PAZAR
I 30
HAYI§
I
Yıl | 033.^
• K
J)
idare; Nuıiuosnt&nlye No. 17 Tel adresi: «YENİ t A® AH» i e t n e u t.
Telefon ı 9A19B
SAYIB^ HER
YERDJl
A80NF l'Urlılyo (temlik jcmi A lıylıh 1600 0 ftylıh too
■1 ayiıh 3(k) »
Ur..
»
Jf r
~~ ---
BEDELİ Ecnebi MCO fer.
BHK) » ‘JOOO T) âOO »
KURUŞ?
uPSiVEf VE HAKKİN YILMAZ' Mvöa P t i Y İZ(I
_\-------'---- - - --~ ___ H
/
a
I
J
D
*
/
l
ı
A
Bııı arada şeker f iatlerinde de bir indirme yapılacak
i
} ) )
İmgiitteıreden 28 bin ton gerine 43 bin ton şeker getirtiliyor^ bu şekerin ilk partisi gemiye tahmil işi sona erdi, yola çık
Ankara 29 (Hususî/ — Öğren-etiğimize göre, lngiltereden ithal edilecek 2Ö bin ton şeker 15 bin ton arttırılarak 43 bin tona yka-* rılnuştır.
Bunun ilk partisinin dün Liver-pol limanında yükleme işi bitiril -Ediştir. Memleketimize gelecek şekeri getirecek olan iki İngiliz vapuru Haziran ayının ilk haftala -rmda İstanbul limanında olacaktır.
Alâkalı mahfillerden sızan ha-
berlere göre, şeker satışları kısa
bir zaman zarfında serbest bira-
kılacaktır. Bu arada fiatlerde do
bir -miktar indirme olacaktır.
Ekonomi Bdkam Ekin
Maç biletleri bile karaborsada!
tF«M' Partisi, ara sırt kabine tâdiiâtile, bâzı şahıslara köşe kapmaca ayununda olduğu aibi, I r................. ’ ■ ■ ■ .....
'A
6
sandalye değiştirtmekle memleketteki derin hoşnudsuzlugu ve buhranı atlatarnaz, İş o safha-- yı çoktan aşmıştır^
Meclis (jirupc dünkü toplantısında Atıf İnun’ı, bîr ay evvelki kadar hararetle müdafaa edememiş. Müfettişlerin raporunu, Parti trupunda değil, Mecliste konuşmak karar altına alınmış... Demek ki, önümüzdeki hafta Mecliste, yine meşhur tabinle, hararetli tartışmalar olacak, Atıf İnan ve arkadaşları yine tartaklanacak. Bin-bir belâğat ve hitabet yarışı, yapılacak, sonra olsa olsa bir Meclis tahkikatı açılmasına karar verilecek. Bu fasıl da en az birkaç yıl sürecek... Ondan sonrasına Allah kerim, herhalde bir af kanunu projesi de Yüce Dhan faaliyeti i-lo muvazi olarak harekete getiri-
İM
ernieketin bütün zümreleri, Halk Partisi idaresinden ve onun çeşidli hükümetlerinin icraatından bıkmış, u -sanmıştır. Bn hal en ufak bir hâdiseden en büyüğüne kadar bütün vakıalarda elle tutuluyor, gözle görülüyor. Fakat iş başındakiler öyle bir vurdum duymazlığa alıştılar, işi o kadar pişkinliğe dök -tüler kİ, bütün gösteriler, tezahürler onlara en ufak bir tesir yapmıyor,
1946 Temmuzunda nasıl yapıldığı bütiin milletin maiûmıı olan seçim neticelerine dayanarak, san -dafyelerino yapışıp duruyorlar ve seçim kanununu değiştirmek veya yenilemeğe hiç yanaşmak istemiyorlar. Halkın bu partiden ve onun hükümetlerinden yaka silktiğinin anlaşılması için çok uzaklara gitmeğe hâcet yok:
Bursada köylüler, seçim emni -yeti için büy ük bir toplantı yapı-1 yoriar, taşıdıkları levhalardaki yazılar, insafı olana bir fikir vermeğe kâfidir: «İntihahda reyimizi çalanlar paramızı da çalarlar»
Tüççar Demeği İstanbıılda bir toplantı yapıyor. Türkiyenin en faal, çalışkan, hayatını politika 1-le değil, çalışması ile sağlayan kimselerin topluluğu... Bu tacirler öylp kann doyurmayan uzun edebiyat ve belâğate metelik vermezler. Başlarına gelenleri açıkça söylüyorlar. Ve kelimeleri gevelemeği de pek bilmiyorlar. Hükümetin hareketsiz ve atil kalması birkaç ay İçinde bu memlekete (300) milyon lira zarar vermiştir. Bıınu söyleyen Sanayi Birliği Başkamdir.
Dün Bursada, Samsunda köy lüler açlıktan, sefaletten feryad ettiler, reylerinin çalındığından sız -tandılar, bugün tacirler kısa bir devre içinde (300) milyon |jra rar ettiklerini söylüyorlar.
Bu arada Atıf İnan’ın bıığday yolsuzluğu İşi müfettişlerin tahkikatı neticesi yarın, öbürgüQ Mec-liste konuşulacak... Halk Partisi
İngiltere Atom harbine hazırlanıyor
---D--
Bir pilotumuz
şehîd oldu
Ankara civarında bir topeye çarpan uçak pilotu ile birlikde yandı
Ankara, 29 (Hususi) — Dün nehrimizde gene bir pilotumuzun şehid olmasile neticelenen feci bir uçak kazası olmuştur. Büyük te-eBsür uyandıran bu hâdise etrafında aldığımızı (malûmat şudur:
Dün sabah 11,20 de çift motör-lü lnweder tipi üç talim uçağı E-Btnboğa hava meydanından kalkmış ve teorübe uçuşlarına başlamıştır. Gene pilotlarımızdan Osman Ertesunun idaresindeki uçak 20 dakika süren bir uçuştan sonla Çubuk barajının kuzeyindeki tepelere çarpmış ve benzin depo su ateş almıştır. Kendisini kurta-ramıyan pilot Osman Ertesun Alçakla birlikte yanmıştır.
Bu müessif hâdiseyi civarda bulunan köylüler görmüşler, kaza yerine gitmişlerdir. Bu suretle ilgili makamlar da kazadan haber-(Devamı) Sa., 5; Sil., 3 de
4
Yahudiler, savaşlara ağır zırhlı kuvvetler sürdüler
•I
«
o
Güvenlik konseyinde bir delege s M Niçin her zaman İslâm veriliyor ? ,9 diye sordt»
Londra, 29 ıB.B.C.) — Birleş mis Milletler Güvenlik konseyi bu gün ikinci defa toplanmıştır. Sovyet delegesi Groınlko yine îngilte-ıcye hücum etmiş, İngiliz delegefli de ona cevab vermiştir.
İkinci oturumda konsey, Rusya-nın teklifini reddetmiştir. Rusya, bu teklifinde, konseyin Filistin 1-çir bir ateş kes emri vermesini, Arablar ernre riayet etmedikleri takdirde zecri tedbirler alınmasını istiyordu.
RUSYANİN TEKLİFİ Nevyork, 29 (A.A.) — (Nafen)' Birleşik Amerika temsilcisinin dün akşam Güvenlik konseyinde Amerikanın, Filistinde Arablara karşı zecrî tedbirler alınmasını ieabet-tirecek olan Birleşmiş Milletler - ('Devamı) Sa., 5; Sü., 3 de
■ — ■ - ' ■ ■ ■ ■ ■ ■■ ■ —
âlemi, aleyhimde kararlar
Savaşlarda cebhe gerizine a\d bir
görünüş.
4
) r‘7rf
te
ayar
D. Partinin
Ankara mitingi
---o--
Bugüa Celâl
ve Köprülü de birer konuşma yapsrcak
I t '1
I
lir vc bütün bo senelerde yine Halk Partisi ya Haşan Sak&’sile, ya Ali Fuad C'cbesoyu !ş başında kalmakta devam eder.
O Halk Partisi ki, stadyumda bir maç için doğru dürüst bilet aattırabHmekten bile âcizdir. Serbest olarak ancak bir çeyrek saat kadar satış yapılmıştır. Ondan son ra bütün biletler karaborsaya intikal etmiş ve elli liraya kadar bi-(Devamı Sa„ 3; Sü„ 4 de)
Ankara, 29 (Hususî) — Demok rat Parti Ankara 11 idare kurulucun tertib ettiği #;miting yarın saat 11 de Cebeci meydanında yapılacaktır. Mitinge Ankara civarındaki illerden gelen bir çok Demokratlar da iştirak edecektir. Mitingde Celâl Bayarm ve Fuad Köprülünün birer konuşma yapmaları ve son siyasî hâdiselere temas etmeleri kuvvetle muhtemeldir.
Demokratlara Karşı
Baskı şiddetle devam ediyor
Dnzceıle pehlivanı güreşlerine müaa(l(e eıhimed^ Kınıkdla günahsız Demokrat
Fransa da Ameri ka-jı^yiiijıjer^ işkence yapıldığı söyleniyor
dan asken garanti istedi
Camberley (İngiltere) 29 (AP) — İngiliz tarihinde ilk defa ola -rak, bir Atom harbinin patlak ver mesi halinde memleketi korumağa matuf şümullü bir plân dahilinde, sivil savunma askeri teknikle koordine edilecektir.
Sivil ve askerî savunma sistemlerinin mezcedileceği, imparatorluk Genelkurmay Başkanı Mareşal Lord Montgomery tarafından açık (Devamı Sa., 3 Sü„ 6 da)
Hitler nerde gizleniyor?
iki Alman hava subayının bu hususda yaptıkları mühim ifşaat
L)
U. 530 Den i suuRti um m um * A ırjıanllln askeri nrak^mlarına a^İ olarak tesitte oBuıçm İngin II t e rede b r bonıuı tesiri yaptı
3
I
isvıçrcde çıkan L’illusiro meeniua-tında Hitlerin hayatta olduğuna dair çıkan seri bir yazının sütunlarımıza nakline bugün do aşağıda devam ediyoruz.
f—VARIN------------
IaHer Sabah» tutunanda
FIKRACI
Kabinenin yakında değişmesi ihtimalini nazarı itibaro ft-larak muhtemel Başbakanlarla muhayyel mülakatlara yarından itibaren başlayacak tır.
Btı dikkate şayan serinin İlk yazınını yarın 2 nei salıi-femizde okuyacaksınız...
k
J
Amerikan askerî yardımı
------o-----
Kasım’a kadar tamamlanacak
Vaşington 29 (A.A.) — Ubİb)
General Fahri Ategalp dün, beyanatta bulunarak, Türkiyeye yardım programı gereğince, Birleşik Amerikadan yapılan malzeme sev-“» tamamlanınca Türk ordufiunun elinde ihtiyaca uygun malzeme bu iunmuy olacaktır.
General Fahri Ateşalp refakatin de be.ş subay ve bir sivil uzman bulunduğu halde oniki Amerikan ankeri ve Bivil miicssesesinde bir ay Büren tetkiklerden sonra Va-gingtona avdet etmiştir.
(Devamı Su 6 Sü, dei
T C, J
İSİMİ KMPMT?? '*
' ‘ t •'
...................
.
rj y*Tıi *■/'' *' n t r: P T 1 * i ' v • J “* ** 4 -İLM 4* ır
J"
1 9 t
Düzco kaymakamının taşıyan itiraf name
Bütün teminata, hattâ İnönü-1 nün çeşitli partiler menaublan a-rneında idare memurlannca fark {[özetılmemoMİ hakkmdaki eıkı enbihlerc rağmen Demokrat Par-
4.
ti mensııblarına idari baskının devam etmekte olduğu bir hakikattir
Bazı yerlerde gizli ve sinsi ve Devamı Sa., 5; Sü., 2 de
Ticaret Bakanlığının tUccarla istihzası!
Dış ticaret dairesi reisi: “Alman pazarlan tüccarımıza daima açıktır,, diyor..
• •
Ticaret Bakanlığı dış ticaret dairesi reisi Mahmud Şeyda gazetecilere dün şu İzahatta bulunmuştur:
(—Tüccar Derneğinin dünkü toplantısında bir arkada»), işgal
makam la riyle ticaret anlaşması inkıtaa uğradığı cihetle, Alman piyasalarının da kapandığını söyledi. Filhakika mUzakerat inkıtaa uğramıştır. Fakat Alman pazaıla-( Devamı Sa,, 3; Sü., 4 06i
★
3 — Açık denizlerde dört buçuk ay!..
Ertesi gün Arjantin Bahriye Bakanlığı tarafından neşredilen ikin ci bir resmi tebliğ, ortada dolaşmağa başlıyan şayialara son vermiş oldu.
Bu resmi tebliğde aşağıdaki tafsilât ve tasrihat veriliyordu:
1 — Mar-del-Plata deniz iissü ■e teslim olan Alman denizaltısı-nın (Bahia) adındaki Brezilya hru vazörünü batıran denizaltı olmadığı yapılan tahkikat neticesinde anlaşıldı.
2 — U. 530 denizaltısında bir Alman siyasî şahsiyeti ve keri bulunmuyordu.
3 — Arjantin makamlarına
lim olmadan evvel denizaltı Arjan
(Devamı Sa., 4; SU., fl da)
hiç
as-
tes
Rusyanın sinsi politikası
-----o------
Marshall, Rusların tuzağına düşmemek için vatandaşlarını ikaz ediuor.
Portland - Oregon - 29 (A.A.)
Amerika Dışişleri Bakanı Mars hail, bugün Sovyet hükümetini, dünya sulhunun tanzimi için mü -zakereye girişmek hususunda A -merika tarafından sarfedllen gayretleri akim bırakmağa matuf lıas-
(Devamı Sa. 5. Sii. H de)
Dün açılan
DarUşşifâ
-------o--
Valinin nutku
Restorasyonu ikmal edilen Tarihî Haseki Dm iitjşifası ile inşaatı biten 100 yataklı Haseki Çocuk hastahanesi dün saat 16 da töroıı-(Devanıı Sa., 5; Sü.. 6 du
• 9
flitler, muavini Rudolf H'esa’le beraber bir geçid resmini takib ediyor
XZ\- X. \ZV X. v - ı ' . .. . V*
’AKVIMDEN BİR YAPRAK!
Bir görüş mes’eiesi
B
İr Avrupa mecmuasında okudum: Amorlkada «çamaşır yıkama» kalkmış. Evvelâ bu -tahammül o-
kiHtet
nun
dilmez bit*
oldıı^u kabul odill-'______________
yor, sonra da «çamaşır yıkama» masrafı, çamaşırın kendinden daha pa -halıya mal oluyormuş. Orada «bulaşık yıkama» yı da kaldırmışlar. Tabak, kâso, belki do çatal, bıçak sıkıştırılmış, kkgıddan yapılmış; bir defa kullandıktan sonra haydi çöp tenekesine... Daha bitmedi, Amerikalılar artık yemek do plşirmiyorlarmış. Ki -terleri, konservo kutuları ilo doldur -muşlar. Yemek vakti geldi mİ? Masanın üzerino dört tano kâ&ıd Dört yumuşak kâğıd peçeto.... mefil Istorson aç kutuyu.... karnını...
No hanımın, no hizmetçinin boyaları bitiyor.
İşto Amerika kadınlarının ^»izel ol* malarının sebebi hu imiş, ihiyfo ov iş* Icrı ilo yıpranmıyorlar Yalnız kendi güzelliklerini düşünüyorlarmış
PULUNÂY']
tabak. No yo-
Doyur
tırnak dökülmeden hu fş baihııiiHp
Hal bu kİ, Avrupa ve Şark böyle midir?
Dır çamaşır yıkamak, bir evin bütün İnsanlarını sofer -her ouen mühim bir hâdisedir; Li-
kenler dizilir, kaıan kaynar, ayrı çamaşırcı getirilir; küllü Su hazırlanır; bir do boğada küfesi yapılır kı, buhân dünyayı tutar.
Bizde, vaktlio tahta silme vardı^^ eırtısı sokaklarda akisler yapardı.
Yemek İse gerek pişiren, gerok yiyen için ayrı bir zovktır.
Bütün bunları kaldırıvorirsek ne kahr? Bir çöp tenekesi kirli çamaşır, hâ^ıd, tabak vo konserve kutuları...
A, yohl.a Yaşamağı bu kadar oa-3Hh şiirmvgo hakkımız yoktur. Hayalı büzeiioş t İren, süsloyen, biraz da höylo ınozayıhlardır; dekorlardır.
Amerikan kadınları hakikaten gü -20İ mahlûklar..» O boy, u bos, o ten, o tenasüp... Hiç diyecek yok. Fakat kadimdi yalnız hüsün değildir. Oıra* da zekâdır, söhhnUir; bilgidir, insan bir \jdltfen hayfuut çeviriniz)
9 ’S
■
Yazan: Profesör Kenan Öner
— 09 —
Dizler, muhalefeti, Cumhurlyetal, milliyetçi, vatansever, hakiki to-tâkjâlci Vft doğtû hürriyetçi olarak yurdl ve halk hizmetlerinde iktidara JÖırjSl samimi bir mürokıp, temiz bir tonkldcl olarak yardımcı görmek ıstetfffik
Aacak böyle bir muhalefettir ki, Türk milleti için meşru vo makbul otabtUT. (Şoldan ^öter sesleri)
j — Xbdürrahmnn Münih Borkant
Bu adam, mesleki vukuf ve bilgisini kötüye kullanarak devlet lıa-Çjaesindcn para çalmıya taın olarak teşebbüs etmiştir ve bu iş malike» bîe liâınlarlle buraya kadar intikal ethıiş ve o zamanlar da baroya ai^nsub haysiyetli arkadaşlardan Hrl bununla yanyana yaşamaktansa ( ağdan gürültüler, soldan yeter sesleri) Barodan istifa etmeği kendice yaraşan bir hareket olarak kabul ve ihtiyar eylemiştir^ ) Başkan — Süreyya bey bunlar şahsî şeylerdir.
Refik Koraltaû (İçel) — Mütemadiyen sözüne devam edecek anîdir? yoksa biz de başlayalım mı T
Süreyya örgeevren (Balıkesir) (devamla) — Aylardanberi kafanıza gelen vicdanınıza yakıştırdığınız lıer tiirlü bühtanı telıditkâr sözleri söyleyip sükûtuınuz karşısında bizi çekingen saydığınız için...
Kasan Fehmi Ataç (Gümüşane) — Devam devam.
Süreyya örgeevren (Devamla) — Bugün cesaretle karşımıza dikildiğiniz zaman söylcmekteu, korkmadan söylememize, korkmadan söylediğime razı olmamak tahammül etmemek mi, istiyorsunuz.
Zeki Sporel... (Soldan yeter sesleri gürültüler).
Kasan Felııni Ataç (Gümüşhane) — Devam devam...
Başkan — İtidalle konuşunuz . . .
Süreyya, örgeevren (devanda) Arkadaşlar mazbataları geldiği /a-aıan acı hakikatleri ortaya koyacağım.
2 — Zeki Sporel:
Orduda muvazzaf veteriner subayı olduğu ve milletin hizmetine muhtaç bulunduğu bir sırada vâki olan resmî davete rağmen mecbur olduğu askerî, vatanî vazifesini yapmaktan içtinap etmiş ve bir asker kaçağı durumuna düşmüştür. Bilâhare de Türk ordusundan tar-dedilıuek cezasına uğramıştır.
Faik Aluned Barutçu (Trabzon) — Muhterem arkadaşlar, İstanbul Milletvekili Mareşal Fevzi Çakınak'ın bu kürsüden İstanbul seçimi münasebetile okuduğu yazılı kısa nutku dinledik, Evvelâ, MUtî haki -miyetin bizde bihakkın tesisi maksadile müstakil olarak Millet vekilliğini kabul ettiklerini söylediler. Bu memlekette millî "hâkimiyet mües-ıies olmasaydı, kendleri Demokrat Parti listesinin basında buraya gelenek imkanını bulabilirler nü, idi? Bu sözlerini yerinde bulmadığımızı ifade etmek isteriz.
