X
II . L
.Ankara'da ilk defa Amerikan usulü konfeksiyon yalnızı
AYLA Mağazasında
f
Şık avizeler
Almanyadan gelen Ütü ve Çamaşır Makineleri Porselen Sofra ve Çay Takımları
Satılmaktadır.
Bankalar Cadd. Ayla Tuhafiye Mağazası Tel: 11060. 6005
Veli Candar ve oğlu
Anafarialar Cad. No. 146 — Telefon: 14671 (2884)
Yıl: 2— No. 555
* Telgraf adresi: Zafer Gazetesi — Ankara *
9/KASIM/1950 PERŞEMBE Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş
Telefon: 15619, 15315 vö 16882 * Denizciler Caddesi 2 ★ Posta Kutusu : 193
Cumhur Başkanı Celâl Ba-yar dün öğleden evvel Dışişleri Bakanlığını ve Ziraat Bankasını, öğleden sonra da Merkez Bankasını ziyaret et-
miştir. Cumhur Başkanı müteakiben. dün şehrimize gelen «Life» ve «Time» dergilerinin sahibi Henry Luce’ü kabul etmiştir. Kabul res-
m inde Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürü Dr. Halim Alyot da hazır bulunmuştur.
BİR DERGİ
KRALI DUN
GELDİ
General Bradley
Amerikada
yanlış görüyor
Amerikan Genel Kurmay Başkanı General Omar Brad-ley'in, Amerikan müdafaa politikası hakkında yazdığı bir makale, Türkiye'de derin bir hayretle karşılanmıştır. Vatan refikimiz, bu makaleyi Amerikan ordu mecmuasından naklen neşretmekte. Vatan baş muharriri, üç gündür serî makalelerini bu yazıyı tahlile hasreyle-mektedir.
Amerikan Genel Kurmay Başkanı General Bradley, bu makalesinde Amerikan askerî prensip kararlarının, Türkiye-yi, ana cephenin haricinde bıraktığını ve ancak komünist istilâcılara karşı, mücadele azmimizi muhafaza etmemiz şar-tiyle, bize pek mahdut yardımlarda bulunmakla iktifa edeceğini bildiriyor.
Yani bu makalede ifşa edildiğine göre, Türkiye bir tecavüze uğnyacak olursa memleketimiz mahallî bir harp sahası olarak telâkki olunacaktır.
General Bradley Amerikan askerî politikasında en mühim mevkii işgal eden birinci sınıf bir adamdır. Buna rağmen bu yazdıklar» eğer, şahsî fikri olsa idi, üzerinde bu kadar ehem miyetle durmazdık. Fakat öyle görülüyor ki, Bradley bu makalesinde evvelce hazırlanmış bir müdafaa sistemini açığa vurmakta ve bunun üzerine fikirlerini söylemektedir. Bu bakımdan bizim de bu mühim vesika üzerinde dikkatle durmamız, ona göre tedbirlerimizi almama gerektir. Bu arada Amerikalı dostlarımızdan bize şimdiye kadar yaptıkları vaitler hakkında sarahat beklemek hakkımızdır.
Hatırlarda olduğu üzere, Atlantik Paktı Konseyinin toplantısında Türkiye'nin bu Pakta alınma teklifinin kabul edilmemesi üzerine yazdığımız bir yazıda bu mevzua biz de lâyık olduğu ehemmiyetle temas etmiş ve sormuştuk:
«— Türkiye bir tecavüze uğradığı takdirde. Birleşik Amerika, kendisini de tecavüze uğramış sayarak, derhal bizim yanımızda mütecavize karşı m ev-
Mümtaz Faik FENİK
ki olacak mıdır? Yoksa Türkiye'yi bir harp sahası telâkki | ederek, bize yalnız bazı mahdut malzeme yardımlariyle mi iktifa edecektir? Gerçi, Amerikan siyasetinin mesul kimseleri bize zaman zaman. Amerika'nın Türkiye ile beraber olduğunu teyideimişler ve memleketimiz tecavüze uğradığı zaman Amerika'yı en yakın bir müttefik olarak yanımızda bulacağımızı söylemişlerdir. Fakat bu kâfi değildir; Birleşik Amerika’nın,
(Sonu Sa- 4 Sü. 4 te)
\ D. P. Meclis \ \ Grupundan I
* D. P. Meclis Grupu İdare £
«Kurulu Başkanlığından: $
* İdare Kurulu bugün (8/11 *
* 1950 perşembe) saat 15 te S
* toplanacaktır- Sayın üyele- ? J rin teşrifleri rica olunur J
dünküseç(m
Demokrat adaylar yeniden
çoğunluğu kazandılar
Nevyork, 8 (a.a.) (Afp) — A-merikan temsilciler meclisi seçimlerinin Türkiye saatiyle 19 a kadar gayrî resmi neticeleri a-şağıdadır:
Demokrat Parti: 223 kişi seçilmiş, 3 yer boş.
Cumhuriyetçi parti: 18 kişi seçilmiş, 3 yer boş.
Şimdiki mecliste 259 demokrat 169 cumhuriyetçi bulunmaktadır-
Yedeksubayda
yeni öğretim
Öğrenciler bir imtihanla sınıflara ayrılacaklar
Haber aldığımıza göre, deksubay kış devresine alınacak yüksek ehliyetli üniversite gençlerinin sınıflarının tayini için Yedeksubay Okulunda yeni bir sistem hazırlanmıştır.
Hazırlanan bu sisteme göre,
MACKENZI
DUN GELDİ
(Sonu Sa. 4 Sü- 3 de)
Bağımsızlardan 1 kişi miştir. El’an 23 yerin neticei li değildir.
Vaşington, 8 (a.a.)
Press) — Dışişleri Bakam Dean Acheson, Cumhuriyetçilerin yeni seçimleri müteakip ileri sürdükleri yeni taleplere rağmen, «katiyen istifa etmek niyetinde olmadığım» bildirnyştir.
Cumhuriyetçi liderler her ne kadar bu seçimlerin, Acheson’un ve dış politikasının reddini ifade ettiğini ileri sürmekteyseler de, dışişleri bakam bir basın toplantısında seçimlerin, dış politikayı idare tarzı üzerinde her hangi bir tesiri olmıyacağım söylemiştir. Bakan buna uzak -doğu politikasını da dahil olduğunu sözlerine ilâve etmiştir.
Nevyork, 8 (a.a)- (Afp) — De mokratlgr 82 nci kongrede çoğunluğu kati olarak sağlamış bulunmaktadırlar. Demokrat âyan üyesi Pat Macran Nevada’da tekrar seçildiğinden Truman’ın partisi daha şimdiden âyan meclisinde 448 üyelik kazanmıştır. Ayan meclisi mevcudunun tam yarın olan bu 448 oya inzimam edecek Birleşik Amerika Devletle ri Başkan yardımcısı ve asamble başkam Ailen Barkley’in oyu ile (Sonu Sa. 4 Sü. 3 de)
Korede Çinlilerin
müdahaleleri
Hâdise, Amerikanın talebi ile güvenlik konseyine intikal etti
Konsey komünist Çin delegesinin dinlenmesi [lüzumuna karar verdi
R. Özdeş’in hizmeti
1047 yılında, İngiltere’den satın alınan 8 arama ve tarama gemisinin tesellümüne ve yurda getirilmesine memur edilen heyetin başkanı, şimdi Kırşehir Milletvekili bulunan Amiral Ri-(Sonu Sa. 4 Sü- 3 de)
II özel idareleri kat’i
bir istiklâle kavuşuyor
Yeni tasarı ile il hizmetleri dokuzar yıllık programlara bağlanıyor
Bir müddettenberi hazırlanmak I nun tasarısı Bakanlar Kurulunun ta olan yeni Özel İdareler Ka-1 tasvibine sunulmak üzere Baş-
Unesco körler eğitimi müşaviri bugün mühim bir konferans verecek
Millî Eğitim Bakanlığı ve Ingi liz Kültür heyetinin davetlisi olarak Türkiyeye çağrılan Sir Clutha Macknenzie, bu sabah saat 10 da uçakla Ankaraya gel miştir.
Unesco teşkilâtının körler, eğitimi müşaviri olan Sir Maek enzie bugün, Belediye reisini ziyaret edecek, saat (Sonu Sa- 4 Sü. 5 te)
B. Terbiyesi kongresi dün de devam etti
Beden Terbiyesi İstişare Kongresi dün de saat 9,30 dan itibaren Millî Eğitim Bakanı Tev-fik İleri’nin başkanlığında çalışmalarına devam etmiştir.
Dünkü toplantı, üç gündür devam eden toplantıların en hararetlisi olmuştur.
ilk olarak, Beden Terbiyesi (Sonu Sa. 4 Sü- 7 de)
Amerika
savunması
ve Türkiye]
____________ j • ; Amerika Türkiyeye | karşı vukubulacak biri : tecavüze karsı seyirci? kalamaz |
i■ Vaşington 8 a.a. — Tür- ? ;; kiye de dahil olmak üze- j i i re bazı memleketlerde çı- ? i; kabilecek harp için Bir- 5 ; : leşik Amerika’nın kuvvet- ♦ ;i lerini dağıtmaması lâzım S i; geldiğini ileri süren Ge- 5 I neral Omar Bradley’in | ) «Arme Forces Journal» S ; dergisinde çıkan makale- ♦ ■ sinin, Türkiye’de hasıl et- S i tiği heyecan üzerine S ; France - Presse Ajansı j : muhabiri Amerikan aske | (Sonu Sa. 4 Sü. 2 de) )
Kahramanlarımızla beraber
ANKARA'DAN KORE’YE
Yolculuğun21incigimii
Anayurttan 9 bin mil mesafede hazin ve muhteşem bir tören: Ertuğrul şehidleri anılıyor
Kore birliğimizden bir doktor y urttan ayrılırken çocukları ile vedalaşıyor
-— Y azan
Bugün (14/10/L950) akşama doğru Luzonun kuzey batısındaki feneri geçiyoruz. Takriben saat 18.30 da ki (sizin saat 11.30 dur) saatte 25 mil hızında bir f.rtına başladı. Ve arkasından her taraftan telsizler... Formo-za güneyinde bize 150 mil kadar mesafede ve 100 mil süratte müthiş bir siklon varmış...
(Sonu Sa. 3 Sü. 4 te)
AKINTIYA---1
I____KÜREK
bakanlığa gönderilmiştir.
Halen yürürlükte olan Özel Ida reler Kanunu 1293 Anayasasından alınmış ve 1329 tarihinde de bu idareler tüzel kişilik tanınmıştı.
Tasan 107 maddeden ibaret olutf 7 kısma bölünmüştür. Tasarıda il özel idarelerinin mahallî menfaatleri temsil ve hizmetleri ifada tam ve kâmil hukukî ehliyete sahip oldukla», mülkî ademi merkeziyet prensiplerine dayandıkları ve tüzel kişiliği haiz oldukları açık olarak belirtilmiş
Özel idareler üzerindeki mer-(Sonu Sa. 4 Sü. 6 da)
İlme karışan ticaret
Kombina işinde soğuk hava işi!
Yavuz Abadan profesör müdür, Hollanda şirketi mümessilimi?.
Memlekette 100 milyon lira . yesine uymıyacağı, ve ümit edi-aarfiyle kurulacak bir et sana- len randımanı vermiyeeeği, bu ,yiinin Türkiye’nin İktisadî bün-1 (Sonu Sa. 4 Sü- 7 de)
Simli kurşun!
Bir arkadaşım ikaz etti:
— Dikkat ettin mi, dedi. Şu meşhur ciibbe, 1950 senesinde meydana çıktı! Halbuki fahrî profesörlük 1925 do tevcih edilmiş!. 25 seneden beri cübbenin ortada görülmemesine ne buyrulur?..
Ne buyrulacak? Demek bu yıl Hukuk Fakültesinin gümüş yılı olduğu kadar cübbenin de gümüş yılı i-miş. ve bu cübbe île işler politikada da gümüş olmuş!. Hem gümüşü güve-ler yer mi? — YEDEKÇİ
Sayfa: 2
ZAFER
9/11/1950
ûûnGecFiK
32»
Büyük Atatürk
Meclis komisyon başkanları
Politika ve ilim
Yarın, Büyük Atatürk’ün ölümünün 12 nci yıldönümü. Dün akşam radyo konuşmamı hazırlarken — Atatürk’ten bahseden bîr konuşmaya — kalemimin borlukla yürümesi, beni bir gerçekle bir daha karşı karşıya getirdi. Atatürk, şahsiyetiyle, ruhiyle ve inkılâpla-riyle o kadar içimize işlemiş ki, hâlâ onun sağ olduğu bahtiyar günlerde yaşıyormuşuz gibi etkisi ve heyecanı içindeyiz. Mustafa Kemal adının yüreklerimizde kopardığı heyecan on iki yıl önceki kadar şiddetli, belki daha bile şiddetli ve derin. Oysa ki, 12 yıl, fanı ömürler için az zaman mı?
Yaşarken olsun, ölümünde olsun, ve işte şimdi ölümünden 12 yıl sonra dahi, ne zaman Atatürk için kalemi elime al-dımsa, fikrim ve heyecanım bir türlü mevzuumun azametine, yüceliğine denk tempoyu bulamadı; bulamıyor. Değil o-nun canlı varlığı karşısında, hâtırası önünde bile hâlâ, yüce bir dağın eteğindeki cüceler gibi kalıyorum. Başımızı istediğimiz kadar yukarı kaldıralım: Doruğu görünmüyor, tümü görünmüyor. Değil o, belki
Muhip E ıranas
bütününün sınırları bile göz hudutlarımızın ötesinde belki daha uzun zaman onu ancak yer yer, para parçaç anlıyabi-leceğiz, kavrıyabileceğiz.
Öleli on iki yıl oldu. Tıpkı bir yolcunun, yüce bir dağın eteğinden yürüye yiirüye açılması, uzaklaşması gibi, işte her geçen yılla ondan biraz daha geriye doğru çekiliyoruz. Fakat onu heybeti, bütünü, hüviyeti ve mânasiyle görebileceğimiz mesafeye hangi yılda ulaşacağız. Başladığı ve bittiği yerdeki hudutlariyle karşımızda henüz şekillenmedi. Hâlâ görüş mesafemizin dışında kalıyor; hâlâ büyük, cüsseli, hâlâ hudutlanmamış, bitmemiş ve sırrını vermemiş halde.
Hakkında yapılan her tiirlü edebiyat, tahlil, inceleme şimdilik sathî kalmıya mahkûm. Onun bu vatan için ne demek olduğunu, hattâ belki bütün dünya için ne demek olduğunu, ve sonra, tanrılara yakışan var bğının ve şahsiyetinin gerçek sırrını...' Bütün bunları anlamayı, ister istemez tarihe ve gelecek nesillere bırakmıya mecburuz sanıyorum. Büyük Atatürk.
Seçimler yapıldı
Büyük Millet Meclisi ihtisas komisyonlarının başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimleri
dün yaçılmıştır. Seçim sonuçla-
rı şöyledir:
İçişleri Komisyonuna; KIrklareli Milletvekili Faik Üstün Başkan, Bursa Milletvekili Necdet Yılmaz Başkanvekili, Zonguldak Milletvekili Avni Yurdabayrak sözcü, Amasya Milletvekili Kemal Eren kâtip seçilmişlerdir.
Dilekçe Komisyonuna; Erzurum Milletvekili Bahadır Dülger başkan, Bursa Milletvekili Raif Aybar sözcü, İçel Milletvekili Şahap Tal kâtip seçilmişlerdir.
Adalet Komisyonuna; Ankara Milletvekili O. T. İltekin başkan, Balıkesir Milletvekili Müfit Er-kuyumcu sö^ü, Balıkesir Milletvekili Vacit Esena kâtip seçilmişlerdir.
Anayasa Komisyonuna; İstanbul Milletvekili F. Hulûsi Demircili başkan, Konya Milletvekili Rifat Alabay sözcü, İçel Milletvekili Hüseyin Fırat kâtip seçilmişlerdir. .
Hukuk Fakültesindeki
tören münasebetiyle
H. P., son günlerin, kakalarınca, en güdümlü
Bayındırlık Komisyonuna; Eskişehir Milletvekili Kemal Zey-tinoğlu başkan, Elâzığ Milletvekili B. Şevki Yazman sözcü, Ur-fa Milletvekili Necdet Açanol kâtip seçilmişlerdir. •
C.
tertibini Ankara Hukuk Fakültesinin 25 inci yıldönümü dola-yısiyle muhtar üniversitemizin tâ sinesine sokmuş ve bir avuç partici vasıtasiyle mükemmelen işletmiştir. İnönü, millî iradeyle iktidardan koparıldıktan sonra, sahneye vaz’ına başlanan •tazallüm temaşaları» ndan birinde, bu sefer de baş rolü ifa etmiştir.
