SALI
6
NİSAN
194S
İdare: Nunroraanlye No W aytbi| TeJ adresi: (TXN1 SABAH, HM8 | İSTANBUL ntRDB
Talefon: JOTVfl
e


t
«
Onuncu YU
] No. 3279
---——
A B O M ■
Türkiye
Senelik M00 ®r. fl aylık 1M0 ) 3 aylık 000 » 1 aylık 000 »
BIDILİ ■cnebl M00 Kr. 8000 )
V
•00 * '
1000



o

»s (

10
»CURUŞ














L
s


HURRıYET VE HAKKIN YILMAZ MvDAF i i Y i Z j
«a»
■■


§

■I
1



-----— ------------------
II Müzakereler hakkında dün
*
I

V
ıf

T r.

bir resmî tebliğ neşredildi





r ;
ÇORUM İL KONGRESİ
r
Kat’î ve açık bir ifade taşımıyan tebliğde iki milletin dostluğu tebarüz ettiriliyor
i
•i
Celâl Dayar dün mühim bir konuşma yaptı

!


■ ■■ - — ...... 1 ■■■■■■■ ■
Necmeddln Sadak, bugün İstanbul vapuru ile Pireden hareket edecek, Moskova ve peyklerinin çıkardığı uydurma şayialar..

/
*

7/7ı

Atina: 5 A,A,) — Anadolu Ajan ■mm Özel muhabiri bildiriyor:
Sadak ve Çaidaris bu sabah saat 10.30 da Piplnelli ve Ünaydm da hazır oldukları halde, son bir görüş
me daha yapmışlardır. 6enıerell te maşlar bu suretle nihayet buldu ğundan bir resmî tebHfc hazırlanma tır» —■ • —
Türk—Yunan dostluk cemiyeti oaş
Sulhu isliyorsan cenge hazırol!
r--------------- ★ * *---------------------
Hülâsa Sovyetler nerede mukavemet görürlerse orada ricat ediyorlar. Türkün kesin azim ve kararı karşısında da böy-lece gerilemediler mi? iki, üç yıl erreİ bir takım istekler ve arazi talebleri ileri süren Moskova blöfe Türklerin aldırış etmediklerini görünce sesini kısmış ve muttasıl notalar göndermekten vazgeçmişti

B erlinde, Anglo^aksonlarla Sovyet kuvvetleri arasında, çetin bir çekişine ve mücadele başladı. Şimdiki halde ■ilâha müracaat edilmemekte fakat iki taraf da kuvvet denemesi yapmaktadır. Esasen iki senedir Amerikan ve tngiH/terte^Sn\ycHer arasında (soğuk) veya (beyaz) a-d) verilen bir boğuşma devam edip durmaktadır.
Sovyetler, tâ Ballık kenarından Karadenize kadar uzanan geniş hudndlannda^ karşıla nndakilerin zayıf noktalarını aramakta ve bir takım denemeler yapmaktadırlar. Avusturya, Almanya, Yunanistan. İtalya, Finlandiya,* Iran ve Türkiye bu yoklamalara zaman zaman ' sahne olmaktadır ter. Hattâ koslovaky&daki son hâdiseler dalıî böyle bir tecrübenin prinası idi. Prağda olan bitenlere karşı Amerika, Moskovaıia ki teri n umdukları
olmıya çalışarak olurlarsa onlara karşı taarruza geçmek eruri veril-(II.
Aoglo^akKonlarm hu kararlı durumu ve gözlerini tehlfkedeu kırp mamaları Moskovayı yola getirmişe benziyor. İç günlük dayan-OMlCİb şimdi mütte-
.ma Rusların gevşemesini olmuştur. Rus komutanı Berlin vukuat* hakkında, fiklerle görüşmek prensibini kabul l Devamı Sa., 3; Sıl.t 3 de)
Man, Venlzelos, Faler’de Yatkulüb de bir öğle ziyafeti vermiştir,
Venlzelos, bu münâsebetle söyje dlğl nutukta demiştir İd:
Hâlâ savaş halinde bulunan Yu naıılstan, bir dostluk nişanesi olan Türkiye Dışişleri Bakanın bu zl yaretinden manevi bir kuvvet almaktadır.
Sadak, Verdiği cevapta şöyle demiştir:
Şu anda Türk—Yunan dostluğu dünyanın bu kısmında banşıa ve güvenliğin korunması hususunda en amin garantilerden biridir. Bunu e-llmlzden geldiği kadar muhafazaya ve tarsln etmeye çalışacağız,
Bu akşam Türkiye Büyük Elçisi ve Bayan Ünaydın, büyük bir ziya fet vereceklerdir. Bu ziyafeti bir suare takip edecektir .
Necmeddln Sadak, yarın sabah gazetecileri kabul edecek ve sonra İstanbul vapuru İle İstanbul» hare ket edecektir,
RF8VI TEBLİĞ
Atina: â (AA.) — Adanolu Ajan smm Özel Muhabiri Bildiriyor:
Türkiye Dışişleri Bakanı Necmed din Sadakın ziyareti münâsebetlle aşağıdaki tebliğ yayınlanmıştır:
3 Nisan tarihinde resmî bir 21ya rette bulunmak üzere Atlnaya gelen Türkiye Deleri Bakanı Nec-oıedöin Sadak, Yunan Dışişleri Ba (Devamı 3a., 3; Si., 4 at)

Bayar, Hilmi Uranın istihzalarına cevab vererek: “ Gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz» dedi
Çorum; 5 (Husııd) — Bugün
(şehir sinemasında bine yakın Demokratın hüzünle il kongresi top lanmıştır. Ve kapmt Atatürk ve I-nönünün resimleri ve Türk bay-raklarite donatılmıştı.
(Devamı Sa., 3; Sü., i de)

---------
Gazi Osman
Ulaştırma işlerimiz
& Ulaştırma
takanı Ş. Koçağın
dünkü geniş izahatı
7

gibi, kayıdM-z katmadı. Mistir Tm Amerıkadan Lokomotifler gelince muhtelif inan sert bir mııfiabeİMİe bulundu _ _ v. ^vuııtc ıııuilltlll
ve Amerikan kongresi Avrupanuı kalkınma yardımını hızla kabul etti. Praga komünistlerin el koymaları üzerinden iki, üç gün geçmeden de Ingiltere, Fransa, Belçika. Boilanda, Lüksenbıırg bir anlaşma İmza ettiler. Büyük Britanyanın böylece bütün an'anelerini yıkarak peşinen bir Avrupa koınhiııe-zonite ittifak akdetmesi İngiliz u-mumi efkârındaki değişikliğin ge-Dişlik derecesini göst( rmeğe kifayet eder. On altılılar da tahminin çok fevkinde bîr süratle bazı uzlaş malara vardılar. /
Anlaşılan Sovyet zîmemdariarı-nm zihinlerinde ufak bir ukde kalmıştır. O da şudur: Bütün hu tezahürler ve nümayişler nihayet fiilde değil, sözdedir. Mister Tru-man parlak ve sert bir nutuk daha vermiştir. Fakat asaba prağ darbesine demeçle mukabele etmeyip (le fiilî teşebbüslere dc geçmek istidadı var mıdır. Anglosaksoııla-nn dayanma ve harekete geçme kabiliyetini ölçmek içjn Moskova, Berlin hâdiselerini çıkardı ve Derlinin âdeta her taraftan Sovyet JukoJarife çevrilmiş bulunmasından faydalanarak Amerikalıları ve iıı-gilizleri yıldırmak ve burasını boşaltmağa sevketmek istedi. bq o. yun muvaffak olsaydı Almanların gözünde Rusların prestij ve nüfuza çok artacak ve hatta Batı Al-manyada bite Anglosaksonlardan ümid kesilecekti. Halbuki Amerikalılar, Berlinde, Rusları şaşırtan bir mukavemet gösterdiler ve icabında silâh elde çarpışmayı göze almış olduklarını anlattılar. Rus askerini bazı kışlalarda Amerikalılar kuşattı ve bu kıtaların İaşeleri için Rusların yaptıkları sevkıyatı alakadarlara yetiştirmekten I de hafi kalmadı. Diğer taraftan Rusların yolları ve şimendiferleri kontrol etmelerine rağmen Berlin deki on künur bin Amerikan askerini hava yolile iaşo hnsuBunda k-rar etti ve havadan yapılan nakliyata Rus bava kuvvetleri mâni

hatlarda yeni ekspresler ihdas edilecek
Diin sabahki ekspresle şehrimize gelen Ulaştırma Şükrü Koçak, yanında Liman isletme erkânı olduğu halde, limanımıza yardım malzemesi getirmiş olan Amerikan gemisine gitmiş ve tahliyede hazır bulunmuştur.
öğleden sonra Denizyollarına giden Bakan, kendisile görüşen bir arkadaşımıza Bakanlığı ilgilendiren son meseleler hakkında aşağıdaki izahatı ver iniştir:
*— Bir miiddettenberi Ame-rikada bulunan Denizyolları Ge nel Müdürü Yusuf Ziya Erzinin Bakanlığımız adına yaptığı ted
Bakanı
I
kik ve teşebbüsler muvaffakiyetle sona ermiştir. Amerika-dan satın aldığımız altı yolcu gemisinin tâmiri için en muva-(Devamı Sa.. 3; Sü., ) de)
Şerlinde durum tekrar
t
vahamet kesbetti
Bir kişilik bir Rus uçağı, Ingiliz yolcu uçağına çarparak düşürdü bütün yolcular öldü Rusiıır. tenıinat verinceye kadar Anterlkaa ve inflili» -t k yy nreleritte
.1
X
I
A
ı.. .,
t
gidecek olan
,7»( efl» r * rV.



Bugün Berline
Mareşal Montgonıcry
Yüce Divanın Dünkü Celsesi iyîdere kereste fabrika sının mübayaası
nvcı uçak Barı refakat edecek
Berlin, 5 (A.A.) — Bugün!
Berlinde Gatov hava alanına, yakın bir yere düşen İngiliz u-i çağında 14 kişinin öldüğü bildirilmektedir. Uçak Hamburg yolile Londradan Berline gitmekte idi. İçinde 10 yolcu git-' mürettebattan dört kişi vardı.
Bir İngiliz yetkili memuru bu' münasebetle beyanatta bulunarak demiştir ki:
«Uçağın diğer bir Sovyet u-çağile çarpışarak yere düşüp parçalandığı doğrudur. Kaza vukubulduğu zaman uçak Gatov kontrol kulesile radyo ile temas ta bulunuyordu.
19,05 de Hambuıgdan kalkan uçak saat 13 ü birkaç dakika, gece dürmüştür.
Gatov hava alanı memurları İngiliz uçağının meydana inmek üzere dönmekte olduğunu ve bu esnada Sovyet bölgesi hududunda bir Sovyet nçağiîe çarpıştığını bildirmişlerdir.
Sovyet uçağı da düşmüş ve içindekilerin hepsi ölmüştür.
Londra, 5 (A A.) Eııronean Airvvays bildiriliyor:
British European Airways ha va kumpanyasına mensub VI-ldnr uçağı bu?ün öğleden sonra Berline 8 kilometre rnesafe-
Bugün
— British tarafından

I
I
de önünden geçmekte olan bir Sovyet av uçağile çarpıştıktan 1 sonra yere düşerek parçalanmıştır. Uçakta bulunan 11 yolcunun hepsi ölmüştür.
Viking uçağı, j(abah saat 9.40 dü Londraclan hareket ettikten sonra Hanıburga uğnyarak 2 ıDecemı Sa., 3; Sü., 5 de)
Paşa için
— €---------
Dun Gazi Osman Pk ştt »kulunda bir auıua töreni yapıldı
Milli Tiirk. Talebe Birliği E-deblyat Derneği ile, Gazi Osman Paşa ortaokulu; dün saat 14 de Enüuönü Halkevln de jıanıh Türk kahramanlann dan, Plevne müdafii Gazi Osman Paşayı anma töreni ter tip etmişlerdir- Güzide bir top tuluğun iştirak ettiği törene İs, tik.â) marşîle oaşlanmış ve Gazı Osman Paşa ortaokulu müdürü Rüştü Ultâv bilâhare avtıkat Reşad Kavnar, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşanın. tercüme-1 halini anlat ı misi; r. Tarihlinizdeki kıymet ve ehemmiyetini tebarüz ettir nişlerdir.
Müteakiben Faruk adında.
• Devamı Sa., 3: Sü., 1 de)
• r
1
(

