1000
idare: Nuruosmanlye No- 11 Tel adresi: .TKNÎ SABAH» İSTANBUL Telefon: •0TM
İKİ
I /U/
Sr
sor.
f
Celâl HAV Alt
r
ihtilâfı da tamirdeki
F: rtivc karM muhale sıkla -başkan
Partideki açığa vuran ve milletvekillerinin son günirrde
Demokrat beyana tile fete geçen şan hücumlarına maruz kalan genci
M
''t' 4 t *..v
f ■
|PA7AD
• n rı
29
ŞUBAT
194*
Onuncu yy
Ng. 3242
ABONB
Türkiye 8*D«Ut )000
4 aylık 1500
5 ayhk too 1 aylık 300

BİDîLt ■enet») •400 Kr. •000 )
)
•00 )

KURUŞ
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ’
__ ~ 4^ Mfc’l — İ k \ — • - - . ’ • • . AL • r

Genel İdare Kurulu ile ihtilâf halinde bulunan Meb usların durumu
Emin Sazak, Yusuf Kemal Teugirşek ve diğer arkadaşları vaziyetlerinden emin görünüyor


Demokrat Parti safında muhalefete geçenler Parti ile esaslı bir mücadeleye girişmek kararında bulunuyorlar
Celâl Bayarın İstilası etrafında
-------- *----------------1
Muhalefetin daha dinamik, daha canlı ve daha azindi olması lâzımdır. Millet, felâketlerin mesullerini aramakta ve antidemokratik kanunların hızla kaldırılmasını beklemektedir. Matbuat kanunumuzun lıali Amerika-da ne tesirler yapıyor. Am karalı Amerika mahfilleri Amerikalı muhabirlerin haber alıp vermekte serbest olduklarını yayın ladılar. Ayni serbesti niçin Tiirkler için mevcud olmasın?
dikkat tefrikası başlıyo
Kenan
Önerin
I
Senenin en şayanı
Siyasî hatıratı © © / Demokrat Partiye intisabından infikâkine kadar geçen hâdiseler
&
Hatıratın yarından itibaren bağlıyacak olan ilk sayılarında, Demokrat Partiye girmesi ve İstanbul Demokratlarını teşkilâtlandırması için yapılan teklifleri, Yusuf Ziya öniş’in bu husustaki teşebbüslerini ve ilk tereddütleri Kenan öner’in kendi kaleminden okuyacak ve ba sırada, lir çok şayanı dikkat hakikatlere de şahifi olacaksınız.
• © Yann“Yeni Sabah„da
Emin SAZAK
Polis vazife kanunu
Yusuf Kemal TENGIRŞEK
- 1 ■ ■ ■■ — I - ---~

emokrat Parti Başkanı Celâl Bayar, Meclis gurup başkanlığından çe-| kilıniş ve bu istifasını İzınirde yaptığı bir demeçle memlekete bildirmiştir.
Öyle anlaşılıyor ki Demok - j rat Parti Genel» Başkanıııın ) Meclis Parti riyasetinden çe- 1 kilınesi Demokrat milletvekille ri için büyük bir sürpriz teş -kil etmiştir. Çünkü hir kısım Demokrat milletvekillerinin gazetelere verdikleri ifadelerden böyle bir teşebbüs ve harekete hiç intizar edilmediği açıklan -makta, hattâ Celâl Bayana tz-mire Menderesle Köprülüyü yatıştırmak ve bu iki zatın Meclis Parti Grupu aleyhindeki propaganda ve nutuklarına bir son vermek maksadile gittiği tek • rarlanmaktadır.
Köprülünün durumu hu ha -' kınıdan cidden İncelenmeğe değer bir hal almaktadır. İzmir seyahatinde Kenan Öner ve ar-ı 'o.j-ır’na karsı cok haşin bir dil kullanmış ve bıı ifade tarzını l»îz de, bu sütunlarda tasvib etmemiştik.
Demokrat Parti Meclis Grup Başkamnm bıı vazifeden aıısı -zın istifası genel kurul ile Parti Grııpu arasındaki ihtilâfın hayliden hayliye çetin okluğunn göstermekte ve iki hafta evvel \ anlan uzlaşmanın ancak bir pamuk ipliğine bağlanmadan i-baret bulunduğu sabit olmakta dır.
• ^H.’^rasıde parti hayatına ani hadiselerin açık olnıas! ve milletin efkarına günü gününe arzedilnıcsi çok tabii bir zam (Devamı Sa., 3; Sü. « ae)


I
nasıl
Çan\ayada, Bayarın da hazır bulunduğu bir Vekiller heyeti toplantısında bizzat 1 öıtt 13 inci maddenin kaldırılması direktifini vermiş
Polis vazife ve salâhiyet kanununun 18 İnci maddesinin hiç umulmadık bir şekilde ve tam mânasile tepeden inme bir su -rette ilgası keyfiyetinin bir çok dedikodulara sebeb olduğu malûmdur.
Bu ilga keyfiyetini Demok -rat Parti .genel idare kurulunun bir başarısı olarak telâkki e -denler bulunduğu gibi bunu doğrudan doğruya Parti genel başkanı Ccjâl Bayarın bir muvaffakiyeti şeklinde kabul eden ler de vardır.
Halbuki işin hakiki mahiyeti büsbütün başkadır ve anlaşıl (Devamı Sa., 5; Sü., 1 de/
r
Bankalar bareminde tadilât I
---o--
Diğer iktisat î Devlet teşekküller ir. d?ki memurların durumu da i celeniyor Ankara 28. (hususî) — Devlet hizmetinde çalışan memurlarla iktisadi devlet teşekküllerinde ve banka larda çalışanların baremleri birbirine muvazi şekilde Ma liye Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı tarafından esaslı bir incelemeye tâbi tutul -maktadır. Ekonomi Bakanlığı bu hususda bir kanun tasarısı üzerinde çalışmakta ve ilgililere gönderdiği bir yazı ile görüşlerini istemek -tedir. Zannedildiğine göre bugün mahzurları iyice belirmiş bulunan Bankalar ba remi değiştirilecek ve bu -nun tatbikinden elde edile -cek neticelere göre diğerleri de değiştirilecektir.
J
Ankara, 28 (Hususî) — Demokrat Partide Celâl Bayar başta, genel merkez idare kurulile Meclis parti grupu arasındaki ihtilâf hâd bir şekle girerken fazla ödeneklerini vermemiş olanlarla Emin Sazak ve Yusuf Kemal Tengirşekin vaziyetleri üzerinde biraz durmak bunların ne düşündüklerini belirtmek ilerideki hâdiseler bakımından çok ehemmiyetli bulunmaktadır. Demokrat Partide ilk muhalefete geçen Yıısııf Kemal Tengir-şek olmuş ve kendisi idare kurulundan ayrılmıştır. Bayar bu ilk ayrılışı derin bir anlayışla ve kimseye duyurmadan halletmeğe muvaffak olmuştur. Yusuf Kemal üs-tüste dört defa idare kuıulu toplantısına gelmemiş ve bunun üzerine kendisi müstafi Buna, mukabil Yusuf sen bu vazifeyi kabul cak vakit buldukça
iştirâk edebilmek ihtirazı kaydile kabul ettiğini söy.( ( .iğinden^ kendi sinin müstafi sayılmasına kırılmıştır. Bayar Yusuf Kemali tatmin etmiş ve hâdise böylece kapanmış tır. Emin Sazak’ın muhalefetine gelince Sazak Parti milletvekille-J rinin icab ederse meclisten ayrılmalarına muarızdır. Ne bahasına
(Devamı Sa., 5; Sü., 3 de)
Ü çüncü
r
İ

’arti Teşkili
r-

.r

sayılmıştır. Kemal esa-cderken an-toplantılara
Celâl Bayar’ın dünkü tedki kleri
Ve Parti Balosu
Celâl Bayarın Grup Başkanlığından tekrar istifasının dedikoduları devam etmektedir.
Bazı kaynaklar, bu istifanın Par tide geniş bir tasfiyeye hazırlık i-şareti olduğunu ileri sürmektedir ler. D. P. nin içinde bulunan müfritler zümresi tarafından bir Radikal Demokrat Parti» kurulacağı (Devamı Sa., 5; Sü., 4 deJ
“ Maliye Bakanı umumî efkârı resmen aldâttı!,,
ay ur’un Amerikan Bankala-
Hikmet
rındaki kaçak Türk paraları hakkında mühi
Ankaradaki şayialara göre kurucular faaliyete geçmek üzere bulunuyorlar ________________ - - - ~ -w » I I .■! _ _
ltfaıre?a! Hİtınak ve Hikmet Kaysır ne dK«) ?
Ankara. 28, (hususi) — Bun z-} dan on beş gün kadaı evvel ye-ni bir parti kurulmak üzere Kenan öner ve bazı arkadaşları -nın çalışmalarda bulunduklarını yazmıştık. Ne garibdir ki bizim o gün verdiğimiz bu haberi he -men tekzib eden bazı gazeteler bugün kurulması artık bir haki kat olan partinin kurucularının adlarını \ ermekte, umdelerinden bahsetmektedirler.
Yaptığımız soruştu)malar’da kurulacak bu parti haberi teev yüd ediyor. Yalnız belki tam ola rak açıklanması ve resmi ma -kamlara müracaat zamanı bir müddet geçikecektir. Kurucular (Devamı Sa., 5; Sü., 5 de)

Hikmet BAYÜR



•s **
*
ı Şehir Meclisi i çalışmalarım dün bitildi i
—----u----
Dünkü son gündemde tam 33 madde vardı!
Çekleri tedhiş!
)•

Rusya, Çekoslovahyadan sonra Finlandiyayı da askerî çemberi içine almağa teşebbüs etli
I

Prağ: 28 (AA.) — L. P. S. — eÇk makamları, yeni rejime düşman ol malarından şüphe edilen unsurları her sahada umumî bir temizleme ye tâbi tutmağa devam etmektedir ler. Dışişleri Bakanlığının ileri ge-
t
len memurlarından üçü vazifele rlnden azledilmişlerdir Diğer 55 memur da İşten çıkarılmış veya (Devamı Sa.. 5; Sü„ 5 de)
Şehir Genel Meclisinin Şubat devresi çalışmaları dün sona er-iniş bulunmaktadır.
Meclisin Perşembe günkü oturu nıunda saat 10 da toplanılmasına karar •'erlldlği halde ekseriyet aD cak U1.45 de temin edilebilmiştir.
Üyeler, Meclisin, bilhassa cumartesi gününe tesadüf eden toplantı sında gündeme 33 kadar meselenin sığdırılmış olması karşısında hayre te düşmüşler ve makamı haklı olarak lenkin etmişlerdir.
Elektrikli bir hava İçinde geçen toplantıya ait tutanak Özeti okunduktan sonra ancak 1130 da 33 (Devamı Sa., 5; Sü.. 3 de)
bir makalesi
• (
Ankara, 28 (Hususî) — Bugünkü Kudrette Hikmet Bayur «Yine yabancı bankalardaki kaçak paralar işi» başlıklı makalesinde: Ame (Devamı Sa., 5; Sû., 2 de)
Taş yerinde ağırdır
noredeî di-ak sakalını
devletinizde .. cevabını

Saf^ahKeyfı^
Tecahülü ârifane mi, yoksa gafilâne mi?..
SULTAN Mahnuıd perişan ettiği Boktaşi tekkelerinden birini bir gün ziyarot ederken Bektaşi babasına:
— Erenler oanlar ye sorunca hazret Şöyle sıvazlayıp:
— Sultanım sayoi kimde can kaldı kİ! vermiş.
Dün de Halk Partili milletvekili Atım Us yazdığı başmakaleye: «Profesör veya caklarda ararnıas-vasıf: Milliyetçilik» koymuş.
Bayın Asım Usa:
— Şanlı altı okun sayesinde menılokotte milllyotclllk kaldı mı kİ? denilse acaba bıı sualo «Vakit - Yeni Gazete» başyazarı no oevab verirdi?
EN Türk polisini severim; hattâ gösterdikleri muvaffakiyetlerden de İftihar duyarım. Aleyhinde çok şey lor p _ söylenir; belki kusur f ları da vardır. Fakat J__________________
meziyetleri bu kusuru bastıracak kadar çoktur; büyük ekseriyetini feragatli adamlar teşkil eder; icabında vazife uğrunda hayatlarını feda ederler. Son zamanlarda biri Beşiktaşta Valinin maiyet polisinin, dığori do Çamlıoada dovrıye polisinin hayatına malolan iki vak’a beni çok müteessir etti. Helo son olnayette zavallının kur şunu bitince: «Eyvah! Yavrularım yetim kaldı...» feryadı sanki vak'ada bulunmuşum gibi sâmiamda aksediyor. Gorido kalanlara kim bakacak? Böyle vazife uğrunda şehld edilenlerin ailelerine yardım için bir teşkilat var mıdır? Varsa böyle üç çocuğunu ve bir kadını hayat mücadelesi için teçhize müsald mıdır? bilmiyorum.
Bir polisin vazife uğrunda kurban
vermesi nasıl (meâliyat) sayfasında yer tutan bir hareketse, polisin vakadan yirmi dört saat göçmeden katili M kıskıvrak yakalayıp
L* s { adaJet0 toslİM etme-
I s* d0 y,ne 0 sayfaya altın harfle hâkkedilccek bir muvaffakiyet nümunesidir.
Bir katil tasavvur edilsin ki İcabında silâh kullanacak vazıyette bulunan bir zabıta memurunu vurmuş öldürmüş. Elinde tüfeği do var; vo İçtimai tchi^eyi zarar vcromiyocck hale sokmak için kimbilir bu fedakâr adamlar nereler* dağılmadılar? Şehrin batakhanelerinden en hüora yerlerine kadar hor taraf bu adamların taraş-© sudundan geçti, elendi; belki kırlara bile yayıldılar ve nihayet katili ole geçirdiler. Amma tesadüfmüş; amma bir talih işi imiş. Orasını bilmem; Türk polisi bundan çok daha çetin ve azgın şerirlerlo başa çıkmıştır.
(Lütfan tayfayı çavirinlaJ

Cumhurbaşkanı Brneş
Çek
ba
DİKEN
Copon.’ ola-gerekin bl.-sernamesinl
_ •
Bomba mı» paslı demir parçası mı ?
Dünkü akşam gazetelerinden
zılannda, Beşiktaş 34 üncü ilkokul da, sobaya dökülürken, kömürler (Devamı Sa., 5; 4 de/
o®’*1
Dünkü maçtan


intiba ve Sparta takımı (yazısı 5nc! sah If ede)

SAYFA: f
Y rc W ! B X B X H
Â
71

z

OkUYtCU

*
Atatürk e suikasttın tafsilâtı ve içyüzü

R
J
1 ▼ ’
I
«!
D


Bir buçuk senedenberı. Siyasetle iştigal ettiniz
Tefrika No. ine
Hayır.
Millî Cidal esnasında no rede idiniz?
— Millî Mücadeleye altmış bin kadar silâh kaçırdım. Bilâhare daha ziyade hizmet ümidi ile 336 senesinde Azerbaycan taraflarına gittim. Şark cephe si karargâhında pulundum. Mütarekeden evvel o taraflar -da idim. İslâm ordusunda bu -lundüm. Nuri Paşanın mayetin de.
— Orduya son defa gittiği -niz zaman siyasî, askerî faaliye tinizi söyleyiniz?
— Kâzım Karabekir Paşa -ya 336 haziranuıda müracaatla muvafakatini aldım. Karabağa geçerken bir kâğıd aldım. Baya zıdda Cavid bey vardı. Ona ya Kılıyordu. Geriye çekilen bolşc -vik kıtaatile temasa geçmeklik tavsiye ediliyordu. Bu sırada Nuri Paşa da Bolşeviklere taar ruz etmeşi muvaffak olamamış Bunu Bayazıda bildirdim. Kâ -zım Karabekir Paşadan telefon la gelen emirde «Naim Cevad bey ne yaparsa yapsın Bolşe -vik ordusunu Nahcıvana getir sin deniyordu. Bunun üzerine Türk kıtaatı oraya celbedildi. Ben de Şark cebhesine yazdım. «Silâh ve cebhanelerini alarak içeriye alınız' dedim. Bundan som'.’ Bolşevik kumandanile te mas ettim. Sonra Halil paşaya Neriman Nerimanofa Bolşevik ordusu kumandanına hitaben Kâzım Karabekir paşa tarafından Bolşeviklerle teması m iz lüzumuna ve Halil paşanın yaptığı hizmetleııien dolayı ke:i dişine teşekkür edilmesi, top ve tüfek nakliyatında istifade ed’Jmek üzere Azerbaycan üze rindeıT Çeçeye dovru bir yol a-ç-Jmasının temini maksadile va zıhnış üç raektub aldım. Mahal terine verdim. Ve ağustosta Bo’sevik kıtaatı ile bizim kıtaa tın • muvasalasını temin ettim. Sonra şimendifer hattile de mu vasalânın ve Ermenistamn bu na ademi muhalefetinin temini maksadile Halil naşa ile bera -ber aldığım talimat mucibince
CM
T •
çalıştım. Ve bu maksadla Mof-kovaya gittik. Moskovada Enver paşa vardı. Nezdinde Zıya bey isminde birisi bulunvordu Enver paşa daha evci İslâm ye lttlhad cemiyeti vücude getir-jyuş, burada çalışmayı teklif et ti. Bu sırada îstanbuldaki Ve -rangel ordusundan bil’ heyet gelmiş Enver paşaya arzı hizmet etti. Enver paşa du Anado lunun garb vilâyetleri meşgul olduğu cihetle Varangel ordusu bekayasile Yunanlıları arka dan vurmayı ve bu suretle hra met etmeği düşündü. Ve bu or du hakkında tedkikatta bulunmak üzere Enver pasa 337 bidayetinde beni îstnnbuln gitme ğe memur etti. Kırımdan bir mjtore bindim ve Amasrava kömür almak üzere sreldim. Fa kat evvelce Moskovada Ali Fu i ad paşajun bu seyahatimden Ankarayı haberdar etmesi ka -rariaştırılmıştı. Haberdar etme miş olacak ki ben tevkif edil dim. O zaman birinci istiklâl Mahkemesi tarafından muha keme edildim.
— Sizin Kırımdan hareketle Amasraya muvasalatımızın Va rangel ordusu hakkında tedki katta bulunmak üzere îstanbu la giderken kömür almak için değil program «tevzii olduğu i-çin olduğu anlaşılmıştır.
— Efendim bendeniz birinci İstiklâl Mahkemesinde de arzet tim ve maksadım îstanbula gitmekti ve aldığım vazifeyi yapmaktı.
— Vazivet sarihçi ir. Mak -sad îslânı ihtilâl Cemiyetleri İttihadı teşkilâtını yanmaktı
— Havır efendim. Bu birin ci İstiklâl Mahkemesinde mevzuu bahis olmuş ve cevablannı vermişimdir.
— Peki îstanbula gidip no yapacaktın?
— Vaziyeti göriio Ankara • ya malûmat verecektim.
— Ne malûmatı, vazifeni yapmalı idin.
F,fendim istifa elmiştim. övle değil. Ordunun za ■
Taş yerinde ağırdır r0(ış tarafı 1 tneid^
Ben kendi payına onun muvaffakiyetini minnet ve şükranla kaydederim.
Şimdi beni bu yazıyı yazmaca şevketten asıl sebebi arzedeyim: İstihbaratıma nazaran yakında polise aid yeni bir hizmet nizamnamesi tatbik edilecek miş. Askerlik ve idare âmirlerinde olduğu gibi emniyet âmir ve memurları da yurdun muhtelif bölgelerinde muayyen müddetle hizmet etmeğe tâbi tutulacaklarmış. Meselâ Galata Emniyet âmiri, bir müddet Vana yahud Bitlise gidip orada vazife ifa edecek, Yandaki yahud Bltlistekl âmir veya memur da îstanbula gelip Galatada vazifede bulunacakmış.
Bu, o kadar yanlış bir hesabdır ki salahiyetli makamm biraz meseleyi tddkik edince bu hatâlı kararı tatbikten derhal vazgeçeceğine flibho etmiyoruz.
Polis, antika halı gibidir; durduğu yerde eskidikçe kıymetleşlr. Bir polisin muvaffakiyeti ancak bulunduğu muhik adamakıllı tanımasile temin edilir.
Yandan, Bitlisten Galataya gelecek olan bir emniyet âmiri oranın asayişini alâkadar eden elemanları tanıyacak, onlarm çalışma tarzlarından müo rimin kim olduğunu anlıyacak ve ou suretle emniyet mekanizmasının hassas manivelasını elinde tutabilecok. Buna imkân var mı?
İstanbul gibi bir şehrin, kanun dışında yaşıyan muhiti, başlı başına bir âlemdir; poli6 memuru o âlemle âdeta haşır neşir olmuştur; hepsinin hususi tayatını en gizli noktalarına kadar bilir; bu bilgisini örümcek ağı gibi kurmuş kendisi de hâkim noktasına yerleşmiş tir; bunu temin eden senelerdir; bu bilgi (staj) la kazanılmaz; ömür ve tecrübe ile elde edilir.
Böyle olunoa polisi dama taşı gibi oradan buraya, buradan oraya nakletmek hayatlarını başkalarının zararilo temin eyliyenlerin ekmekiorino »ürer»
Beynelmilel polis dünyasında zabıtasının mevkii vardır. Ona
b.r sarsıntı vermekten bile şiddetle çelufıilmclldır.
Taş yerinde ağırdır. Bilhassa poliste Olursa.••
yağ
Türk ufak
• •

