bunun gibi yan parasiyle bütün Anadolu’daki ufak su dâvalarının mübremleri halledilebilecek olan yüz milyonluk sigara fabrikaları, pamuk çık-' mayan ücra diyarlarda onlarca milyona dokuma fabrikaları kuran veya mukaveleye bağ-lıyan bir idarenin kendisini* «aklın ve ferasetin» örnek bir nümunesi gibi göstermesine a-kıl ermiyor doğrusu.
Hangi birine el atalım: Ortada meşru, makbul, muhterem bir Cumhurbaşkanı var. Bir belediye odasındaki resmini kendi emriyle ve eliyle indirtiyor, ötede sabık bir Cumhurbaşkanının resmi belediye dairesinden indirilmiştir diye kıyametler kopuyor.
Fındık bölgesinden bir heyet geldi
Trabzon, Giresun, Ordu fındık bölgesinden Ticaret Bakanlığı ile fındık dâvasını esasından halletmek üzere bir heyel gelmiştir-
Heyete Ordudan; Fındık İhracatçılar Birliği idare kurulu aza-larından Sıtkı Bacıoğlu ve arkadaşları, Trabzondan, Fındık Ih racatçılarım temsilen Hüsnü Ay-bay. Hakkı Küremenoğlu müs-tamsili temsilen Trabzon Belediyesi başkan vekillerinden Haydar üçüncü ve Giresundan da birliği temsilcin Saim Bozdağ tüccarı temsilen Mehmet Salih I-nanç ve Ticaret Odası Başkanı Amet Hamdi Şenel dail bulunmaktadırlar.
\m. Şevki YAZMAN
Dün en basit bir nümayiş i-çin tabutluklarda ifade aldıranlar, bugün her polis vakasına «baskı» diye yaygara koparmaktan çekinmiyorlar. îyi amma «hem suçlu, hem güçlü» olmanın bu millet indinde hiç de mergup olmadjğını neden unutuyorsunuz devletlile-
Ben şahsen o kanaatteyim ki, yapılmış günah ve kabahatlerden sonra üste çıkmak 1-çin gürültü ve şamataya başvurmak, hiç de akıllı bir taktik değildir. Telâş ve gürültünün sebebini anlamakta zorluk çekmiyoruz. Bizim bir hemşerinin dediği gibi «Devletliler sandalyeden değil, minareden» düşmüşlerdir. Fakat neyleye-lım. Demokrasinin bir şartı da sabır ve tahammüldür. Hele
milletin büyük hışmiyle «kırmızı- oy pusulasını verdiği ve itimatsızlığını gösterdiği günün akabinde bu gürültüye teşebbüs asla akılkârı olamaz.
Umumiyetle demokratlara ve millete tavsiyem bu kuru gürültüye aldırmamaktır. Ayaklarını yere çarpıp bağıran şımarık çocuğu işitmemezlikten geldiğiniz dakikada susacak. Pederleri devletlilerin düşmesinden üzülen bir miktar yüksek tahsil gençliği tabiidir ki «Cübbeli Şefin» etrafında toplanacaktır. Fakat bundan ne çıkar? Biz onları genç yaşlarında hesapsız bir hayatın tehlikelerinden kurtardığımız, bir Haşmet Orbay olmaktan, bir katil sanığı olarak üzüntü çekmekten alıkoyduğumuz için onlar da yeni kurulan demok-
Kızılhisar D. P. Bucağı y11lı k k n r si
Çubuk, (Hususî) — Çubuk ilçesinin Kızılhisar bucağının yıllık kongresi pazar günü saat 14 te yapılmıştır.
Toplantıda İl İdare Kurulu İkinci Başkanı İrfan Erdem ve İdare Kurulundan Mustafa Ya-lım’la Çubuk İlce İdare Kurulu Başkan ve üyeleri ve kalabalık bir partili kütle hazır', bıılun-
Atatürk için yapılan tâzim vakfesinden sonra Kongre başkanlığına İrfan Erdem, İkinci Başkanlığa Mustafa Yalım ve kâtipliğe Osman Balcı seçilmiş tir. İdare Kurulu raporu o-kunduktan sonra mahallî dilek ler ürerinde uzun münakaşalar ve müzakereler yapılmış ve bü tün dert ve istekler ortaya konulmuştur. .
Gizli oyla yapılan İdare Kurulu seçiminde Nuri Çetin Ka-
ya, İzzet Mucuk, İsmail Demir, İbrahim Kaya ve Hüseyin Kara, Ali Akar, Sadullah Sönmez asil üyeliklere, İsmail Kılıç, İrfan Kazanlı, İlyas Yılmaz, Bekir Demir, Ahmet Çalı ilce kon gresine delege seçilmişlerdir.
Kars Demokratlarından Türk basınına sevgi Demokrat Parti Kars il kongresi 27 11 1950 günü toplanmış ve kongre başkanı Fahri Yaman Ankara Gazeteciler Cemiyeti başkanlığına şu telgrafı göndermiştir.
D. P- Kars ilinin yıllık kongresini yapmak üzere toplanan delegeler memleketimizdeki demok rasi dâvasının tahakkuk ve inkişafında unutulmaz hizmeti gecen Türk basınına selâm ve muhabbetlerinin iblâğına beni memur etmişlerdir.
'rasinin kadrini sonradan yacaklar ve insaflıları medyun kalacaklardır.
Hakikî muhalefet ancak ve ancak bu gürültülerin durmasından, saltanattan düşüş acılarının dinmesinden sonra başlı— yacaktır. Biz bunun vukua gelmesinden ümit kesmiyoruz. Geçmişteki bir sürü kodaman müfritlerini içinden söküp a-tan ve tasfiye eden Halk Partisi neden ikinci bir olgunluğu göstermesin? Zaman acıları dur durur ve aradan bir müddet geçince insana anadan doğma ve minttarafillah «baş» nasbedilme dıği hatırlanır. Normale irca eder. Ondan sonra da görüşler değişir. Akıl, mantık, ve insaf dahilinde hareket ve hakikî muhalefet ortaya çıkar. O zamana kadar benim ve zannediyorum milletin büyük ekseriyetinin matbuattan beklediği şudur: Halk Partisinin keyfî idaresine son vermek için bu matbuat nasıl sözbirliği ile onu milletin önünde teşhir ve didik didik etti ise mazlum vaziyete düşmüştür diye bu son taktiğine güler yüz göstermemelidir. Demokrat iktidardan korkmaya mahal yoktur. Orada şu veya bu sebeple de aş-kınlıklar, taşkınlıklar bir an için hissedilse bile o muhakkak düzelir. Zira onun içerisinde hürriyet vardır, tenkit vardır, açık söz vardır ve bu mübarek unsurları ortadan kaldırmaya yeltenecek kimse de yoktur. Böyle topluluklarda âmme efkârının istikametinden şaşa-maz.
Meclisin ilk günlerinde çetin mücadelenin yakın hâtıraları ile dolu olan milletvekilleri kürsüye çıkan Halle Partililere karşı belki biraz daha hiddetli hareket ediyorlardı. Fakat geçen gün partisinin hak kını müdafaa eden Avni Do-ğan’a karşı bir tek husumet izhar edilmedi ve hattâ müdafaası sempati ile karşılandı denebilir.
Komik bir hatır0
laştırma Bakanımızın geçen günkü Basın Toplantısında söyledikleri sözler içinde bilhassa (Açılan mektuplar mnsknralığı) dikkatimi çekti ve bir komik hâtıramı canlan-
O devrin haşmetlû zimamdarlar hazeratına birtakım mektuplar gönderiliyormuş; ne yenilir, ne yutulur şeylermiş. Hepsi de memleket meselelerindeki aşağılıklardan bahse-diyorlarmış. Bunları aramak için sayısız hafiye ekipleri kurulmuştu. İyice biliyorum. Bu mektupların niçin yazıldıkları aranmıyordu da yazanların kim oldukları araştırılıyordu. O kadar aşağının bayağılığına Sultan Hamit devrinde bile rastlamamıştım. Türlüsünü gör düğüm halde... Sırrı Belli’nin kulağı çınlasın.
O günlerden bir gündü dost-
Demokrat Parti Ankara II İdare Kurulunun
Büyük balosu
16/12/1950 Cumartesi günü akşamı ANKARA PALAS salonlarında verilecektir.
Bu balonun her cihetle mükemmel ve eğlenceli olması için şehrimizin yüksek sosyetesine mensup bir çok bayanlar ve komiteler geniş ölçüdeki hazırlıklarını bitirmişlerdir.
Demokrat Partinin bu büyük balosuna muhakkak iştirak ediniz.
Bilet Satış yerleri :
Bankalar caddesinde: tpek İş mağazaları. Bankalar caddesi: Tüccar Terzi Kemal Milâslı. Anfartalar caddesi: No. 137 Yalım Ticarethanesi. Anafartalar caddesi: No. 237 Altan kundura ticareievi. Zincirli Cami sırasında: Bulgurlu Hamdi ticarethanesi. Yenişehir: Rıza Sevinç Billûriye mağazası.
Ziraat Fakültesi imtihan yönetmeliği Ziraat Fakültesi Geneıl Kurulu, yeni bir imtihan yönetmeliği hazırlamaktadır. Tasarlanan esaslara göre, her öğrenciye senede üç defa. Haziran, Eylül ve Şubat aylarında imtihana girmek hakkı tanınacak, fakat muvaffak olamıyanlar müteakip senelerde diledikleri tarihte tekrar imtihan vermek hakkına sahip olacaklardır. Bugünkü usulle^ bir sınıfla iki, dafe üstüsfe kalan öğrencilerin fakülteden çıkarılmasını emretmektedir- Yeni yönetmelik iso öğrenciye bu bakımdan daha geniş faklar tanıyacaktır.
Ziraat Fakültesi tarafından ha zırlanan diğer iki yönetmelik, doktora ve yayın yönetmelikleri ise halen üniversite Senatosunda görüşülmektedir.
Her çıkan kitabımdan bir tanesini Atatürke bir tanesini de İnönü'ye gönderirdim. Sırf bir saygı sunusu olarak. Atatürk mutlaka okur, fikrini ya söyler, ya • söyletirdi. Hattâ eserlerimin birçoğunda el yazıları ile tadilleri, tashihleri vardır. Hâlâ bendedir. İnönü de bu saygılığıma karşı mutlaka bir teşekkür mektubu gönderirdi.
O günlerde bir eserim daha çıkmıştı. Menfur vc menkûb olduğuma aldırmıyarak eski temiz duygularımla bir tanesini sardım, sarmaladım. Üstüne Cumhurbaşkanının adını ve arkasına kendi adımla adresimi yazdım. Postahaneye ayağımla götürdüm, gişeye elimle verdim. Postacı aldı, altına üstüne, bir de suratıma baktı, pulladı ve yanındaki ha-fiyeye uzattıktan sonra yanım daki hafiyeye beni işaret etti.
Ben bu işlerde 18 yaşından-beri mütehassıs olduğum için sıvışmadım. Çıktım, merdivenlerin başında durdum. Sonra yürüdüm. İki hafiye peşime düşmüştü. Doğruca Akba Ki-tabevine gittim. Onlar da geldiler, ve benim kim olduğu-mu(?!) oradakilerden sordular. Cevap aldıktan sonra birisi çok şaştı ve bunu mıAdan-dı: — Çok şey, çok şey! Bu bizden değil. Ne diye kitap gönderiyor?!
Bunu duyunca hemen arkasından koştum. Yakalasaydım şunu söyliyecektim:
— Bana bak hafiye efendi! Ben canımın istediğine mektup da, kitap da gönderirim. Aşağılık efendilerine söyle ki bu memleket onların Orta Af-rikadaki çiftlikleri değildir!
Çok aşağılık bir idareydi vesselam!
Aka GÜNDÜZ
adresi yazılmış olacak-
Tefrika No. 38
IKII71 IkAVILIBff
gülüp, oynuyor, şakalaşıyordunuz ama aranızda daha derin bir hissin bulunduğuna doğ rusu inanamıyordum..
Yenge mütemadiyen anlatıyordu. Gülşen, kendisini, cevap vermek mecburiyetinde bırakmadığı için oua minnettardı.
— Şu doktor meselesi çıkmasa idi. Belki de Selim hâlâ hislerini açığa vurmazdı. Ne ise bir bakıma da iyi oldu., bilirsin. Ben ikinizi de çok severim. Evlenmeniz beni ancak memnun eder..
Genç kız gövdesini ileri doğru eğmiş, dirseklerini dizlerine dayamış, alnını da avuçlarına dayamış, yengeyi öyle dinliyordu. -Evlenmeniz beniE ancak memnun eder» deyince I gayri ihtiyari başinı isyanla] iki tarafa salladı. ı.
— Nen var Gülşen?. Niçin] başını sallıyorsun.. Yoksa Se-İ limle evlenmek istemiyor mu-L
Nakleden: Ş. TAYLAN
sun?.. s
Genç kız, başlyle ayni hareketi, fakat daha kuvvetle tekrarladı.
— Anlıyamıyorum ki... Selini seni nasıl deliler gibi sevdiğini saatlere^ anlattı.. Sen de onıl sevmiyor musun?
— Birazıcık olsun sevmiyor musun?..
Ancak işitilebilen bir ses:
— Sevginin birazıciğı olur mu, yenge?., dedi.
— Birazıciğı olmazsa, dünyalar kadar çoğu olur.. Onu mu demek istiyorsun?
Gülşen kısa siiren bir 4ered-dütten ‘sonra:
— Hayır... Onu demek istemedim yenge... dedi.
Yenge ağır ağır ayağa kalkarak kızın yanına gitti. Bir ana şefkatiyle, onun, hâlâ alnında. duran avuçlarını alarak, yüzünden çekti.. Çok ciddî bir
sesle:
— Sana, Selim bana her şeyi anlattı diyorum., dedi.
— Evet her şeyi., diye tekrar etti.
Ve sesini adamakllı yavaşlatarak:
— Gülüz’den de bahsetti. Diye, devam etti. Evvelâ ne kadıu kızdığımı sana anlatamam. Benim evimde böyle şeylerin olmuş olması fena halde canımı sıktı. Meğer bizim arkamızda neler olup bitmiş de bizim haberimiz olmamış... Fakat bizim anlıyamadığımızı sen nasıl keşfettin; buna da çok şaştım doğrusu.
Gülşen, yüzünü, şimdi de yengenin müşfik avuçlarına
Yenge:
— Onların arasındaki mii-
nasebetin nasıl farkına
Gülşen?.. diye bir daha sordu.
— Tesadüfen yenge... Konuştuklarını duydum.. Ama i-naııın bana onları dinlemek de, gözlemek de istemiyordum.. Hattâ oradan kaçmağı öyle isterdim ki... Ama her yanım felce uğramıştı sanki. Kııuıl-danamıyoıdıım... Sonra... Öpüş tiiklerini de gördüm.. Ve seviştiklerini anladım. Anladım işte.. Her şeyi anladım..
Bu hikâyeyi yengesine uzun uzun .anlatmak istemiyordu.. Anlatamazdı. Gülüz’le Selimin sırrını açığa vuramazdı. Bu sır kendi kalbinin sırrı olmuştu artık. Onun bir kısmını olsun yengenin öğrenmiş olması bile içine huzursuzluk salmıştı. Utanıyordu âdeta.. Utanıyor vo sıkılıyordu..
Yenge genç kızın saçlarına hafifçe dudaklarını değdire-
— Zavallı
Bana şimdiye kadar niçin hiç bir şey söylemedin?.
Gülşen üzüntü ile başını sallayarak ve âdeta inler gibi bir sesle:
— Ne söyliyebilirdim ki?, dedi. Onlara ait bir sırdı bu., harekâtında serbestti, ğini yapabilirdi. Gülüz ı de hemen hemen serbest sayı- i İlıcak bir vaziyette idi. Onların evleneceklerini sanmıştım.
Yenge yavaş yavaş onun saçlarını okşayarak:
— Hayalini ne güzel işletmiş.. Neler de icadetmişsin.. dedi. Hiç Selim Güliiz'le evlenebilir mi idi?.. Eminim Gü-lüz'ün de evlenmek fikri aklından bile geçmemiştir. Haddini ve vaziyetini idrâk edecek kadar akıllıdır o.. Evet harikulade keman çalıyor ve muhakkak ki kıymetli bir sanatkâr.. Fakat o kadar işte.. Soyu sopu bile belli değil. Çocuk deneçpk yaşta hayata atılmış. Dünyayı gezmiş, tozmuş. Cemiyet kanunlarına metelik bile vermemiş. Tesadüfen evlenmiş. Fakat muntazam bir hayat yaşamasına tabiati müsait değil..
