KUR UÇ
•l
* )
•1
f
Onuncu tu
No. 321lı
ATİSİ rb HERDB
■1PILİ
•M
Idar»: NuruoMnMüy* Me H edrtel: .YKNİ BABAVt tRTANBVL Telefon: B0W»
• w
i
e
9 J
Yıllardanberi beklenen hayırlı bir teşebbüs
mekliler arasında
1
Pazartesi 2© MART
■ IMS
10
1
S
&
u-
&
d d t d
\Y
d
Amerika 20 bin Yedek Subayın terhisini geri bıraktı» Bir Nisandan itibaren harbj malzemesi ihracı kontrole tâbi tutulacak
Fransa da, Kuzey Afrikada hava kuvvetleri fahşid ediyor Amerikan sahillerinde görülen
Hart içinde Bahriye Nazarı olan Forp»*f«lt bir kahramana mükâfatım verirken...
Seçim
propagandası
★
Partiler, boğuşmaya girişmeden evvel siyasi sahayı tenıialemeli re mücadele alanını hatırlamalıdırlar. Yoksa bu maç halkın ve geniş kitlelerin hiç ilgisini çekmez.
Sa- r
I
meçhul denizaltı için aramalar
Vaşiııgton 28 (A.A.)
vunma Bakenı James Forrestal I r milletin asken hazırlanma programım Başkan Tnıman’a sunmuştur. Bu programda haro strateji plânlarında son zamanlarda muhtar bir sınıf mahiyetini alan Amerikan havacılığının rolü belirtilmektedir. For-restal'in projesine göre, «stratejik bombardımanlar* yalnız hava kuvvetleri tara tandan yapılacak, bahriye, hava birlikleri ise deniz harekâtı esnasında kendilerine düşen rolü oynamak la iktifa edeceklerdir.
Fon-estal plânı, muhtelif sınıflar arasındaki rekabetin millî savunmanın kuvvetini dağıttığından şikâyet eden paı lâmen to üyelerini tatmin için geçen-
( Devamı S a., S: Sil., 3 de)
iz •• p 1 • •
Koprulu ruad için okunan medhiye!.
J ismi seçimler için, iki propagandaya bulunuyorlar. | Genel Başkan
parti de başlamış
Malh Partisi vekili Hilmi I ran esasen bir buçuk aydanberi, kasaba kasaba dolaşarak. Parti lehine raim lama k tadır. Bugün ile Başbakan Haşan Saka Erziucaııa hareket etmiştir. Burada, halkı Parti lehine ikna ve imale etmeğe çalı-1 şacağı muhakkaktır. Fakat ErzincanlIların kııru lâflara ve par, lak vaidlere inanacaklarını san-1 inak çok ^atdlüik olıır. Çünkıi rivaı etler -abih ise sekiz küsur jd evvel Erzincanııı uğradığı nıûdhiş zelzele felaketi üzerine Huııanu Kralı tarafından bir jantım olarak gönderilen keresteler hu kasalaanın imârına sar-folunman ış ve Saraçoğlu Şükrü mahallelinin kurulmasına tahsis edilmiş., ve bîçare Erzincan barak bir halde bırakılmış... Iienıokratlar bu nıes’cleyi Meclis aohnca bahis mevzuu edeceklermiş. Yabancı bir memleket tarafından musibete uğrayan bir kitle; v yapılan yardımın bile mahallîne sarfolunnıı-yarak suiistimal edilmesi cidden inşam ve bir idareyi kızarla-1 eak bir hâdisedir... Bugün yurd-' «iaşlar ellerinden geldiği kadar felâkete uğrıyan sahadaki \a-ta.ndaşlara yardıma koşmuşlardı. Anlaşılan bütıin bu çırp)n-l malar boşa, gitmiş ve yardımlar maJıalliue sorfolunınamıştır.
Bu kadar ağır bir hareketin yapılacağına birdenbire imkân vermek İhtimali olmuyor, insan bu derece kötü bir hareketin bir kabineden sâdır olabileceğine İnanmak istemiyor; anıma Sa-tûMjıln Başbakanken Saraçoğlu mahallesi de kurulmak İstenince, hazır malzeme de Kumanyadan gelmiş bulununca bu kadar kolaylıktan faydalanmamağa dostlar kıyamamış oiahllirJer ve bu hal eski Başbakanın gidişine üe hiç aykırı gelmez. Bu bahis hakikaten ve cidden derinleştirmeğe değer. Şayed bıı kadar havsala yakıcı bir hareket yapılmışsa behemehal nıes’ullerin vakasına yapışmak ve başta ch-kl Başbakam sîgaya çekmek lâzımdır Yoksa bu defa da, Atıf (Devamı Sa 3. SU e de/
Kadırgada dün yapılan D.P. toplantısında bir genel kurul hadimi dedi ki:
«Köprülü dünyanın pek iyi tanıdıpı. milletin gözbebeği, değerli bir ilim adamıdır.. Şahsında topianan asalet ise bir tarihdir»
D. P. KuırJc&pı ilçem, Kadırga ocağı, dtin saat 15 de, bir toplan- 5* ti tertib rLmi^tir. İlçe idare hıye-tinden Ihsan Yucdoğlu^ güniin hâ-dim-len etrafında baaı açıklamalar da 1 »it'anarak; üyelerin, muhtelif suallerini r, VFplundııımş ve sun- '• lari söylemiştir:' - 'j
•’r— I\ P. nin kuruluşundan ön-ce-tıildiğmiz gibi; memleketimiz- | de ve milletimiz üzerinde bir (züm • (D^ûmı)’(7 , 5; Sû . 1 aet
Ingiltere Bahriyesi
logıl z denizaltı kolunu
• nkişaf ettirmek için gayret sarfedıiiyor
Londr;.: 28 -AA.» — Nefenin De oizcllik ... 1 : rlrj Şunları yazmak
tadır.-
Inglh o. ı . ınm.sınm denizaltı ko iuu'.i İlık.-af ettirmek üzere Amiral İlk dair^Kİnln şarfettigl gayretler gerek burada, gerekse yabancı nıem ]ı-kerit-r'l‘ k! denizcilik mahfillerini her gi... biniz daha fa/la ilgilen dlrm( kt)(l;r Bu konuda hâlen Ai D^ı oznı Sa , 5; S)i., l det
eskilik ve yenilik farkı kaldırılıyo
Hazırlanan tasarıda eski emeklilerin de yenilerle aynı maaşı almaları sağlandı
Tasarıda bilhassa malûllerin durumu kurtarılıyor
i
Fuad Köprülü
Bir
| Dörtlerin
1 Berlindie buluşmaları muhtemel
i ——o------
( Bu toplantıda yeni bir l harbe m£ri olacak bir ' plân hanriacacArfmı,
Londra. 28 (A A ) - Bunday Graphle ) gazelmnin siyasi Dtuıhar ririne göre. İngiltere. Aır.enaa ve Sovyet Rusya Bu-şbakanlan yeni bir harbe rr.ânj olacak plâıu hazırlamak üzere hazArar. ayında Berllnde toplanacaklardır.
Gazete. TnınMuı ve AUleenln bu top’antj İçin Brrlini tercih edecek lerlrü, halbuki Stahnin Rusyacia gö riişmea istey e. •rgmj belirtmektedir.
Sunday Grnphic. Ruayaıun Batı Ayrupt ■(rfTnle^i4grir'ir birle, t;v) sine dair olan pıAnıariA -erkcdii meşini isteyeceğini, İngiliz ve Ame rikan Barbakanlarının İse Rusya dan arazi İşteşlerinden vazgeçme sin! talep ederrklerinl Dâve etmek ' tecÜF,
Merhum Maliye Bakanı Ha ll(1 Nazmi
Ankara, 28 (Hususi) — Bütün memurları ve emeklileri yakından ilgilendiren emeklilik tasarısının hazırlıkları sona ermiştir. Tasan evvelce Maliye Bakanlığınca hazırlanmış, sonra teşkil edilen Bakanlıklar arası komisyon tarafından gözden geçirilerek gerekli rötuşlar yapılmıştır. Rötuşlar son şeklini almış olan tasanda memurun hakları korunmakta ve bilhassa Malûllerin durumu kurtarılmak tadır. Tasarı- aki diğer bir önem lı nokta da. jillardanberi bir şikâyet mevzuu olan eski emeklilik meselesinin tamamen bertaraf edilmiş olmasıdır. Eski e-
nivklilerin de yenilerle ayni ma- Yeni Maliye Bakanı Şevket
• Deva'm Sa., 3 Sil., 6 da/ Adatan
( • • 9 •- ♦ • •f-
İZM İRDE TENEKE FABRİKASI AÇILDI
• -
Ticaret Bakanının petrol nutku
İl Kongresi
Finlandiya — Rusya aniaşmasb imzalanmak üzere...
Moskova 28 (AP) — Moskova-daki siyasî görmekler, Fin - Sovyet paktı konugnıalannm hafta oıİMBinda bir sonuca bağlanacağını tHhkki ediyorlar.
Böyle bir kehanette bulunulma sının sebeblerinden biri. Diriğleri Bökem ve Bayan Molotof tarafından Sah günü ahgamı Mauno Pek-kala rafine verilet ( h resmî kabul i(*in*ı»a2.ar eabahı çıkarılan davet iyelerdir.
Bn Çf^gid n ’-n’ıî kabuller pakt inısteJanmaga hazır bir dunıma ge llno R.ho: uy.. Bulgaristan ve Maca Hatan la yapılan görülmeler »onunda dn vv/kubulmuktu.
kaç gündür gayet ılık giden havalardan sonra dün şehrimizde kar yağdı
Birkaç gündür gayet ılık giden havalar aon iki gün içinde birdenbire soğumuş, hele dünkü pazar günü fasılalarla kar Öahi serpiştirmiştir
Maı t |)en(.'ereden baktın!-,, kazma kürek yaktırır! yohında-k alalaı sözünün doğruluğunu
isbat etmek istiyormuş gibi mart ayı tam vedâ ederken dün «iki bjr |M)yraz esiyor ve Igerçekter pen(?ıetlen baktın-yordu.
Maamafih r«; de olsa ne kadar hırçınlık et.ee bahar yaklaş
Devomı Sa , 5 Sil.,'7 de/
• 9
(Yazışı $ üncü
Ynkniida
ııieçfAD heyecanlı hlr gürünü^
Bakana göre gaz yağındaki tahdidat tenekesizlikten ileri gelmekte imiş!..
mum müdür Turhan, Kısa bir konuşmada bıüunarak bu tesirlerin açılmasını Bakandan rica etmiştir. Bunu müteakip başkan, ofisin hız metlerini belirten, bir hitabe İle şe ridi kesmiştir.
Bu töreni müteakib, Bakan Mah (Deıamı Sa., 5; Sü., 7 ĞtJ
İzmir: 28 (AA,) — Ticaret Baka nı Mahnıud Nenim Güm'vüz.alp. bugün saat 11.30 da Ticaret Bakanlı gına bağlı petrol ofisi tarafından Turanda yeni inşa edilen akaryakıt tesisledir teneke fabrikasının açılış töreninde hazır gulu’nmuştut,
ilk önce petrol ofis namına u-
Italyanın Rusya için ehemmiyeti
Bir İngiliz gazetesi: “İtalya düşerse Fransa da düşer ve Fransı düşünce de Batı Avrupanın işi bitmiş olurn diyor.
şer ve Fıausa düşünce de Batı Av nıpanın işi birmiş demektir.
Komünist beşinci kolunun Itol-yada gayet müsait bir muhit bul -muş olduğunu ve bu memleketin ıDetamı Sa_. 5; Sü^ 5 de)
Londra 28, (A.A) - Sunday
Times gazetesi, bugünkü başyazısını İtalya yanmadasııun ideoloji ihtilâfında oynıyacağı role hasretmekte ve cscihnle şunları yazmak tadır:
Rus emperyalizmi ile henüz hür riyetlerini kaybetmemiş olan Avrupa milletlerini karşılasjürau ve her gün biraz-daha had bir hal a-lan ihtilâfta İlk büyük hareket iner kezi İtalya olacaktır.
Ruslar, Italyanın stratejik bakı mından haiz olduğu ehemmiyeti her zanıan müdrik bulunmuşlardır. balya düşerse Frıuısa (hı dii-
Millî Savunma Bakanı Ordunun kudretini belirtti
I I
( Kemal Satır oıuhalafetin\
( raliini izah edigar! " )
Ankara; 28 ı Hususi) C. H. P. 11 kongresi bu sabah toplantısın» devam etmiştir. Toplantıda jmlu» ııan Milli Savuuma Bakam n^phte lif dilekler hakkında izahat ilerdik ten sonra askeri fabrikalardaki !, çi ücretlerinin diğer teşebbüsler» nazaran iyi ve tam bir dlsiplfn a] (Devamı 5ao S; Sü., 7 de)
D. P. Genel idare Kurulu dün de toplandı
Ankara, 28 (Hususî) — Demokrat Paıtl Genel İdare kurulu bugün saat 16 da toplanarak geç vakte kadar çalışmıştır. Toplantıda Afyon Milletvekili Şahin Laçiubı ve Afyon 11 baş-kanının duıumlaıt rnn görüşüldüğü söylenmektedir.
’AKVİMDEN BİR YAPRAK
Bebekle bir taksi denize yuvarlandı
) ----o-------
Araba sulara gömüldü joför boğuldu
Düıı saat 15,45 de goför Nazını Güncy’in İdaresinde bulunan Ali Aksoy’a ait 5109 plâka numaralı Chrysler marka l ir rai i arabası Bebek istikametine gitıftökto iken Rbmelibİson ile Pont^hane arasında direksiyon rotunun kırılma-slyle anî olaıak yoldan çıkarak denize yuvarlannnştır.
Arabanın içinde bulunan mal sahibinin oğlu Osman, otomobil su ya battığı sırada bir tesadüf eseri olarak kurtulmuş, fakat şoförle a-rabaj denize gömülmüştür. Araş -tırmalam devam olunmaktadır.
Hâdiseyi niütealdb Baltalimaıu hnrtahaneaine kaldırılan Osmrmın ı sıhhî durumu düzelmiştir
u son günlerde gazeteler sütunlarını elim bir vak'anın tafsilatına hasrettiler: Bir memuru rar-evi tâbir edi-
;ULUNAY’j
polis (ievu lon gııH bir fuhug-
hanede evin müdavimlerinden birini öl dürmüş. Üşaraya karşı nâımrahıları mu halaza için hayatını feda etmekten çekinmeyen zabıta ıneınurlamnıza karşı o kın takdir ve munabbotinıl bundan evvel yazdığım bir yoııında tebarüz ettirmiştim. Aralarında böyle fuhuşha-no müdavimlerinin de bulunması her ne kadar benim bu meslek orbabına olan takdirkörlığıını sarsmaz ise der bu ıncselc hakkında Amirlerin dikkatini colbotmekligime da mâni olamaz.
Hâdiseyi tahıb odenior vorilen ifa-delerdo polis momıırunun cinayet günü izinli olduğu noktasında biraz ısrar ilo duruyorlar. Gazotoler do cinayetin ehcmmiyotslz bir sobobden ta-hadtiüs eylediğini kuvvotlo belirtiyorlar. Rence bu İki nokta tamamen çürüktür.
Polis memuru izinli olamaz; bolkl yalnız muayyen bjr gün çalışmayabf-
lir... Fakat polis daima polistir. Mt-iûn olduğunu kabul etsek dahi bu I-zln ona bir randevu ovlne gitnuık hak-kın» vermez, çün • kü, prensip İtibari-ahlâksızlıklarla bir adam me-fuhıışhane kapı*
le
eden
daima mücadele zuniyot hayatında bir sına çnlamaz.
Cinayet ise, bazılarının dedikleri gibi - pok ehemmiyetsiz bir sobebdert * rahaddüs tylememiştlr. Bir polis memurunun randevu evine gitmesinden daha ehemmiyetli ne olabilir ki?
Bizde, son zamanda pok sakat bir zihniyet var; kocasına ihanet etmiş, «aman» » ile yaşayan bir kadın hakkında; vAilesinin şerefini pamfil ot-miş bir mahlûk. Görüşülmego değmez!» gibi bir hüküm vârid değil. «E-fendim, (ahvâf-ı-husıısiye) sİ bizo aid değil. Hor koyun kendi bacağından a-sılır.» diyoruz ve göne do onunla görüşüyoruz.
Bâzı vaziyotlcrde (ahvâl-ı-hususl-ye), insanın mesleki hayatına tesir e-der. Zaten öylo (ahvâM-ıımûnüye) /Lütfen tayfayı çevirinin
SAYFA:3
*
5
Yazan: Profesör Kenan Öner
— 2» —
Demokrat Partinin seçime igtirâk beyannamesile sinirleri gerilen jnuhterem Tanin’in daha muhterem başyazarı ezberden bildiği demagoji ilmini bütila celadet ve inceliklerile tatbik ediyor, ara sıra vicdanına indirdiğim şamarlarla kendine gelse de biraz sonra yiDe kahramanlığa başlıyordu. Bilhassa Vakit gazetesinin ebedi mebus namzedi ile kardeş yazarı, erişemedikleri noksan varlıklarile, hükümet partisinin elinde" kalan, gördükleri ve görecekleri liyakatsiz nimetlerin fü-Sünkâr vahimeleri karşısında sersemleyen doymaz hırslarile her gün bana çatmakla destekleme muahedesine sadakatlerini isbata yelte -nirken, sürümlerinin azala azala sıfıra inmesine de ehemmiyet verini-ferek, belki de beni cevaba icbar suretile sürüm arttıracağı vehmine kapılarak donduracak kadar soğuk alaylarla milletin vicdanını çimdikliyor, fakat bunu yapmak için döktüğü terlerin kokusu ile tiksintiden başka bir tesir yapamıyordu.
Yine bu sıralarda Halk Partisinin İstanbul başkanlığına bir avukat arkadaş getirildi. Bu arkadaş Baroda partisinin mümessilliği vazifesini senelerce görmüş, eski bir emekdar olmakla beraber bu işin başına geçse de tekmil kanunları hiçe saymaktan başka meziyyet göa-teremiyen bir partinin başında, aldığı kanun ve hukuk terbiyesinin iti.vadlarile böyle haksız ve kanunsuz yollarda muvaffakiyeti pek şüpheli görülüyordu.
Her gün ilçelerden gelen raporlar îstanbuldaki seçimi Halkçılar hesabına idareye memur edilen mebus eskilerinden oraya gelen, köylere gidenlerin neler yaptığını, köylüleri kapısı kapanmış yerlerde toplayarak halkı nasıl Demokratlar aleyhine kışkırttıklarını, ne gibi is-nadlarda bulunduklarını, taraftar kazanmak için neler vâdettiklerini, hükümet teşkilâtından nasıl müzaheret gördüklerini, hattâ yüz verenlere aşçı dükkânlarında yemek yedirmek için neler yaptıklarını bildiriyor, verdikleri ikram bonolarından da numuneler gönderiyordu. En ziyade faaliyet ve tazyiklere de Çatalca, Silivri, Kartal, Şile, Beykoz ve Sarıyer knzalaranın köylüleri manız kalıyor, en fazla gayret te Üs-tündağ ile, Karamürselin, şehir içinde de Gelenbeg ve arkadaşlarının eserleri şeklinde göze batıyor, hepsinin üstünde de Îstanbuldaki yeflerini unutacak kadar partisine sadakat gösteren încedayı’nm ret i anlaşılıyordu.
Bunların köylerde dolaştıklarını haber alınca ben de vakit
inağa çare arayarak peşlerini takip ediyor, halkla ve partililerle temasa geçerek bozulan imanları iade etmeğe, lüzumu kadar teşcie uğraşıyor, hattâ hazan valinin iki sene evvel yapılarak tamire muhtaç hale gelmiş yollarla eskimiş mekteplerin küşad resmini yapmak bahanesile beni takip ettiğini görüyordum.
İstanbul, Haziran sonlarile Temmuz başlarken böyle bir hâle geldiği gibi bu vilâyet haricindeki illerde de bunun eşi, hattâ bunlardan fâzla iftira ve tazyiklerin devam ettiğini okuduğumu* gazetelerle öğreniyorduk.
Ulus gazetesi de her nüshasında Demokrat Partiden istifalar icad îderek bu partinin güvenilir birşey’ olmadığını, memlekete işaaya çalışıyor, hele Istanbulun kulak tırmalayan Tanin’i, zâfımızı zihninde tasarladığı delillerle isbata uğraşıyor, fevkalâde mesaisinden dolayı Ulııs muharrirliğine irtika eden çifte bacanaklardan biri de kendini Efendilerine beğendirmekle vakit geçiriyordu. Biz, onlar nazarında vatan haini, şeriat budalası, Rus ajanı, hasılı milletin vicdanını bulandıracak ne varsa o idik.
