10
KURUŞ
Bir Yolsuzluk İhbarının Devamı
f
»
>
2800 1500
800
300
SAYICI
HFR
YEFDE
Iöare: NuruosmanJye No, V Tel adresi: «YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: 20705
i
$1.
vlebus
zammı
Fark
1
Rize Millet vekili Fahri Kurtuluş ve Milli Eğitim Bakanlığı yanarken
nkara yangını
Kr
>
>
>
6 OCAK 1948 Onuncu Yıl Ne. 3188
abone
Türlüye Senelik 6 aylık 3 ayhk 1 aylık
BEDELİ
Ecnebi 5400 2000 1000
«00




________________________________
y nı .t i ji
Taşköprü Kendir Kırma Fabrikası inşaat yolsuzluklarına aid vazıh surette madde, isim ve delil bildiriyoruz
Fabrika İnşaatında kaçak kereste kullanılmıştı akanlara yapılan masral karşılımı nıüteahhidden yüzde 1« değil 42 dir..
2
5000 lira kesilmiştir. 3

15 Aralık 1947 tarihli Yeni Sabahda «Yeni bir yolsuzluk ihbar ediliyor, Taş-höprüde kendir kırma fabrikası inşaatı» başlığı altında Ali Baran imzalı bir mek- ! tub neşretmiş ve mezkûr inşaata aid bazı yolsuzlukları ortaya atmıştık. Bu meranda Sümer Bank tarafından vekillerin yol ve ziyafet masrafları olarak müteahhitken 5000 lira para kesildiğini de’ ilâve etmiştik.
Bu yazı üzerine 26 Aralık 947 tariiıli ; Yeni Sabahda da Ekonomi Bakanı Cevid : Ekinden gelen cevab intişar etmişti. Bu Ekonomi Bakanı eevabda yolsuzluk iddiaları varid görül- Cavid Ekin
müyor ve Sümer Bank tarafından miıte-ahhitden ziyafet ve yol masrafı nami-le hiç bir para alınmadığı bildiriliyordu.
Ekonomi Bakanının bu tekzibine asıl ihbar sahibi olan Ali Barandan dün bir ce-vab aldık. Çok dikkate şayan bulduğumuz bu ikinci mektubu başta Ekonomi Bakanı olmak üzere ilgililerin ve okuyucularımızın dikkat ve ibret nazarlarına sunuyoruz. Mektub aşağıdadır:
Bay Bakan:
«Birinci mektubumu hazırlarken Sümer Bank genel müdürlüğünün tekzib ede-
(Devamı Sa.. 5; Sü., 3 de)
F. Kurtuluş Meclis Başkan lığına bir sözlü soru verdi
I
Memurların Hali ve İstikbali
M
Her halde askeri ve mülki tekaüdler ve onların millete emanetleri olan amelden sakit dul ve yetimler elleri tutan Halk Partili milletvekillerinden daha ziyade yardıma muhtaç bâr haldedirler
_______★ _____________
yolsuzluklar bütün devlet ve haksız bir almıştır. Bir kanunsuz ve temiz ve
Tı ürkiyede memur sınıfının en ağır bir durumda olduğu şübhesizdir. Sabit gelirli diye vasıflandırılan bu kitle, son harb yıllarının bütüu yukü-ıra sırtında taşımıştır. Buna rağmen. içlerinde bazı yapanlar bulunması, memurlarını manasız şübhe ve zan altına ltaç münasebetsizin
rü retkâ r ha rek et le rin i geniş bir kitleye teşmil etmek çok büyük haksızlık olur.
Memurlar için umumî bir statü henüz hazırlanmamıştır ve bunların mukadderatı az çok, âmirlerinin elindedir. Memur vaziyetinin ağırlığı hele Büyük Millet Meclisinde milletvekillerinin kendi aylık ve yolluklarını arttırmak i-çin. İleri sürdükleri sebeb ve bahanelerden sonra büsbütün anlaşılmıştır. Milletvekillerinin memurlar hareminin ikinci derecesi tutarı i-le yani 880 lira ile geçinilmez olduğunu söylemeleri bütün memur-lanmızı ümidsizliğe sevketmiştir. Çünkü memurlar arasında ikinci dereceye istihkak kesbedenlerin sayısı yüzde biri bile bulmaz. Halbuki bu nıikdarın bile bir aileyi geçindi* emediği resmen Millet Meclisi kürsüsünde ısrarla tekrarlandığına göre ikinci derecenlu altında kalan memurların yani pratik bir surette bütün memurların hali ne kadar perişan olduğu açıkça sabit olur.
Maanıafîb Kutu Lâyemut yalnız nefsini körleme kabilinden bu geçini şekli bile emniyet altında değildir. İkide birde tensikat lâkırdıları ortaya atılır ve zaten kirişte olan kulaklar bütün bütün gerilir. Esasen aldığı ile kendisinin \(- nilesinin hayatını idame etmekte bınbir zorluğu ugnyanlann bîr de böyle tensikat gibi bir Da-moklrs kılıcı ilr telıdid edilmeleri revayı hak olamaz.
Kaldı ki esasen memurlar arasında, ıztırab doğurucu âmiller de (Devamı Sa.t 3; Sü., 4 de)
e -------------------R
) Edirne ve Trakyayı (neler, kimler yıktı I ----o----
l ŞABAN TAŞKIN ŞEHİDOĞ'-U-/ NUH BU DİKKATE ŞAYAN 7 MAKALE SERİŞİNDEN İLK J YAZIYI YARIN SÜTUNLARI* t MIZDA BULACAKSINIZ...
Spor - Sergi Sarayı inşası ihale edildi
Valinin Bu Husustaki Beyanatı
Saray gelecek yıl bugünlerde bitmiş olacak ve masrafı sağlıyacağı gelirle ö enecek.
İstanbul vali ve belediye reisi Lûtfi Kırdar, yeni spor sarayı inşaatının dün yapılan ihalesi hakkında aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
— Bugün Spor - Sergi Sarayının inşasını ihale ettik. Sarayın keşif bedeli 2 buçuk milyon lira tutuyordu. Bunun 1 milyon 600 bin lirası asıl binanın inşaat masrafı idi. 900 bin lirası da binanın muhtelif tesisleri için tahmin edilen miktardır.
Bugün ihalesi yapılan kibim, muhammen bedeli 1 milyon 600 bin lira tutan asıl binadır. Spor -Sergi Sarayı gelecek yıl bugünlerde bitmiş olacak ve 1949 yılı yazında yapılması mukarrer milletlerarası Avrupa güreş şampiyonası burada yapılacaktır. Ayni zamanda, Spor - Sergi Sarayında ve et-
ıDevamı Sa., 5; Sü., 5 de)
Vali Lûtfi Rrdar

7 maddeyi ihtiva eden bu sözlü soruda, son zamanlarda resmî dairelerdeki yangınlara aid içişleri Bakanından izahat steniyor..
Ankara, 5 (Hususi) — Rize Milletvekili Fahri Kurtuluş, son zamanlarda resmi dairelerde çıkan yangınlar hakkında Meclis Başkanlığına aşağıdaki sözlü soruyu vermiştir: 1 — Son beş sene zarfında hangi res mî ve özel daire ve binalarda yangın olmuş ve bunlar hangi tarihlerde yanmışlardır. 2 — Yangınların zuhuru sebebleri belli midir. 3 — Kas-den yakılmış olanlar var mıdır. Bun lar hakkında yapılan tahkikat ne sonuç vermiştir. Mes’ul mudur. Bulünmam’şt*. ne rilmiştir. 4 — Bu yanan yangın ânındaki değeri
içlerindeki mal tutarı değeri tesbit edilmişse mikdarları nelerdir. Ve toplamı neye mal olmaktadır. 5 — Yanan binaların elektrik şemaları var mıdır, varsa bu şemalar aid ol-
dukları binalardan gayri elektrik ge ’ nel müdürlüğünde muhafaza edilmek ' te midir. — Şimdiye kadar elde e-dilen acı tecrübelere göre bundan sonra yanmak tehlikesine maruz binalar hakkında ne gibi tedbirler a-

sremyor..
lınmıştır. 7 — Bu gibi binaların mu-hafazasile mükellef olan daire müdür veya sorumlu diğer memurlar
(Devamı Sa., 5; Sü., l deı

Ankaradaki
bulunmuş ecza ve-binaların vc ayrıea
I
nümayişin tahkikatı
“Pravda„nın Türk basınına yeni hücumu ----------o►—
Moskova: 5 (A P.) —- Bugün Prav I da gazetesinin iki yazan, İstanbul, • Tanca. Paris vö Rumanyanm en fa al Komintern merkezleri haline
(Devamı Sa„ 5; Sü., 7 de)
Bugün ayın altısı
Bâzı memurlara, hâlâ Ocak ayı maaşları verilemedi!..
Zâten geçim sıkıntısı içinde bulunan ve aldıkları para bir ayın 10 gününe kifayet etmeyen memurları, üstelik 37 gün bekletmek, en hafif tâbirde günuhtır
ten geçim darlığı çekilen böyle b / zamanda maaşlarının aksamasına mahal bırakılmaması için alâkadarların nazan dikkatlerün çckmem.zi
Bugün ayın 6 sı olduğu hahlo Devlet dairelerinde hâlen maaşların verilmediğini hayret ve teessürle haber aldık Bittabi bu verllemlyen maaşlar Ocak ayı maaşlarıdır. Bu arada öğretmenlerin hemen yüzde sekseni Ocak ayına aid maaşlarını alamamışlardır. 9 uncu İşletme men-şuhlarının da maaşlarını alamadıkları tasrih edilmektedir. Bu idareye mensub bazı memur vatandaşlar, gazetemize müracaatta bulunarak, za-
istediler. Diğer taraftan bazı Adab ı mensublannın da, henüz Ocak ayına aid maaşlarını almadıkları bize bildirilmiştir. •Devamı Sa., 5; Sü„ 4
Ingiltere, yeni bir dış siyaset takibe başladı
I
Zevk ehli bir
mevkuf
Yılbaşını hoş geçirmek İçin Cezaevinden kaçtı, »onra kendi kendine gelip teslim oldu
/ Tophanede oturan ve ( Arab Hüs nü, nanrile anılan Hüsnü Kaldırım cı azımda biri yaralamak ve şirkat suçundan dolayı ceza evinde mevkuflu olarak bulunurken yılbaşın (Devamı Sa,, 5; Sü,, 3 de)
Attlee’nin son nutku, komünizmin yayılmasını durdurmak yolundaki siyasetin ilk emaresidir
Ingiliz Başbakanı Attlen, gazetecilerle kvuşuycr
----o----
Hukuk Fakültesi Talebe Ce hakkında da
tahkikat açıldı
lyeti
Ankara, 5 (Hususî) — 27/12/947 günü Ankara Üniversitesi talebeleri öğrencileri tarafından yapılan nümayişler hakkında evvelce beyanname verilerek müsaade alınmadığı için, zabıtaca, öğrenciler hakkında içti-1 maatı umumiye ve tecemmüat kanunu hükümlerine muhalefet etmekten tanzim edilen evrak savcılığa verilmiştir. Ayrıca, Cemiyetlerinin siyasetle iştigal cdemiyccekleri hakkın-daki Cemiyetler kanunu hükümlerine göre de nümayişi tertib eden Hukuk Fakültesi talebe cemiyeti hakkında da takibat açılmıştır. Bu hu-(Devamı Sa., 5, Sü., 6 da,
• t
Komünist
lütufkârlığı!
Şimdi İsviçrede bulunan sabık Rumen
Kralına, hiç para vermemişler
---------
Londra: 5 (B. B. C.) — Eski Rumen kralı Mişel bugün öğleden soma Lozana varmıştır. Mişelin ya ven bu akşam Lozanda basma bir demeçte bulunarak tahttan çekilme sebebinin siyasi olduğunu, bir kaç güııe kadar sabık kralın bir de meç neşredeceğini söylemiştir.
Mişel, bugün Lozanda, Prenses Anna’la telefonla konuşmuştur.
(Devamı Sa,, 5; Sü., 6 da)
• >
“Limancı !„ Brevvester
----o----
Tiirkiyeden bahsetmez oldu...
Maaş zamlarını almak istemiyen bazı Millet vekillerine
------o------ /
Farkları haz.neye teberru) etmeleri bildirildi | Ankara: 5 (Hususî) — / Milletvekillerinin tahsisat ve \ yolluklarına yapılan zam ta- / sarısı gereğince tahsisat far- \
> kı bütün milletvekilliklerine / verilmişte. Tasarıya kırmızı s
> oy veren bazı Halk Partili / ' milletvekilleri bu farkı kabul \ , etmek istememişlerse de ken- /
> dilerine bu farkı muhasebeyi \ ( umumiye kanunu gereğince /
> hâzineye teberrü olarak bı- \ ( rakabilecekleri bildirilmiş- (
> tir. Farkı kabul etmek iste- (
> miyen milletvekilleri arasın- /
> da Tezer Taşkıran, Behçet \ Çağlar, Sabit Tahsin ve Ham /
> dullah Subhı Tannöver de ( L vardı. Tasarıya parti halin- /
> de kırmızı oy veren Demok- \ t rat Parti milletvekilleri le >
> daha sonra bir karar veri1- \ ı mek üzere farkı parti merke- ?
> zine bırakmıya karar vermiş- \
t lerdir. '
Veremle savaş



I
tfaşhington: 5 iA.Pj — Avrupa-dakı seyahatinden donen Senato âzası Breu’ster. dün gece gazeteclle* re verdiği bir demeçte bir çok meni'
Kurulacak olan derneğin nizamnamesi kabul edildi
Etıbba odasında dün yapılan toplantı, Sağlık Bakanı bu hususda ne d yor?.
Veremle savaş dernekleri konfe ransına, dün de Etıbba Odasında devanı edilmiştir.
Toplantıya saat tam 15.30 da başlanmış ve Ük olarak, tasan halinde
bulunan Türkiye ulsal Verem Savaşı Derneği» tüzüğü, ufak tefcM bazı tâdillerden sonra ittifakla kabul edilmiştir. ■ •
(Devamı Sa,, 5, Sü„ 5 de, •
AKVİMDEN BİR YAPRAK
Yürümek ve ayak sürümek
azetelerde umumi müfettişliklerin ilgasına ve bazı valilerin yaş haadi dolayıslle tekaüde sevkcdıleoeklerine da- ‘
ır bir haber oktı lıiın. ( Ben bu umumi mii- [_______________
fetfişliklerden hiç bir şey anlamamıştım; geniş salâhiyetlerine rağmen ken dilerinden çokluk bahsedilmezdi; zaten ılga edilmiş olmaları da bu .r.emu rıyotin idare bakımından bir ihtiyaç teşkil etmediğim açıkça gösterir.
Valilere gelince tokaüd edileceklerin adedi on ıkı imiş. On iki va’inın tekaüdü ile on ıkı kaymakama tefoy-yüz ve terakki yolunun açılmış ılınası lâzım gelir. Zira unutmamalı ki bütün kaymakamlar (Lalapaşa) ııinki gibi «sert kıyıım değildirler; içlerinde vatandaş hukukuna miısavı surette riayet etmesini bilen ağır başlı damları da pek çoktur.
Bu on ıkı valinin arasında Itrinden çok bahsedilen— bir aradım bulamadım» Fakat hâvadüı ya zan gazete fıkranın sonuna doğru:
«İdari baskıcılıkları ve aşırı particilikleri ile şöhret yapmış olan valiler
|ULUNAYI
hakkında da bugünlerde bir karar a-lınacağı kuvvetle tahmin edilmekte* dir. Bilhassa bu valilerin değiştirilmc-
v \ sin’n umumi efkâr
ı üzerinde çok iyi tesir
I ler bırakacağı anlaşıl
lâf savuruyor.
«öyle olmasını Yanı kanlumbaga «üzüm çok olacak.» gen-
idare a-
- kendi-k.ıc isini
iniştir.» gibi bir
Gazetocılıkte buna istemek» derler, hikâyesi... Hanı
demiş, «neden bildin? » demişler, lüın öyle istiyor»» demiş. Tıpkı onun gibi.
Yoksa hakikatle baskı yapmış, yapmamış, yapıyormuş gibi dedikodulara sebebiyet veren isımleıdoıı hiç birisi hakkında bir iham bile yok.
Meselâ bir valinin, Oomokrat Parti tezahüratında tekerleğe dognnk sokmak için elinden gelen her şeyi yaptığı gazetelerde sütun sütun yazH.ırla-toşhır edildi; bir başka valinin: «Filan Başvekil istifa ederse ben do ıst.Ja ederim!* ^ibı bir bağlılık nümayişi yap tığı da yine gazetelerle ilân edildi. Bu söz tekzib edilmedi; fakat Başvekil çekildikten sonra da o vali çekuınelı (Lütfen sayfavı çeviriniz/
sayfa.- a
Y E N T sabah
- - r -

6 o C A K 1943
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?|
OklTYUCU
I
o
Atatürk’e suikasdın tafsilâtı ve içyüzü
Di YORki

15
Yatan
c

»
Telrika No. 136
Müvezzilerin P.T.T. den bir şikâyetleri tsim ve adresi mahfuz bir okuyucumuz diyor ki:
P. T. T. İdaresi miivezzi-leri içinden memurluğa lâyık ve muhabere bilgisini isbat e-denleri ücretli tı. Ve yine İlk aynı muhabere
mıımi bilgi imtihanından geçirerek kadroya aldı.
Hâlen hiç imtihan vermemiş dağıtıcılar 108 lira sağlam kesintisiz olarak maaş a-lıyor. Biz ise ınüvezziliğe dev-muha-edip 90
Mü-
memur yap-tahsillilerdeo bilgisi ve u-
Amerikadan satın
aldığımız vapurlar
Sifr-macmın kızın kaçıran mahkûm oldu
I HER SABAH
Doktor Fahreddin Kerimle muhayyel m ü 1 â k a t
— 1 —
— Hayır, oradaki insanlar «arasında büyük bir insicamsızlık vardı. Esasen bir kısmından hizmet beklenebilirdi, fakat Hamdi Taba gibi sinnini geçirmiş insanlardan da bir şey beklenemezdi,
— Orada lâyiha falan tertib ettiniz mi?
— Hayır, jalnız bu sistsmler hakkında bilhassa tevzini kuva hakkında Kemal bey Gazi Paşaya maruzatta bulunmuş, bunları söyledi. Belki tasavvuratı müzmiresi vardı, orada benim bulunduğum zamanda Kemal beyin fikri uıüz-mirine dair bir şey hissetmedim. Sırf Gazi paşa hazertelrine hürmet ve minnetten başka bir hısle mütecessis olmadım.
— İyi söylüyorsunuz, fakat bir tezkere ile sizi içtimaa düvet ediyorlar, niçin toplandmız, maksadınız ne idi? Toplanmağa hak ve salâh^etiniz var mıdır?
— Hayır, bir gayretkeşlik ..
— Kara Kemalin arkasından daha ne zamana kadar gidecektiniz? Meclis var size içtima etmek düşer mi? içtimain sonuna kadar bulundunuz mu?
— Hayır, ağrılarım tutmuştu gittim.
— Zabıt tutuluyor mu idi ?
— Hayır.
— Başka toplandınız mı? Bir teklif vaki’ oldu mu?
— Hayır.
— Üç dört defa daha toplanmışlar, sizin haberiniz oldu mu?
— Hayır, hiç tahattur etmiyorum. *
— Bunlar îttihad ve Terakki namına bir program yapmışlardır, Cavid bey itiraf etti, müvace-he edildiğiniz vakit mahcub ka’ma yınız, şimdiden söyleyiniz.
— Îttihad ve Terakki programından katiyen haberim yok
— Belki sizin bulunduğunuz iç-timada olmamıştır. Ondan sonra Kara Kemal ve bazı arkadaşlarınız Terakkiperver programını hazırlamışlardır, malûmatınız
— Bir gün Kara Kemal yazıhanesine uğramıştım. Canbulat, Şükrü beyler
Meclisin açılması da pek yakındı. Bilmünasebe yeni fırkanın mevcudiyeti kavaidinden bahsederek: «Mecliste teşekkül edecek muazzam bir fırka olursa girer mis;n?» dediler. «Girmem!» dedim ve ha-
nedir? beyin Orada vardı.
yatı siyasiyeden çekildiğimi «eyledim. Daha ileri gitmediler. Mesele orada kaldı. Fakat bir fırka teşkili etrafında bir faaliyet hisse) le-dim.
— Programı gösterdiler mi 9
— Hayır, katiyen.
— Demek ki Terakkiperver ismi alan fırkayı sizin arkadaşlarınızın teşkil ettiğini gördün vc i-şittin.
— Öyle bir şey teşekkül ederse girer misin, dediler. Bilâhare fırka teşekkül ettikten sonra bir rnek-tubla nıiiracat edileceğini hissetmiştim.
— İstanbul Kâtibi umumîliği i-çin mi?
— Evet.
— Bundan^başka Ali Fuad paşadan da bir mektub var.
Mektub okundu, reis sordu:
— Şükrü bey mi mektubu getirdi?
— Hatırlamıyorum.
— İlk reddinizden sonra Şükrü beyin sizinle görüşmesi niçin mev-zuubahis olsun?
—Belki efendim emrivaki yapmak istivorlardı.
— Kemal bey ilk defa Meclis a-çılmadan sizi fırkaya dâvet ediyor. Demek ki o da faaliyette idi. Vazife almadı, yoksa perde arkasında kalması mukarrer idi?
— Bilmiyorum efendim. Esasen gözlerimdeki hastalık iştidad etti, iki senedenbeıi hiç kimse ile görüşmedim ve münzeviyane bir hayat yaşadım. Bu inziva darb-ı-me-sel olacak mahiyette idi.
Reis — Bu kadar kâfi.
Dedi. Ahmed Nesimi bey çıkarıldı. Celse tatil olundu.
Ayni günün ikinci celsesi
Saat üçte ikinci celse başladı. Reis Hüseyinzade Ali beye: «Siz Türkiyeye hangi tarihlerde geldiniz?» diye sordu. Maznun cevaben 1889 da mektebi Tıbbiyede tahsil için geldiğini, Askerî Tıbbiyede ikmali rahsil ettiğini zabit olarak 311 de çıktığını söyledi. Bir aralık Kafkasyava gittiğini, esasen Kafkasvada Baku vilâyetinde doğ duğunu, Tiflis lisesinde tahsil ettiğini ilâve etti.
(Devamı var)

