Çarşamba
4
ŞUBAT
1948
İdare: Nuruoamanlye No. 17 Tel adresi: «TENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: 20795
SAYISI
her
YERDE
z
%
Onüncu Yıl
No. 3217
ABONE B
Türkiye Senelik 2800 0 3 1
aylık 1500 aylık 500 aylık 300
■9
M

Kr.
»
EDELİ Ecneol 0400 2900 1000
000
Kr.
>
»

10
KURUŞ
• ■ •
A
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ


Marshall'ın ihtarı
Vaşington: 9 (A.A.) — (IJnlted Press) — Dikleri Bakanı Marahail bugün Ayan Meciiel Dıgigleri Komisyonuna yeni bir muhtıra gönderecek Avrupaya yardım hakkındakl 6 milyar dolarlık tahsisatta yapılacak her türlü indirmenin programın muvaffaklyetsbliğe uğramasına sebebiyet vereceğini komisyona, üçüncü defa olarak İhtar etmiştir.
I
C. H. P. Meclis Grupunun Dünkü Toplantısında
%


• (
i • Z/



••
Hatibler Dış Bakanın izahatının tatminkâr olmadığını ileri sürdüler



z
Memleket ölçüsünde bir yolsuzluk..
v
Dışişleri Bakanı tekrar ve iki defa söz almak meclmriyeiinde kaldı
*

*
A nırrikoh
Va.\i»yio>ıa acele çağırdan ve bııyiin
miîşnrîrler Fhıııdtu paşada
•«
1
müşavirler bugün Vaşingtona gidiyor
Ankara: 3 (Telefonla) — Halk Partisi Meclis Grupu bugün saat 15 den 19,30 a kadar süren bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda evvelâ Rize milletvekili Fahri Kur tuluşun Maıshall plânı hakkında verdiği bir takrir konuşulmuş, ve Dışişleri Bakanı Marshall plânı ve Türkiyenin durumu hakkında Mec liste verdiği izahata mütemmim olarak beyanatta bulunmuştur, Fahri Kurtuluş takririnde Bakanın Mecliste verdiği izahatın bazı üyeleri, bilhassa kendisini tatmin etmediğini bildirmekte idi. Bakandan sonra söz alan Fahri Kurtuluş ayjıi mevzuda konuşmuş. Bakanın ve gazetelerde çıkan Paris konferansında ikinci murahhasımız Ali Riza Türelin izahatının bazı noktalarının kendilini tatmin etmediğini, hükümetin bu husus-(Devamt Sa., 5; Sû., 2 de)
• •
t
DrÇtelcri Bakam




/•
Birleşik Amerika Marshall
TÜRKİYE’YE
Amerikanın deniz yardımı
----O---
Amiral Settle dün Basına izahatta bulundu
* * *
İSPANYADAN MUBAYAA EDİLEN BEZLER
Sümerhank piyamula müşteri bulamayınca, yurda uıutad becerlkslzliğlaaiz yüzünden çok babalıya mal olan bn bezler, Toprak Ofis kanallle bububat mukabilinde zayallı köylüye sürülmeye başlandı
Dün, ismi bizde mahfuz olan bir okuyucumuzdan, üzerinde dikkat ve ibretle durulacak yeni bir mektub aldık. Millet parasının na-elıil ellerde korkunç bir mirasyedi hovardalığı ile nasıl savrulduğu ve kimsenin kimseye karşı en ufak bir mes’uliyet duygusu beslemediği bir devirde yaşa dığımıza binbirinci dc-fa şehadet eden bu mektubu ilgililerin insaf nazarlarına sunuyoruz...
Köylerde jandarmasından en yüksek idare âmirine, Toprak Ofis ten Sümer Banka kadar, binbir e-za ve cefa içerisinde, efendilerini inlettikleri
zad curcunasına şalıid olmaktayız... Bari diyoruz: Son çeyrek as rın dil pelesengi haline gelen Köy lü efendimiz.dir! tekerlemesini ağ zıınızdan düşürmesek... Çünkü hiç değilse yalnız bu cümle zavallı köylünün dudaklarında acı da olsa bir gülümseme yaratabiliyor.
Mektub aşağıdadır:
Yeni Sabah Gazetesine:
«Evvelce bir çok gazetelerin ü-zerinde durduğu e,ok mülıim bir mesele hakkında bir okuyucunuz olmak sıfatile sayın gazetenizi aydınlatmak isterim. Zira bu bir memleket meselesidir.
Herkesin hatırlıyabileceği üzere Sümer Bank bundan bir müddet evvel Japonya ve Hindistana bir hevet göndererek milyonlarca lira-lık bir takım bezler mübayaa et-(Devamı Sa, 5; Sii„ 3 de>
kölelerin bir te-
r
Amerikan-Rus ! rekabeti vahim bir safhaya giriyor
Türkiyenıizin başına nasıl bir âfet re ne korkunç bir kasırga gelmiştir ki, beş küsur yıl nasyonal sosyalizm gibi zalim bir idarenin çizmesi altında iniiyen re soyulup sorana çevrilen Ratı memleketlerinin bugiinkii perişan re mağdur seviyelerine gelebilmesi için yıllar ve yıllar lâzım imiş! Güzel yurdumuz düşman uçaklarının bombardımanlarına mı mâruz kaldı? Tankların silindirleri altında mahsullerimiz mi ezildi... Ne oldu? Hayır hiç biri değil... Şu halde Hariciye Hakanımızın ağzile itiraf edilen ve siyasi bir vesikaya da geçirilen hıı feci du-j rumuzun saiki kimlerdir ve nelerdir?...
ışişleıî Bakanı NecniPil-din Sadak Amerikan yardımı memelerine dokunan bir soruya, Büyük Millet Meclisinde geniş ve uzun bir cevab verdi. Eski «Akşam» gazetesi başyazarının demeci içinde öyle bir cümle ve hakikat, var ki yirmi beş yıllık toptancı idareyi ve Tiirk mukadderatına el koymuş tek partiyi; Halk ferlisini en ağır bir itham ve vebal altına koymuştur. Halk Partisinin eıı koyu basımları bile hu kadar açık konuşmamışlar ve lâkırdıları az çok ağızlarımla gev elemişlerdi.
Dışişleri Bakanı, Amerikanın «•ele yardımından faydalanabilmek için yeni dünyalı dostlarımız nrzdinde teşebbüslerde bulunulduğunu bikaye ederken diyor ki: İsviçre ve Portekiz ile Tiirkiye-5 i ayni ayarda tutmanın havsalaya sığmadığını söyledik. Türkiye-nin barab ve yardıma muhtaç sa- | yılan Batı Avrupa memleketleri-
ııiıı bugünkü hurab (Inrıınılarııın dahi erişebilmesi irin \ ıllar ve vıl-lar lâzım okluğunu söyledik.»

Eskişehir Belediyesinde
—■ ■ o - - -
Eskişehirde herşey bir bataktır ,,
Tiirki.vcmiziıı başına nasıl bir âl el xe ne korkunç bir kasırga gelmiştir ki, beş küsur yıl nasyonal sosyalizm gibi zalim bir idarenin çizmesi altımla iniiyen ve soyulup so\ana çevrilen Batı memleketlerinin bugünkü perişan ve nıagılıır seviyelerine gelebilmesi (Devamı Sa., 3; Sü., 4 de)
Ankara: 3 (Hususi) — Amiral T. H. W* Settle bu gün saat 17 de basın mensu falarını kabul ederek beyanatta bulunmuş ve soı-ulan bazı suallere cevab vermiştir. A-miral şunları söylemiştir:
( Büyük elçi VVilsonun emri altında bulunan ve üç gruptan müteşekkil olan Amerikan yardım he yetinin denizcilik gTupu şefiyim. Buraya gelmeden evvel son aylar zarfında Ameıikada Türkiyedeki vazifelerimize hazırlık olmak üzere uzun uzadıya çalıştık, komuta ettiğim denizcilik yardım heyetinin diğer iki olan kara ordusu ve hava
Biraz da Şaka
Benim grupu grubu grubu
(Devamı Sa , 5; Sü., 4 de)
-------o-------
Eskişehir, 3 (Telefonla) — Belediye meclisi bugün toplanmıştır. Toplantıda hepsi de C.H.P.ye mensub üye ler, şiddetli tenkidlerde bulunmuşlardır. Bunlardan biri, şehrin imar plânını mevzuu bahis ederek böyle bir şey olup olmadığını sormuş, Belediye başkanı kat’î bir cevab vereme-(Devamı Sa., 5; Sil.,
Valiler arasındaki değişiklik kafileşti I lzmh Valisi Soyer açıkta kalıyor |

*K

Bu memleket seni de tanır O nu da
Türk basınının şöhretli Fırdöndü Çelebisi ve «Vatan anonim şirketi» nin ünlii Fırıldukçıbaşısı Alınıed Emin Yalman, dünkü gazetesinde, sayın Hikmet Bayına bir hayli çattıktan sonra bu gerçekten bürriyetsever ve sahici Demokrasi tarafdarı Türk çocuğunun cevabını bile beklcmiye lüzum görmeden memleketi terket-ti. Avrupaya yollandı.
Bu memleket Hikmet Buyuru da tanır, Fırıldakçıbaşıyı da.
O Hikmet Bayur ki Ata merhumum hayatında dahi düşündüklerini açıkça söylemekten çekinme* «»eş ortada Demokrat Parti falan yokken kanaatlerini ulu orta açık-, lamak medeni cesaretini göstermiş bir Tiirk çocuğudur. Kısac(> Fınklakçıbaşi otomobil lâstiği a» eaufeilği ve Amerikan manıul&b aimsarbğı yapmayı menfaatlerine* (Devamı Sa., fi; Sü., 3 ae)

Ankara Valiliğine Avni Doğan, Osman Sabri Adal Ankara: 3 (Hususî) — Bazı valiler arasında yapılacak olan değişik İlkler hakkındakl kararname yü-sek tasdike iktiran etmiştir. Karar nameye göre Ankara valiliğine Avni Doğan, İzmir valiliğine Osman Sabri Adal, getirilmekte, Ankara va 11si İzzettin Çağpar da Samsun vali ligine tâyin edilmektedir. Samsun valisi Orhan Güvenç de Giresun va lillğine nakledilmiştir. İzmir valisi Şefik Soyerln Seyhan valiliğine tâ yini haberi ilgililerce teyid edilme inektedir.
Kenan öner yeni bir parti karacak mı ?
İzmir getiriliyor
Bir komünist İngiliz gazetesine göre | Akdeniz bir Amerikan gölü oldu (
Londra: 3 (A.A.) Reuter t . Moskova radyosunun dun £ ~ akşâTff İngilizce olarak yap- Z tığı neşriyatta dün Romada / İtalya ile Amerika arasında J imzalanmış olan iki taraflı anlaşma, «Emperyalist* bir i anlaşma diye vasıflandırıl- | iniştir.
' Moskova radyosuna göre Amerika, bu anlaşmayı vaziyetini takviye etmek ve Demokrasi ile savaşmak iein w kullanmaktadır.
k Amerikan gölü
Londra: 3 (AP.) — Bugün- ?
kü başyazısında İrandaki A- /
merikan askerî heyetinin faa J
liyetlerine dair îran hükû- I
(Devamı Sa„ 5; Sü., 1 de) (
----------
Fovı/et Dişbatanı» Molotof

9
İktisadî Dv. Teşekkülleri memurları
Prim alacak memurlar nihayet tesbit edildi
Prim yalnız Barem dahili bulunan ve ancak işlerin değerlenmesinde müessir olan memurlara verilecek
1
Ankara: 3 (Hususiı — Bakanlar Kurulunun kararı geteğince iktlsa di devlet teşekküllerinde kimlerin prim alacağı ilgili Bakanlıklar ta rafından yapılan tedkiklerden sonra şu suretle bir karara bağlanmış tır: Primler hakkındakl iktisadi devlet teşekküllerinde ki hizmetle re hitap etmeyip doğrudan doğruya
Barem Dahili memurları ilgilendir inektedir. Fakat Barem dalılli memurlardan stajyerler, evrak mukayyitleri, evrak muhafaza memur
lan, iş murakiplerl, daire âmirleri ve daktitolar gibi gördükleri vazife ltibarile her çeşit işlemin yürütül (Devamı Sa., 5; Sü., S de)
Vali
fetnlr Valisi Şefik Soyer
KVIHDCN BİR YAPRA


Ticaret Bakam bu işi yapamıyorsa
M
Ankara. 3 (H\ısusi) — C.H.P. Grup toplantısında Dışişleri Bakanının i-zahatından sonra gündemdeki diğer maddelere geçildi. Canlı hayvan ihracına müsaade edilmesi İçin ne düşünüldüğü vo Sabit Sağu oğlunun Er-(Devaım Sa., 5; Sü., 7 de)

Dünkü bir akşam gazetesi Kenan önere atfen bir beyanat neşretmiş ve bu beyanatın başlığına «Kenan öner parti kurroıya hazırlanıyor/» cümlesini koymuştur.
Şu hususta kendisine müracaat ettiğimiz Demokrat Parti eski il başkanı Kenan öner bunun tama-mile uydurma olduğunu esasen ftlfczkûr metinde bu hususa aid kıs İpin tama m ile başka bir mâna ifa-a6 etmesi bakımından bağlığı ken-(Devamı 8a., I; SU., A de)
Tekzibin, Tekzibinin, Tekzibi
Edirne D. p. merinden yeni bir mektub!..
Demokrat Parti Edime 11 kongresinin toplantısını yazmış, müteakiben D. P. Edirne 11 Başkanlığının mühü-rüııü havi ve başkanın imzasile gön. derilen açıklama mektubunu seyretmiştik. Kongrenin gayrimeşru olduğunu bildiren bu açıklama mektubu-
nu yayınladıktan soma yine ayni şekilde mühürlü, fakat bu sefer başka bir başkanın imzasıle birinci tekzibi tekzib eden yeni bir mektubu daha âlmış, bunu da (Edlrnede iki Demok rat başkanı mı var?) başlığı altın-(Devamı Sa., 5; Sü , ö da)
Atatürke âid Senaryo
aıefeler, bir İngillı kadın mu- dedir.
harrlrinln Atatürk hakkında Atatürk, bir edebiyattır. Atatürk, yazdığı bir (Sonaryo) dan bir tarih merhalesidir. Atatürk biı İki san’at tezahürüdür.
İM A Y ) Bu kadar mua* , - _ ___ _ __ __ I *anı bir mevzuu, basit bir sinema osori gibi bir İki kişinir takdirine yahud tenkidino bırakmak doğru değildir.
Sonra unutmamalı ki (Senaryo) yu hazırlıyan bir ecnebidir; filmi çevirecek olan şirket ecnebidir; filmde oy nıyacak artistler ecnebidir; Atatürk rolünü çevirecek olan san'atkâr da ecnebidir.
Atatürk no kadar (beynelmilel) bir şahsiyet olursa olsun onun her şoydon ovvel Türk olduğunu unutmamak ıoa-beder. Filme bu hüviyotl verecek kimdir?
Onun yakınında bulunanlar, mücadelelerine, inkılâblarına iştirâk edenler, böylo bir eserin hazırlanmasına uzaktan seyirci mi kalacaklardır? Onların bu movzuda biraz söz sahibi olduklarını zannediyorum.
Sonra Atatürk rolünü yapacak olaı t Lütfen sayfayı çevirini*/
bahsediyorlar. Ese- ( ■ ■ ■ II
rin tedkik, hattâ loa j L VJ
boderso tashih olun- ________ -inak üzere Türk makamlarına tevdi e-dıidiği vo şimdi Güzel Sanatlar umum müdürlüğünde «İncelenmekten olduğu da ilâve ediliyor.
Atatürk gibi nânı-U-şânı, aşarak dünya tarihlno mal adamın başka memleketlere lere imtisal nüınunesi teşkil siyerinin, hayatının vo I filmde tesbit edilmesi him bir hâdisedir; bu hâdise alelade bir vak a telâkki cdilemoz. Böyle o-lunca filmin etrafında oldukça kalabalık bir heyetin toplanması şarttır.
Güzel Sanatlar umum müdürlüğü, Güzel Sanatlarda belki büyük bir ihtisası vardır; fakat Atatürk hakkında yazılmış bir senaryoyu incelıyeoek no kudreti olabilir ki?
Atatürk, Türk milletinin enerjisini, karakterini, cesarotinl, azmini, iradesini dünyanın sinesine dikmiş bir âbi-
hududları olmuş bir ve millet-eden şah-inkılabının şübhesiz mü-
z

9
SAYFA: 3
t E N î SABAH
4 ŞUBAT HU

r
U-4
i
ıı


(
A
II II
OkUTUCU
ÜIYORkl
Bir vatman hak

D

C. R
Tefrika No. 1G5
i Ordu mebusu sabıkı Hilmi İ>ey?
1 — Vardı.
* — Kâtibi mes’ul Hüsnü, soura Edlıem beyler?
İ •— Bilmiyorum.
f — Tahminen kaç kişi kadar var ’dı?
1 —Talımimen on beş kadar,
r — Müzakere ne tarzda oldu. İçtima tarzında mı?
I —Tabiî efendim. Karmakarışık blmaına6i için içtima muntazam yapıldı ve Cavid bej’ rij’asct etti.
— Zabıt tutuldu mu?
— Haj’ir efendim.
— Hangi saatlerde oldu?
— İyi hatırlamıyorum. Yalnız bendenizin iştirâkim (Taninde» ki işlerim bittikten sonradır. Şu halde öğleden sonra olacak.
— İkinci içtima kaçta başladı?
— O da öğleden sonra olacak e-fendim. Saatleri pek muayyen o-larak söyliyemij’eceğim.
— Mevzu müzakere «Gazinin İkilik olması doğru mudur sualine karşı «Arkadaşlarımla görüşeyim • cevabı etrafında olduğunu söjlüj’orsunuz?
— Efendim bendeniz meseleyi görüşüme göre arzedeyim. Bugün anlıj'orum ki ortada Kemal beyin kendine ehemmiyet vermesi gibi münasebetsizce bir mesele var.
— Bunu şimdi kabul etmek müş küldür. O zaman bunu anlamak lâzımdı?
—Mesele bizim hayatı siyaslj'e-de alacağımız vaziyet olduğuna gö re, mesele sırf bunu müzakere etmekti. Kemal beyin bu arada bir vekâleti fuzuliye takındığı anlaşı-Iıj’or. Esasen Gazi paşa hazretlerinin bir sözü nakledileceği mevzuubahis olduğundan insan merak la giderdi. Esası bilmiyorum fakat paşa hazretlerine hürmetlerimle arzedilmek üzere fikrimi söj’iedim.
—Şekli devleti konuşmak lüzu mu hissedilmiş, bu lüzumu nereden hissettiniz?
— Efendim haj'siyetiııi bilen bir adam iştirak edeceği bir kanaati sij'asij'e ve prensiplerini tedkik etmek lüzumunu hisseder, orada bu müzakere edildi. Ve bazı esaslar P»eİ8İcumhur hazretlerine arzedilmek iizere tesbit edildi. Şekli hü kümet cumhurij'et olarak zikredilmedi, Tevazünü kuvva mevzuubahis oldu.,
— İki içtima j'apıjorsunıız, asgarî bir kaç saat çalışıyorsunuz?
— Olabilir efendim, hattâ bunlar öyle meseleler ki aylarca görüşülebilir.
— Bunun üzerine bir makale yazıyorsunuz, «lttihad ve Terakki pe yapıyor?> diyorsunuz?
— Tabiî yazmışımdır.
— Bu toplanışla makaleniz arasında bir mutabakat olmak lâzım dır değil mi?

