1 Mart 1950
Çarşamba
SİYASİ İKTİSADİ
Sayı 91
10 Kuruş
—i.
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone: Türkiye için seneliği 32. altı aylığı 17. üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tenis edeni HABİB EDİB TÖREHAN
llânlar: 6 net sahifede santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mes’uliyet kabul edilmez.
Telefon: 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul
İÇ ve DIŞ POLiTiKA _ 28/11/1950 -
İngilterede yeniden seçimlere
gidilmesi meselesi
Bilindiği gibi. İşçi Partisinin zayıf bir ekseriyet ile iktidarda kalması, yeni bir zarurî olduğu etrafında alara yol açmıştır.
Bu lüzumu, seçimlerin alınır alınmaz, ilkin Muhafazakârlar ileri sürmüş, arkasından, beynelmilel politikada kararlı bir Ingiltereye ihtiyaç olduğunu da ilâve ederek bazı Amerikan siyasî mahfilleri müdafaa etmiş, en son olmak üzere de, bizzat İşçi Partisi benimsemeye koyulmuştur.
Morrison‘un bu seferki beyanatı, böyle bir ihtimalin mevcut olduğunu teyit eder mahiyettedir, Morrison, evvelâ mevcut seçim neticesinin Labour Party için mükemmel bir zafer teşkil ettiğini. çünkü işçi reylerinin geçen seçimlere nazaran bir küsur milyon arttığını tebarüz ettirmiş, ondan sonra da, yeni seçimlere hazır olmak lüzumu üzerinde mâ-nidar bir şekilde durarak, lngil-terenin şimdiye kadar hep işçiler lehinde rey verdiğini ve bundan sonra da aynı şekilde hareket ey-liyeceğini temin eylemiştir.
Bu beyanata dair olan telgraf, bütün kısalığına rağmen şunu gösteriyor ki, işçiler, muhafazakârların “yeni seçim” hususundaki meydan okumalarına müspet cevap vermek kararındadır.
seçimin mütalâ-
neticesi
Yugoslavyanın şikâyetleri
vazı-
dış
politikasına ka-be.van etmişti, ikinci vesile ile, Amerikadan da beklememek ve
\y/ ugoslav Başbakan Yardım-
1 cısı ve Dış Bakanı Kardelj, Maribor şehrinde, ehemmiyetli bir nutuk vermiştir. Bu nutuk, geçenlerde, Yugoslav seçimleri münasebetiyle Tito tarafından yapılan beyanatın teyidi mahiyetindedir. Tito, o günkü
mızda da işaret ettiğimiz gibi, kısaca, Kominform’u kendi politikasına, Yugoslavyanın devlet ideolojisi üzerinde tazyik yapmak isteyen bazı garplı mahfilleri de kendi iç rıştırtmıyacağını Daha sonra, bir Yugoslavya için, para yardımı
kendi başının çaresine bakmak lâzım geldiğini bildirdi.
Şimdi de Başbakan Yardımcısı Kardelj aynı meselelere temas ederek aynı şikâyetlerde bulunduktan sonra, "batıklar” derken bunları ikiye ayırıyor. Ve, bir kısmının Yugoslavyadan tâviz beklemekte olmasına mukabil diğerlerinin böyle bir talepte bulunmadıklarını ve Yugoslavya ile kayıtsız şartsız işbirliğine pekâlâ taraftar bulunduklarını tasrih e-diyor.
Şu halde, Tito’nun garba karşı toptan savurduğu ithamları kısmen geri alarak, garbın bazı mahfillerini, bu töhmetlerden tenzih ediyor.
Buna filvaki lüzum vardı. Çünkü Tito’nun ilk nutkundan sonra, Amerika, Yugoslavyanın ideolojik temelleri ne olursa olsun, kendine yapılacak yardım ve ikrazlarda bu noktanın gözönünde tutulmıyacağını ve kendine hiç bir suretle siyasi şartlar koşul-mıyacağını resmen beyan etmişti.
Fakat bütün bu sözlerden şu da anlaşılmaktadır ki, Yugoslav-yaya henüz bir yardım yapılmamıştır ve bu iş, her nedense bir nevi sürüncemede kalmıştır.
Mısırla Irak arasında
ir Mısır tayyaresinin kararlaşmış saat haricinde hareket etmek istemesi üzerine İrak makamları müdahale ederek hareket etmesine mâni olmuşlardır. Bu yüzden Irak ile M)3ir arasında hoş olmıyan bir durum hâsıl olmuştur.
Mümkündür ki, bu işde iki tarafın rekabet hesapları rol oynamış olsun. Yahut, bir başka ve teknik sebep mevcut olsun. Uçak seferleri gibi son derece nazik bir servis üzerinde bu neviden anlaşmazlıkların iki dost ve kardeş milletin merkezî hükümet cihazları arasında bir hâdise teşkil etmesi, bizde de teessür uyandıracaktır.
• •
VVashingfon Hususî Muhabirimiz G. H. Martin telgrafla bildiriyor
Amerikanın Moskova Sefiri Kirk'in bu
temaslarda mühim rolü olduğu söyleniyor
Gezici Amerikan Fevkalâde Elçisi (le>sup, Hıto-lhıi ile
Çini tanı-
Amerikanın Çini tanıması şartları
Karaşi, 28 A.A. (United Press, — Birleşik Amerika Fevkalâde Büyükelçisi Dr. Philip Jeasup bugün Karaşlde verdiği bir beyanatta ezcümle demiştir ki:
"Birleşik Amerika Pepıng Hükümetinin Çinin hakiki hükümeti olduğunu ve milletlerarası camianın üyesi sıfatiyle normal vecibelerini yerine getirmeye hazır bulunduğunu ispat edinceye kadar Komünist mıyacaktır.,,
Bir bazın konferansında konuşan Jeasup, Asya devletlerinin nayat seviyelerini yükseltme dAvosına komünizmin bugün bir hal çaresi getirmediğini söylemiş ve buna karşılık Birleşik Amerikanın ''dördüncü nokta" gereğince iktisadi bakımdan geri kalmış memleketlerin hayat seviyelerinin yükselmesine işaret etmiştir.
Jesaup sözlerini bitirirken Asyti ve Uzakdoğudaki bu seyahatinin neticesine ancak VVashington'a döndüktpn ve elde ettiği malûmatı dikkatle tetkik ettikten sonra varabileceğini belirtmiştir.