İkinci olarak madde zikretıneksizin seçimlere fesad karıştırıldığını kendi müşahitlerinden naklen söylediler. Gönül isterdi ki, bu iddianın inandırıcı delillerini ortaya koysunlar. Bu sözler sabalıtanberi ileri sürülen ve ınukni cevapları verilen umumi ve müphem ifadelerin bir tekrarıdır. Civar memleketlerden gelenlerle görüşerek seçimlerin yolsuzluğuna hükmetmek, onların bu mücerret iddiasına delil aramadan binayı hükmetmek demektir. Seçimlere zorla fesad karıştırıldığına kanaat getirdim diyebilmek için, civar vilâyetlerden gelenlerin sözleri kifayet etmez kanaatindeyiz, tstanbııldan Ankaraya gelirken yüzbin-lerce ^-atandaşla görüşmek maddeten mümkün farzedilse bile bu şikâyetlere milletin beliren iradesi mânasını vermeği yersiz ve ısnadsız iddialara kıymet atfetınemeyi daha makûl buluruz.
Evet bu milletin hâkimiyeti üzerine kayıtsız ve şartsız yemin etmişizdir. Bu yemini ileriye sürerek, milletin seçimlerle tecelli eden hakikî iradesine karşı istinatsa iddialarla karşı koymayı tavsiye ederim. sözlerim bir tahrik mânasına almaya ne de olsa dilimiz varma-maktadır.
Cümlemizi vazifeye davet eden sayın Mareşalin, oy kullanma yetkisini yerine getirmeden Meclîsi terketnıelerini başkalarına yaptığı tavsiyelerle nasıl kabili telif olduğunu anlamak zordur. Biz sayın Mareşalden daha ciddî, daha olgun mütalâa ve hareketler beklerdik., (şoldan alkışlar).
Başkan • gesi vardır. Şimdi karşı taraftan Refik Korattan arkadaşımızın söylemesi lâzım geliyor. (Kâfi kâfi Şeşleri).
Refik Korattan (İçel) — Kısaca söyleyeceğim: Arltadaşlar Süreyya Örgeevren in gerek bundan evvelki mazbata dolayısile ve gerek İstanbul mazbatası hakkında konuşulurken, tamamen sadet haricîne çıkarak adetâ baştan başa küfürle dolu tecavüzlerine ayni dille cevap venniyeceğim. Çünkü, bu yolda konuşmak, ne tuttuğumuz dâvama kudsiyeti ne de salısı terbiyelerimiz asla müsait değildir.
(Devamı var)
— 5 arkadaş dalıa söz istemiştir. 4 tane de yeterlik öner-
söz
i
AKVIMDEN BİR YAPRAK
(Kantar afi 1 incide) kadınla sinema filmi seyreder gibi yasayamaz ki.,.
Amerikalıların her hususta gayet t-leri gittiklerini kabul ediyorum. Fa-kan bu gidiş, bir makine gidişidir. Makine ile çabuk dikilir amma ince dikiş dikilmez.
Eski Fransız asilzadelerinden (Kont
•
8onl dö Kasteilan) asalet nişanelerini yaldızlatmak için milyarder bir A-merikalı kızla evlenmiş ve «Amerikalı nasıl keşfettim?» diye bir de kitap yazmıştır. Eserinde kendisine verilen bir ziyafeti tarif ederken, bunun Fran •ada ancak pek corta halli» bir aile tarafından verilecek bir davet olduğunu yazıyor ve mukabeleten kendisinin serdiği ziyafette Amerikalıların hayretini pek güzel tasvir ediyor. Nihayet karıkoca geçinemediler ve tabiî ayrıldılar.
Galiba o günden bugüne kadar da Amerikalılar hâlâ bir yemek zevkinin inevcudiyetlni anlamamışlardır. Bu meseleyi biraz daha sâdeleştirerek •andoviçe kadar inmişlerdir.
İşin hazin tarafı orada bir müddet bulunanların da bu tarz yemeği pek pratik bulmalarıdır. Para atınca otomatik işleyen lokantaları öyle ballan; □ıra ballandıra tarif ediyorlar ki, şaşmamak kabil değil. Oh! ne Örtü külfeti var, ne hazırlama zahmeti... kınca doyuncaya kadar yenecek, de de gelsin konsoi'vet...
Eskidenberi işitiriz: Yaşamak femeh, yemek için yaşamamalı...
Ben bu sözü tatbik kabiliyeti olma-
I
I
Acı-
Ev-
İçin
'Beşiktaş maliye binası yarın açılıyor.
-----O-----
Beşiktaş Barbaros meydanı yanında yapılan Maliye binasının inşaatı bitmiştir.
Maliye binası yarın saat 17.30 da vali Lûtfi Kırçların bir nutku He açılacaktır.
yan kanunlara benzetiyorum. Çünkü yemek yalmz gıda ve mide meselesi değildir. En ziyade damak meselesi -dir.
OKUYUCU I roıyoB M KtlçUk Ayasofyalıların Belediyeden dilekleri Sultıınahınedde NabU -bend mahallesi, Küçük A yasofya caddesinde otu-rıınhir oyukucumuz, diyor ki:
« — Oturduğumuz soka ğuı karanlık oluşundan dolayı bütün mahalle hal kı eskidenberi müştekiyiz.
Bu şikâyetimizi, ilgili makamlara müteaddit defalar şikâyet etmiş bulunu yoruz.Fakat buna rağmen sokağımrzda elektrik tesi sofini havi direğe bir hım ba takılmasını sâğlıyama-dık.
Bu haklı ve yerinde şikâ yetimizi belediyenin dikkat nazarına koymanızı, soka ğmıızdaki direğe bir lâın ba takılması o dileğimizde bize yardımcı olmanızı ri ca ederiz.»
Bir muhtarın çıkardığı müşkülât
« — Ayağımda çıkan ya rayı dedavi ettirmek üze re 7 gün evvel Cerrahpaşa hastahanesine gittim. Mu ayene eden doktor, yat -mam lâzım geldiğini, fa kat yer olmadığı için pu-nıın şimdilik imkânsız bulunduğunu söyliyerek 15ü kuruşa yapılacağını beyan la bir reçete ve nü.
Fakir olduğum için, 150 kuruş bulupta reçeteyi yap 'ıramayınca Galata Haciıni mi muhtarlığına baş vurarak yardım istediğim. Mııh tar, beni koğdu ve bende doğruca Galata bucak mü dürlüğiine gittim. Kendisi ni bulamadım ve derdimi kâtibine anlattım. Tekrar muhtara havale
Bu defa muhtar, ikâmet gâh senedi istedi, ve yattı ğm kahvenin odasından ba na bir kâğıt getir de, işini yapayını, dedi.
Yaralı bir halde, ayak üstünde serin havada ter dökerek bu kadar işkence den sonra muhtarın delâle tile ^50 kuruşluk merhemi belediye eczahanesinden a labildim.
Hükümet, fakir vatandaşlara, böyle mi yardım e diyor?
Bu şikâyetimi, gazeteniz vasıtasile diğer fakirleri düşünerek alâkalıların dik İcat nazarına kovmanızı ri ca ederim.»
Tophane Hacimimi mahallesinde İhsan
Tepeova
edildim.
M l TEF ER PİK
T «J N T S A 0 1B
M
Soya da keadi İsmini koydur
İnönü şehidîeri ihtifali bugün
Yalova Belediye Reiai Safa TÜ-züuataç vazife! suiistimaldoa oa-nık olarak İstanbul asliye 1 üncü ceza mahkemesine verUmig, Türk Ceza Kanununun 250 inoi maddeni gereğince 3 ay hopla v« 3 ay da memuriyetten mahkûmiyete mahkûm edilmiştir.
İddia edilen hâdise şudur:
Safa Tüzünataç Yalova Belediye otobüs şirketi âzalarının yardı mile ve namı müstearla kendisine bin liralık hisse temla etmek ve memuriyet vazifesini kötüye kullanmıştır.
Asliye 4 üncü ceza mahkeme ©inde yapılan duruşmada sanık bu hisseyi meşru şekilde elde ettiğini ve memuriyetini suiistimal etmediğini iddia etmişse de dinlenen şahidlerin ifadelerinden sonra malı 1 eme Sofayı 3 ay hapse vs o kadar müddetle memuriyetten mahrumiyete mahkûm etmiştir.
Sanık kararı temyiz etmiş heniiz tasdikten çıkmamıştır.
Bu kere Safa Tüzünataç aleyhine ikinci bir dava ikame olunmuştur. Yalova belediyesine bin lira mukabilinde satın alınan yangın nrazözü işinde, Yalova güzelleştirme cemiyetinden alman paradan dolayı yeni bir suiistimali olduğu iddiaslle İstanbul 10 uncu asliye ceza mahkemesine verilmiş-
ve
tır.
Muhakemo httnüa jıe^icelenıne-mletir.
BİR OKUYUCUNUN MEKTUBU
Diğer taraftan Yalovada Süley-monbey mahallesinde 63 numarada oturan Ömer Cam adındaki bir okuyuou matbaamıza gönderdiği mektubda söyle demektedir;
«— Belediye emvalini kanun hilâfına olarak cüz’î bir fiyatla â-hara Batan, gene usul hilâfına belediyeden haroırah alan ■Belediye ReİBİ Safa Tüzünataç hakkında İstanbul vilâyeti idare heyeti lüzumu muhakeme karan almıştır. Fakat buna rağmen elyevm belediye reisliğinde vazife gören Safa Tüzünataç alâkalı makamlar tarafından en ufak bir istizaha maruz kalmamıştır.
Safa Tüzünataç. 150 bin liraya Yalovaya isala edilen Paşalcöy meı. ba suyuna hiç lüzum olmadığı hal de - 14 bin liraya lüks bir su âbi-tlesi yaptırmış, ayrıca belediye msBraf büdceslne müstahdemin kadrosu İlâve etmiştir.
Belediye Reisi bu suya kendi İsmini vererek «Safa suyu» adını takmış, Belediye büdcesinden Menen paralarla hazırlanan tabe-lâlen kahvelere, mesirelere, iskelelere astırarak kendisine reklâm yaptırmıştır.»
Bugün Bozhöyük’de büyük tören var
İnönü meydan muharebesi şehid lerinin aziz hütıralarııu anmak i-çin bugiin saat 10.30 da Bozüyük te, büyük bir ihtifal yapılacaktır.
Bu merasimde B. M. Meclisi adına bir zat, milletvekilleri, muhtelif teşekküllere aid heyetler ve gençlik hazır bulunacaktır.
Merasime iştirak etmek üzere dün bir heyet şehrimizden Bozü-yüke hareket etmiştir.
---------o---------
Af A ARİF TE
I»
Arhk yaz gelmiştir, zira sular kesiliyor!.4 avatarın anormal sıoakiıgma bakın asıl yaz mevsiminin gol-dıgino hükmetmeyin. Çünkü»
Rûmi takvime göre, «Mayısın onbeşh ne daha bugün giriyoruz. Eski İstann bulun eski Mayıslarının (adına doyum olmazdı. Gündüzleri hava ılık, goca-lorl serince geçer, ilkbaharın taravot» ıı güzelliği bu ayda yaşanırdı. Bil 4 meın zamanla mevsimlerde mi değir1
I II, yoksa biz azgın insanlar. Atom bombaları ve uçaksavar toplarıio yaK nız yeryüzünün değil, göğünde' mi nk Her ne ise ar( sıcağına
gün valde»
gb
ahnamazlılj hava zahir gibi derken, bugün sırtımdaki
D EN İZDE
FOLtvTF
Fuar mevsimi vapur seferleri
Bîr kadın kendini kuyuya attı
Maçta bulunmak üzere Istanbula gslen Bakan
Adalet Bakanı Şinasi Devrin dün sabah şehrimize gelmiştir.
Diğer taraftan Türk - Avusturya millî maçında bulunmak üzere Millî Eğitim Bakanı Reşad Şera şeddin Sirer’in de buglin şehrimize gelmeni beklenmektedir.
«İzmir Enternasyonal fuarı» bu sene de diğer senelerde olduğu gibi 20 ağustosta açılarak 20 eylüle kadar devam edecektir. Demir yolları idaresi fuara gidecek olan yolcular için tenzilâtlı bilet tarifesi tatbik edecektir.
Denizyolları idaresi do fuarın açılmasından on gün evvri başla mak ve 25 eylüle kadar devam et inek üzere, İzmir vapuru seferlerin" sıklaştırmaya karar vermiştir. Bundan başka, trenlerde olduğu gibi vapurlarda da fuar yolcuları için tenzilâtlı tarife tatbi ki düşünülmektedir.
Karadeniz vapur tarifesi değiştirilecek
Giresuna haftada üç defa uğrayan vapurların üç gün üsttisto bu limana gelmeleri, haftanın diğer dört gününde ise hiç vapur uğramaması çeşitli güçlüklere sebeb olduğu cihetle, Denizyolları tarafında r buraya birer gün famla ile gemi uğratılmasmı temin için ted-kikler yapılmaktadır.
«Kastamonu» şilebi Amerikaya hareket etti
«Kastamonu» şilebi dün 3500 ton krom yükile Iskenderundan Philadelplıia’ya hareket etmiştir. Gemi dönüşte yardım malzemesi getirecektir.
Diğer taraftan geçen hafta Is-
Davutpagadn, Samatya cadde sinde 37 numarada oturan Ad-viye adında bir kadın evveljti gün birdenbire çıldırarak kendi sini bahçedeki kuyuya atmıştır.
Adviye kuyudan baygm bir halde çıkarılarak Bakırköy Akliye hastahanesine kaldırılmış -tir. t
Caket hırsızları yakalandı
Sabıkalılardan Bolulu Muşta fa Demir ile Haşan Şahin evvel ki gün Üsküdarda Cami avlusu na gerek çeşme basında abdest alanlara ait ve duvarda asılı üç ceket alı]t) kaçmışlardır.
Hırsızlar savcılıkça tevkif edil inişlerdir.
Mantar tabançası kapsülünü ısıran çocuk
Göztepede, Çakıl sokağında 4 numarada oturan 3 yaşında Nihal dün sokakta oynarken yerde bulduğu mantar tabancası kapsülünü ağzına götürerek Isırmış ve pat laması neticesinde ağzından yaralanmış, Nümııne hastahanesine kaldırılmıştır.
=— --------- .
tanbuldan kalkan «Kars) şilebi da dün lskenderuna muvasalat etmiştir. Gemi buradan alarak Amerikaya nüşts diğeri gibi rzıesi getirecektir.
4000 ton krom gidecek ve dö-yardım malze-
Üniversitede imtihanları Salıya başlıyor
İstanbul Üniversitesi Fakültelerinde imtihanlara salı günü başlanacaktır.. ' ■ ’
Bu yıl da, taksit ve imtihan hare larını, yarın akşama kadar yatvr-mtyanlar imtihan haklarını kay betmiş sayılacaklardır.
Beyoğlu akşam kız sanat okulunun sergisi
Beyoğlu Akşam Kız San’at Okulunun 947 - 948 ders yılma aid yıllık sergisi okul binasında açılmış bulunmaktadır.
Bu sergide talebelerin ders yılı içinde itina ile hazırladıkları cn nadide el işleri teşhir edilmektedir. -
Sergiyi gezenler, bu nadide eserler karşısında takdirlerini ifade etmektedirler.
-----------O-----------
Sazanı öldüren UO„ kimdir?
Bir müddet evvel Beyoğlurida Mis .sokağında Suzan adında’bir kadını öldürmüş ve Ali Ceiil isminde bir garson sanık olarak 3 üncü ağır cezaya verilmişti.
Şimdiye kadar yapılan celse lerde sanık ben katil değilim-Yliye İsrar etmişti.
Cinayetin faili hakkında bir ipucu elde edilebilmek için cinayet mahhallinde temsili bir ke şi£- yapılmıştır. • ‘
Evvelki gece yarısı Suzanııı arkadaşı Saadet, şahitlerden Ca talcalı Ösmejj tacir Mehmed Öz can hadisenin vuku bulduğu yer de yargıca izahat vermişlerdir. Sâadet şunları söjdemiştir:
« — Benim ' Doğan Saz da i-şim bitip Suzanla çıkır(a aşağı ya doğru yürümeğe başladık. Arkamızdan Celille Mehmed öz can geliyordu. Kurabiye sokağı na saptık, kendilerde buluşacak tık. Mis sokağının bulunduğu dört yol ağzına geldik. Ben Mis sokağında 27 numarada Hermiııe Uğradım. O esnada geride kalan Suzaıım ' Anam yandım dedi ğini işittim.
Koştum, kendisi baygın halde idi, kucaklayıp k^rşı dırıma götürdüm.
a — Beni o vurdu» dedikten sonra düşüp öldü. ■ O ■ dediği kim di, bilmiyorum.*
bir kal
zammı ait üst ettik, tık kara kiftan cehennem riverîyoruı. Dana gtçen ben evden çıkarken:
— Oğlum pardesunu ötme, gün battı mı, soğuyor!
gömlek bile a&ır golmege banladı.
Komşumuz Hacı Akif boy de:
— Evlid, kış hükmünü icra etmezse İstanbul da »yazlar tatsız geçer/ deyip duruyor. Silerek mi, söylüyor^ yoksa Başbakan yardımcısı Faik Ah^ mod Barutçu gibi lâf olsun diye mi konuşuyor, orasını bilemeni.
★
Benim bildiğim, bırşey var»a, henüa eski takvimin Mayısının yarısını bile idrâk edemediğimiz halde yazın adamakıllı gelmiş olduğudur. Bunu nere * den nü anlıyorum? Söyleyeyim: Ter* kos sularının kesilmeğe o aş la masından.
Bizim jııemle ket te her şey a Gaiptir; Kışın su çokluğundan her taraf seller basar, yazın da susuzluktan er medeni şehirlerimiz Kerbeiaya dön^r. galiba bir memlekette medeniyetin bir ölçüsü de yaz, kış ne fazla, ne eksik 3U bulunması olsa gerek. Ya(ış mevsimlerinde sulara boğulmak, çorak havalarda ise susuzluktan yanıp kavrulmak iptidailiğin, bakımsızlığın, şaşmaz ölçüsü sayılabilir.
★
İşte dün bunları düşüne düşüne matbaaya gelirken, aklıma esdi, belediyeye uğradım. Benim belediyeyi ziyaretim, belediye reisimizin valilik vazifesini başardığı zamana rastlamış olacak ki, sayın Kırdar, belediyede değil, vilâyet konağında bulunuyordu. Ben de ister istemez belediye reisi muavinlerinden binle konuşmak mecbu • rıyetınde kaldım.
— Beyefendi, yaz mevsimi henüz lâyıkile gelmedi amma, sular şimdi -den kesilmeğe başladı.
A
Evvelâ yüzünü buruştur dır; sonra bir sigara uzatarak dedi ki:
— Sorına Fıkracı, yaz geldi, yakacak, giyecek derdinden kurtulduk efeye sevinir, biz beaedıye erkanı yar geliyor diye ödlerimiz kopar, sıcaktan ziyade helecandan ter dökmeğe başlarız. Çünkü biliriz ki, yaz luevsimiK beraber İstanbulda su sıkıntısı da başlar. İnan bana Fıkracı: Mümkün oısa, ben kendi hesabıma susuz kalan halkın feryadlarmı duymamak için İstanbulda ebedi bir kısın hüküm sürmesine katlanırım.
— Evet amma, kıştan da halk yakacak bulamıyor.
