15 kiloluk Standard sandıklar
NEFİS ELMA
İhracat için itina ile hasırlanmış yurdun on nefis olması ; 15 kiloluk Standard sandıklarda sayın Ankara halkı için ; çok ucuz fiaila yılbaşı için Comll Dağlaroğlu takdim eder.
Toptancı Hal 29. Telefon: 13587 II
Ankara’nın tanınmış möble mağarası
Bursa Mobilya Pazarı
Yeni çeşit tül masa ve yer muşambalarımızı bir defa görmeniz menfaatiniz icabıdır. Anafartalar cad. No. 19« i Tel: 14091
29 ' Aralık / 1950 Cuma * Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş * Telefon: 15315, 15619 ve 16882 * Denizciler Caddesi: 2 * Posta Kutusu : 193
Yıl: 2 — No: 605
* Telgraf adresi : Zafer Gazetesi — Ankara *
Bakanların tetkik gezileri
Millî Eğitim Bakanı Malatya’da talkla bir hasbıhalde Ibulundu
Malatya, 28 (Hususî) — Mîllî Eğitim Bakam Tevfik İleri, Ga-ziantebin kurtuluş bayramında bulunduktan sonra dün saat 20.30 da Malatyaya gelmiştir. Bakam merkezdeki okulların bü-
tün öğretmenleri ve D.P. il, ilçe, bucak, ocak idare kurulları, il
IFAYIIIIHI İŞJAMMMDA
Türkün şehamet ve kahramanlık dolu tarihinin en parlak sayfası
Tefrikadan parçalar
Yüzlerce kilisenin çanı, bir anda Bizans göklerini yırtmağa başladı..
İki büklüm olmuş, üstü başı perişan, binlerce insan birbiri üzerine yığılarak, düşe kalka bu çanların doğru koşuyor.
Cumhurbaşkanımız dün Ankara’ya döndü Karabükte halkla yapılan toplantıda işçi mevzuu üzerinde duruldu, İşletmeler Bakanı hükümetin işçiler lehine alacağı kararlara dair izahat verdi
genel meclisi üyeleri ve kalabalık bir halk kitlesi karşılamıştır.
Bakan şehirde yaptığı muhtelif ziyafetlerden sonra MalatyalIlara şu hitabede bulunmuştur:
«— Arkadaşlar... Bu devrede demokrat milletvekili çıkaramadınız diye üzülmeyin. Çıkaramadığınız sizin lehinize oldu.
(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
Atatürk’ün portreleri
Bakanlar Kurulu kararı
(Türk geliyorl Türk geliyor!..)
Ve bu sesler, gittikçe boğuklaşarak, gittikçe hayatiyetini kaybederek kiliselerin mermer merdivenlerinde bir inilti halini alıyor:
(Türk geliyor!..)
Bayar’ın Kırıkkalede tetkikleri
teyid edildi
Dünkü Resmî Gazete Bakanlar Kurulunun 23/12/1950 tarih-
Bir tarafta, bütün surlar boyunca bir deniz dalgası gibi kaynaşan bir insan mah şeri.. diğer tarafta dar Bizans sokaklarında korkudan şaşırmış bir insan kalabalığı.. Ve ikisinin ortasıhda, surların üzerinde bir insan silüeti.. Heykel gibi sessiz, dimdik ve hareketsiz duran bir insan..
Şehzade Orhan!..
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, ı Milletvekili Mümtaz Faik Fenik, beraberlerinde İşletmeler Bakanı Sümerbank Genel Müdürü Ccvat Profesör Muhlis Ete, Manisa mil- Adıgün ve KıriKkaledc ken -vekili Kâzım Taşkent, Ankara • dişine mülâki olan Ankara
Ana sanayi ve işçi meseleleri
valisi Necati İller olduğu halde dün saat 20.35 de Samsun - Hay darpaşa postas yla şehrimize dönmüştür.
Cumhurbaşkanı, garda Büyük Millet Meclisi Başkam Refik Ko-raltan, Başbakan Adnan Mender res, Devlet Buk’bnı •'BaşbcTkan Yardımcısı Samel Ağaoğlu, Dev let Bakam Fevzi Lûtfi Karaosman (Sonu Sa. 4 Sü. 1 de)
Mcmlekeito işçi meselelerine, işçilerin sosyal durumlarına ve refahlarına olduğu kadar sanayi hareketlerine öteden beri daima büyük bir ehemmiyet atfeden, Cumhur Başkanımız sayın Celâl Bayar'la beraber Karabük ve Kırıkkale'ye yaptığımız seyahatten Ankara'ya dönmüş bulunuyoruz. Cumhur Baş-kanımıza bu seyahatte İşletmeler Bakanı Muhlis Ete ve fabrikaların alâkalı erkânı refakat
Mümtaz Faik FENİK
raber memlekete yaptığı hizmetler hesabedilecek olursa.
yukarıda söylediğimiz
değerin
kat kat fevkinde bir rakam el-
de etmek
mümkündür.
Denizbank
ediyorlardı. Şunu derhal söyli-yelim ki, bütün bu mevzular üzerinde mahallerinde yapılan tetkikler gerek işçi meseleleri-
Şunu ilâve etmek lâzımdır ki, Karabük fabrikaları memleketin sanayi hayatının inkişafında oynadığı büyük rol dışında ayrıca, İktisadî Devlet Teşekkülleri içinde en kârlı bir müessese olmuştur. Bir çok te-(Sonu Sa. 4 Sü. 4 de)
Y. Ziya Öniş, Deniz Yolları’nın müstakbel şeklini İzah etti
İstanbul, 28 a.a. — Devlet Denizyolları Genel Müdürlüğüne tayin olunan Yusuf Ziya Öniş, bugün Denizyolları idaresine gelerek yeni vazifesine başlamıştır.
Yusuf Ziya Öniş, kendisiyle (Sonu Sa. 4 Sü. 4 de)
Kore’de hür insanlık ideali uğ-
runda şehit diişen kahramanla-
li bir kararını yayınlamıştır. Karar şudur:
«Resmî daire ve müesseseler-de ancak Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu sıfatiyle Büyük Atatürk’ün portresinin bulundurulması hakkındaki 5-6-1950 ta-
rihli ve 3/11303 sayılı karar, ırç'ahiyet ve mündeıecatı itibariyle, sftrih olup resmî daire ve ı^üesseseleıde müşarünileyhin portresinden başkasının ve bilhassa onu istihlâf edenlerin portrelerinin bulundurulmaması-nın açıkça bildirmiş olmasına rağmen karşılaşılan bir hâdise dolayısiyle başka şekillerde tefsir ve tevile yol açıldığı görülmüştür. Kararın istihdaf ettiği gaye, maksat ve tesisin bundan ibaret olduğunun tavzihan teyit olunmasına Bakanlar Kurulunun
23-12-1950 talihli toplantısında karar verilmiştir.
Tarihin ona çizdiği yol nfe-dir acaba?
eşsiz şaheserini 31 Aralık
Z. Danışmanın pazar günü bundan evvel çıkmış kısmının geniş bir hulâsası da cumartesi günü ZAFER sütunlarında
bu
neşre başlıyacağız tefrikanın
Ayrıca 7 Aralık pazartesi günü Zafer 12 sayfa olarak çıkıyor
Kore birliğimizin kahramanlığı
Bevin bir tebrik
rımızdan Kıdemli Yüzbaşı Kırşehirli Esat Öztüzün
Belediye Meclisinde
mesajıgönderdi
nin süratle hallinde, gerek sanayi hayatımızın inkişaf imkânlarının teshilinde her halde
çok hayırlı tesirler ve bu da şüphesiz yararına olacaktır.
doğuracak memleketin
Gidip görmekto, işleri yerin-
de müşahede etmekte daima
büyük faydalar vardır. Çok defa bir mevzu hakkında sayfalar doluşu rapor okumakiansa.
Seul’e Çin taarruzu pek yakın görülüyor
onu dahi iyi anlamak için bir iki günlük bir seyahat kâfi gelir. Alâkalıların sayın Cumhurbaşkanı ile yaptıkları bu kısa geziden çok iyi neticeler elde
Seul’ün şimalinde toplanan Kızıl kıtalarla ufak çarpışmalar oldu
ettiklerinden müsbet bilânço-larla Ankara'ya döndüklerinden hiç şüphe etmiyoruz.
Vaşirıgton, 28 a.a. (Afp) —I ci aız dairesini aşan komünist Salâhiyetli Amerikan çevrele- Çin birlikleri Kaesong yakınla-rinden bildirildiğine göre, 38 in rında br noktaya erişmişlerdir.
Karabük Demir - Çolik sanayii, esasen vaktiyle Celâl Ba-yar'ın teşebbüsü ile vücuda
gelmiştir. Bugün bu sanayiin kurulmasındaki isabet çok daha iyi görülmektedir. Çünkü
bu fabrikalar.
memleketimizin
bir çok ihtiyaçlarını karşılayacak bir durumdadır. Evvelce bu
iş için 40 milyon lira sarfodildi-ği haldo, bugün Karabük fabrikalarının kıymeti kolaylıkla bunun 3 - 4 misli tahmin edilebilir. Üstelik bu fabrikalar bir
çok bayındırlık işlori, ulaştırma işleri, inşaat işleri için bizi dışarıya muhtaç bir halde bulunmaktan kurtarmış dört bine yakın bir işçi küilesino iş temin elmiş, burada yeni bir şehrin kurulmasında büyük bir âmil olmuştur. Eğer Karabük'ün fab rikaları ve tesisleriyle ve yeni kurulan şehirdeki evleriyle be-
Maamafih bu mevkiin Çinliler tarafından işgal edildiği Va-şington’da resmen teyit edilme miştir.
Taarruz bekleniyor
Tokyo, 28 a.a. (Reuter) — Ge ncral Mac Arthur’ün istihbarat servisi, ocak ayının 1 i ile 10 uncu günü arasında güney Ko-(Sonu Sa. 4 Sü. 6 da)
Otobüs idaresi bütçesi kabul edildi
Belediye Meclisi dün saat 19,30 da Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu’nun başkanlığında toplanmıştır.
Geçen toplantı tutanak özeti okunarak onandıktan sonra Ankara Otobüs İdaresi 1951 yılı bütçesinin müzakeresine devam edilmiştir.Bütçe kararnamesi o-kunarak bazı maddeleri üzerinde yapılan görüşmeleri müteakip i-dare genel müdürünün izahatı dinlenmiştir. 11 inci madde çıkarılmış ve diğer bazı maddeler üzerinde yapılan değişikliklerden sonra bütçenin tümü tayini (Sonu Sa. 4 Sü. 5 de)
■Londra, 28 a.a. — (Lps): İn-gilteıe Dışişleri Bakam Bevin, Türkiye Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü’yc şu mesajı göndeı-
«Tüık kıtalarının Kore’de göâ-i (erdikleri kahramanlıklardan dolayı Türk hükümetini ve Türk halkını tebrik ederini. Onların hareketleri İngiltere'de hayran-
(Sonu Sa. 4 Sü.7 de)
4k/WT/y4---1
I____KÜREK
Yunanlı Sporcuların ziyaretleri
Göçmenlere yardım
Güreş hasılatı 86 I in lirayı buldu
İstanbul, 28 a.a. — Milletlerarası göçmenler komitesi başkan yardımcısı sağlık kolu başkanı vo Birleşmiş Milletler delegesi, 4 Ocak günü şehrimize gelöcok-lcr ve buradan Ankara’ya gideceklerdir.
(Sonu Sa. 4 Sü. 5 de)
Yarın Ordu Karma Takımımızla bir ınaç yapacak olan Yunan O rıhı Karması Takımı dün Belediye Başkanını ziyaret etmişlerdir. Resimde misafirler Belediye Ba şkanımızla beraber görülüyorlar. ( Yazısı 5. inci sayfada )
Davul zurna fıkdan dolayısiyle değil! ı Geçen gün, Gazianteb’in kurtuluş yıldönümü i-di. Bir de baktık, hemen aynı gün Ulus’da eski Gaziantep Milletvekili Cemil Sait Barlas'ın Başkan Truman-la — pardon — Başkan İnönü ile beraber bir resmi in-
Eski Gaziantep milletvekili, Gazianteb'in kurtuluş yıldönümünü kutlamağa neden gitmedi acaba?.
Antcp sevgisi, Antep dostluğu, yalnız Antcp milletvekilliğine mi inhisar ediyordu?
Evet neden hu defa da Cemil Süit değil de ofsayt kaldı?
Fakat düşünmeyin dostlar.'.. Gidemezdi, çünkü Gn-ziantep, hakikaten kurtuluş bayramını kutluyordu!..
YEDEKÇİ
ZAFER
29/12/1950
Bir tavsiye
TALEBE
Garip bir fikri sabitle hâlâ aynı nakaratı tekrarlamaktan kendilerini alamıyorlar: Demokratik idareyi memlekete C.H.P. bağışlamıştır. 14 mayıstan önceki hükümetin Başbakan Yardımcısı, evvelki gün yine aşağı yukarı bu konuda fakat bu sefer biraz mun sif görünmeğe çalışarak, sütun sütun yazı yazdı. Zamanında olmadık baskılara başvurmağa kalkışan, her beyanatında o zamanki muhalefete ayrı bir gözdağı vermek gayretinden kendini alamıyan sabık Başbakan Yardımcısı, şimdi aynen şöyle diyor: «İkinci Cihan harbi sona erer ermez bir gün dahi kaybetmemek lâzımgeii-yordu. Tek parti disiplinini bu şartları görerek devam ettirmeye kalkmak, vatanseverliğe sığmazdı».
Halbuki, tarih çok yenidir ve vesikalar henüz dosyalarına, zabıtlar arşivine yerleş-tirilmemişiir, eğer unutulduy-sa alınır, şöyle bir göz atılır ve görülür ki: Bu muhterem Başbakan Yardımcısı, kendi ifadesile söyliyeyim. «Tek par ti disiplinini bu şartları görerek» dahi evet, tam 14 mayıs gününün akşamına kadar hem de sistemli ve meiodlu bir şekilde «devam ettirmeğe» çalışmıştı. Buna kalkışmanın vatanseverliğe sığmıyacağını. o zaman kendisine başkaları, muhalefet safında, gerçek bir inillî mücadele havası ve heyecanı içinde savaşanlar, haykırıyordu ve onlar umursa-mıyodu. «Gerekirse hürriyetin üstüne şal örtülebileceği» fikri, ikinci cihan harbinin sona ermesinden sonra, yani şimdi bizzat Böy Nihai Erim'in «tek parti diktaioryasını devam ettirmek vatanseverliğe sığmazdı» diye vasıflandırdığı zaman içinde ortaya atılmıştı.
«C.H.P. 14 mayısa imkân
hazırlamakla vazifesini yapmıştır. Başka türlü hareket etseydi hata elmiş olurdu» buyuruluyor. Başka türlü hareketten ne kastediliyor acaba? Gerçekten, bir zamanlar Ulus gazetesinde, İstiklâl Mahkemeleri nevinden olağanüstü
Muhip Dıranas mahkemeler kurulması ve muhalefetten mevhum bir 31 mart vakası hesabının sorulması hakkında müteaddit başmakaleler yazıldığı hatırlardadır. Bu yazılar, o zamanki hükümetin resmî organında ve başyazı olarak yayınlandığına göre, elbette hükümetin de temayülünü ifade ediyordu. Zaten o şartlar ve o zihniyet içinde, bunu düşünmemiş olmaları kabil değildir. Nitekim, yarın tarihe intikal edecek olan kulis arkası öyle vesikalar mevcuttur ki, bu, ve bunun gibi kanlı tedbirlere başvurmayı düşünmüş bulunduklarını meydana çıkaracaktır. Ama kimbilir, biraz olsun kalmış sağduyu mu, yahut korku mu. yoksa bir tesadüf ve gevşeklik mi, yahut realitenin sertliği, olayların önüne geçilmez akışı mı... Hulâsa bir şey, bereket versin bu kanlı ve karanlık düşüncenin kuvveden fiile çıkmasına engel olmuş ve memleketi, Allaha bin şükür, kanlı bir badireye yuvarlanmaktan korumuştur. A, ma şayet öyle bir deliliğe cüret edilseydi, kurulması tasavvur edilen darağaçlannda, her halde milletten yana olanlar. milletin bükülmez iradesini temsil edenler sallanmıya-cşğlardı. 14 mayısta, halkın içten içe beslemiş olduğu ihtilâl ruhu görüldükten sonra, bunu söylemek artık bir kehânet sayılmaz.
Binaenaleyh, muhterem Nihat Erim: «D. P. nin ilk hükümeti şimdiye kadar ancak Osmanlı İmparatorluğunun çökme devrinde rastlanmış bir kısır görüşle memleketi idare etmektedir» diye yakışıksız, âdeta vatanı levmeder gibi şom bir ağızla konuşup hâlâ küçük, gündelik parti politikalarından medet umacağına, bu geçmiş ve hakikaten ders alınmak gereken hakikatler ve hatalar listesini karşısına alsın ve artık boş böbürlenmeleri bir yana bırakarak, lütfen «vatanseverliğe sığar» kabul ettiği bir yolda yürü-
birliği
Yıllık kongre dün toplandı
Ankara üniversitesi Talebe Birliği yıllık mutad genel kurul loplantısı dün Halkevinde yapılmıştır.
Kongreyi eski birlik başkam Cengiz Noyan açmış ve yapılan seçim sonunda kongre başkanlığına Kâmuran İnan seçildikten sonra gündemdeki maddelerin müzakeresine geçilmiştir.
Kore şehitleri için yapılan ihtiram vakfesi ile kahramanlarımıza tel çekilmesi hususu oy birliği ile kararlaştırıldıktan sonra yönetim ve denelleme kurulları raporu okunmuştur. Raporlar hak kındaki müzakerelere geçilmeden bu husus için seçilmiş olan korniş yon raporunun dinlenmesine, müzakerelerin Cumartesi günü saat 15 e tehirine karar verilmiştir.
Kore Günü
Dil ve Tarih . Coğrafya Fakültesi Yeni Öğrenci Derneği tarafından Fakülte konferans salo nunda yarin saat 14.30 da Kore ve millî şiirler günü tertiplen -
Yardımsevenlerin İngilizce kursu
Yardımsevenlcr Derneği Genel Merkez Başkanlığından:
Yardımsevenler Derneğinin 3 Ocak Çarşamba günü saat 11,30 da Derneğin Efkaf Ap. üçüncü katındaki toplantı odasında aça cağı İngilizce kursuna bu güne kadar kayıtlarını yaptırmış olan sayın vatandaşların ayda on lira ücretlerini Efkaf Ap. 3. kattaki Genel Merkez müdüriyetine ya tırmalan rica olunur.
