Çarşamba
30
AĞUSTOS 1950
Yıl: 2 — No. 484
Başmuharriri» Mümtaz Faik Fenika
Denizciler Caddesi: 3 II
Posta Kutusu: 193 — ANKARA
Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Başmuharrir ............ 16882
Yazı işleri ............ 15315
İdare ve İlân .......... 15619
Fiyatı her yerde 10 kuruştur
t
Bursa Mobilya Pazarı
Zarafet ve metanetiyle tanınmış möblelerinl ehven fiatla satışa devam etmektedir.
Anafartalar Cad. No. 188 — Tel: 14091 (5173)
Zafer Bayramı Kutlu Olsun
30 Ağustos’ un verdiği
ders
Mümtaz Faik FENİK
BUyiik zafer 28 yıl evvel bugün kazanılmıştır. Bize bu mutlu günü kanlan pahasına bağışlayan şehitlerimizin iman dolu aziz hatıraları önünde tazimle eğilelim; ve kurşundan, süngüden, ölümden artakalan gazilerimizi minnetle
30 Ağustos sade Türk tarihinde değil, medeniyet tarihinde de merhaledir; çünki bu zafer dünyaya örnek bir millet göstermiş, Türklere müstakil ve yekpare bir vatan vermiştir. Bugün onun için, bu mukaddes yıl dönümünü heyecanla kutluyoruz.
Dumlupınar, bizim için tam bir dönüm noktasıdır. Çünki dalma daha refahlı dalma daha ileri hür ve mesut Türkiye'nin temeli Dumlupınar topraklarından yükselmiş, o topraklar, hürriyet ve İstiklâl aşıkı bir millet evlâtlarının kanlarlyle yuğrularak, hamaset abidesinin İlk harcı olmuştur. O topraklar ki bugünkü hür ve müstakil
30 Ağustos bir mucizedir; çünki 30 Ağustos, İçimizde kendimize karşı duyduğumuz İnanın çelik süngüleri erittiği bütün düşman dünyasının toplarını, tüfeklerini tıkayıp geri tepdlğl gündür.
30 Ağustos sabahı, Türkiye'ye İlk güneş Çal tepelerinin ardından Gazi Mustafa Kemâl'in nur çehresiyle doğmuş, ve o nurun halesi ta Araş kıyılarından Meriç boylarına kadar yüce Türk vatanını ve Türk kaderini aydınlatmıştır. Ondan evvelki Osmanlı tarihinin gözyaşlariyle küflenmiş ve ızdıraplarla pörsümüş sahl-felerine ibretle bakalım ve sonra gözlerimizi birdenbire mes’ut bir devrin başlangıcı olan 30 Ağustos'a çevirelim; işte o gün Gazi Mustafa Kemâl:
— Ordular hedefiniz Akde-nizdir! kumandaslyle Türk altın destanının ilk şanlı ve şöhretli mıs raını yazmıştır. Türk devleti İşte bu tılsımlı komutun çelik iradesi altında kurulmuş ve bize aşılmaz, geçilmez, mamur ve İleri bir yurt sağlamıştır.
30 Ağustos sadece bir zafer değil, büyük inkılâpların başıdjr. Nemiz varsa oradan geliyor. Eğer bugün hür insanlar gibi rahat nefes alablll-yorsak fabrikalarımızın bacaları tütüyorsa, kara cehaletle savaşabiilyorsak, istibdadın zincirlerini kırdıksa, kendi kendimizin efendisi olduksa, bütün bunların hepsini, ama hepsini İstisnasız, 30 Ağustos zaferinin askerlik tarihindeki Türk'ün ihtişamında ve Türk milletine açtığı engin imkânlara borçluyuz!..
O günden bu güne kadar başarılan büyük inkılâpları, birer birer sıralıyarak her defasında, bu efendi millete olan İnanımızı tazelemek vazifemizdir. l’nutmıyalım kİ, bıı inkılâpların en değerlisi, en kıymetlisi şimdi ulandığımız geniş demokrasi merhalesidir. Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletin olduğu gün, yani 14 Mayıs 1950 de 30 Ağustos zaferi en yüksek burcuna erişmiştir. Artık o günkü Kuvvayi (Sonu: 6 ncı sayfada)
—Bugünkü merasim programı-
Zafer Bayramı, bugün şehrimizde de büyük bir törenle kutlanacaktır. Şehir dün gece ışıklarla donanmış ve bayraklarla bezenmişti.
Hazırlanan resmî programa göre, merasime bugün saat 8 de başlanacaktır. Yedeksubay Okulu, Harp Okulu, ve Muhafız kıtaatı tarafından Orduevi, Ulus Meydanı anıtları ile Muvakkat Kabire çelenkler koyulacak, 9 la 10,30 arasında, Başbakanlıktaki Şeref Salonunda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut tarafından tebrikler kabul edilecektir. Müteakiben, saat 10.40 ta Hipodromda, Askerî Birlikler Genelkurmay Başkanı tarafından teftiş olunacak ve
geçit resmi başlıyacaktır.
Resmi geçitten sonra Harp Okulundan yeni mezun bir subay, Türk Hava Kurumu adına bir hatip tarafından günün mânasını belirten birer konuşma yapılacaktır. Birlikler geçit resmine, tertip olunan sıra ile iştirak edeceklerdir.
DUMLUPINAR’DA YAPILACAK TÖREN Afyonkarahisar, (Telefonla) — 30 Ağustos Zafer Bay • ramının 28 inci yıldönümü münasebetiyle Dumlupınar Zafer Âbidesinde yapılacak törene katılmak üzere dâvet edilmiş (Sonu 6 ncı sayfada)
Cumhurbaşkanı dün Demirciyegitti
Rayar felâket sahasını gezecek ve
D.P.nin Radyo konuşmaları
Bu akşam
20.30 - 20.40 : Osman Şevki
Çiçekdağ
21.15 - 21.25 : Muhip Dırnnas
I
Dün Cumhur Başkanı Demirci'ye hareketinden ev vel Hava meydanında
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar I Ankara milletvekili Mümtaz . gında baıap olan Demirci ka-beraberindc Devlet Bakanı Faik Fenik olduğu halde dün /.asında tetkiklerde bulunmak Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu ve * saat 17.15 de son büyük yan- I (Sonu: 6 ncı sayfada)
Muhtar seçimi
41 Vilâyette D. P.
10.309, C. H. P. de 7393 muhtarlık aldı
Son alman neticeler
Adalet Bakanlığı Seçim Bürosu dün de üç vilâyete ait muhtar seçimi neticelerini bildirmiştir. Bu neticeler şunlardır:
Antalya : 376 D.P., 192 C.H. P., 56 Karışık, 13 Bağımsız.
Sivas : 704 D.P., 524 C.H.P., 5 Karışık, 13 Bağımsız.
Kütahya : 350 D.P., 273 C.H. P., 22 M.P., 147 Karışık, 20 Bağımsız.
Yekûn : 1430 D.P., 989 C.H. P., 22 M.P., 208 Karışık, 46 Bağımsız.
Böylece 41 vilâyette muhtar seçimi neticeleri resmen belli olmuş bulunmaktadır. Bu 41 vilâyete ait umumî neticeler şöy-ledir:
41 Vilâyette 20811 muhtarlıktan D.P. 10309, C.H.P. 7393, M. P. 216, İşçi ve Çiftçi Partisi 2 muhtarlık kazanmışlardır. Ayrıca 1270 Karışık ve 1624 Bağımsız vardır.
Geriye kalan 22 vilâyetin muhtar seçimi neticeleri de önümüzdeki günlerde belli olacak ve derhal ilân edilecektir.
ORMAN YANGINLARI
Tarım Bakanı' nın beyanatı
Nihad Eğriboz, eski iktidarın
ihmal ve ilgisizliğini anlattı
Bayramiç ormanlarında büyük bir yangın başladığı evvelce bildirilmişti. Tarım Ba kanlığınca alınan haberlerde yangının devam ettiği ve her an büyüdüğü bildirilmektedir. Yangının söndürülmesi için Ankaradan yardım istenmiş-
tir.
Üç gündenberi önlenemiyen ateş Kocagöl, Kırlangıç ve Fin dikli bölgelerini tehdit etmektedir. Körfez bölgesi tamamen dumanla kaplanmış bir vazi-
yettedir.
Yangının büyümesinin en büyük âmili ağaçların kuru ve rüzgarın şiddetli olmasıdır. A-teşin Edremit zeytinliklerine Larar vermemesi için büyük
gayret sarfedilmektedır. larım Bakanının demeci
Dün kendisinden ma -lûmat rica ettiğimiz Tarım Bakanı Nihat Eğriboz bize şu demeçte bulunmuştur:
D.P. Genel
Orman yangınları hakkında izahat veren Tarım Bakanı Nihat Eğriboz
«Eski iktidar zamanında orman yangınlarını onliyecek hiçbir medeni tedbire başvurulmamıştır. Elimizde tamamen iptidai malzeme bulunmaktadır. Bu âletlerle muazzam bir orman yangınının son dürülmesi imkân ve ihtimal
(Sonu: 6 ncı sayfada)
VBijYUKUEfRlKA
Lâle ve Sultan
Zuhuri Danışmanın hazırladığı bu tarihî fevkalâde eserde, Lâle Devrinin zevk ve eğlence ihtişamını bulacaksınız
-E GÖZ GÖRE GORE=-
NECDET ASI TARAFINDAN YAZILAN BU ROMAN SON SENELERDE OKUDUĞUNUZ TELİF ESERLERİN EN GÜZELİDİR. «GOZ GÖRE GÖRE. Yİ 2 NCİ SAYFAMIZDA BULACAKSINIZ.
Başkanı radyoda konuştu
İnönüye verilen susturucu ve kat’î cevap
D. P. Genel Başkanı Muhalefetin iğrenç iftiralarını yalanladı
Başbakan Adnan Menderes dün akşam saat 21.15 de Ankara Radyosunda aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:
«— Muhterem vatandaşlarım.
Makale ve nutuklarla, aldatıcı propagandalarla hakikatlerin aksine olarak bir memleketin iyi idare edil' diği hakkında vatandaş vicj danında kanaatler yaratmak mümkün olsa idi, Halk Partisi iktidarının bu memlekette ebediyen devam etmesi mukadder olurdu.
Halbuki çeyrek asra yakın bir zaman süren bunca gayret ve propagandalara rağ -men eski ikt'darın halk vicdanında ne kadar itibarsız ol duğu. Demokrat Partinin daha ilk kurulduğu günlerde bütün çıplaklığiyle meydana çıkmıştır.
Dün ak^am Halk Partisi adına başkanları tarafından söylenen seçim nutkunu bu mülâhazaların tesiri altında dinledim, ve Halk Partisi a-dına söylenen bu kimbilir kaç bininci nutkun memleket ufuklarında ne akisler bıra-kab'leceğ'ni ve vatandaş vicdanında ne tesirler yapabileceğini düşündüm.
Aziz vatandaşlarım,
Halk Partisi genel başkanı memleketi baştanbaşa huzursuzluk içinde görüyor. Bütün devlet memurlarını göç etmeğe hazır bir durumda tas-(Sonu: 6 ncı sayfada)
Bugünkü D.P. mitingi Demokrat Parti Ankara İli bugün saat 18 de Cebeci çayırında Belediye seçimleri münasebetiyle bir açık hava mitingi tertibetmiştir.
Mitingde Demokrat Partiye mensup tanınmış bir çok hatip ve Belediye Meclisi adayları söz alacaklardır.
Uyanmaz uykudan cânan uyanmaz!
Halk Partisi Genel Başkanı : «Bu seçimlerde D.P. ye oy vermemek lâzımdır!. diyor. İnönü'ye göre, D.P. nin yüksek liderleri ancak vatandaşın kendilerini tasvip etmediğini seçimlerde görürlerse belki uyanabilirlermiş!...
Ama sorarız o zata ki, 1950 seçimlerinde vatandaşın kendilerini tasvip etmediğini gördükleri halde kendileri neden hâlâ uyanma-
Uyanmazlar! Çünkü uyuyup da büyüyecekler, ve tıpış tıpış yürüyeceklerdir!
Zaten uyudukları için büyüdüler, ve böylece seçimlerde de tıpış tıpış yürüdüler. — YEDEKÇt
Sayfa : 2
ZAFER
30/8/1050
Bir varmış bir yokmuş
Sirasiyle Miralay İsmet
Bey, Hariciye Vekili İsmet Paşa, Başvekil lsnıel İnönü ve nihayet Milli Şef İnönü ve Cumhur Başkanı ismet İnönü'nün, dün, bir vahime halinde ve artık bir daha kalkınmamak üzere ve fakat fecî bir çöküş halinde, tarih sayfalarının içine yuvarlanıp gidişine şahit olduk. Hepimize belki de dehşet ve ibret veren fakat us-lında sadece hazin bu mânevi
addedilen değilse bu hürmetine
Muhip Dranas
bir şahsiyetin, hiç tarihçilik yüzü suyu muhtaç bulunduğu
vekarı dahi kale alamıyacak kadar küçük politikaya mağlûp olması, ) vatandaşlarının karşısına elinden alınmış iktidarın âdeta hıncıyla çıkıp âdeta vatana beddua edercesine.
çöküş, bugiin değilse yarın, yarın değilâe öbür gün. fakat bahusus 1916 hâdiselerinden
itibaren her hangi bir gün ve zaman için mukadderdi. Zira, fert ve benlik, toplumla ve
millî hâkimiyet şuuruyla mücadele etmek ve onu mağlûp
on sekiz milyonun üstüne karanlıklar ve ölümler işhat etmeye kadar işi vardırması, bir fâni olarak ona, ayrıca kaderin pek yaman bir cilvesi olmak lâzım gelir.
Bu ibretli macera için söylenecek, yazılacak çok şey vai -dır, fakat hulâsası şudur ki : Bu hikâye, devle güreşe çıkan bir adamın beyhude ve acıklı
macerasıdır ve 27 Ağustı
edeceğine inanmak gafletine
1950 Pazartesi günü saat
21,15 - 21,25 de bir daha tek-
Gerçek hükmü zaman verecektir, fakat bugün için tarihî
rarlanmamak üzere nihayete
ermiş, bizi de bu elemli satırları yazmaya mecbur etmiştir.