bit ve rabtı teessüs etmemişti.Si zi zorla hizmet ettiremezlerdi. Çektin, gittin, sonra ne oldu?
— Arzettiğim gibi malûmat verecektim.
— Eğer böyle bir ihtiyaç olsaydı Ankara, hükümeti kendi vesaiti ile tahkikat yaptırabilir di. Verangel ordusu nasıl elde e dilecekti?
— Bu şalisi idi. Muvaf -fak olamazsam sahsen ademi muvaffakiyet savılırdı.
— İstiklâl malıkemesinde ne oldu?
— İntifamın kabul veya ade mi kabulü mevzuu bahis oldu. Sonra temviz muvafakat etti.
— Ankarada ııe yapacaktı -mz?
— Bîr fırın akacaktım. Meh-med ağa namında birile. Sonra beceremedim.
— Arkadaşların kimlerdi?
— Ardahan mebusu Hihnl bey vardı. Nail bey vardı Ha -fız Mehmed bev ve Abdülkadir le henî’z tanışmamıştım.
— Nail bevin getirdiği program etrafında müzakereler ol madı mı? '
— Havır.
— Ali Ihsan bey söylemiştir Halk Şûralar Fn kası için.
— Havır efendim, kendim şüphe altında kaldıktan sonra siyasetle katiyen uğraşmadım.
— Ya bunu söylerlerse?
— Efendim doğru olsa arze derim.
— İftira mı ediyorlar?
— Eğer böyle söylüyorlarsa iftira ediyorlar, ben prensin a-damıyım siyasetten çekilmiştim.
— Ali İhsan beyin ifadesi o kunacak dinleyin!
(Bu ifadede Nail beyin An-karaya getirdiği programın Naim Cevad beyin odasında müzakere edildiği itiraf edili -yordu.)
— Hayır efendim, doğru de ğildir.
— Istanbulün istihlâsından sonra yine ticarette mi meşgul oldunuz ?
— Evet efendim, Kara Vasıf bey arkadaşımdı. Muavenetile ticaret yaptım. Fakat bir bu -çuk senedir kendisile görüşme -dim.
— Abdülkadirle beraber mi idiniz?
— Abdülkadirle Ankargda tanışmıştım, çok görüşmezdlm.
— Hafız Mehmedle nasıldın?
fDevanıı var)
Haksız yere kesilen belediye cezası
Clbıul Banşta luluıdaki bir okuyucumuz idarehanemize gelerek aşağıdaki şikâyette bulundu:
«— 3814 numaralı karııyo nuu sahibiyim. Ayni kamyon 14 şubatta şoför Boşadın i- ı daresindo Tarlabaşmdan ge- ı çerken freni koptu ve arka lastikleri patla(lı.
Kamyonu Sakızağacı soka ğıııa çekerek Galatasaray Emniyet Amirliğine müracaat la tamir İçin izin aldjm.
Ustalar henüz tamire başladıkları sırada iki Belediye polisi geldi ve:
a— Burada tamir yajıa- ’ maznun» diye bana çıkıştılar, hattâ zorla karakola götürmek istediler. Gitmedim. Ga iatasarey Emniyet Amirliğin den müsaade aldığımı söyledim, Dinletemedim. Ceza zab tını kesip gittiler.»
Ben üç beş lira ecza vermekten çekinmiyorum. Kamı zıî olduktan sonra mesele yok. Fakat bu memurlar o günkii hareketlcrile biraz gayretkeşlik etmediler mi? Her no İmi ise Belediye encümeni de sözde sokağı işgalden yazılan cezayı; müdafaam dinlenmeden tasdik etti.
Şimdi Belediye encümeninin 465 sayılı karar sureti cllnıde olduğu halde alâkalılardan soruyorum:
Bu iki memur; Galatasaray Emniyet Amirliğinin mü saadesini hiçe sayacak salâhiyeti kimden almıştır?.. Bu memurlun cezalandıracak makam yok mu?»

Belediyenin dikkat nazarına
Aksa rayda Büyük Lânga Beşikçi sokak 26 No. da otu ran Mes’ud Şahin inızasile aldığımız bir mektubda şöyle deniliyor:
Bu sokağın sakinlerinde-nim. Sokağın dört tarafı cad de ve parke taştır. Halbuki işlek bir sokak olan Beşikçi sokağı çukurlarla doludur. Biraz ,yağrnar yağsa sokak çamur deryası ve göl halini alır. Halk evden eve, birbirinin arkasında gider, gelir, So kaklara taşlar koyar, onların üzerinde yürür.
Bıı sokağın süratle tamiri için alakadarların dikkat na zarlarını çekmenizi rica ederim.»
besledikleri güve ilgiye tercü-yüzlerce nıektub Okuyucu Diyor nıalıdııd ol-

Okuyucularımıza
Okuyucularımızın gazetemize karşı ven, sevgi man olan almaktayız,
ki sütunumuz duğundını mektuhiarın eklerini maalesef sıruya tâbi tutu im uk ta, bu ise hem mektup sahihlerinin hem gazetemizin üzüntüsünü mucib olmaktadır. Bu cihetle, badema gönderilecek mek Mıhların kısa ve özlü, yazı makinesi veya ınuttaka okunaklı el yazısı!e ve mürekkeple ya zılmasını ve sarih adresli olmasını rica ederiz. Bu şartla ra riayet etmiyen mektubla-rın neşredilmiyeceğîııe sayın okuyucularımızın ıttılâ kes-betmeleriııi rica ederiz.
A D Lt YED E
Karısını vuran Emekli komiserin muhakemesi

Bir milddet evvel Bomonti karısının dostu Talât adın -bir genci tabanca ile öldü -ren emekli komiser Eyüb hak-kındaki dâvaya diin 1 inci ağır ceza mahkemesinde bakılmış -tır. ‘
Evvelki duruşmada, akli mu vazenesinin bozuk olduğunu iddia ettiği için miişahade altına alındıktan sonra, suç ehliyetini kaldıracak mahiyette bir has -talığı bulunmadığı raporla mah kemeye bildirilen sanık bu celsede de eski ifadesini tekrarlamıştır.
MaVremeye şahid sıfatile celbedllen sanığın karısı Edda dinlenmiş ’r-e bazı aile sırlarını ifşa edeceğini beynn etmesi tl-zerlne duruşma gizli celsede ya pılmıştır.
de da
---------o----------
15 sabıkam bulunan bir yankesici yakalandı
Onbeş sabıkası bulun r. yankes,' ellerden AnkaralI Ahmed Bankaya evvelki gün Beşiktaş tramvayında yplculardan Nurtnln cebinden cüz. danrnı aşırırken yakalanmıştır.
t

Fıkracı Izmire

Limanımızda tahmil tabiiye işlerine ehemmiyet verilmiyor
Pazı Ecnebi gemi süvarileri bu hal karşısında fazla bekleyemiyeçeklerini bildirdiler
•Ün şiddetlenmiştir. İstanbul kır Derneği liman mevzuunu .ekte oldufu İçin son mQşMl üzerine vapur acentelerinden
İstanbul limanındaki yükleme ve boşaltma güçlükleri son zamanda
Ti
İnce iv a ıı rum
ve kendi üyelerinden çeşitli şlkAyet 1er almakta, Derneğin alâkalı ma kamlar nezdinde müstâcelen teşeb büse geçmesi istenmektedir.
Gelen gemilerin boşaltmaları vö yük almaları da pek büyük güçlükler ve teehhürlere sebebp olmaktadır’ Yardım malzemesi getirmiş o-lan Amerikan vapurunu bile boşalt mak kabil olamamıştır Üç günden beri bu gemiden ancak 140 ton mal boşaltılabllmlştir. Verilen malûmâ ta göre, gemi süvarisi, dûha fazla bckleycmeyecefclnl ve yükü boşalt madan gideceğini söylemektedir-
Ayni şekilde iki gün evvel limana

gelen Belçika Bandıralı ve İçinde ancak 121 ton mal bulunan Flnlftn diya bandıralı iki gemi de boşaltıla mam)ştır. Bu gemilere yüklenmek tise re mavnalarda bekleyen İhracat mallarımız, İki güne kadar yüklene mezse, akreditifleri ve lisansları ya nacağından, tüccar müşkül bir du rum içinde kalmıştır
Yine geçen Pazartesinden beri 11 manda bekleyen ve içinde Etlbanka ait ray bulunan bir ecnebi gemisi acentesi Liman İşletmesini ve Eti bankı protesto etmiştir Bu geminin yükü İle gc^l dönmeğe mecbur olaca ğı bildirilmektedir-
ithalat ve ihracat ticaretimiz tize rinde mühim menfi tesirler ya pan bu durum süratle Islâh edilmediği takdirde, limanımıza gelen vapurlarm nnvltmlarmda yeni bir yükselme tabii addedilmekledir-
Tıbbiyeliler bayramı
Tıb Fakültesi Talebe Cemiyeti bayram münasebetile fevkalâde bir program hazırladı
nı»
Konservatuvarda
tasfiyeye baş' andı

An'anevl 14 Mart Tıbbiyeliler ba?.’ ramının kutlanması İçin Istanbui1 Üniversitesi.Tıb Talebe Birliği, Tıt Fakültesi Talebe Cemiyeti fevkalâ de bir program hazırlamıştır. O gün sabah merasim yapılacak, öğ leden sonra Üniversite Talebe Bir lifti Lokalinde eğlence tertlb edile çektir. Ayni akşam Taksim Beledi ye Gazinosunda ve Marmara Loka llnde Tıb baloları verilecek bayram nüinâsebetile günün önemini belir ten broşiir)»r. âenelik .Tıb yolunda» mizah dergisi «Tıbbiyeli» gaze t esinin 8 .mhlfellk fevkalâde nüshası cemiyet tarafından neşroluna çaktır.
Diğer taraftan, İstanbul Ünlversi tesl Talebe Birliği Tıb Talebe Cemi yeti Yardım Sandığı menfaatine Çemberlitaş sinemasında 23 Mart sah akşamı büyük bir müsamere tertlb edilmiş sürprizlerle dolu olan mâsamerenin {hazık'lıklaTı tamam lanmıştır.
varıyor
RENİN Basnrrhme İstasyonu* • durması bani Fuad — Köprülü ile üç arkadaşının oh lerıncJon kurtarmasına kurtardı ammğ Orhan Kaftancının elinden yaka.ni bir türlü sıyıramadım. Durup dinlenmeden:
— Fıkracı, teni bırakmam! Bu akşam İllâki bizde misafir kalacaksın! diyordu. Halbuki ben hemen Ankara Palasa koşmak, Halim AlanyalI atabeyin elini öptükten sonra baş kuntçu Celâl Bayan bulup onunla da mır hayyol bir mülâkat yapmak istiyordum.

İlk fırsatta kendisinde dilediği kadar misafir kalıp haşhaşa istediği kadar çono çalacağımıza dair arkadaşımı güç bolâ ikna edebildim. Ben Organla bu konu etrafında konuşurken Köprülü ile arkadaşları istasyonda kendilerini karşılamaya gelcnloro nutuk iradilo meşguldüler.
Carın rıhtımında sıralanmış darbukam zilli maşalı bir kalabalık hep hir ağızdan:
Hıttırya da ben-m elli dirhem nnıî’f-
■■JJSJ RENİN
j na girip M k'irilin
Öner


Köprülümü I 11 ıi5 di Kopr»it »ın UcTnnkr'Kiyi vrr]n şarkısını söylüyorlardı.
Köprülü bu alayişli
0


/• • ru ,

İlmî Kurul Başkanı Sadeden AreCclen sonra Lâika Karabay ve Er etime n d Berber de istifa ettiler
İstanbul konservatuarı Türk musikisi ilmi kurul başkanı A-vukat Hüseyin Sadeddin Arel tarafından konservatuar icra heyetinden «kifayetsizlik» baha nesile uzaklaştırılan ses ve saz sanatkârla rınuı maruz kaldık -lan kötü muamele halk efkânnda çok fena bir tesir hu şule getirmiş, diğer elemanla -rın da ayni şekilde diskalifiye e jiilmelerile büsbütün alevlenen ihtilâfı halletmek için vilâyet -çe bir tahkik komisyonu tefrik olıınmugHi, 4 -önce Hüseyin Sadeddin Are li, bilâhare diğer ses ve saz sa natkârlannı dinleyen komisyon nihayet kati kararını vermiştir. Öğrendiğimize göre, komisyon azalaıı, -kifayetsizlik» tâbiri -nin; sanatkârları konservatuar

dan ihraç için icad edilmiş bir bahane olduğunu anlamışlardır.
Bu vaziyet karşısında Arel istifaya mecbur tutulmuş, vali Kırdar mumaileyhin istifasını kabul etmiştir.
Hüseyin Sadeddinin verdiği nazariyat derslerinde aldıkları dereceler sayesinde ilmi kurul azalıklarına getirilen tamburi Lâik a mend kurul dir.
Tasfiye çalışmaları tamam -landıktan sonra konservatuar’ icra heyeti takviye edilecek, 'kifayetsizdir» diye çıkarılan ses ve saz sanatkârları tekrar konservatuara alınacaklardır.
Karabay, stajyer Ercü-Berker de istifa yolunda balkanını takîb etmtşler-
t (
(
C. H. P. bucak kongrelerine yarın başlanıyor
-» — (
DENİZDE
POLİSTE
Serseri mayınlar imha ediliyor
Bir kunduracı arkadaşını bıçaklad
C. H. P. İstanbul ili ocak kon greleri bu akşam nihayete er • mektedir. Bucak kongrelerine yann başlanacaktır. Eminönü ilçesine aid olan ilk bucak kongresi, saat 21 de. Vefa Kâtib Çelebi caddesindeki bucak mer kezinde yapılacaktır.
Ameri- an üriik Elçisi Ankara don geldi
Amerikanın Ankara büyük
w elçisi ekselans Edvin G. Wilson dün sabahki ekspresle Aııkara-dan şehrimize gelmiştir.
Çalışma Hakanı fabrikaları geziyor
Bir müddettenberi şehrimiz de bulunan Çalışma Bakanı Tah sin Bekir Balta, dün mıntaka Çalışma Müdürlüğünde meşgul olmuş, müteakiben Yedikule ve Kazhçeşme sınaî teşekkülleri ile deri ve kösele fabrika la ruı-da tedkikler yapmıştır.
ekonomi
mayın
Karasularımızda bulunan »erserî mayınların, zaman zaman tehlike lere sebep olduğunu nazarı dikkâte alan Ulaştırma Bakanlığı. Denlzyol lanna alt gemilerdeki
gözctleylci miirettebaya dürbün verilmesini ve diğer hususi ticaret gemilerinde de bu usûle riayet edil meşini karar altına almıştır. Bu şe kilde mayınların İmhasına çalıyıİR çaktır.
«Akar» gaz gemisi Port Saidı cardı
Petrol Ofisi -namına gaz ve motorin getirmek İçin Abadana gitmekte olan Denizyollarına ait Akar gaz gemisi Potsaiue vasıl olmuştur. Sarayburnıındaki film deposu boşaltılacak
Muhtemel bir yangın tehlikesini önlemek için. Sarayburnundakl De nlzyollanna ait film deposunun boşaltılması kararlaştırılmıştır.
«Çoruh» şilebi A meri kaya kronı götürecek
Bir müddet evvel limanımıza gelen Çoruhun ambarlarında mevcut 650 ton hamulenin boşaltılması dün bitmiştir. Şileb Amerika İçin 8441 ton krom alacak ve dönüşte, Amerika ya giden diğer şileplerle birlikte yardım malzemesi getirecektir.
Hollandaya ısmarlanan şehir hatları vapurları
Ulaştıı-ma Bakanlığı tarafu-dan Hollanda tezgâhlarına ısmarlanan şehir hatları vapurlarının inşaatına başlanmıştır.
Gemiler önümüzdeki ytz conJa-rına doğru peyderpey teslim edilecektir.
«Rize» şilebi Njvyorktan hareket etti
Bir müddet evvel Anıerlkaya giden Rize şilebinin yurdun malzemesi tahmllâtı bitmiş ve çeml 20 Şubzlta Nevyorktan memleketimize müteveccihen hareket etmiştir. «Kars» şilebi Amerika yolunda
Amcrikaya krom götürmekte o-lan Kars şilebi Mlladelfiynya varmış tır. Gemi dönüşte yardım malzeme sİ getirecektir.
Beyazjdda Okçularbaşı caddevin de Markoya alt kunduracı dükkâ nda çıraklık yapan Toros adında bir genç ile kalfa Agop, evvelki guıı bir iş yüzünden münâkaşa etmiş lerdir.
Bu esnada Agop eline geçirdiği kunduracı bıçağılte Torosu iki ye rlnden ağır surette yaralamıştır.
Toros Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılmış suçlu tevkif edilmiştir ilâç yerine yanlışlıkla iendiir-diyot içen bir kız iildü
Heybeliadada İskele enddesinde 13 numarada oturan Emekli bir po İlsin 17 yaşındaki kızı Aşuman evvelki gece kızkaıdeşl İle münâkaşa etmiş ve sinirlerini teskin için İlâç yerine yanlışlıkla tendümiyot İçmiş tir.
Baygın bir halde Sanatoryuma kaldırılan Asuman dün ölmüştür Cesodl muayene eden Adalet dokto ru gömülmesine İzin vermiştir.
Bir gene iki kişiyi bıçakla yaraladı
Bakirköyünde Osmaniye mahalle sinde oturan Niyazi adında bir genç evvelki gün kız kardeşi Halimeuln peşine takılan üç kişinin üzerine hücum ederek -bıçağım çekmiş ve bunlardan Ahmed ile Recebi ağır surette yaralamıştır.
Yaralılar tedavi altına alınmış ve suçlu yakalanmıştır.
Siırd Hükümet tabibliği
Osmaniye (Hususi ) — Kazamız tabibi Dr. Yahya Dermancı Siirt hü kûmet tabibilğlne tâyin edilmiştir. Bütün boş vakitlerini hastalarına vakfeden ve bu yüzden de herkes tarafından sayılan doktorumuzun bu âni tâyini, muhitte hayret ve te essürle karşılanmıştır. Dr. Yahya Dermancı, mecburi hizmetini doi durduğu için, yeni tâyin edilen ye re gitmiye-ek lstlfasmı v;-nıiştlr. Doktorumu un Oamanh he yönden hizmeti büyüktür, Gençliğe rehberlik ederek, onu haı kete ren ve ilçem!. ’ bir spor kİ ; t açılmasına vesile olun ,vı su hjs od ur. s. kaç güne kanar
nün


