10
SSF
ABONE
Türkiye
Senelik 2800 S aylık 1800 3 aylık 800
■ ECELİ
Ecnebi âecc Mr.
MOO 1 50ff ) f(K )
Nuruttmanfye No. 19 Tel »dnüı «YENİ SABAHJt İSTANBUL
Telefon: t07M
CUM»
7
MAVİŞ
IMS tabirine! No. 3310
AYIM
BERİ
yerdf
O

KURUÇ
Her Gün —
SAYFA
Kr.
)
)
1 )yhk 300 ı
. ..............................\
Kenan Öner: ‘ Demokrat Partide çalışmakta devam edenlerin bizlerden göreceği muamele sevgi ve saygıdan ibaret olacaktır.. Memleketi Demokrat Partiden değil başındaki efendilerden, kuruculardan kurtarmak, herkes için bir borç hattâ vazife mahiyetindedir,, diyor

D. P. Genel İdare Kurulu'nun Teşkilâtına yaptığı tamimler

Kenan Öner D. P.
Ankara: 6 -Hususi) — Mareşal Fevzi Çakmak. Kenan öner ve arkadaşları taraf;n(ian kurulan ve *ek yakında resmen faaliyete ge-tecek otan yeni partinin akisleri iehrimizde devam etmektedir.
Üçüncü bir partinin, bilhassa Demokrat Partiden ayrılmış veya afakî sebeblerle ihraç edilmiş şa.-hıelar tarafından kurulması v( bunların daha ilk adımda kendile rine bir hayli de tarafdar elde et mlş olması daha ziyade Denıokrni Parti genel idare kumlunu endişeye sevketmişrir. Yeni paö» üzerinde yapılan temaslar ve hâdiselerin inkişaf) D. P. genel kurulunca büyük bir oikkat ve teyakkuzla ta ki b olunmaktadır.
(Devamı Sa., S; Sü., 5 rie)
• »
Kurucularına şiddetle hücum ediyor
f Ahlat ekmeği
Ahmed Çınar’ın “Ulus,, a cevabı
«Altı itatü senet dolu memleketlinizde ahlattan ekmek yenmesi vâkidir, ter ti be iliği, kendilerine iş edinenlere bırakıyoruz.»
Mertek ve çöp hikâyesi
I--
] Fikir ! en nc
(
O *
ic yazı hürriyeti rar, denir; en ağır tthdidler Dantoklcs’in kılıcı de asılı durur. Seçim hürriyeti rar nıf gizli yapılır hattâ hoşa gitrııiyen neticeler olacağı vakit. tasnif bir türlü bitme-, haftalarca sürer; Zatı Sungura hayret verecek el çabuklukları yapılır
] kut emleri kırnuık için gibi, kafamızın üzerin-denir, reyler açık, tas-

J
gazete başla-ve bıı zevat

inakta olun partiye ahenk ve imtizaç imkânları bakımından itiraz, etmeğe, dil uzatmağa, hele istih-zalı biı eda kullanmağa nanl )alâ-hı^etleri niur?
Halk Partisi oldnnı olası, hakiki nıaııasik bir parti (»Imamıs, bir sel el rafında- toplanmış ve geııiş menfaatler bağile reise bağlanmış (Devamı Sa.t 3; Sütf ( de)'
I
ç-YûıF. y.
(Yukarıda), Briîl. Boarfteh, (Aşağıda), Bine B(y'ı:, Chnb dcnizaltdarı


Taşova Bölgesindeki Açlık Hakkında
Denizaltı



gemilerimiz
geliyor
T
'1
verdi
Ankara: 6 (Hususî) — Bundan bir müddet evvel Demokrat Parti Burd'/r mtlJetvehiY' Ahnırt Çınar buğday mes’elesi dolayıaile Meclise verdiği sora önergesinin görüşülmesi sırasında Meclis kürsüsün den ahlattan yapılmış bir ekmek parçası göstermiş ve YeşilovHda bir çok köylerin bu ekmekten yediğini ileri sürmüştü.
Bundan iki gün evvel çıkan U-lus gazetesinde Ahmed Çınarın bu iddiasını yalanlamakta ve Ahmed Çınarın bu ekmeği hususî olarak yaptırdığını ileri sürmekte idi.
Ahmed Çınar bugün kendisile görüşen gazetecilere demiştir ki:
— Yeşilovanın buğday anbarı olduğunu bildiren gazetenin hangi istatistiğe dayandığını bilmek fay dalı olur. Meclis kürsüsünden gösterdiğim ahlattan yapılmış ekmeğin hususi surette hazırlatıldığı söyleniyor, hemen ilâve edeyim ki, 'Devam Sa„ 5; Sü . 1 de)
“Bu bölgede ne açlıktan ne de herhangi bir hastalıktan ölen bulunmadığı anlaşılmıştır,, kilosu kırk kuruşa fırlamıştır.. Ziraat Bankası icap eden yar-; dimi yapmamaktadır. Vatan-1 rZJtvC".; Sc 5 Sii.. 2 de/
Ankara 6 (A.A.) — Demokrat İPaıli Genel Başkanı Celâl Bayar, Tokat ili çeıreende yap tığı bir seyahat sırasında Taş-ovadan Başbakan Haşan Saka ya aşağıdaki telgrafı göndermiştir:
Sayııı Haşan Saka, Başbakan
Ankara
Taşova’nın Şelıli köyünde tıç-lıktan öliim olduğunu köylüler bana ifade ettiler. Diğer köylerde de geçim sıkıntısından şikâyette bulundular. Tütünleri-
bin yüzde yetmişi satılmamış-tır. Satılanların da gecen jnla nazaran fiatı yüzde yirmi ekliktir. Bunlara rağmen mısırın

• *
a Avrupaya Yürüyen Rus Ayısı,,
“Lenin,, in mezarında
Amerîkadan alınan denizaltıların dordü-de gazi teknelerdir
Amerikan yardım programı gereğince Türk deniz kuvvetlerine devredilen dört Amerikan denizaltını şimdi Mııltadad'r. Burada, yiyecek maddeleri ve mahrukat yük liyeeek olan bu denizaltılar Türk ve Amerikan mürettebatı tarafından Türk sularına getirilecektir.
(Blueback) in maceraları
Bunlardan (Bluebaek) in inşaatına 29 Temmuz 1943 te Connecti-eut’e bağlı bulunan (Groton) (taki Electric Boat kumpanyasında baş lanmıştır.
18 Ekimde 250 kadem yükseklikte lıiiküm süren bir fırtına altın da 24 saat seyretti. Bir ay zarfında zuhur eden bu ikinci fırtınanın (Devamı Sa., 5; SU., 3 de)
L
Halk Partisinin, bitmez tükenmez kıı^ıır, kabahat ve fenalıklarından maada bir de kendi gözündeki merteği gör mej ip rakiplerinin gözlerindeki çöpii arayıp bulmak illeti de vardır.
h( ııan Öner ve arkadaşlarının v*-Hİ bir parti kurmak üzere bitlim dukian haberi, iki gündür sütunlarında intişar etmeğe ılı. Yeni tenkil etrafında kombinezona. Oabii olacak
hakkında dünkü nüshamızda hu-mim bir lakım malûmat vardı.
Bu jenî parti hakkımla ne düşündükleri sorulan Ilalk Partisi i-h ri gelenleri şöyle demişlermiş: Mareşal Fevzi ( akmak, Hikmet P.n.vur, Osman Nuri Könî, Cafer Tayyar, Osman Bölükbaşı gibi her f
biri kendi dünyasında ayrı görüş duyuş ve düşünüş sahibi birer lider olan bu şahsiyetlerin ayni siyasî gaye etrafında nasıl birleşecekleri hayretle sorutturulacak bir keyfiyettir.
IHkkat buyuruluyor ya. bu suali orlaja atan Cumhuriyet Halk S fırHsi ileri gelenleridir. Halbuki böv !e bir durum karşısında haj’-r( t etynl4vecek. hayret edemiyeeek, hattâ hayret etmeği aklından dahi geriremiyecek bir teşkil varsa o da bizzat llalk Partisine meıısub şahsiyetlerdir.
Çeyrek asır J(asih Kaplanla, profesör Nihtıd Erim, Safı kadın ile Behçet Çağlar bağdaştıktan ve bir partide haşır ve neşir olabildikten sonra bu gibilerin kurul


"Yeni Sabah,, ın teşekkürü
• Yeni Sabah» m 11 ci neşir yılına girmesi miinase-betile gerek nıeklub gön-dırrnek ve tılefon etmek, ger ek idarehanemize kari aı yelmek suret ile bizi taltif iden ıe sevindiren Vf yakınlarımıza ıe sütunlarında tebriklerini bildirmek kadirşinaslığını esir gı mi yen nıeslek-daşlarırm; a ni€ttt teşekkürü bir borç biliriz.
e Yeni Sabah» ailemi

Dünkü Garib Nümayiş!
tlunslan muğber olan hastalar Sağlık - Müdürlüğünün önüne toplanarak! doktorumuzu vermeyiz, diye bağırıştı
Dün öğleden sonra Sağlık Müdürlüğünde garip biı hâdise olmuş, bindikleri taksilerle Sağlık Müdürlüğünün kapısına dayanan vereme müptelâ hastalar yaptıkları gürültülü bir nümayişle Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Dr. Faik Yargıcıyı makamında protesto et mek istemişlerdir.
Vak a esnasında bir tesadüf eseri olarak orada bulunan bir muharririmizin tesbit ettiğine göre hâdisenin iç yüzü şudur:
Aksaıayda Tiryaki Hasanpa şa sokak 62 sayılı evde oturan Hamdi Yılmaz adındaki diplomasız bir doktor aylardanberi
(!) kendi hususî laboratuarında imal ettiği hapları, vereme kat’î devadır diye her gün evine akın akın gelen veremli has talara vermekte, Tıbbın bile ö-niine geçemediği, bu menhus mikrobu kırk gün gibi kısa biı (Deımmı Sa_, 5; Sü . ö da)
Yirmi yıl için de nüfusu (2,000,000) dar. (S,000,0007a yükselmiş olan Moskovada halk somurtkandır, neş'esizdir ve Sovyetier cennetinin (\)
• • başkentinde gülmek nedir unûtulmuştur ___________________ » ---------------------------
Din Tedrisatı

Hacerin katili 30 senehapse mahkûm oldu
Bundan bir sene kadar evvel fiul-tapahnıedde Mehmedpaşa yokuşunda -Buharao tekkesinin 1 numara]) odasında, âşık olduğu 14 yaşındaki Hacer Çırayı vahşiyane bir şekilde öldürmekten sanık 4ö yaşlarında Yusuf Kıpçak’ın duruşmasına *t İnci afcırcezada dün de devam edilmiş, (Demini fin.» d Sü^ d deJ

gör-edi-Mos-mi so-
Parisli ıneslekdaşınnz Pı ı düklerini anlatmakta devam yor: Bıı soğuk ve puslu günde kova) hakkındaki ihttaaslnıi ı ruyoısunuz? Söyjiyeylm: P(( ) halkın üstünü başım arıyordu
Önümde yürüyen adam e.İndeki erzak sepetini uzattı, aracı ar ceb lerinl aradılar.. Yanındaki ihtiyar kadm da bu arama tarann.ı.; n kendisini kurtaramadı- Hatta bmbir parçanın bir araya gelmesinden yapılmış bitli mantosunu d^i çıkar mak mecburiyetinde kaldı.
Sıra buna gelmişti. Kızıl neler bir müddet bana dikkat)! dikkutil baktı, dişleri arasından:
— Gaspadiıı! dedi ve yürüdü- İlk bakışta benim yabıuicı olduğumu anlamıştı galiba.
Gaspadln! Bu kelime S, et Rus yasında biitiin İkametini mııddetln-ce kulaklarımda çınlayıp duracak-

tı Ben (tovarlşi yâni (arkadaş» değildim; (Gaspadır, dini, yçnl bir e-fendi, bir yabancı...
— Gaspadır payalst! Yçnl (lût-(DevaiM So„ S; Sü, 1 de)
• 9
---- yarın------
Dilenciler, Piçler ve halk



Emekliler Kanun Tasarısı
son şeklini atmak üzere
*



• •
I
Tasarıda eski emeklilerle yeni emekliler arasındaki larklar kaldırılmakta, malûllere de yeni bazı haklar tanınmaktadır

4

1
(
Ankara 6 (Hususî) — Eski Bakanı Halld Nazmi gmir’in vefatından biraz evvel, emekliler hakkında hazır-
lanmakta olan yeni kanun ta-sansının bir an evvel kanunlaşmasını temenni ettiğini ade tâ vasiyet şeklinde söylediği malûmdur.
Hükümet, bu kanunu bir an
©vvel çıkarmağa çalışmaktadır. Bu cihetle, emeklilik kanun tasarısı üzerinde bir müddetten-beri girişilen incelemelere devam olunmaktadır.
Bilindiği gibi tasan, her bakımdan memurların lehinde ba zı bükümleri ihtiva etmekte ve bu arada eski emeklilerle yeni emekliler arasındaki farklar
kaldırılarak malûller hakkında da yeni hükümleri ihtiva etmektedir.
Ancak tasarının ba2i hüküm leıine ilgili Bakanlarca itirazlar yapılmış olduğundan hâJen bu itirazların bir formüle bağ lanmasına çalışılmaktadır. Ha zırlıklar tamamlandıktan sonra tasan süratle Meclise sevkedile çektir.
t
C. II.
C. H. P. Meclis
Ğrupunda diinkft görüşmeler..
Ankara 6. (Hususî)
P. meclis grupu bugün saat on be:,teıı geç vakte kadar din tedrisatı mevzuu ile meşgul olmuştur.
Birçok hatibler söz almış ve hararetli tartışmalar ceryan etmiştir. Maamafih umumiyetle (Devamı Sa., 5, Sü., 6 da/

ÂKVIMDEN BİR YAPRAK
Bir Ömrün Destanı
V

arın mesıtk hayatının ellinci senesine sadem basan Ercü-mend Ekrem Valu'nun Jübile-yapılıyor. Bıa»m r' -T7
Gazeteciler Cemiye ( yetinin bu vkadırbı- t . _ _ .._. _
lirhgb beni çok mütehassıs ottl. Fakat bunun yanınca, çok kişiyi başlangıcında bile tıknefes eden BabIâli yokuşunu yarım asır tırmanabilmek kuv vetv kudret ve metanetini göstermiş olması dolayısbe değerli vo vofakâr arkadaşıma da en şerefli hissenin ayrılması lâzım goidığinl unutmıyalını.
Ercümond Ekrem, her şoydon ovvol İstanbul zarafetini kökünden kavramış vo kalemini bilhassa o zorafotl incelemekte büyük bir varlıkla göstermiş bir muharrirdir.
Kaleme hizmet eden bu allo Üç batında yetiştirdiği üç şahsiyetlo ayrı ayrı üç karakter nümunosi vormıştir: Büyük baba Recai Efondl: Sultan Aziz devrinin tanınmış ricalindon... Kail vakti yarinde* mutaazzıın dogil... Fakat titü denecek derocode vokarlı bir İstanbul efendisi... Şllrlori var; Türk zevkinin en geniş san’at sahala-
rından biri olan «süzcl hat) da, t libassa (celi) denilen yazı tarzında ıls-tad olmuş... Halen kulübemin kapı-
M A B ’ ,ahs 1 vûr kl narf
J rin istlfino hayran ol mamak kabil değil...
Oğlu Mahmtıd Ekrem Boy: müku) lef ve müzollof bir beyofendi... Tahsil mektebinden hayat mektebine atlıyıı-oagımız sıralarda kondlsine rastladığımız zaman Fikrotin:
Yaşar gıdây-ı- kemâlile bir ce-ban-ı- şebâb diye vasfeyledigi bu hocamızın hocasını hürmetin fevkindo selâmlardık.
Eroümendo gelince: O büsbütün baş ha yaradılıştadır. Büyük «babasının «Hüsn-ü- hat» dakl kudrotlni «Hüsn-ü- tahrir» şeklinde tevarüs etmiş; yine büyük babadan golmo inceliği ruhundaki zorafet kıvrımları ile süsle-mogi bilmiştir.
Ercümond bir âlemdir. Fakat onda bir buçuk asırlık üç dovrin süzü.'o süzüle kendino kadar gelen nükte kaynağının lezzetin) vo duruluğunu tam mfı (Lütfen sayfayı çeviriniz)


X-
SAYFA: S
TKNt BABAH
L
F FJ Li LI M ' «i

Mi
I Yazan: Profesör Kenan Öner
— «G —
” «Memleketin her tarafında milletvekili İntihabının ne gibi şartlar Şirindi yapıldığım bu seçimi idare edenlerin ya arasında veya civarın-. la bulunmanız jtibariie millet kadar sîzlerin de bilmesi zarurî olduğu-\1a kanaat bulunmaktayım. Bütün devlet teşkilâtı iktidar parti'
pnln emrine terkedildikten sonra el birliği ile millet üzerinde yapılan .Ve lıer biri kanunlar huzurunda titretici bir suç toskll eden hatıra gelmez baskı, tehdit ve tedhişlerle millet bak ve iradesinin ne hate getirildiğini ve bunlara rağmen sîzlere nefretini arttırarak seçin» serbesti-Sini kendi azim ve iradesilo kullanabilmek cesaretini gösterecek kadar olgunluğunu isbaf eden bu zihaşnıet ve fazilet milletin oy pusulası şeklinde yüzlerinize fırlattığı kin vo nefreti önlemek için seçim zabıtlarının doğrusunu eğrisile tebdil ederek milletin vicdanından çalınan oylarla millet vekâleti şerefini nasıl teinin edebildiğinizi biraz düşününü». Bu şartlara ve elim olduğu kadar fecî ve gayrı kanuni âmillere dayanarak Yazanmış göründüğünüz ekseriyetle milleti temsil iddiası mevzuu bah-solııp olmıyacağmı da vicdanınıza sorunuz. Şerefinle böyle zulüm ve sahlekârlıkla mecliste bir sandalye gosbcdecek kadar küçülmemize sîzlere düşen vazifeyi idrâk v« ifa buyurarak derhal istifanızı bildiriniz. Ancak bu tarzı hareketinizle şerefinizi muhafaza e böyle nıütevali tegallüp ve tahakkümlerin tevlit cdeoe dar gideceği binnnalyen— aksiilâmelden şahsınızı ve partinizi siyanet ediniz. Bu, elinize geçen son fırsattır. İstifade yoinnu bilmez ve ısrarda in ad ederseniz doğuracağı âkibetlerin mesuliyeti tahammül edemiyece-ğiniz kadar ağır olacaktır. Sîzleri şeref ve fazilet yoluna davet «diyo-
rum.»
\l tindi yapıldığını la bulunmanız itil
olacağınız gibi —nerelere ka-
b&kkmda huzurunu bölgesinde