Onların hücum taktiğini teşkil eden bu iftira ve tezyifler yanında bir de monoton müdafaa silâhlan vardı. Bu Efendiler sıkıştıkları zaman memlekette olup biten ne kadar iyi şey varsa, müdafaa cidalinin şehametine kadar, millete hiç hisse ayırmadan kendi muvaffaki -yetlerinden biri olarak milletin başına kakmaktan çekinmiyorlar, kemali debdebe ile yapılan fabrikalar, birer ihtikâr yuvası haline sokulduğu halde bunların bacalarından çıkan dumanlarla memlekette Demokrasinin isbatına çalışıyorlar, hattâ muhasımlarııı bir atıfeti olarak harbe girmeyişimizi de Halk Partisinin alacak hesabına bir kâr olarak geçiriyorlardı.
Halbu ki, millet, hükümet partisindeki iktidarın kendisine mi, yoksa hısım akraba ile dostlardan vücuda gelen bir zümreye mi, fayda temin edebileceğini bir türlü tayin edemiyordu. Hükümetimiz devlet teşkilâtına dahil eşhası muhasebeye davet salâhiyetini Meclisten almakla ferdleri istilâya başlayan seyyiatın hükümet işlerinde rolü olanlara bile sirayet etmiş bulunduğunu itirafdan başka bir şey yapmış değildi. Fakat bu kanun çıkalı aylar geçtiği halde mak cesaretini bir türlü gösteremiyordu.
Evet, ben de çekinmeden itiraf edeyim ki, istiklâl yan Cumhuriyet devrinde asırlara sığmayacak eserler
dik. BU kısa sayılır zaman içinde dcmiryollarımız uzamış, fabrika ve gemilerimiz artmış, şimdiden hayırlı olup olmadığı bilinmeyen, daha bir çok şoyler yapılmıştır. Bu bir hakikat olsa da bir memlekette hattâ milyonlarca fabrika bacasının yükselmesi veya kilometrc-lerle demiryolları döşenmesile o memlekette Demokrasinin vücudu mu isbat edilmiş olurdu?.. Bence ilk umumî lıarbde bulunmayan bir kaç İktisadî müessesenin son cihan savaşında meydana gelmiş olması Halk Partisi hesabına bir iftihar sebebi teşkil ettiği! kadar ve lâakal o kadar beceriksizliğin de aşikâr bir tezahüründen başka bir şey olamazdı;
Filhakika birinci umumî lıarbde ne idik, İkincisinde ne olduk? Bunu vicdanımıza sorarsak biraz da kendimizi hicaba mecbur bir balda görürüz. Hakikaten ilk cidalde bıı kadar gemilerimiz, şömendöferle-rimiz yoktu. Bu kadar endüstri taslaklarına mâlik değildik. Fakat evrakı nakdiyemiz böyle milyonlara çıkmadığı gibi iştira kıymeti de yine böyle üç kuruşa inmemiştiı O zamanlar denizler, aşağı yııkan İtilâf devletlerinin hakimi jet ve mürakabesi altına girmiş, bir abloka her tarafımızı sarmıştı. Nüfusumuz otuz milyonu da lanmız şimdikinin, şüphesiz iki mislini aşıyordu.
Ruslar, îhgilizler, Frausızlur, îtalyanlar. Elenler kadar da Amerikalılar'la harb halinde idik. Tâ Mısır liçya ve KafkaBİara kadar boğuşup duruyorduk.
(Devamı var)
Mek-gay-
bul •
tatbike yanaş-
harbile başla-vücuda getir-
geçiyor, toprak-
ve bir dereceye hududundan Ga-
(Uaştarafı 1 incide) vardır ki, (ahvâl-ı-hususiye) nin ona müessir olmamasına imkan yoktur.
Meselâ, herhangi bir yurddaş - o-lur a - meyhanede kafayı adamakıllı tiitsülese, ondan sonra sokağa çıkıp bir nâra atsa, yahud sarhoşluktan sokak ortasında uzanıp yatsa... görenler «zavallı bedınest!» der geçerler. Hattâ bazıları, hoş bile görürler.
Fakat bu hareket, bir beldenin re’-sen âmiri bulunan adamdan sâdir olsa, halkın - haklı olarak - tâ‘n-u-teşnl İne mâruz kalır; herkesin söylemediği kalmaz.
Bir vali, bir kaymakam, bir hâkim, bir emniyet âmiri, hattâ bir emniyet memuru, hürriyetlerine tamamen sahih adamlar değildirler; onlar kendilerinden ziyade mensub oldukları mesleğe aiddirler, onun esiridirler.
Biz, eskidenbori polisi iffet ve ismetin nigchbânı olarak tanıdık. Polis yalnız hırsız kovalamakla mükellef
değildır; ayni zamanda ınantlki ola -I rak umumi ahlâki muhafazaya ıneınur-1 dur. i
Bu itibarla bir polis memuru bir. meyhanede işru-nuş ettikten sonra bir randevu evine gidip orada halkın ırzını, hayatını, malını muhafaza İçin1 beline takılan tabançayı çekip «dan!»1 diye bir zamparayı vurması affolunurI suçlardan değildir. j
Şehrin umumi hayatında bu gibi vukuata biraz sık rastlıyoruz.
Zabıta âmirlerinin maiyetlerindeki memurlara ahlâk meselesi hakkında biraz kuvvetli telkinlerde bulunmaları lâzımdır. Hattâ haberleri olmadan hayatı hususlyeleri hakkında tahkikat yaparak, ayakları sürçmek tehlikesine mâruz kalanları kadifo eldivenli bir çolik elle doğru yola çekmeleri i-cabeder. Bu takayyüdün bundan sonrası için İhmal edilmemesinin istikbal bakımından ehemmiyeti olacağına eminiz-
r-
o k U Y C ClT
»İYOR kİ
Danıştay kararını bekleyen bir emekli muhafaza memuru
Trakya Gümrük Muhafaza Müdürlüğüne bağlı Nasulı bey Gümrük Muhafaza Kısım Amirliğinden Emekli Sairn ' Uğur imzaslle aldığımız mektupta şöyle deniliyor:
— Ben, memurin kanunu hilâfına suçsuz olarak vc bu muameleye hak edecek hiç bir iş yapmadığımdan da hak sız olarak emekliye ayrıldım. Bu suretle haksız, muamele gören yalnız bmı değilim.
1920 sayılı muhafaza teşkilâtı kanununa atfen müddetini ikmal etmeden vakitsiz olarak, inzibat komisyonu kararı dahi olmaksızın, bir ■çok meslekdaşlar emekliye ay rılınıştır. Haklarını arayama-yan bu zavallı memurlar da yuvaları yıkılmak surctile perişan olmuşlardır. Haklarını arayan bazı memurlar da Yüksek Devlet. Şııramızca vazifelerine iade edilmişlerdir. 945 de İstanbul mıııtaka â-mirliğini fevkalâde idare e-den, dürüstlüğü ile tanınmış rahmetli arkadaşımız, birinci sınıf nııntaka âmiri Mahir Özçetin de o zaman Boğazba-şınu atılmış, daha sonra Üsküdar kısmı amirliği yerindo tecziye surotile tavzif edilmiş, bununla da iktifa edil* nıiyenek. baş müdüriyet inzibat komisyonuna verilmiş, fakat komisyonda hak kazanmış, bu sefer Van muhafaza müdür vekâletine tayin olunmuş, tekrar hakkım araması neticesinde Mersin muhafaza müdürlüğüne asaleteu* tâyini yapılmıştı. Bunu, hakkını arayanlara ve işden u-zaklaşt intanlardan birinin
hakkını nasıl aldığına bir misâl olarak gösteriyorum.
Ben de yüksek Danişta.vın âdil kararını bekleyenlerdenim. Bu haksız muamelelerden, gümrük muhafaza baş miidürü Hamal Tığreli mes’-uldiir, kanaatini taşıyorum. Başmüdür, Diyarbakır Millet vekili İhsan Tiğrelin biraderidir. DiyarbakIrlIları bula le tirtmek benim vakitsiz
İstan-kendl maiyetine ge-istemiş olacak ki, gibi bazı memurlar emekliye ayrılmıştır.
*
Muhabere
* Alııned Türkozan (Halkın Dili gazetesi - Bursa) -Bahsettiğiniz yazı 1 Mart 948 de 4 üncü sahifede çıktı. Stajyerler halikındaki yazı önce diğer bazı sabah gazetelerinde intişar ettiğinden aktüalitesini kaybettiği mü-lâha/asile konmadı.
Hüsnü Yurtçu (Fatih İtfaiye Gad. No, 27) - İhbar mahiyetinde olan mektubunuzu neşre imkân görülememiştir. İsterseniz, bu malûmatı, o memurun üst makamına bildirebilirsiniz.
’H S ABAH\
)
— İkinci grup Mecliste idi. Ondan sonra mevcudiyeti yoktu. Grup nâmına Kara Kemalle temasa gelmedik.
— Kara Kemalle siyasî temasta bulunmadınız mı?
— Hayır eefndim, para meselesi için görüşmüştük.
— Meclis dağılmazdan evvel Nail beyin evinde Kara Kemalle görüşüp îttihadcılarla birlikte intihabat istemişsiniz.
— Efendim ikinci grup intihabat! serbest olarak esas ittihaz etmiştir. Bu cihet biruıci grupça da malûmdur, binaenaleyh diğer kuvvetlerle teşriki mesaisine imkân yoktur.
— Demek Nail bey ile evinde oturmadınız?
— Zaman geçmişti»', hâtırla-mıyorum. Belki görüşmüşüz-dür.
(Nail bey mahkeme nuzuru? na getirildi. Bu cihet kendisi -ne tekrar soruldu.)
Nail bey — Efendir.» nerede Rörüşüldüğiinü iyi hâtırlamıyo-rıım. thtimal Saman Pazarındaki evde, yahud başka bir yer de olduğunu bilmiyorum. Yalnız konuşuldu İntihabat etrafında müzakere edildi.
Reis siniz?
— Bendeniz bu müzakerede fikir ve mütalâa serdetmedim.
Reis — Efendim bunda blr-
(Vâsıf beye) ne der
Posta memurlarının
ba y r am ücretler i
948 yılının dördüncü ayma gireceğimiz bugünlerde 947 yılı hesablannın tedkiki hâlâ sona erdirilememiş...
mamıza rağmen, formalitelerin çok luğu sebeblle, henüz, düyundan ilgi 11 ödenek temin olunamamış, alâka lılar geçen yıl hesaplarının tetkiki nl sona erdlremoınişlcrdlr, Aııkuradan gelen haberleden tetkikin ancak mayıs ayında mamlanecnğı ve memurların meşru haklarının zamanından
klz ay sonra tevzi edileceği anlaşıl maktadır,
Mağdur vaziyette plan binlerce memur, bu hesap tetkiklerinin bir an evvel bitirilmesi ve haklarının artık verilmesi lâzım geldiği kana atindedirler,
P. T. T- memurlarının la alt 3 aylık fazla mesai verilmediği gibi bu yılın cak bir aylık fazla mesaî tediye edilmiştir,
İstanbul P. T. T. Bölge Başmüdürlüğü nııntakasında vazifeli olan posta memurlarının Şeker Bayramı, Kurban Bayramı ve Cumhuriyet Bayramlarına alt kanuni tatil ücretleri halen ödenmemiş bulunmaktadır,
Her yıl zamanında istihkak sahip lerine verilen bu fazla mesai ücret lerinin, bu yıl aradan beş ay geçmiş olmasına rağmen ödenmemesi, memurları üzmektedir.
Ilglller, 947 yılı ödeneğinin kâfi gelmemesi dolayısile bir kısım me mur ve müstahdemlerin alacakları düyuna kalmış ise de düyun tertl .binden teinin edilecek ödenekten bunlar da tediye olunacaktır- demektedirler.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re 948 yılın m 4 üncü ayına yaklaş
POLİSTE
Bir Jeep, bir taksi ile çarpıştı bir kişi öldü
Dün sabaha karşı Kurtuluş cad. desinde lecl bir otomobil kazası ol muş, içinde Sarandi, Vasll ve Miha lln bulunduğu şoför Mehmed Ali Meç idaresindeki Jeep otomobili sü ratle Sinem köyüne doğru giderken karşı istikametten gelen 1845 plâka numaralı şoför Taceddin idaresin deki taksi ile çarpışmış, müsademe neticesinde Jeepte bulunan Ali, Va sil, ve Mihal hafifçe yaralanmış, a-ğır surette yaralanan Sarandi İse kaldırıldığı Şişli hagtahaneslnde ölmüştür.
Hâdiseyi müteakip adalet dokto ru tarafından muayenesinde Jeep şoforü Mehmed Ali Meçin sarhoş olduğu tesbit edilmiş ve bu suret le, kazaya Mehmed Alinin sebeb ol duğu anlaşılmıştır,
KallT sektesinden 6ldiı
Fatih Yedi Emirler sokağı 22 nu ma ra d a oturan, seyyar komisyoncu Mustafa, Sofular kahvesi önünden geçtiği sırada anî olarak düşmüş ve ölmüştür. Cesedi muayene eden adli doktor, ölümün kalb sektesin den ileri geldiğini tesbit etmiş, mülmesine izin vermiştir.
Taksi şoförlerile mücadele
Son günlerde bazı taksi şoförleri nin, yasak olmasına rağmen, saat lerin bozuk olduğu ileri sürerek, müşteı ilerile pazarlık etmek İstedik leri anlaşılmaktadır,
Emniyet altıncı şube müdürlüğü bu gibi hallferde doğruca 42170 nu maraya telefon ederek takfl numa rası bildirildiği takdirde şikâyeti mahallinde takibe karar vermiştir,
Haydar pahalıların Toplantısı
Haydarpaşa Lisesini bitirenler ce mlyeti tarafından tertip »dilen top lantı , önümüzdeki pazar günü 11 de Lise binasında yapılacak, müte akıbcn birlikte yemek yenilecektir.
• * go
.♦a
bu tabu se
M A 4 RİF T E
geçen yı ücretleri dan an-ücretlerl
Bursa lisesinden yetişenler derneği kuruldu
---------
Şehrimizde tahsil yapan Bursalı gençler, dün sabah saat 10 da Mar mara Lokalinde toplanarak, tasa n halinde bulunan ( Bursa Lisesin den yetişenler» derneğinin tüzüğü üzerinde müzakereler yapmış veu-fak tefek bir İki tâdilden sonra tü züğü olduğu gibi kabul etmişlerdir. Bilâhare yapılan idare heyeti seçi mi neticesinde, Orhan Cemal Fer soğlu dernek başkanlığına rilmiştlr,,
Büyük gayretlerle ortaya ve üyelerine âzâmi yardımı
mak emelinde bulunan dernek, 17 nisanda, Konak salonlarında veril mek Âlzore tertip edeceği «Bursa I-pek Gecesi» nin hazırlıklarına lamış bulunmaktadır,
id Ü TEFE R KİK
geti.
atılan sağla-
Rize çay gecesi neş’eli geçti
baş
Ruell gençlerin evvelki akşam, Konak salonlarında tertiplemiş ol duğu «Rize Çay Gecesi sabaha ka dar neşe içinde geçmiştir. Geceye iş tlrak eden Rize milletvekili Fahri Kurtuluş, gençlerin arzusu üzerine, kısa hır konuşma yapmış ve Komü nizmin tehlikelerini tebarüz ettire rek şunları söylemiştir:
( — Türk gençliği; kampa, canı na, malına ırzına göz diken telıll kenln büyüklüğünü idrâk edecek kabiliyettedir. Ve yine lcabederse. bu tehlikeyi her ne bahasına olursa olsun, kanıl», caniyle bertaraf ede ceğine büyük bir İnanımız vardır.»
Geceye, Müzeyyen 3enar, Hamiyet Yücese» ve Rikkat Uyanık da seslerlle katılmıştır ve Leman Öz-kanm okuduğu şarkılar alâka İle dinlenmiştir.
İzmir İstiklâl Mahkemesinde nel°r «rördüm?
Yazan C» B
A
■ ■ II
ve ıçyuzu
şey yoktur. İntihabat için Kara Kemalle görüşmüş olabilirsiniz?.
— Efendim, eve gittiğimi sa rilı surette hatırlamamakla ne leı görüşüldüğünü, bilmiyorum. Program meselesi üzerinde gö rüşmüş olmaklığımızın imkân ve ihtimali yoktur. Çünkü bizim noktai n^anmız, prensibimiz gayet vâzıhdıi’. Biz serbest ola rak intihabatm icrası esasını kabul etmiştik.
Reis — (Nail beye) nasıl program ?
— întihahata iştirâk için.. O zaman Meclis dağılmıştı; iştirâk edebilmek için Kemal beyle anlaşmak istiyorlardı. înti -babdan sonra bir program yapılır...
Tefrika No. 2 19
— Yâni ikinci grupla birlikte.
— întihabdan sonra Mecliste program, yapılacaktı. Mecliste grup halinde toplanılacaktı.
Kara Vâsıf bey
Kara Vâsıf bey — İkinci gru-pun intlhabata sureti kafiyede kansmamaaına herkesin kendi kendine çalışabileceğine karar vermiştik. Böyle Kemal beyle bir konuşmadan haberdar değilim. Kemal bey birinci grupla anlaşmak yolunu tutmuştur. Hattâ Gâzi Paşa ile görüşmüştür. Mecliste îttihadcılaıdaa tanınan zevat ikinci grupla çalışmış değildir. Ali îhsan beyin elindeki . program. Nail beyin Kafkasyadan getirdikleri program değildir.
— Binnetiee Terakkiperver
w
Sendikalar Birliğinin ilk toplantısı
Birliğe 16 Sendika iştirak ediyor
Şehrimizde faaliyette bulunan 16 Içşl Sendikasının İştira kile kurulan «.İstanbul işçi Sendikaları Birliği , ilk toplantısını dün saat 14 de Emi rıönü Halkevinde yapmıştır.
Sabahaddin Selekin Başkanlığa seçilmesinden sonra, lntlhab edilen bir komisyon büdce tasarısını hazır byana kada.r. söz istıyen bazı sen dlka mensublan dileklerini bildirmişler ve bu arada kdhuşan Istan bul Deniz işçileri Sendikasından Şevket Döndüren Sendikalardan şimdiye kadar İstenilen netice alı namadıgım , sobenin de sendikalar arasında birliğin mevcut olmadığı m belirterek bugün böyle bir birli ğln kurulmasının sendikaların teşekkülü yolunda mühim bir merhale teşkil ettiğini söylemiş ve bü tün işçtlerin dileklerinin, sendikala rın olduğu gibi. Birliğin de siyasi fa aliyetlerden azade bulunması oldu ğunu ilâve ederek sözlerini bitirmiştir,
Bundan sonra komisyonun hazır ladığı budce tasarısı oybirliğile ka bul edilmiş, müteakiben her sen dlkadan iki azanın iştiraki kararlaştırılan Birlik Yönetim ve Dede-tlm kurulları seçilerek toplantıya son verilmiştir, ;
Patrik
M a k s i m o s
İstifasına mu hak kak nazariie bakılıyor
Rum Ortodoks Patriği Maksimos evvelki gün toplanan Een Sinou Meclisine, Patriklikten istifa etme ye karar verdiğini bildirmiştir.
Dün telefonla görüştüğümüz, Fe ner Patrikhanesinden salahiyetli bir zat Maksimosun önümüzdeki günlerde, kati olarak istifasına mu hakkak nazarı ile bakılabileceğini, buna rağmen henüz gerek Sen Sı nod, gerek Patrik, taıafınran veril mlş bir karar bulunmadığını ileri sürmüştür.
Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin çayı
Edebiyat Fakültesi öğrencileri ta rafından tertib edilen çay, evvelki gün Taksim gazinosunda verilmiş, saat 14 ten 19 a kadar süren top!an( tı neşeli geçmiştir.
Teknik Üniversite Profesörlerinden biri nişan aldı
İstanbul Teknik Üniversitesi Pro fesörlerinden François Duscleye Fransız hükümeti tarafından Lej yondonö lınmıştır.
Selçuk
nişam verildiği haber a-
Kız Enstitüsünün resim sergisi
Selçuk Kız Enstitüsünün resim sergisi bugün saat 17 30 da Parmak kapı. Kız Teknik öğretim daimi ser gisl galerisinde açılacaktır,
Bu sergide, Enstitünün 947—948 ders yıhnda resim öğretmeni Medl ha Akarsunun yetiştirdiği öğrenci lerin eserleri teşlıir olunacaktır.
