II
PAZAR
Başmuharriri: Mümtaz Faik Fenik


EKİM 1950
Yıl: 2 — No. 523
Denizciler Caddesi: 3 Posta Kutusu: 193 — ANKARA Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Balşmuharrir............. 16882
Yazı İşleri...............15315
İdare ve İlân.............15619
Fiyatı Her Yerde 10 Kuruştur.

ıJI
Tl
Denizciler Cad. No. 2 de
GÜNEŞ MATBAACILIK T. A. 0.
Güneş Matbaası
her türlü oaskı ve dizgi işleri için sipariş kabulüne başlamıştır.
Temiz iş — Ehven fiat
Telefon : 15619
Cumhur Başkanı bugün
Türkiye - Bulgaristan arasında
Malatya’ya gidiyor
Ramandadünkü
C. Bayar ve Başbakan Diyarbakır’a döndüler
Raman, 7 a.a. — Geceyi kampta geçiren Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar ve Başbakan Adnan Menderes bugün öğleden evvel petrol sahasındaki kuyuları ve aşağıdaki tasfiyehaneyi gezmiştir. Teknik Müşavir Doktor Mühendis Nej-det Egeran umumiyetle Türkiye, hususiyle Güneydoğu Türkiye ve Raman petrol sa-halan ve arama tetkik faaliyetleri hakkında Cumhurbaşkanına, Başbakana ve refakatindeki lere geniş izahat vermiştir. Bu I
izahata göre Raman bölgesinin prospeksiyon devresi faaliyeti bitmiştir. Halen günde 450 ton istihsal yapan kuyuları 50 ton işliyen tecrübe tasfiyehanesi ve 20 milyon ihtiyat etüdleri ile Raman M. T. A. tarafından Etibank işletmelerine devredilmek üzeredir. îşletme faaliyeti genişletilecektir. M. T. A. ise, arama ve tetkik faaliyeti güneydoğu petrol sahasının Garzan, Hüseyniye ve Reşan dağlık bölgelerine nakledilecektir.
(Sonu Sa 3, Sü 3 te)
Tedavüldeki para
ve iktısaoî sabotaj
Mümtaz Faik FENİK
vujnhnrbaşkant Erzincan da halkın dileklerini dinlerk
ve bundan iyiye veya fenaya gidiyoruz, diye bir netice çıkarılamaz. Fikirlerimizi misallerle izah ede-
Eğer sabık iktidar, 13 mayıstan evvel, bir takım mubayaalarda ve taahhütlerde bulunmuş da bunların ödeme vâdesi, ağustosta veyahut eylülde gelmişse, bu paraların tediyelerinden dolayı hasıl olan açıktan sorumlu olan Demokrat Parti iktidarı değil-(Sonu Sa. 3. Sü. 4 te)
Hükümet dün
Vizesizler geri alınıncaya kadar her türlü gidiş geliş durduruldu
r‘VVVW*V**WWW*WWWV*WVWWV
Bulgarlar vizesizleri hamil treni huduttan geri çevirdiler
1925 mukavelesi mucibince aslen Türk olmayanların Tür-kyie’ye kabul edilmiyeceği iki hükümet arasında tekarrür etmiş olduğu halde Bulgar hükümet makamlarının mukaveleye ve milletlerarası teamüllere tamamen aykırı ola- | ı-ak, k'mbilir ne gibi maksatlarla, memleketimize vizesiz birtakım kimseleri sokmak ve bu arada ç ngeneleri de yollamak gibi hareketlere tevessül etmesine ve dünyanın hiç bir yerinde görülmeyen bu hareketler karşısında hükümetimizin Bulgar hükümetini müteaddit defalar ikaz etmiş bulunmasına rağmen Bulgar hü-
kûmeti bu hareket hattından | devletlerarası teamüllere bir türlü vazgeçmemişt r
Bu cümleden olanak son defa 6 ekim 1950 günü Bulgaristan’dan Edirne'ye gelen Avrupa treninde yine 97 vizesiz çingenenin bulunduğu görülünce alâkadar makamlar tarafından bunlar derhal geldilkeri yere iade olunmuştur.
İade edilen bu vizesizleri ha mil treni, Bulgurlar hudutlarında asker bekleterek kabul etmemişler ve tekrar geri çevirmişlerdir- Bu muameleye maruz kalan tren Yunan hudut lan içindeki Dikiya istasyonunda gecelemek mecburiyetinde kalmıştır. Tevali eden ve
mamen aykırı bulunan Bulga ların bu hareket hattı karşısın da, vizesiz gönderilen göçmenler geri alınıncaya kadar, hükümetçe hududun kapatılmasına ve her türlü geliş ve gidişlerin durdurulmasına mecburiyet hasıl olduğu gazete-, m'zce haber alınmıştır.
I
I-
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü
Kore’ye hareket eden
Diyarbakır, (Başmuhatririmiz- şılaştınlıp ölçülemez den hava postasiyle) — Bugün iyiye veya fenaya elime geçen bir Ulus gazetesin- I de, altın ve döviz mevcudumuz hakkında, çok garip bir mukayese gördüm. Bu gazetenin bir muharriri, 13 mayıs tarihli Merkez Bankası bültenini almış, şimdiki bültenle karşılaştırarak, altın ve döviz mevcudunun eskiye göre 130,8 milyon azaldığını, para hacminin ise 220,8 milyon arttığını tesbit etmiş!
Bu mukayesedeki kasdin Türk-çesi şudur: Demokrat Parti iktidarı ele aldığı zamandanberi, memleketin İktisadî ve malî vaziyeti kötüye gitmekte, altınlar har vurulup harman savrulmakta, buna mukabil boyuna para basılıp piyasaya sürülmektedir! Bunun sonu ne olacak?.. Ne olacak, Demokrat Parti memleketi işte bu suretle iflâsa götürecek, gün günden beter olacaktır! Ey ahali gözünüzü açın! , İşte görüyorsunuz ya İnönü’nün söylediği gibi, Demokrat Parti | yüzünden memleket karanlık a-kıbetlere doğru sürüklenmektedir!
Bu şekilde bir mukayeseye j kalkıp bundan bu nevi neticeler , çıkarmak, malî ve hele iktisadi meselelere pek fazla vukufu ol- ( mıyan kimseler arasında, yine birtakım rakam oyunlariyle hakikatleri tahrif ederek muazzam bir kışkırtıcılık yapmaktan başka bir şey değildir. Alâkalılar, bu tahrirlere karşı lâzımgelen cevabı vermekte herhalde gecik-miyeceklerdir. I akat bizim de buradan, elimizde rakamlar olmadığı halde bu mevzuda söy-liyecek sözlerimiz vardır:
Bir defa İktisadî ve malî meselelerde mukayeseler, senenin muayyen zamanlarına göre devri olarak yapılır, mayıs ayının malî vaziyeti ile, eylül ayının malî veziyeti hiç bir zaman kar-
Avrupa İşbirliği’nden bir heyet geliyor
Avrupa İktisadî İşbirliği teşkilâtına mensup Balıkçılık Komitesi, Türkiye’nin balıkçılık hakkındaki raporunu müzakere et[n iş ve Türkiye balıkçılığının inkişafının lüzumunu takdir ederek memleketimize bir heyet gönderilmesini kararlaştırmıştı.
Alman, İslandalı ve Fransız-dan müteşekkil üç kişilik he-(Sonu S a. 3. Sü. 5 de)
Güv nlik Konseyine 53 oyla üye seçildik
Rüştü Araş Filistin komisyonu reisi oldu
Flushing MeadoU's, 7 a.a. — ' Jğine seçilmesi Türkiye ile A-Türkiye Güvenlik Konseyi mu- rap memleketleri ve bilhassa vakkat üyeliğine 53 oyla se- Türkiye ile Lübnan arasında-çilmiştir. ki münasebetlere hiç bir şe-
Genel Kurulda söz alan Tür- kilde halel getirmiyecektir. kiye delegesi Selim Sarper Bundan sonra Türkiye dele-Lübnan’ın namzetliğini geri gesi Selim Sarper, Lübnanlı çekmek hususundaki yapıcı ka- j meslektaşlarına ve Türkiye le-rarını takdir ettiğini söylemiş hine oy veren delegelere teşek-ve şunları ilâve etmiştir:
Şuna eminim ki, Türkiyenin ' Güvenlik Konseyi geçici üye-1
kür etmiştir.
Filistin Komisyonu Başkanlığı
Amerikan Sesi Radyosu, 7 (Basın - Yayın) — Bugün top-j lanmış olan Birleşmiş Milletler dün Filistin Arabulma Komisyonu
Kış saati
Kış saatinin tatbikine
gece yarısından itibaren baş- yeni başkanlığına Türkiye Dele-lanmış bulunmaktadır. Saatle- gesi Dr. Tevfik Rüştü Aras'ı rinizi gece yansı bir saat geri seçmiştir. Komisyonun raporu -----
almağı unutmuşsanız bu işi bu yakında Birleşmiş Milletler sabah yapmağı ihmal etmeyi- Genel Sekreterliğine sunula- ; i niz. caktir. iI *
Birleşmiş Milletler Delegemiz Selim Sarper diğer yabancı delege ile konuşuyor
Sinir harbi
Bazı neşriyat üzerine Milli Savunma
Bakanı Refik Şevket İnce izahat verdi
Yapılan"bazı neşriyat üzerine bir muharririmiz, Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnceden Kore’ye giden birliğin fotoğraflarını vaktinden evvel basan gazeteler hakkında kanunî takibat yapılıp yapılmı-I yacağını sormuştur. Bakan bu mesele hakkında şu izahatı ver
1“— Kore’ye gidecek birliğimizin harekâtı hakkında gazetelerde neşriyat yapılmaması | o günlerin zaruri icaplarından görülmüştü. Bunu temin iki suretle kaabildi: ya, Ceza Kanununun verdiği selâhiyete dayanarak bu husustaki neşriyatı menetmek, yahut da gazetecilerin takdir ve ,v~‘-----
lerine terketmek.
Millî Savunma Bâkanı Refik Şevket İnce
vatanperverlik - ■
:cr:nc «sseuuek. 'çilerden, milli savunmanın i-
Birinci şık. matbuat hürriye-
tini tahdit eden; İkincisi ise l”’ **”** —™”“* «.-.t
İnsanların necip duygularına hitabın ceza tehdidinden daha fazla yen
ti.
fayda temin eyle - 1 yol idi. Hükümeti - j İkincisini tercih et-
Yerli ve yabancı gazete-
Mac Arthur’e
hakkında hiç neşriyat yapılmaması ricasında bulunuldu, bu rica gazeteciler tarafından güzel karşılandı, hattâ bunlardan bir kısmı verdikleri sözü yazı ile teyidetti.
Bu suretle verilen sözün tutulmuş olmasını görmek bizle-
(Sonu Sa. 3. Sü. 5 de)
Alman güreşçileri beşe karşı üçle yenildiler
Tiirkleri
korkutmaz
verilen emir
AKINTIYA---1
I____KÜREK
D. P.nin radyo konuşmaları
BUGÜN;
Saat: 18 - 18.10 Atıf Benderli-ı oğlu
Saat: 18 30 - 18.40 Talât Vasf.
Öz
YARIN:
Saat: 18 - 18-10 Muhip Dıranas
Saat: 2115 - 21 25 Fevzi Lûtf. , Karaosmanoğlu
7 9 ve 87 kilolarla ağır sıklette güreşçilerimiz tuşla galip geldiler
İstanbul, 7 a.a. — Şehrimize I galip. I la galip,
gelen Alman güreş takımı ilk [ ’
müsabakasını bu gece Spor ve Sergi Sarayında yaptı.
Hamburg takımı ile İzmir -
Eskişehir karması arasında dördü serbest ve dördü Greko-Romen olan bu müsabakaların neticesi aşağıdadır:
52 Kilo:
Ahmet Bilek - Weber Heinrich
(Greko-Romen) neticede Weber (Greko-Romen) Ahmet Kande-ittifakla galip. mir ittifakla galip.
57 Kilo: | 79 Kilo:
Süha Karkan - Spatz Mann- Bekir Büke - Ehlze (Serbest) fred (Serbest) Süha ittifakla 2 dakika 35 saniyede Büke tuş-
Şehrimize I galip.
62 Kilo:
Kemal Özkan - Schmidts Fer-dinand (Greko-Romen) Schmidts Ferdinand ittifakla galip.
67 kilo:
İzzet Şurdun - Ehrz Wartgang (Greko-Romen) Ehrz, ekseriyetle galip.
73 Kilo:
Ahmet Kandemir - Heinrich
ST Kilo:
Bcktaş Can - Höninger (Serbest) 2 dakika 45 saniyede Bek-taş tuşla galip.
Ağır:
Orhan Çakar - Liobern (Serbest) 4 dakikada Orhan tuşla galip.
Bu suretle bu geceki müsabakaları 5-3 İzmir - Eskişehir karması kazanmıştır.
Yarın gece Greko-Romen Türkiye - Almanya millî karşılaşması yapılacaktır.
Bir Amerikan •; (■ gazetesinin dikkate değer yazısı
Nevyork, 7 (Basın - Yayın) — Bu sabahki Vaşington Post Akdeniz müdafaasına hasrettiği başmakalede şöyle demektedir: «Akdenizin müdafaası yolunda Yunanlılarla Tiirkler tarafından atılan adım çok yemindedir. Yunanistan coğrafî durumu bakımından yalnız olarak yaşıyamaz. Ankara i|e elele vermesi bu bakımdan çok ehemmiyetlidir. A-nıerikan yardımını Türkiye kadar iyi kullanan hiç bir memleket yoktur. Sonra bu memleket, komşusu kazakları da çok iyi tanır. Bundan ötürü komşusunun sinir harbi Türkleri korkut-mamıştır. Türklerin mukavemet azimleri eski dünya milletlerine, cesaretleri ise hepimize bir misal teşkil edecek mahiyet-| tedir.,,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 38 nci arz dairesinin geçilmesine karar verdi Flushing Meadows, 7 a.a.
(Reuter) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu akşam General Mac Arthur’e kaçmakta o-lan Kuzey Kore kuvvetlerinin takibi için 38 inci arz dairesini geçmek üzere harekete geçmesi emrini vermiştir.
Bu emir, yedi çekimser beş muhplif oya karşı 47 oyla kabul edilen sekiz devletin kararı neticesinde verilmiştir.
Bu karara karşı oy veren sadece Sovyetİer Birliği i) peyk memleketleri olmuştur.
Yunanistanın kararı
Erkek mi dişi mi ?
azetelerde okudum: Pakistan hükümeti bi-cemile olmak üzere,
bir fil gönderiyormuş!.. Dost PakistanlIların bu güzel hareketine teşekkürden başka diyecek sözümüz yoktur. Ama benim aklımın almadığı bir nokta var: Acaba neden fil gönderiyorlar da, meselâ deve göndermiyorlar?.. Herhalde dövenin bizde çok olduğunu bilirler de ondan olacak? Eski iktidar şimdi-i deve yap-
Genoral Mac Arihur
Vaşington, 7 a.a. — (Reuter) Yunanistan’ın Vaşington Büyük Elçiliğinden dün akşam bildirildiğine göre, Kore’ye asker gön- . derilmesi hususundaki Yunan !
teklifi Birleşmiş Milletlerce ka- ' birliği 3 ilâ 5 bin kişiden miİ-bul edilmiştir. | rekkep olacaktır, I
Kore'ye gidecek olan Yunan
Acaba gönderilecek fil, dışı İni, erkek mi?..
Nasrettin Hocanın hikâyesinde olduğu gibi muhakkak dişidir. Çünkü yine lâf oraya gelecek ya, eski iktidar, birinci erkek fil vazifesini bol bol görmüştür.
YEDEKÇİ
Sayfa: 4
8/10/1950
Günün mevzuları
SİGORTA
milli
ve sebepleri
S
primi
PİYANGO
I
r
Kore harbi
Fikir, san at üzerine


Son bir iki yıldır san’ata ve şiire karşı kayıtsız kalmamdan, bende bir değer vehmediyor olmalıdırlar ki, bazı dostlarımın sitemine uğruyo-rum. Hepsini gülümsiyerek karşılıyor, kimine cevap ver-miye çalışıyor, kimine sadece boynumu büküp geçiyorum. Bir çok kere de kendi kendime şunu sordum: «Değişen ben miyim, çevrem mi?» Gençlik yıllarım gözlerimin önüne geliyor. Bazan bir kafiye peşinde bütün bir gün aç gezdiğim olurdu. Maddî refah ve istikbal namına ne yapılmak gerekirse, hepsini şiir yazma, kitap okuma, fikir ve san’at a-damı olma peşinde harcadım. Bugün, hayat için, parmaklarımda ezilmiş bir kelebek gu-banndan başka iz yok.
Sanat adamı, iki çeşit nankörlükle karşı karşıyadır. Biri kendi öz kabiliyetinin nankörlüğü, öbürü de çevresinin! Gelecekte anlaşılmak hayalı kadar boş bir teselli olur mu? O zaten bir kumardır. Öte yanda insan, et olarak, kemik olarak, kafa ve mide olarak, birlikte yaşadığı insanların, doldurduğu zamanın mürüvvetini görmek ister. Bu belki dünyanın her tarafında böyle-dir. Ama bizler, bir memlekette yaşıyoruz ki, en saf ve çetin cehtile dahi bu mürüvveti görmek ümidimiz yok gi-
tstanbul’dan geliyordum. Kompartımanda benden başka üç kişi, bir albay, bir doktor, bir de, hangi meslekten e-mekli olduğunu anlayamadığım, ama belli ki görmüş geçirmiş, yaşı yetmiş, nurani yüzlü bir ihtiyar vardı. Tatlı bir muhabbetle, hem de az rastlanır bir seviyede, konuştular. Sadece kulak misafiri oldum. Her biri kendi kavlin-ce anlattı. Her bahsin sonunda birleştikleri müthiş bir nokta vardı: Geriliğimiz. Sebepleri aranıyordu. Sebep ne kadar çok; fakat hiç biri en esaslı sebebi aklına getiremedi, yahut getirmek istemedi:
Muhip Dıranas Rönesans denen mucizenin dışında kalmış olmamız. Biz al-
tı yüz yılı toprak alma, toprak vermeyle geçirirken, bugün garplı dediğimiz milletler kendi kendilerini fethetmenin peşindeydiler. Tıpkı haylaz ve çalışkan iki çocuk gibi: Biri mektep dışında kaydırak oynar, sapanla kuş avlardı; yani biz; öteki, başını kaldırmadan bir rahlede ders görürdü, garpli.
Şimdi, biz çağında bir türlü okumıyan, fakat iş işten geçtikten sonra aklı başına gelip de «Aman ben ne ettim» diye bin pişmanlık içinde kendini toparlamıya çalışan avare delikanlı bile değiliz. Mektep kaçkmhğı bütün ömür boyunca bizim ikinci huyumuz halinde sürüp gidiyor.
Sanatkâr olarak, şair olarak, fikir adamı olarak hiç kimse, maalesef, bu memlekette ikliminin adamı değildir. Demokrasiyi bile, sokakta saldırganlık, gazetede küfür haline getirmek üzereyiz. Bütün o adamlar, şair, sanatkâr, filozof, düşünür, bunlar, medenî dünyanın bahçesinden koparılıp bir arsaya atıhvernıiş çiçekler gibi, bu memlekette solmaya, çürümeye, çiğnen-miye mahkûmdur; hattâ daha hazini, bir vazoya girebilmiş olsalar, orada da garipsenmi-ye!
Şiiri, san’atı niçin bıraktın diyenlere, niçin bıraktırdınız demeğe bile kendimizde hak görmediğimiz bir memlekette, neyi neye ve kimi kime çarpıp bir kemiyet ve keyfiyet muhasebesi yapacaksınız. Tek bir fikir ve san’at dergimiz yoktur. Çıkmaya yeltenirse, okuyucusu bini geçmez. Zaten o okuyucular da kim? Bir kült bir mezhep salikleri gibi sadece birbirlerini okuyan yine aynı insanlar.
Yazıya devam edersem, çok daha acı şeyler sıralamaktan korkuyorum. Bu satırları niçin yazdım? Bir Yücel dergisi vardı...
Yarın bahsedelim.
İşçi Sigortaları müdürü kesilen primin çok olmadığını söylüyor Son zamanlarda yapılan sendika kongrelerinde, işçilerin, ihtiyarlık sigortası primlerinden şikâyet ettiklerine sık sık rastlanmaktadır.

