Beyaz peynir fiatlori yeniden fırlamağa başladı
KANUNİ Sultan Süleyman
Yazan:
Muallim Fuad Oücüyener
Bugün çıktı. Flatı 150 kuruş
Sene 27 — No. 9652 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 30 Ağustos 1945
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es —
AKŞAM Matbaası
ZAFER
AYRAMI
ATATÜRK DİYOR Ki: “30 AĞUSTOS, TÜRK TARİHİNİN EN MÜHİM DÖNÜM NOKTASIDIR,,
“Dumlupmar, Türk vatanına göz dikeceklere Türkün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, savletini ve kudretini hatırlatacaktır,,
Ebedi Şef a t*'ürk. 1924 talihinde başkumandan meydan muharebesinin (kinci yıldönümünü kutlamak İçin pumlupınarda yapılan törende bizzat hazır bulunmuş ve bu eşsiz zaferin nasıl kazanıldığını şöyle anlatmış-
(Tıpkı buğun gibi 1338 (1922» senevi ağustosunun otuzuncu günü saat İkide, şimdi hep beraber bulunduğumuz ı>u noktaya gelmiştik. Bu üzeninde bulunduğumuz sırtlarda kahra-tnan on birinci fırkamız, şu karşıkl tepelerde muharebeye mecbur edilen düşman kuvval asllyesino taarruz İçin sayılarak ilerlemekte bulunuyordu. Şu {.ördüğümüz Çalkoyil alevler ve dumanlar İçinde yanıyordu. Beni buraya kadar getiren salkln ne olduğunu izah için hatırladığım bir 'kİ noktayı burada tekrar edeceğim
( 29 - 3u ağustos gecesi sabaha karşı Garp cephesi harekât şubesi müdürü ftevflk bey bermuat o saate kadar muhtelif karargâhlardan ve her taraftan gelen raporlara göre harita Üzerinde tesblt ve İşaret ettiği vaziyeti umumlyeyi cephe kumandanı İsine t paşaya göstermiş ve o derhal «Paşaya göster» emrlle Tevflk beyi yanıma göndermişti. Karahtsarda belediye dairesinde bana tahsis olunatı odada yatmaklaydım. Beni uyandıran Teville beyin gösterdiği haritaya baktım Hemen yataktan fırladım. Arkadaşlar, haritada gördüğüm şey şil İdi kİ ordularımız düşman kuvval mühimmeslnl şimalden, cenuptan, garptan ihataya müsait bir vaziyet alınış bulunuyorlardı, şu halde tasavvur eteğimiz ve âzami netaylç temin edeceğini ümldeyledlğlmiz vaziyetler tahakkuk ediyordu. Derhal Fevzi vî İsmet paşaları çağırınız dedim. Üçümüz toplandık. Vaziyeti bir daha mütalaa ettik ve katiyetle hükmettik «i Türkün hakikî halâs güneşi 30 ağustos sabahı ufuktan bütün şa-ça .k lû edecektir. Bu karara göre ordulara yeni emir ve talimat yazıldı. Fakat vaziyet o kadar mühim, o kadar surat ve şiddet talebedlyordu k! hu tahrir) emirlerle iktifa etmek mu-vafıkı ihtiyat olamazdı. Onun İçin Fevzi paşa hazretlerinden bizzat cenuptan hareket eden İkinci ordumuzun ve bunun daha garbında bulunan tüvarl kolordumuzun nezdine giderek tasavviii umuza göre harekâtı tanzim buyurmasını kendilerinden ric* •ttlm
(Arkası 4 üncü sahifede)
İki Büyük Şef İstiklâl savaşı esnasında
30 AĞUSTOS COŞKUN TEZAHÜRATLA KUTLANIYOR Taksim meydanında parlak bir geçit resmi yapıldıhararetli nutuklar söylendi
30 Ağustos Zafer bayramı, yurdun her tarafında olduğu gibi, tstanbulda da coşkun tezahürat ve büyük törenle kutlanmıştır. İstanbul baştan başa donanmış, halk şehrin her tarafından geçit resminin yapılacağı Taksim (neydanında erkenden toplanmağa başlamış, Takslm'le civarı binlerce halkla dolmuştu.
Hazırlanan program mucibince sabah saat 9 buçukta İstanbul komutanlığında evvelâ askeri, sonra mülki zevatın tebrikleri kabul edilmiştir, tir
Saat io da vali. İstanbul komutum, Merkez ve Donanma komutanları. Parti reisi, Vilâyet vc Belediye erk&nt Taksime geldiler. Geçit resmine işti-lâk edecek kıtalar teftiş edildikten ve Bahriye bandosunun çuldığı İstiklâl marşiyle direğe bayrak çekildikten sonra, ordunun en genç subayların dun teğmen 13. Şaban Gökçe söz ala rak bugünün önemini belirten bir nutuk söylemi? ve sözüne devam ederek «Bugün büyük zaferin yıldönümüdür. Zaferimiz essizdir. Bu günü anarken başta Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi anmağı borç biliriz. İnönü -ye ve büyüklerimize şunu bildirmek İsterlin ki, ordumuz. 30 Ağustoslar ya-
ratmak kudretin dedir,»
Mütaakıben orgeneral Sabit Noyon sös alarak, 30 Ağustos zaferinin eşsiz kıymet ve ehemmiyetini belirten güzel bir nutuk söyledi ve ( İstiklâl muharebesinde canlarını veren aziz şehitlerimizi tnkdls eder, Ebedi Atatürk’e minnet ve tazimlerimizi tekrar eder, milli zaferlerimizin kahramanı sayın Cumhur Balkanımız İnönü'ye ordunun en derin bağlılığını tevldede-rek sözüme son veririm» dedi.
Bu nutuklardan sonra kahraman askerlerimiz, geçit resmine başlamışlar ve meydanı dolduran binlerce halk tarafından coşkunca alkışlanmışlardır.
Bu gece büyük bayram şerefine şehir tenvir edilecek ve Halkevlerinde konferanslar ve müsamereler verilecektir.
Kalinin Amerikan milletine teşekkür etti Moskova 30 (OWÎ - Başkan Ka-linln, dün «Sovyet köylü vc işçisinin refahı için yaptığı büyük yardımlardan dolnyı.. Amerikan milletine karşı bed ediği minnettarlığını izhar etmiştir.
DİKKATLER:
Tekel’in mimarlık heves ve istidadı
Tekel genel müdürlüğü Istan-buldaki memurlarını ev sahibi kılmak İçin bir yapı kooperatifi vücuda getirmiş.
Eylûl maaşından 100 lira ve. renler, 1948 yılı İçinde de 1000 lira defaten verenler, en küçük tip evlere sahip olmak İçin ayda 30 lira tealıhllt altına girecek. Termiş.
Hele bu harb sonunda memurların sıkıntıda olduğunu tasav. vur ettiğimizden hunıın kimlere mahsus olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Tekel, kendi sarayını Boğaz kıyısına kurduk, tan sonrn diğer ufak tefek yapılara da böyle el attığına göre, bari, imar işlerini Te kel* in inhl. sarma devretsek do tütün, içki vesaire İle uğraşacak yeni bir teşekkül vücuda getirsek...
«Herkese heves ve istidadına göre i? vermeli! . derler. Tekel, yaman bir mimarî deha gösteri. VOr!!
--------------------- Bir hapının hikâyesi
Yazan. MACİT ARDA l Bugün dördüncü sahifede t
Mac Arthur ordusile
beraber Japonyaya çıktı
Yokosuka üssü işgal edildi, Japon semaları Müttefik uçaklarile kaplıdır
Londra 30 (Rdayo) — Müttefikler bu sabah havadan v« denizden Ja-puuyanla işgaline başlamışlardır. 7 neL Amerikan tümenine bağlı kuvvetler Tokyo civarındaki Atsugl hava meydanına tayyarelerden indikleri sırada, Amerikan ve İngiliz harb filolarının destekledikleri deniz piyade kuvvetleri de tanklarilş beraber karaya çıkarak Yokosuka deniz Ossü-ııll. civarındaki hâkim tepeleri ve karşısındaki üç adayı İşgal etmişlerdir. Japonyanın gök yüzü Müttefik kuvvetlerini nakletmekte olan hava armada larlyle kararmaktadır. MUt-teflk nakliye uçakları her İki dakikada bir yere İnmekte ve taşıdıkları askerleri çıkarmaktadır
Asker kıtatarlle dolu 4 motölü 204 uçak üçer dakika fasıla İle Oklnava-dan havalanmakta v« iklşeı dakik* fasıla İle Japon topraklarına İnmektedirler, .
Japonyaya denizden ve havadan çıkarılan Müttefik kuvvetleri ağır «1-lâhlaria mücehhez bulunmakta, ve 14-Sal ettikleri sahanın etrafında her ıtlmale karşı kuvvetli müdafaa tertibatı almaktadır,
Müttefik nakliye uçakları, önümüzdeki günlerde de Japonyanın muhtelif yerlerini İşgale memur kuvvetleri taşımağa devam edeceklerdir.
General Mac Arthur Japonya’ya vardı
Londra 3q (Radyo) — General Mac Arthur kurmay heyeti ve hava pl-yat’-lerlU beraber. Atsugl hava moydanına. inmiştir. General Mac Arthur, Batman adını taşıyan hususi uçağlyie Oklnava adasından hareket ederek Japonyaya gitmiştir. Bu uça-
Müttefik orduların bu sabah civarını İşgal ettikleri Tokyo şehrinde Parlâmento binası
ğın önünde generalin kurmay heyetini ve 100 Amerikan muhabirini taşıyan dokuz uçak bulunuyordu.
Amerikan doğu hava komutanı general Kenney İle Tokyo bölgesindeki bütün Müttefik kara kuvvetlerine komuta edecek olan 8 İnci Amerikan ordusu komutanı general Eichelberger, Japonyada Atsugl hava meydanına varmışlardır.
Singapur teslim oluyor
Londra 30 (Radyo) — Japonlar, Singapur bölgesinin teslim hazırlıklarını tamamladıklarun blldlrmlşterdlr. Yolun maynlcrdçn temizlenmesine in-tlzaren Singapur med halin de İngiliz filosu demirli bulunuyor.
Romanyadaki suikast hareketi siipheli görülüyor
Şimdiye kadar 37 kişi tevkif edildi Çekoslovakyada bir suikast meydana çıkarıldı
Londra 30 (R.> — îsviçrede bulunan Rıımenler, eski Başbakan General Radescu 1le Manlu’nun milli çlfçl fırkasına menaubolanların Groza hükümetini devirmek için bir suikast ter-tlbettlklerL hakkında Roamnya radyosu tarafından verilen haberlerin doğruluğunu şüpheli görmekte ve Kı-ral Mişel He sıkı münasebette bulunan General Radescu İle Manlu’nun böyle bir hareketo teşebbüs edeceklerini varit görmemekte, bu suikast haberini, Groza tarafihdan hükümete muhalefet edenleri tasfiye etmek İçin terttbedllmlş bir manevra olaraz telâkki etmektedir.
37 kişi tevkif edilmiş
Bükreş 30 (R.) — Başbakan Groza İle Bakanları öldürmek surettle hükümeti devirmek istlyen İki suikastçı grupa mensup 37 kişi tevkif edilmiş, bunların merkezlerinde birçok silâh,
bomba, mltralyöz ve vesikalar bulunmuştur. Tahkikat deri üleştirilmektedir. Suikastçıların Gl. Redescu İle Matılu fırkasının dlreklfflerlle hareket etmekte bulundukları anlaşılmıştır.
Çekoslovakya’da bir suikast meydana çıkarıldı
Londra 30 (R.) — Çekoslovakyada Alman tethişçllerinln hazırladıkları bir suikast hareketi keşfedilmiştir. Südet Alınanlarına mensubolan İki suikastçı Çekoslovakya Başbakan mj-evini Ootvaldl İte MllJl Eğitim Bakanı Necebllyl öldüreceklerdi. Teröristlerden biri, tevkif edileceği sırada silâhla mukavemet ettiği İçin öldürülmüş, suç arkadaşı İse kaçmağa muvaffak olmuştur.
Fransız iş birlikçileri
Dâvalar sene sonuna kadar bitirilecek; şimdiye kadar 52,295 kişi yargılandı
Paris 30 (A A > — Fransız İşbirlikçilerinin yaptıkları cürümleri yargılı-yan özel mahkemeler muhtemel olarak çalışmalarını sene nihayetinde sona erdireceklerdir, Bu tarihe kadar 78 bin dâvaya bakılmış olacaktır. Şimdiye kadar 52.295 kişi yargılanmıştır, Temmuz ayında yargılanmış olanların sayısı 10.100 ü bulmuştur ki bu mahkemelerin kuruluşundanber) bir ayda varılan en yüksek rakamı teşkil etmektedir, şimdiye kadar 1630 cani ölüme mahkûm edilmiş ve hükümlerin yüzde 00 ı yerine getirilmiştir. 750 İşbirlikçi müebbet hapse vc 5343 kişi do ağır hapse mahkûm edilmiştir. 1150 suçlu sürgün cezası giymişlerdik. Muhtelif müddetlerle hapis
cezasına mahkum edilenlerin sayısı 11010 dur. 21810 kişi medeni haklardan mahrum edilmişlerdir. Bunlar seçimlere Iştlrflk jdemlyeceklerl gibi, ordııya alınnmıyacaklar ve umumi hizmetlerde çalışnmiyacaklardır. Be-raet edenler 3500 den fazladır.
Eski Kudüs müftüsü Pariste nezaret altında yaşıyor
Paris 25 lA.A ) — Eski Kudüs müftüsü Emin - el - Tluseyni’nln teslimi hakkında Yugoslav hükümeti tarafından Fransız hükümetine hiçbir talepte bulunulmamıştır Yugoslnv hükümeti eski müftüyü Bcsnali müslıl-
Rusların Japonlardan aldıkları esirler
Londra 30 (Radyo) — Ruslar, dün Japonlardan 39000 esir almışlardır. 0 İle 28 ağustos arasında Rusların Japonlardan aldıkları esir mik-atn 811 general olmak üzere 513.000 kişidir.
Bir uçak kazası
Londra 30 (AA.) — Japon haberler ajansının bildirdiğine göre, bir Amerikan uçağı Toynno'da bir depoya çarpmıştır.
Uçak, Amerikan harb esirlerine yiyecek maddesi atmakta İdi
Ajans, bu uçak pilotunun ölmüş olduğunu İlâve etmektedir,
İzmir fuarı
Birinci hafta 247,684 kişi tarafından gezildi
İzmir 29 (A.A.1 _ Davetliler ve serbes giriş kartlarlle gezenler hariç olmak üzere fuarı birinci haftanın sonu olan dün gece yarısına kadar gezenlerin sayısı 247.684 kişiyi bulmuş ve bu senenin ziyaretçi rekorunu teşkil etmiştir
30 Ağustos ve 9 Eylül bayramalrınm yaklaşması, bunaltıcı sıcağın yağan yağmurlar sonunda zail olması fuar ziyaretlerini birden blre arttırmıştır. Bilhassa yakın yerlerden biivük bir akın vardır.
Bir faşist Bakanı mahkûm oldu
Roma 30 (A.A.) — Fasist
Cumhuriyetinin son Maliye Ba. kanı M. Pletrö Pellegrinl Milâno fevkalâde cinayet mahkemesi tarafından 30 sene hapse mahkûm edlimîştir.
Hint Müslümanlarının Filistin Araplarına yardımı
Kudüs 30 (A.A.) — Hint M üs. lüman birliği Başkam doktor DJimah Filistin Arap partisine bir telgraf göndererek Müslüman Hint kardeşlerinin Filistin Araplarını destekliyeceğinl va. detmlştir.
Alman kamplarında öldürülen Yahudiler
Prag 29 (AA.) — Yayınlanan resmi İstatistiklere göre, Bohemya ve Mo-ravyadan 76,000 Yahudi Almanyay* götürülerek temerküz kamplarına hapsedilmişlerdir Bunlardan yalnts 6500 fl dönmüştür. Kayıplar bilhassa çocuklar arasında büyüktür. Alman-yaya gönderilen 15.000 Yahudi çocuğundan 28 i sağ kalmıştır
manlardnn bir tümen teşkil ederek partizanlara karşı savaşmak ve birçok harb suçları İşlemiş olmakla İtham etmektedir
Eski müftü hâlen Paris dolaylarında sıkı bir nezaret altında yaşamaktadır. Müftünün teslimi hakkında şimdilik İngilt ere hükümeti de bir talepte bulunmtv değildir.
Satıife ı
*■*** -
SÖZÜN RFLİŞİ
Hakkın var üstadım ama...
Hakkın var sevgili üstadım Ercüment Ekrem Talul Hakkın var. Bir odasında ayda 750 liraya oturalan lüks otele pi- -kördüğüm için bana: «Görenekle nıodalaşnuş bir aamtte, de_ n - kenarında veya dağ başında, tahtakurulu odalar, rahatsı® yalaklar, akar su yok, umuma mahsus banyosu kir, pasak içinde, yemekleri en âdi malzeme He yapılmış, garaonları, hicmetçL Jeri arsız ve sırnaşık: fakat yemek salonunda aekhı buçuktan on bire kadar meşhur maestro Todoraki’nin cam çalan ve bu hepten yenecek ve İçki tarifesi bir misli artan, salonlarında on liraya vidosu bezik partileri oynanan han bonunl usuna bbde lüks dendiğini ve yalnız bu sıfatı taşıdığından dolayı Ona Belediye encümenince fevkalâde tarife tatbik olunduğunu aziz mes-lekdaşımin bilmemesi fenama gitti» diyor ve oraları, beş yıl halkı boğmak suretile ayda 750 lira otel parası ödemek kudretine eri. yen harb zenginlerine bir ceza yeri sayıp susmamı tavsiye ediyor, aun.
Hakkın var üstadını, hakkın var ama. yine İnsanın göçüne gidiyor, O gibi yerlerde vurguncuların günah çıkardıklarını, daimi encümenin de tarifeleri alabildiğine yüksek tarafından tasdik ed rken harb zenginlerine en ufak bir merhamet göstermemek dü. şuııcesile hareket ettiğini. Haydan kazananlar hiç olmazsa rahat uykular uyuyamasınlar diye Belediyenin odalardaki tahtakuru. lara göz yumduğunu kabul edelim. Fakat hani beyinlerini limon gribi sıkarak geçinmeğe çalışan, ekmek parasını kazanına. ya kadar alnı çatlayan vatandaşlar İçin bir hava alma yeri? Biz dünyasından vazgeçmiş birer cezvit papazı mıyız ki dört duvar arasına çekilip Isa'nın »Kazanan kaybedecektir» sozife teselli bulalım?
Şevket Rado
Havacılık Atletizm
haftası bayramı
Bulgar durumu Ingiltereye emniyet telkin etmiyor
İngiltere, Balkanlartn umumt durumu Beşler konferansında incelenmedikçe Bulgar hükümetini tanımıyacak
Türk hava kur umunun millete beyannamesi
Ankara 29 — Türk hava kurumu Başkam Erzurum Millet Vekili Şükrü Koçak, 30 ağustos zafer bayramı ve havacılık haf. tası münasebeti 1 e yayınladığı beyannamede ezcümle diyor ki: Aziz vatandaşlarım.
Memleket havacılığının gelişmesi yolunda yirmi yıldan beri halkımızla işbirliği yapan Türk hava kurumu, yannki insanlık dünyasında karşılaşacağı yeni ödevlere şimdiden hazırlanmak, tadır. Türk milletinin geçen yıl, millî havacı'ığtmıa için bağışladığı 8 milyonu şükranla karşılı, yor uz. Yalnız kurumun kurmağa giriştiği yeni tesisleri beslemek ve yaşatmak İçin, bu rakamın en az bir misline çıkarılması gerek, mektedir. Halkımızın havacılık haftası, fitre ve kurban gi. bi fırsatlarda memleket havacılığına daha geniş ölçüde yardıma koşmasını bekliyoruz. Kuru, ma üye yazılmış olanların sayısı, nüfusumuzla kıyaslanırsa, çok artmağa muhtaçtır. Kazancı yo. lunda olan her vatandaşın yakasında Türk hava kurumunun üyelik İşaretlerini görmek İstiyoruz.
Yarının kanatlı dünyasında Türk gökleri de motör seslerile dolup taşacaktır. Bu ülküyü gerçekleştirmek için gönül birliğile gücümüz yettiği kadar çalışmak, uğraşmak zorundayız,
Zaîer bayramınız kutlu olsun sevgili vatandaşlarım.
Karahisar maden »uyu darlığının sebepleri
Ankara 29 — îstanbulda Kar ahi sar maden suvu darlığından şikâyet edilmişti. Kızılay genel kurumu, bu darlığın istihsal ye dağıtımdan değil, şiddetli sıcak, lann İstihlâki arttırmış olmasından ileri ge’diğl. Ankara, İzmir ve diğer illerde de vaziyetin aynı olduğu bildiriimiştr.
Türkiye - İsviçre anlaşması meriyette kalacak
Ankraa 29 — Buraya gelen haberlere göre, yeni bir tlacret anlaşması için İsviçre'de bulunan ticaret heyetimizle İsviçre hükümeti arasındaki müzakere, ler karara bağlanamamıştır. Bu sebeple yeni bir anlaşma yapı, lıncıya kadar 1 eylülde bitecek olan eski anlaşma meriyette ka. lacaktır.
Cumhur Başkanı Yugoslav elcisini kabul etti
Ankara 29 (A.A.) — Cumhur Başkanı bugün saat 17 de Çan. kayadaki köşklerinde memleketi, mizden ayrılmakta olan Yugos. Isvya büyük elçisi ekselâna M. Şuma Koviç’i kabul buyurmuşlardır. Bu kabut resminde Dışlş. lerl Bakanı B. Haşan Saka da hazır bulunmuştur.
Bir Amerikalı ekip müsabakalara iştirâk edecek
Ankara 29 (A.A.) — Haber aldığımıza göre, 29 - 30 eylülde Ankarada Millî Eğitim Bakanlığı beden terbiyesi genel müdür, lüğünce tertiplenen atletizm bayramına ecnebi atletler de davet edilmiştir, öğrendiğimize gö. re Amerikalılar 15/20 kişilik bir takımla bu ferdî birinciliklere katılacaklarını bildirmişlerdir.
Atletizm sahasında yüksek seviyeleri herkesçe bilinen Amerikan atletlerinin ilk defa olarak yurdumuza gelmeleri spor çevre. İerinde ilgi uyandırmaktadır. Bu karşılaşma Türk atletleri için biivük ölçüde faydalı olacaktır.
Davet edilen diğer ekiplerden henüz cevap alınamamıştır.
Tekel Bakanı
Kars 29 (A.A.) — Gümrük ve Tekel Bakanı Suat Hayrı Ürgüp, lü şehrimize gelmşitlr.
Londra 30 ULA.) — Merkezi Pariste bulunan ve dünyadaki suçlusu araştırma teşkilâtlarının en büyüğü olan harb suçlularını ve sanıklarını araştırma merkezi, Alman ordusuna ve onun müttefiklerine mensubolup Avrupacın her tarafında mezalim yapmaktan sanık bütün şahısların araştırılması emrini almıştır Aranılan şahısların listesi 200 binden fazla kadın ve erkeğin ismi v İhtiva etmektedir.
Her sabah Avrupanın her tarafından alınan listelerde harb suçlusu olarak aranılan şahısların İsimleri bildirilmektedir. Aranılan şahıslarla bulunan şahısların İsimleri otomatik bir sistemle karşılaştırılmaktadır. Her mevkufun şahsi fişi üzerine Özel âletlerle kendisi hakkında bilinen bütün malûmat şifreli bir şekilde basılmakta dır. Mevkuflardan her hangi birinin bulunması icabettlğl zaman bu hususi makine fişlerin arasında bu şahsa ait fişi bulup çıkarmakta ve bu şahsın İşlediği suçla ilgili bulunan numaralara tekabül eden fişleri de ayrıca çıkarmaktadır.
Londra 29 ıB.BC.1 — Bugün Londra, Vaşlngton ve Moskovada neşredilen bir tebliğle, ekim ayı başında Nümberg’de başlıyacak oıon muhakemede yargılanacak harb suçlusu nazi şeflerinin ve Alman kumandanlarının listesi ilân olunmuştur. Bu listede 24 kişi vardır. İsimleri şunlardır:
1939 eylülünde Hltler'e halef tâyin edilen Alman hava mareşali Hermann Wl!helm Goerlng, uçakla İngiitereye gittiği 1911 yılma kadar, nazl partisinin bütün işlerinde Fuhrerln muavln-llğlnl yapmış olan Rudc.lf Hess, Almanya Dış İşleri Bakanı Joachim vo;ı Ribbçntorp, naz! partisi İş cephesi şefi Robert Ley, nazl ideolojisinin ve Alman dış politikasının başlıca naza-rlyatçısı Alfred Rosenberg. Polonya umumi valisi S 3. generali Hans Frank.
Himmler’in muavini Bernest Kal-tenbrunner, İç işleri Bakanı ve Bohemya He Moravya valisi Wtihelnx Erlck, Frankonya gauleiterl ve meşhur Yahudi aleyhtarı Jullus Strel-eher, Alman orduları başkumandan» Mareşal Wi|he!m Keltel, Relçhsbank eski İdare heyeti başkanı Dr. Walter Fıınk, İktisat Bakanı ve Relclısba'ilc eski İdare heyeti reisi Halmar Schacht, Alman donanması başkumandanı ve Hitlerln ölümünden sonra Almanyada İktidarı ele alan amlr.il Kari Doenitz, Alman Gençlik hareketi şefi ve Viyana valisi Baldur von Schl-rach
Koyulhisar’da zelzele
Sivas 29 (A.A,)' — Dün. Ko. yulhisar ilçesinde saat 16 da 12 saniye süren çok şiddetli bir yer depremi olmuştur. Hasar yok. tur.