• *
B, M. Meclisinin bugünkü gündemi
Devlet kalkınma plânı ve telif hakları kanunu görüşülecek
Hükümet bugün 14 sözlü soru takririne cevap vermeye davet olundu
tÇ SAYFALARDA
Pakistan - Hindistan
ihtilâfı halledilemiyor
Nehrıfnun davetini Liyakat Ali Han kabul etmeyince siyasî münasebetteki gerginlik arttı
Londra, 28 A A. (LRSı — Muhafazakâr Daily Telegraph Keşmir meselesini bahis konusu ederek Pakistan ve Hindistan hakkında şunları yazıyor :
Gerek Pakistan ve gerekse Hindistan, Birleşmiş Milletlerce teklif edilen taksim plânını kabul edecek olurlarsa, yanyana barış içinde yaşamak fırsatını kapanacaklardır. Bu iki memleket arasında sağlam bir dostluk komünizm için aşılmaz bir engel olacaktır. ı
Yeni Delhi. 28 (YlRS) — Bengal-deki azınlıklar yüzünden çıkarı hâdiselerin önlenmesi için Pakistan Başbakanı Liyakat Ali Han a. Pandit Nehru tarafından yapılan davetin kabul edilmemesi karşısında başka tedbirlere başvurulacağı belirtilince. Liyakat Han, Hindistan tarûhndan tehdit karşısında bırakıldığın, söylemiştir,
Nehru, bir tehdidin mevzuu bahis olmadığım, ihtilâfın halli İçin başka tekliflerin müzakere edilmesini ima ettiğini söylemiştir. Nehru demiştir kı: Pakistan ve Hindistan arasındaki ihtilâfların hallinde kullanılmıyacaktır."
hlçbir silâh
\Vashington, 28 t Hususi muhabirimiz G. H. Martın’den telgrafla t — Churchiirin. Rusya ile yeniden görüşmelere başlanması hakkında yaptığı kampanya, Amerika Hükümeti nezdinde bazı müşküller yaratacak mahiyettedir. Nüfuzlu bir senetör cilan Tydings, bu münasebetle, Muhafazakârlar tarafından üç büyüklerin karşılaşması mevzuunda yapılan tazyik karşısında Attlee nin vazıyetini kurtarmasının bundan böyle daha güç olacağına işaret etmiştir. Kendisi de tam bir Amerikan muhafazakârı olan Tydings, Amerikanın eski Moskova sefiri olup Rus - Amerikan dostluğunun en hararetli taraftan bulunan Joe Davies’ln kainpedendir. Tydings, burada, Churchill’in Ingil-terede giriştiği kampanyaya benzer bir mücadeleye başlamıştır.
Bununla beraber. Amerikanın şimdiki Moskova sefiri Alan Kirk, Rusya hakkındakı intihalarını. Amerikanın parlâmento ve iş sahasında büyük tesir sahibi şahsiyetlere açıkça bildirmek imkânlarını elde edinceye kadar vazıyette herhangi yeni bir inkişafın zuhur etmiyecegi sanılmaktadır. Resmen bilindiğine göre. Alan Kirk, Avrüpada dolaştıktan sonra Yakındoğuda tatilini geçirmek üzere Moskovayı Lerketmiştir. Kendisine, başlıca siyasi müşaviri olan George Morgan refakat etmektedir.
Öyle zannedilmektedir ki, Kirk ayni zamanda Batı memleketleriyle Rusyanın münasebetleri hakkında çok mühim UmasTâr^vo müzakereler yapmak niyetindedir. Böyle olmasaydı, tatili geçirmek için Moskovadan ayrılırken, sağ kolu vazıyetinde olan Mörgan'ı da yanma almaya lüzum görmezdi.
9
Ankara, 28 ı Hususî muhabirimizden i — B. M. Meclisinin yarınki gündemi çok yüklüdür. Başkanlık Divanının Kamutaya sunuşlarından başka 14 sözlü soru önergesi bulunmaktadır. Bir çoğu mahalli islere taallûk eden bu sorular arasında teftiş teşkilâtı, devlet matbaalarının tevhidi. Telif Haklan Kanunu, yazlık ekim için çiftçiye tohumluk tevzii ve Devlet Kalkınma Plânı yer almaktadır. Gündemin birinci defa görüşülecek işler bölümünde muhtelif dairelerin kesin hesap raporları bulunmaktadır.
İkinci defa müzakere edilecek işler arasında Belediye Gelirleri Kanununun 22 inci maddesinin değiştirilmesi. Kadın ticareti «ve müstehcen neşriyatın zecren men'i hakkındakı Milletlerarası Anlaşmanın tasdiki ile İş ve tşçi Bulma Kurumu Kuruluş ve Görevleri halckındakl kanunda değişiklik yapılmasına dair olan kanun tasarısı vardır.
Ayrıca, birinci defa görüşülecek 22 teklif ve tasan, yarınki gündeme a-Immıştır. Bunlar arasında tekye ve zaviyelerle türbelerin şeddine ve türbedarlıklarla bir takım unvanların men ve ilgasına dair olan 677 sayılı kanunun birinci maddesine bir fıkm ilâvesi, Anıt-Kabir inşasına dair olan 4677 sayılı kanuna hükümler eklenmesi, özel teşebbüsler tarafından yabancı memleketlerden yapılacak u-zun vâdeli borçlanmalara kefalet e-dilmes). Ticaret ve Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları ve Ticaret Borsalar) Birliği kurulması, posta işleri. Marshall Yardım Plânı. Avrupa Kalkınma Programı çerçevesi dahilinde elde edilecek yardımların bütçe ve hazine hesaplarına intikal şekli ve muhtelif memleketlerle yapılan anlaşmaların tasdiki hakkındakı kanun tasarıları mevculur.
î K î N C î
Avrupa güç bir doğum yapıyor
ÜÇÜNCÜ
Edebiyatı cedideciler ara-arasında
Ali Canib YÖNTEM DÖRDÜNCÜ
Çocuk
BEŞİNCİ
Devlet bütçesi yeni bir çehre arzediyor ALTINCI
Öğrenmek ihtiyacında olduğunuz her şey
Vali tüniversitelilerle konuşuyor
Almanyada serbest seçim
Frankfurt 28 A.A. ı United Press) — Birleşik Amerika Yüksek Komiseri John McCloy, Al manyanın birleşmesine temel teşkil etmek üzere. Rusların bu memlekette serbest seçim yapılmasını kabul edemiyecck-lerini iddia etmiştir.
Washlngton’a yapacağı seyahatinin arifesinde McCloy. Sovyet makamlarım, bütün Almanyada seçim yapılmasına mâni olmakla itham etmiştir.