(Sonu var)
Toprak sahibi olan köylülerin sevinci
Toprak tevziatı münasebeti ile, Tarım Bakanı Nihat Iğriboz'un sahsmda, Türk Çiftçisi, hükümete olan bağMık ve şükran duygularını belirtmeğe devam etmektedir.
Dün, Karacaviran köyü adına Tarım Bakanına aşağıdaki telgraf gönderilmiştir
Bugün Toprak Komisyonu adaletli bir taksim sonunda köyümüzden toprak almıya lâyık 315 çiftçiye 4621 dönüm arazi dağıttı bütün köy halkı bu bayram gününde çoluk ve çocuk, bize bugünleri gösterenler için, toprağa kavuşmanın verdiği heyecan için de dua ediyoruz. Tarlalarımızı büyük bir sevinç ve arzu ile sürmeğe ve ekmeğe başladığımız arzederken Demokrat hükümeti, demokrat Bakanım minneıt ve şük rcnlanmızla selâmlar ve bir acı kahvemizi içmek üzere şirin köyümüzü şereflendirmenizi dileriz.
Karacaviran köyü haliıı namına muhtar Rıza Duman
TAKVİM
18.1
J2.İ
NÖBETÇİ ECZANELER
Halk, Çankaya, Sakarya
28/11/1950
ZAFER
Soyla: 3
İngilterede kıtlık rejimi
Dünya’ nm aynası
DışPolitika
Kore’de fırtına
Bugün Birleşmiş - Milletlerde komünist Çin heyeti .ifade vermektedir.» Birleşmiş Milletlerin daveti üzerine gelen bu heyetin, dün (yani cumartesi günü), vaki davet üzerine «ihtiyarı zahmet» ederek Nevyork'a vasıl olduğu malûmdur.
Dünkü yazımızda belirtmiye çalıştığımız gibi, komünist Çin murahhas heyeti Nevyork'a varmış ve fırtınaya rağmen. Birleşmiş - Milletler merkezine kadar giderek usul hakkında malûmat talebe tmiştir.
Nevyork’ta çok şiddetli bir fırtına estiği sırada Kore’de merkez cephesinin çöktüğü veya delindiği haberi gelmiştir.
Bu çöküntünün veya (girme) nin, kısa zamanda kapatılacağı ümit ve temenni olunmakla beraber, bu hal, hatıra bir çok ihtimaller getirmektedir. Şöyle ki:
Ajans haberlerinde dahi açık-lanmaktan geri kahnnuyan 400 bin kişilik Çinli kuvvete karşı ve bugün Rus hududuna yığıldığı bildirilen tümenlerce askere mukabil, adı sanı belli bu kadar Birleşmiş - Milletler kuvvetlerini ateş altına sürmek ve bundan bir zafer elde etmek istiyen mandan, hangi menfaatleri dafaa etmektedir?
Yeni Maliye Bakanı da sıkı bir rejim istiyor
Millî Savunma ağır yüklere sebep olacaktır
İngiltere’nin yejni Maliye Bakanı
Bundan başka, yapılan harekâtın, hiç olmazsa, gizli kalması lâzım geldiği halde, haftalarca evve ilân edilmesi de gariptir. (Sarma) harekâtının nereden başlayıp nereye kadar imtidat ettirileceği, bir hafta evvel ilân olunmuştur. Düşmanın kuvveti hakkında yapılan tahminler keza gazetelere verilmiştir. Niharyet, savaşın, Noel yortusuna kadar bitirilip askerlerin evlerine gönderileceği hakkındaki tebliğ dc bizzat General Mac Arthur’ün tebliğidir.
Tarih öyle gösteriyor ki; Kendisine fazla güvenen kumandanlar, — Napolyon gibi — hüsran değilse bile bühtana lâyık oluyorlar.
Koro’deki delikanlıları selâmete çıkarması, büyük kumandan sayılan Mac Arthur’ün, cn az. bu bühtan kaygısından kurtulmasına yarayacaktır.
Zira öyle .Harp... Hurp» yok, adam var bu dünyada..
Ve, görünüşe göre, garip fikirli generallere pek az yer var.
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Ingiliz Maliye Bakam Gaitekell bugün bir konuşma yapmış ve eğer Ingiltere güvenliğini sağlamak istiyorsa bunun bedelini ödemesinin zaruri bulunduğunu söylemiş ve Ingiltere-nin kendini koruyabilmek konusunda başka hiçbir memfekete bel bağlamasına imkân olmadığım belirtmiştir.
Ingilterenin savunma ihtiyaçları için yeni yeni ödenekler a-yırması gerektiğini bildiren Gaits-
keli, bu ödenekler hakkında kesin bir rakam vermemiş; fakat yeni savunma ihtiyaçlarının 300 milyon sterlinden aşağı olmıya-cağım sandığım söylemiştir.
Bundan sonra, Ingilterenin savunma alanındaki bu çalışmalarından bütün Ingilizlerin memnun bulunduğuna emin olduğunu söyleyen Maliye Bakam, yeni savunma ödeneklerinin yeni ve daha ağır vergiler demek olacağım da hatırlatmıştır.
Mücahit TOPALAK
Yardımsevenler Derneğinin yıllık balosu
2 aralık 1950 cumartesi günü akşamı Ankara Palas salonlarında tertip edilen Yardımsevenler Derneğinin yılhk büyük balosu bu sone üstün bir güzellikle ha-zırlanmaktadır- Evvelki gün Genel Merkez binasının toplantı salonunda son büyük toplantısını yapan özel komiteye sayın Millî Eğitim Bakanının eşi, büyük yardımsever Mısır Sefiresi ve bir çok sefaret mensupları, Ziraat Bankası Umum Müdürünün eşi ve yardımsever AnkaralIlardan müteşekkil büyük bir grupla derneğin genel merkez üyeleri iştirak etmişlerdir. Komite geç vakte kadar çalışmalarına devam etmiş Yardımsevenler balosunun, en güzel, eyı nezih, en müstesna bir balo olabilmesi için icap e-den kararlar alınmıştır-
Amerikanın İzmir konsolosunun radyo konuşması
Amerikanın Sesi radyosu 30 kasım saat 17,15 te 13, 16 ve 19 kısa dalga uzunluklarında Türkçe neşriyatında Amerikanın İzmir Konsolosu Rivinus'un Atinada yapmış olduğu konuşmasını ya-ymlıyacakhr.
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına
Başmuharriı
MÜMTAZ FAİK FENİK
Bu Nüshada Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden
Fotin Fuad
Basıldığı Yer: Güneş Matbnnsı — Ankara
Mısır
meselesi
Berlin’de polis harekâtı
Sterling meselesi bahis konusu oluyor
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Mısır Dışişleri Bakam, bugün, Queen Elizabeth transatlantiği ile Nevyork’dan Londra'ya gel mektedir. Bakan Mısır’ın storling ticarî müvazenesi meselesini görüşecektir. Bununla beraber Kral Faruk'un Parlâmentoyu açış nutkunda bahis konusu ettiği meşe* lelerin ve bu arada Ingiliz kı-talar^thn Süveyş kanalı bölgesinde bulunmaları keyfiyetinin de ele alınması muhtemeldir.
Pazar günkü seçim için baskı yapılıyormuş
Beyrut Radyosu, (Basın - Yayın) — Berlin’in batı bölgesinde polis 120 kadar komünist nümayişçiyi tevkif etmiştir- Bunlar, pazar günü yapılacak olan Belediye seçimlerinde oy vermemeleri için Berlin halkım iknaa çalışmakta idHer. Nümayişçilerin muhakeme edilecekleri sanılmaktadır-
komisyonları
ADALET KOMİSYONU; Bugün saat 10 da,
1 — İstanbul Milletvekili Mü-kerrem Sarol'un, Türk Ceza Kanununun 481 nci maddesinde ya zili (aynı mahkeme) sözünün yorumlanması hakkında önergesini,
2 — Çorum Milletvekili Haşan Ali Vural ve Kars Milletvekili Abbas Çetin in, bazı suç ve cezaların affı hakkındaki 5677 sayılı kanunun 2 nci maddesinin Ç bendi ile 3 üncü maddesinin yorumlamasına dair önergesini,
3 — Vergi mükellefleri hakkında Tahsili Emval Kanununun tatbikine’j İcra ve İflâs kanunu hükümlerinin kıyas yoliyle uygulanmasına bir mecburiyet olup olmadığının yorumlanmasına dair Başbakanlık tezkeresini,
4 — Ağn Milletvekili Celâl Yardımcı'nın, hastane, okul, park, meydan, cadde, stadyum ve emsali müessese ve yapılara yaşı-yan kişi adlarının konmaması hakkındaki kanun teklifini görüşmek üzere,
EKONOMİ KOMİSYONU: 29 11.1950 çarşamba günü saat 10 da, kitaplıkta, Urfa, Milletvekili Fejidun Ergjn'irf, sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi teşekküllerin teşkilâtiyle idare ve murakabeleri hakkındaki 3460 sayılı kanunun 4502 sayılı ka-
«Millî Cephe* ismini taşıyan ve komünist siyasî teşkilâtları bir araya toplayan parti, seçimlerin tehir edilmesini ve bunların yerine mart ayının sonlarında Berlin’in bütün dört bölgesinde seçimlerin yapılmasını teklif etmişti.
Norveç ordusunun tensiki hakkında
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Norveç savunma bakan lığı, Norveç ordusunun yerliden teşkilâtltınd^rılması itfn Hr Ingiliz Generalini davet etmiş olduğunu bildirmiştir. Bu general Norveçte üç hafta kadar, kalacaktır.
nunla değiştirilen 5 nci maddesinin 3 üncü fıkrasının kaldırılmasına ve 4075 sayılı kaunla der ği$lirilen 24 üncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifini görüşmek üzere,
GEÇİCİ KOMİSYON: Kastamonu Milletvekili Şükrü Kerim-zadenin, şaraptan alman müdafaa vergisi hakkında kanun tek lifini görüşmek üzere 29.11.1950 çarşamba günü saat 10 da.
SAYIŞTAY KOMİSYONU: Bu-Oün saat 10 da, 1945 yılı Millî Korunma Bilançosunu Görüşmeye devam etmek üzere,
TİCARET KOMİSYONU: 29.11. 1950 çarşamba günü saat 10 da, Erzurum Milletvekili Said Başak-ın, İş Kanununun 5518 sayıh kanunla değiştirilen 2 nci maddesinin B fıkrasının ve aynı kanunun 101 nci maddesinin değiştirilmesine» dair kanun teklifini görüşmek üzero.
Toplanacaklardır.
Hayal içinde hayal!
k min Soysal namında bir zat, Taşlık'taki meşhur 700 ■■ metre karelik arsa hakkında, oturmuş bir alay yazı yazmış ve İnönü'nü göklere çıkarmış, bunun için de, rahmetli Büyük Atatürk'ün, menfi bir hava yaratılmamak gayesiyle bir zafer gibi göstermek istediği meşhur İnönü meydan muharebemi hakkında çektiği ve «Milletin makûs talihini de yendiniz!» mealindeki telgrafını delil diye ele almış.
Telgrafın Atatürk tarafından yazılmadığı tarihî bir hakikat olması bir tarafa, İnönü zaferi diye bir muharebenin esasen mevcut olmadığını da tarih kitapları bütün iaf-silâtiyle yazmaktadır.
O gün verdiği ricat emrini unutmuş görünerek, olmı-yan zaferi kendi eseri gibi kabullenen ve bunu senelerce şöhret vasıtası yapan o zatın velevki böyle bir zaferi kazanmış olsa dahi bunu istismar etmemesi ve buna mukabil şunu bunu istememesi çok uygun olacaktı.
Fakat böyle olmamış, iş kasabın koluna döndürülmüş, olmıyan zaferler, başarılamıyan işler, yolsuzlukların kamuflajı için kulanılmışiır.
Emin bey. Emin bey, millet kimin ne yaptığını ve kimin hangi işlerin üstesinden geldiğini bilmektedir. Bir bil-miyen varsa, o da sensinl Bunu da iki sütuna varan yazın ile isbat etmiş oluyorsun!
Asrımızın en esrarlı
cinayetini kim işledi ?
Vindsor Dükünün samimi dostunun katlindeki esrar hâlâ aydınlanmadı.
Hikmet YAZICIOĞLU ;
Bir Umum Müdürün Mektubu
(Baş tarafı 1 incide)
Bugün Devlet Tiyatrolarının üstünde Umum Müdür sıfatını haiz bulunan bu zatın,.ikinci ve birincisinden çok daha hazin bir cephesi vardır ki, onu da bugün elimize geçen bir vesika ile ortaya koymuş bulunuyoruz. Bu, Muhsin Ertuğrul tarafından yazılmış bir mektuptur ve misilsiz bir hicap mevzuu olabilecek bu mektubun yazılmasına şu hâdise sebep olmuş-
Bir hayır cemiyetinin üst kademelerinde bulunan bir kaç hanım, hayır namına verilecek olan bir baloya, Büyük Tiyatro salonlarının tahsisini rica etmek için cemiyet namına Muhsin Ertuğrul'a müracaat etmişlerdir. Muhterem; Upıum Müdür, müracaatçılara, düşünmesi lâzım geldiğini bildirmiş ve er-tesi gün için bir de Randevu vermiştir.
Sırf bir hayır işi için çalışan bu hanımlar ertesi gün randevu saatinde makama gittikleri zaman, Muhsin Ertuğrul’un yerine, kendilerine uzatılan bir mektup bulmuşlardır.
Şimdi biz her türlü edep ve haya mefhumunu afaroz eden, üstelik iki temiz aile kadınına hitaben yazılmış olan bu mektubu okuyucularımızın ibret nazarlarına sunuyoruz:
«Devlet Tiyatrosu yeni kurulmuştur. Halkta tiyatroya karşı bir mabede olduğu gibi, saygı uyandırmaya mecburuz. Her şeyden önce bu saygıyı du-yuramazsak tiyatroyu sevdirenleyiz. Biz tiyatroyu halka bir ahlâk müessesesi olarak tanıt -makla mükellefiz. Çalısı altında hiç bir hafifliğe yer vermi-yen ciddî bir kültür ocağı olduğunu anlatmak bizim en ön plânda gelen bir vazifemizdir. Henüz bunun başlangıcında iken tiyatroda balo verorek orayı içki ile kırbaçlanmış çiftletin şehvetin şevkiyle dans ettikleri bir baloz haline sokmak, bizim ideal edindiğimiz tiyatro mefhumunu evvelâ bizim gözümüzde, sonra da halk nazarında kirletir, küçültür, yere serer. Eğer bu sarhoş çiftlerin dansına bir manej aranıyorsa bu mekân her halde bir kutsiyet izafe etmek istediğimiz tiyatro binası değildir.
Paris operasında bu yapılabilir.. Çünkü orada yıllardan-beri teessüs etmiş bir balo ananesi vardır. Fazla olarak bi -nanın yapısı buna müsaittir. Bizim binamızda dans edilebilecek bir tek hol vardır. Orası da sokaktan geçenler tarafından görülür. Gece yarısı yoldan yayan gelip geçen köylü yolcuların gözü önünde yarı çıplak tombul kadınlarla kuyruklu tok erkeklerin tepinmeleri, bu yolcuların, bu fakir sc- 1 yircilerin sefaletiyle alay etmek
Eğer şehirde balo verilecek bir yer aranıyorsa yüz metre ilerimizde yeni yapılmış bir sergi sarayı vardır. Büyüklüğü, genişliği ve yeniliği daha az cezip değildir. İsmiyle müsem-ma olarak her zaman taştan, topraktan heykellerin, yaldızdan, boyadan tabloların meşheri olan bu yer o gece, pekâlâ, ispirtodan pembeleşmiş, çeşit çeşit kokular ve renk renk düzgünlerle yuğurulmuş et yığınlarının teşhir edildiği bir sergi olabilir. Ve bina da tam vazifesini yapmış, adını hak etmiş olur.
Fakat, ister bir emr-i hayır perdesi arkasına gizlenilsin, isterse herhangi yüksek bir makamdan gelen arzuya hulûs çakmak için olsun sanat mabedi olan kudsi binamızın temiz ve saf havasını ter ve içki ko-kulariyle kirletmek, yerlerini sarhoş kusmukları içinde bırakmak tiyatroya yapılacak en büyük kötülüktür. Bu kötülüğü de hiç bi/ sebep mazur gösteremez.»
