Ticaret Bakanlığı z ey* tin, pamuk ve susam yağlarının fiatlerini tespit etf ti
Sene 27 — No. 9654 — Flatl tterr yerde 10 kuruştur.
Balkanların
yavaş yavaş
durumu
AKŞAM
GENÇ AMATÖR
Fikir, Sanat, Edebiyat, Tarih dergisi 2 nel aayiM temiz bir baskı, dolgun münderecâtla çıktı. Üstad Ahmet Hamdl TanyelLnln Fikret hokkandaki yepyeni bir mütalâasını. Serezll Sa-dlnln güzel bir şiirini, daha bir çok makale, roman bulacaksınız. Mutlaka alınız.
CUMARTESİ 1 Eylül 1945
“T
i*1
£
Balkanlarda Rus nüfuzunu önlemek lâzım
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdilrû: Hürmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Balkanlar meselesi
B. Truman yarın sabah zafer nutkunu söyliyecek

Dünya politikasının gelişimi bakımından ağustos ayı sükûnet | içinde bitti,
Berlin konferansı kararlarının, tatbik devresine başlangıç olanı bu geçen ayda az çok heyecanlı; siyaset hâdiselerine gene Balkanlar sahne oldu, k
Geçen pazar günü Bulgari*, tanda yapılması gereken seçitnl&r Ingiltere ile Amerikanın işc karışmaları yüzünden geri bıraka 1-dı. Balkanlarda, Almanların k'nir. muş oldukları ve gûya Müttefik, lerîn zaferde yıkılmış olan müstebit idareler yerine, yenidEiy ve bu sefer başka çeşit zulüm ve1 is. tibdat rejimleri kurulduğunu açığa vuıan M, Sevinin nujtku. ilkin, Bulgaristanda şiddetli ^tepkiler uyandırdı. Bulgaristanda demokratik bir hükümet oldjuğu. nu ve bu hükümetin yapacağı seçimlerin serbes cereyan edeceğini. İngilizlerle Amerikalıların Bulgar iç işlerine karışamıyacak. Iarını cuma günü akşamına ka. dar ilân edsn Bulgaristan, Sof. yadaki Müttefik kontrol komis. yonuna başvurarak son günü seçimleri geri bıraktı.
tik günler Bulgar hükümeti, nin kararını destekliyen ve bu hükümeti demokrat sayan Sov. yetlerin de Müttefik’ere katılmak zorunda kalması, durumu değiştirmiştir. Şimdi, Bulgaris. tanda bütün partileri ve bilhas. sa Bulgar milletinin en demokrat ve gerçek çoğunluğu olan Çifti partisini temsil eden yen! bir hükümetin kuru’aeağı ve se. çimlerin serbes yapılacağı haber veriliyor.
Bu olguları kısaca tekrarlayıp hatırlatmamıza sebep şudur: İngiltere ile Amerikanın Bulga. rıstan işlerine — şimdiye kadar görülmemiş bir şekilde — karış, maları Balkanlarda yeni hareketlerin, yeni gelişmelerin başlangıcı olmuştur Bulgaristanda olup bitenlere seyirci kalmış görünen iki Büyük Batı Demokrasisinin, birdenbire bu karan, bu azmi açığa vurmaları, herhalde, bir d: fa lık ve yalnız bir mesele için değildir. İngiltere ve Amerika, zaferlerinin neticesini boşa gidermek niyetinde olmadıklarını ve Demokrasiyi, çok azlık bir sınıfın çokluğa tahakkümü, yani göm. îek rengi değiştirmiş bir faşistlik şeklinde anlamadıklannı gösterdiler.
Bundan başka, Müttefiklerin Bulgaristanda kontrol komisyonunda delegeleri vardır, fakat askerî işgalleri, yani sözlerini zor. la geçirtecek kuvvetleri yoktur, Bulgaristan hâlâ Sovyet İşgali altındadır ve iş başındaki komünistler ve silâhlı milisleri Sovyet, tere dayanırlar. Buna rağmen Bulgaristan Müttefiklerin İhtan, nı —en son dakikada— dinlemeye mecbur kalmışlar. İngiltere ve Amerika Bulgarista.no, eğer ısrarında devam ederse, kendisini tammıyacakiarını bildirmişlerdir. Bu korku, çabuk tesiri bakımından, o, askerî işgale üstün çıkmıştır, Demek kİ yarınki siyaset bakımından, bu memleketlerin kaygısı, bugünün işgallerinden tlyade İngiltere ve Amerika He anlaşıp sulh yapabilmektir.
Bu sulh silâhı o derece kud. retli ve tesirli olmuştur kl İş ba. Sndakllerin yabancı İşgal ordu, rıha dayanmalarına rağmen, Şimdiye kac’ar sinmiş, saklı duran muhalefet zümre'eri, yani Ktansf'■tiler seslerini duyurma, ya. ayaklanmaya başlamışlardır. 'Bu hareket. Müttefiklerin Bul-1 garlstana müdahalesi yüzünden 1 Yugoslavyaya ve Rcmp^yâya da bulaşmıştır. Yugos’avyada Tito arıkça Lenkidcdîldiği gibi, Ro_ manva kıralı da iyi bir hükümet Kurulması için Müttefiklere baş. /urmuşttır. Fakat ş'mdikı haki Bıh-ar hükümetinden fazla kafa tutar, yahut Sovvetleı-ç daha çok Ncrmeddin Sadak ^»kası sabife 2; sütun 5 te..
Bu fikri ortaya atan Economist süratle Balkanlara heyetler gönderilmesini istiyor
Londra 1 (AA.) — Balkanlar vaziyetini inceliyen haftalık Economlst gazetesi. Batı devletlerinin ahlâk dersi verecek yerde Güneydoğu Avrupa memleketlerine temsilciler göndermeleri İcabettiğln! yazmakta v? yazısına şöyle devam etmektedir:
«Gerçekten» Yugoslavya, Bulgaristan Romanya ve Macarlstanda kurulmuş olan rejlmerl ne ile muahaze edebiliriz? Sovyetleştlrllmlş olan bu rejimler, totaliterliğe temayül ediyorlar -diye mİ? Yugoslav ve Macar hükümetleri, daha ziyade birer kukla hükümet olan Rumen ve Bulgar hükümetlerine nazaran daha temsili olmakla beraber, bütün bu hükümetlerin demokrat olmadıkları meydandadır. Bu memleketlerde» tam amile Ruslara münhasır bir nüfuz bölgesi kurulmasına mâni olabilmek İçin daha liberal bir rejim kurmak lâzımdır. Bugün, bu memleketleri tanımamak ve rejimlerini takbih etmek suretiyle bu gayeye varılabilir mİ?
Bu memleketlere, süratle ıslahatçı temayülleri bulunan siyasi heyetler gönderilmesi daha muvafık olur. Her
şeyden evvel kötülüğün genişlemesine mâni olmak lâzımdır. Bunun İçin de mahallinde bulunmak icabetler.» Yugoslavya’da müessi-san meclîsi seçimleri
Londra 1 (A. A) — Belgrad'dan bildirildiğine göre. Yugoslavyada Müesslsun meclisi seçimleri kasımda yapılacaktır.
Yugoslavyanın istediği topraklar
Belgrad 31 (A.A.) — Yugoslav milli meclisi, Birinci dünya harbinden sonra İtalyaya verilmiş olan Gradlsca, Trleste, Ffume, Zara ve İstlrya'nm Yugoslavyaya ladesini Istlyen bir karar sureti kabul etmiştir.
Bulgar Başbakanının beyanatı
Londra 1 (R.l — Bulgar Başbakanı Georglef, Amerikan gazetecilerine, seçim kanununun tâdil edileceğini, kabinede değişiklik yapılacağını vo İntihabatta tam bir serbest temin edileceğini söylemiştir.
Amerika ödünç verme borçlarını affediyor
B. Truman'ın bu teklifine karşı kongreden de halktan da bir itiraz sesi yükselmedi
Vaşington 1 (AA..) — Müttefiklerin Kiralama ve Ödünç verme mukavelelerinden doğan 10 milyar 500 milyon İngiliz liralık taahhütlerinin Başkan Truman tarafından İptalinin tavsiyesinden 24 saat sonra ne Kongre ne de halktan hiçbir İtiraz sesi yükselmiştir.
Kongrenin, Başkanın tavsiyesine uyarak, Kiralama ve Ödünç verme borçlan üzerinden sünger geçireceği muhakkak addedilebilir. Bu tasarı Kongreye sunulduğu zaman önemsiz bir muhalefetle karşılaşılacağı tahmin edilebilir. Bu muhalefet hemen dalma İngiliz aleyhtarı bir tavır takınmakla tanınmış ehemmiyetsiz İnsanlar tarafından yapılacaktır.
NevzYork Times gazetesi bu hususta şunları yazıyor:
Kiralama ve Ödünç veıme hakkında söylenebilecek en doğru söz bunun hakikatte asla ne kiralama, ne de ödünç verme olduğudur. Bu usul diğer memleketlerin, bizim askerlerimizin yerine geçen kahraman gençliğine s. İh temin etmiştir.
Birleşik AmerlkR diğer müttefik hükümetlerden geri kalan blltün kiralama ve ödünç verme malzemesinin'listesini hazır lamalarını İstemiştir. Bunda güdülen maksat bunların kıymetlerini ve İlerideki kullanılış şeklilerini tâyin etmektir.
Gemi, kamyon, âiât ve edevat gibi malların tekrar Amerlkaya mı gönderilecekleri, yoksa satışa mı çıkarılacaklarını kararlaştırmak vazifesi belki de Kongreye düşecektir.
Fransa krediler
Amerika ve Kanada Fransaya bir milyar dolar kredi açacaklar
Londra 1 (R.) — Birleşik Amerika ve Kanada’dakl seyahatinden parlse dönen general de Gaulle, seyahatinin neticeleri hakkında dün Fransız kabinesine İzahat vermiştir. Bu hususta resmi malûmat yoksa da, Fransız yetkili mahfillerinde söylendiğine göre General de Gaulle, Amerlkadan otuz sene müddetle va yüzde 2,380 faizle 700 milyon dolarlık bir istikraz temin etmiştir. Vaşington, Fransanm Hindi Çlnl'de hâkimiyetinin iadesini kabul etmiştir.
De Gaulle, Kanadadan da aynı şartlarla 350 milyon dolarlık bir kredi sağlamıştır. Birleşik Amerika her ay Fransaya 500.000 ton kömilr gönderecektir. Fransa, Kanada ve Aınerlka-dan ham madde, yiyecek ve gemi alacaktır.
HAFTA KONUŞMASI
Geçmişle kalem düellosu
DİKKATLER
Hayır cemiyetlerinin örümcek bağlamış kumbaraları
Eczanelerde ve sair dükkânların, umumî yerlerin gişeleri önünde hayır cemiyetlerinin kıımbaracıkları asılıdır Bîr ga. zetenin yazdığına göre, meğer bunlar, ekseriya oraya takıldık, lan günden beri çıkarılmamış. Şimdi açılıyor, bakılıyormuş ki, içlerinde, tedavülden kaldırılmış paralar...
Bu kusur, acaba, o kumbaraları tıka basa doldurmayan aha. linin kusuru mu? Toksa aynı zamanda hayır cemiyetlerinin propaganda kuşum mu? Şehir, terimizi bunca hayrat ve hasenatla bezendiren o babaların ev. lâflarının gönüllerinde, Kızılay, Çocuk Esirgeme vesaire aşkı us. taca propagandalarla, teşviklerle alevi endir ilemez mi?
İcabında bir kibrit, koca kil. tiikleri aleve bürüyor.
Japonyanın teslimi vesikası bu akşam imzalanıyor, Japon adalarına çıkarma devam ediyor
Londra 1 (R.) — Japonyada General Mac Art hur umumi karargâhından bildirildiğine göre, Müttefik askerlerin, tank vo motörJil vasıtaların karaya çıkmaları normal bir surette devam ediyor.
Japon yanın teslimi vesikası Japon saatlle bu akşam ve Grlnvlç saatli* yarın sabah, 45,000 tonluk Amerikanın Missuri zırhlısında Müttefik v* Japon mümessilleri arasında imzalanacaktır.
B. Truman, teslim vesikasının İmzalanmasından sonra radyoda bir nutuk söyllyecek, Japonyanın hezimetini ve müttefiklerin zaferini İlân edecek, mütaakıben General Mac Arthur İle Amiral Nlmltz de Nlssurl zırhlısından birer söylev vereceklerdir, teslim vesikasının İmzasına alt filimler ve fotoğraflar, husus! uçaklarla Vaşlngtona getirilecek ve oradan dünyanın dört tarafına gönderilecektir.
Japonyadaki tahribat
Londra 1 (R.) — Japon halkı, Müttefiklerin kendisine fena mu amel* edeceğine dair Japon ricali tarafından yapılan propagandaların doğru olmadığını görünce Müttefiklere karşı samimi bir tavır takınmıştır.
Japonyaya giden Müttefik harb muhabirleri, oradaki müşahedelerine dair uzun yazılar ve telgraflar göndermeğe devam ediyorlar. Bir İngiliz harb muhabiri şöyle diyor: «Yokohama'nın civarında bulunan Kavazakl büyük petrol limanında gördüğüm tahribat, Avrupada Müttefik hava kuvvetleri tarafından bombalanmış hçr hangi şehirdeki haşarat ve tahribattan b.Aerdlr. Bu şehir k&mllen ha-rabolmuş, yıkılmış, hiçbir kimse ve hiçbir şey kalmamıştır.»
Brauçiç ve Manştein
lngilîzler tarafından nezaret altına alındılar
Müttefikler tarafından işgal edilen Japon başkentinin havadan çekilen bir resmi
Diğer cephelerdeki Japon kuvvetlerinin teslimi
Londra 1 (R.)— ÇLndekl Japon kuvvetleri perşembe günü Nankln şehrinde Çinlilere teslim olacaklardır. Çin hava piyadeleri bugün Nankln'e İneceklerdir. Ruslar. dün de Japonlardan 23,000 esir almışlardır.
Çinli askerler, bazı FT&nsız askerlerce beraber şimalden Hindi Çlnl’ye girmişlerdir. Hong Kong. Birmanya vo FiUplnlerde bulunan Japon askerleri de teslim olmak üzeredirler.
Paris 1 (R.) — Amiral Rarcourt’un kumandası altında bulunan İngin* filosu diln Hong Kong'a girmiştir, tn-gillzler şehri teslim almağa başlamışlardır. Kaçmağa teşebbüs eden 3 Japon gemisi yakalanmıştır.
Paris 1 (R.) — Hindi Çin! hakkında İngiltere ve Çin hükümetleri arasında bir anlaşmaya varılmıştır. Bu anlaşmaya göre. Hindi Çlnl’nln şimali Çin ve cenubv İngiliz kuvvetleri tarafından İşgal edilecektir.
Fransa, ataşemllîtert vasıtasil* Tonkln’de temsil edilecektir.
Yugoslavya açlık tehlikesi karşısında
Mareşal Von Manştcln
Londra 1 (R.) — Alman mareşallerinden Brauçlç ile Manşteln, şlezvlg Holştaynda tngilizler tarafından neza ret altına alınmışlardır. Brauçlç 84. Manşteln 68 yaşındadır. Brauçlç, Fransayı İstilâ eden Alman ordularına ve Moskovaya kadar dayanmış olan Alman ordularına kumanda etmiş, sonra Bitler tarafından azledilmişti. Mareşal von Manşteln, Rusyada Cenup Alman ordular gurupuna kumanda etmiş. Stallngrad hezimetinden sonra Dnleper'e kadar Alman rlcatlnl idare etmişti. Ruslar, kendisini Rus halkına yaptığı mezalimden dolayı harb suçlusu olarak aramaktadırlar.
Ekim ayına kadar buğday yetiş tirilmevse açlık muhakkaktır
Londra 1 (Radyo! — Unrramn umum müdür vekili M. Cakson Japon harbinin sona ermesi üzerine tînrranm Yunanistan, Yugoslavya, Arnavutluk ve Polonyaya yiyecek
sevkıyatı artacağını söylemiş ve ekim ayma kadar buğday yetiş (İrilmediği takdirde Yugoslavyada açlığın muhakkak bulunduğunu söylemiştir.
(Arkası sahlfe 2 sütun 2 del
ıuutmuuıımnuuııumn..ıııııııııııııtıı..

Günler Geçerken
Metresti harb
Dietrich’in mareşal Montgomery’ye mektubu Londra 1 (A A.» — öğrenildiğine göre, bu defa İngUlzlere teslim olan Naillerin tanınmış radyo yorumcusu Dletrlch, Mareşal Montgomery’ye bir mektup göndererek eski vazifesine. Almanya'daki İngiliz işgal bölgesinde devam etmeği teklif etmiştir.
r—----------
Muhabbet ve merhamet
KARUNA
Nurembergte akıbetlerini bckliyen Nazi şeflerinin metresleri Amerika adliye makamları tarafından aynı şehre getirilmişler; bunlar da sorguya çekileceklermiş. Son harb metreslerin aldığı rol bakımından şüphesiz bir hususiyet arzediyor." Hiç bir silâlılı İhtilâfa şimdiki kadar «metres., lâfı karışmamış, metresten bu derece çok bahsedilen bir harb henüz görülmemiştir. Bozgun sırasında Fransaııin iç yüzünü meydana vuran kitapları açarsa, nız Kabine Başkanlarile yüksek erkânın metreslerine fazla yer ayrıldığını ve o haspaların bir çok işlere zararlı şekilde karıştık, lannı okur, üzülürsünüz. Nikâhlı kadınların »se adları amlnıat) zavallılar belli ki leyleğin attığı yavru gibi bir köşede kalmışlardır; felâket günlerinde bile erkeklerinin yanında bulunarak dert ortaklığı yapmaktan uzak bırakılmışlardır.
Demokrat bir memleketten aldığımız bu misalden sonra to. taliter rejimlere gelirsek manzara daha renkli ve netice çok korkunçtur: Mussolini son aylarını karısile değil, metresile geçir, iniştir ve ölümün kolları arasına metresile kucak kucağa düşmüştür. Hitler ise bodrumda metresile beraberdi, metresile de bir arada yandı, kül oldu. Şimdi de Nazi elebaşılarının metresle, ri şuradan, buradan toplanarak sürü sepet Nuremberg’e taşınıyor; âsıklarile son defa birer kere daha karşılaşacaklar ve yapılan zulümler hakkında hikâyeler anlatacaklar, İçlerinde galiba tek nikâhlı kadın yok. Bu neyi gösterir? Niçin evli kadın erkeğin politika hayatında bir metres kadar rol oynıyamıyor ve onunla iş arkadaşlığı edemiyor, kendi âkı bet in i dostunun Akıbetine bağ. lıyamiyor? Sebebi belki de metresliğin politikacılık gibi bir sergüzeşte, bîr «aventure., benzemesinde ve ev, aile, çocuk kayıtIarife alâkalan bulunmıyan metreslerep erkeğe verilecek vakitlerin çok olmasındadır. Bir de metres nikâhlı kadından fazla erkeğine yaranmak, ancak yaranmalar sayesinde yerini korumak zorun, dadır.
Meşhurlardan bir kişi, yalnız Göbels metresile değil, karısı ve çoculclarile yanyana yatmaktadır. Onun ölüm tablosu — şu çirkin ölüm tabloları galerisinde — bizi en fazla önünde tutabilendir. Göbels’in en son yalanı Ve propagandası bıı oldu.

Yazan: Halide Edib • Adtvar
Bugün beşinci sahıfcmızde
Yazan: Refik Halid Karay Yannki AKŞAM’da

Sahile 2
AHŞAM
i Eylûı k.j
Phafta sonu notlari-I
Uzun gazete yazısına ve anlaşılmaz fikirlere dair
Uzun başmakale yazmak, rekoru yakın zamanlara kadar Ahmet EmLn Yalmanda idi, Üstad henüz bu huyundan vazgeçmediğine göre niçin «yakın zamanlara kadar» dediğimi sonra anlatacağım. Şimdi bir az uzun makaleden bahsedelim.
Öyle sanıyorum kİ gazete makalelerinin kısa olması devrimizde zaruridir. Bunun bir çok sebebi var, en pratik mahzur okuyucunun gazetesini tramvayda okumasıdır. Tramvaylar o kadar kalabalıktır kİ birinci sahlfeden başlayıp üçüncü sahifeye, oradan beşinci sa-hlfeye geçen makaleyi sonuna vardırmak için gazeteyi üç defa açıp katlamak lâzımdır ki bu da bizim tramvaylarda katiyen mümkün değildir.
Niçin uzun yazarlar
Uzun makale yazmak İtiyadında olanlar derler ki: «Her fikir öyle bir kaç satır içinde söylenemez. Üç satırda söylenecek fikir vardır, on beş sütunda söylense yine anlatılamıyacak fikir vardır. Biz uzatıyoruz, çünkü fikirlerimiz kısaca anlatılabilecek soydan değil'”- -
inanmam. Dilimize yeni çevrilen •insanlığın kurtuluşu o adlı eserinde taassubun harikulade bir tarihini yazan Amerikalı muharrir Van Loon kitabının bir yerinde şöyle ediyor: «100 kelimeyle söyle-nemiyecek bir fikrin hiç bir zaman söylenmemesi daha iyi olur».
Kolay fikir, zor fikir
Bence pek doğru olan bu mütalâa, İçinde tanıdıklarım da bulunan bir çok kimseler için basit adam düşüncesidir. Onlara göre fikirler ikiye ayrılır:
1 — Herkesin kolayca anlıyabl-leceği fikirler.
2 _ Ancak bazı kimselerin anlı-yabllecefel, zor anlaşılır fikirler.
Halbuki doğrusu, insanları «anlatabilenler» ve «anlatamıyanlar» diye ikiye ayırmaktır. Anlatamayan, İyi anlamıyan olduğu İşin yazısı «anlatıyorum» vehmi İçinde uzar, gider.
Ama bir de uzatma hastalığı, yani bir fikri dönüp dönüp tek-
30 Aöustos bayramı münasebetile
Cumhur Başkanı ile Başbakan arasında teati edilen tebrik telgrafları
Ankara 31 (AA.)— 30 Ağustos Zafer bayramı münasebetile sayın Cumhur Balkanımızla Başbakanımız arasında aşağıdaki tebrik telgrflan teati edilmiştir:
Ankara: 30 ağustos 1945
Şükrü Saraçoğlu;
Yüksek Başbakan;
Zafer bayramını size ve yüksek başkanlığınızdaki Cumhuriyet hükümetine tebrik ederim.
Şanlı ordumuzun kudretini arttırmak için Cumhuriyet hükümetinin •arfettiği gayretleri şükranla yüdede-rim.
İSMET İNÖNÜ Ankara: 30 ağustos 1945
Sayın Cumhur Başkanı İsmet İnönü'nün yüksek katlarına;
Her yıl artan heyecanla kutladığımız büyük zaferimizin 23 üncü yıldönümü münasebetiyle Cumhuriyet hükümeti ve Cumhuriyet ordularının yürekten ve tâzlmkftr tebriklerini kahraman başbuğları siz Cumhur Ba?kanımıza arza müsaaat eylerim
Cumhuriyet hükümetinin, kahraman ordumuzu asli milletimizin ve çnun eşsiz Şefinin güven ve sevgisine Mıyık seviyede tutmağa âzam! dikkat ve İtinayı ödevlerinin en başında addettiğini yüksek katlarına iblâğda büyük bir haz ve iftihar duyarım,
ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU
Genel kurmay Safkanının teşekkürü
Ankara 31 (AA.) _ Genelkurmay başkanı orgeneral K&zim Orbay Anadolu ajansına şu mektubu gönderiliştir:
80 Ağustos zaferinin 23 cü yıldönümü münasebetle, İller, belediyeler, Ç. H. P. 11 yönetim kurulları, Halkevleri, özel ve resmi kurumlar ve bir çok vatandaşlardan aldığım tebriklerde, Cumhuriyet ordusu ve şahsım hakkında gösterilen sevgi ve güven duygularına zamanında vc ayrı ayrı te-MkkBr etmek ve geciktirmeden yer-torlne ulaştırmak İmkânsızlığı karşı-guıda, teşekkürlerimin İletilmesine Anadolu ajansının ara olmasını rica
rar söylemek illeti vardır ki o büsbütün başkadır ve öyle yazılara •uzun» değil, «şişkin» denir. Tokmağı dalma aynı yere vuran davula benzerler; her darbede çıkan sos bir evvelkinin aynıdır. Artık bu sesin sonunu almak İçin davulcunun yorulmasını beklemekten başka çare yoktur.
Anlaşılmaza hayranlık
Yine uzun yazıya geçtiğimiz şu sırada fikirleri «kolay veya zor anlaşılır» diye ikiye ayıranların üzerinde biraz daha durmak lcabeder. Bu ayırmaya bağlı olan hastalığın adı «kolay anlaşılmayan fikirlere hayran olmak» tır. «Bir fikir mademki anlaşılmıyor, öyle İse yüksektir» diyen, anlaşılmazın önünde iki kat eğilen, sabahleyin hiç de anlamadığı bir fikir yazısını okuduktan sonra öğle ilzerl «ben-yüksek fikir yanları okuyan bir adamım» diye öğünen İnsanların sayısı az değildir.
