PAZAR
7
MART
Onuncu Yıl
No, 3249
1000
iAYTff]
İdare: Nuru Osmaniye No. Tel adreri: «YZNİ SABAH*
İSTANBUL
Telefon; J07H
10
Yorgunluk, Halsizlikten kurtulmak İçin hafif ve şık
Pera-
kende
tNGtUZ MLAJLD - AMERİKAN KUPU
PARDESÜ
İBRAHİM İRGÖREN ALINIZ
Sultan Hamam Dlhranyan Han 3 üncü kat No. 21
Kİ
HÜRRıYET VE HAKKIN YILMAZ MüDAFiiYiZ
-S ■ ■ Ahf— r ■».TL
z
Liraya
Bir Milletvekili Daha Demokrat Partiden İstifa Etti
nin
Köniy Fuad Köprülü ve arkadaşlarının tahakküm emeller ile partiye yaptıkları fenalıkları en ince teferruatına kadar ifşa ediyor
*■
Düşürülen uçaklara aidj
Bulgaristana
2 inci notamız
Bulgarlar cevabî notada tazminat vermeyi redetmiş
Ankara: 6 (Hususî) — Bulgar topraklarında düşürülen iki Türk uçağı hakkında Bul-garistana verdiğimiz notanın cevabı İncelenmektedir. Cevab hakkında sıkı bir ketumiyet muhafaza edilmekle beraber Bulgarların düşürülen uçakların ve şehid pilotun ailesi için tazminat vermeyi reddettikleri ve hâdiseye Türk uçaklarının sebebiyet verdiğini ileri sürdükleri ve Türk matbuatının bu husustaki neşriya-(Devamt Sa., 3: Sü., 1 de)
I
• r
9
Eski Temyiz âzasından İstanbul milletvekili Osnıan Nuri Koni
Ödeneklerin alınması lâzım geldiğini, aksinin fazla semahat olacağım C. Bayar söylemiştir,, Fuad Köprülü, lnönünden, Halk Partisi Genel Başkanlığından ayrılmamasını bilhassa rica etmiş, Kurucular da bunu bildikleri halde ses çıkarmamışlar ve hoş gölüp geçmişler!..
T
I
*•4
9
■ 4
Herşeye rağmen Demokrasi olacaktır!
Bizce bütün bu çeşitli ili turlar uncak Demokrasi dâvamıza zarar veren tezahürlerdir. Şahıslar arasındaki ihtilâflar, Denıckrat liderleri arasındaki çekişmeler fırsat kollıyaıı Halk Partisi için bulunmaz ninıet sayılabilir. Ancak şurasını da derhal ilâvd edelim ki, Hilmi Uranlar ve arkadaşları böyle bir yaflete kapılırlarsa çok aldanmış olurlar ve bu hatalarını çok ayır ' ------ öderler... -------- ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ —
emokrat Partinin, olduk ça derin ve şümullü hir buhran geçirmekte okhı ğu artık açıkça anlaşıhyor. Du nun tarafsız bir gözle incele -nir, ilgili ve salahiyetli zatların fade ve ifşaatı karşılaştırılırsa hâdiseler daha iyi aydınlanmış bulunur.
Evvelâ Demokrat Parti Mec lis Grupu ve milletvekilleri arasında görüş farkları vardır. Sa niyen Meclis Grupu ile Genel Kurul arasında bariz bir zıddı -yet mevcuddur. Salisen Genel Kurul âzası arasında tam bir a henk yoktur. Kabian geııiş halk kitleleri ve yurdun her köşesindeki demokratlarla merkez ara smda intibak manzarası yok -tur.
Bıı tablonun memlekette cid di ve kuvvetli bir muhalefet is-fiyeırferi, hiç de memnun bırak-mıyacağı nıuhakkakdır. Belki, yalnız Cumhuriyet Halk Partisi için, için sevinmekte ve elle rini nğıışdıırmaktadır. Böyle düşündüğümüzü yazmak Halk Partisine hir iftira ve bühtan «».almamalıdır. Bu hükmümü -kü verirken Hilmi liranın o mavi demeçlerine dayanıyoruz. Halk Partisinin en yetkili ve kızgın elemanlarından biri olan F7ran bir gazeteciye: «Biz De -mokrat Partideki ihtilâfa hiç karışmıyoruz, nzakdan seyrediyoruz ve bn hal mİ a bir hüküm 1e vermiyoruz.» diyerek bu te -maşadan zevk aldığını açıkla -mıştı. Yavaş yavaş müşarünileyh isi azıtmış olarak ki diin de Kastamonuda konuşurken:
« Biz seçimlere hiç lıile karıştır madik. Yazıldığı ve söylendiği gibi sandık başlarında her han gi bir hile yapılmamıştır, yapıl
mnz ve yıpılmıyacaktır.» dedi. Bu kadarı da fazladır ve u -muini efkâr ve Demokrat Par «Devamı Sa., 3: Sü. * de)
D. P. M. vekillerinin halkla temasları
1
A
Yalo/-ida dün yapılan toplantıda Senihi Yürüten bir konuşma yaptı halk muhtelif dileklerde bulundu
• •
Büyük Millet Meclisinin kış tatili münasebetile, şehrimizde bulunan D. P. milletvekilleri halkla temas etmek ve derdle-rini dinlemekle vazifelendiril -m işi er di.
Bu kincisi tır.
temas ve gezintilerden i-dün Yalovaya yapılmış
t.
%
Fuad Hulfısi Demirelll
4 •
• , •4 ’
SO^^ÜNLERİfTpEDİKODUStj^ TÜRK MUSİKİSİNDE Arelclier ve muarızları
Gazetemiz, son günlerde memleketin münevver musiki söver halk kitlesi arasında büyük bir alâka vo merak toplıyan Konservatuvar mo-•elosıne ve bu meselenin iç yüzünü anlatmıya karar verml, bulunmak-ladır. Bu hususta Sadedd.n a,ol Ekolüne mensub kimselerle muânzla-rmın (bu arada Konservatuardan ç.kanlar ve çtkarhlanlar da dahil) Böruylerim ve dü,ünü9lcrim şahs,yat çerçevesinin dnında sütunlarım.-ı» geçirmeyi kabul elmiş bulunuyoruz...
Karç.hkl. f.k.r muadelesi neticesinde hakikatin ve haklı ile hak-««m lamamın meydan? çıkacağın, ve daha ziyade Türk musikisinin du-umur.., ayd.ma1^,", umduğumuz t»u ç.ğ.rda, yarın Arel Ekolünden Karabay’ın b.r yazısırf) 4 üncü sayfamuda bulaoaksmız...
Rumanya kurtuluş hareketi
—(4-----
Amerikadakir Rumen diplomattan istikUl ijiCch delf sİb e
1 . 4 ,
hazır lanıyolar
Dün Demokrat Parti İstanbul milletvekili Osman Nuri Könıdm aşağıdaki açık mektubu aldık:
Beni milletvekili seçen îstan bulun sayın seçmenlerine ve Demokrat Parti Ortaköy Mecidiye Ocağı Başkanlığına
«İki satırlık bir istifaname ile de Demokrat Partiden çekilebilirim. Belki bir düşünceye göre bu hareket tşırzı daha doğru sayılırdı. Fakat partiye mensup bazı erkân ve kurucu unvanım taşıyanların millet dâvasını unutur tavırlar takına rak bazı kimseler hakkında hücum lar tertib etmek ve haysiyetleri ü-zerinde oynamak suretile. İzmir ve havalisinde, meydan okurcasına yaygara koparmaları ve memleket ve partide velvele yaratacak beyan larda bulunmaları ve bir siyasi af lenln içişlerini ve münâsebetlerini ortaya atmaları beni de bir az taf silâtlı ve izahlı bir istifaname yaz mağa ve parti içişlerinden bahset-
mecbur bjrakt). Acı duyarak partinin aile münâsebetlerine temas etmek ıstırarında kaldım. Ma nevi mesuliyet badıJerine ait olsun
bundan dilerim, dayım.
dolayı okuyanlardan ozur çünkü müdafaa durumun
(Devamı Sa., 4; Sü.» 1 (k)
Fecî Bir İnhidam
Fakat, sabah saat 8.40 da Yalovaya hareket edecek olan vapura yalnız, Istanbulda bulu nan D. P. milletvekillerinden Se nihi Yürütenin girdiği görül -m üştür. D. P. Genel merkezince kararlaştırılan bu gezintiye her nedense, il idare kurulu âzala-rından hiç kimse iştirak etme -miştir.
Vapur, saat 12 raddelerinde Yalovaya varmış ve milletveki li Senihi Yürüteni; başda D. P. Yalova ilçe başkanı Seyfi ve ka labalık bir D. P. li kalesi karşılamıştır.
Bilâhare D. P. lokaline gidil miş ve öğle yemeğini müteakib (Devamı Sa„ 5; Sü., 2 dej
Kumanya Dışişleri Bakanı Komünist Aırna Paucker
Nevyork: 6 (AP' — Rumanyanm eski Başbakanlarından Nlcolas Ra descu, sürgünde bulunan 300 bin Rumaııyal) ve bütün Rumen milleti adına konuşarak dün şunları söyle miştir:
«Kral Mişel zor altında istifaya mecbur edilmiştir, biaenaleyh İsti fası hükümsüzdür- Bu istifayı tasdik eden Meclis de yabancı İstilâ ve tazyiki altında olduğu İçin onun kararının da hükümsüz sayılması •lâzımdır.»
(Devamı Sa., 5, Sil., 3 de)
Ba j Birliği anlaşması hazırlandı
----o---
Londra: 6 «B.B.C.) — 5 Batılı devlet anısında teşkiline karar verilen batı birliği halikındaki müza kereler devam etmektedir. Konferans ikinci toplantısını bu sabah Brükselde yapmıştır. Toplantıyı açan Ingiliz delegesi, teknik meselelerde anlaşmaya varıldığını, ha-zırlanmakta olan anlaşma tasarısının gelecek hafta imzalanacağını, anlaşmanın askeri mahiyette olmadığını, Batı Birliği anlaşmasına iştirâk etmeği arzu edeceklere kapıların açık tutulacağını söylemiştir.
Doğru yola giren Baskıcı Kaymakam
D. P. Kadıköy ilçesi
— ■ o--
*Vatan„ ga elesinin kasdı mahsusla yaptığı neşriyatı tekzib ediyor..
D. P. nin Kadıköy ocak ve bucak balkanlarının iştirâkile, evvel ki akşam Kadıköy ilçe merkezinde bir toplantı yapılmış ve 3 mart tarihli Vatan gazetesinde intişar eden ilçe mııkarreratına karşı vaziyet alınmıştır.
Aynca, D. P. milletvekillerinin yapılacak toplantılara iştirak ettikleri takdirde partilileri rahatsız etmiş olacakları şeklindeki ilâna ve partiden teşkilâtı sarsmak için ayrılan Kenan önere yakınlık göstermelerinden dolayı il idare kurulu âzalarına yapılan ithamlara karşı şiddetle itiraz e-dilmiştir.
Kadıköy ilçesi, maksadı mahsus la yapılan bu neşriyatın tekzibine karar vermiştir.
Şimdi geri değiştirilmiş olan Mut kaymakamı, D. P. /ilere muamele yapmıyaacğına
. Tarsus (hususî) yetinin Mut ve Silifke Demok -rat Parti kongrelerinde bulun -mak üzere İçel milletvekilleri!) den Aziz Koksal. Halil Atalay, Salih înankur, Zahir Ergene -kon ve yanlarında Genel Meclis âzasından Sami Silifke ve Mut ilçelerinde halk ile ve parti teş kilâtile yakından alâkalanmak üzere bir gezi tertib etmişler -dir.
Bilhassa senelerdenberi Mut ilçesinde millet vekili seçimle -rinde Demokrat Partili vatan -daşlara muhtelif vesilelerle bir çok tazyikler yapıldığı İçel kon gresinde delegeler tarafından tebarüz ettirilmiştir.
Diğer tarafdan milletvekil -lerimiz Mut ilçesinde eskidenbe ri devam edegelen ve yalnız De mokratlara yapılan baskıyı yerinde incelemişler ve baskının kaldırılması için kaymakamlık la gerekil temaslara geçmişlerdir. Yeri değişmiş olan Mut kay
t
İçel vilâ
kanun dışı töz verdi
• (
/F
e
i
♦ F?
■
V '•*
Dûn Ontaköyde yıkılan evin enkazı
Ortaköyde Bahçe sokağında, 57 numaralı üç katlı ahşap ev, dün saat 13 de anî olarak büyük bir gürültü ile yıkılmıştır. Çöken evin içinde oturanların feryadlan mahalleyi heyecana vermiş ve derhal itfaiye haberdar edilmiştir.
Evin üst katında oturan kiracı-
lara hiç bir şey olmamış, kat olduğu gibi aşağı inmiştir. Olta kat ta oturan kiracılardan ikisi de
9.
ankaz altında kalarak ağır surette yaralanmışlar ve itfaiye ekibi tarafından kurtarılmışlardır.
En kalt katta oturan Abdurrah (Devamı Sa., 3; SÜ.. 1 d*J
a TUIM Mv-Bn
' w s
İçel milletvekili Aziz Köksal makamı Demokrat Parti Millet vekillerinin yaptığı ziyaretlere temas ederek milletvekillerine ve vatandaşlar.» hitaben şu söz feri söylemiştir:
fDet’anu Sa , 5; Sü., 3 (te)
eçenlerdo değerli aritadaçım Rofik Halid Karay’ın lekecimizdeki partilerin vo parti zihniyetinin C' /T. i
tahliline temas edeni II
«muhtasar fakat çok V _____ _
müfidi bir yazısını okudum. «Parti gazeteleri» başlığını taşıyan bu fıkra tek partili rejimden çok partili reji mo geçen ilk adımlardaki durak lamayı ve bu duraklamanın sebeblerinj ilmi bir görüşle belirtiyor. Bu mevzua bizim do ilâve edecek bir kaç sözünûta var. j - /
Refik Halid, başka memlehotieıdv particilerin idaro sistemleri hakkında belli başlı bir fikir, bir kanaat sahibi olduklarını bizde ise hülıûmotd Ho muhalifi olarak iki (kutub) bulunduğunu, münevvor kısmın eksorh/etin) teşkil eden memur sınıfının iktidar partislno bağlı da olsa yino muhalif gaıeto okumaktan hoşlandığını ve hükümet vo yahud parti gazetelerinin bir türlü kendilerini okuyamadıklarını söylüyor; hattâ buna misal olarak eski İttihad ve Terakkinin (Şüıüy rüm*-met) gazetesini ele âhyon Buna ıHaüs
Panisinin pek kısa bir ramanda İki yüz küsur bin lirasını batırdıktan sonra kapanan (Memleket) gazetesini de IW) l,^ve edebiliriz.
lYi ■ I Bu rağbetsizliğin ----------.-----1 sebebini değerli arkı
başımın dediği gibi yalnız momur sınıfı haricinde bir okuyucu kitlesinin eşokkül etmemesinde aramıyalım;
daha başka sobebleri vardır. Onca: «Bütün tecrübeler göstermiştir ki bu gazeteler no yapılsa, kaymak kâğıdına basılıp sayfa sayfa rosimlerle süs-lenso yine okunmamaktadır.»
Pek o kadar dağıl. Çünkü (ittihad yo Terakki» nin organı olan (Şurây-ı-İlnımot) okunmadı amma ondan daha çok kuvvetli bir partizan olan (Ta-nln) hem okundu, hem yaşadı.
(Şûrây-ı- ümmot) in bu rağbetsizliğini biz hem lisanına, hem kisvesine, hem do resmi bir sıfat takınmasına verccoğiz. (Tanın) ise (İttihad v« Torahkl) politikasına tarafdar ve o siyasetin en hararetli müdafii olmasına rağmen hiç bir zaman resmen İttihad ve Terakki organı olduğunu söyleme
SAYFA: S
• •
Profesör Kenan Öner
O k IT Y C U
Dİ* O Etki
Yazan
■— 7 —
Bilhassa din ve lâiklik hakkındakl telâkkilerim üzerinde duruyor, Bunların «halkın dinî hissiyatına hürmet şeklinde tekzib hig değilse tavzihini çok lüzumlu gösteriyordu. Halbuki bmıinı sözlerime rı le 11 İr tashih şekil daha âm ve şamil bir mâna ifade etmesine gilıe . ;ı efendiler üzerinde tashihin daha kötü bir tesir yapması muhakkaktı, feen do böyle düşündüğüm ve ilk beyanatımla fikrimi okuyanların di-rfıağına yerleştirdiğim için bunda bir mahzur görmiyerek müsamaha ettiıiç- Fakat memlekette Demokrasinin teessüsüne hizmet vaidile ortaya sıtılan bir partinin tÜziik ve programa aykırı olmıyan bir fikir veya sözden dolayı tenkld veya tevile lüzum göstermesi pek de hoşa gider bir şey olamazdı.
Ertesi günü, başta (Cumhuriyet) gazetesi olmak üzere memleket selâmetini Halk Partisine hizmette gören gazeteler, aralarında istişarelerin yapıldığı yazı birliğinden anlaşılan müşterek bir mugalata ile üzerime saldırmağa başladılar. HepBİ benim bir irtica’ yaratmağa çalıştı ğmu, dini siyasete âlet ettiğimi ve böyle bir hareketle de Celâl Bayar Ve diğer parti kurucularının durumunu çok güç bir mevkie soktuğumu iddia ediyor, beyanatıma «Evamiri isnaaşere. ismini takarak günlük ve haftalık gazetelerde soğuk ve gelişi güzel karikatürler memleketi dolduruyordu.
İşte bu hal acemi olduğum siyaset hayatında bocaladığım bir zaman olmuştu. Günler geçiyor, vicdanları satılmış Halk Paıtili gazeteler durmadan beni irtica’la, şeriatcflikle, halkı tahrikle ve daha bilmem nelerle itham ediyorlar, sözlerime Hacıyağı sürüyorlar, sırtıma yamalı hırkalar geçiriyorlar, başıma aziziye fes giydirerek rüyalarında görüyorlar, hasılı müşterek bir hücumun tesiri altında yılacağımı ümid ve talimin ederek durmadan üzerime saldırıyorlardı.
Tutulan yolun parti içine bir nifak sokmak, Dayarla aramı açmak kasdile ihtiyar edildiğini acemi mevcudiyetimle anlamak kabil oluyordu.
Halk Partili gazeteler, Tiridoğlunun başkanlığında toplanarak alınacak mukabil tedbirleri, yazılacak yazı ve karikatürleri, kararlaştırıyorlar, arasız ve gece gündüz devam eden telefon sagnaklarile Bayan sıkıştırarak mutlaka hareket ve fikirlerimi tasvlb etmediğine dair ağzından bir şey koparmağa çalışıyorlardı. En garibi de bir zamanlar müdafaa ettiğim bir gazeteci arkadaşın, hepsinden daha ileri giderek beyanatımı takib eden ilk gecenin yarısında bile beklediği neticeyi ele geçirmek için ancak Celâl Bayan sıkıştırmaktan vazgeçmemiş olması idi. Evet bunlar ne mümkünse yapmışlar, işi âdeta bir isyanın başlangıcı gibi göstererek bir ihtilâfa yol açmak istemişler, beni vazifemden uzaklaştırmak için hiç bir şeyi esirgememişlerdi.
Evet acemi idim. Bunun için de günler süren bu saldınşlar karşısında oldukça bocalamıştım. Hücumlar arasında beni en fazla ürküten de kendilerile işbirliği yapmakta olduğum parti başkanmtn iştirakinin ilk günlerinde hakikaten mevkiini, vaziyetini güçleştirmiş olup olmamak teşkil e^iıordu. Günlerce merkezin telâkkisini öğrenmekle vakit geçirdim, fakat hiç bir şey sızmıyordu. Daha fazla intizara tahammül edcnıiyerek oıı’an noktai nazarlarını bildirmeğe icbar ettim ve bu beyanatla hakikaten mevkilerini işkâl etmiş isem, bu sahih İ8e bu güçlüğü ortadan atmak herkesten önce bana düşen bir vazife olduğunu bildirerek kanaatlerinin samimî ve kat’î olarak bildirilmesini rica ettim. Benim için uzun sayılır bir intizardan sonra 6.3.946 tarihile Demokrat Parti başkanı Celâl Bayar imzasını taşıyan bir cevab alabildim. Bu ce-vabda:
«Aziz arkadaşım,
24 Şubat 1946 tarihli mektubunuzu hürmetle aldık. İstanbul gazeteleri, intişarlarından bir gün sonra Aııkaraya gelmektedir. Burada, beyanatınızı havi gazeteler elimize geçmeden evvel karşımızdakilerin gece yanları telefonla bizden beyanat almak gayretini göstermelerinden müretteb bir oyun karşısında olduğumuzu anlamıştık.
