Cumartesi
28
ŞUBAT
Onuncu Yıl
No. 3241
■ ■■ 1 1
İdare: Nurucemanlye No. 11 Tel a dreni: «YENİ SABAH» İSTANBUL
Telefon: 20795
>■
ABONE
Türkiye Senelik 8800 Kr 6 aylık 1500 » 3 aylık soo » 1 ayhk soo »
BEDELİ
Ecnebi
MOO
1900
1000 •00
Kr.
>
>
>
10
kuruş
1 AYISI
HKR
YERDE
I HÜRRİYET VEHAKKIN YILMAZ MüDAFiiYiZ
L ._:‘--- ---- ------ - -
I II I II ■ —ll.ll. ■/ ! ıım
Sol temayflllfl Protestolar
Ankara 27, (hususî) — Sol etmayüllü ol -duklan iddia edilen profesörler den Pertev Naili Boratav, Behlce Boran ve Niyazi Beıkes hakla -rında tanzim edilerek Danıstaya gönderilen ev -rek ikinci dairede incelenmiş ve adı geçen ho -calann hareketlerinde mesuliyeti mucib bir bal görülmemiştir. y


Celâl Bay ar m Grup Başkanlığından isti fası muhtelif dedikodulara yol açtı
Gl. Sadık Aldoğanın hu husustaki sözleri:
*


“Bayar mademki istifayı münasib görmüş, Demokrat Parti Meclis grupu elbette toplanacak ve kendisine yeni bir başkan seçecektir,,
a
a

Kenan Önerde: “Eir Parti üç dört kişinin emri altında çalışırsa bu oligarşik bir hükümetin devamını istemekten başka bir netice vermez,, diyo
Saraçoğlu ve Peker lerin kulakları çınlasın...

Sağlık Bakanının Cevabına cevab
Rûhpûf Tl7 Sağlık Şirketi Müdürü Ouilyul UZf mü? Sağlık Bakanımı?
Aşağıda verdiğimiz izahatı okuduktan sonra sayın Behçet Uz için ne düşünmeli sualinin karilerimize bırakıyoruz

Meclis açılır açılmaz şu İ t al yanın faşist matbuat kanununun tercemesi ve daha ağırlalılmışı olan kanun yok edilmeli ve polisin de matbaacıları şu veya bu sebeblerle iz’ac etmesine de meydan verilmemelidir. Çiinkii neşriyat arasında kanuna aykırı gelecek yazılar o-lursa onları basan, yazan ve neşreden!er hakkında en ağır hükümler mevcud dur ve mahkemeler kanunu tatbik etmekte her halde kusur etmezler.
1
Celâl Bayar dün şehrimize geldi gazinosunda verilecek D. P. il balosuna Celâl Bayar ve arkadaşları da iştirak edecektir.
İSTİFA ETRAFINDA Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayar evvelki gün îzmirde verdiği .beyanatta Demokrat Parti Meclis Grupu başkanlığından tekrar istifa ettiğini bildirmiş nun esbabı mucibesini de sözlerine ilâve etmiştir.
Bu arada Parti Meclis ile parti genel idare kurulu da son zamanlarda meydana çıkan görüş farkını ve ihtilâfını da izaha çalışan Bayar kuruculardan (Devamı Sa., 5; Sü., 4 de)
1
aracoğlu Şükrü ve Re • ceb Pekerin, başbakanlık müddetlerinde, bu meni lekete ve hürriyete yaptıkları fenalıkların tesirleri yavaş yavaş görünmektedir.
Demokrasiye girmek hevesine başladığımız o günlerde Sa racoğlu büyük bir ihtimam ile, tenkidi nıüsbet ve menfi diye iki ye ayırmış ve ne vakit ciddi bir tenkit yapılsa bunu menfi sayma ğı âdet etmişti. Ayrıca sıkı yönetimden şikâyet edildikçe ve hükümetin gazete kapamak haklarının kaldırılması kendi -sinden istenildikçe bu hakkı hükümet kullanmıyor ki nh e kalkması için bu kadar ısrar edi" duruyorsunuz, diye mukabele ediyor ve hu mevzuat ve hal ile demokrasi yolculuğu > arttığımızla el âlemi inandıracağını sanacak kadar da saflık ve gaflet gösteriyordu. Halbuki en iptidaî zekâ, karşı-sındakib rin de, kendisi kadar kurnaz olduğunu kabul etmekle işe haşlamak lâznngelir. Nite kim böyle liberal geçinen bu Başbakan sonra birdenbire azdı ve boyuna gazete kapamağa haşladı.
Receh Pcker iş başına gelince selefinden daha hırçın dav -randı ve eldeki-matbuat baskısı vetmiyornuş gibi daha sid -detlcndiriel hükümler koydu. Bu zatın Başbakanlığı zariıanı gazetecilik ve devlet bakımın -dan daha karanlık oldu. Şu itibarla ki Başbakan Lstanhulda-hi iki gazeteyi birden sıkıyönc linı kaııalile kapattı. Bıı hâdise (Devamı Sa., 3: Sü. 4 de)
Y
A ® •
D. P. Genel Başkanı Celâl | I Bayar, dün sabah, beraberinde Fuad Köprülü, Adnan Mende res olduğu halde tayyare ile tz mirden şehrimize gelmiştir.
Celâl Bayar, D. P. il başkaıu Abdunahman Miinib Befkan ve il idare kurulu .azalan tarafından karşılanmıştır. Genel Başkan biı* arkadaşımıza şunla rı söylemiştir:
— D. P. Meclis Grupu baş -kanlığından niçin istifa ettiği -mi İzmirdeki kongrede açıkladım. Eıı istifa, partinin men -faatlerini icab ettirdiği başkan lık vazifemi daha iyi bir şe -kikle ifa etmeme yardım ede -çektir
Bu hususta, efkâıi umumi-yeve, vaziveti ve düşüncelerimi etraflıca bildirmek için, sizinle yakından konuşmayı düşünüyo rum.
Celâl Bayar, Adnaıı Mende -res ile birlikte 15 de il merkezî ne giderek il idare kurulu aza -lan ile bir toplantı yapmıştır.
Diğer tarafdan, ocak ve bu -cak başkanlan da. il merkezinde avrı bir toplantı vapaıak ha raretli konuşmalarda bulunmuş lardır. Bıı toplantıda; genel baş kan Cdâl Bavarm Meclis guru nıı başkanlığından istifası meşe leşinin de bahis mevzuu olduğu ileri süriiJmektedÎF.
Bu aksam Taksim Belediye
I

ve bu-aynca
Grupu
arasın
»om.;. *

Kızıl perde ardında Çekoslovakya!.
basibi esaretten esarete yuvarlanmak olan bu memleket bugün tam ve

korkunç bir terrör altında bulunuyor
ı. -
Keneş başkanlıktan çekilecek mİ?
cevabını
23 Şııbat tarihli «A’eni Sabah» da, bir okuyucumuzun mektubuna istinaden, milli sağlık plânı ile bir Sağlık Anonim Şirketinin statüsü arasındaki acalb benzerlikler’ den bahsetmiş, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına gelmeden bir gün evveline kadar bahsi geren Sağlık Anonim Şirketinin, idare meclisi reisi bulunan Doktor Behçet Uz’ıın Bakanlık koltuğuna a-tunır oturmaz eski Başvekil Refik Saydam merhumun yerli müstahzar nıüessesclerini koruyan bir Heyeti Vekile kararını yeni bir Bakanlar Kurulu kararile bozdurduğunu tebarüz ettirmiştik.
Bn neşriyatımıza sayın Behçet Uz bir tavzilınaıue gönderdi ve bu açıklama da dünkü nüshamızda çıktı.
Diğer taraftan Doğan Sağlık Anonim Şirketi direktörünün de 24 Şubat tarihli «Tasvir» gazetesinde şu söylevi intişar etmişti:
«— Şirketimize izafe edilen şeylerin hiç biri doğru değildir. Bunun hakkımla, yakında daha uzun bir izah verebileceğimi tahmin c-diyorum. Biz sadece ithalâtçıyız. Avrupadan formül ve iptidai ilâç mevadı değil, yapılmış, hazırlanmış ilâç getirtiyoruz.»
Biz iddia ediyoruz ki neşriyatımız tam ve mutlak hakikate uygundur. Bu görüşümüzü Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Behçet Uz’un dünkü tavzihnameslne diğinûz şu susturucu cevabla sik etmiş oluyoruz:
(Devamı Sa., 5; Sü., 3
ver-tev-
de;
Sularımızda
Beneş Moskoyada Rus - Çek yardım paktının imzasını nıüteakib
Kalininin elini sıkıyor. Arkada Staliıı ve Voroşilof
Cinayeti
-----ö----
Lok ntacı Karanfili öldüren Recep 13 yıl ağır hapse mahkûn oldu Bir İv ita evvel. Eyübde Lokan tacı Karanfil Çiçeği öldürmekten sanık, R(cb Koşar ile Şevket Sunar hakkındaki katıl dâvası dün 3 üncü ağır ceza mahkemesinde neticelenmiştir.
celsede sanık Recebin vekili tDevamı Sa., 5; Sil, 1 aer
• •
A/*1t•
Sunar


Şevket
W
t Marttan itibaren okuyucularına senenin en mühim siyasi tefrikasını sunacağım müjdelemiş bulunuyor...
Buçtan »ona hayret ve ibret verici ifşaatla dolu olan bu fevkalâde tefrikanın memleket hattâ dünya çapında bir hâdl»e yaratacağını ve dilden dile dolaşacağım ,ım(jidcn iddia edebiliriz...
Demokrat Partiden istifasına kadar
Kenan Öner’in siyasî hâtıraları L 1 MARTTA

Yunan çete
Prag: 27 (A.A.) — Yeni Çek kabinesi bugün yemin etmiştir. (Cumhurbaşkanı Beneşin de iştirak ettiği merasim 10 dakika sürmüştür.
Merasimden sonra Beneş Savun ma Bakanı General Svoboda’yj kabul etmiştir.
Beııcşin lıalkn hitaben bir nutuk verip vermiyeceği henüz bilin meınektedir. Prag radyosu Cumhurbaşkanı Bencşin bugün hükümet merkezinden ayrılarak sayfiyeye gideceğini ve pazartesiye kadar dönmiyeeeğini haber vermiştir. Devamı Sa., 5; Sü., 6 da
Yerinde bir karara doğru
Barem kanunu
YENİ SABAH
Bankalarda Baremin ta ma mile kaldırılması muhtemel. Bu hususta çalışmalara başlandı
YENİ SABAH’da

'i - - > _
87 (HüBUsi)r -^Ankara Milletvekili Muammer Btjçin Ban «lar Barem kanununun degiştl-Hlmesl hakkındakl teklifinden son ra Ekonomi Bakanhfr da İktisadî (cvlot teşekkülleri ve Bankalar Ba temini-* değiştirilmesi İçin bir tasa »j haaırlamafla başlamıştır- Bakan tık muhtemel olarak evvelâ Banka lar dakd Baremin kaldırılmam meşe leşini ele alacaktır. Neteklm Banka tara gönderilen bir tamimde bu te
şekküllerûı Bakem hakkındakl gö rüşlerlnl bildirmeleri İstenmiştir. Bir çok İlgililer Bankalar Bareminin arzu edilen gayeyi sağlayamadığına işaret ederek verimin düştü jjünli belirtmektedirler. Barem ka nununun değiştirilmesi mevzuu 11 güller tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Yetkili kimselerin belirttiklerine göre hükümet 040 yı h içinde gerek Bankalar İktisadi (Devamı Sa., 5; 5 io)
Motörlerıimize tecavüz tekerrür ederse silâhla mukabele edilecek
Ankara: 27 (Hususî) — Yunaııis tandaki asî Markos çetelerinin Türk kara sularında nıotörlerimlzc yaptıkları taarruzlar ve ika ettikle ri zararlar hükümetimizce hassaşl yetle ele alınmıştır- Bir taraftan bu mevzu hükümetçe tetkike tâbi tutulurken bir taraftan da zarara uğ
rayan motor sahipleri bu zararları nın telâfisi için teşebbüslere geçmiş lerdlr- Öğrendiğimize göre İlgili Ba kanlık temsllcllerlle askeri makam ların yetkili uzmanlarından müteşekkil bir de komisyon kurulmuş tur. Heyet çalışmalarına pek yakın da başlayacaktır- Bundan sonra bu kabil hareketler tekerrür edecek o-lursa bunlara ayni şekilde silâhla mukabele edilmesi ilgililere bildiril iniştir. Çetecilerin taarruzları daha ziyade Sisam adası İle Darboğaz a lasında olmaktadır. Bundan Sisam adasının âsilerin elinde bulunduğu ve motörlerlmize taarruz ettikten sonra bu adalara sığındıkları anla şılmaktadır,
Yurdda karakış hüküm sürüyor
Raıathane, fırtınanın artacağını ve karın da devam edeceğini bildiriyor
Bir kaç gündenberi fasılaıla yağan kar tekrar bastırmış rllz gârla karışık olarak yağmakta I devam etmiştir.
Dün şelırimizd? sojğukluk de recesi sıfırın altında beşi bul -muştur.
Diğer taıafdan Karadenizde ki fırtına bütün şiddetile de -vam etmektedir. ZonguldakU i (Devamı Sa., 5; Sil., 5 de) |
Sayın Bakan Behçet Vz nutuk iıad ederken
Amerikadan Türkiye’ye yeni askerî yardım

k
275 Milyon Dolarlık Tahsisat ktenijor
Marshall yazetecilerc: «Şimdiye kudur lıiir bir Türkiye mevcud bulunduğu için totaliterler, zamanla bu istilâ hedeflerine varacaklarını ummakladırlar» dedi
Vaşington 27, (A. P.)
Vaşîngıon 27, t A. P.) — Dış işleri Bakanlığı kongre başkar lığına gönderdiği bir tezkere i-le Türkiye ve Yunanistana 275 milyon dolarlık asken yardım tahsisatı istemiştir.
Georges Marshall bu talebin de, Yunan ordusuna yapılan yardımın devam ettirilmesi ve bu yardıma ara verilmemesi lü zumunu işaret etmiştir.
MARSHALL1N DEMECİ Vaşington 27 (A. P.) işleri Bakanı Marshall dün ge -ce gazetecilere verdiği bir demeçte bilhassa şu noktaları be li Etmiştir:
1
simini desteklemekte devam e-decek olmeaArab devletlerinin Amerika ile olan petrol anlaş -malarını feshedeceklerine dair Arab Birliği tarafından Ameri kaya bir nota verildiği bazı kay naklardan bildirilmiştir. Fakat Amerikan hükümeti şimdiye ka
Dış
Amerika Filistinin tak
Harb esnasında Alman
Marshall
dar böyle bir nota almış değil dir.
2
ların Çekoslovakyada mürteci bil’ hükümet kurmalarına im -
(Devamı Sa., 5; Sü., 2 de)
KVIMMN BIRYA
_ X • y
£
Vâliye Teşekkür
•t.
stanbulun sayın valisi Dok-jl tor Lûtfi Kırdara teşekkür e-derim; (Konservatuvar) la yakından alâkadar oldu; bu sütundaki I
neşriyatımızı nazarı ) _ _ ____ ___
dikkate alarak san’ate karşı yapılan haksızlıkların tahkiki İçin üç bitaraf zattan mürekkeb bir heyet seçtirdi. Bu heyet hâdiseleri ıncelodilor, Netice taayyün etti.
Dünkü (Cumhuriyet) Konservatu-varın ilmi kurul roisi Sadeddin Arelin İstifa oyledıginl ve istifasının belodi-yoce kabul edildiğini yazıyor... Sayın reis istifa otmekto İsabet buyurmuştur; belediyenin istifayı kabul etmesi gayet yerindo bir harekettir. Bu suretle Konservatuvarın bilhassa Türk musiki kışını inhitattan bir dcrocoyo kadar kurtulmuş demektir; bununla Sadeddin Arolin şahsı değerine ta’n eylemek hatır ve hayalimizden bile geçmez. Bahusus bugün artık orada bulunmamaları bili kendisi alo daha fazla meşgul eylemek külfetinden ta* •namen müstağni kılmıştır.
Böyle olsun istemezdik. Zira Türk
musikisine en ufak merbutiyet gösteren her şahsiyetin bir kıymet olduğunu kabul edenlerdeniz. Fakat musikimiz
• Maalesef • Bu za-| tın fikir ve görüşleri ile, kaybettiği mevkii hiç bir zaman kazanamıyacaktı ve kazanamadı da...
Nitekim kendilerinin riyasotte bulundukları seneler zırfında musiki bir adım ilerlemiş kefilidir. Bilâkis Konsorvatuvann san'at bünyosl git-tikço kuvvet ve kudretini kaybetmiş gorok talim, gerek icra heyoti hemon hemen bir kaç kişiye münhasır kalmıştı. O kadar kİ son konserde bu (anemik) heyet daima ihtişam arzey-liyen büyük musikimizle tozad teşkil eden pek hazin bir levha halinde idi.
Sadcddin Arel'in on büyük hatâsı talim makamına Türk musikisinin klâ« sik âsarını öğrenmemiş, usullerini tetkik oylememiş bir zatı getirerek, nice üstadlarla omuz öpüştüren ve bü tün ömürlerini, varlıklarını bu ınukad-dos san’ate vakfeden san’atkflrları o-

(Lütfen tayfayı (/evirinU)
SAYFA: »

TICN! SABAH
8 ŞUBAT 1948
zmir istiklâl Mahkemesinde neler gördüm? I
Atatürk’e suikasttın tafsilâtı ve içyüzü
V
k

OkUYVCU

*
OİYORkl
o

e

•.
D

••
Kazan Cs SL
Tefrika No. 180
L
— îstanbula gidince Kara Ke-taal sizi yanına aldı değil mi?
— Vaziyetimi biliyordu. «Ben ticaret yapıyorum, sen de benimle beraber ol» dedi. Bende-• nize yetmiş beş lira veriyorlardı. Sonra elli liraya indirdiler. Üç dört ay evvel Kemal Bey vaziyeti mâliyesinin bozukluğundan bahsederek «Kendine iş bul!» dedi.
— Siz Konyava gittiniz mi?
— Evet barsak işi için oraya gitmiştim.
— Orada siyasî faaliyette bulundunuz, ne yaptınız?
— Hiçbiç siyasî faaliyette bulunmadım.
— Karahafızzade Mustafa E fendiyi tanır mısınız?
— Tanırım.
— Eski Ittihadcıdır değil mi ?
— Öyle idi.
— Siz pna birşeyler söylemişsiniz?
— Hayır hiçbir şey söylemedim.
— Münakaşa etmişsiniz.
— Hayır müriakaşa etmedik...
(Maznunun bu ifadesi üzerine evrakı dâva mahiyetindeki mektublardan biri okundu, bun da: Ferid bey Tarakkiperver teşkilâtı perdedir, perde kalkın ca altından bizim teşkilâtımız çıkar, dedi demekte idi.) f
— Mektuba ne dersiniz'’
— Hayır böyle bir şey söyle m edim.
— Sen bundan belediye reisi Kâzım beye de bahsetmişsin
— O başka şekildedir. De -dim ki: «Böyle bir şayia çıkma smdan müteessir oldum» sözde ben demişim ki: «Elbette bunların da bir sonu olur. Padişah gelsin o vakit görürsünüz gününüzü • Halbuki ben padişahla nn- zulmüne uğramış bir ada • mim. Bövle bir sev söylemekli-ğime imkân yoktur.
— Belki lâtife etmiş söylemişsin izdir.
— Mustafa efendi ile lâüba-li konuşuruz. Fakat böyle bir şey söylemedim.
Muhakeme kâfi görüldü. Cel senin sonunda Millî Ticaret Şir keti muhasebecisi Said beyin gayri mevkuf olarak muhakt -meşine karar verildiği tebliğ o ^hındu.
Naim Cavad, Gözlüklü Midlıat ve Riza Beylerin Muhakememi
16 Ağustos 1926 İstiklâl Mahkemesinde saat tam 14 bu enkda maznun mevkiine Naim Cevad bev getirildi. Celse açıldı. Maznun hasır şapka elinde.