Halbuki şu mantık ne kadar doğrudur; Anlamadığım fikir İsterse fikir dünyasının en yüksek mahsulü olsun benim için mevcut değildir. Eğer İnsanlığın yansından fazlasına da öyle geliyorsa o fikir insanlığın yansından fazlası için de mevcut değildir. O fikri ancak yeryüzünde beş on kişi an-layabillyorsâ henüz beşeri bir fikir olmadığı için mevcut bile sayılmaz.
Zannedersem Van Loon «100 kelimeyle söıylenemlyecek bir fikrin hiç bir zaman söylenmemesi daha iyi olur» derken fikirlerin değerini geniş bitlerlere yayılmasiyle ölçtüğünü beltrtmek istiyor.
Kırılan rekor
İşin şaka tarafına gelince, yazmaya başlarken gazetede •uzun makale yazmak rekoru şimdiye kadar Ahmet Emin Yalmanda İdi» demşltlm. Evet şimdiye kadar... çünkü bu rekoru Eteni İzzet Benice kırmıştır. Ahmet Emin Yalman ancak on lefrikahk başmakale yazabllmişti. E tem İzzet Benice aynı mevzu etrafında on ikinci başmakaleye geldiği halde henüz son dememiştir ve diyeceğine dair bir işaret de yoktur!
ŞEVKET RADO
Yugoslavya’da açlık tehlikesi
(Baş tarafı birinci sahifede)
Çünkü Bosna ve Hersek'te misli görülmemiş kuraklıktan mahsul tama-mile mahvolmuştur.
Londra 1 (Radyo} — Yunan İşçi birlikleri, feci yiyecek durumundan bir halk ayaklanması tehlikesi bulunduğunu söylemekte ve karabosa-cılara karşı tedbir almadığı İçin Yunan İaşe Bakanı Varvaresos'a şiddetli hücumlarda bulunmaktadır. Bakan, günlerden beri altının fırlamasından ve yiyecek maddelerinin ortadan kaybolmasından dolayı sağ ve sol Yunan gazetelerinin şiddetli hücumlarına hedef olmaktadır.
Amerikan heyeti Tifo ile görüştü
Londra 1 (Radyo) — Amerikan kongresi âaalarındon mürekkep altı kişilik bir heyet Belgrad’a gelmiş ve Mareşal Tito İle öğle yemeğini beraber yemiştir.
Tİto, Amerikalılardan yiyecek vc taşıt vasıtaları göndermelerini istemiştir. Amerikan heyeti. Atina'ya gitmiştir.
Eski Amerika Dış Bakanının bir mektubu
Londra ı (A.A.) — Washington'dan bildirildiğine göre. Amerikanın eski Dışişleri Bakanı M. Cordell Hull. M. Stlmson'a gönderdiği bir mektupta Amerikan kuvvetlerinin hazırlanmasını sağlamak üzere Japonlarla yapılan müzakereleri uzun müddet devam ettirmediğinden dolayı kendisine yapılan İthamları raddetmektedLr. M. Hull bu mektubunda, fiiliyatta hiçbir sonuca varilmıyacağından ve her şeyin ordu ve donanmanın elinde bulunduğundan Amerikan makamlarını haberdar etmiş olduğunu belirtmektedir.
Tekel Bakanının Doğu seyahati
Ardahan 31 — Gümrük ve Tekel Bakanı Suat Hayrl Ürgüplü dün buraya gelmiştir. Tekel Bakanı Borçka, Hopa İlçelerindi» ve sahil bucaklarında tetkiklerine devam ederek Parıar
ilçesine ye oradan da Rize'ye gitmek üzere bu sabah şehrimizden ayrıl-
NEBATI VE ZEYTiNYflĞLflRfl DAİR HÜKÜMETİN KARARLARI
Nebatî yağlarda devlet hissesi yüzde 15 den 25 e çıkarıldı
318 Japon savaş gemisi batın İdi
Ankara 31 — Ticaret Bakanlığı zeytin, susam, vo pamuk yağları flütlerini şöyle tesblt etmiştir:
Yüzde 1.5 asitli ekstra ekstra zeytinyağı kilosu 210 krş.
Yüzde 2,5 asitli birinci yemeklik zeytinyağı kilosu 201 krş.
Yüzde 3.5 asitli birinci vemekllk, zeytinyağı kilosu 196 krş.
YÜ2de 4.5 asitli İkinci yemeklik zeytinyağı kilosu 191 krş.
Yüzde 5 asitli ve yüzde 0.B yabancı maddesi lampant kilosu 190 krş,
Yüzde 5 asitli sıra malı zeytinyağı kilosu 188 krş.
Yüzde 8 asitli ve daha yukarı asitli yağlar 182 krş.
Pirine yağı kilosu 135 krş.
Rafine zeytinyağı kilosu 217 krş. Rafine pamuk yağı kilosu 137 krş.
Rafine susam yağı kilosu 205 krş olmuştur.
Toslrlnden sonra ayni yerde rafine edilen yağların devlet hisseleri rafine olarak alınacaktır.
Ankara 31 (AA.) — Ticaret Bakanlığından tebliğ edilmiştir;
Bugün Resmi Gazetede zeytinyağı ve diğer nebati yağlar üzerinde hükümetçe alman tedbirleri ihtiva eden bir Bakanlar Kurulu kararlle Bakanlığın üç tebliği yayınlanmıştır.
Bu tedbirlerin esas hükümleri ve bunlarla güdülen maksadlar aşağıda İzah edilmiştir:
1 — Bu tedbirler, 1945 - 48 mahsul yılında memleketin nebat! yağ ihtiyaçlarının karşılanmasını ve piyasanın düzenlenmesini hedef tutmaktadır. Yeni mahsul yağlar elde edilinceye kadar, başlıca yağ İhtiyaçlarının bugün mevcut esaslar dairesinde ve elde bulunan yağ nispetinde karşılanmasına devam edilecektir.
2 — Alınan tedbirlerle. Ticaret Bakanlığına mümkün olduğu kadar bü yük bir yağ stoku tesis edilerek, bu stokla hem daha geniş ölçüde dağıtma yapılması, hem de piyasada düzenleyici rol oynanması gayeleri güdülmektedir.
Bu maksâdla nebatî yağlardan alınan devlet hisseti % 15 den % 25 e çıkarılmıştır. Devlet hisseleri, geçen yıl olduğu gibi bu yı 1da, piyasa İçin tesblt edilen flatler üzerinden alınacaktır.
Diğer taraftan, bu yıl bütün çiğitler. tohumluk hariç olmak üzere, pamuk yağı istihsaline tahsis edilmiş ve muayyen esaslar dairesinde Bakanlık hesabına çalışmak şartlle İmalât İzni verilecek fabrikalar tarafından çiğitten elde edilecek bütün pamuk yağlarının Bakanlık emrindeki nebatî yağlar stokuna katılması sağlanmıştır.
Çlfçlye İhtiyaçları kadar ve kolaylıkla tohumluk çiğit temijl emniyet altına alınmıştır.
Tohumluktan artan bütün çiğitler yağ İstihsaline tahsis edildiğine göre, hayvan yemliği ihtiyaçlarını karşılamak için çiğit küsbelerinln maliyet flatl üzerinden ihtiyaç sahiplerine satılmasını sağlıyacafe tedbirler alınmıştır.
3 — Bu yıl, her hangi bir nebatî yağ flatinln başı boş olarak diğer nebati
Suriye ve Lübnan ile görüşmeler yine başlıyor
Beyrut 1 (K.) — Muallâkta kalmış olan meseleleri halletmek maksadlyle, Fransa'nın önümüzdeki hafta İçinde Suriye ve Lübnan İle görüşmelerine tekrar başlaması beklenmektedir.
Kontes Cıano Liparı’ye sürgün edilecek
Londra 1 (Radyo) — İtalya hükümeti. kontes Clano'yu Lipari adasına göndermeğe karar vermiştir. Mussollni zamanında Faşist aleyhtarları bu adaya sürülüyorlardı.
Birleşmiş Milletler kurulu merkezî neresi olacak?
Zürich 1 (AA.) — Yeni Birleşmiş milletler kurulu merkezinin Cenevre olup olmıyacağınî kararlaştırmak üzere yakında Paris'te bir konferans toplanacaktır. Cenevre’nin seçilmesine, Amerikanın taraftar, tn« gllterenln bu hususta bir tercihi olmadığı ve Rusyanın da İsviçre İle siyasi münasebetlerini takviye ettiği takdirde bir itirazı bulunmıyacağı söylenmektedir.
Yunan naibinin Londra seyahati
Atina 31 (A.A,) — Bugün açığa vurulduğuna göre, naip Damasklııos, perşembe günü Londraya gitmek üzere Atinadan ayrılacaktır. Naibe hükümet üyelerinden hiçbir kimse refakat etmlyeccktlr.
Naip bugün siyasi partilerin şefleriyle konuşmalarını bitirmiştir. Halk partisi adını taşıyan kıralcı parti, naibe kıralcılık rejimi İçin yapılacak kamu oyunun seçimlerinden evvel olmasını Lstlyen uzun bir muhtıra
VaşLngton 31 (OWİ) — Amerikan deniz makamları tarafından dün açığa vurulduğuna göre, muhasamatın' durduğu gün Japon lanı? elinde sağlam kalmış olan tek miihlm gemi «Sakawa» kruvazörü İdi.
Amerikan deniz makamlarının ayrıca bildirdiğine göre, Amerikan de-nlzüstü gemjierlle donanmaya men-, sup denlzaltıları, harbin başındanbe-; rl topyekûn 318 Japon savaş gemlslı batırmışlardır.
Bunlar arasında 12 zırhlı, 15 uçak gemisi, 4 refakat uçak gemisi, 15 modern ağır kruvazör, 1 eski ağır kruvazör, 20 hafif kruvazör 12« destroyer ve 125 denizaltı vardır.
Amerikan deniz makamlarının raporunda, Amerikan denizaltılarının harbin son 3 ayı zarfında 69 Japon gemisi batırmak suretilc harbde İmha ettikleri düşman gemilerinin topyekûn sayısını 1256 ya çıkarmış oldukları tasrih edilmektedir •
Vaşingtondaki Alman elçisi Müttefik kuvvetlerine teslim edildi
Vatikan 31 (OWİ) — Beynelmilel Haberler servisinin bildirdiğine göre, Papa XH nel pie, bugün diğer bütün sefaret mensuplarile birlikte Müttefiklere teslim edilecek olan Vatikan nczdlndekl Nazi büyük elçisi Baron von tVie-zbacker'l kabul'etmiştir.
Von tVlezbackçr, vaki olan talep üzerine Müttefiklere teslim edilmektedir. Von WIezbacker'in Nüremberg'-te harb mücrimlerinin dâvasında şahadette bulunması beklenmektedir.
Gestapocu bir Yahudi kadın idama mahkum edildi
Bruxelles 1 (A.A.) — Belçlkada Alman ajanlığı yapmıs olan Berlin'i» bir Yahudi kadını kendi akrabasını Gestapo'ya İhbar etmek siicüyle ölüme mahkûm edilmiştir.
Helen Zwe!s adında olan T>u Yahudi kadını Belçika Nazi hareketine ve Gestapo muavin polisine mensup bulunmakta idi. Bu ksdın bir çok Belçika tebaasının da tevkifinden mesul bulunmaktadır.
Balkanların yavaş yavaş yola giren durumu
(Baş tarafı 1 inci sahifede) dayanır görünen Romanya Baş. bakanı, Kırah hiçe sayarak iş başında kalmıştır. Hattâ, tehlikeyi sezerek, muhaliflerini bir an önce yok etmeğe kalkışmış, Romanya halkının yüzde doksan beşini teşkil eden Maniu ve Bratianu partileri aleyhine bir fesatçılık suçu uydurmuştur,
Romanvadaki bu durum dalıa karışıktır ve Bulgaristanda ol_ duğundan daha güç düzelecektir.
Romanya daha Avrupalı, ta. nınmış bir memleket olduğu için RomanyalIların Ingiltere ve A-merlka efkârında uyandırdığı tesir, Bulgaristana karşı gösteri, len ilgiden derindir. Bugünkü hükümetin açıkta bıraktığı, fa. şist ve mürteci diye ilân ettiği Manin, Bratianu gibi Ahnanva-ya karşı koymuş, gerçekten de. mokrat devlet adamlarını bütün dünya tanır. Ingiltere ve Ameri, ka. komünistlerin bu şahsiyetleri ve partilerini kolayca ezmele. rine göz yummıyacaklardır. Dünya «Demokrasi, Demokrasi!» diye bağmrken Bulgaristanda Çifçi, Romanyada Köylü partilerinin bir avuç komünist tarafından «Faşist» dîye yok edilmesi harb sonu tarihine geçecek en utandırıcı faciadır
Fakat Ingiltere ve Amerikanın Romanyaya karışmaları güç ola. çaktır, çünkü Romanyadaki hükümeti büyük merasimle Sovyet, ler kurmuşlardır. Bu gayretlere göre. Rusların Romanyayı, bir Sovyet cumhuriyeti hâline getir, meden bırakmaları kolay olmıya-caktır.
Bulgaristanda, Müttefikler a_ rasmda iş birliği ile düzelir gibi olap durum, Romanyada daha sarp yollardan geçeceğe benziyor. İngiltere ile Amerikanın Balkanlarda göze görünen siyasetleri, bir dereceye kadar ileri gitmek, Sovyetleri her sahada zorlamaktan ziyade karşılıklı müsamaha ile işleri yavaş yavâş, safha safha halletmektir,
Eylıti ayı bu bakımdan verim. 11 olacaktır. Çünkü açıkta kalan bir çok pürüzleri, bu arada Bal. kanlar meselesini ve Boğazlar rejimini, on beş gün sonra Lon-drada toplanacak olan Dı$ işleri Bakanlan Meclis! konuşacaktır.
Nec meddin '(Şadak |
yağlar flatlerlnln düzenini bozmaması İçin, her türlü nebati yağların âzami satış flatlerl bLrblrlerlyle ayarlanarak tesblt edilmiş, fındık yağı da hem fındık mahsulünü koruyacak, hem de yağ piyasasının ahengini boz-mıyacak bir tertibe bağlanmıştır.
4— Geçen yıl serbes kaJmış olan bir kısım nebatî yağ flatlerl bu yıl mümkün olan hadde İndirilmek ve zeytinyağı He pamuk yağı flatl de bu hadde çıkarılmak suretiyle ve İstihsali arttırmak lüzumu da gözönündc bulundurularak, yapılmış olan bu ayarlama neticesinde, % 20 randımanlı zeytin tanesi flatl geçen sene-kl 22 kuruşa mukabil % 30 kuruş ve % 14 randımanlı çiğit flatl da 14,85 kuruşa mukabil % 13,80 randıman. İçin 13,5 kuruş olarak tesblt edilmiştir.
Yeni Hallerin yağlı taneler müstâhsiline hemen intikalini sağlamak maksadı birinci derecede önemi haiz olduğundan, tesblt edilen flatler şimdiden İllin edilmiş ve yeni mahsul zeytin tanesi İle çiğit flatlerl derhal, yağ flatlerl İse ekim ayı başından İtibaren yürürlüğe konmuştur.
6 — Fındıktan yağ imali Bakanlığın İznine tâbi tutulmuş, yalnız Bakanlıkça temin edilecek fındıklardan yağ çıkarılması ve elde edilecek yağların Bakanlık stokuna katılması ka-rarlaştrılmıştır.
Bu suretle, dış piyasaların fındık taleplerinin gidişine göre fındıktan yağ İstihsalini ayarlamak da mümkün olacaktır.
Ö — Nebati yağlardan sertleştirilmiş yağ imali Bakanlığın iznine tabi tutulmuştur. Sertleştirilmiş yağlar daha ziyade sadeyağlar kategorisine dahil olduğundan, İzin usulü yolu İle sertleştirme işi nebatî ve sade yağlar İstihsali durumunun İcaplarına göre tertiplenecektir.
7 — Sadeyağlar kategorisinde mütalâa edilen margarin yağı İmali de, İzin usulü yolu^lle, bu İmalâtı arttırıcı ve düzenleyici tertipler İçine alınmıştır.
Bu maksatla, İstanbul ve Kayseri mezbahalarında çıkarılan büyük baş hayvan İç yağlarından İhtiyaca göre tesblt edilecek miktarlar margarin İmalâtçılarına tahsis olunacak ve böylece İmal edilecek margarin yağları da Bakanlıkça konacak esaslar dairesinde satışa arzedilecektir.
8 — Fazla asitli yağlar mümkün olduğu kadar geniş nispette rafinaja seykedllerek yemekli^ yağ miktarının arttırılması maksadlyle rafine zeytinyağı flatl rafinaj amellyeslne müsait surette tesblt edilmiştir.
9 — Lüzumlu görülecek istihsal bölgelerinde birer «nebati yağlar bürosu» kurulmakta ve bu börolara bölgeleri İçine giren ve buralardan çıkan yağları taklbetmek görevi verilmektedir Bu suretle nebatî yağların spekülâsyon mevzuu olarak alınıp satılmasını önlemek ve yağların müstehlik bölgelerin hakiki İhtiyaçlarına göre dağılmasını sağlamak maksadı; güdülmektedir.
Viyanada dün bir geçit resmi yapıldı
Londra 1 (Radyo) _ İngiliz. Amerikan ve Sovyet kumandanları huzurunda diln Viyana'da büyük bir geçit resmi yapılmıştır. Bu geçit resminden sonra toplanan kumandanlar, kıtalarının mütekabil İşgal mın-takalarinl devir almalarını kararlaştırmışlardır.
Kalp biner franklık banknotlar ödeniyor Londra 1 (Radyo) — Fransa bankası, son zamanlarda Fransada tedavüle çıkarılan kalp biner franklık banknotları bilmeyerek alanların parasını ödeyeceğini tebliğ etmiştir.
İngiliz yaz saati değişiyor
Londra 1 (Radyo) — İngiliz yaz saati ekim ayının yedinci günü değiştirilecektir. Yaz saati beş senedenberi değiştirilmemiştir.
Filistinde veba
Ankara 1 (Telefonla) — Filistinde veba vakası görüldüğünden bu memleketten gelecek yolculardan aşı belgesi aranması ve sağlık merkezlerinin uyanık bulunması Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca ilgililere bildirilmiştir.
Fransız solcu partileri işbirliği yapacaklar
Paris 1 (AA.) — Fransız komünist partisinin siyasî bllrosü, komünist, sosyalist vc radikal partiler arasında yapılan anlaşma gereğ’nce önümüzdeki seçimlerde bir tek «demokrasi adayları» Listesinin çıkarılması hak-kındakl kararı memnuniyetle karşılamıştır.
Pasifik’te deniz savaşı
Tarım konferansı
Birleşmig Milletler 16 ekimde Kanadada toplanacak
Londra 1 (A.A.)— Geni? ölçüde teknik mahiyette olan vazifesi, bütün memleketlerde yiyecek maddesi ve zirai mahsulleri toplamak, tevzi ve teşvik etmekten ibaret olan Birleşmiş milletler tarım konferansı, ilk defa olarak 16 ekimde Kan ada'da toplanacaktır. Davet edilmiş olan 44 millet arasında 20 den fazlası, yeni yiyecek maddesi ve tarım teşkilâtının kurulmasına alt şartlan kabul etmişlerdir. t Bu teşkilât, yeni dev'»"’b teşkilâtların 'Jlkl olacaktır.
Sovyetler, 412,000 Alman esirini serbesv bırakıyorlar
Beklin 31 (OWI) - Berlin radyo-sumıh dun gece bildirdiğine göre Sovyet makamları, halerr Sovyetler Blr-Hğindb bulunan Alman harb esirlerinden 412.000 İni serbes bira kacaklar lir.1,
Eunlprın çoğu malûl veya çalışmaz bir hsîLiedlr.
Arap kadın kongresi toplandı
Şlm 1 (A.A.) — Arap kadın kongresi bugiin İlk toplantısını Şam'da bayatı Huda Şarauı'nin başkanlığında yapmıştır. Bayan Şarauı. Arap kadın birliği teşkilâtının başkamdir.
Amerikada harb sanayii '»sileri
Washington 1 (AA.» — Harb sanayiinin sulh sanayiine tahvili işiyle İlgili kadın ve erkek İşçi sayısı 64 milyon olarak tahmin e dilmek t e d ir.

Finlandiya’da tevkifler
Helsinki 1. (A.AÎ1 — Resmen bildirildiğine göre, güney Finlandiya'da bir çok yedek subayları tevkif edilmiştir. Bu tevkiflerin sebebi bilinmemektedir.
Beynelmilel kadınlar kongresi
Paris 1 (AA.) — 5 ve 6 eylül günlerinde biitün dünya murahhasları huzurunda Pariste beynelmilel kadınlar kongresi toplanacaktır.
Amerikada tedavülde bulunan paralar
Londra 1 (AA.l — Verilen resmi malûmata göre, 30 ağustasta tedavülde bulunan para miktarında 111 milyon dolarlık czalma kaydedilmiştir. Bu tarihte tedavüldeki para miktarı 23 milyar 805 milyon dolardır.
Kuislingîn idamı talebedildi
Londra 1 (Radyo) — Oslo’dan bildirildiğine göre, savcı Kul-ling in hıyaneti vataniye ve cinayet töhmetlle idamını İstemiştir. Mahkeme çarşamba günü müdafaaları dlnlıyecek, cuma .giinii de koranru verecektir.
Nevyork 31 'OVİ1 — İsveç radyosunun bildirdiğine göre, nazi generali von Bock. bir muhafız kıtasının ne-z .ret) altında Kopenhag'a getirilmiş ve Qulsllng dâvasında şahit olarak dinlenmek üzere Oslo'va nakledilmiştir.
Diğer taraftan Uslu .—ı bildirildiğine göre, Nor-eç ııazi İşgal kuvvetlerinin eski komutanı General Nico-îaus von FaHwnhor.$t, aynı maksatla Oslo'ya g:tir,,’nW1r
^ÖPRA
31/8/1945 flalleri
Londra üzerine 1 sterlin 5.20
Nevyork üzerine İlin dolar 132.—
Cenevre 100 tsvlçre Fr 29 9780
Madrid Özerine lllo peseta 12.84
Stoktıolm överine 10ü kuron 31.1328
ESHAM VE FAIlVİlA'1
% 5 faizli İkramiyeler:
1833 Ergani 24.80
1938 İkramiye» 22.—
Mili! Müdafaa 22.—
Demiryolu ikramiyen 98,70
% 1 faizi) Tahviller:
Sivas - Erzurum I 20.30
Sivas - Erzurum 2-7 20.50
1941 Demiryolu 1 20.40
İMİ Demiryolu D 20.19
1941 Demiryolu LU 19. W
MHU Müdafaa I 20 48
MIHI Müdafaa D Î9.82
Milli Müdafa» m 19.83
Anadolu Demiryolu Grupu:
Tahviller 1-2 64 50
Hisse senetleri % 80 35.—
Mümessil senet *1—
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 145—
T. İş Bankası 14.80
T. Ticaret Bankan 4 23
Aslan Çimento 9 73
BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLERÎ
Gulden 33.30
Reşadiye 35
İngiliz
Külçe (Bir gramı)
t »■
AKŞAMDAN AKŞAMA
Zembilli Ali Efendiden bir fetva niyaz ederiz
Osınanlı tarihinden yana pek yaya olduğu için, yeni nesil, Zembilli Ali Efendi'yi pek bilmez. İkinci Bayezit, Yavuz Selim, Ka. nunî Süleyman zamanında ’

nunî Süleyman zamanında yir. r mi altı sene kadar Şehislamlık-' ta bulunmuş. Kapısının önüne^ halk birikir, ondan fetva isterj mis. O da, penceresinden bir zembil sarkıtarak, içine konan suallere cevap verirmiş.
Bu orijinal Türk âliminin ru_ hu şadolsun. Evvelki gün gazetelerde kumaş dağıtımı resimle, rini görünce hele tafsilâtı oku_ yunca aklıma o geldi.
Acaba gözünüze ilişti mi? Zeki Rızanın yeni Postane civarın, da. Yerli Mallar yanındaki ma. gazasında Ingiliz kumaşları dağıtılacağı ilân edilince, gün doğ. madan evvel kara borsacılar top. lanmağa başlamış. Bin ayak bin bir ayak üstüne! ,
Vur ha! Kır ha! Omuzla, muştala ha... Koskoca camlan kır. mıstar, kapıların rezelerini oy. natmışlar: kepenkler indirilmiş, gene tehliks! Su tehlikesi, ateş tehlikesi, insan selinin tehlikesi yanında nedir ki? Bacadan, damdan giriyorlar. Tan gazetesi, tam kıvamında bir de resim çekmiş: Kara borsacılar, kâr aşkile düz duvardan üst katlara tırmanı. yortar,.. Öyle ya: "0 liraya al. 120 ile kapının önünde okut! Mü. kemmel...