Bahis buyurduğunuz makalenin tarihini bilmiyorum. Gazetelerde mevzuubahi8 oldu ben de yazmışımdır ve bugün hatırlamamakla beraber yazdığım şey, .İtti-had ve Terakki yoktur, ikilik yapılmamalıdır etrafında olmuştur, diyebilirim.
—Bu müzakereleriniz esnasında Müdafaai Hukukun umdeleri neşredilmiş mi idi? Ve içtimamız-da mevzuubahia oldu mu?
— Mevzuubahis olmadı, bunu hatırlıyorum. Fakat neşredildi mi, odilmedi mi? Çünkü intihabat sıralarında neşredilmişti.
— Şimdi bu ifadenize zıd olarak bu içtimain davet üzerine değil kendi kararınızla ve îttilıad ve Terakki namına vukubulduğuna dair delâil vardır. Sizin makaleniz de bunu isbat eder. Sizin makalenizden sonra Mustafa Kemal paşa hazretlerinin Anadolu Ajansına vukubulan beyanâtları vardır. Şim di .makaleniz okunacak ve ifadenizle karşılaştırılacak ?
— Efendim arzettiğim gibi ben deniz Îttilıad ve Terakkinin faaliyete geçmesine dair bir şey yazmış olamam. O zamanki arzettiğim kanaatlerim dahilinde yazmış olabilirim.
(Burada lttihad ve Terakki, ne yapıyor? Serleviıalı «Tanin» başmakalesi okundu.)
— Cahid bey sana açık söyliye-yim. Şu1 makaleniz kabili tefsir değildir. Bunun en doğrusunu a-çık olarak ifade ediniz. Bu içtima hakkında hepiniz ayrı ayrı şeyler söylemiştir. Dün en yakın arkadaşınız büsbütün başka söyledi. Artık ıskandala doğru gidiyorsunuz. Binaenaleyh açık söyleyiniz biz meseleyi anlıyoruz.
— Efendim ikaz buyurduğunuz dan dolayı teşekkür ederim. Fakat bu sözler beni çok müteessir etti. Bendenizi, ilânı hürrivettenberi ya zılanmı uzaktan, yakmdan tanırsınız. Bendenize her şey isnad e-dilebilir. Fakat «Yalancılık yapıyorsun denilemez beyefendi! Ben şimdiye kadar yalan söylemiş, fikirlerimden dönmüş bir adam değilim. Ben geçen senelerin hatıratım üzerinde biriktirdiği tozları silerek hakikati tenvire çalışıyo-yorum. Diğer arkadaşlarım başka türlü söylemiş olabilirler fakat bendeniz hakikati söylüyorum.
—Ben size açık söylemenizi söy ledim. Yalan söylüyorsunuz deme dim. Bir defa ifadeleriniz şu makalenizin muhtevasını tutmamıştır. Makalenizde mevcud bir itti-had ve Terakki üzerinde mütalaa yürütüyorsunuz, kongre yaptığınızı-söylüyorsunuz. Halbuki ifadeniz bunu göstermiyor. Vatanperverliğinizi ifadeten söylediniz,, mü-.nasebet getirerek söylüyorsunuz birinci grupla-birlikte ve münevver bir grup halinde çalışmak istediğinizi, söylüyorsunuz, yani birinci gcııp dahilinde bir blok.
fDeıanıı var)


arıyor
Beşiktaş -deposu vatmanla ondun 1067 Mustafa Toker adlı bir okuyucumuzdan aşağıdaki mektubu aldık:
«Bu memleketin öz evladı; vat mantık yaparak çolıık çocuk bevliyen ben, bir âmiri nıin kaprisine uğradım.
25.1.18 pazar günü, Beşiktaş deposundan, vazifeme başlamak iizere, saat 1-1.30 du, 255 numaralı tramvay a-rahasını teslim aklınb Hare* ketimden bir iki dakika son ra, şef Hakkı, arabama bindi, kontrol elti ve «arabanın takozları sıkı, işlemiyor» diyerek bukareltc bulunuyor.
; Bir nınire ve bir memura yakışmıyocak daha bir sürü küfürler ediyor. Ben,ide, bunun .üzerine bir raporla, üstlerime kendisini şikâyet ettim. Üstlerimin karşısında benden baskın çıktı; kendi söylediği sözleri, bana mal e-derek «haluıret etti!» dedi. Ve beııiın işime son verdiler.
Dikkatini çekeceğiniz alâkalıların bana vazifemi ve hakkımı iade edeceklerine güveniyorum.»

BİR ÇÖPÇÜNÜN ŞİKAYETİ
«— İki tHMiedeolu'ri İstanbul tenıialik işleri ıııüdiirliiğii ne bağlı olan arabalı temizlik mnıeleliği (çöpçülük) ya-vpıyoruın. ıBıı müddet zarfında hiç bir ihmalim görülmede 21.12*947 günü şııbe ınü-de 21.12.948 günü şııbe müfettişi Şakır bey «işinize nihayet verildi»udiyerek emrivaki yaptı. Keyfî bir mııame le ile atılmamın neticesinde beni ve yavrularımı sefalet ateşine atmış oldular. Hakkım olan işimin bana iadesi Jıu.sHsunda.alâkalı makamların vicdanına sığmınııı.»
Lâleli* Değirmen sokak No.
7 de lalısiıı Yılmaz.
MÜTEFERRİK
Sağlık Müdürlüğünde bir toplantı yapıldı
Bütün Türkiyede olduğu gibi. İs tanbul ve havalisinde de; sıtma mücadelesine hız verilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu münâsebetle; Sağlık Müdürü Faik Yargıcının başkanlığında, dün Sağlık müdürlüğünde bir toplantı yapılmıştır. Toplantı neticesinde; sıtma mücadele nijntakalarınm ay rılnıasma, ayrıca esaslı bir teşriki mesai yapılmasına karar verilmiştir-
Hâlen; İstanbul ve havalisinde, sıtma mücadelesine dahil 190 köy ve İG kaza vardır. Bu mıiıtakalarda, 123 sağlık memuru vazifelcndirile-cektlr.
K48H6 ton kömür geldi
Havaların iyi gitmesi üzerine Havzadan şehrimize 8489G ton kö-miir gelmiş, bu sayede kömür sıkın tjsı bertaraf edilmiştir.
Kızları uyku ilâcı ile uyutan randevucu!..
14 yaşında bir kızı kandırarak evine kapatan ve sonra da uyku ilâcı içiren randevucu kadın mahkemeye verildi
Tarlabaşmda oturan Hayganoş adında sabıkalı bir randevucu kadın 14 yaşlarında genç ve güzel bir kızı fulışa teşvik teşebbüsünden sa nık olarak asliye 4 üncü ceza mahkemesine verilmiştir.
Dünkü celsede dinlenen dâvaci Siiheylû hâdiseyi şöyle anlatmıştır: «— Bundan 10 gün evvel yanımda 3 yaşındaki küçük kardeşim olduğu halde İnönü gezisinde dolaşıyordum. Bu kadın karşıma çıkarak ağ lamağa başladı. Kardeşimi kucaklı yarak:
« Alı yavrucuğum, benîm torunumun tıpkısı» dedi. Yalvarıp yakar dı bizi evine kadar götürdü. Eve gl rince bize limonata getirdi. Fakat bu ekşi ve acı bir şeydt. Biraz son ra kendimden, geçmişini gözümü aç tığını zaman kifçük karşedlnıl ağlar buldum. Yammda da ızbandut gibi
yaşlı bir adşmıa mütemadiyen ba na yalvararak:
a— Korkmayınız, ben çok İyi bir insanım. Size fenalık yapacak dcğl lim.» diyordu. Maksatlarım ve bana uyku İlâcı verdiklerini anlamış ve bir fırsatını bulup polise koşmuş tum.»
Sanık Haynagoş ise:
«— Ben onu evime fena niyetle götürmedim. Fakat birdenbire bayıldı, komşum Fikreti çağırarak 1-lâç içirmesini rica ettim.Hâdlse bun dan İbarettir, demiştir.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re 2. inci şube ahlâk zabıtası tarafından bu hafta içinde 30 randevu cu kadm kayalanmış, 3 ev basitmiş ve genç kızlan fuhşa teşvik e den 8 yaşlı kadın adllyeye teslim e-dilmlştlr. Ahlâk zabıtası fuhuşla mücadeleye hız vermişti*
M A AR ÎFTE
EKuNO M t:
Belediye gelirleri
Hâl rüsumunun arttırılması muhtemel
Atatürke âid Senaryo
(Beştarap 1. toMtfaJ Paul Muni’nin tanınmış karakter artistlerinden olduğu malûmdur. Fakat bu tanınmış karakter artisti bütün temsil ettiği rollerde muvaffak olınuş değildir. Meselâ t Emile Zoia» yı çe-, virdigi zaman bir şeye benzetemedi. Hele bu filmin diğer akşamı gülünç, denecek derecede berbaddı. Karakter artisti, bu eterde Fransız karakterini anlamamıştı. O kadar ki bütün Fransız matbuatı bu filmi yaza yaza bitirtmediler. Hele (Oreyfüs) meselesine temas eden diğer şahsiyetler katiyen temsil edilememişlerdi. J
Ayni vaziyetin Atatürke aid bir filmde hudusünü islemeyiz.
Bu da ok yaydan çıkmadan evvel alınacak tedbirlerle temin edilir. Zira bir kere milyon sarfedilip film çevrildikten sonra artık düzeltmek kobil değildir. Filmin en ufak teferrüatiie dahi şimdiden ı meşgul jolmak icabe-der. Bunun için şöyle düşünüyoruz:
1 — Senaryo, edib, muharrir, gazeteci, tiyatro müellifi, müoekkid ve teı rihcilerden mürekkeb bir* heyet tara» tından Udkik ve tashih edilmeli. ı|
2 — Filmde hazırlanacak»;dekorlar ve mizansenler hakkında o devire yetişmiş olanların fikirleri alınmalıdır.. |
3 — Film çevrilirken yapılacak pror
vatarda, Atatürkün r hususiyetlerini yakından bilenlerin hazır bulunmaları temin edilmelidir. 9
4 — Film çevrildiği müddetçe biri askerî olmak üzere akilli beş kişilik bir heyet daima filmin hakikatten uzaklaşmamasını mürakabe eylemelidir.
Böyle olursa dünyaya mükemmel tarihi bir vesika verilmiş olur.
Aksi takdirde bu mevzua hiç dokun maınak daha doğrudur zannederim.

Üniversitede yabancı dil imtihanları başladı
-------
İstanbul Üniversitesinin bütün Fakültelerinde birinci sömestr, ya-ı bancı .dil imtihanlanntL dün Edobl ' yat Fakültesinde haşlanmıştır.
• •
22 kişilik heyet Ankaraya
> gitti
Öümerbank küçük sanat koopera tiflerine pamuklu mensucat konten Jaıiını kesmesi üzerine Kooperatifçi ler Birliği tarafından Ankaraya bir heyet gönderilmesine karar veril* .mişti.
Ekonomi Bakanlığı İle temaslar
•5
Sabiha Hanım kocasının asabileş. rmcsindeki sebebi anladı, onu yatıştırmak İçin süitin görünmeğe çalıştı.
—: Telâşlanma, üzülme! Elbette bir çare bulacağız. Sen vapurunu kaçırma. Henüz kahvaltı da etmedin.

Yağmurlu bü*pazar günü, öğle ye. ıheğlndcn sonra herkes odasına çe-
kilmişti. Metinle Verda masa başın- * da yalnız kalınca ellerindeki mecmuaları bıraktılar, yüz yüzo( baktılar. Metin meyüstü. Verda, üzüntüsünü gizlemeğe çalışıyordu. Azim-kâr bir sesle söze başladı. Buna ba? Ladı da pek denemez, bundan evvel konuştukları bir balıse avdet etti:
— Kararım katildir Metin. Bunu değiştirmeme imkân yoktur. Esasen bu karışık vaziyetten kurtulmak için başka bir çare de göremiyorum.
— Evlenelim Verda!
— Bunun kabil olmadığını sen de benim kadar, bütün ev halkı kadar bildiğin halde niçin hem kendini hem de beni böyle hırpalıyorsun yavrum
— Birbirimizden uzakta kalmak, aylarca, bellıl yıllarca birbirimizi görmemek daha mı az hırpalayıcı ve üzücü?
— Bu uazklıkta hiç olmazsa bir bekleyiş, bir ümld olabilir. Halbuki öteki ihtimali düşündükçe tüylerim ürperiyor. Hem, böyle bir teşebbüste îbulunduğurnuzu farzetsek bile I onun buna mâni olmak için mutlak blrşey yapacağı şübhesizdir.

İlkokul öğretmenlerinin bugünkü toplantısı
■o-----
Bugün, saat 14 de Eminönü HaL kevlnde. ilkokul öğretmenleri arasında. bir toplantı yapılacaktır.
Toplantının mevzuu, bir İlk öğre tim müfettişi tarafından; «Müfettiş gözilo bir yıllık okul çalışmaları ve edinilen müşahedeleru olarak, hülâsa edilecektir.
Ruh hastası çocuklar nezaret altında bulundurulacak
Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 1937 yılı içinde ihdas edilmiş bulunan «Eğitsel Danışma Bürosu» dür; Eğitim Enstitüsü Psikoloji mu aUinıl Nebahat Karaoğlunun başkanlığında yeni bir toplantı yapmıştır.
Toplantıda, haziırlantruş bulunan «mangafa çocuk, lara ait sağlık fiş ]eri üzerinde konuşma ve inceleme ler yapılmıştır.
İlk okullarda okuyan Rulı hasta sı, bu gibi çocuklar, bundan böyle sıkı bir nezaret altında bulundurulacaklardır.
İlkokul genel müdürünün teftişi
Milli Eğitim Bakanlığı. İlk öğretim Genel Müdürü Yıınus Kâzım Koni; dün Kepirtepe Köy Enstitüsü ne giderek teftişlerde bulunmuştur.
M. E. Bakanının tedkikleri
Şehrimizde bulunan/Milli Eğitim Bakanı-Reşad Şenışettln Sirer; dün sabah Milli iEğitim Müdürlüğüne gelerek Miidvr Murad Urazla konuş muştur.
Bakan, bilâhare, beraberinde Mu rad Uraz olduğu halde, restore edil meşine karar verilen, Beyazıd Med reselerinl gezmiştir.
Söylendiğine göre, Beyazıd ve ha valisindeki medreseler, retore edildikten sonra; modern.talebe yurd ları haline getirilecektir.
Bakan dün akşam Ankaraya git-rjniştlr. İ
■ —rı- —■
da bulunmak üzere 22 kişilik bir. ho yet dün akşam Ankaraya hareket etmiştir.
Ticaret Bakanı nihaye Ankaraya dönüyor
17 gündenberi şehrimizde bulunan Ticaret Bakanı Mah-mud Nedim Gündüzalpın, Ankaraya dönmeğe karar verdiği bildirilmektedir. Bakan bu akşamki trenle gidecektir.
Fransadan alacaklarımız ne suretle hesablanaccık ?
Fransa hükümeti parası Frankın ■kıymetini düşürdükten sonra, Fran sadan alacaklarımızın ne şekilde hesaplanacağı çeşitli tefsirlere yol açmıştı.
İlgililerden öğrendiğimize göre bu hususta Fransız makaınlarlle bir anlaşmaya varılmış bulunmak tadır.
Bu anlaşma gereğince 24 Ocak akşamına kadar Bank Dö Frence, Türkiye namına yatırılmış olan Franklar, eski kur; yani 235 kuruş üzerinden hesaplanarak ödenecektir.
24 Ocak akşamından sonra yatırılacak ihracat bedelleri ise, yeni kur üzerinden hesaplanacaktır.
----------o---------
Ziraat işletmeleri müdürü istifa etti
Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu Genel Müdürü Şefik Bakay, Ta nm Bakanlığı ile aralarında çıkan bir anlaşmazlık yüzünden İstifa et mlştir.
-----------o----------
Ateş tuğla fabrikası 2 ay sonra faaliyete geçecek
Bir müddet evvel İnşaatına başlanan Sümerbankın Filyos ateş tuğ la fabrikası iki aya kadar işletmeğe açılacaktır,
Yapulan hesaplara güre fabrikanın yıllık kapasitesi 13.500 ton kadardır.
Telsiz ntemurlanmn vaziyeti
Bir mürdet evvel Denizyolları ida resi tesllz memurları barem İçi kad rol a rina alınmıştı.
Bu vaziyet, bazı memurların aley hine olduğu cihetle bundan vazge çilmesi için tetkiklere başlanmıştır.
Tefrika : 59
Aşk ve his romanı
Muazzez Tahsin BERKAND

— Peki bekliydim... Ne vakte kadar? Neyi?
— Bilmiyorum Metin., hiçbir şey bilmiyorum. Esasen çok güç olan durumumuzu bu sözlerinle büsbütün güçleştirme. Annemin ölümünden son ra sen de bana yardım etmezsen kimden meded umacağım?
Gene lnzm gözleri yine dolmuştu. Metin, aylardanberl döktüğü yaşlardan rengi solan, gözlerinin parlaklığı kaybolan Verdanın elini tuttu.
.— Verdacığım, yavrum. Senin içini yapmıyacağım fedakârlık yoktur. Bunu tekrarlamağa lüzum yok. Mademki istiyorsun, Viyanaya git, ben seni burada beklerim. Yalnız senden bfr şey diliyorum: Orada İken beni unutmadığını, hayatından atmadığını isbat et!
Verda mahzun mahzun başını salladı:
— Böyle bir şeyi nasıl düşünebiliyorsun? Yazacağım mcktublarla sana ne kadar yalan olduğumu göste-
— Zavallı amcam! Hakikaten büyük bir irade kuvveti sarfediyor, aır-nnı kimseye anlatmamak için İnsan, lık üstünde bir kudret gösteriyor. Ancak, hep beraber yaşı yan kimse-
receğim. İnan bana, bu seyahat hepimiz İçin hayırlı olacak; senin, benim ve onun için... Son haftalarda o zavallının ne perişan bir hal aldığını görmek. içimi parça parça adi.
yor. öyle zamanlarım oluyor kİ, bu lerln bunu anlamamasına imkân yok büyük’ sanatkârı öldürdüğüm için kendime lanet ediyorum, ona koşmak, ona:
— Bu sevdiğin kız senin yüksek şahıtjrtin yanında nedir? Ondan vaz geç, yüksele hayatını yaşa!
Demek istiyorum. Fakat onun hiç şikâyet etmeden, lılçblr şey istemeden ıztırab çekmesi, asil ve feragatli halleri beni bundan rrenediynr. F-mlnim kİ, böyle bJrşey yapsam, İlâhi nağmeler ynraıan ererini omuzlarıma koyacak, bana:
— Sen ne gibi vehimlere kapılmışsın yavrum. Böyle bir şey yok. Boş yere üzülme, sen yoluna devam et, mes'ud ol!
Cevabını verecek ve ben bu ce-
saretimden ııtnnncngım.
tur. Hepimiz görüyoruz, hissediyoruz. Hele bizim başb&şa olduğumuz zamanlan kuvvetli antenlerde duyup karşıroıa bir hayal gibi dikilişi, .son. ra da bu yaptığından sıkılarak btr şey söylemeden yanımızdan yine bir hayal sosslzlig||e uzaklaşması yok mu?
— Görüyorsun ya, aen de bu vaziyete güç tahammül ediyorsun. Esa sen aşkını ondan gizlemekte gösterdiğin titizlik de bunu isbat etmiyor mu? O halde, hepimiz için bir Cehennem İşkencesi haline giren bu hayatı devam cttirmektense benim, tahsilime devam vesileslle, bir müd-dot Viyana konservatuvarma devam etmem hoyfrh olmaz mV? Zaten zavallı annem de bunu pek İsterdi.
Belediye gelirlerinin arttırılması yolundaki çalışmalar devam etmek te bu hususta Encümene ve Şehir Meclisine selâhlyet verileceği söylenmektedir.
Belediye tarafından teşkil olunan bir komite Halde İncelemeler yapmaktadır. Komite, Halden temin o-lunacak gelirin yüzde yüz nlsbetin de artacağı mülâhazaslle kilo başın da alman rüsumların bir misli art tırılmasına karar verecektir.
Aybaşından İtibaren taksi plâka numaralarına yüzde yüz nisbetinde yapılan zam belediyeye 300 000 lira kadar bir hasllât temin etmiştir.
Ayrıca, bugünlerde Meclise sevk olunacak olan ikâmetgâh vergisinin de büyük bir gelir temin edece ğl söylenmekte İse de, bu tasarının bir hayli münâkaşalara sebebiyet vereceği ve kabul olunmayacağı söylenmektedir.
Mevcut vergilerin tenzilini arzula yan halka yeni vergiler ihdas etmenin iyi karşılanmayacağı aşikâr dır.
I HER
Fıkracı meydanda yok
ıkracı dün matbaaya uğram* dı. Evine haber gönderdik, evvelki akşam evden çıkmış,
fakat bir daha görünmemiş, ihtiyar anneciği de ıııorak içlndo idi.
Devanın ve işlerinde intizamlı ola* bu arkadaşın böyle esrarlı bir şekildf sırra kadem basması bizi btr hayli telâşa düşürdü. Şayod ansızın bir yere gitmek mecburiyetinde kalmış olsaydı mutlaka bizi haberdar ederdi, Oohşetll telâş ettik, takat zabıtaya baş vurmıya lüzum kalmadan şu pusulayı aldık:
' Azizim Fa tin bey,
Simdi mahiyetini açıklıyamtyaM-ğım bir jş peşindeyim. Kimseye hane/ vermeden hareket ıneobııriyetınde kaldım. Çayed muvaffak olurum beni alnımdan öpeooginue eminim. Vaıd»-yo Bektaşi gönUerıverın, merak etme* sin. Hepinize selamlar. FIKRACI
kongreleri
----o -■«
Basın nıensub’arı Şişli kongresine alınmadı
C. H. P. Errtirfönii ilçesi. Sr semt ocağı. yıllık kongresi, dur. sa at 20 de, Emmcnu Halkt-vtnde yapı! mış tır.
Kongrede. Eminönü 1
O
POLİSTE
Kadm yüzünden yaralanan gençler
Şişlide oturan Haşan adında bir genç, evvelki gece arkadaşı Selâ-haddin İle aralarında kadm yüzünden münâkaşaya tutuşmuştur. Münâkaşa kavga halini alınca bıçağı nı çeken Haşan Selâhaddlnl iki yerinden yaralamıştır.
Diğer taraftan, Samatyada Kasap Ilyas mahallesinde oturan Halil Dağdeleııle arkadaşı Turan ev--velki akşam bir kadın yüzünden kav gaya tutuşmuşlardır. Kavga esnasında Turanın cebindeki tabanca | kazara patlamıştır. Namludan çı-| kan kurşun oradan geçen Faıuk a-dmda birinin omuzuna İsabet etmiştir. Ağır yaralı lıastahaneye kal dınlmış ve suçlular yakalanmıştır. Her İki hâdisenin tahkikatına sav cı muavinlerinden Şevket Arbak el koymuştur.
Bir apartman hırsızı yakalandı
Siirtli Ali Apak adında bir genç evvelki akşam Kurtuluşta Atalık so kağında 5 numarada oturan Aristi di JKasaboğlunun dairesine girerek kıymetli eşyalan çalıp kaçarken ya kalanmıştır.
Diğer semtlerde de apartman hır sizliği yaptığı anlaşılan suçlu emni yet müdürlüğünde verdiği ifadede:
«— İstanbulda iş bulamadan, ne yapayım elimden bu geldi» demiştir.
f
ları ile, eski CHP ıı idare ku. başkaıu Atıf Ödül tt( oulun’v.'îir',.!r
Kongreyi* ocak ba ;am Ziya (, lu açmış ve hazırünu, Atatıki-.ûc ruhu için bir dakikalık tâzir. tuna davet etmiştir.
Bilâhare, kongre riyaseti s ■ t geçilmiş ve başkanlığa' Orhan Re® zi getirilmiştir
Genel Merkezden gelen bir . .e genin raporu ve mali blianço-.jS okunmasını mir.eakjp tenkıai--: v( dilekler faslına geçilmiştir.
Bir üye; Verem âfetinin memle. keti kasıp kavurduğunu, laka■ ha* tahanelerin bir röntgen muayene sinden 2.5.L.aldığuiı. âni bir doâ’iır hâdisesinde de, müracaat edent uyer yok! cevabı verildiğin! ..eri sürmüştür.
Bundan Sonra CHP.nl bulda neşir vasıtalarından ir Hinini bulunuşundan bahsetmı- va şöyle demiştir:
— Milletvekilierimlz. maaşlarım artırmamak idiler Biz, bu yüzden D. P. ııin kuruluşundanbeıi, er au-yük hatâyı yaptık .
Milletveklllerimiz toplantılar .m. za iştirak etmemekle. Parti ;>r-;t jlnl kaybettiriyorlar.
Başka dileklerde dinlendikten sor ra gizli reyle, yem idare iheyeti v( bucak kongresine gidecek delegelerin seçimine geçilmiştir.
Diğer taraftan, yine, dün gece ya pılan, C. H. P. Şişli Merkez ocağı kongresinin gizli olarak icra edilme sine, umumi heyetçe karar verilmiş olduğundan partiden olmıyanlarla, basın mensuplan kabul edilmemiş tir.
ve bucak
; I i fi
>*ı •
n Uran