— Orası da doğru. İstanbul hakkında bir bilmece düzmek icab etse şöyle demek lâzınıgelecok: Yazın susuz, kışın ateşsiz şehir, nedir o bil!..»
★
Baktım ki, belediye erkânı da be nim kadar derdii, oradan da boynu bükük çıktım ve soluğu matbaada aldım. Vakıa kapıdan girerken odacı Bektaş müjdeledi:
— Fıkracı, sular kesik! Lâzım olursa diye sana bir şişe su sakladım: Masanın altında duruyor...
FIKRACI
ö Kavafzade, sineden kopan bir
g çekti
X — Leş kokusu mu var ki öf di-8 yorsun?
y* — Bugün çok yoruldum.
ft — Senin işine bir türlü aklım S ermiyor. İstediğin vakit herkeslo g telefonla konuşuyorsun; yüzlerce binlerce liralık muameleleri bitiri-
S veriyorsun. Sen değil miydin (Şu
4 telefon icad edildi de insan koltu-ğa kurulup her aksatasını anide
2 beceriyor) diyen.
â — Her iş, adamına göre deği-$ şir. Birkaç yüz bin alış verişi tele-ğ fonu açıp dakikada bitirirsin de ciğeri beş para etmez, nekesin ne-
5 keşi heriflere beş on lira için me-£ ram anlatamazsın.
4 — Bu gittiğimiz Rum da şişeyi
5 dışından yalıyanlardan galiba..
— Yooo, Allah için efendi a* K damdır. Tuğlanın binini 30 liraya K almıya razı oldu; halbuki başka-5 lanna yirmi beşe kabul ettirmek g için göbeğim çatlıyor.
ö — Şu halde memnun olacağına | dündenberi süngün düşük. Sebebi? 5 — Bu didişmelere, uğraşmala-
Ş ra, yorgunluklara dayanamıyorum g hatun. Yakında kafayı vuracağım, g belki de cavlağı çekeceğim..
g Zibanım, perdenin aralığından K başını uzattı:
3 — Ağzını hayra yor* kendini he | lâk etmeğe değmez. Ne oluyor
5 sun? Aç değiliz, çıplak değiliz; bu
5 kadar malımız mülkümüz, panga-g larda paramız var. (Yakında kafa-8 yı vuracağım, cavlağı çekeceğim) Ş dedin, yüreğime sanki bir ok sap« S landı. Teneşir tahtasındaki yab-
gobun
Yazan
şm, tabutla burula burula gidişin, kara toprağa gömülüşün gözümün önüne geldi; az kalsın bayılıyordum. Anıma yine benim kadrimi bilmezsin!.. /
— Bilmeyip de ne yapıyoruz? Her dediğine boyun eğiyoruz. (Bu gün dünden güzelsin sultanım) de yip ayağının altını mı öpelim? Gönlün razı İse ona da eyvallah !.
Kadında şübheden, öfkeden eser kalmamıştı:
— Bpyle güler yüzün, tatlı sözün olmasa bir saat seninle yaşamazdım. Bazı münasebetsizlikleri |ne katlanmam, kabahatin sende oimajnşı, bütün kabahat etrafında ki çanak yalayıcılarda (beyim, pa-/şam!) diye yaltaklana yaltaklarla el etek öpüyorlar, arkandan kuyunu kazıyorlar, zekleniyonlar. Yüreğin saf, herkesi kendin gibi sanıyorsun. Üvendire ile Bküzlers nasıl çift sürdürürlerse onlar da yularlarını yakalamış, istedikleri yole. seni sürüyorlar..
. Peynir simitçiyi çağırdı, üç simitle Uç incecik dilim kaşar peyniri aldı. Satıcıyı kocasına gönder di. Yahyanın da iki simitle iki parça peynir alıp paralan verdi.
Ayvansaraya geldiler. Vapurdan indiler. Değirmen uzakta de-
bulduğunu öğrenip koşmuşmuş.^ Eaşmâbeyinci tarafından geliyor- v* ruuş. Padişah, Yıldız sarayı Ue İ rasim dairesinin çatısını tamir et-S tirecek, bütün kiremitlerini değiş-ji tirecekmiş. Yaver bey’ (Iradei se-V niye var, serian Yıldıza gidece-? giz. huzura bile çıkmanız muhte-j} mel) demiş. g
Veya: 5
Sadrâzam paşa Haremağasını x göndermiş. Yalısına ayrı bir bö-$ lük yaptıracakmış. (Balta limanı-na derhal teşrif etsin) diye rica| ediyormuş. Çatana bile hazırmış, i
Yahud: i;
Şeyhülislâm efendi (Sadarete? geçmek üzereyim. Meclisi vükela J da Ticaret ve Nafıa Nazırlığına^ en muvafık ve lâyık onu buluyo-g rum. Hemen Babı Meşihate ıbuyurg sun. bu babda görüşelim) diye ha-; her uçurmuş. j
Şu da hatırına geliyordu: Yai Mehllka sultan kırılırsa (Eğer ar ’ zu etseydi Padişaha. Sadrâzama; Şeyhülislâma bir kofti atarak git' meyi varına bırakırdı) deyip cenirse?.. j
Köprü ve varmışlardı. Zibanım ; kocasının knlnnıı sımsıkı kavradı:! F’ 1— Üskiklnr vapurunun baca-j sından dumanlar çıkıyor. Çabuk’ yürü, yetişelim? 1
Adeta süriiklüyod. Adam $ğl2 açamadı. İskeleye irteıı dik ıner-j divonde ayakları sürçüyor, par-1 maklığa tutunmana yaıvarlanacak.]
Vapura kapağı, attılar. |
(Devamı var1 j
Hılmi Uran açlık bölgelerinde tedkik-lerde bulunacak
Bir uıüddettenberi gelirimiz «o bulunan C. H. P. Genel Balkın vekili Hilmi Uran, dün sabah C. H. P. il idare kurulu üyelerile bir konuşma yapmıştır.
Hilmi Uran, açlıktan şikâyet e der. bölgelerde seyahate çıkmak roaksadile dün akşam Ankaraya hareket etmiştir.
r
SERME» MUBTAk.
------------- 30 ---------------
ğil, iskeleden sola doğru yürününce deniz kıyısında; bacah ma celi, makineleri haldır holdür iş-lîyeıı, şu âdi bir bina.
Kavafzade sahibini ne tanıyor, ne biliyor; yalnız Rum olduğunu, çok para tuttuğunu şundan Dundan işitmiş, o kadar. Şimdi oraya gidip ne diyecek?
Ziba Hanım, binaya bakıyor:
1— Bu, değirmen meğirmen değil, eflâka ser çekmiş pavrika! diyordu.
Kapının yen-ınık kapıcı kulübesi vardı. Penceresi açık. Yahya-nuı, hanımı 15, 20 adım geride bırakıp ilerledi. Rum kapıcıya sor du;
— Müsü Tanaş içeride mi?
— Yok öyle adam burada!
— Müsü Nikoli?..
— Nikoli de yok. Sen kimi tersin • fendi?
— Aleko mu, Dimitrl ml, Mi’nal mı, kısaca boylu, tıknaz bir Müsü vardı hjnll
— Makinist DimitroT
__ ???
• • •
— Bugün gelmedi, hasb’di’*! Bey, karısının yanına döndü: — Bak ne diyor? Müsü Dimitrl gelmemiş, hastaymış.
Penceredeki tasdikte, 23banım
»
ı
ALUS
İH-
yaka Bilkiyordu:
— Şu raya lasını ne iz’ansız, saygısızdır. Kapıcı parçası efendisine, velinimetine babasının uşağı imiş gibi Dimitro diyor; Müsü, çorbacı falan demeği zaid buluyor. O canım terbiyemize gel de kurban olma..
Güneş Eyüb antlarında kayb olmuş, ortalığa akşam garlbliği çökmüştü. Hanım eteklerini uoura uçura, bey köskös, ettiler. Dönüş biletlerini Vapıır tenhaydı, perdenin nına geçtiler.
Yahya Bey dudaklar^ efkârdan zihnini oynatacak; sular kararıyor, Beyoğlundakiler bekliyorlar. Alafrangada gecikmek kibarlık anıma bu kadarı da olmaz.
Perdenin arkasına çekilerek as pirini ağzına attı. Mehlika sultana bir kofti yutturmak lâzım. Köprüye çıkar çıkmaz iskeleden TokatJıyana telefon eâip delikanlıyı telefona çağırtmak, mühim bir ınazerpt beyan etmek şart.
Avucunu alnına yapıştırmış, kar sular durdurucu bir düzen şlinüyordtı. Meselâ: Otomobile nip tam geleceği sıra kahveye bir Hünkâr yâverl damlamış. Yazıhaneye uğramış, Unknpanında
:i ı»
soldan geri aldılar, iki ya-
( Tl
VIM
“A
★ 3
kilidli,
rt-dü bi-
3
1804 Rıuui ı Mayıs
17
30
Pazar
13Ö7
Hicri
Receb
21
Ruzı Hızır 25 - Al - 5 Gün 151
Va« itler
■
iriiueş Öğle İkindi Akstın Yatsı İııısâk
Vnaaitl
E, D.
81
11
İl
88
31
20
13
17
«0
21
8
Ezanı D.
59
40
30
S.
8
4
8
12
1 58
6 48
L
•r
*
1
*.
Maç biletleri bile Karaborsada!
(Başmakaleden devamj let satıldığı görülmüştür. Spor meraklısı halka bu eza niçin? Ba kadar âcz veya açık İdaresizlik Ûstanbulda halkın gözü önünde cereyan edebilirse, durumun ne merkezde olduğu pek iyi tahmin o-lunablür.
Ankara otobüs garaj yangın dâvası bitti
k
»
’aarecı ==
'• gözde
aktüallteler
daiıanlaşına | j Altıla- konferan- | ‘sında ir anlaşmaya! varıldığı bildiriliyor | Londr. 29 (AP.) — Bu« gün beynatta bulunan yet-kili Arnikan diplomatik çevreler Batı lAlmanyanın istikbali hakkında cereyan eden 6 evlet konferansı sırasında: «Bir iki siyasî me* sele müsesna» tam bir au laşmaya varıldığını söylemişlerdi. Önümüzdeki hafta başlfcr^nda varılan neticeler harkında resmî bir tebliğ yîyınlanaca&} da beyan edilniştir.
BERENDE dünkü TOPLANTI
Berlin, 29 (A.A.) — DPD ajansımı bildirdiğine göre, Bcrlindeci müttefik askerî kumandanlarının dünkü top la/ı tısı esnasında posta pakt Jerinin taşınması meselesi inceleımiştir. Sovyet kumandam. P. T. T. idaresinin yeni teşkilâtı sayesinde bu semsin mükemmel surette başarıldığım iddia etmiştir.
îngiliz kumandanı Herbert bu beyanatı «Sadece bir tah rik* mahiyetinde saydığım söylemiştir.
Amerikan kumandanı ise bu sahada Berlin halkının ihtiyaçları hiçbir veçhile tat min edilmemiş olduğunu ve Sovyet kumandanı tarafından bu hususta alınan tek taraflı tedbirlerin «Dörtlü idarenin yüzüne indirilmiş bir tokat» olduğunu söylemiştir.
Nihayet dört kumandan, bu meselenin gelecek toplan tıda tekrar görüşülmesine karar Verin relerdir.
Amerikan kumandanı, Amc rikan bölgesinde vaziyetin ıslahı için gereken tedbirlerin alınacağım açıkça ihsas et-ntfştir.
Londradaki Çekoslovak Elçiliğinde 9 R» e m ur, seçimleri protesto maKsadile vazifelerinden istifa etti
Loudra 29 (AP) — Çekoslovak-yaıla Londra büyük elçiliğine men Riıp 9 memur, vatanlarında yarın yapılacak seçimlerin idare ve ter -tip tarzına karşı protesto makamında bugün ödevlerinden istifa etmişlerdir.
Keyfiyet elçiliğin bir sözcüsü tarafından açıklanmıştır.
istifa edenler arasında elçilik ataşomillteri ve havacılık ataşesi Goneral Jan Plann ile muavininin de bulundukları anlaşılmaktadır.
Elçilik bu konu hakkında derhal resmi bir açıklamada bulun -maktan kaçınmış fakat istifaname leriu sunulduğunu teyid etmiştir..
Elçiliğin bir sözcüsü: «Gayri memnun memurlar sözlü olarak bu hareketlerinin seçimlerin idare tar zina karşı bir protesto olduğunu belirtmişlerdir» demiştir.
Yine sözcüye göre, istifa edenlerin yerine yeni memurlar tayin edilecektir, istifaların arzından bir saat kadar evvel, elçilikte yapılan bir basm toplantısında, elçiliğin di
Paris: 29 (A.A.)
15 Haziranda Atinada evleniyor
----O-----
Kopenhag, 29 (AP.) — Bugün Danimarka Kral ailesine yakın bir kaynaktan öğrenildiğine göre, Prenses Anne de Bourbon Parma 15 haziranda Atinada eski Ruman ya kralı Mişel’le evlenecektir.
Prenses yann uçakla Yunanis-tana hareket edecektir. Kaynağa göre, nikâh Rum-Ortodoks kilisesi tarafından kıyılacak ve merasim • ski Yunanistan Kral naibi baş Piskopos Daznaskinos tarafından ifa edilecektir. Prensese annesi ve iki erkek kardeşi Prens Jak ve Prens Mişel de refakat edeceklerdir. Evlenme töreni Danimarkantn anayasa ilânı gününe tesadüf et mekte olup, bu cihet Prenses Aıı-ne’nın mensub olduğu Danimarka Kral ailesine karşı bir nezaket jes ti telâkki edilmektedir.
Gerek Prenses Anne ve gerek ailesi bu haberi teyid veya tekzib den kaçınmışlar fakat Prensesin yann Atinaya hareket edeceği te-eyyüd etmiştir.
Cenubî Afrika seçimleri yenilenecek
Jolıannesburg 29 (AP) — Bugün beyanatta bulunan siyasî mü iahitler önümüzdeki birkaç ay zar fmda Güney Afrikada yeniden genel seçimler yapılmasının kaçınılmaz bir zarûret olacağını söyle -inişlerdir.
Milliyetçi - Afrikaner koalisyonunun Parlâmentoda yalnız 5 üye likten ibaret bir çoğunluk elde e-debildiğini belirten bu müşahitler, durumun hükümet İçin gittikçe sıkıntılı bir hal alacağını da beyan etmişlerdir.
Bu arada gazetelerde çıkan haberlere göre, Parlâmento üyeliğine seçilen birlik partisi mensupla rından çoğu, kendi seçim bölgesin de kaybeden Mareşal Smuts'a Par lâmentodaki yerlerini teklif etmişlerdir.
Bununla beraber, Birlik partisi liderinin bu şekilde bir kombine -zonla yeniden Parlâmento üyeliğine geçmek istemiyeceği tahmin e-dilmektedir
ğer erkânı pazar günü yapılacak
- ve et-
tek üsteli seçimlerin serbest gizü cereyan edeceğinde İsrar inişlerdir.
İddialarına göre, muhalefet tilerine kendi öz listelerini kullan mak hususunda tam serbestlik verilmiştir. Elçilik erkânı: «Şayet se çimlerde belli başlı bir muhalefet görülmezse bu durumu muhalefetin çok zayıf olduğuna atfetmek lâzım gelecektir» demişlordir.
Çek mukavemet hareketinin Londrada belirişi elçilik erkânı a-rasında bir hayli tartışmalara yol açmıştır.
Sefaret memurlarından birçok • larının da, mukavemet liderleriyle gizli görüşmeler yaptıkları bilin -mektedir.
Prag 29 (AP) — Cumhurbaşkanı Edouard Beneş’in, hükümet darbesinden sonra teşekkül eden Çek Parlamentosu tarafından 9 Mayısta kabul edilen yeni «Halk Demokrasisi» yasasını imzalama -dığı bugün açıklanmıştır.
par
Hükümet, 150 bin memurun kadro harici edilmesini sajjlıyacak tasarıyı hazırladı
r
Robert Schuman hükümetini tehdit e-den çifte buhranı izale etmek üzere dün akşam perde arkasın da görüşmelere devam edilmiştir.
Başbakan kendisine 150.000 hükümet memurunu kadro dı -Şinda bırakmak ■
olan iktisat kanunu için Meclisten güven oyu istemiştir. Yirmi senedenberi Fransız siya setini sarsmakta olan ikinci me sele ise, din mekteplerindeki ço culdara devlet büdçesinden bilvasıta para verilmesini sağlıyan katnrname ile yeniden ortaya çıkmıştır. Bu kararname iki gün evvel Başbakan ve Cumhuri -yetçi Halk Partisine mensup o-lan Sağlık Bakanı Bayan Chap-uis tarafından imza edilmiştir. Başbakan ve Sağlık Bakanı evvelce kabinenin sosyalist ve radi kal üyeleri ile istişarelerde bu -lunmadan bu kararnameyi imza lamışlardır.
İktisat kanunu salı günü oya konacak ve bu kanun kabul edil ınediği takdirde fırtınalarla geçen yedi aylık hükümet başkan lığı esnasında altı defa istifa et mek teklifinde bulunmuş olan «Schuman bu sefer otomatik bir şekilde hükümetin başından çe kilmek zorunda kalacaktır.
Paris: 29 (A.A.) (Lps) —
■Soıı haberlere göre, memurlar arasında tasfiye yapılması hu -susunda bir uzlaşma zemini bulunabilecektir. Uzlaşma esaslarım hâvi metin henüz hazırlan -
maktadır. Parlamento salı nü bu hususta karar verecektir. Hükümet güven oyu istiyeceğiai daha şimdiden bildirmiştir.
B. B. C. nin muhabiri, sosyalistlerin oya iştirakten çekinme leri mümkün olmakla beraber, M. Schumanın çoğunluğu elde MVKt-jhj+rr mtlmitim olduğunu blT
dirmektedir.
Rusyanm Şimal kutbunda kurduğu istasyon
Londra 29 (AP) — Moskova radyosunun bildirdiğine göre, Rus ya 1937 de Şimal Kutbunda bir «ilmi tetkik istasyonu» kurmuş -tur ve bu istasyon o zamandanbe-ri muhafaza edilmektedir.
--------o--------
Kıbrıs hava meydanında yangın-çıktı
Lefkoşa: 29 (A.A.)
Lefkoşa İngiliz uçak alanında çıkan bir yangın neticesinde, 5.000 galon benzin tahrlb olmuş tur.
Bu galonlardaki benzinler Kıbrısa geçen çarşamba günü a lınmış olan Amerikan uçaklarının immalinde kullanılmakta idi.
Hatırlardadır ki ,bu uçaklar i cabettiği takdirde Filistin de dâ hll olmak üzere Orta—Doğuda bulunan Amerikan Fabtebaları-nı götürmek üzere gönderilmişti.
(Lps)
★
Demeçler, tahkikatlar, înceleme-lor »afhasını, dört yıllık tecrübeden sonra, artık kapamak vakti gelmiştir. Türk ınlllolinin Halk Partisinden ve onun iktidara çı • kardığı kimselerden istediği tek #oy dürüst, nâmuskâr bir seçim kanunu tanzim ederek reylerin çalınmasına imkân vermedikten sonra derhal umumî bir intibah yapmak ve memleketin nabzını yoklamaktır. Memleket ve halk kimi isterse, çoğunluğu İdm sağlarsa o başına gelmelidir.
Memlekette çeyrek asırlık Halk Partisi içinde fenalıklara ortaklık etmemiş veya karışmamış temiz sımalar herhaldo vardır. Halk bunları arayıp bulmasını ve seçerek Meclise yollamasını pek âlâ bilir.. Esasen Demokrasi, halkın bizzat kendisini idare edecekleri seçme • sinden başka birşey midir?