Zabıtaya baş vurulmuş, hattâ jandarma getirmek mecburiyeti hâsıl olmuş. Bu suretle inzibat temin edilmiş. Şekli de Zembilli Ali’ye rahmet okutacak şekilde Zira, onun icadı
Yukarıdan aşağıya iple sepet aarkıtılıyormuş. Kara borsacılar (yahut aralarına her nasılsa sıkışabilmiş yumruğuna ve muş. tasına pek vatandaşlar) bu sepete para koyuyorlarmış. Para bil XVT inci asır Türk icadı asansör, le teslim edildikten sonra, cop. kumaş aşağıya atılıyormuş.
Gel de merhum şehislamı anma... Hattâ gel de ondan fetva isteme...
Onun ruhu, bana ilham yor: ,
— Hocam! Sen şimdiki devirde olsaydın bu zembil usulünden vazgeçer, daha modem bir şekil arar miydin? Hattâ harbin bitti, ğinl de dikkate almaz, ekmek vesikalarının bir harfini hu gibi değeri hüviik tevzilerde kullanmaz miydin. Meselâ bu harflerden biri, ikisi ile ya bir kumaş yahut da kara borsada 40.50 lira değer farkı olan başka bir şey alınmasını muvafık bulmaz miydin? Tâki dağıtılınca halka ye. tişmiyen mallan kiminden bir kısım insanlar, kiminden başka İhtiyaç erbabı istifade etsin. Senin on altıncı asırdaki tecrübelerin bile bunun böyle olduğunu ortaya kovuyor mu?...
— Elcevap: Evet.
Affedersin, hocam! On altıncı asır tecrübelerini hor görmüş gi. bi bir cümle kullandım. Sîzler, kıtalar asın ordular götürdünüz, İaşeyi, îst’hkakı aksaksız temin ettiniz, bir yerde sürçmemek su. retile teşkilâtçı dehanızı gösterdiniz. Aradan dört asır geç*1. Avrupa teşkilât bahsinde aldı, yürüdü, biz hâ'â Zembilli dev. rindeyîz. Zembilli devrinde bile değiliz. Çünkü senin fetva alış verişin şahsî bir kaprisinden iba. yetmiş: bir iktisat sistemi bir ticâret şekli değilmiş rahmetli ho. cam.
edi.
İŞEHIR HABERLERİ
Zeytinyağı
8 eylülde halka tevziata başlanacak
İsparta’da şiddetli yağmurlar
Odun, kömür

Kalay fiatı
Temmuz ve ağustos aylarına mahsus Z kuponlle halka yapılan İkinci zeytinyağı tevziatı diin akşam sona ermiştir. Son be? on gün içinde mutemet bakkalların çoğunda zeytinyağı kalmadığı İçin şimdiye kadar İstihkakını almıyanlar, yağlarım Memurin kooperatifinden zorlukla almışlardır Yeni tevziat için İstanbul» kâfi derece zetlnyağı getirilerek Ticaret ofisi depolarnıoa blrlktiriimlşLlr’ Yeni t ev-ziat İçin mütemet bakullsr eylülün dördünden itibaren Ticaret ofisinden yağlarını almağa başlayacaklar, eylülün 8 inci günü sabahından İtibaren de halka satacaklardır.
Yen! J en dağtılacak zeytinyağının kalitesi dağıtılanın aynıdır ve en ç->k 9.5 asitlidir.
2400 gömlek hakkında bir tavzih
Yenen umum ticaret ve sanayi şirketi gazetemize şu tavzih mektubunu göndermiştir;
Gazetenizin 29. 8. 1943 günlü nüshasının 3 üncü salı! fesinin 2 nel sütununda 2400 saklı gömlek. Yargıç B. Kâmil'in aramaslle bulunmuştur şeklinde hakikat hllâfı bir yazı gördük. Gerek kanunî hakkımıza ve gerekse bitaraf durumunuza güvenerek aşağıdaki tavzihin İlk çıkacak nüshada dercini rica ederiz:
Gömlek yapmak üzere temmuz 1945 sonlarında ithal ettiğimiz poplinlerden ancak 2090 gömlek çıkacağı ve bugüne kadar İmal edilip satılan 990 gömlekten geri kalan 1100 gömleklik kumaşın 1035 gömlekliği hail imalde ve kısmen de kumaş halinde olduğu yalnız 05 adet mamul gömlek mevcut bulunduğu hesabatı tetkik neticesinde tesblt edilmiştir. 2400 değil.
Müessesemlz, resmi müessesçi erin mütebaki 916 adet gömlek sipariş müracaat listelerini sıraya koymuş, imalâta ve teslimata bu şekilde başlamıştır. Henüz bu siparişlerin teslimatına başlandığı bugünlerde yargıç Bay Kâmil evvelâ odacısının eline bir liste vererek 4 gömlek istetmiş, gelen odacıya eldeki siparişlerin teslimini müteakip Bay Kâmil'in arzuları memnuniyetle yerine getirileceği söylenmesinden her halde memnun ol-mıyan Yargıç Bay Kâmil bu çevabt-mızı satıştan İmtina telâkki ederek kâtibesi İle mağazaya gelmiş memurları ve polisleri de davet ederek isticvaplarda bulunmuş ve zabıt yaptırt-mıştır..
Resmi dairelerden otuz giin zarfında 918 adet gömlek sipariş alan bir müessese, yargıç Bay Kâmll'den 4 gömlek elbette saklamaz.
Hakikat yukarıda arzettiğimlz şekilde cereyan etmiş İken, umumi efkâra bil âhara fazla kazanmak için mal saklanmış de Yargıç B. Kâmil’in araması neticesinde 2400 gömlek meydana çıkmış şeklinde neşren teşhir edilmekliğimiz bizierl müteessir etmiştir.
Bu tavzihimizin neşrini dileriz.
Uluborlu’da iki kişi Öldü, evler zarar gördü
Üç günde, bir aylık ihtiyaca yetecek kadar mal getirildi
Perakende 12 liraya düştü daha da düşecek
İsparta 31 (AA.) — Son yağmurlardan vilâyete bağlı Uluborlu ve Yalvaç ilçelerinde seylâp vukua gelmiş ve bunun neticesi olarak Uluborlu'da İki kişi ölmüştür. Seylâptan ev, bağ. bahçe ve tarlalar zarar görmüştür ve çift hayvanlan arasında telefat vardır. Vali Nuri Atay seylâp bölgesinde tetkikler yapmak üzere Uluborlu ilcesine gitmiştir. Felâkete uğrıyanlar İçin İsparta Kızılay merkezi naktî yardımda bulunmuştur. Hasar ve zararın tam miktarı henüz tesblt olunmamıştır.
Develide bunaltıcı sıcaklardan sonra yağmur Develi 31 (A.A.) — On gilndcnberl devam eden ve çlfçlyl harmanları başından uzaklaştırmış olan bunaltıcı sıcaklardan sonra dün yağan berelice tll yağmur, bütün rençper ve halkı sevindirmiştir. Çlfçller yeni yıl ekimi için nadasa başlamışlardır.
Trabzonda kuraklık
Trabzon 31 (A.A.5— Bir müddetten-berl bütün şlddetlle devam edegelen kuraklık tütün mahsulünde hissolu-nur zararlar yapmıştır.
Son üç gün zarfında İslanbula 45 bin çeki odun, 3 milyon 200 bin kilo mangal kömürü getirilmiştir. Bu miktar. şehrin bir aydan fazla bir müddet zarfındaki yakacak ihtiyacını karşt-lıyacak miktardadır. Odunların toptan çekisi on buçuk 11e 12 hra, perakende çekisi de eve teslim edilmek şartllc on üç buçuk İle İd lira arasında satılmaktadır. Kömürlerin ise toptan kilosu kalitelerine göre 15-18 ve 17, perakende kilosu 17-20 kuruş arasındadır. Gelen odun ve kömürler her semtte bulunan mahrukat esnafı vasıtasile ihtiyaç sahiplerine satılmaktadır.
Harbin İkinci yılından İtibaren memleketimizde şiddetle hissedilen İthal maLarı darlığı yavaş yavaş zail olmaktadır. Haro içinde jncak bir llrma tarafından İthal edi’en bir rnaı üzerinde o firma âdeta lnnisar tesis etmekte ve flatleri arzusuna göre tesblt etmekte İdi. Bu gün artık aynı malı bir çok- firmalar ’thul etmeğe başlamışlardır. Bu yüzden tüccarlar arasında rekabet başladığından bu hal tahii olarak flatlerin ucuzlamasına sçbep olmaktadır. İnal edilen mallar içinde bugün rekabetle satılan mal kalaydır.
Harb İçinde tevzie tâol tutulan kalay 2 ay kadar evvel serbes bırakılınca perakende kilosu 40 liraya satılmağa başlamıştı Sonradan gelen mallar .yüzünden bu flat 32 daha sonra da 17 liraya düştü. Bugün bazı kalaycılar bu malı hâlâ 17 liradan satmakta iseler de en son geler malların kilosu 1-2 gündür 12 lira 80 kuruşa satılıyor. Flatlerin yakında 8 liraya düşeceği tahmin olururor.
Bugün bahalılıklarını hâlâ ınutıafa-za eden mallar da yakında kaly gibi Serbes rekabetle uçuzlıyacaktir. Bu hal karaborsacıları büyük bir telâş İçinde bırakmıştır.
Ikti be-
Bekletilmesi mahzurlu çavdar, arpa ve mısırlar köylüye satılacak
Ankara 31 — Toprak mahsulleri | ofisinin elinde bulunan, bekletilmesi mahzurlu çavdar, arpa ve yulaflarla 1943 mahsulü mısırlardan bu mahi-yettekllerl. bedelleri 1940 yılı İçinde tahsil edilmek üzere zincirleme kefaletle muhtaç çifçilere sattırmak İçin Ticaret Bakanlığına salâhiyet verilmesi haklındaki kararname tasdlk-tan çıkmıştır.
Talebe yurtlarının ıslahı
Vilâyet ve belediye sağlık müdürü doktor B Faik Yargıcı şehrimizde bulunan 7-irı resmi ve hususi talebe yurtlar’iıı gı-zmişttr, Yurtlarda kalan talebelerin yıllardır devam eden dertlerini kati surette halletmeğe karar veren B. Faik buralarda oturan öğrenciler ve yurt sahiplerde konuşarak icabeden izahatı almıştır. Yurtların ıslahı İçin yapılması geregen işlere, hükümet doktorlarından bu hu-sust~ istenen raporların gelmesinden sonra başlan »çaktır.
Deri darlığı
Deri darlığını önlemek üzere merbanka tahsis edilen kontenjandan bir k minin tacirlere verilmesine karar verildiği yazılmıştı. Ekonomi Bakanlığı, henüz tesblt edilen kontenjan miktarının İthali için ithalâtçılara bir İşarda bulunmamıştır.
Hazır ayakka’q*ıar satılmcaya kadar yeni imalât yapılmıyor. Bilhassa hazır kadın ayakkabılarından her tarafta bol miktarda mal vardır. Onlar tiikenlnceyc kadar hakiki darlık tamamen hlssediimlyccektlr.
Lezar ve yılan derisi bolluğu da kadın ayakkabısı darlığını şimdilik önllyecek durumdadır.
Çanta flatleri arttırılmıştır. Bundan sonra piyasanın ayakkabı ve çanta ihtiyacı Sümerbank tarafından önlenmeğe çalışılacaktır. Şimdiye kadar Sümerbankın çantalarına ve ayakkabılarına rağbet edilmZyor-du
3ü-
OLAY mecmuası
31 inci sayı zengin münderecatla
---- Çıktı___________
(Vâ _ NÛ)
Parasız yatılı talebenin müsabaka imtihanları
Milli Eğitim Bakanlığı hesabına parasız yatılı olarak muhtelif İlse ve ortaokullara kabul edilecek öğrencilerin müsabaka imtihanları başlamıştır. İmtihanlara 700 den ziyade öğrenci iştirak etmektedir Erkek öğrenciler Cağûloğlu ikinci I:' orta okulunda, kızlar İstanbul kız lisesinde imtihan olmaktadırlar. İlk imtihan Türkçe ve edebiyatı--ıdı. ikinci ve son İmtihan da matematiktendir ve pazartesi gür. aynı okullarda yapılacaktır. Yazılı olan İmtihanların evrakları MIHI Eğitim Bakanlığı tarafından tetkik edilecek'ir.
Ticaret Bakam Ankaraya döndü
Ticaret Bakanı B. Ralf Karadeniz dün, Ticaret ofisi umum müdiirti B. Ahmet Cemil Conk'u kabul ederek Ofisin tâmir ettirdiği otomobil lâstikleri hakkında İzahat almıştır. Bakan, dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmiştir.
Bir Halkevlnin gayelerini en 1yi İfade. hattâ onu en iyi temsil eden, ve en çok faal olması lâzım gelen kol şüphesiz «Dil - Edebiyat» koludur. Halkın umumi bilgisinin artmasına, halk arasında parti prensiplerinin kökleşmesine, yurt sevgisinin çoğalmasına, yurttaşlık vazifesinin etraflıca anlaşılmasına yarıyacak faaliyetler yapmak hep onun vazifesidir.
Temsil koluna yükletilen «İyi hatip yetiştirmek» vazifesi de hakikatte onundur. Mümessillerin telâffuzları üzerinde durmak, Inşad kudretlerini arttırmağa çalışma, bu suretle güzel Türkçemizin. sahneye çıkmasına yardım etmek geııe onun vazifesidir.
Edebiyat sahasında yeni lbdalara yol açmak ona düşmektedir. Edebiyatımızı milli mahiyetini bozacak muzır tesirlerden korumak, genç İstidatları teşvik etmek vazifesi dr ona terettü-betmektedir.
Muhtelif vesilelerle toplantılar yapmak, konferanslar verdirmek, inşatlar yaptırmak müsabakalarda kazanacak eserleri neşretmek ve mükâfatlandırmak, Türk Büyüklerini, şahsiyetlerine uygun bir olgunlukta, anmak. dergi çıkarmak gene Dil ve Edebiyat kolunun vazifesidir.
Dil ve Edebiyat kolu bütün işleri yaparken, üstelik, «Halk için ameli
Hamam tarifeleri encümenden çıktı
Üç aya yakın bir zaman evvel sat işleri müdürlüğü tarafından
ledlye daim! encümenine verilen yeni hamam tarifleri, nihayet tasdik edilerek iktisat müdürlüğüne gönde rllmlştlr. Bu teklif, hamamcıların yıkanma ücretlerine yeni zam istekleri ü:erlne yapılmıştı. Yeni tarife belediye tarafından birkaç gün İçinde Hân edildikten sonra yürürlüğe girecektir.
Yeni francala fırınları
İstanbulda yeniden açılmasına karar verilen francala fırınlan İlçelerin ihtiyaçlarına göre tesblt edilmiştir: Bu fırınlardan Kadıköy ilçesinde 1, Beyoğlunda 6. Üsküdarda 2, Beykoz-da 1, Emlnönünde 3. Fatihte 2 dlr. Diğer İlçeler belediyeye henüz yeni fırınların listesini göndermemişlerdir. Belediyeye İsimleri bildirilen fırınlar ekmek çıkarmağa başlamışlardır. Yeniden açılan bu 20 francala fırınının şehrin İhtiyacını karşılıyacağı söyleniyor,
Taze torik ve palamut ihracedilecek
Havaların fırtınalı gidişi denizde balık avını güçleştirmiştir. Fırtına yatıştıktan sonra mevsimi olan palamut ve torik ıvının bavlıyacağı umuluyor.
Balıkçılar, Ticaret Bakanlığına son bir müracaat daha yaparak birkaç güne kadar her gün İstanbul Balıkhanesine getirilecek 4o - 50 bin çift balığa müşteri bulunmasını istemişlerdir. Bakanlık, balıkçılara tatmin edici cevap verememiştir.
Balık ihraç mevsiminde, yalnız dahilde istihlâk olunacak, ihracat ya-pılamıyacaktır. Yalnız, tuzlu balık ihracı eskisi gibi devam edecektir. Filistin’e ve Lulgarlsta'a İnhisar eden tuzlu balık ihracı, memleket balıklarım istihlâk edecek genişlikte değildir. _____________
* Dün vilâyette istatistik umum müdürü B. Celâl Aybar'ın da iştirak ettiği genel nüfus sayımı hakkında büyük bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda vali ve belediye reisi B. Dr. LÛtfl Kırdar. vali muavini B Ali Riza ve Kaymakamlar hazır bulunmuşlardır.
İstanbul Halkevleri
DİL-EDEBİYAT
Kollarından beklenen faaliyet
surette faydalı olacak bahislere daha fazla hisse ayırmak» mecburiyetinde bulunmaktadır. Halkevleri çalışma talimatnamesinde bütün bu hususlar zikredilmektedir. Bütün bu hususlar göz önünde tutularak daha birçok şeyler yapmak da kabil olduğu aşikârdır.
Yazık ki Halkevlerinin mevcudiyetinden haberdar olanlarımız, ara sıra onların kapısından girip çıkanlarımız, bütün bu faaliyetin pek küçük bir kısmına şahldolablllrler. çünkü yapılan — yapmak kelimesini kullanmakta biraz mübalâğa etmiş olduğumuza kani olmakla beraber — günün meselelerini kurcalamadan, İçtimai bilgisizlikler üzerinde durmadan, gelişigüzel sıralanmış birkaç konfearnsla, sayılı bazı günleri anmaktan İleri gitmez, Buraya derhal umumiyetle kaydın! koyalım. Çünkü münferit olarak bazı güzel İcraat da yok değildir. Onları da sırası geldikçe kaydedeceğiz.
Evet Halkevleri Dil ve Edebiyat
kolları umumiyetle kendisinden beklemek hakkımız Olduğu derecede çalışamamaktadır. Çünkü faaliyetleri hep «görenek» tesiri altında şuursuz bir şeklide yapılmaktadır. Temsil kolu İçin de öyle olduğunu görmedik mİ?
İptida her Dil ve Edebiyat kolunca yapılan konferans tertlbetmck ve sayılı günleri anmak noktalan üzerinde duralım, vaziyeti daha İyi anlıyabill-rlz: Konferanslar yalnız verildi densin diye tertibedilmemell. Evin ve Kolun gayelerine uygun olmasına çalışılmalıdır. Üstelik hltubedllmek istenilen seviye tesblt edilmeli ve ona göre yapılmaktır.
Konferans tertibinde ana gaye halkın umumi kültür seviyesini yükseltmek olduğuna göre de ona en geniş bir halk kütlesini alâkadar edecek bir şekil bulmalıdır. Maksadımızı kolaylıkla ifade İçin en karışık bir muhit olan Beyoğlu Halkevlnl misal olarak ele alalım. Beyoğlu Halkevlnde hangi mevzu'la halkın alâkası daha kolayca
Edirnekapı surları ve Şehzadebaşımn imarı Edlrıvkapının Iç kısmindi surlara bitişik olarak bulunan bir takını evle' Belediye tarafından yıktırılmış ve sut meydana çıkarılmıştır Belediye bu kısmı şimdi tanzim ettirmektedir. Bundan başka şehzadeba;ında Letafet apartımanı karşısında bulunan ve _o semti çirkinleştiren bir sıra dükkân da istimlâk ettirilerek yıktırılmıştır. Burası o!r yolla anacaddeve bağlanacaktır. DÖn Belediye reis muavini B ûtfl Aksny, yanında mlrcarıar olduğu halde her İki yeri gezmiş ve Vali B LÛtfl Kıradr’m buralarda meydana getirmek istediği yenilirinin biran evvel vapılması için ligH’.if-re lüzumlu emirler vermiştir,
Heybeli sanatoryomunda 250 yataklı paviyon
Heybellada sanatoryomuna İlâve olarak İnşa ettirilen 250 yataklı veııl pavyonun tefriş ve tanzimine başlanmıştır. Yeni pavyonun vataklarlle lüzumlu bazı eşyası mübayaa edilmiştir. 250 yataklı yeni pavyonun heı türlü levazımının İstanbudu temin edilmesi mümkün olmad.ğ.'iıdan pavyonun faaliyete geçmesi bir müddet gecikecektir.
Tramvay idaresinin ray sıkıntısı
Tramvay İdaresinin tçlnde bulunduğu ray darlığı. İzmlrden alınan 800 metre rayla kısmen önlenecektir. Al-manyadan gelirken Bulgaristan da kalan parası ödenmiş rayların getirtilmesi İçin ..iare. 4-5 aydır Bulgarls-tana bir memur göndermek için uğraştığı halde bu memlekete yaba- , -larra kabul edilmemesi yüzünden bu t.jebbüsde bir türlü muvaffak olunamamıştır. Tramvay İdaresine gelen bazı haberler, Bulgarların bu rayları kullandıkları merkezindedir Bu haber idareyi haklı olarak telâşa düşür üştür. Amerlkaya sipariş edilen raylardan bir kısmının martta yola çıkarılabileceği hakkında tramvay İdaresine dün Amcrlkadan bir telgraf --etmiştir.
celbedllebillr? İşte üzerinde durulmağa değer bir sual.
Kanaatimizce Beyoğlunda en geniş bir kütleyi alâkadar edebilecek mevzu İptida «mahallî tetkik» olabilir. Çünkü herkes bu umumi mevzu İçinde kendi şahsi alâkasını ilgilendiren bir .veya birkaç nokta bulabilir.
şimdi «Beyoğlu» nu alâkadar eden c mahalli tetkik» mevzuu ne olabilir? sualini cevaplandırmağa çalışmak İçin, ilk akla gelen mevzuları, aşağı yukarı bir sıra İle, buraya kaydedelim: Galata ve Kulesi - Beyoğlunun tarihi - Beyoğlu tiyatroları - Beyoğlu yangınları - Beyoğlu sokak isimleri -Tepebaşı ve Taksim bahçeleri - Bir mahalli sanat: Lülecilik - Galatasaray - Tünel ? Taksim su deposu ve Beyoğlu suları - Beyoğlu mezarlıkları - Edebiyatımızda Beyoğlu.
İşte her birini üç çeyrektik bir konferansa sığdırmak için, konferansçıyı iyice uğraştıracak kadar geniş ve zengin mevzular. Bilhassa bu mevzuların bir seri halinde blrlblrlnl tamamlaması ayrıca birer meziyettir. Çünkü Eve kolayca dinleyici bulmak İmkânını da vermektedir.
Böyle seri halinde bir mevzuun reklâmını yapmak da kolaydır. Vakit bulunur Bol bol üzerinde durulabilir.
Selim Nilzhef Gerçek (Arkası 6 inci sayfada}
II Bir çırpıda ||
1 — Zeytinyağının Türk
mizahına hizmeti.,
2 — Zeytinyağı böyle mi
dağıtılır?..
Bazı insanlar, bazı meseleler hattâ bazj binalar mizah edebiyatına çok hizmet ediyorlar. Bil. hassa İstanbulda, mizah edebiyatım ve karikatürü destekliyen” onun ilerlemesine büyük yardımı dokunan mevzular boldur.
Meselâ Türk mizahı, Türk karikatürü şu sarı zeytinyağına çok şeyler borçludur. Bunu karikatürist Orhan Ural’m son çıkardığı «Günün karikatürleri» isimli albümüne bakarken anladun. Zeytinyağı, sofralarımıza lezzet, li patlıcan dolmaları vermemiş ama, Türk mizahına, Türk karikatürüne güzel mevzular hediye etmiş doğrusu.
Bunlardan bir kaçı şöyledir:
1 — Adam mutbakta karı sile konuşurken eline bir esans şişesi geçiriyor ve hayretle soruyor:
— Aman karıcığım bu esans şişesinin mutfakta işi ne?„
— Ayol o esans şişesi değil, zeytinyağı şişesi... Ara sıra ye. meklerin içine kokusu sinsin di. ye damlatıyorum,
2 — Ramazan dolayısile camilere zeytinyağı veriliyor ya.„ Müezzin bunları kandillere dol. durmuş ve minareye asmış,.. Ma. halleli ise ellerinde şişeler, birbirine omuz vererek, kafalarına basarak minareye tırmanmışlar. Gelgelelim müezzin elinde sü. pürge sopası, minarenin tepesin, de tetikte bekliyor. En yukarıya çıkan şişeli adam, süpürge elinde alesta bekliyen hiddetli yüzlü müezzine rica ediyor:
— Dolma tencerede kaldı. Aman müezzin efendi biraz zey. tinyağı himmet et!...
Görülüyor ki zeytinyağı meşe, leşinin mizah ve karikatür haya, tımıza ettiği hizmetler pek bü. yüktür. Mamafih öteki yağın da bu bakımdan çok faydalarını gördük. Diğer karikatür üstatlarının eserlerini karıştırırsak mizah sanatine gerek zeytinyağının ve gerek sade yağın ettiği büyük hizmetlerin eserlerine bol bol rasgelebfliriz,
Türk mizahı zeytinyağına medyundur.