• •
Amerikanın Türkiye ye askerî yardımı
Royter, dün Istanbula getirilenlerle beraber 10 gün içinde 10 bin ton harb malzemesi verildiğini bildiriyor
Diin limanımıza on bin tonluk a [ mtrikan P, V. T, Stevenson gemislle külliyetli miktarda askeri yardım mal zemcsl geimiş ve sabahın 7 sinden 1 tlbareıı tahliyeye başlanmıştır, Sir keçiye Çıkarılıp doğruca vagonlara yüklenen malzeme arasında M 24 tipinde tanklar, sahra topları, jeep ler, arazi otomobilleri ve radar cl bazları bulunmaktadır.
Tahliyesine bir Kurmay Albayımızın nezaret ettiği malzeme, bu
gün gazetecilere gösterilecektir, . LONDRA RADYOSUNUN VERDİĞİ TAFSİLÂT
Londra: ö ıB.B.C,) — İstanbulda ki Royter muhabirinin bildirdiğine göre bu gün İstanbul ilnıamna ye nlden Amerikan harb malzemesi gelmiştir, Muhasara toplan tanklar ve sair harb malzemesi olmak üze re bugün gelen yardım eşyasının yekunu 3 bin ton kadardır, Royter, (Devamı Sa, 3 Si)., 6 da)
ZX_/XzXz-» ZS.** r
Hakeme tecavüz eden genç..
—O-------
İngiliz Hakem Molley ile pazar günkü hâdisenin müaebbiblerinden biri mahkemede barıştı
Evvelki gün Şeref stadında yapılan Fenerbahçe - Beşiktaş maçında müessif bir hâdise vıkubulmuş, oyunun yarısında seyircilerden' bazıları sahaya girerek Galatasarayın antrenörü Ingiliz M. Molley’e hücum etmişler ve kendisini tokatla-mışlardır. Zabıta işe müdahale etmişse de bu esnada halk sahaya dolduğu için mütecavizler sıvışmalardır.
Yalnız bunlardan Tevfik Uyu şan adında bir gene yakalanacak cürmumeşhuda sevkedil-m iştir.
Dün saat 16 da Tevfik Uyuşan, polis nezaretinde cürmü-m'şhud mahkemesine getiril-(Devamı 8a., 3; Su , 2 dc)
Fabrikaya ilk kıymet takdiri yapan mühendisinin fimdi akıl haatahaneaınde bulunduğu anlatıldı
Ankara: 5 (Hususî) — Yüce Divânın bugünkü duruşmasında îyidere kereste fabrikası hissedar lanndan Rıza Talât ve Şadan Sa-dıkoğlu ite Tekel genel müdürlüğü özel kalem müdürü Mithad Kavur dinlenmiştir. Rıza Sadıkoğlu amcazadesi Akife diğer hissedarlarla birlikte fabrikayı 125 bin liraya satarak hisselerini aldıklarını söyledi bundan sonra dinlenen şahitlerden Talât ve Şadan ise kardeş-
teri Akife fabrikayı 300 bin liraya satarak bu miktar üzerinden hisseleri almış olduklarını bildirdiler. Şahidler yüzleştirildi. Her iki taraf tekrar iddialarında ısrar ettiler. Bundan sonra dinlenilen Mit-had Kavur fabrikanın satın alınmaması hakkındaki ilk yazıyı u-mum müdürün emrile Bakanlığa telefon ederek ibtal ettirdiğini yerine rnüsbet mahiyette ayni numa (Devamı Sa., 3; Sil., 3 de)
Mısırda kargaşalık ı
AKVİMDEN BIRYAPRAKİ
Türkiye Okutma Derneği Genel Kurul Toplantısı
çı
----O----
Dünkü çarpışmalarda 15 kişi öldü
Londra: 5 (B.B.C.) — Bugün îskenderiyede çıkan kargaşalık neticesinde 15 kişi ölmüş, 100 den fazla insan da yaralanmıştır. Karışıklıklar, Kahire polimerinin grev ilân etmesi neticesinde çıkmış, İskenderiye ve diğer eyaletlere sira-IDevıufti Sa., 3 Sü., 6 da)
Lüzumsuz Hiddet ve Şiddet
Derneğin Genel Balkanına çok şiddetli hücumlarda bulunuldu az daha büyük bir kavga çıkıyordu Ankara, 5 (Hususi) — Türkiye Okutma demeği Genel kurulu dün Ankara Halkevinde çok hararetli bir toplantı yap-nugtır. Öğleden sonra saat 15 te ba^hyan toplantı saat 22 ye kadar sürmüş ve zabıtanın vak tinde müdahalesilo muhtemel bir kavga dövüş önlenmiştir. Kongrede derneğin genel başkanı Ulvi Türkmenoğlu delege-
lerin çok şiddetli teııkidlerine maruz kalmış vo Ulvi Türkmen oğlunun bazı teberrüleri şalisi rnaksadlarla kullandığı tanıdığı bir bayanı 500 lira maaşla derneğe memui1 tâyin etmeğe kalk tığı ve idare heyeti kabul etmeyince hoftretin vazifesine son vermeye çalıştığı ve dernek denetçilerinin bu vaziyet karşı-(Devarnı Sa., 3; Sû., 3 de)
Gördes Kazası Belediye seçimini Demokratlar kazandı
Ankara, 5 (Hususî) — Dün Manisaıım Gördes kazasında yapılan Belediyo seçimlerinde ı bütün üyelikleri Demokrat Par ti adaylaıı kazanmıştır. »Seçimler tamamen normal şartlar i-çinde cereyan ei/niş ve tasnif halk ve parti temsilcilerinin lıu-zurile alenî olarak yapılmıştır.
iHotolcrde ûkuaııguınuza göro odebi bir toplantıda «Şiir resnH- seçidte yapılmış; takat okuyanlarla din liyonler arasında birdenbire bir ınünaka-__________________
şa çıkmış; münakaşa, mücadele, mücadele mıısâraa şoklini almış; polis ve jandarma müdahaloyo bur kalmış.
Yino gazetelerde okuduğumuza bir futbol maçında oyunu idaro Galatasaray Antrenörü Mister Molloy oyunun sonlarına doğru hücuma uftra-rnış, başına gözüne yumruk vo tokat yemiş.
Bunlar bilinen vak'alar... Kimbilir no kadar da bilmmjyenleri var.
Sinirlerimiz mİ çok gergin? Yoksa şu son mevsim günlerinin fazla fırtınalı geçmesi tabiatlarda bir fırtına havası mı osdiriyor? Böyle ise biraz yumuşamak için bir an evvol güzel havaların avdetini temenni etmekten başka yapacak Wr şey yok... Çünkü bu gibi vakıaların tekerrürü elo güno karşı pek ayıb oluyor.
Herkesçe malûmdur kî her hangi
ULUNAY

nihayet
ınec-
göro öden
bir mübahasede ses yükseltmek, kar-şıstndakinln sözünden şübhe etmek» ona karşı haysiyet kırıcı muamele et-mek haklı olunan I bir ınus’clode de insanı haksız çıkartır;
bu itibarla her şeyden evvel sinırlero hâkim olmak iktiza eder. Bahusus spor sahası hiç bir zaman bir dögüş meydanı değildir; burada ancak sporla terbiye edilmiş vücudların birbirlerine tefevvuku düşünülür; yoksa gayo karşısındakini ne suretle olursa olsun yero sermek değildir.
Bu son zamanlarda bilhassa futbol-do ekseri maçlar kavga döğüşlo bitiyor; o kadar kİ bütün mizah gazeteleri sayfalarını futbol sahalarındaki vak’alara hasrediyorlar.
Sporda «döğüşlu galobe» diyo bir fasıl olmadığına göro ikido birde bu gibi çirkin hâdiseleri tekrar eylemeği biraz acaıb buluyoruz.
Milli Spor bakımından da bu gibi hâdi selerin bizim İçtimaî terbiyemizin haricinde kalması lâzımdır. Zira Tiirk-Icrıle millî sporun esası olan pohllvan (Lütfen sayfayı çeviriniz)

SAYTAî Z
: ‘ İZ-T-
T B N ! SABAH
«
H NİSAN 1948






t

-
V
OkUYVCU
niîon ika
Yazan: Profesör Kenan Öner

$
V,
I
36

Zahirde tarafsız bir lisanla yazılmış görünen bu tebligat hakikatte Halk Partisini takviye için yapılmışa benziyordu. Malî vaziyetimiz konferans salonlarını ihtiva edecek lokallerden bizi daha uzun tnüddet mahrum edecek bir fakr içinde bulunmasına mukabil iktidar partisinin millet kesesinden, Belediye ve hususî idare varidatından her sene ihsan buyurulan yüz binlerce liralarla muazzam Halkevleri ve müsaid binaları vardı. Bunlar içinde pek âlâ propaganda yapbilirlerdi. Ypıyorlar, hattâ halkı Demokrat Parti aleyhine kışkırta bilmek için kulakları doldunıvorlardı. Şurasını da bir hakikat olarak itiraf edeyim ki, hükümet partisinin seçim siyaset ve faaliyetinde halkı tenvir ile tarafdar kazanmaktan ziyade kendi partileri mensııblarını bir takım yalanlar ve isnadlarla tahrik eyledikten sonra seçim sırasında yapılacak hileleri haklı ve meşru göstererek galebe tomini için milletin iradesini altüst edecek faaliyete sevketmek şeklinde tezahür ediyordu.
Başka yerden de müsait bir salon tedariki bizim için kabil olamazdı. Nitekim üç dört gün için, lıem de faaliyet saati haricinde, bir sinema salonu kiralamak istediğimiz halde buna muvafakat cesaretini gösterecek bir tek hayır sahibi çıkmamıştı...

6 Temmuz tarihli gazetelerde de, evvelce neşrettiğim açık mektuba karşı İstanbul vâli ve belediye reisi Dr. Lütfi Kırdar tarafından verilen şu cevab okunuyordu:
VALİ LÜTFİ KIKDARIN CEVABI
«Demokrat Parti İstanbul İdare Kumlu Başkanı sayın Kenan önerin birkaç gün evvel bana hitaben neşrettiği açık metuba cevap verip verıniyeceğiml sormuştunuz. İsterseniz bu toplantıdan istifade ederek bir cevab vereyim:
Açık mektubu propaganda kısımlarından tecrid ve hulasa ederek şu üç noktayı ihtiva ettiğini görürüz:
( ı — Belediye seçimlerinde idare ve zabıta amirleri tarafından neler yapıldığını herkesin bildiği manidar bir tarzda söyleniyor. I* akat mübhem bırakılan bu (neler), madde zikrile tasrih edilmiyor, ediie-meyor.
2 — önümüzdeki mellctvekili seçimlerinde kanun tatbiki ısteni-; yor, kanunun ceza maddelerinden bahsedilerek suç işleyenlerin mesuliyetten kurtulamıyacakları söyleniyor ve seçim kurul, komisyonlarile zabıta memurlarına vazifelerinin ifasını ihtar ve tebliğim isteniyor.
3 — İktidar partisinin içtinıalarında bulunduğum ileri sürülüyor.
Sayın Bakanın açık mektubunda söyledikleri, seçimlerde memurlara, kanun hükümlerine riayet etmeleri için şimdiden ihtarda bulunmamı istemekten ibaret kalıyor. Ondan ötesi parti propaganda edebiyatıdır. Parti propagandası ile meşgul olmak benim vazifem değildir onun için mektubun yalnız resmi vazifemle ilgili olan kısımlarına cevap vereceğim:
1 — Belediye seçimleri, bütün İstanbul hemşerileriuin gözleri ö-nünde tam bir serbestlik içinde cereyan etmiştir. -Seçim kurul ve komisyonları, hükümet memurları ve zabıta ve adliye takdire değer tam bir tarafsızlık göstermiştir.
Seçim günü ve seçimden sonra (İstanbul valiliğine, ve idari’ adli makamlara yapılan, fakat hiç bir madde zikredilmemiş olan iki şikâyet haricinde) resmen ve madde zikrile İliç bir müracaat ve şikâyette bulunulmamış olması da bunların en büyük delilidir.
Nitekim Demokrat Parti Genel Merkezince Belediye seçimleri hakkında neşredilen broşürde de Istanbulda yolsuzluklar ve müdahaleler yapıldığına dair tek iddia ve tek kelime yoktur, |
Sayın Başkandan İstanbul halkı memurlarımızın seçime müdahale veya dair bir tek madde varsa göstersinler.
Bıı bahisle sözüm şudur: İstanbul
katiyetle ilân ederim ki belediye seçimleri tam a mile serbest ve müdahalesiz yapıjmıştır. w
2 — Muhterem Başkan Kenan öner, memurlara şimdiden seçim kanununun tatbiki hakkında ihtar ve tebligatta bulunmamı istiyorlar. Kendileri kıymetli bir hukukçudur. Kanun hükümlerinin bir valinin ihtarından çok kuvvetli olduğunu elbette bilirler.
Seçim kanuuu bütün ilgili memurlara tamim edilmiştir. Ayrıca İçişleri Bakanlığından aldığımız seçime ait bütün tamimlerde hükümet teşkilâtına bildirilmiştir ve bildirilmektedir. Bu vaziyette, sanki memurlara kanuna aykırı olarak seçime müdahale etmelerini ihtar ve tebliğ etmişiz gibi, şimdi bundan vazgeçilmesi için ihtar ve tebliğlerde bulunmamızı istemek bir kanun adamının aklından bile geçmemeli idi.
Sayın başkan bilir ki, (Beraatı zimmet asildir) ve (Tevehhiûne itibar olunmaz.) Binaenaleyh İstanbul valiliği teşkilâtındaki memurların kendilerine tebliğ edilen kanuıı emrine itaat edeceklerini kabul etmek lâzımdır. Seçimlerde kanun dışı suç işlenir olursa, onlar, muhterem Kenan öner de, partiler de isteseler de, istemeseler de kanun dairesinde takip ve tecziye edileceklerdir. Şunu da ilâve edeyim ki memurlarımızın gürültü ve tazyikle yıldırılarak kanuni vazifelerini yapmağa gel olınak isteyenlere de müsaade etmiyeceğiz.
Bizler, vazifelerimizin ehemmiyetini müdrik, her işimizde ve roketimizde kanunlara bağlı insanlarız, \ azifelerimizden biri de
nuna aykırı lıer hareketi, her suçu takip etmek okluğunu pek iyi biliriz. —
Bununla beraber kendilerini meınuun ve tatmin etmek için bütün partilere ve bütün sayın hemşerilere hitap ederek diyorum ki, milletvekili seçimlerinin gayri kanuni lıiç bir müdahale ve tazyik olmadan tam bir serbestlik içinde cereyan edeceğine ve lıer hangi bir müdahale ve tazyik vukuu hakkında kanun ve usule uygun şekilde yapılacak bütü» şikâyetlerin derhal nazarı dikkâte alınacağına emin olabilirler.
Sayın Kenan öner bu beyanatımı bütün İstanbul memurlarına a-lenen yapılmış bir tebliğ ve tamim telâkki ederek müsterih olabilirler.
3 — İktidar partisinin gizli içtinıalarında bulunduğuma gelince:
Bu dedikodunun asılsızlığını son günlerde isbat etmiş olınama rağmen Demokrat Parti İstanbul İdare Kurulu Başkunının buııda ısrar etmesini doğru bulmuyorum. •
muvacehesinde rica ediyorum, şikâyetleri örtbas ettiklerine
valisi ve belediye reisi sıfatile
en-
lıa-ka-