Oyun, akademik bir merasimde ve muhtar Ankara Üniversitesinin sinesindo oynanmıştır. C.H.P. nin azgın müfritlerinin, üniversite muhtariyetini ve ilim istiklâlini doğarken boğuvermek için adlî bir hâdiseyi vesile sayarak bir takım kimseleri, şiddetli ve dayanılmaz tahrikler altında merkez binasına saldırt-tıklaı-ı üniversitede... C. H. P. nin gözü önünde Rektörünün boğazına sarılman, sırtında isti-fanâme yazdırtılan üniversitede...
sokulan, temiz ve hassas kalb-lerl meşum hâtırasını hâlâ bir yara olarak taşıyan gençlerin üniversitelerinde...
Memlekete karşı tevcih edilmek istenen sol cereyanlara karşı, «Damarlarındaki asîl kan» ile iftihar ve bunu bir nümayişte izhar etmiş olmaktan başka bir cürüm ve günahı olmıyan ve on bir ay meşum tabutluklarda, 1000 mumluk ampuller altında gözlerine âdeta mil çektirilen gençlerin üniversitelerinde...
İnÖnü’nüh, 25 yıl önce Türk Hukuk Tarihi Fahrî Profesörlüğüne seçildiği gündenberi, ne bu ders ve kürsüsüyle ne de bu dersin okutulduğu müessesenin maddî, mânevi hiç bir derdiyle alâkadar olmamasına rağmen, dahu kapıdan girerken, fahrî profesörlük pâyesine dayanarak .... Hani cübbem, hani serpuşum?...» diye sorduğu Hukuk Fakültesinde...
yasî müdahalelerle Profesörler Meclisi kolunu kanadını oynata-maz hale getirilen, «Cumhuriyetin müeyyidesi» olarak tavsif ve tavzif edildiği halde bu büyük fikirle, taban tabana zıt olarak talebe indinde, üniversiteler indinde, bütün memleket indinde ve her fırsatta gençliğin istikbaline susamış bir suçlu mevkiine sokulan Fakültede...
Gazanız mübarek olsun
Dışişleri Komisyonuna; İzmir Milletvekili Vasfi Menteş başkan, İzmir Milletvekili Osman Kapanı sözcü, Denizli Milletvekili Ali Çobanoğlu kâtipliğe seçilmiştir!
Gümrük ve Tekel Komisyonu-
Son Telgraf gazetesinde Etem İzzet Benice «Gazanız mübarek olsun..» başlıklı yazısında, Türk Savaş Birliğinin Kore harp cephesinde fiilen savaşa katılmış bulunduğunu belirtiyor, kahraman Türk subay ve erlerine bu savaşta zafer ve Türk tarihine yeni kahramanlık destanları katmak başarısı diledikten sonra, bu ordunun 28 yıl önce Atatürk -ün büyük kumandası altında dünyanın hiç bir milletine nasip olmıyan en büyük Türk zaferini Dumlupmarda yarattığını kaydediyor ve Türk Ordusunun kahramanlıkları hakkında izahat ve-
Muharrir yazısını şöyle bitiriyor: .Kahraman Savaş Birliğimizin Kore’de en az zayiatla en çok zafer ve kahramanlık mucizeleri yaratacağıma emin bulunuyoruz. Türk Ordusu, Kore’de yaratacağı zaferlerle Türk Milletinin tarihteki şanlı menkıbelerine dünya ölçüsünde yeni misal ve örnekler katacak ve gerekince vatan müdafaasında da ne harikalar yaratabileceğini ispat e-decektir. Gazası mübarek olsun kahramanlarımızın.»
Unutulmak istenenlere dair
Son Posta gazetesinde Selim Ragıp Emeç .Unutulmak istenenlere dair..» başlıklı yazısında, C.H.P. nin vaktiyle elindeki iktidarı ne derece kötüye kullandığını anlatarak, yaşıyan kimselerin isimlerinin bazı sokak ve caddelere verilmesi keyfiyetini ele alıyor. Bunun zararlarını anlattıktan sonra, bu konuda C. H. P. taraftarı gazeteler tarafından ileri sürülen görüş tarzını belirtiyor ve bunun isabetsizliğini anlatıyor.
Muharrir yazısını şöyle bitiriyor: .C.H.P. liler fazla telâş etmesinler. Bu şehir ve bu memleketin bazı yerlerindeki isimler kaldırılmak isteniyorsa, bunun sebebi unutmak için işitmemek isteğinden ileri gelmektedir. İşiterek kinlenmektense, duymıya-rak, unutmak hiç şüphesiz müreccahtır. Öyle değil mi?»
Bilgin «Kremlin’in tek dünyası ve çevrilen dolaplar) başlıklı yazısında komünistlerin son günlerde iyice artan tahrikçi hareketlerini ele almakta ve Kore harbine komünist Çin tümenlerinin iştirakinin dünya barışını uçuruma sürükleyebilecek ciddî bir tehlike olduğunu kaydederek şöyle demektedir:
• Moskof laı- caniyâne bir şuursuzlukla üçüncü dünya harbini tahrik edecek olurlarsa bu mücadelenin her bakımdan kalım savaşı olacağından
şüphe edemezler. Demir perde dışındaki milletlerin kuvvet veya zaaf dereceleri ne olursa olsun hür ve insanca yaşamak haklarını kaybetmemek için kanlarının son damlasına kadar savaşacakları muhakkaktır.»
Bu memleketi kim temsif etmektedir?
Demokrat İzmir gazetesinde • Bü memleketi kim temsil etmektedir?» başlıklı ve Demokrat îtmir imzalı başmakalede, 14 mayıs mağlûbu olan C.H.P. li-lerin hâlâ mağlûbiyetlerini kabul etmedikleri, iktidarı kaybetmelerine rağmen 27 senelik alışkanlığın tesiri ile memleket idaresin elân kendi ellerinde imiş gibi hareket ettikleri kaydedilmekte ve Ulus gazetsinde Hüseyin Cahit Yalçın imzasiyle çıkan bir yazıyı ele alarak C.H.P. yi ve yazı sahibini tenkit etmektedir.
Sinir harbinden dünya harbine doğru
Yeni İstanbul gazetesinde M. Nermi «Sinir harbinden dünya harbine doğru» başlıklı yazısında, General Mac Arthur’ün U-zakdoğu durumu hakkında verdiği raporu bahis mevzuu ediyor ve bugünkü dünya durumunu gözden geçirdikten sonra, Birleşmiş Milletler teşkilâtının tutması gereken yolu işaret ediyor. İnsanlığın artık nutuklardan bıktığını da kaydederek, Baş kan Trıunan’ın son demeci ile yapılacak işleri en iyi bir şekilde belirttiğini, Güvenlik Konseyinin Tıuman’ın görüşünü tam mânâsiyle benimsiyeıek her türlü tefsir imkânİarını gideren bir karara vaımasipı umuyor.
Kremlin’in tek dünyası ve çevrilen dobplar
Yeni Asır gazetesinde Şevket çocukların
İki hayvan hırsızı suç üstü yakalandı Gölbaşınm Hacılar köyünde oturan Süleyman Memurun 3 koyun ile 2 keçisi çalınmış ve jandarmanın sıkı bir takibi neticesinde hayvan hırsızlan yakalanmıştır. Hırsızlık hâdisesi şöyle-dir: Arap Koparan, Reşat Aytu isimlerinde iki kişi gece yansına doğru köy meydanında dolaşan 5 adet hayvanı dağa götürerek kesmişlerdir. Etraftan topladık lan çalı çırpıyı yakarak koyun-lan tam kebap yapacakları sırada jandarma tarafından yaka-
HıHsizlar, haklarında hazırlanan evrakla beraber suç üstü mahkemesine sevkedilmişerdir.
Kömürcü arabalarına musallat olan 23 çocuk yakalandı
Bir müddettenberi Yenişehir-deki kömür tevzi deposu civarında kömür arabalarına musallat olan işsiz çocukların toplatılmasına 2 nci şube memurları tarafından üç gündenberi devam edilmektedir-
Küçük gruplar halinde kömür arabalarım bekliyen bu çocuklar araba üzerindeki müş’eriyi taşalmak suretiyle onun kömürle mukabelesini temin etmekte ve bu suretle kendilerine atılan kömürleri sepet ve çuvallarına doldurarak günlük maişetlerini lemin yoluna gitmektedirler. ■
Oç gün zarfında yakalanan adedi 23 kişidir.
na; Kocaeli Kavalcıoğlu
Milletvekili Mümtaz başkan, Trabzon
Milletvekili Mahmut Koroğlu sözcü, Samsun Milletvekili İsmail Işın kâtip seiçlmiştir.
Sağlık ve Sosyal Yardım Komisyonuna; Kocaeli Milletvekili Ethem Vassaf başkan, İstanbul Milletvekili Mükerrem Sarol söz cü, Konya Milletvekili S.- Saim Burçak kâtip seçilmiştir.
Ulaştırma Komisyonuna; Samsun Milletvekili Naci Beıkman başkan, Konya Milletvekili Himmet Ölçmen sözcü, Amasya Milletvekili. Cevdet Topçu kâtip seçilmişlerdir.
Millî Eğitim Komisyonuna; Edirne Milletvekili Cemal Köprülü başkan, Ağrı Milletvekili Asım Küfrevî sözcü, Balıkesir Milletvekili Yahya Pelvan kâtip seçilmişlerdir.
Maliye Komisyonua; Rize Milletvekili izzet Akçal başkan, Giresun Milletvekili Hayrettin Erk-rrien sözcü, Zonguldak Milletvekili Fehmi Açıkgöz kâtip seçilmiştir.
Balıkesir valisi neden istifa etti?
Eski vali C.H.P. de bir müfettiş oluyormuş!
Balıkesir Valisi Sıddık Tü-merkan istifa etmiş ve istifasına ait ilk haber de dünkü Ulus gazetesinde çıkmıştır. Bu istifayı tanzim edenler Sıddık Tü-merkan’ın neden istifa ettiğini izah edeceğini de bildirmektedirler.
Haber aldığımıza göre, eskiden İçişleri Bakanlığında Mahallî İdareler Umum Müdürü olan ve sonra da Balıkesir Valiliğine tayin edilen Sıddık Tü-merkan, 14 mayıs seçimlerinde, Bursa’dan C.H.P. Milletvekili adayı olmak için denemeye gir iniş, fakat kazanamamıştır. Şim di de C.H.P. sinde 600 lira ücretle bir müfettişliğe tayin e-dilmek üzeredir. Yine öğrendiğimize göre, Cevdet Kerim İn-cedayı, evvelce C.H.P. sine yakın alâkası olan bu gibi kimselerle fazla meşgul olmakta ve hepsini birer birer tekrar C.H. P. safına döndürmek için çalışmaktadır.
Bütün bunlar, yeni iktidarın tarafsız olması lâzım gelen mevkilere tayinler yaparken ne kadar hassas davranması lâzım geldiğiin bir defa daha gös termektedir.
ÖZÜR DİLERİZ
Bugün yazılarımızın çokluğundan «Genç Kız Kalbi» adlı romanımızı koyamadık, özür dile-
1942 temmuzunda Ankara sırtlarındaki askerlik kamplarında vatanî vazifelerini, bir çalının dahi gölgesine sığınamıyaıak temmuzun kavurucu sıcağında kan ter içinde ifaya çalışan 1500 üniversite gencinin, yemek tevziatındaki intizamsızlıktan şikâyette bulundukları için Devlet Başkanının en ağır ve haysi-yetşiken sözleriyle yerin dibine
Talebe kalitesini yükseltmek i-çin aldığı bütün kararlara derhal müdahale olunan, talebeleri biteviye muhterem hocaları aleyhinde kışkırtılan, şu veya bu karardan mutazarrır olan genlçe-rin Profesörler Meclisi aleyhine B. M. M. ne müracaatları teşvik ve tahrik edilen, binbir vatandaşın binlerce dilekçesi Dilekçe Komisyonunda hasıraltı edilirken, aleyhindeki kararlar üniversite muhtariyetine diş gıcırdatarak derhal ısdar olunan, si-
Profesörler Meclisi, tedrisata dair kararlar aldıkça ve bittabi bu kararlardan bazı gayretsiz talebeler mutazarrır olarak daha çok ve verimli çalışmağa mecbur kaldıkça, üniversite muhtariyetinin sebebi hikmetini kurcalayan, Fakültenin, memleket, ilim ve gençlik hizmetinde saçlarını ağartan, ömürlerini tüketen mümtaz profesörlerini, iri manşetler altındaki tezvirlerinde zerrece hicap duymadan, bilgisizlikle, mantıksızlıkla, talebeye karşı suikastla itham eden Ulus gazetesi ve mahut fıkracısı, şimdi Ankara Hukuk Fakütlesine, particilik gayretlerinin en müraî tebessümiyle sahip çıkmakta ve ondan «Fakültemiz» diye bahsetmektedir.
işte, C.H.P. Genel Başkanı,* teşkilâtça tedarik edilerek koridorlara sokulan ve sayısı küçük bir otomobili dahi kaldırmaya yetmiyen kimselerce ve (Sana uzanan diller kopsun... Başımızdan eksik olma...) feryatlariyle, daha altı ay evveline kadar gâsıp
bir iktidarın siyasî ve bitmez tükenmez tedhit ve müdahaleleriyle muhtariyeti ölüm tehlikeleri geçirmiş bulunan bir ilim müessesesinin koridorlarında o-muzlanmağa çalışılmıştır.
C.H.P. nin, birer insan haysiyetiyle ve fıtratan sahip bulunduğumuz ana haklarımıza, daha demokrasi lâfınnı ilk duyulduğu günde (Şal) örtmeğe kalkacak kadar ilmi politika emrine veren; tam beş yıldır profesörlük pâyesini demokrasinin mânâ ve tatbikatını tahrifte ve milletimizin hürriyet dâvasını sabote etmekte sömüren meşhur akıldâ-nesi, bu Fakülteye zar zor bir kadro bulunarak ve yegâne ihtirası siyaset değil «.ilim» olanların önleri tıkanarak alınmakta, milletin müşterek arzusiyle üzerinden alınan teşrii masuniye ti yerin i, kuvvetli ve hayatî minnet ve şükran bağiyle vazgeçe-miyecek olduğu politikacılığını, en körpe ve hassas bir muhitte, en fettan ve zararlı bir şekilde yapmasına sebebiyet verecek bir (Akademik masuniyet) ikame edilmektedir.
Büyük Atatürk’ün. Cumhuriyete müeyyide olarak açtığı ve açarken de hiçbir teşebbüste duymadığı bir saadeti duyduğunu ifade ettiği mümtaz bir ilim müessesemizin 25 inci yıldönümünden bu intiba ve müşahedelerle ayrıldık. ★ ★
Dünkü kongrede bulunanlardan bir grup
Gazete satıcıları
dün toplandılar
İlk genel kurul toplantısı hayli hararetli şekilde sona erdi
Yeni kurulan gazete satıcıları derneği dün saat 10,30 da Halkevinde ilk genel kurul toplantısını yapmıştır.
Toplantıyı Osman Akça fahri başkan olarak açmış derneğin gayelerini anlatarak şunları söylemiştir:
«Muhterem misafirlerimiz ve aziz arkadaşlarımız en küçüğünden en büyüğüne kadar he pimizin vazifçsi çok mühim -dir. Çünkü Cumhuriyet hükümetimizin tarihinde ilk defa te şekkül eden bizim gibi az gelir ii küçük esnafların kurduğu bu birlik sizin ve idarenizin bir timsali olacaktır. Doğruluktan ayrılmıyacağız ve bu 5 yakışır kalbi pak alnı mert insanlar olacağız.»
vatana
Bundan sonra kongre başkan seçimleri yapılmış ve baş kanlığa Şoförler Cemiyeti baş kanı Aptullah Caner, Başkan -vekilliğine Mehmet Altın Işık kâtipliklere Osman Akça ve Sadettin seçilmişlerdir.
Kongre Başkam Abdullah Ca-ner, hazırlanan tüzüğü okumuş ve yapılan ufak tadilâttan son ra kabul edilmiştir.