Bu açık rnektub yerine 25 Temmuz tarihli gazetelerin hepsinde sıkıyönetim komutanı Korgeneral Asım Tınaztepenin şu tebliği okundu:
«Millet iradesinin tam bir serbestlikle tecellisini güçleştirir endi-şesile İstanbul gazetelerinde seçime tekaüdüm eden günlerde yapılmış olan çeşitli ağır neşriyata karşı hiç bir tedbire baş vurulmamıştır. Fakat seçim büyük bir sükûnet ve emniyet havası içinde bitmiş olduğundan. halkımızın artık karşılıklı sevgi ve saygı hisleri içinde yaşamaları ve lıer hangi bir tahrike mâruz bırakılnıauuılan icabeder.
Bu böyle iken bazı gazetelerin bilhassa seçim sonuçlan vatandaşları şübhe.ve düşürücü ve bu yüzden memleketin sarsıcı neşriyatın devam ettiği görülmektedir. Sıkıyönetim
bu gibi tahriklerin devamına müsaade edilıniyeceği ve bıı kabil yazılara karşı Sıkıyönetim komutanlığının harekete geçeceği tebliğ olunur.»
Ayni günkü gazetelerde de, garip bir telepati mahsulü gibi görünen, Halk Partisi balkanının şu beyannamesini neşretmiş bulunuyordu:
Va t a rıdaşla rtnıa,
«Yeni seçim sona ermiştir. Türk milleti kadın ve erkek seçmenlerin büyük nisbette iştirâkile milletvekillerini seçmiştir. Yeni Büyük Millet Meclisiiiiu muhtelif partilerden ve bağımsızlardan kurulmuş olması vatanımız için büyük muvaffakiyettir. Milletimizi yürekten tebrik ederim. Şimdi Türkiyeııin milli hayatında yeni bir devre giriyoruz. Her şeyden evvel seçim zamanının sinirli sözlerini karşılıklı bağışlıyarak ve nnutarak vatanda huzur, çalışma devriniu açılması ilk vazifedir. Büyük Meclisdeki çalışmalarda ise karşılıklı saygı içinde olarak fikir ayrılıklarını vatan için yapıcı bir şekilde ayarlamak gelecek vazifemiz olacaktır. İktidar ve karşı partilerini biiyük Mecliste, belediyelerde va basın âleminde bir arada verimli olarak çalışabilmelerinin milletçe imtihanının muvaffakiyetle verilmesi bu günkü ve gelecek nesiller için çok feyizli olacaktır. Vatandaşlarımın arasında dostluğun bozulmaması için bütün dikkatimizi kollanacağız. Yeni Büyük Millet Meclisinin aziz memlekete ve millerimize kıymetli hizmetler başarmasını dilerim.»
İsmet İnönü
Bu beyannamenin Halk Partisi lideri veya Devlet Başkanı sıtatile mi, yazıldığını ve Devlet Reisi olmak haysiyetle yazılmış ise hükümet baş-kanının imzasını taşıyıp taşımadığını bilmiyorum. Fakat ayni emelden ilham aldığı anlaşılan sayın İsmet İnönü ile Asım Tınaztepenin beyannameleri beraber okunursa, seçim boyunca yapılan kanunsuzluklara temasa bile tahammül edilmediğini kolayca anlamak mümkün olur.
(Devamı var)
Bir Ömrün Destanı
zj
A, ■ M ■■■ fBaştarafı 1 incide) nasile anlamak için o pınardan beraber İçmiş olmalı... Bunun içindir ki bizim neslin, bizJer gibi ak saçlı emeklileri bir araya gelip de nükte teşbihinin inci danelerıni sıralamağa başladık mı? Birbirimizden ayrılmağı bilmiyo-yoruz. Onu böyle bir mecliste görmeli. İşte o zaman:
Zarif bir sözü, bir nev şikefte mazmunu Yerinden oynatır eyvâm-ı- hande me^İMinu. Lircümeııd, resmi hayatında, hariciye memuriyetleri, matbuat umum müdür lüğü, teşrifat umum müdürlüğü gibi mühim mevkilerde bulunmuş, fakat dai ma gazeteci olarak kalmıştır. Öyle sa nıyorum ki ona gazeteciliğin harıoin-de tevdi edilen hor vazife arızidir. En kuvvetli ittyadlarmdan biri günlük ya zılarını matbaada yazmaktır. Bunun İçin bana şöyle demişti: «Ayıp değil B... Matbaanın mörekkcb kokusunu almadıkça kalam işlemiyor... Benim te». - _ ■ ---- ■ --- ■ ■
Üsküdar Amerikan Kız
Lisesinin spor bayramı
Üsküdar, Amerikan Kız Lisesi Türk öğrenci kurumunun an ane olarak hazırladığı spor bayramı bu sene de 8 Mayıs Cu nıartesi günü saat 14.30 da o-kulun bahçesinde yapılacaktır..
Çok zengin olan programa istiklâl marşile başlanacak, bu hu öğrencilerin söylediği Dağ-başını duman almış şarkısı, Mayıs Kraliçesinin girişi, Ma yıs direği dansı, okulun adının yazılışı, dans - munvet, müzikli beden hareketleri, pira mitleri, Japon dansı, toplu mü zikli hareketler, millî oyunlar, çeşidli eğlenceli yarışlar takip edecek, kazananlara Mayis Kra liçesi tarafından mükâfatları verildikten sonra naerasime son verilecektir. •
Tramvaydan atlı (fan bir adam kaldırıldığı hastuhanede öldü
Talimde Mezarlık sokağında 45 nunıarah evde oturan Haçik Dül-geroğlu adında bir şahıs, Taksimde tramvaydan atlarken düşerek ağır surette yaralanmış, kaldırıldığı Beyoğlu haırtıhanestnde ölmüştür.
I
«
OkVYUCU
I
*
*


PIVOR »i
İzinsiz inşaat hakkın* daki Belediye yazısına cevab
Yeni Sabah gazetesinin 10. 4.948 tarihli nüshasında Göı tepe Kadirağa sokağında 28 numaralı arsa içinde nıügt* milât olarak yapılmasına 8. 5.947 tarihinde tein »erilip projesi tasdik edildiği bildiri ilyorsa ila bu bina 28 numa* rolt arsa içinde değil 28 numaralı evin bahçesinde in&a edilmiştir. Bu cevab inşaatı tetkik ve mü^ahade edilmeksizin yazıldığı anlaşılıyor.
İzin meselesine gelince yu kanda gösterilen izin tarihi de hakikate uygun değildir. Zira bina dilekçemi takdim et mezden evvel kaçak olarak yapılarak ikmal edilmiştir. Dilekçem Ltanbul belediyesinden Kadıköy belediye şubesine gönderildiği zaman ge rek başmühendis ve gerekse uıintaka mühendMİ tarafından ev sahibinin garaj için 1-zin alıp bina için ikinci bir izin almadığını ve ne gibi faz la ifler yaptırdığı soracaklarını tekrarın bana bildirdikleri halde oaaıl oluyor da di lekçcmdeu evvel izin aldığı bildiriliyor. Ben askerî emek li muamelât memurıı olmaklığım hasebile dilekçemde yalan yanlış söylemeğe terbiyem müsaade etmiyeceğinl de tasdik ediyorsunuz zannederim. Ev sahibine Kadıköy belediyesi tarafından mugayiri kanun yapılan işler sorulduktan )onra ev sahibi I-kincl bir proje verdiğini ta-ki tabı tın neticesinde gördüm belki o vakit izin taleb etmiştir maamafih mezkûr tarih yanlıştır. Bundan sonra mühendisler memuriyetlerin den ayrılmışlardır. Yeni gelen mühendisler de miiraoaa-tımda ev sahibinin bina için izin almış olduğuna dair btr ■şey söylemediler. Binaenaleyh izahatın bn kısımlarında yanlışlık olduğunu bildiririm.
Göztepe Kadir ağa sokağı No. 30 A. ^anıi Kâhyaoğlu
ADLİ Y t D E
t
L
L

/

LA
*
Katil polis Sedadın dünkü Muhakemesi
Okunan Tıbbî Adlî raporunda; katilin psikopat olduğu, fakat cinayeti işlerken şuuruna sahib bulunduğu tasrih edildi
e i
İstediğini söylemiştir.
Müdafaa avukatı İhtan, da, rapor hakkında, U«rtd« maruzat beyan otnmk hakkı baki kalmak şar. tlle, çlmdlllk bir diyeceği olmazlığını ancak m a âk emenin karar ve-receği zaman, müvakklliaia aoyllye ceğl müdafaa şahldlerinin da İfa-delaril» tosbit edll»cek olau, maktul şoför Bedrinin şahsiyeti, ahlâki durumu ve hâdlıeye t-îkaddüm eden saatlerdeki vaalyetııuh. polislere karşı «ben ya bir poü.1 öJdUre-ceftlm veya polis tarafından öldürüleceğim» şeklinde İfade ettiği husumetinin nazarı dikkate alın sim İstemiştir.
Neticede mahkeme evraknun sav cılıfta tevdiine ve gerekli 7ahidlerln celbine karar verilerek duruşma gelecek haftaya talik edifcnutir.
Bundan bir müddet evvel Bayoğ-luuda gizli bir randevu evinde Bed ri isminde btr şoförü öldürmekten sanık katil polis Sedad ile suç ortağı polis İsmail ve otelci Mehme-din duruşmalarına 1 inci ağıroeaa-da dün de devam edilmiştir. İsteği üzerine müşahede altına alınan 8e dada aid okunan Tıbbı Adil raporunda, sanığın psikopat olmakla be raber işlediği suçun mahiyet neticesini tefrika muktedir olduğu ve hâdise zamanında sanıkta marazı bir hal bulunmadığı bildiriliyordu.
Sanık Sedad ise tam m An asil» müşahede altına alınmadığım; mü şahede zamanında kendisini dövmek istiyen beş altı jandarmadan birisini dövmeğe teşebbüsünden dolayı oradan çıkarıldığını bu «atehle tekrar müşahede altına alınmak
ÜNİVERSİTEDE:
e o l is te
«K
Sağlık merkezleri |o ihtiyaca yetmiyor
7 MAYIS HHS
——»i vaHMBoaaMu.
| ISABAHI
Yeni Parti ve Fıkracı
Gittikçe artan ihtiyaç karşısında yeni sağlık merkezleri açmak Sağlık Bakanlığı için bir mecburiyet halini almıştır
— f - -
de ilham kaynağım bu!».
Meslek hayatınm yarım asrını idrâk etmek bahtiyarlığına eren bu candan arkadaşıma mukabele edemediğim bir mmnet borcum vardır: mehkûb olduğum uzun senelerde on yakınlarım bile benden yüz çevirdikleri halde €r-cüınend, karini olduğu çok yüksek şahsiyete lehimde şefaatte bulunmak cesaretini göstermiştir.
Bununla hiç bir zaman îmtman eylemediğini biliyorum. Fakat bunu burada tekrar etmekle ioaaobk namına duyduğum hazzı kaydeylemekten ken-’dîmi alamadım.
İnşaallah... Omın Zaro Ağayı geride bırakacak günleri de kutlanır... Cemi'cümle ile... Yanı hep beraber!




İstanbul vapurunda yapılan kaçakçılık
Memlekete ecnebi bankalarına a-id 600 küsur bin liralık emre muharrer çek sokmaktan ve para kaçakçılığından dolayı asliye 5 inci ceza mahkemesinde yargılanmakta olan İstanbul vapuru başkamarotu Haydat Çınarın ayrıca Fransız, İs-viçre ve Ingiliz altını kaçakçılığı ile eşya kaçakçılığından muhakemesine dün sabah asliye 9 uncu cezada başlanmıştır. Haydar Çınar Galata rıhtımında bir berber dükkânında ve bakkal Eftimin mağazasında bulunan çuval ve paketteki kaçak ipekli, kıravat ve altınların kendine atd olmadığını İddia etmiş ve hazır bulunan şahldjer dinlenmiştir. ' ____
Dâva diğer şahidlerln de celbi için talik edilmiştr.
Üniversitelilerin tertip ettikleri Türk musikisi konseri İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği, Fatih yurdu talebeleri menfaatine 9 Mayıs Pazar günü saat 14 de, Marmara Lokalinde, bir Türk Musikisi konseyi tertip edilmiştir.
i 0
| rı? Yanındaki oğlan vâ3itasıydı j galiba, sermayesini sana getir-| d*’
? — Ben hadımım diyorum, ge-
| ne oğuldan, kızdan nen var di -
5 ye soruyorsun; Ağobun kazı-K mısın?
i Yahya beyin hatunu artık i-•î nanmıştı. Çene çalmağa başla dı:
— Üsküdar iskelesinde saatlerce vapur bekledim, az kalsın oynatacaktım. Söyledimdi ya, eski ahbaplarımızdan Çarşam • | bada tekke şeyhininkilerin kü-çük gelini doğurdu, handise kıı
6 kı olacak, hâlâ yoklayamadık, S hatır soramadık.
x — Hastaydım, maştaydım di ye bir Ilıtır pırsın.
? — Üzerime hastalık yormat
| sğzmı hayıra aç!.
S — Dilin kemiği yok, x bir kofti uydur.
K Cüzdanını çıkardı: \ | — Hâtır sorm alığa kaç pa-
| ra lâzım?
8 — Ne götüreceğimi ben de
| bilmiyorum.
| — Hacı Bekirden bir okka
| lâtılokum al, olup bitsin!
— Onlar da zaten teyzemin
başka
İsticali münazarada hukukçular kazanamadı
---o——
Hukuk Fakültesi, Talebe Der neği tarafından, dün saat 14-30 da, Marmara Lokalinde; «Medenî kanundaki garp müesseseler: yerleşmektedir veya yer-leşememektedir) tezli irticai! bir münazara yapılmıştır.
Uygun tezi, Haluk öztap, Ah med* Sayar, Rüçhan Sırma; aykırı tezi de Akif Tatbozlu, A-talay Peköz, Adnan Hakbllen-den mürekkep ekipler müdafaa etmişlerdir.
Münazaranın mevzuu önceden verilmemiş olduğu için, hazırlıklı bulunmayan müdaffler, kendilerine verilen zamanları dahi dolduamamış, kısa konuşmuşlardır.
Neticede, Doçent Dr. Blilend Davran, Türkân Rado, Nurullah Kunter, İlhan Postacıoğlu ve Asistan Sevinç Diblan, Fevri Fevzioğlu, Ziyat Köprülüden te şekkül eden jüri heyeti iki tarafa da rey verememiş, ekiplerin beraberliğini ilân etmişlerdir.
--------().-------
Yeni su tesisatının temeli bugün atılıyor
Şehre bol su getirmek maksadile Terkos gölünde tesis edilecek yeni tesisatın temel atma merasimi bugün yapılacaktır.
Temel atma merasiminde vali Lûtfi Kırdar ve gazeteciler hazır bulunacaktır-
—-----
C. N. p.- nin Aksarayda tamir ettirdiği bina dün açıldı Aksarayda bir müddettenbe-ri, tamir ve tanzim edilmekte olan yeni C. H. P. binaaı dün akşam saat 18 de merasimle a-çilmiş ve il başkanı Sadi Bek-ter bir hitabede bulunmuştur.

167 sabıkası bulunan bir yankesici yakalandı
— o----
Kambur Kâmil namile .. arut 167 sabıkalı bir yanködai 8un Yentca-ml önünde Havva adında ılr badının çantasını kapıp kaçarken emniyet memurları tarafındın yakalanmıştır-
Bılndan başka Çakır Vahan adında diğer bit sabıkalı da {ûasımpa-şada musiki levazlmatı satan Kâmile aid dükkândan, dükkân sahibinin ceket ve altın aaa. ■. çalarken yakalanmıştır.
Her İki sabıkalı da savcı ?a verilmiştir.
Denizyollarının bir izahı
Gazetenizin 28. 4. 944 tarihli sayısında muayene müddetleri biten gemiler hakkında ki yazı incelenmiştir. Cevabımız aşağıdadır:
İ
Marmara bölgesi liman ve deniz
ne
muayene
Ur. Muayene müddeti soaa eren gemiler usulen tekrar muayeneye tâbidirler.
Bu arada 55, 65. 72 73 ve 76 No. h vapurların muayene müddetleri bitmiş olduğundan yeniden muayeneleri yapılarak müddetleri uzatılmıştır. Bu gemiler seferlerine devanı etmektedirler.
2 programlara vapurların sırası geldikçe tamirleri yaof(ı.aktadır. Nitekim Haliç hattına işle yen 16 No. lı vapurla (Maltepe) ve 27 No; lı araba vapurları da tamire alınmış bulunmaktadır.
19 Mayıs bayramı için yemlerin yaptıkları provalar
Erkek liseleri öğrencileri, dün öğleden sonra, Vefa sta -dında, 19 Mayıs gösterilerine hazırlık olmak üzere ikinci pro valannı yapmışlardır.
İşletmemize aid gemiler Slgesi liman va da-miidürlüğiınce nıuaye erek her birine ayr: ayrı şahadetnamesi veri-
Esasen tesbit edilen
I
— Bana ne?
— Al lafı, otur aşağı.
Ziba hanım mülayimleşti:
— Hele hele, saklama, kimdi iki dirhem bir çekirdek ka-
gelini Nebiyeye ne getirdiler ki. Küçücük bir kutu akide şeke -ri, bergamatlılarının hepsi pey nire dönmüş.
Anlaşılıyor a, çok para sahibi oldukları halde eilîri sıkı. Bey, bu gibi fuzulî yere metelik sektirmeyer^prden.
Karısına yiiz kuruşluk kâğıdı uzattı. Odaya Şaban girdi..
Yahya, şaşalayarak, uşağın bir pot kırmamasını işaret e-derlşen, hanım gördü:
— Nedir o, pandomina mı oynuyorsun ?
— Yok canım, dalıa Toptaşı-lık olmadım. Adamcağızı erken den ardiyeye yolladım: bu saate kadar oradaydı. Dell pösteki sayar gibi binlerce tuğla saydı. Çok yorulmuştur.
îçeri git. biraz dinlen diye i-şaret ettim. Hadi Şabancığmı rahatına bak, sayıyı, suyuyu so nunda bildirirsin.
Zibanını gene kuşkulanma da:
— Muhakkak bu pandojprina-
I 4
larda da bir dolap var. başı.
— Yok devenin
— Ben şimdi lâtılokumu alıp doğru Çarşambaya, tekkeye gi diyorum. Lâkırdıya dalıp belki gecikirim. Dönüşte Fatihfi, tram vaya kadar yürüj\ceğim. Ortalık kararırsa Sultan Tepesine kadar yalnız çıkamam. Gene bu ray» gelirim, beraber gideriz.
Şaban göründü:
Bir bey sizinle görüşen istiyer.
— Ne biçim kişi?
— Sakallı.
— Hüsnü bey mi yoksa?
— Hüsnü beyi tanımaz mı -pm? Başkası.
— Çağır buraya!
Sakalının çoğu kırlaşmış, za-if, çelimsiz, beli bükük, sırtında eskilikten neftivo dönmüş, siyah v ndiıigot, boynnnda kirli bir yakalık, ayaklarında derisi çatlamış kakş kundura. 65 lik bir adam, çekingen çekingen i-çeri girdi:
— (Levazimatı inşaiye Uca»
ek
Sağlık ve Sosya] Yardım Bakanlığı, bir tamimle, sağlık merkezleri-] nin faaliyetlerini tahdid etmiş, fa-; aiiyetlerlnln yalıuz kendi muııaka-lanndakl hastalara münhasır kalmasını bildirmiştir-
Sağlık Bakanlığının, bu yersiz tamimi, mintanlarında sağlık merkezi bulunmjyan halkın şikâyetlerine sebebiyet vermiştir.
Bilindiği veçhile bugün şehrin henüz her semtinde sağlık merkezi tesis edilememiştir. Bu bakımdan halk, sağlık merkezi bulunan mm-takajara gitmekte, hattâ bu yüzden güçlüklere maruz kalmaktadır-
Sağlık Bakanlığının son tamimi fakir vatandaşların müşküllerini bir kat daha arttırmıştır
Diğer taraftan haber alınıldığı-na göre, Beşiktaş sağlık merkezinde geçen yıl 14600 çocuk, tedavi e-dllmlştir.
948 yılında nisan aymda 1100 çocuğa bakılmıştır.
Yukarıda da verilen ciddi rakam landan anlaşılacağı gibi. Sağlık Bakanlığı böyle faal merkezler yanında yani diğer kasalarda da sağlık merkezleri açmak için teşebbüse geçtiği takdirde bilhassa fakir vatandaşlarımız çok memnun kalacaklardır.
cıheüni merak eltim, yeni teşkilin do&ugu» ParUlüer yalnız De-ugraşmak zorunda (•
çünoü partinin kurulmasının artık bir zaman, belki
de bir gün 191 olduğu tar*aJk-kuk etti. Demek kİ Halk ve Demokrat Partilerinden başka yakında bir de henüz adı lâyıkile belli olmıyan siyasi Mr teşkile kavuşacağız.
Gazotool arkadaşlar yeni partiye kimlerin gireceği, kimin lider olaoa| gibi meselelerle uğraşırken ben dünyaya ayak basmak ürere bulunan bu yeni politika cihazı hakkında bil* hassa rakip partiler mensubtarının neler düşündükleri Öyle ya! Meselâ na kadar Halk mokrat parti ile
diler. Şimdi karşılarında yeni, O^pıok rat Parti kurucularından balkı daha oie avuca sığmaz zorlu muhalifler bu lacaklar.
Demokrat Partililere gelince onlar da iktidara geçmek için sadeoe Halk Partilileri yenmek durumunda idiler^ Şimdi oır de bu yeni parti merısub'a* rını nıaglüb ettikten sonra (ktidara a taşabilecekler.
Hülâsa görülüyor ki yeni partin.n doğuşu Demokrat Partinin dünyaya gelişinden farklı. Zira Celâl Sayar ve arkadaşlarının teşebbüsü yalnız Halk Partilileri ürkütmüştü. Kenan Öner vo dostlarının hamleleri ise hem Halk PartilUcrı, hem de Demokrat Parti mcnsubiarını küplere bindirecek. Bu şartlar altmas öaru bir sürü muhayyol mülâkat yapmak düştü. Öyle ya gidin Halk ve OeıiMtk-rat Parti kodamanlarmtn fiMrierâü, mütalealanm sormak, onlarla muhayyol mül&katlar yapıuak ıcabeJiyor. Bu cihoti tahrir müdürünün ihtarına hacet bırakmadan kendim yaşnraanı elbette iyi olur.
I
BELEDİYE DF
Kuzu etine narh haberi telâş uyandırdı
haberler, perakendeci ka-telâşa düşürmüş bulunmak-
taraftan öğrenildiğine gö-
Kuzu etine narh konulacağı şek Ündeki şatoları tadır.
Diğer
re, Belediye Iktisazi işlerinde kurulan bir komisyon, kuzu eti fiyatlarını tedkik etmekte, birkaç er^ne kadar bu husustaki rujMirunu hazır lıyacağı söylenmektedir.
Rapor. Daimi Encümenin tetkikinden sonra, kuzu etine narh konulup konulmıyacağı hususu katiyet kesbedecektlr.
ilgililer, kuzu etine narh konulması mevzuunda şiddetle ısrar etmektedir.
Bugünden itibaren kuzu eti. başsız ve ciğersiz satılacağından narh esasına müstenid olmıyan Hatlarda 10 - 20 kıu'uş arasında bir artış olması beklenmektedir.
Belediye; halkın, zamma tahammülü kalmadığından kasablara yeni bir fırsat daha vermemek kararındadır.
D EN İ Z D E
“İstanbul,, vapuru bugün gidiyor «İstanbul» vapuru bugün saat 12 de Marsilya seferine çıkacaktır Giden yolcular arasında hir müddet-tenberi şehrimizde bulunan ve mü teaddid konserler veren Viyana Ço cuk korosu. Paris elçiliği ticaret a-taşesi Refik Keşmir. Alman a ve İsviçrede birer konferans vermek üzere çağrılan Dr. Kemal Saraçoğlu bulunmaktadır.

