MEŞHUR ALMAN
T.ELEFUNK ErN
RADYOLARININ en son modelleri
I 10 Taksitle
Tikom Ltd. Şr. Bankalar Cad. Yurt Sokak No. 21 6167
30/Aralık/l950 Cumartesi * Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş
Yenidoğan Eczahanesi Mehmet Ali Baştuğ 1/1/19^51 Tarihinden İtibaren Sayın Ankara halkının emrine ve
hizmetine amadedir
Yenidoğan asfalt üstü No. 145. Verem Dispanseri karşısı. Telefon: 15751. 638S
Yıl: 2 — No. 606
* Telgraf adresi : Zafer Gazetesi — Ankara *
* Telefon; 15315, 15619 ve 16882 * Denizciler Caddesi: 2 * Posta Kutusu : 193
Göçmen işini tanzim için genişfaaliyetler Amerika içişleri Bakanlığı iskân şefi yakında Türkiye'ye geliyor
IFAMIIIHI ismbuipa
Türkün bu kahramanlık menkıbesini
yarından itibaren neşre başlıyoruz Bu tarihî eser Zuhurî Danışmanın şimdiye kadar yazdıkları içinde en fevkalâde olanıdır
Tefrikadan rastgele parçalar
Göçmenler- için gerekli tedbirler zamanında alınmıştır - Yurda gelen göçmenlerin sayışı 50.000 e yaklaşmış bulunuyor
Bulgaristan'dan gelmekte o-lan göçmenlerin iskânları hak-
kında zamanında tedbir alınma-
dığı yolunda bazı gazetelerde
çıkan yazılar dolayısiyle ycU'.'i makamlarla yaptığın.ız temas-
lar netice
verilmiştir:
sinde bize şu malûmat
İkinci Dünyu Harbinin çıktığı 1939 yılına kadar Türkiye’ye her sene ortalama (14 - 15) bin göçmen ve mülteci gelmekte idi. 1940 yılından itibaren bu miktar büyük ölçüde azalmağa başlamış ve 1943 yılından 1949 yılına kadar her yıl memlekete
giren göçmen sayısı 500 - 1500 arasında kalmıştır. Buna rağmen o yıllarda göçmen işlerinin ne kadar ağır ve aksak yürütüldüğü herkesin malûmudur. 1949 yılı sonlarına doğru Bulgaıis-

tekevvün eden
malûm
Memleketimizde bulunan bütün tatbik edilen faizlerle tevdiat
hadlerinin
indirilmesini

lanlı yapmışlardır. Toplantıda
indirmeye
matuf olacağından
yerli ve yabancı bankalar genel faizleri tarifesini tetkik ve için dün saat 18 de Ekonomi ve bir kanun projesi hazırlanmıştır, piyasa, ve memleket iktisadiya
tir. Resim bu toplantıda alınmış tır.
müdürleri, kredi muamelelerinde her iki konuya ait azamî faiz Ticaret Bakanlığnda bir top-Alınan kararlar kredi faizlerini tında bir ferahlık temin edecek-
şartlaş altında memleketimize bir göçmen akını başgöstermiş
ve bu akın 1950 yılının ilk ay-
larından itibaren artmağa lıyaıak gittikçe had bir

(Sonu Sa. 4 Sü. 6 da)
(Bu, Uluabailı Hasan'dır!.. (Allah onu nazardan saklasın!..
işsizlik derdine karşı
Memlekette büyük bir işsizlik derdi olduğu muhakkaktır. Geçen iktidar, bir sanayi hareketine teşebbüs etliği zaman, ilk evvelâ, makineleri, âletleri düşünmüş, bununla muvazi o-larak, bir işçi kütlesinin meydana geleceğini ve bunların bir çok sosyal meseleleri olacağını aklından bile geçirmemiştir. Eğer sonradan işçilere ait bazı ihtiyaçlar kendisini hissettirmiş, ve buna karşı ufak tefek, derme çatma tedbirler alınmışsa, bunlar da daha çok, bir özentiden ileri geçememiştir.
Bizim şahsan edindiğimiz in-tibaa göre, bugün memlekette üç türlü işsizlik vardır:
Bunlardan birincisi, mevcut fabrikalarda çalışıp da, iş hayatına intibak eden fakat sonra jmalâiın düşmesi yüzünden işin den çıkarılıp işsiz kalanlardır. İkincisi, mevcut fabrikalarda çalışmayı arzulayıp, çiftini çubuğunu terkederek sanayi bölgelerine muhaceret edenler, ve buralarda iş bulamayıp hüsrana uğrayanlardır. Üçüncüsü ise.
Mümtaz Faik FENİK
sadüf etmek kabildir. Anlattık-
larını dinlediğiniz
zaman
tüden gözleriniz yaşarır. İstedikleri şey, çalışmak, daha faz-
(Sonu Sa. 4 Sü. 4 de)
Kore’de
Kızıl
taarruz
bu fabrikaların işçi kadroların-
8 inci (ordu hatlarında ufak bir gedik açıldı
Tokyo, 29 a.a. (Reuter) — Kuzey Koreliler bazı noktalarda Birleşmiş Milletler kuvvetlerini 15 kilometre kadar geıilet-
Bu, büyük kış taarruzunun başlangıcı sayılabilir. Bugün komünist birliklerin doğu kesi-(Sonu Sa. 4 Sü. 8 de)
da vazife alıp da, siparişlerin azlığı veyahut birtakım iozgâh-ların işleyememesi yüzünden işsiz kalan ücretli işçilerdir. İfa
de biraz garip gelecektir ama,
bizim kanaatimiz odur ki. bun-
ların vaziyetleri çok defa haki kî işsizlerden daha az vahim değildir. Çünkü hakikî işsizler iş aramak imkânına maliktirler;
onların hiç olmazsa bir ümitleri
vurdır; iş bulamazlarsa talihle-
rine küsmektedirler. Halbuki, ücretli ir,sij kalanlar, her gün ecaba bizi çıkaracaklar mı di-
ye endişe duymakta, çok az olan ücretlerini arttırmak imkâ
nını bulamamaktadırlar. Bunla
nn ekserisi hakikaten çok ufak bir para ile ailelerini geçindirmek, çocuklarına bakmak, on-
ları okutmak mecburiyetindedirler. Eğer ellerine gecen üc-
retleri göz önüne alırsanız, böy-
lo bir işçinin bazan asgari ha-
yat şartını dahi elde edemediği-ni görürsünüz.
Teessürle söyliyelim ki, bu gibi işçilora hir çok yerlerde te-
Büyük bir parti tütün satıldı
Bir Amerikan Kumpanyası 45 milyon liralık tütün aldı, müzakereler3saat sürdü
Satış mukavelesinin imzasından sonra EEonomi ve Ticaret Bakanımızla «The American Tobaco» kumpanyasının Müdürü Orfeo Baksalis
Haber aldığımıza göre, gerek memleketimizin gerekse Balkanların hiç bir yerinde şimdiye kadar kaydedilmemiş büyüklükle
karada yapılmıştır.
Filvaki memleketimizle daima
ki bir parti tütün satışı dün An-1
iyi münasebetler tesis etmiş olan Di Amerikan Tobako Kumpanya-(Sonu Sa. 4 Sü. 5 de)
Farabî için ihtifaller yapıldı
Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesindeki toplantıda bulunanlardan bir grup
— Yazısı 4 üncü sayfada —
Çalışma Bakanı Hulûsi Köymen
Resmî iş yerlerinde münhaller
İş ve işçi bulma kurumunun 2 inci
genel kurul toplantısı dün yapıldı
İş ve İşçi Bulnıa Kurumu i-kinci genel kurul toplantısı dün saat 15 te Ekonomi ve Ticaret
Bakanlığı konferans
salonunda
yapılmıştır.
(Sonu Sa. 4 Sü. 1 de)
Küçük Sanat
Kooperatifleri
Halk Bankası bunlara
yardım imkânını arıyor
üçüncü Türk
kongresinin son
Kooperatifçilik toplantısında
büyük sermayeleri olan Ziraat Bankasının, Emlâk ve Kredi Ban. katarının yaptığı yardımları Halk
Bcnkasınm da küçük sanat ve istihlâk kooperatiflerine teşmil etmesi temennisinde bulunuldu-
ğunu yazmıştık. Bu hususta ken dişinden malûmat isteyen bir ar kcdaşımıza Halk Bankası Genel Mâdürü Nusret Uzgören şunları söylemiştir:
«Bundan bir ay evvel Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının tertiplediği küçük sanat kooperatifleri kongresinde de yetkili mümessiller esasen aynı dilekte bulunmuşlar ve teminini kolaylaştırmak üzere de bütün Dokumacılar Küçük Sanat Kooperatiflerinin yedek akçeleri mahiyetinde olan fennî tesis fonlarım Halk Banka-
sına sermaye tezyidi için devretmiş bulunuyorlardı. 1.300.000 lira kadar tutan bu paranın sermayeyi esasen iki misline çıkarmış bulunduğu görülüyor, bundan başka özel idarelerin ve belediyelerin 5652 numaralı kanun
mucibince her yıl varidat yüzde yarımlarından ayırmağa baş lodıklan sermayeye iştirak pa-(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
İstanbul’da dünkü tören
Kore kahramanlarımızın ailelerine, kazandıkları madalyalar verildi
İstanbul, 29 (Telefonla) — Ko-rede kahramanhklar yaratmak-
ta olan şanlı savaş
birliğimizin
kumandanı Gl. Tahsin Yazıcı, Kurmay Başkanı Yarbay Salâ-hottin Tokay, Binbaşı Mithat Ulu ünlü ve Yüzbaşı Sacit Gürünlü’-
ye verilmiş olan Amerikan ordusunun en büyük madalyası «Sil-ver Star» bugün Taksim Belediye Gazinosunda Hürriyet gazetesi tarafından tertip edilen büyük merasimle ailelerine veril -
Birinci zırhlı alayı adına da Gi. Tahsin Yazıcı'mn refikasına
üsteğmen Nocdet Karayalçın tarafından bir tablo hediye edildikten sonra törene son ve-
rilmiştir.
Ve Haşan, kükremiş bir arslan gibi, yanar dağlardan fışkıran bir lâv gibi surlara saldırıyor..
Ve, asırlık surlar, sanki bir potada eriyen kurşun gibi onun savleti karşısında hurdahaş oluyor...
Şimdi surlar, o
muhteşem surlar, onun
bir zafer heykeli gibi yükselen Herkül vücudu yanında bir toprak yığını halinde...
Ve, bin yıllık Bizans surlarının üzerin-
de şanlı bir bayrak, Türk'ün bayrağı dalgalanıyor!..
Yuvarlanarak gelen bu acaip mahlûk ne? Bir deniz aygırı mı?
Hayır.. Bu, İmparatorun hassa kumandanı Leon’dur..
Pürhiddet, alıal, morumor, yakası paçası açılmış bir halde harap duvarlar arasında yuvarlanıyor.
(Nerede?
Diye haykırıyor.. (O nerede? Onu bana bulmalısınız..)
(Kumandan, şimdi bunun sırası değil.. İmparator hazretleri.)
Leon köpürmüş ağzı ile homurdanıyor.
(İmpaariorun da.. Bizansm da...)
O şimdi falcı kızını arıyor. Ve Leon, Bi-
günlerini yaşadığını asla düşün-



Bugün 3 üncü de
Fatihin İstanbul surları önüne gelinceye lıadar olan hışmının geniş bir hülâsasını veriyoruz
Ayrıca : 1 Ocak 1951 pazartesi günü ZAFER zangin bir ilâve ile 12 sayfa olarak çıkacaktır
Yavru fil Mohini geldi
Fil Orman Çiftliğine giderek istirahate çekildi
Mohini, bakıcısı ile Orman Çiftliğindeki yerinde küçük meraklılar arasında
Hindistan Başbakanı Nehru tarafından Türk çocuklarına hediye edilen Mohini ismindeki yavru fil dün sabah saat 7.20 de
Samsun ekspresine bağlanan bir sıhhî imdat vagonu ile şehrimize gelmiştir.
Bakıcısı Sultan-n refakatinde gelen fil, aynı vagon içinde bir saat kadar Ankara garında kaldıktan sora bir banliyö treninin arkasına takılarak Çiftlik is-
tesyonuna götürülmüştür.
Islanbulda vali Dr. Fahrettin
Kerim Gökay tarafından karşılanan Mohini Çiftlik istasyonun -da da ilk okul talebeleri tara-
fından istikbal edilmiş ve Hay vanat Bahçesnde kendisine tahsis edilen yerine götürülmüştür.
Bir ay gibi uzun bir yolculuktan sonra şehrimize gelen Mohini Türkiyenin havasına intibak (Sonu Sa. 4 Sü. 5 de)
MEMLEKET MES’ELELERİ ;
Toprak ve iskân Bakanlığı dâvâsı
Kırklareli Milletvekili sayın Şefik Bakay, «Toprak ve İskân Bakanlığı" kurulması teklifiyle, memleketin, yıllar yılı sürüncemede bırakılmış en hayatî dâvalarından biri
Muhip Dıranas
için, kanaatimce ilk rasyonel ve mâkul teklifi ortaya atıyor.
Bu memlekette iskân ve iop-