let imtihanı ile girip bere bilgisini de isbat memur olduğumuz halde lira ücret almaktayız,
vezzi iken aldığımız çocuk zammını dahi alamıyoruz. Bıı nasıl terfih?
Bunun hak ve adalet ölçüleri ile telif olunamayacağını sayın gazetenizle alâkadarların dikkatine koymanızı dilerim.»
Tek tib ekmek
bozuk çıkıyor
Firınctlar Cemiyeti kongresi Çarşamba günü yapılacaktır. Toplantının hararetli olacağı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan şehrimizin muhtelif semtlerinde yeniden bazı fırınların kapatıldıkları görülmüştür. Bu meyanda Eyübde 2, Beyoglunda 4, Beşiktaşta 2, diğer semtlerde de 3 fırın daha imalâtı kesmiş ve Fırıncılar Şirketinin şubesi halinde satışa başlamışlardır. Fakat bu suretle rekabet meselesi bertaraf edildiğinden imalâtta nefaset temini pek düşünülmemekte, neticede de şubelerde satılan ekmekler diğer semtlerdekin den kötü olmaktadır. Esasen yeni çeşni ile bir semtin ekmeği diğerine uymamaktadır. Bazı yerlerde nisbe-ten iyi olan imalât diğer taraflarda fenadır. Saniyen bazı şubelerde her saat ekmek bulunamamaktadır. Bunun sebebi İmal yerlerinden getirme mecburiyetidir. Bilhassa akşam saatlerinde getirilenler sıcak, hamur bir halde hemen satılmaktadır.
Şube halinde çalışan fırınlara verilmekte rının el da İddia t~n şube
hamurkâr. müteadd-’d İsçilerin açıkta bildirilmektedir.
------OH—
Eski Çalışma Rakam da k ın^rfnA mT'V k
Şehrimizde bulunan eski Çalışma Ba kanı Prof. Dr. SAdi Irmak, 16 ocak Cuma günü saat 18.15 te Eminönü Halkevinde «Türkiyenin sosyal meseleleri* mevzuunda bir konferans verecektir.
Sâdi Irmak, bu konferansta işçilerin vaziyetine ve işçiler İçin düşünülen rahat yaşatma çarelerine temas edecektir.
Okullarda verem hıf zıssıhhası konferansları
Verem haftası münasebctlle, dün şehrimizin bütün ilk, orta okul ve liselerinde; muallimler tarafından, hor ders on beşer dakika «Verem» hıfz’ssıhhasına aid konferanslar verilmiştir.
lI-*n g;bl d’*ı
olan unlardan bir mikda-altından satılmakta olduğu edilm*'1ct*3dir. Dif^r taraf-hallne koyma kararı yüzün-pişirici, tezgâhtar kal-

Dört gemiye Amerikada şanlı bayrağımız çekildi; bunlardan Çoruh, Şubatta limanımızda olacak
A merikadan satın alınan Vktory tipinde 10 biner tonluk Yozgad ve Çoruh şileplerlle 16 bin tonluk Sivas ve Kocaeli tanker gemilerine Türk bayrağı çekilmiş ve Çoruh şilebi Nevyorktan Baltimore limanına müteveccihen hareket etmiş bulunmaktadır.
Çoruh şilebi Baltlmore’dan sonra Napoli ve rak, şubat gelecektir.
Yozgad,
da eşya yüklemekle meşguldür.
15 İnde limanımıza hareket muhtemeldir.
taraftan yine Danimarka-
kaçırmağa teşebbüsten cam fabrikası ustalarından Ulusu ile bu fiile iştirAkten taksi şoförü Kevork’un 1 inci
Pire limanlarına uğrıya-ortalannda limanımıza
henüz Nevyork limanın-
Kocaell ve Sivas tankerlerinin de bu ayın etmeleri
Diğer
dan satın alınan 6 yolcu gemisinin tamir ve tâdilât işlerine süratle devam olunmaktadır.
Bu 6 yolcu gemisinin ancak hazl-1 ran ayında limanımıza gelecekleri, bir kısmının Karadeniz hattına, sürati 20 mil olanlarının da İzmir sürat hattına tahsis edilecekleri söylenmektedir.
ÜNİVERSİTEDE:
—------—ı
POLİSTE

Üssü mizandan dönen üniversitelilerin duru m.u
Hukuk Fakültesinde, tatbik edilecek olan Sömestr usulünün inceliklerini görüşmek ve iki sene üstüste sınıfta dönen talebelerin durumları hakkında incelemeler yapmak gaye-sile, Yönetim kurulu tarafından vazifeli kılınan komisyon çalışmalarını bitirmek üzeredir. Tahmin olunduğuna göre, iki senelik talebelerden; üssümlzandan dönenler arasında bir dersten kalanlar yine aynı dersten, birkaç dersten kalanlar da yalnız (7) den aşağı not aldıkları dersten, haziranda, yeni bir imtihana gireceklerdir.
Diğer taraftan, Hukukda sömestr usulü, bilfiil, gelecek yıldan itibaren tatbik olunacaktır.
P’ A A P İP TE
20 bin liralık eşya çalan bir şebeke yakalandı
Fatihte Hoca Üveys mahallesinde Sarıgüzel sokağında 80 numarada oturan ve sahibi bulunduğu 174*1 plâ ka sayılı takside şoförlük yapan İhsan Akarsunun elebaşı bulunduğu dört kişilik hırsız çetesi şehrin muhtelif yerlerindeki apartman ve evlere girerek 20 bin liralık eşya çalmışlardır.
Girdikleri evlerden çaldıkları mücevher ve eşyaları otomobile yükli-yerek ihsanın kızkardeşl Hatice A-karsunun evine bırakan hırsızlar nihayet yakalanarak Emniyet Müdürlüğüne teslim edilmişlerdir. Şimdiye kadar şehrimizde otomobille ve Ame rikanvâri bir hırsızlık vak ası İlk defa görülmüştür. Çalınan eşyalar a-rasında çıkan altın bir vazonun kıy meti 7-8 bin Lira kadardır.
■O ----—
Sanık “Benim sevgim samimîdir,, diyor
Şehrimizde beş altı sinemanın sahibi olduğu için «Sinema Kralı» olarak tanılan Kadri Cemâli nin kızı Ayşe CemAHyl Cihahgirde tehdid ve otomobille sanık Recal sanık
Ağırceza mahkemesinde bir müddet tenberi devam eden duruşmaları dün sona ermiştir.
Verilen karara göre: Recal Ul”s ı 8 ay 10 gün ağır hapse ve 250 lira para cezasına mahkûm olmuştur. Şoför Kevork bu işde bir dahli olmadığı sabit görüldüğünden beraet etmiştir.
Recai bu cezayı duyup dışarı çıktıktan sonra arkadaşlarına:
(— Ben Ayşeyi yine kaçıracağım. Benim sevgim samimîdir, aşkın mânasını onlara anlatacağım» demiştir.
------o----—
Cankurtaranın
• w • •• 1 1 •• | •• w ••
çiğneyip oldurduğu adam !

gösterdi; eski çam-daha şimdiden bar-
Halk Partili; aoda-
Kim ne aersa desin, bizim patron başyazılarında, Tanrının günü, istediği kadar:
— Demokrasi, Demokrasi diye kendimizi avutup (vuruyoruz; ortada değişmiş ne var? Eski hamam, oaki tas. Antidemokratik kanunlar değiştirilmedikçe memlekette Demokrasinin geliştiğine kabil değil inanmam! nakaratını, temcid pilâvı gibi, tekrarlayıp dursun; şura»ı muhakkak kı muhalefet iki yıl içinde tesirim lardan bir haylisi dak oldu.
Meselâ eskiden
man gazeteoi, gazetelere değil dünyaya metelik vermez, ıtk planda gelen daha büyüklerin tevoccutı ve iltifatlarını elde etmeğe çalışmakla ıkufa ederdi. Şimdi öyle mi ya! Şanlı altı ok, bütün maddi fedakârlıklarına, akıl ve hayale gelmedik parlak vaıdlenne rağmen hele İstanbul'la gazetesiz ve propaganda vasıtamız kaime a gazetecilere adeta kur yapmıya ba>iauhlar.
Belediye reisi Doktor Kırdan ı daveti üzerinden kırk sekiz saat geçmeden C. H. P. nin istanbvldakı teşkilâtı başına geçen başka bir doktordan, Fahreddin Kerimden de bir dâvetıye aldım. Hem bu seferki tahriri ueğıl, şifahi idi. Saytn deliler doktoru, zahmet edip bizzat telefonu açmış ve bana:
— Fıkracı, ne olur gel de benimle de bir muhayyel mülakat yap! diye adeta yalvarmıştı.
Ne yalan söyliytyim, Fahreddin Kerimi severim. Hem yalnız ben Uejil, galiba butun gazeteciler de bu daima güler yüzlü, tatlı sözlü zattan hoşlanırlar. Çünkü o, bmbır meşgalesi ara-sında, gazetelere ara sıra makaleler serpiştirmek ve bu suretle hekimlik, hocalık, politikacılık vasıflarına bir de gazetecilik sıfatını eklemek inceliğini göstermiş ve bu suretle de gazetecilerin kadar olarak
Üstada partinin Cağalogiundaki merkez binasının başkanlık odas nda, mülâki oldum. Koskocaman ve Aiaed-din Tırıdoğlunun heybetile her l anğı bir bakanın masası kadar mükellef yazı masasının arkasında, sayın doktor, minnacık vücudu ile, adeta kaybo.muş tu. Bereket vors rı, oen odaya girince, karşılamak için şöyle bir doğruldu c’a şirin yüzünü görebildim.
C.
beni eski tavr n pufla döşeklerin» hatırlatan maroken koltuklardan bitine oturttuktan soma Alaeddtn îırıdoğ-lunun yaptığı gibi, kahve üzerine kahve; sigara üstüne sigara ikramı sureti le bir nevi harb zengini ağırlarıası-le değil, yakın ve candan ka ve samimiyeti ile hal.
Ben kendi kendime:
— Aman ayağın» denk çünkü hu zat gerçekten tehlikeli bir fırkacı, insanı kendine ısıtmayı yı biliyor! diye düşünüyor ve tetik üzerinde duruyordum. Öyle ya! Bütün ünrtt delileri tedavi ile geçmiş otan tayın muhatabım bendeki muhalefeti deldiğini de tedaviye muvaffak olsun da üç dört saatlik bir mülakattan sonro ben tarafgirlikte Rasih Kaplanı gölgede bırakan sekter bir altı ok çocuğu olup çıkayım!...
* Maamatih yine düşündüm ki bu endişelerim tamamıle yersizdir. Çünkü sayın doktorda böyle ikb üç saat içinde çeşitti akıl hastalıklarını tetavi kud reti bulunsaydı benden evvel şendi partisindeki hastaları tedavi eder ve gonel sekreter Hilmi Uranı o mantık züğürdü demeçlerde bulunmaktan alı-kordu. Hem sade Hilmi Uran mı yal Altı ok çocukları arasında böylr bir tedaviye az çok muhtaç ne kadar zayıflı bulunduğunu yalnız ben değil, tün memleket bitir.
Hoş, beşten sonra kahve geldi, yın doktorun uzattığı sigarayı sa a-t eşledi m ve konuşmıya başladık.
FIKRACI (Arkası yarına)
— - o--------
Belediye şoförürüı duruş* ırasına dün başlandı
3 Aralık 1947 günü İngiliz sarayı Önündeki su borularını tamir eden Bekir Baltacı adında bir ameleyi çiğ niyerek ölümüne sebebiyet veren İstanbul Belediyesi Cankurtaran otomobili şoförü Lûtfi îndcal hakkında yapılan tahkikat sona ermiştir. Hâdisede ihmal ve teseyyübü görülen Belediye şoförü tevkif edilerek dün linçi asliye ceza mahkemesine verilmiştir.
Okunan hazırlık tahkikatına göre hâdise günü Taksim istikametinde giden Cankurtaran Galatasaraydan geçerken Ingiliz sarayı önünde cadde üzerindeki su borusunu tamir e-den Bekiri gördüğü halde şoför Bekir arabayı son süratle ileri sürmüş ve ölüm hâdisesine sebebiyet vermiş tir. Sanık ise bu rapora itiraz ederek:
(— Bekir yolun ortasında çıkan çukura girmiş olacak ki ben kendisini görmedim. Tahminime göre Cankurtaran geçerken de merak sa-ikasile hareket ederek çukurdan başını dışarı jıkarmıştır» demiştir.
Duruşma şahldlerin celbi için başka güne talik edilmiştir.
----- . -n---------
D. P. Şehidmuhtar ocağında ücretsiz doktor muayenesi Demokrat Parti Taksim Şehid Muhtar Ocağından: 7 Ocak 1948 tarihinden itibaren her Çarşamba günü Taksim caddesi No. 125 deki O-cak merkezimizde Partimiz üyelerin den kadın ve doğum hastalıkları ope ratörü doktor Mükerrem Sarol ve doktor Ali Harputlu tarafından fakir ve muhtaç vatandaşı armuz mec-canen muayene edileceklerdir. Muayene saatleri 10 - 12 kadın hastalıklarına, 14 - 16 dahilî hastalıklara tahsis edilmiştir. Bütün vatandaşlarımızın istifade etmelerini rica ederiz.
en büyüğünden en küçüğüne hepsine, kendisini meslektaş» tanıtmak yolunu bulmuştur.
partinin
az fecilik enstitüsü mevzuu senatoda •• •• •• > 1 •• goruşuıdu
Üniversite Senatosu, dün öğleden sonra bir toplantı yaparak, muhtelif talebe meseleleri üzerinde durmuş bu arada Gazetecilik Enstitüsü tasarısı üzerindeki çalışmalara devam edilmiştir.
Toplantı geç vakte kadar sürmüştür.
Orta öğretimde sömestr tatili sona erdi
Ortaokul ve liselerdeki, birinci dinlenme tatili sona ermiş ve ikinci . devre tedrisatına dün sabahtan İtibaren başlanmıştır.
Milli Kalkınma Partisi genel merkez binası eşyası iade olundu
31/12/947 tarihinde Beşiktaş Maliye Tahsil Şefi tarafından MÜH Kalkınma Partisi Genei merkezine aid bütün eşya ve mefruşat arabalara konarak götürülmüştü. Defterdarlığın emrile dün öğleden evvel zikri geçen eşya Beşiktaş mâliyesine mensub memurlar tarafından par ti binasına getirilerek yerlerine konmuştur.
(
----o—
DENİZDE
Kabataş v^pur iskelesi için so ıdaj ar
İnşaatı (Bedvvayt ) isimli bir firmaya ihale olunan Kabataş vapur iskelesi sahasında ve denizde mütehassıslar tarafından sondaj yapılmaktadır.
Sondajlar müsbet netice verdiği takdirde, inşaata hemen başlanacak ve iskele üç vapur yanaşabilecek şekilde nisan sonlarında işletmeye açılacaktır.
Karadenizde fırtına durdu
Karadenizde fırtına sükûnet bulmuş, bu yüzden limanda bckliyen gemiler yollarına devam etmişlerdir.
Diğer taraftan limanımızda başlı-yan lodos fırtınası yüzünden şehir hatlan seferleri aksamış; Harem, Salacak - Köprü ve Üsküdar - Kabataş araba vapuru seferleri tatil edilmiştir.
Araba vapurları, nakliyatı sekteye uğratmamak için Üsküdar - Sirkeci arasında işletilmiştir.
H. P. mn İstanbul mümessili
bir dost ala-hatır sordu.
Bölge Sanayi Birliğinin toplantısı
Bölge Sanayi Birliği üyeleri, mu-tad aylık toplantılarını dün saat 14.30 da Ticaret Odasında yapmışlar, muh telif mevzular üzerinde konumuşlar-dır.
al Fıkracı,

Yürümek ve ayak su üm k!
(Baştarafı 1 incide)
koltuğuna
buna kıyas
daha rahat
edilebilir, birinin böyle
değıl bilâkis yerleşti.
Kalanı da
İşte bu isimlerden hiç
on iki idare âmirinin çekilmesile husule gelen sarsıntıdan bir hissesi Olmamıştır ve olmıyacaktır.
Gazetenin (temenni) faslına rağmen 1 o valiler —ömürleri müsaade e*se—- I Kalû beladan kıyamete kadar mevki- I terini muhafaza edeceklerdir. Bazı ze- I vat hakkında açıktan açığa söylenmedi mi? «Filanı feda edemezdik!» denilmedi mi? Bu da böyledir.
Böyle olunca neden bu adamlar siyasi mukadderatını bir partinin mevcudiyetine körü körüne bağlamasınlar? Bununla kendi kendilerini kaydıhayat şartıle sigorta etmiş olmuyorlar mı?
Demokrasi yolunda sağlam adımlarla yürümüyoruz. Ayak sürüyoruz.
Bu «ayak sürümek» demokratik gelişmede zorâki bir inkişaf hissi veriyor. Bir memleket İçtimai ve siyasi sahada tekâmül yoluna girerse onun çın bütün hâdiselerin ayrı ehemmiyet teri vardır. Bu tekâmülü tabii soyrine Bırakmalı... Ona karşı yapılacak her i ürlü mümanaat, demokrasinin ruhu-' uı incitir. I
Emevi hükümdarlarından Abd-e1-Me Ik'in huzuruna bir heyet gelmek valelerinden şikâyet etmişler. Hüküm-car:
— Yalan söylüyorsunuz, demiş; beni o.ıu tanırım, iyi adamdır.
Heyetten biri:
— Haklısınız efendim, demiş. Bunlar bilmiyorlar. Hakikaten valimiz gaye1. ıdarocı ve iyi bir ad imdir. Fakat %»>tadar iyi bir validen niçin yalnız L zım vilâyet istifade etsin nemaliki-n un sair vilâyetlerinin de istifadesi i »> biraz da oralzra gönderseniz!...
Eminönü Halkevinde dünkii konferans
Eminönü Halkevi, Dil - Edebiyat şubesinin tertib ettiği müstakil konferanslar serisinin 9 uncusu, dün Halkevinde -Idarb sonrası kalkınma dâvamız • mevzuunda Doç. Dr. Orhan Dikmen tarafından verilmiştir. I
Ancak, Küçük Çamlıcaya yapılan bu gezintiden sonra hafifçe titizlenen biri vardı: Birsen... Çok temiz ve dürüst karakterli olan bu gene kız, Bülendle Mümtaz arasında Verda hakkında birşeyler geçtiğini anlamış, bu plândan hoşlanmamıştı. Çocukluk tıanberK birlikte yopıyan arkadaş ve dostlar arasında böyle gizil projelere mâna veremiyordu. Bu, acaba verda için bir tehlike mî teşkil edecekti? Fakat Verdayı o kadar iyi tanıyordu ki, herhangi güç bir vaziyetten onun kolaylıkla sıy-rılacağına emindi. Bunu düşünmek endişelerini biraz hafifletti rahat nefes aldırdı.
— Verda, diyordu. Aklı bir kızdır, böyle oyunlara
Hem bakalım ortada bir oyun mı? Belki de hepsi benim evhamım, benim buysuzluğumdur.
Ancak, Birsen bu huysuzluğu büs bütün üstünden atamadı çok sonra, o fedilmez bir Kendirdi.
Aşk ve his romanı


y


Muazzez Tahsin BERKAND
T f ika : 30
ve ona
başında gelmez.
var
ve sonra., zamanki hareketini af-kayıdsızlık olarak isim