rethanesi) müdürü işletendi hazretlerile şerefyap olmak arzusundayım.
Yahya bey lâkayd, (bunağın biri), karısı da (teneşir horozu) dıyo mırıldandılar. Zibanım. al dırmayarak çeneyi işletme de-
— Drağmaıı’da, Tıırbedar Hakkı efendilere de uğrayun diyorum ama Hakkı efendinin baldızile anneciğim dargın.
Sakallı.
_____ Bendeniz, cennetmikân Sultan Abdülazız Han viızera • smdan Senai Paşa merhumun... diye girişe dursun, berikiler hiç oralı değil:
.— Annen alemle mi dargındır be!
— Kadıncağ’z, gözüne di -ken olmuş: halini Ri zavallı-nm sana ağzı var, dilli vok.
— Redingotlu tekrarda
— Abdi asgar, firdev- âşi-vaıı. Abdulaziz hanır. viizera-smdan:
ötekiler gene birbiri? yetiştirmede:
rin^ lâf
• ) ) ►'

1






ilk muhayyel mülakatı CaJal ftayarr-la yapayım dadım, seyahatten yeni döndüğü için yorgunmuş. Ben de Hilmi Urana baş vurdum.
Hazret çok düşünceli idi amaıa beni hiç bekletmedi doğrusu, Aeanen kabul etti.
— Beyefendicıg^m üçüncü partinin kuruluşuna ne dersiniz?
— Ne diyeceğim. Allah derim. Sanki Sayarla uğraştığınız yetau/ormuf gibi şimdi başımıza bir de Önerler, Ca yurlar çıktı. Fıkracı ben sana ör şey söyliyeyim mi? Şu Allahın betası Demokrasiyi memlekete sokmakla galiba iyi bir şey yapmadık gibi gel»yor bana, sen ne dercin?
— Aman efendim, bu sözlerinizi kimsecikler ışiöMos*n# ınalûmuâAhuz yurdda Demokrasinin gelişmesi Halk Partisi genel balkanının da arzulan cümlestndendir.
— Bilmez mıyım, bHmez m^ım? Ben senin ağzını aramak için o suali mahsus sordum. Yalnız baş bulunup da nnitâkatımmn bıı kısmını sakın yazayım deme! Dediğim gibi senin hakikî bir Demokrasi sever otu? olmadığım anlamak için o den ılorı sürmüştüm, gibi bir şey...
— Merak etmeyim,
mütalaayı kas-Y&ni imtihan
yazmanı efen* dun. Sizce üçüncü partinin şanlı altı ok çocuklarına bir zararı öoUunını-yacak mı?
— Soçim kanunu. değişmez, memurin ınuhakeınat kanunu ellenmezse ü-çüncii değil, üç yüz otuz üçüncü parti türese evel Allah seçimleri kazanırız. Amma velâkin bu dediğim kananlar bir kere değişti mi, üçuncuye falan lüzum yok, Demokrat Parti karşısında bile sıfırı tüketrriz.
— Bu cevabınızı yazayım mı efendim?
— Yok camın hiç böyle şeyler yazılır mı? Sakın yazayım deme ha!
— Merak etmeyin, yazmam efendim. Bu tehlikeyi karşılamak için ne d üşü nüy or sunu z ?
— Henüz daha kat’î bir karar vermedik. Yeni teşkil mensuplarını kızıllıkla itham var, «irlica’la suçlandırmak var, memlekette iğtişaş çıkarmak istemekle toerirn var. Bunlar benim aklnna gelenler. Tabii arkadaşlar da boş durmuyorlardır ue bir şeyler düşünüyorlardır. Helo bir kerre kanuni formaliteler ikmal edilsin, yeni fırkanın adı vo nıensubları kat'I surette belli olsun da elbette bermutad bir şeyler düşüneceğiz...
İnşaallah yarından tezi yok bir de Şükrü Saraçoğlu ile muhayyel bir mü-l&kat yapayım...
FIKRACI
-X
MAYIS 1948
1364
Rumi Nisan
24
7
CUMA
Ruzı Hızır 2 — AY — 5 GÜN 128
VaKitler Vasati Ezanı
s. D. s. D,
Oiıneş 5 51 9 41
Öğle 13 11 5 00
ikindi 17 04 8 58
Akşam 20 11 12 —
Yatsı «1 58 1 46
İnısâk 3 55 7 45


aktOallteler


■1
(



(•

•’j
I



»
I
Avusturya Konferansı dağılmak üzre
j

| Bu Konferansın da l dağılmasına «ebeb I Rus istakleri | Londra, 6 (B.B.C.)
) Avusturya ile barış mes’-J delerini müzakere eden t konferans, dağılmak tehli J kesindedir. Konferansta-
( ki Sovyet delegesinden i bs?ka diğer delegeler, A-ı vuıturyanın 1938 hududla ? rın muhafaza etmesin-
( de ve Yugoslavyaya taz-• miıat ödememesinde is-
İıa ediyor.
Sovyet delegesi ise A-vısturya hududlarında Yu golavva lehinde tadilât ypılmasında İsrar etmek tdir. Bugünkü oturum-d; İngiliz murahhası, hü-kineti ile istişare etmek liiumunu duyduğunu söyleyerek konferansın tâli-kiıi istemiştir. Gelecek o-tırumun başkanı olacak o laı Amerikan delegesi de, îrgiliz murahhası, hükümetinden rapor alıncaya kadar konferansı toplama yacağını söylemiştir.
Amerikan görüşü Londra. 6. (A.A.) — Avusturya meselesini görüşen Dışişleri Bakan yar dımcıları konferansının yİ
) ne bir çıkmaza doğru git ( tığı anlaşılmaktadır. Fil ) hakika Batı devletleri de-J legasyonlarile Sovyet hey-) eti arasında Avusturya t hududlan meselesi müna-) sebetile bir anlaşmazlık C hüküm sürmektedir. S Londra 6 (A.A.)
( vusturya ile S andlaşmavı ( konferansta ? mekte olan Ş esna sında
? Fransa tarafından destek ( S lenen Amerikan yardım- ) ? cı murahhası Samuel Re- ( S ber. Amerikanın, bu mes’ ? * elenin kökünden halledil- S Imesi için geçen hafta Yu ) goslavyanın Avusturyaya | karşı ileri sürdüğü meta- | libatın kat’î olarak red- f dedilmesi icabettiğini söy ) lemiştir. S
Amerikalılar evvelâ ) Avusturya hakkında, gi- v . riştikleri milletlerarası ta ) ) ahhüdlere sadık kalmak t t ve bunları verine getir- ) ) r.nek arzusundadırlar. | | Saniyen karantiye sınır | ? lan meselesinin halledil- ) S mesi sulhun idamesi ve bu C ? bölgenin istikrarı bakı- ) S mından en güzel vesile- ( ? lerden birini yaratmıştır. ) S M. Reber. Yugoslavya- | 7 nm harb tazminatı olarak ) ) esasen Almanvadan harb ( ç tazminatı alacağını'Ve A- I S vusturyadan da tazminat i | istemesinin mükerrer bir | ) tazminat istemek demek 5 ( olacağına işaret etmiştir, t
General Meygand
• •
A-yapılacak tetkik eden cereyan et-müzakereler İngiltere ve



Es xi Fransız Başkomuta* ! Binin hakları iade olun u
Paris 6 (AP) — Siyasî suçları gözden geçirmeğe memur bir adlî komisyon bugün General Maxime Weygand aleyhindeki işbirlikçilik ithamlarını sabit görmemiş ve Generalin eivil haklarını iade etmiştir(
Adlî komisyon, General Wey gand’ın lehinde olarak şahadetle sabit görülen şu ciheti göz-önünde tutmuştur:
General, o zaman Vişi hu, I lcûmetinin lideri olan Amiral] Dadanın 1941 başlangıcında Dalarla Bizert’te Almanlara ü.s vermesine mani olmuştur.
Birinci dünya harbi sırasında Mareşal Foch’un Genelkur -ma/ Başkanı ve bu harbin Fran eız mağlûbiyetine tekaddüm e den günlerinde başkomutanlık ödevlerini ifa etmiş olan Wey gard sonradan Almanlar tara-fintan ve kurtuluşu müteakip Fraısızlar tarafından tevkif e dilniştir. Hâlen 71 yaşında o 1 an General Rivıeradaki villasına münzevî bir hayat vaaa-inıJladır.
Ürdün kralı: “15 Mayıstan sonra birlik lerimle Filistine gireceğim,, diyor
‘ * - "*
Kahire 6 (AP) - Umumiyetle iyi haber alan «El Ehram» gazetesinde bugün çıkan bir habere göre, Amerika Filis tinde umumî bir mütareke ile Ingiliz mandasının 10 gün tem dit edilmesini teklif etmiştir..
Gazetenin Amman menşeli bu haberinde, Kral Abdullahm bu fikri reddettiği bildirilmektedir. Gazeteye göre, Kral Ab dullah umumî miVarekeyi, si -yoııist isteklerine doğrudan doğ rüya boyun eğmek olacağı cihetle reddetmiş ve şunları söy lemiştir:
«Milletimi aldatmak istemem. Bu bütün Arablar için bir şeref ve vekar meselesidir. Bu meseleye karşı ilk durumumu muhafaza etmekteyim: 15 Mayıstan sonra birliklerimle be raber Filistine gireceğim.» Smtdî Arabistan da hazır Şam 6 (AP) — Bugün beyanatta bulunan inanıhr bir kay nağa göre. Arab Birliği genel sekreteri Azzam Paşaya bir tel graf çeken Suudî Arabistan Kralı îbııi Suud, askerî birliklerinin harekete hazır oldukla rını bildirmiştir.
hak Kral ailesinin arzusu
Bağdat 6 (AP) — Irak kralı Faysalın annesi kraliçe Aliye, yine kral ailesine mensup diğer iki bayanla birlikte Fiistin sa vastnda yaralananlara hastba-J-icılık etmek üzere Londradan {•vrılmak arzusunu izhar etmiş tir
Kraliçe hâlen Londrada Kes-si.ıgton Palas Gardens’deki bir konakta oturmaktadır.
’Bu müracaatı müteakip Prens Abdülillahın annesi kra-l çe Nefise ve diğer kızkardeşi Pn» nses Bedia da hastabakıcılık için müracaat etmişler ve hıınun üzerine Naip Irak Kızılay liderivle görüşmeler yapmış tır.
Neticede Bağdalta bir hastabakıcılık kursu açılmıştır. Kra-lice Nefise ile Prenses Bedia bu kursları takip etmektedirler.
Ingiltere manda idaresini
uzatmıyor
Londra 6 (A.A.) — Bu gece,
beyanatta bulunan inanılır bir kaynağa göre, Büyük Britanya, Filistindeki mandaterlik i-daresini iki hafta temdit etme sine, dair vâki yeni bir müracaa tı kesin olarak reddetmiştir.
Bu talebin Birleşik Amerika tarafından ileri sürüldüğü kuv vetle tahmin edilmektedir.
■ -—
Bu


Ankarada iki cinayet işlendi
Ankara 6 (Hususî)
sabah Ankara köylerinde ölüm le neticelenen iki cinayet ol -muştur. Öğrendiğimize göre hâdiseler şöyle cereyan etmiştir:
Çankayanın Belliler köyünde oCuraıı Sunta: Baba adında tbir genç kıjz Mania Başpınar rıdında hâmile bir kadınla güb re yüzünden kavgaya tutuşmuş ve Suna kavga esnasında Manianın karnına olanca hıziyle bir tekme vurarak Manianın çocuğunun düşmesine ve ölmesine sebep olmuştur.
Diğer hâdise ise Çubuğun çotuk köyünde olmuş ve Haşan Hisar isminde bir çiftçi Osmau Yurt adında diğer bir çiftçiyle tarla meselesinden kavga ede -rek Haşanı çifte ile öldürmüştür.
öüdce komisyonunu dünkü toplantısı
Ankara 6 (Hususî) — Büdçf komisyonunun dünkü toplantısında Ticaret, Maliye ve Ekonomi Bakanlan da hazır bulunmuşlar ve toplantıda Muam meı Erişin bankalarda iki mil yor. lira sermaye tahdidinin kaldırılarak bunların da iktisa dî devlet teşekkülleri baremine tâbi tutulması hakkındaki tek 1 • _ • • •• • • a • •
lifi görüşülmüştür.
Müzakereler esnasında Ekonomi Bakanı söz alarak barem kanunu üzerindeki incelemele -rin henüz tamamlanmamış olduğunu bildirmiş ve müzakere lerin Başbakanın huzuruyla ya pılmasını teklif etmiştir.
Ekonomi 'Bakanının teklifi komisyonca kabul edildiğinden teklifin müzakeresi başka bir güne bırakılmıştır.


i
Güzel bir ev’e sahip olmak ister nıisbıizf Türkiye İş Bankasının
Küçük cari hesapları arasında tertip eylediği zengin ikramiye çekilişlerinden faydalanınız.
Haziran
Ağustos
I
Aralık

i
*
Mertek ve çöp hikâyesi fBaşnıakaleden devam) bir cemiyetten, bir Ualabalıktau i-baret kalmıştır. Bu fırka içinde kimler yoktur? Muhafazakârı, mu taassıbı lıattâ dindarı, lâiki, farmasonu, her hangi bir dîn ile a-lâkası olmıyanı, köylüsü» çiftçisi, taciri, büyük sermayedarı, orta hallisi, fakiri ve saire... Bütün bu yığın yalnız şefe merbut olmakla temayüz etmiş bir topluluk idi. Hiç bir veçhile siyasî bir parti manzarası gösteremezdi ve gösteremedi... Halk Partisi o kadar siyasî bir parti değildir ki, kendi programını devletin Anayasasına kodurmıış ve böylece her hangi diğer siyasî bir partinin kurulmasına da imkân bırakmak istememiştir. Üç yıldır güya Demokrasi taklidi yapıyoruz ve onu elde etmeğe hevesli görünüyoruz. Fakat elimizdeki matbuat kanunu Mus-solininin faşist matbuat nizamıdır ki Receb Pekerin himmetile daha da ağırlaştırılmıştır. Ceza kanunu muz yine faşist tercümesidir ki, ortaçağların ağır cürüm ve ceza izlerini taşır.
Bu kanunlarla bu seçim usulleri ve oyunlariie, Sıkıyönetimlerle Demokrasi olmaz ve yapılamaz, deyip duruyorduk; fakat hakikatte Anayasaya Halk Partisi programını koyan bir sistem içinde nasıl çeşitli partiler kurulabilir? Her kurulan parti behemehal şanlı altı oka bağlı ve sadık olmağa mah kûmdur. Çiinkü bu ciheti .Anayasamız emir ve telkin ediyor»

Demeçlerde, Meclis kürsülerinde. parti toplantılarında, halim hi taplarda istediğimiz kadar Devnok rasi yolundayız, diye feryad edelim, duralım, Halk Partisinin yapıp tatbik etmekte olduğu kanunlar ayakta durdukça yurdda ciddi ve samimi bir Demokrasi» kabil değil tahakkuk edemez.
Fikir ve yazı hürriyeti var, denir; kalemleri kırmak için en ağır telıdidler Damokles'in kılıcı gibi, kafamızın üzerinde asılı durur. Seçim hürriyeti var denir, reyler açık, tasnif gizli yapılır hattâ hoşa gitmiyen neticeler olacağı vakit, tasnif bir türlü bitmez, haftalarca sürer; Zatı Sungura hayret verecek el çabuklukları yapılır.
Demokrasi var denir, Devlet Şe-li bütün kanunların müzakere ve kabulünde en faal rolü oy nar. Son ra da Halk Partisinin karşısına ye ni bir teşkil çıkmak istedi mi. derhal bu keyfiyet istihza mevzuu o-lur! V eni parti erkânı arasında it-tihad yoktur, her bîri başlı başına bir âlemdir, bunlar nasıl birleşebi-lirler? Nağmeleri tekrarlanır. Bu sözleri söyliyenlerin bir dcfacık olsun başlarım çevirip kendi partilerinin içine bakmamaları, hayretten de öte garib bir tesir yaratıyor. Sırça köşkte oturan komşu suna taş atmaz diye eski bir Türk ata sözü vardır. Halk Partililer hiç olmazsa bu nasihat ve tavsiyeye kulak kabartsınlar.
Memlekette mazisi temiz kim politika sahasına atılsa her halde Hal|i Partililerin Atıf İnanlarından, Saracoğlularından, Şükrü Ko çaklarımlan, tncedayılarından, Su-ad Ifayrilerinden daha iyi İŞ. görür. Bu hususta Halk Partisinin hiç nıerak ve endişesi olmasın.
YENİ SABAH
Karadenizde görülen serseri mayınlar
İlgililer: “Karadenizde serseri mayınların çoğaldığına dair henüz resmî makamlara malûmat gelmedi,, diyorlar
Ankara 6 (Hususî) — Karadenizde görülen serseri mayın • ların artması üzerine ilgili ma kamlarca bu hususta gereken tedbirler alınmıştır, kendisiyle görüştüğümüz yetkili bir zat bu mevzuda şünları söylemiş -tir:
Karadenizde serseri mayınla nn imhası için sahil müfrezelerine sıkı emirler verilmiştir. Karadenizde serseri mayınların görüldüğü bu sahil müfrezelerine bildirildiği zaman, bu ma vınlar müfrezelerce ya mahal
Filistin hâdiselerine karşı \ Türkiye tarafsızlığını muhafaza ediyor
Ankara 6 (Hususî) — Antak ya menşeli bfr- haberde Suri-yede çıkan El Sabah gazetesinin 'Çiirkiyede bir Arab komitesinin teşekkül ettiği ve Yalı udiler aleyhinde çalışmak ü-zere 100 Türk subayının bu kc miteye gönüllü olarak müracaat ettikleri yazıldığı bildirilmektedir.
İlgililer nezdinde yapılan tah kikata nazaran bu haberin aslı olmadığı anlaşılmaktadır.
Türkiyenin Filistin ve Arab olayları karşısında tarafsızh -ğım muhafazaya karar vermiş olduğu malûmdur. Mevzubahis 100 Türk subayının Arab ordu suna katılması keyfiyeti bîta -ıaflığı ihlâl edeceğinden böyle bir haberin kasıt altında çıkarıldığı tahmin edilmektedir.
Hikmet Bav urun mühim bir makalesi
Ankara 6 (Husus) — Bugün kü Kudrette «Kürsü Hürriyeti* başlıklı makalesinde Hikmet Bavur, Ankara üniversitesindeki sol temavüllü hocalar meselesinin ortava iki zümre çıkardığını bunlardan birinin kürsü hürriyetini müdafaa e -deliler, diğerinin beşinci koldan korunmak kaygısını her şeyden üstün tutanlar olduğunu söylemekte ve memleketimizin coğrafî durumuna işaret ettikten sonra şöyle demektedir:
«Profesör Vasfi Raşit
vîg ile Ali Fuat Başgil ve onlar gibi düşünenlerin içtilıadla undaki samimiyete karşı tam bir saygı beslemekle birlikte diteceğiz ki. yukarıda andığı -iniz yönler bilinen emperyalist ihtiraslara eklenince Komünizm lehinde duygular uyandırabilecek biçimde öğretimde bulun -mayı önlemek, hiç olmazsa dürı yanın bugün içinde bulunduğu devrede kürsü hürriyetinin kut saltığını tam olarak korumaktan daha önemlidir.-
Başbakan yardımcısının basın toplantısı
Ankara. 6 (Husus) — Başba kan yardımcısı Faik Ahmed W * ^0*
Barutçunun nezdinde yarın öğle üzeri bir basın toplantısı ya pılacaktır. Barutçu muhtelif memleket meseleleri üzerinde basına aydınlatıcı izahlarda bu lunacaktır.
Se-
sahi hâle
ço-
ünde imha edilmekte veya le getirilerek zararsız bir konulmaktadır.
Karadenizde mayınların
ğaldığına dair henüz resmî ma kamlara bir malûmat gelmemiş tir.
Diğor taraftan hâlen Meclis te bulunan ve serseri mayınla rın kiralanacak eşhasa aid va-. sıtalarla imha edilmesine dair tasarının Meclisten bir an evvel çıkarıhtıasına çalışılmaktadır.
Ansaldo firmasile bir türlü anlaşmaya yarılamıyor
An -
a
idareci e
----- w • ■
gozıle