Tasvir gazetesindeki beyanatınızı ve izahatınızı okuduğumuz zaman muarızlarımızın —akıllarınca— bizi birbirimize düşürmek, tesaııü-dıımüzü, samimiyetimizi parçalamak istediklerine hükmetmiştik. Buna muvaffak olamadık lan meydandadır. Umumî efkâr hakikati olduğu gibi görmüş ve anlamıştır.
Partimizin durumu, ifade buyrulan büyük müşkilâta rağmen biz mensubları tâyin edeceğiz ve muvaffak olacağız.
lstanbula geldiğim zaman bu bahiste daha fazla görüşmek mümkün olacaktır.
Sizi, müşterek m ak sad namına millî işlerimizi emniyetle yürütmekte görmekle bahtiyarız sayın arkadaşımız» deniyordu.
Bu mektubun yazısı bana umduğumdan da fazla samimi göründü, hattâ Bayar hakkında fikrimi gıcıklıyan şübhelerden de hicab duyar gibi oldum.
• ______ •
Ayni zamanda Fuad Köprülünün gösterdiği telâmın yersiz olduğunu da ihsas bakımından bozulan maneviyatımı iade edecek bir mâna da taşıdığı için sevinmiş ve bu ilk tartışma vc şaşkınlığı da böyle atlatmış oldum.
Çankırının BüktUs köyünde kızıldan öie ı çocuklar
İsini ve adresi bizde mah fuz bir okuyucumuz, matbu-annzıı luıdar gelerek şu şikâyette bulunmuştur.
«— Çarıkın îjiııiıı Orta bu-enğma lmğh Düktü* köyünde bulunan Hilemden aldığım bir ınektubda, son bir buçıık ay içinde salgın haline gelen kızıl ve tifo hantalıklurı .80 -40 çocuğun hayatına sebeb olmuştur.
Du hastalıklar her yıl ortaya çıktığı ve 30 - 10 çocuğun hayatına mal olduğu hakle, ne Çankırı sağlık müdürlüğü ne de Sağlık Bakanlığı tarafından Büktün köyü ne bir doktor gönderilme- I miştir*
Bu şikayetimin İlgili makamların dikkat nazarına ko ııulmasıııı rica ederim.»
ADLİ Y E D E
5!
7 M A R T .1948
Ete konulan yeni narh yarin mer’iyete giriyor
Naıhaf öre; kıvırcık 253, dağlıç 248, ka ra nan 243, keçi 160, sığır 195 kuruştur
Konservatuar dedikoduları
Ercümend Berker, hakkmdaki neşriyata • cevab veriyor
İLK FAALİYET
11 müteşebbis heyeti kurulduktan, ilân da edildikten sonra ilk işimiz vilâyete icabedan beyannameyi vermek olmuştu.
Partinin İstanbul teşkilâtı vazifesine başlamış olmakla beraber maddi ve manevî her vasıtadan mahrum, çır çıplak bir halde idi. Paramız yok, yerimiz yok tizlerle çalışacak arkadaşlarımız yoktu. Bir an evvel iş yapabilmek için Karaköy Palastaki yazıhanemin bir kısmını geçici surette partiye tahsis etmiştik. Fakat sonra ne olacaktı" Bu umumî yokluk içinde nasıl çalışacak, nasıl muvaffak olacaktık.
Her hafta bir kaç gün toplanıyor, kendimize bir faaliyet programı çizmive uğraşıyor, daha doğrusu dedikodu ile vakit geçiriyorduk. Gün geçtikçe yabancılık azalmağa başlamış, az çok bir lftûbalilik hissedilir hale gelmişti.
Müsait bulduğum bir toplantıda esaslı bir iş görebilmek için paraya ihtiyaç olduğunu anlatarak bunun tedariki esbabının teminini arkadaş lara teklif ettim.
fDeramt var)
Partiler ve
CEaştşrafı 1 incide) )i teşebbüslerle çıkan di-
diştir; şahsi teş fcer gazetelerden farklı şörünmemiştir. Gazetenin başındaki adamlar, gazetenin hayatı ile maddeten ve manen alâkadar adamlardı.
Zaten baık? mamteketlarda de fırka organı olan gazetele^ yalamak I-fin yalnız o partinin tarafdarîarına güvenmezler. Vo bu güvenmeyi gazetenin başına ( falan fırkanın efkarını neşreder» tarzında bir ilân Be perçinlemezler. Bunu gazetenin h/vası söyler. Ayni zamanda gezefede okunacak yazı vardır. Fırka menşurlarından baş ka bitaraf olanfa)f hatt# muarız bulunanlar da güzel makaleleri, fıkraları, hikâyeleri tefrikaları okumak için o gazeteyi alırlar. Meselâ (6vr) gazetesi «Radikal Sosyalist* (erin gazo-tesi İdi. Fakat fıkra muharrirlerinin en kud'OtlfBl olan (Dö la Fu$ardi-yer) i akumak İçh belki Rad.kal politika' .ıa ınunrız otahtar bile (Övr) I her gön alırlahdr.
ittihat) vo Terakki müdafllHftl 'ama ntnda (Yanln) de böyle idi. Eabanzö-(lo merhum lemnil Hakkı harlol slya-eet hakkında c,ek kuvvetli yazılar ya-d zıyor Ahmed f. Anadotuvu karıt’
Yeni Adliye sarayı proje müsabakası
Adalet Bakanı Şinasi Dev -rin dün sabahki ekspresle An-karadan ©ehlimize gelmiştir. Bakan, Adalet dairelerini gezerek tedkiklerde bulunacaktır.
Diğer tarafdan inşası kararlaştırılan veni Adliye Sarayı meselesi etrafında da incelemeler yapacak olan Şinasl Devrin inşaatın proje müsabakası gününü tayin edecektir.
İnşaatın proje müsabakası bir nisana kadar ilân edilecektir.
Alâkadarlardan öğrendiği -mize göre Adalet sarayı inşaatı sahasındaki istimlâkler tamam lanmak üzeredir, istimlâk kararına itiraz eden kiracıların açtıkları 20 dâva asliye hukuk mahkemelerinde sona ermiştir. Mahkemeler istimlâki kararlaş tınlan binaların müstecirleri hakkında tahliye karan vermiş tir.
İskeleden düşen bir hamalın kaburga kemikleri kırıldı Dun Haliçte İbrahim Kaya adın da bir hamal, motörden kum boşal tırken. yüküyle tahta iskeledeû düş müş, başının muhtelif yerlerinden yaralanan ve kaburga kemikleri kı rjlan İbrahim, Beyoğlu Belediye hastahaneslne kaldırılmiştjL
r
Tasarruf hesabınızdaki 50 lira 27/3/948 tarihli keşidemizde 1500 Lira Olabilir.
ACELE EDİNİZ
Türkiye Garanti Bank w
Galata Bankalar cad. No:27
I
n
r
Gazeteler
karış gezerek İçtimai yaralarımızı de-J şen röportajlar yapıyor; mülakatlar! noşrediliyor ve gazete adeta siyasette-L ki taraf tutan vaziyetini unutturarak! kendini okutacak bir neşir vasıtası o-Z iuyordu. J
Halbuki bir kaç ayda iki yüz küsur! bin lirayı hiçi hiçine savuran (Mcm-ı lekot) adlı çhzete daha İlk nüshacın-l da tarafgirliğini ilân ediyordu. Ondani sonra da Içfhue okunaoak hiç bir şoyZ yoktu. Hcrkûs ne kadar sürülmemiş,/ konarda kalmış makalesi/ röportajı, 9 hikâyesi varsa büyük büyük paraları mukabilinde l?u gazeteye sokuyordu! ve öyle olduğu içihdfr ki böyle oldu..A Yani battı. Z
Halbuki (Akşam) da bitaraf bir ga-î zote değildir; daha düne kadar baş-/ makalesini iktidar partisinin buglin-ı kü Hariciye bakanının yazdığı bir ga-2 zete nasıl bitaraf olur? 9
Fakat bu gâzete hiç bir zamanı kendini tarafdar göstermez; hpttâ ba-^ zı çimdikleri İlâ İktidarda bulunan hü\ kümelin vo particinin oanını da y^- l kar; bıı misaller parti gazotelorinin ) sürllıyısüzlligünde yalnız iyi (kııtb) un tesirini aramaktıgın doğru Aını lobata
• •
• VII/ olmadı-ı
V
Yarından itibaren yürürlüğe girecek yeni et narhı dolayısile Vali ve belediye reisi LUtfi Kır dar, kaymakamlıklara bir ta -mim göndermiş bulunmaktadır Bu tamimde et fiatlarına aid maliyet unsurlarının esaslı bir şekilde .incelenerek teabit olu -nan fiata intikal ettirildiği ve bu suretle kasablara 12 kuruş kâr haddi tanındığı belirtilmiş 12 kuruş kâr haddinln da kasab lan tatmin edici bir mahiyet ta şıdığı ileri sürülmüştür.
öğrendiğimize göre tamime narhdan üstün fiatta et satan kasablara ve dükkânlarına tat bik olunmak üzere ağır müeyyideler de ilâve edilmiştir.
Bu hususta ayrıca kayma -kamların da büyük bir alâka ve titizlik göstermeleri, ihmali görülenler hakkında vilâyetçe kanunî takibat açılacağı tebliğ edilmiştir.
Diğer tarafdan dün yine perakendeci kasablar, geçenlerde yaptıkları toplantıda âldıklan karara sadık kalarak koyun eti satmamışlardır.
Topdancı kasablarla eelable-
DENİZDE
rin ellerinde 15 bin kadar ko -yun birikmiş bulunmaktadır.
Topdancı kasablar, belediye nin tesbit ettiği narh fiallanıu memnuniyetsizlikle karşılamış -lar, belediyeyi protestoya ka -rar vermişlerdir.
Zira topdancılar bir hafta evvel koyun etini perakendeci kasablara 250 kuruşdan aşağı satmamakda idiler. Halbuki yeni tesbit edilen narh 235 kuruş dur.
Belediye topdancı kasabların narha riayet etmlyeceklerhıi ve perakendeoUerln, dolayısile halkın müşkül mevkide kalacağını nazan itibara alarak Iktisad işleri Müdürlü rakıplann bîr bir kısmını da mezbahaya gön dermiştir.
Belediye murakibleri. gerek kazalar dahilinde gerek mezba ha çevresinde Belediye zabıta -sile teşriki mesai suretile de -vamlı bir murakabe ve kontrol tesis edeceklerdir.
Yeni narha göre yarından i-tibaren kıvırcık 253, dağlıç 248 karaman 243, keçi, 160, sığır 195 kuruşdan satılacaktır.
ğü emrindeki mu Kısmım kazalara,
M Ü TEFE R R İ K
kâfidir sanırını»
A.
o.
HAC YOLU
(ResbnlU
Her Müslünıanıu Kitabı
Yazan:
Dr. Bedi Şahsııvaroğlu Fiatı 125 kuruş Umumî Tevzi Yeri: İstanbul Kültür Kitabevi
— ilk iaşe teşkilâtında yani Istnabul heyeti merkezlyesi ta rafından idare edildiği zarnan ne vazife aldınız?
— O vakit vazifem yoktu. Yalnız Ziraat Bankasında idim.
— Millî Mahsulât şirketin -de?
— Katiyen bulunmadım.
— Aza imişsin?
— Bunu geçen gün öğren -dim... Ne dâvet ettiler, ne de bulundum.
— Nerede öğrendin?
— İs t an bu İd a iken.
— ifadenizde diyorsunuz ki, «Geçen sene meclisi idareye in tihab edildim fakat ne dâvet et tiler, ne de bulundum.»
— Evet efendim. Fakat ben denize malûmat vermemişlerdi hem bu intlhab doğru değildi, elli hisse sahibi olmak lânmdı. aza olabilmek için... Halbuki be nîm üç hissem vardı.
— Millî Mahsulâtın erkânı?
— Galib Ba'.ıtiyar hey reis idi, Ali Ihsan bey azâ, Saded -din bey müdür idi.
— Kemal beyin derece! alâ -kası ?
— ^ûânçolan tedîrlk ederdi.
— Her zaman gelir ve gider miydi ?
— Arıda sırada gelir gldhv -dî.
— Ne ile iştigal ederdiniz?
— Znhire ve un ticarettle.
— Sermayesi on bin lira dl-
Karadenizde fırtına şiddetini arttırdı
------o-
Heş gün eCcel limanımızdan ayrılan bir Bulgar motörünün de battığı tahmin Odiiigor
Karadenlzde şiddetli fırtına hâlâ devam etmektedir-
Bu arada 5 giin evvel Bulgarista na müteveccihen Umalijnlladan ay rılaıı Birmaya adındakt Bulgur nıo töründen henüz bir haber alınamamıştır. Gerek DenizyoHan ve gerekse alçkalı acente, motörün a-kıbâtl hakkında hiçbir ıtalOmat al madjklarını söylemektedir. İfnee-dadan gönderilen telgrafta da mo törden haber almamAdığı bildirilmektedir.
Motorun şiddetli fırtına Tütünden battığı tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan Akdenledede hrtı na hüküm sürmektedir. İskenderun dan hareket eden Eminim vapu rundan alman bir telalıde. geminin hava muhalefeti dolayısile 5 gtn rö torla olduğu bildirilmiştir.
-----o ■ —
Belediye büdcesinin yarın tasdiki bekleniyor
Bakanlar kurulu, tarafından İncelenmekte olan özel İdare ve bele diyeler büdcelerl taatik olunmak ü zere Başbakanlık makamına gönderilmiş bulunmaktadır-
" ■ "T
Sayın Doktorlara
UROSUD
Effervescınt
Bol miktarda Piyasaya arzedilmiştir
—
İşçilere verilen yemek mes leşi
— o------------
Çalıfma rniidiirü fabrikaların tiki bir kontrole tâbi tutacağını ooyledi
Çalışma Bakam Tahsin Bekir Bal ta Şührlmlada bulunduğu günlerde İşçi mümeuUIfri verenlerle yap tı|ı müteaddld toplantılarda, vaki flkâyetleri pazarı dikkâte alarak, lşfijer» verllan yemek meselesi ııze rinde ısrarla durmuştu.
Mıtaka Çalı^na Müdürlümü de meseleyi ayni ehemmiyetle ele al mı, bulunmaktadır
Çalışma MAdllrü Kemal Tilkicioğ lu. bu hususta, kendi sile görüşen bir arkada,ısiaa ,unları söylemiştir:
( — Yemek jgeaelesl işçinin lıaya file alâkalı dMüğu gibi, randıman Ihskumndan da ehemmiyetlidir Kontrol şeklinde İki yo! tatbik et mekteyl»;.
1 — Sık sık yapılan teftişleri ye mek 2amanlAMa tesadüf ettirmek.
9 — işçi mümessilleri v&sıtaslle daimi olarak malûmat almak... Za ton İşçi mâmeMlilerl. bu gibi meşe leleri halletmek İçin önce müessese sahi bile görüşmekte biisbet bir netice elde edemedikleri takdirde müdürlüğümü*, başvurmaktadır-lar,.
t.
ti»
• 1»*
4 4 ‘ t; t
•• •
Son günlerde bir çok dedi kod ulara sebeb olan ve Saded-diıı Arelin istifasile büsbütün alevlenen konservatuarda Türk musikisi meselesi Ue ilgili ola -rak Arel ekolüne menaub Ercü mend Berkerden aşağıdaki mek tubu aldık:
'Gazetenizin 29 şubat tarih li nüshasında hiç de hayretimi mucib olmıyan bir haber gördüm. Beni istifa ettirmişsiniz. Üstadın istifasından sonra gazetelerdeki malûm taarruz ceb besinin bana karşı bir sinir har bi açarak İstifaya mecbur ettir mek istiyeceklerl şimdiye ka -dar kullanılan taktiğe göre ma lûm bir keyfiyetti. Maahaza avni yazının ihtiva ettiği diğer haberler arasında en az havre te lâyik olanı hiç şüphesiz bu noktadır. Çünkü: .
1 — Konservatuar duşunu «tedkik» için etmiş olan komisyon kadar sadece avnlanlan dinle miş ve henüz bizleri dinlememiş olduğu için tedkikatını bitirip bir karara varmış değildir. Üstadın istifasının bu tedkikat ile hiç bir alâkası yoktur. O istifa kendirine daha düne kadar te lih edercesine tapan, fakat kon servatuardan ayrıldıktan sonra keramete top attıran bir meta netle aleyhinde sütunlar dolduran yüksek ruhlu ve yüksek se ciyeh bazı viiksek sanatkârlar arasına katılan bir ses sanatkâ nmn inha muamelesi esnasında vukua gelen bir hâdiseden mu tevelliddir. Bu istifa tedkik ko misyonunun faaliyetini durdur mamıştır ve durdurmayacaktır.
2 — istifam mesefestne gelin ce: Lüzum gördügön takdirde bunun zamanın’, kararını ken-1 dişi veren herkes gibi, bizzat kendimin tayin edeceğim tabiidir. Fakat şinı-lütk şu 3ebeb1«T le istifayi -dahilî, haricî bütün , gayretlere ve sinir harbine rağ-1 men- aklımdan geçirmediğimi bilhassa tasrih etmek isterim: A) Tedkik k »'nisyonu henüz tedklkatmı bitirmiş değildir. Ei naenaleyh tuttuğumuz yUım ı-yiliği ve kötülüğ ü hakkında rı s mî bir kanaat ortaya çıkmamış tır. B) Böyle fevkalâde nazik bir zamanda meydanı tama men boş bırakarak, musikimi -zin en müstesna kıymeti olan üstadım Sadeddin Arelin tuttu ğu meseleden, yani müsbet ilim den, yüksek sanat anlajnşın -dan metodlu ve sistemli çalış -madan vebadan kaçar gibi kaçan o allamelerin, cehil ve başı hoşluk içinde tekrar iş başına geçerek cihanşümul bir kıymet istidadı gösteren musikimizi ye ııiden izmihlale sürüklemelerine seyirci olmak elimden gelmez. C* Bu memlekette kanunla, i -z’anla. bilği ve metodla ve bil -hassa idealist bir zihniyetle iş görebilmek hususundaki ünıid-lerimi tamamen kaybetmiş de ğiltm.
dediko -
teşekkül
şimdiye 1
Ati
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
Atatürk’e suikasdın tafsilâtı ve rçyıızu
■(
3
t
4.
Yazan C* E
— I——lf -
Tefrfka No. 197
yorsunuz? Nc vakit teşekkül et ti bu şirket?
— 339 nihayetinde teşekkül etti. Evvelâ şirket, Paşa limanı değirmenini tutuyormuş sonra Ankarada işe başlamış ve as -kerî taalıhtidatta bulunmuş! a raba, saman vesaire... ikinci, dördüncü v« 'reşinel kö! v~dula ra veriyormuş. Hor tarafda şu beleri vardı. Eskişehlrde Sami beydi.
Baytar P'XBİra bey ne ya
pıyordu ?
— Uq elerinde çalışıyordu.
— San Efe Edlbf
— O bir gev yapmıyordu; Raslrn beyin arkadaşı idî.
— Raslrh bey no alırdı?
— Yüz Hra maaşı vardı.
— Şimdiye kadar ne kazancıma ölmüştü?
*1—
— Kazanç olmamıştı... ilk sene Üç bin lira zarar edildi. Ertesi sene on iki bin hra ka dar bir kâr vardı, o da matlû-batı meşkûkeye karşdık göste rildl. Geçen sene yüz küsûr hra kâr vardı.
— Kemal beyin ne hissesi vardı?
— Bilmiyorum efendim. En büyük zarar Paşa. limanı değir meninde olmuş, yetmiş, seksen bin Ura kadar zarar.
— îfadei evveliyenizde Ke -mal beyin hesabı carisinden bahsediyordunuz ?
— Belli olmazdı, üç bin. beş bin lira kadar... Bazan hepsini çeker bazan bırakırdı.
— Hesablannız hangi ban -kalarla idi?
—- Evvelâ Osmanlı Bankası
d
İ/L« SABAH i u sefer de bilmece teklif ediyorlar ! emm hüviyetim do horkesa merak oldu. Kooaoim bir kaç okuyucumdan sonra bu mp/ rak İstanbullu karilerime sirayet ot-mlç olacak kİ dün Üsküdarlı sayıı Harun diğerden şu moktubu aldım| «Aziz Fıkraoı, (Yoni Sabah» okuyucutarına 24 sa^ atilk günlerinin S dakikasını şirin fıkralarınla kahkahalı geçirtiyor, oıılEj ra gamlarını unutturuyorsun, AilaK senden razı olsun Fıkracı...