sadece, hudutları-
mız dışından yurda türlü ia-(Sonu Sa. 2 Sü. 1 de)
AkINTMA---1
I____KÜREK
Matmazel ağzının tadını bilir I
Ankara'n n aziz misafiri Matmazel Mohini-
ye, sabah kahvaltısında iki kilo yağ vermişler, hortu-
munu uzatmış beğenmemiş: Bunun üzerine mürebbisi
demiş ki:
— Mohini halis tereyağı
yer, bu mahlut!., onun için
yemedi!..
Bilmiyoruz; filo lâyıktır
diye, Mohini'ye de Diyarbakır'dan alınan Ofis yağını mı sürmek istediler?..
Anlaşıldı Mohini'yi, fahri belediye müfettişi yapmaktan başka çare yok. Ama, yaşı müsait değil!
YEDEKÇİ
ZAFER
30/12/1950
Yalova kaymakamı
- Me - De
Esrar kaçakçısı
Meseleler - Mevzular :
Aka’dan Fıkralar
Genel Sekreter Bay Kasım Gülek öteki gün bir basın toplantısı tertiplemiş, gazetecilere, güney bölgelerde yaptığı son tetkik gezisine ait intihalarım nakletmiş. «Gezdiğim yerlerde, diyor, fevkalâde tezahürle karşılandım. Önleme teşebbüslerime (I) rağmen bu tezahürat son derece samimî ve içten oldu. Tasavvurun fevkinde gösterilen bu heyecan havası...»
Yalova kaymakamının hikâyesini bilir misiniz? Hani İstanbul’a gelmiş de kundura boyacısına böbürlenmiş...
İlâhi Yalova kaymakamı!
Labratuvar mahlûku :
Bir muhalif yazar vardır. Fıkara. ikide bir iktidarı tehdit etmeyi bir yiğitlik sayar. Tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış.
Pek yeni hikâye değildir ama hoştur: Hani farenin biri, içki mahzeninde, bir gün fena halde susamış, aksi gibi
içecek bir damla su yok, sağa Koşmuş, sola koşmuş, derken bodrumun zeminindeki *bır çukurlukta fıçılardan sızma bir birikinti görmüş. Şöy-- le bir dilini dokundurmuş ama bakmış tadı suya benzemiyor, acı, kekre bir nesne, tekrar deliğine dönmüş. Fakat susuzluk bu, dayanılır mı, biraz sonra yine dışarı uğramış, yanaşmış birikintinin ba şına, yine bir tatmış, belli ki su değil, su değil ya, harareti de kesiyor gibi; kana kana içmiş. Tabiî, iki dakika sonra, şarap hükmünü icra etmiş. Köftehor, neye uğradığının farkında değil, fırlamış fıçılardan birinin üstüne, çalımla şöyle bir sağa sola bakındıktan sonra:
— Nerede o kediler? diye bağırmış, çıksınlar karşıma da göreyim onları.
Darbı meseli de şöyledir: Keçiye rakı içirmişler, kurda kafa tutmuş.
Memleket meseleleri
(Baş tarafı 1 incide) I
rihlerde göç eden muhacirleri yerleştirme, topraklandırma, yer yurt sahibi etme ve tam randımanlı birer müstahsil haline koyma keyfiyeti değildir; bunlarla birlikte, bugün artık tamamen tükenmeğe yüz tutmuş ormanlarımız civarında ve içindeki kısır, çorak topraklara, yamaçlara sığınmış milyonlarca köylünün ve ayrıca, her ne pahasına olursa olsun kurtarmaya, korumaya ve üretmeğe mecbur olduğumuz ormanlarımızın mukadderatını da içine alan bir dâvadır.
Ormanlarımızın geleceği, ne şu ne de bu kanunla, ne şu, nede bu tedbirle, fakat ancak ve ancak plânlı, rasyonel bir iskân faaliyetiyle teminat altına alınabilir. Nitekim, ormanların bir vatan için ifade ettiği hayati önemi bizden çok önceleri anklıniş, kavramış bütün medenî memleketler, orman politikalarında ilk iş olarak, iskân meselesini ele almış ve ormanlarını bu sayede kurtarabilmişlerdir. Kaldı ki, ormanlık mıntakalarda ya-şıyan vatandaşların iskânı meselesi bir taşla iki kuş vurma kabilinden, hayırlı bir iştir de: Ormanlık mıniakalar-dan alınıp ziraat arazisine iskân edilen vatandaşlar, ancak o sayede müstahsil hale soku-labiliyorlar. Bugün ormanlık
Konservatuvarın malî durumu İstanbul Şehir Meclisi âzala-ından 3 kişilik bir heyet, bera-
berlerinde
Konservatuvar
rü olduğu halde dün sabah şehrimize gelmiştir. Heyet, dün.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ile Başbakan Yardımcısı Samed A-ğaoğlu ve İçişleri Bakanı Rük-
nçttin Nasuhioğlu ile görüşmüş-
tür.
Bu görüşme esnasında, gün -den güne inkişaf eden ve bu sebeple masrafı da artan İstanbul Konservatuvanna hükümetin
Heyet âzalan, bugün Başba--ın Adnan Menderes ile görü-
mıntakalarda ziraat yapmaya uğraşan zavallı köylüler, asla müstahsil değildirler, hattâ, mübalâğasız, müstehlik sayılabilirler.
Netice itibariyle, iskân işi bu memlekette, yıllar yılı sürecek bir çalışma sahasıdır. Muhterem Şefik Bakay, daha 93 muhacirlerinin bile doğru dürüst toprak sahibi edilemediklerini ifade ediyor. Ne acıklı iştir bu.
Öte taraftan, memleketimiz, süratli bir tempoyla iptidaî istihsal vasıtalarından modern, makineli istihsal vasıtalarına geçiyor. Bu devrim, bir sürü çapraşık toprak dâvaları ortaya çıkarmaktadır. Bunlar son derece büyük, sosyal meselelerle ilgilidir. Daha şimdiden, bir avuç traktör, yer yer, birtakım, giderilmeyi bekler, ıstıraplar doğurur olmuştur. Şu halde, bir yandan dışardan gelecek muhacirler, bir yandan or-njanlann korunması, bir yandan ormanlık mıntakalarda geçinmekten âciz kalmış fakir köyler ve köylüler, bir yandan da büyük bir sosyal reforma gebe «makineleşen tarım» hamlesi, bunlar, zannım-ca bir Tarım Bakanlığının ek görev halinde, uhdesinden geleceği işler değildir.
, Mâkul ve rasyonel olalım. Denecek ki, bu İktisadî sıkıntılar, bu bürokrasi enflasyonu içinde yeni bir Bakanlık nasıl kurulur? Pek güzel kurulur ve pek yerinde olur. Mevcut Bakanlıkların sosyal ve İnsanî sebeplerle tasfiye edilemi-yen tıklım tıklım memurlarından tasarruf suretiyle kurulur. Hem böylece o Bakanlıklar kı&men de olsa daralacak personellerine göre işlerini ayarlamak zorunda kalarak yarınki rasyonel teşekküllerine şimdiden hazırlanmaya başlamış olurlar.
Bir «Toprak ve İskân kanlığı» kurmakta, bana lırsa, gecikmişizdir bile.
Elâzığdan şehrimize getirilen külliyetli miktarda esrar elegeçirildi
Dün emniyet ikinci şube me -murları bir esrar kaçakçısını yakalamağa muvaffak olmuşlardır.
1930 doğumlu Elâzığlı Seyit oğlu Salâhattin Tanaöl adında birisi bundan üç gün evvel An-karaya gelerek Ferah oteline inmiştir. Salâhattin Tangöl bera -berinde getirdiği külliyetli miktarda esrarı satmak üzere müş teri aramak için şehri dolaşmaya başlamıştır. Salâhattinin bu hareketi ikinci şube müdürlüğünce haber alınarak, derhal kaçak çdık bürosu memurları vazifelen-dirilmiştir. Memurlardan biri teb dili kıyafet ederek müşteri gibi Salâhattinle pazarlığa girişmiştir. Yapılan pazarlık sonunda esrarın beher kilosu 125 liradan ol mak üzere iki buçuk kilo esrar aimak için iki taraf arasında bir anlaşma olmuştur. Kaçakçı esrar bedelini aldıktan sonra, oteldeki bavulundan\çıkardığı esrarı teslim ederken, evvelce tertibat a-lan kaçakçılık bürosu memurları tarafından suçüstü yakalanmıştır.
Kaçakçı Salâhattin Tangöl bu gün adalete teslim edilecektir.
Horoz ve tavuk hırsızlığı için şebeke kurmuşlar
Mamak’ta yalnız, horoz ve tavuk hırsızlığı ile iştigal eden bir hırsız şebekesi yakalanmıştır.
İp Kıran mahallesinden bir çok evlerin horoz ve tavuklarını esrarengiz bir şekilde çalan bu şebeke Saimekadında Gül-veren bağında oturan Cuma Karabacak, Çin çin bağlarında o-iuran Ali Yılmaz ve İsmail Ata-lay'dan müteşekkildir.
Sanıklar son defa Mamak’ta İp Kıran mahallesinden Fehmi Topalerin ve Mustafa Demirtâ-Ş’n mühim miktarda Denizli horozunu ve tavuklarını çalmışlar; nihayet yakalanarak adalete tes lim edilmişlerdir.
Bir dolandırıcının' marifeti
Mamak’ta garip bir dolandırıcılık vakası olmuştur.
Kundura mağazası sahibi Saim Karamuk'un evine Sakir Tatar isminde bir genç müracaat ederek ev sahibesi Safiye’ye:
— Kocanız bir yere davetli, elbisesini istiyor demiştir. Hâdisenin bir dolandırıcılık olduğu anlaş İmiş ve Şakir Tatar, derhal yakalanarak adalete teslim edilmiştir.
Kuduz köpek ısırdı
Mamak’ta zırhlı tugayda
ge-
dikli çavuşu Yaşar Keçe’yi, aynı muhitten Fehm: Topaler'e ait
kuduz köpek ısırmış, yaralı mu-
ayeneye sevkedilmiş ve köpek de müşahede altına alınmıştır.
Mehmet Âkif Günü
Türk Kültür Derneği tarafından 31 Aralık 1950 Pazar günü saat 10.30 da Halkevi salonunda İs-
tiklâl Şairi Mehmet Akif'i anma toplantısı tertip edilmiştir. Şair'in ruhuna fatiha okunduktan sonra;
Şahsiyeti,