t
(
c
ı«İ
0
Ei
6
t
e
e
Marshall plânı
Müşavere heyetinin
Misafirler dün Radyoevini ziyaret ettiler
Evvelki akşam Ankara'ya gelmiş bulunan Marshall plânı halk müaşvere heyeti üyelerin den Mr. R- ‘ H- Hinckley ve G- E- Rockord ve müşavirleri Mr. G- S- Eceles dün saat 9 da İktisadî İşbirliği Türkiye Misyonu Şefi Mr. H. R- Dorr ve ECA haberle bürosu mensupları refakatinde Radyoevini gezmişlerdir-
İlgililer tarafından misafirlere teknik tafsilât verilmiş ve heyet üyelerine Türk musikisi dinletilmiştir. Müşavere Heyeti üyeleri Radyoevinden çıkarlar ken memnuniyetlerini izhar et mişlerdir.
Saat 13.30 da Devlet Bakanı F. L. Karaosmanoğlu tarafından misafirler şerefine Ankara Palasta bir öğle yemeği verilmiştir. Yemekte Başbakan Yardımcısı Samed Ağaoğ-lu, Russell Dorr, Mc Junkins, Maliye Bakanı Halil Ayan, E-konomi ve Ticaret Bakanı Züh tü Velibeşe, Tarım Bakanı Nihat Eğriboz, Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürü Halim Alyot hazır bulunmuşlardır.
Halk müşavere heyeti saat 17 de uçakla şehrimizden ayrılmışlardır-
I Bir yaralama davası
Bundan bir müddet evvel Kurtuluş kahvesinde yer meselesinden bîr kavga çfkmış ve sarhoş bir vaziyette kahveye gelip arkadaşının yerine oturmak isteyen Mirad İsmail Yılmaz’ı bıçakla yaralamıştı.
Dün ikinci ağır ceza mahke meşinde bu davaya devam o-lunmuş ve hâdise ile ilgili tanıklar dinlenmiştir.
Duruşma bazı hususların soruşturulmam için başka bir güne bırakılmıştır-
Bir kadın pencereden düştü
Doğanbey mahallesi Çatal-dağ sokağında oturmakta olan Hamiyet Eriş, evinin penceresinden bakarken birdenbire sar’a nöbetine tutularak bayılmış ve kendinde olmadığı içinde aşağıya düşerek ağır surette yaralanmıştır-
Dünkü taşıt kazası
Dün sabah saat 7,30 da, Etimesgut’a gitmekte olan Belediyeye ait şoför Dursun Ça-kır’ın idaresindeki 4070 plâka sayılı kamyon, aynı istikâmete giden gene Belediyenin 3183 plâkalı otomobiline çarpmıştır. Çarpışma âi olmuş ve o-tomobil kısmep hasara uğra' rnıştır- Şoför Dursun Çakıı hakkında kanunî takıbaa geçilmiştir-
50 000 lira 20.000 lira
10 000 lira 10 000 lira 10.000 lira 10.000 lira
10 000 lira
Dünkü çekilişte
100 bin lira Ankarada satılan bilete çıktı
Millî Piyangonun 7 Ekim 950 çekilişi dün saat 13 de Ankara’da yapılmıştır. Bu çekilişte ikramiye kazanan numaralar şunlardır:
335774 numara 100-000 lira 093499 numara
033087 numara
110737 ndmara
125239 numara 178399 numara 297767 numara 477301 numara
Beşer bin lira ikramiye kazanan numaralar
059992 067964 101713 170658 214431 243780 321927 338571 425892 484599
İkişer bin lira ikamiye kazanan numaralar
003334 017984 024631 065005 075375 095464 109432 113195 120338 132729 143398 158346 173783 184035 212175 218257 231654 244007 268547 295701 339072 386394 396872 399944 447717 455251 466643 470428 483463 497795
Biner lira ikramiye kazanan numaralar 007174 019099 023851 026195 027691 030025 039152 067164 099304 100486 125055 125811 128494 K19Ö3 134412 149942 157437 159279 176693 197885 199066 203765 208845 213016 219094 219359 228164 230336 245577 260009 284759 290498 297058 314486 329556 334894 341082 371066 375588 382697 385749 40L798 421050 423845 428395 429342 456648 479347 489264 490066
Beşer yüz lira ikramiye kazanan numaralar
024982 036220 036862 058442 060817 063315 069798 081341 083803 091014 093001 111126 111460 112757 121668 121977 128630 131927 133654 135786 138382 138907 142961 148246 148675 149048 156695 159770 161204 169738 171828 179417 189745 190604 192184 197900 202413 205699 208441 214853 220045 226418 242548 253598 254252 259777 270743 271342 272430 272554 273078 281749 281769 282801 317576 320019 324199 330843 334609 336327 339436 339578 347237 357035 358191 359650 359990 363742 365323 373418 374715 378179 392054 395979 399052 404829 410223-411677 416377.416510 419664 419966 421397 42361'6 424308 426100 426352 440879 449055 451633 461322 462406 467743 469344 474197 478491 482198 482236 486804 489728
Türk subayları, son günlerde Ankara'da Etlik'iekî Ordu Donatım Okulunda açılmış olan altı aylık Ordu Donatım Oriyaniasyon kursundan mezun olmuşlardır. Amerikalı uzmanlar tarafından hazırlanmış olan bu kursta, tankların, otomobillerin, hafif silâhların ve topların bakımı öğretilmektedir. Resimde kursa iştirak eden subaylar bir arada görülmektedir.
Emniyet’de yeni terfiler
içişleri Bakanlığı Emniyet , mensupları arasında terfie hak kazanıp da kadrosuzluk yüzünden terfi edemiyerek üst derece • maaş alanlardan bir kısmı terfi ettirilmişlerdir.
Emniyet genel müdürlüğü yedinci şube müdürü Tevfik Eşmeli birinci sınıf emniyet müdürlüğüne, üçüncü sınıf em niyet müdürlerinden İstanbul emniyet müdürlüğü beşinci şu be müdürü Halim Saatçi Muğla emniyet müdürü Haşan Rıza İçöz, Ankara emniyet müdürlüğü üçüncü şube müdü-
: i rü Ahmet Şükrü Akyor, birin-: cî şube müdürü Ekrem Anıt,
■ Manisa emniyet müdürü Yah s I ya Sermet Baç ve İçel emniyet i müdürü Hikmet Tongur ikinci
sınıf, Dördüncü sınıf emniyet i müdürlerinden Kırşehir emni-: yet müdürü Fuat Uluşoy, Çan-» kırı emniyet müdürü Mehmet ı Ali Bükülmez, KIrklareli emniyet müdürü Nihat Alp ve ı genel müdürlük emniyet mü-
■ dürlüklerinden Aziz Ronabar, ı 3 üncü sınıf emniyet müdürlük ; lerine ve 2 inci sınıf emniyet
âmirlerinden İzmir kadrosun-
: dan Hikmet Elgün, Ankara kad rosundan Seyit Mehmet Besni, İstanbul kadrosundan İhsan Çe tinkaya ve Haşan Fehmi Kara-bekir, Samsun kadrosundan Nu ri Özkan, İzmir kadrosundan 1 Ahmet Hamdi Erman, Siirt , kadrosundan Reşat Kırkali
Bu hususta kendisinden ma lûmat isteyen bir arkadaşımıza İşçi Sigortaları Müdürü Muam mer Kuntay §ü izahatı vermiştir:
«İhtiyarlık sigortası için, işçilerin aldıkları ücretlerden, vergiler kesilmeden evvelki miktar üzerinden, yüzde 8 nis betinde prim alınmakta ve bu yüzde 8 lerin dördü işçi kesesinden, dördü de işveren kesesinden çıkmaktadır.
| Gerek işçilerden, gerek işverenden alman bu primlerin mik tarı, uzun hesaplardan sonra, tesbit edilmiş bulunmaktadır. Muayyen bir yaş haddine vasıl olmuş bir işçiye, ihtiyarlığında ; geçinebilmesini sağlıyacak bir parayı temin etmek için, ne mik : tarda prim alınması lâzım ge-. leceği evvel emirde nazara alın ması icab eden bir husustur.
Yüzer lira ikramiye kazanan
• numaralar
Son üç rakarpı 268 veya 753
„ ile .nihayet bulan 1.000 nu-
mara yüzĞr lira-
Yirmişer lira ikramiye kazanan numaralar
Son iki rakam, 37 ile nihayet Zonguldak kadrosundan Naim bulan 5 000 numara yirmi lira “““t"”
Onar lira ikramiye kazanan a'*" m'r 1 pr
numaralar
Son iki rakamı 05 veya 57 ile nihayet bulan 10 000 numara onar lira. I;
Beşer lira ikramiye kazanan numaralar I
Son rakamı 0 veya 4 ile niha- '
yet bulan 100-000 numara be-'.
şer lira-
Biner lira teselli mükâfatı kazanan numaralar
335770 335771 335772 335773
335775 335776 335777 335778
335779 335704 335714 335724
335734 335744 335754'335764
335784 335794 335074 335174
335274 335374 335474 335574
! 335674 ,335874 335974 330774
331774 332774 333774 334774
336774 337774 338774 339774
1 305774 315774 325774 345774
355774 365774 375774 385774
395774 035774 135774 235774
435774
1 inci sınıf emniyet âmirliklerine terfian ve 3 üncü sınıf emniyet polis müfettişi Enver Atasayın 1 inci sınıf emniyet âmirliğine, I naklen ve matlup evsafı haiz ve terfie müstehak baş komi- , serlerden İstanbul kadrosun- 1 , dan Hulûsi Çetinel, Bilecik kad rosundan Hikmet Taylan, İstanbul Polis Okulu kadrosun-! dan Zühtü Dikilitaş, Edirne ( kadrosundan Kemal Engin, Is- . , parta kadrosundan Mustafa Yü | cel, Bursa kadrosundan Remzi i Tengiz, İsatnbul kadrosundan i Abdülkadir Güvenç ve Hulûsi .
Peker, Ankara kadrosundan Sr-bri Andöl, Denizli kadrosun-I dan İbrahim Karatekin, Polis 1 Enstitüsü kadrosundan Mehmet :
Ali Özcan, İzmir kadrosundan 1 İsmail Özkan ve Giresun kad- I rosundan Cemil Bentürk’ün ı münhal bulunan 2 inci sınıf ı emniyet âmirliklerine terfian l tayinleri tensip edilmiştir.
Malûm olduğu veçhile; işçilere ihtiyarlık aidatı bağlanırken, kendisi ve işveren tarafın dan yatırılmış olan primlerin mecmuu nazarı itibara alınır ve bu mecmuun beşte biri sene lik aidat olarak bağlanır.
Şu hale göre yatırılan prim miktarı, ne kadar fazla olursa bağlanacak ihtiyarlık aidatı da, o nisbette fazla olacaktır. Tesbit edilen miktar, hiç olmazsa, asgarî bir geçimi sağlıyabûe-cek miktardan aşağı olmamalıdır.
Yüzde dörtten az prim alındığı takdirde; bağlanacak ihtiyarlık aidatının kifayetsizliği, işçilerin haklı olarak sızlanmalarını mucip olacaktır.»
III
| Rusların yalpız şimdiki değil, ikinci cihan harbi sırala rındaki politikaları da böyle idi- Önce, en kudretli ordulara vc hava kuvvetlerine sahip o-lan Hitler Almanyasını Polonya, Norveç ve batı dev-1 heplerden ötürü letleri ile p-ıı»—n saldırtarak iyice yorup zayıflattıktan sonra Almanların karşısına taze kuvvetlerle, çıkmayı düşündü, fakat hesabının alacaklarını yanlışlığını çok geçmeden gö- . şı da hâkim bir duruma geçe-
1 rüp anladı; çünkü: Almanlar ’ çeklerini ve hattâ belki de bu ' Polonya, Norveç, İngiltere, I memleketj de hegemonyaIan 1 Fransa, Belçika ve sair batı „
’ devletleri ile Balkanları kısa altina alabileceklerim hesap-zamanda ezerek Rusyanın kar (lamı§lar ve bu işi de, hiç bu-. şısına dikildi ve önceleri bir runlarını kanatmadan, iki kar , çok meydan muharebeleriyle deş milleti birbirine kırdırmak i milyonlarca Kus crdulann. im- suretiy,e yapllrmayı dü ün. i ha etti. Ancak Anglo Sakson „ .
, lar,n yardımlar, sayesindedir i mu5,edu" Fak*“ bu scfer' ba«
■ ki Rusya büyük bir felâkete *a bilhassa Amerika olmak ü-
■ uğramaktan ve
tan kurtulabildi-
. sonlar İran ve
; üzerinden Rusyaya tam zama-' ( nında milyonlarca ton ağırlı1 . ğında silâh, cephane, tayyare | ve '
ı mesi ile elbise : başka yine yüz : yiyecek yollamışlardı. Çünkü: • Rusyanın en feyizli ve bereket ı li topraklarını teşkil den ve onun en önemli ziraat, sanayi ve ' bilhassa heniz nakliyat vasıtaları inşaat yeri olan Uk rayna, Almanların eline geçti:-, ten sonra Rus orduları ve hattâ Rus halkının mühim bir kıs , mı beslenemez ve sair ihtiyaç lan sağlanamaz bir hale gelmiş ve bunlar ancak bilhassa Ame
1 ikan kaynaklariyle temin edi-
1 lebilmişir. Eğer durum, bu yol da değişmeyip de '
bolşeviklerin şimdiki durumla rı da Almanya, Japonya ve
İtalyamnkine çok benziyebilir- . ”5"ak' düzeltmeye kalkışma
— lan muhtemel ise de bu hare
ketin yeni bir cihan harbini doğuracağı muhakkak gibidir-Ruslar eğer böyle bir harbe a-tılmanın kendi menfaatleri bakımından zamanı geldiğine kani iseler bittabi bütün
Yazan s
Keamcttin Kocaman I
Emekli Korgeneral I
I başka bir şey olmasa gerektir. İşte yukarda açıkladığım se i heplerden ötürü Ruslar, bü-Balkanlar üzerine mn Roreyi ellerine geçirmeyi ve by suretle bir yandan Çini de daha ziyade avuçları. içine ve Japonyaya kar
suretiyle yaptırmayı
parçalanmak , zere, Birleşmiş Milletlerin ve Anglo Sak- ( bu arada mert Türkiyenin sü Hazer denizi ratij karar ve azimli hareket-! leri sayesinde Ruslar bu hain ce emellerini gerçekleştireme-diğeı- gerekli harp malze-; diler ve şimdi de Kore’de par-ve teçhizattan tiyi kaybetmek üzeredirler, binlerce ton Türkiyeden giden kuvvetler
—'ardı. Çünkü:1.. ,, ...
Kore de dahi bize karşı hiç de dostça davranmıyan Rusların veya onların peykleri olan diğer milletlerle karşılaşabileceklerdir. Bu suretle hem , Türkiyenin savunmasına, do-layısiyle, hizmet etmiş ve aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin saflarında yer alarak evvelce vermiş olduğu sözü kahraman ca yerine getirmiştir-
Almanlar, ‘ Ruslar bugünkü Kore duru-Polonyayı ezdikten nıunu, ancak bolşevik Çini de Ruslara saldırsalardı ^u badireye sokarak veya ica bında bizzat kendileri işe ka-
di- (Yani bir çok milletlerin istiklâllerini kazanarak parçalanmış ve dağılmış bir Rusya) Rusyadaki iki yüz milyonluk nüfusun önemli bir kısmını bu
1 gün başka milletlerin teşkil et Belediye Baskanının ti»ni bu münasebetle HSuriat
J . mak isterim. Bu nüfusun dört-( dünyayı ateşe yakmaktan asla
İte biri Türkdür diğer mühim e^'^.^alın22.aca^1,a^1f’ bir kısmını da UkraynalIlar, | - - -
Mogollar ve sair, Rus olmıyan milletler, teşkil eder ki yekûn lan bir çok milyonlara baliğ ' olur- Halis Rus nüfusu yarı- I
I
dünkü tetkikleri
Belediye Başkanı Atıf Ben derlioğlu dün sabah Bahçeler Müdürlüğünü ve Hamamönü semtindeki baraka dükkânları aynı yol üzerindeki küfeci |1 ve işportacılarla' meşgul olmuş dan azdır ) ve bunların bir düzene kon- Ne yazlR k-masını alâkalılara bildirmiş-'^ mensup milletleçin ve tır) I bu arada Türklerin imha siya-
Diğer taraftan Hisarida dai- setine devam etmektedirler-ma bir yangın söndürme eki- ] Son zamanlarda Bulgaristan-binin hazır bulundurulması i-' dan çıkarılan ve yekûnu yüz çin yerinde tetkiklerde bulun- j binlere baliğ olan muhacir muş ve bu semtte Belediyeye Türk kardeşlerimize karşı tat-ait bir arsa üzerine yapılacak bik edilen siyaset de yine ay teşkilât hakkında ilgililerden nı maksadı güden bplşevik izahat almıştır- Rusyanın direktifine uymaktan
CEMİYETTE
Ycnl Sus Ruslar diğer . Aukar
! Stlıner
Fatma bu sefer arkasına bakmadan koşa koşa gitti. Çan tasındaki anahtarla kapıyı ses sizce açtı ve içeri girdi. Hemen peşinden, sofada yanan za yıf bir lâmbanın sarı ışığı beyaz patiska perdeli iki pencereden sokağa aksetti.
Işık kımıldadı, geriye çekildi ve kayboldu.
— XX —
Yağmurla yıkanmış caddeler, binaların kiremitleri, saçakların üstü ve ağaçlar pırıl pırıldı. Gemilerin teknesi gıcır gıcır parlıyordu.
Gök yüzü masmavi idi ve hava yağmur kokuyordu.
Güneş yükseldikçe bu koku dağıldı. Sis perdesi yırtıldı ve ortada yalnız deniz kokusu kaldı. ~
Lombuzlarm yuvarlak cam larına çarpan deniz, beyaz yağlı boya tavanda yeşilliklerini oynatıyordu. Köpükler camların üstünde fışırdıyordu.
Merdivenlerden bir adam indi ve bir gazete açarak gazete okumaya başladı.
Enverin dudaklarından bir homurtu çıktı. İçerlemiş bir bir halle yerinde kımıldandı. Ama Fafma ne olduğunu sorduğu vakit cevap vermedi- .En küçük muhalifin pe-şn - 58. de bi polis, diye düşünüyordu. Millete milleti
Yazan : Necdet ASI
Tefrika No : 40
takip ettiriyorlar- Emniyet Büdceleri bir ziraat memleketi olan bu memlekette Ziraat Bakanlığının büdçesin den daha kabarık- Nasıl olmasın?
Kızın sualine cevap verme mişti. Zaten demindenberı ağzını açmıyordu- Tâbir caizse “babaları üzerindeydi" Yüzü gergin, rengi uçuktu Kavisli ççnesi ileriye doğru fırlamıştı.
Ondaki huşunet kızı anoak üzmeğe yarıyor ve kanı çekilmiş beyaz titremesinden “Beni çağırdı, pişman oldu-.'* yordu.
Kanlıca’da vapurdan çıktılar- Gazete okuyan adam da peşlerinden çıktı. Artık şüpheye mahal yoktu- Kahvenin önünde mütereddit bir vaziyette sallandı, eğilip ayak kabılannın bağını bağladı Envere kat'iyyen bakmıyor-
dudaklarının korkuyordu çağırdığına diye düşünü
du- Sonra âni bir kararla Beykoza giden deniz yolunu tptturdu- Ağır ağı yürüyordu- İki sevgilinin belki de o tenha yolu seçeceklerini zannetmişti.
Enver yeniden homurdandı ve kızın kolundan tutarak kö yün içine giren yolda hızlı hızlı yürüdü. Halkodasını gece ı-ek sağa kıvrılan patikayı tırmandılar- Adeta b-rinden kaçı yorlardı. Fatmanın zihni dağı nık bir faaliyetle çırpmıyordu. Ne vardı böyle koşacak? Kolonu kurtardı ve sağından, ona yetişmek için adımlarını açarak yürüdü. Genç adam, bilerek veya bilmeyerek, kolunu acıtmıştı.
Kurşunî boyalı eski bir bah-çe kapısı önünde durdular. Enverin nezaketi tuttu:
— Affedersin., dedi. Seni yordum galiba?
Bir delikten saikayı ipi çekerek kapıyı açtı. Fatmayı içeri soktu. Dut, kayısı ve incir ağaçlariyle dolu epeyce büyük
bir bahçeye girmiş oldular. Ayva ağaçları da vardı. Yüz adım kadar ilerilerinde, ağaçların cephesini kapadığı san boyalı ahşap bir evin kapısı görülüyordu. Tek kanadı açıktı. Taşlığın üzerinde süzgeçli bir kova duruyordu. Enver:
— Ben bu bahçede büyüdüm sayılır., dedi. Her ağacın gövdesine adım yazılıdır. Sen Kan-lıcaya hiç gelmiş miydin?
— Hiç gelmemiştim. Sen o adamı tanıyor muydun?
Enver kaşlarını çattı:
— Hangi adamı?
— Vapurdaki adamı. Gazete okuyordu?
Aksi, münakaşa kabul etmez bir sesle:
— Hayır, dedi.
Fatma:
— Ya!? dedi. Bana tanışıyorsunuz gibi geldi de..
Erkeğin kendisine dik dik baktığını görünce sustu ve o-nu takip etti. Enver, dişlerinin arasından ve kendi kendisine konuşuyormuş gibi:
— Fazla meraklı olmak iyi
bir şey değil., dedi.
Bu açık bir ihtardı kendisine. Hiç olmazsa bir tavsiye idi. Fatma artık dünya yıkılsa o-na bu hususta ikinci bir sual sormıyacaktı. Bir erkek, elbette, bazı sırların sahibi olacaktır. Ama o zamanla içinin temizliğini anlar da kendisine anlatırsa, başka mesele.
Baba ile oğlun karşılaşmaları pek gürültülü oldu. İhtiyar
— Vay koca herif vay! diye bağırıyordu. Şuna, şuna bak hele.. Bizim evin yolunu-unutmamış!
Gözleri yaşarıyor, eliyle güm güm sırtına vuruyordu. Ağzı yu eskiden de öyleydi yahut sevinçten çarpılmıştı. Fatmayı apansız gördü:
— Bu hanım kız da kim?
Sonra cevap beklemeden arka taraftaki mutfağa koştu:
— Hanım, hanım! Neredesin yahu!? Oğlumuz geldi. Yalnız değil, gelin de beraber... Gelin.. Gelinimiz!
Fatma ile Enver salak salak
bakıştılar. Kız utanarak başını eğdi. Yüzüne bakamıyacak kadar sıkılmıştı.
Enverin analığı mutfaktan fırladı. Takunyelerini ayaklarından çıkarmış oğlunu kucak-lamıya koşuyordu. Enver onu havaya kaldırıp yere bırakır bırakmaz bu sefer de Ratmanın üzerine atıldı. Neye uğradığını şaşıran kızı ihtiyarlardan birisi bırakıp birisi kucaklıyordu.
Baba, karısına sağ gözünü kırparak:
— îyi bir parça! dedi.
Eski kulağı kesiklerdendi.
Ana:
— Ya, oğlumuz? diye haykırdı. Oğlumuzun üstüne erkek var mı? Şu boya bosa bak! Annen senin için kurban ol-
— Senir birisidir.
Bütün bunlar taşlıkta oluyordu. Tavan çın çın ötüyordu. Ana «çok meraklanmış, ti. Ellerini midesinin üstüne bastırıp ikide birde «Estağfurullah!» diyerek hıçkırıyordu. Çeyrek saat hıçkırığı geçmedi. Ancak dokuz yudum sirkeli su içince geçti.
Baba:
— Kadın! senin oğlun köftehorun birisidir., dedi, iliyor da bizim haberimi: muyor.
(Devam edecek)
SİNEMALAR
) : ölüm Diyarı
» : İki Kalp
» . : Sırmalı Kaftan
» : şeytanın Kızı
» : 1. Deniz Kaplanı
2. Gönül Postası » : 1. Buffalobllln İn.
2. ölümden Kuv. vetll t : Rio Aşkları nema : Paris Yıldızı

