Perşembe
30
KASIM 1950
'* Yıl: 2 — No. 576
Başmuharriri: Mümtaz Faik FENİK
Denizciler Caddesi: 3
Posta Kutusu: 193 — ANKARA Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Başmuharrir.............. 16882
Yazı İşleri..............15315
İdare ve İlân............15619
Fiyatı Her Yerde 10 Kuruştur.
R Şık avizeler Almanyadan gelen Ütü ve Çamaşır Makineleri Porselen Sofra ve Çay Takımları
Veli Candar ve oğlu Anafartalar Cad. No. 146 — Telefon: 14671 (2884)
Kore birliğimizin kahramanlığı
Baş misli üstün düşmana karşı bir
adım gerilemeden savaşıyoruz
Kızılların her çember hareketi parçalandı
Düşmanın müthiş tazyikine ve topçu
ateşine rağmen geçidi tutuyoruz
Kore Birliğimiz askerî kam yonlarla nakledilirken
Korede savaşan
Dünkü harekâtın bütün tafsilâtı
Tokyo, 29 a.a. — (AFP): Birleşmiş Milletler kuvvetleri bütün cephede geri çekilirken Türk kuvvetleri Çin kıtalarının şiddetli saldırışlarına karşı kahramanca mukavemetle devam etmektedirler. Biı- Tüık taburu Kıınuri-de Sunchon yolu üzerinde el’an çevrilmiş vaziyettedir. Bu arada bu tabur komutanının radyo ile bir mesaj göndererek bir tankı ve bir bölüğünü kendilerine yardım için yola çıkardığını ve «askerlerin vaziyete hâkim olduklarını* bildirmesi lXirk birliği komutanlığında büyük bir hayretle karşılanmıştır.
ve siyasi durum
Dün akşamki Radyo Gazetesinde, arkadaşmız Şerif Arzık,
Kore’de taarruz cephesindeki u-
mumî durum
ve bu durum içinde
kahraman Kore birliğimizin ba-
şarılı harekâtı hakkında muh-
telif kaynaklardan alınan malû-
matı telhis ve koordine eden iza-
hatı vermiştir.
Bu izahata göre, Birleşmiş Milletler kuvvetleri, Mançurya
hududuna doğru
taarruza, cep-
henin sol kanadındaki 8 inci or-
du ile geçmiştir. Sekizinci ordu, birinci ve dokuzuncu Amerikan
Kahraman Tuğayımiz cepheye hareket ederken
Radyo gazetesine göre
Kore'de Askeri
Birleşmiş Milletler kıtaları yeni mevzilerde tutunmak ve cepheyi daraltmak istemekle, böylece sayı üstünlüğü unsurunun tesirini azaltmaya çalışmaktadır
Siyasî vaziyet çok vahim ve tehlikeli
Korede felâketi önlemek için Birleşmiş Milletler teşkilâtının acele harekete geçmesi isteniyor
kahramanlarımıza
İki gündür, Kore cephesinden çok endişeli haberler gelmiştir. Kızıl Çinliler, muazzam kütleler halinde. Birleşmiş Milletler kuvvetlerine taarruza
Mümtaz Faik FENİK
rıp. Birleşmiş Milletler kuvvetlerine iltihak etmiştir.
Şimdi bütün dünya radyoları ve dünya gazeteleri, kahra-
geçmişler ve verdikleri zayiata bakmadan cepheyi bir çok yerlerinden kırıp ilerlemeğe başlamışlardır. Bütün Türk mille-
manlarımızın şehamet belerini dünya umumî
efkârına
(Sonu Sa. 4 Sü- 4 te)
Tugayımızın mukavemeti
Kore’de Sekizinci Oıdu Genel Karargâhı, 29 a.a. — (United Press): Kuzey Kore’de mevzilerini takviye etmiye çalışan Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin karşısına komünist Çin ordularına mensup yeni süvari ve piyade birlikleri yığılmaktadır. Bununla beraber bugün batı cephesinde havanın fena olmasına rağmen süngü muharebeleri devam et-
(Sonu Sa. 4 Sü. 5 te)
Lake Success, 29 (AP) — Bir leşmiş Milletlere mensup çevreler, bugün, Kore harbinin mahallileştirilmesi ihtimalini pek
zayıf gördüklerini söylemekte ve buna sebep olarak da, komünist Çlhlilerîri takındıkları inatçı durumu ileri sürmektedirler.
Komünist Çin delegesi Hsui, I dün, komünist Çin askerlerinin geri çekilmek niyetinde olmadıklarını açıktan açığa söylemiştir.
Sür’atli karar lâzım
Vaşington, 29 a.a. — (AFP):
Mesul Amerikan çevrelerinde
(Sonu Sa. 3, Sü. 7 de)
orduları ile ikinci Cenup Kore kolordusundan terekküp ediyordu. Birinci kolorduda 29 uncu İngiliz tugayı, 24 üncü Amerikan tümeni ye birinci Cenup Kore tğmeni vardır. Dokuzuncu kolorduda, bizim kahraman tugayımızla birinci Amerikan süvari, yan,ı motorlu zırhlı tümeni, 25 inci ve 2 nci Amerikan tümenleri bulunmaktadır. İkinci Cenup Kore kolordusu ise, 6 ncı, 7 nci ve 8 inci cenup Kore tümenle-rindne mürekkeptir.
Sekizinci ordu, Şimal Kore’nin batı kısmında, Kore körfezinden başlıyarak Kore yarımadasını Asya kıtasına bağlıyan berzahın ortaları hizasında Puşang -
(Sonu Sa. 3, Sü. 1 de)
ti, Kore'deki bu vahim vaziyeti heyecanla takip ederken, şimdi
orada medeniyet uğruna, barış
uğruna harp eden, kahraman
kardeşlerini düşünmektedir.
Kalblerimiz onlarla beraberdir;
O arslanların başardıkları büyük hamasetle iftihar ediyoruz; onların Türk tarihine yeni bir şeref destanı ilâve eden ve Türkün ne demek olduğunu bütün dünyaya bir defa daha gösteren kahramanlıkları karşısında, gözlerimiz gurur ve iftihar yaşlariyle doluyor. Adeta nefesimiz kesilerek her dakika Ko-
Başbakan Kütahya fahri hemşehrisi oldu
Dün Cumhurbaşkanı Başbakanla birlikte Kütahyadan gelen bir heyeti Başbakanlıkta kabul etti
Cumhurbaşkanı Celâl Ba-
Etlere zam için tertipli neşriyat
Dün sabah “ Ulus „ un yaptığı neşriyattan kısa bir zaman sonra
kasaplar resmen zam talep etti
re'den haber bekliyoruz.
Dün hakikaten çok karanlık haberlerin dolaştığı bir gündü. Evvelki gün, süngü harbiyle ve «Allah Allah» nidalariyle, üstün düşman çemberini yarıp kurtulan birliğimizin tekrar sarıldığına dair bir telgraf gelmişti. Herkesin ağzında bu haber endişe ile dolaşıyordu. Fakat akşam üstü yeni bir müjde ile sevindik: Türk birliği adetçe çok fazla olan düşmanı ya-
yar, B.C.G. verem aşısı istasyonunun açılış merasi-
minde hazır
bulunmuş ve
aşı istasyonu binasının kordelâsını kesmiştir.
Resim, B.C.G. Verem a-şısı istasyonunun Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından açılışını göstermektedir.
Verem aşısı yeni istasyonu açıldı
Sağlık Bakanının yaptığı konuşmadan sonra Celâl Bayar kordelâyı kesti
Ankara Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu
Halkın en mühim gıdasını teşkil eden et mevzuu son günlerde muhalefet basını tarafından sistemli bir şekilde ele alınmakta ve zaman zaman bazı neşriyata tesadüf edilmektedir.
Dünkü Ulus gazetesi de et fiyatlarının yeniden yükseldiğinden bahisle bu yükselişin anormal olduğunu, Kasaplar Derneğinin 30 kuruş zam yapılması (Sonu Sa. 4 Sü. 3 te)
AKINTIYA I_____KÜREK
D. P. Meclis
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar. Kütahya Milltfvekilleriyle Kütah-dün Başbakanlıkta Başbakan ya Valisi ve Belediye Başkanmın Adnan Menderes ile beraberi Sonu Sa- 4 Sü. 8 de)
Trabzon milletvekillerinin tutanakları kabul edildi, Tahsin Coşkan hakkında soruşturma yapılacak
Büyük Millet Meclisi dün saat I başkanlığında toplanmıştır.
15 te Başkanvokillerinden Bur- Afyon Milletvekili Ali İhsan sa Milletvekili IIulûsi Köymenin (Sonu Sa. 4 Sü 2 de)
\Grupu
Demokrat Parti Meclis Grupu Başkanlığından
D. P. Meclis Grupu bugün (30/11/1950) perşembe günü saat 10 da toplanacaktır.
Sayın Milletvekillerinin teşrifleri rica olunur.
B. M. Meclisinde
Pakistan Afganistan ihtilâfı
Pakistan Elçisi durumu anlatıyor
Afgan Elçisinin, Türkiye’den ayrılmadan önce verdiği bir demeçte Pakistan’la, Afganistan arasındaki ihtilâftan bahsetmesinden hayret ve üzüntü duyan Pakistan Elçisi bu haberin Türk efkârı umumiyesi ü-zerinde husule getireceği inti-(Sonu Sn. 4 Sü 4 te)
Hıfzısıhha Enstitüsüne bağlı bulunan yeni BC.G. Verem A-sısı İstasyonu dün saat 15 te Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından açılmıştır.
Dünkü törende Sağlık Bakam
Dr. Ekrem Hayri Ostündağ, Ankara Valisi Necati İller, be'ediyc Başkam Atıf Benderlioğlu, Bakanlık müsteşarı ve genel müdürleri ve şehrhimizin tanınmış (Sonu Sa. 3 Sü. 4 de)
Avukatlık
Bigadiçde gece arka arkaya 19 zelzele oldu
Vatandaşların ilk ihtiyaçları karşılandı
Balıkesir, 29 a.a. — Dün gece saat 19,55 de Bigadiç ilçesinde 34 saniye süren çok şiddetli bir deprem olmuş ve bunu 20 dakika sonra da k.sa fasıla imin biri
hafif diğeri şiddetli iki deprem takip etmiştir.
Deprem suntada iki ev kısmen, 8 evin de bacası tamamen
Sonu Sa 4 Sü. 8 de)
stajı
Meclise bir kanun teklifi verildi
Öğrendiğimize göre Konya Milletvekili Ümran Nazif Yiğitçi- Avukatlık Kanununun 14, 16 17, 18, 19, 20, 21 inci maddelerinin değiştirilmesine dair bir kanun teklifini Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiştir.
Avukat stajyerleri normal o-larak, Adliye ve Avukat yanındaki ile yıllık stajlarını bitirdikten sonra, imtihana tâbi tu-
(Sonu Sd. 4 Sü 4 le)

Büyük tenzilât
arlık Vergisinden A-" dana ve Mersin civarında çok şikâyet edildiği için, zamanın hükümeti, Hilmi Uran'ı yeni bir liste tanzimine memur etmiş!.. O da gitmiş tetkikler yapmış ve tenzilâtlı bir liste hazırlamış. Böylelikle de bazı kimseler varlık âfetinin darlığından kurtulmuş! Düşünüyorum: Acaba, Hilmi Uran İstanbul'da da bir liste hazırladı mı ki. Taşlık arsalarının sahipleri bu vergilerden kurtuldular?.. Ama onlarda varlık ne gezer desenizel
Herkes gider Mersin'e! Biz gideriz tersine!..
YEDEKÇİ
30'11/1950
Düşünceler |
| Tetkikler
İnönü
zehirlendi
manı
Yazan
Muhterem N s’taki siitunundı fobi» diye bir yazı yazıyor. Bu arada benden söz ederek bu illetin bana da sâri bulunduğu nu anlatmak istiyor. Aslımı bakarsanız, İnönü - fobi pek de fena bir hastulık değil. Yirmi yedi yıllık, hele son sekil" on yılı kâbus gibi geçmiş, bir tek parti, tek şef de.tinden yeni çıkan bir toplumda boylu fobileri, hattâ demokratik bir nekahet lıali saymak pek ye rinde olur.
Madeni ki, bu, kendisinin pek sevdiği ad, yani İnönü, artık birtakım nııırazî ruhiyat ıstılahlarına karışabiliyor; şeytan beni de dürttü, ben de karşı ıstılahını buldum: İnönü - mani. Hem itiraf etmeli ki, benimki, kelimelerin ses yakınlığı bakımından daha âhenkli, daha münasip düştü.
İnönü - mani, hemen hemen bütün Halk Partililerin musap olduğu bir hastalıktır. Tedavisi imkânsız değilse de, pek zor-
partiye mensup olup da bu hastalıktan kurtulabilenler parmakla gösterilebilir. Reçetesi demokrasidir. Arazı malûm: Vlirsa İnönü, yoksa İnönü.1 Sad() adını değil zamirini de Ynajüskülle. apostrofla yazmak falân filân...
Herhangi bir nıani’ye müptelâ olanlara maniyıık derler. İnönü - mhni’ye müptelâ olan-lıu;a .rçe demeli? İnönü - man.
' (Ah'döştüm! Bütüıı bu bey-liude lâf ve güzafa mevzu ol-j ıııatun tek sebebi, insanların küçük ihtiraslar elinde biret oyuncak olmaları zamanında yapılacak işi tayin edememeleri ve kendi kadirlerini bilmc-
Dolnıuş devirlerin dışına vuranların akıbeti, afedersin, karaya vuran balıktan farklı olmuyor.
Fobisinin de, manisinin de her şeyiıı ve hepsinin, sosyal ve psikolojik izahı ve hulûsa aslı faslı bundan ibarettir.
Akşam Kız Sanat öğrencileri, derhal tedavi edilerek kurtarıldı
Dün, Akşam Kız Sanat Okulu yemek atölyesinde ders yapmakta olan 20 talebe hava gazından zehirlenmiştir. Atölyede çalışan lalcöeler açık bırakılmış olan bir havagazı musluğunun fr-kıno varamamışlar, biraz sonra .uydukları uyuşukluk ve koku üze-ılölye-den coşarı
haberdar edilen imdadı sıhhiyeye
riıie derhal çıkmışlardır.
Vaziyetten okul idaresi
telefon etmiştir. Sıhhî imdat otomobili hastaları Numune Has-lahanesine getirmiştir- Hastaha-nede muayeneleri yapılan genç kızlar ilk tedavi neticesinde evlerine gönderilmiştir. Hastalar hastahangde yatmalarım icabet-tirecek kadar ağır değillerdir.
Tediye Birliğinden
300bindolarlık
Uzunköprüdeki konser hikâyesi
altın aldık
Bu neticeyi, ihracatımızda görülen fazlalık sağladı
Avrupa tediye birliğinin son üç aylık devresine ait hesaplar sonunda Türkiyenin durumu diğer memleketlere nazaran farklı bir vaziyet aızetmektedir.
Avrupa tediye birliğine dahil memleketler arasındaki ithalat ve ihracattaki açık ve fazlalar, iki taraflı krediler veya kotaların mahsubu ile tevazün ettirilmektedir. Malûm olduğu üzere Avrupa tediye birliğine dahil olan memleketlerden bazılarını. Ou komite kotaların istimalinden evvel lehte olarak bir başlangıç kredisi tesis etmişti. Bu kredileri alan devletler ilk önce haklarını kullanarak başlangıç kredilerini istimal etmiş -lerdi. Ancak bu krediler dolduktan sonra kotalara baş vuıuyor-
tşte bu başlangıç kredisini kullanmadığı halde Türkiye son Temmuz - Ekim ayları devresi
sonunda tediye birliği üye letleıine karşı 10 milyon 600 bin liralık bir fazlalık göstermiş tir. Bu fazlalığı tediye birliği şu şekilde kapatmıştır:
Türkiye, Avrupa tediye birliğine 10 milyon 300 bin liralık bir kredi tanımış Birlik de Tür-kiyeye 300 bin dolarlık altın ö-demiştır.
25 milyon dolarlık başlangıç kredisini kullanmadığımız halde elde edilen bu fazlalık son üç ay içinde Avrupa tediye birliği devletleri çerçevesinde yaptığımız ihracatın ithalatımızdan da ha fazla olmasındandır. Bu suretle memleketimiz birliğe kotasının % 20 si kadar kredi tanımış ve geri kalan 300 bin dolarlık kısmı da altın olarak tas fiye etmiştir.
Türkiye gibi fazlalığı olan memleketler Fransa, Portekiz ve İngilteredir.