Böyle zeytinyağı dağıtılır mı?
Yalnız Türk mizahı mı?.. Bunun bir de dram tarafı vardır ki hakikaten ibrette seyredilmeğe değer.
İstanbulda şu zeytinyağı da. ğıtılması işi acaba hangi dâhıyâ-ne plâna göre yapılıyor?,. Mısır, çarşısının içinden geçmeğe im. kân yoktur. Şişeli, tenekeli müthiş bir kalabalık ve polis kordon, lan!.. Sorduğunuz zaman şu t. zalıat veriliyor:
— Bakkallara zeytinyağı veril-miyeceknıiş. Yalnız bir yerden, kooperatiften dağıtılacakmış, Bii tün İstanbul, yani bütün zeytin, yağı alamıyanlar işte burada. Tek dükkânın önünde!.. Hem de 10 gün daha önce mühtete niha. yet veriyorlar...
Kalabalığın içinde üskiidar-dan, hattâ Çubukludan gelenler var!..
Kooperatif kiloda bilmem kaç kuruş kazanacak diye bakkallara vermeyip de. bütün dağıtımı bir yerde yaparak âdeta bir işkence vaziyeti yaratmanın bir suç olduğu şüphesizdir, hattâ tevziatı bu hale sokan kim ise onu bulmalı ve hakkında tahkikat açmalıyız. Netekim bir çok vatandaş şehrin bir ucundan ö. teki ucuna gelip bu cendereye giremeden ve hakkını alamadan ellerindeki fişlerle kala kalmışlardır.. Bu alınmıyan. alınamı-yan istihkak doğru insanları üzer!..
Hikmet Feridun Es
Aylık sarfiyatı on kilovatı geçmiyen evlere birer ampul verilecek
İthal edilen elektrik ampullerinden 5ü binini İstanbulda İhtiyaç sahiplerine vilâyet tevzi komisyonu dağıtacaktır.
Dağıtma şekli tesbitedllmiştlr Buna göre aylık satlyatı 10 kilovatı gcçml-yen evlere, bozuk ampulü götürmek şartüe vilâyet tarafından İlân edilecek bayiler tarafından birer ampul ı !l .çekti. Aylık elektrik sarfiyatı 10 kilovatı geçen evlere apmul gelecek tevziatta verilebilecektir. Tevziat hazırlıkları devan, ediyor.
FUAR MAÇLARI
İstanbul muhteliti zayif bir kadro ile Izmire gitti
Bugün ve yarın İzmir'de yapılacak olan fuar maçlarına İştirak edecek utanbul muhteliti 30 kişilik bir kafile halinde perşembe günü İzmir'e hareket etmiştir. Fuar maçlarına Çukurova muhtelitinin İştirakinden vaz geçildiği cihetle bu senekl maçlar Ankara - İzmir - İstanbul muhtelitleri arasında olacak ve her üç takım yek-dlgeriyle karşılaşacaktır. En fazla puan alan mutellt takım gol averaj da göz önünde tutularak fuar kupasını kazanacaktır.
İstanbul muhtelitinin her sene yapılmakta olan fuar maçlarına zayıf bir kador ile gittiği ve bu yüzden fuar kupasını Ankara veya İzmir muhtelitinin aldığı malûmdur. Bu seferki maçlar İçin muhtelit takımın hazırlanmasını üzerine alan antrenör Refik Osman Top idmanlardan evvel alâkadarlara verdiği beyanatta bu senekl takımın çok kuvvetli bir kadro ile İzmir'e gideceğini ve İzmir'de İstanbul'a yakışır tarzda klâs futbolü göstererek kupayı alacaklarım bildirmiş İse de yapılan İdmanlar bu beyanatın aksi şeklinde tecelli etmiştir.
Muhtelite 28 oyuncu davet edilmiş, fakat bunlardan bir İdmanda 12. diğer bir idmanda ancak 8 kişi gelmiştir. Bu vaziyet karşısında takım çıkarmamak zorunda kalan antrenör nihayet İzmir'e her zamanki gibi ikinci plânda kalan oyuncularla takviye edilmiş bir takım göndermek
mecburiyetinde kalmıştır. Şehrimizde yapılan hususi antrenman maçlarında muhtelit takım Süleymaniye ve Vefaya ancak bir sıfır ve güçlükle galip gelebilmiştir.
İzmir'e giden muhtelitin iyi bir derece alması için Ankara ve İzmir takımlarının çok bozuk oynaması veya onların da bizim gibi zayıf birer kadro Ue maçlara iştirakine bağlıdır. Fuara iştirak eden İstanbul muhtelitlerinin senelerden beri zayıf kadro Ue gitmesi, futbolcuların İmtihanları veya sayfiyelerde istirahat halinde bulunmaları yüzünden İleri gelmekte ve senenin sekiz ayını futbol peşinde koşmakla geçiren sporculardan istirahatını veya imtihanını terkederek İzmir'e gitmesi pek haklı olarak ısrarla lstenememektedlr. Bu yüzden İstanbul muhteliti bundan evvelki seneler zayıf gitti. Fakat bu senekl giden takım da beyanatlara rağmen geçen se-neklleîden pek kuvvetli görünmemektedir.
Muhtelit takımda Beşi ki aştan Et-hem, Hüseyin, Ömer, Şükrü, Kemal; Galatasaraydan Erdoğan, Bülent, Arif, Muzaffer. Fenerbahçeden Naci, Hallt. Ömer, Bey kozdan Bahadlr, Cahit bulunmakta ve kafileye Mehmet Mütevelli riyaset etmektedir. Ayrıca antrenör olarak Refik Osman Top, İbrahim Kelle, hakem Feridun Kılıç kafile İle İzmir’e gitmişlerdir.
Sinan paşanın ahlâktan muarifnamesi
Yazan raf. Dr. Z. Süheyl Ünver
At yarışları
Dokuzuncu haftanın proğram_ve tahminleri
İstanbul at yarışlarının dokuzuncu hafta koşularına yarın Veliefendl ko şu mahallinde devam edilecektir. Ya rışların nihayetlenmeslne bir hafta kaldığından at sahipleri koşulara tanın programı İki yarış müstesna ehemmiyetini kaybetmiştir. Buna rağ men son iki yarışta Arap tayları Ue büyük azapların koşusu favori bulmak takımından çok enteresan bir vaziyettedir. Müşterek behls meraklılarını bir hayli düşündürecek olan bu İki koşu haftanın gene heyecanlı geçmesine sebebolaçaktır. Koçuların program ve tahminleri:
BİRİNCİ KOŞU
İki yaşında saf kan İngiliz erkek ve dişi taylara mahsus satış koşusu olup ikramiyesi 400 lira, mesafe 1200 metredir.'Koşuya yalnız Tlgrld kaydolup 4500 liraya satılıktır
İKİNCİ KOŞU
Üç ve yukarı yaşta yarımkan İngl-llzlere mahsus olup ikramiyesi 300 lira, mesafesi 2000 metredir. Koşuya 1 — Burgaz 61, 2 — Sabareftar 57
kilo İle kayıtlıdır. Geçen hafta Saba-rentarın Burgaza galebesini gö-zönün-dc tutmakla beraber gene Burgazj favori görmekteyiz.
ÜÇÜNCÜ KOŞU
Üç ve yukarı yaşta her ırka mensup at ve kısraklara mahsus centilmen koşusu olup ikramiyesi 500 lira, mesafesi 2400 metredir. Koşuya ı — KomisarJ 71, 2 — Hümayun 71, 3 — Bııket 69,5 kilo ile kayıtlıdır. Geçen seferki centilmen koşusunda yüksek meharetlnl göstermiş olan Nuri Dikmen gene Bukete binecektir. Bu bakımdan zaten çok iyi bir formda olan Buketin bu sefer de yarışı kolaylıkla vuracağı muhakkaktır. İkincilik için Hümayun İle KomlsarJ aynı kudrete maliktirler,
Dördüncü KOŞU
Üç yaşınkakl Arap erkek ve dişi taylara mahsus olup İkramiyesi 300 İira, mesafesi 1600 metredir.
Koşuya 1 — Yun t 62, 2 — Nurcan 62. 3 — Venüs 62, 4 — Mürgldll 57 kilo ile kayıtlıdır. Bundan evvelki koşularda alman derecelere göre sür at bakımından diğer taylara tefevvuk eden Nurcan gene favori görülmektedir, Fakat Venüs ile Yunt'u da ihmal etmemek şarttır
BEŞİNCİ KOŞU
Dört ve yukan yaşta saf kan A-raplara mahsus hendlkan olup ikramiyesi 500 lira, mesafesi 2009 metredir. Koşuya 1 — Çağlıyan 07, 2 — Yılmaz Ruşen t>7, 3 — Güzel Bursa 54. 4 — Maşallah 51, 5 — Demir Buldan 49 kilo ile kayıtlıdır, Hendika-pörün atların mevsim İçinde gösterdikleri kudretlere göre tevzi ettiği kilolar cidden çok isabetli olmuş ve kazanma şanslarını müsavi duruma getirmiştir. Bu yüzden heyecanlı geçecek olan bu koşuda kudreti bakımından Çağlıyanı hafif kilosu bakımından Maşallah! favori görmekteyiz Yılmaz Ruşen e de az miktarda oynamak lâzımdır.
Müşterek bahisler:
İkili bahis: 2. 3. 4. 5 İnci koşularda dır.
Çifte bahis: 4 — 5 inci koşular a-ramndadır,
Üçlü bahis: 3 — 4—5 İnci kaşular arasındadır. ŞAZİ TEZCAN
Kupa maçları yarın başlıyor
İstanbul Futbol ajanlığı tarafından hazırlanan kupa maçlarına 30 kulübün İş t ir akil e yarın 6 sahada birden başlanacaktır. Maçların programı şudur:
Fenerbahçe stadı:
Saat 10 Anadolu - Defterdar
Saat 12 A. Hisar - Hilâl Galatasaray stadı:
Saat 10 Doğu - Denlzgücü
Saat 12 Alemdar - Taşkızak
Saat 14 Elektrik - Haliç Saat 18 Beyoğlu - Hasköy Şeref stadı:
Saat 10 Emniyet - Sumerspor
Saat 12 Galata - Boğaziçi Saat 14 Eyüp - Demlrspor Saat 16 Kasımpaşa - Ram!
Vefa stadı:
Saat 10 Topkapı - Barutgücü Saat 12 Süleymaniye - Unkapam Saat 14 t. Spor - İstiklâl Saat 18 Vefa - Davutpaşa
Beykoz sahası:
Saat 14 Sarıyer - Ortaköy
8aat 16 Taksim - Beylerbeyi
İstanbul yelkeıi şampiyonluğu
Senelik su sporları faaliyet programı mucibince üç gün devam edecek olan İstanbul yelken şaptyonluğu müsabakalarına dün Moda koyunda başlanmıştır. Müsabakalara Galatasaray, Demlrspor, Fenerbahçe kulüpleri İle ferdi olarak yelken heveslileri İştirak etmektedir. Yarışlara bugün vs yarın da Moda koyunda devam edilecek ve üç giln zarfında en fazla puan alan takım İstanbul yelken şampiyonluğunu kazanacaktır.
Bu müsabakaları müteakip şehrimiz yelkencilerinden altı kişilik bir ekip 6 eylülde İzmir'e giderek İzmir yelkencileri ile federasyon tarafından tertiplenen fuar yelken kupası müsabakalarını yapacaklardır.
Üstat Prof. İsmail Hlkmet'e:
Süleymaniye umumi kütüphanesinde ç: aşıyordum. Müdürü müderris Hazml Tura elime, Fatih'in yirmi yaşında hocası olan Molla Sinan paşanın (Muarlfname) isminde bir eserini uzattı. İstanbulun bir semti (Hoca-paşa) ismiyle anılan bu genç ve ateşin âlimin böyle bir eserin! bilmiyordum. Sinan paşa edebiyatımızda Ta-zarrunamesiyle meşhurdur. OsmanlI müelliflerinde BursalI Mehmet Tahlr Sinan paşa bahsinde filhakika böyle bir eseri olduğunu hatırlatır mahiyette bir İsim vermekte İse de bulunduğu yeri bildirmemiştir. Bu cihetle üzerinde de pek durulmamıştır.
Kitabın başında mevcut tasavvuftan 64 sahlfellk başka bir risaleyi bir tarafa bırakırsanız 205 sahlfe tutan bu büyük eserin içine aldığı bahislerin zenginliği karşısında hayretlere düştüm. Elimde tuttuğum nüsha 978 şabanında (Afyon) Karahlsarsahlb'de Hızır bin Abdullah tarafından istinsah olunmuştur. Halen Çarşambada Murat molla kütüphanesinde N 212 de kayıtlıdır.
Bu eseri tanıtmasını ve bu hususta bir yazı hazırlamasını kütüphane müdüründen rica ettim. Fakat onu şimdiye kadar yapmaması benim bu eseri size tanıtmama vesile oldu. Siz ki çok ciddi olarak ve feragatle Fatih devrinin edebiyat ve sanat konusu üzerine çalışıyorsunuz. Gönlüm arzu etti ki bu eseri güzel ve edebi bir tahlilinizi^ çıkarınız. Bunu Tazarruname İle ölçecek ve mukayese yapacak değilim. onu ancak siz yapabilirsiniz. t Fakat Tazarruname ne kadar mühim ve on beşinci asırdaki dilimizin sadeliği noktasından nesir edebiyatımızın ne mükemmel bir eseri İse bu ondan sonra ve aynı ifade He daha mufassal ve etraflı yazılması ttibarlle kıymetçe muhakkak üstünlüğü vardır. Siz bu eser! ele almakla kütüphanemize o devrin edebi bir âbidesini lşll-yerek koymuş olacaksınız.
Eserin başlangıcından Sinan paşa ifadesinin sade tatlılığına ve güzelliğine şu satırları alıyorum:
(Sebebi tahriri kitap., gördüm kİ ömür geçmekte ve eyyam tükenmekte, zaman muktezl, ve dehr munkazl. Şebab ise bllkülliye gitti, ve kuva İse sevretf saklt oldu. Aslyabı davransa halkı daylm gütmekte. Vc dolabı çark İse herdem doldurub dökmekte. Ve ashab ve ahbab İse durmayup eksllür ve etba'u hüddam ise biri gider biri gelir. Nice bildiklerimizin eseri kalmadı belürsiiz oldu. Ve bunca gördüklerimiz var İdi hikâyeleri dahi kesildi. Musahabet ettlğümüz mevallnln çoğu gitti. Ve lhUlât ettiğimiz ümeranın ekseri Allah emrine vardı. Blzüm dahi ömrümüzden kim bilir kİ ne kaldı? Eğer birkaç giln var İse tutalım ol da âhır oldu. Çok gördüm dünyanın hali böyledlr. Ana uymağla olmaz. Her kişi kİ onun havasına yeler âhır nedenden gayri fayda kılmaz.
Pes kasdeyledlm kİ ebnayı dünyadan münkatl olup kesileni. Bir halvet köşeye varup uzlet İtilam. Lâkin gördüm taallükatın hayli kesreti var nn-lardan tamam İnkita olunmaz. Ve İlimle nefsin bunca yıldan ülfeti var.
Anın ehlinden tillküillye vazgelln-mez. Bunun gibi âmir kişiye defi hasıl olmaz 1mlş. Nefsi kudve elli yıllık me'lûfundan az zamanda kesilmez İmiş...) diyerek ders mütalâasından artan vakitlerini kaybetmeden bunu hazır aldığını ve Tazarrunameyl de
birkaç ayda bitirmiş olduğunu bildirmekte vo hattâ bazen bir oturuşta üç dört varak (6-8 sahlfe) yazdığını da katmaktadır.
Muarlfnamenln başında (dünya ve maflhal yİ zem ile işe başlıyor. 140 bahiste ahlâki öğütlerini sıralıyor. İçinde; Salih insanlarla görüşmeyi teşvik, faydası olmıyan İlimlere ömür verilmenin men’i, zenginliğin zemml, insanın htva vc hevesine .aklını tercih etmesi beyanı, ruhan hasta olanlara İlâç; birden nimete konmanın zemml, kuşların hal dillerinden konuşma, zaman oğullarının zemml, insanlardan uzak duranların methi, hocalarına hürmet lüzumu, şairlerin zemml, Eflâtun'ıın sözleri, kanaatin methi, taklitle kalanların zemml, yalancı âlimlerin zemml, zaman kadılarının zemml. müneccimler ve hekimler. iftiharın neseble olamıyacağı, zalim hükümdarın zemml, hasis zenginin zemml, mizahın zemml, kum olanların zemml ve hayır yapanların methi, dünyadan şikâyet, hırsın zemml. .... konuşmanın methi v> çok konuşmanın zemml. sultanlara nasihat, vezirlerin ahlâkı, fesat çı-^karan vezirin zemml, ve saire fihristin ancak birkaç bahsidir.
Dil kuruntumuzu da ifadedeki güzelliği ve sadeliği noktasından pek sevindirecek olan bu eserin İçine aldığı bahislerden, {zaman kadılarının zemml) kısmında:
— Nice cahiller olur kİ ulemadan derler ve nice kadılar olur ki füzclâ-dan derler. Amma nazar etsen görürsün ve dikkat etsen bulursun kİ bir habisülme’kel ve sakllül-heykeldir... Haramla karnını gebertmlştlr, ve fesatla kalbini karartmıştır... Mahkemesi dârıfesattır vc kazası cehlü İnattır. BLr hakkı bilir lnkat etmez ve bir garibi görür İnfaz etmez... Bir yetim açlığından darmayıp ağlar. Bu anın buğdayını ambarda saklar... Taşradan gören bunları sulâha sanır. Bunlar serraktır, İlimden bir lihyel klra-meierl vardır. Ve fazıldan ancak kıll-yel imameleri vardır. İlim suretle olmaz. Ana slyret gerek. Ve marifet verilmekle olmaz ana hakikat gerek...
Kalb kırmamak bahsinde de:
— Asıl gönül gerek suretten ne olur. Gönüllere malik olmayınca beylik mİ 'olur. Kulüb bir yere müteveccih olı-cak anı kimse methedemez. Bir nice gönül bir olduktan sonra sınır gönüldür. Gönül basıcak hasım dahi basılır Ve gönül korkıcak el ayak tutulur Gönül dahi kendi başına bir sultandır ana İzzet gerek. Ve gönül dahi can mülkünde handır ana hürmet gerek Akil olan sâyetmek gerek kİ hiç bir gönüle yetlşmlye... Bazı yerde gördüm kİ nüfusu kümmeldeıı gayri her nefse mevt gelir elbette bir gönü! yetişmekten olur. Gönül bir sırçadır zındıktan sonra ayrık bütün olmaz ve şol kişinin kİ İhtiyatı var sakınur sırçaya dokunmaz.
Önsözü İle İki bahsinden aldığımız bu kısa misaller XV İnci asırdaki edebi nesir dilimizin güzel örnekleridir. Fatih devrinin ilim, edebiyat ve sanat varlığının kaynakları kütüphanelerimizde aranırsa az değildir. İşte müderris Hazml Tura'mn bize, haber verdiği ve Osman lı müelliflerinin İsmini bildirdiği bu eserin üzerinde sizin salâhlyetll kaleminizin işlemesi bize Sinan paşanın yen! sayacağımız bir ahlâk kitabını yeniden kazandırmış olacaktır.
Yarının trenlerinde seyahat can sıkıcı olmıyacak
Trenlerde etrafı seyiçin geniş penereler, sinema, kabare ve daas salonları bulunacak
Birleşik Amerikanın Pulman Yataklı vagonlar şirk el umum müdür muavini geçenlerde radyoda yatğı bir demeçte, yarının trenlernde «-yahat edecek yolcuların her türlü İstirahat ve eğlencelerinin temin ed.-leceğlnden bahisle, günlerce süren s-kıçı uzun tren yolculuklarının bundan sonra kimsenin şikâyet edemlye-ceği kadar rahat ve eğlenceli geçeceğine dair aşağıdaki enteresan izahatı vermiştir.
— «Yarının temlerinde seyahat etmek bundan sonra artık her yolcu İçin bir zevk, ve eğlence olacaktır. Yolcuların gündüz yumuşak koltuklarda rahatça oturup, geniş pencerelerden etraftaki manzarayı zevkle seyretmeleri için yolcu katarlarına geniş modern bir vagon İlâve edilecektir. Geceleri bu vagonun dahili İcabında ufak bir sinema solonu ve yahut da modern cazip bir kabare veya dans salonu haline getirilebilecektir.
Böylece yolcular, günlerce süren tren yolculuğu esnasında, geceleri sinema salonunda, senenin en son ve en fazla rağbet bulan filmlerini seyredebilecekler ve istedikleri zaman mükemmel bir cazbandın çaldığı en modern havalarla dansederek gecelerini zevk ve eğlence içinde geçireceklerdir. Bu eğlence salonu haline getirilen vagonun bir köşesinde her .nevi mütena içkiyi havi mükemmel bir bar Amerikan bulunacaktır, İcabında ortadaki, masa ve koltuklar kaldırılmak surerile vagon kftmllen büyük bir dans salonu haline getirilecektir. Kaldırılan koltuk, masa ve iskemleler sinema perdesinin gerisindeki boşluğa konarak orada, bir çok çlflerln dans
etmelerine müsait pırıl pırıl parlayan geniş bir dans pisti bulunacaktır.»
Mumaileyh bu demecinde yarının, trenlerinin vagon restoranlarından da bahsederek bunlar hakkında şu İzahatı vermiştir .
— «Vagon restoranlardaki klâsik müstatll masaların yerine kutranl masalar ve âdi iskemlelerin yerini de yumuşak koltuk ve divanlar alacaktır. Bu suretle vagon, şirin, ferah ve lüks bir lokanta haline gireceği gibi, yemek servisleri de daha seri ve kolaylıkla yapılacaktır.»
Emniyet ve konfor bakımından yarının trenlerine dahili bir telefon şebekesi kurulacağını söyleyen müdür, her vagona takılacak oıan telefon va-utasile, trenin baş tarafında bulunan bir şahsın katarın gerisindeki bir arkadaşıyla kolayca görüşebileceğini ve gene telefon sayesinde tren müstah-dtminlnln de blrblrlcrlyle her an temas halinde bulunacaklarını söyledikten sonra demecini şu çözlerle bitirmiştir:
— «Yen! trenlerin modern kompartımanları ses ve gürültüden âri bulunacağı gibi sükûneti istenilen derecede muhafaza edebilecek tertibatı da havi bulunacaklardır Elektrikle kontrol edilen yeni frenler sayesinde katar 1>ir kaza esnasında derhal hiç sarsılmadan durabilecektir Vagonların altındaki yeni sistem yaylar sarsıntı ve şokları izale edici tertibatı haizdirler Yarının trenleriyle seyahat edecek dan en ufak bir sarsıntıdan müteessir olan hassas yolcular bile, yarının modern trenlerinde günlerce gayet rahat seyahat edebilecekler ve yorgunluktan katiyen şikâyet etml-yeceklcrfflr.»
Dul kadın ve erkekler
Aynı yaşta hiç evlenmemiş kız ve erkek-leşden daha kolay koca bulurlar
Yeni ilkokul binaları
Şehrimizde bulunan İlkokullar arasında. çifte öğretim yapanların bu yıl tek öğretim yapmaları İçin Milli Eğitim müdürlüğü tarafından lüzumlu tedbirler alınmaktadır. Dün Ahır kapıda bulunan bir bina İle Sul-tanahmette bulunan diğer bir bina ilkokul olarak kullanılmak üzere müdürlük tarafından teslim alınmağa başlanmıştır.
Bundan başka inşası tamamlanan Koska İlkokuluna alt kanalizasyon tesisatı İçin lüzumlu görülen 20 bin liranın Belediye bütçesinden Milli Eğitim müdürlüğüne veril meal kararlaş t irilmiş tır.
Şehir tipi olarak İnşa ettirilen bu modern okulun İnşası İçin şimdiye kadar 250 bin lira harcanmıştır.
Taksim - İnönü Gezisi yanında
OPERET BAHÇESİ
Bu akşamdan saat 9.30 dan İtibaren devamlı temsiller
Bevlmil sanatkâr «Celâl Süruri» lştiraklle E N A i L E R Sakelarldisln en neşeli opereti 3 perde Pazar matine 17 da. Yerler numaralıdır.
Her ne şebeptense eşinden he. nüz ayrılan bir kadın veya erkek aynı yaşta bulunan fakat uzun müddet dul veya bekâr yaşamış veyahut hayatında hiç evlenme, mlş olanlara nazaran, daha kolaylıkla evlenmektedirler.
Kocasından henü2 ayrılmış 30 yaşındaki bir kadın, aynı yaşta olup hiç evlenmemiş bir kıza nispeten çok daha kolaylıkla koca bulma imkânlarına maliktir.