Memur maaşları hakkında bir mukayese
Birleşmiş Milletler Genel Sefc( reterllfinde münhal olan memurlukla/ ile alacakları maaşlar ilân edilmiştir.
8u münasebetle bir mukayese yapmağı düşündüm.
Türk memurunun» Türk hududu I-çınde eline geçtiği (tevkifatsız) senevi tahsisat, bırinol dereceden yani en büyük devlet memurundan sekizinci dereceye kadar 7572, 8720, 5880, (980, 4418, 3852,3288, 2892 liradır.
Birleşmiş Milletler Bürosundaki memurlar İse:
(O ol ar 286 kuruş hesabıfe).
İstatistik mütehassısı senevi 19162 lira, İstatistik memuru senevi 12612 lira, İstatistik yardımoısı senevi 91M lira, Ticaret istatistikleri mütehassısa senevi 21300 lira, Sosyal işler memuru senevi 12612 lira, istihbarat mütehassısı senevi 21307 lira, İstihbarat mütehassısı yardımcısı senevi 12612 lira, stajıyer senevi 7454 lira, Filmcilik işlori memuru senevi 12612 lira, Fotoğrafçı senevi 10210 lira, İdari iş-lor memuru senevi 21307 lira, Desinatör senevi 11354 lira, Oesinatör senevi 15587 lira, Seyahat ve ikamet işleri memuru senevi 12612 lira, Seyahat ve ikamet işleri memuru senevi 10210 lira. Seyahat ve ikamet işlert memuru senevi 9180 lira alacaklardır.
Memuriyet derecelerine ve rakamlarına nazaran Türkiye cumhuriyetindeki yüz elli lira maaş en büyük maaş olduğuna ve bunu da ancak Türk hükümeti en büyük memurunun aldığına ve eline senevi 7572 lira geçtiğine göre, 8irteşmiş Milletler Genel Sekreterliğindeki memuriyete muâdil olan me muriyet, istihbarat memuru stajyeridir. Zira bu memur senevi 7454 lira al inaktadır.
İkinci nokta: Birleşmiş Milletler ge-nol sekreterliği kadrosu, ve yapacağı muazzam işlere rağmen ancak 16 mamurdan ibarettir.
Her halde memurlarda ras-yonalizasyon prensibinin iyi tatbik •-dildiği bir idare olsa gerek.
Bu idarenin büyük memurlarının ahdedil* aldıkları senevi tahsisat hakkın da bir fikrimiz yoktur.
Bu memuriyetlere tahsis olunan senevi maaşların, her halde memleketimizde hüküm süren pahalılıkla mütenasip olduğunda da şübhe yoktur.
Bakalım münhal bu on altı memuriyet için, kaç yüz veya kaç bin kişi namzedligîni koyacaktır.
Başka bir noktai nazar dermeyanına lüzum olmadığı kanaatindeyim ve hattâ Birleşmiş Milletler Bürosu memurları ile bizim memurların randımanına da mukayese edecek değilim.
İDARECİ
Ankara 6 (Hususî) saldo firmasiyle yapılacak gemiler hakkında henüz kesin bir anlaşmaya varılamamıştır. An-saldo firması gönderdiği bir mektupta bu ayın sonunda 4 geminin inşasına başlanacağını bildirmektedir. Bakanlık bu l-ususta henüz kat’î bir cevap vermemiştir.
\ üksek Sağlık Şurası toplanıyor
Ankara 6 (Hususî) — Yüksek sağlık şurası 13 Mayıs per şembe günü Sağlık Bakanı Beh cet Uzun başkanlığında toplanacaktır. ı
Bir hafta kadar devam edecek olan bu toplantıda yurdun sağlık durumu tetkik edilecek ve muhtelif makamlardan gelen sorular cevaplandırılacaktır.
Men' edilen piyes yüzünden zarar ziyan dâvası
Ankara 6 (Hususi) — Kadın lar arasında piyesinin 16 giin temsil edildikten sonra Millî E ğitinı Bakanı tarafından gençlerin yaptığı şikâyet neticesinde tatil edilmesi dolavısiyle pı yesin müellifi Okday Rifat ta rafından Millî Eğitim Bakanı aleyhine açılan zarar, ziyan dâ lasına 3 ncü asliye hukuk mah kenesinde başlanmıştır.
Millî Eğitim Bakanının avu katı dâvanın idari mahiyeti hakkında bir iddia serdetmiş, Okday Rifatın avukatiyse dâ -vanın medenî kanun hükümleri ne girdiğini iddia etmiştir.. Mahkeme piyesin oynanmaması içir verilen kararın bir suretinin getirtilmesi için başka gü ne kalmıştır.
Bin ce gelir tahminleri umu lduğu gibi tahsil edilemiyor
Ankara 6 (Hususî) — Söylendiğine göre Büdçe gelir tah minleri umulduğu gibi tahsil e di İçmemektedir. Bu yüzden müs ki rat ve kolonya ispirtolarına taz? zamlar yapılmıştır. Te -kel maddelerine yapılan bu zamlarla 10 milyon lira kadar kir fazlalık temin edileVk bu nunla tahsilat noksanlarının karşılanacaktır.
Türk yapı kongresi çalışmalarını bitirdi
Ankara 6 (Hususî) — Birin ci Türk yapı kongresi komisyonları çalışmalarını bitirmiş ve hazırlanan raporlar bugün umumî heyette görüşülmeye başlamıştır. Kongre yarın da dilekler üzerinde çalışacak ve mesaisini bitirecektir.
Kongrenin çalışmaları memleketin Bayındırlık işlerinde ya pılması kararlaşan kalkınma i-cin çok faideli olmuş, bayındır lık işlerine aid bütün mevzuat yeniden gözden geçirilmiş ve bugünün imalarına göre tadiller yapılmıştır.
Komisyonların bir kısmı karma komisyonlar halinde de çalışarak bu mevzuatın hem ahenk bir şekle gelmesini sağlamıştır.
Demiryolları memurin baremine aid yeni bir tasarı
Ankara 6 (Hususî) — Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü demiryolları memurin baremi -ne taalluk eden yeni bir tasarı hazırlamıştır. Tasarıya göre de miryolları memurlarından yük stk tahsilli olmayanların ancak altıncı dereceye kadar terfi e-debilmeleri esası kaldırılmakta ve bunların devlet memurlarına muadil olarak onlar gibi 3 ncü dereceye kadar terfi ede bilmeleri imkânı sağlanmaktadır. . . ■ -....
Acı bir kayıp
Edirne Gümrük nâzın merhum Şükrü Pankoğlunun mahdumu. Gümrük muayene memurlarından Naml Pankoğlunun babası Güm. rük Baş Müdürlüğünden emekli:
SAMI PANKOĞLU
dün akşam vefat etmiştir. Cenaze. sİ bugünkü Cuma günü Lâleli Ku. rultay sokak 41 numaralı evinden - kaldırılarak Beyazıd canıli Şerifinde öğle namazı edâ edildikten sonra Edtrnekapı şehidllğlne defnedilecektir.
Merhuma Allahtan mağfiret ve kederdlde ailesine sabırlar dileriz.
i 1948 çektlıstfllis: İstanbul’da KSçük ( Yal da bahçeli er J
• Ankara’da Tasarruf J evlerinde bahçeli ev
• Ankara'da Güven mahallesinde I çeli ev
dolgun para ikramigeler
J 948
1948
çekilişte ayrıca bir
•f
l
J#
ar 11
1'9
İÇ
bah-
I

İşçi sigortaları
Ankara 6 (Hususî) — İşçi sigortalan genel kurulunda alı nan bir karara göre jgçi sigor talarına ait olan ve 8 milyon lira kadar tutan sermaye diğer sigorta şirketlerinde olduğu gi bi ticarî bir zihniyetle işletilecektir.
4.
,, ç
Günün enteresan haberleri!
(____________________________
/ trıgilterede haftalık kömür
y istihsali
') ir Londra — Ingiliz Kömür btıtı-I .ılâti geçen hafta 4 milyon 269 t ı..-. tona varmıştır Bir önceki hat il zarfında ise 4 milyon 224 bin t (■ j.ı kömür çıkarılmıştı. 1948 yı(u
I c. en iyi haftasında 4 milyon f 308 bin ton kömür LStllval edil-z nıışti.
7 Yılın ilk 16 haftası zarfında kö-s ttuir lstihsalâtı yekûnu 65 milyon y 188 bin 600 tona varmıştır. Geçen o din ayni devresinde İse 60 mıl-
II .( 667 bin ton istihsal edilmişti
£ (A.A)
k Krupp fabrikaları
t ) Frankfurt — Krupp demir ço-/ lık fabrikaları cumartesi günüıı-7 den itibaren tekrar Almanların I kontrolüne tevdi edilecektir. Bu. k fabrikalar çelik ve demir endüst-a rlleri komiserlerinin yardımile ida Â. re edilecektir. (A A )
l f,*r idam cezasını
/ müebbet hapse çevirdi
5 İT Stuttgrat — 1946 da Ameri-
V kan askeri hükümeti binasına bom
V ----------
ii atan Siegfried Mabus adındaki Nazi delikanlısı hakkındaki İdam -ezası Amerikan askeri valisi General Clay tarafından müebbed hapse tahvil edilmiştir. • . ı pj /Âti yanardağ
ir Brazzaville (Fransız Afrikı-— Belçika Kongosunda Nıyam lafjır ve Thoreau dağlan arasında k. yanardağlarda altı krater yeniden indlfaa başlamıştır.
Korsan kadın
ir «eng Kong — Hoııg Gtmuj. poltslle üzün bir mücadeleden aon ra ele geçirilen haydudlar arasında biç de Çinli kadın korsan var. dır. Korsanların elinde Japon silâh ve cebhanesl bulunmuştur.
(AP.) Senfoni orkestrasını idare eden kral
ir Kopenhag — Danimarka kra F ederik dün senfoni orkestrası-
nın Danimarka radyosunda verdiği konseri idare etmiştir. (A.A.) Turizm uçaklarına mahsus yeni bir rekor
ğç Roma — Italyan pllotlarıa-
(4? )



-----------------------------J
dan Lconardo Bonzi ve Maner Lu. aidi, birinci kategori turizm uçaklarına mahsus inlşslz ve doğru Irat üzerinde yeıu bir rekor kurmak üzere bu sabah Udine yakınında Campo Formio dan Sai 1001 tipi uçakla yola çıkmışlardır. Bugünkü rekor halen Sovyet pilotlarında bulunmaktadır, iki Italyan pilotu doğruca takrlocu 3500 klometrede bulunan Nll nehıi kaynaklarına bhr hamlede ulaşırtagı ümld etmek Sedirler. (AA)
idama malıkûfğ edilen Nazi
İT Gdansk ı Polonya) — Polon-ya Âli mahkemesi Danzlg (Gdansk) serbest şehrinin 1 ağustos 1939 da Naziler tarafından ele geçirilmesini hazırhyan eski Nazi Gaulelterl Albert Foerster'l bugün idama mahkûm etmiştir. (A.P.)
Brezilya fngittereden hakem istedi
if Londra — İngiliz futbol federasyonuna müracaat eden Brezilya federasyonu büyük futbol turnuva
lannın İdaresi için Ingiliz hakem- f ler gönderilmesini istemiştir. 7
İngiliz hakemleri Rio bölgesi J şampiyonluk turnuvasını idare e- ) decekler ve bundan sonra İsterler- J se bir yıllık bir kontratla Brezll- I yada çalışmakta devam edecekler- I dlr. Brezilya federasyonu hakem- 1 lere avda takriben 10ü Ingljiz lira- 1 sı ücret teklif etmektedir AP.) | Bir delinin marifeti j
( Adalrvllle (Kentuckyı — Akıl 7 hastalığından nıuztarlb bulundu- J gu tesblt edilen 20 yaşında Ed Bur I kes adlı bir zenci bugün akıl has- ) ta hanesine sevkedildlğl bir sırada v Adalrvijle polis şefi Rufus Bar- I rov'un tabancasını kaparak nıe- 1 mutu vurup öldürmüş ve cesedi 1 siper edinerek diğer polis memur i larpiı bir buçuk saat müddetle oya ( laınıştır. i
Polisler hücuma geçmeleri halin \ de Ourkes’ün biriken halka ateş i açnuıja başlamasından korkmuş- ı lardı'r Nihayet memurlar bir taraf ( tan deliyi oyalarlarken, Capers • Crumbangh adlı diğer bir zenci 1 arkadan yaklaşarak Burkes’Un ta- ( baucasnu almağa muvaffak olmuş i tur. (AP.) {
_ ._____________________ ____






Meclisin bugünkü gündemi
Ankara 6 (Hususî) — Meclisin yarınki gündeminde bazı genel müdürlüklerin 942 yılı hesaplan hakkındaki raporlarla tayinat ve yem kanununun 3T inci maddesinin değiştirilmesi hakkındaki kanun teklifi ve Türkiyeyle Modüs - Vivendl anlaşması imzalamış devletler mallarından bazılarım gümrük resimlerinde indirilmeler yapıl ması hakkındaki kanun tasarısı vardır.

* l
Dünya (Mimarları ilk
Enternasyonal Kongresi
Dünya mimarları ilk Enternasyonal kongresi 28 Hazirandan 1 Temmuza kadar devam ermek üzere Lozaııda toplanacaktır. Bu kongreye davet edilen şehirler şunlardır:
Londra, Paıis, Stokholın, Ko peııhağ, öteburg, Oslo, Briik-
Madrid, Tunus, Atina, İstanbul, Tahran, Nevyork, Man treal, Riyo dö Jenero, Boeııos-Ayres ve Yuhanesbıırg'dır.

SAYFA: 4 FMNI SAflAS f MAYIS 1918

o
i
h I Edineik bucağında!
\ Belediye reisine aid kaptı l
( kaçtınm değişen şoförüne! iken muhakkök bir kazanın!
| vniifte geçildi |
Bandıra: (Hususi) — Ediucik
İpe ağında belediye reisine ait 2 ( Norlu kaptı kaçtınm değişen şo fönine çarşıda tecrübe yapUnlmıe o sırada okuldan* çıkan çocukların Jıertoe doğra • yüranaesile, yetişen Çanuai adındaki diğer bir şoförün direksiyonu kavranıasile otomobili Cumhuriyet alanındaki bayrak direğine çarpmak suretile fecî bir □âdise önlenmiştir. Maalesef vaka nahalJine belediye zabıta memur ’ an gitmemişler, karşıdan seyirci 1 almışlardır.
Ceza ve tahkikatı nıiistelziın bu Edincikte hayret uyandır n, ıştır. Şoför belediye reisinin ara basile değilde şahsının veya başka birisinin arabasile ayni vakayı yap mış olsaydı vaziyet acaba gene ay ni uqj olacaktı?
----------o
Neşriyatımızın müsbet tesiri
Adapazarı Verem dispanserine yeni b r mütehassıs tayın edildi
22 Nisan 9^S tarihli gazete-luizde Adapazarı dispanserme\ aid intişar eden yazımız, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tayfından müsbet karşılanmış ve doktorsuz kalan Verem dispanserine gönderdiği bir tavzihde yeni bir mütehassıs tâyin kılındığını bildirmiştir.
Bakanlığın niektubunıı aynen neşrediyoruz:
' Yeni Sabah Gazetesi Yazı İsleri Müdürlüğüne
İstanbul |
Savın gazetenizin 21-4-1948 tarihli nüshasında «Adapazarı Verem dispanser» doktorsuz* başlığı altında yayınlanan yazı Bakanlığımızca görülmüştür.
Mezkur dispansere tâyin edilen mütehassıs ahiren istifa eylemiş ve yerine Dr. Vehbi Aykut adında bir dahiliye mütehassısı tâyin kılınmıştır.
Keyfiyeti bildirir, saygılarımı sunanm.
Sağlık ve Sosval Yardım Bakanı yerine Müsteşar



Kuduz Çakalla bir köylü kadın mücadele etti
Şehrimiz
Gür'etkâr kadın Çakalın ağzına eLni sokarak Öldürdü
Kemalpaşa: 2 ıHususi) — Hayri ye adında bir kadın kuduz bir ça kal i]e hayli mücadeleden sonra a zili hayvanı öldürmeğe muvaffak olmuştur,
8avanda mevkiinde inek ve koyunla nnı otlatmakla meşgul olan bu kadın büyük bir çakalın şaşkın bir vaziyette sürüye yaklaşmakta olduğunu görmüş ve üzerine atılarak çakalla mücadeleye başlamıştır. Kudurmuş çaka], kadım dala mı- Takat kadında çakalın ağzına kolunu sokarak nefes almasına mam olmuştur, Bu suretle çakal gebermiş ve sürü muhakkak bir teh ilkeden kurtulmuştur,
Şimdi Hayriye kendisini tedavi et tirmek üzere Izmire gidip gelmeğe başlamıştır,
Cs.n^oiye belediye Başkan vekilinin faaliyeti
Osmaniye: (Hususi)
belediye seçimindenberi belediye başkanı Abdurrazzak Güvencin, ba zan raporlu ve bazan da izinli ola rai: şahsi işleri peşinde gezdiğini bundan evvelki yazımızda belirtmiş İlk, Şimdi başkan vekilliğine ilçemi 2in tanınmış ailelerinden Mehmed Griirel bakmaktadır,
K.7in çamurdan geçumjyen yolla kın düzeltilmesi için, belediye başkan vekili belediyenin iki kamyonu nu ou fşle görevlendirmiş ve bu yüzden bir çok yollar onarılmıştır, Mehmed Gürel, doğruluğu ve faali yeti-ile memlekete çabucak kendisi ne sevdirmiş bir şahıstır,
Bütün bu vaziyetler karşısında bir türlü belediye başkanlığında bu lunmak fırsatını bulamıyan saym Abdurrazzak Güvenç, yerini şimdi ki başkan vekiline terketse 'nemle ket hesabına hakikaten hayırlı bir iç yapmış olur sanırız.