«Yeni Sabahı ı İnandığı, iman ottp 61 dâvada en sahih ifadeleri laşıdıâl için ciddi bularak okurun), senin k(H şeni do hem ibretle, hem de noş’e ili taklb ederim.
Aziz Fıkracı,
Bir dileğim var. Esasen bu bütün Y( nl Sabahçıların müşterek dilekleridir ı Kısaca: Kimsiniz? Adınız? Rcsmb nlz7
Resminizi dilerler: 6 aylık toHif o dersiniz.
İsminizi sorarlar: siniz I
Bu gizleme böylo güden bir gazetode inamaiıdır.
Sizi zevkle okuyanlar, tanıımîıdır-lar.
Şöylo bir şey düşündüm: Bazı mü» esseselcr, bilmeceler tertıb ediyorlar Bazı gazeteler, mecmualar bulmr.calat kuruyorlar, fakat mükâfattı.
Golin sizi kurban edelim Fıkracı... Yeni Sabahçılara bir bilmece tertflb ediniz.
Fıkracının ismini, tahinin edcbUe-çek, bilebilecek okurlarınız arabada kur a tertib ediniz ve kazan; nlara İkramiye, hediye veriniz. Belki t.mise bilemlyecektir ya... He ise bu takdirde siz açıklarsınız vo hediyeyi alırsınız I
Baki selâm ve hürmetlor, ho;ca kalın aziz Fıkracı..
Harun Bilget
★
Azizim bay Harun,
Benim gibi gorçaklen mütevaı., ba* ta bizzat kendisi gelmek çartile dünyaya ehemmiyet vermiyen bir deryadile bilmem ki neden bu kad?r kıymet vo ehemmiyet veriyorsunuz?
Beri taraftan biri çıkar, okuyucuların dikkat nazarlarını üzerine çekebilmek İçin dünyanın gayretini sarfeder, işitilmedik fedakârlıklara katlanır, kimsecikler ekermuyet*bile vermez.
Öle taraftan benim gibi her gün çızıktırdı&ı bir k^ç satırla kendisinin VC ^.naCT^Tmn-laıuln cuxrr, *W-kai mütevazı kG^esuide Sarıçizmel) Mohnıed a£a olarak kalmayı kendisi ne zevk odM»en uıahcub yar idil işli blf kümenin IHe kın olduğunu anlamak merakına düşülür.
Yoksa kari ve umumî efkâr denilen korkunç varlık k«dm gibi kovalıyan-dan kaçar da kaçanı kovalar mı?
Teklif buyurdurunuz bilmece tertibi fikri hoşuma gtttû Ancak kat i bir cevab verebilmem için biraz dahe düşünmem ve sonra da patrona v( Fatin beye danışmam tâzmı. Malûm a, bizîor’ gibi ikineb hattâ üçüncü sınıl yazarlar kendi başımıza bir iş yapamayız. Alâkanıza tekrar tekrar teşek* kür ederken düzmesini (125) kuruşa teksir ettirdim aUı aylık çocul.lal^ resimlerimden birinin bedelsiz olara), emrinize amade olduğunu s6ylem«41 lüzum görmüyorum. Ancak şu cihet de hemen ilâve edeyim ki bu resim4 lerden gönderdiğim bir kaç zat:
— Ayol, bu kız çocuk resmi! diyt iade ettiler. Hürmetler İmle.
FIKRACI
f O r İS T E
SarıçizmeH eler*
büyük dAvaîat yer alamaz, al-
ile idi. Sonra itibari milliye geç, ti. Iktisad bankasile de muame ’ le yapardı. Millî Ticaretin ikti - ’ sad baknasına otuz, otuz beş 1 bin lira kadar krediden miitevel t lid borcumuz vardı. Buna nıuka bil kol ordulardan yetmiş, seksen bin lira kadar alacağımız vardı.
— En son Kemal bey namı na kaç lira geçmiştir?
______ Gaybubetinden dört beş gün evel 19 haziranda yedi bin küsûr lira aldı. Maamafih evvel den beş bin aldı, diğerlerini da ha evvel aldı.
— Kendisi mi geldi, aldı?
— Hayır, senedini bir adam ile göndermişti. Ona verdik.
— Kiminle aldırdı?
— Ankara Nakliyat anbarın da Halil efendi namında bir zat ile.
— Gönderdiğiniz para nasıl dı?
— Beser yüz liralık idi. (Reis Ali bev malûmatına müracaat edilmek üzere Hali» e fendinin celbine karar verildiği tebliğ etti.)
— Ha.lilin alâkası ue idi
— Bilmiyorum.
— Size tezkere mi yazdı _____Hayır, Hal ili gönderdi ve şifahen zannederim SaduIIah beye verilmesini söylemiş.
— peki mütebaki hesab nereden kalmıştı?
(JC camı var)
ni
| Bir kömür amelesi ezilerek ö’dü
Dün sabah, Kuruçeşnıede kı4c kömürünü tahliye eden «Yıtaas vapurunda feci bir ka za olmuş ambara düşen kömür kazanı Hüseyin Macaroğlu ve İbrahim Kapal ismindeki iki a-melevi ağır surette yaralamıştır.
Kazanın altında kalan Hüse yin ezilerek ölmüştür. îbrahi • min yaralan ağırdır.
Hliseyinin cesedi Adliye dok toru tarafından muayene edilmiş gömülmesine izin verilmiş tir.
Si
Vakltlr
1363
Rumi Şubat
23
4ı TAKVİM
mart
7
1943
Pazar
1307
Hicri
Reblü! .âhır
25
Kasım 121 — AY 3 — GÜN 07
I
Güneş Öğle
İkindi
Ak^ati
Y ı taı
Iı ..,ak
Vasati
S.
6
12
15
13
19
4
D.
25
25
33
06
37
4U
D.
20
201
33
J»)
41
PAH
aktüaiiteler
demek if
Bu sabah
vasıtasîle ödiyecek
Cumhur başkan
Tilrkiyo
•M
hükümet halka ak*
Kanser tedavisi
He, şehirli bu farkı bilâhare devlete 5*
p *Ni'OiE£x(vv aoKUtmam üo () ognrrnanın onüce (joper vtb (wiaiu yeni mç Mvei/lcut'jr* imkdn
nota
ır
— Ürdün Arnavud-
— Kudüs yük Alan Cunning-
mıdır?..
her santim masrafı ın’ikâs yapar. Daha bu nakil vasıtasını hattâ bu şekifda na-
in lan di ya St ilme
Ey frzıınınıun kahraman evlâdı... Sırıtkan Soysuzlara baş eğmeyen, alçalmayan insancı Aslan gibi sen şanlı Ilamiyet tepesinde.
Gökrerdl bütiin milletin efkân sesinde. ,4 Namusu hamiyet savaşında kılavuzdun...' Cepler dolu, aç gözlere baktıkça yavuzdun Ç’örçöp gibi kalmıştı çapullar eteğinde.. Hep zehrü elem vardı hamiyet peteğinde Haksızlığa bir sel gibi çoştukça coşardın Her yoksulun imdadına fakrınla koşardın. Her çileye, lıer nekbete merdane dayandın Türk Milletinin kalbini ruhunla kazandın. Sausarlar olunca koca bir çiftliğe hâkim, Günden güne artmıştı çalıp çırpma, mezalim Tırmanmadın ikbale, ganimetleri ittin Millet diye, Millet diye, Millet diye gittin..( Azminle, sebatın yüce bir dağ idi dimdik..( Tabutuna hürmetle, huzurunda, eğildik..
Menzilde kumandan değil ön safta çavuştun» Öksüz bırakıp Milleti Allaha kavuştun Tarihi hamiyette makamın samadanî, Şükran ile Millet anacaktır seni Avni...
1 Mart pazartesi 1948 ŞişluJ
PANfHOt, Aifsmisa ve Avrup* d® yem Keyfedilen ’ A^i PeotOiMİh ’ Isirntc. s(k »zreontk «Hietvrr «AUnttoft *Xk'ı ilk
Yeni doğmuş kız çoçuğunu ö düren ana mahkemede
idareci r—- gözile
Helsinki: 6 (AA.) (— Finlandiya hükümeti bu hafta sonunda Mare şal Stuline cevabını verecektir,
PARLAMENTONUN DÜNKÜ TOPLANTISI
Londra 6 )B.B,C,) — Fin radyo sunun bu sabah bildirdiğine göre Finlandiya parlamentosu bu sabah
dirilmiş ve bu arada İsmet eğer ferkek doğurursam I$1 dürürüm gibi sözler sarfetmiştir. Ertesi günü çocuk dünyaya gelmiş, ço cuğun erkek olduğu bildirilince buııa fena halde sinirlenen ts -met karyolasında yatmakta o-lan çocuğunu ayağı ile karyola demirleri arasına sıkıştırarak öldürmek isterken yetişenler ta rafından kurtarılmıştır. Fakat ertesi gün çocuk kanlar içinde ve ölü olarak bulunmuştur, ismetin duruşmasına ağır cezada başlanmış ve duruşma şahidte-rin dinlenmesi için başka güne bırakılmıştır.
ayyen noktalar noktalar hakkında malûmat almak istediği takdirde, bir Ingiliz temsilcisi her an içtimaa iştirak eden üyelere yardım etmeğe hazır bulunacaktır.
Çin Filistinin taksimine muhaliftir. Fransa ise, bu projeyi zayit bir şekilde desteklemektedir! Bina enaleyh. 15 marta kadar sürecek olan bu müzakerelerin âyan âzası Warren Austinle - Amerika - And rei Gromyko - Rusya - arasında cereyan etmesi beklenmektedir.
Dün ölenler
Kudüs: 6 (A.A.)
Hayfada Yahudi mahallesinden a-tılan bir havan topunun mermisi beş Araün ölmesine sebeb olmuştur.
ı" Rusya ile müzakereler
kûm edilen AvusturyalI Kurd Eırdl Gross Amerikan işgal makamları na verdiği bir dilekçede şöyle demektedir:
«Asılmak İliç de hoşuma gıtmedî ğlnden Amerika Harbiye Bakanlı sı tecrübelerinde kullanmasını rica ederim.
Arzani Atom bombasını idare etmektir, 31zl temin ederim ki. bu takdirde bomba hedefini katlyyen şaşırmıyacaktır. Çünkü asılmaktan sa bu şekilde ölmeği her cihetten, tercih etmekteyim, (AA.)
Atom tecrübelerinde kullanılan iki zırhlı butırıldı
■fc Vaşington: — 1946 da Bikini de Atom bombası tecrübelertno İş tirak etmiş olan Pensylvanla zırhlı sı ile daha küçük İki gemi hâlâ rad yo—aktlvite ihtiva ettiğinden Pa slflkte batırılmıştır, 'A, A )
Yeni uranium madenleri bulundu
df Lizbon: — Portekiz Doğu Atri kasında Atom enerjisinin kaynağı nı teşkil etmekte olan Önemli ura nlum madenleri bulunmuştur, Bu mahalde yapılan sondajlar arttın lacTktir, (A,A)
^Başmakaleden devam) ti ile açık bir istihzadır. Halk Partisi Genel Başkan Vekilinin bu sözlerinden şöyle bir mâna çıkabilir. İleride seçim kanunu değiştikten sonra da sandık başlarının hali yine geçen se -çiıu gibi olacaktır, işte Halk Partisinin 21 Temmuz intihabı içişleri Bakanını bu kadar eli -retli ve pervasız konuşduran hâ dişe Demokratların bugünkü ayrıhk manzaralarıdır.
triidcesi olan ve ârnme hız' idare, açıklarını yine ken-ile kapatmalıdır. Kendi kavrııiınaüdır. Bunurı için bilgiye ihtiyaç j idarelerin başka memleket ı idi»
Truman, Don Juanla görüşmedi Vaşington lık sekreteri Charles Ross Başkan Truma nin Antllle6 ve Cubaya yap mış olduğu seyahat sırasında Bel çıka kralı Leopold ve İspanya tali tı üzerinde hak iddia edan. Don Juajji ile görüştüğü hakkında verilen, ha herleri yalanlamıştır, (AA.)
AznerrTconın Yunanistan elçisi değiştirildi df Vaşington: — Dün Başkan Truman Birleşik Amerikanın Ati na Büyük Elçisi Lincoln Mo Vesgh yl Portekiz Büyük BlçlUğtee tâyin etmişti- -*F.(AP»
İngiliz kral ve krdDtesi Av^iral^ga ğidcteklcr df Londra: — İngiltere krah Jorj, kraliçe Ellzabeth ve Prenses Margar'.tin önümüzdeki yıl ihtidasında Avustralya 11e Yeni Zelâııda yi ziyaret edecekleri bu gece Bu klngham sarayından tebliğ edilmiş tir Prenses Ellzabethle Prens Filipin kral ailesine refakat etmeye çekleri bildirilmektedir, (AP) Atom tecrübelerinde ölmek üitiyen bir idam mahkûmu ğf tnnsbruck: — ölüme utıah-
Aııkara 6, (hususi) — Kur -may binbaşılarımızdan Hayri Saner hava yoluyla îngiltereye gitmek için îstanbula müteveccihen Ankaradan hareket etmiş tir. Binbaşı Saner Ingiliz Kül -tür heyetinin davetlisi olarak İngilterede dört hafta kalacak ve Britanya askerî öğretim mii-esseselerini ziyaret edecektir.
• • üniversite talebe heyeti
Ankarada
Ankara 6, 'hususî, — İstanbul Üniversitesi talebe birliğinden bir heyet Türkiye Üniversiteleri Birlikleri millî federasyonu adile bir federasyon kurul ması için Ankara Üniversitesi talebe birliklerde temaslarda bulunmak üzere şehrimize gelmiştir. Federasyon kurulduğu takdirde iki büro teşkil edilecek iç büro talebelerin dileklerini ih tiyaclarını inceliyecek, müm -kün olanların tahakkukunu sağ layacak, dış büro yabancı mem leketlerdeki talebe birliklerde temas temin edecek ve harice seyalıatları kolaylaştıracaktır. Gençler dün Mıllıî Eğitim Baka mm da ziyaret ederek bu hu -susdaki fikirlerini sormuşlar ve radyoda haftada bir gençlik saatinin ihdasını istemişlerdir.
Nisanda halka açılacak müzeler
Ankara 6, (husus? — öğ -rendiğimize göre Nisan ayı i-çersinde İstanbul Arkeoloji mü zesi ve Topkapı Sarayı müzesi o narma işleri bitirilerek halkın ziyaretine açılacaktır. Diğer ta rafdan Aııtakyada Hatay müze sinin de hazırlıkları da bitmiş o lup bugünlerde törenle açılacak tır.
âyin Avniye-v
Yazan: Hüseyin Siret
Feci bir inhidam
fBaştarafı 1 incide) taaaıa 25 yaşlarındaki oğlu İbrahim ile kızı Ayşe ve Ayşenin oğlu Yenen. de fecî bir şekilde ezilerek ölmüşlerdir. Gene itfaiye ekibi tarafından enkaz altından çıkarılan bu Uç cesedi adalet doktoru muayene etmiş ve gömülmesine izin vermiştir. Yaralılar hasta ha n(* ye kaldırılmıştır.
Hâdisenin tahkikatına el koyan nöbetçi savcı muavini dün akşam vak’a yerine giderek bir keşif yap mıştır. Tahkikata göre binanın pek fazla eski ve çürümüş ,ldıığıı görülmüştür. Böyle çürük bir bi-Eyı kiraya veren ev sahibi bakıda kanuni takibata baglaonuu}.
Fin Parlâmentosu dün tekıar toplanarak Sta.inin teklifini inceledi; cevab bu hafta sonunda verilecek
Mişelin İsviçre ye don nesinde mahzıv yok
Bern 6, (A. A.) — İsviçre
Dışişleri Bakanlığının memurla rı bugün eski kral Mişelin Lon drada tahtından feragat hak landa beyanatta bulunmak su • retUe tekfur siyasete atılması keyfiyetinin İsviçreye dönmesi için bir mâni teşkil etmediğini söylemiştir. Bu hususda aşağı daki demeçde bulunmuştur
aEsld kralın bir İsviçre vize si vardır Bu itibarla istediği za man İsviçreye gelebilir. Kral îsviçrede iki ay süren ikameti esnasında kendisine gösterilen misafirperverliğe aykırı bir ha rekotte bulunmamıştır. Kral si yast faaliyette bulunmamalı şartile isviçreye dönmekde sor. besttlr.»
Elçimiz Bulgar Dış Bakanile görüştü
Sofya 6, (A. A.) — Türkiye elçisi Şefkatî Istinveli dün öğ leden sonra Bulgar Dışişleri Ba kam Vasıl Kolarof tarafından kabul edilmiştir.
Her şey e Rağmen Demokrasi Olacaktır
hava Kurumu Filosunun seyahati
Ankar a 3. (hususî) — Haber aldığımıza göre Türk Hava Ku 1 umunun yaptığı uçaklardan bir filo nıa^’is ayında güney do ğu illerimizde bir geziye çıka -çaktır Bu gezi esnasında il ve üçeler üzerinde beyannameler a tılacak ve istiyenler otursa uçu rulacaktır.
Zogo, Ürdüne dâyet edildi
Kahire 6, (A. A.) krah Abdullah, eski luk kralı Zogoyu Ammana dâ -vet etmiştir.
Churchill’in mektubu
Londra 6, (A. A.) — Cray -dondaki kısmî seçimlere iştirak eden muhafazakârların adayı Frank Harrise bu sabah gön -derdiği bir mektubda Çörçil şöyle demektedir:
Ingiltere yalnız iflâs ve açlı ğm tehdidi altında değildir. Rus emperiyalizminin her teca vüz hareketi ve komünizmin her hoyratlığı onu üçüncü bir dünya harbinin tehdidi altın -da bırakmaktadır.
Bir dul kadın, kocasının temennisi hilâfına doğurduğu kız çocuğunu öldürmüş
Ankara 6, (hususî) — Bundan bir müddet evvel evlâdını öldüren bir ananın duruşmasına ağır ceza mahkemesinde baş lanmıştır. Haber aldığımıza gö re hâdise şöyle olmuştur:
İsmet adında bir kadının ko cası ölmüş ve îsmet üç erkek evlâdıle birlikte yaşamağa başlamıştır. ismet az sonra Kemal adında bir şahısla tanışmış ve ondan gebe kalmıştır. Kemal. I İsmetten çocuğunun kız olması nı istemiş ve kız doğurmazsa yanıma gelme diye ihtarda da bulunmuştur. Nihayet ismetin günü gelmiş, doğumevine kal -
Har ve bu hatâlarını çok ağır ö-derîer. Ciinkii Demokrat Parti de ihtilâf ve sızıltı hakikaten yıkında müsbet bir neticeye bağlanarak birlik kurulamazsa Türk milleti tekrar Halk Partisinin, eskiden olduğu gibi, kıı -cağıma atılacak ve boyundum -ğuna girecek değildir. Milletin sinesinden dâvaya sadık, azmin de kararlı, kanuna bağlı adamlar yetişecek ve hürriyet misa -kının umde ve esasları bekcnıe-bal istihsal edilecektir. Halk (Partisi memnun olsa da, olma sa da bu netice mutlaka alma çaktır. Hattâ Celâl Bayar haricî tehlike vardır, aına'u vahdeti bozmayabil) dese de...
A. Cemaleddin Saraçoğlu
toplana
de bulu: .-.vak üzere bir heyet gön derilme.*-*ı;ln teklif edileceği zanne diliyor Parlamento da kuvvetli bir mevkii olan 3 partinin Rusya ile müzakerelere başlanmasına taraf tat olduğu fakat askerî anlaşma imzalanmalını arzu etmediği oo-taşıtmaktadır.
Günün er
(_________________
rupa Mişelin Prenses Anna ile erlenmesine
* Vaşington
Halka aksettîrilmsyecek zamlar
ET. T. idaresi (Kömür fiyatlarının pahalılaşmasından dolayı, idareye tahmil edilen bu fazla masrafı karşılamak üzere Tramvay, Tünel, Otobüs ve hattâ Elektrik üorallerlne zam yapmağı asla düşüne meyiz. Ou masraf fazlası, yardınu İle karşılanaoak ve setUrilmlyocoktir) diyor.