Kore şehitleri için mevlût
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi yeni Öğrenci Derneği tarafından pazar günü öğle namazını müteakip Kore şehitlerinin aziz ruhlarına ithafen Hacı Bay ram camiinde mevlûdü şerif o-kutulacaktır.
| Verem Haftası ve Verem Bahisleri I
Aka’dan Fıkralar
STREPTOMYCİNE
Millî Eğitimde nakiller
Denizli millî Eeitim müdürü Et-hem Salmangil Muğla, Sivas millî eğitim müdürü Mustafa Turna Bilecik, Edirne millî eğitim müdürü Fahri Dilgen Çanakkale, Trabzon millî eğitim müdürü Naci Berköz Edirne, Amasya millî eğitim müdürü Enver Törüner Gümüşhane, Gümüşhane millî eğitim müdürü Yaşar Gürtunca Amasya, Muğla millî eğitim müdürü M. Ali Pamir Kütahya, Bolu millî eğitim Aıüdürü Bedri Atıl-can Burdur, millî eğitim müdürü Şevket Gedikoğlu Antalya, İçel millî eğitim müdürü Nazmi Vural Bolu, Gaziantep millî îeğitim müdürü İbrahim Ozdal Denizli, İçel millî eğitim müdür yardım-cıs Salâhattin Sel Çoruh, Bolu ilk öğretim müfettişi Reşat Doğu-türk Bingöl, Muğla ilk öğretim müfettişi R.za Gürel, Ağrı, Kilis ortaokul müdürü ve Türkçe öğretmeni Naşit Sarıca Gaziantep, Sümerbank genel haberleşme Arşiv şefi Refik Durlu Sivas, Millî Eğitim Bakanlığı üçüncü sınıf müfettişi A. Osman Verimer İzmir, Balıkesir millî eğitim müdürü Lûtfi Engin Bursa, Seyhan milli eğitim müdürü Şefik Ergündüz Çankırı, Çankır millî eğitim müdürü Ali Oğuz Erzurum, Pulur Köy Enşjitüsü müdürü ve Coğ -rafya öğretmeni Enver Oğan -eken Trabzon ve Ortaklar Köy Enstitüsü müdürü ve coğrafya öğretmeni Ali Yalkin Samsun, millî eğitim müdürlüklerine müktesep hak olarak almakta oldukları maaşlarla naklen tâyin edilmişlerdir.
Çeltek Kömür İşletmesinde göçmenlere yardım
Amasya (Hususî) Çeltek kömür madeni İşletmesi memur ve işçileri,- meni'eket davalarında her vesile de izhar ettikleri cömert hamiyet duygularile Bulgaristan göçmenlerine yardım için aralarında 653 lira para top lamış ve Amasya Valiliği emrime verilmiştir.
Bir beraat kararı
Diyarbak.r milletvekili Nâzım Onqn'in bir mektubunu neşrederek Cumhurbaşkanına karşı hür mete aykır. bir dil kullanmaktan sanık Ulus yazıişleri müdürü Ce. ıpal Sağlamla Kudret gazetesi yazıişleri müdürü H. Zeki Söy-lemezoğlu’nun duruşmaları dün bitmiş, suç sabit görülmediğinden her iki sanığın beraetine ka rar verilmiştir.
Gülhanede tıbbî müsamereler
Gülhune Askerî Tıp Akademi-
Gülhane As. Tıp Akademisirtin 30/12 1950 tarihinde saat 11—13 arasında yeni anfide yapılacak olan tıbbî müsamere konulan aşağıya sırası ile yazılmıştır.
Sayın meslektaşlarımızın teş -rifleri rica olunur.
1 — Geçen müsamereden kolon vakalar.
2 — Temporal beyin tümörü. Prof. Rasim Adasal. .
3 — Bir kalp anomalisi vakası «Tetrat de Fallop», Prof. Sü -reyya Tanay,
4 — Plastik vakalar. Prof. Mu. Cihat Borçbakan.
5 — Sarcocystis tejnella sporları ile husule gelen bir zehirlenme vakası. Anatomo . Pat. Uzman Asist. Dr. Arif Uzman.
6 — Paradoksal tedavi tatbik edilmiş bir uterus myomu vaka-s . Doçent Şerif Çança.
7 — Congenital relaxatio diap hragmaticus vakası. Doçent Celâl
hafta, Verem Savaşı opaganda haftasıdır. Gazete sütunlarına, mikrofonlara Veremle Savaş konusunda yazı ve söz aksettirilmesi bu haftanın bize düşen vazifesidir.
Bu yazımla pek mühim bir probleme dokunacağım. Kısaca Stı-etpomisinin mahiyetini belirttikten sonra asıl mühim olan noktaya dikkat çekmek istiyo-
Veıemin tedavisinde pek mühim bir safha başlamıştır. Bu çığırı açan yeni birtakım ilâçlar I iizc vur. Bunların kullanışında gerek | İlk halkı uyarmak, gerekse meslek-duşlarımı ikaz etmenin zarurî de olduğuna kaniim.
Streptomycine ve benzeri ilâçların mahiyeti nedir?
Penisilin, Streptomisin, Aıı-eomyeine, Chloromycitine ve ilh. adlariyle ilâç endüstrisi sahasına giren maddelerin umumî vasıfları antibiotik grupa dahil oluşlarıdır. Antibiotik madde deyince de şu anlaşılır: Bir bakteri veya bir mikroorganizma başka bir mikroba karşı o-nun üremesini durduran bir madde çıkarırsa bu tesire antibiotik hassa denir. Birtakım mantarların, küflerin, mikropların üremesini durdurduğu senelerden beri biliniyordu. Bu uğurda yapılan binlerce tecrübenin mahsulü olarak da türlü mikroplara karşı müessir anti-biyotik’leı- elde edilmiştir, işte âdi iltihap mikroplarına, zatürreeye, gonokoklaı-, frengi âmilleriyle menengogoka tesir eden penisilin, tifo mikrobunun üremesini durduran Chloromycitine, nihayet verem mikrobunun üremesini durduran Streptomycine bu grup ilâçlardandır.
Streptomycine; Actînomycet’-leı-in, Griseus denilen cinsinden elde edilmiştir. Bulan Amerikalı âlimin adı Waksman’dır. Senelerce süren araştırmalardan sonra actinomeces griseus denilen mikro oıganizmden Koclı Basilinin üremesini durduran kudrete sahip bir öz çıkarmış-
Streptornisnin vereni mikrobu üzerine tesiri * nasıl ve ne şekildedir?
Hastalıkların ilâcı aranırken varılmak istenen gaye; bu hastalığı yapan mikrobu öldürecek tesire sahip bir deva bulmaktır. Buna bakterisit, yâni bakteriyi öldürme tesiri denir.. Fakat bu ideal neticeyi almak pek mahdut imkânlar halinde elde edilmiştir. Bakterisit tesirin yanında bir de Bakteıiostatik tesir ardır. Bu da bakteriyi öldür-1 meyip de, sadece üremesini durdurduğumuz hallerde varılan sonucunu ifade eder.
İşte bugün vereme karşı bulunan gerek Antibiyotik, gerekse kimyasal ilâçlar verem mikrobunu öldürücü değil, ancak basilin üremesini durdurucu, yavaşlatıcı kudrete sahiptirler. Bu grup ilâçlar arasında en kıymetlisi Streptomycine'dir. Demek oluyor ki bilmemiz lâzım olan cıı müfiim cihet, Streptomisinin verem mikrobunu öldürmediği, sadece üremesini yavaşlattığıdır. Bu çok mühimdir.
Streptomisin ile basiller evvelâ tecrübe vasatlarında karşı karşıya konmuş, canlılar
1 - Streptomycine veremin esas tedavi vasıtası değildir, yardımcı bir ilâçtır. 2 - Bazan daha az, nadiren daha fazla miktarlarda, umumiyetle 50 gramda basiller artık ilâçtan müteessir olmazlar. Ve bu mukavim basillerle başkaları da bulaşırsa o şahsa da ilâç müessir olmaz. 3 - Bu ilâcı tatbik edenler de, ettirenler de ileride ona daima muhtaç olabileceklerini hesaba katmalıdırlar
--------------Y azan______________________ ________________________
Doç. Dr. Celâl ERTUĞ
serinde denemeler yapılmıştır. 3vincin arkasından Streptomisine ait bir takım meselelerin a mevcudiyeti göze çarpmıştır. Gerek tecrübe vasatlarında gerekse canlılar üzerinde yapılan tetkikler göstermiştir ki; Verem basili Streptomisine karşı ya hassastır, ya tamamen mukavimdir, ya da endependan-dır. Yani âdeta üreme vasatında Streptomisin bulunmasına ihtiyaç gösterir.
Basilin Streptomisine hassas olması, bizi tedavide başarıya götürür. İlâçla basili öldürenleyiz, fakat üremesini yavaşlatı-
Biı- de mukavemet, resiztans olaylar dedik. Bu vakit elimizdeki ilâç basilin üremesini durduramaz. Binaenaleyh tedavimiz neticesizdir. Bu mukavemet hazan ilâçla basilin ilk karşılaşmasında vardır, fakat çokçası sonradan teşekkül eder.
Yâni Setıeptomisin gören bir hastada, iyi alınamazsa, iki ihtimal düşünülür: Ya bu hastada veremi yapan basiller aslında Streptomisine karşı mukavim soydandır; ya da, hastaya daha önceleri Streptomisin yapılmştır, mikrop laı- ilâca alışmıştır, mukavemet peyda etmişlerdir.
Bu durumlarda tedavi tamamen neticesiz olacaktır.
Streptomycine karşı sonradan husule gelen mukavemet Bu cihet üzerinde bilhassa durmak lâzımdır. Kaide olarak verem hastahanelerine, ve sanatoryumlara yatan hastalara iJâç tatbik edilmeden önce, bu mukavemet kontrol edilir. Hele hastaya önceleri Streptomycina yapılmışsa mikroplarda bu mukavemet meydana gelmediği behemehal araştırılır. Bugüne kadar yapılan kontroller göstermiştir ki ortalama 50 gıam Streptomycine yapılan bir hastada mukavemet teessüs eder ve hasta artık bu güzel silâhı kullanmak şansını kaybetmiştir.
Görüyoruz ki, ortaya çok mühim bir mesele çıkmıştır. Verem gibi uzun süren, sinsi bir hastalığın tedavisinde çok büyük değeri olan bir vasıtayı kullanırken, yerinde ve zamanında ilâcı tatbik etmek mecburiyeti varılır. Verem hastahanelerine, sanatoryumlara başbuıan ve esas tedavilerini yaptırma imkânını zorlukla elde eden hastaların pek çoğunda, hattâ hemen hepsinde uluorta Streptomycine kul lanıldığı ve bir mukavemetin yerleştiği görülmektedir.
Meselâ hastayı bir ameliyata hazırlamak, ve ameliyattan sonra husule gelen verem alevlenmelerini söndürmek için bu türlü ilâçlar son derece işe yarar. Fakat daha önceden kullanılmı
tedavisi
ve basillerde ilâca karşı muka- mahıc vemet teessüs etmişse değerli bir ümitten hasta mahrum edilmiş değildir. i
Çok görüyoruz: İlerlemiş ve- j remillere yüzlerce gram Streptomycine yapılıyor. Hem para, hem de ilâç israf olunuyor. Burada ilâcın yarattığı iyilik hali muvakkattir. Çünkü dedik ki Stıeptomicinc basilleri öldürmez, muvakkaten üremelerini durdurur. Bir müddet sonra bu hassa kaybolacağından hastalığın tekrar uyanma",ı gayet ta-
Streptomycine ciğerlerde açılan fakat tedavide yardımcı olabilir
Kavern dediğimiz, veremin yaptığı akciğer oyuklarını Streptomycine nadiren kapatır. Bunlara müdahale tedavisi yapılması —hava verme, ameliyat gibi— lâzımdır. O zaman ancak ilâcı yardımcı olarak kullanmak gerekecektir. Şu halde Streptomycine verem tedavisinin tek çaresi değildir, ancak yardımcısı olabilir. Her yardımcı tesirden yerinde ve vaktinde faydalanmak zarureti de umumî kaidedir. Hele tesiri ve faydası muvakkat olan bir deva için daha çok ihtiyatlı olmak ve kararda titiz davranmak icabeder.
Hasta vatandaşlardan bin, rica
Bir çok hastalar, belki de haklı olarak Streptomycine tedavisine inatla devam arzusundadırlar. Biz bunu Ankara Verem Savaş Derneğine ilâç aldırmak isteğiyle y;aj)ilap müracaatlarda güdüyoruz. Derneğimiz bir senede yoksul vatandaşların müracaatını karşılamak için 52 bin küsqr lira ödemiştir. Bu hastaların hepsi hakikaten ilâca muhtaç vakalar mı idi, yaptığımız yardım yerine mi masruf olmuştur? Orasını bilmemize imkân yok, çünkü bir çok hekimlerden reçete, rapor alan birçok vatandaşlar bu ilâcı temin etmemiz için bize başvurmuşlardır. Kendi menfaatlerini korumak/ sağlıklarını kayırmak mak sadiyle onları reddetmemiz müm kün olamamıştır. Çünkü ne hastaların durumunu incelemek, ne de onların arzularını yekten reddetmek kabildi.
İlâcın tatbik sahaları hakkın-daki hudutlar hekimler arasında da maalesef tebellür etmiş değildir. Etmesi de güçtür. Çünkü her veremliyi yatırmak, akıbetini takip etmek için henüz organizasiyomımuz . tamamlanmamıştır. Biz veremle biraz daha yakından meşgul olduğumuz için belki iyi niyetle, belki de başka türlü hareket kabil olmı-yan vakalarda, kullanılan 1 Streptomycine’in ne netice ver-hastaya asıl tedavi
yapmak istediğimiz zaman sadece yardımcı karakter taşıyan bu kıymetli devadan maalesef rum kaldığımızı görmekte-
Hastalardan derece inanmış hımışlardır ki, leıde yapılan tatbiklerden hiç bir netice alınamıyacağı muhak kak olduğu halde yüzlerce gramı bulmuş olmasına rağmen, yeniden tedarik için en yüksek makamları müşkül mevkilerde bile bırakmaktan çekinmiyorlar. Bu hastaların, her şeyden evvel hakikatlere inanmalarını dileriz.
Şu halde hulûsa etmek istersek: 1 — Streptomycine vere-' min esas tedavi vasıtası değil-1 dir, yardımcı bir ilâçtır. 2 — Bazan daha az nadiren daha /azla miktarlarda, umumiyetle 50 gramda basiller artık ilâçtan müteessir olmazlar. Ve bu mukavim basillerle başkaları da bulaşırsa o şahsa da ilâç müessir olmaz. 3 — Bu ilâcı tatbik edenler de, ettirenler de ileride ona daima muhtaç olabileceklerini hesaba katmalıdırlar.
bazıları ilâca o ve öyle bel bağ-ayakta veya ev-
İçişleri ve Ekonomi Bakanlığında tâyinler
Danıştay 3 üncü daire yardımcısı Abdülkadir Uras Emniyet genel müdürlüğü üçüncü sınıf müdürlüğüne naklen emniyet ge nel müdürlüğü 3 üncü sınıf emniyet müdürlerinden Aziz Rona-bar aynı yer şube müdürlüğüne ve İstanbul Polis Okulu dahiliye müdürü Salih Zeki Bayülgen 4 üncü sınıf emniyet müdürlüğüne terfian tâyin edilmişlerdir.
* Ekonomi ve Ticaret Ba-kanl ğinda açık olan tetkik kurulu üyeliğine, Petrol Ofisi u -mum müdür muavini Turhan Ça-kus dış ticaret dairesi başkanl.-ğına aynı Bakanlık teftiş heyeti başkam Munis Faik Ozansoy dış ticaret dairesi başkan yardımcılığımla Londra ticaret müşaviri Turhan Hısım mşlerdir.
* İçişleri Bakanlığı mahallî i-dareler genel müdürlüğü şube müdürlerinden Dündar Egel, aynı genel müdürlük daire başkanlığına naklen tayin edilmiştir.
* Beykoz kaymakamı Namık Erverdi emniyet genel müdürlüğü şube müdürlüğüne, Viranşehir kaymakamı Muzaffer Erman ile Ahlat kaymakamı Feridun Demir de aynı yer dördüncü sınıf emniyet müdürlüklerine naklen tâyin edilmişlerdir.
ataşeliği tâyin edil
C.H.P. den yedi istifa
C.H.P. den istifa eden Rıza Er komya, Hüseyin Demir, Ali Solmaz, Mustafa Ozbay, Abdullah, Ozbay, Ali Cünıert ve Fevzi Boz kurt isminde yedi kişi, D.P. Dörtyol Ocağına kaydolmuşlardır.
da gitmişti. Hattâ ismi, bir gazetede, baloya gelen-
zikredil-
Geçen yıl yine tek tuk siparişler alarak masraflarını korumağa muvaffak olmuşlardı. Fakat artık o
Yazıhanedeki
Çeltek Kömür İşletmesinde Kore şehitlerine mevlût
Amasya (Hususî) — Çeltek kömür madeni işletmesi memur ve işçileri Kore harbi şehitlerinin, ruhuna ithaf için, Peygamberimizin doğumuna ıastlıyan Perşembe günkü kandil gecpsi muhteşem toplantı yaparak mev (üt okutmuşlar, komünistliğin kahııf olması ve yer yüzünden ' yok olması için' dualar yapmışlar ve Kore kahramanlarını min net ve şükranla artmışlardır.
Francon kâğıtları birer birer tetkik ettikten sonra:
— Ne bileyim bir az cüretli bir fikir ama güzel bir buluş doğrusu., demişti, benim istediği
Keating de:
— Bütün eserlerinizi tetkik ettim. Diye cevap vermişti. Eğer iyi bir eser vücuda geti-rebildimse, bu mütemadiyen, siz olsaydınız nasıl çalışırdınız diye düşündüğüm, ve fikirlerinizi kavrayabilmeğe muvaffak olduğum içindir.. Francon gü-lümsenıişti ve Keating o anda onun, biraz evvelki sözlerini hiç birine inanmadığını; v esasen Keating'in de inanma dan söylediğini bildiğini anlamıştı. Fakat ikisi de son derecede memnun idiler, çünkü ayni yolun yolcuları olduklarını anlamışlardı.
Günün birinde Cameron işini bırakmak mecburiyetinde kaldı.
Bir yıldan beri bu günün yaklaştığını zaten biliyordu. Bundan Roark'a hiç bahsetmemişti. Fakat ikisi de bunun muhakkak olduğunu biliyorlar, fakat hiç ümide kapılmamakla beraber biraz daha fazla dayanabilmek için direniyorlardı.
lerıııı ve upuzun şılıklı masaların turnıakla geçiriyorlardı. Canıe-ron kollarını masasına dayıyor başını da kollarına dayıyor; Roark da gözlerini bir türlü o-nuıı, bu masanın üzerinde çökmüş gibi duran vücudundan alamıyordu..