fDevamt vor)
^YAPRAK
Lüzumsuz hiddet ve şiddet
fBaştarafı 1 incide) lık vo cirid oyunlarında dögüşe müncer olacak vak'alar yok denecek kadar azdır.
Eski Türk pehlivanları eski terbiye muktezasınca güreşten sonra birbirlerini kucaklarlar ve bellerini sıvazlar-lardı. (Kıran kırana) tabir edilen sert güreşlerde ise pehlivanlık hududunu aşmamağa, güreşe bir dögiiş şek lini vermemeğe son derece dikkat liderlerdi.
Vaktile Yenibahçede bir güreşte peh livanlardan birinin rakibini usule uy-nııyan tarzda yaptığı oyunla incittiğinden dolayı kendisi ile kimsenin güreş tutmadığına şahid olmuştum.
Cirid oyununda ise oyuncuların en dikkat edecekleri nokta atılan (Çop) |jn karşı taraf oyuncusunu yaralıya-
cak tarzda yapılmamasıdır. Halbuki kısa dört nalla çıkıp, atın üzerine yatar, yahud eğer boşaltır gibi yana kayıp hayvanın boynunu siper ederek değnek fırlatırken ayrıoa bir de buna dikkat etmek oldukça güç bir keyfiyettir; buna rağınon cirid oyuncuları arasında değnekten yaralanan pek nâdirdir.
Demek bizim bu eski milli oyunlarımız şimdi oynansa, meydan âdeta harb meydanı olacak. Böyle şey olur mu?...
Sporun, yalnız bedeni tekâmül olma dığını, insanın ayni hattâ maneviyatını
bir vâsıta olduğunu unutmamak ica-beder.
Hor hususta sinirlerimize hâkim olmasını bilelim!
zamanda âsalnnı, tukemmül ettiren
(
4
P. T. T. Genel Müdürlüsüne
Adana P. T. T. başmüdürlüğüne mensubum, idaremiz memurlarına aid (4454) sayılı teşkilât kanununun 53 iincii maddesi hükmüne göre: İdare mali binaların ikametgâh kısımlarında müdür, mühendis, fen müfettişi, servis âmiri, şef, başmakinist ve makinistlerin kirasız olarak aileleri ile birlikte oturmaları kabul ve caiz görülmüşken, Adana başmüdürü bulıuıan Necabeddin Çakıt, buradaki servis âmiri ve ser vfe şeflerinin haklarını tanımamak, daha doğrusu çiğne-nı ak s lireti i e ikametgâha kendisi yerleşerek iki yıldan-beri oturmaktadır. Kanunumuz, küçük maaşlı memurların durumlarını düşünerek perişanbklarını önlemek İsterken, bize Iıer vesile ile örnek olması gereken başmüdürümüz, haklarımızı kanun ‘hilâfına çiğnemek cesaretini göstermiştir.
Alâkadarların dikkat nazarlarını çekmenizi rica ederim. (İmza mahfuzdur.)
• • w
)7
-1
Yangın tahkikatı son safhasında
Bugün vak’a mahallinde yapılacak son keşifte 17 sanık da hazır bulundurulacak
(
Randevu evindeki cinayet
-----o----
Dünkü celsede polis Sedadm avukatı, miiekkelinin akil hastası olduğunu iddia etti
• •
Belediyenin nazarı dikkat ne
açıkta kalmış olduğun-tııkriben bundan yirmi evvel gece yansı meç-bir şahıs tarafından su
Topkapı asfaltı üzerinde açılmış olan kanalizasyonun Çapa semtine rastladığı yerde evlerin su borucuları kanalizasyonun açılması dolayı sile dan gün lıul
borusunun kesilmesi yüzünden o gündenberi susuz bir haldeyiz. Yalnız biz değil bizim gibi su boruları çalınmış kimselerde ayni durumdadırlar.
Bir kaç kere bu boruların yapılması için müteahhide söylediğimiz halde halen yapılmamış olup susuz bir halde kaldık.
Eğer bu kanalizasyonu yapmayı üzerine almış olan müteahhit uzun bir zaman-danberi burasını açıkta bırakmamış olsaydı bu işler olmıyacaktı.
Alâkadarların dikkat nazarlarını çekmenizi rica ederim.
ŞÜAYİP ÇELİKEL
Bir çöpçü hakkındaki ş kâyeta cevab
İstanbul belediyesi neşriyat ve istatistik müdürlüğünden:
Yeni Sabah gazetesinin 20.3.948 tarihli nüshasında «Çöpçülerden şikâyet» baş-İlgile intişar eden yazı incelenmiştir. Bu şikâyet üzerine yapılan tahkikat neticesinde

Davutpaşada Çardaklı mahal le sokağı sakinlerinin çöplerinin, bu semt çöpçüsünün va zifesini ihmal etmesi yüzünden alındığı anlaşılmış ve çöp cü cezalandırılmıştır. Halen bu ıuahllenin çöpleri muntazaman kaldırılmaktadır.

— Harbi Umumiden sonra tekrar Gaziantebe
— Döndüm ve dum.
— Kara Kemal
döndün mü? orada otur-
ve Ali Ihsan Beylerle muhabereye devam ettin değil mi?
— Efendim Ali İhsan Beyin bir iki mektubunu aldım. Ben kendisine bir adam tavsiye etmiştim. Bunun üzerine cevab yazmadı. Bir de peçete ve se-fertası dolayısile ve bir defa da bu mes’elelerin tehaddüsünden evvel oğlumu Galatasaraya kay dettirmek istiyordum. Şeraitini anlamak için yazdım.
— Burada şayanı dikkat bir mektub var ve size program göndereceğinden bahsediyor?
— Efendim haberim yok, ben mektuba ehemmiyet vermedim. Bir tarafa attım.
— Sonra arkadaşlardan Ed-hem Bey îstanbuldadır. Hüsnü Efendinin emri üzerine Berline gitti, kaydı var.
— Efendim bilmiyorum. E-Ihemmiyet vermedim.
— Memduh Şevketi âbâi sabıkamızla temas için şarka gön derdik diyor. Bu âbâi sabıkanız sizin evvelce başınızda bulunan lar mı?
— Efendim bilmiyorum, O zaman olsa hatırlardım. Şimdi
Bugün vak’a mahallinde yapılacak son keşifte 17 sanık da, hazır bulundurulacakdır
Akademi yangını tahkikatı son safhaya girmiş bulunmaktadır
Milli Eğitim Bakanlığınca şehrimize gönderilen üç müfettişten müteşekkil bir heyet dün Akademi müdürü İle profesörlerin malûmatına müracaat etmiştir.
Bu heyetin tahkikatı daha ziyade İdarî cephedendir ve müfettişle re Akademi yangını İle Ankarada-ki Milli Eğitim yangını arasındaki irtibatı şayet varsa bulmağa çalışmaktadırlar.
Diğer taraftan savcı muavini IL11-ml Davashgllin riyasetindeki heyet bugün vak'a mahallinde son bir keşif yapacaktır Bu keşif temsili olacak ve 11 hademe İle sorgu altında bulunan 6 Akademi talebesi de vak'a mahallinde bulunduru-caktır
İtfaiye müdürlüğünün, elektrik idaresinin ve keşif heyetinin hazır ladıkları üç rapor yarın C- Savcılığına tevdi edilecektir.
Hâdisenin soruşturma kısmile meşgul olan savcı muavini Mehmed Ali Dikel de dün Emniyet müdürlüğündeki bürosunda şahidlerin-müvaceheslnl yapmıştır.
A A RİFTE
A DLîYEDE
Taşralı muallimler için kanıp açılacak
Metresini öldüren kapıcı tevkif edildi
Muallimler Birliği tarafından 60 Taşralı muallime, bir istirahat dev resi sağlamak maJısadlle, önümüzde ki tatilde, Göztepe 5 inci ilkokulun da 45 günlük bir kamp açılmasına karar verilmiştir.
Kamp hazırlıklarına başlanmıştır. —
Çocuk Esirgeme Kurumunun faaliyeti
Çocuk Esirgeme Kurumunun Ba kıököy Doğum evi ve kadın Pollkin İlginde Mart 948 ayı zarfında 197 doğum hasta muayene ve tedavi e dllmlşür.
Çocuk Esirgeme Kurumunun Yalova Dispanserinin Mart 948 ayı zar fında 20 erkek ve 21 kadın muayene ve tedavi edilerek yardımda bu lunulmuştur.
Alacak yüzünden yaralama
Karagümrükte, Çeşme sokağın-18 numaralı evde oturan Reşat, ay nı evde icar acı Raslm İle evvelki ak şarrubir alacak meselesinden kav gaya tutuşmuştur. Bu esnada bıça ğmı çeken Reşat, Rastmln karnına saplıyarak barsaklarını deşmiştir.
Rasim baygın halde Guraba has talıanesine kaldırılmış ve suçlu yakalanarak savcılığa teslim edilmiş tir.
/
»Malatya Kaysi gecesin oOkumuşu çoğağaltma be okuya m koruma» kurulunca tertip edilen ..Malatya kaylsi geceal» 9/Nİ-san Cuma günü akşamı saat 21 den sabaha kadar devam etmek üzere, Taksini Belediye gazinosunda yapılacaktır.
-----o
Pertevniyalliler kongresi
Pertevniyal lisesinden yetişen ler Derneği fevkalşde konyret sinin, yarın, saat 17,30 da Eminönü Halkevinde yapılacağı haber alınmıştır.
Diğer taraftan, Dernek; 17
Rll
Üçgûn ovvel Beyoğlunda metresi Meryeml bıçaklıyarak öldüren ka pjcı Hüseyin dün 2. inci sorgu hâkim, liğlne sevk olunmuş ve İfadesinde: « —Meryeml çılgın gibi seviyordum, ne yaptığımı bilmiyorum.) de mlştlr.
Kapıcı sorgusunu müteakip tevkif edilmiştir.
---------------o--------- İlkokul öğretmenleri arasındaki münazaralar
İlkokul öğretmenleri arasında tertiblenen münazaralardan al-tıncısı, bu ayın son haftasında, «İlkokullara, altı yaşında çocuk alınmalı mıdır, yoksa alınmamalı mıdır?» mevzulu olarak yapılacaktır.
...— o- -
.^Bursa İpek gecesin
«Bursa Liselerinden Yetişenler Cemiyeti» tarafından, Istan-bulda bir talebe yurdıı tesis etmek için 18 nisan pazar yünü akşamı Konak salonlarında saat 21 den sabaha kadar devam edecek olan bir «Bursa İpek gecesi» tertiblenmiştir.
-----Q-
EKONOMİ:
Ticaret Bakanı dün sabah İstanbul a geldi
Ticaret Bakanı Mahmud Nedim Gündüzalp, dün sabah saat 10.30 da tayyare ile îzmirden şehrimize gelmiştir Bilâhare tedkiklerde bulunmak üzere Edirneye gidecektir.
M. T. T. B. kongresi bugün
Milli Türk Talebe Birliği Genel kongresi, bugün saat 14 de, ehzade başındaki Lelafet apartmanında yapılacaktır.
Kongrede, bazı ihtilâflara temas edileceği ve hararetli müzakereler cereyan edeceği tahmin “dilmekte din

nisan cumartesi günü saat 14 -19 arasında Konak salonlarında verilmek üzere, bir de çay tertiblemiştir.
İzmir istiklâl Mahkemesinde neler rördüm?