Belediye seçimlerini
D. P. kazanmalıdır
«Milliyet-de Ali Naci Karacan «Belediye seçimlerini D.P. kazanmalıdır. başlıklı makalesinde Pazar günü yapılacak Belediye seçimleri için partilerin propaganda faaliyetine hız verdiklerini yazdıktan sonra şöyle devam ediyor:
«Halk Partisi: «Umumî seçimleri kazanamadık. Mecliste kıı-k, elli kişiden ibaret kaldık. Binaenaleyh belediye seçimlerini kazanalım da iktidarla muhalefet arasında muvazene kurulsun!» diye acaip bir teıâneye başlamıştır. Bu eşsiz muvazene nazariyesi, dünyanın lıiçb r demokrasisinde görülmemiş bir nevi icat olduğuna ve Halk Partisinin de demokratik sistemin bu derece cahili olabileceği kabul edilemiyeceğine göre, formül, olsa olsa, halkı avlamak için icat edilmiş olabilir. Zira muayyen bir programı gerçekleştirmek üzere iktidara gelmiş ve devletin bütün imkânlarına meşrû şekilde tasarruf etmiş bir iktidarın karşısında muvazene yapacağım!» diye belediye seçimlerini herhangi bir başka parti kazanırsa o zaman böyle bir memlekette değil muvazene ancak kuvvetlerin ayrılması, sarsılması ve binnetice bir buhran atmosferi doğabilir.
Zira siyasî partilerin program lan birbirlerine benzemediğine göre hükümeti elinde bulunduran partinin programı belediyeyi elinde bulunduran partinin programına uymazsa vaziyet ne olacaktır?
Vaziyet şu olacaktır ki iki i-dare arasında büyük bir uçurum açılacak ve bu uçurum doldurulduğu zaman elbet ki belediyenin aleyhine doldurulacaktır.
Biı- misâl : Hükümet hususî teşebbüse yer verir, fakat belediye yer vermezse o zaman ya hükümetin bu umdesi, bu tasavvuru nazarî kalmağa mahkûmdur, yahut hükümet bu fikrini belediyelere zorla kabul ettirmeğe mecbur olur.
Türk milleti, bilhassa şehirliler, demokratik nizamı gerçekten benimsemediklerine göre, gayet tabiî netice olarak, 14 Mayısta kendi elleriyle kurdukları nizamı 3 Eylülde takviye etmek zaruretindedirler.
Bu sebeplerle de önümüzdeki belediye seçimlerini, belediyeleri nasıl idare ettiklerini propaganda nutuklarından hiç öğrenmeğe ihtiyacımız olmıyan, çünkü 27 yıldanberi gözlerimizle gördüğümüz Halk Partisinin değil, fakat devleti daha rasyonel daha garplıca, daha medenice, daha insanca idare etmek istediğinin kısa zamanda çok delillerine şahit olduğumuz Demokrat Partinin kazanması gerektiğine ve kazanacağına inanıyoruz..
Kore'ye asker gönderiyorlar. Evlâtlarımızı kırdırıyorlar!
Kore’ye hangi şartlar içinde evlâtlarımızı göndermekte olduğumuzu onlar kadar, siz de iyi biliyorsunuz.
Ve yine biliyorsunuz ki bugün evlâtlarınızın âkıbetini düşünür görüntü bu adamlar, dün, sizin yani asıl milletin âkıbetine zerre kadar metelik vermiş değil-
Şayet bunları unutursanız, bir daha hatırlamak fırsatını bulamazımız. Bu sebeple iyi düşününüz ve bir Bolşevik sulhseverlisi ile hareket eden bu a-damlara, ancak, inanabilecek ka dar inanınız. Yâni sözlerine gülünüz ve omuzlarınızı silkerek yolu.ıuza devam ediniz. Çünkü bu memleketin hürriyet ve demokrasi kervanı; her halde ve bilhassa sizin için ve bu memleket için yoluna devam etmelidir..
Ziraat Bankasının piyangosu
Ziraat Bankası tarafından vadesiz tasarruf hesapları sahip i eri arasında tertiplenen ik-rar.ıiye çekilişi dün yapılmıştır. Çekilişin büyük ikramiyesi elan iki evden Ankara’da bu un anı P.T.T. yardım san-dığna; İstanbul’daki, Akhisar-da oturan Haşan adında bir talihliye isabet etmiştir. Ayrıca 15 hesap sahibi biner lira kazanmışlardır.
Tekel Bakanı Izmire gidiyor Gi mriik ve Tekel Bakam ö nümüzdek günlerde tzçnire gidecek ve Gümrük ve Tekel tesisle inde tetkiklerde buluna-cakt r.
B: kan bilhassa Ege bülges'n de bulunan tuz tesislerini ge-
I. ırada uçuşan kar taneleri, a ık başına: ortadan ayrılmış yumuşak dalgalı kızıl saçların •, düşüyordu. Ortadan biraz uzun boylu, güzel, canlı, muhteşem bir kızdı. Sırtında yala, a kalkık ve eskice lâci-
vert bir pardesü, ayaklarında kısa topuklu siyah iskarpinler ra-.d .
r ’ zamandır, tek başına, vapı un arka tarafındaki güve t parmaklıklarına dayanmış, hiç kımıldamadan denize
I .vanın puslu aydınlığı altımı Körfezin suları karanlık ve k zil bir renk bağlamıştı.
Verin zavallılara 1
«Son Post», da Selim Ragıp Emeç «Verin zavallılara!« başlıklı makalesinde, Halk Partisi-
nin sanki 14 Mayıs 1950 seçimlerini kendisi kazanmış gibi feveran halinde olduğunu, sanki
değilmiş gibi hareket ettiğini yazarak bu parti zamanında türlü takdirsizlik ve tedbirsizlik
lere dair bir kaç misal veriyor ve devam ederek şöyle diyor :
• Halk Partisi, sizin karşınıza, hâlâ; D.P. iktidarının şekerde şimdilik yapabilmiş olduğu (20, 30 kuruşluk bir indirmeyi dahi çok görerek ve boğazınızdan geçen lokmaları âdeta sayarak çıkıyor ve bütün bu yaptıklarını unutuıak; sahto bir rikkatle figan ediyor :
Ad: m; ökseye tutulmuş ufak bir I ışun etrafında dolaşan atım c gibi daireler çizerek avına ) kulmağa çalışıyordu. Piş-.(1: İmasına pişkindi amma,
zır raz soğukluğa kaçan dalgınlığı idi. Gözlerini; orada sa 1 i bir şey kaybetmiş, blrşey ilil ü ıııüş gibi geminin kıçında kö »ir en sulara dikmişti.
Oi’.uıı bu kederli ve sakin duruşundaki her türlü ahbaplık î.şebbüsüııü önleyen ağır-başl i ğıııdan irkildiği hakle, adaı ı: arzu ve endişesini bir türü yenemlyordu. Kız o karan! - denize fena fena bakmak' ıydı ve bakışı - kendisince - 1 ayra alâmet değildi. İçinde, . :ıı her çeşit sıkıntıdan 1 kur! ırmağa azinıkâr yiğitçe
BERBER İKİLİĞİ
Yeniler, eskileri beğenmiyorlar
Ankaralı berberler arasında bir ihtilâf başgös-terdiğini, bazılarının aralarında birleşerek .Müstakil Berberler Derneği, adı ile ayrı bir teşekkül kurduklarını evvelce bildirmiştik. Dün hadisenin iç yüzünü, sebep ve amillerini öğrenmek için, iki tarafın da söz sahiplerini bularak görüştük. Ankara'da ilk Berberler Derneğini ıcuran ve halen bu derneğin başkanı bulunan Halit Tüter şunları söylemiştir:
• Derneğimizi 1930 da kur duk ve gayemize uygun o-larak bu güne kadar çalıştık. Nisan ayı sonlarında bir gazetede bize ait bir havadis görüldü. 12 arkadaşımızın imzasiyle neşredilmiş oian bu yazıda, işçilerimizle iş verenlerimiz arasında ihtilâf olduğu ve derneğin bu işle alâkadar olmadığı açıklanıyordu. Derneğin işi tahkik etmesi üzerine haberin asılsız olduğu anlaşılarak bu 12 arkadaş haysiyet divanına sevkedildi ve divan da bunları, asılsız bir haberi efkârı umumiyeye aksettirdikleri için dernekten çıkardı. Dernekten çıkarılan bu arkadaşlar birlenerek • Müstakil Berberler Derneği. adiyle yeni bir dernek kurdular. Dünkü ilk toplantılarında «eski derneğin bize iltihak etmesi için teşebbüse geçmeliyiz, yolundaki fik ri memnunlukla karşılarız; ancak onlara iltihakı değil, birleşmeği arzu edebiliriz.
Müstakil Berberler Cemiye ti başkan vekili Hüseyin Yü cel ise şunları söylemişt'.r;
Eski cemiyetin lakayt oluşuna ve keyfi iş görmesine daima muarızdık. Gelişi güzel ehliyet verilmesi müşterilerin şikâyetlerini mucip oluyor, hakkımızda belediyece alman ve bizi mağdur e-den kararjar aleyhine derneğimiz bir faaliyet göstermiyordu. Bizde ikinci bir dernek kurmak lüzumunu hissettik ve kurduk.
Köy enstitülerindeki kız öğrenciler bir yerde okutulacak
Ankara’da bir belediye mevcut olmasına rağmen, daha doğrusu şimdiki gibi bir belediye mevcut olduğu için susuzluk bütün şiddetiyle devam etmekte, halk bu sıcak yaz günlerinde miithiş sıkıntı çekmektedir. Su bakımından Ankara’da nisbeten talihli semtler varsa da umumiyet itibariyle susuzluktan şikâyet et-miyen yer yoktur. Fakat bilhassa şehrin fakir mnhnlleleri susuzluktan kavruluyor. İşte böyle bir mahallede iplik gibi akan bir çeşme önünden yürekler acısı bir manzara .. Belediyemiz iftihar etsin!...
I
ı
Haber aldığımıza görç köy enstitülerindeki kız öğrencilerin münhasıran İzmir Kızılçul-lu Enstitüsünde toplamak su-
retiyle b.r kız enstitüsü teşkili ve diğer enstitülerin yalnız erkek öğrencilere tahsisine Millî Eğitim Bakanlığınca ka rar verilmiştir.
Bu sureUe daha fazla kız öğrenci temin olunarak köylerimiz için kız öğretmen yetiştirmek imkânı hasıl olacaktır.
Son sınıfta iki yıl muvaffak olamıyanlara da belgelilik hakki tanınıyor Lise imtihanı yönetmeliğinin tadili için, bir müddetten-beri Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye dairelerince yapılan incelemeler sona ermiştir. Lisenin 9 ve 10 uncu sınıflarındaki öğrenciler iki yıl ayni sınıfta üst üste kaldıkları takdirde belgeli olarak ertesi sene imtihana girebildikleri halde, bu hal, son sınıfta bulunan öğrencilere tanınmıyordu. Talim ve Terbiye dai-refii bu farkı ortadan kaldırmağı lüzumlu görmüş ve yönetmeliği buna göre tadil et-
Yeni şekle göre : Lise son sınıfta iki yıl imtihan verip mezun olamıyan öğrenciler de bundan böyle, belgeliler gibi, hariçten imtihana girebileceklerdir. Bu gibi öğrencilerden, yaz döneminde Türkçe dahil üç; hariç dört, dersten başka, diğerlerinde başarı gösterenler, sonbahar döneminde, muvaffak olamadıkları derslerden yeniden imtihana girebileceklerdir. Bu dönemde bir dersten muvaffak olamıyanlar da, müteakip imtihanlara girmek hakkım muhafaza edecek-
BİZE GELEN MEKTUPLAR
Kore mes’elesi;
3
i Niğde AksaraylIndan sey-! yar nalbant Mustafa İnan, bi-! ze uzun, fakat çok isabetli gö-; rüşlerle dolu bir mektup gön-i derrpiş. Halk Partisinin sükût ! sebeplerini ince bir sezişle izah
■ ,ediyor ve burada Kore bahsine î temasla diyor ki:
I "Halk Partili vatandaşla-'; ;rın şurasını iyi bilmeleri lâ-; ’zıçn gelir ki, Menderes hükû-! metinin Kore’ye gönderdiği
■ 4500 kişi, oraya memleket men-; Taatini korumaya gidiyorlar. ! Biz Anadolulular bunu iyi bili-
yoruz. Oraya gidecek birliği-j miz için içi sızlayan, yüreği, titreyen, vaktile büyük mevki-1 de bulunanlar, biz sefalet için-i de, perişan bir halde iken aca-1 ba niçin bunun yarısı kadar] hassasiyet göstermediler?"
Nalbant Mustafa İnan, mek-3 tubuna şöyle son veriyor: ]
"Ben okuma yazma bilme-l yen bir vatandaşım. Yalnız, 9323 de asker olarak İstanbul Da-] vudpaşada yazıyı belledim. Çok S Çok selâm ederim. Başka biri diyeceğim yoktur."
EKMEK DEĞİŞİYOR
Fırıncılarla Belediye anlaşamıyorlar
Şehrin ekmek meselesi, fı-l rincılarla Belediye arasında yeniden münakaşalara mevzu olmuştur.
i Fırıncılar, bugünkü çeşni iç n takdir olunan fiyatı az • bulmakta yc zarar ettiklerini iddia etmektedirler. Bu İddialara karşı, İktisat Müdürlüğü ise, fırıncıların haksız olduğunu ileri sürmektedir. Dün bu mevzu etrafında kendileri ile görüştüğümüz fırıncılar şu hususları müştereken bildirmişlerdir:
• Belediye bir çuval undan kaç ekmek çıktığını tesbitte yanılmaktadır. Bir çuval undan 107.5 ekmek çıkar, bunun bir tanesi herhangi bir şekilde zayi olur. Bu normal fi redir. Bu itiborla 106,5 (yüz altı buçuk) ekmek hesap e-dilnıek lâzım gelir. Halbuki Belediye son formüle göre ' bir çuval undan 108.5 ekmek ' çıktığını tesbit etmiştir. Durum böyle olsa bile biz iddia-! mızda haklıyız ve satış fiyatı I bizi mağdur etmektedir. Çün kü masraflarımızda tam olarak nazara alınmamaktadır ve eksik gösterilmektedir. Yapmış olduğumuz itiraz varit görülmeyerek red edilmekle beraber tekrar bir çeşni denemesi yapılacağı va-adedilmiştir.
Millî Piyango bugün çekiliyor
Milli Piyangonun 30 Ağustos fevkalâde çekilişi bugün saat 13 de Ankara Atatürk Lisesi yanındaki Sarar İlkokulunda yapılacaktır.
İkramiye kazanan numaralar Ankara Radyosile bu gece 23 de yayınlanacaktır.
Bugün saat 13 den sonra yurdumuzun hiçbir tarafında bu çekilişe ait bilet satışı ya-pılmıyacaktın
Antalyada bir orman memuru öldürüldü
Antalya, 29 (Hususî) — Bu
gece sabaha karşı saat ikide Ferik ilçesinin Alason köyü ormanlarında fecî biı cinayet iş-
lenmiş, kereste kaçıran üç kişi,
kendilerine
mâni olmağa çalışan
orman işletmesi memurlarından Ahmet Çiçek’i bıçakla delik deşik ederek öldürmüşlerdir.
Kaçan kaatillerin hüviyetleri tesbit edilmiş ve yakalanmaları için jandarmaca tertibat alınmıştır. Öldürülen Haşan Çiçek yeni evlenmiş bulunmakta idi.
bir gurur uyanıyordu. Anın bu gururun arkasında daha luırı-şık ve daha az saf olan bir takım hisler; çok genç ve çok güzel bir kızı yalnızlığından faydalanarak allem edip kallern edip ele geçirmeğe özenen bir gayret gizleniyordu.
Yeniden sokuluyor, cesareti kırılarak uzaklaşıyor, fırsat j kolluyordtı. Neyin nesi olduğunu hir anlasa işi kofcıylaşır-, dı. Anıma nasıl anlamalı ? Kendisinde kuvvetli bir tecessüs uyandıran biı basit giyimli, nefis endamlı ve esrarengiz yolcunun onbeşinci defadır ya-1 ■ıından gelip geçerken onun sessizce ağladığını gördü.
Zınk diye durdu. Bu fırsatı kullanmazsa İnsan değildi. Kafasında, münasip sözler a-raştırdı. (Hanımefendi sıkıntınız mı var?) yahut (İzmir'den ayrılmak siz! çok üzdü anlaşılan... Allah kavuştursun efendim!) Kurnaz fakat, ince-
likten
mahrum;
eden tatlı bir ümit yüzünden üşüyüp aksırmağa bile razı, he-
men ilil adını solunda parmak-
lıklara yaslanarak - o da - denizi seyretmeğe koyuldu. Yan gözle kızı süzüyordu. Bir clgıı-nı çıkardı. Ancak üçüncü kibritle yakabildi. Heyecandan elleri titriyordu lıufifce.
Kız bu sırada içini çekti.
Adam baştan ııyağı kulak kesilmişti. Bir iki öksürdükten sonra, bütün tehlikeleri göze alarak:
— İlk seyahatiniz mİ? diye söze buşiudı.
O na, yalnız olup olmadığını soracaktı. Nedense vazgeçti. Ovup almadığı lıulde devam
— Kara kışın ortasında. şubatta biı hava, yolculuk İçin bulunmaz nimet doğrusu. Kar-yağıyor ama bu deniz yazın bile bulunmaz. Çarşaf gibi dümdüz. Acaba Körfezden çıktıktan sonra bozar mı? Kamarotu sordum. Onlar malûm ya, anlar havadan. Korkulacak blrşey yokmuş. Siz Çanakkalede mi ineceksiniz?
Genç kız, ııe^en sonra, başını salladı.
Adam daha büyük bir gay-
retle dile geldi ve adeta kehanette bulunuyormuş gibi:
— O halde İstanbul'a gidiyorsunuz? dedi.
Ne var ki; Çanakkalede inilmeyince gidilecek zaten başka yer yoktu. Kız, onun gevezeliğine ve ahmaklığıııu hayran, yavaşça başını çevirdi. Göz ucuyla baktı ve karşısındaki adamın toparlak uydede suratını çok eğlenceli buldu. En kötü, eıı sıkışık bir zamanda böyle bir muskaraya çattığı İçin kendi kendisini katlamalıydı.
Zoraki bir hayretle:
— Nasıl da bildiniz? diye sordu. Evet, İstanbul’a gldiyo-
— Oh, oh ne hoş tesadüf! Bendeniz de İstanbul'u, gidiyorum, sizin gibi., öhlıi».. ben de yalnızım. Demin pokere davet ettiler, oturmadım. Deniz üzerindeyken hiç şansını yoktur. Şey., yani kumarda., kaybederim. İnsanın tek başına da canı sıkılıyor efendim. Hiç değilse, soğuk moğıık, biraz havanlayım dedim. Bir de baktım,
siz de buradasınız. Anlaşılan Hanımefendinin de canı sıkı-
lıyor, dedim. Yoksa haksız mıyım? Arkadaşlığımı kabul edersiniz, değil mİ? - Durup kıza baktı. - Birlikte hiç canımız sıkılmaz. Dert ortağı olur gideriz. Kah kah kah.. Her hulde İstanbul’a gezmeğe gidiyorsunuz?
Kız, tek kelimeyle: — Hayır, dedi. — Mektebe falan mı?
— Hayır!
— Orada akrabalarınız ol-
malı ?
— Hiç kimsem yok.
— Demek, lıepsl İzmirde
Adam, hir müjde almış gibi sevinçli:
— Çok yazık çok yazık! diyerek tombul ellerini uğuş-turdıı. Efkâr dağıtmağa seyahat birebir gelir. Sizin de niyetiniz herhalde bu. İzmir'de canınız sıkıldı mı ver elini güzel İstanbul, İstanbul'da canınız sıkıldı nıı ver elini İzmir!
Kız hüzünlü bir eda ile:
Psikoloji Bahisleri;
Askerlikte mevcut menevî kuvvetler
Mektep gibi Ordu da gençlerin az zaman zarfında terbiye metodları, görmek, taklid ve bir ideoloji dürtüşü ile çabuk intibak ettiği bir müessesedir rdıı sıra İle asîterlik çağına erişenleri, bir harp tehlikesi karşısında birkaç kür'ayı veya bütün sınıfları silâh altına çağırır. Lâkin genel olarak I Askerlik erginlik çağının ve | daha doğrusu delikanlılığın vatani bir görevidir. Bu çağda insan hayatının en önemli biyolojik ve fizyolojik değişiklikleri olıır; taşkın heyecanlar ve bu arada libido gelişir; aşk, meslek, servet düşünceleri ve çeşitli engin hayaller belirir, îşte bu durumda olan binlerce ve yüzbinlcrce genç birdenbire yepyeni ve yabancı bir hayat muhitine girmektedir. Bu yeni yaşama tarzı her bakımdan oldukça çetin ve yorucudur. Çünki her çeşit fedakârlığı, nefis feragati ve talim gibi sıkı hareket disiplinlerini dilemektedir. Serbest itiyatlarına göre hareket etmeğe, istedikleri gibi yatıp kalkmaya, diledikleri yere gitmeye alışan gençler artık emirle hareket etmek zo- ’ rıında kalırlar; birçokları kon-forlu ve çeşnili bir cemiyet hayatından ücra memleket köşelerinin sadeliği ve disiplinli kışlaları ile karşılaşırlar. Yıllar içinde alışkanlığın sempa- ( tik kıldığı bir ana baba evin- ( de birçok kolaylıklara alışan kimselerin çok defa bir çadır ! yatağından karanlıkta ve soğukta kalkmak zorunda kalırlar. Ondan başka asker ocağında hiçbir özelliğe müsaade edilmez. Lâkin diğer birtakım I gençlerin de sivil hayatlarında bulamadıkları sıcaıklığı ve duyumu ordu muhitinde derhal billurlar. Hatta çocuklukların-danberi ana ve baba şefkatinden, kardeş sevgisinden ve bir aile hayatından mahrum kalanlar burada ma'şeri bir hayatın zevkini tadarlar. Ancak bir memleketin muhtelif köşelerinden ve muhtelif sosyal tabakalarından ve çeşitli mesleklerden gelen binlerce insan için askerlik şartları da değişik kamçı tesiri yapar. Herhalde askerlik ocağı bütün bu insanlara yepyeni, ciddi ve muntazam iş isteyen bir muhit teşkil eder. Burada ferdi benlikten ziyade muazazm bir kitlenin ve dolayısiyle vatanın menfaatleri bahis konusudur.
Prof. Dr. R. Adasal
i__________________:____________ı
kale alınırsa bunda tamamiylc haklıdır. Diğer mesleklerde insan kısmen kendi arzularına, zevki selimlerine ve iradesine tabidir. Bir terzi kalfası veya bir daire daktilosu çok sıkıldığı, bundan memnun olmadığı takdirde - maddi zararlarını gözönünde bulundurmak üzere - vazifesinden ayrılabilir. İrade hürriyeti vardır. Halbuki bir kere askerlik ocağına giren her fert hastalık veya izin gibi mazeretler olmadan görevinden, kışlasından, nö-
(Sonu 4 üncü sayfada)
CEMİYETTE
SİNEMALAR :
I
I
— BÜYÜK SİNEMA —
1— Izdırap Çocuğu (Türkçe) Oynıyanlar: Robert Nevton Kay Walsh.
2— Damgalı Doktor (İngilizce) Oynıyanlar: Paul Henreld Joan Bennet.
14— »6.45-17.30—19.15—21.15

— ULUS SİNEMASI —
1— Aşk mektupları (İngilizce) Jennifer Jones - Joseph Cotter
2— Ali Baba Bofca Güreşçisi
Seanslar:
8.15—20.30—21.15

— CEBECİ SİNEMASI —
1— Canavar Pençesi (Türkçe)
2— Lorel . Hardı Arkadaşları (Türkçe)
Seanslar:
13—14—16.30—17.45—20.80—2L30

Askerlik ocağı tam mana-siylo sosyal ve moral bir else-verlik İstemektedir. Biı en yüksek bir faziletin ifadesidir. Zira insan icabında bu şerefli müessesede genel ve kutsal menfaatler için hayatını da verir. Lâkin askerliğin bütün bu dilekleri nisbetinde nizamları da ciddî ve müsamahasız-dır; takip ettiği millî gaye de
— ANKARA SİNEMASI —
1— Güzeller Güzeli (Fransızca) Vlviaııe Romance
2— Çaylak Hafiye Meksikada Toııı Corway - Rlta Corday.
Seanslar:
14—15.20—17—18.20—20—21.10

— YENİ SİNEMA —
1— Brezilya Geceleri (İngilizce) Evel.vn Keyes . Ann Miller
2— JÇevk Peşinde (İngilizce) Canuen Miranda - Michael O’Shea.
14 30—16.30—18.30—21

— PARK SİNEMASI —
1— Miııd Kaplanı (Türkçe) Sabu . Wendell Corey
2— Nehirler Kraliçesi (Türkçe) Yvonne De Carlo - Rod Cıı.
— Pek öyle değil, dedi. Beni kendi halime bıraksalardı Izmlrdeıı ayrılmazdım hiç.
Herif onun azar azar konuşmağa başlamasından ineni-
— Çok yazık öyleyse., dedi. Gerçekten müteessirim. Demek istemiye istemiye bu yolculuğa katlandınız? Eh, Allah büyüktür. Hiç üzülmeyin., ben.. yani arkadaş olursak çok., iyi olur. Esasen arzettlğlm veçhile; kimsesiz bir adamım. Tabii siz de gülüp söyliyecek çağdasınız. Neşeli insanları çok severim. Hayat nedir ki!
Hayatın ne olduğu hakkında uzun bir felsefe yürütmeğe kalkacak diye kızın ödii koptu. Yeniden somurtmuş uzaklara bakıyordu. Adam tatsız ve tumturaklı gevezeliği ile - farkında olmadan - biraz önce beliren konuşmak İhtiyacını baltalamıştı. Yalnızlıktan kurtulmak'isterken, kendisini şimdi büsbütün yalnız hissediyordu. Artık onu aldırmadı. Canı
Şişman adanı, salak salak: — Siz blrşey düşünü yorsunuz! dedi.
Bak hele! Kız hafifçe müstehzi ve kısmen dalgın:
(Türkçe)

— SUS SİNEMASI —
1— Baskın (İngilizce)
Robert Montgomery . Jı
3— Safahatın Son
Seansla
14—16.15—18.30—21