İst. B. T. Bölge Müdürlüğünden
Ege tütün piyasa . sındaki satışlar
Ege tütün piyasasında satışların hızı kaybolmuş, şimdiye kadar an. cak 25 milyon kilo tütün satılmış, tır.
Tütün müstahsilleri Bakanlığa müracaat ederek, himaye edici ted birler alınmasını istemişlerdir.
7/2/948 Cumartes
Fenerbahçe Stadı:
13 Fener— Süleymaniye
15 Fener—Süleymaııiye
Şeref Stadı:
13 G.’Sar ay—Beykoz
15 G. Saray—Beykoz
ıB>
(A)
(B)
(A)
8/2/948 Pazaj
— Düşünme! Evet de artık Metin!*ı Bir iki güne kadar köyden inmek i-, cab edecek. Benim Taksimdeki apart manda onunla yalnız kalamayacağım tabiidir. Onu bırakıp size de gide, miyecegim şübhesizdir. O halde kendim Lstanbuldan uzaklaşır, İşi cereyanına bırakırım. Babanın dediği gibi, «Bakalım ûylnei deveran ne gösterecek!» J
— Bu niyetini amcama söyled’.n mi? H
— Hayır. Evvelâ senden cevab almak istedim. Sen (evet> dersen, bu akşam odasına gidip onunla konu- I şacşğım. J
Metin bir dki saniye tereddüd içim | de kaldıktan sonra başını kaldırdı, gülümeemeğe çalıştı. !
— Haklısın Verda. dedi. Başka çıkar yol vole. Bu vesile ile sanatında da ilerlemek fırsatını hulacakaın.
— Tabiî.
— O halde peki yavrum. Git., beni unutma... Yine bövie güzel, fakat bugünden daha neşeli ve mesud olarak bana dön- Seni son nefesime ka-dar ‘böyle kollarım açık bekliyeceği-mi bir unutma!
Gülümsemoğe çalışarak birbirine baktılar. Verda, üzüntüden omuzları çökmüş bir halde yerinden kalktı., Dışan çıkarken parnıağile gözünün ucundaki yaşı sildi.

J
Şeref Stadı:
9 30 G. Saray Beyoğlu (Genç)
11 Sarıyer—Beylerbeyi
13 B e$ik taş—Ktu lib paşa (B)
15 ‘Beşiktaş—Kad unpaşa (A)
Vefa Stadı:
9.3û Vefa—İst. Spor (Genç)
11 Sümerspor—Topkapı
13 Vefa—İst. Spor (B)
15 'Vefa—İst- Spor (A)
Fenerbahçe Stadı:
11 Defderdar—Eyüb
13 Ortakry—Vnkapanj
15 Haliç—Galata Galatasaray Stadı:
11 Davudpaşa—Hasköy
13 Adalet—Karagümrük
15 Cihangir—Alemdar
Vakitler
vur
Çarşamba
Kusun 89 — AY 2 — GÜN 35

ö U B A T 1948
D.
1307
Hicri Rebiül-evvel
23
★ ı



D
Vasati
8.
Güneş 7 08 1 40
Öğle 12 28 7 —*
İkindi 15 11 9 43
Akşam 17 29 12
Yataı- 19 02 . 1 33
İmsak 5 29 12 01

I
Filistine karşı Arab
f
YENİ B A B A H
Dışişleri Bakanının elim
itirafları
SAYFA: 1
Komünist
ajanlar
taarruzu hazırlıkları
w

5 Rusya, Batı Avrupa S 5 v» Ortadoğuya 1,5 >
/milyon ajanını sokmağa > | çalışıyormuş ( !! Lâke Succes: 3 (A.A.) — 5
Neşrettiği bir vesikada Filis J tin Arabları yüksek komitesinin Birleşmiş Milletler nez-
dindeki delegasyonu komite- > si şöyle demektedir: l
Elimizde ‘bulunan inanılır > haberlere göre’Sovyetler Ba- ( tı Avrupa ve Ortadoğuya bir > buçuk milyoh komünist aja- ( nı sokmak niyetini beslemek J tedirler. Siyonistler Sovyet ( Rusya ile gizli bir anlaşma > akdetmişlerdir. Şimdiki hal- ( de Siyonizm komünizminin > gizli müttefİlcidir.» (
Heyet iddialarını isbat yo! S lu aşağıdaki olayları zikret- J inektedir: >
1 — 1946 senesinden iti- ı baren Sovyet Rusya o vaki- 5 te kadar İngiliz emperyaliz- $ minin âleti mahiyetinde gör- / düğü siyonizmc karşı duru- \ munu değiştirmiştir. |
2 — Filistinde îhgilizlere ( karşı Yahudi tedhiş hareketi 5 şiddetlendiği zaman Sovyet- J ler bunda siyonistleri kazan > manm bir çaresini görmüş- ? ler ve Yahudi ajansı o za- > man Moskovada bir şube aç- ? nııştır. S
3 — Filistinde 300 toplu- î luktan 133 ü komünist pren , siplerinin icablarına göre r idare edilmektedir. i
4 — Filistinde ağır basan > Histadrut isimli Yahudi ça- \ lışma federasyonu partisi / müfrit solcu bir teşekküldür. { 5 — Kanunsuz muhacer?- > ti Sovyetlcrin sızma plâniîe J ilgili gösteren İngiliz açıkla- ? malarından endişeye düşen ( siyonistler kendi aralarında 7 bir ayrılık varmış gibi hâ- C reket etmişlerdir. Ajansdan ? istifade eden Haganalı şe' ı j Moche Sneh Filistindcki ko- 5 münist gruplarını teşkilât- \ landırmakla meşgul bulun- / maktadır. |
6 ■— Siyonistler Filistinb > parçalanmasını desteklemek i hususunda Sovyetlerce veri- z len karan heyecanla alkışla- \ I mışlardır. Halbuki Sovyc-t > Rusya bu kararı vermekle i- s leride doğuya kendi askerî / birliklerini yahud Sovyet blo J kuna dahil her hangi bir dev > letin birliklerini göndermek j imkânını görmüştür. f
Euudîarabistan ile Ingiltere arasında

------o ----
Yem br anlaşma yapmak ç n miiz erere er başladı
Kahire, 3 (AP.) — Suudî ArabıS-tarun Londra elçisi Şeyh Hafız Vah-ba bu sabah beyanatta bulunarak, İngiltere ile yeni bir andlaşma yapmak üzere İngiliz elçisi Suudi Arabistan hükümeti arasında görüşmeler yapılmakta olduğunu söylemiştir.
Elçi, andlaşmanın mahiyeti hal;-1 kında herhangi bir açıklamada bulunmaktan imtina etmiş fakat şunları söylemiştir:
-Bu görüşmeler sırasında gerek fneınleketlcrimiz ve gerek komşu ve civar Arab devletlerinin menfaatleri göz Önünde tutulmakta ve bu Arab memleke"..iorle müşavereler yapılmaktadır. Esasen İngiltere ile Suudî Arabistan arasında 1»2T den-beri bir dostluk andlaşması mevcud-dur.
Eki, yeni andlaşmanın karşılıklı savunmaya dair herhangi bir madde ihtiva etmiyeceğıni belirterek şun lan ilâve etmiştir:
«Biz, hür ve bağımsızız. Bu İtibar la topraklarımızda yabancı askeri birlikler bulunmasını aslâ kabul ede meyiz.»
THrkiyt-Suriye tren münakalâtı tekrar başladı
Ankara, 3 (A.A.) — Haber aldığımıza göre Surlyedeki kolera dola. yısile alınmış olan tedbirlerden gıda maddelerinin idhalinin men’i hakkırv daki hükümler yürürlükte kalmak jartLle tren münasebatının yeniden başlanmasına müsaade olunduğundan 8/2/1948 tarihinden itibaren eskiden olduğu gibi Torca ve diğer yolcu trenleri yurdumuzla Suriye arasında taht İlecektir.
Arab kuvvetlerinin seferberlik hazırlıkları bitmek üzere, umumî taarruzun 15 Şubatta başlıyacağı bildiriliyor
Şam: 3 (AP.) — Associated
Press muhabiri Joseplı Goodwiu bildiriyor:
Arab kuvvetlerinin seferberlik hazırlıkları dün daha bariz bir şekilde görülmiye başlamıştır ve buradaki yabancı müşahidler bu hareketin 15 Şubatta Filistine karşı umumî bir taarruzla neticeleneceği kanaatiııdedirler.
Nitekim, dün, havaya ateş ede ede, kamyonlarla yüzlerce gönüllü daha Şama gelmiş ve bu suretle, 24 saat içinde gelenlerin sayısı 1000 i bulmuştur. Suriye ordusuna mensub bir zat bunların Haleb, Hama ve Eh-Evidte talim görmüş olduklarını ve Katanada bir müddet mola verip diğer kuvvetlerle birleştikteki sonra Filistine gireceklerini söylemiştir.
Diğer taraftan, Arab gönüllü ordusu başkomutanı Fevzi Kavuk çıı Associated Prcss’e verdiği demircinde. ' Ortadoğunun en mükem mel ordusu geliyor demiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir:
Şimdi bizim, Filistinde, resmî Suriye ordusundan daha kuvvetli bir ordumuz var. Filistinin bütün şimaldoğu bölgesi daha şimdiden bizim hâkimiyetimiz altındadır ve orada askeri bir hükümet kurmuş bulunuyoruz.
Külli bir harb için yavaş yavaş fakat temkinle hazırlanıyoruz. Çünkü ancak, zaferden emin oldu ğumuz anda darbeyi indireceğiz.i Fevzi Kavukçunun evinde duvarlar haritalarla doludur ve Suriye ordusuna mensub 6 subay burada plân çizmekle meşguldür-
ler.
Resmi kaynaklardan hususî olarak öğrenildiğine göre, bazı Arab mümessilleri, silâh almak üzere, Fransada bulunmaktadırlar. Amerikan fazla ordu malzemesinden çift motorlu askerî nakliye kamyonu almak üzere bir Suriye heyeti de Kahireye gelmiştir.
«Filistin! Kurtarma» seferberliğine girişildiği gündenberi toplanan iane iki milyon lirayı geçmiştir.
Kudüs müftüsünün faaliyeti
Şam: 3 (AP.) — Kudüs müftüsü El-Hac Emin El-Hüsevnî dün Suriye Başbakaniyle ve yüksek A-rab icra komitesi mensublariyle görüşmüştür. İnanılır kaynaklardan verilen malûmata göre, bu top laııtıda Arab gönüllü kuvvetlerinin tertiblenmesi ve bir elden idaresi meselesi konuşulmuştur.
Müftünün burada iki gün daha kalması beklenmektedir.
Dünkü çarpışmalar
Kudüs: 3 (AP.) — Associated Press muhabiri Daııiel De Luce bildiriyor:
Arablarla Yahudiler arasındaki mücadele dün yeniden şiddetlenmiş ve memleketin muhtelif yerlerindeki hâdiselerde 4 kişi daha ölmüştür. Bu arada, Yafa kapısında bir İngiliz nöbetçisi yaralanmıştır.
Taksim kararındanberi başlıyan hâdiselerde ölenlerin sayısı 1022 yi bulmuştur ki bunun 517 si A-rab, 439 u Yahudi, 46 sı İngiliz, 3 ü Amerikan, 17 si de muhtelif millij’etlerdendir.
Meclisin bugünkü toplantı gündemi
| Görüşülecek yeni kanun tasarıları
Ankara: 3 (Hususi) —
yarınki gündeminde Gaziantep mil letvekili Cemil Salt Barlasın Üniver siteler kimya şubesinden mezun o-lanlar hakkındaki sözlü sorusu var dır. Soruya Milli Eğitim ve Ekono mi Bakanları cevah verecektir Gün demde bundan başka Psota Telgraf ve Telefon işletmesinin gelecek yıl
Meclisin
(•
ilkokul öğretmenlerin» aid kanun yürürlüğe girdi
ne-
rıi-
ge-
olmadı ki bü-ve kaynaklar olsun. Şimdi ki bir yalan
idareci === gözile
aktüalltele
L an, Rus notasını
?
tedkikle meşgul«
I
LC
Rusya iActialarsna
Tahran, 3 (AP.) — Bugün Associa ted Press’e beyanatta bulunan Başbakan muavini Hüseyin Farhudî, A-merikanm İranı Sovyetlere karşı bir askeri üs haline sokmak tasavvurun da oldvğuna dair Rus ithamlarının İran tarafından reddedileceğini söylemiştir.
Farhudî, Sovyet notasının İran lıü | kûmeti tarafından tedkik edilmekte olduğunu bildirmiştir. Diğer taraftan, Iran ordusunun bir sözcüsü, A-meriknn askerî heyetinin sadece müşavir sıfatile çalışmakta olduğunu ve , Iran ordusu işlerini idare hususunda faal bir vazife görmemekte olduğunu beyan etmiştir.
Ordu sözcüsü, sınıra yakın bölge-1. tde Amerikalılar tarafından hava alanları İnşa edilmekte olduğuna dair Sovyet ithamlarını yalan olarak vasıflandırmıştır.
YENİ RUS İDDİALARI
Londra, 3 (AP.) — Bugün Tahran menşeli bir Tass ajansı haberinde. sivil hava hatları personeline aid üniformalar giymekte olan askerî t
vam ediyor
Amerikan pilotlarının İran iç hava hatlarında ve bilhassa Tahran - Tebriz hattında çalışmakta oldukları 1-leri sürülmektedir.
Geçen yılın temmuz ayma kadar Tahran - Tebriz hava hattı bir Rus firması tarafından işletilmekte idi. Bu tarihten sonra İran hükümeti li-sanssız işletilen hava hatları faaliyetini yasak eden bir kararname ya yınlamış ve Ruslar bu kararnameye ittibaen, hattı işletmekten vazgeçmişlerdir.
Tass ajansı haberinde, hâlen bu hatta çalışmakta olan Amerikalı pilotlardan çoğunun farsea öğrenmiş oldukları kaydedilmektedir.
TAHRANDA TEVKİFLER
Tahran, 3 (A.A.) — Tahranda göz altında bulundurulan ve demokrat hareketi esnasında Azerbaycan vali-3i bulunan Dr. Cavid ile ayni devirde Azerbaycan millî meclis başkanı olan Şebesterl, demokratlarla işbirliği yapmış olmak suçile askerî mah keme savcısının emri üzerino dün sabah tevkif edilmişlerdir.
(Başmakaleden devam) için yıllar ve yıllar lâzım İmiş!
Güzel yurdumuz düşman uçaklarının bombardımanlarına mı maruz kaldı; tankların silindirleri altında mahsullerimiz mi ezildi... Ne oldu? Hayır bunların hiç biri değil... Miisellah bir sulh içinde Halk Partisinin toptancı idaresi altında yaşadık. Mliseli ah olmamız harikıılâde bir keyfiyet sayılamaz. Çünkü İsviçre ve Porteklz-de. hele İsviçre, bütün harb boyunca tıpkı bizim gibi elinde silâh bütün hududlarını bekledi. Şu halde bizim Hariciye Bakanımızın ağ-zile itiraf edilen ve siyasî bir vesikaya da geçirilen bu fecî durumumuzun, saiki kimlerdir ve lerdir?
Bu sözlerden sonra ınaz,iye cu’ etuıek, memleketi bn hale
tirenlerin mes’ullerini arayıp sormak ve meydana çıkardıktan son ra bütün nesillerimiz için ibret teş kil edecek cezaya çarptırmak bir borç olmuştur.
Halk Partisi Sadakın bu fecî ve eşsiz ithamının altından artık bir türlü kalkınamaz. Bugün Fe-lemenge yeni bir seyahate çıkmış olan Yalman, Demokratların müfritlerinden bahsedip duruyordu. Acaba Dışişleri Bakanımız kadar müfrit bir fikir ileri süren ve böyle bir demeçte bulunan bir zata hiç piyasada rastlanmış mıdır?
Halk Partisini itham eden bu a-ğır darbenin diğer bir bakımdan da çok garib bir manzarası var. Bildiğimize ve dinlediğimize göre Saraçoğlu Şükrü, yani Halk Partisinin yıllarca en parlak Başbakanı ve halen de ikbal namzedi, hemen bütün tıarb yıllanın kaplı-yan Başbakanlığı devrelerinde İliç de Necmeddin Sadakın ağzını ve dilini kullanmıyordu. Ona göre, kendi tâbirleridir «iki yüz küsur ton altııı mevcııd, kasalarımız le-baleb para ile dolu, anbarlarımız ise hububat ile tıklım tıklım» idi. Saraçoğlu iş başından uzaklaşalı o kadar çok zaman tün bu zenginlikler birdenbire kurumuş ortada muhakkak
var: Ya Necmeddin Sadakın iddiası, yani memleketin lıarbden Iıa-rab olmuş ülkelerin vaziyetine bile erişebilmesi için hâlâ yıllar ve yıllar lâzımdır, yahud Saraçoğlu-nun yukarıdan atıp tutmaları... Bu cihet Halk Partisinin bir iç dâvasıdır. Kski Başbakan mı doğru söylüyor, şimdiki Dışişleri Bakanı ını? Amma Türk milletinin tanıamile gördüğü ve anladığı bir şey var ki o da çeyrek asırdır çok ehliyetsiz ellerle idare edilerek perişan bir lıale getirilmiş olmasıdır. İşin en feciı millet hâlâ yurdu bu hale getirenlerin pençesinden yakasını bir türlü sıyıramıyor. Nasıl kurtulabılsin ki dün Kırşelıirde Celâl Bayar halkla I görüşürken, «seçim yolile iktidarı bize verirseniz bütün güçlükleri halledeceğiz.» dediği vakit bütün ı halk bir deniz gibi coşmuş ve De- • mokrat Parti başkanına haykır-1 mışlardır: «Biz reyimizi sîzlere veriyoruz; fakat çalıyorlar.» Bu şartlar altında Hilmi Uran Yoz-gadda tenezzüh veya tetkiklerde bulunmuş ne olacak, bulunmamış ne olacak?
Memleketin âcil dâvası hattâ Yalmanın bile fenalığını kabul ettiği seçim kanununu hemen değiştirerek milletin arzusunu hakkile tebarüz ettirecek yeni ve umumî bir seçim yapmaktır. Eğer serbest bir intihabda’ bu memleket yine Halk Partisini yani Necmeddin
Ankara, 3 (Hususî) — özel idarelerden maaş alan ilkokul öğretmenlerinin kadrolarının Millî Eğitim Bakanlığı kadrosuna alınması hakkın-daki tasan resmî gazetede neşredilmiştir. Kanun bugünden itibaren yürürlüğe girmektedir.
İnşaatı teşvik kanunu
Ankara, 3 (Hususi) — Bayındırlık Bakanlığınca hasırlanmakta olan İnşaatı teşvik kanunu tasarısı bu hafta içinde son şeklini alacak ve Başbakanlığa sunulacaktır. Bilindiği gibi bu tasarı vaktiyle hazırlanmış fakat Bakanlar Kurulunca yeniden gözden geçirilmesi uygun görülerek iade o-lunmuştur. Bakanlıkta toplanan ilgililerden müteşekkil bir komisyon tasarıyı yeniden gözden geçirerek birçok değişiklikler yapmıştır. Kanun ev inşaatında birçok kolaylıklar sağlamaktadır.
ir köyde kin y zünden elli iki gebe toyun gazla yakıldı
Ankara: (Hususi) — Çankınnııl Kalecik köyünde tüyler ürpertici bir hâdise olmuş ve köyün muhtarı Ahmed Karacanan öteden beri kız makta olan eski muhtar ve taraftarları, Ahmed Karacanın evde olmadığı bir gece ağılına girmişler ve ağılda bulunan elli iki gebe ko yunun üzerine gaz dökerek ateş vermek suretile koyunlarm hepsini canlı canlı yakmışlardır. Sanıklar yakalanarak adalete teslim edilmiş tir.
Avukatlık stajyerlerinin müracaatı
Ankara: 3 (Hususi) — Şehrimiz de bulunan avukat stajyerleri halen Meclise sunulmuş olan avukat lık kanunun tâdili tasarısının kış tatilinden evvel Meclis gündemine alınması için milletvekilleri nezdin de teşebbüslerde bulunmaktadırlar. Bu günkü Ankara gazetesinde çıkan bir yazıda hâkim stajyerliği i-çin bir senelik staj kâfi görülürken daha az mesuliyeti! olan avukatlık için iki buçuk üç sene staj yaptıra ı rak ayrıca bir imtihana tabi tutul manm Adalet tevzi edilen bir saha da açık bir Adaletsizlik olduğunu yazmaktadır.