Antakya’da bir cinayet
İskenderun 29 (Akşam) — Antak-yanın Dörtayak mahallesinde oturan Suphi adında biri İki ay evvel ortadan kaybolmuştu. Yapılan tahkikat sorunda Suphlnln parasına tamran dört kişi tarafından öldürüldüğü, cesedinin de yakıldığı anlaşılmıştır. K(a tlllerden l;ü yakalanm: ir. Zabıta dördüncü kaatllin İzi üzerindedir.
B. Haşan Âli Yücel İzmir’e gitti
Bir müddettenberl şehrimizde bulunan Milli Eğitim Bakanı B. Haşan Ali Yücel bugün vapurla İzmlre hareket etmiştir. Bakan, on giin kadar İzmlrde muhtelif milli eğitim mese-lelerile meşgul olduktan sonra tekrar İstanbula dönecektir.
Pamuk deposunda yangın
Dün Topkapıda Doğan idrofil pamuk deposunda yangın çıkmıştır, İtfaiye derhal yetişmiş, yangın büyümemlştîr. Ancak 18 . 20 balye pamuk yanmıştır. Yangının sebebi belli değildir.
Tarabyada Tokatlıyan otelinde yangın başlangıcı
Dün Tarabyada Tokatlıyan otelinin beşinci katındaki müstahdemin odalarından birinde yangın çıkmış, derhal yetişen itfaiye, yangım büyümeğe mey. dan bırakmadan söndürmüştür. Yangının odada tahtakurusu yuvalarının yakılması sırasında bir dikkatsizlik eseriîe çıktığı an. laşılmıştır. Odanın ahşap kısmı, yatak ve yorganlar yanmıştır.
Londra 20 (A. A.) — İngiliz hükümeti, Balkanlardaki umum! durumun eylülde Londra’da yapılacak beş Dışişleri Bakanlan taplantunnda tetkik «dilmesinden «wel, Bulgar hükümetini tanımıyacaktır. Filhakika, bu toplantıda, Potadam konferansından sonra ortaya çıkan bu oldukça nazik meselenin, yani kiiçük milletlerin bilhassa kendi İdare lortlarını bizzat kendilerinin âerbesçe tayin eylemeleri usulü bahsinde büyük devletlerin küçük devletlere karşı takınacağı hareket tarzının bahis mevzuu olacağı muhakkak addedilmektedir. Bu bahiste, meselâ Flnlândlya-nın demokrasi usullerine yeniden intibakta kullandığı usullerin Londra’da çok memnuniyet verici telâkki olunduğu glzlenmemcktedlr. Fakat, gerek seçimler hakkın d »kİ Bulgar resmi demeçleri v« gerek Bulgarista-nın durumu aynı emniyeti telkin etmemektedir. Bulgaristanın, muharebenin son ayları içinde dönmesinin Müttefiklere kıymeti takdir olunnu-yacak derecede büyük bir yardım teşkil ettiği hakkındakl Bulgar İddiaları ciddi mahiyette olarak telâkki edilmemektedir. Bu hususta daha az söz söyllyen İtalyanların daha haklı oldukları düşünülmektedir.
Romanya vaziyetine gelince, İngl-îizler, Kiral Mlhall’e doğrudan doğruya cevap vermemişler ve yalnız durumun Rumen Kiralının teldlf ettiği esas hatlar üzerinden üç büyükler tarafından tetkik edilmesine hazır olduklarından Vaşlngton'u haberdar eylemişlerdir. Bu mesele de muhakkak olarak Londra konferansında tetkik edilecektir.
Londra diplomatik mahfilleri her halde Romanyadakl durumun çok ciddi bir tetkike tâbi tutulması gerektiği fikrindedir.
Bulgar Başbakanının beyanatı
Londra 29 (A.A.) — Sofya'dan bildirildiğine göre, Başbakan Georglef bugün İlk defe olarak Müttefik gazetecilerini kabul etmiştir.
Başbakan, gazetecilerin Bulgaristan ın siyasi vaziyetini tetkik İçin her türlü kolaylıkları göreceklerini söylemiş ve hükümeti daha temsili bir şekle sokmak maksadlyle yeniden teşkilâtlandırılacağım ve aynı zamanda seçimler hakkındakl kanunun da yeniden gözden geçirileceğini ilâve etmiştir.
Naipler istişarede
Sofya 2» (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri telefonla bildiriyor:
Naipler, siyasi şahsiyetlerle İstişarelerine devam etmektedirler. Diğer taraftan, Naipler, Müttefik kontrol komisyonu başkan vekili general Pu-ruzof, bu komisyondaki Amerikan murahhası general Crane ve Bovyet-ler Birliği elçisi Pirzanof ile görüşmüşlerdir. Daha sonra, kontrol komisyonundaki İngiliz murahhası general Ox!ey de naipler tarafından kabul edilmiştir.
Muhalifler ne îıtiyorlar?
Sofya 29 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri telefonla bildiriyor:
Eski İçtima! siyaset Bakanı Gregor Çeşmeclyef, şu demeçte bulunmuştur: Muhalefetin istediği, memleket İçin ve bazı Bakanlıklarda tamamlle yeni bir vaziyetin yaratılması İçin zaruri olan hürriyetin zıman altına alınmasıdır. En aşağı bazı şahısların değişmesi lâzımdır. Beklenen siyasi buhran köksüz değildir, Ümit ediyorum kİ bunun neticesi halkı ve umumi ef-kân tatmin edici mahiyette olacaktır.
200,000 harb suçlusu aranıyor
Ekim ayında ilk yargılanacak 24 Nazi şef ile kumandanının isimleri
İşçi komiseri Fritz dauckel, Harb İstihsali Bakam ve Todt teşkilâtının şefi Albert Speer, Bitlerin sekreter». 6S ve SA kıtalar» başkumandan muavini Martin Bormann.
Eski Alman Başbakanlarından ve Almanyanın eski Avusturya büyük elçisi Franz von Papen, Alman orduları Kurmay başkanı General Alfred Güstav Judl, eski Dış İşıerl Bakanı ve Alman kabinesi Gizli meclisi başkanı Constantln von Neurath. Holandada nazl komiseri Dp Arthur Seyss İn-çuart, 192® den 1943 e kadar donanma başkumandanlığını yapmış olan Amiral Erlch Reader. Atman radyo servisi şefi Hans Frltsche, harb sanayici Güstav Krupp,
Orta Şark meseleleri konferansı
Kahire 29 (A.A.) — Londrada İlgili makamlar arasnda Orta Şark meseleleri görüşülmek üze. re yakında bir konferans toplanacağı bildirilmektedir. Bu kon. feransta Suriye ve Lübnanın Is. tikbali. Orta Şarktaki tnglüz kuvvetlerinin durumu ve İngiliz - Mısır antlaşması incelene. çektir.
Rusya’da inşa edilen köy evleri
Moskova 30 (A.A.) — Hükû. met tarafından verilen üç yüz milyon rublelik tahsisat sayesin, de Sovyetler Birliğinde son İki sene zarfında 564 bin köy evi ve binlerce müşterek çlflik inşa edilmiştir, ______
General de Gaulle Fransaya dönüyor
I.orulra 30 (R) — Generali de Gaulle Kanadanın başkenti Ot. tavadan Fransaya dönmek üzere uçakla hareket etmiştir.
Yunan sosyalist genel sekreteri öldü
Atina 30 (A.A.) — Yunan sosyalist partisi genel sekreteri Fa. salldi, Makcdonyada Verria’da yapılan siyasî bir toplantıda vu. kua gelen bir hâdisede Ölmüştür.
Erdünde Kabine buhranı
Buhrana sebep bir Yahudi firmasına petrol imtiyazı verilmesidir
Amman 30 (A.A.) — Erdünde petrol ve maden araştırmaları yapacak olan 213,000 Ingiliz 11. ralık bir Yahudi kumpanyasına Erdün Adalet Bakanlığı tarafın, dan yeni bir imtiyaz verilmesi bir hükümet buhranına sebep olmuştur. Dışişleri Bakanı Tev. flk Ebülhiida ve İçişleri Bakanı Salt Alufti paşa Emir Abdullah'a istifalarını vermişlerdir. Bütün Erdün partilerinden birer heyet Emir Abdullahın yanma giderek bu İmtiyazın feshedilmesini istemişlerdir. öğrenildiğine göre Erdün Emlrl İmtiyazın feshi için lâzım gelen tedbirleri almasını Başbakandan istemiştir,
Belçika kıralı İsviçre ye kabul edildi
Londra 30 (R) — İsviçre federal meclisi, Belçika kıralı Leo-pold’un, siyasetle uğraşmaması şartlle İsviçre’ye girmesi hakkın, daki talebini kabul etmiştir.
Suriye’de yine kabine istifa etti
Şam 30 (A.A.) — Yeni Suriye kabinesinin parlâmento önüne çıktığı sırada karşılaştığı müş. kül neticesi olarak bütün Bakanlar Far es Elhuri’ye istifalarını vermişlerdir.
Sabun fiatleri fırlıyor
Her çeşit yağ İmal İle «atışlarına ait kararnamenin henüz Ticaret Bakanlığınca çıkarılmamış olması, piyasadaki bir takım fırsatçıların ekmeğine yağ sürmüştür.
Dolaşan rivayetler arasında zeytinyağından sabun İmalinin yasak edileceği de vardır Bu habejl fırsat bilenler sabun flatlerinl yükseltmişlerdir. Toptan 145 kuruşa satılan sabunlar 170 kuruşa çıkarılmıştır.
Genel yağ ^kültesine gö sabunun hangi yağlardan yapılacağı İşi Ticaret Bakanlığının inceleme konusu İşine girmiştir. Kararnamenin bir an evvel neşri. nivasadAki karışıklığı sona erdirecektir.
Yakında benzin bollanacak
Sokonl Vakum şirketi yakında bol miktarda benzin ve mazot İthal edecektir. Bunu müteakip de şirket, otomobil ve kamyonlara benzin istihkak miktarlarının arttırılmasını hattâ bu miktarın normale yakın bir hadde çı-1 ınlmasmı ve tahdidatın da yavaş yavaş kaldırılmasını tekrar Bakanlığa teklif edecektir. Harbin sona ermesi normal durumun yavaş yavaş avdet etmeğe başlamasına İmkân hâs,! ettiğinden şirketin bu seferki teklifinin redd ''.Imlyeceğtnl tahmin ettiriyor.
ipekli kadın çorapları ihtikârı
İpekli kadın çoraplar» fiatleri incelenmiş, bir kilo iplikten normal kârdan başka 37 lira istifade temin edildiği görülmüş, İhtikâr yağanların ipil’- imal edeni satanlar oldupu :s-bit edilmiştir.
İplik İmal ve satışı kontrole tabi ceğlldir. Henüz milli korunma kontrolörlüklerinin İnceleme konusuna girmemiş olan ipek ipliği ile Ekonomi Bakanlığının meşgul olması İsteniyor. Fiatler, ipek Ipl’ğinden itibaren İncelenmediği ‘-ekilirde çorap üstlerindeki yüksekliğin önüne geçilmesi kabil değildir.
Eyüpte bir ceset
Dün Eyüpte hüviyeti henüz tesbit edîlemlyen bir ceset bu. iunmuştur, Görülen lüzum üzerine ceset morga kaldırılmıştır.
Peynir fiatleri yükseliyor
Peynir fiatleri teneke başında bir Hra yükselmiştir. Peynirciler, ellerinde tam yağlı mal bulunmadığını İler! sürerek peynir satışı yapmak İstemiyorlar. Önce de yazdığımız gibi bu senekl peynir 4 ? kol t esi geçen senekl-nln iki misline yakındır.
İki milyon kömür getirildi
Revir amirlikleri tarafından İstanbul için hazırlanan kömürlerin şehrimize getirilmesine başlanmıştır İH' parti olarak bir kısmı Mahrukat ofisine aldolmnk üzere İki milyon kilo kömür getirilmiştir. Bundan sonra îs-tanbula kömür şevkine devam edilecek ve mahrukat bayilerine dağıtılacaktır, Belediye, mahrukata eylül İçinde narh koyacaktır.
Türkiyede petrol kaynakları
Bir Ingiliz dergisi memleketimizde bol petrol bulunması ihtimalini kuvvetli buluyor .
Londra 29 (A.A.) — Türkiyede petrol kaynaklanılın bulunması İhtimali meselesi «Great Britain And The East.» dergisinin bir makalesine konu teşkil etmiştir.
Makalede, petrol kaynak arının Hindistan, Rusya ve Irandan Türkiyeye yayılmakta olduğu nazariyesi ortaya atılmaktadır.
Gazete, petrol bulunan toprakların imtizacı nazariyesinin muhakkak ki Yakın ve Orta Sar. tâki petrol bolluğu karşılığının bL heniiz bilinmeyen Türkiyede veO belki de Suriye, Lübnan veyaû-Fiiist.nde bulunmasının imkânCM haricinde olmadığını vazmakta.'fc dır Bu böyle olunca, petrol kay. U nakları mevcudiyetinin t?sb>t C edıln- artık muhakkak gö-.2 zile bakllabiliı. Çünkü, bir nifin. {O leketin İktisadî hayatında petrol (p o kadar önemli bir yer işgal et. > mektedir ki böyle bir servet kay. (p angının ihmal edilmesi imMn- (D sızdır.
Meselâ Irak gözonünde tutu. lacak olursa petrol sanayimin bir_Q memleket için ne kadar önemli-q olduğu anlaşılır. Tıak. bavındır, (p lık islerini petrol sanayiin n ve'Jg mevkiinin sağladım menfa,.f’rri_ (p le karşı Uyabilmek te ve bun’^nn t-savesinde başka türlü asla mlveceei önemli isleri ba.wphii_ mektedir.
Barselonda kıralhk lehinde nümayişler
Barcdona 30 (A.A,) — -Ya, şasin kıral 3 üncü Juan-’ ibare, sini taşıyan afişler Catalon eva_ letinin idare merkezinde sokak, lara asılmıştır.
Bu afiş’er, sivil valinin emrile yırtılmıştır.
Almanya’da yakalanan Yunan işbirlikçileri
Atina 29 (A.A.) — Yunan ad-liyesi, bugün Aimanyada Amerikalılar tarafından ele geçirilmiş olan işbirlikçi Logotetonu. los, Tsirimokos ve Tavu'aris’i teslim alacaktır.
Canlı kasaplık hayvan çokluğu devam ediyor
İstanbul» İki gün zarfında yeniden 7500 koyun ge,tlrilmlstir. Veterinerlikçe muayeneleri yapılan koyunlar satılmak üzere canlı hayvan pazarına sevkedilmiştlr. Btı bolluk -karşısında canlı hayvan fiatleri ucuzdur. Cok iş yapan bazı kasaplar belediyenin tes-blt ettiği fiatten daha ucuza, 165 kuruşa kadar et satmakta ve bundan normal bir kâr da temin etmektedirler. Diğer taraftan k-çapların ekserisinde hatâ nnrk özerinden et satılmamaktadır. Belediye kontrolörleriyle vilâyet milli korunma 'kontrolörlerinin sık sık murakabe ettikleri perakendeci kasaplar arasında fazla flat-le et satanlar mllU korunma mahke-•n-slne verilmektedirler
29/8/1845 fiatleri
Londra üzerine 1 sterlin 5.22
Nevyork üz«rlne 10o dalar 130.50
Cenevre HM) İsviçre Rr 30.3253
Madrid üzerine 100 pezeta 12.89
Stokhotm üzerine 100 kuron 31.1325
ESHAM VE TAHVİL At
% 5 faizli İkramiyeler,'
1933 Ergani 24.00
1938 Ikramlyell 22.—
MIH! Müdafaa 23.—
Demiryolu ikramiye» 98.25
% 7 faizi! Tahviller
Sivas - Erzurum I M.3O
Sivas - Erzurum 2- 20.00
1941 Demiryolu J 20.40
1941 Demiryolu n 20.18
1941 Demiryolu İÜ 19.65
Milli Müdafaa i 20.50
Mili! Müdafaa H 39.80
MI1I1 Müdafaa m 19.85
Anadolu Demiryolu GrU^
Tahviller 1-2 M 50
Hisse senetleri % SO 55-
Mümessil Senet 47.—
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 34«—
T. İş Bankası 34 80
T. Ticaret Bankası 4.26
Aslan Çimento 9.78
BORSA DIŞINDA
ALTIN FİATLERİ
Gulden 33.5C
Reşadiye 3520
İngiliz 42.—
Külçe (Blr gramı) 5.10
JÜ Ağustos
ahsam
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Tabiat bilgisi ,
neşriyatımız pek az...
b
ŞEHİR HABERLERİ
o
Bir çırpıda.
Ziraat? meraklı bile olmasanız, evinizde bir çiçek, bir nebat vardır. Esasen her evde saksı bulunur Saksılara dair şu malûmatı Aylık Ansiklopediden, ziraat mühendisi Mevlût BaysaFm bir yazısından alıyorum:
Saksılar toprak veya tahtadan seçilmelidir. Teneke, demir, sırlı veya yağlı boya kablar asla kul. Iamlmamalıdır. Bu gibi kablar fazla rutubeti dışan sızdırmak imkânından mahrum kaldığı gibi havanın her taraftan nüfuzu, ııa engel olarak muhafaza ettik, leri çiçek fidanının sararmasına sebep olurlar. Saksıların büyük veya küçük oluşu da çiçeklerin ağır veya süratli büyümesinde müessirdir. Büyük bir saksıya dikilen küçük bir fidan asla bü. yümez ve olduğu gibi kalır. Bunun sebebi, bol imkânlar içinde kalan çiçek köklerinin gıda ara^ inak ihtiyacından vareste kalma, sı ve lâzım olan gıdanın geniş saksının sulanması sayesinde kendi ayağına kadar gelmiş ol. masıdır. Böyle olunca da kökler harekete geçip büyümez. Kökler çoğalıp büyümeyince de fidan büyümez. Küçük saksıları boşalttığımız laman hemen bütün saksının saç gibi kökle örülmüş olduğunu görürüz. İşte bu, o küçük saksıda pek az olan gıdayı arayıp bulmak şevki tabiisinden doğmuştur. Şu halde bütün çiçekleri daima ufak saksılarda yetiştirmek ciheti tercih edilmek lâzımdır.
Kullanılacak toprak: Uzvi
maddeleri zengin kumlu bir top. rak seçilmelidir. Meselâ yaprak ve çalı enkazının elenmiş şekil, funda topraklan yıkanmış dere kumile karışarak en güzel saksı toprağını teşkil eder. Çiçek dikilecek saksı toprağı ne çok ku. ru. ne de çok yaş olmalıdır Ele alındığı zaman elimizi ıslatmıva. cak ve çamurlamıyacak kadar nemli ve gevşek olmalıdır.
Saksıların bulunacağı yerler: Rüzgârlı yerler çiçekleri soldurur, yapraklan kırar ve bozar. Bunun için saksının bulunduğu yer ha. vadar olmakla beraber rüzgârdan saklı olmalıdır. Şiddetli şii. neş ziyası ve normalin altında loşluk da çiçekleri bozabilir. Bo. zan âmillerden biri de birdenbire aydınlığa, yahut aydınlıktan karanlığa nakledilmektir. Her on beş günde bir odalardaki çi. çekleri dışan çıkanp, on beş gün kadar serbes bırakmak doğru, dur. Bunun içindir ki çok merak. Iı olanlar salon yapraklarını veya çiçeklerini eş bulundururlar.
İçerden dışarıya naklediş alıştırarak olmalıdır. Bir iki gün mutedil yerlerde bırakmalıdır.
Sulamak: Saksılar kaç günde bir sulanmalıdır? diye bir sual tevcihi doğru değildir. En iyi öl. çü, saksı toprağının kül rengini almış olduğunu görmektir ki. bu takdirde saksının suya ihtiyacı var demektir.
tlh„. Yazı devam ediyor.
Başta Anglo Saksonlar, diğer milletlerin — ihtisas neşriyatı bertaraf — umuma mahsus ve en çok satılan yayınında bu tarz malûmat en önemli sah ıf el eri işgal ediyor: Vatana, müstemle. kelere ve yabancı diyarlara ait türlü nebatların hususiyetleri, yetiştirilmeleri... Hayvanların, böceklerin, kuşların keza... İtina ile alınmış ve hareket halindeki fotoğraf ileri.,.
Bizde, mecmuaları ve ansiklopedileri açıyorsunuz; büyük kısım tarihe, biyografiye, maceraya, hayalî eserlere aittir. Tabiat bilgisi devede kulak.
Hattâ, bu yazım bile, bir çoklarının hayretini mucip olacak: «Bir fıkra sütununda nebatat malûmatı' Ne münasebet!» de. necek.
Ortasında yasadığımız tabiata karşı pek az alâka gösteriyoruz. Tabiat ana ise. kendisine ilgi gösterenlere en büyük nimetleri, ni veriyor.
(Vâ - Nû)
Radyo Karbon Tabletleri
Piyasaya bol miktarda arzedılmıştır
■■■
Zeytinyağı
Memurlar kooperatifinde görülen izdihamın sebebi nedir?
Temmuz ve ağustos ekmek karnelerindeki Z harfi ile zeytinyağı tevziine yarın son verilecektir. Böylece tesbit edilen mühletten 12 gün önce tevziat sona ermiş olacaktır.
Fakat ticaret müdürlüğü, bakkallara tevziat için tahsis edilen miktarı kısaltmış, arttırılan miktarı dağıtmak İçin memurlar kooperatifine vermiştir. Halk, son tevziat günleri yaklaşarak bakkallarda zeytinyağı bulamayınca kooperatifin mağazalarına koşmuş. bu yü2den tehacüm olmuştur. Memurlar kooperatifinin kâfi miktarda mağazası bulunmadığından bundan sonraki tevziatta daima izdiham olacak ve halk yağını alabilmekte müşkülât çekecektir Şehirde üç yüz yerde tevziat yapılırken birdenbire dört, beş yere in dirili vermiş- olmaası, bilhassa önümüzdeki tevziat için çok güç olacaktır.
Kahve ve çay fiatleri indirilecek
Şeker flütlerinin ucuzlaması üzerine hazırlonışlarmda şeker kullanılan maddelerin flailerinin de bir miktar İnmesi lcabetmektedir. Bu maddelerin başın . kahve ve çay vardır. Kahvehanelerin efc-erlslnde kahve ve çay 15 kuruşa satılmaktadır Yapılan hesaplara göre İki kilo şeker ve bir kilo kahveden vasati 280 fincan kahve elde edilmektedir.
Bu hesaba göre 280 fincan kahvenin kahvecilere maliyeti 1216 kuruş ve bir fincan kahve de pişirmede kullanılan mahrukat masrafiyle birLhte 5 kuruşa mal olmaktadır. Bugün 15 kuruşa satılan kahveye bu maliyete göre yeni bir Hat konması icabedlyor. Belediye bu hususta tetkikler yaptırmaktadır.
Millî piyango
Milli piyangonun 30 ağustos çekilişi bugün saat 13 de Ankara 6ergievinde yapılacaktır.
İkramiye kazanan liı - _1 ar Ankara radyosu İle bugün 22,45, yarın da 12,45 haberlerinden sonra yayınlanacaktır.
Yarın
SI Ağustos 1945
Cuma
Eylül 1946 EV kurasına iştirâk edebi I m ek İçin
SON
gündür.
YAPI ve KREPİ BANKASI A. Ş.
Satışa çıkarılan ithal malları
İstiklâl Cad. 302 de Vahram Gesa-ıa lâstik kompresör, Yeşilköy Halkalı Cad. Gramofon TJL.Ş. ye plâk kalıbı, İst. Ayazmakapı 142 de Onnlk . ..k-çıyana nal mıhı, Merkez Postanesi karşısı Şafak ticarethanesine izolatör transformatör, zil, enterlptor, fiş V. S. Sirkeci Palas handa İsmail Ha-tiboğluna demir saç levha. Taksimde Taksim sokakta 14 te Yunus Gevher'e lâstik kaynak malzemesi, İst, Kınacı-yan Han’da Haydar Balkan'a şişe kapağı. Marpuççular Cad. 19 da Y. Vo-repulos’a mantar tıpa. İst. Arpacılar Han’da Emek ticaret evine şişe kapsülü, Gal Hakkı Bey Han'da Behçet Oğuz oğluna elektrik ampulü, Ankara Sanayi Cad. 76 da Nuri Oğlakçıya oto malzemesi, İst. Rızapaşa yokuşu 58 de Celâl İsmail’e muhtelif eğe. İst. Bar-natan Han'da Nesim ve Marko Fres-ko’ya diş fırçası, İst. Kısmet Han’da Özlş'e fenoftaleln ve kalsiyum karbonat, İst. İstanbul Han’da J. V. Vlttol’e kurşun üstübeç, İst. Katırcı oğlu Han'da Agop Çubukçiyan'a tutkal, Gol. Royal çikolata Fabrikasına tane kakao, İsi. Zafer Çikolata Fabrikasına tane kakao, tst. Besler Çikolata Fabrikasına tane kakao, İst. Elit Çikolata Fabrikasına tane kakao. Zlndankapı Buğdaycı sokakta Azen Türk Ltd.’e zırnık, Demlrkapı Türkiye Eczacılar lâboratuvanna ratanya kökü, Ankara Cad. 88 de Arif Neşet Usman’a teob-romln sodyum, Yeşildirek Emlnbey handa Yako Yaleyi'ye kimyevi müstahzar ve anilin boya. Gal. Aralan Han'da Süleyman Teoman'a kraft kâğıdı, Tahtakrıle Şark Şekerleme, Çikolatacılığa sellofan kâğıdı, İst. Yenlpos tane Cad, Milli Spor Yüniş'e yün mensucat, SulUnhanıam 115 te çııhacıoğ-lu İshak Kolıen’e göğüs telâsı, Beyoğlu Haçopulo pasajında Nlkolas Mil-las'a yün mensucat, İst. Cermanya Han’da Osman Edip Seydl’ye araba muşambası, Alyanak Han No. 118 de M. U. Mayer’e yün mensucat.