Seçimlerden sonra İngilterede
vaziyet henüz durulmadı
Churchill, İşçi Partisinin mesul durumunu uzatmak için, yeni V seçimleri mümkün olduğu kadar geciktirmek istiyor. Buna mukabil İşçi Partisi seçimlere hazır olduğunu söylüyor
Londra, 28 A.A. (United Press) — Muhafazakâr çevreler, işçi Partisinin iktidara geçmeden mesul olmak cümlesiyle hulâsa edilebilecek
durumunu muhafaza etmesi Churchill’in seçimleri mümkün duğu karlar uzun bir müddet tirmegc karar verebileceğini inektedirler. Bugtin öğleden toplanacak olan MuhafazaKâr ti ileri gelenlerinin bu kararı iarı beklenmektedir.
Diğer taraftan şimdiden Itjçl
si içinde ayrılık kendini göstermektedir. Eski Sağlık Bakanı Bevan’ın mümkün olduğu kadar ı.abuk seçimlere gidilmesine £u sanılmaktadır.
Başbakan Muavini rison, ‘1ün aksam İşçi hafazakârların takıp
yenin farkında olduğunu bildirmiştir.
Morrison, yıldönümü
toplantı esnasında.
şimdiki İçin, ol-gccik-
aöy legorna Par-alnıa-
Parti-
t.a raflar
yeni oklu-
Her bert Partisinin Mu-ettikleri tâbi-
Mnr-
İşçi Partisinin 50 nci münasebetiyle yapılan tşçı Paı tisinin son
Hint Cumhurbaşkanı Rajendra Prazad ve Nehru (solda)
Talebe yurtları Milli Eğitim Bakanlığına devrediliyor
Dün, Halk ParUjşlnin ve diğer teşekküller ve Üniversite talebe yurtlarından bazıları Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir. Dün bu münasebetle yapılan bir merasimde Vali ve Belediye Başkanı yaptığı bir konuşmada, talebe yurtlarının bugünkü gayrimüaaltdurumu üzerinde durmuş ve demiştir kİ. "fatanbuldA lıjçl mahallelerinin doğduğu yerin yanında Üniversite sitelerinin de tem dint attığım gün hayatımın en İyi işini yapmış olacağım. Bu Ihtlvacın giderilmesi İçin adım atıldığı glln bunuhep beraber tekrar kutlayacağız.., Vali, talebelerle birlikte yemek yemiştir.
Demokrat Partideki istifalardan sonra
II İdare Kurulu yerine "Geçici
İdare Kurulu,, tâyin edildi
Merkez Haysiyet Divanının yakında İstar.bula geleceği de haber veriliyor s,
seçimlerde, hiçbir İngiliz siyasi partisinin şimdiye kadar alamadığı sayıda oy topladığını söylemiştir.
Bununla beraber Morrison bu oyların parlâmentoda yeter çoğunlukla ifade edilmemesinden doğan üzüntüsünü belirtmiş ve Muhafazakârların, "bir çok gazetelerin desteklemesine rağmen, hiçbir kayıt ve endişeye tâbi olmayan seçim mücadelesinde kazanamadıklarına,, işaret etmiştir.
MorrİBon sözlerine devamla
"Muhafazakârlar kaybemiştir bu hayatlarının en büyük hayal kutu olmalıdır., demiştir.
Morrison. Liberal namzetlerin mevcudiyetinden, İşçilerin belki de Muhafazakârlardan daha fazla müteessir okluklarını söylemiş ve bu parti programının sarih olmaması yüzünden iki hııçuk milyon seçmeni bunlara oy vermeye sevkeden sebeplerin meçhûl kaldığını,, ilâve etmiştir.
Morrison sözlerinin sonunda, İngiliz seçmenlerinin bir işçi Hükümet istediklerini bildirmiş ve bütün İşçilere gelecek seçimlere hazır olmalarını söylemiştir.
ve
8U-
★
Başbakan A ttlee kabinesini kurdu
Londra. 28 lAPı — Yeni İngiliz kabinesinin kuruluş şekli bu akşam ilân edilmiştir. Kabinenin başında, Başbakan sıfntiylp Clement Alilce bulunmaktadır. Hcrbert Morrison, Altıgenin muavinliğinde ve Bakanlar Konseyi Lord Başkanlığında kalmıştır.
Ernest Bcvln Dışişleri Bakanı ve Sır Stafford Crİppa Maliye Bakanıdır, Dijttr bakanlar şunlardır: Şehir ve Kasaba Phınia'jtırma Bakanı Hugh Dalı on, Mühürdar Lord Addlson, Lan-rnslvr Dukalığı şunsollycai Vıskont Alrxander oi Hlllsborougb, Lord Şan-SÖlİye V’iskont Jowittf İçişleri Bakanı Shuter Ede. Savunma Bakanı Ema-nuvl Shlnwoll, Sıhhat Bakanı Ancurm Brvan. Tarım Bakanı Tonı W illiarns, Ekltinı Bakanı Georgp Tonılinson. Ticaret Odası Başkanı Hnrold \Vilecon, Sömürgeler James GrlffİB. Iskoçyn işleri rb’vlet Bakanı Hektor McNeil. Camia Münasebetleri Bakanı Gordon VValkcr, Harbiye Bakanı John Stra-ehvy, Yakıt ve Muharrik Kuvvet Bakanı Noel Baker, Millî Sigorta Bakanı Bayan Dr. Edith SummrrskiU. iaşe Bakanı Mmırlce Wcbb. Sivil Hv. Baka-nı Lord Ponckenham, Emeklilik İşleri Bakanı H Mıırknnd, P.T.T Bakanı Ness Erhvnrds, Çatışma Bakanı Ri-chard Stok es. Sömürge Işbrl Devlet, Bakanı John Dugdat. , Devirt Bakam Kohnet.h Junger, Hazine Bakanı l.ord McDonald of Givaenyagor, Genel Savcı Sır Hart ley ShaM’croş*, Lord-Avukal John \\ h»’Ht|ı y, Devlet Başavukatı Sir Frank Spıskigc, Iskoçyn Genel Avukatı Douglas Johnslon.
Bir müddetten ben Demokrat Parti İstanbul tl teşkilâtında haber verilen bazı anlaşmazlıklar nihayet İl İdare Kurulundan iki Azanın işlen el çektirilmesi ve bunun üzerine de İl Başkanıvle diğer üç idare kurulu Asasının istıfalariyle neticelenmiştir.