NÖBETÇİ ECZAHANELER
Anafaıtalar - Cebeci - Bayar

MESUT BİR DOĞUM
Ankara Millî Eğitim Müdürü Faik Binal’in bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir- Küçük Ayşe’ye uzun ömürler diler anne va babayı tebrik ederiz-
¥
MESUT BİR NİKÂH
Fethiye’de eczacı Bekir Yer-guz’un kızı Münire Yerguz ile değerli gençlerimizden Recep Engn’in nikâh törenleri, dün Fethiye Belediye salonunda yapılmıştır. Genç Engin’leri tebik eder, kendilerine soyadları gibi engin saadetler dile-
Cebeci
UİU3 Eüyük Sin


oğlun köftehorun
¥
MESUT BİR NİŞAN
Yüksek Mühendis Cemal Örer kızı Yegâne Örer ile Nazif Ilgarın oğlu Enver Ilgar seçkin davetliler huzurunda 6 2 1950 cuma akaşmı nişanlanmışlardır- Arkadaşımızı tebrik eder saadetler dileriz.
TAKVİM
8/10/1950 — Pazar Rumî 1366 — Eylül 25 Hicrî 1369 — Zilhicce 25
8/10/1950
ZAFER
Sayfa: 3
I Başmakaleden devam:
Tedavüldeki
Dış Politika
Almanyanın silâhlanması bahsinde
Fransa İsrar
kabinesi, dün, Ple-başkanlığında ö-ncmli bir toplantı yaparak, silâhlanma meselesinde Nevy^rk-ta nasıl bir hareket tarzı taki-bcdileceğini katî surette tayin , etmiştir.
Toplantı gizli cereyan etmekle beraber iyi haber alan radyo tefsircileri, Fransa’nın, Almanya’nın silâhlanması hakkm-daki noktai nazarını değiştirmemiş olduğunda müttefiktirler.
■Malûm olduğu gibi, Atlantik savunma sistemine Almanya’nın da ithali meselesi geçen Nevyork toplantısında üç dışişleri ve Savunma bakanları konferansında müzakere edilmiş, fakat bir neticeye varılamamıştı. Buna büyük ölçüde sebep Fransa’nın muhalefetidir. Zira, Fransa, diğer yazılarımızda da belirtmiye çalıştığımız gibi, güvenlik nıü-lâhazasiyle, Almanya’nın silâhlanmasına taraftar değildir. Halbuki, Amerikalılar, 8 ilâ 10 tümen Alman askerinin, muhtemel müstevliye ilk mukavemet hattı teşkil edeceği ve kendilerinin Avrupa’daki külfetlerini kısmen tahfif edeceği kanaatîn-dedirler. Amerikan tasarısına göre, bu 10 tümene uçak ve tank verilmiyecektir. Tümenler hafif silâhlarla teçhiz edilecektir. Amerika hükümeti, bundan başka, Alman tümenlerinde yalnız askerlerin Alman olacağını, bütün malzeme ve nın Amerika tarafından edileceğini, binaenaleyh, düşünülen bu Alman kuvvetlerinin Almanya’ya hiç bir zaman bir «harp makinesi» imal etmek imkânını vermiyeceğini vc nihayet rütbelerin tahdit olunacağını da müttefiklerine bildirmiş ise de, Fransa, Ren ötesinde, kendisinden başka hiç bir devletin modern bir orduya sahip bulunmaması lüzumu üzerinde ısrar etmiştir. Fransızlar,- iki gün evvel savunma bakanlarının ıbe-van ettiği gibi «Evvelâ düzenli, kuvvetli, teşkilâtlı bir Avrupa kurmak ve ondan sonradır ki bu Avrupa’nın içinde Almanya-nın oynıyacağı müdafaa rolünü tayin etmek lâzımdır», diyorlar.
Buna mukabil, diğer müttefikler, Almanya olmadan düzçn-li ve kuvvetli bir Avrupa kurmanın imkânsız olduğu kanaatini izhar etmekteler. Bir dairei faside içine girmiş gibi görünen bu müzakerelerde, Fransa’nın yapıcı teklifleri de yok değildir. Meselâ, Fransa hükümeti, Batı Almanya’nın Avrupa çelik istihsal faaliyetine bütün hıziyle katılmasına, kurulacak serbest piyasalarda müsavi haklarla mal alıp satmasına velhasıl işin İktisadî tarafına tam mânasiyle iştirakine taraftardır. Yalnız modern bir Alman ordusunun, velevki 10 tümen olsun, kurulmasına muarızdır.
Amerikalılarca kurulması şayanı arzu görülen Alman ordusuna vazolunan tahdidler de Fransızları tatmin etmemektedir. Rütbeleri tahdid ağır silâhlan yasak etmek gibi tedbirlerin, Almanları hiç bir zaman halis bir Alman ordusu kurmaktan menedemiyeceği kanaati hâkimdir. «Almanlar ellerine silâh alırlarsa Almunya için alırlar»
Fransızların diğer bir endişe-si dc. kurulacak Alman ordusunun. 1939 da olduğu gibi Rusya’ya dönüvermesidir. R„ (ak. dirde bizzat silâhlandırılmış j,jr düşmanla uğraşmak lâzım gelecektir. Filhakika, Almanya’nın bugiin ikiye bölünmüş vaziyetinin yarız nasıl bir Almanya’ya inkılâp edeceği kestirilemez.
Fransız umumî efkârının, gazetelerden anladığımız kadar, bu husustaki reaksiyonuna gelince; Fransızlardan bir çoğu muhtemel bir silâhlı ihtilâfta silâlısız bir Almanya’yı müdafaa etmenin a-

'«5
Maliye ve Savunma Bakanları Amerikaya hareket etliler Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Dün öğleden sonra Ely-sğe sarayında toplanmış olan Fransız bakanlar kurulu, hükümet tarafından, Avrupa İktisadî ve —------------,
kilâtlandırılmaları için yapıla- I zamanda Alman millî egemenli-cak olan teknik tartışmalara [ ğini yeniden kurmak demek o-iştirâk etmek üzere Birleşik A- ' ' merika’ya hareketlerinden önce Jules Moch ve Maurice Petche’e verilecek olan talimatı tesbit etmiştir.
Maliye Bakanı Maurice Petch bugün Amerika’ya müteveccihen hareket etmektedir. Perşembe günü de savunma bakanı Jules Moch kendisine iltihak edecektir. İyi haber alan çevrelere göre, Bakanlar Konseyi tarafından iki bakana verilen talimatın, Almanya’nın silahlandırılması bahsinde cereyan etmiş olan son Nevyork müzakerele-
rindeııberi değişmemiş olduğu sanılmaktadır. Fransız hükümeti, Almanyanın silâhlanması prensibini kabul etmenin, Avru-__________f________________ paııın yeniden teşkilâtlanmasını askerî kuvvetlerinin teş- , ihmal etmek ve mevsimsiz bir
Endonezya
dâvası
askıda
Meseleye tamamen dahili bir mahiyet veriliyor
Jakarta,’7 a.a. — (Reuter): Resmî çevrelerden dün akşam bildirildiğine göre, Ambon adası, Endonezya askerî kuvvetleri tarafından işgal edilmiştir.
Birleşmiş Milletler Endonezya komisyonu, Endonezya hükümetine müracaat ederek Mollüklere karşı girişilen askerî harekâtın durdurulmasını istemiştir.
Endonezya savunma bakanı Ambon’daki askerî harekât hakkında sükûtu muhafaza etmek-
Birleşmiş Milletler Komisyonu, Endonezya hükümetine müracaatla bu anlaşmazlıkta ko misyon arabuluculuğunu etmesini ve yc
meseleyi barış /olu ile halletme çarelerini a-,’aştırmasını teklif etmiştir.
Komisyon bu teklifini, Endonezya dışişleri bakanına yolladığı mektupla bildirmiştir.
Komisyon ççvıeleri, güney Mollük meselesinin tamamiyle dahilî bir mesele olduğu ileri sürülerek teklifin reddedilmesinden korkmaktadırlar.
imtiyaz Sahihi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına
Başmuharrir Mümtaz Faik Fenik Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden hikmet yazicioğlu Basıldığı yeı;
Güneş Matbaası — Ankara
caip bir iş olacağı kanaatinde-dirler. Buna mukabil, diğerleri, müttefik kuvvetlerin tara bir müzaharetiyle bu işin muvaffakiyetle başarılabileceğini söylüyorlar. Nihayet son bir cereyan da komünist selino karşı evvelâ Almanya’yı dikmek lüzumunu ileri sürüyor.
Umumî efkârda beliren bu çeşitli temayül, geçen hafta, Fransız kabinesi dahilinde de bu hususta ayrılık olduğuna ve tatilde bulunan meclisin toplantıya davet edileceğine dair şayiaların yayılmasına sebep olmuştu. Halbuki, kabine, dünkü toplantısiy-le kararını vermiş ve bu ay sonunda toplanacak olan Atlantik silâhlanma konferansından evvel, .saypnma bakanı Jules Moch ile maliye bakanı Pctche’i Fransa’nın noktai nazarını bir kere daha izah etmek üzere Amerika-ya göndermiye karar vermiştir, ki bakan yola çıkmış bulunmaktadırlar.
Fransa nın ısrarı ne dereceye kadar varabilir? Nihayet diğer Atlantik devletlerinin, çaresiz kalarak Fransız noktai nazarını bir tarafa bırakıp Almanya’nın silâhlanmasına müsaade etmeleri ihtimali var nııdır?
Atlantik devletlerinin bu konuda Fransız hükûraetile sonuna kadar bir uzlaşma yolu arıya-cakları şüphesizdir, çünkü, Fransa savunma sistemine en büyük piyade kuvvetini (20 tümen) katan bir devlettir. Bu itibarla görüşü kolaylıkla bertaraf edilemez.
lacağı kanaatindedir. Alıııan-yanın Avrupa kuvvetlerine dahil edilmesi saati geldiği zaman, yani, Avrupa camiası nihai, İktisadî, malî ve askerî statüsüne malik olduğu zaman yapılmalıdır. Bunun içindir ki, Maurice Petche ve Jules Moch Vaşing-ton’da malî ve İktisadî masrafların mütesaviyen taksim edilmemiş olacağı ve herkesin askerî polünün iyice tasrih edileceği bir Avrupa kuvvetinin kurulmasını teklif edeceklerdir. Almanyanın silâhlanması bundan sonra gelecektir.
Kuzey
Korede
vahşet
Taejon’da parçalanmış cesetler bulundu
Flushing Meadovvs, 7 a.a. — (AFP): Kore komisyonu dün şinıalî Korelilerin sivil harp ile harp esirlerine yaptıkları işkencelerden genel meclisi haberdar etmiştir. . Kore .. koalisyonunun .kabul ve Gonel Sekreter Trygve Lie’ııin asambleye arzettiği karar suretinde şimal Korelilerin esirlere yaptıkları muamele takbih edilmektedir.
Bu karar sureti, komisyon müşahitlerinin gördüklerine istinat etmektedir. Müşahitlere göre yalnız Taejon şehrinde, çoğu parçalanmış 800 cesed bulunmuştur.
Müşahitler şimal Korelilerin son zamanlarda işgal ettikleri bölgelerde yapmış oldukları işkencelerin delillerini inceliyecek-lerini söylemektedirler.
Cumhurbaşkanı
(Başı 1 nci sayfada)
Verilen izahatı büyük bir a-lâka ile dinleyen Cumhurbaşkanımız, petrol mevzuu üzerinde gittikçe artan bir dikkatle durulacağını, nerede petrol buljpıa imkânı kendini gösteriyorsa orada çalışılacağını, hükümetini bu işe büyük ve yerinde bir önem atfettiğini söylemiştir. Bundan sonra biri de-linnpekte olan, diğeri ilk petrol çıkarma tecrübesi yapılan ve üçüncüsü tam plarak istihsale açılmış bulunan üç kuyu gezilmiş ve çalışmalar hakkında sonçlaj mühendisi Abdurrahman Durukan’ın verdiği izahat din-lenÛmiştir.
Bilâhare kimya mühendisi Şen^si Ağıı-’m delâletiyle tasfiye-lıene gezilmiştir. Raman herkesin üzerinde karşılaşılan bir çok güçlüklere rağmen, Türk tekniğinin ve feragatli Türk çalışmasının bir başarısı hissini bırakmıştır.
Öğle yemeği kampta verildikten sonra saat 15,15 te bütün kamp mensuplarının tezahürleri arasnda Diyarbakır’a hareket e-dilmiştir.
Diyarbakırda
Diyarbakır: (Hususî) — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’la Başbakan Adnan Menderes ve beraberindekiler bugün saat 17.30’da dönmüşlerdir. Geceyi Diyarbakır-da geçirecekler yarın Malatya-ya hareket edeceklerdir.
«Yeraltı şehrinde» röportajımız bugün konulamamıştır. O-kuyucularımızckm özür dileriz.
Mücahit TOPALAK
para ve İktisadî sabotaj
dir. Böyle bir neticenin meydana gelmesinde, daha çok evvelce hesaplarını yanlış yapanlar, a-dımlarııu hatalı atanlar mesuldür. Ne olacaktı? Demokrat Parti iktidarı, devletin yaptığı taahhütleri mi yerine getirmiye-cek, «Hayır, bu siparişleri yapanlar, başkalarıdır; ben bunu tanımanı nıı» diyecekti?..
Bu mukayesede eğer altın ve döviz stoku azalması, normalin üstünde görünüyorsa, bunun sebeplerinden biri vc başlıcası da işte bııdur. Demek bu rakamları karşılaştırmakla, Halk Partisi muhalefeti bizzat kendi hatalarının bir kısmını da meydana koymuştur!.
İşiıı normal tarafına gelince, onu da izah edelim:
Mayıs ayında, mahsul henüz idrak edilmiş değildi; Toprak O-fisi, biiyük ölçüde mubayaalara başlamamıştı. Bunun için elbette ki o zaman Merkez Bankasının tedavüldeki para miktarı bugünkü kadar fazla değildi. Halbuki şimdi mahsul idrak e-dilmiş ve Toprak Ofisi mübaya-alara başlamıştır. Bu mahsulün karşılığını ödemek için şüphesiz, Merkez Bankasına müracaat e-decektir. O halde, tedavüldeki paranın artması, bit enflasyon telâkki edilemez; çünkü karşılığı vardır. Ve mübayaa edilen mahsul satıldıkça, karşılığı Merkez Bankasına ödenecektir. Tedavüldeki par^ı, keyif için, sefahat içih arttırılmamıştır. Har vurulp harman savurulmamış, bilâkis harmanlar toplanmıştır; ki bu usul geniş ölçüde devlet mübayaaları yapan her memlekette caridir.
Tehlikeli olan şey, İktisadî bir gaye dışında sırf istihlâk için para hacmini arttırmaktır. Geçen umumî harp esnasında, Macar kuronu, Bulgar levası, Romanya leyi, ve Yunan drahmisi İktisadî mevzular dışında sırf, tedavüle para sürmek maksadiy-le arttırıldığı için düşmüş ve kıymetler, milyonlarla ve milyarlarla ölçülmeğe başlanmıştır. Halbuki, Amerikan doları, İngiliz slarliııği, bir iş hacminin fazlalaşmasına tekabül ettiği i-çin kıymetlerini korumuşlardır. Eğer her para arttırılması, bir enflasyon, ve bir İktisadî buhran doğurmuş olsaydı, bugün tedavülde milyarlarca ve milyarlarca doları bulunan Birleşik Amerika çoktan iflâs etmiş ve perişan bir hale düşmüş olurdu!
Günün birinde, biz iş hacminin artması sayesinde bütçemizi dahi, bugünkü miktarın çok üstüne çıkarabilirsek iftihar ederiz. Nitekim yine ne Birleşik Amerika ve ne de İngiltere milyarlarca bütçeey sahip oldukları için, fakir vaziyette değildirler!
Dahası var: Yine muhtelif aylardaki malî durumların birbi-riyle mukayese edilmiyeccği noktasına gelerek şunu söyliye-liın: Senenin öyle ayları vardır ki, malî bakımdan ölüdür. Veyahut müstehliktir; buna mukabil öyle aylar da vardır ki, malî bakımdan müstahsildir, gelirlidir.
Herkes gayet iyi bilir ki ihracat yeni başlamıştır: İncirlerimiz, üzümlerimiz, tütünlerimiz yeni yeni satılmaktadır. Elbette yavaş yavaş bunların karşılıkları memlekete gelecek ve bu suretle, düşen döviz miktarı yüksclmiye bağlıyacaktır.
Bütün bunlar, malî ve İktisadî hayatın tabiî ve zarurî icaplarıdır. Ama, Halk Partisi muhalefeti bunların hiç birisine kulak asmaz ve tezvirde deva derse, yapılacak iş yoktur.
Sözlerimizi bitirirken söyliyelim ki, malî durumda yukarıdan beri saydıklarımızın dışında bir bozukluk varsa, bu da vaktiyle, kendilerinin İktisadî ve malî meseleleri ve kaideleri hiçe sayarak hareket etmelerinden ve bugünkü iktidara çok a-ğır külfetler bırakmalarından doğmaktadır.
İnsanlarda bile soğuk algınlığı bir kaç gün sonra kendisini belli eder. Malî vc İktisadî meselelerde hastabk da böyle üç dört ay sonra meydana çıkar. Ortalıkla anormal bir vaziyet varsa, muhakkak ki bu, opların devrinden kalmadır.
Şimdi fikirlerimizi hulâsa c-debiliriz: Eğer Halk Partililer bu mukayeseyi işin iç yüzünü bilnıiyerek yapmışlarsa, bu kendilerinin ne kadar cehalet ve gaflet içinde bulunduklarını gösterir.
Eğer bilerek yapmışlarsa, bu da tezvirin, tahrikin ve İktisadî
eden birliğinizin resimleri
(Başı 1 inci sayfada) re, matbuatımızı; zamanında memleket hesabına her feda -kârlığı bir mecburiyet halinde telâkki eden müessese olarak bir defa daha tanıtmış oldu, bundan çok ve pek çok memnun olduk.
Fakat bir gün, içinde yazı i-le taahhütte bulunmuş olanlar da bulunduğu halde gazetelerin, Millî Savunma Bakanlığının muvafakatini almadan gazetelerine (Kore) ye giden birliğimize ait fotoğraflarla havadis neşrettiklerini gördük. Evvelki memnuniyetimiz bu-defa bu gazeteler hakkında teessüre inkılâp etti.
Sözlerini tutmıyarak, arkadaşlarından evvel havadis yayan bu gazeteler, diğerlerinin meslekî haysiyetine ve belki de menfaatine dokunmuş o-lacak ki, bu gazeteciler hakkında kanunî takibat yapılması hakkında feryat, koparıldı. Filhakika tebligat yapılmış ve bu tebligata rağmen hareket edilmiş olsa idi, ceza görmeleri istenen gazetecilerin cezası üç seneden aşağı olmıyacak olan ağır hapis idi. Hükümetçe men kararı olmadığı ve matbuat hür riyetine sed çekildiği için takibata girişmeğe de imkân mev cut değildi.
Bizler bazı gazetelerin ısrarla meslekdaşlarınm ceza görmelerini istediklerine rast geldik. Fakat, kanaatımızca sözünde durmayan o gazeteciler umumî efkârın verdiği not ile lâzımı kadar cezalarını görmüşler ve çekmişlerdir. Belki de mesleğin müşterek ruh ve adabını temsil eden cemiyetleri tarafından da muahaze olunacaklardır.
Görülüyor ki, bizler matbua -tl, matbuat mensuplarından ziyade seviyor ve ona hürmet edi-
Bizce ortada kanunî suç yok, belki meslekî bir suç vardır. Bynun da cezasını savcılık, istemez, fakat umumî efkâr verir.
Şimdiye kadar bu sorulara neden cevabı geciktirdiğimiz ciheti de akla gelebilir. Onun için vereceğimiz cevap da şudur: Belki biraz zaman geçer de yukarıda bahsettiğimiz -hakikatlere -Uİaşı-, lir, diye düşündük. Fakat olmadı.
li
BUGUNKU
PAKİSTAN
Millî saraylardaki teftiş devam ediyor
Komisyan Başkanı şimdiden eşyanın tamam veya noksan olduğunun bikürilemeyeceğini söyleui İstanbul, 7 a.a. — Büyük Mü-, ı let Meclisi Hesapları İnceleme' : Komisyonu Başkanı İstanbul' •! Milletvekili Salih Fuat Keçeci’ Anadolu Ajansı muhabirine â- î şağıdaki beyanatta bulunmuştur:
“İstanbul ve Ankara gazete- , lerinin bazılarında Meclis Hesaplarını İnceleme Komisyonu sözcüsü, Mardin Milletvekili' Kâmil Boran’ın Ankara Ajansına vaki beyanına atfen çıkan yazılarda komisyonumuzun İstanbul’daki millî sarayları teftişi ve eşyaların eksik çıkmadığı, hattâ bir kısım eşyalar defterlerde gümüş veya maden kayıtlı iken bu kayıt hilâfına, maden olan gümüş ve gümüş olanın da altın çıktığı açıklandı. ( -i - i,
1 — Komisyonumuz böyle bir beyanın yapılması hususunda bir konuşma yapmamış ve fikir birliğine varmamıştır. Komisyon sözcüsüne de böyle bir beyanda bulunmak yetkisi verilmemiştir. Bu itibarla sözcü Kâmil Boran’ın bu beyanı komisyonumuz adına bir beyan olmadığı gibi hiçbir surette komisyonumuzu takyid jie ede-
2 — İstanbul’daki millî sarayların eldeki son deftere göre tadadı bitmiştir. Yoksa mevcut olarak görülmüş eşyanın kayden olması lâzım gelen eşya olup olmadığı ve binaena -leyh eşyanın tamam veya eksik bulunduğu hususu henüz belli değildir. Maliye müfettişlerinden mürekkep bir heyet
Bir gı up PakistanlI gazeteci dün Siyasal Bilgiler okulunu ziyaret etti
Halen şehrimizde bulunan PakistanlI bir grup gazeteci dün akşam Siyasal Bilgiler Fakültesini ziyaret etmişler ve talebelerin Pakistan hakkında bir çok suallerini cevaplandırmışlardır. Grup Başkanı kısa bir konuşma yaparak; Pakistan’ın 80 milyonj nüfusa sahip bulunduğunu, 65 milyonunun müslüman, 15 milyonunun gayri müslim olduğunu, Pakistan gençliğinin Türklere karşı büyük bir sempati besle -diklerini ve dünyadaki müslü-manlarm en hür ve müreffeh bir halde yaşadıkları memleketin Türkiye olduğunu söyliye -ıek sözlerine şöyle devam etmiştir: «Biz, İslâmiyet ve Kurban esaslarına dayanan bir devlet kurmak istiyoruz. 400 milyon kadar olduğunu tahmin ettiğimiz müslümanların, dünya devletlerine beynelmilel zorlukların ne kapitalizmle ne de komünizmle halledilemiyeceğini, fakat İslâmiyet esaslarına göre halledilebileceğini bir kere daha ispat et melerini istiyoruz.
Amerika nasıl bir blok kurmuşsa, Rusya nasıl bir blok kur muşsa biz müslümanlar da bir blok kurmalıyız. Bugünkü şaftlar altında yekvücut olmamız el zemdir. Onun için mutlaka hep beraber ve bir tane olmalıyız.»
Bundan sonra bir çok sualleri cevaplandıran Başkan, Keşmir hakkında hulâsa olarak şöyle demiştir: «Keşmir dört milyon nüfusa sahip olup üç milyonu müslümandır. Birleşmiş Milletler kurulunda Keşmir’de bir plebisit yapılmasına karar verilmiştir. Eskiden buna nza gösteren Hindistan şimdi plebisite janaşmamaktadır. Zira ek-_ seriyeti müslüman olan bu mem lekette çoğunluğun Pakistan’ı tercih edeceğini bilmektedir.» Konuşmayı Pakistan’ın kültürel vaziyetine getiren Başkan; memlekette esas lisanın îngiliz ce olduğunu bunun -yanında üni versitede Altnânca te Fransız-cariın öğretildiğini fakat Türk-çenin okutulmadığını söylemiş ve sözlerine son verirken Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencilerinin yakın alâkalarından çok memnun kaldıklarını arzetmiş-tir.
Misafirlerimiz buradan İstanbul’a gidecekler oradan Yunanis tan’a veya Mısır’a hareket edeceklerdir.

