Cuma 30 Teşrmısanı 1934
Sene: I
Numara: 163
fteriıl 3 «ocü saUfed*)
ıraktır
v ■
Avrupada asabiyet ve korku!
Atatürk ün bir kayırmaları
Günün Yazısı
Abone Şeraiti
Türkiye için Hariç tein
I .mrltk-----1M0 Kr.... Kr.
r aylık-------(M .----■—1»» .
t „-----------TU --------- ,
ı t» . --------- —
TEL£F0ft; MM 29

( Orhon) dan söz almalımı?
İbrahim Necmi dildaşımızın dün yeni bir yansını gördük. Bu yazı-7 dsş, dil işlerindo hepimizden ziyade didişmiş, koşmuş, yorulmuş va birçok yeni yeni sözler meydana çıkanp öğrenmiş ve bizlsra de öğretmeye çalışmıştır. Biz ise, «skl-deaberi dil, dergi ve edebiyat işleviyle uğraşmağa alışmadığımız ve ancak gazetecilik edecek kadar y*ıı öğrendiğimiz için bu yeni dil işinde gortgi gibi yayayız. Onun için İbrahim Neeminin bir) yarde yazısını görünce bize yeni yeni sözler öğretecek, yeni yeni yollar gösterecek diye o yazıyı çabucak okuruz.
İşte be yoldaşımızın dEn yaal yazıtını da böyle düşünce ile okuduk. Anlamakta biraz güçlük çekmedik değil. (Bereket) versin yazıtının altında şimdilik anlamadığımız kelimelerin karşılığını koyduğu için o güçlükten de kurtulduk.
İbrahim Necmi. bu yazısında kısaca dil birliğinin bütün Tflrklee arasında ülkü birliğini kolaylaştıracağım söylüyor. Bn sözü doğru. Yer yüzünde yayılmış elan bütün Törkltr birbirlerini anlıya-cak yolda bir dil konuşurlarsa bu. düşünce ve ülkü birliğini ar geç getirir.
Yalnız buoun İçin, öyle cfiîfû-nüyeruz, kİ yeni alacağımız ve kullanacağımla kelimeler az çok ber yere yayılmış olan bütün Türklerle kullandığı ve kullanmağa alıştığı kelimelerden olsun,
Oysa ki (o ise kİ) İbrahim Necmi yazısında bir (Karakamig ) sözünü kullanmış, bunuu karşılığını da yazısının altında göstermiş. Meğersem (Karakamig) (Orbon 1 taşlarındaki eski yazılardan çıkarılmış olup (avamnas) demek imi». Birkere (avamnaa) kelimesi son çağlarda biç kullanılmaz olmuştu. Düne kadar Ör Türkçe ile yazmı-/an hiç bir yazıcının (avamnnı) sö-»ünü kullandığı görülmemiştir. Çûnkii böyle sözlerin, hele yeni yetişen mektepliler tarafından hiç aıılaşılmıyacağını herkes bilir. Öyle ise böyle hiç bir yerde, hatta Arapça re Acemce sözlerini eski-dcnberl çok kollanan Türkiye Türklerinin bile bıraktığı bir sözün kar-şıl ğını niye bulmalı ve bela niye kullanmalı? Sonra böyle bir »öze karşılık bulunacaktı, bunu niçin (Or-lıon) taşlarındaki daha iyi anlaşılanı.-• mış (tnbir) lerdon seçmeli? (Orhon) taşlarındski sözler Imgüo yeryü-zündeki Türklerden hiçbiri tarafından kııllaoılmoz. O taş'ardaki sözlerden az çok bugünkü Türk budunlarının kullandıklarına benziyenler'. bulursak bunları durmadan alalım. Çünkü aramızda anlaşmayı kolaylaştırır. Ancak hiçbir Türk ülkesinde biltnnılycn sözler alınırsa bu, İbrahim Necmi Beyin söylediği (OıkÜ ve düşünce birliği) işini güçleştirir ve geciktirir. O is* ki (halbuki) biz bu işi nekadar kolayla,-tırırzak amacımıza (hedefimize ) okadır çabuk vnrır)z. Biz bu düşünceleri ille böyle olsun diye yarmıyoruz, çünkü yukarıda da söylediğimiz gibi biz dil işlerinde usta değiliz, dalı* çok yayayız, yalnız yapılın iyi işlere uymağı borç bilenlerdeniz. Bizim aöylemek istediğimiz yalnız bu düşüncemizi yandaşımızın gözü vv düşüncesi önüne koymaktır. Düşüncemizde bir doğ. ruluk görülürse bundan sevinç du. ynnz, (çorbada bizim d* tuzumuz) oldu deriz. Doğruluk yoksa doğruyu gösterenin yoluna gideriz.
Ebüzziya Zade IIIIIIIIZ.I«IMIII»(IHIIII»lllllllllMIMI(M1MfS||tHI(a)l Kamuya bildirme
Başvekâlete Arap harf teriyle gönderilen yazılar yırtılır
Ankara 29 (A. A.) — Başvekâletten tebliğ edilmiştir: Arap harfleriyle gelen yazıların okunmı-yacagı bir kaç kez anlatılmıştır. Bugün dahi bazı kimselerin Arap yasasını kullandıkları görülüyor. Arap harfleriyle gelecek her han-gi yazının okunmadan yırtılıp atı-laeağım bu kez de kamuya bildiriyorum.
İngiltere, Almanyanm gizli gizli silâhlanmasına karşı hazırlanıyor
------------------------------
M. uBaldvin„, Avrupada korku ve asabiyet hüküm sürdüğünü, buna da Almanyanm sebep olduğunu söylüyor — “i.oit Corç,, a göre Fransada Almanyadan evvel davranıp harp etmek irtiyenter vardır! harp şartları İçinde çalışmaktadır. BöyÖh Brilanyanı. milli rfdafe-aa ve haaaatan bava kuvvetler^ bangs v* fagiliriarm taıaiym* v* hOrriyetiai t»mln edecek dsrecsd.
Hiç yok ki harbin Soüaa
geçilmez »eya bamen pstlıyacak birşey okluğunu zannetmiyorum. Fakat büyük Britanya kendi am-niyetini şimdiden temine başlamazsa pek yakında artık İstese de bu. on yapaauyaeak Mr vaziyete düşe o* k tir.
"Londra, bombardıman edilirse ?
Butun Avrupa ülkelerinin dikkati al çeken ortada Hrşey vardır ki od* Almınyanm bilhassa havalarda rilâhUndığıdır.
“ Londra „ nın, sonu p*k f*(i olacak muhtemel bombardımanın Devamı 7 inci sahifede
Dtnya yine böyle harp katır ged Loedra 29 (A. A.) - Avam I Hi kamarannd*. M. “ Çörçil „ Krabo J r« ou ikana verilecek eevapta değişik* j
Yugoslavyanın muhtırası
Macaristan yeniden şid detle itham ediliyor
Muhtıra, Macaristanın tethişçilerle beraberliğini söylüyor—Fransız gazeteleri, ltaiyaya hak veriyor ternig,, i letlim etmek ittememe-»ini. gazeteler haklı buluyorlar ve bunun, siyatal ruçlulartn tealimi hakkındaki 1880 tarihli anda uygun olduğunu yarıyorlar.
Cenevre 29 (A. A.) — Yugos-lavyaııın Uluslar Kuruntundaki mo-ralıhuı M. "Fotiço, bu kurunun genel yazgını M. “Avenol. • Yn-goslavyanın muhtırasını vermiştir.
Macaristanın resmi mehafillnin zorbalarla birlik olduğunu (»bata
çalışan bu muhtıra, bizzat Macar zabitlerinin torbaları talim ve terbiye etmiş olduklarını ve bu zorbalardan bazılarının “Pecı. deki kışlada pansiyoner olarak bulunmuş olduklarını temin etmektedir.
Muhtıraya göre, zorbalar içia bir çok öğrenme karargâhları kurul muş olup, bunların en tanınmışı. Devamı 2 inci sakifede
M. "Fotiç„
Pari» 29 (A.A) — İtalya ad-liyrtinin (Marıiltdl mikatti ele-ba/ılarından olduğu tüylenen Yu-gotlavyalı “Paveliç. ile “Koca-ı »»seııaiaaMlMiaisaıasıtosıssseıso* »•*•*••* Mituassaısı
Muhteşem düğün yapıldı
Ingiliz kralının ikinci oğlu ile prenses “Marina dün evlendiler, alayı bir milyon kişi seyretti
) A
Dün “Londra,, da evlenen Ingiliz kralının otta il» prerutı
Londra 29 (A.A.) — Dün tundrayı kaplıyan hafif ais gece hemen dağılmıştır. Bugün hava açık ve kurudur.
Düğün alayını leyredeceklerin »aynı, çoğu kanın olmak üzere bir milyon tahmin ediliyor.
Saat 10/36 da Kral İle KraP-çenin aratası boşta olarak ’Bu. kingh Jnıw turûyındau dört araba hareket etmiştir. Hrensea ‘'Mirin»,,
yanında baban olduğu halde biraı sonra hareket etmiştir.
Kral, amiral üniforman giymişti re kraliçe ile beraber düğün alayını ae»İletmiştir.
Alayda ûç kral vardı. Norvı-ç kralı, kraliçenin sağında duruyordu. Danimarka kralı da mrraaimde batırdı.
Davamı 7 inci sakifede
“Paris„te mühim görüşmeler
Tevfik Rüştü Araş ve M. MTitülesko„ Paristen ayrılıyorlar Paris 29 (A. A) — Terfik Rüştü Ara*. M. "Politia, tarafından verl-inn yanşakta bulunduktan sonra görüşmelerine devam etmiş va bilhassa M. -Heryo. ila müzakerede bulunmuştur.
M. -Titülesko, f*vflk Rüştü Ara», Türkiyeoia
M. "Politi».,
Paris Büyük elçisinin bugün vereceği yemekte bulandnktan sonra akşam Pariatan ayrılacaktır.
Pari. 29 (A.A) — Terfik Rüştü Arat bu ubah Sovyet Ruayanm “Paria» maslabatgüzan M. ‘Reaea-berg„ ila beynelmilel meedeler bak-kuıda uzun müddet görüjmûştûr.
Devamı 7 inci sahifede
Gizli nüfus yazımı
ve para
Dün mecliste pâra olmaması teklif edildi

Ankara 29 ( A.A ) — |Bûyük Millet Meclisi bugün Esat (Bursu) nın başkanlığında toplanarak 1931 yılı umumi muvazene kanunim* bağlı bütçelerin fasılları arazında 135 bin liralık münakale yapılman, eşklya müsademesinde malul düşen zabitler, askeri memurlar ve efra. din İktisadi buhran vergisi muafiyetinden re inhiaar eşyan beyiyesinden harp malulleri gibi istifade etmeleri hakkındaki kanunlarla evvelce madalyam olup ta ölmüş olanların madalyalarının varisine İntikal işinin milli müdafaa bakanlığınca görüşüleceğin* dair kanun üzerinde görüşülmüş ve kabul olunmuştur.
Gizli nüfusların yazımı haklardaki kanun hükmünün 1 Haziran 1935e kadar uzatılması ve o tarihten sonra gizil doğum, kayıp ve evlenme vakan haber verenlere alınacak cezanın yarısının, tahalıat alınmasına ve başka merasim yapılmasına lüzum görülmekaizin halli idare heyeti kararilez __ man hakkındaki kanun lâyityİAnın Devamı 2 inci

Vatanın en büyük düşmanları, aile düşmanlarıdır
Matbuat cemiyeti, “Ba sın kurumu,, oldu
Basın kurumunun dünkü kurultayında sevinç ve knranç — Seçim yine bir netice vermedi
dbnki
İstanbul Matbuat Cemiyeti kongre»! dûn Burhan Cahidin başkanlığı altında üçüncü toplaatiMoı yapmıştır.
Dünkü toplantıya Milliyet ile diğer bir sabah gazetesinin hemen hemen bütün mensupları İştirak ettiği gibi diğer gazetelerden da
Sporculara armağan!
Dün akşam Halk Fırkasında spor birincilerine mükâfatlar verildi, nutuklar söylendi
Sporcu gençler dûn akçam Halk Fırkacından çıkarken
934 yalı spor birincileriyle Balkan ve dış yatışlarında derece alan atletlere dün akşam Cflmhu-riyet Halk Fırkası İstanbul merkezinde büyük merasimle madalya, kup* ve şahadetnameler damıtılmıştır. • w
Bu meralimde Adliye Vekili Saraçoğlu Şükrü. Vali vc Belediye

Dün Hukuk fakültesin de bir hâdise oldu—
Birinci sınıfta dersin tatiline lüzum görüldü
f*L (r: 7^
i
I
Dûn oldukça gürültûli» bir hâdiseye tahne olan htanbal Ûnivertileti Hukuk Faklı
feri 1 inci sınıfında, dûn "yoklama kâğıtları,, nı toplama yü-zûndeo bir hâdise vukua gelmiş osırad* "Hukuk bırilıi ve başlan-’gıcı» dersini ver ’rnekte olan pro-• ftşjör " Ri.-h ."Honig .. in der-i yanda kalmıştır.
Hâdise şöyle cereyan etmiştir;
kurultayından bir görünüş br kıum ata gelmişlerdi.
Bu »uretU kongre aeoelerdınbrrl görülmemle bir kalabalık arı ediyordu. Bunun sebebi, geçen kongredeki müzakerata ait taptın bir kısım âza tarafından noksan telâkki edilmesi idi.
Devamı 2 inci sakifede