Yazan Ç» B
Tefrika Ko. 22«

Onbeş gün evvel Beyoğlunda bir randevü evinde şoför Bedri Songe lenl tabanca ile öldüren polis Sedat Altıata ile kavgaya sebebiyet veren polis İsmail Ceylân ve Otelci Bekir halkındaki dâvanra duruzmasıaa dün 1 inci ağır ceza mahkemesinde devamolunmuştur.
Dünkü celsede polis Sedadın avukatı söz alarak;
o — Müekkilimin akli muvazenesi bozuktur. Sedat 1939 senesinde mutfakta kendisini ipe asarken an nesi tarafından kurtarılmıştır Gene 1940 senesinde de tentürdiyot içerek zehirlenmiş ve tedavici yapılmıştır.
Müekkilimin müşahede altına a-lınmasını istiyorum» demiştir;
Mahkeme sanık Sedatm müşahede altına alınmasını mucip olacak btr hastalığının bulunup bulun madığmm tesbitl İçin Adalet doktoru tarafından muayenesine ve duruşmanın perşembe gününe talik edilmesine karar vermiştir Yakalancm yankesiciler
Galatıma Mumhane sokağında 9 numarada oturan Yorgi evvelki gece evine dönerken önüne iki meç hul şahıs çıkmış ve cebindeki cüz. dam alarak kaçmıştır.
Bunların Mustafa Emrullah a-dında iki sabıkalı olduğu anlaşılmış, suçlular yakalanmıştır.
Kalamış vapur iskelesinde yangın
Dün, Kalamış vapur İskelesi, inşaatında, müteahhide alt kulübe de, yağlı boyaların tutuşması neticesi yangın çıkmış ve ancak kulübe yandıktan sonra söndürülebil-miştir.

, - - -
Palu adliyesinde de yangın çıktı
Palu, (Elâzığ) 5 (A.A.) — Dün gece saat 19.30 da adliye binası kalem odasından bir yan gın çıkmışsa da ilgililerin ve halkın sarfettikleri gayretlerle genişlemesine meydan verilme-' den söndürülmüştür. Kalem o-dasındaki bütün eşya ve evrak yanmıştır.
-----—o
Yüksek Ekonomi ve Ticaret Derneğinin kongresi
HER SABAH] Fıkracının posta kutusundan...
kutuda mektublar blrik-mif. Odacı Boktaş;
— Kutu do!duf mektub dıramıyorum! mtijdeciM ^rdi. Bef* mutad elimi daldırıp parnwî(farımın ucuna ilk rastgelenl açtım. okuyalım:
«Sayın Fıkracı,
zCörüyorum ki Akademi yangını &-erinde tatla duruyorsun. Bir gün sk gara ile, bir gün mekteb ile konuştu* §una gike mevzu kıtlığında bocaladı» ğını düşünerek sana bir mevzu vereceğim.
1 — MîiH Eğitim Bakanlığı ve G(P zel Sınailer Akademisi yangını hak* kında şu sabık Bakanla bir muhayyel mülakat,
2 — Bir türlü ^çözülmek bılmiyenj Jaha doğrusu çözülmek istenmiyen Ankara cinayeti dâvası hakkında merhum vali Tandoğan’ın ruhunu ispir* tizma ile çağırarak bir mülâkat yapmak,
3 — Şu zavallı Oenıokrat Partinin âkibeteni, ayni usûl ile, rahmetli Fethi O Uyardan sormak.
Bunlar senin İşine gelmiyocek mü-iâkatiardır amma ne yapalım, hürriyet babında her şeyi göze almak ge) rek. Hürmetlerimle aziz hcınşorf.»
C. A,
crAziz C, A,
«Ben hüviyetimi gizlediğim için bana mektub yazan okuyucularınım da ayni usûle ’oaş vurmalarını hoş görmemek hak kır. a malik değilim/ Ancak bana itunad edip de ismini ve sarih adresini bildirmiş olsaydın hususi bir mektubla islediklerini belki yerme getirirdim. Ölülerle spiritıznıa usulü ile de olsa, böyle açjktan açığa muhayyel mülakat yapmak sahiden işime gelmez. Çünkü azız karilerim bir de:
— Bizim Fıkracının spir 11 izi. ıaoı lığı de varmış diye tuttururlarsa halim nice olur? Geçenlerde Ankarada mû-zibin biri ismimi lalcı çıkardı, yakamı güç kurtarabildim; sayın Saraçoğlu Şükrüye kadar, herkes falına haktır-nuya kalktı. Bu itibarla bir dc s piri-tizmaoı olarak ismimi çıkarmak ist» ınem.
Eski M;Hi Eğitim Bakanı ile mııhay yel mülakata gelince emrin başım üstüne. Yarın başı mamur yapayım da
Maamafth mağkır Fethi Okyarın ruhlarını topar lak masa başına dâveti bilmem amma el»ın değerse (D. P.) kurucularının akıbetleri hakkında bazı tafsilât vernıo yi da vâdedıyoruın.
Hemşeri olduğumuza bilhassa sevin dim. Bâki hemiş olasın aziz C. A.»
FIKRACI
gözünden al. Sana dört bir muhayyel mülakat parmağın ağzında îıaUın. merhum Tandoganla,
kimleri kasdettiğini bilmiyorum.
— Sonra burada bu yerde It-tihadcı kaldığınızı tasrif ediyorsunuz.
— Halkçı olarak kaldığımı anlatmak istiyorum, sonra Mü-defaai Hukukda çalıştığımı tas rih etmek istiyorum. Naçizane.
— Peki bu mektuba bak. Bir M. Y. kaydı var. Bir de darb i-şareti, bu nedir?
— F.fendim isticvabımda sormuştunuz. O gündenberi düşünürüm, hatırlıyamadım. Anlıya madım.
— Abdülkadirle muhabereniz var nereden tanırsınız?
— Çocukluk arkadaşım.
— Mektubunda, intihabattan, mebusluktan bahsediyor. Cevab verdin mi?
— Cevab verdiğimi hatırlıya-mıyorum.
— Sonra yüzcllilüderden Celâl Kadri Beyle muhabereye devam etmektesiniz.
— Hayır.
— Memleketin aleyhinde ça-muha-
anlaşı-vevnıe-etmelc
hşmış bir adamla nasıl bere ediyorsunuz?
— Mektubundan da lir. Bendeniz ona cevab dim. Sizinle muhabere
istemiyorum diye kısa bir nıek-tubla İktifa ettim.
— Mektubda Ali Kemal de dahil olduğu halde gazionteb tarihi yazacağınızı söylüyorsu-
{Başbakan Ankaraya döndü
Ankara: 5 ı Hususi) — Başbakan Haşan Saka bugün saat 12/12 de Ankaraya dönmüş ve Başbakan yar dımcısı Faik Alııned Barutçu ve Ankara valisi tarafından Kayaz is tasyonunda ve Bakanlar, miiletve killeri ve dostları tarafından Anka ra garında karşılanmıştır. Haşan Saka kendisile görüşenlere son soy yahatinden memnun olarak döndü günü bildirmiştir.
Polonya ve Macaıis tanla ticaret anlaşması
Ankara: 5 (Hususî) — Polonya ve MacarLstanla birer ticaret ve tedi ye anlaşması yapılması için Ticaret Bakanlığında hazırlıklara devam edilmektedir. Diğer taraftan İsveç Hükümeti mevcut anlaşmanın bazı hükümlerinin ihtiyaca kâfi gelmediğini ileri sürerek bunların Islâhım istemiştir-
bir kitab yazmağı düşünüyor-j {Romancı AgataKristJ dun.
(Bundan sonra kendisine bir mektub gösterildi.)
— Bu vazı sizin mi? Alı Rızanın temsili meslekivetine ta-rafdar oldunuz mu. bu mektub-^ Agata Kristl yakında şehrimize ge da ona yakın birşeyler yazma-ta çaJırmışsın?
— Ha vır böyle bir düşünce bir zaman aklımdan geçmemişti.
— Abdiilkadirle başka muha- »i +
bereniz var mıdır? ’
— Zannedersem Bilecikten ve Ankaradan birer mektubunu aldım.
— Kardesile muhabere eder misin ?
— Hayır.
Bunun üzerine mahkeme Mıı’n tar Beyin gayrimevkuf olarak muhakemesinin devamına kara» verdi. Ve Karan kendisine tebliğ etti.
RIFAT BEYİN MUHAKEMESİ
Bilâhare sabık Karahisari Şarkî mutasarrıfı Rıfat. Beyin muhakemesine başlanıldı.
(Devamı var)
T, T, B. Yüksek Ekono Ticaret
yaptığı
geçici
Derneği o olağanüstü başkanla
Düıı M, mi ve kulda kongresinde,
ğa Hilmi Ertemi, seçerek gündemin de bulunan maddeleri müzakereye başlamıştır Heyecanlı konuşmalar dan sonra milliyetçilik yolunda a-zimle yürümek kararını veren genç ler B. M, Meclisi Başkanlığı ile Mil li Etirim Bakanına Komünizmle mü cadele hususundaki azimlerini belir ten telgraflar çekmişlerdir.
Yapılan seçimde yeni idare lıeve ti şu suretle teşekkül etmiştir:
Başkanlığa eski başkan N. Tekin Turan yönetim kurulu üyelerine de Halil Özkan . Cemal Erkök. Or han Mtertdoğan. Nuri Agal, Ramazan Perçiner ve Mehmed erensoy.
nuz. Bu Ali Kemal kimdir? k
— Aııtebdedır efendim. O zaı man Antebin tarihi hakkında i notları vardı. Bunları toplayıp»
Türkiyeye geliyor
Ankara: 5 (Hususî) — Londra Üniversitesi Arkeoloji profesörü Mallavan ve karısı meşhur romancı
lerek Irak ve Suriyede yapacakları Arkeolojik araştırmalar hakkınca bir konferans verecektir.
T4KVÎM *
I
NİSAN 1948

1364
Ruıuı
Mart
24
6
SALI
1367
Hicr I
Cem
evvel '
26
Kasını 151 — AY 4 — GÜN 97

Vakitler Vasati Ezani
S. D. S. D,
Güneş 5 36 10 53
Öğle 12 17 5 39
ikindi 15 54 9 17
Akşam 18 39 12 —
Yası 20 13 1 34
İnısâk 3 55 9 17

TENİ 8ABIH
5 NİSAN 191^
SAYFA, S

| YENİ ÜÇÜZLER
an»
Zeynep
Üçüzler ve Evvelki gece saat 21 de âmil Doğum evinde, posta müvez Adnan Öztürkün karısı Nesime ztürk bir batında ikisi erkek ve
eleri hastahanede
biri kız olmak üzere üçüz çocuk doğurmuştur,
Üçüzlerin ve 38 yaşında bulunan annelerinin sıhhi durumları gayet iyidir.
Jlaştırma işlerimiz
• •
("Baştarafı 1 incidej ık şartlar ileri süren şantiye e bugünlerde bir mukavele ıızalıyaacak olan Genel Müdü-un bu ay nihayetinden evvel lalic tezgâhlarını tevsi ve tak-. »iye maksadile yeni bazı mü-savaatta bulunmak üzere Loncaya hareketi ihtimal dahiiin-aedir. Satın alınan gemilerin tiimir masraflarına gelince, bu hususta kesin bir rakam söy-l|nek mümkün olmamakla beraber 7-8 milyon doları aşacağı tahmin edilmektedir.»
Arkadaşımızın. Y. Ziya Erişinle beraber diğer heyet âzalarının da dönüp dönmiyecek-leri sualine Bakan:
Aziz Derya ile Remzi Baranın burada vazifeleri olduğu ziketle dönmeleri lâzım geldiği, Fakat tâmirata nezaret etmek Jzere giden iki mühendisin bir nüddet daha Amerikada kala-•aklan ve icab ettiği takdirde ’r iki mühendis daha gönde-’leceği cevabında bulunmuş-
(. •
Bundan sonra, günün dedi-’.u mevzuunu teşkil eden Aıı-lo meselesine temasla öa-•n, bu hususta Anadolu Ajsan .a verdiği beyanatına ilâve Jecek fazla birşey bu lun m ad ı-jnı söylemiş, yalnız ortada İTma ile, imza edilmiş kat'î lir anlaşma bulunmadığı üze-inde ısrarla durmuştur. Bilâ-:are Bakan, keyfiyetin Danış-ava bildirildiğini ve ancak Da ııstayın noktai nazarı belli ol-’uktan sonra firmayla kat’î ir mukavele yapılabileceğini ıikliren Bakan sözlerine devam a, son görüşmelerde, Ansaldo-a ısmarlanan gemilerden an-■1' dört tanesi için mutabık ka ndığmı, geri kalan dört gemi n inşa işinin, başka bir fir-■•"a ihale edilmek üzere, ye-4©n eksiltmeye konulacağını etmiştir.
Daha sonra muhtelif nıevzu-br-1 temas eden Şükrü Koçak şun’arı sövlemiştir.■
*— Amerikadan satın aldığımız 130 lokomotifin, bir iki ava kadar, peyderpey teslim alınma başlanacaktır. Bunlar gelince muhtelif hatlarda yeni îkıoresler ihdas edileceği giby] Adana - Haydarpaşa arası eşya nakliyatının 3-4 günde teminine çalışılacaktır.