hava manevraları başladı
Londra Radyosu, (Basın Yayın Bu sabah İngiltere’de şimdiye kadar yapılmış hava manevralarının en büyüğü başlamıştır. 1000 den fazla teyyarenin iştirak edeceği bu manevra 10 gün devam edecektir. B.B.C. nin hava muhabirinin bildirdiğine göre, bu manevralara iştirâk edecek Amerikan, Norveçli, Belçikalı, DanimarkalI ve Hollanda hava birlikleri dün akşam îngilliz hava alanlarına inmiş bulunmakta idiler.
Şehirde silâh araması
Emniyet İkinci Şube Müdürlüğü şehirde silâh GTamalarına devam etmektedir- Emniyet e-kipleri dün gece de beş koldan silâh aramasına çıkmışlar ve bütün şehri tarayarak şüpheli k'mseleri aramışlardır. Bu faaliyet neticesinde 78 bıçak, 3 kama, 3 tabanca bulunup müsadere edilmiş, kendini bilmi-yecek vziyette 8 sarhoş yakalanmıştır.
Avrupanın istihsal kudreti
Londra Radyosu, (Basın Yayın) — Son zamanlarda İktisadî işbirliği idareciliğinden istifa e-dcn*Paul Hoffman Paris’te Avrupa İktisadî İşbirliği İdaresi memurlarına verdiği bir demeçte, Batı Avrupa’nın gelecek 10 sene içerisinde umum istihsalini üçte iki nisbetinde arttırabileceğini söylemiş, fakat bunun kabil olması için bütün Avrupa memleketlerinin tek bir büyük pazar kurmaları lâzım geldiğini
Hindiçiniye Amerikan yardımı
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — General Francîs Dring Hindiçini’ye gidecek olan A-merikaıı askerî heyetine başkan tayin edilmiştir. Vaşington’un i-yi lıaber alan çevrelerinde, A-merikan askerî heyetinin Say-gonda, Viyetmin komünistlerine karşı savaş halinde bulunan Fransız ordusuna olduğu gibi Vi-yetnam kuvvetlerine de verilmek üzere, Fransız yüksek komiseri emrine verilecek Amerikan malzemesini tesellüm edecekleri tasrih edilmektedir.
(Başı 1 inci sayfada) yet, bugün İstanbul’da bulunacak, yarın sabah da Ankara’ya gelecektir.
Memleketimizde ancak bir hafta kalabilecek olan heyet balıkçılık mevzuunu inceli-yecek, şimdiye kadar hazırlanmış raporları, ıslahat projelerini gözden geçirecek ve bilhassa istihsal, imalât ve ihracat imkânlarını tetkik edecektir.
Federal Almanya nezdine üç general
Paris Radyosu, 7 (Basın Yayın^ — Resmen bildirildiğine gö re,, Müttefik makamları, Federal Almanya’nın iç güvenliğini ilgilendiren meselelerden Bonn hükümetini desteklemek üzere üç general tayin etmiştir. Generaller, Alman temsilcileri ile bir likljc, rejimi devirmek için girişilecek olan komünist teşebbüslerine karşı alınacak korunma tedbirleri ve Almanya’daki müttefik garnizonlarının takviyesi ile ilgili plânların hazırlanmasına çalışılacaktır .
sabotajın ta kendisidir!.
DÜZELTME
Dünkü Başmakalemizin üçüncü paragrafında «İl Genel Meclislerinin salâhiyetlerini bilmiyorsak» İbaresi «İl Genel Seçimlerinin» şeklinde çıkmıştır. Düzeltir ve özür dileriz.
Mümtaz Faik FENİK
Kanatlanın buğday istihsali
Ottawa, 7 Nafen — Kanatlanın buğday rekoltesi bu sene 32.400.000 ton olarak tahmin edilmektedir. Bu mühim adedin, Kanada ziraat tarihinde 2 inci büyük rekoru teşkil ettiği bildirilmektedir.
Öğrenildiğine nazaran bu senedi buğday, arpa, çavdar rekoltelerinin son 5 senelik’ vasatiyi % 50 nispetinde aşmış oldpğu takarrür etmiş bulunmaktadır.
marifetiyle defter kayıtları ü-zbrinde tetkik yaptırmaktayız. Atffcâk bu tetkikat hitamında eş^ânın tamam veya noksan dİduğu anlaşılacaktır.
3 — Tesbit esnasında maden kayıtlı iken gümüş, altın yaldızlı kayıtlı iken altın çıkan eşya olmuştur. Buna mukabil gümüş yazılı iken maden çıkan da olmuştur. Bu değişikliğin nedhn mütevellit olduğu da tetkikat sonunda belli olacaktır. Binaenaleyh biten tadattır, . teftiş henüz bitmemiş ve neticesi alınmamıştır. Eşyanın ta- . mam veya noksan olduğu belli değildir. Ankara Ajansına vaki. ■ olan, gazetelerde çıkan ve söz-' cüye atfedilen beyan bu itibarla hakikate uygun değildir, tekzip ve tavzifi ederim.
Amerikan askeri yardım heyeti
Amerikan askerî yardım heyetin n memleketimizdeki çalışmalarım takip etmek üzere iki gün evvel şehrimize gelmiş olan iki General ve 5 albaydan müteşekkil Amerikan Askerî Heyeti buradaki temaslarını bitirerek dün saat 9 da Etimesgut hava alanından b r askerî uçakla İngiltere'ye müteveccihen hareket etmiş ve hava alanında Amerikan ve Türk yüksek subayları tarafından uğurlanmıştır-
Bulgar Millî Komitesi bir beyanname yayınladı
New - York Radyosu, (Basın Yayın) — Merkezi ,Ncw - York’,, ta bulunan Bulgar millî komite ' si, iki gün evvel Birleşmiş Milletler üyelerine, Bulgaristan’da insan haklarının ve diğer bütün hakların komünist Bulgar hükümeti tarafından ayak altına ü-1 lmdığına dair tafsilâtlı bir memorandum dağıtmıştır. Meıüo-randumda, bugün Bulgarista-nın bağımsız bir devlet sayılamı yacağı bilhassa tasrih olunmak-
ça
ak işareti. bir astaya verilen
1 — Küçük kusl — Ccd. kokulu bir
imamı). .13.uu — Haberler.
Dans Müziği (Pl.) 13.30 -
:cal. 13.45 Dans Müziği
İSTANBUL RADYOSU
Pazar — 8/10/1950
12.57 — Acılıo ve Prograı 13.00 — I-Iaberlcr 13.15 — öğle Ko seri (Pl.) 13.45 — Saz Esorlı Oyun Havaları. 1-1.00 — Serb
Dans MüzJğl (Pl.) 14.30 — Sarkıl
15.15 — Dinleyici İstekleri (Klılslk Batı Müziği). 16.00 — Şarkı v Türküer (Pl.) 16.30 — Konseri
(Pl.) 17.15 — Konuşma. 17.25 — H 'Cif Ara Müziği (Pl.) 17.30 — D
Müziği. 18.00 — 1 Müziği (Pl.
mseri. 1
ıa. 19.30 — Şarkılar. 20.00 M (İzi i i
— Ara Müziği (Pl.) 22.45 — Hubcı ler. 23.00 — Haftanın Spor Ilabcı lcrl. 23.10 — Dans Müziği (Pl.) 23.-1
— Hafif Müzik (Pl.) 24.00 — P
ANKARA RADYOSU
Pazar — 8/10/1950
14.00 — :
17.58 A


Saati (Gü t müziği ı Haberler. — ıpaıııs.
Sayfa: 4
ZAFER
Mahalle
Sokaklar
Sandığın konacağı yer
«T
Akköprü. Kanarya, Ycnituran, İstanbul caddesi.
Akköprü. İskitler, Emlâk Bankası Evleri.
Akköprü. Varlık, Mezbaha arkası.
Ga-
Altındağı (1) 358 — C92 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (2) 1 — 322 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (2) 323 — 652 sıra numaralı seçmenler
Altındağı (4) 1 — 394 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (4) 395 — 834 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (5) 1 — 294 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (6) 1 — 448 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (6) 1238 — 1652 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (7) 260 — 494 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (9) 1
Altındağı (10) 1 — 357 sıra numaralı seçmenler.
Dışkapıdaki hamam önü.
sağ
Atıfbey (3) 1 — 420 No. lu seçmenler.
De-
Direkli Camii önü.
Akalar. Cevizaltı, Eylül, Hediye, Vardar ve Sarıca. Akbaş. Akide, Aslanhane, Cevizaltı, Dalfes, Eryokuşu.
545 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (1) 1 — 357 sıra numaralı seçmenler.
Akköprü. Temizlik İşleri ve Hanı.
Aktaş (1) 1 — 413 sıra numaralı seçmenler.
Aklaş (1) 414 — 819 sıra numaralı seçmenler.
Akalar. Hamam arkası, Çağlayan, İnönü Bulvarı, Ka-dınkız, Evkadın ve Kahramanlar.
Akalaf. öksüzler, Anadolu, İpçi, İnci ve Kümbet.
Akbaş. Evkadını, Eylül, Filiz, Hacettepe ve İnegöl.
Atıfbey (3) 421 — 841 sıra numaralı seçmenler.
Aktaş (2) 1 — 252 sıra numaralı seçmenler.
Aktaş (1) 820 — 1241 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (10) 358 — 737 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (7) 1 — 259 sıra numaralı seçmenler.
Aktaş (2) 252 — 549 sıra numaralı seçmenler.
Akbaş. Mermerli, Oluk, örtmeli, Sarıca, Ulucanlar, Vardar.
Akköprü. Bezen, Gevrek, Zerdali, Çim, Şıpka.
Atıfbey (4) 1 — 385 sıra numaralı seçmenler. Atıfbey (4) 386 — 625 sıra numaralı seçmenler. Atıfbey (5) 1 — 407 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (9) 546 — 1091 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (5) 295 — 534 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (3) 1 — 336 sıra numaralı seçmenler.
Atıfbey (5) 408 — 796 sıra numaralı seçmenler.
Atıfbey (G) 1 — 462 sıra numaralı seçmenler. Atıfbey (6) 4G3 — 925 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (8) 1 — 412 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (G) 449 — 894 sıra numaralı seçmenler. Altındağı (6) 895 — 1237 sıra numaralı seçmenler.
Altındağı (3) 337 — 733 sıra numaralı seçmenler.

Ankara merkez ilçe seçim kurulu başkanlığından Ankara İl Genel Meclisi üyeleri seçimi için mahallelerle köylerde teşekkül edecek sandıkların konacağı yerler aşağıda gösterilmiştir. İlân olunur:
Mahalle Sokaklar
Hamamönü İnönü İlkokulu
Hamamönü, İjıönü İlkokulu arka kapısı.
Yeşilağa Camii.
Ulucanlar caddesi, Cumhuriyet İlkokulu.
Ulucanlar Cumhuriyet İlkokulu.
Ulucanlar Cumhuriyet İlkokulu.
Kanarya sokak 6 No. lı ev yanında Yakup Çilingoroğluna ait boş dükkân.
Mezbaha yanında Temizlik Hanı bekçi kulübesi.
Kanarya sokak Ulus Marangoz Fabrikası.
İskitler yolu üzerinde Musa Yigit’e ait dükkân.
Mezbaha arkasında tahta köp rü başı.
Aktaş polis karakolu yanında bakkal Emin’in eski dükkânı. Aktaş birinci muhtarlık bölgesi Hüseyin Güçoğlu kahvesi yanında 43 numaralı ekmekçi dükkânı.
Aktaş birinci muhtarlık böl -cesi Asrî Mezarlık yolu üzerinde 336 No. lı boş bina.
Bentderesi caddesi Yaşar Kaba Ali’nin 414 No. lı kereste deposu yazıhanesi.
Bentderesi caddesi kasap dükkânı karşısı 424 No. lı sebzeci dükkânı.
Birinci muhtarlık bölgesi 107 No. lı ev.
Birinci muhtarlık bölgesi 177 No. lı ev.
İkinci muhtarlık bölgesi 114 No. lı evin bahçesi.
ikinci muhtarlık bölgesi eski 385 ve yeni 129 No. lı Kemal Taluı-’a ait evin bahçesi. Üçüncü muhtarlık bölgesi muhtar Azize ait 319 N ekmekçi dükkânı.
Çeşme başı Mustafa İlgi nin önü.
4 üncü muhtarlık bölgesi muh tarlîk binası yanında Mustafa Kaya’ya ait 303 No. lı ev.
4 ncü muhtarlık bölgesi Mermer Çeşme yanındaki bakkal Yusuf Çetinin dükkânı bitişiğinde bulunan 243 No. lı baraka.
5 nci muhtarlık bölgesi Telsizler Semt ocağı yanı eski 889 ve yeni 175 No. lı ev.
Küçük bakkal Hüseyin Çalış dükkânı altı eski 1107 136 No. lı ev.
6 ncı muhtarlık bölgesi Olgaz’m kahvesi. Halil’in kahvesi.
Asfalt yol kenarı Çocuk Dispanseri.
Asfalt yol kenarı Ziya Çerkeş’in odun ardiyesi.
7 nci muhtarlık bölgesi 672 No. lı kalaycı dükkânı.
Polis merkezi karşısı Birlik Camii şantiyesi.
Muhtarlık bölgesi Tan Halko-dası 1209 No. lı dükkân.
Muhtarlık bölgesi 1303 No. lı Kurdu Yıldırım’ın ekmekçi dükkânı.
1430 No. lı Hüseyin Bağdadın evinin önü.
Yeni yol altındaki çeşme yanında bulunan 1639 No. lı
Millî Pınar yanında 1523 No. lı ev.
Balaban mescidi önü.
Altıntaş. Güvercin, Kutlu, Kevgirli, Boyacılar.
Altıntaş. Yayık, Gülibrişim, Küp, Güllü, Gülten, Akgün, Balaban mescidi önü. Eşme. ı
Anafartalar. Elmalı, Kandilli, Tandıılı, Hayırlı, Kızıl- Devrim İlkokulu, bey, Sanayi, Kauşbaşı, Havza, Susam.
Anafartalar. Anafartalar caddesi, Posta caddesi, Zafer, Belediye altındaki yeni Tahtakale, Uğur, Arslanhane, Hal, Susam, Ötelleri, Yurt, kânların önü.
Cihan Palas, Selçuk, Mesudiye, Zaferi Millî Otelleri.
Atıfbey (1) Veteriner Fakültesi, Ziraat Fakültesi, Kız Öğrenci Yurdu, İnci, Tangün ve Uzun apartmanları, Taksim Hamamı, İstiklâl Fırını, Yeni yol ikinci sokak.
Atıfbey (1) Millî Eğitim Bakanlığı, Yüksek öğrenci Yurdu.
Atıfbey (1) Yeni yol, Yeni yol sol taraf, Yeni yol taraf, 4 üncü sokak.
Atıfbey (2) 1, 2, 3, 4 ve 5 numaralı sokaklar.
Başkır. Atpazarı, Kayabaşı, Yasa, Yenice, Şenlik, rince, Develi.
Başkır. Üçüz, Aktağ, Berberler, Pazar, Doğru, Direkli, Koru. I ’
Bentderesi. Boyacı, Darsokak, Son evler, Yokuş, Gaziantep, Sarıkamış, Turnaderc, Çay, Altıok, Yoncalık. Bentderesi. Çamlıca, Tanpınar, Güvercin, Aksoy. Çeşme.
Telsiz asfaltı üzerindeki okul.
Telsiz asfaltı 58 No. lı dükkâ-
Atıfbey mahallesi 221 No. Iı Çerkeşli Mustafa hanı.
277 No. lı Uğur bakkaliyesi önü.
Eski 450 ve yeni 90 No. Doğu Kıraathanesi.
643 No. lı ev önündeki ce Vehbi Koç Çeşmesi önü. Mermerçeşme 579 No. lı mekçi dükkânı önü. Ulucak çeşmesi karşısı. Ulucak köprüsü.
Eentderesi caddesi pres atölyesi.
Saraç Sinan mescidi önü.
Çamlıca sokak 8 No. lı Ahıya-kup Camii.
Boyacılar sokak 20 No. lı ünü.
Sandığın konacağı yer
Bcntdcresi. Kuzu, Börekçiler, Yay, Yayık, Uluçmar, Po- Yayık sokak çeşme önü. latlı.
Bozkurt. Atlı S^or Kulübü, Müze arkası, Armutlu, Ne- Maliye Meslek Mektebi şe, Bozkurt.
Beşik, Soğukkuyu, Çankırı caddesi, Maliye Okulu, F.r-kuvan, Dolma, Vefalı, Bekçi.
Bozkurt. Kazıkiçi bostanları, Çiçek, Çankırıkapı, Telgraf, Gün, Orta.
Baraj. Bütün mahalle.
Çeşme. Yeşilköy, Altıel, Yeniköy, Şafak, Pempetaş, Fıstıklı, Çankırı, Ulucanlar, Ilgın, Hartuç.
Çeşme. Sergi, Dağ, Ceylan, Meriç, Develi, Altıntaş.
Maliye Meslek Mektebi
Atlıspor Kulübü
Heyet odası.
Çankırı sokak 13 No. lı
Sergi sokağı Kızılay Şefkat Yurdu önü.
Öz sokak çeşme önü. Hacettepe Camii. Hacettepe Camii.
Arslanhane Camii kapısı önij. Arslanhane Camii kapısı önü.
Çimcntepe. Çarşı, Basamaklı, Uzunyayla, Alaca, Öz. Duatcpe. Şair Mehmet Âkif, Tosun, Damla, Diktepc. Duatepe. Küçükkapı, Selçuk.
Demirfırka. Kalekapı, Barış, Devdiler, Doyuran.
Demirfırka. Kale, Haymana, Berrak, Kapıdağ, Kadife, Kireçli, Yayçeken.
Demirtaş. Binbaşı, Solmaz, Yokuşlu, Karalar, Abalı, Kü- Dumlupmar İlkokulu, çükgelin, Sakızlı, Gazeller, İnönü Bulvarı, Yalaza.
Demirtaş. Eskiyol, Hamamönü, Şair Mehmet Âkif Ersoy, Dutlu. Fırın, İnanlı.
Doğanbey. Taşdöşeme, Konuklar. Sanat Okulu.
Doğanbey. Güreşçiler, Doğan, Posta caddesi, Sanayi Sanat Okulu, caddesi, Bankalar caddesi, Kediseven.
Doğanbey. Nurtopu, Kuruçeşme, Boztcpc, Sivas, Akar. Sanat Okulu. Çerlçeş, Konca, Kırgız.
Doğanbey. Tan, Çetiııer, Esenlik, îltckin. İtfaiye Kızıl- Sanat Okulu, ca, İtfaiye çavuş ve erleri.
Dumlupmar. Atatepe. Ağustos, Dilektepe, Sakızlı, zeller, Şair Mehmet Âkif, Küçükkapı.
Dumlupmar. Selçuk, Samsun, Zambak, Gürcüler. Dumlupmar. Göksü, Öeykoz, İmece. Erzurum. Dumlupmar, Çayır, Çclikağ, Soysal. Etlik (1) Aşağıincirlik, Yukarıincirlik. Etlik (1) Kuyuyazısı, Etlik. Etlik (2) Aşağıeğlence.
8/10/1950
Pek yakında
ELEDON
Toz halinde NESTLE ekşi südü
Dikkat Dikkat.!
Her zevke uygun İngiliz ve yerli kumaşlarımızdan ince işçilikle palto ve pardesülerinizi dikmek için Kurul Terzihanesi Hüseyin ve Şükrü sayın müşterilerimizin emirlerini beklemektedir. Tediyatta kolaylık gösterilir.
ADRES: Adliye Sarayı karşısı Adalet Han kat 4, No: 35. Telçfon: 10223.__________________5725
Dumlupmar İlkokulu.
Karacabey camii