Ou beyanatın tahlilinde, tiyoruı kİ: hükümet kömüre zam ot-tl, fakat işletmemizin iptidai maddesi kömür olmakla ve bu kömürü de pahalı almaklığımıza rağmen, biz, Tramvay, Tünel, Otobüs ve Elektrik ücretlerine zam yapmıyacağız, bu fiyat farkını, bu nakil vasıtalarını le* tlmal öden İstanbul halkından değil, devlet büdeosindon alacağız. Ve bin-netice halka aksettirmiyeceğiz diyor) Parlak bir noktai nazar. İstanbullulara müjde: Çünkü, bu vasıtaların istimal ücreti farkını İstanbullu, doğrudan doğruya tediye etmiyecok vo devlet kendi büdcesl miş.
Oaşka bir tâbir peşin vermiyeoek, deyip, İki defa sarhoş olacakmış.
Müstakil bir büdcesi olan bu idarelerin bir milyon liraya yakın açığını devlet kapatabilir mi?...
Hangi mevzuat buna müsaade eder ve hangi devlet adamı, hangi hükümet vokili muvafakat eder?
Hiç bir öüdce açığı, halka rn’ikâs etmeden kapatılabilir mİ?... Kapatmağa İmkân var
Dovlet babanın bütün vatandaşa fenası, bu açığı, istimal etmiyen, kd vasıtalarının mevcudiyetinden ha* berdar olmıyan, Çeınişkezeg'n Bilmez ler köyü vatandaşı da vereceği vergi ile kapatmıya uğraşacaktır.
Mezkûr naberde otobüs fiyatlarına aa zam yapılmıyacağı tasrih edilmiş tir. Burası da iyice anlaşılmalıydı... Yoksa belediyenin Aınerikadan yeni getirttiği otobüsler kömür ve yahud müştakkatı ile mi işliyor?
Her ne hal ise, şurası muhakkak ki, yapılan beyanlar, İstanbulun münevver kısmını tatmin etmekten çok ır zakiır.
Müstakil meti gören dı gelirleri yağlan rie büyük teknik, büyük yoktur terdeki benzerlerinin işletmelerin ri-maii vazıyetlerini iyice Udkik ot mı li. Buna lüzum görülmediği kanaati bu İdareleri böyle müşkül vaziyetleri sokar ve Girişik beyanlara şevkedir
İOARECI
Bizce bütün bu çeşidli ihtilâflar ancak demokrasi dâva -ııııza zarar veren tezahürlerdir. Şahıslar arasındaki ihtilâflar.' Demokrat liderleri arasındaki çekişmeler fırsat kollayan Halk Partisi için bulnnmaz nimet sayılabilir. Ancak şunu da derhal İlâve edelim ki, Hilmi Uranlar ve arkadaşları böyle bir gaflete kapılırlarsa çok aldanmış olur
kuilanıl-hlüllerin bir kar gerisinde yapılma 'erekmektedir. Bununla tv gelmektedir. Şimdilik elde ) raber tedavi pek pahalı değil t dir ve bir doz iki ilâ btş dola | ra eilmektedir. Şimdilik eıcu C edilen neticeler başlangı tes f kil etmektedir ve hastalı£m i tekrar belirip belirmiyeceğ* t hakkında bir şey söylem -r | imkân yoktur.
Atom çalışmalarının kanier savaşında da rol oynıyacağı ümit ediliyor
Londra: 6 (A.A) — Atom tetkiklerinde kullanılan âlet ler tarafjndan istihsal edilen radyo—aktif elemanların kul lanılması neticesinde İnsanın kanser hastalığına karşı giriş iniş olduğu savaşta yeni bir safhanın açılacağı ümit olun
[ maktadır.
ı ilk raporlarda bildirildiğine göre, bu elemanlar, âlimlere derinlerde bulunan ve eski den erişilemiyen kanser yara lan ile savaşmak İmkânını te mln etmiştir. İngiliz ()Lancet) Tıb dergisi bu günkü sayısın da radyoaktif altın tuzlan va sıtasile tedavi edilen bir kaç vaka hakkında izahat ver inektedir. Radyoaktiflik vas fim blrgiin muhafaza eden 1 zotop altın İnce ve uzun bir iğ ne vasıtasîle bir kanser uru tıa enjekte edilmiştir. Bu tedavi usulünde banlan muvaffakiyet sizliğe uğramaktaysa da bu nesiçlerin altın muhafaza e-dememesır.e atfedilmektedir, Bunu önlemek için radyo ak tif gümüş nitratla tecrübeler yapılmaktadır. Böylelikle gümüş nitratın koterize etme hassasının nesiçlerin maddeyi muhafaza etmesi temin oluna cağı zannedilmektedir.
Şimdiye kadar bu tedavi A rnerikada yapılmıştır- Çünkü butedavinin tatbik olunduğu mahallin İzotop fabrikalarının yakınında bulunmaları gerekmektedir Buna sebep bu İzotopların kısa bir müddet i cinde hassalarun kaybetmesi dir. Radyo aktif maddelerin büyük bir dikkâtle ması ve m şun eki an*: m ra
Filistine beynelmilel bir ordu gönderilme sinin şimdilik bertaraf edildiği bildiriliyo
Kudüs: 6 (A.A.) sek komiseri Sir ham bir beyanname neşrederek Yahudi ve Arablardan Birleşmiş Milletler Kurulu sekreterliğinin Filistinde bulunan 6 üyesinin hayat ve emniyetlerinin sağlanmasını istemiştir.
Bu heyet Filistine memleketin İktisadî, siyasî ve savunma vaziyetini incelemek için gelmiştir. A-rab yüksek icra komitesi resmî gazetesi yayınladığı bir yazıda bu heyetin gelişinin Filistinin paylaşılması tasarısının tabiî bir ölüme öldüğü âna tesadüf ettiğini belirt mektedir.
Makalede Birleşmiş Milletler Kurulu tarafından gönderilen hu heyetin üyelerinin «Filistin e gel meşe idik daha iyi olmaz mı idi şeklinde kendi kendilerine bir sual sormaları icabettiği belirtilmek tedir.
Beynelmilel ordu gönderilmesi
Londra: 6 (A.A.) — Birleşmiş Milletler nezdindeki B.B.C. muha biri, Filistinde milletlerarası silâh lı bir kuvvet ihdas edilmesi meselesinin şimdilik bertaraf edilmiş olduğunu bildirmektedir. Bu silâh lı kuvvetlerin ihdasından vazgeçilmiş olmasına sebeb, Amerikanın bu kuvveti, paylama plânının tatbikini sağlamak için değil sulhu idame yolunda vücude getirilecek bir kuvvet addetmesidir.
önümüzdeki 9 gün zarfında
Lake Success: 6 (A.A.) — Filistinin taksimi meselesinin önümüzdeki dokuz gün zarfında Ame rika ile Rusya arasında görüşülme si beklenmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Filistin meselesini müzakere edip 10 gün zarfında bir rapor hazırlamaları için dün akşam daimi üyelerini - Beş Büyükler - davet etmiştir. İlk içtima bugün, Sovyet murahhas heyetinin Nevyork. Park ’Ave-mv deki bürosunda saat 16 da (G. M. T.) yapılacaktır. İngiltere içti mada buluıımıyacağı gibi bu meselenin esasına dair olan müzakerelere de iştirâk etmiyecektir.
Fakat büyüklerden bir bazı nıu-
Ankara 6, (hususi) — Bir mühendis dün emniyet müdür Ijjğüne müracaatla Akk urii civarında bir arsada altın araya -yacağını bildirmiş, kendisine ge rekli müsaade verilmiştir. Ma-hallinde araştırmalara başlıyan mühendis bir müddet sonra altın zerrelerine rastladığını bil -dirmış. bunun üzerine kazıya daha fazla hız verilmişse de bir müddet sonra su çıktığı görülmüştür. Teşebbüs hiç bir netice vermemiştir.
Çt k s ovak elçisi Lond-r ıva g’ eceğ ni söyle Ankara 6, (hususî' — Lüu akşam Îstanbula giden eski Çe koslovakya sefiri M. Krako-sk memleketine dönüp dönmiye-.e ği hakkındaki suallere, heu z bir karan olmadığını, halen zinli olaraka Londraya gitmek te olduğunu bildirmiştir.
antropoloji bilgininin ■ araştırmaları z}
Moskova: — Rus Antropoloji I bilgini Mişel Geraslınov, eski nıe J zarlarda bulunup da müzelerde mııV lıafaza edilmiş kafataslarmı esas ( itibar ederek devrimizden asırlar- i ı oa evvel yaşamış olan insanların L portresini çizmek için uzun zaman ı I danberi uğraşmaktadır. Bunlar a- / rasıiıda tarihten önceki devirlerde I yaşamış olan Neandertlıal adamı J nın projesi de vardır. Bilindiği gi | bl Neandertlıal adamının kafatası, i j Sovyetler birliğine bağlı Uzbek L Cumhuriyeti topraklarında bulun 4 muştu. (A.A * /
Harika çocuk konseri ? Nevyork; — Burada harika—Z çocuk orkestra şefi olarak ilk ba / sarısını göstermiştir, 8 yaşında o J lan musikişinas, heyecanlı bir din I le?icl kütlesi önünde 80 kişilik bir I orkestrayı değnek kullanmadan t l dare etmiş ve Bethovenln. Bellini- f mu, verdi, Rossinl Wagııer ve 7 Berltozun eserlerini çaldırmıştır, J Program bittikten sonra genç J sanatkâr sonu gelmeyen alkışlarla I 24 defa sahneye çıkmak zorunda I kalmıştır, 1
Orkestra şefi. İşlııl bitirdikten Z jonra sükûnetle odasına giderek ? ağzında bir sakız olduğu halde o 1 yuncaklartle oynamağa başlamış ( tır, (AA,) |
müsaade etmedi : — Milli Katolik hayır işleri konseyi haberler servi sinden öğrenildiğine göre Papa XII Pius Katolik mezhebinden o-lan Danimarka Prensesi Anna Burbon Parmanın Rum Ortodoks mezhebinden olan eski Rumatıya kralı MişeUe evlenebilmesi İçin gerekli özel müsaadeyi vermekten imtina etmiştir, (AP;
\ atilcan arşivlerinde hırsızlık Roma: — Dün akşam Vati-kandan bildirildiğine göre, Vatikan Arşivleri muhafızı olan Monsen-yör Edvardo Prettner Clppico ( hır sizlik ve tahrif« suçlarile İtham e dilerek tard edilmiştir.
Triesttede doğmuş olan Clppico 43 yaşındadır- Geçen seneden beri Vatlkanda şüphe altında bulunmakta idi.
Italyan polisinin tahminine göre Clppico bir Slav memleketine gitmek üzere muhtemel olarak kaçmıştır. Bildirildiğine göre Tri-este piskoposu Monsenyör ÂSilealo Santlne alt ehemmiyetli vesikalar geçen eylül ayında Vatlkandan ça, t inmiştir, (AA»
Buİgaristana ikinci
• notamız fBaştarafı 1 incide) anın da yakın komşuluk muı.asaletlerine uymadığını ileri sürdükleri söylenmektedir. Haber aldığımıza göıe Bulgarların cevabi tatarına karşı hükümetimizce ikin ci bir nota hazırlanmaktadır. 3u hususta Dışişleri Bakanlığı ile ?,ul gar elçiliği arasında müzakerelere devam edilmektedir. Filhakika Dışişleri Bakanlığı umumî kâtibi F ı-ad Carım bugün öğle üzeri Bulgar elçisini kabul ederek nota hakkında kendisiyle görüşmüştür. Gör.iş nıe yarım saat kadar sürmüştür. Bulgartara verilecek ikinci bugünlerde hazırlanarak B ı’s hükümetine verilecektir.
Necmeddln Sadak rahatsız
Haber aldığımıza göre Dışişl-.n Bakanı Nccmeddin Sadak hafit bir rahatsızlık geçirdiğiad .. bir kaç gündür evinde istirahat e'mek tedir.
Demokrat Partideki ihtilâflar -son zamanlarda açıklanan durumlar dolayıslle- KöyTÜlü -nün ve Celâl Bayann iddia eyledikleri e;ibl sırf mahud öde -nekler dâvası değilmiş. O mesele tâli malılyette imiş. Asıl çatışma ve çarpışma illeti ufak bir zümrenin, kurucular deni -tenlerin, partide sürekli bir ta -hakküm havası yaratmak ve bütün teşkilâtı diledikleri istika mete sevkeylemek arzularından doğmuş.
Bu karşılıklı iddiaların hangisinin ne dereceye kadar doğru olduğunu dışarıdan tesblt güçdür. Fakat Demokrat Parti nin mahremiyetine girmemiş o lan bizler için açık ve fiilî bir la lanı hakikatler göze çarpmaktadır :
1 — Demokrat Parti liderlerinin en ziyade hücum ettikleri şahsiyetler, Halk Partisinin ve bu partinin en yüksek kademe sindeki zevatın hoşuna gîtnıi » yen kimselerdir: Sadık Aldo -ğan, Kenan Öner ve Hikmet Ba yıır gibi...
Demokrat reislerinin Halk Partisinin şiddetle huğuz ve hu sıunet gösterdiği kimselere ayni şiddet ve hızla kin ifade etmeleri bizim gibi tarafsızların dikkatini çekecek bir hiss-i intibak ifade eder. Halk Partisi i-le bu derece ittihad halinde bir görüş ve sezişden (C. H. P.) ile kurucular arasında bir nevi uzlaşma ve anlaşma temelleri a -tıldığı mânası pek âlâ çıkarılabilir. Bahusus ki Köprülü, Sadık Aldoğan aleyhinde ısrarla tecziye talebinde bulunmuş ve keyfiyetden ve bu yoldaki faali yetinden telefonla «UIue» n sı ■ cağı sıcağına haberdar etmek -ten de çekinmemiş. Bu kadar garib tesadüfler bazı zihinlerde istifham işarteleri yaratırsa bu nu hangi insaf sahibi vehme affetmelidir?
2 — Demokrat liderler hum yet bahsinde, Halk Partisinin vermek kararında • olduğundan daha azma bile razı olmaya baş fanuslardır. Polis salâhiyet kanununun (18) inci maddesini kö kundeıı yıkan maatteessüf Demokratlar değil, Cumhurbaşka nı İsmet İnönü olmuştur. Bu hâ dişe Demokrat Parti liderleri -nin mücadelede gevşeklik gösterdiklerine delil sayılamaz mı?
Osman Nuri Koni nin Mühim ifşaatı
l
Tarihten bir yaprak [
fBaştarafı 1 İncide) partinin içinde demokrasi hücumu
Kanun yollle Demokrasi inkilâbı yapmağı ve şahıs ve zümre hâkimi yetini yıkmağı kendisine esas ga ye tanıyan vc şiar İttihaz edinen siyasi partilerin mukadderatı ile meşgul vc vazifeli olanların önce dahili bünyelerinde Demokrasi pren «iplerini tatbik ve temin etmeğe çalışmaları yani parti işlerinde ka nunu hâkim kılmaları şarttır. An oak bıı yolu tutan partilerdir ki ka nunl mücadele İçinde ilerleyerek milletin müzaheret ve itimadını ka zamrlar, hedeflerine vasıl olabilirler Eğer partilerinde Demokrasi e-sastannı İhmal ederlerse tereddiye düşüş muhakkaktır. Kendi içinde kanuna değilde keyfî harekttlero yer veren siyasi teşeküllerde bulunanların milletin huzurunda Demokrasiden bahsetmeğe hakları o. lamaz. Böyle sakim zihniyetle ma-Kıl otan kimselerin vücûdu bilhassa parti ileri kademe ve tabakala sa parti İleri kademe ve tabakalarında bulunması o siyasî teşekkül için felâket getirir. Çünkü bu halin devamı parti camiasında sarsıntılar yapar, teşevvüş ve tezebzüp baş lar. hakiki bünyesi rahnedar olur,I partinin, salâha kavuşmasına imkân kalmaz, tereddi uçurumuna yuvarlanmaktan kendini kurtaramaz. Neticede Demokrasi dâvasına sadık ve millete faydalı olamaz. Ta İl in sevkile İktidar mevkiine gelse bile Demokrasi İnkılâbı tahakkuk etmez şahıs ve zümre hâkimiyeti de vam eder gider billet de beklediği mesut ini.'.şala erişemez binaenaleyh böyle bir partinin Demokrasi dâvasında hikmeti vücudu sıfıra 1-ner,
•D. P.. de ZÜMRE TAHAKKÜMÜ işte ba sebeplere binaen Demok rat Partinin İdare makanlzmasımn •on zamanlardaki işleyiş tarzı beni derin derin düşündürmeğe başladı. istibdada mümasil kavli bir gidi dn mevcudiyeti müşahede olunuyor du. Son günlerde el He tutulur gözle, görülür bir hal alan bu idare sistemi bir zümre tahakkümünden başka bir şey değildir. Halbuki Demokrat Parti geçen ve evvelki sene ler il ve büyük kongrelerini toplaya rak hukuki hüviyetini iktisap etmiş ve o tarihlerden sonra tüzüğünde yazılı uzuvlar marifetile idare edil meğe başlanmıştı- Başka bir beyan ile parti millete İntikâl etmiş ve İş lerinin malûm kanuni heyetler vasi tas 11 e görülmesi yoluna girilmişti. Ancak sonradan partinin cebheain de vücude gelen inhiraf ve yara 1-lerleyerek kanseri audınr hâd bir şekle inkilâb edip parti içinde züm re hâkimiyeti, açık tabirle kurucu lar saltanatı olanca haşmetile de. vama başlamıştır.
DEMOKRASİYE AYKIRI HAREKETLER
Bövlece Demokrat Partide
mokrasl esaslarına aykırı ve tüzük hükümlerine tamamlle muhalif ha reketler yüz göstermiş ve gün geç tikçe hızmı arttırmıştır. Nitekim a-
I
De-
e Divana Âlin den ilham: âdiselerle dolu bir hafta. Neresinden başlıyacağı-mızı biz de bilmiyoruz.
rDiv&n-i- Alî) den Raman dağındaki petrol damarına varıncaya ködar hepsi Hrbirihden mühim o-lan bu hâdiseleri hog beş* * pertavsızının bliyütücü mizah kudreti ile gözden geçilelim:
Evvelâ m Divân-i- Âli de cereyan eden muhakemeyi ele alalımı cKoltuk ve sandalye* münakaşasından sonra gazeteler Andiriyâ-dis isminde bir tacirden bahsediyorlar. Bu zat, pervam bir eda i-le garib sözler söylemiş; bu garib sözlerin ne oldupıınu merak mı e-diyorsunuz? Arzedeyim;
Harb yılları itinde memleketimizde kahve ve (,ay işlerini —yüzü ne gözüne bulaştırmak şartile— »özüm ona idare eden Tekel genel iüdürlüğü kahve ve çay şubesi mü dürü bir Muzaffer Sakıcı vardır. Bu zavallı adam hem âciz, hem ih tiyar, hem de bastalıkli imiş. Kendisine mahkemede sorulan suallere cevab veremiyecek kadar şaşkınlık eseri gösteımiş. Hattâ «Karmam komisyonunda ifade ve-riıkcn bayılmış.
Bunun bu şaşkınlığı hakkında arkadaşları izahat vermişler:
«Efendim! Bu hal yani şaşkınlık kendisinde yalnız bugün mev-cud değildir... E\rve!ce de İniyle i-
Demişler. Bunun üzerine Andi-riyâdis de dayanamamış; haykırmış:
— İşte görüyorsunuz ya... Bu tarzda bir adama böyle mühim bir İş havale edilirse elbette sonu böyle olur!
Şimdi Allah için söyleyin! An-diriyâdis haksız mı?
Meşhur hikâyedir:
(Abbâsî halifelerinden Hârûn-ur - Reşîd’le veziri Ca’fer-i- Ber-megî tebdili kıyafetle ava giderken bava bulanmış, yağmurdan
şağıda sıraya dizili otaytar bu İddiamın sıhhatini teyit eylemekte vc delillere İstinaden tebarüz ettirmek tedlr:
KÖPRÜLÜNÜN MARİFETLERİ
1 — Kuruculardan sayın bay Fu ad Köprjilü Cumhurbaşkanı ile yap tığı görüşmelerin birinde memleket siyaset alanında Demokrat Partinin yalnız başına kalması doğrıı o lamıyacağmı ve Cumhur Reisi sayın İsmet İnönü tekrar Halk Partisi ge
nel başkanlığına seçilmezse Halk Par tisinin dağılacağını iloıi sürmüş ve yeniden genel başkanlığa seçilme sini kendisinden rica etmiştir. Bu yalvarma Demokrat Partinin siya •et ve umdelerine ve kurucular ile partililerin evvel ve ahır sebkeden beyanlarına ve büyük kongrede ka rar altına alınan Hürriyet Misakı na aykırıdır bu sözler kurucuların hepsi tarafından biliiKllğl halde ses çıkarılmaması hayretlere şayan dır,
2 — Demokrat Partiye mensup Afyon milletvekili sayın General Sadjk Aldoğaıı gezdiği yerlerdeki konuşmalarından ve gazetelerdeki yazılarından dolayı parti genel ida re kuruluna çağırılmış ve muahaze edilmiş olduğunun hemen bah Fu-ad Köprülü tarafından Halk Parti sİ ınilletvekilerlnden bay Nıhad E-rime telefonla bildirilmesi ve bu kanaldan haberi alınan Sadık Al
doğan hâdisesinin ferdası gün ıVIusi gazetesinde yayınlanması. Bovlece parti tüzüğünün ve disiplinin hiçe sayılması ve bu muhaverenin diğer kurucular tarafından bilinmesine rağmen terviç olunarak harekete geçilmemesi şayanı eseftir.