Halk Partisi, ara sıra, kabine tadilâtile, bazı şahıslara köşe kapmaca oyununda olduğu gibi, san -dalye değiştirtmekle memleketteki derin hoşnutsuzluğu vo buhranı atiatamaz. 4? o safhayı çoktan aşmıştır. Bu hakikatleri görmek istemeyenler ve milletin arzularına karşı zorla dayanmak isteyenler, böyle cebrî hareketlerinin cezasını nasıl olsa çekerler.
A. Cemaleddln Saraçoğlu
Ticaret Bakanlığının tüccarla istihzası
(Baştarafı 1 incide) n hiçbir zaman kapalı değildir. Zi ra Almanyaya ihracatımız serbest dövizle olacağı cihetle, teklif edilen fiatleri kabul ve mallarını beğendirdikleri takdirde tüccarları -miza bu pazarlar daima açıktır.
Yine ayni toplautıda bir diğer arkadaş son ou aylık ticaret muvazenemizde, malımızın zamanında İhraç edilememesi sebebiyle, 300 milyonluk açık olduğuna işaret etti. Bu açık ihracat azlığı değil ithal fazlalığıdır.
Mahmud Soyda Avrupadaki ticari temasları hakkında da şunları söylemiştir:
«— Avusturya ihtiyacı olan' 7 milyon kilo tütünü bizden temin edeceği gibi, forBe etmek için de 24 ay vade ile 2 milyon kilo tütün verilecektir.
PolonyalIlar da ihtiyaçları olan tütünleri bizden alacaklardır. Bu maksatla bir Polonya ticaret heyeti haziran ortalarında memleketi mize gelecektir.
Holanda ile ise bir anlaşma değil, salâhiyettar makamlarla fikir teatisi yapılmıştır.
Dış ticaretimizin düzelmesi hu -susuna gelince:
«7 Eylül kararlarının neticesi malûm I»
Yeni istihsâl rnovaimi bereketli bir rekolte vadetmektedir. îç istihlâkten artırılabilen kısımların bol bol ihracını düşünüyoruz. Hükûme tin takas, ihracat primi, mübadele mübayaası gibi sun'i tedbirlerle ayni zamanda paramızın kıymetini düşürecek olan yollara gitmemesi mukarrerdir. _
Zira 7 Eylülün notaici malûm!.. Bu suretle gerek tüccar, gerek müstahsil serbest piyasada ınah -güllerini kıymetlendirmek imkânını kendi seziş, görüş ve dirayetlerine göre temin edebileceklerdir.
Üç mes’ulün yüzer çarptırılmasına Ankara: 29 (Hususî) — An kara belediyesi otobüs garajın -da çıkan yangın dolayısile açılan dâva karara bağlanmıştır. Ka -rara göre eski müdürlerden Refik Fennıen Hüsnü Yiginer atol ye şefi Vedat Ayseven ve Muşta fa Şarakın yangından önce gere
lira para cezasına karar verildi..
ken söndürme ve koruma tedbir lerini almamış oldukları sabit gö rülerek vazifeyi ihmalden 100 lira para cezasına çarptırılmışlar dır. Otobüslerin yanması dolayı-slle meydana geîen 800.000 lica lık zarar dolayısile alâkahlar hu kuk mahkemesinde tazminat dâ vasi açabileceklerdir.
B
((
Bilin
Güıp
Ziraat işletmeleri umum müdürü
Ankara: 29 (Husus) — Devlet Ziraat işletmeleri umum müdürlüğüne Tarım Bakanlığı Haralar Ziraat organizatörü A-tıf Gönay tâyin edilmiştir, Cenuın İllerindeki Kaçakçılıkla Müoadelo Ankara: 29 (Hususî)
rük muhafaza genel komutanlı ğı içişleri Bakanlığı vasıtasile Cenub illeri valilerine Bakanlaş kurulunun bu husustaki karar -larına dayanarak bilhassa silâh ve hububat kaçakçılığını önle -mek üzere bazı tedbirler alma Jarı hususunda tavsiyelerde bu-lunmuştur.
Ankarada Yeni Et Fiyatları
Ankara: 29 (Hususî) — Bele diye kasaplarla yeni bir anlaşma yaparak et fiyatlarında bazı indirmeler yapmıştır. Buna göre koyun 200 kuzu 185 kuruşa sa.tı lacaktır.
Asilere karşı her tarafta taarraza geçiliyor
Londra, 29 (B.B.C.) — Yunan Dışişleri Bakanı, yakında Yuna-nistanın her tarafında âsilere karşı yeniden taarruza geçileceğini söylemiştir. Son 2 aylık harekât esnasında âsiler, 3213 ölü, yaralı veya esir vermişlerdir. Hükümet kuvvetlerinin kaybı ise 224 kişb TTîı.
Amerikada yem silâhlar
Londra, 29 (B.B.C.) — Ameri» kar Hava Bakan Muavini, rikan ordusunun hemen bütün silâhlarının yelken devrinden buhar devrine geçiş kadar büyük inkı-lâblar geçirmekte olduğunu bugün ^eylemiştir.
Dimitrof yeni bir alaşnma imzaladı
Londra, 29 (B.B.C.) — Bugün Varşovada Lehistan ile Bulgaria» tan arasında karşılıklı yardım vo dostluk anlaşması imzalanmıştır. Anlaşmayı Bulgaristan adına Baş« bakan Dimitrof imzalamıştır. Anlaşma metni henüz neşredilmemig tir. Müddeti 20 seneliktir.
Yeni istihsal mevsimine kadar işlememiş olan Italyan ticaret an laşmasiyle son zamanlardaki dolar darlığı dolayısile tatmin edici yeni icaplara uydurmak üzere müzakere edilip kling şekline sokulacak, bunun haricinde İsveç, Avusturya, Finlandiya, Polonya ve bel ki Holanda, Danimarka gibi memleketlerle de anlaşmalar akdine çalışılacaktır.»
Sayın Mîretvekillerimize üyük Hâkan Fatih, 495 y(| ovvelf dün, dünyada bir olmayan istanbulu, Türke h*ı
diye ottl.
Bof yıl sonra da, bu muhteşem feb* hin hoşyüzünoü sonoslnl kutlayaoa* Çiz. Ooşyüz senedir Türk vatansever* lifti, Türk azm ve iradoal bu kapınıft mütovazl bekçiliğini yaptı ve Istan* bulda Türk medeniyetini yarattı. Bu« Gün horhangl bakımdan tetkik edilir iso, odilsin, istanbuldakl herşey Türkün osoridir. İstanbul, Türk şehridir vo öylo kalacaktır.
Bazı siyasi ve iktisadi sebeblerden dolayı ihmal odllmiş olan istanbulun imarı mosolesinl, Cumhuriyet idaroal pok yorindo olarak ele alarak birkaç sone ovvol bazı hazırlıklarda bulun • muş vo beşyüzüncü senesini, dünya enodoniyetrne karşı Türkün şehirollik sahasında da nelere kadir olabileceği* tıl isbatâ karar vermiş idi.
Fakat no oldu bilmiyoruz, hükümetin içinüon gelen bu arzusu, gün geç* tlkço zaifledi ve nihayet bugünkü durum dolayısile yapılmasından sarfınazar odilon şeyler cümlesi ile, bunların hepsi bir rüya oluverdi.
Ho yazık. Bu neticeye, bu karara* Türk Devleti* Türk Cumhuriyeti, Türk Hükümeti* Türk valisi, Türk vatan ( (taşı, Türk hemşehrisi, pek, hem pek çok müteessirdir, hüzünlüdür* ağla ( makhdır.
İstanbul valisinin İstanbul fethinin beşyüzüncü yıldönümüne dair bugünkü boyanalı her Türkün, her vatanda -şın, her hemşehrinin içini sızlatacak derecededir.
Sayın valinin, büyük bir yeis içinde, İstanbul fethinin beşyüzüncü yıldönümünü kutlamak için yapılması düşünülen işlerin tutarı 86 milyonluk bir imar hamlesidir. Bunun için lüzumlu kanunun çıkarılmamış olmasından bizr yalnız belediyemizin malî İmkânları dairesinde yapabileceklerimizi gorçokloştirmeğe çalıştık. Bu da 34 milyon raddesindedir. Bunları yaptık, diyor* «. 00 milyonluk bir kredi ile* yukarda ınevzuubahs edilen kanun hemen çıkar ise, beşyüzüncü sene için müteaddit komisyonların ittihaz etmi| olduğu kararlar yerine getirilecektir.
Bu boyanata, diğer taraftan on yıldır yapılanları, ve yapılaoakları, birer tir.
Sayın valinin bu tetkikten geçirilse,
ne kadar üzüntü ve ne kadar teessürün gizlendiği hemen meydana çıkar.
Gn senedir yaptıklarını ve beş sene-yo kadar yapacaklarını söylerken, muh terem Kırdar, derhal çehresini takınıyor.
Kanun çıkmadı, 86 milyonluk harokoti kaldı der iken hııtutu hiyesi, derhal tekallüs ediyor.
Faaliyetini, azmini zincirleyen
kanun, neşesini üzüntüye, zevkini inkisara uğratıyor.
Pok sayın Cumhurreisimiz, sayın M i Ito tvokiller i miz, sayın hükümetliniz. Türkün sîzlerden ricası, İstanbul fethinin beşyüzüncü senoi dovriyesini, her Türkün dilediği veçhile, tam, me donî vo Türke lâyık bir şekilde kutlayabilmek için, İstanbulun istediği kanunu vo 86 milyon lirayı derhal vormokle mükellefizdir.
Türdün eski paytahtının asri vı medeni bir şekilde imârına tahsis e-dilocek olan bu para bihakkın mahal-(ine masruftur.
Bahusus, çoğunu harp içinde voya harp sonrasının güç şartları içinde yapan vo başaran el, yine ayni azm vo hüsnüniyetle bu gotlroooktir.
Yorindo olacak bu dan, 495 sone evvel
nin öııündo kanlarını akıtan şohidle rlınlzin ruhları da taziz edilmiş ola çaktır.
D» D. Yollarının kadrosu
Ankara: 29 (Hususî )
diği gibi D. D. Y. için getirilen] Amerikalı mütehassıs Mr. Kirk demir yapılarımızın işletme ve i daresini iyi bulduğunu belirtmiş fakat personel adedinin fazla of duğuna raporunda işaret ptmiş-1 ti. öğrendiğimize göre D. D. Y. sicilli personelinin adedi harb so nunda 32.3000 e kadar yüksel -iniştir. Bu sayı bugün 29.200 e in dirilmiştir. Slcilsiz personelden iki sene içinde 2000 kişi tasfl ye edilmiştir. Böylelikle idare 12 milyon liralık bir tasarruf sağ -Iamıştır. Ancak Amerikalı müte hassısm son demecinde belirttiği gibi personel adedi yine ihtiyacın üstünde bulunmaktadır. Yetkili makamlardan bildirildi ğine göre 2 sene zarfında 5000 memurun kadro dışı bırakılması tedricen ayrılanlar emekliye tabi tutulanlar veya ceza dolayı -sile vazifesine son verilenler yerine yeni memurlar alınmamak suretile tamamlanacaktır.
Ingiltere atom harbine hazırlanıyor
(Baştarafı 1 incide) lanmıştır. İmparatorluk kuvvetlerine dahil yüksek rütbeli subayların iştirakiyle bir haftadanberi yapılmakta olan yıllık talim ve terbi ye konferanslarının hitamında gazetecilere beyanatta bulunan Mareşal Montgomery, 1949 yılı ma -nevralarınm münhasıran sivil savunma meselesinin en ince teferruatına kadar tetkikine hasredileceğim söylemiştir.
İmparatorluk Genelkurmay Baş kanı sözlerine şu şekilde devam et miştir: «Artık sivillerle askerleri tamamile ayn iki varlık telâkki etmek mümkün değildir.
Harbe dair eski mefhumların devri geçmiştir. Sivil ve askerî teş kilâtları birleştirecek bir sivil savunma doktrin ve tekniği geliştirmemiz elzemdir.»
Diğer bir bahse temas eden Ma reşal şunları söylemiştir:
«Yeni bir harbin, başlangıçta şimdiki malûm silâhlarla yapılaca gına kaniim. Ancak bunun fevkin de bir şeye daha inanıyorum.
En başta gelen harp silâhı yeni de insan olup, hattâ düğmeye basmak suretiyle harp edilecek ol sa bile bunu yapacak yine insan -dır.
Bu itibarla harpleri kazanmak için elde çakı gibi zeki ve iyi yetişmiş insanlar bulunması lâzım -dır. Vakâ ilmin bu askerlere yaldım etmesi lâzımdır. Fakat en ö-nemli şey insandır.»
Fransa Aınerikadan askerî garanti istedi
Vaşington 29 (AP) — Batı Avrupa devletlerinden bir çoğu ile bilhassa Fransanın, ileride Rusya veya Almanya ile derde girmeleri halinde, Birleşik Amerikanın ken dilerini desteklemiyeceğinden kork makta oldukları haber verilmektedir.
Amerikanm şimdiye kadar yersiz veya esassız olarak vasıflan -dırdığı Fransanın bu konudaki en dişeleri bugün Paris menşeli bir basın haberiyle açığa vurulmuş -1 tur. |
Habere göre, Dışişleri Bakanı I Bidault Amerikanın askeri garan-l tiler vermesi için doğrudan doğ-l rüya George Marslıall'a müracaat I etmiştir. ]
Amerikan hükümeti mensuplan,] böyle doğrudan doğruya bir müra I caattan haberleri olmadığını söyle I inişler, fakat Paris telgrafının, Fransız idari çevrelerinde Amerikan siyaseti hakkında duyulan had I tereddüt derecesini aksettirdiğin - I de şüphe olmadığını da beyan et I inişlerdir. Fransizlar esasen bu lııır sııstaki endişelerini Vaşington, | Londra ve Paristeki Amerikan maı kaıplanpa bildirmişlerdir. I
Komünist aleyhtarı diğer Batı I \vrupa memleketleri de aşağı yıl | ırı ayni hisleri besler gibi gö- I ünmektedirler. I
Bu memleketler de, görünürde I ürekli biı- yardım bahsinde Birle I .ik - Amı-rikaya tamnnıiyle bel hağlıyabileceklerine kani değildir I ler(-
beş sorçeye kadar birer ilâve etmiş-
beyanatı, ruhi bir kelimelerin içinde
mûtad beşü,
ı imar veç -
bu
hamleyi sonuna
büyük kararımı4 İstanbul surları*
nistana munzam olarak 75 ton kalay tahsis etmiştir. (AP) y Şairin üvey oğlu )
ir Nevyork:
dilerine silâh sevketmeye teşeb büsden dolayı yargılanmakta olan şair Louiz Untermeyer'in 19 yaşındaki üvey oğlu Joseph Untermeyer bugün beraat et nıiştir.
Avukat Nevyork belediye baş kam O'Dvyer’in kardeşi Paul O.Dvyer şunları söylemiştir:
«Bugün karşınızda bulunan sanık yanlışlıkla huzurunuza çıkarılmıştır. Mahkemede buluı maları lâzım gelen asıl mücrim ler Kral Abdullah, Ernest Beri meci’auının değiştirilmesi me vin, Kudüs müftüsü ve Glubb selesi yüzünden İranla Afganis Paşadır. Birleşik Amerika trıgil tan arasında bir münazaa mev tereye para temin etmek sure cat olduğu ciİK-lie Afgan Elçili tile lngilizlerin Aıablar hesabı ğinde tesid edilen millî istiklâl na silâh yapmalaıuıu imkân veı ' güııü merasiminde hiç bir îranh mış ve kral Abdullah geçen ' kabine üyesi, mebus veya ga zetasi hazır bulunmamıştır.
(AP) Türkiyeye sevkedilen ka) ay İtilir Londra: — Malzeme Ba -kanlığından bu gece bildirildiği Amerikan film şirketlerinin Mı- ne göre, Kalay tevzii karma ko sırdaki alacağı misyonu 1948 yılının ilk G ayı
ir Nevv(^rk:
Günün enteresan haberleri | _____________________â----------------------------------------------—:-------------------J meti, Amerikan filim şirketleri nin Mısırdan alacakları kâr his sclçriııin tediyesini durdurmuş tut.
Amerikan Sinema sanayii bir liği milletlerdi ası münâsebetler dairesi başknm Gerdel Mayer bu hususta henüz hiçbir izahat alınamadığını bildirmiştir.
(AP) Iranla Efganhlaıı arasındaki ihtilâf
Hırmaml nelı
Arab petrolleri ir Vaşington sinin Cumhuriyetçi âzasından Kenneth S. Wherry, dün verdiği bir demeçte, Basra körfezin den Akdeniz kıyısına kadar yeni bir petrol borusu döşenmesi için Arab - Amerikan Petrol Şirketi hesabına 15 bin ton çelik ihracına hükümetin nihayet müsaade edeceğini söylemiştir.
Malûmdur ki 1.100 kilometre tutan bu yeni boru tertibatının inşası için lâzım gelen çeliğin ihracı 1948 senesinin ikin ci çeyreği çıkıncaya kadar nıe-nedilmişti. Wherry, bu yasağın tekrar uzatılmıyacağını Şirket kaynaklarından öğrendiğini bil dirmiştir. fA.PJ
M acar intanla Brezilya arasında ticaret,
ir Bula peşte: — Macaristan la brezilya bir sene müddetle ve 3 mıly )n liralık mal nıüba de'esiuı azummun eden bir ti cat rnlajması imza etmiştir. Macaristan Ere? ilyaya kahve
Ayan mecli-
ve diğer maddelere mukabil teknik teşhizat gcndeıecektir.
(A.A.) Alman tütün krallarından biri ir Hamburg: — Almanya-nın eokj tütün krallarından Phı hp Reemtsraanın bir Alman mahkemesi tavafından yargılan masına başljnı'm.ştır. İddiaya göıe, Rm-tama, Lir vergi tahki katını durdurması için 1934 te Hermann Goering’e 3 milyon mark rüşvet vermiştir. (AP) «Alman bayrağı» ir Berlin.
nıu reuızi ilân edilen Veimar Cumhuriyetinin sıyalı, kırmızı ve altın renkli bayrağı 15 sene denberi dün ilg defa olarak Bellinde bir binanın üstünde dalga Ianmıştır. FL'hakika Berimdeki Sovyet radye merkezi, Alman birliği lehindeki referandum miıııâscbetile bu bayrağı çekmiştir (A.A.)
Yeni Alnmnvâ
İDARECİ
Filistin Yahu
îng
* Tahran:
misyonu 1948 yılının ilk G ayı
Mısır hükj}- için Türkiyeye 200 ton ve Yuna
gün bu sayede Kudüse giprıış I
(AP) i
Bir harbi n33 rıcü yıldönümü a ir Roma: — İtalya'nın Avus ı -tutya ve Almanyaya karşı har ( be girişinin 33 üncü yıldönü ) nıii münâsebetile Tilo Meçhul v asker âbidesi tinimde askeri S j merasim yapılmiştır. (A.A ı (i
------------------------
Tepkili uçağın
1 gösteri uçuşu
Ankara: 29 (Hususî) — liz Gloser Meteor tepkili uçağı
bugün Ankara üzerinde bir göı teri uçuşu yapmış ve Ankara! lar tarafından ilgi ile takip edl miştir.
* ------o------
Dünkü zelzele
İstanbul, 29 (A.A.) — Kandili Rasadhanesinden bildirilmiştir:
Bu sabah saat 7 yi 49 dakika 39 safiiy*e geçe merkez üstü ra-sadlıaneıhize 3?5 kilometre mesa fede ojmak üzere bir deprem kay dodilırjiştjr.
"— ’ :----—..... —
Bugünkü maçın hakemleri futbol federasyonundan:
1 — Türk - Avusturya millf maçı 30 Mayıs 947 pazar giinil 17.30 da yapılacaktır.