reisi Muhittin, General Halis, Fırka reisi Cemal. Belediye reis muavinleri HA m it v* Nuri, polia Müdürü Fehmi Vural, Şehir meclisi acılarından bazıları, Türkiye İdman Cemiyetleri ittifakı âzası ve yüzlere* sporcu gençler bulunmuştur.
Devamı 2 inci sakifede
Bir mOddettcaberidir tatbik edilmekte olan devam mecburiyetini kontrol etmek ve Ltlebenin imzalayıp vardikleri yoklama kâğıtlarını toplamak üzere sınıfa giren asistan Perili* talebeden biri arasında bu kâğıtları alıp verme yüzünden münakaşa çıkmış. münakaşa büyüyerek sınıfın intizamını ilılal edecek bir vaziyete girmiştir.
Münakaşa, heyecan bütün sınıfı alâkalandırmış ve protesto makamında sıra kapalıları vurulmağa baş'amıştır.
Devamı 2 inci sakifede
2
— ZAMAN —
Te,r iniıanî 30
I SON|g^HABERLERi|
" Berlin „ de “Iran sokağı»... Bugünkü İran birazda Adolf “Hitler,, in Almanyasına benziyor
Bcriüı 29 (A. A.) — Berhn belediyesi, şehri» oldukça kalabalık şimal Kokaklarından biri olan “Elneçsrşlrase. nio bırkıa-■»m "İran sokağı,. iaminı Termiktir. Merasimde Irama Berlin Sefiri Ebulkant» Han Naçımüe kâr çok resmi şahsiyetler batır bulunmuşlardır.
Berlin befediye reisi doktor “S* hm. söylediği ouhıkta riayet edilen hukuk müsavatının mittetJer arasında dostluğu temin ettiğini se Alman ■ İran mûsatebatinın Oteli de bu olduğunu söylemiştir.
Iran sefiri cevabında, bir büyük adam tarafından idare edümekte olan şimdiki Iranın tur çok hususlarda "Adolf Hit-4er„ in büyük AJmaD»aıma benzrdiğinı bildirmiştir.
“Bebek yüzlü Halk düşmanın da öldürüldü.
Vaşiugton 29 (A. A.) — En son 1 numaralı balk düşmanı "bebek yüzlü Nelson. dün akşam, on iki kurşun yarası olduğu halde, ölü bulunmuştur,
Neison, daba geçenlerde
Sporculara armağan
/ inci sahifeden devam Meralime Fırka Reisi Cemalin bir hitabeaile başlanmıştır. Cemal, lıu hitabet i uda ezcümle şunları •Eylemiştir:
Arkadaşlar, »e mutlu b»o» bı kendi 5ı eviniz olan burada sîzler gibi seçme aporevlarıoiD se-Umlamı» oluyorum. Yine ne mot-lu bana ki bu Aile toplan-timizde »poea bütün isü II* yardımcı ve bağlı olan ünlü •diiya bakan.«il Saraçoğlu Şük-rüyü «e sporu bar zaman yürekler. arkalayan «erimli vallmıı Mutattın! vs aporu Türk ordumoda yayan Gıneral Haü.l teşrinisin dnünde «aygılaoMş oluyorum.
Arkadaşlar, büyük önderlmiıin Türklüğün özünden alarak kurduğu fırkamız Türkiye gençliğini ve eporculannı daima bağrında vs cao eviods tutar.
Bu bolumdan bu yıl yarışlarında kazandığınız üatüniükler. kutiulamak için fırkamız görünür değeri M ve demek istediği nuı geniş olan bu armağanları a.zlrr. luomık işini bana verdi.
Bu iy benim için bir sevinç kaynağıdır. Bu armağan arın değeri görünüşünde değil, demek istediği ödedir. Bunları kazananları yüreklen kotlu'anm.
Varolsun «n büyüğümüz Atatürk ve bunun öı çocukları L.. „
Felek Burhanın sözleri Fırka reisi Cemalin yiodaur alkışlanan bu «öyleni-inden sonra atletizm fedcraayouu reisi Kele* , Burhan söz atmış vs bilhassa demiştir ki:
“— Çok ar ediği m z ve saydığımız do «tor Cemal; çok saydığını ; büyüklerimiz., inaomahıımz ki bu akşam burada bize söyledığiois değerli sözler Türk gençliğinin kulağına küpe olacak ve unutulmıya-es' t r.
Varolsun Büyük Atatürk vt onun zorlu yavruları „
Mükâfat dağıtılması
Felek Burhanın sözlerine «örekle alkışlanmış ve bundan onar-mükâfat tevziine başlanmıştır.
Dağılılan mükâfatlar araaıudo 40 kadar kol aaatl, 30 »det alün kalem, 3 küçük ve bir büyük kupa mevcuttu.
Büyük kupa Türkiye futbol bi. rinelai Beşiktaş klübüne hediy. edilmiş, diğerleri de muhtelif müsabakalarda birincilik alan gençlere dağıtılmıştır.
Bundan «onro da şabadetnum -ler sab pleriae veri'mı, tir. Bunu müleak.p şehir ando u tarafından LtlkUl marşı ça.uımı» ve bsnu
Japonyanın Amerika ile mi Rusya ile mi harbetmesi muhtemel ?
Japonya, Filipin adalarının daimî surette bitaraflığını temin ederse sevinecek
Boston 29 (A. A) — Havas Ajansı bildiriyor:
Amiral “Makot Sarte,, haftalık "Christian Seieaca,, mecmuasında çıkan bir yansında diyor ki:
“Japonya, Filipin adalarının daimi surette bitaraflığını temin edecek bir uzlaşmayı sevinçle karşılayacaktır.,,
Amiral, bu yanmada Japoo-yanıo Mınçuriye karşı gütmekte öldüğü siyasayı müdafaa etmekte Mançarioıo vakıada Ulua-Bir vapur karaya çarptı
Atina 29 (Hulusi) — Yunan sahillerinde seyrüsefer yapan “Bubi, vapnru dün gece *Saru nikos» körfezinde bb kayaya çarpmış, burun parçalanmış ve su almağa başlamıştır.
İçindeki yolcular canlarını kurtarmak için destse atılmışlar, etraftan yardım yetişine»-ye kadar üç yolcu ile bir kamarot boğulmuşlardır.
"Dilicgcr. i vuran polis memurunu öldürmüş bir başkasını da yaralamıştı.
Atatürkün bir kayırmaları Hukuk Fakülte
/ inci iahijeden devam
Filhakika dta, geçe» İçtimaa ait »atat okunduktan sonra Neşet Halil ata almış, gaç«a Cumartesi
gOıû sırf ailevi mahiyette olan toplantıda cemiyet baltamdaki şahsi düşüncelerini izah ve bu hususta arkadaşlarla müdaveki efkir eylediği ha de bunun bir gazata tarafın-şahaıuı rencide edecek mahiyette tevil edilerek ufkin uznumiyeye artedtlğioi söylemiş, saıl sörisriain sapta tanzimce geçMluMsiyl* beraber bu vasiyetin de sureti katiya da talihini istemiştir.
Bunun üzerinde kongır ralli Burhan Cahit demiştir ki:
*— Mevauubahia yazıyı görünce '*-■) *f yOıünfl efkin umumiyeye bildirmek makısdiyle gazetelere derhal bir tekzipname gönderdik, bu suratla Neş'et Halil arkadaş ımı-ns haksız yere rencide edılmrainin önüne geçtik.
Esasen kongre namına gönderdiğim bu tavzihe şimdi burada bütün arkadaşlar da iştirak eder. Neşet de bunu yahu lç n kâfi bâr tarziye telâkki edere* m»«ele kalmaz. Başkanın bu teklif. kabul edilmiş, bu arada, aui tefehhüme yol açan neşriyatı yapan gazete namına löz aöyleomek istenilmişle de bu husuıta karar verilmiş olduğu cihetle ruznameye geçilmiştir. Büyüklerden gelen cevaplar Evvia geçen eal.rde böyÜKİcrr çekilen telgraflara gelen cevap ar okunmuştur.
Bu L-ümlerieo olarak matbuat cemiyetine '* bana kurumu,, ismin veren ve reis Atatürk namın.: genel yazıcı Rıza Soyok tarafm-hıtsmıudada bütün davetlilere çay-ziyafett verilmiştir.
Rekor kıranları taltif Bu arada Saraçoğlu Şükrü, rekor kıran sporcuları yanına çağırmış ve bütün davetlilere seslenerek demiştir kİ s
* — Görüyorsunuz ki milletler rahat koltuklarda yaşamak devrinden hareket devrine geçtiler. Sibaktan akşamn, akşamdan sabaha kadar «por hareketleri yapılıyor.
Benim aitlere karşı muhabbetim ve mesleğinize ktrşı saygım vardır* Gördüm ki birinci golcüler, İçte ve dışta muvaffakiyet giate-reniar taltif edildi. Ban isterdim ki rekor kıranlarda, bu taltife ayrıca «nazhar olsun, şimdi bu rekor karan g- nçleri burada ayrıca alkışlamak auretlie Onları taltif edelim..,. Adliye Bakanının bu söz'erioi müteakip şiddetli Ur alkış başla, mış, rekor kıranlar da buıuretle ayrıca taltif edilmişlerdir.
lar Kurıınuıods yer alacağım •üykmektedir.
"Sailo., Amerika ik Japonya arasında bir savaş çıkması oram (ihtimali!olmadığını ehem-1 miyetk kaydetmekte, ancak | Rusya ik Japonya arasında ı durumun, iki ülkenin birbirine 1 çok yakın olmasından, Sovyet- ; terin Sibiryada askeri geniş- j İçmesin den ve sımrm bu yıl • başlangıcından beri tecavüze . uğramış olmasından dolayı daba ziyade ciddî olduğunu söylemektedir.
Rusyada vesika usulü kalkıyor
Moskova 29 (AA) — Sov- , yet Rusya Komünist fırkasının 1 merkez komitesi, ekmek ve diğer batı yiyecek şeylerde ve-sika usulünü kaldırmıştır. “Fesmazoğlu,, nun bakanlıkları
Atina 29 (Hususi) — Maliye Nezaretine tayin olunan Müsyü "Pesmaoğlu„ , yeni ithalat sisteminin tatbikine kadar ekonomi nezaretinide muhafaza edecektir.
dan göndari'e.n telgraf okuamuştvr. Alkışlarla karşılanan bu telgr.l aynen şöyle idi.
Basın Kurumu Başkanlığına Boam kurumunun yıl top’anti* çından ötürü gönderdiğiniz telyazıyı Cumhuriyet Başkanı Atatürke sundum. Toplantının öıö için göı-terdiğl a«vgi duygular.ndan çok günrnç duydular.
Çalışkan, uyanık gençlerimizin ----------------------------------- Kurultayda sevinç ve kıvanç
■•tantali Basın horumu kurultayı başkanlığından: İstanbul Baıın kurumu kurultayı dünkü toplantısında ulu önderimizin unor veren büyük bir kayırmalarım k sı andığını öğrenmiştir. Birliğimize umumi kâtip Rıza Süyek imzaslla galan telgrafla "Basın kurumu,, adı verilmiştir. Kurultay ulu önderin bu ksyırsnssıuı büyük bir aavınç ve kıvançta karşılamıştır.
Basın çocukları büyük önderin bu tel yazıtındaki özlü re yüksek değerli sözlerden yeni bir biz alarsk uluı ve yurt yolunda daba güçlü ve verimli çal«|enalara atılmak inanını almışlardır.
Türk baaım Öreninde yüce işlere ermelerini dilediler. Buyurduklarını aaygılanmla bildiririm-,,
Bundan sonra aşağıdaki telgraflar da alkışlarln okunmuştur.
Basın kurultayı Başkam Tarık usa
Knrultayımza yüksek aktûle dileriz. Güzel duygularınıza teş-kkûr ederim.
Başvekil liTnct İnönü
• •
MatbuatKurultayı Başkanlığına
Matbuat Cemiyetinin yıllık toplantını münasebetiyle hakkımda İöaterilen samimî duygulara teşek-ûr ederim efendim.
Kâzım Özalp
Bundan sonra nızoameala intihap maddesine geçlmlştir.
Geçen celsede kâtibi umumi seçilen Enis Tahsin işlerinin çokluğundan dolayı bu vazifeden istifa etmiştL
Yeni kâtibi umumi
Bu sebeple yeni kâ Ibi umumi intihabına geçimi», reyler Atadın Da ver ve Et he m İzzet eratında oynamıştır. Tasnif neticesinde Etbem İzzetin ekseriyeti Iraznn-dağı glfrülmüf. Bazı sebeplerden dolayı bu intihabın yenilenmesi bakkuıdaki teklifler bir münakaşa kapısı açmış, fakat neticede intiba-
Tarziye ve tazminat verildi
Habeşistan, Italyan taleplerini yerine getirdi ve mesele kalmadı
Roma 29 (Â. A) — kalyanın "AdİŞ-Abab*,, elçiliğinden bildirildiğine göre, Habeş hftkümeli. »on günlerde, “Goodsr,, dakı İtalya konsolosluğuna karşı yapılan sarkıntılıktan ötürü, İslenilen her türlü ödek -tavizlere razı olmuştur.
Böylece, ayın yirmi dördünde, “Gondar Valisi, hükümet adına, konsolosluğa giderek beylik ölürler dilemiştir.
Gönder,, daki Habeş kıtaları. konsolosluk avlusunda, baş açık. Italyan bayrağını se-lâtnlatnışlardır. ~Gondar_ polis müdürü ile sarkıntılıkta öna yak olanlar işlerinden çıkarılmışlardır.
Sarkıntılıktan yazık görenlere şu yo da paralar ödenecektir : öieolorin çoluk çocuğuna 1000, yaralananlara be-şeryûz taler. Bu paralar konsolosluğa ve valiliğe yatırılmış olup, sorgudao sonra ödene-çektir
Habeş hükümeti, kalyanın bütün dileklerini iyi karşılamış olduğuuduo ötürü, bu iş kapanmış sayılır.
sinde bir hâdise
I inci sahifeden devam
Asistan Ferit, bu tesshûrsta rağmen aımfı tarkelmek istememiş, mûnskaş» ve h-yecan daba fazla büyümüş, ta. sırada, meacle Dekanlığa da aksetmiştir. Bunun üzerine Fakülte Dekanı Sıddılı Sami «mıfa git«vcl( variyeti «iğrenmek lateasiş ve gerek P.-ofeıör "HonıgMs gerek asistan Farida ıınıfı terketmelerlni bildirmişti.
Bu hâdıae oserııse Dekanla talebeden basıları aramada bir mü. nalraşa sahnen geçmiş; Dekan ta. lebeein, ceza göreceğini tfsde edince bundan mûteeaair olanlardan basılanda "den aran yoklama kâğıdı toplamak, aınıfıo ıfiküoeti-ni ve talebenin istifadesini ihlal ettiği edtctta bu ahvalin değiştirilmesi lûtuannnv, dekan olan salın makamında tebliğ eoecckleri her hangi bir emrin, bilâ tereddüt dioliyecekletiai „ söylemişlerdir. Bunun üzarina Sıddak Sami Fakü.te dekanı kendisi olduğunu, eğer bir müracaat ve şikâyetleri var ise buna kendisine bildirmelerini ve bugünlük der«i(ı tatil edilmiş olduğunu söylemiştir.
Talebe bu izahı sül.ûuelle karşı-lıyarak Fakfi.teyi terketmişt^.
Bu had se Rektörlüğünde •azarı dikkatini celp ettiğinden, yoklama kâğıdı toplama uıujûnûn başk.: bir şekle ifrağı düşünülme ğe başlanılmıştır.
Haber aldığımısa göre, bu kağıtların dershanelerde değil, sabahleyin Fakülteye gelirken kapıda loplenmaaı mevzuuoaha olmaktadır.
Bu hadisenin, devam mecburiyeti aleyhinde bir tezahür olmayıp Asistao Feritle talebe ara.ıods doğan şahıi bir münakaşadan ileri gelaıği anlaşılmaktadır.
bin yerinde olduğp ekseriystle tasvip edilmiştir.
Bundan sonra heyeti idare inti-babatına başlanılmış, fakat geçen celsede olduğu gibi reyler dağnmış, biç kimse nisabı ekseriyeti temin edememiştir.
Nihayet, gelecek perşembe yine bir celse akdederek intihap işlerinin ikmal cdllmeaiua karar varlı** yek geçvakit kongre dağılmıştır.
Köy çocukları vekâletleri gezdiler
Ankara 29 (Telefonla)—An-karaya bağlı Büğlün köyünden bir kafile mektepli çocuk bugün şehrimize gelerek vekâletlerde tctkıkat yaptı’ar, müzeleri gezdiler. Başvekâlet müş-teşarı Kemalden Başvekâlet va zifeleri hakkında izahat aldılar. Ziyaretçilere şeker ikram »dilci.
Memleket ihracatına suikast
yapanlar takip ediliyor
Ankara 29 ıA A) — Otonomi Bakanlığından tebliğ edilmiştir: Tüccardan Tütüncü iade Ahmrtie kardeşi Hamdı va komiayoucu Hasaoın laUntaıla göndermek veya müsait fiyat bulunduğu takdirde mahallinde satılmak üzere Mersin iskelesinde bulundurdukları yap»ğ' denklerinin hileli olduğu Mersin »imsarlarındaa Kemal ve -Şefik tarafındua borsaya ve odaya bildirilmiş ve derhal yaptırılan muayene neticesinde bazı balyalara un ve tuş karıştırıldığı anlaşılmıştır. Cumhuriyet müddeiumumiliği mütecasirlerin kimler olduğunu tasjNt için takibata başlamıştır. Hiber veren simsar Kemal ve Şefiğe ve sürat ve hassasiyetle işe derhal el koyan vilâyet ve odaya alenen teşekkür olunur.
Serbest meslek erbabı ve vergi
Ankara 29 (Telefonla) — Serbest meslek erbabı 2395. numaralı kazanç vergisi kanununun 19 uncu maddesine göre alditiâk yazıhane, muayene ve idarelerinin gayri safı iratları üzerinden vergiye tabi tutulmuşlardır. Zübur eden ihtilâflar üzerine maıiyc vekâleti keyfiyeti bu şekilde alakadarlara tamim etmiştir.
Yeni ilâç tarifesi yapıldı
Ankara 29 (Telefonla! — İlâçların her yerde aynı fiatle «atılma»: ve ihtikâra meydan verilmemeli için eczacıların da işti-raklariyle tetkikat yapan sıhhiye vekâletindeki komisyon mesaisini bitirmiştir. Komisyon yeni bir tarife teabit etmiştir.
Üniversitede yeni bir kürsü
Ankaka 29 (Telefonla) — Alına o haberlere göre. İstanbul Üniversitesi edebiyat fakOlderinde "Türk musiki tarihi» ve ' beynelmilel musiki tarihi, olmak üzere iki branş üzerindeo musiki tarih: okutmak üzere bir kürsü ihtss edilecektir.
Musiki işleri ve mektepler
Ankara 29 (Telefonla) — Maarif Vekâletindeki musiki komisyonları mesailerine devam etmektedirler. Sanatkârlar tarafından yapılan teklifler araaında resim, musiki ve temsil gibi güzel sanatlara sıt işten bir umum müdürlük veya müsteşarlıkla idare edilmedi tasavvuru da vardır.
Musiki dersinin mekteplerde diğer derslerin haiz olduğu ehemmiyetle takibi imtihan notlar uda müessir olması da teklif edilmiştir müzakereler d-vam etmektedir. Henüz verilmiş bir karar yok’ur.
Resimsiz girecek iptidaî maddeler
Ankara 29 (Telefonla ) — Gümrük resmi ile munzam resimlerden ve muamele vergisinden muaf olarak getirilecek mcvadı iptidaiye cetveline bazı ilâveler yapılmasa bakkkıadaki kararnameye tevfikan Maliye Vekâleti bir cetvel baDrlaasış ve alâkadarlara tebliğ etmiştir. Kararnamenin 9 nen maddesinde yazılı olan yüz bin liralık muafiyet bir milyon yüz bin liraya çıkarılmıştır.
Holandalı bir tayyareci Ankarada
Ankare 29 ( Telefonla • — Ilotanda tayyare fabrikatörlerinden M. Faker bugün bir tayyare ileşcbrimize gelmiş ve Ankara üzerinde bir uçuş yapmıştır. Mumaileyh bir iki gün şehrimizde kalacaktır.
Yugoslavyanın muhtırası
/ inci zahifeden devam " Cu«tav „ e "Dcrşet., tarahnduo meydana getirilen ‘‘Yaakapuııta., kara-gâhıdır.
Zorbaların toplanması, seçilmesi ve yatlştirilraeai hep Macar toprağında olmuştur. Yugoslav muhtıram, Maearları, zorbaların bir çok silâh vn patlayıcı maddeler elde etmelerine yardım etmekle ve bu işlerini kolaylsştumış olmakla Itti-ham elmekted r.
Bu muhtırada canilerin Metanetsin Macar paaaportlartyle ter-krtmiş oldukları bildirilmektedir.
Muhtıra, para basmakta olan ve üyesi üniforma taşıyan ve 16 nisan 1934 tarihli Macar notasında itiraf edildiği veçhile açık havada talim ler çapan “U.tışl. kurumunun bütün bu işler için gereken paralan nereden bulunduğunun aydınlatıl* maunı istemektedir.
Muhtıro. zorbalığa bitim verilmesi için diplomaıl yolu ile yapılan iitemelerc karşı M.ıcariltanıo vurdum duymazlığa grimi» olduğunu batırlatm.ıkladır.
Muhtırada, »on olarak »öyle deniliyor t
•• Macar hükümeti, Yugoılavya-mn Uluılar camtabiom la büyük
Her işte olduğu gibi ticaretle de doğruluk ve ablak muvaffakiyetin temelidir. Bu ta*Z da Türkiye ihracat emtiasını tağşş ve işlerine h !e karıştırmaya «esaret Türkiye ökononı. hayatına ve inkişafına suikast etmeğe cüret etmektir. Bugün lUrkıye bütünlüğü içinde tüccar ve ihracat tüccarı unvanına bu suretle liyakatsîzUk'crini göstermiş olanlar tecziye olunacaklardır.
Bu verile ite bti gibi hu»u»atla tüccar ve Odalarımızın daime uyanık olmasını ve benzer vaziyetlerden derhal Vekâlete haber verilmesini Ökouonıi bakanlığı diler vc Mersin Odasına takdirlerini sunar.
Vergi Karnesini Kaybedenler
Ankara 29 ( Telefonla ) — Maliye Vekâleti vaki istizahlar üzerine ruhsat tezkeresi vn vergi karneleri kaybedenlere harç alınmadan yeniden ruhsat tezkeresi veya karne verilmezi lâıımgeldiğun alâkadarlara tamim etmiştir.
Yeni sene bütçesi
Ankara 29 iTelefonla)—Ma-lty« Vekâleti, vekâlet bütçelerinin Kânunuevvel sonuna kadar hazırlandırılarak gönderilmesini alâkadarlara bildirmiştir.
Zelzele
Erzurum 29 (A.A) — Gece saat 24 te sürekli bir zelzele olmuştur.
Gizli nüfus yazımı
ve para
Birinci sahifeden devam göeüşölmea'. mün»»ebvtita söz alan Tank ut (Glreaunl tatbik edilmekta olan kanunun çok faydan görüldüğünü Evlenme kâğıttan ila nfifuı kâğıtlarındaki yanlışlıkları düzeltmek içio verilmesi lâzım ge'.eu paranın yüksek olduğunu söylemiştir.
Ad.iye Eoeümtnl mazbata muharriri Selâbzttin Tunç Kocaeli verdiği karşılıkta bulunuşlarda tadilât yapılacağını söylemiştir.
Tarık sözüne devam ederek bugünkü »ekil değişllrilmedlkç* iyi netice a'ınamıyacağını işaret eylemiş, bunun daha iyin nûfuı yazımında para mükellefiyetinin kaldırılması olacağını «öylemi» ve bu yolıla bir kanun bazırlıyarak Mec-hte vermelini hükümetten istemiştir.
Beri aürülmüş otan kanun ((bakanın önünde kouuşulmak üzere geriye bırakıldı.
Bundan »onra Merili görüşecek b-ışka bir masala olmadığı için eı». marteti güaû toplanmak âzere dağılmıştır.
organına bildirmek merhuriyetiode bulunduğu bir meıuliyeU tışımak tadır.
5