Hepimizin âmin diyeceğimiz bir dua ün görmüş eyyam sttrınüjj muhterem bir hanımefendi o* kuyucum vardır ki; aracıra
beni tahriri ilüfatlarile taltif ederlere Hani, leket kere gim nesi, dün de su satırları aldım. Gün «n a tualitosine pek yakından temas kısımları burada sîzlere sunır kendimi atamadım. Nâçiz haklındaki İltifatlarını müsaadc’^rile, bir kenara bıraktıktan sonra;
« Muhterem • Fıkracı,
«Memleketimizin içine düştüğü cu* kurdan nasıl kurtulacağını düşünmek* ten, bir de Ahmed Enıin’in her du&u söyleyen vatandaş^ komünist damga-silo damgalamasından bozulan sinirlerimi, velev hır parçacık olsun, senin fıkralarınla teskin ediyorum. (9u kısımdaki iltifatları geçiyorum).
cDîişünce ve fikirlerin beni tatmin ediyor fıkracı. 8azan sevmediğim resmiler, beğenmediğim siyasi y ızılar da (Yeni Sabah) a girmiyor değil. Fakat seyrek, hem de mecburi olduğunu anlıyor, sîzleri mazur fio ayo-rum. Ahmcd Emm Yalman’a; gehnce, ona kızıyorum. Bon onun guzeterıliği-ni beğenirdim, harbden evvel pe* güzel yazılarını okurdum. Ne oldu ona, bilmem? Muhakkak direktif aı yor.. Fakat neden bu kadar ileri giıryor? Bir Pa-Siâv tehlikesi tutturmuş gidiyor.,..
uCiddi Sir tehîıke, hem de sırf kendimize aid bir bir tehlike belirirse, kepimiz hiç düşünmeden, hem de bıfâ menfaat, kendimizi feda edonz. Amma şunun, bunun bar tak asırlık pts, muhteris siyaseti için değil; Ah sîzinle karşıkarşıya konuşmayı no kadar, isterim, ler var... yazmaktı, tum.
«Kenan da kömür meselesini okudum, her zaman evde bu gibi konuşnu;ları-mızda köyliidon kömürü muhakkak (2) kuruşa alıyorlar derdim. Çünkü, bir aralık mecburen bulunduğum bîr kasabada kömür derdini gözlerimle görmüştüm.
«Ya odun meselesi? kömürden aşağı kalır mı? Kenan Öner boy orman kanununun dürüst bir şekilde devamına Carafdar. Tarafdar amma bizde böyle dürüst bir ınvamele imkân var aç, hem de şehirliyi odunsuz bir sistem, sın daha iyi.
ni (14) kuruşa alırdık; sonraları bet liraya çıktı? şimdi (16) liraya alıyoruz. Buna sebeb var mı? İste hep ü daresızlik, iş bilmezlik... Köylüde a« ğaç yetiştirme zevkini bırakmadıiaı ki.. Bir yandan güzelim ormanlarımızı, orman işletmeleri tahrib ederler, öteyandan ormanları tahrib ediyor diye keçileri imhaya kalkışırlar. Dünya kurulahdanberi orman da var, keçi de var. Bu ne mânâsız işlerdir Yârab bit
«Sonra tütün de öylo değil mi? Köylüden yok bahasına aldıkları tülünün kilosunu bize (2G), (30) liraya satıyorlar. Gene sızı meşgul ettim, beni affediniz. Ne yapayım? arasıra derd-lerimi size dökmek surotıle hafifliyorum. Allah bu ınrilote acısın ve bunların elinden cümlemizi Fıkracı.»
temas ettiği mühim ınem* meselelerinden dolayı bir ikf yazılarını büsbütün na( lettti mübarek Türk an -işte bu meçhul okuyucumdan ık» rden kt m varlığım
ne kadar konuşulacak çay» Bakınız asıl inak şart in ne neler yazıyorum, gene coş-
Öner in bugünkü hâtıratın-
Ben
olmasına mı? Bînca hem köylüyü bırakan
büsbütün ortadan kalk -Eskiden odunun çekise
halâs etsin, Karimiz.
bu duasına
Meçhûl okuyucumun can ve gönülden bir âmin kattığını söylemeğe bilmem lüzum var mı?
FIKRACI
fırkayı siz vücude getirdiniz o-t nun için söylediğinizin mânası 4 yoktur. İntihabat meselesi hak? kında, Kemal beyle görüşdün-j mü? |
— Şahsan görüştüm. Kemal J Beyi ziyarete gitmiştim. O sı-| rada tstanbulda intihabat ya-i pılıyordu. Sordum: «Mebus inti-l lıabatma iştirâk edecek miai-Z niz, etmivecek misiniz?» Bende-/ nize sureti katiyede iştirâk et-J nıiyeceklerini söyledi. Nail Beyi (Vasıf Be.ve hitaben) : - Benim evde Kemal ve Necati Beylerle i îttihadcıların birleşmesi hakkini da görüşmedik mi?
Kara Vasıf Bey
) Anadolu Ajansının memleket servisleri
hara vasıl Bey — Ben şah-? san bu müzakereyi idare etmiş» miyim? İntihabat üzerine konu-^ şulmuştur. Fakat grup namına^ görüşmedim (Reise teveccüh e-i derek) Nail Bey davet etmiş e-i fendim, arkadaşlar konuşurlar.? Fakat ben duymadım. Benden’ birşey sorarlaraa cevab veririm.)
Reis lundun mu? ?
— Arkadaşlar söylüyorsa bu ’ lunduğumu kabul ederim. î
— însan zir yere gider, saat-| lerce oturur, sonra birşey ko-» nuşmadık clur mu? 11
— Efendim bulunduğumu, ini tihabata dair konuştuğumuzu? söylüyorum. Kemal Bey bir) kuvvet temsil ediyor gibi ken-ı dişini gösterivordu. (Devamı var)
O halele ietimada bu-
Anadolu Ajansı Umum Müdürlüğü tarafından dün Anka-rada yerli ve yabancı basın muhabirlerine bir kokteyl parti verilmiştir. Toplantıda Ajansın memleket muhabirlerinin 420 ye çıkarıldığı, her sabah erken saatte matbuata verilen haber servislerinin İzmir, Adana, Sivas ve Trabzona da teşmil edildiği bildirilmiştir.
-4
*
TAKVİM *
MART 1948
1364 Rumi
Mert
16
29
Pazartesi
Kas»uı 143 — AY 3 — GÜN 39
Vakitler
Güneş
Öğle ikindi
Akşam Yatsı imsak
Yûratf
s:
5
12
15
18
20
4
D.
49
19
51
30
03
10
Ezani S.
11
5
9
12
1
9
D.
20
50
21
33 I
41 I
SAYFA:
YEN
Sarı Kırmızının acı hezimeti
I
İran Şahı uçakla Tahrana döndü
Tahran: 28 (AA) — Birkaç gün denberl Meşhedde bulunmakta o-lan Majeste Şah bugün öğleden son da uçakla Tahrana avdet etmiştir.
Majeste Üah Meşhedi ziyaret et tikten sonra İran—Hind ve İran efgan hudurlarım gezmiştir.
Yarın uçakla Tibrize gidecek ve orada futbol maçları finalinde bulu nacaktır,
—.^eııinüc ulma ibaresi
ğın: ümîd ediyorum.
tki memleket mahsullerinin ayni olmasından doğan güçliik-
Fena tertib edı en br I a ro ile ptk bozuk bir oyun ç karan oa.atasaray son senelerin en ağır mâruz kaldı..
Yazan M met Ürken
ınesi için nı:
Hirîstiyan vicdan saatinin çaldığını dün söyte^î
Vatikan: ?s (AP) — Paskal ya yortusu münAsabetll®, Papa XII inci riusun taktlsine maz har olPiak için toplanan halk, takrifeu dörtyüzbin kişi kadar (jT. Kilise meydanım dolduran kalabalıktan başka, meydanın civarındaki bütün evlerin damları halkla kaplanmış ti-
Gayet alçaktan uçan uçak lar yüzbinlerce beyannameler atıyorlardı- Beyannameler, ağır ağır yere yaklaştıkça, u 2anan binlerce el tarafından kapışılıyordu- Beyannamelerin birinde şu sözler bulunuyor du: — Papasız bir Roma tasav vur edebilirmlslniz?»—
Kudretli nutkunu veren Pa pa, âdeti veçhile, Komünistli ği zikretmedi. Fakat aşağıda ki sözleri söylerken, kimi kast ettiğinden kimse tereddüt e-t medi:
—«Evvelâ dine karşı saygı ve hürriyet vaadedenlerln son radan en mukaddes varlığı inkâr yolile izhar edenlere kar şı vicdanlarınızda körü körüne inanç beslemeğe lüzum yok tur.u—
Demokrat önder Başbakan Alcide de Gasperi, Papadan bir kaç dakika evvel Sent Pi ( yer kilisesinin balkonunda, be ( yazlar giyinmiş olarak görü-, nüııce. taraftarları tarafından ( şiddetle alkışlanmış ve sevinç evazeleri toplamıştır,
Papa. Hristlyanlık vicdanı saatinin çaldığını söyllyerek dört hafta sonra yapılacak se çimler İçin «iman ediniz--— demiştir.
Komünistliğe karşı bir harb nidası olan bu muazzam gösterideki kalabalığın ço0ınlu ğunu İtalyanlar teşkil ediyor du. Hazreti Isa Peygamberinin bir çok sözleri levhalar -üzerin de etrafı doldurmuştu. Levha lardsn. biri: yan bana karşıdır, nl taşıyordu-
Çan Kay Çek'in ahmaklığı
-----o-----
Çin Mareşali Komünistlere karşı müsamaha âr davranmasını böyle tavs i ediyor
Nanking, 28 (AP.) — Pazar giinü bir demeç veren Çin Mareşali Çan Kay Şek demiştir ki:
— Yaptığım en büyük (ahmaklık) Japon savaşı sırasında Çin komünistlerine karşı müsamahakâr davranmamdır.»
Mareşal, bu sözleri, hâlen suren da’.* 1 * ili harb karşısında kullanmıştır.
General, bu demeci, Halk Siyasî Konseyinin tam bir çoğun-1 lukla kendisini meşru başkan olarak seçmesi ve.âlesile vermiş ı tir.
Bu konsey, bundan on yıl evvel. Çiyang hükümetine bir danışma grupu teşkil etmek üzere kurulmuştu. |
Mareşal, ko işeyin, pazartesi I günü, bir oumhurbaşkanı seci I mile işe başlayıp başlamıyaca-1 ğmdan şüblıelj bulunduğunu eöylemiştir.
Amerika — Rusya ticaret münasebatı
Vaşington, 28 (A.A.)
merikan Ticaret Bakanlığı 1947 senesinde Amerikanın Sovyetler Birliğile yaptığı ticarete aid rakamları neşretuıi.ştir. Bu rakam j lara göre, Amerikanın Sovyet, Musyaya yapmış olduğu ihracat' umumiyetle yabancı memleket-) lere yapılan Amerikan ihracatı-tun ancak yüzde bilini teşkil etmektedir. Bundan başka ayni senede Sovyet Rusyâya yapılan I ihracat, harbdea evvel, 1986 -I 38 senelerinde yapılan ihracatın ancak yüzde 1,G sim karşılamak tadır. Buna mukabil Anıcrik •-um Sovyet Rusyadan ya etiği id-halât umııml ’dhaİRıiııın
1,3 ünü ifı.'c’e etmektedir. Halbuki 1936 - 38 senelerinde bu id-balât ancak vüztle 1 di*
A-
Tiirk - Yunan dostluğu ve yeni inkişafları
Çaldaris, iki memleket arasındaki müna-
sebetlerin Necmeddin Sadakın ziyaretinden sonra daha da sıklaşacağının söyledi...
Atina: 28 (A.A.) — Atina
Ajansı bildiriyor:
Evvelki akşam selânik'ten dönüşünde Başbakan muavini çal-daris basın mümessilleri tarafın dan kendisine bir suale, hükümetin hududun karşı tarafında birlikler tahşid edildiğinden haberdar olduğu cevabını vermiş-lir,.
Markos taraftarlarının uçak kullandıkları yolundaki haberler hakkında fikri sorulan Başbakan muavini, uçak kullanılmasının Yunanistanın kuzey sınırları komşuları tarafından â-silere yapılan yardımı gösteren yeni bir delil teşkil edeceğini söylemiştir.
Türk Yunan münasebetleri hakkında kendisine sorulan bir suale Çaldaris, her iki memleket arasındaki münasebetlerin mütemadiyen inkişaf etmekte olduğu ve bu münasebetlerin Türkiye Dışişleri Bakanı B. Nec meddin Sadak’ın memleketi zi-yaretile daha sıkılaşacağı cevabım vermiştir.
GRİSUOLD’A GÖRE Tt'RK -YUNAN DOSTLUĞU
Atina, 28 (A.A.) — Anadolu A jansının özel muhabiri bildiriyor:
Yunanistana yapılan Amerikan yardımı şefi Griswold, Türk - Yunan işbirliği hakkında, bir basın konferansı esnasında kendisine sorulan bir suale şu cevabı vermiştir:
Bildiğime göre, bu konuda evvelce de görüşmelerde bulunulmuştur. Her iki devlet arasındaki ticarî münasebetlerin inkişafını sağlamak maksadile bu memleketler mümessilleri arasında yakında bir konferans ak-^edileceğini ummaktayım. Bu konferansta avni zamanda tütün meselesindeki iki tarafın
Ru
Yunan
e-dilmiş olan grevler hakkındakl kanunu kaldırmak tasavvurunda bulunduğunu söylemiştir.
Kızıl ithamlar
İH g?zet8 fıceriîaya fls vsrıiifelari i fissi e İsveç vs Norveç'i itham ediyor
Moskova 28 (AP) — İki Rus gazetesi. Amerikan uçaklarına ve Amerikan paraşütçü kuvvetlerine mahsus tsveç arazisinde hava üsleri kurmak istediğinden, İsveç si lâhlı kuvvetler başkomutanı General Hclge Jung’u itham etmiştir.
İsveç Generalini itham eden Kızıl donanma» gazetesidir. Diğer taraftan lzvestiya gazetesi de, Norveci, şimal buz denizindeki a-dalurı Amerika® Savunma Bakanlığına tahsis etmek tasavvurun
| fes ün ün enteresan haberleri | I (_______________________________________—---------------------------------•
koru'tesis etmiştir. Bu uçuş 45 da kika sürmüştür- (AA.)
Ribbentrop'un Topladığı Tablolar
Londra: — Gelecek ay içinde Ingiliz makamları Riboeniropun muhtelif memleketlerden toplayıp gotürdugu büyük klymeıı olan Lab lolardaıı çoğunu Fransaya iade ede çeklerdir,
Bu sanat eserleri arasında Corot.) Coıırbet ve Moııet gibi üstadların tabloları bulunmaktadır.
Almanyadaki Amerikan makam lan da Avusturyaya 17 İnci asra ait -üç Flaman tablosunu İade ede çeklerdir, (AA)
Mm. Curie Prag'a Davet Edildi Prağ: — Prolesör ve Madam Joliot Curlo, Prağ Üniversitesinin kuruluşunun 600 ııncü yıldönümü nü kutlamak İçin tertip edilen me rasime davet edilmişlerdir, (A A.) Danimarka Göklerinde Kopenhagj — Şehrin üzerin de gökte «bazı cLslmler« görüldüğüne dair bir çok raporlar Alınma sı üzerine dün gece projektörler harekete geçirilmiş, fakat normal dışında hiç bir şey görülmemiştir. EsAr Dalga ve Rumen Krallarının Seyahati Madrid: — Paskalya haftası
i
i
Kömür İhracatı
■jf Brııiv.tl. — Avrupa iktisadi konıı.onu Iagillereden Avrupaya yap .acak ifönaır ihracatında yeııi bir artış olduğunu bildirmiştir.
Ingiliz kömürünün başlıca alıcı larj serbest ıilanda, Fransa, Hol landa. B lçiku ve Portekizdir.
Amerika elan Avrupaya en çok kömür gönderen memleket durumundadır. Amerikanın aylık ilıra cali 2 milyon tonu bulmuştur Bat ı Almanya ayda 1 milyon ton komut ûıraç etmektedir. 750 bin ton ihraç eden Polonya üçüncü gelmektedir. (A.A.)
Panama kanalı vergici
•fa Vaşington: — 1 Ekim tarihin den itibaren Panama Kunulmaan geçen gemilerden alınmakta olan
vergi miktarı fazlalaştırılacaklar (AA.)
Japonya' da Grev
fa Tokio. — 1934 senesüıdenberi ilk defa olarak tramvay be otobüs işçi ve memurları muayyen olma yan bir müddet için grev ilân etmişlerdir. w
Bukavar, 10000 mensubu bulu nan şehir nakliye vasıtaları şendi komitesi tarafından, bu sabah saat 3 te alınmıştır. Şehirde yal
Iorle dolar meselesinin arzettiği güçlükler hakkında ileri sürülen mülâhazalara cevab veren Gris-wold, meselâ et mukabilinde Yu nanistaııın çimento verebileceğini söylemiştir. Griswold’a göre, biı* tröst mevzuubahis olmayıp, hedef iki memleket arasında işbirliği yapılmasıdır.
RUŞEN EŞREF ATİNADA
Atina, 28 (A.A.) — Türkiye Büyük Elçisi B. Ruşen Eşref Ünaydın dün, İstanbul vapurile Yunanistana avdet etmiştir.
Büyük Elçi, Dışişleri Bakanlığı mümessili ile Pire limanı komutanı ve elçilik erkânı tarafından karşılanmıştır.
EMEKLİYE AYRILAN GENERALLER
Atina, 28 (A.A.) — Orduda yapılan tensikat neticesinde on bir tümgeneral emekliye ayrılmıştır. Bunların arasında eski genelkurmay başkanı Konstan-tin Ventiris ve eski ordu müfettişi Panavotis Spilotopulis bulunmaktadır.
Bunların yerlerine yeni generaller ve bu arada genelkurmay başkan muavini general Stilia-nos Kitrilakis getirilecektir.
YUNAN GOCUKLARINI KURTARMAK İÇİN
Atina, 28 (A.A.) — Atina
Ajansı bildiriyor: Çetelerin ellerinden çocukları kurtarmak ve emin bölgelere götürmek i-çin bütün Yunanistanda hareke te geçilmiştir. Binlerce -çocuk doğrudan doğruya Rodos, Sakız Midilli ve diğer adalara, bir kısım çocuklar ise memleketin i-çindeki emin bölgelere gönderileceklerdir.
GREV YASAĞI
Atina, 28 (A.A.)
Başbakanı Sofulis dün akşam yaptığı bir demeçte, Yunan bil
da bulunmasından dolayı itham etmiştir.
Kızıl donanma gazetesi diyor ki:
— ■ Jung tarafından teklif olunan İsveç Savunma Plânı Amerikan yardımı esasına dayanmakta dır. Bu esasa göre, talimli subay ve eratların sayısı arttırılacak ve bunlar Amerikan silâhlariyle teçhiz olunacaklardır.
Ayni zamanda yeni istihkâmlarla hava-alanları kurulacaktır. İsveç hava ordusu Amerikan hava or -
nız yeraltı ve şehir çevresi trenleri İşlemektedir-
Oteyandan haber verildiğine gö re 31 Marttan itibaren Japonya-nın her tarafında posta memurla n. 24 saatlik umumi bir grev yapmağa kurar vermişlerdir- Postacı lar arasında bir müddettenberl mahalli olarak grevler yapılmakta idi. (AA)
Oksford - Kembriç Kürek Yarışı
fa Londra. — Geçen Cumartesi günü Oksiord vs C a m b r i d g e Üniversiteleri arasında yapılan ananevi kürek yarışını Cambridge ekibi kazanmıştır. Ayni zamanda Cambridge tarafından 1934 yılında tesis edi len 13 dakika 3 saniyelik rekorda kırılmıştır. Bugün tesis edilen re kor 17 dakika 50 saniyedir Dört buçuk mil lmtidadmca nehrin iki kıyısı yüzblnlsrce seyirci tarafın dan doldurulmuştur. (AP)
Bir uçak rekora daha
★ Londra: — Tepki motörlerile hareket eden Ingiliz Jhost Vampi re Avcı uçağı, resmen teyit edildi ğine görü, 59.192 kadem yüksekli ğe çıkarak (takriben 18 kilometre) yeni bir milletrerarası yükseklik re
propagandası
(Başmakaleden devam? İnan İşinde olduğu gibi, Meclisin tenha olduğu bir celsede gafletten ve alakasızlıktan faydalanarak yüz küsur gibi ufak bir ekalliyetle ademi nıes’ııliyet ve ademi takib karan vaziyeti tekerrür etmemelidir.