Verda sızlıyan bileklerini oğuştu-mrak tarasaya çıktı, orada gazetelerine dalmış ola ı Turlıana yaklaştı.
— Bugün kendimden pek memnunum hocam, Ivl çalıştım.
Turhan başını kaldırdı. Sevgi ve hayranlıkla ona baktı.
— Ben senden her gün memnunum yavrum.
Gene kız çekingen ve sevineli bir tavırla güldü:
— Ben bazan fena çalıştığımı hissediyorum, huysuzlanıyorum,
Turhan yerinden kalktı, olini onun siyah saçlarına koydu.
— Ruhunda hakiki sanat ateşi yananlar hep böyledir Verda. Kendilerinden memnun kalmazlar, huysuz, sinirli ve titiz olurlar. Allahtan ki, onların bu hisleri geçicidir ve cesaretlerini kıracak mahiyette değildir. Haydi kalk, biraz sokağa çık yavrum. Pek yorgun görünüyorsun.
Gene kız alnamadığı bir helecanla sarsılarak cevab verdi:
— Hakkınız var hocam. Bir parça hareket etmeliyim.
— Nereye gideceksin?
— Bilmem. Belki Nurana kadar uzanırım.
El ile «Allahaısmarladık» işareti yaparak uzaklaşırken Turhan onun
arkasından uzun uzun baktı. Bu bakışta büyük şefkatle karışık bir sevgi ve isimsiz bir hasret vardı. Tur» han bu iismsiz şeyi anlamak ve düşünmek istemiyordu. Başını ağır a« gır eğdi, gözlerini kapadı, bir ha-hali karanlıklara gömmeğe çalıştı ve birdenbire gelen bir kararla, bir iki saniye evvel Verdanın kalktığı iskemleye oturdu, piyanonun kapağa nı açtı, henüz gene kızın ince parmaklarının izini taşıyan fildişi taşlar üzerine eğildi.
ötede Verda, mavi keten esvabı iç nde her zamandan daha zarif ve ince, ökçesiz beyaz iskarpinlerinin kolaylaştırdığı adımlat la, Nuranm evine giden gölgeli yokuşta İlerlemekte idi. Kayıdsız, serbest bir tavırla yürüyor, omuzuna astığı I ^ysz spor çantasının kayışilo oynıyordu.
— Verda!
îlkin kendisini çağıranın kini olduğunu anlıyamadı, hattâ bunu bir vehim sandı. Fakat bir santye sön-
koşarak çık-belli idi. Gene hoşnudsuzluk-
buralarda işin
ra tekrar ayni sesi duyunca başını çevirdi. O vakte kadar Bülend ona yaklaşmıştı. Yokuşu tığı sık nefeslerinden kız gizliyemedlği bir la sordu:
— Senin bu saatte
ne Bülend?
Onun sesindeki huysuzluk ve rudan doğruya gelen bu sual adamı biraz şaşırtmıştı amma danın yüzünden geçen heyecan gân da tecıübeli gözlerinden mamıştu
— Şey... dedi. Ben de size gitmek için evden çıkmıştım. Senin bu sokağa saptığını görünce arkandan gel di m.
Verda, büyük bir kullanarak sesini muvaffak oldu.
— Metini evde
doğ-genc Ver-rüz-kaç-
irade kuvveti sakinleştirmeğe
bulamıyacaktın. Bugün sabahtan î>tanbula indi.
Gene adam soğukkanlılığını bulmuştu artık. Kayıdsız bir tavırla ce-
vab verdi:
— öyle mi? Sen nereye gidiyorsun?
— Nuranlara çıkıyorum. Belki Yıl diz filân da orada olurlar.
Bülendin gözlerinden şeytanca bir ışık geçti. Bir saniye İçinde zihninde bir plAn tasarlamıştı. Samimiliğinden şübhe ediyemiyecek kadar candan bir sesle:
— Vah vah! dedi. Boş yere yokuşu tırmanmışsın yavrum. Onlar bugün Açıkhava gazinosuna gittiler.
Gene kızın yüzünde iç sıkıntısını gösteren bir mâna belirdi. Bülend ayni samimi sesle ve kayıdsız görünmeğe muvaffak olarak:
— istersen gel biz de oraya gidelim Verda, dedi. Bu saatte gazino hom tenha hem de pek güzel olur. Onlara da hoş bir sürpriz yapmış oluruz.
Verda tereddüd etmeden ve sevincini gizlemeden hemen razı oldu. Bülendle başbaşa kalmaktan kurtulduğuna da ayrıca memnundu.
— Alâ, haydi gidelim. Biraz Tüyeceğiz amma ziyanı yok.
Yokuş aşağı indîler. Yanyana,
dan bundan konuşuyorlar, rastladıkları tanıdıklarla lar, tekrar acele zülüyorlardı.
ya-
ştın
dürüp görüşüyor-adımlarla yola dü-
(Devamı var)

V sıkıtlar
13»
Rumi
K. evvel
24
sa-
TAKVİM *
OCAK 1948
SALI
24
1367
Hicri
SaZer
Kasım 60 — AY 1 — GÜN 6
Güneş Öfcle îklndi Akşam
Yatsı
İmsâlc
Vasati S.
7
12
14
16
18
S
D.
24
20
42
56
33
40
Ezani
S.
2
7
9
12
1
12
D.
30
25
48
38
46

Amerikan
bugün toplanıyor
i Japon sanayi milMelori
[ ---> o- -------— (
| Rusyanıa bundan da I pay alacağı anlajılıyor
J Vaşington, 5 (AP.) — Sena-
► tonun Cumhuriyetçi âzasından * A7illiam F. Knowland, Dışişleri ! Müsteşarı Robert Lovett’o yaz
> Jığı bir tezkerede, sökülecek ! Japon sanayi müesseselerinden
.hısvaya bir pay verilmesi hak anda Üçler arasında gi»H bir anlaşma mevcud olup olmadı- C gına dair hükümeti izahatta w bulunmasını istemiştir, J
Knovvland ayrıca Associated > Press muhabirine verdiği do- ( Tieçte, sökülen Alman fabrika- > [ larınm Rusyaya nakledildiğine (
> bakılacak olursa Japonyadan da > [ aynı şekilde Rusyaya sanayi te (
> sisat ve teçhizatı nakletmek / [ hususunda da Yalta, Tahran »
► veva Potsdam’da Üçler arasın- 2
*
; da gizli bir anlaşma olduğunun 1
► akla geldiğini söylemiştir. (
) RUSYANIN NOKTAl NAZARI >
■ Londra, 5 (A A.) — Timesin (
► siyasî muharriri, Japon barış / andlaşması meselesi hakkında S
► Molotofun Çin hükümetine gön > [ dermiş olduğu nota hakkımla >
> şunları yazıyor: (
) Bu yeni Rus notasında, Ja- > [ pon barış andlaşmasını hazırla- ( ) inakla vazifeli konferansın yal > [ nız Birleşik Amerika, Ingiltere j ) Çin ve Sovyetler Birliğinden te- > [ şekkül etmesi istenmektedir. (
> Dışişleri Bakanları konesyl Av > [ rupa meselelerini müzakere e- C
> derken Çin hariç bırakıldığı gi- 2 [ bi, Fransa da konferansa alın- ( I mıyacaktır. Halbuki Birleşik 2
Amerika ile Ingiltere, şimdiye C
► kadar yapmış olduları gibi, U- (
► zakdoğu komisyonunun üyesi S
> olan bütün devletlerin konfe- 2 J ransın başlangıcından itibaren S
müsavi haklarla toplantılara iş- (
► tirâk etmeleri hususunda kuv- S
r vetle ısrar edeceklerdir. (
► Diğer taraftan liberal Man- > t ehester Guardian şöyle diyor: j r Rusya, hâlâ Potsdam anlaş- ) I ması hükümlerine dayanmakta- ( r dır. Rusların kânaatince, Japon ) C ya her ne kadar Potsdam an- 5 ( la?mas»nda zikredilmemiş ve o J C devirde lıenüz yenilmemiş ol- j
makla beraber, barış andlaşma- 4 b sının hazırlanması Potsdam an f iaşması hükümlerine göre, Dış- l b işleri Bakanlan konseyine ald 1 l bulunmaktadır. Hattâ • Rusya, l
> Japonvaya karşı savaşta kendi- 1 l sinden fazla yardımı dokunmuş (
> olan Avustralya dahi ikinci ı
l plâna atmak istemektedir. (

Ustun denizaltılar
Bir ay su altında kalabileceklermiş
Londra: 5 (A.A.) — Liberal News Chıonicle gazetesi bu sabah, büyük tahrip kudretli denizaltı kruvazörlerinin atom üzerinde Ingiliz donan masının esasını teşkil edeceklerini açığa vurmakta ve şunları ilâve et mektedir:
( Bu yeni «üstün denizaltılar» a ait jflânların oldukça ilerlemiş oldu ğu söylenmektedir. Gemiler bir aya yakın bir zaman su içinde kalabile | çekler ve benzin almadan binlerce kilometre katedebileceklerdir. Bu gemiler roket atan toplarla teçhiz edilecektir.»
Filistinde yeniden ölenler
Londra, o (B.B.C.) — Filistinde bugün de yeni hâdiseler olmuştur. Yahudi müdafaa teşekkülü olan Ha-gana tarafından Senıiras oteline atılan bomba, 20 kişinin ölümüne sebeb olmuştur. Yafada 'Saat kulesi» mey danında bulunan bir kamyonun infilâkı neticesinde 11 kişi ülmtiş, 98 kişi yaralanmıştır. Yafada on Arab Millî Komitesi merkezine karşı yapılan suikasdda, resmî rakamlara gö re, 14 kişi ölmüş. 28 kişi ağrır, kişi hafif yaralanmıştır,
Fransız hükümeti îtimad oyu aldt
Paris: 5 (A.A.) — İlk tadil gru-puna aid rekltfler munâsebetile Meclis, hükümete 2T2 ye kacşı 308 oyla güvenini atidirmiştü:-
78



Truman Avrupaya yardım hakkmdaki mesajını bizzat okuyacak; müzakerelerin çok çetin olacağı anlaşılıyor
Vaşinğton, 5 (A.A.) — Kongre,
yarın tarihinin en nazik oturumların dan birine başlıyarak yeniden açılacaktır. Bu oturum sadece Amerika bakımından değil fakat Avrupa vö dünyanın geri kalan kısmı bakımından da nazik bir mahiyet arzetmek-tedir.
Bu toplantıda bolü başlı iki mesele görüşülecektir. Bu meselelerden birisi, Avrupanın kalkınması programı, diğori ise enflâsyona karşı takib edilecek dahilî siyasettir. Bu meselelerin ve daha az önemde olan başka birçok meselenin müzakeresi seçim senesinin arzettiği hava dolayı-
• sile son derece güç olacaktır.
Başkan Truman, âyan ve mümessiller meclisinin çarşamba günü müş tereken yapacakları toplantıda genel mesajını şahsan okumaya karar vermiş bulunmaktadır. Truman, Avru-panın kalkınmasının Amerika için arzettiği menfaat ve enflâsyon önlen medlğl takdirde Amerikanın karşılaşacağı tehlikeler üzerinde bir defa daha ısrar edecektir.
Ayan meclisi, Dışişleri komitesi toplantısının başlamasını beklemeden

“Meseleleriniz, kendimiz tarafındaı
n
efidi toprsklariBiizda, ya iaarb yahut suih yolu ile halledilecektir,, diyor
i
r

1
I

Kahire, 5 (AP.) — 1920 den 1926 f yılma kadar Fransız ve Ispanyollara | karşı savaşmış olan Kif mücahidi ( Emîr Abdülkerim, bugün El Ehram [ gazetesi tarafından yayınlanan bir demecinde şunları söylemiştir:
«Memleketimize haklarını iade e-decek ve bu kadar yıllar zarfında Fransamn da kazanmış olduğu menfaatleri idame edecek bir hal çaresine varmanın zamanı şimdi gelmiştir.»
Yetkili kaynaklar, Fransa ile ku-
Yunanistanda durum çok nazik •• • •
Atina: 5 (A.P.) —Arnavutluk hu dudundan sadeöe 150 metre kadar berideki bir Komünist topçu batar yasmm ateşine rağmen Yunan hü kümet kuvvetleri Burozanl köprüsü nü bugün tamir edip Konitsaya giden yolu açabileceklerini tahmin et inektedirler
Selânik: 5 (A.P.) — Birleşik Mil letler Balkan Komisyonu azalan Yunanistandaki durumun çok nazik safhada olduğunu ve Birleşmiş Milletlerin Filistin için teklif ettiği miletlerarası bir jandarma kuvvetinin burada da tesisine lüzum bulunduğunu bildirmişlerdir.
r----------------
)-------------------------------------------------s
|G ün ün enteresan haberleri I v-------------------------------------------j
Eden, Abadana gitti
■^■Tahran: — «Anglo — Iranian Oil Company» nin misafiri olarak İranda seyahat etmekte olan M. Anthony Eden, Basra körfezinde Abadana gelmiştir.
(AA)
Mısırda herkese kolera asısı yapılacak
* Kahire: — Koleranın tekrar meydana çıkması ihtimallerini ön. lemek üzere Şubatın ortasına doğru genel olarak herkese aşı yapıla çaktır.
( (AA.)
J - Şili, Londra olimpiyadlarına J iştirak etmiyecek
1 Santiago: — Şill hükîımeti-l nin, Londra Olimpiyatlarına atlet i lerl iştirak ettirmemeğe karar vet L diğl bildirilmektedir.
Z Hükümet buna sebep olarak ŞİLİ 7 de kâfi miktarda döviz bulunmadı 7 ğını ve bir Şill ekiplnin göııderll-, meşinin hükümetin ittihaz etmiş ’ olduğu iktisadi tedbirlere aykırı I bulunduğunu ileri sürmektedir.
UA.)
• • te



Marshall plânı vo Avrupaya yardım programı hakkmdaki görüşmelerine çarşamba günü başlamak için hazırlıklarını ikmal etmiştir. Ayan meclisi başkanı cumhuriyete! Vanden-berg, daha şimdiden bu program vo plânın başlıca hedeflerini kabul ettiğini bitirmiştir.
Geçen yaz Avrupada bir teftiş gezisi yapmış bulunan vo Herter’lh bakanlığında olan temsilsiler meclisinin nüfuzlu bir grupu, komitenin tekliflerini desteklemektedir.
Temsilciler meclisi Dışişleri korniş yonu başkanı Charles Eaton bu prog ramın belki de temmuzdan evvel kabul, edilemiyeccğini söylerken endişelerini açıkça izhar etmiş bulunmaklaydı.
16 DEVLET KONFERANSI TEKRARLANACAK MI t
Londra, 5 (AP.) — Dışişleri Bakanlığının bir sözcüsü bugün beyanatta' sanın, Paris devlet
yı düşünmekte olduklarını söylemiştir.
bulunarak, Ingiltere ile Fran-Avrupa kalkınmasına dair raporunu hazırlamış olan 16 konferansını yeniden toplama-
>
•*

zey-batı Afrika memleketleri arasında görüşmelerin başlamak üzere bulunduğunu haber vermektedirler.
Abdülkerlm, «El Ehram» a verdiği beyanat sırasında, kuzey-batı Afrikanın bağımsızlığına kavuşması bahsinde uluslararası hakemliğe kar şı fazla bir itimadı olmadığını söylemiş ve: «Meselelerimiz anoak kendimiz tarafından Ve gerek barış ve gerek harb yolu ile. kendi topraklarımız üzerinde halledilebilecektir* demiştir.
0