Sadakın dediği gibi, yurdu altı yıl düşman istilâsı görmüş memleket, lerdeıı daha berbad bir hale sokanları tercih ederse o zaman işlerine devamda haklı olabilirler yoksa —ki bunun böyle olacağında hele Sadakın sözlerinden sonra hiç şüblıe kalmamıştır— iktidarı daha ehillere bırakmak lâzımdır. Millet çoktan arzusunu a-çıkiamış. hislerini ifade etmiştir amma muayyen bir zümrenin men meğe çalışıyor; ancak bunun da faydasız olduğu aşikârdır.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
lara geçici yüklemlere girişmesi hakkındaki tasarı Türk İspanyol Kliring hesablaruiın tasfiyesi hak-kındaki tasarı, Merkez Bankası kanu
nuna geçici bir madde eklenmesi hakkındaki tasan ile Ankara vilâyet ve belediye başkanlığının ayrıl ması hakkındaki tasarı vardın
Şişlide büyük bir otobiîa garajı
İr------------------------------------ ------
jGününenteresan haberleri| v________________________________________________________________)
Zenci öğrencileri kabul eden
Amerikan üniversitesi
Nevyork: — Birleşik Amerika tarihinde ilk defa olmak üzere 17 Güney devletinden birisinin Ü-niversitesl, Zenci öğrencileri kabul etmektedir. Filhakika Delawa-re Fen Fakültesi, mühendis ve dok tor havanlarını elde edinciye kadar kimya öğretimini takib etmek istiyen Zenci talebelerine kapılan m açmıştır. (A.A.)
Tehlike işareti veren Panama
' vapuru
Nevyork: — Panama bandıra lı 6 bin tonlu Norlanda gemisi batınuk üzere olduğu hakkında Amerikan Aberden Victory gemisi ne bir tehlike telsizi göndermiştir. Norlandamn Nevyorktan 2500 kilo metre kadar açıkta olduğu ve aber den Vlctorynln de tehlikede bulunan geminin yakınlarında bulunduğu tahmin edilmektedir. (AA.) Mareşal Smuts fahrî rektör
oldu j -jf Londra: Mareşal Smuts bu-| giin Cambridge Üniversitesi Fahri ( Rektörlüğüne tâyin edilmiştir. / (AA.)
Toskana sahillerinde pervanesi Tedavülden kaldırılan Suriye kopan Mısır vapuru
* Livourne: — Toskana sahilleri açıklarında pervanesini kaybetmiş olan NormalLsa adındaki Mısır gemisinin verdiği İmdad lşa reti Santo Stefanodakl liman ma kamları tarafından alınmış ve ka zaya uğrayan gemiyi kurtarmak-üzere derhal bir askeri gemi ile bir ronıorkör gönderilmiştir.
Birkaç saat devam eden manev ralardan sonra Normalisa gemisi römorkör ile Santo Stefanoya çeki lebllmiştlr. (A.A.)
Fransada serbest altın satışları başladı
* Paris: — Yeni malî kararlar mucibince, serbest altın satışları bu gün başlamış, bankalarla merkez postahanelerlnln önü, gerek altın satın almak ve gerek tedavülden kaldırılan 5 000 franklık bankonot lan İade etmek lstlyen büyük bir kalabalıkla dolmuştur.
Bu bonknotlarm hamillerine paralan mukabilinde bir makbuz verilmektedir. (A.P.)
duat, bloke edilmek de dahil ol- I mak üzere bazı kontrol tedbirle- I rlne tabi bulundurulacaktır. Ingîl Z terede oturan Fransızlara bu ted / bir teşmil edilmeyecektir. (A.A.) J
Birleşik Amerika nüfusunun ) artması bekleniyor I
★ Vaşlngton: — Senelik rapo- ( runda içişleri Bakanı Jullus Krug 1 Birleşik Amerikanın İktisadî kay- Z naklarmı daha İyi kullanmak zo- 7 runda bulunduğunu, aksi takdir- ) de ambarların boş kalacağını kay ) detmekledir, Krug şöyle demekte- i dlr:. j
Duyanın emniyeti Amerlkalıla- ( I rın kendi petrol sahalarım daha 1- ( ' yi işletmelerini, yeni petrol kaynakları bulmalarım, kömür lstlhlâ kinde tasarruf yapmalarını ve u-
I
Ankara, 3 (Hususî) — Elektrik ve Tramvay İşletmesi Şişlide büyük bir otobüs garajı inşa etmektedir. İnşa edilen garaj en son modern tesisleri ve yenilikleri ihtiva etmektedir.
Aydınlatma politikası
Ankara, 3 (Hususî) — Bayındırlık Bakanlığınca yurdda geniş ölçüde bir yol faaliyetine devam edilirken diğer yönden de bir aydınlatma programının tatbikine geçilmiştir. Bu cümleden olan Çağlayık elektrik santralinin son hazırlıkları bitirilmek üzeredir. önümüzdeki bahar aylarında i.Uc olarak 20 bin kilovatlık kısım işlemeye açılacak ve Zonguldak ve civarına cereyan vermeye başlıyacak-tır. Santral en çok bir sene içinde tamamlanarak 60 bin kilovatlık ener ji verecek. Bu suretle- İstanbul dahil batı Anadolunun mühim bir kısmı bol ve ucuz elektriğe kavuşmuş olacaktır. Santral cürufla işliyeceği için masrafı sıfır denecek derecede az o-lacaktır. Diğer taraftan Eskişehir, den Kırıkkaleye kadar olan büyük bir bölgeye cereyan verecek olan Çağlayık santrali üzerindeki çalışmalar da bitmiş gibidir. Pek yakında projelerin uygulanmasına başlanacaktır.. Uzun zamandanberi üzerinde incelemeler yapılan Antakya-nın Harbiye şelâlesinde kurulacak olan santralin projeleri de son şeklini almıştır. îllcr Bankasınca yaptırılacak olan santralin inşasına yakın da başlanacaktır. Bu suretle üç santral da faaliyete geçtiği zaman ha-rab bir halde bulunan elektrik fabrikalarının daimî bakım ve tâmiri aşınan yıpranan makinelerin değiştiril, mesi için yapılan masraflardan büyük bir tasarruf sağlanacaktır. Ayrıca üç aya kadar işlemeye başlıya-cak olan İstanbul civarındaki Linyit madenlerde Zonguldak kömürlerinin bir kısmının bu sayede rahatça İhracı imkânları da elde edilmiş olacaktır.
Ha Ikevlerin’m yıldönümü
Ankara, 3 (Hususî) — Halkevlerinin ve Halk Odalarının açılış yıldönümü önümüzdeki 22 şubat 948 pazartesi günü saat 15 te bütün yurdda büyük bir törenle kutlulânacaktır. Kutlulama töreni için şimdiden hazırlıklara başlanılmış ve bu münasebetle Halkevleri ve Halk Odalarına C. H. P. Genel Sekreterliği tarafından birer tamim gönderilmiştir. Bu senede yeni birkaç Halkevi ile Halk Odası açılacaktır..
Bir tüccarın aleyhine açd?n dâva
Ankara, 3 (Hususî, — Ankara tacirlerinden Hikmet Balkaner aleyhine sahtecilikten açılan dâva neticelenmiş ve dosya karara bağlanmıştır. Dâva evrakından anlaşıldığına g6re Hikmet Balkaner Nazım Tözen isminde diğer bir tacirden aldığı 70 bin lirayı ödediğini iddia etmiş ve bu hususta bir de ibranameyi mahkemeye vermiştir. Yapılan tahkikat sonunda ibranamenin sahte olduğu anlaşılmış ve Hikmet Balkaner bir sene iki ay hapse mahkûm olmuştur.
Adliyed^ iki tâyin
Ankara, 3 (Hususî) — Adalet baş müfettişliğine İstanbul Millî Korun, ma başsavcısı Muhtar Uğurlu, Zonguldak yargıçlığına da Millî Korunma yargıcı Cevdet Glînday tâyin edil mlşlcrdir.
Hâkkâri Mil'î Eğitim Müdürlüğü
Ankara, 3 (Hususî) — Hakkâri Millî Eğitim Müdürlüğüne Hüseyin Atmacı tftyin edilmiştir.


paraları
Beyrut: — Lübnan hükümeti bugün resmi bir tebliğ yayınlıya rak, üzerinde «Suriye» İbaresi bulu nan Suriye tankas* bankonotları-nın tedavülden kaldırıldığım bildir iniş Ur
Bu para hamillerine bunları de ğlştlrrnek için ancak 24 saat müh let verilmiştir.
Tebliğe göre, Suriye parasını frank esasından ayırmakta olup, Lübnan bu konuda Fransa İle bir andlaşma İmza etmiştir. (A.P.)
Meşhur bir Ingiliz mimarı öldü mumiyetle kaynaklarım daha İyi
Londra: — İngilterenln en büyük mimarlarından Slr Charles Rellly bugün ölmüştür. «Modern şe hlrclllğln babası» olarak anılan Rellly 73 yaşında İdi. (AP)
/ngilteredeki Fransız alacakları bloke edilebilecek
Londra — Emin bl rkaynaktan bugün bildirildiğine göre, Fransız ve İngiliz mali makamları arasın da husule gelen bir anlaşma gereğince Ingllteredekl Fransız alacak lan veya bu nam altındaki ınev-
kullanmalarım gerektirmektedir. Amerikalılar, memleket nüfusunun 155 milyona çıkmasını beklemekll dlrler. 1960 senesinde 155 belki de 165 milyon nüfusu beslemeğe hazır lanmalıdırlar.
Akaryakıt İşlerine temas eden Krug şunları söylemiştir:
Bugün milletin en çok muhtaç bulunduğu şey yeni petrol kaynak larıdır. Çünkü sentetik akaryakıtlar petrol ihtiyaçlarını karşılıya nıazlar. (AA.)
Seylân adnsı la istiklâle kavustıı

Kolombo: 3 (AP) 351 yıl müddet le sıra İle Portekiz, Hollanda ve Bü yük—Britanya tarafından İdare e-dilmlş olan Seylân adası bu gec» yarısından İtibaren bağımsız memleket hâline gelecektir.
Yarın sabah mahalli saatle 7.30 da memleketin İstiklâline kavuşma sı toplarla selâmlanucak ve Seylân. İngiliz imparatorluğuna dahil rnem , leketler camiasına bağımsız bir ü-
J ye sıfatıle katıldıktır
bir

--------- -----------------------—’ İktisadi devlet teşekkül* florinde prim mes’elesi afıa hizmetleri gibi sınaî vı iktisadi âmme hizmetleri dİ son zamanlarda devlet tar*
fından ifa edilmekte ve işletilmektedir»
(Hizmeti işletme îtibarile, şahsi mft* teşebbis He devlet arasında bir farH yoktur. Hattâ, devletin işlettiği hizmetler için, kendi kendisinin mültoıl» mİ veya imtiyazcısıdır deniyor. Vari* yet böyle olunoa, devletin bu hizmet* lerl İfa için, hususî teşebbüsten iste* diği veya işeyeceklerini kendi kendb sine yapmalıdır?
Son zamanlardaki sosyalizm telâk-kiferfoe göre, nafıa ve sınai hizmetleri İşleten memur, müstahdem ve aınr «â, müteşebbisin bir nevi şeriki adde* diliyorlar. Ve bu itibarla temettüden kendilerine bir hisse verilmektedir.
Prim, yahud idare mükâfatı, işle* tenleri lâkaydiden kurtarmaktadır İdare mükâfatı ovvelâ işletmeyi faydalandırır. Saniyen teşebbüsün iyi i-dare edilmesini teminen, memurları mükâfatlandırır. Bu takdirde, idari mükafatı iki noktaya tahsis edilmiştir. Birincisi, işletmeye İkincisi memurlara ve ameleye. Bu mükâfat, her «ne hösabları tedkik komisyonunun rey ve mütaleasi-alındıktan sonra tâyin ve tesbit edilir.
Memurlara ve ameleye verilen mik« dar, işletmeye verilonin iki mislidir.
işletmeye verilen mükâfat iki kısıın dan mürekkebdir. Birinci unsur: Mü nakalenin inkişaf ve terakkisi huşu su ıda, İkincisi de masrafta yapıfau-tasarruf için verilir. Geçen sonelerin frpsabları tedkik edilir. Ve lar, işletmenin, tasarruf hüsnü suretle tedvir edip
vazıhen anlatır. Fazla varidat temin edilememiş ise, işletmeye mükâfat vermek tabii ınevzuubahis olmaz. Bu takdirde yalnız memurlara ve ameleye mükâfat verilir.
Hattâ daha ileri gidilerek, memur, ve ameto için bazı hususi hükümlerin vaz ı düşünülmüştür. Meselâ sai vc âmel hisse senedieri ihdas edip ameleye vermek ve yahud satmak ve bu suretle memur ve ameleyi işletmeye hissedar yapmak düşünülmüştür. Fakat bu şekiller mevkii fiile konamamıştır. Maamafih bugün, memur ve amelelere mahsus kooperatifler teşkil olunmuştur. İşletmelerin elde ettikleri mebaligden bir kısmı bu kooperatif tere verilmektedir.
3u izahatı verdikten sonra İktisadî devlet teşekküllerinde çalışan, memur, müstahdem ve işçiye kanun ve nizamlarla ihdas odilon prim usulü, en medenî devletlerde do tatbik edilmektedir. Ve sınai müesseselerin inkişafına ve işletme masraflarında tasarrufa yaramaktadır. Bu itibarla taahhüd edileç primlerin geciktirilmeden, hak sahihlerine tevzii lâzımdır.
Bunun her hangi bir şekilde geciktirilmesi, müessese memur, müstatr dem ve amelesini tereddüde sevkeder vc binnetice işletme müteessir olacak* tır. İDARECİ
X A /i A A
bu rakanı-hususunu etmediğim
İngiltere ile Anıer'k Kumanyayı protest ettiler
Londra, 3 (AP.) — İngiltere Dışeyleri Bakanlığı sözcüsünün bugün a-çıkladığına göre, BUkreşteki Ingiliı ve Amerikan diplomatik temsilcileri Kumanya Dışişleri Bakanlığına birer protesto notası vermişlerdir. .
Bu notalarda, son zamanlarda pa. lâmentodaki muhalefetin ortadan ka? dirildiği belirtilmekte ve keyfiyeti* barış andlaşması hükümlerini ihlAJ etmekte olduğu kaydedilmektedir.
RUMEN BAŞBAKANI MOSKOVADA
Paris, 3 (A.A.) — Moskova radyo su bildiriyor:
Kumanya Başbakanı Groza ve Ru men hükümeti murahhas heyetinin diğer üyeleri, dün Moskovaya gelmif ler ve trenden inişlerinde Dışişleri Bakan Yardımcısı tarafından karşılanmışlardır.
Hurdaya ayrılan ıgilij zırhlıları arasında Leander de var
Londra, 3 (A.A.) — Geçen çarşam. ba günü Avam Kamarasında Amirallik dairesi Lordu tarafından yakın, da hurdaya çıkarılacağı bildirilen yedi kruvazörden dördünün ismi bu sabah Daily Telegraph gazetesi tarafından açıklanmıştır. Bunlar:
7270 tonluk Leander, 6985 tonluJk Ajax, 10.000 tonluk Suffolk ve 542C tonlu.k Scylla kruvazörleridir.
Erzuruında Kâzım Karabekir caddesi
Erzurum: 3 (AA.) —Diiıı, Şubat toplantısını yapan Belediye Mecl! sinde Merhum General Kâzim Ka rabeklrin hatırasına hürmeten üç dakika saygı sükûtu yapılmış, ve Generalin Erzurumun istirdadında şehre girdiği İstanbul kapış. sini? .Kârihı Karabekir t veı-ı
• 4 M
•*.si km «t i*ImxL>î-! ıl
cadde
•adclesi adı
niıs'ırr - ■
TEN! SABAH
4 ŞUBAT 1M«
«IVTA, (


Günün Mevzuu


V

a
Catalcada fecî bir cinayet
*s (
W®’
L

*1
r _ ı
A
1
*
İT
a
12 yaşındaki Haticeyi iki kafadar kirlettikten sonra vücudunun muhtelif yerlerini doğrayarak Öldürdüler

a-
b (
1
ortaokul ihtiyacı
Büyük masraflar ihtiyarıle İzarita gönderilen çocuklar çok sıkıntı çekmektedirler, ayrıca ilkokulu bitiren çocuklarımız da mâlî durumları yüzünden tahsiller.ne devam edememektedirler...



Beşmesine* su almak vıçh\ gittiği, anman; Hüseyin ve Ahmed adlarında
n
Çatalca (Yeni Sabah) — 7 ocakta Kabakçı köyünde cereyan eden müessif bir katil hâdisesinin failleri, liri jün evvel ele geçirilmiştir Hâdise şöyle olmuştur:
7 Ocak çarşamba günü akşamı, roneber önırrin kızı, 12 yaşlarındaki Hatice: biraz-' uzakta buhman köy
İki şahıs kızın karşısına çıkmış ve teslim olmasını istemişlerdir. Bilâhare; Hatice şiddetle mümanaat etmiş ve bu harekete kızan iki kafadar önce tazı kirletmişler, sonra do yanlarında taşıdıkları* bıçaklarla vU-cudünün muhtelif yerlerini doğranmışlardır.
Fâiller, valfa yerinde ele geçen bîr «bel kemeri köprü» âü vasıtaslle tesbit ve savcı Hakkı ve sorgu kâki-mi Baha Yücel’in şahsi gayretleri neticesinde, adaletin pençesine teslim edilmişlerdir.
CHnnvet kasabada son derece teessür uyandırmış ve nefretle karşılan, mıştı r.
t
Kan Irsel, (Yeni Sabah) — îl* çemizde ortaokul bulunmamam do- J layıaile gençlerimizin büyük bir kıs-mı tahsillerine devam edememekle^ vo cahil kalmaktadırlar. Hail vakti yerinde olan bir kısmı bulkınuz, çocuklarım büyük masraf ve Rülfetlere katlanarak tatanbul, tüHTit gibi yerlere okutmaya gönderiyorlaısa do ( gerek gidip ^gökçekteki zoduluar vç gerekse muhitin ya hane ılığından çoi cılkların pek az bir kısmı muvaffaıt olabilmektedirler.
En yakın ve masrafı az uıaıuk limitte okuyan bir talebe günde 22 kuruş ücretle sabah gidip akkanı ilçeye döncbllmektodir. Ancak snban-leyin saat 6 da Karamürsclden hare*; ket eden vapur 8.5 da İznuU vurmak ta ve akşam da 4.5 ta hareket edip Karamürsel* 7 de dönmektedir la zaten evine yorgun olarak dönen talebe sabahleyin erken kalkmak hemen yatarak, derslerine gece hşmavp imkân oulaınamaKiKciır. labalık ve gürültü içinde bittabi
- purda da çalışmaya imkân olmadığından talebe için vaziyet vahim bit hş.1 almaktadır.
Hali vakti yerinde olmıyan halkı
için ça-Ka ' va-[
/i
mısın çocukları da ilkokulu bitirdikten sonra hayata atılmak voyahud âvâre dolaşmak mccburiyetlle karşı karşıya kalmaktadır. Göz göre göre cahil kalan bu çocukların hail de İçler açısıdır, içlerinde okumaya he-veull ve hem de pek hevesli ölanlaı4 çoKUu*. Anıma ne.yazık kİ bu büyük masraflara ve zorluklara tahammül edilememektedir.
Birinci Cihan Harbinden evvel İl* çemizde 2 İlkokul ve bir de rüşdlyo denilen orta okul mevcuddu. Kara-mürsel düşman tarafından yakıldıktan sonra bu okullardan yalnız bir ilkokul tesis edilebilmiştir. Bugün-600 a yakın talebesi bulunan ilkokulumuz seneden seneye artan talebe £&yır-ına gayrikâfİ gelmektedir.
İlkokulu bitiren çocuklar yukarıda izah ettiğimiz güçlüklerden dolayı tahsillerine devam İmkânı bulamamaktadırlar.
Hükümetimizin millt eğitim işlerine verdiğf ehemmiyet göz önüne ge. tır!jrse. senelerdenberi yokluğundan bllvttk bir ıztırab çeken halkımızın bir ertaokul talebi en tabiî haklayın» dan biridir.
Bir baba oğ unu vurdu
Düzce, (Yeni Sabah) — Şehrimizde feci bir cinayet işlenmiş, bir baba oğlunu tabanca ile öldürmüştür.
Hâdise aşağıda bildirdiğim şekilde cereyan etmiştir:
Düzcenin Yeni mahallesinin Akc&t koca caddesinde oturan AbJurrah-manla oğlu Kemalin, ailevi bir ihtilâftan ötedenberi aralan açık bulun maktadır- Kemal bundan bir müddet