I
I t



f
/
Teşriniaaai 30_____________
I SÜTUNLAR ARASINDA
Öz dilin amacı
Türk Pili araştırma drrnoffl yutanı Ibrahim Noeosi arkadaşımız döo bir gazeteye ya)dt(ı baş yatıda fanları »öyliyordu:
" Türk alfabesinin değor bsçik meı okutma kolaylığını kurmalından «oora sıra Türk dilinin bütün ulusa düşünce anlatır, duygu duyurur, bilgi öğretir. bir dil tahtı almasına gelmişti. İşte bugün •«rina »evine, tere tora içine girdiğimiz dil değişmenin amacı (Hedefi ) budur•
"Bütün Türkl.re bilginin en yeni en ileri varlıklarını en kolay anlayacakları bir dille anlatmak!,,
Ibrabim Neemlnia baş yansıa-daki bütüo öz budur.
İbrahim Necmi ar kadanamız öt TOrkçeyi an iyi yatan. dOğüncele-rinl çok iyi anlatabilen düşün&rlr-r i mildendir. Onun için yazısının özünü alarak öterinde durmak, bir de bu yolda ne dûyOndCfamûrG söylemek istiyoruz.
İbrahim Noemiyo göre dil değirminin amacı. Türk kafasını bilginin en yeni, en ileri varlıklarda aydınlatmak, bunu bdtûn Tflrklevio en koiay anbyacaklart dil ile yapmaktır.
Biz bu düştioûşû çok doğru bulanlardanız. Yalnız benim “bilgiyi on kolay dille anlatmak* «ölünden anladığım şudur: “ilmi vulgarige etmek, ilmi herkeııa kolaylıkla an-lıyacağı bir şekilde yazıp anlatmak! .
Benim anladığım bu mana doğru iae, torohim Necmi arkadaşımızın gösterdiği amacı, çok dar ve çok mahdut saydığımı eöylemek itlerim. 04 değişiminin amacı daha çak geniş, daha çok kavrayışlı olmak gerektir. Biz öz türkçe ile Salaız anlaşılman kolaylaştırılmış '*gi değil, yüksek ilim ve sanat âbideleri dikmek, hele öz türkçe ile. şimdiye kadar başarılamıyan en büyük işi başarmak üteriz.
O da : Bilginin bu yurt toprağına kök talmaaı, bilginin bu yurtta k«k atıldık lan ve yerden fışkırıp gökyüzüne doğru boy Keptikten aonra bütün yurdu gölgeaile kucak Umandır.
Gerçi ton yıllarda Türkdili. bilgiyi benimsediğini gösterdi.
Ve bu benimseme, bilginin bu yurtta, temel atması idi.
Bit Özdü ile bu temelin üzerinde ea sağlam binayı kurmak istiyoruz.
/t.
İçki aleyhtarları toplandı
Dün saat 16 da Halkevi salonunda içki aleyhtarlan topluluğu 15 inci yılından ötürü bir toplantı yapmıştır.
Bu toplantıda üyeden doktorlarla bir çok Bayan »e ta-lebe bulunmuştur. Konuşma üç naat kadar sürmüştür
Başkan profesör Maxhar Ut-man toplantıyı açtıktan sonra Genel yancı profesör doktor Fahrettin Kerim söz alarak topluluğun ülküsünden (afetmiş, yolda emek veren Süleyman Emin, Ebülmuhsin Kemalin ruhları için (iyenin ayağa kalkarak bir dakika susmasını ile-ri sürmüş ve bu yapılmıştır.
Bundan sonra, genel yaz cı. topluluğun yaptığı işleri anlatmış ve bu ülküye yardımı dokunanlarla bu yolda özlü yazılar basan Zaman ve Akşam gazetelerine teşekkürlerini bildirmiştir.
Bundan sonra topluluğun gelir ve giderine bakılmış ve yeni idare heyeti seçilmiştir.
Neticede Başkanlığa profesör Doktor Mazbar Osman, ikinci Başkanlığa Dr. İbrahim Zati ve miralay Atıf, Genel yazıcılığa profesör Doktor Fahrettin Kerim, yardımcılığına Mehmet Ali Sahili, veznedarlığa Hüseyin ve üyeliklere Bahattin, Cemil, Dr. Kudsi. Dr. Feyyaz, Dr. Mehmet Salih, Dr. Cevat Zekâi, Dr. Safiye Hüseyin ve Ali Rua seçildiler.
Tasarruf haftası hazırlıkları
Milli iktisat ve tasarruf cemiyeti beşinci tasarruf ve yerli malı haftasında her sene olduğu gibi bu sene de bir güzel vitirin müsabakası açacaktır.
Yerli mallarımızı teşhir hususunda iyi bir vasıta olan vitirin müsabakasına bu sene daha ziyade ehemmiyet verilecek ve bu seneki müsabaka daha parlak olacaktır.
— Z A MAN —
O öylese m (esiri yok *■* assam gönül razı değil
Üsküdarda imar faaliyeti arttı İskele meydanı ve köylere yeni yollar yapılıyor Üsküdarra imarı için büyük bir gayret sarf edilmektedir. Başta Kaymakam Lütfi Bey olduğu halde imar işlerinde hükümete yardım için seçilen komite bir taraftan. Osküdar belediyesi ve diğer tarafdan olmak üzere Üsküdarı güzelleştirmek için, büyük bir faaliyet ile çalışmaktadır. Üsküdar belediyesine bu sene 92 bin lira tahsisat verilmişti. Belediye bu para ile berşeyden evvel Üsküdar iskelesi ve civarını ta-mamile asri bir meydan haline getirmeğe başlamıştır.
Bundan başka Üsküdardan Kuzguncuğa kadar olan yol ile Alem dağından Taş delen menbuına giden yol asfalt olarak inşa edilmektedir.
Ayrıca Osküdar kazasına tabi Omraniyede 500, Duduluköy-de 200. Gelçe köyünde 700, Alemdarda 700, Reşadiyede 800. metrelik yollar inşa edilmiş bu suretle köylerle kaza merkezi arasındaki irtibat mükemmel şekilde temin olunmuştur.
Yapılan yolların iki tarafına emlâk sahiplerde Belediye tarafından ağaçlar dikilmektedir. Ayrıca her köyde üçer dönümlük birer meyvalık hazırlatılmakta olduğu gibi Ömerli ve Alemdar köylerinde de köy konakları önüne birer Cumhuriyet meydanı yapılmışta*.
Üsküdar bu suretle pek yakında tanınmıyacak derecede mamur ve güzel bir kasaba haline getirilecektir.
Arpa fiatleri
İhracat bu sene bir misli fazladır
Bu yıl Izmirden muhtelif ecnebi memleketlerine (45000] ton arpa ihraç edilmiştir. Bu miktarın 25000 ni Almanyaya 12000 ni italyaya ve 5800q ni de tngiltereyc satılmıştır.
Geçen yıl ihraç edilen arpa miktarı ancak 20000 too idi Bu yıl arpalarımız her yerde rağbet görmekte ve iyi fiat terle satılmaktadır.
Fiatler üzerinde geçen yıla nazaran yüzde 25 yükseklik vardır.
İmtihanlar
Lise ve Ortamektep talebesinin Bakaloryalardaki muvaf-fakiyetsizliğini nazarı itibare alan Kültür Bakanlığı imtihan şekillerini değiştirmeğe karar vermiş ve bu hususta bir talimatname hazırlamıştı.
Bu talimatnameye göre ders saatleri bir saate çıkarılmış ve sene ortasında iki tahriri imtihandan birinin ders yılının ortasında diğerinin de sonunda yapılması kararlaşmıştır.
Lise ve orta mektepler de mezuniyet imtihanları kaldırılmıştır. Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf derslerini veren talebe, birinci devrede ise orta mektep, ikinci devrede ise lise mezunu addolunacaklardır.
Hakimlere numara
Yem adli teşkilâtta, hakimlerin her birine ayrı uyrı numara verildiği yazılmıştı.
Bu cümleden olmak üzere Ağır ceza reisi Azize 1959. â-zadan Kemale 258, âza mülâzımı Şerefe de 1820 numaralar verilmiştir.
Temyiz âzalığı
Sıddık Sami ve Ebululâ cevap vermediler. Temyizde “ Mahkeme içtihadı „ meselesi
Adliye Bakanı Saraçoğlu tarafından kendilerine temyiz âzalığı teklif edilen profesörlerden Ebululâ ve Sıddık Sami j henüz bu teklifi kabul edip etmediklerini bildirmemişlerdir. Haber aldığımıza göre, gerek Ebululâ. Gerek Sıddık Sami hukuk fakültesindeki ders ve vazifelerinden dolayı bu teklifi kabule pekte mütemayil değildirler.
Bu zavat kabul etmedikleri takdirde, onların yerine, mülga Darülfünun müderrislerinden ve medeniye hukuku mütehassıslarından Âdil ve Abdürrahman Münibc teklif vukubulması muh temeldir.
Sıddık Sami temyiz âzalığını kabul ettiği takdirde, onun boş bırakacağı dekanlık makamına "Esasiye Hukuku,, profesörü Ali Fuadin ve "İdare hukuku, profesörlüğüne de, ilâveten aynı fakülte Amme hukuku profesörü M. Grosat’ın getirileceği söylenmektedir. Ebululânın da kabulü takdirinde Medeniye hukukunun bütün zümrelerinin profesör M. Şuvarts'a verilmesi düşünülmektedir.
Vuku bulan teklif hakkında-ki fikirlerini öğrenmek üzere
Yalovada
Mütehassıs bir program hazırlıyor
Fransız şehircilik mütehassısı Müsyü Royer Yalova için bir , su şehri olmasını hedef tutan imar programını kısa bir zamanda hazırlıyarak iktisat vekâletine verecektir. Badema kaplıcalarda programsız inşaat yapılmıyacaktır.
Bu mütehassıs kaplıcalarda hamam, otel, gazino ve diğer eğlence yerlerinin nerelerde yapılacaklarını gösterecektir.
fktısat vekâleti deniz ve hava müsteşarı Saduliah Güney mütehassıstan şehrimize icabeden şifahi izahatı aldıktan sonra Ankaraya gidecek, tir.
Kasaplar toplanacaklar Kasaplar yeni idare heyetlerini seçmek üzere 4 İkinci Kânun Pazar günü birleşik esnaf bürosunda toplanacaklarda*.
Vatanın en büyük inanlarıdır
Şerh ve izah:
Vatanın temeli ailedir. Bıı tentelin sarstlmasıyle vatan yıkılır. Bu temelin sağlamlaşmasile vatan kurtulur ve hiç bir sarsıntı, hiç bir güçlük, onu yerinden oynatamaz.
Aile bağları gevşek, aile hisleri sönük, aile sevgileri cansız olan insanlar, ergeç, içten veya dıştan esen bir fırtınantn kurbanı olmağa mahkûmdurlar.
Fakat aile bağları sağlam, aile hisleri parlak, aile sevgisi canlı ve heyecanlı olan insanlar, her fırtınaya karşı gelirler, her borayı geçiştirirler.
Ailenin vatan ve mille-
11 te temel olması, aile muhi-" tinin, vatan evlâtları için
kendisine müracaat eden bir muharririmize dekan Sıddık Sami: “Henüz böyle bir şeyden haberim yok.,, diye cevap ver-m iştir.
Diğer taraftan temyiz âza-lığına getirilecek birçok ya^lı ve tecrübeli hâkimler dururken fakülte hocalarından veya tanınmış avukatlar arasından seçim yapılmak istenmesi, hukukçular arasında birçok tefsirlere yol açmıştır.
Bunlardan bazılarına göre, en son adalet mercii olan temyiz mahkemesine, isimleri mevzu bahsolan zevatın getirilmesinden maksat "jurisprudence = muhakeme içtihadı,, hareketinin yaratılması ve kanunun metninden ziyade ruhuna ve bakimin çok geniş takdir se-lâhiyctine dayanan yeni medeni kanunlarımızın bıraktığı boşlukların doldurulmak istenmesidir .
Eserleri ve derslerde hukuki içtihatlarını neşreden bu nevi hukukçuların temyiz muhitinde vücuda getirecekleri ilim ve içtihat havasile, pratik görüşün birleşmesi takdirindedir ki, artık madden mahkemelere metâ olacak sağlam bir (hukuki içtihat) meydana gelecektir.
Tramvay ücreti
Yeni tarife ile biraz daha ucuzlatılacak
Yeni üç aylık tramvay tarifesini teshil edecek olan komisyon bu hafta ilk içtimaini yapacaktır. Komisyona hükümet namına baş müfettiş İbrahim, Belediye namına İktisat müdürü Asım Süreyya ile mühendis Hulki iştirak edeccek-lerdir. Komisyon tarifeyi şimdiye kadar amele, kömür, kambiyodan ibaret muayyen formül üzerine yapıyordu. Bu defa Ticaret odasının hayat endeksine göre yapılacaktır. Bu takdirde tramvay fiatları bir miktar daha ucuzlayacaktır.
Yeni gümüş paralar
Yeni basılan gümüş bir liralıklar dün Merkez Bankasına verilmiştir. Cumartesi gününden itibaren piyasaya çıkarılacaktır.
Şerhler =====
_
düşmanları, aile düş-
beşik olmasından, insanın ilk terbiyeyi orada almasından, ilk sevgi hissini orada duymasından, ilk şefkati orada görmesinden ve en gönüllü ve en sürekli muhabbetin ancak orada yaşamasından, atalar, analar anane ve türesinin oradan insana geçmesinden, sözün kısası, aile yuvasının bir küçücük vatan olmasından ileri gelir. Vatan ' bu küçücük vatanların bir- | leşmişidir.
Onun için aile düşmanlarını vatan düşmanları saymak, çok doğrudur. Aile düşmanları ile savaşmak, savaşların en hayırlısı ve en faydalısıdır. Bunların kökü kırılması pahasına vatan kartalar.
ZAMAN
Sekiz kişilik bir şebeke daha
Eroin satan Haydar ve arkadaşları yakalandı
Gümrük muhafaza teşkilâtı yeni bir eroinci şebekesi yakalamıştır, bu teşkilât Baya-zıtta Koska caddesinde Haydar namında birisinin evinde eroin satıldığını anlamış ve tahkikata girişmiştir
Haydarın hem evinde hem dükkânında eroin bulundurduğu tebeyyün edince muhafaza teşkilâtı tertibat almış, Haydara evvelâ bir kadın göndermiş. bu kadın kendisinden eroin istemiş, Haydarda vermiştir.
Bunun üzerine hariçteki memurlar hemen içeriye girmişler ve O sırada yine eroin almakta olan bir Alman kadını ile diğer bir kaç kişiyi yakalamışlardır. Haydar bu kargaşalıktan istifade ederek bodroma saklanmış ise de bilahara evde memurlar tarafından derdest edilmiş ve üzerinde bir miktar eroin ile vaktiyle zabıta teşkilâtı tarafından satın alınan e-■ roiolere mukabil verilen ve numaraları zaptedilen paralar zuhur eylemiştir.
Haydar sorguya çekilmiş, bu işte yalnız olmadığını söylemiş. kendisi daha ziyade isticvap edilince arkadaşlarını da birer birer saymıştır. Buuuo üzerine Haydar da dahil olduğu halde sekiz kişi yakalanmıştır. tahkikat devam etmek-j tedir.
Zeytin yağı ihracatı
Mevsim başından beri İzmir limaoından muhtelif ecnebi memleketlere 647621 kilo zeytin yağı ihraç edilmiştir. Bu yekunun yüzde altmışını İtalya satın almıştır.
Tıp encümeni
Son içtimada ilmi münakaşalar oldu
Türkiye Tıp Encümeni çarşamba günü General Prof. Tcvfik Sağlamın başkanlığı altında toplanmıştır.
Evveli Prof. Bay Fahrettin Kerim tarafından bel'um arka-sıudan başlayarak beyin kaidesine geçmiş bir tümör -ak’a-sı takdim edilmiş, izahat verilmiştir. Bu vak'a hakkında Bay muallim Sani Yaver, Kâzım Nuri, Niyazi ismet. Nazım Şakir söz almışlar ve fikirlerini söylemişlerdir. Bundan sonra Bay muallim Nazım Şakir altı sene evvel malarya tedavisi gören felci umumi vaka'a-sı takdim etmiş ve izahat vermiştir.
Bu vak'a hakkında Feh-rettim Kerim. Niyazi İsmet, Osman Şcrafcttio söz almış kendi müşahedelerim söylemişimdir.
Bay Prof. Şevket Aziz ön kemikleri iki kısım kalan me-topik kafalar hakkındıki tet-kikatına ait tebliğini yapmıştır. Bu tebliğ hakkında Kâzım İsmail söz almıştır.
Bundan sonra Bay Muallim Ab?ülkadir Lüftü hintyağı to-humlarito zehirlenme hakkında tebliğ yapmış ve son seneler içerisinde süs olarak bahçelere ekilen bu nebata dikkat edilmesini ve rasgele yenince öldürücü kazalar çıktığını söylemiştir .
Kahveciler toplandı
Kahveciler dün toplanarak yeoi idare heyetlerini seçmişlerdir.
Yeni idare heyetine Celâl, Ahmet, iiyaa Sami, Ramazan, İbrahim, Aziz intihap edilmişlerdir.
Yeni imtihan talimatnamesi dolayısiyle!
Yeoi yapılan imtihan tallnut-j namesinden gsçenlsrda bahsetmiş, yeni talimatnsmeye urun bir ömür i dilemişt-k. Bugün aynı taliınataa-menin yeoi bir farikasından bak »etmek istiyoruz.
Eakl talimataaraeye göre lise »e orta mektep talabeaiodea iki •ene sınıfta kalanlar, üçüncü bir ■eneyi de aynı uoıfta geçirebilirlerdi. Yeni talimatnamedeki kayda göre bir sınıfte iki sene dönen »e muvaffak olamayan talebe mektepten çıkarılacak ve okutulmaya-cnktır.
Bu tedbirde muhakkak ki isabet varl
Bir talebenin «ınıfta bir «-ne kalması için hiç olmaua üç dertte İmtihanı geçememesi lâzımdır. İmtihanı geçemeyen bu talebeye bir «ene d«l)« mühlet veriliyor ve memleket onun masraflarına giSgüs geriyor.
Aynı talebe bâr »ene daha mektebe devam ederek imtihanı g»çe-miyecek oluna, onun okumağa niyeti veya kabiliyeti bulunmadığına hükmedilecek ve mekteptaa çıkarılacaktır.
Bu muamelede hiç bir hakanlık bulunmadığını katiyetle kaniiz!
Fakat mektepten bu şekilde çıkarılan talebe, orta mektep veya liae talebesi olduğuna göre, hayatta ne yapacak?
Bu çocuğun havsalan, fazla okts-mağa müsait değil de ameli meele-İ» müsait iae, o zaman onua bir meslek sahibi olması lâzım gelir.
Bu çeşit meslek ve sanat mekteplerinin memleketimizde kâfi derecede bulunup bulunmadığını bitmiyorum. Zaten benim de söylemek üt ediğim nokta bu değildir. B.-n.n» söylemek İslediğim nokta şndur :
Orta mektep veya lised? sınıf geçensiyen talebeye, bir senelik mühlet vermeden evvel, onun vaziyetini tetkik etmek ve tahsile devam e t meri veya etmemesi lâzım ge'diği üzerinde, her mektepte musl. imler heyetince bir karar vermek gerektir.
Seat sonunda muallimlerce müa-bet veya menfi bir karar verilir de mektep müdürü talebe velial i'.e göeû|ür ve muallimlerin kanaati kendisine bildirirse, belki de aynî tahsili ikinci bir yıl daha sürüklemeğe lüzum kalmaz ve çocuk kabiliyetini daha fazla -erede gösterecekse oraya bir an evvel kavuşmuş olur.
Benim teklif etmek istediğim ■■okta bodur. Fakat sınıfta kalan bir talebenin ikinci bir yıl mektebe davamı hakkına da dokunulma-ması şartbr. Çünkü Birçok çocuklar, bu ikinci yit sayesinde bir istikbali kurtarıyorlar.
L.
ııoıısieıısi'iırssoovsıeıısısısrtıı e«ırtrtısits«nn«*«(M»«iı Mahkemelerde
“Ağırceza„daiki hapis kararı
Ağır ceza muhakemesi, dün bir ölüm birde ölüm kaseliyle cerh davası hakkında karar vermiştir :
Bunlardan biri. Hasköyde öldürülen gayri meşru bir çocuk davasıdır. Suçlusu Madam Azniftir.
Muhakeme neticesinde. Madam Aznifin kendi gayrı meşru çocuğunun ölümüne sebeb:yet verdiği ssbit olduğu için beş sene hapsine karar verilmiş, madamın yaşı ve af kanunu nazarı dikkate alınarak cezası 1 sene 2 ay hapse indirilmiştir.
İkinci karar da şudur:
Taksimde, bir gece Salih isminde birini öldürmek kastıyla yaralayan çolak Selabattinin, bu hareketi sabit olmuş ve 3 sene 5 ay müddetle hapse konulması tahtı hükme alınmıştır.
İcra kadrosu
Evvelki gün geldiğini yazdığımız, adliye icra memurin kadrosu dün alâkadarlara tamamen tebliğ edilmiştir.
Adliye Vekili
Bir müddettenberi şehrimizde buluna Adliye Vekili Saraç oğlu Şükrü istanbula ilk geldiği zaman* indiği Perapaltıs Otelinden iki gün evvel ayrılmış ve Park otele naklctmiştir.
Saraç oğlu Şükrü birkaç güne kadar Ankaraya dönecektir.