D.P. Millet ve kiler i nin yurd gezileri
Edrcmildo davet edilen Deaizlı Milletvekili Re?ad Aydınlı on biulerce Demokrat tarafından tezahüratla karşılandı. Bu münasebetle hitabede bulunan Aydınlı iktidara şiddetle hücum etti
Edremit: (Hususi) — Edremit D, P, Başkanı Dr, Muharrem Tunçay. Edremit Demokratlarım?, davet ettiği D, P, Denizli Milletvekillerinden Reşad Aydınlı Balıkesirden Ed remite gelmiş, Gündüzün şehir da hilindeki bütün ocaklan ziyaret e-derek hasbıhallerde bulunarak ba zı notlar almış. Akşam iucıı D. P, ilçe merkezinde gerek parti salonu nu ve gerek parti önündeki mey. dam dolduran kadınlı erkekli. ) binlerce vatandaşın iştirakile nıuaz zam bir toplantı yapmıştır. Evvelâ ilçe başkanı Dr. Muharrem Tunçay mikrofonun başına gelerek D. P. nin âmentüsü ve yasanın üçüncü maddesi olan (Hakimiyet ka.vıt-sız şartsız milletindir) dusturnnu hep bir ağızdan söylemesi için teklifte bulnudu. Bunun üzerine binlerce vatandaş hep bir ağızdan bu düstu ru gökleri çınlatan gür sesle tiç defa tekrarladı Müteakiben ilçe başkanı Dr. Muharrem Tluıçayın bestelediği (Demokratız biz* 1 şarkısı hep bir ağızdan söylendi. Ondan sonra ilçe başkanı uzun ve sık sık alkışlanan bir konuşma yaptı. Söz lçrinin sonunda seçim kanununa te tnas ederek (Milli Hâkimiyetin tam mânasile tecelli etmesi için bir seçim kanunu yapılmasının artık kaçınılmaz bir zaruret olduğunu, karşı partinin de idrak etmesi icap ettiğini ve bu kanunun Demokratik bir şekilde değişmesini milletimizin baş ta gplen arzularımızdan biri oldu ğunu ifade ettikten sonra sözlerini misafir bulunan Milletvekili Reşad Aydınlıya bıraktı. Alkışlar arasında hoparlör başına gelen Reşad Aydınlı sözlerine şu cümlelerle baş ladı:
« — Demokrasi her şey halk elije ve halk için mânasına gelir dedik-ten sonra Türk tarihindeki Demok . ıasi hareketinin kısa bir tarihçesi ni yapmış, OsmanlIlar devrinde ü-çüncü Selimden bugüne kadar ge çlrijen ıstırapları ve bu ut urda do küien kanlan tarihi olaylar üzerin de tahliller yaparak belirtmiştir. Cümlesinin sonunda ( görüyorsunuz ki, Demokrasi hareketi Türk mille tinin kadim devirlerde bile bazan ile tatbik ettiği ve cihan milletlerne öğrettği bir halk hareketidir Bina enaleyh ne mutlu Türk ve Demokrat olana, deınştir, Bu sırada çok büyük tezahürat yapılmıştır,
Bundan sonra Demokrasi hareke ti tarihte hangi zihniyeti yıkmıştır? Konusuna geçmiş ve taçların, taçsız sultanların, tahakküm ve zorbalığın daima bu Demokrasi ha reketi muvacehesinde silinip süpü rüldüğünü sert bir dille açıklamış tır. Buradan sözlerini yakjn tarihi mize intikal ettiren Aydınlı ezcümle; bizde de dünyanın şurasın da burasında totaliter gidişleri ör nek tutarak Türk vatanında bir kışla nizamı tesis etmek azrnl ile hareket edenler olmuş ve değişmez genel başkanlık, tek şef parolası İleri sürülmüş, Kemalizmin özü sa yılan anayasa hukukumuza aykırı bir çok kanunlar meriyette tutulmuştur,
Bilâhare D. P, nin iki yıldanberi geçirdiği zorlukları ve uğradığı if tiralan belirten Reşad Aydınlı bü yük ilgi toplayan ve göz yasları dök türen sık sık içten gelen tezahüra ta vesile veren konuşmasını şu cümlelerle bitirmiştir:

Güreşleri biiyilk bir halk kalabalığı takip etti. Müsabakaya otuz altı pehlivan girdi. Banlardan on altısı desteye, altısı küçük ortaya, altısı büyük ortaya, dörder tanesi de başaltı ve başa gi rdi.
Alaşehir: (Hususi) — Alaşehir Demokratlarının tertipıuugi yağlı pehlivan güreşi 25 ni^au 948 günü büyük bir seyirci kitlesi. Karşısında ve spor alanında yapıldı, iddialı ve başladığı andan sonur.a kadar heyecanlı olan bu güreşte saf lanan İntizamın bütün seyirciler üzerinde naüsbel tesir husule getirdiği bel 11 olmakta ve Alaşehirin şimdiye kadar böyle bir güreşe şahit olma dığı müşterek bir kanaat olarak söylenmekteydi, Pariilileım misafir perverllğine eklenen feragatli ça lışmaları gözden kaçmıyor, her fır şatta İzhar ediyoılardı, PaTllnin maddi yönden İstifade düşünme den hemşerllerlnl memnun girmek amacına masruf gayreti ve ea

I

I
Demokrat Parti katıksız olarak müsaadeyi milletten alan, millete dayanan fakat milletten çekinen bir Millet Meclisine dayanan fakat ondan çekinen bir hükümet ve dev let kurmak azmindedir, Devletçilik anlayışında müstahsilin, Türk köylüsünün alın teri ile elde ettiği uıahsulunu değerlendirerek bu değeri mümkün mertebe meşakkati çeken ve çalışana aksettirmek ve her bakımdan kuvvetli, tok bir millet hür bir vatan yaratmak azim ve ka ranndadır. Yolumuz Demokrasi yo ludur; Biz millete inanıyoruz, on dan üstün hakem tanımıyoruz, KAZANIN DİĞER KÖYLERİNDE
TOPLANTILAR
Ayni gün İlçemize bağlı Çıkırık-çı ve Bostancı köylerine gidilerek yüzlerce köylü Demokrat vatandaş larla muhtelif mevzular üzerinde hasbıhaller yapılarak köylü vatan daşlanmızın dertleri dinlendi ve sa mimi bir hava içinde tekrar ilçeye dönüldü.
Diğer taraftan program gereğince saat 17 de Edremite bağlı Zeytinli köyüne gidildi. İki binden faz la nüfusu olan bu köy halkı Edra mitten gelen misafirlerini köyün muhtelif yerlerinde kadınlı, erkek 11 toplu bir halde karşılamışlar ve kalabalık köyün merkez binasına doğru bir sel gibi akmış bulunmak ta idi. D. P, ocağında (Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir) dusturu binlerce vatandaş tarafından üç de fa tekraı landıktan sonra ilçe baş kam Dr, Muharrem Tunçay ve milletvekili Reşad Aydınlı tarafın dan heyecanlı birer konuşma yapıl mıştır. Konuşmayı müteakip otomobillere binilerek köylü vatandaşlarımızın alkışlan arasında Havran bucağına hareket edilmiş ve saat 20 de meydanı dolduran binlerce Havranlı Demokrat vatan daş tarafından bir istikbal yapılarak doğruca parti bucak merlte zine gidilmiştir, Buradada ayni kilde D, P, nin âmentüsü üç defa tekrarlandıktan sonra bucak başkanı Haşan Dereobah ve Muhlis Kayalı ilce başkanı Dr, Muharrem Tunçay ve milletvekili Reşad Aydınlı tarafından sık, sık alkışlanan birer konuşma yapıldı. Geç vakte kadar vatandaşlarla hasbıhaller yapılarak bazı konular üze rinde notlar alındı.
Ayrıca Edremitin Gazi Celâl ma hailesindeki (merkez bucak) da bir tören yapılmıştır,
(Demokratız Biz) şarkısı söylendikten sonra Bucak başkanı Ni yazi İleri onu müteakip milletveki li Reşad Aydınlı ve ondan sonra il çe Başkanı Dr, Muharrem Tunçay gayet heyecanlı ve gözleri yaşartan bir hitabede bulundu.
Reşad Aydınlı refakatinde ilçe başkanı Dr. Muharrem Tunçay bu lunduğu halde halkın çoşkun teza hüratı ve alkışlan arasında otomo bille Burhaniye ve Ayvalık ilçele rine doğru hareket ettiler,
Denizli D, P. Milletvekili Reşad Aydınlı D. P. Edremit ilçesi hâtı ra defterine ayrılmadan evvel şun lan yazmıştır.
«Şübhe yok. ki millî irade tecelli edecektir. Edremit halkını cana çok yakın ve çelikten sağlam grn nit dağ gibi kuvvetli Demokrat o larak buldum. Ve mes’ud oldum, saygılar.» Reşad Aydınlı
Tevfik L’lııtürk



ha dışında kalan fıemşeriicrini içe riye dâveti umumi bir hoşnutluk hu şule getirdi,
Güreşe 36 pehlivan İştirak etmiş, bunların 16 sı desteye, 6 sı küçük or taya, 6 sı büyük ortaya, 4 ü baş altı 4 ü güreş tuttular,
Destede birinci anlaşılmamakla beraber ManisalI Ali Bükenln güre şin kendi lehine bir sempati sağla dı, Küçük Ortayı Hayrabolulu Meh met Atalay kazandı ve bu cesur pehlivan yaımı için ümid verici bir kıymette ve cidden soğukkanlı ve kendine İnanarak güreş yaptı.
Büyük Ortayı Smdırgılı Halil Katrancı kazandı, Başaltına güre şen ve cok güzel güreş yapan Meh med Yavaş rakibi Enver Yıldız» yen

Bandırma belediye reisliği
— ■ o-
23 üyeden 19 zunun işitra-kî/e 16 reyle Hüseyin Sezgin seçildi
Bandırma:; (Hususi) — Bir bu çuk ay evvel istifa eden Bandırma belediye reisi Servet Çırpanın ye rine yenisini seçmek üzere olağanüstü toplanan belediye meclisi 23 üyeden, 19 unun iştirakile yapılan seçimde 16 reyle ve ekseri yetle Hüseyin Sezgini, Bandırma belediye reisliğine seçmişlerdir, Yeni belediye başkanına başarılar temenni ederiz .


—----o-----
Edineik D. P. başkanına küfreden belediye zabıta memuru
4
Bandıra: (Hususî) — Edineik bucağı belediye zabıta memuru bir gün meyhanede kafayı tütsüledik ten sonra Demokrat Parti başka-nına küfretmiş ve yanında bulunan Demokratlar tarafından zabıt tutularak D. P. başkanına bildirilmiştir. Bütün partililer particilik yapan ve Halk Partisine yaranmağa çalışan bu belediye memu runun mahkemeye verilmesini istemekte iselerde aydıktan sonra nedamet getiren bu memur efendi hatâsını tamiri için tarziye verece ğini bildirmiş ve kendisinin af edilmesini rica etmiştir. Parti baş kanının şahsına hakaret eden bu memurun tarziye verdiği takdirde mahkemeye verilmiyeceği, fakat kendisinin badema bu gibi çirkin sözler kullanmayarak vazifesine dikkât etmesi ihtar edilmiştir.
Mustafa Evyapan ------------o----- Marmarasporla-Çeiik spor berabere kaldı
Bandırma: (Hususî )— 2 Mayıs pazar günü Bursadan gelen Gelik spor klübü gençlerde Bandırma Marmara spor klübü genç leri arasında bir futbol maçı yapılmıştır, Havanın yağışlı, sahanın çamurlu olmasına rağmen her iki takım oyuncuları da fevkalâde güzel bir oyun çıkarmışlar ve neti cede iki ikiye berabere kalmışlardır,
—------o
Akhisarda tütün fiatı 215 255 kuruş
AkhİBar (Hususî) — Bir firma tarafından alınan, fakat bir türlü bedelleri ödenemiyen 469 balye tü tüden 413 balyası 215. il â255 kuruştan Şerif Remzi firmasına, mü tebakisi 200 ilâ 225 kuruş tan Fi libeli firmasına sahipleri tarafından satılarak muameleleri tamam lanm ıştır.
Kocatepe g zötesi yazı işleri Md. mahkemeye verildi
11 o.-
Afyon: (Hususî) — Afyonda lnti şar etmekte olan (Kocatepe) gaze tesi, Afyon Devlet hastahaııesl ve dı ğer müesseseler hakkında vesıkala ra dayanarak yaptığı sistematik neşriyat üzerine ilgili müesseselerin bazı mesul şahıslarına işten el çek tlrilmiş ve mahkemeye verilmişlerdir, Bu sebebten dolayı mezkûr gazete nin kapattınlması için C, Savcılığı nezdinde hususi teşebbüslerde bulunmuşlardır.
Bu faaliyet semeresini göstermiş ve gazetenin fiilen neşriyatını ida re eden Rüştü Kutman iki, üç ay evvel yazdığı bazı yazılar dolayısile ve savcıLga noksan gazete gönderildiği lddiâslle muhakemeye verilmiştir, Bu hadise Afyonun nıilnev ver halkı üzerinde derin bir teessür uyandırmıştır, Afyonun tanınmış .dört avukatı gazetenin müdafaasını üzerine alınıştır. Alyonda biiylik bir alâka uyandıran bu dâvanın muhakemesine yakında başlanacak tır,
• •

Ml«». ’1 "
dİ, Diğer .çiftler Manisalı Abdullah İle İbrahim Tepeli yenişemedikle-rindon Mclımed Yavaş baş altı bi rinelsi oldu.
Şimdi hakem Yamalı Hüseyin baş pehlivanları takdim “diyor ve onlar da levent vücutiarile birer bi rer çıkıp seyircilerini selâmlıyorlar, Hayrabolulu Süleyman Karacabeyli Hayati Smdırgılı Şerif Babaeskill îbTahlm, Süleyman Hayatlle uzun bir mücadeleden sonra Hayatiye gallb geldi.
300 uçak Londraya taarruza geçmişti.. İngilizierin müdafaası , gayet çetin olmuş; fakat hava hücumları dalga halinde birbirini takib ederek Londrayı cehenneme çevirmişti.. I
Sabık Amiral Jiaeder 1942 hâtıra defterinde şunları yazıyordu: Filistin ve Suriyeden geçerek Tiir-kiyeye uzanmak gaythile Süveyş'in zabtı zaruridir. Bu yeri ele geçirdiğimiz takdirde Türkiye hâkimiyetimize girmiş olacak ve o zaman Rusya nıes’elesi kendiliğinden aydınlanacaktır.
3 Eylül 1939 da Alman deniz kuvvetleri komutam Amiral Rae-der, şunları yazıyordu:
«Bugün biz, İngiltere ve Fransa ile harb halinde bulunuyoruz. Halbu ki, «Fühıer in iddialarına göre, savaşın 1944 de başlaması lâzımdı. O, son dakikalara kadar savaşa mâni olabileceğini zannetmiş, hattâ bu maksadla 22 Ağustosta Obersalzberg'de Alman orduları baş komutanları önünde bir hitabede bile bulunmuştu. Fakat Hitler hesabında yanılıyordu.»
Evvelce hazırlanmış olan (7) numaralı deniz programını; 1944 -1945 yıllarında Führerin vereceği direktif dahilinde tatbik edilmek imkânına kavuşmuş olacak ve Almanya, Büyük Britanyaya karşı büyük kuvvetlerle savaşa girebilecekti. İngiliz deniz kuvvetlerinin bir kısmını meşgul edecek olan İtalya ve Japonyanın yardımile, îngiltereyi ve onun muazzam donanmasını yenmek mümkün ola -çaktı.
1 Eylül 1939 da Alman denizal-. tıları ikinci Amirali Doenitz, ise, hâtıra defterine şunları kaydedi -yordu:
«Şu dakikada bizim, Ingiltere -nin ticaret gemilerine karşı herhangi bir harekete geçmemize imkân tasavvur edilemez.
O tarihte, Almanyanın 57 de -nizaltı gemisi vardı. Bunlardan yalnız 18 i Atlantikte iş görebilecek vaziyetteydi. Doenitz, bu su larda faaliyette bulunan denizaltı adedinin, süratle 8 veya 9 a düşmesi ihtimalini daha önceden kestirmişti.
işte Hitler, Alman deniz Amiralliğinin noktai nazarını hesaba kattığı içindir ki, Batıdaki hakikî hücum saatini geciktirmişti. Fakat deniz kuvvetlerinin teşkilât -landırılması mes’elesinin birkaç ay zarfında, hitama eremiyeceği mey damlaydı. Şurası muhakkak ki, Führer’in deniz savaşını kaybet -meşinin yegâne sebebi; Alman bahriyesinin esaslı rolünü lâzım-geldiği kadar mühimsemiş olma -ması yüzündendir.
İngiltere adasına asker çıkartma teşebbüsü
Bu basiretsizliğin ilk neticesi; îngiltereye asker çıkartma teşebbüsünün akamete uğramasile ken dişini gösterecekti.
Almanyanın işgal yıllarında, In-giltereyi istilâ etmek hususundaki geniş hazırlıklarına şahid olmuştuk. Bu, Alman Genelkurmaylığı için bir edeniz avcılığı* hareketi-le tavsif edilebilecek bir istilâ ma hiyetini taşıyordu.
Amiral Raeder, bu projenin lat biki hakkında bize malûmat vermekte ve şunları yazmaktadır:
«16 Temmuz 1940 da Hitler, savaş plânının esas hatlarını tes-bit eden «16 numaralı direktifini- ■ ilân etmişti.» '
Ingiltere adasının istilâsı 1 Ben, bu tarihlerde, zaif askeri 1 durumu dolayısile hiç bir ihtilâfı ı göze alamayan Iııgilterenin istilâsına girişilmesi lâzımgeldiğine kanâat getirmiştim.
' Bu hareket; Almanvaya karşı 1 bir üs vazifesi görmeğe daima el- ! verişti olan Büyük Britanyanın harb dışı edilmesi gayesine mâ -tuf bulunuyordu. Bu sebebden do layı ben, aşağıdaki tedbirlerin a lınmesım emretmiştim:
«İngiltere adasına asker çıkartma faaliyeti, aşağı yukarı Hams - j gote’den VViglıt adasının batısına kadın uzanacaktı. Hava kuvvetle; ri, topçuların, yerini tutacak, de- j niz kuvvetleri ise, istihkâm tesek küllerinin vazifesini başarmağı de i ruhde edecekti. Bütün savaşan j kuvvetlere, kat’ı istilâ hareketin-1 den önce, Wihgt gibi yerlerin işgaline taallûk eden hususların tei kikini ve elde edecekleri malûma- , tı bana ulaştırmalarını bildirmiş -1 tim. Bittabi, son kararı beıı v - I Tevektim.*
Bu suretle, Ingiltere adasının kat'î istilâsı için lüzumlu hazır -
hklar Ağustos ayında sona ermiş olacaktı, istilâ hareketinden önce ki; hazırlık plânına' göre başarılması gereken mühim noktalar şpn Jardı:
R. A. F. in imhası: Pas de Ca-lais boğazının mayınlanması vesaire... Hitler» askeri teşekküllere vazifelerini bildiriyor; onlardan bir takım raporlar ve plânlar istiyordu.
Şüphe yok ki, İngiltere adasının istilâsı; bir çılgınlıktan başka birşey değildi. Fakat karada elde etmiş olduğu muvaffakiyet -ten sarhoş olan Hitler kendisini hiç bir kuvvetin mağlûp ede-mij'eceğini zannediyordu.
19 Temmuzda, Raeder. Alman Başkomutanlığına istilâ projesi -nin, deniz harekâtı bakımından uğ rayacağı müşkülâtı izah eden aşağıdaki muhtırayı gönderiyordu:
'Alman balıriyesine tahmil edilen vazife, onun kudretile aelâ mü tenasib değildir. Luftreaffe'nin düşman deniz kuvvetlerinin hakkından gelemiyeceği muhakkak-gi bi birşeydır.
İlk çıkartma hareketi muvaf -fak oİ6a bile, düşmanın öne süreceği taze deniz kuvvetlerde, bi -zim birinci kafile ile onu takip e-d*cek kafilelerin arasına girerek bizi hırpalaması ihtimali kuvvetlidir.^
21 Temmuzda «Hitler bütün as keı i şefleri toplayarak bir kon -ferans akdedecekti. Onun son var dığı karar şu idi:
Büyük Britanyanın istilâsı, me safenin kısalığına rağmen fazlasi-le güçtür. Geçilmesi bahis mevzuu olan bir ırmak değil, düşmanın ne pahasına olursa olsun, müdafaasını göze aldığı bir geçiridir. Ingiltere adasının, istilâsı için 20 tümene ihtiyaç vardır. En çetin cihet ise iaşe mes elesidir. Şüphe yok ki, bu harekâtta hava hakimiyetinin bizim tarafta olması
Bu sene 20 mi yon “ ün ( yet Bshçesi„ nden,6 milyon ton se^ ze | istihsal edilebilecek, burun c.ç \ memleketlere yardımdaki roiu
barış dünyasının yiyecek maddeleri savaşına «Hürriyet Bançeleri» ile yardımda bulunmak üzere Birleşik Amerika hii kfmeti, gönüllü organizasyonlar ve Amerikalı vatandaşlar iş birliği yapmaktadırlar. 1948 yılında 20.000.000 hürriyet bahçesinin meydana getirilmesi hedef olarak nazarı itibara anılmaktadır. Bu bahçelerden istifade etmek suretile 6.000.000 tonluk sebze istihsal edilebile-. çektir. «Hürriyet Bahçeleri" nin sebzeleri memleket dahilinde i kullanılmak suretile diğer yiyecek maddelerinin iaşe güçlüğü çeken memleketlere sevkedilnm
w •
sini sağjıyacaktır.
Bahçe mücadelesi savaş dev-j resinde cok büyük bir rol oy-nıvan «Zafer Bahçjeleri» nin inKisanna istinad eden bir projeden başka birşey değildir. Za fer bahçeleri programına istin a den savas devresinde Birleş'k Amerika, müttefiklerine önemli \ ivecek maddeleri röndernv'ş-1 tir. 1948 yılının bahçe progra-' nıı da savas devresinde elde edi len neticeleri aşacak kadar - I elemlidir. 1948 vıhnda zafer' bahçeleri Birleşik Amerikacla ı-tihlâk edilen yiyecek madde-1 iermin* yüzde kırkım temin etmiştir.
Hürriyet bahçeleri mücâdelesi şubat ayında başlamıştır ve Vasingtonda bir millî bahçeler; konferans» toplanmıştır. Kon-ferunsta; Birleşik Amerika Dış: isleri Bakanı George Marshal’.l .Inzi'i? Bakanı John Suyder, Ziraat Bakanı Clinton A lidersen ve diğer tanınmış zevat b'-ier söyleyivererek bu gayenin ehemmiyetini belirtmişlerdir
Dışişleri Bakanı MarsbalI, bugün için yiyecek maddeleri-
şarttır. Avnca. istilânın lıangı tarihte yapılacağı dA ehemmiye'li-dir; zira Eylül ayının ortasında şimal denizinde- sık sık fırtınalı,, kopmakta ve sisli havalar kaam*^ da başlamaktadır. Eu hâk nazaran ilk harekât. 15 Eylülde bitmiş olmalıdır. Geç kalındığı tak dirde Lutfvvaffe’nin ve ağır nk -ların işbirliği, bütün kroıcûıi kaybetmiş olacaktır.
Alman ordusu, bu tanh--a bır kaç gün sonra deniz kanııtanlı -gına şıı taleblerde bulunıyordu:
Jyi teçhiz •edilmiş ve beraberlerinde ağır silâhlar bulunar (100.000) asker, ilk hücım han ketinde Dunkerçue - Cherbou;-kesiminden, Ramsgate - Lyon B* kesimine nakledilmiş o.acaklar dır.»
Manş denizini geçmek! Bu d* ndİMküi birşeydi!
Buna karşılık, İngiltere adası -nin istilâsı için lüzumlu olan, ie niz kuvvetleri (1722) .ııavnı (471) römorkör; (1161) ’ uur v (155) nakliye gemisinden hör«' tutuluyordu.
Bu hatır» sayılır deniz kuvvetinin teşekkülü uğrunda îLnch’ in kendi sarfiyatını kısması ~a »ekiyordu. Bununla »ncale harb hazırlıkları biitür. ş, i devam ediyordu. Muhtei.t ko nıııtanhklar, arasındaki : .bab reler sıklaşmıştı.
Ordunun geniş bir ’r. -ek?’ sahasına ihtivam vardı.
w
der», böyle bir deniz ka: itesin: Mans denizinden geçenu ni biliyordu. Bu vüzd*»n • rm'* baskanları ihtilâfa düst’ di. Nihavet «Raeder» r ı«--in 16 ağustosta yeni di---er»fir vermesini temine, m ova• lc muştu. Harekât. Benoh-- ?fesz dan Folkestone kad?r an da»’ bir cebhe üzerinde v k;,v lacaktı. Biri Brighton’a iiğe t D'ramı 3 "