Emekli maaşları (Baş tarafı 1 incide) roya göre emekliye ayrılan, aynı hizmet yılım ifa etmiş eski ve yeni emeklilerin aldıkları maaşlar arasındaki bariz farktan başka, 1683 sayılı kanunun emekli, leri sınıflara ayırdığı da belirtilmektedir. Bu da, müsavi hizmeti bulunan emeklilerden birisinin az diğerinin çok maaş alma sı gibi bir haksızlığa sebebiyet vermektedir.
Milletvekillerinin teklifile bu sınıflanma ile eski yeni farkı ortadan kalkacağı gibi, her e-mekli hizmetine göre aynı hak ve maaşa kavuşacaktır-
Teklif kanunlaştığı takdirde» emeklilere ödenmekte olan maaş 15 milyon fira artacaktır.
Milletvekilleri, emekli sandığının bu farkı karşılayacak durumu da tasarılarına ilâve etmişlerdir.
Tiyatro
(Baş tarafı 2 nci sayfada) siz sodasız, diğerlerinin şaşaası yanında daha «temkinli» oynuyor- Oenone’da Mile. Clarisse Deudon ne kadar alkışa lâyıksa, Atina kralı Thise’de M. Maurice Escande o kadar sönüktü. Zaten Phedre’de Phedroden başkasına fazla dikkat sarfetmenin birşey ifade etmiyeceğini de anlıyorum. Tıpkı Hamlet gibi... Ve Phid re’deı Mme. Vera Korine'bol bol alkışlandı- Yalnız ben bu takdirin yansının da misafir olmalarından ileri geldiğini, bilhassa kostümler bakımından dikkati çektiklerini, san’at yönünden pek de fazla birşey getirmediklerini itiraftan çekinmiyeceğim.
Adalet SÜMER
Ankara Yüksek Tahsil Talebe Birliği yararına 2 Aralık 950 Cumartesi saat 16 da
Büyük müsamere
Cumhurbaşkanlığı Filarmoni orkestrasının iştirakiyle Şef: Dr. Hans Hoerner ve Ulvi Cemal Erkin Solist: Erdoğan Çaplı
Program: Schubert, 7. senfonisi — U. C. Erkin, keman konçertosu — U. C. Erkin, Köçekçe. Dfıvctiycler Operadan temin edilebilir.
1943 yılında idi. 7/8 temmuz
■ gecesi, Bahaam adalarında müt ; hiş bir fırtına hüküm sürüyordu : Rüzgâr, pâlmiyeleri deviriyor, • kiremitleri uçuruyordu. Hükü-; met merkezi olan Nassau'da, : birbiri ardınca çakan şimşekler ; güzel yapılı bir şatoyu aydın-; latıyorlardı. Bununla beraber
■ şato, dışardaki fırtınaya aldırış ; etmiyorcasma sakin ve sessiz-; di.
Sabahleyin, şato sahibini ya-! tağında ölü buldular. Kafasına dört lobut darbesi yemişti ve vücudunun muhtelif yerlerinde yanıklar vardı. Bu, i Amerikan menşeli, şehrin büyük bir kısmının sahibi ve Windsor Dükünün samimî dost larından bir Britanyalı baron t olup aynı zamanda, Baham 9 adalarının valisi idi. Serveti 200 r milyon dolardan fazla olup, dünyanın en zengin şahsiyetle-' rinden biri idi.
Öldüğü zaman 69 yaşında olmasına rağmen hareketli bir ’ hayat sürüyordu. İlk zamanlar, Nevyork’taki bir kâğıt fabrikasında çalışıyordu. Youkon ma-t denlerinden bahsedildiğini işittiği zaman her şeyi terketti ve «Altın’a doğru saldırdı». 13 se-j ne aramasına rağmen bir şey bulamadı. Alaskaya, Filipinlere, . Avusıralya’ya, Yeni Zeland’a, ’ Batı Afrika’ya, Belçika Kon-gosu’na, Meksika’ya gitti, ge-’ ne de bir şey elde edemedi.
1911 de, Kanada'ya geldiği zaman mahvolmuştu. Ontarjo’-da, kondüktör tarafından trenden dışarı atıldığı zaman, hfr-' panî bir Çinliye rastgeldi. Çin-, li, saf kalblilikle ona şöyle de-' di:
— Eğer aradığınız şey altınsa, hemen şu yakınlarda var.
Bu doğru idi. Oakes, hemen, dünyanın ikinci derecede büyük ocaklarından biri olan «Lake Shore Mines» i açtı.
1947 de 28 milyon ve ondan sonra da her sene muntazaman üç milyon kazandı.
Zengindi ve karısı da güzeldi. Eunice Mc întyre ismindeki karısı ile 1923 de, Avustralya'da evlenmişti. Niyagara Şelâlesi yanında bir saray yaptırdı ve Londra'da bir ev, muhtelif yerlerde geniş araziler satın aldı. Beş çocuğu dünyaya geldi. 1937 den sonra Brahama adalarında yerleşti. Çünkü buradaki vergiler, Kanada’daki-lerden daha hafifti. Burada bir otel açtı, Couiltry Club (Şehir Kulübü) nü kurdu ve bir de şato yaptırdı.
Bazen, üçyüzden fazla dâvet-linin bulunduğu danslı, yemek ziyafetleri tertip ederdi. Öldüğü zaman, mesut yaşıyabilmek için her şeye sahipti.
Onu kim öldürmüştü? Bir gün gelip de «Oakes hâdisesi» nin içyüzünü aydınlatabilecek olan üç şahıstan şüphe ediliyordu.
Birincisi, onun en iyi dostlarından ve o, cağı olan, Harold George Chriştie idi. Bir gün evvel öğle yemeğini beraber yemişlerdi. 8 temmuz sabahı ölüyü keşfeden o olmuştu.
«Cinayetin işlendiği oda» altı metre uzunluğunda olan kendi odası idi.
— Fırtınanın gürültüsünden uyuyamadım, fakat hiç bir şey işitmedim, diye ifade verdi.
Başka bir şahit, onu, sabahın erken saatlerinde, şehirde gördüğünü söyledi. Fakat ifadesi teyit edilmedi. Önce, endişelenmedi. Çabucak, yonerin yerini tuttu ve 1 mn en iyi dostlarından oldu.
Şüphelilerden İkincisi, hama. Şehir Kulübünün dürü ve aynı zamanda Oakes’in iş adamı olan Henry Kelly idi. Kelly, Christie'nin tavsiyesi ü-zerine, Oakes’in en mutemet adamlarından biri olmuştu:
— Cinayet gecesi, buradan elli mil uzakta olan Abacco adası yakınında, bir balıkçı gemisinde idim, diye ifade vermişti.
Ondan da, daha fazla şüphe edilmedi. Oakes’in vasiyetnamesinden bir hayli faydalandı ve Bahaman’n en tanınmış şah siyetlerinden biri oldu.
Geriye, en enteresan bir şahıs kalıyordu; Sir Harry’nin
Christie mil-karısı-ı biri
damadı. Biraz da forslu bir damat: Kont Marigny. O da, şöyle ifade verdi:
— Ben, o gece, çocukluk arkadaşım olan George de Visde-lou - Guimbeau ile bir «parti* vermiştim. Evime, iki kadınla beraber geldim ve hemen yattık. Bunlar sudan şeylerdi. Marigny tevkif edildi.
GARİP BİR DÂVA
Kont Marigny’nin dâvası 4 hafta sürdü. Nevyork’tan gelen karisi Freddie, kocasının suçlu olmadığını iddia etti. Halbuki, suçlu olduğu hCr halinden belliydi. Milyonerin çiftliğinden gelen piliçlerle karınlarını doyuran jüri karşısında avukatları vaziyeti izah ettiler. Müdafaası iyi yapılmıştı.
Hiç kimse, odanın orta yerindeki muhteşem Shangrila mülkünden bahsetmedi. Bu mülkün sahibi ve Amerika -İngiliz kara listelerinde kayıtlı bulunan Axel Wenner - Gren, o vakitler, Meksika’da idi. Bu adam, Windsor Dükünün, Her-man Goering’in ve Sir Harry’nin dostu idi.
11 aralıkta, Marigny, yakayı kurtardı, fakat memleketten çıkarılması da bir rezalet du.
Müddei umumi üzgün eda ile:
— Câninin soruşturması na ermiştir, dedi.
Bahama’dan Jamaika'ya gitmeğe karar verdi. Altı ay sonra, bir şileple Kanada’ya, kaçtı. Karısı da ondan boşanmak istiyordu. Nihayet, 1948 de, Birleşik Devletler, kendisine iki kere reddettiği vizeyi verdiler. Bugün, o:
— Masumiyetimi isbat için, jürinin verdiği., en asıl karar, budur, diyor.
MERAK
18 aydan sonra, mesele yeniden alevlendi. Vaşington'lu bayan avukat Betty Ellen, Nassau’ya gelerek, derhal, yeni deliller ileri sürerek dâva açtı. Oakes hâdisesinin, turistlerle şehrin ileri gelenleri arasında cerayen ettiğini ileri sürdü. Ölüm hâdisesinden bir gece evvel kendisi, Oakes ailesine dâvetli bulunuyormuş. Bir kaç saat sonra, - şahidin ifadesine göre - bisiklete binmiş1
olarak bir zenci ile geziyordu. Manastıra kadar giderek geri dönmüştü. Dâvada, bu hususlara dikkat edilmediğine işaret etti.
Dâvaya, geçen mayısta başlandı. Londra’ya gitmek kararında olan Lady Oakes’İe, kâtibi, 40.000 sterlinlik bir poliçe getirdi. Poliçe bir mektupla gelmişti ve imzalanması isteniliyordu. Arkasından telefon da edildi.' Bunun üzerine kâtip:
— Peki, dtdi, cumartesi günü telefon ediniz.
Cumartesi günü, iki mühendis telefon ediyordu. Telefon yakındaki hava meydanından ediliyordu. Polisler oraya koştular. İki hammal, onlara:
— Bir adam dışarı çıktı, adı Nicholes, dediler.
Zenci Nikola, bir taksi şoförü idi. Yakalandığı vakit masum olduğunu iddia etti. Hâkimle işi yoktu. 7 odalı, iki banyolu, 10 milyon frank değerinde bir villâsı vardı,
lisler, bu zenci şoförün bu kadar zengin oluşundan şüphe ettiler. Telefon eden o idi ve tehditkâr sözler sarfetmişti. Acaba, Oakes hâdisesi aydınlanmış .mıydı? Dul milyonere yazılan tehdit mektubunda ne vardı.
Hakikaten, mektupları yazan bu zenciyse, Ölümünden evvel, Oakes’e refakat eden de o mu idi, acaba? Amerika ve İngiltere’de, bu esrarengiz dâva bir muamma olarak kalmıştır.
N. Nihai ÜLKEKUL
Po-
ol-
bir
Başbakan Kütahya fahrî hemşerisi
Kütahya, 27 (a.a.) — Belediye Meclisinin yapmış olduğu bir toplantıda, Başbakan Adnan Menderes'e Kütahya Fahri hemşehriliğinin verilmesi teklifi alkışlarla kabul edilmiş ve hemşehrilik mazbatası Başbakana verilmok üzere, Belediye Başkanının reisliğindeki heyet Ankara’ya hareket eylemiştir.
ANKARA RADYOSU SALI — 28 11/1950
7.28 — Açılış vc Program. 7.30 — S. Ayarı. 7.31 — Vals Festival Orkestrası Çalıyor (Pl.) 7.45 — Haber-Icr vc Hava Raporu. 8.00 — Şarkılar, Türküler (Pl.) 8 25 — Günün Programı. 8.30 — Hafif Müzik (Pl.) 9.00 — Kapanıp.
12.15 — 13.15 — Asker Saati:
(16. m. 83 - 17810 Kc/s T.AV. KiM Dalga Postasiglc Beraber Yai/tn). 12.15 — Memleketten Selâm. 12.30
— özel Program (Askerin îstcdifil Havalarla). 13.00 — Haberler. 13.15
- Salon Orkestrasından Melodiler (Pl.) 13.30 — öğle Gazetesi. 13.45 — Hafif Şarkılar (Pl.) 14.00 — Hava Raporu, Aksam Programı ve Ka-
17.58 — Açılış vo Program. 18.00
— S. Ayarı. 18.00 — Şarkılar. 18.30
- Radyo Salon Orkestrası 19.00 — S. Ayarı vc Haberler. 19.15 — Tarihten Bir Yaprak. 19.20 — Yurttan Sesler. 19.45 — Radyo ile İngilizce.
Kemanı (Pl.) azetesl. 20.30 — Faslı). 21.00 — 21 45 — Serbest luşnıa. 22.15 — 22.45 — S. Ayarı.
— laik. Gelire, yapı 2 -t Faydalı. Nisan, damar suyu 3 — Birli, bi rialm, koruyucu, tersi: belirti 1 — Bir sayı, murabba, sarhoş bağırtısı 5 — Duman kiri. Rt, iltlı. fart edatı 6 — Bir hayvan, tas, bir emir 7 — Ruha ait, bir nevi cübbe. ilkbahar 8 — Baftıs. nöbet, çoğul’ edatı 9 — Vilâyet. îstaııbulda bir senit, iri tas, PA 10 — Kırmızı, tersi: eserler, çiftçi Metl.
Yukarıdan aşağıya: .
1 — Değlgmez, lisan 2 — Duman bulutu, nota 3 - Ayı yuvası, tükürme 4 — Matem, ağu 5 — Ufuklar, zarif 6 —Küçük gaz yağı lâmbası, bağırsaklar 7 — Büyük, duman kiri 8 — Kırnap, adale 9 — Ay. ekmekle beraber yenon 10 — Bir meclis, debdebeli büyük bina 11 — Belirti. avuç İçi 12 — Seciye, su 13 — Tersi: edat, rüzgâr 14 — İşve, delil 15 — Birdenbire, komşu bir dev. let.
Tortlbcdcn: N.
İSTANBUL RADYOSU SALI — 28 11 1950
12.57 — Açılıg ve Programlar.
3.15 — öftlc
Programlar vo Dans Müzlfrl (Pl.) 15.00 — Kapanış.
17.57 — Açılış vc Programlar. 18 00 — Dans Müziği (Pl.) 18.30 — Türküler Geçidi 19.00 — Haberler 1945 — Kısa Şehir Haberleri. 19.20
— Mandolin Kuarteti Konseri. 19.40
— Şarkılar. 20.15 — Radyo Gazete-
si. 20.30 — Müzik Dünyasından Çeşitli örnekler (Pl.) 21.10 — Radyo
Klâsik Türk Musikisi Birliği Konseri. 21.50 — Serbest Saat. (Konuşma veya Müzik). 22.00 — Saz E--erleri 22.20 — Oda Müziği. 22.45
»mis Mllzlffl (Pl.ı 28.30 — Kapa-
Sayfa: 4
ZAFER
28/11/11950
Başmakaleden devam:
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN (a No: 56
Sultan Ahmet mütereddit ve hattâ evhamlı idi
(Ne yapsak.. Yangın bacayı sarmadan acep ne tedbir eyle-sek?..)
Nihayet giyindi. Murad A-i*a:
— Buyurun Devletlû.. Sandal emrinize âmâdedir, dedi.
Kâhya ise:
— Vaktinde haber verilmediği için Hünkârın bütün gazabı sizin üzerinize yüklenecektir Devletlû..
Dedi.
Kaymak Mustafa Paşa biraz daha iki fikir arasında boca-
ladıktan sonra:
(Üsküdaıa gidelim!..) Emrini verdi. Murad Ağa: (O halde devletlû, kulunuza müsaade ediniz, geriye döneyim) dedi.
(Sen bilirsin.. Hizmetinden memnun oldum. Yine de gördüklerini bize nakleyle...)
Murad Aga sandala atlayıp denize açıldı. Kaymak Mustafa Paşa da Üsküdar yolunu tuttu. Daha on dakika geçmeden Mustafa Paşa geri döndü:
(Hayır.. îstanbula gitmem gerek.. Sadrazama haber göndermek kâfi, biz vazifemiz ba-
şında bulunmalıyız..)
Diyerek Îstanbula geçti.
— Kaptan Paşa mademki ou isyanı biliyordu, neden mü-
— Umuru devletin mahir el-
lerde olduğunu sanırdım. Me-
Padişah isyanı haber alıyor
Şimdi Üsküdar Ordugâlıın-dayız.