Sterling üzerinde yapılan tedkikler

in
karşılayış*, -n fevkalâde memnun gvrunüyer, ber.-m bulunduğum kö$eye hayli nazarlar fır (atarak:
— Bak nasıl karşılanıyorum! dernek istiyordu. Anlıyordum ki bu beyler artık kendilerini bir daha topu yamayacak dereoode alâyiş ve azaır.etc 1*ap-tırrmşlardı. Hattâ.bir aralık Koproiû yonmdakı Fevzi Latfı K araosniûru;-luna dönerek:
— Fevzi Luthcıgını, dedi, hay »I artık kimlerin sırıma bineceksek bim* lım de gidcoogıınız yvre gidelim!
Fakat Fevzi Lutfi bemm buTanau-gunı tarafa endişeli endişeli bakarak ı
— Yok, dedi, artık insan sırtında seyahate bir son verelim! Görüyorsun ki bu tarzda cevelân halk ansında fena tesir yapıyor. Hem İznıırdr bizlerı sırtlarında gezdirecek kimseler pek bulunmasa gerek.
Köprülü elinden sevgili oyuncağı alınmış şımarık bir çocuk somurtkan, lığı ile:
— Doğrusu, dedi, şu istasyondan insan sırtında çıkmadığıma pek nıüle-essıfım. İsterdimdi kı buradaki Kenan Önercder beni İnsanlara binmiş göriip onlar da hasedlerinden küplere binsinler. Ne olur Fevzi Lûüıcıgım beni bu emelimden mahrum etme!..
Zavallı KaraosmanD&lunun müşkül bir duruma düştüğü belli idi. Aşağı tükursam sakal yukarı Lükürsem bıyık kabilinden şaşkın nazartarım arkadaşlarının yüzünde gezdiriyor, fakat onlardan da sadre şifa veresek bir cevab alamıyordu. Nihayet meılcd umar gibi gözlerime hakti. Kanilisi eski bir meslekHaş ofduAundan na de olsa yardımıoa koşmam icabedtyordu. Fazla düşünmeğe lüzum görmeden dedim Ai:
— Ilâni Fevzi külli bunda bu kader düşünecek ne var? Mademki sayın Köprülü gardan mutlaka insan sır tında çıkmak İstiyor, kendisini sîzler sırtlarsınız...
—Peki bızleri kimler sırtlayacak?
— Sizler de şuradan güçlü kuvvetli beş on Demokrat hamal çafiınrsm*z? Onlar da bol bahşiş mukabilinde siz-teri sırtlarlar!..
Köprülü mutadı veçhile yine ibraza başladı:
— Olmaz, olmaz! Hamalların sırtında sizler, »izlerin sırtlarınızda ben, yâni iki adam boyu yüksekliğe çıkmış olacakım. Ya başım döner de düşersem...
Arkadaşlarının a^ız açmalarına mey dan vermeden kendisini temin etlim: ____Merak etmeyin üstad, size bir şeycik olmaz. Zira daha iki adam boyu yükselmeden sîzini başınız döneceği kadar dönmüş, bundan fazla dönemez...
Bu teminatını karşısında tekliliml kabul ettiler ve sayın kurucular, tiyatrolarda insandan ahranı kuran mahir canbazlar gibi, hamalların sırtında üç kurucu ve üç kurucunun omuzlarında da Köprülü bulunmak şartile, gardan çıktılar.
Seyircilerden bir delikanlı vuçlarını patlatırcasma el hem de:
— Bakm, bakın! Köprülü
numara yapıyor!, diye avaz avaz haykırıyordu. FIKRACI



İngiliz lirası durumu üzerinde celemelerıne devam etmekte olan İstanbul Tüccar Derneği Dış Ticaret komisyonu, cuma günü de bir toplantı yapmıştır. Bilindiği üzere bu ınemı derneğin 18 Şubatta top lanan yedinci aylık toplantısında görüşülmüş ve bir takım noktalardan incelenmek ve bllhnasa İhracat
çılurın endişelerini göz önüne ala-1 rak ona göre tetkiklerde bulunmak üzere, hazırlanmış olan rapor, ko misyona iade edilmişti Bunun üze rine komisyon, geçen salı günü top lanmış, Tütüncüler Birliği murah haslarından mâda, bazı tüccarın mütalâalarını dinlemişti Bu husus tâki görüşmelere ve incelemelere de vara oLunmaktanir. Netice Derneğin Mart aylık toplantısında ayrı bir, raporla bildirilecektir Almıınyada araııs mukabilinde alacağı bulunan tüccar
Almanyadan Avans mukabilinde alacağı bulunan tüccarlarımızın du runıu hakkında Büyük llsine sunulan kanun Meclisin kış tatilinden şüleceğl anlaşflmışt r.
Diğer taraftan Tu:car Demeği de kanuna koruyucu hükümler konması hususunda alakalı tacirlerle hususi bir toplantı yapacaktır
Millet Mec-tasansımn sonra görü-
Çtflç fr:a arı t.oruıra I leşkilâbrda çalıştırılan Sakıka 11
Balıkesir, (Hususi) —Cif tel mallan korunu» teşkilâtında adam öl-1 diırmekten sabıkalı Şaban Çavuş) adında bir şakısın korucu başı ola | rak İş görmekte olması, hattâ vilâyet idare çıkarıldığı hâlâ Ç. M. aydan neti
husuöLa Tar dikkati celbediiıyor.
ı n f n ılı ı )ı I r \ (
vazifesinden Lastiksiz olarak teşkilâtında İki
heyetincı hû ide.
Koruma
çalıştırılmaktadır, Bu
.... BuZa.ıir mm .-.in


hem a-çırpıyor.
yeni bir
1363 Rumi Şubat
16
1367
H»rr Rebıu âhır
18

Kasını
29
Pazar
114 — AY 2 — GUN 60
Vakitler
Vasati S.
6
12
K
D
36
27
15 33
19 29 -i 59
Ezanı D 3‘
4 ı
s.
12
6
12
1
11




^9 ŞUBAT I9«
SAYFA: .1
aktüallteler
K
Ada
anlaşması
Celâl Bayarın İstifası etrafında
%


Leh - Rumen ticaret
Rum«n Başbakanı,» “Mi şel içi» gözyaşı dökmek te mana yoktur* diyor
Varşova: 28 (AP) — Lehis tanla bir anlaşma imzalamak iızere buraya gelmiş olan Rumen heyeti bugün memleketle rine döneceklerdir. Leh—Rû t men göşürmeleri hakkında bu | gün bir tebliğ neşredilmesi t beklenmektedir. ,
) Leh—Rumen kültür anlaş- ( J masının imzasından sonra Ru '
) men Başbakanı Groza, dün ( t gazetecilere .bir demeçte bulu ]
) nara:(. memleketinin, kral ( C Miseli uzaklaştırmakla ( te- ]
) ı-akkl yolandaki bir maniayı» ( başından attığını söylemiş ve ] »tahtndan feragat eden bir ( kral İçin gözyaşı dökmekte ] mânâ yoktur» demiştir- (
Grozc, Rumanyanm Avrupa ( devletleri arasında bloklar ku * rulmasma taraftar olmadığını,, : fakat sulh dâvasına hizmet et ’
) mek i;in ■ Doğu Avrupa memle ,
) ketleriie «sıkı bir iş birliği*- 4
» yapmak arzusunda olduğunu ] [ işaret etmiştir. j
1 Rum n Dışişleri Bakanı Ana ( ! Paukcr de verdiği bir demeçte 1 ( şöyle demiştir: (
î « Bizim hürriyetimizi, istiklâ 5
İlimizi istemeyen, başka millet ( lerin hürriyet ve istiklâline hür5 met etmemizi beğenmeyen im ( perya. st çevrelerin hiçbir ha J reketi bizi yolumuzdan alıko % yamaz. (
Varşova: 28 « A.) — R uman J ya Başbakanı Pierre Groza 1 dün öğleden-sonra buraya gel I miş ve akşam Polonya Cum- 1 hurbaşkam 3(oles!av Bieruta 1 misafir olmuştur. 1
Groza ile refakatinde bu j lunan heyetin Polonya hiikû- 1 met tenoBÜclleriie halen yap- ( inakta oldukları müzakereler j hakkmda hiç bir haber ya ( yınlanmamıştır. J
Ruır-mya Başbakanı, gazete ( çilere yaptığı demeçte bu meşe J le harkında bu sabah ’oir teb ( Iliğ vf-İleceğini söylemekle ik ? tifa eylemiştir s
Öte yandan Rumanvanın bu ? günkt umumi siyasi görüşünü S anlat. :t Groza başında bulun ? duğu ikâmetin bloklar kurul S Imasm istemediğini, halk De ? mokrasileri milletleri ve bü- S tün dünya .- i sınıflanılın ar ( zu et iği. gibi yalnız bar.sm ta ( ınan-J- teessüsünü dilediğini ) söyle, iştir. J
RUMANVANIN İSVİÇRE (
ELÇİSİ İSTİFA ETTİ )
Beme: 28 (AP» — P.umanya- ) nm İsviçre Elçisi Gaston Boeu ( ve. «şahsi mahiyette bazı sİ J yasî sebeplerden fa etmiştir.
Elçi bu hulusta tafsilât vermek lakat memleketine dönmeyip ( Isviçrede kalmak niyetinde ol S duğıu-** söylemiştir. J
Avrupaya Amerikan ihracatı
•------o- ' -
Yarından itibaren lisans1 a yapılacak
Vaşington 28, (A. P.) — Ti caret Bakanlığından bildirildi -ğine göre, Avrupaya ihraç edile cek bütün mallan lisansa tabi tutan yeni karar pazartesiden i tibaren tatbıka başlanacaktır. Kararın bir ay daha zeri bırakı lacağı hakkındaki haberin aslı olmadığı bilhassa belirtilmiş -tir.
Ticaret Bakanlığı müsteşan David Bruce, (Dış siyaset dola yısile bu kararın derhal tatbiki lâzım geldiğini söylemiştir.
Diğer tarafdan, ihracatın 11 sansa tabi tutulması nakkında ki bu kararın, Batı Avrupa memleketlerine Marshall plânı gereğince gönderilecek mallan temin maksadile alındığı işa-«?t olunmakla beraber Doğu Avru pa memleketlerine de yine zaruri İhtiyaçtan karşılayacak mevadm şevkine devam oluna cağı bildirilmektedir. Rus blo-ku ile ticarî mllnasebatın keall mesi düşünülmüş değildir.
kral

dolayı isti
daha fazla istememiş.
“Yunanistanda bulunuşumuz, Yunan ordusuna memleketi kurtarmak çarelerini sağlamak içindi
Atina 28, (A. A.) — Atina ajansı bildiriyor:
Amerikanın Yunanistana yardım heyeti başkam M. Dvig ht Grisvold dün, mutad hafta lık basın konferansı sırasında; ecnebi ve yunan gazetecilerine Amerikan askerî gurupları ye -ni komutanı general JamesVan Fleeti takdim etmiştir.
Bu takdim esnasında Gris -vold, Van Flettin Yunanistan -daki askerî meselelerden henüz tam manasile haberdar olmadığına fakat vaziyeti çok kısa bir zamanda kavrayacağına işaret etmiştir.
Kendisine sorulan bir suale ı karşılık olarak, general Van Fleet Yunanistandaki vaziyet hakkındaki intihalarının fena olmadığım bildirmiştir.
Amerikan yardımı sayesin -de Yunanistan sükûna kavuşabilecek midir? Sualine general şu cevabı vermiştir:
«Yunan halkının bu sefaleti ne son vereceğimize kati ola -rak inanmış bulunuyorum. Yu nan ordusu, bizde cok iyi inti -balar uyandırmıştır. Asilerin yapacağı en iyi hareket hemen bugün silâhlarım terketmektir. Kan akıtılmasını önlememiz i -cab eder.»
Bundan sonra Yunanistana Amerikan birliklerinin gönderil mesi âsilere karsı zafer kazanıl masını tacil edecek midir? Sualine Van Fleet. Yunanistanda bulunuşumuz Yunan ordusuna memleketi kurtarmak çarelerini sağlamak içindir, cevabını vermiştir.
Van Fleet, bundan başka Yu
nanistana gönderilen malzeme lerin bir kısmının memlekete gelmiş olduğunu, mühim bir kısmının da yolda bulunduğunu söylemiş ve Yunan ordusunu teçhiz yolunda yapılan yardı -mm devam edeceğini bildirmiştir.
Bundan sonra gazeteciler, Grisvold a köylülere silâh veri -lecek midir? Diye bir sual sormuşlar. Grisvold, bu suale milis teşkilâtı vücude getirileceği ve bu teşkilâtın şehir ve köylerde emniyeti sağlıyacağı cevabım vermiştir.
Yunanistana munzam bir as kerî vardım yapılmasını iste -mek üzere Marshall tarafından kongreye yapılan müracaatı ba his mevzuu eden Grisvold şöyle demiştir:
Biivük bir ehemmiyeti olan bıı meblâğı, kongre kabul ede -cek olursa 30 hazirandan sonra da Yunanistana uzun müddet yardım edebileceğiz.
YUNAN CFTECtLERÎ ÎLE SAVAŞ DEVAM EDİYOR Selanik 28, (A. P.) — Büyük bir çete kuvvetile Yunan kara birlikleri arasında, Kozanın 40 kilometre kadar cenubunda Vu nasa dağı civarında şiddetli bir çarpışma cereyan etmektedir.
Bu hususta Kozandan gelen haberlere göre, Piyeriya ve O -limpos dağlarına doğru giden 800 kişilik bir çete kuvveti hükümet kıtaları tarafından çev -rilmiştir. Bir dağ birliğinin de, çetelerin kaçmasına imkân verecek yollan tutmuş olduğu bil dirilmektedir.
Rusya Filistin işi ihtiyatlı davranıyor
Gıoniko’nun güvenlik konseyinde, tahmin hilâfına, konuşmaması tahminlere yol açtı Lake Success 28, (A. P.) —
Güvenlik konseyinin dünkü top lantısında Rus mümessili Gro miko, tahminin aksine olarak, konulmamıştır. Rus siyasetin -den iyi anlayan bir zat, Gromi-konun, Filistin hakkında Rus görüşünü anlatması beklenir -ken bundan kaçınmasını Rusya nın, Amerikan görüşünün uyan dıracağı tesirlerin kendini da -ha açıkça göstermesini bekle -diğine yormaktadn’. Zira, yine bu zata göre, Rusya kendisinin Arablarla Yahudileri ayrı ayn desteklediğini iddia etmeyi ve karışıklığın bütün kabahatini Amerika ile îngiltereye bulmayı ummaktadır.
Güvenlik konseyi, Yahudi Mümessilliğinin görüşünü dinle dikten sonra, salıya toplanmak

üzere, dağılmıştır. Yahudi mümessili, daha geniş bir istişare de bulunmak hakkındaki Ame -rikan teklifinin, Filistinin tak -simini tehlikeye koymak ihti • mali olduğunu ileri sürmüştür.
«FİLİSTİN HÜKÜMETİ)•
Lake Success 28, (A. A.) — İngiltere hükümeti Birleşmiş Milletler Filistin komisyonunu, 15 mayıs 1948 den itibaren Filistin hükümeti olarak tanımak tadır.
İngiliz hükümeti tarafından komisyona tebliğ edilen bu for mül, hukukan ve fiilen mevcud farkları uzun uzadıya münaka şa etmeği lüzumsuz addeden İn giltere hükümetince bugünkü hükûmtince bugünkü hükümet yerine kaim olacak mesul ma -kamlar meselesini pratik bir su

^Başmakaleden devam) rettir. Binaenaleyh Demokrat Partideki hareketlerin gazete -lere aksetmesi ve hor şeyin a -çık ve güneş altında konuşul -ması iyi bir gelenek ve usuldür. Başka türlii hareket edilse ve her şey gizli kapaklı ve dört duvar arasında cereyan etse o zaman tamamile II* P. nin kötü huylan tevarüs edilmiş demek o lur. Çünkü, rolüm olduğu veçhile, Halk Partisinde hiç ihtilâf çıkmaz. Fakat bakarsınız, gii -nün birinde bir kaç Halk Parti li o kadar lânetleme olur ki Ba kanlık sandalvasından maznun sandalyasına intikal eder. Hattâ bazan yıllarca ve yıllarca habse mahkûm edilir ve cürüm olarak da kendisine en az irti-kâb veya casusluk isnad olunur. Buna rağmen ilgililere sorarsanız ihtilâf yoktur. 35 kişi birden hükümet aleyhine konuşur ve rey verir ama yine Par -tide ihtilâf yoktur.
Demokrat Parti hu sakat zihniyete son vermekle mende -kete muhakkak ciddî bir hizmet te bulunmuştur, sasen Bayar, Halk Partisinin bütün ceberut ve azametile hâkim olduğu bir devirde, hürriyet ve istiklâl bay rağını çekmekle ve bunun doğu rabileceği bütün fenalık ve tehlikeleri bir paratoner gibi üzeri ne almakla Demokrasiye unu -dulnıaz hizmette bulunmuştur. Vukuatın gelecekte cereyanı ne şekil alırsa alsın bu tarihî hakikati unutmak veyahud küçük görmek insaf ve iz’an sahihleri için kabil olmamak lâzımdır.
Şahıs ihtilâf lan bizi o kadar yakından alâkadar etmez. Biz yurdumuzda ciddi ve samimi Demokrasi yerleşmesini istiyo -ruz. Bunun için de çok yuma -şak ve uysal bîr zihniyetin her şevi halle kâfi geleceği kanaa -tinde bulunmuyoruz} , Çünkü nihayet demokrasiyi, çeyrek a-sır topdancıhğı idame etmiş ve bunu itiyad edinmiş şeflerden beklemek biraz da garib olur. Yeni re jim, yeni idare tarzı mu hakkak ki yeni adamlar ve yeni zihniyetler ister. Eski şahsiyetler ne kadar deri değiştirmek isteseler tamamile mücedded bir hale gelemezler. Olsa olsa biraz kalafat ve tamir edilmiş olurlar, o kadar. Meselâ Saraçoğlu Şükrünün demokratik bir Başbakan olmasına ihtimal var mı idi?
Receb Peker gibi topdancı re jimin en parlak günlerinde yıllarca Halk Partisi Umumî Kâ-tibliğini yapmış bir zatın, sa -halıdan akşama, Amerikan veya tngilizvarî bîr demokrat olmasına imkân tasavvur olunabilir mi
Bu örnekler ve misaller liste si hayliden hayliye uzadılabi -Ur.
Onun için demokrasi geiişi-mesinl şahısların himmetinden ve vaidlerinden beklemek, hattâ o kimseler Cumhurbaşkanı1 bile olsa o kadar cazib bir intizar değildir. Demokrat Parti -nin son buhranı hep bu esaslı noktanın iyice kavranmak isten memesinden doğmuştur.
Muhalefetin daha dinamik, daha canlı ve daha azimli olması lâzımdır. Millet, felâketlerin mesullerini aramakta ve anti -