Şubat ayında bir gündü.. Cameron haftalardır ağzına içki koymamıştı. Kalkıp bir kitap almak için kütüphane rafına uzandı ve birdenbire, öyle, olduğu gibi Roark’ın ayaklarının dibine kendinden geçmiş bir halde yığılıverdi. Roark onu ayılttı. Doktor onun
Ayn Rand ıldamadaıı yatma-kalknıağa kalkışmasının neticeleneceğini bildirdi, n doktorun sözlerini duymuştu. Sadece:
— Yazıhaneyi siz kapatırsınız artık Howard.. dedi.
ark da:
Peki, diye cevap verdi..
Cameron’un kız kardeşi ertesi sabah geldi. Ve kardeşini yanına alarak bakacağını söyledi. Kendi halinde, ak saçlı, biraz titrek bir kadıncağızdı.
Heyecanın ne olduğunu çoktan unutmuş olduğu belli idi. Onun için saadet ve felâket diye bir mefhum mevcut değildi.
Kız kardeşiyle New-Jersey’e hareket edeceği gün Cameron, Roark’a bir mektup uzattı. Bunu, gece arkasındaki yastığa dayanarak, dizlerinin üzerine koyduğu eski bir resini
tahtasının inde güçlükle
kaleme ı Nevyork’uıı
tanınmış mühendislerinden birine hitap eden ve Roark’ı tavsiye için yazılmış bir mektuptu bu.. Roark onu okuduktan sonra parça parça paraladı ve: — Onlardan hiç bir şey is-tiyecek değilsiniz... dedi. Benim için üzülmeyin. Nasıl olsa başımın çaresine bakarını..
Cameron başiyle memnun olduğunu gösteren bir işaret yaptı. Bir zaman sustu. Niha-
— Yazıhaneyi kapatırsınız Hoıvard. Dedi. İçindeki eşya kirn borcunu karşılar. Yalnız masamın gözündeki resmi alarak bana gönderiniz. O kadar. Üst tarafını, kalem kâğıt, dosya, proje, kontrat falan ne varsa, hepsini yakarsınız..
Roark:
— Peki., dedi.
Çeviren : Ş. TAYLAN
Kız kardeşinin sedye taşıyan hastabakıcılarla içeri girdiğini gören Cameron:
— Haydi artık Allahaısmarladık Iloward.. dedi.. Ara sıra beni ziyarete gelin.. Ama sık gelmeyin......
l’eter Keating, Francon & Heyer'de çalışmaya başlıyah üç yıl olmuştu. Şimdi artık başı yukarıda ve vücudu dik yürüyordu. Tertemiz, ihtinıamlı bir hali vardı. Tıpkı tıpkısına on iyi tıraş makinelerinin reklâmında görülen o yakışıklı delikanlıya benziyordu.,,
İyi giyiniyor ve nazarı dikkati çektiğini biliyordu. Park Avenü,taraflarında sade fakat şık bir apartımanı vardı. Metropolitan Opera’nın ilk temsillerine, bazı müşterilere refakat ederek gittiği oluyordu. Bir kere bir kıyafetli baloya
içini kaplayan korku ile çarpıntıyı çoktan nutmuştu. Artık işin püf nok-işti. Yaptığı-»ndirmek için ' aştırmak kâfi idi. Çünkü müşteri de ev yaptırırken, onu görenlerin gözlerini kamaştırmağı düşünüyordu.
Misis Keating evini kiraya vererek Nevyorka oğlunun yanma gelmişti. Peter onun gelmesini pek istememişti ama, ne yapsın ki annesi idi. Ve o-nunla oturmak istememesi için de hiç bir sebep yoktu... Misis Keating geldiği gün oğlunun apartımnnını, elbiselerini, bankadaki hesabını tetkik etmiş ve-sadece: «Eh, yolunda sayılırsın Peter..» demişti.
Bir gün yazıhaneye de uğramış, yarım saat kadar kalmış.. Akşama oğlunu karşısına alarak bir sürii nasihatler etmiş; ve bir, ara da.
— Guy Francon'un hiç çocuğu yok mu?..
Diye sormuştu.
— Bir kızı var..
(Devanı edecek) (
Göze batan bana necilik
Yeni Ankara için söylemiyorum. Kendiç (egoist) değilim. Sözüm, belediyesi olan her yerimiz içindir.
Belediyeye verdiğimiz yıllık para ile belediyeden beklediğimiz işlerin farkını ölçebilecek hiç bir âlet yoktur. Hiç bir makine hesaplayamaz. Sanırım ki belediyesine en az para veren, dünyuda yalnız bizleriz. Ama ondan islediklerimiz, Nev-york belediyesini bile üzecek kadar çoktur. (Bana ne) elliğin en göze batanı bizdedir. Emlâk, akar, akmaz sahipleri bana gücenmesinler, bedavacılığın yüzde doksan dokuzu oıı-lardadır. Koca mağaza yaptırmıştır, kirasını tıkır tıkır alır. İçindeki malı satar, şakır şakır kazanır. Kimden kazanır? Müşteriden. Bir kar yağıp don tutsa, mağazasının değil, sadece kapısının önünü temizletmeyen çoktur. Niçin? Masraf olurdan! Altı dükkânlarla dolu koca apartmanı vardır. Ö-nündeki yaya kaldırımını yaptırmak şöyle dursun; çatlağını, çöküğünü onartmaz bile. Pek azımız karlan yaya kaldırımının kenarına kürdürürüz. Kendisinden para kazandığımız müşterinin veya kiracının çekeceği zorluk, zahmet bize vız gelir! Şehir bizimdir, belediyeye Verdiğimiz temizlik parasının bir yıllığı, (bir haftalık kan, çamuru süpürmeğe yetmez) diye düşünmeyiz. Tuhaf bir sanımız var: Her belediye bir milyarderdir ve şehre bir iş yapmaz!
Şu Balkanlar kanlar! Oraların neler yapıldığını gidip görmeli. Fakat belediye başkanlan-mız, belediye meclislerimizden Önce mülk sahiplerimiz gidip
Size Ankara’dan bir tek değil de bir yarım misal vereyim: Bir İsmetpaşa mahallesi vardır. Vaktiyle burası sokak-lariyle, meydanlariyle dört başı berbat bir mezbele idi. Belediye burayı çepeçevre asfalt yaptı ve pazar yeri kurdu. Yağ murlu günü bırakın, kupkuru günde gidip, görün! Asfalt bulamazsınız. "Her yanı bir parmak çamur kaplamıştır. Buraları belediye mi pis ediyor? Tabiî hayır. Bunu yapanlar o yollardan, caddelerden, meydanlardan faydalananlardır. O-ranın en şerefli olması gereken bir köşesinde altı dükkânlar, kahvelerle süslü, yepyeni, koskocaman bir otel yapılmıştır, sahibi dört katı az görmüş olacak ki bir kat daha çıktı. Fakat bu güzel ve koca binanın dibindeki 80 santimlik yaya kaldırımına iki parmak çimento döktürmemiştir. Bari temellerine acısın!
Bizde, en kolay ve bol bol tenkid olunan iki konu vardır. Biri maarif, öbürü belediye. Yalnız bir şeyimiz yoktur. Kendi kendimizi tenkid ve u-yarma. Bu yüzdendir ki o iki konumuzun daima maşallahı
şehirlerinde
Aka GÜNDÜZ
Bir hakaret dâvası
Sabık İlk Öğretim Geneıl Müdürü Yunus Kâzım Koni hakkında (Mücadele) dergisinde yazdı, ğı (Tevfik lleri’ye açık mektup) başlıklı yazısından dolayı aleyhine hakaret dâvası açılan Dr. Fethi Tevejoğlunun duruşmasına bugün Toplubaşı mahkeme -sinde başlanmıştır. Bugünkü duruşmada dâvacı Yunus Kâzım Koni ve Dr. Fethi Tevetoğlu ha-zıı bulunmuş; sanık Tevetoğlu yapılan sorgusunda hakaret kastının olmadığım söylemiştir.
Dâva, diğer sanık Mücadele dergisi sahibi Bekir Berk’in sorgusu yapılmak üzereı başka bir güne bırakılmıştır.
Konferans
Bu giin saat 20.30 da Rem-i Oğuz Arık tarafından, Siyasal Bilgiler Okulu konferans salonunda .Milliyetçiliğin yeni veçheleri» mevzulu bir konferans
NÖBETÇİ ECZAHANELER
Ege, Güray, Sebat
TAKVİM
29 Aralık 1950 — Cuma
Rumî: 1366 — Aralık 16
Hicrî: 1370 — R. Evvel 19
4
-
29/12/1950
Z A F E R
Saylat 3
PULSUZ İSTİDA
Günün aynası:
DışPolitika
Büyük taarruz
Kore'de Çinlilerin, yarını milyon ihtiyatın desteklediği bir kuvvetle taarruza geçtiklerine dair bugün (dün) haberler gelmiştir. Son hâdiselerden sonra bu olay beklenmekte idi. Yalnız, hücum eden kuvvetlerin kaç kişi olduğu, ne gibi silâhlarla teçhiz edilmiş bulundukları elân tesbit edilememiştir ki, bu husus şayanı dikkat ve hattâ şayanı dehşettir. Hücum eden mütecaviz kuvvetlerin sayısını ve evsafını ancak komünist menşeli kaynaklardan anlamak kabil, o-luyor. Bu malûmat da bittabi güvenilebilecek esaslı bir bilgi teşkil edemez. Halbuki, Birleşmiş - Kuvvetlerin istihbarat servislerinin nasıl işlediğini düşünmesek bile, son 48 saat içinde yapıldığı bildirilen 700 uçuşun keşif neticesi olarak Seul üzerine kaç kişinin yürümekte veya yürümek niyetinde olduğu anlaşılmak gerekirdi.
Askerlerin işine karışmamak muharebeyi kazanmak için en iyi çaredir diyen Anibal'ın fikrine uyarak ve Kore harekâtının netayici hakkında (şimdilik) bir fikir serdetmekten ihtiraz eyleyerek diyebiliriz ki, umumî taarruz Kore'de olduğu kadar Avrupa'da da başlamıştır. Bu taarruz başlıca komünist partilerinin, uzun zaman sustuktan sonra, meclislerde yeniden dile gelmeleri suretinde tecelli etmektedir. Ne garip tesadüftür ki, anlaşma imkânının kalmamış gibi göründüğü ve Kore’de büyük taarruz başladığı gün, yani dün, Fransız meclisinde komünistler, savunmaya taallûk eden bir bahiste topyekûn aleyhte oy vermişlerdir. Filhakika, Avrupa’nın savunması bahsinde komünist partisinin muhalefeti adetâ bir ân’anc haline gelmiştir ve bunda şaşılacak bir taraf yoktur; fakat bu sefer kuvvetli bir sosyalist grupunun da aynı istikamette oy vermesi yani silâhlanma için tahsisat ve miizaharet isti-yen hükümetin talebini reddetmeğe çalışması çok dikkate değer; çünkü sosyalist partisinin diğer üyeleri hükümetin lehinde oy vermişlerdir. Bu, sosyalistlerin de - malûm failler tarafından - parçalandığını gösterir.
Umumî taarruzun Avrupa’daki ilk neticesi budur, denebilir. Fransa hükümetinin iktidarda kalabilmesi için müzahereti zarurî olan sosyalist partisinin şimdi bir kısmı bir tarafa, diğer kısmı başka tarafa gidiyor demektir. Bu hal, Fransa'da çok fena neticeler doğurabilecek bir buhran emaresidir.
Umumî taarruzun diğer bir cephesi de İtalya’dır. İki ay evvel teklikeli bir beyin ameliyatı geçirdiği bildirilerek ortadan silinen Komünist Partisi lideri Togliatti’nin çırakları, (ne tesadüf?..) Kore’de umumî taarru- ; zun başladığı gün. Dışişleri Ba- 1 kanı Kont Sforza'ya cni konu meydan okumuşlar vc bir alay ’ partizanlarına nümayiş tertip ettirmişlerdir. Bu nümayişte, İtalya’dan Avrupa'nın müşterek savunması için islenen 15 tümenin asla vcrilmiycccği ilân o-lunmuştur.
Evvelâ komünist partileri va-sitasiyle girişilen bu hareketler belki çok mühim olmıyabilir. Lâkin bir cepheden daha; dost bir cepheden taarruz var ki, o da Amerika'nın taarruzu, yani, (dünkü yazımızda arzetmeğe çalıştığımız veçhile), Avrupa gayret sarfetmezse, başı pek darda olan Amerika'nın uzun sürecek yardımlarda bulunamıyacağına dair Ayan Meclisi üyesi Ful-bright'in yaptığı beyanattır.
Şimdi slra kızılordunun taarruzuna gelmiş gibidir. Lâkin, öyle görünüyor ki, Kremlindcki-ler, boş vakitlerinde üşenmemiş, tarih okumuşlar. Ne zaman, ne yapmak lâzım geldiği hakkında teemmül ediyorlar.
Bugünkü büyük taarruzun veç- | belerinden bazıları da bunlardır.
Mücahit TOPALAK
İmtiyaz Sahfti:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir MOMTAZ FAİK FENİK
Bu nüshada Yazı İşlerini Fiilen idare Eden Fatin Fuad Basıldığı Yer: Güneş Matbaası — Ankara
T
Batı ile Sovyet Rusya anlaşırsa
Mac Cloy bunun acısını Almanyanın hiç bir zaman çekmiyeceğini söyledi
Nevyork Radyosu, (Basın • Yayın )— Almanya’daki Amerikan yüksek komiseri Mac Cloy, dün basına verdiği bir demeçte, batı memleketleri ile Rusya arasında bir andlaşmaya varıldığı tak dirde bunun acısın Almanya’nın çekmiyeceğini söylemiştir.
Frankfurt'ta konuşan Mac Cloy, hükümetinin bu yoldaki endişelerinin yersiz olduğunu befirt • mjstir. Amerikan yüksek lomh-seri, dörtler konferansı vukubul duğu takdirde Amerikan hükümetinin bu isten Almanyanın zararlı çıkmaması için elinden geleni yapacağını temin etmiştir. Maamofih dörtler konfeansı Al manyanın silâhlanması müzoke-
relerinin geri bırokılmasına sebep ölafnıyacaktır.
Batı Almdnyo'nm silâhlanması hakkında müttefik yüksek komiserleriyle Bonn hükümeti .a-rasındoki müzokeroler yılbaşından sonra yeniden bo$lıyacöktır. Mac Cloy’un kanaatince bu hususta bir anlaşmaya varılması ihtimâli çok kuvvetlidir.
Mac Cloy Doğu Almanya hükümeti tarafından Bonn hükû • metine yapılan tekliflerin ihtiyatla karşılanması icap ettiğini Al-manlara ihtar etmiştir. Amerikan yüksek komiserine göre bu teklif Kremlin’in ilhamiyle yopılmış-
Yarınki’maç münasebetiyle arın. 19 Mayıs siadyomunda, evvelki gün şehrimize gelen Yunan Ordu takımı ile bizim Ordu takımının
maçını seyredeceğiz.
Bu maç, Ordulararası şampiyonaya katılmak hakkını ▼ereceğinden çok mühimdir. Bu sebeple halkımızın, kendi takımımızın galibiyetini istemesi ve o uğurda heyecanlanması pek tabiîdir.
Bu münasebetle, son bir kaç sene içinde alıp yürüyen ▼e Önüne geçilmez bir hal alan bir kusurumuzdan bahsetmek mecburiyetini duyduk.
Hepimiz biliyoruz ki. bizi tatmin eimiyen bir oyun çıkaran takımı bazı seyircilerimiz «ayva» atmak suretiyle tahkir etmektedir.
Haddi zatında basit gibi görünen bu hareketin iyi bir mânaya delâlet etmediğini zannettiğimizden yarınki oyunda, millî ve askerî bir maç olduğunu göz önüne alarak bu hareketten sakınmamız lüzumunu rica etmek istiyoruz.
Türk, asildir, civanmerttir, bilhassa sporda galibiyet kadar, mağlûbiyetini de hazmedecek, hele favullü oynamanın acizden ileri geldiğini bilecek kadar aklı selim sahibidir.
Bugünlerde bütün dünyanın önünde, mertlik, kahramanlık imtihanını parlak şekilde başarmış bir milletin ferileri olduğumuzu düşünmek ve ona lâyık olduğumuzu isbat etmek mecburiyetindeyiz.
Lütfen asabımıza hâkim olalım ve herhangi bir taşkınlığın, takımımızı galibiyete götürecek oyuncularımıza da sirayet edeceğini düşünelim vc ayvaları mülhaklarımızdan gayri yerlerde kullanmıyalım...
Hikmet YAZICIOĞLU
Amerika Japonya
Trumana suikast
Radyo harbi ş i d ejtleni y o r
Amerikalılar “ Hür Avrupa Radyosu „ isminde yeni bir istasyon kurarak Sovyetkr birliği ve Peykler için neşriyata başladılar. Demir perde gerisine gizlice sokulan minyatür rodyolarla bu yayınlar dinleniyor
“Sulbü muhafaza için iki memleketin iş birliği zaruridir „
Tokyo, 28 (a.a.) (United Press) — 8 inci ordunun eski komutanı General Robert Eichölberger Japonya ile Birleşik Amerikanın birbirlerine ihtiyacı olduğundan bahsetmiş ve Asyadoki komünist tazyikine karşı sulhu ve emniyefi muhafaza için bu iki memleketin iîbirliğ yapmasının zarurî olduğunu belirtmiştir.
General, yeni senenin Japonya'ya iki mühim şeyin tahakkukunu mümkün kılmasını temenni etmiştir. Bunlardan biri İMİ senesi içinde» Japon sulh ondlaşma. sının imzalanması, İkincisi de Japonyaya kendi sahillerini müdafaa imkânlarının verilmesidir.
Generole göre, muayyen nis-bet dahilinde Japonyonin yeniden silâhlanmasına müsaade e-diimelidir.
General ne Birleşik Amerikanın ve ne de Japonyanın hiç |jir zaman bu kadar büyük bir tehlike karşısında bulunmadıklarını belirtmiş ve Japonların Sovyetle-rin elde etmek istedikleri amellerden tamamiyle haberdar duklannt söylemiştir.
İki Portorikoludan birinin karısı tahliye edildi
New - York, 28 a.a. (Afp) —
Başsavcı dün, yeter derecede suç delili bulamadığından 1 Kasımda Trumana suikasta teşebbüs eden milliyetçi iki Portorikoludan birinin karısı bayan Carmcn Törresola’nın tahliyesini emretmiştir.
Hatırlarda olduğu gibi Torrc-sola Başkanın ikametgâhı beyaz saray muhafızları tarafından öldürülmüş, dul karısı da, suikast teşebbüsünden hemen sonra tevkif edilmiş olup 51 gündenberi Birleşik Amerika Başkanınm hayatına kastetmek suçundan sanık olarak mevkuf bulunmakta idi.