İstifa edenler; Zeki Rıza Sporel, Salâhaddin Güvendiren, Kâzıın Yur-dakul ve Başkan Esat Çağadır. Vazifelerinden istifa edenler GĞöel Kurulun tüzük hükümleri dışında Vilâyet Iılare Heyetine müdahalede bulunduğunu ileri sürmektedirler. Netekinı Esat Çağa istifanamesinde şunları söylüyor:
"Genel Kurulun İstaııbıılda hir hizbi himayeye ınût.uf hareketlen ve tüzüğe aykırı muameleleri vazifemin ifasını imkânsız kıldığından Î1 İdare Kurulu Başkanlığından ve kurul âza-lıgından istifa ediyorum."
Diğer taraftan Demokrat Parti Ge-npl. İdare Kumlu adına şeklimize gelen Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu, Refik Şevket İnce ve Dr. Celâl Roma-zannglunch-ın müteşekkil heyet dün çalışmalarını İkmal etmiştir. Heyet namına Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu
basına şu demeci vermiştir:
"Demokrat Parti Genel Kurulu, 26 şubpt 1950 tarihli içtimamda İstanbul teşkilâtının vaziyetini inceden inceye tetkik etmiş, ve nizamnamenin mad-del mahsusuna dayanarak eski II İdare Kurulunun verine bir Geçici İdare Kurulu getirmeye karar vermiştir. Bu kararın tatbiki-İçin de üçümüzden mürekkep bir heyeti Latan bula göndermiştir. Burada bu ışı gördük, Gemici İdare Kurulu teşkil ettik’ ve resmî formaliteyi bitirdik. Bu kurul bugün İşe başlamış bulunmaktadır. Kurul Prof. Dr. Nihat Reşat Belger, Prof Dr. Sani Yaver. Balıkesir eski milletvekili yüksek mühendis Epver A takan, emekli general Ali İhsan Sâ-bis. avukat Mithat Benker. tüccar şükrü Kerinızade. Avukat Havri Yaman. tüccar Füruzan Tekil den mürekkeptir.,,
Demokrat Parti Genel İdare Kurulunun, Istanbuldakl bu son hâdiseler dolayısıyle Genel Merkez Haysiyet Divanını Istanbula gönderip bu hâdiselerde suçlu görülenlerin tasfiyesi yoluna gideceği de haber verilmekte-
Amerika Dışişleri Boknnı
Acheson'un "ehliyeti ve dürüstlüğü hakkında tahkikat açılıyor
Nen-York Eyaleti Meclisi tahkikat açılmasını Federal Kongreden istedi
Albany. 28 A A. (AFP) — • New-York Eyaleti Meclisi, Dışişleri Bakanı Acheson’un "ehliyeti ve dürüstlüğü" hakkında tahkikat açılmasını, Federal Kongreden isteyen takı iri 21 muhalife karşı 125 oyla kabul etmiştir.
Bu karar, Alger Hp>s dâvasında A-eheson’un takındığı tavrın neticesidir. Dışişleri Bakanı hukuken yalan yere yemin etmekten, fiilen vatana ıha-
netten mahkûm olan sanık arkadaşını himaye etmişti.
Takrirde: MBu tavır memleketimize karşı dürüst olmayan kimseleri teşvik edicidir ve komünizm tehlikeleri karşısında tam bir anlayışsızlık timsal id ir" denilmektedir.
NeW-York Eyaleti Meclisinde çoğunluk Cumhuriyetçilerde olmakla beraber 86 kişilik demokrat azınlık da aynı takriri Cumhriyetçllerle birlikte kabul etmiştir.
Ne anırann hıılıınıır. Derde devâdan guyri...
Sayfa 2
V X T T S T A X P Tf 1
T fos»
Avrupa güç bir doğum yapıyor
M
Yazan: Mlchel Debre
(Fraıuıs Senato l*Ml)
1950 senesi, belki de Avrupanın yeniden tenkili ve istikbali bakımından kati bir mahiyet twgıyaçaktır.
Geriye doğru bir ıııuar atalım: 1940 ta Hitlrr. ihtiyar Avrupa fikrini kendi hesabına tekrar ela alıyor. il(l râpheda birden harbe devam edebilmek İçin buna ihtiyacı var. Fakat, istilâ ve tlgal ettiği memleketlerde hiç bir garafll İn» hım, Hltler Avrupacını htenılyor. Bu Avrupa, zulüm, vahdet, sefalet timbali olup. Içlndo bulıınıınhıra ancak utanç vermektedir, üstelik yanlış bir kanaat üserlnc kurul» muttur. Onun kendi kendine yeteceği ve kıtasına çekileceği fikri, •uıdece hlr hayaldir. Avrupa milletlerine. Batıya ve Canuha. yâni wV merika ve Afrikaya doğru tabii bir mahreç lârımdır. Kıtasına ve hudutları İçine kapanmış bir Avrupa düşünülemez» Bu vaziyet, o-mı fakirliğe mahkûm edecek veya kendisine lütumhı otan dı| topraklan silâhla almak üzere daimi bir kavgaya mecbur bırakacaktın
1945! Almanya mağlûp oldu. Hür milletlerin hükümetleri, bir dünya devleti kurmağı düşünüyorlar. Fakat yapılan teşebbüsler, hıı temennilerine cevap vermekten uzaktır» Zira her şeyden evvel, mühim bir müttefiklerinden, bütün beynelmilel siyasi teşekküllere dllgman olan Sovyet Ruayadan mahrum bulunuyorlar. Hür memlrketlrrln hükümetleri, bunun üzerine bir demokrat milletler birliği teşkiline gayret ediyorlar. Bn birliğin özü At-ianttk bölgesinde teşekkül etmekle beraber, bir kuvvet İfade etmek İçin Batı Avrupa devletlerinin blr-blrlerlyle rekabetten vazgeçip, siyasetlerini birleştirmeleri lâzım geliyor.
Amerika, hu Avrupa milletlerini bir 'iktisadi İşbirliği Teşkilâta’ kurmaları İçin tazyik ediyor. Daha sonra Londrada, “Avrupa Birliği” paktı İmzalanıyor. O zamandan heri de bir çok İktisadi toplantılar tertip ediliy or.
Acaba hakiki ve hür Avrupa, bu anlasmalardnn doğabilecek mİ? 1949 nenesi sonu bllânçosu ümit kırıcıdır. “Avrupa iktisadi İşbirliği Teşkilâtı”, kendisine verilen büyllk vazifeyi tamamen yerine getirememiştir. "Avrupa Birliği” hâlâ nazariyat münakaşalarının kalkanın mıhtır. Mevzii birliklerin faaliyeti ise duttur. Bütün bu hayal
nın yekûnu, “Avrupa hareketleri”-nln tâ içinde de akisler yapmış ve bu teşekkülün nefesi kesildiği için inkişafı da durmuştur.