Müteakiben, dileklere geçilmiş, söz alan üyeler,- muhtelif teklifkrde bulunmuşlardır. Bu arada, Koredeki kahraman askerlerimize bir muvaffakiyet telgrafı çekilmesi teklif edilmiş ve teklif, alkışlarla kabul edilmiştir-Bundan sonra; idare kurulu se. çimleri yapılmış ve şu neticeler âhhrtuştır:
Başkanlığa Mehmet Altıntaş, başkanvekilliğine Sait Özer, ü-yeliklere, Mustafa Can, Hayri Oztürk, Haşan Tekyol, ve Islâm Günak seçilmişlerdir.
Vakıflar İzmirde (büyük bir fırın inşa edecek
İzmir, 8 (Telefonla) — İzmir belediyeinin vaki müracaatı ü-zerine Vakıflar Genel Müdürlüğü şehrimizde günde 100 bin ekmek imal edebilecek büyük bir fınn kurmayı kararlaştırmıştır-
Çok yakın bir zamanda inşasına başlanacak olan bu fırının şehrimizde zaman zaman çekilen ekmek sıkıntısını kâmilen önliye-ceçi belirtilmekte ve dolayısiyle daha nefis ekmek imâl edileceği de ileri sürülmektedir.
Bir ırz düşmanı yedi aya mahkûm oldu
Bundan bir müddet önce, Haymananın Karaca köyünde Ali Çıldır isminde birisi aynı köyden henüz çok küçük yaşta bulunan bir kızın zorla ırzına tasallut ettiği iddiası üzerine hakkında kanunî takibata geçilmişti. Dün, öğleden sonra 2 nci ağır ceza mahkemesinde yapılan duruşmada Ali Çıldırın suçu sabit gö rüldüğünden 7 ay hapsine karar verilerek ceza evine gönde-
Süreyya ilmen sanatoryumu İnşaat için millî müesseseleı in yaptığı bağış 705 bin lirayı buldu
Süreyya flmen’in (Paşa) örnek bir hayırseverlikle büpük bir
çiftlik sahasını, sanatoryum yapılmak üzere İşçi Sigortalarına bağızladığı malûmdur- İnşaat i*
bağışta bulundukları evvelce u-mumî efkâra arzolunduştu.
çiri gereken paranın
temini için
Bu çok hayırlı yardım hareketine yeni ve kıymetli örnekler i-lâve etmek üzere Türkiye Cum-
tnilll müesseseler nezdinde de girişilen teşebbüs müspet şekilde ve sür’atle gelişmektedir. Dün Çalışma Bakanlığından bu mevzuda şu malûmat verilmiştir:
«Veremli işilerin tedavisi için İstanbul’da Sayın Süreyya İlmen
huriyeti Merkez Bankası 100.090, Türkiye İş Bankası 150-000, Türkiye Emlâk Kredi Bankası 30.900, Petrol Ofisi 25.000 lira teberruda
bulunmuşlar ve memleket hayatındaki İktisadî rollerini içiimaî hizmet şuuru ile tamamlamak
tarafından bağışlanan çiftlik sahası dahilinde kuruacak işçi sa-
natoryumunun bir an evvel vü" cude getirilmesini kolaylaştırmak üzere Bakanlığımızca yardıma davet edilen bazı millî müesse-selerimizin İşçi Sigortaları Ku_ rumuna 400 bin lira tutarında
yolunda isabetli bir anlayış gös-termişerdir. Bu surete Sayın Süreyya llmen’in milyon'arca lira değerindeki bağışından s;nra aynca millî bankalarımız ve mü-
esseselerimiz tarafından yapılan toberrulann miktan 705.ÛC9 li-
T. H. K. dan sonra çok düşündüm
eçenki Türk Hava Kurıt-munun o münasebetsiz mukaddemdi açıklamasından sonra çok düşündüm. Neticede vatan, millet, hayır müesseseler! gibi adlar almış ve daima bildiklerini okumakta bulunmuş bu gibi teşekküller hakkında devletin süratli ve şiddetli dikkatini rica etmeğe karar verdim. Bu benim vatandaşlık hakkımdır. Hemen dikkate almak da devletin vazife-
Bu hakla vazifenin harekete geçmesinden hoşlanmıyanla-rın «Millî teşekkülleri sarsmak hâmiyetsizliği!» gibi o klâsik tamponlamağa başvurmamalarını önceden tavsiye ederim. A-sıl ve öz ve hakiki hamiyet bu yerleri adam etmeğe çalışmaktır, hiçbir başıbozukluğa meydan vermemektir,. ıslah edip milletin huzuruna pirüpâk çıkarmaktır. Susmak ve bilhassa susturrpayı hamiyet kaide ve kanunu (!) saymak, menfur ve mendebur bir zihniyetti. Bu yüzden memleket bir çok zararlara girmiştir.
Meselâ Çocuk Esirgeme Ku-rumunu, herhangi bir hayırcı görünen kurulu, derneği, meselâ Türk Hava Kurumunu, bilhassa onu tetkik ve tenkit c-deceğiz, kontrol edeceğiz, gerekirse tasfiye edeceğiz. Millete karşı, o hiçbir fedakârlıktan çekinmiyen âlicenap ve cömert millete karşı millî ödevimiz bu-dur. Hiç kimseyi tüzüklerin, .talimatların, idare meclisi kararlarının, maddelerin mudde-lerin arkasına sığındırmıyaca-ğız. ?(Iillete; her cephesi dürüst, akpak, vazife bilirlikle bezenmiş bir memlekete sahip olduğunu temin ve ispat ile mükellefiz.
Çok muhterem Adnan Menderes’in dikkat ve şiddetlerini rica ederim: Düne kadar perişanlıkta inat ve ısrar eden Hava Kurumu bugün tasarruf ve tensikat namları altında - belki de eskilerin plân ve emirleriyle - hâlâ bozuk düzenliğini idameye gayret ediyor. Tasarruf diye çıkardıkla^ vatandaşların halleri yürekler acısıdır. Günahtır, manevî cinayettir. Tasarruf denilerek koğulanlarııı yerine evidda getirilmektedir. Ben bu kurumu kalemimden bı-rakmıyacağım. Bugünkü iktidarın güttüğü yüksek hak, adalet, ve insaf düsturlarına karşı ta-limatlı talimatsız (?) aykırılıkları önlemek millî farzdır. Süratli ve şiddetli teftiş ve esaslı tensikat gerektir. Hava Kurumu işlemiyor muhterem Menderes, yahut da pek garip işliyor. Bu ve benzerleri teşekküller hakkında size daima kuvvetli dono’ler vereceğim. Nedir bu? Artık yeter!
Aka GÜNDÜZ
rayı bulmuştur.
Bir ayda 104 işçi çocuk sahibi oldu
B istihsali
arttırılıyor
Arıcılık Enstitüsü memlekete yeni, bir döviz kaynağı sağlayacak
Türkiye arıcılığının geliştirilerek bal istihsali sanatını yeniden canladırmak maksadı ile Tarım Bakanlığı tarafından A-rıcılık Enstitüsü açılmıştır.
Bu enstitü üç kısım üzerinde çalışmaktadır: Botanjk, Biyolojik, Teknolojik. Çalışmalarda takip edilen gaye, ilim yapmaktan çok halku faydalı olmaktır. Dün enstitüyü gezen bir arkadaşımıza enstitü müdürü şu izahatı vermiştir:
«Memleketimizde halihazırda bir milyon arı kovanı vardır. Her arı kovanı 5 kilo bal verecek olsa bütün kovanlardan alınacak bal yekûnu 5 milyon kilo eder kilosu iki liradan satılsa 10 milyon liralık döviz sağlanmış oluyor demektir. Şimdi bu büyük hâzinenin hakikaten ge- I liştirildiğini düşünün? O takdirde elde edeceğimiz randıman bunun bir kaç misli olur. Bal ihraç edildiği zaman gelen döviz doğrudan doğruya müstahsilin eline geçecektir. Bu suretle memlekete girecek dövizlerin haddi hesabı olmaz. Arıcılıktan anlıyan bir insan olarak şunu söylemekle bâftiyar olurum:
Türkiye’de yetişen andan elde edilecek bal dünyanın hiç bir memleketinde elde edilemez. Buradaki açlışmalarımız sırasında memleketin şekere olan ihtiyacını ve ferde lâzım olacak şeker miktarını temin ederek sıhhî tedbirleri de almış olacağız. Arıcılığın gelişmesi için lâzım olan her şeyi yapmaktayız. Tarım Bakanı bizzat bu işle meşgul olmaktadır.»
iki Amerikan kruvazörü İzmi i ziyaret edecek
İzmir, 8 (Telefonla) — Oğren-I diğime göre, Amerikan 6 no filosuna mensup 17 bin tonluk Al-bany ve 16 bin tonluk Colombus kruvazörleri 17 . kasımda limanımıza gelecek ve 20 kasıma kadar misafir kalacaklardır.
Diğer taraftan N- K. Perri muh ribi Mersin Turner ve C.P. Ce-cil muhripleri de İskenderun limanlarım aynı tarihlerde ziyaret edeceklerdir-
İSÇİ Sigortalan Kurumu Ankara şubesine; ekim ayı içinde 46 iş kazası, 4 meslek hastalığı ve 104 analık vakası için müracaat
yapılmıştır.
949 senesinde
daimi iş görememezlik
başlamış olan
gelirleri
ile 950 senesi ekim ayı sonuna
kadar vukubulan iş kazası ve meslek hastalıkları için ekim a-yı zarfında yapılan tediyelerin mecmuu 8380 lirayı bulmuştur.
Bu ay içindeki 104 analık va-kasından 103 ünün, erkek işçilerin kanlarının doğumu, biri de kadın bir işinin doğumudur.
Doğum dolayısiyle yapılan a~ netlik yardımlarının mecmuu 11455 liraya baliğ olmuştur-
Bir ahırda yangın çıkmış
Polatlınm Temelli bucağına
bağlı Güleç köyünde Sadık Ça-
kıra ait ahırda, ocaktan sıçra-
yan kıvılcımlar sebebiyle bir yan gm çıkmıştır. Bu arada ahırda bulunan dana ile ahır yanmış ve
yangın güçlükle söndürülmüştü'. Zararın 3300 lira olduğu tahm’ıi edilmektedir-
TAKVİM -
| 9/11/1950 — Perşembe |
| Rumî: 1366 — Ekim 27 |
Hicrî: 1370 — Muharrem 28 |
NÖBETÇİ ECZAHANELER
Cebeci, Bayer, Sebat
9/11/1950
ZAFER
DısPolitika
Bugünkü durum
Komünist Çin kuvvetlerinin Kore savaşına müdahalede bulunduklarına dair General Mac Arthur tarafından verilen ve A-merikan hükümetinin tasvibi ü-zerine Güvenlik Konseyine tevdi olunan rapor üzerinde, Konsey, incelemelerine bugün (dün) başlamıştır. Bu satırların okunacağı sırada, bu hususta Konsey müzakerelerine dair gelecek haberlerin iki nokta üzerinde toplanması ihtimali vardır: Bunlardan birincisi. Kuzey Korelilere -Ateş kes. emrinin tekrarı, diğeri de komünist Çin'e, müdahaleden vazgeçmesi için ihtarda bulunulması ve gerekirse, Man-çurya hududunun tamamiyeti hakkında teminat verilmesidir. Bugüne kadar, çeşitli kaynaklardan gelen haberler bu intibaı hasıl etmiş ve Amerika’nın, komünist Çin muvacehesinde mü zakere usulünü ihtiyar ve bu suretle Birleşmiş - Milletler teşkilâtını, General Mac Arthur’ün raporunda bahsolunan -Vahim neticeler doğurabilecek» bir durumu tesbit ve bu durum hakkında karar ittihazı mesuliyetinden kurtaracak bir yolu tercih ettiğini göstermektedir. Hususiyle ki, Amerikan idarecileri, bu konuda, müstesna bir şansa da sahip bulunmaktadırlar. Zira, hatırlarda olduğu gibi, şimdiye kadar afaroz edilmiş bulunan komünist Çin’in temsilcileri, •Amerika’nın Kore’ye müdahalesi ve Formoza» meselesi hak-kındaki şikâyetlerini bildirmek üzere 15 Kasımdan itibaren Güvenlik Konseyi çalışmalarına iş-tiıâke dâvat edilmiş bulunmaktadırlar. Vizalan çoktan verilmiş bulunan ve halen Amerika-da olmaları lâzım gelen komünist mümessillerin, Amerikan hükümetiyle değilse bile, hükümete yakın mahfillerle bu çapraşık işi görüşmeleri ihtimali vardır. Nitekim, bugün, demokrat hükümetin Uzakdoğu siyasetini durmadan tenkit eden ve bunu bir seçim propagandası haline sokan Cumhuriyetçi Partinin bir üyesi, komünist Çin’in pek yakında tanınması ve Birleşik - Milletlere kabulü imkânlarından bahsederek, bu gibi müzakerelerin aslı olduğuna dair bir takım fikirlerin doğmasına sebebiyet vermiştir.
Mücahit TOPALAK
Aldoğan ve
N. Erim dün
sorguya çekildiler
Bundan bir müddet önce, General Sadık Aldoğamn belediye seçimleri dolayısiyle Istanbulda Feriköy parti binasında yaptığı konuşmanın Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'a hakareti tazammun ettiği görülmüş ve hakkında kanunî takibata geçilmişti. Dün sabah sorgu yargıçlığına celbedi* len Aldoğanm ilk sorgusu ya-
Aynca, Ulus gazetesinin ikinci başyazarı ve sabık ik tidann Başbakan Yardımcısı Nihat Erim dün öğle üzeri Ankara adliyesine davet edilerek savcılıkça ifadesi alınmıştır
Nihat Erimin 14 ekim 1950 de Ulus gazetesinde yazmış olduğu bir makaleden dolayı hakkında soruşturma yapılmış ve sorgu yarım saat kadar devam etmiştir.
Amerikanın
Rusyadaki alacağı
VVashington, 8 (a.a.) (Lps) Birleşik Amerika Rusya’dan i-kinci cihan harbi esnasında
ödünç verme
nu mucibince
ve kiralama kanu-aldığı malzeme kar
şılığını ödemesini bir kere daha
istemiştir.
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir MÜMTAZ FAİK FENİK
Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden Hikmet Yazıcıoğtu Basıldığı yer: Güneş Matbaası — Ankara
Demir perde arkasında mühim görüşmeler
'Kominform yeniden
'tedbirler tasarlıyor
Kapalı bir iktisat sisteminde Çekoslovakyanın' rolü
Geçen yıl Çekoslovak - Bulgar anlaşması imzalanırken
Viyana, (Nafen) — Sovyet Rusya ile peyk memleketlere mensup iktisat uzmanları arasında mühim görüşmeler yapılmakta olduğu bildirilmektedir. Bu görüşmelerin gayesi demir perdeyi İktisadî mübadeleye tam olarak tatbik edebilmektir. Zannedildiğine göre, Sovyet-ler Kominform memleketlerinin daha bazı fedakârlıklarda bulunmalarını istemekte ve bunların doğu Almanya ve komünist Çin ile ticaretlerini genişleterek kendilerine elzem o-lan maddeleri batıdan değil fakat oralardan temin etmelerini İstemektedir.
Muhabirlerin belirttiklerine göre, Sovyetler peyk memleketlerdeki hafif sanayii de ağır sanayie tahvil edebilmek için harekete geçmiş bulunmaktadır. Böylelikle hem kendilerine elzem olan malzemeyi temin ve aynı zamanda bu memleketler
Kızıl Çin veAmerika
Bir âyan üyesine göre Çin yakında tanınacak
Las Vegas, (Nevada a.a. — Nevada eyaleti cumhuriyetçi â-yan üyelerinden George Malone basına yaptığı beyanatta, Birleşik Amerika’nın 90 gün içinde komünist Çin’i tanıyacağını bildirmiştir. Malone’ye göre, Tru-man ile Mac Arthur arasında
Wake adasında cereyan eden
görüşmeler generalin ve( Kore hakkında
Formoza bildiklerini
seçimlerden evvel meydana çıkarmaması hedefini gütmekte i-di. Ayan üyesi, zaten hükümetin, zemin hazırlanır hazırlanmaz Mac Arthur’ü geri çağırmak niyetinde olduğunu ilâve etmiştir.