— SÜMER SİNEMASI —
1— Dişi Haydut (Renkli)
2— Çöl Süvarisi.
Seanslar:
13- 14.15—16.45—17—18.30—20 30
NÖBETÇİ ECZAHANELER
Çankaya, Yeni. Derman
TOPLANTILAR :
30/8/1950 Çarşamba günü saat 13 de ön Cebeci. Ozanlar sokak 120 ııuamarada D. P. OcaŞı açılış tö-
Müteşebbis Heye
TAKVİM
Hicri. 1369 — Zilkade 16
Rumi: 1366 — Ağustos 17
30 Ağustos 1950—Çarşamba
Ezani
8.51
30/8/1950
Z A F K B
;Sayfa ; 3
DısPolitika
Beyaz haçlılar
ün gece, radyoda kıstı dalgayı karıştırırken zayıf )n bulduk. «Bieli Kri-Sıtpça başladı. İngi-■ ansızca programları-çabucak tamamladıktan ine «Bieli Krizari» yâni Haçlılar” diyerek neşriyatına son verdi.
J. Malik gündeme iki madde koydu
Güvenlik Konseyi senelik raporunu müşkilâtla hazırlıyor
Bu neşriyattan diğerini duymak imkânını şimdiye kadar bulamadık. Zira bu radyoların Hırvatistanda iki yerde kurulmuş olduğunu ve «Beyaz Haçlıların Tifo ya karşı açtıkları mücadelede halkı kışkırtmağa çalıştıklarını daha evvel öğrenmiş bulunuyorduk.
Spiker, dün geceki neşriyatta Tito’ya tani mânasiyle sövdü. Yugoslav halkını kıyama davet etti. Fakat o kadar acele, o derece telâşlı konuşuyordu ki, radyo istasyonunun gizli çalıştığı
Kanaatimizce, işbu Bieli - Jîri-zari teşkilâtını, 947 de Komin-form’un Titb’yu afaroz etmesi üzerine, Sovyetler ve peykleri tarafından, Yugoslav diktatörünü yıkmak için memleket dahilinde alınması kararlaştırılan birtakım tedbir ve tertiplerden biran için ayırdetmek doğru o-lur.
Sovyetlerin Tito hakkında aldıkları müeyyidelerden gayri, memleket içinde de bir Hırvat grupunun işi karıştırmakta olduğu anlaşılıyor. Sön günlerde Yugoslavyada sık sık vâki olan baltalamalar ve bu hareketler neticesinde tevkif olunan Yugoslav gizli polisi ileri gelenlerinin hepsinin Hırvat oluşu bu keyfiyeti kısmen izaha yeter derecededir.
Öyle anlaşılıyor kİ, çoğu Katolik olan Hırvatlar, Tito’ya siyasî bakımdan değil de, daha çök dinî mülâhazalarla hücum ediyorlar. Zaten dün akşamki radyo neşriyatında da, iki lâf arasında duayı andıran birşey-ler okunmakta idi.
İşbu Hırvatlardan teşekkül ettiği sanılan «Beyaz Haçlılar» en çok İstria ve Fitime civarında faaliyet göstermektedirler. Bu yıl içinde bilhassa gemilerde ve İinıan tesislerinde girişmiş oldukları baltalama hareketleriyle Yugoslavyanın ticuret ve harp filosuna hayli büyük darbeler vurmuşlardır. «Beyaz Haç lılar»a atfolunan sabotaj hareketlerinin eseri olarak, şimdiye kadar ceman 2000 tonluk muhtelif geminin battığı bir_hafta kadar evvel Yugoslav hükümetinin bir sözcüsü tarafından bildirilmiştir.
Madenlerde ve diğer tesislerde de durum aynıdır. Yâni, mütemadi baltalamalarla Tito ör-selenmeye çalışılıyor. alnız, yukarıda bahsettiğimiz radyonun da, dün ağzından kaçırmış olduğu gibi, Hırvatlardan müteşekkil «Beyaz Haçlılar ın faaliyetine Arnavut Millî Kurtuluş komitesiyle eski Bulgar Kurtuluş komitesi de iştirak ediyorlarmış.
Bu iki grupun sadece komünist aleyhtarı olmadıkları malûmdur. Bunlar, ayni zamanda, Yugoslav Makedonyasında yaşı-yan Bulgar ve Arnavut azınlığının haklarını korumak için çalışmaktadırlar.
Bahis bu konuya gelince, üç türlü mülâhaza mümkündür:
Bu «Beyaz Haçlılar, ya, vatanı satabilecek derecede haris kimselerdir, yahut «Büyük Makedonya» sevdasiyle Bulgar ve Arnavut makamlariyle anlaşmış lardır, ve nihayet, akla en yakın gelen ihtimal olarak, «Beyaz Haçlı' değil koyu «Kızıl Haçlı» yâni Sovyetlerin Tito’yu rahatsız etmek için memlekete soktuğu veya memlekette kışkrrttığı ajanlardır.
Bütün bu durum karşısında Tito’nuıı tııvrı tetkike değer. Yugoslav diktatörü, şimdiye kadar ehemmiyetsiz birkaç casusluk ve ihanet vakasından başka, Moskova usulü, tantanalı hiçbir dâvaya başvurmuş değildir. Yugoslavyada dâvalar ve kararlar, diğer memleketlerdekine nazaran çok daha sade bir tarzda cereyan etmektedir. Hatıra gelebilir ki, diktatör, bir Makedonya dâvasını bizzat hazırlıyor. Yine hatıra gelebilir ki, bu yabancı komitelerle iş birliği eden Yugoslav «Beyazlar» ı bizzat Tito’nun yetiştirmeleri olma-
Kehanet kabilinden değil sadece bir kanaat olarak kaydedelim : Tito, Balkanlarda, ehemmiyetsiz de olsa, müşterek bir müdafaa sistemi hazırlamakla meşgul.
Dün Güvenlik Konseyi raporuna yeniden iki madde koyan Sovyet Delegesi Jacob Malik, bundan evvelki toplantılardan birin? de Jessup’la konuşuyor.
Londra Radyosu : (Basın-Yayını. Güvenlik Konseyi, Birleşmiş milletler genel kuruluna vereceği senelik raporunu hazırlamak ü^ere dün gece gizli bir toplantı yapmış fakat hiç bir karara varamamıştır. Birleşmiş Milletlerin bir sözcüsüne göre, Malik, Sovyetlerin konseyi boykotu esnasında yapılan ve gayri nizami olduğunu iddia ettiği toplantıların rapo-
tedir.
Konsey bugün tekrar toplanacak ve Kore meselesini müzakere edecektir.
Malik muvakkat gündeme iki yeni madde ilâve etmiştir. Bunlardan bii’i Formoza meselesi, diğeri de Çin komünistlerinin Amerikan uçaklarının Kuzey Kore'de komünist Çin hudutlarını ihlâl ettiği hususundaki iddialarıdır.
Müccıhit TOPALAK
Amerikada
Seçim yaklaştı
Cumhuriyetçiler bir broşür yayınladılar
Londra Radyosu : (Basın -Yayını. Amerikan Cumhuriyetçi Partisi "Kore’nin Mazisi” adlı bir broşür yayınlamış ve Demokrat Partinin ilk önce Roosevelt sonra da Truman’m zamanında takip etiği Uzak Doğu siyasetini tenkit ettniş-
VVashington’daki müşahitlere göre, bu broşürün yayınlanması, Cumhuriyetçilerin U-zak Doğu siyasetini gelecek Kasım'daki seçimler için girişecekleri mücadelede esaslı bir amil olarak kullanacaklarını göstermektedir.
Belgrad’da bir casusluk davası
LdVıora Radyosu : (Basın-Yayını. Belgrad’da -Plsto İnlç adında bir Üniversite Profesörü, Rusya lehine casusluk suçundan mahkemeye sevkedil-miştir. Kendisiyle beraber zevcesi, annesi ve bir arkadaşı da yargılanmaktadır.
Pisto İniç, Atom enerjisi hakkında yaptığı araştırmaların neticesini ve Yugoslavya’nın iktisadi durumu hakkında bazı malûmatı Rus Büyükelçiliğine satmakla itham edilmektedir.
Süveyş hakkında Fransız notası
İskenderiye : a. a. Gemilerin Süveyş kanalından geçmelerine Mısır hükümetinin koyduğu tahditleri protesto eden Fransız notası Fransa’nın Mısır büyük elçisi Cave de Mur-ville tarafından dün Mısır Dışişleri Bakanı Selâhaddin beye »verilmiştir.
Strasburg toplantısı sona erdi;
İki karar sureti l kabul edildi
Londra Radyosu : (Basın • Yayını. Avrupa kenseyi As-samblesi, Stıasbourg'daki top-lantılarını bitirmiştir.
Konseyin son toplantısında kabul edilen karar suretlerinden birinde Avrupa memleketleriyle ilgili deniz aşırı toprakların AsSamble'ye müşahidler göndermeleri derpiş olunmakta başka bir teklifde de delegelerin Assamble'de alınan kararların kendi millî meclislerinde müzakeresini temine çalışmaları istenmektedir.
Bu teklifler büyük bir ekseriyetle kabul edilmiştir.
Mareşal Graziani serbest bırakıldı
Londra Râdj-osu : (Easın -Yayın). Eski Mareşal Rodolfo Graziani, dün gece yarısından az sonra serbest bırakılmıştır: Graziani, kuvvetli bir muhafaza altında hapishanenin lıasta-haneslnden çıkarılmıştır.
ihanet ve Nazllerle işbirliği yapmak stıçıı İle 1945 yılında 19 yıl hapse mahkûm edilmiş olan Graziani, bu cezasının 14 yılı af edildiğinden, tahliye edilmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı canavar düdükleri çalıp alarm veriyor:
«— Ordudan kapı memuruna kadar bütün Devlet teşkilâtında memurlar yataklarını bağlamışlar, kimin bir ihtirası ile muamele göreceklerini beklemektedirler.. huyuru-
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına
Başmuharrir Mümtaz Faik Fenik Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden
Fatin Fuad
Basıldığı yer
Güneş Matbaası — Ankara
Demek eski iktidar zamanında muhalifler için hazırlanan ipler şimdi sadece yatak dengi bağlamağa yarıyor! Ne ise, bahsimiz politika değil! Gelelim biz sadede; fakat biz hâlâ şüpheliyiz; eski iktidar
hayat pahasını böyle artlıra arttıra, memurlarda hicret
için denk
yapıp bağlayacak bıraktı?... Bizim
bildiğimize göre, yatağı yor gani satıp savanlar ve para-siyle ailelerine yiyecek temin
Dünyanın Aynası:
Himalaya Dağında Tabiatla mücadele
thızgiin ve ııda. iirııek mu-
“VATAN,, DEDİĞİN NEDİR ?

ünii yaklaştıkça, köz
Parti Şözcülerlı
tıygn lıalefctin sözldrfhin pek yı ortnya • nttıkirtri Vb ç( ilettikleri sözler araşıiiitâ knhkahndnn bayıltacak ka-
dar gülünç olanlarına da raktlmnnk mümkündür.
Bakınız muhalefet ne diyor:
"Kıymetleri, liyakatleri tecrübeden geçmiş, güvenilecek vasıfta kimseleri, seçmenlerimizin II. Parti .1 adayları arasında bulacaklarına eminiz!.
Ne- ararsak, âlânı betide var, kabilinden sözlerle tapon malları sürmeğe çalıştın İşportacı odası ile seçmen avına çıkmak i'csnrotl, âücak ve iıııcııb ini çeşit düşünebilen kimselerde İmimuir.
Kıymet ve liyakatten bahseden bu zevat, acaba «emle-; ketin bligün İçinde bulunduğu Iktiandl, malî sıkıntımı! mesul-; leri olarak kimleri görmektedir? lYnptığinı lıllmlyecek kadar i gözleri dönmüş olduğundan belki do, her türlü musibetlere; göğüs germesini bilen, vııtinim selâmetini düşünerek seneler-; co sabreden vatandaşı göstereceklerdir!
Şehrin, bugünkü Iıallhl, caddelerin pisliğini, vatandaşın; susuzluktan çektiği sıkıntıyı, yiyecek ve içecekteki kontrol-' suzlıığu İliç kimsenin farketmedlğini zıınrietttiPk ve hıı suret-; lo harekete geçerek, halâ “reyinizi bana verin!’’ demek, en; insaflı tabirle, gülünçtür.
O, liyakati ve kıymeti tecrübe edilmiş kimselerin, yedi Eylül kararlarını hldıklıırını, varlık vergisi gibi bir Orta çağ hnreldetlhc giriştiklerini hor türlü yolsuzluklara, her keyfî idaıej‘e hiz verdiklerini ıınıltncak kimscttİh, bu da bulunacağını zrt lifletmiyoruz.
Demokrat parti idaresi altılıda biitüıl memleketin huzursuzluk içinde okluğunu İddia edecek kndar İh! ifrata vardıranların, niyet ve diişliiıceleri ef'âl ve harekâtı herkes tarafındım nialûmdur.
“Bu seçimlerde Demokrat Partiye oy vermek doğru de-; ğildlr" sözleri de herhalde lâyık olduğu cevabı bir lcaç gün;
Her sözün başında: “vatana Hizmet aşkımız sonsuzdur!’" etlnıleHİnl koyinak vb bununla öı ilnmek C. II. Partisinin mazideki seyyiattttı asla unutturamaz!
Adamın birisi, karısını döğmiiş, hakim .kadının sözlerin- ; den bir mana çjkaramamış:
— Hııınm, mendille vurduğunu söylüyorsuli, bu ııe çeşit; ; mendildir ki, kafanı yarmış? Diye sormuş, kadıncağız; ;!
— Efendim, bizimki burnunu hep yumruğu ile sildiğinden^ İsmini mendil koydtık! onun lçlıı yumrlık demedim de, men-, dil dedim! cevabını termiş. ]
Bizim örnek muhaliflerimizin "vatan" dedikleri de, kendi; aralarında «küplerine» bu ismi takdıklarından ileri gelme bir; alışkanlık olsa gerektir. Çüıikl, o aşk kendilerinde olsaydı,i; vatan bu hale gelmez ve keseleri de bu kadar dolmazdı! ;;
"Aziz vatandaş:
Bütiin bunları gözönüne al, maziyi ve onların İdaresinde;■ geçirdiğin hayatı düşün, reyini ona göre ve vicdanının emret-;; tiği yere ver!" !!
Bizinı, son sözümüz bııdıır.
Hikmet YAZICIOĞLU
Annapurnatepesine çıkmak için hayatlarını dahi tehlikeye koyan iki insanınmüthiş macerası
30 Mart 1950 sabahı, sekiz Fransız dağcısı Nfepal’e doğrıı yükseliyorlardı.
3 Temmuz 1950 de, saat 14 de, bu dağ ekibinden iki kiŞi, Maurlce Herzog ve Loııis Lac-henal, Himalaya dağlarının en yüksek bir tepesi olan Anna-pura'nın en yüksek noktasına vasıl olmuşlardı. Bulundukları yükseklik 8.078 metre idi.
Himalaya'larda, Annapu-ra'dan daha yüksek yeriet vardır. Netekim, Nanda - Devi 7838 metre yüksekliğinde olmakla beraber, Tibetlilerin Chomo Lungma dedikleri ve mektep talebelerinin bile gayet İyi tanrdığı Evcrest tepesi 8.888 metre yüksekliğindedir.
Uzun müddettenberi, dağcıların büyük hülyalarından biri, Everest’in tepesine çıkmaktır.
Himalaya meselesi, sadece, bir dağcılık meselesi değildir. Bu, ayni zamanda, siyasi bir meseledir. Bilindiği gibi, Hi-mâlaya'ların taşidiğı Tibet yay-İasıtta ■’Dtlhyenin Çatısı1' denilmektedir.
Hlmâiaya’lâr, yalçıh ve geçilmez kayalıklara, tepelere malik olduğundan, insanlar için tabiî bir yasak ıbölgedlr. Netekim, en tehlikeli bir mıntıkası da (Nanga Panbat tepesidir. (8114 metre). Almanların, Hi-malayâ’ya gönderdikleri İki dağ ekibi bu dağda, feci bir akıbete uğramıştır. Birinci, ekip, 1934 de, dokuz kişi kaybetmiştir. İkinci ekip ise, 1937 de, onattı kişiyi ölüme terket-miştir.
Senelerdenberi, muhtelif milletlere mensup dağcılar, Hima-laya’lara çıkmak teşebbüsünde bulunmuşlardır. Artık, Hi-malâya’ları fethe giden bu insanlara "dağcı" denmiyor, "Hi-malayâcılar" deniliyor.
Himâlaya'ya yapılan akımlardan en enteresanı, biraz sonra anlatacağımız gibi, Mau-rice Herzog’un kidir.
30 mart 1950 de; Fransa’da,
Herzog,’un yaralancjıktan s - onraki fecî vaziyeti
ptirna kahrrimânı"; ismini. v.er- fDhanlaglri -dağına çıkmak te-şebbttstinderi vazgeçildi ve nihayet 17 mayısta,, Anıiapurna eteklerine vasıİ oldular. 5 Haziran da, Herzog, beş tane kamp . kurmaya .karar verdi. İkinci kamp, 23 haziranda, üçütteüsü 31 haziran da dördüncüsü 1 temmuz da ve nihayet beşincisi 2 temmuzda kuruldu. Savaş başlamış sayılırdı. Netekim, ertesi günü, Herzog ve Lachenal, Annapura tepesine vasıl oldular. Kamp kurulduktan 14 gün sonra tepeye çıkmışlardı.
inişlerdir. Mabrlce ıHerzog'un 5 dahil olduğu ekibin rtiaCetAla- S rı çok uzundur. Saymakla, an- ( latmakfa bitmez. Bİz, sadece, 2 önemli hâdlöeleri, tâflMİerthi de ; bildirerek, anlatmakla iktifa j edeceğiz. i
DAĞA ÎLK ÇIKIŞ c
Ekip; 21 Nisan da, saat 15 j de Tukucha’ya vardı. Burası, r dağlarâ en yakın olan sınır t köylerinden biridir. Artık, Ti- a bet yaklaşmış sayılır. Ekip, { burada alti hafta kaldı. Muh- r telif kollar tertip edilerek, et- , rafı keşfe çıktılar. Üç neticeye vardılar: Dağlar çok vâsi idi; sıcak, yenilmez bir düşman idi ve harita tamamen yanlış çizil-âdeta, bir facia idi: 2
O mıntıkaya en yakırt Olan
ASIL FECAAT NEREDE BAŞLADI?
Çıkış kolay oldu. Fakat iniş, adeta, bir facia oldu:
(Sonu 4 üncü sayfada)
Finlandiya’da grev başladı
Londra Radyosu : (Basın -Yayın). Finlandiya’nın hemen hemen bütün demir ve çelik fabrikaları takriben 60 bin işçinin grev ilân etmesi Üzerine faaliyetini tatil etmek zorunda kalmıştır.
Amerikan Bahriye Bakanının istifası
New - York : a. a. Birleşik Amorıka Sosyalist Partisi, Trııman'a bir telgraf çekerek, "önleyici harp" tavsiye eden nutkundan dolayı Francis Matthetvs'lh Bahriye Bakanlığından azlini istemiştir.
Cumhıırbaşkanı Celâl Bayar, Linguafon Yabancı Dil Enstitüsü Türkiye umumi mümessili Vltalis B. Bileni Çankayada kabul etmiş ve Metod hakkında etraflı izalıat almıştır. Resimler Başkanı gramofon başında mümessille birlikte gösterm ektedir.
Serbest Fıkra
w**w************* *************
Tahmil ve tahliye
Yazan
S. Ç. Mehmedağa
etmeğe uğraşan memurlar pek çoktur!
Ama Halk Partisi Genel Huşkatıı bunun pek fakında değildir; o mütemadiyen memurlara yatak dengi huğla-tır!... Bu tarzda konuşmak da, iktidara karşı bir denk-
Şlındi pek merak ediyorum: Memurlar bu denkleri
bnğladıktan sonra ııe olacak? BUnlıırı kin» nakledecek?...
Yoksa millî akrabalardan gene bir nakliyat şirketi mi kuruldu?...
Hadi halı yıkama şirketini anladık. Halı vurunca tozur, bu hususta millî akrabaların ticarete de pek aklı erer bu işi■ becerirler. Fakat nakliyat işine ne buyrıllur?... AnlaŞı-
Le Bourget'den kalkan bir tayyare, Kahire - Kdrâsi yolu ile, Hindistan'a geldi. Tayyarede, sekiz insan ve 4 ton malzeme vardı.
Hakikatte bunlar, dokuz kişiydiler. Dokuzuncustı, nakliye subayı Francis de Noyelle idi. Fakât Francls'yi, ancak Delhi de tanıyabildiler. Bu adam, Hi-malayalar hakkında oldukça bilgiye sahipti. Ona, Şimdiye .kadar işitilmedik bir çok sualler sordular: Bir Ndpali'll kaç kilo yük kaldırabilir? Delhi radyosunun dalga uzunluğu kaçtır? V.s...
Hindistan hakkmdaki bilgi ve tecrübelere sahip olan Noyelle, onlar İçin kıymetli bir insandı. Hiç bir dağ klavıisu ona sorulmadan alınamaz ve mıntıka Üzerinde yapılan keşif ve tahminler onsuz yapılamazdı.
Böylelikle, bir ay zarfında, büyük bir ekip meydana getirildi. Başlangıçta, kimse kimsenin ismini bile bilmiyordu. Kurdukları 1 numaralı kampta birbirlerini tanımaya çalıştılar;
Bu gibi ekiplerde, en iyi tanınan ve bilinen kimse, ekip şefidir. ÇUrtkü, en beklenilmi-yen bir dürümda, ne yapılacağına dair kes'ln ve kat'l bit karar verebilmek, şefin tecrit-'1 be vebiiğlaine bağlıdır. Bu hu-susta en güzel misali, Mâurice Herzog vermiştir: •
Arkadaşları ona, "Anna-
lan tahmil ve tahliye diye biıııda da bir yakın'kayırlla-cnktır!...
Fakat şikâyete hakkımız yok!... Çünkü Demokrat Parti şahsî teşebbüse kıymet verdi!... Ne yaparsınız, memurların denklerini nakletmek için Devletçiliğe baş vuracak, davnl zurna ile İktisadî Dev-1 let Teşekkülü kuracak değiliz ya!...
Serbest sahada rekabetya-parız. olur biter!... Gene yandı Buntaş, gene yandı Antalya nakliyat ambarı!...
Sakıt iktidar bu denklerle de tahmil ve tahliyede gene kârlı bir işe kondu. Hadi memurları bir tarafa bırakalım. Fakat ömür denkleri bir hesaba kattınız mı? •
Ne mallar var onda!... Ne mâllar var!...
ANKARA RADYOSU
Çarşamba 30/8/1950 (Zafer Bayramı) S.30 M. S.. Ayarı. Haberler vo Râva Raporu.
8.45 Müzik: Marslar Söyliye-lim (Pl.)
9.10 Günün Programı.
9.15 Müzik: Davul. Zuma ve Çitte Nakkareyle Pehlivan Havalan (pl.)
10.00 Konuşma: Kahramanlık »lirleri.
10.15 Müzik: Halk Türküleri (Yurttan Sesler)
10.20 Müzik: Büyük Fnstl
11.00 Temsil: Yüzbaşı Hamza (Yazan: Münir Müeyyet Bekman).
11.45 MOzik: Salon Orkestrası.
12.30 Müzik: Yurttan Sesler. 13.00 Haberler.
13.15 Müzik: şarkılar.
13.30 öğle Gazetesi.
13.36 Müzik: Şarkılar.
14.00 Akşam programı Hava Rıu Doru ve Kapanış.
18.00 Konuşma: Secim (M.P.)
18.10 Müzik: şarkılar.
18.30 Konuşma: Secim (M.P.)
18.40 Çoctık saati: KaragözUıj u. çak satası (Oynatan: Hayali Küçük AH)
19.00 M. S. Ayarı vo haberler.
19.15 Tarihten bir yaprak.
19.20 Müilk: Goldmark ilkbaharda Uvortür (Pl.)
19.30 Konuşma: Secim (C.H.P.) İ9.40 Serbest saat.
19.İ5 Müzik: Operetlerden Şarkı vo Düetler (Pl.)
20.00 Şarkılar.
30.16 Radyo Gazetesi
20.30 Konuşma: Secim (DP.)
20.40 Müzik: Meydan Faslı.
21.15 Konuşma: Secim (DP.)
21.25 Müzik: Drtııs MUzlftl (Pl.)
21.40 Konuşma: Seçim (C.H.P.)
21.50 Mtlzlk: Dlms mlIzUjbıin de-vardı (Pl.)
22.00 Konuşma: Büyük Zarar (Ge. nelkül-nlıty âdına konuşan: KUrıııay Binbaşı Feridun Akkor).
22 15 Harp Okulu diploma töreni (Radyo Röportajı)
22.30 Müzik: Halk türküleri
22.45 M. S. Ayarı ve haberler. 23.00 Program ve kapanış.
★»
İSTANBUL RADYOSU Çarşdmba 30/8/1950
12.57 Açılış ve proğram
13.00 Haberler.
13 15 Marşlar (pl.)
13.30 öfrlo konseri (pl.)
13.45 2Ürnu 1İ6 oyun hHvatarı.
14.00 Serbest Saat.
11.10 ŞArkılar.
İ4.45 Hafit Orkestralardan mü.
1 ziktpi .)
,15.10 Rdlitamanlik türklllcrl
Soldan sağa:.
1 — Fecir vakti, bir kadın okuyucumuz. 3 — Beyaz, garez, zata mahsus. 4 — Amma. Çoğul. 5 — Sual ct! şart edatı, boyu değil. 6 -Kralların giydikleri, kuşun elt 7 — Su. bir harfin okunuşu. 8 — Kolay, eğlence.
Yukarıdan aşağıya:
1 — Branş, baskı. 2 — Küçük şe. hir. 3 - Mah. erkek koyun. 4— Pislik, yokluk edatı.. 5 - Yas, 6 -İptidai Sandal. 7 — Kısa zaman, rllhun ,yolddşı. S — Bir harfin okunuşu. tersi: Cilve. 9 - Oturma. 10 — Ruh. uzağı gösterme. 11 — Es kİ bir Türk devleti, şhrt edatı.
Terllbedcn: Ü.
15.30 Dahs MüZlfti (pl.)
18.00 Sadi Yaver Ataınun memleket havaları ses ve »a?, birliği-özci 30 Ağustos pro
17.00 Türküler. .
17.16 Dans mlizlgl (pl.)
17.35 kohtlŞHln.
17.45 Sılz eserleri ve oyun lıtı
18.00 Konuşma.
18.10 şarkılar.
18.50 Konuşma.
19.30 30 Ağustos Zafer Bnyrnınnıt kutlama töreninden röportaj.
19 50 Konuşla.
20.00 Radyo salon orkestrası kon-
20.30 Kahramanlık şiirleri.
musiki icra heyeti konseri.
21.20 Konuşma.
21.30 30 Ağustos 1950 , P.adyotonlk temsil,
22.30 Karışık hafif müzik (Pl.»
22.45 Haberler.
29.00 Dans mllr.lfrf (Pl.)
23.30 Programlar ve kapanış.
Sayfa : 4
ZAFER
30/8/1950
llAncSÜLTAH^
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN Tefrika No : 1
Dünyanın Aynası
(Baş tarafı 3 üııcii sayfada)
Hava, tepeye çıkarken bozulmaya başlamıştı. Tepeye
İpekler içinde yatıyor, yarı açık göğsü heyecanla çırpınıyordu
I -
İnce bir tül perdenin aralık lanndan sızan, ayın gümüş renkli pırıltıları,atlastan, ipekten yapılmış bir yatağın kıvrımları arasında oynuyor.
Galiba pencere biraz açık olacak... Çünkü ince tül perdelerde bir kımıldama var. Perdeler kımıldıyor, açılıyor, kapanıyor. Her açılışta ayın gümüş ışıkları odada sihirli bir sahneyi aydınlatıyor. Ve sakin, koyu renkli Haliç’in serin sularını yalıyarak gelen ılık bir rüzgâr odanın içinde geziniyor.
Ilık rüzgâr odanın içinde boşuna gezinmiyor. Kuş tüyü bir yatakta uzanan ve kumral saçalan ipek örtüler üzerinde serpilen bir kızın saçlarını ok-
Mehtap, depiz, rüzgâr ve tatlı bir rüya içinde ipekler arasında serpilen bir kız...
Kumral ve gür saçları ipek yastığı baştan başa kaplıyan, yarı açık göğsünde garip bir I heyecan çırpman bu genç ve | güzel kız tatlı tatlı gerinerek bir taraftan bir tarafa dönüyor, ve sonra ince dudakları arasından bir fısıltı halinde şu sözler dökülüyor: Seyr-i Sa'dabad’ı sen bir kerre îd olsun da gör...
Sonra, yarı açık gözlerini yeniden kapıyor, tatlı, renkli bir hülyaya kendini bırakıyor. Dudaklarında garip bir tebessüm geziniyor, bu hülya dakikalarca devam ediyor, sonra, sanki uzaklardan gelen bir sesi bu genç kız tekrarlıyor:
Scrâpâ hüsnü ansın, dilsi-tansın, nâzperversin, Civanı mihribansın, şûhsun, nâzende dilbersin..
Kim bilir bu satırlar ona neler hatırlatıyor ki, derin bif nefes aldıktan sonra pembe yanaklarını yastığın arasına sokarak yeniden hülyalara dalıyor.
devletle saadetle. Şenindir hane, yoktur minnetin şevketlû Hünkârım, Kerem kıl, sohbeti halvaya gel, ikbalü şevketle... Ve iki süslü sandal, denizin üzerinden geçti, mehtabın
süzülerek gölgelerine
Şimdi uzaktan Kâğıthane deresi görünüyor. İki tarafı tamamen somaki mermerlerle döşenmiş olan dere, Kumbara-hano tarafından tatlı bir şırıltı ile akarak Halic’e doğru geliyordu. Derenin iki kenarında otuz tane sütunun gölgeleri çimenlere düşmüştü.
Sütunlar üzerinde, muhteşem bir sarayın cephesi görünmekte idi. Sarayın önünde büyük bir havuz vardı. Derenin suları, bu büyük havuza, çağlayanlar halinde dökülüyor -du. Havuzun ortasında mermerden iri bir ejder vardı ve ejderin ağzından billûr gibi berrak sular fışkırıyordu.
Ve daha uzaklarda dere kenarında her biri diğerinden güzel, zarif köşkler sıralan -
Bu şirin tabiat güzellikleri arasındaki muhteşem sarayın adı Sa’dabat idi!...
Sarayın gölgesinde dere kenarına sıralanan zarif köşk - [ lerden, köprülerden bir kısmı da, Hurremabat, Kasrıcenan, Kasrıneşat, Nevpeyda, Hayra-bat, Cısrinuranî, Cetvelisim idi.
Billûr camekânların içinden sızan fanosların ışığı derenin, havuzun suları üzerinde şuh akisler yapmakta idi. Ve iki sandal şimdi Kâğıthane deresinin ağzından içeriye giriyordu.