îkl seneden beri sarfedilen gayretleri gözden geçirirsek bir hataya düşüldüğünü görürüz: Hükümetler, belki kendileri de bilmedikleri İçin» Avrupa hakkındakl dil-
altından ekonomik pek mah-•ukııtları-
fiince ve kanaatlerini açıkça İtada etmemelerdir. ,,.\vrupa“ öyle bir kelimedir ki, unun arkasında birbirinden farklı muhtelif kanaatler Mtklıdır. Meselâ. Mitler AlmanyalInın düşünceleri yanında, hür Avrupa fikri tamamen değişiktir. Bunun prensipleri hürriyete dayanır, harolnrı he, sadece dünyanın ser-bent demokrasi teşekkülleri İçinde lüıunılu bir basamak olmaktan İbarettir.
Bu kanaati açıkça İfade etmek lâzımdı. Aynı zamanda. Avrupayı teşkilde eıı mühim meselenin, kararlar almağa muktedir bir siyasi ntorlte kurmak olduğu da bilinmeli İdi. Şunıı (la anlamak İcap ederdi ki, bu zamanda halk tarafından desteklenmedikçe «hâlam hiç bir tevekkülün, hiç bir binanın kurulmasına İmkân yoktur. Geniş İŞÇİ kütlelerine, yani teşkilâtın. Kefalete nihayet vereceğini ve onların hayat •eviyesini yükseltecaâlni göstermek. hıınıı ispat etmek gerekirdi. Bunların hiç biri yapılmadı, buna teşebbüs hile edilmedi.
t-mldimlsl krsmlyelim. Amerika Birleşik Devletleri da hlr günde kurulmamıştı. Bilâkis, bunun İçin usun raman uğraşmak lâfım gelmişti. Hattâ, orası .venl bir kıta olduğu tçln İşlerin daha kolay yürümeni beklendiği ve hudııtaus İmkânlara da «ahlp bulunduğu halde. Birleşik Devletlerin kurulmam ar kalsın suya düşüyordu. Amerika federasyonu birinci tecrübesi, kötü İnşa ve İdare edildiğinden, kan I-çlnde boğulup gitmek ürere İdi. Çok genç olan hükümetler, konfederasyon fikrini lüzumlu görmekle beraber, birleşmeği kabul etmiş, takat memleketi İdare edecek hlr siyasi otoritenin kurulmasını reddetmişlerdi. Eğer tanı zamanında, siyasi şahsiyetler arasından birkaç kişi çıkıp her şeyi yeniden ele almak üzere kurucular meclisini tekrar İçtimaa çağırmnk cesaretini gÖstermeşeydi. Birleşik Amerika devleti hiç doğamıyacaktı. Amerikalılar. hugünkü refah ve saadetlerini borçlu bulundukları teşkilâtı 1785-1187 senelerinde kurmuş olan o hlr kaç insanı, hâlâ âdeta tapmak derecesinde saygı İle anacak kadar kadlr^lnnslık göstermektedirler.
Batı Avrııpadnkl bugünkü meseleler, eski Amerikadakilrrden bin defa daha güçtür. Fakat önümüzde misaller vardır. Birleşme tahakkuk etmediği takdirde karşımı/a çıkarak tehlikeleri pekâlâ tasavvur edebiliriz. Henüz İhtilâfların başlangıcında İken yeniden gayretlere girişmek ve başarma azmiyle İşe anrılmak, Batı Avrupadakl memleketlerin hükümetlerine düşen bir vazifedir. Bu zahmetlere değecek kadar mühim neticeler alınacağı muhakkaktır.
• •
KIS
H
BERLER
8*5 milyon Çinli Rusyaya gönderiliyor
Mısır ile ihtilâf
Irak aracında
Taypeh 28. A. A. (United Pres»! — Milliyetçi Savunma Bakanlığı binlerce Çin gencinin Sovyet Rusya vn gönderilmemek için şehirlerden kaçtıklarını bildirmektedir, Milliyetçi HÜkOmet .Sovyet Rusya gizli m Sovyet Rusyaya gönderilmesinin derpiş olunduğunu İlâve etmektedir.
Uf Çin arasındaki muahededeki »sadelerde 5 milyon Çin İşçisinin
Komünist Çinlilerin Amerikan gemilerine hücumu
Waahlngton 28. A.A. (United Preee) — îkl Amerikan ticaret gemisi, dün Komünistlerin elindeki Tslng-Tao limanında bir hava hücumuna uğramışlardır. Dışişleri Bakanlığı bu haksız tecavüzleri Milliyetçi Çinliler nezdinnr Protesto ettiğini açıklamıştır.
Dışişleri Bakanlığının protestosu, bu son hücumlar hakkında olmayıp 1 ocakta Milliyetçi harp gemliği tarafından bombardıman edilen Amerikan “uçan ok ' adb ticaret gemisi hakkındadır. Protesto notası Milliyetçi Hükümete 3 şubatta verilmiştir.
Bu notada Uçan Ok un Milliyetçi harp gemisinin tecavüzüne uğradığı uman açık denizde bulunduğu bildirilmektedir.
Dışişleri Bakanlığı sozcüeü Milliyetçilerin henüz cevap vermediklerini söylemiştir.
Kahire.
Kahire.
da İşleyen Mısır Hnvayollan şirketine ait bir uçak Irak makamları tarafından Bağdat Hava alanında alıkonarnk yolcularını boşaltmaya ve Kahlrt»’yc geri dönmeye mecbur edilmiştir.
İrak makamları uçağın Mısır ile frak arasındaki hava anlaşması hükümlerinde belirlilen, örer e riayet etmediğini bildirmişlerdir.
Mısır Dış İşleri Bakanlığı bu hareketi Irak Hükümeti nezdlnde protesto etmiş ve hükümet bugünden İtibaren Mısıra gelecek trsk uçaklarına karşı misilleme olarak aynı şekilde hareket kararlaştırmıştır.
Italyan Somalilinde kargaşalık
Asmara 28. A.A. (United Dün Asmarada Hıristiyan
Müslümanlar arasında hukubulan kavga sonunda 4 kişi yaralanmıştır.
28 —. a.a. — (afp) : Şam. Bağdat, Tahran arnaın-
edilmesini
Press) — kıbUlrrH
Tibet “kurtarılacak” ımş!
Yeni Delhi. 28 (YİRS) — Cindeki ko-mUnlst İdareyi tasvip eden Tibetlilerden mütefekkl İblr topluluğa hitap e-den tanınmış komünist Renerallerlnden P*ng Te. Tibetin bu sene içerisinde “kurtarılacağını*' belirtmiştir.