t
Vâliye Teşekkür
(AMtara/ı 1
nun önünde diz çökmoğc meohur e(-ı mesidir.
San’at kühcyMnlarına köstek vurulmaz! bir Dürrü Turan, bir Sadi Işilay, bir Kemal Niyazi, bir Hadiye Ötügen, bir Necati Tokyay, b»r Safiye Ayla, bir Hüsnü Cemal olur lar rektı.
Münir Nureddine «Sesiniz falsodur:» diyen adama musikişinas denemez.
Bugün Konservatuvarın gelleyeo ilk mâni ortadan asıl ıslahat bundan sonra tır. Bunun için nâçizâno Icrimizi arzodelnn.
Evvelâ Konservatuvarın siki kısmı bidayette olduğu gibi bir san'at mabedi halino getirilmelidir. Yine bidayette olduğu gibi Nuri Duy* gucrler, Mustafa Sunarlar beyaz saçlarına rağmen çehrelerinde zaptediie* mıycıı bir şevk ve zevkin noşvesinı belirterek dolaşacaklar... Yino Oedele-rin, OellâUadelorin, Hacı Arif beylerin eserlerinden fışkıran nağmeler salonları dolduracak ve oralardan süııir len bu nağmeler —daima musikiye susayan halkımıza— sunulacak.. Biz, bunıı boklıyoruz
Bu emelin tahakkuku İçin on kişilik bir musiki akademisi teşekkül etmeli; Türk musikisinin başına Münir Nurcddin yahud o ayarda biri gelmeli. Münir Nureddip gençtir, fakat san’ala bütün varlığını vorıniştir; yetiştiği üstadlardan taallüın etmiş ve feyiz alınıştır; Curcuna usulünü Neyzen Salâhaddinden sormaz.
Ondun sonra tâlim riyaseti yine A-li r.iza Eyübiye tevdi' edilmeli; eserler tahriften kurtulmalı. Musikimiz ancak böyle kurtulur...
Hakkın vo hakikatin hu ilk zaferinden dolayı bütün san'at muhitini vo değerli san'atkarlurı tebrik ede-

Hamiyet Yücesas, bir Tüzünor, bir Neomi Rıu, bir Kâmil ancak san’a te kul köle şahça değil... Bunu bilmek ge-
ıslahım en-kalkmı,tw*(; başlryscak-düşündük-
Türk mu-
nisbeten sakin görünüyordu.
Reis — İsminiz Naim Cevad pederiniz ismi İbrahim, aslen Kırkkiliseli, ovelce askerdiniz. Şimdi ne yapıyorsunuz?
— Şark Eşya Pazarının mü dürüyüm.
— Meclisi idaresi kimlerdir?
— Halil Paşa, Nuri bey, İsmail bey, erkânı harbiyeden mütekaid Riza bey.
— Reis kimdir?
— İsmail Fehmi bey.
— Siz ne vakittenberi buradasınız?
(Davamı var)
A D L t Y £ D E
Hayvan Sağlık Okulu müdürü Ağırcezaya verildi
Selimiye Hayvan Sağlık okulu mü dürü Şefik Tezer ile Haşan ve Ah med Güneş adında İlci hayvan sağ lık memuru sahte evrak tanziminden sanık olarak 2 inci ağır ceza mahkemesine verilmiş, duruşmaya dün başlanmıştır,
Bu celsede, sanıkların, muhakemeye şevklerine dair 11 İdare kuru lunun 2 maddelik iddianamesi okun duktan sonra sorguları yapılmıştır. Şefik Tezerln duruşmaya gelmediği anlaşılmıştır- Sanık Ahmed Güneş ifadesinde:
« — Biz Haşanla hayata yeni atıl mış İki memuruz. Hayvan Sağlık o kulunda çalışıyor ve müdür Şefik Tezerln direktifi altında iş görüyo ruz işlediği işi yapıyorduk. Okul müdürü gördüğümüz işlere mukabil bize bütün vesaiti Bakliyelerde muteber olan şebeke ve paso verdi-Bu sahtekârlığa meğer bilmeden iş tirak etmişiz» demiştir. Diğer sanık ta ayni iddiada bulunmuş nıahke-saren celbine karar verdikten son me gelmlyen sanık Tevfik Tezerln ib ra duruşma tajlk edilmiştir,
BELEDİ YEDE
Mangal kömürü fiyatları yükseldi Havaların birdenbire bozmasj körnıürcülerln y il z ü ri ü gül-dürmüştür. Belediyece kömüre 16 kuruş nark konulduğu halde kömürcüler 18—20 kuruştan satış yap maktadırlar,
ilgililerden öğrendiğimize göre, yakacak odun stoku, mevsim sonunda bakiye verecek kadar fazla d,r. Fakat mangal gömürü stoku he. men hemen yok gibidir,
Eğer havalar bir müddet daha bu şekilde giderse İstanbul kömürsüz kalacaktır,
Diğer taraftan belediye fakir hal ka odun ve kömilr tevzi etmek için blidceslnden 30 bin lirayı bu işe ayırmağa karar vermiştir,


gidersin laka r var. güldü.

Bebekteki yedek muhtardan şikâyet Belıekto mahalle muhtarlığında görülmesi gereken bir iş ve muamelenin tnkib ve inine! zımnında 11.2.1048 tarihinde Bebek muhtarı Naciye müracaat ve kendisin den lâzım gelen leshilntı görerek islemiş oldnğuın evrakı aldım. Yedek âznlardıın birisinin İmzalaması muhtar tarafından söylendi ve ye-•dek âza bulunan bay Istelyo iş zımnında İstaııbula gitmiş olduğundan diğer yedek âza İsmail Hakkıyı Bebek tramvay caddesindeki garaj ve dükkânında araçlım. Dükkânında bulunan adamından o-ruda bulunmadığını, öğleden sonra geleceğini öğrendim. Saat 14.00 de dükkânına gittiğimde gelmediği söylendi. Yaptığım tahkikat neticesinde İsmail Hakkının evinde öğle uykusuna yatmış olduğunu öğrendim. Eviııe gittim, kapıyı çaldım, hizmetçisi pencereden kimi aradığımı sordıı. İsmail Hakkıyı a-radığımı, bir evrak imzalatmak istediğimi söyledim. Evde olmadığı cevabını verince kendisiuiu evde olduğunu söyledim^ Bunun üzerine kadın pencereyi kapattı ve bir müddet son m evin bayanı okluğunu tahmin ettiğim bir bayan pencereden adeta hiddetle: «Efendim, başka azalar var, bay şimdi uykuda, rahatsız edilemez, hastadır» diyerelı öfkeli ve sert bir tavırla pencereyi şiddetle kapattı.
Çok müşkül bir durumda kaldım. Memur olduğum için o güne mahsus mezuniyetim bittikten sonra ertesi günü geleıniyeecğimi düşünerek tekrar dönmedim, Bebek polis karakoluna müracaat e-dip polisin yardımını taleb ettim. 1748 yaka sayılı poll> memuru ile beraber İsmail Hakkının evine geldik. Bu se fer bizzat İsmail Hakla pencereyi açarak günün bu saatinde uykuda iken rahatsız etmeğe hakkımız olmadığını, I istediğim makama baş vurmamı söyledi. Bunun üzerine | polis memuru hareketinin doğru olmadığını, eğer deruh de ettiği bu işi başaramıya-caksa çekilmesini söyledi. Velhasıl bunun üzerine Arna vutköy nahiye müdürüne müracaat ederek vaziyeti anlattım, her türlü teshilât ve yanlımı görerek işimi - hallet t iııı.
Üsküdar Toptaşı caddesi No. 488 de Talha l’altır

Hüseyin Sadeddin Konservatu-vardan isti fay e mecbur edildi
Devamlı şikâyetler üzerine hakkında tahkikat yapılmakta olan İs tanbul Kanservatuvarı İlmi Kurul Başkam Sadettin Arel. istifaya mee bur kalmış, İstifası belediye tarafından kabul edilmiştir,

Fakat, iki gün evvel bana, sana verilmek üzere bir mektub teslim etmişti.
Genç kız telâşla;
— Nerede? Mektub nerede? diye «ordu.
Doktorun cebinden çıkardığı zarfı büyük bir saygı ile eline aldı. hemen çantasına koydu. Onu daha sonra, yalnız okuyacaktı.
— Onu nereye götürdünüz Me-’tln?
— Çamhcada kalmak istediğini söylemişti. Onun son dileğini yerine getirdik. Çamhcaya gö
Gardan çıkmışlar, yanyana yü-’ rüyorlardı şimdi. Otomobile bine-* çekleri sırada Verda, Ferdinin e-»lini tuttu.
— Doktor ağabeği, dedi. Eve gitmeden evvel oraya gitmek istiyorum ben.
Baba oğul tereddüd ve ıztırabla ’ yüz yüze bakıştılar.
— Bu havada nasıl zım? Yerde bir karış
Verda sinirli sinirli
— Kardan korkmam ben. Mutlak oraya gideceğim.
Metin yalvaran gözlerini babasına dikti. Genç kızı bu fikrinden ancak o vazgeçirebilirdi.
— Saat de geç oldu çocuğum. Oraya kadar gidip dönmek pek güç olacak.
— Zlyani yok. Bana bunca fedakârlık yapmış olan hocama kar şı vazifemi bir an evvel yapmak için bu kadarcık güçlüğe katlanmışım ne çıkar!
— Beni dinle Verda. Ninen de seni bekliyerek üzülmektedir; hepimizi böyle müteessir etmeğe ne lüzum var. Şimdi eve gideriz, bu gece biraz dinlenir, uyursun. Yarın sabah da Metinle birlikte Çam I Ucaya gidersiniz.
Yorgancılar ve Hallaçlar
Kooperatifinin Kongresi
Dünkü top!antıda;Sümerbankın kooperatife kontenjan tahsis etmediği belirtildi
Yorgancılar ve Hallaçlar kooperatifi dün sa.ıt 14 te Eminönü Halk evinde yıllık heyeti umumiye toplan tısını yapmıştır,
Kongrenin açılmasını mûtoakiö kürsüye gelen Halk bunkası Ankara şubesi müdürü Nusret Uzgören, idare heyeti raporunun okunma çlllğuı kısa bir tarihçesini yapmış, smdan evvel Türkiyedö kooperatif-Kooperatifçilik mevzuunda diğer milletlere, bilhassa harbden önceki Alınanyaya nazaran çok geride kal ılığ ınızı etraflı bir şekilde anlatmış bu yolda küçük sanat erbabının İyi bir anlayış ve topluluk halinde ör ııek kooperatifler kurabileceklerln-
den asla endişe duyulannyacağına işaret etmiştir,
Nüsret Uzgören bu meyanda ko operatlf ortaklarının milli birer müessese olan kooperatifleri menfaat yuvası haline getirmemelerini bilft kls hükümetle her bakımdan elele çalışmalarım bilhassa tebarüz ettir mistir,
Bundan sonra İdare heyeti rapo ru okunmuştur, Raporda Sümer-bank müesseseslnln Yorgancı ve Hallaç asnafına kontenjan tahsisin de gösterdiği güçlük acı bir lisanla tebarüz ettirilmiştir, Diğer dilek ve şikâyetlerinde tcsbltini müteakip yeni İdare heyeti seçimi yapılmıştır,

ÜNİVERSİTEDE
Türkiy
öğretim üyeleri derneği
——o-------
Dün toplanan kongrede! dünya iiniversilelerile tanışmak esası kararla f tırıldı
s
Üniversiteleri
«Türklyt Üniversiteleri öğretim üyeleri demeği» yıllık umumi kongresi, dün saat 10,30 da Marmara Lokalinde yapılmıştır,
Toplantıyı Prof, TevfLic Sağlam kısa bir hitabe İle açmış açık oyla yapılan seçim neticesinde. Prof. Mazhar Osman Uzman kongre baş kanlığına, Prof. Salih Murad Başkan vekilliğine, Dr, Süheyl Unver ve Ratip Bcrker de kâtipliklere ee-çllmlşlerdlr,
Okunan yıllık mesai raporunda; Dünya Üniversiteleri öğretim üyele rl İle tanışmak için gereken şeylerin yapılması. Milletler arası öğretim derneği İle İşbirliği teklif ediliyordu,
Bundan sonra, üyeler Prof, Fahi re Battalgazlnln ruhunu taziz 1-çin bir dakikalık İhtiram «ukûtu na davet edilmişlerdir,
Geçen yıl, Şubat ayında kurulan demeğin, 105 üyesi bulunduğu bildirilmiş ve bunun kısa bir zaman 1-çinde artacağı ümidi tebarüz ettiril dikten sonra, Milletler arası deme ğe İştirak etmesi teklif edilmiş, 31 Martta Pariste toplanacak ye bir üye gönderilmesine verilmiştir,
• •
kongre karar
--------o---------
B dedi ye biidcesi henüz edilmedi
Bir müddet evvel belediye hesap işleri müdürü tarafından Ankara-ya götürülen İstanbul özel idare ve belediye büdcesi henüz tasdik olun mamıştır,
ilgililer belediye büdceslnln halen Bankalar kurulunda İncelen mekte olduğunu, ancak önümüzde kİ hafta İçinde tasdik edilebileceği ni söylemektedirler,
taadik

M O TEFE RR iK
Akadenrde açılan resim sergisi meselesi
— ■■ O1* •
Bu yüzden çıkan münakaşada adı geçen Dr. Süheyl Vnver ithamları reddediyor!...
Güzel Sanatlar Akademisinde, bir tezyini eserler sergisi açmış bulu nan. Akademi mütehasıslarından Hüseyin Tahirzadenln, bu sergide başkalannm eserlerine kendi imza sim koyarak teşhir ettiği yolunda bir gazete tarafından yapılan İddiaya, Akademi müdürünün verdiği cevabı dün neşretmiştlk , -
Akademi müdürü Burhan Toprak, sözleri arasında, bu iddia ve it hamlan yapan şahsın, Dr. A, Süheyl Ünver olduğunu söylüyordu.
Diğer taraftan Prof. Dr, A- Süheyl Ünver. bize bu iddia iıakkın-da demiştir ki:
( — Hakkımdakl lsnadlan şiddet İt reddederim, Aynca. aldığım sanat terbiyesi ve vlcdaı .m benim bu gibi dedikodular yapmama müsait değildir,!
Belediye ile değirmenciler arasında ihtilâf çıktı
Tek tip İmaline karar verildikten sonra evvelce kullanılan 73—76 ran dımanlı bir çuval unun fiyatında değişiklik yapmak lâzım gelmiştir,
Belediye bu hususta henüz bir karara varmadığı halde değirmen eller gerek 84—86 gerek 74—76 ran dımanlı bir çuval unu fırıncılara 29 lira üzerinden satmaktadırlar,
Belediye Iktlsad Müdürlüğünün yaptığı İncelemeler neticesinde 74 —76 randımanlı bir çuval unur yirmisekiz buçuk liraya satılabilece ği anlaşılmıştır.
Bu fiyatı Daimi Enümen kabul et tlğl takdirde, değirmencilerden fa turaları kontrol edilmek suretlb: şimdiye kadar sattıkları her çuva) unun fazla bedeli tahsil edilecektir.
Aşk ve his romanı
Muazzez Tahsin BERKAND
T ef ri ka : 83
İstanbul yine etsiz kalacak
I HER
Fıkracı kurucular arasında
Metin hemen söze karıştı:
— Babamın hakkı var Verda. Yarrn oraya gideriz. Bu saatte git meğe sebeb yok.
— Yarın da binbir güçlük çıkarırsınız.
— Hayır. Sana söz veriyorum. Sabah erkenden Çamhcaya gideceğiz.
İki genç göz göze geldiler. İkisi de, ayni dakikada, büyük bir suç işlemişler gibi, başlarını eğdiler.

Odasında, yalnız kalır kalmaz, Verda çantasını açtı, yaşlardan buğulanan gözlerile, hocasının son sözlerini okudu:
«Verda,
Son günlerimde ruhuma sükûnet getirdin. Rahatça ölüyorum. Yaşamaktan yorulmuştum. Son nefesime kadar seni düşündüm, seninle geçen mes’ud günleri tekrar tekrar yaşadım. Senin hakikî baban olduğuma kendimi inandırdım. Bunun için d'r.-.yads» nevim varsa sana bırakıyorum. Eserlerimi istersen bir aray a topla, istersen onları tabettir. ”alnız. yarım kalmış olan opera müsveddelerini kendin için sakla. O, seni düşünürken hazııiumağa çalıştığım eserdir. O da, hayatım gibi kırıldı. Yarım kaldı.
Seni bir defa daha görebilseydim, ruhum hir kuş kadar hafiflerdi. Fakat seni görmek için seni oradan buraya getirmek 1 âzınıdu Bunu istemiyordum. Senin için ve benim için...
Verda. hocanı unutmıyacaksın? Onu vakit vakit hatırlıyacaksın değil mi? Hocanı, derken seni on altı yaşına kadar yetiştirmiş olan hocanı kasdediyorum. Ondan sonra o hastalanmış, ihMyarlamıştn Bu yüzden bazı istemediği şeyleri yapmıştı. Onu mazur gör ve o hâdiseleri unut! Sen yalnız hocanı hatırla! Seni dünyada cn çok sevmiş olan beni... Allahtan seni istediğin ve lâyık olduğun saadete erir Ütmesini dilorim lazım. Yürüdüğün yolda devam :t, ileri»; yüksel! Uzaklarda, çok uzaklarda, ruhum senin saadetini görerek mes’-ud olacaktır.
Seni Allaha emanet ederek gidiyorum kır.m. Benim içir, dua et!>
Bu satırları okuduktan spnra Verda kâğıtları itina ile katladı, zarfa koydu, çekmecesine kilitledi Ruhu şimdi derin bir boşluğa, dünyada her şeyin bittiğini anlatan nihayetsiz bir hiçliğe doğru yu varlanıyordu.
Gözlerini kapadı. Göğsünden luç tanklarla karışan bir feryad koptu:

— Hocam! Zavallı hocam benim!
Verda ile Metin, karların içinde bata çıka Çamlıca tepesine vardılar. Ağaçlar, dağlar, yollar bembeyazdı.
Konuşmadan ilerliyorlardı. Bu yollardan o kadar çok geçmişlerdi ki ikisi de gözü kapalı yürüyebilir lerdi.
— Onu buraya mı gömdüler? Annemin yanma...
Genç kız, kendi sesinin boğuklu ğundan ürkerek Metine baktı. O, parmağije biraz ilerisini işaret etti:
— İşte şuraaı. Çiçekler hâlâ üstünde duruyor.
— Sen benimle gelme Metim Yalnız gitmek istiyorum. Beni burada bekler misin?
— Peki yavrum.
Genç karlara batarak ilerledi. Kv -ğındaki krizantemlerin a-cı,» buruk kokusu burnunu yakıyor d’’. TI?r adımda, düşmemek için c-lini ileriye götürüyor, yine geri çe kiyorı’u.
Çiçelverin tümsek! t irdiği bir kabir önünde durdu. Be’, az karların arjsmdan, yer yer, kırınızı pen be, man ^•••Her görünü yordu.
tikin eFr^eki çiçekli mezarın üstüne serpemedi. Bir .‘o dakika
Halkı, kasap oyununa maruz bırakmamak için Belediye faali-yete geçti
Son günlerde belediye ve kasap lar anlaşmış bulunmakta, peraken decl kasapların toplancı kasaplara İlân etliği boykot üç gündeuberl de vaın etmektedir,
Bu cümleden olarak perakende cl kasaplar, belediye et komisyonunun direktifleri dahilinde toptan cı hasaplaıa boykot ilân etmişler, nark Hatmin üstünde et satın al mamnğa karar vermişlerdir.
Bu münâsebetle İstanbul kasaplarında üç gündenberl et satılmamaktadır, Gerçi mezbahada koyun kesilmektedir, fakat bu etler, top tanej kasapların taahhudlertne has redilmektcdlr,
Diğer taraftan mezbahada dün-2000 kadar kuzu kesilmi-tir, Beledi ye tarafından kuzu eline kati bir nark konulmadığı İçin kc saplar ku zu etini 230 İle 280 kuruş arasında serbestçe satmaktadırlar.
Havaların kötü gitmesi dolayısile dün şehrimize ne kara ne de deniz yoluyle kasaplık hayvan gelmemiştir,
Elde stok hayvan bulunmaması şehrin etsiz kalması bakımından belediyeyi endişeye düşürmüştür,
Belediye dün Kars, Erzurum, Diyarbakır, Sivas ve Kunya hayvan borsalanna tel çekerek et ve kasap lık hayvanların trene teslim fiyat larmı öğrenmek İstemiştir.
Erzurumda et, buğun 170 kuruşa satılmaktadır.
Fiyatlarda bir anlaşmaya varıldı ğı takdirde belediye bu bölgelerden kasaplık hayvan getirtecektir.
Diğer taraftan belediye Iktlsad İşleri müdürlüğünün muraklplen hergün mezbahada hayvan kesim) ne ve et satışlarına nezaret etmektedirler,
— 3 —
T ■■■I l epeden inme doğru sözlorim karşısında Fuad Köprülü şaşalamış, Adnan Menderesin ezeli tebessümü dudaklarından silinmiş, Fovzi LütH susmuş, Refik İnce de pencereden dışarıya seyre dalım> th Fakat ortalık adam akıllı karardığı için hazretin nereye baktığını, neyi soyrettlglni kestirmek müşküldü.
Kendisini ilk tophyan yine Köprülü oldu vo dudağındaki sigarayı tazeli-yerok s
— Fıkracı, dedi, açık konuşalım; bizlore karşı son günlerde çekingen davrandığın meydanda. Bunun, sobebl nedir? Buler sana ne yaptık?
— Bana karşı şahsan bir şey yapmadınız. Fakat Halk Partisinin yıllarca süren bjskısından bezımş milletin sizleri birer kurtarıcı gibi karşılaması pek çoğunuzun başımıı döndürdü. İçinizde ne oldum dolmı gibi davrananlar çıktı, kendinizi dev aynacında görmeğe başladınız. O kadar ki düne kadar toptancı gidişlerinden şikâr yotçi göründüğünüz Halk Partili yaran gibi harekete başladınız. Parfni-zin büyük kongreslııdoki görüşmelorJ bir düşünün, bir de bugünkü gidişinizi göz önüne getirin; başarmayı de-ruhde etliğiniz vo beceriksiz soysuzlaştığım öylo geliyor kı
suçlandırdığınız muarızlarınızdan fazla Içınüd^ ihtiras sahibi kkneoler çık-tlrf
Fevzi Lulfı Karaasmanoglu, kilesinden müdahale etti:
— M ut) hem konuşma, Fıkracı, ısım söyle!....
Düşünmeden cevab verdim:
— Ben bazı kongrelerinizde yaptı ğınız gibi kolay kolay susturulacak, ağzı kapatılabilecek adam mıyım sanıyorsun Fevzi Lütfi? İsim mi söyli-yeyim: Başüstüne: Evvelâ işte karşımda duran şu zal yani Fuad Köprülü.••
— İftira ediyorsun.
— Hakikati söylüyorum. Bir taraftan Demokrasi istiyoruz diye bangır bangır bağırıyor, ote taraftan küçük bir ihraza^ edna bir tenkide tahammül edemiyor. Sonra nedir o yıMtkUr ve yolluklar meselesindeki keşmekeş! Bir taraftan aleyhte oy ver, öre taraftan şuna buna:
— Nasıl olsa ekseriyet kanunu kabul edecektir.
liml Parolasını dağıt. Sonra da ytfîık fazlalıklarını partiye teslim etmod:ler diye çıkış. Bu yurdda hürriyet ve Demokrasi böyle mi kökloşecek?
— Ne yapabilirdik? Çoğunluk on-I larda idi.
— Su meselede samimi davransaydınız, azınlık olmakla beraber ymo çok şeyler yapatMirrdınız. Meselâ (U-I ha müzakerenin r söz alıp:
— Milletin şu letveklllerı yıhık
yapılmasını müzakereye bir teklili işitmeğe bile tahammülü' müz yok! doyip de kitle halinde, o celse için, Meclisi torketmeyi da mı akıl edemediniz? Bu fliti nümayiş karşısında belki Halkçılar da teklifi kabule cesaret edemezlerdi ve bu küçük hareketinizle millet hâzinesine İki rmt yon lira kazandırmış olmak gibi parlak bir başarı olde ederdiniz. Faku dedim ya! Bütün bunları yapmak İçin her şeyden evvel samimi olmak lâzım, danışıktı dövüşlere razı olmamak lâzım. Bazı Parlâmentolarda azimli ve ateşli azmhktûnn neler yapnıaya ınuk j tedir
kimse yoksa hiç olmazsa biknlerden sorun. Ayol obstrliksiyon Meşrutiyet Meclisi Mebusanrnda bile tatbik edilirdi. Bu kadarını da mı düşünemediniz? Sonra fırka disiplini diye atar, tutarsınız; memleketin* daha azimli ve dinamik bir muhalefete ihtiyacı var diyenlere somurtursunuz. Haksız mıyız? Bu hareketinizi «İzinli muhalefet» diye tavsif edenlere makul bir co-vab bulup verebilooek misiniz?...
Hepsi hiddotlerinden ayağa fırlamışlar, üzerime atılacak gibi bir hal almışlardı. Berekot versin ki katar Basmahane istasyonuna giriyordu da yakamı ellerinden kurtarabildim.
dâvan m ınülereddid ellerinizde ne iarkeder^lniz.
mevki ve ikbal
kadar
3an.*ı hırı’la
/ A A R 1 k T E
Üsküdar Okul-Aile birliği bir dispanser açacak
İlkokul öğrencileri okulda hasta landıklan veya okula hasta olarak geldikleri zaman evlerine gönderi) inektedirler, Fakat bunlar arasuı da ailesinin mali vaziyetleri dola-yıslle tedavi edilemiyenler bulur, maktadır,
Bu durumu nazan dikkate alan Üsküdar Oku — Aaile birliği ba: kanlarından bir zat, alâkalı ma kar.: lara müracaat ederek bu kabul ço cuklarm tedavisi için bir dispanser açmak müsaadesi istemiş 5000 lira temin etmiştir.
Müıacaat kabul edildiğinden min I taka Sağlık ve Sosyal yardım mii dürü Faik Yargıcı alâkalılarla b. raber, Üsküdarda bu işe elverişli bi ııalarj gezmiş ve neticede Şemsi Pa şa Camllnin arkasındaki medrese uygun görülmüştür,
Halen harab bir halde bulunar binanın tamiri hususunda alâka’ makamlara başvurulmuştur.

fazla gürünü etmhre-
başlangıcında biriniz
dar lamaıunda nul-v« yolluklarına zam değiJ bayi o
orada lıai’eket.Mz durdu. Büyük sa natkâr Turhan Yılmaz burada mı yatıyordu? Ondan dünyada kalan iz bu mu idi? Etrafına baktı. Sessizlik derin derin nefes almakta i-di.
Birdenbire gözlerinden yaşlar boşandı, çiçekler ellerinden kurtuldu, kabrin üstüne serpildi.
— Hocam, sevgili lıocam benim! Nihayet dinleniyorsunuz değil ini? Nihayet azab çekmekten kurtuldunuz değil mi?
Bir hıçlarık göğsünü yırttı.
— Size söylediğim büyük 3*alan için beni affedin hocam. Siz büyük sünüz, siz asil ruhlusunuz. Beni anladınız, benim aczimi, lrorkumu bildiniz, beni affettiniz değil mi? Siz küçük Verdaııızı sev Çordunuz. O da sizi seviyor. Ölünceye kadar... Bir baba. gibi... Babam, babacığım!
Elleri titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu. Dakikalarca, o sessizlik içinde onun ruh ile başbaşa kal diktan sonra karların üstüne diz çöktü, ellerini açtı, göğsünde tit-riyen bir sesle hocasına karşı son vazifesini yaptı, onun ruhuna bir fatiha okudu.
Verda Metinin yanma, döndüğü zaman karların üstünü akşamıu kızıl bulutları gölgelemekte idi. î-ki genç, bir şey söylemeden birbir lerine baktılar, lldsiuin de gözleri, yaşlı idi.
Dönüş yolunda yu uyana yürüdüler. Uzaktan tramvayın çam i-şitilmeğc başladığı vakit Veröa durdu, elini Metinin koluna koydu.
— Şimdi bana bir şey söyleme, olmaz mı Metin ? Bir şev konuşmı-1 yalım, dedi. Suma, çok sonra... Bir gün...
S0N1
• >
olabileceğini aranızda bilen
Vakitler
1363
i Rumi Şubat
15
FIKRACI
TAKVİM ★
Ç U B A T 1948
28
1367
Hi'rv
Rehlü! , âhır 1 17

Cumartesi
Kasım 113 — AY 2 — GÜN 59
Güneş Öğle İkindi
Akşam Yatsı İmsak
Vasati
D.
36
27
33
58
29
00
9.
6
12
15
17 19
5
Ezani S.
12
6
9
12
W
1
11
D
(:■
36
36
31
08

7
Bölgesinde
J Nazilikten temillenîn | komisyonları işlerini f bitirmiş
I Berlin 27, (A. A.) — Al-| manyadaki Sovyet işgal bölgesi başkoDiUtanı Ma-( reşal Soloıovski, nazilik -t«u temizleme komisyoula-ı r.ın Sovyet bölgesinde işlerini bitirmiş olduklarını bıc L-ejanname ile yayınlamış bulunduğunu biiairnuş tir.
I Mareşal lağvı emreden | kararname geı ekçesindt) r Sovyet idaresi altındaki | sahada faal laşist ve mi -I litanst unsurların tama -
> mile tastıye edilmiş ol -I duklarını izah ile şöyle de-
> miştir;
> Bu bakımdan, 10 mart ( tarihinden itibaren bu teş-I kılât tarafından sonuçlan-
( drrıhnanuş ve delil eksikli-5 ğı yüzünden tamamlanma-! sı mümkün olmayan adlî | takibatın hepsi durdurula-| çaktır.
f Haıb ve faşizm suçlula-
> rı aleyhinde girişilmiş bu-
( lunan takibatın hepsi bun-
> dan böyle münhasıran Al -f man polis ve Alman mah -) kemeleri mârifetile takıb t olunacaktır.
Resmî ve özel miiessese-lerde hizmet ettikleri için işlerinden uzaklaştırılan fa kat seçim haklarından mahrum edilmemiş bulu -İnan eski naziler dürüst ve namuskâr çalışmaları şar -tile tekrar eski haklarına I sahib olabileceklerdir. | Bununla beraber, ida -f re basında ve hususile ad -i liye ve poliste idare başm-f da'bulunanların yetkileri | hakkında hususî bir tali -| matname tatbik olunacak-I tu*.
r Bu emrin kontrol ve tî
i biki. Sovyet askerî idaresi r içişleri kısmı tarafından ’ başanlacaktu’.»
Amerikada şahsî mevdjatı bulunan ecnebiler
--o-----
Vasington 27, (A. A.) — U sis Maliye Bakam Snyder dün, yaptığı bir demeçte Amerika -da bazı ecnebilerin yatırdıkları paı alarm bloke edilmesini icab ettiren kontrolden 1 şubat tari hinden itibaren 5000 doları aş -mıyan mevduantın istisna edildiğini bildirmiştir.
Bu istisna Almanya, Japonya, Eulgaristan, Macaristan ye kumanyada ikamet eden kimse fere teşmil olunmamıştır.
Dışişleri Bakanlığının ileri galenleri bu hareketin daha büyük hesapların incelenmesini tacil ettiğini ve büyük hesabla-n bir ân evvel incelemek sure-tile Avrupanın kalkınması programı dahilinde yardım göre -6ek memleketlere daha çok yat dımda bulunulacağını işaret etmektedirler.
Snyder, Avrupanın kalkın • ması programına dahil bükü -metlerin haberdar olmadıkları serbest alacakların çok cüzi meblâğlar olduğunu, bunların hakiki mevcudunu tesbit etmek bazı müşkülât doğursa bile. A-merika, bilinen ve bloke edil -miş olan şahsî hesablann kontrolünde bu memleketlere yardım etmesi icab eder, demiştir. Bu memleketlerin kendi tediye lerinde kullanabilecekleri Ame rikada bloke ecnebi alacakların tutan 700 milyon dolar tahmin edilmektedir.
-------o--------
Bir uçankale duştu
Meridian, Amerika 27, (A. ?.) —> B-29 tipi bir üstün uçar ale tayyaresi düşmüş, içinde-üerien 4 kişi yanarak ölmüş, '4'ığer 6 kişi paraşütle atlıyarak kurtulmuşlardır.
- ——M—M*.
V l&yetlerın bödeo v« kadroları
Ankara 27, (hususî) — Mahallî idareler genel müdürlüğü tarafından incelenen 63 ilimizin büdce ve kadroları peyderpey Başbakanlığa gönderilmiştir.
Büdce ve kadroların Bakanlar Kurulunca tesdiki beklen -mektedij.
Filistin meselesi ve siyasi entrikalar...
Güvenlik Konseyi Filistin meselesini görüşmek üzere dün gece tekrar toplandı. Gromiko’ya Moskovadan yeni tanmat verildi
Nevyork 27, A. A.) — Nev-| york Herald Tribün® gazetesi -nin Lake Successdeki muhabiri ne göre, Filistin meselesinin siyasî bir entrikaya konu teşkil ettiği söylenmektedir.
Bu gazeteye göre, taksim plânı gereğince kutsal toprak -Iarın Arablara tahsis edilmiş kısmım hiç kan dökmeksiziıı Ürdün kralı Abdullahın ele ge -çirmesine imkân vermek bahis konusu olmaktadır. Bu suretle, diplomasi bakımından uygun ol masa da pratik ve.barışçı bir hal şekli temin edilmiş olacak tır. Bu ilhaka Filistin yahudile-] rinin itirazı için hiç bir sebeb mevcud olmıyacaktır. Zira bu suretle onlar da hic bir karışık lığa ve gecikmeye meydan ver( meden yeni devletlerini tesis e-debileceklerdir.
Bu beklenilmiven projenin gerçekleştirilmesinde başlıca engel kral Abdııllahın bu barışçı rolüne karşılık Ürdünün Bil" leşmiş Milletlere kabulünü istemesi olacaktır. Sovyet Rusva,-nin ise bu kabul hususuna şimdiye kadar itiraz ettiği de ma lûnıdur.
Bu söylentiler ne teyid, de tekzib edilmemiştir.
GROMÎKOYA VERÎLEN TALİMAT
Lake Success 27, (A. P.) Birleşmiş Milletler güvenlik konseyi, Filistin meselesini gö -rüsmek üzere, saatile Taksim hakkındaki kararın ala ca*ı veni seklin Rus mümessili Grom ikonun sövliyeceklerine
ne
bugün Türkiye
24 de toplanacaktır.
Yunan Çetecileri yine faaliyet halinde
Asiler, Türkiye ile Yunanistanı ayıran
Evros nehrinin 4,5 kilometre batısındaki bir şehri top ateşine tuttular


Dün
Selânik 27, (A. P.) gece Aleksandrupolisden buraya gelen haberlere göre, çeteler Didimotihon şehrini top ateşine tutmuşlardır. Bu şehir, Türkiye Yunanistanı ayıran Evros nehrinin 4,5 kilometre batısında ve Aleksandrupolisin 50 kilometre şimalindedir.
Diğer tarafdan, Yunan hükümet kuvvetleri Varriyanın 6 kilometre şimal batısında Ver-miyon dağının doğusunda kala balık bir çete kuvvetini takib etmektedir. Bu çeteler son iki gün içinde iki kere Hiyanissa köyüne taarruz etmişlerdir. Eaş lanğıçta 400 kişiden mürekkeb olan bu çete kuvveti büyük za-1 yiat vermiştir. Bu çarpışma! hakkında üçüncü ordunun neş

,
|G ün ün enteresan haberleri]
yon ton fazla kömür İhraç edebile çektir-
Bugün, Avam Kamarasında bir demeçte bulunan Yakıt Bakan stok vaziyetinin lhracata tahsis o lunan kömür miktarım arttırmaya ve 15—16 milyon tonluk İhtiyat ayırmaya müsait olduğunu bildir miştir. -
Kömür istihsalinde elde edilen netice haftada 200 bin ton olarak tesbit edilen kömür ihracatı miktarını değiştirecektir Bundan anla şıhyor ki, İngiltere. Avrupantn kal kınma programında üzerine aldı ğı Avrupa ihtiyacını karşıhyacak bir âııruma gelmiş ve diğer mem leketlere de İhracat yr.pmak imkân lannı sağlıyacak lstihsalşt fazlası na erişmiştir. (A A.)
İtalyan Kadınlar Birliğinin faaliyeti Roma: - İtalyan ’ •'.t-ınlar birlip. tarafından kaleme alınarak Akdeııize gönderilen Amerikan si lâhlı kadın de hemşirelerine Ritab eden beyanname Foggia sokakları na asılmıştır-
İtalyanca ve İngilizce olarak yr zılan bu beyanname de, niçin bu Şifaların İtalyaya geldikleri sorul
(________________________________
Ameliyatlarda acı dindirici bir ilâç
* Ajacclo (Korsika adası) — Yerli doktorlardan operatör Comt-tl. ameliyatlarda her türlü fizik acıyı ortadan kaldıran ve cerrahi amellyelerin sebeb olduğu asabi sarsıntıların hepsini önliyen yeni bir uyuşturucu ilâç keşfetmiştir. Şimdiye kadar 220 vak’ada tecrübe ve tatbik olunan bu yeni ilâç çok tatmin edici neticeler vermiştir.
(AA.)
İngiliz p arık notları azalıyor
Londra: — İngllterede tedavülde bulunan banknot miktarı ga çen hafta iki buçuk milyar franka muadil bir miktarda azalmış bu Ilınmakladır, Tedavülde bulunan banknotların kıymeti şimdi son üç sene zarfında görülmeyen en a şağı seviyeye varmıştır.
Bu hususu yorumlayan Liberal News Ohronlcle gazetesi dünya ma 11 durumunu gözden geçirmekte ve şunları yazmaktadır:
Büdcemlzde muvazene temin e-dllmek üzeredir. Tedavülde bulu nan banknot miktar- azalmpkta ve hububat maddeleri stokları da artmaktadır. Malî durumumuzu I
bağlı olduğu bu münasebetle bo lirtilmektedir. Zira, inanılır kay naklardan verilen bir habere gö re, Gromikoya Moskovadan ye ni talimat gelmiştir. Rus mü -messilinin bu akşamki toplantı da, Filistin haklımdaki Sovyet görüşünü bildirirken münaka -şalara yol açacağı da anlaşıl -maktadır.
Malûmdur ki Amerika, Filla tin ihtilâfını hal için bir Beşler Komitası kurulmasını teklif etmişti. Rusyaıun buna karşı ne vaziyet alacağı bugünkü top -lantıda görülecektir. Bu ceva -bin menfi olacağı tahmin edilebilir, çünkü Gromiko bundan evvel gazetecilere verdiği de -meçte, bu husustaki Ingiliz gö rüşünü tenkid etmiş, îngiltere-nin Filistin plânım âkamete uğ ratmıya çalıştığını söylemişti. Bugünkü demecinde de Ameri -kan görüşünü kusurlu bulması muhtemeldir.
Diğer tarafdan, Amerikan Dışişleri Mahaf ilinde, Filistin meselesinin hal çareleri arasında Rusyanın, oraya kızıl ordu kıtalarını göndermeyi teklif meşinden korkulmaktadır.
FîLİSTiNîN İktisadî DURUMU
Lake Success 27, A. P.) Filistin tahkik komisyonunun Londradan dönen iktisad müşa viri john Roedman, Filistinde- j ki İktisadî vaziyetin bilhassal5 mayıstan sonra vahlmleşeceği-ni bildirmiş ve buna mani ol -mak için şimdiden tedbir alın -ması lâzım geldiğini söylemiş • tir.
et-
,ı — Merkez tekrar faal bir
rettiği tebliğde çetelerden 4 kî şinin öldüğü, Yunan kuvvetle • rinden de bir teğmenin maktul düştüğü bildirilmiştir.
Atina 27, (A. A.) Yunanistanda t şekilde harekete geçmiş olan komünist çetelerinin bundan ön ce bu bölgede göründükleri zaman karşılanmış olduklarından daha fazla müşkülâta karşı koymaları icab etmektedir. Al-■miros köyüne bir baskın verme ye kalkışan bir çete hücuma uğ rayarak dağıtılmıştır. Başkan çetelerin Tesalyada 500 kadar rehine kaçırmağa muvaffak ol duklan söylenmektedir. Volos-tan Larissaya giden demiryolu nun iki tarafında faaliyette bu
yi bir şekle sokmak nihayet mtim İçtin olacaktır. (AA.)
Dünya ağır boks şampiyonluğu
★ Neıv Jersev: — Joe Walcotun önümüzdeki Haziranda Nevyorkta dünya ağır sikset şampiyonluğu 1-Çln Louise İle bir maç yapmayı ka bul ettiği New—Jerseyden bildiril mektedir.
İngllterede bulunan eski dünya boks şampiyonu Joe Luis, Joe Walçott ile maç yapmak üzere bir dır. Joe Luls, netice ne olursa olsun bunun, yapacağı maçların so nuncusu olacağını bildirmiştir.
Basın muhabirleri Joe Loulsnin meslekî hayatında 800 milyon franktan fazla kazanmış olduğunu yazmaktadırlar. (AA.)
Kumanya una kraliçesi Pariste Paris Bu sabah buraya gel mtş bulunan Rumanyp, ana kraliçe sİ burada bilkaç gün kalacak ve es kİ kral Mlşelln Parİ8e gelmesini bekleyecektir. Eski hükümdarlar 5 Martta Birleşik Amerlkaya gitmek üzere yola çıkacaklardır. (AA.)
İngilterenin senelik kömür istihsalâtı
İr Londra- — Bu sene İngiltere tahmin edilen miktardan 2—3 mil
Saraçoğlu ve Pokerlerin kucakları çınlasın..
^Başmakaleden devam) tam demokrasi gelişmemizin hızlandığını tekrarladığımız bir sırada olduğu için, demokrasi dünyasında acı ve kötü tesirler yarattı. Amerikalı muhabirler, mensub olduktan gazetelere bu haberi ulaştırdılar. O zaman Başbakan yardımcısı olan Mümtaz ökrnen, her nedense o laylan inkâr ve hükümetin gazete kapatmadığını iddia etti. Tam bir safsata ve cizvit mantıki yapan Başbakan Muavini bu sözlerile matbuatın hükfı -metre değil sıla yönetimce sed-edildiğinl anlatmak istedi. San ki sıkı yönetim hükümet organ ve icra vasıtalarından biri de -ğllmîş gibi...
Bu ince tarifin meğerse mu cidi bizzat Başbakan Receb Pe ker imiş. Çünkü Mecliste kapa filan gazetelorin hiç olmazsa tekrar açılmasına müsaade ve-rilmesl hakkında sunulan bir takrire cevab Verirken Peker, gazeteleri hükümet kapatmadı. Sıkı yönetim bu işi yaptı. Onun icraatına ise bir karışanlayız.» gibi neticesi çok vahim bir nazariye de serd etti. Bu muhakeme tarzı doğru olarak kabul e-dilecek olursa sıkı yönetimin hükümetten ayrı, müstakil, hat tâ ona üstün bir kuvvet olduğu kabul edilmek lâzım gelirdi. Bu teze göre günün birinde sıkı yö netim komutanı İstanbul valisi nin elini, kolunu bağlayıp örfi idare mıntakası haricine atabiliri, buna karşı da hükümet ağzını açamazdı. Çünkü sıkı yöne tim harekâtında tamamlle hür ve müstakildi.
İki gazete kapatmak, muhalefeti susdurabilmek için yapı -lan bu basit manevralar, ipti -dai mugalatalar o zamanlarda hükümetler için başarı sayılı -yor ve Meclisteki çoğunluk da böyle temelsiz hattâ devlet o -toritesi için zararlı lâfları mem nunlukla dinliyordu.
İşte bu türlü oyunların meyveleri yavaş yavaş elde edilmeğe başlıyor. Dünkü gazetelerde çıkan bir ajans haberi tabii o-kuyucularıımzın gözlerinden kaç mamıştır. Amerikan basın muhabirleri birliği yaptığı bir toplantıda Amerika yardımının yalnız basın hürriyetine müsa ade eden memleketlere yapılma sı hususunda ısrar etmiş ve bu hürriyetten mahrum olan mem leketleri şöyle sıralamıştır: Yu nanistan, Türkiye Sovyetler Bir ligi, Yugoslavya, Lübnan, Ür • dün, İspanya ve Arjantin.
Tiirkiyemize İki Başbakanın yaptığı fenalık artık vuzuhla görünmektedir. Matbuat kanunumuzun yürürlükte kalması 1-tibarımızı hiç de arttıracak ma hiyette değildir. Hükümetin hâ lâ bazı yazıların neşredilmeme-si için polis vasıtaslle matbaalar nezdlnae yaptığı baskı ve tazyik göğsümüzü demokrasi ve hürriyet alanında iftiharla) şişirmeğe vesile teşkil etmez.
«Yeni Sabah» bütün hayatı boviınca hakikî demokrasi is -tediği ve matbuat, hürriyetine şiddetle bağlandığı vakit hic de hükümet adamlarının hoşuna gitmiyor ve sık sık tatil edil -mek bâdiresine uğratılıyordu.
lunan bu çeteler Yunan kara gesinde köylere baskın verme -ve hava kuvvetleri tarafından hırpalanmaktadır. Naussa böl- yetsizliğe uğramışlardır.