Birbiri arkasına gelen haberlerden Padişah Üçüncü Ah met ile Sadrazamı -je damadı İbrahim Paşa isyanı öğrenmiş lerdi. Zaten evhamlı ve mütereddit olan hükümdar, daha isyanın hakikî genişliğini anlamadan müthiş bir korkuya kapılmış ve İbrahim Paşayı çağırmıştı.
O dakikada İbrahim Paşa Reis Efendi ile Kaptan Paşayı huzurunda sorguya çekiyordu:
— Bu ne abes iştir Paşa..
dalıale eylememiş?
— Kulunuz da esasen buhu
ger hep aceze elinde imiş.
(Devamı var)
Kızılay Kongresi sona erdi
Neden bu kadar geç haberimiz oldu?
Kaptan Paşa, Sadrazamın hiddeti karşısında bocaladı:
— Devletlû.. Haber alır almaz hemen koştuk. Bununla beraber kalbiniz müsterih ol-SU2.. Bunun isyanla alâkası yoktur.
— Ya isyan değildir de nedir?
— Her vakit olagelen bir iki ırgadın baş kaldırmasıdır
— Öyledir de neden bu dakikaya kadar defolunmadı?
— Mündefi olacaktır Devletlû..
— Kaymakam Paşa İstan-bulda değil mi idi?
— Yalılarında idiler.
— Derhal yetişip bu şakileri tarumar etmekte neden tekâ-sül eylediler?
— Kaymakam Paşa da bu işe o kadar ehemmiyet vermemiş olacaklar. Bir iki tellâk, kahveci ve manavın Devleti Aliyeye karşı ne güna zararı olabilir!..
İbrahim Paşa asabî bir hareketle haykırdı:
— Paşa, Paşa!.. Bu bir çıban başıdır. En büyük isyanlar bu nevi çıban başlarından çıkar. Bunu bilmez misin?
— Hakkın var Devletlû..
Tam bu sırada Padişahtan haber geldi. İbrahim Paşa, Kaptan Paşa ile Reis Efendiyi de alarak huzuru hümâyûna
Sultan Ahmet odanın orta-snda asabî ve acele adımlarla dolaşıyordu. Rengi sapsarı olmuştu.
— Lala bu nedir?
Diye hudutsuz bir vehim ve korku ile Sadrazama sordu. Esasen telâş ve heyecan içinde olan Sadrazam, Padişahın bu hiddeti karşısında evvelâ mebhut kaldı. Hünkârın öcünde eğildi.
— Bir acep iştir ki..
— Neden bu kadar geç haberimiz oldu?
(Boşı 1 inci sayfada) muş ve bu takrir memnunlukla kabul edilmiştir.
Bundan sonra dinî bayramlarda İstanbul ve Ankara’da Kızılay mecmuası çıkarılması teklif edilmiş ve bu teklif de kabul edil
Müteakiben Ana Tüzük Komisyonu sözcüsü raporunu okumuştur. Bu raporda Ana Tüzüğün değişmeye muhtaç olduğu belirtilmekte idi. Bundan sonra bütçenin müzakeresine geçilmiş ve neticede kabul edilmiştir.
Kongre on dakikalık bir fasıladan sonra tekrar toplanmış ve açık oyla idare heyeti seçimine geçilmiştir. Neticede hepsi de Demokrat Partili olmak üzere şu zevat idare heyetine seçilmişlerdir:
Ekrem Hayri Üstündağ, Fevzi Lûtfi Karaosmanoğ-lu, Nihat Reşat Belger, Bedri Nedim Göknil, Etem Vassaf, İsmail Hakkı Akyüz, Kâzım Taşkent, Eriver Güreli, Fuat Sey-hun, Muhlis Bayramoğlu, Mükerrem Sarol, Ali Rıza Sağlam, Himmet ölçmen, Osman Şevki Çıçek-dağ ve Necip Hancı.
Yedek üyeler
Atıf Benderlioğlu, reyya Endik, Andre Vah-ram, Hamdi Bulgurlu ve Abidin Potuoğlu.
5ü-
Denetçiler
Refet Aksoy, Emin Kalafat, Kemal Karadenizli.
Yedekler
Kâzım Arar, Agâh Yalçın ve Hadi Uzel.
Seçimlerden sonra kongrede siyasî cereyanların yer bulduğu yolunda Ankara’da çıkan bir gazete tarafından yapılan neşriyatın tekzip edilmesi teklif edilmiş ve kabul edil-
— Kulunuz da bunu tahkik le meşgulüm Hünkârım.
— Ateş bacayı sardıktan sonra tahkik neye yarar Lala?.
— Şevketlû Padişahım.. E-ğer İstanbulda bulunan ve İs-tanbulun asayişi ile mesul o-lan kimseler vazifelerini hakiriyle ifa eyleselerdi, isyan daha başlarken başı ezilebilirdi.
— Bunlar lâf-ü güzaftır Lala.. Olan olmuş.. Şimdi isyan ne haldedir?
— Kaptan Paşanın söyledi-bu isyanı biliyordu, neden mü-
Bundan sonra Kongre Başkanı, Komisyon Baş-kanları ve Genel Başkanın Cumhurbaşkanı, Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakanı ziyaret etmesi ve bu arada teklif ve temennilerde bulunulması teklif edilmiş ve bu teklif de kabul edilmiştir.
Müteakiben Kongre Baş kanı Sıtkı Yırcalı kısa b'ır hitabede bulunarak yeni İdare Kuruluna başarılar temenni etmiştir.
savaş
(Başı 1 inci sayfada) sabah cephenin başka bir kesimine hareket etmiştir.
TAARRUZ KISMEN DURDURULDU
Tokyo, 27 (a.a.) (Reuler) — 2 nci ve 25 nci Amerikan tümen-leri doğu cenahında komünistlerin mukabil taarruzunu durdur muşlardır.
KIZILLARIN MAKSADI
Amerikanın Sesi Radyosu, 27 (Basın - Yayun) — Komünist Çin ve Kuzey Kore kuvvetleri bugün kuzey batıdan mukabil taarruzlarını yenileyerek Birleşmiş Milletler kuvvetlerini geri çekilmeye zorlamışlardır. Düşman kıtaları Unsan ve Yongen şehirleri arasındaki 82 kilometrelik bir cephede mukabil taarruzlarda bulunmaktadır. Bu taarruzun Birleşmiş Milletler kuvvetlerini ikiye ayırmak maksadiyle yapıldığı anlaşılmaktadır.
DURUM SEYYAL
Tonyo, 27 (aa.) (Afp) — Mac Arthur’ûn sözcüsü bugün beyanatta bulunarak Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin ilerlemesi şimdilik durmakla beraber taarruzun devam etmekte olduğunu söyle-
Sözcü bundan sonra cephenin kuzey batı ucundaki durumu «seyyal» olarak vasıflandırmıştır.
DURUMUN İZAHI
Vaşington, 27 (a.a.) (Usis) «— Bir Amerikan resmî sözcüsü bugünkü durumu izah ederek, bir koç hafta önce Birleşmiş Millet-, lore ait birliklerin fazla ilerliye-rek hatlarda parmak peklinde çıkıntılar teşkil ettiklerini ve neli cede tehlikeli bir vaziyete girdik ferini, bunun üzerine de bu çıkıntılara yardım e/mek mecbu riyetînde kalındığım ve bunun sadece bir askerî harekâttan ibaret olduğunu bildirmiştir-
Gensoru ile ne istiyorlar? mediğine dair yapılan' tönkid-lerden sonra gensoru vermeyi akıl edebilmiştir. Demek ki, muhalefete ienkid vazifesini hatırlatmak ve ona yapacağı işi Öğretmek de yine Demokrat Partiye düşmüş vo ondan sonradır ki bu zevat harekete geçebilmişlerdir.
İşin dikkate değer tarafı şudur: Gorçi Demokrat Parti, ienkid yapılmak zaruretini Halk Partisine hatırlatmıştır; fakat bu mevzuda öğretim ve eğitim vazifesini lâyıkı veçhile yerine getirememiştir. Bu cihetten Demokrat Parti iktidarını ne kadar hatalı görsek yeridir. Çünkü onlara bir vazife hatırlatıldığı zaman, ayrıca bir gensorunun nasıl yapılacağını uzun boylu izah etmek ve hele hukuk ulemasına İç Tüzük hükümlerini bir defa okumadan kolları sıvamamaları lâzım geldiğini söylemek icabederdi. O halde şimdi, bu vazifeyi müsaadeleriyle biz yapmaya çalışa-
B. M. Meclisinin îç Tüzüğü, yani Dahilî Nizamnamesi, 157 nci maddesinde aynen şöyle der:
«Bir mesele hakkında Başbakana veya Bakanlara Gensoru açılmasını teklif eden bir Milletvekili, gensoruyu gerektirecek işi açıkça gösteren bir önerge verir.»
Gerçi C. H. P. Genelbaşkanı ve Meclis Grupu Başkanı Malatya Milletvekili İsmet İnönü, gensoru açılması için bir önerge vermiştir; fakat bu takrirde veya önergede gensoruyu gerektirecek işi açıkça gösterip madde tasrih etmemiştir.
Şimdi, Malatya Milletvekili İsmet İnönü imzası ile verilen önergeyi okuyalım:
«Dış politika ve memleketin siyasî ve askerî emniyeti meseleleri hakkında B. M. Meclesin-de umumî bir müzakere açılmasını temin etmek üzere bu meşe lelere dair İçtüzük hükümlerihe göre Başbakandan gensoru açılmasını arz ve teklif ederim.»
Bu takrirde «gensoruyu gerektirecek iş açıkça» gösterilmiş değildir, madde tksrih edilmiş değildir.
Halbuki dış politika meseleleri ve memleketin siyasî, askerî emniyeti meseleleri çok geniş mevzulardır. İsmet İnönü neyin açıklanmasını istemiştir? Takririnde bunu anlatamamıştır.
Dış politikanın umumî ana hatlarını ve memleketin siyasî ve askerî emniyeti mevzularını Cumhur Başkanı Meclisi açış nutkunda açıkça izah etmiştir. Bunda anlıyamadıkları taraflar mı vardır? Varsa nelerdir? İsmet İnönü Başbakandan Türkiye'nin ne kadar kolordusu, tümeni var?. Nerelerdedir, bunu mu açıklamasını istiyor? Yoksa Millî Emniyet teşkilâtının nasıl çalıştığını mı öğrenmek arzusundadır? Topumuzun, tüfeğimizin yekûnu hakkında malûmat mı istiyor? Veyahut mevcut andlaşmalar dışında gizli andlaşmalar mı olduğuna zahipiir de, onları mı renmek fikrindedir?
Dış politika meseleleri ne demektir? Bu politikanın ana hatları malûmdur ve C.H.P. daima bu politikada iktidarla be: raber olduğunu söylemiştir. O halde C.H.P. daha evvel nasıl olmuş da bilmediği meselelerde beraberliğini ilân etmiştir.
Hulâsa İsmet İnönü tarafından verilen gensorunun müspet bir maddeye dayanan ve hele 157 nci maddeye göre «gensoruyu gerektirecek işi açıkça gösteren» hiç bir tarafı yoktur.
Bizim şahsî kanaatimize göre, bu gensorunun sahibine iade edilmesi ve düzeltildikten sonra verilmesini istemek çok yerinde olacaktır. Diğer taraftan şunu da işaret etmek iste-
Osman Bölükbaşı'nın verdiği önerge, tüzük hükümlerinin gensoru hakkında istediği bütün vuzuhu haizdir. Çünkü Osman Bölükbaşı, gensoru için Kore meselesini açık olarak göstermiş ve bu hareket 157 nci maddeye uymuştur.
O halde İsmet İnönü tarafından yapılacak tek iş, eğer bu gensoruda Kore meselesine ait bir şeyler öğrenmek istiyorsa, derhal takririni geri almak ve Osman Bölükbaşı'ya itiiba e-dtrek onun arkasından yürü-
Meclis önergeyi kabul eder de bu mevzuda müzakereler • açılırsa o zaman İsmet İnönü-
Son dakika
Tokyo, 27 (a.a.) (Reııter) — Birleşmiş Milletler kuvvetleri bu gece devamlı surette Chong-chon nehrine doğru geri çekıl-miye devam etmişlerdir.
İkinci güney Kore ordusunun anî olarak çökmesi üzerine husule gelen bu ricat hareketi bu gün 120 kilometre uzunluğundaki Birleşmiş Milletler cephesine yayılmıştır. Birleşmiş Milletler kuvvetleri cephesinin doğu cenahını tutmak için şiddetle çarpışan ikinci Amerikan tümeni fena halde hırpalanmıştır.
Bakanlar kurulu
(Başı 1 inci sayfada) rüştük, bize aynen dedi ki:
.Muhalif gazetelerin her gün ortaya attıkları çeşitli yalan haberler arasına son günlerde bir de Başbakan Adnan Menderes’le benim aramda ihtilâf olduğu iddiası katılmıştır. Bu uydurmayı ancak gülünç buluyorum. Böyle ’ bir şey katiyen yoktur. Ve haber verelim ki olmıyacaktır».
ağ-
Kore Birliğimize Meclisten selâm
(Baş tarafı 1 incide) I sözlü sorusunu cevaplandıran Samet Ağaoğlu, Devlet Bakanı Ekonomi Bakanı, tahkikat dos-Fev.zi Lûtfi Kaıaosmanoğlu ve hemen hemen bütün kabihe üyeleri de hazır bulunmuşlardır.
Gündemdeki mevzular bakımından esasen bir hayli hararetli .ve tartışmalı olacağı beklenen, dünkü celse, Kore’de Birleşmiş Milletler safında ve ateş hattında çarpışmakta olan kahra man savaş birliğimize Büyük Meclisin selâm, sevgi ve itimadını ulaştırmağa mütedair bir takririn kabulü ile, umulduğundan dâ mühim bir manzara ve mahiyet kazanmıştır.
Muhalefet partileri tarafından, • Kore’ye gönderilen savaş birliğimiz hakkındaki hükümet tasarısının şekli, etrafında verilen istizah takrirlerinin görüşülmesi arifesinde bir takrir vesilesiyle beliren dünkü durum, bu noktadan da bir hususiyet arzet-
Bir sözlü soru münasebetiyle, Türk maliye tarihinde daima ayrı bir dikkatle mütalâa edilecek olan «Varlık Vergisi macerası, nın bir yeni safhası «Hilmi Tiran’ın listesi, adı ile ortaya serilirken, bir başka soru, sabık iktidarın yurt ve memleket meseleleri hakkında ne derece kayıtsız, millet parasını harcarken nasıl ölçüsüz olduğunun hazin hakikatlerini belirtmiştir.
Dünkü müzakerelerin tafsilâtı
Celse açılınca, Başkan vatandaş dileklerinin vuktinde cevaplandırılması için otuz ikişer üyeden müteşekkil iki geçici komisyon kurulmasını teklif etmiş; bu nün kabulünden sonra gündeme geçilmiştir.
Kocaeli Milletvekili Mümtaz Kavalcıoğlu’nun «Amerikan uzmanları tarafından ) hazırlanan, Türkiye'nin İktisadî bakımdan umumî bir tetkiki adlı raporla. Pakistan’da toplanan İslâm İktisat Konferansına iştirak eden heyetimiz, hakkındaki sözlü sorusu, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Hilmi Velibeşe tarafından cevaplandırılmıştır.
290 bin liraya hazırlanan raporlar nasıl imha edilmiş?
Vazifeye başladığı sırada bir etajer üzerinde, mezkûr raporu görüp tetkik ettiğini söyliyerek söze başlıyan Ekonomi Bakanı, bu yolda bir tetkikata geçilmediğini, yedi ciltlik İngilizce eserin üç cilt halinde, Türkçeye çevrilip, bazı zevata dağıtıldığını söylemiş ve 1934 te gelen 10 A-merikalı uzmanın 8 ayda tamamladıkları raporun o tarihteki para ile 290 bin liraya mal olduğunu açıklamış ve demiştir ki:
(— Bu imlıa şekli de dikkate şayandır. Lüzumsuz kâğıtların hamur yapılmak üzere İzmit Sellüloz fabrikasına gönderilmesine dair 634 sayılı bir koordinasyon karan vardır. İşte bu ka-raı'a istinaden, o zamanki hükümetçe yüz binlerce liraya mal o-lan bu eser tamamiyle lüzumsuz kâğıt addedilerek İzmit Sellüloz fabrikasına gönderilmiş ve orada kâğıt iptidaî maddesi olarak hamura çevrilmiştir.»