Malone’nin söylediğine göre, Dışişleri Bakanı Dean Acheson Ingiltere ile bir anlaşmıya var-
mıştır. Buna göre, komünist Çin’in Birleşmiş Milletlere girmesi meselesi bir kere daha Gü-
venlik Konseyine arzolunduğu zaman Birleşişk Amerika vetosunu kullanmıyacaktır.
Yugo’lavyanın dururu
Bclgrad, a.a. — Birleşik A-merika’nın Belgrad Büyükelçisi George Ailen pazartesi akşamı
dışişleri bakan yardımcısı
Mates’i ziyaret ederek, Kore’de komünist Çin müdahalesi hakkında General Mac Arthur’ün
raporunu kendisine tevdi etmiştir.
Mareşal Tito, «Nevyork Times. muhabirine verdiği mülâ-
katta Yugoslavyanın Birleşmiş Milletlerde durumunu açıkladı-
ğını ifade etmiş ve Yugoâlavya-
nın aynı vaziyeti muhafaza ede-
ceğini belirtmiştir. Tito, Birleşmiş Milletler Kurulu komünist tecavüzünü tesbit ederse Yugos-
lavya’nın Birleşmiş Milletler kararlarını destekliyeceğini a-çıklamıştır.
PULSUZ İSTİDA
Diinya'nın aynası:
Sayla: 3
halkının hayat seviyelerini de Rusya’daki hayat seviyesine indirmeyi düşünmektedirler.
Aynı zamanda Sovyet Rusya peykler arasındaki münakaleyi de batıklardan istifade etmeden yapmayı düşünmüştür. Sovyetlerin Doğu Almanya ile peykler ve peykler ile komünist Çin arasındaki alışverişi yalnız kendi vasıtaları ile yapmaya çalışmaları ve bu hususta plânlar hazırlamaları da manidar görülmektedir.
Sovyetlerin bu yeni plânlarının tatbikinde Çekoslovakya ya da mühim bir rol düştüğü anlaşılmaktadır. Şimdiye kadar komjnformun batı ile asıl temasını temin eden bu memleket şimdi komünist Çin ile te ması sağlayacaktır. Bununla be raber bu plânın kolaylıkla tatbik mevkiine konamıyacağı ve büyük güçlüklerle karılaşılaca-ğı anlaşılmaktadır.
Japonya konseyi
Ruslar müttefik konseyine iştirak ettiler
Tokyo, a.a. — Şovyet murahhası altı aydan beri ilk defa o-larak Japonyadaki müttefik kon şeyinin toplantısına iştirak et-
Bundan evvelki Sovyet murah hası ve memurlarının büyük bir kısmı Mayıs ayında Rusya'ya dönmüşlerdi.
Dünkü toplantıda milliyetçi Çin delegesi elan Sovyetlerin e-linde bulunan 370.000 Japon harp esiri meselesini ortaya atmıştır. Sovyet murahhası bu suale cevap vermemiş ve milliyetçi delegenin konseyde Çin’i temsil etmeğe hakkı olup olmadığını sormuştur.
Bunun üzerine konsey başkanı bu meselenin gündemde yer almadığını bildirmiştir.
Kore'ye yardım programı
Lake Success, a.a. — Birleşmiş Milletler İktisadî ve Sosyal Konseyi Kore için yardım ve kalkınma programını kabul etmiş ve ne dereceye kadar bir yardımda bulunabileceklerini ay
sonuna kadar bildirmeleri için
Birleşmiş Milletler üyelerine müracaat etmiştir.
Dördüncü madde tatbikatı
Vaşington, a.a. — Dışişleri Bakanlığından bildirildiğine gö-
re, Seylân ile Birleşik Amerika arasında bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşma, Başkan Tru
man programının geri kalmış memleketleri alâkadar eden dör-
düncü noktası mucibince Birleşik Amerika’nın Seylân’a teknik bakımdan yardımda bulunması-
nı derpiş etmektedir.
İran da Truman programının
dördüncü noktası eçrçevesi dahilinde Birleşik Amerika ile bir
anlaşma imzalamış vaziyettedir.
tlmî toplantılar siyasî
: ihtiraslara âlet olmamalıdır! ;
Evvelki gün Hukuk Fakültesi Dekanına hitaben yaz- ' ! mış olduğumuz istida, hiç de aidiyeti olmadığı hal- 1 !
■ de, Ulus ceridesinin y'avrusu tarafından kabul edilme- ■ mekte ve «muhtar» üniversiteye saldınş telâkki olunmak- !
1 ’ tadır.
Evvelâ şunu bilmelerini isteriz ki, muhtar Üniversi- J teye taarruz hiç bir vakit aklımızdan geçmemektedir. ' Yalnız, bu gibi davetlerin, yaratacağı aksülâmellerin dü- 1 şünülmesinin şart olduğunu hatırlatmak isteriz.
; Yirmi beş yıl evvel kurulurken, o zaman resikârda ! ;
' olmaları dolayısiyle uhdelerine fahri profesörlük verilen i bu zevat arasında İnönü hazretlerinin bu unvanını bugü- J ' ne kadar kullanmadığı, iğreti de olsa hiç bir vakit cübbe- 1 yi sırtına geçirmediği düşünülecek olursa, davet hâdisesi- 1 ! nin, nasıl istismar edildiği meydana çıkar.
İnönü, hepimizin bildiği gibi iktidar hırsı ile ne yapa- i
. cağını şaşırmış, her fırsattan istifade etmeğe, her ne su- ) ’ retle olursa olsun, yenidon başa geçmek istemekte ve eli- ' ne geçen bu gibi fırsattan istismar etmektedir.
İşte, muhtar diye vasıflandırılan Hukuk Fakültesi bu '
• emele âlet olmuş ve yirmi beşinci senei devriyesine, bel- ( ki de farkında olmıyarak siyasî bir mahiyet vermiştir. I Bizim de üzerinde durmak istediğimiz nokta budurl I Hikmet YAZICIOĞLU ’
Ankaradan Koreye
Tütün bir zehir midir yoksa iyi bir ilâç mı ?
Sigara içenler 45 yaşından sonra akciğer^kanserine kolay yakalanır
(Ba;ı 1 inci sayfada) Gemilerin limanlara iltica etmesini söylüyorlar...
Meğerse bizim taraftaki fırtına o siklonun uzak parçacıklarına işaretmiş... Aklıma derhal vaktiyle Japon sularında ba tan Ertuğrul geldi... Fakat kaptan teminat verdiği için hepimiz sükûnetteyiz. Koca gemi basit bir sallantı ile bu badireyi de atlattı. Ve yıldızlı, pırıl pırıl bir geceden sonra parlak bir sabahla uyandık... Şimdi O-kinava adasının garbını tuttur duk, 40 derece ile yoldayız..
Bu denizlerde gayet ittirad-sız bir hava var. Günde bir kaç defa değişiyor, bugün saat 16 sıralarında böyle bir hava değişikliğime daha rastladık. Ve alâimisema çıktı... Biz de gemi ile altından geçtik... Fakat hiç birimiz kadın olmadık. Meğerse onun da sebebi varmış... Elimizde yumurta sepeti olacakmış... O halde... Binaenaleyh kimse merak etmesin ve yumurta sepetine dua et-
Bugün Pazar olduğu için tam bir istirahat var... Herkes grup lar halinde eğlencede... kemen-çe, kaval, zurna, bağlama, davul, mandolin... bize Amerikalılar da iştirak ediyor. İçlerinde İtalyan asıllı bir genç fevkalâde şarkı söylüyor. Flüt çalarak onu epey söylettik... Bizim de garp müziğine vakıf o-luşumuza ve hele mükemmelen çalışımıza hayret ediyorlar... Sı rası gelmişken kültür vadisinde Amerikalının karakterini anlatayım size... Bunlar her şeyden evvel vazife taksimi yapmışlar gibi... Sanatlarını mesleklerini ilgilendirmeyen şeyler hakkında bilgileri hemen yok gibi... Hele Türkiye hakkında hiç bir şey bilmiyorlar. Vapurda hattâ erlerimizden bile bir çok dil bilenlerimizi takdirle seyrediyorlar.
★
Artık Pusana varmamız yak laştı. Bir taraftan duşlar, bir taraftan çamaşırhaneler harıl harıl çalışıyor. Traş, banyo, ve sair temizlikler var. Pusan’a Türk bir yapılıyor, ordusunu kuvvet bunu da 1880 lik birinci kafile temsil edecek. İlk tesiri bu kafile yapacak... Kafile komutanı elden gelen her tedbiri alıyor. Amerikalılar bu işe azami derecede yardım ediyorlar. Bir taraftan da gemi baştan aşağıya temizleniyor. Nasıl aldı isek öylece teslim etmek için... Birer gün ara ile üç insan bir yük gemisi Pusan limanına gireceğiz.. Bizim gemi (General Mc Rae) 17/10/1950 Salı günü saat 12.10 da rıhtıma yanaşmış olacak... Zatei) bu mektupları da oradan vereceğim. Bugünden erlerimizin, subaylarımızın, ve Amerikalıların 22 günlük ihtisaslarını birer birer toplamağa başladım.
★
Bugün 16/10/1950 Pazartesi.. Yarınki inme için herkes hazır lık halinde... Ben de bu fırsattan istifade etmek için süvari ile «Zafer» namına görüştüm.
— Türkler hakkındaki kana atiniz nedir?
— Türklerle ilk defa temas ediyorum. Erleriniz bilmediklerini zamanla ve süratle öğreniyorlar. İlk acemilikleri kalmadı, sonra hüsnü niyetleri
var. Fikren fena düşünmüyorlar, bir yanlışlık yapsalar bile bunda katiyen kasıtları yok. çok efendi, çok temiz ve çok mert insanlar...
— Kaptan, şimdiye kadar bir çok milletlere mensup kıtaları taşıdığınızı söylüyorsunuz. Bunların içinde bir tercih yapabilir misiniz?
— Disiplin, samimiyet ve doğ ruluk itibariyle Türkleri hepsinden üstün bulduğumu samimiyetle söyliyebilirim.
— Kumanda heyeti için ne düşünüyorsunuz?
— Üç haftadır beraberiz, beraber çalıştık ve tam bir anlayışla birbirimizi ikmal ettik. Dostluğumuzun derecesini siz de görüyorsunuz. Anlaşmayan, sevişmeyen insanlar bu derece de bir dostluk kurabilirler mi, dersiniz?
Albay Kaptan (Darry Parks) ın sözleri burada bitiyor. Bunlar bizden hakikaten memnundular. Biz de bu memnunluğa lâyık olmağa çalıştık.. Ve onlardan da biz mem nun olduk. Bu dostluğun Türk-Amerikan dostluğunun temellerinden biri olmasını temenni edelim.
★
Erler arasıra bir şeyler kaybediyorlar. Bulanlar da komutana getiriyorlar. İçlerinde bayağı değerli şeyler de var. Komutan hoparlörle ilân ettiriyor. Sahibi gelip alıyor. Ve A-merikalı personel bu hâdiseleri dikkatle takip ediyorlar. İçlerinden birisi, erat yemekhanesi şefi dayanamadı:
— Zannediyorum ki Koreliler en çok sizden memnun olacaklardır. Bu asırda bu tip insanlar kalmadığını zannediyo -rum, dedi.
Dünyanın iki büyük ve zengin milletinden birer grup 3 haftada tamamen anlaşmışlardı... Biri milyarların sahibi, diğeri efendiliğin mucidi ve varisi... Allah muhabbetlerini arttırsın...
temizlikler
c ordusunun ter temiz parçası olarak çıkmak
yapmak lâzımsa Şaka değil Türk bu beş binlik
★’
Bugün Ertuğrul şehitlerinin meçhul derinliklerdeki mezarları önünden geçtik... Bütün bir kafile güverteye toplanarak bu aziz şehitlere fatihalar okudu. Bundan sonra hoparlörün idare ettiği müthiş bir uğultu koptu...
Korkma sönmez bu şafak -larda yüzen al sancak...
Şanlı sancak vatandan en az 9.000 mil mesafede ve doğan güneş imparatorluğunun uc -suz bucaksız denizlerinde bir defa daha yükseliyordu. Evet ne şafaklarda, ne ufuklarda sönmiyecek... söndürmiyecek-ler bu çocuklar onu...
Aklıma Kolombo’nun yarı sunî gölcükleri geldi... o göl — lcrdeki hattı üstüvaya mahsus güneşin yeşilliğin rengi tablolardaki canlı renk.. Buradaki renk sancağın ve Türk Meh -medi'nin rengi, şehit Mehmet senelerce sonra geçen torunlarını seyrediyor olacak ki deniz daha renkli, ufuk daha renkli her şey ve her şey daha renkli... Allah da kul da hayran bu manzaraya...
Etrafımızda dolaşan Japon a-çık deniz balıkçı gemilerini seyrede seyrede akşamı ettik... Hava raporu iyi değil, yarın i-çin fırtına ve yağmur gösteriyor. Bakalım bu gece ve yarın nasıl geçecek? Şimdilik Allah rahatlık versin...
FOYHAZOĞLU
tDugün. dünyada, bir sene ■^zarfında iki milyar kiloya yakın bir tütün içilmekte olduğu tesbit edilmiştir. 18 yaşını doldurmuş olan her Amerikalının hissesine 200 paket sigara düşmektedir.
Bununla beraber, tütün sarfiyatındaki rekor, HollandalIlardadır. Amerika, Belçika, A-vusturya, Kanada, İngiltere ve Fransa —bu sıraya göre' bilâhare gelmektedirler. Her tarafta, tütün içenlerin sayısı a-henkli bir süratle çoğalıyor. Birleşik Amerikada, her sene, 800.000 «yeni tütün içen» meydana çıkıyor.
TÜTÜNÜN TARİHÇESİ
1492: Kristof Kolomb, Kızılderililerin tütünden faydalandıklarını keşfetti.
1523: Portekizde tütün tica- | reti başladı.
1560: Fransada tütün içilme-ğe başlandı.
1639: Virjinya, senede 1 milyon 500.000 kilo tütün istihsal etmeye başladı.
1949: «Nikotin kralı» tesmiye edilen William Johnston Yapp, 4.501.437 sterlinlik bir servet bırakarak öldü. Mr. Yapp sigara içmezdi.
TÜTÜN NE ZAMAN MUZIRDIR
Tütün, hastalıkların menşei midir? Dr. Poucel, «Tütün ve sıhhat» adlı eserinde, tütünün muhtelif zararları üzerinde duruyor. Fakat Dr. Poucel tütünün kullanılmasına taraftardır. O, «Tütüne karşı ittifak» cemiyetinin başkamdir.
Şurası bir hakikattir ki tütün şiddetli bir zehir ihtiva eder. Bu zehirin adı nikotin olup ya rım damlası bir köpeği, sekiz damlası bir atı öldürmeye kâfidir. Bir kıjş ise, gagasını Nikotine değdirir değdirmez derhal ölür.
TÜTÜN ANLAYIŞ KABİLİYETİNİ ARTTIRIR
Bununla beraber, tütünün müdafaa edilecek tarafları da yok değildir. Tıbbî saha içinde meslekî bir dergi veya gazetede, bir doktorun «Tütünün mü dafaası» mealinde yazılara sık sık rastlamak kabildir.
Zira, tütünün sadece zararları yoktur. İnsan çalışırken bir sigara yaktı mıydı, keyfine diyecek yoktur. O zaman, beyninin daha iyi çalıştığına kanaat getirir. Nikotin, kan deveranına ve teneffüse büyük bir tesir yapan sempatik sistemi tenbih eder. İnsan kendini yeni den kuvvetlenmiş hisseder, fikirler insanın aklına daha çabuk ve kolay gelir. Fakat sigara bitince çöküntü devresi başlar. Kalp yavaşlar, kan tazyiki düşer.
NEZLEYE KARŞI TÜTÜN
Tiryaki bir insan, o zaman, otomatikman ikinci sigarasını yakar ve bu kararı bozmamak için günde en az iki paket sigarayı boşaltır.
Tütüne, daha bir çok meziyetler yükletilmiştir. Bunlardan biri dünya durdukça hakikat olarak kalacaktır. İlk siga ra insanı teslih eder. Onu mu -hafaza eder. Diğeri daha acayiptir: Tütünün, bakteri ğibi bir meziyeti vardır. Bunun içyı şu eski hâdiseyi anlatırlar: Yaş lı bir trlandalı, 2 ve 4 yaşındaki çocuklarına sigara içirir ve tü tün çiğnetirmiş. Bu sayede, hafif beyin nezlesine varıncaya kadar hiç bir nezleye yakalanmadıklarını söylüyormuş. Buna benzer başka bir hassa da uzun zamandanberi bilinmektedir.