evvel de babasını bıçaklamak için ma halle çeşmesinin başında hücum etmiştir. Abdurrahmon oğlunun bu vaziyette kendisine taarruz ettiğini görünce tabancasını çekerek oğlunun üstüne birkaç kurşun boşaltmış ve yere sermiştir. Kemal biraz sonra aldığı kurşunların tesirile ölmüştür.
Katli Abdurrahman karakolu gi-derek teslim olmuş ve suçunu itiraf etmiştir. Savcılık cinayete el koymuş hazırlık tahkikatı da ihmal edil diğinden evrak Bolu ağırceza mahkemesine gönderilmiştir.
Çataic^da okul aile örıiiğı toplantısı
Bahçe ilçesinde çöküyor mu?
c
Buna mukabil D. P köklü» oir 60 lık bir ihtiyar diyor ki: «Bugün türseler yine Demirkırr.t kalacağım»
Bahçe; (Yeni Sabah) — Bahçede D. P. teşkilâtı yeni kurulmasına rağ men. büyük bir hızla gelişmekte ve ilçe idare kurulunun semereli çalışması sayesinde de birçok köylerde . bucak ve ocak, teşkilâtı kurulmaktadır;
Cumatahib, Kaman, Yukioı Kar-dere. Aşağı Karilere, Mohut. Çalok-li, İslâm köyleri yeni kurulan ocaklar arasındadır. Bu gelişmeden bir hayli enetşe duyan C. H. P. Bahçe teşkilâtı, kendine münhasır, yeni yeni çarelere baş vurmakta ve nnV tâ bazı vatandaşların istifalarını yersiz sebeblerle. 'reddetmektedir
Daha ileri gidilerek C H. P
İstifa ederek1 D. P ye geçen batı şahıslar. hüKbiz yere işlerinden aJıko* nar ak. karakola celbed.lip sorguyc çekilmektedirler. ı
Bu meyanda BUâcık köyü yakmanı
den
programla daima inkişafa gidiyor4, işimizden alıkoymalar, karakola gö-dlyor.
Veli Yamanın, D. P. ye geçti diye ödevine son verilmiştir.
Olay muhitte hayret ve teecsürrle karşılanmakta, ve bu hâdise azimkar Bahçe halkını daha sıkı bağlarla D. P. ye bağlamaktadır.
Yapılan bu yersiz baskı karşısında 60 hk bir ihtiyar diyor ki: »Bu gün işimizden alıkoyarak bizi karakola celbedebillrler, fakat bundan n« çıkar, değil karakola darağacma dahi götürseler demiıkırat partisinden yine ayıramazlar.»
Karakola çağırılan, gene, ihtiyar, kucağı çocuklu kadınlardan bazılan da bu baskı karşısında şöyle lar: ( Bir deıe değil, on defa kola çagırsaJar, reyimizi yine P. sine vermlyecegiz-;
Bu gidişle Bahçede CHP:
lfttmm kısa bir zamanda söneceği göz önünde cereyan eden hakikatlerdendir.
diyor; kara** C. H.
teşkl*
hatıralarını
yazarsa...
Çatalca, (Yeni SabaJı) — üçüncü ilkokulun Okul - Aile Birliği toplantısı, okul binasında yapılmış; kazamız kaymakamı ve topçu albayı Hil layet Sezgınerin de* hazır bulunduğu toplantı sonunda mtıhim kararlar a-iınnııştır.
Geçen yılın şubat ayında kurulan □kul - Aile Birliği tarafından 70 ço-:uk doyurulmuş, giydirilmiştir. Bu yıl içinde 250 lira kadar bir hasılat elde edilmiş: 260 lira da geçen yıldan kalmıştır.
Okul kı tabi an satışından da- 80 lira temin edilmiştir. 70 çocuğa da; Okul - Aile- Birliği âzası Topçu ve Piyade Albay komutanları tarafından her gün muntazaman verilmektedir..
Yargıç M. AH Derlnöz’ün üzerine de bu yıl içinde okul
lan ve okul b’nası menfaatine 30 bin biletli bir eşya piyangosu tertib edilecektir.
yemek
•teklifi çocuk*
—------n------
£ ayı-dırda D. P. ye bir avda 750 k fi geçti
Bayındır (Yeni Sabah) — Son g’ln ierde Bayındırda C.H.P. fevkalâde tnr sarsıntı içindedir. Bu hal köylerde de ayni şekilde hissedilmektedir.
Burada DP. bir buçuk ay içinde yedi yüz elli üye kaydetmesi bu çöküntünün şiddeti hakkında kâfi mlk darda fikir vermektedir
——o— ■-
Adapazarında kamyon kazası

I
■■
Şehir Çay ve kahvehanelerinde sarnıç sularile kahve pişirilmiş, bir bardak su beş kuruşa satılmıştır. Susuzluktan yemek pişir m i yenlerdi olmuştur
M
1

Adapazarı (Yeni Sabah) — Ke-şanlı İsmail Yulunun idaresindeki as keıi'hasta nakliye otomobili Düzce-ye gitmek üzere Adapazanndan hareket ettiği sıra şehir dahilinde süratli giderken Hüseyin Kılıo adında yaşlı bir adama çarpmıştır. Ağır surette yaralanan Hüseyin Kılıç kaldırıldığı Memleket hastohaneslnde öl-toüftür. Şoför tevkif edilmiştir.
Çanakkaic, (Yeni Sabah) — Şehirde üç gün süren bir susuzluktan sonra nihayet çeşmeler akmağa baş ia-.nış ve halk bu üç günllr mkmt-.si-le çeşmelere koşuşmağa başladı.
Kıılar kesilecekmiş diye par ren Eebdiye tellâlı daha lAfuu bltımıe-
Bahkesirde kızamık ve grip salgım
Babk(Yeni Sabah) — Han* bcyıer köyünde kızamık sa.'gın*. bay göstermiş ve şimdiye kadar lö Ço-cukölmüştür. Alâkadarlar gereken ted birleri a.m^tır. lu arada keye derhal hüKdmet tabibi gönderilmiştir.
Diğii taraftan jehrinar/h grip to salgın haindedir. Okullarda hef sınıfın ho'nen hemen yan unvcudu hastalıktan devam cdomem^luoJlr.
a ----------o---------
Ab&nt gölünde k&yâik kampı kurulacak
Düzce, (Yeni Sabah) — Şubatız» ilk haftasında Aband’da hayale kam pı kurulacaktır. Düzce Gençlik klü-bü tahsisatı olmadığından bu çalınmalara bu sene iştirâk etmemeyi dü-şünmektedlr. Klübün kayakçılık kolunun faaliyete geçemeyişi ilgili gono heri damarı te olduğundan klüb idare-oüortaden bu hususun temib edilmeni UtenmefrtedJr,
den çeşmelerde suların azaldığı görülmüş ve hemen lıemen hiçbir kimse su alamadan testisi kolunda dönüp gitmiştir. Susuz geçen bu üç günde Eceâbad ve KİHtbahirden tenekelerle sular getirilip satılmış v« fakir halk testisi kolunda tenekesi C’Inde Uç gün vaktini su aramakla geçirmiştir. Kahvelerde sarnıç sula-rlle kahve pişirilmiş fakat yanında bir bardak iyi su beş kuruş mukabilinde satılmıştır.
Fırsat... Bir bardak su beş ku. ıuş... Üç gün susuzluktan evinde ye mek pişiremiyen hararetten dudağı çatlıyanlar çayın pis sularmı İçmeğe ve kullanmağa muhtaç olmuş-laıdır.
Çanakkale Keıbelâya döndü lâfı halkın ağızlarında dolaştıktan sonra nihayet halk suya kavuşmuş vo bir çeşmenin başında en aşağı on onbeş kişinin bulunduğu görülmüştür. Belediyemizin su dâvası üzerinde ne düşündüğünü anlamak lattyoruz?
ytKBEK DENİZ OKULU ÎLE YAPILAN MAÇ
Elr haftadanber! limanımızda bulunan Yüksek Deniz okulunun gemisindeki sporcu talebelerin isteği üzerine, çSnakkale Türk Gücü klübü He bir maç yapılmıştır. Hafta ortasında yapılan bu maçta kalabalık bir seyirci bulunamamağına rağmen oyun baştan sona kadar heyecanlı vo samimî bîr hava ’çfiriainde geçmiş ve netfcede Türk Gücü Genoük kltlbü, maçı 3—2 kazanmağa muvaffak oh rnuştua
Vaşİngton — General Eisenho-wer, hâtıralarını yazdığı takdirde. Bunlan neşredecek ulan mues-seseyi tesbit etmiştir.
Müesaeeenin ismi açıklanmamıştır. Fakat Eieenhower, harb hâtıralarını bastırmak için lıiç bir mu k a vole imzalamamıştır.
Maamafih, bunların neşrini imkân dahiline sokmak için bir çok firmalarla temasta bulunmuştur.
General Eisenhovver, Şubatta Genelkurmay başkanlığından çekilerek Kolombiya Ühiversitîai' başkanı olacaktır, üniversiteye ge çerken, gazetecilere beyanatta bu Ilınacağını söyliyen Eisenhovvcr harb hâtıralarına dair neler yapmayı düşündüğünü o zaman açık-lıyacaktır. (AP.)
Lahana yemek için tavsiye
İudlanapolis — tndiana sıhhat müdürlüğü, hemşerilcrine soğuk havalarda lahana yemelerini tavsiye etmiştir.
Lahana «C» vitamini ihtiva etmekte, ve en ucuz gıda maddelerinden sayılmaktadır.
Soğuktan korunmak için tavsiye edilen gıda maddeleri limon, portakal, mandalina, domates konservesi ve çiğ sebzedir. (Salata, turup v.s.) (AP.)
Mesken buhranına karşı
Katovitz (Polonya) — Polonya hükümeti mesken buhranını karşı lamak için Finlandadan 4.000 adet portatif ev idhal etmiştir.
Hükümet, maden işçilerine yeni evler yaptırmak için bu yıl 55 milyon dolarlık bir tahsisat ayırmıştır. (AP.)
Bir ev otomobile çarptı
Kansas — îşler bazen de tersine olur: El Doradoda, yeni bir yere nakledilen bir ev, yolda duran bir otomobile çarparak hasara uğ ramasına sebeb olmuştur.
Otomobil sahibi, on dolar tazmi nat almıştır. (AP.)
Polonya hayvanat bahçesi
Varşova — Harb yıllarında hasara uğnyan Polonya hayvanat bahçesi yeniden kurulacaktır.
Hükümet, bu vesile ile iki milyon Zlotilik bir tahsisat ayırlımş-tır (AP.)
Çikolata hırsızı çocuk
Baltimor — Baltrmor şekerleme fabrikasının hırsız çanlan bir gece bütün şiddetimde çalar. Eli silâhlı dört polis memuru binayı sararak ihtiyatı elden bırakmadan içeriye girerler.
Karşılarına, ağzı tıka basa çikolata ile dolu 12 yaşında bir çocuk çıkar.
Küçüğü, çocuk mahkemesine sevkederler ve ağzının etrafından akan çikolatalar, müsbet delil ve fgahid» olarak nazarı dikkate alınır. (AP.)
Fizikî terbiye kongresi
Londra: — Eğtim Bakanlığının bildirdiğine göre, Olimpiyad oyun lan, başlamadan evvel, yani Temmuz 23 den 26 ya kadar fizikî terbiye (spor) kongresi toplanacaktır.

Sovyet Rusya dahil olmak üzere 100 memleketin uzmanlan bu kon greye çağırılmışlardır. (AP.)
t
Adanada grip salgını
'Okullar tatil adildi
Adana (Yeni Sabah) — Şehrimizde grip hastalığı salgın halinde de. vam ediyor. Mersinde alınan tedbirlere burada baş vurulmuş ve okullar tatil edilmiştir.
Adapazarı köyler ndo arkadaş) tarafından yara asan y«nç
— O—-
Adapazarı, (Yeni Sabah) — Kazamızın lklzceiosmaniye köyünden Hayreddin, Actelmalık köyünden arkadaşı Nureddini pusu kurarak çifte tüfegile ağır suretle yaralamıştır. Hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Nuroddin, Akarca. köyünden seviştikleri bir kızı kaçırmak gayeaile Hayreddinden yardımı istemiştir. Arkadaşının bu ricasını kabul eden Hayreddin konuştuktan yerde tarla, lar arasında Nureddini beklemiştir. Nuroddin sözleştikleri şekilde ıslık çalarak işaret vermiştir. Bu sırada Önceden tertibat alan ve pusu kuran Hayreddin dolma çlfto İle arkadaşına ateş etmiştir. Ağır yaralı yere düşen Nureddin kanlar akarak sürüne sürüne köye dönebilmlştlr. Ya* tali Me mİ o ket hastahanosine kaldı.
-* «anık ta tevkif edilmiştik
Gandi nin şahsiyeti
Gandi'nin muazzam nüfuzunun sonsene-ler zarfında Hindlilerle Müslümanlar arasında bir muvazene teşkil ettiği inkâr edilmez bir hakikattir
r
1



4

on 25 sone zarfında Hindistan siyasetinde baş rolü oynıyan, bütün muhay yileleri nüfuzu altına alarak bütün Hindlileri kendisine adeta bir Peygamber gibi kendisine itaat et tiren ve hayatta birinci prensibi fiûdölik olıib her şeyden evvel şld-det'teh nefret eden adam, Dellıido ibadete giderken bir şiddet hareketine kurban gitti.
78 sene evvel, Mahatma Gandi kendisini yakından tanıyanlar için bir muamma idi. Gandi bir zaman lar bir mistik, sâde bir hayat sürmesini seven ve kendi kumaşlarını dokuyan bir tabiat aşığı, siyasî bir mütefekkir ve bir hareket adamı idi. Kendisi, Bavnagar ve Londrada tahsil etmişti.
Gandi, muhtemel olarak en faz la 1920 - 21 senelerinde kurduğu işbirliğine yanaşmamak teşkilâtı ve ayni devre zarfında çıkarmış olduğu kilâfat karşılıkları ile hatırlanacaktır. 1924 - 34 seneleri arasında ve gene 1940 - 41 devresinde Gandi Millî Hind Kongresi başkanlığını deruhte etmiştir. 1931 senesinde toplanan (Yuvav-lak Masa Konferansına» delege o-larak iştirak eden Gandi, 1932 ve 33 senelerinde ve gene 1942 ile 44 senelerinde hapsedilmiştir.
Hayatta başlıca gayesi olan, Hindistanın istiklâlinin sağlanması mevzuuna ne kadar yardım et-
-(r
a Oandhl
bûyaçlr ?tm
I
I
yeni anayasası
İBjiüz idaresi altınds seylâuı -----İlk s a


1
4 Şubat, 1948 tarihinde Seylâna tam nânâsile istiklâl verecek olan anayasa mevkii meriyete girecek ve böylece, İngiliz milletler camiası da hllinde, AvrupalIlardan müteşekkil olmıyan bir sömürge ahalisi istiklâle kavuşmuş olacaktır. Seylân a-dası bu tarihten İtibaren bir doınin yon olarak İngiliz milletler camiası dahilinde yer alacaktır.
Seylân adasının istiklâlini kutlamak İçin yapılacak, merasimde ha zır bulunmak üzere Gloucesteı-Dük ve Düşesi Şubat ayı içinde 8ey lan adasını ziyaret edecek ve parlamentonun İlk açılış celsesinde hazır bulunacaklardır. I
İngiltere parlamentosunun geçen , celsesinde açılış nutkunu verdl&l sırada Ingiltere kralı, Seylâna do minyon hakkım tanıyacak kanun tasarısının 1947 senesi Kasım ayın da hazırlandığını, ve krallık taraflı dan 10 Aralık tarihinde tastik edil diğlni bildirmişti. Bu yeni kanunla Seylân, Ingiliz milletler camiasrda hillndeki diğer dominyonlarla ayni haklara malik olacaktır. Bu haklar 192G senesinde toplanan İmpai'ator luk kongresinde kajarlaşmıştı.
On dokuzuncu asrın ba.şındaııbe rl, Seylân muhtariyete doğru terak ki gösteren adımlar atmağa başla mıştı İngiliz İdaresine geçmeden önce Seylân adası, Hindlilerin. A-rablarm, Portekizlilerin ve Holan daljların zaman zaman hâkimiyet lerinr geçmiş, Bu ırkların meczedil meninden bugün Seylânlı olarak ta nınan 6 650000 kişilik bir nüfuz mevcut bulunmaktadır
Ingilterenin Seylânla ilgisi 1795 senesinde banlamış, ve ada 1798 yılı na kadar Madrasa bağlı olarak ida-re edilmiştir. 1798 senesinden 1802 senesine kadar, adanın kontrolü In gülere ile Doğu Hindistan tarafın dan deruhte edilmişti.
içinde bulunduğumuz yüz yjlm ilk senelerine kadar. Inglltercnin Seylân gibi emri altında bulunan top laklarına karşı güttüğü siyaset, bıı topraklarda sükûn vo nizamın te(ü sine ve yeter derecede ekonomik bir durum sağlamaya matuftu Faknî bir çok n k ve dinlerden nıütaşekkü bulunan Seylân sakinleri araamdn buna muvaffak olmak oldukça gnç tü.
Seylânlılar son derece İyi kâlpli ve tolerans sahibi kimseler olup, i-yl sulanmış adalarında, Hindistan gibi sefalete duçar olmadan yaşar yabllen insanlardır. Seylâıun münı bit topraklarındaki Hindistan çeri zi ormanları ve pirinç tarlaları ada mn sâde hayatim ve adanm kalkın
• •
iniş olduğunu tarih kararlaştır» çaktır.
Hindistan halkının şahsiyet v( millî gurur hislerine kavuşmaları! da baş rolü Gandinln oynadığı inkâr edilmez bir keyfiyettir. Evvelce ise, ecnebi modell-n benimse* mek fikri memlekette büküm şiir-miye başlamıştı. Mr. Gandİnîn nü fuzu sayesindedir ki, bu kanaatle! ortadan kalknııya başlamış bulu nuyor.. Hâlen, Hindiatand k bir çok entelektüeller, bir geniş devresi yaşamaktadırlar Bun’.ar -ski günlerdeki buyun eğme hastalığını ön liyecek derecede şahsi güvenlik eksik olmamasına rağmen, daha tam mânasile bu şaftni güvenlik yeter derecede yerleşimin eştir.
Bundan başka Mr. ‘İ vndı, m( r. leketine Eğitim sistem adb bir (1* ğişiklik getirmiştir. Evvel e* e v tim yalnız edebî tahsil^ dfcyanm ta idi. Mr. Gandinin fikri; Vnlv. site diploması almaya nruvaffiak o lanlann nüfuzundan eğitim sis; mini kurtanp, daha ziyade ha\ • ajnpsun>f np]o önderlik rolünü vermekti.
Mr. Gandi memleketine ayni za manda sanayi eğitimi’ii’i :erlen sini sağlamış. Bu mevzuda son » rece uzağı gören bir Kendisi, ayni zamanda roeutfek te büyük şehirlerin Birdenbire r dana çıkmasının tehhk?(ni s mişti. Kendisinin bas.ıcı mo su > sâdelik olduğu için, tlindi? na zarar verecek tehV’cdi san;
I leşme yerine, köylerin .
nı kendi kendilerine temin ri fikrini müdafaa etmiştir* G; di, sanayi istismarının, oldürii fazla mesainin tehlike -'nni bili ve işçilerin bayat sevfyeteri yüklenmesini arzu edivordu*. 1 ne kadar, bugün Gandbıin bu 2 fikirleri bir gerilik irade eder ç görünürse de, memluk-* in »mş* servet menbaımn ve * ka
nağının ziraat oldnğıP'j c > ie ( inektedir.
Bütün bunlara rağmen, Maha ma Gandi» resmî makamlara mu!
1 vemet etmek için işbirliğinden k çjnma, dahilî itaatsizlik, gibi um; leri müritlerine miras »tarak b rakmıştır.
İngiltere daha 191P 3endsind-Hindistana muhtariyet vereceği’ vadetmiş ve bunun tabakkukum gösterilecek inkişaflara bağlı olö ğunu bildirmişti. Eğer Mr. Gan ve tarafdarları İngiliz afîkûmet le o zamanlar işbirliği apsaydü. belki de Hindistan muhtiuiyete yıl önce kavuşabilirdi. tngilten nin doğuda geçirdiği 3(ı büyü tehlike zamanında, yani 1942 s-nesinde *Hindistanı Uurket» siy: setinin, Hindistan liderlerin; memleketi idare etmek kabiliyetli rinin bir niimunesi olub olmadı? na tarih karar verecektir. Bilhar sa, Jnponyanın Hindistan hudutlarına vardığı sıralarda bu harek( tin başlanması fecî neticeler dağı rabilirdi.
Gandinin Hindliler nazarında^ muazzam nüfuzunun son sepelr’ zarfında Hindlilerle Müslüman! arasında bir muvazene teşkil -* ği ve bütün Hindlileri birhır işbirliği yapmıya ve kıî çjarm lanna koynııya sevkermek 'a ramdan büyük bir rol oyuad • İnkâr edilmez bir hakikattir P hatma Gandinin ölümiyle mlîva* ne unsurJ arını-kay den Hindîıler eskiden olduğu gibi şiodtt taline yeniden baş vurur», vumuyı-caklan, yahud Gandinin derstant. den» istifade edip etmişçe kİ erin zaman gösterecektir. Bütün Ön n boyunca Gandinin takıb ettiği 5b detten kaçınma fikrinin yerb*şm( si temenni edilir.