3 — Yine bay Fuad Köprülünün Demokrat Partiye mensup milletvekilleri hakkında (tesadüfün sevklle buraya gelen milletvekillerine ben merhaba demem, selâm vermem) dediğinin sabit olması. Edep ve n« zaket kaidelerine mugayir otan bu cürctkârane beyan hem Köprülünün ruhundaki tahakküm ve gtıru ra misal, hemde milletin İradesine karşı bir bühtan ve saygısızlık teşkil etmektedir. Bu sözlerin diğer ku rucutar İsrafından kayıtsızca telâkki olunması dikkâti çeken bir ruh haletidir.
4 — Tarafımdan verilip Büyük Millet Meclisinde okunan ve Adalet Bakanına müteveccih bulunan ve AdftltA camiasında ve hattâ bütün memleket muhitinde iyi tesirler bira
kan bir sual takririm hakkında resmi bip ziyafette, yine kurucular dan bay Fuad Köprülü İle bay Refik Kuraltanm Adalet Bakanına hoş görünmek için belkide malûm bir haleti ruhiye İle (takrirden ha berimiz yoktu) diye parti tesanüdiı ne ve disiplinine aykırı beyanda bu lunmaları bir parti İçin çok elim dir,
GENEL BAŞKANA GELİNCE
5 — Parti Genel Başkam Sayın Bay Celâl Bayorın son Bursa seyahatinde (Vatan) gazetesi baş yazarı bay Ahmed Emin Yalmanı celbederek Demokrat Partinin kurulmasında gayri resmi amil otan.
I
endişe etmişler. Halife, rastladıktan bir çobana Yağmur var. mı?» diye sormuş. Çoban hemen eşeğinin nâzik biı- uzvunu yoklıyarak: «Merak etmeyin! demiş; yağmur yok.» biraz sonra gök gürlemiş bir fırtına kopmuş. Bardaklardan boşanırcasına yağmur yağmış... İkisi de sırsıklam olmuşlar. Halife: «Yalancı herif! Bizi aldattı...» demiş. Ca'fer gülmüş:
— Efendimiz! demiş. Müneccin çoban... îstirlab âleti de merkebin uzvu olunca hal böyle olur!
Acaba petrol fiyatı yükselecek mi?
Haftanın en mühim haberlerinden daha doğrusu müjdelerinden biri de Raman dağında bulunan petrol madenidir. Gazetelere bakarsak damar pek zenginmiş. Hattâ Amerikalılar bile bizi tebrik etmişler.
Yalnız bir şeyden korkuyorum. Bizim Ereğli kömür sahamız da hayli zengindir. Fakat ne hikmet ise biz yani bu madenlerin sahibi otan biz, kömürü pahalı alırız. Ba-zan bulamayız da... Tirtir titreriz. Mahrumiyetlere katlanırız. Velhasıl daima para sıkıntısı çeken idaresiz emlâk sahihleri gibi darlık içinde bir ömür süreriz. Şimdi petrol madenini bulduk. Acaba petrolün kilosu kaça fırlıyacak? Zira unutmamalı ki bugün, —ben de dahil olduğum halde— memleketin büyük kısmı zijalanmak 1-çin petrol lâmbasından istiâne eyliyor. İhtiyaten karaborsadan bir kaç teneke petrol alsak mı dersiniz?
Matbaada bu kegiften bahsediliyor, biri:
— Maden damarı günde elli ton ham petrol veriyormuş! dedi.
Bir diğeri ilâve çtti:
— Evet... Fakat masrafı çıkarmak için günde yüz ton vermesi lâzımmış!
Biri düşündü t
faktft kanunen partiye knyıtlı olmadığından, pnrttll sayılmayan Ya) mana o sırada henüz partiden çekilmemiş otan Kenan Önerin 11 baş kanlığından çekildiğine dair o-Ian İstifanamesini göstererek matı remlyet. kaidelerini İhlâl etmesi ve (Vatan) gazetesindeki nıâlûm hü cuın ve neşriyata sebep olması. Bu suretle partide doğan son teşevvüş ve buhranın saik! bulunması vc bu hareketin tüzüğe de muhalif olduğunun düşünülmemesi acıdır. Bu hal tahakküm zihniyetini bariz bir tarzda göstermektedir.
6 — Yine Genel Başkan Sayın Bay Celâl Bayar tarafından Bnlıkc sirde vaki konuşmada baz» partili 1er hakkında kulaklarından tutulup kaoı d sarı edileceğinin söylenmesi İstibdada yakışan bir örnekten baş ku u«r şey değildir,
7— Sn.vm Bay Fuad Köprülünün Demokrat Parti Meclis grupu İkin ci başkanlığında bulunduğu inada gnıp idare heyetinin bazı kararları m gi’upa yanlış ve arzusu dairesinde aksettirdiği ve kendisinin beğen mediğl kararlarla alâkadar olmadı ğı yani kararlar üzerinde keyfema Veşa tasarruf ettiği son zamanlar da anlaşılmıştır.
ÖDENEKLER VE CELÂL BAYAR
8 — Meclis grupu umumî heyetin de milletvekilleri ödenek zamları hakkjndaki kanun teklifi üzerinde müzakere ve münâkaşa cereyan e derken lanmızı oy kâğıdı vermek suretile muhalif kalınacağının fakat bıı paranın alınmaması fazla sa mahat olacağının sayın Celâl Ba yar tarafından ifade edilmesi ve bay Adnan Menderes İle Köprülü ta rafından da bu fikre İştirak olunması ve neticede ol veçhile karara bağlanması.
9 — Yine Meclis grupu idare he yetinde bu ödenek farkına ne yol da İtiraz edileceği görüşüldüğü esnada sayın Bayar tarafından HTka-daştanndan çoğunun ihtiyaç İçinde bulunduğu söylenerek kısa bir tenkidin yapılması İle iktifa kılınması hususunun ortaya atılması ve bay Fuad Köprülü de dahil olduğu halde İdare kurulunca bu şekilde Meclis kürsününden tenkld yapıl masının kararlaştırılması ve bu ma hlyette tecelli eden -karara tevflki hareketle tarafımdan Mecllsde ten kld yapılması,
10 — Milletvekilleri ödftıek zam mı hakkındakl kanun Meclisten çıktıktan sonra hava birdenbire de ğışnuş ve kurucular bazı telkinlerin tesiri altında katarak eski Lfa de ve temayüllerini ve arzu ve e-mellerlnl unutur görünmüşler, Meo lls grupu umumi heyetinde bu öde neğin mahalli sarfının müzakere e dilmesini İstek olarak ortaya atmış lardır. Fakat ödenek farkları kanu niyet kesbettiöinden bahisle İşin esa sı konuşulamayacağı ve usul noktasından grupun müzakere mevzu una glremiyeceğl ve keyfiyet sırf şahsi ve vicdani bir mesele olduğun dan milletvekillerinin paranın el hetl sarfını tâyinde muhtar bulun duklarj mealinde, yirmi altı İmza
“Dîvân-ı-Âli„ den ilham-Acaba petrol fiyatı yükselecek mi?-Mesken buhranı ve Kristof Kolomb’un yumurtası-Et ve kasab!ar»Bîr müdafaa-Konservatuarda ist fa meselesi
— Ya masrafını lâzım?
tufeylilerle suiistimal kapatmak için kaç ton
★
Mesken buhranı ve Kristof Kolombun yumurtası:
Kim der ki Devlet Bakanlığının vazifesi yalnız istişareden ibarettir, lışte Faik Ahmed Barutçu! Makamsız bir Devlet Bakanı olduğu lıalde bugün makam-ı- umûre müatağrak bir halde bulunuyor. Hayat ucuzluğu için mücadeleden sonra şimdi de mesken buhranı ile uğraşıyor. Allah sâini meşkûr etsin!
Bakaıılıklararası teknik komisyonu raporunu vermiş. Devlet Bakanı Faik Ahmed Barutçunun bu mes'ele hakkında beyanatı şu mer kezdedir:
★
Mesken buhranının izalesi
İçin:
1 — Ucuz arsa.
2 — Az faizli uzun vadeli kredi.
3 — Uygun fiyatla satın alman inşaat malzemesi.
4 — Vergilerde İndirme.
5 — Formalitede kolaylık.
îşte gördünüz ya... Mesken buh ramın önlemek ne kadar basittir. Yalnız bir nokta var ki onu soran yok. Ucuz arsayı, uygun fiyatla inşaat malzemesini alacak para nerede?
yı taşıyan, bir takrir İleri sürül müştür. Çünkü hukukî büııyc taşı yan ve teşkilleri kanuna uyguıı o-tan partiler karnın yollarından gl derler, usule taallûk eden teklifleri de düşünürler, ancak İcabında e •asa temas edebilirler. İhtilâl par tilerine mahsus hüviyetle hareket etmelerine İmkân yoktur. Şu kadar var kl gürültülü ve münakaşalı cel selerden sonra grup umumi heyeti dağılmış ve arttk İş bir karara bağ lanamamıştır- Kurucular da bıı isteki lerlnl bir daha krupta teki aılayama| Huşlardır, ancak parti tüzüğü harlı cinde hususi yollardan maksattan] m temine ve meramlarını is'af et-' tirmeğe çalışnıtştar ve hissiyattan İs‘ tifadeye koyulmuşlardır.
11 — Bazı düşünce ve tesirlere ta bl olan kurucu beyler bu mevzuu öuce parti genel İdare kurulunda e-le alıp yalnız kendi aralarında mu tabjk kalmışlar ve bundan evvelki j sayıda yazılı İstek ile Meclis grupıı umumî heyetine gelerek bu İşte grul pun vazifeli olduğunu kabul etmiş lerse de bu mutabakatı genel kta re kurulu karan mahiyetinde gös Kırmeğe cesaret edememişlerdir. E-sasen karar mevcutta olsa genel 1-dare kurulunun vazifesi dışında kaldığından bu noktadan da ne grıı pu, ne de milletvekillerini kayıd al ] tına alamazdı Billıa.s«a kuruculardan birinin İzmir havalisinde yaptı ğı bir konuşma (genel İdare kuru lunca nuinen milletvekillerinin paralan iadeye mecbur tutuldukları) söylenmek suretile bir karara varı lamamış olduğu itiraf ve kabul e-dllınlştir, Tüzük hükmü mucibince Meclis grupıı mukadderatına ken. dlsi hâkimdir, üzerinde genel İdare kurulunun tefevvuk hakkı yoktur Nitekim İdare heyeti seçllmlnde çıkan lhtyâfta grupun noktai nazarı hak ve galebe kazanarak hailce İkil ran etmiş ve gazetelerde yayınlan mıştir, Çünkü genel kurulun grııpa karşı üstünlüğünü kabul diktatörlükten başka mânâ ifade etmez. Geçen sene Büyük Millet Meclisi tüzüğünde yapılan tadillerle parti gruplan Meclisin faal uzuvları sayıl mışlardır, Vazifeleri teşriidir, Genel idare kurulunun kararı da ol sa teşrii vaziyete müessir otamaz. Bu tadilden tegafül göstermek yan hş bir hareket olur. Millet Meclisi tüzüğü milletvekilleri İçin konun gibi mütadlr. Hattâ bu tadilâtta ya pılmasa idi yine hukukî ve kanuni görüş böyle idi,
12 — Bazı gazeteler baş yazarları, baş makalelerine bu ödenek zamnu m mevzu yapmışlar ve Demokrat Partide bu husus hakkında tüzük hükmüne uygun karar varmış gi bi mütalâalar ileri sürerek disipline temas etmişlerse de yukardaki maruzatımla böyle bir kararın ol madiği açıklanmış bulunmaktadır. Buna nazaran tüzüğe riayetsizlik yalnız kjırucutar ve yardımcılarından sadlr olmaktadır.
13 — Türk hükümleri yollle mak satlannı İstihsâl edemeyen kurucu lar nufuz ve saltanatlarının kınla
Betamı B »cide
Bir kere o ;)ara bulunsun bu beş maddelik beyanatı ben okumağa bile lüzum görmem.
Haydi efendiler haydi... Mesken buhranı böyle kaldırılamaz. Bunun nasıl kalkacağını alâkadar-
YAZAN
ULUN AY
tar pek iyi bilirler amma nedense et ve ekmek mes'elesi gibi tatbiki tarafına gitmezler... Bu iş de böy le sürüp gider.
★
Et ve kasablar:
Bir tüllü halledilemiyen et mes’elesi nihayet kırk toptancı kasabın ağır ceza mahkemesine verilmesi şeklini aldı.
Bu kırk kaeab, belediye memur lannın yaptığı Ihtilâs suçuna iştl-rûkle itham edilmişler, kırkı da belediyeyi elli bin lira zarara Bokmuşlar. Fakat neden kasabın adedi tamamı tamamına lurk oluyor? Neden 39 yahud kırk beş değil.
Bunun sebebini şurta lıamletme-11... Eski masallarda vardır. «Kırk katır mı? Kırk satır mı?) derler. Cezaya müstehak olan da kırk satın ne yapa yom? Kırk katıra bi-
Meşhı
Fakat saatSer ilerledikçe her iki taraftaki asabi hava tehlikeli bir hal alıyordu. Nihayet öyle bir an geldi ki Mısırlılar, Hazreti Osmanı da feda etmeğe karar verdiler
Hazreti Muhammedin ölümii nün üzerinden seneler geçtikçe İslâm dünyasındaki ihtilâflar da artıyordu. İlk iki halifenin iktidarlı oluşu etrafda niabî bir sükûnet tesis etmiş ise de yetmiş bir yaşında halifeliğe ge -çen Osmanm devlet idaresinde gösterdiği zaaf, şiddetli münaka şa ve mücadelelere yol açmış neticede gerek kendisi ve gerek Be müteakiben ayni makamı işgal eden hazreti Ali, bu uğurda şehid edilmek felâketile karşı -taşmışlardır.
Hazreti Muhammedin evvelâ Rukiye onun vefatı üzerine Ümmügülsüm adlarındaki kızla rile evlenmiş otan Osman, bu çift izdivaedan dolayı Zinnu -revn lâkabını almıştı. Halim, Selim ve ayni zamanda çok zen ğindi.
Sahaveti dolavısHe herkesin hürmetini kazanmıştı.
Halife olduğu zaman kendisinin şefkat ve millâvemetinden istifade eden hısım ve akrabala n derhal iş basına geçmişler, dolavısile en mühim memuriyet leri ellerine geçirmişlerdi.
Fütuhat bakımından oldukça nartak gecen bu devirde talanı ordularının bir kısmı Sam çöllerinde Heraklivüs kuvvetle rini müthiş bozguna uğratırken diğer İslâm orduları da Şimalî Afrikavı çiğneyip Atlas kıyıları na dayanmıştı.
Karadaki bu muvaffakiyet -leri denizlere acılan İslâm do -nanmasının Kıbrıs ve Rodosu almak suretile kazanılan zaferleri bir kat arttınvordu.
Yalnız halife Osmanın en bÜ yük kusuru akrabalarına karşı olan zaafı idi. Hattâ o kadar ki Hakem bin Mervan gibi haz reti Muhammed zamanında zekâtını vermediği için şehirden çıkarılmış ve halk nazarında se vilmiyen kimseleri halife is ba gına getirmişti. Bilhassa Hicaz haricine tayin edilmiş olan vali ler halka çok fena muamele edi yortar, bunlardan acı acı şikâyet eden halkın dilekleri halife ye kativen duvurulmuvoıdu.
Hazreti Osman Milâdın 651 yılında hacca gidİD Medineve dönüşünde Eriş adındaki bü yük bir kuyunun kazılmasını emretmişti.
Bir eiin kendisi de kazılma işini takib ederken, parmağın -
ner dünyayı gezerim der o zaman suçluyu kırk katıra bağlarlar onlar da dağ taş demeyip sürüye sürüye mahkûmu parça parça e-derler.
Belediye, bu cezayı tatbik ettirmek, yahud kusablara bu masalı hatırlatmak için kasabın adedini kırk olarak tayin etmiş olacak.
Beyhude zahmet... Bizde et mes’eh’sinin halli ağır cezada değil ancak Rıîz-i- Cozâ da görülebilir.
O zamana kader da vakit var... Telâşa lüzum yok!
★
Bir müdafaa:
oruh vapuru ile Amerika dan gelen (Zincirkıran)
heyetini teşkil eden zevatın tepeden tırnağa kadar nasıl donanıp geldikleri nrümrük memurları ile maliye müfettişlerinin tetkikatın-dnıı anlaşıldı. Geçen gün (Cumhuriyet Ameıikadan hususî kaydi-le "’dığı bir telgrafı neşrediyor.
Zincirkıran heyetinin burada maruz kaldığı inceleme muamelesi Amerikada pek fona aksetmiş. Hele Amerikalı dostlarımız bundan çok müteessir olmuşlar.
Gazeteye bu tcbllğnameyi gönderenler teessürlerini şöyle beyan ediyorlar: «Teessürümüz hükûine-
da bulunan hazreti Muhamme -din yüzük şeklindeki mlihürünü kuyuya düşürmüş, bütiin ara -matara, hattâ kuyunun suyu -nun boşaltılmasına rağmen yü zük bulunamamıştı.
Y azan: -
Cemal Yener
Bu hâdise bir çoktan tarafından bir şeamet eseri sayıl -mıştı.
Bundan soma Osmanın. 657 yılına kadar devam eden halife lik devri çok karışık bir hal al mıştı.
Mervan-ül-Hakemin adamı o tan Mısır valisi Abdullah bin Sa din fena idaresi nihayet halkın galeyanını mucib olmuştu. Ken dişinin değiştirilmesi için hal -kın vantığı müteadid müracaat lann bir semere vermemesi üze rine ricalannı bizzat halifeye bildirmek için kaJabaJık bir İta file halinde yola çıkan Mısırlı lar uzun ve meşakkatli bir volen luktan sonra Med i neye gelmişlerdi.
O gün Medine şehrinin so -kakları adam selile dolup taş -mıştı. Yerlilerden bir çoktan her hangi bir hâdisenin çıkma -sından korkarak dükkânlarım kapayın evlerine kapanmışlar -dı. Hava nefes alınamıyacak ka dar sıcaktı. Gerek yolun verdiği yorgunluk ve gerekse boğu -cu sıcak dolayısile gelenler, hur maların gölgelerinde uzanarak günü istirahatta geçirdiler ve akşam serinlik basınca araların dan bir heyet seçerek hazreti Osmana gönderdiler. Halife gelenleri kabul edip ne istedikleri ni sordu. Onlar da:
— Ya Osman, biz kulların sana çok 6adıkız. Fakat başı -mızda bulunan vali Abdullah bin Sâ’d, çok eziyet ediyor. O nu üzerimizden al! diye ricada bulundular.
Osman, halkın ağzından valinin yaptıklarını dinlerken Hakem, hâdiseyi kazasız belâsız atlatmak için bir çare düşünü -yordu. Mısırlıların şikâyetlerini yerinde bulan Osman, nihayet valinin azline ve yerine de her kes tarafından sevilen Muhammed bin Ebû Bekir! tayine karar verdi. Bundan haberdar o-lan Mısırlılar, halifeye teşek -kür ederek büyük bir memnu-timizin kendilerine, namuslarına ve seciyelerine itimad edip evvelâ Avrupaya sonra Amerikaya gönderdiği bir heyet hakkında yapılan bir ihbara inanarak epi yüksek makamlara çıkmış Türk umumî müdürlerini ve yüksek mühen dişlerini komisyon ve rüşvet alan şahıslar telâkki etmesinden ve bu çirkin şüblıenin Amerika ile çok sıkı dost olduğumuz bir zamanda Amerikaya yapılmış olmasından i-leri geliyor.»