Yugoslavya, sosyalist kalacağını bildiriyor
Kardol| diyor ki : "İhtilâl aleyhtarlarının birer muhalif maskesine bürünmelerine müsaade elmiyeceğiz.0
Mnrlbur şunları
Vftfcgoç*
Belgrad. 28 — Yugoslav Başbakan Yardımcısı vo Dışişleri Bakanı Ed-uzrd Kardel), evvelki gün şehrinde bir nutuk vererek söylemiştir:
“Yugoslavya latlklâllnden
miyocek ve yabAnoıların tahakküm vo latlsınarına m'Üeaade etnUyocoktir. Aynı zamanda sosyalizmi ve beş senelik plânı da terketmiyet ektir. No ecnebi kapitalizme, ne de kapitalizmin yeniden ihyasına karşı kupılart-miat açnııyacnğız “
Batı milletlerine tomaa ederek Kar-delj Röalerlna şöyle devam etmiştir:
“Batının bazı irtica çevreleri, Yu-goelavyanın çok açık hareket tarzına rağmen, hâlâ bu memleketin sırtı-
nn binmek ve onu iatlâinai* clınck ümitlerini besliyorlar. Bütün Batı siyasi muhitlerinin böyle düşündüğünü iddia etmiyorum, Harbin değil, sulhun lehinde olan çevreler, kapitalist milletlerin (Je, aıvasi ve İktisadi şartlar ileri sürmeksizin «osyallst Yugoslavya ile bir ekonomik plân üzerinde İşbirliği yapabileceklerine kâni bulunu* yoılar. Halbuki diğerleri, slyaal tâvizlere razı etmek İçin Yugoslavya üzerinde tazyik yapmanın lâzım geldiğini sanıyorlar. Bir kolime ile bu kimseler, Komlnformun Yugoslavya üzerine yaptığı baskıdan kendi lehlerine olarak faydalanmayı düşünüyorlar. ” •
Ingiltere Rusyaya bir nota verdi
İngiltere, Doğu Alınanynda menfaatlerinin İyi korunmadığını belirtiyor
Londra, 28 1YIRS1 — Ijimüİb Hü-kûmetl Rusyaya tevdi ettiği bir notada Doğu Almanya da ve Rus işgal bölgesinde bulunan İngiliz menfaatlerinin Ruslar tarafından lâyıklylc korunmadığını bir defa daha belirtmiştir.
İngiliz notası bilhassa bazı Ingiliz mal ve mülkünün devletleştirilmiş olduğunu protesto İle bunlann tazmin edilmemiş olduğuna İşaret etmiş, İngiliz mümessillerinin mülklerini tetkik maksadiyle Doğu bölgelerine girmek İçin müsaade alamadıklarını tebarüz ettirmiş ve bu hususların bir an evvel ıslâh cdümesinl talep eylemiştir.
Fransadaki grev dalgası genişliyor
Paria. 28 (A.A.. YİRS) — Parin bölgesinde başlayan grev, eyaletlere doğru genişlemektedir. Ulaştırma işçileri de ücretler artmadığı takdirde grev yapmaya karar verdiklerinden. Paristeki 4 milyon nüfusun uloâtırmn işini temin etmek üzere hükümet tedbir almaya çalışmaktadır. Parla bölgesinde grev yüzünden kapanan mü-esseselerin sayısı 202 ye çıkmış olup bu. bütün müesaeselcrın üçte birini teşkil etmektedir.
Diğer taraftan Marsilya Ilınan işçileri dün ihtar makamında işlerini 24 saatlik bir müddet için bırakmışlardır. Liman işçileri tırılmasını. limandaki veıılik muhafızlarının sini ve Hlndiçlnidcki
fümesini istemektedirler.
Ucretlerln art-hlikûmet gll-gcri çekilme-harbe son ve-
Komünist olmayan 3000 kadar liman işçisi emniyet muhafızlarının himayesi altında çalışmaya devam etmişlerdir.
Hİntliçinİye hareket eden Frangız askerlerinin sevkıyatını protesto etmek üzere nümayiş yapan komünistleri dağıtırken polislerden çoğu yaralanmıştır.
Mensucat sanayiinde olduğu sibi kimya sanayiinde de grevler başladığı bildirilmektedir. Hükümet, hava gazı ve elektrik işçilerinin ücretlerini tetkik etmekle meşguldür. Başbakan, bu sabah İçişleri ve Savunma Bakanlarının İştirakiyle bir toplantı yaparak grev meselesini ve alınan tedbirleri incelemiştir.
Hindiçinîyi elden çıkarmamak için
Amerika Bao Dal’ye askeri yardım hazırlıklarını arttırıyor
Wuhington 28 A.A, (United Press) — Bao Dm'ye askeri yardım yapmak hususunda Savunma Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı şahsiyetleri arasındaki konferans, askeri mütehassıslar Çin Hlndln’dc harp eden Fransız kuvvetleri için istenen bazı malzemenin kıymetleri hakkında malûmat elde eder etmez derhal başlıya-çaktır. Amerikan makamları Çin Hin. dinde Fransaya ve Bao Dni ye yapılacak yardıma ilâve olnrıık İktisadi İşbirliği idaresinin denizaşırı Ülkeler fonundan ekonomik yardım yapmayı tasarlamaktadırlar.
Bazı Amerikan şahsiyetleri Birleşik Amerikanın ufak ölçüdo bir başka Çan-Kay-Şek’l desteklediğini iddia etmektedirler. Bunlar Frananyı ve Bao Dal’yl desteklemek hususundaki teşebbüsü nıuvaffakıyctalzllğe uğrarsa Birleşik Amerikanın AsyalIlar nez-dlndcki İtibarı daha da düşecektir. Man ma f ıh. Acheson ile müşavirleri Çin ve Malaya’yı komünistler İçin ko. lay bir av haline getireceği kanaatinde bulunduklar^ bildirilmektedir.
Hidrojen bombasının tehdidi altında
Bir İnciliz ı>encrqll Rumların denliden atacakları bir hidrofc» bombası üc tugtitrrryi tamamen âhl bırakacaklarını itan türüyor
Londra, 28 (A.P.) — ikinci Dünya Harbi esnasında îngiltercnin u-çaksavar teşkilâtına komuta etnüş cilan General Sir Frederick Pile, bir harp vukuunda Ruayanın. bir tek hidrojen bombası ile. Ingıltcreyi tamamen âtıl bırakabileceğini ileri sürmüştür.