G azi Osman Paşa I f Başta rafı 1 incide) Gazi Osman Paşa ortaokulun dan bir talebe. Plevne müdafii Gazi Osman Paşa isimli, ken f’ ' udan yazılmış bir şi
İri; yine bir başka talebe Cs-l' ■ . •u*tı(.udımn ‘-i-’ievncden »
g?(;?rken,. adlj şiirini okumuş ■ lar ve alkışlanmışlardır, ?
Son olarak, talebeler tarafında, ) Plebne marşı söylenmiş ve hep bj ( İlkte Gazi Osman Paşanm Fatihi ) k) türbesine gldüerek, çelenk konu | muştur. Gazi Osman Pa.saortaukuJ müdür muavini Fazı) össan. bu ! da bir konuşma yapmış ve geç va! kit toplantıya nihayet verilmiştir!
★ i
Gazi Osman Paşa. 1832 de Tokatl ta doğmuş ve 1852 de (nıuıazım.j] sânii rütbeslle orduya kutıirnışl tır. j
1877—78 Moskof seferi başlarken 1 müşir rütbesini haiz bulunan Os-1 man Paşa, Vldlnden 35 bin kişlllkj bir kuvvetle kalkarak, Balkanları» geçmeğe çalışan Rus ordularını hej züjiete uğratarak Plevııeyi zaptet-' mistir ' !
Bilahare. Plevncyl geri almak İs' tlyen 180 bin Rus askerine karşı.( yanındaki bir avuç kahramanla 4 ay yılmadan karşı kovmuştur VH aüh .yet en büyük şeref rütbesi o-j 1 n . Gazl) unvanım hak etmiştir 5 Tarihimize, böylelikle, bir altp j yaprak daha kazandıran, bu kahra] Jnumn aziz hatırası. her Türkün] kalbinde ebediyen yaşıyacaktıt
*
Diğer taraftan Demiryolları idaresi önümüzdeki Fuar mevsimi için şimdiden hazırlıklara haşlamış olup bu sene fuarı daha çok kimselerin ziyaretini te-mir için hususî tren servisleri ihdas edileceği gibi bilet ücretlerinin de geçen senelere nisbet le daha ucuz olması düşünülmektedir.
Adapazarı Vagon Fabrikasının inşaatı da ilerlemektedir. I Eıı sene sonunda işletmeye açıl ması muhtemeldir.
Telefon işlerine gelince; Afyon İsparta, Burdur, Antalya, Maras, Adana. Gazianteb telefon hatları tesisi tamamlanmış tır. Bunlar için gereken kıom-portör tngiltereye sipariş edilmiş olup yakında gelecek ve yerlerine konduktan sonra, hat lar işletmeye açılacaktır.
İstanbul Banliyö telefonlarının da otomatik hale getirilme si isi ihaİA edilmiş ve mukaveleye bağlanmıştır.»_____________
Sulhu istiyorsan cenge hazır ol!.
‘^Başmakaleden devam) etmiştir. Auglo.saksonlar da konuşmalara başlamanın ilk şartı o-larak Amerikalıların iaşebîııc müteallik nakliyata Sovyetlerin, lıer hangi bir şekilde, mâni olmamalarını istemiştir.
Siyasî ve askeri havanın birden bire değişmiş olduğu hissolunuyor. Zaten Sovyetler nerede Amerikalıların dayanması fazla ise oradan çekilmeği kendi siyasetlerine düstur ittihaz etmişlerdir. • Yunanis-tında Anglosakson kuvveti artınca Moskova sahnede ikinci plâna çekilmiştir.
Hattâ kendi yaratığı olan Markos hükümetini bile bizzat ta-nımak şöyle dursun peyklerine bile tauıtnıak istememiştir. Çünkü bu kukla idarenin kurulduğu günlerde Mister Trumau böyle bir i-dareııin tanınmasının milletlerarası durumu vâhinıleştireceğini açıkça ifade eylemişti. Hülâsa Sovyetler nerede mukavemet görürlerse orada rîc’at ediyorlar. Türkün kesin azim ve kararı karşısında da böylece gerilemediler mi? İki, üç yıl evvel bir takını istekler ve era-zi talebleri ileri süreıı Moskova blö fe Türklerin aldırış etmediklerini, görünce sesini kısmış notalar göndermekten ti.
İranda, Azerbaycan da aşağı yukarı ayni
oldıık. Evvelâ Rus taarruzu, sonra dayanma karşısında ric’at ric’ati... Esasen Amerika da bu hakikati anladığı için Avrupanm kalkınma sına külli surette yardım derhal kabul etmiştir. İtalya, Fransa ve bütün Batı desteklenerek canlan-dırılsa Sovyet baskısı o memleketlere kadar ulaşamıyacaktır.
Sovyetler açık ve düpedüz bir taarruzla Anglosak^onlan fiilen ve maddeten kendi aleyhlerine çevirmeğe cesaret edemiyorlar. Yalnız en ufak bir çatluktau ve zayıf gedikten faydalanabilmek için çeşitli noktalardan yoklamalar yapıyorlar.
Amerika ve Batı devletleri kuvvetli ve müttehit oldukça lıer han gi bir Rus tecavüzü tehlikesi asgarî haddedir denilebilir. Zaten öte-denberi ınalûtu bir hakikattir: Sul lıe teşne olanlar harbe daima lıa-zır olmalıdırlar.
YENİ SABAH
Berlinde
ve muttasıl
vazgeçmiş-
dâvasında hale şahid
I
id areci gözde
durum
(Baştarafı 1 İncideJ
Amerikalı yolcu almıştı.
Viking ile çarpışan Sovyet uçağı da alevler içinde yere düş müştür.
Ölenlerin listesi bu akşam neşredilecektir.
«V
Londra, 5 (A.A.) — Bugün hava meydanı üzerinde vuku-bulan uçak kazasında ölenler arasında United Press ajansı muhabiri Robert Collier bulunmaktadır.
SOVYET PİLOTU ÖLDÜ
Berlin, 5 (A.A.) — Sovyet
kaynaklarından bildirildiğine göre bir İngiliz nakliye uçağının 1 kişilik bir Sovyet uçağıle havada çarpıştıktan sonra düştüğü resmen teeyyüd etmektedir. Sovyet uçağı da İngiliz bölgesinde bulunan Heerstrasse civarına düşmüştür. Sovyet pilotu ölmüştür.
İNGİLİZ VE AMERİKAN UFAKLARINA AVCI UÇAKLARI REFAKAT EDECEK
Londra. 5 (B.B.C.) — Bir
Rus tayyaresinin bir İngiliz yol cu tayyaresine çarpması neticesinde vukua gelen facia haberleri Londrada büyük alâka ve esef uyandırmıştır. Yarın Avam kamarasında bu hususta izahat verileceği zannolunmak-tadır. AJmanyadaki Ingiliz askerî valisi General Robertson, kaza hakkında Ruslarla konuşmak üzere Potsdama gitmiştir. General Robertson, verdiği demeçte, Ruslardan memnuniyet verici teminat alınıncıya kadar Almanya üzerinde uçacak Ingiliz tayyarelerine avcı uçaklarının refakat edeceğini söylemiştir.
Amerikan komutanı da ayni kararı vermiştir.
akiüatlteler

nan münânesebtleri üzerinde ışık serpmiş olduğu ve bu münâsebetle rl takviye etmiş bulunduğu, bu ay dmlatma ve takviye seyrinin İse git gide artarak gelişeceği merkezindedir.
Bununla beraber umumi efkârın bazı kısımlarında hayal kırıklığının hafifçe gölgeleidlrmiş olduğu bir ihtirah havası da görülmüyor de ğildir . Umumî memnuniyetin yanı başında görünen bu sükûtla ifade lendlrilmiş İhtiraz bu ziyaretin bidayette Yunan umumi efkârına bir dereceye kadar mübalağalı bir şekil de aksettirilmiş olmasından ve do-layıslle umum; efkârın bu ziyaretten her iki memleket arasındaki münâsebetleri ilgilendiren serbest seyahat iktisad ve ticaret gibi saha larda derhal müsbet neticeler bek lemiş olmasından ileri gelmektedir, hakikat şudur ki. bu ziyaret dünya durumunun ou buhranlı ânında ve Yunanistanm şimdi İçinde bulunduğu şartlar altında mesud bir baş langıç, haıb yüzünden İnkıtaa uğ ramış şahsi temasların tekrar baş laması ve semeresiz olmıyacak saf halar halinde gelişmesi devrinin başlangıcından başka birşey değil-dir- Harbden beri ilk defa olaraktır kİ, her iki memleketi İlgilendiren bütün meseleler harb sonu şartları nın ışığı altında ve bir arada her İki memleket Dışişleri Bakanı tarafından incelenmiş bulunmakta dır. Her iki memleket Dışişleri Bakanları arasındaki bu teınasları-ı hakikaten kıymet ifade eden meyva lan, ancak zamanla ve Türk—Yunan münâsebetlerinin gerek her 1-
İM
ihtiyaçları ve
iktisadi kalkın- ki hükümet ve gerekse Bakanlıkla-
öğüt-
Ölf
Hak?le taarruz
("Başta rafı 1 incide)
di. Biraz sonra M. Mollev kala-balık bir grup (Galatasaray ve Fenerbahçe oyuncuları) ile koridora geldi.
Sanığın yanında da bir kaç arkadaşı ve pehlivan Mülayim bulunmuyordu. Biraz sonra mahkeme salonu açıldı ve dinleyiciler içeri hücum ettiler. M. Molley çok sâkin ve mütebessim idî.
Tevfik Uyuşanın hüviyeti tesbit edildi, sanık Beşiktasta Ihlamur caddesinde oturduğunu ve Şeref stadı müstahde-mininden olduğunu söyledi.
M. Mollev’e dâvası soruldu. Mümailevh tercümanı vasıtasi-le:
«— Maç esnasında birkaç kişi üzerime hücum ettiler. Onların arasında bu zat da vardı. Fakat bana yumruk vuran baş kalan idi. Tevfik Bey sadece gömleğimi çekeledi» dedi.
Bu esnada söz alan sanık ise itiraz etti ve M. Molley’in kendisini başkasına benzetmiş olabileceğini söyledi. Dâvacı ise:
«— Hayır kat’i.vyen yanılmıyorum, Tevfik idi. Fakat ben kendisinden davacı değilini, tar: zive versinler barışalım» dedi.
Hâkimin de ısrarı üzerine Tevfik Uvvsan af diliyerek dâ- ’ vacının elini sıktı. M. Mollev de içten gelen bir samimiyetle sanığın elini sıktı ve sırtını ok-çadı. ikisi de gülüştüler, hattâ hâkim bile güldü.
Neticede dâva sukut etti. Snor terbiyesinin ne demek olduğunu izhar ederek samiinin koridordan uzaklaştı"
Hayır kat’i.vyen yanılmı-