Bakanın, Pakistan konferansı-, na giden heyet hakkında hjç bir rapor bulunmadığını söylemesi üzerine kürsüye gelen soru sahibi, izahlarda bulunmuş, o konferans delegeleri arasında bulun duğunu söyliyerek, geçenlerde Tahran’da yapılan ikinci iktisat I kongresinde memleketimizin taahhütlerini ifa etmemekle düştüğü duruma dikkati çekmiş ve sabık iktidarın dış itibar mevzu-undaki bu hareketinin uyandırdığı menfi tesirin izalesi gerektiğini belirterek, «Pakistandaki konferansa ait raporu bizzat bakan Vedat Dicleli’ye vermiştim, demiş ve bu raporu vereceğini bildirmiştir.
yasının Savcılığa verildiğini açıklamıştır.
Yeni Orman Kanunu «Yeni Orman Kanunu ve kadastrosu yapılan araziden alınan harçlar» hakkında, Ankara Milletvekili Cevdet Soydan tarafından verilen sözlü soru ö-nergesi, Orman Umum Müdürü, Tarım ve Maliye Bakanları tarafından cevaplandırılmıştır. Verilen izahata göre, yeni kanunda tapulama maddeleri bulunmamaktadır; mülkiyet meselesi tamamen yürürlükteki kanunların hükümlerine bırakılmıştır.
Zonguldak Milletvekili Siviş-oğlu’nun «Orman orta okullarının durumu» mevzuundaki sözlü sorusuna cevap veren Tarım Bakanı, bunların lâğvına karar verilmiş olduğunu, bunun mevcut öğrenciler mezun olunca tatbik edileceğini söylemiştir.
Millî Kalkınma programı
Millî kalkınma programı hakkında, Zonguldak Milletvekili Abdurralıman Boyacıgiller’in Başbakanlıktan sözlü sorusunu, İşletmeler Bakanı Prof Muhlis Ete cevaplandırmıştır.
Demokrat Partinin güdümlü iktisat yeripe, plânlı iktisat rejimini tatbik kararında olduğunu beyanla söze başlıyan Bakan, bakanlıklafarası bir komisyonun bu mevzu ile ilgili olduğunu, plân ve raporların burada inceden inceye tetkik edildiğini ifade etmiş; ayrıca yeni bir araştırma ve tetkik heyeti de kurulacağını ilâve eylemiştir. Varlık Vergisi macerası
Varlık Vergisinden terkin, af, tâdil yolu ile tenzil olunan paranın miktarı ile eski İstanbul Defterdarının bazı mükellefler hak-kındaki muamelesine dair, Seyhan Milletvekili Sinan Tekelioğ-lu tarafından verilen soru önergesi, Maliye Bakanı Halil Ayan tarafından cevaplandırılmıştır. Hilmi Uran Cedveli
Halil Ayan, Hilmi Uran tarafından bazı mükellefler için tar-hedilen vergi miktarını terkin ve tâdil eder mahiyette hazırlanan listenin Mâliyeye geldiğini söyliyerek şöyle devam etmiştir:
.— Bu cetvel elimizdedir. O zamanlar bendeniz de Maliye Ba kanlığı dahilinde bulunuyordum. Bu cetvel bize geldi. Ancak bu cetvelin ne gibi bir resmî kanaldan geldiğini bilmiyorduk. Bunun için cetvelin altına bir şerh verdik ve zabıt tuttuk, ondan sonra muameleye koyduk. Cetveldeki isimlerin hizasındaki vergi miktarında terkinler yapıldı. Listede 411 isim vardı. Bunların vergilerinde yine listede gösterildiği miktarda tarhlar yapıldı. Sonradan çıkarılan af kanunu ile de teciller affedildi..
Müteakiben kürsüye gelen soru sahibi, bu mevzudaki kanunsuz hareketleri belirtmiş ve mesullerin tecziyesi gerektiğini sert bir şekilde istemiştir.
Soru mevzunun bilhassa C.H. P. saflarında çok büyük bir alâka uyandırmış bulunduğu müşahede edilmiştir.
BAŞBAKANIN BEYANATI
Soru sahibinden sonra söz a-lan Başbakan Adnan Menderes, alkışlar arasında kürsüye gelerek şu beyanatta bulunmuştur:
«Muhterem arkadaşlar, sual takririnin sahibi olan arkadaşımızın bahsettiği Hilmi Uran listesi hakkında kısa bir tavzihte bulunmak lüzumunu hissediyo' rum. Hilmi Uran listesinin mak şadı tanzimi, anlaşılıyor ki tarh zamanında. Varlık Vergisinin tar hında bazı fahiş hatalar olmuş-Tatbikat esnasında bu halalar görülmüş ve Hilmi Uran, teşebbüsü ele almak suretiyle bir liste vücuda getirmiş ve yapılan hataların tadil ve tashihini bu liste vasıtasiyle tahakkuk ettirmek istemiştir. Simdi arkadaşlar, Varlık Vergisi tarhiyatında, hatalar olmuş ise bu hataların memleketin çapında, her tarafta yapılmış olduğunu kabul etmek ica-beder. Halbuki Hilmi Uran listesi, sadece Seyhan, Mersin ve Hatay vilâyetlerine ait bulunmak tadır Bu takdirde şu 'neticeye varmak icabediyor ki, Hilmi Uran kendine siyasî faaliyet sahası olarak seçmiş bulunduğu üç vilâyette kendine tâbi bulunan insanların vergilerinin kaydını terkin etmek ve onlara in'am ve ihsanda bulunmak yolunu takip etmiştir. Hadisenin başka türlü izahı mümkün olamaz.
İşin sureti cereyanına gelince; bu listenin Vekiller Heyetinden geçtiğine dair elimizde hiçbir kayıt mevcut değildir. Liste sa-___________dece bazı isimlerden ibarettir, Mümtaz Faik FENİK yani bu listede) bazı mükellef i-
Toprak Ofis'e ait dosya Savcılığa verilmiş
Seyhan Milletvekili Sinan Tekelioğlu’nun «Toprak Ofis’in dış pazarlara yaptığı satış etrafındaki tahkikat» hakkındaki
nün istediği de yerine gelmiş olacaktır.
Şunu da ilâve edelim ki. Demokrat Parti iktidarının gensorudan çekindiği yoktur. O, bütün meseleleri daima milletin gözü önüne sermeğe amadedir. Amma, İsmet İnönü'nün takriri kabul edilecek olursa bu da İç Tüzük hükümlerinin sarih bir ihlâli olacaktır. O halde, yapacakları iş, takriri geri alarak tüzüğe göre tashih edip ondan sonra Meclis huzuruna getir-
Garipiir; ne istediklerini bil-miyen bu zevata ne istemeleri lâzım geldiğini de biz öğretmeğe mecbur kalıyoruz.
Güvenlik
simleri yazı|j olup karşılarında tarh edilmiş olan vergilerin miktarları ve bu vergilerden yapılan tenzilât miktarları kaydolunmaktadır.
Arzetfiğim gibi bu listenin Bakanlar Heyetinden geçmiş olduğuna dair hiçbir kayıt mevcut değildir. Böyle bir liste Mailyenin eline gelince o zaman vazifeliler kendilerini bu listenin hükmünü yerine getirmek mecburiyetinde hissediyorlar- Fakat düşünüyorlar, diyorlar ki bunun ne reden geldiği, kimin tarafından tevdi edildiği malûm değil'. Yarın öbür gün karşımıza bir sual çıkacak olursa — netekim sual sahibi sayın arkadaşımızın da teşebbüsü ile bu hal vaki olmuştur — buna ne cevap verebiliriz? diyorlar. Nihayet aralarında o zaman konuşuyorlar ve bu listenin Hilmi Uran tarafından verilmiş olduğuna dair şerh veriyorlar-
Simdi işin tatbikatı cihetine gelince; listede isimlpri yazılı mükelleflerin vergileri, kanun hükümlerine aykırı olarak tecil e-dilmiştir. Uzun müddet tecilden sonra da nihayet Af Kanunu gelmiş vq Af Kanunu ile tahsil edil-miyen vergiler meyanmda, bunlar da terkine tabi tutulmuştur.
Hadisenin bu tarzda seyretmesi vaktiyle, en kesin olarak latbiki düşünülmüş olan Varlık Vergisi gibi çok ağır ve nazik bir mevzuda bile memleketin nasıl bir çiftlik idar'esi zihniyetiyle idare edilmiş olduğunu ortaya koymaya kâfidir. (Bravo ses leri) Simdi arkadaşlar. Büyük Millet Meclisinin, yüksek heyeti nizin çıkarmış olduğu Af Kanunu muvacehesinde bu meıselele rin ne suretle ele alınması lâzım geleceğini hükümetiniz, bu sualin de tahkiki karşısında, ele almak mecburiyetindedir. Saye/ çıkarılmış olan Af Kanunu bir meselenin ve bu gibi hadiselerin rakibini -gayrî mümkün kilmiş olsa dahi, manevî mesuliyetin tebarüz ettirilmiş olması, Türk Milletinin bu meseleler ve hadiseler
hakkında malûmat ve
kanaat e-
dinmesi lâzımdır. Bunların umumî efkâr önüne serilmesi, manevî mesuliyeti mesullerin üzerine
konseyinde
Kore meselesinin müzakeresine başlandı Lake Success, 27 (a.a.) (Reu-ter) — Güvenlik Konseyinin bu günkü toplantısı açıldığı vakit komünist Çin heyeti gündem kabul edilinceye kadar Konsey masasına çağırılmamıştır.
Bu esnada gündem üzerinde cereyan eden ilk münakaşalarda Jacop Malik gündemde Formo-za ve Kore meselelerinin beraber bulunmasına şiddetle itiraz etmiştir.
Güvenlik Konseyi başkanı Bebleı-, celseyi açarken Kore meselesi ile Formoza adasnın Amerikan silâhlı kuvvetleri tarafından istilâsına ait komünist Çinlilerin şikâyetini aynı zaman da gündeme geçirdiğini belirtmiş ve komünist Çinden her iki meselenin müzakerelerine iştirak etmek üzere temsilci yollaması talep edildiğini ve komünist Çin heyetinin de bu davete icabet e-deıek yolladığı temsilcilerin halen Lake Success’te bulunduğunu söylemiştir.
Müteakiben söz alan Malik, general Mac Arthur’ûn raporuna istinad eden Kore müzakerelerine komünist Çin hükümetinin iştirak etmeyi reddettiğini söylemiştir.
Güvenlik Konseyi girdiği bu çıkmazda çabalarken komünist Çin hükümeti delegasyonu başkanı ve müşavirleri alâkadar resmî şahsiyetlere ayrılan kısım da Konsey masasında yer almak üzere başkanın davetini beklemekte idiler.
Amerikan delegesi Warren Austin ile Sovyet -Rusya adına konuşan Jacop Malik’in karşılıklı söz düellosundan sonra başkan Ales Bebler’in teklifi ile Kore meselesinin gündeme alınmaması hakkındaki Sovyet karar sureti reye konularak 3 müs tenkif oyla 3 e karşı 7 oyla reddedilmiştir.
Güvenlik Konseyi başkanı A-les Bebleı- hemen, komünist Çin ile güney Kore temsilcilerini Konsey masasındaki yerlerini almağa davet etmiştir.
yüklemek bakımından, behemehal zarurî görülmelidir-»
Başbakanın alkışlarla karşıla-
nan bu beyanatından sonra
turuma 15 dakika ora verildi.
Kore birliğimize Meclisin selâmları
İkinci oturum açılınca Başkan Erzurum ve Konya Milletvekilleri tarafından verilmiş bir takrir bulunduğunu bildirmiştir.
Büyük tezahüratla karşılanan ve ittifakla kabul edilen takririn metni şudur:
«İmzamıza ve taahhütlerimize sadık bir millet olarak verdiğimiz isabetli bir kararla, Birleşmiş Milletler emrinde savaşmak üzere Koreye göndermiş olduğumuz şanlı tugayımızın iştirak ettiği bütün hareketlerde gösterdiği üstün kahramanlık ve elde ettiği iyi neticeler, yerli ve yabancı matbuatta ve ajanslarda takdir dolu ifadelerle büyük bir yer almaktadır. Millî Savunma Bakanlığımızın tebliğleri de bu hakikati teyit eylemektedir.
Hakikî sulhu kurmak ve korumak azmiyle Birleşmiş Milletler etrafında toplanan demokrat cephe milletleriyle samimî bir işbirliği tesis eden aziz milletimizin bu fedakâr ve cesur çocuklarının muvaffakiyetleri bütün yurtta heyecan ve alâka ile ta-kibedilmekte ve göğüsler iftiharla kabarmaktadır. Türk milletinin hakikî rey ve iradesiyle teşekkül eden büyük Meclisimizin de hissiyatı hiç şüphesiz bu merkezdedir.
Tezahür eden bu duygu ile, bayrağımızın şeref ve itibarını milletimize has liyakat ve vazife seveı-likle temsil eden evlâtlarımıza Büyük Meclisimizin selâm ve sevgilerinin, başarı temennilerimizle birlikte, duyurulmasının karar altına alınmasını saygı ile arzederiz.»
Trabzon Milletvekillerinin seçim tutanakları
Müteakiben Trabzon milletvekillerinin seçim tutanaklarının müzakeresine geçilmiştir.
Bu mevzuda söz alan Trabzon .Milletvekili (D.P.) Mahmut Go-loğlu, kendisi ile diğer iki demokrat milletvekilinin tutanaklarının bugüne kadar gündeme alınmayışının, iştüzüge aykırı olduğunu söyliyerek, kendi tutanaklarının C.H.P. Trabzon milletvekillerine ait tutanaklardan ayrılmasını ve öylece müzakeresini istemiştir.
C.H.P. Trabzon Milletvekili Hamdi Orlıon’un, aleyhinde bulunduğu bu görüş, Afyon Mil-
1951 yılı Verem savaşı hazırlığı (Baş tarafı 1 incide) İstanbul ve Ankara Tıp Fakülteleri mümessilleri, Millî Savunma, Millî Eğitim, Ulaştırma ve Çalışma Bakanlıklar* temsilcileri. Millî Verem Savaş Derneği Birliği temsilcileri, Bakanlıkça ten-sib edilen mütehassıs doktor ve profesörler hazır bulunmuşlardır.
Sağlık Bakanının kısa bir konuşmasından sonra Bakanlığın 1949 ve 1950 verem mücadelesi hususunda yaptığı çalışmaları ihtiva eden raporlar okunmuş ve bundan sonra komisyon seçimlerine geçilmiştir.
Organizasyon işleri, kanunlar ve verem aşısı komisyonları son iki senelik verem mücadelesi raporlarını tetkik etmek üzere çalışmalara başlamıştır.
Istişari komisyonun bubgün ve yarın yapacağı toplantılarda bugüne kadar yapılan işler, a-çılan hastahaneler, pavyonlar ve dispanserler gözden geçirildikten sonra istişarî komisyon bir çalışma programı hazırlıya-cak ve bu arada Verem Savaş Kanun tasarıları ile Verem Mücadele Dispanserleri Yönetmeliği gözden geçirilecek ve temsilci üyeler alınacak tedbirler üzerinde fikir tealisinde bulunacaklardır.
letvekili Kemal Özçoban ve Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan tarafından lehte olarak mütalâa edilmiştir.
Yozgat Milletvekili Avni Doğan (C.H.P.), Erzurum Milletvekili Emrullah Nutku, Trabzon Milletvekili Raşit Tarakçıoğlu (C.H.P.), tefrikin aleyhinde söz almışlardır.
Müteakiben, tutanakların bir arada müzakeresi teklifi oya konularak kabul edilmiştir.
Aynı bölge seçim tutanaklarının onanmalarını talebeden komisyon raporunun okunması ü-zerine söz alan, komisyon başkanı Kemal Özçoban ve Erzurum Milletvekili Emrullah Nutku, itirazların mahallinde incelenmesi için raporların komisyona iadesini istemişlerdir. Ahmet Gürkan tarafından aynı maksatla verilen takririn reddinden sonra bu mevzuun müzakeresine gelecek oturumda devam edilmek üzere oturuma son verilmiştir.
Büyük Millet Meclisi yarın saat 15 te toplanacaktır.