2 — Maçın hakemi İtalyan feda rasyütuına mensup beynelmilel hu kem Tulaati, yan hakemleri df Ahmed Adem Te Adnan Akındı
t /
SAYFA: 4
- T S A H A Ft
■
d O MAVİŞ »IMS
f İstanbnl Şoförler vo otomobilciler Cemiyetli Üyelerine
Cemiyetimizin yıllık geııel toplantısı 4/6/948 cuma günü saat ondörtte Eminönü Halkevi salonunda yapılaca ğından arkadaşların teşriflerini rica ederiz.
Gündem:
1 —idare kurulu raporunun okunması.
J — Hesap müraMpleri raporunun okunması ve idare kurulunun ibrası.
3 __ Yteni tüzüğün okunması ve kabulu, idare Kurulu
ve haysiyet divanı seçimi.
4 i- Dilekler._______________ İdare h.ın.l«.
r
w
I
lan
1
["BORSA j
İstanbul Borsaaıuın 29/5/948
Hayatlara
Londra Nevyork Paris Cenevre Amsretdturi Brüksel Prağ Stokholm Lizbon
Erbain ve
11.3856
280.—
1.3060
65.7270
105.5468
6.3887
5.60
77.8860
11.2495
Tahvilât
1____Müteahhit nam ve hesabına muhtelif eb’atta 377u0 met
xe yassı. 13000 metre yuvarlak ve 2100 metre de tek kollu aup-fcn tel pazarlıkla satan alınacaktır.
2 — İhale 8/6/1948 salı günü saat 15 do Tophanede genel mu diirlük alım komisyonunda yapılacaktır.
3 ___Yassı ve yuvarlak suplon tüllerin tasarlanmış ek leri
77100 lira ,ve geçici güvenmesi (de ,1021|0 liradır.
4 _ tsbeklilerin pazarlıktan önce komisyondun alacakları bir yazı ile geçici güvenmeleı ini vezneye yatırmaları ve tasaı lanmış değer gösterilmeyen tek kollu suplon teller için de teklifte bulunacak olanlarını mal bedelinin yüzde 15 nisbetinde teminat laıını yukarda vazıh geçici güvenmelerine eklemeleri ve şartnam ede yazılı belge ve makbu2İarile birlikte muayyen giin ve sa at te komisyonda hazır bulunmaları.
5 — 1
Yassı ve yuvarlak suplon tellerin tasarlanmış değeri îsbeklilerin^pazarlıktan önce komisyondan alacakları
Şartnamesi hergiin komisyonda görülebilir. (7076)
*
(■
% % % %
5
6
7
7
1941 Demiryolu 4
Kalkınma 1
Mtliı Müdafaa 1
Milli Müdafaa 3
97.50
97.25
20.60
20.32
1 2 34 6 67 S 9
J
3
Kamyon Yedekleri Satılacak Toprak Mahsulleri Cfisi Genel Müdürlüğünden:
Çeşitli markadan kamvon yedekleri 14 6/948 pazartesi günü saat 15 de Genel Müdürlük binasında toplanacak heyet önünde Vk açık arttırma yolile satışa çıkarılacaktır.
İlgililer, parçaların miktarı ile, satış işine ait şartlaşmayı gt p 1 müdürlük maizenie müdürlüğüğünde ve İstanbul (Beşiktaş) 1 ’ge müdürlüğünde satılacak parçalan da hububat silosu yanındaki nıeı-kez malzeme mağazamızda görebilecekleri ilân olunur. (7267)
(
Devlet Orman İşletmesi Sinop Müdürlüğünden
1 __Sinop devlet orman işletmesi dahilinde 3 parçadan iba-
ret idare binası memur lojmanı, tavla garaj binası yaptırılacaktır Binalar kârgir ve ahşap karkas inşaat sistemlerinde olacaktır. ilk keşif bedeli 89566 lira 10 kuruş olup muvakkat teminatı 5'28 lira 31 kuruştur. ....
2 — Şartnameler, bilumum projeler,, keştfnameler, serıdop-ri’er, mukavele proje, eksiltme şartnamesi, baymdıı lık işleri geri 1 şartnamesi, yapı işleri umumî fennî şartnamesinden
iı aret olan keşif dosyası Istanbulda Orman başmühendisliğinde. An l rada orman genel müdürlüğü inşaat şubesinde ve Sinop devlet orman işletmesinde görülebilir.
3- — Eksiltme Sinop devlet Orman işletmesi müdürlük binalında mevcut eksiltme komisyonunda 7/6/948 pazartesi günü sa-a.': 15 de yapılacaktır. _ .
4 —— ringi ı ıiuv y ~ --- ~ ’
r sluk geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerile birlikte eksiltmenin yapıla c ğı günden en az -tatil günlerihariç» üç gün evvel yazı ile Ba-juıdırhk Bakanlığına, Sinop veya İstanbul Bayındırlık müdürlükle (ine başvurarak bu işin eksiltmesine girmek için yeterlik belcesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır. Bu süre içinde bel gc isteğinde bulunmayanlar eksiltmeye giremezler.
5 — isteklilerin teklif mektublanm eksiltmenin yapılacağı
e atten bir saat öncesine kadar Sinop devlet orman işletmesi mü (î ırlüğüne makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (6786)
Eksiltmeve girebilmek için isteklilerin 5728 lira 31 ku-
İstanbul Tekel Başmüdürlüğünden
Tekirdağ şarap fabıikamızca papaz karası üzümünden imâl edilmiş bulunan «Trakya» adındaki kırmızı şarap 28.5.948 tarihinden itibaren Kabataştaki Tekel genel müdürlüğü karşısında bulunan memurin kooperatifimizde satışa ^rzedilmiştir. 70 Cl. Lik beher şişesinin satış fiatı '-şişe depozitosu dahili 220 kuruştur.
1938 senesi mahsulü olan bu şarapların mikdar itıharile az olması umumî şekilde piyasaya çıkarılmasına imkân vermemiştir.
Arzu edenlerin kooperatife müracaatları rica olunur. (7343)
Tutlı yiyelim, tatlı konusalını :
eker işi zehri zakkum oldu vesBelâm. Ne karneye uydurabildik. Ne dağıtma işini düzenleyebildik. Ne halkı, ne bakkalları, memnun edebildik. Evvelâ a-dam başına bir buçuk kilo dedik; arkadan bir kilo ev başına dedik; derken bazı yerde nüfus başına ya nro kilo verdik. Bazı yerlerde bunu bir kiloya çıkardık...
Netice: Oldu bir çorba. Gazeteler boyuna yazıyorlar: «Şeker işi hâ lâ. tanzim edilemedi.^ «Şeker darlığı devam ediyor!» diyorlar. Halbuki sayın Ekonomi Bakanımız, şe ker dağıtılma işinin tanzim edildiğini ve artık darlık kalmadığını beyan buyurmuşlardı. Vakıa ile beyanat arasındaki bu fark nedir?
, Eöyle vaziyetlerde salâhiyettar ağızlar daima «Istikbab sığasını kullanrnalıdırjar. Eğer Ekonomi Bakanı: «Şeker dağıtılma işi tanzim edilecek ve darlık kalmayacak! demiş olsaydı, bugün bunun lâkırdısı bile olmazdı.
Bakanların arasında bu inceliği en çok takdir buyuran zat Eayın dıriık Bakanıdır. «Olacak, gelecek, görecek, bitecek» diye diye yerini Öyle sağlamlaştırdı ki, en büyük Et-ylâblar bile onu yerinden koparamadı.
Dünyada înşallahla maşallah politikasından güzel ne vardır ki?!
★
İyimserlik ve siyasiyat:
Barbakan yardımcısı Faik Ah med Barutçu’nun makamın
4 L t r
/
L
1
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1 ı ıs: m
.! y i
1 1
a nr
1 «I .| «1
«I ı al m
1 ı ! ıBSi II
• 1 ıK 1 1
l ı I
BULDAN SAĞA I
1 — Guıur, Kira (Aynen), — Bii' ayak atış, Askerler; 3 Dertliler evi; 4 kelepçe vurulan bir gazeteci, Emrâekten emir; 5 — Bir harfin okunuşu. Anlamaktan emir; 6 Ab, nota; 7 koymak için kullanılır; 8 Çevre;9 şirketi, Sonuna (R) gelince bir kanepe
YUKARIDAN AŞAÛI I
1 — Birim, Tersi bayağı; 2 — Gösteriş, Gevşek; 3 ğil, Ümit etme; 4 — ma; 5 — Ana; 6 — gelince halk, Duygu; 7 na (L) gelirse devlet reisi, Sessiz; 8 — Yardım, Direnme; 9 — Türkçede (Sizlik) eki yarini fu tar, Kalın.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 23456789
2
İ2mirde eline
Fek, Şişelere yağ Çağ Eski Boğaziçi vapur
— Uzun de Tersi çoğal Sonuna (I)
Sonu
J
r d
4 £ l
i L
(
Üsküdar - Kadıköy tramvayları yaz tarifesi
Üsküdar—Kadıköy havalisi halk Tramvaylarının yazlık tari fesi, hazırlanmıştır.
Şirket müdijrü Zühtü Çubuk çuoğlunun verdiği malûmata gö re yeni tarife geçen yıilarınkine nazaran bir fevkalâdelik arzet -mekte ve vapur saatler ile bağlı bulunmaktadır.
Basılmakta olan tarife, küçük cep defteri ebadında olup, ya -kında satışa çıkarılacaktır.
Yeni tarife 1 hazirandan itibaren tatbik edilmeğe baştana -çaktır.
———o------------
Bir çocuk zehirlenerek öldü
Beyoğlunda Aynalıçeşmede otu-ıan Haydarın 3 yaşındaki kızı Ner min evvelki gece yediği çorbadan zehirlenmiş ve kaldırıldığı Şişil Çocuk hastahaneeinde ölmüştür.
—-- ~
Emekli Sahne San’atkârlan
Yıllarca Türk tiyatrosuna hiz met ettikten sonra artık çalışa-mıyacak hale gelmiş sahne sanatkârlarımıza, çatısı altında barınacakları bir yurd açabilmek i-çin kurduğumuz (Emekli Sahne San’atkârları Cemiyeti) yara nna zengin bir eşya piyangosu tertib ettik. Tiyatroyu ve san’-atkârları seven seyircilerimiz -den bize yardım etmelerini, ihti yar san’atkârlar adına rica e-di yorum-
Vazfı Rıza Zobıı
Atletizm bayramı
İstanbul, 29 (A.A.) — Bugün İnönü Btadyom.un.da yapılan İntan bul atletizm bayramında aşağıdaki neticeler elde edilmiştir;
100 Metre:
Kemal Aksur: 11,2/10.
250 Metre:
Kemal Aksur: 23,2/10.
J/00 Metre:
Kıza îşman: 52,8/10.
JfOO Manialı:
İsmet Djnşcan: 59,3/10,
1500 Metre:
Cabid önel: 4.09,5/10.
Uzun atlama:
Levent Demirci: 6 m. 21,B,
Yüksek allama:
Selim Yalım: 1 m. 66.
Sırıkla atlama:
Münir Köaeoğlu: 3 M. 20.
Oüllet atma:
Pavlo: 10 m. 91.
*
*-
hergün
KAHVE, GAZİNO ve MOBİLYACILARA:
Yeniden kurduğumuz fabrikamızda saf gürgenden i- B mal etmekte olduğumuz Geyvç tipi sandalyelerimizin sata- ■ şma başlanmıştır. Sayın müşterilerimizin aşağıdaki adrese U müracaatleri menfaatleri iktizasındandır.
ENGİN SANDALYE FABRİKASI
İzmit, Kandıra Cd. Hisar geçidi No. 1.
l
1
dirisi
Fiyatı
Teminatı
Miktara
Gürgen, odımu
Fukara imaretleri için lüzumu olan yukarıda kesilmemiş gürgen odununun açık eksiltme ile satın alınacaktır.
İhalesi 14,6/948 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de Başmüdürlükte toplanan komisyonda yapılacaktır.
Şartnamesi hergün çalışma zamanlarında levazım bürosun da görülebilir . (7493)
Mitler nerde gizleniyor?
(Haştarafı 1 incide) tin sahillerine kimseyi çıkanna-mifjtır.
4 — Karaya çıkanlar reranî lis-teRİ hükümete tevdi edilen denizaltının mürettebatıdır.»
Ingiltere ve Birleşik Amerika deniz ataşelerinin yapmış oldukları tedkik ziyaretinden sonra U. 530 denizaltısımn 19 şubat 1945 tarihinde Almanyadan hareket etini? olduğu kumandan Otto Wer-n:utt tarafındım verilen izahattan anlaş lMi.
Denizaltı ilk olarak kuzeye do» ru aeılmış, Norveçe gitmiş ve 131 martta kuzey Atlantik istikametinde yol almıştı.
Amiral Donltz tarafından verilen teslim olma ernri denizaltı-ya ulaşınca kumandan Otto Wer nıııtt, Mar-del-Plata’da Arjantin makamlarına teslim olmak üzere Arjantine doğru seyahatine devam etmeği kararlaştırmıştı.
Bu beyanat, buna eklenmiş denizaltı kumandanı Otto Wermutt ve faaliyeti hakkında elde edilen malûmat, derhal gazeteler tarafından boydan boya neşredildi! Eti haberler Arjantin halk efkârında şaşkınlık ve şübhe uyandırdı!
U. 530 Alman denizaltıeımn hemen hemen dört buc;u!$ ay açık denizde kaldığı anlaşılıyor ve bu havadis hayret uyandırıyordu!
Almanyadaki üssünden hareket ettiği gün ile Mar-del-Plata deniz üssüne gelerek teslim olduğu gün; arasında geçen bu dört buçuk ny sırasında «U. 536) denizaltısı aca. ba neler yapmıştı?..
4 — «U. - 530 hangi emre itaat etmişti?..
Bu sual yalnız Buenos - Aires-, de değil fakat aynı zamanda Lon-drada ortaya atılmıştı. I
U. 530 Alman denizaltısının Mar del-Plata’ya kadar gelerek tes lim olması İngiliz amirallik dairesi için büyük bir sürpriz teşkil * etmişti.
Nasıl sürpriz teşkil etmesin ki: Denizaltının teslim olduğu gukıün arefesinde bir demeçte bulunan amirallik dairesi sözcüsü, denizlerin çoğunda artık tam bir emniyetle seyahat* edilebileceğini dirmişti. .
Londrada buna dair resmî tebliğ neşredilmemişti. Fakat
r a rağmen U. 530 nun meselesinden bahseden bir bahriye tefsir-cs: bunun /Birçok ihtimallere ve •^U'nlTTlC’T- T*’-’: ıJ \ ..-«.LIÎL cvlt o^r
yanus esrarı a olduğunu söylemek-
ten çekinmedi.
Bu vak adan bir ay evvel en son Alman denizaltısının bile mevkiinin tesbit edilmiş olduğu bildiril -mişti. Fakat hâdiseler bu tahmin -lerin yanlışlığını pek çabuk ortaya çıkarmıştı.
Haziranın üçünde, sözde mevkii tesbit edilmiş olan denizaltılardan biri, Portekizin kuzey sahilleri a-çıklarında mürettebatı tarafından Portekiz makamlarına teslim edilmişti.
îşte bundan dolayıdır ki, U - 530 denizaltısının Arjantine kadar gi dip Mar - del - Platada Arjantin makamlarına teslim olduğu haberi Londrada bir bomba tesiri yapmış tı.
Beklenmedik bu haber İngiliz denizcilik çevrelerinde hararetli münakaşalara yol açmıştı.
Bu Alman denizaltısının Arjantin sularında görünmesi keyfiyeti ni hakin göstermek için aşağıdaki iki faraziye ortaya sürülmüştü:
Birinci faraziye:
210 lira
2800 lira
bil-
bir bu-
Bu Ahsaa dafttâttım, büyük A-mlral Doenitz’fodermiş olduğu e-mirieri hjçe iMiyAâ ve kendi hecabı na olarak mümMln olduğu kadaî uzun müddet w|cadeleyt devam etmek azminde tutunan bir ku ' mandanın enni (tundadır,
İkinci faraziyi;
Bu Alman deıftoltıa mühim bir nazi şahsiyetini Jtedi olarak Arjan tine nakJelmuk j*tn geçilmişti...
Bu iki faraziyenin hiç birinin iler îular yeri obıacbğı pek çabuk ortaya çıkm^tu
U - 5.30 deniziItısı kumandanı Otto Wermutt'uD eiyasi akide vc kanaatleri hakkjtda pek az malûmat rnevcuddu.
• Fakat denizaitiUa yapılan derin ^r°Va^ftrünü batırdığını: seyaİKAtûün tısnnnda. yâni Al man kuvvetl^nrdtı tefilim plmalmft hakkında ycrUenl tarihtenbexiy hiç bir harp harekctlude bulunmadığı nı meydana çıkahmşu
İkinci nazaııyeye gelin
teknik teftişler U - 530 nun Bahia üfltelik
Arjan beyanatı gayc4 kafi bir miıiyette idi.
Bu beyanatta bulunmadan evvel Arjantin bahriye makamlan çok ciddi ve etınfiı tahkikat yapmışlardı...
Şimdi ortada hâla cevapsız kalan bir sual bulunmaktadır. O da şudur:
Dört buçtık ay süren bu uzun seyahati esnasında U - 530 deniz-altısı neler yaptı ... Neden Arjan-tine gelip teslim oldu?..
Denizaltı mürettebatı ’ cniden
• • sorguya çekildiler^. Fakat hiç biı netice elde edilmedi.
Alman bahriyelilerinin ifadeleri ibraz edilen vesikaların muhtevi -yatına ve subayların anlattıksan • na mükemmel surette tetabuk ediyordu..
İfadelerdeki mutabakat bunla -nn uzun zamandanberi ezberlen -miş olduğunu, yahud ki, hakikat tetabuk ettiğini gösteriyordu.
(Devanu var)
tin bükumetjıun resmî
________________________
Solcu proHar 15 Haziranda yagdanacakia, ------------o----
Ankara: 29'(Hususî) — Ankara Üniversitesindeki 30i tema yülü hocalar hakkımda danışta--heyeti umumi yevmin lüzumu | muhakeme kararı jıerdi^-ni ev velce bıidimiştık öğrendiğimize göre haklarında tiırk ceza kan:-nun 240 mcı maddesi gereğince dâva açılan hocalar hakkındak. evrak asliye ceza mahkemesin verilmiş ve duruşma günü ular;--15 harizan tesbit edilmi /ir.
★ Paris 29 (AP.) — Avrupa
boks federasyonunun birinci miller lerarası kongresi bııgün Pariste açılmıştır. Avrupadâki boks işlerini idare edecek, olan yeni federasyonun bugünkü kongresine Ingiltere, Avusturya, Eelçika, Danimarka, İspanya, Fransa, Hollanda İtalya, Lüksemburg, Portekiz, Is veç ve İsviçre temsilcileri iştirâs etmişlerdir.
30 Araiık 1948
İnci
»
»
»
)
ciarek t ojq timi
»
»
»
»
| sayfa,
»
w
Ballık 1 t
3
5
6
Yeni Sabah'ın
İLÂM FİYATLARI
Güzel bir erte sahip olmak ister misinizi
Türkiye İş Bankasının
Küçük cari hesapları arasında tertip eylediği zengin ikramiye çekilişlerinden faydalanınız.