Blrieşik Amerikada, Metrepo. üten hayat sigorta şirketi tara, fından bu hususta yapılan araştırmalar neticesinde elde edilen İstatistiklere göre ,henüz boşanmış olan bir erkek veya kadının yeni bir eş bulup evlenmesi için % 94 şansı vardır. Aynı yaşta, fakat çoktanberi dul kalmış bir kadının tekrar evlenmesi için % 64 gene aynı yaşta olup hiç evlenmemiş bir kızın evlenebil, mesj için de ancak % 48 şansı vardır.
30 yaşında karısından yenf boşanmış bir erkeğin tekrar evlen, mesl için % 96 gibi büyük bir şansı vardır. Karısının ölümün, den sonra uzun müddet bekâr yaşamış aynı yaşta bir adamın tekrar evlenebilmesi İçin % 92 şansı mevcuttur. Halbuki gene aynı yaşta olup fakat hayatında hiç evlenmemiş bir erkeğin ev-
lenmesi daha güçleşmekte ve i ancak yiizde 67 gibi bir şansı vardır.
Vaktile bir erkeğin yaşı ilerle, dikçe, evlenebilmesi İçin şansı da o nispette azalmakta ise de, İs. tatistiklere göre 45 yaşında olup karısından henüz ayrılmış bir erkekle 40 jaşında bulunan bir bekâr ve 30 yaşındaki hiç evlenmemiş bir erkeğin evlenme için şansları aynı derecededir.
Kadında İse. 30 yaşında bir kızla 33 yaşında bir dulun, ve 45 yaşında kocasından henüz ayrılmış bir kadının evlenme şansları aynıdır.
Her hususta, hiç evlenmemiş bekâr veya henüz karısından ayrılmış bir erkeğin kadına nispeten evlenmek İçin daha fazla kısmeti vardır.
Aradaki nispet ilk nazarda sizi ere pek fazla görülüyorsa da 32 yaşındaki kadınla 36 yaşında bulunan bir erkeğin eş bulmak için kısmetleri aynıdır. 35 yaşın, daki kocasından henüz ayrılmış bir kadınla 40 yaşında karısından ayrılmış bir erkeğin yeni eş bulmak İçin şansları aynıdır. Bu da gösteriyor ki yaşı üerliyen kadınların eş bulmak İçin şans, lan erkeklere nispeten daha ça. buk azalmaktadır.
RADYO
ANKARA RADYOSU
Bugünkü program
18.60 Radyo çocuk kulübü. 18 45 Dans orkestrası, 19.00 Haberler, J.9.20 Geçmişte bugün, 19.25 Dans orkestrası, 19.45 Konuşma, 20.00 Şarkı ve türküler, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Müzik fasıl, 21,10 Müzik (pL), 21.45 konuşma 22.15 Konuşma, Türk hava kurumu adına, 22.00 Müzik (pl,), 22.15 Konuşma, 22.30 Müzik (pi.), 22.45 M- S yo arı, Haberler.
-4run>ı ge ıl»A|j uauıŞeJ e«iunq uoıoq a* ja|o;qvı aâni| iftueı 'ıı p«n«M|tnsni| uwoq uueızıpp jnqS»uı ipaA •* p»peqvu vuıauıa uos ua
lunapıt U|imuuu(1> 1*1 •» 'rejapom |u*S «|» •JUI3 W||»S oılrtı mulauı ue u|je>|O|ujoW
:epeusnu «g •ıi|4ıuu)|i5 ö|J*)
aoAoq eputâı nadiM «110“ uel° mviuuooui spoıu •* uoıw» cıusut* J|Q
©OOOMAlTOlto)
Gazi Eğitim Enstitüsü müdürlüğünden
1945 - 1948 ders yılında enstitümüzün Türkçe, tarih, coğrafya, cğltbi-llm, matematik, fizik, kimya, biyoloji reslm-lş, beden eğitimi, müzik, yabancı dil, «Fransızca, İngilizce» şubelerine imtihanla öğrenci alınacaktır Türkçe ve tarih - coğrafya kollarına alınacaklar İçin 9, 10 ağustos günleri Milli Eğitim müdürlüğünde yazılı İmtihan açılacağından t kayıt süresi 8 ağustos akşamına kadardır. Diğer sekiz şubeye girmek lstlyenlerln adaylık kayıtlarına 15 eylül akşamına kadar devam olunacaktır İsteklilerin Milli Eğitim müdürlüklerine baş vurmaları gereklidir. (9356)
İLAN
Liyatrosu ve Sineması Ttd. Şirketinden;
Görülen lüzum üzerine aşağıdaki hususlar Hân olunnr.
1 — Bir sen eden beri Enver İMsel ve Peter DÖJ6 tarafından İşletilmesi İdare olunan Tiyatromuz bugünden İtibaren hiç kimsenin alâkası bulunmadan şirketimiz tarafından İşletilecektir.
2 ___ Şirketin yegâne mesul muhatabı ve imzaya salâhiyeti! sahibi
Sami Kâzım Koray olup başkaca ve idare müdürü ve ne de İmzaya salâhlyetll rüknü yoktur.
3 — EJyevm hariçte haberimiz ve müsaademiz olmadan Müessese-mlz İsmi altında verilen temsillerle bu temsilleri verenlerin Mflesse-scmlzle hiç bir alâkaları yoktur. Müdüriyet
— ■■■ d
BUGÜN
TAKSİM Sinemasında
Türkçe Sözlü ve Şarkılı
İKİ AÇIKGÖZ POLİS KAFİYESİ
Yeni mevsimin en 'nvş'elj filmi


MUHABBET ve MERHAMET
KA RU N A
Suzuki gibi münevver tefsirdiler gerçi Japonların fikir ve ruh taraflannı birbirinden ayırmıyor, hattâ kılıç gibi dünyaca öldürücü telâkki edilen bir silâ_ hin bile, düşman öldürdüğü ka. dar, Samurai’n içindeki benlik, gazap, tamah ve diğer kötü inat-lan da öldüren bir cephesi oldu, ğunu söylüyor. Fakat bir yaban, cıya, Japonyanın siyasî ve askeri hayatındaki sert, hissiz hattâ zalim tarafla, milletin hayatın, daki yumuşak, insani ve güzel sanatlarına bambaşka bir mâna veren tarafı, birbirine zıt şeyler gibi geliyor.
Zen mensuplan, kitabı, akla dayanan her şeyi reddetmekle beraber, gene de Uzak Şarkta bunların en büyük kaynağı olan Confucianism’i kendileri Japon, yaya sokmuşlardır. Ancak ondan sonra felsefe, fikri eserler hattâ edebiyat ve güzel sanatların inkişafı temin edilmiş ve bunları yapacak matbaa da bu devirden sonra Jayonyaya gir. mistir, Mamafih Japonlar Con-fucius’un en çok işlerine gelecek bir tefsirini takibetm işlerdir. Meselâ, Confucius «Bahar ve Sonbahar» adlı tarihe dayanan muazzam eserinde bir ahlâk sis. temi ortaya atmıştı, Chu Hsi ad’ı bir Çinli bu eserden ilham almış fakat «isimler ve Vazife, ler» mevzulu, sıkı bir sınıf teşkilâtına dayanan İçtimaî bir sistem yapmıştı. Taponlar tamamen a. melî, müspet ve İdealizmden ka. çan bu sistemi benimsemişlerdir. Fakat siyasi teşkilâtlarında her ferdin yerini ve vazifesini gûya tesblt eden bu sert zihniyetin zıddı olarak, edebiyatta sanatta İnsanların birli, ğinî ve beraberliğini tanıyan yu. muşak tarafları da gene onlara Çin’den gelmiştir.
Japonların çay - âyinleri bu nevi birleşmenin, ve içtimai fa-Biletlerin en büyük membaidır. Bu çay . âyini — anladığıma göre — Garp dünyasının şarap â’emlerinl, Yakın Şarkın da Divan Edebiyatında aksini gördü, ğümüz camı cem âyinlerini biraz hatırlatıyor. Buralarda her sınıftan fertlerin beraberlik ve dostluk İçindeki ruh kardeşliği doğuyor. Yalnız, şaraba dayananlar arasında bu biraz taşkın Ve hayli sarhoş safhalar göster, meşine mukabil Japonların çay - : âyinleri sükûn içinde geçiyor, îşte Japonların bu çay . âyinle, rine şart olan dört büyük esası anladığımız vakit, Japon sanatında, şiirinde, tabiat aşkındaki İsnani ve güzel tarafları da biraz an’amış oluyoruz. Bu dört esas: Ahenk: hürmet; temizlik (maddî ve mânevî); sükûndur.
Japonların çay . evlerinin, kİ- e taplarda ve Japonyada yaşamış. . Jann tariflerinde tevazu ve sadelik içinde yaratılan birer güzellik yuvası olduğunu anlıyoruz. Ekseriyetle çam ağaçları aracında yapılan bu çay _ evleri, loşluğu, temizliği, eşyası, her. hangi sınıftan o'an fertleri yadırgamadan bir araya tophyabilecek ■ tab!at ve sadeliği ifade eden bir zevkin yarattığı muhitlerdlr; F'‘ ît bu^ay - evlerinin haricî sükûn ve âhengidir. Burada bir d° iç - âhengi vardır ki insanla, nn kardeşliğini asıl yaratan odur. Bunun başında çay . ev. terinde top’ananların birbirlerinin sözünü kesmemeleri, birbirlerine karsı dalma müsamaha ve muhabbetle bakmaları gelir. Suzuki bun’an anlatırken, İktisadî. siyasî milli vesair sebeplerden dc’ayı Japonlarda inkişaf eden sert ve savaşçı ruhun halkın mi. tacına uymadığını İddia ediyor. Jaoon . ruhuna tesir yapması tab’l olan tabiatın bile o diyarda. sakin, daima bir rutubet sisi içinde yeşlT. yumuşak ve dost olduğunu söylüyor. Her halde Japonların en yüksek mânevî manada medenî olduklarını İs. pat edebilecek, ve ancak muhab, bet ve beraberlik İçinde yaşamanın %yann için onları medeni bir m’i'etier . birliği arasına sokabi. leceğlni gösteren emareler bunlardır Confuclus’tan esaslarını a'nn bu toplantılarda birinci kaide, kendinden büyük sınıfa mensup bir arkadaşın karşısında tabii ve müsavata dayanan bir tavır almak, kendinden aşağı blan'ara karşı mütevazı davranmaktır.
Bu çay . evlerinin İçinde toplananların riayet edecekleri, ve
■ Zen yazılarının en çok üstünde t durdukları unsur da maddî ve - mânevî mânadaki temizliktir, ı Nasıl çay _ evinde bir tek toz . orayı kirletirse, içinde toplanan-, laruı da her nev’i kiril temayül, , leri bu âyinin havasını ifsat
■ eder,
Çay . evlerinin sükûn unsuru
■ da bu muhitin verdiği mânevi ’ terbiyenin en esaslısını teşkil ’ ediyor. Fakat bu sükûn statik
■ değildir. Bu daha ziyade muhi-1 tine uymak, herhangi bir vaziyet. ‘ te kendine göre güzel bir hayat
yaratmaktır. (1) Bu olmazsa fi-İcaralık, çirkin ve pis bir şekil alır. Netekim Japonyadan başka her yerde öyledir. Halbuki Japonlar bu iç - sükûnu sayesinde en ip. tldaî hayatta da meskenlerine, hayat tarzlarına hem temizlik hem de zevkli bir güzellik vere, bilmişlerdir. Bu sükûn başka bir sahada, yani muhitine mânevi ve fikrî alanda uymayanlara en çok lâzımdır. Bu sükûn İnsanda, kl yalnızlık hissini, hemcins, leri arasında aforoz edilmiş bir adamın biçareliğine, serseriliği, ne düşürmez. Bu sükûn sayesinde insan yokluk içinde güzellik yaratan, bir yabancı muhitte bi-. le fikir ve ruhunu tekâmül etti, ren, yaratıcı bir mahlûk olabilir. Bu bilhassa siyasî demokrasi ol. mıyan yerlerde siyasî ikbalden düşer düşmez köksüz bir ot gibi kuruyan, acılaşan ziyan olan in. sanlar için lâzımdır.
Bu çay - âyinindeki vasıfların en çok tesir yaptığı saha hiç şüp. hesiz Japonların mimarî, resim ve edebiyatlarıdır. Bunlardan burada bahse imkân yoktur, fakat Çin derecesinde olmasa bile Japon sanatinde çok sevimli, iyi mânada bir realizm, daha doğrusu natüralizm vardır. Yarattık, ian sanat eserinde (2) bu ruh her mevzu veya manzaranın içine nüfuz eden bir seziş, eserle, yaratanı arasında samimî bir birlik vücuda getiriyor. Fakat Kanmayı yani muhabbet ve merhameti anlayışlan, hem halk sahnesinde, hem de halk edebiyatında insanların bu en yük. sek vasıflara verdikleri mânanın çok derin bir misalidir, (3) Japonlar için muhabbet timsali bütün insaniyete şamil bir mâna taşır, Muhabbet Yamauba adh, yüzü bumburuşuk ihtiyar bir köylü kadındır. Bu kadını Noh İsmi ta. sıyan halk piyeslerinin en meşhurlarından birinde, bir de tablolarında tanıyoruz. Yamauba bütün insanların içine giren gizli bir ruhtur Bu ruh yanı muhab. bet herkes için çalışır, kimseden mukabele beklemez, herkesin derdini İçinde taşır. Bu kadının yüzü, insanların ıstırabını gön. lünde taşımaktan buruşmuştur. Yorulmadan, yöksünmeden dertlilerin yardımına koşar, ve bil hassa köylülerin arasında görülür, onların en iptidaî emek ve meşekkatlerini paylaşır. Zanne. diyorum ki feodal bir İçtimaî bünye üzerine kumlan sanayi hayatının şehirlerdeki hiç şüphe, siz doğürmuş olduğu sefalet yuvalarına da bugün Japonyada bu ihtiyar köylü ninenin ruhu girmiştir.
HALİDE EDİB - ADTVAR
(1) Bunu bir nevi conformlsme. yani uysallık dîye de tefsir etmek mümkündür zannediyorum.
(2) Avrupa pazarlarında «atılmak İçin yaptıkları müstesna,
(3) Japonyanın sert ve hiç merhameti olmıyan idaresi İçinde halkın — hiç olmazsa bir kısmının — nasıl muhabbet ve merhamet sahibi olduklarını, bıı harbin ilk günlerinde Japon yada temerküz kampına götürülmüş bir İngiliz arkadaş profesör bana anlattı. Japon halkı yirmi sene müddetle Japonyada hocalık etmiş olan bu arkadaşı ziyaret etmek, ona teaelll vermek, yiyecek götürmek gibi — Japon idaresince kötü görülen — büyük bir muhabbet ve medeni cesaret gös-
, termlşlerdlr. Halbuki bu nevi idarelerde. değil temerküz kampına gitmek, her hangi bir sebeple büyüklerin teveccühünü kaybedenlerin dostlan bile yüzlerine bakmaz.
Tarım Bakanı înebolu-dan Dadaya gitti İnebolu 31 — Tarım Bakanı Şevket Roşlt Hatlboğlu vali ile Kastamonu'dan ilçemize gelmiş. Tanm Bakanlığını İlgilendiren orman ve tarım İşleri teşkilâtı mensuplarlle görüşmelerde bulunmuştur. Tarım Bakanı ve vali bu akşam Daday’a gideceklerdir.
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Bükreşten telefon ederken: “Burada çok süpürge gördük... Peki getiririm!., demişti
--------———
I Romanya seyahati — Talât paşama bir âdeti — Sabah akşam İstanbul a telefon — «Orada sinirli sinirli ne münakaşa ediyorsunuz?.» — *Süpür-ge mi? Ondan bol ne var ki?. — Madam Takuyunesko*nun merakı — Geliniz size zevcemi göstereyim-İki salon dolusu güzel kadın — Mada-
mın beğendiği bülûzlar — İstanbul a döniiş — Tahta kutuda ne var — 12 süpürgenin hikâyesi..
Talât paşa, imza merasimi için. Romanyaya gitmişti. Orada en koyu siyasî hâdiseler içinde bulunuyorlardı, Bu sırada Talât paşanın bütün o yorgunluk için, de tek zevki, tek dinlenme tarzı her gün Bükreşten evine, zevcesi Hayriye hanıma telefon etmekti. Bu işj bir gün olsun ak. satmıyordu. Hattâ bazı defa, sabah, akşam iki kere telefon ettiği de oluyordu. Esasen bütün, yalnız seyahatlerinde hemen her istasyondan zevcesine kart göndermek, mutlaka her yerde akşam ve sabah telefon etmek Talât paşanın şaşmaz âdetiydi. Memleketten ve nüfuzlu mevkiinden ayrılıp da gizli bir hüviyette, bay Sai adile meçhul bir yabancı olarak Avrupada dolaş, tığı zamanlarda bile bu âdetini hiç değiştirmedi.,
Bükreşten her gün İstanbul, daki zevcesini telefonla araması Romanyanin o zamanki devlet adamlarının en meşhur siması Takuyunesko İle zarif karısı madam Takuyunesko’nun bile dik. katini çekmişti. Hattâ bir ziya, fette madam Takuyunesko, Talât paşanın bu eve bağlılığını işaret etmek maksadile kendi kocasına, yani Rom an yanın en meşhur siyasî siması Takuyu. nesko'ya:
— Her halde Türk kadınla*. Türk zevceleri çok bahtiyar... demişti.
Süpürge hikâyesi...
Bir sabah erkenden Talât paşa yine Bükreşten telefonu açtı. Evini buldu. Zevcesi Hayriye hanımla konuşmağa başladı. Fa. kat daha ilk cümlelerde Talât paşa, Hayriye hanımın sesini bi. raz üzüntülü bulmuştu. Sordu:
— Sabah şerifler hayrolsun Hayriye,.. Lâkın ne o?„ Orada birisile münakaşa mı ediyorsun?. Sesin de üzüntülü...
Hayriye hanım şöyle cevap yerdi:
— Aman sorma paşa... Bıktım bu kızlardan...
— Yine ne oldu?,
— Bir türlü onlara, yani şu bizim eve süpürge yetiştiremiyorum.., Süpürge masrafı dıün. yayı aştı. Hem süpürgeler ne ka. dar pahalı!.. Şimdi yine onun İçin söyleniyordum ki telefon çaldı... Evde bir süpürge patır, dışıdır gidiyor...
Genç Sadrâzam, karısının evi-Ie bu kadar fazla alâkasını tele, fon başında memnun bir gülümseme ile dinliyordu. Aynı odada bulunan ikinci yaverine işaret ederek açık telefonun önünde seslendi:
— Ömer’,. Biz geçen gün burada çok süpürge gördük değil mi?,. Romanyanin süpürgesi pek bol değil mi?..
Yaver, telefon konuşması ara-' sında kendi irine söylenen bu sözler karşısında evvelâ şaşalamış, ti. Fakat hemen cevap verdi:
— Evet paşam,,. Burada pek çok süpürge var!..
Talât paşa telefonda konuş, masına devam etti:
— işittin ya kancığım... Burada süpürge son derecede bol,-., kendini hiç üzme,.. Biz gelirken sana bol bol süpürge getiririm...
— Aman vadediyor paşa?,.
— Tabii, tabiî... Hiç efendim,,,
Talât paşa telefonu Akşama bay Takuyunesko’nun kendisine ziyafeti vardı.
Madam Takuyunesko!.
Sofradan kalktıktan sonra o zamanki Romanyanin pek zarif
Ta’ât paşa o senelerde
musun
üzülme
kapattı.
kadını olan madam Tak uyunes-ko Talât paşaya şöyle dedi:
— Zevcenizi son derecede merak ediyorum paşam., güzel mi?..
— Çok güzel!,,
— Peki, tipi nasıl paşa?,,
— Anlatamam kil.
— Birisine benzetiniz. Bakı, nız burada salonları dolduran bu kadar kadın var., içlerinde pek güzellerine ve gençlerine de rasgelmek kabil... Geliniz, ona benzeyen birisini bana gösteri. nlz„
Talât paşa bu mütecessis ve zarif kadının merakını gülerek karşılamışta. Salon!an- birer M, rer dolaştılar. Talât paşanın gözleri hiç kimseyi tutmuyordu. Madam Takuyunesko zaman gibi bir kadını işaret ederek soruyordu:
— Meselâ buna benziyor mu?. Bundan daha mı güzel?..
Talât paşa:
— Muhakkak burada hakikaten dünya güzeli denilebilecek kadınlar var. Fakat o başka,,. Ben benzetemedim.,, diyordu.
Bu sırada onlann yanma bay Takuyunesko İle bir iki kadın daha gelmişti. Madam Takuyu. nesko kocasına:
— Pek üzüldüm doğrusu,,, Paşanın zevcesini son derece merak ettiğim halde bir fikir sahibi olamadım... dedi.
Talât paşa onun bu saf kederine gülümslyerek:
— Peki, dedi, size onu göste. receğim!,,
Genç kadın şaşırdı. Sevinçle:
— Aman pek memnun olacağım..
— Evet... Fakat yalnız size,., Madam Takuyunesko Sadrâ. zamuı karısının belki de haber, leri olmadan gelip Türk sefaret, hanesine indiğini zannetmişti. Hattâ Hayriye hanımı karşılamağa bile hazırlanıyordu.
Hemen yerinden kalktı. Fa. kat Talât paşa bitişik boş salona geldikleri zaman cebLnden yuvarlak bir resim çıkardı. Bu fo. toğrafta Talât paşa süvari mülâzımı rütbeslle Hayriye hanımın yanında duruyordu:
— İşte zevcem,,, diye gösterdi.
Madam Takuyunesko dikkatte baktıktan sonra:
— Hakkınız var paşam!,, dedi, ilâve etti:
— O halde buranın bülûzlan meşhurdur. Kendisine o işlemeli Rumen bülûzlarmdan götürünüz. Ben sizinle mağaza mağaza dolaşıp zevceniz için kendim beğeneceğim...
Madam Takuyunesko hakikaten de hemen ertesi günü Talât paşayı aldı, Rurpen işleri yapan meşhur yeriere götürdü. Bülûzla, rt kendi seçti. Hattâ bunların renklerinden başka boylarını da
âdeta dünya
zaman
güzeli
—Z hesap ediyordu, Hayriye hanimin kendi yapısında olduğunu öğrenince bazılarını üzerinde prova bile etti. Sonra hepsini bir kurdele İle bağlattı. Hele İçlerin, den yakası çok işlemeli biri pek güzeldi,
Talât paşa İstanbul» gelince evinde bavulunu Hayriye hanıma uzattı:
— Bil bakalım kancığım sana ne getirdim?..
Böyle söv liy erek evvelâ Hayriye hanımın önünde tahta bir kutu açtırdı... Süpürgeler!..
Evet Talât paşa va'dini yap. nuştı. Oradan 13 süpürge bul. muş, bunlardan birini de süsliye-rek, kordelâlar takarak bavuluna koymuştu. Ötekileri de tahta ku. tuya... Netekim. biraz sonra ba. vulundaki süslü süpürgeyi de çıkardı ve takdim etti.
Hakikî bir ev kadını olan zevcesine de bunlar pek makbule geçti.
Kim derdi ki Avrupadan dönen o kudretli sadrâzamın kan_ sına hediye olarak bavulunda bir süpürge vardır.
Bu onun babacanlığını ne güze! gösterir.
Bir matbuat üstadı ona dair bir yazısında: «Avrupadan dönüşünde kanana getirdiği en büyük hediye biilûz ve çoraptı» diyor,
Evet, hattâ daha işte böyle demokrat hediyeler, meselâ evine lâzım olan süpürgeyi getiriyor,
Talât paşa ruban demokrattı. Bunu hayatındaki birçok vaka. 1 ardan anlıyablliriz.
Hikmet Feridun Es
BULMACA
1234567 8 9 10
2 — Değirmenden çekermiş.
3 — Adım atmaktan
4 — Sonuna «E» gelirse kızgın demirle düzeltmedir - Boyun.
5 — Tavukların sarayı - Tersi basamaklı seyir mahallidir.
6 _ Oüzelllk malzemesinden - Bir fırtına.
7 — Derinlik - Tersi en az demektir.
8 — Merhametli ve eli açık.
9 — Tembellik etmek - Soru.
10 — Başına «t» gelirse reddedendir.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Boldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Karablgalı, 2 — Anayasa. İp.
3 — Rasat, Llsa, 4 — Aya, Uzamak, 5 — Batuta, Ane. 6 — İs, Zahir, 7 — Gala, İl, Er, 8 — İmar, İri, 9 — Lisan. Ercd, 10 — Ipakcrirlde.
HAYAT
VE
TESflOÜFLEfl
(ROMAN)
Macarcadan çeviren;
F. ZAHİR TÖRÜMKÜNEY
Biati 2 Lira |
Yüksel Yayınevi - İstanbul V
GtlZEi SANAll..-Ut
Lâıb u&vr>iihu s«rat
Çerağan ve saadabaa eğıçrıcc-ıetl-nin canlandığı, sefahel ve zevk âlemlerinin coştuğu zaman olan Lâle devri üçüncü Sultan Ahined’iu Luhta geçmeslle boşlar. (H. 1115).