— Yâ Emîriimü’minîn, diyorlar. fitnenin baş kaldıramamağı için Hüseyinin zürriyetinden ge ride kimseyi bırakma. Ali bin Düşeyini (Zeynelâbidiıı) de öl-diirt!
Numan bin Beşir ise:
— Yâ Emirülmü’minîn, sen bu sözlere aldırma. Sen Resulü Ekremin tuttuğu yolu tut. Onlara dokunma, bulundukları hal üzere bırak! diyor, vukuatın yil riiyüşü de Yezidin bu re’ye uygunluk gösterdiğini açıklatıyor.
Bir müddet sonra kadınları ve îmam Zeynelâbidini Me(line-ye gömbriyor ve «Bir isteği o-l’irsa doğrudan doğruya kendisine» yazmasını da tavsiye eyliyor!
t
iste: Şia’nın Hüseyin’den son ra dördüncü îmam olanak kabul eyledikleri îmam Ali Zevnelâ-bidin; bu suretle sn# kalabilmiş olan zattır. (Zevdi /e fırkası) nın mensub oldukları (Zeyd) de onun oğludur.
Eurava bir küçük ilâve vararak bahse nihayet verecek ve esas fhevzuumııza döneceğiz:
Türkiye Okutma Derneği toplantısı (Baştarafı 1 incide) smda yetkilerini kullanarak u-nıumî heyeti toplantıya çağırdıkları ileri sürülmüştür. Ulvi Türkmenoğlu bir aralık çok müşkül .bir duruma düşmüş ve birinci şube müdürünün müda-, halesile muhakkak bir kavga önlenmiştir. Neticede umumî; heyet dernek eşya ve hesablaı-ı-nın mühürlenerek incelenmesine karar vermiş ve yeni bir i-dare heyeti ve genel başkan seçmiştir.
- — - . -V. -W -- . __ __ r.
Yüce Divân fBaştarafı 1 incide) rah başka bir tahriratı gönderdiğini anlattı. Başkaca bir malumatı olmadığını bildirdi. Bugün ifade sine müracaat olunmak üzere çağ rılan ve fabrikaya ilk kıymeti takdir ederek rapor veren mühendis Nedim Aymanın Bakırköy Emrazı Akliye hastahanesinde bulunduğu tebellüğe ehil olmadığı mezkûr has tahane başhekimliğinden gelen tezkereden anlaşıldığından ifadesinin okunmasiyle iktifa edildi ve duruşmaya yarın devam etmek ü-zere ara verildi.
i
bilc sempatisini kazanan M. IMolley, Tevfiğin koluna girerek. etrafını saran futbolcularla
f Başta rafı 1 incidej kanı Çaldarisle müteaddit görüşme ler yapmıştır.
Bu iki komşu ve dost Dışişleri Ba kanları bu görüşmeler sırasında memleketlerini İlgilendiren genel siyaset meselelerini gözden geçirmiş ler ve aralarındaki görüş birliğini müşahade etmişlerdir.
Bundan sonra Türk—Yunan mü nâsebetleılnln muhtelif veçhelerini inceleyen Dışişleri Bakanları, her 1 ki memleket arasında imzalanmış bulunan anlaşmalarda ifadesini bulmuş olan kardeşçe dostluğun daima devam etmekte bulunduğunu ve bunun geçmişte uzun seneler nasıl bir dayanışma esası teşkil etmişse İleride de ayni şekilde devam edeceğini müşahede etmişlerdir.
Bu iki memleket tarafından takıp edilmekte olan dış siyaset Sai dak ile Çaldaris tarafından Birleş iniş milletler teşkilâtına sarsılmaz bağlılık, milli bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün muhafazası ve her iki milleri kuvvetle bağlı bulundukları hürriyet ve Demokrasi çer çevesi içinde bu milletlerin kalkın maları prensiplerinden mülhem o larak vasıflandırılmıştır,
Türk ve Yunan devlet adamları mazide olduğu gibi, bütün gayretle rinl dünya yüzünde itimadın tekrar hüküm sürmesi ve barışın bütün milletlerarasında sıkı İşbirliği temeline kati olarak dayanması hu susunda bütün gayretlerini sarfet meğe azmetmiş bulunmaktadırlar.
Sadak ve Çaldaris, her iki memle ket arasındaki İktisadi işbirliğinin bu iki memleketin Avrupanm Genel
ması çerçeves. içindeki işbirliği ba kınımdan her iki memleket arasın daki iktisadı münâsebetlere gittik çe artan bir ehhmmiyet atfetmeğe hazır bulunduklarım İfade etmişler dir.
Diğer taraftan her iki milletin birbirleri halkındaki bilgilerinin artması bakımından Ynnanistanla Tüılye arasındaki kültür münâsebetlerin birinci derecede ehemmiyet 11 âmillerden biri olduğu ve vâdide her iki tarafça esasen girişilmiş lunan gayretlerin geliştirilmesi rektiği tekerrür etmiştir,
ASILSIZ ŞAYİALAR
Ankara;5 (Hususî) —Dışişleri Ba kanımız Necmeddin Sadakjn Atina da yaptığı temaslar münâsebetile Moskova, Bükreş ve Sofya radyola rı ve bu arada bazı gazeteler Anka ra menşeli olarak neşrettikleri ha haberlerde Yunan çetelelerine karşı Türk askeri birliklerinin de harekâta İştirak edeceklerlnlyaznuşlar-dır, Moskova radyosu bu sabahki Rusça yayınında da Sadakm Atina dan bir Akdeniz öloku kurulması ayrıca Türk askerlerinin Demokrat kuvvetlere karşı savaşmak üzere Yu nan topraklarına girmeleri mesele sinin müzakere edildiğini söylemiş tir. Yetkili çevreler bu haberlerin tamamen asılsız olduğunu belirte rek bu gibi haberlerden kimlerin faydalanmakta olduğuna dikkâti çekmektedirler,
GÖRÜŞMELERE AİT TEFSİRLER
Atina: 5 (A.A) — Anadolu Ajan sının Özel Muhabiri Bildiriyor:
Necmeddin Sadakıp Atmaya yap tığı ziyaretin sona ermekte olduğu şu sırada bu ziyaretin ve Türk Dı şişleri Bakanının Atinada yapmış olduğu temasların Yunanlştanda u yandırdığı İntibaı hulasaten ifade etmek İcap ederse bu ziyaret ve te masların Yunan Umumi efkârında büyük bir memnuniyet uyandırmış olduğu söylenebilir- Bilhassa İdare cl çevreler olağanüstü memnun gö rünmektedirler, bu hususta hâkim kanaat, bu temasların Türk—Yu
im ge
nn bundan sonra karşılaşacakları muhtelif safhalarında kendini gös terecektir, O iki memleket ki, ayni coğrafî bölge İçinde bulunmakta ve teıübeden geçmiş dostlukları, men faat iştirakleri ve barış ile güven lige olan müşterek bağlılıkları bağımsızlık ve tamamiyet yolunda ge lişirken, uzun zamandanberl bir çok anlaşmalarla tarsln edilmiş ve dün akşamki resmi ziyafet sırasın da karışıhklı söylenilen nutuklardad da bu derece sıhhatli ve hararetli bir şekilde ifadesini bulmuştur.
Bu tabloyu tamamlıyabilmek için şunu da ilâve etmeliyim ki. siyasi çevreler bu ziyaret esnasında hiç bir tahrik hareketinin müşahede e-dilmemiş olmasını blllıassa çok memnunniyet verici bir vakıa ola rak telâkki etmektedirler Ayni za manda barışçı ve yapıcı mahiyetti bu ziyafet tamamile özel bir mânâ ve İfade vermektedir.
Çorum 11 kongresi
(llüştarafı 1 incide)
Kongreyi a^n il balkanı Receb Ergün, Demokrat Partinin yene-miyeceği hiç bir müşkül bulunmadığını veciz bir hitabe ile ifade etmiştir. Müteakiben kongre başkan lığına İskilip Demokrat Parti il başkanı Cevad Köstckçioğlu seçilmiştir. Okunan raporda Çorum Demokratlarının maruz kaldığı müşküller ve İdarî baskı acı bir dille ifade edilmiştir. Söz alan avukat Hüseyin Ortakçıoğlu: (11 Ocak 947 günü sabaha karşı milyonlarca Demokratı temsil eden büyük kongrenin ayağa kalkarak kabul ettiği Hürriyet Misakı hakkında Türk milletinin ayağa kalkarak verdiği bir kararın ifadesidir. Bu misakı tamamen tahakkuk etmedikçe Türk milleti yerine oturmı-yacaktır.» demiş ve uzun uzun alkışlanmıştır.
Bu esnada kongre salonuna giren D. P. genel başkanı Celâl Bayar, şiddetle alkışlanmış ve söz a-larak bir buçuk saat süren bir ko-
Tvffrika W. «4
fc*. Ra'l O
Luzıımlu bîr ekleme: Hazreti Hüseynin kesik ba^ı! — Meşhed — Mescidülre’s — Medinede nu, Şamda mi, lrakda mı, Mısırda mı? — Semavatta bir tartışma! — Matem gösterileri! — Şah ve şeyh — Suikasde uğrıagun diğer İslâıu büyüklerine matem tutulmaz da, neden Kerbelâ şehıdleri anılır! — Kerbelânın mesulü tek değildir? — Ömer ve Şenır — Yezid ile eii-
Hazreti Hüseyinin kesik başı hakkında tarihçilerin sözleri ayrıdır. Bir kısmı Şama gönderildiğini ve hattâ Yezidin tahtı önüne konulunca, Yezidin elindeki bastonla dürttüğünü hikâye ederler (1). Bir kısmı böyle bir rivayetten bahseylemezler. Başın gömüldüğü yer hakkında da ihtilâf olunmuştur: 1) Yezid; kesik bası Medmeye yo! ladı ve orada teşhir eyledikten sonra Baki' mezarlığında annesinin kabrine gömüldüğünü; 2) Başın Yezidin silâh hazirıe-
rüm ortaIclıırı
sinde muhafaza olunarak vefa-tinden sonra çıkarılıp kefenlenerek Şamda Babulferadis dahiline gömüldüğü ve oradaki mescidin ismi de Mescidüke’s olduğunu, 3) Kesik baş Şamda otuz gün temhir olunduktan son ra silâh hazînesine konulup Sü leymaıı bin Abdülmelik zamanı na kadar orada kaldığı, derileri kalmayıp kemiklerin beyazlattığı ve bu Halife zamanında kefenletilerek hürmetle îslârn kabristanına defnedildiğini, E-meviye devleti inkıraz bulup ta
Abbasiye saltanatı kurulunca mezarları açılıp kemikleri yakılar; Ümcyye öllilerile birlikte H:ızreti« Hüseyinin de başı çıkarılıp yaktırılmış bulunduğunu söyliyenler vardır, bazı müverrihler de, Mısırda 400 den 606 ya kadar hükümran olan Şiî Fâtimî’ler zamanında kesik taşın Mısıra getirilerek orada gömülmüş olduğunu zireyliyor-lar!
Cesodlerinin göömüldüğu yer hakkında dahi rivayetler ver-
Mısırda kargaşalık çıktı fBaştarafı 1 incide) yet etmiştir. Çarpışmalar, Isken-deriyede olmuştur. Nümayişçilere ihtar mahiyetinde olmak üzere ordu evvelâ havaya ateş etmiş, bir netice vermeyince askerler ateşi nümayişçilere çevirmiştir. Iskende-r iyede bir kaç sinema, ateşe verilmesi ir. Polisler, maaşlarına -zam istemektedirler. Mısır Başbakanı, uçakla lskenderiyeye gitmiştir. Va ziyete ordu hâkimdir. Gece, Mısır sokaklarında askerler nöbet beklemektedir. Geceleri sokağa çıkma yasağı konmuş ve şübheli şahısların vurulacağa halka ilân edilmiştir.
--------o--------
Amerikanın Türkiye-ye askerî yardımı fBaştarafı 1 incide) son 10 gün içinde gelen 5 Amerikan vapurıle 10 bin tona yakın harb malzemesi verildiğini de ilâ ve ediyor.
nuşma yapmıştır.
Ueıâı Bayar, sık sık alkışlanan bu mühim konuşmasında D. P. deki son ihtilâflara temas etmiş, ihtilâflar dolayısile C. H. P. erkânında müşahade edilen yersiz sevinmelere işaret ve C. H. P. genel başkanının son seçim propaganda sı nutuklarında kendini gösteren istihzalara temasla: «Şayet mulıa lefete dostsalar, gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz» demiştir.
Celâl Bayar, nutkunu bitirdikten sonra Sungurluya hareket etmiştir. Geceyi orada geçirecek ve yarın (bugün) An-karaya dönecektir.
Euad Köprülü Urfaya gidiyor
Ankara: 5 (Hususî) D. P. kurucularından Fuad Köprülü, Urfa-nın kurtuluş bayramında bulunmak üzere perşembe günü Url'aya gidecektir.