General bombanın havadan gclml-yeceğlni ve “uzun zamandan beri limandaki yerini alnuş bir gemi ile getirilip. StaJin Yoldaşın işine en münasip gelen zamanda patlatılacağını" i-lâvc etmiştir,
Britanya Anavatan Filosu manevralara başladı
Glbraltar, 28 (Nafen) — Üç haftalık bir intizardan sonra Britanya ana vatan filosunun bütün gemileri Sar-dnlgnc adaları civarında yapacakları, muhtelif hava ve kara birliklerin iştirakiyle. manevralara başlamışlardır.
Fransa Cumhurbaşkanını Churchiil karşılayacak Londra, 28 (AP» — 7 martta, giltereyi ziyaret edecek olan Fran-
sız Cumhurbaşkanı Vlncent Aurio) ve eşini, Dover limanında Wlnston ChurchiH karşılayacaktır.
în-
Demokrat Parti Manisa
II Kongresi toplandı
Demokrat Partinin Manisa tl Kongresi bu sabah anal 9,30 da Yetil Sinema binasında toplandı.
Delegelerin ekseriyetini köylüler teşkil elliği içlrı bu kongre diğer D. P. kongrelerinden ayrı bir hususiyet taşıyor vo politik konulardan ziyade, İstihsal hayatımızı ilgilendiren sulama dâvasının, pamuk, üzüm ve tütün istlhaglâlı konularının ehemmiyetle ele alındığı görülüyordu.
Kongre Başkanlığına Genel idare Kurulundan Sıtkı Yırca lı seçildikten sonra, İdare Kurulunun bir yıllık repom okundu. Raporda D P. nih 1950 seçimlerine büyük bir azimle girerek netice alacağı kanaati izhar llyordU.
Raporun okunması, delegeleri fazla ilgilendirmemi! olacak ki, par hakkında pek az kimsenin
almış olduğu görülüyordu. Bununla beraber. 11 idare Kurulunun İlçeleri İhmal ettiği belirtilerek bazı münakaşalar oldu. Bu moynnda 1950 seçimlerinden ve sulamadan sonra, Ma-
edl-
pek ra-
PÖ7
nlâft ovasının pamuk tetihaall bakımında nÇukurovayı geride bırakacağından bahsedildi ve yeni İdare Kurulu seçildi.
Bir konulma yapan Sanıet Aguoğ-lu, günün siyasi olaylarından bahsederken, memlekette çok büyük bir zihniyet gollşmeslnln mevcudiyetine işaret etti. D.p. hareketinin hüsranla neticelen memesi sebebi üzerinde du-rai’Ak. dedi ki: “Eğer bugün D P. nin hürriyet hamlesi diğerlerinin Akıbetine uğramamışsa, bunun sebebi bu harekotin millete dayanmasında vo milletin bağrından k^pmaaındadin İçimizden çıkacak insanlara yarın iktidarı taslım edince, onlun olduğu gibi kabul edecek değille: Yanlış a-dımlarını yüzlerine haykıracağız En mühim mesele, mesuliyet sandalyesi işgal odenlerln kontrol edilmesindo-dır - ,
Bundan sonra Mantaa Milletvekili Muammer Akıkant bir konuşma yaparak hayat ucuzluğuna doğru bü-yük hamleler yapılması icap ettiğini belirtti.
İllerde seçim hazırlıkları
Köylü seçmenlerin yaşı nasıl teablt edilecek?
Ankara, 28 (Husugl muhabirimizden) — Vilâyetler seçim hazırlıklarına davam etmekte ve yeni Seçim Kanununun tatbikatında yeni tereddütler çıktıkça ne yolda hareket edileceği İçişleri Bakanlığından sorulmaktadır. Bir çok vllâyotlerln tereddütlerini mucip olan müşterek bir nokta, nüfuaa kayıtlı bulunmayan vatandaşların seçmenlik çağı olan 22 yaşını doldurup doldurmadıklarının nasıl tesbit edileceğidir. Bakanlık verdiği cevapta erkeklerin yaşlarını tesbit için nüfus kâğıdı yerine askerlik terhis tezkerelerinin kabul edilmesini, askerlik çağı geldiği halde herhangi bir sebeple askerliğini yapmamış erkeklerle alelûmum mektum kadınların yaşlarının muhtarlar tarafından takdir ynliyle teshil edilmesi gerekliğini bildirmiştir.
Amerika atom kudretini daha iyi muhafazaya taraftar
Îngiliz-Kanada-Amerikan atom işbirliğinden vazgeçildi
VVûahington 28 A A. »AFPı — Dün akşam Waahtngtondan öğrenildiğine göre Ingiliz - Kanada - Amerikan a-tom görüşmeleri keailmifUr.
İyi haber alan çevreler, bu duru-.mun Fuçh meselesi yüzünden ortaya çıktığını söylemektedirler İngiliz tabiiyetindeki bu Alman, halen Ingil-terede atom sırlarını Sovyet Rusyaya vermekten sanık olarak muhakeme e-dilmektcdir.
Aynı Çevreler. Amerikalı idarecilerin kongreye bir anlaşma tasarısı vermeden önce bazı güvenlik meselelerini gerçekleştirmek arzusunda ol-duklorını bildirmektedirler.
VVashinRton 28 A.A. ( AFP1 — Birleşik Amerika, bllyük atoır. laboratu-vannın bulunduğu yeni Mekslkodn Los Alamos bölgesi ve Atlantik sahili boyunca yeni hava korunma tedbirleri almıştır.
Şam. 28 |Y1RS» — NVashingtonda-ki yetkili çevrelerin bildirdiğine göre. Birleşik Amerika. Kanada ve tngil-tere arasında atom sahasında yapılacak işbirliği için hazırlanan programdan vazgeçilmiştir.
Dünya Greko-Romen şampiyonası hazırlıkları
Sovyetlerİn de ınüsaluıknlam İştirak edecekleri bildiriliyor Stokholm. 28 (APı — Sovyet nüfuzuna tâbi Doğu Avrupa memleket-larlnln 20-2.3 mart tarihleri arasında StokholmMa yapılacak Dünya güreş şampiyonluk müsabakalarına kuvvetli takımlarla iştirak edecekleri anlaşılmaktadır»
i Milli takımların kaçar güreşçiden müteşekkil olacağı kerre İçinde belirtilmiştir) :
Türkiye (8). Belçika (4), Çekoslovakya (8), Danimarka (6), Finlandiya (6), Fransa (4), Yunanistan ı3), Hollanda (4), Macaristan (8ı, tran (3). İtalya (8), Lübnan (.5), Norveç ı 81, Polonya 14 ı. Ruman.va (8), İsviçre (8), İsveç (8), Yugoslavya (bildirmemiştir).