ASKERÎ TERFİ LİSTESİ
Ankara 29 (A.A.) — Yüksek tasdlkû | mal Tezuçar, İsmail Uçan, Rauf Çe-İktiran eden SO Ağustos terfi llsteslla I lensu, Ferit Kızılkanat, Sadi Oktay, rütbeleri birer derece yükseltilen su- 1 Nihat Aytek, Salâhaddln Yentür, Hü-baylar Üstesinin devamı. ' . - • - - -
Deniz güverte yüzbaşılığa yükselen
güverte ustt?*menleri:
Sabrı Narttnan, Sezai Orkun. Neriman Erçetin Turgut özel, Kemal Kurtokan, Şemsi Tarın, İsmail Göksu, Doğan Bıkan, Enver Çelebloğlu, Şahap Ülkurt, Cevdet ülgen, Nejat Tezel, Nazım Orkan, Danış Yıldızalp, Mustafa Ü'men. Nasuhl Gökçen. Feridun Sevil, Nusret Özel.Şevket Parlak, Fethi Njyal, Murat Karakurt, Salm Turekeş.
Deniz makine yüzbaşılığa yükselen
levazım üsteğmenleri:
Seyfl (?oba:soğlu. Abdur-ahman Vil-tan, sadur filkan.
Deniz tabip yüzbaşılığa yükselen
tabip iisttağnıen:
Fethi Güncşeşi.
Deniz ecz-eı yüzbaşılığa yükselen
eczacı üsttığmenl: Selçuk Ilhan. Deniz levazım yüzbaşılığa yükselen levazım üsteğmenleri:
Vefa Çiçln, Kâzım Önm, Yavuz Senen, Mulılddlii Okkan, Mithat Göksel. Faruk Eıman, Saiânaddln Dlnç-men.
Deniz sanayi yüzbaşılığa yükselen sanayii harbiye üstteğmenlerl:
Doğan Erokanl, Feyzi ümaL Sanayii harbiye üstteğmenllğe yükselen sanayii harbiye teğmenleri:
Rıza Bürge, Hüsameddln Talu.
İhtiyat albaylığa yükselen yarbay-
lar.
Hulkl Gülernıan, Salih Erdeniz, Ekrem Temel.
Sanayii harbiye yüzbaclıktan sanayii harbiye binbaşılığa yükselen:
Saffet KlyasL
Deniz makine binbaşılığa yükselen
makine yüzbaşıları:
Burhaneddln Cancun, Nebi Okyay,
AU Varol.
Deniz makine yüzbaşılığa yükselen
makine üstteğmenlerl:
Ahmet Gazez, Ahmet İnal, Necatı Ozan. Haldun Dinçmen, Ayni Özgö-ren, Mehmet Güney. Abdülkadlr Si-rel, Celâl Erdoğmuş. Suat Çakın, Na-nıık Soy eren, Zihni Bora.
Yüzbaşılığa yükselen topçu üstteğ-
menlerl:
Şadi Akmafl, Edip Çağlar. Bahattln Erkekli, Faruk Tursan, Cevdet Duman, Nevzat Özel, Nusret Edlz, M Emin Ay tekin, M. Enver Özbakar, Lûtfl Altay, Bahattln Sözener, M. Yahya Demlray, M. Muzaffer İpekoğ-, lu, Hurşit Erentürk, S Haşmet Ayte-kin, Abdülbaki Cebeci, Muharrem Topçu, M. Celâleddin Alaer, HaUt Sü- I rc-taş, H. Hamlt Gülyurtlu, A. Kâzım Özalp, Hulûsl Güler, A. Kalf Ö2melek, Fahri Pamlr, M. Atıf Erçınar, Yaşar trdener, Alpaslan Orhan. M. Kâmil Türkmen, M Faik Kaptan. Ekrem Acuner, Hamdl Ertuna, Baha Kara-tay. Turgut Oürler, Y. Sabri Ünsal. Mehmet Gürkan, Haydar Tokaç. Ra-slh Savaş. Ahmet Seltürk, Şevket Kü-çükoğullari. Nihat Atamer. M. Turgut Tatlıdil. M. Şenalp. İ. Oğuz Akalın. Hadi Sonal, Tevflk Kayaalp, A. Tev-flk Eroğlu, A. Ziya Alpuz, Nasrettin Güner, A. Cevdet Öz, Ahmet Erliirk, M. Alâeddln Savaş. İzzet Ersunal, Necmeddln Alpaslan. M. Hayreddln Tamer. Fahir Gürkan, Tank Demir- hanettln Marmaris, oğlu, Salâhaddln Durukan, A. Naci Kır, fi. Fethi Tınaztepe, Emin Baysal, M. İsmet Köprülü. Hilmi Aydınçer, A Cemil şenocak. M. Sııbahadrlin Erdir. Sabrl Ergüden. A. Cevdet Eymen, Fethi İltem, M Necati Emal, Ömer Sonal, Mehmet Benli, A. Kemal Yarız, Mustafa Kayhan, M- Fikret Elbl-zlm, Halis Ayış, A. Tevflk Ercan, Mithat Öner. Salih Gtlnseven, Ahmet Arkan, M. Hüsnü Kut kulan, Cemil Caba, Salm Ergürman. Fahreddln Kunter-oğltı, Ahmet Süersan, Abdullah Ertan. Murat Öğün, Ahmet DÖlen, Ali Gür-der. M. Ali Uluçınar. Ramlz Ersayın, Raslm Dağlı. Ahmet Gülen. Osman Cengiz, Fethi Ersoy, Kemal Aşan, Ali Ülgen, Halil Arcan, Salâhaddln Can-demir, Ali Aydın, Ferit ülutaş. A. Kenan Alpaslan, Bedreddln Vicdan, Rahmi Arıkan, A. Besim Bayrı, şem-seddin Yalaz. Rlza Süer, Muzaffered-diıı Kınık. Cemal Güvenç, M. Şahit Saydem, Alâeddln Yurter. H. Orhan Perk, A Tarık Bozyurt, Mehmet Tuğcu, A.Rtfat Özdemlr, Ahmet Atay, Yaşar Meriç, Orhan Tunç, Agâh Günel, Ahmet Tosun. Osman Özkoçak, Salim Tolan, Ali Takışık. M Hüsnü Yazsan, Sadi Sükûn. M. Sami Serin, Nureddln Tayşl, Şerif Berker, t. Hallt Karabulut Mehmet EtÜngealp, A Hicri Savcı, Şlnasl Taylan. Ziyaeddln Otaner. M. Sadık Tolay, Cevdet Tuğberk, M. Nazım Oülselen, Mehmet Ziylan, Abdülha-klm Okan. O. Kâmil Savaş. Yaşar Tavvek, Ahmet Pflkkal. AU Erki,Hakkı Balkan. Şükrü Anaç, Muzaffer Doğuş, A. Rlza Ada, M. Reşat Kınay, Hüseyin İnçler. Abdullah Erkan, Selçuk Atakan, Faik Özdenoğlu, Fuat Kanıgür, Yusuf Gürtunalı, Hakkı Dllerme. M Rahmi Ahızhalı, A. Fuat Koçyiğlt. Ahmet Akpmarcıiar, M. Hayrl Ürenay, H. Rauf Perk, A Fer-ruh Ergüler, Ömer Öner, Ö Faruk Talaş. Ferit Erdoğan, A, Vefa Poyraz, A. Rlza Talay.
Yüzbaşılığa yükselen hava üsteğmenleri:
Macit Gurhal, A. Rlza Soykal, Ke-
ı.uuav oaıuımuuui JVIHUI, «U-
' şeyin Evlıı, Cemal Erspver, Salm Er-tunç, i. Lûtfl Aydanat. Haşan Aytuş, AH Uçun, Nail Altunlugll, Muzaffer Sanal, Safa Poyraz, Mehmet Sümer, Korkut Efe, M. Adil Diren, Fevzi Ersen. irfan Doğan. Eşref Çehreli, Baha Özkan, Ekrem Ergüden, Sabit Noyan, Muhteşem Esence, Remzi Kişmirli, Turgut Tabu. Mehmet Şişmanoğlu, Kadir Çamlı, Muzaffer Ünal, Arif Erdeni. Hallt çetlnüncü, Rauf Aydın, Cihat Aydın, Cihat Morali, Arif Şan-sal. Şahap Akamaç.
Yüzbaşılığa yükselen hava yer üst-teğmenl :
Hallt Mengü.
Üstteğmenllğe yükselen hava yer teğmeni:
Kemal Aydemir.
Yüzbaşılığa yükselen İstihkâm üst-teğmenleri:
Mehmet Avcı, M. Fuat Güneral, A. Çekip Taşkan, Mustafa Onanç, Avr.l Kahraman. Abdullah Çamlı, Hüsnü Çandoğdu. Salih Gökbora. Şlnasl Sü-gan. Mehmet Karahasanoğlu, Saf er Güvenç, Ragıp Olcaysu, Şükrü Subaşı, Hikmet Foça. Cahit Doruk, Mehmet çelebloğlu. Hulkl Oünalp, Maclt Baykal, Salâhaddln Zeren, Murat Yalçın. Osman Özhan, Nusret Özgü-ner.
Yüzbaşılığa yükselen muhabere üst-t eğmelileri:
İsmail Kamanç, Muzaffer Akvardan, Şevket Tekin.
Yüzbaşılığa yükselen demiryol üst-teğmenlerl:
Celâl Aktan. Raslh Şahlnoğlu. İsmet Kantarcıoğlu, Necdet Berkay, AU Batualp, Eşref Taşkın, Rüştü Güngör. Süleyman Süer.
Yüzbaşılığa yükselen nakliye îist-teğmenleri:
Avnl Eren, Necml İzmlrlioğlu. İbrahim Ergül, Mehmet Meriç, Hilmi Blr-h e kim oğlu, Mustafa Um ay.
Yüzbaşılığa yükselen P. üsteğmenleri:
M. Kemal Vurkır, Salm Erkan. Halil Ulaş, Suphi Altan, Sadettin Dlz-oglu. M. Ali Ovalıoğlu, Mehmet Uzun-ay, Hüseyin Tünay, M, Adnan Derga, Necmeddln Er t an, M. Ali Alptekin, İsmail Pulat. Ihsan Bergay, Hüsnü Bulut, Hulusi Özsoy, M Şlnasl Türe-kan, M- Mümtaz Alpay. İbrahim Er-oglu. Muzaffer Targıt, M. Şemsettin Özer. Muzaffer Kan. M. Cahit Alpa. I A. Kadri Coşkuner, Mehmet Şahlner, | Tahsin Özekln, Ahmet Gülboy, M. I Behlç Savaş, M. Sami Su, O. Nurettin ı Tursan. E. Suphi Acar, Ö. Lütfü Ok-1 tay, M. Azmi Peker, Akif Saltuk, Şerif KMıçer, M. Orhan Aytaç, M. Cemal Öze. Galip Kebcll, Ahmet Bingöl, Haşan Yıldızkan, M. Neşet Gürkaynak, Turgut Güntr, İsmail Demlray, Rıdvan Ertem, Abd ur rahman Çakır, Nec-mıddin Dağıstanlı, H. Hüseyin Becr, A .Necati ökse, şükrü Örmeci, M. Recai Üstegen, H. FahrL Onursal. A. Emin özer, R. Sıtkı ÖzçCr, Şefik Gül-kan, Sefer Çilingir, İbrahim Tüter. İbrahim Ökten. M. Süreyya Savaş, Kâmil Tortok, M. Fehmi Yurtalan. Nurettin Ersin, Hallt Soysal, Tevfık IJgezer, M. Reşat Kı&ldumaiı, I. HaKkı Altmbllek, İbrahim Süberk, Bur....................... Mehmet Er su. A Necati Onur. M. Şevket Etker, Ö. Lûtfl Süer, M. Ali öztürk, M. Fahri Ahızkalı, Nusret Erbakaıı, Fikret Süer. M. Şefik Bazdemlr, Rahmi Kılıç, Fethi Kökdemlr, Emin Özbek. M. Necdet Şensoy, M. Salim Kılıç, Himmet Taner, Burhanettln Ersu, şekip Soybaşlı, H. Talât Sungur. M. Kadri Tektin, Hüseyin Akın, A. Reşat Aktır-gan, M. Münlp Afcsoy, Ahmet Öncü, Muzaffer Gün er. Kemal Göklray, Salim Kutsay, Şevki Esensoy, Süleyman Mert. Reşat Erel. Yahya Atalay. M. Necdet Şarm3n, Sabahattin Tanerl, Mehmet Erer İsparta, M. Tevfig Du-ranberk, Faik Berkkan, Ramazan Yü-eter. M. Salih Egemen, İsmail Oür-tuna. izzettin Erdoğan. Sadık Arık, Adil Yolalan, Renizi Yılmaz, İsmail Yılmaz, M. Nuri Koçak, Zühtü Tebet, Sabrı Dursun. Mehmet Ege, M. Baha Aksoy. Oallp Baydar. Galip Çokesen. İbrahim Kalkan. Ekrem Tugberk, Mustafa Topaş, M Ali Tuna, İzzettin Baloğlu, Muzaffer Eklnoğlıı, Ziya Gür can, Muzaffer Atasu, H Zihni Özbek. Osman Demiralp, M Ali Kutay, A. Kemal Tokal, Aziz Arunal, Kenan Ertan, Ali Yaşın. Kâmil Evren, İsmail Yamancık, Zeki Tezözcan, Şükrü Keskin, Bilâl Bingöl. Osman Tüfekçloğlu, İ. Hakkı Çakmak, Necdet Sualkay, İ. Sıtkı Kuzgun, Kâzım Gürkan. C. Necip Atasu. Hakkı öz-barlas, M. Sadık Uluevrcn. A. Naci ökten. M. AH Vluer, Hüseyin DoğTusöyler, Cihat önen, Abdülâzlz Eren, O. Cihat Erez, A. Fethi Gülsoy, M. Hayati Uygur, Muhsin Ünal. H. Cihat Sarpkaya. Hamlt Eren, Rahmi Polnt, Mehmet Sevil, M. Fethi önsel, Niyazi Benli. H. Celâl özkeskln. Haydar Alpay, Muznffer Bingöl. M. Kâzım Bayken t, M, Kemalettln Demlrkaya, Hulusi Ardn, Tabir Atabey, Asım Öncel. N Nukl Tulgar, C. Turgut çdlkel, Sadettin Öztoprnk, Abdullah Tok», Hüsnü Seçkin. Ahmet Coşkun, Rıdvan Dikmen, Hayrl Alpay, M. Neşet Bilgiç, Ali Anıl, AU Ovan, Salim Akına), A.
Baki Mıındaboş, Faik Savaşman, Sıktı Üzer, Hüseyin Savaş, M. Hikmet çiftok, Ali Ersil, Abdullah Tuncay, Slnamcttln Erürken, M. Muzaffer Çankaya, Muzaffer Ersezcr, Mustafa Sadık Özkan, Niyazi Kayaoğlu, H. Cahit Özgen, M. Ali Koksan. Kenıal Blrtek, Bahaettin Kaftancı, Kemal Yücel, Adnan Noyan, Muzaffer Kont-sal, Kemal Bülbüldü, M. Yaşar Erol, I. Hakkı Vardar, M. Şevki Uçkun, Haldun Aydmonat, B. Zafer Gökçe, Cemalcllfn Tunçel, Mithat Barkın, Hüseyin Teker, İbrahim Barlaş, T, Ahmet Ünalp, Veli Sarıhan, A. Enver Güngâr, Kenan Gürel, Celâl Özdemlr. M. Fethi Sözer. Osman Böke, M. Seyfettin önder, M- Cemaiettln Onas, Remzi Uluğ, H. şak İr Erman, Enver Kan, Burhan Erdoğan, Hüsamettin İnük, M. eki Öztürk. A. Hayrettin Güder, Ali Güney, İbrahim Koral, Selim Güner, Selim Gökkan, Hüseyin Sakallıoğlu, Hikmet Erol, Cihat Eren,
M. Nusret özselçuk. İsmail Hotan. Mehmet İleri, Ali Koçoğlu, H. Avnl Tanyel, 1 Hallt Dlkses, Necip Güner, Necdet Günescr, Muzaffer K5hya-oğlu, Nadir Kula. Suphi Ertan, M Şemsettin Yolcu, Reşat Okan, Tevflk Onay. Sahabettin Tagar, Kadri Ak-pulat, Ahmet Karahangll, Mustafa Gürsoy, Rauf Acımuz, Yaşar Özgürüm. A. Hakkı Teklner, Mithat Kora, Mustafa Biricik, SalâhattLn Eryamaç, şevket Yavuz, Y. Kenan Güney. Şeref Üngün, M. Kemalettln Göneç, A. Naci Çalış, A. Şahabettin Suhin, M. Fethi Erinç, Kâzım Yılmazülkû, Asım Taner, M. Tarık Orkan, Sabahattin AJpoğlu, Fuat Berk. İbrahim öztun-cer. Hayrullah Gürsever. İ. Şükrü Ergün, B Sıtkı Göktürk, Baki Sön-mezer, Orhan Giinen. Remzi Kılıç, Ali Kalyoncu, Recal Kılıç, Şefik Karlı, Cevat Vatılı, A. Recep Sıierdinç. M. Bedrettin Tunga, Ahmet Odpbaş, it. Ekrem Yüne], Nedim Coşkunlar, Adnan Polotkan, Orhan Otan. Mehmet On beşli, İbrahim Tuğ, S. Raslm Ak-gönül, Bahaettin Arga, Ali Toprak-oğlu, Lûtfl Tor. Mustafa Blrtek, Mustafa Gür, M. Zeki Gûçer, M Cema-lettln Yurdakul. M. Namık Ö2gür, Ahmet Gürkan, Ali Özcenglz, Sabrl Akdoğan. Kemal Ataman, Mehmet Şenel. Raslrn Kızıllan, Emin Tarhan, A. Servet Güral, H. Keramettin Dlz-ır.an, M. Haldun Taylan, M. Şemsettin Savaş, Necati Tarhan, ismet Turanlıgil, i. Hadi Öney, O. Münir Ulusan. Münir Kurç, Abdülvehap Kurhan, Mehmet Tarcan, A. Nevzat 11 bağrı, Lûtfl Adaş Erzincan, M. Kaya Aldoğan, Galip Erker. Kûmran Öğu-alp, H. Cevat Orhan, şefik Karakurt, Fethi Köseoğlu. M- Ihsan özden, Nazif Sırman, M- Recep Altın, Suzl Uşak. Muhsin Atay. Muzaffer Turak, A, Rıfkı Ünluata, Vahit Ersoy, ŞerefttLn Araş, A. Nihat Ergönül, M. Tahlr Kır-ker, Mustafa Uçar, M- Muharrem Dizdar, Muharrem Artırdıoğlu, Fahri Burkay. Zekât Alpay, Ahmet Ulaş,
N. Hicabl İnal, Hüseyin Alpu, Zeke-riya, Karabulut, Muammer Karal, Necmeddln Yaşınok. M. Bedrettin Gökçen. Saffet Savgar, Remzi Alan-■av, Mehmet Çatalkaya, Şükrü Altül, Tahsin Oüner, H. Hilmi Etkin, İ. Hakkı Togla, Mustafa Kapuzoğlu, Mithat önen, A. Rizn Sakman, Ahmet Remzi Yurteri. Hakkı Güran, Muhlt-nit Engin, Hıdır Dlnçer, Mustafa Ar-ccn, Sabahaddln Kılıçoğlu, Reşat Özüyener, A. Basrl Tanyel, M. Neşet Örs. Ferit Baydar. Suavl öcal, O. Arif Yorulmaz, M. Necip AlperLÜrk. M. İsmet Gemici, Şükrü Üter, Remzi Temiz. H. Suhpl Alkan. İbrahim Sa-bay. Mehmet Eryaman, Feramuş Ok-rol, A. Şevket Özden, M. İhsan Bilgin. H Nihat özkaya, M. Adil Oyalp, T. Salâhattin Erzurumlu, M. Çetin Albay, Ömer Ustagll, Abldln Serpil. İh-rahim önek, 1. Rauf Saatçi. Muzaffer Süer, Mustafa Çelik, Turan Aknan. Fuat Tczer, H. Avnl utkutan, K. Fethi Ersel, M. Lûtfl Tunçer. İzzettin Işık-lıyaylâ, O. Şemsettin Tlter. A. Nazif Erbll, Talât Talmaç, Osman Demir, Ahmet Teklnalp. M. Hallt Duygu. Muhsin Gürden, H. Adnan Çiflioğlu. I. Hakkı Kük, H. Tayyar Akçan, Şefik Tüğün, Hilmi Erol, Arif Ö2keş, Mustafa Alptekin, Hayrullalı Erkan, Niyazi Doğangül, Ahmet Batu, Haşan Başaran, Fahri Anoda, A. Rıza önal, Necdet Kurter, M. Sâbrl Pamlr. Ze-keriyya parmaksızoğlu. Şefik AH Ra-dos. Atıf Bayav, Hayrettin Yurdakul, Orhan Sutekln. Osman Eçsoylar, Adil İlrlllş, İhsan Sekban. Reşit özger, T. Fikret Omurhan. A. Ünlü Tıptan, M. Necml Erkmen, Sadettin Erdemlr, Asım Alpay, Mustafa Akın. Refik Süre.
Yeni has ekmek fırınlan
Toprak mahsulleri ofisinin İstan-bulun has ekmek İhtiyacını kısmen karşılamak üzere yeniden 300 çuval has un verdiğini yazmıştık. y-n.akamlar tarafından tesbit edilerek belediyeye bildirilen fırınlara bu unlardan verilmeğe başlanmıştır, şimdiye kadar Üsküdar. Fatih. Eminönü ve Beykoz ilçelerinde yeni açılacak fırınlar belediyeye bildirilmiştir. Bu fırınlar unlarını almağa başlamışlardı,.. Önümüzdeki pazartesi gününden İtibaren yeni fırınların hepsi birden faaliyete geçmiş bulunacaklardır.
İÇgüVeyliğine rağbet artıyor...
Evlenmeği kolaylaştırmak, dünya evine girmek isteyenlerin biran evvel çöplerini çatmak maksadile İstanhıdda bir mücs_ sese kurulııyormuş...
Muhakkak ki evlenmeği kolay, laştırmak çok güzel bir iştir. Lâkin bunun yanında, asıl düşünü, lecek şeylerin başında, «ev açma, ğı kolaylaştırmak» vardır.
Bugün yeni bir ev açmak, ev. lenme çağında genç bir adam için ekseriya imkânsız denilecek derecede müşkül bir hale gelmiştir. Hattâ mevcut evlerin bile eski haligde, kurulu düzen yürümesi çok güç ve akıl kabul etmiyecek kadar masraflıdır.
Bugün yeniden bir sofra için lüzumlu tabak, çanak, bardak, sürahi, çatal, bıçak, kaşık vesai. re alınmağa kalkışılsa miniırtinl|, bir servet ortaya koymak lâzım_>-^ d.r, g
Eskilerle idare?.. Maalesef biz-ç^j de en büyük aileler bile kısa bir»! zamanda dağılıveriyorlar. Eşya. O nin her biri bir tarafa gidiyor, Tabak çanak vesaire gibi şeyler O ise bizdeki ev eşyası kadrosunda*^ mazisi en kısa olanlardır. J-
ITalbuki yeni ev açmak cez. vesinden faraşına kadar düşünü, lecek hlr şeydir. İki yür havlu. sunun, iki fırçanın bile fiat eti. iZ ketinin dükkân vitrini önünden'^ müşteri kaçırdığı bu zamanda *** tam teehizatile bir ev açmak her-*”"* bahaviğitln kân değildir "O
Ev eşyasının bu kadar pahası haline gelmesinin tuhaf W bir neticesini görüyoruz, tçgli. g* vevliğine rağbet!.. Q
Harbden önce «içgüveyliği« nin yıldızı âdeta sönmüştü Evlen, me’erde daha zıvade «dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz!.» prensipi güdülürdü.
Bugiin vaziyet aksidir. Eskiden: «İçgüveyinden hallice’.» diye kötülenen vaziyet şimdi makbuldür ve pek pratiktir.
Ayrı bir ev açmak için, evvelâ bir çatı altı bulmak [hava para, sile dahi imkânsız bir İş!1 son. ra da onu döşemek ’âzımdır kİ bunun yanında içgüveyüğl haki, kî bir saadet oluyor,
Bıı vazivet bövle devam ederse yeni nesiller hep iegüveyliğine namzettirler.
Hikmet Feridun Es
Otomobil ve kamyon lâstiği darlığı
OtomohU ve kamyon lâstik sıkıntısı devam ediyor. Ticaret ofisinin elindeki büyük kauçuk stokunun sarfe-dileceğine dair ortada henüz bir iş’ar yoktur. Ancak ayda 20-25 kullanılmış lâstiğin tâmir! kabil oluyor.