)1-
Çekostovpkya'da si/asî cezalar
Prag, 28 a.a. • —- (Afp)-: Prag-dâki FYansi büyük elçiliği -eski memurlarından Göorge Garcette bundan bir' kaç hafta evvel 25 sene ağır hapse mahkûm edilmiştir. Garcette 1949 yılı yazında polis tarafından tevkif e-dilmiştir. Bununla beraber yargılanan iki Çekten biri Gustave Ma ran ölüme, diğer Oldrich Adamck de 23. yıl ağır hapse mahkûm olmuşlardır.'
Ispanya ile Amerika siyasî münasebetleri
Vaşington, 28 a.a. — (United Press): Ayan Meclisi Dış Münasebetler Komisyonu Başkanı Conally «ispanya ile normal siyasi münasebetler kurmuş olduğumuza memnunum» demiştir.
Yıllardanbcri, iki memleket a» tasında elçi teati edilmesini ısrarla istemiş bulunan demokrat âyan üyesi Pat Mac Cârron, bu tâyin keyfiyetini bu memleketle senelerdenberidir vukua gelen en büyük hâdiselerden biri diye tav sif etmiştir.
Mac Arthur’ün raporları
Lake Succcss, 28 a.a. — (Afp) ■ Birleşik Amerika hükûmçti dün Kore'deki Birleşmiş Milletler müttehit komutanlığı adına General Mac Arthur’ün. kasım ayına ait raporlarını Birleşmiş Milletlere vermiştir.
Bu raporların sonuncusu Kuzey Kore’de müdafaaya çekilmiş bulunan Birleşmiş Milletler kuvvetlerine 250 bin kişilik muntazam Çin birliklerinin taarruz ettiğini bildirmektedir.
Ankara Şoförler Cemiyetinin bir açıklaması
Ankara Şoförler Cemiyetinden şu mektubu aldık:
Bundan takriben 15 - 20 gün evvel, bir zat cemiyetimize müracaat ederek, bir arkadaşiyle birlikte (Kore’den geliyorum) isminde bir piyes yazdıklarını vc bu piyesi cemiyetimizin ismi altında, bir müsameıe şeklinde temsil edilmesine müsaade edilmesini istedi.
Mesele idare kurulumuz toplantısında müzakere edildi. Evvelâ cemiyetimiz prensip olarak, derneklerin vergi ve resim muafiyetlerinden istifade etmek isti-yen tiyatro kumpanyaları, can-bazlaı- ve hokkabazlarla teşriki mesai etmemektedir. Saniyen, (Kore) ismi, bugün bütün Türk milletinin kalbinde ve kafasında bütün ihtişamiyle ve aynı zaman da bütün acılığiyle taptaze yaşamaktadır. Bu ismin kazanç, ve menfaat peşinde fcoşgplar ve bilhassa salâhiyetsiz bir takım kalem sahipleri tarafından isti* mar edilmesini doğru görmedik.
Bu sebeplerle, bu teklifi reddettik. Şimdi gazetelerdeki reklâmlardan öğrendiğimize göre, bu zevat, geçen sene açılan ikinci Şoförler Derneğine müracaat ejdeıek, bu derneğin himayesinde (Kore) isimli piyeslerini Hal-kevinde temsil etmektedirler.
iki günden beri, muhtelif yabancı sefaretlerden ve Bakanlıklardan cemiyetimize telefon e-dilmekte ve kendilerine, yeni a-çılan Şoförler Derneği tarafından gönderilen Kore piyesi biletleri hakkında malûmat istenmek
Şu noktayı tebarüz ettirmek isteriz ki, Kore hakkında verilecek temsiller, yapılacak bütün hareketler çok düşünülerek inceden incece hesap edilerek yapıl-
Yugoslav - Romen hududunda hâdise
Bolgrad, 28 (a.a.) (United Press — Yugoslavya hükümetinin dün akşam bildirdiğine göre, RomanyalI bir askerin hudut devriye-leri tarafından vurulmasını müteakip, Romanya askerî birlikleri Yugoslav hududuna kuvvetli ate» açmışlardır.
Bu hâdiseyi müteakip yayınlanan resmî tebliğde, ölen Ro-nıanyalı askerin öğlş üzeri Yu -goslav hududunu geçtiği ve kendisine dur işareti verildiği halde bunu dinlemediği bildirilmekte -dir. Bunu müteakip 150 Roman -yalı asker, hâdiseye sahne olan mıntakaya gelmiş veı arkadaşlarının cesedini almak istemiş ■ tir.
Yugoslav hükümeti, Bükreşteki büyükelçiliğine, Romanya hükümetine müracat ederek, bu hâdiseyi tahkik için karma bir komisyon kurulmasını istemesini bildirmiştir.
Akif Günü
Türk Kültür Derneği tarafından 31 Aralık 1950 Pazar günü saat 10.30 da Halkevi salonunda İstiklâl Sairi Mehmet Akif’i anma toplantısı tertip edilmiştir. Sairin ruhuna fatiha okunduktan sonra; şahsiyeti, dâvası, karakteri ve sanatı belirtilecek, şiirlerinden parçalar okunacaktır.
Bütün Akif’i sevenler davetlidir.
Bir bar artisti 8 güne mahkûm oldu
Sarhoş olup bekçiye hakaret eden bar artisti Leman Nurda-nur’un birinci asliye ceza mahkemesinde duruşması dün yapılmış ve sanık 8 gün hapse mahkûm edilmiştir.
malıdır. Cemiyetimizin bu tiyatro hâdisesiyle hiç bir alâkası yoktur.
Sfassen'in demeci
Johanne3burg, (Güney Afrika), 28 a.a. — (United Pres3): Bugün buraya gelen Harold Stasscn, Kore durumu hakkında sorulan bıı suale, durum ciddidir dc ııir vc .unları ilkvc etmiştir.
•— Bu seyahatimde, sadece tetkikle meşgulüm. Konuşmak, etrafla temas etmek vc gazete mevzuu olmak için dolaşmıyu-
Stassen, Asya'nın, dünya meseleleri vc Birleşik Amerika’nın şimdikinde olduğu gibi on sene sonraki politikasında en mühim yeri tutacağını kuvvetle belirt-
Fransız Komünist grupu takriri reddedildi
Paris,,28 a.a. — Milli Meclis komünist gıupun yeniden silâhlanma bütçesine muhalif takriri, 176 muhalife karşı 412 oyla reddetmiştir. Muhalif oylar yalnız komünistlerle taraftarları tarafından verilmiştir.
Meclis koridorlarında söylendiğine göre, yeniden silâhlanma işine en iyi usul İle para temini hususunda oldukça şiddetli münakaşalara rağmen, bir yandan yeniden silâhlanma masraflarını bir yandan da bu masrafları karşılı.vacak yeni vergileri ihtiva eden bir tasârl kabııl edilecektir.
Plâstik Sanallar
RESSAM Nurettin Ergüven Hususi resim dersleri verilir. Müracaat: Cumartesi saat H - 16 da. Serçe sokak, No: 34. Yenişehir.
6371
Serbest Fıkra
DEKORASYON
STİL MOBİLYALARIMIZ
BEYOĞLU-İSTANBUL
Hayvanlar insanlaşıyor mu ?
GaaatAllre geçen bftu küçücük zabıta haberleri ile bası meraklı vâlcalar içinde öyleleri vardır ki, insanı derin derin düşündürür...
Bunlardan ikisini aşağıya atıyorum:
Bir köylü kadın dağda odun keserken, beş yaşındaki kucağın da bir kenarda yonga iopluyormuş. Derken efendim, koskocaman, simsiyah bir ayı çocuğu bir anda kaptığı gibi kaçmış. Çocuğun feryadı, ananın hicranı yeri göğü inletmiı, fakat nafile...
Ayı önde, ana arkada köşe dursunlar, bir an qelmiş ki, hayvan gözden nihan olmuş!..
[j Sarıçizmeli II
------ y
Anacık bunun üzerine, tıpkı masallarda olduğu gibi, dağlar tırmanmış, dereler aşmış» böy-lece bir gün bir gece geçmiş... Nihayet, ayının inini bulmuş. Bir de no görsün! Yavrucuk serilmiş yatıyor... Zavallı anacık, yavrusunun dirisini ararken ölüsün» rasilad ğını san nederek saçını başını yolmağa başlamış. Fâkat hayreti Çocuk yumuk gözlerini uğuş-tura uğuşiura uykudan uyanmaz mı? Ya iupkı masallarda.
rüyalarda olduğu gibi, anlatmağa başlamaz mı?
— Bana bal verdi, armut verdi. Pençesiyle de saçımı okşadı!
★
15 yaşındaki bir kızcağızı, dağa kaldıran canavarlar, onu bir kaç saat yanlarında alıkoyduktan sonra kesmişler ve bir çuvala koyarak dağdan aşağı almışlardır. Zabıta bu cana-vrların izi üzerindedir...
★
Aziz karileri
İnsanlar mı hayvanlaşıyor, ı yoksa hayvanlar mı insanlaşıyor? Ne dersiniz?,,.
Amerikalılar «Hür Avrupr Radyosu» isminde yeni bir istasyon kurarak Sovyetler Birliği ve peykleri için neşriyata başladılar. Demir Perde gerisine gizlice sokulan minyatür radyolarla bu yayınlar dinleniyor.
Vaşington’da yeni bir genel kurmaylık kuruldu. Bu genel kurmaylığın ismi «Psikolojik strateji dairesi» dir; yani Amerikanın bütün propaganda hareketleri buradan idare edilecektir. Kongre, bu teşkilât için 48 milyon dolar kabul etmiştir. Bir harp gemisinin bedeli yahut da Kore’deki bir günlük harp masrafı nazarı itibare alınırsa, çok bir şey değil. Bunun la beraber yeni genel kurmaylığın vazifesi pek kolay görülmüyor. Bu yıl için yeniden bü yük plânlar yapılmıştır.
rek 48 saat müddetle, mütemadi olarak, Münih, Selanik ve Manilla radyoları vasıtasiy-le demir perde arkasına duyurulmak yoluna gidilmiştir. Nev york’daki «Amerikanın sesi» teş kilâtının muazzam 37 dairesinde bugün 25 dil üzerinden neşriyat yapılmaktadır. Stalinln ana dili olan Gürcü lisanındaki siyasi komanterler bu yayınlarda esas yeri tutar. Hergün yarım satlik Türkmence konuş-
ma da programa girmiştir. Şark dillerindeki neşriyatları Co-lumbia üniversitesinin şark dil leri profesörleri idare etmektedirler. Bu devasa teşkilât hum malı bir faaliyet içindedir. Teşkilât, dışişleri bakanlığı müsteşarı Barett’in başkanlığında çalışıyor. Amerikalılar bu radyo harbinin neticesinden pök ümitli görünüyorlar. Bakalım «Hakikat bombası» bu ümitleri haklı çıkaracak mı?
ANKARA’da
«Psikolojik strateji dairesi» nin başta gelen vazifesi, Amerikan radyolarının seslerini kuv vetlendirmek ve bu seslerin, komünist memleketlerde du-
yulmasını temin etmektir. He? pimizin bildiği «Amerikanın Sesi» neşriyatının yanında şimdi bir de «Hür Avrupa radyosu» kurulmuş ye bu radyo’nun yayımında haberlerden başka bilhassa, Sovyetler Birliği ve peyk memleketler hakkındaki satirik konuşmalara büyük bir yer verilmiştir. Bu yeni radyo istasyonunun mevkii meçhuldür. Her hangi bir sabotaja meydan vermemek için, Amerikalılar istasyonunun yerini a-çıklamıyorlar. Keza yine Amerikalılar, demir perde gerisindeki halkın bu neşriyatı dinlemesi için, iki milyon dolar şarkiyle insanın cebinde taşıyabileceği kadar küçüklükte minyatür radyolar imal etmişler ve bu radyoları, gizli yollardan Sovyetler Birliği arazisine, Çin'e, Çekoslovakyaya, Macaristan ve Polonyaya sokabilmiş lerdir.
Vaşington'daki bu «Psikoloji genel kurmaylığı», bu radyo neşriyatları vasıtasıyle, Ameri-kada hazırlanan «T. Bombala-r.nın» kolaylıkla komünist ülkelerine atılabileceğinden emin görünüyor. «T. Bombalarının» mânası «Hakikat Bombaları» dır. İngilizcede «truth» hakikat demek olduğundan, Amerika-Llar, komünist ülkeleri için yapılan radyo yayınlarına «T. Bombası» ismini vermişlerdir.
Hiç kimse, Almanyadaki eski Amerikan askerî valisi ve şimdi Nevyork şehri sivil komutanı olan general Lucius D. Clay kadar bu hakikat bombalarına,
bel bağlamamıştır. Kendisi, «Hakikat haçlı seferi» nin bit numaralı şövalyesidir. Alman» yadan Amerikaya döndüğün-
den beri,
mütemadiyen bu mev
zuda çalışmış ye 48 eyalette ter tip ettiği konferanslar turnesin
de, hakikatin sesinin komünist
ülkelerinde duyurulması için,
bütün hür dünyanın harekete geçmesinin lâzım geldiği fikri-
ni savunmuştur.
Radyo harbi şimdi bütün şid detiylc devam ediyor. Meselâ geçenlerde başkan Truman’ın dış politika hakkındaki büyük demeci «Amerikanın sesi» rad-
yolarının 25 istasyonu tarafın-
dan yayınlanmış,
aynı demeç
derhal Rusçaya tercüme edile-
Meclis komisyonları
TARIM KOMİSYONU — 3012.1900 Cumartesi günü saat 10 da.
1 — Rize milletvekili İzzet Akça!
2 — Corulı milletvekili Meclt Bu
BÜTÇE KOMİSYONU — 29.12.950 Cuma günü saat 10 do.
1 — Başbakanlık 1901 yılı bütço
2 — Milletlerarası iktisadi Işblrll. idaresi 1951 yılı bütçe kanunu
8 — İstatistik Genel Müdürlüğü
1951 yılı bütço kanunu tasurısı.
İlk Çocuk Sineması
Her Cumartesi günü
Küçük Tiyatroda
SEANSLAR: 14 15,20 16,30
Her yer 27 kuruş
Veliler de çocuklarla beraber gelebilirler
İ Biletler hafta içinde Yapı vc Kredi Bankasının
Yenişehir ve Anafartalar Şubeleriyle Küçük Tiyatro gişelerinde satılmaktadır.
30 / Aralık / 1950 Cumartesi Programı Müzik
Aıslan ve Kaplan kavgası
Miki
Buz karnavalı
Hayvanların yemek zamanı (Türkçe izahlı)
Mı’kl (Renkli)
Yapı ve Kredi Bankası
ANKARA RADYOSU CUMA 29 12 1950
17.58 — Açılış ve Program. 18.00 — S. Ayarı. 18.00 — tııcesaz (Segâlı Faslı). 18.30 — Konuşma: 18.45 — Film Müzikleri (Pl ) 19.00 — S. A-yarı ve Haberler. 19.15 - Tarihten Bir Yaprak. 19.30 — Tarihi Türk Müziği. 20 00 — Keman Soloları. (Pl ) 20.16 — Radyo Gazetesi. 20.30
— Serbest Saat. 20.35 — Müzik. 21.00
— Konuşma: Türklycdc Marsal Plânı 21.15 — Dans Müziği (Pl ) 22.00
— Konuşma: 22.15 — Devlet Konser. Vatuvarı Orkestrası. 22.45 — S. A-yarı vc Haberler. 23.00 — Program ve Kapanış.
İSTANBUL RADYOSU CUMA 29 1 2 1950
Boldan Saya:
• 1 - Bir İdare sekil istirham. 2 -
File, bir nevi zamk. Iıane. 3 — Bir illiniz, en âlâ kok (iki kelime). 4 — komşu hlr dovlet, tersi: bir tarikat. cemi edatı. 5 — Donuk, kamer, bir soru. 6 — Tersi: muvaffakiyet, parazit. 7 — Nadir (Fransızca), bir nevi ayakkabı, öz su. 8 — Birli, bir sebze, tcral; bir isim. 9 — Soy. ran ct. 10 — Maddeden değil. ir-
Yukarıdan Avajjıya:
1 — Allaha ibadot ettiğimiz bina, uzak. 2 — Talih, tersi; bir emir. 3 — Tokat, şart edatı 4 — Gözün üstündeki. şahıs zamiri. 5 — Harp taktiği. 6 — Edat, makara. 7 — Vücuddan çıkan su. 8 — öyle mİ. bir nehir. 9 — Basına Ç gelirse tokmak olur. ab. bir cetvel. 10 — Tori. baş kaldıran. 11 — Bir nevi cübbeler. 12 — Tersi; bir nıeyva. vücuttaki harici hastalık. 13 — Kır. nıızı, bir emir. 14 — Bir harfin o-kunuşu. kısa zaman. 15 — Bası bos.
12.57 — Açılış ve Programlar. 1.1.00 — Haberler. 13-15 — Hafif öğle Müziği (Pl.) 13.45 — Şarkılar.
14.20 — Konuşma. 14.30 — Şarkı vc Türküler (Pl.) 14.45 — Programlar ve Dans Müziği (Pl ) 15.00 — Ku.
17 57 — Açılış ve Programlar. 13 00 — Caz Müziği (Pl ) 18 20 —
Konuşma. 18.30 — Fasıl Heyeti Konseri «HüseynH 19 00 Haber
1J.20 — Radyo .Şeni.... ( )ı k( «Irası
Konseri. 20.00 — Licd'ler (Pl.) 20.15
★
AMERİKA'NIN SFS! RADYOSUNUN NEŞRİYATI
Amerika'nın Sesi radyosu yayın, ları her akşam Türkiye saaUle 19.15 ile 19.45 arasında AmerJkada 19. 16 vc 13 metro üzerinden. Avru-pa'da 20.80. 19.70, 19.67 Ve 16.99 met re üzerinden yapılmaktadır. Aynı programlar ayrıca her akşam Tür. klye saati İle 20 den 20.30 a ka(lar orta dalga 379 metre üzerinden de tekrarlanmaktadır.
Sayfa t 4
ZAFER
29/12/1950
Cumhurbaşkanı
Gönüllüler
Başmakaleden devam:
çoğalıyor
(Baş tarafı 1 incide) oğlu. Bakanlan, Genelkurmay Başkam, Milletvekilleri, Yargıtay Başkanı ve Yargıtay başsavcısı. Başbakanlık Müsteşarı, Basın -Yayın ve Turizm Gemel Müdürü, I Ankara Belediye Başkam ve Merkez Komutanı tarafından kar şılanmışhr.
KARABOKTEN HAREKET
Karabük, 28 (a.a.) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve beraberindekiler dün saat 23.30 da hal kın sevgi ve tezahürleri ve alkışlan arasında Kınkkaleye müteveccihen Karabük'ten trenle ayrıldılar.