Karacabey camii Karacabey camii İltekin İlkokulu. Etlik İlkokulu. Etlik İlkokulu.
Bakkal Osman Anteplinin evi altındaki boş kasap dükkânı. Cami.
avlusu, avlusu.
Etlik (2) Aşağıayvalık, Yukarıayvalık, Askerî depolar
Levazım Müdürlüğü, Amaç Şirketi.
Fevzipaşa. Pilevne, Yelken, Erguvan,, Neşe, Acık, Rüzgârlı.
Fevzipaşa. Soydaşlar, İstanbul caddesi, Cumhuriyet Mev-dam, Büyük Millet Meclisi, Şafak, İnebolu, İstiklâl caddesi, Cumhuriyet Halk Partisi binası, Sayıştay, OsmanlI Bankası.
Gündoğdu. Dumlupmar, Fidan, Karacabey, Çifteler,-Do- 4 ncü İlkokul binası, ğu, Kıvrım.
İçkale. Gü|ı, Alakuş, Kanı, Başkale.
İçkale. İstek, Alitaşı.
İçkale. 'Gençkapı, Enginar, Irmak, Kürt, İçhisar, İçkale. ıçKaıe camii.
Inkilâp. Hükümet Alanı, Tarhana, Anafartalar caddesi. Hilâl sokağındaki meydanlık Zincirli Camii içi, Çam, Demirtaş, Telgraf, Gün, Bend Sümerbankıı
Ulus Matbaası yanı polis noktası karşısı terzi dükkânı önü.
Ankara Palas köşesi Çaça sokağının başı.
Cami.
İçkale Camii.
İçkale Camii.
u-cAgıaı, vruu, cena uvmıvıuau«(ın İ- Bankasına Hilal, Hükümet caddesi, Ulutaş. karşı olan kapalı kısmı.
Inkilâp. Fırat, Çankıninişi, Kılıçlı, Tahta Konak, Me- Hilâl sokağındaki meydanlık ram, Bilen. , Sümerbankın İş Bankasına
karşı olan kapalı kısmı.
Fener, Telli mescit.
arkası, Çiçekoğlu camii avlusu.
Karga- Leblebici Camii önü.
I
İnönü. Evkadını, Takacı, Yüzbaşı, Gebze, Tekin,
Gürbüz.
İnönü. Divan Tûo.!, Göztepe, Hamam, Hamam
İnönü Bulvarı.
İstiklâl. Denizciler. Eskicioğlu, öksüzce, Yenice,
lı, Kargı, Birlik, Zümrüt.
İstiklâl. Leylekli, İnan, Eskici, Acıçeşme, Şengül, Çatak- Leblebici Camii önü. ca, Anafartalar, Çanakkale, Kunracuk.
İsmetpaşa. Uluçınar, Serpme, 1000 — 1299 sıra No. Bay Ali evinin bahçesi Önü. ismetpaşa. Serpme, 1300 — Serpme sokak sonuna kadar. Kocatene İlkokulu binası. İsmetpaşa. Deliller Tepesi, Yanıkses, Ulucak, Yelpaze İsmetpaşa İlkokulu. Beştepeler, Tunçeli, Aykut, Rodos.
İsmetpaşa. Okul meydanı, Tektaş, Bayır, Güzel, Uzun- Osmaniye camiinin iç avlusu, yol, Akşehir, Yeni, Çankırı caddesi.
Keçiören (1) Çiftarslan, Yavrular, Keçiören Camii, Kız- Ortaokul binası, lar sokak, Anakucağı, Kuşcağız, Erler.
Keçiören (2) Hacıkadm, Aktepe, Mecidiye, Kuleli Bağ- Kuyu başındaki kapalı otobüs lan, Cevizlikkırı. durağı.
Keçiören (3) Kaz, Hacerhanım, Gümüşderc, İpekiş, Ens- Ziraat Fakültesi içi. titü mahallesi, Ziraat.
Keçiören (3) Kalabanın 79 sıra No. lu seçmeninden 407 Kalaba İlkokulu, sıra numaralı seçmenine kadar.
Keçiören (3) Kalabanın 408 seçmeninden 673 sıra numa- Kalaba İlkokulu, ralı seçmenine kadar eski Ziraat.
Kılıçarslan. Arslanhane, Kurnaz, Kuş, Sevinç, Şanlı As- Arslanhane camii, kor, Hanlar, Can, Sefa.
Kız’lelma. Pideciler, Mazı, Çıkrıkçılar, İncirli, Hamarat, 21 No. lı mescit.
Semerciler, Engürü, Anafartalar. .
Koyunpazarı. Arka, Daracık, Semra, Keklik, Saraçlar İkinci Anafartalar caddesi ü-Selman, Aydınlık, Semerciler, Saksı, Anafartalar, Ağa- zerinde Kurşunlu camii, han, Güldük, Allem Kallemhanı, Kanaat Fırını.
K’rgız. Yıldırım, Solmaz, Eskiyol, Yokuşlu, Hasırcı, İnö- Hacı İlyas camii, nü Bulvarı, Çamlıbel, Gündüz.
Kırgız. Görgülü, Yazı, Salkım, Sağlamlar, Karakurum, Hacı İlyas camii.
Sakızlı, Perçem.
Kırgız. Çıkmaz, Atlama, Yeniay, öner. Mukaddem camii.
Köprübaşı. Elmacık, Uzunyol, Sümbül, Karayel, Yavru Uzunyolu Beştepeler sokağına Aralık. bağlıyan meydan.
Köprübaşı. Poyraz, Barbaros, Beştepeler, ^nceyol, Tif- Ekmekçi sokağı başındaki
tik, Ekmekçi. meydan.
Köprübaşı. Bostancılar, Okullar meydanı, Dilber, Ada, İsmetpaşa İlkokulu. Çankırı caddesi.
Kurtuluş. Sülün, Sarı, Çimen, Sakızlı, Kalkan, Atatepe, Kurtuluş camii. İmece, Menzil.
Kurtuluş. Akbaş, Akdemir, Salkım, Damar, Beykoz, Sağ- Polyacı mescidi, lamlar, Dilektepe, Mortaş, Yeniay, Kurtuluş Camii ve f [
Polyacı Mescidi.
Meydan. Sarıkadın, Tanış, Dutlu, Şair Mehmet Âkif.
Meydan. Şimşir, Yazıcıoğlu, Erzurum, İnönü Bulvarı.
Misakı Millî. Çerkeş, Suluhan, Koç, Yanmaz, Perçinli.
Misakı Millî. Pala, Bakır, Taşçılar, Topçular.
Sarıkadın camii. Sarıkadın camii. İbadullah camii.
Taşçılar sokağında Doğanspor lokali.
Misakı Millî. Çataldağ, Denizciler caddesi, Anafartalar Demiray sokakta Toros caddesi, Tenekeciler, Konuklar, Şekerciler, Posta cadde- altı.
si, (Hanıf Ap)., Altan, Demiray, Tayyar.
Nâzımbey. Balcıoğlu, Süngü, Gelin, Ferah, Eryokuşu. Ürgüp camii.
Atpazarı, Sergi.
Nâzımbey. Mimar Sinan, Merdivenli, Cevizaltı, Uzun- Cumhuriyet İlkokulu, kavak, Ulucanlar, Eylül, Sarıgül.
Necatibey. Işıklar, Karakuş, İsmetpaşa, Park caddesi, Tarko Han altı. Anafartalar, Mevsim, Şam.
Necatibey. Firuzağa, Nilüfer. Necatibey İlkokulu.
Necatibey. Alataş, Kocalar, Tekinler, Uçanlar, Korucu- Ticaret Bankası, lar, Papatya, Konya.
Oğuz. Basamaklı, Uzunyayla, Gürbüz, Divan, Taflan, Sinan, Oluk.
Oğuz. Tilki, Can, Enes, Ulucanlar.
Özbekler. Kestane, Yeni Yıldırım, Savaş, Tokat, Ulucan-
lar.
özbekler. Taşevler, Çeşme çıkmazı, Çataltepe, İnce, Mimar Sinan, öksüzler, Gelin, Döner.
öztüı-k. Adliye, Hükümet caddesi, Anafartalar caddesi. Hacıbayram minaresi altı. Altıok, Bayram. ;
öztüı-k. Eti. Etizafer, Gaziantep, Ballı.
oteli
8 No. lı Genegi mescidi.
Hacıayvaz camii.
Maslak çeşmesi yanındaki baraka.
Gelin sokakta Hemhüm camii.
Hacıbayram minaresi yanındaki kulübe.
'Sonu 6 ncı sayfada)

Çankaya İlçesi Seçim Kurulu Başkanlığından
Sandık kurulları başkan ve üyelikleri için 8/10/1950 pazar li nü saat 14.30 da Kurulumuzca Çankaya Kaymakamlığı binandaki yargıçlar odasında aleni kur’a çekileceği 5545 sayılı kanunun 71 vt 72 inci maddeleri gereğince ilân olunur.
Kocaeli Valiliğinden
— 2/10/1950 tarihinde ihalesi yapılmak üzere açık eksilt-\ konulan (22025) lira 89 kuruş keşif bedelli Gebze - Istasın - Gebze yolunun 0X000 - 3X400 kilometreleri arası esaslı tamiratının eksiltme süresi on gün uzatılmıştır.
2 — İhalesi ekim ayının on birinci çarşamba günü saat on be. te İl makamında yapılacaktır.
3 — Geçici teminat miktarı (1651) lira 96 kuruştur.
4 — Bt işe ait keşif, şartname vesair evrak İl Bayındırlık Müdürlüğü ve Daimî Komisyon kalemlerinde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için (Tatil günleri hariç) ihale gününden en az üç gün evvel dilekçe ile İl makamına müracaatla yeterlik belgesi alınması şarttır.
6 — İsteklilerin yukarda yazılı gün ve saatte belli miktar
geçici teminat mektubu veya banka makbuzu, yeni yıla ait ticaret odası vesikası ve yeterlik belgesi ile İl makamına müracaatları. . 7597 - 2225
Mütercim - Daktilo alınacak
Türkiye Emlâk Kredi Bankası Genel Müdürlüğünden:
Bankamızın Genel Müdürlük teşkilâtında çalıştırılmak üzere Almancayı çok iyi bilen ve yardımcı dil olarak İngilizce ve Fransızcadan birine vakıf bulunan bir (Mütercim - Daktilo) alınacaktır. Erkek veya kadın olabilir. Daktilograf olması ve yabancı dil ile muhabere yanabilmesi şarttır. Barem dışı münasip aylık verilecektir.
Kanunî vasıfları haiz olanların müsabaka imtihanına girme! üzere Ankara’da Genel Müdürlüğümüze pulsuz birer dilekçe ile müracaat etmelerini ve 16.10.1950 pazartesi günü saat 10 d-Ankara’da Genel Müdürlüğümüz binasında yapılacak müsabak:. 'mtihanında hazır bulunmalarını bildiririz.
Dilekçeye nüfus, öğrenim, terhis, hizmet belgeleriyle iki vesika fotoğrafı bağlanacaktır. (7564) 2228
Ankara Defterdarlığından
Ankara memur konutları kaloriferleri için (500) lira aylık ücretli mesul makine teknisyeni alınacaktır. (Ecnebi tebaasından olabilir.) İsteklilerin belgeleri ile, birlikte en geç 20/Ekim.; '950 tarihine kadar Ankara Defterdarlığına müracaatları ilâî. olunur. 7684 - 2226
inşaat İlânı
211 Sayılı Kuyucak ve 607 Sayılı Horsunlu Tarım Kredi Kooperatiflerinden:
Kooperatiflerimiz için Kuyucak ve Horsunlu’da yaptırılacak hizmet binalarının inşaatı kapalı zarf usuliyle ve birim fiyat esası üzerinden eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 25/10/1950 tarihine rastlıyan çarşamba günü saat 16 da Nazilli ’ Ziraat Bankası binasında toplanacak olan Eksiltme Komisyonunda yapılacaktır.
2 — Binaların muhammen bedeli, muvakkat teminatı aşağıda gösterilmiştir.
Muhammen bedeli
Muvakkat teminatı Lira Kr.
Kuyucak kooperatifi binası 38.560.03 2.892.00
Horsunlu kooperatifi binası 38.560.03 2.892.00
3 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin muvakkat teminat vermeleri ve eksiltme mevzuunu teşkil eden bu inşaat ayarında bipa inşasını muvaffakiyetle başardıklarına dair resmî makamlardan alınmış vesika ibraz etmeleri şarttır.
4 — Eksiltme evrakı her gün mesai saatlerinde Nazilli Ziraat Bankasında tetkik edilebilir.
5 — İsteklilerin fiyat teklif mektuplarını (2490) numara!' kanunun tarifatı dairesinde ve eksiltme şartnamesinde gösterilen evrakı imza edere"k teminat ve vesikaları ile birlikte kapalı zarf içinde 25/10/1950 çarşamba günü saat 15 e kadar Na-’illi Ziraat Bankasında Eksiltme Komisyonu Başkanlığına vermiş veya göndermiş olmaları şarttır.
Postada vaki olacak gecikmeden dolayı istekli bir hak talebinde bulunamaz.
6 — Kooperatif, en müsait teklifi yapan istekliye inşaat-
hale edip etmemek hususunda serbesttir. (7607) 2223
' - I Z -------------------
Kocaeli Valiliğinden
1 — İzmit Memleket Hastanesi ikmali inşaatı ile Fosseptik Dı-enaj hendeği W. C. temiz, kirli su, sıcak su boruları ferşi işleri (82779) lira (99) kuruşluk keşfi mucibince kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhalesi ekim ayının 3 üncü pazartesi günü saat on beş-*e İl makamında toplanacak Daimî Komisyonca yapılacaktır.
3 — Geçici teminat miktarı (5389) liradır.
4 — Eksiltmeye iştirak için (Tatil günleri hariç) ihale gününden en az iki gün evvel dilekçe ile Valilik makamına müracaatla yeterlik belgesi almak lâzımdır.
5 _ Bu işe ait sözleşme projesi, eksiltme şartnamesi, keşif
ve silsilei fiyat cetvelleri, sıhhî ve buharlı tesisat şartnamesi 11 Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
6 — İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre hazır-lıyacaklan teklif mektuplarını belli miktar teminat mektubu ve va banka makbuzu, yeterlik ve ticaret odası vesikalariyle bir-’ikte bir saat evveline kadar makbuz karşılığında Valilik me kamına vermeleri.
7 — Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
(7596) 222/