ipek örtüler arasında kıvranan genç kız hâlâ sık sık teneffüs ediyor, gözünün önünde serilen bu muhteşem man -zarayı heyecan vo ihtirasla: seyrediyordu.
(Sonu var)
Askerlikte mevcut
manevî kuvvetler
nal, biraz dinlendiler ve bjr
kaç fotoğraf aldılar. Dönüşte, iyice yığılmış olan karar gömülmeye başladılar. Hcrzog, yorgunluktan bltftb düşmüş ve eli ayağı donmuş bir vaziyette, beşinci kampa vasıl ola-
bildi.
Arkadaşları onu ısıtır-
söylcyebildlğl sözler şu

“Lachcnal arkamdan ge-
Bu sırada bir çığlık işitildi. Dışarıya koşan Terray, Lachenal'in yüzmelre kadar bir yükseklikten aşağıya doğru yuvarlandığını gördü. Baygın bir vaziyette olan adamı,' güçlükle, bir çadıra sokabildiler. Böylelikle, beşinci kampta, 4 temmuz günü, sadece 4 kişi 'bulunuyordu. O gece, 30 -40 santim kadar kar yağdı, iki, üç saat kadar, bu dört insan, dördüncü kampı aradılar. Fakat nafile! Fırtınadan dolayı, seslerini işiten olmuyordu. Geceyi geçirecek bir yer aradılar, Bulamadılar. Karı eşelemeye ve bir gedik yapmaya başlamışlardı iki, Lachcnal, 6 metre derinliğinde bir çukura düştü. Güçlükle adamcağızı kurtarabildiler. Nihayet diğer kamplardan ileriye çıkarılmış olan bir keşif kolu, bu dört felâketzedeyi bulabildi.
Himalaya dağlarında, öyle eziyet çekmiş ve öyle yıpranmış insanlar vardır ki. Tabii, bu insanlar arasından verilen
kurbanlar, daha yürekler acı-
5 temmuz da, 14 saat süren bir fırtınada yolunu kaybettikten sonra, 5900 metre yükseklikte bulunan II numaralı kampta, dr. Jacques Ou-dot, Herzog’u bir mucize kabilinden kurtarabildi. Yaralı
kısımlarında yapılan ameliyat bir hayli uzun sürdü ve anestezi yapılmadığı için, Herzog çok acı çekti.
6 ilâ 7 temmuz da hava düzelmeye başlayınca, ekibin, aşağıya doğru İnmesi kaabil
Herzog ve Lachenal’in yaraları çok ağırdı, Yoldş, Her-zog’un ateşi 41 dereceye kadar yükseldi. Neticede Vaugirard kliniğine yatırılarak tekrar ameliyat oldular.
Annapuba tepesi, intikam almak istemişti. Dağcıların asıl maksatları Evercst’e çıkmaktır. Fakat bir türlü gözlerine kestiremiyorlar.
N. N. Ü.

Yarı açık pencereden Hali-çin sakin suları üzerinde garip bir hareket göründü. Mun tazam güzel sesleri, bir san -dala denizde yol açmaktadır.
Sandalın bir ucunda, pırıl pırıl yanan bir köşe var.
Bu köşe, altın işlemeli, sırma saçaklı bir tahttır. Som altından yapılan bu küçük tahtın içinde köşeye yaslanmış bir gölge görünmektedir. Ve on iki çift kürek durmadan denizi kamçılıyor. Sandalın muhtelif köşelerine'asılan fanoslar -dan sızan san bir ışık, mehtabın gümüşî rengine karışarak denizde akisler yapmaktadır.
Sandalın ucundaki som altından yapılan tahtın içindeki gölge kımıldadı ve sırma sa -çakları eliyle iterek Halic’in durgun sularına baktı. Dudaklarından şu garip sözler döküldü:
Çırağımsm benim sen, hem veziri nüktedanımsın
Nazîrin yok, sadakatte meşhuru cihanımsın...
Bu sözleri söyledikten sonra başını biraz daha sırma saçaklar arasından çıkararak arkadan gelen bir sandala bak ti.
Hakikaten arkadan bir başka sandal geliyordu. Arkadan gelen sandaldan, derhal bu mısralaı-a cevap verildi. Bütün parmakları elmas ve zümrüt yüzüklerle kaplı olan iki el u-zandı, yalvaran, dâvet eden bir eda ile rüzgâra şu mısra -lan söyledi:
Ezelden abdi memlûkün, çırağı hassınını senin, Sebeb selisin beni ihyaya
(Başı 2 nel sayfada) betinden ayrılamaz; aksi takdirde bir suç işlemiş olur. Bununla beraber memleketlerinde bankacı, şair, memur, müteahhit, çiftçi, futbolcü gibi çeşitli mesleklerde çalışanların hepsi bu yeni hayat durumuna uymak zorundadır. Hepsinin yeni itiyatlar ve modem bir terim olarak yeni bir behavior kazanmaları lâzımdır. Esasen insanın tabiat kanunlarına uyarak çok değişik iklim muhitlerine olan intibakları gibi sosyal ve ruhsal adaptasyonları* da vardır. Mektep gibi ordu da' gençlerin az zaman zarfında terbiye metodlan, görenek, tatylit, müspet telkin ve bir ideoloji dürtüşü ile çabuk intibak ettikleri bir müessesedir. Esasen gençlik ihtiyarlığa nazaran yeni çevrelere daha1 çabuk alışır; çünkü alışkanlıkları henüz çok kökleşmiş değildir. Bu İtibarla bu delikanlılardan pek çoğu fazla bir huzursuzluk duymadan bu yeni hayata alışırlar. Bunu en kolay yapabilenler bu hayatı yeni bir felsefe ile olduğu gibi kabul edenler ve sivil itiyatlarını sivil elbiseleri gibi atarak tam bir er olmak üzere bütün varlıkları ile çalışmasını bilenlerdir.
En iyi asker sivil hayatın birçok konforlarını ve zevklerini unutarak ve gayri şuurunun çeşitli iştiyak ve tema-ı yüllerini yeni bir gayeye döndürerek müsbet dublimation yapabilen insandır. O halde Psikonalitik kanunlara göre askerlik ödevi ruhun yüksek bir telafisidir. Çünki şuurla ayni şuûrun unsurları arasındaki mücadele sonunda bir vatan ideolojisi ve borç edası zorun-luğu doğmakta ve insana en. çetin şartlar altında bile zevk-, le iş yaptırmaktadır. Ancak bedenî ve ruhî yapıların ve karakterlerin çeşidi dolayıslyle her er için intibak derecesi aynı olmadığı gibi bu adaptasyonu güçleştiren sebep de bir değildir. Dost ve aile muhitinden ayrılmak, bir sevgiliyi veya çocuk ve karısını bırakmak,
hergün penceresinde gördüğü ve içine girdiği denizden ayrılıp yüksek bir yaylaya çıkmak gibi zorluklar ve feragatler intibak zorluklarından bir kaçıdır. Ağır talimlerden sonra çok yorgun bir halde kışlaya dönüşde sıcak bir kahve hazırlayan, çamaşırlarını değiştiren, öksürüğüne karşı sırtına kupa çeken bir şefkatli ana hasretini hisseder. Orduya yeni giren erler arasında ilk günlerde ücra bir vadi içindeki biıkaç haneli bir köy toprağını dahi özleyiş görülür. Bunun içindir ki her ordu birliğinde acemi erlere karşı ilk günlerde tabbik edilecek olan psikolojinin çok önemi vardır. Bölük morali ve ruhiyatı bir ordu maneviyatının gerçek ölçüsünü ve örneğini teşkil eder. Acemi erlere yeni bir sıcak yuvaya ve samimi bir muhite geldikleri kanaatini uyandırıp morallerini yükselten bölüklerde ruh çöküntüleri, daüssılalar ve nihayet reaktiv mahiyette kaçma temayülleri müstesna denecek kadar az olur. Psikolog komutanlık vasıflarını haiz olan veya kütle terbiyesi metodlarını tatbik eden bir bölük, bir tabur veya tümen komutanı o birlikde beraberlik ve tesanüd ruhu yaratır. O bölüğe bir endişe ile giren er terhisinde bu komutanın elini öperek vazifesinden ayrılırken gözleri yaşarır. Yir-mibeş yıl evvel askerlik görevimin ilk gecesini hayatımın unutulmaz . bir hatırası olarak saklamaktayım. Askeri Tıbbi-yeden bir ilim ideali İle yeni çıkmış olan çok genç bir teğmendim. Ücra (bir hudut taburundaki görevime yağmurlu bir geçe katıldığım an aç ve son derece yorgundum. Sıhhiye erinin bana gösterdiği yarı revir yarı eczahane olan bir odadaki seyyar yatağa uzandığım zaman bayağı bir melânkollye tutulmuşdum. Fakat pek az bir zaman sonra sempatik bir üstteğmenin evine çağrıldım-Taburun emir subayı ldj, Ailo samimiyeti içinde sofrasında
yediğim sıcak yemek ve anide gramofonunda çaldığı (sahilde sabah..) şarkısı İle dirilmiş ve o gece de güzel bir uyku uyumuştum. Şimdi ordumuzda kıymetli bir kurmay olan o günün üsteğmeni benim gibi acemi bir asker hekimine ilk
kıt'asını sevdirmiş ve ruh dok-
torum olmuştu.
Orduya yeni giren gençle-
rin alışmak zorunda oldukları
korkulardan biri de kendi şahsi hüviyetini kaybetmek yani silik kalmak endişesidir. Çiftliğinde ağa olan, büyük bir mağazanın patronluğunu yapan veya varlıklı bir evde bir
(tıflı nazenin)
hayatını yaşa-
yan gençler ordu toplulukları içinde emir ve kumanda altın-
da silinirler. Psikolojik şartlar-
dan uzak olan bir kıt'ada Ad-
ler’in (Aşağılık duygusu kompleksi) ne alt ruhi aykırılıkları düşünmek lâzımdır. Kıt’a psikolojisinde benlik şerefini veya nefis izzetini koruyan ve sayın Genelkurmay Başkanı-mızın İfade ettikleri gibi (Mehmetçiğin engin ve derin ruhu) nu inceliyebilen birlik bütün erlerine her çeşit görevi bir (Schli mümteni) olarak yaptırır. Harplerde er mucizelerinin vo kahramanlıklarının sırrı da
bundadır. Acemi kıt’a erinin
uykudan yemeğine kadar birçok olağan işlerini dâhi kendi ihtiyariyle yapması fırsatı yok gibidir. Karnı acıkdığı anda yalnız başına yemek, uyuklama halinde ihtiyariyle uyumak imkânından mahrumdur. Bü-
tün bunlar bir disiplin ve ni-
zam altında yapılmaktadır. Bu askerlik zaruretidir; ve bu işlerde ultra demokratik ve ütopik düşünceler ile de yürüyemez. Ordunun tesanüdU ve selâmeti, harp anlarının zaferleri için askeri disiplin şarttır. Yeni gelen erin dilediği şekilde rahatı için gevşeklik gösterilemez. İlerde savaşların şiddetli heyecanları ve izdirap-
ları sırasında hazırlıklı çlmak
için ıbu ltlyadlann-sulh zama-
nında kökleştirilmesi icap eder.
incelemelere devam edeceğiz.
Ordu terfi listesi
— Zafçr Akşam Postasand&n
Üçüncü sınıfa yükselen beşrtici sınıf harita memuru
E. Süreyya Omay.
Üçüncü sınıfa yükselen beşinci sınıf Yük. Müh.
İslâm Erokan, Kerim Evi-
Altıncı sınıfa yükselen telsiz makinistleri
Veli Turhan, Mehmet Gürken.
İkinci Binıfa yükselen üçüncü sınıf telli Mak.
Selâhattin Güner.
İkinci sınıfa yükselen üçüncü sınıf oto Mak.
H. Tayip Karasu.
Altıncı sınıfa yükselen yedinci sınıf oto Mak.
Galip Yüce, Mehmet Balkan, Mustafa Gökdeniz, Muzaffer Koçer, Ahmet Şartekin, Abdullah Yalnız, Vahdettin Er, A-sım Özenen, Şadı Erişoğlu. İkinci sınıfa yükselen üçüncü sınıf tüfekçiler
Ali Kardeş, Ahmet Çelikoğ-lu, Ali Ataıen, A. Hamdı Yıl-mazkan, Mehmet Elidinç, Ö. Fehmi Koçuklu, Haşan Şener, Kadir Özgör.
Altıncı sınıfa yükselen yedinci sınıf tüfekçiler
Nevzat Çetiner, Şahap Din-çer, Halit Güdüllüoğlu.
Altıncı sınıfa yükselen yedinci sınıf kamacı
Kemal Akman, Ömer Öcal, Halil Ceyhan, Mehmet Konakçı, Arif Gülçr.
Altıncı sınıfa yükselen yedine sınıf demi/ti
Salih Güldür.
Altıncı sınıfa yükselen yedinci sınıf marangoz
Hadi Uztaş.
Beşinci sınıfa yükselen altıncı sınıf saraç
Ömer Uluğ.
Altıncı sınıfa yükselen yedinci sınıf saraç
Fethi Tok, Mustafa Doğan. Beşinci sınıfa yükselen altıncı sınıf ışıldak Mak.
Şükrü Öktem.
Binbaşılığa yükselen ordonat yüzbaşılar
Remti Atılgan, A Cemal Dönmez,
Yüzbaşılığa yükselen Gmr. üsteğmeni
Sait Sezgin.
30 Ağustos 1950 den itibaren Üstğm. lige yükselen Yd. P. teğmenleri
AH özbay, Hüfe'eyin Yıldız, Ahmet Yılmaz, Yunus Tosun, İsmail Turan, Zeki Çadırcıoğ-lu, Süreyya Sade, Kemal Çor-balı, Sabri Gökten, Akif Şa-hiner, Muzaffer Şenoymak, H. Hüseyin İzci, Galip Yücel, Cemal Karabaş, Haşan Evirgen, Mustafa Yazıcı, A. Şemsettin Özçelebi, Sabri Hazer, Fat Yücel, Naci Kaynar, Ali Palacıoğlu, Hakkı İnal, Haşan Alkur, Zakir Akiz, Mehmet öğütçen, Tahsin Altınbilek,
(Devamı bugünkü Akşam Postası’nda)