nin savaş yıllarına nazarin çol daha hayati bir rol oyna. hğtr. belirttikten sonra açliğ. noktalığın aile ocağını is' â ettiği zamanlarda herhanğ. aır « davinin kabul edilebilecek v v-haltâ bunun demagojik r «-'tb-lanmış menfî bir proiuğand-için gayet verimli bir s. ı *k cağını da ilâve etmiştir. E : da hürriyet bahçelerini: .v. ru pa kalkınma programı: gt’.'r direkt olarak destekliye »ğ*. ı de bildirmiştir.
Marshall, arazisinde r ,r rivet bahçesi meydana g için hazırlıklarını tama.- . ' i ra ve bu işle bizzat ke- s1 meşgul olacağını da aç;la muştur.
Birleşik Amerika Zi: .,- 3 kanlığına bağlı inkişaf ■ bu alanda 11.000. uzman* şefe--ber edecektir. Sözü ge«.-*»r. ız-nıanlar yivccek maddeler-. tiştirilmesi bakımından ?öz ö nünde tutulması icabed--;- öutû) sahalarda tam mânasil? « " beve sah i bd ir. Gerek • /e- e’ maddelerini yetiştirmek ■ * rekse bunları koruma • ■ ı
rurja gönüllü bahçıva - * »
dımda bıılunacaklardn.
Pek tabiî olarak bah e c e riııin başarılması savı- ie.rç sinde olduğu gibi yine omlerc» gönüllünün namütenahi gayret lerine bağlıdır. Şehitlerde vç banliyölerde 14.000.00) çiftlik mıntıkalarında da i OOO.ûOt bahçenin yer alacağı ümid ? dilmektedir.
Amerikan gençleri horıûy-bahçelerinin inkişafınla gave* önemli bir rol aynıya(aklardır Savaş esnasında dağls mın‘ » kalarda ikamet eden 600.60' çocuk birer bahçe mevtana ee- ' tirmişleıdir.
1 MAYIS
teni sabim
SAYFA: i
Avrupaya yürüyen Denizlalfı gemilerimiz geliyor
Rus ayısı
• i ~ ’
fBaştarafı 1 incide) fen. efendi;..)
Beni aramadılar amma arkam-0an gelen nıüdhiş kalabalık birer birer aranıyor, kızıl nefer durup dinlenmeden .paketleri çözdürüyor, fazla şişman göbeklere süngüsünü uzatıyordu.
Bütün bu halk bir koyun nnıta-vaatile ve tıbbı bir hayvan sürüsü gibi, iistunü başını yoklatıyordu. Ni çiıı O zaman bu muammayı anlamamıştım. Bugün dahi, Moskovada ki hayatın ilk intibaı olan bu man-«aravı gözümün önüne getirince bunu anlıyarruyorum.
Bir sulkasddan mı korkuyorlardı Aranan bir bomba ımydı? Halbuki bu adamlar (Lenin) in mezarını ziyarete gelmişlerdi. Bu ölüyü neden tekrar öldürmeye kalkışsınlar .
Sonra 'VJadinin Ulyanof Lenin) niıı ölümünden beri yirmi yıl geçti ▼e şimdi o Kızıl meydanın göbeğinde camdan tabutu içinde yatıyor.
Fakat köylerinden partili bir kıla Tuzun rehberliği altında kalkjp meran ziyarete gelmiş köylülerin üstleri. başları gözlerimin önünde aranıyor.
Şu halde? Bu muammanın anahtarım ya Slav ruhunun ezeli şübhe ve tereddüdlerinde yahud da bu memlekette hafiyelik rejiminin gittikçe dallanıp budamamasında ara yıp bulmak lâzım.
SOVYET RUSYADA DİN
Eskiden yüzde yüz komünistler duvarlara: Din halkın afyonudur» vecizesini yazarlardı. Fakat buna rağmen her Rus evinde (Stalin) in asılması mecburi resminin yanında (Lenin) in tarihi tasviri ile bir Mer yem Ana kandili bulunduruyor.
Sovyetler Rusyası bu noktada sureti katiyede mağlûb oldu ve halkı Meryem Ana kandillerinden kurtaramadı-
Çünkü Rusun ruhu esrar istiyor,
*
heyecan istiyor, itikad ve cezbe istiyor.
Bir pazar günü Moskovanın eski kiliselerinden birinde âyinde bulundum. Karşılaştığım manzara renkli harikulade ve saraya tutulmuş insanların hareketli ibadetleri idi.
Şimdi ı Lenin) in kabrini de belki bu köylüler tıbkı kiliselerdeki a-zlzlerden birinin merkadini ziyaret caeı giuı lıuşû le ziyaret ediyor.
Önümden geçen ve ardı arası ke-silmiyen köylü sürüsüne bakıyorum ve eminim ki içlerinden birisi lıaç İşareti yapsa hepsi ayni hareketi tekrarjıyacaklar. Brisi mezarın ö-nündc diz çökmüş olsa hepsi de diz çökecek.
Hepsi sessiz sedasız (Lenin) in bu ruşmuş Tatar suratı önünde ağır adımlarla geçiyorlar, bazıları kollarını kaldırıp ölüyü selâmlıyor.
Ben bile bidayette alâkasız bir tavır ve dudaklarımda müsamahakâr bir tebessümle bu manzarayı seyrederken umumun heyecan ve lıu-Şûuna kendimi kaptırdım. İçimde tarifi müşkül bir his peyda oldu-
Belki muhit, hava ve cesedin ot-
Ah’at ekmeği (Baştarafı 1 incide) biz bu memleketi yoksulluğa sev-keyiiyen tertibei zihniyetle mücadele etmekteyiz. Memleketimizin en başta muhtaç olduğu şeyin sa-, mani\et olduğuna kaniiz. Bu se-beble kendilerini temsilden şeref ve kuvvet aldığımız yurddaşların mütevali hatâlar yüzünden yemek bah sızlığına düştüğü ahlattan ya pilmiş ekmeği bütün samimiyeti-nnzıe ve acı duygularla yüksek mc İlsin ıttılaına arzettik. Bu sure.k- de vazifemizi yaptık. Tertib-ciliği kendilerine iş edinenlere bırakıyoruz.
Yurd gezilerinde köylülere vergi veı memelerini tavsiye ve kanuna karşı tahrik ettiğim ileri sürül mektedir. Bir şahsa 20 liradan fazla köv salması yapılamıj'acağı kanun icabı iken 200 ilâ 300 lira salmanın y apıldığı herkesin malûmudur. Şu halde kanuna karşı ha reket edenlerin kimler olduğu meydandadır. Bu kanunsuz salmalar yüzünden öküzünü satan ve pe rişan edilen aileler köylerinden göç zorunda kalan insanlar gördü m. Bu derece yüksek salmalara tâbi tutulan Türk köylüsünün ar. tık takalı kalmamıştır.
Bu derece istismar edilen bu gi-bi insanlara takatin üstüne çıkan «Kanunsuz salmaları vermeyiniz^ dadını ve daima diyeceğim. Kanun suz salma konusunu meclis tuta-ııakl ırında tetkik etmek ve bunım hazin hikâ; esini etraflıca anlamak kabildir,
Ahmed Çınar sözlerini şöyle bi-timi iştir:
a. . servet dolu memle-
ketimizde ahlattan ekmek yenmesi v a kidir. Memleketi bu hale getiren lerin bızlere tertibcilik isnadları hnyr.-tle karşılanacak bir hâdisedir. Olayları fazla tafsil etmiyece-ğım. Türk milleti hububat ve ekin, k üzerindeki hükmünü esasen Vermiş bulunmaktadır.
rafında heykel gibi hareketsiz du ran nöbetçi neferlerin halleri nü bende bu hissi uyandırmıştı. Bitmem. Fakat (Lenin) in mezarından ayrılıp ta temiz havaya kavuştuğum vakit derin bir nefes aldığımı hatırlarım.
3EKIZ MİLYON CAN
Nevyork, Şikago, Londra hakkında pek çok şeyler okudum- Mosko-vaya gelince size sadece bazı -takanlar vermekle iktifa edeceğim: 1927 da iki milyon nüfus. 1937 de bu rakam ü milyona 1947 de de a-şağı yukarı sekiz milyona yihıseli-yoı.
Aşağı yukarı diyorum, çünkü yiyecek vesikalarına, her çeşid kontrollere ve akim güç kabul edeceği bir kırtasiyecilik sistemine rağmen Moskovada bugün kaç canın yaşadı ğım sıhhatle tâyin ve tesbit imkânsız imiş-
Demek oluyor ki büyük bir köyden başka birşe.v olnuyan bu jehlr yirmi yılda altı milyona yakın fazla caıı barındırmak durumuna düşmüş.
Bu sekiz milyon kişi nasıl yaşıyorlar, nasıl geçiniyorlar? İnsan kalabalıktan mahşer yerine dönmüş caddelerde yürürken hep bıınıı düşünüyor. Harbde yanmış, yıkılmış civar şehir ve kasabalar halkı hep buraya üşüşmüşler.
UMUMİ NEŞ ESİZLİK Moskovada kaynaşan halkın bariz vasfı, göze en çok çarpan
het yüzlerde okunan hüzün ve yor. günlük. Daha yola çıkmadan Rus-yayı iyi bilen bir dostum: «Orada herkes hakiki yaşından on yaş daha fazla görünür - demişti? Yalan söylememiş.
(Stalin- Rusyasıiıda kimse kahkaha ile gülmüyor; hattâ kahkaha bu diyarda tamamile unutulmuştur denilebilir.
en ci-
---- yarın -----
Dilenciler, Piçler ve halk


Hükümete Taşova’dan


Taşova bölgesindeki açlık meselesi fBaştarafı 1 incide) daşlara âcil yardımınızı dilerim. .
Başbakan Haşan Saka, Celâl Bayar’ın bu telgrafına aşağıdaki cevapla mukabele etmiştir:
Sayın Celâl Bay ar, . İstanbul Milletvekili
Ankara
Taşova’dan çektiğiniz tel ya-ek üzerine ilgili Bakanlarla birtikte durumu bizzat inceledim. Vardığım neticeleri sıra-siyle arzediyorum.
1 — Açlık şikâyetlerinin muhtelif kanallardan hükümete aksetmeye başladığı Mart avının ilk hartasuıdanberi Taşova'nın Şeyhli köyünde ne açlık tan, ne de herhangi bir hasta -Llc tan ölen kimse bulunmadığı velilikçe mahallinde bizzat ya-( pılan incelemelerden anlaşılmış| tır.
2
hububat talebi ilk defa Nisan ortalarında gelmiş ve ihtiyaç sahih kabul edilerek derhal Konyadan sıkıntı çekenlere da[ ğ.tılmak üzere Tokat ili emrine elli ton buğday sevk ettiril miş ve Kızılay elile yiyecek te darikinden âciz hakikî ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaya başlan' iniştir.
Bu dağıtımın orada bulundu ğunuz sırada, tarafınızdan da i müşahede buyurulmuş olduğu' valiliğin iş'arından öğrenilmiştir.
3 — Kış mevsiminin sürekli ve şiddetli geçmesi, bazı dağ köylerinde ilkbahar ekimine saklanan tohumlukların istihlâ ki zaruretini doğurmuş ve bu köyler tohumluk sıkıntısına maruz kalmışlardır. Bu durumu düzeltmek için Tokat vilâ yeti emrine Ziraat Bankasında açtırılan kredi ile 150 ton buğday ve 50 ton mısır mübayaa et tirilerek tohumluk ve yemek -bk ihtiyacı olan köylere dağıt tırılmıştır.
Bu nıübayaalar. açlık sıkıntısı çekilmekte olduğu iş’ar bu yurulan Taşova ile ayni ilin Keşadıy^, Niksar ilçelerinden yapılmıştır. Binaenaleyh Tokat ilinde herhangi bir hububat darlığı ve açlık sıkıntısı bu -lunmadıgı anlaşılmaktadır.
Durumu yerinde incelemek üzere Dışişleri Bakanlığınca bir mülkiye müfettişi Taşova’ya gönderilmiş ve bugün vazifeye başlamıştır.
Saygılarımı sunarım.
Başbakan Haşan Saka
("Baştarafı 1 incide) seyahate biraz daha elverişli olduğu görülüyordu.
13 Aralıkta nihai talimlerini bitiren denizaltı Pasifik Okyanusundaki (Mariana) mıntakasmda savaş devriyelerine başladı.
1945 yılının şubat ayında (Blu-eback). kurtarılan Filipin adalarına donen ikinci denizaltı olarak (Subic) körfezine girdi. Denizaltı körfeze girdiği vakit Amerikan pike bombardıman uçakları sahilden bin metre ötede Japon kıtalarını bombalıyorlardı.
(Ghub) un maceraları
İS Haziran 1944 de denize indirilen USS Chub deııizaltısı da (Connecticut) a bağlı olan (Gro-ton) da inşa edilmiştir.
İlk savaş devriye*!
13 Şubat 1945 de Pearl Harbor-dan hareket eden (Chub) denizal-tısı 64 gün Cenubî Çin ve Cava denizlerinde devriye vazifesi görmüş tür.
3 Martta (Chub) bir düşman denizaltısının hücumuna uğramıştı. Düşman denizaltısının periskopu tam zamanında müşalıade edilmiş ve gayet seri bir manevra neticesinde düşmanın attığı torpil bertaraf edilmiştir.
Bu devriye harekâtı esnasında uçak temasları, periskop müşahedeleri ve yüzen mayınlar pek çok tu. Fakat hiç bir nakliye hareketi göze çarpmıyordu. Görülen yüzen mayınlardan sekizi top ateşile pat latıldı.
20 Martta deniz uçaklarının himayesi altında bir muhribe sokulmağa teşebbüs edildi. Fakat gemi 4000 yarda mesafeden ani bir zik zak yapınca hücum etme fırsatı da kaybedilmiş oldu.
29 ve 30 Martta, 13 saat devam eden bir takibi miiteakib (Chub) altı defa dalmak mecburiyetinde kalmış ve bir defa da düşman u-çakları tarafından yakıtı mesafeden bombalanmıştır.
9 Ağustos 1945 de (Chub) de-nizaltısı sığ sularda küçük bir sahil gemisi olarak tahmin ettiği bir denizaltı avcısile savaşmak mecbu niyetinde kalmıştı. Japon denizaltı avcısı (Sc 51) sınıfından bir gemi idi. Denizaltı avcısının 40 milimetrelik topunu susturuneaya kadar gayet heyecanlı bir ân geçir-
Alman bozgununa dair gizli vesikalar
15 deniz mum*
el ve-