Dedikten sonra Çonıh vapuru ile lstanbuta götürülen eşyadan da bahsediyor ve: Buradaki Türk leriıı büyük kısmı bu eşyaların mahiyet ve Rıjınetini bilirler!» diyor. Hayret!
Demek heyet âzası .bacağına bir don alsa hemen ertesi günü Ame-rikadaki bütün Türk kolonisine hitaben bir bülten neşrederek: «Falan caddede falan mağazadan şu fiyata bir don aldım... Bilesiniz.» diyor.
Böyle şey olur mu?
Sonra eski bir Mecelle vardır: Berâat-ı- zimmet hükümet bir heyet tayin
heyet âzasınm namusuna, seciyesine aksi sabit oluncaya kadar inanır. Böyle müdafaalar tıfiâne şeylerdir.
Heyet âzası bir valizle gidip bir valizle dönmelidirler. Hele heyet reisi Zincirkıranııı: «Ucuz bulunca niye abnıyalım? gibi savurduğu sözün bir (profitÖr) lük demek olduğunu tekrara hacet yok.
Bu işin pek müdafaa edilir tarafı var mı? Bilmem.
* ★ Konscrvaluvarda istifa meselesi:
onservatuvar Türk musiki kısmında müzmin bir
hale gelen buhran nihayet zail oldu. Kouservatuvardn «Reis bey» diye anılan Hüseyin Sadeddin A-rcl istifa etti. Reis beyin bu istifa smı yakınlarından bazılarının da
kaidesi asildir» eder. O
niyetle geri döndüler.
Kafile Medineden ayrılıp M sır yollanırda ilerlemeğe borağı bir miada uzaktan dört nata Mır,ir istikametinde gldan bir süvari nazan dikkatlerini cel-betnıişti. Hemen arkasDidan bir süvari koşturup adamı çc -yivdiler. Bu, halifenin bir kölesi idi. Üzerini aradıkları zaman Mj sır valisine yazılmış bir takım evrak buldular. Bunların okunması evvelâ heyecana sonra da büyük bir asabiyet ve galeyana sebeh olmuştu.
Altında Osmanın mühür bulunan bu kâğıdda: (lza caül emir fakteluh) yazılmıştı. Elle rinde mektub olduğu halde tekrar Medineve dönen Mısırlılar Osmanı göı-mek istediklerini bil dirdiler. Halife pencereye gel lî Halk mektubu kendisine okud” lar. Ve bu dolabı çevirmiş olan Mervan bin Hakemin azlini i.« tediler.
Zira bu işte suçlu, Osmanır kâtibi otan Hakem idi.
Kâtib bu mektubu nokta?’: olarak yazdığı için Osmana (c kablehıri şeklinde okumuştu Bu, gelen valiyi kabul edin, b buki noktalar konduktan sonra da (fakteliih) vani öMür“-w mânasna gelmekte idi.
Osman, bunda Hakemin yumma kurban eritmişti. Ms-’-lılar kâtibin azli üzerinde ısr etmelerine mukabil, halife •! değiştirmemekte ınad ediyordu. Fakat saatler ilerledik*-her iki taratdaki asabi hav; tehlikeli bir hal âhvordn. NiK yet övle bir ân eeidi ki Mis** lar. hazreti Osmanı fed(» etır" ye karar verdiler. Hn^nti nin oğultar» Ha°nn ’V H’isejn nin müdaf‘«»^wnT P
hücum edin o sırada E”»*’an kum akta olan harreti şehid etriler. Bu tslâm nin ilk bünih kurbanı
A’inmr
A’emi oldu.
Falıkes'r l öl?e
) mp'yonan
I A
Balıkesir: (Hususi) — P’zar r nü saat 15 de Behkesir Bölge I şampiyonluğu için Karesi ve Ba dırtna Gençlik takımları karşıla.' • mıstardır Her iki devrede de hâki bir oyun çıkaran Karaslliler 3-galibiyetle oyunu bitirmişlerdir,
istifalarının takib eylemesi pc1 tabiidir. Geçenlerde bu mes* hakkında sağlam malûmat çdfr. inek üzere tahkikat heyetindi Bürhan Felek dostuma telefon e tim. Aramıada şöyle bir rrtuhavt re geçti:
— Allo... Burhan Felek bey
— Bendenizin) efendim.
— Bendeniz de Ulunay.
— Sen minin yahu? Nasılsın'
— İyiyimı.. Sen nasılsın?
— Şu Konservatuvania Hi sc yin Sadeddin Arel’in istifası im konuşacaktım.
— Ha... Ben de bövle bir şev şittim. Fakat işde bir yan!' '• var.
— Nasıl yanlışlık?
— Anlatayım: Sadeddin Ar Konscrvaluvarda memur değil, Belediye bu zat ile bir kontur akdederek o mevkide bulun muştur; bu sene konturatosıı tecdid etmedik. Bu şartlar için neredeD istifa edecek?
— TeşekMir ederim.
— Estağfurullah.
• Bu itibarla reis bejin memur b lunmadığı bir yerden istifası d; mümkün olamayacağı için gaz-'h lerde istifadan bahsetmek doğrı değildir.
Müesnesedc bir de reis bey ı rafından »Nazariyat hocası* un vanile üstad Ali Rizanuı yerin getirilen biri daha vardı. İcra h« yetinden pek çokları bu zatın dı sinde bııluıımuyorlarmış. 7..« «. kendisinin hakiki vaziyeti de iı ayyün etmemiş. Bazıları öğrenc basılan da Sadeddin Arelin yazı)’, nesinde avukat stajiyeri olduğu nu söylüyorlar.
Her halde musikideki vukufu af nun halkça dahi anlaşılması iç —eğer o vakite kadar müesses* de kalırsa— tertih heyetinin ileı doki konserlerden birinde ya sala yahud teganni ile kendini h; ka dinletmek istediğini (jri *r ve bu kararı pek jürinde bul
7 MART 1948
f EN I SABAH1
t
SAYFA: O
İslâm Tarihînin En Meraki Bahisleri |
Islâmda mezhebler ve fırkalar nasıl
Irakm Türkiyeden almak istediği buğdaylar
Bağdad 6, (A. P.)
Osman Huri Köni’nin miihim ifşaatı
?
il
‘ı — trakda
ekmek sıkıntısına karşı bir
Muarf»» ™)Mİ malûn,at,
■ / hir kehanet — Muaüiyerun müşavirleri a,a ° «4 rüşvet kapısı nasıl açıldı?
____________ 72______________
Muaviyenin doğuşuna
telâmda ilk
W jL Ab ) B
ki
yardım olmak iizere Türkiye -den bin ton buğday satın alın -mak istenmiş, fakat Türk hüku meti. dolar veya petrolle öden -medikçe buğday satamıyacağı -nı bildirmiştir. Bu haberi veren bugünkü Bağdad • gazeteleri Türkiyeye hücum etmekte ve bu hareketin 1947 de imzalanan Türk - İrak dostluk ve karşı -lıklı yardım anlaşmasına uyma dığını işaret etmektedir. Bu a -rada gazetelerden biri şöyle de mektedir:
«Türkiye bugün kendisi için pek kolay olan bir yardımı yap mak istemezse ileride aradaki anlaşmanın daha büyük yar -dımları iktiza ettirdiği zaman ne yapacak?»
Türkiye ile müzakerelerde bulunmak üzere Aııkaraya git -miş olan İrak heyeti geri dön -muştur.
Y a z b o t M
••••••••••••
Deyince adam köpürüyor:
_____ Bu biçim yemeğin Allah müstahakkını versin. -^saf et ya Emir, misafirin yediği lokma daki kılı görecek kadar, yediğine göz dikenin yemeği yenir mi Muaviye; bir çok g^jyor misafire külliyetli ihsanda bu -lunarak gönlünü alıyor.
Yine bir gün, çölde ile dolaşıyorlardı. ^e™ek manı geldi. Ortaya sofra kurul du. Mayetleri ile birlikte otur -du. O sırada devesine binmiş bir a’rabî yanlarına gelip se -lâm verince, onu da çağırıp sof rava aldılar. Ortaya kocaman bir lenger içinde nar gibi kızar tılmış bir bütün kuzu konulunca bedevinin gözleri fal taşı gibi açıldı, kuzuya öyle bir girişti ki iki ellerile kemikleri kavra yor, çatır çatır koparıp m lokmalar halinde ağzına tıkıştın yordu. Bu hali gören Muaviye:
— Yahu, bu; ne kadar hü -cum! Kuzudan alınacak bir intikamın varmış gibi saldınyor-eun! Yoksa, bu kuzunun babası olan koç; boynuzlarile sana tos mu vurdu ki bu kadar savletle yavrusunu parçalıyorsun!
Deyince, zeki bedevi karşılığını vermekte gecikmiyor:
— Allah seni islâh etsin, ya Emir, diyor. Babası beni toslamadı amma, mutlaka anası sa -na süd vermiş olacak, sen; ondan yana çıkıyorsun!
Bedevînin kendisini kuzu ite süd kardeş gösteren lâtifesin-den gücenmiyor, hem gülüyor, hem de a'rabîyi mükâfatlandın yor.
Muaviyenin büyük ve dahi bir İslâm hükümdarı olduğunu kaydcylerken gerek kendisi ve gerek oğlu Yezid hakkında iteri sürülen tenkidleri boş şeyler ol la rak kabul etmemek yerinde olur. Ve yine onun koyduğu minberlerden Aîiye sövülme I keyfiyetini hoş görmiyenlere tâ rizde ileri varmamak da hak ta-
nırlıkdır sanıyorum. I
Muaviyenin büyük ‘ve dâhi bir İslâm hükümdarı olduğunu açıklatırken, gerek kendisi ve gerek oğlu Yezid hakkında iteri , sürülen tenkidlerden şi'a kokusu sezerek, kaçınmak hiç de yerinde bir hareket olmasa gerek-dir. Muaviye ile oğlu Yezidin mânevi durumlarını; Yezidin 1 oğlu küçük Muaviye lisanından 1 ve vıne Muaviyenin koyduğu1 ♦minberlerde Aliye sövülme» kö tü âdetini de Ömer bin Abdiilâ-zizin sözlerinden açıklatmakla iktifa ediyor ve bu tarihî sözlerin tekrarının tarafsızlıktan başka volda tevcihine imkân bu lunamıvacağını sanıyorum:
Suyûtînin «halifeler tarihi -nde yazıldığına göre Yezidden sonra verine gelen oğlu ikinci Muaviye; çok ahlâklı, pek te -m iz hir gençdi. Babasının ve bü yük babasının yaptıklarından nıiı ees-ir olarak minbere çıkı -yor şö-'le bir huîbc okuyor: :
■Ey ahali, ben pek kötü bul-1 dugum hâdiselerden dolayı E -n. ı et ve hükümet makamında kalmak istemiyorum. Sizterm de bizden ikrah eylediğini biliye-’um. Biz; sîzlerle belâya çattık, âz de bizimle eterde girdi -niz. İyice biliniz ki, büyük ba -baın Muaviye; bu iste herkesin önüne geçmeğe iâyik zat ite ıığ ra.;tı. O zatın, Resulü Ekreme yakınlığı, derecesinin yüksekliği. İslâmiyetteki kıdemi, muhacirin arasındaki mevkiinin bü -yüklüğü ve imandaki evvdliği ile üstünlüğü meydanda idi. Peygamberin ahret kardeşi, kızının kocası, torunlarının baba sı idi. Ceddimin onun üzerine nasıl huruç eylediğini bilirsiniz. Mukadderat; yerini buldu. Ni -. lıayet günü gelince, büyük ba -bamın ömrii nihayet buldu da kabrinde ameliyle kaldı. Ondan sonra bu makama babanı geçti. O dahi babası gibi sizin halini -zı. kendi gidiş ve özleyişlerine uv iurdu. Babam Yezid; lıeve -sat ve şehevatına tâbi olarak çok ileriye vardı. Nihayet, o-nun da auita.sı müddeti sona er di. Ve pisin'alığından fayda ol re «varak son nefesinde nadim görünerek amelik kabre dün -tü i?n; onların üctineÜHÜ ol -ki; bizden ılar; razı olan en; günahları Yüklenmek is
Va
itin
bi-et-ev-
da, tarafımızdan bir ilâvesi lüzumsuzdur.
(Devamı var)
Rumanya Kurtuluş hareketi
(TJaştarafı 1 incide)
- General Radeseu 72 yaşındadır. Halen burada bulunan eski Rumen hükümet aramlarmdan 20. kişinin Rumanyayı kurtarmak için girişilecek bir hareketin çekirdeğini teşkil etmek üzere birlik kurdularım da Radeseu ayrıca işaret etmiştir. RUMANYADAKİ ECNEBİ PETROL ŞİRKETLERİNE EL KONUYOR
Bükreş 6 (AP) — Rumanya Mil li Meclisi tarafından tetkik Edilmek üzere bugün yayınlanan ana yasa taslağının altıncı maddesin -den. pertoi şirketlerindeki İngiliz— Amerikan hisselerine devlet tararından el konulacağı anlaşılmakta dır.
Londralı Aibert Stern grupunun . Steaua Ramana şirketinde büyük sermayesi bulunmaktadır.
Bundan başka Rumana Amerika na şirketi ve Standard Oil tarafından işletilmekte, ve İngiliz—Hollan da sermayesi ile kurulan Royal Dutch şirketi de Astra ismi altında Rumanyada faaliyet göstermektedir-
■ — , ———————————
Baskıcı Kaymakam
fBaştarafı 1 incide)
— Cumhuriyet kanunlarını tatbikde asla kusur etmiyece -ğim ve hiç bir kanun dışı mua mele yapmıyaeağım. Burada vatandaşlarınım ve milletvekil -terimizin huzurunda söz veri -yorum.
(Başiarajı 4 üncüde) cağı endişeşile başka bir yol tutmuşlar bu arada Meclis grupunda eski İkinci başkan bay Fuad Köprü lüye dokunan değişiklik ve ademi 1-tlmatda gazaplarını arttırmış bulunduğundan İki kurucu bazı yâ râıı İle birlikte propaganda yapmak için İzmir ve havalisine sehayate çıkmışlar ve teşkilât İle temasa baş layarak fikirlerine ramolmayanlar-dan İntikam almağa kalkışmışlardır, Bu durum, hakikâtte tahakkü me boyun eğmeyen ve keyfi muame lelere itiraz eden ve tüzük hükmü ne sadık kalanlara karşı alınmış bir cebhe demektir.
KURUCULAR UBUDİYET KURUCULAR ^UBUDİYET» GÖSTERMEYENLERİ ASİ SAYMIŞLAR!
Kurucular âmili nıütehakkuna-nelerine ve arzuyu mülükânelerine muhalif kanaatte bulunanları ve onlara bağlılık göstermeyen ve ubu diyet etmeyenleri asi ve bozguncu .saymışlar, nitekim İzmir gezisinden evvel bazı ahvâlde daha ileri giderek Komünist aleti diğer bugüne mahsus geçer akçe ve iftira moda sı olan bir taktiğe müracaat etmek den de kendilerini alamamışlardır. Ya bizde ayni silâh ile mukabeleye kalkıvak hâl nice olur?
İZMIRDEN YAĞDIRILAN HAKARETLER
14 _ Kuruculardan İkisi ve yardımcıları İzmirden ve havalisinde hoşlarına gitmeyen kimselerin gıya bmda ve aleyhinde kararetler yağ dırmışlar ve etrafa çamur saçan te fevvuhatta bulunmaktan çekinmiye rek saldırmalara devam etmişler-1 âlr. Şu kadar ki bu efendiler ayni zamanda çürük dâvalarında haklj görünmek emellle umumî efkârı bu landırmak ve milletin hissiyatını gıcıklamak ve İstismar etmfk gafletinde bulunmak gibi çok hatalı bir yol takip etmişler ve intakıhak kabilinden olarak milletvekilleri ö-denek zammı meselesini bazı Demokrat milletvekillerine karşı te cavüz silâhı ve maske mahiyetinde kullanmışlardır, amma bu kurucu efendiler hareketlerinde katiyen samimî değildirler.
ÖDENEK ZAMMININ HUKUKİ TARAFI
Çünkü 946 yılı 21 Temmuz büyük seçiminde tekrar milletvekili seçilen usta kurucular o seııe ikinci de fa fazla aldıkları dört bin küsür li ra tahsisat ceplerine nefislerini H a k i k
miktarındı tamamım atmakısin nefsi kurtaramamışlardıı*. t böyle iken bu
vasi mevkiinde görmek ve tanımak istemez, parti erkânının da, velev ki manevî olsun vicdanlarda tazyik İcra etmeğe salâhiyetleri yoktur.
Yani hamiyet ve mürüvvet meşe leşinde sahibinden maada hiç bir kimse kelâm sahibi değildir. Demok rasi esasları bu mevzide de unutul mamalıdır.
GRUP UMUMİ HEYETİNİN BİR TOPLANTISI
16 — Meclis grupu umumî heye tinin bir toplatısında İdare kurulun dan dört âzanm İstifası bahis ko nusu olduğu sırada verilen bir tak rir üzerine ademi itimat meselesi ortaya sürülerek İstifa etmeyen grup İkinci başkanlle diğer üyelerin de yerlerine yenilerinin seçilmesi ka rarı verilmiş ve bunun üzerine bütün İdare heyeti yeniden seçilmiştir.
Bu seçim ve idare heyetini mura Kabe ve icabında bu kurulu yenile me Demokrasi icaplarına ve kanu nı vJ siyasi taammüllerine nazaran grup umumi heyetinin sarih hakkı iken genel idare kurulunun grupça yapılan bu seçimin tüzük hükümle rine aykırı olduğundan bahisle ka rar vermesi teşriî vazifesini ifa e; den grupa karşı taarruz ve müda Meclis grupunca keyfiyet ariz ve hale mahiyetinde görüldüğünden amik müzakere edilerek genel ida re kurulunun işbu kararının yüzük ve kanunlar hükümlerine muhalif olduğuna ve müta olamayacağına karar verilmiş ve hukukî İhtilâf, Meclis grupunun tebliğinde bildiril diği gibi, hâlledilerek neticeye ikti ı-an eylemştir. Hâl böyle iken genel idare kurulundaki bazı erkân bunu hazmedemeyerek duygulanır kaça maklı yoldan ve İhtilâfı devam e-der gibi göstermişlerdir. Bu hare ketleri ile tüzüğe ve kanunlar İca bina kimlerin karşı durduğu millet nazarında tezahür etmiştir.
Celâl Bayarın son istifasındaki gaye
İki heyet arasındaki ih-
bu siyasî teşekkülün bünyesindeki asayiş ve huzuru ihlâl edegel-mekte olması ve hürriyet ve Demokrasi ile münasebet ve alâkası bulunmaması asıl dâva noktasından teemmüle sezadır. Beni partiden istifamdan dolayı mazur gör menizi rica ederim, teahını yaptığım mııcib sebebler karşısında dü güncemde yanılmış olmaklığımı Al lahtan dilerim. Kurucu unvanına dayanan bu baylarla yardımcıları nın dalâletten kurtulmaları ve hakka kavuşmaları gönlümün arzu ettiği bir şeydir. Çünkü bu â-lem, âlemi imkândır. Olmaz, olmaz dememelidir.
Hepinize saygı ve derin muhab betlerimi sunarken bana tevdi bu yurduğunuz millet ve vatan vazifesine eskisi gibi devam edeceğime asla ştibhe etmemenizi ve itimad ve teveccühünüzün devam ve baka sini istirham eylerim, sevgili seçmenlerim ve partililer.»
İstanbul milletvekili
Osman Nuri Koni
Almanya Konferansı dün kapandı
Bir Batı Almanya federasyonu teşkil edilebilecek
Bat)
D. P. M. vekillerinin halkla temasları
fRaştarafı 1 incide) Seııihi Yürüten. Orhangazilile -rin de iştirak etmiş olduğu top lantıda, partililerin dileklerini dinlemiştir.
Söz alan D. P. liler Senihi Yü rütendeıı. ödeneğini niçin parti ye verm’-«ligini sormuşlardır. Senihi Yürüten bu mevzu etrafında şunları söylemiştir:
— Bu mahud ödenek mesele sini, D .P. Genel Km ulu, yakuı da neşredeceği bir tamimle, her keşi tatmin eder şekilde açıklı-yacaktır.
O zaman, kimlerin haklı ol duğu; kimlerin olmadğı; kimlerin bu mevzuda konuşabileceği, yeter derecede anlaşılmış olacaktır.