4 _
Teşrinisani 30
es?
5
Zaman Ansiklopedisi
Bahtiyanicr
Dünkü gaıetaler, lıanın Babti-yari kabilesi reislerinden bsr kaçı* Bin suikast ve cinayet cürümleri tahakkuk ettiği için idam olunduklarını halice veriyordu.
Bahtıyariler kimlerdir ?
Bunlar, Iranın büyük göçebe kabilelerinden biridir. Adlarını taşıyan bir Vilâyet te »ardır. Buran Esfahaaıa garbinde olan «ihama* halden baflıyarak " Şuster e kadar utanır. Şima'dr Loreatandan "Aplız,., yani “ Dit.. nehri ile ayrılır. Cenupta “ Behtıohan .. ile “ Rom Hurınuı a kadar varır.
Babtiyariler iki kola ayrılırlar. Bunlar "hefti'eojn ile ’ Cİharileg „ dir. Hepti de 15 İnci asra kadar büyük "Lur.Jar d ye lanı’ırlardı.Bu-na mukabil " Luriatan „ da oturan »e merkezî "HOrrenımbat,. olaıı kabileler "Küçük Lurlar,, diye tanınmakla idiler. Yerli ananelere göre “ Lurlar., esas itibariyle onuncu asırda Suriyeden gelmişlerdir. Fakat bugün, bunların Irana hiç olmaı )a. onbeç asır daha önce geldikleri anlatılıyor. Bunların
konuştukları “ Lur „ dili, FsrJstrv-nin bir lehçeyidir. Bahtiyari'.er.n sayıları 30. 4u bin aile kadardır. Yani şöyle böyle 2(‘0,(X)0 kildirler. Ifjal etlikleri »aha ise 25 bin murabba mİ tutar. Bahtiyarikr ondokutuncıı aarın ortalarında, harbe lam teşkilatlı 20 000 atlı çıkarabiliyorlardı. Fakat yemi hükümetlerin idaresizliği ve kabile kolları aralındaki öçleri, kinleri körükte-meri yÖlünden, bunlar birbirlerini kırıp geçirdikleri için yurtları fakirleşmiş ve bu »üıden 4000 atlıyı giiç çıkarır hale ge'mişlerdi-
Babtiyariler İran meşrutiyetinin ilânında yararlık götlermiş ve meşrutiyet ilânına taraftar olıo İran münevver ve ınüeabitlerile birlikte hareket etmişlerdi.
Bugünkü Iran hükümeti kabile-ciliğe nihayet ve)mek ve kabilelere de kanunlarını tanıtmak istediği işin, ötedenken serbrst ve kanun kaydından aıade yaşamağa alışık olan Baktiyarilerin buna karşı gelmek istemeleri yüzünden ten takibata uğradıkları anlaşılıyor.
I