Galatasaray Takımı Ingiltereye gediyor
Galatasaray Futbol Takımı, Ingiltere birinci liginden Sun-derland tarafından, üç maç yapmak üzere İngiltere’ye davet edilmiştir.
Bu sebeple Galatasaray futbol takımı 25 Ağustostanberi Pendik’te kampa girmiş bulunmaktadır. Futbolcular kampta Millt Takım antrenörü Mc. Cormick tarafından çalıştırılmaktadır. 8 Eylül tarihine kadar devam edecek olan bu çalışmalar sonunda kafile uçakla Ingiltere’ye hareket ede-
Galatasaray'm Ingiltere'de yapacağı karşılaşmalar tarih sıraslyle şöyledir.
11 Eylül G. S. - Sunderlad
Sahadan sesler
Ankara futbolu
can çekişiyor
Ankara Bölgesi, son beş yıl içinde futbol çalışmalarında tam istikrarsızlık içinde bocalamaktadır. Bunu İki cihetten ele alarak incelemek lâzımdır.
1 - Kulüp adedinin fazla olıışu, 2 - Kümeler arasında kuvvet muvazenesinin bulunmayışı.
Birinci sebep, askeri güçlerin lig maçlarından çekilmesi üzerine, mahdut olan gençlik kuiübleri adedinin artırılması için, her teşekkül eden kulübün tescilinin yapılmasından istifade edilerek yer yer semt kulüplerinin kurulmasına imkân verilmiş olmasıdır. Kısa bir müddet içerisinde 30 kadar kulübun teşekkül etmesine mukabil bu-kulüplcrin çalışmalarını karşılıyacak mevcut olmaması bunları zayıf düşürmektedir. Bu yüzden do Ankara futbolunda sekiz on yıl öncesine nazaran bir gerileme göze çarpı maktadır.
J
sındaki kuvvet muvazenesinin müsavi olmayışı, fulbolün kalitesini düşürdüğü gibi, seyirci alâkasını da azaltmaktadır.
i Bu konuya bir kaç ay evvelde temas ettiğimiz gibi, kulüpleri bugün aldıkları derecelere göre, A, B, C, ve D olmak üzere 4 guruba ayırmak Ankara futbolünün kalkınması, maçların büyük alâka ile takip edilmesi bakımından za-
Haydar Özakman
sahaların tabiatiyle
13 ’’ ” " - Q. P. Ranğers
14 .......- Hull City
Sarı kırmızılıların Ingiltere'den sonra Belçike ve İsviçre’ye uğramaları muhtemeldir.
Futbolda
Profesyonellik ve amatörlük
Bu mevzuda açtığımız anketi yakında bu sütunlarda okuyacaksınız
M. T. A. Genel Müdür yardımcılığı
Memnuniyetle haber aldığı miza göre Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu genel kâ tibi genç ve kıymetli iktisatçı darımızdan. Fuat Arpacı M.T.A. Genel Müdür yardımcılığına terfian tâyin edilmiştir.
Fuat Arpacıdan açılan bu göreve de M.T.A. genel kâtibi Şekip Engineri tâyin edilmiştir
Bunun için otuz kadar gençlik kulübünün faaliyetini durdurmak mümkün olmadığına göre, daha ziyade bu kulüplere futboldan mâda, yalnız boks, güreş basketbol v.s. gibi spor kolları üzerinde çalışmalarını ‘teksif ettirecek tedbirler almak lâzımdır. Böylece bir spor kolu üzerinde çalışan kulüplere, Bölge azami yardımlarda bulunursa futbol faaliyeti yapan kulüp adedinin azalması mümkün olabilir.
Ayrıca güreş, boks, basketbol gibi spor kollarında da kısa bir zaman için inkişâf imkânı elde edilmiş olur.
— Bu istikrarsızlığın ikinci sebebine gelince; kümeler ara-
Müsavi kuvvetler arasında oynanmıyan futbol maçlarında, seyirci adedi ■« olduğu gibi, ayrıca kuvvetli takımda, kendini zayıf takımın oyununa kaptırdığından zevksiz maçlar seyredilmektedir. Bunun neticesi olarak hasılat miktarıda düşmektedir. Neticede büyük kulüpler, masraflarını karşılamakta güçlük çektikleri gibi, kuvvetli takımlara karşı da muvaffakiyet dereceleri azalmaktadır.
Halbuki futbol maçlarının kuvvetli takımlar arasında oynandığı zaman aynı kuvvette olan iki takımın yapacağı (karşılaşmalar büyüle bir alâka toplıyacağı için, hasılatta o nisbette fazla olacaktır.
O halde Ankara futbolünü kalkıldıı-abilmek ve kulüplerin yaşama imkânlarını sağlıyk-bilmek için kümeleri kuvvet esasına göre, ayarlamak icap eder. Bu yapılmadığı takdirde futbolü kalkındırmak mümkün olmadığı gibi, seyirci adedinin de günden güne azalması mukadderdir.
Galip ve Salâh bu yıl yine Vefa da oynıyacak
Transfer ayında Vefa'dan istifa eden Galip’le, Selâhattin’-in bu istifalarını son gün geri almaları üzerine, tescilleri hususunda İstanbul Bölgesi tereddüde düşmüştü. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü her iki oyuncunun Transfer ayında tekrar eski kulüplerine dönebileceklerini kabul ettiğinden Galip ve Selâhattin’in lisansları Vefa’dan çıkmıştır.
Gençlerbirliğinin
Bursada maçları
Bursa’da iki karşılaşma yapan Gençlerbirliği takımı birinci maçında Akınsporla 2-2 berabere kalmış, ikinci maçında da Güvenspor'a 3-2 galip gelmiştir.
Gençlerbirliği futbolcuları şehrimize dönmüşlerdir.
Açık Teşekkür
Geçirdiğim kaza neticesinde tedavi altına alındığım Devlet Demir Yolları Hastahanesinde başta has-tahane bak hekimi Ferit Şaheng’e, operatör dektor Nurettin Arum-an’a, operatör doktor Seyfi’ye, asistan doktor Rıfat'.a, röntgen mütehassısı doktor Lûtfi’-ye ve asistan doktor Ümid’e asabiye mütehassısı doktor Vef k Kırçağ’a ve bütün doktorlara, baş eczac Kâ-mil’e ve eczacı Turan'a Baş hemşire Mesude ve hemşire Zehre, Fatma ve Nez’h’ye hastabakıcı Zehraya gösterdikleri ihtimamdan dolayı sonsuz uinnet ve şükranlarımın gazetenizle bildiril-mes'ni bir borç bilirim.
Yüksek Mühendis Hürriyet Sırnıaçek (5376)
Cebeci Açıklıava
ÇİÇEK SİNEMASINDA
Bu akşam saat 21.30 da Ankarada ilk defa
Ölüm Şuaı
Oynıyanler: Lavrens Olivler - Valon Hobson
Esrar, heyecan ve macera dolu muazzam film (5373)
Türkiye güzeli
Yuventus İtalyan takımı İstanbula geliyor İtalya'nın tanınmış takımlarından Yuventüs yılbaşında üç maç yapmak üzere İstanbul’a davet edilmiştir.
Yuventüs’ün bu karşılaşmalarını Fenerbahçe, Galatasaray,
Beşiktaşla yapması muhtemel-