28/11/1950
ZAFER
[öeliaıııy Cinayeti]
_ ZAFERİN POLİS TEFRİKASI
Yazan: Frances Noyes Harl Çeviren: S. Yazjcıoğlı
— 131 —
Pat’a müracaat etmeğe cesaret edemiyordum. Her halde çok alçak ve korkak bir insanmışım. Çünkü yapılacak yegâne şey buydu, ama buna benim cesaretim kâfi değildi. Zaten sözümü dinlemiyeceğini biliyor dum, bu vaziyeti de göze alamıyordum. Dünya yüzünde kendisine en çok itimat etmesi lâzım gelen tek insan ben olduğum halde bir türlü itimat edemiyordum. Şimdi günlerdir uyku nedir bilmiyerek sabahlara kadar gözlerim açık yattıkça hep bunu düşünüyorum. Hayır, ona itimat edemiyordum.
Sue’ye de gitmeğe karar ve-remiyordum. Çünkü, şayet hakikati öğrenecek olsa —zira, o zaman bildiğim şeyin hakikat olduğuna kanidim— derhal Pat’ı terkedip gideceğinden ze re kadar şüphem yoktu. Yüksek bir gururu, sonsuz bir cesareti olduğunu biliyordum. Meğer bu kudretlerin onu Pat’a her zamankinden çok daha kuvvetle bağlıyacak birer zincir haline gelebileceğini düşünemiyormuşum. Sonra, o-na da itimadım yoktu. Çünkü karşımdaki insanlar Pat, Mimi, Sue değil, sanki Daniel, ben ve ev sahibimizin kızı Trude idi.
Gülbahçesindeki sıranın üzerinde oturmuş kalmışım. Güneş battı, ortalık kararmağa başladı. Birdenbire soğuk bir rüzgâr çıkmış gibi içimde müthiş bir korku belirdi. Sue’-nin kendi namına on parası olmadığını biliyordum. Babası hiç bir şey bırakmamıştı. Pat’ m da kendi namına on para dahi tahsis etmesine ve yatırl masına hiç bir zaman razı olmamıştı. Kocasından para istemekten zevk duyduğunu söv-
0 anda hatırımdan çıkmı-yan, zihnime saplanıp kalan hâtıra ise, Daniel’in olan biten servetimiz olan on dokuz buçuk doları alıp gitmiş olmasıydı. Bunu unutamıyordum. Bir de, daha bir kaç hafta evvel doktorum bundan sonraki ömrümün senelerle değil aylarla ölçülebileceğini söylemişti. Sue ise yemek pişirmeği bilmezdi. Nevyorkta iken yemeği pişiren, çocukların elbiselerini diken ve ütüleyen bendim. Bunları burada ona kim yapabilirdi. Dünya yüzünde kardeşi Douglas Thorne’den başka kimsesi yoktu. Halbuki kardeşinin dört çocuğu, süsüne, elmasa düşkün, Sue'den hiç hoşlanmıyan bir karısı vardı. Peter’in dizine yapılan masaj için her hafta yirmi dolar vermek lâzım geliyordu. Geçen sene Polly'nin hastalığı zarfında doktora, hastabakıcılara, ilâçlara edilen masraf yedi yüz elli doları bulmuştu. Polly-ciğimin midillinin üzerindeki hayali, Peter’in ise kum yığınıyla oynarken şarkı söyleyişi
önünden gitmiyor-
gözümün du....
Derken birdenbire zihnimde her şey tavazzuh ediverdi. O âne kadar Mimi’yi unutmuştum. Halbuki Mimi bahçıvan kulübesinde bekliyordu. Çocuk lar kendilerini kurtaracak yaşa gelinceye kadar saadetlerini bozmamak lâzımgeldiğini, vaziyetin ne derece mühim olduğunu anlatacak olsam, belki de yapmağa kalktığı işin vehametini idrâk edebilirdi. O kadar genç, o kadar güzel, u kadar tasasız bir insandı ki meselenin böyle bir cephesi olduğunu hatırına bile getirmemiş olması çok mümkündü. Kendisini bu işe sevkeden âmil insafsızlık, hainlik değil, belki sadece her şeyi hiçe sayan, pervasızca bir saadet arzusu idi. Ama, bir defa vaziyet kendisine anlatılırsa, vazgeçmeme sine ihtimal yoktu, ben kendisine Pat’ın çocukluğunda çek tiğimiz sefaletin derecesini, bütün ömrümün bir kâbus sıkıntısı içinde geçtiğini anlatarak rica edersem, elbette vazgeçecekti. Zaten bir defa durup düşünebildikten sonra karar verdiği yolda hareket etmesine imkân yoktu. Birdenbire elli yaş gençleşmiş olarak, e-min ve müsterih bir haleti ruhiye içinde harekete geçtim.
Bileğimdeki saate baktım. Dokuza on vardı. Ortalık iyice kararsın diye dokuz oluncaya kadar bekledim. Nasıl olsa köşkten ayrılmadan evvel kendisiyle görüşebilirdim. Çünkü yol ancak on beş dakika kadar sürecekti. Kimseye de görünmek istemiyordum. Saat onda eve döndüğüm takdirde kimse beni merak ederek arayıp sormazdı. Çünkü ekseri o saate kadar bahçede kalırdım. Çantamda ufak bir elektrik fenerim vardı. Bazan onu kullanırdım. Bu sefer de çayırların arasındaki yolu bulmak hususunda bana faydalı olabi-
Tekrar eve dönmemeğe, kum yığınının civarındaki kapıdan yavaşça çıkarak tarlaların turtasından geçen yoldan köşke gitmeğe karar verdim. îki köşk arasında başka ev bulunmadığı için görülmek tehlikesi de yoktu. Eşyalarımı, âletlerimi toplayıp hazırlayıncaya kadar saat dokuzu geçmişti. Artık fazla gecikmemeyi derhal hareket etmeği münasip bul-
Tarlaların arasından yürümek gayet zevkli oldu. Ortalık alacakaranlık olduğu için etraf görülebiliyordu, yoncalar misk gibi kokuyor, kurbağalar tatlı seslerle söylenip duruyorlardı. Mimi’ye söyliye-ceğim sözleri zihnimde tasar-lıyarak, hatta .yumuşak, makul ve mütevazi sözler bulmağa çalışarak süratle yürüyor-
(Sonu var)
Yeğenbey Vargi Dairesi Müdürlüğünden
Çankaya Vergi dairesi Müdürlüğünden
Adresi
Ankara Atatürk Lisesinden Yetişenler Derneğinden:
3/12/1950 pazar günü saat 10 da Ankara Atatürk Lisesinde Genel Kurul toplantısı vardır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
Genel Sekreter Meftun Serioğlu GÜNDEM:
1 — Başkanlık divanı seçi-
2 — Yönetim kurulu ve denetçi raporunun okunması.
3 — Seçimler.
4 — Dilekler. 6126
Kıymetli^ kürk, kristal ve Fil dişi biblolar
Bir Ermin şal (gece için), bir kamçak (erkek yakası), bir faberje salata kâsesi, gümüş çatal ve kaşığı ile beraber, bir gümüşlü kristal şeker tabağı, fildişi biblolar ve saire...
Aralık ayının bir, iki üçüncü günleri, 10 - 14 e kadar Atatürk bulvarı Yağcıoğlu apartımanı 257/8 görülebilir.
Türkiyedo ilk defa olarak si-
nemamızda
müzikal ve dans-
lı filmler kraliçesi
BETTY GRABLE’nin
yarattığı renkli müzik ve dans şaheseri ASK KOPRUSU
(Renkli)
- When My Baby Smiles At Me»
Seanslar: 14 - 16.15 - 18.30 21 — En son dünya haberleri, Truman'a yapılan suikast
T.i Gi$e: 15031 Müd. 24075 Numaralı yerlerinizi evvelden aldırınız-
Ödevlinin adı ve soyadı
1 — Haşan Satıcı
2 — Ahmet Kahramnner
3 — Eyüp Sabri Canbolat
4 Emrullah ve Osman öz-kardeşler
5 — Hadi Kütükçü
6 Osman Taşkmbaş
7 — Şevkiye Sever
8 — Hüseyin Bebek
9 — Kâmil Yıldırım
10 Haşan Ergök
11 — Rıza Kalıpçı
12 Lûtfi Parlak ve Mehmet Yıldırım
13 — Ömer Farsak
14 — Yıısuf Kalfa
15 Burhan Poyraz
16 — Nuri Özerdem
17 — Rasim Saçma
18 OsmanAkcan
19 — Mustafa Karamercan
20 — Mustafa Leınan
21 — Ahmet Gültepe
22 Muzaffer Vardar
23 — Mustafa Tunçbilek
24 — Cahit Güner
25 — Mahmut Ağır
26 — Mustafa Özkan
27 — Cevat Yazıcıoğlu
28 — Dursun Altın
29 — Mehmet Rauf Tunagür
30 — İhsan Bahçeli
31 — Mustafa Durmuş
32 İsmail Erol
33 İbrahim Birkeser
34 — Muzaffer Göken
35 — Ali Katıtiirk
36 — Ramazan Özer
37 — Salim Kendiişler
38 — Mehmet Pekmez
39 — Nebii Türker
40 — Ali Turan
41 — Şeydi Özek
42 — Feyzullah Arpacıoğlu
43 — Ahmet Çataloğlu
14 — Şevket Güngör
45 — İsmail Cengiz
46 — Şalim Kendiişler
47 — Haşan Peker
48 Ziya Güleç
49 — Mustafa Çakıcı
50 — Abbas Lebe
âl — Ahmet Ersan
52 — İsmail Sevtekin
53 — Ahmet Tüysüz
54 — Mahmut Orhun
55 — Ahmet özyiğit
56 — Haşan Ilıca
57 — Mustafa Çağlıyan
58 — Ömer Esener
59 Arif Gümüştekin ve Dimitri Berk
60 — Mehmet Gökçe
61 — Rasim Kayamanak
62 — Salih Pekcanlı
63 Mustafa Yüksel ve Şükrü Akkuş
64 — Celâlettin Gürbüz
65 — Şükrü Akkuş
66 — Nâzım Gedikoğlu
67 — Hüseyin Avni Kaymakoğlu
68 — Abdullah Akça
69 Şükrü Başaran ve Ahmet Ertürk
70 - Mesut Ülküsel ve Mustafa Başağ
71 Abdullah Erdoğnıuş ve Osman Topçu
72 — Mithat özgen
Yenihayat Mahallesi Orta sokak No. 189
Yenihayat Mahallesi Orta sokak No. 189
Yenihayat Mahallesi Orta Sokak No. 132
Arslanhane Mahallesi Ulucanlar caddesi No. 25 - 27
Nazımbey Mhl. Kestane sokak No. 85
Hacıayvaz Mhl. Enez sokak No. 10
Mollabüyük Mhl. Yasa, sokak No. 7
Mollabüyük Mhl. Yasa sokak No. 7
Mollabüyük Mhl. Meydanönü sokak No. 23
Arslanhane Mhl. Yasa sokak No. Bilâ
Yenihayat Mhl. Yasa sokak No. 59
Arslanhane Mhl. AtpSzarı No. 39
Arslanhane Mhl. Menderes S. No. Bilâ
Arslanhane Mhl. Menderes S. No. Bilâ
Arslanhane Mhl. Menderes S. No. Bilâ
Nazımbey Mhl. Kestane sokak No. 83
Nazımbey Mhl. Kestane sokak No. 45/9
Nazımbey Mhl. Kestane sokak No. 45/13
Hapishane yanı Kızılay inşaatında kantinci
Yenidoğan Mhl. Asfalt üzeri No. Bilâ
Turan Mhl. Cingöz sokak No. 12
Erzurum Mhl. Yazıcıoğlu sokak No. 21
Yenidoğan Mhl. Eskişehir sokak No. 1045/4
Kılıçarslan Mhl. Can ^sokak No. 35
Nazımbey Mhl. Ferah sokak No. 10
Şükriye Mhl. Çankırı sokak No. 79
Yenidoğan Mhl. Çankırı sokak No. 117
Yenidoğan Mhl. Eskişehir sokak No. 496
Yenidoğan Mhl. Eskişehir sokak No. 534
Yenidoğan Mhl. Rüstemağa sokak No. Bilâ
Yen'dogan Mhl. Eskişehir sokak No. Bilâ
Yenidoğan Mhl. Rüstemağa sokak No. 1088
Güneşli kövü No. 79 Seyhan — Adana
Oğuz Mhl. Enez sokak No. 18
Lakavuz bağlarında bekçinin yanında — Ankara
Karadeniz lokantasında
Arslanhane Mhl. Karakaş sokak No. 13
Gecik Mhl. Ferah sokak No. 2
Topraklık Misafir sokak No. 11
Yeyidoğan Mhl. Eskişehir sokak No. 312
Atıfbey Mahallesi No. 596
Arslanhane Mhl. Safa sokak No. 2
Koyunoazarı No. 187
Kızılcahamam Cebeci köyünde Hüseyin oğlu 1322 D. lu Yenidoğan mahallesi Kireçocağı caddesi No. 568/5 Arslanhane mahallesi Safa sokak No. 3
Kayabaşı Yasa sokak No. 47
Mollabüyük mahallesi Güzelkız sokak No. 23
Arslanhane mahallesi Ulucanlar No. 11
İstasyon Silo arkası No. 135
Yenihayat mahallesi Köprübaşı No. 293
Yenihavat mahallesi Köprübaşı Bilâ No.
Yenidoğan mahallesi Rüstemağa sokak No. 1089
Yenidoğan mahallesi Rüstemağa sokak No. 955
Yenidoğan mahallesi Rüstemağa sokak No. 7/619 Yenidoğan mahallesi Eskişehir sokak No. 274 Aktaş mahallesi No. 263 özgen mahallesi Bakır sokak 6/4
■ Sakarya mahallesi1 fabrika sokak No. 12
öncebeci Topraklık Taçlı sokak No. 100
Nazımbey mahallesi Taşevler sokak No. 3
Turan mahallesi Koyungözü sokak No. 14
Arslanhane mahallesi Karakaş sokak No. 3
Gecik mahallesi Ulucanlar Cd. 203
Kayseri İli Develi ilçesi Yukarı Fenese mh. Taşçı Ahmet oğ. Yenişehir Atatürk bulvarı Zafer apartımanı No. 4 İstanbul Teşvikiye mahallesi Büyükçiftlik sokak No. 26 Hamamönü Öksüzler sokak No. 22
Çankırı Ağa mahallesi Hane No. 5 Cilt No. 2 Sayfa 41. 1325 doğumlu Şevki oğlu
Atıfbey mahallesi 395 No. lu hanede
Elâzığ ilinin Çemişkezek kazası Başvartenik nahiyesinin Kerçenek köyünün No. 18 evde.
Sarıkamış’ta diş doktoru
2395, 2416, 2729, 3828, 4040, 4437, 4565 sayılı mülga Kazanç ve fevkalâde zam vergilerine ve 5432 sayılı Vergi Usul Kanununun 330. cu maddesi gereğince kusur cezasına tabi tutulmuş olan yukarıda adı ve soyadı ile bilinen adresleri yazılı mükellefler mevcut adreslerinde yapılan araştırmalarda bulunamamışlardır.
tşbu ilânın yapıldığı tarihten başlıyarak bir ay içinde Denizciler caddesindeki Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğüne bizzat veya bilvekâle bildirmeleri veyahut teahhütlü mektup ve-rya telle açık adreslerini bildirmeleri bu suretle adres bildirenlere süre ile kayıtlı resmî tebliğ yapılacağı 1 aylık süre zarfında bulundukları yeri billdirmiyenler veya müracaat etmiyen-ler adına salınmış bulunan vergiler hakkında tebliğin yapı İmiş sayılacağı ilân olunur.