YURTTA
İzmir
i
Karadeniziıı tarihi şehri
Osman
Kapanı
Yazan: Muhip D1RANAS
ZAFER Sayfa: 5
1 11 1 1 11 1 ——Bilil ■) ■■hn-uuı IITiiIimimm
J
mektubu
Petrol kaynağı bir yurt köşesi
Ben Türkiyenin hiçbir yerinde bugünkü Sinoplu kadar mütevekkil sessiz ve bekleyen, her şeye rağmen bekleyen insan görmedim
uf orkunç dalgalarla boğu-
■ * şan gemicilerin, bütün tarih boyunca, Karadenizdeki sığmağı, biricik limana bir sabah vakti girdik. Yaz ortasıydı. Kaç yangından arta kalan, diş ler gibi huruçları sırıtan o yıkık dökük tarihî suru ve her türlü meyva ağaçlariyle bu eski, yorgun, unutulmuş kasaba mahzun başını yarımadanın yastığına dayamış, daha uyuyor gibiydi. Bizi vapurdan al-mıya gelecek kayıklar bile no der. sonra, isteksiz isteksiz yanaştılar.
Salapur kayığın içinde durgun sulara dalmış düşünüyor, garipleniyordum: Eski günleri mi düşünüyordum, o bahtiyar çocukluk günlerini -r-çünkü ben bu kasabadanım— yoksa, burasının garip kaderini paylaşmaya mı hazırlanıyordum, ■bilemem. Sularda arada bir yüzüm yalkıyordu, amma sonra bir kürek çarpışı denizi bozuyor, beni gözlerimden siliyordu. İnsan ne de çabuk duygulanır: Üzerinde küçük
yelkenliler yüzdürdüğüm zamanki yüzümü gösterseydi ya bana biı sular, yahut da - hey gidi tarih! - Pervane oğlu Gazi Çelebi’yi; Ceneviz gemilerini delip batırmak için insan gücü üstünde bir dayanı ile suyun altında yalpına yalpına, balık gibi, torpil gibi gidon Sinop hükümdarı Gazi Çelebi’yi! «Cesur, cenkçi, yüzücü idi. Denizin içinde uzun zaman kalabilirdi ve bu mahareti sayesinde düşman gemilerini deler, batırırdı.»
Karadeniz'in tarihî şehri: Sinop
Fakat sularda bezgin kürek- ı der. ihtirasının kıtalara doyma-'~rin vantığı karışıklardan baş ! dığı devirde bir güneş ve de-| nizle yetinen bu şanlı dilenci-şüz duy korkunç sinikin Sinop'ta ya-daı-, sık dönemeç ) şadığmı düşünmek bana bu şehir evler kapan- | adında gurur veriyordu. Ne ■ rüya içinde ' adanı. Mağrur
Ha- j değil. Yenilmiş AtinalIların
lerin yaptığı karışıklardan baş dığı devirde bir güneş ka hayal yoktu. | nizle yetinen bu şanlı
Ortaçağın içine düşmüş-"- ”in kerkime sinikîn Sin-gusunu veren li, üzerine ahşap mış sokakları bir gibi yürüyüp geçiyordum, rap bahçe duvarlarından, lerden, kapı parmaklıklarından, portakal, dut, incir, yaban hurması ağaçları taşıyordu. Pencere kenarlarında ıtır, sardunya saksılarr diziliydi. Bozuk kjtjdı-rım taşlarının aralarında otlar yeşermişti. Bu otlar sakin, tenha, az basılan sokakların süsüdür. Sonra, adım başında biı-viıanelik, bir yangın yeri; ısırganlar, kötü kokulu sarı çiçekler açan otlarla dolmuş, islerini ne yağmurun, ne rüzgârın, ne zamanın silebildiği ocak kalıntılarıyla - hayır duali ocaklar -garip, ıssız, boynu bükük, memleketimin her kasabasında, her sokağında rastlanan viraneler, yangın yerleri... Bu Sinop, son yarım asır içinde üç mü, dört mü büyük yangın gördü. Amma bütün bunlar bana, anlaşılması güç bir gönül rahatlığı da veriyordu M. Ş. E. nin o harikulade hikâyelerinden birinde anlattığı gönül rahatlığını: «Çok zengin yerler gördüm, oralarda insanlaı cehennemin tâ ortasında yaşı-oyrlar. Benim dedemin evindeki o gönül rahatlığı neydi, onu bulamıyorum.» Yahut da şarkın kahrolası tevekkülü. Biz böyle-yiz. Bütün bu dekor ve eşya, Diyojen’in «Gölge etmeyin başka ihsaıı istemem» diye altında sere serpe uzandığı bir esk-i zaman güneşinde yıkanıyorlardı. İsken-
' Çaycumada at
. (Hususî) — ilçemiz Demokrat Parti idare tarafından Doğaniepo yerinde ve sayın valimiz Safaeiiir nakcının yüksek himayelerinde büyük at yarışları yapılmıştır. Yarışları vali, vali muavini, milletvekilimiz Fehmi Açıksöz i belediye ve Demokrat Parti başkanı Hakkı Hilâlci He il, ilçe, aucak ve köylerimizden binlerce zevat takip etmişlerdir. Çok neşeli ve heyecanlı bir gün geçirilmiştir. Temin edilen hasılatın yarısı okulun suyu için sarfedilccektir.
veriyordu, onun sıfatı bile
,-----------■ -............ ye'
nen İskender’i Diyonizos tanrı diye ilân ettiklerini duyunca: «Öyleyse beni de Serapis diye çağırınız!. diyor. Serapis dediği o zamanki Sinop tanrılarının büyüğü. Çıplak gezerken giyinik, açken tok bir garip.
Misafir olacağım eve varmak için yıkık kale duvarları arasından geçiyordum. Oysa ki otuz yıl önce şehrin bütün surları sağlamdı. Biz çocuklar bir tarafından çıktık mı bu surların üstüne, bütün kasabanın etrafını fırdolayı dönerdik. Şimdi kala kala bir kaç burçla şehrin ortasına doğru düşen ve saat kulesi hizmetini gören ayn üs lûbda bir kale kalmış. Daha eskiden, burada Rumlar varken, gece oldu mu, 'surun kapıları kapanır, dışardakileı- dışarda, içeıdekiler içerde kalırmış. Can lı ve hareketli olan Rumlar, yarım adaya doğru olan kısımda ve kale dışındaydılaı-. Kenaı boyunca kahveleri, çalgılı gazinoları, meyhaneleri vardı. Onlar yaşamasını müslümanlardan daha iyi biliyorlardı. Yaz gecelerimde liman gezi sandalları ve balıkçı kayıklarının meşarelerile lâle tarlasına benzerdi. Şı-kılar, kahkahalar.. Bütün o yangınlardan ve harp felâketlerinden sonra, hepsi bir hayal oldu. Şimdi o şarkılarla, meşalelerle, şarap testilerile, güzel balıkçı kızlarının aşklaı-ıile dolu yapımlı kıyılarda iki dalyan ve bir :1e. su kesimi kırmızı, bordası yeşil hafif rüzgâr ve dalgacıklarla yalpalanan, resimlerdeki gibi, bir balıkçı kayığından başka biı şey görünmüyor. Rıza Nur kütüphanesi olan büyük bina da tek başına kala kalmış. Üst tara fi, koklayacak kimsesi olmıyan bir yosun kokusu...
insanları da ne kadar sessiz, güzel, asîl, filo'sof insanlardır. Yüzleri karışmaz. Çok az şur, hiç hayret etmezler, kelimeyi bir ikinci defa rarlamayı külfet sayarlar. Yalan bilmezler, köylerinde kan davaları olur amma hırsızlık edilmez. Meşhur hapishanesinde katil suçundan hükümlüler yatar, hırsızlar değil. Çabuk sevmezler, hattâ ilkin soğuk davranırlar, na bir defa sevdiler mi öle-kadar bağlanırlar. îstipdat rinin senelerce gönderdiği örgünlerden merhameti, hürri-eti ve büyük misafirperverliği öğrenmişlerdir. Sonsuz tembelliklerini, İktisadî hayatın yokluğundan, işsizlikten, hayat durgunluğundan gelme bir çaresizlik değil - tuhaftır - bir asâlet verdisi sanırsınız. Fakat hiç şüp hesiz eskiden böyle değildi: Bil-
D. P. Zonguldak müfettişi oldu İzmir, 7 (Telefonla) — mir milletvekillerinden Osman Kapani D. P. Zonguldak bölgesi müfettişliğine getirilmiştir. Kapanı önümüzdeki günlerde Zonguldak’a giderek bölge halkı ile temas larda bulunacaktır.
Vehbi Koç’un sahte yeğeni İzmir, 7 (Telefonla) — 3 senedenberi Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerimizde kendisine m hendis ve tüccar süsü ve rek muhtelif kimselerden binlerce lira dolandıran tanınmış sabıkalılardan İsmail Karakaş nihayet Menemende yakalanmıştır.
Gittiği her yerde Arif Hikmet Sokullu takma adı ile dolaşan meşhur dolandırıcı kendisini bir çok yer lerde tanınmış tüccarlardan Vehbi Koç’un yeğeni olarak tanıtmıştır.
İsmail Karakaş bundan bir müddet önce şehrimizin maruf ailelerinden birisini de dolandırmaya muvaffak olmuş ve bu meyanda ailenin kızını da iğfal etmiştir.
İsmailin şimdiye kadar dolandırmış olduğu paraların miktarının 100 bin liranın üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Alâkalılara? tahkikata devam edilmektedir.
Vapurda gizlenen Bulgar mültecisi
İzmir, 7 (Telefonla) — İs-tahbuldan şehrimize gelen bir Amerikan şilebinde Va-sil Vasilaki isminde bir Bulgar mültecisi yakalanmıştır. Vapura îstanbuldan bindiğini söyliyen mülteci bugün gemiden karaya çıkarılarak nezaret altına alınmıştır.
Bulgar mültecisi İstanbu-la sevkedilecektir.
J
Raman'da ilk petrol kulesi resimde görüldüğü gibi barakalar arasında kurulmuştu
Yüzme Birincilikleri |
Adanada yapılacak
Adana, (Hususi) — Türkiye yüzme birincilikleri bu yıl da Adana’da yapılacaktır. Müsabaka günleri 14 ekim cumartesi ve 15 ekim pazar olarak tes-bit edilmiştir. Ancak 15 ekim 950 pazar günü İl Genel Meclisi seçimi de yapılacağından Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü keyfiyeti Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne bildirerek pazar günkü müsabakanın ertesi güne bırakılmasını istiyecektir.
Suriye’ye gidecek Türk Millî takımına katılmak üzere Seyhan bölgesinden istenen on yüzücü de bu müsabakalar esnasında seçilecektir.
Adananın büyük derdi: SEYLÂB
Vali Ahmet Kınık diyor ki: “Benim için en büyük dâvalardan birisi seylâbı önlemektir,,
Adana, (Hususi) — Yeni Va- | Genel Meclisi seçimleriyle, Ge-li Ahmet Kınık, kendisiyle gö- ’ rüşen gazetecilere ön plânda ele almayı düşündüğü bazı ana dâvalar hakkında şu izahatı ver
• Henüz muhiti tanımakla meşgulüm, bütün tesisleri ve de vairi birer birer gezerek şehri /akinen tanımak istiyorum. Daha sonra ilçeleri ve nahiyeleri gezecek ve ihtiyaçları tesbit o-deceğım. O zamana kadar tl
Bir tek-
tün kış, öbür yanda Karadeniz göklere çıkarken, liman bir yelkenli gemiler yatakhanesiydi. Baharın gelmiş olduğunu, çözülen palamalaıdan, çekilen yelken terden, gemici şamatalarından anlardınız. Yüzlerce yelkenli beyaz, kıvrak martılar gibi sağa sola salınırdı. Şimdi o durgun sularda, yahut öbür tarafta Ka-radenizin karanlık dalgaları arasında kalebentlerin teknesini ceviz, yelkenlerini kavak ağacından yaptıkları küçük, sanat-kârane, biblo yelkenliler dolaşıyor. Güya! Hele Mitridat devri nin, yahut Romalıların, yahut Osmanlı imparatorluğunun bura tersanelerinde yapılan muhteşem kadırgaları hep birden biı sefere çıkmışlar; çıkış, o çıkış; bir daha dönmüyorlar. Belki rüz-(Sonu G ncı sayfadgû
nel nüfus sayımı da bitmiş olacaktır. Ancak bundan sonra Ankara’ya giderek ilimizin ihtiyaçlarının tatmini hususlarını görüşeceğim.
Daha buraya gelmeden önce düşündüğüm en büyük dâva, Es kişehir’de de önemle ele aldığım seylâbı önleme meselesidir. Eskişehir’deki mesaim, bana bu husustaki gerekli bilgi ve tecrübeyi sağlamıştır. Bundan başka ele almayı ve üzerinde ehemmiyetle durmayı düşündüğüm dâvalar, ovanın sulanması hidra - elektrik santralinin kurulması, il ve ilçelerin yelerin içme su ihtiyacı ni ve kamış şekeri sanayimin bölgemizde hususi teşebbüsler tarafından kurulması işidir. Diğer meseleler teferruattan ibarettir ve ikinci plânda kalır. Bunu söylemekle, ikinci plânda k lan işlere bakılmıyacağı detmek istemiyorum.
Seyhan İlini lâyık mevkie çıkarmak en büyük ide-alimdir. Gayelerimi gerçokleşti-rememek ve muvaffak olmamak için hiç biı- sebep ve engel göremiyorum. Hele böyle verimli toprağı olan güzel bir memlekette muvaffak olacağımdan katiyetle eminim, Allahtan en büyük dileğim de buduı-.
Şerefli Koçhisarın Bekdik Köyünde bir barış toprak kazılınca petrol çıkıyor
Şerefli Koçhisar, (Hususî) — Aldığımız malûmata göre An-karaya bağlı Şerefli Koçhisar kazasına ait Bekdik köyü içinde ve civarında petrolün mevcudiyetini gösteren bazı emarelere rastlanmıştır. Bu meyanda Boğazkaya mevkiinde kazılan kuyulardan gaz kokuları intişar ettiği ve civardaki sularda yıkanan çamaşırların ateşe tutulduk larında alev aldıkları görülmüştür. Toprak altına pek yakın bir seviyede rastlanan bu gazlerin ehemmiyetli petrol yataklarından intişar etmekte olduğu kuv vetle tahmin edilmektedir. Bu a-rada köy bakkalının evinin bahçesinde açtığı kuyudan da gaz çıkmış ve köylüler tarafından istimlâk edilmesi korkusiyle kapatılmıştır.
400 odalı mağara
Gene Bekdik Köyünde Akbo-ğaz mevkiinde Selçukîleı- zamanından kalma eşyalarla dolu bir mağara kaşfedilmiştir. İçinde 400 den fazla oda olan bu mağa »•a gene köylüler tarafından kapatılmıştır.
İşlenmeğe müsait şaplar Bu köyün üçüncü bir hususi yeti de şudur:
Köy civarından çıkarılan ye-şil şaplı bir taş ev eşyası imalinde kullanılabilmektedir. Nitekim Kırşehir Sanat Enstitüsü tarafından bu taştan imal edilen sigara tablası, avize ve süs eşyaları son açılan sergide teşhir edilmiş ve büyük takdir toplamıştır.
Böylece üç bakımdan alâka çentebilecek olan bu_köyde şimdiye kadar hiçbir tetkik yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Hayatî önemi haiz petrol dâvasının bilhassa üzerinde duru’ duğu şu sıralarda Maden Tetkik Arama Enstitüsünün dikkat nazarını bu köy üzerine çekeriz.
Gene tarihî ve arkeolojik ba kıırnlan mühim olması mümkün olan mezkûr mağaranın alâkalılar tarafından tetkik edileceğini umarız.

Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur
Yolundan birkaç not
Bolu dağlarını süsleyen, ulu çam ağaçları arasından geçiyoruz; bir rüya kadar güzel Abant yolu... Koyu gölgelikte donuklaşan tertemiz bir yeşillk... Uçuşan renk renk kuşların cıvıltıları, kayalardan süzülen billûr gibi suyun sesi ile karışarak insana şahane bir tabiat senfonisi dinletiyor. Çam kokuları arasında bir türlü doyamadığımız güzelliği seyrederek ilerliyoruz. :
Bu muhteşem güzellikte dal dığımız âlemden, hoyrat ellerin kullandığı amansız bir balta izlerde karşılaşınca, ayrıldık. Bal ta tabiat ile elele vererek ağaç mezarlığı yaratmış...
Bir taraftan bir güzellik luyor, diğer yandân bir servet çürüyor. Acaba yıkık duran, çürümeye terkedilmiş ağaçlar dururken neden yenileri kesiliyor. Çünkü evvelce, devrilen ağaçlar üzerinden bir sene geçince işe
Bolu'da mahallî kıyafetli genç kızların pınarbaşı sohbeti
Orman idaresi bunları tesbit yaramaz, diye kimse yanına bi- ettiği için senelerce el süreme-lc sokulmazmış. Bu gün artık miş, önüne gelen ağacı ihtiyacı yenilerini kesmeyip devrikleri için yıkmış.
muayene ederek işe yarayanları Sıcak bir yaz günü ve yoru-topluyorlarmış. Ve artık ağaçlar cu, yolculuktan sonra bir dağ devrilir devrilmez istifade yo- köyüne giriyoruz. Küçük, ço-luna gidiliyormuş. Demek ba- rak tarlalar olan ufak bir köy. sit bir düşünce senelerce or- Tek sokağında çoban köpekleri inanlarımızı muzir bir kurt gi- ile oynaşan, elleri çamurlu, gü bi kemirip durmuş. İzahat ve- neşten saçları sararmış ve yüz-ren bir alâkalı diyor ki: leri buruş buruş olmuş çakır
“— Bu sene hiç ağaç kesilme gözlü çocuklardan başka kimden beş bin metre küp kereste şc yok. Otomobillerimizden kor elde edildi. kan köpekler havlıyor, köylü
çocukları ise bu acayip nesneye elleri ağızlarında ürkek nazarlarla bakıyorlar. Dört sene evvelki zelzeleden sonra yıkılan ve yerine tomruklardan ya pılan 15- haneli Mihal köyü terkedilmiş gibi sessiz ve kimsesiz. Köyde gündüz ayakları sakat olduğu için gidemeyen Hacı Mustafa dayı ile ihtiyar bir nineden başka kimse yok. Hepsi kadınlı erkekli dağlara, ormanlara ekmeklerini taştan sökmeğe gitmişler. Hacı Mustafa da-tSoııu 6 ııcı sayfada)
Bolu'dan bir manzara