Tütün, diş iltihabına karşı da netjce veren bir silâhtır. Dişi ağrıyanlara sigara içmesi tav siye edilir. Tabiî ki bu, sigara içmeyenler için nikotinin uyuş turucu tesirinden faydalanıl -mak bakımından yanlış bir şey değildir.
Fakat sigara, neşesizlik, can sıkıntısı, maddi ve manevî bütün ıstıraplara karşı iyi bir silâhtır. Belki bir parça töksik-tir. Şüphesiz ki tiryaki alışkan lığının esiridir. Fakat umumî kanaatlara göre, sigara tiryaki-
Bu bayanın neşesini arttıran sigara mıdır, dersiniz?
lerinde, sigaraya yeni başla-yonlarda görülen tesirler görüle mez. Vücut nikotine alışınca nikotinin tesirleri de azalmaktadır. İlk sigara içenlerde, sigaranın verdiği rehavet, sar -hoşluk kendisini daha çok gösterir ve hattâ sarhoş olmuşçasına baş döndürür. Halbuki tir yakilerde ise, sadece alışılmış bir tadı duymaktan başka hiç bir tesiri yoktur. Bu bakımdan sigarayı çok içenlerde bu iyi sayılan tesirler —olsa bile— yavaş yavaş kendini kaybeder ve.sigaranın fena tesirleri kendini derahl gösterir:
Nefes darlığı, yorgunluk, öksürük, iştahsızlık v.s. Bunlar, gene bir dereceye kadar hafif ve tehlikesiz emarelerdir. Bir de daha fena neticeler vardır ki, onlar, sigaranın büyük zararını ve tam mânası ile bir zehir olduğunu ortaya koyar.
Yapılan tetkikler neticesinde sigara içenlerde, akciğer kanserinin daha çok olduğu ve hattâ bu hastalığı, nikotinin tevlit ettiği hakikati ortaya koyulmuş tur. Bir çok hastalıklar için teh likeli olan sigaranın, bir de, hastalıklar tevlit etmesi veya hastalığın şiddetini arttırması,
tütün için verilecek iyi bir not olmadığı gibi, bir iki ufak ve muayyen zaman ve mekâna inhisar eden faydalarını bularak tütünü müdafaa edenlere yenici ve mükemmel bir silâhtır.
N. Nihad ÜLKEKUL
M. Meclisi komisyonları
Başkan ve sözcü seçimlerine bugün ve yarın devam edilecek
ÇALIŞMA KOMİSYONU: 10/11 1950 cuma günü saat 14.30 da başkan, sözcü ve kâtip seçmek üzere Maliye Komisyonunda,
SAYIŞTAY KOMİSYONU: 10/ 11 1950 cuma günü saat 14.30 da başkan, sözcü ve kâtip seçmek üzere,
TUTANAKLARI İNCELEME KOMİSYONU: Bugün saat 10 da Kitaplık salonunda,
TARIM KOMİSYONU: 10 11/ 1950 cuma günü saat 14.30 da başkan, sözcü ve kâtip seçmek üzere, toplanacaklardır.
Soldan Sağa:
1 — Bayan kâtip. akıllı, Frausada bir şehir 2 — Malı, yüksek, aralık bırakma 3 — Tersi: çok değil, atın semeri, et satan 4 — Beyaz, tersi: yapma, ik, iste 5 — Seda, genişlik, tersi: muhafaza 6 — Bir harfin
okunuşu, Tersi: müsibet, RAÎ 7 — Su. tersi: atın boynundaki kıllar, başına N gelirse: ender olur 8 — Bir harfin okunuşu, su. tabaka, tersi: maznun 9 — Gelecekte, bir nakli vasıtası, saf 10 — Yandan akar (iki kelime) sonuna M gelirse tersi: dayanıklılık olur.
Yukarıdan Aşağıya:
1 — Bir hayvan, Tersi: hayatta olma 2 — Bir meclis, tersi: eşik 3 — Ayı yuvası 4 — Kanun, etrafı su İle çevrili kara 5 — îaşret sıfatı, kanatlı bir hayvan 6 — Elekten go çir. hızlı akan su 7 — Ter(: zehir, evli olmayan 8 — Kabadayı, sovgl 11 9 — Fikri yoklamak, cereyan o den 12 — Söz. 13 — Tersi: nam. Alem 14 — İnama, küçük gaz yağı lâmbası 155 — Çiftçi Aleti, tersi: edat.
Tcrlibcdcn: N. ü.
ANKARA RADYOSU PERŞEMBE — 9 11/1950
7.28 — Atılla ve Program. 7.30 -S. Ayarı. 7.31 — Ncş'cll Mtlzlk (Pl.) 7 46 — Haberler. 8.00 — Saz Eserleri Şarkılar (Pl.) 8.15 - Tangolar (Pl.) 8.25 — GünUıı Programı vo Hava Raporu. 8.30 — Mozart. Re Minör Plano Konçertosu (Pl.) 9.00 — Kapa
12.28. — Açılış ve Program. 12.30
- S. Ayarı. 12.30 — Şarkılar. 13.00
- Haberler. 13.16 — Radyo Salon Orkestrası. 13.30 — öğle Gazetesi. 13.46 — R. Salon Orkestrasının Do vamı. 14.00 — Hava Raporu. Akşam
Programı ve Kapanış.
17.5S Açılıa ve Program — 18.00 M. S. Ayarı — 18.00 Müzik: Hafit Müzik (Pl.) — 18.30 Müzik: incesaz (Uşşak Faslı) — 1900 M. S. Ayarı ve Haberler — 1916 Tarihten Bir Yaprak — 19-20 Müzik: Yurttan Sesler —■ 19.46 Radyo llo İngilizce
- 20.00 Müzik: Film Yıldızarı Söy lüyor (Pl ) — 20.15 Ra(V» Gazetesi
- 20.30 Serbest Saat. — 20.35 Mü zlk: Taııburla Saz Eserleri — 20.50 Müzik: Bağlama Takımından Oyun Havaları — 21.00 Konuşma: Kah ramanlar Geçiyor (Feridun Fazıl Tülbentçi) — 21.15 Müzik: Dans Müzlfil (Pl) — 21 15 Konuşma. Safilik Saati — 22.00 Müzik: Müzik severin saati — 22.45 M. S. Ayarı
İSTANBUL RADYOSU PERŞEMBE — 9 11/1950 12.57 - Açılış ve Programlar. 13,00 — Haberler. 13.15 — öftle Kon seri (Pl.) 13.45 — Şarkılar. 14.20
- Dans Müziği (Pl.) 14.45 — Prog ram ve Müzeyyen Sonar Isıldan Şar
kılar (Pl.) 15.00 — Kapanış.
17.57 Açılış ve Programlar - 18.00 Dans Müziği (Pl.) — 18.30 Serbest Saat — 18.40 Türküler — 19.00 Ha borler — 19115 Kısa Şehir Haberleri
— 19.20 Caz Saati — 19.10 Şarkılar
— 20.10 Serbe3t Saat — 20.15 Radyo Gazetesi — 20.30 Orkestra Eserleri (Pl.) — 21.00 İstanbul Konsorvatuva rı Türk Musikisi icra Heyeti Kon seri — 21 40 Küçük Orkestradan Melodiler — 22.00 Dinleyici istekleri
— 23.30 Operotlerdeıı Müzik (Pl.)
— 22.45 Haberler — 23.’00 Program lar ve ans Müziği (Pl.) — 23.30
Sayfa: 4
ZAFER
9/11/1950
[LÂLE^SULTAKİ
a»™——
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN
Tefrika No: 49
Bunu bütün âlem bilir Sultanım i^Fakat bir
minnettarlık borcu
Başmakaleden devam:
t
o £ h t n s
y
D t
ı d o
I d
y
r. y t
r
v
d k «
I-n c ı d
1: t f
2
a
Y ok canım.. Ben Fransa-dan ziyade kendi memleketimi düşündüm ve ona hizmet etme.. gayesiyle bu tavassutu yaptım.
(Şüphesiz Sultanm.. Fakat Fransa ve Fransa Sefiri bu hizmetinizi asla unutmıyorlar ve unutmıyacaklardır.
(Her ne ise.. (Sultanım..
(Ne var?
(Kulunuzun bir istirhamı.
(Söyle Marya.. Senin de mi bir işin var?
(Hayır Sultanım, benim değil.. Sefir Hazretlerinin..
(Sefir Hazretleri daha ne isterler ?
(Hiç bir şey Sultanım.. Bilâkis.
(Söyle canım..
Marya kutuyu koynundan çıkardı. Mütereddit bir tavır ile açtı ve Fatma Sultana uza tarak:
(Sultanımdan istirhamım şu ki., size lâyık olmıyan bu hediyeyi lütfedip..
Fatma Sultanın kaşları birdenbire çatıldı:
(Marya.. Ne söylediğini biliyor musun?
Diyerek kutuyu itti. Kutu yere düştü ve üç muhteşem elmas dökülerek salona saçıldı..
(Ah Sultanım.. Bunlar..
(Marya.. Bir Türk Sultanının para veya hediye mukabilinde iş yapacağını mı zannet miştin? Sefire söyle ki..
(Sultanım.. Affet.. Lûtfeyle kabul...
(Hayır Marya.. Benim devletim o kadar zengin, o kadar hudutsuz ahcarı kıymettara majiktir ki..
(Bunu bütün âlem bilir Sultanım. Fakat bir minnettarlık borcu.. Bir hediye..
(Bir Türk Sultanı kimseden hediye kabul edemez. Sefire söyleyiniz. Bu dakikada, kendi isteğimle yaptığım tavassut tan dolayı pişmanım. Götürünüz. Bu düğmeleri kendisine iade ediniz.
Marya yerlere kapandı..
(Yapamam.. Yapamam Sultanım.. Ben mahvolurum. Beni öldürlünüz, fakat bunları iade etmeyiniz..
Fatma Sultan bu yerlere kapanmış olan Cinevizli kadına dudaklarını bükerek baktı, baktı:
(Paşanın «Siyasî işlerine karışma, demekte hakkı varmış. Demek siyasette rüşvet ve para rol oynpyormuş. Biz sanmıştık ki, siyasette memleket kaygısı önde gelir..
Böyle söyledikten sonra yere serpilmiş olan elmas düğmelere hiç bakmadan gururla odadan çıkıp gitti.
Marya bir müddet bu fevkalâde kıymetli elmaslara baktı. Onları alıp Sefire geri götürmek doğru olur mu diye düşündü. Fakat Sefirin böyle bir şeye kızacağını bildiği için o güzel elmasları yerde bırakarak ağır ağır çıkıp gitti.
— Onlar nedir Muslu?
— Sadrazam İbrahim Paşa bütün devlet makamlarına hep akrabalarnı yerleştirmiş. Oğlunu, damatlarını, yeğenlerini ve daha birtakım yakın uzak bütün hısım ve akrabalarını, eşi ve dostunu en yüksek makamlara nasbeylemiş. Âdeta devlet makamlarını bir çiftlik haline getirmiş.
— Bunda hakkın var Muslu. iler halde halkı en fazla kışkırtacak şey de budur. Bu, elimizde en güzel bir tahrik vasıtası olur.
— Sonra halk, hazinei devleti yağma eden bu akraba ve taallûkatın Kâğıthanede, Üsküdar sırtlarında, Beşiktaşta, Boğazın muhtelif semtlerinde yaptırdıkları muhteşem köşkleri de hoş görmüyor. Halk sefil ve üryan geçim derdi ile didinirken, bir avuç yaradan ibaret olan erkânı devletin sırf kendi zevk ve eğlenceleri için bu kadar azîm israflarda bu-
lunmaşı asja hazmedilmiyor.
Pos bıyıklı adam sevincinden yerinde duramıyordu:
— Senin de, benim de halkın da hakkı var Mu3İu.. Demek işler yolunda.. Acaba Yeniçeriler ne âlemde?.
— İbrahim Paşanın askere düzen vereceği veya, yeni talimli bir nevi asker ihdas edeceği şayiası dolaşıyor. Bu da Yeniçerileri fena halde ürkütmektedir. Yeniçeri Ocağının lağvedileceğinden endişe için-
— Desene asker tayfası da sarayın aleyhinde.
— Pek katî değil ama, icap ederse onlar da saray aleyhine kışkırtılabilir.
Pos bıyıklı adam kaşlarını çattı. Elini silâhının kabzasına koyarak:
— Fırsat bu fırsattır ağalar.. Sıkı durursak bu devir bizim de olabilir. Öyle değil mi Ali Ağa?
( Devam edecek )
Amerika
suvunması
h d z d y n ı(
y d k y d
M k k
İFTİRA
Kurşunlu Hanın isli büyük salonunda bu dakikada ses seda yok. Bir fener ve ocak-rarlı bir şekilde aydmlatmak-tadıj1. Odanın pencere önündeki sedirde iki adam oturuyor. Ocak başında da iki adam var.
Uzun bir müddet bu dört adam hiç bir şey konuşmadı.
Nihayet içlerinden birisi söze başladı:
— Esnafın artık tahammülü kalmamış.
Pos bıyıklı ve asık suratlı biri cevap verdi:
— Bunu nereden anladın?
— Anlamamak için budala olmak lâzım. Bir kere yeni yeni biı-taklm vergiler tarhedil-miş. Esnaf bu vergilerden çok şikâyetçi..
— Kime kızıyor esnaf?
— Bana kzacak değil ya, vergiyi vazedene.
— Yâni?
— Daha ziyade Sadrazama..
— Sade bu kadar mı?
— Benim bildiğim bu kadar.
— Ya sen ne işittin Jfuslu? Manav Muslu iki kere öksürdü. Bıyıklarını sıvazladı. Eli ni belindeki kuşağın kenarına geçirdi:
— Bunları ben de işittim. Fakat Sadrazama başka şeyler için de halk muğberdir.
ve Türkiye
(Başı 1 inci sayfada) rî ve siyasî çevrelerinde bu hususta şu kanaati elde etmiştir: Türkiye’ye karşı girişilecek bir tecavüz, Birleşik Amerika’yı mütecavizin kalbgâhına hücumu derpiş etmeğe mecbur kılacaktır. Yetkili askerî çevrelerde belirtildiğine göre, General Omar Bradley bu yazısı ile, hür dünyada ikinci derecede ehemmiyet arzeden Türkiye de dahil olmak üzere 6 veya 7 cephede aynı zamanda veya birbiri ardısıra tecavüze. geçilebileceğini nazarı itibara alarak bütün dünyadaki müttefik ve dost devletlerin askerî kudretlerini arttırmak zaruretine işaret etmek istemiştir. Birleşik Amerika’nın endişesi müttefiklerin gayret ve kudretlerinin dağılmasını önlemektir: bu bakımdan, hür dünyanın umumî olarak kuvvetinin artmasına in tizaren, âzamî püskürtme kuvvetine malik olmak için sa-savunma çaresinin mümkün ol duğu kadar daraltılması lâzımdır. Omar Bradley’in kanaatin-ce Türkiye bu sayunıpa çevresine dahildir.
Amerikan askeri çevrelerinde bildirildiğin^ göre, Birleşik Amerika Türkiye'ye karşı vu-kubulacak bir teçayüze müdahale etmeksizin seyirci kalamaz. Derhal bizzat mütecavize karşı misilleme hareketi imkân larını derpiş edecektir.
Aynı çevrelerde hatırlatıldığına göre, Birleşik Amerika Truman doktrininin ilânından beri Türkiye'ye maddî ve manevî müzahareti kesmemiş, bu memleketi Boğazlar meselesinde desteklemiştir. Türljiye-ye karşı girişilecek bir hücum bütün memlekette Kore tecavüzünün haşıl ettiği tepkilerden daha çok şiddetli bir ak-sülâmel meydana getirecektir.
Yedeksubayda yeni öğretim (Başı 1 inci sayfada) 16 kasımda bütün talebeler, Amerikan askerî okullarında tatbik edilmekte olan sınıf ayırma test’ine tabi tutulacaklardır. Böylece her talebeye muhtelif sualler sorulacak ve hangisinden daha çok puvan alırsa o sınıfa alınacaktır. Bu suretle Yedeksubay namzetleri gelişi -güpel. sınıflara ayrılmıyacaklar ve, tamamen kabiliyetlerini gös terdikleri sınıflara dahil ola -caklardır.