İ
Meclis Komisyonları

BAYINDIRLIK KOMİSYONU:
leUeJıili Süleyman İCuranel ve 23 arkadaşının. Saraçoğlu mahallesindeki memur konutlarının antla suretiyle tasfiyesi hakkında kanun teklifini görüşmek üzere.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU. 1.12. 1950 cuma günü saat 10 da.
ön
içişleri Bakanı, kendisine çekilen telgrafın mahiyetini izah ediyor.
Dünkü Kudret gazetesi U-zunköprü Gençlik Kulübü Baş-kanının İçişleri Bakanına çektiği bir telgraf suretini neşret-rr.iştir.
Telgrafta ileri sürülen iddia hakkında kendisine müracaatta bulunan bir arkadaşımıza İçişleri Bakanı Rüknettin Nasuhi-oğlu şunları söylemiştir:
«Bugünkü Kudret gazetesinde Uzunköprü Gençlik Kulübü baş-kanının suretini neşrettiği telgrafını Edirne’den Ankara’ya dönüşümde aldım. Uzunköprüdeki Gençlik Kulübünün verdirmek istediği konserin geriye bırakılması bahsedildiği gibi herhangi bir mutaassıp zihniyete müstenid değildir? İdarî bir mülahazaya müstenmdir. Oradaki spor kulüpleri arasında rekabet vardır. Spor rekabeti tabiî bir şeydir. Fakat aynı gün yapılan maçta konseri verdirecek kulüp yenilmiştir. Aynı zamanda da lokal yıeselesinden dolayı ihtilâf çıkmıştır. Edirne’ye gelen kulüp başkanına vali ile görüşmesini söyledim. Uzunköprü kaymakamının konser vesilseiyle herhangi bir hâdiseye mahal vermemek mülâhazasiyle konseri tehir etmeyi o gün için uygun gördüğünü İstanbul’a döndüğüm akşam Edirne valisi telefonla söyledi. Uygun gördüm. Esasen konseri verecek olan sayın Safiye Aylanın Edirııede de bir konser vermeyi kabul ettiğini, Edirnede konserini verdikten sonra Uzun-köpıüde de tehir edilen konserin verileceğini sayın Edirne valisi bana ayrıca telefonla bildirmiştir. Mesele budur.»
MECLİS HESAPLARINI İNCELEME KOMİSYONU: Bugün saat 15 te,
MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONU. 1.12.1950 cuma günü saat 10 da.
Komutanlığı emrindeki deniz teşkilatının aekerlestfrilmcsi lıukkıııdaki 3015 sayılı kanunun üçüncü maddesinin değiştirilmesine dair kanun
2 — 5176 sayılı kanunla dört sınıfa İndirilen hastabakıcı hemşirelerin besinci sınıfta gecen sürelerinin dördüncü sınıfta geçmiş sayılıp dair Başbakanlık tezkeresini görüşmek üzere.
Nüfus sayımının yekûnunda artış
Nüfus sayımı tasnifi işine devam edilmektedir.
Yeni muvakkat umumî yekûna göre, 32 042 kişi'ik bir artışla nüfusumuz 20-934.670 muştur.
SAĞLIK VE SOSYAL YARDIM KOMO1SYONU: BpgUıı saat 10 da, Buldur Milletvekili Mehmet öz-bayuı, vali İtonaklarlylc kaymakam ve bucak mUdürU evlerinin veremle «avuçta kullanılmak üzere Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına devri hakkında kanun teklifini görüşmek üzere.
ULAŞTIRMA KOMİSYONU: 1.12. 1950jCunıa günü saat 10 da. Türkiye ve mal transit nakliyatını kolaylaştırmayı vc çoğaltmayı güden An-
kındu kanun tasarısını görüşmek üzere,
Topanacaklardır.
BÜTÇE KOMİSYONU GÜNDEMİ 30/11/1950 Perşembe, saat: 10
1 — Karayolları Genel Müdürlüğü
1950 yılı bütçe ka •afirlı A.
ve R. işaretli cet ^-laiklik
yapılması hakkım
2 — Niğde Mili
Yenge, Gülşenin anlayabileceği bir lisanla ve yavaş yavaş konuşuyordu. O söylerken Gülşen ona hak veriyordu. Evet bütün söyledikleri doğru idi. yalnız... Yengesine:
i — Evet yenge.. Biliyorum. I Dişli; Dediğiniz gibi tecrübesizim pn^a, ben de nihayet bebek değilim... Şimdiye kadar hayat hakkında hayli şey öğrendim. , Eskiden belki başka türlİi düşüncelerim, hayallerim vardı ama artık onlardan eser katmadı. «Kocalarımızın mazilerinden bize, ne?.. Mazileri bize ait değil ki..» diyorsunuz.. *BÜ,nu ben de biliyorum. Geçmişte kalan hâdiselerle kocamı muahûze etmek aklımdan geçmez.. Eskiye ait ne varsa hepsini, her şeyi affedebilirim. Ancak mesele o değil..
Ve heyecanla anlatırken birli sesi boğazına tıkanır gibi olarak spstu.
— Peki.. Mesele ne öyle i-se?. Bak yavrum seninle açık konuşacağım.. Ortada tek bir ele var: Selimin vaktiyle metresi varmış... Münase-iz bir tesadüf eseri olarak da bu kadının senin bildiklerin den biri olacağı tutmuş... Elbet başka metresleri de olmuş-
Tenkidin Muhalefette bugünkü istimali^
Demokratik rejimin karakteristik vasıflarının başlıcası devlet idaresinin mürakabe altında bulundurulmasıdır.
Bu mürakabe ise, basında tenkid şeklinde tezahür eder. Tenkidin en keskin vasıtası muhafelettir. Binaenaleyh, muhalefet Demokrasinin bir icabı, onun ayrılmaz bir unsurudur. Çünkü hakikat, fikirlerin çarpışmasından doğar, kabesiz bir devlet ( muhakkak tahakküme, meyil ve inkılâp eder.
Demokrat Parti bunu böyle kabul ettiği içindir ki, ilk iş olarak kanunlarda vicdan hürriyetini, fikir hürriyetini, hareket hürriyetini takyid eden hükümleri kaldırmış ve bu suretle yurtta tam bir hürriyet temin etmek istemiştir
Hakikaten fertlerin inkişaf ve cemiyetin tekâmül edebilmeleri için ilk şaı t hürriyettir. Bunun içindir ki, hürriyet islâ-miyette din hükümlerinden-dir. Bu hükümlere göre, İslâm dini yalnız hürriyetin mürev-vici olarak kalmamakta, fakat hürriyetin kaynağı olmak mahiyetini ‘haiz bulunmaktadır. İşte hürriyet bu kadar kıymet, li bir haktır.
Ancak her hak bir vazife ile karşılandığı gibi hürriyetin mukabilinde de bir vazife vardı)*. Bu vazife hürriyetin bir hududu olduğunu kabul ve bu hududa göre başkasının hürriyetine hürmet etmekte mündemiçtir. Bu vazifeyi yo-lunda ve iyi yapabilmek için hürriyet terbiyesine ve hürriyet kültürüne ihtiyaç vardır. Böyle bir terbiye ve kültür medeniyetin en kuvvetli şiarlarından biridir.
Tenkit ve mürakaba büıtri* yeti de işte bu esaslara bağlıdır.
Tenkid hürriyetinin hududu nedir?
Bu hududu, memleketin menfaatları ve dış emniyeti tayin eder. Bu kayda tâbi olmayan tenkid hürriyetini, had dini ve hududunu tecavüz etmiş, tenkid hürriyetini bu şekilde kullanan insan da vazifesini yapmamış, netice olarak memleket namına fena bir örnek göstermiş olur.
Çünkü hududunu aşan hürri yetteri ancak tahakküm ve istibdat doğar. Zaten istibdat de nilen şey, hürriyetin yalnız biı-şahsın veya bir zümrenin inhisarı altında bulunması neticesi değil midir?
Bir vakitler Fransada matbuatın ağır hücumlarına maruz kalan bir dahiliye nazırı intihar etmiştir. Muhterem bir zat dahiliye nazırını intihara sevkeden hürriyetin istipdadı-dır; demiş bu suretle başıboş bırakılmış bir hürriyetin feci neticesini anlatmak istemiştir.
Tenkidin yerine masruf ve binaenaleyh verimli olması için samimiyet şarttır. Bu sa-
Gİ İsmail BERKOK
«Kayseri Milletvekili»
müra-
otoritesi
mimiyet, tenkid edenlerle, edilenlerin tanışmaları esasına dayanır. Böyle bir samimiyetin devamı ise tenkid metodlarına bağlı kalmak sureti ile de temin edilir.
Kanaatimi bu suretle ifade ettikten sonra, şimdi de Demokrat Partinin ve onun hü-bûmetinln iç yüzünü muhalif arkadaşlarımıza tanıtmak için bir kaç söz söylemek istefim:
Demokrat Parti mensuplarının ve hükümetinin çok samimî ve temiz kalpli olduklarını ve memlekete hizmetten başka bir emelleri buunmadığını kat’iyetle temin edebilirim.
Bir gün parti grupunda başve kil sayın Adnan Menderes’in bir vesile ile (Biz menfaat etrafında toplanmış bir şirket değiliz, biz ideal etrafında
birleşmiş bir partiyiz. Binaenaleyh biz rakiplerimizi düşürmek ve kirletmek suretiyle değil, fakat memlekete hizmet ederek payidar olmak isteriz) diye bağırdığı zaman ancak çok ciddî bir samimiyetin şevki ile hareket etmiştir. Keza muhtar seçimlerinde ”(bu seçimlere karışılmamalıdır. Çünkü muhtar seçimleri parti meselesi değidir. Doğrudan doğruya mahalli hususiyetlerle ilgili bir meseledir.) şeklinde ileri sürülen kanaat ve telkin ile bir devrisabık yapmamak fikri bu samimiyetten doğmadır.
Demokrat Parti mensupları hemen umumiyetle bu ve emsa li prensipleri benimsemişlerdir. Hareket ve faaliyetlerini de
Sağlık Şûrası bugün toplanıyor
Sağlık Şûrası bu sabah saat 11 de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığında ve Sağlık Bakanının başkanlığında toplanacaktır.
Sağlık Şûrası Kanunu gereğince Şûrada memleketimizin tanınmış 9 doktor ve profesörü ile Sağlık ve Sosyal Yardım Ba-kanı,(Bakanlık Müsteşarı, Sağlık İşleri Genel Müdürü, Danışına ve İnceleme Kurulu Başkanı hazır bulunacaktır.
Üç ilâ dört gün kadar devanı edecek olan Şûra toplantılarında meslek hastalıklariyle ilgili 89
ihtilâflı mevzu, ihtikâr yapmak tan sanık Devrek ilçesi eczacısı Hulûsi Duyaı’ın, Kırklaıell’nin Terziler köyünden üç kişinin ö-lümüne sebebiyet vermekten sanık Dr. Salih Yükselin dosyalan ile Tüberkülozun maden işçiliği ile olan alâkası ve silikoz nıev-zuunun tetkiki gibi meseleler mü zakere edilecek ve bundan başka yurdun bulaşıcı hastalıklar durumu lıakkındaki rapor, verem, sıtma, trahom ve frengi savaşları hakkında hazırlanmış bulunan raporlar tetkik edilecektir.