Günde bir Kitap
Mecmualar
LOo (İsparta mecmuan) — Etibba odası gazetesi- Fikir hareketleri - Yeni Adın
Ün
(İsparta)
Ispartada bu nam altında neşredilmekte olan mecmuanın 6 inci tayın çıkmıştır. Vilâyetlerimizde çıkan bu kabil mecmualar Jtseri-vr He yalnız edebi ve içtimai yatılarla doldurulur, bu kabil yazılar lae, ancak bulundukları mahallerin okuyucularını alâkadar eder. Hat-b-ki vilâyetlerde çıkan mecmua veya risaleler, daha ziyade mahal t haberler ve bilhataa o mahal lin tarihine ait letklkata ait yazılar dereetaeler daha çok müfit olurlardı, kpartadaki Ün mecmuasını çıkaran Bay H. Hilmi bu ciheti düşünmüş, mecmuayı lıpartanın büyük adamları, mahalli tarih tetkikleri ünvanları altında cidden faydalı makaleler drreet-mekte bulunmuştur. Mecmuanın bu •ayısında büyük adamlar kısmında Neş’et beyin Eğridirli Şeh Mehmet Çelebi hakkında bir tetkik, Hikmet Turhan beyin (milâttan evvel İsparta tarihi hakkında) unvanlı kıymetli bir makalesi, S. Fikret beyin (İsparta kaskatının kadim meakfıkatı) adlı makalesi ve mual'lm Sait beyin yine I: portenin maruf simalarından (Şair Kölezade Kâmil efendi) namında bir makeleıi vardır. Yanı mecmua heyeti omumiyeai ile İs- , parlaya ait yazılarla doludur, ki ‘ bundan dolayı mecmuayı oeşre-dcnleri cidden tebrik ederiz. Memlekette umumi tarihî, ancak böyle birbir yapılacak tvtkikat ve neşri-
I yat ile tekemmül edebilir. Mecmua böyle tereûmelhal ra tarihe ait I yarılarından başka bir de laparta-' oın idari, iktisadi vaziyetine ait azatlı malûmat ta verse, meselâ her nüshasında iki üç aahifeyı bu . gibi malûmata hasretse faydası | biz kat daba ziyade olurdu,
i Hele içine bir sahife ilâve ederek anada işportanın görülmeğe değer manzaralarını derceylese cidden bu tarsda vilâyet mecmualarına örnek olurdu. Mecmuanın sayısı 1$ kuruş, altı aylık abonesi 60 kuruştur.
Etibba Odası Mecmuası
İstanbulda kanun mucibince teşekkül etmiş bir etibba odası olduğu malûmdur. Etıbba od s» bu defa kendi namına izafetle bir mecmua teris ve bunun ilk nüsha-•snı da neşreytemiştir. Bu mecmuanın, diğer tıbbi mecmualarımız gibi münhasıran tıbbi ve ilmi yatılar dercıle iktifa etmeyip daha ziyade doktorlarımızı meslekleri itibarile alâkadar edecek neşriyatla iştigal edeceği anlaşılıyor. Nitekim ilk makalesini, doktor Niyazi İsmet Beyin “Cumhuriyet sıhhat işleri için ne yapıyor?, ünvanlı bir ya zısı teşkil ediyor ve bu makale şu cümle ite başlıyor:
' Osmanlı saltanatı devrinde sıhhat işleri için senevi (280,000) lira sarfolunurken Cumhuriyet dev-
(Seli), yüzba,. (Harlan) isminde bir piyade zaoitin)D (jj. Yakışıklı ve fakat parasız U.n bu zabit gayet hav»! meşrep »e avfih bir »dam olup genç ve güzel bir kızia evlenmişti.
İşte (Seli) bu izdivaçtan dünyaya g etmişti. (Seli) din valdesi fe-dakâ r bir kadın olduğundan onun çalışma sayesinde ( Harlan ) ailesi dokuz sene geçinebildi ve (Seli) de nanesinden güzel bir terbiye aldı. Fakat kadın bu cefalı bayata ta-
— 51 —
İkinci kısım Birinci fasıl (Seli Harlan) kimdir ?
hammül edemiyerek nihayet vefat etti. (Harlan) ise sefih hayatından dolayı bir büyük kabahat işledi-diğinden nihayet orduyu terk etmeğe mecbur oldu ve haytını kazanmak ayrıca Tiyatrolarda (Ispirtizıne) tecrübeleri yapmağa başladı.
(Seli) de kendirine bu tecrübelerde (Mediom) vazifelini görmekte idi. Bu cüretle bir hayli »Bhret bulup par. d. kazandı. Seyirciler ürerinde, bilhassa ( Seli ) nin güzelliği çok teıir etmekte idi.
POLİSTE
Hastaneye gidecek kadar sarhoş
Polis evelJri gvce hastaneye kalkacak derecede sarhoş otan bir adamı yakaUmsştır.
Kalyoncuda top çekenlerden geçmekte olan Kasımpaşa sakinlerinden Kadri çok sarhoş olduğundan bir köşeye yıkılıp kalmış. Kadrinin halini gören devriye polis mensurları kendini bir otomobile koyarak Elfal hastanesine yatırmışlardır.
Tramvaya atlarken
Pangaltıda Bilezikçi sokağında oturan Jak, Tünel caddesi özerinde sür'atle geçmeke olan 141 numaralı travmay arabasına atlamak istemiş, fakat binmeğe muvaffak alamayarak döşmüş ve yaralanmıştır. Jak tedavi altına alınmıştır.
Eğer çalmışlar
Polis, bir merkep eğeri için hırsızlık eden iki arkadaşı cür-mü meşhut halinde yakalamıştır. Bunlar, Nışancada bir mab-zende yatıp kalkan hamal Hüseyin ile. arkadaşı Demirdir.
iki arkadaş evvelki gece fikirlerini bir etmişler, Aksaray-da Kazganisadi mahallesinde Camiişerif sokağında Recainin ahırına girmişlerdir . Bura ■ dan ele geçirdikleri bir eğerle çıkan her iki hırsız, dışarıda polislerle karşılaşmış ve bu şekilde yakalanmışlardır.
rinde senevi (9,870.000) lira ssrf edilmektedir.,,
Mecmuanın ne maksatla neşre-dildiğini »ıslatmak için yazılan makaleden de şu parçayı, dikkati şayan gördüğümüz için, naklediyoruz:
" Mecmua, Türk tababetinin esasen vasfı mümeyyizi olan ağır başlılık ve feragati nefis gih" iyi vs asil vasıflarının vikayesine ve meslektaşlarının mesleki haklarının masuniyetine çalışacağı gibi icap ettikçe de bütün vatandaşlara tababet va Türk tababeti bak'.mda lâzım gelen bilgiyi vermeğe uğraşacaktır,.
Mecmuanın tıbbî havadisler kısmında da gördüğümüz şu malûmatı alıyoruz:
Utanbulda ne kadar doktor vardır ?
Doktor adedi
619 Memur doktor adedi (Askeri hekimler, tıp fakOltesi tedris heyeti. belediye ve sıhhiye teşkilâtı me-murları)
479 Memur olnııyan hekim adedi (Bunların yalnız 46 sı ıcrbest Türk hekimi, 111 i mütekait, 322 si gayri muslim re ecnebidir) 1098
» •
Mecmua gerek tababete ait neşriyatı, gerek bu kabil herkesi alâkadar edan münderecatı ile müfit bir risaledir. Karilerimize tav-siye ederiz.
Konyada yeni binalar
Bir şüheda abidesi yapılacak Ruam ve tasarruf haftası
Cinden gün t gûtelltfn Konynda AtâaUin tepeninCe t hîkûme!* dagrn bir bûkif
Konya 22 (Hususi) — Mev- mamış, yerlerine güzel ve mo-çut buhrana ve belediye biit- | «Jem evler yapmıştır çetinin darlığına rağmen Kon- Bu meyanda senelerden beri ya belediyesinin çalıştığına şehrin şehrin dip bir yerinde bulunan imarı için iâzımgelen gayreti ; inhisarlar binasının dar olması
sarfettiğine şahit oluyoruz.
Son zamanlarda şehrin pek daralan su ihtiyacını temin için vali Cemal ve belediye reisi Şevki beylerin icabedenlerle temas ederek suyun biranevvel şehre balesine çalıştıkları malumdur.
Şehirde imara karşı gösterilen alâka ve bilbuta Belediyeden istasyona kadar olan geniş caddenin sol tarafındaki köhne, viran ve çıkıntılı, yıkılmağa yüz tutmuş bir takım binaların Belediye tarafından istimlâk edilerek yıkdırıldığı ve bu meyanda caddenin genişlediği memnuniyetle görülmüştür. Bu cadde yansına kadar parke taşlarla döşenmiştir.
Yazın tozundan ve kışın çamurundan geçilmez bir halde olan bu caddenin sağ tarafına yüksek kaldırım yapılarak bu hal bertaraf edilmiş ve daha birçok bozuk cadde ve yollarda tamir edilmiştir-
Bu gibi işlek ve geniş caddelerin iki tarafında artık üstü kiremit yerine toprak döşenmiş 100 senelik evler hemen kal-ewıtıvss«ıvıı«r«a»ıs«ı»ıısiMS9if iMissıasssısırsssıniMiı
I nazarı itibare alınmış, bükû-; metle Alâeddin tepesi arasında vî cadde üzerinde bir arsa zatın alınarak buraye yep yeni bir bina yapılması kararlaştırılmış ve bu bina 24 bin lira ile şehrimiz müteahhitlerinden bir zata ihale edilmiştir. Bu bina Şubat iptidalarında bitecektir. Şüheda abidesi
Yeni şehir meclisimiz toplanmıştır. Meclis ilk işlerinden biri olarak şehrimizde bir şüheda abidesi yapılmasına karar vermiştir. Bunun için vilâyetçe bin lira verilmiş ve Belediyede bu lüzumlu işe icap eden mali yardımı yapmağı deruhte etmiştir.
Ruam mücadelesi
Tek tırnaklı hayvanlara ariz olan ruam hastalığına karşı belediye baytarlığınca tedbirler alınmış bugüne kadar yedi yüze yakın hayvan muayene edilmiştir. Şimdiye kadar 6 hayvanın ruam hastalığına müptelâ olduğu anlaşılmış derhal öldürülmüştür. Mücadeleye devan edilmektedir.
12 Kânunuevvelde başlıyarak' bir hafta devam edecek olan SISIISIMSVISSIStvllSISIISSSIIHSIİSISIMSOlSSISISISSIVISVlOSI
BEN
BİR
Fransızca sözlü
Bugün İPEK Sinemasında Senenin en muazzam, en hissi, milyonlarca liraya mal olma; yaz binlerce asker, sayısız top, tüfek... Alman, İngiljz, Amerikan artistlerde yapılmtf misilsiz bir film
CASUSTUM i
Bu filmin ku'/vst ve azametini, tavsif için kelime __ bulmaktan aciziz. ___ *
Eugiin saat 11 de tenzilâtlı matine »
Ispartada tecrübe nüfus sayımı İsparta 28 (A. A.) — 1 *)35 yılında yapılacak olan genel nüfus sayımına bir esas olmak üzere İsparta vilâyetinde yapılması kararlaştırılan tecrübe , nüfus sayımı hazırlıkları bitmiş. ' Sayım memurları vazifelerini almışlardır. Sayım 30-11-1934 cuma günü yapılacaktır.
Sayımı yerinde görmek üzere nüfus istatistik unum mudur vekili Celâl, nüfûs müte-, hasstaı İsviçreli M. Brıısclı buraya gelmişlerdir. Sayıma Cuma günü ( bugün ) saat sekizde başlanacak ve akşam Kilmiş i olacaktır.
Muğlada fakirlere yardım Muğla 28 (A.A.)— Bıı gece Halkevinde toplanan «oysal yar-d m komitesi, Halkevinde her gün fakirlerin bedava sağlıkları bakımına. fakir mektep çocuklarına sıcak yemek verilmesine söz kesmiştir. Bu işleri başarmak için ayrı bir dernek kurulmuştur. Çocukların ! bakımını korumak için yeni kaynakları bulmasına çalışılacaktır.
Antepte
Musik ve Temsil
Gaziantep 29 iA A.) Uiusai musikimizin yenileşme kararından sonra Halkevi musiki kolu çalışmasını arttırmış ve halk Türkülerini armonize etmeğe başlamıştır.
Diğer taraftan temsil kolu da Gaziantep müdafaasını can-■ (andıran “Şahin bey,, piyesini kurtuluş bayramı için hazırlıyor,
Aydında muhtelif çalışmalar
Aydın 29 (A A) — Öz Türkçe konuşup yazma ve soy adı koyma savaşı burada h zla yürüyor.
Büyük Millet Meclisi seçimi defterleri hazırlanmıştır.
Halkevi ilk ve orta mektep terdeki öksüz ve yoksul çocuklara 150 liralık kitap dağıtmıştır.
tasarruf ve yerli mallar haftasının bu sene geçen senelerden daha canlı bir şekilde kutiula-nacağı anlaşılıyor.
Buuun için Millî İktisat ve Tasarruf cemiyeti şubesi tarafından tanzim edilmekte olan program ikmal edilmiş gibidir. Bu program haricinde bir de vitrin müsabakası yapılması kararlaştırılmıştır.
Kız bu suretle iapirtizme tecrübeleri yaparak onıeklz yaşına geldi. Büyüdükçe güzelliği ve cazibesi artmakt» İdi. Baba m bu tecrübeleri yap» yapa logilterde her-kesin alıştığım ve ertık orada para kazanılamıyacağını gürünce kiliyle beraber Franuya geçtiler. Fakat orada da oyunları rağbet çörmedi ve (Harlan ) elindeki »on paraları da «efehat yerlerinde yiyip bitirdikten acura bir gün hasla olup vefat etti.
Zavallı (Seli) babalının vefalından sonra çok »efil bir hayat geçirmek mecburiyetinde kaldı. Mas-mafih İffet re faziletini muhafazaya muvaffak oldu. Cebinde kalan az bir para İle Parlse kadar gelebildi ve orada birçok uğraştıktan sonra bir ( modistra ) mağazasında kendine İş buldu »e orada kazandığı para ile fakire o, fakat na-muıkârane bir bayat geçirmeğe başladı.
Fakat kızın tetiaizliği eaeri ola-rak çalıştırdığı mağaranın sahibi iflâs etti. (Seli) de yeniden birçok yerlere başvurduğu halde kendine iş bulamadı re nihayet bir akşam açlıktan öleerk bir hele geldi re
kendisini Sldürırrğc karar rererek (Sen) nehrine atılmak istedi.
Fakat nehir gecenin karanlığında kendiline pek korkunç göründü ve gençliğioe kıyamadı. Bîr müddet büyük şehirde serseri serseri dolaştıktan sonra eğlence ma) »llerile meşhur ( Monmarter ) taraflarına gitti. Orada bir barın pençereıln-den içeriyi seyrettikten sonra belki kendisine merhamet edecek birisine tesadüf atmak ümidile bara girdi. Barda birçok ıü«lû ve kibar kadınlar, (simoklnlı) geyinmlş erkekler dansehnekte, eğlanmekte idiler.
(Seli) malaların eratında bir müddet dolaşıp merhamet celbine çalıştı, fakat kimse kendine zerre kadar ehemmiyet vermemekte idi. Bu sırada (Bar) a Madam (Dorre) girmiş bulundu. Yanında birkaç arkadaşı »ardı. Madam (Dovore), genç kızı görünce derhal yanına çağırdı, keodisine evvelâ yemek yedirdi, ondan sonra başından geçenleri ve buraya ne için düştüğünü sordu.
(Seli) pederinin vefatındanberi çektiği sefaletleri samimi bir llaan-la anlattı.
Madam ( Dovre ), kızın batindeki •amimlyete derhal İnanarak
kendisini hemen o ahşaca evine götürdü.
(Seli ) bütün bu maceraları, tevkif edilipte (Ek») müstantiki musyC ( Fluryo ) nun huzuruna g)-türüldüğü vakit anlatmağa başlamıştı . B'irada sözü doğrudan doğruya genç kıza bırakıyoruz.
Madam (Dovre) nin hane • alue kabul edildikten sonraki ••-»• kuat) da şöyle anlatmıştı:
— Madam (Dovre) çok iyi yürekli, çok merhametli bir kadındı, Beni evin» aldıktan birkaç gün sonra daima yanında alıkoymağa karar verdiğini, kendiliğimden gi-dinciye kadar yanında katıhljeecği mi. çünkü kendisi de yalnızlıklar artık bıktığını, bir can yoldaşına ihtiyaç hissettiğini, «ğ*r yanında kalıraam beni ileride evlendireceğini v« bana drahoma do vereceğini söyledi.
Ben kendimi artık sefaletten kurtulmuş, rahata kavuşmuş, istikbalimi temin edilmiş addediyordun.. Madam (Dovre) yi yoluma cenabı-hak çıkarmıştı. Halimden pek memnundum. Hem beni bukadar âliee-nabane surette evine kabul ederek nimetlere garkeden iyi yürekli ka- |
' dına d-ıa ediyor, hem de cena'o*-haklın şükrediyordum.
Arad.n bir mü-'det geçliktccısonra M- dam (Dovre) bir gün bana. Parise gayet mesbur bir faic) geldiğini, bu falcının ele bakarak herkesin iatikbaiiui gayet mükemmel keş. (ettiğini söyledi ve beni birgüo alıp bu ada z-n ,ımsı götürdü. Orada faıımıza çaktırdık. Bu falcıda bü-tün cmar'i gı,i şerlatan adamlar-dan biri İdi ve söylediği basma kalıp aCz'zrle ancak safdil insanları kandırabilirdi. Madum (Dovre) bu şarlat»» adamın bütün söylediği mânâsız sözlere fevkalâde ehemmiyet vermekte, her sözünü aynı hakikat olarak kabul etmekte idi.
Mudam.n bu bakini görünce kend.dnl .etkik etmeğe haşladım ve ondznsonr» bu znvaliı iyi yürekli kanını kandıraıanın, kendisine bir takım şarlatanca sözler söyliyerek cSıden her şeyi almanın gayet kolay olduğunu öğrendi m.
3uradı (Seli) beraz durdu, sesin-de çok saın'nd bir teensür vard-sunta aö.ünc devam ile:
Devamı mır
Teşrinisani W
Ankara mektupları
Akay ve Denizyolları memurları ----------------------B------------
Yeni kanun lâyihasının, memurların aleyhinde değil, lehinde olduğu anlaşılmıştır
Ankara 28 (Hususî) — Devlete ait kurumlarca çalışan denir Ticaret mensuplarının (Kaptan, makinist ve »air memurlar) tekaütlüklerine dair büyük Millet Meclisine gönderilmiş olan kanun lâyihası hakkında son zamanlarda bazı gazetelerde yazılar çıkmış, bir akşam gazetesi de. bu kanun lâyiha-sının memurların menfaatlerine daha uygun olması ve müktesep hakların korunması için memurlar tarafından bazı makamlara müracaatlarda bulu-au'duğunu yazmıştır.
Bundan başka kaptan ye mak nistlerin bu yolda Millet Meclisi âzalartna da birer mek. tııp’a |müracaat etmiş olduklarım öğrendim. Bu iş hakkında yaptığım tahkikata göre meselenin hakikati şudur:
Evvelce Seyrisefain idaresine mensup kaptan. Makinist ve memurlar aldıkları maaşlardan yüzde beş tekaüt aidatı vererek seyrisefainin selefi olan idarei mahsusadan müdevver bir nizamname hükümlerine göre tekaüt edilirlerdi.
Bu nizamnameye göre verilen tekaüt maaşları da pek az bir şey tutardı. Meselâ asli maaşı elli lira olan ve otuz beş sene hizmet eden birinci sınıf bir süvari, bu nizamnameye göre. ancak 47 lira 41 kuruş kadar cÜz'i bir maaş ile tekaüt edilirdi. Bundan sonra Seyrisefainin ilgası dolayısile yerine hükmü şahsiyeti haiz birer ticaret müessese olmak üzere Denizyolları, Akay işletmelerde Fabrika ve Havuzlar müdürlükleri kurulurken Meclise verilen ka-nun lâyihasında bu memurların eski nizamname ile almakta oldukları tekaüt maaşının çok az olduğunu göz önünde tutan İktisat Vekâleti, yeni bir tekaüt kanunu yapılıncaya kadar eski nizamname ile alacakları tekaüt maaşına, yirmibeş sene re daha yukarı hizmeti olanlar çin yüzde kırk ve yirmi seneden yirimi beş seneye kadar hizmeti olanlar için de yüzde yirmi nısbetinde bir zam teklif elm'ş ve keyfiyet Büyük Millet Meclisince de kabul olunmuş idi. Bu suretle yukarıda misal gösterdiğimiz süvari tekaüt olduğu takdirde 66 lira 37 kuruş tekaüt maaşına istihkak kesbet-miş bulunuyor.
Yeni kanun lâyihasında bunların işbu müktesep haklarının mahfuz tutulması kanunu icabından bulunmakta ve binaen-aiey yeni lâyiha ile bu kimselerin alacakları maaşları o müktesep hadden daha az olması icap etmektetir.Memurların vaki müracaatlarının; yeni kanun lâyihası ile bu müktesep hakla-rınden daha az tekaüt maaşı alacakları endişesine matuf olduğu anlaşılmıştır.
Halbuki iyiden iyiye yaptığım tahkikata göre, yeni kanun lâyihası ile tekaüt olacak memurlara bu müktesep haklarından daha yukan tekaüt maaşları tahsis edilebilecektir. Çünkü yeni kanun lâyihası Bareme tabi memurlar için mevcut tekaüt kanununun esaslarını aynen ihtiva etmekte ve binaenaleyh son aldıkları maaş üzerinden tekaüt maaşı tahsis etmektedir. Şu farkla ki bu tepe kkülerde meselâ ayda iki yüz lira ücret alan bir memur tekaüt olurken bunun yüzde yirmi noksaniyle ve baremde
maaşının tutarı yüz altmış lira olan bir hükümet memuru gibi tekaüt maaşı alacaktır. Bu farkın sebebi ticarî mahiyetteki bu müeesseselerde çalışanların hükümet memurlarına nis-betle yüksek ücretler almakta olmalarıdır
Yüz altmış lira emsali hasıl baremde elli beş lira asli maaş alan yedinci derece bir hükümet memurunun maaşına tekabül eder ki bu derece, birinci sınıf kaza Kaymakamlarının ve askerlikte kaymakam rütbesinin maaşıdır. Bu müesseslerde ise ayda ikiyiiz lira ücret alanlar şeflerden sonra gelen üçüncü derecede ufak memurlar olup bu ücretleri hükümet memurları gibi seoe-lerce kıdem bekliyerek iktisap etmeyip kısa zamanlarda almakta olmaları ve görmekte oldukları hizmetin derecei ehemmiyet ve mesuliyeti hükümet memurlarınınki ile kabili kıyas olamıyacağından kanun lâyiha-
İstanbul Borsası kapanış fiatleri29-11 -1934 ÇEKLER
Londra Aph, 627, K«P«)9 ! 4,28,50
Nev-York 4,795177 0.79411? j
Pâri« 12,06 12,45
Milim, 9.0126 9,297$
ferükse! 3,4080 3,405
Atina 63.8S40 83.78S I
Cenevre 2,4539 2,45 1
Sofya 65,84 65,785
Amsterdam 1,1760 1,175
Prag 19,03 18,014
Stokholm 3,0895 3.087
Viyana 43042 4.30 ;
Madrit 532 5,1190 i
Berlin 1,9760 1,9760
Varşova 4,20,38 uo
Budapeşte 4,185 4,1812
Bükreş 79,27 79,245
Belgrat 35,072 35,43
Yokohama 2,7135 2,7112
Moskova 1088,25 1090,75
Tahvil ve Senetler
AçılışKapanış
»o s friıu mt tkr.miysll (Ergani) 4.9 7,S faizli TUrl borcu tahvili 1 97 27,45 97 27,45
Anadata D.yalu | || t
- „ mameasit 49.30 49,40
0.1» 7, S Türk B 11 • •
O.'o S Huda* / _
Ergani B
Mcrkcv Bask 57 58
R.hbtn İş bank asma Arılan çimenle IJJJ rj,w
Ansd. O. V. V* «0 7735 7745 3
ı Tıp Talebe Cemiyeti kongresi
Tıp Talebe Cemiyeti kongre Reisliğinden:
Cemiyetimizin geçen celsede bitmeyen senelik toplantısına 30 ikinci Teşrin Cuma günü saat 13,5 da İstanbul Halkcvin de devam edileceğinden arakadaş-ların gelmeleri rica olunur.
Fırka kongresi
C. H. F. Bayazıt Nahiyesi Başkanlığından:
Nahiyemize bağlı Direklera-rası semt ocağının 935 yılı kongresi birinci Kânunun 2 inci Pazar günü akşamı saat 21 de Şchzadcbaşında Letafet «par-tımanında Fırka merkezi salonunda yapılacaktır.
Ocağa yazılı Fırkadaşhrın yazılan gün ve saatte kongreye gelmeleri rica olunur.
sında gözetilen bu far km çok bakh ve yerinde olduğa anlaşılmıştır.
Buna rağmen, yukarıda misal gösterdiğim ayni derecede ve ayni müddetle hizmet etmiş bir süvarinin müktesep hskkı 66 lira 37 kuruş olduğu halde yeni kanun lâyihası ite 93 lira 80 kuruş bir tekaüt maaşı alacağı hesap olunmaktadır. Bu gün devlete ait demi kurumla-rmdaki ber hangi bir kaptan veya makinist veya memur eski nizamname ve kanun hükmüne göre tekaüt edilecek olsa müktesep tekaütlük hakkı Seyrisefain zamanındaki hizmetine münhasır olduğundan e zaman aldığı maaşlara göre hesap edilecek ve halen almakta olduğu ücret nazarı itibara nlı-namıyacağından her halde yeni lâyihayı kanuııiyenin bu memurlara bahşettiği tekaütlük hakkının eskiıiudeo fazla olduğu ve endişelerini mucip bir nokta olmadığı anlaşılmıştır.
• ■eoaseiieıastao»*aseıseaasisaiMieiMIMtsM«oe«sMteıı*Mau
"radyo programT
30 T. sani Cuma
İSTANBUL:
12,34 Pl*k neşriyatı, orkestra vs dans maalkui - 18 Otel T ok. t-lıyandan nakil, çay «aati - 19 çotuk uıtJ, hikâyeler - 19,34 dünya haberleri - 19,40 Mösyö Golden-bevg idaresindeki musiki heyeti tarafından taganni - 20.10 Karışık musiki neşriyatı plâkla - 21,15 Ajans ve borsa haberleri - 21,30 Radyo orkestrası tarafından hafif musiki - 22 Caz w tango orkestraları.
(Hava muaah oldukça garp memleketleri neşriyalı|prograa)ınu-u İlâve edilecektir.)
VİYANA:
16,45 Gençliğin zamanı-17,20 Gramofonla Puccinloin eserleri -18,30 Keman konseri - 19 Oç kısa muta ha be - 22.35 Konser - 23,24 Dana musikisi - 23,35 Akşam haberleri ve hava raporu • 2'3,55 Dana muaiklainin devam! - 1,5 gece konseri.
BERLİN :
17,05 eğlenceli ve neşeli neşriyat - 18,45 gençlik dinle! - 19,10 kitaplara dair - 19,26 taganui
konseri - 20,05 gramofon - 20.30 günün akisleri - 2055 kısa alyaaî haberler - 21,05 haberler - 21,24 Betalardan nakil - 22,05 senfonik konser; Bethovanin eserleri - 23,05 haberler - 33,2$ gramofon - 23,55 bir boka maçının nakli - 24,05 gece neşriyatı.
BÜKREŞ •
13,05 Radyo orkestrası - 19,20 Radyo orkestrası • 20,05 Konferans - 20,25 Gramofonla şarkılar -21,05 Seafonik konser - 23,05 haberler.
PRAG:
17.50 Çekçe dere ■ 18.05 Brüs-den nakil. 19,05 Zirai neşriyat • 19,25 Almanca neşriyat - 20,20 İngilizce konferans - 20,35 Yugoslav şarkıları - 21 Preaburgdan nakil - 23,05 Haberler - 23,20 gramofon - 23,35 Ruıça haberler.
TÜLÜZ:
20,20 opera musikisi - 20,35 operet şarkıları - 212,05 şarkılar-21,20 küçük orkestranın konseri - 21.50 fiUm musikisi - 22,20 hafif musiki
- 22,35 - konferans - 23,05 "bir vale rüyası.odan parçalar - 23,35 acofo-oik konser - 24,05 operet şarkıları
- 24,35 hikâye : Gres - 1,20 şarkı-lar - 1,3$ muatelif sololar - 1,55 aa-lon-musiki - 2,10 musahabe 2,20 operet musikisi.
VARŞOVA.
16.50 hafif musiki . 17.50 baltaların 'zamanı - 18,20 Od. musikisi - 18,55 konferans - 19,20 Ta garını konseri - 19,50 konferans • 20,05 musiki - 20,25 konferans -20,35 gramofon - 21,10 senfonik konser - 23.35 inşat • 23,45 reklâm konseri - 24,10 hafif musiki.
Haftanın filmlerinden
“Ziyafet saat 8 de„
Jan Harlov, Con Barimor ve Magda E' ansın çevirdikleri büyük Fransızca sözlü fim
afet Saat Sahilde filminden Ur tahne: Jan Harla* il* Valar Beri
' Melek „ sinemasında dön alaçamdan itibaren “ Ziyafet saat şehirde „ isimli Franuıea sözlü büyük film gösterilmeğe başlanmıştır.
Baş rollerde oynayanlar: (Jan Harlo), (Con Bnrrimor ), (Valas Beri v ) va ( Magde Evans) he.
Filmin merıuu şudur :
(Jordan ) rapor acenteeioia kasam ( MilUsn ), Loed ( Fcrn Klifer) üs karısına ziyafet veriyor.
( Dan Pakard ) dahi ziyafete davet ediliyor. Davetliler meya-sunda sinema yıldızlarından I eri Rönald dahi vardır. ( Jordan ) ın kızı ( Pavla ) nişanlı ise de Lariyi çok aaviyor.
( Jordan ) ın a.ki dostu olan
Alber Prejan Anny Ondra ile Almanyada Sinema artistleri arasında biç 1 durmadan çalışan biri varsa o da hiç şüphesiz (Alber Prejanjdır. Geçen hafta Almanyaya gitmiştir. Orada aahae v.ııı Kar Laemblsnln nezareti altında bir film çevirecektir. Filmin İsmi : Anny ve AL herdir.
(Alber Prejan) bu filmi sevimli artist (Anny Oadra) ile birlikte çevirecektir. Filmin Fransızca ve |
Benziyorlar mı?
Keşhur sinema yıldızı Con Kravfort kardeşile yanyana
(Kariot) adlı bir kadın paranı kaldığından (Jordan) eshamını satmak için ziyarete geliyor. (Pakard) ise (Jordan) eshamını toplayıp bu adamın mahvını tasarlıyor. [(Pakard) ziyafete gitmemek niyetinde ise de karlımın tehdidi tahtında fikrinden vazgeçiyor.
Sinema yıldızı Rönald olmaksı-■I. herkes aaat 8 do ziyafete geliyorlar. Rönald ın gelmemesindeki sebep şudur ı O gün arbk filmlerde birinci roller oynamayacağını haber alıyor ve yerinden fOe’eten ölüyor. Karısının teşvikiyle Pakard, Jord.oı uçurumun kenarından kurtarıyor ve artık dost oluyorlar. Davetler ziyafet mausıatn etrafında toplanıyorlar.
Küçük çocuklara mahsus sinema
Parlsts yalnız küçük çocuklara mahsus olmak üzere bir sinema salonu açılmıştır. Bu sinemada yalnız çoçuklan alâkadar edebilecek filmler gösterilecektir. Akşamlan aaat altıdan yediye kadar ve yediden sekise kadar iki seans yapılacaktır. Perşembe ve paıar günleri ayrıca matineler tertip edilmiştir.
■Mişıeınm)M)ıısiHiıu(ıw«ııwiiMiMiiiieiıowiMa Almanca nüshaları aynı artistler taraşından yapılacaktır.
“Ben bir Casustum,,
"İpek,, aiocınasıada dûn akşamdan itibaren "Ben bir casustun*, isimli Fransızca loılü büyük bir filim gösterilmektedir. Oynayanlar Madlea Karol, Konrad Vayt vs Herber Marş.İd ır.
Mevıu : Harbiumumi esnaMıida Alm.nl.r Belçik.yı işgal etmişlerdi. Cephe gerisindeki şehirlerden birinde bulunan bir birahanecinin kıu ulan (Marta) Alman kumandanları tarafından hasta bakıcı o-hrak hastahaneye alınıyor. Hasta-baneda Alman a.kerleriie beraber yaralı düşmen esirleri dahi vardır. Bu vaziyetten istifade eden (Marda) itilâf devletlerine yardım etmeğe başlıyor. (Ealafan) adh bir nefer Alsnan olmakla beraber Fraa-aıya yardım ediyor.
(Marta) ila (Jstefan) sevişiyorlar. (Istefaa) kını Fransız teşkilâtına yeldiriyor. Alman kumandanı dahi (Marta)yı seviyor. (Merin) bundan dahi istifade rdrrck iyi malûmat topluyor, cüretini arttırıyor. Fakat Almanlar kendisinden şüphe ederek yakalıyorlar. İdam edileceği zaman, (Islefan) kendisini ele veriyor. (Marta) iee hapsolu-nuyor. İtilâf askerleri gelinciye kadar hapishanede kalıyor.
Güzel çehre Birinciliği
Halivutta yapılan güzaf fitreler mutabakatında birinciliği basanan ve henüz İS yaftada olan tinema yıldızı Beti Farne»
“Bir
Aşk Hikâyesi,,
"Saray, sineması dün akşsmdaa itibaren *Bir Aşk Hikâyesi, i’im.'l hissi bir film göriermeje başlamış-I.r. Filmin baş rolü Magda Şnayıter israfından deruhte edilmiştir.
Mevıu: Hassa alayı zabitlerinden (Frita) güzel bir baronu levL yor. Bu aşk üç sene sürüyor. Sonra zabit metresinin kıskançlığından bıkarak kendisini teek ediyor.
Gönün birinde ısblt bir balo in Kriatiıs adlı bir kııla tanışıyor. Bir vata esnasında aşklarını itiraf eyliyorlar. Frita memnun ve mes'ut. İstikbalinden dahi emin. Fakat işler tersine dönüyor. Karısının kendirine ihanet ettiğini öğrenen baron Frita'i tahkir ediyor. Düello ediyorlar ve ınbit ö.üyor. Kriatin delil âşıkının bir başka kadın yüzünden öldürüldüğünü anlayınca hastalanıyor ve ölüyor.
“Yeşil fasulye!,, filmi
Meşhur Fransız sahne vazıı (Pi-yer Kolombiye) şimdiki halde (Kokotlar mektebi) adlı filmin son sahnelerini çevirmektedir. Bunu bitirir bitirmez muharrir Röne Puyol ile birlikte bir yeni senaryo tertip eylemeğe başlayacaktır.
Bu senaryoya “Yeşil fasulye, ■imi verilmeri kararlaştırılmıştır Buoda spor işleri olay edile--çektir.
Teşrinisani 30
Atletizmde Form
Tarihi
Tefrika
“Yakında padişah oluyorsun
Saray üzerinde toplanan bulutlan yalnız Abdülhamit görüyor, remmal ve falcılardan da yakında padişah olacağı müjdesini alıyordu...
— 24 —
Tedbirler filhakika taradı. Dolma bahçe sarayının karadan sarılması Harbiye mektebi nazırı Süleyman Paşaya tevdi olunmuştu. Bıı hararetli iukı-Iâpçı, omuzuna yükledilcn işi başarmak için Harbiye talebesiyle Taş kışla ve Gümüşsüyü kışlalarında bulunan askerden istifade edecekti. Kendisi lâzım gelenlerle görüşmüş ve ne suretle hareket olunacağını mükemmel surette tespit etmiş bulunuyordu. Bahriye nazırı Ab-ıuet Paşa da. sarayın deniz tarafından muhasara edilmesi işini donanma kumandanı Arif Pışaya ısmarlamıştı ve donanma, ilk işarette hareket* hazırdı.
thtilâciler, ric’at yolunu da d ünmüşlerdi ve muvaffakiyetin zliğe uğradıkları takdirde canlarını kurtarmak çarelerini aramı tardı. Bu hususta onlara vardım eden Ingiliz Elçisi «ir Eljot idi Politikanın komitacılık tarafını da iyi kavramış olan elçi, Rus nüfuzunun sıfıra düşmesini intaç edecek olan bu büyük teşebbüsün yalnız iyi taraflarını değil fena taraflarını da düşünecek kadar ince fikirli idi. Mithat Paşa arkadaş-lariyi* görüşürken herişte binde veya on binde bir olsun ■uuvaffakiycaizlik ihtimalini he-saba katılması lâzım geleceğini söylemiş ve onlarla uyuşarak Beşike limanında bulunan İngiliz donanmasının ilk işaret-t : hemen boğazı geçerek fs-t uzbul önün* gclmosı için Amirsin talimat vermişti.
Bahriye nezaretinden boğaz tsuhafızlığma gizlice yapılan tebligatta da “İngiliz donanmasının İstanbul* gelmek istemesi halinde dostça «elâmlanmau, emir olunduğundan bu iş de •mniyet altında demekti, ihtilâlciler, her hangi fena bir tesadüften dolayı teşebbüslerinde muvaffak olamazlarsa İngiliz sefaretine sığınacaklar ve oradan da donanmaya gönderilmek suretiyle Avrupaya sırıtacaklardı.
Saray bütün bu teşebbüslerden, kararlardan ve askeri tedbirlerden bihaberdi Şehzadelerden, Sultanlardan, damatlardan, kurmadan, nedimlerden ve saray mensuplarından kimse hazırlanan fırtınayı sezemi-yordu. Yalnız bir adam, bu gafil kalabalık arasında istisna teşkil «diyordu: Abdülhamit..
Evet. Yalnız o, saray özerinde bulutlar toplandığını görüyordu. Berrak havada böyle bulut sezinaemek imkânını ona veren neydi?— ihtilâlciler arasında dostları mı vardı ? Babı-âlide bafiyeler mi bulunduruyordu ? Yoksa Murat efendi kendinin Padişah olmasileonun da VeEahthğa geçeceğini, yani Abdülâzizin dûşmesile vücut bulacak değişikliğin Abdülha-mide d* kazanç temin edeceği-ni düşünerek kardeşini büyük sırdan agâh mı etmişti ?
Hayır bunların hiç binle o, saklanan sebebi «ezmek kudretine ermiş değildi. Kendine hakikati, uzaktan olsun, gösteren vahimesiidi. Durmadan iş. teyen bu garibeler kaynağı kuvvet Abtülhamide, olmayan şeyler gibi, olan şeyleri de sezdiriyordu. Vebhum adam son kabin* değişikliği üzerine kuruntularını sıralamağa başlamış ve