olmasına rağmen, kırk elli yastıkta yaşarlar. Ve ölür-
evine git, gömleğinde alâ-
dır: 1) Keıbelâda gömülmüş vet yeri belli olmamak için nehir-) den bir kanal açılıp su yürütül-! müş, 2) Sehid edildikleri yere, gömülmüş amma, yeri belli e? dilmemiş, 3) Kerbelâda nehre! atılmış, 4) Meşhedi Ali'ye gö-C nıülmüş. olduğunu söyliyenlerc vardır, ki hepsi de Kerbelâ neh) ri civarındaki Meşhed; kabirs makamına kaimdir derler. c
Rivayetlerden hangilerinin! doğru olduğu kestirilemez, am-| ma Hazreti Hüseyinin başı, ya-? hııd vücudlarının gömülü oldu-) ğıı iddia edilen yerlerden hep-) sinin de hesabsız ziyaretçileri! bulunduğu ve bunlardım her b;-( rinin de ziyaret ettikleri ma-| hallin kudsiyetine iman eyliye-f tek tebcil ve tâziz eyledikleri! görülmektedir. Çünkü: |
f Devamı var) /
(Z) A,uni rivayet; Küfede ilmi Ziyad hakkında dahi söyle ıiiı\ Belki ikisi de doğrudur.
Bcşanma hâdiseleri çoğalıyor
ahkeme istatistikten üs Mf’ı Boşanma hâdiseleri güA 4^1* tikçe biraz daha çoğalıyor.
sasen bu hakikate varmalı varmak çin ihsai malûmata müracaat Ijzumu yok. Akraba, arkadaş, dost ve kont* şu ailelerine şeyle bir g^z gezi rmefc kâfi. Hergün bir yenisini duymak W kânı var.
Bu neden beyle oluyor. Acaba 6)oe-bi nedir?...
Bunu düşünürken aklıma eski -evlen nıe şekilleri geldi. Acaba osM usun riayet edilmediğinden midir?
Ölmeden evvel mürüvvetini gorıu^ sevdasına düşen bilhassa anne, nu evlendirmeğe içinden Uarar verir. Ve eşine, dostuna bu düşüncesi açıklaınıya başlar. Maksadı oğluna he« lâl süd emmiş birisini bulmaktır.
Komşuda, misafirlikte, hamamda gözünü ve kulağını dört açan anne» nihayet birini gözüno kestirmiş veya içinden karar vermiştir.
Lâf arasında, noktai nazarını anlamı ya çalışan anne, nihayet oğlundan müöhcm ve mütereddld bir cevab a almıştır. Müstakbel kaynana, komşu veya kılavuzu ile gittiği kızın evinde( görücü hakvesini İçmiş ve kaynanalık hissinin İlk zevkini tadar gibi olmuştur.
Avdette, baş göz edeceği biricik luna, kızın fizik tarifini yapmağa raşır.
Gelin hoşuna gitmiş ise, yani
kelime ile kaynanalık hissini tatmin edici bir vaziyette ise, oğluna beğon-dirici izahlar »mukayeseler yapılır ve birbirlerinin küfvü olduğu hakkında teminat verilir ve şeklen muvafakat kararı alınır. Esasen ikinci ziyarette damadın fotoğrafı kız evine bırakılmıştı. Üçüncü veya dördüncü gidişi s Allahın emri ve Peygamberin kavli 4-. le kız istenir.
Taraflar, hakkında Mecelle usulü i-le serron ve alenen tezkiyeler yapıhr. İstiharelerin müsbet no! içeler i üzerine, damad, hattâ fotoğrafını bile gör-medigi, yalnız annesinin tarifi İle hayalinde canlandırdığı kız ile nişanlanır, nikahlanır vo nihayet ovlentr.
Nikâhta keramet, koltukta mutab-bet düsturu ile çoluk ve cocuk S2hibı olur. Boşanmanın pek kolay ve pek masrafsız sene bir lar.
Ananın
kam yoktur, boşadım mısiliû aile yıkıcı kelimelerin, Damoklesin kılıoı gibi her an kadını tehdit etmesine rağmen, bu aile, hayatın bütün İçtimai, ahlâki, iktisadi sarsıntılarına göğüs gerer ve dayanır.
Temelsiz gibi başlıyan ve temelsiz-Iiğinden çökecek zannedilen bu aile birliği, boton ve simanarmeden kurul muş bir kal’e mukavemetile, yaşardı.
Bugün, henüz bıyıkları terllyen, hayatını kazanmak değil tahsilinin ancak 3 üncü dovresinde bulunan, delikanlı namzedi, sokakta, sinemada, baloda, ve yahud plâjda tesadüfen gördüğü bir genç kızla, İlk bakış teatisini müteakıb tanışırlar, konuşurlar, bir iki beraber gezerler, sinemaya giderler, plâjda güneş banyosu alırlar vo gençliğin ilk ve kaynıyan ateşi a-rasında kendi kendilerine sözleşirler, nişanlanırlar.
Bu şeklî rabıta Ûç dört aydan faz!:* sürecek mahıyotte İse ana ve babaya, malûmat verilir. Bazen muvafakatleri alınabilmek için ağlamalar, sızlamalar, intihar tehditlerine kadar va rır!
Ekseri düğün merasimi olmaksızın yapılan nikâh töremle, genç ailenin yeni aile yuvası, bazen genç çocuğun vo bazon de genç kızın babasının e-vinde ve nadiren de, prostelâlı vo boneli Rum kadınının hizmet edeceği hususi apartman dairesinde baş lar.
İlk üç dört ay İçinde, nazarı dıkka-ti celbetmîyen küçük küçük vak’alar, hâdiseler, hiç bir kıymeti olmıyan bazı dedikodular, aklı başında, tecrübeli bir aile büyüğü olmamasından, gençlik mantıki ve bilgisizliği ıio, büyültülür» lüzumsuz tefsir ve teviller İle halledilmeğe uğraşılır.
İlk anlaşmamazlık tohumu atılmıştır. İki taralın kendi muhiti, yeni evlilerin her biri için, mevcud olması melhuz, maddi manevi, ruhi, bedeni, fikri noksanları belirtirler.
Bezik partisinde, çayda, yemekte baloda, dansta, ıkı genç, arkadaş telkinlerinin tesiri altında, bütün hareketlerim tetkik ve tecessüse başlarlar. Artık birbirlerinden tereddüd ve şüb-he başlamıştır. Bu arada, kendilerince ohomıniyetsız vc hakikatte ise pek ınühlnı bir kıskançlık hâdisosl altı aylık damad vo gelinimizi mahkemeye sürüklemiştir.
Bazen bir sene ve bazen de bir tok celsede tefhim edilen boşanma kararı üzerino, cemıyoto iki dul daha ilâvo e-dllmiştlr.
Türkler arasında, bazı müstesnalardan sarfınazar, dünkii va bu günkü ovlenıne şekillerini izah ettikten sonra, son zamanlarda çoğaldığı görülen boşanma hâdiselerinin seboblorini araş (trınak lûzımgolıyor. Bunu başka bir gün tedkık edeceğiz.
JİATFA: «
î SABÂ
Ârif olan anlar,..
Eksik ol, kahrol
Bu memleketin mihnetine meşak katına yan çizip sadece nimetini hayvani bir iştah ile ziftlenen hayasız insan sen eksik ol, kahrol.
Namusu mücessem, fakat ayak altına düşen hakkı tutup kaldırma yan, rahatım bozmamak uğruna onun yerlede sürünmesine rıza gös teren cesaret ^karası adam eksik •1, kahrol-
Bir koyun gibi sürüye katılarak herkesin gittiği yoldan bende gide lim teraneslle hak yolunu, haki kat yolunu aramak lüzumunu duy mayan idealden, İman, cesaret, a-fcinı ve iradeden azade kişi eksik ol. kahrol.
Salâhiyeti, vazifeyi çığnndan çı kartıp kanıuı kudretini fenalığa a-let yapan, mazluma —ah— dedirten ehliyetsiz, ahlâksız adam eksik ol, kahrol.
Her ne şerait altında olursa olsun memlekete, millete faydalı iş görmek mümkünken aksini yapıp da suçu kanulara, hükümete, cemi yete, muhite kadir bllmiyen kimse lere yükleyen denl mahluk eksik ol, kahrol.
Bulunduğu mevki® ancak kendi sinin yakıştığım iddia ile başkala rmın ayni işi yapamayacağım zan neden ve aşağı basamaktaklleri hakir gören benci adam eksik kol, kahrol.
Kendisini temiz göstermek İçin Ğ zerindeki bütün pislikleri karşısın dakine fırlatan ve kenara çekilip te sinsi sinsi gülen riyakâr eksik ol, kahrol.
Tiirkiyede, Türkün içinde yaşadı ğı halde kafasında Türkün düşünce el, Türkün ülküsü, kalbinde Türkün imanı, şefkat, merhamet ve alicenaplığı bulunmayan yabancı eksik ol, kahrol-
Miskinlik, aciz ve hamakat yüzün den elindeki ekmeği başkasına kap tınp da ekmek diye sızlanan parazit insan eksik ol, kahrol.
Önüne çıkana ahlâk, namus, şe ref ve onurdan bahsettiği halde her İşini maddiyata, menfaate isti nafettiren, arkadaşlığı, dostluğu, memleket ve millet sevkisiııi buna
| Vapur Seferleri j

(

1
ı

Fratelli Sperco j
Deniz Acentası — Seyahat Bürosu I

e NİSAN 194#
İst. Borsacının 5/4,943 F) ya t lan
Vapurun ismi
FORSVİK TİBERİUS OONCORDİA FERN EBO ORETES OPEROSİTA
| Adres :
| Hareket tarihi |
Uğrayacağı Limanlar

• • ı •
Limanııuızdadır.
12
II
16
17
25
7

FRATELLî SPSRCO


1 riyeHte
Anvers, Rotterdaın, Amsferdam, Hamburg Pire, Napoli, Ccnova
Triyeste
Anvers, Rotterdam, Anısterdanı, Hamburg Ccnova


Hndavendigâr han Galata
Telefon: 40919

Çeşitli Yiyecek, Yakacak ve Giyecek Maddeleri Satın Alınacaktır.
Lâdik - Akpınar Köy Enstitüsü Müdürlüğünden
Cinsi
Tutarı
Azı Çoğu Fiatı Azı Çogıı Muvakkat teminat»
Kilo Kilo Lira Krş. Lira Krş. Lira Krş. Lira Krş. İhale şekli
Şeker «Kristal» 4000 5000 1 20 4W)0 00 6000 00 450 00 Açık eksi time
Koyun eti 4000 7000 1 50 6000 00 10500 00 787 50 ’ ' ) )
Yoğurt# 4UO0 7000 40 1600 00 2800 (X) 210 00 ) )
Patlıcan 2')oO 3000 50 1000 00 1500 00 112 50 ) )
Kabak 2000 3000 25 500 00 750 00 50 25 ) )
Domates 2000 3000 40 800 00 1200 00 90 00 ) )
Taze Faeulyt 2000 3000 30 1000 00 1.500 00 112 50 ) )
Yeşil .Biber » (
«dolmalık* 1000 1500. 60 600 00 900 00 67 50 ) )
Karpuz* 300*) 4000 25 750 00 1000 00 : 75 00 ) )
Paso iizüm 3000 4000 40 1200 00 1600 00 120 00 ) )
Yumurta Adet 12000 )8000 06 7720 00 960 00 72 00 ) )
Odun . £00000 İOOOCKK) 02,20 17800 00 22000 00 1650 00 Kapalı zarf
Beykoz» tipi postal 1441 çift 16 00 23056 00 1729 20 )
Ukarpin 39 » 25 OU 975 O) 73 13 Açık eksiltrue
Çorap erkek» 1480 ) 1 20 1776 00 133 20 ) )
Havlu 740 adet 1 30 962 00 72 15 ) )
i ht iy an için alj nacak
yiyecek,
yakacak re giyecek maddelerinin cins,
mikdar, fiat
1 — Fnstituıniiııin 1948 yılı
tutarı geçici teminat bedeli ile ihale çekli yukarıda gÖBtorîlmiftir.
2 — İhale 1**1.IV.1948 sah günii Enfttitü binasında yapılacak, açık eksiltme usulü ile yapılacak ihale saat 10-12 ’kapah zarf ıı.suliyle yapılacak ihale saat 14-17 ye kadar Enstitü binasında Enstitü alım satım ve ihale komisyonu marifetiyle icra edilecektir. Teklif mektupları ihalo saatinden bir saat evvel komisyon baçkanbğına verilmiş oltu-cak-ır.
5 — Şartnamelerinî görmek istiyenlerin Akpmar köy Enstitüsü müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân olunur. (4347)