Demokrat Parti Ankara İl İdare Kurulunun
Büyük balosu

16/12/1950 Cumartesi günü akşamı ANKARA PALAS salonlarında verilecektir.
Bu balonun her cihetle mükemmel ve eğlenceli olması için şehrimizin yüksek sosyetesine mensup bir çok bayanlar ve komiteler geniş ölçüdeki hazırlıklarını bitirmişlerdir.
Demokrat Partinin bu büyük balosuna muhakkak iştirak adini*.
Bilet Satış yerleri :
Bankalar caddesinde: ipek tş mağazaları. Bankalar caddesi: Tüccar Terzi Kemsl Milâslı. Anfarialar caddesi: No. 137 Yalım Ticarethanesi. Anafarialar caddesi: No. 237 Alian kundura ticareievi. Zincirli Cami sırasında: Bulgurlu Hamdi ticarethanesi. Yenişehir: Rıza Sevinç Billûriye mağazası.
buna göre idare etmek azmin-dedirler
Fakat bu samimiyet muha-liflerce aciz telâkki edilmiştir. Meselâ memurların değiştiril-memeleri keyfiyetini Halk Partisi muhitinde (iktidar Demokratlarda ise de idare elimizdedir. Yakınlarda iktirarı da elimize alacağız) şeklinde bir ü-mit ve kanaatin doğmasına ve ju ümit ve kanaatin da tahrik e dici bir ton ile mütemadiyen tekrar Edilmesine sebep olmuştur.
Asıl garibi şudur ki, parti muhiti vaziyeti böyle görürken, ve bu vaziyeti de kendileri için bir kuvvet kaynağı ve tefahur mevzuu iktidar için ise aciz eseri telâkki ederken, partinin şefleri, tam aks'ne o-larak memurların değiştirildiklerinden şikâyet etmişler ve bu şikâyeti de bir demagoji mevzuu olarak kullanmışlardır. ;
Bundan başka parti gazeteleri komünistler, haydutlar salıverildiler diye af kanunu a-leyhinde haykırırlarken parti şefleri hükümetin komünistlerin aleyhindeki takibatını ten-ikde kalkışmışlardır.
Bunlar gösteriyor ki, muhalefet muhitinde görüş, düşünüş ve anlayış bakımlarından henüz bir ahenk ve muvazene, bir istikrar ve itidal teessüs etmiş değildir. Bunu da ben pek tabiî görmek isterim. Çünkü 27 senelik mürakabe-siz bir iktidarın zevk ve mes-tîsi içerisinde yaşamış olan bir partinin, bu nimet ve kudreti müthiş bir yıkılış ile kaybetmesi neticesi olarak harekâtında ve muhakemelerinde bazı sarsıntılar olacağı, şüphesizdir. Fakat zaman iJe bu sarsıntıların da zail olarak mu hafeletin mutedil ve normal bir durum kazanacağını kuvvetle tahmin ediyorum.
İşte bu vaziyet nasıl olduk--tan sonra anlaşılacaktır ki, tenkidden maksat tenkid olsun diye yaparak iktidara karşı bir sinir mücadelesi açmak ve milleti birbirine düşman gözü ile olmasa dahi şüpheli ve (na-nali gözlerle bakan ve bu suretle birbirlerine karşı emniyet ve itimadı sarsılmış bir cemiyet haline getirmek değil dır. Bilâkis tenkidden mak-sad onu memleket için bir hiz met vasıtası telâkki etmek ve o yolda kullanmaktır.
Fakat bu tenkid memleketi sarsmak bu suretle devleti zayıf düşürmek ve zayıf göstermek maksadını takip eden muzır cereyanlarla iş birliği yapar bir mahiyet almamalıdır. Bu mahiyeti alan tenkidlerle memlekete hizmet değil bilâkis ihanet edilmiş olur ki böyle bir teşebbüsün kanun ile ve milletin hiddet ve nefreti ile karşılanacağı tabiidir. Ben memlekette bu kanaatimi te-yid eden manzaralar ve hareketler gördüm.
Recep Peker nereye gitti ?!
JŞ38 Kasımmdanburi İZ scne ne fecî, ne aşağı-berbat bir devir geçir-
dik Yarabbi!
Ona bir devlet devri denmez, bir hafiyelik saltanatı dc-
O karanlık ve bahtı kara devirde hafiyelik bütün devletin üstünde idi. Devlet kanunları değil, hafiyelik hüküm sürerdi. O devirde doğruluk, sadakat, bağlılık bir mâna ifade etmezdi. Hafiye raporu heı şeyden üstündü. Hiç bir dosya dolabı yoktu ki orası şahsî ve aleyhte raporlarla dolu olmasın. Hafiye raporları, Yargıtay kararlarından daha önemli idî.
Hiç unutmam. Bir gün şekerci Osman Nurinin köşesin-deyim. Tanıdığm ve dostum olan bir sivil âmirle iki maiyeti de orada. Âmir sordu:
— Recep Peker ne oldu?
Recep Peker, son şatafatlı İçişleri Bakanlığından sert bir hareketle istifa edeli bir kaç gün olmuştu. Henüz bir kaç gün. Sivil cevap verdi:
— Recep Peker otobüse binip Yenişehire gitti, yetişemedim. Şimdi ne yapayım? Beni mahvederler sonra. Bir Recep Pe-keri takip edemedikten sonra...
Âmir; tecrübeli, vicdanlı bir âmir sifatiyle şunları söyledi:
— Aldırma! Recep Peker fenişehire gitmişse, düşman bir yere gitmemiştir ki. Ya oğlunun evine gitti ya damadının. Yaz raporunu: Recep Peker, eski Bakan, şu saatte Yenişe-hirdeki damadının evine git-
— İyi ama sonra ne derler?
— Hiç! Yarin onun arkasına hafiye koyanların arkalarına, gün olur o hafiyeler takar. Nemize lâzım? Sana bana olur. Boş ver!
Devlet düşmanı diye arkasına hafiyeler takılan Recep Peker bir gün oldu, Başbakanlığa geçti! Ve o günden sonra Recep, başkalarının peşine hafiyeler taktı.
Ve bu iş o dereceye geldi ki az kalsın Çankaya ile boğaz-boğaza geleceklerdi. Nihayet Çankaya'nın hafiyeleri kazandı ve Peker dönmezlere gitti. Peker kazansaydı, ötekisi dönmezlere gidecekti.
Ve kafiyelerle hafiyelik yine yerlerinde sapasağlam kalacaklardı. Allahü Azimüşşana bin şükür ki 11 Mayıs çıkageldi. Aka GÜNDÜZ
Y(
GBK KIZ KAllIBi '
hattâ isimlerini bile duymıya-caksın. Bilmediklerini hoş görecek değil misin? Öyle ise ne diye bunu da hoş görmüyorsun? Niçin Selimi bir türlü affetmek istemiyorsun?
Gülşen iki elini de yüzüne kapadı. Yengesine ne diyeceğini bilemiyordu.. Birbirlerini anlamalarına imkân yoktu ki.. Yenge Selimle Gülüz’ün münasebetinden alelâde bir rabıta, basit bir muceradıın bahseder gibi konuşuyor, bunu d;, onlarla bir tutuyordu. Halbuki genç kız, onların aşkına nasıl inanmış, onu gözünde nasıl bambaşka, eşsiz olarak canlandırmıştı. Şu anda yengenin sözlerini kabul etmektense, Selimin gelerek» Evet ben Gü-lüz’ü kalbimin bütün kuvvetiyle, bütün mevcudB'climle sev-Aına artık sevıniyo-demesiııi bin kat daha
Nakleden: Ş. TAYLAN
Belki onun ağzından bu sözleri işitseydi içinde duyduğu , acı biraz olsun hafiflerdi. Ya-hutta, Gülşen, onun hiç bir zaman böyle bir şey söylemi-yeceğini bildiği için öyle sanı-
Yengc bir daha:
— Söyle Gülşen, dedi. Niçin Selimi affetmiyorsun?..
— Ortada beninı affedeceğim bir şey yok ki yenge.. Selim benim kocam değil.. Nişanlım da değil.. Bana sadakatle 1 mükellef değil ki... Ortada ihanet gibi bir şey yok.. Neyi affedeyim.. Ve ne hakla affedeyim.. Bütün mesele unutabil-. I
mekte.. Ah yengeciğim.. Unut- I
mama da imkân yok.. Hiç bir ı zaman unutamam..
Düşündüklerini izah etmeği, )
içinde çarpışan hisleri, kendin- 1
Fakat boşuna çalışmış olacağı-H nı biliyordu.. Anlattıklarını! yengesinin anlamasına imkân! yoktu. Çünkü içinde çarpışan! hisler o kadar birbirine aykı-B ıı hattâ bazaıı öyle birbirine! zid şeylerdi ki.. Kendisi bile3 hazan hiç bir şey anlayamadığı oluyordu. Duydukları anlatılamaz ve anlaşılamazdı. Onları ancak hissetmek ve sez-, mek mümkündü.
Selimin zevk ve safa içinde, çapkınlıklarla dolu geçen bir olsaydı, o maziyi dol-keııdince isimleri ve yüzleri meçhul bütün kadın hayallerini unutmak, onların İliç birine ehemmiyet bile vermemek ilşten bile değildi.
Fakat Gülşehin gözleriyle gördüğühii ve bilhassa hayalinde bütün canlandırdıkla
ıltahilrhesine imkğn
Bir Pakistan destroyeri geliyor
Haber aldığımıza göre dost Pakistanın «Tipu Sultanı- destroyeri önümüzdeki ayın 4 ünde Is-tanbula gelecektir.
Tipu Sultan harp gemisi Is-tanbulda 8 gün kaldıktan sonra 11 12.1950 de Izmire müteveccihen hareket edecektir.
Misafir harp gemisinin mem'e-ketimizi ziyareti münasebeti île İstanbul Valiliği ve Denîz Komutanlığı resmî bir program ha-
Bir sarhoşun marifeti
Dün gece Cebeci Dörtyolda etrafı heyecana veren bir hâdise olmuş ve kor kütük bir sarhoş yakalanmıştır. Hâdise şöyledir: Hayati Suska isminde birisi kendisini bilmeyecek kadar içtikten sonra evine gitmek üzere yola çıkmıştır. Dörtyola geldiği sırada orada bulunan nokta polisi, Hayati Suskanın yanma gidip kendisini bir arkadaşiyle eve göndereceğini, zira pek bitkin ve yere yıkılır derecede sarhoş olduğunu söylemiştir. Fakat Hayati polis memurunun bu yerinde hareketine küfürle cevap veı miştir.
Bundan sonra münakaşa en had bir safhaya girmiş ve sarhoş polis memuruna tabancasını çekip boşaltmak istemiştir. Tabanca tesadüf eseri ateş almamış ve memur bir mucize kabilinden kurtulmuştur. Etraftan yetişenler hâdisenin büyümesine meydan vermeden sarhoş mütecavizi yakalamışlardır.
madan geçecek olan öteki buna sahip vaziyette idi. Gülşen Selimi sevdiği için Gülüz’ii kıskanıyordu. Fakat Gülüz namına da kıskanıyordu. Hayalini işletmeğe koyulduğu zaman lar kendisini az nıı onun yerine koymuştu. Şimdi Gülüz namına vaktiyle hayalinde kurmuş olduğu o harikulade aşkı kıskanıyordu. Öyle bir aşkın Selimle Gülüz arasında hiç doğmamış olmasını ne kadar isterdi.. Fakat gelip de kendisine: «Böyle bir aşk yoktu zaten..» demelerine de tahammülü yoktu..
İşte böyle karışık hisler arasında bocalar ve kendisi bile onları bir türlü tahlil edemezken, duyduklarını ve düşündük lerini yengesine anlatabilmesine imkân vur mı idi?...
— Bak iyi düşün kızım- diye sözlerine devam ediyordu. Kıskançlığa kapılarak ıstıraba gömülmene hiç mahal yok... Selimin istikbalinden ıcyi lüzumsuz görüyo-Nasıl çalıştığını, nıııhi-
Tefrika No. 40 *
madiğini ileri sürmüştü. Belki de gururu kıskanmasına mâni oluyordu. Fakat gururun kıskanmakla ne alâkası vardı ki?. Yalnız aşk.. İnanun veya inanmış olan aşk kıskançlığın ne olduğunu bilir..
Sevnıiyen bir adamın kıskan masına imkân yoktur.
Evet sevnıiyen kıskanmaz.. Ama sevmiş olan?..
Gülşen de kıskanıyordu.. Kıs kandığını hissediyordu.. Selimin, kendisini sevdiğini bildi-ğindenberi daha çok kıskanıyordu. Eskiden, sevilmediği zamanlardan çok daha fazla kıskanıyordu. Asıl kıskanmağa bu sevgi üzerinde hak id-edebileceğine inandıktan ra başlamıştı. Bu sevgiye ip olmağı nasıl bütün kaile istediğini, bunun için nasıl içiı\in yandığını hatırlıyor-lu. Halbuki unlar, Seli-
bile bırak-
TAKVİM
30 11 1950 — Perşembe Rumî1: 1366 — Kasım 17
Hicrî: 1370 — Safer 18
anlatmağı da rıını. Selimi : dar tanırsın..
NÖBETÇİ ECZANELER
Merkez. Şadlık. Ulus
30/11/1950
ZAFER
Sayla: 3
Korede Askerî
ve siyasî durum
(Başı 1 inci sayfada)
Tongçong bölgesine kadar uza-nnn cepheyi işgal etmektedir. Buradan itibaren şimal - doğu
istikametinde Japon Denizino kadar giden sağ cephede ise baş-
ka bir ordu bulunmaktadır ki bu
ordu, taarruza iştirak etmemiştir ve halen de komünist Çinlilerin karşı taarruzuna maruz
değildir.
Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin Sekizinci ordu ile giriştikleri
dördüncü günü,
komünist Çin kuvvetlerinin muazzam kütleler halinde Yalu neh
rini aşarak karşı taarruza geçmesi üzerine, Birleşmiş Milletler taarruz cephesinin sağ kanadında, yani Puşang - Tongçong»
bölgesinde bulunan ikinci Kore kolordusu, derhal
sarsıl-
mıştır. Esasen düşman da, bütün cepheye taarruz etmekle beraber, asıl şiddetli darbesini bu bölge üzerinde teksif etmiştir.
Çünkü burası, umum cephenin
tam merkezinde, sekizinci ve
nuncu ordular bölgelerinin ilti-
sak noktasıdır. Kore yarımadasının boğum berzahınızda tam ortası hizasındadır. Tam o isti-
kamette, Birleşmiş Milletler hatlarının gerilerinde kuvvetli komünist çete birlikleri mevcuttur ve bu çetelerle irtibat kurmanın düşman için faydaları vardır. Bundan başka, cephenin bu kısmından bir gedik a-çılırsa, bu gedikten cenuba ve oradan da Şimal Kore’nin eski başkenti Pyongyong istikametinde batıya doğru sızılarak, böyle bir çevirme hareketi ile Birleşmiş Milletlerin bütün taarruz kanadı, yani sekizinci ordu, iki ateş arasına alınabile -çektir.
Filhakika, Birleşmiş Milletler cephesinde, ikinci Cenup Kofe kolordusunun öteki kıtalarla irtibatsız olarak daha süratle geri çekilmesi, böyle bir gedik a-çılması vaziyetini ortaya çıkarmıştır. Ve nazik durum, bu suretle başlamıştır.
Şerif Arzık, Radyo gazetesinde, bundan sonra, Tugayımızın harekâtını bahis mevzuu e-derek konuşmasına şöyle devam etmiştir:
«İşte böyle bir vaziyetin ortaya çıkması üzerinedir ki kahraman Kore Birliğimiz, Türk ordusunun hamaset tarihine yeıji bir şan sayfası katan harekâtına başlamıştır. O zamana kadar kolordu ihtiyatında bulunan Tugayımıza, Cenup Kore Birliklerinin çekilmesi ile açılan gediği doldurup kıtalar arasında irtibatı temin etmek
ve Cenup .Kore Birliklerinin terkettiği Tongçong’u işgal etmek emri verilmiştir. Fakat Birliğimizin cepheye ilerleyişi esnasında, kendi bölgelerinde savaşmakta olan Amerikan kıtaları ile Cenup Kore Birlikleri arasındaki mesafe epeyce açılmış ve Birliğimiz, düşmanın cenuba doğru sızmakta olduğu cephe boşluğunda kalmıştır. Bu erada düşmanın işgal ettiği Tongçong’un geri alınması da askerî kıymetini kaybetmiş ve Birliğimize düşmanı oyalıyarak geri dönmesi emri verilmiştir.
Birliğimiz, açık koridordan sızan düşman kuvvetleri tarafından sarılmış bulunuyordu. Dün,
bütün dünya basınının ve rad-
yolarının günün tek zafey olarak ilân ettikleri, başarısını kahraman Tugayımız, bu esnada göstermiştir. Bir taraftan düşmanın gedikten cenuba
kayma hareketini işkâl eder ve yavaşlatırken, diğer taraftan
süngü hücumu ile düşmanın
çemberini yarmış ve batıya doğ ru 8 inci ordu küllî kuvvetleri-
ne iltihak yoluna girmiştir. Bu esnada yeniden sarılmış, dur-
madan kahramanca çarpışmış, düşman topçusunun da ateşine aldırmıyarak, hemen hemen ta-
mamiyle çevrilmiş durumda
Kaeçon’da tutunmuş, düşmanın
sızmasını yeniden önlemiş, ars-
lanlar gibi savaşarak süngüsü-
Kore hâdiseleri karşısında
Başkan Truman Kore hâdiselerini inceliyor
Kabine toplantısında Mac Artlıur’ün raporu tetkik edildi
Başkan Truman General Mac Arthur’le birlikte
Londra Radyosu (Basın - Yayın) — Başkan Truman dün ak sam askerî ve diplomatik müşavirleri ile Kore meselesini görüşmüştür. Bu maksatla millî emniyet
konseyi hususî bir toplantıya çağırılmışım Gprek müdafaa ve gerekse Dışişleri meselesi husu-
sunda Amerikan
rüşülmesinde
siyasetinin gö
en mühim
rol
emniyet konseyi oynayan bir mües-
sesedir. Müzakereler gizli olarak
cereyan etmiş ve 75 dakika sür-
müştür. Görüşmelere dair hiç bir
tebliğ nesredilmemistir. Müzakereleri müteakip kabineye hitaben
konuşan Savunma Bakam Mar-
Öder -Neisse hattı
Geçen Temmuzdaki anlaşma tasdik edildi Londra Radyosu (Basın - Yayın) — Polonya ile Doğu Alman ya arasındaki sının tesbit eden
vo geçen temmuzda imzalanmış bulunan anlaşmanın tasdikine ait vesikalar dün Polonya ve Doğu Almanya hükümetleri arasında teati edilmiştir. Öder - Neisse ırmaklarım esas tutan bu sınır
anlaşması, Doğu Almanya doğu topraklarından bir kısmının Polonya'ya ilhakım kabul etmektedir-
Almanya’daki müttefik yüksek komisyonu, Federal Almanya hükümeti tarafından bu sınır anlaş-
masını protesto eden
Moskova'ya göndermiştir.

İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. udına
Başmuharrir
MOMTAZ FAİK FENİK
Bu Nüshada Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden
Fatin Fuad
Basıldığı Yer: Güneş Matbaası — Ankara
nün ucu ile yolunu açmış ve akşam saat 19 da bütün dünya ajanslarının ve radyolarının i-lân ettiği parlak bir başarı ile Birleşmiş Milletler saflarına iltihak etmiştir.
Arkadaşımız Şerif Arzık, cep hedeki umumî durumu da şöyle hulâsa etmiştir:
«Komünist Çin’in adetçe çok üstün kuvvetlerle yapmakta olduğu karşı taarruz neticesinde, durum nazikliğini ve seyyalliğini muhafaza etmektedir. Daha bir kaç gün de muhafaza e-deceğe benzemektedir. Netice hakkında şimdiden katî bir hüküm verilemez. Zira, gerek düş man tarafından, gerek Birleşmiş Milletler kuvvetleri tara -fından girişilmiş bir çok stratejik hareketler vardır ki bunlar, henüz sona ermemiştir. Düşman çemberlemek arzusundadır. Bir leşmiş Milletler, bu çembere girmemek azmindedir. Düşman aşağı sızmak istiyor Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin gayesi ise, yeni mevzilerde tutunmak, cepheyi daraltarak adet üstünlüğü unsurunun tesirini azaltmak, hiç olmazsa, arkasını Kore körfezinde denize dayayarak bir yarım daire halinde cephe tutarak askerî ve siyasî gelişmeleri beklemek gibi gözüküyor.
PULSUZ İSTİDA
Haksızlığa bir nihayet verelim!;
LJ asianclerdc asistan olarak çalışarak mütehassıs unva- j ı ' ■ ■ nmı kazanan doktorların münhal hastanelere tayin- )
( . lori 1939 senesindenberi keyfî bir usule tâbi olmakta idi. ; 1 Bu mahzuru göz önüne alan Bakanlık bu sene nakille- ■
ı rin kura usulü ile yapılması kararını almış ve herkesi mem- • ( ; nun etmişti. ‘
■ Salı günü, alınan bu karar gereğince kuralar çekilmiş- ( ) ı tir. Bize verilen malûmata göre kuraların keşidesinde bazı ) ' , kusurlar olmuş ve tarafgir hareket edilmiştir. Bunun en ' 1 büyük delili, daha evvel, yani kura usulüne karar verilme- •
( den hazırınmış olan tayin listeleridir.
( Listelerin tetkikinden de anlaşılacağı veçhile iki kişi I J • müstesna, diğerlerinin eski tayin edildikleri yeri çektikle- ) ; ) ri meydana çıkmaktadır.
Bu nasıl olmuştur? Bizim tahkik ettiğimize göre, dört ; ( köşe âdi kağıtlar kıvrılmadan, bir masanın üstüne, fors 1 ’ çevrilerek konulmuş, bu vaziyette mürekkeple yazılmış ( - şohir isimleri pekâlâ gözüküyormuş. İş bununla da kalma- ) ( ) mış ve maalesef kıdemlilik ve saire gibi imtiyazlar nazarı ( dikkate alınarak, istenilen adamın istenilen yeri çekmesi ; ( temin edilmiştir.
Bu hal, başta bulunan idarecileri eski listeleri değiş-
■ tirmek külfetinden kurtarmış ve sözlerinin yerine getiril- ( meşini temin etmiş ise de, göz göre bu gibi muamelelere dûçar olanları büyük bir inkisara sevketmiştir.
Demokrasi devrinde verilen emirleri yerine getirme- 1 mek için, hâlâ 194G sandık dalaverelerine başvuranların • bulunmasından duyduğumuz üzüntüyü saklıyamıyacağız. I Hikmet YAZICIOĞLU !
Verem aşısı
Öğretmen .YENİ ORMAN KANUNU nakilleri TASARISI HAZIRLANDI
Kadın öğretmenler kocalarının yanlarına nakledilecekler
Millî Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin nakil işlevi üzerinde çok titiz hareket etmekte, hiç kimsenin mağdur olmaması için gerekli tedbirleri almakladır. Bu cüm-
leden olarak, kocalan ile ayn
ayrı vilâyetlerde yaşayan kadın
öğretmenlerin
İncelenmektedir.
durumu yeniden
Şimdiye kadar öğretmen'er, yıllardır devam edegelen teamüle uyularak kocalarının bulundukları vilâyetlere naklediliyorlardı. Evlenen bir kadının koca-
sından ayrı yaşamasına
medeni
kanun da cevaz vermediği ve
dolayısiyle bu türlü evlenmelerin mânası kalmadığı için bu gibileı
hakkında «sıra bekleme» usulü
tatbik edilmeyip derhal nakilleri yapılıyor; münhal olmadığı takdirde de ya kadro veriliyor, yahut ilk münhale kadar muhtelif
T asarının önümüzdeki günlerde Bakanlar Kuruluna verileceği anlaşılıyor
Yeni Orman Kanunu tasarısı, bir defa da Bakanlık mümessillerinin yaptıkları toplantıda gpz-den geçirilmiş ve son şeklini almıştır.
Tasan, önümüzdeki günlerde Bakanlar Kuruluna tevdi edilecektir.
Bu tasarı; yurdun muhtelif yerlerinde birbirine benzemiyen ve çeşitli iklim faktörleri arbeden ormanlarımızın yaşayış şartlarına, halkın örf ve adetlerine en uygun bir şeşkilde hazırlanmıştır-
Memleket ormanlarının âmme
hizmetine girmesi bakımından, yer yer devlet eliyle işletilmesi ve bu arada millî sermaye ve şahsî teşebbüse de yer verilmesi kabul edilmiş, orman teşkilâti-le halk münasebetlerini daha ko taylaştıracak ve ormanların daha esaslı korunma veş gelişmesini sağlıyacak hükümleri ihtiva eden bu tasarıyı, B.M.M, adına millet vekilleri, Orman Fakültesi profesörleri ve Orman Fen Heyeti üyelerinden müteşekkil ilmi bir heyet uzun çalışmalardan sonra hazırlamıştır.
Siyasî vaziyet
shall, geniş ölçüde Çin müdahalesine dair Gendral Mac Arthuı ün göndermiş olduğu rapora dayanarak Kore'deki savaş vaziye tini izah etmiştir. Dışişleri Bakam Achqson, millî eminyet konseyinin toplantısından evvel kongrenin iki dışişleri komitesinin uzun celselerinde hazır bulunmuştur. Sonradan Acheson hür dünyayı tehdit eden tehlikeli vaziyeti inceden inceye anlaimış ve Kore deki komünist hareketinin Avru-
pa’doklnden daha ciddi olmasından korktuğunu söylemiştir. Acheson Batı Avrupa'nın daha ziyade kuvvetlendirilmesini ileri
sürmüştür-
Yugoslav Yunan durumu
İki memleket arasındaki
yol açıldı
Londra Radyosu, 29 (Basın -
Yayın) — Yunanistan'la Yugos-
lavya arasında yeniden diploma-
tik münasebetler tesis edilmiştir.
Bu haberi dün aece Yunan Baş-
bakanı vermiş ve iki memleket
arasında diplomatik temsilciler tayin edileceğini bildirmiştir. Selânik’ten Belgrad'a giden demir yolu da tekrar işletmeye açıl-
mıştır-
İktisadî işbirliği ve Almanya
Avrupa İktisadî İşbirliği Teşkilâtı Konseyinin Paris’te yaptığı toplantıyı müteakip, genel sekreter bay Maıjolin konseyin aldığı kararlar hakkında gazetecilere bir demeçte bulunmuştur.
Maı-jolin ezcümle şöyle de-
Konsey bugün Almanya’nın durumuna dair idare komitesinin yapmış olduğu tavsiyeleri tasdik etmiş bulunmaktadır.
Almanya’nın bir çok Avrupa devletlerile olan sıkı ticarî mü-
nasebetleri malûmunuzdur. Bu bakımdan Almanya’nın tedi -ye birliğine karşı açık vermesi
önemli bir konu olarak önümüz de bulunmakta idi. Almanya me selesinin halli, henüz iki ay evvel kurulmuş bulunan Avrupa
Tediye Birliğinin müessir bir şekilde işlemesi bakımından hayati bir ehemmiyeti haizdi.
Almanya Temmuz ayından itibaren tediye muvazenesinde açık vermeğe başlamış ve 29
milyon dolarla başlayan açık A-ğustosda 53 milyona yükselmiş Eylülde ise, 104 milyona baliğ
olmuştu. O tarihten sonra Alman makamlarının aldığı ted-
birler neticesinde açık
verme-
nin sonu alınmış ise de tediye birliğinin Almanya lehine tanı-
dığı kota bir kaç hafta içinde dolmak tehlikesine tamamen
maruzdur.
Bu vaziyet karşısında Alman ya’nın durumu hakikaten çok vahim idi. Zira her hangi bir tedbir alınmadığı takdirde Al-
(Başı 1 inci sayfada) biı kısım doktorları hazır bulunmuşlardır.
Bu münasebetle Sağlık Bakam kısa bir konuşma yapmış ve demiştir ki:
Aziz Cumhurbaşkanımız ve misafirlerimiz,
Amerikan istatistiklerine göre, bütün dünyada bir sene zarfında veremden ölenlerin sayısı beş milyonu geçmektedir.
Bu hastalığa karşı vaktinde tedbir alan medenî memleketler veremin tahribatım asgarî hadde indirmeğe muvaffak oldular-
Tedbir almakta geciken memleketlerde ise hastalık olanca şiddetiyle devam etmekle ve her sene milyonlarca insanı öldürmektedir.
Bu beş milyon ölümden, bizim hissemize düşen miktar asgarî o-larak 40.000 ve aglebi ihtimal daha çoktur.
Bu durum karşısında harekete geçen hükümetimiz veremeı karşı bazı tedbirler almak lüzumunu hisselmiş ve bu maksatla hazırlıklar yapmaya başlamıştı, ancak bu hazırlıklar şimdiye kadar sadece bir kımıldamadan i-leri gitmedi. Çünkü verem savaşı kolay bir iş delildir
Bu savaşı kazanmak milyonlar sarfım istilzam eder; fakat bir kere muvaffakiyet elde edildikten sonra savaşa tahsis edilen bu milyonlar on misli fazlasiyle her sene memleket ekonomisine
Kaynak ne kadar verimli ve kuvvetli olursa randımanı da o nisbette büyük olur-
Aziz Cumhur Reisimiz: Büyük Millet Meclisindeki nutkunuzda da işaret buyurulduğu veçhile hükümetimiz bu sene verem mücadelesini önemle ele almış bulunuyor.
Bu mücadelede prensibimiz: temin etmeye muktedir olacağımız imkânlardan azamî surette faydalanarak zaferi elde edinceye kadar yılmadan ve yorulmadan savaşmaktır.
Burada tatbikini düşündüğümüz savaş plânından bahsetmiyerek sadece savaş vasıtalarından biri ve en mühimmi olmaya namzet bulunan BCG aşısına dair biraz malûmat vereceğim;
Bu aşı verem mikroplariyle henüz temasa geçmemiş olan insanlara tatbik edildiği takdirde hastalığa karşı muafiyet temin eder.
Gerek istihsali ve gerek tatbiki verq.ii savaşının istilzam ettiği büyük emek ve masraflara nazaran, daha iktisadi ve daha kolay olan bu aşının medenî dünyada gittikçe geniş ölçüde kullanılmakta olması bunun salâ-hiyettar mehafilce vereme karşı müessir bir müdafaa silâhı olarak kabul edilmiş olduğunu gös-
Işte biz de bu silâhtan azamî
istifade temin maksadiyle bir verem aşısı istasyonu meydana getirdik-
Verem aşısı islihsal metodla-rınm çok nazik ve bilhassa çok itinaya ihtiyaç göstermesi bu nevi lâboratuvarların müstakil bir bünyeye sahip olmasını icap ettirmekledir.
Halbuki bugün Avrupa ve A-merka'da Arjantin hükümeti müs (esna olmak üzere BCG aşısı istihzar eden lâboraluvarlar müstakil olmayıp diğer lâboratuvar-lara mülhaktır. Gürülüyor ki: Müstakil bir BCG lâboratuvarı-na malik olmak bakımından Türkiye Hükümeti bütün dünyada ikinci olarak gelmektedir. Binaenaleyh, lâboratuvanmız müstakil ve (Birleşmiş Milletler Sağlık İdaresi tarafından müsecce,1) bir lâboratuvar halinde çalışacak-
Bugün açacağımız bu yeni mü-essesemizle BCG aşısı istihsalimiz de şüphesiz ki artmış ola-
Yeni BCG lâboratuvanmızın. memleket sağlığına hayırlı ve faydalı olmasını candan dileyerek, vakitlerini astronomik rakamlarla dahi ifade edilemiye-cek kadar kesif ve amansız bir düşman karargâhı içinde geçirmek suretiyle hayatlarım istihkar ederek çalışacak olan sayın meslektaşlarıma şimdiden memleket ve milletimiz adına şükran ve takdirlerimi arzeder; bu mühim açılış törenindeı hazır bulunmak suretiyle bu yoldaki mesaimizde bize cesaret veren ve bizi daima teşvik ederek iltifatlarını esrigeyniyen aziz Cumhurbaşkanımızla Hükümet erkânına ve bütün haziruna teşekkür ve minnetlerimi iblâğ etmeyi bir vazife bilirim-
Sağlık Bakanının konuşmasından sonra Cumhurbaşkanı korde-lâyı keserek verem aşısı istasyonunu açnnş ve davetliler binayı ve tesisleri gezmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar yeni B.C.G. verem aşısı istasyonu hakkında alâkalılardan izahat almış ve başarılar temennisinde bulunmuştur.
Veremle Mücadele İstişare Kongresinin dünkü toplantısı
Iki gündenberi çalışmalarına devam etmekle bulunan Verem Savaş İstişare Komisyonu, dün de çalışmalarına devam etmiş, öğleden evvelki toplantıda BCG komisyonu raporunu incelemiş ve memlekette kısa bir zamanda büyük bir BCG verem savaşı faaliyetinin başlamasına lüzum görmüş ve bazı tadillerle raporu kabul ileı kanun ve tüzük inceleme komisyonunun hazırladığı tasarının müzakeresine geçmiş-
okuUarda yardımcı öğretmen vazifesi gördürülmek üzere Milli Eğitim Müdürlükleri emrine veriliyorlardı-
Uzunca bir müddetten beri bu usul durduru'muşsa da, bu defa
(Başı 1 inci sayfada) hâkim kanaate göıe Kore’de bir felâketi önlemek için Birleşmiş Milletlerin çok çabuk harekete geçmesi lâzımdır.
Bu çevrelerde milletlerarası durumun, İkinci Dünya harbinden beri gö' üirniyen bir gerginlik kesbettiği saklanmamaktadır. Atom bombası kullanılacak mı?
son malûmattan haberdar et-
Siyasî çevrelerde. Başbakanın diplomatik heyetler başkanlan-
iı şahsen kabul etmesinin gayet
nadir olduğu belirtilmektedir.
Millî Eğitim Bakamğı durumun nezaketini gözönüne almış, evlenme ve hastalık gibi mühim ve zarurî halleri tercih sebebi olarak kabul etmiş ve mevcut tali-
Vaşington, 29 (a.a.) (United Press) — Yetkili kaynakların
verdikleri malûmata göre, bazı kongre azasmın ısrarına rağmen yüksek komutanlık Kızıl Çine
karşı atom
matnameyi mezkyr teamüle göre tadile karar vermiştir. Halen
kocasından ayrı vilâyetlerde bulunan kadın öğretmenlerin da-
ha fazla mağduriyetlerine ma-
hal kalmamak ve bu durumun bir boşanma sebebi haline sokulmasını önlemek üzere yeni
talimatname
konacaktır.

yürürlüğe
Turhal belediye başkanının marifeti
Bir demokrat kıyasıya nasıl döğüldü?
Turhal, 28 (Hususî) — Bugün şehrimizde müessif bir hadise olmuş ve Adnan Ataklı isminde bir Demokrat Partili belediye başka-
lı tarafından dövülmüştür.
Aldığım malûmata göre belediye başkam, Adnan Atakhyı belediye binasına çağırtmış ve «siz seçimlerde benim aleyhimde sözler sarfettiniz» diye daha evvelden hazırladığı bir itfaiye eri j ilq birlikle dövmüştür-
Belediye binası içinde cereyan eden bu hadise kasabada büyük bir nefret uyandırmış ve savcUık ça hadise hakkında tahkikata
Sterling anlaşması
Londra Radyosu, 29 (Basın -Yayın) — Ingiliz ticaret bakanlığı, işgal altındaki Japonya ile Sterlin blokuna dahil bazı mem-lekcjller arasında Tokyo'da yeni bir ticaret anlaşmasının imzalandığım bildirmiştir. Bu anlaşmaya göre, Japonya, sterlin blo-ku memleketlerden hububat, yün, pamuk ve ham petrol alacak ve buna karşılık mamul eşya ile kumaş satacaktır.
Brüksel anlaşması
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Brüksel Paktı ile Atlantik Paktı uyarınca kurulmuş bulunan «Askeyî İstihsal ve İkmal Malzemeleri Kurufu» Roma’da üçüncü toplantısını yapmaktadır. Bu toplantıya 10 memleketin temsilcileri katılmıştır. Konferansa başkanlık eden Belçika delegesi, kesin bir karara varılmadıktan
tedir.
harbini düşünmemek-
Savunma bakanlığı kaynaklan da, Kore ihtilâfının, umumî bir harp haline girmesini önlemek ü-midi bulunduğu müddetçe Amerika en tahrip edici silâhım yedekte bulunduracaktır, demektedir.
Gene aynı kaynaklar Birleşmiş Milletler izin vermedikçe Amerikanın bugünkü şartlar altında
atom bombası kanaatindedirlpr-
kullanmıyacağı
Avam Kamarasında
Lodro, 29 (a.a.) (Afp) — Bu
sabah iki saat süren Ingiliz kabinesi toplantısı tamamen Kore hâdiselerine ve öğleden sonraki
haricî siyaset münakaşalarının hazırlanmasına hasredilmiştir, öğrenildiğine göre Attlee dün akşam geç vakit Birleşik Amerika
maslahatgüzarı
Julius Holmes'e
yaptığı ziyaretten sonra kabineyi toplantıya çağırmıştır. Bu ziyarette maslahatgüzar, Başbakanı, Vaşingtondan gelen en
Attlee'nin beklenmedik beyanatı Londra, 29 (a.a.) (Afp) — Başbakan Atleç kabine toplantısında bulunduktan sonra, işçi partisi parlâmenlo grupunun hususî toplantı yaptığı Vestminster sarayına gitmiştir-
Başbakan burada milletler a-rası durum hakkında beklenmi-yen bir beyanatta bulunmuştur. Bu beyanat münakaşalara yol açmamışsa da. Başbakanın açıkladığı milletlerarası durum veha-melinin çoğunluk grupu üyelerini çok müteessir ettiği anlaşılmaktadır.
Bevin in beyanatı
Londra, 29 a.a. (United Press) — Münih anlaşması günlerini hatırlatan gergin bir hava içinde Bevin haricî politikaya ait tarihî müzakereleri açarken hali hazır milletlerarası vaziyetin herkesin son derece ihtiyat-kâr ve mesuliyetini müdrik olmasını gerektirecek kadar vahim olduğunu belirtmiştir.
Güvenlik Konseyinde
Nevyork, 29 — Güvenlik Konseyi bu gece 22,18 de toplanmış, komünist Çin ve Cenup Kore delegeleri de iştirâk etmişlerdir. ■ Kızıl Çin, Cenup Kore, Amerikan delegeleri konuşmuşlardır. Bazı delegeler hükümetlerinden talimat beklemekte olduklarından toplantıda herhangi bir karar su reti reye konulmamıştır.
manya tediyelerini ya yüzde yüz altınla yapacak, yahut tediye birliğinden çekilmek zorunda kalacaktı.
idare komitesi Almanya’ya iki mütehassıs gönderdi. Bunlar mahallinde vaziyeti tetkik ettiler ve raporlarını verdiler. Bu malûmat üzerinedir ki, idare komitesi alınması gerekli gördüğü tedbirleri tesbit etti. Konseyde bugün bunları tasdik etmiş bulunmaktadır.
Öğleden sonra kanun tasarısının müzakeresine devam edilerek her maddesi üzerinde ayrı ayrı incelemeler yapılmış, bazı ilâve ve tadillerle tasarı son şeklini almış ve müteakiben organizasyon komisyonunun hazırladığı temennilere ait rapor tetkik edilmiştir.
İstişare Komisyonunca tasvip edilmiş bulunan rapor ve temenniler ve kanun tasarısı Bakanlığa sunulmuş ve bu suretle komisyonun mesaisi sona ermiştir.
sonra, ilgili pakt memleketlerinin teşhizot ve malzemeleri hakkında
genel bir programın kurul' tarafından teklif edilemiyeceğini bil-
dirmiştir. Başkan, böyle bir pro-