Cumhurbaşkanımızı garda Zon guldak valisi Safaeddin Karanak 1 çı, Ereğli İşletme Genel Müdürü Yusuf Gürata, Zonguldak Be- 1 lediye Başkam Hakkı Hilâlci, Karabük Demir ve Çelik Fabrika- 1 lan Müdürü Ömer Lûtfi Bilkan. ’ Karabük Belediye Başkam Tank ' As, Karabük bucak müdürü, gar ' nizon komutam, işçi sendikaları mümessilleri ve binlerce halk I uğurladılar. Cumhurbaşkanımız ! Celâl Bayar belediyeyi ziyaret- 1 leri esnasında belediyenin hatı- I ra defterine şunları yazdılar: 1
«Bugün hayırlı bir işe şahit ol- * duk: Şehre su getirilmesi. Bu hu- * susta hizmet edenleri takdir ve * tebrik ederim. Karabük inkişaf ‘ halinde bir şehrimizdir. Beledi- : yenin manevî şahsiyetinde bütün 1 halkı muhabbetle selâmlarım. ’ Kendilerine saadetler dilerim.» '
Cumhurbaşkanımızın Karabük. ‘ te bulundukları müddet zarfında * bütün kasaba ve köyler bayram * yapmış, civardan akın akın he- ' yetler gelmiştir. Şehir baştan ba- * şa donanmıştır. Demokrat Parti r binası gibi Cumhuriyet Halk Par ‘ tisi ve Millet Partisi binaları da ' bayrakla ve elektriklerle süslen- r
Karabük, 28 Cumhurbaşkanı -miz Celâl Bayar’ın dün Karabük'te yanında İşletmeler Bakanı Muhlis Ete, D.P. Zonguldak 1 Bölge Müfettişi İzmir Milletvekili Osman Kapani ve diğer m'llet- ( vekilleri olduğu halde Demokrat | Parti merkezini ziyareti esnasın- ( da halkla yapılan hasbıhalde ] bilhassa işçi mevzuu ile ilgili t memleket meseleleri ve mahalli | İhtiyaçlar görüşülmüş ve halk ( temsilcileri tarafından muhtelif dileklerde bulunulmuştur.
İşletmeler Bakanı Muhsin Ete, bahis mevzuu edilen meseleler hakkında geniş izahat vermiştir. Bu arada bütün memleketi alâkadar eder bir mahiyet taşıyan meselelerde Bakanın verdiği i-zahlara göre, işçi ücretlerinin ( arttırılması bahsinde hükümet halen tetkikler yapmaktadır. Pren ’ sip esasiyle, daha ziyade zaman ■ esasına müessese ücretten, prim J esasına bağlı ücrete intikal ba- 1 his mevzuudur. Bu randımanı 1 daha ziyade arttıracak bir ma- I hiyet arzetmektedir. Prim esası ı hem iş verici, hem de işçi için daha kârlı olacaktır.
Bu mevzu halen bütün Sümer- , bank müesseselerinde inceleni -yor. İş yerlerinde daha fazla , priz imkânı açılırsa, o yola da ' gidilecektir. Fakat bazı fşler, , mahiyetleri itibariyle prime mü- j sait değildir. Bu takdirde de saat ve gün ücretleri imkân nisbetin-de arttırılacaktır? Her halde iş ücretlerinde esaslı bir revizyon yapılmaktadır ve bu devam edecektir.
İşletmeler Bakam işletemlerde çcÜşan memurlara vermekte olan, fevkalâde ve temettü ikramiyelerinin bu müesseselerde çalışan devamlı işçilere de teşmili için tedbir alınmakta olduğunu bildirmektedir. Yalnız bu bir kanun mevzuu olduğu için bu cihet 3460 No.lu kanunun ilgili maddesinin tadilinde de düşünülmüştür.
işçilere ev temini için de gerekli tedbirler düşünülmektedir. Her bakımdan ehemmiyetli olan bu dâvanın halli bahsinde, yeni ’ seneden itibaren, yeni bir yola girilmek üzeredir. Yer yer işçi mesken kooperatifleri kurularak, işçi evlerinin böylece muhtelif yollardan, yardım ve kredi temini suretiyle daha kolay daha süratli ve daha ucuza yapılması mümkün olabilecektir.
İşletmeler Bakam Muhlis Ete-den sonra söz alan D. P. Zonguldak bölge müfettişi İzmir milletvekili Osman Kapani de, işçiye ve işçi haklarına temas e-den noktaların yerine getirileceğini, parti ve hükümet programında yer almış bulunan ücretli hafta tatili meselesinin yakında halli için icap eden tedbirlerin alınmakta olduğunu bildirmiştir.
KIRIKKALE'DE
Kırıkkale, 28 (a.a.) — Dün gece 23.30 da Karabüklen ayrılan Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar bugün saat 11.30 da Kırıkkale'ye geldi.
Cumhurbaşkammıza, İşletmeler Bakam Muhlis Etfe, Demokrat Par ti Zonguldak bölge müfettişi İzmir Milletvekili Osman Kapani, Ankara Milletvekili Mümtaz Faik Fenik, Manisa Milletvekili Kâzım Taşkent, Sümerbank Genel Müdürü Cevat Adıgün refakat eti inekteydiler.
Cumhurbaşkanımızın vagonu Karabük'ten Irmak'a kadar Zonguldak - Ankara trenine, Irmaktan Kınkkaleye kadar da İskenderun postasına bağlanmıştır.
Kırıkkalede Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar’ı Ankara milletvekili Kırıkkaleli Fuat Seyhun, Ankara volisi Necati İller, Makine Kimya Kurulu Genel Müdürü Cemal Tolunay, Demokrat Parti, C. H. Partisi ve Millet Partisi temsilcileri karşıladılar. Cumhurbaşkanımız istasyonu dolduran büyük bir halk kitlesinin tezahürleri a-rasında mahfel gazinosuna giderek orada halka teşekkür etti. Kırıkkale'de az müddet kalacağı için her teşekkülü ayrı ayrı ziyaret edçmiyeceğinden kendisinin mazur görülmesini rica etti ve «Kırıkkale fabrikalarını gör mek için buraya geldim. Bu fab rikolar buranın mühim müesse-seleridir. Fakat aynı zamanda bülün memleket içinde büyük e-hemmiyeti haiz bulunuyorlar. Bun lann nasıl çalıştıklarım bilmek bizim için bir vazife haline gelmiştir. Bu fabrikaları çok zaman evvel ziyaret etmiştm. Bugünkü vaziyetlerini görmekle fayda mülâhaza ettim. Bu fabrikaların az randımanla çalışmakta olduk lartn» biliyorsunuz. Memlelketin umumî menfaati için tam randımanla çalışmaları icab etmektedir» dedi.
Koreye gitmek istiyenler 15 bini geçti
Kore’de verdikleri muharebelerde insan üstü yararlıklar göstererek dünyayı lıayıan bırakan kahraman tiigayımıza katılmak istiyen Türk gönüllülerinin sayısının gün geçtikçe arttığını evvelce bildirmiştik.
Bu defa yetkili kaynaklardan aldığımız malûmata göre, gönüllü adedi 15 bini aşmıştır. Bunların arasında rütbe farkı gözet-; Hijyen bil' çok faal ve mütekait sivil ve askerî şahsiyetler bulunmaktadır.
Şimdiye kadar Millî Savunma Bakanlı^' Kore Bürosuna 10 Profesör, 4 Doçent, 6 Lise Müdürü, muhtelif Bakanlıklara mensup yüzlerce memur, öğretmen ve büyük sayıda Yedeksubay müracaat etmiştir.
Mahalli askerlik şubelerine yapılan bu müracaatlar arasında muhtelif muharebelere girmiş 80 90 yaşlarında 20 kadar gazi de vardır.
Merkezde toplanan bu müracaatların1 memleket, yaş meslek ve rütbe esasına göre tusnifi işi-ne devam edilmektedir.
Koro'deki yaralılara knn vermek j istiyen kadınlar
Diğer taraftan Kore’de hak ve hürriyet uğruna kahramanca dö-ğüşeıek yaralanan askerlerimize , kan vermek için Millî Savunma Bakanlığına kadınlar tarafından bazı müracaatlar yapılmaktadır.
Öğrendiğimize göre, alâkadar makamlar Türk kadınının bu ne-bip arzusunu yerine getirmek üzere hazırlıklara başlamıştır. Bu arada şehrimizde kurulmakta olan kan toplama istanyonun-dan ve keza İstanbul’daki kan toplama istanyonlaııftdan istifade edilecektir. (T.H.A.)
bu
Cumhurbaşkanımız} bundan sonra Kmkkalelilerin muhabbetlerine karşı teşekkürlerini bildirdi. Fabrikaları gezdi ve saat 16.57 de horeket eden Samsun trenine bağlanan bir vagonla halkın büyük tezahüratı arasında Ankaraya hareket etti.
Kraliçe! Mohini
Bakanların
gezileri
(Başı 1 inci sayfada) Cönkü 400 demokrat milletvekili emrinizdedir. Malafyahlar bü -tün dertlerini hangi milletvekiline yazarsa bizzat yapacakları gibi beni de Malatya milletvekili ola-'rak kabul edip dertlerinizi bizzat bana yazarsanız icab eden BaL kanlıklardan işlerinizi takip etmeye söz veriyorum.»
Bakan, Maraşa müteveccihen şehrimizden ayrılmıştır.
SAĞLIK BAKANININ TETKİKLERİ İzmir, 28 (a.a.) — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakam Dr. Ekrem Hayri Ostündağ, yanında Bakan lık müsteşarı, teftiş kurulu başkam ve Sosyal Yardım İşleri Genel Müdürü ile Sıtma Genel Mü dürü olduğu halde bugün saat 19 da otomobille şehrimize gel-
Geceyi Ayvalık’ta geçiren Bakana, saat 11 de, İzmir valisi Os man Sabri Adal ile Garnizon Komutanı Tuğgeneral Cihangir Berker ve Sağlık ve Sosyal Yar-d)m Müdürü Dr. Cevdet Saraçoğlu da Ayvalıkta mülâki olmuşlardır.
Saat 11.30 da beraberindeki zevatla birlikte Ayvalık’tan hareketle Bergamaya gelen Ba -kan, ilçe halkı tarafından tezahüratla karşılanmıştır.
Fil karışık yağı kabul etmedi
İstanbul. 2S (T. H A l Hin-distan Başbakanının Türk çocuklarına hediye ettiği Fil yavrusu Mohini bugün 13.50 treni ne bağlanan hususî bir vagonla Ankaraya gönderilmiştir.
Mohini, bu sabah İstanbul’da yaptığı son kahvalıda ik) kilo tereyağ, 5 kilo pirinç, iki kilo şeker, ve üç dört kilo kadar da ekmek yemiştir. Yavru fil, ilk verilen yağı beğen memiş ve bakıcısı Sultan, Mo-hini’nin karışık yağ yemediğini söyliyerek tereyağı istemiştir. Mohini, ikinci defa getirilen halis tereyağını büyük bir iştiha ile yemiştir.
Mohini’yi Haydarpaşa’da va gona sokmak da hayli müşkül olmuş, hatta bir ara vagona girmemek için hortumu ile bir demir sütuna sarılmıştır. Ankara Orman Çiftliğinde Mohini için bir pavyon yapılmıştır. Blırada banyo odası, yatma odası ve bir gezinti so-lanu vardır. Binaya kalorifer tertibatı da yapılmıştır. Ayrıca bakıcı Sultan için de hususî bir yer hazırlanmıştır.
Ana sanayi ve işçi meseleleri şekküller zararla çalışırken
fabrika kâr etmekte, Sümer-bank’a yatırdığı kârın ayrıca da faizi işlemektedir. Bu nevi mü-esseselerin memlekette çok nadir olduğunu söylemeğe hiç hacet yoktur. Bu fabrika ayrıca çalıştırdığı işçileri de diğer fabrikalardan çok daha iyi geçindirmektedir, çünkü burada ücretler ekseriyetle 740 kuruş civarında bulunmaktadır. Fakat biz bunu da kâfi görmemekteyiz. Bu ana sanayide çalışan işçileri daha çok refahlı ve mesut görmek ve bunun için çalışmak vazifemizdir. Şüphesiz fabrika daha rasyonel işler ve daha çok randıman verir bir hale gelirse, Karabük işçilerinin daha iyi bir seviyeye çıkacakları muhakkaktır. Bütün bu işçi meselelerini ve işçilerin mâkul isteklerini bir başka yazımızda daha esaslı bir surette tahlile gayret edeceğiz. Bugünlük yalnız şunu söyliyelim ki; Karabük fabrikaları hakikaten bir ana sanayi durumuna geçer, yani demir-çelik üzerine çalışan diğer sanayi şubeleriyle birlikte tıpkı bir makinenin birbirine geçmiş dişlileri gibi işlerse, memleketimizin iktisadiyatında da yeni ufuklar açılır. Sade Türkiye'nin değil, belki Orta Şark'ın ihtiyaçlarını bile temin edecek bir duruma gireriz. Yalnız bütün bu demir ve çelik sanayiini esaslı bir plâna bağlamak, bunu teşkilâtlandırmak ve ayrıca ham maddelerinin maliyetini düşürmekten başlayınız da, ticarî mahreçler teminine varıncaya kadar bu işin bütün safhalarını bir arada tetkik ve mülâhaza etmek lâzımdır.
Böylelikle hem memleketimiz kalkınacak, hem mamuller daha ucuza mal olacak, hem de Demokrat Parti iktidarının üzerinde ehemmiyetle durduğu işçi meseleleri kökünden halledilmiş olacaktır. Böyle sınaî bir kalkınmanın bir çok işsizlere de iş temin edeceği muhakkaktır. Bu arada işçilere ait mevzuatın ıslah olunması tabiîdir. O zaman işçilerin bugünkü sıkıntıları imkân dahilinde orsadan kalkacak ve şikâyetler sadece şahsî ve ferdî meselelere inhisar edebilecektir. Çünkü muhtelif sanayi bölgelerindeki ücretler ve işçinin hayat şartları sanki muiavasıl kaplardaki su gibi aynı seviyeyi alacaktır.
Görülüyor ki, dâva büyük ve mühimdir. Bu ana sanayi, iş hayatımızdaki ana sosyal meseleleri de kökünden halledecek-
Bir müşahedemizi memnunlukla kaydedelim ki, yeni ikii-bu yolda emniyetli ve bil-adımlarla yürümektedir.
Mümtaz Faik FENİK
Kısa bir istirahatı müteakip Bergama hastahanesini ziyaret eden Sağlık Bakanı, bu hasta-hanenin bir sağlık merkezi haline getirilmesi için gerekli tet -kiklerde bukymuştur.
Dr. Ekrenv Hayri Ostündağ, bilâhare siyasî partiler ilçe merkez lerini ziyaret etmiş ve D. P. binasında kısa bir hitabede bulunarak, Bakanlığım alâkadar e-den çeşitli meseleler hakkında Bergamalılara izahat vermiştir.
Siyasal Bilgiler Fakültesinde bir konferans
Ankara Yüksek Tahsil Talebe Birliğinin tertip ettiği konferans, lardan birincisi dün saat 20.30 da Syasal Bilgiler Fakültesi konferans salonunda Seyhan milletvekili Prof. Remzi Oğuz Ank tarafından «Milliyetçiliğin Yeni Veçheleri» mevzuunda verilmiştir.
Konferansta Ulaştırma Bakanı Seyfi Kurtbek, milletvekilleri profesörler ve kalabalık bir dinleyici kitlesi hazır bulunmuştur.
Saat 16 da Bergamadan ayrılan Bakan, Menemen’in Aliağa bucğına da uğramış ve burada halkın çeşitli dilek ve şikâyetlerini dinledikten sonra Aliağa’ya bir sağlık memuru veya doktorun verileceğini müjdelemiştir.
Dr. Ekrem Hayri üstündağ yarın da şehrimizde kalacaktır.
Anti alkolik meydan sergisi
İstanbul, 28 (Telefortla) — Vali ve Belediye Reisi Dr. Fahrettin Kerim Gökay fahri başkanı bulunduğu Yeşilay cemiyeti ile işbirliği yaparak’içki ile savaşa ’ karar Vermiştir.
Vali halkı içkiden soğutmak için alkojün zararlarını gösteren bir sergi açılmasını münasip görmüştiir. Bu sergi İstanbul belediyesi tarafından tanzim edilecektir. ,
Fahrettin Kerim Gökay «An-f alkolik meydan sergisi ■ adını verdiği bu sergi için belediye daimî encümenine müracaatta bulunmuş ve encümen de belediye reisinin bu teklifini incelemeğe başlamıştır.
Komünizm propagandası yapmaktan sanık bir genç kız
Bursa, 28 (Telefonla) — İstanbul’da Lâleli’de Çiçek Palas salonunda Yüksek Tahsil Genç lik Derneği tarafından yapılan bir toplantıda, komünizm lehinde propaganda yaptıkları iddia olunan ve yakalanan gençler arasında bulunup, Zekâi Karataş, Enver Engin ile birlikte ortadan kaybolan Şehnaz Akıncı’nın İznik ilçesinde saklandığı haber alınarak mahallî zabıtasına talirrtat verilmiş ve Şehnaz yakalanmıştır. Sanık ya rın şehrimize getirilerek, buradan da İstanbul’a sevk edilecek tir.
Belediye meclisi
(Başı 1. inci sayfada) esaııii suretiyle reye aızedilerek 6 muhalif, 2 çekimser oya karşı ‘23 oylu Otobüs idaresi 1951 yılı bütçesi kabul edilmiştir.
Bundan sonra yeniden 22 otobüsün satıh alnması hakkmdaki
fevkalâde bütçe tasarısı okunmuş Genel Müdür Emin ipekçi izahat vermiştir. Bu izahata göre,
Ulus - Samapazarı - Cebeci -Sağlık Bakanlığına troleybüs işletilecek ve Bakanlıklar - Dışka-
pı troleybüs hattı takviye edilerek hem bu hatlar feralılıyacak
ve hem de Ulus dönüş noktasındaki zorluk izale edilerek dönüşler Dışkapıdan yapılacaktır.
Cebeci - İstasyon - Ba^ıçeliev-ler arasında da troleybüs işleti-
lecektir.
Bu izahat üzerine, şehirde o-töbüse mi, troleybüse mi daha
fazla ehemmiyet verilmesi mev-
zuunda münakaşalar olmuştur.
Neticede bu hususta tetkikler
yaparak şubat devresinde netice yi meclîse bildirmek üzere bir komisyon kurulmasına karar ve-
rilmiştir.
Sıtkı Tuğcu, Ali Zağpusat, İsmail Arman, Enver Şenler, Ferhat Nuri Yıldırım’dan müteşek-
kil bir komisyon seçilmiştir.
Belediye Meclisi yarın saat 10 dâ toplanacaktır.
(Başı 1 inci sayfada)
görüşen basın mensuplarının muhtelif suallerini cevaplandırarak demiştir ki:
«— Devlet Denizyolları idaresini buğün|(ü halinden çıkararak müesseseyi tiCarJ mahiyette Standard bir anonim ortaklık
haline getirmeğe çalışacağız. Bunun için hazırlanan kanun tasarısının 1951 martından evvel Büyük Millet Meclisinden çıkacağını ümit ediyorum. Bu müddet zarfında Denizyolları idaresinde bir değişiklik mevzubahs değildir. Ancak kanun Meclisten çıktıktan sonra idareyi yeni şek i le iıiti^ali vaziyeti aranacaktır.