Helana Aksoy İzzet Alparslan Bediz Ann
Beria Berker Emin Bikel
Folore Bonfil Cemal Bozoğlu Melek Bulut
Leyla Çambel Fatma Çetin Berter Beyim Aleko Demetriyadis Vasili Damasksopulos Malih Evrenol Altay Fentrikof
Sabri Gökçe Salih Şenel ’/ladimir Shelovitsky Toii Emine Saffer Mikeli Sımarlı
Hamdi Tırpancı Rıdvan Tufan Seyhullah Turan Vithyno Elliy /oannidis Theodore Hikmet Güven
Zeki Güven
Abraham Kalaydjan Kemal Karadayı
Cemal Karaermis Kolos Artans
Cahit Koru Façguez Landau Alexandr Lelekof
Ay$e Metin
Nigâr Ahmet Fıtrat Oltuluoğlu Mehmet Salih Ozensel Filo NqII Panenko Pavel Fazıl Sarmısakcı Cançara Kazmir Yusuf Aktan
Mustafa Karaarslan Ahmet Dalyan Durmuş Kanioğlu, Leonit Youravky Achot Husikyan Dimitri Adis Georgetle Cemal Ulu
Aleksandra Ergül Hüseyin Güktas Mustafa Ferit Ertas Cemal Peksever
Veli Dönmez ’
Celâl Aktas Şevket Atay Ali Cavasoğlu Ahmet Yılmaz Ahmet Metin VJil Uysal îcytula Tokdemir /aşar Kıymet Halil Hidayet ReccZ Arker Enver Sentürk Hacer Köseoğlu Hüseyin Gümüşdağ Şeref Yıldırım Esma Örnek Zahide Sevdir Cemal Topçeker Saim Rona Nesim Hayon
Sıhhiye Cihan sokak No. 24 Kavaklıdere Gümüş sok. No. z2j Polis Enstitüsü yan.ndj Haz.ı Ap. No- 3 7
Atatürk Bulvarı No. 124 Cumurbaşkanlığı Köşkü civarı No. 38
Selanik caddesi No. 62 Bayındır sokak No. 21 Tatar mahallesi 227 Yenişehir Bi.’ge sokak No. 1 Bilinmiyor
Gazi M- K. Bul. No. 16 Bilinmiyor
Kavaklıdere No. 221 Selanik caddesi No- 55 Sağlık sokak No. 17 Fransız Sefareti c kası İncesu tepesi No. 38 16 Halk sokak No. 22 Kumrular sokak O). on Ap. Alatürk Bulvarı No. 373 Seyran Bağlan No. 29 Bilinmiyor
Sıhhiye Serçe sokak ilkiz- sokak No. 25/4 Kızılırmak sokak No- 16 Bilinmiyor
Riyaseti Cumhur köşkü civarı No. 32
Kavaklıdere No- 225
Adakale sokak No. 39 Bilinmiyor
Özveren sokak No. 20 Cebeci caddesi No. 11 Bilinmiyor
İncesu tepesi 38/21
Âkay sokak Fırat apartmanı Alatürk Bulvarı No. 122 Sümer sokak No.
Maltepe özveren sokak No. 20 Rus Sefareti arkası No. 225 Kavaklıdere 385
Kavaklıdere 385
Çankaya caddesi 400 - 5/1 Çankırı Karaözen köyü Meşrutiyet caddesi No. 77 İsviçre Büyük Elçiliğinde Kavaklıdere No- 249 Kavaklıdere No. 249 İsviçre Büyük Elçiliğinde • İsviçre Büyük Elçiliğinde Kavaklıdere Güneş sokak No- 3 Bilinmiyor
Kavaklıdere Güzellertepe No. 58 Bilinmiyor
Portekiz Büyük EJçiliğinde
Telgraf sokak No. 50 Ala ürk Bulvarı No. 260
Kavaklıdere No. 113
Cin Büyük Elçiliğinde
Cin Büyük Elçiliğinde Topraklık Misafir sok. Çeşme altı Bilinmiyor
Tusuf Atay
Ömer Sellay
Sabahattin Arat Dimilri Pirooğlu
Satılık Matbaa makineleri
Bir adet İşler vaziyette Duplex tabı makinesiyle yeni vaziyette bir adet otomatik 57X 82 ve bir adet 70X100 König - Bauer dilz baskı makinesi ile komple mücellithane satılıktır.
Zafer gazetesi İdare Müdürlüğüne müracaat
I I —
Samsun belediye başkanlığından
1 — Elektrik santralında mevcut çalışmaz bir halde bulunan 30 ton ağırlığında eski DEUTZ Dizel gurupları 3000 lira bedel üzerinden açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Muvakkat teminatı 225 liradır.
3 — İhalesi 19/12/1950 salı günü saat İG da Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır. '
4 — Şartnamesi her gün Belediye Yazı işleri Müdürlüğünde görülebilir. (8808)—2592
ARALIK
başında yeni devremiz açılıyor Kayıtlarınızı bir an evvel yaptırmalısınız
Ankara
ŞOFÖR OKULU
Yeni adresimiz:
Mebus Evleri önü Teknik Üniversite karşısı Oto-nam (Bahçeli Evler yolu) Garajı altı. Tel: 32649.
Veteriner Fakültesine Asistan alınacak
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemiz Zootekni Enstitüsü için bir asistan alınacaktır.
İsteklilerin 18/Aralık/1950 pazartesi günü öğleye kadar Fakülte Dekanlığına bir dilekçe ile müracaat etmeleri ve dilekçelerine,
1 — Memurlar Kanununun 4 üncü maddesinin a, b, e, h, v, z fıkralarında yazılı şartları haiz olduklarını bildirir belgeleri,
2 — Veteriner Fakültesinden mezun olduklarını gösteren diplomalarını eklemeleri gerekmektedir.
İsteklilerin 33 yaşını geçmemiş olmaları icap etmekte vc yabancı bilim dillerinden (İngilizce, Fransızca, Almanca) birini, çalışacağı dalda bilimsel araştırmaları yapacak derecede bilmeleri ve dilekçelerinde hangi yabancı dilden imtihana gireceklerini açıklamaları lâzım gelmektedir.
Yabancı dil imtihanı 20/Aralık/1950 çarşamba günü Dekanlıkta yapılacaktır. Yabancı dilden muvaffak olanlar Asistanlığa talip bulunduğu bilim şubesinden ayrıca imtihan edileceklerdir. İlgililerin buna göre hareket etmeleri rica olunur, (8815)—2589
Kraltk daireler
Üst kat 125, bodrum 90 lira. Üç oda, bir hol. Sekiz aylık peşin.
Cebeci Dilim sokak No. 11. Yeşil apartmanda. Tel: 25561.
6127
İnşaat Malzemesi satışı
İnşaattan artmış olan muhtelif cins malzeme toptan gayçt ucuza satılıktır. Satış 29/11/1950 çarşamba günü saat 15 de yapılacaktır. Aynı gün saat 14 den itibaren bu malzeme Maltepe Garanti Bankası ikramiye apartımanı yanındaki barakada görülebilir.
Garanti Ticaret T.A.O.
Diyonis Domendis Potiyos Pundopolos Gettlleb Sandorne Fridcrik Inçhriegel Fıans Bp Gatka Hell Yanose Herminet Poleçck Elizabot Koçzi
Ismetpaşa caddesi No. 51
Bilinmiyor
Çekoslovak Büyük Elçiliğinde Haiaska Caddesi Nisbet sokak Kocaeli Apt.
Kavaklıdere Ayrancı bağlan
No. 274
Kavaklıdere Ayrancı bağlan
No- 273
Sıraselvi İstanbul
Pangaltı Seyman sokak 23/4 Sefa Ap. İstanbul
Bilinmiyor
Kavaklıdere İçel sokak No- 7 Necatibey Caddesi No. 80 Kavaklıdere Ozdemir so. No. 138 Atalürk Bulvarı 345
Adakale sokak No. 30
Kavaklıdere No. 220
Süır.rv sokak No. 258
2395, 2426, 2729, 3828, 4040, 4437, 4565, 1890, 1980, 2882 sayılı vergi kanunları ile 51112 sayılı vergi usul kanununun 330. cu maddesi gereğince kusur cezasına tâbi tutulmuş olan yukarıda ad ve soyadlariyle bilinen adresleri yaa-lı mükellefler mevcut adreslerinde yapılan araştırmalarda bulun amamışlardır.
İşbu ilânın yapıldığı tarihten başlıyarak bir ay içinde Yenişehir Selanik caddesi 17 Numarada bulunan Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğüne bizzat veya bilvekâ le müracaat etmeleri veyahut taahhütlü mektup veya telle açık adreslerini bildirmeleri bu suretle adres bildirenlere süre ile kayıtlı resmî tebliğ yapılacağı bir aylık süı-e zarfında bulundukları yeri bîldirmiyenler veya müracaat etmeyenler adına alınmış bulunan vergiler hakkında tebliğ yapılmış sayılacağı ilân olunur. 8824 - 2590
İzmir Belediye
Başkanlığından
Umurbey mahallesinde Darağaç mevkiinde 1388 ada ile 1426 sayılı ada arasında kapanan 1527 ve 1514 sayılı sokaklarda Belediyeye ait 381.50 metre kareden ibaret yer kapalı zarflı arttırma suretiyle satılacaktır. Muhammen bedeli 15260 lira ve geçici teminatı 1150 liradır. İşin ihalesi 11/12/1950 pazartesi günü saat 15 dedir. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını ihale günü en geç saat 14 de kadar encümen başkanlığına vermeleri lüzumu ilân olunur. (8800)—2591
Sayfa: 4
Istcrsa.-
Kurslara kaydolmak için aşağıdaki adrese müracaat edilmesi:
TÜRK İNTER MAKİNELERİ A. 0.
%w****************************************************^
I Devlet Orman İşletmesi |
Çam kerestesi satılacaktır
Devlet Orman İşletmesi Fcthiyo Müdürlüğünden:
1 — İşletmemiz Kestanelik bölgesi Divre Pırnaz Orman içi istif yerinde mevcut 2445 adede denk 231.722 M3. çam kerestesi iki parti halinde ve açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 _ Satış 4/12/1950 pazartesi günü saat 15 de Fethiye İş-
letme Müdürlüğü binasında toplanacak Komisyon önünde yapılacaktır.
Kerestelerin beher metre küpünün muhammen bedeli 81 lira 50 kuruş olup yüzde 7.5 hesabiyle gemici teminat alınır.
3 _ Bu işe ait şartname, ebat listesi Ankara Orman Gene)
Müdürlüğünde, Ankara Merkez, İstanbul, İzmir, Denizli, Aydın. Muğla, Köyceğiz, Antalya, Mersin, Adana, Antakya îşletmfe Müdürlükleriyle Fethiye Belediyesinde ve Bölgesinde görülebilir
4 — isteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbite ve ilk teminat mektuplariyle Komisyona müracaatları. (8696) 2549
Pazarlıkla çam tomruk, kalas, azman, travers, satısı
Tavşanlı Devlet Orman İsletmesi Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Emet, Değirmisaz, Balıköy istif yerlerin de mevcut çam kalas, azman, tomruklar pazarlıkla ve bedel’ 4 ilâ 6 ay vadeli banka mektubu mukabilinde satışa konulmuş tur.
2 — Balıköv istasyon »Stif yerindeki 30 - 80 kutur arasındaki çam tomrukların muhammen bedeli 55.40 lira. 30 satimden aşağı kuturlu tomrukların metreküpü 41.50 lira, 40 santimden yukarı kuturlu çam tomruklarının metreküpü 56.25 lira. Karışık tomrukların 51.00 - 55.49 lira arasındadır.
Çam kalasların ve makas traverslerinin metreküpü 104.50 lira, normal hat traverslerinin metreküpü 80.00 liradır.
Değirmisaz istasyon istif yerindeki çam tomruklarının met reküpü 30 santimden yukarı kuturluların 53.00 lira, 30 santimden ince kuturluların 39.50 liradır.
Emet şose kenarı istif yerindeki çam kalasların metreküpü 70.00 liradır.
3 — Pazarlıkla satılacak olan bu mallardan Balıköy’dc 4128 M3. tomruk, 244 M3. kalas, 80 M3. azman, 42 M3. travers 18 M3. normal hat traversi ile Değirmisaz’da 450 M3. tomruk ve Emet’te 383 M3. kalas mevcuttur.
4 — Balıköy ve Değirmisaz’daki tomrukların 400 metrekü püne kadar 4 ay ve 400 M3. den fazla olanlar için de 6 ay vâ-deli banka mektubu kabul edildiği gibi Emet’teki kalasların d 100 metreküpüne kadar 4, fazlası için 6 ay vâdeli banka mektu bu kabul olunur.
5 — Taliplerin her gün Tavşanlı işletme Müdürlüğüne müracaat ile istedikleri parti malı alabilecekleri ilân olunur.
” (8768) 2586
Devlet Orman İşletmesi Sındırgı Müdürlüğünden
*1 — İşletmemizin Bulak bölgesi 330 No. lu havzas-nd-damgalı ve numaralı ağaçlardan (10.000) adet «1000» metreküp Mısır tipi travres imal ve Simav - Demirci şosası kenarında Al saz deposuna nakil ve istif işi açık eksiltme ile yaptırılacak
2 — Kesim, imâl nakil işi muhammen bedeli (30) liradır Geçici teminat % 7,5 hesabile (2250) liradır.
3 — Eksiltme 6/12/950 Çarşamba günü saat 15 de Sındırg İşletme Müdürlüğü binsında toplanacak komisyon marifeti le yapılacaktır.
4 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdü" lüğünde, İzmir Orman Baş mühendisliğinde, İstanbul, Balıke sir, Mersin, Antalya işletme Müdürlüklerde Akhisar, Bigad" ve Bulak bölge şefliklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin.belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ge
çici teminatları ile birlikte komisyona müracaatları ilân olu nur. (8609)—2547
Devlet Orman İşletmesi Sındırgı Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Bulak bölgesi Cehennemdere istif yerin den bir parti halinde (291) adet muadili (65,515) Metreküp İn ce Çam tomruğu beher metreküpü (28) lira (65) kuruştan, v bir parti halinde (275) adet muadili (117,678) metreküp kalır Çam tomruğu beher metreküpü (37) lira (45) kuruştan açık art tırma suretile satılacaktır.
2 — Arttırma 6/12/1950 Çarşamba günü saat 14 de Sındırgı Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır. Beher parti için % 7,5 hesa-bile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname ve ölçü listeleri Ankarada Ormar Genel Müdürlüğünde, İzmir, İstanbul, Balıkesir, Bandırma İ* letme müdürlüklerde Akhisar, Bigadiç Orman bölge şeflikle rinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ge
çici teminatlarile birlikle komisyona müracaatları ilân olunur. , (8610) — 2546
Devlet Orman İşletmesi Anamur Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Bozyazı bölgesinin Çayağzı orman dışı istifinde mevcut 6287 adede denk 661 M3. 345 D3. Kızılağaç kerestesi ile 1054 adede denk 106 M3. 716 D3. çam kerestesi 20/11/1950 tarihinden itibaren on gün müddetle 8/12/1950 cuma gününe müsadif saat 10 da açık arttırma usulü ile satışs çıkarılmıştır.
2 — Çaycağız istifinde bulunan Kızılağaç ve çam kerestelerin satışı Anamur İşletmesi Müdürlüğü odasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Kızılağaç kerestesinin beher M3. nün muhammen bedeli 69 lira 30 kuruş ve çam kerestenin beher M3. ünün muhammen bedeli 84 lira 30 kuruştur. Her parti için yüzde 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname ve cap listesi Ankara, Orman Ge. Müd. İstanbul, Ankara, Merkez, Mersin, Adana, Antalya ve Anamur Orman İşletme Müdürlükleriyle Bozyazı Orman Bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ile birlikte komisyona müracaatları. (8698)—2562
Devlet Orman İşletmesi Manavgat Müdürlüğünden:
’ 1 — İşletmemiz ormanlarından 1951 yılına yetişmek üze-
‘re istihsal, imal edilerek Köprü Irmağı - Olukköprü, Kargıhan' Srman içi istif yerlerine indirilecek 20000 adede denk 2000 metreküp Mısır tipi çam traversin hazırlattırılması işi açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Traverslerin Kargıhanı depo teslimi M3 istihsal fiyat-200 kuruş, imalı 1400 kuruş, nakli 1500 kuruştur. Olukköprü için depo teslimi M3 istihsal fiyatı 200 kuruş, imali 1400 kuruş vc nakli 2400 kuruştur
3 — Muvakkat teminat 5400 liradır.
I 4 — Eksiltme 8/12/1950 tarihine rastlıyan cuma günü saat 15 te İşletme Müdürlüğü merkezinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
I 5 — İstihsal, imal ve nakil işleri bir şahsa ihale edilecektir. , 6 — Bu işe ait şartname İstanbul, Antalya, Alanya, Mersin
Ankara, imletme müdürlükleri ile Orman Genel Müdürlüğünde Akseki Bölge Şefliğinde ve İşletmemizde görülebilir.