haztrlanabilmesi için, da-
ha önce, pakt memleıketlerinin muhtaç bulundukları yardımın
miktar ve evsafı üzerinde bir karar alınması gerektiğini belirt-
miş ve buna rağmen gene de kurul çalışmalarında büyük iler-
lemeler kaydedildiğini ifade et-
Sayfa: 4
ZAFER
30/11/1950
SON DAKİKA
Tefrika
(LÂLMÜ1TAH
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN
Lâzım gelen tedbiri alınız. Bu gece İstanbula geçelim
— Bir şey daha söylemek isterim.
Sultan Ahmet kız kardeşinin çehresindeki şiddet ve ener jiden âdeta hayrete düşmüştü. Acaba daha ne söyliye-
— Seni çok ciddî görüyorum. Acep bize ne söyliyecek-
— İnşaallah her şey yoluna girer. Belki isyan, siz îstanbu-la gidinceye kadar tavsar. Fakat maazallah isyan artar ve sirayet ederse...
Sultan Ahmedin rengi büsbütün sarardı.
— Evet..
— Ve eğer şahsı hümâyûnunuz için bir tehlike sezerseniz, hayatınızı muhafaza için icabında vükelânızı feda etmekten bir an bile çekinmeyiniz.
Sultan Ahmet bir adım geri çekildi. Elleriyle yüzünü kapadı. Bu dakikada hayalinde kanlı bir isyanın bütün fecî sahneleri canlandı. Demek âsiler baş istiyebilirlerdi ?.. Bu daki-kaya kadar bunu düşünmek istememişti. Gayri ihtiyarî dudaklarından (Müthiş.. Müthiş!..) kelimeleri döküldü. Fakat Hatice Suitan, duvara yaslanmış olan Sultan Ahmedin yanına yaklaştı. Bir kardeş samimiyeti ile onun omuzunu okşayarak:
(Merak etme.. Her şey yoluna girecektir!..)
Diye onu teselli etti. Sultan Ahmedin hali acınacak gibi idi. Çehresinde renkten esas kalmanıştı. Dudakları titriyordu.
(Kan görüyorum.. Aman Yarabbim.»)
Hatice Sultan, kardeşinin kulağına eğilerek:
(Unutma.. Kulun istemediklerini v6ı!.. Bu, böyle olagelmiştir!)
Diye fısıldadı. Sultan Ahmet artık yaşayan bir ölü idi. fendini tamamen hâdiselerin cereyanına terketmişti. Âdeta sallanarak odadan çıktı. İbrahim Paşa hâlâ orada bekliyor-
İstikbal karanlık, belki de fecîydi..
Şimdi artık Padişahın saltanat kayığı Saraybuınuna yaklaşmaktadır. Saıaybumuna yaklaşıldıkça İstanbul sokaklarından taşan garip bir uğultu da gittikçe şiddetini artırıyordu.
Tam Yalı Köşkü önüne gc-
Padişah Sultan Ahmet kayığında hafifçe irkildi.
(Bu saray bana çok soğuk ve karanlık görünüyor...)
Diye mırıldandı.. İbrahim Paşa bu fısıltıya içini çekerek cevap verdi:
(Şcvketmeab.. Mülkün sahibi sîzsiniz..)
(Devam edecek)
B. M. Meclisi
Başmakaleden devam:
du.
(Lâzım gelen tedbiri alınız. Bu gece derhal İstanbula geçelim..)
Dedi.
SON SEFER
Belki mehtap, o güne kadar asla böyle manalı, derin ve hülyalı olmamıştı. Ayın on altıncı gününün gecesi Boğazi-çine ve Maımaıaya düşen meh tap, tabiatin bir Jıarikası idi. Uzaklarda Topkapı sarayının yüksek duvarlarının gümüşlü gölgesi, sık dallar arasında esrarlı bir hayalet halinde sallanıyordu.
Sarayın daha gerilerinde Bağdat Köşkü ile Kubbealtının arkasındaki yüksek kulenin korkunç siluetleri, servilerin uhıevî ihtişamları arasından görülmekte idi.
Ve, Ayasofya önünden bavlıyan garip bir uğultu hava içinde yuvarlanan bir top sesi gibi gittikçe derinleşerek mehtabın kucakladığı ılık İstanbul sokaklarına yayılıyordu.
işte Kız kulesi.. Solgun bir fener ışığı, gümüşî mehtaba karışarak denizde garip kırışıklıklar- yapıyor.
Marmara sakin, Adalar koyu bir sis içinde gömülür. Ve uzaktan muhteşem camilerin kubbelerinde yanan mehtabın akisleri..
Üsküdar sahillerindi bir kay naşma var. Sessiz ve sedasız bir kalabalık. En önde giden bir devletlû’nun arkasından yalıya iniyor. Ve orada hazırlanmış olan sandallara bini-
Saltanat kayığı hazin biı yorgunlukla Sarayburnuna doğ ru yol alırken, Sadrazam İbrahim Paşa, dirseğini yasladığı kayığın arkasında meçhul hülyalara dalıyor. Fakat bu hülyalarda ne Sadabat kasırlarının ihtişamı, ne Lâle ve Çırağan sefalarının hâtırası yoktur.. Gözünün önünde palaları sıyrılmış bir alay âsinin yaygaraları canlanıyor.
Zaman zaman İbrahim Paşanın derin derin göğüs geçirdiği görülüyordu.
Diğer vezirlere gelince, hepsinin de başlan göğüslerine düşmüştü. Nereye gittiklerini, akıbetlerinin ne olacağını hiç birisi bilmiyordu.
(Baş tarafı 1 incide) Sabis'in «Uçak kazaları ve Bursa askerî hastahanesinde bulundurulması gereken ilâç ve malzeme. hakkındaki sözlü soru, soru sahibinin ikinci defa olarak Mecliste bulunmayışı karşısında gündemden çıkarılmıştır.
Mardin Milletvekili Aziz U-ras’ın «1*4 Mayıstan sonra, İçişlerinde yapılan nakiller» hakkın-daki sözlü sorusunu geri aldığını bildirmesi üzerine, Trabzon milletvekillerine ait seçim tutanaklarının müzakeresine başlanmıştır.
Okuyucularımız hatırlıyacak-laı-dır; Meclisin geçen oturumunda görüşülmesine başlanan Trabzon milletvekilleri tutanaklarının, Demokratlara ve C.H.P. li-lere ait olanlarının bir arada müzakeresine, ve evvelâ üç D.P li milletvekili tutanağının gündeme alınmasına karar verilmişti.
Müzakerelere başlamadan önco Başkan, Trabzon Demokrat Parti İl İdare Kurulu Başkanlığından, seçimlerde baskı yapıldığına dair Meclise bir telgraf gönderildiğini bildjımig ve bu yazı okunmuştur.
Müteakiben söz alan hatiplerden Afyon Milletvekili Bekir Oynaganlı, Tokat Milletvekili Ahmet Güfkarj, itirazların mahallinde tetkiki için raporların kçmisyona iadesini istemişlerdir.
Senihi Yürüten, Hamid Şevket İnce ve İrfnn Aksoy (Afyon) kpmisyorç raporunun ka. bulü ile, tutanakların tasdikini istemişlerdir.
Tutanakları İnceleme Komisyonu Başkanı Kemal Özçoban, itirazların tetkik ve tahkiki gerektiğini ileri sürmüş, Ümran Nazif (Konya) ve Emrullah Nutki (Erzurum) tutanakların tasdiki gerektiği fikrini müdafaa etmişlerdir.
Kifayeti müzakere teklifinin oya konmasından önce Trabzon milletvekili Mahmut Goloğlu 6Öz almış ve heyecanlı bir şekilde, usul ve prensip bakımından bazı hatalar işlendiğini iddia etmiştir.
Müteakiben kifayeti müzakere takrirleri oya sunulmuş neticede, dokuzu C.H.P. li, üçü D.P. li on iki Trabzon Milletvekilinin seçim tutanakları birer birer tasdik olunarak kabul e-dilmiştir.
Oıhon (C.H.P.), tutanağının tasdiki lehinde konuşmuştur.
Seçim tutanağı müzakere e-dilen Tahsin Coşkan da söz almış ve yedi devreden beri milletvekili bulunduğunu ileri sürerek, kendi müdafaasını yapmağa başlamıştır. Tahsin Coş-kan’ın sözleri gülüşmelere yol açmıştır.
Yeniden kürsüye gelen Haindi Orhon, komisyon sözcüsü sıfatı ile raporu geri aldığını söy lifmiş, Komisyon Başkanı Kemal Özçoban ise, Hamdi Orho-r.un böyle bir salâhiyete sahip olmadığını beyan etmiştir.
Bundan sonra Bolu Milletvekili Kâmil tarafından gerilen kifayeti müzakere ve raporun komisyona iadesine dair takrir oya sunulmuş ve tutanağın iadesi ekseriyetle kabul edilmiştir.
İkinci otunum
Kısa bir fasılayı müteakip a-çılan ikinci oturumda, Danıştay da açık bulunan altı üyelik için seçim yapılmıştır. Nisabı dolduran adaylardan Rıza Göksu, Tevfik Şenocak. Rasim Esmerel, Danıştay üyeliklerine seçilmişlerdir. Diğer üç üyelik için yeniden seçim yapılacaktır.
Büyük Millet Meclisi yarın saat 15 te toplanacaktır.
(Baş tarafı 1 incide) teklifinin önce yarısının kabul e-dildiği ve bilâhara ikinci bir teklifte diğer yarısı nisbetinde i-kinci bir zam ‘yapılacağı hakkında Belediye Başkanı tarafından bir vâidde bulunulduğunu ifade etmekte ve haberin sonunda da temenni mahiyetinde bir tahmin yapılmaktadır.
Diğer taraftan ald1 iz malûmata göre bu habeı '.us ga zetesinde çıkmasından hemen iki saat sonra Kasaplar Derneği belediyeye müracaat ederek et fiyatlarına zam yapılması teklifin de bulunmuştur.
Et fiyatlarına zam yapılması için kasaplara bir zemin hazır-lıyan Ulus gazetesinin bu neşriyatındaki vâid keyfiyetinin ne dereceye kadar doğru olduğunu öğrenmek maksadiyle malumatına müracaat ettiğimiz Belediye Başkanı Atıf Bcnderlioğlu bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
Tahsin Coşkan'm seçim tutanağı
Bundan sonra, Kastamonu Milletvkilliğine seçilen Tahsin Coşkan'ın, itiraza maruz bulunan seçim tutanağı hakkında komisyon raporunun müzakerecine başlanmıştır.
Bu mevzuda ilk sözü alan Kastamonu Milletvekili Hayri Tosunoğlu, kendi bölgesindeki seçimin cereyan tarzını uzun boylu izah etmiş ve raporun komisyona iadesini istemiştir.
Komisyon raportörü Haindi
•— Haber tamamiyle asılsızdır ve bu kabil haberler kasapları yeniden zam istemeleri için ortaya atılmıştır. Bu vaziyet hal kın en mühim gıdası olan et fiyatlarına zam yapılması için kışkırtma gayesini taşımakta ve dolayısiyle hemşerilerimizin zararına olmaktadır. Diğer taraftan ikinci biı zamda bulunulacağı bundan evvel kasaplara vâdettiğim hikâyesi de aynı derecede çirkin ve kasta makrun bir uydurmadan başka bir şey değildir.»
Korede savaşan Kahramanlarımıza heyecanla ve iftiharla bildirmektedir. Göğsümüz ne kadar kabarsa yeridir.
Evet, biz de biliyorduk ki. kahramanlarımız, oraya harp etmeğe gittiler. Askerin vazifesi harp etmektir. Fakat bu büyük başarıyı elde etmek, sade asker olmanın değil, bunun üstünde Türk olmak faziletinin ve Türk gibi döğüşmek hasletinin bir neticesidir,
Atatürk'ün bir sözünü hatırlıyoruz; Türk askeri müsavi kuvvetteki bir düşmanı behemehal mağlûp eder; kendisinden bir misli fazla düşmana muvaffakiyetle taarruz eder: iki misli düşmanı da mutlaka durdurur.
Kore'de harp eden kahramanlarımız, Atatürk'ün bu ve-cizesine yeni bir levha daha ilâve etmişler ve bulundukları kesimde belki kendilerinden on defa fazla bir düşmanı süngü ile yarıp geçmişlerdir.
Tuğayımızın elde ettiği bu muvaffakiyet, topraklarımıza göz dikenlere bir gözdağı olmalıdır. Onlar bilmelidirler ki. vatan bir tehlikeye uğrayacak o-lursa, bütün Türk milleti Koredeki kahramanlarımız gibi, canını dişine takarak, hiç bir şeyden, yılmadan, hiç bir tehlike karşısında fütur getirmeden savaşmasını, çok üstün bir düşman taarruzunu dahi parçalamasını bilen bir millettir.
İşte Kore'deki kahramanlarımız, bir taraftan, dünya barışını ve dünya medeniyetini korumağa uğraşırken, öbür taraftan tarihimize yeni bir şeref ve şan katan bu hareketleriyle, Türk'ün asıl şöhretini bütün dünyaya bir defa daha ianıt-
Bu kahramanlık gününde, kafalarımız, hislerimiz, onlarla meşbudur. Onlarla iftihar ediyoruz; onları düşünüyoruz; onlara Allah Allah nidalariyle yaptıkları büyük gazalarında Allah'tan başarılar diliyoruz.
Mümtaz Faik FENİK
Pakistan Afganistan
(Başı 1 inci sayfadaj baları gidermek için bir beyanat vermiştir. Sefir Afganistan'la Pakistan arasında Paş-tunistan adında serbest bir bölgenin mevcudiyetinin hakikate aykırı olduğunu, gerek İngiliz idaresi sıralarında ve gerekse sonra bu hudut kabilelerinin hürriyetlerinin ilân edildiğinin varit olmadığını ve ayrılmak i-çin hiç bir arzu izhar etmediklerini belirtmiştir.
Sefir sözlerine devamla ezcümle demiştir ki:
«— 1893 te Britanya hükümetiyle Afganistan arasında im zalanan ve 1'921 de tekrar tasdik edilen Durant hattı anlaş -malına göre Afganistan’la Britanya Hindistanı arasındaki iç hudut katı olarak tesbit edilmişti.»
Sefir; hudut eyaletlerinde bir referandum yapıldığını ve bunun neticesi olarak hudut bölgesinde yaşayan Pathan’ların Pakistan’a iltihak edeceklerini açık ve sarih olarak bildirdiklerini, aynı sene içinde hudut bölgesinde yaşayan kabilelerle Pakistan arasında yeni anlaş -malar yapıldığını, bu anlaşmalara göre hudut kabileleri Pakistan’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu da açıklamıştır.
Pakistan Elçisi beyanatını şu cümlelerle bitirmiştir:
«— Pakistan ile Afganistan milletleri arasında iyi niyet ve dostane hislerden başka hiç bir şeyin mevcut olmadığı muhakkaktır. Sözde «Paştunistan» anlaşmazlığı sona erince, Pakistan hükümeti, sulhun idamesi ve ekonomik, kültürel, idari problemlerin müştereken halli gibi meselelerde, hudut bölgesinde meydana gelecek ve iki tarafı, alâkadar eden problemlerde, Afgan Hükümeti İle beraber müzakere ve anlaşmalarda bulunmağa hazırdır.»
Avukatlık stajı
(Başı 1 inci sayfada) tulacakardır.
İmtihan, her yılın ekim a-1 yında ikisi yargıç, ikisi profe -sör, biri avukat olmak üzere beş kişilik heyet huzurunda An kara’da yapılır. İmtihan, yazılı ve sözlü olmak üzere iki safhayı ihtiva eder.
İmtihanlarda bir dersten en az beş ve vasati olarak 7 numara almak lâzımdır. İmtihana girme hakkı üçtür.
Kore Birliğimizin kahramanlığı
(Başı 1 inci sayfada) inektedir. Bugün öğleyin Sekizin ci Ordu Genel Karargâhına gelen haberlere göre, dün gece VVavon’daki süngü muharebesinde 200 den fazla Çinli öldüren Türk tugayı, düşmanı yakından takibedeıek 6 mil ilerlemiş ve Kaechon’un 6 mil güney batısına varmıştır.
Gelen haberlerde düşman kuv vetlıeinin sayıca çok üstün olmalarına ve Türk tugayının hemen hemen tanıaraiyle çevrilmiş bulunmasına rağmen Türklerin Kaechoıı'da tutundukları bildirilmektedir.
Kahraıpancu savaşıyorlar
Tokyo, 29 a.a. — (United Pıses): United Press ajansı muhabirinin 8 irçci ordu karargâhından bildirdiğine göre Güney Kore, İngiliz ve Türk kıtaları Birleşmiş Milletler ordusunun sağ cenahında şiddetle döğüş-mektedirieı'.
Kızıl kçmünîstler can kaybına hiç ehemmiyet vermeden temadi İnsan dalgaları halinde her şeye rağmen ilprlemek tâbiyesini tatbik etmektedirler.
8 inci ordu sözcüsü, komünist taarruzu karşısında müttefiklerin müdafaaya geçtiklerini ve Mac Arthur’ün geçen hafta giriştiği harp taarruzunun nihayet bulduğunu teslim etmektedir.
Müttefikler büyük bir tazyik kaışısındadırlar. Filhakika Çin komünistleri her taraftan taarruza geçmiş vaziyettedirler.
5 inci hava filosuna mensup savaş ve bomba uçakları mütemadiyen faaliyet halindedirler.
Birliğimize bir hücum
Kore, sekizinci ordu karargâhı 29 (AP) — Dün gece Ku-nun güneyinde komünist Çin kuvvetleri, Türk kuvvetlerine Sunchon yolunun 3 mil gerisinden şiddetle hücum etmişler dir. Türk birliklerinin nakliye araçları bu ınıntakadan 3 mil geride bulunuyordu.
Derhal kendilerini toplayan Türk kuvvetleri mevzi kazarak içine girmişlerdir.
Tugaya mensup bir birliğin sarıldığı haber alınmışsa da, bu hı ber teyit edilmemiştir.
Tuğay Komutanı yaralandı mı?
Kort, Sekizinci ordu karargahı 29 (AP) — Mangasiyle birlikte Amerikan hatlarına dönen bir Türk subayı, Birlik genel komutanının muharebede yaralandığını bildirmiştir.
Türk kahramanlığına hayranlık
Tokyo, 29 a.a. (United Press) — General Mac Arthur’ün sözcüsü basına verdiği beyanatta düşman tazyikinin en fazla sekizinci ordu sağ cenahında hissedildiğini söylemiştir.
Ancak, bazı haberlerde düşmanın tank kullandığından balı sedildiğini söyliyen sözcü, düşmanın taarruzu ile komünist çetecilerin faaliyeti arasında hır ahenk mevcut olmadığını belirtmiştir.
Sözcü şiddetle döğüşen Türk İtri methetmiş ve çember içine alınan Türklerin anudane dö-ğüşerek süngülerle 200 komünist öldürdüklerini söylemiştir.
Sözcü 27 nci İngiliz tuğayının kuzey istikametine sevkedildi-ğini açıklamıştır.
Ağır topçu ateşine rağmen çekilmediler
Londra Radyosu (Basın Yayın) — Dün çevrilmiş, fakat daha sonra çemberden çıkmış olan Türk kuvvetleri çok ağır topçu ateşine rağmen hâlâ mevkilerini muhafaza etmektedirler. Tok yo'daki bir Amerikan askerî sözcüsünün bildirdiğine göre, Türklerle aynı kesimde harp et ıf.ekte olan İngiliz 27 nci tugayı bu kesimin şimali şarkisinde yeni mevzilere çekilmektedir. İngiliz birliğinin yeni vazifesi bu kesimin gerisini emniyette tutmaktır. Fena hava şeraitine rağmen Birleşmiş Milletler bom ba ve av uçakları, bütün cephe boyunca savaşmakta olan kara kuvvetlerini desteklemiştir.
Bir adım gerilemediler
Londra Radyosu, 29 (Basın -Yayın) — General Mac Arthur-un karargâhından bildirildiğine göre Cinliler iki, hatta üç taraftan bir çevirme horeketine çalışmaktadırlar. Bu karargâha mensup bir sözcü Koredeki Türk kıtalarının kendilerini ricat esnasında çevirmiş olan düşman kuvvetlerinden 200 kişiyi öldürmüş oldukları için övmüştür- Muhabirler Türk tugayının Tokçong ile Krogi arasında bir geçit yolunu müdafaa ettiğini bildirmektedirler. Bu tugay Amerikan sekizinci ordusunun sağ cenahım himaye /‘Imektodir. Zira Cinljlor ve Kuzey Koreliler bu cenahtan
Amerikan ordusunu çevirmeğe çalışmaktadırlar.
İki yüksek tepq arasında dar bir geçidi kapatmış olan Türk askerleri inatçı bir mukavemet göstererek bir karış toprak vermemişlerdir.
Türk kuvvetleri cepheden gelen büyük bir tazyik Itında kalmışlarsa da düşmanın kendi hatlarını yarmalarına müsaade etmemişlerdir. Sekiz asker şehit düşmüştür' Bir kaç da yaralı var-d-r.
Amerikanın Sesi Radyosunda anlatılan bir kahramanlık
Ankara, 29 (Basın - Yayın) — Amerikanın Sesi radyosu bu gece 19115 teki yayım esnasında şunları söylemiştir:
Su dakikgda stüdyoya getirilen Reuter’in bir haberi Türklerin destan olacak şu kahramanlıklarından bahsetmektedir:
Reuter ajansının haberi şudur: Tokchon ile Kunuri arasındaki stratejik canah yolunu tutan 5000 mevcutlu Türk tugayı bugün sekizinci ordunun sağ cenahına adeta demirlemiş bir vaziyet tp iken kuzey Koreli ve komünist Cinliler Birleşmiş Milletler kıtalarım çevirmeğe çalışıyorlardı.
Yüksek dağların arasındaki geçidi kapatmış olan Türkler mev zilerini kati bir şekilde müdafaa ediyorlardı. Dün ilk defa savaşa katılan Türkler bütün gün boyunca karşıdan gelen şiddetli tazyike karşı koymuşlardır.
Bu kuvvetli sızmalardan hiç birisi Türkleri yerinden kımıldata-
Türkler ilk kayıplara Kunurinin doğusunda cereyan eden şiddetli savaşlar esnasında uğramışlardır-
Akşam üzerine doğru Türk tu-ğayı 8 ölü ve birçok yaralı vermesine rağmen 200 komünist öldürmeğe muvaffak olmuştur. Cok defa Türkler süngü takarak hücuma geçmişlerdir. Tugayın komutam General Tahsin Yazısı, «komünistler fecirlq hücuma kalktılar, fakat biz de en iyi Kal çaresi olan karşı taarruza geçtik» diyerek vaziyeti basit bir şekilde izah etmiştir.
Kızılay işaretini taşıyan Türk cankurtaran otomobilleri canavar düdüklerini devamlı bir şekilde) öttürerek geri haltlardaki hastahanelere doğru son süratle seyrediyorlardı.
Öğleden sonra komünistler Türk mevzilerini çevirerek tugay komutanlığı ile mevziler arasına yerleşmişlerdi-
Bir posta eri kurulan pusuyu aşmaya muvaffak olduktan başka iki komünisti de öldürüp tugayın komutanına, maiyetindeki küçük bir muhafız kıtası ile beraber bir Amerikan albayının etrafının sarıldığını bildirmiştir.
Bu albay tugayla birlikte bulunan bir irtibat subayı idi. Haberi alan General Yazıcı hemen bir ihtiyat taburuna «süngü tak» emrini vermiştir.
Bir Türke beş kızıl düşüyor
Kunu, Koıc, 29 (AP) — Türk kıtaları, Çin komünistleriyle bugün göğüs göğüse savaşlardan sonra, Kunu’nun güneyinde yeniden teşkilâtlanmıştır. Bu savaşlar esnasında Türkler bazı ^ftyiat vermiş bulunmaktadırlar.
Türk tugayının Komutanı General Tahsin Yazıcının askerî sekreteri AnkaralI yüzbaşı İsmail Çataloğlu verdiği bir beyanatta, şunları söylemiştir:
Türk kuvvetleri salı günkü çarpışmalarda düşmana karşı süngü, tüfek ve topçu ateşi kullanmışlardır. Bu çarpışmalar esnasında Türk kuvvetleri 7 şehit ve 20 yaralı vermişlerdir.»
Müthiş topçu ateşinin çıkardığı cehenhemî sesten, karargâhın duvarları sallanırken, Yüzbaşı Çataloğlu şunları ilâve etmiştir:
«— Onlardan bir çoğunu öldürdük»
General Tahsin Yazıcı, muhabirimize Türk kuvvetleri hakkında herhangi bir tefsirde bulunmaktan imtina etmiş ve Fransızca olarak: «Evvelâ askerlerimi ziyaret edeceğim» demiştir.
Türk kuvvetleri komutanlık karargâhından bildirildiğine göre, bir Türk birliği muhasara e-dildiği zaman, Amerikan tank bölüğüne komuta eden üsteğmen Thedoıe Pickette derhal Türk birliğinin yardımına koşmuş, fakat birliğin muhasaradan kurtulduğunu görmüştür.
Bu da Kore’deki vaziyetin ne kadar seyyal olduğunu göstermektedir.
Bire karşı beş...
Londra Jladyosu, 29 — Kore’deki muhabirlerin bildirdiklerine göre Tonkşon ile Kunuri arasında sarp iki dağ arasında çok mühim bir geçit tutmakta ve Sekizinci Amerikan ordusunu çevrilmekten korumakta o-lan Türk tuğayı müthiş bir tazyik altında bulunmasına rağ-rren şimdiye kadar gerilememiştir.
Amerikan ordusuna mensup birliklerin Türk kıtalarını desteklemek üzere bu gece harekete geçtikleri bildirilmektedir.
Türk kıtaları bire karşı beş nisbetinde düşman kuvvetleriy le savaşmaktadırlar.
Diğer taraftan son haberlere göre, kızıl kıtalar kızıl Kore-nin müttefikler tarafından işgal edilmiş bulunan başkent Piyongyong’un 50 kilometre mesafesine kadar yaklaşmışlardır.
Türklere hayranlık
Vaşington, 29 (AP) — Amerikan ordu dairesine mensup bir sözcü, Kore’deki Türk kuvvetlerini överek demiştir ki:
«— Kore’de Birleşmiş Milletler kuvvetleriyle omuz omuza çarpışmakta olan Türk askerleri son derece mükemmel o-lup, kendilerini fazlasiyle gösterdiler.
«Ordu karargâhından aldığımız tebliğde, düşman tarafından çevrilen Türk birliklerinin süngü takarak muhasaradan kurtuldukları bildirilmektedir. Eu da gösteriyor ki, muhasara Türkleri paniğe sevkedecek bir sebep teşkil etmemektedir.»
Amerikalı Albayı nasıl kurtardık?
Kuzey Doğu Cephesi, 29 a.a. (Reuter) — New-Jersey’li teğ -men Earl Chester albay Tho-rrias Gumby'nin Türkler tarafından kurtarılışını şu şekilde anlatmaktadır:
Hatların gerilerine sızan komünistler, cephe mevzilerinin gerisinde Albay ile bir subay ve üç erden müteşekkil maiyetinin karşısında bir barikat kurmuşlardır.
Bunun üzerine Albayla maiyetindekiler yakınlarında bulunan bir binaya sığınmak üzere girmek istemişlerse de binanın da komünistler tarafından işgal edilmiş bulunduğunu müşahede etmişlerdir.
Düşman mevziinden 13 metre uzaklıkta bulunan bir çukura sürünerek giderlerken Türk subayı geriden imdat istemek ü-zere bir posta eri yollamıştır. Samsun'un Bafra kazasından er Cemal Genver ğeriye giderken makineli tabancası ile iki ko -münisti öldürdükten sonra General Tahsin Yazıcı’nın karargâhına ulaşmağa muvaffak ol -muştur.
Büyük bir itimat içinde bulu nen General Yazıcı: «Albayı kurtarmağa gideceğim, demiş ve bir tabura hücum emrini vermiştir. Şoför çavuş Salva-tore Rodriguez tarafından idare edilen bir Amerikan tankına 4 kişi atlamışlardır. Bunlar Chester, bir Amerikan, bir Türk subayı ve posta eri Cemal idi.
Tank barikata yaklaşırken düşman ateşine maruz kalmıştır. İçerde bulunan adamlar tanktan inen Türk subayını des teklerken bu subay, Albay Gumby ve maiyeti yanına var -rr.ak için 400 yardalık bir mesafe katetmiştir.
Albay Gumby’nin yanına vat-rr.ağa muvaffak olan Türk subayının adı Muzaffer Erdön-mez’dir. 28 yaşında bulunan bu subay İstanbulludur. Albay o-kn babası Çanakkale savaşlarına iştirak etmişti. ■