Yeni cezaevleri İnşasına bu yıl başlanacak
Nazarî ve tatbikî stajlarını tamamlamış olan genç hapishaneciler yeni teşkilâtda vazifelendirilecekler
Ankara 28, (hususî) let Bakanlığı 948 yılı büdcesine konulan ödenekle ceza ve tev -kif evleri inşaatı programının tatbikine bu yıl başlanacaktır. Üç yüzü aşan infaz müessese -lerinin yeniden yapılması için hazırlanmış olan bu progra -mın senelere taksim edilerek {yürütülmesine karar verilmiş' ve her yıl muhtelif il ve ilçe merkezlerinde ceza evleri yap -tırmak üzere inşaat işi topye -kûn ele alınmıştır. Bu inşaat î-çin infaz müesseseleri guruplan dırılarak tip projeler vücude ge tirilmiştir. Yeni binalarda ba -sitlik sadelik ve tasarruf esasla rı kabul olunduğu gibi mah -kûmların mevkufların cins ve yaşlarına göre ayrılmaları ka -bil olduğu gibi bunların gece
ve gündüz kontrolları da sağlan mış olacaktır.
İnşası 948 yılı içersine alınan ceza evleri binaları için gereken hazırlıklar ikmal edilmiş gibidir. Binalar arasında Erzu-zurum, Ordu, Bitlis, Hakkâri Osmancık, Cihanbeyli, Bozdo -gan, Karadeniz Ereğlisi ceza -evleri de vardır. Diğer taraf -dan geçen yıl sonlarında ceza evi müdür ve memuru yetiştirmek üzere açılmış olan meslek kurslarının birinci devresi de i-ki aya kadar bitmektedir. Eski ve yeni ceza evlerinden nazarî ve tatbikî olarak staj görmüş genç hapishaneciler bu yıl teşkilâtta vazifelendirilecekler -1 dir. Bu yıl da bir gardiyan mes lek kursunun açılacağı haber verilmektedir.
Yeni Teşviki Sanayi kanunu ça'ışmaları
Ankara 28, (lıusuaî) — Teşviki sanayi kanunu üzerindeki çalışmalar bitmek üzeredir. Bu kanun tasarısının Meclisin ö -nümüzdeki çalışma devresine yetişeceği kuvvetle ümid edil -mektedir. Bundan sonra küçük sanatlar ve maden kanunları hakkında hazırlanan tasarı da mümkün olan çabuklukla son şeklini alarak Başbakanlığa nulacaktır.
Tör ( vatandaşhğ na kabul edi'diler
Ankara 28, (hususî) — Profesör Doktor Filib Schvartz ile karsının Türk vatandaşlıkları -na alınmasına Bakanlar Kuru -lunca karar verilmiştir.
Hindistandaki son İngiliz taburu da ayrıldı
Bombay: — 28 (A A.) — Son İn glllz kıtaları, hafif semerset piya de alayının birinci tabur subay ve erlerinin Bombaydan 20 000 tonluk Empress Of Aus|ralia büyük nakli ye gemisine blnmclori clxxx.U1o (2im sabah Hlndlstanı terk etmişlerdir.
Fransadaki Amerikan ordusunun masrafı 38 miiyon dolar
Vaşir.gton: — Birleşik Amerika hükümeti. Fransada bulunan Amerikan kıtalarının masrafı karşılığı olaı-ak dün Fransız hükümeti emri ne 38 milyon 931 bin 255 dolar öde mlştir.
su
■!
demokratik kanunların hızla kaldınlınasını beklemektedir. Matbuat kanunumuzun hali A -merikada ne tesirler yapıyor.; AnkaralI Amerika mahfilleri A merikah muhabirlerin haber a-hp vermekte serbest oldukları nı yayınladılar. Ayni serbesti niçin Tiirkler için mevcud olma sın! A. Ceınaleddin Saraçoğlu
rette halletmektedir.
Komisyon, ihzari çalışmaları de vazifelerine devam etmek ü-na devam ederek dört manda - zere memurlara tebligatta bu-ter devlet vasıtasile, mandanın lunmuştur.
yerine gelecek Filistin idaresin
zere memurlara tebligatta bu-
||G ün ün enteresan haberleri]
i (------------------------------------------------------------—)
don hava meydanı civarında bir yolcu tayyaresi, düşmüş, tayyare nın kadın pilotu Mise Patrivia Be verly ölmüş, üç İrişi yaralanmıştır.
Tayyare, makinesi, de hasıl olan bir sakatlık üzerine, bir bostana düşmüş, biraz sürüklenerek ileride kİ bir evin duvarına çarpmıştır. Ev hasara uğramışsa da içindekilere birşey olmamıştır ıAP)
İngiltere Dışişleri Bakanhğmnı bir kasasını soymağa teşebbüs sağlanmış ilk limanın açılış töreni yapılmıştır.
Bu törende İsveç, Danimarka. Hollanda ve PolonyalI müşahitler hazır bulunmuşlardır, (A,A.' Eski İrlanda Başbakanı .Ameri kaya gidiyor Dublin: — M, De Valera, San—Franclscodaki İrlanda cemi yetlerl birliğinin st. Patrlch yortu su miinâsebetlle şehri ziyaret etmesi yolundaki tekliflerini kabul etmiştir. 13 senedenberi ilk defa olarak M De Valera Amerika; a gi cîecektir. (AA.ı
1 ruj il iz lıarb mekteb gemisi Klnston: — (Janıiaque) — 9870 tonluk Devonshlre İsminde ki Ingiliz harb mekteb gemisi, meç hul bir istikâmete müteveccihen dün gece geç vakit Montego lima mndan hareket etmiştir. (AA.) Mayna çarparak batan İtalyan vapuru
Londra: — Cenovadaki Lloyd Acentası, Portekiz sahillerinden 400 kilometre mesafede bir mayna çarparak battığı evvelce haber ve rllmlş olan 7 100 tonluk «Nerelde» ismindeki İtalyan vapuru kapta nından haber almıştır.
Lloyd, bu habere göre vapurun şimdi Bari limanına gelmeğe gay ret ettiğini bildirmektedir. ( Nerel-de» vapuru Florldada Pensacola-dan Venedlğe gelmekte idi. (AA.) İsveç Mekteb gemisi Kasablankada
* Casblanca: — Fylgla İsveç mekteb kruvazörü dün buraya gel mlştir- Gemi demirledikten sonra komutan karaya çıkmış ve Fransa nın Fas deniz üs komutanı Amiral Barpot’ı ziyaret etmiştir. Fransız
Amirali daha sonra İsveç gemisine giderek ziyareti resmen İade eyle mlştir. İsveç gemisi ougün denize açılacak de doğru İsveçe ginecek -tir. (AA.)
Macar Patriği öldü
Budapeşte: — Uzun müddet tenberl hasta olan patrik Nicode-me dün öğleden sonra ölmüştür.
(A.A.)
Belçika Kralı Don Juan golf şampiyonasına giriyorlar
Havana: — İspanya tahtına verasat iddia eden Don Juan tle Belçika kralı Leopold buğun haşla yacak olan küba amatör golf şam plyonalarına lştlrâk etmek üzere isimlerini yazdırmışlardır.
Şampiyona müsabakaları, Hara na Country klübü tarafından ter tiblenml.ş bulunmaktadır. (AA.) Nevyork bor sası durgun İT Nevyork: — Dün borsada u-mumlyetle az muamele olmuş, his se senedlerl pek cüzi bir doğişlk Uk kaydetmiştir. (AP?
Bir yolcu tayyaresi düştü, kadın pilotu öldü
•ğr Londra: — Dün yabalı Jroy-
etmişler
-fc Londra; — Hırsızlar dıin, İn giltere Dışişleri Bakanlığının bir kasasım soymağa teşebbüs etmişlerdir. Kasada, mühim miktarda para bulunmakta idi. Bu teşebbüs lerinde muvaffak olamayan hırsız lar. Geldikleri gibi çekilip gitmek zorunda kalmışlardır (A A,)
Joe Louis'le imzalanan mukavele
•fa Nevyork: — Boksör Joe Wal cott. ağır slklet dünya boks şam plyonluğu ünvan? için 23 Haziran da Yankee stadında Joe Loulsle


idareci -= i gözi’s

maç yapmak üzere dün bir nıuka r vele imzalamıştır. (A A.» /
Ruzveltiıı İngilteredeki lıeykelil iane ile yapılmış 1
* Londra: — Halktan toplanan ( iane İle meydana getirilmiş olan ( Başkan Rooseveltin heykelinin a- \ Çilış töreni münâsebetile Pllgrim ( Societynln 12 Nisanda Londrada 1 vereceği ziyafette Prenses Eliza- y beth’ le Edinburg dükü de hazır bu 1 luna^aklardır, (Aj\,ı (
Radarla kontrol edilen liman) -fr Londra: — Dün. Douglasda / Man adasında radar ile kontr üti Z
I
J

I


Nüfus başına altışar metre pamuklu verilecek — ------------------
Ankara 26, (hususî) — Sü-meıbank pamuklu dağıtım şekilleri üzerinde yeniden bazı de ğişiklikler yapmıştır. Bu şekle göre evvelce nüfus başına dört metre verilirken bu defa ou mikdar altı metreye çıkarılmış tır. Ancak yeni şekil 948 yılı i-çersinde üç defada uygulana -cak ve birinci ve ikinci dağıtı -mında birer buçuk metre üçün cü dağıtımda üç metre «jlarak verilecektir. Gene bu defa ka -bul edilen şekilde bu kontenjan dan ayrı olarak doğum ve ev -lenme ve ölüm hallerinde veril -| mek üzere valilikler eftıriııe ve ni tahsisler yapılacaktır. Bütün illerde yapılacak dağıtımda ge ne eskisinden farklı olarak bütün sabit manifatura mağazala rıııın da dağıtıma iştiraki karar laştırılmıştır.
Genel E^or'O’H Moc’
Ankara 28. (hususî) — Genel Ekonomi Meclisi Kurulması yolundaki Ekonomi Bakanlığın daki çalışmaların ilk neticeleri bugünlerde alınabilecektir. Öğrendiğimize göre Bakanlık alâ Irn lı. ffcuzol_• •-»____, 1 iğfi}■.
ilgili Bakaıılıklarh^seroest ■meslek erbabı kimselerin işti-: râkile muhtemel olarak önü -müzdeki hafta Ankarada umumî bir toplantı yanacaktır.
Süın«*rb n ta b(r yo suzluk Sii. merbank genel müdürlüğü 946 yılı hesab ve işlemlerinin teftişi sırasında yeni bir suüstimal meydana çıkarılmıştır. Banka, nın enerji kısmında çalışa.n fa-, kat şimdi vazifesine son veril -miş olan bir elektrik mühendisi tarafından muhtelif yollar -la bir yakınının firmasına men faat sağlanarak ihtiyacdan faz la cıvata alındığı iddia edilmek tedir. Bu hususta hem banka hem de Ekonomi Bakanlığı mü fettişleri tarafından teftişlere başlanmıştır.
Amerikan yol mütehas-sıs’nın konferansı
Ankara 28, (hususî) — Dün Bayındırlık Bakanlığında Mü -hendisler birliğinin tertib ettiği bir toplantıda Amerikan yol he yeti başkanı Mr. Hilts bir konferans vermiştir. Konferanstan evvel Bayındırlık Bakanı da bir konuşma yapmıştır. Mr. Hilts konfeıansdan sonra sorulan su allere cevab vererek 35 - 40 bin kilometre yola ihtiyacınız vardır. Bu yolları elli yıl içinde yapmak mümkündür. Ne İcada ra mal olacağı hakkında da bir tahmin yürütemem demiştir.»
Z raat Lan insinin yeni şubel-r*
Ankara 28, (hususî) — Tür' kiye Cumhuriyeti Ziraat Ban kası önümüzdeki mart içinde Samsunun Lâdik. Malatyanın Beşini, Erzincanın Refahiye, Kırşehirin Kaman ilçelerinde bi rer ajans açmaya karar vermiş tir. Diğer tarafdan Banka kre -tli mekanizmasından mahrum bir çok ilçelerde de 948 yılı için de ajanslar açmaya karar vermiştir. Bu yıl açılması düşünü len ajansların nıikdarı 10 dur. ^ası r h • l( k nda 1 i - a ar
Ankara 28, (hususî) —- Güm rük genel tarifesinin 667-B pozisyonunun 1, 2, 3, 4, ve 5 inci numaralarında yer alan şasilerin Gümrük tarifesi kanununun değişik 28 inci maddesi hükmü ne göre yapılan yüzde 156, i 6539 nisbetindeki zamdan istis na edilmesine Bakanlar Kuru -lunea karşı- verilmiştir. İstisna edilen bu şasiler motorlu vasıtalara aid şasilerdir.

Ankara 28, (hususî)




Amerikadaki Türk milyonları
AMERİKA Milli İstişare meelk sinin verdiği karar üzerine, bütün ecnebi memleketlerin tebaalarının Amerika bankalarındaki pa) raları hükümetleri tarafından kontrol edilebilecektir.
Bu meyanda hükümetimiz de, Amerika bankalarında mevduatı bulunan Türklerin isimlerini ve yatırdıkları paraların mikdarını öğrenebilecektir.
Binaenaleyh vakit kaybetmeden evvel, Fransada olduğu gibi, üç ay mühletle, Amerikada parası olan vatandaşları beyana dâvet etmeli, ve bundan kaçınanların paralarının herhart-gi şekilde bir muameleye tâbi olaoa-ğını ilân etmelidir.
Para sahibi olan vatandaşlar, bu beyandan herhangi bir surette müte-zarrır olınıyacaklardır. Zira dolarlarının mukabillerini Türk parası olarak alacaklardır. Ve herhangi bir vergiye matrah olınıyacağı da salahiyetli ağız (ardan duyulmaktadır.
Devletin döviz bulmakta güçlük çek tiği bu devirde, oldukça mühim bir yekûna baliğ olacağı tahmin edilen dövizlerin hükümete intikalinden dolayı malî ınahafilimlz şimdiden tertibat almağa başlamıştır.

GAZETELER DÖRT SAYFAYA İNDİRİLECEKMİŞ..
• •
ELLULOZ sanayii müessesesin-ce imâl edilen gazete ve kitab kâğıdlarının satış fiyatından,
müessese zarar görüyormuş. Kâgıd fiyatlarına zam yapılmasını istemiş. Yaptığı tedkikat neticesinde hükümet, bu zammı muvafık bulmamış ve her hangi bir kombinezonla işin telifini emretmiş. Basın Yayın Genel Müdürlüğü, gazetelerin gecen yıllarda aldıkları mikdarlar üzerinden işi bir tertibe bağlamak vc gazetelerin dört gün dört sayfadan fazla ğıdlarm başka sı için lüzumlu
yapmak ıztırarında mektedir.
Gazete kâğıdlarının başka yorlerdo kullanılmasını meneuı.ek kadar zarurî ve makul bir karar yoktur. Hiç şüphesiz ki, her ne seoobdeıı çiursa olsun, bahalıya mal edilen, ve memleketin basın ve yayınma hizmet inak-sadRe ~ucuiâ ’’sâlîîaîT bîr mauuenvn spekülatif şekilde karaborsaya intikaline hiçbir vatandaş razı olmaz.
Fakat bu kâğıdların memleket umumî efkârını in ikas ettiren gazete ve dersi gibi yayın vasıtalarında tahdidi, yanlış dememek için, fazla atılmak istenilen bir adımdır. Maddi cihetdcn tedkik edilince bir milyar hiidce arasında gazete kâğıdı zararı, ne gibi bir rol oynıyabilir.
Halbuki, fikri sahada, bu tahdidin pek büyük bir ehemmiyeti vardır. Prensiplerini, akidelerini, hareketlerini, hattâ bazan müdafaalarını vatandaşın bilgisine ısale
matbuatı, hiçbir hükümet, ğıdile tahdid etmez. Zira müdafaasına taallûk eden dur.
Bu takyid, harb gibi bir likton ilen gelmiş cevaz verilebilirdi, kalâde bir vazıyet
yet fiyatının fazlalığından dolayı ara* daki küçük bir açığı azaltmak gaye* sile yapılmak istenilen bu şokil doğ* ru değildir. Ve biraz da tuhaflık ar-zetmektedir.
Esasen, hükümet yaptığı incelemelerden dolayı, lüzum görmüş ve kâgıd fiyatlarına zam yapmamıştır. Şu halde, matbuatın ehemmiyeti şu kararla tebarüz ettirildikten sonra, ikinci veya üçüncü bir makamın, gazete ğıdlarının tahdidim düşünmesi, hükümetin bu hususda ittihaz ettiği esas prensibe uygun değildir.
Memleket basın ve yayın işinin e-hemmiyet ve kııdsıyetlni bihakkın bilen ve takdir eden hükümetin, bu şekildeki tahdid ve takyidi kabul etmi-yccegine eminiz. Basın ve yayını hür olan memlekette bunun kâğıdı da serbesttir.
§
haftada sayfa ve üç gün altı çıkmamaları vc bu kâ-yorierde kullanılmama-takyid ve tahdıdler kaldığını söyle-
• •
tavassut eden gazete ka-ıneınleket bir unsur-
fevkalâdo-olsaydı, buna belki Fakat, ortada fev-yokken, sırf mali-
kâ-
• • -
İDARECİ
Solcu Profesörler meselesi Danıştay umumî heyetinde de görüşülecek
Ankara: 28 (Hususi) — Sol tema yiilü Profesörler hakkjnda Danış taym 2 inci dairesinin çoğunlukla verdiği takibata mahal olmadığı kararı bu kere memurin kanunu gereğince bir defa da Danıştay heye ti uınumiyesince incelenecektir. Ni hayet asıl karar heyeti umumiye kararı olacaktır Diğer taraftan ha ber aldığ'mıza göre Üniversite yö netim kurulunca tatil edilen ilç kürsünün imtihanları Felsefe Ens tltüsü müdürlüğü idaresinde Felsefe koluna bağlı öğretim üyeleri tarafın dan yapılacaktır.







I
A




2 ~
i
o
Ceyhanfilara teberruu
{ ithal mah kaput bez- (
) ler inden 40 bin metre S | teberrö edildi |
Ankara: (AA.) — Öğrendiği-
mize göıe Sümerbank, Adana ve Tarzusta sel felâketinden zarar gö ren halkamıza dağıtılmak üzere it hal malı kaput bezlerinden 40.000 metrelik bir teberruda bulıuımıış tur.
Bankanın Adanadakl toptan deposunda mevcut olan bu bezlerin dernal dağıtılmak üzere valilik em rlııe verilmesi depo müdürlüğüne «bildirilmiştir, ve keyfiyetten Adana ve Mersin valiliklerine de bilgi ve tlfnıiştü*.
Lület urgazda halk evleri yıldönümü töreni
Lüleburgaz: (Hususi) — Halkevi mlzln 16 mcı yıldönümü 22/2/948 tarihinde bütün memlekette oldu ğu gLbi kasabamızda da başta kay makam Sabri Barkan olmak Ü2ere tanırım:? zevat huzurunda hararet ve coşkunlukla kutlanmıştır.
Bu münâsebetle Halkevi Güzel Sanatlar vc Temsil kollarının lştirâ kile hazırlanan konser, halk türkü lerl, oyun havalan ve temsil çok rağbet görmüş ve başarılı olmuştur.
4
Mehmed Tezcan
Genelkurmay Başkanı Balıkesire gitti
Balıkesir (Hususî) — Genclkur may başkanı Orgeneral Salih O-murtak, otomobille Edremitten bu raya gelmiştir. Orgeneral şerefine belediye tarafından bir ziyafet verilecektir.
_ Bir Bayan üçüz doğurdu
, Altınözü (AA) — Belediye Sayman! Mehmed Geııçin eşi Ha ti ce Genç, bir batında ikisi erkek, biri kız olmak üzere üç çocuk dün yaya getirmiştir. Anne ve çocukla nn sıhhatleri iyidir.
20 yıldır gid p gelinen bö-ge! Cyhan: (A A ) — Dün
yirmide buraya gelen Tarım Baka »i Tahsin Coşkan, Ceyhan bölgesi hakkında şunlan söylemiştir:
Bütün İmkânları sinesirtde ce-metmlş olan bu bölgede İstihsal, bil gi, gayret ve himmet sayesinde bu günküne nlsbeten bir kaç misi! art tırılabilir. Yirmi yıldır gidip geldiğim bu bölgede her yıl yeni terak kiler kaydedildiğini görüyor ve se ▼iniyorum.
Bakan, bugün, çiftçilerle konuşmalar yaptıktan sonra Urfaya gidecektir.
saat

. Bu işte mesuliyetin mürçte-olduğtmu kabul etsek dahi bi-teşkil ettiğimiz heyet daha denecek kadar yakın bir mazi
lfir mesul aranıyor: akat piyeste olduğu gibi cmüha.sib*!- mes’ul» değil, sadece bu seylâb felâketinin mes’ulü aranıyor. Bazı gazeteler bu felâkete Bayındırlık Bakanının ihmalinin aebeb olduğuna ileri sürüyorlar. Bir kısım gazeteler de: « Bu mes’ele yalnız bir Bakanın meşgul olacağı mahdud bir iş değildir. Seylâb bütün kabineyi alâkadar eder, mes’illiyet müşterektir! diyorlar. Kabine başka-in şöyle bir e»-vab verebilir: «E-Mm. • _—
Vi 4 reli ZİK dün de başladı. Asıl bizden evvelki P- kcr kabinesi m s’uldür.» Poker kabinesi de: Biz İktidara geldiğimiz zaman başımızı 7 Eylül kararı diye bir belâya soktuk; bir sene mevkiöic kaldık... Başka îşle uöraşacak halimiz yoktu ki... Bunun hesabını selefimiz olan Saraçoğlu hükümetinden sormalı. , Saraçoğlu kabinesi: «Biz hükümet mevkiinde iken harbin, civcivli zamanı idi. Scdle, barajla uğraşmağa vakit yoktu. Bundan sulh ve sükûn zamanındaki hükümetler mes’uldür. Onlara sorun!» diyecek ve bu suretle mes’uliyet, demirlerinin uzun senelerini atlıya atlıya İkinci Abdülhamidin Nafıa Nazın merhum Zihni paşa hazretlerine kadar dayanacak! Fakat bu değerli vezir de çoktan (Rah-jnet-i- Rahmân) a kavuştuğu için İhmalin hesabını verecek mes’ul



aramûrsel^e^tuâu
Cesaretli koca!