Churchl'in sıhhi durumu
* Londra: — Wlnston Churchlll in şalisi hekimi Lord Merow eski Ingiliz Başbakanının radyografisi ni dün akşam tetkik etmiştir. Bu incelemeler Merakeş’de bir Fransız lıastahaneslnde yapılmıştır. Lord Morow’un hava yolu ile İngil tereye hareket etmesi bu inceleme İtrin neticesine bağlı bulunmaktadır.
" I’*"* ıR •
JA.A.) Kral Faruk'un akrabalarından Emine Tosun bir Amerikalı ile evlenecek
Vaşhington: — Kral Faruk un aıkrabasından Prenses Emim» Tosun, Amerikan İskân idaresi memurlarından Cornellus Bretsoh le evlenmek içip unvanından v® Mısır tab’alığından vazgeçtiğini bildirmiştir.
Mısırlı Prensesle Bretceh, harb esnasütdi Kahirede tanışmışlar ve Endne TûS^jp. 1946 dan beri Voshlngtonda ^8rleşmîş bulunuyordu. ■ '
* A t I
(AJM
Memurların Hali ve istikbali
(Başmakaleden devam) eksik değildir. Hepsi aynî muameleye ma/.har olaıııaınnkfadır. Devlet teşkillerindeki memurlar, ofisler, şunlar bunlar her yıl bir kaç aylık ikramiye aldıkları gibi prim zammı denilen bir nimetten (lc fay daiaııınuktadırlar. Bunların tâyin ve tesbiti geniş ölçüde âmirlerin takdirine ve binaenaleyh keyfî ha roketlere sebebiyet vermektedir. Memurluk nıiiddetinro hayatı bu kadar dalgalı ve keşmekeş içinde geçen şahıs,* tekaüd ânında da doğru, dürüst bir muameleye nıuruz kalacağından ve hiç olmazsa son günlerini nisbı bir sükun ve rahatla geçireceğine bile eınin değildir. Şimdi görünen manzara te-kaiidier arasında üç dört çeşidin mevcud olduğudur. Tekaüd, yetim ve dul maaşlarında ayni derece ve memuriyette olanların aldıkları a-rasında yüzde yüzden fazla farklar olduğu vardır. Bu halin ne kadar yeis verici olduğu aşikârdır. Bilhassa çeşitli kanunlara göre yapılmış olan tckaüdlüklerin çok farklı olması keyfiyeti hiç kimse için bir sır değildir ve bu dâva ıııüteaddid defalar, büdce konuşmaları sırasında, Büyük Millet Meclisinde görülmüş fakat her defasında, Maliye Bakanları, bir kaç yiiz bin liralık bir zam eııdîşe-sile tekaüd ve dul maaşlarının belli bir seviyeye çıkarılmasına engel olmuşlardır. Hayreti çekecek keyfiyettir, ayni Maliye Bakanları faraza milletvekillerinin tahsisatlarına l>ir hamlede iki milyon lira zam yapmalarım önlemek iizere Meclis huzurunda dudağını bile kıpırdatmamıştır. Her lıalde askerî ve mülki tekaiidler ve onların millete emanetleri olan amelden sakıt dul ve yetimler elleri futan Halk Partili milletvekillerinden dalıa ziyade yardıma muhtaç bir haldedirler. Bize öyle geliyor ki yapılacak iş, ikide birde tensikat satırını memurların başında sallamaktan ise, mülki, askeri tekaütlerin nlaaşlarını yeknasak bir hale sokınak ve bunların eline günün şartlarına uygun bir meblâğ vermeyi sağlamaktır. Bakaıılararası bir komisyon Başbakan yardımcısı Ahmed Barutçunun başkanlığın da incelemeler yapmakta imiş. İncelemelerin istikameti bu bahsettiğimiz veçhile olursa iyi bir netice alınabilir. Yoksa, hep telıdid ile bu memurlara ayrı ayrı muamele yapmakla hiç bir hayırlı sonuç elde edileıpez.
Memurlar bahsine temas edince şu baskıcı valilere neden hâla bir yapılmadığı suali de zihinde çengelleniyor.
A. Ceıualeddin Saraçoğlu
Hindistanda kolera salgını
Yeni—Delhi: 5 — (A.P.) — Delhi , gazetelerinde bugün çıkan haberle re göre, Penjab’ın 32 bölgesinde Kolera ve Çiçek hastalığı salgınları başgöstermiştlr. Salgının bilhassa Trişlnopoli’de ağır zayiata sebebiyet verdiği bildirilmektedir.
Triyeste valiliği
Roma: 5 (A.P.) — Bugün Yugos lav elçisi Ivetkovlç. Chini sarayını ziyaret etmiş ve İtalya Dışişleri Ba kanı Karlo Sforza, memleketinin Tıieste serbest bölgesi valiliği için tavsiye etmekte olduğu şahsiyetin adını kendisine bildirmiştir.
Bir tren kazasında 10 çocuk öldü
Toledo (Amerika): — Aıch-beld’de bir kızak tren altında kalmış ve on çocuk ölmüştür iki çocuk ta yaralanmıştır.
(A.P.) Yeni bir petrol kuyusu Kahire: — Kızıldeniz üzerindeki Hurgada İngiliz — Mısır pet rol işletmeleri bölgesinde, 2700 kaidem derinlikte yeni bir petrol kuyusu meydana çıkarılmıştır. Uzmanlar, bu kuyudan günde 250 ton petrol İstihsal edilebileceğini tahmin etmektedirler. Yeni kuyunun keşfinden önce, bu bölgedeki petrol kaynaklarının tükenmiş olduğu zannedilmekteydi.
(A.P.) Mesina şehrindeki grev
Roma: — 200.000 kişilik Mesl na şehri bugün başlayan umumî grev yüzünden felce uğramıştır. Şehirdeki taşıt vasıtaları işlememiş. fakat Ansa Ajansına göre, iş çilerden bir çoğu İş mahallerine
dair yetkili bir zatla yapılan konuşma
*0
Memur kadroları -Ekonomi Şûrası—
Ankara, 5 (Hususi 1 — Son zamanlarda gazetelerde çıkan muhtelif haberler etrafında kendisile görüştü-
ğümüz yetkili bir zat muhtelif su-1 allere şu cevabları vermiştir: [
-- Devlet dairelerinde memur kadı . rötarında tensikat yapmak üzero bir komisyonun kurulduğu haberleri doğ ru mudur?
— Filhakika Devlet dairelerinde rasyonel çalışma tarzının esaslarım tesbit etmek Üzere kurulan
misyon çalışmaya balşamak üzeredir. Fakat bu komisyonun kadrolarının tensikatile meşgul cağı şeklindeki haberler doğru gildir.
— Kömür fiyatlarına 10 lira
yapılacağı, bu yüzden nakliye fiyatlarının artacağı ve bahalılığın bir mikdar daha artacağı hakkmdaki haberler doğru mudur?
bir ko-
memur ola-de-
zam
Millî Eğitim Bakanlığı yangınında kasid görülmiyor
Ankara, I? (Hususi) — Ankara sav cılığı Milli Eğitim Bakanlığı binası yangını hakkmdaki tahkikatını bitirmek üzeredir. Savcılık bu işde kasde delâlet eder bir mahiyet görmemiş, bilirkişi heyetinin yangının sobadan çıktığı hakkmdaki mütalaasını kabul etmiştir. Savcılık Ispar-tadan gelecek cevabı aldıktan sonra tahkikatın neticesini bir tebliğle bil direcektir. Ispartaya cevabın süratle gönderilmesi için telgraf çekmiştir. Gelecek cevabın kasid noktasından bir sürpriz teşkil etmesi de ihtimal dahilindo görülmektedir.
Celâl Bayarın kızı nişanlandı
Ankara, 5 (Hususî) — Celâl
yarın kızı Nilüfer Bayar ile doktor Süha Erenin nişanlan dün gece Celâl Bayarın evinde hususi ve aile efradı arasında yapılmıştır. Tarafeyne saadetler dileriz.
Mâliyede bir tâyin
Ankara, tiş kurulu s fettişliğine dilmiştir.
Ba-
5 (Hususî) — Maliye tef-birinci sınıf maliye mü-Mehmed îzmen tâyin e-
Marshall, istirahatten avdet etii
Vaşhington: 5 (AA.) — 15 günlük bir istirahatten sonra avdet e-den Birleşik Amerika Dışişleri Ba kanı George Marshall. bugün Beyaz Sarayda Başkan Truman ile bir saat süren bir görüşmede bulunmuştur.
Bu görüşme sınısmda Başkan Trumamn Çarşamba günü kongre ya Marshall plânı hakkında göndereceği mesajın bahis mevzuu edildiği sanılmaktadır.
gitmişlerdir. Yiyecek satan dük- -kânlar ve daireler açık kalmıştır. J
(A.P.) J
Fransamn verdiği garaniı J
Şam: — İjd haber alan malı 1 fillerin bildirdiklerine göre, Fraıı J sa, Orta — Doğu memleketlerine, 1 dövizlerinde İstikrarı temin etme-lerl için 16 milyar frank garanti i etmiştir. (
(A.A.)
Malezyunın nüfusu
Singapur: — Malezya birliği nin nüfusu, Singapur hariç, bu yıl 4.887.491 e yükselmiştir. 1931 de nüfus 3,878,758 dİ
(A.A.)
Bütiin dünyada senelik uçak kazaları kurbanları
Londra: — Geçen seı;e dünyanın iıer tarafında vukua gelen uçak kazalarında ölenlerin sayısı 1.423 tür.
IA.A.) it hur bölgesinin senelik kiiınür istihsali
Londra.: — RLıur bölges nin 1947 yılındaki kömür istihsali 71 milyon tona varmıştır. Bu miktar 1946 yılına nazaran 17 milyon ton favlacUr.
1
- Kömür f tatları — Yeni Ekmek çeşnişi|
— Kömür fiyatlarının arttırılaca-1 ğı hakkmdaki haberler doğru değildir. Hükümet böyle bir teklif karşısında kalmadığı gibi, böyle bir me-«ele tedkik mevzularımızın içinde de yoktur, tekzib edebilirsiniz.
— Kurulacak ekonomi şûrası hale-
*
kında ne düşünüyorsunuz?
— Böyle bir şûranın teşkili Halk Partisi programında vardır. Bu esasın tahakkuku için Ekonomi Bakanlığı incelemelere başlamıştır. Bu hususta hazırlanacak tasarı yakında Meclise sevkedilecektir.
Diğer taraftan hayat bahahlığile mücadele için kurulan komisyon çalışmalarına devam etmektedir Bu hususta alınacak kararlar neşredilecektir.
Ekmek kalitesinden de bazı şikâyetler yapılmaktadır. Bu şikâyetlerin önlenmesi İçin evvelâ Belediyele rin murakabesinin artması lâzımdır.



tstanbp'da eski eser'erin ' onarılmasına devam i olunuyor
Ankara, 5 (Husıısl) — istanbulda eski eserlerin onarılmasına devam edilmektedir. Bu arada Bizans mimarî eserlerinden Kariye camii (Hora kilisesi) eski bir kiliseden çevrilme Fenanisa canıii tâmir edilmiştir. Diğer taraftan kazılara da devam edilmektedir. Ayairini ile Ayasofya arasında bulunan bahçede yapılmak ta olaa kazılarda Ayasofyanın s*l nefi, kadınlar galerisine çıkılan geçicilerden biri, narteksin yarısı, iki vaftizhane, fotistiriyon (vaftizden ön ce İlâhi nur alınan yer) ve obsidin bir kısmı, kadınlar galerisinin altında bulunan kilisenin oymalarının bir kısmı meydana çıkarılmıştır. Bu kazılar neticesinde duvarlarda 4 ve 9 uncıı asırlara aid Preskler bulunmuştur. Muhtelif Bizans imparator
■ sülâlelerine aid sikkeler ve keramik-ler de elde edilmiştir. Bu arada üzer leri yazılı tuğlalar da bulunmuştur ki, bunlar şimdiye kadar tarihte bi-linmiyen Roma imparatorluğunun dev let teşkilât sistemini aydınlatmak-
• tadır. «Ayaireni doğu ve kuzey köşe-ı İçimdeki ilk patrik sarayının bir kıs mı ve kilisenin hazine dairesi meydana çıkarılmıştır. Bilhassa bu kazı ile dünya arkeoloji âlimleri yakından ilgilenmektedir.
Sun’ı gübre ithal ediliyor
Ankara. 5 (Hususî) — Bilindiği gibi l ir müddet önce memleketimize ! sun” gû’ue icıhali için, bir Amerikan fırmasile 3 bin tonluk bir anlanma imzalanmıştı. Firma s mî gübreyi bu av başından itibarın tealime bağlıyacakta. Diğer taraftan Donatım Ku ruınu elinde bulunan 300 toı sun’î j gübre Trabzon ve havalisinin âcili ihtiyarını karşılamak üzere bu nıın-takaya gönderilmiştir.
Emlâk Kredi Bankası genel müdür muavinlikler
Ankara, 5 (Hususi) — Türkiye Em lâk Kredi Bankası Genel Müdür muavinliklerine Avni Sakmanla, Ali Na zif Böğrü tâyin edilmişlerdir. Amerikadan satın al.nan yeni şdepler
Ankara, 5 (Hususi) — Nevyork-tan şehrimize gelen haberlere göre, Amerikadan satın aiınan şileplerden Edirne, Çoruh ve Sivas tankeri meni leketimize müteveccihen hareket etmişlerdir. Edirne şilebi 2.200 ticaret eşyasile 20 Ocakta Iskenderuna varmış olacaktır. Çoruh şilebi muhtelif limanlara uğradıktan sonra şubat ortalarına doğru Istanbula varacaktır. âeni alınan 10 bin tonluk Yoz-gad şilebi de Nevyorkta hamule tedarik eder etmez memleketimize mü teveccihen hareket edecektir. 16 bin tonluk Kocaeli tankerinin de hazırlıkları bitmek üzeredir. Bu geminin de Ocak ortalarına doğru hareket . etmesi beklenmektedir.
Diğer taraftan Amerikadan satın alman 6 yolcu gemisinin de hazırlıklarına süratle devam edilmektedir. Bu gemilerin 90 - 180 takvim günü içinde hazır olarak memtaketimize gelmesî beklenmektedir. Bu gemiler arasında 6000 tonluk motorlu gemilerin Karadeniz hattına. 20 mil süratindeki diğer bir geminin de İzmir eksfies postası olarak seferlere ilâvesine karar verilmiştir-



idareci ^--=7
gözile
" . ■ ■....■■■■■-’

aktüaliteier
_______—_..L.i-J -■(- — ı ■ _ ~ -_—
Tiirkiyede idari refornv
Gezici niifus memurları
ezici nüfus memurları İsıda» edilecekmiş. Şu halde momle-kette, hissedilecek, hattâ dikkati celbedccek mlkdardı ınektunı nüfus var demektir. *
Kanunen suç olan bu vaziyet gezici nüfus memurları ihdasile önlenecekmiş. Tahakkuk edecek suçtan dolayı valandaşı mahkemeye gönderip ceıa-landırınaktansa, idari zabıta aatıllin-(ien, suçun divana getirilmemesini temin köylüye bir yardım olacaktır.
Hiç şlıbhe yok ki, vatandaşın lehine bir hareket, iyj idare eden hükümetler vatandaşı cezalandırmaktan zevk almazlar.,
Fakat, yüz binlerce lira sarfedereh gezici niifus memurları ile ıneMum nüfus meydana çıkarılacağına, iirnî ve pratik tedkikleı Ic niçin, ne gibi sebeb* ler altında, vatandaşın çocuğunu nü* fus kütüğüne yazdırmadığını anlama! daha iyi o’rnaz mı?...
Saklı nüfusa daha ziyade, Şark vi* lâyetterinde tesadüf edildiğine göre, bunun seûoblerı arasında:
1— Amerikan bezinden mamul donun dan ve basına töınloğinden, ayağındaki çarığına kadar, köy sahibi tarafından tedarik edilen, vo biçtiği buğdayın tamamını vermeyip, ektiği beyaz darı ile ekmeğini güçlükle tedarik e-den köylüye tahmil edilen on beş, yırını lira yol vergisinin yükünden kur tutmak çaresi.
2— Lisanını, örfünü bilmediği garib bir diyarda askerliğini yapmamak vesilesi.
3 — Evleneceği zaman bilınsdıği ve Öğrenemedığı bu kanunun usulunc ken dini uydurmamak düşüncesi.
Ve diğer bazı ehemmiyetsiz sebvblor bu vatandaşı, çocuğunun nüfus kütüğüne tescil edilmesine mânı olmaktadır.
Bu sebebler ve şartlar mevcutken gezici nüfus memurlarının ihdası bu içtimai hâdiseyi ortadan kaldırabilecek mi, bilmiyoruz.
Şark vilâyetlerinde kanunlarımızın kabiliyoti tatbikiyesi, maatteessüf diğer iç Anadolu vilâyetlerimize nazaran daha azdır.
Bu hakikat bütün idare âmirlerimiz ce malûm bir hâdisedir.
Şark vilâyeti halkı mümkün olduğu kadar, hükümetle temastan çekinir.' Nitekim büyük erazinin köylüye tevzii sırasında, erazi sahibi olmak arzusunu izhar etmemişlerdir.
Çünkü erazi sahihleri oldukları zaman müstakar, sabit bir vaziyeîo girecekler ve hükümetin her türlü siyasi, mali, içtimai taleblerine cevab vermek mecburiyetinde kalacaklardır.
Bu köylü, arkasında çuvalı, elinde çocuğu, her sene, köy köy dolaşıp yarıcılık yapacak ve evi, muhtarı ve köyü olmak zevkini duymayacaktır.
Hükümetle temastan çekinmesi şebekleri arasında hüküınet memurunun konuştuğu dili bilmemesi, mevzuatın, hükümet ve kendisi için, ortaya attığı hukuk ve vecibeyi anlamaması ve kendisine tahmil edilen malî külfetin al-tından kalkamıyacağını bilmesi vardır.

Her bakımdan büyük bir ehemmiyeti haiz olan nüfus saklama işinin, gezici nüfus memurlarının müdahalesi ile halledileceğini tahmin etmiyoruz.
İçtimai ve kültürel elan bu hâdisenin yine bu yollar ile önleneceği, kanaatindeyiz.
İOARECİ
Akdenizdeki
Amerika filosu
Takviye kıtalerını getirecek diğer Amerikan g mile: ini açık denizde karşıııyacak
Morehead Cit.v (Kuzey Knroli-na) 5 — (AP.) — Birleşik Arteri-kanın Akdeniz kuvvetlerine tefrik edilen ve mevcudu açıklanmıyatı bir deniz piyade müfrezesi, Türlüye saatiyle 21 e doğru iki taşıt ge* misile Morehead City limanından hareket emri almıştır.
Napoli: 5 (A.A.) — Halen Napoli limanında bulunan Midway A merikan uçak gemisi dört kruvazörle bir yardımcı gemisinin refakatinde bu sabah bu üstten hareket edecektir. Bu gemiler, rnan ve Italyan limanlarında de’nirl/ bulunan Birleşik Amerika harb gş railerine gönderilen deniz piyade’e rini nakleden Amerikan gennleıita açık denizde karşılaşacaklardır. Bu kıtaların gemilere nakledilmesi yine açık denisde yapılacak ve bundan sonra Midvvay uçak gemisiyle refakatindeki harb gemneri, Taranto limanına gidecekleı e diğer Amerikan har gemileri yolla-
• • rina devam edeçea ?roîv.
1
MEMLEKETİN BÜYÜK DERDLERİ: 2
Ciddî olmak istiyorsak,
Ankarada
B8
başka ve yeni
«
Parti il kongresi
Halim Yağcıoğlu
> bahsedilen terce» 7
• •
nişanlısını
bir millet için ya -
Sinema ve Faydalar!

( Elin kiiosu 250 kuruş, kömürün tonu 80 lira
■ •

raıîmdan «un gömerde Meclise sunu
4
w.
ki
V
*
r/İ'fl
• :i
O. K. Görener
0
I
Üniversite IllmlerdeiL
I

k ‘ t - i
Bilecik Demokrat
4






| öğretmensiz Ikalan iki okul
n n a t Habisleri
Köşebaşı»
— Yuzan --
Yirmibeş bin üyesi bulunan D. P. kongresi çok heyecanlı geçti, faaliyet raporu alkışlarla tasvib edildi..
Bilecik: (Yeni Sabah) Bilecik Demokrat Parti II kongresi İlçelerden gelen delegelerin ve kalabalık bir halk kütlerinin iştirâkile yeni sİ nemada yapılmıştır.
İl idare kurulu başkanı İsmail Aşkın kongreyi açtıktan soma kong re başkanı ve kâtiplerin seçimini geçilmiştir. Kongre başkanlığına Avukat İbrahim Güren, kâtiplikle re Müeyyet Zeyrek, Mehmed Aydın seçilmişlerdir. Bunu müteakip İl idare kurulu başkanı İsmail Aşkın kürsüye gelerek faaliyet raporunu okumağa başlamıştır. Sık sık alkış lanan bu rapor bir sene, içinde İl idare kurulunun İl çevresinde par tinin gelişmesi ve genişlemesi hususunda gösterdiği gayretleri teba ruz ettirmiştir.
133 bin nüfuslu İl çevresinde yir anibeş bini aşan üyelerden kayıdlı yalnız erkek olduğunu belirterek Halk Patisinin Bilecik İl çevresinde

çok zayıf düştüğünü göstermeğe kâ fidir. '
12 Temmuz beyannamesinin bizim politikamızı yani Demokrat Parti politikasını tayin etmek lıusu sunda o gün olduğu gibi bugün de herhangi bir kuvvet ve tesiri olaı maz. Bizim politikamızın serlevhası, Bayrağı, hedefi Hürriyet Mlsakı dır ve Hürriyet Misakı kalacaktır.
Atldemokratik kanunların değiştirilmediği seçim kanununun hâ lâ olduğu gibi durduğunu tebarüz ettirerek sözlerine son vermiştir.
Bir çok dilekler arasında mahal li İhtiyaçlar söylenmiş ve münâka çalar olmuş beş saat devam eden kongreden sonra seçimlere geçilerek İl idare heyetine İsmail Aşkın, İbrahim Güren, Halil* Akçan, Meh di Kay, Reşad Özdil. Enver Dağsa 11, Hulusi Savcı,, gizli reyle seçllmi-ı başkanlığa'İsmail Aşkın seçilerek kongreye son verilmiştir.
Karamürselde kız yüzünden cinayet
Kız de rbe ndden bir kızim, bıçaklayarak öldürdüler
Karamürsel, (Yeni Sabah) — İlçemize ’ bağlı Kızderbend köyünde feci bir cinayet işlenmiş ve Mehmed isminde bir gene bıçaklanarak öldürülmüştür.
Yaptığım tahkikata göre, hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Kızderbend köyünden Mehmed isminde bir genele arkadaşı Aşağı mahalleden yukarı mahalleye doğru giderlerken yolda karşılarına yine aynı köyden bulunan ve Mehmedin nişanlı bulunduğu kızla münasebet pey da ettiği söylenen Hilmi isminde bir gene çıkmıştır. Kendi mahallesi olması dolayısile Hilrninin o civarda dolaşması Mehmedi kızdırmış, buralarda ne dolaşıyorsun yoksa nişanlımla konuşmaya mı diyerek HiJml-nin üzerine atılmıştır.
Sopa ve taşlarla birbirlerine giren
iki'kavgacıyı Jtahveden dönmekte o-lan Hüseyin ismindeki bir şahıs görerek ayırmış ve bir daha böyle şey ler yapmamalarını tenbih etmiştir. Hüseyin kavgayı yatıştırdım düşün-cesile .oradan ayndıktan biraz sonra yine kavgaya başlıyan gençler Mehmedin arkadaşının da iştirâkile işi kızıştırmışlar ve Hilmiyi iyice ^övmeye başlamışlardır, işin vahamet kesbettiğini gören Hilmi eskidenberi yanında taşıdığı bıçağını çekerek üstünde bulunan Mehmedin kalbine saptamıştır. O anda feryadtar içerisinde can veren Mehmedi etraftan yetişen köylüler kaldırmışlardır.
Katil Hilmi derhal yakalanmıştır. Kazamız savcı vekili Ali Rıza Ars-tanalp »hernen vak’a mahalline giderek tahkikata başlamıştır.
Bursada ■
durgun vaziyette
1
Bursa, (Yeni Sabah) — Bursa tüc-cartarmaan bir kısın ile yaptığını te-mar»’prda 7 Eylül kararlarından sonra piyasada hasıl olan büyük durgunluktan acı acı şikâyet ettiler. Bilhassa ipekçilikle meşgul olanlar bu stne kozanın çok babalıya satıl-xpış olması yüzünden ipekli kumaşın pek fazlaya maloluşu ve bunun da satışlara fena halde tesir ettiğini söyleyerek böyle giderse fabrikaların faaliyetlerini tatil etmek mecburiyetinde kalacağını ilâve ettiler.
Giyecekte olduğu gibi yiyecek ve
yakacak piyasasında da büyük bir durgunluk göze çarpmaktadır. Elin kilosu 260 kurup, ve tektip ekmek te 28 m.ru§a satılmaktadır. Yakacak ta ı ,’dukca babalıdır. Taş kömürünüm Umunun 70 - 60 liraya satıp ması, odun ve mangal kömürü üzerine tesir etmektedir. Bir eşz-i yükü oıleo iki, üç liradan aşağıya satılıra|T.zkladır, Haıa'ann Jcdos vc sıcak gitmesi Bursamn fakir halkının imdadına yetişmektedir. Şehirde 220 kuruş olan sabun İnegölde 300 tuz De 18 kurugtur.