lecek, arkadaşı Şefik
belirti-Kolaylı
tarafından hatıralar anlatılacak,
en güzel şiirleri okunacaktır. Akif'i seven herkes davetlidir.
Bir basın dâvası beraat kararı ile bitti
Malatya Milletvekili Mehmet Kartal’ın Devlet Başkamna çektiği bir telgrafı gazetesinde neşrederek Cumhurbaşkanına haka ret etmekten sanık Kudret ga-
zetesi yazı işleri müdürü Hüsnü Z. Söylemezoğlu aleyhine açılan
dâva, dün 1 inci kemesinde sona
ağır ceza mah ermiştir.
Dünkü duruşma 2 saat sürmüş,
sanık vekilleri savunmalarım yap
Alışlar ve neticede mahkeme, ya yınlanan tel suretinde suç unsuru görmediğinden sanığın bera-etine karar vermiştir.
Ba-ka-
— Ya!?.. Nasıl kız?..,
— Şimdiye kadar hiç görmedim...
— Ama Peter, kızıyla tanışmak için hiç bir teşebbüse girişmemekle, Francon'a karşı büyiik kabalık etmişsin doğru-
— Francon kızıyla beraber oturmıyor anne ... Ama günün birinde nasıl olsa bir yerde karşılaşır,, tanışırız..
Francon’un kızı o zamana kadar zihnini hayli meşgul etmişti. Fakat o gece biç aklından çıkmadı. Onun koleji bitirdiğini ve »Sancak, gazetesine •Ev İşleri, sahifesini yaptığını biliyordu. Fakat oııun hakkında daha fazla malûmat edin meğe muvaffak olamamıştı. Yazıhanedekiler onu tanımıyorlarmış gibi davranıyorlar, Francon da ondan hiç bahsetmiyordu.
Ertesi günü öğleyin Keating bu mevzua teması kararlaştırarak, Francon’a:
— Kızınızın pek çok methini duydum., dedi.
Francon aksi aksi:
'— Kızımın methini kimden duydunuz?, diye sordu.
Bilmem.. Herkesin ağzın-dji.. Pek güzel yazıyor..
Francon:
— Evet, çok güzel yazıyor..
Mevlûd
Dil v? Tarih _ Coğrafya Fakültesi Yeni Öğrenci Derneği ta-rafından 31/12/1950 Pazar günü öğle namazını müteakip Kore şehitlerinin aziz ruhlarına it-hafen Hacı Bayram Camiinde Mevlûdü Şerif okutulacaktır. Sa-y.n halkımıza duyurulur.
isterseniz
unla tanışmak ister-
14 Mayıs’ın millî ve siyasî mânası
l
14 Mayıs millî tarihimizde yeni bir devirle yaprak ilâve etmiştir. Akide ve imanı sağlam bir milletin hamlesiyle millî irade tecelli etmiştir. Bütün dünya milletleri bu inkılâbı takdirle ve hay ranlıkla karşılamış, vakur Türk milletinin bu jestini gıpta ile günlerce övmüştür.
Halk Partisi iktidarı zamanında tenkit ve şikâyet haklan tama-miyle nez edilmiş bir millet olarak yaşıyorduk. İkazlar, irşatlar boşa gitmiş, aziz Türk milleti yıllarca ızdırap içinde kıvranmıştır.
İktisadî, İçtimaî hayatımızın düzensizliği ve bozukluğu sefalet ve mahrumiyeti teşdid ederek binlerce hanumanın sönmesine ve vatandaşlarımızın mahvolmasına sebep ve amil teşkil eden idaresizliklerin memlekete yaptığı zararlar da o nisbette büyük olmuştur.
Mensuplarından başka kimseyi düşünmiyen ve kendi partililerini himaye eden bir zihniyetin, mem lekele ne derece faydalı olabi. seyrini nasıl tâkip ettiğini
mişteki hatalann ve icraatın içinde pek âlâ görebiliriz.
Hür bir vatanda yaşıyan insanların fikir, vicdan ve kelâm hakları tanınmazsa ve onların medeni varlıklarına kıymet veril-nezse hiç şüphe yok ki, o cemiyet payidar olamaz.
İktisadî Devlet Teşekküllerindeki aczin, israfın ve idaresizliğin yüzünden bu memleketin ve bu milletin paralan ile kurulmuş o-lan müesseselerin hazin ve acı halleri gözlerimizin önündedir.
Bir müessesede maliyet mefhumu yerine politika hâkim ve nazır olursa Devlet İktisadî Teşekkülü diye bu müesseseleri tavsif et-nc-ğe imkân var mı? İşte bu zihniyetle Halk Partisi zamanında İktisadî Devlet Teşekkül ve işletmelerinin zararlarını Türk ı^ılleti yıllarca sırtında taşıdı.
İktisadî Devlet Teşekkül ve işletmelerinde çalışan binlerce işçi ve memur istikbâllerinden emin değil ve türlü baskıların tesirleri altında yıllarca tehdit altında çolışabilmişlerdir. Resyonel çalışma zihniyeti hâkim olmıyan müesseselerde elbette kâr mefhumu da mevzuu bahis olamaz. Şimdiye kadar yapılmış olan işlerin millî ekonomimizi ve malî hayatımızı ne kadar müteessir ve mutazarrır ettiğini müşahede etmiş bulunuyoruz.
Millî iktısad mefhumlarından mahrum bir işlettme İktisadî ve İlmî kanunların ruhuna intibak etmezse ve bu anlayışı hâkim kılmazsa bu müesseselerin memlekete fayda yerine zarar getirmiş olduğunu görmemek kabil değildir.
Eski iktidarın güttüğü politikasının, muvaffak olabilmesi ve ken di bekasından başka bir şey dü-dünmiyen siyasî amâl ve men-faatma alet yaptığı Devlet Teşek küllerini maalesef istismarcı bir zihniyetle yıllarca millî müesse-
----YAZAN----------------------î
Ali Rıza İNCEALEMDAROĞLU
Zonguldak Milletvekili»
seleri idare ederek bugünkü a-cıklı hale düşmelerinde ne derece amil olduğunu daha açık olarak anlamış bulunuyoruz.
Binlerce vatan çocuğunun istikbâl ve mukadderatlarım bu müesseselere bağlamış olması ve başında bulunanların tahakküm ve istibdadı altında hürriyetlerinden mahrum edilmiş insanlar olarak hiç bir mevzuatla kabili telif olmıyan bir idare tarzı içinde inletilmişlerdir.
Hiç bir tefrik yapmadan şu ciheti ifade edebiliriz ki, İktisadî Devlet Teşekkül ve İşletmelerinin teknik ve İdarî cihazları bozuktur. «Rantabl» bir işletme bu mü-
esseselerin bünyesine girmemiştir. Ekonomik ve endüstriyel çalış, malar tekniğe ve organizasyona dayanmadan çalışırsa hiç bir zaman matlûp neticeyi veremezler. İktisadî Devlet Teşekküllerinde maliyet mefhumlarının hâkim o-lamaması yüzünden hususî teşebbüsler yıllarca geri kalmış ve bu yüzden inkişaf edememişler, dir. Zira devlet işletmelerinde küçük sanayie karşı büyük bir antipati hâkim idi. Bunun «reaksiyonu» olarak büyük istidatlar ve ferdi teşebbüsler baltalanmış ve millî hayatımızda onların da genişlemesi ve muvaffak olması-
Öğretmen okulu derse başlıyor
Kayıt için öğrencilerin imtihanı şubatta yapılacak
Haber aldığımıza göre, bu yıl yeniden açılan İstanbul Yüksek
Yol Kursuna gidecek delegeler
Birleşik Amerika Karayolları idaresi, 21 Mayıs 1951 tarihinden 7 Temmuz 1951 tarihinç kadar devam edecek olan bir (Yol Kursu Jaçmayı kararlaş ^rmı| ve Avrupa İktisadî işbirliği c EıCie-teşkilâtına dahil n ketlere katılıp kahlrmyacakları-nı sormuştur.
Bu arada Türkiyeye de yap lan bu teklifi, Devlet Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğüne ve Belediyecilik Derneğine bildirmiştir Devlet Bakanlığı aynı zamanda gön derilecek elemanların tesbitinî de istemiştir
Öğretmen Okulunun nıfına talebe kaydı Eğitim Bakalığından okul müdürlüğüne ( »ir.
1948—1949 veya 1949—1950 yıllarında olgunluk imtihanlarını vermiş olan lise mezunlariyle aynı yıllar mezunlarından olup da İstanbul ve Anljçra Oniversi-fakültelerine^yçya bir , . ;, , /ed(lmiş bulu-
nanlar seçme imtihanma katılabileceklerdir. ,
Bu y.l Yüksek Öğretmen Okulunun (Türk dili ve edebiyatı), (Tarih - Coğrafya), (Fansizca), (İngilizce), (Fizik - Kimya), (Matematik _ Astronomi), (Tabiî ilimler) bölümlerine talebe alına -çaktır.
için Millî Çapadaki emir verilmiş-
iği «O.E. t.e|erinin fakültelerine nyemle- jyüksek. okula; kaydet
Kore Günü
Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yeni Öğrenci Derneği tarafından Fakülte konferans salonunda bugün raat 14.30 da Kore ve mlilî şiirler günü tertiplenmiştir. Giriş rerbesttir.
Mevlûd
Bu akşam yatsı namazım müteakip Kore şehitlerimizin aziz ruhlarına hediye edilmek üzere Hisar mahallesindeki Sultan Alâ-addin Camii Şerifinde Hatim ve Mevlûdü Şerif kıraat edileceğin den arzu eden muhterem halkımızın teşrifleri rica olunur.
D.P. Hisar Ocağı Başkanlığı
Seçme imtihanları Şubat 1951 ayının ilk haftası içinde okulda yazılı ve sözlü olarak kompozis yondan, bir yabancı dilden ve adayların girecekleri bölümün derslerinden sözlü ve yazılı o-larak yapılacaktır.
Kabul edilen talebeler öğrenim lerini İstanbul üniversitesinin ilgili fakültelerinde yapmakla beraber okulda da öğretmenlik mes leği için lüzumlu bilgi ve müma-reselerle ayrıca teçhiz olunacaklardır.
İstanbul Yüksek Öğretmen O-kulunda derslere 1 Mart 1951 günü başlanacaktır.
m bütün gönlümüzle arzu ederdik. Maalesef Devlet İktisadî Teşekküllerindeki zihniyet ve ruh memlekete milyonlarca lira zarara mal olmuştur. Türk milletinin akn teri ile kazandığı sermayelerle kurulmuş olan bu müesseseler mevzu sermayelerini dahi bu. güne kadar devvar bir hale getirememişlerdir.
14 Mayıs 1950 tarihinden sonra millî iradenin tam tecellisi ile Türkiyede yeni bir devir açıld . Eski iktidarın ihmal ettiği ve idare edemediği müesseseleri yeni baştan organize ve ihya etmek Demokrat Parti iktidarına milli bir vazife olarak intikal etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Türki-yenin mühmel kalmış türlü işlerini yukarıdan beri tadat etliğimiz sebeplerin ve ihmallerin millî hayatımızda yarattığı tahribatı ve hastallığı tedavi etmeye bu şartlar alt.nda çalışma sahas na alılmış bulunmaktadır. Büyük Millet Meclisi icraî organına verdiği direktiflerle tam ve demokratik bir rejim içinde islerin görülmesini ve hükümetin çalışmalarım bu yönden de mürakabe etmektedir. Hür ve müstakil çalışan bir Millet Meclisi gayet tabiî olarak hükümet icraatında bir noksanlık ve aksaklık gördüğü takdirde tenkitlerini yapmaktan da asla geri kalmamaktadır.
Türk milletinin ilmimadı ile iktidara gelmiş bir partinin muvaffak olmamasına hiç bir sebep ve mani yoktur. Milletin maşeri vicdan.ndan gelen sesleri duymak ve arzularını yapmak ve ba seri göstermek elbette Demokrat Partinin vazifesidir., Zaten demokratik bir rejimle idare edilen mille'lerr «Parlâmentolarından» geniş ve müsbet işler beklemekte haklıdır. Bunu bilen ve müdrik olan Demokrat Parti «iktidarı milli menfaatleri büyük bir dikkat Vie.jhaş^gsiyetle korumada ve var JÖlçsini. yapmaktadır. . Demokrat Partinin mensuplarında bu ruhun ve imanın hâkim olmasıdır ki, devlet islerinin daha kesin ve deha çabuk yap İması için gerekli tedbir ve kanunların çıkarılmasını tacil ettirmektedir.
Türkiyenin huzur ve rahata kavuşabilmesi müstakar bir idarenin muvaffak olması ile mümkün olacağı biiştibahtır. Milletimizin bu istikrara ve huzura ihtiyacı olduğu da bedihidir.
Milletin arzusunu ve ruhunu anlamış olan Demokrat Parti 4 yıl içerisinde memlekete hayırlı ve meşkur mesaisiyle milletin nun hizmetini aksaksız olarak yapmak heyecan' ile yılmadan ve durmadan çalışmaktadır.
Halk Partisinin hatalı politikasını biz asla gütmiyeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Demokrat Milletvekilleri Milletin vekâletini şerefle, dikkatle ve hassa siyetle ifa etmektedirler. Dokuzuncu devre Milletkelilleri Türk milletinin hakikî, ezeli dertlerini ve ızdıraplarını yakinen bilen in. sanlardır.
İÇİMİZDEKİ CEVHER
baktı. Yorgun
idendi başına oturuyor.. Apar-tımanının adresini bile adamakıllı bilmiyorum. Nasıl olsa onu günün birinde görürsünüz.. Hoşunuza gitmiyecek Peter.
— Hoşuma gitmiyeceğini nereden biliyorsunuz?.
— Öyle işte.. Ona karşı babalık vazifemi katiyyen yapamadığıma kaniim. Aklıma gel mişken sorayım Peter.. Şu Mannering işi ne yolda?..
Keating kızar gibi olduğunu ve ayni zamanda hayal kırıklığına uğradığını hissetti. Fakat ferahlamıştı da.. Francon’ un eciş bücüş vücuduna baka-
Yazan : Ayn Rand rak kızının neye benzediğini tahmin eder gibi oluyordu, içinden: »Zaten bütün zengin kızları öyle olur., diyerek düşündü. Ve akşama Catherine’le buluşacağını hatırlıyarak ta sevindi..
Misis Keating, Catherine’le Stanton'da tanışmış, fakat Pe-ter'in onu unutacağını sanarak teselli bulmuştu. Onun adını hiç ağzını» almaz, fakat, meteliksiz kızların, istikbali parlak delikanlıları, nasıl gözlerine kestirerek avlamağa çalıştıklarını; ve o delikanlıların parlak istikballerine nasıl mâni ol doklarını anlatarak kinayeli lâflar eder.. Basit kızlarla evlenmiş olan bazı gençlerin, hayatta muvaffak olduktan sonra, yeni yollarında kendilerine bir türlü adım uyduramıyan karılarından ayrılmağa mecbur olduklarını misallerle Is-
- 17 -
bata girişirdi.
O akşam Catherine'e giderken Keating nasıl onu böyle seyrek görmeğe katlanabildiğine şaşıyordu. Nevyorkta o-nunlıı beraber geçirdiği saatlerden gayrisi onda hiç bir iz bırakmamıştı.
Catherine onu dayısının çalışma odasına aldı. Her taraf kâğıt ve gazete dolu idi. Bir yığın mektupla, bir makas, portatif bir yazı makinesi, bir şişe zamk yerleri hep kaplamıştı. Catherine onlunu arasına diz üstü çöktü ve iç açan bir gülüşle gülerek:
— Sen otur Peter.. dedi. Sen gelene kadar şu işleri yoluna koyacağımı sanıyordum ama nerede?.. Bütün bunları elden geçirmem, cevaplandırmam, dosyalamam lâzım.. Ama çabucak bitiririm..
Peter onu kucaklıyarak kal-
Çeviren : Ş. TAYLAN
— Bitirdin, bile..
Diyerek bir koltuğa oturttu. Onu öpüyor, öpüyordu.. O da ona sokuldukça sokuldu.
— Ne şekersin bilsen Katie.. Hele heyecan sana pek yakışıyor. Bir de iyi giyinmesini öğlensen eşsiz olacaksın. Dur bir gün gelip seni alayım da iyi bir terziye götüreyim.. Hem seni bir gün Guy Francon’la tanıştırayım. Ondan hoşlanacağından eminim..
— Ama vaktiyle bana ondan hoşlanmıyacağımı söylemiştin.
■— Ben mi?.. Öyle mi demiştim?.. Demek o zaman onu iyi tanımıyor muşum. Efendi a-dam. Seni onların hepsiyle tanıştıracağım. Bak göreceksin?... Ne Oldu?.. Nereye gidiyorsun?...
— Şey.. Saat dokuza geliyor Peter.. Ellstvorth dayım
onbirde geleceğini söylemişti. Şunları o gelene kadar tasfiye etmem lâzım.. Bir yandan konuşuruz, bir yandan da ben işimi görürüm.
— Yok öyle şey.. Bırak şu sevgili dayının mektuplarını.. Kendisi ne yaparsa yapsın.. Sen yerinde otur.. Hem biz burada durdi|kça senin için rahat etmiyecelt. Haydi biraz çıkalım istersen.. Dışarıda hava öyle güzel ki..
Dışarıda, ince, hafif, kuru bir kar, sanki hiç bir yere konmadan sade boşlukta uçuyor-muş gibi, sis tabakası halinde havayı kaplıyordu. Washington Szuare’de bir sıranın üzerine oturdular. Kar, küçük bahçeyi sararak onu evlerden, hattâ şehirden tecrid ediyordu.
Katie, Peter’e iyice sokulmuştu. l’eter’in bakışları ise şehire dalmıştı. O şehirden vaktiyle ne kadar ürktüğünü hatırlıyor, hâlâ bile ondan kork tuğunu anlıyor; ve ona karşı, araya giren şu iki zayıf varlık tarafından, yağan karla, yanında oturan şu küçük kız tarafından korunduğunu hissediyordu.
— Katie.. diye fısıldadı.. Katie.
(Devam edecek)
Kürk oyunu?!
Avrupa'ya giden bayanların, dönüşle bir kürklen fazla getirmeleri yasak edilmiş. Gazetelerde okudum ve düşünmeden gülüp geçtim. Fakat kısa bir ahbap ziyareti beni gülüp geçmekten vaz geçirtti.
Bir hanımefendi ahbabım vardır. Gücenmesin diye adını söylemiyeceğim. Çünkü hiç bir kombinezonun ortasında kara kedi veya kara çalı olmak istemem.
Ben ahbap ziyaretinden çok çekinirim. Bu yüzden bana danlanlar da çok olmuştur. Ne yapayım? Gidince belki rahatsız ederim, yahut orada bulunması ihtimali olan herhangi bir tanımadığım beni rahatsız eder diye düşünürüm. Fakat (X) hanımefendiye çoktandır gitmemiştim. Telefon ettim, yalnızmış.
Kendisi orta hallinin çok üstündedir. Hattâ (büyücek zengin) de denilebilir.
Salondan girdim. Beni çok samimî karşıladı. Benden gizlisi, kapaklısı da yoktur. Bu-nunla beraber herhangi bir (çirkin gizli) sini asla görmedim, bilmiyorum. Hanımefendi hizmetçi kıza kesin emir
— Misafir gelirse, kim olursa olsun, karşı odaya al oturt. Bana haber vermeden sakın buraya alma. Sonra sana çok darılırım kızım!
Bana sigara ve likör ikram ettikten sonra telefonun başına geçti. İstanbul'la konuştu:
— Allo! Sen misin güzelim? Seni bir hafta için bir Paris gezintisine davet edersem kabul eder misin? Evet, evet, tabiî bütün gidiş geliş, oradaki masraflar bana. Bir hafta-cık. Çok teşekkür ederim. Filân gün Kırtipil vapuru,-falan gün de Karatorpil uçağı hareket ediyor. Beraber gideriz. Hemen pasaportunu a! vizelerini yaptır. Adamım (...) e
telefon ettim, her masraiını hemen verecek.
Hanımefendi ahbabım İzmir'e Mizmir'e daha beş yere telefon etti. Ben şaştım kaldın).. Beş misafirin en eko-lira tutardı. Dayanamadım. Sebebini sordum. Bir kahkaha savurarak şunları söyledi:
— Senden hiç bir şey saklamam. Çünkü sen çok emniyet edilir bir ihtiyar dostsun. Söyliyeyim: Beş bayanı davet ettim. Masrafları beş bin lira eder, en azı. Gidince dörder bin liraya beş kürk alacağım. Etti mi yirmi beş bin lira? Her davetli bayan biçer kürk getirecek. Yasağa uygun bir şekilde. (Bir kahkaha daha) Burada ianesini en aşağı on bin liraya satmak hiçten. Eder elli bin lira. Yirmi beş bini çıkar. Kalır mı yirmi beş bin lira. On,gün içinde, bir düşün! Bir mevsimde üç seyahat tertip etsem yetmiş beş bin lira kazanç. Davetliler de memnun, ben de memnun. Nasıl buldun?
— Fevkalâde bir buluş sevgili bayan. Fakat hjr noktaya aklım ermedi. Bu yirmi beş bin lirayı nasıl çıkarıp ödeyeceksiniz?
.Majcaralı bir kahkahadan sonra:
— Yooo! İşie burasını sorma. Onu da bana bırak dostum! dedi.
Aka GÜNDÜZ
Fırın işçilerinin zam teklifi reddedildi
Ekmek, Simit ve unlu maddeler İşçileri Sendikası, bundan bir müddet evvel İl Hakem Kuruluna müracaat ederek, fırın işçilerine verilmekte olan ücretlerin az olduğu, dolayısiyle geçine-medikleri yolunda şikâyette bulunmuşlar ve ücretlerinin arttırılmasını talep etmişlerdir.
İl Hakem Kurulu yaptığı incelemeler sonunda; isçi ücretlerine zam ygpılamıyacağı neticesine varmıştır.
Karar dün ilgililere tebliğ edilmiştir. _
NÖBETÇİ ECZAHANEIER Halk. Sağlık. Ulus -TAKVİM^
M Aralık 1960 — Cumartesi
Rumi 1366 — Aralık 17
Hicrî. 1370 — R. Evvel 20
30/12/1950
ZAFER
Sayfa ı 3
Uzak Doğunun yeni sinir noktası
DışPolitika
Üç olay ışığında Japonya
Başkan Truman’ın Beyaz Sarayda askeri ve siyasi şeflerin iştirakiyle tertip etliği son toplantıda Kore'yi ierketmemek kararı verilirken Japonya'yı ilgilendiren fikir, olay ve kanaatler birdenbire her zamankinden daha hararetli bir suretle canlanmış ve Amerika'nın bütün dikkat ve ümidini Japonya-ya bağladığı intibaını uyandıran emareler belirmiştir.
Bugün gazetemizde okunacağı veçhile, Amerika, Japonya ile akiedilecek veya edilmesi gereken sulhun Sovyetler bakımından ne gibi şartlara muallâk olduğunu tahkik zımnında bir nota vermiş bulunmaktadır. Bu notada, Japonya ile yapılacak andlaşmanm şartları sorulduktan sonra, harpten evvel Japon idaresinde bulunan, sonradan muvakkaten Çinlilere tevdi edilen ve bugün müflis Çankayşek idaresine barı-naklık eden Formoza adasının Çin’e iade edilebileceği hemen herkesin anlıyacağı bir surette ihsas olunmaktadır.
Bu nota tevdi olunurken. Sekizinci Ordunun eski Komutanı General Eichelberger'in Tokyo'da alâka çeken bir beyanatta bulunduğunu görüyoruz. General. Asya'da komünizmi durdurabilmek için Amerika i-lc Japonya'nın işbirliği etmesi lüzumundan bahisle iki mühim noktaya temas etmektedir. Bunlardan birincisi, Japonya ile en ki9a zamanda sulh akie-dilmesi. diğeri de Japonları ken di kendilerini müdafaa edebilecek derecede silâhlandırmaktır.
Bu beyanat karşısında «Acaba Japonya da mı terk edilecek?» sualinin hatıra gelmemesi imkânsızdır. Bu paradoksun zevkine kıyamıyarak denebilir ki, zamanında pürheves silâhlandırılan yerler yine zajnanla ierkediliyor.
Bizim anlıyabildiğimize göre, hakikat şudur ki: Amerika, gerek Pasifik ve Uzak Doğuda, gerekse (bundan evvelki yazılarımızda da tafsiline gayret elliğimiz veçhile) Avrupa'da cep heyi daraltmak icmayülünde-dir. Zira masrafa can dayanmıyor.
Enflasyonu önlemek maksadıyla dün Amerikan bankalarına verilen tasarruf emri bu tik ri kısmen olsun haklı gösier-
Şartlar böyle olunca, Japonya'nın da kendi mukadderatına terk olunması ihtimali variddir. Fakat, bu iş elbette ki düpedüz yapılamaz. Pasifik'te bir hudut tesis etmek lâzımdır. Onun için dir ki, yukarda bahsi geçen sabık 8 inci Ordu Kumandanı, beyanatında Japonya ile Amerikanın mukadderatını âdeta birbirine raptederek aynen şöyle demiştir:
«Ne Birleşik Amerika ve ne de Japonya hiç bir zaman bu kadar büyük bir tehlike karşısında bulunmamışlardır.»
Bütün bu teşebbüs ve tasan- 1 lara mukabil Japon hükümeti- 1 nin reaksiyonu gayet soğuktur. 1 Halen hükümetin başında bulunan Başbakan Yoşida, dün verdiği beyanatta, bütün bu «i- 1 lâhlanma ve harp darp teklifle- 1 rini cevaplandırarak aşağı yu- 1 karı şu sözleri sarfetmişiir:
«Ortada harp tehlikesi yoktur. Bizim silâhlanmamıza da 1 lüzum yoktur...»
Yoşida'nın Japon komünistlerinden vc bjjhassa sosyalistlerden çekindiği ve işgal statüsüne rağmen, onlara danışmadan bir karar alamadığı ve nihyei adı geçen iki solcu partinin de silahlanmaya muhalif oldukları malûmdur. Komünistler, gerekirse iefhiş yoluyla, sosyalist lor Iso parlâmento muvazenesini yıkmak suretiyle Yoşida'yı tehdit etmekledirler.
Bu hal karşısında, Pasifik hu dudu biraz daha daralacak de ( mekiir.
Daraia darala bu hudut nereye kadar gidebilir? sualine gelince, denebilir ki güneşin doğduğu istikamete yürümekte ha yır vardır. Dünya pek o kadar büyük değil( Döner döner yine gelir buluşur insanlar.
Mücahit TOPALAK
Japonya ile sulh anlaşmasına doğru
Amerika Rusyaya bu konuda yeni bir nota verdi
Londra Radyosu, (Basın,-Yayın) — Afrıcrik'an Hükümeti, Japon barış andlâşnlası için yeni şartlar ileri süren bir notayı dün Sovyet Rusya Hükümetine sunmuştur.’ Rusların geçen ay, Japon barış -andlaşma&ı hakkında Amerika'dan sormuş olduğu suallere cevap veren tıpta, Birleşmiş Milletlerdeki Rus delegesi MaMk Vasıtasiyle gönderilmiştir.
Rusya'nın Amerika'ya tevcih ettiği sua(ler â/asında hangi devletlerin Japofı barış antlaşmasını imzahyacaklârı t hakkında bir sual vardır, ve bu suâle, «Japonya'ya kâr5! harp ilân etmiş bütün devletler barış atıd-laşmasına iştirak, edeceklerdir»
. cevpbı verilmiş ve Amerikanın herhangi bir devletin bu andlaş-ma hükümlerinin tatbikinde veto kullanmak hakkına sahip olmasını kabul, cdçmiycccği bil-.dirilmijştir. N.ota ayneftj Japonya'nın ham madde kaynaklarından ve dünya ticaretinde hakkı olan yordep mahram bırakılmaması lüzumunu belirtmiştir.
Formoza mevzuunda nota, bu adanın ÇiıCp iadesi hakkında vaktiyle alıkmış bulunan kararın barış aftdiaşması müzakereleri esnasında ele alınabileceğimi vc her meselede olduğu gibi bunda da Birleşmiş Milletler A-nayasafeına uygün şekilde ha-reket edileceğini söylemektedir.
Mideciler!
evrin naııii nimetiyle perverde ola
atın, bugünlerde telâşa kapldıklan vc yeni senenin girmesi dolayısiylc duçar oldukları üzüntüyü gizliycmiyccck hale geldikleri görülmektedir.
Geçenlerde, profesörlüğünün iki aydanberi tasdik edilmemesinden muğber olarak, demokrasinin iyi ellerde olmadığını iddiaya kalkışan bay Erim’den sonra, dün de, kalûbe-lâdanberi âzası bulunduğum Ankara Palas idare meclisinden ayrılacağını hisseden bay Atay, kaleme sarılmış ve bu mevzuda bir yazı yazarak, 1940 danberi Avrupakâri bir şekilde yavaş yavaş gelişen demokrasi hareketinin fena yollara doğru gittiğini yazmakta ve iktidarda bulunanların şirket meclisi idarelerine kadar el uzattklarından acı acı şikâyet etmektedir.
Bu yazılar, her fırsatta vatan uğrunda çalıştıklarından, feragatle hizmet gördüklerinden dem vuranların en basit bir menfaatleri uğrunda kendilerine tevdi edilen âmme hizmeti vazifesini nasıl istirmara kalktıklarını çok açık bir şekilde ispat etmektedir. Kendi işlerini, halkın işleri üstünde tutan ve her vazifeden bir lokma umacak kadar menfaatlerine bağlı bulunanların, iktidarda gözü olması kadar uygunsuz bir şey olamaz.
Âlim, fâdll, mütefekkir geçinen bu zevatın, iktidarda bulunmanın vc orada tutunmak için birinci şartın «feragat» olduğunu bilmemelerine ağlamak lâzımdır!
Hikmet YAZICIOĞLU
Tefrikanın Fatihin İstanbulu fethine tekaddüm eden iik kısmının geniş bir hülâsasını neşrediyoruz
Hindi Çinî savaşı
Vallace Çine kur yapıyor
Ordu Donatım okulu kursunu bitirenler
«Fatih İstanbul’da» tefrikamızı yarın neşre başlamadan evvel bugün, bu büyük Türk kahramanının İstanbul'u zabtına tekaddüm e-den zamana ait hâdiselerin geniş bir hulâsasını aşağıda veriyoruz. Yazı aynı zamanda bundan önce neşrettiğimiz Fatih Sultan Mehmet isimli tefrikamızın surlara kadar dayanmış ve orada bit miş olan kısmını da okuyucularımıza hulâsa* etmektedir. Yarın başlıyacağımız tefrika bu hulâsanın bir devamı olması bakımından okuyucularımızın bizzat Zuhuri Danışman tarafından kaleme alınan aşağıdaki kısmı da bir Deere gözden geçirmeleri faydadan hâli değildir.
Komünistler Fransız karakollarına saldırıyorlar
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Çin-Hindindeki Fransız kuvvetleri başkomutanlı-ğlndan yayınlanan son tebliğde, Hanoi’-nin kuzeyihdeki çarpıtmaların bütün şiddetiyle • devarri ettiği bildirilmektedir. Victminh kuvvetleri bu bölgedeki, bir kaç Fransız karakoluna Hücum, etmişler, fakat Fransızîânn • karşı hücumlarından sonra çekilmeğe mecbur kalmışlardır. Dün gcco yapılan çarpışmalardı* iki tarafın da ağır kayıplar Verdiği bildirilmektedir.
Siyam hududu yakınlarında da savaşlar olmaktadır.
Asyalıların dost ellere ihtiyaçları olacaktır
Nevyork Radyosu, t (Basın ■ : Yayın.) — Amcrik»'n,n' eski ı Cumtyurbaşkan YarjİıiflCişı ve . Solcu İnkılâp Partisi. lideri r ,.Honry Wâfi(ıcc verdiği bir dc-1 »meçte, Amerikan sermaytsi ile, yüksek sanayi ve teknik bilgi-' ;«inin, Çift'in inkişafı için en el-*T;em unsuflşr öldüğünü soyle-.nıiş ve AşyâlıUrın içtimai reformlara, doğru ilerlediklerini i-!jâvc etmiştir. Wallace bütün . Asya hı'ethÛkötlcnhin kendi sCç pikleri yolda," yünlnıçkto sörbest ^bulunduklarını fakat dostça u-)canan yardıift ellerine de ihtiyaçları olacağını belirtmiştir.
Ei$enhower ve Atlantik savunması
Nevyork, a.a. — Dün ak-, şam Nevyork garına gelen Kuzey Atlantik kuvvetleri başko-, mutanı General Eişenhöw4r şunları söylemiştir:
• Eğer müttefiklerimizle A-merika milleti arasında biçHk tezahür ederse Atlantik mütfa -föasinın başarılacağına emin olabiliriz. ÂmİrilrtUıMr, gayret sârfetmekfp 1 birlik .. olurlarsa her şeyi başafgrlar Ve bu piçlikte .kuvvet sayesinde sulhu' elde etmek» gayemizi tahakkuk ettiririz.»
Eşi ve' ye# Kurmay Başkanı General,Gçuerithçr ,ilâ njütönek-kiren Spint -, Louis’ıjen' gelen Generşli; Peneilyapya garımda halk tanımış vc tezahürat yapmıştır.
Ordu Donatım Okulunun üçüncü dönem hazırlama kursunu başarı ile bitiren subaylara törenle diplomaları verilmiştir. Resimde kursu biiirçn subaylar öğretmenleri, İngiliz ve Amerikan uzmanları ile bir arada görülmektedirler
15 kiloluk Standard sandıklar
NEFİS ELMA