Bu devir birinci Sultan Malınıuo zamanına kadar devam ederek (*i. 1143) on sekizinci asrin birinci ruhunu İşgal eder. On sekizinci asır, Türklerln Avrupa . medeniyetinden İktibaslarda bulundukları zaman olması dolayıslle sanat tarihimizi oldukça İlgilendiren sahlfelefle doludur.
Lâle devrlle başlayan bu asır, (Barok) devrini de kucaklayıp üçüncü Selim, zamanında nihayet bulur. Lâle devrinde Fransa İle dostluk pek ilerlemişti. Gerek elçi olarak Paris’e giden Yirmi Sekiz Mehmed Çelebinin teşvlklle ve gerek Damat İbrahim Paşanın çok samimi dostu olan (Mar-cjuis de Bonnac) ın verdiği plânlarla binalar inşa ve tezyin edildi.
Bu suretle, Avrupa mevzularından İlham almağa başlayan Türk sanatı çok değişik karakterlerle yeni bir devre girmiş bulunuyordu. Lâle devrindeki nakışlar hakkında, bir yok müellifler, üçüncü Ahmed'ln babası dördüncü. Mehmed'in devrindeki tezyinatın devamıdır diye mütalâalar yürütmüşlerse de on yedinci asrın ortalarına alt olan ve ekserisi Edirne İşi diye tanılan eserlerdeki süslerle Lâle devrinin tezyinatı arasında pek büyük farklar mevcut olduğunu görüyoruz.
Üçüncü Ahmed devrine ait eserler arasında Lâle devrinin tezyinatını taşıyan âbidelerden Babıhûmayun önündeki çeşme, Tophane çeşmesi, Azapkapı, ve Üsküdar çeşmeleri. Be-reketzade çeşmesi. Kâğldlıanede Çağlayan önündeki çeşme ve Topkapı sarayındaki kütüphane ayakta durmaktadır.
Ayasofya'dati ve Üsküdar'daki çeşmeler hakkında bu sütunda evvelce etüdler yapmıştık. Harabolmağâ doğru giden, IstiiJze ve kabartma çiçek motifleri taşıyan Kâğıthane'deki çeşme de Lâle devrinin bütün güzelliklerini taşıyan bir eser olması dolayı-slyle İncelenmeğe değer, çeşmenin üstündeki Scyyld Vehbinin tarih kitabesi şöyledlr:
•Âbını nûş eyleyüp Vehbi dedi tarihini
Dehre Sultan Ahmet icra eyledi mâl hayat» — 1135 —
Bu çeşmedeki lstalâktitler Te diğer oyma ve baratma süsler on sekizinci asrın birinci ruhuna alt tezyinatın eşsiz numuneleridir. Dört binden fazla kitabı ihtiva eden ve (Enderun kütüphanesi) lsmlle anılan üçüncü avlunun ortasındaki mermerden yapılmış bina da kapistnm üstündeki kitabeye nazaran (1131) bu devrin malıdır
Üçüncü Sulyan Ahmed bu binayı, İkinci Selimin yaptırmış olduğu Havuz köşkünü yıktırarak yerine kurmuştur- Bu kütüphanenin İçindeki tezyinat fevkalâde zengindir
Lâle devrinin meşhur veriri İbrahim Paşanın zamanını yâlnız eğlence ve zevke hasretmediğini, büyük ve İlmi faaliyetler de gö*t“rdlğin1 anlıyoruz.
Türk İrfanını yükseltmek için kütüphanelerdeki yabancı İhsanlarla yazılmış eserleri tercüme ettirmek, ts-tanbuldâ İnşa edilen binaların tezyinatım temin ve ölmiiş bir sanatın İhyası maksadile çiniciliği diriltmek gibi mühim teşebbüsleri olmuştur.
İstanbul haricinde yaptırılan binaların kitabeleri İstanLulda kazdırılarak mahallerine develerle gönderilirdi Lâle devrine alt binaların ve çeşmelerin bir kısmı da Nevşehirde ve Ürgüptedir. tbrahim Paşanın Ürgiip-te yaptırdığı çeşmelerin adedi 10 dur. Bunlar 1133 senesinde ’-urulmuştur. Bu çeşme taşlarının ne suretle gönderildiğine dair (Hazine 1 evrak) ahkâm defterlerinde tafsilât vardır
Yirmi Sekiz Çelebi Mehmed Efendinin takrirlerinden İlham alan İbrahim Paşa Türklyede bir matbaa açılmasını da muvafık bularak Çelebinin oğlu Salt Efendi He (Derkâhı âli mütefarrikalarından» İbrahim Efendinin teşebbüslerini kolaylaştırdı ve 1729 da İlk matbu kitap intişar etti.
Bu tarihten sonra Türk sanatı ta-mamlle Avrupa mevzularının tesiri altında kalarak klâsik devrin ağır başlı şeklilerini terkedip yen! tezyinat unsurlarfle çalışmıştır.
NE KETTİN YATMAN
Türkiye Ecn«o>
Senelik 2800 kuruş 5490 kuruş
6 Aytlk 1500 » 2300 *
3 Aylık SOO > 1300 ı
Adres tebdili için eiıı kuruşluk pul gönderilmelidir Aks) takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565
Yazı İşKrl: 20765 - İdare: 30681 Mildür: 20497
Ramazan 24 — Hızır 11D
İmsak Güneş öğle ikindi Ak Yauı E, 8.57 10.43 5.31 9.12 12.00 1.36 V. 4.40 6.27 13.14 10.55 19.43 21.20
İdarehane Babıâll elvan
Acımusluk sokan No. 13
Hindistan meselesi
Vaktllc bir neşriyat dâvası yüzünden kısa bir müddeti tevkifhanede geçirmek lâzım gelmişti. Burada bazı meraka değer kimseler de tanımıştık. Biz orada İken tavkifhaneye gayetle azılı bir hırsız düştü. İsmini söylemiyorlar. Yalnız mcşhıır lâkabı dillerde dolaşıyordu. Sahsar aşağı. Sansar yukarı.,
Kara kuru, esmer, yağlı saçlı bir adamdı. Ufacık tefecikti, Yalnız Bcy-oğlunda 150 ev soymuştu. Gece işi yapıyordu.
Lâkin bu sefer beş parasız bir halde Tevkifhaneye düşmüştü. Fakat bir ziyaret güllünde Tevkifhanenin önünde dritnot gibi kocaman bir otomobil durdu. Bunun İçinden roman-cUafın «şahane kadın* diye tarll ettikleri cinsten genç, 5ık bir kadın İndi. Kendisini tanırdık Kibarlığı kimseye vermlyen, mübalâğalı derecede züppe, fakat e) hak güzel bir hatundu. Zengindi de. Pırlantalar İçinde Tevkifhanede ne arıyordu?-Onun burada kimi vardı?. Ziyaret gürıü niçin gelmişti?..
Biz o günii aşağıda iç avluda etrafı seyrediyorduk Su gördüğümüz İlk «ziyaret günü» İdi. Pek dikkate değer sahnelere şahit olabilirdik. Bunun İçin gözlerimizi dört açmıştık. Fakat bu züppe, güzel kadının kimi görmek istediği herkes taraf m dan merak ediliyordu
Genç kadın, has gardiyanı çağırıp «ordu
— Recebi görebilir miyim
— Hangi Recep?.
— Recep... Şey Recep... Nasıl derler?.. Hani bir hayvan vardır... Kirpi mİ?.. Tilki mi?. Sincap mı? Aman dilimin ucunda içle öyle bir Recep canım... Anlasanua- Fakat gardiyan anlamadı, sordu:
— Sakın Sansar Recep olmasın?..
— Evet... İşte />... Sansar... Sansar!.. Hepsi bir değil mİ?, Ha sansar, ha tilki
Baş gardiyanla beraber herkes bu işe pek şaşmıştı. Böyle bir kadın Sansarı arasın?..
İçeri seslendiler. Sansar geldi. Kadınla selâmlaştılar, ziyaretçinin elin de şeker'kutulan, kolonyalar, beyaz çiçekler vardı. Halbuki Tevkif ha neye gelenler, İçendeki ahbaplarına do mates, karpuz, turşu ve saire gibi şeyler getiriyorlardı. Böyle elinde beyaz çiçeklerle gelen ziyaretçi hiç görülmemişti. Kap.nın önünde koca otomobil de durır ordu.
Genç kadınla Sansarın ne konuştuklarını kimse duymadı. Sonra ayrıldılar. Kadın glürmeiı:
- Ben gelecek harta gene gelirim! cümlesini yüksek s«s>e şöyledl-
Böyle kibar bir kadının Sansarla alâkası cidden ın mümıyacak bir vaziyetti
Bu ziyaretten sonra Tevkifhanede, arkadaşları arasında âdeta Sansarın itibarı artmıştı. O da, kalıplı sigarası kulağının arkasında, kapkara ten fanilâsı srtında, öteki kulağının arkasına pembe bir karanfil sıkıştırılmış olduğu halde mağrur bir tavırla
koğuştan koğuşa dolaşıyordu. Kimsenin ziyaretçisini bezenmiyor:
— îçte bize böyle gacolar geliri., diyordu.
Sansar nihayet bana İşin iç yüzünü anlattı: «Efendim ağabeyclğim... Bir gece gayetle kibar bir köşk® girmeğe karar verdim. Amma zengin köşktü ha.. Bendeniz, âcizleri gece işi yaparım. Geceleri evleri ziyaret ede-rlm. Buııu da öyle yaptım. Arka balkondan İçeri girdim. Zaten balkon , kapısı aralıktı. Süzüldüm. îçlçe iki oda... Arada kapı var.., Ben odalarI dan boş olanına girmişim...
Öteki odada bir takım fısıltılar-sesler... Bir erkekle bir kadın konuşuyor. Amma İllâ ve lâkin karanlık I olduğu İçin suratlarını göremiyorum ağabeyciglm.
Nihayet erkek sesi:
— Sevgilim mehtap çok güzel amma,.. Senin yüzünü görmek mehtaptan da güzel.,. Ben şu küçük lâmbayı yakıyorum... dedi.
Amma ne kıyak lâf değil mİ?.. Erkek değil lâf ebesi köpoğlu... «Cart!» dedi, başı uçlarındaki küçük elektriği yaktı i..
Vay anam vay. vay. vay!.. Bir kadın amma ne gaco abeyclğim.. Kan derim İşte sana!.. Bursa şeftalisi gibi teninin üstüne pembe canfesten bir cübbe giymiş.. Erkek de fiyakalı delikanlı ha.. Hani sinemalardaki kızları kurtaran kovboy delikanlılara benziyor. İki ?er parmak kaşlı, karpuz gibi yaman bir çocuk!.. Yaratanlara kurban olayım, Her halde bunlar blrlblrlerlne sevdazede. Zira al buse, ver buse!.. Gırla gidiyor huzurunuzdan dışarı, yüzünüze güller!.. Böyle bir topu sıkıp sıkıp, içinden hava vererek blrl-birlerlnin suratlarına, göğüslerine, gerdanlarına lâvanta serpiyorlar. O cr.un ağzına bir kadeh boşaltıyor, öteki çikolata veriyor.
doğrusunu İstersen onlara daldım gitti; tam bu esnada dışarıda bir gürültü oldu. Kadın:
— Eyvah!.. Ahmet Oellyorl.. dedi. Erkek.
— Aman beni sakla!...
Diye bağırdı. Tam o sırada ben bir 1: nape devlrmiyeylm mİ?.. Bu sefer brnl görü—ce büsbütün telâşa düştüler. Herif üstümden atlayınca balkondun dışarı fırladı. Şaştr.ı kaldım doğrusu.
O anda kapı da açıldı. Bir şişko herli!.. Elinde tabanca!.. Arkasında po-1 , İşlp Ahmet bu İmiş!.. Kadına:
— Nerede o herif?,., diye sorunca, o da:
— İşte... Hırsız!..
Diye beni gösterdi. Kaçamadım. 1 met denilen herif, benim hırsız olduğumu anlayınca bayağı sevindi.
Nihayet buraya düştük ağabey... Şimdi esrarını biliyorum diye o kibar gaco bana yemişler, çikolatalar getiriyor. Hep de getirdikleri kibar işi şeyler... Ben muzu ne yapayım?.. Sevr em kİ... Karpuz getlrsene ba karık (Bir Yıldız)
Avrupa kıtası kadar bu büyük ülkede hangi ırk ve mezhepler vardır?
— i —
Ankara Tıp Fakültesine Hemşire Alınacak:
Ankara tıp fakültesi kliniklerinde çalışmak için mektepli hemşirelere ihtiyaç vardır.
Kızılay ve askeri hemşire okulundan çıkıp mecburi hizmetlerini bitirenler alınacaktır. Asil maaş 30 ve 35 liradır. İsteklilerin Ankara tıp fakültesi eh Ulema müracaatları. (11663)
/Ankara valiliğinden:
1 — Keşif bedeli 19902 Hra 63 kuruştan ibaret olan Ankara Adalet binasının onarma İşi kapalı zarf usulle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 11.9.1945 tarihine müsadif salı günü saat 15 ta Defterdarlıkta yapılacaktır.
3 — Bu işe alt evrakı, fenni, hususi şartname ve mukavelename projeel Milli Emlâk müdürlüğünde her gün görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli günde (1405) liralık muvakkat teminat makbuzu
veya banka mektubu ve bu İş İçin Nafla müdürlüğünden alacakları fenni ehliyet vesikası ve Ticaret odası veslkasite birlikte teklif mektuplarını saat 14 e kadar komisyon başkanlığına vermeleri ve fazla İzahat almak İsti-yenlerin Milli Emlâk müdürlüğüne müracatları. (11S30)
Hindistanda bıılıınaı
Hlndlstanın İngiliz İmparatorluğu İçindeki mevkii seneden seneye değişmekle ve siyasi durumu İnkişaf bulmaktadır. Uzak Doğu harbinin bitmesi üzerine İngiltere ve bu büyük ülkede süratle intihabat yapmağa karar vermiş ve kongre partisinin siyasi faaliyetini meneden tedbirleri kaldırmıştır.
İngiliz muharrirlerinden Geoffrey Ben net son vaziyeti uzunca bir yazı İle İzah etmiş ve buna haritalar dahi İlâve etmiştir.
Bu haritalardan en ziyade dikkate şayan olanı bu Ülkede yışıyan dört yüz milyon nüfusu teşkil eden muhtelif din ve mezhep mensuplarının yaşadıkları mıntakalarm hudutlarım vâzıh bir surette gösteren haritadır. Hindistanda halk arasındaki farklar ırk ve milliyet değil din ve mezhep tâyin ettiğinden ve siyasi faaliyet ve hareketlerin salkl de din ve mezhep bulunduğundan böyle bir harita Hln-dlstamn siyasi durumunu anlatmakta çok faydalıdır.
Haritaya Hindistanda yaşiyan başlıca din ve mezhep sahibi halk ve unsurların belli başlı müesseselerl de İlâve edilmiştir.
Meselâ Müslümanların başlıca sanat şaheser! Tacmahal ve ülkenin payitahtı Delhi şehrinin büyük minaresi ve cenubi Hindlstandakl büyük İslâm devleti Haydarabadın merkezindeki cami haritada gösterilmiştir.
Haritada belli başlı altı din ve mezhep mensuplarının hangi mm takalar -da klltle halinde yaşadıkları gösterilmiştir.
Saha Itlbarlle en büyük mıntaka müslümanlara aittir. Fakat nüfus ltl-barile en mühim mıntaka Hlndulara alt bulunuyor.
Daha sonra Budlstlere alt mıntaka gelir. Fakat bunun sıklet merkezi asıl Hlndlstanın dışında yani Birmanya ve Tlbette ve hudut üzerindeki hükümetlerin İçindedir, Dördüncü derecedeki mıntaka Hirlstiyanlara alt olup bu mıntaka Hindistan yarımadasının cenubi müntehası He cenubu şarki sahillerine düşmektedir.
n ırk ve mezheplerin yaşadıkları
Beşinci mıntaka Jalnlere ve altıncı mıntaka dahi Anlmlstlere alt bulunuyor.
Hariçte en az tanınan mezhep mensuplan son iki mıntakada yaşadıklarından bu mezhepler hakkında kısaca malûmat vermek faydalıdır. Jalnler milâttan altı asır evvel Hindu dininden ltlzal eden Mahavira İna-tlpotro tarafından tesis olunan Yal-nlzm mezhebine mensup olanlardır. Buna ve 23 selefine Yina denilir kİ aziz veya fatih demektir,
Budistler gibi Jaln'ler dahi Hİııdu-lurın Neda mabutlarını ret ve İnkâr ederler ve hayvanata karşı İfrat derecede şefkat ve hürmet gösterirler.
Animlst’Ier İse ormanlarda dağlarda ve ıssız çöllerde gezen ruhlara inanan ve bunların üzerinde tesir yapmak maksadlyle âyinler yapan Hintlilerdir. Yılana zehir ve kabana hami® kudreti, ağaca büyümek kabiliyeti veren bu mezhep erbabına göre bu ruhlardır. Jaln’ler orta Hindistan» garbında ve Anlmist'ler şarkında yaşarlar.
Hindsitanda muhtelif din ve mezheplerin birbirine karışmış vaziyette yayılmış olmasının başlıca âmili haricî İstilâ ve fütuhattır.
şimalden gelen Aıyan'lar önlerine kattıkları asıl eski sekeneyi süpürüp götürmüşler ve Budist mezhebi sallklerlnl denizde ve karada Hin-dlstannı müntehasına ve hudut mın-t akalar m a atmışlardır. Hlndular bunlardır.
Daha sonra şimalden ve denizden gelen İslâm fatihleri Hlndulari sıkıştırarak ülkenin garbına ve şimali garbisine ve şimaline ve şimali şat kişine yerleşmişlerdir.
AvrupalIların getirdiği Hıristiyanlık Hlndlstanın cenup müntehasın-da ve cenubu şarkîsinde yerleşmiştir.
Lâkin hiç bir din ve mezhep diğerlerini ortadan kaldıramadığından Hindistan muhtelif din ve mez-heb mensubu halkın yaşadığı müşterek bir vatan olmuştur. Diğer taraftan bu karışık hal ve durum Hindistanda mütecanis bir devlet ve
yerleri göst erir harita
idarenin ve müttehit bir siyasetin kurulmasına büyük ve devamlı bir engel teşkil etmiştir.
Geçen asrın ortalarında Hindistan' ın büyük bir kısmına hâkim olan Moğol İmparatorluğuna İngillzler nihayet verdikten sonra bunun doğrudan doğruya idare ettiği eyaletleri bir müstemleke haline getirmişlerdir. Moğol imparatorluğuna tâbi veya müstakil olan yerli hükümetlere gelince bunların yalnız harici politikalarını ve kendi aralarındaki münasebetleri kontrol altına almakla İktifa etmişlerdir.
Bu suretle Hindistan styasl ve İdari cihetten iki kısma ayrılmıştır.
Moğol imparatorluğundan zaptolu-ııan eyaletlerin müstemleke durumu geçen umumi harbin sonuna kadar olduğu gibi kalmıştır.
Fakat buna karşı gerek Hindistan’ ın dahilinde gerek haricinde bir çok itiraz sodaları yükselmiştir. Hariçte itiraz edenlerin başında Avustralya ve Yeni Zelftnda gibi İngiliz imparatorluğunun müstakil uzuvları gelir.
F.
«AİLE SANDIĞI» PİYANC.OSO
Osmanlı Bankasınca İhdas edilen «aile sandiöi» piyangosu keşidesinin 25 Eylül 1945 salı gilnü. İstanbul'da icra edileceği ilân olunur.
Mezkûr keşidede aşağıda yazılı ikramiyeler tevzi edilecektir;
1 adet TL. 1.000— İlk TL. 1 000.—
4 » * 250.— * 1 1,000.—
5 > * 100.— ■ . 500.—
25 » » 50.— ■ > 1.250.—
50 ■ > 25.— * ■ 1 250 —
85 adet İkramiye için
cem an TL. 5.000.—
Bu keşideye 1 Mart 1945 - 31 Ağustos lz45, altı aylık müddet zarfında «AİLE SANDIĞI» (Tasarruf cüzdanı) hesabındaki matlûbu daimi surette TL.50 Türk lirasından aşağı olmayan her mudi İştirak etmek hakkını haizdir.
İstanbul Haikevteri
(Bitarafı 3 ünofl sayfada)
Maddeleri çoktur. Halbuki har hafta değişen trtr mevsuJft dinleyici buimjt güçleşir. Çünkü 0QU alâkadarlarına duyuruncıya kadar hafta geçer.
Bu gibi mahalli tetkiklerin alâka sahası küçük sergilerle de genlşletlle-billr. Ve genişletilmelidir. Birkaç fotoğraf. birkaç vesika, birkaç eser — bütün bu mevzular için mevcudol-duğıınu yakından biliyoruz — alâkayı daimi olarak canlı tutar Onların bir hafta müddetle teşhiri konferansın reklâmı olur, dinleyici adedini çoğaltır, meraklıları kendine çeker nihayet dinleyicinin ayağını Eve alıştırır. Vilâyet Halkevlerlmlz bu hususta bize ne güzel misaller vermektedir... Kaniiz kİ İstanbul İçin de bu saha gayet geniş ve gayet caziptir Fakat her nedense çok ihmal edilmektedir.
Bu gibi mevzuların bir meziyeti da her sınıf halkı alâkadar edebilmesidir. Münevver olan bilmediği bir noktanın mevcudolup utmadığı merakiyle gelir. Yarı münevver bu yarılığını tamamlamak ister. Münevverlik iddiası oi-mıyanlar da dalma öğrenmek arzum veren bu mevzuların cazibesine kapılır 1_. Beyoğlulular Beyoğlunun oii-medlklerl tarihini öğrenirler. Hem bu mevzular tam mânaslyle «halk İçin de ameli surette faydalı olacak» nevl-dendir. Bu sebeple başlangıç olarak diğer mevzulara tercih edilmelidirler
Bu seri konferansı tabiatlyle sayılı günlerde verilen diğer konferanslar tamamlar. Günün mevzuların» da ver ayırmak çok faydalıdır. Bunları ayrıca kayde bilmem lüzum var mı?
Sayılı günleri anmaya gelince. (3ir konferans ve onu destekllyen bir temsil verildi mİ. Is oldu bitti telâkki edilmektedir.
Böyle günlerde konierans verebilmek değme babayiğitlerin harcı değildir. Çünkü, dinleyici üzerinde alâka uyandırmak için ana hattı belli olan bir mevzuun yeni bir veçhesini bulmak icabeder kİ bu dia kolay olmaz. Sözler tekerrür mahiyetinde kalır, veya yeni hiçbir şey öğretmez Bu da dinleyicileri sıkar. Onun kıvamını bulmak büyük ustalık İster Bu hususta Yavuz Abadan çok muvaffak olmaktadır. Fakat başka örnek arlya-cak olursak korkarız bir elimizin parmakları kifayet eder.
Bu gibi günlerde verilen temsillerin de, günle alâkası olmadığından, tesirleri sürekli olmamaktadır. Esasen birçok Halkevtnce temsil konferansçıya dinleyici bulmayı kolaylaştırmak İçin baş vurulan bir çaredir.
Halbuki «Bir resim bin sözden dana ütündiir.» mealindeki bir Çin ata sözünün haykırdıvı hakikata uyarak konferansı bu şekilde canlandırmağa çalışmak daha güzel olmaz mı? Meselâ, Zafer bayramını kutltyacağız. Onu resimlerle söz önünde canlandıramaz mıyız? Meselâ Genelkurmay Harb Tarihi Encümeni Başkanlığı tarafından hazırlanan «Atatürk» adlı eserin sonundaki güzel yapılmış ve renkli olarak basılmış 18 krokiyi, her hangi bir şekilde Evin münasip bir tarafına asar ve onu muhtelif resimlerle tamamlarsak gayemize daha yaklaşmış olmaz mıyz? Bu krokiler «İnönü» muza fferlyetlerinl e güzel göstermektedir. Hattâ günün muhtelif saatlerinde orada bulundurulacak hazırlanmış gençler halka, : lyaretçllere arzu edebilecekleri İzahatı vermekle mükellef tutulsalar fena mı olur? Bu sayede kutlanan günün alâka sahası biraz genişletilmiş olmaz uıı?
Bunlar, tekrar delim, kısa mülâhazalardır ^Yalnız bu gibi mevzuların üzerinde 'durulacak. düşünülecek olursa faydalı olacak noktaların bulunabileceğini hatırlatmak İçin kaydedilen kısa mülâhazalardır. Mutlak» böyle yapılmalı iddiası olmıyan ıu mülâhazalar ..alkevcilert yapılan işin dalma en tamamını yapmağa ça’’ş-mak gerekli olduğunu ve her zaman yetil yeni İmkânlar buıv”‘*Mle"‘' nl hatırlatırsa ne mutlu bize.