(BastaraJı 4 üncüde) Ramsgale olmak üzere iki çıkartma yapılacaktı. Fakat bun dan önce, Londraııın sıkı bir surette bombardımana tâbi tu, tulması lâzımdı.
FÜHRERİN TEREDDÜDÜ
7 Eylûlda amiral Racder, vak tile deniz konferansında ortaya sürmüş olduğu şartları tekror ediyordu. Onun hatıı*a defterinde şunları okuyoruz: .
«... «Deniz avcılığı • harekâtı, hava üstünlüğü sayesindedir: ki ancak hayırlı bir safhaya girebilecektir. Şimalde, düşmanı şaşırtacak bir manevra; Alman kovundan hareket eden ve Nor-vecteıı yola çıkacak olan steamers ve diğer bazı kuvvetlerinin iştirâkile kün olacaktır.
Acaba deniz /harekâtı
rişli bir surette inkişaf etmediği takdirde Führerin siyasi ve askerî direktifleri ııasıl bir şekil alacaktı? Böyle bir vaziyette «Büyük Britanyanın istilâsı», başka bir zamana talik c-dilmek lâzım değil midir? Fuh rerin bu husustaki fikri, zannediyorum ki beni tasdik eder ma hiyettedir.»
«Racder» in aı-zusu veçhile harb hazırlıkları, hummalı bir surette tamamlanıyor, ve ayni günde Londra kesif Alman hava kuvvetleri tarafından bombardıman ediliyordu.
Ertesi gün 300 uçak İngiliz başkentine yeniden taarruza germişti. îııgilizlerin müdafaası gayet çetin olnıuş; fakat hava hücumları dalga halinde birbirini takib ederek Lmdrayı bir cehenneme çevirmişti.
10 Eylül. «Hitler , kararını bir gün sonra vereceğini bildirmesi üzerine Racder ona şu raporu gönderiyordu: " |
«Havanın müsaadesizliği vc kararsızlığı deniz taşıtlarının hareketini ve mayin tarlalarının temizlenmesi işini hayli güç leşti rmektedir.
Gerçi Luftıvarfe’nin hücumla n düşman müdafaasını sarsmış tır Ancak Ingiliz bombardıman uçaklaıınm faaliyeti düşman mukavemetinin zorlu olacağtnı göstermektedir.»
Bunun üzerine «Fitler.», ka"a-nnı üç gün sonraya bırakmıştı. Fakat 13 Eylûlda K. A. F. îııgiliz uçakları 80 mavna batırmış, Ingiliz harb gemileri Calais, Boulogne, üstende ve Cherbourg’u bombagrdtmaa et-
bir top ateşin avcısı sulara
devriyesinde
inişti. Fakat netice itibaıile (Chub) un topları düşmanı ümid-siz bir duruma sokmuştu. Bir kaç dakika devam eden deıı sonra denizaltı gömülmüştür.
Üçüncü savaş
(Chub) denizaltını ( 1225ı ton tutarında 9 gemi batırmış ve üç pilot kurtarmıştır.
(Boarfisli) iıt maceraları
Diğer denizaltılar gibi (Boar-fish) de Groton tezgâhlarında inşa edilmiş ve 23 Eylül 1944 de A-merika deniz kuvvetlerine katılmıştır. Cenub Çin denizinde yaptığı ilk devriye harekâtı esnasında (Boarfish) denizaltını 6500 tonluk bir yük gemisi batırmıştır. Diğer taraftan 3300 tonluk bir yük gemisinin de yarısını tahrib etmiş tir. Ayni yük gemisinin diğer kıs mini da 14 cü hava kuvvetlerine bağlı uçaklar tahrib etmişlerdir.
11 Mart 1945 de (Boarfish) de-nizaltısı ikinci devriye harekâtına başlamak üzere cenub Çin denizine açıldı. Denizaltı iki gizli ve hususî vazifeyi başarile yerine getirdikten sonra üçüncü savaş devri-yesi için hazırlık görmek üzere 21 Nisanda Filipin adalarından Subic körfezine gelmiştir.
(Boarfish) denizaltını üçüncü devriye harekâtına başlamak üzere 16 Mayısta Cava denizine hareket etmiştir. Bu devriye vazifesi 23 gün devanı etmiştir. (Boarfish) Japon filosunun 10.000 tonluk petrol gemisini hasara uğratmıştır.
(Brill) in maceraları
(Brill) denizaltını da Groton tez gâhlaıunda inşa edilmiş ve 26 E-kim 1944 de Amerikan deniz kuvvetlerine katılmıştır.
(Brill) in savaş tecrübesi, hezimete uğrıyan Japon deniz kuvvet lerini ve ticareti bahriyesiııi ufuklarda vaktinde görebilmek içiu Pa sifik mınta kasına yetiştirilen ve savaşın son yılları zarfında inşa e-dilcn diğer Amerikan denizaltıla-rın teorübelerinden farksızdır. (Brill) denizaltısı 55.000 kilometreyi aşan bir devriye ödevini yeri ne getirmiştir. Düşman satıh gemilerde, denizaltılarile ve ııçakla-rile bir çok defalar çarpışmak suretiyle başarı göstermiştir.

inişti. Ayrıca hafif deniz teşekkülleri de Alman mayin tarama gemilerine saldırmıştı.
14 Eylül günü öğleden soma Racder, Hitler’le mühim bir koı nuşma yapmış ve Hitler İngiltere adasının istilâsı işinin 17 Evlûla talikine karar vermiş-w tir.
17 Eylül tarihli Alman genel kurmayının günlük emrinde şu satırları okuyoruz:
Or
«Düşman lıava kuvvetleri faaliyet halindedir. Hava kötü şartlar içinde devam ediyor. B t yüzden Führer, «Deniz avcılığı» harekâtını talik etmiştir.» Harekâtın başka bir zamana talikine dair olan emir, 19 Ey-Jûlda verilmişti. Almaıı donanması, hasardan sakınmak rr.ak-sadile - 8 veya 10 günde tekrar toplanabilecek şekilde - dağılacaktı.
İngiltere adasına çıkartmayı yapması kararlaştırılan Alman asker ve gemileri 12 ekime kadar hazır bir halde tutulmuş, fakat sonradan deniz harekâtının 1941 ilkbaharına tâlik edilmesi lüzumu hissedilmişti.


I
Hacerin katili 30 seneye mahkum oklu fBaştarafı 1 incide) muhakeme heyeti kararını bildirmiş tir.
Saat tam 15,30 da Yusuf Kıpçak içeri aluıdı ve mahkeme hdyettni nezaketle selâııılıyarak gayet soğuk kanlı ve hattâ biraz da mütebesslm olarak sanık mevkiine oturdu
Önce savcının geçen celsedeki talebi okundu. Bunda sanık Yusuf Kıpçak’ın Türk Ceza Kanununun 450 inci maddesinin 3 ve 4 üncü beııdlerl mucibince idamı isteniyordu.
Bir diyeceği olup olmadığı s"ali-ııe katli mütebesslmane (hayır) ce-3vab]iiı verdi. Sanık gayet sakin gö Tünüyordu.
Okunan karar mudi ince. sanığın cinayeti taammüden İslemesi sebebiyle İdam edilmesi lçzım geldiği, fa kat £erek maktüiey? karşı meyli ve gerekse son cebede katilin hareke-tinden nadim olduğu cihetle ölüm cezasının 30 sene ağır hapsç İndirildiği bildiriliyordu.
Yusuf başlangıçta e izuğu gibi ka rar okunduktan sonra ıa gayet sıi. k netini bozmaıujştı
Dün, kalabalık bir nikahlı kütlesi muhakemeyi takib etmiştir.

— Yeni kurulan partinin, par-
Yeni Parti ile D.
P. nin münasebeti
(Baştarafı 1 incide)
Demokrat Parti merkezi bu mc-yanda yeni parti için duyulanları ve bu husustaki direktiflerini peyderpey teşkilâtına bildirmektedir. Günü gününe yapılan bu tamimlerde bilhassa Demokrat Parti vilâyet ve ilçe idare heyetlerinin nazarı dikkatleri çekilmekte ve teşkilât mensubları üzerinde yeni par tiye karşı müttehid bir cebhe alma lan için tesirlerde ve telkinlerde bulunmaları istenmektedir. Bu tamimlerden birinde de üçüncü partinin sırf Demokrat Partiyi hedef tutarak kurulduğu da ayrıca ve c-hemmiyetle kaydedilmektedir.
Demokrat Parti genel idare kuruluna mensub bir zat bir gün ba na:
(
timiz teşkilâtından mühim bir kıs mini elde edebilmesine imkân görmüyorum. dedi.
Kenan Oııcr no diyor?
Bu haberi aldıktan sonra Kenan önerle temas ettik bize şunları söyledi:
«— Demokrat Parti veya Halk Partisinin hedef tutulduğuna dair işae edilen haberler bizimle beraber milletin de alıştığı köhne bir müdafaa taktiğinin neticesinden başka bir şey değildir. Hedefin Demokrat Parti olması için ortada hiç bir sebeb yoktur. Bilâkis memlekete samimî bağlılıkları iti-baıile Demokrat Partiye çalışmak ta devam edenlerin tizlerden göre ceği muamele sevgi ve saygıdan i-baret olacaktır. Bıınu böyle söyle mekle Demokrat Partiyi tepeden tırnağa kadar tenzih etmeği aklım dan geçirdiğime inananlar ancak hürriyete istihkak kesbedorler. Bu partinin sayın kurucuları ve onlara şakşakçılık eden bir kaç şahsın kendi ihtiras ve gururlarına fedıt ettikleri koca bir vatanla çok büyük ümidlcrle cidale atılmış par tinin bugün maruz bırakıldığı fecî âkibet kendini her an gösterip du rurken bu lâ’yuhti ve fazileti kendisinden başkalanna lâ\-ık görmi-yen zevatın müstehak oldukları â-kıbetı geciktirmek için aylardan-beri devam eden mugalata zihniye ti ile mücadele etmek, vatanını se ven herkesin borcu olduğu unutul manialıdır. Bu azametmaap kurucular kendilerinden menkul dirayet ve faziletlerile nereye doğru gittiklerini aıılıyabilmek için icabettiği kadar boş zamana malik bulunuyorlardı. Partilerinin mensub lan bu zamandan istifade ederek başlarındaki âfetin mahiyetini an-lı.varak kendilerine düşen vazifeyi yapmak lüzumunu hissetselerdi.
lfasile meşgul olduğumuz vazife bizlerden evvel onlara teveccüh e-derdi.
Namus ve faziletle geçen bir öın rün teminatı altında söylüyorum ki, Demokrat Parti ile son zaınan larda açığa çıkan mücadelem hiç bir zaman kendilerile mücadele gi bi hasis maksadlarla alâkadar değildir. Böyle bir maksadım olsaydı, kendilerinden öğrendiğim siya set icabı olarak bütün samimiyfetle istifa edecek yerde içerde kalarak kendilerile nasıl mücadele edileceğini idrâk etmiş bulunduğumdan ŞÜbheye kimsenin hakkı yoktur. Ben istifa etmekle kendilerini i-kaz edebilmek için elimden geleni yaptığıma bugün de kaniim. Bundan ders almı.varak parti ve mem leketi değil, kendi köhne şahsiyet ve siyasetlerini yaşatabilmek için müracaat ettikleri taktik bugün takib edilenin doğrudan doğruca validi mahiyetindedir. Şuna da ay ni teminat altında iddia ederim ki, efendilerine hoş görünmediği için birer vesile ile partiden atılan ve bir zamanlar muvaffakiyetlerini temin için kilolarla ter döktüğümüz mebusların partiden çıkarılmış olmasından da şıı veya bu şekilde istifa etmek aklımızdan da geçmiş değildir. Bu mebuslar içinde teşekkülü yaklaşan partiye in-tisab etmeleri için müracaat edilmiş bir tek Demokrat milletvekili varsa namuslarına hitab ederek umumî efkâr müvacehaainde haki kati bildirmiye kendilerini dâvet , ediyorum. Büyümek için tatbik c-dilecek yol başkalarını küçültmek değil, kendisini büyültmekten ibaret olduğunu henüz anlıyamamış-laraa bundan sonrası için olsun bu hakikati idrâk etmelidirler. Altı yedi aydanberi devam eden ve giin den gilne artan tezebzüb kurum efendilerin yalnız sıhriyetlerini değil kabiliyetlerini de meydana çıkaracak kadar bir vuzuh hasıl etmiştir. Bu sarih ifade karşısında memleketi Demokrat Partiden değil bu efendilerden kurtarmak vatanını seveu herkes için bir borç mahiyetindedir. Biz ve bilhassa ben de bu vazifeyi idrâk etmiş bir insan sıfatile bu gaye uğrunda çalışmayı ilk plânda gelen bir gaye addetmekteyim.. Mes’ele ve hakikat bundan ibarettir.'
i t 8 35 a» r
Yanımızın çokluğundan (îs-lfımda Mezhcbler ve Fırkalar nasıl doğdu?) tefrikamızı koyamadık. Okuyucularımızdan özür dileriz.
Dünkü nümayiş
fBaş tarafı 1 incide) zamanda hasta ciğerlerden söküp attığını iddia etmektedir.. Bu muvaffak propaganda son aylarda öyle ilerlemiş, Türkiye hudutları dahilinde öyle taam-nıüm elemiştir ki, Hamdi Yıl mazın sihirli ellerinden sunu -lan elli hapı yutan hastalar a detâ pehlivan edasile ev ev do laşarak kendi kavillerince mu barek doktordan aldıkları hap lorın vereme karşı bıçak tesiri yaptığını ballandıra ballandıra anlatmağa başlamışlar ve bir cok hastayı iknaa muvaffak ol muşlardır.
Bu tedaviye inanmayan tek makam !
Hamdi Yılmazıp yana yakıla söylediğine bakılırsa bu şahidli ispatlı vakaya inanmayan tek makam Sağlık Müdürlüğü, do-layısile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığıdır. Nitekim Bakanlık haplara; ilk tahlili mü teakip «işe yaramaz» teşhisini koymuştur.
Hal böyle iken tekmil menfi kayıtlara rağmen Hamdi Yıl maz faliyetini asla aksatmamış: Veremli hastalan bermu-tad kabulde devam eylemiştir.. Hamdi Yılmazın eınne baskın
Neticede ise adlî makamlardan aldığı selâhiyetle zabıta müdahale etmiş, dün Hamdi Yılmaz’ın Aksaraydaki evine a-nî bir baskın yapılarak hap i-maline mahsus kaplar, ve. hastalardan artaklan haplar Sağlık Müdürlüğüne getirilmiştir..
Bu esnada evde hap almak için sıra bekleyen hastalar dok torlarının başına fena bir iş geldiğini anlamışlar, başta dipj lnmasız doktor Hamdi Yılmazı olduğu halde taksilere atladıkları gibi, soluğu doğruca Sağlık Müdürlüğünde almışlardır.
Kıııamet Kopuyor...
İşte asıl kıyamet orada kop-, muştur. Hastalar otomobiller -dm iner inmez yavgaravı bas rmslar:
«— Sizde hiç insaf vok mu, bu adamı hapse atmak cinayet tir. O bizi iyi etti Havlımızı ona borçluyuz. Yılmazı elinize Mahşere kadar beraberiz!» diye ağlamağa, sac lannı başlarını yPlmağa başla mışlardır.
Bu sıvada Sağlık Müdürlüğü nün önünden geçmekte olan Iıalk gürültü üzerine kanıva birikmiş, protestocuları miite-lıayyir nazarlarla seyre dalmış tır.
Nihavet Sağlık Müdürünün verdiği kat’î bir emirle ekserisi kadın ve bir kısmı da erkek olan devamlı tedaviye muhtaç müdafi hastalar dışarı çıkarılmışlar. içeride yalnız diplomasız doktor Hamdi Yılmaz alıko nulmustıır.
Savanı h nur et bir ifade..
Hamdi Yılmaz alman yazılı ifadesinde su savani havret' malumatı vermiştir:

ölsek Hamdi bırakmayız, doktorumuzla



Türkiyeye verilen Amerikan uçakları ve Yunan Basını
Atina: 6 (AJL) — .Anadolu A-jansının özel muhabiri bildiriyor: Yunan basını Türkiyeye Amerikan silâhlarının gönderilmesi meselesini bahis mevzuu etmekte ve bu münasebetle Yunanistana daha fazla silâh gönderilmesine mâni o-lan Amerikafı mülâhazalarını ten-kid etmektedir.
Ethnikios Kyriz gazetesi şunları yazmaktadır:
«Türkiyeye uçaklar, ağır tanklar, her şey gönderilmektedir. Savaş içinde bulunmıyan bir memleket olan Türkiye durmadan takviye edilmektedir. Aksine olarak dahili bir savaş içinde buluan Yunanistan damla damla yardım ger mektedir. Biz bu hususta Amerika lılar ııezdiııde protestoda bulun
îmam ve hatib mekteb- mamaktayız. Zira Amerikalılar bize uçak ve tank gönderseler bile bun lan Yunaııistaııda krm teslim alacak ve kim kullanacaktır? Henüz çok geç olmadan Yunan siyasî çev relerini milletin silâhlı kuvvetleri ni icabettiği gibi teşkilâtlandırmı-va davet ediyoruz.
İngiltere Akdenizden ayrılmıyacak Londra 6, (A.A.»
Kamarasında dış siyaset üzerin de yapılan müzakerelerde t’bleriu öne sürdükleri muhtelif sorulara cevap veren Dışişleri müsteşarı muavini Mayhew ezcümle şunları söylemiştir: îngiltcrenin Orta Doğuda ve Akdenizde hazır bulunacağım temin edebilirim. îngilterenin buralardaki mevcudiyeti imparatorluk omiasmuı güvenliği ve refahı için pek ehemmiyetli dir ve Ingiltere bu bölgelerde kslnıaga karar vermiştir.
Rusyava te .rar işbirliği teklif edildi Cenevre. 6 (AA.) — İngiltere,
Fransa ve Birleşik Amerika bugün Rusyaö ile doğu Avrupayı batı İle İş birliği yaparak Avrupaum iktısad) kalkınmasına alışmağa yeniden davet etmiştir.
Ingiltere Devlet Bokum Mc. Nei) Avrupa İktisadi komisyonunu teşkil eden 27 millete hltab ederek İn-glltereniıı doğa ve batı Avrupa ticaretini desteklediğini ve sanayileşmek latiyea donu Avrupa memleket lerini iyi br gözle gördüğünü beyan etmiştir.
Din Tedrisatı
(Baştarafı 1 incide) hatiblerin din mevzuunda tedbirler düşünülürken, irticaa ka-j çılmaması noktasında hemen, hemen ittifak halinde bulunduk lan görülmüştür.
Bugünkü görüşmelerde ileri süıülen ııoktai nazarları şu dört esasta hülâsa etmek mümkündür:
1
lerıuin açılarak, diyanet işleri Bakanlığınca idaresi ve Millî Eğitim Bakanlığınca murakabesi.
Din komisyonu başkanı Feridun Fikri Düşünsel ile Fatiıı -Gökmen, Yehbi Kocngüney da ha ziyade bu görüşü müdafaa etmişlerdir.
2 — : doğruya Millî Eğitim Bakanlı-' ğınca açılması, idare ve mura-’ kebesinin Bakanlığa aid oIdirsi B(ı noktainazarı bilhassa Tah sın Bankgıoğlu ileri sürmüştür.
3 — Mes’elenin daha olgun bir hâle getirilmesi içiu korniş yona iadesi.
Bu tezi Taci Irmak ileri sürmüştür. ı
4 — t manı ve hatib mektep-' ieninin açılmasını ve İlahiyat Fakültesinin ilk mezunlarını verinceye kadar talik etmek ve bu savede okulların hususî ve yüksek bilgi görmüş ve yetişmiş unsurlar tarafından idare edilmesi.
Bu tezi Cemil Barlas. Behçet Kemal Çağlar ve Es’ad Altaıı müdafaa etmiştir.
Grupta görüşmeler sırasında Hüseyin Ulusoy, Fahreddin Al tav. Ali Riza Esen, Muammer Alakan, Mustafa Reşid Tarak-çuığlu ve daha bazı lıatibler söz almışlardır.
Saat 19.30 a doğru toplantıda ekseriyet kalmadığından o-tuvuma son verilmiştir. i
Raporun müzakeı-esine önümüzdeki sili günü devam edilecektir.