* •
Başbakan Erzincanda propaganda yapacaksa bu hâdiseler ora halkınca malûm olacağına göre vereceği teminatın ve yapacağı vaidlerin çok kıymeti ve değeri olmaz. Erzincan, Halk Partisi için kaybedilmiş bir saha olur. Meğer ki yine meşhur baskı sistemi tatbik edilsin.
Halk Partisinin faaliyeti karşısında, Demokratlar (la çalışmaktan hâli kalmıyorlar. Celal Boyarın Erzincan seyahati lıer halde bu bakımdan alâkayı çekecek mahiyettedir. Her ne kadar Demokrat Parti Genel Başkanı Erzincan nutkunda esaslı ve temel noktalara dokunmamış ise de... Faraza seçim kanununda yapılması zarurî değişiklikler hususunda Bayar tarafından bir kelime sarfedilmediği gibi, matbuat kanununun değiştirilmesi, daha doğrusu kiilli-yen ilgası hususuna da hiç dokunulmamıştır. Esasen matbuat kanununun kaldırılması keyfiyeti her nedense Demokrat Parti hatjblerinin ağızlarında çok yer almamaktadır. Halbuki demokrasilerin en kuvvetli isti-nadgâhı yazı ve fikir hürriyetidir. Hattâ şu dakikada Cenev-jede dünya murahhasları bu konu etrafında fikir müdavcle-siııde bulunmaktadırlar. Delegelerimiz de parlak sözler ve vald-lerde bulunmaktadırlar. Haber leşme hürriyeti nihayet milletlerarası münasebetleri alâkadar eder. Dışarısı için haberleşme hürriyeti kabul edilirken a-sıl içerisi için şimdiki matbuat kanunu yürürlükte kalabilir mi? İtalyaııın faşist kanununun ağırlaşmış terceme ve taklidi olan bu kanun behemehal ve süratle kökünden kazınmalıdır. Kısmî seçimlere girmeden evvel japılacak şey intihab kanununu değiştirerek reylerin gizliliğini \e masunluğunu sağlamak ve a ı ni zamanda ı ini miicadeiesi-
u
Irnat serbestliğini memlekette kurmaktır.
Yoksa elimizdeki seçim ve matbuat kanuııile Iıiir intihab-dan, serbest reyden dem vuru-laıııaz... Partiler, boğuşmaya girişmeden evvel siyasî sahajT .4
temizlemeli ve mücadele alanını hazırlamalıdırlar. Yoksa hu maç halkın ve gegniş kitlelerin hiç ilgisini çekmez. Meclisin acılnıa-silc bu yeni kanunun tâdili bir oldu bitti haline gelmelidir.
Biz bu neticeyi sabırsızlıkla bekliyoruz...
A. Cemaleddin SARAÇOĞLU
duşu sistemine sokulmakta, sanayi ise, Amerikan stratejik askeri ham maddeleri esasına göre ayarlanmaktadır. lsveçln şimal kesim lerlnde ise yeni müstahkem mevkiler ve Amerikan uçaklariyle A-merikan paraşütçülerine mahsus hava alanları kurulacaktır.,
Beşiktaş dün G, Sarayı5-1yendi
mağ’ub y tı e
Dün Şeref stadında yapılan Galatasaray - Beşiktaş müsabakası pek berbad bir havaya rağmen yine büyük bir kalabalık tarafından takib edildi.
Galatasarayın 5—1 galibiyetle biten B. takımları maçından sonra hakem Şekibin idaresinde takımlar şu kadrolarla sahaya çıktılar:
Beşiktaş: Feyzi - Yavuz, Ve-dii - Saim, Çaçi, Faruk - Süleyman Hikmet, Kemal, Şevket, Şükrü.
Galatasaray: Erdoğan - Fazıl, Salim - Musa, Naci, Doğan -îsfendiyar, Arif, Bülend, Muzaffer Rober.
Ovuna Galatasaray başladı. Fakat hemen topu kapan Caçi ileriye kuvvetle vurdu. Nacinin topa seyirci kalması ve bakışın bir oyu' cuyu durdurmak için kâfi geleceğini zannetmesi yüzünden Kemal serbestçe kaleye indi ve 20 inci saniyede ilk Beşiktaş golünü attı.
-----o----
Rumen genel seçîm’eri başladı
Bükreş: 28 (AA.) — Bugün
manyada umumi seçimler yapıla çaktır.
seçmenlere yaptığı son bir demeç, te hükümet partisinin müşterek lis teslndeki kimselere oylarını verme leri tavsiyesinde bulunmuştur Gro za, kendi hükümetinin, iki kurak lık senesinin memlekette doğurduğu müşkülleri, enflâsyon ve her türlü baltalama hareketinin önlen mlş olduğunu söylemiş ve Ruman yadaki mürtecileıln dayanağı olan kraliyet idaresine son verdiğini de İlâve etmiştir,
Bükıeşteki bütün yabancı basın muhabirlerin seçim bürolarına ser .bestçe girip çıkabilmelerini sağlıya cak kartlar dağıtılmıştır.
Londra: 28 (A.A.) — B, B, C. nln Biikıeş muhabirine göre, her ne kadar Liberallerle Köylü Partisi üyeleri seçimlere iştirak etmekte iseler de hakikatte muhalefet diye bir şey mevcut değildir ve hükümet partilerinin, oyların onda do kuzunu kazanması muhtemeldir.
münâsebetUe yapılan törenlerde t hazır bulunmak üzere Toledoda kı Z sa bir zaman kalan eski İtalyan z kralı Humberto. Portekize gitmek z üzere gün araba İle Madrldden ha / reket etmiştir, (A A ) J
fa Londra: — Sunday Chronlc 1 le gazetesinin verdiği bir habere 1 göre, eski Rumanya kralı Mişel, J Llzbona gitmek üzere 15 Nisana | doğru Birleşik Amerlkadan hare- V ket edecektir, 1
Mişel, Llzbonda kral Karoldan 7 evlenmesi ve söylendiğine göre, be J raberlnde getirdiği 500 bin Ingiliz lirasının nakil İçin fikir ve tavsi J yelerini alacaktır, (AAıJ
Bir Sinemada Atılan Kestane J
Fişengi J
★ Rovıgo: — Peres Saleslensde }
bir sinemada meçhul şahıslar tara , fından bir kestane fişeği atılması J seyirciler arasında pa J nlk husule getirmiştir Beş kişi ha | flfçe yaralanmıştır. (A.A,) i
200 Yaşındaki Muazzam Kap- |
lunıbağa I
★ Londra: 200 yaşında Afrikalı |
muazzam bir kaplumbağa tVorces J ı ters Hlrede Dudley hayvanat bah- 1 çeslnde adetlerine uyarak yumur ( ta yumurllnmıştır. Bu cins bir kap | lıımbağanm înglltcrede yumurtla l dığı İkinci defa olarak gönülmüş l tûr. (AA.) i
Maçın daha bir dakikası geçmeden gol yemeleri Galatasaray takımını yıldırım çarpmış gibi sarstı. Ve gelişigüzel bir oyun başladı.
Dördüncü dakikada Kemalin şahsi bir hücumunda Naci yine ilk goldeki hatâsını tekrarladı,! lâkin Erdoğânın fedakâr bir müdahalesi tehlikenin korneri® Kavuşturulmasına sebeb oldu. Birkaç dakika sonra Şükrü 2 metreden topu avuta attı.
Kaçan bu iki fırsattan sonra | Beşiktaş takımında bir durgun-1 luk baş gösterdi ve Galatasaray bu sayede hücuma geçmek imkânını buldu. Arifin ağır, Ro-! berin korkak ve Muzafferin şah sı oyunu yüzünden ceza içinde bütün tesirini kaybeden Galatasaray akınlan fasılalı bir şekilde 20 dakika kadar devam etti.
24 üncü dakikada toplu bir şekilde Galatasaray kalesine i-nen Siyah - Beyaz forları ikinci golü yapmak imkânnı buldular: Şevketin tamamen demarke vaziyette çektiği şütü Erdoğan1 kurtardı, fakat bloke edemedi,1 ve Galatasaray beklerinin topu uzaklaştırmak hususunda pek lâkayıd davranmalarından isti-1 fade eden Hikmet verde yatan Erdoğânın elleri arasından topu ağlara taktı.
Bu ikinci gol Galatasarayın mâııeviyatını sıfıra indirdi. Ve oyunıpı sevk ve idaresi tamamen Beşiktaşa geçti. Galatasa-) raylı oyuncular topu ancak a-yaklarıııa geldiği vakit, o da ca-kiblerine pas vermek için vuruyorlardı. Galatasarayın meşhur enerjisini tarafdarları boşuna a-ıadıİar. ■
__26 nci dakikada Isfendivarm şahsî bir akın sonunda çektiği şüt direğin içine vurup kurtulunca Galatasaray mağlûbiyetinin mukadder olduğu tahakkuk etti. * »
39 uncu dakikada Hikmetin iki bek arasından verdiği ileri ı pasa tam vaktinde yetişen Şev- J ket sıkı bir vuruşla üçüncü ve iki dakika sonra S’ükrü - Kemal paslaşması sonunda Kemal dördüncü golü de atarak ilk devrenin 4—0 Siyah - Beyazlılar lehin*3 bitmesini sağladılar.
İkinci devre:
Bu devre daha ziyade karşılıklı top atışları şeklinde cereyan etti. Dört golü kâfi gören Beşiktaşlılar daha fazla enerji sarfını zaid görmüş olacaklar ki oyunun şevki idaresini rakible-rine bırakmakta bir mahzur gör meçtiler.
14 üncü dakikada Bölendin frikikten attığı şeref sayısına hemen iki dakika sonra Salimin bir hatâsından istifade eden Süleyman beşinci golle mukabele etti ve oyun bütün heyecanını kaybetmiş olarak zevksiz bir şekilde 5—1 Galatasarayın mağ lûbiyetile neticelendi.
★
Dünkü Galatasaray takınu pek fena bir şekilde tertib edilmişti. Hâlen B.- takımında bile muvaffak olamıyan Arif ve Ro-berln for hattına alınmaları bütün hücumların aksamasını birinci derecede temin ettiler. Bülend asıl yeri olan santrhaflıkta gösterdiği oyunun yarısını bile gösteremedi. Her zaman düzgün vuruşturma şahid olduğumuz Muzaffer de arkadaşlarına uymağı daha münasib görmüş o lacak ki bir tek düzgün pas ver medi. Muavin hattHe müdafller 20 inci saniyede yenilen ilk golün tesirinden maç sonuna kadar kurtulamadılar. Erdoğânın yalnız ikinci golde hatâsı vardı. Galatasarayda yegâne muvaffak olan oyuncu îsfendiyar-cb.
Beşiktaş icln, farklı şekilde galip gelmesine rağmen, pek muvaffakiyetli bir oyun çıkardı denilemez. Bilhassa müdafaa Galatasarayın o bozuk for hattı karşısında bile birçok kere bocalamaktan hâli kalmadı. Ma-amafih for hattı düzgün ve şanslı oyunlle Siyah -.Beyaza senenin büyük muvaffakiyetlerinden birini temhı etti.
KASIMPAŞA — BEYKOZ
Dün yapılan Kasımpaşa -Beykoz maçı 3—1 Boykozun mağlûbiyetile neticelenmiştir.
idareci —— ----1 gözile
aktüaiıieler
B
X
İdarî tahdidlere tâbi fuhuş
âzı palasların ve bâzı randevu evlerinin, vesikalı veya vesikasız müşterilerinin de*
vamından dolayı, ahlâki zabıta tara* tından kapatıldığını ve haklarında kanuni takibata başlanıldığını havadis sütunlarında görmekteyiz.
Bu vaziyet, memleketimizde umumi evlerin tesisine kanuni mesağ olduğunu, anoak hususi yerlerde, hususi kadınların meslekleri olan fuhuş, yapmalarının memnu bulunduğunu anlatmaktadır.
Bugün fuhşun İdarî nizam ve tak-yidlere tâbi olduğu iki memleket vardır. Bu da Fransa ve Türkiyedır. İngiltere ve İsveçte, bu kanunî vaziyot, hiç bir zaman mevcud olmamıştır.
Norveç 1888, Danimarka, 1901, Finlandiya 1907, Felemenk, Sırbistan ve Bulgaristan 1911, Rusya 1916, Çekoslovakya, Polonya 1922, İsviçre 1928, Macaristan 1928 ve Rumanya 1930, Almanya 1027, Avusturya 1921, İspanya 1932, Belçika 1932 de ve Avrupa harioi memleketlerden Cenubi Afrika, Avustralya, Kanada, Şili, Küba, A-merika ,İngiliz Hindistanı, Felemenk Hindistanı, Nicaragua, Yeni Zelân -da, Dominik Cumhuriyeti ve Örogeve umumi evlerin kapatılması suretilo, kanuni fuhşa nihayet verilmiştir.
Mevcudiyetleri kanunen tanınmış o-lan bu uınunıi evler, yeni kanunlar I-le ortadan kaldırılmış ve yeniden teşebbüs edenler hakkında, cezai müeyyideler konmuştur.
Umumi evlerde bir nevi esaret hayatı geçiren kadın, vaziyetinin, medenî bir memleket haysiyet ve şerefi île te'lifi kabil olmaması, ve esaretin kanunen kalkınası zamanına kadar bu mesele ile ciddi bir şekilde mücadele etmek imkânı bulunmaması ve nihayet idari nizam ve takyidlore tâbi bir fuhuş mevcud iken kadın ticareti, kadın hukuku, evlâd edinme ve ni -hayet zührevi hastalıklar meseleleri i-le uğraşmaklığın imkânsız olması yüzünden, her iki nokta! nazarı müdafaa edenler arasında, esaslı münaka* şalar olmaktadır.
Otuz medeni devletin, kendi memleketlerindeki mevcud uınumî evleri taınamile kapatmaları, ve nizami fuhşa nihayet verdikten sonra, içlerinden, hiç birinin rücü hareketine teşebbüs bile etmemeleri, bu gibi evlerin ka -patı İması lehındo noktai nazar a er* meyan ctıniş olanları haklı göster mektedir.
Bu fikri ileri sürenlerin, gösterdikleri sebebler ve nhbetler şunlardır:
%10 %40 %29 %12 %11
%52
%84
na muhit.
Diğer taraftan, nizami fuhşun mevcud olmasını müdalaa edenler,
Teşkilâtlandırılmış her cemiyet, tuh şan içtimai bir musibet olduğunu, maddi vo manevi tehlikeleri r.ıevcud bulunduğunu kabul etmekte müttefiktirler. Fakat, ortadan kaldırılması hakkında, alınmış bütün kat'i tedbirlere rağmen, bu âfetin ayakta durması, devlet otoritosini bununla u-yuşmak zarûretindo bırakmıştır. Nihayet bu musibete maatteessüf, mevkiini vermek zarûretı hâsıl olmuştur. İdarenin doğrudan doğruya ınürakab« ve nezaroti altına koyarak, mahzur ve şümulünü tahdid etmekliğin en muvafık siyaset olduğunu düşünmüşlerdir. İşte idari nizam ve takyidlere tâbi fuhuş sisteminin doğması sebeb* budur.
Birinci fikrin müdafilerl, iddialarında diyorlar ki: İdari nizam ve takyidlere tâbi fuhşun, hem bir cinsin ve hem de cemiyetin mesnedini teşkil e-den bir sınıfın, yani kadının, esareti • nl intaç etmesi itlbarllo, milletler tarafından medeniyet harici telâkki e-dilmo^l lâzımdır. Kadın ticareti bunun müştorek ve mütemmim suçlusudur. Umumi evler kadınların bir nevi Baştilidir. Buralara bazı kadınlar tesadüfen, balları todrioi sukut neticesinde ve iradeleri haricinde, düşerler. HİÇ bir kadın tam bir arzu ile umumi evlere girmezler. Çünkü patronların bir menfaat âletinden başka blrşoy doğillerdir.
(Devamı yarına) idareci
çok ileri gitmiş sefalet, çok aşağı yövmiye ve işsizlik, tenbellik.
sarhoşluk. İradesizlik.
lüks vc zevk ihtiyacı, fena terbiye, fena misaller, fe-
t
Ingiltere, Fransaya borç vermek niyetinde
Londra, 28 (A.A.) — Londra-nın malî mahfillerinde bildirildiğine göre, İngiltere, FraiKaya borç vermek niyetindedir. Verilecek olan bu borçlar, Fransa harbindenberi birikmiş olan 70 milyon sterlinglik İngiliz lirası hesahlarındaki açığı kapatacaktır. Burada hâkim olan knıvıate göre, Fransa, ancak tngiltm’cye yaptığı ihracatı arttıiıiıak su re t ile borçla rını Ödiv zbile e
Vb.
ir.
i
0
O kadını anhyamadınıl
Muzaffer Kayar
• •
i
*
A
|~Tarihden bir yaprak
— VB —
Türkân Hatun, vezirin her hangi bir karşı koymasına mâruz kalmamak için onun viicudünü ortadan kaldırmağa karar verdi
Melazvird zaferi, Bizans İmparatorunun esareti, Alparsla-nın şöhretini arttırmıştı. Selçıı-kiler, Asya bozkırlarından Ana-dolunun yüksek yaylalarına doğ ru zaferden zafere koşarken memleketini sarsan en mühim hâdise, Batnıîlerin sinsi hareketleriydi. 1090 tarihlerinde î-randa meşhur İsmailiye devletini kurmuş olan Haşan Sabah, çok haıis bir adamdı. Gençliğin de meşhur Nizamülmülük ile Ömer Hayyamdan ilini tahsil et inişti. Hasaıı Sabah her ne kadar Nizamülmülükün delâletile Alparslamn hâcibi olmuşsa da kendisinde küçüklüğündenberi hükümet hırsı bulunduğundan bilâhare Selçuki vezinle bozuşarak Rey’e, oradan da İsfahana, Iraka, Azerbaycana ve nihayet Mısıra kaçmış, Şiî mezhebinde olması itibarile Fatımî hükümdarı Mustansır’dan ikram görmüştü. Orada bulunduğu zaman zarfında Darülhik-rue’ye devam ederek Ismailiye mezhebini incelemişti. Bilâhare îsmailiye dininde bazı yenilikler vucuda getirerek Suriye Haleb, Diyarbakır, Bağdad ve îran taraflarında halkı dinine davete teşebbüs etmişse de asıl maksadı din perdesi altında bir saltanat kurmaktı. Türlü hile ve desise ile o zamanın meşhur kalelerinden bulunan Kevlân eyaleti dahilinde Alamat kalesini istilâ ederek Şarkî îsmailiye dev-
• ".'B
letini tesis etmişti.
Haşan Sabah, kuvvet ve şevketini az bir zamanda artırmağa muvaffak olmuştu. O sıralarda Maveraiinnehirde çıkan is yam Selçukî hükümdarı şiddet- _ İe bastırmış ve Harzm’li Yusufu ssir etmişti.
Fakat kendisinden ağır muamele görmesi üzerine onu bizzat öldürmek istemişti. Yusuf, Alp-arslana öyle bir hamle ile saldırmıştı ki bu kahraman Türk hükümdarı bir hançerle yere devrilmişti. Yaralı olan Alpars lan yaptığına pişman olmuştu: bütün gayretlere rağmen kurtulmak ümidi kalmaymca tavsi yesi üzerine saltanatına oğlu Melekşah geçirilmişti. (1072)
Alı iarslanın; oğluna en büyük hediyesi devrin tanınmış bir devlet adamını vezir olarak bira’'masıydı. Bu Nizamülnıü-lüktii. Vezirinin iktidarını takdir eden yeni Selçuk Sultanı onr) Tus şehrini Has olarak ver diğ) «rihi Atabek ünvaninı da bal •'-etmişti.
Mdekşah zamanında Türk at lıla-'i: Marmara-ve Ege kıyılarına kadar uzanmışlardı. Bağ-i dad Halifelerinin nasbi Selçukî suH'-’iınir. iznine bağlıvdı. O sı-l ralarda Halife Kaim Biemrillah olm”’riı. Yerine geçecek Muk-ted) PApah’ın nasbi için Nîza-mö1’' ii!iiküp ovlu Bağdada gön deri’misti. Melekşah yeni Halife- -nî bin altın cihazla kızım vermişti.
Bu meşhur Türk Hakanı fethettiği memleketleri dolaşıyor ve bunlarda İslâmî tesisler kur mak suretile Türk harsının yer-leşme. jııc çalışıyordu.
Gerek onun ve gerekse Veziri Nizamüimülkün İslâmiyet ve Türklük için çalışmalarına mukabil. Batınîl'erde memleket içlerine kadar sokularak mütema diyen halkı ifsad ediyorlardı.