Askerî güçler güreş müsabakaları
B. T. Ankara Bölgesi Güreş Ajanlığından:
Askerî güçler arasında yapılması kararlaştırılan serbest gıireş müsabakaları 2 Eylû' 1950 Cumartesi günü saat 14.00 de 19 Mayıs Stadyumu açık hava sahnesinde yapılacaktır.
1 — Tartı saat 10 da başlayıp 11 de sona erecektir.
2 — Takım kaptanları tartı
hakemi olarak hazır bulunacaklardır. ____
3 — Müsabakaya saat 14.00 de başlanacağından hakem arkadaşların 13.30 da müsabaka mahall nde bulunmaları ve a-janlığa baş vurmaları rica olu-
4 —-Yalnız 52 kiloda l kilo tol'erans kabul edilmiştir.
Kıyafetleri muntazam olma-vanların müsabakaya kabul e-dilmiyeceği tebliğ olunur.
Cumhııriyet refikimizin tertip ettiği güzellik müsabakasında birinciliği kazana ıj Güler Anman
; Doğum ve Kadın ; !; Hastalıkları Mütehassısı !
Dr. Zekiye Kazıık i ; i Hastalarını her gün saat 15 J i ! den itibaren kabul eder J ;; Adliye Sarayı karşısı De- ( ; i nizcileı- caddesi, Mutlu A- ( ; i partmanı, Daire: 1. j
30/8/1950
ZAFER
Sayfa : 5
Endonezya Cumhur Başkanı Soekarno Hindistanı ziyareti esnasında Başbakan Nehru ile beraber
Siyasî konular
Hindistan ve
Endonezya
«Asya'nın kadîm zihniyetine uygun bir şekilde kendimizi teşkilâtlandırır ve şaşırmış bir dünyaya hakikat ve sulhun meş'alesiyle yol gösterirsek dünyanın seyrini değiştirmemiz mümkündür» (Pandit Nehru'nun 20 - 23 Ocak 1949 da yapılan Asya Konferansında verdiği demeçten).
Endonezya'nın bağımsız, tam teşekküllü bir cumhuriyet olarak Aralık 1949 da doğuşu, dünya çapında ve Güney-Doğu Asyanın istikbali için son derecede önemli bir olaydır. Bu dünyanın bu kısmını uzun zaman ve yerli halkın zararına kölelik altında tutmuş olan sömürgeciliğe yeni bir öldürücü darbe teşkil etmişti.
Bu tarihî olay haklı olarak Hindistan’ı sevindirmiş, zira bu memleket, EndonezyalIların hürriyetleri için atıldıkları cesur mücadeleye elinden gelen yardımı yapmıştır. Endonezya'nın istiklâline kavuşması münasebetiyle Jakarta'da yapılan şenliklere Hindistan Sıhhat Bakanı Rajkumarî Amrit Kaur'la Jakarta büyük elçisi Dr. P. Subbaroyan iştirak et-
Endonezya'nın kuruluşunda Hindistan’ın rolü :
Hindistan'la Endonezya arasındaki sıhriyet ve menfaat birliği kendisini en canlı bir şekilde HollandalIların Endonezya Cumhuriyetine karşı giriştikleri ve 18/19 Aralık 948 de yer alan ikinci taarruz anında göstermiştir. O tarihte Hindistan Başbakanı Pandit Nclı-ru 19 Asya memleketini Endonezya'ya dair bir Asya konferansı için Delhi’ye temsilciler göndermeğe davet etmek-
Bu konferans 20-23/Ocak/ 1949 da yapılmış ve HollandalIların giriştikleri askerî hareket en açık bir şekilde "Birleşmiş Milletler anayasasının bârlz bir ihlâli" kaydiyle takbih edilmiştir. İttihaz edilen kararı Güvenlik Konseyine gönderen Pandit Nehru l/O-cak/1950 gününü HollandalIların Endonezya'yı tamamiyle tahliye etmeleri tarihi olarak tespit etmiştir. Konferansta 3 takrir kabul edilmiştir.
Birincisi Endonezya meselesiyle ilgili olarak Güvenlik Konseyine sunulacak bazı tavsiyelerle ilgili idi. İkincisi konferansa iştirak eden memleketlerin hükümetlerine yapılacak tavsiyeleri ihtiva etmekteydi. Ve birinci karardan doğacak tedbirlerin icrasına aitti. Üçüncü takrirde ise, iştirak eden memleketlerin Asya çevresi dahilinde müşterek menfaat arz eden meseleleri müzakere için daimi bir mekanizma kurmak hususundaki tasavvurlarının ilânına dairdi.
Bu konferanstan doğan hadiseler ve müzakereler neticesinde Endonezya Cumhuriyeti kurulmuş ve bu tarihî hadise daha geniş bir dâva olan dünya sulhü İçin ümit verici ve mes'ut bir müjde teşkil etmiştir.
Dr. Soekarno Endonezya'nın
Pandit Javaharlal Nehru’ya karşı beslediği minnet ve şükranı şu manalı kelimelerle ifade etmiştir: "Endonezya İstiklâlinin Babası". Endonezya'yı 1 teşkil eden göz alıcı güzellikte adalar istiklâle kavuşunca, Hindistan'ın her tarafında halk büyük şenlikler yapmıştır.
Asırlık bağlar :
Hindistan'la Endonezya arasındaki bağlar asırlarca evvel başlar. Bundan 1900 yıl evvel Hindularla Cavalılardan müteşekkil krallıklar mevcut olup, Hint kültür ve dini bu ülkelere ileri bir medeniyet sağlamıştı. Hinduizm ve Budizm'in nüfuzu Cava adasının en mühim kısmiyle Sumatranın bir kısmına yayılmış ve yeni bir Hindu - Cava kültürü doğup 14 üncü asırda itilâ devresine ulaşmıştır. EndonezyalIlar sonradan İslâm dinini kabul etmişler ve bu büyük dinin en hareketli müminlerindendlr-ler. Buna rağmen Cava'da bugün hâlâ Hint nüfuzu bârizdir. Hint Ramayana ve Mahabha-rata destanları, efsane ve folkloru Cavalılara has Vayang halk oyunlarının esasını teşkil etmektedir. Borobudur, Jjandi i Men'dut ve diğer mabedlerlel türbeler Hinduların Cava mimarisi ve kültüründeki nüfuzunun delilidir.
Nehru Endonezya'da :
Pandit Nehru 7 Haziran 1950 de ilk defa olarak Endonezya’yı ziyaret ettiği zaman tarihin çarkı yeni bir devre tamamlamıştır.
Endonezya sahilleri açıklarında yeniden bir Hint filosu görünmüş ve Hindistan bayrağı Endonezya rüzgârlarında yeniden dalgalanmıştır. Ancak bu ziyaret bir fetih değil iki hür memleket ve milletleri arasındaki ebedi dostluğun nişa-nesiydi.
Hindistan Başbakanının Endonezya’dan hareketi münasebetiyle Hindistan milletine gönderdiği bir mesajda Endonezya Cumhurbaşkanı Dr. Soekarno şunları beyan etmiştir: "Milletimiz geçmişteki kalbi münasebetleri yeniden ve tamamiyle kurmakta bir kerre daha serbesttirler."
Hindistan Cumhuriyetinin kuruluşu yıldönümü münasebetiyle yapılan tarihi törende bulunmak üzere Dr. Soekarno ile eşi 26 Ocak 1950 de Hindistan'-a gelmişlerdi. Bilindiği gibi Hindistan'ın ilk Cumhurbaşkanı 27 Ocakta seçilmiş ve Dur-bar Hall'da yapılan muhteşem törende Dr. Soekarno, Hindistan Cumhurbaşkanının sağında yer almıştır. Bu şeref ancak Devlet Reislerine mahsustur.
Pandit Nehru ve Dr. Soe-karno'nun ziyaretleri iki devlet arasındaki münasebetleri
ŞEHRİMİZDE
Son bir hafta içinde evlenenlerin listesi
MAYOLAR..
7 gün zarfında Anharada 51 çifte nikâh kıgıdı
.............................. 27 - Lütfi Kılıç - Garson -------------------------------
(Altundağ)
Emine Kutlu (Altundağ)
28 - Mehmet Bakırcı - Ana-fartalar Mer. Polis Memuru - (Altundağ) Mihriban Koç (Ayvacık Köyü)
29 - Ali Dam - Çöpçü onbaşısı - (Yenidoğan) Meryem Bulut (Yenido-. ğan)
30 - Rasim Başaran - Fişek
Fab. işçi - (ismet Paşa) 1
Şerife Aver (ismet Pa-1 şa)
31 - Musa Kâzım Yılmaz
- Tüccar - (AkköprÜ)' ' Emine Kftmuran - D. D. Y. Memur (Soğukkuyu) ı
32 - Telat Aktar - Orman Ge. ı
Mü. Memur (Atpazarı) . Hediye Blçgen (Atpaza-| n)
33 - Şükrü Tüfekçi - Terzi -
(Altundağ)
Şerife Benli (Altundağ)
34 - Mümtaz Demirağ - Şöför - (Sakarya) '
Şahende Pekeoğlu (Sakarya)
35 - Mevlût Çaturoğlu - Ah-cı - (Atıfbey) Nuran Kedici (Atıfbey)
36 - Temel Emin Korkmaz
- Makinist - (Ycnihayat) IŞerlfe Yener (Yeniha-yat)
37 - İsmail Dllşat - Tercüman - (Bahçelievler) Fatma Güzin Batıgün
- Memur - (Cebeci)
38 - Sıtkı özbudak - Hırdavatçı - (Keçiören) Şerim Levent (Keçiören)
39 - Salih Topal - Hırdavatçı - (Keçiören) Hüsniye Kaldı - Hırdavatçı - (Keçiören)
40 - Güler Kemâl Gülenci
- Terzi - (Yenidoğan) Emine Gültekin (Yenidoğan).
41 - Rıza Ylğitbaş - Harp Okulunda Subay (Yenidoğan) Nermln Sakık (Arslan-hane)
42 - Şulıayıp Tekdemir - Memur - (Denizciler) Mübecccl Surel (Demlz-ciler)
43 - Aydın Bayraktar - Kahveci - (Yenituran) Muzaffer Er (Yenituran)
44 - Emin Ünlü - Bakkal -
(Cumhuriyet) Emine Uzun Türk (Cumhuriyet)
45 - Arif Çankaya - Marangoz - (Yenidoğan) Çevriye Atabey (Yenidoğan)'
- Mehmet Şeker - Merkez Ko. Subay - (Cumhurl-riyet) Münevver Çaltuğ - Ebe -(Cumhuriyet)
- Apdurralıman - Güneş
- Saatçi - (Tabakhane) Fatma Saliha Başar (Tabakhane)
48 - Hüseyin Naşlt . özçelik Talebe (özbeyler) Meskure Mral (özbeyler) 40 - Mehmet Zühtü Evli
- Serbest - (Saraçoğlu) Solmaz Nilgün Yumru-kaya (İncesu)
50 - Mustafa Sezer - Şöför -(Altundağ) Behiyc Gündüz (Altundağ)
51 - Rauf ÖZderuk - Müstahdem - (Şükriye) Meliha Külçeler (Şükriye)
Son bir hafta içindeşehri-mizde evlenenlerin isimleri meslek ve mahalleleri aşağıdadır :
1 - Halil Kaştan, (Atıfbey)
Mubiye Kaçak (Atıfbey)
2 - Mehmet Coşgün - Şöför -
(öncebeci)
Hayriye Coşkun (öncebeci)
3 - Duran Saran - Berber -
(Atıfbey)
Pakize Dalaran (Atıf-bey)
4 - İbrahim Arslan - Sey-
yar - (Aktaş)
Fatma Urgan (Aktaş)
5 - İsmail Tambi - Şöför -
(İstiklâl)
Hatmat Batas (İstiklâl)
6 - Abdurrahman Yoleri
- Bakkal - (Kavaklıdere) Halime Kurşun (Kavaklıdere)
7 - Hayrettin Yalçın - İşçi -
(Atıfbey)
Muhterem Aluk (Atıf-bey)
8 - İsmail Hakkı Sarı - Ah-
çı - (Altundağ)
Firdes Soylu (Altundağ)
9 - Ali Galip Korkmaz - Si-
lâh Fab. Memur - (Kaya?)
Nihal Ünlüyol (Kayaş)
10 - Mevlût Yaman - Ana-
dolu Ş. T. Aş de bekçi -(Yenidoğan)
Gülhanım Hacıborlu (Yenidoğan)
11 - Nail Ali - Memur - (Ak-
taş)
Şükran Akbolat (Aktaş)
12 - İhsan Günol (Aktaş)
Hatice Turgut (Aktaş)
13 - Nitali Stcfonidis - Kâ-
tip - (Feyzi Paşa) Leo Leone (Atatürk Bulvarı)
14 - Şükrü özer - Şöför - Al-
tundağ)
Saliha Başyazıcı (Altundağ)
15 - Mehket Kâzım Tekin
- Memur - (İstiklâl) Nezihe Kara - Memur -(İstiklâl)1
16 - Mehmet Sezai Apak - Ta-
lebe - (Maltepe) Sabahat Doğatalar - Talebe - (Fevzi Paşa)
17 - Niyazi Buğur - Demirci -
(İnönü)
Ayşe Aksak (İnönü)
18 - Feyyaz Kasımoğlu - Dr. -
(Feyzi Paşa)
Rahile Hayırsever - Ebe -(Fevzi Paşa)
- Mehmet Yarkayor - Berber - (Altundağ)
Ayşe Ayandi (Altundağ),
20 - Salih Yılmaz - Esnaf -
(Altundağ)
Saniye Aralıyı (Altundağ)
21 - Ziya Arıcan (öztürk)
Hikmet Şener (öztürk)
- İsmet Mayruk - D. D. Y. Telsiz Memuru - (De-mirtaş)
Nürdanc Çubukçu (Çankaya)
- Apdullah Sadrettin Yaman - Doktor - (Dogan-bey)
Nezahat Yüksel (Doğan-bey)
24 - Ali Yıldırım - Kalürü-
ferci - (Cumhuriyet) Arzu Yenidünya (Cumhuriyet)
25 - Ali Cöğmcrt - Telefon
Makinisti - (Hacettepe) Hatice Hürmüz Cöğmert
20 - Ali Vurgun - İçşi - (Yc-
Durhanım Çaycı (Yenituran)
Ankara’nın bir haftalık insan kaybı
Bir hafta zarfında Ankn-rada vefat eden vatandaşların listesi aşağıdadır : İsim Tevellüt
19
22
23
Ayandi
46
47
I
1 — Bayram Beslemez 1 ay
2 — Hikmet Dönmez 1310 8 — Hüseyin Can 1314
4 — Ayşe Çetin 6 yaş
5 — Ayşe Y.pazar 10 yaş
6 — Süleyman Ş.göz 32 .
7 — Ömer Osman
8 — Emin Güven .
9 — Macit O. İsimsiz 950
10 — Rıza Sansoy 1950
11 — Nurettin Köküm 1950
12 — Nurten Fidan __
13 — Numan Hayırlı 1317
14 — Sıtkı Mert
15 — Semih Yavaş
16 — Rıza Atabey
17 — Ahmet Can __________
18 — Mehmet Batın 20 yaş
19 — Kâzım Akbulut 28 yaş
20 — Neşet Mami 25 yaş
21 — Namık Hatır 8 ay
22 — Fuat Kerman 1288
23 — Fatma Baker 1939
24 — Hüseyin Klbirlio. 1303
25 — Kadriye Gel 1338
26 — Mahmut Ulutaş 1318
27 — Hatice İnal
28 — Rıza Kütük
29 — Faruk Biber ________
30 — Ahmet Karaars. 5 ay
31 — Hüseyin Körpeo. 1303
32 — Ruhsan Özdemir l,5ay
33 — Mustafa Çınar "
34 — Şerufe Ceylân
35 — Osman Acar
36 — Azize Uyar ,
37 — Mustafa Yüzen 2,5yaş
38 — Fatma Korkmaz 1293
39 — Sakine Sırman
40 — Yaşar Bozük ________
41 — Nurten Akçasu 1950
42 — Zeynep Limonlu 1272
43 — Güllü Akyazı J950
44 — Ramazan Bozer 1292
45 — Ali Akdedc
46 — Emin Özsert , ,
47 — Mustafa Gümcn 18yaş
48 — Zelilin Aydın 35 yaş
49 — Nurten Önadım 10 ay
50 — Hamza Koru 1286
51 — Ayşe Kaytanbı. 3 saat
52 — Ahmet Gelçin
53 — Zehra Akın
54 — Lûtfi Özatalay
55 — Şeniz Özveren
56 — Nuri Mescloğhı 1327
57 — M. Ali Ayın
58 — Kâşifi Gürses
59 — Saliha Utar
60 — Nezihe Erol
61 — Garip Kılıç
62 — Ramazan Özkaya 2 ay
63 — Saadet Aral
64 — İsimsiz Hatay
65 — Abdurrahman
kızı Nezihe
66 — Mehmet Kahr.
67 — Nuran Güler
68 — İb. Güvenatam 8 ay
69 — Aynur Tunccr 2 yaş
70 — Nimet özcan 18 ay
71 — Ese Doğan 1950
72 — Şükriye Nişanlı 42yaş
73 — Fahriye Caniler 40yaş
74 — Mazcz Salınmış 8 ay
75 — İnci Ateşoğlu
76 — Edibe Yurtcuo.
77 — Mehmet Gürcan 1294
78 — Selçuk Gökkaya 1949
79 — Mehmet Kılıç 1330
80 — Yunus AlptÜrk 17 yaş
81 — Faik Sancak 15 yaş
82 — Ahmet Erdoğan 13 »
83 — Ş. Yurttaşan 40 gün
84 — Osman Höküm 2 yaş
85 — Seydullah Atak 7 yaş
86 — Hüseyin Verimli 1926
87 — Cevdet kızı İsimsizOSO
88 — Şevket »
89 — Rıza Özen
90 — Cemile Kara
91 — Ahmet Cane?
92 — Must. Kahraman 3 ay
1950
1950
1950
1324
1288
1950
1929
1926
5 yaş
3 yaş 1314
55 yaş
1312
1950
1297
60 yaş
1317
1823
1280
46 yaş
3 nylık 1950
1 yaş
1950
1313
950
1928
1949
3 ay 1886
950
1930 ı yaş
1303
her zamankinden daha sıkılaş tınmış ve diğer devletlerle be
raber kendilerine düşen ve bü tün Asya memleketlerinin hür
riyetinl korumak olan ödevle
rlni ifaya yeni imkânlar ya
ratmıştır.
*
“Hindistan'daki blzlcr ve Endonezya’daki sîzlere büyük ve muhteşem ödevler terettüp etmektedir: Eski temeller üzerine yeni ve hür devletler kurmak ve gerek Doğu ve gerek Batıda beşeriyetin terakkisinde İşbirliği yapmak" (Pandit Nehru'nun 8 Haziran 1950 de Jakarta’dn verdiği demeçten).
NOT: Sayın okuyucularımız, her hafta Çarşamba giinü bu sütunlarda bir hafta içinde evlenenlerle yine bir hafta içinde vefat edenlerin isim ve adreslerini bulacaklardır. Her ay sonu ise, Ankarada doğanlar, ölenler ve evlenenlerin mukayeseli cetveli ile bir ayın bilançosu neş redilccektir.
Ankara Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanlığından
3/9/1950 gününde yapılacak olan Belediye Meclisi üyeleri seçimi için 26/8/1950 tarihinde yayınlanan Ulus, Zafer ( ve Kudret gazetelerindeki Altındağ 5 No.lu muhtarlığına ait ilân aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Altındağ 5 No.lu muhtarlığının 25 No.lu sandığına 1—300 e kadar, 24 No.lu sandığına dn 301 ve sonraki numaralı seçmenler oy atacaklardır. (6436)—(1890)
1905 yılında bir kadın mayosu 10 metre kumaştan çıkardı. Bugün bir metreden geriye parça bile kalıyor. Bu iki tarih arasında seneden seneye gelişen bir İnkişafa şahid oluyoruz. Kadın vücudundaki çıplak kısımlar her gün biraz daha artmış ve nihayet bugüne gelinmiştir. Bu içtimai tekâmül neticesinde kadınlar şiıııui 1910 senesinde gizli kabarelerde bile görülmlyen kıyafetlerle plajlarda rahat rahat dolaşıyorlar.
Bu hareketin ilk kahramanı meşhur kadın yüzücü Annette Kellerman oldu. 1910 da Kel-lerman o zamanın ağır elbiselerini çıkarıp mayo giymekle büyük cesaret gösterin ıştır 1926 da Manş denizim yıızetc-k geçmek isteyen Gertrıue Eder-le’nin mayosu uzunca bir şort ve bir südıyenden ibaretti. Bıı I mayo bilhassa rahat yüzebil-
muştur. Artık bir güneş banyosu merakı başlamıştı ve sıhhatli bir vücut için çıplaklığın başlıca şartlardan biri •idugu iddia ediliyordu. 1930 dan beri mayo imalâtçıları mayoları her sene biraz daha kısaltarak servetlerini arttırmakta devam ettiler. Ne nümayişler ne de tevkifler bu inkişafı önliyemedi. Neticeyi yukarda I mek için intihap edilmişti Fa- j görüyorsunuz. En meşhur moka! sporla alâkası olmayan i döllerden biri size son moda milyonlarca kadının aklına çıp- | mayolardan birini takdim edi-| laklıgı getiren de bu mayo ol- yor.
I
Lana Turnere kavuştuk
“A Life Of her Ovn„ da Lana Ray Milland ile bir arada
Lana Turncr iki senelik bir ayrılıktan sonra tekrar beyaz pcrdfeye dönüyor. Şimdi Lana son filmini çevirmiş bulunmaktadır. "A L fe Of Her Own"da Lana Turner'l Ray Milland’la beraber göreceğiz. Filmin mevzuu kısaca şöyledlr:
Küçük bir kasabadan gelen Lana Turner, New - York'un meşhur modellerinden biri oluyor ve bu sırada da maden mühendisi Ray Milland’la sevişiyor. Ray Milland, Lana’nın aşkını kabul etmekle beraber bir otomobil kazasında sakatlanan karısından ayrılmamağa karar vermiştir. Bu yüzden aşkları yarıda kalıyor. Bir müddet sonra sevgilisinin karısından ayrıldığını öğrenen Lana ümitle tekrar ona koşuyor. Fakat bu sefer de Ray Milland hiç bir zaman tamamen serbest olamıyacağını söyliycrek Lana'yı kabul etmiyor. Lana şiddetli sinir buhranları içinde, sokaklarda avare dolaşmaktadır, Nihayet kafasında intihar fikirleri belir-
meye başlıyor...
Bu filme Hollyvvood’un sanat münekkidleri büyük ehemmiyet atfediyorlar. Ve Lana
i Turner'in kısmen gölgede kal-| iniş olan şöhretini tekrar parlatacağını srarla iddia edi-
I yorlar.
Sftyfa: 6
ZAFER
50/8/1950
Başbakanın Radyodaki demeci
(Başı 1 inci sayfada) ı vir ediyor. Memleketin iç ve dış politika bakımından fena akıbetlere sürüklenmekte olduğunu iddia ediyor. Bundan başka muhalefetin tehdit altında bulunduğunu, vatandaş ların komünistlik ithamı altında memleket dışına sürül mek tehlikesine maruz bulunduklarını ileri sürerek, siyasî emniyetin ortadan kalktığını. iddia ediyor. !
Siyasî hayatında iktidar -dan başka bir hizmet yeri ta-1 nımamış ve devlet kuvvet -lerini daimi kendi elleri al- '
Başmakaleden devâm
30 Ağustosun verdiği ders
Milliye ruhu, her tUrlii tahnk-kürno karşı koymak İÇlrı damatlarımızda ayni kuvvetle ve aynı aelâbetle mevcuttur. Hiçbir İstibdat, lılçblr dlktıı-törlhk hörtlamıyacaktır. Buna cesaret etmeye kulknnlaı-olıırmı kafalarını kanunun sert duvarına çarpacaklardır.
Hür vatanda hiir vatandaş!
Ne düşmana bir karış toprak; ne İstiklâlden, hürriyetten ve milli hakimiyetten bir zerre fedakârlık!
80 Ağustos’dıın aldığımız ders budıu-; üzerinde yürüdü-ğliınüz Asil yol binilir; Ve her İnkılâp yolu bizim için böyle Dıınılupınıır’lardnn, Itnıın pı-iıaMarıııdan geçer.
Tarihe istiklâl aşkının örneğini veren bir millet olarak ö( Hilelimi Zafer yıldönümü, he-)*iiı1lze ve bütün dünyaya kutlu ohuın! Çünki 30 Ağustos bize nyııi zahıanda zaferietln eıı büyüğü olan barışı kazandırmıştır. Onu bozmak İsteyen gafiller çıkacak olursa, yeni baştan 80 Ağustoslar başarmağa canla, başin, ve imanla Iınzı-
Blz İnsan bir milletiz, ve Ihsan olarak yaşamak kararını 30 Ağustosla tatbik ettik. Bu blrgün İçine sığan tarih, bütün bir milletin ebedi hayat tarihini çizmiştir. Hayat yolumuzda, inkılâp hamlelerimizde, demokrasi izinde bu gerçek mucizeden aldığımız İnanla yürüyoruz!..
Büyük Türk Milleti, yolun ve bahtın açık olsun!..
Mümtaz Faik FENİK
BÜYÜK SİNEMA I Heı zampr büyük bir he I yecanîû seyredilmeye değer I iki şaheser |
(Umumî istek özerine) |
1. fZDIHAP ÇOCUĞU .Onvör Tivîsl (Türkçe*)
Robcrt New*on-Kay Wıılsh
2. dAMgau DOKTOR
• Helovv Trhr.4,h» Paul Ilenreıd Jetin Bonnet Seanslar JSTIRRAP ÇOCÜClU
I I _ ıs — 21,30 DAMGALI DOKTOR l(i — 20
Acele satılık
Hiç kullanılmamış son model’ Paris mamulâtı Mü ton Doıe kürk, Rönar Blö kap, 1950 mo deli Sonnar 1—2 Conta.-c ve . Leitz Elmar 1—3,5 Leiccı Alman fotoğraf makineleri, fca- ! dm esvapları ve saire.
Pazardan maada her giln 18—20. Sıhhiye civarı, Halk sokak No. 2 (5375)
Ucuz Kiralık Dükkân ve Ev
Anıt ■ Kabir mebus evleri çarşısında büyük dükkân 90 Çocuk Sarayı karşısında müstakil manzaralı üst-kat 50 lira, civarında .su, elektrikli.
Süınerbank İnşaat Md. ğtin de Hilmi İlgaz Tel; 13Û00
(5380)
Bugünkü
merasim
tında bulmuş olanların, ik-
tidardan düşünce kapıldıkla
n bir nevi hastalık vardır ki bu cümlece malûmdur.
Muhalefet1 liderinin bu gö- j iüşleri kendisinin böyle has-1 ta bir ruh halet içinde oldu- | ğunu gösteriyor. Memleketin baştanbaşa huzursuzluk için . de olduğunu, söylemesi, aıı- | cak, kendi içindeki huzursuz , luğun, karanlık düşüncelerin j ve kasvetli niyetlerin bir ifa- , desinden ibaret sayılmak i- j cabeder. |
Bizim görüşümüze göre j bu memlekette vatandasın , en çok ehemmiyet verdiği ( nokta uzun yıllar ıztırabını çektiği zümre saltanatının ' tem olarak tasfiyesi ve bu devrin bir daha avdet etme meşinin katı teminat altına
alınmasıdır. |
Bu memle&ette huzursuz- . luk sebebini ancak siyasi ir- j tlca emmareleri teşkil ede - ■ bilir. Hâlâ şeflik havasının | estirilmek istenmesine şahit almaktayız. Ve hâlâ eski rejim adına kalkınmalara yol açacak gayretlere rastlamak taVız- Halk Partisinin bu gayretlerini s'yasî irtifaların acısını çekmiş olan milletimizin dikkatle takip etmekte olduğuna şüphe yoktur. Bunun dışında memleketin ) geniş bir huzur içinde oldu- | ğunu ve geleceğe itimatla bakmakta bulunduğunu kati yetle ifade edebiliriz. |
Muhalefetin tehdit altında ' bulunduğu iddiası ise bir ef- ’ saneden ibarettir. Mecliste muhalefet mebuslarının hak- j kırından mahrum edildikleri j yolundaki iddialar tamamen asılsızdır.
Başbakan olarak benim, Meclis kürsüsünden muhalefetin teminat istemeğe hakkı olmadığını ifade etmiş bulunduğum yolundaki sözler de bir iftiradan ibarettir. Ak
sine olarak ben Meclis kürsüsünde muhalefete ne gibi terpinat istiyorlarsa hepsini vermeğe âmade olduğumuzu
söylemiştim.
Muhterem
dinleyiçılerim,
Halk Partisi başkanı millî
vicdanın emir ve
temayülüne
uya«ok komünistlerle gireceğimiz mücadeleyi, siyasî em niyetin ortadan kaldırılması mânasına cekmek isliyor Ve
konuşurken, komün’etlik it-
hamı ile vatandaşların yu’.d dışına sürüleceğinden bahsediyor. Burada itham kelimesinin tahrik meksâdile kul-'
luııılmış olduğunu sîzlere a-çık olarak söyllyebillrim. îna çok garip tecelliler gösterme* gcle kullanmayan muhalefet