Güney Demiryolları dün bize geçeli
idareci
gözüe
aktüallteler
Yeni hat dünden itibaren Adana Altıncı İşletme Şefliğine bağlandı...
Ankara: 27 (Hususî) — Öğrendi ğimize göre Güney Demiryolları bu günden itibaren tamamlle bizim iş lerlraize geçmiştir. Yeni hat Ada na Altıncı İşletme şefliğine bağlan
Rom* Eüyük Elçisi Meclis
Başkanı tarafından kabul olundu
Ro-
Ankara 27, (hususî) ma büyük elçimiz Feridun Ce • mal Erkin bugün saat 11 de Meclis Başkam general Ali Fu-ad Cebesoy tarafından kabul e dilmiştir.
Geçim zorluklarının giderilmesi iç'n çalışmalar
Ankara 27, (hususî) — Geçim zorluklarım gidermeyi sağ-lıyacak olan esasları tesbit et -mek üzere koordinasyon heyeti tarafından verilen direktiflere göre teşkili istenilen komisyon lar çalışmalarına fiilen başla -mışlardır. Bakanlıklarde ve Bı kanlıklar arası kurulan korniş yonların adedi yedidir. Korniş -yonlar çalışmalarını mart sonu na kadar behemahel bitirerek raporlarım hazırlıyacaklardır.
Cez evinde bîr firar
Ankara 27, (hususî)
sabah ceza evinde bir firar hadisesi olmuştur. İzzet ve Cevad isminde iki hükümlü tedarik et tikleri şişlerle cezaevinin duva nnı delmişler ve pencere parmaklıklarım da kırarak sabaha karşı ceza evinden kaçmağa muvaffak olmuşlardır. Zabıtanın yaptığı sıkı bir arama so -nıında kaçaklar Altındağda bir evde yakalanmışlardır.
Diin



İkbaldekiler bu suretle şalisi ili tıraşlarını tatmin ediyor ve mu arıziamu susturuyorlardı ama, memleketin büyük menfaatleri zedeleniyordu.
Meclis açılır açılmaz şu İtal-yanın faşist matbuat kanunu -nun tercemesi ve daha ağırla-tıtıııiji olnn Irnnnn yok edilmeli ve polisin de matbaacıları şu veya bu sebeblerle izac etmesi
ne de meydan verilmemelidir.. Çünkü neşriyat arasında kanuna aykırı gelecek yazılar olur -sa onları basan, yazan ve neş-rcdcnler hakkında en ağır hükümler nıevcuddur ve mahkemeler kanunu tatbik eîtmekte)' her halde kusur etmezler. Buna rağıncn yine zecrî ve polise aid tedbirler almak memleketin iç ve dış itibarına toz kondıırabi -lir ve görülüyor ki, konduru -yor da...
Bari bundan sonra gözümü -zii açsak ve içimizle dışımız, sö ziimüzle fiilimiz bir olsa... Hem ileri demokrasi hem yürürlükteki matbuat kanunu zaid polis tehdidi biraz fazla değil mi?.. Bu halimizle ne içeriyi kandırıyor -çünkü bizler kaıımıvoruz-ne de -simdi anlaşılıyor ki- dışa nyı... Öyle ise bu ovıın neve?..
A. Cemaleddin Saraçoğlu
ye kalkışan âsiler de muvaffaki

-- — A nıaleta, serbest milletlerin hüıriye ı tine karşı bir hakaret teşkil eden J bu vaziyetten Birleşik Amerikanın / vazgeçmesi için Amerikan kadın J larımn bu şekilde hareket, etmeleri \ ve Amerikan kıt’alanm İtalyan ( topraklarından çekmesi isnetilmek i I tedir, (a a.) i I
İtalyada gizli askeri teşkilât 1 :
Roma: — Gizil askeri teşkilât î j için üniformalar yapmağa mah ) sus Floransa da 230 ve Pradoda J 150 metre kumaş tutulmuştur. i Bu haberi veren Popolo gazetesi i nin İlâve ettiğine göre. Jandarma l kuvvetleri de 84 askeri üniforma 1 wşfetmişlerdir. Öteyandan tosça ? ne Jandarması tarafından mühim 7 miktarda silâh ve mühimmat orta J ya çıkanlnijştır. (A A.) J
Amerikadaki Almanlar Z
Darossalam. (Tanganlka) — i Harbden evvel Tanganikda otu- t tan ve beyhude yere memleketleri ( ne naklileri 'çln Birleşmiş Millet ' lerc müracaat eden vc fakat mem J lekette Nazi taraftan olarak tam J nan 42 Almrn pek yakında bir A y mcrlkan vapurile buradan Alman I yaya hareket edeceklerdir. L
44 kişiden r.'ürekkeb dl₺er bir * Alman grupu da nakil işleri teinin \ edildiği takdirde memleketi irine I gönderilecektir. (A A.) (
mıştır. Bundan böyle bu hatlarda eşya nakil için Devlet Demiryolları istenilen miktarda vagon verecektir.
Toprak Ofisi Umum
Müdürünün mahkûmiyet kararı tasd.k edildi
Buna fena hal mutfaktan bir dışarı fırlamış araba üzerinde
Ankara 27, (hususî) — Bun dan bir müddet evvel görevini savsamaktan mahkemeye ve -rilen ve bir yıl hapse ve üç yıl memuriyetten mahrumiyet ce -zasına çarptırılan eski Toprak Mahsulleri Ofisi Umum Müdü rü Ahsen Bengii hakkında veri len kararı Yargıtay tasdik et -miştir.
Bir kad inin işlediği cin ayet
Ankara: 27 (Hususi) — Akköprü cinayetinin ağır ceza mahkemesin de devam eden duruşması bugün sona ermiş ve dâva karara bağlan mıştır. Dâva evrakından anlaşıldı ğına göre bundan bir müddet ön ce Fişekhanede çalışan Huriye Türkmen adında bir kadına akşamlan evine dönerken bazı kimse ler takılmakta ve Huriye, evine gir dikten sonra evi taşlamaktadır Yİ ne bir akşam Huriye eve dönerken bazı kimseler musallat olmuş ve e vide taşlamalardır, de İçerliyen Huriye bıçak kapağı gibi ve biraz ötede bir
dinlenmekte olan ve bir şeyden ııa beri olmayan Durmuşun yanma git miş ve evini neden taşladığını sor muştur. Bu yüklen çıkan münâkaşada Huriye elindeki b.cağı Dıırmu şun göğsüne saplamış ve Durmuş az sonra kaldırıldığı bastahunede ölmüştür. Mahkeme yapılan duruş ma sonunda Huriyeyi suçlu gor T -k 11 yıl hapsine karar vermiştir
Ankarada esnaf.n zam talepleri
Ankara: 27 (Hususi> — Lokanta _otek ve kahvelere yapılan zamlar dan sonra şehrimizdeki berberler hamamcılar muhallebiciler araba cılarda belediyeye müracaatla zam yapılmasını istemişlerdir Ankara doğumevi inşaatı
Ankara: 27 ıHususî) — Ankara Doğum evi inşaatının bu yıl içinde tamamlanması kararlaşrmştır. İnşaatın geri kalan kısmının tamam lanması için yarım milyon liraya yakın para sarfolunacaktır. ,
Inönönün trenine bir şey olmadı
Ankara: 27 — Devlet Detlryolla rı Uır.um Müdürlüğünden bildirilmiştir:
Bazı İstanbul gazetecilerinde Güney ve Doğu bblgeleılnde seyahat eden Devlet Başkarnna ait hususi trenin makinesinde bir kaza vukua gelerek ateşçinin öldüğü ve makinistin yaralandığı, trenin yolda bir heyelanla karşılaşarak tehlike atlattığı yazılmıştır- Hususî trenin makinesinde hiç bir ârıza vukua gelmediği gibi böyle bir kaza da ol mamıştır. Bekir Hüseyin istasyonu civarında küçük bir yarma akıntısı olmuşsa da, hususi katar bu yüzden hiç bir tehlikeye maruz kalma mıştır. (AA.)
Meclis Faşkanının g 7.''ec’lere c â asa Ankara 27, (hususî)
lis başkanı general Ali Fuad Ce besoy önümüzdeki hafta Istan bula gidecek bir müddet iştira hat edecektir. Meclis Başkam şehrimizde bulunan gazetecile -rin durumlarile alkadar olarak kendilerinin Mecliste daha iyi . çalışabilmeleri için Meclisteki localarının düzeltilmesine ve ken dilerine Meclisde bir telefonlu oda tahsisine karar vermiştir, ik nartl çimento i
Ankartı 27, (hususî) — în-giltereden ithal ettiğimiz çimen toların ikinci parti ı dün Istan bula gelmiştir. Şimdiye kadar teslim edilen çimento mikdarı 7300 tondur. Sümerbank bu (i meni olan tonu 120 lira 11 kuruştan depoda satışa çıkarmış-, tır.
25 I.» onotıf geliyor
Ankara 27, (hususî) — Dev Jet Demiryollarının Amerikaya ismarladıöi 150 h.komoti. lo-.ı 25 i tamamlandığı için bûnlarm önümüzdeki aylarda îf.l.uıbııla gelmesi beklenmektedir. Ayr( -ca Çekosıovakyaya Ismarlanan 50 \ gonun d. manın en gc -tirtilınesi için teşebbüslere ge.-çilmi J ir.


Mec

bir: 3u iş müstehlik şetvr , ve mü»-
Yine et mes’elesi
ün geçmiyor kİ İstamsJun eti mühim meselelerinden bhi o* lan et fişi gazetelerde tazelen
mesin.
Her gazetede tslah çareleri hakkında başka noktainazarlar* Fakat netMa daima
halkının lohine halledilmeli tahsile, nakliyatçıya, toptancıya, perakendeciye şehirlinin zararına olarak karaborsacılık yaptırtmamaktadır.
Diğer taraftan Belediye Meclisi» en-oümoni her sene olduğu» mutad ^ekih def bazen şiddetli» bazen asabı» bazen mütevekkil nutuklar, fikirler, söylevler, beyanlar ite alışık olduğu kadar bulutu veçhiyo tekallüslerilc iktisad müdürlüğüne, hususi komisyona, mülkiye komisyonuna, iktisad komisyonuna/ iktisad müdürlüğüne, makama göndermeler, geri gelmeler, geri getirmeler, arasında bu mes’eleyi zahiren halletmeğe uğraşır gözükür. Fakat bütün bu kırtasiyecilik kimin lehine, veya aleyhine olduğunu kimse anlamaz. Daha doğrusu aniıyamaz.
Fakat efkârı umumiyenin anladığı ve bildiği bir şey vardır ki, o da bu mes'elcnin yine halledilemiycceği, ne yapılsa ne tedbir alınsa yine kapan-mıyacağıdır*
Vc nitekim bu mes ele her sene ayni şekilde tekrarlanır, tekrarlanır neticede şehirli narh varsa daima «bundan yirmi beş otuz kuruş fazlasına^ narh yoksa alabildiğine yarım kılocuk etini satın alır.
Belediye umumi meclisinin bu husustaki bazı afaki münakaşaları, hem-şerıyi bazen kızdırmaz hatta güldürür, insan kendini bir ilim kongresinde zannoder. Gecen günkü at eti münakaşası da bu nevıdendir.
Avrupada olduğu gibi bizde koyun, kuzu ve sığır etinden başka, keçi, manda, at, hattâ merkep ve katır e-ti satanların dükkânları ayrı olmalı. .Müstehlik hangisin fen almasını isterse o dükkâna gider. Koyun, kuzu ve sığır eti satan dükkânlarda» keçi, manda, at, merkep, katır eti bulunacak olursa, bunlara nakdi coz-uun en ağırını (meselâ beş yüz lira gi’d) ver-meli ve hem de ticarethanelerini asgarî üç ay kapatmalıdır.
Bunlar ancak bu şııretle yola gelebilirler.
Gelelim, müstahsil, caleb, tu.jtanoı» nakliyatçı ve perakendecilerin İsîan-buiun et mesaisindeki saltanatlarına, hüküm sürmelerine.
Casus, katil, yol kesen, hırsız, dolandırıcı, yankesici, bir kelime ile ceza kanununun cürüm telâkki ettiği suçlular ile başa çıkan tenkil eden ve memlekette ve şehirde âmmenin intizamını asayişini, sıhhatini himaye» müdafaa ve teinin eden ve kanunun çizdiği çerçeve dahilinde devlet otoritesini istimal eden vilâyet ve belediye, bu kasablar ile başa çıkamayıp, onların elinde bazı'çe olsun, buna bir türlü akıl ermiyor, herkes hayret ediyor. Yoksa ou işte cin ve perilerin eli ve ayağı ve tahakkümü mü vardırî
Yoksa, belediyenin kanununa, nizamına tevaffuk eden, bu tüccar veya esnafın milyonları mı var?
Belediyenin tahsısatsızlıktan başaramadığı rekaoet işini, bunlar milyon( larile mi başarıyor?
O halde, bu işi arkadan idare eden milyon kimindir? Hangi şirketindir? Eğer böyle bir vaziyet varsa, bunu belediye efkârı umumiyeye açıklama^ dır.
Eğer düşündüğümüz varid değil de •
bir, vehim ve hayalden ibaret ise, bu takdirde şehirliyi temsil etnıcsındem hükümetin, otoritesini taşımasından kuvvot alarak bu görünmez kuvveti ezmeli, önünde
pour toute halletmelidir.
ir
Elektrik, Tarıııvay, Tünel ııınum müdürlüğünden haklı bir rica:
Gazetemizin karilerinden on imzalı bir nıektub aldım. Bunda Maçkada tramvaydan başka bir nakil vasıtası yoktur. Beşiktaş, Taksim otobüslerine ikinci defa yirmi kuruş vermek mali vaziyetimize uygun gelmiyor. Civarda dört mektob vardır. Sayın tramvay umum müdürü nezrinde, Nlşantaşm-dan hareket eden iki otobüsten İliç olmazsa birinin Maçkadan harel et ettirilmesine delâlet etseniz deniyor.
Demiryolları ıınıunı müdürlüğünde de, büyük muvaffakiyetler gösteren sayın tramvay müdüründen bu lıususa himmet buyurmasını biz do rica ediyoruz.
her iki tarafın haklarını göz tutup, bu mes’eleyf une fois

Mııa
İDARECİ ipti al nıadcelerin irdrim e - ( I v . ı •; e ilâve
Arka ra 27, (hususî)
nıele vergisi kanununun 21. inci maddeni gereğince yürürlüğe konulmuş bulunan iptidaî rnad deler indirme ccdveliniıı maden sanayiine aid kısmına «satın a İman ve evvelce vergisi veril -mis köy hcud çember yay ve bo nidan mamul divan ve somya lı nn (kîcnmc-i ve bu mamulden yüzde .'!t> rnachl indirimi yapıl ması Bakanlar Kurulunca l.a *

I Tarih te;n bir yaprak |
Bu sözlere fena halde hiddetlenen İmparator derhal adamlarını çağırarak annesinin ---------idamı için emir vermişti----------
Kömür cstihsalâtı rekoru
III
Amerikanın siyaset alanında
Pathyan