Amerika'da enflâsyona karşı tedbir alınıyor
7 Loncjro Radyosu, (Basın ■ Ya-,y«n) — Amerikanın 12 merkez ■ bonkosına, enflasyon tehükesi-'rtin karşılanman için ihtiyatla» ''rıftı arttırmAlc (övsiyesinde bu-jühülmp'sfur; âu taysiyeyl yapan -Federal' İhtiyat Bürosu, bankalardan kredi tevdiinde 700 • miL yot\ dolarlık. bir' tasarruf yapıl-^naiım-İşlemiştir.
Bir adam oğlunu diri diri gömmüş
Konya, 29 (Hususî) — Ilgının Mecidiye köyünde emsali görülmemiş bir hâdise cereyan etmiştir.
Bu şehirde oturan 40 yoklarında, üç defa evlenen ve bir çocuk babası olan Kâzım tekrar evlenmek için kendi öz oğlu Recebi iddioya göre, bir dağ başına götürerek üstünü soyduktan sonra kazdığı çukura diri diri gömmüş ve üzerine bir tas koyarak ayrılmıştır. Çocuk bir müd del sonra ölmüştür. Bir çoban hâdiseyi savcılığa bildirmiş, Kâzım adalete teslim edilmiştir.
Meclis komisyonları
' . TAftİM 1Kd'MtÖYÖNU - Bugün ■«at 10 da. -
ti;- HlzC'mlllch ekili İzzet Akçal '.vc . dört arkada|in)n, Çay • Kanunu-,'na’ek kanuıî teklifini.
• 2 — Çoruh milIStrekiir- Mcclt Bu-’min ye üç, ark^dajınjh, Çay,Kanununa ck kanun, teklifini görüşmek
Serbest Fıkra
İhracat için itina ile hazırlanmış yurdun en nefis elması 15 kiloluk Standard sandıklarda sayın Ankara halkı için çok fiytla yılbaşı için Cemil Dağlaroğlu takdim eder. Toptncı Hal 29. Telefon: 13587
çeşitle tanınan
DOLMA KALEMLERİ
Yılbaşında yapacağınız, on güzel hediyesidr. Kalite bakını dan diğer markalardan farksız olmakla beraber fiyatlar her keseye uygundur.
Toptan satış yeri: t. ABENİ — İstanbul

1430 yılında çok muhteşem bir kuyruklu yıldız doğmuştu. Yıldızın doğduğu gün de, Osmanlı hükümdarı birinci Muradın bir oğlu dünyaya gelmişti. Yıldızla şehzadenin aynı zamanda doğuşu, bütün Osmanlı ülkesinde, garip düşüncelere sebep ölmüştü.
Çocuk büyüdü- 14_yaşına girdi. Sultan Murad, tarihde görülmemiş bir feragat gösterdi. Daha genç yaşında, ken diliğinden Padişahlıktan çekildi ve 14 yaşındaki çocuk hükümdar oldu. Bu çocuk, istikbalin İstanbul fatihi Sultan Mehmefdi.
Fakat siyasî hadiseler, Sultan Muradın tekrar padişahlığa gelmesine sebep oldu. Ve nihayet Fatih Sultan Mehmet 1451 yılında babasının ölümü üzerine bir kere daha padişahlık mevkiine yükseldi.
Genç hükümdar, tahta çıktığı andan itibaren İstanbulun zaptını kafasına koymuştu, t-ki kıt’a üzerinde durmadan genişleyen Osmanlı ülkesinin tam ortasında ve en nazik bir noktada Bizansın yaşaması, İmparatorluğun bekası için r en büyük tehlike idi. Fatih bunu çok iyi görmüş ve kara- • rını vermişti. Ak Şemsettin , ve Molla Gürani gibi devrin Şİ(J-
büyük uleması bu fikre detle taraftardı. Yalnız razam Çandarlı Kara Halil Paşa, dünya vaziyetini hesaba katrak çok ihtiyatlı davranmak lüzumunu ileri sürü-