Gelecek yazımızda Dİ! ve Edebiyat kollarına düşen diğer vazifeleri tahlile çalışmak va'dlyie sözümüzü burada bitiriyoruz.
Selim Nüzhet Gerçek

Gün Doğmadan Paris
EDEBİ ROMAN
Yazan: Louis Bromfield Tercüme eden: Vâ - Nû
■■ Tefrika Bu, hayâsızca ve hoppaca, neşe içinde içeri girendi. Küstah bir eda ’le masayı çekti Komutan, âdeta özür dllerceslne izah etti:
— Masasına gitmemiz lâzım geliyor.
Bütün gözlerin kendisine ve kavalyesine çevrildiğini bilerek, Roxle. dizleri kesllerekten salonu geçti. Bütün delikanlılar kalktı; mareşal oturmuş vaziyette kaldı. Kız, mareşale bakınca, onun bir kokot gibi fevkalâde boyanmış olduğunu, hattâ göz kapaklarını bile yeşile boyadığını şaşkınlık ve tiksinti 11e gördü.
Şöyle düşündü:
« — Tıpkı genel evlerin mamasına benziyor! Fena kalbll, İhtiyar bir patron kadın! Kızlan döven ve onların parasını çalan cinsten.»
Kendisine bakan diğer mavi ve soğuk gözlerle karşılaştı. Bu gözlerde, diğer erkeklerde olduğu gibi ne pohpohlama. ne de hayranlık vardı. Sadece, her türlü histen ve centilmenlikten âri bir soğukluk ve kuruluk mevcuttu.
No. 42 ... ■
Derinden derine kendinde, İktidarsız ve tabiata aykırı erkeklere karşı bir kadının duyduğu soğuk cinsi kini sezdi.
«— Elimi öpmeğe onu mecbur edeceğim.» diye düşündü.
Eğilecek yerde elini masanın üstünden mareşale uzattı. Mareşal bu hareketin mânasını anlıyarak, gözlerinde bir ferah ışıldadı, Sıkı korsa giydiğinden müşkülâtla eğilerek Roxlenln elini dudaklarına götürdü.
Genç kız elini çekince, mareşalin dudaklarındaki kırmızılıktan parmaklarına bulaşmış olduğunu gördü.
Felmareşal, gayet ağdalı ve ağır bir İfade İle Fransızca olarak:
— Tanıştığıma memnun oldum, matmazel. - dedi.
Sonra komutana döndü:
— Bu derece sevimli bir arkadaş bulduğunuz İçin şansınız varmış. -dedi.
Almanca birkaç kelime İlâve etti. Komutan. Fransızca cevap verdi:
— Rica ederim. Mösyö le mareşal, gelecek sefere kadar beklemek lûtfu-
nu gösteriniz. Zira hem şaşırtıcı, hem de dürüst olmaz. Her halde matmazel Amerikan tebaası.
Bir an zarfında, mareşalin gözleri soğuk bir ışıkla pırıldadı.
— Hakkınız, var, komutan, affının dilerim. - dedlt
Hoppa genç teğmen, cesur cesur alay etti. Feldmareşal de:
— Pekâlâ! — dedi. — Öyleyse başka sefere.
Ve sağ tarafında oturan genç adama döndü.
Komutan süratle:
— Geliniz. - dedi.
Tekrar eğilerek masadan ayrıldılar. Komutanın yüzü yeniden gayrı tabii kırmızılığını almıştı. Otururlarken İzah etti:
— Masasına yerleşmemizi İstedi-Bizden ne istediğini söylemem kabil değildir.
Sonra, listeyi aldı, Monoklünü takıp ilâve etti:
— Onlardan sakınmam lcabederdl. Fasit İnsanlar.
O sırada, Rotae, sanki Nicky yanındaymış, pek yanındaymış ve bu hal şaşılacak derecede «ahiymiş hissine kapıldı. Delikanlı neşeliydi, kendini koyuvermemlştl ve şefkatliydi, öbürler! somurtuldular, gayrı tabi! ve muğlâktılar. Onların burada mevcudiyetini bilmek, coşmuş şehvanlyetle-rlnln farkında olmak, sanki salon mi-
1 de bulandırıcı bir sisle doluymuş gibi onca tahammül edilmez bir hal aidi. Yürekten ve için İçin:
«— NickyI Nicky I» diye çağırdı
Gecenin geri kalan kısmı kâbus halinde geçti.
Buraya gelişinin sebebi, eski neşeyi biraz bulmak ümidiydi. Evvelki Mazim i severdi. îkl harb arasındaki o havsalaya sığmaz senelerde, burada mesudolmuş, neşelenmlştl. Lüksü. İyi yemeği senatörlerle İhtiyarlamağa yüz tutmuş metreslerinin İhtişamlı manzarasını, kibar fahlşelerl, milyonerler!, terzileri, sefirleri ve aktrisleri sevmişti. Zaman zaman, bu lüksün teşhiri melodramatlk ve vtllger bir hal alırdı. Genç kadın da bütün bunlara kanıksardı. Biittln bunlarda, sanki bu adamlar bir yanar dağın ağzında seyrana çıkmışlar, bayram ediyorlarmış gibi acayip bir mecnunluk hail vardı.
Fakat asla şimdiki gibisi olmamıştı.
Bit muzlim maksad havası, muğlak bir Tötonyalı fasltllğl, hayvani bir kuvvetin ve tam bir İnhitatın garip halitası halinde duvarları aynalar kaplı salonu dolduruyordu. Burasını Pellclen Rops'un şahsiyetleriyle yani hayvan kafalı karikatürleriyle dolu sanmak mümkündü. Mareşal de bunlardan biriydi. Domuz kafalısı şiş gözlerinin altındaki gölgelere kadar kırmızıya boyanmış. İstakozlarla, sülün-
lerle, şampanya koğalariyle dolu uzun masa, karikatüre benziyordu.
Genç kız kendi kendine soruyordu:
(— Almanlar niçin dalma kendilerinin karikatürlerine benzerler?»
Onları büyük turist aileleri halinde Cannes'da; ter içinde kalmış ve sırtlarında çanta delikanlılar grupu halinde Salzkammergut’da hatırlardı. Güzel olmaları lcabederdl lâkin değildiler. Yüzleri bir çok yara İzleriyle dolu monoklü takan generaller halinde Münih'in Waltersplele's1nde de, küçük fare Göbbels ve nihayet bizzat Führer olarak da hatırlardı. Hepsi karikatürdüler Hattâ şu masasında oturan bile, soğuk güzelliğine rağmen. Bu soğuk güzellik Prusya zabitlerine mahsustur.
Karşı masadaki delikanlıların kendi sihri tesirinde kalarak ona bakmakta devam ettiklerini gördü. Bizzat Fleld Mareşal de, komutan von Wessell-hoft'ft doğru, onu elde ettiği muvaffakiyetten tebrik etmek istercesine baktı. Kavalyesi ona Mareşalin, «sey-rile nefis körle ten!» bir İnsan olduğunu söylemişti. Gazetenin de başlığı şöyleydl: «Hadım Ağası Paris'e geldi!» Birdenbire, d'Abrlzzt'nln harbden evvel Berlin'den dönerek Mareşalin bir evlâdı olduğuna dair şakası aklına geldi: — şayet doğacak çocuk oğlansa. yirmi bir pare top atılacakmış. Şayet kız sa on sekiz. Hiç bir şey doğ-
mazsa, yaver kurşuna dizilecekmiş
Bütün gece zarfında, komutan dürüst davrandı. Keklik, şampanya, salata ve kaz ciğeri ısmarladı. Yemeğini yerken, Roxle. bütün Avrupada kâf! derecede gıdası olmıyan o binlerce bedbahtı düşünüyordu. O kıtlık İçindeki çocukları, mahrumiyetlerle ölen İhtiyarlan, Lulgl'nln beslediği o mağmum ve korkak gözlü mültecileri hülâsa bu salonu dolduran İnsanlar tarafından yaratılmış bütün o sefaletleri. Soluk ve pembe kaz ciğeri ezmesin! iştahla yediği ve dipteki büyük masayı tetkik ettiği sırada, Nicky İle küçük ve yanık tenli Levanten d’Abrlzzİ'yi tahrik eden kini an-lamıya başladı.
Binbaşı muhavereyi İdare ediyordu Daha ziyade bir İstintaktı bu. Ona, çok alâkadar olduğu anlaşılan New -York’a dair sualler sordu. Hakiki kanunların mevcut bulunmadığı ve vatandaşların gangster tehlikesine maruz bulunduğu bir memlekette nasıl yaşamldığını öğrenmek İstedi.
O konuştuğu sırada kız onu tetkik ediyordu. Onun ne biçim adam olduğunu düşünüyordu. Herhalde, kendisi !çln yen! bir İnşan tipi. Erkeğin onu. cazip hattâ arzu edilir bir kadın şeklinde gördüğünü anlıyacak kadar tecrübeliydi. Buna rağmen, bütün gece öylece geçti. Komutan İleriye (Arkası var)
Eylül 1945
AA.}
I
Sahlfc 7
Millî Eğitim Bakanlığından
1 _ Yabancı memleketlerde okumak üzera, Ankara’da, Ankara Hu-
kuk Fakültesinde; İstanbul’da, İstanbul Yüksek öğretmen Okulunda 4 Eylül 1945 sah günü saat onda, banlayacak dan seçmo İmtihanları İÇU1 1416 saydı Umunun üçüncü maddesi gereğinse aday seçilenlerin ad-kiriyle soyadları v« hangi Bakanlık Toya Dâire İ0tn mçh» taıtlhanlan-na girecekleri aşağıda gösterilmiştir
2 _ seçilen bu adayların birinci maddede hfiillrcllğimlz yerlerden hangisinde İmtihanlara gireceklerse o yerdeki hnOhan komisyonu Başkanlığına üç gün öoce başvurup giriş belgesi almaları lâzımdır:
Hesabına okuyacağı
Mezun olduğu Fakülte Bakanlık veya
Adı ve soyadı w veya H*e Dm um Müdürlük
Feridun Kuran Maknle Fftk 4 Sömester Bayındırlık Bakanlığı
Korkut öngün , . 7 » »
M- Dllşat Te zer > ■ 6 > >
Ayhan Ülgen Yüksek Müh. Ok, 4 üncü smtf >
Halil Ziya Sarman
t Hidayet Erbll
Besim Yüksel
Halil Demlrsayman >
Ferruh Kocataşkm >
Cavlt Toprakoğlu Makine Fa. 7 Sömestr B
Suat Yel kin > b b
Muhlis Kiper a * > »
îlhami Yilmazer İstanbul Erkek Lisesi mezunu Ekonomi Bakanlığı
Erol Düren İzmir Atatürk L. >
H.Yılmaz Acartemur Adana Lisesi >
Turhan Türker Galatasaray L.
Kâm uran -Besbelli Ankara Atatürk L. >
Turgut Gülez Galatasaray L. >
Ercan Anmıen Kabataş L. >
Naci Bayatoğlu Tarsus Kollej mezunu
Ealâhattin Karahan Galatasaray L. >
Necml Kocakayalı Haydarpaşa Lisesi >
Mehmet Yalçınlar Ankara Atatürk L. B
Kemal Aytekln Pertevnlyal L. »
Ali Zülfü Günşik Tarsus Amerikan Kollej »
Sedat Slrmen Pertevnlyal L, >
Şahap Alt inhan Denizli L. B
Orhan Tuğsel Yük. İk. ve Tic. Ok. Çalışma Bakanlığı
Salt Günaçan > » > »
Salâhattln Birkan * > ■ »
Esat Kâmil Ertur > B B >
Bekir Büyükartın » B > >
Abdülkadir Uras Siyasal Bilgiler Ok.
Ahmet Başer » * > B
Adnan Toygar B » * »
Salih Dolkay İktisat Fakültesi
İsmail Topuzoğlu Tıp Fakültesi mezuntf’ B
Perihan Göçmcnce- Kandilli Kız Lisesi Şeker Fabrikaları
lebi Aydın Sezgin» Ankara Atatürk U ümum Md. »
Nihat Sargın İstanbul Erkek L. >
Nuri Ural Kayseri UsCsi B
Halûk Altan Erzurum Lisesi
Gen cağa şahinler Balıkesir Lisesi
Ömer Baysal Ankara Atatürk Lisesi >
Süha Mahir Kutbay Ankara Gazi Lisesi >
Şerafettin Gürbüz Ankara Atatürk LiseM B
Bülent Özbek Galatasaray Lisesi
M. Fuat Oktay Haydarpaşa Lisesi
Nejat öoeyler Pertevnlyal Lisesi
özgün Kartal Ankara Gazll Lisesi a
C, Kadir Kalaycıoğlü b Atatürk Lisesi *
Kemal Konuk Denizli Lisesi
Turhan Tfzcan Ankara Atatürk Lisesi
AH Caracel Afyon Lisesi
Alev Göktürk Ankara Atatürk a
Nejat İlkin Yavuz Kabataş Lisesi *
Ertuğml Bros Balıkesir Lisesi a
BflJent Bayraktar Ankara Atatürk Lisesi
Sûml Akman Samsun Lisesi
Raslm Tek Galatasaray Lisesi *
Celâl Oktay Galatasaray Lisesi a
Sezai Taşpmar Ankara Atatürk Lisesi
Tahsin Tunçah Samsun Lisesi B
Erden Ergin İzmir Atatürk Llseşi
Aydın Şen Galatasaray Lisesi
Vasıf Tuzlacı Galatasaray Lisesi a
Ah Kemal Belvlsanb Konya Lisesi a
Yavuz Gül ek Adana Erkek Lisesi a
Muzaffer çıragöz Antalya Lisesi
Şahap Bartor Haydarpaşa Lisesi a
Mesut Söyler Antalya Lisesi a
Süreyya İstanbuüu- Adana Erkek Lisesi »
oğlu Ali Sipahi Denizli Lisesi a
irfan Karacasoy Ankara Atatürk Lisesi
Ali İhsan Sancr Denizli Usesi »
Şeref Şakrrrn Balıkesir Lisesi
Samim Ar d uman Galatasaray Lisesi a
Yavuz Emin Sey Bursa Erkek Lisesi >
Tevfik Rüştü Burlu Bursa Erkek Lisesi
Ahmet Raslm Bü- bursa Erkek Lisesi a
yüktür. Engin Yolageldlll Eskişehir Lisesi a
İlhan özer Eskişehir Lisesi a
Ertuğrul Gümüşlüğü Taksim Lisesi
Tank V. Bener Eskişehir Lisesi
Vedi Ayyildiz Kastamonu Lisesi
Seyf ettin Özcnç İzmir Atatürk a
Cahit Yorulmaz Ankara Atatürk Lisesi a
(116921
Belediye Teftiş Hey‘etine alınacak müfettiş ve müfettş muavinlikleri için müsabaka imtihanı İstanbul Belediyesinden:
İstanbul belediyesi teftiş heyeti kadrosunda açık bulunan müfettiş Te müfettiş muavinlikleri için müsabaka İmtihanı açılmıştır.
Yazılı imtihan 17. 9, 1845 pazartesi ve sözlü imtihan 18. 9. 1945 salı günü saat 15 de belediye binasında umumi meclis salonunda yapılacaktır.
İzahat almak Istlyenlerln. 15. 9. 1945 cumartesi günü öğleye kadar belediye zat işleri müdürlüğüne başvurmaları ilân olunur. (11667)
Devlet Orman İşletmesi Biga müdürlüğünden
Teslim Beher ken- Muvakkat Açık eksiltmeye Bölgesi or- Miktarı mahalli talinin flatl teminatı konulan İşin cinsi manın adı kental ___________U. Kr. U. Kr.
Toplama, odun Taban böl- 5000 boy ve kutruna gesl Bıçkı Çeşme deposu 1 66 618 75
ayırma» Depoya dere or. nakil ve istifi.
1 — Yukarıda eksiltme şekli, bölgesi ve ormanm adı, mfkdari, teslim mahalli, beher kentalinin flatl ve muvakkat teminatı yazdı meşe ve kayın enkazını toplama, odun boy ve kutruna ayırma 22 kilometre mesafedeki Çeşme deposuna nakil ve depoda muntazam istif İşi 17/9/945 tarihine rastlıyan pazartesi günli saat 15 de Devlet orman İşletmesi Biga Müdürlüğünde açık eksiltme İle İhalesi yapılacaktır.
2 — Buna alt şartname Orman genel Müdürlüğünde, Balıkesir, Bayramiç, İstanbul, Biga Müdürlüğüyle Taban orman Bölge şefliğinde ve Çanakkale, Gönen Orman Bölge kâtipliklerinde görülebilir.
3 — İsteklilerin muayyen gün vo saatte Biga Ccuıan İşalUne Müdürlüğüne müracaatları. (11590)
Öğrenci yazımı
Ankara Fen Fakültesi dekanlığından:
1 — Fakültemize serbest lisans. Matematik, Fizik ve Kimya öğretim lisansları ve Yüksek Kimyagerlik koIu Jçln öğrenci alınacaktır
2 — Yeni öğrencilerin yazılmaları 1-20 ekim ayı, eski öğrencilerin kayıtlarının yenilenmesi 10-27 ekim ayı arasında yapılacaktır.
3 — Yazılan yeni öğrencilerin sayısı, Fakültenin alabileceği öğrenci Bayisim aşarsa, yazılanlar arasında 23 ve 24 ekim ayı günleri saat tam 9 da. Matematik ve Fizik - Kimyadan seçme İmtihanı yapılacaktır.
Lisenin her üç sınıfında da iftihar kitabına geçmiş olan 5 öğrenci imtihansız alınacaktır,
4 — Onu matematik, onu fizik ve onu kimya öğretim lisansları için olmak üzere yeniden alınacak 30 harçlıkh öğrencinin İmtihanları, 23 ve 21 ekim ayı günleri saat tam 9 da matematik ve fizik - kimyadan yapılacaktır.
(Harçlıkh öğrenci olmak İçin şartlar şunlardır: Türk olmak, kendisinin veya ailesinin yüksek öğrenimini sağlıyacak kadar geliri bulunmak ve hiç bir yerde çalışmamak, 25 yaşını bitirmiş olmamak, evli bulunmamak, Türklyenln herhangi bir yerinde öğretmen olarak çalışmaya engel olabilecek bir sakatlık ve hastalığı bulunmamak (buna alt rapor, imtihanı kazandıktan sonra tam teşkilâtlı bir sağlık heyetinden alınır.)
5 — Harçlıkh olmak İstesin veya İstemesin, fakültemize girmek üzere ayda olarak yazılan bütün öğrenciler 23 ekim ayı günü tam saat 8,30 da Gazi Terbiye Enstitüsü binasında fakülte İdaresine bizzat görünmelidir. Hangi sebeple olursa olsun o saatte gelmemiş bulunanlar, bu yıl fakültemize yazılma hakkını kaybetmiş olacaklardır.
6 — Eski öğrencilerimizin sertifika İmtihanları ve askerlik dersi İmtihanı, 8-20 ekim ayı arasında fakültede İlân edilen günleTde yapılacaktır.
7 — Başka bir fakülteden nakil kabul edilmez.
8 — İşleri üzerinde her türlü bilgiyi edinmek Istlyenler eylül ayı İçin-
de pazartesi, çarşamba ve cuma günleri, ekim ayında hergün. çalışma saatlerinde Gazi Terbiye Enstitüsü binasındaki fakülte idaresine başvurabilirler. (Tel: 7185 den 192) ' (11409)
Diyanbakır Belediyesinden:
1 — Diyarbakır belediyesi elektrik fabrikaları su lşale kanalının »u0 metrelik kısmının taşlı kârgir İkşası kanal, baraj gölü, mevcut havuzun temizlenmesi, kanaldaki tamirat ve sair işlerle cebri borunun temizlenme ve boyanması işi -3. 8. 945 tarihinden itibaren 25 gün müddetle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Kanalın inşa ve tamiri ile diğer İşlerin Keşif bedeli 41403.09 lira muvakkat teminatı 3105.23 lira ve cebrî borunun boya ve temizlik işinin keşif bedeli 6665.92 lira muvakkat teminatı 500 liradır.
3 — İşbu İki İşin eksiltme teklifleri birlikte yapılacaktır
4 — Genel ve özel şartname, keşif ve sair evrak Diyarbakır belediyesi elektrik vc su ..lerl muhasebesinde mevcut olup Ler gün mesai saatlerinde parasız görülebilir.
5 — İhale 1" eylül 345 pazartesi günü saat 11 de yapılacağından isteklilerin teklif zarflarını o gün saat ona kadar belediye encümen başkanlığına vermeleri lâzımdır. Posta gecikmeleri kabul edilmez.
6 — İsteklilerin ihale tarihinden üç gün evvel Bayındırlık müdürlü-
ğünden ehliyet vesikası almaları ve zarflarına İliştirmeleri lüzumu İlân olunur. (11716)
Deniz Fabrikaları Genel Md.en:
Gölcük deniz fabrikaları için uobinci ustaya ihtiyaç olduğundan kifayeti tebeyyün ettiği takdirde yüksek yevmiye verilmekle beraber diğer bazı menfaatler de temin edilecektir.
Talip olanların aşağıda yazılı evrakla birlikte Gölcük deniz fabrikaları genel Md. lüğüne müracaatları.
1 Bonservis,
1 İyi hal kâğıdı
1 Okul diploması
6 Resim \
_______________________________________(11619>__________________ 940 - 942 Model Doç kamyonlarına mahsus platin satın alınacak Toprak mahsûlleri genel müdürlüğünden:
Yukarıda, modeli yazık arabalarımız için en az 100 tane platin derhal teslim şarliyle satın alınacaktır.
Mevcudu olup satmak lstiyenleri n. tekliflerini 6. 9. 945 gününe kadar Ankarada genel müdürlük malzeme müdürlüğüne başvurmalarını ve bir örnek vermeleri ilân olunur. (11694)
Deniz okulları kayıt ve kabul komisyonu başkanlığından:
1 — Deniz Lisesi birinci ve İkinci sınıfına bulundukları sınıflardan doğrudan doğruya geçen öğrencilerle bir dersten bütünlemeye kalan öğrencilerin kayıt ve kabulleri 17 Eylül 945 gününe kadar uzatılmıştır.
2 — Bütünlemeye kalan öğrenciler en geç 17 Eylûl’e kadar bulundukları okullarda bütünleme sınavlarını verdiklerini okullarından alacakları belge İle tevsik etmeleri lâzımdır.
3 — Bu gibi öğrencilerin kayıtlarım yaptırmak üzere Kasımpaşada-
kl Deniz Okulları kayıt ve kabul komisyonu Başkan lığına baş vurma--ları. (11332)
ev, ÇoeuÂsu^
1946 yılı İKRAMİYE, plânını merakla bekleymuf
Gümrük ve Tekel Bakanlığı Müfettiş Muavinliği müsabaka imtihanı
Münhal bulunan 35 lira maaşlı müfettiş muavinlikleri İçli, yazılı ve sözlü bir müsabaka imtihanı açılmıştır.
1 — Müsabaka İmtthann.ın yazılı kısmında 5. 11 945 pazartesi günü saat 9 da Ankara ve İstfûiGiîlda baş'anacâk ve 7. 11. 945 çarşamba günü akşamı son verilecektir.
Aşağıdaki vasıflan Ua-z isteklilerin 31. 10. 945 salı gününe n-dar dilekçe ile Bakaul.k teftiş heyeti reisliğine müracâat ederek oradaı verilecek hal tercenıesi beyannamesini eklerlle birlikte doldurduktan scrıra bunları en geç 3. 11. 945 cumartesi günü akşamına kadar teftiş heyeti reisliğine göndermiş bviunmaları lâzımdır.
2 — Müsabakaya gireceklerden aşağıdaki vasıflar aranır:
A — Memurin kanununun 4 üncü maddesindeki şartlar» hruz olmak, B — Müsabaka tarihinde yaşı 32 den yukarı clınamak,
C — Hukuk ve İktisat fakülteleri, siyasal bilgiler okulu, vuksek iktisat Ve ticaret okulu İle bunlara muadil aynı derecedeki yabancı okullardan mezun bulunmak, «yabancı memleket okullarından alman dip’omaların Milli Eğitim Bakanlığınca muadeletleri tasdik edilmiş olması »Azımdır.
Ç — Müfettiş mesleğinin istilzam ettiği vekar ve ciddiyete aykırı bir hail Bulunmamak,
D — Sıhhatçe Türklyenln her tarafında vazife görmeğe ve seyahatler yapmağa müsait bulunduğu tam teşekküllü bir resmi hastaneden alınacak raporla tevruc edilmek,
3 — Bakanlıkça aranan vasıflan haiz oldukları yapılan soruşturma İle anlaşılanlar Ankara ve Istanbulda evvelâ yazılı vp bunu müteakip yalnız Ankarada sözlü bir imtihana tabi tutulacak ı. dır.