Einstein Amerikanın bazı askerî şeflerini itham ediyor
o----
1947 yılında Amerikan kömür ma dönelleri yeni bir l?aiî$ devresi rekoru ihdas etmişlerdir. Bu yıl esnasında 503 200 000 metrik tonluk maden kömürü İstihsal edilmiştir-Şimdi, maden kömürü lstlhsalâtı ye dİ ay evveline nazaran yüzde 14 nisbetlnde daha fazladır. Bu arada, ötedenberl devam eden sekiz sa alllk çalışma gününden 1-1/4 saat tenzih edilmiştir.
Kasım ayı zarfında günde 6 met rlk ton tutarında kömür istihsal e-dilmekteydi- İş günü kısaltıldıktan sonra bu mlkdar biraz azalmıştır-Buna mukabil İşçi gündeliklerinde saat başına bir zam olmuştur.
DERİ İLTİHABININ TEDAVİSİ
Einstein. , Amerık.nın siyasetinde oluuğu kadar ilmi sahada da kend sini h.ssett.ren askeri müdahaleye şiddetle karşı koymaktadır. Buna itir.s edenler yatnıl “Eınstei.,,gibi ideologlar va „Wallace, gibi ihtilâlciler değldir. militarizmden Urken muhafazakârlar da meni, bir tav>r takınm ş bulunuyorlar
larlardı.
Bu yarışlarda ekseriya arabadan düşüp yüzü göçü toz toprak İçinde kalan Neron. kendisini seyredenlere gururla bakar, tekrar getirilen arabasına binerek yanşa devam e-derdi. 7’abiaılle yarışı dalma Neron kazanır, bu suretle halk tarafından alkışlanıldı, bu yarış kazanması ö-nun meharetinden değil, diğer yarışçıların buna teşebbüs etmemelerin dendi. Zira yarış esnasında Neronu geçmeğe cesaret edenler arslanlq-rın kafesinde can verirdi.
Neronun delilikleri çekilmez hale gelmişti. Bütün Roma galeyanda idi. Bilhassa ordu buna tahammül edemiyordu. Nihoyet bir askeri a-yaklanma neticesinde Galbayı tahta geçirip Neronu öldürmeğe karar verdiler. Askerler kendisini yakalamağa geldikleri sırada Neron bıçrv ğını çekerek intihar etti ve son söz olarak: uDünya, en büyük sanatkğ rmı kaybediyor!» deHı ve askerlerin kolları arasında can verdi.
halde tiyatro sahnesine çıkar, hattâ piyeslerde rol bile alırdı. Onun en muvafıakiyctsiz oyunlarım veya berbad şallılarını alkışlamamak veya dudak Ijüküp seyretmek en büyük cürümlerden sayılırdı. Bu
B ŞTE Roma ateşler içinde idi IÇolupk çocuk, gene, ihtiyar binlerce insan kül olan yuvalara dan perişan bir halde kaçarken o. sarayının geniş balkonuna oturmuş, gökleri kızıla boyıyan a-lcvleri seyrediyor, ateş çıtırtılarından müzik nağmeleri çıkarmağa uğ raşıyordu.
Homeros'un Torova yangını mü-nascbelyle yazdığı beyitlerle Roma yangını arasında bir münasebet yaratmağa ve bu iki devrin şiirine elindeki müzik âletile can vermeğe çalışan bu adam, ne bir şair ve nc de bir müzik üstadı hattâ âdi bir müzisyendi. O, Romanın mutlak hâ •ktml-Neron idi.
Etrafında bir yarı daire şeklinde sıralanmış olan asilzadeler İmparatorlarının bu çılgınca hareketini hayretle seyrediyor, onun işareti illerine bir kuyu çıkrığı sesini andıran ahenksiz şarkılarını takdir-kâr bir tavırla alkışlıyorlardı. O za mau Ncron ayağa kalkıyor. Home-rosa nazie olmak üzere bir takını uydurma şiirler söyliyerek kendisini tekrar tekrar alkışlatıyordu.
Kim deıdl ki Agriplna'nin yağ fıçısını andıran şişman oğlu bir gün imparatorluk tahtına oturacak: Maaraaflh imparator olduğu ilk günlerde halka pek âllccnab dav ranmıştı- Kıyafeti bir hükümdardan ziyade bir deliye yakışır tarzda . okiıığu halde kimse buna ehemmiyet vermiyor, onun İyi kalbi! bir hükümdar oluşunu her yerde ölerek söylüyorlardı.
Neronun hükümdarlığının beş senesi Roma için hakikaten bir saadet devri olmuştu.
Velevkl bir suç işlemiş dahi olsa kendisine bir mahlukun idamını bil diren mazbata sunulduğu zaman o-da.\na kapanıyor, imzalamamak l-çLn günlerce odasından çıkmıyordu Nihayet muztar kalınca idam hükmünü imzalarken: «-Keşki ben yazı bilmeseydlm» diyerek göz yaşı ıt döktüğü zamanlar oluyordu. ]
Fakat Romanın bu mes'ud günle-1 no eVvel istanbula gelen

ol
----- Yazan:--- Cemal Yener
Bütün dünyanın zekâsına 1 nandığı Atom ilminin müjdecisi Albeıt Einstein, Amcrikajnn askcıı şefleri demokrasiye kargı ccbho almakla itham ediyor.
kjşlrtr karşısında göösü kabaran Na ron kendirini hakikaten büyük bir sanatkâr zannederdi. Halbuki temsillerdeki rolünü en acemi bir oyun cüdan daha fena yapardı; Komada teveccüiıkâr alkışlar topladığına ka nl bulunan Neron seyyar tiyatro kumpanyalarile birlikte Yunanlsta-na gider, orada Yunanlılar kendisi nl müsıehzlyane alkışladıkça gururu bir kat dalıa artardı-
Bazau.bir tiyatro- sahnesinde, ba-zan müzikholde imparatorlarını alkışlamak mecburiyetinde kalan halk, bozan da hipodromdaki araba yarışlarında, gladyatür oyunlarında yine ayni ciddiyetle onu alkış
Sparta bugün
Muhtelit takımla
karşılaşıyor
Çekoslovakyanın meşhur ta ( kımhrındfln Sparta bu^ÜJi -Sû-U ref stadında üç kulüb muhteliti iie karşılaşacaktır.
Sparta memleketimizde büyük biı* şöhrete malikdir. 20 se

Mısırdan meydana getirilen (Fu-racin» dn deri iltihnblarına karşı tam mAnaslIe müessir olduğu tesblt edilmiştir. Fcnnsylvanla Üniversitesinin tıb fakültesinden Dr. Mor-ris N. Oreen tarafından İnkişaf ettirilen bu İlâç mlkrob hazımsızlığı vücuda getirmek suretile bunları açlığa sürükledikten sonra çoğalmalarına, mani olmaktadır. Bu ilâç birçok Micro-organlsme’lere karşı gayet müessirdir.
1948 DE AVRUPAYA GELECEK AMERİKA SEYYAHI
ri pek uzun sürmedi. Seneler geçtik ce Neronun taşan merhameti zulme hem de nasıl, amansız bir zulme inkılâb etti. Şimdi onun en büyük zevki adam öldürmekti-
Hipodromda arslanlann .parçaladığı bir zavallıyı seyredip onun kar şıspıda elindeki harb âletinin tellerine ahenksiz sesler vermek onun için doyulmaz bir zevk oluyordu-Kendisinin bu halini ayıbhyan ho-«acını memleket dışına sürgün etmekte bir an dahi tereddüd etmi-y«-n Neron. zaman-geçtikçe işi azıttı Bu deia da en yakm udamiarın-clan baslıverak önüne gelenin karısını elinden almağa, şayed muhalefet edeıı olursa merhametsizce öldürmeğe başladı Bir gün sokakta giderken Oto( adında bir Romalının yanında bulunan karısını zorla :(lrr>ış. adamı da arslanlara yem o-larak vermiştir. Neronun bu deli-' likk-rı karsısında büyiik bir jztırab duyan annesi AgrJplna. oğluna bu gibi hareketlerden* vazgeçmesini, talka müşfik bir hükümdar muamelesi yapmasını tavsiye etmişti.
İhı sözlere fena halde hiddetlenen imparator, derhal adamlarını çağı-rartçk annesinin idamı İçin emir vermişti Zavallı kadın bir nıüdckt fiphıa bir gemiye bindirilmiş ve K ışladan uz klaşlırıl.nıştı. Bu sırada gemi izin ortasında batırılmıştı- Fakat İyi yüzme bilen Ag-rlplna yüzerek sahile çıkmıştı. Bunu lı?.1. ?r alan Neron, verdiği ikinci ve çek r’.ddetli bir emirle kadıncağız parçalanmak suretlle feci ’olr şe kilde clciü’vlmüştür.
Ntron adam öldürmekte uzak ve yakıa seçmiyordu. Nitekim annesin ek ı bir meldet sonra da biraderini idam ettirmekte hiç tereddüd göstermemişti
Komada bir kanun vardı. Heıhan gi bir kimse karısının üzerine başka bir kadın alamazdı. Neron, ecdadının koyduğu bu kanuna riayçt etmek maksadile karısını öldürerek yerine zorla aldığı bir kadınla ey-lennickten çekinmemişti.
imparatorun Haıp çalıp Home-ros'oıı şiirlerini söylediği büyük Ro ma yangınının İntikamını, binlerce hıristlyanı öldürtmek suretlle almış ti- Kimse malından ve canından emin değildi. Sarayda para sıkıntısı baş gösterince, derhal zenginlerin serveti müsadere olunuyor ve kendi.il de münaslb şekilde ortadan yok ediliyordu.
Neronun sayılamıyan cinnetlerin den birisi de tiyatroya çıkıp şâıkı söylemesiydi. Sesi çok çirkin olduğu



bu meşhur Çek takımı Galata saray, Fener ve iki kliib muhtelitini, aıağlûb etmeğe muvaffak olmuştu. .
Harbilen «sonra buraya gelen Çek takımlarında, eski şöhret-
Güreşte Milli temaslar
I
lerine lâyik yüksek kalitede o-.ynavu-göremedik. Anca İrhep sinde mazeret olarak oyuncu eksikliği, yoığıuıluk ve bizim futboldaki seviyemizin yüksek lığı ilen surıildü.
Çek likinde Sparta halen Bı ratislavâdan sonra gelmektedir Bugün ve diğer yapacağı maç -latda eski şöhretine lâyik bir o yun çıkarmasını temenni ede -riz.
Ulucegdaki Kayak şampiyonası

- />—
Güreş. Federasyonumuz, Olimpiyatlara takaddüm eden aylara aid, faaliyet pro,.ramını tesblt etmiş ve bu programa dahil bulunan milli maçlara tahakkuku için gereken temaslara geçmiştir.
Evvelce haber verdiğimiz Birleşik Amerika lie serbest güreş temasın dan başka Çekoslovakya, Macaristan İtalya ve Mısır ile gerek serbest gerekse Greko-^Rumen temaslar yapılmak İstenmektedir. Bunun İçin adı geçen memleketlerin federasyonlarda müracaatlarda bulunulmuştur Italyan federasyonu, bütün masraflar tarafımızdan öden nıek şartlle kendilerinin ve ayni şartlarla bizim ziyaret yapmamıza muvafakat ettiğini bildirmiştir,
BASKETBOL MİLLÎ TAKIM NAMZETLERİ SEÇİLDİ
Sportif oyunlar Federasyonu tek nlk müşavere heyeti evvelki gün bölge merk'zinde, federasyon başkan: Vedat Abutun riyasetinde, top lanarak basketbol takım namzetle rini ve çalışma programını tesblt etmiştir Türkiye birincilikleri, böl ge birin*, ilikleri ve karma karşılaşmaları neticesinde ayrılan milli ta kim namzedleri şunlardır:
istanbuldan: Erdoğan, Ali, Yıl-maz.Naci,' Bilek, Satı, Samoelidls, Tcvtik Habib, Barokas, Sermed, Sa mim.
Ankaradan: Yalım, Turan. Cemil,
Izmlrden; Nezih,
Önümüzdeki millî temaslar için takımımız bu baskelbolevlar arasın dan serilecektir, Ayrıca önümüzdeki mevsim İçin yetiştirilmek üzere çalıştırılacak milli takım namzedlc rl şunlardır: lnasl, Adnan, (İzmir), Yaşar (Beşiktaş), Ellko, Be-nazoros (Fenerbahçe), Ayhan (Vefa), Nejad, Haşim (Moda), Candaş, İnanç, Ayhan( G. S,), Morisls (Be yoğlu),
A takımı. Nihat Ertuğ. B, takımı Feridun Koray tarafından çalıştın lacaktır.
Geçen hafta başlayıp iki gün ev vel nihayetlenen Oaıb Orupu kayak birinciliği Uludağda, milli kayak çılanmızm lştirakile yapılmış ve şu sonuçları vermiştir:
İNİŞ: 2 Km,
1 — İstanbuldan: Temoçin Ay-gen 2 dakika 36 saniye.
2 — Ankaradan Ulvi Deııkel,
3 — Ankaradan Aydın Ayhan, *
Bu müsabakaya milli takımdan, yarış harici gireni Osman Yüce 2 dakika 18 saniye, Keraml Sakarya 2 dakika 23 saniye ve Ahmed Giray 2 dakika 20 saniye ile yarışı bitirmişlerdir,
MUKAVEMET: 12 Km*
1 — Slvastan Yaşar Kanatlı dakika 40 saniye,
2 — Slvastan Tevflk Alaftar,
3 — Slvastan Fahri Er,
SLALOM: 150 Metre irtifa, mest fesi 500 metre,
1 — Bursadan Tosun Karay 3 dakika,
2 — Slvastan Tevflk Alaftar,
3 — Bursadan Mehmed Camcılar Müsabaka harici giren millî kayakçılardan Osman Yüce 2.10 Dulsun Bozkurd 2,12 ve Keraml Sakar
ya 2.17 İle müsabakayı bitirmişlerdir,
BAYRAK: 30 Km.
1 — Sivas takmı 1 saat 57 daki-
48 saniye,
2 — Bursa, takmı,
3 — Yozgat takmı,
TÜRKİYE KAYAK BİRİNCİLİĞİ
Bütün bölgelerin kayakla
sporcuları 16 Martta Kayseri—Erci yasda müsabaka yapacaklardır, Mil sabakaların sonunda Türkiye kayak birincisi taayyün etmiş olacak tır,
ANKARA VALİSİ VE ANKARA KLÜBLERİNIN DERTLERİ
Hafta İçinde bölge merkezinde Ankara valisi B, Avni Doğanın baş kanlığı altında B, T, G, müdür mu avinl, bölge ve stadyam müdürleri.
ka

51
ilgili
Aşağıda belirtilen sebeblerden do layı 1948 yılında Avrupaya daha fa:-la Amerikan seyyahı gelecektir:
1) Otuz beş liiks transatlantik ge misi servise başlayacaktır. Bu transatlantikler diğer seri yolcu gemlle-rile .birlikte 12 aylık bir devre esnasında 500,000 yolcu taşıyabilecekler diı*. Turistik hareket bakımından normal bir sene olan 1037 yılında 90 gemi U ti mal etmek suretlle nakledilen 650 000 yolcu ile mukayese edilebilir.
2) Birleşik Amerikanın ve diğer yabancı memleketlerin transatlantik hava servisleri gemi buhranını nazarı itibara almışlardır. Bu yüzden 1948 yılında Transatlantik aşırı hava yollarının sonede 200 000 yolcu taşınabilecek bir kapasite?* ulaşacaktır-
3) Dolar müvazonelcrini arttırmak istiyen Avrupa memleketleri
Amerikan seyyahlarını celbetmek ve •kendilerine kolaylık göstermek bakj mmdan büyük gayretler sarfedecek leri imılıakkaktır. Birleşik Amerikanın seyahat pazarında Fransa, Belçika. İsviçre, Avusturya ve İskandinavya memleketlerinin seyahat acentalan tarafından caâsli bir mücadeleye girişilmiştir. İngiltere bile bu sene 100,000 Amerikalının gelmesini ümidle beklemekte dir. Bir çok memleketler otomobille seyahat edecek olan Amerikalılar için hususî bir benzin tahsi aatı temin etmeğe karar vermiş bulunmaktadır.
Otamabil kaymalarına mâni olabilmek için
Son zamanlarda Birleşik Amc-rikada belli başlı lâstik kumpanya lan karlı havalarda otomobillerin kaymalarına mâni olmak için yeni lâstikler imâl etmeğe başlamışlardır. Mühendisler bu yeni icad lâstikleri şöyle tarif etmektedirler: İmâl edilen her lâstiğin yüzüne bir nevi çelik yuvarlaklar yerleştirilmek suretile otomobillerin kay malarına mâni olunmaktadır. 3200 kilometi'elik bir mesafe kat'indcıı sonra çelik yuvarlaklar aşınmak suretile sivrilmektedir. Bu durum karşısında sivrilen uçlar, lâstikler ilk olarak istimal edilmeğe banlan dığı güne nazaran kara daha iyi nüfuz ederek çok iyi bir netice a-hnmasma önayak olmaktadır.

tertip ve hâkem heyeti üyeleri, a janlar ve klüb temsilcilerinin İştira kile bir toplantı yapılmıştır, Bir tanışma mahiyetinde olan bu top lantıda temsilciler klüblerlnin dert 1 erini ve şikâyetlerini anlatmışlar vali Avni Doğan da, bölge başkanı sıfatile ,bu dert ve şikâyetlerle yakından alakadar olacağını ve muh telif spoı kollarının kalkınmusı 1-çin (ldareı hususiyenin. aldığı yib. de 50 stad hissesinin klübler lehine indirilmesi, klüblere maddi .yardım da bulunulma: ı eldeki para nöbetinde bir kapalı ssJon lnşpcı, m.nıta ka dahilinde küçük sahalar tcssl) gibi meseleler hakkında gereken tedbirlerin alınacağım vaad etmiş tir,
BURSA STADI TAMAMLANIYOR
Buısadaki yeDİ stadyom İnşaatı hızla ilerlemektedir, Öğrendiğimize göre stadın İnşaatı pek yakında bl tecek ve 19 Mayıs spor gösterileri bu stadda yapılacaktır,


veltin mayetinde çalışmış elan amiral Leahy bugün de Truma nın askerî müşaviridir O, muh temel bir harbin patlıvacağı za manı Rusların kararına terket Amerikanın siyaset alanın - mekle Amerikanın kendisini bü da bir (bomba) halinde pathyan bu itham Amerikan umumi efkârında büyük bir infial u -yandıi'mıştn*. Zira Einstein A -merikan tabiiyetine gireli 10 yıldan fazla bir zaman geçmemiştir. Almanya ünlii âlimi memleket dışına attığı sıralar -da, Amerikan hükümeti, ona her türlü kolaylığı göstermiş ve onu Amerikaya dâvet etmişti. O, bugün Princeton Üniversi tesinde aşkın fizik ilmini tedris etmektedir.
Einsteinin İlmî dehâsına say gı gösteren Amerikalılar, onun memleket işlerine müdahalesini hoş görmemekte ve. bu husustaki memnunsuzluklarını izhar etmekten geri kalmamaktadır lar.
Amerikan umumî Ffkârmm heyecana düşmesine Finstei -nin kaleme aldığı aşağıdaki yazı sebeb olmuştur:
«Ameriksdaki demokrasinin esaslı müdafilerinden biri sayılan sivil kontrol ortadan kalk -mak üzeredir. *
Ordu: kendi mensublarnu hO kûmetin iktidar mevkiini ele ge çirmeğe ve memleketin bütün siyasetine hâkim olmağa çalışmaktadır. O, Bundan başka i -lim, terbive ve sanat sahasını nüfuzu altına almakta ve dünya yüzünde bansı tahakkuk et tirmek için bütün ilmi gayrette | rimizi hiçe savmaktadır.» bılyec! ’^^arn*ar' ^a“
harrirlerden ibaret 20 fikir ada mı tarafından imza edilmiştir. Garib olan şudur kî bu iddialar, bir kısım umumî efkânn endîşesine de tercüman olmakta -dır.
Filhakika, ikinci dünya sa -yaşından önce Amerikan ordusunun fena teslih edilmiş 100 bin kadar askeri vardı. Ve kur may başkanlığı her türlü nüfuz dan mahrumdu.
Bu harb, 11 milyon askeri ee ferber edip Amerikaya dünya çapında bir muvaffakiyet ka -zandırmakla umumî efkârı ta -mamile değiştirmiştir.
Şimdi Amerikalılar Pat ton, Mac Arthur, Nimitz, Eisenho -ver gibi askerî şeflere karşı hayranlık duymaktan büyük bir zevk alıyorlar.
Amerika Yüksek Askerî Ra mandası in ıı Endişesi Bugün askerî şefler, sorum lulklaruıı idrak etmiş bulunu -yorlaı*. Şüphe yok ki onlar, A-merikan küvetlerinin zaman -sız terhisine lakayd kalamitmiş lavdı. Biz vakın zamanlarda or dunun mıkdarca nasıl azaldığı m gördük. Yüksek askerî ku -manda endişededir. Zira o. Rus ya ile bir savasa girileceğine i-nanmakta ve bunun eok çetin olacağına hükmetmektedir.
Amerikalı generaller, daha şimdiden vaziveti tesbite cahaJ maktadırlar. Fakat Amerikada verilecek olan her hM-
kın iradecine tâbi olduğu-irin askerî şefler politikaya mhra -caatt.an başka çıkar vol -göremi vorlaı*. I
Hwp Kmmih'il fVırl CnoH vnl
Trımmmn A«ıVz»-rÇ HfHoovhrt
Askerî şefler arasında en mühim bir şahsiyet hiç şüphe yok ki hava kuvvetleri komuta nı Oarlspatzdır. O, bu savaşta Alnıanyamn feci bir hezimete uğramasında büyük bir rol oynamıştır.
Umumiyetle Amerikada askeri şefler, Avrunadakiler gi -bi siyasete karışmazlar. Fakat Cari Snatz her vere müdahale eden bir komutandır. O, ayan meclisine, .Rusların Alman tek-nisvenleri sayesinde Amerikan uçaklarından dalıa süratli ve kudretli neaklar ve 3000 kilo -metreden fazla bir tesir sahası na hımneli silâhlar imal etmek te oldukları sırrını ulaştırmıştır. Tehlike git gide yakınlaş -1 makt»dır. , I
Askerî şeflerin Pe-vaz Staravl da bile bir milmessüîerî vardır:
Amiral Leahy. Vaktüe Ruz|
bir tehlikeye soktuğunu i-e sürmektedir.
Silâhlanma Yarışı
Amerikanın askerî şefler i -nin silâhlanma hususumdaki plânlan herkesin malûmudur. Onlar, ■ havacılığın inkişafı için Truman .tarafından açıklanan teklifleri memnuniyetle karşıla maktadırlar. Onlar, 2 yıl zarfın da ilk hamlede 12000 uçak ve ihtiyatta kullanılmak üzere 8 bin uçağın vticnde getirilmesini ve denizde Sovyetlerin 246 de-
nizaltısını gölgede bıracak muazzam bir filonun inşasını taleh etmektedirler.
Bu programın tahakkuku i çin lüzumlu paralar, büyüle bir meblâğa yükselmekte ve vergilerin aıtmasını mucib olmakla dır.
îşte Einstein, Amerikanın »i yasetinde olduğu kadar ilnıî sa hada da kendisini hissettiren bu askerî müdahaleye oıddetle karşı koymaktadır. Buna itiraz edenler yalnız Einstein gibi ide oloğlar ve VaJJace gibi ihtilâlciler değildir. Militarizmden ür ken muhafazakârlar da menti bir tavır takınmış bnluntna.kla dırlar.