Cephede havan toplan ve makineli tüfekler durmadan ateş ederlerden Türkler karşı taarruza hazırlanmakta idiler.
Taburun komutan vekili yüzbaşı Ahmet Tuncer emrindeki erleri bir köye sevkederken bir dağ topu ile avcıların ateşine maruz kalmıştır.
Yüzbaşı bir filinta kaparak bunlara ateş etmek istemişse de menzilinin kısalığım müşahede derek hemen bir piyade tüfeği almş ve komünist avcıların dağıldığını müşahede edinceye kadar üzerlerine ateş etmiştir-
Yüzbaşı bundan sonra erlerine süngü tak emrini vermiş ve yapılan hücum neticesinde komünist ler tarafından köyde tesis olunan barikadı ortadan kaldırmış-
Etraff sarılan Amerikan albayı bu sarılma esnasında yanından bir an bile ayrılmayan maiyetindeki Türklerden müteşekkil küçük muhafız kılası ile beraber kurtarılmıştır.
Çinlilerin manevrası
Koıe Cephesi, 29 a.a. — (United Press): Birinci kolordu kesiminde 8 inci ordu sağ cenahını çevirmeyi hedef tutan Çin komünistlerinin manevrası dün gece Chongchon nehrinin boyunca 50 kilometre kadar olan köprü başında bulunan Birleşmiş Milletler kuvvetlerini sarmıştır.
Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin sağ cenahı şimdi tamamen açıktır ve Kunuıi’nin doğusunda hiç bir kuvvet kalmamıştır. Bu suretle 8 inci ordu ve 10 uncu kolordu ataşında bir gedik açılmıştır.
Komünistler, stratejik ehemini yette o|nn Wopni Yoııng, Byonn ve Youııgangdong köylerini ele
____________________________________
geçirmişlerdir. 1 inci kolordu sözcüsünün bildirdiğine göre bu sabah en az beş komünist alayı Tokchon’un batısında Kunuri’ye doğru ilerlemektedir.
Diğer taraftan bazı mühim düşman kuvvetleri Sunchon’un 15 kilometre kuzeyinde Birleşmiş Milletlerin ikmal yollarını tazyik etmektedir.
Durum çok karışık
8 inci Ordu Genel Kaıargâhı-29 a.a*. — (United Press): Sekizinci ordu sözcüsünün bildirdiğine göre, çarşamba akşamı, 8. inci ordu cephesinde G Çin ordusu teşhis edilmiştir. Birleşik A-meıika ikinci tümen kesiminde durum çok karışıktır ve komünistlerin 8 inci ordu ile 10 uncu ordu arasına girmek teşebbüsün de bulunacakları anlaşılmaktadır.
Pyongyang hava alanında dün geçe karartma yapılmış ve nöbetçiler çete hücumuna karşı tetikte beklemişlerdir.
General, karargâhını bir çiftlikte kerpiç bir evde kurmuştu, fakat içeride hiç bir telefon çalmıyordu.
Posta erleri ilk hatların durumu hakkında yazılı raporlar getiriyorlardı. Karargâhın dışında vadide siyah bıyıklı, haki renkli elbiseler giymiş, ellerinde kasaturaları bulunan 6 Türk askeri sivil Kuzey Korelileri harp sahasının dışına çıkarıyorlardı.
Diğer altı Türk eri de 200 Güney Koreli askeri geri hatlara isticvap olunmak üzere getiriyorlardı. Türkler bunların komünist ler safında harp ettiklerinden şüphe etmekte idiler.
Bir Türk subayı: -Bu sabah da Güney Korelilere rastlayınca onlar bizim üzerimize ateş ettiler. demiştir.
Başbakan
(Başı 1 inci sayfada) refakatinde belediye ve il genel meclislerine mensup bir hey yeti kabul etmişlerdir.
Cumhurbaşkanımız kendilerine Küfahyanm tâzimlerini arzeden bu heyetten teşekkül ve sevgilerinin Kütahyalılara duyurulmasını rica etmiştir.
Müteakiben 1950 yılına kadar milletvekili olarak Kütahya’yı tem sil eden Başbakan Adnan Menderes'e, beleıdiye meclisinin candan bir arzu ile hazırladığı ve kabul ettiği Kütahya fahrî hemşehrilik mazbatası sunulmuş ve Başbakan da bu sevgi nişanesini hayatının en kıymetli bir hatırası olarak kabul ettiğini ve hem-şahrilelerine şükranannm arzını ifade ve rica etmiştir.
Bigadiçte zelzele
(Başı 1 nci sayfada) yıkılmış ve evlerde muhtelif çatlaklar husule gelmiştir. Bütün Bigadiçlileı- geceyi dışaıda geçirmişlerdir.
Deprem haberinin Balıkesirdc işitilmesini müteakip derhal vali muavini Hayri Ege beraberinde jandarma alay komutan muavini olduğu halde yanlarına çadır ve ekmek alarak Bigadiçe hareket etmişler ve vatandaşların ilk ihtiyaçlarını kaışılıyarak gerekli tedbirleri almışlardır.
Bu sabah da vali vekili Esat Kaya bayındırlık müdürü ile bir likte deprem bölgesine gitmiştir.
Balıkesire gelen haberlere göre, dün gece deprem muhtelif fasılalarla 19 defa tekerrür et-
1