Yapılan bir hesaba göre İstanbul-daki lâstik fabrikalarına, kullanılmış lâstiklerin kauçuk verilmek suret İle tâmirl mümkün kılınırsa 80 ton lâstikle on bin otomobil ve kamyon lâstiğinin tâmirl İmkân dahiline girecektir. On bin lâstik, bir müddet için memleket ihtiyacını önliyebllecektir. Ticaret ofisinin elinde 80 tondan çok fazla kauçuk vardır. İlgililer, kauçuk imalâtı yapan fabrikaların kiralanarak şletllmeslnl ve böylece piyasadaki lâstik darlığının önleneceğini ileri süriiyc lar. ____
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program 18.00 Radyo Dans orkestrası, 18.30 Konuşma. 18.45 Müzik, 19.00 Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Radyo salon orkestrası. 19.50 Konuşma, 20.00 Radyo salon orkestrası, 20.’.5 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler, 21.15 Konuşma: (Milli Eğilim Bakanlığı adına), 21.30 Fasıl, 22.00 Mandolin orkestrası (filimden), 22.15 Konuşma: (C. H. P. adına), 22.30 Dans müziği fpl.). 22-45 M. S. ayarı, 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Müzlklpl.). 7.45 Haberler, «.00 Müzik (p'-h 12.30 Şarkılar. 12.45 Haberler. 13.00 Çeşitli müzik (pl.). 13 20 Konuşma (Türk Hava Kurumu adına). _____________________________
Cennet içinde cennet
telanbul, tabii giizelllklerlıe yerytt-züııde bir cennet parçasıdır. İstanbul'un en güzel köşelerinden biri olan Yıldız parkı tepesindeki gazinoda, tarihi havuzu, emsalsiz manzarası, yemeklerinin nefaseti, ve servisinin r ükemmeliyetlle dünyada nadir bulunan bir köşedir Hakikaten cenngt lQlnde bir cennettir.
AKŞAM
30 Ağustos 1945
Bafll te 4_===============
Bir kapının hikâyesi
8600 senelik bir imparator sülâlesi. _ Sadece ruhanî işlerden sorumlu imparatorlar. - Sogon’lar memleket idaresini ele alıyor. _ Birisi baş kadın (imparatoriça) olmak üzere 13 zcvcdi hükümdarlar. _ Maiyetile 40,000 j geçen nüfuslu bir imparator sarayı. — Daîmyo’lar, Samurny'lar. - Asıl Harajfirî nasıl olur? . Kiraz ağacınım verdiği çiçek. ■ İhtiyarlık bir zillettir _ iki başkentli devlet. _ Doğudan!1 gelen yandan çarklı ejderlerin uyandırdığı korku. _ Zroln açtırılan bir kapının yüzünden...
Bugüne kadar Japonya tahtında oturan İmparatorlar sülâlesinin 2600 •eneden beri fasılasız olarak devam cdegeldlgl ve gelip gcçen~ İmparatorlardan İliç birinin tahtından indirilmedi^ malûmdur. Böyle olmakla beraber Japon tarihinde imparatorların sadece ruhanî idlere karışıp memleket işlerinden tamamen ellerini çtktikleri bir devir vardır ki, buna •Sogonlar» İdaresi ndı verilebilir. XII net yüz yılda başlayıp XVI ncı yüz yılda en parlak devrine erişen bu İdare hemen hemen zamanımıza kadar devam etmiş ve 1853 te Amerikalı Kömüre Pcrry tarafından Japon kapılarının zorlanmasından sonra ancak, 1868 de ortadan kaldırıln-bllmlştlr.
Soğanlar idaresinin. Asi derebeyleri yola getirmek, memlekette Asayişi kurup devam ettirmek suretile Japon milli birliğinin kuruluşunda ve meşhur seyyah Markopolonun Clpangu (Japonya) hakkında verdiği mübalağalı ve iştah kabartıcı haberler özerine daha 1542 de AvrupalIların bilhassa katolik papazlarının din yaymak perdesi altında ve gerçekte ekonomik ve politik bir hulûl hazırlamak emelde memlekete girmek istemelerine ’karşı aldığı şiddetli tedbirlerle vatan topraklarının ecnebilere daha o zaman açılmasının önüne geçilmiş olmasında müspet rolle rl olmuştur.
Zaten Sogonlarm memleket işlerini tamamen ellerine almalarından ev-Tel de imparatojjarm memleketteki otoritesi kendisine sadık veya âsi olan derebeylerin miktarına bağlı İdi Fakat bu otoritenin derecesi ne olursa olsun imparatorun şahsî yine mukaddes sayılır ve kendisine hürmette kusur edilmezdi.
Japon imparatorlarının en eski başkentleri, bugün Japon endüstrisinin en ileri bir şehri olan Ozaka İdi. Bogonlar memleket idaresini ellerine alıncaya tadar Mikadolar, hemen daima az çok. müstahkem şatolarında kendilerine sadık Sauıu-râylardan mürekkep askerler’ie ya-şıyan zengin büyük senyörierin, daimyo'ların tesiri altında İdiler.
Daimyo'ların bu aylıklı askerleri, Eamunvy*la fakir, fakat kavgacı, buluttan nem kapan ve dolma sergüzeşt peşinden koşmağı seven orta halli asilzadelerdi. Kendilerine «güzel ve fakat çabuk solan kiraz ağacı çiçeğini» remiz olarak seçen bu cen-gâvcrlerin yegâne gayeleri şanlı, şöhretli lâkin kısa bir hayat sürmekti. Onlara göre cesur kimselere uzun uzun yaşamak ve ihtiyarlamak yaraşmaz. Hepsinin ölümle âdeta bir antlaşması vardı. İhtiyarlık otandı ncı bir Akıbetti.
Nadir de olsa barış zamanlarında sergüzeşt aramak için Japonyayı boydan boya dolaşan bu Samuray lamı kulağına filân vc filân vilâyette kahramanlığı san almış bir Samuray çalındı mı, hemen oraya koşarlar ve kendisine bir ölüm dirim düellosu teklif ederlerdi. Şayet her hangi bir sebep yüzünden olursa olsun efendileri Daimyo'ların veya arkadaşlarının güven ve itibarlarını kaybederler veya kaybettikleri zannına kapılırlarsa, hemen arkadaşlarının önünde karınlarını deşerler ve her Sa-muray’ın daima belinde taşıdığı Eti kılıçtan birile aynı zamanda kellelerini uçurmalarını arkadaşlarından rica ederlerdi. İşte asıl Hara-Klri denilin İntihar bu idi.
Korku nedir bilmiyen bu çeşit as-kerlerlle Daimyo'ların memleketle yüzlerce yıl devam ettirdikleri dahili savaşların, bitmez tükenmez İhtilâllerin ne kadar yakıcı ve yıkıcı, ne kadar feci olabileceği pek güzel tasavvur edilebilir. Yer yer memleketin mutlak hâkimi olmalarına rağmen! Daimyo'lar İlâhi nesebinden dolayı İmparatoru devirmeğe cesaret edememişlerse de ekseriya ona İstediklerini kabul ettiriyorlardı.
Mikado bunların nüfuz ve tesirinden bir dereceye kadar yakasını kurtarmak İçin nihayet Ozaka’yı terke-derek kendisine 794 ten 1368 e kadar kalacağı Kioto’yu merkez İttihaz etmeğe mecbur oldu. Fakat bu tedbir de derebeylerinin İkide birde hükümdarlık haklarını çiğnemekte devamlarına mâni olamadı ve bunun üzerine daha zecri bir tedbire müracaat etmek zaruretini duyan veya buna zorlanan imparator bu dere-beylerînden birini, zengin ve nülıız-lu Tokugaua sülâlesinin reisini seçerek bütün Icraî salâhiyetlerini ona devretti ve kendisinde yalnız ruhanî sıfat kaldı. İmparatorun bir nevi umumi bakanı payesine çıkarılan bu mabeyin müşürüne Başbuğ mânasına gelen «Sogon» adı verildi ve İşte böylece Japoııyada 700 yıl kadar süren vc bir nevi diktatörlük demek olan Sogonlar devri başladı.
Başbuğun mağlûbiyetler de dahil olmak üzere memleketin İdaresinden doğabilecek her türlü sorumluluğu fmecıillyet) üzerine alması sorumsuz (gayrlmesulı imparatorun Tanrısal
sıfatını da böylece korumuş oluyor du (bugün Amerikalıların imparatoru harb suçlusu saymaması vc yerinde bırakması ne kadar manidardır).
Bu devir esnasında Mikadolar k«n-dilerlni tamamen ruhani işler ve cUmanî zevklere vermişler -Je Kiolo'-yu mukaddes bir şehir, bir nevi Kabe haline sokmuşlardır Böylece Japonyanin ikinci başşehri zamanla memleketin en muhteşem tapınakları ile süslenmiştir. (Mukaddes Kloı.ı).
Tebaasına göıünmlyen vc «alabalık bir maiyet İle Kioto’ya kapantın İmparatorlar artık sadece kendilerini saray entrikalarına vermişlerdi. İm para torlsrm b aşka din efendi dıi-yebUeccğimls Inıparatorlçeden başka 12 kadın efendisi ve sûyisız gözdeleri vardı. Gitgide Kioto’daki imparator sarayı şehrin içinde âdeta ayrı bir şehir kadar büyümüştü. Bahçeleri, korulukları, gölleri İçindeki 40.000 bendesi 1 e 15 fersahlık bir çevreyi kaplıyordu. İmparatorlar yalnız dini anlaşmazlıklarda memleket İşlerine müdahale ediyordu.
Asi daim yo'lan yolu getiren ve böylece dahili barışı temin ederek Kiu-Slu'dan Hondo’nun kuzeyine kadar kuvvetli bir merkezciliğin kurulmasını mümkün kılan Sogonlar’ın Itlban memlekette gittikçe yükseliyordu. Soğanlar Yokohama'nın güneyinde ve Yedo koyunun ağzındaki Kamakura’yı — belki de sarayın tesirinden büsbütün uzak kalmak İçin — kendilerine merkez olarak seçtiler ve burası yamneaya kadar 30û yıl, nüfusu bir milyonu bulmuş olan bu şehirde kaldılar ve sonra Yedo (bugünkü başkent olan Tokyo) ya geçtiler.
Gelip geçmiş Sogonlarm İçinde en meşhurları büyük derebeylerlnl ta mamlie ezip memleketi 250 senelik bir barışa ve terakkiye kavuşturan ve birçok tarihçilerin Japonların Piricles i adını verdikleri ¥eya-Su İle halefi Yemitsu'dur.
Bu İki Sogon zamanında Japonya Asyanın ve Avrupanln diğer kavim-lerlle ticaret münasebetleri kurmuş, Amerikada meydana gelen olayları, Meksika körfezi kuzeyinden Horn burnuna kadar uzanan (Orta ve güney Amerika) İspanyol kolonlzasyon ve hâkimiyetini dikkatle tatabeûnlş yeni İspanyadan madenciler getirt mlş ve XVI ncı yüz. yıldan İtibaren de Pasiflğtn ticari trafiğinde önemli roller oynamağa başlamıştı.
Daha o zamanlar ortalıkta «Doğan güneş» memleketinde Çin ve Hint medeniyetine Avrupa medeniyetini de katılabileceği ümitleri belirir gibi oldu. Ancak bütün bu ümitler İspanyol, Portekizli, Fransız katolik misyonerlerinin beceriksizliği yüzünden, daha doğrusu yüzsüzlüğünden suya düştü. Din yaymak nlyetllc gelen bu adamlann siyasi gizli maksatlar taşıdıklarına kanaat getiren Yemltsu Fillplnlerin ve Peruluların Akıbetine düşmekten korktu ve ufukta beliren tehlikeyi önlemek ve yurtlarını bir ecnebi İstilâsından kurtarmak için misyonerleri kovdu ve yenilerime de Japonyamn kapılarını kapadı Nihayet 1821 de her ne maksatla olursa olsun Japonların yurtlarını terketm eleri ve hattâ açık denizlere dayanıklı büyücek tekneler yapmaları yasak edildi. 1824 te Çinliler vc Holandalılar müstesna (bunlar Na-gazaki yakmuıda küçük bir kayalık ta oturmak zorunda İdiler) Japon topraklan bütün ecnebilere kapatıldı ve Japonya 1868 e kadar kendi kabuğu İçine çekilmiş bir halde yaşadı.
Şüphesiz bu zoraki infirat dışarısı İle harsi münâsebetleri büsbütün kesip atmış değildi fakat, kabuğunun İçine çekilmeden beklenen politik gaye elde edilmiş ve Japonya Aryanın diğer büyük memleketleri gibi Avrupatıın bir müstemlekesi olmaktan kurtulmuştu- Japonya bütün bu müddet esnasında yeryüzünde sanki kendisinden başka kimse yokmuş gibi yaşadı ve bu sayede bugüne kadar bütün orijinalliğini muhafaza eden yeril medeniyetini İdame et ütebildi.
Nihayet Japonya kapılarının zorlanması hiç beklenlhniyen bir yerden, Amerika Birleşik devletlerinden geldi. 1845 e doğru Amerikanın Çin İle ticari münasebetleri çok artmıştı San - Fransisco'dan Kanton'a gidon ticaret gemileri bazan Japon taytlarında kazaya uğradıkları zaman mürettabat Japoniardan fena muameleye maruz kalıyordu. 1849 da İlk defa olarak bir Amerikan htıfb gemisi kumandanı Jtıponlara, karaya düşen bir Amerikan gemisinin 18 tayfasını hemen teslim etmezlerse Nagazaki'yl topa tutacağını bildirdi ve nihayet 1853 te Komodor Perry Amerika Birleşik devletleri Cumhur-reisinin Japonya İmparatorun» hitaben yazılmış ve Japon limanlarının dış âleme açılmasını âmir olan bir namesini hamilen dört harb gemisi ve 580 kişilik bir kuvvet 1le Uraga koyuna girdi ve on gün kaldı. Bu davetsiz ziyaret Japonyadû eşsiz
İkinci bir galeri yapılmaksızın
Istanbula verilen suyun artma imkânı vardır
1 — Kırçeşme sularını tasfiye ederek şehre akıtmak. 2 — Şehir dahilinde 7 erkos suyu zayiatını önlemek
îstanbulun susuzluk derdi, son günlerde gazetelerin başlıca mevzularından birini teşkil etti. Tenkld ve şikâyetlerin çoğu, sular idaresinin kati bir tedbir alamaması etrafında toplandı Belediye reisliği de bugünkü şartlara göre şeririn ihtiyacını karşı-Iıyacak su miktarını arttırmak kabil olmadığını, ancak terkos gölünden lctdla edildiği ve abonelerinin de ak-Ikincl bir şebeke yapıldığı takdirde ■ ■ -■----■- -••-*—• -
şehrin su ihtiyacı karşılanacağını izah etti.
Evvelce de yazdığımız gibi bu ikinci şebeke için otuz milyon liraya ihtlyaj vardır. Vaziyetin bu merkezde olmasına rağmen acaba bugünkü şartlara ve hallere göre şehrin günlük su miktarını biıaz daha arttırmak kabil değil midir? Bu hususta da kendisile görüştüğümüz salâhiyet sahibi bir zât bize şu izahatı vermiştir:
— İstanbul halta vaktiyle terkostan başka tarkçeşme, iıslkah, Taksim bent sulanın da kullanırdı. Bu suretle terkos suyu kullanmıyan halk, bu sularla İhtiyaçlarını temin ederdi. Sonra terkos şebekesinin idaresi belediyeye geçtikten ve belediye de bu maksatla bir müessese kurduktan sonra evkaftan devredilen vakıf suların da süzme havuzuna kadar uzanan me-idaresi belediye sular İdaresine geçti.1 safede aramıyarak şehir içindeki za-Belediye bu suyu İdare etmeğe başla-' dığı zaman bilhassa kırkçcşme sularının İçlimeğe müsait olmadığım ve birçok basilleri ihtiva ettiği İçin başta tifo olduğu halde birçok hastalıklara sebçboincnğini ileri sürerek bu suların kullanılmasına nihayet verdi. Taksim ve kısmen de halkalı suları da tasfiye edilmek suretile terkos suyuna İlâve edildi. Bugün sular idaresi, terkosa bu suyu karıştırman suremle bilhassa İstanbul semtinin ihtiyacını kısmen karşılamaktadır.
Sular idaresi, tarkçeşme su yollarının çok eski ve köhne olduğunu ve bunların ıslah ve tamiri için yapılacak masraf ile ikinci bir şebekenin tesisi mümkün olduğunu iddia etmektedir. Fakat terkos suyuna karış-tırılmaksızın bugün kullanılmıyan kırkçcşme suyu vardır. Kırkçcşme suyunun bentleri kurumamıştır. Yağmur sulnj'lle biriken bu su bentlerden yine şehre kadar — su yolu bozuk ve çürük olduğundan zayiat verse bile — muntazaman gelmektedir. Fakat belediye sular idaresi bu suyun şehir hududu içine girmesine mâni olduğun On şehre girmeden ve muattal bir hale gelen eski çeşmelerine akmadan dağılıp gitmektedir,
İkinci bir su zayiatı daha vardır: Sular idaresi, terkos suyunun bile — şebeke eski olduğundan — gölden 6üzme havuzlarına kadar yolda sızıntı yaparak bir kısmının zayi olduğunu kabul ediyor. Lâkin bu zayiat, yalnız terkos gölünden Kâğıthanedeki süzme havuzundan sonra da şehir iç ?
me havuzdan sonra da şelılr içinde de ufaktefek sızıntılarla toprak altında kaybolan bir kısım sudan daha halkın istifade edemediği muhakkaktır. Netetam, birkaç misal de bunun böyle olduğunu teyldetmiştir. Şehrin bazı semtlerinde sular İdaresi tarafından normal miktarda su verildiği
sini İİeri sürerek şikâyet ettikleri görülmesi üzerine yapılan tetkiklerde şebekenin bir tarafındaki bir sızıntıdan dolayı suyun toprak altında kaybolduğu anlaşılmıştır. Bu semt semt görülen sızıntılar, epeyce bir yekûn tul m aktadır. Şu halde derhal yapılacak iki şey vardır: Birincisi, bugün artık mikroplu, basilli görüldüğü için kullanılm. ında sıhhi mahzur görüldüğü için akıtılmıyan kırkçeşme sularını şehir haricinde muhtelif yerlerde toplıyarak ve tesis edilecek depolarda suları temizledikten sonra bunları ya terkosa İlâve ederek yahut ayrıca akıtmak suretile tarkçeşme sularından İstifade etmek.
İkincisi dc terkos suyu zayiatını yalnız terkos gölünden Kâğıthanedeki
ylatın da önüne geçmek üzere şehir içindeki bu şebekesini gayet esaslı surette tetkik etmek lâzımdır. Bu iki tedbire eJ.ddi surette başvurulursa bugün şehre verilen su miktarını hiç olmazsa yüzde on beş yirmi nispetinde arttırmak mümkündür. Bu da oldukça mühim bir faydadır.
Sırası gelmişken diğer bir noktayı da hatırlatmak yerinde olur: İstanbul vakıf sularının bütün şebekesini pek iyi bilen eski suyolcularından bir kısmı hâlâ hayattadır. Bunlar babadan kalma bir bilgi ve İhtisas ile şehrin bent sularının nereden geçip gittiğini, nerelerde zayiat vermeleri ihtimali olduğunu pek ryt bilirler. Hattâ vaktlle yalnız bent sularından istifade edenlerden uazı kimseler, evlerine, hamamlarına, baştanlarına fazla su alabilmek İçin el altından bu suyolcularile anlaşırlar, kendi ihtiyaçlarına daha fazla su ayırtırlardı. Ameli surette şehir sularının isale tarzlarını pek iyi bilen ve şimdi kenarda köşede kalmış bu suyolcuları her nedense sular idaresinin iltifatına mazhar olmamaktadırlar! Sular İdaresi, İyi niyetle hareket ederek bu eski suyolcularının bilgi ve tecrübelerine müracaat ederse çok faydalı netice alabilir. Herhalde eski vakıf bentlerinden şehre akan oldukça mebzul bir su vardır. Bu su pistir, mikropludur diye terkedllmemelidlr. Fenni şartlarla ve oldukça az bir masrafla tasfiye edildikten sonra neden İstifade yoluna girilmiyor, bilmiyorum?»
1 Bugün matinelerden itibaren
Lâle Sinemasında
1 - MIZRAKLI FEDAİLER ALAYI
GARY COOPER — FRANCHOT TONE
2-BÜYÜK YANGIN (Renkli)
FRED Mac MURRAY — PAULETTE GODDARD
L
Bugün A R SİNEMASINDA "j
SABAH OLMASIN
Hold Back the Down
Charles Boyer - Olivia de Haijlland I
Seanslar: 2,30.4,35 - 6,45 ■
E» Kadıköy SÜREYYA Sinemasında
Perşembe matinelerden itibaren ,'p
1 — ASLAN TARZAN 'Ren idi) '
DOROTHY LAMOUR. — R. DENNİNG
2 —BOĞUŞ AN ÇETELER
EDWARD G. ROBİNSON — ANNE 8OTHERN
bir panik havası yarattı. İmparator Tanrılara yalvardı. Holandadan bir harb gemisi istendi. Kalelere asker yığıldı, buraları Portekizlilerden alınan. toplarla tahtam edildi, velhasıl doğudan gelen bu yandan çarklı ejderlerin İkinci bir ziyaretini lâyık olduğu gibi karşılamak İçin bütün hazırlıklar yapıldı. Memleket efkârı İkiye ayrılmıştı. Bir kısmı her ne palı aşna olursa olsun İnfiratta sebatı diğer bir kısmı ise açık kapı politikasının kabulünü istemekte İdi. Zamanın «Sogon» u da açık kapı politikasına taraftar olduğundan otoritesinden çok kaybetti ve «köpek ec-nebJlerlnn dostu sıfatile kapalı kapı politikasının devamını Istiyenlerlıl
itabına .uğradı.
Bu didişmelerden asıl faydalanan İse genç Mikado Mutsohlto oldu, 8o-gon’u İstifaya zorladı ve İdareyi eline aldı, gelip Tokyo'ya yerleşti, bilindiği gibi memleketin kapılarını ecnebilere ardına kadar açtı ve yanın asır sonra zavallı Çin'in başına bir belâ kesilecek, Paslfiğl çeviren millet ve kavlmlere büyük gaileler çıkaracak modern Japonyanuı temelini attı.
80 sene aonra yine aynı Amerikanın bu kapıyı tekrar kapatmak için 4 sene süren bir savaşa girmek zorunda kalması tarihin ne garip ve acıklı bir cilvesidir.
MACtD ARDA
Zafer bayramı
(Ba§ tarafı 1 inci sahifede)
«Dördüncü kolordusu ile İstihdaf ettiğimiz düşman kısmı küllisini cenuptan «tkloeden birinci ordu karargâhına da ben bizzat gidecektim. İsmet paşanın karargâhta kalıp vaziyeti umumlyeyl İdare etmesini münasLp gördüm Fevzi paşa hazretleri şimale hareket ederken ben de otomobille şimendifer güzergâhım takiben garba hareket ettim. Akşehlrde birinci ordu karargâhına saat dokuzdan evvel idi kİ vâsıl olmuştum. Ordu kumandanına bir taraftan cephenin tahriri emri tevdi olunurken ben-de kendisini şifahen vaziyeti izah ettim, ve dördüncü kolordunun tekmil fırkaları ile ve sürat ve şiddetle İşte bu köyün, Çal-köyüniia garbındaki düşman kısmı küllisini İhata edecek surette muharebeye mecbur etmesini emrettim ve İlâve etlim ki düşman ordusu behemehal imha olunacaktır. Ordu kumandanı benim yanımda telefonla kolordu kumandanı Kemaleddin paşayı buldu benim oraya geldiğimi ve emrimin ne olduğunu tebliğ etti. Bir müddet kuvargahta kaldım. Mütemadiyen gelen muhtelif rütbedeki esir zabıtanla görüştüm. Bunlardan biri erkânı harb zabiti idi. Zavallı verdi# malûmat mey anın d a lstemiyerek Başkumandan Trlkopis'in ve ikinci kolordu kumandanı General Diyyeni-sln de bizim çevirmek istediğimiz çemberin İçinde bulunduğunu ifade elmiş olda Derhal yanımda bulunan ordu kumandanına «Kemaleddin paşayı bulunuz, bizzat Trlkopisle beraber Jİİtün düşman generallerini behemehal esir etmesini söyleyiniz» dedim. Bu emir derhal telefonla tebliğ olundu. Zavallı esir zabit benim bu emrimi işitir İşitmez İkram ettiğim çayı İçm.yerek büyük bir baygınlık geçirdi. Daha fazla bu ordugâhta kalamazdım. Muharebe vaziyetini gözümle görmek benim İçin mukavemetsiz bir ihtiyaç oldu. Ordu kumandanını da beraber alarak dördüncü kolordu kumandanının tarassut İçin bulunduğu şu istikametteki bir tepeye geldik. (Arpalık civarında).