d n d
Kir türlü iın İletil i irsaliyen çinırnto işli

ozıık giden işkrûniaın hTr türlü düzenleneni ediğini ve bu gidişle de asla dü-renlenemiyeceğini görmekle bir gönül acısı duymaktayız. Bu gönül acısı vakit vakit* mevkiini infiallere bırakmakta ve milktin ruhunda düğümlenmektedir. Bu hal acaba cohaktten midir yoksa suiniyetten midir. Bilmiyor muyuz ve yahud malısua mu yapıyoruz. Cehlin bu derecesi (Asanı olmasa gerek. Suiniyetin bu mertebesini görecek mafevk makamlar yok mu? işlerin bozuk, aks^k gittiği, . MİlkıH Otı rtrrrp.r nıııztw-r4» ettiği şu zamanda bu işlere memlekette müdahale edecek hiç bir makam ve yahud teşekkül ve yahud t* rd kalmamış mıdır? Cehaletimizin ve suiniyetimizin y«re (serdiği, inlettiği kitlelerin âyOka çıkm seslerini duymamak kabil midir? Memlekette bu şikâyetleri duyan kulaklar varsa banlar mertebe mertebe neden müüa'nale etmiyorlar? Yoksa tehlike önünde .başını kanadlan arasına saklıvan maruf kuş gibi şikâyetleri ıztırahları davet eden hâdiseler karşısında; meni tekerin idarecileri göz ve kulaklarını kapamak suretile kendilerini müsterih mi addediyorlar.
Memlekette cinanlo dâvası na-mile bir dâva senelei’dcnucrj sürüp gitmektedir. Bu iş, İktisadî bir çok işlerimiz gibi âerin ve kötü niyetin elinde bir dâva haline sokulmuş ve kangren olmuştur; Hâdise şöyle cereyan etmektedir:
Bir inşaatınız nu var, bir bina mı yapıtacaks nız. Evveli maddî ve manevî bir çok külfetlere girerek inşaatınıza lüzumu cilan çimentoyu tesbit edeceksiniz. Raporunuzu tasdik ettirerek çimento şirketlerine müracaat edeceksiniz. Çimento şirketleri ihtiva emiz olan çimento bedelini sizden derhal tahsil eder ve size gün verirler. Eh buraya kadar nontfal. Fakat bu, gün verme meselesi bir aylar verme meselesidir. Çimentonuz elinize aylarca sonra >ancak geçebilir. Sizin inşaatınızın aylarca beklemesine imkân yoktur. Sağa sola ba> vurursunuz luıin knra borsa kalbsiz bir murabahacı gibi karşınıza dikilir, iki yüz küsur ku ruşluk bir çimentoyu üç dört misli bir fiyatla alır ve inşaatnnıkda kullanırsınız. Paranız çok almadığından ve ekseriya dara dar idare ettiğinizden aylardan sonra ve inşaatınız bittiğinde elinize geçecek olan çimentonun da bittabi badelini yatıramazsınız ve yalıhd yatırsanız bile bu çimentolan aklığı nız dakikada kanunî bir suçun İçtimaî günahını j'ülılenervk Iriraz manen çöker ve bil* başka ele devredersiniz.
! Ey bu Işterio-alâkalı vc vazifeli olanlar!... İhtiyaç sahihlerini karaborsadan eimento almak ve bilmukabele lcnraborsa.va çimento vermek gibi mevzuatınızın suç dediği bir işe neden sokuyorsunuz. Neden hakikî ihtiyaç salıibldrine derhal çimento vermiyorsunuz, neden aylardan sonra verdiğiniz çimentonun bedelini aylarca önce almak sııretilc inşaat finansmanını dazlatıyor ve çimento şirketlerine milyonlarca lira kazandırı-
' yoreunuz.
Çünkü, çünkü diyeceksiniz rnem lekette çimento istihsali ile ifctih lâki arasında müvazene yok İstihsal az istihlâk (ok!
Sîzlerden istihsal ile istihlâk a-Tasındaki niabeti sorsam bana iıiç bir ilmi esasa dayanmıyan cevab-lar vereceksiniz. Size, bir çoklarınızın bildiği gi>«* evvelâ istihlâk rakamlarının, has iki istihlâki değil karaborsaca, intikal ettirmek üzere bir sun’î istihlâk stoklarını ifade ettiğini sah, üye bilirim. Bu i-tibarla çimento şirketlerinin kontenjan olarak verdiği çimentolar -kısman kanrbjTEa stoklarında pahalı alıcı bcK’.emrİttedir. Yani hn-kikî açığımız, sizlı-rin ve çimento şirketlerinin iudia ettiğinizden daha azdır. • Alettahmin ifade etnı( k lâzım gelirse bu açık, mevcııd istihsalin yüzde otuzudur diyebiliriz. x
Taşralara gönderilen kdntenjan lar da avni suretle suiistimal -dd inektedir.
Şimdi evvelâ hu karaborsayı ortadan kaldırmak lâzımdır. Am.-a lütfen dikkat ediniz çimentoyu de gil karaborsayı dP^Tn.’ Yoksa şi* diye kadar aldığını* tedbirlere hen zer bir tedbire kalkarsanız hu -fer çimento ortadan kalkar dai a kudretli bir karaborsa ters •d .-siniz. Bu karaborsayı k’jl.ür.d ?. devirmek için en rasyonel çaıv: İthalâtı «muvakkaten devlet inlu-sarma bırakmak ve fiyatları yerli çimento fiatıçlarite tevhid ve ortalama liyat esa^ilc tesbit etm( k ve hdıkese dilediği anda dilediği mikdarda çimento \Trmokten tba ret tir.
Ortamala fijutlann in^eatı teşvik edici matıiyettû olmasına itini etmek şarttır. Bunun için şunlara dikkat lâzımdır.
A —• Sif İstanbul çimento teklifini münakaşaya «çimento malidir.
B — kifayet
dan gümrük resmi ahnm^’ı.
C Bu iş, mcvcud teşekküller dun birile idare edilip mnlivefe mil essir olacak masraflar yapıhmi'ı. Çhnentu miihayaa etrjek için üi.ziyanın yetler
Bu borsa
borsacılar öa kontenjanlai'inı çimento şirketlerine terkedurlcr, çi ıncuto şirketleri de milyonlarca lirayı peşin peşin ve bilâfaiz uz :n Vadelerle kasalarına indirmezler bir çok tufeyliler memleketin imali gibi hayırlı bir isin »ırur..ı sülük gibi 3'apışmakİRH Mt:;geç(rkr Bu suretle bu milyonlar mernlel, t imarına yarar.
ikinci bir tedbir olaftık ritihkak sahihlerine açığı niabetindc az çimento vcımcktir.
Meselâ yilMe kırk açığımız varsa yüz torbalık istihkak altmış torba ile karşılanmalı fakat su şartla ki taleb derhal is'af edilmeli günlere, aylara bırakılmamalıdır.
Şimdi soıuyorıun bu iki rasy >-nel tedbir, acaba alâkalıların aklına mı gelmez yoksa işine nıi? Ccvab veriniz efendiler.
Aluybcyi Oğlu

koymalı yani
en ucuz fiyatla mal edil-
lstikfaliıniz istilılîküa -e cdincey.' kadar cimt-nlır
dört bir taklara maaile he gimderınemcli,
tedbiri aldığınız giin kara-vefat eder ve bir noh kara
28 ŞUBAT 1948
-
| Islâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
Islâmda mezhebler ve fırkalar nasıl doğdu?
1




1
Muaviye hakkında çeşidli malûmat uid bir kehanet — Muaviyeııin müşavirleri rüşvet kapısı nasıl açıldı?
________________________6Ö
Yazanı M. RA1F (HiAN
_ Zulüm kapısını açan ve hak kapılarını kapatanlara meydanı boş bırakan odur.
Deyince, Muaviye:
— öyle olunca, nefsine kıydın, ölüm fermanını kendin yaz din!
Karşılığını vererek, onu î -rak Emiri Zeyyada yollayor.
Zeyyad da bu büyük kaballa tı(!) Abduırahmanı diri diri toprağa gömdürmekle cezalan -diriyor.
Muaıi yenin doğuşuna İsla nida ilk
yeni sabah
/FA : 5
Sağlık bakanının ce vabmace vap
Bu halleri görüp üzülmekte bulunan meşhur Ahnef Muavi yenin yanında iken içeri güen biı Şamlı; «Aliye lanetle* sözünü bitirdi. Kalkıp gittikten son ra Ahnef dayanamamış Mua -viyeye;
— Ya emirilmü’nıinin, eğer sen bu heriflere peygamberlere lanet edin desen öyle yapmaktan çekinmezler!
Demiştir. Muaviye bu lânet işine devam eylemekten vaz geçmeye hiç bir zaman yanaşmamıştır. Hattâ, hazreti Hasa nın hilâfeti ona terkederken koştuğu şartlardan biri de bu miistekreh hareketten vaz geç mek olduğu ve bu Muaviye de bunu kabili eylediği halde, iş o lub bitince:
— Bina yapıldıktan sonra iskelelerin yıkılması lâzım geldiği gibi, ben de bugün artık ık tidar makamını tam ve tek o-larak ele geçirmiş bulunduğum dan verilmiş sözleri dikkate al mı var ve şartları fesh ve nesh eylivorum.
Diyerek kötü âdetinin yürür lüğünde şiddetini arttırmıştır.
Eshabdan sağ kalmış olan -lardan çoğu bu işe muarız ve fırsat buldukça müşteki idiler, anıma ellerinden bir şey gele -mi yordu.
Âmr bin As: «Muaviyeden çekinin ve dikkat edin ki, bir a dama darılırsa kafasını ezme -den yakasını koyvermez ve hiç bir zaman ihtiyatsız hareket ev lenıez. Düşmanlığında ısrar e -j der ve işlerini gizli tutmağa e hemmivet verir» divor.
Hakikaten de böyle idi. Es -habdan Hucr ile arkadaşları minberlerde Alive sövülmesine' itirazda ileri gidince hensi yaka ' lsnın zincirler içinde Muavive-ye gönderildi. Bu zavallıların grö-Tİpri önünde çukurlan kazıl d- i'c ber birisi c»»kur başında bocalarından kesildi. i
t-'orinden Abdurrakman a -adındaki cok cesaretli bir adama sornvor *
— Aliyi nasıl bulursun, o -nun hakkıııdaki fikrin nedir? j
Abdurrahman: ,
— Ben. dedi onun daima Al îatıü Taalâvı çok andığını gör -' düm. Emirlik vazifesiıü de hak ve adalet dairesinde yaptığını

ve herkese karşı iyilik ve şef -
I
kat gösterdiğini de bilirim.
— Osman hakkında ne düşü
• • • • ZS '•
nursun?
E ?üb ciraveti
fBaştarafı 1 incide) müdafaasını yapmış; müekkiiinin ilk tahlcikat esnasında verdiği İlk önce bıçağı Şevket çekti, ben elinden alıp Karanfile sapladım şeklindeki ifadenin doğru olmadı-ğını, Recebin ketin suçunu Iediğini ileri isti iniştir.
Receb de:
«— Geçen söylediğim gibi ben suçsuzum. Arkadaşım Şevket de suçunu itiraf ettiğine ve cinayetin faili dlduğu-nu ısrarla söylediğine .göre berae-time karar verilmesi lâzımdır» deniştir.
Bunu müteakib celseye ara ve-nlmiş ve 15 dakikalık bir ınüza-kereden sonra mahkeme şu kararı lıldırmıştir;
^nlençn şahidlerin sözlerine ve ilk lahk kal evrakmda bulunan sun k ifadelerine göre bıçağı öldür' mek kasdı ile Şevketin çektiği ve Recebin de bunu elinden alarak Karanfili bıçakladığı anlaşılmıştır.
Vak’a akşamı aralarında çıkan münakaşa esnasında Karanfilin Şevket ile Recebe küfür etmesi a-ğır tahrik sayılarak cezalaıının Üçte biri indirilmek suretiyle Recebin öldürmek suçundan 12 sene ağır bahse eski sabıkasından dolayı 10 ay 14 giin hapis cezasının ilâvesine; Şevketin do öldürmeğe teşvik «uçundan 6 sene ağır hapsine, her iki sanığa, maktulün karısı Doratyaya 500 lira tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.
Kararı dinlerken Recebin benzi katil 'iHer şey
bunu arkadaşı Şev-hafifletmek için söy sürmüş ve beractini
iki duruşmada da
supsan kesilmiş ve I
mahvoldu!» diye rnınldanmıştı'r?
Soğukkanlılığını muhafaza eden Şevket ise:
- Adalet müsbet delillere dayanır. Halbuki maalesef bütün do-blb r katilin Receb olduğu kanaatini göstermiş ve bu yüzden mahkûm olmuştur.» demiştir.



(Devamı var)



Amerikadan Tiirkiys-ya askerî yırdım
(TLaştarafı 1 incide) kân vermek için, Amerikan or duşunun Pragdan 75 kilometre uzakda durduğu hakkında Mos kova radyosunun verdiği haber doğru değildir.
3 — Amerikanın Türkiy^ye
göndereceği silâhları Türkiye -nin Filistin Arablanna vermesi
ihtimali yoktur. ı
4 — 1 temmuzdan itibaren Türkiye ile Yunanistana yapıla cak askerî yardıma dair plânla ■ rın yakında neşredilmesi müm1 kündür.
5 — Dışişleri Bakanlığı plân dairesi başkanı George Ken -naıı general Mac Arthurle gö -rüsmek üzere Tokyoya gitmiştir. |
Marshall bu demecinde, Yu-( nanistanda çetelere karşı çarpı şan hükümet kuvvetlerine gön-j derilen yardımın devam etmesi, ve bu husustaki faaliyetin derhal arttırılması lâzım geldiğini de avrıca işaret etmiştir.
Marshall Yunanistandaki va ziyetin Tiirkiyeden « çok daha vahinv olduğunu söyliyerek de miştir ki:
Şimdiye kadar, hür bir Tür kiye ve hür bir Yunanistan mevcud bulunduğu için gayele riııe erişemiyen totaliterler, za manla bu işte de hedeflerine va racaklaımı ummaktadırlar.-
Amerikan Dışişleri Bakanı, Türkiyehin. Çanakkaleyi üs o-larak kullanmak ve. Kars - Ardahan bulgesine sahib olmak is' tiren »bir devlet tarafından mütemadi tazyik altında bulun durulduğunu söylemiştir.
4 DENİZALTI
San Francisko 27. (A. P.) — Türk donanmasına devredile - I cek olan 4 Amerikan denizaltı-, sından Brill ■ ve Blue Back », gemileri bugün îstanbula hareket etmişlerdir.
Denizaltılar Amerikan bav -rağı altında sefer etmektedir.1 San Fransisko tersanesine ge -| leıı Türkiye Başkonsolosu H. N. F.renel gemilerin müretteba ı mistir. Merasimi müteakib Blue' tı şerefine bir davet tertib et -Bark gemisi derhal limandan ayrılmıştır. Brill, Connecticu -t'in Nev London limanına ugrı-varak. Amcrikada kurs gören Türk deniz subayları ile denizci leri alacaktır.
Donanma komutanlığından bildirildiğine göre, 4 denizaltı mürettebatının yarısı bir yıl müddetle Türkiyede kalarak,! Türk denizcilerine kurs göstere ççlct-ir
TALEBİN TEFStRt
Atina 27, (A. A.) — Anado lu Ajansının özel muhabiri bil -diriyor:
Yunanistan ve Tiirkiyeye as kerî yardımın devamı için gene1 rai Marshall tarafından yeni' kredi istenmesi hakkındaki ha berler, çoktanberi beklenmekte olmasına rağmen, Atina malı -fillerinde çok büyük bir mem -nunluk uyandırmıştır. Komü -nızm Çekoslovakyada tam taor ruz halinde bulunduğu bir an -da yapılan bu talebin, maddî kıymetinden başka, ayrıca ma nevî bir mânası bulunduğu da belirtilmektedir. Atjnadaki in -tiba, bu son mânanın taşıdığı hususî ehemmiyetin, yen! kre dinin kongre tarafından tah -min edildiği gibi sllratle tasvib edilerek bir kat daha artacağı merkezindedir. Truman doktri nine devam, Slav komünizmi -nin cenuba doğru yayılmasına1 büyük fedakârlıklar ile karşıt koyan iki memleket kin yanlız bir teşçi işareti olmakla kalınıyor. fakat ayni zinanda demir çenber içindeki şartfar yüzün -