liderinin bundan maksadı, tahriktir, ve vatandaşların ı-astgele ithamlarla yurd dı şıria sürülebilecekleri bir re jim içinde yaşandığını telkin gayesini takip etmektedir. Halbuki bu memlekette sadece itham üzerine hiç bir va tandaş hakkında hiç bir mua mele cereyan edemez. İthamın sabit olması ve hükme bağlanması lâzımdır.
Muhalefet liderinin bu söz leri karşısında iıecıleketlm’z de komünistlikle mücadele nin hazin hikâyesini hatırlamamak mümkün olmuyor. Bu sözler aynı zamanda millî Varlığını korumak isteyen vatandaşa, komünistlikle mü cadelenin şimdiye kadar müs bet netice vermemesinin ve çok garip teceliler göstermesinin başlıca sebebini anlat-mıı. olacaktır.
Muhterem vatandaşlar
Halk Partsi başkamnın dış politika mevzuund:; yaptığı tenkidler de tamamen asılsızdır. Kore meseieslr.de takip ettiğimiz hareket hatt.’-nın bir harp kararı olduğunu ifadfe etmesindeki kötü niyet meydandadır. Çünkü bunun bir sulhü koruma kararı olduğunda bütün demok rat âlemi müttefiktir. Sırası gelmişken söyliyeylm ki, dey letimizin bu münasebetle dış tâki itibarı eski, iktidar ze-manınkine nazaran kat kat yüksektir. Bugün Türıciye, sözüne ve imzasına inanılır bir memleket olarak tanınmak için kuvvetli deliller vermiş bulunuyor.
Memurların ordudan tapu memuruna kadar her hangi bir taraftan gelecek bir iftira neticesinde haklarında yapılacak muameleye İntizar eder halde oldukları isnadını yapan muhalefet liderine karşı bundan' evvelki konuş mamda söylediklerimi tekrar edeceğim.
Bu mmelekette hiç bir memura kanun dışında hiç bir muamele yapılmamıştır. Ken dilerinin particilik gayretiyle ve âdi seçim hesaplariyle memlekette bir yandan öbür yana atıp dağtıtıklan memur ların sayısının ne büyük yekûnlara vardığını kendileri biliyorlar mı? Eğer unutma mışlarsa, bunların hesabını çıkarmak kolaydır. Böyle bir tetkike girişildiği takdirde yapılan tahvillerdeki maksat ların herkesçe anlaşılması güç olmıyacaktır.
İdare âmirlerinin sicillerine demokratlarla temastadır, i-baresini biı suç olarak kaydet tirenlerin bugün memleket karşısına çıkıp memurlar nam vç hesabına şikâyet ve tazallüme kalkışmaları, iki yüzlü bir politikanın hazin tecelli-icrindendir.
Muhterem vatandaşlar,
Halk Partisi muhtar seçim lerini kazandığını ilân edip durmakla umûmî efkârı al -datmak istemektedir. Hakikat şudur ki, bu parti, bildiğiniz gibi bir syasî gasıp neticesi olarak son sfeçllnlere kadar elinde buluhdurduğu muhtarlıkların yüzde yetmi şinl kaybetmiş bulunuyor. Bu na mukabil pjartimiz evvelce
elinde bulunan çok mahdut muhtarlıklara ilâve olarak, . yeniden, yirmi binL aşan sayıda muhtarlık kazanmıştır. Muhtarlık seçimi neticeleri nin sonu alınmak üzere bulunduğu şu günlerde, hakikate yakın bir rakam ve nisbet olarak bunları ifade edebilirim.
Bu netice gösteriyor ki, 14 Mayısta milletçe elde edilen zafer muhtar seçimleriyle de teyld olunmuştur. Kaldı ki muhtar sçimlerine partimiz, bir siyasî değer atfetmemiş ve partiler arası bir kuvvet denemesi şekline sokmak is tememiştir. Bu hakikati Demokrat Parti teşkil â'ıtıa yapılan tamimin birinci maddesi açıkça göstermektedir.
Azizi dinleyicilerim, Şimdi belediye seçimle/i arifesinde bulunuyoruz. Balen belediyelerin % 99 dan fazlası Halk Partisinin elindedir Belediye seçimlerine girerken küçük kasabalarımızdaki üç beş belediye müs tesna altı; yüzü mütecaviz belediyenin bugün tanıamiy-le Halk Partisi elinde bulunmasının sebebi iizerindo şüphe etmiyorum kİ, vatandaşlar duracaklardır. Bu neticeyi elde edebilmek için Halk Partisinin vaktiyle han gi yollardan yürüdüğünü bu memlekette bilmeyen yoktur. Demokrat Parti her tarafta büyük bir çoğunluğa sahip olduğu halde onların o zaman belediyeleri toptan ele geçirmiş olmaları, bu mevzuda da bir siyasi gasıp ve zor balık hâdisesinin cereyan et miş olduğunu gösterir.
Belediye seçimlerine girer ken vatandaşlarımızın, Halk Partisinin nasıl bir siyasî zorbalıkla bütün belediyeleri elde bulundurmakta olduğunu da hatırlıyarak reylerini kullanmaları tabiîdir.
Unutultnaması icap eden mühim bir nokta do şudur;
Önümüzdeki belediye se -çimleri bir devrin ve çeflik alsternfnin kati tjısftyesinde mühim Merhalelerden birini teşkil edecektir.
Siyasî irticaın son ümit ve ıtıesnedlerıni yıkmak ve tek parti zihniyetinin son bakiye lerini de silip süpürmek için belediye seçimlerinde De -mokrat Partiye reyleriyle yar dım etmelerini bütün seçmen vatandaşlarımızdan partimiz adına hürmetle rica ederken aynı zamanda bu seçimlerin de milletimiz ve yurdumuz için kutlu olmasını yürekten temenni etmekteyim.»
Cumhurbaşkanı
(Başı 1 inci sayfada) üzere uçakla şehrimizden ayrılmıştır.
Cumhurbaşkanı, hava alanın da Ulaşlırma Bakanı Seyfi Kurtbek, Adalet Bakanı Halil Özyörük, Bayındırlık Bakanı Bahri Belen, İşletmeler Baka* •nı Prof. Muhlis Ete, Çalışma Bakanı Haşan Polatkan, Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri, İçişleri Bakanı Rüknettin Na-suhioğlu, Tarım Bakanı Nihat Eğriboz, Dışişleri Bakanı Prof. Fuat Köprülü, Gümrük ve Te kel Bakanı Nuri Özsan, Maliye Bakam Halil Ayan, bir kısım Bakanlıklar müsteşar ve ileri gelenleri, Ankara valisi Necati İlter ve Emniyet Müdürü Rıfat Ayaydın tarafından uğurlânmiştır.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar Demirciye hareket etmeden ev vel hava alanında son orman yangınları hakkında Genelkur may Başkanı Orgeneral Nuri Yamut, İçişleri Bakanı Rüknet tin Nasuhioğlu, Tarım Bakanı Nihat Eğriboz ve Bayındırlık Bakanı Fahri Belen’den izdhat almış ve ne gibi tedbirler âlın dığım sormuştur.
Alâkalı Bakanlar bilhassa or man yangınları ile ilgili .tedbirleri Cumhurbaşkanına anlatmışlar ve son defa Balıkesir havâlisinde çıkan orman yangım etrafında fotoğraf ü -zerinde izahat vermişlerdir.
Cumhurbaşkanının kabulleri
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar dün Çankayada Şam elçimiz Abdullah Akşin’i ve yeni Bolu valisi İhsan Fcemiş’i kabul etmiştir.
Cumhur Başkanı Akhisarda
Akhisar, 29 (Hususî) — Cumhur Başkanı Celâl Bayar, bugün saat 19,20 de uçakla şehrimize gelmiştir. Celâl Bayar halkın büyük tezahürleriyle karşılanmış, hükümet konağı balkonundan halka hitap ve teşekkür etmiştir.
Cumhur Başkanı geceyi Akhisar’da geçirecek, yarın Demirci’ye hareket edecektir.
TERZİ
Sabri Yılmaz Yanık
Yeni çeşit yerli ve İngiliz kumaşlarımızın geldiğini sayin müşterilerimize aızederim.
NOT; Taksit muamelesi devam etmektedir, l’el: 14594, 5373
programı
(Başı 1 inci sayfada) heyetler Afyona gelmiş
D. P. 2 No. lu Merkez Bucağı İdare Kurulundan
İtfaiye meydanı Kosova sokakta Sönmez Kıraathanesinde saat 21 de 2 No.lu merkez bucağı Belediye seçimleri hak kında kapalı, yer toplantısı yapadağindan. partili partisiz bütün vatandaşların teşrifini rica eddriz.
Satılık Lliks Beşik
İçi mavi atlas kapitone, dışı tül ve dantelli, tekerlekli, çok yeni bebek sepeti
Ilergün: Saraçoğlu D tipleri kapı 11 daire 7. (.5374)
Satılık Kamyon
Tamameh yeni vaziyette 1950 modeli Praga marka 4000 kilometre yapjnış rahatsızlık, dolayısiyle .satılıktır. Müracaat Telefon; 16294. (5379)
.................. ■
Motorlu Taşıt ve Garaj İşçileri Sendikası yararına terfih edilen mevtsimin en büyük Miisameresi 2/9/1950 Cumartesi gecesi saat 21 de
Cebeci Açıkhava ÇİÇEK Sinemasında
Halk türküleri sanatkârı
Muzuffer AKGÜN Konseri
Çalanlar; Osman Özdenkçi vc ark duşları ı
Sevimli Kara Böceler
Aııkarada ilk defa olarak
Gazi Ayhan ve Süheylâ Ayhan Konseri
M. Baki ve arkadaşları
' Vahit Sanh idaresindeki Milli Oyunlar Ekibi tarafından
Erzurum Barları
Osman Özdenkçi talebeleri tarafından
Bağlama Birliği Konseri
IHııçınar Gençlik Kulübü amatörleri tarafından temsil Bir İlân Hatası (Komedi) Monolog — Sürprizler — Zengin ve çeş ili piyango AN KARADA GÖRÜLMEMİŞ BİR GECE
Davetiyeler Dışkapı Sendika Merkezinde ve Çiçek Sinemasından temin edilir. NOT: iter semte otobüs temin edilmiştir.
Tarım Bakanının
ı
olan bulunmaktadırlar. Ayrıca, birçok il ve ilçelerden de kendiliklerinden törene katılmak için pek çok vatandaşın Afyonda toplandığı görülmektedir.
Bütlin bu misafirlerin doldurduğu Afyon Karahisarda şimdiye kadar görülmemiş bir kalabalık göze çarpmaktadır. Balıkesir'den Korgeneral Kadri Seven, Hava Kuvvetleri namına Hava Generali Asım Olcay, Trabzon’dan Üçüncü Ordu namına Reşat Paşakay, İzmir-den İkinci Ordu namına Halit Aykut, Birinci Ordu namına Tuğgeneral Hıfzı Betin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adımı Müsteşar Muavini Hulûsi Timur ile bütün Bakanlıkların gönderdikleri mümessiller Afyon Karahisar’a gelmiş bulunuyorlar.
Diğer taraftan törene iştirak etmek üzere Malûl Gaziler adına Asım Çoban şehrimize gelmiş, Kızılay ve Yardımse-vehler dernekleri de birer mümessil göndermişlerdir. Çocuk Esirgeme Kurumu buradaki mümessili ile törene katılacaktır. Halk Partisi merkezden mümessil göndermemiştir. Millet Partisi adına merkezden Unsan Sallı, Demokrat Parti Genel Kurulu adına da gazeteci arkadaşımız Adviyc Fenik Afyona gelmiş bulunmaktadırlar’.
Ayrıca bütün vilâyetler de birer mümessil göndermiş bulunmaktadırlar.
Kutlama törenine katılacak olan dâvetli mümessil ve heyetler Afyon Karahisar'da tören komitesi protokol memurları tarafından karşılanarak istirahatleri için kendilerine ayrılmış olan binalara yerleştirilmişlerdir.
30 Ağustos Dumlupınar Zafer âbidesine gidiş ve geliş programı şu şekilde tertiplenmiştir:
Yarın sabah saat 7 de Afyon garından kalkacak özel bir tren misafirleri ve Afyon’dan bu törene katılacakları Selki Saraya götürecektir. Buradan Zafer âbidesine gidiş ve dönüş otobüslerle yapılacaktır.
Törene katılacak olanlar şun lardır: 1 — Dâvetli mümessil ve heyetlerden maada Başkumandanlık Meydan Muharebe-
beyanatı
(Başı 1 inci sayfada) haricindedir.
Şimdiye kadar her devlet orman yangınlarını önlemek için çeşitli tedbirler almışlar ve maalesef eski iktidar her şeyde olduğu gibi bu işte de tamamen alâkasız kalmıştır.
Bayıamiç’deki yangım 2 binden fazla halk ve asker söndürmek için beyhude yere uğraşmaktadır.’
Yangının çıkmasında her hangi bir kasıt yoktur. Sadece bir vatandaşın dikkatsizliğinden ileri gelmiştir.
Türkiye’de şimdiye kadar yangın söndürme vasıtaları modern şekillerden uzaktır. Ve haber alma haber verme durumu da tamamen iptidaidir. 1947 de 60 bin hektar yanmıştır. 1948 de 32.500 hektar, 949 da 38.500 hektar, 1950 de 8 ayda yanan 10.000 hektardır.
Bayramiç yangını 5 gün evvel haber verilmiş fakat yan gın başlangıcı her halde dahu evvel vaki olmuştur. ■
Bu sene kurak gitmesi ve rüzgâr istikametinin müsaade si ve yanan ağaçların da çam olması yangının genişlemesine sebep olmaktadir. (
Çanakkale teşkilatımız mevcut askerî ve sivil şahıslarla bütün devlet vasıtalarından istifade ederek Vali başta olmak üzere yangın sahasında faaliyete başlamışlardır. ,
Ben de bizzat yarın sabah erkenden yangın sahasına hareket edeceğim.
Elde modem teknik vasıtalar ve bunlardan netice alınması muhtemel denemeler olmadığından mevcut vasıtalarla ancak önüne geçilmeğe çalışılmaktadır.
Yanan sahanın vüs’ati henüz malûm değildir. Civar vilâyetlerden yardım teminine uğraşıyoruz.»
sine katılmış olan piyade a-laylarının sancakları. 2 — Harp ve Deniz okulları ile, Yedeksubay okulu öğrencilerinden mürekkep karışık okul grupu. 3 — Yaya ve motörlü askerî birlikler. 4 — Bir hava birliği (Törene havadan katılacaktır), 5 — Üniversite ve yüksek okul öğrencileri. 6 — Kütahya ve Afyon illeri halkından İstiklâl Savaşma katılmış olanlardan mürekkep halk kıtaları. 7 — Civar köy ve kasabalara mensup halk.
UCUZ
AYAKKABI SATIŞI BAŞLADI
SENELERDENBERİ PAHALILIKLA MÜCADELE EDEN
GÜVEN KUNDURA MAĞAZASI
Bayram münasebetile aşağıdaki ucuz fiyatlarını sayın müşterilerine sunar:
Bayan iskarpinleri 10, 12.50, 15, 17.50 liraya kadar.
Erkek iskarpinleri 12.50 15, 20, 25 liraya kadar.
Çocuk iskarpinleri 450, 500» 750. 900,-11.00, 12.50 liraya Bayatı terlikleri 6.50, 750 kuruş.
ADRESLERE DİKKAT
ŞABAN KULAK
Güven Kundura Mağazası
Merkezi: Anafartalar Yeni Belediye binası eski Nikâh Salohu altında No. 29.
Şubesi: Çıkrıkçılar Yokuşu Saraçlar Çarşısı No. 107. Telefon: 11919. (2714)
Us—m—w—— w—
Ankara Erkek Teknik Öğretmen okulu Müdürlüğünden
1950 - 1951 öğretim yılı için Okulumuzun muhtelif Sanat bölümlerine seçme imtihanı ile Burslu ve Gündüzlü öğrenci alınacaktır.
Seçme imtihanına girebilmek için Sanat veya Yapı Enstitülerinden mezun olmak ve Enstitüleri tarafından Aday seçilmiş bulunmak lâzımdır.
1 — Adaylar, 15 /Eylül 1950 Cuma gününden 22/Ey-1Ü1 T950 Cuma günü saat 17 ye kadar, imtihanlara kabullerini
istiyenler birer dilekçe ile Teknik öğretmen Okulu Müdür-
lüğüne bdşvurmak ve Adaj’ numarası ile imtihanlara giriş
kartı almak zorundadırlar. Bunlardan, Haziran
döneminde
mezun olanlar Diplomalarını veya tasdiki; örneklerini; Eylül döneminde mezun olanlar da, mezun oldukları Okullardan
yazılmış (çıkma yazı) ları ve ikişer fotoğrafı dilekçelerine ek-liyeceklerdir.
2 — İmtihanları kazananların kat’i kabulleri, Yönetmelikte tasrih edilen ve evvelce Okullara gönderilen genelgede yazılı bütün evrak tamamlandıktan sonra yapılacaktır.
3 — Adayların tâbi tutulacakları imtihanların günleri şunlardır.
Tarih Gün
1 - 27, Eylül (1950 Çarşamba
2 - 28, Eylül, 1950 Perşembe
3 - 29/Eylül/1950 Cuma
4 - 30/EyIUl/İ950 Cumartesi
5 - 2 Ekim 1950 Pazartesi
G - 3/Ekirtı/1950 Salı
öğleden evvel Türkçe Matematik
Meslek Teknolojisi
Meslek Resmi
Atelye
Atelye
öğleden sonra Atelye
Atelye
Atelye Atelye Atelye Atelye
4 — İmtihan neticeleri 6/Elcim 1950 Cuma günü Okulda ve ayrıca Gazete ile ilân edilecektir.
5 — İmtihanları kazananların kat’i kajntlarına 6, Ekim 1950 Cuma günü başlanacak, 14 Elcim 1950 Cumartesi günü saat 17 de son verilecektir.
6 — İmtihanlara saat 9 da başlanacaktır. Sorular açıldıktan sonra gelen öğrenciler, imtihanlara alınmıyaeaklardır. İmtihana giren Öğrenciler, fotoğraflı giriş kartlarını yanla-
rında bulundurmak mecburiyetindedirler.
1885
Devlet Orman İşletmesi Çankırı Müdürlüğünden
Malın Miktarı
Cins ve nevi Ton Bölgesi
Bulunduğu yer
Nakledilecek istif yeri
Beher tosunun istihsal nakliye istif işi muhammen
Mesafe Bedeli İlk Teminat
Km. Lira Kr. Lira Kr.
Karışık odun 1000 Engine 3 Engihe ormanının J3 üncü İnköy 15—20 15 00 1125 00
» » 1000 Şeketoğlu. 3. Engine ormanının 15 seki Engine 10—15 10 00 750 00
20Û0 Yenice havzası. 2. Kadınçayırı ormanının 8. Yenice 10—15 10 00 1500 00
Kadınçayırı 9. Karadağ havzası
3000 İ. Paşa 5. Dikmen serisi c »r. 29. Kur- Göynük çukuru 15—20 15 00 3375 00
nacık 30. çit 31 Yeşilören
havzası
4000 » 5. Dikmen serisi o ır. 29. Kur- İsmetpaşa 20—25 20 00 6000 00
nacık 30 çit 31 YeşilÖren
havzası
1 — Yukarıda tafsilâtı yazılı odunlar 15 gün müddetle açık eksiltmeye konulinuşiur.
2 — Eksiltme 6/9/1950 tai-lhlne rastlayan Çarşafrıba günü saat 15 de Çankıl'i işletme müdürlüğü binasında toplanacak kohıisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Buna ait şartname Ankarada Ortrian Genel Müdürlüğü, Ankara, İstanbul. Kastamonu, ve Çankırı işletme müdürlüklerinde görülebilir. .1&*»
4 — Taliplerin eksiltme gününde evrakı müsbite ve ilk teminatlarile komisyona müracaatları. (6435)—(1889)
SÜMERBANK
Vadeli, vadesiz tasarruf mevduatı
’ 2/11/1950 çekilişi
ikramiyesi 18.500 liradır
30 Eylüle kadar
En az 100 liralık, hesap açanlar da keşideye katılırlar. Bıı hesabın çekiliş tarihine kadar idamesi, lâzımdır. Her 100 lİVa için ayrı bir kur'a numarası yerilir.
İkramiyelerin vergisi Bankaya aittir. SÜMERBANK mevduata en yüksek faizi vermektedir. (2689)
Kamyon satışı
Devlet Orman İşletmesi Ankara Merkez Müdiirülü-ğündeıı:
1 — İşletmemizde mevcut 7 adet kamyon açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 __ 11/9/1950 tarihine rastlıyan Pazartesi günü sa-
at 15 de Müdürlüğümüz binasında toplanacak komisyon huzurunda satışı icra kılınacağından taliplerin sözü geçen gün ve saatte % 7,5 muvakkat teminatlarını Müdürlüğümüz veznesine yatırılarak makbuzlarını komisyona vermeleri.
3 — Şartname ve otomobilleri görmek isteyenlerin her gün müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur.
' (6260)—(1851)
Dizel alternatör Grupu Alınacaktır
Bursa Belediyesinden:
Belediyemiz Elektrik Santralı için 4768 sayılı kanun gereğince teklif alma süretiyle bir adet 1000 - 1200 beygirlik Dizel alternatör grupu ve tefferruatı satın alınacaktır. Bu işe ait fennî ve satmalına şart-nameleri ile sair evrak Beledi-*ye Elektrik İşletmesi Müdürlüğünden bedelsiz olarak alınabilir. Teklif zarfları engeç 4/9/950 Pazartesi günü saat 15 e kadar Belediye Başkanlığına tevdi edilecek ve zarflar saat 15 de Belediye binasında encümen salonunda açılacaktır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. Belediye ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (4883)—(1058)
( Pamuk Çorap alınacak )
Gümrük Muhafaza Genel İKomutanlığından:
Gümrük Muhafaza birlikleri ihtiyacı için ellibin liralık pamuk çorap kapalı zarf usulü ile alınacaktır.
Bir tane çorabın tasarı bedeli bir lira olup muvakkat teminatı (3750) liradır. Tamamının bir istekilye ihalesi mümkün olduğu gibi yirmibeşer bin liralık iki eşit parti halinde de teklif ve ihalesi m ümkündür. Mühürlü nümune ve şart hergün komisyonda görülebilir. Ve bedel karşılığında alınabilir.
Kapalı zarf eksiltmesi 4/Eylûl/950 Pazartesi günü saat 11 de dir. İsteklilerin belli gün ve saatten bir saat öncesine kadar kanunî tarifat dahilinde hazırlıyacakları kapalı zarf teklif mektuplarını Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı Sûtınalma Komisyonuna vermeleri.
(5721)—(1642)
Ankara Devlet Konservatuarı Müdürlüğünden
1 — 1950—1951 ders yılında Ankara Devlet Konserva-tuvanna girmek istiyenler için kabul şartları, 25 Temmuz 1949 tarih ve 548 sayılı Millî Eğitim 'Bakanlığı tebliğler Dergisinde ybyınllanmıştıit Tebliğler Dergisi hemen her okul ve Milli Eğitim Müdürlüğü ile Milli Eğitim Memurluklarında bulunabilir. Ayrıca kabul şartlan Ankara Devlet Konservatuvarı Müdürlüğünden de istenebilir.
2 — Müracaatlar Ağustos sonuna kadar yapılmış olmalıdır.
3 — Kabul sınavları İzm il de İzmir Kız Lisesinde saat 9.30 da, İstanbulda Galatasarray Lisesinde saat 9.30 da ve Ankara'Devlet Konservatuvarı ıda saat 9.30 da yapılacak-
SINAV GÜNLERİ
İzmir'de:
4/9/1950 Pazartesi
5 Salı
6 Çarşamba
7 Perşembe
İstanbul'da:
11/9/1950 Pazartesi
12 Salı
13 Çarşamba
14 Perşembe
Ankara'da:
18/9/1950 Pazertesi
19 Sah
20 Çarşamba
21 Perşembe
10,00 Yazlı Sp.zlar, Nefesli Sazlar. 9.30 Kompozisyon - Piano, 9.30 Opera ve San, 9.30 Tiyatro,
9.30 Yaylı Sazlar, Nefesli Sazlar,
9.30 Kompozisyon - Piano,
9.30 Opera ve Şan,
9.30 Tiyatro,
9.30 Yazlı Sazlar, Nefesli Sazlar,
9.30 Kompazisyojı - Piano,
9.30 Opera Şen,
9.30 Tiyatro. (5232)—(1261)
Gaziantep Valiliğinden
1 — Eksiltmeye konulan iş: Gaziantep 1 ve 2 numaralı Dokumacı Kooperatifinin yaptırmakta olduğu iplik fabrikasının 80492 lira keşif tutarlı ikmal inşaatı işidir.
2 — Eksiltme 16/9/1950 tarihine rastlayan Cumartesi günü saat 11 de il makamında toplanacak eksiltme komisyonunca kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — Keşif kâğıdı ve buna bağlı diğer ihale evr-kı her gün il bayındırlık müdürlüğünden 1 ve 2 numaralı Doku macilar Kooperatifinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek» için isteklilerin Ticaret Cidarına 1950 yılında kayıtlı bulunması, usulü dairesinde 5272 liralık gemici teminat vermeleri ve bu işi yapabilecek durumda olduklarına daiı ihale tarihinden üç gün önce Gaziantep valiliğine müracaat ile muadili bir isi başardığını tevsik ederek yeniden yeterlik belgeleri almaları şarttır.
5 — İsteklilerin eksiltme şartnamesinin ve 2490 sayılı
kanunun mahsus maddelerine göre hazırlıyacakları teklif mektuplarının ihale saatinden bir saat önce makbuz karşı, lığında komisyon başkanlığına teslim etmeleri lâzımdır. Pos tada olacak gecikmeler kabul edilmez. (6336)—(1847)
Edirne Valiliğinden
1 — Lalapaşa ilçesinin Ha cıdanişment köyünde 530 tipinde üç dershaneli yeni bir okul binasının inşası açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 15719 lira 80 kuruştur. Geçici teminatı 1179 liradır. İhalesi 12.9.950 tarihine rastlı-yan Salı günü saat 15 de daimî komisyonda yapılacaktır isteklilerin ihale tarihinden en uz üç gün evvel «tatil günleri hariç, valiliğe müracaatla yeterlik belgesi almaları, ticaret odası vesikası, geçici te nıinat veya makbuzlariyle birlikte yukarıda yazılı gün ve saatte daimi komisyonda bu lunmaları lâzımdır.
2 — Bu işe ait şartname ve diğer evrak her gün daimî komisyon kaleminde görülebilir. «11306. (6130) (1786)
DİKKAT