Diğer taraftan idarede ademi merkeziyete doğru gidilecektir. Denizyollarında birbirine müşabih daireleri ayıracağız, bu suretle meydana gelecek olan te-
şekküller kendi kendilerini idare edeceklerdir. Kurulacak olan a-
nonim şirkete ilk plânda millî bankalar iştirâk edecektir. Denizyolları anonim ortaklığı üze-
rinde Ulaştırma Bakanlığının
Mevzua Türkiyenin iç durumu nun kısa bir tarihçesini yapmakla başlayan hatip, milliyetçiliğin esaslarım teferruatiyle izah etmiş ve bu orada vatan ve millet manevî mefhumlarının ne güç şartlar altında zuhur edebildiğini de ayrıca belirtmiştir. Bundan sonra hatip, sözü sanat bah sine getirmiş ve bilhassa Türk sanatının milliyetçilik anlamın -daki rolünü belirtmiş vö sözlerine şöyle son vermiştir:
«Türk milliyetçiliği sevgi prensibinden hareket eder. Kin ve nefret prensibinden hareket et-
sadece bir murakabesi bahis mevzuu olacaktır. Yeni tasarı kabul edildiği takdirde bugünkü durumdan daha iyi neticeler alınacağından emin bulunuyoruz.»
Göçmenlere yardım
(Bası 1 inci sayfada) İzmire giden göçmenler İzmir, 28 a.t). — Dumlupınar ’ ve Eti'Üşk vapurlariyle bugün 1 şehrimize gelmiş olan 513 göç-| menden büyük bir kısmı, derhal ‘temin edilen vesaitle, evvelice li^zıı'lunan program gereğince, civar İl ve İlçelere sevkedil-miştir.
Yarın Anafarta vapurijde 500 göçmen daha gelecektir.
İstanbul'a gelen göçmenler İstanbul, 28 (T.H.A.) — Bu-• gün şehrimize Bulgaristan'dan ■ 600 göçmen ğel'riii^, Dbmirkapı daki göçmen evine yerleştirilmiş tir. 280 göçmen de Haydarpaşa tarikile muhtelif Anadolu vilâyetlerine gönderilmiştir.
Çin taarruzu yakın görülüyor (Bası 1 inci sayfada) ı’e başkeriti Seul’ü müdafaa e-den 8 irici Orduya karşı Çinlilerin 150.000 kişi ile taarruz etmek ihtimali mevcut bulunduğunu bugün bildirmiştir.
İstihbarat subayları sözlerine ilâveten, az kuvvetlerle girişilen mahud taarruzların «her an» beklendiğini de bildirmişlerdir.
Kuzey - Doğu sahilinden Birleşmiş Milletlerin tahliye edilmesi üzerine serbest kalan 100
- 150.000 kişilik Çin kıtalarının btıtıda bulunanları takviyede kullanılacağı zannedilmektedir.
Çirililerirt taarruzuna komünist Çin hava kuvvetlerinin de iştirak edeceği kuvvetle tahmin edilmektedir.
Zira, hava kuvvetlerinden (bildirildiğine göre Amerikan .Shooting Star tepkili av uçakları kendilerinden fazla sayıda Mig'lerle bu sabah karşılaşmış ve 2 uçağı düşürüp, diğer 3 üne de zayiat verdirmişlerdir.
NİSBETEN UFAK ÇARPIŞMALAR
Tokyo, 28 (Afp) — Müttefik kuvvetler 150 mil uzunluğunda yeni bir müdafaa hattına yerleşirlerken, 8 inci ordu genel karargâhı, Seul’ün 28 mil kuzeyinde, Kızıl Çin kuvvetleri ile dört aynı müsademenin vukuunu bildirmiştir. Bu müdafaa hattının karşısında, yarım milyon Çin askerinin, Kore'nin yeni bir istilâsına hazırlanmakta olduğu tahmin edilmektedir.
Sekizinci ordudan ıbildirildi -ğine göre, 38 ve 39 uncu Çin orduları —ki beherinin üç tümeni vardır— 38 indi arz dairesi boyunca yerleşmişlerdir. Bu ordular Seul’ün 35 mil kuzey ve kuzey - batısında yer almışlardır.
Başkentin bir milyonluk seke-nesihin yansı şehri terkederek cenuba gitmişlerdir.
Bir sözcü, komünist faaliyetinin cephenin şark ve garp uçlarında artmakta olduğunu -belirt-
Bugünkü müsademeler 38 inci prz dairesinin iki mil güneyinde ve Kaesong’un 16 mil kuzeyinde Korangpo civarında vukubulmuş-tur.
Müsademeye giren düşman birlikleri taburlardır.
BİRLİK İSİMLERİ VERİLMİYECEK
Tokyo, 28 (a.a.) (United Press)
— Koredeki sekizinci ordu basın güvenliği dairesi Perşembe günü bir emir neşrederek, askerî haberlerde sekizinci ordudan daha ufak birliklerin isimlerinin açıklanmasını yasak etmştir.
Bundan böyle muhabirler Türk, Ingiliz, Güney Afrika, Filipin, A-vustralya ve Hollanda birliklerinin isimlerini bildiremiyecekler, yalnız «Koredeki Birleşmiş Milletler ordusunun bir kısmı» diyeceklerdir.
Bu yasağa Amerikan tümenleri ve alayları da dahildir. Yasak yeni bir emre kadar yürürlükte kalacaktır.
AMERİKAN ZAYİATI
Vaşington, 28 (a.a.) (United
Press) — Savunma Bakanlığından bildirildiğine göre, Amerikan kuv vetlerinin Köre harbinde verdikleri zayiat yekûnu geçen Cuma gününe kadar 38.325 e yükselmiştir. Bunun 5742 si ölü, 27.012 si yaralı ve 5571 i de kayıptır. Yaralılar ve kayıplar arasında sonradan ölenlerle birlikte ölü sayısı 6423 dür.
Diğer kaftan Mac Arthur genel karargâhından bildirilen zayiat yekûnu ölü, yaralı ve kayıp olarak 42.992 dir. Fakat bu yekûna harpten gayri sebeplerle verilen zayiat da dahildir.
Amerikalılarla yapılan güreşlerin hasılatı İstanbul, 28 (T.H.A.) — Amerikalılarla yapılan serbest güreş müsabakaları 86.333 lira hasılât getirmiş, bu para göçmenlere yardım olmak üzere alâkalılara teslim edilmiştir.
Fenerbahçe Kulübünün yeni başkanı
İstanbul, 28 (T.H.A.) — Fenerbahçe İçlere Heyeti, Kulüp Başkanlığına ittifakla Ali Muhittin Hacı Bekir’i seçmiştir. Fenerbahçeliler muhitinde büyük bir memnuniyet uyandıran bu hadisenin Türk sporu için de hayırlı olması temenni edilmektedir.
Bursa'da yardım faaliyeti
Bursa, 28 (Telefonla) — Bugüne kadar şehrimize 6 bin göç men gelmiştir. Bu göçmenlerin mühim bir kısmı ilçelerde ve
devlet çiftliklerinde yerleştiril-
mişlerdir. Diğerleri, hazırlanan
misafirhanelerde iaşe ve ibate
edilmektedir.
Bugün vilâyette toplanan yar dun komitesi Ankara’da tejfek-kül ederi millî komiteye iltihaka karar vermiştir. Komite şimdiye kadâr göçmenler için 21249 lira teberru temin etmiş-
Pariste cereyan eden mühim duruşma
Rus usulü itirafların iç yüzü ifşa ediliyor
Rousset dâvasında şahitler, çok feci hakikatleri ortaya çıkarıyorlar
Paris (Hususî Muhabirimiz Metin Toker bildiriyor) —
«— Kampa tıkıldığımızdan ancak üç sene sonradır ki, içimizden en zekileri, en akıllıları, kendilerine yüklenilen suçun ne olduğunu anlar gibi oldular. Bana gelince, her ay başka bir kabahatle itham olunuyordum. İlk altı gün içinde vücudum öylesine şişti, öylesine harap oldum ki, ne istedilerse imzaladım. Evvelâ Stalinle Voroşilofu öldürmek niyetinde olduğumu itiraf ettim; daha sonra suçumun nevi değişti, casusluk yaptığımı söyledim; nihayet sabotajcılıkta karar kıldım ve Harkovdaki bütün elektrik tesislerini havaya u-çurmağa hazırlandığıma dair -bir itirafname imzaladım.»
kadar insan kalabalığı, Sibirya cehennebınde ıstırap çekmektedir.»
Bu 10 milyon insanın ıstırabını bir başka şahit, M. Margo-line ifade etti. Margoline felsefe doktoru ve muharrirdir. Hikâyesini şöyle anlattı:
«— Bir Sovyet kampına gön-dirlmek için suç işlemeye lüzum yoktur; hattâ mahkeme tarafından mahkûm edilmek bi le fuzulidir. Hayır. Rus makamlarının tehlikeli addettikleri bir sınıfa mensup olmak, yeter de, artar bile.»
Bu sözler Pariste, hâkimlerin 1 huzurunda ve bütün dünya ba-
sınının
mümessilleri önünde
söyleniyordu. «Les Lettres Françaises' in avukatları derhal itiraz ettiler, şahit Weis-berg’in bir «alçak nazi» olduğunu ve «kıymetli müttefik» Sovyet Rusyanın, bir Fransız mahkemesinde, böyle bir adam tarafından hakarete uğramasına müsaade etmenin «hazin, hem de pek hazin» olduğunu a-’cıklı bir lisanla ifade ettiler. O zaman salonda beklenilmedik bir hadise oldu; dâvacı mevki-indeki David Rousset’nin avukatı, Weisberg’in hüviyetini a-çıkladı. Babası, annesi ve iki kardeşi naziler tarafından katledilmiş bir Alman... Üstelik, Rus mahkemelerinde muhakeme edilirken, üç Fransız tarafından, hakkında Sovyet başsavcısına bir şefaat mektubu yazılmıştı. Avukat sordu:
«— Bu üç Fransızın kim olduğunu bilmek ister misiniz?»
Komünistler «evet» dediler ve avukat, bir şamar gibi onların yüzüne şu üç ismi çarptı: İrene Joliot - Curie, Frederic Joliot - Curie ve Jean Perrin. Fransız kızıllarının baş tacı ettikleri üç büyük komünist â-lim. Fakat «Les Lettres Fran-.çaises» müdafileri utanmadılar.
Bir mühendis olan Weisberg, ifşaatına devam etti. Rus kamp darının çilesini 1936 da çekmişti; yani büyük temizlik yılla-
«— Sovyet kamplarındaki e-sir miktarının ne olduğunu soruyorsunuz. Bütün yanılma tehlikesini bertaraf etmek için asgarî bir rakkam söyliyeyim:’ 8 ilâ 10 milyon arası. Demek ki Fransa nüfusunun dörtte biri
Konyada bir otobüs kazası
Konya, 28 (Telefonla) — Bugün Akşehir 136 plâka sayılı, şoför Recep’in idaresindeki yolcu otobüsü Sarıyönünde bir vi-j râjı dönerken dereye uçmuş, neticede yolculardan İbrahim ölmüş, dördü ağır olmak üzere se-’ İtiz kişi de yaralanmıştır.
Hâdiseye Savcılık el koymuş-.’ tuh
Türk çocuklarının resim sergisi
Vaşington, 28 (a.a.) (Usis) — I Doğan Kardeş mecmuası tarafın dan 1947 de açılan bir müsabakada seçilen ve o zamandanbe-ri Amerikada bulunan 100 adet tablo burada Howard üniversitesinde açılan bir sergide teşhir ölühmoğa başlanmıştır. Sergi 3 Aralıktan 15 Ocağa kadar devam edecektir.
Resimlerden 50 tanesinin binlerce kopyası yapılarak Amerikan mekteplerinde tedrisat için tevzi edilmiştir.
Margoline, söylediklerine mi sal olarak, verilebilecek bütün misallerin en güzelini verdi: Kendisi; ve sonra 1940 da, şarkî Karelyadaki bir kampa nasıl gönderildiğini ve orada nasıl tutulduğunu anlattı.
«— Kampların terbiyevî mahiyetinden bahsediyorlar. Bırakınız da biraz güleyim. Terbiyevî mahiyet ha! Kampta hiç kimse, kampların mahiyeti hakkında bir tereddüt beslemi-
yordu. Bize, madem ki buraya
gönderildiniz, demek ki haket-mişsiniz, diyorlar ve ilâve ediyorlardı: Ya itaat eder, çalışırsınız; ya da kurşuna dizilirsi-
«Les Lettres Françaises» in avukatları, şahitleri söyletmemek için ellerinden geleni |yapt||lan; müdahaleler, küfür^ ler, iftiralar. Kullanılan en hafif kelijYie «alçak» tı ve bunlar gittikçe ağırlaşıyordu. Bilhassa Margoline’in ifşaatı, komünistleri çileden çıkandı. Tel - Aviv’den bilhassa bu dâvada şahitlik etmek için gelmiş olan bu yahudi âlimi şöyle dedi:
«— Rus kanunları ile hakikat arasında, celladın beyaz eldiveni ile kanlı eli arasındaki fark mevcuttur. Bizi alâkalandıran o kanlı eldir; ötekini görmedik bile. Muhakeme, mahkûmiyet... Bütün bunlar boş lâf lar. Rus - Leh andlaşmasını müteakip, Polo?xalı mahkûmları serbest bırakmak lüzumu hasıl oldu. Sovyetler şaşırıp kaldılar, bunların ekserisini ne
şekilde, nasıl bırakacaklarını bilemiyorlardı; zira zavallıla-
rın hiç biri mahkûm olmuş de-
ğillerdi ki... işte ben tirada
onların, o milyonların namına bulunuyorum. Benim adım Margoline değildir, benim adım
Milyondur.»
Dâva daha yedi celse devam
edecek.
Kore birliğimizin kahramanlığı
(Baş tarafı 1 incide) ılıkla takibedilmiş ve bize Türk milletinin askerî cesaretini bir defa daha hatırlatmıştır. Aynı zamanda, Türk kuvvetlerinin uğradığı ağır kayıplardan dolayı İngiltere’de herkesin duyduğu derin teessürü de belirtmek iste-
General Yazıcı’nın beyanatı
Tokyo, 28 a.a. — (Afp): Kasım ayı sonlarında Çinlilerle ya-pılnn çetin savaşı hulâsa eden Kore’deki Türk kuvvetleri komutanı General Tahsin Yazıcı sözlerine: «Çarpıştık ve işte bu kadar» demekle başlamış ve 4 gün 4 gece süreri Savaşlar hakkında aşağıdaki tafsilâtı vermiştir:
«— Karşımızda çok büyük sayıda kuvvetler olduğunu bilerek ; Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin , komünist Çinliler tarafından kuşatılmasına mâni olmak için sa-vaşu memur edildik. İleri mevzı-deki kıtalarımız 27 kasım gece yarısına doğru düşmanla temasa girdiler, bütün gece taarruz eden düşmanla çarpıştılar ve nihayet sabahjeyin kuşatıldılar. Bunlardan bir kısmı gerideki hatliırılia gelmeğe muvaffak oldularsa da geri kalanlar ölünceye kadar vuruştular.
28 kasım sabahı Çinliler bize en yakın setir ve emniyet hatla-ı-ımıza yaklaşmış bulunuyorlardı.
Komünist Çin kuvvetleri tahminen 4 tümen kadardı. Bu itibarla düşmanı şaşırtmak üzere topçu ateşine aralıksız devam e-deıek gece 7 kilometre geri çekildik. Öğleden sonra Çinliler kıtalarımıza eriştiler ve kuşa-
tıldık. Gerimizde kalan köylerde çetecilerin olduğu muhakkaktı. Kendimize bir gedik açtık ve kuvvetlerimizin büyük kısmı geri çekildiği sırada düşmanı oyalamak üzere bir buçuk taburluk bir kuvvet bırakarak ricat ettik. Bıraktığımız bu setir kıtası bütün gece düşmanla çarpıştı.
29 kasım günü artçı kuvvetlerimiz, kuşatılan birliğimizi kurtarmak üzere Çinlilere taarruz etti. Böylece yine bir gedik açtık ve kuşatılan birliğimiz kurtuldu. Bundan sonra gittikçe ar-’tan sayıda kuvvet almakta olan düşman kıtaları karşısında geri çekilmeğe devam ettik ve karanlık bastığı sırada sol kanadımızda bir Amerikan alayına rastlı-' yarak birlikte ricat ettik.
Bu arada düşman cenahlarımıza taarruz etmekte vo bizi tekrar kuşatılmak tehlikesine maruz bırakmakta idi. Kendimize yol bulmak için yeniden taarruza mecbur olduk. Kanuri yakınlarına gelmiş bulunuyorduk. Fakat bu kasabaya erişmeden Çinliler tekrar taarruzla bizi yeniden kuşattılar. Çenbeıden kurtulabilmek için muhtelif istikametlerde tekrar taarruz zorunda kaldık ve nihayet Kunuıiye gelebildik.
Dediğim gibi «Çarpıştık işte bu kadar.»
General sözlerine şu cümle ile son vermiştir:
(— Komutam altındaki kuvvetler geri çekilmekten hoşlanmıyorlar, korkmuyorlar ve dö-ğüşmek istiyorlardı. Niçin geri çekildiğimizi anlamak istemiyorlar, oldukları yerlerde kalmak ve düşmanla çarpışmağa devanı etmek istiyorlardı.,,
M
--------------------------------) '
29/12/1950
ZAFER
«SPOR
GAR Gazinosu
“Millî Spor Komitesi,, kurulması isteniyor
Şgyfa: 5
Beyoğlu Şarküterisi (Meze evi)
Nefis ve çeşitli mezeleriyle sayın müşterilerinin yılbaşı siparişlerini kabul eder, evlere gönderir. Dükkânımız pazar günü de açıktır.
Yenişehir — Sakarya caddesi No. 25 — Tel: 23344
Spor teşkilâtına verilecek yeni şeklin esaslarını tesbit eden komisyon bir tasarı hazırladı
Spor işlerimizin devlet müdahalesinden uzak olarak, tamamen demokratik bir zihniyetle idaresi için yapılmakta olan çalışmalar sonunda su komisyonca bir tasarı hazırlanmış bulunmaktadır.
Tasarının ana hatlarını bildiriyoruz:
Millî Eğilim Bakanlığı teşkilâtı içindeki beden terbiyesi ve izcilik müdürlüğü kaldırılarak yeme, bir genel müdürlük ihdas o. lunacakhr. Bu geneıl müdürlük, okullar arasındaki spor ve izcilik faaliyetinin genişlemesini ve okullarda sporun daha rasyonel olarak tanzimi ile meşgul olacaktır. Ayrıca okullar için saha yapmak ve malzeme ile a-roçlarm standart tiplerinin vücuda getirmeyi üzerine almaktadır.