Mohini’nin verdiği ders
Esrar satıyormuş
Kayabaşı mahallesinde oturan Yoşar Taş, Mamak'la dolşhğı sıralarda vaziyetinden şüphe edil miş ve yapılan aromada üzerin de bir miktar esrar bulunmuştur. Sanık adalete sevkedilmişlir.
Initiyaz Sahibi:
Glineş Matbâaçıhk T.A.O. âdin* Başmuharrir
MOMTÂZ FAİK FENİK
Bu nüshada Yazı İçlerini Fiilen îdare Eden Fatin Fuad Basıldığı Yer: Güneş Matbaası — Ankara
Geldi, geliyor, gelecek der-k en.şü kür lerolsutt geldi)
Doğrusu bu genç yaşında az mı cefaye katlandı? Düşünün bir d*fa, doğduğu büyüdüğü sıcak ve «engin ormanlardan anasını, bâbeiını, hısımını, akrabasını ierkede-rek, la Hindistan topraklarından Okyanuslar aşarak, sırf vasile aşkiyle Türkiye'ye kadar geimiye katlanmak ne demektir? İşle o. bütün bunları gose aldı, ve bu fedakârlığa razı oldu. Çünkü vazifesi mühimdi: Türk çocuklarını eğlendirmeğe memur edilmeli! • , .
İstanbul'* ayak basar basmaz üzarirje aldığı vazifenin azametini bildi. Elhalc bunda hiçbir kusur .etmedi. Sırtına, eski sürre develeri gibi har-maniyeler giydi. Ne oldum delisi dadısı Suliaa'ın bile tepecine çıkmaşma ses etmedi. Böylece resimler çıkarttı. Kendisini karşılayan küçük
| Sarıçlztnell | ve büyük herkese nezaketle hortumunu salladı.
Fakat vaktaki, kahvaltı zamanı geldi. İşle o zaman bin naz ve istiğna ile önüne konan iki kiloluk mahlût tereyağını beğenmedi hortumunu değdirir değdirmez, başını çevirdi ve kendisini seyredenlere:
— Yoksa, sizlor bunu mu yiyorsunuz, gibilerden tepe ’lerden baktı. Bunun üzerine dşdısı Sultan tercümanlık etti:
— Mohıni fildir ama kancık yağdan hoşlanmaz! diye mazeret beyan etti.
Büyükler, sarı benizli küçüklere, küçükler kalın derili Mohini'yc acaip acaip baktılar! Sahne hakikaten acıklı idi. Bunun üzerine aradılar.
taradılar. Belediye Reisinden sordular piyasayı alt üst etliler: nasıl olduysa halis tereyağı bulup getirdiler. O zaman Mohini'nin, küçücük gözleri sevinçle parladı. İki kiloluk tereyağı paketi ile birlikte beş kilo pirinç ve bir o kadar ekmeği iştiha ile yedi, sonra Ankara trenine binmeğe razı oldu.
Şimdi dünden beri Çiftlikteki Hayvanat Bahçesinde kendisi için hazırlanan kaloriferli gecekonduda çoktan banyosunu almış salonunda istirahate dalmıştır bile...
Doğrusunu isterseniz biz Ankaralılar ne yapıp yapalım İstanbullular gibi küçük düş-miycliml Mohini'yc bu verem haftasında olsun günde 10 kilocuk halis tereyağı bulmayı ihmal ctmiyelimi
Hem bu sayede belki biz Ankaralılar da halis tereyağı yemeye alışınzl
Fatihin gençlik arkadaşı o-n Zağanos Paşa ise, hem İs- , tanbulun zaptı işinde.çok şiddet ve ısrar gösteriyor, hem de Sadrazam Halil Paşayı, Jıi-yanetle ittiham edecek kadar onun aleyhinde bulunuyordu.
Zamanla Zağanos Paşa, Padişahı o şekilde işlemişti ki, Padişah dahi Halil Paşanın hıyanetinden şüphe etmeğe başlamıştı.
Bizansta neler oluyordu bu
Son Bizans kayseri Kostantin, Evvelâ Fatihi çocuk telâkki ederek sevinmiş, İstanbulun uzun bir zaman Osmanlı tehlikesinden kurtulduğunu sanmıştı. Fakat genç Türk hükümdarı Sultan Mchmedin süratli hazır lıklarını görünce tehlikenin vahametini anlıyaıak çareler aramaya başlamıştı.
Fakat Kostantin, çaresizlik içinde idi. Fatihin azim ve iradesi, askerî dehası karşısında aciz içinde kıvranıyor, en umul madik fırsatlardan istifade etmek için çırpınıjprdu.
Avrupa devletlerinin yardımından ümidini kesen imparator, evlenmek suretiyle bazı hükümetlerin yardımını temine çalıştı. Evvelâ, merhum Sultan Muradın karısı ve Fatihin üvey validesi Prenses Marya ile, sonra Trabzon, Ru-nıe imparatorunun, daha sonra da Gürcistan Kralının kızla-riylc evlenmeğe teşebbüs etmiş, fakat hiç birisine' karar veremeden Fatih Sultan Mehmet, îstanbulu kuşatmağa baş lamıştı. Fatih, bizzat kendi de çalışarak ovvelâ Rumelihisarı-nı yaptırdı.
Bu sıralarda, Ulubatlı Haşan adında genç, atılgan, zeki, neşeli bir delikanlıyı, şen ve âvşre, yollarda: gezinerek Is-tanbula doğru geldiğini görüyoruz. Yolda, bir sahalı erken, pınardan su dolduran güzel bir
köylü kızını, eşkiyanın elinden kurtarıyor. Kız, Haşanın kahramanlığına ve mertliğine hay ıan oluyor.
Haşan, nihayet Üsküdar önlerine geliyor. Oradan sandalla Rumelihisarı tarafına geçiyor. Fakat bu sırada bir Rum kayığını da içindeki dört Rum ile ile birlikte esir ediyor.
Haşan, Padişahı görmeğe niyet etmiştir. (Şu Türk hükümdarı bakalım nasıl adamdır?) diye pek merak etmektedir. O-nun için de (Bir padişaha da hediyesiz gidilmez, köyden çıkarken hediye almasını unutmuşum. Bari şu Rum esirlerini ona hediye cBcyim) diyor.
Haşan, Padişahla gayet serbest ve açık kalblilikle konuşuyor ve hükümdarın pek ho- ' han, şuna gidiyor. Haşan artık Fatihin gözdesidir.
Ulubatlı Haşan, îstanbulu görmeyi de pek istemektedir. Onun için, daha muhasara baş lamadan, Türklere açık bulunan Bizans kapılarından giriyor. İstanbulun kalabalığı, lâubaliliği, ahlâksızlıkları Haşanı şaşırtıyor. (Yahu burası panayır yeri gibi bir memleket..) diyerek söyleniyor.
Haşan, burada, tesadüflerin şevkiyle imparatorla, şehzade Orhanla, Falcı kızı Margaritle, Hassa kumandanı Lcon ile tanışıyor vc başından bin bir türlü macera geçiyor.
Bizans!. Bizansta neler olu-
Mabcyinci Franzes, İmparatorun çocukluk arkadaşdır ve İstanbulun Türklere karşı müdafaasına vc harbe taraftardır. İmparatoru bu yola şevket ıııek için geceli gündüzlü çalışıyor.
Bizans Başvekili Grandük Notaras ise, gizlice Türklerle haberleşiyor, vc asla Türklerle harbe tutuşmağa razı ’olmıyör. İmparatora da daima Türklerle anlaşma' yoluna sevketmeğo çalışıyor.
Bizansta esir olan bir Türk şehzadesi vardır. Şehzade -Ör»
Bu Türk Prensi, eğer Fatihin eline geçerse öldürüleceğine emindir. Bu yüzden Anado-luya geçemiyor. İmparator Kostantin de Fatihe karşı şehzade Orhanı bir tehdit makamında kulalnmak istiyor.
Mabeyinci Franzesin kızı Tamar, güzelliği ile bütün Bi-zansın gözlerini kamaştırmaktadır ve imparator Tamara karşı garip hisler beslemektedir. Tamar ise, nasılsa Fatihi görmüştür ve ona karşı tarifi imkânsız bir hisle mütehassistir.
Başvekil Notarasın genç ve güzel kızı İreç de Şehzade Or-. ve Fatih hakkında acaib fikirlere sahiptir.’ Ve Tamar ile, tren arasında içten içe kay nayan bir kıskançlık hüküm sürmektedir.
Bütün bu ctıtrikalar arasında da bir düğüm noktası vardır. O da meşhur Falcı kızı Margarittiı*.
Simsiyah gözleri, derin ve esrarlı bakşlan, şayanı hayret zekâsı, cazip endamı ile bu kız, bütün Bizansm tanıdığı bir simadır. Fakat bu falcı kızı kimdir, nereden gelmiştir, ne yapmak istiyor?. Bilen yoktur.
Bir gün Şehzade Orhanın Anadoluya kaçırılmasına çalışmıştır.
Margarit, imparatorun en yakın dostudur ve hattâ imparatorun ona âşık olduğu da söylenmektedir. Fakat Margarit, imparatorun bütün sırlarını öğrendiği haldo, ona karşı gayet ciddî davranmakta ve imparatorun sevgisine mukavemet etmektedir.
Falcı kızı, Tamar ve îren’in en yakın sırdaşlarıdır. Bu iki kız ayrı ayn bütün sırlarını ona söylemekten çekinmemektedirler.
Hassa kumandanı Lcon!.
(Sonu 4 üncü sayfada)
AMERİKANIN SFSI RADYOSUNUN NEŞRİYATI
— Jacqucllnc F Söylüyı
- Kömürün i-
Selâm. İstediği Havalar.
13.16 — Klâsik Saz E
— öftlo Gazetesi. 13.41
— Radyo Salon Or.
- Film Yıldızları 14.55 — Konuş 15.00 — Kav
Tangoları
Şarkılar. 3O.|5 — Rad 0,30 — DlrtlcylcJ İ3-
MUzlftl). 31.15 -
2 — Sanat, bilye. 3 — Bir nota, 4 - Bitki, bağlama e-ek- 5 - Bağlı, tersi rUmuzu, validem. M-ılcnmo. 7 — Resmi taah. ki bir kavim, uçurulur. 8 — .anı, bir hayvan, cazibesine , bir harf, İlâve edilirse et edilmez. 9 — Bir tatlı, kjlsl, Mey. 10 - Göze ho» cemi, tersi ( Yukarıdan Asaûtva:
pılmaktadır. Aynı ı her aksam Tür. den 30.30 a kadar etre üzerinden da arlanmaktadır.
iclıı bcklcdlftl. 15
ANKARA RADYOSU
CUMARTESİ — 30/12/1950
- Açılış, vc Program. 7.31 -ı. 7.31 — Vals Festival ı Çalıyoıj (Pl.) 7.45 — Hab Hava Rar
İSTANBUL RADYOSU CUMARTESİ — 30 12 1950
»Igı.
Sayfa: 4
ZAFER
30/12/1950
üaşmakaleden devam:
Türk-Elen Ordu takmları
Fatih Istanbulda
bu-ka-
bugün karşılaşıyorlar
t $ 9 «
Necdet Remzi Mustafa Vasıf
Yunanlı sporcular dün öğleden sonra Harpokulunu ziyaret etmişler ve Harpokulu öğrencileri tarafından yapılan gösteride "hazır bulunmuşlardır.
Öğrendiğimize göre, Ankara -Atina garnizon takımları arasında yapılması düşünülen karşılaşma 1 Ocak 1951 azadesi günü Istanbulda yapılacaktır. Bu karşılaşma için sporcular Pazar günü uçakla Istanbula hareket edeceklerdir.
Bugün 19 Mayıs stadında saat 14.30 da Türk - Elen ordu takım ları ordulararası Avrupa şampi. yonası eleme maçları için karşılaşacaklardır. Oç gündenberi şehrimizde bulunan Yunanlı fut bolcular 19 Mayıs Stadında bir de antrenman yapmışlardır. A-ralarında 8 millî futbolcu bulunan Yunan ordu takımının hiç küçümsenecek bir kuvvet olmadığı muhakkaktır. Yunan takı-m-nın bilhassa bu maçlar için
çok hazırlıklı olduğu da söylen ' de yapılan bir tertip de kana-mektedir.
Buna mukabil, ordu takımımı-bırakılmış olur. Zira, Erol sağ içte, açıktan daha çok muvaffak olmaktadır. İdarecilerin bilhassa bunu nazarı itibara almaları faydalı olur kanaatindeyiz.
Takımm diğer hatlarına gelince aşağı yukarı malûmdur.
Kalede Remzinin, bekte Rıdvan ve Mehmedin, hafta da Mus tafa, Necdet, Eşrefin oynatılma Sına muhakkak nazarı ile bakıla bilir. Zaten müdafaanın bu tertibi bozulduğu takdirde, geri hatlardaki beraberlik oyunu kay bolacağından maçı kaybetmek ihtimalimiz de varid olabilir. Bu cihetle idarecilerin takım terfi -binde çok titiz hareket etmeleri
Bu günkü karşılaşmada Türk -Yunan ordu takımları sporcularına iyi şanslar diler. Ve kendi-leıinden güzel, temiz, sportmence oyunlar bekleriz.
Haydar Ozakman
Buna mukabil, ordu takımımı-. zın son hazırlık karşılaşmaların- • da elde etliği neticelerle, gösterdiği güzel oyunlar dolayısiyle ü-mit verici olduğunu burada belirt mek isteriz.
Takımın yegâne aksayan tarafı olan santrfor mevkiinde, Sahi-rin oynatılması bizce en muvafık bir harekettir. Geçen Pazar Is-tanbulda Galatasaray’a karşı, ordu takımının beraberliği sağla masında Sahirin hissesi büyük -tür. Bunun için, santrfor mevkiin de Sahire yer vermek suretiyle, hücum hattının Vasıf, Erol, Sahir, Fahrettin, Salim şeklinde tertiplenmesi, bu hattın verimini arttırmak bakımından çok isabetli olur. Çünkü sağ ve Xoliçte Erol ve Fahrettinin arasında oynıya-cak olan Sahirden daha fazla randıman alınabilir. 'Erolu spğ açıkta. Recebin de sağ içte oyna tılması ihtimali vardır. Bu şekil-
atimizce Erol pasif bir durumda
yerleri
(Başı 1 inci sayfada)
Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Muslih Fer’in başkanlığında yapılan dünkü toplantıda, ilk olarak Plasman Komisyonunun, hazırladığı rapor okunmuştur.
Rapor üzerinde mütalâalarını beyan eden delegeler, raporun bilhassa A ve B fıkraları mas ederek; bu fıkraları! lışma hürriyetine aykırı ğunu söylemişlerdir.
Raporun B fıkrasına resmî iş yerlerinin bildirecekleri münhallere Kurumca tavsiye e dilecek işçilerin tercihan alınması mecburidir.
Fıkradaki mecburî kelimesine temas eden delegelerden İsmail Aıas, .Kurumun iş yerlerine
mecburî yersizdir.
işçi vermesi Bu keyfiyet
tamamen
bırakılmalıdır» demiştir.
ihtiyarî
Diğer taraftan bazı delege-
ler de, bu
fıkradaki mecburiye-
tin bir ihbardan başka bir şey olmadığını, kurulmuş bir teşekkülü himaye etmenin ve bunu gelecek yıllarda daha verimli bir müessese haline getirmenin lü-
zumlu olduğunu söylemişlerdir..
Müteakiben, verilen kifayeti müzakere teklifi oya konulmuş ve kabul edilmiştir.
Bundan
sonra, rapor bütün'
halinde oya konulmuş ve A ve
B fıkralarında yapılan ufak tâ-
dillerden sonra kabul edilmiştir. Bugün de Çalışma ve İşçi Ye-
tiştirme Komisyonunun raporu okunacak ve müzakeresi yapılacaktır.
Küçük Sanat
(Başı 1 inci sayfada) yı da 1.000.000 lira civarında olmakla, yakın bir gelecekte 5.5 milyon lira olan Halk Bankasının itibarî sermayesinin tamamen ödenmiş bulunacağı ve kanunun derpiş ettiği 10.000.000 liraya baliğ olacağı aşikârdır.
Bu hadde yükselinceye kadar Bankanın kooperatiflere yardım imkânını derhal sağlamak sadedinde Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının bu günlerde gerekli fonları temin edeceği anlaşılmaktadır. Bu ümit tahakkuk eder etmez yukarıda sözü geçen kooperatiflere oldukça şümullü yar dimlar yapmak imkânları doğ -muş olacağından, kongrede izhar edilen temennilerin de tahakkuku mümkün olarak kooperatif hayatiyetlerinin artacağı tabiîdir»
Genel Müdür müteakiben şun-Icrı söylemiştir.
«Önümüzdeki Ocak ayında Eskişehirde ve 1951 yılı sonuna kadar da daha bir kaç mühim merkezde şubeler açılacaktır. En kısa bir zaman zarfında da bütün
Halk Sandığı kurulması güdülmektedir.
Halk Bankasının bir yavrusu olan Ankara Hafik Sa(ndığ|Hun da vilâyet dahilinde evvelâ tec rübe mahiyetinde bir iki ajans açmak suretiyle hizmetlerinin ge nişletilmesi de önde gelen dü-süncelerimizdendir.
Bununla beraber Halk Bankası nın inkişafı, devletin yardımından ziyade halkın ufak ufak sermaye iştirakiyle yahut kütle
Kooperatifleri
halinde olarak yapacakları yardımlarla mümkün olabilecektir.
Geylerimizin tahakkukunda sa yın halkımızın bize her zaman olduğu gibi yardımlarını esir-
gemiyeceğinden rihiz.»

Moskova
vilâyet merkezlerimizde bi-şube açılması veya müstakil amacı
boşuna çalışıyor Londra, 29 ~ ~ ZT 7 ' konomist Dergisi Türk kuvvetlerinin Kore’deki harbe iştirakleri ve kahramanlıklardan bahsederek şunları yazmaktadır:
Komünist propagandasının direktiflerinden birinin batılı ıpüttefikler arasına nifak sokmak olduğunu herkes biliyor. Moskova Türklerle Amerikalıların arasını açmak için bu taktiği kullanmış, fakat muvaffak olamamıştır. Sovyet politikası, son günlerde, Türk kuvvetlerinin Kore’de uğradıkları ve mevcutlarına nazaran ağır olan kayıplarını istismar etmeğe matuftur. Moskova propagandasının tipik bir misali de şudur: .Ko-ro’de Türk tbgayının cenahında bulunan Amerikan askerî bilrik-leri geri çekildiler ve Tüıkleıi yalnız bıraktılar.» Bunun kadar hakikate aykırı bir şey olamaz. Türk tugayı ağır kayıplara uğramıştır. Fakat Tiirkler kaderin bu darbesinden hiç müteessir olmamışlardır, çünkü onlar kuvvetli bir askerî ananeye sahip bir millettirler. Bu anane vatandan uzak cephelerde ya-
ı.a. (Lps) — E-
İşsizlik derdine karşı la çalışmak, kazanmak, ve lundukları müesseseyi de
zandırmakiır/ Bunların içinde kalifiyo olan işçiler vardır. Senelerce mesleklerine bel bağlamışlardır; bulundukları sahada ihtisas yapmışlardır. Kimisi tesviyecidir; kimisi tornacıdır; kimisi dakik âletler üzerinde ustadır; fakat işsizliğin, ve bir gün devamlı surette işsiz kalmak gibi kara ihtimallerin doğurduğu endişe ile mustariptirler. Kabahat onların mıdır? Ha-yırl Memlekette sanayi politikasını ellerinde bulunduranlar evvelâ bunun doğuracağı sosyal neticeleri hesaba katmamışlar ve onun için gerekli tedbirler almamışlardır.
Bugün Türkiye gibi sanayi hareketlerinde genç bir memlekette, işsizlik sıkıntısı diye bir şey asla mevcut olmamalıdır. İhtiyaçlarımız o kadar geniş ve o kadar değişiktir ki, eğer mevcut fabrikalarımız, rasyonel bir tarzda ve ticarî zihniyetle işlerse, değil mevcutları işsiz bırakmak, hattâ daha on binlerce vatandaşa, hem de kendilerini müreffeh bir surette geçindirecek iş bulmak kabil
Türkiye, Amerika gibi bir istihsal fazlası altında bunalmış değildir. Amerika'nın işçi meseleleriyle bizim işçi meselelerimiz asla kıyaslanamaz. Herhangi sahaya el atarsanız atınız; büyük ihtiyaçlarla karşı karşıya bulunursunuz. Bunların çoğunu memlekette imal etmek kabil iken, döviz vererek dışardan getiriyoruz. Böylece başkalarının ham maddelerini, el emeğini, fabrikalarını kıymetlendiriyor ve kendi kendimizi ihmal ediyoruz. Bı çuk milyarlık borç işte böyle birikmiş, altın ve döviz mevcutlarımız böyle erimiştir. Öbür tarafta da ıstırap içinde işsiz kalan Türk vatandaşı olmuştur.
Eski iktidar, sanayi meselelerini sırf bir propaganda vasıtası, bir lüks olarak ele almış, işin iktisadı cephesini ve bunun muhtemel neticelerini asla düşünmemiştir.
Nüfusumuz 21 milyonu buldu diye iftihar ediyoruz. Ve bu nüfusun daha çoğalmasını temenni ediyoruz. Elbette EL büyük bir nüfus, bu memleket için büyük bir kuvvettir; ancak bu nüfusun yaşama şartlarını, hem de iyi bir şekilde yaşama şartlarını temin etmeliyiz. Bir kişiyi işten çıkarmak asla aklımızdan geçmez. Bilâkis bütün işsizlere iş bulmak da ayrıca vazifemiz olmalı, ve mevcutları terfih etmek çarelerini aramalıyız. Bir taraftan doğumları fazlalaştırmak,' çocuk vefiyatını önlemek, hastalıklarla mücadele etmek için tedbirler düşünülürken, öbür taraftan büyük vatandaş kütlelerini ıstırap içinde, sıkıntı içinde hastalıkla ve hattâ ölümle karşı karşıya bırakmak hataların ve tezatların en büyüğü olacaktır.
Ama, şurasını bir defa daha kaydedelim ki, biz, kötü bir miras aldık. Bunun bir anda tasfiyesi, kolay bir iş değildir; İktisadî cihaz, bunca seneler işlemeye işlemeye pas tutmuştur. Şüphesiz zamanla her şey düzelecektir. Ama bu arada ilk yapacağımız iş, bilhassa işçi vatandaşların meselelerini süratle halletmek çarelerini aramaktır.
Yeni iktidar bunun bütün cephelerini ele almış, gerek istihsal ve imalâtı arttırmak, gerek memleket ihtiyaçlarını karşılamak, ve bu arada işçilerin mâkul ve çok yerinde isteklerini tatmin etmek için geniş bir faaliyete girişmiştir.
Mümtaz Faik FENİK

pılan ve insanca zayiata uğranan savaşlara ait isim ve tarihle doludur. Türk radyosunun Ko-
re’de çarpışan kıtalar için özel
surette hazırlanmış programla-
(Baş tarafı 3 üncüde)
By, tam bir BizanslIdır. Bi-zansın bütün sukut ahlâkının nümunesidir. Bütün kadınlara âşıktır. îri yarı, su aygırı gibi bir adamdır. Fakat o nisbette budaladır. Herkes onunla alay eder, vö Leon bütün bu alayları takdir zanneder.
Leon, falcı kızma pek fazla düşkündür. Ve zeki falcı kızı, bu budala hassa kumandanına, bir tebessümü ile her şeyini yaptırmağa muktedirdir.
Kostantinin kovduğu Macar Mühendis Urben Fatihin yanına gitmiştir. Fatih Edirnede o meşhur toplarını döktürmüş ve 1452 yıl) sonlarında İstanbul muhasarasına başlamıştır.
Falcı kızı Margarit, Ulubat-lı Haşanı, Futih Sultan Meh-
medi yakından görmüş ve tanımıştır. Ve falcı kızı âşıktır. Ama kime?.. İmparatora mı, Fatihe mi, Ulubatlı Haşana
Margarit, muhasara altında olan Bizanstan, Türk ordusiyle gizli muhabereler yapmaktadır. Bilhassa Ulubatlı Haşan ile muhabere etmektedir.
Son günlerde Ulubatlı Haşana (İlk defa Bizans surlarına çıkmanı istiyorum. Şu büyük kapının yanındaki kule ye ilk defa siz çıkınız, ben de orada 1 bulunacağım) demiştir.
Bir taraftan yüz binlerce Türk askeri, asırlık Bizans sûrları önünde kaynaşır ve padişahlarının hücum emrini bek leı-ken, kim olduğu, ne yapmak istediği bilinmiyen Falcı kızı Margarit de Bizansta esrarlı hareketlerde bulunuyor.
Bizansm müdafaasına iştirak eden Cenevizli kumandanına gidiyor:
(Venediklilerden sakınınız, kumandan..) diyor ve onu Venedikliler aleyhine -tahrik ediyor, biraz sonra Venedikliler kumandanına da (Cenevizliler Türk Sultaniyle gizlice anlaşmışlardır, kendinizi kollayınız) diyor. Böylece bunlun birbirine düşman yapıyor.
Daha sonra Bizans Başvekili Notaras ile, İmparatorun en yakın dostu Mabeyinci Fran-zesin arasını açıyor.
(Akşam olmak üzere idi. Uzaklardan Türklerin müthiş gürültüleri geliyordu. Topların gürlemeleri yeri göğü sarsıyor du. Falcı kızı Margarit sûrların üzerine çıktı. Batan güneşi seyre daldı. Yüzünde garip bir sevincin izleri vardı. Âdeta ilâhı bir şekil aldı. İnce ve narin dudakları kımıldadı. Yavaş yavaş ellerini havaya kaldırdı ve birşeyler söyledi.
Ellerini tekrar iki yanına indirirken son sözlerini söyledi:
(Ey Bizans!.. Artık seni hiç bir şey kurtaramaz..)
Gölgeler her tarafı kapladı. Sûrların üzerinden inen narin bir gölgenin harap merdivenlerin loş ve korkunç karanlıklarında kaybolduğu görüldü.
Tütün satışı
(Başı 1 inci sayfada) sı Umum Müdürü Bay Orfeo Bak-sclis dün Ankaraya gelerek E-konomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe'yi ziyaret etmiş ve Bakanlıkta alâkadarların îştirakiie
yapılan ve üç müzakereler
saat kadar süren
sonunda