Kuyumcu, Saati ve İşçileri Derneğinin yararına 3/9/950 Pazar günü saat 20 de
Kurtuluş Çiçek Sinemasında
Sabite TUR
refakatinde Salih Orak, Besim IIoşsOs, Ali Demir ve Remzi Şentel tam kodroslı ile en seçkiii şarkılar Ayrıca: Ahmet Gazi Aylıan, Süheylâ Ayhan, Kemençesi Hüseyin Dilflver, Matrak Kar-deşlci. Diğer tanınmış sa -atkârlarııı iştiraki ile çeşitli sürprizler ve çok zengin program

DAVETİYELER:
Mavi gişe: Ulus meydanı Yeni Sinema karşısı, Haşan Dalgıç: Anafartalaı- caddesinde kuyumcu, Hüsnü Oran: Anafartalaı- caddesi No. 2G7 saatçi ve her akşam Kurtuluş Çiçek Sineması gişesinden temin edilir. (5345)
——o—#
Yozgat Valiliğinden
15468 lira 55 kuruş tutarlı Yozgat - Boğazlıyan yolunun 28 ve 284-300 kilometreleri arasında yapılacak iki a-det 5 lik köprü 24/8/1950 den itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme 8/9/1950 Cuma günü saat de il daimî korniş yonunda yapılacaktır.
işin geçici teminatı 1160 liradır.
İşe ait şartname ve bağla nntıları il daimî komisyonunda her gün görülebilir. İsteklilerin bu işin öneminde biliş yaptığına dair ihale gününden önce vilâyet makamına müracaatla vesika almaları ve bulundukları yerin Ticaret Odasından alacakları vesika ile müracaatları şarttır.
Bu belgelerle ve geçici teminat makbuzu ile isteklilerin tayin edilen gün ve saatte 11 daimî komisyonuna müracaat lan ilân olunur. (6145)—(1816)
Belediye Başkanlığından
Son günlerde vatandaşların motörlü taşıtlardan ve taksilerden şikâyetleri artmış bulunmaktadır.
Şoförlerin mağdur olmamaları için aşağıdaki hususlara bir kere daha dikkat etmeleri rica olunur.
1 — Azami sür’at şehir dahilinde 40 kilometredir. Bu kilometrenin katiyen üstüne çıkılmaması.
2 — Yol üzerinde arıza yapan her hangi bir taşıtın derhal kenana çekilerek tamiri için teşebbüse geçilmesi.
3 — Taksilerde, taksi müşterilerinin behemehal taksi saatini açtırmaları.
4 — Taksi saatlerinin gündüz % 80, gece % 100 zammın dan fazla ve dolmuşlara da tesbit edilen ücretlerden fazla para verilmemesi.
5 — Şoförlerin yanlarında muavin bulundurmaları ya -saktır. Bu gibi şoförlerin vatandaş tarafından bildirilmesi.
Bu husustaki şikâyetler, vatandaşlar tarafından gece ve gündüz aşağıdaki telefonlara yapılabilir.
Telefon No.: 14650 — 13298 — 22847 (6353)—(1845)
Ankara Devlet Konservatuvarı Müdürlüğünden
1 — 1950—1951 ders yılında, Ankara Devlet Konserva-tuvarında açılacak olan bale bölümü için 8—10 yaşındaki ilk okul öğrencileri arasından paralı yatısız ve parasız yatılı öğrenci alınacaktır.
2 — Bale bölümüne alınacak öğrencilerde aranacak hususî vasıflar şunlardır;
a) Kulağı musikiye yatkın olmak,
b) Musiki hafızası bulunmak,
c) Bale için icabeden uzvı hususiyetlere sahip olmak-
3 — İlkokul öğrenimine muvazi olarak bale öğrenimini bitirenler bale bölümünün orta ve lise sınıflarına muadil devrelerine geçeceklerdir.
4 — Müracaatlar, m Eylül 1950 akşamına kadar Anka rada Devlet KonservatuvarıMüdürlüğüne yapılmış olmalı dır. Gerekli belgeler okul müdürlüğünden öğrenilebilir.
5 — Kabul imtihanları aşağıda yazılı günlerde Istan-bulda Galatasaray Lisesinde ve Ankarada Devlet Konser-vatuvarında yapılacaktır.
İstanbulda^ 15/9/1950 Cuma günü saat 9.30 da. Ankarada, 22/9/1950 Cuma günü saat 9.30 dadır. (6076)—(1770)
Gümüşhane Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Bayburt sağlık merkezi binasının birinci kışını inşaatı 2490 sayılı kanunun 31 ine; maddesi mucibince kapalı zarf usulile 15/8/1950 tarihinde başlama'; 30/8/1950 tarihinde nihayet bulmak yzere 15 gün müddetle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Keşif bedeli 49997 lira 92 kuruştur.
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı keşif evrakı tatil günleri hariç her gün Gümüşhane Bayındırlık Müdürlü ğünde görülebilir.
4 — Geçici teminatın % 7,5 hesabile 3749 lira 85 kuruş Üç bin yedi yüz kırk dokuz liın seksen beş kuruş.)
5 — Eksiltmeye girebilin ek için isteklilerin 1950 yılı Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin bu işin tekn'k öneminde bir işi iyi bir surette başardığına veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerile birlikte ihale gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Gümüşhane Bayındırlık Müdürlüğünden yeterlik belgeleri almaları şarttır.
7 — Eksiltme ve ihale 5 Eylül 1950 gününe rastlayan Salı günü saat 15 de Gümüşhane Bayındırlık Müdürlüğünde icra kılınacaktır.
8 — İsteklilerin 3, 4, 5 inci maddeelrdeki teminat mak-
buzu ve belgeleri ihtiva etmek üzere 2490 sayılı kanun hükümlerine göre ihzar edecekleri teklif mektuplarını eksiltme den bir saat evvel komisyona vermeleri; postada olan gecikmeler kabul edilmez. (5954)—(1673)
Bizim köşe EKMEK BAYİİ Sadettin Tavşanlı Ekmeği
Büyük Sinema karşısı, Bo -ğaziçi Pasta Salonu bitişiğinde Yenişehir (5342)
DOKTOR
Vafi Erar
Dahiliye Mütehasısı
Günün her saatinde has ta kabul ve tedavi eder.
Fak rlere ücret arzuya tabidir.
Muayenehane ve ev:
Hamamönü, İnönü Bulvarı tpçioğlu Ap. Daire 1. Tel: 11727. (5365)
Mürebbiye aranıyor
Üç yaşında b r çocuğa bakmak üzere Türk veya ecnebi bir mürebbiye aranıyor. Ücret tatmin edicidir.
Müracaat: 22595. (2707)
Maliye Bakanlığından
Yapılacak onarım: Cumhurbaşkanlığı eski köşkünde ona- ' rım yapılacak. (
Keşif bedeli: (6388,45) lira.
Geçici teminat: (470,13) llru
Eksiltme mahalli ve tarihi: 8.9.1950 cuma günü saat 10 da I Maliye Bakanlığı Milli Emlâk Genel Müdürlüğünde pazarlık ! suretiyle yapılacaktır.
Şartname mezkûr mahalden bedeli mukabilinde alınabilir. Pazarlığa iştirak etmek İstiyenler bu İş İçin Bayındırlık Bakanlığından alacakları ehliyet belgesini komisyona İbraz etmeleri şarttır. (3144 - 133) (6103) 1814
---ANKARA----
Beşiktaş Kulübü yararına
7/9/1950 Perşembe akşamı Bomonti Bahçesinde büyük müsamere
Değerli san’atkâr Müzeyyen Senar Işıl ve saz arkadaşları
Ilollivudun meşhur baş yıldızı Anna Esmeralda Montemar İspanyol revüsü
İspanyol Raksları, Orkestra, Caz, Millî Oyunlar, Sürprizler ve Piyango
Biletler: Florya, Kamspor Mağazaları ile Yenişehir Piyango gişesi. Kulüp Lokalinde ve müsamere günü Bomontkle satılır.
Çanakkale Valiliğinden
Şose Esaslı Onarımı Yaptırılacaktır
1 — Çanakkale - Biga - K.-ırabiga yolunun 1064-350 — 106-J-540, 1074-684—110-|-300 Klm.leri arası şose esaslı ona rmıı kapalı zarf usulü ile yeniden eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — İhale 8/9/1950 Cuma günü saat (İG) da 11 daimî komisyonunda yapılacaktır.
3 -- Onarımın keşif bedeli (20899.31) lira yirmi bin se-
kiz yüz doksan dokuz lira otuz bir kuruş ve g(-ciçi teminatı (1567.45) lira. Bin beş yiiz alt mış yedi lira kırk beş kuruştur. . •—
4 — İsteklilerin 350 yılı Tciaret Odası vesikalarını ve bc gibi işleri yapmış olduklarına dair belgelerimi göstererek ihale gününden en az üç gün evvel (tatil günleri hariç) valiliğe, müracaatla bu işin eksiltmesine girmek üzere yeterlik belgesi almaları.
5 — 2490 sayılı kanun gereğince hazırlıyacakları teklif mektuplarını ihale günü saat (15) şe kâdar makbuz karşılığında komisyon başkanlığına vermeleri; Postada olacak ge cikmeler kabul edilmez.
6 — Bu işe ait keşif evrakı il daimî komisyonu ve Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir. (6251)—(1852)
Devlet Orman İşletmesi Ayancık Müdürlüğünden
1 — İşletmemiz fabrikası deposunda mevcut 225227 a dede denk 1062.190 metreküp muhtelif kalite köknar ve kayın keresteleri (19) parti halinde 28.8.1950 gününden itibaren (10) on gün müddetle ve açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 7.9.1950 tarihine rastlayan Perşembe günü saat 14 de Ayancık İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 -r Beher metreküp köknar ve kayın kerestelerin muhammen bedeli :
Köknar kadronlar için (130.—) köknar tombant kalas için (160.—), I-III ncü mavi marka köknar keresteler için (170.—), ikinci kalite kırmızı marka fırınlı kayın keresteleı için (230.—), üçüncü kalite sarı marka fırınlı yerli kayın ke. resteler için (150.—), siyah marka fırınlı kayın göbek keresteleri için (75.—), mavi marka fırınlı kayın ufak keresteler iç’n (125.—) lirdaır.
4 — Bu işe ait şartname, Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, İzmir, İstanbul, Sinop, Samsun, Kastamonu, Mer. sin ve Ayancık İşletme Müdürlükleri ile İnebolu, Zonguldak Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir.
5 -- İler partinin miktarı ve geçici tehıinatı şartnamede
gösterilmiştir, isteklilerin yüzde 7,5 geçici teminatı ve müsbit evraklar iyle birlikte belirli gün ve saatte komisyona müracaatları. (6311) — (1873)
Edirne Tarım Yeni Ceza evi Müdürlüğünden Ziraat alât ve edavatı satın alınacaktır
Müessesemiz için tercihan Edirne’den teslim yahut mahallinde tesellüm edilmek şartilc D. 4. veya D. 2 modeli 45. Hp, 31. Hp kuvvetinde bir adet CATERPILLAR bulunmadığı takdirde bu kuvvetlere denk başka tip ve marka TRAKTÖR ile bir adet JOHN DEERE model M. Remorklü traktör veyahut 20 - 25 Ilp kuvvetinde başka tip ve marka traktör bir adet p olisklu dlskli «sahalı» pulluk bir adet 3.60 veya 4.20 Cm. genişliğinde Mibzer, bir ndet Diskhnrow, bir adet Biçerdöğcr alınacaktır.
İsteklilerin 7/9/950 tarihine kadar izahlı teklif mektuplarını müessesemize göndermeleri ilân olunur. (6288) - (1830) - (11656)
Devlet Orman İşletmesi Bolu Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin fabrika İstif yerinde mevcut 2 parti muhteviyatı 1 1385 adede denk 44.355 M3. çam ve köknar yumurta sandık) ığı ile 891 bağ dengi 23.998 M3. köknar bağdadi çıtası 20/8/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle a çık arttırmaya çıkarılmıştır. Yumurta sandıklığının tahmini bedeli 85 lira ve bağdadi çıtamnkj ise 80 liradır.
2 — Açık arttırma 4/9/19 50 Pazartesi günü saat 15 de Bolu belediye binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır, Her parti için % 7.5 fesabile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname / nkarada Orman Genel Müdür lüğü ile Merkez işletme Müdürlüğünde ve İstanbul, Adapazarı, Düzce, Gerede, Kızılcahamam İşletme Müdürlüklerinde ve işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk temlnatlarile birlikte komisyona müracaatları.
(6213)—(1823)
«f ııı. 11 n 1 ....................
Sayın Hac Yolcularına
Havacılık ve Turizm Şirketinin 70 kişilik uçaklariyle veya Devlet Deniz Yollarının konforlu vapurlariye Emin — Rahat — Ucuz Seyahat etmek istiyorsanız.
Elâziz Umum Nakliyat Şirketine
Müracaut ederek yerlerinizi temin edebilirsiniz. Sanayi caddesi No. 39 Tel; 12232 Pasaport vize işleri parasızdır. (5240)
r
TÜRK TİCARET BANKASI
SERMAYE Sİ T L. 4.400.000 İHTİYATLARI T. L. 1.876.186
9
BANKAMIZIN 100.000 LİRALIK
950 Yılı İkramiye Plânının 3 üncü Çekiliş Tarihi:
(Tl Eylül 1950
Bu çekilişe iştirak edebilmek için:
““Müşterilerimizin”—
1 Eylül 950 Akşamına kadar, Tasarruf hesaplarında 100, Vadeli hesaplarda 1000, lira bulundurmaları mevcut hesaplarını bu miktarlara yükseltmeleri lâzımdır.
DİKKAT :
Vadesiz Tasarruf Hesaplan faizlerinin Gelir Vergisini Bankamız öder.
Vadeli hesap sahiplerine isabet edecek ikramiyeler YÜZDE 25 fazlasiyle ödenir.

Fazla tafsilât için gişelerimize müracaat edilmesi.
Elâzığ Yollar 8 inci Bölge Müdürlüğünden
1 — Bölge taşıt araçları ihtiyacı için 750/20 ağır hizmet veya arazi t pi 150 adet dış ve 150 adet iç otomobil lâstiği 21.8.950 tarihinden itibaren 15 gün süre ile kapalı zarf usu-lı ûc eksiltmeye konulmuştur. *
2 — Lâstikler Goodyer, M çillin, Fircstone, Goodrich, U. S. Royal, Dunlop, Pirelli, K'.' ber, C'oilomtes, Barum p-ar-kaiarındtn olacaktır. Dış lâstikle» in muhammen bedeli 260 vc iç lâstikiğin 30 ve tamamının 39450 liradır.
3 — Eksiltme 5.9.950 Salı günü saat 15.30 da Yollar 3 inci Bajge âjüdürlüğü odaslhd.ı t( planacak komisyon huzurile yapılacaktın'
4 — Eksiltmeye girebilmek için taliplerin 2958/75 liralık geçici teminat ve 1950 yılı Ticaret Odası belgelerini ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin hazırlıyacakları teklif mektuplarını 3 üncü maddede yazılı vakitten bir saat evvel 14.30 a kadar komisyona makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
6 — Şartname (tatil günleri hariç) her gün Yollar fa inci Bölge Müdürlüğünde görü'«bilir.
7 — Postada olacak gr’ikmeier kabul edilmez.
(11437) — (1785)
--------- SONBAHAR GELİYOR ----------------
Ne alayını, ne giyeyim diye düşünmeyiniz ; i
Gürsel Munifatura Mağazası J Size ;;
Mevsimin bütün yer.ilikierin! hazırlamıştır. En güzel J kumaşları en nefis renkleri en ucuz fiatı aızeder. : I
(2713) Posta Cad. No. 96—98 Hanef Ap. S
Tekel Ankara Başmüdürlüğünden
Mukavelesinin feshi dolay isiyle Kalecik tekeli idare binası ve ambar inşaatı bakiye İşleri- müteahhit nam ve hesabına kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
1 — İşin keşif bedeli 90988 lira 70 kuruş olup geçici teminatı 5799 lira 44 kuruştur.
2 — Taliplerin en az bir kalemde 70000 liralık bu işe benzer iş yaptığına dair işi yaptıran idarelerden alınmış vesikalarım tatil günleri hariç ihale gününden üç gün evvel Ankara Tekel Başmüdürlüğüne verecekleri müracaat dilek çelerine rapt ile eksiltmeye girebilmek için Ankara Başmüdürlüğünden vesika almaları şarttır. Vaktinde müracaat et-miyenler eksiltmeye giremezler.
3 — İstekliler şantiyede işin devamı müddetince bir mü nendis veya mimar ve ayrıca bir fen elemanı bulunduracağını evvelden taahhüt edeceklerdir.
4 — Bu işe ait proje, keşif evrakı ve şartnameler her gün mesai saatleri dahilinde Ankara Başmüdürlüğü muhasebesi ile İstanbulda Tekel Genel Müdürlüğü inşaat şubesinde görülebilir vc bu mahallerden keşif proje vc şartname evrakının 4 Ura 55 kuruş bedel mukabilinde temini de mümkündür.
5 — Eksiltme 6/9/1950 tarihine müsadif Çarşamba günü saat 16.00 da Ankara Başmüdürlüğü binasında toplanan eksiltme komisyonu huzurun da yapılacaktır.
6 — İsteklilerin mühürlü fiat teklif mektuplarını kanu nî vesikalarla güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektuplarını İhtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatniden bir saat evveline kadar adı gecen Başmüdürlüğe makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur.
7 — Pnatqd(ı vııknq yelk yecik meler kabul edilmez.
30/8/1950
Uzun zamandanberi beklenmekte olan AGA-B AT AR YALI j Radyolarımız emrinize amadedir
R. PAKER Anafartalar Kooperatif arkası Ali Nazmi Ap. Altında No. 3-5 Tel. 15189
EV Buz Dolabı : 100 lira pe- Düzenlendi $inve her ay 100 «MİELE» Çamaşır makinesi: 55 lira peşin ve her ay 55 lira. «MİELE» Elektrik süpürgesi 25 lira peşin ve her ay 25 lira. Şık Avizeer, Bisiklet, Petrol ocakları da taksitledir. AGA ve başka marka radyolar. pikkaplar, R PAKER Anafartalar Kooperatif Ar kası Ali Nazmi Ap. Altında No. 3/5 Tel. 15189
Sürpriz Gömlek ve Pijamalarının En zengin öeşitleri Emes kravatlarının yeni desenlerini ORTAÇ ın Kravat pavyonunda bulabilirsiniz Borsalino Şapkaları Ankara mümessili ORTAÇ zengin modellerini 36 li Trençkot ve Pardesii çeşitlerimiz gelmiştir Fiyatlar Rekabet kabul etmez derecede ucuzdur Ropdeşambr Kısa ve uzun her cinste ve kalitede gayet itina ile dikilmiş Çeşitlerimiz gelmiştir Mantoluk Tayyörlük en güzel fabrikaların çeşitlerini ORTAÇ sizin için getiriyor muhakkak almazdan görünüz Roplllk yünlü Çeşitleri, EKOSE ve desenli yünlüleri ORTAÇ da bulabilirsiniz. Kesenizin dostu ORTAÇ ORTAÇ da PHILIPS Radyolarının 1950 modellerinin en zengin çeşitlerini radyo salonumuzda görünüz
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Md. den
Türkiye’de yangın, nakliyat, hayat ve kaza sigorta işleriyle iştigal etmek üzere kanunî hükümler dairesinde tescil ve ilân olunarak bugün faaliyet halinde bulunan Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi bu kere müracaatla Ankara ve havalisi tali acenteliğine şirket namına gangın, nakliyat, hayat ve kaza sigorta işleriyle meşgul olnîak ve bu islerden doğacak dşvalarda bütün mahkemelerde dşvacı davalı ve üçüncü şahıs sıfatlariyle hazır bulunmak: üzere Hüseyin Polatkan'ı tayin ettiğini b;ldirmiştir.
Keyfiyet S'gorta Şirketlerinin teftiş ve murakabasına dair 25.6.1927 tarih ve 1149 sayılı kanun hükümlerine uygun görülmüş olmakla ilân olunur,
270.00
ÜSTAD PİYANİST
Temsilleri Paris - Londra ve Madrit de aylarca devam eden
Telefon: 21355
24 kişilik Beynelmilel şöhrete sahip artistlerle
Ankara halkının gösterdiği rağbet üzerine kısa bir zaman içil Temsillerine devanı edecektir.
R
T
BOMONTI
BAHÇESİ
30-8-950 den. itibaren
ESSİZ SANATKÂR
Ç
Adliye karşısı köşe mağaza
Anafartalar cad. No. 224 Ankara Tel: 11135
Mevkii
Vakıflar Genel Müdürlüğünden
Yıllık kirası Muvak. Temi. Cinsi Kapı No. Lira Kr. Lira Kr.
Anafartalar cad- Kahve 125 3600.00
desi Vakıf ocağı.
İş Hanı kat 1.
Yukarda mevkii, kapı nu marası, cinsi, yıllık kirası ve muvakkat teminatı yazılı kah ve ocağı teslim gününden 28/2/ 1951 gününe kadar açık arttır ma yoSûyle kiraya verilecektir.
İhalesi 7/9/1950 Peı*emb e günü saat 15 de 2 nci Vakıf Apartmanda Vakıflar Genel Müdürlüğü Emlâk ve Arazi Müdürlüğünde yapılacaktır. İ steklilerin bu müdürlüğe müracaatları. (6431)—(1887)
Ve Holivut’tan Baş Yıldız ANA ESMERALDA
- Masalar numaralıdır
Hariçten yemek getirmek serbesttir
Yeni program ve Büyük değişiklikler
Seyohotten dönen CADİTE TTÎ TeM°”:21355
Kıymetli ses sanatkârı ö/\Oİ 1 1L 1 Ulv her akşam sahnemizde konserlerine devam etmektedir

Comments (0)