I Haziran 1948 çekilişinde:
İstanbul’da Küçük Yalıda bahçeli ev Ankara’da Tasarruf evlerinde bahçeli ev Ankara’da Güven mahallesinde bahçeli ev
Her çekilişte ayrıca bir arsa ve dolgun para ikramiyeleri
İmtiyaz sahibi :
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini fiilen idare eden; FATİN FUAO Dizildiği yer uYeni Sabah* müretttbhanesi Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
da bir kriz atlattığını gazetelerde okumuşsunuzdur. Geçmiş ol suru. İnşallah kendileri rahatsızlık krizini nasıl geçirdilerse memleket de daima meveud olmadığına kanaat getirdikleri hayat pahalılığı, mesken yokluğu, armud ekmeği koçan unu gibi buhranları atlatır.
Başbakan yardımcısına iki ay mezuniyet verilmiş..
Faik Ahmed Barutçunun pek kısa bir zamanda vazifeleri başı-na avdet buyurmalarını canü gönülden temenni ederiz. Kendilerinin işgal eyledikleri makam, kabinenin en mühim bir mevkiidir, Fa ik Ahmed Barutçu hükümetin (moral) ini müdafaa eden zattır; Bundan sonra teşekkül edecek hü kûmetlerde Başbakan yardımcılığından başka bir de «İyimserlik Bakanlığım ihdas edilerek bu vazifenin de - kaydi hayat şartile -kendilerine havale edilmesi pek doğrudur sanınz.
★
Yine 7 Eylül:
Yedi Eylül kararlarının Av -rupulı mütehassıslar tarafın dan inceletilmesi bahsi yeniden tazelendi. Nedense şimdiki hükümet bu meselede mutlâka 7 Eylülcüleri tebrie ettirmek istiyor.
Sayın Rcceb Peker bu işi ortaya attığı zaman biraz sıkıntı çeld-leccğini fakat ileride herkesin bol (bulamat) lık içinde yaşayacağını söylemişti.
Sıkıntıyı çektik; hâlâ da çekiyoruz. O kadar ki, şimdi adetâ alıştık. Hani meşhur hikâyedir:
^5*
Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım - İyimserlik ve siyasiyat-Yine 7 Evlûl- Bir musiki üstadının fikri - Buğdayı da unutmayalım -ir vakıa iki fıkra
Adamın biri hal ve vaziyeti için bir bakıcıya başvurmuş. Falcı, u-zun uzadıya hesaplardan sonra:
— Sen, demiş, yirmi sene böyle sıkıntı çekecek, fakir kalacaksın.
Adamcağız
— Ya yirmi sene sonra, demiş, zengin olacak mıyım?
— Ne münasebet! fakirliğe alışacaksın*
★
Bir musiki üstadının fikri:
Bu 7 Eylül kararlarının ne olduğunu anlamak için ayrıca incelemeler yapmağa lüzum var mı? Farzedelim kı, gelen mütehassıslar bu kararianıı yelinde yapılmış, güzel şeyle, olduklarını ilân ettiler. Ya bu kararlanii mem lekette husule getirdiği durumu ne yapalım?
Mes’ele bana şu fıkrayı hatırlattı:
Aile doBtlanmızdan ve memleketin büyük musiki üstadlann-
dan ûdî Şekerci Cemil )»ı*-rbum Sultan Abdulhamidin iıadesile (Mızıku-i-Humâjoın) e alınmıştı.
Meşrûtiyet ilân edilince (Mızı-ka-i-Humâyuıı) âa boşaltıldı. Bu meyanda Cemil merhum da tensi-
YAZAN --------\
\ulunay\
kata uğradı. Bir gün köprüde ken dişine rastladım.
— Nasıl üatad? dedim, lnkilâp hakkında ne buyurursunuz?
— Vallâhi, dedi, ne söyleyeyim? Herkes iyi oldu, diyor. , — öyle değil mi?
— Birşey demiyorum. Zalıar iyi olacak ki, böyle söylüyorlar. Amma bizi mızıkadan attılar... Maaşımız da kesildi... Amma herkes yine iyi oldu diyorlar; ben de on-
tarla iyi oldu diyorum.. Anlaşıldı mı?
ZeKi ııazaıİarınm ne mânâlar taşırdığını okudum:
— Anlatıldı!
Dedim, yürüdüm,
★
Buğdayı da unulmayalını:
G|* azetelenn verdiği malûmata göre hepimizi arpa ok-ineğine yatıran buğday Jımcı mes eksinde yapılan tahkikattan Toprak Ofisin eski Ticaret Bakanına «ihracat vnpıidığı takdirde memleketin Sıkıntı çekeceği cevabını verdiği anlaşılmıştır.
Bunu kaı^ -ı
ne cevap vcımiş? Mutlaka kocakarının oğluna verdiği cevabı vermiştir.
Adamnı İmi ihtiyar annesud doktora götüimüş. Doktoı ıııuaye ne etmiş, kadimli bir şeysi olmadığını anluyınra oğlunu alay için;
ıyııı Bakan, acaba
'• ••
Bu
tav
— Ananın bir şeyi yok. Maşallah turp gibi... Hattâ evlendirme-lisin de...
Demiş. Kadının oğlu:
— Aman efendim, demiş yaşta kadın evlenir mi?
Bu itiraz öterine doktorun Biyesini salyalarını akıtarak din -leyen koca kan, hemen oğluna dön m üş.
— Sus! demiş, cahil!.. Sen dok tordan iyi mi bilirsin?
★
Bir vakıa iki fıkra:
Bir meslektaşımız uçakla •vurd turnesine çıkmış. A -danaya uğradığı zaman orada ıno dern bir peygamber bulmuş, ben -hamdolsun- ınüsliiman olduğum i-ç.ın peygamberimizden sonra başka peygamber geleceğine inanmam. Belki bu adam "vakit vakit () cezbe f ye tutularak tasavvufî sözler sarl'vdun biı velîdir. Olur a...
Mealektasan turne; haklındaki intibalnrmı yazdığı şırada Adanalı veli ile b:raz alay ediyor. (Dö ğuş lıûli- dediği anda söylediği sözlerden bazılarını da misal olarak koyuyor. Bu yazdurda çok parlak fikirler görmedik. Şimdiye kadar tasavvuf şairlerinin neşredilen dîvanlarında bilhassa Yun üs Em ı o’de, N esi rai ’ de, N i yazı- i -M ıs-ıı’de no sözler, ne cevherler vardır.
ivm. ııin istidadına itiraz ede-()k dogılizL Fakat hu pı vgam herlik hikâyesi bana iki fıkra hatırlat • ı:
Adamın biri peygamberlik iddi-
a etmiş. Yakalayınca halifenin he zuruna çıkarmışlar.
— Sen peygambermişsin...
— Evet, hak peygamberim...
— Peygamberler (nıu’cize) 1er yaparlar. Senin mu cizeıı nedir?
— Ben. karşmıdııkinin aklind en geçeni bilirim.
— Söyle baloıyum benim şu anda aklımdan geçen nedir?
Yalancı peygamber tereddütsüz şu cevabı vermiş:
— Sen benim için hu adam ya lancıdır!* diye düşünüyoı)un.
Yine böyle biıa) yalancı peygamberlik iddiasına kalkmış; yakalayıp hükümdarın huzuruna getir -mişler. Sorguya çekilmiş, yalancı, peygamber cevap olarak:
— Bana demiş haftada bir fa bir melek geliyor; bütün telkinleri o yapvyor.
Hükümdür, zavallının aç ve fil halini görünce zaruretten dırdığına hükmederek:
— Bir müddet bizim ınutbak dî beşinde alıkoyun!
İradesini vermiş.
Aradan bir ay geçmiş» tekrar huzuruna çağırtmış.
—Ey? nasıl yine melek gelivot mu, bakalım.
— Geliyor efendim. Hattâ es -İdden haftada bir geliyordu; şim di her gün geliyor.
— Geliyor da ne diyor?
— «Sen şimdi yerini buldun. Sa kın buradan bir yere kmırda-yayım deme!» diyor
d b
s( Ç)
MAYTS 1913
1
en
T r. N T R *
SAYFA:
Mn açılan darüşşifâ
(Hııştarufı 1 incide) «Haceki Darüs.*ifaaııu ■ d«■
t
(Haşlarafı 1 incide) de müstenid ve sinsi bir politika takıp etmekle ittiham etmiştir.
Dışişleri Bakanı bilhassa şöyle demiştir:
Sovyet hükümeti, muhasamatın gonundanberi dünyayı endişe ve karışıklık içinde bırakmış olan ha reket ve faaliyetinden vazgeçtiği takdirde tamamile yeni milletlera rası bir hava yaratmış olacaktır.
Marshail, ayni zamanda Avrupa memleketlerinin Amerikaya güve -nilemı.veceği, Amerikalıların sonra, dan fikirlerini değiştirecekleri ve bu gibi kararsızlıkların zararlı tesirleri hesaba katılmadan Amıpa ıun kalkınma programı gibi şimdi Amerikanın kabul etmiş olduğu politikadan sonradan vazgeçileceği endişesi içinde bulunduklarını Birleşik Amerikaya haber vermiştir.
Marahall, bununla beraber sulh içinde emniyete ulaşmak ve dün -yaya genel refahın avdetini sağla mak için mükemmel bir terakki kaydedildiğini belirtmiş, Birleşik Amerikanın azimle takip ettiği siyasetin devamı en büyük güçlük lerin yenilmesini temin edeceği ve sağlam bir sullıün temeline giöen yolu aydınlatacağını söylemiştir.
Marshall. son zamanlarda Molo-tof ve Stalin tarafından yapılan beyanatın hedefi. Amerika ve dün ya milletlerini bir anlaşmaj'a varılacağı ümidi içinde’bırakmak su r tile bir propaganda zaferi elde etmekten ibaret olduğunu kaydetmiştir.
Marshall, sözlerine şöyle devam etmiştir:
Milletlerarası müzakereler ve gö rüşmeler. dünya vaziyetinin istik ran ve devamlı bir sullıün gerçek leştirilmesi için gereken işbirliğini sağlıya nıamışür.
Bütün dünyanın refaha k. vuş -masını benim kadar hararetle is -teyen yoktur.
Birleşik Amerika siyasetinin de ğişnıesinden korkan Avrupa dev -letlerinin boş yere endişe ettiklerine işaret eden Marshall, netice o larak şöyle demiştir:
Takip ettiğimiz siyasetten hiç -bir veçhile inhiraf etmemek, birin ci derecede ehemmiyeti haizdir.
Dünyanın halen delin bir heyecan içinde bulunduğunu anlama -mız bilhassa ehemmiyetlidir. Rusların tuzağına düşmemek için Porllan: Amerika. 29 (AP) — -Amerikan DfşîşTeri Bakam Marshall dün burada Kadın Birlikleri Federasyonu toplantısında verdiği bir söylevde, milleti Rusyanm tuzağına düşmemek için uyanık bulunmaya davet etmiştir.
Marshall, Rusyanm açtığı ateş-siz harbin ancak Amerikanın Rus-yaya karşı azimkar Lir siyaset ta kip etmekle kazanılabileceğini söy lemiş ve ezcümle şöyle demiştir:
«Harp korkusunu ortadan kaldı rıp tekrar normal şartlara dönül mesi için büyük bir arzu var. Bu arzu çok derin hislere dayanıyor. Fakat, bu büyük arzuyu duyarken Amerikanın istikbali için tehlikeli ola ca k hare ketlerde bu 1 u nma kta n da kaçınmamız lâzımdır.
Bunun için, sulh propagandası gibi bir yemle hazırlanmış olan Rus» kapanma düşmemeye gayret etmeliyiz.
(Rus hükümeti: efkârıumumiye ye dayanmadığı için, siyaset idaresinde bazı üstünlüklere sahiptir. Fakat, bu tarzda üstünlüğün rü azdır. Bunu tarih bir çok sallerle ispat, etmiştir.
«Bugün, bizim memlekette,
yaya karsı nasıl bir siyaset takip edilmesi lâzımgeldiği hakkında mumî bir münakaşa açılmış bulu-^ nuvoı. Fakat, halkın, bu hususta-ki fikrini ileri sürerken, karşı tara fin nasıl bir maksatla hareket et tiğini ve sullı gayretini baltalamak
için nasıl çalıştığını bilmedi lâzım )
Marshall, Rusların, Bedeli Smith J tarafından Amerikanın dış siyaset, tine dair Sovyet hükümetine ve-J. rilen açıklamayı neşrederken bil-v hassa iki cümle üzerinde lüzumun $ dan fazla durduklarını, bu suretle de açıklamanın mânasını «ta -mamiyle tahrif ettiklerini» ve A-''MTİkayı sanki «atessiz harbi ni-*ıovı-te erdirmek için teşebbüste? bulunmuş gibi göstermeye muvaf' fak olduklarını söylemiştir. Amerikan Elçisi Moskovaya dönüii Londra 29 (B. B. CJ — Ame-riJtanın Moskova Büyük elçisi, bu gün Paı isten Moskovaya dönmüştün
Köylerin Vaşingtondaki m »ha -birine göre büyük elçinin Mosko-vrfya dönmesi. Birleşik Amerikanın R.U8 - Amerikan münasebetini
j fcîmdîki dorumda bırakmak iste-thiy« rek ulâk mikyasta yeni bazı görüşmelere kapı açacağına delil* dlr. Bu görüşmelerde de müshet ’ hu» netiee almma^ma, artık Oışiş-fet; Bakanlığı, bat'î kararını ve -tceektin 1Vallace*ı Komünistler destekliyor Va«ington 29 (AP) — Bugün, kandı istf)eı üzerine âyan meclisi t.
öm-ıni-
Rus
adalet komisyonu itirafından din-lenilen Hcııry Wallace, komünizm ■ aleyhtarı Mundt - Nixon kanını ta sarısını şiddetle tenkid etmiş ve bunun «söz ve içtima serbestliği haklarına karşı bir harp ilânı teşkil ettiğini söylemiştir.
Müteakiben söz alan sosyalist Norman Thomas, âyan üyesi J. Eaat Land tarafından sorulan bir sual üzerine, Wallace’ı destekleyen 3 üncü partinin geniş ölçüde ko -münistler atarafıııdan kontrol edil inekte olduğunu beyan ve şunları ilâve etmiştir:
«Gerek Wallace ve gerek kendisini tutanların çoğunluğtb koraü nist değillerdir. Ancak Wallac( hareketi iyi yetiştirilmiş ve disip linli komünistlerin nüfuzu altınd dır.
Amerikan komünist partisi de .yabancı kontrola. Rusyanm kont roluna tâbidir. Amerikan Sosya -üstleri totalitorci devletten nefre' etmektedirler.» ______ Demokratlara karşı
(Baştarafı 1 incide) sinsice, bazı vilâyet ve kazalarda is? açıktan a;ığa ve pervasızca yapılmakta olan bu baskılardan birkaç örnek daha vereceğiz:
DÜZCEDE..
Demokrat Parti Düzce İlçe idare kurulu tarafından Demokrat Parti ilce teşkilâtı menfaatine ter-Kib edilen pehlivan güreşlerine müsaade edilmemiştir. Düzce kay makamı Feyzi Tugay Düzce Demokrat Parti başkanlığına aynen şu cevabı vermiştir:
«Tertib etmek istediğiniz pehlivan güreşi hasılatının teşkilâtı»-mzm kuvvetlenmesi işine sarfe-dileceği anlaşıldığından valilikçe bu güreşin yapılmasına izin verilmemiştir. Müracaatınıza cevaben tebliğ « derim.»
asla
ara-
Güme-
26-5-948
Demek oluyor ki bu pehlivan gü reşleri hasılatı Demokrat Parti teşkilâtının kuvvetlenmesine değil de başka bir gaye uğurunda ter-tib edilmiş olsaydı müsaade edilecekti. Bıı şarlar içinde Bolu valisinin partilere karşı tarafsız dav rar.dığı nasıl iddia edilebilir?
BERGAMADA..
Bergama, 27 (Hususi) — Kınık ilcesine bağlı Turanlı bucağın-c’.cıı yedi vatandaşın 19 Mayıs 948 gecesi köyde olan bir düğünde bulundukları sırada buraya gelen jandarma çavuşu kendilerini düğün yerinden alıp gitmek istemiş ve yedi vatandaş da hiçbir kabahatleri olmadığını söyliyerek gitmek istememişlerdir. Ertesi günü daha kalabalık bir şekilde köye gelen jandarmaların bu vatandaş lar köyden alarak Kınık ilçesine getirmişler ve Kınık ilçesine altı saatlik olan bu mesafe 24 saatte katedilrnek suretile yolda bir çok işkencelere maruz, kalmışlardır. Fıı hâdisenin sebebini tahkik et-trm. Sonuç olarak bu vatandaşların D. P. den olması lıasebile bu partiden istifade ettirmek gayesinin güdü! lüğü anlaşılmaktadır. Bu va-tar d şiar içişleri Bakanlığına ve se.r yerlere müracaat etmişler ve bu hâdiseyi tahkik için de bir jan-dfrma albayı buraya gelmiştir.
İşin daha garibi bu yedi vatar. aas jandarmaya hakaret etti diyerek mevctıden adalete teslim e-dilmişler ve hepsinin ifadesi alınmış olup şimdilik tuluk altına a-lınmalanııa lüzum görülmiyerek serbest bırakılmışlardır.
Savcılıkça jandarma başçavuşu
(Baştarafı 1 incide) ı anayasası 69 uncu (maddesinin | jderbal tatbikini istiyen Sovyet j karar suretini destekliyeceğini bil-ditmiş olmasına rağmen» bu ka-ıar suretinin ekseriyeti sağlamak irin gerekli yedi oy alması muhtemel değildir.
İngiliz delege— ile Gronıyko sındaki münakaşa
Lake Success 29 (AP) — veıılik Konseyi bugün Filistin
selesini tetkike devam için Türkiye saatiyle 18.55 te toplanmıştır.
İlk olarak söz alan Sovyet delegesi Andrei Gromyko, îngilterenin Filistin siyasetine şiddetle hücum 1 ederek; bunu ikiyüzlü, sinik ve emperyalist bir siyaset olarak vasıflandırmış ve Güvenlik Konseyini İngiliz teklifini redde davet etmiş-J tir.
Son İngiliz teklifi. Filistin meselesini barış yolu ve ara bulma u-sulü ile hallini talep etmektedir.
Gromyko, barışın bariz bir şekilde tehlikede olduğunu söylemiş ve Konseyin kesin bir hareket hat-w tı takip etmesi elzem okluğunu be yan etmiştir. Sovyet delegesi, İngiliz takririni destekleyen Kanada ve Belçikayı da tenkid etmiştir.
Gromyko, Îngilterenin israel dev letiııi âciz bir duruma düşürmeğe çalıştığını da ileri sürmüştür. Bu hücumları cevaplandıran İngiliz baş delegesi Sir Alexander Cado-gan, Gromykonun ( iftira ve tahkir hususundaki kendi öz kötü re korunu da kırmış olduğunu söy lemiş ve bu gibi münakaşalarla Güvenlik Konseyinin işine engel olmanın lüzumsuz olduğunu hatırlatmıştır.
Sir Alcxander Cadogan, İngiliz takririnin barışı sağlamağa matuf olduğunu, kabulü halinde son bir nefes alma fırsatı temin edebileceğini ve bu müddet zarfında barışı tahakkuk ihtimali doğabileceğini söylemiştir.
Filistinde kuvvete müstenid bir hareket hattına tarafdar olanlara lıita.b eden Cadogan: cAcaba ne kadar ileri gidecekler ve asker göndermeğe hazır mıdırlar?» demiştir.
Demeci sırasında Gromyko, A-merika ile îngilteredeki Protestan ve Anglikanlarla Kanada ve Arjantinli Katolik’lerin Kudüsteki Mukaddes mahalleri kurtarmağa matuf kuvvetli bir hareket • hattı ittihazından dahi çekinmekte olduklarını ileri sürmüş ve ^Mukaddes mahalleri kurtarmak bahsinde belki de dünyadaki dinsizlere baş vursak daha iyi olur- demiştir.