I’
jnas: için gereken ham maddeleri karjj.amaya kifayet etmektedir.
Şehlânda, ekserisi Budist olan 4 milyon- Sın İL Hindu dinine mensup 2 milyon TamiilJ ve aşağı yukarı da 10 000 kadar Avrapalı yaşamaktadır. Fajiût Beylânda, Hlndistanda 1 olduğu, gabi muhtelif ^klar birbiri lerlne karşı düşmanlık hisleri beslet mameKteoirler. İngilizlerle Seylânlı lar arasındaki münâsebetler son derece dostane olup, Seylânhlar milletrerarası durumlarının zayıf olduğun müdrik bulunmaktadırlar.
Müfit- Solculardan küçük bir zümre Hlndlstanla birleşmek istemekte olmasına rağmen, milli bir İlk partisinin liderleri ve Seylânın ilk Başbakanı Mr; Senanayaka. Hin distan’.a hiç bir bakımdan birleş-' meyi arzı; etmeniektedirler. Bu ba kımdan Seylânın nasıl müdafaa e-düeceği suali sorulabilir, bunun da cevabı: Seylân adası. İngiltere İm paratorhıgu ve milletler camiası 9ey lânı rnhılafaaya kadirdir.» cümlesi dır.
İngiliz idaresi altında Seylânın ilk seneleri:
ilk- zamanlar; bir sömürge olarak. Seylân.adası İcroyi ve teşrii selâhi yetiert sahip bir genel vali tarafın dan İdare edilirdi, fakat 1802 senesinde. vali, başhâkfm, Seylândaki kuvvetler komutam, vali sekreteri ve diğer resmi şahsiyetlerden mü-rekk.’p bir ıstişari konseyin teşki-Hle bir yenilik vücuda getirildi. Ay ni zamanda, ayrı bir Seylân sivil iş ler idaresi teşkil edilmişti
1928 .eneslnde Lord Donugh-ınoıeun riyasetinde kurulan bir ko misyon. Seylânın durumunu incele dikten sonra, yeni bir anayasa tek li) etti ve 1929 senesinde Seylân teş ri) konseyi Donoughmore anayasa sı olarak tanınan yeni anayasayı kab,.i.elti Kuruluş bakımından ye ili, Sîtc!)s, Londra Belediye Meclisi nl auTîfrVrtaktaydı 3 resmi üyeden nıilit jrtkfc.’i ve gerek İcra ve geıck •se lUjai [kuvvoti, haiz bir devlet konseyi kuruldu. Bu konseye açık leyle stçüen 50 üye ve vali tarafın dan 'âyin edilen 8 üye İştirak et inekte: di BU. devlet konseyi. 8 lc ra komilvaine ayrılmaktaydı- Bu komlieler muhtelit Bakanlık vazife lerlvl eprn'ekteydiler. Komiteee sa çilen başkanlar, bakan rolünü oy-namuk’.a ve bakanlar konseyinin başlıca vazJfosl, acUn-n senelik gelir vs maârifini heet*n)an»Akti.
1938 senesinde Seylân devlet kon şeyi, valiye anayasanın yeniden ta
I
1
eleri
dili hakkında bir teklif sundu H;. bin başlaması, bu müzakereleri fi. durdu fakat 1031 senesinde Inglk. hükümeti, harb biteı blınıcz cükv mun ole almRrak inceleneceğini v. detti.
1943 senesi Mayıs av^da; Ingili; hükümeti, Seylâmn isteklerini har) den sonra ne dereceye kadar tal mln edeceği hakkuıda mufasaal bl beyanatta bulundu. Bu beyanattı başlıca konusu, Seylânın, dahil mesele*°r bahsinde tam salfthlyet kavuşacağı ve İnartllz hükûmetlnlr SeylAnın yalnız müdafaası ve har ol işlerinden mesul olacağı keyfi” ti İdi. Bundan başka, thıdllz hû kûmetf, Bakanlardan yeni bir aru yasa hazırlamaladRU. ve devlet kon (Devamı 6 ııcult/
SAYFA : 7
4 ŞUBAT 1943
dEnıîr geliyor, Sorulun yoldan» — Islâmiyette i/A kötii bid'at__Haşinli ve Emeli rekabeti — MiiJıinı bir hâdise —
Muaviyenin sabrı — H-alid Hin 1 elidin oğlunun verdiği ders — Emirlerin toplantısı
________________________ 46 ___________________________.
YazantM. KÂİF OĞAN
Emniyet Nazın işi yatıştırmak Ls-’tedi:
— Siz, memleketin Emirine nasıl olur da karşı gelirsiniz.
Yollu çıkışmağa başlayınca, öfkeleri; arttı, nazırı aralarına alıp bayıl-tıncaya kadar döğdüler, sonra da Emirin yanından ayrılıp yerlerine döndüler ve itirazlarında o derece 1-leri gitmeğe başladılar, ki Enıîr; bunlara tahammül edemez oldu, işi tafsilâtile Halifeye yazdı.
Osman verdiği cevabda, bu adam? ların lıep birden Küfeye çıkarılıp Şama, Muaviyeye gönderilmesini ve o-rada ikamete memur kılındıklarını
emreyledi.
Başta Eşter ile sonradan (Hava-ric) in reislerinden olan lbnelkevvâ’
ve daha başkaları olmak üzere hepsi Şama vardılar. Şam valisi Muaviye, bilindiği üzere yumuşak görünmeği tercih eder, pek sabırlı, fakat iktizasında kat’î harekete geçmekten sakınmaz bir adamdı. Hepsile birkaç kereler konuştu. .
Aralarında iyi kötü sözler geçti, ' hattâ bir defasında lbnelkevvâ* ile o-! tururlarken aralarında şu yolda bir' konuşma geçti, ki sonradan Küfe, Basra ve Şamlıların bütün hareketlerini çok güzel ve veciz bir ifade ile larif ve izah eylemesi hasebile bu
raya geçirdik.
Muaviye şehirlerin ve bölgelerin halkları hakkındaki fikirlerini sorun
ca cevab veriyor:
— Besra ahalisi sözde bizlerle birliktirler, amma bin çeşid fenalıklar düşünürler.
Küfe halici; küçük şeylerden âciz ve fakat büyük fenalıklar yapmağa muktedirdirler. Toplu gelirler, dağı-* 1 * * nık giderler.
Medlncliler; nâs içinde fitne çıkar mağa en ziyade haristirler amma, fitneyi icra etmek ve başarmakta yetkisizlerdir.
Mısırlılar; sömürücülerin lokmalarıdır. Kötülük yapmaktan çekinmezler, fakat çabuk pişman olurlar.
Cezirdiler, faraşa atılmış süprüntülerdir, hiç kıymetleri yoktur.
Muaviye — Ey, Şamlılar nasıldır, onlardan haber ver.
Deyhıce sözünü şöyle tamamladı:
— Halk arasında, mahluka en çok tapanlar ve Halika en ziyade dik-başlılık ve isyanda bulunanlardır. Kendilerini İrşad etmek istiyenlere ftsi. ;ğvâ eyliyenlere muti’ adamlar-*
Amerikan - Rus rekabeti
f Baytar ah l tncide) metine tevdi edilen Sovyet protestosunu yorumlıyan komünist Dai ly VVorker» gazetesi şunları yazmaktadır:
^Mussolininin muvaffak olamadı fini Truman başarmıştır. Bugün Akdeniz bir Amerikan gölü olmuş tur.
( Asken bakımdan İran tamami-le Amerikalıların eline düşmüş gi bi görünmekte, Sovyet sınırı boyunca tahkimat ve hava alanlan yapılmaktadır. Ortadoğuya bu Amerikan süzülüşü ile birlikte, Birleşik Amerika Akdeniz üzerin-.deki kontrolünü gittikçe arttırmak ta, bu bölge üzerindeki İngiliz nüfuzu süratle bertaraf edilmekte ve Amerika bu bölgede hâkim bir devlet haline gelmektedir.
«Akdcnizle Ortadoğuya dair stratejik bir Amerikan plânının mevcud olduğu barizdir.. Bu plân ise, dünya hâkimiyetine dair Amerikan plânının, bir parçasıdır.
Libyadaki üsler4' •
Vaşington: 3 (A.A.) — Amerika Dışişleri Bakanlığı dün, Amerika hükümetinin Amerikan askerî uçaktan tarafından Libyadaki üslerin kullanmaya başlanması münasebetiyle Ruslann gönderdi* ği protestoyu reddehniye karar Vermiş olduğunu bildirmiştir.
Yeni bir İtalyan - Amerikan anlaşması
Roma: 3 (A.A.) — Birleşik A-inerika ile İtalya arasında hava hatları tesis ve inkişafına aid anlaşmanın şartlan hakkında her i-ki hükümet arasında halen Komada müzakereler yapılmaktadır.
Bu müzakereler, milletlerarası sivil havacdık teşkilâtına aid uzlaş ma çerçevesi içinde eşitlik esası dairesinde cereyan etmektedir.
Amerika kütle halinde Atom bombası yapacak
Vdşington: 3 (A.A.) — Biri- -ile Amerika Atom enerjisi komisyonu hedefinin kütle halinde atom bombası imâl etmek olduğunu bugün açıklamıştır. Fabrikaların yeni plânları, ayn ayrı parçaların inkı-tosız bir dalga halinde imâllerini
dır. Ne yerdekilerden korkar, ne gökteki terden utanırlar. İşte böyle bir aşağılık hailetar.
Konuşmalar bazan böyle tatlı, çek kere de acı tartışmalar şeklinde sürüp gidiyordu. Mbaylye, tatlı sözler ve nasllıallerile onları yola getirmeğe çok uğraştı. Daima ters ve haşin karşılıklar verdiler, isyankâr durumlarımdan vazgeçmediler. Muaviye; itaatlerini teinin eyliycmiyeceğini anlayınca^ hiç olmazsa, sâkit ve sâ-kin kalmalarına çalıştı. Ona da muvaffak olamadı, hattâ bir defasında Muaviyeye:
— Sen; bu ülkelerin Emici olma.
ğa lâyık değilsin. Sen. bizim itaatimizi» ve susmamızı istiyorsun. Biz de karşılık olarak işte sana emrediyoruz ki makamını terke t ve çekik Müslüıuanlar içinde bu makama senden daha hak kazanmışlar vardır.
Sonra, mevcudlarm içinde, İslâmlıkta babası, senin babandan ve kendisi senden kıdemli olanlar da var. Bunlar dururken, böyle bir makamda* bulunmak sana düşmez!
Dedi, Muaviye tahammül göstererek cevab verdi: ( .
— İslâmda kıdem var, benden daha kıdemlisi de var, doğrudur, amma, zamanımda bu memuriyeti ben den iyi idare edebilecek kuvvet ve iktidarla başkası yoktur. Beni tâyin eden ömerdir. Bunu böyle görmedeydi ve benden daha iktidarlisl
olsaydı beni memur etmez, onu gön.
denirdi* •
Susmadılar ve tecavüzde ileri giderek Muaviyenin sakalına yapışıp tartaklamağa başladılar. O zaman Muaviye, sükûnetle:
— Durunuz gafiller, ne yapıyorsunuz. Eğer bu yaptığınızı buradakiler görürlerse sizi parçalar, öldürürler. Burası Küfe değildir, Şamdır. Adamlarım ve halk bu tecavüzünüzü anlayınca, sonra ben de istesem, sizi ellerinden kurtaramam!
Tartışmalar, attık mücadele şeklf-ni almış ve olanca tahammülüne rağ men Muaviyenin de sabrı tükenmişti, nihayet onlara:
— Siz. dedi, ateş olsanız curmü-nüz kadar yer yakarsınız! Haydi, işte meydan! Elinizden geleni arkanıza koymayın.. İşte yol açık, hemen Şamdan çıkın. Size benden kulaç kulaç izin! Gözünüzün gördüğü yere kadar uğurlar olsun!
(Drvcunı var
temin maksadile hazırlanmıştır.
Komisyon, atom silâhlarının i-mâl ve’ tekemmülünü büyük ölçüde kolaylaştırmak için bir program hazırlandığını da bildirmiştir.
Meclis Gurupunun dünkü toplantısı (fia»taran j incide) ta ijâ hazırlanmamış olduğunu soy lemiştir.
Söz alan ikinci delege Ali Riza Türel bu hususta yeniden izahat vermiş, fakat Fahri Kurtuluş tek rar söz alarak noktai nazarında ısrar etmiştir. Bundan sonra söz alan Sedad Pek, bilhassa Hariciye teşkilâtımızın hariçte iyi işlemediğini söylemiştir. Amerikadan yeni gelen Hıfzı Oğuzbekala da memleketimizi hariçte temsil eden teşkilâtımızın hiç de iyi çalışmadı ğını, bunu son seyahatinde bizzat görmüş olduğunu söylemiş ve har riçteki mümessillerin faaliyetlere çok şiddetli bir lisanla tenkid edil miştir.
Söz alan eski Tarım Bakanı Faik Kurdoğlu da Marshall plânına temasla Tarım Bakanlığı zamanın da hazırlıkların iyi gittiğini, fakat bilâhare noksanların belirdiğini izah etmiş ve tenkidlerde bulunmuştur.
Tekrar söz alan Dışişleri BaJca-uı tenkidlere cevab vermiştir. Amerikan yardım heyeti başkanı bugün gidiyor
Amerikan yardım heyeti kara orduları kısmı başkanı general Mac Bride ve hava kuvvetleri kıa mı başkanı albay Marshall’m acele Vaşingtona çağrıldıklarını dün bildirmiştik.
Arikaradan dün şehrimize gelen Amerikan müşavirleri bugün Pan American uçağı ile Amerikaya ha reket edeceklerdir. Müşavirler yar dımla ilgili en son vaziyeti gösteren malumatı Amerika hâriciyesine bildireceklerini, 3 haftaya kadar da iyi neticelerle Türkiyeye döneceklerini umduklarını söylemişlerdi
YE Nî S AB AS
(Baştarafı 1 incide) tirmişti. Bu bezlerin maliyetine heyetin muazzam masrafları ve mutad beceriksizliği inzimam ettiğinden mallar piyasamızda çok pa halı görülmüş ve. bunlar iplik dokuma fabrikaları ınüessesesinin e-linde kalmıştı.
Bu vaziyette piyasada satış yap ma imkânlarının kaybolduğunu gö ren Sümer Bank idaresi Toprak Ofisin şimdiki umum müdürü Cemil Parman ile bir anlaşma yaparak bu bezleri Toprak Ofise devretmeğe başlamıştır. Yapılan anlaşmaya göre bezler Ofis tarafından peşin para ile alınacak ve hu bubat mukabilinde köylülere siirü lecektir. Hattâ şimdiden, milyon lirayı Ofis Sümer Banka ödemiş bulunmakta olup malların da köylüye sürülerek elden çıkarılmasına başlanmıştır.
Bu iş için Aııkaradan. Toprak Ofisten 6 kişilik bir heyet Sümer Banka gelerek bir taraftan bezleri tesellüm etmektedirler. Yüksek ikamet yevmiyelerile aylarca bura da kalacalc olan bu heyet bezleri kestirerek 10 ilâ 20 metrelik parçalara ayırmaktadır. Bu parçalar Aııkaradaki umum müdürlükleri vasıtasile köylülere hububat mukabilinde tevzi edilecektir.
Soruyorum: Ofisin bu iş için gönderdiği heyetin masraflarının da inzimamile maliyeti bir kat daha artacak olan bu bezleri sürmek le köylü aldatılmış, istismar edilmiş olmıyacak mı? Elden çıkarmak için baş vurulan bu usûl meni leket çapında bir yolsuzluk değil midir?.»
Yukarıya çıkarttığımız bu mek-tubdaıı sonra yaptığımız tahkikata göre Toprak Ofis K/717 sayılı karar gereğince yapılacak satışlar. esasları ve mahalleri hakkında şu tebliği yayınlamıştır:
Satışların esasları ve muhalleri
K/717 sayılı karar gereğince Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yapılacak bez satışlarına baş lanmış bulunmaktadır.
Yapılmakta olan bez satışlarının esas ve mahalleri aşağıda gös terilmiştir. •
1 — Esasları:
Eskişehir Belediyesinde
(Ba^tarajı ı ine\ac)
miştir. Ayrıca 5 imzalı ve 4 suali ihtiva eden bir takrir verilmiştir. Takrir şiddetli tartışmalara sebcb olmuş tur. Üyelerden birR *
— Aldığımız kararların hiç biri icra edilmiyor. Bu makine yürümüyor. İstifa edelim de bu iş bitsin, dedi.
Üye devamla!
— Tamirine karar verilen Salhane köpriisüne bugüne kadar bir kürek dahi vurulmamıştır. Gidin de köprünün halini görün, ağlarsınız.
Daha kimbilir nc aksaklıklar var. Yol işi öyle, elektrik işi öyle, temizlik işi öyle. Hangi işi alırsanız ba-taktır, dedi.
Belediye Başkanına hitaben de;
— Bu iş kötii gidiyor. Mademki rl-2İ?et makamım aldınız, bu işi yürüteceksiniz. Bugün yüzümüz kara vaziyettedir, diye bağırmıştır.
Başka bir üye de su /tesisatı için alınan 3 santrifüjdün 11 bin liraya mal olduğunu, halbuki bugün yeni santrifüjlerin beherinin 1.500 liraya satıldığını söylemiştir.
Bu gürültüler esnasında başka bir üye reise şöyle hitab etti:
— Ya sen çekil, ya biz istifa edip gidelim.
Başka bir üye de itfaiyenin ayda 50 teneke benzin sarfettiğini, halbu* ki itfaiyenin ancak bir iki defa vazife karşısında kaldığını açıkladı. Açıklama, üyeler arasında hayret uyandırdı:
Bir üye de, şehir hududları dahilindeki bir gölden ve bataklıktan bah setrniştir. Belediye Başkanı böyle bir bataklıktan haberdar olmadığını söylemiştir.
Bütün bu tenkid yağmuru altında C.H.P. Belediye Balkanının şaşırmış vaziyette bulunduğu, verdiği cevab. lamı da üyeleri tatmin etmediği- görülüyordu.
-* Or/ıan
üjraz da Şaka
Bu memleket seni de tanır O nu da...
(Baytar afi 1 incide) d-dıa nygıuı bulduğu bir devirde siyasi kanaatlerde içtimai düşüncelerini pervasızca ortaya atmaktan zevk duymuş samimî bir Demokrat...
İşte Fırıldakçıbaşı, belki de aldığı emirlere uyarak bıı z^t» ne sataşıyor. Yani sayın Mareşalden sonra Kenan Öner, «Yeni Sabah» ve nihayet Hikmet Buyur, memleketin uşaklığı ve köleliği kabule yanaşnııyan hiir fikirli cvlâdları.
Bereket versin J(i Erzurumlu bir Demokrat bizim Fırıldakçıbaşının en veciz ve hakikate on ııygnn tasvirini 21 Ocak tarihli nüalıa-mızda şöyle yapmıştı:
«(Vatan) gazetesi kelimenin tam mânaslle menfaat ve satış kııtublurı arasında seyredip, döneklik perdesinde karar kılan bir
En az, buğday için 18, çavdar i-çin 40, arpa ve yulaf için 50 lira değerinde mal getirenlere 6 metre bez satılır.
Bunlardan daha az değerde mal getirenlere bez satılmaz.
Daha fazla getirenlere ise yukarıdaki tutarların beher yarısına üç metre bez hesabile satışta bulunulur. Temin olunan bezler yerli ve japon malı olmak üzere iki çeşittir. Her iki çeşitten de aııhariarda mevcud okluğunda yarıya verilmesi esastır.
Bez almağa hak kazananlar bu haklarını teslimattan itibaren on gün zarfında kullanabilirler. On günden sonra müracaat edenlere bez satışı yapılmaz.
2 — Mahalleri:
Afyon.
Afyon. Alpııköv, Bevlikalnr, Biçer, Buıxiur. Çay, Çöğürler. Dazkırı, Dinae, Emirdağ, Eskişehir, llı-saniye, îslıakh, Keçiborlu. Kütahya, Mahmudiye, Sandıklı, Sivrihisar, Uşak,
Ankara.
Ankara, Balâ. Baiışeylı, Boğaz-lıyan, Çankırı, Çelikli, Çubuk, Develi, Fakılı, Haymana, Himmetde-de, İncesu, Kalecik, Kayseri, Kaman, Kırıkkale, Kırşehir, Malıköv, Mucur, Pınarbaşı. Saııoğlan,-Sarımsaklı. Sekili, Sincanköv, Sorgun, Şereflikoçhisar, Şefaatli. Tii-ney, Çılbalı, Yeşilhisar, Yozgad,
Diyarıbakır:
Diyarıbakır, Bismil.
Erzurum: •
Aşkale, Bayburt, Erzincan, Erzurum, Hasankale, Horasanlı, Kars, Kemah, Sarıkamış, Tercan.
Konya:
Aksaray, Akşehir, Argıthan, A-rıkören.
Konya:
Ayrancı, Azariköy, Bor, Cihanbeyli, Çumra, Ereğli (Konya), Hö yük, Ilgın, Karapınar, Kadınhan, Karaman, Konya, Kuluköy, Meydan, Niğde, Pınarbaşı. Sarayönü, Ulukışla.
Samsun: •
Sivas, Bediili, Armağan, Gemerek, Şarkışla, Yıldızeli, Zara, Alaca, Sungurlu.
Türkiyede (Baetaraft 1 incide) ile yakından teşriki mesai etmektedir ve elçi VVilsonun idaresi altın da Türk Genelkurmayı ve Millî Savunma Bakanlığı ile sıkı bir işbirliği tesis etmiş bulunuyoruz.
Türkiyeye gelipl denizcilik grubumuzun faaliyetini idare etmekle çok bahtiyarım. »
Amiral bundan sonra sorulan muhtelif suallere cevab vererek, denizcilik hususunda Amerikan yardımının yalnız dört denizaltı ve 11 yardımcı gemiye mi münhasır kalacağı hakkındaki bir suale amiral, cAmerikan yardım programına dahil harb gemisi yahıız dört denizaltı ve muhtelif tip ve hacimde 11 yardımcı tekneden i-barettir ki bunların mecmu tonajı 22 bindir fakat denizcilik kıs mında Gölcük tersanesinin kalkın dınlmasuıa ve muhtelif teknik denizcilik okullarınızın kalkınması ve gelişmesi için gerekli malzeme ve. eleman da verilecektir. İmkân dahilinde bu son haıbde denizcilik alanında yaptığımız tecrübeleri Türkiyede de tatbik etmek isteriz • demiş ve Gölcükte yapılacak tadilâttan sonra tezgâhların harb gemisi yapıp yapamıyacak bir kabiliyete gelip geiıniyeeeği hakkındaki suale amiral bunun ta mamiylc Türk hükümetine aid bir mesele olduğunu söylemiştir.
Deniz yardımının nc mikdara baliğ olacağı sualine amiral tam mânasile bir tahsisat olmadığım bu mikdarın donanmanın Milli Müdafaada oynıyacağı role bağlı olduğunu bildirmiştir. Amiral gay rctlcrinin Türk donanmasını imkân dairesinde bir bütün olarak kuvvetlendirmek olduğunu ve en çok takviyeye muhtaç olan kısımlarının ilk olarak ele alınacağını sözlerine ilâve etmiştir. Amir ıl Türk denizcileri hakkında edindiği intiba hakkında da şıınlntı söv W 1 emiştir:
«919 vc 21 senelerinde genç bir deniz subayı olarak Amiral Bris-tolün emri altında iki sene kadar Türk sularında kaldım. O zaman Türk denizcilerinden edindiğim yüksek intiba ve bilhassa onların disiplinseverliği ve mesleklerine bağlılığı bende silinmez bir intiba yaratmıştır. Maamafih bu sualinize verebileceğim en iyi cevab şudur: Amerikada staj gören Türk denizcileri hakkında verilen raporlarda onların zekâları işgüzarlıkları belirtilmiştir. Türkiyeye yapılacak denizcilik yardımının ihzari çalışmalarına Amerikada faal bir surette iştirâk eden üç yüksek rütbeli Türk deniz subayının da bize büyük yardımı dokunmuş tur» demiştir.
makam gibidir.»
Niye şaşmalı ? Fırıldakçıba^ı Alımed Emin Y alman bu gün dahi hâlâ ayni makamdan ok»”nak-tadır»
Amerika
--------o-------
Türkiyed.0 dahil, lıazı memleketler© ihracatım tahdit edecek
Nevyork: 3 (A.P.) — Yabacı mem leketlerle iş yapmakta olan Ameri kah firmalardan bazılarının itiraz larjna rağmen. Amerikan hükfıme ti 1 Marttan itibaren Avrupa mem tekellerine yapılacak bütün ihraca t;n lisansa tabi tutulmasına dair tasarıları hazırlamağa devam, etmektedir.
Yeni karar mucibince, ihracatçı lardan Avrupaya yapılacak bütün sevkıyatlar için ayrı ayrı lisans al malan İstenilecektir.
Yılbaşından itibaren kabul edilmiş olan şimdiki kontroller mucibince, yalnız gıda maddeleri kımye vi maddeler, ilâç, çelik mamulleri, kömür ve kok gibi Amerikan piya sasmda mahdut miktardaki mallar dan ihraç lisansı aranılmaktadır.
Yeni ihraç siyasetini tebliğ eden Ticaret Bakanlığı, bunun Avrupa kalkınma programile ilgili bulunmakta Olduğunu kaydetmekledir.
Ticaret Baanlığı mensupları, ga yenin zaruri istihlâk maddeleri İh racını tahdit ve ayni zamanda bu maddeler tevzüni yeniden tanzim olduğunu söylemişlerdir. Kontrol sistemi, BaZı Avrupa memtek'.tle-rile İngiltere. Türkiye, İzlanda, Rus ya Rus nufıızuna tabi memleketler. Portekiz İspanyaya yapılmakla o-laıı İhracat üzerinde tesirini göste recektir.
Kayakçılarımız takdir edildi
St. Moıitz, 3 (A.A.) — Anadolu
Ajansının özel muhabiri, bildiriyor:
Bir haftadanberi, milletlerarası kış spor panayırı kisvesine bürünen St. Moritz’in sporcu ve basın mchafilin-de dün yapılan iniş yarışları bütün • konuşmaların başında gelmekte ve kayakçıların gösterdikleri kabiliyet ve teknik bilgileri birer birer tahlil edilmekte, bu meyaııda kayakçılarımızın ilk defa olarak karşılaştıkları bu yarışta elde ettikleri neticeler tak dir olunmaktadır.
Saiııt Martta: 3 (AA.) — Buz üs tünde Hokey turnuvasında Birleşik Amerika 2 ye karşı 5 le İsveçi ve Kana’da 1 e karşı 21 sayı ile İtalya yı yenmişlerdir. •
Saint Maritz: 3 (A.A.) — Kış O-limpiyadlai’ınm on bin metre pati naj sürat yarışı 17 dakika 36 saııl ye 2/10 ile isveçli Seyffarth tarafından kazanılmıştır. İsveçli Olim piyad şampiyonu unvanını almıştır.