Ajnerikan askerî okullarında tatbik edilmekte olan bu imtihan sisteminden çok istifade e-dilmiştir. Bizim askerî'' okullarımızda da, bu usulün tatbik edilmesi için Yedeksubay Okulunda bazı subaylar kursa tabi tutulmuşlardır. Kurs gören subay lar Yedeksubay Okulunda yapılacak test'te mümeyyiz( ola -rak hazır bulunacaklardır.
Diğer taraftan bu sene askerî tatbikatlar öğretimin yüzde yet miş-beşini teşkil edecek ve nazarî derslere daha az yer verile-
Amerikada seçim
(Başı 1 inci sayfada) demokratlar - mecliste bir tek namevcudları ve bir tek de kendilerine ihanet eden bulunmamak şartiyle - müzakereleri ken di lehlerinde neticelendirebilirler-
Şimdi henüz seçim neticeleri alınmamış olan iki eyalet vardır. Biri Washington, diğeri de Kaliforniya eyaletidir.
Washington’da Demokratlar, Kaliforniya’da Cumhuriyetçiler başta gelmektedir.
Meclisin dünkü
(Baş tarafı 1 inçi sayfada)
Gümüşhane Milletvekili Raşit Gürgen ile Sivas Milletvekili Mahir Türkay'ın öldüğüne dair Başkanlık tezkeresi okunmuş ve Meclis heyeti ufrıumiyesi ikişer dakikalık ihtiram vakfesinde bulun-
Müteakiben bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldr rdıpasına ve ölüm cezasına çarp tın|an altı vatandaşın aftan faydalandıkları için buna dair tekliflerle iskân kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hak-kmdaki tasarının geri verilmesi-no ve ordu mensuplarının izinleri için 1939 yılımda konulmuş olan tahditlerin kaldırıldığına dair Başbakanlık tezkereleri o-kunmuş ve celseye nihayet verilmiştir.
Büyük Millet Meclisi, cuma günü toplanacaktır.
(Baş tarafı 1 inci sayfada) fat Özdeş’ti. Amiral Rifat Özdeş o zaman kurmay albaydı. Bu heyet gemilerin muhtelif limanlardan toplanmasında büyük bir gayret göstermiş, ve 458,646 lira değerindeki tamir malzemesinin İngiliz ve Amerikan deniz makamlarından bedelsiz plarak teminine hizmet etmiştir. Böyle-ce heyetin 10 milyonluk kredinin başka işlere sarfına imkân vermeleri yurt savunması ve donan ma görevleri bakımından büyük menfaatler sağlamıştır. Bu hususu gözönüne alan Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce, heyet başkanı ile arkadaşlarına teşekkür ve takdirlerini bildirmiştir. Keyfiyet Başbakanlıktan alınan bir yazı üzerine Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan tarafından Kırşehir Milletvekili Amiral Rifat Özdeşe iblâğ olunmuştur.
General Bradley yanlış görüyor bir devlet olarak bize ahden bağlanması lâzımdır. Bunun tekevvünü için çalışılmalıdır.» demiştik. O zaman müdafaa ettiğimiz bu fikrin, ne kadar doğru olduğunun General Brad-ley'in bu makalesiyle şimdi bir defa daha teyit edildiğini gö-
Gerçi, Türkiye bir tecavüze ağrıyacak olursa, İngiltere ve Fransa ile olan ittifaklarımız dolayısiyle bu dostlarımızı derhal yanımızda göreceğimiz tabiîdir. İngiltere ve Fransa'ya Atlantik Paktı ile bağlı bulunan Birleşik Amerika'nın, Akdeniz'e müteveccih bir istilâ hareketine karşı bigâno kalacağı asla tahmin edilemez. Fakat Amerika kendisi bizzat ne zaman harekete geçecektir? Bir Pearl Harbour baskınını mı bekliyecektir; yoksa, tecavüz olduğu esnada ordulariyle ve bütün imkânlariyle derhal bizim cephemizde vaziyet alacak mıdır? Bu noktada şimdiye kadar sarahat görülmemiştir.
Ama. diyeceklerdir ki, işte Amerika, Kore cephesinde derhal kendiliğinden vaziyet almıştır, Komünistlere karşı bir an tereddüt etmeden harekete geçmiştir; Birleşmiş Milletler ülküsüne olan sadakatini fiilî bir surette nasıl isbat eden bir memleketten artık daha ne gibi sarahat isteyebiliriz? Fakat şurasına ehemmiyetle işaret etmek gerektir ki, Kore'ye yapılan tecavüz, dünya barışına olduğu kadar, bizzat Amerika'nın Uzak Doğu'daki müdafaa sistemine karşı da bir harekettir. Bununla Japonya'nın müdafaası, dolayısiyle, Pasifik Okyanusu stratejisi alâkadardır. Halbuki Türkiye'ye bir tecavüz olursa, bunun Amerika'yı, derhal değil, belki zamanla alâkadar eden bir hâdise olduğunu telâkki edenler bulunabilir. Bu bakımdan, memleketimizi, daha gerideki müdafaa hatlarına göre, önde bir savsaklama hattı, bir harp sahası olarak kbul etmeleri mümkündür. Nitekim, Amerikan Genel Kurmay Başkanı General Bradley’in ifşaatından da sarih olarak bunu anlıyoruz. Ama, biz, bu şekilde oyunlara gele-
Bir bakıma, Bradley’in bu makaleyi neşretmesi bizim için, hakikaten hayırlı olmuştur. Çünkü bu makale. Amerikanın askerî politikasını bütün vuzuhiyle gözümüzün önüne dökmüştür. ’Türk umumî efkârı vaziyeti çok daha aydınlık bir şekilde görmüştür. Arlık birtakım faraziyelerle ve birtakım meçhulerin istifhamla-riyle karşı karşıya değiliz. Bastığımız yeri, daha açık bir şekilde görüyoruz. Şimdiye kadar mesul Amerikan devlet adamları tarafından verilen teminatın mahiyetini daha iyi anlıyoruz. Bir bakımdan General Bradley'e ne kadar teşekkür etsek yeridir. Çünkü Bradley bu yazısında, ayrıca. Birleşik Amerika'da, Türkiye'nin cihan sulhu için ne kadar lâzım bir unsur olduğuna inanan, ve bu görüşü şiddetle müdafaa edenlere de bundan sonraki çalışmaları için de yeni bir hız verecektir. Onlar da Amerikan askerî politikasının Türkiye'yi ihmal etmekle ne kadar sakat fikirlere dayandığını isbat etmek fırsatını bulacaklardır.
Şurasını hemen söyliyelim ki, Amerika bize yardım etse de etmese de, biz, Türkiye’ye bir tecavüz vaki olduğu zaman son Türke kadar memleketimizi müdafaaya daima hazırız. Ama, Amerikan müdafaa sistemini hazırlıyanlar da böyle bir vaziyette Türkiye'nin yanında yer almanın dünya sulhuna ve bizzat Amerika'ya yardım olduğunu idrak etmezlerse büyük bir hata ve hattâ siyasî bir suç irtikâp etmiş olurlar. Bunu da böyle bilmeleri gerektir.
Vaziyet General Bradley’in iddia ettiği gibi değildir. Türkiye Avrupa ve dünya barışının kilit taşıdır. Eğer komünistler, Türkiye'yi bir harp sahası yaparak, Akdeniz'e inecek olurlarsa Dakar'da Amerikalıların karşılarındadır. Müstevli nc kadar genişlense, müdafaanın o kadar zor olacağını Bradley bilmelidir. Çok temenni e-deriz ki, Amerika'da bu fikir kısa bir zamanda anlaşılmış olsun ve General Bradley’in hatası kendisine anlatılsın..
Bütün bunlar, Birleşik Amerika'nın Türkiye'ye ahdî bir şekilde bağlanmasını istemekte no kladar haklı olduğumuzu
Korede Çinlilerin müdahaleleri
(Başı 1 inci sayfada) dahalede bulundukları yolunda General Mac Arthur raporunu al,r almaz Konseyin toplanmasını talep etmiştir.
Sovyet Rusya adına konuşan Malik demiştir ki:
(Generql Mac Arthur'ün göndermiş olduğu özel raporun tetkikine muhalefet ediyorum. Zira Sovyet Rusya Konseyde Kore meselesi üzerinde alınan ka rarların meşruiyetini tanımamaktadır-
Bunun üzerine söz alan Amerikan delegesi Warren Austin şöyle konuşmuştur:
«Sovyet delegesi Malik'in bugün takınmış olduğu tavır, Sovyet Rusyanın Birleşmiş Milletler tarafından görülen barış vazifelerine karşı yöneltilmiş yeni bir düşmanlık tezahürüdür. Bu tavrın barışı seven Birleşmiş Milletler üyeleri arasındaki tesanüdü kuvvetlendirmesi kuvvetle muhtemeldir-»
Austin bundan sonra Kore har binde Birleşmiş Milletlerin hareketine temasla demiştir ki:
«Barışın bir devlete karşı taarruzda bulunan aç gözlü mütecavizi geri almak için Birleşmiş Milletler tarafından girişilen harekâtın iyi bir şekilde neticelenmesi beklenirken komünist Çinli ler Birleşmiş Milletlerin mevcudiyet sebebini bertaraf etmek a. maciyle doğrudan doğruya müdahalede bulunmayı adeta bir vazife olarak kabul etmişlerdir. Güvenlik Konseyi böyle bir yar dimin gaye ve neticelerini bil-memezlikten gelemez.» »
Austin, Konsey komünist Çinlilerin temsilci göndermeleri yolundaki malik'in teklifi üzerinde rey vermeden evvel konuşma ğa başlamıştır.
Warren Austin bundan sonra Güvenlik Konseyinin komünist Çin hükümetine Koredeki kıtalarını geri çekmesi ve ilerde mütecaviz kuzey Koreye yardım etmemesi yolunda emir vermesini talep ederek konuşmasına şöyle
• Eğer lüzumlu ise biz Koreye komşu olan devletlere meşru menfaatlerinin korunacağına dair teminat vermeğe hazır bulunuyoruz..
Amerika delegesi konseyden Çinlilerin Koredeki kuvvetlerini çekmeleri için teşebbüse geç meşini istedikten sonra söz alan İngiliz delegesi Sir Gladvvyn Jebb Sovyet talebini destekleyerek demiştirki:
«Biz prensip itibariyle komünist Çin temsilcilerinin davet edilmesi gerektiğine inanıyor ve Güvenlik Konseyinin nisfet dairesinde hareket ede-ıök bu daveti yapmasını bekliyoruz.
Gerçekten komünist Çinliler Birleşmiş Milletler kuvvetleri başkomutanı tarafından itham edilmişlerdir. Fakat onların müdafaaları için konuşmalarına müsaade edilmesi de lâzımdır.
Milletlerarası
Havacılık kongresi sona erdi
Kpnforans Başkanı, Devlet ve Hükümet Başkanlarına gönderdiği bir telgrafla, yurdumuzda gördüğü hüs-
kabule şükranlarını bildirdi
İstanbul, 8 a.a. — Dün son ■toplantısını yaptıktan sonra kapanmış bulunan Milletlerarası S(vll Havacılık Kongresi Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’e aşağıdaki tejgraf gönderilmiştir:
«17 devletin ve 4 beynelmilel teşekkülün iştirâkiyle Istanbul-dt| Yıldızda Şale köşkünde toplanan Beynelmilel Sivil Havacılık İkinci Ortaşark Kongresi a-zaları bugün akdettikleri kapanış umumi heyet celsesinde mesai programlarının fevkalâde mphmul olması dolayısiyle Ankara’ya gelerek zatı devletlerine tazim hislerinin bizzat arzına imkân bulamadıklarından pek müteessir olduklarını ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti makamlarından gördükleri unutulmaz hüsnü kabul kadar, konferans mesaisinin muvaffakiyetle intacımı kolaylaştırmış olan mükemmel hizmet teşkilâtı dolayısiyle zatı devletlerine en sıcak teşekkürlerini arza ittifakla karar vermişlerdir.
En derin tazim ve saygı duygularımla arzederim.»
İstanbul Yıldız Beynelmilel Sivil Havacılık İkinci Ortaşark konferans Başkanı NAKİ KÖSTEM
İl özel idareleri
(Başı 1 inci sayfada) ke^in vesayet ve mürakabası asgari hadde indirilmiştir. Yalnız İçişleri Bakanına, il özel idarelerinin kanun hükümlerine aykırı çalışmalarım önlemek ve il menfaatlerini devletin genel menfaatlerde ahenkleştirmek mak-sadiyle bu idareleri bir derece-
ye kadar murakabe
hqkkı tanınmıştır-
Beden terbiyesi kongresi
(Başı 1 inci sayfada) Umum Müdürü Vildan Âşir Savaşır, kendisinden evvel konuşan hatiplerin ortaya attıkları düşünce ve tenkidlere cevap vermiş ve bugünkü kanunun aksak taraflarını belirtmeğe çalışmıştır. Umum Müdüre göre, bölge teşkilâtında valinin bölge başkanı olması, istişare kurullarının umumiyetle sporla alâkası olmıyan kimselerden teşekkül etmesi, tesislerin bölgelerde bu işle az alâkası olan kimselerin elinde bulunması, kanunun aksak taraflarıdır.
Yeni teşkilâtın nasıl olması hususunda Vildan Âşir, bölgelerde ajanların ve istişare heyetlerinin, federasyon teşkilâtının seçimle iş başına gelmesi, fikrini ileri sürmüş ve devletin yardımı meselesinde de, spor bugün lâyıkı veçhile memleketimizde bilinmediği ve yeni tesislere ihtiyaç olduğu için, yardıma ihtiyaç olduğunu belirtmiştir.
Bundan sonra Erzurum bölgesinden Ziya Çilingiroğlu, federasyonlara muhtariyet verilmesi fikrinde birçok üyelerle mutabık olduğunu, fakat bilhas sa henüz kalkınmamış bölgelerde devlet yardımı lâzım geldiğini söylemiştir.
Celâl Dinçer ise, spor ile Beden Terbiyesini ayırmak lâzım geldiğini söylemiş ve hulâsa o-larak kanuna dahil beden terbiyesi ve izcilik, kanun haricinde de bir spor teşkilâtı kurmak lüzumu üzerinde durmuştur.
Bu oturumda son olarak Bur han Felek konuşmuş, ilk meselenin sporun devlet tarafından idare edilmesi yahut edilmemesi olduğunu söylemekle söze başlamıştır.
Burhan Felek, memleketimiz spor teşkilâtının uzun bir tarihçesini yapmış ve Türk spor kurumunun nasıl Cumhuriyet Halk Partisine bağlanarak serbest çalışmasına son verildiğini, kanunun hazırlanmasında nasıl baştan savma çalışıldığını uzun boylu anlatmış eve misal ler vermiştir. Burhan Felek, ba şansızlıklarla neticelenen mükellefiyetler meselesine de te-mas ederek halen meriyette o- çektir.
lan kanunun Anayasaya aykırı ve antidemokratik olduğunu söylemiş ve Beden Terbiyesi teşkilâtının tenkidine geçmiştir. Uzun süren bu tenkidinde Burhan Felek, teşkilâtın devlet elinde olduğu için pahalıya mal olduğunu, kendilerinden beklenen işi yapamadığını ve Umum Müdürlüğün, istişare kurulu kararlarını nazarı itibara almadığını rçrisallerle anlatmıştır. „ • Bu arada, profesyonellik nizamnamesinin iki senedir sürüncemede kaldığını ve şampiyonlarımıza Umum Müdürlük tarafından binlerce lira verildiğini, bu sebep ve idaresizliklerden halen memlekette spor terbiyesinin bozulmuş olduğunu, il^ve etmiştir. Beden terbiyesinin sıhhî kontrolü, vazifesi olduğu halde, ifa etmediğini söylemiş ve aksaklıktan doğan zararları anlatmıştır.
Burhan Felek’in konuşması uzun süreceği ve vaktin de geç olduğu için konuşmasına öğleden sonra devam etmek üzere Başkan oturumu tatil etmiştir.
Öğleden sonraki oturumda; Bprhan Felek konuşmasına devam ederek tenkidlerini sıralamış ve sözlerinin sonunda, kanunun değişeceğini ve teşkilâ-tıp lâğvolduğu takdirde altı ay lık intikal devresinde bir heyet kurularak işlerin idare edilebileceğini ve bu müddet zarfında federasyonlar başkanlannm bölge müdürlerinin seçileceğini ve yeni teşkilâtın kurulacağını söylemiştir. Devlet kontrolüne gelince Burhan Felek «Devlet para yardımında bulunsa da bulunmasa da Cemiyetler Kanununa göre, kontrol yapacak-tıı?» demiştir.