ı isteklilerin belirli gün ve santte teminatları ile birlikte komisyona müracaatları. (8767) 2576
Çamaşırlarınızı SARARMAKTAN koruyunuz: Onların BEMBEYAZ olmasını
;on çamaşır suyunda :
COLMAN “Öküz Baş" 1
Tivlt.nl rnutlaica ku'.l inin
Balıkesir Valiliğinden
Balıkesir Eskikuyumcular mahallesi 97 ada 3 parselde Özel İdareye $it dört katlı ve betonarme olarak inşa edilmiş alt katında kalorifer dairesi birinci katında iki hol büyük bir misafir salonu bir yemek salonu, üç oda, bir kiler odası, ayrıca mutfak ve mutfak üzerinde 100 numarasiyle iki oda, ikinci katta dört oda bir hol ve ayrıca zemini mermer döşemeli taraçası, üçüncü katta üç oda, 100 numara ve salonu olup bi-banyo dairesi ve buradan bir kapı ile mutfak üzerine çıkan nanın her katında su ve elektrik tesisatı mevcuttur. Bina bahçesinde otomobil garajı bitişiğinde bahçıvan odası ve ayrı hizmetçi odası ve asri şekilde yapılmış hayvan kümesleri, yetişmiş çam ağaçları bulunan mesahai sathiyesi (2078) metreka reden ibaret binanın mülkiyeti kapalı zarf usulü ile satışa çıkarılmıştır.
Binanın muhammen bedeli (160.000) lira olup geçici teminatı (9250) liradır.
ihale bedelinin birinci taksiti peşin, diğer üç taksiti mü savi taksitlerle üç senede ödenecektir. Binayı ve şartnamesini görmek isteyenler her gün Balıkesir özel İdaresine müra caat edebilirler.
İhale 6 Aralık 1950 gününe rastlıyan çarşamba günü saa' 15 te Balıkesir İl Daimî Komisyonunda yapılacak ve teklif mektupları ihaleden bir saat evveline kadar komisyona verilmiş bulunacaktır.
Keyfiyet ilân olunur.
(8671)—2552
Arazi malzeme1^ mühendisi alınacaktır
Karayolları Genel Müdürlüğünden:
1 — Yol malzeme araştırmak ve taban etüdleri yapmak üzere morfoloji, jeoloji ve toprak ilim kollarında tecrübesi olan Y. mühendis, mühendis, jeolog ve mümasili teknik eleman alınacaktır
2 — Taliplerin arazi işlerinde tecrübe sahibi olması, İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerinden birini bilmesi şarttır.
3 — Talipler ihtiyaçtan fazla olduğu takdirde imtihana tâb: tutulacaklardır. Muvaffak olanlara liyakat ve tecrübe derecesine göre ücret verilecektir.
4 — Alâkalıların Karayoları Genel Müdürlüğü Araştırma Fen Heyetine lüzumlu vesikaları ile birlikte 15/11/1950 tarihine kadar müracaat etmeleri.
Aranan Vesikalar:
a) Tahsil vesikası.
b) Hangi işlerde çalıştığını gösterir belgeler.
c) Askerlik terhis vesikası.
d) Doğruluk kâğıdı.
e) Sağlık raporu.
f) Nüfus cüzdanı sureti.
g) 2 adet 4, 5/6 vesikalık resim. (8629) 2582
Türkiye Zirai Donatım Kurumu Ankara Deposu Müdürlüğünden
Gazi’deki depomuzda mevcut, 4 ilâ 10 cm. boyunda takri-, ben (7000) kilo inşaat çivisi açık arttırma suretiyle satılacaktır
1 — Arttırma, 4/12/1950 tarihine tesadüf eden pazartesi ;ünü saat 14 te Gazi’deki depo müdürlüğümüzde yapılacaktır.
2 — Arttırmaya iştirak edecekler, belli gün ve saatte (650) ’iralık bir teminatla, Müdürlüğümüze müracaat edeceklerdir.
3 — İstiyenler çivilerle bu işe ait satış şartlaşmasını iş gün ve saatleri dahilinde Müdürlüğümüze müracaatla görebilirler.
4 — Müdürlüğümüz satışı yapıp yapmamakta tamamen
serbesttir. (8714)—2561
Sayın Yolcu;
GÜVEN SAMSUN
4 — Bu işe ait şartnameler 10.— lira bedel mukabilinde müessese veznesinden tedarik olunacaktır.
5 — Bu iş için teklif vermek istiyenler, teklif verme gününden en az 3 gün evvel ^lüessese Umum Müdürlüğünden yeterlik belgesi almalıdırlar.
6—Kapalı zarf usulüne uygun olarak tanzim ve ihzar olunacak teklifler, 11/12/1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 e kadar Müessese binasında toplanacak Satın Alma Komisyonu başkanına makbuz mukabilinde verilecektir. 8722-2564
Yolcu Nakliyat Anbarını bir defa görmek menfaatini! icabıdır Otomobillerimiz son model ve lükstür.
Ankara’dan Hopa’ya
kadar yolcu ve eşya alınır.
Hareket saati her gün muntazaman 8.30 dur.
Her yolculuk ve nakliye işlerinizde yegâne emniyr ve rahatlığın «GÜVEN SAMSUN» Anbarında olacağını unutma.
Adres: Sanayi Cad. Konfor Palas altında No.17. Tel: 16990
Muhtelif malzeme satılacak
Ankara Yollar 4. Bölge Müdürlüğünden:
1 — Bölge sahasındaki hurda müstehlik malzeme, demirbaş takımlar, hesap makineleri ve yol bakım âletleri kapalı zarf usulü ile satılacaktır.
2 — Muhammen bedel 5021,25 (beş bin yirmi bir lira yirmi beş kuruş) lira olup geçici teminatı 377 (üç yüz yetmiş yedi) liradır.
3 — Kapalı zarf arttırması 9/12/1950 cumartesi günü saat 11 de Ellik yolu üzerindeki Bölge Müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. Zarflar saat 10 a kadar komisyona verilmelidir.
4 -- Bu işe ait şartname ve cetveller çalışma saatlerinde Bölge Müdürlüğünde ve malzemeler de tatil günlerinden başka her gün saat 10 — 11.30 arasında Bölge sahasında görülebilir.
5 — Para gibi umumun elinde bulunan şeylerle mühürlen-
miş zarfların ve postadaki gecikmelerin kabul edilmiyeceği, ilgililerin 2490 sayılı kanun ahkâmına uygun olarak müracaatları ilân olunur. (8700)—2559
Sanatoryum proje müsabakası
İşçi Sigortaları Kurumu Genel, Müdürlüğünden:
1 —'Sayın Süreyya İlmen ile eşinin işçi sanatoryomu yapılmak üzere bağışladıkları İstanbul’da Narlı Çiftliği arazisi içinde yapılacak 300 yataklı sanatoryumun avan projesi müsabakaya çıkarılmıştır
2 — Müsabakaya Türk vatandaşı bulunan yüksek mimar, yüksek mühendis, mimar ve mühendisler girebilirler.
3 — İkinci maddedeki durumda olup da müsabakaya katılmak isteyenler bir dilekçe ile müracaat ederek müsabaka şartnamesi ile eklerini Ankarada Bayındır sokak No. 21 deki tşçi Sigortaları Kurumu Genel Müdürlüğünden, İstanbul’da Mahmutpaşa Sururî mahallesi Sultan Mektep sokak 5/7 deki İşçi Sigortaları Kurumu İstanbul Şubesinden (15) lira bedel mukabilinde alabilirler.
4 — Jüri tarafından - seçilecek 3 projeden birinciye 6000 lira, İkinciye 3000 lira, üçüncüye 1500 lira, ayrıca 5 mansiyon beherine 500 lira net olarak verilecektir.
5 — Müsabaka projelerinin 20 Şubat 1951 Salı günü en geç saat 17.30 a kadar Ankarada Bayındır sokak No. 21 dek: İşçi Sigortaları Kurumu Genel Müdürlüğüne teslim edilmiş ojması lâzımdır.
6 — Müsabaka müddeti kesin olup hiç bir suretle uzatıl-
mıyacaktır. (8628)—(2539)
11
Satılık “Pontiac,, otomobil
1949 model yeni vaziyette 2.000 Km. yapmış Radyo ve kaloriferi fevkalâde çalışır vaziyette, 4 kapılı.
İş saatlerinde İktisadî İşbirliğinde, Atatürk Bul. No. Bay Said’o müracaat.
28/11711950
TRAKTÖR SAHİBLERİNİN NAZARI DİKKATİNE :
(Adana'de yeni açılpn TÜRK İNTER MAKİNELERİ A. O. servis atelyesi)
Adana'da açılan tamir vc servis atölyemizde fabrikamız mütehassısı tarafından Trak vo Makine bakım kurslarına başlamış bulunuyoruz. Traktör sahiplerinin bu fırsattan istifade etmelerini tavsiye ederiz.
Maden Tetkik ve Arama Ens-memurları biriktirme vo Derneği Başkanlığından: iğimiz yönetim kurulunu te$kî| eden üyelerden bazılarının dernekten ayrılmaları hase6iylc yö-ıetim kurulunun yenilenme^ ve bunun temini için de Dernek genel kurulunun 12.121950 sal» günü saat 11 de Enstitü binasında toplantıya çağırılması kararlaştırılmıştır. üyelerin toplantıda hazır bulunmaları rica olunur.
Gündem:
1 — Toplantının açılması ve □ma,
— Yâni yönetim kurulu için üç yedek üye seçilmesi.
Satılık mükemmel bir matbaa
Büyük boy otomatik iki baskı makinesile, İntertipe yazı dizme makinesinden ve otomatik pedalla yazı ve çizgi takımlarından mürekkep, mükemmel ve işler bir vaziyette satılıktır. Talip o-lanların Zafer Gazetesi Müdürlüğüne müracaatları.
Ankara yollar 4. bölge müdürlüğünden
Yol Silindiri satılacak
1 — 33 adet muhtelif marka hurda yol silindiri kapalı zarf usulü ile satılacaktır.
2 — Kapalı zarf arttrması 12/12/1950 salı günü saat 15.30 da Etlik yolu üzerindeki Bölge Müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Zarfların saat 15.30 a kadar komisyona verilmesi lâzımdır. Pars gibi umumun elinde bulunan şeylerle mühürlü zarflar kabul edilmez.
4 — Muhammen bedel 14.450.00 (ondört bin dörtyüz elli) lira olup geçici teminat 1084 (bin seksen dört) liradır.
Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğü
Ödevlinin adı ve soyadı
Adresi
5 — Şartname ve cetveller çalışma saatlerinde Bölge Müdürlüğünde; silindirler tatil günleri hariç her gün saat 10-11.30 arasında Bölge Müdürlüğü sahasında görülebilir.
6 — 2490 sayılı kanunun ahkâmına uyularak müracaat o-lunması vc postada vukua gelecek gecikmelerin kabul edilemi-veceği ilân olunur. (8736) 2578
Nakliyat yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Diyarbakır Bölge Müdürlüğünden:
1 — Urfa ambarımızda mevcut Ofisimize ait hububat, bakliyat ve sair maddelerden 6000 tonun Akçakale’ye taşınması işi açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 15.12.1950 tarihine rastlıyan cuma günü saat 15.00 de Diyarbakır Bölge Müdürlüğü binasında teşekkül edecek hususî komisyon önünde yapılacaktır.
3 — İstekli kimselerin 6000 lira geçici teminatlarını eksiltme saatinden bir saat önceye kadar Ofis veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzlariyle komisyona başvurmaları lâzımdır.
4 — Bu işe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları beş lira karşılığında Diyarbakır, İstanbul, Ankara ve Konya Bölge Müdürlüğünden, Urfa ambarından temin edilebilir. (8550)—2509
Mihriye Özdemiı-Ahmet Gölcük Hafıza Gölcük Havva Ünlü Ahmet Ünlü Keziban Ünlü Sabahat Ünlü Sırma Ünlü Tahsin Yağcı Şükrü Çavdar Hacer Deveci Ali Deveci İbrahim Deveci Mevlût Deveci Keziban Deveci Ayşe Deveci Fatma Deveci Osman Ada Yakup Ada Yusuf Ada Anakadın Ada Emine Akbaba Battal Karakuş İsa Karakuş Halil Karakuş Suna Karakuş Anakız Kerse Alâcddin Kerse Ahmet Kerse Bayram Kerse Tahsin Kerse Emiıe Kerse Göğüş Kerse Mehmet Kılıç Gögüş Kılıç Ayşe Dudu Kılıç Fatma Kılıç Yusuf Erdoğan Azime Erdoğan Emine Erdoğan Sefer Polat. Cemal Polat Mehmet Polat Mehmet Yalçın M. Mehri Yalçın Hüseyin Yalçın Hacer Yalçın Fatma Büyükbalcı Ayşe Büyükbalcı Mustafa Büyükbalcı Osman Büyükbalcı Zelilıa Ünal Necip Satılmış Kemal Satılmış Ilasan Satılmış Ali Yuıtseven Ayşe Yurtseven Fikret Bayur
Demir malzeme montajı yaptırılacaktır
Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletme Mücsscse-sinden:
1 — Müessese sahasına kurulacak olan buhar kazanının ve binasının çelik taşıyıcıları ve sair akşamına ait takriben 100 topluk demir malzemenin montaj işi kapalı zarf usulü ile ihale edilecektir.
2 — Montajın muhammen bedeli 15.000.— liradır.
3 — Teklif bedeli üzerinden yüzde 7.5 nisbetinde geçici teminat verilecektir.
Yakupabtal köyü Yakupabtal köyü Yakupabtal köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Hasanoğlan köyü Hasanoğlan köyü Yeşildcre köyü Ycşilderc köyü Yeşildere; köyü Yeşildere köyü Yeşildere köyü Yeşildere köyü Yeşildere köyü Hacılar köyü İlacılar köyü Hacılar köyü Hacılar köyü İlacılar köyü Kuşçuali köyü Kuşçuali köyü Kuşçuali köyü Kuşçuali köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ, köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Elmadağ köyü Karaca Haşan köyü Karaca Haşan köyü Karaca Haşan T ’ ” incek köyü Incek köyü tncek köyü Fethiye köyü Fethiye köyü Fethiye köyü Fethiye köyü Yavrucuk köyü Yavrucuk köyü Yavrucuk köyü Yavrucak köyü Yavrucak köyü Dikmen köyü Dikmen köyü Dikmen köyü Çubuk İlçesi — Sirkeli Bucağı Çubuk İlçesi — Taşpınar köyü Büyük Çamlıca caddesi No: 28 İstanbul Büyük Çamlıca caddesi No: 28 İstanbul Kurtuluş»mahallesi Damar sokak No. 6 — Ankara İsmetpaşa mahallesi Uzun Yol No. 11/13 — Ankara Kayabaşı mahallesi Başkaya sokak No. 21 — Ankara Kerampir, Commune de Bohars (Finistere) Fontainebleau, Boulevard Magi-not No. 2 Atpazarında Manifaturacı Tüccarı — Ankara Atpazarıfida manifaturacı Mustafa nezdindc.
Doğanbey' mahallesi Kırkız sokak Nö.'8/10 — Ankara Bahriye caddesi Şekerci Bakkal So. No. 27 — Kadıköy - İstanbul __....o._ Fatih - Fevzi paşa caddesi No-
g5
797 ve muaddel 1836 sayılı veraset ve intikal vergisi ve 4040 numaralı fevkalâde zam kanunlaı-iyle alınan veraset ve fevkalâde zam vergilerine ve 5432 sayılı vergi usul kanununun 323, 330 ve 334 üncü maddeleri gereğince usulsüzlük ve kusur cezasına tâbi tutulmuş olan yukarıda adı vo soyadı ile bilinen adresleri yazılı mükellefler adıeserinde yapılan araştırmalarda bulunamamıştır. İşbu ilân yapıldığı tarihten ba şlıyarak bir ay içinde Denizciler caddesindekiYeğen bey Vergi Da iresi Müdürlüğüne bizzat veya bilvekâle müracaat etmeleri veyahut taahhütlü mektup veya telle adreslerini bildirmeleri ve bu suretle adıcs bildirenlere süre ile kayıtlı resmî tebliğ yapılacağı bir aylık süre zarfında bulundukları yeri bildirmeyenler veya müracaat etmeyenler adına salınmış bulunan vergiler hakkında tebliğin yapılmış sayılacağı Hân olunur. (8807)
Necdet Bayur
İlhan Tekgül
Ayşe Çinar
Osman Fidan
General du Gıest de Villeneuve
Madame Ilouette Declare
Mustafa Mermerci
Sebahat Sungur
Faik Mermerci
Sebahat Mermerci
Sabiıe Hekimgil
Comments (0)