I
Baba oğu', bir işçiyi taşa öldürdü
Ankara. 3 (Hususi) — Haymananın Hisaıköyünde bir cinayet işlenmiş ve Bekir ve Aydoğan adında bir baba oğul, inşaata taş çekmede o-lan Siko adında birisile çıkan münakaşa sonunda ellerindeki taşları Si-konun başına vurmak suıetile öldür müşleıdir. Sanıklan yakalanarak sav cılıga teslim edilmişlerdir.
! am^t ve-g’-s»
Ankara, 3 (Hususî) — B. M. Meclisinde belediye, gelirleri kantin tasarısı İncelenmekte iken bazı görüşler ileri sürülmüştür. Bu arada ikamet vergisi adı altonda belediyeler İçin yeni bir gelir kaynağı tesisi yo-’ lunda bazı dilekler ileri sürülmüşse de henüz bu yolda alınmış bir karar mevcud değildir. Esasen Hükümetin Meclise sevkettiği tasarıda.da böyle bir hüküm yoktur.
Kenan Öner
(Baytara fı 1 incide) kendine tekzib ettiğini söylemiş
dil tir.
Kenan önerin bir parti kurcuya hazırlandığına dair bu gazete tarafından edinilen kanaat beyana tııı aşağıdaki kısmından neş’et ct miş olsa gerektir:
— Teşekkül etmiş bir partiye girmekten ilelebet uzak kalmak az mindeyim. Muti alca, bir parti içinde çalışmağı lüzumlu görürsem, gayelerim, benîm de dahil olacağım müessisler tarafmdan tayinimi ve bu müessislerin her şeyden evvel millet ve memleket selâme tine çalışacağına kanaat getirdiğim arkadaşlar olmasına bilhassa dikkat edeceğim.»

İktisadî Cev et Memurları
(Baetara>lt. I ».ıcldf.ı
meşinde ve işlerin değerlenip denet lenmesinde müessir olmayacak vazifelerde bulunanlarda primlerden faydalanamıyacaklardır. Bunların dışında kalan memurların primden faydalanabilmeleri için de adi ge çen teşekküller bu gibilerin vazifelt rlni işlerin yürütülmesinde ve İşle rln düzenlenip denetlenmesinde müessir olup olmadığına dikkat et meleri hususuna işaret edilmektedir. Ekonomi Bakanlığında bıı işle İlgili daire prim mevzuunu neticelendirmiş ve 1/1/1948 tarihinden i-tlbaren primlerin verilmesi için, iktisadi devlet teşekküllerine tebliğ li yapmıştır. Ekonomi Bakanlığına bağlı bulunan iktisadi devlet teşek küllıîrl, Etibaıık vc Mâasecseleri Sümeıbank ve Miiesseselerl, Tüıkl ye şeker şirketi ve Maden, Tetkik arama Enstitüsüdür
^9

Edirne D. P. lilermderı yeni bir mektub
(Baştarafı l incide) ı da sütunlarımıza dercetmiştik. Şimdi yeni bir açıklama mektubu almış bulunmaktayız. Böylelikle bir habero aid tekzibin tekzibinin tekzibi do e-limize geçmiş bulunmaktadır. Eitta-bi, bu tekzibin tekzibinin tekzibini de sütunlarımıza mecburen dcrcedece-giz. Ancak, bu son tekzibin de neşrini müteakib ilgililerin insafa gelmelerini ve bu karşılıklı yalanlamalara bir nihayet vermelerini temenni ederiz.
1 Şubat 913 tarihli nüshanızda (E dirnede iki Demokrat başkanı mı var?) başlıklı yazınızda tekzib ve tavzihe muhtaç kısımlar olduğundan umumi efkârın aydınlanması maksa-diîe ve şahsî hukukumuza taallûku hasebile aşağıdaki mektubumuzun
naşrinl rica edepiz. i j
1 — Yazdığınız veçhile hakikaten Edirnede iki Demokrat Parti başkanı mevcud olmak garibesi tahassül etmiştir. Fakat 1 Şubat 948 tarihli nüshanızda tekzib mektubu çıkan ve bu mektuba imzasını koymak cesaretini gösteremiyen, Edirne Merkez İlçesi mühürünün himayesine sığınan başkan ve İdare kurulu tizlere nazaran gayrimeşrudur. Bunun mucib se-beblerini geçen kî maktubumuzda ber tafsil arz ve isbat etmiştik. Yalnız onların tekzibnamesinde üzerinde dur dukları bir nokta hakkında hakikî vaziyeti tebarüz ettirmek icab etmiştir.
25/1/948 günü salâhiyetsiz ve sahte imzalarla Genel Merkeze ve ilçelere çekilen telgraflar üzerine hazırlanmış bir komplo halinde ve evvelce gönderilmesini istediğimiz müfettiş Salih Keçeci de tezvir^t yapılarak iğfal edilmek suretile yapilan toplantı, İl kongresi mahiyetinde nizamî ve kanuni vasıflan haiz bir toplantı olarak gösterilmek ve müdafaa edilebilmek için buldukları formül de ancak eskiden olduğu gibi bazı dirayetsiz ve ahlâksız kadınların kara kitaba uydurmak hususundaki gayret ve cüretlerine benzemektedir. Evvelce istifa etmiş ve yerlerine yedekler davet edilmiş sabık iki il idare kurulu üyesi ve vazifeden uzaklaştırılmış bir üye, nizamî salâhiyeti haiz yalnız tek bir üyenin inzimamı reyile il kongresinin 25 1/918 de toplanma sı lüzumuna ayni günün sabahında karar ittihazını ve bunu kıymeti nizamiye ifade eden il idare kurulu resmî bir karan olarak kabul ettir- j mege yeltenmek yukarıda da söylediğimiz gibi ancak ve ancak kara kitaba uydurulmuş bir hilei geriye addetmek mümkündür.
Esasen bu keyfiyet artık parti ge-idare kurulunun tedkiklne inti-ettiğinden verilecek karara inti-etmek zaruridir.
— Muarızlarımız mantıki ve ni-

I

nel kal za r
2
zanıi müddeiyatımızı red ve cerh e-demedikleriilden siyasî şahsiyetlerimize müteveccih iftiralarda bulunmaktadırlar.
Ağızlarındaki geveledikleri isnad anladığımıza göre açıkça şunlardır:
Karşı parti ile ol birliği yaparak Demokrat Partiyi evvelâ şahıslarla ve sonra teşkilât kademelerile yıkmağa çalışmak. Desiseler tertib ederek sahte kararlar çıkarmak...
Bu sebeble Türk adaletinin tecellisi için mahkemeye müracaat ediyoruz. Yalnız şu kadarını belirtmek isteriz ki tabettirdiğimiz ve D. P. bucaklarına kadar ulaştıracağımız sene lik parti faaliyeti raporumuzda mev cud eshnb ve delûil ile kimlerin böyle snvsuz faaliyetlerde bulundukları ve (üstün demokrasi) gayeleri peşin.

>-’ujS Mr
Muallim veteriner bakteriyolog Rıza İsmail Sezginer’in kızı NcciA Sczg inerle avukat Hânıid Gilrsu oğlu Niyazi Gürsu’nun 2/2/948 Pazartesi günü Kadıköy Evlenme memurluğun da güzide davetliler huzurile nikâh töıeni yapılmıştır. Tarafeyne sâadet ler dileriz. •
I
Mevlûd

4
z
Şanlı ordumuza mühimmat imâl ederken kazaen şeiıid o-laıı: t
ŞAKİR
NAYÎt
ZÜMRE HARB. SA-
FABRİKASI İŞÇİLE RtNlN
aziz ruhin rina ithaf edilmek Üzere 8.2.948 pazar gütıü öğle namazını müteakib saat 13 de Eyüb camii şerifinde mevlûd okunacaktır. Arzu edenlerin teşrifleri rica olu-n nur.
Vl

• .M
I
büyük filmi
Renkli
9
Parisin 50 sinemasındar bir aydanberi gösterilen aenenin en
EROL KLYNN-- 1LEXİS 4MITH - Vİ( rk( K F. \c AK siııeuıalarındıı


bat (Hur.~nuş-
ala


• ■■
>
•X •
de koştukları izah ve i tur. Oynanan vc hâlâ clevar komedyanm bütün, aktoıler* görülecektir.
On. beş gün evvelim nnıızda ağızlarına almadık nadı şimdi kimlerden cesaret al. lannı pekâlâ blkligmuz veuiıik i lere revâ gütmelerini samimiyer cjddij’etle telife imkân yoktur. C» İdare kurulunun tak.lir ve u ş(. duygularını defaatle tahriren tıc-!:.ır olmuş bir il idare kurulu halı.cn la bu gelelide isnadda buîımmak namus ve şerefin kudsiyetini idrâk . etmiy-enlere mahsus tertıbk-rdir.
3 — Tokzibnamelcınvn A fıkrasında üç üyenin diğer dört üy? ile tamamen zıd yollarda çalıştıkları İddiası da varid değildir. Knrulumuz-.m 60-toplantısında verilmiş olan kararların 3 tanesinde ittifak hasıl olamamıştır. 57 aded kararımızda tamnmi-le ittifak mevcuddur. Bu hale göre desise ile karar verdinnek •ftkalam* da mantıkan gayri variddir.
4 — 947 senesi 11 idare kurulu. İm
3 üyenin rızaları Hilâfına ayrılmağa mecbur tutuldukları İddiaları da yalandır. Gerçi 2 üye hakkında şimdi muarızımız bulunan merkez ilçesinin, genel merkeze müracaatı üzerin • pe r ti faaliyetlerini ibtal eyledikleri seke, bile bu vaziyetin halime memur edilmiş bulunan Demokrat Edirne Milletvekillerinin tasvib’vri dairesin le haklarında parti tüzüğünün 37 nci maddesi tatbik olunmuştur. Bu madde hükmüne nazaran alâkadarın rızasının taallûku icab etmez. Üçüncü o-larak ayrılan Rasih Gürkan ise hakkında 37 nci madde tatbik edilememişse de tahrirî istifanamesile kurtlumuzdan ayrılmış bulunmakt ıd r. Bu şahıs ti idare kuruluun iict!:*’r-la ittihaz eylediği 31 sayılı. 31 7 ( 17 tarihli. 51 sayılı 14/11 947 tarihli ve 65 sayılı 21/1/948 tarihlî mucibinîe tecziye talebile
! divanına verilmiş bulunmaktadır nun üçüncü defa olarak haysiyet divanına şevkine mucib olan sebeb ü-yelerimizden Sabahaddin PaTsey:r. vâki ihban ve t IConakkuı an ın tak-riıi üzerine Parti programınla nr v-cud gayeler haricinde efkâra sah;:* olmasıdır.
5.__ Hâlen Demokrat Part n :ı 17-
dirne Î1 idare kurulunda SengeUi C.ı.n kaflı, Yolageldili ve Konak kur an >' j-rak dört kişi ekseriyet halinde ve parti tüzüğüne istinaden ve bütün te şebbüslere göğöüs gererek metanetle durmaktavız.
G __ Parti binasını zabıta mar*-
fetile tahliyeye cüret ettiğimizden balıseden bu eşhasın Rasih Gürkan marifetile meşru ilçe kongresi d?Ie-gelenle binlikte parti binasında vazife görmekte iken hazırladıkları bir tuzağa düşürülmek istendik ve hud suçlar kanun un a_ tebaan 193 üncü madde hükmü dahilinde asliye c« za yargıçlığına sevkedildik.
7 _ Genel merkezin
dil uzatan kendileridir, fi idare korulu seçiminin genr1
vekiline aid bir tasdik hakk’ oM ı-ğnnu ileri süsler onîn”dtr. •-
retle Parti dahilinde —d
mevcud oldtHhum »’^ri nel Merkorin mAnovî knd^Hni tenzile.teşebbüs e^'^ Sav^n arımla.
D. P. tl İllere Kurulu 4 ü.v^si namına
Ahnıed ScnocUi
Ticaret 0u.iLA.1i
»ta* ıura/^ 1 tH*
z\ 4 a havalisi fasulyelerinin O-rısce satın allaması ıau.ik.nuduu ..o-rular, Ticaret BaKaıu
Ilınmadığı için gen buaiuiuuş.,ıiu a’ bu sırada söz aıan sorularının birkaç toplanı, da c» vat-
1 andırılmak sızın geri bırali..d bunun doğru olmadığım Ticaast ua kanı bu işi y&panuyacaksa buutuı do açıklanması lâzım geldiğini söyie-mişlerdlr.
KADINLARMIZ HAKKINDAKt ±RUS İFTİRALARI
te kadar fadföfr *
• çl 11 U* •
( (ۥ
DU-
♦e *
r.el çür
JVC-
kara’ lan
haysiyet
Ea


Müteakiben Amerikada kadınlar
kongresinde Sovyet Rusya kad.n ı.ıu rahhasının yaptığı beyanatı v Lunlara verilen cevablar halikında kasene Ilgazm aorusuna Dışn^üe. i Bnıru. nı cevab vermiştir. Bakan, Sovyet rnurahbasmın kmhn-laiıuuz hakk mİ gazetelerde çıkan boyaaatı e.tuornJa izahat vermiş ve bu kongredeki m : rahhasımız, Mihri Pektaşın icab eden cevablan vermiş oklıığıuuı. mû»nJe-ketimizdeki kadınlar hakkııda kongreyi aydınlatmış buLunduğıınu ? öy-tomişttr.
Grup toplantısı 19.30 da sona ermiştir.

'FAYTA: •
tent sabah
4 9 V B A T 104»
Ehramların Gölgesinde
ı
• •

Yakında Sümer sinemasında gösterilecek
olan bu nefis macera kordelâsı M erle Oberon’un en muvaffak olduğu filmdir
■ *
Filmin baş erkek rolünü
Charles Corvin
oynıyan
Amerikanın en meşhur sinema senaryolarını hazırlamakla şöhret alınış olan Robert Hickeııs bu defa da (Eella Doma) adında çok nefis bir eser yazmış ve bu eser Robert Thaeren taralından adab-de edilerek filme alınmıştır. Üıı. International Com. sinin büyük maddi fedakârlıklara katlanarak filme aldığı bu eser. (Ehramların Gölgesinde) isimli Türkçeye çevril nıiştir. Filmin rejisörleri Edsvard Snıal ve lrving Picheldir. Filmin çevıılmcsi için maddî hiç bir fe-dakârhktan çekinilmemiş ve bütün sahneler Mısırın hattâ Ehram lann içinde çevrilmiştir.
Başrolleri Marle Oberon ile Charles Korvin ve diğer rolleri de Gcorge Brent ve Paul Lukas oynamaktadırlar. ünümüzdeki hafta Sümer sinemasında gösterilecek olan filmin mevzuunu hülâsa olarak verfyordz:
Aklına koyduğu bir şeyi elde
için hiç bir şeyden çekin-Ruby Chepstow (Herle O-guzel ve boşanmış biı* ka-
Bıı maceraperest kadın bir arkeolojisi olan Nigcl
etmek m iyen beren) dindir, zengin
Armirıe'i (Geoıge Brent) avlamayı düşünmektedir. Nigel ayni zamanda bir musikişinas, bir şair, bir bavalci ve bir idealisttir.