Bilhassa Haşan Sabahın Şark îsmailiye devletini kurma 6i üzerine Şiî propagandası müd hiş altmıştı. Melekşah, kendisine bir elçi göndererek hükümetine inkıyadı lüzumunu bildi) diği zaman Haşan Sabah, elçinin muvacehesinde tebaasından birkaçım çağırmış ve birine:
— Kendini öldür! demesile a-dam hançerini çıkararak göğsüne saplamış, bir diğerine de:
— Kendini bu kaleden aşağıya at! der demez, o da kaldırıp kendişiııi uçuruma atıveımişti. Bunun üzerine elçiye dönen Haşan Sabah:
— Git efendine «öyle ki, bunlar gibi kendilerinden emin bulunduğum yetmiş bin tebaam vardır, demişti.
Filhakika Haşan Sabah, Âlâma t kalesinde uzun seneler hükümet sürdüğü halde haricen daima dervişlik izhar ederdi. Siyasî ve dinî teşkilâtile harikulade iktidar ve zekâ göstermişti. Etrafında büyük bir tah
ribkâr topluluk meydana getirerek otuz beş nene süren saltanatında Ismaılilerin nüfuzunu artırmağa muvaffak olmuştu, îsmaililer, Haşan Sabahın zamanında Müliik ve vezirlerden
----------- Yazan: l,m I Cemal YEK ER | bir çoğunu öldürmüşlerdir.
Nitekim Abbasî halifelerinden bazılarile meşhur Selçukî veziri Nizamühnülük ve oğlu Fahreddin Ebilmuzaffer onların suikasdlarına maruz kalarak bir Batınînin hançerde can vermişlerdi. Bu tarihlerde Selçukî sarayında ka.dm nüfuzu hüküm sürmeye başlamıştı. Melekşah zevcesi Türkân Hatuna son dere ce düşkündü. Türkân Hatun, oğlu Mahmudu Veliahd yaptırmak istivordu. Nizaroülmülük ise büyük şehzadesi Berkivaru-ku muvafık görüyordu. Türkân Hatun, Vezirin herhangi bir karşı koymasına maruz kalhıa-mak için onun vüccudunu ortadan kaldırtmaya karar verdi. İlk olarak kocası Melekşah, Ni zamülmülk aleyhinde bulunmak la plânını tatbika başladı. Selçukî hükümdarı vefeirini çok sev mekle beraber, karısının tatlı sözlerinin tesirinden de kendisini kurtaramadı. Gerek memleket dahilinde Ve gerekse komşu ülkelerde büyük bir şöhret kazanmış olan bâba yadigârı e-mekli veziri NizârtıiilmlllUkü vazifesinden azlederek yerine karısının istediği Tacülmülükü tâ yin etti. Türkân Hatun plânının birinci kısmında muvaffak ol-
Kuyruklu Yıldız
Güı. eş manzumesi hakhındaki nazari yeler son buıuşlar üzerine cegişecekmi —
dırdı, ve derhal muammayı çözdü. Esrarengiz rezonanslar, Alman füzelerinden doğmayıp, kuyruklu yıl dızlardan vücuda
1929 senesinde âlimi Sir Edıvard nin teknik İşleri böyle rezonanslar duymuştu. Fakat Dr. Heyin buluşudur ki radarın me teorlar üzerinde kullanılmasını sağ lamıştir. Şunu hatırlamak İcap e-der ki, radıogonıometrik şualar kuy ruklu yıldızlar tarafından neşredil mezler, çünkii bunlar çok küçüktür ler. Hattâ bunlardan bazıları bir toplu iğne başından da daha küçüktürler. Fakat bütün küçüklükle rine rağmen bu yıldızlar, dünyaya doğru bazen, mermiden dâha bü yük bir süratle inerler. Meteorlar dünyanın dış tabakasına eriştikleri zaman, büyük bir sürtünme olmak ta ve yıldız moleküllere ayrılmakta dır. fşte bu sebeptendir ki, geçelerl bazen saniyelerce kuyruklu ypdıi ları takip edebiliyoruz, 1
Buna da sebep, sürtünmeden do ğan hararetin molekülleri yakmasıdır. Bu hâdiseyi, elektrik deşar-j ları takip etmektedir. Bütün bu faaliyetler, radar tarafından tespit edilebilmektedir. 5 ile 10 metre ara smdakl dalgalan dinleyebildiğinden radar aletleri, meteorların geçişini kolaylıkla tespit edebilmektedir. D’-. Heyin buluşundan sonra harb biter bitmez astronomik fizik ilmi sahasında, yeni keşiflerin suğ lanmas; mümkün olmuş ve radar sayesinde de, her türlü hava şera itine rağmen, gece ve gündüz mete orlar üzerinde araştırmalar yapıla bilmiştir
Bu usul ü'’ivk.ı» İngllterade 3 a-raştırma merkezi kurulmuştur. Dr. Stocartm yard mille, Dr. Hey Rıch mondd araştırmalarına devanı et miştlr. Dr. Appleton, Slouhgtakl a raştırma merkezinin başına geçmiş, Dr, A C, B, Lowell’de Manc-hester Üniversitesi fiziki İlimler kıs niının himayesinde kurulan Wıt-hnıgton da araştırmalara osi?*”’ tır. Bu son araştırma merkezinde, Dr P. M, S, Blackett de çalışmakta dır. Kendisi Kozmik radyasiyon bahsinde milletlerarası bir şöhret tir.
1947 senesinin ilk yansında, İngiliz alimleri son’derece şayanı'hay ret bir keşifte bulunmuşlardır. Bu âmiller 1 mayıstatı 4 temmuz tarihine kadar, dünyanın bugüne kadar mevcudiyeti bilinıhiyen ardı a rası kesilm’yen kuyruklu yıldız a-kmı arasından geçtiğini ispata mu vaffak olmuşlardır. Bu G5 gün zarfında, dünya günc-ş etrafındaki se yahatinln altıda birini katetmiş, fa kat bütün bu müddet zarfında bu meteorların civarında kalmıştır-
Bu yıldızların'bugüne kadar ast ronomlann niçin gözünden kaçtık larun anlayabilmek için, bu hâdise nin her sene vuku bulmasına rağmen. her zaman gözle görülmediği ni hatırlamak icap eder Tabiattle bu gibi tarassutların geceleri yapılması gerekmektedir. Dünya kuyruk lu yıldızların geçişini görmıyen var mıdır? Bu sene ‘keşfedilen, kuyruklu yıldız topluluğu, gündüzleri’ dün yaya yaklaşmakta'Olduğundan, ancak bu sebebden ’ dolayıdır kİ, bu kuyruklu yıldızlan sadece radar va sıtasile tespit etmek mümkün olmuştur.
Durum böyle oranca, maziyi düşünmemek kabiimidir? 1944 senesi sonbaharında, Almanya Londra hal kının mukavemetini durdurmak i-çin, Londra şehri üzerine sesten da ha süratli giden V—2 füzelerini gön dermeye kararlaştırmışlardı Çok şükür kİ, İngilizleş radarı keşfetmiş ler, ve bu fevkalâde alet sayesinde füzelerin gelişini ve takip ettikleri yolları kestirebiliyorlardı Füzeler «radiogonıometrtk şualar neşrettik lerlnden, bunların mesafelerinin tâyini kolay oluyordu. İşte bu usul sayesindedir kİ, gemilerin, uçanların hattâ kuşların gelişini tespit et inek mümkün oluyordu. En mütekâmil optik âletlerle bile, bu cisimle rln uzak mesafeden tâyinleri İmkânsız oluyordu.
Ordu araştırma servisi başkam Dr. J. S. Deyin idarriji aHmda Rıch mondda bir radar postası umuldu, ve buradan V—2 füzeleri tr.lnz edil meye başlandı. Bütün hassaslıkları na -ağmen, radar aletleri İşaret e dilecek bir füze olmadığı zaman bl le, bir sürü rezonanslar yapılmak taydı. Bu mesele Dr. Heyl kuşkulan
duktan sonra ikinci kısmının j tatbiki için icab eden tedbirleri aldı. Slinııilere karşı müdhiş bir kin besleyen Batınîler,, bu haris kadının cinayetine âlet olmakta gecikmediler.
Birşeyden haberi olmıyan Ni-zamülnıülük uğradığı bu sillenin ağırlığına tahammül edemi-yeıek İsfahandan Bağdada giderken bir Batınînin taarruzuna uğradı. Her ne kadar kendisini müdafaaya çalıştı ise de hasmı-nın âni ve şiddetli hücumuna karşı birşey yapamadı ve Batı-nînin indirdiği hançerin darbesi-le cansız olarak yere serildi (1092).
Melekşah, Nizamülmülükün katlini duyduğu zaman çok üzül müştü. Fakat elden ne gelirdi. Vezirinin ölümünden sonra o da çok yaşamadı. Ayni sene içinde otuz sekiz yaşında olduğu halde öldü.
Melekşahm ölmesile ortaya çı kan taht kavgalarını önlemiye çalışan Sultan Sencer, diğer taraftan Batınîlere karşı da şiddetli bir mücadele açmıştı. Rivayete nazaran kölelerinden birisi Batınî tarikatine meylederek kaçmağa karar vermiş ve Sen-ceriıı uyuduğu bir sırada baş ta rafıhdan bir hançer dikerek ayrılmıştı. Bunun üzerine Batınî-ler Sultan Sencere Alâmat’dan bir mektub göndererek: «Seni öldürmek isteseydik hançeri yere değil göğsüne dikerdik..» demeleri üzerine Selçukî Sultanı, Nizamülmülükün akıbetine uğramamak için onlarla anlaşmayı tercih etmiştir. ı
V
i
••
geliyordu.
tanınmış İngiliz Appleton, B.B.C, dürürilrken de
• •
RUS YANIN ALMAN İŞG AL BOL GESİNOEÇEVİRDİĞİ OYUNLAR!
Bugün Alnuznydda S. E. D. Partisi büyük bir kudret kazanmıştır. Ona karşı gelmek cesaretim gösterenler, Oranien-bourg'daki tahşid kampına gönderilmektedirler. Eski Hitler-çiler t ur uf imlan idare edilen bu parti, Nazi metod ve zihniye-tile hareket ederek Sovyet ideolojisinin tahakkukuna çalışmaktadır.
Almandan bir hududu geç -kavuşabilmek
Demir perde, bir hayâl mahsulü değildir, Sovyet Rıısyanın Alman işgal bölgesile, Anglo - Amerikan İşgal bölgeleri arasında Berlini Ha novurn bağlayan Bir tek tren hattı vardır. Rus otoritelerinin, emri altında ezilen 20000 tek kişi yoktur ki, mek ve hürriyete imkânını bulabilsin!
Acaba Almanlar Anglo - Amerikan işgal bölgelerine geçmeği istemezler mi?
Buna tereddütsüz «Evet;) diye cevap vermek icabediyor. Onlara Hamburg veya Stuttgarfdaki müş kül hayat şartlarından ne kadar bahsedilirse edilsin, Rusyanın teröründen kurtlınap en büyük bir gaye bilmektedirler.
Bununla beraber Rub işgal bölgesinde yaşayan Almanlar, Amerikan ve İngiliz işgal bölgelerindeki vatandaşlarından daha acına -cak bir halde değillerdir. İaşe bakımından belki daha elverişli bir duruma sahibdirler. Ruslar, zira-atle meşgul olan Alman halkına zulüm yapmıyor ve dinî meseleler de müsamahakâr davranmaktan bile geri kalmıyorlar.
Fakat buna kârşılik Rus işgal bölgesinde kışkırtıcı bir mahiyet alan bir propaganda hüküm sürmektedir. Bügün Alman cadde ve sokaklarının birçoğunun isimleri değiştirilmiş, onların yerine Lenitı, Stalin, Engels gibi isimler ikame edilmiştir. Okullarda, Rusça, tedrisat mecburi kılınmıştır. Şüpheyle karşılanabilecek bir zevkin mahsulü olan birçok aııitler galiplerin zaferini haykırmakta ve Rus işgal mıntakasının her köşesinde sallanan levhalar, altında Stalin'in imzası bulunan şu cinsten oyalayıcı «gerçekler) taşımaktadır:
«Tarihî tecrübeler, bize «Hitler» in gelip geçtiğini, fakat Alman milletinin daima baki kaldığını öğretmektedir. ) i
Filhakika, Ruslar, kendi mııitar katarında şaşırtıcı bir siyaset takip etmektedirler. İki üç ay zarfında memlekette bakarsınız, mutlak bir sükûn hüküm sürmekte -dir. Ekmek derdine düşmüş olan Alman halkı kültürel her türlü endişeden uzak, günlük hayatını yaşamakta ve bu arada Sovyet filmlerine, propagandalarla dolu gazetelere kayıdsız kalmaktadır.
Sonra yine günün birinde bakarsınız ki. Sovyet işgal makamları, birdenbire harekete geçmiş, ve bilhassa 18 ile 20 yaş arasındaki Alman işçilerini Uranium mâden ocaklarına sevketmiştir. Bu suretle 3 yıldanberi, Ural’ın gerisine gönderilmiş olan Almanların sayısı yarım milyona yaklaşmış
i
D. P. deki buhranın
Kocaelindaki akisleri
İzmit, (Hususi) — Yurdun her tarafında, büyük bir hassasiyet ve dikkâtle takip edildiğine şüphe olmayan, Demokrat Partideki buh ran yurd içine yayılması ve tahmi nin üstünde akisler bırakması şeh rimızde de alâka İle takib edilmek tedlr.
Bu bakımdan İzmitli ve İzmite gelen Kocaeli Demokratlarile yap tığım temaslardan edindiğim mâli) mata göre:
Henüz istikrar bulmuş bir vaziyet yoksa da merkezdeki durum tebel lûr edince istifaya hâzırtananlar vardır,
Merkezdeki anlaşmazlık ve ola 7 larm süratle inkişafı karşısında bu rada hasıl olan duraklamanın gii. rrün birinde hareket haline geçme sİ bir yol kırklığı yaratabilir.
Bütün bunlara rağmen henüz cid di bir kaynaşma yoktur.
( •
DEVAMLI MÜŞAHEDELER:
Bahis mevzuu 3 araştırma m er. kezi. 1946 senesi ekim ayından be rl müşahedelerine devam etmektedir Bilindiği gibi bu tarihte, bol miktarda kuyruklu yıldız, dünyaca yaklaşmış bulunuyordu. Bu yaklaş malar had mertebesini bulduğu zaman, radar aletleri dikkada 168 radyonlomctıik akis kaydetmişler dir.
Dr. Lfvell ve meûayl arkadaşları Dilhassa geçen mayıs ayında en bü yük sürprizleri!® karşılaştılar F iki âlim «An”' ' meteor yağmur larim müşahede ederlerken, bu yağ murlann bilhassa öğleye doğru en had kuvvetini bulmaktaydı Dr Lo bu hâdisenin temmuz sonuna kadar devam ettiğini öğrenince hay retl artmıştır.
Böylece. ^nelli-, âl’m’erlnln ’uluş lan sayesinde, güneş manzumesi hakkında dünya bütün nazarlyele rlnl belki
de de&lştlrecekMr.
bulunmaktadır.
Bu taktiğin Alman halkını ne dereceye kadar müteessir ettiğini açıklamaya hacet yoktur. Şurası-muhakkak ki, Ruslar, siyaset bakımından, Alr.ıanyadaki işgal bölgesini kat’î olarak kendi ellerine geçmiş saymaktadırlar. Sovyet askerî teşkilâtı, daha başlangıçtan i-tibaren Brandebourg, Macklenho-urg Brandebourg gibi Alman eyaletlerini tahliye etraiyecek şekilde düzenlemiştir.
Onun gayesi, bütün bu eyaletleri kendi hâkimiyeti altına geçirmektir. Realist bir görüşe sahip olan Mareşal «Sokolovvsky» bu hususta bütiln dirayetini kullan -maktadır. Bu yüzden Almanlar, durumun vahametini bütün çjplak-lığile kavramış ve selâmeti üçüncü bir dünya savaşında arayacak kadar ümidsizliğe düşmüş bulun -maktadırlar.
Halbuki, başlangıçta Ruslar, 4 siyasî teşekkülün mevcudiyetini kabul etmişlerdi: Sosyal Demokrat Parti; Demokrat Hıristiyan Parti; Serbest Demokrat Parti ve Komünist Parti.. Fakat bütün bu partiler az bir zaman zarfında onlara şüpheli görünmeğe başlamıştı. 1 Mart 1946 da S. M. A. 1ar, amele partilerinin ittihadını bahane ederek onları Komünist parti-sile birleştirmiş ve orta yere S. E. D. nfn çıkmasına imkân vermişlerdi.
Bugün S. E. D. partisi, Alman-yada büyük bir kudret kazanmıştır. Ona karşı gelmek, cesaretini gösterenler, Oranienbourg'daki tahşid kampına gönderilmektedirler. Almanlar hattâ eski Hitler çiler tarafından idare edilen bu parti, Nazi metod ve zihniyetile hareket ederek Sovyet ideolojisi -nin tahakkukuna çalışmaktadır.
«Carrefour dergisinden»
Havacılık Bahisleri
225 Tonluk olan bu uçağın imali için tam 22 milyon dolar sarf edildi
ikinci Dünya Harbinin altı yılı 1-çinde üzerinde asırların emeğini ve göz nurunu toplıyan değer biçilmez medeniyet eserlerinin külyığınlarr na çeviren ve milyonlarca insanı mahveden uçak, savaştaki rolünü artık bitirmiştir. Uçak bugün karşımıza, yarinki dünya çehresini de ğiştlrecek bir amil olarak çıkıyor. Yüzlerce imkâna gebe olan yarinki yepyeni hayatın en dikkâte şayan unsuru olarak gördüğümüz endiist rl, ekonomi ve ilim havacılığından yerimizi alabilmek İçin son hızımız la çalışmalıyız. Yolu ve taşıtı kıt o-lan topraklarımıza uçakla can ver mellylz. «Harb yıllarının çetin zor luklarım yenerek elde edebildikleri miz, birer damladan başka birşey değildir. Dünya lıavacılğniı avuçi çi kadar küçülttüğü küremizin üstünde, yarım nesillerce sürecek, geniş çalışma programlan ile çık mak zorundayız.» diyen Türk Hava Kurumu raporu bu görüşün önemi ni pek güzel belirtiyor.
İngilteıede, otomobillerin üzerine bir kanat ve kuyruk takılarak elde edilen uçaklarla, deniz aşırı me safelere gönderilmeleri İmkânım elde edilmesi yarın ki dünyanın göklere doğru bir yayılma gösterdi ğinln işaretleridir,
Havacılık uzmanlan, yarın, ge rek savaşta, gerekse barışta Helikon terleri geniş ölçüde taydalı işler gö receği kanaatindedirler Bunlara da na çok sulh havacılığında ümit bağlanmaktadır Ulaştırma İşleri henüz düzenlenomenıiş olan memle ketl&iide Helikopterler şehir ve kasa balar arasında ki temaslar İçin çok faydalı olacaktır. Amerikalılar, de nlz kazalarında kurtarma'İşlerinde Helikopterlerin çok başarı göstere-ceklc'ri düşüncesindedirler
Büyük rakamlara dayanan çalu maların en önemlilerinden biri ya Pılmasına başlanılan Hava Tran-sattlantlklerldir • «Mars» tipindeki bu deniz uçnklan dört motörlüdür Saatteki süratleri 320 km ağırlık ları 75 T dur.
106 kişi taşımakt’d'riar Yo’ou lov geceleri, bir yataklı vagondaki g‘‘ı» rahatça geçirebilecekler, kadın erkekler ayrı banyolarda yıkana bl’ecekler, uçağın mutfağında pişi riLmlş sıcak yemekleri yiyebilecek lerdlr.
Vapurl?rın vc şimendiferlerin, eşya taşımasında kullanılacağı bir devre doğı-u gidiyoruz.. Anıerikada lıalk İçin, saatte 175 km yapan tic kişilik uçakların üç bin dolara
bir dj-
ka-
— S Işına hürmetlerimle
Onun yaşadığı muhitten çok u-zaklarda bulunacağım günleri düşündükçe gözlerimde yağmurlu bir nisan akşamının hüznü belirir, içim de hemen tutuşmağa başhyan has ret ateşi yüreğimde dona kalmış e temlerimi yaşlar halinde göklerime kadar getirirdi...
Bu mukadder ayrılığı düşünerek ağlamak ne hoş bir şeydi... O ka dini bilmiyorum, neden bu kadar sevmiştim; fakat bilmeden sevmek bilerek sevmekten daha tatlı gelmiş ti bana...