Yazan
M. Turhan |
k_——
I
•M


1
etme-
edile-tayin

amcasının başına artık bir çorap örüleccğine kanaat getirmişti. Birkaç kerreler sürgüne göderilip getirilen Hüseyin Av-ni paşanın, ağır hakaretlere uğradılarak izzeti nefsi incitilen Mithat Paşanın, sinsi bir gurur ve derin bir ikbal aşk' taşıyan Rüştü Paşanın Hünkârı affctmiyeceklerini ve mıtlaka öç almağa kalkışacaklarını kuvvetle tahmin ediyordu. Istan-bula Moskof askeri getirileceğine, sokak ^başlarına Hırvat-lardan karakol dikileceğine, Abdülâzizin bir çok milyonları Rusyaya nakil etmek üzere olduğuna dair ortada dönen rivayetlerin de hep Hünkârı halk nazarında küçültmek ve vurulacak darbeyi mazur göstermek için olduğuna da şüphe yordu.
Yalnız saraya tevcih cek hücumun gününü
edemiyordu, bundan dolayı da üzülüyordu. Eğer bu günü bilse Abdülâzizin mukabil tedbir Icr almasına meydan kalmıya-Cak bir saatte ve meselâ hücumun başlıyacağı dakikada biraz evvel kendisini işten haberdar edecekti Bu suretle tahttan indirilecek vc fakat yaşayacak bir padişahın min-netterlığını kasanmış ve belki-de ondan ikram görmek, yani onun servetinden bir kısmına varis yapılmak gibi bir kazanç temin etmiş olacaktı' Şimdilik böyle bir fırsatı elde etmek imkânına malik değildi, üzülüyordu.
İşte Abdülâzizin tahtan atılması için ihtilâlcilerin tesbit ettikleri günden, yani Sah gününden birgün evvel Abdülha-mit böyle bir vaziyette idi. Kafaauu zorlayıp kendine* pek bariz görünen bir sürü mefhumlar arasında sırıtıp dnran tek meçhulü bulmaya çalışıyordu. Buna muvaffak olamayınca Kıbrısh reromali o pek sevdiği ve itimat ettiği Abdur-rabman efendiyi getirtti:
— Şeyhim, dedi, hele bir remil at
Herif okuyup üfilrdükten ve sıra sıra rakamları döktükten sonra haber verdi:
— Yakında, çok yakında padişah oluyorsun. Allah mübarek etsin.
Heyecandan yüreği ağzına gelen Abdülhamit kekeleye kc-keleye sordu:
— Nasıl olur şeyhim? Am-cam henüz genç ve çok dinç. Kardeşim sağ ve sağlam. Tahtın pek yakında bana geçmesine imkân var mı?
— Ben gördüğümü söyledim ve söylediklerim doğrudur, sen çok yakında padişah olacaksın. Buna inan ve hazırlanl
Abdurrahman efendi çıktıktan sonra Kâğıthane köylü A-fitap kadın geldi, bakla falı açtı, aynı şeyi ve fakat daha kuvvetli olarak söyledi:
— Oh arştanım, gözün aydın. Yerin değişiyor, altına altın kürsüler konuyor, elmas tuğlar takılıyor, adamlar, önünde yere nıyor.
Abdülhamit kayıptan
bu haberler üzerine amcasının yakında bir felâkete uğrayacağına hükmetti, her ihtimale karşı on» hulûs çakmayı tasarladı.

bayına Sayısız kapa-
»erilen
Devamı var

“Form„ nedir? Atlet Mehmet Ali bu serabı okuyucularımıza tarif ediyor
Hayatın mesut anları vardır. Bu anların devam ettiği müddet her iş kolay her düşünce güzel, her hareket nej'e-dır. Denebilir ki intan hayatının bu anlarını yayadığınıo farkına varamaz.
İşte umumi manada «por hayatının daha hususî manada atletik hayatın da böyle mesut anları vardır. İşte sporcunun atletin sahada idrak ettiği bu saadete “Form,, denir.
Formda olan bir atlet hareket ettikçe, adaleleri oynadıkça, deruni bir zevkin bütün vücudunu kapladığını, bir ha reket sarhoşluğu içinde yaşadığını duymıya başlar.
Onun için artık imkânsız hiç bir şey yoktur , metrelerce yükselmek, bir sıyrayışta bay döndürücü uçurumları aşmak, yay gibi fırlayıp tazı kadar se-yirtmek veyahut koca bir çene taşını bir top menziline fırlatmak yapılabilir, zevk içinde sıçrayıp koşan vücudu için yapılması imkânsız olmıyan yoyler gibi gelir... O esasen formda bulunduğu müddetçe böyle şeyleri düşünmez bile. Koyar, sıçrar atlar, atar »e nihayetsiz bir zevk içinde yaşar yorgunluğu duymaz, yorulmaz demiyorum fakat yalnız yorgnluğn duymaz diyorum.
Foromda olan bir atlet saatlerce sahada kalmak ister onun için didinmek yegâne zevk yegâne gaye olur. O zaman atelt en iyi dereceleri elde eder en en güzel yarışlarını yapar.
İşte atlet için on nazik me»-ele form denilin bu saadeti tesadüfün cilvelerine bırakmıyarak ona mevsim zarfında arzu ettiği zamanda nail olmaktadır ve nihayet formu muhafaza onu bulmaktan çok daha güç olduğu düstur haline gelmiş bir hakikat olduğu cihetle ikinci nazik meselede bir atlet için bu olacaktır.
Soy Adı Listesi
Türk dili araştırma kurumunun bulduğu yeni soy adlarından bir parça daha
Ankara 28 (A. A.) — Türk dili araştırma kurumunun sey adları hakkında tesp t ettiği listecinin birinci Icııznı şudur: Baba Giray, Babşi, Balanuyan. Baba Tunguz, Baac, Balbarı, Bağış, Bakay, Balbay, Babür-Be-bür, Bakba, Balşak, Baçaru, Bakı Balduk, Başayoğul Bakır Balgay, Başboğa Bakış, Balı. Başçı, Bakşı, Balıbanaz Kaan Başkara, Bak timur. balı, Baş tıraur, Bakubala, Balık, Boştu, Baundı, Balım, Bada kol Bata-ka, Balta. Badan ka Ba-Ukan uluğ Baltu, Baday Bala-kan Bana, Badruk, Balaman Baraç, Bağa tarhan. Balamın Barak, Bağdat-ka, Kalandı, Ba-raz-ka-, Balan tekin Barbak.
s^a»»*o.a..Me.e—o — iTîrırsıa I usaıe H ; m .
Gülhane müsamereleri
Gülhane müsamereleri 25 2. Teş. 934 Pazar günü Muallim Dr. Muradın riyaseti altında açılmıştır-
1 — Dr. Lûtfi tarafından : Umumi nevrit vakası.
2 — Muallim Dr. Abdülkadir tarafından: Malta humması âsap ve mafsal iltihabı vakası.
3 — Dr. Fuat tarafından : Safcn krangeni.
4 — Dr. Nizamcttin tarafından: Miosite ossifiante va. kası.
5 — Dr. Rıza tarafından: Muhtelif nadir görülen filimler.
6 — Dr. Şeref tarafından: Sepsis ve üremi bir arada gö-
Buna ya atlete uzun senelerin verdiği tecrübe ve yahut hakiki bir antrenörün bilgisi kıymeti reyine tecrübesini muvaffak olur.
Bir atletin hayatında iki nevi form vardır. Birincisi izah ettiğimiz gibi her mevsim illetin bulduğu bu mesut an. İkincisi ise her atle'tin hayatında bir kerecik. yalnız bir berecik bulduğu formların formu, büütn hayatının formudur.
Bu formu, atlet ancak atletik hayatını kapadıktan sonra maziye atacağı bir nazarla bulur. O müstesna bir an, geçmiş mesut anların içinde göz kamaştırıcı bir parlaklıkla yanan bir yıldızdır. Bu, atletin yaptığı en büyük rökordur. O, hayatının rökorudur.
Onu her zaman bir müsabakada resmi suretle tesbite imkân yoktur. O, bazan bir tanrı misafiri gibi beklenmedik bir anda gelir; meselâ bir idman esnasında omuzlarına konduğu atleti kaldırır ve diğer arkadaşlarının içinden ayırır, yükseltir yükseltir.
Veyahut büyük mühim bir müsabakada atleti bulur, ona umulmadık şeyler yaptırır. Ve-yahutta o, bir gün atleti belki sokakta yürürken yakalar ve geçer gider. Bu fevkalâde anı yaşadığını da atlet bilmez bile I
İşte size form nedir aalat-mağa çalıştım.
Form her atletin ufkunda bir seraptır. Atlet ona doğru koşarken onun biraz evvel göründüğü yerlere varsa bile, o daima daha uzaklarda görünür ve nihayet bütün bir gençlik hayatını kendine ram ettikten sonra ihtiyarlamağa paslanmağa yüz tutmuş yorgun adaleti atletin ufkundan birden silinen kaybolan bir şaraptır.
Mehmet Ali
Barca toğrauş, Barça toyin, Barha, Bar turmuş, Barlas çeki, Bars, Barsgao, Barlu, Basan, Buılgan, Batğı, Batu, Bayak timur, Boyundur, Bayandır, Bayat balag, Baybek, Baycv, Baydu, Batmaz, Barça turraş, Barcndu, Barlak, Barınan, Barsbay, Barstugan, Barulay, Basa temür, Basyan, Batmacı. Batu-Baydn, Bsyan-Ka, Ba-yankuli, Bayar, Bayat ara, Baybuğa, Baydan, Bnyana-k- , Barguş, Barka, Barlas, Barman-bek, Barsbuga, Barlan, Başak. Basa toğrul, Bat, Balus-Batuge. Batur, Bayanay, Bayan&alduz, Bayat. Baybars, Baybure, Bay-dar.
Bir izah
Milli Türk Talebe Birliğindcn:
Son günlerde çıkmakta o!an “Ulusal Birlik,, adlı gazete ile Millî Türk Taiebe Birliğinin hiç bir ilişiği olmadığı görülen lüzum üzerine bildirilir.
rölen bir vak’a.
7 — Dr: Rasim taratıudan: Hcmiatrofbie facialc vak’ası.
8 — Dr. Kemal tarafından: Trauma neticesi meydana çıkan kilye taşı va'kası takdim edilmiştir. Ve münakaşalara:
Mu. Um. Dr. Fuat Kâmil, Abdülkadir, Şükrü Emin, Nazım Şakir, Murat, Lûtfi Burhan ve Nüzhct Şakır iştirak etmiş-lert'i .


Tefrika namarası: 7 Yazan: Ahmet Cemalettin
18 mart sabahı güneş doğarken hücum başlamıştı....
Ingiliz-Fransız donanmaları ‘'Çanakkale,, boğazından içeri girmeğe
Martın dokuıuncıı güoü öğlrdrn •onra amiral "Kurrfrn,, bcrayı teftij ( Mondoroe ) a gitti ben Amiral " De Robek „ ile boğaz sularında kalmaklığım lıuaı, uda müsaadesini rica etlim kabul elti ben d' •Veneeıae,, zırhlısında kıldım. Bence en mühim mesele boğazdaki mayın tarlalarının bile teehhür lemizleaasesi idi. Dıjer taraftan fık-rîerimi açıkça »öyliyebilecek kadar Amiralin hûanii teveccOhü-nede marhar id.m. Muhtıra defterimin 9 Mart tarihli sahifes.nc şu notları yazmışın: 'Bu gece Amiralin bir bayii mûuakaşa ettim vc mayın tarama işlerine ehemmiyet vermemesini anlıyamadıgımı söyledim. Vakıa kendisinin enayin tarayıcı gemiler kumandanına çok itimadı var. Lâkin bej altı gün zarfında mayii tarama lıuauaıında hi\ bir Şey yapılmadı, lşlee yüzistû kaldı..
Kanaatine* biz mayiıı taramn işini alelacele ikmâl etmeliyiz, bunu yapmağa mecburuz elimizde tamam 35 tane mayın tarayıcı gemi var kı bunlardan tâyıkiie istifade bile ettiğimiz yok. Bu iş rehavatle yürümez, arim ve irade ile ileriye atılmak lâzım. Sonra da ya kendisi ( yani Amiral Kardea ) veyahut ta Amiral (De Rbeek) geceleri bizzat methalde bulunmalı...
Bu görüşümü Aamiralle münakaşa ettikten sonra bahriye nezaretine vaziyetimizi bildiren bir dı telgrafname çektik. Bu tclgrafos-me de mühimnut aarfetmeden kala va ütbkâmlarıo tedricen susturulması oazariyerinin kabili tatbik olmadığını bildirdik.
Ben kendi hesabıma gorek Amiralin, gerekse bahriye nezaretinin düşman toplanma ateşini gözlerinde büyüttükleri kanaatinde idim. Halbuki düşman ateşi hali harekette bulunan gemilerimiz için pek tehlikeli olmadığı gibi fazla rikkatli de değildi. Binaenaleyh ne yapıp yapmalı, mayin tarlalarını taramalı idik... „
Buraya kadar Amiral “Keyea. dinled.k. Mumaileyh istihkâm ateşlerinin hali harekette bulunan gemilere karşı hiç te müessir bvtuu-madığını söylüyor. Gensi ateşlerinin istihkâmlara karşı daba fazla müessir oimıdığ.nı da yin» bir Ingiliz membaındao öğreniyoruz.
Filvaki Ingiltere hükümeti imparatorluk müdafaa encümeni tarih şubesinin nezareti altında resmi vesaike müsteniden Ser “Koebet,, tarafından yarılmış olduğundan ııim resmi eserde [*] deniliyor ki :
-Şayanı itimat Türk raporların» nazaran 26 şubattan 8 marta kadar yapılan bombardımanlar,n istihkâmlar üzer ndokı tesiri şudur ;
l?6| şubattan (4.1 marta kadar : Ateşe işt.râk ve hücuma duçar olan bataryalar efratça birkaç zayiattan başka hiçbir basara uğramadılar.
5 Mart : Rumeli istihkâmına (11) isabet vaki olduysa do hiçbir top hasara uğram idi.Namazgah bataryasına ise (6) isabet vaki olmuştu. Aşırma ateş, topçuların kuvve, maneviyesine mühim tesir yaptı.
6 Mart ı *Kiti(fibabtrn İstihkâmına (5) isabet vaki oldu.
7, 8 Mart : Ehemmiyeti aakerı-veyi haiz maddi hasar yoktur. Efratça da hiç bir zayiat olmadı. Bataryulerin ateş kesmeleri ancak mühimmatlarını daha yakın mesafeleri saklamak içindi. Topların civarında patlıyan Obüslerin kaldırdığı taş va topaklardan topları ve etrafını temizlemek için de ateşe fasıla veriliyordu. Arzu edilse istihkâmlar muharebeye devanı edebilirlerdi.,
18 Mart hücumu
Amiral (Karden) hastalık dola-yısile kum.sndaııhktan istifa ettikten sonra yerine Amiral 'De Ro-bek,, geldi. Halbuki basta Amiralin çekilmesinden evvel bütün harekât tertibatı hazırlanmış ve bu tarti-bala nazaran donanma yeni baştan üç fırkaya taksim olunmuştu.
Birinci fırka bizzat Amiral “De Robek.in tahtı kumandasında bu. lıınııp“Kuin Ellzabet., “Infîeksibl,,,