/ --------------------- (
J /nünü ve Meçhul asker ( |
? oKUlları öğrencileri aylar- (
A danberi ögı etnıensiz bek- >
( liyor. \
• Ünye, (Yeni Sabah) — Kasaoamı-zuı Meçhul Asker ilkokulunda üç ica dm öğretmen vc İnönü ilkokulunda ise bir kadın öğretmen 947 - 948 der3 yılı başındanberi muhtelif mazeretlerinden dolayı müteaddit! raporlar alarak okullarına gelmediği ve bu sebeblerden bu iki okulda öğrencilerin lnxulî olarak okullarına de\ am
” ettikleri öğrenilmiştir.
Bu durum karşısında talebe velileri alâkalı yüksek makamlara şikâyetlerini bildirmişlerse de henüz mlis mir bir cevab alamamışlardır.
Raporlu öğretmenlerden bazılarının, hasta olmadıklarına dair rivayetler de dolaşmaktadır. Bilhassa bu öğretmenlerin ikide bir rapor a-larak başka yerlere tayin edilmeleri için meşgul oldukları bildirilmekti-dir. ’
Bütün bir ders devresi müddetin okullarına devam etmiyen bu gibi öğretmenler için acaba maarif mevzuatımızda bir kayıd mevcud değil midir?
Işın garib tarafı, Millî Eğitim Bakanlığına *yazıldığı halde Bakanlık ta bu öğretmensiz okullara henüz öğretmen tayin etmemiştir.
Aylardanberi öğretmensiz kalan İnönü ve Meçhul Asker ilkokullarına acaba ne vakit öğretmen gönderilecek ve çocuklarımız öğretmene ne zaman kavuşacak! ,
o----------
Kemalpaşa da 18 yaşından küçükler kahvelere gdemiyecek
Kemalpaşa (Yeni Sabah) — kasabamız zabıtası çok isabetli bir ka** rar almıştır. Bu karara göre on sekiz yaşını doldurmıyan çocukların kahvelerde oturdukları ve oyun oynadıkları görülürse bu gibi çocuklar Türk Ceza kanunu hükümlerine göre cezalandırılacaklardır.
---- ----o-
Bergamada öz kızına tecavüz eden baba
Bergama (Yeni Sabah) — Kazamızın Katrancı köyünden Ahmcd Türkkan, >öz kızı Zeynebi kötü ve denî ihtirasına râmetmek istemişse de bu fena hislerinde muvaffak olamamıştır, Zeyneb babasının kendisine taarruza geçmesile çığlıklar ko parmağa başlamış ve etraftan yeti* şenler tarafından kurtarılmıştır. Mütecaviz bu emeline erişememiştir. Savcılık muhitte teessür uyandıran bu hâdiseye el koymuştur.
— -o----------
Çarşambada yeni sinema açıldı
Çarşamba (Yeni Sabah) — Şehrimizde Muzaffer Gökün teşebbüsile yeni bir sinema açılmıştır. Halkevi salonunda oynatılan sinemaya halkımız fevkalâde rağbet gös termektedir. Çarşambanın, asrımızın en medenî ve kültür ihtiyaçlarından birisi otan sinemaya kavuşması herkesi sevindirmiştir. Programlarına güzel filmler ilâve eden Yeni Sinemamızın uzun ömürlü olmasını dileriz.

Depoiuktan kurtarılarak her akşam muntazaman (700) vatandaşı bağrına basan «Küçük Tiyatro» per desini, tiyatro hasreti çeken halka şair Ahmed Kutsi Tecer’in «Köşe-başı» sıyla açtı. Ne yalan söyliye-lim, biz AnkaralIlar dâimi iki tiyatrosu Olan Istanbulu her zaman kıskanırdık. Artık bizim de holün de mermer sütunları, duvarlarında kıymetli tabloları bulunan (700) ki şilik ferah bir tiyatromuz var. Mimar Mahmut Kemaleddinln ruhuna hepimiz, bütün AnkaralIlar, bü tün gençlik rahmet okuyoruz.
Küçük Tiyatronun yayınladığı 1. sayılı «Küçük Tiyatro» dergisinin Muhsin Ertuğrul İmzalı önsözün den de bazı parçalan faydalı buldu ğumuzdan yazımıza alıyoruz. «Üç aydanbeıl her gün bir defa değil, yirmi defa, belki de daha fazla, si ze Tanrıdan rahmet dillyerek bu binada dolaşırım. Bunu, artık toz ve toprak olan fâni varlığımız his setmesse bile ebediyet diyarında ki aziz ruhunuzun ta yürekten geleh bu dileğimi duymamasına imkân yok, buna böylece İnanıyorum.
yollar
taldbetmeğe mecburuz





KaramürseldeDemokrat
Parti kongresi
Karamürsel: (Yeni Sabah) — İl çemi( Demokrat Parti kongresi, köylerden gelen İlçe ocak delegelerinin İştirâkile yapılmıştır.
Halk Partisi erkânının Hal-' kevlnde Demokratların kongrelerine müsaade etmemesinden do layı bir kahve köşesinde toplanmak mecburiyetinde kalan Djcmokratlar kongrelerine saat 14 te başlamışlar ve başkan seçimini müteakip İlçe İdare kurulunun yjllık faaliyet raporu okunduktan sonra söz alan ■ hatipler halkın dilek ve ihtlyüçldrı uı'belirtrtıişlerdir. ■•••.•■ o»|
D'emoktarlatm tenkitleri bilhâs-' ca altı madde üzerinde toplanmış tır.
1 — Seçim, polis vazife ve salâh! yet kanunu, ve Antidemokratik kanunları lâğvt
2 — Hürriyet Mlsakınm tahakkuk ettirilmesi.
3 — İdare makanlzmasınm tam ve mutlak-tarafsızlığının temini ve özel idarelerin valilerin yemliği olmaktan kurtarılması.
4 — Milletin alın terile kazandığı paralarla yapılan ve Halk Partisi tarafından tesa'nüp edilmek istenen Halkevlerinin hakiki durumla nmn tesbitl içJn hakkı tasarrufun takyidi Mmmmda âdil Türk mahke melerine dava ikâme edilmesi.
5 — Halk Partisi Mlletveklllerl ta
lan ve Mecliste kâbul olunan (Mil' letvekillerlnin maaşmı arttıran) kanun tasarısının Demokrat Millet vekilleri taralından geri aldırılma sı muvaffak olunamadığı takdirde ’~‘*mokrat Milletvekillerinin maaş



---------o----------
Çarşambada sarhoşlarla mücadele
Çarşamba (Yeni Sabah) — Şehri» mlz zabıtası da sarhoşlarla ve ötekine berikine sarkıntılık edenlerle işddetli mücadeleye girişmiş bulunmaktadır.
Bu arada birkaç kişi sarhoşluktan ve sarkıntılık yaptıklarından dolayı zabıtaca yakalanarak cürmümcphud mahkçmeslne verilmişler ve tevkif edilmişlerdir.

zamlarını Kızılay veya hayır kurum lanna teberru etmeleri.
6 — Meclisteki azınlık göz önüne alınarak milletin bu arzuları gerine g’otli'ilhıoeye kpdar kanunî yollardan. mücadeleye devam etmek ü zere ■ Demokrat MilleıvckUlerlnln topluca Meclisten çekilmeleri ve millotin sinesine dönmeleri taleb edilmiştir.
Ayrıca Orman, Mektep, Toprak kanunu ve İlçemizin işsizlik sıkmtı sı hakkındada şiddetli tenkitlerde bulunulmuştur-
Beni sonsuz derecede mütehassis eden, yirmi şu kadar yıl önce Anka ranın göbeğinde bir tlyotro yapma yı düşünmeniz ve yapmış olmanızdır. Eminimkl güzel kubbesi altın, da şu satırları okuyan seyircilerimiz de şu anda benim gibi size minnet duyuyorlar ve rahmet okuyorlar.» (ESER)
Bay Ahmed Kutsi Tecer «Yazılan Bozulmaz» dan sonra bize «Köşe başı» m vermiş bulunuyor. Mizansen ve tertip bakımından Thornton Wllder’in orijinalitesi aBizlm şehiu» de ki kadar çekici. Konu yok. Yazı lann diliyle «Köşebaşı» muhayyel «Macit beyin hikâyesi etrafında Ö-rülmüş bir orta oyunu.» «Bizim şe hir» de ki rejisörün taktim ve finalini «Köşebaşında» bekçi yapıyor. Bir farkla bizim bekçi filozof. Macit beyin hayatım, sevap ve günah larım Rüstem Paşa mahallesinin köşebaşı ndakl aşmalı kahvesinde zam^n zaman bakkalın, kahvecinin, beybabanın, beyağabeyln, bek çinin ağzından dinliyoruz. Eser sa baha karşı Rüstem Paşa mahallesini de ki Köşebaşında yorgun bekçinin prologuyla başlıyor. Macit beyin a-ğırlaştığmı bekelle doktor çağırmak istlyen kadından öğreniyoruz^ Yavaş yavaş ortalık işiyor bakkal, kahveci işlerine geliyorlar. Gelip ge çen halk, işçiler her türlü insan, Macit beyin reddettiği erkek evlâdı da tesadüfen o gün yirmi küsür yll sonra hatırların etkisiyle kendirli aşmalı kahvede buluyor. Macit be yin öldüğünü, cenaze hazırlığını o-rada kendisini bir türlü tanıyann-yanların arasında duyuyor. O, hakikaten kuvvetli'bir tip olan kahvecinin misafiridir. Cenaze namazı na giden halk sokağın kıvrımında kaybolurken yabancı’yı babasının tabutu arkasında son tazim vazife1 sini yaparken görüyoruz. İkinci per dede bakkal ve kahveciyi yakından ilgilendiren yeni bir olay çözülüyor. Birbirlerini atlatmaya çalışıyorlar. Sebepte keşfe gelecek heyeti bir yoluna koyup defetmek. Müellifin güzel bir sürprizi her İkisini korktuklarından kurtarıyor. Gelen heyet belediye tarafından değil. Öyleyse dükkânları yola gitmiyecek. Yirmi dört saatinin mühim bir kıs mim asnıalı kahvede geçiren beyba. banın düşüncelerile tezad teşkil eden züppe torununu gene ayni meydanda tanıyor, gülüyor ve üzü lüyoruz. Yabancı zaman zaman ge liyor, dedikoduları dinliyor, mahal le ihtiyarlarının mazisini olduğu gl bl bilen birer canlı tarih oldukları na İnanmıştır. Mahallenin bir çok dertlerini çeşitli ağızlardan öğreni-, yovuz. Üçüncü perdede artık akşam olmak üzeredir. Sabahleyin Macit beyin ölüm haberlle ürperen mahalleyi kararan günle beraber bir düğün evinin şenlikleri sarıyor. Ha yat bu, Macit beyin ölümüyle haya tın nabzı duracak mı sanki!.. İşte yeniden atmağa başladı. Hem de taptaze. Bakkal, kahveci dükkânla nnı kapatıyorlar. Evlerin pencere lerl aydınlanıyor. Yabancı yapyalnız halâ kahvede. Sırlarını beyana beye itiraf etmesine bir de Macit beyin borçlarllc, gelinin lüzumlu masrafları İçin çek vermesine rağmen kendini hatıraların etkisinden
smleketin büyük dertteri az çok artık herkes tarafından bilinmekte ve im -. surlu olan teşkilâtlar şiddetle ten kid olunmaktadır.
Halbuki ilk makalede de söylemiş olduğumuz veçhile mevcudiyetimizin bu çürük taraflarını-te davi yolunda eskidenberi takib e-dilen yolların artık faydası yok -tur. Bunların halli için büsbütün yeni »istemlerle iş görmek lâzımdır. t
Meselâ hepimiz biliyoruz la hr. Usiyecilik ve koca devlet teşkilâtı nı dolduran memurların eskiden beri alışmış oldukları kırtasiyeci zihniyeti bu memleket için mev -cud belâların en büyklerinden teridir. Ve modern bir devlet ol • mak istiyorsak bu hastalığı bir an evvel tedavi etmemiz lâzımdır.
Cumhuriyet devrinin bir çok hükümetleri ve bunlar arasında da Haşan Saka hükümeti, pmgra ramda bundan bahsetti ve mnn -’ekete bununla mücadele edeceğini vaadetti.
Birkaç ay bekledikten sonra, son haftalarda alman bir habere gö -re, Başvekâlet yardımcısı olan zat He bilmem hangi bakan vesaır zevattan mürekkeb olan bir komisyon bu işle meşgul olmağa başlamış, Türkiye kurulalıdanberi ter iş komisyona havale edildi denildi mi ? artık halkın ondan ümidini kesmesi için başka sebeb’.°r a-ramağa ihtiyaç kalmaz, komisyon Jarın bizde yaratmış olduğu an’a nelere göre onlara havale olunan her iş artık uyumağa ve fa yılalı surette meydana çıkmamağa mah kûmdur. Bunu âoz konusu olan komisyona dahil kimselerin hüsnü niyetinden şübhe ettiğimiz için söylemiyoruz , fakat komisyon -lardan iş çıkması pek kabil olmadığı gibi, şimdiki dünyada artık böyle hayati meselelerde korniş -yonlardan fayda beklenmek usulleri kalkmıştır Böyle mühim işlerde bir tek kişiye iş verilir, fakat bu tek kişi intihab olunurken hatır-ve gönülu bakmıyarak Hakikaten işin ehli olacak , iş çıkarabilecek ve o işi ve ehemmiyetini iâyikile anlamış adam seçilir. Ta-Kurt a ramıyor. Ne olursa olsun, çc--■kip gitmeli. Bekçinin epiloguna u-zak mahallelerden gelen bekçi düdüklerinin huzjjr müjdeleyen sesle ri karışıyor. Rüstem Paşa mahalle sinin 24 saati böylece dolmuştur. Şair Ahmed Kutsi Tecer’e bize ölmez tiplerle İşlediği «Köşebaşı» gibi modern bir eseri kazandırdığı F çiıı yeni başarılar dilemeyi borç bili Tiz.
(Oyun) Elliyi aşan bir san’atçı kadrosunun rol aldığı eserde hemen hemen bütün tipler muvaffak Oldu. Bakkal (Ragıp Haykır — Ab-med Evintan), kahveci (Şahap A-kahn — Salih Canar), beybaba (U1 vl Uraz), haminne (Refika Gökmen), hoppa kız (S. Taser — ML Blrmec — Muazzez ilgin) bize kırk yıllık sanatçıymışlar gibi başannın üstünde tertemiz bir oyun gösterdi ler. Birbirine taban tabana zıd birer karekterl yaşatan bakkal ve kahveciyi hatıralarımızdan sllemiye ceğiz.’Ya beybaba!... O uzaklardan geliyormuş hissini veren saslle daima hafızamızı süsliyecek. Bakkal ve kahveci çırağı rolüne çıkan san atçılara bundan sonra sahneye ko nacak yeni eserlerde müşahede mahsülü sindirilmiş başarılar dileriz.
(Dekor — Reji) Turgut ZalnTîn hazırladığı dekor, Ktrkçeşme suya nun sesinden, sokağın Arnavut kal dınmma kadar mükemmeldi. Ma.-hir Canova’nm pek müşkülâta uğradığım ummuyoruz. Çünkü müellif mizanseni bütün eser boyunca hesaplı olarak serpiştirmesini usta ca başarmıştı. Biz. AnkaralIlara da İnil bir tiyatroda, eser seyretme fırsatını kazandıran en küçüğün, den en büyüğüne kadar bütün tiyatro mütesiplerlne uğurlu bir san at yılı dileriz.
NOT:
Küçük Tiyatro» da Pazartesi ak şamı hariç her gün temsil vardır.
Salı, Çarşamba, Perşembe akşam lafı öğretmen ve öğrencilere her yer (60i kuruş Cuma akşamlan halk için temsiller (75—100) kuruş olarak tespit edilmiştir. Cumartesi Pazar günleri fiyatlar (100—150— 200) kuruştur

biî bir kişi maddeten muazzam bir içi yapamaz, onun maiyetine yine faydalı şekilde çalışacak bir çok kişiler daha verilir, fakat komisyon, yâni tâbir mazur görülsün, lâkırdı meclisi kurulmaz, işin em-
ı— Yazan — [ O, Kemal Görener |
niyet edildiği adama her türlü salâhiyet ve vasıta verilir ve ondan nihayette faydalı bir rapor istenilir ve o rapor tedkik ve kâbtll e- fında maksadı temin etmiş dilerek tatbikata geçilir.
Hepimizin bildiği gibi, maaıe -sef arzu ettiğimiz tarzda çâbuk iş görememekte olan ve âdeti hal kın az rağbet etmesine sebeb o -lan adliyemizin ıslahı meselesinde de başka yollardan gitmeli lânm-dır.