4 — Mdnhallere müsabakada kazanılan ı-.-r cerecesine göre tayin yal ı
püacak ve bu müsabaka bundan sonra açılacak mulettls Qn.bvinllklerf-\ için bir hak teşkil etmlyreektlr. -
5 — İsteklilerin imtihan programım teftiş heyeti
veya mektupla istemeleri lâzımdır (9349•
reisliğinden almalar^
O
Ankara telefon müdürlüğünden.
1 — 946 yılı Ankara Telefon Rehberi bastırılmak üzeredir.
2 — Adreslerinde bir değişiklik yapılmasını İsteyen resmi ve hu- fi
sus! abonelerin, îj
3 — Rehbere Hân ve reklâm koydurmak İsteyenlerin en fazla >
15/9/945 tarihine kadar Ankara Telefon Müdürlüğüne müracaat etmeleri İlân olunur. (11348) P

o
Demir el arabası >,
Bayındırlık Bakanlığı İst. malzeme grup âmir^
liginden: o
Bir milimlik saçtan yapılmış (20) adet yeril demir el arabası açrK eksiltme İle satın alınacaktır. q
Muhammen bedel (12001 liradır £_
Eksiltmesi 5/9/945 çarşamba günü saat 15 de Galatada Karakc^
Perçemli sokak Cemaat hanında gurup Amirliği eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin (90) liralık geçici teminat makbuzu ile 945 yılı ticaret odası vesikalarını yanlarına alarak muayyen gün ve saatte komisyona gelmeleri.
Şartlaşması gurup Amirliği kaleminde görülecektir.
110976)
Dz. Hastanesi Baş Tbb. den
Hastanemiz ebeliği münhaldir. Bu vazifeye kabul edilecek, ler ayrıca aynî yardım ile tayın bedelinden de istifade edeceklerdir,
İsteklilerin 3 Eylû] 945 tarihine kadar Kasımpaşada bulunan hastanemize müracaat etmeleri ve o gün yapılacak sınavda lüzumlu belgelerde bulunmaları ilân olunur. (11064)
Dil ve Tarih-Coğrafya fakültesi dekanlığından:
1) Fakülteye öğrenci kayıt ve kabulüne 15JK.1945 te başlanacak ve 2B.X.1945 te son verilecektir.
2> Fakülteye öğrenci olabilmek için lise olgunluk diploması almış olmak ve askerlikle ilişiği bulunmamak şarttır.
3) Fakültenin bazı öğrenim şubelerine belli sayıda harçlıkh öğrenci alınacaktır. Buna ait sına şartları ayrıca yayınlanacaktır, (Lise stnıflrın-da 3 vıl iftihar liste: ? girmiş olanlardan 5 l imtihansız alını-1
4) Daha fazla bilgi İçin Fakülte idaresinden kayıt ve kabul kılavuzu
İstenebilir.______________(11338)______________________________
Diyanbakır Belediyesinden:
1 — Merkeze bağlı Çanakçı köyü civarında belediye elektrik fabrikası tahmil havuzu yanında 2000 metreküplük ikinci bir tahmil havuzu yaptırılması İşi 23. 8. 945 tarihinden itibaren 25 gün müddetle yeniden kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu işin keşif bedeli 48597.90 lira muvakkat teminatı 3665 liradır.
3 — Şartname plân ve bu işe alt diğer but?” evrak belediye elektrik ve su İşleri muhasipliğinde mevcut olup her gün mesai saatlerinde bedelsiz olarak görülebilir.
4 — Taliplerin ihale tarihinden üç gün evvelin kadar bayındırlık müdürlüğüne müracaatla bu iş için vesika almaları şarttır.
5 — Eksiltme 17. eylül 945 pazartesi saat 11 de Diyarbakır belediye encümeninde yapılacağından taliplerin zarflarını mu ıwen gün »e saatten bir evvelin- kadar makbuz mukabilinde encümen başkanlığına vermeleri, posta İle vaki eeclkmelerin kabul edilmiyeceği ilân olunıir. 111705i
Sümerbank Çimento Sanayii
Miiessesesi Müdürlüğünden: Sivas Çimento Fabrikamızın Çimento satışı 20 - 8 - 945 den itibaren serbestin-
Bu çimento Türk çimento normlarının verdiği vasıflardan çok yüksek oluşlyle daima ün almıştır. Türk Çimento Normunun istediği çekişe dayanıklılık 32, Sivas çimentosunda 45 - 50; Ba/ınca dayanıklılık normda 400, Sivas çimentosunda 480 - 520 dir.
Donma kabiliyeti Süper simana yakındır.
Bu üstünlükler; Sivas Fabrikamız çimentosunu kullanacaklara, bilhassa yüksek ve ağır İnşaatta önemli ÇİMENTO ve KALU’ KERESTESİ TASARRUF sağlamaktadır. Çlmintomuz Şchiriçl yolları, kaldırımlar, bahçe parmaklıkları ve kanapelerl İçin en iyi malzemedir.
KİREMİT ve Tuğlada sıkıntınız varsa bunu en ucuz ve sağlam olarak SİVAS ÇİMENTOSU İle yapabilirsiniz, Bütün bu İşlerin yapılış ve faydalarını belirten, broşürleri SİVAS ÇİMENTO FABRİKASTndan isteyiniz. Bir tecrübe çimentomuzun üstünlüğünü ispata kâfidir
SİPARİŞLER süratle yerine getirilir. Fabrika sevkıyatta her türlü kolaylığı gösterir. Vagonlar Fabrikaca temin ve sfvkedllir. Çimentonun tonu; Fabrikada teslim 60 liraya İndirilmiştir. Torba depozitosu; Bir No. torbalar İçin 15. İki No. lılar İçin 10 liradır. Kısa tel adresi: ÇİMENTO — SİVAS____________
Yüksek Deniz Ticaretokulu müdürlüğünden:
— İstanbul — Ortaköy
1 Temmuz 1945 tarihinden beri yürürlüğe giren (Gemi Adamları ve Denizci Ehliyetler! Talimatnamesi) np. 18 inci maddesi gereğince ticaret gemileri kaptan ve makinistlerinin üst dereceye geçme sınavları 17 Eylül 1945 pazartesi günü saat dokuzda okulumuzda yapılacağından sınava girecek adayların yukarıda adı geçen talimatnamenin 19 uncu maddesi gerefrlnco Trinnbul liman başkanlığın a baş Vurmaları yayınlanır (11056)
Nişantaşı çınar caddesi - Hususi
ŞİŞLİ TERAKKİ LİSESİ
KURULUŞ TARİHİ 1879
Bütün sınıflarımıza yatılı, gündüzlü öğrenci kavdın» devam rdil-uıektedlc. Tel; 80547 ■nMMHTOm.ı I ■■■
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ Via?
■Dr.NihadTözge'
Deri -Saç Frengıvedığer Zührevî hastalıklar mütehassısı Pıtır >t Pırıeafiıdcn bajka bctfillı nesit 1
Sa/ı gun/erı üğfoden evvel v/livcr KOneaı HfJirsı eftlj fg^g^g^gl (> • ı ■ ’o n hm a|
EGömlekiş—ı
BİRİNCİ SINIF GÖMLEK Çl |
■> Tel: 20096 Birkecl ■■■■
NI jant aş — Husual
D
E
S
kepeklenmesine ve kaşıntılara karşı
'PetroCMjam
Siimerbank Genel müdürlüğünden: Bankamız Müessese ve Fabrikalarında Muhasebecilik ve muhasebe şefliklerimiz açıktır İhtLiS mevkii olarak 400 liraya kadar ücret verilecektir. Sınai mil-esseselerde İşletme hesaplan servislerinde çalışmış olanlar üstün tutulacaktır. İsteklilerin 15 Eylül 1945 ı-rlhine kadar genel müdürlüğe baş-■■ mnları İlân olunur.

KİMYAGER
HÜSAMEÛDİN
İdrar, Kan ve sair tahliller, Eminönü, Emlâk Eytam bankası karşısında İzzet Bey han No, 6
İhracatçıların
Nazarı dikkatine:
İdrofll pamukların dış memleketlere İhracına müsaade edildiğinden ilgili ihracatçıların yo-nl Valide hanında «emin kat 20 No. ya müracaatları.
Telefon: 22826
Kuruluş tarihi: 1885 KIZ — ERKEK — YATILI — YATISIZ YUVA — İLK — ORTA — LİSE
Kayıd muamelesi İçin müracaat: Her gün saat 9 dan 16 ya kadardır.
Eski talebe eylülün 20 İnci gününe kadar kaydını yenilemiş olmalıdır
LEYLİ ve NEHARİ
SENBENUA FRANSIZ ERKEK LİSESİ
İZMİR FUARINDA
Umumî deposu: Beyoğlu Tüne!
Pasajı No. 10
Dr. Baha Oshay
Baltallmanı Kemik ve Mafsal veremleri hastanesi mütehassıs operatörü. Muayenehane: Şehit Muhtar Cad. No. 40 Bisturi Apt. dalre2 Taksim
Acele Satılık
V İL L A
Şişlide İyi malzeme ve işçilikle yapılmış modern teslsatlı, yaz ve kış oturmağa elverişli, bahçeli tramvaya yakın, şeklî odalı, İki katlı kârgir —beton villâ, boş teslim yolculuk dolayıslle acele satılıktır. Telefon: t? günlerinde— 43283. No. ya telefonla ve görmek İçin: Teşvikiye Hacı Emin sokağında 1/3 adresinde Feridun Necdete müracaat.
İSTANBUL, GALATA LÜLECİHENDEK P. K. 1330 İlk ve orta mektebi bitirenler için İhzari fransızca kurları yapılır — Klâsik ve modern tedrisat — Olgunluk imtihanlarna harızlar.
Kayıt muamelesi pazartesi, perşembe günleri saat 9-12 ye kadar yapılır. Okul 21 eylül cuma günü açılacaktır.
Gayri Menkul Satış
İstanbul Emniyet Sandığı Müdürlüğünden
Mehmet Süleyman Bakırcı B. 371 hesap No. sile altmış bin lira, Hatice Peymanlzar Bakırcı da B. 389 hesap No. sile sandığımızdan İstikraz eylediği kezallk altmış bin lira kİ cem'an yüz yirmi bin liraya mukabil Erenköy - Göztepe, eski SahrayıcedJt yeni Göztepe mahallesinin Caddebostanı Çukurçeşme. yeni çiftehavuzlar sokağında eski 10, 15, 28 yeni 51, 53, 53 No. lı halen bahçe, selâmlık ve kârgir ev ve ahırlar, seneden bahçeli köşkün mutasarrıf oldukları yarımşar hisseden gayri menkulün tamamını Sandığımıza birinci derecede ipotek etmişler İdi.
Takip dosyalarında mevcut tapu kaydı suretlerinde «mezkûr gayri menkulün Kadı köyünde yukarıda yazılı mahalle ve caddebostanı Çukurçeşme sokağında eski ve yeni kezallk yukarıda yazılı No. larla murakkam sekiz hektar dört bin beş yüz dokuz metre murabba mesahalı evvelce taıla şLmdl maa bahçe köşk olup hududunun şarkan Ziihtüpaşa şlmalen Ahmet ve Tevfik ve Seher ve Fatma. Şefik ve Hüseyin ve Ethem ve zevcesi Kasene ve Ayşe Güzide ve Servet ve muhtar ve bağcı Ömer ve Şayeste ev ve bahçeleri garben evvelce Tevfik şimdi Cafer paşa oğlu Haşan ve sal-renin köşk bahçesi cenuben tarikiam İle mahdut» olduğu beyan edilmiştir.
İkraza esas olan muhammin raporu mucibince:
Mesahası: Gayri menkulün umum mesahası 845Û9 metre murabbaı Olup bundan 433 metre murabbaı kısmı üzerine kârgir selâmlık 434 metre murabbaı kısmına kârgir ahırlar 115 metre murabbaı kısmına kârgir matbah 123 metre murabbaı kısmına da kârgir İki oda ve arabalık İnşa edilmiştir Binalar boyalıdır.
Müştemilât: 433 metre selâmlık İki kat olup birinci katında beş oda bir matbah bir helâ bir çamaşırlık, ikinci katında be? oda bir helâ vardır. 434 metre murabbaı ahırlar ve 115 metre bina matbah, 123 metre murabbaı arabalıktır. Arabalıkta ikt oda ve gayri' menkulda terkos ve elektrik tesisatı vardır
Vadesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip üzerine 3202 No. lı kanunun 46 ncı maddesinin matufu 40 inci maddesine göre satılması İcabeden yukarıda evsafı yazılı maa bahçe köşk bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek Istlyen (562501 lira pey akçesi verecektir. Milli bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle belediye resimleri İle tellaliye rüsumu borçluya aittir. Arttırma şartnamesi 5. 9. 945 tarihinden itibaren tetkik etmek lstlyenlere Sandık hukuk İşleri servisinde açık bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu İzahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Arttırmaya girmiş olanlar, bunları tetkik ederek satılığa çıkarılan gayri menkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinci rrttırma 22. 10. 943 tarihine tesadüf eden pazartesi günü Cağaloğlunda kâin Sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ihale yaptlmast İçin teklif edilecek bedelin tercihan alınması İcabeden gayri menkul mükellef iye illa Sandık olacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlle s. 11. 945 tarihine müsadif salı günü aynı mahalde ve aynı saatte son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayri menkul en çok arttıranın ‘üstünde bırakılacaktır. Haklan tapu slclllerile sabit olmıyan alâkadarlar ve İrtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususlle faiz ve masarife dair iddialarını İlân tarihinden itibaren yirmi gün İçinde evrakı müsbltelerlle beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan tapu slclllerile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar, Daha fazla malûmat almak Istlyenlerln 43/449 ve 43/451 dosya No. sile Sandığımız hukuk İşleri servisine müracaat etmeleri ltlıumu İlân olunur.
— DİKKAT — ■
Emniyet Sandığı: Sandıktan alınan gayri menkulü İpotek göstermek latiyeniere fen heyetimizin koymuş olduğu kıymetin % 40 nı tecavüz etmemek İ'zp ’ ihale bedelinin yarısına kadar borç vermek suretlle kolaylık göstermek ’ r (11723)
İstanbul halkına ve kahve
PUDRALAR MODASINDA
Yeni ve fevkalâde bir
TEBEDDÜL
Mübalâğalı gayri tabii “Makyaj,, kalmadı
Cilde rürülecek gayri meri yeni bir pudra, tabiî bir güzellik verir.
Parisin şık kadınları,. yeni bir moda İcat etmişlerdir. Bütün gufl sabit duran w biç parlaklık İri bı-j rakmayan, bir gül teni veren, yenli bir pudra bulmuşlardır.
Bunun sırrı: İpekli elekten üç defa geçirilmiş en sat ve en ince pudrayı ıkl defa krema köpüğü ile karıştırılması usulü île izah edilebilir. Fransa' ^kimyagerlerinin senelerce araştırmaları neticesinde elde edilen bu usul, Tokalön mues-seseslnln inhisarı altodadır. Bu yeni Tokalım pudrası, arlık parlak burunlara yağlı ciltlere ebediyen son vermiştir. Cildinize, sekiz saat zarfmda "Mat,, duran nefis ye güzel bir renk verir Rüzgârda ve ' yağmurda* ve hattâ terlemede cildinizi parlak göstermez. ‘Tini Mat,,' Tokaton pudrasmı kullanırsa -nn jjpıanıza bLr gül yaprağının tazeliğini ve güzelliğini bahşeder, sevimliliğinizi ve cazibenizi bir kat daha arttırırsınız. On muhtelif ve yeni cazip renkte olan Tokalon pudrasından birini intihap ediniz..
Zayi — Zonguldak nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı zayi ettim, Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yok. 1926 doğumlu Numan oğlu Hüseyin Hakkı Kübe!
Zayi — Silivri nüfus memurluğundan Verilen nüfus kâğıdımla birlikte Aksaray yabancı askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkerem benzin karnemi sıhhi muayene cüzdanım şo-lör ehliyetimi kaybettim. Yenilerin! alacağımdan eskilerinin hükn'ii yok tur.
7886 sicil No. ıı şoför 330 doğumlu 4212 plâka, 725 karne sicil No. h AH Kırcı
Memur aranıyor
Bura işlerinde çalışacak bir memura İhtiyaç vardır. Ayda net elli Hra verilecektir. Askerliğini yapmış bulunmak ve başka bir meşguliyeti olmamak şarttır.
Yeni postahane kargısı Erzurum han İkinci kat 14 numaraya müracaat.
Doktor - Operatör
Mukadder Doğurucu
Doğum, kadın hastalıkları mütehassısı. Kadıköy Moda caddesi No. 180 de her gün saat 14 -13 de hastalarını kabul eder.
İlân — İstanbul Emniyet Sandığına rehnettlğim kıymetler İçin l/ö 944 tarih ve 21142 No. lı muamelâtta kullanmış bulunduğum mührümü kaybettim. Buğdan böyle yenisini kullanacağımdan eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur. Adres: Unka-panı Yeşiltulumba Bostan sokak No. 45 Mustafa kızı Abide özdemlr
Gayrimenkul satış
İstanbul Emniyet sandığı müdürlüğünden
İbrahim ÂH Erbek B. 370 hesap No, sile altmış bin Lira, Advlye Müfide Erbek de B. 368 hesap No. sile San dığmuzdan istl'-raz eylediği kezallk altmış bin lira ki cem’an yüz yirmi bin liraya mukabil Erenköy Göztepe eski Sahrayıcedlt yeni Göztepe mahallesinin Cacllebostanı - Çukurçeşme yeni çifte havuzlar sokağında eski 27, 26, yeni 73, 80 No. 11 bahçeli kârgir köşkün mutasarrıf oldukları yarımşar hisseden gayri menkulün tamamını Bandığımıza birinci derecede ipotek etmişler İdi.
Takip dosyalarında mevcut tapu kaydı suretlerinde «mezkûr gayri menkulün Kadıköyiinde yukarda yazılı semt v mahalle ve sokakta ayni kapı No. h iki hektar dört bin kırk yedi metre murabbaı mesahalı mae tarla köşk şimdi maa müştemilât bahçe ve köşk olup hududunun şarkan Horos Allpaşa veresesi köşk ve bostanı şlmalen tarik garben Şevket köşkü cenuben lebi derya İle mahdut» olduğu beyan edilmiştir.
İkrr .ı c ulan muhammin raporu mucibince:
Mesahası: Gayri menkulün umum mesaham 24047 metre murabbaı olup bundan 900 metre murabbaı kısmı üzerine 4 katlı kârgir çatısı ahşap boyalı köşk yapılmıştır. .
Umumi evsafı: Mezkûr gayri menkulün ön tarafı, kamilen sol tarafı kısmen denizle muhat korkuluğu mermerden muhkem bir rıhtım ile çevrili gayet kesif çam ağaçlarlle bezenml ı-.tr. 24047 metre murabt bir bahçenin mutena bir mevkiinde ve 900 metre murabbaı sahasındaki bir kısım üzerine 3 4-J + J=4 katlı olarak mebnl bulunan mezkûr köşkün, tarzı mimari ve lnşasile taksimatı dâhiliyesinin tertibi ve bilhassa oda, salon, sofa tavanlarının tarzı tezyin ve tezhibi clhetlle mükemmeliyeti ve mermer akşamının met- llyeti nazarı dikkati celbedecek derecede mükemmeldir. Bina malzemesi ve tarzı inşası itlbftrlle lükstür. «Mezkûr köşk İnşa ettirenin İsmine İzafetle halk arasında Ragıp paşa köşkü namlle maruftur.» (Halen Marmara yat kulübü lokalidir) Müştemilâtı: Mezkûr köşkün yarım kat itibar olunan alt katında beş oda bir salon bir matbah İki helâ bir çamaşırlık, birinci katında altı oda bir salon İki helâ, ikinci katında sekiz oda bir salon İki helâ bir banyo, üçüncü katında beş oda bir salon İki helâ, yarım kat itibar olunan üst katında İse İki oda bir helâ ve gayri menkulde bir kuyu, elektrik, terkos tesisatı vardır.
Vadesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip üzerine 3205 No. lı kanunun 46 ncı maddesinin matufu 40 ncı maddesine göre satılması İcabeden yukarda lüzumlu malûmat ve evsafı yazılan bahçeü maa müştemilât kâglr köşkün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek isteyen £52500) Hra pey akçesi verecektir. Milli Bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle Belediye erslmleri ve tellâllye rüsumu borçluya aittir. Arttırma şartnamesi 5/9/945 tarihinden İtibaren tetkik etmek İsteyenlere Sandık Hukuk İşleri servisinde açık bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu İzahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Arttırmaya girmiş olanlar, bunları tetkik ederek satılığa çıkarılan gayri menkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinci arttırma 22/10/945 tarihine tesadüf eden pazartesi günü cağaloğlunda kâin Sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat İhale yapılması için teklif edilecek bedelin tercihan alınması İcabeden gayri menkul mükelleflyetlle Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlle 6/11/945 tarihine müsadif salı günü aynı mahalde ve ayni saatte son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayri menkul en çok artıranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu slcllle-rlle sabit olmayan alâkadarlar ve İrtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususlle faiz ve masarife dair İddialarını İlân tarihinden İtibaren yirmi giin İçinde evrakı müslbellerlle beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan tapu slcll-lerlle sabit olmayanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Daha fazla malûmat almak isteyenlerin 43/448 ve 43/450 dosya No sile Sandığımız Hukuk İşleri Servisine müracaat etmeleri lüzumu İlân olunur.
— D t KK A T —
Emniyet Sandığı: Sandıktan alınan gayri menkulü İpotek göstermek İsteyenlere Fen heyetimtzin koymuş olduğu kıymetin % 40 mı tecavüz etmemek üzere ihale bedelinin yansına kadar borç vermek suretlle kolaylık göstermektedir(11722)

Tekel U. Müdürlüğü ilânları |
Muhammen Eksiltme
çay satıcılarına
İstanbul Tekel Başmüdürlüğünden:
1 — Eylül ve ekim 945 aylan ekmek kartlarındaki (B) harfli kuponla büyük ve çocuklara iki aylık 25 gram çay ve (A) harfli kuponla yalnız büyüklere 300 gram kahve dağıtılacaktır.
2 — Bu kuponlar 31 Ekim 945 akşamına kadar kabul edl.
lecektir, 11714
İstanbul Ticaret ve Sanayi odasından:
Odamıza mensup olup da parafin kul'anan firmaların, senelik ihtiyaçlarını tesbit? yarıyacak vesikalarlle beraber bir hafta zarfında Odamızın 36 No. Ju tetkikat şubesine müracaattan.
(11720)
İşin mahiyeti bodell M. teminat saati
A — Ürgüp şarap Fabrikası Küv Musluk ve Kapaklan 04186.41 Lira 4459.27 Lira 10.45
B — Tokat şarap Fabrikası Küv musluk ve kapakları. 19781.38 Lira 1483.60 Lira 11
C — Tekirdağ Şarap Fabrikası Küv musluk ve kapaklan. 24890.60 Lira 1866.80 Lira 11,15
D — Paşabahçe İçki Fabrikası Küv musluk ve kapakları. 29563.74 Lira 2217.28 Lira 11.30
1 — Yukarıda yazılı malzemenin mübayaası kapalı zarf usullle ek-
siltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 18/9/945 salı günü hizalarında gösterilen saatlerde Kabataş'ta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Taliplerin İhale gününden 1 gün evveline kadar Genel Müdürlük İnşaat şubesinden ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
4 — Şartlaşma her gün adı geçen şubede Ankara ve İzmir Başmüdürlüklerinde görülebilir.
8 — İsteklilerin mühürlü fiat mektuplarını kanunî vesaikle güvenme parası makbuzu veya Banka teminat mektuplarını İhtiva edecek olan kopalı zarflarını eksiltme saatlerinden birer saat evvel mezkûr komisyon Başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur.
6 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul olunmaz. (11748)
İstanbul Maarif cemiyeti Talebe Yurdu müdürlüğünden t
1 — Yurda yatılı öğrenci kaydına başlanmış olup kayde 15 Ekimde son verilecektir.
2 — Eski öğrencilerin de bu müddet içinde Yurda müracaatları, dışarıda bulunanların bir mektupla durumlarını bllrirmelerl ve taksitlerini göndermeleri gerektir.
3 — Yatılı ücret aylığı 60 liradan olmak üzere üç taksitte alınır. (Memur çocuklarından Yurt ücret! aydan aya alınabilir.)
4 — Kayıt ve kabul İçin ve şartlan öğrenmek üzere her gün Kadırgadaki Yurt Müdürlüğüne müracaat edilmesi. 11711
İstanbul Tekel Başmüdürlüğünden:
1 — Kahve ve Çayhane işleten esnaf Eylül 945 ayı kahva çay ihtiyaçlarını Tekel satış depolarından alacakları fişler kar. şılığında kahve çay satıcılarından tedarik edeceklerdir.
2 — Sınıflar için tahsis edilen kahve çay miktarı aşağıda gösterilmiştir.
Kahve Çay
Sınıf kilo Kilo
T 25 — 1,500
n 20 — 1.200
Diğer sınıflar 15.— 0.800
(11713)

Comments (0)