I
teşebbüs ediyorlardı
"Agamemaon,, ve “Lorl Nelioo. sfıharp zırhlılarından, yani kuvvet ■ eferljrcnio eo yeoi gemilerinden mürekkep bulunuyordu. Amiral for-»unu'J “Kuin EUrabet. dretnotuna çekmişti.
İkinci iırxa "O«in, zırhlısı süvarisi miralay “Srdler.i* kumandasında olup daha eski zırhlılardan oûrekkepti.
Üçüncü fırka ,.r “ Suffren ., " Bııve , , ' Golva , v* "$alman)„ timindeki dört Fransız ıırhlısiyla " Pran, Corç „ v. Trayönf ,. Ingiliz zırhlılarından mürekkep »e Frajısız Amirali “ Gcprat „ ın kumandanı altında bulunuyordu.
Harekât hakkında baslenen “fikri umumi „ Çanakkale ve Kilidi-hahir iatihlamlariyle torpil mıo-t.ıkasını müdafaa eden bataryaların ve müteharrik topların bfr ao-da ıu.turulmasıaa tejrbhüs edilmekti. Filhakika ( 8090 lyarda nse-ı «fedan istihkâmların tahrip edile-bdmeıi ümit olunamazsıda hiç olmana bunlar üzer nde torpillerin taranması ameliyatına müşkülât irns edcmiyecekleri derecede cnû-esJr olmak mümkün idi. Hıktın tertibab iki battı harp özerine tezi a edilmişti: " A „ hattı harbi diye malûm olan birinci hattı barp amiral " De Robek „ in doğrudan doğruya kumandası altında bulunmakta olan eo yeni dört gemiden mürekkepti. “ B „ battı diy» malûm olan ikinci hattı narp daba yakıo mesafeden hücuma işlirâk edecek o!up bu şerefte Fransız amirali “ Geprat „ a düşüyordu.
Dört Fransız zırblısı birinci fırkanın arkasında “16000., yarda nso-»afede mevki alacaklar, diğer iki İngiliz zırhlısı da ateş maniası vuruda getiren düşman toplarına kar şı setir kuvveti vazifesi görmek üzere (15000) yarda mesafeye Herli /eceklerdi.
İS Mart sabahı hav. gürel i(9. Güneş doğar kan arazi üzerindeki sis le dafıldı ve saat sekizi çeyrek geçe “ileriye hareket, işareti amiral gemisi “ Kuin E izabe t . direğinde da galanmıya baş'adı. Saat; ondan biraz evvel donanma boğaz methaline yaklaşıyordu.
Saat oa buçukta (Agamrmnon) rehberlik ederek birine fırkayı boğazdan içeri sokmaya haşladı. Muh-r pler ileride manevra sabasını tarıyorlar, “Trayönf. ve 'Pren-Corç, zırblıtarıda sancak ve iskele krmers istikametlerinde seyrediyorlardı. Yarım saat sonra gemiler Kumks-e arkasından icra olunan obüs ateşi altına girdiler. Gemiler bunlara mukabele ettilerse de muayyen olan atrş mevakiine doğru ilerlendikçe etraftan gelen bu iz’aç ateşi far Ulaşıyordu. Yarım saat sonra takriben saat (11,30) da gemiler kendilerine tayin olunan mevkie vasıl oldukları vc ateş etmeğe başladıkları çımada Çanakkale önünden düşman merakibl bahriyeainin dar kısmı dahilinde hareket etmekti’ olduktan görülüyordu.
Orada büyük bir ticaret vapı»-ru, iki römorkör ve bir muhrip vardı. Fakat o esnada bunlara pek az ehemmiyet verildi. Çünkü ateş başlar başlamaz bunlar hareket •dip »ür'atle boğazın üst tarafında nazardan kaybolmuşlardı. Şimdi bütün gözler müteferrik toplarla o-bûslsre dikilmiş olup bunların adedi gittikçe çoğaldığı gibi sıhhatli atışları da eskiaindra çok iyileşmişti. Maatnafib bonlardau yağan iı’aç ateşinin şiddetine rağmrn iık yarım uatiik bombardıman ruuha-cımlara hayli muvaffakiyet ümitleri vermişti. “Kuin F.llzabet. ilk hedef o.mak üzere heybetli b.riıaei Ha-m i di ye istihkâmını seçmişti. Fakat ihtimal mesafenin fazlalığıudaıs dolayı bu istihkâmın mürettebatı geminin ateşine cevap vermediler. Amiral gemia'ınln yanında bulunan (Agamemnon) zırhlısı (Rumeli) ittik kâmına ateş etmekte idi.
Devamı var
l'l Hu emin üç elidi mUtehait bahriye mbılUrimlzdea Ali Rira Sryfl Bry tarafından Türkçcya çevrilmiş vo 'Balı-rlyo ınelbaan, t uafıudan (IVÜ6) eanraisı da bavlrnışlır.
ZAMAN

7
ZAMAN
Avrupada asabiyet ve korku
Birinci sahifeden devam fuünt geçmek için büyük Britanya hava kuvvetlerini BnOmdadeki ro sene için Almanyanınkinden oldukça iletüo bulundurmalıdır.
Almanya itham edilmi yor. fakat.,.
A'tneııyayı IngiHereye hücum edecek diye katiyen ilham etmiyorum A'mae ulıııu büyük Brî-taoyaya ka-yı çok »ergili duygular beslemektedir.
A«»k bir hücumun yspdmaşı için b r evuç insanın kararı kâfidir ve tagitrere İçin olan herhangi b.r tehlike, bütün Avrupa İçin de bir tehlikedir.
Hu tehlike hemen işe başkmas-eak kısa bir zamanda ba» gösterecektir.
Alman teslihatı perdesi kaldırılmalıdır
Alman sl'-âbla umanın bubiye» esrar perdeli kaldırılmalıdır. A'-D^nıa "Vcr»*yss muAİıedeti hi A-fmd» olarak ûlâhlsnmaktadır. A’-ması sivil tayyareciliği askerî hareketlerde de kvllanılmağ» «Ivr-ri,fidir Halbuki İngiltere tayyare-eillgs Içm bu hiç te böyle değildir. Alman ulusunun askerlik özelini küçük görmek büyük bir suç olur..
M. “ Baldvin „ in cevabı
M. " Baldım ,. verdiği uzun cevapta bnbaeza demişti» ki:
" Bu meseleye bütün Avrupa aUka göstermektedir. Çenet durumun İHıkadar karanlık göıûklfliû bu anda bile silâhların az çok azaltılacağını ummaktaydım. Faknl eöıierimi  manyanın kelime itibariyle değil zıbnyet ve znefburolaıt itibariyle muhakeme edeceği kanaatiyle, »unu söylesneîiyimki bugünkü ,tenel koşkuhnmsmn başlıca temeli Atmaoyada olup bitenlerden dışardakilerin bir şey bilmemesi ee Alman hükümetinin bazı hazırlıklar etrafında »)kı bir masıdır.
Avrupada işkil kuşkulanma Avrupada sinirli bir
••r
ve
vc



karşıtır.-■İlip gi-
devlet-



Soyadı Alanlar
Avrupada sinirli bir işkil ku»kulanma vardı: ve bu duygu gtaden güne genişliyor ve artıyor, öyle lıl bu mıygu barış ve bazı bitaraflıklar için artık tehlike ge's-termrğe başlomıştir. Şunc ümit •tnaek isterim ki A'manlar nouba-Uza Silikleri sırını yukarda »öy-diğime ve Cenevre ile bağlarının kesilmesine değip değmediğini kendi kendilerinden soracaklardır.
Her tarafta asabiyet var!
Afmaoyada şimdiki idare kurulduktan bir ay sonra bunun ilk ak-aûlameîi o mâk üzere küçük itilâf daha ziyade kuvvetlendirilmiştir. Biraz »onra Arusturyada büyük karıpklıklar gördük kİ bu da baş-iıc» ıtazi propagandasından iler, gelmiştir.
1934 d» umumiyetle di jards geçen şeylerden müteeısîr olmayan İskandinavya memleketleriyle i :--içredr «le bflvûk bir asabiyete şakıt o'-duk.
Keza Frausıı »ıkerlik lohriıa-tının arlUnldığını ve Ita'yanın da Avıısturyadaki Nazi propagauda-aındsn müle-svir olarak kımıldadığım gördük.
"Musoüninin nutku korkulacak şeydir!,.
M. "Musolini. nin "harp yakın-dır,, dediği nutku kelimesi kcilme-eine alınırsa çok korkulacak bir ş-ydir.
tah ılsa Almanya ile b.r ademi tecavüz misskı yaptı ve Almanya da Soeyet Rusyacın Ballık dev-■ellerimn lamam ılığını temin için yaptığı teklifleri reddetti.
Hep kabahat Alman-yanın mı?
Nihayet, Fransa ile Sovyet Rııa-,» birbirlerine yaklaştılar. Şayet Almanya Milletler Cemiyetinden çekilmece idi ve Alman; anın silâhlanma tedbirleri gizli tutuimasa idi, bu söylediğim hâdiselerin h ç birin olmtyacakb.
ingilterenin Hava hazırlığı lııgiiiz asileri tayyar? programına gelince bu programın esas lıraı önümüzdeki iki »ene içinde bitlrlleeedtir. Bizim niyetimiz 19333. yeniden hars filosu teşkil etmektir k', şimdi yap InıakİH olan dört filoyu d» ilave edersek, gelecek sene birinci unıl harp tayvarcle-rimhio sayın 300 kadar artmış ola-«aktır. Değiştirmek jç;n yedek bulundurduğumuz tayyarelerle talim Uyyareleri bundan hariçtir.,,
Alman hazırlığının derecesi?
Londra 29 (A.A) - M. "Bald-cin.. , Avam kamarasında vermiş olduğu izahatta silâhtarın tahdidine dair olan umudun tamamen ortadan kalkmamış olduğunu, ancak A'manyanın battı bereketinin bu teşebbüsü güçleştirmiş bulunduğunu söylemiştir.
Almanyanın maksadı hizmet müddeti uzun ve J00 bin kişi.ık bir ordu yerine hizmet müddet, kıra ve 300 bin kişilik bir ordu koymak olduğunu »andıracak birçok arbep-ler vardır.
Almanyanın, tayyar» filoları kurmakta olduğu biliniyor. Alınaıı-yanın askerî tayyarelerinin sayın ■‘600„ ile "1000,, arasında olduğu sanılmaktadır.
Gerçek Alman tayyareleri, bu iki sayı arasındadır. A.mao hava kuvvttisri, Ingiliz hava kuvveti*.



r İlkin y»r)Miu bulmaktadır. ti. " ÇorçH „ h) ilari «firdüf( rakbamlarda, gerçekle olduğundan artı bîr görüş vardır.
Ingiltere, Almanyadan geri kalmıyacak
Her h»ld« İngiltere hükümeti. Alman; anıa ga'ccaktekı gücü ee olur»» o*«un, Almanyay» karşı aşa-gı bir dorumda kalaıamıya »«met-■lif tir.
M. " Haldvıu „ Alman bava kuvveüeri »««ıında bombardıman tayyareler, bulunduğu» da bildirini,tir.
Ingiliz hariciye nazımını beyanatı
Bir tak IB »orgular» karşılık hariciye bakanı Sir "Con S;mon„ da şöyle (iemişl!r :
" — öğreodlği.uc: göre. Al-nunrant» barış g inlerinde ordum 309.0)0 kişilıkt r Bunlar 21 fır-kav» ayrılmışltır.
öyle »aııırım İn ayrıca motorlu vr atlı kıırumar da vardır. Ba ordunun 6 pulluk lop teçbııatı hakkmd., bir »ey bilmiyorum.,,
K»rş) fırkalar önden M. “Lanı-lı ri„ dr demiştir kil
"— Gene! »llâtılanma d» bîtün hanı umutlan decektir,.
"Baldvin.ın sözleri lore bildirildi
Sir "Con Sııtıoa,,, bunun üar-r ıır. venl baştan «öz alarak »unlan aöy.leıui |(»r:
“M. Baidviuio »«yları.nutku-aolt Lugün »öy'rnnıiş bir töı değildir. Ilükûaacl bu işi bir «açtandır dikkatle göz önünde tutuyor ve bu »aylar burada söylenmeden önce, lâuıugeleıı bütün ızuhıt'a beraber Alnıanyaya, Franuya, l.alyava ve Amerilıaya bildirilmiştir.
Böyle yap.İmalindik, eebep. bu ■ fin yalnız Almanya ile Ingilterevî dr^ll dr bütün Avrupayı vr bütün acunu alâkadar etmealdir. Bu ba-rrketimiz birçok korunmaları ve bulutlan vc aynı lamanda mevcut endişe ve mübalâğaları ortadan kaldırmağa yardım etmiştir.. "Loid Corç.. harbo ihtimal veriyor
Londra 29 (A A.)—M. "Çor-çil„ vc M. "Stanley Baldvin,, den sonra Avam kamarasında beyana+ta bulunan M. ''Loid Corç,, Alman tehlikesi meselesinin konuşma için ele bile alı-namıyacağım söylemiş, demiştir ki:
"—Ftanrada raıafi önüne gc-eilemiyecek bir je)‘ rayan ce Almanya nlûManmadan önce tavafı kabul etmenin daha iyi olacağını lövleyen himteler vardır..,
M. “Loid Corç-, dan soora SÖZ alan hükûmetçi mebusların çoğu, "Loid Corç,, Almanya-nın silâhlanma imkânları hak-kındaki düşüncelerini kabul etmişler vc b() hususta korkular göstermişlerdir.
Silâhlanma yarışı duracak mı ?
Konuşmaların s an unda (Sir Con Simon) un yapmış olduğu beyanat. İngilterenin teslibat hakkında konuşmalar meydana getirilmesi için çalışmasına tekrar başlamış olduğu suretinde anlaşılabilir.
Ingiliz dışişleri bakanı sözlerini şöyle bitirmiştir.
*—Biz, bu meselenin bir yoluna konulmasını ve bu işte bir uzlaşma yapılmasını istiyoruz ve gemi azıya almış bir silâhlanma yarışı yapılmaması için çalışıyoıuz.
Amelenin ve "Çorçil,, in teklifleri
Londra 29 (A. A.) — Avam kamarasındaki mfizakerat neticesinde. "Çorçil,, teklifinde de-ğişiklik yapmak isteyen ekmekçi teklifi “35,, e karşı 276 sesle geri edilmiştir. M. “Çorçil,, dc kendi teklifini geri alarak krabn nutkun» verilecek karşılık, olduğu gibi kabul edilmiştir.
Fransız gazeteleri ne diyor?
Pari. 29 (A. A.) - "övr„ gazetesi, İngilterenin uluslar arası siyasasında gitgide daha açık bir değişilik görülmeye başlamış olduğunu, çünkü ingilterenin artık bir "ada., ok madiğini yazmaktadır.
“Figaro„ gazetesi diyor ki: “Avam kamarasında yapılan dünkü müzakereler, faydalı olmuş ve Ingiltcrcnin-Almanya-nın yeniden ailâhlantnaya baş. lamış olduğunun şarına vararak bunun Önüne geçmeye azmetmiş olduğunu göstermiştir.
“Popüler, gazetesi. Avam kamarasında yapılmış olan beyanatın. barışın yörümii meselesinin Ingiltereye ize derecede mesuliyetler yükle t »ekte oldu-


Okuyucularımızın bildirdikleri soy adlarını neşrediyoruz
Soy adı alma faaliyeti şehrimizde de bölûu bizi ile ilerlemekledir
Türk dili araştırma kurumu-nun her gün verdiği »oy adlarını muntazaman neşrediyoruz. ivtiyen okuyucularımız bunlar arasından soy adı seçebilirler.
Diğer taraftan soy adı alan okuyucularımızın yeni adlarını kendilerini tanıyanlara öğretmiş olmak için bize gönderilecek yeni adları her gön muntazaman bu sütunlarda neşredeceğiz.
Dün bildirilen yem isimler şunlardır ;
Uzman — Ordinaryüs Profesör Dr. MazSar Osman-
Kök Türk — Avukat Avni Mcki ve Komisyoncu Öme-Meki kardeşler.
Görk — Galatasaray Lisesi
Müdiiru Behçet.
Ü ı — Galatasaray Başmua-vini izzet.
Duran — Coğrafya muallimi Faik Sabri.
Turgay — Edebiyat muallimlerinden Rcfet Avni.
Sevük — Muallim jsmail Ha-sip.
Karakurt — Muallim Esat
Mahmut.
Bozkurt — Muallim Veli Rı-
za.
Torlan — Muallim ve Şair Halit Fahri.
Hoşgör — Galatasaray kâtibi Tahsin.
Kocatcpe — Kocıtcpc muhribi Kumandanı Binbaşı Ruhi.
Orkün — Akay Levazım baş memuru Şcrefctlin.
Tunç — Şark demir yolları
Muhteşem düğün
(

1
İstanbul 4 uncu İcra Memurluğunadan
Emniyet Sandığı
-•
namına
Birinci derecede ipotekli olup ehlivukuf tarafından tamamen (765) lira kıymet takdir edilen Vefada Mollahüsrev mahallesinde Vefa hanı derimi sokağında eski 19 yeni 19/19/1 No. lu kargır bir evin tamamı açık arttırmaya vezedilmiş olduğundan .(1-12-934 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar dairede birinci arttırması icra edilecektir.
Arttırana bedeli kıymeti muhammenenın ', 75 nı bulduğu takdirde müşterisi özerinde bırakılacaktır. Aksi takdirde en »on arttıranın taahhüdü baki kalmak öze. e arttırma 15 gün daha temdit edilerek 15- 1-935 tarihine müsadif Salı günü sa-t 14 ten 16 ya kadar keza dairemizde yapılacak ikinci açık arttırmasında arttırma bedeli kıymeti rouhammenenin 75 ni bulmadığı takdirde satış 2280 No. lu kanun ahkâmına tevfikan geri bırakılır Satış peşindir arttırmıya iştirak etmek istiycnlcrin kıymeti mobammenenin * 7,5 nisbetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu hamil bulunmaları lâzımdır.
Hakları tapu sicilli ile sabit olmayan ipotekli alacaklardı di. ğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahip'erinin bu haklarını ve luısusıle faiz ve masarife dair olan iddialarını evrakı mtısbitc eri ile birlikte ilân tarihinden itibaren nihayet 20 güıı zarfında dairemize biid.rmeleri lâzımdır. Aksi takdirde baklan t.ıpu sicilli ile sabit olmayanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar müterakim vergi, tenviriye tonzf iyeden mütevellit belediye rüsumu ve vaki: borçları borçluya aittir. Daha fazla malumat almak isteyenler 15-12-934 tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık bulundurulacak arttırma şartnamesi ile 934/2418 No lu dosyaya müracaatla tuezkûr dosyada mevcut vesaiki görebilecekleri iiân olunur. “8169,,
idaresinin Yedikulc fabrikasında usta başı Ali Ethem.
Ünal — Ayni fabrikada yazıcı Reşat.
Aslan Alp — Avnı fabrikada Musa Kâz un.
Fas— Aynı fabrikada Nibat Reşat.
Oral — Ayni fabrikada Se milin Nevres.
Sunny — Aynı fabrikana Cemal Ahmet.
Çetin Aynı fabrikada Posta bnşılardan Haşan Tahsin.
San — Posta başı Hatan Ahmet.
Acar— Posta başı Ali Süleyman.
Yalçın—Ayni fabrikada Ra-şat Süleyman
Özbey —Ayııı fabrikada Şerif Euıia
Eren—Fabrikada odacı Sadık.
Yı ılırım—Aynı verde manevram Muharrem.
F.ngin — AgırCez-a zabıt kâtiplerinden Meziyet.
Sıma—Beykoz Evkaf memuru Seyfettin.
Özen—Beykoz Evkaf veznedarı Saim. ,
Adıyaman — Maruf şair Siyrel bu adı almıştır. Malum olduğu üzere Siy re t, devri sabıkta Malatya kasabalarından "Adıyaman., a sürülerek orada uzun zaman kabir çekliğinden bu adı kendine çok yerinde soy adı olarak kabul etmiştir. Söge — inhisar idaresi Kn-ruçeşme tütün depoları müdürü Ali Riza
Aktaşı Paşa liman tütün deposu müdürü Nori “Paris„te mühim görüşmeler Birinci sahifeden deaam Pari» 29 (A.A) — Türkiyenio Paris )0yük elçisi Suat, Terfik Rüştü Araş ile M. “Titûlesko, şerefine bir öfctc yemeği vermiştir. Ziyafette ezcümle Romanya hava-müateşarı M. "Irimesko. ile Romanya, Yunanistan ve Yugoslav-yenin Perîs orta elçileri ve Türkiye büyük elçiliğinin yüksek memurları hazır bulunmuşlardır. Fransa ve küçük itilâf, İtalya ile hangi şartla barışabilirler? Paris 28 (F. İstanbul) — Gazeteler, bugünkü diplomatik görüşmeler arzunda Türkiyeoln Oynadığı rolü ve emniyet teşkilâtı yapılırken hassaten Akdeniz ınisakile alabileceği mevkii tetkike çalışmaktadırlar.
"Övr„ gazeteriae gör», bazı mehafil bir Frsn»ı»-Tflrk mi »ek mm ■akdine meyleder görünmektedirler.
Yine pek ehemmiyetli olan bir "istişare miulıı,, nıo aktı esasını tetkik etmek t» düşünülmektedir.
Bu münasebetle "Eko dii Pari» Tûrkiyeyi Romanya ve Yugosiav-yaya bağlıya» dontluğu babrlatu-rak diyor ki:
Türkiye ile bir "istişare tniıa-kıH akdetmek sureliyle muahedelerin tadili aleyhtarları politikayı tespit etmeyi, İhtimal Fransa şım-di ik mevsimsiz görebilir. Çünkü Fransız - İtalyan anlaşmalının daha ziyade güçleşişeninden çekinebilir.
Maamafih gerek Franra, gerek küçük itildi f devletleri, mbzahere-larden Türkiye hariç bırakılmadığı takdirdedir ki İtalya ile ba-rifabılirler.
Bu arada " Eko dö Pari bir "d evvel karşılıklı bir yardım ml-eakı yapılmasında iner etmektedir.
11 Petit Jornal,, da şu satırları yazıyor:
"Bir Fransız - Türk miaakı ak-tlne dair çıkan şayialar mevsimsizdir. Şimdilik, şark mlıakını ta-marolıyacak olan ve içinde Tür biyenin mühim bir rol oynıyacagı bir Akdeniz missin mevzuubahlstir «■■m mnmananDBBM