Sayfa: 4
Sayfa: 6
ZAFER
8/10/1950

i
i
(Başı 5 iııci sayfada) garların da hâlâ sallanan mendilleri, ıslak havasında gözyaşları vardır. Amma onları da biz görmüyoruz.
Bir gün, yarım adanın sırtlarına doğru her iki denizi görür havadar, manzaralı bir yerde mütevazi bir türbe içinde yatan evliyadan Seyit Bilâl’ı ziyarete gittik. Ben, karım, taze bir du) kadın, iki de çocuk. Mübareği ziyaret ettik. Çeşmesinin soğuk suyundan içtik. Büyük çiltenbik ağaçları altında serinledik. Deni zi, incecik boyun üzerindeki şen ri, artık seyrelmiye başlamış zey tin ağaçlarını seyrettik. Bir aralık, genç kadının türbeden içeri bir hayal gibi süzüldüğünü gördüm. Orada yapayalnız, heybetli, lahdin önünde, beyaz başörtüsünün altında namaza durmuştu. "Bir ışıktı da ağıyor gibiydi. Si-noptan başka bir yer görmemiş, pek kısa süren bir saadetten sonra kocasını kaybetmiş bu mahzun dul, bütün dertli Anadolu kasabalarının başı eğik insanlarının sembolü idi. Onlar sanki bu dünyada, bu asırda değil, başka bir yıldızda ve başka bir zamanda yaşarlar. Şüphesiz ki, Ulu Tanrı daima, ‘ onlarla beraberdir; onlarla, o mahsun, dul, fakir, gengönüllü Anadolu insanlaı-ile...
Anadolu, bir çok tanrılara tap tı. Sinop da öyle. Şehrin ne zaman kurulduğu bile belli değil... Asurlardan öteye ... îlk çağlarda yıldızlara taparlardı. Asur-larla birlikte gelen bu yıldız kültünün, şehrin ismiyle de il-gis var. Ay tanrısı Sin adını bu şehre ibadetile birlikte getiren göçmenlerden bugün bir yazıt bile yok. O tanrılar, çoktan ölüp gitmişler de yerlerini nice nice başka tanrılara bırakmışlar. Yarı Mısır tanrısı Serapis gibi.. îm paratorlarm bile tannlaştınldı-ğı olmuş.. Her ne pahasına lursa olsun, Allah yaratmak.. Nihayet, Bizanslı bir hınstiyan-lık gelir. Kiliselere, mezar taşlarına haç koyar, böylece de yüz yılar süren put tapınakları ter-jdilip kurbanlık hayvan pazarları kaldırır. Amma ufukta hilâlin muhteşem gölgesi belirmiştir: Artık Türk bayrağı dalgalanacak; Alâeddin Camisinin sülün gibi minaresinden akşam sabah ezan sesleri gelecek. Sinop-un yeni kurulan müzesinde binlerce yıllık tarihî akışın taştan anıtlarını görebilirsiniz. Am-
Evet amma ne çıkar ? Sinop, o güzelim orman, meyva, liman ve tarih memleketi, bugün yorgun, vanık, harap ve fakirdir. Bu a-kibet onun uzun süren, dağdağalı, karasız, çok defa kanlı am ma her zaman medenî ve namus lu tarihinin kaçınılmaz bir kaderi midir? Ben Türkiyenin hiç bir yerinde bugünkü Sinoplu kadar mütevekkil, sessiz ve bekli-yen, her şeye rağmen bekliyen insan görmedim. Sinoplu, zaten güzel olan yüzü, tevekkülün de kattığı bir ruh olgunluğu ile az insanda görülür bir aydınlığa sinmiş, öyle bekliyor. Neyi? Hiç şüphesiz vatanın güzel günlerini... Beyaz limanını gemilerin, kayıkların, vinç seslerinin, gemici şarkılarının dolduracağı, yı kılmış kibrit fabrikasının hâlâ ayakta duran bacasından dumanlarının tüteceği, balıklarının meyvalarının, dokumalarının uzak ülkelere denk denk gönderileceği mesut günleri... Evet! Yoksa onda bugün ölmüş medeniyetinin başını bekliyen . bir türbedar hali var.
Ankara Merkez ilçe seçim kurulu başkalığından 1
Başı 4 üncü sayfada)
Sa. No. Mahalle Sokaklar Sandığın konacağı yer
265
130
131
132
133
134
135
136
137
138
1B9
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
266
158
159
160
Öztürk. Güvercin, Kıskaç, Konak, Taşocak, Tavşanlı, Sarıbağ.
Pazar. Atpazarı, Kurnaz, Mete, İnegöl, Arslanhane, Yasa, Şenyurt, Kayabaşı, Karadere.
Sakalar. Eşen, Birlik, örtmebaş, Eskiciolğu, İğde, Kalyon, Yağcılar, Kitap, Yazıcı, Güler, Heybeliada.
Sakalar. Leylekli, Kargalı, Kumrucuk, Yamanlar, İnönü Bulvarı, Anafartalar, Kargı, Kalas.
Sakarya. İnönü Bulvarı, Başşehir.
Sakarya. Ses, Çıra, Armağan, Başnil, Güçlüler, Badem.
Sakarya. Kestane, Burgaz, İşbaşı, Yeniköy, Yaratık, Dalyan.
Şenyurt. Işıklar, Kardeşler, Konya, Mersin, Çıkrıkçılar Yokuşu, Durukadın.
Sutepe. Gözcü, Pirinç, Karakaş, Menderes, Atpazarı, Selman.
Şükrüye. Çankırı, Şafak, Yeniköy, Dere, Babacan, De-renek, Bulgurlu, İmren, Un fabrikaları civarı.
Şükrüye. Birinci Dolusokak, İkinci Dolusokak.
Şükrüye. Cezaevi yönü birinci sokak, Cezaevi yönü i-kinci sokak, Asri Mezarlık yolu, Başnil, Dolu.
Tabakhane. Cicioğlu, Gediz, Yavuz, Yeniçay, Çakırlar, Çakırlar köprüsü, Kadıncık, Pınar, İyigün, Firuzağa, Kevgirler.
Tabakhane. Kahkaha, Tabkhane, Genel evler.
Turan. Çağlayan, Engin, Kestane, Yeşerti, Eğriyol, Yılmaz Çıkmazı.
Turan. Koyungözü, öksüzler.
Turan. Cingöz, Uzunkavak, Cevizaltı, Gelin, İnönü Bulvarı, Sarıca, Kümbet.
Ülkü. Etnografya Müzesi, Hukuk Fakültesi Şantiyesi, D. T. C. Fakültesi, Türk Hava Kurumu, Kız Lisesi,'Halkevi, İsmetpaşa Kız Enstitüsü, İnşaat evleri.
Ülkü. Nümune Hastanesi.
Yalçınkaya. Güzelkız, Yalçınkaya, Babadağ, Uç, Ceylan. Yalçınkaya. Akardere, Alpullu, Altıntaş, Başkya, Kayalık. Yalçınkaya. Metdanönü, Böcek, Kalfa, Genç, Yazbaşı, Kayabaşı, Yasa.
Yeğenbey. Denizciler, Taşçılar, Yenice, Yapınca.
Yeğenbey. Bakır, Dibek, Eğerciler, İşçi, Pala, Çalışkanlar, Geyve, Kargı.
Yenice. Çalıkuşu, Yalçın, Temmuz, Ayhan, Aysin, Temiz, Kosova, Azat, Tavuz, Ordu.
Yenice. Ayaş, Denizciler caddesi, Yenice, İller Bankası, Derman, Opera ve oteller.
Yenidoğan (1) 1 — 301 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (1) 302 — 603 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (2) 1 — 401 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (2) 402 — 681 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (2) 682 — 1010 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (3) 1 — 404 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (3) 405 — 809 sıra numaralı seçmenler. Yenidoğan (3) 810 — 1214 sıra numaralı seçmenler.
Eti Zafer mescidi.
Arslanhane camii batı kapısı
İstiklâl İlkokulu avlusu.
İstiklâl İlkokulu avlusu.
Aile bahçesi gişe önü.
lltekin İlkokulu. Konservatuvar methali.
Yıldız sokakta Gençlerbirliği lokali önü.
Çankırı sokak polis noktası yanı.
Cezaevi arkası yönü sokakta çeşme yanı.
Dolu sokak C.H.P. si Ocağı Vahi.
Tabakhane camii önü.
Tabakhane camii önü. 4 ncü Ortaokul methali.
Gelin sokakta Hemhüm camii. Cevizaltı sokakta Zeynel Âbi-din camii.
İsmetpaşa Kız Enstitüsü.
Nümune Hastanesi. Kayabaşı camii yazlığı. Kayabaşı capıii avlusu. Kayabaşı camii avlusu.
Denizciler caddesi Çakıı partmanı önü.
Gazi Lisesi methali.
Gazi Lisesi methali.
Seyhan apartmanı önü.
Bolu - Abant
(Başı 5 inci sayfada) yı bizi kapısının önündeki yabani dut ağacının gölgeliğinde ağırlamağa çalışıyor.
Boludan 25 kilometre mesafede olan Abant nihayet iyi köy bir yola kavuşabilmiş. Şim di de müteşebbislerin otel yapmalarını bekliyor. Göl kenarın da beden terbiyesinin bir misafirhanesi var. Fakat ihtiyaca cevap verebilecek gibi değil. Her türlü konfordan uzak ba-
sit bir dağ konağı. Gölün karşı sahilinde yüzbinlerce lira sarfı ile yapılmış hiç bir işe yaramayan muazzam bir köşk ve
orman
işletmesine ait binalar.
Dünyanın en leziz ve kıymetli
balıklarının dolaştığı gölü ni-
lüfer çiâekleri ile bezenmiş.
Abant gölü gibi nadide bir güzelliğe sahip Bolu bugün iş hayatı bakımından ölü bir şehir. Ne kaplıcaları işler, ne de turistik veya ticar’ bir faaliyet göze çarpar.
Her şey ölü, herkes bezgin kenara atılmış şirin kıymetli fakat bakımsız bir belde.
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
11'1
202
203
204
205
206
Yenidoğan (4) 1 — 430 sıra numaralı seçmenler. Yenidoğan (4) 431 — 860 sıra numaralı seçmenler. Yenidoğah (4) 861 — 1291 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (4) 1292 — 1722 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (4) 1723 — 2160 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (5) 1 — 288 sıra numaralı seçmenler.
Yenidoğan (5) 289 — 579 sıra numaralı seçmenler. Yenidoğan (6) 1 — 405 sıra numaralı seçmenler. Yenidoğn (6) 406 — 814 sıra numaralı seçmenler. Yenidoğan (6) 815 — 1215 sıra numaralı seçmenler. Yenidoğan (6) 1216 — 1622 sıra numaralı, seçmenler. Yenidoğan (6) 1623 — 1954 sıra numaralı seçmenler. Yenihayat (1)’ Dışhisar, Kaledibi, 2/1 No. lu sokak, 2/2 No. lu sokak.
Yenihayat (1) Birinci sokak, İkinci sokak.
Yenihayat (1) 3 üncü sokak.
Yenihayat (1) 3/1 No. lu sokak, 3/2 No. lu sokak, Yasa sokak, Yasa/1.
Yenihayat (2) Köprü, 4 No. lu sokak.
Yenihayat (2) 5 No. lu sokak, Çay.
Yenihayat (2) Çaykenarı, asfalt kenarı.
Yenihayat (2) Yıldırım, Erler.
Cebeci Açık Hava
Çiçek Sinemasında
Bu akşam saat 20 35 den itibaren
Pazartesi Matinelerden itibaren
Van Johnson — Gloria de Haven — Arlene Dahi Tarafından şahane bir surette yaratılan
Kanun Karşısında
«Soene Of The Crime»
Canlı ve heyecanlı sahnelerle dolu mevsimin ilk büyük M. G. M. filmi
Cebeci Sinemasında
İki büyük film birden Üç büyük artistin yarattıkları
1 — KANLI DÖĞÜŞ Türkçe sözlü Ankara’da ilk defa Douglas Fairbanks - Corc Sanders - Joan Benett Baştan başa döğüş, heyecan, macera filmi.
2 — ALTIN KÜPELER Türkçe sözlü Diettich'
Ray Milland - Marlene Gestapolarin tüyler ürpertici işkenceleri. Bir albayın çingene rolünde casusluğu Ve kahramanlığı
Don Juan
Oynıyanlar: Douglas Fairbanks - Merle Oberon Aşk, macera ve heyecan dolu muzazdm f İm
Otelimiz bütün konfo-ıjjjyle sayın müşterilemize açılmıştır.
Meydan Palas Oteli Telef: 11508- 5715
wv wvwwwwwv*. ww ww-) '
DOÇENT DOKTOR $
CAVİT SÖKMEN J
Dahiliye Mütehassısı J Muayenehane: Anafarta- i lar Caddesi Köklü Han 2 | nci kat. Telef: 11823 S
Ev: Yenişehir, Karade- * niz Apt- Daire 6 Telf: 24949 J 5669 $
Kiralık
! Bahçelievler Birinci durak ta 6 ve 2 odalı apartman dai resi kiralıktır- Tel; 31481.
5672
Kaloriferli kiralık daire
6 odalı çift pencereli, büyük salon ve garajlı bütün konforu haiz, kirası 300 liradır peşin istenmez-
Tel: 26776
Ankara Palas
Satılık apatman
10 daireli kaloriferli a-partman.
Yenşehir, Necatibey cad desi Yeşilırmak sokak Cev det apartmanı kapıcıya mü racaat- 5711
pavıyonu
19 Ekim 1950 perşembe akşamı açılıyor
Tanınmış Viyana atraksyon
• GEZA SEYDL. orkestrası Telefon: 10400 2816
Eşyalı ve eşyasız satılık ve eşyalı kiralık ev
Yurt Yapı Kooperatifi 47 n-ci sokak 2 numaralı çocuk bahçesi karşısında ve asfalt üzerinde güzel b:r bahçe ortasındaki ev. 6 oda, 3 hol, şömine, bodrumda ayrıca iki hizmetçi odası, kömürlük, çamaşırlık, kıymetli e.j?a, Frijider, havagazı vd telefon-
Her gün saat 9 dan 13 e ve 15 den 19 a kadar görülebilir-
Telefon:^ 153.3 5699
Yıldız Yılmaz
Kadın Terzisi
Yeni sezona en şık 951 Paris modellerde başlamış oldu ğunu sayın müşterilerine bildirir. *
Anafartalar caddesi Efkaf İşhnı Kat 2 No. 203
5642
Ali Gültekin
Kadın ryç erkek terzisi seyahatten^ dönerek eiı son modeller^ sayın müşterilerini 'kıtbıde başlamıştır.
SariMn^Öfcarı Aslanhane mahallost Can sok No 9 Tel: 14658 5724
Bugün açılacak D.P. Ocakları
Ankara Çimento Ltd- Şirketinden:
Diplomalı bir hemşire alınacaktır- İsteklilerin kabul şartlarını öğrenmek üzere Güvercindeki fabrikamız personel servisine müracaatları-Tel: 3163i (7522) 2204
Sakalar polis noktası da Hakkı Sokulgan’a No. lı dükkân ve önü. Keresteci Tevfik Engeze ait ardiye ve önü.
Eskişehir sokak 66 No. lı ev ve önü.
Bakkal Saide ait 204 No. lı dükkân ve önü.
Cemalbey sokakta Ömer Yap-rak’a ait 357 No. lı ev ve önü. Uluçınar Gençlik Kulübü ve önü.
.Yfenidoğan İlkokulu.
Eskişehir sokakta Yusuf De-mirtaş’a ait 139 No. lı ev ve
Yenidoğan İlkokulu. Yenidoğan Yeni Dispanseri, C.H.P. Zafer Ocağı yanındaki dükkân ve önü.
Mustafa Türker’e ait berber dükkânı ve önü.
Arif Dinç'e ait berber dükkâ-
150 No. lı berber dükkânı ve önü.
131-B No. lı ev ve önü.
143 No. lı ev ve önü.
165 No. lı ev ve önü.
239 sıra numaralı ve ve önü.
637 No. lı dükkân ve önü. 396-A No. lı berber dükkânı. Yenihayat İlkokulu.
sonun-ait 3
949 model 4 kapılı
Cadillac
Hususide az kullanılmış, radyolu, kaloriferlidir-Müracaat: İŞTAŞ T- A. O-
Kocatepe Adakale sokak
No- 70- Telefon: 21653.
(5702)
Kamyon satılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
Dodge marka iyi durumda 1 kamyon 16/10/1950 günü saat 15 de Silo yanındaki Ofisin onarma atölyesinde açık artırma ile satılacaktır.
Bu satışa ait şartlaşma, Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünde görülebilir.
Ofis, 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından satışı dilediğine kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir.
İsteklilerin, belirli gün ve saatte şartlaşmada yazılı teminat-lariyle birlikte artırma yerinde hazır bulunmaları ilân olunur. 7533 — 2229
, 1 — 8/1D/1-950 günü saat 10. da Telsizler/Zafer sinamesı altında 60-5 numarada Demokrat PûTtj Ocağı açılacağından sayın Demoktat Partili büyüklerimizin vp arkadaşlarınuzm teşriflerini şaygı ile rica ede-
2 — Ayrıca Çinçin bağları Doğruyoldafuc (.
3 — Ayfj^ı Yenidoğan Rüs-temağe. sokağında'363.
Yukarda igimleri yazılı ocaklar bugün sent 10 da açılacağından savın büyüklerimizin vc vatandaşların teşrifleri rica olunur-
Oçak Kurulu arkadaşları tarafından. Ytlmaz Ocak Başkanı-Cemal
Yenihayat İlkokulu.
Yenihayat İlkokulu.
Yenihayat İlkokulu.
4
ait
Yenituran. Adi? Çaycı, Haşan Karagöz ve civarı, Hayat Suyu ve civarı, Ataman caddesi ve civarı, 1/483 sıra numaralı seçmenler.
Yenituran. Kazıkiçi bostanları ve civarı, 3 ton bostanları ve Dışkapı civarı, 484/1000 sıra numaralı seçmenler.
Etimesgut. Yenimahalle, Doğan, İstasyon civarı, Selektör muhiti, 1 No. lu sokak.
Etimesgut. 2 No. lu sokak, 3 No. lu sokak, 4 No. lu sokak, 5 No. lu sokak, 6 No. lu sokak, 7 No. lu sokak, 8 No. lu sokak, 9 No. lu sokak.
Muhtar Ahmet Ersan’s dükkânın yanı ve önü.
İbrahim Binler’e ait 6 No. lı
36/A, No. lı Salim Gürcan'ın evi ve önü.
Yıldırım sokakta balıkçı Ali Çoraya ait 182 No.lı ev ve önü. Taş köprü yolu üzerinde Hacı Mustafa’ya ait ev ve önü.
Ataman caddesinde Rasim
Mülke ait 35 No. lı ev ve önü. Cami önü.
Hal binası içerisi.
Tepebaşı. 1 — 485 sıra numaralı seçmenler. Tepebaşı otobüs durağı.
Sümer. Sarıkadın, Kalem, Yan, Zülüflü, Saka, Ekin. Erzurum camii önü. Sümer. Yazıcıoğlu, Erzurum, Dumlupınar, Kıvrım, Ak- Erzurum camii önü. baba, Silivri.
özgen. Leylekli, İğde, Yenice, Sayım, Eylülbucak, Bu- Denizciler caddesindeki Kağ-cak, Kantarcılar nı nazarı camii,
özgen. Porsuk, öksüzce, Denizciler, İnönü Bulvarı, Sey- Mukaddem camii.
han.
Yeni. Bütün mahalle. İkinci durak.
Nenek Köyü.
Solfasal Köyü.
Karapürçek Köyü.
Tatlar Köyü.
Kavaklı Köyü. Peçenek Köyü. Karaköy Köyü. Ovacık Köyü. Karacaviran Köyü. Aydıncık Köyü. Gicik Köyü. Pursaklar Köyü. ■Kılıçlar Köyü. Yakacık Köyü. IvcdlK Köyü. Lezgi Köyü.
207 Mahmudiye Köyü.
208 ' Saray Köyü.
209 Kösrelik Köyü.
210 Bağlum Köyü.
211 Kapaklı Köyü.
212 Memlik Köyü.
213 Ürümbüş Köyü.
214 Kazan Köyü.
215 Kınık Köyü.
216 Dutözü Köyü.
217 Karalar Köyü.
218 Yılbant Köyü.
219 Teşrek Köyü.
220 Alpagut Köyü.
221 Orhaniye Köyü.
222 İmrendi Köyü.
223 Bitik Köyü.
224 İğne Köyü.
225 Cimşit Köyü.
226 Sar.ay Köyü.
227 İgmir Köyü.
228 Yasıören Köyü.
229 Emirgazi Köyü.
230 Aydın Köyü.
231 Mehdi Köyü.
232 Halkavun Merkez.
233 Sarıayak Köyü.
234 İncirlik Köyü.
235 Kışla Köyü.
236 Örencik Köyü.
237 Ahi Köyü.
238 Bâlâ Kayı Köyü.
239 Sarılar Köyü.
240 Fethiye Köyü.
241 Güven Köyü.
242 Soğulcak Köyü.
243 Sancar Köyü.
244 Ahu Köyü.
245 Aşağı Yurtçu Köyü.
246 Yukarı Yurtçu Köyü.
247 Cimşit Köyü.
248 Balı Kuyumcu Köyü.
249 Kurtşi Köyü.
250 Polatlar Köyü.
251 Bucuk Köyü.
252 Zir Merkezi.
.'Ü3 Osmaniye Köyü.
254 Mülk Köyü.
255 Çoğlu Köyü.
256 Akçaviran Köyü.
257 Peçenek Köyü.
258 Esenler Köyü.
259 Anayurt Köyü.
260 İlyg,vut Köyü.
261 Alacaatlı Köyü.
262 Yapracık Köyü.
263 Ergazi Köyü.
268 Elvan Köyü.
, 2G9 Şehi Ali Köyü.
270 Kurtuğun Köyü.
271 Macun Köyü.
272 Sincan Köyü.
273 Saraycık Köyü.
274 Yuva Köyü.
27Ş Karacakaya Köyü.
276 Dodurga Köyü.
277 Fevziye Köyü.
278 Susuz Köyü.
279 Bağlıca Köyü.
280 Eryaman Köyü.
TEŞEkKÜR
Aile Reisimiz Ankara Belediyesi Fen işleri Reis muavni yüksek mühendis Ali Saim Dinçer’in vefatı münasebetiyle .pıektup ve telgrafla v.eya şahsen taziyede bulunanlarla, cenazeye gelen akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre büyük acımız mani olduğundan gazetenizin tavassutumu . rica ederiz-
Eşi ve çocukları
Açık Teşekkür
Sekiz sene,den beri müptelâ olduğum Etrangle Fıtık hastalığımı, zamanında teşhis ve müdahalesiyle .yaptığı ameliyat neticepip4m. beni bu dertten kurtaran .Belediye Hastane si başhekiıpi,, şayın operatör Adnan Gökspl ile Doktor Cez-nıi Andef'er £c hastalığım sırasında gösterdikleri ihtimamdan dolayı hemşire. Hikmet Kunt, Esma Öyleli ve hastabakıcı Müzeyyen Eğilmez le müstahdem Mustafa Üstün'e minnet
vc teşekkürleimin iblâğını sayın gazetenizden rica ederim.
Haydar Yenievli
Kiralık
Bakanlıklar Akay S. 5 oda, 1 hizmetçi : odası- Mutfak, banyo, trolleybüse 4 dakika.
Tel: 23766 5722
ZAYİ — Yeşilköy Gümrüğünden almış olduğum 109489 sayılı 21/10/1949 günlü makbuz zayi olraııştur. Y’enisini a-Jaacğımdan eskisinin hiç bir hükmü .yoktur.
‘ ' vaîîram Şimşiryan 7 , 10210
---------t-f--------
ZAYİ — Ankara Belediyesinden almış'olduğum 171 No-lu motor plâkamı kaybettim, yenisini aişçağimdan eskisinin hükmü ykotur-
Şükrü Ulaş 5721
ZAYİ —Sirkeci Giriş Gümrüğünden aldığım (60) sayılı ithal beyannamesinin karşılığı 210484 sayılı ve 19/10/945 günlü Gümrük vezne makbuzunu zayi ettik Yenisini çıkaracağımızdan eskisinin hükmü yoktur.
Mihael Çikvaşvili ve ortak larr Eshama nıünkasım Komandit Şti-
10211
8 10/1950
Mualla Gokçay
Devlet Orman işletmesi ilânları
İŞLETMESİ DÜZCE MÜDÜRLÜĞÜNDEN :
DEVLET ORMAN
M3. Fiyatı
Cinsi
Düzce Merkez
Dikkat
KİRALIK DÜKKÂN
DEVAKIN
Kayın Dolap
Iskarta kayın
Küreklik kayın kereste 1 Kayın Kalas 2
Beherinde 0.15 Gr. kinin vardır. Soğuk algınlığını,
NEZLE, GRİP, ROMATİZMA
ve bütün ağrılara karşı
KIŞLIK
HEH AKSAM MUAZZAM SAZ VE FASIL.
Kıymetli Sanatkâr ZEHRA BİLİR
V Kısa bir müddet için her. akşam sahnemizde Zehra BİLuc IX . , ,
YEMEKLİ Masalar numaralıdır.
Sabite Tur
BUGÜN SAAT 15 TE TAM KADRO İLE İÇKİSİZ BÜYÜK AİLE MATİNESİ
S A LONüND A
.HEYETİNE . İLÂVETEN
Yüksek Ses Sanatkârı MUALLÂ GOKÇAY Herakşam sahnemizde Kıymetli ses sanatkârı SABİTE TUR Konserlerine devam etmektedir
BÜYÜK mağaza
Hilman Tamirhanesi
Bilûmum Avrupa ve Amerikan otomobillerinin, dizel kamyonlarının ve sabit dizel motörlerinin emniyet ve en ucuz fiyatla tamirlerini deruhte eden yegâne tamirhanedir. Bir tecrübe kâfidir.
Akköprü İstanbul cad. Hilman Garajı Tel: 16409
Yapı işleri ilânı
Ur fa Millî Eğitim Müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Suriye’de Caber kalesi civarında Süleyman Şah türbesinin onarırru işidir.
2 — Keşif tutan 25.765 lira 13 kuruştur.
| 3 — Geçici teminatı 1932 lira 38 kuruştur.
4 — Eksiltme 2490 sayılı kanunun 31 inci maddesi uyarınca Çapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
5 — Eksiltme 21-10-1950 cumartesi günü saat 11 de Urfa iMillî Eğitim Müdürlüğü Odasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
J1 6 — Eksiltme şartnamesi ve diğer keşif evrakı her gün me-
Lai saatleri içinde Urfa Millî Eğitim Müdürlüğü kaleminde görülebilir. ) |
7 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin ihale gününden jiç gün evveline kadartatil günleri hariç bu işin teknik öneminde ve en az on beş bin lira keşif bedelli bir işi başarmış bulunduklarına dair bonservislerini ibraz ederek Urfa Bayındırlık Müdürlüğünden alacakları ehliyet belgesini 1950 yılı Ticaret O-tiası vesikasını ve lüzumlu belgelerini teklif mektuplarına eklemiş olmaları şarttır.
8 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. Teklif mektupları ihale saatinden bir saat evveline kadar alındı mukabilince komisyon başkanlığına verilmelidir. (7475) 2189
*
Okul kitaplarınızı, defterlerinizi ve kırtasiyenizi
AKBA Kitabevinden
Tedarik edebilirsiniz.
AKBA müşterilerini memnun etmek maksadiyle kendi neşriyatından ayırdığı kitaplardan 5 liralık alış veriş edenlere 1 liralık, 5 liradan yukarı alış veriş edenlere 2 liralık kitap hediye edecektir. Kitap ve defterlerinizi şimdiden temin et-miye başlıyabilirsiniz. _ Tel: 13798, Ulus Meydanı. 2781
t
Kapalı zarf ilânı
Vakıflar Genel Müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan iş, Kırşehir'de Cace bey camii marımı.
2 — Keşif tutarı (10122) lira (36) kuruştur.
3 — Eksiltme, 16 Ekim 1950 pazartesi günü saat 15 de Ankara Vakıflar Genel Müdürlüğü binasında İnşaat Müdürlüğünce toplanacak Komisyon odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
' 4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Vakıflar
penel Müdürlüğü İnşaat Müdürlüğünde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (759.18) lira geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartnamesi gereğince Ticaret Odası vesikası ve Vakıflar Genel Müdürlüğünden 1950 yılı için âbidat onarmalarına ait aldıkları yeterlik belcelerini ibraz etmeleri lâzımdır.
6 Ta\ıp olanların yukarıdaki maddede yazılı belgelerle birlikte 3. cü maddede yazılı tarihte saat 14 e kadar adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur.
6 — Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. (7220) 2155
JUNKERS
Alman malı havagazı otomatlarımız geldi. Erkui İnşaat Malzemesi Yeni Hal karşısı No. 7 Tel: 15855
Sizleri bekliyor.
edecek bol çeşitler eni fiyatlarla
Sayın AnkaralIlara
Bilûmum giyim ve Kumaş ihtiyacınızı BÜYÜK MAĞAZAdan
Ucuz, zarif, sağlam olarak temin edebilirsiniz. Bir defi tecrübe kâfidir.
Anafartalar Cad. No. 300 Tel: 1514S
Hikmet Ünal ve Or. Kol. Şt
Ankara şubesi Not: Bayan tezgâhtarlara ihtiyaç vardır. Dolgun ücret verilir. (2718)
Yıllar boyunca ihmal ettiğiniz bilgi
OTOMOBİLCİLİKTİR
Onu öğrenmekle hayatınızı emniyete almış olursunuz
ANKARA Şoför Okulu Yeni binada yeni imkânlarla tedrisata 10 ekimde başlıyor
Kayıtlarımız okula yazılınız miz: Mebus evleri nik Üniversite karşısı No- 4 Okulun garaj ve tamirhanesi vardır. Yeni tel: 32649, Müracaat saatleri: Hergün saat 9 dan 18 e kadar. 5693
Tatava
1 — Yukarıda bulundukları yer, cins ve miktarları yazılı dört kalem emval 13 parti halinde açık arttırmaya konulmuştur.
2 — Açık arttırma 16/10/1950 gününe tesadüf eden Pazartesi saat 15 de İşletmemiz binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Her parti için % 7,5 hesabiyle teminat alınır.
4 — Bu satışlara ait şartname ve eb’at listeleri Orman Genel Müdürlüğü, İstanbul Anka-
, Adapazarı, Bolu ve İşletmemiz Müdürlükleriyle merkez ve Abant Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir. ■rı»
5 — isteklilerin belli gün ve saatte geçici teminat akçeleriyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (7438) — 2210
Adana Devlet Orman İşletmesi Md. den ı
1 — İşletmenin Karakuz Bölgesinin Hamidiye istif yerinde | mevcut 1539 adede denk 182, 847 metreküp 1950 yılı istihsalinden katran kerestesi 8 parti halinde 29.9.1950 tarihinden itiba- , ren 15 gün müddetle arttırmalı satışa konulmuştur.
2 — Satış 16. 10. 1950 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de Pozantı Bölge Şefliği binasında kurulacak komisyon önünde yapılacaktır.
Ulucahlar çarşısının tner kezi yerinde bakkal dükkânı devren kiraya lecektir. No: 74.
3 — Beher metreküp katran kerestesinin muhammen bedeli 111 liradır.
4 — Buna ait şartnameler Orman Genel Müdürlüğünde, Mersin, İstanbul, Ankara Orman İşletme Müdürlükleriyle, Ka-rakuz Pozantı Şefliklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belirli günde yüzde 7,5 teminat akçeleriyle
birlikte komisyona müracaatları (7436) 2188
Dr. Celâl Ertuğ
Doktor Doçent Celâl Ertuğ, seyahatten avdet etmiş ve hastalarını kabule başlamıştır. Atatürk Bulvarı Zafer Apartmanı.
kapanmadan Yeni adresi-önü, Tek-
Satılık Frak
Yeni bir firak takımı ve şap kası satılıktır Anafartalar caddesi 108 numarada terzi İs mail Varol'a müracaat
5660
Devlet Orman İşletmesi Adapazarı Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Hendek bölgesinin Çiftlik ıstifyerinde mevcut 967 adede muadil 469,437 metreküp dişbudak tomruğu beş parti halinde açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 16/10/1950 Pazartesi günü saat 15 de Hendek bölge şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Beher metreküpü 54 lira 20 kuruş olup % 7.5 teminatı 1909 liradır.
3 —- Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, Ankara, İzmit İşletme Müdürlüğünde, Adapazarı,Hendek Bölge Şefliğinde ve İşletme Müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbitele-riyle birlikte komisyona müracaatları ilân olunur. 30/9/950
(7437) — 2209
Satılık Frak silindir şapka
Orta boyda Avrupa kuma şından ve çok yenidir- Müracaat Tel: 11607 5661
-
Kütahya Vakıflar Müdürlüğünden
Kütahya’da Mustafapaşa camiinin 9064 lira 88 kuruş keşif bedelli onarım işi açık eksiltmeye çıkarılmıştır. 16.10.1950 pazartesi günü saat 15 de Kütahya Vakıflar Müdürlüğü binasında ihale edilecektir. Muvakkat teminatı 680 liradır. Şartname ve buna bağlı kâğıtlar Vakıflar Genel Müdürlüğünde, İstanbul Vakıflar Baş Müdürlüğünde ve Kütahya Vakıflar Müdürlüğünde görülebilir. İsteklilerin Vakıflar Genel Müdürlüğünden aldıkları yeterlik belgeleriyle birlikte belirtilen gün ve saatte adı geçen Müdürlüğe müracaatları ilân olunur. (7483) 2199