Onu, çocukluğumuzdan beri bir arada yaşamış, mahallede, mektep te hep el ele oynamış bir arkadaş; dertlerimi çekinmeden açtığına bir sırdaş, en yakın, bir dost; bir kar deş ve nihayet bir ar^ıe bir gibi se vlyoıdum. Gerçi öksüz büyümüş'bir bedbaht değildim; fakat ona anne sevgisi beslemek, iradem şmda bir duygumun eseriydi.
Aptal olmayışıma rağmen, o
dini bir türlü anlıyamadım ben... Anlaşılmaz, tuhaf bir kadındır o; vo kelimenin tam mânasile bir alem, dir.
Onun bal rengi, siyah benekli göz lerinln bakışlarında, bazan içinde yaşadığı hayata İsyan ifadeleri, ba zan minnet duyguları okunur. Ve yine o bakışlardan onun ıstırap çek miş, olgun ve anlayışlı bir kadın olduğunu anlamamağa İmkân yok tıır. Tezad âlemlerinde yüzen bir ruhu vardır. Haşan, yaramaz bLr çocuk kadar hırçın; uj’sal bir çocuk kadar münis göründüğü zaman lar olur. Bazan bakarsınız o yara maz veya uysal çocuk karakterindeki kadın plâtonik bir aşkla seven genç kız haleti ruhlyesini yaşamak tadır. Aşkın en temizinden duyarak ve duyurarak bahseder, onun meçhul bir sevgiliyi sevdiğine hüküm vermekten vazgeçmek adetâ imkânsızdır. O aşkı tanıyor, bu mu hakkak; fakat seviyor mu İşte bu
ıIS-3000 ) satılmıya başlanmış olma si, kanatlanan dünyanın ufukta be Hrdiğini göstermektedir.
Sıra cosferde, sesten daha hızlı u çabllecek uçakların İnşaası hakikat olmuştur
insanları blrDij.nie yaklaştırmak, ısındırmak ve kaynaştırmak vazife leriiKle bize yararlı olmasını istedi ğimlz uçağı, artık dünkü korkunç kıyafetinde görmek İstemiyoruz. U çak, bundan sonra barışla el ele • çalışmalıdır.
Bilgiçler mesafe mefhumunu ortadan kaldırmak içiıı zekâlarım ve teknik kudretlerini zorlayıp durmaktadırlar. Atom enerjisi, bu ça hşmalarda ele alman başlıca ele niandır. Almanlanu V. 2 silâhım Atom enerjisi 11e kullanabilmek te şebbüsü başarılırsa, yere inme hızı azaltılabilirse, Ablantlğin bir kıyısından ötekine 15 dak, posta, yük ve yolcu taşınabilecektir!
Kürenin çevresini sıkıcı bulan ka natlı kahramanlar, artık gözlerini strotosfere dikmişlerdir. Göklerin günlerin, saatlere İndirmek, yirmin cl asır havacısını doyuramauuştır. Hava yolcusunun az çok katlandı ğı rahatsızlığı ortadan kaldırmak, uçak endüstrisinin üzerinde en çok uğraştığı konudur.
Erimizde ki’ yatağımızda bulduğumuz ferahlığı hava yolculuğunda da kaybetmemek için binlerce i lim ve teknik adamı baş başa ça hşıyor.
Dünya barışının arifesinde bulu nurken öte yaııdu, havacılık âlemindeki çeşitli gelişmeler göz kaj maştıDcr eserler meydana getirmek tedlr. Amerikan endüstrisinin yarattığı sekiz motörlü «Hcrkül» u-çaklar». Bu harikalardan biridir. Herj kül. tam yükü ile havalandığı za' inan ağırlığı 225 T. dur. motörlerl 28.000 B. K. dir. Ikl motor de yedeği vardır.
alan benzi
42.090 kg. akaryakıt' n tanklarına sahiptir. En' çok dkldate çarpan rakam. Hcrkül I iin 22,000,000 dolara (S. 22.000,003» mal olmasıdır, Görüyoruz ki ha vacılık. arkas* kesilmeyen milyon | lar yutan bir devdir- Yarın, uçakla i »m satma savaşında denizlerdeki) kurlarına’nrda, ormanlık, dağlık! yerlere kablo yaymakta ve şehirle1 rl birbirine ba&lamakta bol bol kul lanılmasınj beklemeliyiz,
Birtck fazla kanat, bir tek fazla fen adamı ve nihayet bir tek fazla havacı, bir millet İçin küçüksene-mez ble kazançtır,
E ÖZSAN
sual de cevapsız kalan bir aşk in-4ı tubu kadar müphem ve manâlıdır Sakarının tutuşan bir ufukriıu renk çald, . ; ünlerde belki o da
bal rengi cevval bakışlı gozierile bir sevgiliyi aramışta. Beşerî hinle rln ebedi kuoağı olan kalbinin çarp tı&mı hi,--etmiş, aşkta ayrılık ve hasretin açdaryu duymuştu.
-r-U—
ni te glrtişinün her birin beni sanki saatlerden
cevı
A 0
il x
Onu de gözlerinde beri bekleyen inaanlanh »abjfsızl ğını görmemen kabil değildi. Uzur ve muhakkakai üzüntülü yıllar.r tazeliğini insafsızca çaldığı elini o peTken, kendini gayri iradi olar bir İlâh karşısında diz çökon, »evg UşinLn harb meydanlarında gaddsı düşman okiarhe veya kalkanlar’’-can verıned» -ı kahramanca dönme sini dua enen oir orta çağ aştkjrut heyecanını duyardım-
Yanıııa otu» rüığuın zaman genç kı ışımdan şikâyet, ederdi Beni bi) gün evvel gördüğü halde, sanki haf talarca göıüsuıeinişız gLbi serzeniş lenlrdi. Onun hu halleri, içinde bir sevinç uyonüsnnakla beraber, «evr tisinden ayrım,? ve havarini mu kadderarir 0-ıır.siz akışına bırakmak mecburiyetinde kalmış bir in sanın acısını da duyardım.
Ne güzel konuşurdo... 8esin(te, b lâ genç kızlığından kaimi» bir r mantikllk varol*. Onu dinlddikc kalbimde bahar çiçeklerinin «çıkı ğını hisseder oıitün açıianmnunu turdum.
Ö hep böyle neşeli değildi AuidP’ değişirdi. Biraz evvel, ruhunda ; çan çiçeklere hayat veren bakışı ’ rında bir elem Tüzgârı esmeğe b lardı. Gözleri birden dalardı bahannı yaşayan bir kadındı; Yıâ lâ genç kyzbğm ümidsiziikteıi kapılma-sınc hüküm vermek, sari ce büyük bir mânâsızhk olurdu ) veblllrdi; amma evlenme çağı” gelmiş iki yavruya sahibdl O h? de niçin dalıyordu, onun gözler O gözlerde düşünen, acı C°k=m l kadının tahammülfersa İştiraki gı liydl.
Pervasız olduğu kadar ihtiyatlı dİ. Derbederdi; fakat intizamı verdi ve iyi giyinmesini eiydiğı blseyl üzerine yakıştırmasını bil di. Şairdi; sanatkâr bir ruh taçırc. iyi resim yapardı; Yazdığı şbı-h den anlardım. O aşkın ne olduğu biliyordu.
Bir akşam:
— Aşk nt’dri? diye sormak ces retinde bulundum. Gözlerini o m hul âlemlerden, maddi âlemtar b unsuru olan bana çeviriııceye k dar aramızda esrar dolu dakikaln geçti.
— Ascar Acilde, dedi; hür dü$c nen insanlar İçin tarif, bir nevi ta dittir, der. Ben de geniş düşünce1 ruhu bir umman kadar vasi bir k dinim. Aşkı tarif edemem! Fak sana .şunu söyleyeyim kı oğlum, ka inandıûım gençlik yıllarımı ! tırladıuını bugünlerde kahkahala la gülüyorum. Istırap duyan İnşa lar biraz acizdirler. Ümidsizliğe k pılmak, cesaretsizliğin bariz bir İllidir. Aşk. bir nevi korkaklıktı-Zira cesur insanların aşk uğruna tırap duyduklarına inanmak İmkk tf ’•» -oc
ilk etüdü
1 Bak.ınl
Osmaniye cL hidro elektrik santralı yapılacak Osmaniye : (Hususi) iller bankasjnuı yardınılle niyede inşa edilmesi düşünüleli ro elektrik santralının i yapmak üzere Ekonomi nın elektrik İşleri etüd idaresi ) inanlarından Yüksek Mühendis ıııal Nayan ve hidrolog R Ren Büy.ükeren şehrimize gelerek hu elektrik santrali için elverişli ol sulardan Kaıaçay. Hamın Dert Hacıgülü, suyu, Illksu üzerinde ine lemelerde bulunmuşartip . c .n lar yaptıkları projeleri ilgililere s mak üzere birer rapor h^ziıhy. rak Ankara ya hareket etmişlerdir Bütün ilçe halkının dediğine • re bu sulardan hidro elektrik ah. laıma en müsald yor Karaçaydn Diğer sular yazın hayli azaldığı hx de burası yaz kış ayni mi'(tarda h» makta ve direr vc’.' iden ilçeye J: ha yakın bulunmaktadır. Hrir elektirik sanı ra imi,', nereye yapıla cağı bütün ilçe halkı tarafından t»ı yük bir İlgi He beklenmektedir-Osm^niyede 14 yaşında bir kızı kaçırdılar
Osmaniye; (Hususî) — İ!ç Rızaiye mahallesinde olr kız k.ıç. ma hâdisesi olmuş, 13 yaşl Hatice Mert adındaki bir k ğu, Kırmacı!: köyünden II
ç4 • ■ 1 i i 1/, ı»
Vinci;
ÇOC ’
51 Yl| muz adındaki bir şahıs ı*aıa’ • 1 kaçırılniıştır* Kaçaklar arama. ı dır.
29 MART 1948
Köprülü Fuad için okunanmedhiye!.
fBaştarafı 1 incide) . re tahakkümü) kurmuş bulunu-) yordu. Partimiz kurulduktan sonra; günden güne gelişen çalışm»' lan ile milletimize her türlü W-
• dalan temin etmek yoluna Sır* miştir.
Fakat, ne yazık ki, son günlerde D. P. Lazı (demagojO hareketlerine kurban edilmek istenmiştir. Bununla beraber, w* kınla ra, ihtilâflara bir hâl çanîsi bulunmuş ve şimdi, partimiz, oldukça sulh ve* sükûna kavuşmuştur.^
îhs^an Yvrgoğlu, parti tüzüğünü millet muvacehesindeki elıem-mivetini tebarüz ettirmiş ve tüzü-ğe («ykırı hareketler) in de yine ayııi tüzükdeki maddelere uyılla • rak cezalandırılabileceğini • iddia etmiştir. Bilâhare; yine D. P. sayesinde (İskân kanunu) nun kaldırılmış olduğunu, (Polis ve selâ-hi\et kanunu) nıın tadil edilmiş ve
• (Seçim V v i il? duğunu
KÖPRüLt YE MED11İYE
İhsan Yurdoğlu, sözlerini (Fuad Köprülü) ye intikal ettirerek şöyle demiştir:
(.— Köprülü, bütün dünyanın pek iyi tanıdığı, milletin gözbebeği. değerli bir ilini adamıdır. Ailesi ve şahsında toplanan, (asalet) ise bir farilidir. Hakkında ileri sürülen iftira ve tezvirlerin hepsi yalan, hepsi uydurmadır. Köprülü, istifa ettiği takdirde, parti (hâdiseleri) nin tamamen zail olabileceğini, iddia ediyorlar. Bunu dinle -inek bile bir zuldür. Partinin böyle adamlara ihtiyacı vardır.
İHTİLAFIN MENŞEİ
Hatib bundan sonra (İhtilâfın menşei) ne temasla şunları söv • lemistir:
tanatı) olduğunu söylüyorlar. Buna inanmak, çok safdilâne bir hareket olur. İhtilâfın da bu (saltanat) dan neş’et ettiği rivayet e-diliyor; bunu da şiddetle reddederiz.
Eğer bir (kurucular saltanatı) olsaydı, bu (kurucu) denilen zümrenin, merkeziyetçi bir hal takınıp sadece Ankarada oturur kalırlardı. Halbuki, öyle mi oldu, onlar, memleketi karış karış dolaştılar.. Yemeden, içmeden milletin derdini dinlediler.
Jkoİ!MiC2jİ2— hiifr'ltU-——
karar alınmış ve (Genel Kurul) a; Milletvekillerinin Meclisteki (rol) leri üzerinde, hayatî kararlaı alabilmesi gibi, büyük hak ve salâhiyetler tanınmış bulunuyordu. İşte, şimdi, (Genel Kurul) un, bu hakkını kullanıvermesi, bildiğiniz vakıalara sebebiyet verdi.»
ÖNER İN İSTİFASI önerin istifa/sına temasla miştir ki:
C. Bayar, önerin zamanında:) lstanbula gelerek Parti teşkilâtı i-le bazı temaslarda bulunarak konuşmalar yapmak arzusunda bulunmuştu. Maatteessüf, i) hğl tarafından, bu arzu, bir şekilde reddedildi.
Arkadaşlar, böyle bir te bulunan bir kimse, bir gün gelir, istifa edorse; bu adamın istifasına acınır ve geri alınmak is -tenir mi?»
SUSTURUCU BİR SUAL
Şemsi adında bir üye, İhsan Yurdoğluna hitaben demiştir ki: Ben, ihtilâfın, geçiştirilmiş olduğ mu hiç de tahmin etmiyorum. Tüzükde; Genel Kurııl’un lû zum göıdliğü takdirde, büyük kon greyi toplayabileceğine dair bir kayıt \oktur.
Bu kongrenin biran evvel yapılmasına da, kanaatimce, şiddetle ih t i vaç vardır.
Sojı)*ı, Köprülü hakkında ileri sürüb-n ianad ve iddiaların (dedikodu) olduğunu söylüyorsunuz; $u haidt, bu sözleri soyliyenlerin şalısiyc ileri etrafında da yapılan iddiaların doğru olduğuna aid el-r de delil var mıdır?» 4
MClItN BİR CEVAB (
Üyenin sözlerine, İhsan YurdoğS lir, Büyük Kongrenin yapılması-( na ihtiyaç olduğunu zannetmiyo- ) rum. Ayni zamanda, (doğruluk)! larının aksi isbat olununcaya ku- 5 dar, (Genel Kurul) a inanmak \ mecburiyet indeyiz.» diyerek e,e- 5 vap vermiştir. (
Eıı arada Yurdoğlu, yine Kop- J rulüye temasla şöyle demiştir: (
Köprülü, hakikaten, İnönü-r ye rivayet edildiği gibi, (sen par- C tinin başında kal, yoksa (H. P-( yıkılır) dedi Um*; onun da Divânı ) Haysiyete verilerek, partiden tar-J di gerekir. J
Fakat; Reisicumhur İnönü, der hal • ı ^uladığı bir beyanname i ) le, bu konuşmanın ve (teklif) ın( taırıamilx» yolan olduğunu ilen rnüşlur.
Bundan sonra bir iki hatib ha söz almış ve toplantıya verilmişi ir.
Partiden Partiye Si;ayet Eden 4 Tekzib Hastalığı ?
Dün Demokrat Parti Şişli Bu • J cak Başkanlığından bir tekzib meke tu bu aldık. Bunun üzerice yaotı -
kanunu) nuıı da lâyıkı ile tahakkuk etmek üzere ol-sö\ knıiştir.
D. P. de bir (kurucular sal-
de-
başkan-I münasib .
ha reket-
8ÜI
■ l:t
«on
TENİ s a BAB
Amerika müdafaa
r
SAYFA: D
ğnuız tahkikata göre, tamamile uydurma olduğu anlaşılan bu nıek tub ve hâdisenin hakikî mahiyetini aşağıda bulacaksınız:
Yeni Sabah Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne:
27/3(18 tarih ve 3269 sayılı nüshanızın üçüncü sahifesinin ikinci şütununda (muhalefet hakkında yeni hareketler) başlıklı ve hakikati tahrif eden yazınızın Şişli Bıı-cağmı alâkadar kısmına hayretler içinde okuduk.
Hâdiseler, gazetenizde yazılı olduğu şekilde cereyan etmiş değildir: 11 İdare Kurulumuz üyelerinden Dr. Mükerrem Sarol vâki davetimize icabetle 23/3/48 salı günü akmamı bucak merkezimize gelmişler ve bucağımıza bağlı ocaklı arkadaşl ırla uzun bir konuşma yapmışlardır.
Mumaileyh sözlerine partimizin kuruluşundan başlıya ıak hâlen bulunduğumuz durumu açık vc güzel bir lisanla izah etmiş, binneti-ce arkadaşlarımızı tenevvür ettiği gibi toplantıda hazır bulunan yüzü mütecaviz Demokrat arka -dasların suallerine tatminkâr ce-vablar verilmek suretile toplantı -mız samimi bir hava İçersinde jıa ermiştir.
Şu hâle göre, gazetenizdeki yaııatın baştan başa hakikate kırı bulunduğunu bildirir işbu yazımızın gazetenizin ayni sahifeıün ayni sütununda neşredilmesini yılarımızla rica edebiz.
Demokrat aPrti Şişti Bııcağı daro Kurulu Başkanı Cemal
so-
be ay
say |
İ-Er-durau İŞTE TEKZİBİN TEKZİBİ
Bu tekzibe sebeb olan yazıda is-
mi geçen İhsan İleriye dün gece ı müracaat ederek kendisinden böyle bir hâdisenin olup olmadığını vc hadisenin Yeni Sabah ın yazdığı şekilde cereyan edip etmediğini sor duk. Ilı san İleri yazdıklarımızı tamamile teyid etti ve şunları ilâve eyledi:
(23. 3. 948 akşamı, bucağa gelen parti il idare kurulu üyelerinden (Dr. M. Sarol’un) konferansını müteakip, kendisine şahsen sorduğum suallere aklığım cevab-lan, cereyan eden ve etmekte o-lan âdi münakaşaları, hiç olmamış gibi göstermek, doğnısu bir cesaret mcsı i» sidir. Hakikati tahrif diye. (Yeui Sabah) gazetesine gön-jlevılcn muktubdaıı, dün gece ha-bv.çüA* 'dldıım. ____
paten, parti içinde ihtilâflann en büyüğü de, çirkin vakıaları ca-zib göstermekten ileri gelmiyor mu? Bu perde arkasında ; kukla oynatmaya da benzer. Sahneyi u-zaktarı görenler, güler; yanma yaklaşıp da hakikati anlayanlar o-tıırııp haline ağlar’
Şimdi tekzibi gönderen zâta lıi-tab -udi)u£iim!
O gece için temin ettiğiniz dinleyiciler arasında, nezaket hudııt-la*rmm dışımı çıkarak, karşısında-kilvri, (sinek) kadar küçük görüp, (totaliter) bir zihniyetle, söz ver-rniyen veya dinlemek tenezzülüıı-(muhterem Dr. Sarol ı un, (tâbirler) ini hatırlarsanız. fena olmaz; size yakışan bir kudret olur. Geçen akşam da, bucakta bu münakaşayı tekrar -ladık ve bu yüzden istifa eden arkadaşı da size hatırlatmağı faydalı bulurum.
Dostum, şimdilik ismi lâzımg*!-moyen bir arkadaşımız, onu mü -teakib gecede, münakaşanın ma -badini vapurken, (Sarol) un eksik bıraktığı bir iki cümleyi de, o tamamladı. (Partiye lâğım suyu karışmıştır) diyerek, müstehzi bir e-da ile etrafına, bakınıyordu. Hatır hırsanız, ben de kendilerine her za manki gibi, cevab vermekte ge -cikmedim: (N(* mutlu içinde yüzenlere değil mi?)
Şimdi size soruyorum: PantUİ arkadaşlar ve bunları temsil eden
4
- ve harb plânı hazar
(Baştandı 1 incide) lerde Plorida konferansında ve-rilen kararlan gerçekleştirmektedir. Muhtelif sımnarın vazifeleri yeniden tarif edilmiştir. Doğrudan doğruya Savunma Ba kanının otoritesi altında bulunacak olan genelkurmay başkan ları bütün sınıfların harekâtım ahenkleştirerek bunlara nezaret edecekler ve askerî harekât ile ilgili bütün meseleler hakkın da seri kararlar vereceklerdir. GERİ BIRAKILAN TERHİS Vaşington, 28 (A.A.) — Dihı ya durumu dolayısile, Amerikan ordusu, daha evvel bildiıildiği gibi, faal hizmette bulunan yirmi bin yedeksubayı terhis ede cek verde bunları hizmette alıkoy
* * ' • maktan gayri, yaş haddine uğramış 1200 yedek subayın terhis emrini de ibtal etmiş bulunmaktadır.