«Çalköyii garbında ve şimalinde patlıyan topların taaruzlarını işitiyordum. Oradan vaziyeti dürbünle tetkike uğraşmak bana sıkıntılı geldL Daha ileri', • ateş yerine g’tmek İçin katı bir üzüm ve ihtiyaç hissediyordum ve bit noktayı, şimdi üzerinde bulunduğumuz bu tepeyi gösterdim. Oraya gitmek lâzımdır ve buyurun gt-delim, dedim. Otomobillere atladık. Bu tepeye gelen yola dahil olduk. Arasıra güzergâhımızın soluna düşman mermileri düşüyordu. Dördüncü kolordunun fırkaları şarktan garba doğru güzergâhımızı katederek seri hatvelerJe ilerliyorlardı. Biraz evvel dediğim gibi saat ikide şuraya çıkmış bulunuyorduk. Düşman kuvvetlerini gündüz gözüyle tamamen ihata etmek, düşmanın rr.uannldane müdafaa ettiği muharebe mevzilerine süngü hü-cumlar’Je dı-hll olarak neticeyi katiy-yeyl almak elzemdi. Bunun için bütün kıtaatın âzami fedakârlıkla ilerlemesini ve bütün bataryalarımızın hattâ mesturlyete bakmaksızın, ateş mevzilerine girip düşman mevzilerini sarsmasını istiyordum. Yanımdaki kumandanlar bu noktal nazarımı anlar anlamaz derhal ve en asabi bir surette faaliyete geçtiler. Maatteessüf şimdi ismini hatırlayamadığım yanımda bulunan kahraman bir süvari zabitine birkaç kelime not ettirerek düşman mevzilerini şimalden saran ikinci orduya gönderdim. Ve şifahen, burada benden İşit tiklerini onlara da söylemesini emrettim. Bu zabit vazifesini yapmış ve birkaç saat sonra yanıma gelerek malûmat da vermişti. On birinci fırkanın kumandanı Derviş bey bizzat ileri atılarak bütün kuvvetlte düşman mevziine ilerliyordu. Kolordu kumandanı Kemaleddin paşa cenuptan ve garptan düşmana saldırıyor, diğer fırkalarına yeniden yeniye teşdit ve teşriki harekât İçin emirlerini İsal ediyordu, ikinci ordunun on altıncı ve altmış birinci fırkaları düşmanla ciddi muharebeye girişiyorlar, diğer fırkaları da ihata dairesini daraltıyordu. Bunlan görüyordum. Süvari kolordumuzun daha garptan düşmanın arkasını kesmek ' üzere bulunduğunu bana haber getiren süvari zabiti söylemişti.
«Saatler İlerledikçe gözlerimin önünde inkişaf eden manzara şu idi: Düşman başkumandanının şu karşıta
tepede son »gayretlle çırpındığını görüyor gibiydim. Artık toplarının, tüfeklerinin ve nıitraiyözterinin ateşinde sanki öldürücü hassa katmamıştı. Bıı ovada şimalden ve cenuptan birbirini vciycden avcı batlarımızın, guruba yaklaşan güneşin son şuaatile parhyan süngüleri her an daha ileride görülüyordu. Düşman mevziini saran bir daire üzerinde mevzi, almış olan bataryalarımızın fasılasız ve amansız ateşleri düşman mevziini İçinde barınılmaz bir cehennem haline getiriyordu. Güneş mağrlbe yaklaştıkça ateşli, Kanlı ve ölümlü bir kıyametin kopmak üzere olduğu bütün ruhlarda hissolunuyordu. Biraz sonra cihanda büyQk bir inhidam olacaktı. Ve beklediğimiz halâs güneşinin tulü edebilmesi İçId bu İnhidam lâzımdı. Zulmetler İçinde ou inhidam vuku bulmalıydı. Hakikaten semanın karardığı bir dakikada Türk süngüleri düşman dolu o sırtlara hücum ettiler. Artık karşımda bir ordu, bir kuvvet kalmamıştı. Kamilen mahvolmuş, perişan bir bakiyetüssüyuf kütlesi bulunuyordu. Kendilerinin dediği gibi pürhavfü lerzan, blşetai, bir kütle, acip bir halita halinde firar İçin ı> fürcc .rıyordu. Artık gecenin koyula-şan zulmetleri neticeyi gözle görmek j-J İçin güneşin tekrar tulüuna İntizarı Q_ zaruri kılıyordu CX|
«Ertesi günü bu muharebe mey-^ danını dolaştığım zaman ordumuzun O İhraz ettiği zaferin azameti ve buna _ mukabil hasım, ordusunun duçar a edildiği felâketin dehşeti beni çoi.— mütehassis ettU O karşıta sırtların ÇQ gerilerindeki, bütün vadiler, bütün dereler, mahfuz ve mestur bırakılmış X* toplarla, otomobillerle vc namütenahi teçhizat ve malzeme Ue ve bütün met.rııkâtın arasında yığınlar teşkil frD eden ölülerle toplanıp karargâh..lci-M— miza sevkoiunmakta bulunan sürü sürü esir kafileleri hakikaten bir o mahşeri andırıyordu. Bu dar ateş ve_ r-.vlet çemberinden bugün için kur-^* tulabilenler birkaç din kişilik bakiye-tüssüyuttan ibaretti. Fakat onlar da daha büyük Türk çemberi içinden (Q çıkmağa muvaffak olamıyarak baş-lannda başkumandanları bulunduğuÇJ halde beyaz bayrak çekmeğe mecbur olmuşlarda
«Ağustosun otuz birinci günü takriben zevalde idi kİ yine bu Çalkö-yünde, yıkık bir evin avlusu içinde İsmet paşa ve Fevzi paşa Be buluştuk. Kırık kağnı arabalarının döşeme ve oklarına ilişerek bundan sonraki vaziyeti mütalâa ettik. Kazandığımız meydan muharebesinin bütün seferi hitama erdirebilecek bir azamet ve ehemmiyette olduğunda ittifak ettik. Şimdi Bursa istikametinde çekilen düşman kuvvetlerini mahvetmekle beraber bütün orduyu asli ile bilâ Üram İzmire yürüyecc‘.:tik...
30 Ağustosun ehemmiyeti
Atatürk aynı nutkunda 30 ağustos zaferinin ehemmiyetini şu cümlelerle belirtmektedir:
— Mahkûm olmak istemlyen bir milleti tahtı esarette tutmaya muktedir olacak kadar kuvvetli müstebitler artık dünya yüzünde katmamıştır. Tiirk milleti son mûcadelâtile, bilhassa burada ihraz ettiği zaferle, izhar ettiği azim ve irade ile malûm olan bu hakayıta bir defa daha sinel tarihe çelik kalemle hakketmiş bulunuyor.
Afyonkarahisar, Dumlupınar meydan muharebesi ve onun son safhası olan bu 30 ağustos. Türk tarihinin en mühim bir dönüm noktasını teşkil eder. Tarihi millimiz çok büyük ve çok parlak zaferle doludur. Fakat Türk milletinin burada İhraz ettiği zafer netlcel kaüyell vc bütün tarihte, yalnız bizim tarihimizde değil, cihan tarihinde yeni cereyan vermektfl katı tesirli böyle bir meydan muharebesi hatırlamıyorum.
Hiç şüphe etmemelidir kİ yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyetinin temeli burada tarsin olundu. Hayatı ebediyesl burada tetvlcolundu. Bu sahada akan Türk kanlan, bu semada perva2 eden şehit ruhları devlet ve Cumhuriyetimizin ebedi muhafızıdırlar. Burada esasını vazettiğimiB (Şehit asker) âbidesi işte o ruhları, o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarım, fedakâr v~ kahraman Türk milletini temsil edecektir. Bu âbide, Türk vatanına gö., dikenlere Türkün 30 ogus-tor günündeki ateşini, süngüsünü, savletini, kudret ve İradesindeki şiddeti hatırlatacaktır
Ankara Belediyesinden:
1 — Otobüs idaresi garajında ye. bir garaj İnşası 15 gün müddeti® ve kapalı zarf usulü Ue eksiltmeye konulmuştur.
2 Muhammen bedeli (173016) lira (17) kuruştur.
3 - '• emlnatı (9900) Ura (81) ku -ştur.
4 — Teminat belediye merkez veznesine yatırılacaktır.
5 — Bu İşe girmek İsteyenlerin ticaret odasına kayıtlı olmaları ve (70) btn liralık asma demir çatı l.şüıl yapmış olduğuna dair vesika İbraz eyle-
-lerl ve İhaleden en az üç gün evvel bel.diye ^..şkanlığına yazı Ue müracaat ederek İhaleye girebilmek için vesika alarak bu vesikaları teklif mektubuna eklemeleri şarttır.
6 — Bu İşin 7. 0. 945 cuma günü isteklisine ihalesi mukarrer bulun-
duğundan şartnamesi İle keşif cetvelini ve projesini görmek istlyenierin her gün encümen kalemine müracaatları ve isteklilerin de 2490 numaralı kanunun 33 İnci maddesi mucibince tanzim edecekleri teklif mektuplarını ihale günü olan 7. 9. 945 cuma günü saat 10 a kadar belediye dairesinde müteşekkil encümene vermeleri. (11042)
Deniz okulları kayıt ve kabul komisyonu başkanlığından:
1 — Deniz Lisesi birinci ve İkinci sınıfına bulundukları sınıflardan doğrudan doğruya geç-en öğrencilerle bir dersten bütünlemeye kolan öğrencilerin kayıt ve kabulleri 17 Eylül 945 gününe kadar uzatılmıştır.
2 — Bütünlemeye kalan öğrenciler en geç 17 Eylûl'e kadar bulundukları okullarda bütünleme sınavlarını verdiklerini okullarından alacakları belge İle tevsik etmeleri lâzımdır.
3 — Bu gibi öğrencilerin kayıtlarını yaptırmak üzere Kasımpaşada-
k! Deniz Okulları kayıt ve kabul komisyonu Başkanlığına bas vurmalar L (11332)
İhracatta lisans usulü ve ticaret odaları
bakımından, kontrol etmeğe lüzum kalmaz.
Karşımızdaki piyasalarda fiat. ler ile suni olarak oynayıcı teş. kilât yoktur, yani oralarda fiat. ler normal, tabiî olarak seyreder,
Karşımızda bizi tehdit eden bir silâh olmadığına göre, bizim de bünyemizi ağırlaştıran silâhlan atmamız yerinde olur.
ihracı menedilmek veya tak. yidedilmek lâzım gelen bazı mad. deler müstesna, ihraç malları, mızı lisans usulünün zorluklann-dan kurtanp eerbes bırakmakta hiç bir mahzur kalmamıştır.
Ticaret ve sanayi odalarımızın lisans engelinin kati olarak kaldırılması teklifini kuvvetle elle, rine alıp, müdafaa etmelerini beklerdik. Böyle yapmakla muhakkak bütün iş âleminin düşünce ve isteklerine tercüman ve memleket menfaatlerinin müdafii olurlardı.
Halbuki, düşünüş seviyeleri hakkında pek iyi bir not verdir. miyecek bir fikir ertaya alarak, hem devlete yanlış bir telkinde bulundular, hem de tüccarın ek. serîyetinin düşüncelerinden ay. nldfar.
Son günlerde üç ticaret odası mümessilleri tarafından imzalanıp Ticaret Bakanlığuıa sunulan bir raporda lisans usulünün kal. •dınlması lüzumuna hiç temas edilmeden sadece, şimdiden son. ra, bir kolaylık olmak üzere, lisansların odalarca verilmesi tek. lifi öne sürülmektedir.
Mütemadiyen ticarette serbes. İlk bayrağını, haklı ve yerinde olarak, açan bu 3 oda mümessil, leri, nasıl oluyor da serbestîyl, suya muhtaç olan balık kadar tabiî olarak İsteyen İhracat işin, de, gayet normal ve zaruri bir şeymiş gibi. Hansın esasına dokunmuyor ve ancak verilme şekli üzerinde duruyorlar.
Bu düşünüş tarzında, hiç ol. m azsa, bîr gafletin rolü olduğunu en iyimser bir ihtimal olarak kabu' etmek isteriz.
Her halde İhracatta lisans usulüne karşı cidal açmamakla odalar vazifelerini ihmal etmiş oldü'ar.
Bu zühullerini İlk fırsatta tas. hih etmelerini dileriz. Fakat, kaldırılmasını İcabettLren bütün sebeplere rağmen, eğer lisans usulü muhafaza edilecek olursa, lisans verme salâhiyetinin ticaret odalarına devri kat'yen caiz değildir.
Ticaret ve sanayi odalarının salâhiyetlerinin artmasının en kuvvetli, belki ilk müdafiıerinden bulunmakla beraber, bu teşekküllere bazı idari İşlerin verilmesin? atraftar değiliz.
Lisans verme işinin, bazı odaların elinde, şahsi tesirler, hattâ gayri meşru rekabet mevzuu olarak kullanılması muhtemel değilse bile mümkündür.
Odalar kuvvetli, terkibi olarak düşünen istişare organlarıdır. Fakat sırf memleket menfaati ölçüsüne uyan, yani hususi menfaatlerin üstünde olan devlete ait olması lâzım gelen bazı salâhiyetler. şahsî İstismar tekili, kelerine maruz kalabilecek oda. lar gibi teşekküllere verilmemelidir.
Lisans usulü, ihracatta kalkmalıdır, veya devam ettirilirse, lisans verme işi muhakkak Ticaret Bakanlığının elinde kalmalıdır.
Kendilerine, haklan olrpryan bir işi çekmek istemekle tiç ticaret odası mümessilleri çok hatalı, bilgi ve İsabetli düşünüşlerine olan güveni sarsıcı bir harekette bulunmuş oldular.
CEVAT NİZAMİ
Dış ticaretimiz, Almanyamn. ve merkezî Avrupa memleketleri., nm hemen hemen inhisarı altında iken, suni ve kontrollü bir iktisat sistemine karşı menfaat. Itrimizi korumak için biz de bir takyidat manzumesi kurmağa mecbur olmuştuk.
Almanya hem bazı İktisadî düşünceler, hem de, harbden evvel ve harb içinde bütün icraatına hâkim, olan nüfuz ve hâkimiyet zihniyeti yüzünden, iktisadi ha. reket’er mihveri olan, «fiat» ölçüsünü hiçe saymış, alış verişlere tamamen siyasî bir renk ve çeşni vermişti.
Böyle ezici, daha doğTusu. ezmeği gaye bilen sisteme karşı, İktisadî kavalımızı başıboş ve âciz bir vaziyette bırakamazdık. Tüccarın ayrı ayrı, birbirine re. kabet ederek yapamıyacağı müdafaayı devlet üzerine aldı.
Kurulmuş olan bu müdafaa s>stemindî. lisans usulü en ehem. mivetH bir parçayı teşkil etti.
Lisansta her hangi bir malin İhraç edilip edilmemesi, esas bakımından bir inceleme mevzuu olmakla beraber, ki bu memleketimizin mevcut ve muhtemel ihtiyaçları meselesidir, kontrol b'ihassa fiat bakımından lüzumlu idi.
Bu mekanizma az çok İyi İşledi. İhraç maddelerimizin fiatle-ri, tüccarın şuursuz rekabeti yü. zünden düşmek tehlikesinden kurtuldu. Fakat maalesef zıt istikamette bir şişirme, müfrit bîr yükselme oldu. Bu sayede ihra. catçılar, kısmen müstahsile kadar inikâs eden kazançlar temin ettTer. Is âlemi, İlk nazarda, in. kişaf intibaı veren bir manzara arzetti.
Hakikatte, memleket iktisadiyatının bünyevî bir istifade te. min ettiği İddia edilemez. Bazı mallarımızı senelerle çok yüksek fiatlere sattık. Fakat. Almanya İle alış verişlerimiz kliring esasına dayandığından, sattıklarımızı kıymet bakımından aldıklarımız, la karşılaştırmak mecburiyetindeydik, Sattığımız mallara yapı, lan her fiat zammı karşı tarafça, aldığımız malların fiatlerine ink;kâs ettirilmekteydi.
Netice İtibarile flati ifade eden rakamlar yükseldi, fakat milletlerarası mübadelelerde esas olan «mal miktarları» değişmedi,
ihracatın temin eder gibi gö. Tündüğü istifade, ithalâtın tahmil ettiği fazla yük ile karşılaştı. Bu yüzden müstehlik, mütemadiyen artan bir pahacılığın altında ezildi.
Fakat kontrol, devletin tanzim gayreti olmamış olsaydı, bel. ki netice daha vahim olur, mal. lavımızı ucuza satar, getirttiğimiz eşyayı pahalıya almağa mecbur olurduk.
Her halde, sistemin tatbikatında aksaklıklar, inhiraflar ol. muş olmasına rağmen, ihracatımızı fiat bakımından kontrol, es?s itibarile. faydalı oldu,
Almanya ve merkezi Avrupa 11e ahs verişlerimiz kesilip İhra. çatımıza yeni bir istikamet vermek lüzumu belirince, aynı sistemi devam ettirmek doğru olur muydu.
Bugün karşımızda norma1, fiat mevzuunu münhasıran İktL sad! âmillerin, arz ve talebin tabiî tesirlerine bırakan piyasalar vardır. Bunların bize karşı hücum, tecavüz niyetleri, ne lehte ne aleyhte İstimal muamele yapma İstekleri yoktur kl, biz de müdafaa tedbirleri a'alım.
Bilhassa. fiat bakımından svn’Hik, müdahalecilik, ancak eski münasebetlerimiz yüzünden fazla yükselmiş olan seviyeyi tutmak istikametinde olabilir. Bu gayret semere veremez, ancak iktisadi normalleşmemizi geciktirir ve yarın için daha şa_ kıül ve yıkıcı bir düşüş hazır. lâ'-_
Bir çok işlerimizde olduğu gl. bi. fiat mevzuunda da dünya, nın. daha doğrusu Anglo . Sak-son dünyasının gidişine uymak mecburiyetindeyiz. Bu gidişten ayrılmak, bütün iddialı söz ve raporlara rağmen, İmkânsızdır.
Bu hakikat kabul edilecek o’ursa, Anglo _ Sakson memle. ketlerine yapılacak ihracatı, fiat
Havalarda yenilmezliğin baş s*r-tı, millî kaynaklara dayanan bir havacılığın yaratılmasıdır. Fitre- I lerlmlzl göklerimle İçin ayıralım.'
İNCİLİ ŞERİF’in
TÜRKÇE TERCÜMESİ çekmiştim.
850 sahlfellk, cildi! tam İNCİL tedlyelt olarak YÖZ KURUŞA gönderilir.
KİTABI MUKADDES ŞİRKETİ istiklâl Cad. İstanbul
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
abıâliye giden 2
gözlü sefertası..
"Biz memur adamlarız. 50 lira ev kirası
veremeyiz. Bu evden taşınalım ,,
Selânikteki makine kâtibi — Sadrâzamın masam üttün d e ekmek, peynir, ı üzüm — Talât paşaya gönderilen sefertası — Tramvaya hasret — Sulh olsa, işten çekilsem ve her yere yaya gitsem — Mükemmel bir koca — Yatak odasında iki telefon — Talât paşanın evindeki telgraf makinesi —
Talât paşa ve kadınlar —«Beni de eğlenceye götürmenize.
Talât paşa daima «büyük saadeti, sade hayatta aramalı») derdi. O zamanlar Ayasofyadiaki evde oturuyorlardı. Buranın kirası 50 lira İdi. Talât paşaya bu kira her zaman fazla gelirdi, Zevcesine:
— Hayriyeciğim... Biz memur adamız, bu kadar ağır kirayı ve. remeyiz. Elli lira bul. Yorganı, miza göre ayağımızı uzatalım... derdi.
Halbuki Sadrâzamın bundan daha mütevazı bir yerde oturmasına da imkân yoktu. Fakat Talât paşa daima itiraz ederdi:
— Hem ev, büyük de geliyor. Yukarıda tamam beş oda bom. boş duruyor. Bütçemize göre küçük bir yer tutsak da başımızı soksak’..
Arkadaşları sadaret konağına taşınmasını söyledikleri zaman ise:
— Orada oturmağa alışınm da, bir gün çıkarken güç olur... diyordü.
Fazla gelen elli liralık kirayı birikir de vermesi pek ağır olur diye bir gün bile geciktirtmezdi. Her ayın kirası makbuz mukabilinde verilirdi. HâJâ bu makbuzlar durmaktadır.
Talât paşa paradan bahsederken daima şöyle derdi:
— Ben ondan korkarım. İnsanı kolaylıkla rezil edebilir ve «idealist adamı» yolundan don. dürmeğ'e çalışır o.„
Yanında para taşımazdı. Sayın refikası sabahlan kendlisnln — ne olur ne olmaz yanında bu. lunsun diye — cüzdanına bak. tırtır ve yoksa para verirdi, &a_ ten Talât paşanın dışarıda mas. rafı da yoktu.
Bütün hayatında «büyük saa. det — sade hayat» prenslplnden katiyen ayrılmadı. Halbuki talih onu mütemadiyen fırtınaların, ve kavgalann kucağına atmıştı. O. buna rağmen her zaman «Se-lânlktekj makine kâtibi Talât'ı ın sade hayatını aradı.
Selânikteki makine kâtibi’.. Talât paşa hayatının bu malını, ariyetlerle dolu kısmını dalma büyük bîr zevkle düşünmüştü.
Sadrâzamın sefertası -
Kara ekmekle, peynir yediği günde de, baklava börek yediği zamanki kadar hayatından memnundu.
Çök meşgul olduğu zamanlar evden mavi çinko sefertasma İki türlü yemek konularak ve mektebe gönderilir gibi Babı âliye yollanırdı. Bu taslardan birinde ekseriya hoşaf olurdu.
Bazan da Talât paşa eve tele, fon eder ve:
— Kancığım, bana yemek* gönderme,,. Ben burada üzüm ekmek yiyeceğim... derdi.
sadrâzam, öğleyin vesika ek mrğile yapıncak üzümü ve beyaz peynirden ibaret olaj) yemeğini, yerdi.
Sadrâzam masası başında «makine kâtibi Talât» [bu onun kendi tâbiri idi] oturuyordu. Üzüm, ekmek, peynir, şerefine çekilen en mükellef ziyafetlerden daha lezzetli gelirdi.
Tramvay hasreti..
Kapının önünde en mükellef otomobil emrine âmade dururdu. Lâkin Talât paşa otomobilden nefret ederdi. Hattâ bazan:
— Meselâ harb bitmiş, sulh olmuş. Her şeyi bırakmışım. Bu İşlerden çekilmişimi.. Ve rahat rahat tramvayla gidip geliyorum. Hem de İkinci mevkiie.„ derdi.
Ondald ruh demokratllığı saman zaman önüne geçilmez bir hale gelirdi. Yaya yürümenin
zevkine doymazdı. Sokak Talât paşa için tehlikelerle doluydu. Fakat buna rağmen uzun uzun yürüdüğü çok olurdu.
Mükemmel koca.,
«Dünyanın en mükemmel kocası» olduğu halde kendisini katiyen iyi bir koca addetmezdi.:
— Böyle koca mı olur?.. Hafta, larca yemeği dışarıda yemeğe, mecburi,. Yatak odasında başının ucunda iki telefon... Bir kû. ca İçin en olmıyacak meslek «Sadrazamlık» tır. Hele harb zamanında bir Sadrâzam çekil, mez bir kocadır.,.
Yatak odasındaki iki telefondan başka, ayrıca hemen her odada birer telefon vardı. Telefondan maada evde aşağı yukarı bütün dünya ile rabıtası olan bir telgraf tesisatı da vardı.
Birinci kattaki baştaki oda yaverlere mahsustu. Orta oda paşanın odasıydı. Ondan sonra küçük bir oda vardı. Telgraf tesisatı oradaydı. Hususî hatlarla, araya hiç kimse girmeden buradan sarayla, BabıâH İle, Avrupa ile ve vilâyetlerle görüşülebilirdi.
Talât paşa bizzat makinenin başına oturur, valilerle Avrupa İle. İstediği kimselerle doğrudan doğruya muhabere ederdi.
Ve makinenin başından kal. karken gülümser, kendi kendine takılırdı:
— Böyle koca olur mu?., derdi...
Kadınlar..
Halbuki hususi hayatında Talât paşa hakikaten «ideal koca» İdi. Evine, zevcesine. Bütün kocalara nümune ve ibret olacak derecede bağlıydı. Karısından başka hiç kimseyi gözü gör. mezdi.
Son derecede güzel kadınlar Talât paşayı görmek, onunla konuşmak için işler icadederek konağa gelirlerdi. Bazıları da hakikaten baş döndürücü güzellikle. rlle o ramana ait kendilerine «hasar!,'» denilmemiş İnsanlar oldukları için, belki de bu suretle işlerini yaptıracaklarını ümit ederlerdi,
Talât paşa kadınlara karşı son derecede mahcup olduğu İçin onlardan tanımadıklarını kabul etmekten pek zevk almazdı. Lft. kin zevcesi:
— Talât paşayı görmek istiyoruz efendim!..
Diye karşısına çıkan bir kadı, nı, istediği kadar genç ve güzel olsun:
— Buyrunuz efendimi,.
Sözlerile Talât paşanın yanına sokardı. O zaman o kudretli Talât paşa katiyen gözlerini yerden ayırmıyarak. kıpkırmızı ve kolluk!arile oynıyarak:
— Peki efendim... Mümkünse efendim!.. Kanuni ise olur efen, dim... Hakkınız ise olur. Lütfen Hayriyeye anlatınız efendim... diyerek ve dünya güzeli çehrelere bile bir kere bakmıyarak mülâkata nihayet verirdi.
Büyüleyici tesirlerinden emin olanlar hayretler içinde dışarı çıkarlardı.
Bir kere paşa, meşhur ittihatçı arkada şlarlle birlikte Berlin-de bulunuyordu. Dostlan bir eğlenceye gideceklerdi.
Talât paşa:
— Beni de eğlenceye götürünüz canım’,, dedi.
Meşhur ittihatçılar şaşırdılar. Programda bu yoktu.