Diğer taraftan kulüpleri idare edecek spor teşkilâtı için, ayn bir plân hazırlanmıştır. Bu plânda aşağıdan yukarı doğru bir kuruluş esası kabul edilmiştir. Bu kuruluşta en yüksek merci ♦Millî Spor Komitesi» adı verilen bir komitedir. Bu komitede intihapla başa getirilmiş olan fe. dc-rasyon başkanları ile Millî E-vitim Bakanl ğına bağlı Fzcîlîk ve beden terbiyesi ge(ıel müdürlüğünden iki .kişi iştirak edecektir.
Ayrıca, olimpiyat işleri ile de meşgul olmak üzere bir «Olimpiyat Komitesi» teşekkül edecek
nu ve Garnizon Komutanını da makamlarında ziyaret etmişlerdir.
Federasyon başkanları iki senede bir kulüp temsilcileri tarafın dan seçilecektir. Vilâyetlerde, Lazalar dahil olmak üzere bir spor komitesi teşkil edilecektir.
3u spor komitesi, her sene kulüplerin seçtiği 3 üye ire mîllî ;ilim müdürlüğü ve belediye tarafından seçilecek birer üyeden ibaret olacaktır. Kulüpler bundan başka muhtelif branşla-nnda ayrı ayrı olarak ajanlık komitelerini de seçeceklerdir.
Tasar.d* kulüplerin federe ola bilmeleri için, bazı asgarî şartlar aıandığ gibi aidat vermeleri de icap etmektedir. Teşkilâttaki bütün vazifeler fahri olarak yapılacaktır.
Belediye ve özeı idarenin ver diği yüzde iki ile dörtlerin nis-beti yarı yarıya indirilecek evvelce olduğu gibi, spor sahaları ile tesislere sarfolunacaktır.
Buna mukabil faaliyeti görülen kulüplere bir program dahilinde, yardım yapılması da düşünülmektedir.
Okul spor sahaları ile mahaller ndeki spor tahalar.ndan kulüpler ve okullar karşıl klı olarak istifade edebileceklerdir.
Tasanda sporculara bazı haklar da tanınmakta ve müsabaka gelirlerinden vergi muaflığı kabul edilmektedir.
Profesyonellik hususunda, açı!-, profesyonelliğe imkân verecek hükümler bulunmaktadır. Bir kulüp yan amatör veya yarı pıofesyoncd olamıyacağı gibi, kulüpte gizli profesyonellik de hü küm süremiyecektir. Kanunun e-sas ruhu, kulüpleri tamamen ser best bırakmakta ve yukarıdan yani teşkilâtın müdahalecinden uzak bulunmasını kabul etmektedir.
Müessese kulüpleri de teşekküllerini bu kanunun aradığı şartlara uydurdjğu takdirde, bun İr., da diğer kulüpler gibi aynı haklardan istifade( edebileceklerdir
Su komisyonunca hazırlanmış olan bu asa ı. ■! Ocak tarihinde tcıniar.acak oje 24 kişilik bir komisyon taraflıdan incelenerek lüzumlu değişiklikler yap lacak-tır' Bundan -mra tasarı kesin şekdidi alarak Millî Eğitim Bakanına verilecektir.
ORDU KARMASININ YARINKİ MAÇI
Yarın Ordu Karması takımımızla karşılaşacak olan Yunanlı sporcular dün sabah Atatür-hiin muvakkat kabrini ziyaret e-derek, bir çelenk koymuşlar ve 19 Mayıs Stadyumunda bir an -tıenman yapmışlardır. Bundan sonra Yunan büyükelçiliğine giden kafile, öğleden sonra, Belediye Başkam Atıf Benderlioğlu-
PROGRAM
Genelkurmay Spor Kurulundan bildirilmiştir:
1 _ 1950—1951 yılı milletlerarası askerî futbol şampiyonasının ilk eleme maçı Türkiye -Yunanistan ordu takımları arasında 30 Aralık 1950 Cumartesi günü 19 May s Stadyumunda ya-p lacakhr.
2 — Maçların saat ve hakemleri aşağıdadır.
30 12 1950 Cumartesi: Saat 14.30 da: Türkiye - Yunanistan ordu takımları.
Hakem orta: Beynelmilel Italyan hakemi Agostin Gamba.
Hakem yan: Muzaffer Ertuğ, Hüsamettin Böke.
3 — Bilet fiyatları: tribün 3 lira, maraton iki tarafı 2 lira, kale arkası 1 lira, er 50
Biletler sabahtan itibaren stad yum gişelerinde sat.sa çıkarılmıştır.
BÖLGENİN TAKDİR ETTİĞİ İKİ KULÜP
Maçlarda kavga yapafı futbolculara ceza verildiği gibi temiz ve centilmence hareket e-den kulüpler de bölge tarafından tobrik edilmektedir.
Bölgenin bu hareketini memnunlukla karşılarız. İlk defa olarak Dikmenspor ile Metespor kulüplerinin 17 12 1950 tarihinde yaptıkları karşılaşmalarda gösterdikleri centilmence ve iyi hareketten dolayı bölge müdür lüğünce, adı geçen kulüplere biror tebrik ve teşekkür mektubu gönderilmiştir.
Voleybol müsabakaları
Florya Spor Kupası Voleybol Müsabakaları B. T. Ankara Bölgesi Sportif Oyunları Ajan- t’rok edecektir.
hğından:
Voleybol müsabakalarında (Kırmızı ve Beyaz) grupta derece almış olan 6 takım arasında bir müsabaka tertiplenmiştir.
a) Müsabakalar Y. B. E. E salonunda aşağıdaki fikstüre göre lik usulü ile yapılacaktır.
b) Müsabakalar lisanslı olacak tır.
c) Bu müsabakalara Beyaz grubtan Yedeksubay, Başkent-Karagücü. kımızı gruptan Gcnçlerbirliği, Harp Okulu, Jandarma takımları iştirak ede çeklerdir.
7/1/1951 Pazar: Harp Okulu Karagücü Başkent - Gençler-birliği Jandarma - Yedeksubay gücü - Yedeksubay Başkent -Jandarma gücü Harp Okulu -Gcnçlerbirliği
14/1/1951 Pazar: Karagücü -Başkenspor Gençler - Jandarma gücü Harp Okulu - Yedeksubay Okulu
21/1/1951 Cumartesi: Gençler-birliği - Karagücü Yedeksubay -Başkent Harp Okulu - Jandarma gücü
21/2/1J51 Pazar: Jandarma gücü - Karagücü Harp Okulu -Başkent spor Yedeksubay -
Kalespor miisameresi
Ankaramızm birinci küme genç kulüplerinden Kalespor 3 Şubat 1951 Cumartesi akşamı Yeni Sinemada bir müsamere haz rla -maktadır.
Konsere tanınmış ses sanatkâr larımızdan Hamiyet Yüceses rle Scfiye Aylayı aynı sahnede dinlemek fırsatım bulacağız. Ay rı bir ekiple Ankara Radyosu 'es sanatkârlarından Nevin -De-mirdöğen de bu müsamereye iş-
Kaymakamlık kursunu bitirenler kur’a çekti Kaymakamlık kursu 15 inci dp-1 l’J ’ ‘ ' nem mezunlan, dün saat 16.301 do İçişleri Bakanlığı kütüphane salonunda, Bakan Rüknettin Na-suhioğlu'nun huzurunda kur’ala-r)n çekmişlerdir.
Kura neticesinde, İmam Tekin Alp Akçadağ'a, Emin Dündar Kelkit e, Muzaffer Erdem Alucra'ya, İsmail Beyoğlu llıc'a, Ta-hir Tortop Pazarcık’a, Mustafa Arkun Göksun'a, Tevfik Perkkaya Meriç'e, Saim Tuncel Kemah'a, Kemal Hatipoğlu Kargı’ya, Fikret Turgut Sayın F İbrahim Sişmanoğlu Serafeıttin Kaya F Necmettin Karadumar ya, Ziya Durakoğlu Lalapaşa'ya, Zeki Köseoğlu Suhut'a, Lûtfi Demir Emet'e, Necat Dora Hekimhan'a, Mithat Vardal Aopaya-a, Bedrettin Oğuz Gündoğmu-5a, Rıza Kurhan Yayladağ’a, Nazım Diniz Mucur'a, Fahrettin Hamzadı Fındıklı'ya, Nihat O-ğuz Bor Kaş'a, A. Rıza Aydos Ariova'ya, Muammer Akman Keçiborlu'ya, Ihsan Vardal Ivrindi-ye, Cevap Beşe Ulus'a, Z. Abi-din Yurtsever Sarız’a, Asım A-yon Ermeni'ye, Emir Hüseyin Kö-seoğlu Çaykara'ya, Durmuş Er-kale İpsala'ya, Naci Doğançay Oğuzeli'ye, Hüseyin Oğütçen Karaburun'a, Kemal Yalçın Bigadiç kaymakamlıklarına gej -
Kura çekimini müteakip, İçişleri Bakanı Rüknettin Nasuhioğ-lu. yeni kaymakamlara hitaben kısa bir konuşma yapmış sıiştir ki;
«— Yeni vazifelerinizi tebrik ederim. Kura neticesinde bazı arkadaşlar istemedikleri iliçele-ı? düşmüş olabilirler. Fakat, zifede memleketin şu veya ’-azas m birbirinden tefrik diye bir şey yoktur. Zaten bu vazifeler zamanla yer değiştiren işlerdir.
Hükümet şeref ve kudretime, vazifeli olduğu mmtakalardaki memurların şeref ve kudretinden doğduğunu unutmayınız. Vazifenizi ifa ederken bu şeref ve kudret kaynağ.na azami seıvgi ve saygıyı göstermenizi sizden rica ederim. Bu sayede en doğru yo-
takip etmiş olursunuz.
Demokrasi içindeyiz. Bu esası düşünerek memleket şeref ve hay siyetinin, kendi şeref ve haysiyetinizle müşterek olduğunu u-nutmayınız. (Hepinize çalışmalarınızda muvaffakiyetler diler, memlekete ve şahsınıza faydalı olmanızı arzu ederim.»
Eskipazar'a,
Refahiye'ye, sn Çumra -
İktisadî İşbirliğinde bir tayin
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı Paris ticaret müşaviri Celâl Yarman milletlerarası iktisadi işbirliği teşkilât- Paris madenler müşavirliğine tâyin edilmiştir.
Göçmenlere Yardım Birliği toplanıyor Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği idare kurulu bu sabah saat 10 da Kızılay Genel Merkezi binasında toplanacaktır.
Satılık hususî otomobil kullanılmış 940 model Pa-marka hususî otomobil a-
İyi card cele satılıktır. Müracaat: İzmir caddesi No. 4.
üst kal salonunda
Her Aksam
Edirne vakıflar
Tel: 15190. 12603
(6388)
4 — İhale 10/1/1951 çarşamba günü saat 15 tedir.
5 — Yüzde 7,5 terpinat 3750 liradır.
Dtevrerî, bütün teferrüa-tı, tamam bir fin Tel: 26711.
2 — Teslim tarihi 16/7/1951 dir.
3 — Tahmin ve takdir olunan senelik kira (50000) liradır.
Talip olanların Edirne Vakıflar Müdürlüğüne müracaat-(9383) 2785
Kiralık
Yenişehir'in merkezî bir yerinde kaloriferli kiralık ufak
Telefon: 11177.
Beynelmilel şöhretli dansözler
Trio Rexford
TRİO
3EXFÖRD
Elen komik akrobatlar.
CARLOveTOTO
Paris A. B. C. ve Nevyotk Rainbovv Club yıldızı Amerikalı İllüzyonist
GELN POPE
UllAN TORTOZA
Adolfo Ventas
İdaresinde Ispanyol tipik orkestrası
müdürlüğünden
1 — İpsala'da Paşalı Mer’ası namiyle anılan 458 numarada kayıtlı (30000) dönüm kadar araziden mezruata elverişli olan yerlerin 8/11/1953 tarihine kadar kiraya verilmek üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır.
Fransız fantezisi dansözü
Bayan aranıyor
Büroda çalışabilecek ve h te iş takıp edebilecek iki bayana ihtiyaç vardır.
Adres: Savkan Ap. Kat 3 No. 3.
Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği Genel Merkezinden
Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği İdare kurulu 29 Aralık 1950 Cuma günü saal 10 da Kızılay Genel Merkezi binas nda toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
(3077),
DEVLET TİYATROSU BOYOK TİYATRO'da
Bu akşam saat 20.30 da F. Schiller'in
HİLE VE SEVGİ
Dram 5 Perde (Son temsilleri)
»Hnmamönü — Yeni Do-»ğumevl Çocuk Hastalıkları
I DOKTOR
Aziz Tevfik Yeginsov DAHİLİYE MÜTEHASSISI 1 Hor g(jn hastalarım »aai ı ' ? ı»n itibaren Homamö-
I s-ndoki Nizamoddin Apart-Imam No. 2 de kobul eder.
I Telefon: 15343
I
31
de
31 Aral k Pazar saat 20.30 da
HİLE ve SEVGİ Dram 5 Perde (Son Temsiller)
KOÇOK TİYATRODA
Bu akşam saat 20.30 dc
Nâzım Kurşunlu'nun
MELEKLER ve ŞEYTANLAR Piyes 3 perde (Halk gecesi - Son temsiller)
31 Aralık Pazar saat 11 de Mümtaz Zeki Taşkm’ın KARA BONCUK Müzikli Çocuk Komedisi 5 Tablo
(Bu hafta ile 7 Ocak Pazar Çocuk biletleri satılmaktadır)
Satılık fırın
Mobilyacı
Yılbaşı dolayısiyle her türlü, cilâ, boya, tamirat garantilidir. Evlerde ehven fiyatla yaparım. İsteklilerin lütfen Tel: 25630 a müracaatı. (6391)
Nakil sebebiyle muhtelif eş-y:ı. Ileı- gün 14 den itibaren.
Telefon: 10948
MEVLUDA DÂVET
,23 12 1950 Cumartesi günü saat. Kore
18 de aziz ve kahraman şehitlerine ithaf edilmek Hisal Alaeddin Camiinde nacak Mevlûdeı bütün dindaşlarımızın teşrifleri rica olunur.
D. P. Hisar Ocağı
Ankara 2 nci Asliye Hukuk Yargıçlığından:
950/731
İstanbul Taksim, Ayazpaşa Galipbey apartımanında Kat: 2. de Mari Basso:
İsmail Sarıoğltt vekili Vasfi Sarı tarafından Maliye hâzinesi Ve Mari Basso aleyhlerine açılalı nıen’i müdahale dâvasının yapılan yargılaması sırasında:
Davetiye ve dâva arzuhali ■İanen tebliğ edilmiş olup mahkemeye gelmeyip ve bit vekil göndermediğinizden gıyabınızda duruşmaya bakılması karar ve-
29/1/1951 Pazartesi saat 11 de duruşmanız olduğundan belli gün ve saatte mahkemeye gelmeniz veya bir vekil göndermediğiniz takdirde duruşmanın gıyabınızda bakılacağı gıyap kararı yerine kaim olmak üzere ilânen tebliğ edilmiştir.
Balıkesir Valiliğinden
Bandırmada Özel İdare arkalarından Şehir istasyonu yanında sahile (2Û - 25) metre mesafede 490 metre kare arsa üzerine Betonarme olarak inşa edilmiş üç katlı ve alt katında 2 Dükkân, 1 Gazino, 1 Lokanta, 2 Oda, üç Kurnalı bir Banyo dairesiyle 3 helâ, ikinci katında 15 oda, 3 duşlu banyo ile ayıı ayrı helâ, üçüncü katında 14 oda, 2 duşlu banyo, ayrı ayrı 3 helâ ve ayrıca bir kule odası Ve iki koridoru ve bir tavan arası ile 30 metre karelik bahçesi 'bulunan Otel b'nasin'ın mülkiyeti kapalı zarf usuliyle satışa çıkarılmıştır.
Binanın tahmin bedeli 172.0ÜU liıa, geçici teminatı 9850 liradır.
İhale bedelinin birinci taksidi peşin, bakiyesi birer sene ara ile dört taksitte ödenecek ve para tamamen özel idare veznesine ödeninceye kadar Otel binası özel idare namına birinci sıra ve birinci derecede ipotek edilmek şaı-tıyle ferağ olunacaktır. Otel binasının ikinci katında özel idarenin işgal ettiği dört oda ihale tarihinden itibaren üç ay içinde boşaltılacaktır.
Alt kattaki iki dükkân kirada olup bunun haricindeki kat ve odalar boştur. Şartnamesi her gün il daimî komisyonunda görülebilir.
tlıale 13/1/1951 tarihine rastlıyan Cumartesi günü saat 11 de Balıkesir İl Daimî Komisyonunda yapılacak ve teklif mektupları bir saat evveline kadar Daimî Komisyona verilmiş bulunacaktır, lân olunur. ' (9303) — 2809
Kapalı zarf usulile satılık dükkânlı ev
Satılık f ak
50 beden, Avrupa kumaş ve malzemesinden yapılmış yeni ve çift yelek.
Müracaat: Ulus, Orman Çiftliği karşısı Ticaret Han Yenigün Terzihanesi. Telefon: 14405. (6396)
Kiralık Kaloriferli daireler
Sıhhiye, Serçe sokak No. 19. Tam konforlu 5 oda ve müştemilatı. Müracaat: Saat 19 a kadar 15260, geceleri 12470 e. '6392)
İstanbul Defterdarlığından:
il 10-1826
Cinsi
Kıymeti Teminatı Lira Lira
ZAYİ — Ankara 3 üncü icrasının 949/2908 sayılı dosyasının 19 7 1949 tarih ve 11767 yevmice numarasiyle teminat alarak yatırdığım 40 liralık makbuzu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
İsmail Hakkı Bakkaloğla (6393)
U MAYIS KULÜBÜNDEN
Kulübümüz Lokal binasını İs-metpaşa caddesi 33 No.lu binaya nakletmiştiı-. 31/12/1950 Pazar gününden itibaren sayın âzalarm teşriflerini saygılarımızla rica ederiz.
11 Mayıs Kııliibii İdare Kurulu (6390)
Sarıyer - Boğaziçi - Yeniköy 17955 1346 63
rnahallesi Köybaşı Cad. Ka-
dastroca 315 adanın 3 parse-
linde tahdit edilen eski 128-
130 yeni 148-150 kapı sayılı
108 M2 dükkânı olan evin
5985/13200 payı
Yukarıda yazılı gayri menkul hissesi 17/1/1951 çarşamba ünü saat 15.30 da Nî .11 Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda Kapalı zarf usuliyle satılacaktır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazırlanan; teklif mektuplarını satış günü saat 14.30 a kadar Komisyon başkanlığına vermeleri. Fazla bilgi için sözü geçen Müdürlü ğe başvurmaları. 17898 (9425) 2807
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
23 Aralık 1950 vaziyeti
Kasa:
Altın: Sııfl Klg........