Bir pilotumuz şehid oldu
f Huştur af ı 1 incide) dar olmuşlardır. Hâdise mahalline giden ekip’lr Osman Ertesıınuıı cesedini uçağın ankazı masında ve bir kömür külçesi halinde bulmuş lardır.
Şehid pilot Osman Ertesunun cenazesi bugün askerî törenle kal djnlmış ve başkanlığı, lığj, Hava çak alayı ıaay ikinci savul ve Amerikan hava kuvvetleri adına albay Fergusen ve üsteğmen Kırıslıng bulunmuştur.
cenazede genelkurmay Milli Savunma Bakan-kuvvetleri 10 uncu u-temsilcileri. Genelkur-Başkanı Muzaffer Tuğ
ve jandarma erleri hakkında soruşturma yapıldığı bildirilmektedir.
A7?zlB DÜNYASI LEHlNDE Cifti MÜDAHALE '
Lake Success, 29 (A.A.) — Şimdiye kadar burada, dinlenen nutuk hırın en itidalli ve-ölçülüsünü söy li)en doktor Charles Malin. Arab olmıyan âlemin daima Müslüman âlemi aleyhinde kararlar vermekten sakınması lâzım geldiğine işa rel etmiş ve demiştir ki:
Ni/.n her zaman İtlâın âlemi aleyhinde kararlar ver’’.yor? Ne ticede bu hal devamlı bir sulh kurulmasına mâni ohır.
Filistin Arab ordusunda vazife a-lan İngiliz askerleri
Şam 29 (AP) — irfanda alayından «kaçtıklarını ı İngiliz askeri Filistine’ ve Fevzi Kavııkçunun tarma ordusuna dahil komando birliklerinin lerine almışlardır.
Bunlardan biri faaliyetlerini i-zah ederek demiştir iti.
«Hareketlerimizde tamaraiyle serbestiz. Maksadımız Yıhudilere miimkün olduğu kadir zarar vere cek şekilde çalışmaktır.
Yahudilerden öç almak için böy le bir fırsat çıktığına memnunuz; çünkü Fili&tindeyken onlardan az çekmedik..
Ingiliz ordusunda on sene hizmet etmiş olan 28 yaşındaki bu de likanlı bunları söylerken arkadaşlarından ayni yaşta ikisi, onu tasdik eder gibi, baskıruıı sallıyorlardı.
Bir diğeri, bu 30 gönüllünün, A-rab ordusuna Katanada iltihak et tiğini ve Fevzi Kavukçunuıı onlara-iyi maaş verdiğini söylemiştir. Amerika, Orta Doğu Savaşına müdahale mi edecek
Frankfurt; 29 (AP) — B— 29 tipi Amerikan üstün uçaıka-le bombardıman tayyarelerinin hemen hemen her gün Almanya ile Arab memleketleri arasında gilip geldiği görülmekte ve hatı ra şu sual gelmektedir:
Acaba Amerika Orta Doğuda ki harbe iştirake karar verdide bu uçuşlarla pilotlarını oralara alıştırmaya mı çalışıyor? ?
Buradaki Amerikan hava kuvvetleri mensupları bu suale: «hayır» diye cevap veriyorlar, ve bunun sadece «uçuş talimlerinden ibaret" olduğunu söyle -yorlar. Yine onların verdiği iza hata göre, uçuşların Almanya -dan sonra Afrika yolu ile yapıl ması ( her türlü arazi ve iklim ü zerinden uçmaya imkân verdiği için» »tercih edilmektedir.
Bu suretle, tayyareciler muhtelif iklimlerde uçmaya alışmak tadır. Afrika, topraklarında gç-çen tayyareciler. Suudi Arabis -tanda Dahran’a gitmekte ve böylece üç kıtanın birbirinden pek ayrı olan iklimi ile iinaiyet peyda etmektedirler. Bunların Amerikadan geldikleri de hesaba katılacak, ( olursa, dört üzerinde tecrübe görmüş olmalarının ne kadar faydalı olaca jı teslim ol .ııur.
Yine bu kaynaklar, uçuşların, Filistindeki vaziyet dolayısile 24 mayıstan beri Dahran’a ka.-dar uzatılmadığını bildirmişler -dir.
Diiııkü harb harekâtı
Tel-Aviv 29 (A.A.) — Lps):
Irak kuvvetlerinin Tel-Aviv ile Hayfa arasındaki sahile 10 kilometre kadar yakın bir mesafeye gelmiş oldukları bildirilmektedir.
Londra 29 (B. B. C.) — Arab kuvvetleri bugün Lidda şehrini Ya
söyleyen otuz
• geçmişler Filistini kur
70 er kişilik idaresini el-
c
hudilerden teslim almışlardır. Ku-düsün mukadderatını tayin edecek Latrun muharebesi, bütün şidde -tiie devam ediyor. Arab kaynaklarına göre. Yahııdilcr savaşa a -ğır zırhlı kuvvetler sokmuşlardır: Şimaldeki harekâtta Suriye uçakları Lübnan kuvvetlerini desteklemiştir.
Vata Muharebesinde Kullanılan Yeni Silâh
Telaviv: 29 (AP) — Ingiliz kaynaklarından bildirildiğine gö re, Yafa teslim olmadan evvel A: rablaıia Yahııdilcr arasındaki j muharebelerde her iki taraf birer yeni silâh kullanmışlardır. Yahudilerin yeni silâhı «'fıçı bom basv) adını taşıyordu. Benzinleri uzaktan fitillerle tutuşturmak tan ibaretti. Arablar da asetilen fıçılarından yaptıkları toplardan patlayıcı maddelerle ateş ediyoı lardı.
Yalıııdisiz Kudüs
Londra 29 (A.A.) — (Lps) :
B.B.C. nin Kudüsteki muhabiri 11 gün muhasaradan sonra eski Kudüs şehrinin manzarasını şöyle çizmektedir:
Harabeler üzerinden kesif kara dumanlar yükselmektedir. Asırlar-danberi ilk defa olarak eski Kudüs şehrinin bir tek Yahudiye rast lanraamaktadır.
Arab lejyonu mensuplarını ö -ven bir kızıllıaç subayı şunları söy İçmiştir:
Ürdünlü askerlerin Yahudilere karşı yapmış oldukları muamele kadar nazik bir harekete şimdiye kadar tesadüf etmedim. Bu asker ler. ihtiyarları Sion kapısına kadar kucaklarında taşımışlar vo yan -makta ( lan • evlerdeki yaralıları kurtarmak için saatlerce büyük bir feragatle çalışmışlardır.
Son gelen haberlere göre, eski Kudüs şehrinde ele geçirilen harp esirleri Ammandaki bir kampa gönderilmişlerdir.
Yalıııdi lıarb esirlerile mülakat
Kudüs: 29 (AP) — Bu sabah erken bir saatte, Yafa kapısı ci varındaki bir hapishaneye muvakkaten kapatılan Yahudi e sirlerile görüştük. Birbirlerinin can düşmanı olan fakat eski şehir Yahudi mahallesinin teslimi ni müteakip kadîm nezaket kaidelerine riayet eden bir Arab )o lisile demir parmaklıklar arka • smdaki bir Haganah subayı arkadaşça çene çalıyorlar ve şaka taşıyorlar’ Bir iki höere ileride Erik J. Mayer adlı bir Haganah irtibat subayı ile de biz konuş mağa başladık. Mayer dedi ki:
En çok darlığı silâh ve cepha ne hususunda çektik. Aramızda Haguııah hashanasesinin üç he kinıi ve oldukça bol tıbbı malze mesi mevcuttu. Üzerimizdeki en büyük yük 1500 kadar sivildi. Çarpışmaların’ en şiddetli anlarında bu siviller mahzenlere ilti ca ettiler ve bu itibarla gayet az zayiat verdiler.
Son dakikaya kadar hariçten yardım göreceğimizi umduk, ve Kudüste Telâviv arasında irti -bat tesis edileceğini zannetik. Şimdi Arablar bize Kudüsün el an mahsur bulunduğunu söyle -inektedirler. Bu doğru olabilir mi? Filistin için biç siyasî hal çaresi, bir mütareke ümidi varını? Hariçten haber alamıyoruz. Fakat liderlerimizin bu harbi durdurmak iein çare bulma maları mümkün görünmüyor."
I
he-
«Haseki Darüş.fifaaını vo Çocmc Ilastahanesini lıalkımızırı hizmeti ne açarken bu yoldaki çalışmalarımıza daima müzaheret buyurmak lûtfunda bulunan aziz Çuınhurba.j kanımız ismet İnönüye şükran va minnet duygularımızı arzetmeyi bir vazife bilirim.»
Haseki Darüşşifasından sonra Haseki Çocuk Hastahanesinin ay-lış töreni yapılmış ve davetliler bir büfede i’zaz ve ikram edilmiş, lerdir.
Müteakiben dâvetliler oto te Fatih camiine götürülmüş da parke ve asfalt yolun insu ıtırın başlanması dolayısile yapılan rıerae’mde hazır bulunmuşlardır.
Burada Vali Lûtfi Kırdar, ba« sın mensublanna şu izahatı -mistir:
(— Fatih camiinin iki yanında ki yolların imarına ve medreselerin restorasyonuna bugün başlaru ırns bulunuyor. Medreselerin, rea* torasyonu bitirilince, bunların ta» lebe yurdları halinde kullanılma sini temin edeceğiz.
I Îstanbulun fethinin 5ÛÖ üncü yıldönümüne kadar Sarayburnu ile Bakırköy arasındaki sahil yolunu inşa etmek, maalesef kabil oia( mıyacak. fakat Balıkpazan ile E-yiib arasındaki yolu asfalt yapmak tasavvurumuzu tahakkuk ettlro ceğiz.»_______________
Amerikan askeri yardımı (Başturafi 1 incide)
General Fahri Aleşalp, Türk si lalı bahrikalannda tatbik etmek maksadile modern istihsal usullerini tetkik etmiştir.
General Fahri Ateşalp ile refa-katindekiler 30 Nisanda Nevyorka gelmişlerdi. Ziyaretçiler, Türkiye-ye yardım programına dahil olur, bu tetkik gezisini tamamlıyarak 2 Haziranda uçakla Türkiyeye döneceklerdir.
Türkiveye şimdiye kadar gönd* rilnıiş olan askeri yardım malzemesinin miktarı hakkında sorular, bir suale cevap veren General Fah ri Ateşalp, Türkiyeden uzun biı müddet ayrı kalmış olduğundaı buna doğru bir cevap veremiyece ğini söylemiştir.
Ayni giin, orduya mensup bir sözcü, malzemelerin yansının şimdiye kadar gönderilmiş olduğunu ve geri kalan kısmın sevk işinin de kasım avına kadar tamamlanacak ğını bildirmişti.
General. Fahri Ateşalp bu husus ta şöyle demiştir:
«Şimdiye kadar Türkiyeye ge-* len malzeme ordunun talim terbiyesinin artmasını temin etmiştir.»
General sözlerine devam ederek, A-merikadaki imalât ve malzeme muhafazası usullerinin çok ilgi çekici olduğunu söylemiş ve şunlan ilâve etmiştir:
«Gittiğimiz her tarafta ahenkleş tiritmiş bir çalışma gördük. Bütün bu gördüklerimiz Türk silâh fabri italarının modernleştirilmesi hususunda çok faydalı olacaktır.»
Diğer taraftan General Fikret Karabudak. Türk ordusunun Amerikan usullerinden mümkün olduğu kadar istifade etmeyi tasarladı ğını bildirmiş, ve işi daha kısa bir zaman zarfında daha ucuza malet-mek için modern makineler satın ‘ almak istediklerini ilâve etmiştir.
General Fikret Karabudak. Birleşik Amerikayı ziyaretlerinin başlıca hedeflerinden birinin, Türk isiihsalâtını arttırmak için gerekli makineleri temin etmek olduğu nu söylemiştir. •
Amerikan ordusunun bir kayna ğındarı bildirildiğine göre, makine ihtiyacını tesbit etmek maksadile bir. toplantı yapılacaktır.
General Fahri Ateşalp Amerika
ȟsler o t a*
le açılmıştır.
Açılış törenine, Haseki Darüş* şilasıııın ününde Vali Lûtfi Kır-aarııı hitabesile başlanmıştır.
Seçkin zevatın ve basın mensub larıınn lıazır bulunduğu bu tören de Vali Lûtfi Kırdar ezcümle şun ları söylemiştir:
«— Bugün îstanbulun 495 inci Fetih yıldönümüdür. Bu uğurlu günde, burada pek hayırlı iki mü-essesenin açılış törenini yapmak için toplanmış bulunuyoruz. Bunlar atalar yadigârı olan Haseki Da riişşifası ile Cumhuriyet devrinin yeni bir eseri olan Çocuk hastaha-nesidir. ; ■
Haseki Darüşşifası, Kanunî Sultan Süleymanın eşi Hürrem Haseki Sultan adına hastahane olarak 1539 da inşa edilmiştir. Mimarı da muhteşem eserleri ve Ölmez âbidelerde iftihar ettiğimiz Mimar inandır.
Bu Darüşşifa, Fatihin Darüşşi fasından ve Yavuz Sultan Selimin Usküdarda Karacaahmedde inşa ettirdiği Miskinler Tekkesi denilen fakat bir Cüzzamlılar hastahanesin den başka birşey olmıyan mües-seseden sonra. îstanbulda yapılan üçüncü Türk sağlık yurdudur.
Haseki Dadüşşifası. Türk
kimleri tarafından idare edilmiş ve 400 yıl müddetle yüz binlerle hastay a şifa vermiş ve binlerle doktorun yetişmesine hizmet etmiştir.
Bu müessesenin inşa edildiği tarihlerde, Türk Darüşşifaları her türlü hastaları tedavi ederlerdi Bir aralık Haseki Dariişşifasnna yalnız akıl hastaları yatırıldığı: için burası Haseki Bimarhanesi adını almış, bir zaman da kadınlara mahsus hapishane olarak kullanıldığından o vakit de Haseki Zindanı denilmiştir.
Sonraları Haseki Nisa Hastalıa ı.esi adile kadın hastaları tedavisine tahsis edilmiş olan Darüşşifa. 1894 deki büy ük depremde kub beleri çatladığı için boşaltılmış ve bir müddet sonra tamir edilerek Haseki Meccani Müşahedehaneai ■ adını almıştır. 1917 deki büyük yangında yanarak tamamile lıarab olmuştur.
Kanunî ile Sinanın yarattıkları bu güzel eser o vakittenberi lıarab vo metruk bir halde dııravordu. 1916 da, bu atalar yadigârını da. SüJeyTnauiye Tıb Medresesi gibi esaslı surette tamir ettirmeye karar verdik. 1946 Eylülünün 13 üncü’ günü, bu tâmir işine başladık^»
«İstanbul Belediyesi 250 bin lira sarfederek bu kıymetli eseri ihya etmiştir.
Atalarımızın 409 yal önce bir sıhhat ve sosyal yardım müessese-1 si ^olarak vücuda getirdikleri bu Darüşşifaya, biz de; ilk tesis maksadına uygun olarak, bir sağlık merkezi halinde kullanacağız.
Muhterem misafirler, aziz arkadaşlar.
Şehrimizin. Şişlideki Çocuk Hâstahanesinden başka bir çocuk hastalıanesine daha ihtiyâcı olduğunu görüyorduk. Bıı çocuk has-tahanesini. yeni pavyonlar inşa ettirerek mükemmel ve modern bir sağlık yurdu haline getirdiğimiz Haseki kadın hastahanesi civarında yyptırmayı muvafık gördük.
Aziz ve velûd Türk kndınıtını dünyaya getirdiği yavruları, vakitsiz ölümden kurtarmak ve has talıklarını tedavi ederek sağlam nesiller yetiştirmek gibi (kudsâD vasfmı vermekte tereddiid etnıî-yeccğim bir hizmet ifa edecek o lan bu müesseseyi 100 yataklı o-larak açacağız. Hastahanenin inşası için 425 bin lira sarfettik.»
-----------------~-----------
4) hafıza onun zehirlendiğini
söylerken, bazı tarihçiler de sıcak) ya gelişlorindenberi «en büyük mi bir giinde pek çok üzüm yemesin-S den dolayı fiic’eten öldüğünü. na-c mazını Halife Ma’munuıı kıldığınız ve bu ölümden pek acı duyaraks babasının yanına gömdüğünü söy( Icrier, hangisine inanmalı? S
5) Ma’muııun onu velialıd yap g
ması afdaliyeti için hüccet oh-ı ınaz. Bu afdaliyet nasıl hoccet far,' zolutuıyorsa, zehirlendiğine göre( indinde sabit olmuş bir afdalıye•( tın mevcııd olmadığı da ö\leee za J hiı ohçvor. Ilöecet nerede ve han-J giinde? t
6) Şair Ishfı Nııvas’ın manzume)
sili dahi onun nfdaliyetine istîş-J had olunamaz. Zamanında kizb vej fücur ile şöhret bulan bir şairin) ha)a!âtı. ciddî meselelerde delil o-) Jarak kabul olunamaz. r
7) Peygamberlere gönderilen* Cebrail in. Resulü Ekremin torunA lan olmalarından dolayı onlarmj hadimi sayılması da din ve seıiatl hükümlerde uzlaştınlamaz. Onlar* Peygamberin torunlarıdır ve bu(( lazl ve rüchan onların hadimi mıdır denilirse, bilir ki;
Vezirlerde uyuşarak imam Ali Rızanın Veliahdliğıni ilân eyledi.. Adına sikke bastırdı ve Abbasîle-rin farik alâmetleri olan siyah ıengi terkederek Alevîlerin rengi olan yeşili her tarafa tamim elti, askerine ve vezirlerine yeşiller giy dirdı, kendisi de öyle yaptı. Kızını imamın oğluna nikahladı. Abbasi sülâlesi büyükleri bu halden memnun kalmad/ar. İlk zamanda birşey yapamadılarsa da gizli itifrazlait, gizli teşkilât yarattı ve günün birinde gayri memnunlar: Halifeyi hal! eylediler.
Birçok hâdiselerden sonra Mâ-rnın tekrar tahta çıktı. Burada ? tir rivayet daha var. ki lmanvn ' mucize (?) si olduğu kadar da ) Cofr ve Camia ilminin sıhhati-[ ne (!) delâlet eyliyor:
i Halife. İmama kendisini veliahd F tâyin eylemek isteğini açınca, t-r inam:
r — Sen; beni kendinden sonvn
dır.
vebahd yapmak istiyorsun, amma / fr ve Camia bunun olamıyacağı tu bildiriyor!
Diyor. »
Ma munun. İmamı vellnhd tâyin etmesini Ehlibeyte sevgi ve bağ-» Ifhğına verenlerden ziyade, böyle yapmasını siyaset muktezası sayan tarihçiler çoktur. Nihayet burada tafsili mevzu um uzu alâkadar etmlyen çeşidll vukuattan son
Cc fr ve Camia bunun olamayacağı
Yhzhh: tg. Haif Oflan
Tefrika isi. i;;fl
IMAMIYE FIRKALARI
ra vaktile büyük diplomat Muavi-yenin; «Erina yapılıp tamam olduktan sonra artık lüzumu kalmı-yaı iskeleler yıkılır.» dediği gibi yapılıyor, mevcudiyeti zararlı o-labileceği anlaşılan imam; Ivla nıun tarafından zehirli üzüm yedirilmek, yahud yedirtilmek sureti-le âhirete gönderiliyor.
îmamiyece; Ali Rıza da diğeri o ri gibi zamanının en çok ibadet e* oeni, en âlimi ve âlimlere ilim öğreteni idiı
Faziletleri ve iyilikleri hadsiz ve besabeızdır.