V

Kolynos le ra h tandır ıcı,
Sukadarcık macunu temizleyici;
vermeğe kâfidir
Londra Nevyork Paris
Cenevre Amsterdaro
Brüksel
Prağ Stokholm
Lizbon
11,3856
280.60
1 3060
65,7270
105 5468
6 3887
360
57 8860
11,2493
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 6 941 Demiryolu 6 86.20
% 6 Kalkınma 1
% 6 Kalktnma 2 8635
% Milli müdafaa 3 20,12
% 7 Milli Müdafaa 4 20,52
% 6 Kalkınma 3 »5 35
Şark değirmenleri
Hisse senedi 23.50
SALI — 6/4,1948

7 29 Açıljş ve program,
7-30 M, s, ayan,
7,30 Müzik: Hafif
Müzik (Pl.)
7.45 Haberler,
8 00 Müzik? Hafif Sololar (Pl.)
8,15 Müzik; saz Eserleri (P1.L
8 30 Müzik’ Çeşitli Hafif
Müzik (Pl.) z
9 00 Kapanış,
12.29 Açıljş ve prograıı:
12.30 M, s, ayan,
12.30 Müzik: Şarkılar
13 00 HaberLer,
13-15 Müzik-
13.30 Müzik,
18.45 Müzik; Hafiı
Melodiler tFl.)
14 00 Kapanış.
göre ayarlayan Bukalemun tabiat ,ı dönek eksik ol, kahrol.
Bu memleketin sahibi, bu milletin evlâdı olduğun halde sanat, ti caret ve çalışma kabiliyetini senin le hiçbir münâsebeti bulunmayan lara kaptırarak sokaklarda yalın a yak baş, kabak sürten sefil, sana ek sik ol kahrol diyemiyorum. Fakat bunu ben söylemişim veya söyleme ■mlşinı neye yarar, Senin bu vaziye tinden faydalananlar zaten fayda lamyorlar... Naim Tanyeri
; »• v*.
Malıeme Alım Şubesinden:
İzmir Çamaltı Tuzlasında satışa çıkanlan 250 ilâ 3f3 bin adet es ki tuz çuvalının beherine 57 kuruştan talip vardır, Bu fiyatı arttıracak isteklilerin 21 Nizan 1948 çarşamba günü saat 15 e kadar yüzde 7-5 teminat aJkçalarlle beraber Çamaltı tuzlası müdürlüğüne, İstanbulda Ka bataşta Tekel Genel Müdürlüğü tu:’stthsal şubesine müracaat etmeleri ilân olunur. (4476)
......... " V
I SATILIK DOÇ î I KAMYON i


Bir adet Doç marka iyi kullanılmış kamyon 5000 liraya satılıktır.
Veli Alemdar han No. 201 Galata.



• H
S
YENİ TEKLİF EDİLEN TARİFE: Kuruş santim
Siyasî Demokrat Gazete
BU
I
AFTA ÇIEITü



İstanbul Belediyesi İlânları
Büyük ve küçük baş kasaplık hayvanların canlı kilosun
dan (Domuz hariç) 03 50
Domuz ve yavrularının et kilosundan 10 00
Yabani domuzların beher kilosundan 2 00
Et parçaları kuyruk İçyağı ve emsalinden 7 00
Büyük, küçük baş hayvanların bütün gövde et kilosundan 7 00
Koyun keçi başlarile takım ciğerlerinin beher adedinden 8 00
Paça (koyun, keçi, kuzu 20 adet diziden) 8 00
Paça sığır, inanda ve emsali) 4 adedinden 10 00
Sığır ve emsali başlarının bir adedinden 30 00
Sığır ve emsali takım ciğerlerinin 1 adedinden 30 00

* - •’UP*
Göîcük Deniz Fabrikaları
Genel Müdürlüğünden
Fabrikalarımız inşaat komisyonunda görevlendirilmek üzere 70 lira ksli maaşla ve aşağıdaki şartlarla bir yüksek mühendis veya yüksek pLimaı- alınacaktır.
1. — Türk olmak
Müteahhitlere alt ve iade edilip 2 İnci defa taşıma hlzme
ti yapılacak olan hayvanlardan ayrıca koyun gövdesinin
beherinden 100 00
Kuzu gövdesinin beherinden 75 00
Sığır ve mandanın 1/4 200 00
Dananın 1/4 100 00
2. — Yüksek mühendis veya yüksek mimar diplomasını haiz olmak.
3. — Yapı ve konstrilksiyon işlerinde ihtisası bulunmak,
4. _ Mekteb tahsilinden sonra mesleki ile İlgili bir nıüesscsede veya başlı başma en az dört sene çalışmış bulunmak.
5. — İnşaat komisyonumuzda İki hafta çalıştıktan sonra mul«ave fesi yapılmaJc,
1 — Küçük başlarda domuzlar tam gövde halinde büyük başlar 1/4 parça halinde nakledilirler.
2 — Büyük baş hayvanların 1/4 den fazla parçaya ayrılması müessesenin müsaadesine bağlıdır.
Evvelce baş üzerinden alınmakta olan et taşıma ücretinin 7/4/948 çarşamba gününden İtibaren mezoaha ücretile beraber kilo üzerinden yukarda yazılı tarife mucibince alınması hakkında Genel Meclisçe müt tehaz karar Bakanlıkça onanmış olduğundan keyfiyet alâkadarlara ilân olunur. (4392)
İkinci Çekiliş: 1 Haziran
Gişelerimizden fcro^ur beyiniz!
Türkiye
Bu arzunuza ulaşmanız için sîze imkân sağlamıştır. Bun dan faydalanınız.
Türkiye İŞ Bankasında tasarruf hesabınız yoksa
; derhal bir hesap açtırınız.
Yılda dört defa ikramiye çekilip: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para ikramiyeleri1 ..
Sir ev rahibi olmak her parıido*- için bir gayedir.
Bankası
zs
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yası işlerini fi-

İSTANBUL BELEDİYESİ
ŞEHİR TİYATROLARI
Saat 20 do Dram
Kısmı:
DÜŞMAN
Yazan : And re Paul Antoine . ffüı kçesi : Lûtfl Telefon: 42157 Komedi Kısmı: KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N. Nancey H. De Gorsse Türkçesi : Vasfl R. Zobu, R. Baran

Başlık
1 inci
2 )
5 »
6 )
6 h
banUml
)
»
)
»
maktu ««arak sayfa,
»
)
»
»
Kr. 1500
000
400
800
850
150
Yeni Sabah'ın
İL AN FİYATLARI

.— Allah, kalbi doğru ve eli açık olanların yardımcısıdır. Cebanbı Hak dilerse, Haccâc’ın zulmet içinde bulunan zâlim kalbini merhamet ışığile aydınlatır.
Bu konuşmaya kulak misafiri olan Haccâc’ın adamları; hemen huzura çıkıp meseleyi an-lettjf.r. Haxeâc düşündü ve ken dı khudine:
— Kerem eıbilî olunca sahibi bi h’.iyar olur, diye söylendi ve Yızid îbni Mehlebi derhal zindandan çıkarttı; kendisinden ö-zür diledi.
f Fakat Haccâe’ı 1 bu jesti samimî değildi; zahiren âdil, hak ve hakikatsever gö. üıım.ck için di. Nitekim, (Mürevvicül-Ze-heb-i-Mes’udî) nin naklettiği şu fıkra, Haccâc’ın Yezid Ibni Mch lebe kaı şı daima zâh n ve gaddar davrandığım açıkça göste-ıir. ,e
«Haccâc, kerem ve şekavette âlemin meşhuru olduğu bütün in: am.irca kabul ve teslim edilen Yezid îbni Mehleb’in mem»
1 2 3 4 S C 7 8 9
ilen idare eden: Yazı işleri müdürü; FA TİN FUAD — Dizildiği
Yer: «Yeni Sabah» mürettiphanesi - Basadığı yer: «Gün Basımevi»
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
YflBant BTııhatrrem Z. korgpunaI

Tefrika No. 160
leketini zabtetti. Kendisini hapse attı ve büyük hakaretlere maruz kıldı.
Yezid, in’am ve ihsanları sayesinde gardiyan ve diğer zindan pıüstahdemleri|ıin kalble-rini kazandı. Hepsini kendisine bağladı. Nihayet müsamahalarını temin ederek zindandan kaçmağa muvaffak oldu. Doğru Şam’a gidip Halifei vaktin ve-liahdi Süleyman îbııi Abdül-melik’e iltica etti.
Süleyman, Yezid’i çok severdi. Onu sonsuz sevgi ve büyük saygı ile karşılayıp yanında alı kodu.
Bundan haberdar olan Hao

câc, Halifeye uzıııı bir mektub yazdı. Yezid’in zimmetine yüz binlerce dirhem geçmediğinden dolayı zindana atıldığını ve bir gün kaçmağa muvaffak olarak gidip veliahde sığındığını anlattı.
Halife, mektubu okuyunca gazabe geldi. Adamlarına:
— Çabuk SUleymanın sarayına gi^in Yezid Ibni Mehlebi yakalayın, sımsıkı bağlayıp bana getirin. Süleymannı itirazlarına kulak asmayın, diye e-mir ve Süleymana sunulmak üzere bir mektub verdi.
Adamlar, mektubu Süleymancı takdim ettiler. Büleyman,
mektubu okudu. Hemen şu mealde bir cevab yazıp kendi a-damlanndan birisile Halifeye yolladı:
«Yâ Emîrel-ınü’minîn! Yezid îhni Mehleb, bizim eski dostla-rımızdandır. Her hususta bize sadık ve vefakârdır. Dinsiz Haccâc, sayılamıyacak kadar çok olan iyi meziyetlerini çekemediğinden dolayı, onu daima kıskanmakta ve size jurnal etmektedir. Dostumuz Yezid hak kındaki sözlerin hepsi iftiradır. Yezidin zimmetine yedi yüz bin dirhem geçirmiş olduğu ma iûmum olduğu gibi, bunun dört yüz bin dirhemini ödeyip üç
yuz bin dirhem borcu kaldığı da ınalûmumdur. Eğer Halife hazretleri müsaade ve ikram ederlerse, Yezidin bakiye borcu oıan üç yüz bin dirhemi ödemeğe hazırım.»
Huzurda bulunan Haccâc’ın ; damlan, Yezid’i affetmeyi düşünen Halifenin kulağına bir şeyler fısıldamak suretile onu tekrar gazebe getirdiler. Halife ikinci bir mektub yazarak Yezid îbııi Melılebin mutlak surette bağlı olarak gönderilmesini emretti.
Süleyman, ikinci mektubu o-kuvuııca pek müteessir oldu. Fakat emre itaat mecburiyetinde idi. İki tane altın zincir yaptırdı. Birisini Yezid Ibni Meh-lebin, diğerini de sevgili oğlu Fyvüb’ün boynuna geçirdi ve Halifeye mektub yazarak dedi ki;
(Devamı var)
17.58 Açılış ve Program
18,00 M, s, ayaıı,
18 00 Müzik: Radyo Dan» Orkestrası,
18 30 Konuşma,
1845 Müzik. Şarkılaj
19-00 M, s, ayarı,
19 00 Haberler.
19-15 Geçmişte Bugün,
19- 20 Müzik.- Tarihî Türk Müz.ği-
19.45 Konuşma,
20.00 Müzik: Güzel Sesler
20 15 Radyo Gazetesi,
20.30 Serbest Saat
20- 35 Temsil,
2120 Serbest Saat,
21.30 Konuşma,
21 45 Müzik: İnce Saz.
22,15 Müzik; Radyo
Senfoni Orkestrası.
22.45 M, s, ayarı.
22.45 Haberler,
23.00 Program ve Kapanış
BULMACA
SOLDAN SAĞA i
1 — Hareketli; 2 — Esirler. Kah ve ve iskambilde bakılır; 3 — Kuru yucu. Geri verme; 4 — Bir ay; 5
— Cenubi Şarkide bir kazamız; 6
— Kadın ismi; 7 — Tavır, At yavaşı; 8 — Destemoııa »aynen) 9 — Sonuna (Mi) gelirse Amerikada bir şehir olur, Tersi arzu maden Uba kasma verilen isim.
YUKARIDAN AŞAĞI )
1 — Peygamberimiz; 2 — Çiçek bal özü, Çag; 3 — Derhal, isyankâr; 4 — Başına (K) gelirse okuyu cular, Mesafe işaret edatı; 5 — So nuna (Y) gelince tren yolu olur, Anadolu kadınlarının baş örtüsü; 6 — Kuzunun bağırıŞı! 7 — Yerme getirme (ödeııle), Tersi bir nevi ayakkabı; 8 — Eski hâkini, Türkü şiiri; 9 — Bir harfin okunuşu, A-çıklama (bildirme )
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ «EKLİ
1 23456789
1
e
6

t
4
C
i
1 :ş a