Karısı ile kendisinin arasına giren hırsızı görünce yorgana sarılıp uyku taklidi yapmış Kadın kocasından yardım gelmedi ğlni görünce uzgm sabıkalı İle kuv velinin yıütlgi kadar mücadele et meye ve lırsat bulduğu zamanda dj şandan inıdal gelmesi için bağırma ğa başlamıştır. Alt alta birbirleıile boğuşan kadın ile Zehir Mehıned kötü emellerine muvaffak olamaya cağını anladığından evde daha faz la kalmamış ve kadını bırakarak s) vışınıştır-
bai-alneyin polise giderek vaziyeti anlatan kadın Zehir Mehmcttcn şikâyetçi olduğunu bildirerek ayrıca mahkemeye müracaat etmiştir. Polis tarafından ayni gün yakala-na Zehir. Memlıed. Emniyet komiserliğinde de rahat durmayarak kendisini yakalayan polis memuru Enver Oııene (Sen beril yakaladın amma 15 sene mahkûmiyeti göze a larak seni öldüreceğim) diyerek da ha bir çok hakaretlerde bulunmuş tur Bunun üzerine karakolda tutu lan bir zabıt varakası İle mnhke meye müracaat eden polis Enver ayni gün yapılan cürnıü meşhut sonunda Zehir Melnnedden şikâyet çl olduğunu söylemiş ve mahkeme ce suç sabit görüldüğünden Zehir Mehnıed 35 gün hapse 30 lira pa ra cezasına çarptırılmıştır. İkinci mahkemede de Karamürsel mahke mesl bu ağır suç İçin ceza vermeye yetkili olmadığından İzmit Ağır Ce za mahkemesine scvketmlştir.
Ruhi Yalçın
Karamürsel (Hususi) — İlçemiz de Zehir Mehnıed lâkabile anılan bir sabıkalı, Tabakhane mahallesin de ikâmet etmekle olan Tepe köyünden Basan isminde hastalıklı bir adamın gooe evine girmiş ve yattıkları odada karısına tecavüz et mek istemiştir. Kadının bağırma-sile evden kaçan Mehraed sabahleyin polis taretindim yakalanarak mahkemeye sevkedllnılştlr.
Öğrendiğime göre hâdise şöyle ce reyon etmiştir.
Hastın İle karısı gece evlerinde u yurlarlrcn Zehir Mehıned İsminde kİ sabıknh sokak kapısını açarak I çeri girmiş ve yattıkları odanın İçe risine dalmıştır Dalgın bir vaziyet te kan kocanm uyumalarından isti iade eden bu cüretkar sabıkalı. Al leniıı yattığı yatağın yanına yakla şarak yorganı kaldırmış ve İkisinin ortasuıa girmiştir. Gece kadın göğ fitinde bir ağırlık hissederek uyan mış ve kocasından başka üçüncü bir şahsın daha yatakta yattığını dehşetle görmüştür. Birdenbire çığ hk ataraK Kocasına bağıran kadını Zehir Mehmed ehle ağzını kapatmış ve kendisinin Zehir Meh-med olduğunu, bağırdığı takdirde öldüreceğini söylemiştir. Bu arada karısının bağırmaslle uyanan Haşan evde Zehiı Mt hmedin olduğunu görünce hemen yorganı başına çek miş ve korkusundan uyku taklidi yapmağa başlamıştır.
Karamürsellilerin isteği süratle halledilmeli
İlk Türk Amiralinin Karam ürselde yatması dolayısiyle Türk denizciliğinin buradan başladığına delil değil mi ?
iskelesinden hay-
Karamürsel (Hususi) — Karamürsellilerin iki isteği vardır ki bunların yerine getirilmesi arzu (?-JlItu-. KlciUi.-7ZTR», 1330 m uCBtnlu 23 NîBRn-.nda millî hükümete bağlanıp düşman denirz döküJünceve kadar hiç hır şeyden yıinnyarak dövüşen Marmarada tek ilçe Ka-ramürseldtr. Bu yüzden Karamürsel 4 gün Kuvayı İnzihatiye denilen pado-ah ordusu. 1 gün İngiliz ve 16 gün de Yunan işgali altında kalmıştır.
lstanbuiaan gelen cebhanele-ri Karamürsel
vanlanmiza yükiiyerek millî hükû metin kuvvette bulunduğu İznik kazasına nakleden Karamürsellilerdi. Bunlar» bize yaptırtan millî hükümetin zoru değildi, içimizdeki vatan v( millet aşkı idi. Yoksa biz ler de, doğumuzdaki ve batımızda ki insanim gibi işimizin başında rahat oturmasını bilirdik. Niye o-turmadıır.;: diyenlere cevabımız şu dur: Mezarlığımızda yatan ilk a-miralimizin hâtırası, Karamürsellileri denizci ve mücadeleci yapmış tır. Zaten biz Türklerin denizcilik tarihi de buradan yayılmıştır.
bir şahsı.: «*.t bulıınamıyacaktır.
Bu hâdise, bize ittihad ve Terakki devrinin faili meçhul kalmış siyasi cinayet terinden Ahmed Sa-mim vakası lıakkmda, büyük kari katürist Gem in bir eserini hatrı lattı. Bir gazete nmhbiril Emniyet-i-Umumiye) müdürü miralay Galib beyle müldkat ediyor. Gazeteci soruyor: Ya Sandın.?-’ Galib boy: • Onun katilini bulduk; diyor, Ça-kırcalı...
Seylâb lelâketinin de mes’ulü uzun araştırmalardan sonra bulunacak: Tabiat âfetteri.
Yakasıım yapışıp mes’ul sandal yesine oturtanabilene aşkolsun!

(’enırcitr:
Birinci Cemre havaya, ikin cisı «uya, iiçünciisü toprağa düşer. Cemreler, tabiatın kış uyuşukluğundan silkinıneBİ demek miş. Cemreler düşünce sermânın soğuk nefesleri ılıklıışırmış. En soğuk ay olması lâzımgelen Ocak-da bahar havaBi yaşadık. Derken havaya Cemre düşer düşmez... Bir yağmur, bir fırtına, dondurucu rüzgûriar aldı yürüdü... Hava ılıklaşacak derken hepimiz bu hal karşısında alıklaştık. Havadan anlıya n lar: Aldırmayın! dediler,
hava soğusa da şiddetini kaybetmiştir. Hele ikinci Cemre düşsün!» İkinci Cemre düştü; kar yağdı her taraf buz tuttu. Şimdi çenelerimizi takırdatarak birbirimize soruyo
ruz:
— Acaba üçüncü Cemre düştüğü zamaiı dc clacah?

*
r ■

Milli hükümetin yalnız Marmara sahilinde Karamürsel limanı 20 gün kapalı kalıpıgtı. Halbuki bölge tauıaıuon HUçtrrem—»«ygcdine İJOyıın eğmişti. O halde niçin Karamürsel liierin hakkı teslim edilmiyor? Yakılan fabrikaâile neden alâkadar olunmayıp şimdiye kadar bu kahra man ilçe İktisadî sıkıntı içinde bırakılıyor? 42 senedenberi yapılmayan Karamürsel - İznik şosesi bu iki ilçeye o kadar lüzumlu oldu ğu halde neden yaptırılmıyor? Ka ramürselde bir fabrika yeri mov-cuddur. Buraya yapılacak fabrika yerinden 100 bin lira istifade eder. Yaptıracak müessese, halka da mü racant etse, halkın alacağı hisse senedlerile bile bu 100 bin lira temin edilebilir. Yukarıda da belirtildiği veçhile Karamürsellilerin ikinci isteği şosedir. İznik - Karamürsel şosesinin uzunluğu 55 kilometredir. Bunun 20 kilometrelik yerinde taşlar döşenmiş ve 15 kilometrelik yerinde de taşlar bozul | muş haldedir. Geriye kalan 20 ki-1 lometrelik yol da İznik ovasından! geçer. Ova düz olduğundan toprak tesviyesile yolun bu kısmı da
Bir mes’ul aranıyor - Cemreler yârenliği - Kar ve Cenab Bir söz münasebetiyle
lyâldıtu veli Şimdi nakd alton sayar durmuş nihâl-i- erguvan.

Kar ve Cenab: Tanzimat, tabiat tasvirlerinde realistten ziyade romantiktir. Fakat Edebiyat-ı- Ce-
(---- YAZAN
\UL UNA rj
hey’eti -
Mevsim yârenliği*'
Vakitsiz de olsa karın hali başkadır. Eski şairler, hemen hemen sadece baharı vakfederler. Sonbahardan, kıştan balı seden Divan gairleri çok değildir, bunların içinde Bâkînin pek gügel tasvirleri vardır. Hele Şeyhislâm Ebus Suud Efendi için yazdığı çok san’atli bir kasidede qu «Balıar» dan istianeye bakın:
Meğer
ki ûJcııı-i- ulvîde ııevba-har oldu sukûfe-i- bûdânıı sııhn-i-bâğu şimâl sonra (remi) den istiane
Döker
dedikten
ederek kasidesini takdim eylediği zatın yaşını başını hatırlatan bir (tenasüb) le:
Beyaz ıli’ışılü Iıele şelıl-1- tâli-1-
- ey;âm Misâl-i- çehre-i- balıt-ı- e(lib-i-ferruh fal, beyti ite medhe girişir.
Yine böyle bir sonbahar tasvirinde Erguvana aid şu rengin beyte bakınız:
BAyegân aldım sanırdı lû’fü
► -
^Çanakkale valisinden bir suai

J ------------o ---
? Biga’nın Gerlengeç ? köyü muhtarına vazi-? feden e çe^tıri Imeme-c nin hvkıııeti nedir?
Ylııc bu gazetenin, 15/1 0-18 tarih li nüshasında, BJganın Gerlengeç köyünde vtıkubulan hâdiseyi uzun uzun okuduk- Bir vatuııdaş İmeceye gitmedi diye Halkodasına kapatılıyor, dövülüyor. Bunu lıabcr alan kardeşinin, lıalkodası önünde «can kurtaran yok mu?» diye feryat et nıesl üzerine kalabalık bir halk küt lesl buraya koşuyor, Mesul olacağı nı anlayan muhtar hâdisenin çeşni sini değiştirmek yolunu tutuyor. Te lefona sarılıyor. «Baskın var» diye rek Sinekçl J. karakolundan yar dım (I) İsliyor- Biraz sonra köye ge len Jandarmalar yakaladıkları biı iki vatandaşı halkodasına tıkıyor ve dövüyorlar. Öyle kİ dövülenler den Ömer Dursunun vücüdündekl
W odun darbelerinden mütevellit bere ler hâlâ kapanmamıştır.
Hâdiseyi müteayib Dİ met ok a J. karakolundan birisi Gerlengeçe gcll yo« ve köylüden Jandarmalardan şi kâyetçl olmadıklarına dair imza Is tlyor. Muhtar ve yakınları hemen imzalan sunuyorlar. D. P. mensup ları ise bundan tetinkâr ediyor ve «biz İmzamıza veremeyiz, zira; Jan darma muhtara uymasa İdi bu gl bl hâdiseler meydana gelmezdi■) dİ yorlar.
Şu noktayı da açık olarak İtiraz edelim kİ bundan evvel vuku bulan hâdiselerde mefavk makamlara va kİ müracatlarda gereği gibi hareket edilse idi (muhtara müsamaha gösterilmesi, ört — bas edilmek siyaseti güdülmeai idi) sonuncu mü es-sif hâdise her haine zuhur etmez di. Binaenaleyh, son hâdisenin mes ullerl arasında buna zemin teşkil eden daha evvelkilerde vaki olan müracaatlara kulak asmayanlar da var. denilebilir. Kanaatımızca bu mesuliyet muhtar ve J. erlerinden tutunda Biga J. komutanlığına, hat tâ kaymakamlığına kadar olan nıer elleri İhtiva etmektedir.
Burada şu sonuncosunüan önce vaki olan İki hâdiseyi anlatacağı un kİ bu iki hâdisede de muhtarın ve diğer İdari. İnzibati makamların mesuliyetleri açıkça görülecektir.
Malûm muhtara) bu makamı ly-gal etmesi)e, oerlengeç köyünde nahoş hâdiseler birbirini kovala-nnştır:
Bizzat şahid olduğum iki hâdlso den birinde, köylünün yağmur ve kar altında durmadan çalışarak vü cude getirdiği hafkodası diyebilirim kİ bir meyhane halini almışlt Halk odasının caddeye açık koridorunda Gerlengeç köyü muhtarı ve o zamanki Slnekçl muhtan ve salreden mürekkep heyetin efradı rakı ka dehlerlnl kaldırırken D. P. şahsiye tl maneviyeslne, rey verenlere küfür savurmak süretlle hakaret ika etmişlerdi.
Bunu gece yansı D. P. mensupla rlle birlikte zapta geçirdik. Bu zabıt ertesi günü Biga J- komutanlığı na (öyle zannediyorum kİ bir nüs (Devamı 6 ncıda)
kolayca düzeltilebilir. Hülâsa, küçük bir alâka ve himmetle Karamürsel bugün çektiği İktisadî sıkıntıdan kurtanlahilir.
didc bilhassa Cenab Şebâbeddin manzumelerinde realist tasvirleri o’/** gibi işlemek dehâsını göstermiştir.
Bir tara* *),r (hımanlı u-
çus
Eşini gtûb ejleyen bir kuş
Gibi kar
eyyam-ı- nevbahân «ırar diye başlıyan «Elhan-ı- Şitâ sın-da:
Ey uçarken düşük ölen kelebek!
Bîr beyaa rişe-i- eenâlı-ı- melek
Gibi Imr

Yalnız başına bir donanma ile harbeden ve iki düşman amirali ile dört geminin ve üç bin düşmanın başını yiyen gemi.. Bugün Akdcnizin doğuşuma çekilmiş, küçük bir deniz kuv -veti sahibi olan Türk devletinh, bir zaman malûm cihan denizin de kanlı şanlı bayrağını kılıç pa rıltıları, top tüfek dumanlan a rasında galib vo hâkim ulaştır - f mid olduğunu I biliyoımz. O ka I dar ki: Bazı Avrupa Devletleri arasında ■« Denizler üzerinde Türk Donanmasını mağlûb etmek mümkün değildir!» sözii de ğişmez ve gün gibi ayan bir hakikat olarak kabul edilmişti. Kanunî Süleyman devrinin şan h günleri geçip de saray entri -kaları yüzünden Akdenizi, ok -yanoslan evi barkı bilmiş korsan kaptanlarına ve fırtına kaplanlarına yüz verilmemeğe başlandığı devrin başında do -nanmamız -sırf denizcilere e -hemmiyet verilmemesi yüzün • den- Lipanto körfezi ağzında Avrupanın çıkardığı «Haçlılar» müttefik donanmasına mağlûb olduğu zaman bütün Avnınah -lar Türk donanmasına verdik • teri maddî zarardan fazla, baç-ka bir şeye sevinmişlerdi ki o da şu idi: «Demek Türklerin de niz yüzünde mağlûb edilebilmeleri imkânı varmış! Demek yıllardan beri Avrupada, Türkter deniz yüzünde rr^ğlub edileme» diye yerleşmiş itikadın aslı yok muş!»
îngilizlerin^ gerçekten m! şairi, daha doğrusu «Büyük Brî tanva İmparatorluğu şairi" deri meğe lâik Rudvard KeDİingln bir şiiri gençliğimde beni ı zamanlar heyecanlar içinde tut muştu. O parçayı hâlâ hatırla -dıkça o heyecanım tazelenir. Tamamile bugün hatırımda ^3 mamıSRR da Ingiliz milletinin denizciliğine aid olan o şiirde şu mealde bir parça vardı:
"İngiltere adasının valılarm-dan uzaklaşan her «cezir» dal -gası geniş dünva denizlerinin mechııl köselerine yüzlerce îngl liz bandıralı gemi aötiirür, tn-giltere adası yalılarına gelin çaman her «med» dalgası açık denizlerden oraya binlerce bo -ğulmu? îngili? gemicisinin çene dini getirir. O halde diinvada hansi millet vardır ki: Denizler de biz înEİlizlerden fazla hükmetmek hakkını kazanmış ol -sun!» •
Aziz Türk gençliği, hem böy le bir şiirle gururlanmak, hem de denizlere hükmetmek hakkına biz de lncilizler kadar sahi -biz. Koca Akdenizi, Karadeniz!»
' H I
İh
r).m
Mevsimin Zirıcirkıran
Seni solgun harikalarda arar, der. Ve nihayet:
Diik hâk-i- siyâlı üstüne ey ılest-ı-semâ dök
Ej dest-i- semâ, dest-i- kerem, dest-i- şifâ dök.
Ezhâr-ı- bekârın yerine berf+-sefîdi.
«anıt-e-u m idil
E İham-1- tııyıınııı yerine
gökyft-
■kr
Zincirkıran heyeti:
Şimdi artık kimse zünden dökülen karla gü
müş sikkeler yalıud... Hazan yap-ıaklarile altın varaklar kasdedîb edebî san’atleı* kurmağı düşünmüyor. Herkes Amerikaya sefer edip tatlı tatlı dolar savruntulannı tercih ediyor
(Amerika seyyar eşya sergisi) haline konulan Çoruh vapıu*unun bu haftaki macerası dillere destan oldu. Heyetin reisi Zineirkıranın ifadesine bakılırsa tahkikatın sonunda hakikat anlaşılacakmış.
Şimdilik, bilinen hakikatler şunlardır:
Tarihî ve meşhur gemilerimiz

Hind okyanosunu, Amman do nizini tahlil edecek ohırBajı temiz ve al Türk ftanıT-fftçük bir deniz vücude getirecek kadar bol olarak bulabiliriz.
Biz «Denizde yüzen şey ba •
------YAZAN----------
Ali Rıza Seyfi

bam olsa zabtetnıek hakkım -dır!» diye Umnıanlaıa kanun koymuş, Amerika devletlerin -den haraç alınuş bir milletin o-ğullanyız..
Unuttuğumuz, öğrenmek zev kini de yeni duymağa başladığı mız denizcilik tarihine küçük de olsa faydalı notlar hizmetini görebilir inanile tar ihi ve meş -hur gemilerimiz hakkında eli -mize geçen bilgilori bu sütunlar da okuynculanmızn takdim et -mek, yolunu tutmuştuk. Bu yalımızda da Tiirk deniz tarihinin
iki şanlı gemisinden bahsedeceğiz:
«Velî» diye şöhret alan ikinci Beyazıdın. hele son saltanat yıIlarrıJa. gevşekliği bir çok nahoş hâdiselere meydan ver -miş ise de, ilk senelerde büyü -eek fütuhat faaliyetleri olmuştur. Husus ile Fatih ikinci Meh medin kuvvetli bir Türk donanması edinmek üzere giriştiği i -şin iyi denilebilecek şekilde yü rütüldüğünü gösteren belirtiler ▼e vakalarda eksik değildir. Ce nubi Amavudlıık ve Mora sahil kalelerinin Venediklilerden zabti sıralarında bu sularda300 gemilik donanmalar gezdiriyor duk (1493), Mora yarını adası nın sahil kaleleri metin ve o za manın îngilteresi demek olan Venedik deniz devleti elinde bu bulduğundan bu kalelerin zabtı için elimizde Venedik donan ması kadar kııvetli bir dunan -ma olmak lâzımdı.
900 hicret tarihinde meş -hur Kemal Reis ile onun yanın da Akdenizi yakıp kavurmuş «Kara Haşan gibi tevend kap-danlarnıın ve Kemal Reisin kar deş çocuğu Piri Roism resmi devlet donanmasına alınması i-kinci Bayazıd devrinde deniz kuvvetimizi vükseltmek azmi -•v mizin nişanesidir.
KemaJ Reis. Burak Reis, K-» ra Haşan vc başka yoldaşlar İs taubul tersanesinde nüfuz sahi bi olunca biiviik bir işe girişti -ter. Bu da o devrin en büyiik ve en kuvvetli harb gemisi olan i-ki tekne yanmak ve silâhlandır maktı. Bunlar İspanyol ve ital-yanlarm Göke dedikleri muaz -zam kalyonların en büyüğü ola
1 — Demir vc Denizyolları için malzeme almak iizere on iki kişilik bir heyet Amerikaya gitmiştir, buçuk

yüzer
2 — Bu lîej’et omda iki «ene kalmıştır.
3 — Heyet âzası giinde Hra.harcırah almışlardır.
4 — Heyet rivayete nazaran komisyon da alimsin-.
5 — Heyet beraberinde kuş sütünden maada lıer şey getirmiştir.
6 — Heyet yalnız gümrük muhafızlarının değü maliye müfettişlerinin de tahkikatına lüzum gösterecek bir duı anıda bulunmuştur.
Bundan başka anlaşılacak başka hakikat n«- olabilir?
Heyet âzasından biri Bahsedilen kürk öyle 25 bin linılık değil, ancak iki üç bin liralıkta*. ) diyor.
Bu zamanda 3000 lira da paaa-mıdır ki... Biı sarhoşa meze parası olmaz.
İnsan koskoca Aıneıikaya gider de üç beş piyano, biı* iki düzine buz dolabı, bir kaç yüz dikiş »*»’ kinesi, beş on kürk manto getirmez mi? Bu gazeteler de artık u-zun ediyorlar ha!