Ancak Armine'in doktoru ve arkadaşı olan Dr. Mayer lsaacson (Paul Lukas). kadıhm haris plânlarının farkına varır. Ancak güzelliği sayesinde Nigel’i tuzağa dü şürmeğe muvaffak olaıı Rubv. o-nunla evlenerek Mısıra gider. Nigel Mısırda 3000 sene önce ölmüş olan Mısır Firavunu Ranıses V in mezarını ansan bir heyete başkan
■ •ar
hk etmektedir.
Nigel’in âlim arkadaşlarından hazzetmiyen Rııby. yakışıklı ve i-yi polo oynamakta olan bir servet avcısı Mahınoud Barutnii (Charles Korvin) ile» münasebete
Yargıçlar arasında son yapılan t irfi ve tâyinlerin listesi
Yargıyat Raportörlüğüne Ankara Milli Korunma Yargıcı Kemal Er-gün. İstanbul Yargıçlığına İstanbul Milli Korunma Yargıcı Reşad Te-sal.’ İstanbul Yargıçlığına İstanbul Millî Korunma Yargıcı Sclâml Ak-dağ. İstanbul Yargıçlığına İstanbul Milli Korunma Yargıcı Atif Aköner, İstanbul Yargıçlığına İstanbul Mil lî Korunma Savcı-sı Yardımcısı Hik mel Gündüz, İstanbul Yargıçlığına Milli Korunma Yargıcı Hulûsi Mülâ Slmoğlu. İstanbul Sorgu Yargıçlığı pa İsteui vl Milli Korunma Savcı Vardjuıc 'ı Nail Tokuz. İstanbul Yargıç!.." ma İstanbul Sorgu Yargıcı Kâmil Buran. İzmir Yargıçlığına İzmir Milli Korunma Yargıcı Necmettin Yeşil. Gaziantep Ceza Yargıçlığına Tarsus Sulh Yargıcı Ke-knal Kınoğlu. İzmir Yargıçlığına Salihli C. Savcısı Cevdet Meııteş, Ankara Yargıçlığına Ankara Milli Milli Korunma Yargıcı Cemil Atay, Ankara Yargıçlığına Ankara Millî Korunma Yargıcı Atlay Egesel. An kara Yargıçlığına Ankara Milli Ko funma Savcısı Yardımcısı Selim Dc mirelli, İstanbul Yargıçlığına Istan bul Millî Korunma Savcı Yardımcı sı Zeki Sert, İstanbul Yargıçlığına İstanbul Milli Korunma Savcı Yar dımcısı Fikret Davas,İstanbul Yargıçlıma İstanbul Millî Korunma Bavcı Yardımcısı Tevfik Kendi, İstanbul Yargıçlığjna İstanbul Milli Korunma Savcı Yardımcısı Ziya İs kenderoğlu, Aksaray Hukuk Yargıç lığına İstanbul Millî Korunma Sav il Yardımcısı Bedri Özkaya, İskilip Hukuk Yargıçlığına İstanbul Millî Korunma Savcı Tardımcısı Süley. man Nasuhoğlu, Burdur Sulh Yar gıçlığma İstanbul Millî Korunma Savcj Yardımcısı Abdullah Arkan, Bafı a Hukuk Yargıçlığına İstanbul Milli Korunma Savcı Yardımcısı Os ma ı Talu, İzmir Yargıçlığına İzmir M>hi Korunma Savcı Yardımcısı Sa dik Tüze], Mecitözü Hukuk Yargıç lığına Zonguldak Milli Korunma Savcj Yardımcısı Hilmi Dura, İspar ta Sulh Yargıçlığına Zonguldak Mİ] li Korunma Yargıcı Adil Birben, Yozgad Yargıçlığına Divriği Yargısı Edip Arash. Vezirköprü Ceza Yar gıçlığma Vezirköprü Sulh Yargıcı Mahmut Şevket Sancakoğlu. A. jancık Hukuk Yargıçlığına Aksaray Hukuk Yargıcı Zahit Toknıan, Yar
gıtay Raportörlüğüne Ankara Milli Korunma eski Savcı Yardımcısı Sıdkı Tüzemen. Konya C Savcı Yaı dımcıhğjna Ankara Milli Korunma Savcı Yardımcısı Alfan Aksel. Ge rede Hukuk Yargıçlığına Ankara Milli Korunma Savcı Yardımcısı Remzi Ertan, Sungurlu Ceza Yargıçlığına Ankara Milli Korunma Savcı Yardımcısı Osman Yetkin. Ispaı ta Yargıç Yardımcılğına Istan bu) Milli Korunma Yargıç Yardım eısı Nahide Akyüz, Manisa C Savcı Yardımcılığına İstanbul Milli Ku runnıa Savcı Yard incisi Falı ametlin Çinsar, Kırıkkale C. Savcı Yardımcılığına Bulanık C. Savcı Yar. dımcısı Münif Sevi. Keçiborlu Sulh Yargıçlığına Yeşilova Yargıcı Sjd ki Özalp. Ankara C. Savcı Yardım cıljğma Ankara Sulh Yargıcj Turhan Kapanlj. Ankara C Savcı Yar dımcılığma Ankara Milli Korunma Savcı Yardımcısı Behçet Hüdayloğ-lu, Ankara’C. Savcı Yardımcılığına Ankara Milli Korunma Savcı Yardımcısı Timur Dramur, Balya C.
Savcı Yardımcılığına Demirköy Sulh Yargıç Yardımcısı Recal Şengün, Vezirköprü Yargıç Yardımcılığına Borçka Yargıç Yardımcısı Ziyaettin İzerdena tâyin kılınmıştır.
başlar. Aralarında gizli bir macera başlar.
Rııby, Baroudi’nin zengin bir Amerikalı mirasyedi kıza şantaj yapmasına mâni olduğundan, Ba-roudi, Ruby’i kocasını zehirlemiyc icbar eder. Böylelikle mirasına ko nacak olan karısı ile kaçmayı düşünmektedir.
Nigcl ortağı Dr. Kueller (Lııd-\vig Stossel) ile Krallaı Vadisindeki hafriyat saltasına harekrt # -der. Ruby ise, âşık kocasının ken disı için Bella Donna, Güzel Kadın . adını vermiş olduğu mükellef villada yalnız kalır.
•r
Firavunun mezarının açılısında, Earoidi’nin uşağı Hamza (Robert, Çapa), Nigel’in şarabını z» hirb r. Muzalferiyet ânında yatağa düşen Nigel’in Londra’ya British Mus( • um un müdürü olarak avdet • imi ümidlcri suya düşmüş gibi görünmektedir.
Ağır hasta olarak vBella Donna ya taşınan Nigcl, karısı Rubv ile hizmetçisi Marie (Lenore 11-ric) tarafından ihtimam gömlektedir. Bir çokları ise Nigel’in Firavunların lanetine uğradığını san maktadırlar.
Nigel Rubv den Dr. lsaacson’ıı Londradan çağırmasını istediğin -de. kadın tclgral çektiğini söyler. Hakikatte ise haber yollamamış- I tır. Ancak hanımının kocasını ölü me terkettiğini gören Marie, kimseye danışmadan Dr. îsaacsdn'a bir telgraf çeker.
Bu vaziyet karşısında telâşa düşen Ruby doğru Baroudi’ye gider. Ona mücevherlerini teklif e-derek kendisini uzaklara kaçırmasını söyler. Baroudi ise onu soğuk bir tavırla reddeder; kendisi tehlikede değildir, izini saklamasını bilmiştir. Halbuki o, Ruby. tuzağa düşmüştür.
Ruby bu durum karşısında şaşırmış ve korkmuş bir vaziyettedir, Nigel ise ölümün yaklaştığını hissederek karısına olan büyük aşkından bahisle, nesi var, nesi yoksa, ölümünden sonra onun olacağını bildirir. Vicdan azabı duv-mıya başlıyan Ruby ayni zamanda Nigel’i sevmekte olduğunun farkına varır. Hırs için öldürmeğe muvaffak olamıyau bu bedbaht kadın aşk için her şeye göğüs gerecek bir kuvvet hissetmektedir.
Mücevher kutusunda ihtimamla sakladığı zehiri Baroudi’nin bardağına boşaltan Ruby, onun can çekişmesini zevkle seyreder.
Dr. lsaacson son saniyede yetişerek Nigel’in hayatını kurtarmağa muvaffak olur. Kocasının mu-zafferiyetine sahne olan mezarını gezmekte olan lerce ton ağırlığında çökmesile can verir.
Mısırlı polis
(Arnold Ross), Baroudi’nin esrarengiz ölümünü Ruby’den şübhelenmeğe Nigel’i sorguya çekmek isterse de
îsaacson onu bu fikrinden cavdı-nr. O Nigel’in güzel rüj'fcsının bozulmamasını ve Ruby’nin sadık ve seven bir kadın olduğuna inanmakta devam etmesini istemekledir.
Hamsesin Rubv, bin kayaların
kafiyesi Ahmeu.
tedkik ederken
başlar.
I
— Lâ aleykesselâmü ve lâ r»h-metullâhi ve lâ berekâlilh» diye reddetti Mânası: Allahın selâmı, rahmeti ve bereketleri senin üzerine olmasın; bunlardan mahrum kalasın demektir.
Haccâc, yine hiddetlenmedi, yine vaziyetini bozmadı. İşi lâtifeye dökerek:
— Ey Ârâbi, dedi. Susuzluktan boğazım kurudu. Bana biraz su ver
Ârâbi, yine ayni haşin sesle:
— Ben senin arkadaşın ve uşağın değilim, diye cevab verdi. Atından aşağı in, zillet ve horlukla yanıma gelip lütfen vereceğim suyu iç!
Haccâc, atından indi. Zillet ve hor lukla birkaç adım ileri gitti. Arâbî-nin lütfen ikram ettiği suyu içti. Sonra:
— Ey Ârâbi, dedi. Sana birkaç •ual sormak İsterim. Tenezzül edip
Seylân adasının yeni anayasası
(Baştara/ı 4 üncüde) sevinin dörtte üçünün kabul ettiği takdirde, bunu kabul edeceğini bil dirdl.
1944 senesinde. Seylânda biri teni Silcller diğeri de senato olmak üze re iki Meclis kurulması teklif edildi. Temsilciler Meclisi, 95 i açık oy ia srçdecek ve 6 sı da vali tarafından tâyin edilecek, olan 101 üyeden, Senato ise yansı açık reyle seçile cek ulan ve diğer yarısı da vali tarafından tâyin edilecek 30 üyeden mürekkep olması istenmekteydi.
Bundan başka. Seylân paılamen tosuna karşı mesul bir kabine kurulacak ve parlamentoda ekseriyeti teşkil eden partinin lideri de Başbakan seçilecekti. Bu tekliflerin gayesi, Seylânj Ingiliz anayasası prensiplerine uygun bir anayasaya sahip etmek için yapılmış olup. 1944 tekliflerinin aşağı yukarı ay. ııl idi.
1946 Anayasası:
1946 senesi Mayıs ayında, İngiliz sömürgeler bakanı, yeni anayasayı bildiren bir beyanname ilân etti. Bu anayasada yeni bir adım daha atılmış ve muhaceret sdâhlyeti genel valinin elinden alınmıştı.
18 Haziran 1947 tarihinde ise, sö mürgeler bakanı mühim bir hitabe de bulunarak. Soylâııda anayasa bahsinde görünen inkişafları belirt ti.
Sömürgeler bakanı Mr. Creoch Jones, Ingiliz hükümetinin Seylân halkile işbirliği yapmak arzusunda olduğunu ve muhtariyete kavuşmak için Seylân halkının sabırsızlandığı Hı bildirdiğini söyledi. Seçimler ya pılıP. ve yeni Seylân hükümeti lk tldan ele aldıktan sonra, anayasada şüpheli olarak kayıd edilen mad deler hakkında müzakerelere girişi lecek, ve bundan sonra Seylânı İn giliz miller camiasına bir domin yon olarak dahil edecek olan yeni anayasa tamamen kararlaşacaktı.
Seylân parlamentosu seçimleri E kim ayında nihayete erdi. Neticede Millî Birlik Partisi parlamentoda 42 üyelik kazanarak, lideri Senana yaka, Başbakan seçildi. Parlamento nun diğer uzuvlarım, müstakiller teşkil etmekte olup, ayni zamanda ekailyetı temsil eden 13 üye ve sol cu partileri temsil eden 18 üye bu Ilınmaktadır. Bu son iki grupun. muhalefetin ilk çekirdeğini teşkil e-deceği talimin edilmektedir.
İngiliz hükûınetile Seylân hükümeti arasındaki münasebetler, İngiltere ile dominyonları arasında ki münâsebetlere benzemektedir. Geçen Aralık ayında Mr. V. C. Hankinson. Seylâpa genel yin edilmiştir.
Seylâna istiklâl veren 1931 senesinde Kanadayı, ralyayı. Yeni Zelândayı, Güney Af rikayı ve İflandayı dominyon haline getiren kanuna dayanmaktadır Seylân kanununda bir değişiklik vardır, Bu değişiklik sayesinde vali genel vali payesini almakta. 1946 anayasadaki takyldatlar kaldı nlmaktadır.
Bu nlhayl adımlarla, Ingiltere • Sevlân dominyonunun üzerinde ku rulacağı temeli atmak olan gayesini sağlamış bulunmaktadıV-
Böylece 4 Şubat tarihinde. Seylân Ingiliz milletler camiası dahilinde tamamen mutar ve müstakil bir anayasaya kavuşacaktır.
vali tâ-
kanun
Avustu-
• •

Yeı i Neşriyat

%

BORSA
Gureba bastahanesi
banisi ruhuna mevlûd
Vakıf Gureba hastalıanesinin )06
ncı yıl dönümüne rastlayan 6/2 948
Cuma günü öğle namazım mütea-!
kip bftnlsinln ruhuna ithaf edilmek'de Camiinde devlûd okutturacağı ha üzere hastalıanenin yanındaki VaL
%
%
%
Subay kaputluk kumaşları
Yeni Kaputluk Kumaşlarımız gelmiştir.
ARI KARDEŞLER
Sultan Hamam Balcı HanSırasmdp. No 120 Tel. 21628 Telg. ŞÖARI — İstanbul
.“fi
7
6
7
hıt. Borsacının 8/2/848 Fiyatları l^ndra Hevyoıh Paris Cenevre Anuterda® firtiksei Prağ Stokholn Lizbon
r (h
8.388^ A 660 77.886Ç 11.2495
35 Liraya
Hakikî su geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardestileri
Aynca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir
Eultan İlamımı Dikranyan han No. 11'12 Abdurrahmao Kalyon



ESHAM VE TAHVİLÂT
934 Biva* Erzurum 1
Kalkınma 2
Milli Müdafaa 3 .»
T

2O.-f
65.ÖÖ
19.95
Giyim Eşyası Tedarikinde Hakikî Kolaylık
^SAĞLIK GİYİM EVTo toptan satışlarına birce parekende kısmı eklemiştir. Resmi Daire ve hususi müessese memurlarına TAKSİTLE de satış yapılacaktır. En temiz malzeme ve İşçilikle hazırlanmış erkek ve çocuk elbiseleri, paltoları, pardeaülerl, trenç kotları, gömlek ve pijamaları, kadın manto ve trençkotlan, halkı miza birinci elden yapılan satışların bütün faydalarını sağlamaktadır.
Mısır Çarşısı Kapısı Yanında
FındıkLyan Han No- 18/19
Eğitim Basımevi
Müdürlüğünden
Cins!
Bir kilosunun
Miktarı tahmini bedeli
r( 7 5 muvakkat
pey akçesi
Kırpıntı kâğıt
kJlo 150.000 0.07 kuruş
*187 50
bıçak artığı olarakloplanmış olan ve 31 Aaak 948 günü toplanacak olan evsafı şartnamesinde yazılı renkli
Basımevlmizde akşamına kadar ve beyaz bıçak artığı kâğıtların açık arttırması 12 2 948 Perşembe günü saat 11 de basımevinin Ayasofyadaki merkezinde yapılacağından isteklilerin yazık gün ve saatte komisyona başvurmaları.
Şartname müdürlükten bedelsiz olarak istenebilir.
(1121)
radyo]
BugİBht Projjvam
ÇARŞAMBA — 4/2/1948
7.29 Açılış ve program.
7.30 M. s. ayarı,
7.30 Müzik,
7.45 Haberler.
8.00 Müzik: Saz Eserleri tPl.
8.15
900
12.29
12.30
12.30
Müzik.
Hapanış.
Açılış ve program
M. s. ayar>.
Müzik: Çeşitli Müzik (PİJ
13.00- Haberler.
13.15
13.45
14.00
1758
18.00
1800
1830
18.45
1900 1900 19 15
19.20
2015
20.30
20.35
21 00
21.15
Müzik: Radyo Salon Orkestrası.
Müzik.
Kapanış. .» -
Açılış ve program
M. s. ayarı,
Müzik: Karışık Şarkılar
Konuşma.
Müzik: Rumba Vb Kongalar »P) >
M. s. ayarı.
Haberler. •
Geçmişte Bugün.
Müzik: İnce Saz. •
Radyo Gazetesi, Serbest Saat.
Müzik: Yurüdan Sesler. Konu .ma* (E rsp Saati) Müzik: Cumr.vrbaşkanbğ. Armoni Miizil:?.”!-.
Kont.şma: P M Al. Saati
TÜRKİYE İKTİSAT MECMUASI-
İstanbul Tüccar Derneğinin 'yayın organı olarak -Türkiye Iktisad Mecmuası- adı altında aylık bir dergi neşrine başlanmıştır.
Mecmuanın başyazarı Ahıned Hamdi Başardır.
Nefis bir kapak içinde G4 salıife seçkin miinderecatla çıkan ilk sa- j yısmda tanınmış iktisadçılarımızın değerli yazılarından mâda derne-1 ğin uğraştığı meseleler hakkında etütler raporlar ve dış ticareti ilgi lendlren değerli tetkikler vardır.
Okuyucularımıza tavsiye ederiz.
Haberler.
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
• •
Birinci Çekiliş: 1 MART
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun p^ra ikramiyeleri
Hesaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar her 2 beş yüz liraları için çekilişlerde ayrı bir lıur’a nııınar&sı alacak-X lardır.
X Ayrıca. 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için -engin J ikranüyeli çekiliş.
22.00
22,15 Müzik.
2145 M, s. ayarı,
22.45
23 00 Progrsm re Kapanış.
U EV, (
o
I
i
4
6
|
t



ber alınmıştır.

Şen bir yuvaya sahip olmak istersen», TÜRKİYE JŞ BAN-KASl’ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiriz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ -BANKASI

Soldan Sa(a:
L — Ingiltere büyük adası; 2 — Bildirik, Şüphe; 3 — Bh kadın ismi, Bir nota; 4 — Kor. Sevgili; 5 -K P i aynen 1, Iş; 6 — Bir harfin o-kunuşu, Başma »S ilâvesile Başbs kanın adı olur; 7 — Anlatma, Su yolu; 8 — Hesabı Sonuna (Z) ilâvesile bir nıeyva Jİv.r: 9 — Cihan, Tersi şiir yazan.
İmtiyaz sahibi: A. OKMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yam içlerini fl-ilen idare eden: Yazı işleri müdürü: FATtN FUAD — Dizildiği Yer: «Yeni Sabah* mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
•en» Z. koı-gj »ı a a!
cevab vermeğe razı olursan emret sorayım.
Ârâbi’nin sesi hâlâ haşin, Nemrûd ve kaşları çatıktı:
— Sor bakalım, sor!
— Halkın en iyisi, en âlâsı, hayırlısı kimdir?
— Hiç şübhe yok ki Hazretl hammed aleyhisselâmdır.
— Hazreti Ali hakkında ne sin?
— Ben onun meziyetlerini saymağa nıedhü senasını yapmağa muktedir değilim-
yüzü
en
Mu-
der-

Tefrika No. 11 5
— Abdülmelik lbnl Mervan hak-k indeki düşüncen nedir?
— Mutlaka cevab isterim. AbdüL melik lbnl Mervan hakkındaki düşünceni herhalde söylemelisin.
— Mademki cehaletinden dolayı ısrar ediyorsun, düşüncemi açıkça arzedeyim. 1
— Çok teşekkür ederim.
— Abdülmelik lbnl Mervan dediğin mevkii yüksek zat, dünyanın en akdo, en ahmak ve en zalim ada* u»(br)
— Sebebi?
— Sebebi şudur: O, öyle bir hatâ işledi, ki bu hatâsı, mâğribden maş-rlka varıncaya kadar bütün İslâm Alemini kaplayıp müteessir, meyüs ve mütazarnr eyledi.
— Abdülmelik lbnl Mervamn işlediği bu muazzam hatânın ne olduğunu öğrenebilir miyim?
— Haccâc gibi lâsık ve fâcir bir adamı Müslümanlar üzerine musallat etti.
Bu sırada üzerlerinden acı acı öterek bir kuş uotu. Ârâbi. kuşun ao
acı ötüşünden birşey anlamış olacak ki Haccâc’ın yüzüne şübhe ile baktı:
— Sakın sen bir Emir olmıyasm?
— Neden bildin bunu?
— Kuş söyledi.
— Nasıl anladm bunu?
— Bu kuş, benim kuşumdur, bana, avı acı ötmek suretik, arkadan asker gelmkte olduğunu ha*oeı verdi. Galiba sen, gelmekte olan askerin komutanısın. *
— İsabet buyurdun Ârâbi! Ben, hakikaten, gelmekte olan askerin ko mutanıyım.
— İsmini bağışlar mısın?
— Gayet basit ve sönük bir isim...
— Mutlaka öğrenmek isterim-
— Haccâc!
— Haccâc m» dedin °
— Evet Haccâc!
— Nasi Haccâc? Kıpım oğlu?
1 ukandan Aşağıya:
1 — Bii' içki, Kiracının verdiği üc ret; 2 — Miktar edatı, Alacaklı 11a mjna borçluluğu kabul eden; 3 — Tersi haftanın son günü. Başına ıG) ilâvesile emel olur: 4 — Ters, küçük, Ölüm cezasının İnfazı; 5 — Matem, Ezmekten enıir; 6 — Tersi eziyet. Hayret nidas . Başına ( B> gelirse sayı olur; 7 — Soru edatı. Yıkamaktan emir: 8 — Kanun, Gemilerin tanınması için alâmeti fa rikası; 9 — Başına H» ilâvesile muttasıl olur Uçar.
BVVKLKİ BtHLMACANlN HAUJEDİLMİŞ ŞKK1J 1 2 3 4 5 6 7 8 3
2
4
6 t
I
t
c
•v
ÖZ.K A,N

M I

Zayi
İstanbul üniversitesi Iktisad Fakültesinden aldığım şebekem 2âyi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
(Davamı var)
Doktora 227 Fahrettin Köken