1 inci sahifeden devam Kant dukası, Gal prensi ve York dukan bahriye Üniformaları ile gelip kralın yanında durmuşlardır.
Prenses “Merin», bahanı ile gelmiş ve evlenme merasimi 11/15 te yapılmıştır.
Bukingham sarayındaki ziyafet
Avrupa gazetelerinde okunduğuna göre, dün gece " Bukingham „ «»rayında verilme»! mukarrer olan ziyafet içiB şu liste hazır-hamiştir ;
Çorba, balık, kum pi rtoİAM, bezelye, patates, pi.'iç kızartman, jambon »atat», dil, midye, [Mit», re düğün tatlıaı.
Gelinin elbisesi
Prense» "Merin»,, om gelinlik elbisesi»» gelince, ilk defa o mak üzere gelin "Sırçam İne,, bir e biae giyecektir. Beyaz tuvalette la-g.lterenln gümüş işlemeli arman bulunacaktır, Elbhen.ıı kuyruğu beş metre olacaktır, prense., sarayı,, bahçesinden toplanan çiçeklerden b:r buket taşıyacaktır.
Yunan Cûmhıır reisinin tebriki
Atina 29 (Htuuiîf — Cümlıur reisi ât •Zaimla. Ingiltere Kral;-«un ojiu Jorj ile Yunan Prcavc.-lerindcn "Marina„om bugün (dûn) Londrada yapıuın evlenmeleri mû-uasebatilc Krala tebr.k telgrafı göndermiştir.
ğnnu knmunuu kabul etmesi neticesini vermesini dilemektedir.
Almanya ne yapacak?
Londra 29 ( A A ) - Hava,: Avam hamaratında müzakereler tıraşında Sir “Con Siman., an, M. "Baldım,, in nutku inceden Al-Italyan ve Amerikan hükümetlerine bildirilmif olduğunu taırih etmif otmatına e-hemrniyet verilmektedir.
Zira Almanyanın tekrar ai-lâblanmaaı mescidi bir acun meselesi ortaya koymaktadır. Bu önceden bildirmenin yeni bir vaziyet yaratmış olman imkânsız değildir. M. Baldu)io vc Soymen'in iki müdahalesi Al-manyayı şu iki şekilden biri-nin intihaba karşısında bulunduracaktır.
Ya şimdiki esrarlı vaziyete vc Ingiliz ulusal korunmasının pekiştirilmesine devam veyahut belki dc Almanya için faydalı olacak anlaşmalarla silâhlar meselesinin aydınlrtılması.
Beyaz peynir
HAŞAN
zeytinyağını
Enruk sabitlerin çocuklarının Yedirirseniz az zaman zarfında bu nefis ve leziz gıda ile çocuklarınız bayat bulurlar.
TAKSİM KOOPERATİFİ
Dün açılmıştır. Taluim Aydrd» Ciddî» No 32 Meşhur F.RMİON Bakka'iyesinin Şubelidir Bakkaliyenin her çeşitlerini gayet ehven fiatlarla bula-caic sınır.
Siparişleriniz süratle evinize gönderiliı.
4
Prevantorium Müdürlüğünden:
Prevantoriumuu bazı manallerinm tamiratı münakaşaya konu -duğıından 12/Kânunuewel/934 Çarşamba günü saat 14 te ihale edileceğinden kefifnamerâi görmek üzere müe.veseye ve münakaşaya İştirak edeceklerin Fındıklıda Yüksek mel tepler Mu. hatipliğine müracaat eylemeleri. "7776.,
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE YAKâlANMAMIK İÇİN EN İYİ İLİÇ ..
PROTEJİN dir
50 KRS HER ECZANEDE BULUNUR
Deremojen
Deri hastalıklarından her nevi ekzema, yara, bere, yanık, çatlak, ustura yaraları ve saireye karşı mücerrep cn iyi ilâçtır.
Ycdikule haricinde 22 numaralı bostanda Yanko Anas-ta« ve Vangel efendilere:
İstanbul üçüncü icra memurluğundan: Aıi Rıza efendiye olan borcunuzdan dolayı haciz edilen Yedikule 20 numaralı bostan hissenizin tamamına 300 lira kıymet takdir edilmiştir. Tebliğ makamına kaim olmak üzere i'ân olunur. (5321)
Zamanın takvimi
TEŞRİNİSANİ
1353
Rumi mm 1350
2 İnci Tcarin
17
(«ao ka«M
23
CUMA

Deniz yolları
İŞLETMESİ Accslcleıi : Karaköy ■ Köpriıb» T»L 42362-Sirkçe; Möhürdarzsde OMi Han Tel: 22740
Mersin yolu ;ANAKKALE vapuru29İk .. Teşrin Perşembe günü saat 11 dc Payasa kadar. "8080.,
Karadeniz yolu CUMHURİYET vapuru 2 İkinci Teşrin Perşembe gû.ı saat 20 dc Hopaya kadar. •8103,
Iştâbeksiri
Ayvalık yolu ANTALYA vapuru 28İkinc Feşr in çarşamba akşamı günü )aat!9da Ayvalığa kadar.808*
Şaton
22
»(le 5 Yatsı
)• I). â. İD.I». l). S.
7 il ho I •»İ46İ12 14,281 ld 42 L lö '7 •v
İMSAK
S. D.
12 37
5 20
Bugünkü hava
Yeşilköy bava rasat merkezinden aldığımız malûmata göre, dün tazyik 799 derece, ba-
ytPERiTiri
Her yemekten evvel bir çorba kaşığı aperitiu kullanan iştahla yemek yer, yediğini sindirir. Mide vc baroklan kuvvetlenir. Aperitin ber ev için elzem Lir ilâçtır. • _____________
Yedi kulede 20 numaralı bostanda Vnngei efendiye : İstanbul üçüncü İcra memurluğundan :
Ali Rıza efendiye olan borcunuzdan dolayı haciz edilen yedi kule haricinde 22 numaralı bostan hissesinin tamamına ehli vukuf taraflarından (490) lira kıymet takdir edilmiştir. Tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (S321) ■HIKMnssNSUlHsmia s•»•••»*»••••• atlasa ıımiMtM* raret en az 5 en çok 13 derece idi.
RüzgSr batıdan vasati saatte beş kilometre olarak esmiştir.
Bugün bava açık olup rüzgâr şimalden esecektir.
(
-ZAMAN
Teşrinisani

Güzelliğin yeni keyfedilen sırrı
Şimalî IsTeç kadınlarını dünyanın en güzel kadınlan Olmak şöhretini kazandıran sır bulunmuştur. Bu kadınlar güzelliklerini hûsaû muhafaza etmek, ömürlerinin »)nıına kadar güzel kalmak ve kendi yaşlarında bulunan »altık ciltli diğer kadınların yanında güzelliğin mabudu gibi parlamak us.ılünıî biliyorlar. Bunun başlıca sebebi güzelliğin amillerini bilfiil tetkik ve tatbik etmektir. Buna muvaffak olan da İsveç profesörlerinden (Viktor Grafedir.l Beşeriyete güzel yetiştirmek gayesine doğru giden b:ı ilim profesörü hususi bir maddi müessire keşfetmiş k en güzel genç hayvanlardan istihsal olunan Fors Vilal nam cilt gıdasıdır- Cildi beslemek, ve gıdalandırmak tecrübelerinde bulunan ve tecrübelerini 45 ilâ 70 yaşlarındaki kadınların ciltieri ürerinde yapmış olan bil adamın bulduğu madde Necip Rey kremi formülüne ithal edilmiştir. En az 8 haftada cilt üzerindeki buruşuklukların tamamen izale edildiği görülmüştür. Fors Vital ciltte şayanı hayret bir tesiri ftzioloji yapar.
İstanbul 4 üncü İcra Memurluğundan
Emniyet Sandığı namına
Birinci derecede ipotekli olup ehlivukuf tarafından tamamına (2484) lira kıymet takdir edilen Fatihte Hüsrevpaşa kazasker Mehmetefcndi mahallesinde Bostan sokağında eski 12,10 yeni 18,14 No. lu bir ev vc bir satıhtı ayrıca iki odanın tamamı açık arttırmaya vazedilmiş olduğunsa 31-12 934 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 14 ten 16 ya kadar dairede birinci arttırması icra edilecektir.
Arttırma bedeli kıymeti muhamminenin % 75 ini bulduğu takdirde müşterisi üzerinde bırakılacaktır. Aksi takdirde en )on arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün daha temdit edilerek 15-1-935 tarihine müsadif Salı günü saat 14 ten 16 ya kadar keza dairemizde yapılacak ikinci açık arttırmasında arttırma bedeli kıymeti muhamminenin % 75 ini bulmadığı takdirde satış 2280 numaralı kanun ahkâmına tevfikan geri bırakılır.
Satış peşindir arttırmaya iştirak etmek isteyenlerin kıymeti muhamminenin 7.5 nisbetinde pey akçesi veya millî bir bankanın teminat mektubunu hamil bulunmaları lâzımdır. Hakları taptı sicilli ile sabit okrayan ipotekli alacaklarda diğer alâkadu-ranın vc irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını vc huvusile faiz ve masarife dair olan iddialarını evrakı müsbiteleri ile birlikte ilân tarihinden itibaren nihayet 20 gün zarfında dairemize bildirmeleri lâzımdır.
Aksi Ukdirdc haklan tapu sicilli ile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar müterakim vergi, tenvi-riyc, tanzifiyeden mütevellit Belediye rüsumu ve vakıf borçları borçluya aittir. Daha fazla malûmat almak isteyenler 15-12-934 tarihinden itibaren her kesin görebilmesi için dairede açık bulundurulacak arttırma şartnamesi ile 934-2416 No. lu dosyaya müracaatla mezkûr dosyada mevcut vesaiki görebilecekleri ilân olunur. (8173)
(r
Q_ O
Cİn$ Lastik. Potin ve Yağmurluklar. Gayet şık
zarif
LÂSTİKÇİ HÜSEYİN HÜSNÜ
Her
ve metin Şapkalar. Her yerden ucuz fîatlarla satılmaktadır, i'tanbul Meydancık Hamidiyc Türbesi sokağında
karyola
Laka brooz, nikel v« çotuk karyolalarının envai çeşidini ueuz Hatla Ltanbul Rıza paşa yoka.ua-da 66 No.
, r İMİ MOBİLYA MAĞAZASINDA Telefon: 23407 AHMET FEVZİ ■■
i
I
I
| * | İstanbul Evkaf Müdürlüğü İlânları| * |
Kıymeti
Muhammcncsi
I I
I t
!
Lira K.
172 50
76 12
941 00
Beyoğlun'da Hüscyinağa mahallesinde Çaylak sokağında 94/96 No. lu 172 metre terbiinde bulunan arsanın tamamı.
Samatya'da Hacıkadm mahallesinde Mercancıkir-kor sokağında 43,5 metre terbiinde bulunan arsanın tamamı.
Beyoğlunda Kuloğlu mahaUesindo ve sokağında 21/23 -No. lu 118- metreden ibaret bir kıt'a arsanın t a mam u
Yukarıdaki emlâk satılmak üzere yirmi gün müddetle ilâna konmuştur, ihalesi 5/12'934 tarihli Çarşamba günü saat on beştedir. Taliplerin pey akçeleriyle beraber mahhllât kölemin» toü-racaatlan. (7754)
Avrupada Diplomalarla Musaddak Birinciliği ve En Büyük Mükâfatı ve Zafer Nişanını Kazanan
HAŞAN MÜSTAHZARATI
Tıbbî Müstahzarat
Haşan kuvvet şurubu küçük
- büyük 100
: : : »Kg ıso
Öksürük Pastilleri 30
Kolonya ve Losyonlar
90 Derece halis limon çiçekleri kolonyasile yasemin, leylâk, menekşe, nerkb çiçeklerinden ve ruhnuvaz esanslardan ihzar edil-raiştir.
Nefis Yağlar
Kuvvet, sıhhat, nefaset ve lezzet ifade eder. Haşan Zeytinyağı
•»
•»
Haşan
Haşan
Haşan
Haşan
1-4
1-2
1
2
6
17 Parafin
»•
Haşan kolonya ve losyonları
Haşan
Nesrin
Haşan
Haşan
Haşan Haşan
Haşan Haşan Haşan
levantaları kolonyası

w
M
Haşan
••
•»
••
Fayda Haşan
99
Far Haşan Fare
»» H »t
Küçük cep şişesi Cep şişesi
Küçük
Orta
Düz b&yük şişelerde Büyük
Cara kapaklı
siseler 1/8
Cam kapaktı
99 99
99 99
Kokulu Sabunlar
tuvalet sabunları küçük . büyük tuvalet sabunu 220 Gr.
. . 140 , Lük»
. 250 „ .
gliserin sabunu
W •
Gilscrin sabunu gül
Tıbbi Sabunlar
Krem ve Biryantinler
Kremi Vazo yağsız
Kremi tüp içinde
Biryantini
Lilod
Yağsız Arjantiya Yağsız büyük Yağsız i.ikid Yağsız büyük
Şampuan Saç suyu ve sabunları
Saçtan uzatır, kepekleri ve mikropları izale eder vc "k tular.
şampuanı saç sabunu Tribofil saç suyu
Tıraş Levazımaıı tıraş sabunu „ ,, Kremi
tıraş bıçakları 10 adet tıra; bıçaklan 1 adet
99
••
50
20
25
40
30
S0
50
75
yurau-
şak tu Haşan Haşan Haşan
Haşan
Haşan
Haşan
Çiçek, Gülsuyu

an Çiçek suyu
Haşan Gülsuyu
M t»
Haşan
Güly.ığı halis
M M
Ncroli Esansı
99
99
Hüi! dö fıstık özü yağı Hintyağı halis
»» M
bademyağı baltkyağı
•r
Kg-
99
99
99
«a
Tenekesi!»
M
Küçük şişe
25 Gr. 50 ..
şişe
1-4 Kg. 1-2 .
1 2 »
Haşaratı ve Fareleri
Büyük ambalâjda Pompa
Zehir Macun
»I
...II
1/4 1/2
1
6 _ safi kilosu
40
50
75
125
450
1050
75
50
200
20
25
30
40
40
60
100
175
Öldüren
Litr
»f
30
50
80 400
70
100
60
25
25
40
40
........... Buğday
,. „ „ Büyükleri
Haşan fare zehirleri ikisi bir arada
Glüten Mamulâtı
Şeker hastalığına vc zayıflamağa mahsus olup şeker hastalıklarında son ettibba kongresinin kabul eylediği formül üzera tertip edilmiş çok dakik ve ayarlıdır. Lezzeti güzel ve çok tazedir.
Haşan
Haşan
»•
Glüten ekmeği 35
„ Gevreği 55
Bademli Glüten ekmeği 55
Glüten Makarnası 1/2 Kg. 55
„ Unu 1/2 •t 55
.. Şehriyesi 1/2 »• 55
Diyabetik Çikolatası 99 25
e» ’ t» Kg. 450
„ Şekeri 50 Gr. 40
t» »• 100 70
250 M 150
Özlü Hububat Unları
Çocuklara ebedi bir hayat ve sıhhat bahş ve en nefis ma-batlebi, tatlı, çorba ve pürelerin imaline yardım eden:
Haşan
»t
••
• »
Pirinç Özlü unu Buğday; Özü nişastası trmik Özü unu Patates Özü unu Arpa , Türlü
Mercimek Bezelye , B. Mısır , Kctsane Fasulye Nohut Çavdar Yulaf
gr-
(Ararot)
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
35
60
40
30
250
Gramlık
Nane Rubu Melisa Ruhu
Diş Müstahzaratı
Dişleri inci gibi yapan ve diş etlerine ebedî hayat veren ve kanamasını meneden vc diş ağrısını dakikasında durduran, dişlerin çürümesine mani olan :
Haşan Diş Macunu Dantos 20
. , Suyu 30
„ Orta 60
„ Büyük 100
Haşan ! Ha san
M n
*99 *
Gayet sağlam ve sert ve «hhî di$ fırçaları
ZaKyet^jmûmîye^^hâsîSîk^^Jûv^trizhîThâîâîradT büyiik faide ve tesiri görülen
FOSFATLI
ŞARK MALT
HULÂSASI
kullanınız- Her eczanede satılır.
»»
M
• •
(Kornflavur)
•• ••
M I»
»» ••
Özlü unları diğer envai
Brekfast bisküvitk-ri
•» at
Haşan
Haşan Haşan
Kilosu
Pudra ve sürmeler
çocuk pudrası teneke kutu
.. „ .. Paket
Talk pudrası 500 gram kutu Sürmesi sürmedarılıkla Sürme lüks siirmedanlıkla büyük Sctliç tozları gazoz tozu
„ „ büyük şişe 4 misli
Haşan karbonatı 100 gram
250 . .. . 500 .
Haşan demirhindi hulâsası .....................Orta
Büyük
Muhtelif Müstahzarat
Haşan Granto Perzervatif 6 adet kutu
.. .. .. 6 „ ipekli
„ Maimukattarı o distile 1 Kg. şişesile
- 2 Kg.
25
10
40
25
40
30
S0
100
10
20
35
40
60
100
50
75
25
4 i»

İdaremiz 15 ve 25 santilitrelik müstamel boş rakı şişelerini perakende suretiyle mübayaa etmektedir.
Temiz ve sağlam olmak şartiyle Kabataş ambarına perakende suretile teslim edilecek şişelerin bedeli edıabıoa derhal tediye olunacaktır. Perakende satıcıların Kabat.ıs ambarlarına vc toptan teahhüde girmek isteyenlerin Cibfllido Levazım vc Mübayaat Şubesine müracatları. (7749)
İmtiyaz sahibi: Ali.
Uınutuî neşriyatı idare eden yazı işleri müdürü: C. Hikmet. Matbaai Ebüzziya