Rir söz ntiirıu8cbetile:
Amerikadaıı büyük bir eşya stoklle şehrimize dönen heyetin reisi Zincirkıren, bir gazeteye şu yolda beyanatta bulunmuş:
«Amerikada iki sene kalmış bir ailenin şübhesis ki evinde kullanmak mecburiyetile almış olduğu «şyalan olabilir ve bu tabiîdir.
çalılardı. Üç yiız otuz yıl sonra bir Türk ustası elile dünyanın en büyük ve en güzel kalyonu Mahmudiye• yi İngiliz denizcilerini bile şaşırtacak sanatla yapmış olan Türkler, daha de • nizcilik devre- « terinin başında bite dünyaya bir örnek, ha -yır, bir değil göstereceklerdi
• ■
gemilerine
"iç
s w*
iki örnek
Bu iki korkunç h2rb teknelerin den birine Kemal Reis, birine de Kemal Reis gibi bu* kahraman olan Burak Reis komutan olacağı için bunların adlarının, Kâtib Çelebinin de kitabında yazdığı gibi «Kemal Rgis Kalyo nu vc Burak Reis Kalyonu.» olduğunu kabul etmek lâzımdır İstanbul tersanesinde yapı -lan bu gemilerin yapılmalına yukarıda adlarını savdığımız şanlı amirallerimiz ve kap:».ılı rımız nezaret etmişlerdi. Ydlar ca Fransa ve îspanva valıl mn da gezmiş, İspanyol kıılvor.lan ıu Ameıikadan gelirken zabtflt-miş olan Kemal Reis o asrı . en büyük kalyonlarını yapan *- -panyoilarm deniz inşaatı usulle rine ve kalyon armalarına r \ce vakıf olduğunu söylemeğe hacet yoktur.
Kemal Reis ve Buruk î -*ls Kalyonları üzerine Kâtib Çe’e-bi bize enine bilgi veriyor. Bu dev gemilerin uzunluğu vetmi • şer zira’ yani o zamanın ni-mar arşını idi. Bu zamnnm notlarına, uçak j,---------
göre bu boy az görünebüiı .-o zamana göre başka dev’-de esi vokt.u. Gemilerin e« kate değer cihetleri geu:».’:.' "i idi; çiinkü genişlik iç taraflar”: dan otuz mimar arşınını t* "-yor«*kı ki. en fazla üçle bin sabite yirmi üç mimar arşı - ol mak lâzımken yedi mimar '«rsı nı fazla tutulmuş demektir »ıı kadar bir farkın bir tekneyi derece büviitebitec' 'ini «• pek iyi bilir. Granite) in 2ÖÛP ** nalık olduğr bildirildiğine tonaj bakımından, keudileı i • den iic buçuk asır sonra. ' a lan 120 loDİuk en büvük t kol.yonlai'ile eşit hayret ve takdirte göriili'ı* m ilerin bu vasjfbırm.ı l»u. genişliklerinin sebeb nlduğ şüphe yoktur. Du k ular bî‘ olan teknelerin direkleri dc biî, yalnız bir ağaçtan ibaıv lanıazdı. Direkler bir kaç di* (»-ğin yan yana alıştırılıp çenriır lennıesî suretile yapılmışta *.-ş bu direklerin güverte hizasın !a çevreleri dörder mimar ars’-n-(Devam, v ı iti

n-
rr.
r--
bulun'"tk- n
’■ *a
.1 k
(o
Inır*:.un
Memlüketine dönerken dı getirmek k?ndi ihtiyatına tâh) '.ir. Esasen mevzuat da buna ay, -• değildir. Amerikada çok ucuza ı-lıumış olan bu zati e. .aıun bin ta dedikodusu yapıldığı karlar kıvme ti olup «ılmadığı ve bıınlarn n ş-nı veya gayrı meşru volim la ı-hib olup olmadığımız yakımla . ı-laşılncnktır.»
Memlekette herkes hu .«riıtlae ;• çinde böyle ucuzca eşyaya sahih )1 nııığı ister. Faknt yapmaz, y a-maz. Çünkü böyle vn).iiı l.n ; )n derilen bazı adamlar \ irdir ki gn liği yerden bir çöp almadan döner. Bazısı da «Ko desinler affos vnrin on parmağı kınalı diyenUc fmsat tan istifade eder; böy lehline belki hırsız demezler faknt muhakkak (prol’itör) yani istifade ödleri derici* ki pek de mcnıduh bir san’at değildir.
Ziııcirkıran heyrti n kadan d’ek ucuza c.-y • da başkaları ulaıııiyot. raya gönderilişinde lı ■' ııcıız eşya ” alması 1( mı idi?
Harcırah alıp gidi’eıı y eşya düzülurse dedikodusun:', da tahammül gerektir efendim.
Heyet reisi ve âzası (şiar) olarak:
Fırsat ki llüsmûy-i-İrmek una bir dalıi
beytini söyleyip lulknıü i)( amel ettiklerini de 1er! Bu «Milbayna heyeti mi?
den Ameri alabiliyor Heyetin o-’et -âmâmın "di da var
m ı ' de ise
lîz pe.rdîr hünerdir!
arıkça itiraf edecek-tZincirkırsn heyeti ini


I


29 ŞUBAT 19«J
teni sabah
SAYFA : 5
| İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
Muaviye hakkında çeşidli malûmat — Muaviyenin doğuşuna aid bir kehanet — Muaviyenin müşavirleri — İsiârnda ilk rüşvet kapısı nasıl açıldı?
___________________ 67_______________—
Muaviyenin yürekten bağ -iandığı bir gaye de, saltanatı hm kendi hanedanında takarı ü rü idi. Hazretl Haşanın hilâfeti terk hususunda koyduğu şartlardan biri Muaviyenin aile sinden kimseyi veliahd yapma taası keyfiyeti idi. Mugayrenin teşvikleri de inzimam eylejân ce Yezidi veliahd yapmağa Mu aviyenin aklı saplanmıştı. Fa -kat Hazretl Haşan hayatta kal dıkça böyle bir işin yapılmasın dan çok güçlükle*, çıkabilirdi. Bu sebeble zevcesi Ca’deye 100 bin dirhem verilmek ve dul kalınca Yezide tecviz olunmak va dile iğfal edildi. Emaret makamının hususî tabibi İbni Esa -lin (1) hazırladığı zehir gönde -rildi. Hazreti Haşan zehirlendi imamı Haşan öldü, Ca.’de para yı aldı, amma Yezid onu almadı.
Muaviye: bir işi yapmadan evvel çok düşünür, kararım ver dikten sonra bütün ihtiyat tedbirlerini almakta aslâ tekâsül eylemezdi. En büyük endişesi, hiç sevmediği ve uzlaşamadığı Medineliler idi. Hattâ, halife ol duktan sonra Medineye gittiği sırada kendisini tebrike gelenlere vüz vermemiş, mescidde minbere cıkınca topluluğa:
— Hilâfet makamına çık -maklığım sizin yardımınızla ol madı. îhraz eylediğim şerefi de yine sizin teveccühünüzle ka -zanmış değilim, halife olmaklığımdan dolayı memnun kalma dığınızı, bana teşekkür ve sev -gi beslemediğinizi bilirim. Kılıcım ve iktidarımla sizinle bo -ğuştunı. Hepinizi ve bütün zorlukları yenerek istediklerimi ta hakkuk ettirdim. Nefsimi E^bu i Bekirin mesleğine yöneltmek, ö merin tuttuğu yola götürmek is tedim.TTıtencrtiy. Olmanın hare-keklerine t^mavül eylemek iste-ı. nr)n di yanamadım. Üeü-■ nün mesleklerinden de uzak dur
pi ) F’i mesnnı herif hakkın-d° evveldi yazılarımızda tafsi -I»* vardır.





yapılhıasında kullanılacak 5Û0 bin liralık mutedavil sermayenin makamın tahtı tasarrufunda olmasını tekili etti; fakat Makam namına i* zciıatta bulunan Muhtar Acar, bu-kanunen imkân olmadığını ma kanun ancak Daimi Encümenle iş birliği yapmak suretile bu parayı kullanabileceğini ileri sürdü.
Zfdıid Ural. belediyenin et mesele sinde her zaman hakir bir mevkie düştüğünü, koyduğu ııarkm dalda tatbik olunmadığını acı acı soy. ledikteıı sonra, et' satışlarının serbest bırakılmasını teklif etti
(Baştarafı 1 incide) maddelik gündemin müzakeresine geçilmiştir.
ilk defa müzakere olunan kiracı lan tazyik nıaksadile asansörleri İş letınemek su taksitlerini ödememe, koridor ve merdiven elektrikle rlni yakmamak gibi hareketleri ön lemek nıaksadile belediye zabıta ta limatnamesine inzibati bir hükmün ilâvesi hakkındaki kavanin komisyonu tutanağı ile seyrisefer talimatnamesinin bazı maddelerinin tadiline dair Mülkiye Komisyonu tutanakları aynen kabul olunduktan sonra Kızıltoprak—Göztepe ve civarı, Suadiye, Bostancı sahili ve Burgaz adası imar plânlarına ait tutanakların, müzakeresine geçilmiştir.
Müzakeresine .bir günlük toplantı nın dahi kâfi gelmeyeceğini ileri sü ren bazı üyeler, böyle mühim bir meselenin son günkü içtimaa tesa düf ettirilmesini tenkid etaılşler neticede müzakeresi uygun görül müş ve bu bir saat sürmüştür.
Bu arada »toplantıya bir saatlik yemek tatili verilmiştir-
2 NCİ CELSE
İkinci celsenin en mühim mesele sini et teşkil etmekte İdi.
Biidce ve et komisyonlarının müş tereken hazırladıkları tutanak, ta, narkın realiteye uygun kalması şar tile devamı, bazı ahvalde, biidcedo ek ödenek olarak yer alan 500 bin liranın tanzimi satışlarında kullanılması isteniyordu.
Bu mazbata hakkında, toplantıya başkanlık eden C- H. P. il idare ku rulu başkanı Sadi Bekter; üyelere bir aleyhte, bir tehte konuşacaklara söz vereceğini, çoktandır unutu' muş bulunan meclisin çalışma tali matnamesiııi tatbik edeceğini söyle yince, bu husus üyeler arasında hav ret uyandırdı. Neticede üyeler Sa di Bekteriıı teklifine uymak ınecbu riyetinde kaldı.
ilk defa lehte konuşmak, bilâha rede aleyhte konuşacağını söyleyen Remzi Özdeğen. tanzim satışlarının


fBaştarafı 1 incide) arasında adları bulunan ve An-karada bulunan Hikmet Bayur ve Mareşalin ne teyid ne de tek zib olan beyanatlarında bunun bif hakikat cflduğunu açıkça ifa-, de etmektedir. Esasen Beşiktaş Demokrat Parti başkanı Misba-hın A.nkaraya gönderdiği mek-tub da bunu gösteriyordu.
Öyle zannediliyor ki bu partiye İstanbul bağımsız milletve killerinden Cihad Baban da girmeyi kabul etmiş ve faal bir rol
.almağa karar vermiştir. Yine ve belediyenin müdahale satı.şlaı) (bugün burada i£|»)ırla söylenen edeceğini teyidine imkân bulama
dığımız bir habere göre yeni par tiyi kurmağa karar verenler son


Kar altında sert bir şekilde cereyan eden müsabaka, hakemin tuhaf bir kararile yarıda bırakıldı
r
Çekoslovakyanın, memleketimizde şöhret yapmış, birinci sınıf takımlarından Sparta ilk maçını dün üç klüb muhtelitine karşı yaptı. Ve 5—3 galib vaziyette bulunduğu bir sırada hakem Mehmed Re-şadın tuhaf bir kararı ile maçın tatil edilmesi neticesi sahadan ayrıldı.
Dünkü maçta Sparta, birkaç ay evvel şehrimize gelen, Bratislava-ya nazaran daha güzel, fakat çok daha sert daha doğrusu profesyonel filelerde maskelenmiş şekilde favullu bir oyun çıkardı. Bizimkiler, Çeklerin bu hareketlerini mu-kubeleşiz bırakmak istemediklerinden birçok zamanlar oyun bir kör döğüşü halinde cereyan etti. Bu şekil oyunu idareye de hakemin iktidarı elvermediğinden zaman zaman halk protestoda bulun du ve sonunda sahaya bile çıktı.
Maçın tafsilâtı:
Mutad merasimi müteakib oyuna muhtelitin vuruşile başlandı.
lstanbulu temsil etmediği halde Kırmızı - Beyazlı muhtelit formasını giyen üç klüb karması, Bratis lavaya çıkarılan neviden olmamak la beraber takım yapan Molnar le İline bir his tevlid edebilecek kuvvette değildi-.
(Cihad - Murad, Vedii - Salâ-haddin, Bülend, Muzaffer - K. Fikret, Hikmet, Şükrü, Ahmed, Ha-lid) şeklinde tertib edilen takım ilk bakışta kuvvetli ve hattâ mîllî takımın esası gibi görünüyorsa da havanın karlı ve sahanın çamurdan ziyade sulu olması hiç nazara alınmamış ve for hattı birbirlerine hiç alışık olmıyan bu oyunlarla pek üstünkörü teşkil edilmişti.
Nitekim oyun bsalaymca bu hakikat derhal görüldü. Açıklar daha ziyade geriden aldıkları paslarla ortayı beslemeğe başladılar. Mu avin hattı W sistemini tatbik etmek ister ve Salâhaddin daima Bü-lendin yerini doldururken, iki ıç ne yapacaklarını şaşırmış bir halde boş yere sağa sola koşuyorlardı
Ovunun ilk dakikaları İlci tara* %
fin karşılıklı, deneme mahiyetindeki akınlarile geçti.
Misafirlerin yaptıkları lar daha ziyade sağdan Sağ içleri mükemmel bir gayet seri ve çok sıkı şütü var. Altıncı dakikada çektiği bomba gibi bir şütü Murad kafa ile kurtardı.
Dakikalar ilerledikçe muhtelitin tazyiki da artıyor. Lehimize verilen ilk frikiki Şükrü avuta attı.
12 nci dakikada Çek kalecisi top elinde iken ceza çizgisi haricine çıktı. Serbest vuruşu K. Fikret güzel bir şütle Sparta kalesine soktu. Çekler, topun kimseye değmediğini ileri siıreçck, bu gola itiraz ettiler.
Sahanın bataklık halinde oluşu yerden ve kısa paslı oyundan ziyade havadan uzun paslı oyuna el verişti. Bu. arada maç bir hayli fa-
WF OOAW
dum. Ben; öyle bir yol seçtim \e tuttum ki; onda benim için olduğu kadar, sizler için do menfaatler vardır. * Siz; beni kendinizden hayırlı bulmazsa -nız zaran yok. Ben size tehak küm ederek hayırlı oldum ve o lacağım. Ulu Tanriye and içe -rim ki; kılıcımı kılıç çekmiyene kullanmam. Sizden biri bana il tica edip de yardım isterse iyilikten çe_kinmem. Verdiğime ka naat eyleyiniz ve fitneden sakı nınız. demiştir.
Bu kere, Yezidin veliahdlığı nı ilâna karar verince ilk tedbir olmak üzere Medine halkının fi kirlerini yoklamak ve kaııdıra-bileceklerinin memnunluğunu ) kazanıp kandıramıyacakları -nı tehdid edib korkutmak üzere, Hac etmeği bahane ederek Medine.ye geldi. Halkın çoğunlu ğu onu karşılamağa çıkmışlar -dı. İçlerinde Eshabdan Haris .yoktu. Bir müddet sonra gelip «hoş geldin deyince, Muaviye ağzını açtı:
— Sen karşılama merasimin de neden bulunmadın?
— Bineccek atım yoktu.
— (van şiddet ve yarı istih za ile) Bu da ne demek? Dola -ba koşup su çektirdiğiniz bev -! girde mi voktu, ona ne oldu?
— Bedir gazası gününde Re sulü Ekremin kumandasında müşriklerle muharebe sırasın -da baban ile seni kovalarken çatlayıp öldü!
Bir de hâdis okudu.
— Resulü Ekrem size daha ne emir buyurdular?
*
— Rizlere, belâlara ve müsi-betlere sabır ile sükûneti tav -şive eylediler.
• •
— Öyle ise, siz de sabır etmekte ve ses çıkarmamakta de vam ediniz.
— Övle yapıyoruz. Sabır et mek-+e sebat eyliyoruz!
Mvavive; daha ileri varmadı ve Hâlisin ayrılıp evine çekil -meşine -es çıkarmadı. Muaviye Medineve bin atlı ile gelmişti. İcab edenlerle konuştu, çoğunu kendi tarafına çekti. ;
Medine valisi Mervan da da ha evve1 aldığı talimat mucibin ce ileri gelenlerden Yezid adına biat almış bulunuyordu. Yalnız Hiisevin. Abdullah bin ybdi’llah bin Ömer. Ab bin Zübeyr ile Abdur -
i

P’IÎ. vaz'fe kanunu nasıl çHâfîştir l i?
fBaştarsfı I incide) dığına göre mesele Demokrat Parti ile onun genel başkamna kalmış olsavdı (18 inci madde tadil edilmiş bir şekilde olmak la beraber yine polis vazife ve i sa'âhivet kanununda ver almış
* • 1 bu’”nacaktı. |
Madde Nasıl Deriştirildi?
Mevsuk kavnaklardan aldı -ğ'mız bir habere eröre bahis1 rrovzuıı 18 inci maddenin değişi tirUmeHİ sövle olmuştur;
Demokrat Partinin bu mad -kaldınlraası hakkındaki j unutulmakta iken lıü-k‘metin bu maddevi tadil tekli *edkik «den komi&von tam miep avdeti iktc’i sonra bir t" uı fpirijfj hazırlamıştır. Bu muaddel madde zabıta memur h»nna sünhelendikleri vatandaş l»rî gdin kadar nezaret altuı d" ’"lundurmak fakat üc gün grafikten sonra, evrakı, bir ta-Jeh vaki bjje otomatik
bir şekilde, adlîmercilere tevdi salâhiyetini tanımakta idi.
Demokrat Partinin 17 şubat ( cumartesi günü yaptığı bir gu-' rup tonlantısında Celâl Bayar bu tadi’in lehinde konuşmuş fa Tfftt Celâl Pavardan sonra söz a lan bir kac demokrat mtlletve -hu mevzu üzerinde hic bir fedakârlık vauılamıvacağjnı. bi naenalevh 18 inci maddenin ta-mamile ilgasında İsrar edilmesi icab etliğini söylemişlerdir. Fa kat neticede. Demekrat millet -vekıPerjnjn ekserrVtî tadil le-. hinde konuşmuşlar ve reylerini I bu volda kullanmalarını iik bir ekseriyetle karar altına al -dışlardır.
Ancak bunu müteakib önce Çankavada, bir rivayete göre. Celâl Bavann da lıazır bulundu ğu bir Vekiller Heyeti toplantı sı olmuş ve bu toplantıda biz -Zfil İnönü (18) inci maddenin tamamen kaldırılması direktifi ni vermiştir.
Bunun üzerine de bilindiği gibi gerek Hail
Dem «kratlarm itt .'akile polis vazife ve salâhiyet kanunıuuın ■■■■■■■■Bin tadili değil de ilgası tahakkuk evlanı tir.