30/11/1950
ZAFER
Tarım aletlerinden çiftçi nasıl? faydalanacak
Marshall Plânı yardımı vasıta-siyle gelmekte olan tarım makinelerinin köylünün menfaat-lanna uygun bir şekilde dağıtılmasını temin maksadiyle satı$ şeraitleri yeniden tanzim edilmiştir. Bu hususta Ziraat Bakanlığı ile Marshall Plânı eksperleri işbirliği yapmışlar ve müspet neticeler vermesi beklemen bir program üzerinde durmuşlardır. Bun dan sonra da Ziraat Bankası Türkiye dahilindeki 400 ü mütecaviz .şube ve ajanlarına gönderdiği bir tamimde Marshall Plânı makineleri ile diğer tanm malzemesinin ne şekilde ve hangi şerait altında köylüye dağılılacağım bildirmiştir.
Bilindiği gibi Marshall yardımından gelen tarım aleterini satın almakta olan köylü, bedelin yüzde yirmisini tanm aleti şirketlerine yalırmakta ve geri kalanı da Ziraat Bankasına 5 sene vade ile ödemektedir.
Marshall Plânından gelen tanm makineleri ile malzemenin dağıtılmasında bundan sonra göz v _• bulundurulacak esasları.! şualar olacağı da bildirilmektedir:
1 — Makineleşmenin bütün sahalara teşmilini mümkün kılmak için tek makine satışından ziya-elzem olan bütün
Gaziantep Valiliğinden

Muhammen bedeli
Geçici Teminat
Ev 25000 Tıra ____ ______
Mülkiyeti Özel İdareye ait olan yukarda cinsi, muhammen bedeli, geçici teminatı yazılı Emniyet Müdürlüğü bitişiğindeki ev kapalı zarf usuliyle arttırmaya konulmuştur. İhalesi 11 Aralık 1950 pazartesi günü saat 10 da Î1 makamında yapılacaktır, isteklilerin 2490 sayılı kanunun hükümleri dairesinde müracaatları lâzımdır. 16284 (8853)—2611
1875 Lira
İstanbul Valiliğinden
f'

Satılık Matbaa
makineleri

ZAYİ — Hayri Araboğlu a-centesine mensup Lechistan vapurunun 5 sayılı poliçesinde kayıtlı Betama 698 markalı 285 kilo ağırlığındaki bir sandık makine parçasına ail ordirio ile giriş gümrüğünün 23915 sayılı 18.9 1950 tescil günlü iki nüsha giriş beyannamesini zayi ettim-Yenilerini çıkaracağımdan eskilerinin hükmü yoklur.
Pandeli Sakalakçıoğlıj
Fevkalâde Arsa
1 — Bayındırlık Bakanlığınca ehliyetli yapı kalfası yetiştirmek maksadiyle (Yapı Kalfalığı) İstanbul İkinci kursu 11/12 1950 pazartesi günü Sultanahmet’teki Sultanahmet (eski 44 üncü) ilk okulunda açılacaktır.
2 — Kursa öğrenci kayıt ve kabulüne 20/11. günü başlanmış olup 10/12/1950 gününe kadar devam edilecektir.
3 — ikinci kursa müracaat sırasiyle (100) öğrenci alınacaktır.
4 — Kurs hakkında malûmat almak ve kayıt kabulünü
yaptırmak isteyenlerin ikinci maddedeki müddet zarfında İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde Kurs Müdürlüğü idare memurluğuna pazartesi, çarşamba ve cuma günleri saat 14 ten 17 ye kadar müracaat etmeleri ve kayıt kabul şeraitini öğrenmeleri ilân olunur. 16321 (8855)—2612
Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüsünden
Adı ve Soyadı

Muhat inşaat Limited Şirketi Fahir ince ve Mustafa Uıal
v.
Bir adet İşler vaziyette Duplex tabı makinesiyle yeni vaziyette bir adet otomatik 57 X 82 ve bir adet 70 X 100 König - Bauer diiz baskı makinesi ile komple mücellithane satılıktır.
Zafer gazetesi İdare Müdürlüğüne müracaat

de köylüye
Çekmelerin birden satılması y )Böylelikle bir traktör alan köylü grupu veya köy, aynı zaman-i da pulluğu, tohum makinesini ve mümkünse bir de harman makinesi alacaktır.
2 — Satılmakta olan makinelerin alıcılara elzem olduğunun tespit edilmesi. Lüzumsuz yere uygun olmayan tipte makinelerin dağıtılmasına ve böylelikle köylünün zarar görmesine imkân vermemek.
3 — Gayet fakir köylülerin de makineye kavuşmalarım temin
I etmek- Birkaç köylü bir araya gelerek birbirlerine kefil olarak makine alabileceklerdir.
4 — Tarım makine-si satın almakla olanlann bu makinelet hakkında bazı lüzumsuz bilgiy’ I edinmiş olmaları. Marshall Plânı malzemesi satın alan birçok kim selerin bu makineleri kamyon şoförlerine teslim ciritleri görülmüştür. Bu hal 2 sebepleri dola , yi mahzurludur:
o — Bu şoförler tanm maki-I nelerinin hususiyetlerine vakıf de-
fa — Daha iyi bir is buldukları I takdirde en can alıcı vaziyette
köylüyü yüz üsîü bırakabilirler. Bu bakımdan Türkiyenin muhfer lif yerlerinde açılmakta olan kurslardan çıkrms olanların bu işlerle iştigal etmelerinin temin edilmesi zaruridir.
*
! damamönû — Yeni Do-; -umevi Çocuk Hastalıkları I Mütehassısı
: Dr. Ihsan Can
! Hastalarını her gün saat ; '5 ten itibaren kabul eder. ! Anafartalar caddesi Kur-[ «unlu Cami ! 194 Bekman • Muayenehane ; 15888.
karşısı No. Apartmanı, ve ev Tel:


Fevzipaşa Mahallesi Ardıç sokak No. 10 da.
760 metrekare ardiye ve apartman yapılmaya müsait imarca parsellenmiş arsa satılıktır.
Müracaat: Tel: 13591 den pazar günleri hariç her gün görüşülebilir. 2957
Ankara Elektrik Teknisyenleri Esnaf Derneği Başkanlığından
Derneğimiz kanun gereğince esnaf derneklerine intibakım yapmış olduğundan bütün üye arkadaşların eller rindeki eski hüviyet varakalarım yenilerile tebdil etmelerini ve eskilerinin 30.12.1950 tarihinden sonra hükümsüz olduğunu, üyelerimize müracaat sırasına göre yeni sicil numarası verileceği ilân olunur.
Müracaat saatlari her gün 8 den 12 ye kadardır.
Yönetim Kurulu Başkam
Osman Erol, Hulûsi Akdere Sınaî ve Ticarî Zümreler işletmesi T.A.Ş. Müdürlüğü Behçet Abut
Ahmet Yorgi
Ulus Meydanı Koç Ap. Daire 2 Orman Çiftliği Bira Fabrikası dahilinde inşaat şantiye binasında.
Ulus meydanı Bankalar Cad. No. 11 ■
Anafartalaı- Hayırlı so. No. 6/4 Bankalar Cad. Yurt so. No, 9
Muhtelif malzeme satılacak
Ankara Yollar 4. Bilge Müdürlüğünden:
1 _Bölge sahasındaki hurda müstehlik malzeme, demirbaş
takımlar, hesap makineleri ve yol bakım âletleri kapalı zarf usulü ile satılacaktır.
2 — Muhammen bedel 5021,25 (beş bin yirmi bir lira yirmi beş kuruş) lira olup geçici teminatı 377 (üç yüz yetmiş yedi) liradır.
3 — Kapalı zarf arttırması 9/12/1950 cumartesi günü saat 11 de Etlik yolu üzerindeki Bölge Müdürlüğünde toplanacak komisyon«ıuzurunda yapılacaktır. Zarflar saat 10 a kadar ko misyona verilmelidir.
4 — Bu işe ait şartname ve cetveller çalışma saatlerinde Tölge Müdürlüğünde ve malzemeler de tatil günlerinden başka her gün saat 10 — 11.30 arasında Bölge sahasında görülebilir.
5 — Para gibi umumun elinde bulunan şeylerle mühürlen-
miş zarfların ve postadaki gecikmelerin kabul edilmiyeceği, ilgililerin 2490 sayılı kanun ahkâmına uygun olarak müracaatla rı ilân olunur. (8706)—2559
__ Sayfa: 5
Beygir Beygir
Nihat Kamay Abdullah Uçak
Halil Kandemir
Niğde - Nevşehir Kapıcıbaşı Hanı No. 148
Altındağ Mah. Telsizler No. 58 Çocuk Sarayı kar. Kızılelma • Mah. Mazı so. No. 8
Fcvz.ipaşa Yeltne sokak No. 18/ 22
2395, 2416, 2729, 3828, 4040, 4437 ve 4565 sayılı mülga kanunlar gereğince kazanç ve F. zam vergilerine ve 5432 sayılı Vergi Usul Kanununun 330 uncu maddesi gereğince kusur cezasına tabi tutulmuş olan yukarıda ad ve soyadı ile bilinen adresleri yazılı mükellefler mevcut adreslerinde yapılan araştırmalarda bulunamamışlardır.
İşbu ilânın yapıldığı tarihten başlıyarak bir ay içinde Hükümet Caddesi Defterdarlık binası altında Kızılbey vergi dairesi Müdürlüğüne bizzat veya bilvekâle müracaat etmeleri veyahut teahhütlü mektup veya telle açık adreslerim bildirmeleri bu suretle, adres bildirenlere süre ile kayıtlı resmî tebliğ yapılacağı bir aylık süre zarfında bulundukları yeri bildirmeyenler veya müracaat etmeyenler adına salınmış bulunan vergiler hakkında tebliğin yapılmış sayılacağı ilân olunur. 2608
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Mü dürlüğünden:
1 — Şişli Çocuk Hastahanesi kalorifer tesitatı onarımı açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (24988) liradır.
Eksiltme 11/12/1950 tarihinde pazartesi günü saat 15 te İst Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır..
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme^ bayındırlık işleri genel hususî ve fennî şartnameleri, proje keşif hü-lâsasiyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir,
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin (1875) liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmeleri ve (1950) yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgey' hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası almaş-ve yukarıda 2 inci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalamas-şarttır. (8564) 2534
Tam Dizel Alman malı
İkinci partisi yakında gelecektir
M a r ş al plânı
Kredileri dahilinde
5 sene taksitle
Satılacak olan bu traktörler için kayıtlara başlanmıştır.
Bol yedek aksam
Ankara, Çankırı, Kırşehir, Yozgat, Kastamonu ve
J havalisi acenteliği
. Çelik Motor Kollekiif Ortaklığı
itfaiye Meydanı Kosova sokak No. 54
R Telefon: 15858 — Telgraf: Çemko (6081)
3ta msmDiasmr
Devlet Orman İşletmesi

Devlet Orman İşletmesi Manavgat Müdürlüğünden:
ZAYİ — 29.11.1950 tarihinde işimi takip etmekte iken biri askerî diğeri Nafiadan aldığım iki bonservisle bir adet nüfus tezkeremi zayi ettim.
Bulanların aşağıdaki adresime insaniyet namına vermelerini ri-
Ankara Gar, Danışmada Nevşehirli Ahmet Öner.
Satılık ev
Yolculuk dolayısiyle Küçük ev- | ler 57 sokak 11 numaralı, dört ı oda hava gazı ve güzel bahçesi bulunan bir ev satılıktır İçindekilere müracaat- Telefon 31223.1

Ankara Tıp Fakültesi Dekanlığından
Fakültemiz II. îç hastalıkları kliniğine 3, intaniye kliniği ile Çocuk Hastalıkları ve Nöroloji kliniklerine birer asistan alınacaktır.
Asistan olacakların Ankara Üniversitesi asistanlık yönetmeliğinin 4. maddesinde yazılı şartları haiz bulunmaları lâzımdır.
Yabancı dil imtihanı 21.12.1950 perşembe günü yapılacaktır, fsteklilerin 20.12.1950 çarşamba günü akşamına kadar De kanlığa müracaatları. (8879) 2614
Kiralık
Kaloriferli
Ap rtıman Dükkân Depo
Maltepe Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Koç Talebe Yurdu karşısı Maltepe a-partmanmda kaloriferli lüks daireler, büyük dükkânlar, imalâthane, depo olmağa elverişli muntazam geniş zemin kat kiralıktır. ' 6107
Acele satılık
Hususî otomobil
948 Ford, 4 kapılı, tam konforlu, çok az kullanılmış hususi binek acele satılıktır-
Yenişehir Palas otelinde Ri-fal'a müracaat. 6144
Kiralık ev
4 oda, 1 hol, mutfak, banyo, elektrik, su ve havagazı mevcuttur.
Adres: Yeni Doğumevi Gün-doğdu mahallesi Fidan sokak No. 36. 6143
Satılık otomobil
Dağ vitesli ve eksiksiz iyi işler durumda Mersedes - Benz marka bir spor otomobil 2/12/1950 Cumartesi saat 15 de Yenişehir, Sümer sokak No- 66 da N. Toker Ap. yanında açık arttırma ile satılacaktır-
Gaziantep Tekel Başmüdürlüğünden
1 — Mukavelesi fesh edilen Urfa Tekel İdare Binası ve an-barlarının ikmâli inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 32693 lira 30 kuruştur. Geçici teminatı 2452 liradır.
3 — Eksiltme 20/12/1950 Çarşamba günü saat 15 de Gaziantep Tekel Başmüdürlüğünde teşekkül eden komisyonda yapılacaktır.
4 — Şartnameler her gün Gaziantep Ankara - İstanbul Tekel Başmüdürlüklerinde ve Urfa Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin eksiltmeye girebilmeleri için 15.000 liralık ehliyet vesikasını eksiltme gününden üç 'gün evveline kadar mahalleri Bayındırlık Müdürlüğünden almaları şarttır.
6 — İsteklilerin mühürlü fiat teklif mektuplarını kanun5 vesaikle güvenme parası makbuzu veya Banka teminat mektuplarını ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyona vermeleri ilan olu-
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez.
1 — İşletmemiz ormanlarından 1951 yılına yetişmek üzere istihsal, imal edilerek Köprü Irmağı - Olukköprü, Kargıhanı orman içi istif yerlerine indirilecek 20000 adede denk 2000 metreküp Mısır tipi çam traversin hazırlattınlması işi açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Traverslerin Kargıhanı depo teslimi M3 istihsal fiyatı 200 kuruş, imalı 1400 kuruş, nakli 1500 kuruştur. Olukköprü için depo teslimi M3 istihsal fiyatı 200 kuruş, imali 1400 kuruş ve nakli 2400 kuruştur
•3 — Muvakkat teminat 5400 liradır.
4 — Eksiltme 8/12/1950 tarihine rastlıyan cuma günü saat ' t lotıne Müdürlüğü merkezinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
5 — İstihsal, imal ve nakil işleri bir şahsa ihale edilecektir.
6 — Bu işe ait şartname İstanbul, Antalya, Alanya, Mersin, n akara. isletme müdürlükleri ile Orman Genel Müdürlüğünde, A' ( ki Bölge Şefliğinde ve İşletmemizde görülebilir.
isteklilerin belirli gün ve saatte teminatları ile birlikte ko-nvsyona müracaatları. (8767) 2576
Devlot Orman İşletmesi Anamur Müdürlüğünden:
Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğünden
Kiralık daireler
Üst kat 125, bodrum 90 lira. Üç oda, bir hol. Sekiz aylık peşin.
Cebeci Dilim sokak No. 11. Yeşil apartmanda. Tel: 25561.
Türkiye Emlâk Kredi Bankasının
Ödevlinin adı ve soyadı
Adresi
AKTİF:
30-9-1950 Umumî Vaziyeti
Kasa ve Merkez Bankası:
Kasa
T.C. Merkez Bankası
Kanunî karşılıklar kasası Dahildeki Bankalar
Senetler cüzdanı
F.shâm ve Tahvilât cüzdanı
Avanslar
Borçlu caıi hesaplar
İpotek karşılığı taksit borçlar: %5 faizli meskenler karşılığı Diğer G. menkuller karşılığı
İpotek karşılığı krediler iştiraklerimiz Sabit kıymetler Hissedarlar
(Ödenmemiş sermaye) Muhtelif
Yekûn
Nazım hesaplar
Lira
Lira
PASİF:

Lira
Hilmi Tın Kurt Işıklar C. Kardeşler Apt. No. 19/9
2395, 2416, 2729, 2328, 4040, 4437, 4565, sayılı mülga Kazanç ve fevkalâde zam vergilerine ve 5432 sayılı Vergi Usul Kanununun 330 uncu maddbsi gereğince usul cezasına tabi tutulmu-olan yukarda adı ve sovadı ile bilinen adresi yazılı mükellef mevcut adreste yapılan araştırmada bulunamamıştır.
işbu ilânın yapıldığı tarihten başlıyarak bir ay içinde De nizcileı- cddesindeki Yeğenbey vergi dairesi Müdürlüğüne biz zat veya bilvekâle müracaat etmesi veyahut teahhütlü mektup veya telle acık adresini bildirmesi bu suretle adres bildirenlere süre' ile kayıtlı resmî tebliğ yapılacağı ve aylık süre znrfınd bulundukları yeri bildirmiyenler veya müracaat etmiyenle-adına salınmış bulunan vergiler hakkında tebliğin yapılmış sâ-vılecağı ilân olunur. (2609)
1 — İşletmemizin Bozyazı bölgesinin Çayağzı orman dışı stifinde mevcut 6287 adede denk 661 M3. 345 D3. Kızılağaç kere desi ile 1054 adede denk 106 M3. 716 D3. çam kerestesi 20/11/1950 tarihinden itibaren on gün müddetle 8/12/1950 cuma gününe müsadif saat 10 da açık arttırma usulü ile satışa çıka inmiştir.
2 — Çaycağız istifinde bulunan Kızılağaç ve çam kerestele-'in satışı Anamur İşletmesi Müdürlüğü odasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Kızılağaç kerestesinin beher M3. nün muhammen bedeli 69 lira 30 kuruş ve çam kerestenin beher M3. ünün muhammen bedeli 84 lira 30 kuruştur. Her parti için yüzde 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu ise ait şartname ve rap listesi Ankara, Orman Ge Müd. İstanbul, Ankara. Merkez, Mersin, Adana, Antalya v() Anamur Orman İşletme Müdürlükleriyle Bozyazı Orman Bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve il ; teminatları ile birlikte komisyona müracaatları. (8698)—2562
22.130.981,30
35.861.558,08
228.487.458,42
Sermaye
İhtiyat akçalaıı:
Kanunî ihtiyatlar
Fevkalâde ihtiyatlar Karşılıklar Taahhütlerimiz Mevduat ve carî hesaplar:
Tasarruf mevduatı
Sair mevduat
Muhtelif

Nazım hesaplar:
Cirolarımız Kefaletlerimiz Sair nazım hesaplar
100.000.000,—
1.521.673,05
524.227,91
27.%42.435,72
3.402.655,67
Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüsünden
D P. 6 No. Iıı Bilgin ocak başkanlığından
3/12/1950 Pazar günü saat 13 de Ocağımızın kongıosi yapılacağından bütün partili arkadaşların şeref vermelerini ri-
Adres: Yenidoğan Eskişehiı sokak 6 No.lıı Bilgin Ocığı.
D.P. Necatibey C .ak kongresi
Ocağımızın yıllık koni. e.ıi 1-12-19.50 cuma günü saat 19,30 da) Anafartalaı- caddesi Vakıf İş Hanında 323 No.daki Bucak
binasında yapılacağından sayın üyelerimizin gelmeleri saygı ile
rica olunur.
D.I*. Necatibey Ocak İdare Kurulu
ödevlinin adı ve soyadı
Adresi
Mustafa öztürk Sağlık sokak Okutlar apartmanı Fuat Saatçıoğlu Demirli Bahçe Ege sokak No. 16
2395, 2416, 2729, 3828, 4040, 4437 ve 4565 sayılı mülga kanunlar gereğince Kazanç ve fevkalâde zam vergilerine ve 5432 sayılı Vergi Usul Kanununun 330 uncu maddesi gereğince kusur cezasına tabi tutulmuş olan yukarda ad ve soyadı ile bilinen adresleri yazılı mükellefler, mevcut adreslerinde yapıla n araştırmalarda bulunamamışlardır.
İşbu ilânın yapıldığı tarihten başlıyarak bir ay içinde Yenişehir Selanik caddesi 17 numarada bulunan Çankaya Vcrg: Dairesi Müdürlüğüne bizzat veya bilvekâle müracaat etmeleri veyahut taahhütlü mektup veya telle açık adreslerini bildir meleri bu suretle, adı-feS bildirenlere süre ile kayıtlı resmî tebliğ yapılacağı bir aylık süre zarfında bulundukları yeri bildiı miyenlrr veya müracaat etmiyenler âdına salınmış bulunan vergiler hakkında tebliğin yapılmış sayılacağı ilân olunur. 2610
Kızılay Genal Merkezinden
Türkiye Kızılay Demeli Genel Merkez Kurulu 1 Aralık 1950 Cuma, günü sâat 11.30 da Yenişehir'deki Genel Merkez binasında toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri ı-ica olunur.
(2971)
Devlet Demir Yollan )
Diş Tabibi
Nevzad ESENE R i
Her gün saat 16 - 20 ara- ( smda hasta kabulün baş- ( lamıştır. Adres: Sağlık Ba- ( kanlığı yanında lsm( t Paşa ) ; caddesi No. 6 4- (Tel 26111);
(M 27) (
30'1 V/1950
23 •
EMLÂK BANKASI
IL
Hereke Merinos Mulineler
Nadide desenler
Ingiliz kuponlar*
İpekişi - Yünişi
İhale şekli Kapalı Açık
Açık Pazarlıkla
10.50
30,—
14.50
20,—
22,—
18.50
17.50
,3- TERTİP SÜRPRİZ PİYANGOSU
rt 'SKiır lurErKIA PITANGU5L pike: f. ev. z 6TCM03Ü. ımm SEVMATI, 9 radvo.
/ BUZ DOLABI VE S000 DER BAZLA EfH DAĞITACAKTIR
SATIŞ MAĞAZALARI
ORTAÇ Mağazası: Anafartalar cad. No. 224 — H. BALCI Mağazası: Anafarıalar Cad. No. 90 ALMAÇ Mağazası: Anafartalar cad. No. 113 — SEVİM Mağazası: Anafartalar cad. No. 356 ÖMER KABAK: Anafartalar cad. No. 210 — KAMELYA Mağazası: Anafartalar cad. No. 34 ALÎ ERKUT: Anafartalar — İSTANBUL Bonmavşesi Anafartalar Cad. No. 316
Lüleburgaz Kepirtepe Köy Enstitüsü Müdürlüğünden
Azamî miktar kilo 3000 2500 1000 4000
Muham.
L K
5 00
1 40
1 55
27
Tutarı
Lira K.
15000 00
3500 00
1550 00
1030 00
19p0 malî yılı yiyecek ve yakacakların
Ge. teminat L K 1125 00
262 50
116 25
81 00
ihale tarihi
5/XII/1950
6/XII/1950
6/XII/1950
6/XII/1950 mukavele ge-
1 Erimiş inek yağı
2 Toz şeker
3 Beyaz peynir
4 Mazot
1 — Kepirtepe Köy Enstitüsünün _
reğince taahhütleri yerine getirilmiş olmakla ihtiyaçların yen'üen 2490 sayılı kanun hükümlerine göre açık ve kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Kapalı zarfla yapılacak eksiltme 5/XII/1950 salı günü saat 15 te Enstitü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. Zarflar ihale saatinden 1 saat evvel Komisyona teslim edilmiş bulunacaktır. Taliplerin 2490 sayılı Kanunun 31, 32, 33 ve 34 üncü maddeleri hükümlerine uyularak hazırlık yapmış olacaklardır. »*-
3 — Açık eksiltme ve pazarlık suretiyle yapılacak eksiltme 6/XII/1950 çarşamba günü saat 10 da Enstitü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bunlara ait şartnameler Enstitü Müdürlüğünde görülebilir. (8416)—2503
Mağazamızda yapılacak umumi tadilât ve tevsiat münasebetiyle
Görülmemiş UCUZLUK devam ediyor
Yeni fiyatlarımızı sunuyoruz
Pamuklular
Kadife Emprime
Kadife Empri Kadife düz « Keten Avrupa Keten Fransız 4 en keten (En 2201 Sabahlık Düvilin Tobralkolar
İpekli kumaşlar
Yünlü kumaşlar
Erkek kumaşları
Li. K.
İpek Kodife Avrupa
Ipekis amaroza
Yeni desen sambalar
Ağır Mongol Emprime jorjet Sire saten
Ingiliz ipliği mantoluk Ingiliz ipliği mantoluk Mantoluk fantazi
mantoluklar 1 robluklar 1 Ipekis robluklar Medyana robluklar Fantazi robluklar Fantazi robluk (En 130)
Ayrıca UCUZ parça sergisini görünüz
130 — 160 Lira
Ka$e
Paltolukiar
Fantazi caketlik

Bankalar caddesi No- 23/25 Tel: 12180
■■ J)
Toprak ve iskân işleri Genel müdürlüğünden Toprak teşkilâtı ihtiyacı için (7) adet takeometre âleti satın alınacaktır.
Muhammen bedeli 23100 lira, geçiçi teminatı 1733 liradır.
Eksiltme 18/12/1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat de Genel Müdürlük binasında kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
Âletlerin fennî ve İdarî şartnamesi Genel Müdürlüğümüz Lezavım Müdürlüğünden parasız olarak alınır.
Kapalı teklif mektuplarının eksiltme saatinden bir saat önceye kadar Komisyon Boşkanlığına teslim edilmesi şarttır.
Postada vukubulacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz, ihaleyi yapıp yapmamkat serbesttir. (8773) 2606
Zeytinyağı alınacak
Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğünden:
Kapalı zarfla: 4 ton 1 - 1,5 asitli filitreli zeytinyağı. 30 ton 2 - 2,5 asitli filitreli zeytinyağı alınacaktır.
Şartnajne: Tavşanlı’da Müessese’ Merkezinde, Ankara’da Etibank Genel Müdürlüğünde, İstanbul’da Etibank İstanbul Şubesi Müdürlüğünde, İzmir’de Bornova Caddesi No. 71 de G.L.t. İrtibat Bürosunda, Balıkesir’de G.L.l. Direk Bürosunda, Tunç-bilek, Değirmisaz, Soma bölgeleri başmühendisliklerinde, Ayvalık, Burhaniye, Edremit Ticaret Odalarında görülebilir.
Eksiltme 8/12/1950 cuma günü saat 16 da Tavşanlı’da Müessese Merkezinde yapılacağından teklif mektubunu havi zarfların eksiltme saatinden bir saat evveline kadar verilmiş olması lâzımdır. Eksiltmeye gireceklerin istiyecekleri bedelin % 7,5
nisbetinde teminat akçesi vermeleri şarttır. Postada vukubula-cak gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
Müessese ihaleyi dilediğine kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (8590) 2525
Devlet Konservatuvarı binasında açık eksiltme ile mozaik döşeme üzerine ahşap döşeme.
Radyatör önü kafeslemeleri ve balet bar küpeşteleri yaptırılacaktır
1 — Keşif bedeli 3836 lira 55 kuruştur.
2 — inşaata ait keşif ve şartname her gün Devlet konserva-tuvarı müdürlüğünde görülebilir.
3 — Eksiltme 12 Aralık 1950 Salı günü saat 15 de Okullar Saymanlığında yapılacaktır.
4 — İsteklilerin yüzde 7,5 geçici teminat olan 287 lira 74 kuruş vermesi ve ellerinde yeterlik belgesi olması lâzımdır.
(8763)—(2570)
Aranıyor
Depo olarak kullanılmak üzere münasip zemin kat dairesi aranıyor. Tercihan Kızılayda A-merika büyükelçiliği veya istasyon civarında. 25050/26 No. ya müracaat. (6140)
5 — Şartname ve cetveller çalışma saatlerinde Bölge Müdürlüğünde; silindirler tatil günleri hariç her gün saat 10-11.30 arasında Bölge Müdürlüğü sahasında görülebilir.
6 — 2490 sayılı kanunun ahkâmına uyularak müracaat lunması ve postada vukua gelecek gecikmelerin kabul edilemi-eceği ilân olunur. (8736) 2578
OGRİPİN
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü memurları biriktirme ve Yardım Derneği Başkanlığından:
Samsun belediye başkanlığından
1 — Elektrik santralında' mevcut çalışmaz bir halde bulu-
30 ton ağırlığında eski DEUTZ Dizel gurupları 3000 lira bedel üzerinden açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Muvakkat teminatı 225 liradır.
3 — İhalesi 19/12/1950 salı günü saat 16 da Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır.
4 — Şartnamesi her gün Belediye Yazı işleri Müdürlüğünde görülebilir. (8808)—2592
Ankara yollar 4. bölge müdürlüğünden
Yol Silindiri satılacak
Soğuk algınlığından mütevellit fil hastalıkları ön/erva ateşi düşürür
1 — 33 adet muhtelif marka hurda yol silindiri kapalı zarf usulü ile satılacaktır.
2 — Kapalı zarf arttrması 12/12/1950 salı günü saat 15.30 da Etlik yolu üzerindeki Bölge Müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Zarfların saat 15.30 a kadar komisyona verilmesi lâzımdır. Para gibi umumun elinde bulunan şeylerle mühürlü zarflar kabul edilmez.
4 — Muhammen bedel 14.450.00 (ondört bin dörtyüz elli) lira olup geçici teminat 1084 (bin seksen dört) liradır.
GRiPiN
rv
Terkibinde O, /JCra*
K/N/M vardır.
İzmir Belediye
Başkanlığından
Umurbey mahallesinde Darağaç mevkiinde 1388 ada ile 1426 sayılı ada arasında kapanan 1527 ve 1514 sayılı sokaklarda Belediyeye ait 381.50 metre kareden ibaret yer kapalı zarflı arttırma suretiyle satılacaktır. Muhammen bedeli 15260 lira ve geçici teminatı 1150 liradır, işin ihalesi 11/12/1950 pazartesi günü saat 15 dedir. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını ihale günü en geç saat 14 de kadar encümen başkanlığına vermeleri lüzumu ilân (8800)—2591
GRiPiN
4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir.
Gripin
Nezle, baş, diş, romatizma, adale ve sinir ağrılarını geçirir. Soğuk ve rutubetli havalarda kininli
Gripin
İmayı unutmayınız. Grip, nezle gibi hastalıkların başlangıcında bir çok fenalıkların önüne geçer.
Gripin
ARALIK
başında yeni devremiz açılıyor Kayıtlarınızı bir an evvel yaptırmaksınız
Ankara
ŞOFÖR OKULU
Yeni adresimiz:
Mebus Evleri önü Teknik Üniversite karşısı Oto-nam (Bahçeli Evler yolu) Garajı altı. Tel: 32649.
Derneğimiz yönetim kurulunu teşkil eden üyelerden bazılarının dernekten ayrılmaları hasebiyle yö'tefim kurulunun yenilenmesi ve bunun temini için de Dernek genel kurulunun 12.12-1950 salt günü saat 11 de Enstitü binasında toplantıya çağırılması kararlaştırılmıştır. üyelerin toplantıda hazır bulunmaları rica olunur.
Gündem:
1 — Toplantının açılması ve yoklama,
2 — Yeni yönelim kurulu için üç aslî ve üç yedek üye seçilmesi.

Comments (0)