Amerikan dolan ile 45 milyon li-
ralık tütün satılmıştır. Bu tütün-
ler Ege ve Samsun bölgeleri men şeli olup destekleme mevzuu o-larak alınan mallardır.
Bu muazzam tülün stokunun Amerikaya satılması münasebetle dün Anadolu Kulübünde E-konomi ve Ticaret Bakam tarafından bay Baksalis şerefine bir öğle yemeği verilmiş ve bu yemekte Devlet Bakam Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu ile alâkalı Bakanlıklar ileri gelenleri hazır bulunmuştur.
Göçmen işini tanzim
kirlerinden de faydalanmak suretiyle vakit geçirilmeksizin tanzim edilecek ve iş mevsimi olan 1951 bahamdan itibaren tatbik mevkiine konulacaktır.
Bütün bu sayılan ve yapılan işlere göre ortada , göçmenleri ihmal gibi bir vaziyet yoktur, icabeden her türlü tedbirler zamanında alınmış ve alınmaktadır. Yapılan menfî yayımların daha ziyade politik maksatlara dayandığı ve haksız olduğu görülmektedir.
Kore’de taarruz
(Başı 1 inci sayfada) mindeki zayıf tutulmuş bir hattı iki noktadan deldikleri, 5000 kişilik bir kuvvetin 20 kilomet-^ re ilerlediği, diğer 2009 kişilik bir kuvvetin de 15 ilâ 20 kilometre kadar Birleşmiş Milletler hatlarının gerisine sızdığı bildirilmiştir.
ileri mevzileı-den alınan haberlere göre, Çin kuvvetlerine burgu vazifesini gören Kuzey Kore tümenleri, müttefik sağ cenahını gerileterek Seul'un üstündeki sol cenah üzerinden mer
ka-
ka-
Farabî ihtifali
Büyük Türk mütefekkiri Fu-
rabi’nin ölümünün bininci yıl
dönümü münasebetiyle Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih -
Coğrafya Fakültesi konferans salonunda' dün saat 17’de bir anma töreni tertip edilmiştir.
rını dinlemek lâzımdır. Bu programlar Türk karakterinin metanet ve yüksekliğinin delilidir. Türk radyosu muntazaman şöyle demektedir: .Biz, vazifesini
Dün akşamki trenle Ankaradan ayrılmış olan Bay Baksalis İzmir! ziyaret edecek ve temsil ettiği büyük Amerikan firmasının
önümüzdeki kampanyada alaca-
ğı faal rolün esaslarını lesbit
getirmesini bilen bir mil-
edecektir.
let olarak hükümranlık hakkı-
mıza uygun bir şekilde hareket
ediyoruz.»
Türkleıin dürüst ve azimli durumlarının izahını Rus yıldırma siyasetinin oıılaıa verdiği a-sırlık tecrübelerde ve aynı zamanda Türkleıin 1923 de Moskova komünizminin Türk hudut-
ları dahilinde genişlemesini ve kazanç elde etmesini imkânsız kılan sosyal bir ihtilâl yapmış olmalarında aramak lâzımdır.
Mohini geldi
(Başı 1 inci sayfada)
edemediği için üşümüş ve neti-
cede anjin olmuştur.
Hafvanat
Bahçesi veterineri tarafından sıkı
biı muayeneden geçirildikten son ra boğazı tentürdiyotla dezenfekte edilecek ve bir aylık yol yorgunluğunu çıkarması için de bir hafta kadar istirahat ettiri-

(Başı 1 inci sayfada) almıştır. 1950 yılı bütçesinin hazırlandığı tarihlerde bu akın başlamış ve hayli ilerlemiş olmasına rağmen eski iktidar tarafından 1950 yılı bütçesinde durum göz önüne alınmıyarak geçmiş yıllar bütçesi hemen aynen ibka ediljniştir. Bu sebeple Bulgaristan’dan gelmekte olan göçmenler için ancak 1950 yılı bütçesinin imkânları ölçüsünde yardım yapılabilmiştir. Bununlu beraber mevcut ödenek bilhassa Bulgaristan göçmenlerine tahsis edilmek suretiyle gereken tedbirler zamanında alınmıştır. Bu cümleden olarak haziran bidaye-inde azamî (1.000) kişi alabilen Edirne ve İstanbul göçmen misafirhaneleri büyük ölçüde genişletilmiş, Tekirdağ ve İzmir’de yeni misafirhaneler kurulmuş ve bu suretle iskân misafirhanelerinin istiap kapasitesi (13.750) kişiye çıkarılmıştır. Bu misafirhanelerde masrafı iskân tahsisatından ödenmek ü-zeıe Kızılaya aş ocakları açtırılmış, gelen göçmenlerin sağlık tedbirleri alınmış ve çeşitli muamelelerinin yapıldığı müddetçe misafirhanelerde ibate ve iaşeleri sağlandığı gibi devlet vasıtasiyle nakilleri temin edilmiş ve bu nakliyat sırasında komanyaları verilmiştir.
Sene başından hududun pandığı 7/10/1950 tarihine
dar Bulgaristan'dan (30.778) göçmen ile Avrupa kamplarından ve Yunanistan’dan (2.371) mülteci olmak üzere ceman (33.149) kişi memleketimize gel miştir. Bilhassa Bulgaristan'dan gelen bu soydaşlarımız serbest göçmen sıfatiyle gelmiş olduklarından daha ziyade, bakım ve barındırılmalarını taahhüt etmiş olan akrabalarının yanlarına gönderilmişlerdir. Bunlardan im kân olanlara borçlandırma suretiyle arazi ve ev yeri verilmesine ve mültecilere de iskânlı göçmen olarak bütün iskân yardımlarının yapılmasına çalışılmıştır.
2510 sayılı îskân Kanununun yürürlüğe girdiği 1934 yılından beri bu kanunun iskân programlarını tetkik ve tespit etmek ü-zere kurulmasını emrettiği Merkezî Iskâ'n Komisyonu eski yıllarda hiç toplanmamış olduğu halde bu komisyop 1950 yılı haziranından sonra toplanmış, l|o-nuyu tetkik etmiş ve icabeden raporunu hazırlamıştır. Bu rapora göre, Bulgaristan’dan gelmekte olan göçmenlerin bakım ve barındırılmalarını sağlamak üzere bir muvakkat barındırma plânı hazırlanmış ve tatbikine geçilmiştir. Son defa hududun açıldığı 2/12/1950 tarihinden 28/12/1950 tarihine kadar Bulgaristan’dan yeniden gelen (18.993) göçmen bu plân esasları dahilinde muhtelif illerimize sevk edilmişlerdir. Bunlar, şayet hükümetten hiç bir yardım istememeği bu defa ayrıca yazı ile istemiş ve akrabalarının bulundukları yerlere gönderilmeği talep etmiş değillerse, gön derildikleri yerde hükümet eli ve mahallî yardımlarla temin edilen sıcak bir yuva, sıcak bir yemek ve kendilerine bakıp gözeten sıcak bir muhit bulmuşlardır.
Akrabalarının yanına ve kendi tercih ettikleri yerlere gitmeği istiyenlerin ise, hükümet ye mahallî yardıma ihtiyaç his-setmiyen nisbeten varlıklı kimseler olduğu anlaşılmaktadır.
1951 yılı Toprak ve İskân Genel Müdürlüğü bütçesi 1950 yılına nisbetle bir miktar tırılmış olmakla beraber _ . menlerin barındırılmalarındun maada esas iskânları için ayrı çareler düşünülmüş ve ayrı tedbirler alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın onursal himayeleri altında Göçmen ve Mültecilere Yardım Birliği kurulmuş ve faaliyete geçmiştir. Birliğin memleket içi ve dışından temin edeceği yardımın büyük miktarlara baliğ olacağı kuvvetle tahmin edilmektedir. Bundan başka Devlet ve Tarım ba-ı kanlıklarımızın teşebbüsü ile Marshall kredisinden de bu işe büyük ölçüde yardım sağlanması hemen hemen tahakkuk etmiş durumdadır. Bu maksatla Birleşmiş Milletler Mülteciler Teşkilâtı Umum Müdür Muavini ile Sağlık Müdürü ve Müşavirinden ibaret selâhiyetli bir heyet ocak ayımı dördünde Türkiye’ye gelmiş olacaklardır. Ayrıca hükümetimizce davet edilen ve iskân işlerinde İlmî otoritesi olan A-merika Dahiliye Nezareti iskân Şefi Mister Vilson önümüzdeki ayın sonlama doğru memleketimize gelecektir. Toprak ve iskân Genel Müdürlüğünce şimdiden projesi hazırlanmış bulunan 1951 yılı esas iskân plânları, bu yabancı heyet ve mütehassısların tetkiklerinden ve fi-
art-göç-
Bazı milletvekilleri ve Fakülte Profesörleriyle ilim adam kırının, Üniversite gençliğinin ve seçkin bir halk kitlesinin katıldığı bu töreni Fakülte dekanı bir konuşma *ile açmış, müteakiben Ord. Prof. Şemsettin Günaltay ve Ankara Rad yoevi müdürü Mesut Cemil Tel söz alarak, Farabi’nin yaşadığı devrin siyasal, sosyal ve kültürel durumunu izah etmiş ve büyük filozofun bu dekor içerisinde çevresi ile olan ilgisini ve dünya çapındaki şöhretini belirtmiş, hayatından, edebî şahsiyetinden, felsefesinden Ve musikisinden hayranlık la bahsetmişlerdir.
Istanbulda
İstanbul, 29 — Büyük Türk bilgini Farabi’nin bininci ölüm yılı münasebetiyle bugün Fen Fakültesi konferans salonunda bir toplantı yapılmış, muhtelif profesörler söz alarak Farabî-nin hayat ve eserlerini anlatmışlardır. |
keze hücum etmeğg hazırlan-maktadırlar.
14 kilometre gerilediler
Tokyo, 29 a.a. (United Press) — 8 inci ordu sözcüsünün bildirdiğine göre, Komünist Çin birlikleri Koreangpo’ya doğru ilerlemektedirler.
Doğu sahilinde bulunan Birleşmiş Milletler kuvvetleri ağır düşman tazyiki altında 14.000 metre kadar gerilemişlerdir. Diğer bir dost piyade taburu aynı bölgede 6.000 metre kadar yer kaybetmiştir.
Satılık gaz sobası j ve muton dore ; kürk manto î
1 1 — Siegler marka Ame- $
rikan mamulatı gaz soba- ? sı, 58X58X110 ebadında, borulu, elektrikle müte- 5 J harrik vantilatör tertibat- ) lı, gayet az kullanılmış
; ‘olup mazot, gazyağı vc ‘
1 yanmış motor yağı ile kullanılabilir. Fiyat 600 li / -
; radır.
( 2 — Kahverengi küçük /
Iboy troikar muton dore ( kürk manto fiyatı 350 li- \
Adres: A. Bodenman. j 32 inci sokak ÎSTo. 9 !
Bahçelievler J
Halkevinde muazzam bir temsil hâdisesi
İlk ve ikinci temsilde akınlar halinde halkın yer bulamayıp döndükleri ve seyircilerin alkış tufanları içinde büyük tezahürat yaptıkları: Büyük millî piyes 3 perde 3 tablo ve komedi
Bugün saat 21 de ve pazar günü saat 15 te Şoförler Derneği yararına eşsiz bir eser General Rolünde. SADİ TEK
Biletler: Kapalı Çarşı üstü Dernek Merkezinde Tel: 16077 ve 19 dan itibaren Halkevinde satılmaktadır.
P. T. T. işletme Genel Müdürlüğünden
İstanbul Postanesinden geçen taahhütlü müraselâtın üzer-'-lerine basılan kırmızı renkli ve kontrol kelimesini havi damgaların vatandaşlarca mektupların içlerinin kontrol edildiği anlamına alınmakta olduğu yapılan müracaatlardan ve gazetelerde görülen yazılardan anlaşılmaktadır.
Bu damgalar taahhütlü maddelerin kayıtlariyle karşılaştırıldığını tevsik ve âdi müraselâttan ayırt edilmelerini temin için senelerdenberi kullanılmakta olup, bunların sansür damgası olmadığı ve memleketimizde sansür bulunmadığından mektupların içlerinin hiç bir suretle kontrol edilmediği sayın halkımıza arzo-lunur. (9486) 2821
Hakikî ucuzluk ve iyiliği yeni açılan ) )
Gaziantep Pazarında
Sağlık Bakanlığı Gölbaşı apartmanı altı. Tel: 16712.
" Yılbaşı münasebetiyle
GREGORY PECK - ALİDA VALLİ -LOUİS JOURDAN ANN TODD -CHARLES LAUGHTON - ETHEL BARYYMORE
gibi büyük artistlerin yarattıkları şahane film
CELSE AÇILIYOR
«The Paradine Case»
İLK SUVARE PAZAR AKŞAMI Saat 21 de
numaralı yerlerinizi şimdiden aldırınız.
Bugün 10 - 12 de ucuz 14 - 16,15 - 18,30 - 21 matinelerinde
AŞKIN MUCİZESİ - GLENN FORD -GLORİA DE HAVEN
I
ı

5 EV
30'12/1950
1951
İkramiye Plânı Istanbulda Şişlide her türlü konforu haiz kaloriferli
I
Ayrıca
Muhtelif para ikramiyeleri Bu ikramiye çekilişlerinden 200 lira bakiyeli vadesiz tasarruf hesapları faydalanır
İkramiyelerin veraset ve intikal verdisi bankamızca ödenir
Fazla tafsilât için
Gişelerimize müracaat
inşaat noksanları ikmâl ettirilecek
Demiryolları Merkez 1 Satınalma Komisyonundan:
yılı kanunun 51 inci maddesine teyfikan müteah-bırıu ve fiyat birimi esası üzerinden açık eksiltmeye konduğu ve ihalesinin 27/12/1950 tarihinde yapılacağı evvelce ilân edilmiş olan Adapazarı vagon atölyesi kuvvet santralı binası ile atölye istasyon binası inşaatı noksanlarının ikmali işine talip çıkmadığından eksiltme tarihi 2490 sayılı kanunun 43 üncü maddesine tevfikan uzatılmıştır.
2 — Bu işin muhammen bedeli (186.000) lira ve muvakkat teminatı (10.550) liradır. İnşaatın bedeli % 5 faizli bonolarla ödenecektir.
3 __ Bıı işe ait şartname vesair evrak 930 kuruş mukabilin-
de Devlet Demiryolları İdaresinin Ankara merkez veznesinde ve Haydarpaşa veznesinde satılır. Yapılacak inşaatın tafsilât projelerinden mevcut olnluıı istekliler, Ankara’da Devlet Demiryolları idaresi Yol Dairesinde ve Adapazarında Kontrol Mühendisliğinde görebilirler. Yapılacak inşaatı mahallinde görmek istiyen-lerin Adapazarında Kontrol Mühendisliğine müracaat etmeleri.
4 — Eksiltme (8/1/1951) tarihinde pazartesi günü saat (11) de Ankara’da Devlet Demiryolları Yol Dairesinde Merkez 1 Komisyonunca yapılacağından isteklilerin bu saatte teminat makbuz veya mektupları ile birlikte komisyona müracaat etmeleri.
5 — İsteklilerin, kanunun tayin ettiği mutad vesikalardan başka Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden alınmış ehliyet vesikasını komisyona tevdi etmeleri lâzımdır.
Ehliyet vesikası için isteklilerin eksiltme tarihinden en az (2) gün evvel eksiltme şartnamesinde yazıl belgeleri bir istidaya ıapten Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğüne tevdi etmeleri ve vesikayı imza mukabilinde almak için Genel Müdürlüğe müracaatları lâzımdır. (9488) 2819
Teşekkür
Senelerden beri ıstırabını çektiğim ve müzmin haliyle zaman zaman zehirlenmelerle karşılaşmama sebep olan anjinden, bir hastalık seyri sırasında çektiğim ıstırabı dahi hissettirmeden yüksek hazakatiyle müdahalede bulunarak kurtaran kulak, boğaz ve burun profesörü sayın Nezahat Atav’a ve tedavim esnasında yakın alâkalarını esirgemiyen yine sayın profesöre, Nü-rnune hastanesi baş hekimi sayın Rüştü Çapçı’ya, baş asistan ve hemşirelere minnet ve şükranlarımı sunarım.
Ankaya Defterdarı Hüseyin Gürkan
TÜRK TİCARET BANKASI A.Ş. k.............................. 1 *
İçme su yapı ve tesisatı yaptırılacak
Gönen Belediye Başkanlığından:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Gönen kasabasına isale vp tevzi edilecek içme su işi olup bedeli (206,269) ikiyüz altı bin ,k vüz altmış dokuz lira (66) altmış altı kuruştur.
2 — Keşif birim fiyat cetveli, mukavele projesi, şartname vesair evrak (12) lira bedelle belediye muhasebesinden alınabilir.
3 — Eksiltme 15 Ocak 1951 pazartesi günii saat 17 de bc
■ ledive komisyonu huzurunda yapılacaktır.
4 — Eksiltme kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
■ 5 _ Geçici teminat: 11563 lira 50 kuruştur.
6 — İsteklilerin 350.000 liralık bir içme su işini başarı ile vaptığma dair bçlgelerile ihale gününden en az üç gün önef B-’v-ndırlık Bakanlığı Yüksek Fen Heyetinden alacakları bel ■»eleri ticaret odası vesikalarını 2490 sayılı arttırma ve eksilt
kanununa göre hazırlıyacakları zarflara teminatları ile bir-l-.'e vazedilecektir
7 — Teklif mektuplarının ihale günü saat 16 ya kadar ve i'lrniş olması şarttır. Posta ile yapılan tekliflerin gecikmesin
*T51'5r*(76Iayıivakî olaeaJc itirazlar kabul edilmez. ...
8 — isteklilerin bir yüksek mühendis veya içme su işlerin ■'p çalışmış tecrübeli bir mühendisin daimi olarak iş başındr bulunduracaklarına dair taahhütnamesinin ibrazı mecburidir.
18006 (9466) — 2816
MEVLÛDA DAVET
30 12/1950 Cumartesi günü saat 18 de aziz ve kahraman Kore sebillerine ithaf edilmek üzere Hisar Alaeddin Camiinde okunacak Mevlûde bütün dindaşlarımızın teşrifleri rica olu-
Hisar sakinleri