1 NİSANDAN İTİBAREN
Vaşiııgton, 2S (A.A.) — (U-sîs): Başkan Trunıan, 1 nisandan sonra, her nereye gidecek! olursa olsun, Amerikan liman-' lapından sevkedılebilecek olan her türlü uçak, uçak yedek par çası, 11 çeşit silâh, cebhane vc harb âleti üzerine sıkı bir kontrol vazetmiştir. Başkanın bu kararından sonra Ticaret Bakanı Haniman, Dışişleri Bakanlığı, Ticaret, Tarım, ve İçişleri Bakanlıklarının mümessillerinden müteşekkil bir istişare komitesinin kurulmuş olduğunu vc askeri teşekküllerin mümessillerine de yer verecek olan bu komitenin ihracat hakkında 'tavsiyelerde bulunacağını ve hâlen ihracat lisansları sistemi nin bilhassa Sovyet Rusya göz önünde tutularak İncelenmekte olduğunu bildirmiştir.
1 marttan itibaren, Sovyet'er Birliğinin askerî kudretini arttırabilecek olan her türlü malzemenin şevki askeri makamların tasvibinden geçmiştir.
Ticaret Bakam hükümet in Rusva ile olan ticarete ambargo koymayı asla düşünmediğini bilâkis Amerikanın Sovyetlerle ve onlaruı ^eyklerile mütekabiliyet esası üzerinden ticareti inkişaf ettirmek arzusunda olduğunu söylemtştir.
FRANSIZ T klüîİDAll
) (A. A a Kuzçy AL-
rikada Fransız hava kuvvetlerinin tahşidi, nıııhaBemat başladığı takdirde Avrupada bir komünist ^baltalamasından duyulan' korku ik- i-zah edilmektedir.
Haber alındığına göre, Kuzey Afrikaya geçirilen kuvvetler Fran sız Cumhuriyetinin hava kuvvetle4 rinden en hiiyük kısmı ihtiva et -inektedir. Cezayir. Fas ve Tuntıs-ta tcdiiiüî tedbirler abndığı gö-Fns genel valisi Geııe-Parişte müzakerelerle
rülmüştur, rai Jııin. meşguldür. Bu itibarla generalin. Kuzey Aû ikadaki uütiin Fransız kuvvetlerine başkumandan tayin edileceği zannodihıı- ktcdir.
Peppcr. Malin - 1 rtmıaıı Mülakatına taratdar
A’a.-ıngton 28 (A-A.) — (Alp) Floridu Demokratlarını temsil e den ayandan Papper, Başkan Tru man ik- radyoda yapmış olduğu bir görüşmede, Birkşjik Ameıiku ve Sovy(-t Rusya arasında işbirliği ve barış esaslarını sağlamak üzere cidi ve son bir gayrette bu lunnıak için Trumamn Stalın ile bizzat görüşmesini istemiştir.
Ayandan Papperc göre, Sovyet Rusya diğer memleketlere tecavüz de bulunmakla Amerikanın şeref.
(büyükler), (kurucular), (başkanlar) (şunlar, bunları; her ne ise, türlü münakaşayı edebilirler. Fakat, muhatablai’nu hiçe sayarak, (çeşitli küfürler) savurmağa hakları yoktur. Şimdilik bu kadar.
ortadan gibi, a-hnlledip olamaz
hürriyet ve istiklâl telâkkilerine aykırı luıroketlerde bulunmuştur..
Papper, çunları söylemiştir:
«Ben, Başkan Trumamn Stali-nin yanma oturmasını ve ona sun ları söylemesini istiyorum: Belki siz bizi anlamamışsmızdır? Belki de biz sizi anlamnımşızdır.
Her ikimizi de mahvedecek bir üçüncü dünya harbi arifesinde bulunuyoruz. Dünyaya totaliter re -jiınlerini zorla tatbik etmeğe yel -tenmiş olan canî nazileri kaldırmak için yaptığımız ramızdaki anlaşmazlıkları eskiden olduğu gibi dost mıyız?..»
Bununla beraber. Papper, bir yatıştırma siyaseti lehinde olmadığını, Birleşik Amerikanın kuvvetli kalmasını istediğini söyle -mistir.
MEÇHUL DENİZALTI ARANI-YOR
San Francisco 28 (A.A.) — Pa-namerikan hava yollarına aid bir Clipperuçağınm mürettebatı San Franciseo ya 60 mil jneaafede bir denizaltı gördüğünü bildirmesi ü-zerinc Amerikan donanması bu -gün bu bölgeye keşif uçakları gön dermiştir.
Bahriye Bakanlığının sözcüsü, o bölgenin deniz komutanı (tatmin edildiğinim bildirinceye kadar araştırmalara devam edileceğini söylemiştir.
Sözcü şunları ilâve »etmiştir:
* Clipper uçağı mürettebatının miişahadeleri doğru da olsa, görü len denizaltı bizim olamaz.v
İngiltere Bahriyesi fBaştarafı 1 incide) lantik sularında yapılmakta olan tecrübeler hakkında Amirallik da ireslnde tam bir sükût muhafaza edilmektedir:
Harb sonrası senelerinde Amiral İlk dairesi genel olarak iki mesele ile ilgilenmiştir: Denizaltı gemileri nin su altında ne kadar süratle sey rcdebileceklerl ve su üzerine çıkma dan ne kadar müddet dayanabile çekleri. Bu yolda da çok büyük de nizaltı gemileri inşa edilmiş bulun maktadır,
Iiarbln sonuna doğru. Almanya, Rus ve müttefik orduları tarafından İstilâ edildiği zanıaıı dahi, de nlzdc yine de büyük bir tehlike teş kil etmekte idi- Zira, o zamanlar bTfe Afinânyanln özel” bir sisteme' müsteniden inşa edilmiş denizaltı tan vardı ve bu gemiler su altında bataryalarını doldurabiliyorlardı. O zamanlar Ingiliz donanması da tahkikat bakımından Almanlar in kâp cdilemivecek derecede ilerlemiş bulunuyorlardı. • * •’ *
Harbden sonra İngiltere bahriye sı tecrübelerine devam etmiştir. Ve şimdi öyle zannediliyor ki, Jngiitc re. su altında uzun müddet kalabi lecefc ve aylarca değilse bile hafta larca müddet üstlerinden uzakta harekâtta bulunabilecek denizaltı gemilerine maliktir.
Son harb sırasında denizaltı ku mandanları için en büyük zorluk, geminin su altında nisbeten ağır lıarekel elınesi ve bu yüzden hede fine ulaşması veya düşmanından müşkülâtla kurtulabilmesi İdi. Queen Mary gibi süratli gemiler hl maye görmeksizin ve bir denizaltı ile karşılaşmadan Amerika ile İn glltere arasında muntazaman sc fer yapabiliyorlardı Şimdi, ileride patlıyacak bir harb sırasında, gemi leıin bu derece seyrüsefer yapamı yacakları anlaşılmaktadır. Zira, harb sonundanbcıi denizaltı gemile rinin sürati artmıştır,
Denlzüstü gemilerinin makknele rinde de onsekiz aydanborl bir ta-! kim tadilât yapıldığına göre, bu teknik tadilâttan bazılarının den) galtı gemilerine de tatbik edilmiş olduğu düşünülebilir
Italyanın Rusya için ehemmiyeti fBaştarafı 1 incide) İktisadi kargaşalık içinde bulunduğunu belirten gazete İtalyan komünistlerinin sendikaları nasıl tahakküm altına almağa çalıştıklarını belirtmekte ve Italyada komünist - Sosyalistlerin kazanacağı bir zaferin Avrupa için ne derece tehlikeli olacağını işaretle şunları yazmaktadır:
Böyle bir zafer Italyayı Batı Avrupada n kopararak Doğu blokıına atacaktır. Ve bu suretle Sovyet Rusya tek bir askeri dahi yerin -den kıpırdatmadan kırk milyon nü fushı bir millet de Rumanya, Yugoslavya ve Çekoslovakya gibi Rıısyaya tâbi bir memleket haline gelecektir.
Harb halinde Rusya, Italyadaki üslerinden istifade eder, bu suretle Akdenize hâkim olur ve Fransa nin strateji durumunu müdafaa e-dilemez bir hâle sokabilir. Bu tak dirde Fransa çok büyük bir tehlike ile karşılaşacaktır ki, memleketin buna göğüs gerip goremive-ceği bir mesele halinde ortadadır. Bütün bunlara bu kadar kalabalık nüfusu olan ve tarihte bu kadar büyük rol oynamış olan bir memleketin Ruslaşmasının yapacağı manevî tesiri lâzımdır.
Bu takdirde Avrupa sinin, İngiltere ve Amerika tarafından sarfedilecek gayretlerle bir daha kurulamıyacak kadar sarsılması ihtimali vardır.
Gazete yazısına şöyle devam etmektedir:
Buna mukabil Italyadaki seçimler bizim lehimize çıkarsa bunun Avrupa üzerinde çok ö-nemli tesirleri olacak ve belki de bugünkü akışın tersine dönü şünü müjdeliyecektir. Fakat her ne olursa olsun seçimieri' komünistlerin kazanamamaları ltalvanın Brüksel andlaşmasıııa iştirakini sağlıyacalc ve hem memleketin iktisadı imkânlarını geliştirecek hem de ilgili memleketlerin müdafaasına imkân verecektir.
İTALYAN KOMÜNtSTLEKt İTİBARLARINI KAYBETTİ
Roma, 28 (A.A.) — îtalyada komünistlerin, seçim mücadelesi sırasında itibarlarından çok kaybettikleri şübhesizdir Alınan haberlere göre, İtalyan komünistlerinin kurmuş olduktan halkçı cebhe soğuk karşılanmaktadır. Italvanlar şimdi komünizmin manasım hakikaten -öğrenmiş görünüyorlar. Girişi- • leıı komünist propagandasında da eski hararet kalmamıştır. Komünistler de, efârı umumiye üzerindeki tesirlerinin zayıflamakta olduğunu farketmektedir ler.
İTALYA. YUGOSLAVYA İLE MÜZAKEREYE HAZIR
Londra. 28 (B.B.C.) — İtalyan Haricive Bakanlığı sözcüsü, bup'ün Triveate meselesinin Lallı için -ltalvanın doğrudan doğruya Yugoslavya ile müzakereye erirismeğe hazır olduğu-n u söylem iştir.
Avrupada de katmak
muvazcne-
I
Yıllardan beri beklenen hayırlı bir teşebbüs
♦
I
• •
Profesörlerinden Ro-İstanbul Üniversitesi
Amerikalı profesö ün yarınki konferansı
Amerikan Duke Üniversitesi Dev let Hukuku bert Wilson
Devletler Hukuku Türk Enstitüsün de beş konferans vermek üzere memleketlinize gelmiş bulunmakta dır. Prof. VVilson Amerikanın tunu mış genç âllmlcrlndendlr. Ayni za manda Amerika Dışişleri Bakanlı gınm ticaret Muahedeleri miitehas sisidir. Amerikanın Çin ile akdett» ği yeni Ticaret muahedesinin hazır rlkayı temsil etmiştir.
Ilınmasında ve müzakeresinde Ame Hukuk Fakültesinde vereceği kon foransların birincisinin mevzuu (Hu kuk ve siyaset muvacehesinde mu ahedelerdtrı ve ayrın saat 14 te vt r ilecektir.
fBaştarafı 1 İncide) aşı almaları sağlanmıştır. Diğer taraftan merhum Maliye Bakanı B. Halid Nazmi Keşmirin vefatından evvel «Benden size vasiyet olsun, emeklilik kanun tasarısını bir an evvel tatbik mev kiine koyun* dediği tesbit olunmuştur.
Dun Afyon okuyucumuz Ali Z. Çobanoğlumlan aşağıdaki yazıyı al dik. Ehemmiyetine binaen sütunlarımıza geçiriyoruz:
askerî ve senelerce mevcud emekliye
gerekse sivil hizmet ettik -kanunlarımız ayrılıyorlar..
«Gerek memurlar ten sonra mucibince
Bir memurun emekliye ayrılması I demek, umumi manâda artık o kim senin çalışamayacak duruma gelmesi ve istirahat devresine girmesidir. Yine bir memurun emekliye ayrılmasiyle masraflarının azalma sı icabetmez.
Çalıştığı zaman aylık bütçesi ne kadarsa emekliye ayrıldıktan
• * I
sonra da avındır. Binaenaleyh e-mekliye ayrıldıktan sonra maaşının azaltılması, aynyeten aldığı paradan vergi kesilmesi - bilhassa her maddenin fahiş fiatlarla satıldığı ve alındığı şu zamanda -o kimseyi müşkül vaziyette bira-1 kır. I
Otuz soneyi dolduran memurlar için maaşının üzerinden bir nis -pet dahilinde ikramiye hakkının ta nındfğını zannediyorum. Fakat bu ikramiyenin heyeti umumiyesi, a-şağı yukarı iki üçbin lirayı geçmediğine göre, ikramiye alan memur bu parayla hiçbir.şey yapamaz. Dükkân açayım dese, hava parasına yetişmez.
Başımı sokacak mütevazi bir ev alayım dese, ancak gecekondu yapabilir. Hülâsa aldığı parayı sermaye yapıp işletmek fırsatını bulamaz. Şu halde üç aydan üç aya aldığı cüz î miktardaki emekli maaşına her ay ilâve etmekten başka çare bulamıyacaktır. Nihayet günün birinde bu para da bitecek, sefaletle karşı karşıya kalacaktır. *
Tramvay idaresinde çalışan bazı arkadaşlarım var. Geçen gün hasbıhal ederken, bu meseleye temas ettim. Bir arkadaş dedi ki:
—, Yirmi üç senedenberi memu mm, fakat mesaimin kısmı âzami şirket zamanında geçtiğinden memuriyetimin ancak dokuz senesi nazarı itibara alınıyor, diğer bir arkadaş ise:
— Tahdidi sinne uğramama iki-sene kaldı, İkramiye verilib verıl-miyeceğini bilmiyorum. Galiba alt mış yaşından sonra Raman dağında petrol ameleliği yapacağız dedi.
Hakikaten memurlarımızın vazi yeti yakından tetkik olunacak o-lursa endişe vericidir. Meselâ: Yukarda arzettiğim gibi, beledi ye tramvay şirketini satın aldığı zaman memurlarını da devir aldı. Binaenaleyh tramvay idaresinin es ki memurlarının hakları tanınmalıdır. Tekaüd kanununa yeni bir şekil verilmesi, memur vatandaş -larımızı sefaletten kurtarmak ve istikballerini temin etmek noktai nazarından zaruridir, kanaatindeyim.
Eski tekaüdlere gelince: Memleketimizde emekli sınıfı; eski kanunla emekliye ayrılanlar ve yeni kanunla emekliye ayrılanlar diye iki grupa ayrılıyor. Eski kanunla ayrılanlar yenilerden daha az maaş alıyorlar. Niçin? Yeniler faal i-diler de ler?
Niçin yapmış,
aynı müddeti doldurmuş iki memur birbirinden tefrik edilsin? Hattızatında barem kanunu çıktığı zaman eski tekaiidlerin de derhal yeni kanuna göre maaşlarının arttırılması icabederdi.
Haydi o zaman bizce malûm olmayan sebeblerdeıı ötürü tehir e-
dildi. Lâkin arada geçen seneler zarfında niçin tashih edilmedi d* bugüne kadar ayni vaziyet oe -vam etti? Yoksa estd Vaüdlef daha mı az para harcıyorlar* Bilâ kıs onlar ucuzluk devirlerini daha çok yaşamış’aniır, bugünün 64 kiye nazarun nubeteiz hayat pahalılığı onlara daha ağır gelir.
Herne ise yakın zamanda bu dâvanın halledileceğin-? hükümetin bu Lş Üzerinde 4tetkiklerde l lunduğuna dair şayiak Temenni ederiz ki;
tashih edilsin, artık mış ve binbir sıkıntı nan eski kanuna tâbi nmızın yüzü gülsün.
Ali. Z. ^obauoğlu
I •
eskiler gayri faal miydi-
memlekette ayni mesaiyi ayni kadrodan yetişmiş,
üu(
11 dolamıyor, oir an evvel çok yaşk ilinde kıvra*
1 «tanda;, la-
licaret Bakanının Petrol nutku
fBaş tarafı 1 incide) mud Nedim Giinduzaip, Anadolu Ajansı mümessiline şu demeçte bv lunmuştur:,
Bir memleketin iktı .adî ve IctL ınai kalkınmasında petrolün ehem miyeti gittikçe artmakladır, Bu tibarladır kİ memleketimizde a* petrol günün başta gelen maddele rinden giri haline gelmiştir, Harb-den evvel senede 200 bin tonu bile bulamıyan istihlâkin bu sene 400 bin tonu aşacağı ve dört sene son ra bir milyon tonu bulacağı tahmin edilmektedir, Dev adımlarile artan bu ihtiyacın kolayca karşılanabilmesi için akaryakıt muhafaza, ııa kil ve tevzi cihazlarımızın da tevsii lâzım geleceği şüphesizdir. Petrol Ofisinin bugün işletmeye açtığımız İzmir deposu bu maksatla kurulmuş ve böylelikle memlekette mev cut akaryakıt tanklarının istiap hacmi İki yüz bin metre kübü bul, muştur. Ofis, yurdun diğer yerlerin d)e de ihtiyaçlara goıe tanklar tesis edecektir. Diğer petrol müessese leıinüzin de bu ihtiyacı görerek ay ni yolda yürüyeceklerine eminim. Dünyanın her tarafında akaryakıt istihlâki süratle artmakta ve bu is tihsaL bu büyük artışı şimdilik kar şılayamanıaktadır. Bunun lçind r ki bir çok memleketlerde bir petrol sıkıntısı vardır. Buna rağmen vak tinde alınmış olan tedbirlerle mene leketimizin 1047 yılma ait akarya kıt lhtlvacının tedariki imkânları sağlanmıştır. Fevkalâde bir vaziyet hadis olnıazsa önümüzdeki yıl lavda da mal tedarikinde bir zor luk çekeceğimizi tahmin etmiyoruz. Bahusus Raman dağında bulu nan petrolümüzü tasfiye ederek is tihsale başladığımız zaman bu sa hada hiçbir sıkıntımızın kalnuyaca ğı şüphesizdir. Bol anal tedarik edil mekte olmasına rağmen gazyağı sa tışlarındaki tahdidin devamı Ilıt i yaç nispetinde levha, teneke ithal e dllmemekten olmasındandır. Gazyağı nakliyatında tenekenin büyük bir rolü vardır, Fazla miktar da levha, teneke ithali imkânları sağlanınca gazyağı satışları da ser best bırakılacaktır.
Deli Mart!
fBaştamfı 1 incide tı demektir. Şu kadar var ki mülayim geçen kışlardan sonra ilkbaharın serin geçeceğini de yaşlı ve tecrübeli İstanbullular iddia ederler. Şu kömür ve odun bahalılığında nişan bütün bu kötümser tahminleri inşallah boşa çıkarır.
İfrit bu sözleri söylerken E-tnirilmü’minîn Ali içeri giriyor, onun çehresjnden saçılan nurları İfriti âzam görünce her tarafını bir titreme kaplıyor. ız tıraba düşüyor, yüzüne bakamı yoı gözlerim vere indiriyor. 0-radaki Ashab; hayrete düşüyorlar, Resulü Ekicin tebessüm buvuratak:
— Ey İfrit, diyorlar, sakin ol, korkma ve kaçma. Sana Tanrı adına yemin verivorum ki, bu zat (yâni, Ali) ile aranda germiş olan hâdiseyi bize anlat.
İfriti âzam hikâyeye başlıyor:
— Yâ Rcsulallah, bir gece {Şeytanların ve cinlerin bütün ileri gelenlerini topladım. Bövlelikle topladığım büyük kuvvetin var-dımile, semavatın en yüksek ta bakasına çıkarak oradaki nıelâ-ikei mukaırebiııin sözlerini işitmek istedim. Yükselmeğe başladık. oldukça ilerlemiştik kı birdenbire karşımda buradaki zatı gördüm. Pençelerinden ateşler saçan meş’aleler bulunuyordu.
r v(
Yar,
f gh■■
Tcfırâka IV. S 7
Mezhebi er i tasnifte tutuları yallar dolusu ki tabi ar! — ye — Yine Hazreti Ati den de çıkar u tur? — Hazret i
Onların ateşinden ve parlaklığından her tarafımız tutuşuyor du, az kalsın lıelâk olayazdık. Hemen kaçmağa ve inmeğe baş ladık. O kadar süratle indim, ki pek az zamanda denizin tâ dibine vardım. Kurtulayım diye su yüzüne sıklığım zaman yine o zatı gördüm, bana elindeki nıcş’aleyi fırla! tı. Sırlıma isabet eyledi, arkanı tutuştu, öyl) jaıalandnn, ki hâlâ acısını çekmekteyim.