Mevcud bir cereyana göre, isti -naf mahkemelerini iadeten tesiş edince, mesele kendiliğinden bal -lolunur gider diyorlar. Eğer adli-yenin betaetinin hakikî şebekleri lâyıkile tedkik edilerek her biri i-çin layım olan tedbirler alınmazsa istinaf mahkemelerinin iadesi ancak mevcud mekanizmaya bir »par ça daha ilâve etmeıkten ibaret kalır ki, maksadı temin edeceğine bilâlus betaeti daha ziyade arttı-nr.
İstinaf mahkemelerini kuralım deriz ve beş on sene geçip de adliyecin çabuk iş görmesi meselesinde bundan faydalı bir netice çıkmadığını görürsek — bugünkü zihniyete göre — yine geri döner otururuz.
Halbuki düşünmeliyiz ki, biz, mecelle hukukundan Roma nüku-kuna geçerken — görülen istica -le nazaran pilmiş ceza kanunu ile başka bir millet için yapılmış medenî kanunu ve üçüncü* bir memleketin ticaret k.ınununu ilh. terceme ederek aldık. Ağlebi ihtimal, bu ir em leketlerin her birinde bu kanun -
lar, diğer kanunlarla birlikte gayet muntazam bir surette işleır.eM tedir. Fakat — bahsedilen terce7 me hatâlarından sarfı nazar etse)^ 'bile — bu üç dört kanunun bit memlekette i.*; görmelerini isterken, oniarm aralarındaki imtızr-.'» sızhklan tabii bertaraf edemezdik.
Diğer taraftan meşhûd cikürn* lerde tatbik edihnek üzere zyn hükümler koyduk. Eğer bu hükümler — şimdiye kadar mevki tatbikte kattı klan birkaç »ene zm adlî hatdlafa sebebiyet vermemiş ise neden —- adlî 'teşkilâtımızı ta* marnlayarak — o ahkâma yakıt gelecek bir surette diğer kanun-lanmızı da basitleştirmiyelim ?
Belki kanunlarımızı topyekû» gözden geçirmek lâzım gelecek, fakat bunu da yaparken yine komisyon .şekline giderse, yine ça’-buk netic-eier alamayız. Zannettiğimize göre, birkaç senedeııbcri hah faaliyette bir komisyon da yok değil. Fakat o da bir krmis-:yon.
Bu münasebetle mühim bir nok tayı da hatırlatmak isteriz: Bizde bir kanun yapıldıktan sonra, ona bir zeyil: zçyilde bir tâdil, tâdilde bir tashih ve saire yapman sure tile herhangi bir hükmü kanunîyi anıştırarken bitmez tükenme® kanunlara müracaat mecburiyetinde bı mkmak merakı pek çek -tur. Bıı vaziyet tabiî işleri ku.'ay-laştırmak hususunda faydalı bir sistem değildir. Acaba herhangi bir kanunda herhangi bir .şekilde tâdilât yapılırken o kanunun ine» zuunu teşkil eden bütün anirâı» bir araya tçplanarak her banisde yeni ve umumi bir kanun yapı -lamaz mı? Tabiî böyle bir vazi -yette herkes — bilmeğe mecbur olduğu — kanunları daha kelay bulur ve okur amma, bu »la pek büyük'brr mahzur sayılmaz zan n ederim.

Beyaz Perde bîr öğretmen kadar faydalı olabili

«Ses» ve «film.» bugün Amerikan tedrisatının en önemli iki kelimesi ni teşkil etmektedir. Görme ve iştt me ismi verilen bu sahada servis «ağlamak amaelle halen muazzam bir endüstri İnşa edilmiştir. Öğreti ci film taleplerini karşılamak huşu sunda fil mimalâtlle ve tevziat ile meşgul olanlar - büyük bir faaliyet göstermektedirler.
Amerikan naşirleri de bu İşe ka tUmış bulunuyorlar. Nitekim, The Reader’s Digest dergisi (Amerikan Mirası» başlığı altında altı film ha zırlamaktadır. Diğer taraftan Young America isimli diğer bir dergi de bazı öğretici filmler viicuda getirmiştir. Görme ve işitme sahası m murakabe eden bir naşir grupu tecrübe mahiyetinde beş altı okul filmi meydana getirmek gayesile Amerika öğretim bürosu İle ve Ho livut film kumpanyalarlle işbirliği yapmaktadırlar.
Naşirler bu filmlerden menfaat beklememektedirler. Bir zamaıllar naşirler filmleri kitab düşmanı ola rak nazarı itibara alıyorlardı. Halbuki Edison ve diğerleri filmlerin •basılmış kelimenin» yeı*ine kaim o-lacağını tahmin etmişlerdi. Halbu ki tecrübeler, filmlerin kitaba kar şı olan alâkayı arttırdığını belirtmiştir. Şimdi, Hollvutta film çevl renler de dahil olmak üzere okullar İçin film hazırlayanlar naşirlere dost nazarlle bakmaktadırlar.
Film-çevirmek kolay bir iş değil dlr. Bilhassa okullara hasredilecek ' filmler gayet muğlâktır ve bahahya' mal olmaktadır. Esasen bıı’ğibi film lerin satışından gayet ciiz’i bir kâr temin edilmektedir. Birleşik Ameri kada bir çok öğretim kaynakları öğ retim metodlarmı modern bir şekle sokmağa başlamışlardır. Nitekim,
daha 'imciden bir çok ve Kol-ejterde öğretici istifade edîJmeğe başlanmıştır.
Son zamanlarda ihdas1 edilen bir öğretiri film mükâfatı Birleşik A-nıcrikada bütün eyaletlerde öğreti ci ilim gösterilerinin yapılmasına yol aesrcnktır.
Bugün Birleşik Amerikan okulla r.irtta mevcut Olan sinema projektörlerinin sayisj 30.000 İlâ '60.000 o— larak hesaplanmaktadır. Savaş de» Tesinde Birleşik Amerika oıttu kuvvetleri 61.000 projektör satın alm:> laTdı. Bugün savaş sona ermiş ol masına rağmen bu projektör maka nâlarından bir teki dahi satışa ar ^edilmemiştir. 1947 yHında Amc.1 ka Harbiye Nezareti bunlara ilâva ten 5’700 projektör maklnası dalın ısmatlamıştır. Diğer taraftan "Birleşik Amerika öğretim bürosu Ju« 200 öğrenci İçin en azından bir s! nema makinasmın satın alınması m tavsiye etmektedir. İndiana Üniversitesinin film merkezi bu hedef® 1950 yıluıda ulaşılmış olacağını tah mln etmektedir. Böylece Amerikan okullarındaki sinema maki nala rnun sayısı o sene 150 000 İle 200.000 arasında olacaktır.
Öğretim alanında öğretici î'ltaıla rin günden güne daha fazla'istimal edilmesinin en önemli ünılherindeûı biri de bu sahada çok İyi filnilerlut vücutta getirilmiş olmasıdır. Birleşik Amerika oi'du ve ıpahriyesinia öğretici *fllı«ler bakımından elde et tikleri fevkalâde neticeler bu duru irili ortaya atmıştır.
Netice ftibürHe görme ve işitim metodunu hiç bir suretle sinemaya benzetmemek lâzımdır. Zira, bura da sözü geven filmlerin öğretime muazzam denebilecek kadar önemli faydalar temin etmektedir.

6 O C A K 1948
YENİ SABAH
SAYFA f5
İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
Islâmüa mezliEİıler fırkalar nasıl doğdu?
Hezi-
------------------------- ★ ★ *---------------------
Şeriat adına cinayetler! — Yine Ali ile tartışma metler ee in ad! — (Abdiil melik) in (Hac) daki hutbesi — | Ömer Bin Abdiilâziz ve Hariciler — Adalet ve lanet
----------------------------20---------------------------------
Yazan: M. it AiE OGrAN
— Tanrı bize eksikliğini inşaal-lah göstermez, amma sen vefat edersen, biz oğlun Haşanı halife tanırız.
Alî — Ben i§5 buraya kadar götürmem. Size ne (yapın), re de (yapmayın) derim. Siz kendi işinizi, kendiniz daha iyi düşünür ve yaparsınız.
Sonra oğullarına:
— Tanrıdan korkun ve çekinin. Dünyaya bağlanmayın, elden çıkanlar ve gidenlere ağlamayın, her zaman doğruyu söyleviniz, Kur’andan ayrılma vmız. Zalime karşı düşman, zulüm görene yardımcı olunuz. Şer i hükümlerden ayrılmamak yüzünden ve böyle denilmesinden niz. "
Daha bir çok. yüksek vasiyetlerde bulunduktan iki gün sonra İneri (40) yılı Ramazanının bir rivayete göre 29 unda dünyaya gözlerini yumdu.
lbni Mülhemi zindandan çıkı rdı-lar. Halk galeyanda idi, kimi ueşte yakmak, kimi parçalamak İst yordu, teskin etmek güçtü, lbni Mül-cem, Alinin büyük oğlu îmam Haşana şöyle bir teklifte bulundu:
— Ben: Ali ile Muaviyeyi öîdür mek üzere Allahütealâ ile ahdetmiştim. Bana mühlet ver, "g’dip Muaviyeyi de öldüreyim. Kurtulur sağ kalırsam lurum. O zaman onu yap!
İmamı Haşan: etmedi. Ali gibi haklı dahi olsa bir adamın öldürülmesi için biı katil ile elbette iş birliği yapamazdı.

Suika .dci: işkence ile öldürüldü. Elleri a vak lan kesildi. A’dır-madı. daima (Kur’an) okuyordu, bıı sivri demir ile gözleri çıkarırdı Yûxe ş di ve (Kur’an) okumakta davanı eyledi. Dilini kesecekleri zaman bağırmağa başladı:
— B ı kadar işkenceye taa^m-mül ett n de. simdi dilin kesilecek diye neien ter yad ediyorsun0
— Ben, dedi, dilim kesileceği i-çin inlemiyorum. Ondan sonra sağ kalırsam. Kur anı Kerimi okuya-mıyacağım diye ağlıyorum, acı çekiyorum!
Dilini de kestiler ve ölmıiş cesedini yaktılar.
Bu adamın alnı da çok namaz kılıp secde etmekten parlıyordu. Haricîler de, mânasını idrâk etmeden, Kur’ana bağlılıktaki taassubun nasıl feragat ve metanet doğurduğuna bu da misaldir. Ne yazıktır ki, bu dindar, âbid ve za-hid insanların cahilliklerinden doğan (taassuc) lan ne onları hidayete ulaştırabiliyor ve ne de fedakârlıktan: islâmlar lehine bir selâ met ve saadet yolu açabiliyordu. Kendilerine ve hemdinlerine musibetler, felâketler hazırlamaktan başka işe yaramıyordu.
Ali ile işe başlayıp yarı yolda onu bırakan «Şeriat isteyici» 1er; başta da söylediğimiz gibi Ali tarafından yenilmişler, fakat sonunda o değerli varlığı da yere vurarak, yine kötü fikirlerini yapma ğa çalışmaktan geri kalmamışlardır.
Alinin öldürülmesini üzerine almış olan (Abdürrahman lbni Mül-ccm) e gelince, buraya biraz da aşk ve hayal karışıyor:
Abdürrahman; Küfe Haricîlerinden birinin kızma fena halde tutulmuştu. Fettan kız, sade güzel ve cazib bir* mahlûk d^ğil, Ha-ricîliğe yürekten bağlanmış kopkoyu bir anarşist idi. Abdürrahman ile evlenmek için koştuğu şartlar arasında en mühimi (Alinin öldürülmesi) idi. Kız bu kadarla da kalmadı, akrabasından bir kaçını Abdürrahmana vardım etmeğe razı eyledi ve Aliye vurulacak kılıcı, kendi servetinden fedakârlık ederek «zehir» le iyice muamele ettirerek kat’î bir âleti mevt şekline koydurdu.
Uğursuz gün gelip çattı. Emirül müminin Hazreti Ali İmam Haşan yanında olduğu halde sabah namazına geliyordu. Müezzin ö-nünde:
— Müslümanlar, haydi namaza, namaz, namaz.
Diye bağırarak yürüdü. Ortalık alaca karanlıktı. Birdenbire yol ortasında ördeklerin bağırmakta olduktan işitilince. Alinin yanındakiler onları kovmak istediler. İmam Ali mâni oldu:
— Hayvanlara incinmiş olacaklar yortar!
Dedi. Bu sırada,
ile arkadaşları gizlendikleri köşeden fırladılar. Zehirli kılıç; bıirak feragatkârın nurlu kafasında derin bir yara açtı ve tâ dimağa kadar işledi. Ali, bitab düşerken:
— Muradına erdin. Şu köpeği kaçırmayın, tutum
AUedL Halk hücum ettiler, iki arkadaşı savuşabildiferse de Abdürrahman kaçamadı, elindeki zehirli kılıç ile kendini müdafaaya başladı. Orada bulunanlardan biri akıl edip kaftanını herifin üzerine fırlattı, kaftan başına dola^nca, halk üzerine çullanıp yakaladılar, kılıcını elinden aldılar. Onu linç edecekler^. Ali mâni oldu:
— Öldür' yin, yalnız haps( din, iyi döşjk -fırın, .«yi bakcı ve besleyin. ^öer ben iyileşirsem, belki idâm ederim, belki de affey-lerim. Şayet ölürsem, onu da arkamdan gönderin ki. Ulu Tanrı huzrunda muhakeme olalım!
Sonra (lbni Mülcem) e döndü; aralarında şöyle bir konuşma geçti :
Ali — Ben sana mi?
Abdürrahman — iyilikten başka şey
ı
dokunmayınız, ki feryad edi-
Abdürrahman

T
kötülük ettim
Hayır, senden görmedim.
— Öyle ise, bu hıyanet ve cinayetin sebebi nedir?
— E t bu kılıcı kırk giin biledim, onunla halkın en zararlısını katletmekliğimi Allahdan diledim.
Ali — Görüyorum ki, sen de o kılıçla öldürüleceksin. Halkın için de en zararlısı, en şeıüsi nensin!
Sonra oğullarına döndü:
— Şimdilik hapsedin. Ben öbürsem o zaman or u Ey Abdülmuttalip Emirülmüminin Müslümanların dâvası çıkarmayın ve kanlarmı a-krmayın. Ben de başka insanlar gibi bir tek ferdim. Benim için ancak benim katilim öldürülür!
Dedi. Oradakilerden biri:
ur-
öldürdün. torunları, katledildi, diye arasında kan
Ankara yangını
( Baytara 1 tncide* ihmallerinden dolayı haklarında takibat yapılmış mıdır. Yapılmışsa neticeleri nelerdir. 8 — Son yanan Mil U Eğitim Bakanlığı yangınına sebeb nedir, bu hususta yapılan takibat ve bilirkişi raporları ne sonuç vermiştir. Bu soruJann sözlü olarak İçişleri Bakanı tarafından açıklanmasını rica ederim.
Diğer taraftan kendisile görüştü-f' nüz Fahri Kurtuluş İstanbul Üni v( rsitesi talebeleri karşısında yap-mış olduğu konuşmanın parti namını olmadığını şahsı namına olduğıı-n ı söylemiştir.
YANGIN TAHKİKATI
Ankara, 5 (Hususî) — Millî Eği-t • Bakanlığı binasının yanmasın-d 'i 18 saat evvel hAdisenin Anka-la bir lokantada dört kişi arasın-' dn mevzuu bahis edildiğine dair sav C'l ğa yapılan ihbar üzerine yapılan tahkikat ta m amile aksi İstikamette

L
• *
size söyle
ürkmeyi-
*
tavsiye ve
gelir sana teshm o-bana ne iste sen
bu teklifi kabul bir adamın oğlu,
(Devamı var)
Zevk ehli bir mevkuf
ve polis firariyi taki-bir sırada Hüsnü Kal-sabah ceza evine ken
(Boştara/ı 1 inci**; dan bir gün önce kolayını bulup fi rar etmiştir.
Jandarma be başladığı dırımcı dün
dinginden gidip teslim olmuştur.
Yeniden hakkında zabıt tutularak dâva açılan Hüsnü kaldırımcı sorgusunda:
«— Yılbaşı nıünâsebetile arkadaş tarımla buluşup eğlenmek üzere ce za evinden kaçtım. Fakat bu firar sayılmaz, eğer öyle bir niyetim bulunsaydı gelip teslim olmazdım. Maksadım sadece dışarı çıkıp eğlenmekti» demiştir. t
inkişaf etmiştir. Savcılık yangında kasid eserinin bulunup bulunmadığı noktasından tahkikatın genişletilip genişletilmiyeceğine İsparta savcılığından alacağı rapor üzerine bir karar verecektir
Ekonomi Bakanına ekinci mektub
(Baytara f t 1 incide) ceğini pek iyi biliyordum. B ınun içindir, sizden tetkikini rica etmiştim. Maalesef, her zaman oldu ğu gibi siz de bunu, şikâyet edilen ferden sordunuz. Onlar da gayet tabiî olarak bu şekilde cevab vererek işin içinden çıkmak mecburiyetinde kaldılar.
Yazdıklarım tamamen hakikati ifade etmekle beraber, hakikatin ufak bir parçasıdır. İnşaat yolsuzlukları hakkında malûmat edinmek isterseniz, ÎN-TAŞ dosyasını bir defa gözden geçirmeniz kâfidir. Buna da vaktiniz müsait değil se, Taşköprü kaymakamı Bedri Sanin’in, Kastamonu valisi Mithat Altıok’a valinin de Sümerbank genel müdürlüğüne gönderdiği inşaat yolsuzlukları ihbar mektubu üzerine, tetkike gelen ve on şahidin ifadesini alan Seksiyon şefi Sahh Konanın ıaporile kontrol şeflerinin inliyerek yazdığı bir iki mektubu okuyunuz, sizi tatmin eder zannederim.
Bay Bakan;
Cevab mektubunuzda bildirdiğiniz gibi, kendir fabrikası 9.4.945 tarihinde 953.432 lira muhammen bedelle satışa çıkarılmış, müteahhidi tarafından 16.25 kırılarak 790 küsur bin liraya ihale edi miştir.
Yine mektubunuzda bedel otarak gösterdiğiniz 1.100.000 liraya gelince, bu müteahhidin son aklığı 100.000 lira’ık avansta 1.350 000 lirayı aşan inşaatın istihkakıdır ki, hesabı kat’î sonunda alacağı para ile yine 1.500.000 lira meyda na çıkacaktır. İnşaat farkı söylediğiniz gibi %16 değil, müteahhidin bugüne kadar aldığı paraya göre %42 dir. Bu inşaat ki, temel taş duvarları kireç, duvar sıvaları çimento harçlıdır ve 240 iş günü bir mislini çok aşmıştır.
Bay Bakan;
v Bunlar haricinde müteahhitten bir para alınmadığı gibi Taşköprü ye giden bakanların taksi ve ziyafet masraflarının müteahhitten istenmiş olması tamamile hakikat
> hilâfıdır.» diyorsunuz.
Hiç bir müessese bu şekilde aldığı parayı resmen defterine islemez, ve ona muhakkak bir kıılb takar, işte, bakanların Taşköprüye gelip gitmesinden sonra, nıüteahLıUm aldığı 113 bin liralık istihkak rapo randan beş bin lirası kesilerek 108 bin lira bin lira
olarak ödenmiştir. Bu beş —gelen heyetlerin mas-kesilmiştir.