D. P. AYAŞ İLCE BAŞKAN'I-JINDAN:
İlçemizin y Ilık kongresi 7 O-cak 1951 günü saat 10 da yapılacağı ilân olunur.
Ankara Dördüncü Noterliğine
Murgul bakır isletmesinde yapılacak bina inşaatı ve yol tamiratı isi için yüksek mühendis Nesim Polikar'a şirketimiz adına vermiş olduğumuz ve Ankara Dördüncü Noterliğinde 18 8/1949 günü 6578 sayı ile tanzim edilmiş bulunan vekâletnameyi bugünden itibaren hükümsüz sayarak, mumaileyhi vekâletten azil eylemiş bulunduğumuzun Ankarada çıkan Zafer ve Istanbulda ç.-kan Vqtan gazelelerile neşrini ve Vatan gazetesine keyfiyetin telgrafla bildirilmesini ve işbu czilnamenin bîr nüshasının Eti Bank Genel Müdürlüğüne de tebliğini rica ederiz.
Atman İnşaat Ltd. Şirketi Vaki talep üzerine neşir ve i-lân edilmek üzere Ankarada münteşir Zafct Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne sunuldu. 29 12 1950.
eksiltme ilânı
İçel Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Tarsus adalet binası üçüncü kısım ikmali inşaatının (65.000.27) lira keşif bedelli işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur
2 — Eksiltme 15/1/1951 pazartesi günü saat 15 te Mersin Bayındırlık müdürlüğünde teşekkül edecek komisyonda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat akcası (4500.01) liradır.
4 — inşaata ait keşif, şartname, sözleşme projeleri her gün nesai saati dahilinde Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İstekliler eksiltme gününden en az üç gün evvel vali-
'iğe müracaat ederek komisyonda ehliyet vesikası almaları, ti--■are.t odası vesikasını ve geçici teminat makbuzu ile birlikte teklif mektuplarını eksiltme saatinden bir saat evvel makbuz mukabilinde eksiltme komisyonuna vermeleri lâzımdır. Postala olan gecikmeler kabul edilmez. (9451) — 2815
Bayındırlık Bakanlığından
Sivas Bayındırlık fen memuru iken görevini terkeden Muharrem Eyüboğlu’nun 15 gün içinde görevine dönmesi aksi halde mecburî hizmeti bakımından hakkında kovuşturma yapılacağı ilân olunur. (9340) 2803
Devlet Orman İşletmesi |
muvakkat bonolarla
İnşaat noksanları ikmâl ettirilecek
Devlet Demiryolları Merkez 1 Satınalma Komisyonundan:
1 — 2490 sayılı kanunun 51 inci maddesine tevfikan müteahhit nam ve hesabına ve fiyat birimi esası üzerinden açık eksiltmeye konduğu ve ihalesinin 27/12/1950 tarihinde yapılacağı evvelce ilân edilmiş olan Adapazarı vagon atölyesi ve müştemilâtı inşaatı noksanlarının ikmali işine talip çıkmadığından eksiltme tarihi 2490 sayılı kanunun 43 üneü maddesine tevfikan uzatılmıştır.
2 — Bu işin muhammen bedeli (1.900.000) lira ve teminatı (70.750) liradır, inşaatın bedeli % 5 faizli ödenecektir.
3 — Bu işe ait şartname vesair evrak (47.5) lira bedel mukabilinde Devlet Demiryolları İdaresinin Ankara merkez veznesinde ve Haydarpaşa veznesinde satılır. Yapılacak inşaatın tafsilât projelerinden mevcut olanlarını istekliler Ankara’da Devlet Demiryolları idaresi Yol Dairesinde vd Adapazarında Kontrol Mühendisliğinde görebilirler. Yapılacak inşaatı mahallinde görmek istiyenlerin Adapazarında Kontrol Mühendisliğine müracaat etmeleri.
4 — Eksiltme 8/1/1951 tarihinde pazartesi günü saat (15) de Ankara’da Devlet Demiryolları Yol Dairesinde Merkez 1 Komisyonunca yapılacağından istklilerin bu saatte teminat makbuzu veya mektuplariyle birlikte komisyona müracaat etmeleri.
5 — İsteklilerin, kanunun tayin ettiği mutad vesikalar başka Devlet Dmiryollar Genel Müdürlüğünden alınmış ehliyet vesikasını komisyona tevdi etmeleri lâzımdır.
Ehliyet vesikaları için isteklilerin eksiltme tarihinden en az (2) gün evvel eksiltme şartnamesinde yazılı belgeleri bir istidaya ıapten Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğüne tevdi etmeleri ve vesikayı imza mukabilinde almak için Genel Müdürlüğe müracaat etmeleri lâzımdır. (9487) 2820
Yugoslavyada emvali olanlar
Yugoslavyada emval ve maliubatı bulunan vatandaş lar.n haklarım koruma derneğinden su tebliğ neşredilmiştir:
24 Aralıkta Istanbulda Eminönü Halkevinde salâ-hiyetsiz kimseler tarafın -dan Derneğimizin unvanını kullanarak yapılan toplan-tıdahiç bir temsilci seçilmemiştir. Bu temsilciler an -cak Dışişleri Bakanlığı tarafından tertip olunan secim neticesinde taayyün e-decektir. (3084)
Ankara 4 üncü Noteri Şevki Pasinler (3081)
Kiralık ev
Mollopa Anıt - Kabir civarm-’c Bekir Kalfa Apartmanı 3 kal 5 No.lu dairede aile yanında yalnız iki oda, 50 liradan kiralıktır. Elektrik, su mevcuttur.
Müracaat adresi: Toptancı Sebze Hal No. 40 Ali Rıza Sungur. (6399)
AİLE REİSLERİNE DİKKATİ..
Diyarbakır Belediye Başkanlığından
İller Bankasından
Aşağıda yazılı vasıfları haiz yeni bir otobüs belediyemiz içir, alınacaktır.
Satmak istiyenlerin 10/2/1951 gününe kadar teklif mektuplarını Belediye Başkanlığına göndermeleri ilân olunur.
Belediye Başkanı
. Nuri ONUR
1 — Aşağıda isimleri, tahmini bedelleri ve muvakkat minatları yazılı kasabaların su etüd ve
Kasaba
ili
te
projesi yaptırılacaktır Tahmini Muvakkât bçdeli teminatı
EVSAF:
1 — Makine 1950 model Ford veya Şevıole beş tonluk.
2 — Şase takviyeli.
3 — Lâstikler 750/20.
4 — Yedek jant lâstiğiyle.
5 — Beş tonluk kirikosu ve avadanlık tamam.
6 — Karoser 32 kişi oturur, 18 ayakta ki ceman 50 kişilik.
7 — Karoser tavan kısmı zemine 175 santimetre.
8 — Boya kırmızı, motor kaput kısmı sarı.
9 — Kapılar arkadan binilecek, önden inilecek.
10 — Karoserin yan kısımlarına nikelâjdan harflerle Diyar bakır Belediyesi Otobüs işletmeleri, diye yazılacak.
11 — Şoför mahallinin iç ön kısmında Şoförle Konuşulmaz, Sigara içilmez, 32 kişi oturur, 18 ayakta, Biletçi para bozmaya mecbur değildir, Biletçiden bilet iste, levhalarını havi olacak.
12 — Yan paket konulan rafların nikelâj ve filelerinin sağlam olması,
13 — Karoserin zemin tahtası üzerine saç döşenecek.
14 — Camlar tamamen mikalı ve sağlam çerçeveler içino alınacak.
15 — İcabında aşağı ve yukarı inip çıkabilecek.
16 — İç tavan kısımlarında tenviratı temin eden buzlu camdan mamul lâmbalar ve duracak işaretini temin eden zil takılacak.
17 — Minder çerçeveleri nikelâj ve minder yüzleri deriden
18 — Karoser yerli ve İstanbul mamulatı olacak. (Avrupası tercih edilir).
19 — Ayakta duracak müşterilerin tutunmaları İçin tavan kısmına nikelâj boru konulacak. (9478) 2823
İzmir
Bilecik Denizli Seyhan İstanbul Antalya Kayseri Bolu
3000
3000
3000
3000
3000
3000
3000
1000 beher jn l
225.— 225.— 225.— 225.— 225.—
225.— 225.— 75.— r Km. ve
kasabalaı
1 — Cumaovası
2 — İnönü
3 — Sarayköy
4 — Bahçe
5 — Silivri
6 — Gazipaşa
7 — Tomarza
8 — Akçakoca ««
Bu bedellere, isale tulünün 4 Km. den fazlt
kesri için 100.— lira, halihazır haritası bulunmıyaı için şebeke tulünün beher Km. ve kesri için 50.— lira ilâve edilecektir.
2 — Projelerden istenilenlere teklif verilip diğerlerine ve rilmiyebilir.
Her proje için ayrı ayrı olmak şartiyle isale ve harita ilâve bedellerine şamil olmamak Üzere yüzde tenzilât teklif edilecektir
3 — Teklif mektuplarının 11 Ocak 1951 günü saat 12 ye kadar Bankaya verilmesi şarttır.
Postada veya sair surette vukubulacak gecikmeler edilmez.
4 — 11 ocak 1951 günü saat 15 de Bankamız eksiltme ko ‘•■■.■onunca yapılacak ilk inceleme sonucu idare Meclisince
'"id odi''i'l'ton sonra ihale kesinleşecektir.
5 — ihale evrakı 5 lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınabilir.
6 — Eksiltmeye gireceklerin su mühendisi olduğunu veya °n az bir kasaba su projesi yaparak tasdik ettirmiş bulunduğunu pösterir belgeleriyle en geç 8 ocak 1951 günü saat 18 e kn iar^Bnnkamız Su İşleri Müdürlüğüne müracat ederek bir işti-'ak vesikası almaları şarttır.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi dilediğine
vermekte serbesttir. (9433) — 2814
HAKKÂRİ İLİ ASLİYE HUKUK YARGIÇLIĞINDAN:
950 31.
Hakkârinin Merzan mahallesinden Ömer oğlu übeyit Çiftçi mah kememize 21/4 1950 tarihinde açt ğı ve Hakkâri Merzan ma -hailesinden ölü Abdurrahman oğlu ölü Esatın varisi olduğunu iddia eltiği veraset dâvasında, varislerinden Halit kızı Asya'nın Irak'ta öldüğü davacı tarafındarf bildirilmiş ve mahkememizde ce. reyan eden yargılamada Halit kızı Asya'nın sağ veya ölü olduğu hakkında kesin bir kanaat iıas.l olmadığından cereyan e -den yargılamada keyfiyetin An-karoda Zafer gazetesi ile ilânına ve kendisinin ilândan itibaren iki ay zarfında mahkememize müracaatına aksi halde hakkında H U.M.K. nun 398 inci maddesi tatbik edileceği davetiye yerine kaim olmak üzere keyfiyet ilân olunur. 6 12 1950. (3079)
Muazzam dikişle Ankarada dile. düşmek ve sempati kazanmak için bütün gayretimizi yalnız san için saıfedeceğimizi arz e-deriz.
Pardösü
Palto Elbise
30
50
50
50
Is
kabul
Teşekkür
Vaktinde müdahalesi ile beni üç senedir çektiğim ıstıraptan hazakatle kurtaran Gülhane Hastaha-nesinin kıymetli Prof. Operatörlerinden sayın Dr. Re-cai Ergüder ve asistanlarına ve alâkalarım esirge-miyen hemşirelere sonsuz minnet ve şükranlarımı ar-zetmeme gazetenizin ta -vassutunu dilerim.
(6396) Leman Kayilıbal
Konya Ereğli Belediye Başkanlığından
‘Re; yüz Tıi.ı aylı!; ücretli Konya Eıeğlisi Belediye Elektrik îşletr,,,..,; g3r,tı-ı Şefliğine en az ikinci sınıf ehliyetli bir elektrik^ arainıaktadır
/isteklilerin ge.
Sayın müşterilerimizin isteği üzerine
yüz lira
BÜYÜK PASTAHANE
Çam tomruğu ve çam sanayi tomruğu satışı
Tavşanlı Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin Değirmisaz bölgesi Çaldibi ve Çayır ara stif yerlerinde mevcut çam tomruğu ve çam sanayi tomrukları 13/12/1950 gününden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa konulmuştur.
2 — Arttırma 8/1/1951 tarihinde pazartesi günü saat 15 te yapılacaktır.
3 — Çaldibi istif yerinde 8 parti 298 metreküp kalın kutur-u çam tomruğu 5 parti ince kuturlu 115 M3. çam tomruğu, 2 oarti 67 M3. çam sanayi tomruğu ve Çayır ara istif yerinde 5 parti 120 M3. kalın kuturlu cam tomruk, 5 parti 71 metreküp nce kuturlu çam tomruk ve 2 parti 30 metreküp çam sanayi tomruğu mevcut olup kalın kuturlu çam tamruklarınm metreküpü 44.50 lira, ince kuturlu çam tomruklarının metreküpü 31.00 ’ira ve çam sanayi tomruklarının metreküpü 27.50 liradır.
4 — Buna ait ilân ve şartname Ankara’da Orman Genel Müdürlüğü. Eskişehir, Blıkesir, Kütahya, Dursunbey Orman İşetme Müdürlüklerinde görülebilir.
5 — Taliplerin ihale günü evrakı müsbite ve ilk teminatla-
rı ile Emet Orman Bölge Şefliğinde toplanacak komisyona müracaatları ilân olunur. (9457) — 2806
Adres: Anafartalar Evkaf I
Hanı, Kat 1, No. 101.
Aile Terzihanesi Kadri UZ.
(6402)
Devlet Orman işletmesi Vize Müdürlüğünden:
] — İletmemizin Yumurtatepe bölgesi Panayır istif yerinde mevcut 513 adet 149.683, 872 adet 248.606 ve 510 adede denk '49 910 metreküp meşe tomruğu 3 parti halinde 19/12/1950 ta-•ihinden itibaren 15 gün rpüddetle açık arttırma suretiyle satılacaktır.
9 — Açık arttırma 8/1/1951 pazartesi günü saat 15 de Vize ' ‘ Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde pp-laeaktır.
Ankara T.caret Odasından
Sicilli ticaretin 1514 numarasında kay.tlı bulunan Hayri Yü-ney’in terki ticaret etliği vaki müracaatından anlaşıldığından bu keyfiyetin sicilli ticarete 29 12 1950 tarihinde tescil edildiği ilân olunur. (9505)(2822)
B’tıer metreküpün tahminî bedeli 67 lira olup her parti iç’n muhammen bedeli % 7,5 hesabiyle teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, îs-
•)nbul. Tekirdağ, Çatalca, Kırklareli işletme müdürlükleriyle 'ır-nıırtatepe Bölge Şefliğinde görülebilir. t
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte işletmemize müracaatın. (9364) 2796
Devlet Orman İşletmesi Düzce Müdürlüğünden:
1 — İşletmemiz kereste fabrikası istif yerinde mevcut ■)0225 adet karşılığı 803,863 metreküp normal köknar kerestesi parti halinde ve 3 - 6 ay vâdeli banka mektubu ile açık artırmaya konulmuştur
ROMATİZM A Siyatik, Bel, Diz, Kalça ağrılarına, üşümekten gelen arka sancılanne PİMANOL çok müessir ilaçtır.,
I
2 — Açık artırma 12/1/1951 cuma günü saat 15 de Müdür-’üğümiiz binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacak tır.
3 — Metreküpünün muhammen bedeli 100 lira olup her parti için % 7,5 hesabiyle teminat alınır.
4 — Bu satışa ait şartname ve ebat listeleri Orman Genel Müdürlüğü ile İstanbul, Ankara, Bolu, Adapazarj ve işletmemiz müdürlüklerinde görülebilir.
| 5 — İsteklilerin belli gün ve saatte geçici teminat akçala-
riyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (9390) 2789
Adana Orman işletmesi Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin POS ormanlarından istihsal ve imal edilerek Kumbükü, Egner, Soğukoluk ve Adana’nın Cephanelik istif yerine indirilmiş bulunan aaşğıda istif yeri, miktarı, muhammen bedeli, %7,5 hesabiyle teminat tutarları yazılı 8912,604 M3 kereste, 646,519 M • Ürdün tipi travers jic 1330 metreküp çam tomruğu artırma ile satılacaktır.
Parti _
Deposu