Ufaklık ................
Dahildeki Muhabirler; Hariçteki Muhabirler
Senetle
Tahviller Cüzdanı:
LİRA 220.015.845,88 3.072.218,32 223.088.064,20 254.413,27 199.303 .635,68
18.877.561,18 2.570.963,62 106.279.944.21 65.377.419,27 2 090.757,77 195.196 646.03
158.748.563,—
156.905.300,— 1.843.263,—
1.131.597.552,42
6.168.155,—
15.682.590,52 21.850.745,52
168.398,50
16.976.436,49 17.144 834,99
4.500.000,—* 84 825.862,67
t
Toplam 1 879.685017.80
|
I.tRA LİRA
4«)rmavr; 15.000.000,—
ihtiyat Akçesi: A(1I vo fevkalade 25 573.635,91
6.000.000.—
mı 965.278,53 32.538.914,44
rediivüldekl İt )ııl(Motlıır: 158.748.563-
(
156.905.300,—
1.843.263, — 255.232.980,—
Mevduat: 699.336.204,— 956.412.447,—
Hazine Srıfl Klv 46.457,949 146.378.311,66
‘mi.rlli.mnn nnndıih ■»'( Klu 2.205,215 6.948.124,51
Türk lirimi 333.445.706.75 486.772.142,92
Diiv'z Taahhütleri: 1.728,559,8İ 1.774.280,90 3.502.840,72
8.734.221,71
llnrlctnkl muhabirler Mevduat 84.634.706,55 4.832.837,41 89'.467.543.96 177.039.317,51
c Kliring alacaklıları 13.306.21 T,40 292.050.135,30
Muhtelif: 96.911.378,14
T”’"” 1.879.685.017,80
(9458)—(2811)
Sayfa: 6____________________"
BÜYÜK Mağazada
Taksitle Satış Başladı
Subay ve Memurlara Kolaylık
Adres: Anafartalar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karsı» No.
ZAFER
BÜYÜK Mağazanın
. ZENGİN Kadın, Erkek, Çocuk, Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini
Mutlaka görünüz
— Tel: 15149 — Hikmet Ünal vo Ortağı Kollekiif Şirketi
BÜYÜK Mağazanın
İthal Ettiği Avrupa Kumaş
ve yerli kostümlükleri müşterilerini memnun edecek vasıftadır
Garantili elbise diklir
29712/1950'
BÜYÜK Mağazanın
Meşhur Alman Mamulâtı
VEKA Markalı Radyoları Gelmiştir
tsv’çrenin en büyük mütehassısları tarafından vücuda g-lirilnn bu eser, yüksek kaliteli ve tamamen yeni bir icat mahsulu olan takvimli makinası, bütün uzuv vo aletlerin kusursuz bir tarzda işlemesini ve 17 tnşl, ve tam ayar makina ile miknatizma ve sade,meye karşı mahfuz tam sinkronizm halinde
OMEGA - COSMIC en meşhur saatçi ve mücevhercileri tarafından satılmakta ve gayet yassı, takvimli vc tam ayar santiarın cn üstünü olarak tavsiye edilmektedir.
Altın vc çelik modeller. Miknatizmaya vc sademe-Icrc karşı mahfuz v. s.
olomafık s(.âli
ETERNH
Saatları Türkiye Mümessili
FEHİM AKAY /
İstanbul
Tel: İstanbul: 28523. 6244
Satılık mükemmel bir matbaa
Büyük boy otomatik iki baskı makinesile, întertipe yazı dizme makinesinden ve otomatik pedalla yazı ve çizgi takımlarından mürekkep, mükemmel ve İşler bir vazıyette satılıktır. Talip o-lanların Zafer Gazetesi Mü-dtnlüâune müracaatları.
170 boy satılık Frak
İngiliz, mükemmel vaziyette. Müracaat: Tel: Salim 22796.
6384
OMEGA - COSMIC. tam ayarı göstermekle beraber. tarihi, günü, ayı vc kamerin safhalarını irae eder. OMEGA - COSMIC. muhtelif tertibatlı ve yüksek hassasiyeti! makinası gayet yassı bir zarfa tam sığabilecek şekilde imal edilmiş ilk takvimli
dişini haklı olarak bekletmiştir. Çünkü kalitesi, en meşhur OMEGA modelleri olan 30 m/m lik kol saat Kronometresi ve Otomatik saatları gibi her noktai nazardan kabili kıyas olacak bir mükemmeliyette olmalı idi.
Q
CtNEVRE (İSVİÇREI DE SAATÇİLİK ENDÜSTRİSİ İSVİÇRE ŞİRKETİNİN MAMULAT)
OMEGA
SATIS YERLERİ
RIZA GÖZLÜKÇÜ ABDOLHALİM GONGENCİ SELÂMI GÖRDÜREN MURTEZA GÜNAY
: Bankalar cad. 7
: Anafarlalar 11
: Hükümet cad. 7
İkinci Anafartalar 165.
(10316)
Kiralık yeni daire
Selanik caddesi sonunda Kızılırmak sokak No. 32 beş oda, bir hollü, konforlu ve manzaralı bir dt-ire kiralıktır. Tel: 26440.
3071
Doktor Abdullah Faik Bağana
Birinci Sınıf
ÇOCUK HASTALIKLARI VE BAKIMI MÜTEHASSISI Hastalarım saat 15-19 arası Adliye karşısı Sakarya Apt. No. 7 dairesinde kabul
Salı vc Cumartesi günleri parasız muayene. (6203)
Gelir vergisine ve Beyannameye tabi mükelleflerin dikkat nazarına
s Bankalarda ve İktisadî Devlet Teşekküllerinde uzun seneler Muhasebe Müdürlüğü yapmış olan
Muhsin Sungur
s f »• Muhasebe İşleri Bürosu J)
( açmış ve tam teşkilâtla faaliyete başlamıştır.
$ Her türlü istişare, hesap tetkiki, envanter, bilânço ve
5 beyanname tanzimi işlerinizi emniyetle tevdi edebileceği-j niz yegâne müessesedir.
. ADRES: Tarko Han No. 11. Tel: 16917.
6317
Bayındırlık Bakanlığından
Sivas Bayındırlık fen memuru iken görevini terkeden Mu harrem Eyüboğlu’nun 15 gün içinde görevine dönmesi aksi hal ,de mecburî hizmeti bakımından hakkında kovuşturma yapıla cağı ilân olunur. (9340) 2803
Ankara Nümune hastanesi Baştabipliğinden
Cinsi: Ameliyat masası (teferruat listesi şartnamesine ek lidir); Miktarı: 1 adet; Muhammen tutarı 7500 lira; muvakkat teminat 562 lira; ihale tarihi: 3/1/1951 çarşamba günü saat 14 de.
1 — Ankara Nümune Hastahanesi ihtiyacı için yukarıda evsafı yazılı ameliyat masası açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Taliplerin teminat mektubu ve ticaret odası vesika larile birlikte muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları
3 — Şartnameler Ankara Nümune hastanesinde ve Istan
bul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir. (9088) — 271,"
PHILIPS
Radyo salonumuzu geziniz. Yenilikler ve neşe saçan 1951 modellerini görünüz.
ORTAÇ
SÜMERBANK
Tasarruf Mevduatı
1951 Yılı İkramiyesi
4 KEŞİDEDE
100.000 Liradır
tik çekilişi: 31 Ocak 1051
1 Adet 10.000,— lira
1 » 2.000,— liralık Hereke halis'
1 ) 1.000,— Ura
4 ) 500,— »
4 ) 250,— )
ve ayrıca 50 - 100 liralık muhtelif para ikramiyeleri bulunan bu keşideye katılmak için,
31 Aralık 1950 ye kadar
Bankamızda 100 liralık bir hesap açtırmak kâfidir. Her 100 liraya ayrı bir kur’a numarası verilir. I
İkramiyelerin vergisi Bankamıza aittir. (8846)-2598
V J
Kedi ve Köpek sahiplerine
Belediye Başkanlığından:
Şehir dahilinde görülen kuduz vak’aları dolayısiyle alâkalıların aşağıda gösterilen hususları riayetleri ilân olunur.
1 — Sahipli kedi ve köpeklerin kuduza karşı aşılattırıl-maları gerek sahiplerinin ve gerekse hayvanlarının sıhhatleri bakımından elzemdir.
Aşılanmaları bir seneyi geçenlerin tekrar aşılattırılmaları lâzımdır.
2 — Aşılama işi tatil gün ve zamanları hariç her gün ça-'ışma saatleri içinde Belediye Veteriner Müdürlüğünde yapılmaktadır.
3 — Sahipli köpeklerin markası alınmış ve vergisi verilmiş bulunacaktır.
4 — Köpekler başıboş olarak dışarı bırakılmayacak çıkarılması halinde ise bağlı ve burunluklu bulundurulacaktır.
5 — Başıboş görülen köpek ve kediler ekiplerimiz tarafından tutulacak ve sahipleri çıktığı takdirde haklarında cezai hükümler tatbik olunacaktır.
6 — Köpek ve kedileri beslemek zorunda değillerse bu hususta çalıştırılan ekiplere teslim veyahut aldırılması için 11690 numaraya telefon edilecektir.
7 — Başıboş dolaşan hayvanlar bilhassa köpekler; İnsanların sıhhat ve sağlıkları için tehlikeli olacaklarından köpek temizleme ekiplerinden kaçırılmaması ve bunların işlerine müda-hele edilmemesi ve bilakis gösterilmek suretiyle yardımda bulunulması sayın şehirlilerimizden rica olunur. (9430) 2799
BURASI
100 Yataklı
BÜYÜK OTEL
B E N g’a L
İSRAİL RADYOLARI
j Gayet itina ile ve birinci sınıf malzeme ve işçilik ile yapılmıştır. Transformatörlü, 6 lâmbalı, 3 ve 4 bantlı. Gayet hassas sesli radyolarımız gelmiştir.
Yılmaz Elektrik
Anafartalar Hükümet Caddesi No. 1. Tel: 15750. Orman Çiftliği Satış Mağazası karşısı.
Adapazarı Belediye Başkanlığından
1 — Belediyemize bir adet kapalı karisörlü Türkiye tip sulama, köpük ve karbondioksit cihazı ve tertibatını haiz şartnamesindeki vasıfları havi yedek parçalarını da ihtiva eden bir yangın arazösü alınacaktır.
2 — I3u makinanın kudreti 70 - 100 beygirlikden ve istiap hacmi 3-4 tondan aşağı, yerli, müstamel veya ordu artığı ol mıyacaktır.
3 — Tal’pler, mevcut şartnamesini beş lira bedel mukabi "nde belediyemizden alabilecekler veya isteyebileceklerdir.
4 — Ekslitme 8/1/1951 tarihine rastlıyan pazartesi günü •.aat 14.33 da Adapazarı belediyesinde ve encümen huzurund: yapılacaktır.
5 — Bu eksiltme 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde kapalı zarfla yapılacaktır.
6 — Muhammen bedel 24500, muvakkat teminat 1837,50 liradır.
7 — İsteklilerin teminat mektubunu ticaret odası ve şim diye kadar girdikleri taahhütlere ait belgeleri ve ihale tarih ayı içinde tanzim edilmiş vekâletnamelerini ibraz eylemeleri.
8 — Tklif zarflarının ihale saatinden tam bir saat evvel
komisyon başkanlığına verilmesi mecburidir. Bu saatten sonr.' gelecek veya getirilecek zarflar hiçbir vesile ve sebeple kabu’ edilemez. Postada vaki gecikmeler hakkındaki iddia ve itiraz lar kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (9345) — 2771
Ankara Anafartalar Caddesi No: 304 Adliye Sarayı karşısı Tel: 15665 Telgraf: Büyük Otel.
Her odada sıcak, soğuk su ve kalorifer
Bizim prensipimiz ALMAN USULÜ «Müşteri her işte haklıdır»
FİYATLAR: Bir yataklı oda 350 veya 400 kuruştur. İki yataklı oda 500 veya 600 kuruştur. Üç yataklı oda her bir yatağı 250 kuruştur.
Ankaranm en mükemmel dern möbleli bir oteldir.
yerinde yeni yapılmış mo-
Müdüriyet: Berlin'de mans Lokantasının sahibi
Otel Tempo ve İstanbul'da Ro-HÜDADAT MUM.
NOT: Yakında zemin katında SARAY LOKANTASI ve ayakta AMERİKAN BAR açılacaktır.
Mutfak şefi: İstanbul'da Bahçekapı’da HÜDADAT Lo kantasının eski şefidir.
Akhisar verem mücadele
Derneği Başkanlığından
1 — Aklıisarda 18058 lira 25 kuruşluk keşif bedelli hasla hane binası tadilât tamirat ve ilâveleri 27/12/950 tarihinden itibaren kapalı zarf ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhale günü 12/1/951 Cuma günü saat 15 tedir. Ve hükümet tabibliği binasında ihale edilecektir.
3 — Bu işin muvakkat teminat akçesi 1309 lira 91 kuruştur.
4 — Bu işe ait şartname ve sair evrak Akhisar Verem mücadele başkanlığında görülebilir.
5 — İsteklilerin kapalı zarfları ile teklif mektuplarını Bayındırlık Müdürlüğünce musaddak ehliyet vesikalarını ihaleden bir saat evvel komisyona vermiş olmaları şarttır.
6 — Postada vaki olan gecikmeler nazara alınmayacaktır. (9409) — 2797
PİKAP
Möbleli ve möblesiz. Fiyalıa-1 rımız uygundur. Yeni model
Paillard pikaplar, şase olarak satışa arzedilmiştir. Tel: 11135^
MIELE
ORTAÇ
■ 111 ■
Ankara Veremle Savaş Derneği
BALOSU
13-0cak-1951 Cumartesi Ankara Palasta
Yeni yılın, ilk hayır, uğur ve eğlence gecesi
Yapılacak olan bağışlarla üçüncü dispanser açılacaktır. Yıl başında bir yere gitmeye niyetli değilseniz arzunuzu bir kaç gün sonraya bu güzel baloya saklayınız.
Müracaat: Telefon 13076 Ankara Veremle Savaş Derneği.
; Devlet Orman İşletmesi :
Orman Genel Müdürlüğünden
1 — Orman Genel Müdürlüğünün ihtiyacı için alınacak 10 adet Teodolit kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Teodolitlerin muhammen bedeli 3550 lira olup geçici teminatı 2662 lira 50 kuruştur. Kat’i teminat ihale bedelinin % 15 idir.
3 — İhale 10/1/1951 çarşamba günü saat onbeşte Orman Genel Müdürlüğü binasında müteşekkil Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
4 — Kanunî vesikalarla birlikte yeterlik belgelerinin de bulunacağı zarfların 10/1/1951 günü ihale saati olan 15 den bir saat evveline kadar makbuz karşılığında Komisyon Başkanlığına verilmesi şarttır. Posta gecikmeleri kabul edilmez.
5 — İsteklilerin fennî ve idari şartnamelerini görmek • daha fazla tafsilât almak için Ankara’da Orman Genel Müdür lüğü Zatişleri ve Levazım Müdürlüğüne, İstanbul’da, ve İzmir-je Orman İşletme Müdürlüklerine başvurmaları. (9344) 2774
Kasaplık hayvan satılacaktır
Muglada Dalaman Devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğünden:
1 — Çiftliğimizde mevcut:
410. Baş Sığır
233. Baş Koyun, açık arttırma ile satılacaktır.
2 — Hayvanların muhammen bedeli 72.025 liradır.
3 — Açık arttırma 15 Ocak 1951 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 9 da çiftlik idaresinde teşekkül edecek komisyon marifetiyle yapılacaktır.
4 _ Hayvanlar toptan veya cinslerine göre gruplar ve aynı grup içinde partiler halinde satılacaktır.
5 — Satış şartnamesi, Ankara Orman Çiftliğindeki Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünde İstanbul Balık Pazarı No. 83 deki Devlet Üretme Çiftlikleri yollama memurluğunda, İskenderun Devlet Üretme Çiftlikleri yollama memurluğunda İzmir Veteriner Müdürlüğünde ve Çiftlik idaresinde her zaman görülebilir.
6 — Çiftlik alım satım komisyonu satışı yapıp yapmamakta serbesttir.
7 — İsteklilerin belli gün ve saatte % 7,5 teminatlariyle hazır bulunmaları ilân olunur. 17938 (9461) — 2810
BÜTÜN ŞOFÖR VE KAMYONCULARIN NAZARI DİKKATİNE
Devlet Orman İşletmesi Ankara Merkez Müdürlüğünden:
1 — Kereste odun kömür vesaire Orman emvallerinin nakillerinde şoför ve kmyoncuların taşımakta olduğu bu mallar için Orman idaresinden şevkine müsaade edildiğine dair nakliye tezkeresi ile kerestelerin Devlet çekimiyle damgalı olup olmadığı aranılmaksızın nakil ettikleri ve hükümlerine göre hem nakil vasıtası ve hem de keresteler müsadere edilmektedir.
Aynı zamanda da iş sahipleri mutazarrır olmaktadır.
2 __ Bu hale göre Orman emvalini nakledenler malların
nutlaka damgalı olmasına ve eb’adına göre nakliye tezkeresi olmadan nakletmemeleri kendi menfaatleri icabıdır.
Durum ilgililere ilân olunur. _______(9474) — 2812
Maliye Başkanlığından
1 — İhalenin Mevzuu : İçel İlinin Silifke İlçesi dahilin^’, ’urma mevkiinde (Paradeniz) Dalyanının on senelik balık avla na hakkiyle icarı, bu gölde balık yıkama ve trtı yeri sıhhi t°s s lcıi ve on kişilik amele pavyonu ve sıhhi tesisleri, kiracı tarafından yapılmak şartiyle müşteri nam ve hesabına artırmaya konulmuştur.
2 — Artırma şekli : Açık aıtııma usulüdür.
3 — Muhammen bedeli seneliği 704 liradan on seneliği 7040 liradır. Yapılacak inşaat ve tesislerin keşif bedeli 36095 liıa 70 kuruş olup hepsi 43.135 lira 70 kuruştur.
4 — Muvakkat teminatı 3235 lira 50 kuruştur.
5 — İhale tarihi ve yeri: 18/1/1951 Perşembe günü saat 16 da Maliye Bakanlığı Millî Emlâk Gonel Müdürlüğünde toplanacak Komisyonda yapılacaktır.
6 — Şartnamesi İçel Defterdarlığı ile Silifke Malmüdürlü-günde, keza şartname, plân ve projeler ve fennî şartname her gün Millî Emlâk Genel Müdürlüğünde görülebilir. (9431) — 2808
Satışınız arttırınız, gözlerinizi bozmayınız
Floresante
Lâmbaları ampul fiyatı kadar ucuza satışa arzettiğîmizi müjdeleriz.
ORTAÇ
Anafartalar Caddesi No 224
Comments (0)