üç defa gcTrîr
şefi, bir iki defa
İnşaata
dürü, Seksiyon
diğer mühendis ve şeflerin gelişin den ötürü olmasa gerektir. Çünkü, bu arkadaşların hepsi Süıner-bank memuru olup geliş ve gidişlerinde bakanın ve müteahhidin ara baları kullanıldığı gibi ayrıca da yol harcirahlannı bankadan a’mış lardır. Böyle olduğuna göre beş bin lira hangi heyetlerin masraf karşılığı olarak ödenmiştir?
Bay Bakan;
Birinci mektubumda not olarak
İngiltere, yeni bir dış siyaset takibe başladı
Unites
Londra: 5 (A.A.)
Press:
İngiltere komünist yayılmasını durdurmak, Ortadoğuyu bansa ka vuşturmak ve Sovyet Rusya ile A-merika arasında dünya çapındaki mücadelede müvazeneyi temin etmek yolunda dinamizmle dolu yeni bir dış siyaset takibine başlamış gibi görülmektedir.
Cumartesi ukşamı Başbakan Atlee’nin söylediği nutukta So\ yet Rusyaya karşı yapılan tenkidler, Avam Kamarasında 22 ve 23 Ocak tarihlerinde yapılacak olan iki gün müzakerelerde daha açık ola-belirecek olan bu yeni siyase-ilk emaresini teşkil etmekte-
lük rak tin din
Bu yeni siyasetin yani sıra sendikalarda bulunan komünistlerin durumuna karşı kuvvetli bir taarruz bağlıyacak ve bu hücumlar sırasında İngiliz sendikaları kongresinin sağ cenah’ M. Bevinin Mars-hall plânına iştirak eden memleketlere yardım etmek ve kominfor ma mensub milletlere karşı mücadele etmek yolundaki kararında teşkilâtlandırılmış milletlere karşı mücadele etmek yolundaki kararın da teşkilâtlandırılmış işçiler tarafından destekleneceğini göstermeğe çalışacaktır.
İn gil terenin Ortadogudaki si} asî faaliyeti
Londra: 5 (AP.) — Associated Press muhabiri Arthur Gavsnon bildiriyor:
Fil istin de Arab - Yahudi kavgası devam ederken, îngilterenin, Or-tadoğudaki mevkiini takviye için bazı Arab devletleriyle ittifak akdine çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu

koyduğum kereste işinden, Sümer bank genel müdürlüğü pek telâşa düşmüş olacak ki; «yukarıda da i-şaret edildiği gibi inşaatta kulla-1 nılacak malzemenin bedeli müteah hide aittir ve bankanın muayyen fiyat üzerinden müteahhide verme yi kabul etliği malzeme haricinde kalanların da müteahhit taralından temin edilmesi lâzımdır. Kereste de bu şekilde doğrudan doğruya müteahhit tarafından t^min olunacak malzeme arasında bulun makta ve bunlarla banka ilgilenmemektedir. Müteahhidin kaçak kereste kullandığı hakkında her hangi bir ihbar ve şikâyet vuku bulmadığı gibi, banka da bunu varid görmemektedir.» şeklinde ccvab vermek mecburiyetinde kalı yor.
Böyle olduğuna göre: Sümer-bank genel müdürlüğü neden Orman Genel müdürlüğüne resmen bir mektub yazarak —Taşköprü-de inşa edilmekte otan kendir fabrikamız ihtiyacı için rampada mev cut kereste stoklarından ve muhammen bedeli üzerinden verilmesini— rica etmiştir?
İhalesiz mal satmağa mevduatı müsait olmıyan orman genel müdürlüğü, daha üstün fiyatlara müş ferisi hazırken, mavzuubahis keresteyi, sözde Sümerbank gfnel müdürlüğüne veriyormuş gibi vaziyet atarak neden müteahhitlik firmasına verilmesini, Boyabad iş letme âmirine emir vermiştir?
İşte bu vesile ile ormana giren müteahhitlik, inşaatında kaçak ke reste kullanmağa başlamıştır. U-fak bir kazada herkesin gözü ünün de olan bu vaziyete Taşköprü orman memurları el koyarak, Sümer bank kendir fabrikası inşaatını bir kac defa bastılar. Ve fabrika bina sının bir bölümünün toprak zeminini eserek 20 - 30 metreküp kaçak kereste çıkarıp zapta bağlıyarak götürdüler.
Kendir fabrikasında ne mikdar kaçak kereste kullanıldığını bulmak zor değildir. Müteahhidin, orman işletmesinden aldığı tomıuk mikdarı ve zayiatı resmi evrak ve formalite ile sabittir. Tüccardan aldığı kerestenin faturası elindedir. Bunun yekûnu ile inşaatta kul landığı kereste sarfiyatı istihkak raporlarından çıkarılırsa, ortaya yüzlerce metreküp kaçak Kereste çıkacağı muhakkaktır.
Bay Bakan;
Resmî vesaikin, mahkemenin, bü tün Taşköprünün ve hattâ kendi--1—îns~ iyi bildikleri, bıı baki-
katleri, Sümerbank genel müdürlüğü, hem sizin ağzınızdan nasıl tekzib edebiliyorlar? Hayret ediyorum doğrusu.
Onlar tekziblcrine devam etsinler, ben alâka ve cevaba göre, ü-çüııcü mektubumda kamyon, lâstik, benzin işlerine ve inşaat müdürünün şantiye içinde avazı çıktığı kadar bağırdığı karaborsada sa titan malzemeye de temas edeceğim.»
Alı Baran
hususta resmi şahıslardan alınan malûmata göre, Dışişleri Bakanı Bevin, lııgilterenin Ortadogudaki bir çok mümessillerini, bu mevzu üzerinde görüşmek için Londraya çağırmıştır.
Aynı kaynakların verdikleri taf silâta göre, İngiltere bazı Arab devletleriyle, bilhassa Mısır, İrak ve Ürdilnle İktisadî, siyasi ve aske rî sahalarda birer anlaşma arzusundadır.
Sterling
İngiliz - Mısır Sterliııg anlaşması im/alandı
Kahire: 5 (AP.) — Yeni İngiliz - Mısır sterling anlaşması bu sabah Kahirede, Ingiliz ve Mısır tem silcileri tarafından imza edilmiştir.
Kahire: 5 (A.A.)
hakkında İngiltere - Mısır anıtlaşmasının imzasını müteakib Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Kussaba paşa bu anlaşmanın İngiltere ile Mısır arasında muallakta bulunan diğer meselelerin halli için iyi bir başlangıç olacağını ümid ettiğini bildirmiştir.
Bugün ayın altısı
( Baytara fı 1 incide)
Her ne kadar büdce müzakereleri gibi bir sebeb, nıaaş tediyelerindeki bu son intizamsızlığın İzahında ileri sürülebilirse de, ne olursa olsun, memur vatandaşları daha fazla mağdur etmemenin derhal çaresine bakmalıdır. Zaten geçim sıkıntısı içinde bulunan ve aldıkları para bir ayın on gününe bile kifayet otmlyon memurlun, üstelik 37 gün bekletmek, en hafif tâblrlle. günahtır.
Verem savaşı
(Battarafı i ^.ıcide)
Bu tüzüğe nazaran, derneğin gayesi, verem hakkında esaslı tcdkiklcr yapmak ve yaptırtmak, bu gayeyi hedef tutan çalışmaları desteklemek, bu arada diğer sağlık kurulları ita de münasebet tesisi diye hülâsa edilebilmektedir.
Derneğin sembolü, sola doğru ve içlçe bir çift kırmızı aydır.
Gec vakte kadar süren toplantıda muhtelif dilekler ileri sürülmüş ve prensip olarak Sağlık Bakanlığının propaganda vasıtalarından ve tâdillerde, gençlerden köylerde istifade etmek;
Muhtelif gelir kaynakları temin et mek;
Her verem derneğine röntgen makinesi göndermek;
Verem aşısı tatbik etmek;
Mekteblere alınacak elemanları, sıkı bir röntgen muayenesine tâbi tutmak gibi esaslı maddeler üzerinde durulmuştuç.
Toplantıda bu’unan Sağlık Bakanı, Dr. Behçet Uz, intibaları ve ihtisasları hakkında bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
«— Verem derneklerinin, bir haf ta süren çalışmalarından, bilhassa bu arada halkımızın gösterdiği alâ-! kadan son derece memnunum.
Gördüğünüz gibi, c»mizden geldiği i kadar çalışıyoruz; derdleşivor ve anlaşıyoruz. Muvaffak olacağımıza ina nıyorum.»
Verem Derneği Başkanı Dr. Tevfik Sağlam da intihalarını şöyle hülâsa etmiştir:
(— Toplantı son derece verimli oldu. Esaslı noktaları: samimî bir hava içinde, mevziî şartların yarattığı zaruretleri göz önünde tutarak konuştuk ve anlaştık.*


Verem konferansı delegeleri, dün sabah, Kasımpaşa, Süleymaniye ve Kumkapı Verem Dispanserlerini gez mislerdir.
Spor - Sergi Sarayı inşası iha e edildi (Baytara fx 1 incide)
rafında gelecek yıl büyük bir sergi açmak da kabil olacaktır.
Spor - Sergi Sarayında, biri büyük, ikisi küçük olmak üzere üç salon bulunacaktır. Büyük salonda güreş, boks, basketbol, voleybol, tenis, küçük ve diğer salon si porlan ve müsabakaları yapılabilecektir. Küçük salonlarda da r.yni müsabakalar için kâfi yer vaıdır. Plâna göre her üç salon ayrı ayn ve muhtelif maksadlarla kullanılabileceği gibi icabında üçü de birleştirilerek büyük müsabakalara, konserlere ve toplantılara tahsis edilebilecektir. Bu takdirde seyirci sayısı 6 - T11111 İLİçiye çıkal ile-cektir.
Binada yapılacak tribünlerin hepsi katlanabilir şekilde inşa e-dileceğinden salonlar sergi ve mü sabaka ihtiyaçlarını karşılıyabile-ceklerdir.
Ayrıca bina dahilinde bir gazino, müteaddit büfeler, soyunma yerleri, Fin hamamı, bilârdo ve oing -pong salonları, müdürlük ve idare odaları bulunacaktır.
Spor - Sergi Sarayında büyük müzik konserleri için olduğu gibi resim ve heykel galerisi olarak da istifade edeceğiz.
Yazın, açık havada spor yapıldığı zamanlarda, binadaki salonlarda büyük bir sergi açacağız. Bu sergide memleketin ziraî ve sınaî bütün istihsallerini1 teşhir edeceğiz. Ayrıca sarayın civarında sergi için daimî veya muvakkat pavyonlar vücude getirmek üzere yerler ayrılmıştır.
Bu büyük bina da Açıkhava tiyatrosu gibi belediye için bir (>elir kaynağı olacak, spor müsabakalarından ve sergiden bir hayli varidat eld'? edilecektir.
Gerek gençliğin kapalı spor salonları ihtiyacını, gerekse şehrimizin sergi binası ihtiyacını karşılı-yan bu sarayı, ihale etmeğe muvaf fak olduğumuz için bugün bir bah tiyarlık duyuyorum.
Şunu da ilâve edeyim ki Spor -Sergi Sarayının inşası, belediye büdcesinden ayrılacak ‘ ile yapılacak değildir. Belediye yın inşası için lüzumlu olan parayı İller Bankasile yaptığı bir ist kraz ile temin etmiştir. Bu istikraz. Spor - Sergi Sarayının sağlıyacağı gelirle ödenecektir,»

Limancı Brevester (Baştara/ı 1 im ide) tekellerde. Komünizme karsı müca dele imkânlarının «cesaret verici» derecede olduğunu söylemiş ve bilhassa Fransa ile ltalyada hükümetlerin durumunun sağlamlaştığı nı kaydetmiştir.
Brewster sözleri arusında demiş tir ki:
«Yunanlstandakl vaziyeti de rlkan yardımı daha şimdiden tarmıştır. Fakat bu yardım, zamanda, Yunanlılara, hudut
pışmalarının Amerikanın yaptığı bir harb olduğu kanaatini de vpr miştir.»
Ame kur-ayni çar
Komünistlûtufkârlığı
(Baştarafı 1 incide)
Buches: 5 (AA.) — Kralın yave ri binbaşı Vergotti, demiştir kİ:
Kral Mlşel, memleketi terke zorlanmamıştır. Kendisi, Rumen vatandaşı haklarını muhafaza ettiği takdirde Rumanyaya dönebilecek-* tir.
Kral, Rumanyadaki hususî emlâ kine daima sahib bulunmaktadır. Kralın avdetinde saraylarında kalabilmesi için Sinaia ve Bükreş sa rayları bakımlı bir halde bulundurulacaktır.
Rumanya kralı Mlşel, bu sabah saat 9.08 de Buchs istasyonuna gel miştir. Kralın treni saat 10.10 da buradan kalkmıştır. Saat 15.45 te Lausanne’a varmış bulunacaktır
Tren garda bir saat kadar durmuş ve bu esnada İsviçre makamları polis ve gümrük mûamelelerini tamamlamışlardır. Beyaz perdele ri kapalı bulunan vagonunda uyumakla olan kral Mişel, gazetecilere çıkmamıştır. Kralın annesi de gazetecilerle görüşmemiştir.
Avusturyada Fransız işgali altın da bulunan son istasyon olan Feld-kireh’de albay ve Luassan, kralın maiyetinden binbaşı Vergottiyi se-lâmhmış, Vergotti. trenin istasyon da duracağı 10 dakikalık müddet zarfında kralın nişanlısına telefon edib etmiyereğini sormuş, fakat kendisine vaktin çok dar olduğunu bildirmiştir.
Tren Buchs’dan hareket edeceği nesasında çok yorgun olan Vergotti gazetecilerin İsrarına dayanamıya-rak bazı beyanatta bulunmayı kabul etmişletir. Vergotti, kralın taht tan feragati keyfiyeti ve istikbal plânları hakkında söyleyecek bir-şeyi olmadığını bildirmiş ve demiştir ki:
İtimadımızı muhafaza ediyoruz ve kuvvetliyiz.
ESKİ KRALA VERİLEN UYDURMA İSİM
Yeni Rumen hükümetince krala prens Hohenzollern ve annesine prenses Scleswig—Holstein adına ' pasaport çıkarılmıştır. Bu isimler krala ve annesine Rumen memurla rı tarafından verilmiş, fakat kral ve annesi tarafından buna muvafa kat edilmemiştir. Çünkl hukuken hakikata uymamaktadır. Pasaport lar. diplomatik neviden olub diğer leri gibi yeni Rumen Halk Cumhur! yeti mühürünü taşımaktadır.
VIYANADA BİR AMERİKAN GAZETECİSİNDEN İSTENEN ÖDÜNÇ PARA
Londra: 5 (AA.) — Britanova: — Eski Rumanya kralı Mişel dün, AvtfHturyadaki Amerikan işgal bölgesinde emniyete eriştiği zaman ce binde hiç parası bulunmuyordu. Eski kralın özel treni Sovyet işgal bölgesinden geçmemek maksadlle başka bir yoldan gelmiştir.
Daily Herald’ın Viyana muhabiri nin bildirdiğine göre Rumen Komü nist hükümeti, eski kralın herhan
Ankarada nümayiş t a h k î katı
(Battarap i incidef sustakl evrak da yakında savcılığa verilecektir. Diğer taraftan Ankara Üniversitesi rektörlüğü senatonun , kararına uyarak nümayişlere katılan öğrenciler hakkında disiplin cezası tatbikine karar vermiş ve nümayişlere katılan öğrencilerin listesini emniyetten istemiştir.
DOSYA ZABITAYA İADE EDÎLDt Ankara, 5 (Hususî) — Haber aldığımıza göre. 27/12,z947 günü Üniversite talebesinin yaptığı izinsiz nü mayiş ve rektöre hakaret hâdiseleri üzerine zabıtaca îçtimaatı umumiye ve teccmmüat kanununa göre yapılan tahkikat dosyası Savcılıkça incelenmiş ve birçok noktaların noksan olduğu görülerek, tahkikatın ikmali için yeniden tir.
YENİ BİR Ankara, 5
sil gençliğinin tezahüratı esnasında vukua Ankara Dikmen tarafından Ankara Üniversitesi rektörü Ord. Prof. Dr. Ş. A. Kanan*ya aşağıdaki telgraf gönderilmiştir:
5/1/1948 tarihinde toplanan Fakültemiz kurulu 27/12/1947 günü yapılan nümayiş akabinde şahsınıza ve şahstnı?rta temsil ettiğiniz Üniver-3İtem(*e yönelinen tecavüzden dola-vı (1nv(h>tu derin elem ve tee^aürü Ünü’*M-q|femi7.1n sayın rektörüne de bildt'-n-ıpve karar vermiştir.
Sayrılarımla arzederim.