Adet M'

7
10
7
40
1
Kumbükü Kumbükü Efinerde Egnerde Soğukoluk
Çam kereste
Tırak Or. malı 21286
Yapraklı „ 11579
Tırak ,, 21075
Erikli „ 29G04
3842
103
103
113
113
68
16520
9210
18320
28990
627
1
23
2 . _________________________________________________________________________ . __________
Şefliği binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır. Satışa zaman kâfi gelmediği takdirde 4/1/1951 de de devam edilecektir.
3 — Satılan partiler içinden çıkacak çürük ve kırıklardan hacme % 10 nisbetinde keresteyi seçip depoda bırakma hakkı alıcıya verildiği gibi satılan mal bedellerinin ödenmesinde 6 ay vâdeli banka mektupları da kabul olunacaktır.
4 — Çam tomrukları 45 ilâ 60 metreküplük istifler halinde olup her istif bir parti olarak satılacaktır.
5 — Buna ait şartname ve listeler Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, Ankara,
Mersin, Antakya orman işletme müdürlükleriyle Kayseri, Tarsus, Konya ve KaraisalI bölge şefliklerinde görülebilir. * )
6 — İsteklilerin belirli günde teminatlariyle birlikte komisyona müracaatları
3970
7580
Soğukoluk Adana
Artırma
101
76
8055
Çam tomruk „ „ 1887
3/1/1951 tarihine rastlıyan çarşamba günü saat 10 da KaraisalI Bölge
Açık teşekkür
Babamızın ölümü dola-yısiyle taziyede bulunan büyüklerimize, dost, akraba ve dindaşlarımıza ayrı ayrı cevap vermeğe imkân bulamadığımızdaki özür diler, teşekkürlerimizi arze-deriz.
Dr. Hüsrev Hüsamettin (6397) Polat
Yılbaşı gecesi sabaha kadar açık bulundurulacaktır.
Sicak kahvaltı, hafif içkiler verilmekle beraber sayın müşterilerimizin dans ve müzik ihtiyaçlarını da Amerika’dan yeni getirttiğimiz DİKTAFON en son dans parçalariyle temin edilecektir. Arzu edenler numaralı masalarını şimdiden ayırtabilir.
/isteklilerin gc.e'.li vesaiki ile 15/Ocak/1951 tarihine kadar
^f,',-diye Başkanlığına müracaatları lüzumu ilân olunur.
Mehdiye Başkanlığına müracaatları lüzumu ilân olunur.
---1 ______________________________________
BÜYÜK Mağazada ! BÜYÜK Mağazanın Ş BÜYÜK Mağazanın
/ ~ “ 81 M I/-J— r-_ı.-i. n I
9477

ZENGİN Kadın, Erkek Çocuk, Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini
---------j ------------------- — j , Mutlaka görünül
Anafartalar Adlıya Sarayı, yoni mağazalar karfiıı No. 300 — Tal: 15148 — Hikmet Ünal ve Ortağı Kollekiif Şirketi Ankara Şuboıi
Taksitle Satış Başladı
Stil ay vp Memurlara Kolaylık

i İthal
Avrupa
Jve yerli kostümlükleri müşterilerini memnun edecek
Garantili elbise diktir
BÜYÜK Mağazanın
Meşhur Alınan Manıulâtı
■ j VEK A Mark a Iı Radyoları Gelmiştir
30/12/1950
EN BÜYÜK,EN MODERN ÇİNKOGRAFI m.hk
l|er nevi .Çinkpfrr»(i İdleri - Maden! TabelA ve Etiketler - Rozetler
• MflhCr ve pamgalar - Radyo Camları - Her Türlü Maden e Hİk/Çeşide, Siparişlerini Ucub ve Garantili Yapnr.
BOMONT ı
GAZİNOSU
ŞEHRAZAT
Yılbaşı akşamından itibaren
Müzeyyen
Senar
Sahnemizde
Her akşam mevcut kadroya ilâveten
Her Pazar | Arap âleminin ve Mısır halkının
Saat 15 de fevkalâde ; en meşhur rakkasesini sayın İçkİSİZ AİLE Matinesi : Ankara halkına takdimle Yılbaşı gecesi içini müessesemiz şeıef dııyar
Masaların Bitmek Üzere Olduğunu Bildirir
Fakültemiz Astronomi ve Kimya Enstitülerine asistan alınacaktır
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığından:
1 — İsteklilerin bir dilekçe ile yüksek öğrenim diploma ve memurlar kanununun 4 üncü maddesinin A, B, C, H, ve Z fıkra larında yazılı şartları haiz olduklarını bildirir vesikaları 29/1 1951 pazartesi akşamına kadar Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığına göndermeleri.
2 — Yabancı bilim dil imtihanı için İngilizce, Fransızca ve
ya Almanca kollarından birisi seçilebilir. Dil imtihanı 30/1/951 salı günü saat 15 te Fakülte binasında yapılacağından ilgililerin buna göre hareket etmeleri ilân olunur. (9308) 2754
Afyon ili daimi komisyonundan
1 — 18950 lira 67 kuruş muhammen bedelli Gazılıgöl kap Ucasının iki senelik kirası açık usulle artırmaya konulmuştur.
2 — Artırma 10/Ocak/1951 çarşamba günü saat 15 de Afyor. îli Daimi Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Artırma şartnamesi her gün Daimi Komisyonda görülebilir.
4 — Artırmaya iştirak edeceklerin Ticaret Odası kayıl belgesi ve 1423 lira 30 kuruşluk geçici teminatlariyle birlikte mezkûr gün ve saatte Daimi Komisyona müracaatları.
(0317) 2779
Samsun Ziraat Mücadele Başteknisyenliğinden
1 — Ziraat mücadelesi için gerekli 125 ton kepek 21250 lira muhammen bedelle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Şartnamesi Samsun Ziraat Mücadele Başteknisyenli-ğindc ve Ankara, İstanbul ziraat müdürlüklerinde görülebilir.
3 — Eksiltme 18/1/1951 perşembe günü saat 15 de Samsun Ziraat Mücadele Başteknisyenliğinde toplanacak komisyonca yapılacaktır.
4 — Eksiltme kapalı zarf usuliyledir.
5 — Muvakkat teminat 1593 lira 75 kuruştur.
6 — İsteklilerin teklif mektuplariyle muvakkat teminatı vc
diğer belgelere ait zarfı ihaleden bir saat evveline kadar komisyona makbuz mukabilinde vermeleri gerektir. Postada olan gecikmeler nazarı itibara alınmaz. (9323) 2794
Güven Samsun nakliyat anbarı Ankara - Samsun ve Hopa arasında her gün saat: 8.30 da karşılışlı muntazam OTOBÜS VE
Ankara - Samsun
1 Arasında her gün TAKSİ seferleri devam etmektedir. Bu cihetlere ve yurdun her tarafına ev eşyası vesair emtianın nakliye işleri garantili bir surette kabul edilir. MÜRACAAT: ANKARADA:
GÜVEN SAMSUN NAKLİYAT Ambarı. Sanayi Cad. Konfor Palas altında No. 17. Tel: 16990. SAMSUNDA: (Otobüs)
SELÂMET GARAJI. Tel. 505, Taksi: Ankara Garajı Tel: 513.
UYGUN FİYAT
GARANTİ MUAMELE
SÜR'AT
BI RAHATLIK
D. P. Çankaya ocağından
1950 yılı kongremiz, evvelce ilân edildiği gibi 29 12 1950 günü yapılacağından 20 Ocak 1951 tarihine rastlayan Cumartesi günü saat 17 de toplanılmak üzere talik edilmiştir.
O gün, tüzüğün icabettirdiği çoğunluk temin edilemezse, ertesi 21 Ocak 1951 Pazar günü saat 14 te toplanılacak ve mevcutla kongre aç'lacaktır.
Sayın üyelerin teşrifleri rica
ETERNR
Bebe, Küçük, Büyüklere
En güzel senebaşı hediyesi
Adalet Battaniye
sidir etikete dikkat
BEN G’A L
İSRAİL RADYOLARI
Gayet itina ile ve birinci sınıf malzeme ve işçilik ile yapılmıştır. Transformatörlü, 6 lâmbalı, 3 ve 4 bantlı. Gayet hassas sesli radyolarımız gelmiştir.
Yılmaz Elektrik
Anafarialar Hükümet Caddesi No. 1. Tel: 15750. j Orman Çiftliği Satış Mağazası karşısı. '
olum alık st.dli
ETERNH
Saalları Türkiye Mümessili
FEHİM AKAY /
l.l.nb.l
MARKA
Meşhur danacı SUCUKLARINI daima tercih ediniz. Gerek lezzet ve gerekse nefaset itibariyle emsaline üstündür.
Bütün lüsk bakkaliye mağazaları ile şarküterilerde bulunur. 6385
Sağlık ve sosyal yardım bakanlığından
1 — Sıtma savaş bölgelert için 25 kalem tutarında 34 çeşit iefter ve cetvel bastırılacaktır.
2 — Bastırılacak olan defter ve cetvellere muktazi kâğıt vesair malzemesi Bakanlıktan verilmek üzere kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konulmuştur.
3 — Tahmin edilen bedel (16.000) lira olup geçici teminat (1.200) liradır. İhale 12/Ocak/1951 cuma günü saat 15 de Bakanlıkta Sıtma Savaşı Genel Müdürlüğünde müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
4 — Bakanlıkça verilecek kâğıt ve malzeme karşılığı için maliyet fiyatı kadar ayrıca bir teminat alınacaktır.
Şartname ile örnekler İstanbul’da Sıtma Savaş Başkanlığında, Ankara'da Sıtma Savaşı Genel Müdürlüğü Bürosunda görülebilir. İsteklilerin belirli gün ve saatte 2490 sayılı kanun hükümlerine tevfikan bu işe ait teminat makbuz ve belgeleriyle birlikte komisyonda hazır bulunmaları ilân olunur.
(9357) 2782
ziniz. Yenilikler ve neşe
PHILIPS

ORTAÇ
j Kiralık Kaloriferli
! daireler
Sıhhiye, Serçe sokak No. 19. Tam konforlu 5 oda ve müştemilatı. Müracaat: Sa-cf 19 a kadar 15260, geceleri 12470 e. (6392)
lf MAYIS KULÜBÜNDEN
Kulübümüz Lokal binasını Is-
metpaşa caddesi 33 No.lu binaya nakletmiştiı*. 31/12/1950 Bu-
gününden


âzalaıın teşriflerini saygılarımızla rica ederiz.
Çeltik satılacaktır
Sultansuyu Harası Müdürlüğünden:
1 — Haranın 1950 yılı mahsulü yüksek randımanlı 300 ton çeltiğin hara anbarında dökme olarak teslim şartiyle 50 şer ton partiler veya toptan pazarlıkla satışa çıkarılmıştır.
2 — Satış 15 Ocak 1951 pazartesi günü saat 14 te Sultansuyu harası merkez binasında satış komisyonunda yapılacaktır.
3 — 50 tonluk partilerin teminatı 3000 lira olup 300 tonun teminatı 18 bin liradır.
4 — Satış şartnamesi Ankara - İstanbul - Adana - Maraş Gaziantep - Diyarbakır - Malatya Vet. müdürlüklerinde görülebilir.
5 — isteklilerin belirli günde teminatlarile harada bulunmaları ilân olunur. 18005 (9465) — 2818
) T. C.
Ziraat Bankasından
Vadesiz tasarruf hesap larının 30 aralık 1950 ikramiye çekilişi; bugün saat 10 da Bankamızda Noter huzuriyle yapılacaktır.
Arzu eden hesap sahiplerinin teşrifleri rica olunur.
(9473) — 2817
salonumuzu ge-
PİKAP
Çamaşır makineleri tem koku yapmayan gaz sobalarını fiyat ve her hususla
^f|31 ARALIK PAZAR akşamı saat 21.30 da Yeni SİNEMADA
EĞLENCE GECESİ
Dikkat
Ankara Anafarialar Caddesi No: 304 Adliye Sarayı karşısı Tel: 15665 Telgraf: Büyük Oiel.
Her odada sıcak, soğuk su ve kalorifer
ve diğer yeni plâklarımızı arayınız.
Mahmut Tunail 2 nci Anafa lalar 368 — ANKARA
Millî Oyunlar, Orta Oyunu, Karagöz, Monolog ve Taklitler Fiyatlar: 400, 300, 200, 150 kuruştur.
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
r
bozmayınız
hararetle tavsiye ederiz
ORTAÇ
ORTAÇ
Anafarialar Caddesi N
II tır rican
Un I’andero
L ange ıougc
Vtade- vr.
A noehe able
eğlenceli bir gece geçirmek istiyenlere müjde
Yılbaşı münasebetiyl
Kıymetli ses ve saz sanatkârları iştirakiyle zengin musiki programı: Semahat Ergökmen, Nevin Demirdövcn, Saime Sinan, İsmet Uğurlu, Sadi Hoşses, Muzaffer Birtan, Nusret Er
Ayrıca
Cins ve mevki numarasına göre her bilete parasız, kura ile çeşitli hediyeler dağıtılacak
Allo!. Allo!..
BURASI
100 Yataklı
BÜYÜK OTEL

Orijinal Frans SELMER Plakları g e I m i ş t
Bizim prensipimiz ALMAN USULÜ «Müşteri her işle haklıdır»
FİYATLAR: Bir yataklı oda 350 veya 400 kuruştur. İki yataklı oda 500 veya 600 kuruştur. Üç yalaklı oda her bir ı yatağı 250 kuruştur.
Ankaranın en mükemmel yerinde yeni yapılmış modern möbleli bir oteldir.
Müdüriyet: Berlin'de Oiel Tempo ve İstanbul'da Romans Lokantasının sahibi HÜDADAT MUM.
NOT: Yakında zemin katında SARAY LOKANTASI ve ayakta AMERİKAN BAR açılacaktır.
Mutfak şefi: İstanbul'da Bahçekapı'da HÜDADAT Lokantasının eski şefidir.

1 — Haydarpaşa nümune hastanesi su tesisatı onarımı açık eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli (25000) liradır.
Eksiltme: 11/1/1951 tarihinde Perşembe günü saat (15) de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genel, hususî ve fennî şartnameleri, proje keşif hulâsasile buna müteferri diğer evrak dairesince görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 1875 liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 950 yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması eksiltme gününden tatil günleri hariç üç gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve vukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp, eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. 17458 (9242) — 2746
Ankara tekel baş müdürlüğünden
1 — Ankra'da Asri Mezarlık civarındaki barut depomuzda mevcut tahminen 7188 kilo pirinç levha açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Arttırma 10/1/1951 çarşamba günü saat 15 de Başmüdürlük Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Arttırmaya girebilmek için 754.74 lira geçici teminal akçası vezneye" yatırılacaktır.
4 — Şartname her gün mesai saati içinde Başmüdürlüğümüz Satış Şubesi Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin ilân edilen gün ve saatte Komisyonda bulunmaları. (9314) 2781
İstanbul Sıhhî Kurumlar arttırma ve eksiltme Komiryonundan
Beyoğlu ilk yardım lıastahanesinin sterlizasyon cihazı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 3/Ocak/1951 çarşamba günü saat 15.00 de Ca-ğaloğlundaki Sağlık ve S. Yardım Md. lüğü binasında toplanan Sıhhî Kurumlar Satınalma Komisyonunca yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli: Montaj dahil olmak üzere 28.00C liradır.
3 — İlk teminatı: 2100 liradır.
4 — İstekliler, bu işe ait şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
5 — İsteklilerin, cari seneye ait ticaret odası vesikası iki 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe yeter ilk teminat makbuz veya banka mektubu olduğu halde teklifi havi kapalı tartlarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz ■nukabilinde komisyona vermeleri.
6 — Postada vaki gecikmeler şayanı kabul değildir.

Mexıcame Je Danse
(Fıansızça) Etoile des Noİp-a»
Jour de fete
(ağam)' Pour Lui
Qui sait qv sait Dans
Boogıe Civilisation


Satılık mükemmel bir matbaa
Büyük boy otomatik i baskı makinesile, Intcrtip yazı dizme makinesinden otomatik pedalla yazı çizgi takımlarından mürek kep, mükemmel ve işler l vaziyette satılıktır. Talip lanların Zafer Gazetesi Mü dürlüğüne müracaatları.
Kiralık yeni daire
Selanik caddesi sonun-; da Kızılırmak sokak N^). 32 beş oda, bir hollü, k forlu ve manzaralı bir fd*-kiralıktır. Tel: 264 140.
Floresarjte
Lâmbaları ampul fiyat * ,kadnr ucuza sahsa arzed tfiöimlzi müldeleriz. *

Comments (0)