Nihayet biri:
— istersen gel amma orada ! kadınlar var... dedi.
Talât paşa güldü, cevap verdi:
— Peki amma öyleyse nasıl eğleneceksiniz?.
Tanımadığı kadınların bu, luınduğu mecliste eğlenmek Talât paşanın akimın almadığı bir Şeydi.
Neteklm arkadaşları çıkarken o Berlin d eki otelde gece yalnız kaldı ve:
— Ben de Hayriyeye telefon ederim',, dedi.
Hakikaten her gittiği yerden, bütün seyahatlerinden, bîr imkânını bulur. îstanbula karışma telefon ederdi.
Otel, şehir güzel kadınlarla doluydu. Fakat bunların hiç birinin onun dikkatini çekmesine imkân yoktu,
Talât paşayı bir Romanya seyahatinden dönüşünde karşılayan eski bir gazeteci arkadaşım şöyle anlattı:
— Rıhtımda ecnebi kadınlar ve bunların içinde hakikaten çok güzeller vardı. Bunlardan bazıları gûya yollarıymış gibi Talât paşanın tarafına doğmı yürüyorlar, sonra dönerken onun yüzüne dik dik bakıyorlardı. Lâkin paşa bu tarafa gözlerini dahi çe. vlrmiyordu. Bakışlarının esrarengiz kudret ve cazibesi meşhur olan Talât paşa bunları hiç bir zaman tanımadığı genç ve güzel kadınlar üzerinde tecrübe etmişe benzemiyordu.
Hikmet Feridun Es
Türlüye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 5400 Buruş
6 Aylık 1500 > 2900 .
3 Aylık SCO » IBÖO •
Adres tebdili için elli kuruşluk pııl gönderilmelidir. Aksi takdirde adres değiştirilmez-
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565
Yazı İşleri: 20765 — idare: 20881 Müdür: 20497
Ramazan 22 — Hızır 117
İmsak Güneş öğle ikindi Ak. Yatsı E. 8.B1 10.38 8.28 0.11 12.00 1.30 V. 4.38 6,25 13-15 13.57 10.40 21.24
idarehane Babıâli civan
Hemophilie hastalığına çare bulunuyor
Hemophllie'den mustarip olan adamın kanını durdurmak gayeslle yapılacak bir deri aşısı İle, hastanın kur-tarılabileceği Amerikan Tıp Cemiyetinin gazetesinde Dr. Charles s. Da videon tarafından açığa vurulmaktadır, HâmcphlUe hasta lığından mustarip olan hlr adamın yarasından akan kanı durdurmak gayeslle yapılacak deri Aşısının nahiyesine faal bir trombln müstahzaratı koymak sureti le hjj muvaffakiyetli netice alınmıştır
Hasta, 2R yaşında olan ve İrsi kanama hastalığından mustarip olan bir adamdı. Dudak yatılması, diş kırılması ve diz yaralarından ve buna benziyen diğer vakalar neticesinde 13 defa hastaneye girmek mecburiyetinde kalmıştı.
Pek tabii olarak, bu gibi hastalar ü?r-rir-p ameliyat yapılmamaktadır. 7:- - zen .aradan akması muhte-
mel olan lAzla kanın, hastanın ölümüne sebebiyet vermesi işten bile değildir. Sadece bir diş çıkarırken, kanın : durmaması yüzünden ölen Hemo-phille hastaları pek çoktur. Fakat -şimdi, bu faal trombln müstahzaratı, bu gibi hastaların kolayca diş çıkarmalarına imkân vermektedir.
Evvelce, daimi kanama yüzünden 13 defa hastanede yatan bir adamın sağ ayağı incindiği için, deri aşısına İhtiyaç hasıl olmuştu. Yapılan aşı, gayet iyi bir netice vermiş ve yara 3-4 gün İçinde kapanmıştır. Şampanzeler, pisikoliiik araştırmalara elverişli Şampanzelerln akıl hastalıklarından mustarip olmadıklarını açığa vuran Yale üniversitesinden Dr. Robert M. Yerkes. bu hususta şunları söylemiştir:
«Şimdiye kadar yüzlerce samparze-lerle muhtelif tecrübeler yaptım. Fakat, Dunların hiç birinde akıl hastalığına ve zararlı bir tiimöre tesadüf etmedim. Bunlarla aramızda niçin bir fark olsun? Bu hayvanların birçok hastalıklara karşı muafiyetleri mİ var?.. Yoksa, bizden daha İyi bir hayat ml sürüyorlar?.,»
Bir İnsan karikatürüne be. z’.^ n şampanzeler, gerek âdet ve gerekse vücut faaliyeti bakımından insanlardan çok farklı değillerdir. İnsanların mustarip oldukları hastalıklara şam-punzeler de elverişli oldukları İçin, lâboratuvarlarda yapılacak pSlk >ik araştırmalarda bunlardan büyük istifadeler temin edilmektedir. Neteklm, yeryüzünde nezleye tutulan tek bir hayvan varsa o da. şampanzedlr. Bu bakımdan, lâboratuvar araştırmalarında bu hayvanlar rj»v*₺ ehemmiyetlidir.
Hâl talimatnamesi
Esnafın ve kabzımalların istedikleri gibi hareketine mâni olamıyor
Hal İdaresi, belediye tarafından hazırlanan talimatnameye göre hareket etmektedir. Acele ile hazırlanmış ve kabul edilmiş bulunan bu talimatnamenin aksayan tarafları gün geçtikçe daha çok beliriyor Talimatnameye konulan hükümler, yürürlükte bulunan kanun ve nizamlara göre tanzim edilmemiştir. Bu yüzden çıkan ihtl-lûriarcla Hal İdaresini: kurduğu teşkilât ve yaptığı İşler mahkemeler tarafından tasvlbedllmemektedir. Hal talimatnamesine göre suçlu olanları, kauunlar suçlu görmüyorlar. Talimatname mucibince Hal’de satılan mey-va ve sebzelerin Tiatlerini normal bir I hadde tutmak üzere bir heyet teşekkül etmiştir. Ehil vukuf olarak hareket eden, İcabında fiatlere müdahale eden bu heyetin kanunen hiç bir resmi sıfatı yoktur- Bu sebepten yapmak istediği İşler neticesiz kalmaktadır. Sebze ve meyva fiatlerl belediye tarafından tesblt edilmediğinden meselâ Hal'e getirilen üzümü 100 kuruşa satmak Istlyen bir adamı İdare pahalıdır satamazsın diye menetmeğe kalkınca yolsuz hareket eden bir makam durumuna düğmektedir. Müstahsilden fatura istenmlycceğlnl amir bulunan 510 sayılı kararname mucibince Haldeki bütün kabzımallar, müstahsil gibi görünmekte ve fiatlerl İstedikleri şekilde tesblt etmektedirler. Fazla fiaitten dolayı satışı menedilen, bir malın kasten çürütüldüğü ve zarara uğratıldığı Iddiaslle mal sahibi, idare aleyhinde tazminat dâvası açıyor. Böyle dâvaları da belediye hukuk içleri müdürlüğü, memurla mal Sahibi arasında cereyan etmiş bir şahsi münasebet şeklinde kabul ettiğinden memurun bizzat bu İşle uğraşması, Vekil tutması icabetmektcdlr. Fazla flatle mal satmaktan dolayı mahkemeye verilenler de, satışların serbest olmasından yani sebze ve meyva fl-atlerlnln belediyece tesblt edilememesinden dalma beraet etmektedirler.
Bütün bu sebepler dolayıslle Hal İdaresi, müstakllen bir iş yapmaktan çekinmekte, bu suretle de oradaki satışlar alabildiğine kontrolsuz bir halde devam etmektedir. Bu sene görülmemiş derecede bol olan mey vatan n ve hattâ sebzelerin bugünkü pahalılığı flütlerin HnVde tanzim edilememesinden 1leri. geliyor, Toptan olarak çok pahalı satılan mallara perakendeci kârı olarak yüzde elli zam da yapıldıktan sonra satıcılar Eminönün-de serbestçe 260 kuruşa şeftali satmak İmkânını buluyorlar. Belediyenin bu İşle yakından ve ciddi bir şekilde meşgul olmasını bekleriz.
Baş ucunda bir yağ kandili kadar »a ışıklı elektrik lâmbası yanıyordu. Hasta dört günden beri dalgındı. Kendisinden hiç ümit yoktu.
' Bir aralık gözlerini açtı. Sonra yeniden kapadı. Lâcivertler giyinmiş bir haya! yatağının yanına yaklaşıyordu. Bu bir delikanlı İdi. Kumral parlak saçları vardı. Gözleri ışıl ışıl ve hayat dolu İdi. yanakları çukurdu.
Balımımu haline gelmiş hastanın yorgun yüzüne doğru eğildi ve mırıldandı:
— Geçmiş olsun!..
Hasta hayale cevap verdi:
— Teşekkür ederim... Fakat affedersiniz. Siz kimsiniz?.. Burada ne arıyorsunuz?..
Delikanlı gülümsedi:
— Bu hoş doğrusu!.. Tanımadın mı beni?.- Hele bir düşünün. Düşünün bakayım...
— Vallahi kabil değ» bulamıyaea-ğun...
Hayal, bir kahkaha attı:
— Ben «Siz» im... İnsan kendisini pasıl tanımaz?.. Ben Sîzim!.
_ Ben misiniz?..
____ Evet... Fakat 25 yaşındaki Siz.. İyice baksanıza... Bu kadar uzak bir mazi mİ ki?. 25 yaşında böyle değil mi idiniz?.. Ben sizin mazlnlzim azl-■Un...
____Evet... Öyle ya... Kütüphanemdeki resmim daha doğrusu resminiz gözünün önüne geldi-,. Şimdi seni tanıdım delikanlı... Aziz ve sevgili mazim!. 25 yaş)m benim. Fakat ne kadar da güzelmişsin eski dostum. Perl masallarındaki prenslerin en gürellerine benziyorsun. Ne kadar güreşeli gülüşün, neşeli bakışların var... Şiir gibisin!.. Delikanlı, sen beni ağlatacaksın... Demek ben bu idim, böyle idim ha!.. Otur bakalım...
Hayal, hastanın baş ucundaki boş iskemlenin üstüne oturdu. Hasta sayıklar gibi mırıldandı:
— Ben böyle İdim ha... Gör de İbret al... İşte öyle İken, böyle oldum. Ona göre yaşa...
Delikanlı gürültülü bir kahkaha kopardı:
— İlâhi ihtiyar dostum... Gençlik ebedi değil midir?..
Hasta alaycı bir ülütnscme ile 25 yaşındaki kendini süzdü:
— Yine sen öyle bil. Zaten ne kadar aksini söylesem inanınıyacak-6in... Bu çağda iken İnsana gençlik bltmlyeeekmlş gibi gelir. Sonra bittiğinin farkında bile olamazsın... Ve bir gün bakarsın kİ ondan bir şeyler kalmamış!..
Delikanlı hastanın baş ucundaki masada İlâçları _ güldü. Bunları birer birer alıp pencereden dışarı fırlatmağa başladı;
— Sen enaisln be moruk!. Bunlarla kendini ne zehirler durursun?..
— Aman yapma!.. Rica ederim atma... Hele o elindeki hiç bulunmı-yan bir İlâçtır. Kara borsadan 25 liraya tedarik edebildik...Kuzum atma onu..
— Boş ver babalık,. Masanın üstünün açılması lâzım... Bir şiir yazacağım. Daha doğrusu bir manzumeye son bir mısra ilâve edeceğim...
— Şiir mİ yazacaksın?.. Bu asırda?.. Vah aptal çocuğum vah...
— Neden aptal oluyormuçum? Senelerce önce yaptığın şeyi nasıl unutabilirsin?,- Asrostlşin so.ı bir mısraı kalmıştı. Tamamlayıp sevgilime götüreceğim. Tam gece yansı beni pencerede bekliyeeek!..
— A benim saf çocuğum... Bu müthiş havada hasta olacaksın... Böyle
şişe $Lşe, görünce
kutu kutu kahkahalarla
budalalıkları bırak da otur oturduğun yerde...
— 3us... SUS... Seviyorum.-: Yanıp tutuşuyorum. Sevgilime şiir götüreceğim.. SCslnl kes.. Hem göreceksin. Bir gün bütün bir dünya benim şiir dehamı alkışı lyacak...
Hasta alaycı bir tavırla mırıldandı:
— Öyle... Sen yine ümidinle yaşa!..
Delikanlı son mısraı yazdıktan sonra telâşlı bir selâmla çıktı gitti. Hasta onun kaybolduğu kapının karanlık boşluğuna bakarak mırıldandı:
— Enayi!.. ömrümün en aptal devri... Yakışıklı ve güzel enayi..
Sesini kesti. Çünkü yatağının yanında irileşmiş, erkekleşmiş genç bir adam belirdi:
— Vallahi affedersiniz. Yanınızda çok kalmak İsterdim amma o kadar meşgulüm ki... Bir giinde 4 randevum var... Hem de birbirinden sıcak dört güzel randevu... Anlarsınız ya. Biri sarışın, bir! kumral, ikisi esmer!..
— Peki amma siz kimsiniz?..
— Ben?.. Nasıl tanım azsınız... Ben sîzim!.. 30 yaşındaki siz... Fakat hemen gitmeliyim... Söyledim ya, bir günde 4 randevu...
— Marifet mi sanki bu?
— Ne zannettiniz?.. Yaşamak müsavi sevmek değil midir?.
— Bırak Allah aşkına... Bundan elde kalan nedir kİ?.
— İnsan bir şey elde kalsın diye mİ sever?..
— Bir günde dört randevu!.. Ve siz buna sevmek diyorsunuz ha... Tövbe yarabbl.,.
— Münakaşayı sonra ederiz. Allaha ısmarladık ...
Hasta gözlerini kaparken mırıldandı:
— Bu da bir numara... Yazık geçirdiği senelere!..
Bu sırada hastanın yanında şakakları hafifçe ağarmış kâmil tavını 40 lık bir erkek peyda oldu.
— Ben de sîzim!.. 40 yaşındaki siz..
— Öyle ya... Ben de kime benzetiyorum dedim. Hoş geldiniz benim olgunluk çağım... Ne var. ne yok bakalım?
— Başımı kaşıyacak vaktim yok.. Büyük vapur alım satımına başladım... Evime bile uğrayamıyorum, Fakat hastalığınızı haber aldım. Çok da ağır dediler de..
_ Kazanıyor musunuz bari?..
Hayalin gözleri para hırsı İle âdeta alev alır gibi parladı:
— Başka hayatta düşündüğüm bir şey yok kİ... Meğer daha evvel ne aptallık etmişsin...
Hasta onu küçümseyerek baktı:
____ Bu yaptığın akıllılık mı?.. Bu İhtiras da bir nevi aptallık... Sen yaşamıyorsun birader..
Adam ayağa kalktı.
_ Yaşamak demek para demektir. Fara her şey demektir. Yeni bir sipariş var... Allaha ısmarladık efendim. Para, para!..
Böyle söylenerek ve koşarak dışarı çıktı. Hasta bütün kendi hayallerinin. kendi mazilerinin arkasından baktı:
— Enaiier... Hiç bir zaman kendiniz, yalnız kendiniz İçin yaşamasını bilmediniz., dedi.
Sonra kendisini tamamlyle kaybetti. . (Bir yıldız)
Kapalı Eksiltme ilanı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Bakırköy Akıl ve Asabi hastalıklar hastanesi kanallzsyon İnşaatUe -pavyonlarının tamir ve tadilâtı ve tesisatı İşleri kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur. Keşif hedef! (250) bin liradır. Eksiltme « 9.945 tarihinde perşembe günü saat 15 te Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele, ekailtme. Bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameler, proje keşif hulâsasiyle buna müteferrl dlğcr4evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye lştlrâk etmek İçin taliplerin (13750) liralık muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi, 1945) yılında Ticaret odasında kaydl bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden (tatil günler) hariç) (3) gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalaması, talipler mühendis veya mimar olmadığı takdirde bu İşin fenni mesuliyeti işin sonuna kadar demlide edecek ve daimi surette İş başında bulunacak bir mühendis veya mimardan alacağı taahhütnameyi teklifle beraber vermesi şarttır. Buna göre, 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarını 6,9.945 perşembe günü saat 14 e kadar İstanbul Banymdırlık müdürlüğüne vermeleri lâzımdır. (10995)
Kapalı Eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Topkapı sarayı müzesi onarma ve Restorasyon İşi kapalı zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli «123282» lira «28» kuruştur.
Eksiltme 7/9/945 tarihinde Cuma günü saat (15) de İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme Bayındırlık işleri genel hususî ve fennî şartnameleri, proje keşif hülâ. sasile buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirâk etmek için taliplerin «7414» lira 11 kuruşluk muvakkat teminat yatırıldığına dair makbuz ibraz etmesi ve -945. yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgei hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nci maddede yazılan evrakı görüp kabul etti, ğine dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince ha zırlayacağı teklif zarflarını 7/9/945 Cuma günü saat 16 ya kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (10971)
Kapalı Eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Büyükdere Orman fakültesi Pansiyon binası birinci kısım inşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (134073) lira (21) kuruştur.
Eksiltme 11.9.945 tarihinde salı günü saat 15 te Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır; Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif huiâsasiyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye lştlrâk etmek için taliplerin (7953) lira (66) kuruşluk
muvakkat teminet yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (945) yılında Ticaret odasında kayıtlı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden, tatil günleri hariç, (3) gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek eksiltme şartnamesindeki kayde göre ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarını 11.9.045 salı günü saat 14 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (10984)
Yuvarlak Demir
Bayındırlık Bakanlığı İst. Malzeme Grup
Amirliğinden'
Cins ve miktarı aşağıda yazılı (40> ton yuvarlak demir mubayaası (48ÛÛ0) lira muhammen bedel üzerinden Icapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
Cinsi
CGömlekiş—i
H İKİNCİ SİNİP GÖMLEKÇİ |
■ Te): 20096 sirkeci ■■■■
Ankara telefon müdürlüğünden:
1 _ 946 yılı Ankara Telefon Rehberi bastırılmak üzeredir.
? — Adreslerinde bir değişiklik yapılmasını isteyen resmi ve hususi abonelerin,
3 — Rehbere ilân ve reklâm koydurmak isteyenlerin en fazla 15/8/945 tarihine kadar Ankara Telefon Müdürlüğüne müracaat etmeleri İlân olunur. (11348)
Gün Doğmadan Paris
EDEBİ ROMAN
Yazan: Louîs Bromfield
Tercüme eden: Vâ . Nû
Alınanlara sabit bir fikir musallat olmuştu.'. Her şey ve bütün Alem rabıtalı olmalı. Acaba bu onların kendilerinden emin olmadıkları ve medenîliğe tamamlyle erişemedikleri İçin mİ böyleydl? Kaidelere uymak, rabıtalı olmak nazarlarında bunun İçin mİ o derece ehemmiyetli?
Genç kız. d'Abrizzi'nln bakışlarına İtaat etti.
— Hay, hay! Maxim’e gidebiliriz.
Alman'in yüzü aydınlandı.
— Peki efendim. Bu akşam da orada bir gala var. Feld mareşal da gelecek. Fevkalâde muhafaza altında bulunması için icabeden her şeyi yaptım. Çok neşeli, çok resmi ve çok rabıtalı olacak.
İlerledi; Roxie'nin bir iskemle üzerinden çektiği vizon mantosunu eline ■İdi.
Mantoyu kadının omuzları üzerine koyarak:
— Müsaade buyurun. - dedi.
Sonra topuklarını şaklatıp eğildi:
— Gidiyor muvuz? - diye sordu.
♦**
Gayrimenkul Satış ilânı
İstanbul Defterdarlığından:
Nesibe Anlar’m kazanç vergisi borcundan dolayı 3.1. 945 pazartesi günü saat 14 de Beyoğlu ilçesi İdare heyetinde açık arttırması yapılacağı 2. 8. 945 günlü Cumhurtyft, Tanin. Akşam, Valdt ve Vatan gazetelerlle İlan edilen Beyoğlu Ayaspaşada Ömeravnl mahaileed Rteabey yokuşunda kâin 3 ve 3/1 sayılı tanı kârglr apartı manın Beyoğlu 3 üncü sulh hukuk yargıçlığınsa seçilen ehil vukuf kadastro başmühendisi tararından mahallinde yapılan tetklkat üzerine verilen raporda İşbu 3 No. lu G. menkulün:
Bodrum katında odunluk ve kömürlükten başka 3/1 kapı No. lu bir hol üzerine 5 oda, mutfak, helâ ve banyosu olan bir daire, zemin katındaki umumi methal, somaki mermerle süslü ve methalde ayrıca mücellâ bir esmektin, dahili kıçım ahşap, mücellâ doğrama kapılar ve camekânlar, havagazı, terkos ve elektrik tesisatı mevcut olduğu ve 2emln katile 2 sayılı dairenin de koridor üzerinde 5 oda.helâ: mutfak ve banyo dairelerinden ibaret olduğu ve birinci katın tavanları yaldızlı karton plyerll orno-manlarla süslü 5 oda. bir mutlak, helâ ve bir banyo dairesinden İbaret olduğu ve binanın çatısı etrafı demir parmaklı korkuluklu taraça bulunduğu bildirilmiştir.
Taliplerin müzayedeye IştLrak edebilmeleri için yukarıda belirtilen gün ve saatten evvel teminat akçelerini Beyoğlu ilçesi malmüdürlüğüne yatırmaları ve pey sürmek için de belli gün ve saatte mezkûr idare heyetinde hazır bulunmaları İlân olunur.' (11519)
Silo Şefi Alınacak
Toprak mahsulleri ofisi genel müdürlüğünden:
Silolarımızda şef olarak hizmet göçmek üzere makine, elektrik, hububat ve muhafazasından anlar elemanlara İhtiyaç vardır.
İşe alınacaklara, denenecek bilgilerine göre ihtisas baremi üzerinden 260 liraya kadar ücret verilecektir.
Ziraat Enstitüsü. Teknik okul ve Sanat okulunu bitirenlerden mecburi hizmete tabi olmıyan ve fiili askerlik ödevini yapmış olup aranılan nitelikleri haiz olanlar yeğlikle alınırlar.
İsteklilerin 8.9.945 tarihine kadar gerekil belgeleriyle birlikte Genel müdürlük «Silo ve Anbarlar. İdare ve Bakım müdürlüğümüze» baş vurmaları İlân olunur. (11410)
Bilecik bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan İş: İhale günü olan 13.8.945 pazartesi günü müracaat eden, tek talibin İl encümenine tevdi eylediği kapalı zarftaki evrakı noksan zuhur eylediğinden, eksiltmesi yapılamıyan ve İkinci defa Akşam gazetesinde yanlış İlân yapılmasından dolayı İhale günü değiştirilen Bileclk-Söğüt yolunun 264-000—294-000 Kim, lerl arasındaki şose esaslı tamirat İşi olup keşif bedeli 32650 lira 82 kuruştan ibarettir.
2 - Bu İşin muvakkat teminatı 2449 lira 25 kuruştur.
3 — Eksiltme 12.9.945 çarşamba günü saat 15 te Bilecik fil encümeni daimîsinde kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna müteferrl evrak 164 kuruş bedel mukabilinde Bilecik Bayındırlık müdürlüğünden alınabilir.
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir İstida ile Bilecik iline müracaatla bu gibi esaslı tamiratı yapabileceklerine dair ehliyet vesikasını almaları lâzımdır.
6 — Eksiltmeye İştirak edeceklerin 5 inci maddede yazılı vesaikle 1945 yılına alt Ticaret odası vestkası ve muvakkat teminatlarını havi olarak 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde lıazırlıyacaklan kapalı zarflarını 3 üncü maddede yazılı vakitten bir saat evveline kadar Daimi encümen riyasetine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez.
inşaat eksiltme ilânı
(11448)
Miktarı ____
15 ton
15 •
10 ■
saat 15 dg Galetada Karaköy Per-â miri iği eksiltme komisyonunda ya-
10 m/m. ilk yuvarlak demir
8 » . .
8 ■ > *
İhalesi 10 9 945 pazartesi günü çemll sokak Cemaat hanında gurup pılacaktır
İsteklilerin (3600) liralık geclçl mektubu ile 945 yılı Ticaret Odası vesikasını ve teklif mektuplarını havi olacak zarflarını 2490 sayılı kanunun 32 nel maddesi tarifatına u; gun olarak tanzim İle eksiltme giınü saat 14 de kadar komisyon başkanlığına vermeleri.
Şartlaşması gurup amirliği kaleminde görülecektir.
teminat makbuzu veya tanka teminat
10977
Sayın Millet Vekillerine
D. Demir Yolları Genel müdürlüğünden:
Haydarpaşa Üst geçici köprüsünün açılış töreni 30 ağustos 1945 perşembe günü saat 17 de yapılacaktır.
îstanbulda bulunan sayın Milletvekillerinin bu törene onur vermeleri saygı İle rica olunur. (11568)
Toprak mahsûlleri Ofisi genel müdürlüğünden:
1 — Tahmin edilen keşif bedeli 47447 lira 87 kuruş olan Samsundaki şube binası İle etrafının şosesi inşaatı birim flütleri esası üzerinden kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme Ankara’da Toprak Mahsuller! Ofisi Genel Müdürlüğü binasındaki eksiltme komisyonunda 6/8/945 günü saat 15 de yapılacaktır.