★
Ehli Hak demişlerdir ki:
1) Musa Kâzım dahi ibadetle, İyi ahlâk ve faziletle marufduı. Eu aebebden medholunmasjna bir sey denilemezse de nâsın en çok
hadis ’kitablarından h«ç birinde ondan bir rivayet görtr.medi. Fet-mütevater ve akvali meş-lbadetle
vaları
İni resi mevsuk değildir.
İştigali muhakkaktır, ammaı on-oan daha çok ibadet eden yok denilmesi delilsiz ve senedsiz iddia-dır. Bazılarının rivayetini ona is nad ve isal eyledikleri yalanlar-
• •
Isnâ Aşeriye imamları rivayetler ve karşılıklar
ibadet edeni ve devrinin biitfın â-lîmlerinin üstünü bir âlim olduğu; öyle mücerred bîr dâvadır ki delili yoktur. Bin rikat namaz kıl dığı ve âlimlere ders verdiğine gelince, diğerleri hakkındaki bu yol da iddialara karşı yapılan mukabeleler; onun için dahi variddir.
2) İmam Ali Rızaya gelince:
Ahlâkî güzelliği hakkında bir şey • ^an cihette münezzehtir, söylenemezse de, nâsın en çok i» b&det edeni ve en üstün âlimi olduğu muhakkak değildir. Nasıl o* lebilir ki, onun zamanından evvel de, zamanında ve soııra da ondan âlem ve ezhcd »Şafiî, îshak B. Rah-veyh, Allıped B. Hanbc-l, Ebî Sü* leyman Dâranî, Maruf! Kerhî gibi büyük âlimler ve imamlar var-du Bunlardan hiç biri Musadau lnr söz bile almadı, ’/e muteber
Ondan ve babasından meşhur fıkıhlardan ilim alanı yoktur, ha zii tanınmamış fıkıhların aldıkları kabul olunsa da onlar fukahânın talebesi, orta ve hattâ daha aşağı mertebedeki terdir.
3) Ma’munıın onu veliaht! yap ması doğrudur. Mâ’rnunıın felâketine sebeb olan bu hal: tınam i-çin mucize (?) diye kabul olımıı-maz.
sebebile olmuştur bu; nasıl
Cebrail ve hadi* caiz ola
*
safirseverlîkle karşılanmış oldukla rını» bildirmiştir.
General, her tarafta dostluk i-şaretleri müşahede ettiğini söylemiş ve «iki memleket arasında» u-zun ve devamlı bir dostluğun hüküm süreceğini. söylejTbileeek bir durumda olduğunu söz.erine ilâve etmiştir. . .
Moskova nulvoMinıın hezcynıılan
Londra 29 (AP) — Bugünkü bir yayınında. Moskova radyosu, Türkiyenin ekonomik durumunun, Amerikan yardımı net|te.-4ııde, git tikçe bozulmakta olduğunu ileri sürmüştür.
Londradaki Sovyet monitörü ta, rafından tesbit edilen, yayın Mina-yeva adlı bir yorumcu tarafından yapılmıştır. Moskova radyosu yo^ rumcırsıı şunları söylemiştir:
« A meri kah efendilarm hoşuna gitmek için her türlü gayret sarfe dılınr.tır. Ancak Demokratik elemanlara karsı girişilen hareket, Türkiyenin Amerikan yardımının bir neticesi olarak iktisadım falür-k’3mis durumunu setrcdfcmez.
Hayat pahalılığı ücret ve yevmi yelerden daha süratle yüksekmiş, olup, işsizler sayısının 2 milyonu aştığı lıaber verilmektedir.
cTürlciyedeki köylü smıfi ümit -siz bir dununda olup, zaruft dü» şen on binlerce köylü şehirle»e kuc inaktadırlar.^
. JlAul1 a * ♦
SAYFA; 6
*
r
l. u /.
30 MAT..-.,
( c\ t
J1I
V
4
A - __1
^3pv
* •
' —*
a • _•
t
1
\
1
•))
a
!
X ■
Jl
•I
a
1
L)
4*
#
m
imiz
Karaborsası
BedenTerbiyesiBölg Müdürlüğünden:
1 — Üzerinde pul yerine ye şii renkli darphane damgası ve belediyenin soğuk mühürü buhın mıyan ve evvelce yapılan maç -larda satılmıyarak karaborsacıların elinde kalan ve üzerinde (Türkiye—Avusturya millî futbol maçı) yazılı olmayan muhte lif kıymetlerde ve renklerde sah te biletlerin piyasaya çıkarıldığı tesbit edilmiş, bu nev’i biletle ri sürmek isteyenler hakkında zabıtaca gerekli tetbirler alın -mıştır. .Sayın halkın sahtekarlar karşısında uyanık bulunması bil hassa rica olunur.
2 — Resmî ve nimi resmî njiî flrsseselerle klüblere ve şahıslar adına mürettep olduğu halde alı namıyan 1307 bilet saat 10.00 dan itibaren Beşiktaş stadı gişe lerinde satışa arzedilecektir.
3 — Bugün yapılacak Türkiye —Avusturya millî fotbol maçın da İnönü stadyomuııa giriş aşağıdaki şekilde olacaktır:
a) — Federasyon dâvetlilcrile sarı renkli ve beş lira kıymetinde kapalı tribün biletini hamil o lanlar M/A turnikesinden.
b) — Basın Yayın Umum mü dürlüğü kartlarını hamil olan ga zetecilerle beyaz renkli ve beş lira kıymetinde kapalı tribün bi Jetini hamil olanlar M/B turni kelerinden.
e) Beden Terbiyesi genel mü dürlüğü ve bölge, serbest giriş
InglHerede futbol
Ingiliz futbol mevsimi nin neticelerine bakarak, spor muhabirleri Banc -hester United takımının bi lâ şüphe senenin en iyi ta kimi olduğunda hem fikir dirler. Bu takım Bembley de futbol birliği kupasını, .parlak bir stille kazanmak la kalmayıp, ayni zamanda 1013 ten beri hiç bir takım tarafından ta m anılana mıyan iki iş birden yapa rak Lik şampiyonalan 1-çin de uğraşmışlardır.
Eski zaferlerini tekrar el de eden Llk şampiyonu Ar senal takımı 1930, daki Vol ı be’ların müdafaa rekorunu yedi eksiğine kırarak, birin ci Kategori en iyi müdafaa ' rekorunu elde etmişlerdir.
• Bu sene birinci Kategoriye
1 terfi eden Birmingham ta kimi ise, geçen senenin mü
| dafaa rekorunu elinde tu ’ tan Bumley’lerden beş eksi ı ğine yalnız 24 gol yiyerek
2 bu senenin umumî futbol 2 Liginin müdafaa rekorunu ı kırmışlardır.
ı Bir kaç günden beri, bu l seno çok iyi oynayan l Queen’s Park Rangers ta
1 kiminin ikinci kategoriye
2 gireceği belli olmuştur. Fa 2 kat Lincoln City onların } kabulünü ancak mevsimin ı en son gününde temin ede « bilmişti.
n derecesinde fiyat tesbit etmek bilmeyiz nasıl bir mantık mahsu-
• liidür. Eğer fiyatlar; numaralı 25 lira, tribün 10 lira, açık tribün 5 lira olsaydı hem biletlere bu kadar tehacüm olmaz, hem de karaborsa bu derece şiddetli faaliyete geçmezdi.
Bilet fiyatlarının tesbitine aıd bu yanm tedbirden sonra dağıtma şekli de oldukça biçimsiz yapıldı. Cuma günü saat 13 te açılıp 13,15 te (bilet bitti!) diye kapanan stad gişeleri karaborsayı teşvik etti, cesaret verdi. Ve halk' haklı olarak bundan teessür duy'-1 du.
Klüblere verilen 3700 bilet de izdihamı ve karaborsayı önliyecek Lir tedbir değildi. Evvelce isimlerini yazdıran kimselere bilet verilmeli ise işi halledeceğine im-
lki gündür İstanbul halkı, İstanbul zabıtası mühim bir mesele ile meşguller. Bu bir polis vak’ası değildir. Türk - Avusturya milli maçi için satılan biletlerden çıkan bir meseledir. Bu işin • tafsilâtı nı mücavir sütunlarda okuyacak smız. Biz burada bilet rezaletinin neden ileri geldiğini dilimizin dön düğü kadar anlatmağa çalışacağız.
Evvelâ şunu kabul etmek lâzımdır ki, bu mühim maçın yapılacağı stad yarımdır. Yâni İDşası he-rüz. bitmemiştir. Böyle yarım bir stadda ancak yanm tedbirle yanm iş yapılabilir.
Belediyenin İnönü stadı için kabul ettiği âzamî istiab hacmi 17110 dur. Halbuki bu maçı Î9tan-bulda görmek lstiyen’en az 50 bin kişi vardır. Buna Ankara, İzmir, vesair yerlerden gelenleri de ilâve ederseniz bu mikdar asgari 5 bin daha yükselir. Görülüyor ki âzamî istiab hacmine tekahül edecek kadar dahi piyasaya bilet çıkarılmış olsa ancak maçı görmek isti-yonlerin üçte biri tatmin edilmiş olacaklardır.
O halde bilet kepazeliğinin bilinci derecedeki sebebi stadın yarım olmuştur. Diğer mühim sebeb de yanm tedbirlerdir, ki bu tâbirden kasdınıız bilet satışlarının pek düşüncesiz bir şekilde yapılmış olmasıdır.
Ankaradan gelen resmî bir tel grafta bilet fiyatlarının 5-liradan yukarı satılmıyacağının bildirilme sİ biletlerin karaborsaya intikalini hazırlamıştır. Böyle mühim bîr maç için, Bratislava müsabaicala-
Avusturya mili takımı evvellci günkü antrı nümonda
kân niöbctinde -berbad etti. Çûn kü ekseriyetin-bu şekilde evvelden isim yazdırılacağından haberi yoktu.
Şayed herkese yalnız -bir bilei verilse, yâni berke» kendisinin biletini altnaga mecbur otea-ydı hu iş çok likha az gvri'ıIHHü ve e,ok daha az -dedlkoduhı -o’htrd 3.
Bilet satışının -maçtan iki gün evvel başlaması (!) hususuna gelince; bu —H*wıwsrztfğm, (l«ha doğrusu yanlış düşünce mab-ndö verilen kararların şaheseridir. Çünkü burna günü 13 te satışa baş lıyan bir gişe iki günde 20 saatte (4800) bilet satabilir. Ve tabia-tile halk gişe önünde birbirini yer. Çayed biletler bir hafta evvel satışa çıkhrılsnydı, netice hiç te boy 1c fiyasko olmazdı.
S. Erişener
ıgiin çıkaraca imtihan olaccb
Avusturya millî takımım» santrforu
müdafaanın yükünü hafifletecek vc hem de for hattının hücumunu destekliyecekt|r. Bu itibarla muavin hattının takımımızdaki rolü çok büyük olacaktır. Diğer taraftan for hattının verimli çalışma-bi mümkün olur ve • Peşte muhtelitine karşı olduğu gibi - daha oyunun başlangıcında, takımın ru hî hâleti üzerine müsbet tesir yapacak neticeler elde edebilirse mü-
takımımızın Avusturyahlar karşısında muavin hattının oynayacağı ktir.
m apanın en kuvvetli takımına karşı Milli kadromuz için en biiuiik b
C i h a d Murad Ahmed Hüseyin Bülent Naci Fikret Salâhaddin Reha Lefter Şükrü
enbakanm sonucu hepitûizı sevin- 7 dırebilir.
9,
Müdafaa hattımıza gelince: A«*l vusturyanın, pek medhedilen, forjl hattını canla başla ve büyük ener-f^ jı narfile durdurmağa, gayeye ulaş tırmağa çalışacaktır. I
Yazımızı burada keserhen, her-kes gibi, millî takımımıza muvaffakiyetler dileriz.
ı Bir bilet 50 liraya çılkuyor
1 Bugün İnönü stadında
* yapılacak olan Türk — A-
I vusturya futbol maşına ait I olan bilet satışlarındaki | karaborsa dün de bütün
I şiddetile devam etmiş, beş
I liralık bir biletin 50 liraya . satıldığı müşahade edilmiş
tir.
• Diğer işleri olduğu .gibi
I Federasyon bu işide bece
| rememiş, biletlerin çoğu
| maalesef karaborsaya inti
i kal etmiştir, ilk günlerde
numaralı yerler için Beden Terbiyesi İstanbul şubesin de halka haber verilmeden, ı ilân yapılmadan bir liste | ihdas olunarak tanıdıklar 1 daıı ona rlira toplanmış, fa ı kat sonra numaralı yer sa t tığından her nedense vaz | geçilmiştir. Bir yandan da | klüblere, resmî yarı resmî
1 bazı hususî müesseselere | bilet satılmıştır. Halka sa L tışa evvelki gün başlana
2 cağı ilân edilmişse de ke
| sif bir kalabalık erken | den İnönü stadı gişeleri ö I nünde toplanmıştır. I Saat 13 de gişeler açıl
| mış meydanı saatlerce ev / vel doldurmuş olan binler | ce insanın hücünıuııa uğra | nıış vc 15 dakikalık bir sa | tıştan sonra biletlerin bitti | ği söylenerek kapatılmış i tır.
1 Bilet alamıyan bil- kısım
2 halk stad gişeleriıie ve mü 2 dürliığ'im' Lucunı etmiştir. 2 Bu arada bazı nahoş hadi
İffTR futbol takımW3 'Atinııda yaptığı son hı(7H maçta
Park 1
mevsiminin sonuz ress’te yazdığı makaleler 2
London Sunday Eksp - 2
de, meşhur beynelmilel o 2
yuncu Stanley Matthevs, J bu senenin en bariz evsafı ı
nın takımlarındaki iş bir l
liğimn olduğunu söylemiş l
tir. Misal olarak, Manches 2
ter United’in yüksek de- 2 jğerde olmayan on bir o- J yüncüsünün, takımda bir J tek adam gibi oynamaları \ m göstermiştir. |
Olimpiyad başkanı j
Olimpiyad müsabaka - i lanna başkan olarak —fa { kat eskisi gibi koşucu ola 2
rak değil— korgeneral Sir 2
Fıederick Brovnin’in tâ J
yin edilmeslle tarih teker j rür etmiş oldu. 1936 da \
Berlinde yapılan mlisaba i kalarda başkan olan Lord t Burghley gibi o da Etuon 2 I dan mezun, Grenadier» ta 2 burunda asker ve bir ma J mal' yarış koşucudur. 1920 J tarihinde Lord Brughley- İ in Cambrldge’deki talebeli t ği esnasında, Burghley ve 2 Brovning birbirlerine ra ? kip olarak bir çok defalar 5 karşılaşmışlar ve 10 yaş J genç olan Bruhgley, Brov i ning’den, şimdiye kadar i rastladığı mania yarışı ( hakkında en fazla bilgili 2 ve kendisine en fazla öğre r teinmiş bir adam diye bah 2 I s3etmiştır. I
alacağı neticeyi
oyun tâyin edece
alkışlamıştık.
Bugünkü karşılaşmada, ayni za- — manda, hatırhyabildiğimiz eeki A-| vvsti’fya futbolünün ne derece* ile/ediğini veya araya giren harb ile ne derece düştüğünü müşahede edeceğiz.
Perşembe günü şehrimize gelen AvusturyalIlar dün İnönü stadında bir antrenöman yapmışlardır. Oyuncularının hepai enternasyonal olan Avusturya millî futbol takımının bugün şu kadro ile çıkması muhtemeldir:
Zeman - Kowanz,'Happel - Mi-kolasch. Ocewik, Jaksch - Melchi-er, Hahnemam, Wagner, Stsjas-pel Kemer.
Bu takımda eski kadrodan san trfor Epp eksiktir.
Buna mukabil millî takımımızın şu kadro ile çıkması çok muhtemeldir:
Cihad - Murad, Ahmed - Naci, Bülend, Hüseyin - Fikret, Salâhad din. Reha, Lefter, Şükrü.
Millî takımımız bu kadro ile hiç te küçümsenecek bir kuvvet değil dır. Her ne kadar sağiçte Salâhaddin ilk defa olarak yer alacaksa da hem eski yeri olması hem de Erola nazaran bedenî üstünlüğü haiz bulunması yerinde aksamadan oynıyabilmesini temin edecektir.
Avusturya takımına karşı millî takımımızın alacağı neticeyi keşin bir şekilde tahmin etmek mümkün değildir. Çünkü iki takım için de müşterek kıstas teşkil ilecek karşılaşmalar yapılmamış ve münfe. rid Avusturya takımları harbden sonra şehrimize gelmemiştir.
Maamafih bu maç için pek de iyimser düşünecek durumda değiliz. Avusturya millî takımı son yap tığı 5 maçtan 4 ünü galibiyetle neticelendirmiştir. Ve bu galebeler arasında İtalya millî takımına kar şı kazanılan 5—1 lik zafer fevkalâde önemlidir, iki hafta .evvel İngiliz millî takımı îtalyayı 4—0 yenmişti. Ve millî takım namzed-lerinden teşekkül eden federasyon . muhteliti ise üçüncü kümeye men-sub Q. P. Rangers takımını ancak 2—1 mağlûb edebilmişti.
Maamafih bundan millî takımımızın feci bir mağlûbiyete uğrıya-cağı neticesini çıkarmak da haddinden fazla bedbinlik olur.
Millî takımımızın, AvusturyalIlar karşısında, en fazla yorulacak ve takımımızın mukadderatm-' dan en fazla hisşrdar olacak hattâ şübhe yok ki muavin hattıdır. Çünkü, son maçlarında iyi bir o-yuıı çıkaran, muavin hattı { heın
" —. Ul» î wwuTrgrınnr~ .. . *
Bugün oynıyucak olan Avusturya kölecisi antrenümun
Bugünkü
kartlarını hamil olanlar E turni kesinden .
d) Kırmızı renkli ve üç hra kıymetinde açık tribün biletini hamil olanlar B ve N turnikelerinden stadyoma gireceklerdir,
4 — Bu maça mahsus, Sarı beyaz ve Kırmızı renkli biletlerinde yeşil renkli darphane dam gası, belediye soğuk mührü ve biletlerin üzerinde (Türkiye—A-vusturya Millî Futbol maçı) ya zısı vardır. Sayın halka arzolu -nur.
esnasında. a
Kadro:
seler de vuku bulmuş, bazı J
camlat kırılmış ve o sırada I
yoldah geçmekte olan Fe i
derasyon umumî kâtibinin l
otomobili halk tarafından ı
taşlanmıştır. Ancak zabıta 2
nın müdahalesi neticesin 2
de otomobile yol açılabil 2
miştir. 2
Diğer taraftan dün sa-
bah yüzlerce kişi Beden t
Terbiyesi Bölge müdürlü ı
ğüniin Beyoğlundaki bina 2
smı çevirmiş ve biletleri ka z
raboısaya intikal ettirdi- 2
ğiııden dolayı protesto ma 2
kamında memurların içeri |
girmesine mani olmuşlar- ı
dır. 2
Bundan başka dün üç 2
genç stadın yan tarafında ı
ki mahzen kısmında dfenir I
parmaklıklarını desterc ile (
keserken yakalanmıştır. t
Bu üç genç gizilce içeriye i
girmek istediklerini söyle 2
mislerdir. Emniyet mü- 2
dürlüğü bilet karaborsacı 2
lan ile şiddetle mücadele |
etmek iizere harekete geç i
miş ve dün sabah el al- i
tından satılmakta olan 30 f
bilet müsadere olunmuş. ı
sahipleri de savcılığa tes i
hm olunmuşlardır. 2
Bir rivayete nazaran da 2
bilet karaborsasına kısmen 2
klüblere, âzalanna dağıtıl • | mak üzere verilen biletle rin, fazla varidat temini i l
çin piyasaya sürülmek su i
retile sebeb olunduğu ileri ₺
sürülmektedir . 2
r t)