(





îmanı Ab bas dul1.âh rahman hin Ebıı Bekir biat tek lifini kabul eylememişlerdi.
Mııavîye onlara maksadını anlattı ve kandırmağa uğraştı.
Abdnrrahman:
— Resiilü Ekrem ile sonra ki iki halifesi oğullarım veli -ahd yanmadılar. Eöyle yapmak Iran sahinşahlarile Roma impa rator'aı ;nın adetleri ve usulleri! dir. Sen: Bu âdete uyma! i
Muaviye; tartışmayı ileri gö t ürmek, istemedi, cevab vermedi, yalnız;
İran «ahinsahlanle Roma impa
(De*amı w

IR
«îilann, gerekse îttifakiJe
t
(1 )ı inci maddesin1

Maliye Bakanı umumî efkârı resmen aldattı
f Ba.şta ra fi 1 incide) rikan hükümetinin 1 Temmuzdan itibaren yabancıların Am^rikadaki paralanna hükümetçe el konulacağı hakkındaki habere temas etmekte ve makalesine şöyle devam etmektedir:
Bir kere sabit olmuştur ki Maliye Bakanımız 13 şubattaki de-naecilc kamutay ve halk efkârına resmen, doğruyu söylememiştir, ve bunu-herhangi bir siyasî mesele dolayısile değil, pek büyük mik-darda paralarla ilgili bir mesele de yapmıştır. Kendisi bu yüzden mesul edilecek midir. Kamutay bu muameleyi hazmedecek midir. Bun dan sonra o yerinde kalabilecek midir. Yoksa görenek olduğu gibi tansiyon yüksekliği kabilinden bir bahane ile çekilmesi kâli görülecek midir, demekte ve bu vaziyet karşısında hükümete düşen yeni vazifenin 1 Temmuz tarihine kadar paralarını Amerikan bankalarından çekerek orada emlâJte veya başka yerlere yatıranların tesbiti-le bunlara karşı ne kadar büyük mevkilerde olursa olsun adalet cihazını harekete geçirmek olduğunu söyliyerek makalesine şöyle son vermektedir: «Hükümet bunu yapmazsa yurd ve ulustan çok, zümre ve şahısların hizmetinde olduğunu açığa vurur. Kamutaydaki C. II. P, Meclis Czcupu için de is aynen böyledir.»


yaptığı takdirde zarar
söyledi.
Said Keşler ise belediyenin icra
kuvvı|ı bakımından zayıf olduğu- zamanlarda Demokrat Parti ida-lu. hiçbir İstanbullunun ııark fiyatı re kurulu ile ihtilâfa düşmüş o -üzerinden et satın alamadığını,
tanzim satışlarının aleyhinde oldu dan Meclisde temsil edilmek üze-ğunu işaret etti.
Bu arada söz adan Muhtar Acar mektedir. Partinin alacağı tavır şunları söyledi: .
« — Et komisyonu narkın realite ye uygun olmak şarıile devaaıuna karar vermiş narkm muhafazası 1-çin dc müdahale, yani tanzim şa tıslarını lüzumlu bulmuştur.
Et, devlet dâvasıdır, esasen Baş bakanlıkta bütün Bakanlıklardan birer mütehassısın iştirâkile bir komisyon bu dâva ile meşgul olmaktadır.»
B. Hüseyin de şunları söylemiş.
tir:
« — Mezbahaya getirilen ve kcsl leıı hayvanları, köylünün artık iş tifade edemeyeceği köyunlarla, kart sığırlar teşkil etmektedir. Bu gibi hayvanların mezbahaya geti ölmesine ve kesilmesine mâni olu nulmalıdır.»
Uzun müzakerelerden sonra maz
bata aynen kabul olunmuştur.-
Diğer taraftan nakliye ücretleri-
nin kilo esası üzerinden tahsilini der piş eden mazbata da kabul edilmiş tir,
Meclisüı düııkü ve son toplantıs saat 20 ye kadar devam etmiştir-
lan bazı milletvekilleri tarafın -
re bazı müzakereler cereyan et -
loiHDkrd partiye karşı muhalefet
iııcide)
Partinin mücade-doğru ol
fBaştarafı 1 olursa olsun Demokrat
Meclis içinde çalışma ve leşine devam etmelerinin duğunu mücadeleyi Meclis dışına
çıkarmanın memleketi kötü yollara sevkedebileceği kanaatini taşımaktaydı. Fakat asıl muhalefeti 12 Temmuz beyannamesi üzerine hasıl olan vaziyette Demokrat Partinin aldatıldığını söylemiş bu güne kadar bu fikrinden de vazgeçmemiş ve hattâ böyle bir hareketle Demokrat Partinin satıldığını söyliyecek kadar ileri gitmiştir. Halbuki Celâl Bayar Devlet Reisi İnönü ile yaptığı mülakatlar neticesinde İnönünün de samimi ola rak memlekette demokratik sistemin kurulması yolunda çalışmak arzusunda olduğunu görmüş ve bu kanaatini Fuad Köprülü, Adnan Menderese açarak onları da ikna etmiştir. Demokrat Parti lideri düşünce ve hareketlerinde tekâmül esasını bütün hayatı boyun , ca göz önünde bulunduran bir siyasi şahsiyettir, bu itibarla girişilen demokrasi mücadelesinde de bu yoldan ayrılması esasen kendisinden beklenemezdi. Bayar memleketin menfaatini bu hareket tar zında bulmuştur. Ve bu hareket tamamen karşılıklı bir anlayışın ifadesi olarak kabul edilmelidir. İşte ne bir muvazaa ne gizli bir taraf aramak imkânı vardır. Bu, memlekete de hiyanet olur. Şurası şayanı dikkattir'ki Celâl Bayar ve Genel İdare Kurulu teşkilâtlarına güvenerek ve onlara dayanarak cezri harekete geçmiş ve icab eder se büyük bir tasfiye hareketini ka bul etmiştir.
Demokrat Parti içinde muhalefete geçen bazı millctvekillerile konuştuk, onlar da ayni mütalea-da bulunuyor ve meseleyi şöyle ortaya koyuyorlar, teşkilâtın büyük bir kısmı elimizdedir. Afyon, Kütahya tamamen bizimledir. Es-kişehirde Emin Sazak ve arkadaşları çok nafizdir. Sinobda Yıısııf Kemal büyük bir kuvvettir, lstan-bıılda Kenan öneri seven ihmal edilemiyecek bir seçmen kitlesi m( vcuddur. Esasen İstanbul poli-tika hayatında çok oynak bir ilimizdir. O lıaide Genel Kumlun c-
• •

Şunu söylemek lâzımdır ki
ünde İzmir, Manisa, Balıkesir, Ay din kalmaktadır. Manisada da Hik met! Bayur ortaya çıkarılabilirse Aydında Edlıem Menderesin karşısına daha kuvvetli bir şahsiyet getirilirse buralarda da iş 'değişebilir;
bu mütalealar, bazı milletvekillerinin kendi görüşleridir. Ne kadar isabetli olduğunu kestirmek güçtür. Yalnız bunları duyduktan sou ra ihtilâfın ne kadar derin ve ciddi okluğunu kabul etmemek de im kânsızdu'. Demokrat Parti safindi muhalefete geçenler parti ile esaslı bir mücadeleye girişmek kararın dadırlar.
Mücadele elbette ki çetin olacak tır, yalnız her bakımdan bu hareketin Demokrat Partiyi esaslı sars mamasını temenni etmek bir mem leket severlik vazifesidir. Bugüne kadar politika hayatında bir sürü muvaffakiyetler elde etmiş olan Celâl Bayarın bu işde de en doğru yolu bulacağına şübhe etmemek yerinde olur.
i ve vaziyete göre Mareşal ve Hürmet Bavur kendi durumlarını bi lâhare açıklıyacaklardır. Bu itibarla yeni partinin si vasi haya tımızda faal bir rol mış olan Kalkınma kuzu ziyafetlerinden tika hayatımızda siyasî bir nar-tiye düşen vazifeleri tahakkuk yolurda basarı dilemek lavımdır.
MARESAT. VE BAYUR NE DİYORLAR?
Ankara 28, (hususî) — Yeni Partinin kurucuları meyanın da adlarından bahsedilen Mareşal Feyzi Çakmakla bilvasıta yaptığımız müracaata Mareşal yeni bir parti kurulması için vi İâyete müracaat edeceği hak -kında henüz hiç bir malûmatları olmadığını söyliverek bu me sele hakkında bütün malûmatlarının Kenan öner meselesi do layısile yapılan açıklamalardan . ibare^ olduğunu, şimdilik bu hu susda hiç biı- fikir ve mütalâa vürütemiyeceklerini bildirmiş -lerdir.
Diğer tarafdan Hikmet Bayur da bu hususta şunları söy- j İemiştir: ı
— Een şahsen yeni bir parti kurulmasına tarafdar olduğu -mu yazmıştım. Fakat bu işte be ııim malumatım dahilinde te • kevvün etmiş bir şev yoktur. Sojı bildiğim. Kenan Önerin Be siktaş ilçe başkanı Misbaha ver diği cevabdır. Tasvir gazetesince çıkan haberde adı geçen zat lardaıı bir kısmını tanımadığım gibi bu malûmatı da ilk defa du yuyorum.
ovnavama -partisi gibi zivade poli-


Celâl Bayarın dünkü
te d kikleri fBaştarafı 1 incide) bu iddialara ilâve edilmekte-
da dir.
D. P. Genel Başkanı Celâl Ba-yar, dün de İl merkezine giderek Başkan Abdurrahman Münih Ber-kan ve 11 İdare Kurulu azalan ile temaslarda bulunmuştur.
Celâl Bayar, Demokrat Parti is tanbul İlinin dün akşamki balosuna; beraberinde Adnan Menderes, Fuad Köprülü, Fevzi Lütfi Kara-osmanoğlu ile birlikte saat 21 de iştirak etmiştir.
Diğer taraftan, Bayar, bu sabah saat 11 de, Beykoz D. P ilçe merkezinde yapılacak bir toplantıda, Parti ihtilâflarını açıklıyan mühim bir konuşma yapacaktır.
Bayar; Adnan Menderes ve Fuad Köprülü, bu akşamki ekspresle; D. P. Ankara 11 kongresinde bulunmak üzere şehrimizden ayrılacaklardır.

olmadan,-hâkimiye-
tadilâtla
f Necmi Rıza A hıs ka n’ ın konseri
Kızıltoprak 6. İlkokul yoksul çocukları yaıarma 4 Mart 948 Perşembe günü saat 21 de Ka dikey Opera sinemasında; (Necmi Rıza Akışkan ve ar-kadaşlarp Türk musikisinin en nadide ederlerinden mürek I kep programla kıymetli sa- ■ natkâıın İne. ruhundan sihlılij seslerini dlnllyecekslnlz. I
Pek az bilet kalmıştır Nııına ralı yerlerinizi sinema gişesin den temin edebilirsiniz.
Bomba mı, paslı demir parçası mı?
(Uöştarafı 1 incide) arasında bomba görüldüğü bildiriliyordu.
Hâdise hakkında yaptığımız tali kikata göre, hâdiseyi miittakib o-kul idaresi. Millî Eğitim Müdürlüğünü ve haberdar rüşt ut ma mıştır.
Hâdise müracaat
Müdürü Murad sanıldığı kadar mühim olmadığını, mezkûr cismin bombayı andıran paslı bir demir parçası olduğunu! vo hâdise etrafında gerekli takiba' ta başlandığını bildirmiştir.
Diğer taraftan bütün okullara, kömürler arasında bu gibi patla-1
Çekleri tedhiş ! (Baştarafı 1 incide) emekliye ayrılmışlardır. Dışişleri Bakanlığının temizleme kuu.nesi, Bakanlığın, dış memlekeilerueKi i memurları arasında da temizleme nin bavlıyacağını bildirmiştir
Yeni hükümet, bundan başka bü tün memlekette bir çok. eıtuaKe el koymuştur.
Doktor Gottıvald, münevverlere Jıitaben bir demeçte bulunmuş ve iş arkadaşlarından birkaçının baş larına gelenleri kendilerine hatırlatmıştır.
Dün akşam verilen bir habere gö re, Prağda son nümayişlere iştirak etmiş olan yüksek tahsil talebesin den birçoğu hakkında hapis ceza sı verilmiştir.
Slovakyada, Slovak Demokrat Partisi, polis tarafından geçen per şembe günü parti merkezinde ya pılan bir araştırma neticesinde fes1 lıedilmiştir.
Pıoğ: 28 (A A.) — Halka karşı al uikları vaziyetten dolayı 8 gazetenin kapatılmasına istihbarat Ba-' kanlığı tarafından derhal karar ve rllmiştlr.
Pıuğ: 28 (A.A ) — Ostrava yüksek madencilik mektebi profesörleri, mektebde kurulan hareket komitesinin tensibi İle mezun sayılmışlardır. Profesörler yakında ta-maınlle vazifelerinden uzaklaştırma faklardır,
Milli sinema cemiyeti hareket ko mltesi, cemiyetin 216 memurunun | vazifelerine nihayet vermiştir. MEKTEBLERE STALININ PORTRESİ KONDU
Prağ: 28 «A.A.) — Yeni Maarif Bakanı Doktor Newedly, Başkomu tan Stalinin bir portresinin bütün Çekoslovak mekteblerine konulaca ğım ve siyasi mahiyette yeni kltab larin dağıtılacağım dün bildirt.nl?-tlr.
Profesör ve mürebbilere hitap e derek Newedly , şunları söylemiştir;
hücum-oluyor. oyuncu; ,
-
28(A A ) — A P. P:
■fc ■
. Her türlü muhafazakârlık yıkıla çaktır ve Üniversitelerin havası. Cumhuriyet Demokratik halk zihni yetine uyacaktır.»
FİNLANDİYA YA TEKLİF EDİLEN ‘ ANLAŞMA
Helsinki:
Yetkili kaynaklardan öğrenildiği ne gre, geçen pazartesi günü Başkan Passikivlye yapılan müracaat Sovyet hükümetinden gelen ve Ma reşal Stallıı tarafından imzalanmış bulunan bir vesika ile tesblt e-dllınlş bulunmaktadır. Bu vesika hakkında aşağıdaki malûmat veril mektedir:
Sovyet hükümeti, geçen 18 fu-batta Sovyetlerle Macaristan arasında aktedilen anlaşmaya benzer mahiyette Finlndlya ile bir dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım paktl yapılması maksadlle lşter Helsinki de. İster Moskovada müzakerelere başlanmasını teklif etmiştir. Finlandiya hükümetinin Moskovaya bu hususta vereceği cevap İçin bir müddet veya taıilı konulmamıştır. Sovyet vesika 22 Şubat tarihli ol dueıı halde Hükümet üyeleri bundan ancak dün malûmat edinmişlerdir.
Emniyet Müdürlüğünü etmiş ve rrrhallinde so-ve araştırmalara başlan
hakkında malûmatına etliğimiz Milli Eğitim Uraz, hâdisenin
■ "" m w—
yıcı maddelerin bulunabilmesi mü-lâhazasile gerekli tamim yapılmıştır.
Ayrıca tahkikata el koyan Emniyet nöbetçi Müdürü de hâdise hakkında şunları söylemiştir:
(— Hâdise yerinde gerekli tahkikatı yaptırdık. Bomba okluğu söylenen maden parçalarının, tara fnnızckın bizzat müşahedesi neticesi, bunların çok eski ve zararsız hale gelmiş el bombası parçalları olduğu göiül.nliştür. Fakat bunların nasıl olup ta kömür arasına ka jtığı hakkında tahkikat yaptır-maktayız.^
Vh & 1-
?-Q

vullü olmağa başladı. Ve Salâhad din yediği bir tekme ile sahayı terketti, yerine Naci girdi.
Karma takımın hâkimiyeti 25 in ci dakikaya kadar devam etti. Bu müddet içinde kaçan yegâne fırsat Ahmedin avuta attığı kafa oldu.
27 nci dakikada Çek sağ içi ceza içinden çok sıkı bir şüt çekti, lâkin Muradın kafası muhakkak bir golü yine kurtarmış oldu.
28 inci dakikada topu söke söke karma takım kalesine getiren Çek sol açığının yaptığı ortayı Sparta santrforu kafa ile ağlara taktı. Va ziyet: 1—1.
30 uncu dakikada Sparta sağ içi ecza içinde Murad ile Vedii tarafından makasa alınarak düşürül dü. Hakem bu hareketi penaltı ola rak cezalandırdı. Hafif ve-zaviyeyi bulan bir vuruş. Top ağlarda.
Vaziyet aleyhe dönünce muhte lit takım yeniden hücum teşebbüsünü eline aldı. Ve Halide yapılan bir favulü K. Fikret mükemmel bir atışla gole tahvil ederek beraberliği temin etti.
İlk devre, başka gol daha ziyade muhtehtin ti altında bitti.
İkinci devre:
İkinci devrede bazı
muhtelitin daha düzgün bir oyun çıkaracağını tahmin edenler çoktu. Lâkin kaleci ile for hattının sağ tarafını değiştirmeği daha mü nasib görmüş olacaklar ki kaleye Erdoğan ve FJkretle Hikmetin yerine de Erol ile Lefterin ikame e-dildiğini gördük.
Yüklendiler. Erdoğanın bertaraf ettiği iki tehlikeli Çek hücumundan sonra 10 uncu dakikada Çek sol açığı Naci ve müteakiben Muradı mükemmel bir şekilde atlatıp topu ortaladı. Vediinin yaptığı İska Çek sağ açığına fevkalâde bir fırsat temin etmiş oldu. Ve Sparta sağ açığı beş metreden çektiği şütle takımını tekrar galib vaziyete getirmiş oldu.
Bu gol kanna takıma yeniden hız verdi ve 15 dakika Çek kalesi tazyik edildi. Bu arada Spaıta a-leyhine verilen bir penaltı Murad ve Naci tarafından - kaleci yerinden kıpırdadığı için - üç defa çekildi, fakat ikisini kaleci tuttu, sonuncusu da avuta gitti. Böylece kanna takımın hâkimiyeti de sona erdi.
28 inci dakikada Çek sağaçığı-nın gerilerden alıp karma kalesine kadar gelerek yaptığı ortaya sağiç mükemmel bir kafa attı. Top üst direğin içine hakem Mehmed öttürerek bunun lân etti. Halbuki
geri gelmiş ve Sparta oyuncu’arile karma oyuncuları topa girişmiş bulunuyorlardı. Hakemin gol kararı misafirleri bile şaşırtmıştı.
Bu garib gol karma uncuları nı, seyircilerin de bağır nasile, oldukça asabileştirdi. Ve yun karşılıklı bir itişip - kakışma halinde devam etti.
31 inci dakikada Lefterden ör. i boş vaziyette pas alan Erol 18 dışından çok sıkı bir şiitle 3 üncü golü, çıkarıverince yeniden ümidler belirdi. Lâkin Halid ve Ahmed üs-tüste iki muhakkak beraberlik ümidinin sebebiyet verdiler.
Bu arada Bülend,
mek için, for hattına geçti. 38 inci dakikada bir karma hücumunda Bülend gırtlağına yediği bir dirsekle - hastahanelik olacak kadar ağır - sakatlandı. Bu sırada bir i-leri pasa yetişen Çek sağaçığı Vedii ve Muzafferin geri kalmalarından istifade ederek kolayca beşinci golü de attL
Top santra ya gelirken bir kısım idareciler yerde kıvrılan Bü-lcnditı başına üşüştüler. Bir kısım halk da sahaya çıkarak idarecilerin etrafına toplandı, hakeme hakaret edildi.
Bülend sedye ile sahadan çıka rılırken, hakem de. ne lıiı met maçın bitmesine -7 dakika kala çı tatil etti.