Kanaatimce, ben yapılması lâ7.ım olanı vaptım
Senihi Yürüten, bundan son ra, D. P. nin vurddaki faalive •
•» tinden, aranılan hürriyeti ger • çekleştir'bileceğinden, Hürri -yet misakınm tahakkuk etmek yolunda olduğundan, aııtide -mokratik kanunlardan; C. H. P. nin aczinden bahsetmiştir.
Muhtelif, mahalli derd ve (li teklerini öne süren köylüler, ve diğer D. P. liler. bu arada antidemokratik kanunların menıle ke in başına bir belâ olduğunu ve bunların artık kaldırılması gerektiğini söylemişlerdir.
Orhangaziden ve Bursa ha -valisinden gelmiş bulunan va -tandaşlar; vali Haşim îşcanın kaş yaparken göz çıkardığını sadece yıktırdığını ve buna mu kabil pek az şey yaptığını; her cihetten büvük zarara girdikle rini anlatmışlardır.
Yalovalılar ise yine, mahalli derdleri arasında; memurin mu hakemat kanununun hir çok ak saklıklan olduğunu, bütün şikâyette. inde karşılarına çıktı -ğını ileri sürmüşler ve C. H. P. nin eli altında bulundurduğu hü işlerin ağır 'lUlerin hîçe«
kfjrnpf da i relerinde yürüdliğünü ve höt
sayıldığını iddia etmişlerdir.
Toplantı dört saat kadar de vam etmiş ve hararetli bir ha -va içinde cereyan etmiştir. Demokratlar Gecesi ve Kayara Çekilen Telgraf
Demokrat Parti Eminönü ilçesinin tertib ettiği Demokrat -lar gecesi, dün gece yeni yolcu salonunda kutlanmış, Demok -ratlar geç vakte kadar hasbi • hallerde bulunmuştur. Toplan -tida Celâl Baya ra aşağıdaki tel grafın çekilmesine de alkışlarla karar verilmiştir:
Sayın Celâl Bayar Genel idare Kurulu Başkanı Ankara
Eminönü ilçesinin tertib etti ği Demokratlar gecesi Partimizin rehberliğinde muvaffakiyet le yoluna devam eden sarsılmaz bir vahdet olduğu hakikatini en canlı ve beliğ şekilde açıkla mağa imkân vermiş ve arkadaş lar bu güzel tezahürün ayni he yecanla size iblâğını kararlaş -tırmışlardır.
Saveı ile arzederim. Demokrat Parti Eminönü kazası başkanı
Cemil Tuna Celâl Bayar Yalmanı Ankaraya Çağırmış
Ankaraö, (hususî) .— DP . mokrat Partinin banisi Ahmed Emin Y.ılman Celâl Bavar tara fından bazı hususları istişare et mek üzere Aııkaraya dâvet e-dilmîştir.
Yalmanın yarın akşamki ekspresle Ankarava hareket e-1 deceği söylenmektedir. *
a
defa başkasının kesesine dayana-! rak hamiyetfuruşlukla ve fazilet kabadayılığile meydana çıkmaları hüsnüniyet ve samimiyetle kabili telif değildir. Bu efendiler teşhir si lâhınm İflâsa uğrayacağım hatıra getirmemişler ve kazdıkları kuyuya düşerek elçabukluğu marifetinde mu vaffak olamamışlardır Hakikati hi çe sayarak ödenek farkı maskesi ar kasında masumiyet rolü’takınan bu tfendileı’ln arkadaşlarının haysiye tl İle oynamak pervasızımı kendilerinde bulmaları nezaket ve ah. lâk kaidelerine uymadığı gibi par ti tesanüdünün de ziıüzeber eder, buhranı devam ettirir hareketleri yapıcılık değil, yıkıcılık doğurur.
CEPLERE ATILAN ÖDENEKLER
15 — Önedek zammının hukuki cebhesı: Büdce kanununa ve bu a rada milletvekilleri asıl ödenekleri ne ve daha bazf kanunlara kırmızı rey vermek suı-etlle muhalefet e-den Demokrat Parti o kanunlar me riyete girdikten sonra hükümlerine uymuyor mu Tabii, bu kanunlar bütün memleket ve hepimiz 1-çin mutadır. Bu hâdisedeki kanun hükmü de diğer kanunlardan fark sızdır. Buna hiç kimse muhalefet edemez- Hattâ mesul memurlar bu ödenek zammından tenzilât yapmak gafletinde bulunsalar muhakeme altnıa alınırlar. Zir.ı kanunların hükmünü yerine g .irmek bü tün alâkalılar için llımall caiz ol-mıyan bir borçdur.
P/1R4 ELE GEÇTİKTEN SONRA
Ancak paranın ele geçtikten son raki safhası üzerinde durmak lâzım gelirse bunun için karar vorıurk ve millete faydalı bir yere teberru etmek hakkı milletvekillerinin ken dİ tekdir ve tensiplerine ait olduğundan vicdan ve ka|b İle ilgili bu hamiyet meselesi hakkında mukle za tâyinine başka bir kimsenin salâ Diyeti yoktur.
Aklı başında bulun? u ve mille tin itimadım taşıyan bir ınllletveki 11 emir almadan ödenek fazlasını vereceği teşekkülü intihapta muh fardır. Kanunu medeni hükmünce mahcur olmayan bir kirrue tasamı fatı ve malları üzerinde başkasını
DAMGA
*
K
17
tilâf kapanmış bir safhaya girmiş olduğu halde kurucularca bunun aksi iltizam edilerek genel başkan sayın Celâl Bayarın son İzmir seyahatinde —muhakkak arkadaşla rııı tazyikile— Meclis Grupu birin ci başkanlığından tekrar istifa et mesile genel kurul ile Meclis Grupu arasındaki ihtilâfın devamı arzu edildiğinin ilân gayesinin takib olunduğu meydana çıkmıştır. Şu bareketlerile bu efendiler neyi an latmak istiyorlar, biliyor musunuz? Biz ne dersek grup da kayıt sız ve şartsız onu kabule mecbur dur. Partide mutlak hakimiyet gc nel idare kurulunun, daha doğrusu, bunun arkasında mevzi almış olan kurucularındır. Bizden başka kimsede konuşma ve karar yetkisi yoktur. Siz gözü kapalı itaate mec bursunuz, denilmek istenilmekledir.
Fevkalâde kongre toplanacak mı?
T8 Sayın Celâl Bayarla bazı arkadaşların fevkalâde kongre toplanmasına tarafdar olmadıkları halde bu defa seyahallar ihtiyar ederek teşkilât ile yaptıkları geniş temaslar başka bir cihetten şayanı nazarı dikkattir. Bu gezide ki görüşmeler güya tüzüğe uydurmak istenilen fakat ana kanunlar müvacehcsinde buııa asla imkân bulunmayan kafalarına koydukları meş'um bir tasavvur ile alâkalı görülmektedir. Bu tasavvurun ne olduğunu ve tüzük ve kanun hükümlerini çiğneyerek tatbik mevkiine koymağa cesaret edip etmi-yeceklerini zaman gösterecektir. Kehanetfunışluğa hamledilir mii-lâhazasile şimdilik açıklamağı mü ııasib görmedim. Beni af buyurunuz.
Hahsiyet Divânına vâki olnıı.van ilıbar
Sayın seçmenlerim ve partililer: Açıklamağa mecbur olduğum bazı hakikatleri huzurunuza dökmeği vazife saydım, sîzler de malûmat edindiniz. Tüzük icabına aykırı harekette bulunanlar hakkında ne den inzibati muamelenin ifasına teşebbüs edilmediği hatıra gelirse de ben partinin merkez haysiyet divanı âzası olduğu»«ı haklı- şimdiye kadar böyle bir şikâyet ve ih-^ır gelmemiştir. Benim bu yokla bir teşebbüsde bulunmaklığıma da kanunen imkân yoktur. Çünkü mesele divana geleceği için b« \! bir hareketim bitaraflığı muhil bir mahiyet aızedcr. Bir kimse lıem muhbir hem de hâkim vaziyetinde olamaz. Bu husus diğer parti men suplarına düşen vecibedir.
Hâdise
Maruzatımın kısacası şudur: Demokrat Partiyi keşmekeş İçinde bırakan ve sarsan yukarıda sırasi le yazıl1 hal ve sebebler ile bunlara inzimam eden mugalatalı hare ketler karşısında benim kanaatimce partide tesanütle çalışmağa imkân kalmadığı anlaşılmıştır. Müte hakkim bir zümrenin saltanat sür inek istediği bir
ve memleket»? faydalı olmak kudretini I eııdiun a- miinsclip gördüm. Bu şarlar allı liıü de
İİMİİI IrH’hil
«-amiade, millet
ih“r ınl
eritilmek buldum. } tarzının
Birleşmiş Milletler radyosunun Rusyaya dı’r neşriyatı
Lake Success 6, (A. P.) — Birleşmiş Milletler teşkilatının Rusyaya yaptığı radyo yayınla rınm geniş ölçüde ilgi uyandırdığı alınan mektublardan anlaşılmaktadır.
Harkofdaki bir dinleyiciden teşkilâta yazılan mektubda, La ke Successten yapılan bu yayın ların, bir çok kimseler tarafın dan muntazaman dinlenilmekte ve hoşa gitmekte olduğu bildi -rilmektedir.
Sovyetler Birliğine hitaben yaplaıı Rusça yayınlar, Birleş miş Milletlerin süratle genişle -mekte olan radyo faaliyetleri -nin bir kısmını teşkil etmekte o lup, teşkilâtın ilgili memurları Birleşmiş Milletler mesaisini dünyanın her tarafından tanıt mak ümidindedirler.
120 Amerikan istasyonu, her gün on beş dakika müddetle Birleşmiş Milletler yayınını programlarına koymaktadırlar Resmî olarak kabul edilen beş dilden başka (İngilizce, Rus ca, Fransızca, Çince ve îspan -yolca) teşkilât yavmı diğer dillerde de yapılmaktadır.
İngiliz Amerikan filolarının Akçenizdeki faaliyetleri
Roma: 6 (AP.)
elçiliği deniz ataşeliği mensubla-rından bir subayın verdiği malûmata göre, önümüzdeki iki ay zar fında 15 Amerikan harb gemisi Akdeniz limanlarına bir ■ Mutad ziyarete» çıkacaklardır.
Bundan bir müddet evvel, Tass Ajansı, Cebelittaı ıl'taki 30 gemilik Amerikan filosundan bir kısmının Italyaya gönderileceğini bil dirmişti. Bu haber kendisine katarlatılınca subay, fazla tefsirde bulunmak istememiş, yalnız İtalyan limanlarına gelecek gemilerin pek az kalacaklarını söylemiştir.
Eıı filo ayni zamanda Afrika, Yakındoğu, Cenubî Fransa ve İspanya limanlarını da ziyaret edecektir.
Londra: 6 (A.A.) — Aralarında üç kruvazörle bir uçak gemisinin bulunduğu on beş İngiliz harb gemisi yakında Akdenizde iki ay devam edecek bir gezintiye çıkacaktır.
Amerikan
Eski aşbakan Receb ekerin sıhhati
Bir m üddctteııberi-rahatsız bulunan sabık Başbakan Receb Pekerin Amerikan hastalıane -sinde tedavi altına alındığı yazılmıştı. Dün bu hastabanede Receb Pekere muvaffakiyetli bir prostat operasyonu yapıl -iniştir.
Eski Başbakanın sıhhati ye rindedir. Kendilerine âcil şifa -lar temenni ederiz.
Londra 6, (B. B. C.) — Bati Avrupanın idaresini ve istikbal lini tesbit etmeğe çalışan Lon • dra konferansı bugün sona er • miştir. Konferans sonunda bir Batı Almanya federasyonu kıı rulabileceği dahi anlaşılmıştır.
Londra 6, (A. P.) — Bugün müşterek bir tebliğ yayınlayan Ingitlere, Birleşik Amerika v( Fransa, Avrupa kalkınma proğ ramının verimli bir şekilde tat» bık edilebilmesi için, Batı Al « manya İle aralarında daha rak) bir iş birliği lüzumu hususun (• da mutabık kaldıklarım resmen açıklamışlardır.
Tebliğde şu kayıd mevcud • dur:
'Batı Almanyamn Avrupa kalkınmasına tam ve verimli bir s'ekilde iştirak edebil.me«i i-çin bövle bir iş birliği elzemdir. Tebliğin vavmlanmasmı mil-teakib. Almanvamn Avrupa kalkınması programında ovnava cağı role dair ite devlet arasın da cerevan etmekte olan müzi jmrpipr «yelecek ava kadar tehir edilmiştir.
Y unan Kral ve Kraliçesi Rocîo ;a gitti
Atina: 6 (AP) — Yunanistan kral ve kraliçesi, On İki adaların Yunl nlstana ilhakı münâsebetile yapıla cak şenliklerde bulunmak üzere bt gün Temıstokles nıuhriblle Rodo/ adasına hareket etmişlerdir.
Atom işçilerin n grev tehdidi
Vaşington: 6 (AP) — Oak Ridge Atom fabrikalarında İşçilerle çıkan ücret ihtilâfının halli için Başkan Truman tarafından husuJ bir heyet teşkil edilmiştir- Başkan bu münâsebetle. Oak Ridgedekl bir grevin «.bütün milletin emniyet,’ nl tehdit edebileceğini» işaret et nıiştir.
Amerikan İçşi Birlikleri tarafın dan verilen bir kararda grev teh didi ileri sürülmüş, fakat bu kara rın tatbiki iki hafta İçin geri bir j kılmıştır. Başkanın teşkil ettiği hl yet raporunu 19 marta kadar vere çektir-
İnönü Ceyhana ve Adanaya döndü
Ceyhan: 6 (AA) — Cumhurbfş kanı, İnönü, beraberindeki zevatla birlikte bugün saat 17,40 da şehrimi ze gelmişler ve istasyonda Bayındırlık Bakam Kasıni Gülek, Seyhan valisi. Ceyhan kaymakamı, partiler başkanları, Halkevi başkani’.e ııücs seseler müdürleri, çiftçiler ve kah balık bir halk kitlesi taraf r;da.. karşılanmışlardır.
İnönü saat 20.35 de beraberi ■ ine Bayındırlık Bakam Kasan. G- l ki de alarak Adanaya hareket «et Birler dlr.
Ceyhan: 6 «A A» — Bugün şart 13 de Adana. Ceyhan, Osmaniye, Kadirli ve Kozan üzeri iden uç?’ la bir tetkik gezisi yapım? olan P vfi dirlik Bakanı Kasım Gülek sr;.t 19 da Ceyhana gelmiştir.
Vapurlarla yaş rneyva nakliyatı azaldı
Son zamanlarda. Denizyolları va sıtalarlle yaptırılan yaş sebze ve meyve nakliyatı dikkâti çekecek de recede azalmıştır. Buna; hususi mö törlerdenki navlun ücretinin daha aşağı olduğu sebeb diye gösterilmek tedlr,
Ulaştırma Bakanlığı bu iş üzerin de durarak, Denizyolları nakjivnt tarifesinde indirme yapmak İmkân larını incelemektedir.
“Eski Novotni,,
| Aile Saz Salonu »
■ Her akşam memleketimizin en muhteşem saz heyeti Pazar gönleri içkisiz aile matinesi
%
t
% .YILAN KADIN», «SİHİRLİ ELLER» filmlerinin unutulmaz g kahramanı İngiliz filmciliğine en büyük gerefi kazandıran büyük M yıldız ■
JAMES MASON’ım en son ve en büyük zaferi H
Eugiln AR’da
İKİ RUHLU ADAM
M
O
basta bîr rahim ölümü adalet y
«TILE ÜPTVRNED (JLASS»
& İnükîîm :(tekila ( inayetler işliyerı
soyan büyük bir a^kın. romanı
TFIFT-T II Ilı ~l in-Tlfıl—I— IIIIII 'II Fl'l IIH
♦
SAYFA: 6
TBlf! 9 A B X W
♦ - . • «
7 M A R T 1918
İLAN
Eyüb Sullı Hukuk Yargıçlığından:
Mehmed ömürlü, Hakkı Er-oğlu, Medlha, Şevki Ömürlü, A Biye Kitablıoğlu, Cemile Dras, Mehmed Hikmet Özün şayian mutasarrıf oldukları Fatih, Kü çük Mustafa paşa mahallesi eski Cibali Şeftali, yeni Şerefiye Sokağındaki «eki 9, 9 mükerrer yeni B No. lu gayri menkul mahkemenin izalei şuyu ilâmına müsteniden açık arttınlma-ya çıkarılmıştır.
Kıymet ve evsafı: 126 met-fe murabbaı mesahah olan bu ırayri menkul 7 oda bir mutbak, iki hela, kömürlük ve müştemi »âtı havi olup, arkasında bir bahçe, ve bir kapalı kuyu mev-cuddur. Elektrik ve terkos yok tur. Tamamına ehli vukuf ça 5400.— lira kıymet takdir e dilmiştir.
Şartname 2,3,948 tavikinden itibaren herkesin görebilmesi i-Sin (947; 458) No. İle mahkeme e açık bulundurulacaktır.
İşbu gayri menkûl ün 1. ci arttırılması 5.4.948 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 14 ile 15 arasında yapılacağın -dan bu saatler arasında verilen bedel mühammen kıymetin yiiz de 75 ini geçtiği takdirde istek lisine ihale edilecektir. Verilen bedel kıymeti muhamminesinin yüzde 75 ini bulmazsa en son arttıranın taahhüdü baki kal -mak şartile» arttırma 10 çün daha uzattırılarak 15.4.948 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 14 - 15 arasında yapılacak 2.ci arttumasında en çok arttı ranlara ihalei kafiyesi icra edi lecektir.
İşbu gayri menkul tapu ka -yıdlarına göre satılacağından is tekillerin kıymeti muhammine-nin yüzde 7,5 hesabile teminat parasım arttırma başlamadan evvel satış memurluğuna tevdi etmeleri icabeder, aksi takdirde arttmmaya iştirak edemezler.
İhale tarihine kadar birik -nıiş. vergi ve masraflar hisse -darlara aiddir. İhale pulu, 20 se ııelik evkaf taviz bedeli, satış -tan sonraki masraflar, tapu harçları müşterilere aiddir.
İpotek sahibi alacaklılarla di ğer alâkadarlar bu gayri men -kul üzerindeki haklarını faiz ve masrafa dahil olan iddiaları nı evrakı müsbiteleri ile birlikte 10 srün içinde mahkeme başkâ-tihiiğine bildirmeleri icab eder, aksi takdirde hakları tapu ve veraset ilâmı ile sabit olmıyan lar satış parasının paylaşma -smdan hariç tutulurlar.
îşbu gayri menkulün bu ilânda ve şartnamesinde yazılı olduğu üzere satılacağı ilân olunur.
(Satılık Çmlâk)
İstanbul Defterdarlığından :
Qo»ya No.
62301/7102
62501/6958
«2301/681.5
52301/5838
52301/6880
62301/6012
6230117853
52301/8136
62301 / 67.51
62301/7505
Cinsi
Kıymeti Teminatı
Lira Lira
ve
Spırta - Fener bugün karşılaşıyorlar ‘
On günden beri şehrimizde bulunan Çekoslovakyalım Spar ta takımı bugün dördüncü karşılaşmasını Fenerbahçe ile ya • pacaktır.
Yaptığı maçlardan ikisini galibiyetle bitiren Çekler bu -?iin bir galibiyet daha elde ede bilmek için katiyetle var kuv -v etlerini sarfedeceklerdir.
Fenerliler de Spartayı yen -nıek ve fudbolıımuzun yüksekliğini îsbat için çok çalışacak -lardır. Bu bakımdan maçın he vecanlı geçeceği talimin edilebi ,ir- N. t).
LANI
Emi
ve SİNİ
»f »Tt
(Kumknpı) Mulısine Hatun Mab.
M2 arştı.
(Kiiçükpazur) Sarıdemir Malı. Ku
kurgir dükkânın 1/4 ptv
Hoybeliadıı, Ergenokuu çıkoıazı 29 adıı, 14 parsel eski 26, 2 mük. yeni 6, 8 kupı eayılı 71.50 M2 arsanın 8/16 payı.
Eminönü, Mimar Kemal Mah. Azimkûr ve Koska Cad. 764 ada, 23 parsel taj Koskn caddesinden 48 Azimkar sokağından 97 kapı Bnyı-h 92 M2 arsa.
Eminönü,
Acomdagı So. 714 adıı, I I parsel taj 30 kapı sayılı 168
Eminönü,
tucular Cad. 318 ada, 2 parsel eski yeni ve taj
36 kapı sayılı 17 M2
yı.
Eminönü, Moreanuğa Mah. \ aide han luınısa-gir alt katta 339 ada, 108 parsel yeni 31 kapı sayılı 36 M2 harap oda.