3 — Eğreti güven akçesi 3606 liradır. Bu inşaatın proje, birim îlat-leri çedveli ve eksiltme şartnamesi ve mukavele tipi 10 lira bed^l mukabilinde Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünden alınabilir
4 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin 4/9/945 günü akşamına kadar evvelce bu kıymetlerde bina işleri yaptıklarına dair vesikalarlyie birlikte Genel Müdürlüğe müracaat ederek bu işi yapabileceklerine dair bir ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
5 — Teklif mektupları eksiltme saatinden bir saat evvelin-* kadar
Genel Müdürlük eksiltme komisyonuna makbuz mukabilinde tevdi etmeli. veya posta ile gönderdiği takdirde komisyonun cime bu saatlerde geçmiş olmalıdır. (11506)
Tokat Kızılay inşaat komisyonu başkanlığından:
1 — Eksiltmeye konulan İş: Tokat ili merkezinde 100 kişilik ceza evinin ikmal inşaatı lşidr.
Keşf bedeli (68143) lira (151 kuruştur.
2 — Eksiltme 12/9/945 çarşamba günü saat 15 de İl binasında Kızılay inşaat komisyonu reisliği makamında kapalı zarf usulü İle yapıla çaktır.
3 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulü veçhile 5110.64 liralık teminat vermeleri ve bu işi yapabilecek ehliyette olduğuna dair Bayındırlık Müdürlüğünden alınmış ehliyet vesikalarını ihtiva etmesi şarttır. Bu vesikayı almak için isteklilerin eksiltme gününden en az (Tatil günleri hariç) üç gün evvel bir dilekçe ile Tokat Valiliğine baş vurmaları ve dilekçelerine bir kalemde re’sen müteahhit olarak (50) bin liralık bir yapı İşi yaptığına dair İşi yaptıran idareden alınmış vesika eklemeleri lâzımdır
4 — İstekliler teklif mektuplarım eksiltme günü olan 12/9/945 çarşamba günü saat 14 e kadar, makbuz mukabilinde eksiltme komisyonu Başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
5 — Fazla bilgi almak ve keşif evrakını görmek isteyenlerin her gün
Bayındırlık Müdürlüğüne baş vurmaları ilân olunur. (11324)
Maxim’ln kapısında, genç kız, erkekten ayrılıp evine dönmek İçin yüreğinde âni ve şiddetli bir arzu duydu. Almanlar Paris’e geldlğlndenberl, büyük bir lokantada kendisini hiç görmemişlerdi. Şimdi burada nasıl bir vaziyetle karşılaşacağını evvelden biliyordu: Almanlar, düşmana satılmış veya düşmanla lekelenmiş bazı Fransızlar. Böylelerl arasında sayılmağa hiç de niyeti yoktu. Fakat ancak. Almanlar tarafından kabul edildiği takdirde faydalı olabileceğini biliyordu. Şimdiye kadar, faydalı insan olamamak azabını vicdanında hissetmişti. Nicky ve d’AbrlzzI. gizli İş, teşkilât, adam toplama namına ne yapmak mümkünse hepsini yapmışlardı. Onun da evini, bir nevi umumi karargâh haline getirmişlerdi, İşte o kadar.
Her halde, şimdi artık geri dönmek İçin vakit geç, Sıkıcı bir duruma düşeceği de belli. Döner kapı, içerinin siyah pern.j! karşısînda dönüyordu. ’’erlemekten başka çaresi yok.
Perdeyi açtı ve kendini ötedenberi
alıştığı kırmızı kadifeli ve yaldızlı bir dekor İçinde buldu. Aynı müzik, aynı bar m an ve bar önündeki yüksek İskemlelerine oturmuş aynı fahişeler. Lâkin erkekler aynı değil. Bir İkisi müstesna, hepsi Alman üniforması. Bu mevkiin havası bu değil. Uzun aynalara akseden bu şekiller ortalığa huzursuzluk saçıyor. Maxlm, elli se-nedenberi Paris'in kalbi mesabesln-deydi. Barıyle, müziğiyle, yaldızları ve kırmızı kadifesiyle, bar kızlarlyle bir nevi timsal olmuştu.
Kızlardan İkisi ona baktı ve gülümsedi. Bu, kendi aralarından çıkıp da büyük yıldız olmuş, kürklere bürünmüş, mücevherler takınmış ve şimdi yüksek bir subayın yanında gelen bir kıza, fahlşelerln hayranlık dolu bir tebessümüydü. Buna rağmen başka da bir mânası vardı: Gülümsemeler ona tanındığını belli ediyordu. Belki de kendisiyle mutabık kalındığını söylüyordu, ihtimal bu tebessümde biraz da sır gizil. Şöyle demek İsteniyor:
(— Biz de boyun eğip onları kabul ediyoruz. Fakat eninde sonunda kovacağız.»
Roxle'nln ansızın aklına geldi:
«— İhtimal ki bunlar Löon’la Ni-cky’nln gazetelerini dağıtmağa yardım ediyorlar. Benim gibi vazifeye alınmışlardır.»
Sonra eski ahbabı metrdotel Albert göründü; gülümseyerek eğildi. Genç
kadını gördüğü için pek memnun olmuştu. Onun Pariste kaldığını işlt-miştl. İşte lokanta işliyor. Yapılacak en iyi iş gibi görünüyor. Burada aynı mükemmel yemekler, aynı İyi şaraplar var. Fakat, mesleki bir ifade İle ve süratle konuştuğu sırada soluk mavi gözleri kendi sözlerini yalanlıyordu. Tebessümünün arkasında garip ve gizil bir azap, utanç ve kin var-
ı *
Komutana hltabederek:
— Pardon, mösyö. Şimdi bir masa boşalacak. Bu İki adam gidecek.
Süratle, âdeta gizlice Roxie’ye gülümsedi. Genç kadın da tekrar düşündü:
«— Biliyor mu? O da bizimkilerden mİ?»
Binbaşı, genç kızın yanında ayakta duruyordu. Kaskatı, dimdikti, Sanki, oradaki diğer askerlcrL vc etrafında olup bitenleri görmek, tanımak İstemiyor gibiydi. Derken, dört köşe locaların birinden bir çift meydana çıktı; şarap tüccarlyle Amerikan olan karısı. RoKİe kaşlarını çatıp başka tarafa baktı. Onları tanıyordu. Bunlar cephenin diğer tarafmdaydılar; hainlerdendiler. Satılmıştılar. Almanların Parlse gelişini selâmlamışlardı. Onlar gibi birçoklan vardı. Hepsi de dostlarını, memleketlerini, annelerini, mallarının ve haklarının müdafaasıdır zannettikleri bir şey mukabilinde sat-
mağa hazırdılar. Genç kız başını onlardan çevirdi.
( — Bardaki kızlar bunların ellisine değer.» diye düşündü.
Albert, şimdi tek boş olan iki kişilik masaya götürüyor. Yalnız başka bir masa daha var. Gayet büyük olan ve on iki kişiye hazırlanmış bulunan masa öbür tarafta. Artist bunun, Feldmareşal için rezerve edildiğini tahmin etti.
Albert, iki müşterisini oturttuktan sonra garsonu çağırdı:
— Burasım mösyö için hazırla.
Sonra, eğildi, Roxie ile komutan yerleştikleri sırada çekildi.
Garson masayı itti. O sırada beklenilmedik bir hâdise oldu. Örtüyü değiştirmek üzere kaldırdı. Ve orada, örtünün altında, tam komutan Wes-sellhoft’un karşısında bir gazete nüshası vardı. Roxle, iri harflerle dizilmiş siyah başlıkları gördü:
«Hadım ağası PaTis.e geliyorI Mareşal verimsiz bir medeniyetin timsalidir !»
Görebildiği yalnız bu oldu. Bir ûn çılgınca düşündü,
«— Biliyorlar! Bu İşi tertlbetmlş-ler!»
Bunun böyle olmadığını derhal anladı. Garip ve kaskatı komutan hiçbir sey bilmiyordu. Slhlrlenmlş gibi gözlerin! kâğıda dikti: gûya karsısında bir yıları belirmişti. Garson titrlyen
ellerinde örtüyü tutarak dehşet içinde ona bakıyordu.
Üçünün de bir an süren bir tıkanıklığa maruz kaldığını genç kız anladı. .Garson büyüyü bozdu; coşkunlukla dedi kİ:
— Bir şey bilmiyordum, mösyö. Bu gazetenin orada olduğunu bilmiyordum. Yemin ederim.
Sonra komutan garip bir hareket yaptı. Gazeteyi alıp itina İle katladı, cebine koydu. Garsona dedi ki:
— Size inanıyorum. İşinize devam ediniz.
Roxie'ye da:
— Bu gazeteyi evvelce görmüş müydünüz? - diye sordu.
Kız, kalbi çarparaktan derhal:
— Hayır. Hiçbir şey bilmiyorum. -dedi.
— Yazık. Biz dürüst olmağa gayret ediyoruz. İstiyoruz ki. Fransızlar, dostları olduğumuzu ve kendilerini çürümüş bir demokrasiden kurtarmak istediğimizi anlasınlar. Bu gibi şeyler iyi netice vermez.
Genç kız ancak bundan sonra gazetenin başlığını gördüğünü hatırladı.
Kelimeler gözünün önündeydi. Karşısındaki aynaya ve karşısındaki yüklere nakşolmuştu, (La France Eter-nelle».
Bu Lâon'la Nicky’nin gazeteslydL Kendi evinin mahzeninde basılmıştı. Şüphesiz süratle çalışmışlar.
(Arka» var)
bû Ağustos İ&-io'
A L , A \J
I - İŞ AR1YANLAR
TİCARİ VAZİYETİNİ BİLMEK İSTEYEN — Toptancı tüccarların -A. Süren. Galata posta kutusu 1053 No. dan trahname İstemeleri.
139
SATILIK — Bostancıda Küçükya-hda İstasyona yakın asfaltta çamlıktı mamur bahçeli havadar fevkalâde manzaralı 9 odalı beton köşk satılıktır. Müracaat: Telefon: 83434.
47 — 1
BOŞ TESLİM uygun fiatle ÇAMLICADA SATILIK ÜÇ EV — Biri beş diğer ikisi ikişer oda ve bahçe içinde. Kısıklı Bulgurlu muhtarı İsmail® müracaat- 100 — 2
KASIMPAŞA — Kulaksız cad, No, 25 bahçeli kagir ev c oda 1 mutfak 2 helâ. Müracaat: Aynı caddede 23 numaralı eve. 174 — ı
__________________________ Sahife 7
Kamyon yedek parçaları
Bayındırlık Bakanlığı İstanbul malzeme grup • amirliğinden:
İsmi, adedi ve parça No. ları aşağıda yazılı Ford marka (34) kalem kamyon yeden parçalarının satın alınması (5158.45) lira muhammen bedelle kapalı zarf usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
İhalesi 11/9/945 salı günü saat 15 de Gaiatada Karaköy Perçemli sokak Cemaat hanında gurup amirliği eksiltme komisyonunda yapıla-
MUHASİP İŞ ARIYOR — Günde birkaç saat için on sekizden sonra İŞ aramaktadır. Akşamda A.AJ3 rumuzuna mektupla müracaat. 173 — 4
2~ İŞÇİ ARIYANLAR
MAKİNİST VE ATEŞÇİ ARANIYOR __İzmir havalisinde büyük ne-
bati y3ğ fabrikası yüksek ehliyetli buhar makinelerinden ihtisastı bir makinist ve aynca 2 ateşçi aramaktadır. Taliplerin Sirkeci Yalı Köşkü caddesinde Şen İzmir Nakliyat ambarına müracaatlara____141 —
50 YAŞINDA BİR BAYLA — Öğlu-nun ev işlerini yapabilecek yemek pişirmesini bilir bir bayana ihtiyaç vardır. Adres: Beyoğlu PK. No. 47
176 — 2
DAKTİLO BAYAN ARANIYOR — Fransızca ve İngilizceye tamamen vakıf bir daktilo bayan aranıyor. Bonservisleriyle Galata Yolcu salonu karşısında Altıncı Vakıf hanında t Eski Arapyan) han) 33 - 34 No. ya acele müracaat olunması.
177 — 1
BİR BAYAN ARANIYOR — Lise tahsil dereceli çalışkan bayan aranıyor. Daktilo, Fransızca bilen tercih edilir. Her gün saat 18 - 20 arasında Beyazıt (Baysal Biçki Kursu) na.
159 — 1
ESKİ HARFLERİ BİLEN — Bir daktilo istenlyor-Pazartesi ve perşembe günleri beşe kadar Babçekapıda Taş hanmda birinci katta 17 ve 18 No h yazıhaneye müracaat oluna.
160 —
KALPA İKİ BAYAN ARANIYOR — Merztfonda çalışacak dişçi kalfasına, sahil vilâyetlerinden birinde blri-N avukat, diğeri doktor yanında ça-hçacak bayan lâzımdır. 43431 telefona müracaatları.__________162 — 1
DİPLOMALI ECZACI ARANIYOR— Eczane idare etmiş tecrübeli bir frtadaşa ihtiyaç vardır. ahçekapı 8aMh Necati eczanesine müracaat.
167 — 1
İSTANBULA CİVAR BİR ÇİF-LİKTE — Nezaret Ve idare içlerinde çalışmak üzere ziraattan anlar bir rata İhtiyaç vardır. Taliplerin 23717 No. ya telefon etmeleri 155 —
HOCA ARANIYOR — Y. Mühendis giriş imtihanları için cebir, geomet-N, fizik, kimya dersleri verebilecek b(_ boca aranmaktadır. Tafsilâtlı mektupla Akşam'da A .E. 164 — 1
EŞYA
f|- SATILIK
OTOMOBİL ALMAK VEYA SATMAK İSTİYENLERİN — Mufassal mektupla İst. posta K. No. 618 e müracaatlara_______917 — 7
ÇOK KIYMETLİ EL YAZISI KUR'ANI KERİM — Meşk yazıları, yazı icvhalarlle İşlemeli çekmece 1 Eylül 945 pazartesi günü Sandal Bedesteninde satılacaktır. 166 — 1
DIŞÇI FOTÖY SATILIKTIR — Kraşuar birlikte Beyazıt Çarşıkapı Lekeciler S No dişçi Haçadur Balbal-yan. 181 — 1
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Pendik Gazipaşa caddesi 2 No. lı tren İstasyonunda dondurma iki gözlü derin Frijider marka bütün tekımin-riyle birlikte devredilecektir. İçlnde-klne müracaat. 119 —
SATILIK MAKİNE VE ELEK — Bert maddeleri öğütmeğe mahsus makine ve elek takımı satılıktır. Müracaat telefon: 40740 123
SATILIK — Otomatik ve asansörlü garaj kapısı. Fenerbahçe Koru Yolu durağı karşısında sütçüye müracaat. 152 _
PİYANO ACELE BATİLIK — Pek az kullanılmış mükemmel bir piyano fırsat fiştin de acele satılıktır. Müracaat: Beyoğlu Tepebaşı Yenlçar-fi Ağam sokak 32 İçerde 2.
İM
— 1
— Kiralık — Satılık
DEVREN SATILIK KAHVE - Sütlüce Karaağaç Pay mahalli karşıcında 16 No. çok işlek bir kahve sat; faktır İsteklilerin İçindekilere nûra-eantian. 144
ACELE SATILIK BAĞ, HANE -36139 zl ramda 4 oda 3000 kütük mahsuldar bağ 400 meyva ağaçlan ahi rkuyu ve salreyi müştomfldlr. Si-fvrikapı Tepebağ lo No. ya Galata ömerâblt han 23/2 Ferdi Selek Türk EmMk Bürosuna teflon 42M8
LÂLELİDE SATILIK EŞSİZ IKI ARSA — Lâleli Meslhpaşa caddesinde biri 213 diğeri 190 Mtr. murabba ı apartmanlık kıymetli üü arsa satılıktır. Müracaat yeri: Lâleli caddesinde 26 No. h celâl Apart. kat 4 B. Oyal. 43—6
SATILIK — Maçkada klracısız kagir ev tafsilât saat 9 - 12 ve 15 - 18 arasında (40982) ye telefon edilmesi. 56 1
SATn-TK KÂGİR HANE — Gedik-paşa Sarayiçl sokak 54 No. köşcbaşı itniz görür beş tat 10 oda hamam, terkos, elektrik, havagazı mevcut. Telefon: 21978 91 — 1
FATİH ÇARŞAMBASINDA — Fethiye Kâtip Muslihiddin mahallesi Tayyareci Salâhaddln sokağı 18 No iı iki kat beş oda iki bodrum kuyu elektrik ve miktarı kâfi bahçe tamiri olmayan ahşap ev satılıktır. Aynı sokakta 10 No. ya müracaat.
ACELE SATILIK — Göztepe istasyon yanındaki bol müşterisi ile muhallebici dükkânı içtnde odalarlyie bir dondurma, bir havuz bütün ta-kunlarile satılıktır. Müracaat: İçln-deklne. 124
KİRALIK İMALÂTHANE ARANIYOR — Perşembepazar, Karaköy, Galata, Tophanede han içerisinde veya sair şekilde defter imalâthanesine müsait yer aranmaktadır. - Karaköy Tünel arkası sokak 9 No. Kırtasiye mağazasına müracaat. 118 —
KADIKÖYÜNDE — Osman ağa mahallesinde iskeleye yakm 10,000 liraya yedi» odalı acele satılık kagir ev. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 23/2 telefon 42368 121 —
SINANIN MİMARBAŞILIĞI ZAMANINDA YAPILMIŞ SATILIK HAMAM — Unkapanuıda Hacıkadın hamamı namlle maruf, İstanbulun ilk kadı ve belediye reisi Hızır bey camisi ayamda ve bekâr semti olmak lübarlle gayet işlek hamam satılıktır. Taliplerin: Etyemez Mihri Hatun sokak 27 No. ya müracaat. 122 —
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Frijideri mevcut dört köşe ağzında gayet İşlek ve kârlı bir tütüncü dükkânı mazerete binaen satılıktır. Beşiktaş Yeni Hamam caddesi Aynalı-fmn sokak ağzında ve köşe başında 80 numaraya müracaat. 159 — 1
BİNBİRDIREKTE — 12 No. 11 apartımanın badrum katanda iki büyük oda depo veya mesken olarak kiralıktır. saat ikiden be^e kadar üçün-üç dairesine müracaat 142
SATILIK - KİRALIK — Feri köyde her İşe elverişli telefonlu emprime atölyesi, Müracaat her gün 10 - 12 arasında Sultanhamam DıAranyan han 30 126 — 2
ACELE SATILIK EV — Büyükdere Canfes sokağında 16 No. lı dört katlı yedi odalı iki mutfak, bahçe, elektrik tulumbası mevcut içindekilere müracaat. 129
BAŞINI DİNLENDİRMEK IflTÎ-YENLERE Bostancının fevkalâde
bLr mevkiinde temiz hava bol manzara denize piâja ve vesaite pek yakın satılık fevkalâde villâ flatl çok
ehven ve tediye şartlarında kolaylık Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han 28/2 telefon 42368 165 — 1
SATILIK — Ankara'da Atatürk bulvarında Bakanlıklar karşısında 281 No. lı kaloriferli betonarme apar-Uman satılıkıtar. Müracaat: Ankarada Orman İşletmesi merkez müdürlüğünde avukat Nail İstanbul'da Kum-kapı eczahanesi sahil Süreyya. 161 -
ACELE SATILIK KÂRGİR EV — Boş teslim edilir. Sultanahmet Küçük Ayasofya Şehit Mehmet paşa so-Jrak No, 8. Her gün Sabahtan öğleye kadar içerdekilcrlne müracaat. 154 —
7500 LİRAYA ACELE SATILIK EV — 0 oda bahçeli ahşap köşe sağlam çarşı yakın kısmen boş teslim edilir. Beşiktaş Mısulıoğlu No. 76 İsmail, 150-1
BOĞ AZ İÇİNDE — Ylrtnl İki metre muntazam rıhtımı bulunan, yalı arsası satılıktır. Trfetam 80691 161 — 3
UYGUN BİR FİATLE ACELE SATILIK — Ve boş tesiim. Gedlkpaşa-da üç katil apartıman görmek İçin Lâleli Fethi B*y eaddeol No. 1 İbrahim Çelik. 170 — 1
1800 LİRAYA — Beyazıt kütüphanesi karşısında ayda 10 lira icar mukaveleli kitapçı dükkânı satılıktır. Galatada Yolcu salonu karşısında « ncı Vakıf hanında 33 - 34 No. ya müracaat. 183 — 1
PAJŞ AB AKÇESİNDE YALI — Çok güzel 7 odalı bahçeli rıhtımlı yalı satılıktır. Galata Yolcu salonu karşısı Altıncı Vakıf han 33, 34 No. ya müracaat. 134 — 1
BAKIRKÖY DENİZ KENARINDA— Metin rıhtımlı kârgir 10 odalı bahçeli konforlu bir yalı satılıktır. Galata Yolcu salonu karşısı Altıncı Va kıf hanı 33 - 34 No. dan soıulması.
185 — 1
KİRALIK KATLAR - Elektrik telefon havagazı hamam Şchzadcba-şinda Turan sineması yanındaki konağa müracaat. 171 __ 1
ŞİŞLİNİN EN GÜZEL VİLLÂSI — 1560 metre kare kış vc yaz bahçeleri olan konforlu muhteşem villâ satılıktır. Galata Yolcu salonu karşısı 33 - 34 No. ya müracaat. 186 — 1
İPOTEK BORCUNDAN DOLAYI SATILIK ATATMAN — Köşe başı 12 daireli 6 kat kârgir bina. Beher katı 180 metre murabba ceman 1080 M.2 Beher katta 2 daire, beheri apartı-manda 4 ve 5 er oda 1 mutfak I helâ Beher katta 4 balkon taraşa. Binanın iislü 100 M.2 hususi beton üzerine Marsilya çlnislle döşenmiş taraşa. Diğer taralı kiremit, çatı, I çamaşırhane, 12 odun kömür depren üzeri ayrıca 50 M2 taraşa.
Pangaltıda Allınbakka! (Cedldiyei Ölçek sokak 44/48 No. lı Resten apartman. Gezmek İsteyenler; 0 No lı dairesinde mal sahibine müracaatlarının ricası. ısı —
YÜZDE SEKİZ RANDIMAN — Galata Mumhane caddesi altında dükkânı olan kârgir altı odalı ticarethane ittihaz edilmiş bina 17000 liraya satılıktır- Galattf Yolcu salonu karşısı 6 ncı Vakıf han 33 - 34 No. ya müracaat. 187 — 1
AYNALIÇEŞMEDE — Çilt daireli bir apartıman satışa çıkarıldı. Bugünkü durumda yüzde 5 randıman, fırsattan İstifade ediniz. Galata -Yolcu salonu karşısında 6 ncı Vakıf harımda 33 - 34 No. ya baş vurıMma-sı. 18S — 1
FRANSIZCA DERSLERİ — Çok tecrübeli bir Fransızca öğretmeni, bu lisanın esaslarını çabuk öğretmekte ve (Methode misete) lakîbile öğrencilerini ilk dersten İtibaren konuşmaya başlatmaktadır. Ders müddeti bir buçuk saattir. Divanyolunda, Çemberlltaş karşısında No. 210 kitapçı bay Arife müracaat olunması.
149 — 1
3000 LİRAYA — Üsküdarda Ayazmada 3 odalı kagir boş teslim edilir aecle satılık ev. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt ban 23/2 telefon 42368 130
KÂRLI İŞ YAPMAK ISTİYENELE-RE KAÇIRILMAZ FIRSAT — Gayet ucuz makaralı bir bez slnlldlrl, elektrik. havagazı ve su tesisatını havi işlek caddede, geniş dükkânla devren satılıktır. ÇaTşıkapı. Azak sinemasında Şefik Yavuzkana müracaat.
131
SATILIK İYİ CİNS KURT KÖPEKLERİ — On bir aylık ve iki yaşlarında iki bolduk satılıktır Mercan Uzunçarşı başı caddesi 3-5 No. da Kâmil. 175 — 1
MEKTUPLARINIZI AİDIKLNİZ Gazetemiz idarehanesini aoreı olarak göstermiş olan karilerimizden
A.B.C — Ş.G — Y.N.G - Seri Metod — P K — Y.T — Emniyetli — İ.tİ — İdiomatic namlarına geıen mektupları ıos-«hanemizden aldırmaları rica olunur
ACELE SATILIK APARTMAN — Kadıköy Talimhane Recalzade sokak No. 75 üç daire geniş bahçe 2160 lira İcar getiren apartman satıldctır. Bl-rinci kata müracaat. 930 — 2
ORTAKÖY — İç tramvay durağı 31 No. da kuru yemiş ve leblebi dükkânı sahibi memleketine gideceğinden acele devredilecek. Taliplerin içindekine müracaat etmeleri.
9 — 5
SATILIK KÖŞK VE ARSALAR — Erenköy, Demiryolu istasyonuna yakın, asfalt otobüs yolu üzerinde, yıllanmış çam, kestane. ıhlamur vc çeşitli meyva ağaçları ve İhata duvarı İle bir parsel. Toptan, parçalı olarak satılıktır. Görmek İçin Erenköy. Sultan sokak 110 No. ya baş vurulabilir.
179 — 0
Kayıp para cüzdanı
25 Ağustos 945 cumartesi günü saat 13,30 - 16 raddelerinde içinde 250 lira para ile şahsıma ait evraklar bulunan koyu vişne renkli para cüzdanımı Tünel - Sirkeci - Köprü Ada İskelesi arasında kaybettim.
Cüzdan İle içindeki paraları bulana hediye ediyorum. Şahsıma alt evrakları Sirkecide Köprülü handa 23 numaralı yazıhaneye, ya posta vası-tasile gönderen veya bizzat getirene ayrıca elli lira verilecektir.