Sparta ikinci maçını bugün
şiktaşa karşı yapacaktır. İnşallah iyi bir oyun seyrederiz ve maç yanda kalmaz!
M. Nimet Ü1KBN
vurduğu sırada Reşad düdüğünü gol olduğunu i-top direğe vurup
gol kaçırarak kaybolmasına
gol çıkaıal/î-
I
ise, ma
Be-
CEHENNEM GEMİSİ
w
• iık bir eser, heyecan dolu bir luıynt, çoroffo süslü kudretli yıldızların bir banka yaptıgrt büyük filin T( ’RKÇESİ ORİJİNALİ
(Two ycars before t be nıast»
ALAN LADD — BRİAN DONLEVY’uin Edebiyatta
*
■nn ve biitiin dünyada iııkdâlı vura t aıı e^siz
I
T^rih ve Denizcilih
8140
%
re1

% %
Dintoyici iaUktori Karışık şarkılar
20-10
iat Borsminm m/b/hs
Londra Nevyorir
Paris
Cenevre
Amsterdarn
Brüksel
Praft
Btokholm
Lizbon
SVatiarj
114800 Oto, ıo
v w* w
1.8080 •M8T0 lOO.MOO
ESHAM VE TAHVİLÂT
T HlDemlrjrolu 8
6 İkramiyen
A-Ilill Müdafaa. l
7 Millî Müdafaa 1
OîıZj/
9
•- L
Kemal ve Burak Reis Kalyonları
î 3 y// yurda hizmeti, vazifelerin en önemlisi sayan

(Baftarafı 4 üncüde) m buluyordu. Bu hesaba göre tfİrek kutrunu bir mimar arşı -fundan aşkın farzetmek lâzım -gelir ve böyle olmak da lâzım Ci. Çünkü bu direklerin her biri İ üzerinde denizcilerin (ça -lljc» dedikleri muhafazalı ^formlarda da kırkar okçu tüfekçi durub savaşabilirdi, siyalarına konulmuş toplar başka yalnız baş tarafların sekizer parça ağır toplan mmakta idi. O ^unjyıki k gemilerine bakılınca bun n bir yeniliği de çifte güver olarak kürekçilerin alt gü Veıtede bulunmaları idi. Yirmi beş çifte kürek lumbaıı açılmış Olan bu alt güverte palavradaki küreklerin her birini 9 kişi çe kiyordu. Üst güverte ise, alt gü Verteye hava ve ışık vermek 1 tin yepkâre tahtalardan değil, Ea(es halinde yapılmıştı. Kıç ta ra4 kalyon şeklinde idi.
işte bu büyük harb makina lamım her birine 500 kişisi kü Teke: .1500 kişisi cenkci olmak üzere ‘;300 kişi konmuş bulunu yordu. Gemilerden biri donan -manın iskele fırkası komutanı Burak Reise, biyi de sancak fır kası komutanı Kemal Reise tah sis olundu.
Bu gemilerin içinde bulundu ğu kuvvetli Türk donanması, şu yaşadığımız günden 460 yıl önce, yani 1499 yazında Mora -da îııebahtı kalesinin zabtını ko laylaştn mak üzere, Mataban bırnıur.u dolaşıp Yunan denizi -ne girdi, öte tarafdan, o zaman dünyanın en kuvvetli, ve usta donanmasının sahibi bulunan Venedikliler de o sularda bütün kuvvetlerlle Türk donanmasını he-'lemekte idiler. Türk donan-. m-"’ Nnvarin iimanı vakınların da Prodano adı verilen adaçığa yaklaşırken bu muhteşem de -niz savaşının kanlı, faciası perdesi acildi:
Devlerin Savaşı:
Venedik donanması. 150 par ça mukemmel gemiden ibaret olmak üzere amiral Antonio Gi rimaııi kumandasında iken Rıb ns valisi, amiral Loredano da 15 gemi ile onunla birleşti ve komutayı ele aldı. Bunlar Sapi enz adasına doğru geldikleri za man Türkleri gördüler ve üç borda hattı bir savaş nizamına girdiler. Birinci hatta amiral Armenis, ikinci hattâ amiral Loredano, 3 cü hatta da ami -Iral Antonio Girimani komuta edivorlardı.
Türklar asıl harb hattı olarak 160 kuvvetli gemilerde tek borda nizamında ilerlemekte i-diler. Merkezde derya kaptanı I ocağından gelen gürültü üzerine. Ahmed paşa sağ cenahında Ke mal Reis, sol cenahında Burak Reis bulunuyordu.
Türk donanması yelkenle yü rümekte olduğundan Burak Re is gemisi asıl Türk hattından fazla ayrılmış, düşmana doğru hayli ilerlemişti. Venedik amiralleri bu hali göinince iki se -bebden hemen harekete geldi -ler. Bunlardan biri ana kuvvetten ayrılmış olan tek Türk ge misini, arkadaki Türk donan -ması yetişmeden faik kuvvetle bastırıp mahvetmekti. İkincisi ise, Burak Reis gemisini o za -manlar Venediklilerin canını pek cok kereler yakmış meşhur Kemal Reisin gemisi sanmaları idi.
Hücuma ilk önce düşmanın ön kol amirali Armenio geçti. 1000 mevcudlu bir kalyon ve her biri 500 mevcudlu bir mav na ve bir Baı ça ile ileri atila-rak Burak Reis gemisile toD muharebesine başladı. Halbuki Usta Türk topçuları ağır toplar ile Burak Reis kalyonuna kor-
kunç bir yanar dağ hali vermiş leıdi ve biraz sonra mavna ile Barçayı top ateşile batırarak 1000 kişi düşmanı denize döktü ler. Bunu gören baş amiral Lo redano, 1000 mevcudlu kalyo -nu ile amiral Aımeııionun yar dımma koştu. Fakat Burak Re is bunların üzerine korkunç bir gülle, ok ve kurşun yağ -muru yağdırmakta olduğundan gemiye iki yandan rampa olmaktan başka yol kalmamış -tı ve bunu da yaptılar. Burak Reis şimdi iki yandan sarılmış dövüşüyordu. Kılıç kılıca, balta baltaya, boğaz boğaza süreıı bu cenk sırasında kahraman reis başka bir tedbire baş vurdu ve saatlerce süren bir boğuşma -dan sonra iki bordasındaki düş man kalyonlarını neft yağı ile tutuşduıdu ve gemiler kan ve ateş yağmuru içinde korkunç bir surette yanıp gittiler. Bu -rak Reis ve geminin kaptanı kahraman denizcilerimizden Ka ra Hasaıı kendi gemilerini bu i ki taraflı ateş duvarı içinden 1 kurtarmağa çok çalıştılarsa da arma tutuşmuştu. Gemiyi bira kıp çıkmak ise bizim kahraman! Iarın kitabında yazılı işlerden değildi. En sonra üc gemi birden yanın havaya uçtular. I
Venediklilerin başka bir kal yonu denize düşenleri olsun top İamak için haile sahnesine geldiyse de o sırada bizim donan -mamızda yetiştiğinden bu kal -yon kolayca zabtedilmiştir. ' Eurak Reis kalyonundan Bu rak Reis. Kara Haşan ile beraber 500 kişi şehid düşmüş 700 Türk denizden toplanmıştır. Bıı adedleıin ceminden bedbaht kii rekeilerin hemen henainin mah voldıığunu faı-zedebiliriz.
Fakat bıı tek kahraman gemi adetâ bir filo ile dövüşmüş, | düşmanın iki amiralini vc iki, bin kişilik cenkci kuvetile dört kalvonunu da yokluk diyarına , göndermiştir.
üncüde» tevdi edil icra eden


I


• ilil» lUl İli


Şukadarcık
I
Kolynos diş macunu.
ferahlandırıcı, lemizlöylJI
vermeğe kâfidir
Çanakkale Valisinden bir sual
(Baştarafı 4
hasıda kaynıokamlıja) di- Müteakiben hâdisevi
lerle şikâyetçiler Bigaya çağırıldı, İfadeleri alındı- Ne çarekl, bütün mesele buıada kaldı- Kısaca ört— bas edildi.
Bizzat şahit olduğum ikinci hâdl se de şu: Bir gece ( kİ yukarıda nak lettiğim hâdise gününden 48 saat sonraydı» Halkodasmın bahçesinde bir iki arkadaş konuşuyorduk. Bu esnada 30- 40 in. önümüüzdekj D. P
koştuk- Bütün D P müteşebbis he yetini teşkil eden üyeler orada idi. Ayrıca içeride, tüfekleri omuzların •da asılı bir çaııdarma eri ile iki ko nıcu vardı. Jandarma eri D. P. o-cak başkanile bir üveyi Siııekçl ka rakoluna götüreceğini söylüyor, is rar ediyordu. Saat 23- D P başkanı gecenin bu vaktinde vaki olan bu davetin gayrî kanuni olduğunu, eri deıııiyeceğini söylüyor, sabahleyin erkenden geleceği hakkında teminat veriyordu- Münâkaşa gittikçe büyüyordu. Nihayet bütün D. P. li ler arabaya binerek, beraber gide cek oldular Jandarma eri kabul et iniyordu. Bu esnada muhtarın sesi ni duyuyoruz, jandarmaya emred) yor; «Gitmezse vur!»
Ayni gece münâkaşa (bağrışma lar, feryatlar) devam ede dursun, bir arkadaşla birlikte. Nahiyemiz o lan Dimetokaya koştuk Nahiye mü dürlüğünü vekâleten ifa eden genç arakadaşı ve j. komutanım uyandırdık: Vaziyeti anlatarak vazi feye dâvet ettik Her ikisi de bu dâ vetten haberdar olduklarını itiraf ediyorlar, bir takım sözlerle bizi a-vutuyorlardı. Demekki her ikisi de sudan bir bahane ile bir vatanda şın geceyansı karakola celbinde (!) bir mahzur görmüyordu. Hükümet binasında telefonda Sinekçi yi açıyoruz: Ses yok. Bu hareketten gayet D P. ocak başkamın köy ha riclııe çıkarmak ve orada istenileni yapmak mı İdi
Ertesi nahiyeye başkanımn
madı da bir kaç gün sonraya bira kıldı? Öyle ya.. Madem kİ gece ya rısı celbedllecek kadar mühim bir sebep (!) vardı... Geriye bırakılma sı ne ile izah edilebilir
Şurası muhakkak ki bu uğurda a tılacak ilk adım, muhtarın vazife den çıkarılmak olduğuna göre şlm di Çanakkale valisinden hep birli* te soralım:
idari ve İnzibati memurları dahJ baştan çıkartan şu malûm muhta ra cvazifeden el çektlrilmemenln hikmeti nedir
İbrahim Karabulut Üniversite Talebe Birliği Yurdu Fatih — (Şehir)
sabah gelen D, ifadesi
erkenden P ocak niçin alın
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez TRENÇKOT PARDESÜLER 35 Liradır
Satışımız muhayyerdir ABDURRAHMAN KAL YON Dikranyan Han 11 — 12 Sultan Hamam
!RADYO
Program w
PAZAR —
8.29 Açjlıj v* program
8.00 M. 8. Ayarı
8.30 Haberler
8.45 Mütik
9-18 Müzik:
10 00 Münih ;
10.30 Müzik
11.00 Müzik:
11.45 Müzik:
12.20 Müzik:
12.30 Müzik :
13.00 M. S. Ayarı
13.00 Haberler
13.15 Müzik
13.30 Müzik
13.45 Müzik
14.00 Kapanı). ’
17.58 Açılış ve program
Yürüdün S««l*r
Kadyo Senfoni Orkert. Harb «otoları (Pl.) Şarkılar
ÎDİ Kİ Yİ MOMUSkl Ju* Meri m tcıe
İKİNCİ PARTİ İTHAL MALI
ŞEKER SATIN ALINACAKTIR
I
Yeni Nefriyaf:
«AYLIK ANSİKLOPEDİ,
t
Bir ev tahibi olmak her. yurddaş için bir gayedir.
Türkiye İş Bankası
Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketinden
Hususî şartnamesinde yazılı vasıf ve şartlar dairesinde' olmak üzere ikinci parti 15.000 (on beş bin) ton metrik ithal malı beyaz granüle rafine şeker satın alınacaktır. I
iştirak edecekler 16 Mart 1948 sah günü saat 15 de Şirketin Ankarada Atatürk Bulvarı 347 numaradaki merkezinde jartnamede yazılı teminat mektublarile birlikte bulunmaları ri ca olunur.
Şartnameler Şirket Merkezinden veya îstanbulda Bahçe kapıda Taş Han 3. cü kattaki İstanbul Bürosundan temin olu nabillr.
Tesbit edilen saatte hazır bulunmıyanlar açık fiat indirmesine iştirak ettirilemiyeceğinden isteklilerin tam zamanı da Şirket Merkezinde bulunmaları ilân olunur. (2499
—■■ “Eski Novotni
Aile S az Salonu
Hor akşam memleketimiıin «n muhteşem aa) heyeti Pazar günleri içkisiz eile matinesi
Acıpayamda deve güreşleri
Acıpayam: (Hususî) — Acıpayam Demokrat Parti bir deve güreşi tertiplemiştir. Bu güreşe civar ka zalarla, köylerden ve Burdurdan ge len on bini mütecaviz halk İştirak etmiştir-
Güreşin başlamasından biraz ön ce Denizli Milletvekili Reşad Aydın lı İle Denizli Demokrat Parti 11 1da re kurulu başkanı, Refet Tavaslıoğ lu beraberindeki arkadaşlarla gelmişler, halk Davul, zurnalarla ken dilerini karşılamışlar, heyecan son haddini bulmuş ve Acıpayam İlçe si müstesna bir gün yaşamıştır.
Güreş esnasında İlçemiz jandar ma Bl. komutanı üsteğmen Nüshet Akgünün bu törende müstesna bir İdaresi ve Demokrasiye yakışan ne zaketlle İnzibatı temin etmiş olma sından ve yaptığı bu vazlfeşlnaslı-ğından dolayı kendisi teşekkürü hak etmiş bulunmaktadır.
Acıpayam İlçesi D. P. İdare Kurulu Bşk. Mehmed Cellloğlu Denizli Milletvekili
Reşad Aydınlı (İmzada Bulunamadı)
46. ncı Faslkülü Çıktı
9
Dim otoritelerinin bu müşterek eserlerinin yeni sayısında da pek tok orijinal resimlerle süslü olarak Alcool, Box. Ankara İH Coğrafyası. Baldvln, Ekonomi Bakanlanmaz, Andrâ Gide, Halil H&nıld Paşa, Kâ ?ım Karabekir, Harb reklâmcılığı, Hava piyadesinin İndirilmesi, Or-hon Abideleri, Hattat Hafız Osman İle Verem,, İstanbul hamamları bendleri ve bilhassa Jean Jacques Rousseau, ehemmiyetle okunmağa değer mahiyettedirler.
Bu her bendi de hepimizi ilgilendiren yAZılar cidden tavsiyeye şayan birer mahiyet taşımaktadırlar.
iki fasikül sonra dördüncü cildi ni tamamlıyacak bu eseri kendiniz ve çocuklarınız İçin behenıal edim niz.
İSLÂM - TÜRK MECMUASI

OKSURUCU DERHAL GEÇİRİR
Bı ■
TU-RAL, ÖKSÜRÜK VE BRONŞİTE KARŞI

t- | W ‘A

: bu arzunuza ulaşmanız için size imkân sağlamıştır. Bundan faydalanınız.
! Türkiye İŞ Bankasında tasarruf hesabınız yoksa
! derhal bir hesap açtırınız.
Yılda dört defa ikramiye çekilişi: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
I İkinci Çekiliş; 1 Haziran|
Gişelerimizden broşür isteyiniz!
İLAN
Devren satılık lâstik lmâlâthanesi Imaledllen mallar lâstik iskarpin Lâstik pençe ve ökçe taban levhalar umum otomobil ve tratkör buz dolab için vantilatör kayl.şler, lâstik hortum ve saire lâstik eşya kamyon ve tenezzüh lâstik tamir ve kap lamalar ve kauçuk hamur İmaleni) mektedir.
Görmek ve görüşmek isteyenler hergün saat 2/4 arasında telefon 13746 ve mektubla posta kutusu No. 166 F, Manco
Ankara
Bu yüksek ve ciddî mecmuanın 05 inci nüshası çıkmıştır. Mlinde-recatı: 1 — Türkiyede Yahudile-rin kurduğu farmasonluk nasıl başladı ve nasıl yayıldı? 2 — Far masonluğun iç yüzü bir sürü gülüne hurafelerdir; 3 — Türkiyede dömnelik tarihçesi (Eşref Edib): 4 — Zulüm vP istibdada kargı büyük mücahedeler; 5 — Yürekler acısı Kerbelâ faciası (Ömer Rıza Doğrul), 6 - Hazıeti Muhamme-din ebedî Rısaleti: İçtimaî Salâh (Abdurrahman Azzam Paşa); 7 — Farmasonluk ecnebi ve Yahudi teşekkülü gizli ve bozguncu siyasî bir tarikattır; 8 — Nlâbedlerimiz saman deposu oluyor, Evkaf İdaresi ise lüks dairelerde yağıyor (Ahmed Duruş).
Fikriye Şakraksesin Konseri T
Haber aldığımıza göre, tanınmış ve kıymetli ses sanatkârlarımızdan Fikriye Şak rar Ses, seçme e-serleıden mürekkeb zengin bir ( programla yakında bir konser verecektir. Sihirli sesile herkesin tak dirini kazanmış ve yıllarca haklı bir şöhret yapmış olan güzide san- ( atkarımıza şimdiden başarılar di-1 leriz.

Yeni Sabah ın
HAN FİYATLA»
J
"S
Öner ve | Yücel dâvası!
ÜÇÜNCÜ KİTAB )
İddia ve Karar (
neşrolunan dâvasının teşkil eden şekilde luı-
Zayi — Şişli nüfus müdürlüğünden aldığım nüfus kâğıdımı kaybettim. Yenisini •
iımdan eskisinin hükmü yoktur.
Şişli - Feriköy Buhurlu sokak No: 11 İbrahim Beri
«Yeni i lUtıidıffı y4r

İmtiya* Sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU -
Ya» lglorini ftttoa id*r. «i.» Ya» Işkri Müdürü i FATİH FUAD
Dıat'Af#! Y«rı aaballı tnüreftlphaatti Aı m; «O Un İMimtVlı
aantimi » » İ
»
Başlık maktu atarak
1 İnci sayfa,
î î
5 » 5
6 8 »
6 » 8
Kr. 1500
500
400
800
250
150
Profesör Avukat Kenan tiner tarafından vc öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mik I darı pek malıılııt olduğun- ) dan tükenmek iizvredır, Mem S lekct çapında hiı (lâ\aııııı ta- C marnlayım kitabı olan bıı e- ( 6or her Tiirk inilte\ verriuin J kütübhanesiııde yer alaıak ( bir kıymet ve elıeııımiyet te- ? dir. Kitabcılardan arayın. ) Fiyatı 175 kuruştur. S

Hadyo dans orkestralı
M. S. Ayan
Haberler
Geçmişte Bugün
Müzik: ince Saz
Pazar Gazetesi
Miizik: Karışık Şarkılar
Müzik: Türküler TEMSİL Müzik
Konuşma
Müzik
M. S. Ayarı
Haberler
Program ve kapanış.
BUL MAC/
1 2 3 4 5 6 7 fi S
i
2
3
4
fi
6
7
b
7 ı e İa- \A ' Ğ R-
A İkil |W| ■ T ■ A
İA İL. 11 \a iyuik-
A İLİK Kı i !y Lilzl;
F il Itt »i 9 r U rei: 1/0.
31 A * H sa E
F' E İS • A y BiCE m
• ( 1A 1 İ«İTE
f ■ Â -
•OLDAN SAĞA :
1 — Yeni Sabahta hatıratı ııeşre(lile cek olan; Eski Demokrat Parti t! baş kani; 2 — Neticesiz; Tersi ayı ©yi; 3 — Ayağı pabuçsuz; 4 — Bir renk; Bir erkek ismi; 5 — Soru edatı: Sindirim; 6 — l'yuma mahalli; 7 — İVr si bir musevi adı; Papa taralından zehirlenen Osmanlı şehzadesi ; 8 — Tersi divan şairlerinden; Bir harfin okunuşu; 9 — Eski vo uıeşhur bir ııul let.
YUKARIDAN AŞAĞI i
1 — Bir spor vasıtası; Büyük bir hayvan; 2 — Azınlık ; 3 — Bir n( bir; Büyükler ona inanmaz; 4 — Olnııya-cak dım.va denmez; Bir nevi 5— Sonuç; 6 — Elebaşı; Tersi 7 _ Dilek
sektik; Tekrarlanırsa bir nevi lur.
; 8 — Gelme; 9 -
kayık; işaret;
Y «ık-
la) o-

4
t fi
)
/ t
5
j
2
o
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 3 4 5 6 7 8 9 D E M Ö K R A S
EMİR 16 A S A R
M 1 S T • 1 i K n F A
oN a a Ş 1 R E 7'
S|MİE K Â B 1 R.
T!A,Y;M R M K n F
E C I C E F A L 1
N,1|Y.E T E B A R
E L E! B ■ M R E
Amerikalılar!ıı zekâyı arlır.uak İçin yeni bir İlâç keşfettikleri söyleniyor.
B I
Bu ilâcı kullanan İnsanın ilk yapacağı iş. hiç şüphesiz bir MİLLÎ PİYANGO Bileti almak olacaktır.



9
-