Eminönü, Mollalıüsrov Mah. Kahve So. 966 a-da, 9 parsel taj 4 kapı sayılı 100 M2 arsa. -Kartal. (Dalyan burnu mevkii) Küçük Yalı
Mah. eski Bağdat Cad. 7 pafta, 62 ada, 5 parsel 1255 M“2 tarla.
Kartal, Maltepe Mah. Yeni sokak ve Küçük
Yalı Cad. 12 pafta, 226 ada, 1 parsol yeni 7 kapı sayılı 57.50 M2 arsa.
Fatih, (Saınatya) Ahdi Çelebi Mah. Demirci Daman So. 1210 adıı, 12 parsel eıki yeni ve taj 71 kapı sayılı 36 M2 arsn.
Fatih, (Saınatya) Hacı Evhadettin Mah. Hacı Mırnav So. 1077 «da, 29 parsel eski vo yeni 53 kapı sayılı 8 M2 arsa.
yazılı gayrı menkul lor 17/3/948 çarşamba giinii «aat
2-50
5520
2352
1000
720
1400
19
414
175
75
54
105
'tfZ
i
L
-A vl
4 -
BORSA
a. ıra
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez Tf.ENÇKOT PARDESÜLER
35 Liradır
Satışımız muhayyerdir
A EDURRAHMAN KAL YON Dikranytu H^n 11 — 12 Sultan Hamam
£
V
H
tür
%
• •
f,
j Ar AmkP
Dinleyiciler) ceıbedtn yegâne PADYO
HIR VİRDİ BU MARKAYI AfiAYM TüdkIyi HÛMtssld STEFANOS 3İGALAS
GALA1A V0VV0DA cad m Trlg adr.si STİVİ-İSTANBUL
Tel 49308
ı
Jst. Borsasgıın 6/3/948 Fiyatları
Londra
Nevyork Paris
Cenevre Ama ter dana Brüksel Madpid Stokholm Lizbon
11.385® 280.— 1.306®
65.727Q 105.5468
6.3887
6.60
77 8860
11.249®
ESHAM VE TAHVİLAT
% 6 Kalkınma 2
6 Kalkınma 3
% 7 Milli Müdafaa 3
96.10
96.10
20.30
X
RADYO
•• Bnjjinbl Program f
PAZAR — 7/3/948
İTekel U. Müdürlüğü ilânları
Malzeme Alım Şubesinden
Güvenme Muhammen İhale
Miktarı parası bedej- Şekli tarihi günü saati
I r
V
283
15 »atılacaktır.
22
do
e
m/m
9
4
1
829
8.30
8.30
8.45
Açıl,ş ve program.
M, s, ayan, Haberler,
Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik (Pl.,
9 15 Dinleyici İstekleri (Pl )
10.00 Müzik: İzahlı Müzik.
11.00 Müzik: Şarkılar (Pl )
11 15 Müzik: Radyo Salon
Orkestrası.
Temsil,
Müzik: Tarihi Türk Müziği
Müzik: Saz Eserleri,
M, s, ayarı, Haberler.
Müzik; Operet Parçaları (PL) Müzik: Film Müzikleri (PL) Müzik: Tangolar (PL) Kapanış.
Açıl,ş ve program .
M. s- ayan.
Müzik: Radyo Dans Orkestrası,
Müzik: Sinema Orgu ile Parçalar (PL) M. s. ayar,.
Haberler,
Geçmişte Bugün
Müzik: Yurddan Sesler.
Cinsi________________
Klektrikii Palanga! 5000 Frîgoluk
İt
3950 L. Açık eksilt me * Pazar
— hk
— »
— »
296-25
19/3/948
adet
Cuma
8 Millî
Yukarıda
Eııdûk Müdürlüğündeki komisyonda ayn ayn ax;ık arttırma ile
İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdaıılarîle satış güllü komisyona fazla bilgi için gözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) • (2503)
Isfanbu' Felediyesinden
Belediye zabıtası talimatnamesinin (yatılacak, yıkanılacak, temizlenilecek yerler) hakkmdaki 9 uncu bölümünün 218 inci maddesine 17 inci bir fıkra olarak aşağıda yazılı şekilde bir İbare ilâvesi bul edilmiş:
(17 Fıkra larda sabun bulundurulması mecburidir.) •
Sayın halka ve alâkalılara bildirilir.
Genel Meclisin20.2.948 T. li toplantısında ka -
Otellerdeki umuma mahsus lavabo ve musluk
(2917)
marka
0,08
m/m m/m TIRAŞ BİÇ ARLARI
Üstünlük timsalidir Türkiye Genel Mümessili İBRAHİM ÇAVUŞOĞLÜ Bahçekapı, Celâl bey han No.39 İstanbul
H
ı
40
16
adet
tOD ton
22500
SOüO-OO
4500.00
)
)
)
)
)
)
10.15
9.30
945
Soğutma
tesisatı
Bel İpi
Kalın
kınnap
1 — Yakanda cins ve şekilde satın alınacaktır.
2 — İhale hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataşta Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri hergon sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güven me -paralarile birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur,
5 — idare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ihalede serbesttir. ’ (2720)
miktarı yatılı malzeme
hizalarında gösterilen
11.45
12,10
12.45
1300
13.00
13.15
13,30
13.45
14.00
17,58
18.00
1800
1845
T
Yeni Et Fiatları
İstanbul Felediyesinden:
8.3.948 pazartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere toptan ve perakende et satışı fiatları aşağıda görüldüğü şekilde tevhit edilmiştir.
Keyfiyet ilgililere ve «ayın halka ilân olunur.
Cinsi Toptan fiatı
Perakende fiatı
İLAN
/
Halice girip çıkacak gemilerin seferleri tanzim edildi Liman İdaresi köprünün açık ol duğu zamanlarda, gemilerin nizam nameye aykır, olarak karış,k bir halde Haliçe girip çıktıklarını gözö nünde tutarak baz, tedbirler alm,.ş tır- Buna göre köprüden önce ticaret gemileri ve en sonrada sabit di rekll gemiler geçecektir. Müteharrik direkli ve köprü gözlerinden geçe bilecek gemilerin, köprülerin açık' bulunduğu zamanlarda geçmeleri yasak emllmlştir.
Köprülerden geçecek gemiler en 6 saat evvel geçme müsaadesi aema az 12( motorlu yelkenli vasıtalar da ya mecbur tutulmuşlardır.
Diirı Atatiirkün aziz hâtırası anıldı
( Atatürkü Yaşatma ve Tanıtma Cemiyeti» dün saat 15 30, Eminönü Halkevlnde bir Atatürk günü ter tib etmiştir.
Büyük bir seyirci kitlesi tarafın dan alâka İle takib edilen toplantı da, Atatürkün sevdiği şarkı, türkü ve marşlar söylenmiş Atanın aziz hatırası anılmıştır.
'Millî Piyango bugün çekiliyor Millî piyangonun 7 Mart çekilişi bugün saat 13.30 da Ankarada yapı lacaktır.
ikramiye kazanan numaralar An kaı-a radyoslle bugün saat 23 de, ya r,n da 14 de yayınlanacaktır,
Bugün saat 13.30 dan sonra yur dumuzun hiç bir tarafında bu çe kilişe alt bilet «atışı yapılmayacak tır.
218
228
163
168
143
158
243
253
188
193
168
183
Karaman
Dağlıç ve luvın.’ik
Keçi
Sığır
Mandr
Dana
Not:
1 — Süt kuralları iç vo kuyruk yağları narha tabi değildir. (2914)
devren satılık lâstik imalâthanesi İmal edilen mallar lâstik İskarpin Lâstik pençe ve ökçe taban levha lar umum otomobil ve traktör buz dolap için vantilatör Mavişler lâstik hortum ve saire lâstik eşya kamyon ve tenezzüh lâstik tamir ve kap lamalar ve kauçuk hamur İmal edil inektedir.
Görmek ve görüşmek isteyenler hergün saat 2/4 arasında telefon 13746 ve mektubla posta kutusu No. 166 F. Masco Ankara
EN KISA YOL ■■■■ ı
Istanbııldan Beyoğluna ve Be.voğlundan îstapbula geçmek için en kısa yolMISIR ÇARŞISI 67 No. lu mağazanın önüdür.
Burada, Rengi güneşe karşı kat’î garantili STOR perdeler ile sıcaktan müteessir olmıyan ve ayni zamanda yapışıp kalkmıyan her renk sofra muşambaları, otomobil, sinema, deniz motörleri kahve peykeleri ve hamam döşemeleri için yine her renkte kofreli ve düz PANTAZOT (Sun’î deriler) ini görecek, Isviçrcnin fevkalâde kalitedeki desenli ve düz muhtelif renklerdi Jakarlı TÜL perdeler ve ray larını bulacaksınız.
Türk Muşambacılık Kol. Şirketi
MISIR ÇARŞISI 67
Telgraf: TüRİFA
Telefon: 23661
tur
NO.
No rmal Çam Kereste Satılacak
«»evlet Orman İşletmesi Karabök Mödörlüğünden :
Fiatı • ihalenin
Lr. Kr. . günü
Cins ve nevi Adedi M3 D3
İstanbul Defterdarlığından:
Ali Şınasi ve Mehmed Orhan Emre
Taksim Talimhane Receb paşa cad. Eğe Palas No. 5 Taksim Ayaspaga Kunt palas apartmanının 4 ncü katında oturmakta iken 10/3/945 günü ölen murisiniz Ali Haydar Emre jıin menkul ve gıvn menkul terekesine tesahüb ettiğiniz merr.u-riyetimnec ittilâ hasıl olmuştur.
797 sayılı kanunun değişen 31 inci maddesi gedeğince hazi nenin bu noktadan vergi tarhı hakkının mahfuz bulunduğu be • yan ve tebliğ olunur. Şef (2906)
i I
n
19.00
19 00
1915
19,20
19,45 Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
20.15 Pazar Gazetesi
20,30
21.15
21.35
21.40
22.00
Müzik: İnce Saz.
Müzik.
Müzik: Melodiler (Pı./ Konuşma: B, T, G Direktörlüğü,
Müzik: Varyete Müzikleri (Pl.)
Müzik: Dans
22,20
22 45 Ha Derler,
12.45 Haberler,
23 00 Program ve Kapanış,
Giresun Tapu Sicil Muhafızlığından:
Olresunun Kayadibı köyüne bağlı iken hâlen Gemiler Çekeği mahallesine bağlanan Gedıkkava mev kiinde ve tapunun Teşrinievvel 1296 tarihli defterin beş numarasında tarafları «Memlş usta ve Hafız Mehmed ve Veysel ve yo!) ile çevrili fındık bahçesinin tamam, İzzet Kaptan adında kayıdiı iken 316 yılı ölmeslle veraseti kansı Gülsüm ve öz kardeşi Haşan ve ölü kar deşi Süleymamn evlâdlar, Mehmed ve Mustafa ve Abdullah ve diğer ölü kardeşi ismailin oğlu Ahmedi terkeylediğı ve bu hissedarlar aracında ve ayni tarihte meyanelerinde rı2aan icra eyledikleri hususi taksim ve tefrikta bu gayri menkulün tamamı vereseden Süleyma-nuı oğlu Mehmed hissesine tefrik edilerek bu suretle Mehmedin tasarrufunda İken babalar, Süley-mandan irsen intikal ecen diğer gayri menkullerini yine meyanelerinde rızaan icra eyledikleri taksimde bu bahçe bu kere de Süley1 manın kızı Zeyneb hissesine verilerek ve Zeyneb de babasından diğer vereselerle kendisine kalan Kaya dibi köyünde kâin (Tepe ağzı mevkiinde) bulunan bahçedeki hissesini kardeşinden almış olduğu bu bahçeye mukabil terkeylediği ve bu suretle tasarruflarında iken Mehme
verilen şerhten an
mucibince ve mü-hakkı karar yolile
1
-! 1 . 1 B
• V 1 i £
4 i i ı i
b a i İK E 1
t B 1 I
t l i ı ı ı ! si t
t 1 1 1 1 e
1 w 1 1 ! I
SOLDAN SAĞA :
din ölümlle veraseti oğullan ÎAaz. har ve Şükrü ve kızı Ay şeyi terk ettiğinden ve İzzet Kaptan karış. Gülsüm ve kardeşi Haşan ve diğer ölü kardeşi İsmailin oğlu Ahmedln ve Süleyman vereselerinden Muştala ve Abdullahın ölümlerile ter. keyledikleri vereselerinin kimler, dm ibaret ve ikametgâhları malum olmadığı mahallesi ihtiyar heyetin •deıı ilmühabere 1 aşılmıştır.
Vâki taksim . ruvn zaman ve
«Gedıkkaya) mevkiinde kâin mezkûr bahçenin Süleyman kızı Zey-n« b tarafından adına tescili taleb edilmektedir. Müıls Mehmedin vereselerinden Mazhar ve Şükrü ve kız, Ayşenin ikametgâhları malûm bulunduğundan kendilerine tebligat yapılnnş ve diğer vereselerin ölümlerile vereselerinin kimlerden İbaret bulunduğu ve ikametgâhları da malûm bulunmadığından 28/3/ 948 tarihine tesadüf eden pazar gü nü mahallinde yapılacak keşif ve tahkikatta hazır bulunmalar, ve bu İşle alâkalı bulunanların kestirilen güııd? mahallinde veya dalıa evvel muhafızlığa bizzat veya resmi vekil göndermeleri ve ak-sİ takdirde gıyablar,nda işlemin yapılacağından usulün 44 üncü maddesi mucibince tebliğ makamına kaim olmak üzere keyfiyet ilan u-lunur.
1 — Yetki; 2 — Bezme sonra ge lenler, Tersi yayın fırlattığı; 3 — Kadın papaz, Ordunun kısaltılmışı; 4 — Garbi Almanyada bir şehir. Tersi ayı evi; 5 — İsim, Koyunun 1-risi; 6 — Bağış. Kuzunun sesi; 7 — Çınlama, Vilâyet; 8 — Baş.na bir harf gelirse büyük gaba olur; Şa-hid; 9 — Tezgidiş.
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Don Kişotun müellifi: 2 — Akidenin cemi, Fikir; 3 — M?zar, Tersi cedid; 4 — İstanbul un meşhur hanlarından; 5 — Bağış, Peygamber ; 6 — Bizan imparatoriçesi, Tersi şehir; 7 — Bir nota; 8 — İk t’sad; 9 — Barometrenin kaşifi.
EVVELKİ BULMACANIN
HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1234567 S9
D LV'AN I A T T
Goçûı lemrâM'
Lr. Kr.
953.68
922.55
902.87
903.75
917,84
879,72
957,81
917.40
arttırma »urotilo
Saati
10 da
»
»
»
)
»
)
)
lltlf y«f|
ittkipajşr
)
)
1 — Anormal
)
)
)
)
)
)
)
— ukarıda cins vo miktarları ile istif yeri ve numaralan yazılı anormal çam keresteleri açık
çam
)
)
)
)
)
)
)
kereste
)
)
)
)
»
)
)
21792
19023
20850
17073 14501 16407 15537 16272
90,827
87,862
85,988
86,077
87,414
88,783
91,220
87,372
140
)
)
)
)
)
)
00
)
)
) »
)
)
)
10/4/948
)
)
)
)
)
)
)
) *
)
)
»
)
)
»
2 —
3 —
4 —
5 —
« —
T —
8 —
1
latılığa çıkarılmıştır.
2 — ihale günü, 6aati vo teminatları hizalarında yatılıdır.
3 — 1
İşletmeleriyle işletmemize do ve Eskipazar bölge şefliğimizde görülebilir.
Arttırma Eskipazar kereste fabrikası binasında toşokkill edecek komisyon huzorunda yapılacaktır,
5 — İsteklilerin belirli gün ve saatte teminatları ile birlikte E.kipazar fabrikası binasmda teşekkül edecek ko-misyona müracaatları. (2886)
e
»
) »
)
)
)
)
)/
)
)
)
)
)
)
) '
)
)
Şartname Anknrada orman genel müdürlüğünde, istanbulda orman Ba? Mühendisliğinde Bartın Gerede
• • • . • 1 t • « ... __ D ) )
— İhtiyar gardiyan eski dostlarındandır. Beni çok se -ver. Kendisinden her hususta istifade edebiliriz. Haccacdan hiç hoşlanmaz. Onu kandırmağa çalışacağım. Razı olursa bu radan hep beraber tüyeriz. So luğu Horasanda alırız. Orada Talha ile arkadaşlarını bulmağa çalışırız.
Muhtar sordu:
— Hangi Talhayı kasdedi -yorsun? Bu Talha, her halde kaynar suda haşlanan Talha o lamaz.
— Haccacın sevgilisi Büşey reyi kaçıran Talhayı kasdedlyo rum. Çok müthiş adam... Ele, avuca sığmıyor... (Haccac, ko ca orduları vendi de onu m ağ -lûb edemedi.
Muhtar güldü:
— Kasdettiğin Talhayı sen bizim kadar tanımazsın ya Am mar! Biz onun buyuruğu altın da düşmana karşı az mı kjhç
İmtiyaz sahibi: A. CKMALEJDDİN SARAÇOÖLÜ - Yazı işlerini fiilen idare eden: Yan işleri müdürü: FA TİN FUAD — Dizildiği Yer: «Yeni Sabah» mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
A
J
— Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
Yatan Knharıem fc. Tefrika No. 13»
salladık?
Ammai’, yani Hişam, derin bir göğüs geçirdi:
— Demek cengâversiniz ? de mek vaktlle oengâver olduğunu zu itiraf ediyorsunuz?.. Halbuki ben de eski bir cengâverim.
Haccacla savaşıyordum. Ken disluin Emeviyye düşmanı ölçtüğünü söyllyerek beni kandırdı. Sözlerine inanıp hemen teslim oldum. Gösterilen lütuflere verilen bahşişlere tama’ ederek onun buyuruğu altında çalış -mağa bağladım. Bir çok vazifeden sonra İşkenceci başıbğa ter
•W
fi ettim. Artık merhametsiz, vicdansız bil’ adam olmuştum. Verilen işkence emirlerini kal -bim sızlamadan yerine getiri -yordum. Mazlûmlann yalvar • maları, fervadlan bir kulağımdan girip diğer kulağımdan çıkıyordu. Haccacdan en çok lütuf gören iki kişi vardı: Zindan oı başı ile ben .. Haocaoın bize katiyen- fenalık yapmıyacağına inanıyorduk. Meğer ne kadar al danmışız!.. Zlndancıbaşı kay -par suya atılanca ben uyandım. Bir gün ayni Akibete uğriyac» ğımı düşündüm. Vfc ken dimi 0i
2in gibi masum, mazlum ve iyi insanlar arasına attım.
Muhtar gülerek:
— Demek, dedi, biz iyi insanlarız.
— Hem o kadar iyi insanlar siniz ki vaktile sırtınıza birer a ğaç resmi yaptığımdan dolayı benden intikam almağa kalkış madını?. Üstelik, bütün suçlan nu affettiniz.
Cebel, bu bahsi kapatmak lii zumunu hissedip:
— Çocuklar, dedi, geçmişi 11 nutmak lâzımdır. Bugün neyiz, yarın ne olacağız? Bunu düşti-
nelim ve bir ân evvel kurtulma ğa çalışalım. Çünkü laklakla ge çen her giin bizim zararımıza işler. Haccae da bu yakınlarda hakkımızda pek zalimane bir karar verebilir.
Muhtar Cebelin sözünü ta -marnladı:
— Hele zindancı başının öfkesini bizden almağa kalkışır -sa halimiz duman olur. Madem ki ihtiyar gardiyan Hişamın dostudur, bir ân evvel kaçmamı za yardım etmesi lâzımdır.
Hişam, hemen söze karıştı: — Bu hususun en kısa za -manda teminine çalışacağım.
Ertesi güıi’in akşamı... Her
taraf kararmış, ortalıktan el a ■ yak çekilmiş... İhtiyar gaıdi -1 yan kendisine aid lıöcerelerin ö nünde sert adımlarla dolaşıp duruyor. Beşinci höcerenin ö -nünden geçeı ken birdenbire durdu ve içeriden gelen bir ses • lenlşe: fDevmnı var/
I
4
4
c
4
4
9
S
A C.A R
, 1 ,N. 1 D İ. s: A
▼
Zayi — İstanbul 18 inci ilk okul ve Gelenbevi orta okulun-dan aldığım diploma ile bırıikte Vefa lisesinden aldığım tas ik-nameml ve Fatih nüfus memur tuğundan aldığım nüfus üz(!a-nımı zayi ettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
1333 - 1335 doğumlu Nazını Lâatin