Acele Satılık
VİLLA
SATILIK ARSA — Rumelihlsarın-da Balta Limanı caddesinde, asfalt yol üzerinde fevkalâde manzaralı arsa Görmek ve görüşmek isteyenler Balta Limanı caddesi No. M yeni Sarı yalıya müracaatları. 178 — 1
14000 LİRAYA SATILIK — 6 oda. elektrik, havagazı, terkos. fevkalâde manzara. Kadıköy Bahariye enddesi, Canan sokak 48. içindekilere müracaat. 180 — 1
BOŞ YAZIHANELER — Birer ve İç içe olmak üzere ikişer odadan İbaret altı yazıhane ayrı ayrı kiraya verileceğinden aşağıdaki adrese müracaat. Galata: Mum hane caddesinde 111 No. 11 dükkânda Yorgi Magos.
172 — 11
SATILIK EV — Ünkapanı Hvarboy mahaHesl Sabunhane sokak 2 No. M-tabeşı «demek Mn fçtndck Here mü-raeaal. görüşmek Ankara Yenişehir arfcMi M No. ya. Ahmet Na-•M Coşkun *4 — 8(
Şalide İyi malzeme ve İşçilikle yapılmış modern teslsath, yaz ve kış oturmağa elverişli, bahçeli tramvaya yakın, sekiz odalı, İki katlı kâr gir —beton villâ, boş teslim yolculuk dolayıslle acele satılıktır. Telefon: İş günlerinde— 43283. No. ya telefonla ve görmek için: Teşvikiye Hacı Emin sokağında 1/3 adresinde Feridun Necdete Inüracaat.
Zayi — İnebolu nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımla ve beraberinde Sulatnohmet yabancı askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. Yenilerini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. » 323 doğumlu Mehmet oğlu Ahmet Hancı
Sümerbank Çimento Sanayii
Müessesesi Müdürlüğünden:
Sivas Çimento Fabrikamızın Çimento satışı
20 - 8 - 945 den itibaren serbesttir
Bu çimento Türk çimento normlarının verdiği vasıflardan çok yüksek oluşlyie dalına ün almıştır. Tiirk çimento Normunun istediği çekişe dayanıklılık 32. Sivas çimentosunda 45 - 50; Basınca dayanıklılık normda 400. Sivas çimentosunda 480 - 520 dir.
Donma kabiliyeti Süper simana yakındır.
Bu üstünlükler; Blvas Fabrikamız çimentosunu kullanacaklara, bilhassa, yüksek ve ağır inşaatta önemli ÇİMENTO ve KALIP KERESTESİ TASARRUF sağlamaktadır, çimentomuz Şehirlçl yolları, kaldırımlar, bahçe parmaklıkları ve kanapclerl için en İyi malzemedir.
KİREMİT ve,Tuğlada sıkıntınız varsa bunu en ucuz re sağlam olarak ötVA8 ÇİMENTOSU ile yapabilirsiniz. Bütün bu İşlerin yapılış ve faydalarını belirten, broşürleri SİVAS ÇİMENTO FABRİKASI'ndan is-tevtnlz. Bir tecrübe çimentomuzun üstünlüğünü İspata kfafldlr
SİPARİŞLER süratle yerine getirilir. Fabrika sevkıyatta her türlü kolaylığı gösterir. Vagonlar Fabrikaca temin ve sevkedlHr. Çimentonun tonu; Fabrikada ttellın 60 liraya indirilmiştir. Torba depozitosu; Bir No. torbalar için 15. iki No. hlnr için lo Hradır.
çaktır. Parça No. İsmi Adedi
BB. 1132 Arka tekerlek somunu İç sağ 50
1133 Arka tekerlek somunu iç sol 50
1134 Arka tekerlek somunu dış sağ 50
1135 Arka tekerlek somunu dij sol 50
1175 Arka tekerlek keçesi 20
2035 Fren yayı 10
81 T. 3109 Ön dingil burcu 1938 - 1941 60
79. 4211 İstavroz dingili 4
01 T. 5700 ilâve makas istinadı 1941 model 20
BB. 5780 Arka makas pimi 1932 1937 model 20
5780 Arka makas pimi 11)40 - 1941 model 30
BB. 5782 Arka makas pimi kilit pulu 1932 - 1937 50
01 T. 5732 Arka makas pimi kilit 1940 - 1941 50
5785 Arka makas şase ve bağlantısı 1940 - 1941 10
B. 6038 C Motor ön lâstiği büyük 50
6047 Motor ön lâstiği civ atası 100
99 A. 6211 A Piston kolu yatağı 40
81 A. Ana yatak dip 10 Ll
6333 A Ana yatak baş ve ort a 20 Q
40. 6505 Supap 200 n
6510 Supap yatağı 200
6512 Supap yatağı kilidi 50
6514 Supap yayı tutacağı 50 'ö
6521 Supap kapak contam 100
B 6700 Karter ön contası 200 c
18. 6701 Kartcr arka contası 100 o
BB 7065 Şanjuman bilyası 10 w
51. 7088 Ön mafsal s
7090 Arka mafsal 5
BB. 7118 Şanjuman masuralı bflya uzun 20
7217 Şanjuman vites kolu topuzu 4 (D
18. 9448 Ekzost contası 100 p
12108 Distribütör yan kapak contası 20
68. 12116 Distribütör yan kapağı 50 İK
İstekli firmaların (386.88) liralık geçici teminat makbuzu veya bug'
mlktarlık banka teminat mektuplarını ve 945 akçalı yılı Ticaret odası
vesikalarını ve teklif mektuplarını havi olacak zarflarını 2490 sayılı ka-O r.unun 32 net maddesi tarifatuıa göre düzeniiyerek eksiltme günü saatOj 14 e kadar komisyon başkanlığına No.lı makbuz karşılığında verm ..ler HO
Saat 14 den sonra zarf kabul edilmez. Q)
Şartlaşması gurup Amirliğinde görülecektir.______________(11178i
Boş çimento çuvalı satılacaktır
İstanbul Memurlar İstih lâk Kooperatifinden:
Şirketimiz ambarında bulunan:
1151 Yunus marka 1514 Zeytlnburnu çimento çuvalı kısmı küllisi sağlam.
1824 köhne muhtelif çimento çuvah.
6/9/945 tarihine müsadif perşembe günü saat 15 de açık arttırma ile satılacağından isteklilerin gösterilen günde Şirketimizin merkezi olan Galata eski Gümrük sokağında Ada hanındaki daireye baş vurmalarını diler İni__________________(11065)__________*_______________________e
Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Fakültesine öğrenci yazılma ve alınma şartları
«Yükstk Ziraat Mühendisi». «Yüksek Orman Mühendisi, ve «Veteriner Hekim» yetiştirmek üzere Ankara Yüksek 71raat Enstitüsü Ziraat, Veteriner ve Orman Fakültelerine L sc mezunu (Parasız yatılı) (Paralı yrtılı), (Y ataşız) öğrenci alınacaktır
İsteklilerin l/EKim/1945 pazartesi akşamına kadar Ankara'da Yüksek ziraat Enstitüsü Rektörlüğüme vc İstanbul’da Rektörlük acuna Veteriner işleri Müdûrlüğü’ne başvurn alan gerekt ir
1 — İstenilen Belgeler:
a) Hangi Fakülteye ve nasıl öğrenci (Parasız yatılı, paralı valili, yatısız) olarak girmek istediğini bildirir bir dilekçe;
b) Lise bitirme diploması veya belgesinin aslı;
e) Devlet olgunluk diploması veya belgesinin aslı (olgumun diplomasının veya belgesinin sınav gününe kadar verilmesi lâzımdır.}
dj Nüfus kimlik cüzdanı örneği;
e) Aşı kâğıdı;
f> Örneği Enstitü Rektörlüğünden veya İl Ziraat Orman Veteriner Müdürlüklerinden alınacak tam teşekküllü hastane kurulu raporu,
g) İyi hal belgesi;
h) 12 aded belgelik fotoğraf
Yakardaki yazılı kâğıtları tam lmıyan veya vaktinde getirmiyen yahut da göndermiyenlerle pulsuz başvurmalar gelmemiş sayılır
2 — (Yatılı) Öğrencilerin yaşı 17» den küçük ve ,25- den oüjtflfa olamaz. (Parasız yatılı) Öğrencilerin seçim sınavlarında başarı sağlamaları şarttır.
3 — Seçim sınavları Ankara’da Yüksek Ziraat Ensiıtûsü'nde ve İstanbul’da Sultanahmet’te Yüksek İrtlsat ve Ticaret Çku’u’ndn nrağ-dakl
günlerde yapılacaktır: Türkçe (Kompozisyon) : Matema ik (emsali İkidir) : Botanik 5 Zooloji ; Fizik : 2 Ekim 1945 2 » » 3 » t 3 » ■ 4 » v Sah Salı çarşamba çarşamba Perşembe saa ı 9.00 da ■ 14.00 de > 9.00 da * ie.no de • o.no da
Yabancı dil :
(Almanca FTansızctrîn Bilirce) 4 » > perşembe . )4.( 0 de
Kimya 5 » > Cuma * 9”0 da
4 _ (Paralı yatılı) Öğrencilerden (sürekli tatil süre i dt am bir oğ-
retim yılı için üç taksitte (bir'ncl taksi» öğretim bnşl"'” "■C’nda. ıimicisi
Ocak, üçüncüsü Mart ayları başında ı öd( necesc karşılı1* ı olarak «450»
dört yüz elli Ura alınır.
5 — (Parasız yatılı) olarak seçlten öğrenciler iS'Ekm 19’5 tarihinden önce Rektörlük Talebe ve Öğretim işleri Âmirll'’!»’en mı aeag örneğe uygun bir yüklenme senedi vermedikçe öğrenci Yurdu’na kabuı e(l II m e?lor.___________(lûO'81________________________________
Satılık Çam Kerestesi
Devlet Orman İşletme»! Finike müdürlüğünden'.
Miktian
Bölgesi____Deposu_____Cinsi______Adet_______M3_______Dc3- _
Kumluca Çıralı çam Kereste 830 81 380
Bh. M3. Muh. Bed. % 7,5 teminatı
LI. Ku.__________Ll. Ku.____________faale günü ve saati
110 00 67? 39 3/9/945 14,30
1 — Yukarıda cins ve mlkdarı yazılı çam kerestesi açık arttırma su-retlie satıhtı arzedllmlştlr.
faale 3/9/945 pazartesi günü Saat 14,3ü da Finike Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğü binasında teşekkül edecek komisyon huzurunda yapılacaktır.
2 __ Kerestelerin bulunduğu yer kara ve su yoiile denize kadar nak-
le müsaittir.
3 — Bu satışa ait şartname ve çap listesi Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde İstanbul. Turgutlu, Antalya. Alanya, Kaş ve Fethiye İşletme- Müdürlükleri ile Kumluca ve Elmalı Böige Şefliğinde ve İşletmemiz Merkezinde görülebilir.
4 — Taliplerin mezkûr günde komisyona müracaatları ilân olunur. 111169) _
Türk Hava Kurumu İstanbul vilâyet şubesinden:
Hava Gedikli hazırlama Yuvasına kayıt müddeti Orta Okul Bütünleme İmtihanları sonuna kadar uzatılmıştır İsteklUrrin vesikalarını tamamlamak İçin şimdiden şubemize müracaatları. (11340)
Eanife 8
ABŞAM
30 Ağustos 1945
Lâstik satın aldığınızda
_ ÜROLOG - OPERATÖR
Dr. Suphi Arın
İdrar yolları ve tenasül hastalıkları
Taksim SıraserVİler 50
ithalâtçı ve ihracatçı birlikleri umumî kâtipliğinden:
Hindistan1» mal satıp sevkedecek olan tacirlerin İLsaaa hu. susunda bilgi edinilmek üzere ilgililerin birlikler irtibat «ör. vlsine müracaattan rica olunur, (11884)
kimyager
İdrar, Kan ve sair tahliller,
Eminönü, Emlâk Eytam bankası karşısında İzzet Bey han No. 6
ÇAPA,, Denizde olduğu gibi Karada da emniyet ve 'elâmet sembolüdür.
ÇAPAMABKA TESİS IARİHİ1315
En yüksek kaliteye sahip olan ” FEDERAL „ lâstikleri uzun tecrübe ve ilmi tetkikler netice sinde en üatün randıman vermek üzere imâl olunmuştur
Kamyon ve otomobiller için imâl edilen bu lâstikler çok dayanıklı, emniyetli ve uzun yollara mütehammildirler.
Harpten sonra otomobil ve kamyon sahiplerine, hiç tasavvur edilmryen en iyi kalite ve Oslûn verimi "FEDERAL., lâstikleri temin edocektir. Gerek şimdi gerekse hapten sonraki devrede FEDERAL ,, lâstiklerini kullananlar, pBral»-nnı en iyi lâatlğe vermiş olacaklar, çünkü " FEDERAL „ lâstikleri en çok kilometTe yapmasına rağmen en az arıza gösteren lâstiklerdir. Lütfen, daha fazla malûmat almak üzere FEDERAL „ lâstiklerinin en yakın acentasi-na müracaat ediniz. Memnuniyetle aize lâzım gelen izahatı vereceklerdir.
FEDERAL TİRE EXPORT COMPANY
IGHMİYE. UMUMİ »CEMTCll
ARİF ALP
A BİT Han 20-21
İstanbul (Galata)
19 4 5
MODELLERİ
GELDİ
B n i K L A N D
Vapuru
53 İVL 5 lâmba . 1600 WL . 6 lâmba lâmba
NİHAD IŞIK Radyofon - P. K, 209 .İstanbul
Tokat Kızılay inşaat komisyonu Başkanlığından:
1 — Eksiltmeye konulan İş:
Tokat İlinin Reşadiye ilçe merkezi nde ceza evinin İkmal İnşaatı işidir. Keşif bedeli (31545) Ura (93) ku ruştur.
2 — Eksiltme 14. 9. 945 cuma günü saat 15 de, ti binasında yer sarsıntısı İnşaat komisyonu başkanlığı makamınca kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — Tkz'tmeye girebilmek için isteklilerin usulü veçhile 2365 lira 94 kuruş geçici l ?rainat vermeleri ve bu işi yapabilecek ehliyette olduğuna dair Baynıdı müdürlüğünden ehliyet vesikasını İhtiva etmesi şarttır.
Bu vesika: ■ almak İçin isteklilerin eksiltme yününden en az (tatil günleri hariç) üç girı evvel bir dilekçe İle Tokat valiliğine başvurmaları ve dilekçelerine bir I alemde, re'sen müteahhit olarak (20) bin liralık bir yapı !şl yaptığına dair i l yaptıran İdareden alinmiş vesika eklemeleri lâzımdır.
4 — İstekliler teklif mektuplarını eksiltme günü olan 14. 9. 945 cuma
Eünü saat 14 de kadar, makbuz mukabilinde eksiltme komisyonu başkan-ğına vermeleri lâzımdır. Postada olrcak gecikmeler kabul edilmez.
5 — Fazla bilgi almak ve keşif dosyasını görmek Istlyenlor her gün T«ıkat Bayındırlık müdürlüğüne başvurmaları ilân olunur. (11662)
Milletlerarası eşya nakliyatı hakkında
D. Demiryolları Genel müdürlüğünden:
Milletlerarası eşya nakliyatına ait 261 saydı tarife perakende nakliyata ait nakil ücretlerini ihtiva etmek üzere 1/9/945 tarihinden itibaren, değiştirilmiştir. Fazla bilgi İstasyonlardan verilir (11680)
İthalâtçı ve ihracatçı birlikleri umumî kâtipliğinden:
1944 yılı mahsulü fındık, hava kurusu ve Ituzlu koyun ve keçi derllerfle kaba palamutun ihracı hususunda bilgi edinilmek Üzere ilgililerin birlikler İrtibat servisine müracaat etme-leri rica olunur, (11881)
CİLDİ KORUYAN VE «ESLİYİM krem NİVEA «ünpiliHMct «mimim
Istanbuldakl Belçika sefarethanesi:
Belçika banknotları hâmillerinin son mühlet olan 20 ağustos İlâ 20 eylül 1945 zarfında Taksimde Sıraservllerde 73 numaralı sefarethane kançılaryasına müracaatta kayıt ve depozito etnıe-’tri lüzumunu İlân eder.
EEHtfll Eli çabuk Sünnetçi■■■
Rifat Köprülü
Bir gün sünnet, İkinci günü bir defa İlk ve son pansuman.
Bayramertesl İçin sözleşllebl-lir. Adres: Şehir telefon rehberi sayfa 395 R.
SOYDAN SÜNNETÇİ Çarşıkapı tramvay rak karşısında . 3 Tel: 2336Ö
AHMED TEMİZ
Marmaradan İsteyiniz.
ihracatçıların
Nazarı dikkatine: idrofii pamukların di? memleketlere İhracına müsaade edildiğinden İlgili İhracatçıların yeni Valide hanında zemin kat 20 No. ya müracaatları.
Telefon: 22926
Doktorlara:
200 yataklı bir hastaneyi çevirecek mükemmel bir halde cerrahi, □isal, göz, kulak ve diş âlât ve edevatlle mükemmel bir ameliyat masası, otoklav ve 2 sterll-zatör satılıktır. Pazar, çarşamba ve Cuma günleri 9 dan 10.30 a kadar Taksimde Zambak soka-ğıııcla »Cf3 No. ya müracaat..
Bütün dünyaca yüksek şöhret kazanmış olan «LADY» mamulâtı rujlarını pullanınız.
Bilumum parfümleri mağazalarında bulunur.
Umumi satış deposu: Parfümeri lâboratuvarı, Halâskâr Gazi cad. 243-5, Şişli.
*
Bu akşam Caddebostan
AYTEN Gazinosunda I
GALA GECESİ
Zengin varyete numaraları —
Dans - Eğlence — Caz
[
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
]
61 adet
850 >
413 kilo 600 ,
Tahta Fıçı
Kâğıt çimento torbası
Ambalaj kâğıdı
Hurda çinko
1 — Yukarda cins ve takribi mlkdarı yazılı malmeze pazarlıkla satılacaktır.
2 — Pazarlık 4/9/945 salı günü saat 10 da Kabata-şta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki satış komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tahta fıçı ile hurdu. Çinko Maltepe Barut Deposunda ambalaj kâğıdı ve çimento torbası numunesi adı geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte % 15 güvenme paralarlyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları Hân olunur. (11677)
Kuruçeşme depomuzda mevcut hurda halde takriben 5 ton muhtelif cins demir saç ve saire ile 250 - 300 adet eski yağ bidonları pazarlıkla satılacaktır, İsteklilerin hurda ve bidonları her gün mezkûr depodo görebilirler.
Pazarlık 4/9/945 salı günü saat 10 da Kabataşta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki satış komisyonunda yapılacaktır. İsteklilerin % 15 temlnatlarile belirli günde komisyona müracaatları İlân olunur. (11659)
Ankara Tıp Fakültesine Hemşire Alınacak:
Ankara tıp fakültesi kliniklerinde çalışmak için mektepli hemşirelere ihtiyaç vardır,
Kızılay va asker! hemşire okulundan çıkıp mecburi hizmetlerini bitirenler alınacaktır. Asli maaş 3o ve 35 liradır. İsteklilerin Ankara tıp fakültesi dekanlığına müracaatları. (11663)
Devlet Deniz Yolları ve Limanları işletme Umum Müdürlüğü ilânları
Itr.
1 — Anadolu feneri ve Yönburnu mıntakasında doktor evi, revir ve garaj su tesisatı onanmı ve yapısı İşleri pazarlıkla yaptırılacaktır.
2 — Bu tesisatın keşif tutan (1030) lira (07) kuruştur.
3 — Geçici güvenme (77) lira (25) kuruştur.
4 — Pazarlığa esas olacak kâğıtlar her gün yapı şubesinde görülebl-
B — Pazarlık 10 Eylül 1045 tarihine rastlayan pazartesi günü aaat 11
de genel müdürlük merkez binası karşısındaki binada bulunan alım satım komisyonunca yapılacaktır.
® İsteklilerin, eksiltme şartna meşinin. 4 üncü maddesinde yazılı vesikaları 50 kuruşluk pul ve bir fotoğraf İle birlikte mir dilekçeye ekllyerek pazarlık gününden en az —tatil günleri dışında— yedi gün önceye kadar genel müdürlüğe başvurmaları ve ehliyet vesikası almaları lâzımdır
7 — isteklilerin pazarlık gün ve saatinde geçici güvenme makbuzları ve ehliyet vesikaları İle birlikte alım s.tım komisyonuna başvurmaları İÜ-zumu İlân olunur. (11626)
İstanbul Teknik Okulu müdürlüğünden:
Bu yıl okulun mtlhandtallk kısmına slrmtfo İstekli olanlardan yatan olgunluk verml, 11» mekuntannın kuyuları (S0> eylül ak,aroma kadM sürecektir. (11683)
Ekmek kuponlarile Yapılmakta olan makara dağıtımı eylül sonuna kadar uzatıldı
Siimerbank Yerli Mallar Pazarları
Müessesesi Müdürlüğünden
Müessesemiz Mağazaları ve mutemet bayilerimiz elile Temmuz - Ağustos ayma alt ekmek kartlarının başlıktan mukabilinde mağazalarımız Ve mutemet bayilerimiz tarafından ya. pılmakta olan makara tevziatı Eylül sonuna kadar uzatılmış, tır.
Sayın halkın kuponlarını iyi muhafaza ederek Eylül sonuna kadar haklarını alabilecekleri açıklanır.
reatea Dy îree version of 2F
ve arkadaşları
Fiatlerde zam yoktur.
BU AKŞAM MHM
Çemberlitaş ŞEN Bahçesnde
HAMİYET YOCESES İ
Kaptı kaçtı ve spor tenezzühü satılacaktır.
Toprak Mahssullerî Olisi genel müdürlüğünden:
1 — Ofisimize ait. olup lâstikleri iyi durumda bulunan «Paccart» marka 937 model ve «Chevrolet» marka 936 model İki kaptı kaçtı İle «Crystar» marka 937 model bir spor tenezzüh otomobili açık arttırma ile satılacaktır.
2 — Arttırma 12. 9. 945 çarşamba günü saat 16,30 da genel müdürlük malzeme müdürlüğünde yapılacaktır.
3 — Bu taşıt araçlarından «Paccart» iraptı kaçtı İstanbul şubemiz -ce, diğerleri Ankarada genel müdürlük nakliyat müdürlüğünde isteklilere gösterilecek ve gereken izahat verilecektir.
4 — Satışa alt şartlaşmaları İstanbul şube .. idurlüğünde ve nur-kezde genel müdürlük malzeme müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin belli gün ve saatte her bir araç için 600 zer lira inancayı yanlarında getirip genel müdürlük k.misyonuna başvurarak arttırmaya girmeleri, giremlyecek olanların da aynı miktar inancayı bulundukları yerlerdeki ofis şubelerine yatırıp verecekleri son flatı bildirir tekliflerini arttırma saatinde bulunacak şekilde postalamaları ilân olunur. (11609)
Bayındırlık bakanlığından
Trabzon Umanı inşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 20/9/945 tarihine rastlayan perşembe günü saat 16 da Bakanlığımız Demlryollar ve Limanlar İnşaat Dairesindeki Eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
2 — Bu inşaatın tahmin edilen berteli dokuz milyon lira ve geçici teminatı 283.750 liradır.
3 — sözleşme projesi, eksiltme, bayındırlık, fenni ve özel şartlaşmalar, rayiç, tahlil ve hat cetvelleri, plânlar, projeler ve daha başka evraktan mürekkep bir takım eksiltme evrakı 50 Ura karşılığında Dcmlr-yollar İnşaat Dairesinden alınabilir.
4 — Bu eksiltmeye girmek İsteyenlerin. İşin konusunu teşkil eden inşaatın eşi veya benzeri veya teknik bakımdan eşit önemde işleri yapmış ve İyi bir surette bitirmiş olmaları şarttır.
5 — Eksiltmeye girmek İsteyenler, eksiltmenin yapılacağı tarihten an az üç giln evvel bir dilekçe İle Bakanlığımıza baş vuracaklar ve dördüncü maddede yazılı vasıfları gösteren belgelerle hâlen yapmakta oldukları işlerin, mahiyet, süre ve akçelerini gösteren belgeleri akçalı, teknik v* sair vasıfları belirtilmek suretiyle dilekçelerine bağlayarak bu eksiltmeye girebilmek için ehliyet vesikaları isteyeceklerdir. Eksiltme gününden ölç gün evvel Bakanlığımıza verilmemiş olan dilekçelerindeki istekler hakkında bir İşlem yapılmayacaktır.
a ___ İstekliler, teklif zarflarını 2480 sayılı kanunun ve eksiltme şart-
namesinin tarif ettiği biçimde hazîrlıyarak ve ehliyet vesikaları İle sözü geçen kanun ve şartlaşmanın belirttiği vesikaları da içine koyarak eksiltmenin yapılacağı saatten bir saat Öncesine kadar makbuz karşılığında eksiltme komisyonu Başkanlığına vermiş olacaklardır. (11119)
İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi Bursa Merinos Fabrikası Müdürlüğünden
Fabrikamızda mevcut olan 8 ton Tarama tozu v» ikinci kemllng, 10 Eylül 045 pazartesi günü saat 15 de açık arttırma suretlle satılacaktır.
İsteklilerin muhammen bedeli % 7.5 olan 225.— liralık teminat mektupları İle belirtilen gün ve saatte Merinos Fabrikası Müdürlttğll-ne müracaatları.
Comments (0)