Burhan Felek’ten sonra, Atletizm Federasyonu Başkanı Naili Moran kürsüye gelerek, atletizm federasyonunda hiçbir atletin para almadığını açıklamış ve müteakiben İngiltere atletizm Federasyonunun nasıl çalıştığını anlatmıştır.
N’aili Moran’dan sonra Ali Sami, Ziya Ateş ve diğer bazı hatipler söz almışlardır. Müzakerelere bugün de devam edile-
edebilme
İl tüzel kişiliğinin karar uzvu olan Genel meclisin, başkanlığı bugüne kadar valilerin uhdesinde iken, taşan ile bu esastan u-zaklaşılarak genel meclisin baş-kanmı kendi seçme esası kabul edilmiştir-
Bugün özel idarenin icra uzvu olan ve aynı zamanda mer-
kezin ilde en büyük temsilcisi bulunan vali, tasan ile il özel
idaresinin icra heyeti sıfat ve salâhiyetini alan daimi komisyonun başkanı olarak kalmakta an-
cak bu sıfatla tüzel kişiliğin icraî vazifelerini ifaya iştirak edebil-
mektedir.
İngiliz teklifi
Lake Succes, 8 — Güvenlik Konseyi, komünist Çinlilerin Kore harbine müdahalede bulundukları yolundaki Mac Arthur' un raporu müzakere edilirken Çin temsilcilerinin de davet edilmesini isteyen İngiliz teklifini kabul etmiştir.
Genel meclis üyeleri seçimlerinin, Milletvekilleri Seçimi Kanunu hükümlerine uyularak yapılması esâsı kabul edilmiştir.
Mac Kenzi
(Başı 1 inci sayfada) 10.30 da vali ile görüşecek, 11 de Millî Eğitim bakam tara-frndman kabul edilecek, 11.30 da sağlık bakam ile görüşecektir. Saat 17-30 da da Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinde «Körlüğün Yenilmesi» mevzuunda bir konferans verecektir.
Ayrıca yarın saat 15 de Milli kü tüphanede Körler, Sağırlar ve Dil sîzler cemiyeti mensubu ile bir hasbıhal toplantısı yacaktır
Sir Mackenzie şehrimizde bir müddet kaldıktan sonra Istan-
bula, sonra da Izmire gidecek ve
orglarda konferanslar verdikten
sonra Parise dönecektir-
gösterir sanırız. Bradley’in yanlış görüşünü tamir için ilk yol, Atlantik Paktı devletlerinin Akdeniz havzasının müdafaasını müştereken plânlaşiır-mak için Türkiye'ye yaptıkları teklifin bir an evvel tahakkuk etmesidir.
Yoksa Amerika, Türkiye'deki bir harbi mahallî bir hâdise olarak telâkki ederse, bu hem Avrupa, hem de kendisi içip
bir felâket olur.
Mümtaz Faik FENİK
Genel meclisin kararlan bugüne kadar valinin tasdiki ile te-kepımül etmekte iken, tasan Genel meclis kararlarının her hangi bir makamın tasdikine bağlı olmaksızın icraya konulacağını, ancak bu kararlara karşı valinin esaslı- maksat, şekil, vazife ve salâhiyet bakımlarından kanun ve nizamlara aykm ve amme menfaatlan ile telifi imkânsız bulunduğu kanaatiyle Damştaya baş vurabileceğini belirtmiştir.
Yeni seçilecek genel meclis ü-yelerinin seçim dönemi başında yemin etmesi usulü kabul edil-
Genel meclisin çalışma tarzına ait hükümler evvelce bir nizamname ile tesbit edilmişken, bu-
na dair hükümler tasarının
tevasına dahil edilmiştir.
Gizli toplantı yapılabimlesini gerektirecek müzakere konuları belirtilmiştir.
Valilerin oya katılmamakla beraber, genel meclis toplantılarına iştirak edebilecekleri^ icabında yerlerine muavinlerini gönderebilecekleri açıklanmıştır.
II hizmetleri ilgili Bakanlıkların fikir ve mütalaaları alındıktan sonra düzenlenecek 9 senelik programlarla yürütülmesi e-sosları kabul edilmiştir-
İl hizmetleri başlıca,- Millî E-ğitim, Bayındırlık, Sağık ve Sosyal ve Yardım ve Tarım olmak üzere toplanmıştır-
İl bütçesi ve hesap işleri bu idarelerin bünye hususiyetlerine uygun, süratli, daha basit ve daha salim ve sisteme bağlanmış-
Kombina işi
(Başı 1 inci sayfada) itibarla bu1 işe tahsis olunacak paranın hesapsız ve kitapsız sar-fedildiği hakkındaki neşriyatımız matbuatta geniş akisler u-yandırmıştır. Bilhassa Amerikan Yardın) Heyeti Başkanı Russel Doı-r’un bizim neşriyatımızı te-yideder mahiyette Devlet Bakanlığına bir mektup göndermesi, muhalefet partisinde evvelce bu işle meşgul olan kimseleri fena halde şaşırtmıştır.
Geçenlerde, gazetemizin «Pulsuz İstida» sütununda buna dair
bir yazı çıkmış ve bu işin bu kadar geniş tutulması sebeplerinin, bu tesisatı temin edecek fabri-
kaların Türkiye mümessillerinin hüviyetlerinin tesbiti sonunda açıklanabileceği ileri sürülmüştü.
Öğrendiğimize göre bu hikâyenin ana hatları şöyle cereyan etmiştir: «Erzurum Et Kombinasında bugünkü tesisin altı misli fazlası için altı misli büyük soğuk hava depolarını inşa eden firma, Danimarka’nın meşhur fabrikalarından «Atlas» m_-
esseseleridir.
Atlas müessesesinin Türkiye mümessili, şehrimizin muteber firmalarından Hayri Haseki namında bir zattır. Hayri Haseki Marshall Yardım Plânındaki ti-
raj hakları gereğince, soğuk hava tesisatı kontenjanının Dani-markaya tahsis edilmesi üzerine, Toprak Ofisi ile temasa geçmiş ve bütün formaliteleri ikmal e-
derek, işi olgun bir hale getir-
Fakat bu arada, hemen hemen işin tam olacağı bir sırada, fabrikadan mümessillik vazifesinden azledildiğini mübeyyin bir tezkere almış ve büyük bir teessür ve hayrete kapılmıştır.
Derhal fabrikaya müracaat etmiş ve azli sebeplerini sormuş, eğer bir kusuru görülmüş ise lütfen bildirilmesini istemiştir. Hayıi Haseki’nin müracaatına cevap gelmemiş, buna mukabil, fabrikanın resen eski milletvekillerinden ve o zamanki Ticaret Bakanı Cemil Sait Barlas’ın kadîm dostlarından Profesör Yavuz Abadan'ı mümessil olarak
tayin ettiği öğrenilmiştir.
Trans Türk şirketi ile müştereken hareket eden Yavuz Aba-dan’ın mümessil tayin edildiğinden sonradır ki geniş mikyasta siparişler başlamış ve iş bugün meydana çıkan şekilde bir azamet peyda etmiştir.
Vakıanın esas hatlarını haki-
Bir dergi kralı
(Başı 1 inci sayfada) hibi Henry Luce dün saat 10.20 de uçakla İstanbul’dan şehrimize gelmiştir.
Henry Luce hava alanında Basın - Yayın ve Turizm Genel Mpdürü Dr. Halim Alyot tarafından karşılanmıştır-
Basın - Yayın ve Turizm U-mum Müdürü Doktor Halim Alyot, şehrimizde bulunan Life Time ve Fortune dergilerinin sahibi Mr. Henry Luce’le Türk gazetecilerini tanıştırmak mak-sadiyle dün akşam Ankara Pa-las’ta bir kokteyl parti vermiştir, Bu kokteylde Ticaret ve E-konomi Bakanı ve Dışişleri Bakan vekili Zühtü Hilmi Velibe-şe, Ulaştırma Bakanı Seyfi Kurt bek, Tarım Bakam Nihat İğri-boz, içişleri Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu, Büyük Millet Meclisi Başkan vekillerinden Sıtkı Yırcalı, ve Fikri Apaydın, Genelkurmay Başkam Nuri Ya-nıüt, Amerikan Yardım Heyeti Başkanı Russell Dorr, yardım heyetine mensup erkân, Türk ve Amerikan gazetecileri hazır bulunmuşlardır. Toplantı geç vakte kadar samimî bir hava içinde cereyan etmiş ve bu esnada Türk Amerikan münasebetleri üzerinde samimî fikir teatisinde bulunulmuştur.
Türk gazetecileri, Mr. Henry Luce’e, son günlerde Amerikan Genel Kurmay Başkanı Omar Brâdley tarafından neşredilen makaleyi de bahis mevzuu et -miller ve bu husustaki fikirlerini açıkça söylemişlerdir.
DOKTOR
Aziz Tevfik Yeginsoy DAHİLİYE MÜTEHASSISI Her gün hastalarım saat 15 den ilibaren Hamamö-nü. Halk Eczahanesi karşısındaki Nizameddin Apartmanı No. 2 de kabul eder.
Tel: 15343.
katlere tamamen sadık kalarak çizdikten sonra, bu husustaki takdiri umumî efkâra bırakı-
Yalnız bizim öğrenmek iste-nokta şudur: Bir za-Ulus’un başmuharriri profesör Yavuz Abadan profesör
müdür? Yoksa, soğuk hava deposu mütehassısı bir tüccar mıdır? Bunun izahını bekliyoruz..
9/11 1950
ZAFER
I
Mağazamızda yapılacak umumi tadilât ve tevsiat münasebetiyle
Görülmemiş UCUZLUK başladı Yeni fiyatlarımızı sunuyoruz Erkek kumaşları
MABEL
EN İYi E N NEFİS ÇİKOLATA
r
İpekli kumaşlar
Sire Saten
4.50
Anver Saten
5.75
Fcntaz Samba
11.80
14.—
Çamaşırlık jorjet
375
Yünlü kumaşlar
Mantoluk Avrupa ipliği Amerikan Ağır düvitin Ipekiş Fantazi
Tuit kit Avrupa Astaragan s
Robluk
♦ ♦
♦
♦
♦ ♦
♦
♦
Lire Kr.
Kurombi paltolyk Hereke Mulineler Merinos Mulineler Ingiliz ipliği mulineler Ingiliz Kuponları Kaseler
Paltoluk yerli
130 -
64.—
20.—
22 —
18.50 160.—
10:50
23.—
♦
♦
♦
♦
♦
♦
♦
♦
Ayrıca UCUZ parça sergisini görünüz
İpekişi - Yünişi
Ankara'nın Eğlence Merkezi
Bankalar C. 23-25 Tel:12180
İÜ»
b
Gazinosu
Beynelmilel Şöhretli
BRYMANS
Revüsü Yeni programını sunar
DEVLET TİYATROSU BOYOK TIYATRO'do
10 dakika ara
il. sokak 7 No.
6004
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Umum Müdürlüğünden
Bankamızın Ankara ve İstanbul Şubelerinde çalıştırılmak üzere İngilizce, Fransızca ve Almanca lisanlarına vâkıf olanlar arasından müsabaka ile memur alınacaktır.
İmtihana iştirak için askerliğini yapmış olmak ve evvelce Bankamızca açılan lisan imtihanlarına girmemiş bulunmak lâzımdır.
Yazılı imtihan günleri aşağıda gösterilmiştir.
27 Kasım 1950 Pazartesi saat 14 te İngilizce
28 Kasım 1950 Salı saat 14 te Fransızca
29 Kasım 1950 çarşamba saat 14 te Almanca
30 Kasım 1950 perşembe saat 14 te Türkçe kompozisyon Yazılı imtihanda kazananlar ayrıca sözlü imtihana çağırılacaklardır.
Kazananlar, lisan bilgileri, tecrübe ve kabiliyetleri gözö-nündc tutularak ücret veya maaşla tayin edileceklerdir. Imti hanlar Ankara ve İstanbul’da yapılacaktır.
İsteklilerin 25 Ksım 1950 tarihine kadar Ankara'da Umum Müdürlük Personel Servisine, İstanbul’da Şube Müdürlüğün nüracaatları. (8222)—2405
Cumhurbaşkanlığı F- Orkestrası 1. nci Filarmoni Konseri Sef: Dr- Hans Hörner; 11. Kasım 1950 r‘«^ırtesi günü saat 16 da
T— C. M. Webcr (1786 - 1826) Buryanthe Uvertürü,
2 — R. Strauss (1864 . 1949)
3 — L- Von Beethoven (1770 -1827) 5. nci Senfoni Do Minör op. 67 a) Allegro con brio, b) Andante con moto, c) Allegro
Not: 2. nci Filarmoni Konseri 25 Kasımdadır.
Telefon: 15190 — 12603
Not: Çocuklar yalnız pazar MATİNELERİNDE kabul olunur
Açık Eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul türbelerinden Topkapı Sarayı Müzesi/ıe bağlı muhtelif semtlerdeki (7) adet türbe onanmı açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (24719) lira (38) kuruştur.
Eksiltme 20/11/1950 tarihinde pazartesi günü saat 16 da İs tanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tata fından yapılacaktır. .
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayın dirlik İşleri Genel, hususî ve fennî şartnameleri: proje keşif hülâsasiyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin (1853) lira (95
kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (1950) yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair oelgeyi hâmjl olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel Vilâyet Makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imza laması şarttır. (8089) 2367
11 Kasım 1950 cumartesi gecesi saat 21 de
Fransız kadın keman virtüözü
TANINMIŞ
Pirinç - Teiniz pirinç - Pilâvlık pirinç
MEŞHUR KARGI KIZILIRMAK
Fabrikamızın ekstra ekstra Pirinci 115 kuruştur Toptan alanlara tenzilât yapılır Meşhur Kargı peynir ve bamyası ve pembe göbek pirincimiz gelmiştir. Müjde ?
Pek yakında temiz undan yufka, kadayıf % 25 tenzilât) Dikkat: Kızılırmak mührüne dikkat ediniz. Tel: 12708. Belediye karşısı Hal ağzı Kargı Kızılırmak Pazarı
Kapalı Zarf ilânı
Vakıflar Genel Müdürlüğünden:
1 — Kırşehir’de Cacebey Camii onanmı hakkında bundan evvel yapılmış olan ilânlar hükümsüz sayılarak bu iş kap.nl zarf usulü ile yeniden eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif tutarı (10122) lira (36) kuruştur.
3 — îhale 15/Kasım/1950 çarşamba günü saat 15 de Anim ra’da Vakıfiar Genel Müdürlüğü binasında inşaat Müdürlüğün de toplanacak komisyonda yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Vakıflar Genel Müdürlüğü İnşaat Müdürlüğünde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (759.18) lira geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartnamesi gereğince ticaret odası vesikası ve Vakıflar Genel Müdürlüğünden 1950 yılı için âbidat onarımına ait olarak aldıkları yeterlik belgelerini ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — Talip olanların yukarıki maddede yazılı belgelerle bir-liyte 3 üncü maddede yazılı tarihte saat 14 e kadar adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur.
7 — Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. (8111) 2374
S.
Colette FRANTZ
alınacak
Nefis filmleri ile bütün dünya sinema severlerini kalbini fetheden
Esther VıUlıans’ın
En son çevirdiği DENİZLERİN SEVGİLİSİ
Bütün filmlerinden çok üstün hakikî bir şaheser.
DENİZLERİN SEVGİLİSİ
Neşe ve renk kaynağıdır.
Türkiye Emlâk Kredi Bankasından:
Bankalarda ve malî müesseselerde çalışmış, muamelâta âşinâ, iyi Fransızca - Almanca - İngilizce bilenlerden ikişer kişi alınarak Genel Müdürlüğümüz ihtisas şubelerinde şef vaziyetinde çalıştırılacak ve kendilerine; lisan derecelerine ve kabiliyetlerine göre tatmin edici aylık verilecektir.
Ankara’da bulunanların Genel Müdürlük Personel Müdürlüğüne, İstanbul’da olanların Şubemiz Müdürlüğüne 18.11.1950 tarihine kadar müracaatlarını ilân ederiz. (8367)—2455
...........................
Elektrik santralı tesisatı satılacaktır
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul türbelerinden Topkapı Sarayı Müzesjne bağl muhtelif semtlerdeki (7) adet türbe onanmı açık eksiltmeyr çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (19373) lira (36) kuruştur.