Bu okulların doğrudan1
--------- - — - - I


«— Ben ellişer lıapla yüzlerce veremliyi tedavi ettim. İçlerinde üçün cü devreye gelenler dahi vardı- Onlar da hayatlarım kazandılar. On para almadan «,.rf millet ve memlekete hizmet olsun a. ye çalışıyorum, daha ne istiyorsunuz.
SAĞLIK BAKANI MÜSTEljîtSI DA BANA HHASTA GÖNDERDİ
«Haplarıma İşe yaramaz diyen Sağlık Bakam Dr. Bchet Uzun müs teşan bana hasta göndermiştir. Hakkımı Büyük Millet Metisinden arıyacağım. Çünkü bazı nıkllet—^kiL-lerinln bile hastaları elimden reç-3ınlştir. flütün (dün- kapımı knan Polisler iki yüzü mütecaviz mes, lekdaşlarımı tedavi ettiğimi neden unutuyorlar. Iş mahkemeye aksetti ği takdirde söyliyeceklerlıni biliyorum. İki şahidle hâkim buzun idam kararı veriyor Halbuki beni yüzlerce veremli müdafaa edecektir- Vs remden kurtulan her sağlam ciğer şah id imdir.»
Sağlık Müdürünün izahatı
Diğer taraftan Sağlık ve Sosyal Yardım MOdürü Dr. Faik Yargıcı şöhretini (!) hiç bir sanat erbabına naslb olmıyacak kadar i
bir zamanda yurdun dört bir yanı na ulaştıran modern verem mütehassısı Hamdi Yılmazın meslekî bilgisi hakkında kendimle görüşen bir muharririmize, gülerek şunları söylemiştir:
'— Hamdi Yılmazın tedavisinden ve verdiği ilâçların menfî tep kişinden şikâyetler günden güne çoğalmakta idi.
Verilen haplar, hastaları fena e-diyor ve ağızlarından kan getiri-yormuş. Hamdi Yılmaz da bunlara karşı, kan gelmesi iyidir, hasta nın içi temizleniyor, diye cevab veriyormuş.
Nihayet evine baskın yapılarak gerek mütehassıs (!) gerekse derde şifa verici ilâçlar (! • müsadere edildi.
Hamdi Yılmazın ilâçları arasında, taze sarımsak yağı, nöbet şekeri, konyak, yumurta, limon, turunç yaprağı, tere tohumu, afyon tohumu bulunmakta idi.
Terkibi yukarıda saydığım mad delerden ibaret olan ve ellişer güllacı havi sekiz kutu hap ile, bir torba tere tohumu ve bir torba da afvon tohumunu müsadere ettik.
• •
Diğer tattıftan Hamdi Yılmarın evinde hastaların göudermiş olduğu anlaşılan sekiz ıuektub bulunmuştur.
Hamdi Yılmaz, söylendiğine göre röntgen filmlerini tersinden tel kik edenniş.»
Hamdi Yılmaz, emniyete fcsliır edlluıiş bulunmaktadır.
ır
Avam
FfkleneD' vapurlar
20 35
7
20 35
7
20 65
700 —
I
kutusu
*

?
Birliği sesjer
22 55
97 45
5
6
5
t
l
neşrolunan dâvasının teşkil eden şekilde ba-
%
%
%
«ORKlVe MÜMESSİL»
^orb Merhe* tcıo Depeıa hlonbu*
BULMACA
----*------
/ 2 .7 4 5 6 7 8 9
RAYFA: t
STAUBO LİNE
Osio, I'îoivep vapur kumpanyas Nevyork ile Tmİiye araeıAda ınuntazanû vapur «elerleri, m / s HAV
îO/Mf.jis/HS
s/S SÖNNAVİND
20/Haz!ran/H8 Yuzaijdaü vapur Nevyorktan ^majıimıaa ma] getirecek ve bmanımızıdan LATÂKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve NEVYORK em yük ve yolcu kabul eder.

Şukadarcık
Kolynos diş macunu ferahlandırıcı. temizleyici
))

TRftNSMfiRiN
İsveç Vapur Kumpanyası Helslnborg
s/s ULLA
25-29, Haziran 948
m s GUNDA
12-ve-15 Haziran, 948 Yr. kardaki gemiler Hamburg Bremen, Roterdam ve Anvc-rs ter mal getirip bu limanlar içir- İstanbul ve îzmirden mal yükleyecektir..

S îtVENSON EİNE
Şimal! Amerika muntazam hattı
s/s Noah Brovn
20 - 25 Mı-yıs 948 Şimalî Arnerikadan, îsken-derm İzmir, İstanbul limanlarına yük getirip, buralardan Amerika için mal ve yolcu kabul eder.


H. PAYKURİÇ
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanları İçin
Y ugoiinya - Riyaka
Adriyatik limanlarından ge-’irtecek mallar için ve bu limanlara sevkedılecek yükler içir, acentemize müracaat e-d ilmesi.
İTALİKO
s/s Fides
Me; .s 948 sonunda BuenoB-/.• res için yolcu kabul eder.
Bütün tafsilât İçin Galata Tophane Eski Yolcu Salonu karşısında Frank Han 3. Kata müracaat Ti: 44707,8
*

S - -r.ska Orient Linen
■ Göteborg
\ i k i n g 1 a n d
vapuru 8, Mayıs. 948
L .uzda beklenmektedir.
P İskenderiye. Anvers,
El t ..g limanlan için yük kabul eder.
Fazja vjlsllât- için Galatada Taiıir Hanında 3 üncü katta SCANDINAVIAN NEAR EAST ACENCY’ye müracaat.
Te}. ; 44993 . 2-1


v

- -
I
| - he General Navigation Com- ■ pany of Egypt. ■
ALEXANDİRA |
MABRUK

var :;: 11 'Mayıs,'948 de limanımızda beklenmektedir-Beyi ut-, Portsaid, ve İskenderiye limanlan için yuk ve yolcu kabul eder.
Fazla tafsilât için Galata, Tabir Hanında 3 üncü katta SCANDINAVIAN NEAR EAST AGENCY’ye müracaat.
Tel. : 44993 - 2-1
r * ( r


▼ « W T BK B İW
7 MAYIS
(


4 f'
Satılık Deniz I
vasıtaları
80 (H-/i 400 tona kadar motör- I lü Hvtç ve Ingiliz deniz vasi taîrn fiatıhktjr, Galata Ferli nr.ı.a. Yeiıi Hau 6 No: dal
O, K. Görener,' I


vermeğe kâfidir
W

ı
Konya Valiliğinden
1 — 25047 lira 29 kuruş keşif öcdlli Konya - Akseki yolunun muhtelif kilometrelerinde yaptırılacak san at yapınıije 1034-413 - 105-+-013 kilometreler arası toprak imalâtına aid inşaat 3 5.948 gününden 24.5;948 gününe kadar 21 gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Bu işin geçici teminat) 1879 lira olup keşif dosyası her gün Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
3 — Eksiltme 24.5.948 pazartesi günü saat 15 de H sürekli komisyo-nu odasında yapılacaktır.
4 — isteklilerin eksiltmeye girmeleri İçin İkinci maddede yazılı muvak
kat teminatı özel idare veznesine yatırdığına dair makbuz veya bu mik-dar şayanı kabul banka mektubu veya tahvil ve eksiltme gününden en az tatiller hariç üç gün evvel benteri işleri başardığına dair göstereceği vesikalara dayanarak il makamına müracaatla alınacak ehliyet vesikası ve 948 yıh Ticaret odası vesikasını 2490 sayılı kanun gereğince hazıilıyarak ihale günü olan üçüncü maddede yazılı 24.5-948 pazartesi günü saat 15 de II Daimi komisyona müracaatları lüzumu İlân olunur. . (6111)

Adı dinamit kapsülü No. 6
Adı dinamit kapsülü No. 8 Elektrik kapsülü No 8 Tavıkli elektrik kapsülü Sualtı Kapsülü
500.000
500 000
V750.000
40 000
10 000
Tekel Genel Müdürlüğünden
ADET
)
)
*
)
1 _ Yukarda miktarı yazılı maddeler pazarlıkla satmalınacakur.
2 — Pazarlık 17 Mayıs 948 pazartesi günü saat 15 de Kabataşta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi Alım komisyonunda yapılacaktır,
3 — Şartlaşma hergün adı geçen şubeden alınabilir,
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte teklif edecekleri fiyat üzerinden yüzde 7,5 güvenme parajarile birlikte mezkûr komisyona gelmeleri.
5 — İdare kjsmen veya tamamen ihalede serbesttir, (4482)
Topkapı sarayı müzesi Müdürlüğünden
Topkapı Sarayı Müzesinde yaptırılacak otomatik yangın musluk tesisatı ve teferruatı hazırlanan keşif ve şartnamelerine göre Mayısın 18 nci salı günü saat 11 de «onbir» açık eksiltme i le ihale edilecektir. Bunun tahminî bedeli «29987» lira «63» kuruş tur.
İsteklilerin «2249» lira «8- l.uıuşluk muvakkat teminatı yatırdıklarına dair makbuz ibraz etmeleri ve 1948 yılı ticaret odası na kayıtlı bulunduklarını belirtmeleri ve eksiltme gününden tatil günleri hariç üç gün evvel vilâyet makamına müracaatla ehliyet vesikaları alması ve izahat almak üzere sözü geçen müzeye mü racaatlan lâzımdır. (5559»

İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işi erini fiilen idare eden: FATİN Fi'AD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» ıııürettib-hanesi — Basıldığı yer: «Gün» Basımevi
Melik Efrah, bu işin Muhta-tit tarafından yapıldığını anlamakta zorluk çekmedi. Yüksek bir yere çıkarak beyaz bayrak çekti. Taş ve ateş yağmuru ke silince, yüksek sesle bağırarak sordu:
— Benden ne istiyorsun ey Muhtatif?
İfrit, korkunç sesi İle cevap veri I i:
— Kızım istiyorum!
— Kızımı ne yapacaksın?
— Kamer dağının tepesindeki sarayıma götüreceğim!
— Benim sana verecek kızım yok!
— Şame senin kızın değil mi?
— Biricik kızımı nasıl vere -bilirim?
— İster istemez vereceksin! Aksi halde şehrinizi harap, hepinizi kebap ederim. Bu fenalı -ğı yaptıktan sonra kızını gene alıp giderim. Yedi gün mühlet verivorum. Düşün, taşın.. Eğer
F r a t e 11 i Sperco
Deniz Acentası — Seyahat Bürosu
Vapurun ismi
Hareket tarihi
MÜİDERKERK C’oncordis ORESTES ORİON OPEROSİTA FERNEBO TİTUS
| Âdre8

Liınanımızdadır. ı Limannnızdadır.
12 Mayısta
14 Mayısta
15 Mayısta
24 Mayısta | 25 Mayısta
Uğrayacağı Limanlar
ut. Boraasnun 8/5/9^ Lcndra Nevyork
Paris
Cenevre
Amsterdan» Brüksel
Prag Stokholm Lizbon
9
beklenmektedir, beklenmektedir, beklenmektedir, beklenmektedir, beklenmektedir.
Ş
Marsilya
Pire, Malta, Napoli, Cenova Anvers, Roterdam, Anvers, Rotterdam, Napoli, Cenova
Triyeste
Anvers, Rotterdam,
A m s te rdaro, Amsterdam,
A msterdam,
rRATELLI SPERCO
Kızılay Derneği
Beyoğlu kongresi
Kızılay Derneği Beyoğlu ka zase şubesinin yılhk kongresi, dernek tüzüğünün 61 maddesine aykırı yapıldığı şeklindeki şikâyetler genel merkez tarafın öan nazan itıbare alınmış ve bu hususta faaliyete geçilmiştir.
Bu sabah Ankaradan şehrimi zc gelecek olan Kızılay Derneği ikinci reisinin başkanlığında ki heyet, kongre evrakını tetkik edecek ve nokta! nazarını bir raporla bildirecektir.
İlgililer, kongrenin muhakkak surette yenilenmesi lâzım geldiğini iddia etmektedirler.
--------o-------
Millî Piyango bugün çekiliyor
«
Milli Piyangonun 7 Mayıs çekilişi bugün saat 13 30 da Ankarada yapılacaktır.
İkramiye kazanan numaralar An kara Radyosile bugün saat 23 te, yarın da 15 de yayınlanacaktır.
Bugün saat 13.30 can sonra yurdumuzun hiçbir tarafında bu çekilişe aid bilet satışj yapılmıyacaktır.
Öner ve Yücel dâvası
ÜÇÜNCÜ K1TA.B iddia ve Karar Profesör Avukat Kenan ö-ner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabını bo eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mlk dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Mem leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin kutübhax)csiDde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kitabcılardan arayın.
Fiyatı 175 kuruştur.
*
«Yücel - Öner» dâvasına aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci çillilerin mevcudiarı tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici kitabların her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «lııkı-lâb JKitabev terinden tedarik edebilirsiniz.
Sitıhk kereste
Her nevi çam ve köknar kerestesi piyasadan daha ucuz fiyatla temin olunur. Müracaat: Ihsaıı Biçkin ve Lîıtfi Keser. İstanbul Yem Keresteciler caddesi. No. 160. Telefon: 24095
Hamhoorg Hambonrg
H&mbogrg.
Hudavendigâr han Galata Telefon: 40919
fiyatlar? 113856 M0._ 1.3060 65.7270
105 5468 ü.3887 560 17.8860 11.2495
ESHAM VE TAHVİLAT
Ikramiyell 833 Ergani
841 Demiryolu 5 ikramiyen 1 İnci tertib Milli Müdafaa Üçüncü tertib Milli Müdafaa Dördüncü tertib Milli Müdafaa Türkiye Iş Bankası müessifi
Bugünkü Program
CUMA — 7/5/1M
Açılış ve program
M. S. Ayarı Müzik: Hafif parçalar iP|.)
729
7.30
7.30
7.45 .Haberler
8.00 Müzik: Bando müzikleri (Pi
8.20 Müzik: Çeşitli hafif müzik
845
900
1229
12.30
12.30
13.00
13.15
14.00
17.58
18.00
1800:Müzik; Radyo dans orkestr
18.30
18.45
1900
1900
19.15
19.20
19- 45 Müzik; Yurddan
20.15 Radyo Gazetesi
20- 30 Serbest Saat
20.35
21.15
21.30
22.00
22.15
22.45
22.45
23 00
Müzik: Şarkılar (P1 ) Kapanış.
Açılış ve program
M. S. Ayan
Müzik; Karışık şarkılar
Haberler
Müzik Radyo salon orkestra» Kapanış
Açılış ve program
M. S. Ayarı
Konuşma Müzik; Şarkılar M. S. Ayarı Haberler Geçmişte Bugün Müzik: Mandolin

Müzik: ince saz
Konuşma: Posta.
Müzik: R. salon orkestrss.
Konuşma: B M. M Saati
Müzlkk Dans müziği (P1.) M. S. Ayan
Haberler
Program ve kapamş
Siirtte 13. Bağımsız J.P. Taburu
Satın Alma Komisyonu Başkanlığından:
Beher kilosu
Kilosu Fiatı
K}. Gr. kuruş
I
%7,5 M.
Teminatı Tutarı
Lira kuruş Lira kuruş
'.t;; dİ
36270 130572 130572
110
50
45
2992
4896
4406
28
40
81
39897 00 Sığıl’ eti
6528G 00 84, 86 Randımanlı undan
58757 40
95 Randımanlı undan
000
000
000
1 — Silrdde 18 Bağımsız J. Taburunun bir sc-nellk ekmek ve sığır
eti ihtiyacı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Ekmek ve sığ.r etinin mlkdar ve tutarları ile muvakkat teminat paraları yukaııda gösterilmiştir.
3 — (84/86) randımanlı unlardan yapılacak ekmekle (95) randımanlı unlardan yapılacak ekmekten hangisi uygun görülürse yalnız o cins ekmek alınacaktır.
4 — Ekmek 29 Mayıs 948 cumartesi günü saat 11 de sığır eti ise 12 Haziran 948 cumartesi günü saat 11 de Siirdde 13 Bağımsız J. P. Taburu satın ajma komisyonunda yapılacaktır. Teklif zarf ve sair kanuni dayanakların ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona veril-mlş olacaktır.
5 — Şartnameler her gün parasız olarak tabur Satınalma komisyonunda görülebilir. (5972»
Tefrika No. 28
Efsânesi
I
Viikhim te ukmrctn 'A. korfpuımiii
S I
I


J
2
(3
4
b
l
*
i
(
M. . ,|
1 ! ; s ı
■ • 1
1 1 ■ i !K
■ I IHİ 1 H
; i N l 1
H i Kı i !
1 i ■ . ı i . .
| 1 L» ■
— Nota; Son ve mildhış
SOLDAN SAĞA :
1 Sonu (k) gelirse elması meşhurdur; Grup halinde istirahat, 2 — Taşıt vasıtası; Mısırın en büyük nehri; 3 — Geçici, Nota; 4 — Tersi beyaz; Titreme; 5 — Lokomotif; Nota; 6 — Rabıt edatı; Kara parçası; 7
icadlardan; 8 — Bir gıda maddesi; Tahriri;; 9 — İngilizce Allaha ısmarladık.»; Tersi kıymetli maden.
YUKARIDAN A$AĞI :
I — isim; Başına ıD) gelince diki}! tahta; 2 — Nefer; Sonuna ’k) gelince sportmenvarl; 3 — Seven; Nota; 4 — Terim; İnce isleme: 5 — Gelenek; Mâh; 6 — Mesai; Tersi kulağın perdesi; 7 — Bakan; Yu nan efsanesi; 8 — Keten ipliği; E-lektrik akımım durduran bir bez; 9 — Saha; Başına (Ki gelince eşek sütünden yapılan Rus yemeği.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 3 4 5 6 7 8 ()
kızını v^meğe razı olursan rin dışında bir yere bir çadır kurdur. Şameyi çadıra bırak,. Een gelip alırım. îşte şimdi gi diyorum.
Melik Efrah; melûl, mahzun sarayına döfldü. Başını avuç lan arasına aldı. Acı ve derin düşünceye daldı. Ciğer parçası kızım o azılı mahlûka nasıl tes lim edebilirdi? Teslim etmedi -ği takdirde memleket ve millet . ten eser kalmayacaktı. Bu müt h:ş felâketten sonra Şame ge ne Muhtatifin eline düşecekti. Şu halde kızı kurtarmağa m kân yoktu.
Hiç olmazsa memleketi, miK
lef i k. rtarmak lâzım leğı' miy di?
Mebk Efrah, tam altı gün düşündü. Kâzım teslim etmek ten başka kurtuluş çaresi bulamadı. Yedinci gün adamlarına emir verdi. Bunlar gidip şehir dışında bir yere büyük bir çadır kurdular. Tdelik, sevgili kı zını allayıp pulladı; kendi nHle götürüp çadıra bıraktı. Ayrılacakları (ırada:
— "’avrum, dedi. Beni kurtal inak İçin çok düşündüm; bir ça re bulamadım!
Şame, kanlı gözyaşları döke rek yalvarmağa başladı: .
— Ne olur babacığım î beni
öldür de bu mel’un ifrite teslim etme!
— Seni öldürmekle iş bitse hiç tereddüd etmem; hattâ seni öldürdükten sonra kendimi çle öldürürüm. Fakat benim vazifem, memleketi kurtarmak • tır.
— Memleketi feda et, beni fe da etme!
— îşto bu olamaz evlâdını.. Memleketi feda eden adama alçak derler..
— Kızını bir ifrite teslim e-den adama alçak demezler mi, babacığım*
— Demezler Vlzım[
— Ya ne derler?
— Fedakâr insan derler! ben sen’ memleketin .selâmeti uğrunda feda ediyorum, kurban ediyorum.
— Peki babacığım!
Melik Efrah, zavallı kızını kolları arasına aldı. Dakikalar ca öptü. Sonra birdenbire kolları arasından bırakıp çadırdan dışarı fırladı; şehre doğru koşmağa başladı.
Zavallı Şame, çadırda yalnız kalmıştı. Çadırın orta yerine yüzüstü kapatmış hünkür hüngür ağlıyor; kendisini bir daha serbest bırakmamak üzere götürecek oiaıı ifritin gelmesini1 bekliyordu.* Hayatı daima pen-; be gören son derece güzel b(r ’ genç kız için bu ne acı bir tecelli idi. Ana yok, baba yok ümid yok, hülya yok... Yok, yok, yok, İliç birşey yok...
Şame, cidden zorlu vaziyette idi, gerçekten acınacak halde ı bulunuyordu. .
(Devamı var)
1
2
S
4
5
6
*
/ b

% ı-
Yeni Sabah ın
HAN FİYATLAÜ
RMİık maktu o'(arak
1
2
9
5
6
Ind
»
»
)
»
santimi
»
»
»
»