izahatı
6.10.945
fBaştarafı 1 incide) Behçet Uz .şirket müdürü
Doğan Sağûk Şirketi, Vekiller I-Ieyetinin 3/2672 numaralı ve 7 6/1945 tarihli kararı ve bir milyon sermaye ile merkezi Beyoğlu İstiklâl caddesinde (lpar) hanında teşekkül ediyor.
Şirketin ortakları (1) Behçet Uz (2) Yapı ve Kredi Bankası (3) Doğan Sigorta Şirketi (4) Kâzını Taşkend (5) Doktor Hikmet (6» Haydar Salih Tokal (7) Nibad Geyrnn (Ş) Behçet Atakan (9) Nadir öten (10) Muammer Tok-savuldur ve nıiirakiblcri de Şaban Görelli ve Nuri Peretayindir.
Doğan Sağlık Şirketi statüsünün maksadı teşekkül maddesinde: (Hastahane, istirahat ve küı yerleri, sanatoryom, prevantor-yom, doğum evi, dispanserler gibi her türlji sağlık müesseseleri vücu de getirmek ve işletmek ve mev-cud bu gibi miiesseselere iştirak etmek, bu maksadlarm ifası için gayrimenkul inşa, iştira ve isticar etmek, hasta sandıkları ve mümasili içtimai ve sıhhi kurumlar kur mak, bilumum tıbbi alât ve edevat ve tesisat ile kimyevî ve ispençiyari mevad ve malzeme id hal ve i-nıal ve ticaretile meşgul olmak, hülâsa sağlık işleri ile alâkadar her türlü ticarî, sınaî ve İçtimaî teşebüsata girişmektir.) görülmektedir. Bilâhare
tarihinde yapılan fevkalâde içti-mada bu maddeye (ve her nevi kredi ve grup sağlık sigortaları i-le hor türlü mükerrer sigorta muameleleri yapmak) kısmı ilâve e-dilmiştir.
Bu suretle Doğan Sağlık şirketi efradını mani ve ağyarını cami bir statü ile mücehhez olarak doğmuş ve başına, yani idare heyeti reisliğine Behçet Uz’u getirmiş ve hat tâ başkan 8.10.915 ve 7.5.946 tarihlerinde içtima eden idare heyetine riyaset etmiştir.
Doğan Sağlık şirketi idare heyeti reisi Behçet Uz, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olunca hemen o gün yani 7.8.1946 tarihinde şirket idare heyetinden telefon la istifa ediyor .ve keyfiyet 16.8. 46 tarihinde toplanan idare heyetinde kabul edilerek idare heyeti başkanlığına başka bir zat getiriliyor.
Belıcet Uz Sağlık Bakanı olunca...
Diğer taraftan, bazı yabancı tıbbî müstahzarların Türkiyede yapılması hakkının satın alınması veya fabrikaları ile ortak olunması suıetile Türkiyede yapılmalarına müsaade edilmemesi hakkında, Sılıhat ve Muaveneti İçtimaiye Vekili Merhum Refik Saydam tarafından ileri sürülen noktainazar 3.8.936 tarihinde Vekiller Heyeti tarafından kabul edilmiş olan kararın ortadan kaldırılması düşünülmüş ve en kısa bir zamanda, Heyeti Vekile kararındaki mem-nuiyet, müsaadeye inkılâb etmiştir. İkinci Vekiller Heyetinin aksi vaziyeti tesbit eden karan 7.6. 947 tarihlidir.
Bu karar mucibince, yabancı tıbbi müstahzarların Türkiyede yapılması hakkı satın alınabilir, ve fabrikaları ile ortak olunması sııretile Türkiyede yapılabilir.
Refik Sayduının kararı bozulduktan sonra
Bu ikinci karar heyeti Vekilede kabul edilir edilmez,Doğan Sağlık şirketi, İsviçrede (Ciba), îtalyada (Erba) şirketlerile müzakere etmek üzere Emin Ansaıı’ı seyahate çıkartmıştır.
İsviçrede (Ciba) firması ile mü zakere hüsnü neticeye iktiran etmiş ve mukavele aktolunmuştur.
Sağlık plâııı hazırlanıyor
Üçüncü taraftan Doğan Sağlık Şirketi eski başkanı, ve Sağlık ve Sosyal Bakanlığının yeni bakanı Bay Behçet Uz. 623 milyon lira masrafı icabettiren birinci on yıllık sağlık plânını hazırlamaktadır.
Bu plân 12.12.946 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu plânın tel kikinde görüyoruz ki, sayın Bakan Bay Belıcet Uz, Sağlık Sandıkları tesis ediyor (Do ğan Sağlık şirketi statüsünde hasta sandıklan denilmektedir) verem ve kanser için sigortalar teşkil ediyor, umumiyetle amele ve çiftçi sigortalan ihdas edijor. (Doğan Sağlık Şirketi) statüsünde her nevi ferdî ve gnıpî sağlık sigortalan ile her türlü mükerrer sigorta muameleleri yapmak denilmektedir.) 250 milyon lira sermayeli Sağlık Bankası kuruyor, hastahane ve buna benzer sağlık müesseseleri inşa ediyor (Doğan Sağlık Şirketi .statüsünde lıer tür lü sağlık müe..se8ele-i vücıtde getirmek ve bu maksadlann ifası i-çiıı gayrimenkul inşa etmek denilmektedir.).
Ammenin sıhhati miilâhazasile bataklıkları t'uıııtuyor ve bu erazi badelikraz köylüye (!) ifraz edili-

X*
dcıı bvrn’c'da nı :beten kolay muvaffakiyet’.»»’ elde edenlerin bu muvaffakl 'eUerinden n3sa -i ret alarak arzula» mı dı1
çında cenub" doğru yaymak is[ tomelçri ihtimaline karşı yeni bir ihtar da teşkil ediyor, denilmektedir.
yor. (Doğan Sağlık Şirketi stat; siınde, sağlık işlerde alâkada her tiirlii ticari, sınai ve içtim, teşebbüsata girişmek denilmektedir.)
Bahis mevzuu sağlık şirketimi 7.6.047 tarihli ikinci Vekiller Heyeti kararı ile münasebetinin tahliline gelince:
Büyiik simli ve şahsiyetler ve bir milyon lira gilâ esaslı bir sermaye ile kurulan şirketin maksadı memleketimizde yokluk ve mir; kilât içinde çalışan liç, beş laboratuarın sattığı beş on müstahzaı yerine, ecnebi firması altında ayni maddei iptidaiyeden yapılmış, fakat (160) yerine (490) kuruşa sa tılan bir müstahzarı ikame etmek ve ayni zamanda da Türk laboı ı tuarlannın mevcudiyetlerini, sermayelerini sıfıra indirmektir.
Bu fecî vaziyeti zamanında sezen Türkiye Eczacılar Derneği, t-kinci Heyeti Vekile kararının mev cud kanunlara esas, maksad, sala hiyet ve şekil itibarile aykırı olmasından dolayı Devlet Şûrasında ibtal dâvası ikame etmiştir.
Birinci kararın Vekiller Heyetince ittihazında, esas teşkil etmiş olan Danıştay tanzimat dairesi i-le umumî heyetinin miitaleanamesi nin, bu defa altıncı dairede tetkik edilecek olan bu ibtal dâvasında da, mühim bir rol o.vnıyacağı muhakkaktır.
Netice
Verilen bu izahattan sonra, Do-eski başkanı Sosyal bakanı
Vurdda Kara Kış hüküm sürüyor (Baştanı fı 1 inekle) 60 santim kar vardır. Civar kazalarla irtibat taınarrçen kesil -miştir. Maden ocaklarında işçilerin nöbetleri değiştirilememiş vazifeye devamları bildirilmiştir.
Yine evvelki gün Karadeniz seferine çıkması lâzım gelen Ta rı vapuru hu yüzden Büyükde-re önlerinde fırtınanın hafifle -meşini beklemektedir.
Karadeniz Cumhuriyet
Zongul'Jakta, yolcularını Bakıra aktarma eden Ankara Sinob limanında demirlemiştir.
Rasathane fırtınanın artaca ğııu ve karın da fasılasız de -vam edeceğini bildirmektedir.
seferini yapan Vönada, Tırhan
Barem Kanunu tadıl edilecek fBaştarafı 1 incide)
Devlet teşekkülleri gerekse Maliye Bakanlığında özel bir-komisyon tarafından İncelenmekte olan devlet memurlarına ait baremin yürürlüğe girmesini arzu etmektedirler. Rasyonel çalışmayı sağlamak mevzuu ile ilgili bu mesele üzerinde çalışmalara devam olunmaktadır.

Cemal hadir’in aziz
hâtıras: dün anıldı
Cemal Nadirin mezarıbaşmda dün yapılan merasimden brr intiba
Kıymetli meslekdaşımız, büyük ı sanatkâr, karikatürist Cemal Nadir Güler, geçen sene 27 Şubatda aramızdan ebediyen ayrılmıştı.
Ohun ölümü ile duyduğumuz acı şüphesiz, bütün tazeliği ve derinliği ile içimizde aynen yaşamaktadır.
Samimî ve emsalsiz çizgileri ilo dünya çapında bir deha olan Ce mal Nadir Gülerin ölümünün bu a cıklı yılaonfımü münâsebetlle, dün asri mezarlıktaki mezarı başında
bir tören yapılmış ve aziz hatırası an. Inuştır. Gazetecilerin karikatü ristlcrin kendisini sevenlerin, dost lannın ve ailesinin hazır a ulundu ğu törene, saat 15 de başlanmış ve kabre, gazeteciler cemiyeti ve Cum huriyet gazetesi tarafından hazırla naıı iki buket konmuştur.
Bilâhare, muharrir Bahadır Dülger, merhumun hatırasını tazizen kısa bir hitabede bulunmuştur.
ğan Sağlık Şirketi
Behçet Uz ile, Sağlık ve
Yardım Vekâleti şimdiki sayın Bay Behçet Uz için ne düşünmeli ve nasıl düşünmeli ?
* # *
* ¥r #
Şeker idlıa âh
Ankara 27. (hususî) dan bir müddet evvel şeker şir keti tarafından haricden ithal edilen 21 bin ton şekerden ayrı olarak şirket memleket ihtiyacı nı karşılamak üzere yeniden 15 bin ton şeker ithal etmeye ka -rar vermiştir.
Demokrat Partideki yeni buhran
fBaştarafı 1 incide)
bilhassa bir tanesi üzerinde toplanan ithamlara temas etmiş ve bu hücumların hiç bir hakiki esasa istinad etmediğini de belirtmiştir. Bayar, son ihtilâfı müteakib tekrar seçildiği Meclis Grupu başkan lığını sırf iki taraf arasında bir uz taştırma imkânı bulunabileceği ü-midile deruhde ettiğini fakat bazı kimselerin bu husustaki bütün gav ı retlerini söylemiş Meclis çekilmek ve esasen parti genel başkanlığı gibi çok yüklü bir mevkiin uhdesinde bulunduğun^ ve her iki başkanlığın şahsı üzerinde telifine im kân görmediğini de ayrıca tebarüz ettirmiştir. / 1 •«' I
Sadık Aldoğanm sözleri
Bayanın bu açıklaması ve istifası üzerine dün gece kendisine telefonla müracaat ettiğimiz Demok rat Parti Afyon milletvekili general Sadık Aldoğan, bize şunları söylemiştir:
(— İstifa haberine bugün muttali’ oldum. Bu hususta şimdilik söyliyecek bir şey yoktur. Kendisi mademki istifa etmeyi görmüştür, Parti Meclis elbette toplanacak ve kendisine bir başkan seçecektir. Celâl Sayarın istifası leh veya aleyhinde gün için söylenecek ancak bu datdır.»
Kenan Öııcr ne diyor?
Ayrıca D. P. İstanbul eski 11 başkanı Profesör Kenan Öcer Celâl Baya mı istifası hakkında bir arkadaşımıza: şunları söyb-mistir:
«— Celâl Bayarın Meclis Grupu başkanbğmdan istifa etmesi D. Partinin desteklerini çürütmek ve parçalamak için hazırlanmış bir hareket tarzıdır. Ben bu partinin iç düşüncelerine müdahale edecek değilim. Yalnız sözlerime şunu da ilâve etmek isterim ki, bir parti üç dört kişinin emri altında çalışırsa ve buna razı olunursa, bu oligar-şik bir hükümetin devamını istemekten başka bir netice.veremez*.
Diğer taraftan Demokrat Partide tekrar patlak veren buhran hararetli bir safhaya intikal etmiş bulunmaktadır. Bu istifa yeni bir takım dedikodulara yol açmış bu arada Kenan önerin yeni bir p r-ti kurmak üzere olduğu ve hattâ nizamnamesini de bazı lamış bulunduğu bildirilmiştir. Öner bu rivayetlerin de sureti kafiyede yalan olduğunu ^rkadanmıza söylemiş sadece, Bu sözlerim âti için bir l( minatı taahhüd edemez demiştir.
\nkara Demokrat Parti İleri gelenlerinin görüşü Ankaıa: 27 (Hususî) Ankara Demokrat Parti teşkilâtına mensub salâhiyetti şahsiyetler Bayarın istifasını şöyle tefsir etmektedirler:
Celâl Hayamı îzmirde verdiği bir n Cukta partiye daha fajdalı olabi lecek ça 1 ışmaia rda bu lun-nıak için Meclis Grup başkanlığından ikinci defa çekilmiş olduğunu beyan etmesi üzerine son zamanla ı du Demokrat Partide olup biten lgr vuzuhla aydınlanmış bulunmak tadır. D. P. genel id^are kurulu ile Meclis Grupu arasında bnşhyan ve bir ara yatıgtığı zannedilen
akamete uğrattıklarını ve netice Grupu mecburiyetinde kaldığını
r* - - - _ ~
itibarile tekrar başkanlığından
• • • • Z J’
münasib
Grupu
bu-ka-
Bun
Kızıl p’jrde ardında Çekoslovakya!
derin ihtilâf zahirî şekjlde bertaraf edildiği hissini vermiş olmasına rağmen gün geçtikçe yeni inkişaflara yol aomış ve mecliste bu lunan Demokrat milletvekilleri iki kısma ayrılmış bulunmaktadır. Bir hakikattir ki Bayar parti ku-ruculariyle genel idare heyetile sıkı bir işbirliği yapmış ve seçmenler tarafından Demokrat Partinin namzedleri oldukları için oy kazan dıklan muhakkak bulunan bir kısım milletvekillerini kendi kadrolarından feda etmek zaruretini duymuştur. Bu açık bir olaydır meclisin önümüzdeki yaz toplantısında bu hâdise üzerinde süratli inkişaflar göreceğimize hiç şüblıe yoktur. Kurucular vilâyet teşkilâtını tutmak yoluna giderken isabetli hareket ettiklerine bugüıı i-lıanmak yerinde olur. Belki bir iki müstesna hâdise hariç parti kurucularının hareketleri teşkilâtlan tarafından sempati ile karşılanmakta ve büyük bir tasvib görmek tedir. Buııun cn kuvvetli delilini bir kısım milletvekillerinin fazla ödeneklerini kendi seçim mıntaka larına gönderdikleri halde bu teşkilât tahsis edilen paraları genel merkez emrine iade etmektedir. Kurucuların ve genel kurulun bir biri ardına vilâyet, vilâyet, kaza, kaza dolaşmalarının semereleri höylece ilk meyvalarını vermeye başlamıştır. Bu seyahatlerin karşı parti ile mücadele için yapılmanın yanıbaşıııda bu fayda da sağlanmış tır. Kurucuların şu günlerde yine memleket içinde seyahatte bulun dukları anda parti başkanı vazife sine Refik Koraltanın vekâlet etmesi do manidar görülmelidir. Diğer taraftan Emin Sazakla kurucular arasında bir fikir ihtilâfı mevcud gibi görülüyor. Fakat öyle zannedilir ki mazideki hâdiseleri göz önünde bulundurursak bu ihtilâfın yakın bir zamanda halledileceği hattâ ihtilâf değil bir sui-tefehhümtin ortadan kaldırılacağı zannedilir. Hâdiseler böylece inkişaf ederken bir kısım milletvekillerinin kurucular hakkında bir ka rar almak için toplu bir hakle çalışmalarını da beklemek mümkündür. Bu zümre içinde başa geçerek yeni bir parti kurmak yoluna gidebilmek için çalışmalar yapılsa bile bu şahsın kim olduğunu bulmak pek mümkün olmamaktadır. Bu takdirde ayrılmış görünen züm re bazen münferid bazen ulak top luluklar halinde meelisde yer alacaklar ve yahud bağımsızlıklarını ilân edeceklerdir. Yalnız şurası muhakkaktır ki ayrılacak zümrenin iç politika hayatımızda müessir bir rol oynıyacaklarını zannet mek biraz fazla hayal olur. Netice şudur.
Demokrat Partinin lıarbiyesi rolünde olan ve kurultaydan kuvvet alan merkez idare kurulu cezri harekete karar vermiş görünüyor. Hiç şlibho yoktur ki bu tarzı hareketi Demokratik bayat inkişafları yannıda bir parti disiplininde mutlaka lâzım olduğu bir ı akikat ‘dr. ödcmsklemıi bu g>inc kadar gene! ır.erK-je vermemiş olanlar ya bçyun eyip genel idare kurtlunun bu kararma uyacaklar yahut da genel idare kurulu tarafından no bahasına olursa olsun feda edileceklerdir


(Eastarafı 1 incide)
Yeni bakanlar, yeni politikaları hakkında demeçlerde bulunmaya başlamışlardır. Maliye Bakanı, Çckoslovakyanın bütün maliye sis teminin yeniden teşkilâtlandırıla-cağını, karaborsa ile yabancı dövizler üzerinde yapılacak muamelelere karşı tedbirler alınacağını bildirmiştir.
İhracat Bakanı endüstriye ham madde temini için yeni bir faaliye tin bağlıyacağını ve ihracatla ithalâtla meşgul olmak üzere yeni bir teşkilâtın kurulacağını söylemiştir.
Çek hükümeti altı gazeteyi daha kapatmıştır. Fakat Ividan önce kapatılmış olan Miti Sosyalist gazetesi yeniden e:’.maya başlamıştır. Bu gazete partiler arasında hareket kor .talerinin kurulma sini tavsiye etmekte ve partiyi sosyalizm ve ((Demokrasi» yoluna getirmekten bahsetmektedir.
Çekoslovakyada daha başka komplolar meydana çıkarılmıştır. Bratislavadark alınan haberlerde bildirildiğine göre Slovakyadaki Demokrat Parti merkezinde yeni hükümet aleyhinde komplolar hazırlandığı açığa çıkarılmıştır.
Beneş çekilecek mi?
Prag': 27 (AP.) — Dün burada çıkan bir şayiaya Çek Cumhurbaşkanı Beneş edip etmemek hususunda tereddüd dedir ve kararını bugün öğle üzeri, yeni Gottwal kabinesi kabul etmeden evvel verecektir.
Bu haberi veren inanılır kaynak, Beneş çekildiği takdirde Cum hurbaşkaıılığına Sana>’i Bakanı Zdenek Fierlinger’in geçeceğini de ilâve etmiştir.
Fierlinger, yeni kabinede yer a-lan Sosyal Demokrat Partisinin sol cenah başkamdir.
Cereyan eden garib hâdiseler
Prag: 27 (A.A.) — Başbakan Gottwald’ııı daveti üzerine teşkil olunan hareket komiteleri ihtidan ele geçiıdiklerindenberi Çekoslovakyada en akla hayale sığmıyan şeyler olup bitmektedir.
Meselâ talebelerin bir hareket komitesi, en tanınmış üniversite profesörlerinden bazılarının vazifesine nihayet vermiştir. Futbol takımları duhl ayni neviden tasfiyelere tâbi tutulmaktadır. Bir hareket komitesi «mürteci unsurların* çıkarılmasını temin ile vazi-felendirilmiştir. «tasfiye» en büyük «dikkat ve ihtimamla» gazete idarehanelerinde de ifa edilmiştir. Pek çok tanınmış muharririn buu dan sonra gazetelerde çalışmaları na nihayet verilmiş ve bütün gaze teler yazılarının hepsini sansür et t irmek mecburiyetinde bırakılmıştır. Çek İstihbarat Bakanlığı A-merikan. Ingiliz ve Fransız hükümetlerinin *Bir millî birlik hükümeti» örtüsü altında gizlenmiş tok partili bir diktatörlüğün kurul masını takbih eden müşterek demeçlerinin yayınlanmasını menet-miştir. Şu sansürün ani neticesi gazete, rin satışının pek fazla a-zalmasına sebebiyet vermek olmuştur. Çeklerin pek çoğu, okumayı âdet edinmiş oldukları gaze-
• •
gece göre, istifa
teJeri alamadıklarından şimdilik lâiettayin bir gazeteyi almaktan vazgeçmişlerdir.. Bu, İçişleri Bakanlığının emrine rağmen pek çok kimsenin pencerelerine bayrak asmamış olduklarını izah edebilir. Cumhurbaşkanı Beneşin nutkunun radyo ile yayınlanmasında husule gelen uzun gecikme bir çok yorum la ra yol açmıştır. Bu söylentilerin en fazla yayılmış olanı Beneşten, söyliyeceği nutku sansür ettirdikten sonra plâğa alınmasının isten mis olmasıdır. Bir çok Çek Beneşin uzun sükûtunu, işlerin halka söylendiği kadar iyi gitmediği şek ünde bir ihtar olarak telâkki etmektedir. Cumhurbaşkanının hasta olduğu veya komünistlerin ken dişine söyletmek istedikleri nutku vermeği reddettiğinden şatosunda kapalı kaldığı söylenmektedir. Be neşin istifası pek çok kimsenin i-şine yanyacaktır. İyi haber alan kaynakların bildirdiklerine göre, Beneşin yerine Sosyal Demokrat Partisi başkanı sol temayüllü Zdenek Fierlinger getirilecektir. Hareket partilerinin hepsinin işi kolay değildir.
Marshall ne diyor?
Vaşington: 27 (A.A.) — Dışişleri Bakanı general Marshall dün kü basın toplantısında, Çekoslovakya hâdiseleri etrafında Birleşik Amerika ile İngiltere ve Fran sanın müşterek bir durum alacakları hakkında sövliy'ecek bir şey olmadığını belirtmiştir.
Bakan, komünistler tarafından kurulan yeni Çekoslovak hükümetinin tasdik edilip edilmiyeceği hususunda da hiç bir yorumda bulunmamıştır.
öte yandan Sovyet kuvvetlerinin Avusturyadaki harb nizamlarını değiştirmekte bulunduklarını ait dolaşan söylentilere dair haberlerden de malûmat sahibi olma dığını bildiren Marshall, Çekoslovakya meselesi hakkında yayınlanan üçlü beyannamenin Fransa i-le îngiltercuin müşterek tasvibi-le veya yalnız Amerikruıın talebi-le mi yapılmış olduğunu söylemek ten kaçınmıştır.
Marshall, harb esnasında Çekos lovaky'a, Birleşik Amerika ve Sovyet Rusyayı ilgilendiren vesikaların halen ait oldukları daire tarafından İncelenmekte bulunduğunu fakat henüz bu hususta alınmış müsbet hiç bir netice olmadığı i-çin yayınlanmaları hususunda fa> la tafsilât veremiyeceğini belirtmiştir.
ı
Gecen sene bu tarihte aramızdan cbedlyyen ayrılışlle bizleri sonsuz acılara gark eden kıymetli eşim bü yük san’atkâr, merhum
CEMAL NADİR GÜLERTN
aziz ruhuna İthaf edilmek üzere Şubatın 29 uncu pazar günü öğle namazından sonra Beyoğlunda Ağa Camiinde Mevlld okutulacaktır-
Arzu buyuranların teşriflerini r cr ederim,
Eşi: Mâlike Güler
erkânı büyiık genel olarak
I