Eksiltme 20/11/1950 tarihinde pazartesi günü saat 15 de İs tanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tara fından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayın dirlik işleri genel, hususi ve fennî şartnameleri, proje keşi' hülâsası buna milıeferri diğer evrak dairesinde görülecektir
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 1453 liralık
rnuv ıkkat teminat yatırdığna dair makbuz ibraz etmesi ve 195C yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmi olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel Vilâyet Makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması vr yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartna meşinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şart tır. (8088) 2368
Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden:
İşletmemizin Gelik Bölgesinde bulunan ve evsafı aşağıda yazılı 2X800 HP. takatında bütün teferruatı ile kullanılır vaziyetteki elektrik santralı tesisatı satılığa çıkarılmıştır.
Kazan: Babcock - Wilcox 3,5 ton/saat 12 Kg. Cm2 2 adet.
Buhar makinesi: Şakuli iki inbisatlı 800 HP. 2 adet.
Jeneratör: Açık tip 690 KVA 500 Volt 50 Hz 3 safhâlı -u sıfır çıkışı 2 adet
Elektrik tablosu: Bütün kohtrolü havi ve 2 çıkışlı mermer panolu komple.
Bütün tesisat komple ve işler vaziyette olup, talep vukuunda mufassal listeler göriderilecelttiı'.
Buhar makinelerine ait yeni yedek parçalar da mevcuttur.
Taliplerin tesisatı görmek için işletmemiz Ticaret Müdürlüğüne müracaatta bulunmalar lâzımdır.
İhale 29/Kasım/1950 çarşamba günü saat 16 da İşletmemiz Ticaret Müdürlüğünde yapılacağından teklif vc T 7,5 teminatı havi kapalı zarfların en geç aynı gün saat 15 e kadar İşletmemiz Genel Sekreterliğine tevdii rica o’unur. ;
Postada vuku bulacak teahhurlar nazarı itibara alın-mıvacağl gibi zamanında verilmiyen teklifler de kabul c-dilmiyecektir
İ letmemiz idaresi ihaleyi dilediğine yapıp yapmamakta serbesttir. (8380)—2457
Piyanoda Mithat FENMEN
HALKEVİNDE TEK RESİTAL
Biletler: Her gün saat 9 dan itibaren Ulus Meydanı. Bankalar caddesi Millî Piyango gişesinde satılmaktadır.
Tel: 11048. Fiyatlar: 500 - 300 - 200. öğrenci: 50 krş. Nüvit Beriker konserleri
l/
Ankara elektrik havagazı ve otobüs işletme müessesesinden
1950—1951 ders yılı başlamış bulunması dolayısiyle:
İlk - Orta - Lise ve bunlara muadil okul öğrencilerine bu yıl için tenzilâtlı öğrenci kartları tevzi edilmiş olduğundan 1919— 1950 ders yılına ait mavi renkli öğrenci kartlarının 8/11/1950 ta ihinden itibaren otobüslerimizde muteber olmıyacağı.
Yüksek okul öğrencilerine 1950—1951 ders yılı için beya: renkli öğrenci kartları tevziine başlanmıştır. 1949—1950 derr. -lında verilmiş olan mavi renkli kartların 30/11/1950 günü akşa mından itibaren otobüslerimizde hükümsüz addedileceğinden bu tarihe kadar yenilerini almaları ilân olunur. (8322)—(555)
*
I
DİKKA T
Tiryakilere müjde Kahve 10 liraya Halis temiz ince ve taze kahve ancak
Tiryaki kahve ve çay ticarethanesinde
bulunur ■
Sahibi: SAMİ SAZLIK
Merkezi: Anafartalar, Hükümet caddesi. Orman Çift- I ligi karşısı Tel: 12966.
Şube: Hamamönü No. 138 — Tel: 13345. (5929) I
Türkiye*Zirai Donatım Kurumu Ankara deposu müdürlüğünden1
-- Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Gazi İs^ısyonunda bulu-n m Ankara Deposu sahasında pazarlık suretiyle 60 tonluk bir
DEVLET TİYATROSU
KÜÇÜK TIYATRO’do Çocuk Temsilleri:
11 Kasım pazar günü saat 11 de
KARA BONCUK
Müzikli Çocuk Komedisi Tablo 5
Yazan: Mümtaz Zeki Taşkın Müzikler: Nazım Olgen Sahneye Koyan: Agâh Hün Dekor - Kostüm: Turgut Zaim
12 ve 19 Kasım biletlerinin satışına Salı günü başlanacaktır.
biri üç oda
Kiralık
Yenişehir Deliller Tepesinde kaloriferli, otömallı, yerli gardroplu, tam konforlu, ikisi altışar odalı ve
lı üç ayrı daire ayrı kiralıktır* Tel: 21719.
TO RENT
At Deliller Tepesi in Yenişehir two 6 . room and one 3 - room apartments ayai-laible separately Central heating, v/ater - heaters, bu-ilt - in alosets, ali comfarts. Telephona: 21719-
(6002) j
beton havuz yaptırılacaktır.
Şartname Depo Müdürlüğünde her zaman görülebilir ve temin edilebilir.
Pazarlık günü 15/11/1950 saat 14 de olup isteklilerin aynı gün vp e itte Depo Müdürlüğünde bulunmaları ilân olunur. Tel: 31121 (8331)—(2453)
Avukat
Nureddin Ardıçoğlu
Yazıhanesini Posta caddesinde Yağcıoğlu Apartmanı Daire: 6 ya nakletmiştir.
Dr. Celâl Ertuğ
Doktor Doçent Celâl Ertuğ, neyahatten avdet etmiş ve hastalarını kabule başlamıştır. Atatürk Bulvarı Zafer Apartmanı.
Devlet Orman işletmesi İstanbul Müdürlüğünden:
1 — 1.9.1950 tarihinde muvakkat ihalesi yapılmak üzere eksiltmeye çıkarılan ve şartnamesinde görülen noksanlık dolayı-siyle mübayaası tehir edilen 3 adet kamyon 26.10.1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 11.11.1950 cumartesi günü saat 10 da İstanbul Orman İşletmesi Müdürlüğünde teşekkül edecek satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3* — Şartnamesinde yazılı evsafı haiz kamyonların beheri 8315 liradan tutar muhammen bedeli 24945 liradır.
4 — Geçici teminat 1870 lira 88 kuruştur.
5 — Bu işe dair şartname Ankara, İstanbul, İzmir Orman işletme Müdürlüklerinde görülebilir.
6 — Talip olacakların teminatlarını İstanbul Orman sorum tu saymanlığına yatırdıklarına dair makbuz veya banka mektubu ve ticaret odası vesikasiyle esas teklife ait mektubu 2490 sayılı kanunun tarifi veçhile hazırlanmış kapalı zarfın ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına verme-'•"•i ve postada vaki gecikmelerin kabul edilemiyeçeği.
(81361—2383
Emir bulaşıcı ve salcın hastalıklar devlet hastahanesi baştabihliğinden
1 — Hastahanemizin ihtiyacı olan 35.000 lira muhammen bedelli bir röntgen tomoğraf cihazı mübayaası 9/11/1950 tarihinden itibaren 19 gün müddetle ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — İhale 30/11/1950 tarihine rastlayan Perşembe günü -aat |0 da Hastahanemizde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat akçesi 2625 lira oîup bu miktar iha-’nden sonra ihale bedeli üzerinden % 15 şe iblâğ edilecektir.
4 — Eksiltmeye girmek istiyenler 2490 sayılı kanunun 32 vc 33 üncü maddeleri mucibince yapacakları tekliflere ait mek-' unlarına mezkûr kanunun 2 ve 3 üncü maddelerinde yazılı
'••.-vti haiz olduklarına dair vesikalarını da ithal etmeleri lâ-
5 — Teklif mektuplarını eksiltmeyi açma saatinden bir saat ?vvel komisyon reisliğine ibraz ederek makbuz almaları gerektir. Postada vukubulacak gecikmeler nazara alınmaz.
6 — Bu işe ait fennî ve hususî şartnameler her gün iş saat-ları dahilinde İzmirde hastahanemiz idaresinde, Ankara ve îs-»anbulda sağlık ve sosyal yardım müdürlüğünde görülebilir.
(8292)—(2454)
( Ecnebi muhaberat) şefi alınacak
Bankalarda ve malî müesseselerde çalışmış, muamelâta ve ecnebi muhaberata âşinâ, iyi Fransızca bilen bir muhaberat şefi, Genel Müdürlüğümüzde çalıştırılmak üzere hizmete alınacak ve kendisine lisan derecesine ve kabiliyetine göre tatmin edici aylık verilecektir.
Ankara’da bulunanların Genel Müdürlük Personel Müdürlüğüne, İstanbul’da olanların Şubemiz Müdürlüğüne 18.11.950 tarihine kadar müracaatlarını ilân ederiz. (8370)—2456
JHnmamönü — Yeni Do- ZAFER'in Abone Şartları
♦ *umevi Çocuk Hastalıkları —
) Mütehassısı Memleket İçi
j Dr. İhsan Can 12 aylık 28 Lira-
Z Hastalarını hergün sam 3 » 8 »
♦ 15 ten itibaren kabul eder Memleket Dışı
♦ Anafartalar caddesi Kur Jşunlu Cami karşısı No . 12 aylık 56 Lira 6 » 30 »
İ394 Bek man Apartmanı 3 » 16 »
♦ Muayenehane ve ev Tel: Goreteı/e oönderilen evrak ve
(15888. yazılar neşredilsin edilmesin
I L**********WWWW*WV** »A iade edilmez.
Sayfa: 6
ZAFER
9/11/1950
BÜYÜK Mağazada
Taksitle Satış Başladı
Subay ve Memurlara Kolaylık
BÜYÜK Mağazanın
İthal Ettiği Avrupa Kumaş
ve yerli kostümlükleri müşterilerini mamnun edecek vasıftadır;
------ . _ ------- ------------------------------------------------- Garantili elbise diklir
Adres: Anafartalar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karşısı No. 300 — Tel: 15149 — Hikmet Ünal ve Ortağı Kollokiif Şirketi Ankara Şubesi
BÜYÜK Mağazanın
ZENGİN Kadın, Erkek, Çocuk, Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini Mutlaka görünüz
BÜYÜK Mağazanın
Zengin Avrupa ve yerli kürk çeşitleri gelmiştir. Kürkçü Abdülkadir usta sipariş kabul etmektedir
' a,* lIST I’*'f “ _■
r
Hiç bir masraf ihtiyar etmeden, Ankara'da kullanışlı, zarif ve sağlam
BAHÇELİ ev
ve işlek bir semito
DÜKKÂN
" 1 ■■■ 1■
emİrgân da
sahibi olmak isterseniz, talihinizi deneyinizi
1950 ikramiye plânının son çekilişi:
29 ARALIK^
| 2 E V | 7 dükkân^
ve dolgun para ikramiyeleri...
I Ev ve Dükkânların Veraset ve İntikal vergilerini I
Bankamız öder.
150 lira bakıyeli TASARRUF HESAPLARI bu çekilişten faydalanırlar. Her 500 lira için ayrı bir kura numarası verilir.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Yün keçe alınacaktır
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma dan:
Komisyonun-
1 __ Muhtelif ebatta 1000 metre murabbaı (takriben 2738
kilo) yün keçe kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 24642 lira olup muvakkat teminat 1848 lira 15 kuruştur.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak. dağıtılmaktadır.
.4 — Eksiltme 16/Kasım/1950 perşembe günü saat 11 dc Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz muka bilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten ev vel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile gönde rilmesi. (8008) «I
ORTAÇ Mağazası: Anafartalar cad. No. 224 — H. BALCI Mağazası: Anafartalar Cad. No. 90
ALMAÇ Mağazası: Anafartalar cad. No. 118 — SEVİM Mağazası: Anafartalar cad. No. 356
ÖMER KABAK: Anafartalar cad. No. 210 — KAMELYA Mağazası: Anafartalar cad. No. 34
M. ALİ ERKUT: Ulus Meydanı No. 234 — İSTANBUL Bonma içesi Anafartalar Cad. No. 316
Safkan İngiliz tayları
İstanbul Simsaroğlu harası mahsullerinden 1949 doğumlu beş (5) saf kan İngiliz tayı 12 Kasım pazar günü saat on üçte Ankara hipodromunda satılacaktır.
1 EV
(Ankara'da, Kavaklıdere'de, 3 oda, 1 hol)
1 tane 10.000, 15 tane 1.000 lira
Bu çekilişe katılmak isterseniz 10 Kasım 1950 tarihine kadar Bankalarımızda 150 liralık bir hesap açtırmanız ve bu parayı 30 Aralık 1950 akşamına kadar çekmemeniz lâzımdır. Her 150 liraya ayrı bir iştirak hakkı verilir.
(8253) 2421
____________________________________________J
"Otomobil satılacak,,
Devlet Demiryolları Ankara 2 inci İşletme Komisyonun-
1 — İdaremizin Ankara motor atölyesinde bulunan
«Pejo» marka otomobil açık arttırma ile satılacaktır.
1 adet
2 — Muhammen bedeli (1500) bin beş yüz lira, geçici inancası (112,50) yüz on iki lira elli kuruştur.
3 — Otomobil mesai saatlerinde motor atölyesinde tetkik edilebileceği gibi şartnamesi de komisyon kaleminde görülebilir.
4 — İsteklilerin satışın yapılacağı 21 kasım 1950 salı günü saat 15 te teminat makbuzları ve kanunî vesikaları ile komisyonumuza müracaatları. . (8209)—2412
Hakiki
Dunlop
750X20
Kamyon lâstikleri gelmiştir.
Bankalar C. No. 34 Tel: 14107. 5991
Satılık apartmanlar
Yenişehir, Bahçeli Evler ile Cebecide yüzde 5 faizle borçlu ev ve apartmanlar icabında boş daire teslim edilir.
Posta caddesi ticaret odası al tında No. 44 Tahsin Nayman. Telefon: 16480, akşamları 16481.
(5958)
İKRAM İVE Si
SON PAPA KABUL TARİHİ:
BU KÇŞİPEVE
12- 12-t;
■HÇ SAPLARINDA
,41ENAZ :
Âj ' | Lİ«ASI BULUNANLAR V€ BU PARAYI
- ■) KREŞİM TARİMİNÇ KAPAR Ç€KME-
YBNLER İŞTİRAK ÇDtRLİR.
Satılacak taylar
Doğumu Anası Babası Cinsi Irkı
19.3.949 Apeleakin Legal Fare Erkek İngiliz
1.4.949 Yuconia Legal Fare Erkek İngiliz
2.5.949 Stafenette Legal Fare Erkek İngiliz
25.4.948 Sübeyha Hedban Erkek Arap
Karacabey Harası müdürlüğünden
Kuruntumuz yetiştirmesi 949 doğumlu üç baş safkan İngiliz tayı ile 948 doğumlu bir baş safkan arap tayı 12.11.950 pazar günü Ankara yarış Hipodroırhında yarıştan önce açık arttırma ile satılacaktır.
Büyük Sinemada
Bu Akşam
Saat 21 de Dikmenspor yararına Özel Müsamere
Kıymetli sanatkâr
PERİHAN ALTINDAĞ SÖZERİ
ve saz arkadaşları Değerli halk türküler^ sanatkârı
Neriman Altındağ
Sarı Recep, A. Yamacı, Osman Ozdenkçi, S. Sığmaz-
Komik Kralı Sevimli ____
Cevat Kurtuluş Kara Böcekler
Not: Perihan Altındağ Sözeri yalnız gecemiz için gelecektir. Biletler: Ulus'ta Florya Spor Mağazası ve Büyük Sinema gişelerinde satılır.
Menemen Belediye Başkanlığından
1 — Menemen belediyesine ait eski Postane binasiyle altındaki iki dükkânın mülkiyetinin satılması kapalı zarf usulü ile arttırmaya konulmuştur.
2 — Arttırma lf Kasım 1950 tarihine müsadif cuma günü
saat 15 de belediye dairesinde icra kılınacağından taliplerin bir saat önce saat 14 e kadar teklif mektuplarını ve sair evrakları imza mukabilinde Belediye Başkanlığına teslim etmeleri şart-tır. V ' * ♦'»«'4
3 — Bu işin muhammen bedeli «20000) Türk lirasıdır.
4 — Muvakkat teminat bedeli «1500» liradır.
5 — Bu işe ait şartname bedelsiz olarak muhasebeden alınabilir. (8825)—2406
Comments (0)