Hilman Garajı
(Yağlama yıkama) servisi açılmıştır
Günün her saatinde su mevcut olup yağlama servisi, mütehassıs işçiler tarafından yapılmaktadır.
Hidrolik 2 adet olduğundan beklemek yoktur.
Akköprü İstanbul cad. Hilman Garajı Tel: 16409
Terzi Safiye Kopsel
1951 senesinin çok zengin rop, manto, tayyör ve tuvalet modelleri geldiğini muhterem müşterilerine bildirir, uzakta olan müşterilerine telefon edildiği takrirde ölçü ve prova al mak için kendisi gitmekle de kolaylık gösterir.
Denizciler caddesi Zümrüt apartmanı daire 3 Tel: 13923-
KİRALIK DEPO VE DÜKKÂNLAR
Maltepe Gazi Mustafa Kemal bulvarında Koç talebe yur du ile Nazmı Balkanoğlu deposu arasında inşaatı yeni ikmal edilmiş Maltepe apartımanınm depo, nakliyat anbarı, imalâthane olmağa elverişli zemin katı ile kahvehane ve sair işlere elverişli kaloriferli geniş dükkânlar kiralıktır. Telefon: 14165.
Watherproof Bay ve Bayan trençkotlan en ucuz fiyatlarla ORTAÇ bulabilirsiniz. 35 liradan 100 liraya kadar s A» Mantoluk ve yünlü ropların en güzel çeşitleri ORTAÇ Sizin için getiriyor ihtiyacınızı almazdan •ORTAÇ, a Borsalino Şapka çeşitleri ve en zengin renkleri ile ORTAÇ 36 liraya satışa n
Telefon: 11135 uğrayınız . .. arzedilmiştir
Anafartalar Caddesi No. 224 Adliye kargısı köğe mağaza
Robdeşambr
Robdeşambr, Gömlek, Kravat, Eşarp çeşitleri sizleri
ORTAÇ
Parti adedi Adet
S712

Sayın Bayanlara Müjde
Saygı değer müşterilerimizden gördüğümüz geniş ilgi üzerine bu sene kürk reyonumuzu genişlettik. Memleketimizin tanınmış kürk uzmanlarından Abdülkadir Karter’in çalışmasını temin ettik. Her cins kürk çeşitlerimiz mevcut olduğu gibi bilhassa astragan, lûtr, pötigri vesaire cins kürklerden yeni sipariş kabul ettiğimiz gibi meraklıları tatmin edecek surette tamir işleri yapmaktayız.
Sayın müşterilerimizin teşrifleri rica olunur.
Anafartalar caddesi No. 227. Telefon: 12770
Türkiye Kömür SaOş ye Tevzi Müessesesi Ankara Şubesinden
Kok Kömürü Tevziatı
Bu hafta kömürleri verilecek beyanname numaraları aşağıdadır. Gününde kömürlerini almıyanlann sırası geriye bırakılır. Kömür parası yatırılırken ve kömür alırken hüviyet gösterilmesi lâzımdır. Bu ilânlar Pazar günleri sabah gazete terinde yayınlanır.
Müracaat günleri: Müracaat yerleri: 9/10/1950 Pazartesi Beyanname No. 10/10/1950 Salı Beyanname No. 11/10/1950 Çarşamba Beyanname No. 12/10/1950 Perşembe Beyanname No. 13/10/1950 Cuma Beyanname No. 14/10/1950 Cumartesi B Beyanname B No. |
ULUS Sanayi Cad. Belediye Müzayede Salonu karşısı No. 16 7701-7800 8701-8800 10701-10800 13501-13600 16401-16500 27501-27600 1
YENİŞEHİR % Necatibey Cad. No. 58 182301-182350 182801-182850 183251-183300 183801-183850 184001-184050 302301-302350İ
ŞUBE MERKEZİ Anbarlar Cad. Kok Kömürü deposu. 166701-166750 170701-170750 171701-171750 173751-173800 175751-175800 176751-1768001
DİKKAT: Kok kömürünün beher tonu vasıtaya teslim 45 liradır. Linyit kömürünün beher tonu vasıtaya teslim 30.— liradır. V (7586) — 2227 S —J
Sayfa: 4
Müsabakalardan önce Belç:ka millî atletizm takımına bir Türk Bayrağı hâtıra olarak verilmiş, müteakiben Naili Moran takım kaptanlarını tanıştırmış ve misafirler millî ekibimiz tarafından selâmlanmışlardır.
Dün başlayan Türkiye-Belçika atletizm karşılaşmalarında
İki takım da dörder birincilik aldı
23
atlama:
1 — Avni Akgün (Türk) 7,03,
2 — Heı-ssens (Bel.) 6,89,
400 engelli, uzun atlama, mızrak atma ve sırıkla atlamada atletlerimiz rakiplerini geçtiler
İ Bu günkü müsabakalar | çok çetin geçecek
mn dördünde Belçikalı ve dör-, dünde ue Türk atletleri bir n-cilik aldılar. Puvan t bariyle Belçikalılar 33 e 31 puvan gibi az bir farkla önde gitmektedirler Müsabakaların tafsilâtı a-ş.ğıdadır:
200 metre:
Türk - Belçika millî atlet’zm . mı karşılaşmasına dün öğleden ı dü sonra 19 Mayıs stadında merak ’’ lı bir seyirci kitlesi önünde törenle başlandı
Saat 16 da bmdonun işt ra-ki ile önde hakemler olduğu halde her iki takım atletleri I yanyana iki sıra halinde bir 1 — Vercuysse (Bel ) 22 1/10, geçit resmi yanarak sahaya 2 — Linssen (Bel) 22 6/10, çıktılar ve şeref tribünü önün- 3 _ Turhan Tükel (Türk) de sıra oldular. [
Belçika Millî Marşı ve İstiklâl Marşını müteakiben, Millî Eğitim Bakan) adına Beden Terbiyesi Genel Müdürü Vil-dan Aşir Savaşır kısa bir ko-
2/10,
4 — İsmet Dinçcan (Türk) 23 3/10.
Oktay’ın ayağı kramplı olduğundan dolayı bu kuvvetli ■ atletimiz müsabakaya iştirak nuşma yaptı. edemedi- Belç kalı iki süratçi
Müsabakalar büyük bir inti- de virajdan düzlüğe çıkar çık-zöm içerisinde cereyan etti- maz arayı açtılar ve bir daha Dün yapılan sekiz müsabaka- kapattırmadılar.
Dunku müsabakalarda. 1500 metre koşulan, yüksek atlama ve 400 engelli
Dün yapılan İstanbul lig maçlarında ilk sürpriz
Galatasaray Emniyetle 1 -1 Beşiktaş da İstanbul sporla 0 - 0 berabere kaldılar
Avni ilk atlayışında' 7,03 lük j dereceyi yaptı Diğer atlayışları 6,80 ilâ 90 arasında idi.
Mızrak atma:
1 — Hal 1 Zıraman (Türk 63,30
2 — Dayer (Bel ) 56,02
Halil’in bütün atışları 62,50 nin üzerinde oldu-
1500 metre:
1 — Gaston Raiff (Bel )
3; 57 2/10,
2 — Cahit Önel (Türk)
4, 00 2/10.
3 — Ekrem Koçak (Türk)
4, 02----
4 — I-Ierman (Bel.) 4, 22 9/10 Günün en çok merakla beklenen müsabakası şüphesiz ki
! bu koşu idi- 19 Mayıs stadında ilk defa olarak bir olimpiyat şampiyonu koşuyordu. Ayrıca; bu koşuda dördüncü gelen Her man; dünya ordulararası 1950 yılı biı-'ncil klerinde 1500 metrede Osman Coşgül’ü geçmiye uvaffak olmuş bir atletti-:artt)ı ilk kuluvarda bulunan Reiff başa geçti ve koşuyu götürmeye başladı- Onu Herman ve arkadan Cah t ve Osman tak'bediyordu. Cahit; 300 üncü metrede geçmiye muvaffak oldu Herman 400 üncü metre-
[ de de Ekrem tarafından geçil- 1 di. Reiff; bundan sonra arayı açmıya çalıştı ise de Cahitape-
I şini bırakmıyor- Toplu bir hal-
de dört atlet bitçe 500 metre kalıncaya kadar geldiler- 1200ü I Reiff 3,02 de geçti. Bundan | sonra Re ff hızlandı. Reiff ve
İstanbul, 7 (Telefonla) tanbul lig maçlarına bugün de İnönü Stadında devam edildi. İlk maç Emniyet’le Galatasaray arasında idi. Takımlar şu kadrolarla sahaya çıktılar:
GALATASARAY:
Turgay, Naci, Necmi, Musa,
Galatasaray onbırı
Eiilend, Özcan, Hikmet, Muhtar, ) iki takını da birbirlc Reha, Muzaffer, Bülend.
EMNİYET:
Orhan, Cahit, Muammer, Vecdi, Muammer, Mustafa, Sabahattin, Süreyya, Necdet, İbrahim,
Oyunun ilk on dakikasında her
Cahit, Ekrem ve Herman ile arayı 80 metre kadar açmıya muvaffak oldular. Koşunun bit meşine 400 ile 300 metre kala Reiff kaçmaya başladı ve 8 ilâ 10 metre ara ile yarışı bitirdiler. Ekrem güzel bir finiş yaparak hemen arkalarından geldi
Bütün koşuyu şüphesiz Reiff idare etti ve derece yapmaktan ziyade yorulmadan birinci gelmiye çalıştı.
Sırıkla atlama:
1 — Muhittin Akın (Türk) 3,-75
2 — Degens (Bel ) 3;50.
Sırıkta ilk defa 3;40 kondu e iki atlet de bu yüksekliği aştılar- Fakat çıta 3;65 e çı-ı Degens takıldı. Muhittin i atlayışta geçti. Muhittin i de aştı ise de 3;90 da ta-
Gülle atma:
1 — Wuyts (Bel) 14; 57;5 I
2 — Verhas (Bel.) 14,23
3 — Nuri Turan (Türk) 14-06
4 — Necdet Akın (Türk) 13,35 ! Nuri Turan, kendisinden bek !
ledğimiz dereceyi fazlasiyle aptı.
400 nıtere engelli?
1 — Doğan Acarbay (Türk)
54 9/10-
2 — Dits (Bel.) 55 —
3 — Kemal Horulu (Türk)
55 6/10-
4 — Demoor (Bel ) 56 8/10
200 metreye kadar atletler toplu bir halde koştular. Bundan sonra Doğan rakiplerinden sıyrıldı- Kemal, son maniada Demoor tarafından geçildi- Koşu umum'yetJe mücade-leli oldu.
4X100 bayrak:
1 — Belçika takımı (Linssen; Vercruysse; Renard; Break-man) 43 4/10
2 — Türk takımı (Turhan Tü- | kel; İsmet Dinçcan, Seyfi A-lanyalı, Oğuz Seren) 44 2/10. ı
Doğan Acarbay
Türk takımı bu müsabakayı bayrak değ'ştirmede ağır ol-| ması ve geç kalması yüzünden i kaybetti- Bilhassa Belçikalıların ikinci adamları İsmet’e yetişti ve 5 metre kadar da geçti.
Müsabaakkıra bugün de devam edilecektir- Belçkalılar, bu karşılaşmayı takım halinde kazansalar dahi, bu galibiyeti çok zorlukla elde edeceklerdir-
Cahit önel
İkinci devreye hızla başlıyan | altıda top Emniyet kalesine ] Yılmaz, Aydın, Kerim, Nedim,
ırı kırmızdılar üst üste üç fır-ıt kaçırdılar.
Emniyet soliçinin ve müdafi Muammer’in iyi oyunları, Gala-, tasaray’ın forvetlerinin de baştan sona kadar fırsat kaçırmaları . yüzünden sarı kırmızdılar netice alamamakta idiler.
girdi ve vaziyet 1 - 1 berabere' oldu; bi kaç saniye sonra da maç 1-1 berabere sona erdi.
Beşiktaş - İstanbulspor
Günün ikinci karşılaşması Beşiktaş ile İstanbulspor arasında yapıldı- Takımlar sahada şu tertiple yer aldılar
Hakem: Sulhî Garan.
Beşktaşı Mehmet,

Ayrılık dolayısıyla satılık ev eşyası
General Elektrik marka 8 ayak buz dolabı, büfe kütüphane, şifoniyer, kar yola, portmanto, sigara masaları vesaire.
Görüşmek için: Yenişehir Necatibey caddesi Ye-şilirmak sokak No. 8/8
Gar Gazinosu
Bugün Matine saat 17 de
Tam Programile
Çocuklar gelebilir
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI
Sayın Tevfik İleri nin himayelerinde (Pazartesi saat 21 de) Küçük Tiyatroda
SADİ TEK JÜBİLESİ ilik eşsiz bir programla (Devlet Opera Sanatkârları) — (İstanbul’dan gelen (Operet - Revü - Komedi - Ses -saz) sanatkârları.
Numaralı yerler bugün gece (Küçük Tiyatro) da
Maç baştan sona kadar Beşiktaş baskısı altında geçti. Zaman zaman İstanbulspor da münferit akınlarda bulundu-1 ı Beşiktaşlılar ikinci devrenin a büyük bir kısmını 10 kişi ile oynamak zorunda kaldılar.
' Bir Beşiktaş hücumunda ka-Kemal, ]ec, Fehim tonu tuttuğu halde Vedii, Nusret, A. İhsan, Milse- e)le Fahrettin’i itti- Hakem bu yin, Eşref, Recep, Şevket, Fah- hareketi penaltı ile cezalan-
rini denedi- j Bu arada ortada inkişaf Bundan den bir Emniyet akınında nci dakikada ilk gol sağ açığa geldi ve pu sol zaviyeden ! kalesine soktu. , _ _________ ___________ _________
Santrayı müteakip solaçık ( rettın, Faruk- dıı-dı- Beşiktaşlılar bunu gole
Bülend topla kaleye girerek İstanbulspor; Fehmi, Sait, çeviremediler- Bu suretle maç | düşürüldü Naci’nin attığı pen-1 Kenan, Merih, Eyüp, Nevruz, | 0 - 0 berabere bitti-
ğinden durgun geçti.
fırsatı Galatasaray’ın eline geldi. Ortadan inkişaf eden bir hücumda top solaçık Bülend’e kadar gitti ise de netico alınamadı ve devre 0-0 bitti.
den bir Emniyet akınında top sağ açık to-Galatasanay

Comments (0)