•v •• *
ELHAMRA Slsemasında
Büyük hiası film. Bir ananın kızı için çektiği mihnetler... Hüngür hüngür ağlatan acıklı mevzu •
DER
I ZEYNEB
Okuyanlar: Safiye AYLÂ — Mefharet YILDIRIM (TÜRKÇE)
Bu fevkalâde nefis filmi siz de görünüş
• Seanslar bugün: 1 — 2,30 — 4,30 — 6,30 — 9
7
BAYTA: I
TIJI
A B 1 W

Cinai
Miktarı Fiatı
Yurdda Gördüklerim, Duyduklarım
Bandırmadan Aksa kal ve Manyasa
Bir köy taıavvar ediniz ki, topa topu leş köylüsü Halk Partisine mensuptur 00 onlarda ihtiyar hey\tini teşkil eder!.
Ahuıeri Atrç
— Tam beş kişi.., O da muh tar heyeti dedi.
Kahveleri içmiştik. Köyün parti faaliyetini anlattı. Köy -cidden çok gilzel ve çok da şi -rindir.
Yakııı bir zamanda nahiye -nin bu köve nakledileceğini ve bu hususta durmadan köy hal-, kının durmadan uğraştığını se-|
Bundan evvelki yazımda Bandırmada gördük ve duyduk lanmı aziz okuyuculara bildirdikten soma Bandırma - Man -yas yolunu tuttum.
Otobüs, kamyon ve kaptı -kaçtısı bol olan Bandırmadan biı- kaç kilometre uzaklaştıktan Bonıa Sığırcı nahiyesine vasıl pldunı. Fakat, bu nahiyede ida re teşkilâtım göremedim.
Sorup soruşturduktan son -ra sıtma nıenbaı olan bu mahal yalnız ismen müdürlük imiş, cismen Çuklu köyüdür dediler.
Nahiye müdürlüğü ile jan -daima komutanlığı ve diğer hii kumet teşkilâtı burada mih -manlıyormuş.
Biı kaç kilometre daha ilerledikten sonra güzel bir şose -nin kenarında şirin bir köye geldim.
Buraya Aksakal) köyü di • yorlaıdı. Vaktin geçikmlş olma Bina binaen postu bu köyde ser mete karar verdim.
Kahvenin birine daldım. Hoş beşten sonra kendimi takdicı ettim Kahvenin içi birdenbire karışmıştı.
— Biz o gazeteyi okuyoruz Heın hoşumuza gjdiyor. Hem de çok seviyoruz, diye söylenti ler başladı.
Ve beni palas pandıras biraz ötede Demokrat Parti ocağına götürdüler.
Etrafımı, bir ân içinde yüzlerce köylü vatandaş sarmıştı. Esmer, orta boylu, tatlı dil ve güler yüzlü Hüseyin adında bir genç elini uzatarak:
—Efendim, ben Aksakal kö ytinün Demokrat Parti başka -nıyım, dedi.
Kısa bir hasbihalden sonra etrafımı saran arkadaşları sordum.
— Bunlar da hep Demokrat mı? dedim ?
— övle sormayın bey efendi Halk Partisinden kaç kişi var. Devin de c-evab verevim dedi.
İstediği suali sordum.
Yan bize şimdi iki kahve de di1 sonra:

r
•» •

Haberiniz olsun !
Teminatı
28 6 O B A T 1948
------ 11 -JL- J>
I
T
bir tthibi ölmek hor için bir gayedir
L
13 00
1315
.* %
BULMACA
----*---
12 3 4 5 6 7 8 9
V /
1830
1845
19.00
1900
19.15
1920
19.45
20,00
2015
20.30
20.45 M. s. ayan-
23,00 Müzik: Dans Müziği (Pl.) 23-30 Program ve Kapanış.
Defter ve basılı kâğıt 62 kalem 8500 lira 687 lira 50 kuru,
Guroba hastahanesiue lüzuınıı olan (62) kalem defter ve basılı kîıgıt açık eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 15/3/9-18 tarihine rastlayım ı»ı..ırte«i Rİtnii saat 15 te Vakıflar bmj müdürlüğü binasında toplanmak komisyonda yapılacaktır. Şartnamesi her giiu çalışımı zumıınkırıuda lovaaım bürosunda görülebilir. (2503)

Çadır tamir ettirilecek
Istanbullskân Müdürlüğünden
Mevcut çadırlarımla!n 00 udedi müatacelea pazarlılıln tıımir ettirilecektir. İHteklilerin 5 Mart 918 ctıımı günii saat 11 o kmlur Sirkecide Mithat pn(|iı hanında birinci ktıttıı iskân müdürlüğüne ınüracıuıtlnrı. (2529)
Teknik Üniversite Satınalma Komisyonundan:
Ür/versltemiz matbaasında bastırılacak olan kitapların mürettlp ücreti beher sahlfesi 355 kuruştan B000 sahile açık eksiltmeye konul, i muştur. İlk teminat 799 lira olup eksiltme 6/3/1948 günü saat 10.30 vinçle”bildFnlîîen'Köylerine 4 da yapılacaktır. Fazla malûmat için rektörlüğe müracaat (2055)
hafta mukaddem pazar günleri (pazar) kurulması müsaadesi -ni almışlar ve devama başlamış lardır.
Henüz ilaha yeni olmasına nazaran pazarlara büyük bir rağbet gösterilmektedir.
Mekikleri, diğer köylerden üstündür. Bilhassa öğretmenleri de gayyur ve faaldir.
Köyün iç yukarının bir kıs mı yapılmış ise de bir kısmı da bu yaz ikmal edilecektir.
Deıd ve şikâyetleri... îstan-buldan her gün vapurun Ban -dırmaya gelmeyişi ve bu münasebetle heftada ancak 3 gihı ga zete okuyabilmeleridir.
En büyük deıd ve şikâyet -leri de Ulus ve Balıkesirde intişar eden C. H. P. tarafdan Türk Dili, gazetesinin köy odala nna senelik abonman mecburiyetidir. Havaların iyi gidişin -dan bu seneki mahsulün fevka lâde bereketli olacağına emin -dirler. Ahmeıl ATEŞ
Aksakal löyünde au ‘ bas ını
Bandırmanın Aksakal köyün de mevcud su işleri bürosu tarafından 9 senedenberi yapıl -makta olan su kanallarının geçen yağmurlar esnasında kapılarının açılması ıınudulmuş, de reler taşarak bir kaç mıntaka-daki sedleri talırib ederek ova yı su kaplamıştır.


Kg»ı Neşriyat
BRİTANYA NASIL İDARE EDİLİYOR ?
Oxford Üniversitesi neşriya tındıöı olup değerli hukuk hakimlerimizden bay Ferid Alpis-kender tarafından dilimize çevrilen bu mühim eser İngiltere -nin Esas Teşkilât Hukukuna dair kısa fakat umumî ve mü-lüm malûmatı ihtiva etmekte -dir. Her Türk münevverinin ve hukukçusunun kütübhanesin -de mutena bir yeri olmak- lâzım gelen bu eseri Istanbulda (în -kilâb, Ankarada (Akba) kitab evlerinden tedarik mümkündür Fiatı 85 kuruştur. Hararetle tavsiye ederiz.
KIZILELMA
Milliyetçilerin naşiri efkârı olan bu haftalık siyasi mecmuanın 14 üncü sayısı, «Millet bir kaç Kenan öner’e daha muh • taçdır» «İstanbul belediyesinin haü» Kur'andan hikmetler Pro. Caroll G. Pratt’a cevabı -mız. Komünizmle savaş makale lerile Denizcioğlu, Ali O. Tatlı su, Ziya Tataç, A. Ziya Kozan-oğlu, Âlim Dervişoğlu gibi im -zalarla çıkmıştır. Tavsiye ede -riz.

Şehir Meclisi bugün son toplantısını yapacak
Şehir Genel Meclisi Şubat devre sİ toplantılarından sonuncusunu bu gön saat 10 da yapacaktır.
Bu toplantının geçen İçtimalara nisbetle da ha hararetli olacağı söylenmektedir,
toplantıda et komisyonunun ileri sürdüğü teklifler, müzakere olıı nacak, bu arada E. T. T, umum mü dür Kemal Baybora, İdarenin duru mu hakkında izahat verecektir,
Kadıköy askerlik şubesinde kayıt lı malûl, subay, erat ve şehid yetim İtri tütün ikramiyeleri tevziatı 1 Mart 948 den itibaren başhyacak tır. ilgililere şubeden alacakları sj ra numarası dahilinde Pazartesi ve Çarşamba günleri dağıtım konuş yonuna müracaatları İlân olunur,
Z A Y İ : — Kadıköy Emniyet Sandığına (383) hesab ııumarasllO yatırmış olduğum paraya ait cüz dam zayi ettim eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur,
Tayyar Yılmaz
İM t İ? M Salnbı:
A. GEMALEODİM SARAÇOĞLU • Yaaı l^UfİBİ İİİUb «duı;
Ya» İlleri Müdürü: FATİH FUAD DiBildiği Yer:
«Yeni Sebeh> »SretliphAB»»
MFŞHUR İNGİLİZ MAMULATI
Samsonite
Bilumum Plâstik, Bakalit, cam, fayans eşyalan, piyano tuşları, oyuncakları^ lavaboları, fayans mamulatını, resim çerçevelerini, elbiseleri, ayakkabılar, bavulları, çantaları; musiki âletlerini, spor âletlerini ve bin bir çeşit eşyaları yapıştırır.
Elektrik tenviratı he» günkü ihtiyar
cımızdand'r. Bu itiborle iyi ampul
tedorik etmemiz son derece ehem-
miyetlidir. Ihtiyoomiı en mükem-
mel bir şekilde karsıloyocak olan
Pope ampulleri size osçorl sarfiyat
İle azamî tenviro» temin edecektir.
50 YILLIK TECRÜBL 50 TULU HllillIK
URİ-a
t«L Bor»ısuım »7/J/94» Fiyatları Londra
Nevyorh Parts
Cenevre Amsterdam
Brtkeel Prag fitokholm Lizbon
11,8760 880—
1,3066
64,38
105,5466
6,8887 • ö,«0 77,8860 11,2493
esham Ve tahvİlAt
0 1938 İkramiyen 21,^
7 934 Sivas Erzorum 2—7 20,35
6 Kalkınma 3 05,70
RADYO|
m Prograa
CUMARTESİ — 28/2/1948
7.29 Açılış ve program,
7.30 M, s, ayan.
7,30 Müzik: Halif Müzik (Pl.)
745 Haberler.
800 Müzik: Şarkılar (Pl.)
».30 Müzik: Çeşitli Hafif
-Müzik (PL)
9,00 Kapanış,
12.29 Açılış ve program,
12.30
12.30
M, s, ayan.
Mü2ik: Radyo Salon Orkestrası.
Haberler.
Müzik; Çeşitli Hafif Müzik (P1,)
Müzik: Çeşitli Sololar 'PİJ Müzik: Dans Müziği (Pl.) MüzJk; Karışık Şarkjar, Konuşma: B, T. G. D, Kapanış,
Açılış ve program, M, s, ayarı.
Radyo Çocuk Klübü.
Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
Konuşma, Müzik.
M. s, ayan, Haberler,,
Geçmişte Bugün, Müzik: Semai ve Şarkılar. Konuşma: (Kirab Saati) Müzik: Piyano Sololar (Pl.) Radyo Gazetesi.
Özel Program.
Türkiye İş Bankası
Bu arzunuza ulaşmanız için e:zc imkân sağlamıştır. Bun dan faydalanınız.
I •
Türkiye İŞ Banka unda thtarruf heıabınıa yoksa ! derhal bir hesap açtınnıı.
Alümünyom mamulatından tencere, tava, kaplar ve diğer bllûmum mutfak levazımatmın çatlak ve deliklerini kapar ve kırık akşamını kuvvetle yapıştırır. Bundan maada her nevi boruların kalorifer, radyöterlerinin delik ve çatlaklarım, kırılmış mücevheratı ve diğer bilcümle madenî mamulâtı daimî olarak süratle tamir eder. Her nevi madenî tahtaya, plâstiğe, mikaya ve posilene yapıştırır, ve sıcaktan müteessir olmaz
Yılda dört defa ikramiye çekilişi: H*>r çekilişte 1 EV, ARSA ve dolgun para ikramiyeleri .
I
İkinci Çekiliş: 1 Haziran|
Soğuk kaynak sistemiyle daimî surette yapıştırır
Gişelerimizden breştir Meriniz!
Türkiye
Umumî Vekili
Arif
TUrkçcsi: Şinasi îmre; Telefon: 404ÛS
Kenau ö-neşrolunan dâvasının teşkil eden şekilde ba-
ÜSTÜN-BULUT
Sabahad-
Komedi Kıarm: BÜYÜK CEMAAT
General Electric müsa-bakasının cevaplan 2 Marta kad^r kabul edilecektir. Bu büyük müsabakanın gazetelerle ilân edilen şartlan gözünüzden kae1ı ise. bunları her hangi biı elektrikçi mağazasına müracaat edip mec-canen elde edebilirsiniz. Kazanacağınız radyo, General Electric’in yeni ve müstrsn:: modellerinden bi ıidir.

*1 *
Usman ve
ÎBtanbul - Galata Söğüt So. Eski Posta han Kat 3 No. 17 Her türlü sipariş kabul edilir.
SATIŞ YERLERİ
POL FRUHTERMAN
Beyoğlu İstiklâl Cad. No. 341 VASÎL LOANİDİS MAHDUMU | YORGO
İstanbul Sabuncu han 56 - 58 Çituris Biraderler Galata: Mertebani Sk. 13/15 H. LANGE MAĞAZASI Filipuçi Biraderler Galata: Tersane Cad. 34 - 36

! Hakiki Ingiliz menşeli ısu geçmez TRENÇKOT I PARDESÜLER 35 Liradır | Satışımız muhayyerdir UBDURRAHMAN KALYON 4 Dikrangof Han 11 — 12 Saltan Hamam
5 O
3 B 5D
i Pl
Devlet Deniz Yolları ilânları
Tasarlanmış değeri İhale edilecek işin mahiyet ve oınal Lira Kr.
*
Geçici güvenme
parası
Lira Kr. ihalenin şekil Tarih Gün eaat
8226 00
405 00
olmak üsore C00
483 75 Açık elısiltnıo 4/8/48 perşembe 11
60 76 Açık eksiltmo 4/3/48 perşembe 11
adet ■ÜDgülli du7 ve iki kalem de 2000 adet band izole
yapılacaktır.
Muhtelif eb’adda 2000 adet band izole
800 adet süngülü geniş d ipli duy
] — Müteahhit nanı vo hesabına, açık eksiltme eurotile satın alınacaktır.
2 — thalu genel müdürlük alım satım komisyonunda
3 — Bu iğlere aid şartnameler her gün komisyon başkanlığında görülebilir.
4 — İsteklilerin eksiltme gününden önoe komisyondan alacakları bir yazı ile güvenine pataların) veıneye yatır-
ve belirli gün ve sa(tte llkundu belgelerde ve AaHraslarü# komisyonda hatır buJunmelan. (B2(T1)
Türk - Ellas Şirketinden
Şirketimizin 1947 yıl: adi gtnel toplan t iSı 30 Mart 1948 Sah günü »aat 10 da şirketin Galatada yeni narda 5 numaralı idare merkezinde yapılacaktır,
Ortaklar, toplantıda bulunmak için ablp oldukları hisse senetlerini muayyen günden bir hafta evvel şirkle verecek mukabilinde duhuliye kartı almalıdırlar,
R U Z N A M E :
1 — İdare Meclisi ve Mürak İp rapjrianauı okunması.
2 — Muamelât ve mevcudat deflerler.je bilâııço ve kâr ve zarar hesaplarının- tasdiki İdare Meclisi âzalarının oe Murakiplerin ibrası,
3 — İdare Meclisi ve Murahhas âzalaıa ticaret kanununun 223 ve 224 maddeleri dairesinde izin ve müsaade itası,
4 — 1948 yılı için mârakip tâyini ve idare Meclisi azalan ile mura kibln ücretlerinin tespiti,
5 — Kâr ve zararın sureti,
İSTANBUL BELEDlYBSf ŞdH/R TİYATROLARI
Saat 20 de Drarr
Kıenu:
EVİN DEKİ
Yazan:
din Kudret Aksul
Öner ve | Yücel dâvasıl
tÇlNCt- KİTAB ?
İddia ve Karar (
Başlık maktu olarak 1
2
8
ö
1 — Bütün dünyada gerçekleşme sine çalışılan rejim; 2 — Amlr.n verdiği. Eser (eski dilde cemi); 3 — Tasavvuf!, Bir nota; 4 — Bir sa yı, Kabile; 5 — Büyük (eski dilda cemi); 6
sİ bir harfin okunuşu. Dertli; 8 — Arzu. Hem bir eğlence yeridir hem ağır demektir: 9 — Dudak, Bir ııo ta.
— Atın yavrusu; 7 — T^r
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Meşhur bir hitab; 2 —
Bir erkek ismi, Çabuk; 3 Birko ku, Seslenme edatı. Bir emir, 4 Şerik, Bir kruvazör sınıfı; 5 — Be lirti; 6 — Binen; 7 — Birinci. Örtü; 8 — Bir erkek adı. Cemi edatı; 9 __ Gelir, Her malın verdiği,
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 3 4 5 6 7 8 9
YEN ; S A^IA H E M K M Y F. Ni i
J
2
3
4
t b
9
4 i. b
N!A
I
I :z I |N «:Y

Yeni Sabah’ın
HAN FİYATLARI
Ki.
1Ö0C
600
460
300
250
160
woyî»,
> » t
İnci
>
»

M
4
>
> »
»

Profesör Avukat ner tarafından ve Öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut okluğundan tükenmek üzeredir. Meni leket çapında bir davanın ta-mamlajıcı kitabı olan bj e-ser her Türk miitcvverrinin kütühlıanesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kftaheılardan arayııı.
Fiyatı 175 kuruştur.

____ ■ ■ " 1 *
Prof. M az har Nedim Cöknil’in Konferansı
Eminönü Halkevi 7 nci. yıl Miis takil konferanslarının 15 İncisi Hukuk ve Iktlsad Fakülteleri Deniz Ticaret Hukuku Profesörü Mazhar Nedim Göknil tarafından 1 Mart 1948 Pazartesi günü saat 18.15» dc (Denizde devletçilik ve hususi teşebbüs) mevzuunda verilecektir,
Giriş serbesttir,