I
zabıtaya iade edilmiş-
TEESSÜR TELGRAFI (A.A) — Yüksek tah-
g(»len hâdiseler dolayıslle Fen Fakültesi dekanı Cemil
Ves’ut b r nikâh
Fikriye Aslan İle Beykozlu Faik og lu Necati Yedlcamn Beyoğlu evlen me dairesinde 5/1/948 Pazartesi gü nü nikâhları giizüde davetliler huzurunda yapılmıştır Her iki trrafa saadetler dileriz.
gi bir meblâğı beraberinde götür-meşine müsade etmemiş ve tren Vi yana'ya gelir gelmez kralın sekrete rinden biri olan Mişi, trenden İnerek bir Amerikan gazetecislle konuşmak istemiştir. Sekreterle gazeteci bekleme salonunun bir köşe sine gitmişler, burada sekreter gazeteciye şöyle demiştir: «Elze öndür olarak İsviçre frangı verebilirmiş!, niz? Yanımızda hiç İsviçre parası yok.»
Sekreter Amerikalının kendisine ödünç verdiği seyyah çekini kral namma minnettarlıkla kabul etmiştir.
Geçen hafta zarfında vukua gelen hâdiseler hakkında kendisin-den bazı malûmat istemesi üzerine gayet soluk ve yorgun olan Misi, şöyle demiştir: «gayet müdhlş oldu.»
LOZAN'A DOĞRU
Bern: 5 (A.A.) — Kral Mişelin hu susi treni, gümrük ve polis muame lâtı yapıldıktan sonra saat 10 da Buclıs’dan hareket etmiştir.’Tren Isviçreye geldiği zamanki tertibatile yoluna devam etmiş, yalnız katara bir ısıtma vagonu ilâve olunmuştur Tren saat 15.47 de Lausanne’a gele çektir.
PRENSES İSVİÇRE YOLUNDA
Kopenhag: 5 (A.A.) — Eski Rumanya kralı MLşel’in nişanlısı Pren ses Anna de Boubonparme’in kardeşi Prens Mlşel dün trenle Kopen hag’dan Paris’e hareket etmiştir.
MİŞEL LOZANDA
Lausanne: 5 (AA.) — Eski Rumanya kralı Mişel’in. özel treni, sa at 16.05 te Lausanne garına girmiş tir.
Eski kralı ve annesini istasyonda kralın teyzesi Aoust düşesi, amcası prens Nicola ve kâtibi bekliyorlardı.
Yolcuları bin kişilik bir kalabalık karşılamağa gelmişti. Bunlar krjlt alkışlar arasında «yaşasın kral» ava zelerile karşılamışlardır. Bazıları da «Kahrolsun Komünistler» diye bağırmışlardır.
Maiyet erkânından Vergotti, kra lın demecde bulunmıyacağmı biliir miştir. Mamafih Vergotti, akşama kadar basın mensoblarmı kabul ede çektir.
Lozan: 5 (A.P.) — Eski Ru? ’n ya kralı Mişel’in saat 18 de Lo a varışı içten gelme sevgi tezahü 1 -ri ne yol açmış ve eski hükümdar kar sılamak üzere istasyona biriken ka la balık kendisini alkışlamış, (Kah rolsün Komünizm, yaşasın Hürriyet, yaşasın kral» sesleri duyulmuş tur.
CAROL OĞLU İLE YAKINDAN ALÂKADAR OLUYOR
Lizbon: 5 (A.P.) — Eski Rur^n-ya kralı Karol, oğlu kral Mlşel’i*' hu gün sağ salim Isviçreye va**’ *-*nı Associated Press Lizbon muhabirin den öğrenmiş ve bu haberin k^ndL sini fevkalâde sevindirdiğini bc*-nn etmiştir.
,4rravda„nın 't ürk basınına jeni hücıınu (Batta*afi l ıncıae. geldiğine dair Türk gazetelerinde haberler çıktığını ileri sürmüşler ve bu haberleri *Peri masalı» olarak vasıflandırmışlardır.
Çift imza altında çıkan bu yorum da şunlar yazıtdar:
«Son günieı zarfında Türk basını yeni bir Komünist aleyhtarlığı buh ram geçirmekte olup, gazeteler, Sov yetler Birliğile yeni D?mokrasi memleketleri aleyhinde uydurma ve entrikalarla doludur.»
Ankara Üniversitesindeki «Faşist Çocuklardan , bahseden «Pravda», bunların Üniversite Rektörünün o-dasmdaki eşyayı kırdıklarını ve Rektörü istifanamesini İmza ettirdiklerini yazmaktadır.
317 Harb ye Mezunlarının daveti
Harbiye Mektebinin 317 mezunla n neş’etleri olan 9 Ocak Cuma günü saat 14.5 tan 17.5 a kadar Tstan bul Ordııevtnde geçen sene olduğu gibi bir toplant' yapacaklardır. Bu sınıfa meıısub bllûmum subay arkadaşların teşrifleri rica olunur.
Orhaniye kışlasında yıngın çıktı
Dün akşam saat 21 de Yıldızda
Orhanive kışlası yatımda bulunan bir tavlada yangın çıkıp.:?, Golat3 kule bekçisi tarafından görü erek it faiye haberdar edilmiştir. Bina kagir olduğu için tavlanın, çatısı v» >ahşap kısmı yandıktan sonra sön' dürülmiiştür
Pamuk Telefi ve Üstüpü I Satılacak I
BükSA
güvenlik akçesi 1125 liradır.
Eksitlme kapalı zarf usuliyle 15/1/1948 da Genel Müdürlük eksiltme komisyonunda
Perşembe günü yapılacak-
Eksiltme evrakı Malzeme Müdürlüğünden beş
lira karşı-
Grip - Baş - Diş ve Romatizma ağrılarına karşı
SONDAJ YAPTIRILACAK
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden
1 _ Sarayönü ve İskenderun'da e er adet olmak ve vasati 20 metre derinlikte bulunmak üzere temel zemini etüdüne mahsus sondaj yaptırılacaktır. Her iki işin tahmini tutarı 15 000 liradır. Geçici
2 — saat 16 tır.
3 —
lığında alınır.
4 — isteklilerin ihale gününden üç gün evvel yaptıklarına dair ellerinde mevcut belgelerile birlikte »resine baş vurarak ehliyet vesikası almaları şarttır
5 — Bu iş için baş vuracakların eksiltme gününde nan saatten iki saat evvel geçici güvenlik akçesini nesine yatırarak bu konuda hazırlıyacakları kapalı misyona vermeleri ilân olunur.
böyle işleri inşaat dai-
tayin olu- g merkez vez- M zarfları ko- N
(18047) |
(Satılık Emlâk)
İs anbui Defterdarlığından :
Kıymeti Teminatı Lira Lira
Sümerbank
İplik ve Dokuma Fabrikaları Mües-sesesi Müdürlüğünden:
Bakırköy fabrikamızda mevcut aşağıda cin» ve ınikdarı ve nıuıak* kat teminat lan yazılı tâli hasılat 20 Ocıık 1948 güniı saat 11 de tabrka-du açık arttırma auretilo satılacaktır.
İsteklilerin hu tarihe kadar fabrikamıza ve teminatlarını yatırmaları rica olunur.
Not; MüesscHe satışı yapıp yapmamakta
ınürncaatİA inalı görmeleri
Cinsi
Berberi tir.
Tahmini mikdarı Kg.
(20)
1 ton İçin muvakkat teminat
Çam Tomruğu Satışı
Kastamonu Devlet Orman işletmesi Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin bostan İstif yerinde mevcut 160 adede denk 153 metre 035 desimetre küp çam tomruğu açık arttırma suretile satılığa {ıksnimıştır.
2 — Beher metre küpünün muhammen bedeli 50 lira alup % 7,5
hesabiyle muvakkat teminat akçası «574» liradır
3 — Arttırma 12 Ocak 1948 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat
15 de Kastamonu işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul Orman Baş mühendisi Halil Erkut’ta, Araç, Daday, Küre, Boyabat, Tosya işletme müdürlüklerinde, Taşköprü, Çankı n, inebolu orman bölge şeflikleri ile işletmemiz müdürlüğünde görüle bilir.
• •
5 — isteklilerin muayyen gün ve saatte satış komisyonuna müracaatları. (18036)
İstanbul Belediyesi ilânları
Beyoğlu Kaymakamlığı ve Belediye Şubesi Müdürlüğünden:
Beyoğlu ilçesi dahilinde başı boş olarak dolaştığı görülüp muhafaza altına alman ve bugüne kadar sahibi zuhur etmeyen iki baş koyun ve bir baş keçinin bir hafta içinde sahibi çıkmadığı takdirde arttırma
rmı
İSTANBUL BELEDİYESİ ŞEHtR TİYATROLARI
Saat 20 de Dram Kısmı:
Koşebaşi Yazan: Ahmed Kudsi Tecer
Telefon. 42157.
Cinsi
Dosya No.
52301/4333 Eminönü, Çarşı nıah. Yağlıkçılar cad. 2805 ada, 31 parsel eski 152 yeni 110 ka pı sayılı 4 M2 kâıgir dükkânın 1/6 pa-yı. Eminönü, Çarşı mah. Kolancılar kapısı so. 2769 ada, 16 parsel eski ve yeni 18 kapı sayılı 1 M2 ahşap dolap. 350 27
52301/5911 180 14
52301/2272 7 Eminönü, Çarşı mah. Oevahlr Bedestanı Şerif ağa so. 2766 ada, 31 parsel eski ve yeni 8 kapı sayılı 1.50 M 2 ahşap dolap 90 7
52301/4486 Eminönü, (Beyazıt) Tavşantaşı mah. Ordu cad. Slmkeş han alt kat 626 ada, 74 parsel eski 20 kapı sayılı 23.50 M2 kârgir oda. 1000 75
52301/4886 Eminönü, (Vefa) Hoca Giyasettin mah. Sarıbeyazıt camii ve Tavanlı Maslak so. 506 ada, 24 parsel taj 8.2 kapı sayılı 193 M2 arsa. 3860 140
D.1/3347—1 Eminönü, (Yenlkapı) Yuh mah. Kumsal so. 840 ada, 48 parsel yeni 193 kapı sa yılı 24.50 M2 arsa. 300 23
52175/749 Beyoğlu, (Hasköy) Keçeci piri mah. es ki Kilise yeni Çançan so. eski ve yeni 16 kapı sayılı 62.85 M2 arsa. 190 16
52301/7507 Fatih, (Samatya) Hacı Evhadettin mah. Samancı odaları so. 1078 ada, 4 parsel eski ve yeni 9 kapı sayılı 55 M2 arsa. 330 25
52151—225/1 Kadıköy, Bostancı Bağdat cad. 320 ada, 11 parsel taj 444/4 kapı sayılı 241 M2 arsa. 1687 127
52301/5522 Kadıköy, (Talimhane) Rasim paşa mah Ferit bey so. 182 ada, 36 parsel eski 46 Mük. yeni ve taj 7 kapı sayılı 86 M2 arsanın 58/72 payı. 696 52
74/10707 Kadıköy, Bostancı eski Çatalçeşme yeni Taslı çeşme mevkii 650 ada, 21 parsel ve 91 harita No. lu eski 15 mük. kapı sayılı 198.21 M2 arsa. 590 45
GM 1604/3 Kadıköy, Bostancı mah eski Çatalçeş-me yeni Taşlıçeşme m evkil Yozgat tarikinde 649 ada, 12 parsel ve 32 harita No. lu eski 11/15 mük kapı sayılı 209.69 M2 ars«- — 629 48
944 paçalı
V. A. I. I). 13 bodrum döküntüsü «Liııier pamuğu»
V. Ali. D. 11 - 12 «harman hallaç altı tiiyi) fazla çopelden dolayı 2 ci kalite
V. A. III I). 5-6-6-8-10-14 döküntüleri I ci kalite döküntü
V. A. Y. I). 17 kirli ve yağlı meydan döküntüleri V. 1. I). 3-4 «fitil - Halka telefleri döküntüleri Karıcık telef «V. A. 2-V A. 3 arası evsafına tekabül etmektedir»
U. A. Boyuz temiz açılmamış ü. F. Renkli uçılmanıış
U. O. «beyaz haşıllı 5 m. den fazla olan yumak halinde»
0. G. Renkli haşıllı levent sonu 5 m. den fazla «yumak hulinde»
Beyaz haşıllı 5 M. kadar «ura halinde» Renkli haşıllı levent sonu 5 M. hulinde»
U. Beyaz levent «onu haşılsız 5
bu.O(K)
12.(H)0
) 06.000
62.000
8.000
32.000
İl.000
5.700
1.000
—.350
4U l.r
16
15
33
12
62
8
38
22
26
>
»
>
>
»
>
>
»
>
Komedi Kısmı:
İPEKÇİ MERHUM
Yukarıda” ya^jlı’ gayrimenkuler 21/1/948 Çarşamba günü saat 15 te Millî Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma İle sa tılacaktır. İsteklilerin nihayet saat 16 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarile satış günü komisyona, fazla bilgi 1-çln sözü geçen müdürlüğe baş vurmaları. (Teminatlar önceden de yatın labilir.) 18069
Ahmed Nuri;
B«ldan Sağa:
1 — Zelzele görmüş bir ilçemiz;
— Vekil, Tarlada lâzımdır; 3 —
2
Takım, Sayı; 4 — Nota, Bayağı; 5 _ Tersi ilâve mânâsına, Renk; 6
— Aşağılık, Hitlerin muavini; 7 Bir asîd, Dananın bağırışı; 8 — •ir, Tersi halbuki mânâsına; 9 isyan eden, Çikolata firması. .
1 ulumdan
1 — Lüzumsuz, Eski ağırlık ölçüsü; 2 — Enlnce, Toprak tabakası; 3 _ Sonuna (T) ilâvesîle anlaşma olur, Evveli; 4 — Baş papaz, İdrar da bulunur; 5 — Zaman, Akıllı değil; e — Bir nevi toprak, Sonuna (M) Ilâvesile tualet eşyası olur; 7
— Bir diş, Canı yananın nidası, Bir emir; 8 — Tersi (bulmağa çalışan), Arzu; 9 — Soy, İsmin cem’î.
bvvblki bulmacan» HAJLLBJDİLMİ^ ŞBULLİ
1 23456789
• •
f EHLI Sİ)NNET\
Mecmua halinde çıkan ehliB sünnet tefsir hâdls, flkih; ke-B lâm; siyer ve tasavvuf gibi I butun münevverleri alâkalan I dıran mevzuları ihtiva edeni bu mecmua seyyar bir (DİNİ DERSANESİ) halindedir I
kııdar
M den
farla
2.000
6.300
1.300
£
22
»
>
>
Yazan; îbnirreflk Telefon: 40409.
Salı Talebe temsili saat 19 da: Pa zar günleri 15 de matine; Cumartesi ve Çarşamba günleri 14 de Çocuk Tiyatrosu.
Badıköy İkinci Su'h hukuk yargıç’.ığmdan 94g._5 Kadıköy Bahariye şekerci bakkal sokak 37 No. da müklm İken ölen ve terekesine yarğıçlığımızca el konan Agop Çulhayana ait ev eşyası nın açık arttırma suretile 12/1/948 Pazartesi günü saat 14 de ve bitme diği takdirde 13/1/948 Salı günü ay ni saatte İkâmetgâhında satılması na karar verilmiş olduğundan İstek İllerin yazılı gün ve saatte satış ye rinde bulunmaları yayınlanır.
Galatasaray Lisesi Alım, Satım
Komisyonu Başkanlığından:
Beher adet tahmin fiyatı Kuruş
----n—
8
16.50
13.50
Cinsi
80 İlk Dört yol portakal
100 lük Dört yol portakal
64 lük Mersin Yafa portakal
80 İlk Mersin Yafa portakal
Miktarı ilk teminatı
Adet ^Jra
1600Ö
4000
15d00 486,25
16000
49000
Galatasaray Lisesinin 948 Mart sonuna kadar İhtiyacı olan yukarıda müfredatı yazılı portakalların Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 349 da Liseler Alım, Satım Komisyonu binasında toplanan komisyonda 6/1/948 salı günü saat 14,45 de kapalı zarf usullle eksiltmesi yapılacaktır. İsteklilerin yeni yıl Ticaret veya Esnaf Odası veslkasıyle teminat makbu zu ve tekliflerini hâvi 2490 sayılı kanunun tarif atı dairesinde haaırlıya-caklan kapalı zarflanm yukarıda sözü geçen saatten bir saat evveline kadar Komisyon Başkanlığına makbuz mukabilinJe vermeleri. Şartname Lisededir.
Ticaret veya Esnaf Odası aidat makbuzları belge yerine kabul edi) mez‘ (17429)
Ü. E. Ü. H «Tura Ü. B.
«yamak halinde» Ü. B.
«tura Ü. Y. kadar
Ü. 1. Ü. Y.
fazla
Nazilli üstüpüsü
metreden
K. Bnyaz lovent sonu hamilsiz 5 İmlinde»
K. Renkli haşılsız levent «onu 5 metreye
Kirli ve yağlı üstupii
U Renkli haşılsız levent tonu 5 metreden
1.000 kısa
4.400
—.600
8.600
— .150
32.300
89
38
22
11
22
16
>
>
>
>
baş
ut do -örtU
k.
Şimdi hayatlarından daha çok e-min ve tam mânasile hür bulunu -yorlardı. Artık onları hiç kimse geri çevirtmez, yakalıyaınazdı. Çünkü silâhsız değillerdi. Kılıçlarından ka atları da vardı.
Sabaha kadar hiç durmadan süren kahramanlar, tam güneş ğacagı sırada, yüzünde siyah
bulunan bir atlı De karşılaştılar.
Atlı, bir kelime bile söylemeden öne geçti. Yoldan saptı. Uzakta gö rünen kayalıklara doğru dörtnala ilerlemeğe başladı. Üç arkadaş da aynı hızla onu takib ediyorlardı.
Meçhul atlı, kayalıklar arasına va nnca durdu. Birkaç adım ilerideki üç bohçayı işaret ederek:
— Bunlar size aiddir, dedi ve ratle geri döndü.
Üç arkadaş, atlarından indiler, rer bohça alıp açtılar. Bir de
görsünler? Bohçalarda yalnız çamaşır ve elbise değil, kâfi mlkdarda ek mek ve katık da var..
Çabucak giyindiler. Karınlarını do
8Ü-
bl-no
Yasanı Muharrem
İst. BuLs;^ının 1/948/ Fiyatlar!
Londra 1 11 3866
Nevyork 282.62
Paris 2 3508
Cenevre 65.7270
Amsteroam 105 5408
Brüksel 0.3886
Frağ 5.60
Stokholm 77 8860
Lizbon 11.2495
ESHAM VE TAHVİLAT
% 7 941 Demiryolu 1 20.lö
7 941 Demiryolu 3 20.45
f o 5 941 Demiryolu 4 1UÛ.60
% 5 İkramiyeli M1J1İ
Müdafaa 1 20.15
6 Kalkınma 1 95.—"4*
% 6 Kalkınma 2 95.—(
% 7 Millî Müdafaa 1 20.25
% 7 Milli Müdafaa 3 21.15
SARRAFLARDA ALTIN VAZİYETİ
Evvelki Dünkü
Reşad AL 39.35 39.25
Harnld Al. 36.85 36.90
Aziz Al. 35.60 35.50
Cumhuriyet Al. 36.70 36.60
Ingiliz Lirası 57.20 57.00
Gülden 33.86 33.80
Külçe 5.45 5.42
ZAHİRE BORSAS1
Kuruş Para
Buğday 27
Çavdar 19
Keten tohumu 77 20
Susam i 89
Un: (74/76 Randı-
manlı 72 Ki.
loluk çuval) 2315
Kepek 12
Afyon 3850
I RADYOI
t /• Program
SALI — 6/1/1948
ARSA
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE İŞ BAN-KASI’ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Birinci Çekiliş: 1 MART
Hesaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar her e beş yüz liraları için çekilişlerde ayrı bir luır’a numarası alacak- X lardır. e
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için zengin X ikramiyeli çekiliş.
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDtN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini fiilen idare eden: Yazı işleri müdürü: FATÎN FUAD — Dizildiği Yer: «Yeni Sabah» mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
Z. kornonal
Tefrika No. HO
yurdular. Billûr gibi berrak bir su birikintisinden avuç avuç su içtiler.
Şimdi düşünüyorlardı. Acaba ken-dilorini kurtaran kimdi? O, bu iyiliği niçin ve ne maksadla yapmıştı? Kendisini neden tamtmamıştı?
Üç arkadaş, bu suallere bir türlü cevab veremiyorlardı.
Talha, yine aynı meseleyi tazeledi: ( j -
— Acaba şimdi Büşeyre nerede? Onu bulmak, kurtarmak kabil olur mu, olmaz mı?
Abdurrahman güldü:
— Kendimizi tamamen kurtarmış sayılmayız ki senin sevgilin BUşey-
‘ i lan ı armayı düşünelim. Herşe-vin bir zamanı olduğu gibi, bunun da zamanı vardır ve o zaman ileride gelecektir sanıyorum.
Talhamn cevab vermesine meydan Miakm yan Abdullah, bir canbaz çe vikllgllo sıçrayıp atına bindi:
— Sevgili, mevgili münakaşasını bu akın arkadaşlar! Henüz tehlikeli rnıntakadan uzaklaşmış değiliz. Beni dinlerseniz, buradan bir an evvel ni2, buradan vb gköozyğ cınıh vbgk uzaklaşalım. Tekrar Haecâc’ın eline düşmek işime gelmez. Sizin gördüğünüz İşkence, benim gördüğüm işkencenin yanında solda sıfır kalır.
Sizin sırtınıza hançer ucile «Haccûc» ismi yazılmamıştır. Halbuki benim sırtıma hançer ucile bu isim yazılmıştır. Çektiğini azabı bu ben bilirim, bir de Allah bilir.
Bu sözlere hak veren Abdurrahman da atma binip Abdullahı takib etti. Talha yalnız kalmıştı. Onun arkadaşlarından ayrı ve yalnız kalması. elbetdc doğru olamazdı. Bir an düşündükten sonra o da atma bindi ve İki arkadaşının ardısıra hareket etti.
• Şimdi Küfeyi çok geride bırakan vobla dörtnala ilerleyen üç at ve *
üzerlerinde üç atlı göze çarpıyordu.
Tozu dumana katarak ilerliyen atlılar, kendilerini takib etmesi melhuz bulunan tehlikeden her an biraz daha uzaklaşıyorlar, her an biraz daha selâmete yaklaşıyorlardı. Kendileri için zararlı olacak insanlarla karşılaşmalarına imkân kalmamıştı. Çünkü tuttukları yol. herkesin gelip geçmesine mahsus umumî bir yol değildi. Umuma mahsus olmıyan hususi bir yoldan gidiyorlardı. Takib edilmediklerinden emin oldukları, başlarım geri çevirip arkalarım kon trol etmediklerinden anlaşılıyordu. Ne büyük hatâ!..
Halbuki başlarını arasıra geri çevirip arkalarına bakmayı unutmamalardı, yahut ihmal etmeselerdi: bir atlı tarafından adım ndım takib edil mekte olduklarım görürlerdi Hem de bu atiı, kendilerini yolda karşılayıp kayalık yere götüren, çamaşır, elbise v« yiyecek bohçalarım gösteren. sonra kendisini tanıtmadan geri dönüp gideri atlıdan başkası değil-di
/Davamı var>
7.28 Açılış ve program.
7.30 M. s. ayarı.
7.30 Müzik.
7.45 Haoerler.
8.00 Müzik.
8.30 Müzik.
8.45 Müzik: Türküler (Pl.)
9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program,
12.30 M. .s. ayan,
12.30 Müzik: Karışık Şarkılar.
13.00 HabeJ^cr.
13.15 Müzik - Radyo Salon Orkestrası.
14.U0 Kapanış.
17.58 Açılış ve program,
18.00 M. s: ayan;
18.30 Müzik.
18.00 Müzik.
18.30 Konuşma.
18.45 Müzik.
19.00 M. s: Ayarı. •
19.00 Haberler:
19.15 Geçmişte Bugün.
19.20 Müzik: Mandolin Birliği.
19.45 Konuşma.
20.00 Müzik: Şarkılar;
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Serbest Saat,
20 35 Müzik: Karışık Şarkılar.
21.00 Konuşma.
21.15 Müzik: Tarihi Türk Müziği
22.00 Konuşma: Verem Haftası Münasebetlle.
22.10 Müzik.
22.20 Müzik.
21.45 M. s. ayarı:
22.45 Haberler:
23.00 Program ve Kapanış.
Yeni Neşriyat
HANIMELİ KADIN MECMUASI
Ayhk .HANIMELİ» adında kadın mecmuasının birinci sayısı neşredil miştir.
TAN matbaasında neşredilmekte olan HANlMELİ-nin fiyatı 50 kuruştur. Bu faydalı mecmuayı kadın okuyucularımıza tavsiye ederiz.
ZAYÎ — Şebekemi, hüviyet vs kütflbhane kartımı kaybettim. Yenir sini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Edebiyat Fakültesi Tarih zümresinden 3611 No. lı Neclâ DengU
v ■
H Ç V-'
|
*
w
Ç.İ.U) Eski Gümrük
• V
_ i
X - V t' \
V
* A
• V
q *
4
1
lıııt
KÖMÜRÜ
Tonu 40 lira
Telefon: 44354
\ »V .r ’Hk V a .
• ?: »ok. No, 44