Resulü Ekrem hasa etleri e-mir buyuruyorlar, it : t sn im-Cıaki onulmamış müdiıiş yarayı
Zç1 içe yiriş! — ! .\asireddin Tusı Islâm âlemi mi.
Meleklerden sorular! —
E atı manın yüz yiirümliiyü! — gösteriyor, Ashab hayretde kalıyor!»
İşte Ali, bu suretle semavat ve melekûtta şeytanları koğalı-yan bir Melekût muhafısı- oluyor. Şinıdl, biraz dikkat olunursa görülür ki; bu fıkra, ilk Şiî fıkrasııun müessiai Yahudi dönmesi (İbni Sebe’) in koyduğu (»Sebe’iye . AlaJJahî) inancına tamamile uygundur. Onlar dahi, (Ali ölmedi, göklerdedir. Elinde Ziılfikarı kamçı gibi kullanarak semavata yükselmeğe çalışan şeytanları koğalar, ve ko-
Kafziler ve Ehli Sünnet — lüitübluuıeler ', müşrikler yardımcısı mı? — L‘
İfriti Azâmııı cezalandırılması! -
Riiyu nu, hakikat mi?
ğar. Gök gürültüsü; onun bağırması, şimşek te kamçısının parıltılarıdır.) diyorlardı. İlk ba sil inanç, zaman geçtikçe işlenmiş ve rivayete (nas) lardan mesnedler uyduml~r.uş, tevilâlı vahiye: kat’iyeti itikadiye biçiminde masum ve gafil insan topluluklarına birer mânevi kur tuluş armağanı oiarak sunulmuştur. Bu inanç dalâletleri ise yüz yıllardanberi müyonlacca insanı birbirinden uzaklaştırmış, kör ve kara taassubu tahrik eyJiyerelc dereler gibi kanların
İbni T ey mi-
— Nere-
lıeder olmasına sebeb olmuştur 5 f bat il ve muharrefatın teşhi1 ın j çok uzatmak mümkündür, an-5 cak büyük ve salâhiyetli âlimle-l ı in asırlardanberi yapmakta ol-c dukları bu işin, âciz yazarın ka-C lemile de olsa, arkasını bırak-\ nı&nrakta menfaat vardır. Az da? olsa, eksik te olsa söylemek:! susmaktan iyidir! Kaldı ki. in-/ sanlık; ne kadar ilerilerse ileri-? leşin, insanların hakikatlerden! ziyade hayallere ve vahimelercc mer-lûbiyeti önlenememiş ve! önlenebil ereği için de henüz hiı S İşaret ve beşaret mevcud değil-? dir. Allahütealâ; İslâm dünya-? sının her ferdini: sapıklıktan.I taşkınlıktan, batıldan korusun/ duesından başka elden birsey? gelememesi; hazin olduğu ka-% aar da acıklıdır, amma başka? yapılabilecek birşey de yoktur!!
Miiteakib yazımızda Şia kö-S künden çıkan mezheb fırkaları/ üzerindeki tahkikatımıza devam? eyliyeceğiz. C
C. H. P. Ankara İl Kongresi fBaştarafı 1 incide, tında olduğunu, hüLunetin işçi au rıımunu düzeltmek İçin elinden ge lehi yaptığını, ordunun herhangi yabancı kaynaklardan gelecek o-lan her türlü maddi ve manevi t( sirlere karşı kuvvetli olduğunu, her partinin .üstünde, memleket menfaatine hizmet ettiğini söylft miş vc bundan sonra Adalet Bakan lığına alt dileklere geçilmiştir.
Bundan sonra Tarım Bk. Bakanlığına aid dileklere cevab ver mis, Cevdet Dursunoğlu mahallî seçimlerin kazanılması için ne su retle çalışılacağına dair bir konuşma yapmış ve Kemal Satır1 da muhalefetin roliinii izahla matbuatın demokrasi dâvasındaki müsbet çalışmasını anlatmış ve 11 idare kurulu seçimini müteakib toplantıya son verilmiştir.
(Devamı var)
CF*
I Hayalinizde kurduğunuz.
K A ş A N E 1 yi
bir
MİLLİ! PİYANGO bilettir
hakikat yapabilirsiniz
7 Nisan çek ’ i işini
SAKIN
ihmal etmeyin
*) A ' 3
f
F71
I ■ •(
M. Kayar
ğ i m fe-
Kin. nedir cevap ver
—V—
S
£7 »t(
Vapur Seferleri
Uğrayacağı Limanlar
%
I
Adet
j
»
»
»
.»
4
8
■efrolonan dâvasının teşlriü eden şekilde ba-
5 — 7 — keit
9 -
2 — Herkesin
C4
Hihâye
O kadını arıhyamadım
F^Aşraraft 4 Um'üdt)
İstırap, cesaret v» kahra-lığın delmJ bir kölesi kalmağa hkûmdur.
O, kadının aşk mevzuundaki bu »özleri bana ilk anda saçma gibi Krünmüştü. Dalıa birkaç akşam na aşktan, İnsanları, lnaanlaştı-yan bir duygu olarak bahseden, hayasız yaşamak kabil olmadığı gibi |ışk8jz yaşamanın imkşnsız olduğu tou söyleyen o kadın değil miydi?, i Yepyeni bir tereddüt uçurumu-aa yuvarlanmıştı, beni, onun bu •taleri.»
—IV—
Bu gece bilmiyorum neden mah tun ve kederli görünüyordu- Sigara tından yudumladığı dumanları, ca gn sı kılmış insanlara has bir eda fle iiflüyordu.
Selâm verdiğim halde beni görmemişti. Onun kederli halinden zl yade bu hareketi, beni üzmüştü. O anda hayatımda ilk olarak kinime flzDğin ve garibilğin acısını bütün İhtlrasüe yaşadım. Allahım bu ıstj rap bana ne acı gelmişti-.. O, benim en yakın dostum, arkadaşım, sırda şım hemşirem ve nihayet annem değil miydi Böyle bildiğim bir İnşa nın bana hiç tanmuyormuş gibi mu amele etmesi, verdiğim selâma mu kabilede bulunmaması, beni perişan bir hâle getirmişti.
Benimde izzetinefsim, bir gururum vardı- Gerçi ona yaşım ve arkadaşlığımız dolayıslle hürmet etmek benim biricik vazifemdl; fakat o gece oıııuı bu bilerek veya biimi yerek İşlenen hâtâsım affedeuek kadar müsamahakâr olmadım, ve tam bir ay ona görünmedim; karşı laştığımız zamanlarda onu görmemezliğe geldim.
Nihayet, onun merakı tatmin e-dllmez bir hale gelmiş olacak kİ se bebıni sormak mecburiyetinde kaldı. Fakat o benim, tahminimden de anlayışiı bir kadındı. Hareketlerimin sebebini ilk önce o izah etti ve sonra kahkahalarla güldük-.. Ne tuhaf kadındı yarabbl..
YkTuna oturur oturmaz, bulmaca •mı haDetmek için hemen cebimden gazetemi alırdı. Yoksa o beni değilde, gazeteyi getirmemi mİ bek llyordu? Bu nihayet bir İhtimâldi, amma dostluğumuzu temelinden •arsacak kadar büyük bir İhtimâl d).
Ben bunları düşünürken, gözlüğünü çıkardı, sönrüş sigarasını ye nlden yaktı:.
— Billyormusun, dedi; öbiırgün Bursaya hareket ediyoruz. Neı iır. ■) la birlikte gidiyoruz.
— Yal. dedim ve o devam et-tt:
— Ben. dedi hfttâ İşleyen insanla n affetmeği bir fazilet bilirim. Ba na her yardmı etti nahkla mukabele etti, bilmem. Mektublarıma
me7-«en seni mazur görürüm, bu ba 'kımdaıı cevabım geciktirirsen eğer, sakın üzülme, emi oğlum!
Düşüncelerimi keşfetmesine imkan yoktu;*o halde ben yine naşı11 mıştım!. Alluhım o ne tuhaf, ne an taşılmaz bir kadındı... Her giiniim. anladıklarımı, öğrendiklerimi tek-zlb etmekle geçiyordu ve ben onu anhyanuyaeağıma İnanını? bulunu yorum..
Uçak p ataları Balıkesire de uğrayacak
Balıkesir: (Hususî) — İstanbul —İzmir tayyare postalarının Balı kefire uyruyarak yolcu alması hu susunda yapılan tetkikler şehrimiz de büyük bir memnuniyet uyandır maştır-
Balıkesir durağının ihdası dola-yısile günü gününe İzmir ve İstan bul gazetelerinin Baljkeslre gelme sİ mümkün olacaktır.
Belediye Mezat İşleri
Müdürlüğünden
Havagazl fırını Resimli deri Elek tu ik sobası Dana caket Deri manto Sahdalya
Kömür sobası
29 M A E T 1943
(ttjubı /UriHnnın yu»(övk sosyetesinin ve epor iMırokhlanpm buhifjtıık^n ycı... Orud«» dahi Pnrker -0)» dünyanın en çoa tateb celbeden (Jûbn.) hulrmj v.wPand))ünnıiır»
%
Dünyanın en çok istek celbeden dolma
t9 muhtelif memlekette yapü&n 77 İstatistik Parker’in dünyada en çok istek celbeden dolma kalem olduğunu göstermiştir. Hayret etmeye lüzum yok... Çünkü bu eşsiz güzelliğin benzerini başka nerede bulabilirsiniz?
Mahfuz olan ucun kâğıda temasla derhal yaz-mags başlamasını neyle mukayese edebilirsiniz? Bı( uç, aşınmaya son derece mukavim ve kâğıt üzerinde yorulmadan kayan madenî hassaya meliktir
emi
«gâıbO rrogra
PAZA/ITEBI »0/3/1&4İ
7.29 Açılış ve program.
7.80 M, b, ayan,
7.30 Mzlk: Hafif Perşal&f (p).J
146 Haberler,
8 00 Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik tpi.)
8.30 Müzik; Film Müzikleri «PıJ
846 Müzik; Hafif Sololar fpp ••00 Kapanış.
12-20 Açıhş ve program,
12.30
1230
1300
28.15
14.00
27 68
11.00
18.00 Müzik: Tüküler.
16 16
18 30
M, s, ayarı,
Müzik: .
Haberler, \
Müzik: Şarkılar, Türkü)e», Kapanış.
Açılış ve program.
M, s, ayan,
Müzik: Saz Eserleri.
Müzik: Karışık
Solo Şarkılar.
M, s, ayan.
Haberler,
Geçmişte Bugün.
MÜ2İk: Çeşitli 8ololar (Fl-) Konuşma.
19-00
19.00
19.15
1820
19.45
20.00 Müzik: Şarkılar,
20.15
20.30
20 35
21.15
22 00
Radyo GazetesL Serbest Saat-Müzik: îııce Saz.
Miizlk: Radyo Senfoni Orkestrası Müzik: Varyete Müzikleri (Pl.)
Mtızik: Dans Müziği (Fi.)
22.15
22.45 M, s. ayarı,
22 45 Haberler,
23 00 Program ve Kapanış,
Ve Unutmayınız M «bl» gayet parlak, sabit ve yazarken kuruyan Parker Superchrome mürekkebinden tatminkâr şekilde faydalanmak~üzere imâl edilen yegâne dolma kalemdir Başlıca kırtasiye mağazalarında arayınız.
'•St'TM 53 W 44 Parker Vacumoüe R. 32; ÜueloM HgtoT VUtOfy H. »).M I ürk iyede Mümessili: ELI BURLA ve Ortaklan—Gökle. İstanbul
J
J
4
UL MACA
--*----
ı
1
1
1
1
2
1
tr.ar^.-.ilz eşya şubesine satılmak üzer* getirilerek satılmıvan ve salipleri tarafından kaldmlmayıp atdiyeü.lzde iiıfzedilmekto bulunan yu kanda cinsleri yazılı (7) kalem eşyanın sahipleri ilân tarihinden İtibaren (15: gün zarfında müracaat ederek mallarını kaldırmadıkları takdirce mezat talimatnamesinin 31 inci maddesi gereğince açık arttırma suretile satılacağı İlân olunur. (3955)
Öner ve Yücel dâvası
1 2 3 4 5
1 I I ı
i !■ i
e İRİ 1 1 1
1 i 1 ■ İlil
!■; 1 1 ! 1 !■!
I 1 1 M
I İ
' - 1 1 ■ ■ 1 i ...
1 1 ■ I —d L. J -L -L-
Fratelli Sperco
«ı* * T*
Deniz Acentası — Seyahat Bürosu
Meşe Azmanı Satışı
Devlet Orman işletmeni Muatafakema Ipaşa Müdörlüğöeden
Vapurun ismi | Hareket tarihi]
■ _* _ ı •_
1 — Hükümdar;
peşinden koştuğu, Bir nota; 3 mi edatı, Divan şairlerimizden; 4 — Eski bir vergi, Karoseri; Arabi bir ay; 6 Müsaade; On deste hayvan (mürekkeb me); 8 —Asker, Fena değil; Çabuk, Eza.
YUKARIDAN AŞACl I
1 — L,l(.tnıeı-.:ii VII Çatal bölgesi M. ~.a Kemal paça istasyon istif rvriii'iv nıevcud 1243,280) nıerrekiip meşo azmanı aşağıda olduğu şekilde re *4' par i halinde açık arttırma euretilu -anlığa çıkarılmıştır.
2 — Artırma 9 Nisan 948 tarihiuerası Iıyun cuma giinü saat 15,00 de İşletme '•ı«?rl'.-'zinde toplanacak komisyon * u-ıırunda yapılacaktır.
A .inanların beher metreküpünün ırn ammen bedelleri ile her parti (!İu''(r ’( iri reminatlarını gösteriri’.-ivoi aşağıya çıkarılmıştır.
%7,6 geçici T. Lira
287
362
301
411
• f
c* i
M3.
51
64
53
74
Muhammen bedeli
Ura
75
75
vz
Kr.
Hl)
54
20
90
Kr.
00
00
00
00
îi’h.:; . Geael Mn»hırluğu, İstanbul Or-Bandır ve Balıkesir müdürlükleri ilo işlet-
Hacını
Dsm.3
106
452
547 J15
B»ı içe a »t »art name Ankara ri 'ti ondigligi. Bursa,
her gu-u görülebilir.
t^tckblerin belli gun ve Biatte teminutian ile birlikte işletme mer-toblanacuk korniş vona m »İraca ut lar:
ÜÇÜNOÜ KİTAB iddia ve Karar Profesör Avukat Kenan 0-ner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
sıbp satışa çıkarılmıştır. Mlk dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Mem leket çapında bir dâvanın ta-mamJayıcı kitabı olan bu e-t)er her Türk münevverinin kütubhanesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kİtabcılardan arayın.
Fiyatı 175 kuruştur.
*
«Yücel - öner» dâvasına aiıi Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildlerin mevcudlan tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici kîlablann her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «İnkı-lâb» Kitabcvlerinden tedarik edebilirsiniz.
1
• 1
Vulcanus Tıberı US
Forvik
I
i Adres.
V—
kabul eder.
Limanda emtia
I
Nisan da
5 - Nisan da
FRATELLI 8PERC0
’’ 9
Anvers, Rofterdam, Anıstcrdam, Hamburg
Anvers, Rotterdam, Amsterdanı, Hamburg
Triyeste
i
I
Hudavendigâr hau Galat» Telefon: 40919
T
• -..
1
ı - : ’
X
1
makta «tarak »ajf»
)
)
»
»
Y eni Sabah ın
İLAN FİYATLA»
Grip - Baş - Diş ve Romatizma
AĞRILARINA KARŞI
1
1
8
&
6
inci
»
nmtliL
Ki. 1300
MHf
400
300
230
İM
Ortaokııl-Lise ve Teknik Okullar Talebesine I
Tuna Dersevi’nde!
2 —
• FA)
Fakirin
1 — Silik olduğumuz din; Memurun beklediği, Sonuna ilâbesile bir hayvan; 3 — hali; 4 - isim, Tersi esil D. P. 11
başkanı; 5 — Alman.vada bir nehir. Erkek cleg!l; 6 — Maslahatgüzar, Biz emir: 7 — Geniş değil, Keyifle nin etekleri, Acıkanm- karnı çalar;
8 — Müessese. Tersi son: 9 — B‘r karikatüristimiz. Fena-
1 r
4
t)
4
6 e
r
/ l b
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ÇEKLİ 1 2 3 4 5 6 7 6»
E S P E R ANT O
K 1 R B A Ç ■ A R
S ■ AZ F 1 YA T
EZGİ IK A..M -*
R A w a A LıT ■ Z
11 H1 Tl 1 İMi A M! L a
Yi İD AMıÂB M
R B AH A K:C A
İT ! ,L M l Z ■ E N
İçkili lokantalar nizamnamesinin tatbiki için hazırlıklar
— KİMYA verilir. şekilde ve kısa zamanda imti-hazırlar. I
her gün saat (14-18) arasında]
Atatürk Bulvarı No. 88
(Aksaray Postahane karşısı ) AKSARAY — İSTANBUL
İçişleri Bakunlığıııca ha. ..»anan içkili Lokantalar hakkındakl nizamnamenin tatbiki İçin ilçelerde kurulan komisyonlar çalışmalarına devam etmektedir.
Komisyonlar ön plânda bölgele. rinde bulunan içkili yerleri krok ler üzerinde Delirtmektedir,
Tesbit i?i nihayete erdikten son ra, serbest bölge dışında kalan iç Kip yerler ilân olunacak ve kapatıl malan için nizamname gereğinle kendilerine kanunî bir intikâl süresi kabul edilecektir,
ilgililer, ilkokul, mescit, cami ve karakol &4bi yerlere 100 metre uzak lığın bölgenin durumuna göre de ğiştirileceğini aksi takdirde Istan-bulda yüzden fazla İçkili gazinonun kapatılması lâzım geleceğini İleri sürmektedirler.
FF
LİSAN
TUNA DERSEVİ
Şartnamesi hergün komLsyonda görülebilir.
İSTANBUL BKEJEDİYESj
ŞEHİR TİYATROLARI
sar. talebe temsili saat: 10 da
Pazar günleri 15 de matn e; Cumartesi ve Çarşamba günleri ı( de Çocuk Tiyatrosu.
Yılda dört defa ikramiye çekilişi: Bcr çekilişte 1 EV, ARSA ve dolgun para ikramiyeleri
Bir e® tabibi olmak her purdd(* ( için bir gayedir.
■ ürkiye İş Bankası
İkinci Çekiliş: 1 Haziran
Gişelerimizden broşür fattninlz!
MATEMATİK — FİZİK Derileri Dersevi Talebesini en iyi hana Mülacaat: Pazardan başka
Bu arzunuza ulaşmanız için siz* imkan sağlamıştır. Bundan faydalanınız.
Türkiye İŞ Bankasında tatar ruf hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
fiaat 20 de Dnurr
Kıfiûi:
düjaian
Yazan : And re
Paul Antoine
Turkçesi: Lfttfi
Telefon: 42157
Komedi Kısmı:
KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N. Nancey H D; Gor^e
Türkçesı Vash R Zobu R Baran
Telefon : 4040&
MARKA
,06 0,08 0,
m/ın m/m id/m
TİP AŞ BIÇAKIaARD Üstünlük timsalidir Türkiye Genel Mümessili İBRAHİM ÇAVUŞOGLTJ Bahçekapı, Celâl bey han No 39 Tel: 20140 İstanbul
lmlıykK ISahibı;
A. CEMAuEDOİN SARAÇOĞLU * l| Y)a) tilerini fiile» Idere eden 1Yn») l|iori Müdürü: FATİH FUAD Dikildiği Yer:
«VetVl eabeha ■»ürettlphıuıe») B*«ıWıft» yen «001? tlaeımavls
1 — İdaremiz ihtiyacı için 4 eb’atta 180 metre transmisyon kayışı pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 31/3/1048 çarşamba günü saat 15 de Gene] Mildin.ük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 •- Tasarlanmış değeri 1548 lira geçici güvenmesi 232 Ura 20 kuruştur.
4 _ ı »tekillerin nazarlıktan önce komisyondan alacakları ‘bir yazı 11e güvynme paralarını vezneye yatırmaları belirli gün ve saatte lü’iım lu belgelerde ve nıakbuzlaılyle Komisyonda hazır bulun malan
5