Şampiyonluk turnuvası şimdiye kadar yapılan en büyük milletlerarası güreş müsabakası olacaktır
İstanbulun seçim kurullarını tesbit için hazırlık
On beş gün İçinde xaxifelî hâkimler kur’aları çekecekler
Yürürlüğe ıriren Seçim Kanununa göre il ve ilçe hrçirn kurulu balkanları va-tlfrlrrlne Uallûk eden işlemleri ifaya başlnihiçlardır.
Kanunun yürürlüğe glrdUl tarihten İtibaren 15 gün zarf imla II. ilçe ve fandık kurullarının ve sandık yerlerinin tâyin ve tşabltl gerekmektedir. Bıı itibarla tl kurul başkanlan 5 asli, 2 yedek Üyesi Vsivnel partilerden 3 aall. 2 vedeğl Belediye Meclisinden iki tart!, 1 vede^i de ıı genel ınecllı» Üyelerinden seçerek ku-rulİKrını tanıtırnlıyacnUlardır.
ilçe kurulları ise » asil. 2 yedek ü-yeiil siyasi parıl bîr asil, bir yedeği belediye meclisi bir asil, bir yedek ‘iyede il genel meclisi lirasından leçllsçek ve seçim günleri gasete ile HAn edilecektir.
Seçimlere doğru partilerde kıpırdanmalar Seçimlere doğru Mdlidigı bir mr&da. bugün** kadar kurulmuş faksı esaah bir faaliyet gösterip teşkil »danamainiş olan partilerde de bir kıpırdanma göze çarpmaktadır.
Haber aldığımısn göre. Türkiye Yükselme Partini önümüzdeki seçimlerde Istanbuldn muhtelif halk tabakaları a-raaından 20 namzet komi erecektir.
İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Kongresi İstanbul fevkalâde günü saat pıiacakur.
Üniversitesi Talebe Birliğinin kongresi 3 mart 1900 cuma 10 da Marmara lokalinde ya-
Mümtaz Faik’in tevkifinden doğan itirazlar
İstanbul Gazeteciler Cemiyeti hâdiseyi Meclis ve Başbakanlık nezdlnde protesto etH
Rir hımın dılvıiHinden (|o(ayı evvele* aya nahkûm •»dilmiş bulunan ZnfSr gnzatesi shhlbl va başmuharriri Mümtaz Frılk dün snhah ekspresle m*vkuf olarak «ehrlmlgp getirilmiş ve tovklfha-Iinve gönderilmiştir. Mümtaz F’sık Fs-nlğin tevkifi birçok İt İrs «İn ra vol açtığından İstanbul matbuatı bu hddlsa ü-zrrindo iıanan siyerle (lurhift.ktadır»
Gttastaollur Cnmiyetl İdare kurulu dun toplanarak Bllyllk Millet Meclisi Rnş-kanhğınıı vo Başbakanlığa aşağıdaki telgrafın çekilmesini kmarlnştıı mıştır:
"Gazeteci aı kndaşİarımiKfİAn gnzotrai bnamuharriri Mümias Feniğin hayatı için tehlike teşkil eşk derecede hnnta bulunduğu hlr (ln bir matbuat nuçundan tevellüt mnhlnunlyctinl çektirmek İçin tevkif e-rilhllgint teessürle öğrendik. Mahkum vg. landaşlnrın dn hayatını düşünen vâan Itantmumug Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 309 uncu maddesini derek bu kabil hasta mahkûmlar hakkında hürriyeti bağlayıcı cezaların Intaaını uıhhatlarlnin dllıelmssi şartıyla tAHk etmiştir.
Rıı mıdde hükmüne uyan îam teşki-lAtll resmi hnatahanetarlmis Mümtaz Faik Feniğe bir defa 6 aylık, İkinci dahi da dört aylık İki rapor vermişlerdir. Cenabının infazı da bugüne kadar l>u sebeple terli edilmiştir, ikinci raporun bilmesine benün bir ay bulunduğu halde tekrar muayeneye bile lüzum görülmeden kendisinin tevkif edilmesi ve İstanbul Cezaevine gönderilmesi kanunun âmir hükümlerine .adalet, ve hakkaniyet duygularına uygun ^değildir. Çünkü hükmü sarih olan bu maddede hasta mahkûmun cesaevinde tedavi e-dlieecğl .tağll. cezasının lvll«ştlkten sonra Infaa olunması emredllmektodir. Gene kanunu temsil eden makamlar tarafından yapılan bu muamele İle Mümtaz Faik Feniğin şahsında, haksız bir İnfaz karariyle hayatı tehlikeye konmuş hasta ve matlûm bir arkadnşımısı görüyont. Matbuat mensuplarını teessüre düşhrvn onun hakkındakl bu haksız infaz karasının knldınlması. kanuni ve hukuki devletimizin mümessili olan vüksek şahsiyetlerinizden ehemmiyetle rica edlvorus. SaygıtanmiSla.
Başkan1.
a
Zafer Fa Ik ede-«ıra-♦den
vass-
Emniyet Müdürü takdirname İle taltif edildi
Şehrimizin emniyet ve »ımylşlnl temia İçin sorfşttlgl mcıal ve elde ettiği mu-veffekıvetten dolayı Emniyet Müdürü Cemal Goktan, İçişleri Bakanlığınca takdirname İle taltif edilmiştir
Bir Yunan gemisi Gelibolu civarında karaya oturdu
Oplros Kimli bir Yunan gcoUM .gecen gece Gelibolu civarında karaya oturmuştur. HAdise, Denizyolları İdaresince gşç vakit haber alınmış ve urce (aat 28.50 de. Kıiyos tahlisiye gemisi yola CikarılmMir, Karaya oturan Yunan vapurunun kurtarılmasına çalışılmaktadır. Kurtarma b mâliyesi uzadığı takdirde. İmroz marnla! de yardıma gönderilecektir.
Mimarlık Fakültesi
ÎBİjtnbul Teknik üniversitesi Mimarlık Fakülteni, tımlrl kısmen tamamlanmış olan eski Tasktgla binasına geçecektir. Bu münasebetle bugün -sat 16 da yeni binada bir tören yapılacaktır*
Bir Türk avukatı Paris
Radyosunda konferans verecek
Bir müddetten bert Purlste bulunan avukat tumall Kemal El bir. 6 mart 1950 pA zart esi günü saat 18 45 te Paris Radyosunda 30 99 incire kısa da İka illerinden «Hakkı Telif Hukukunun Tarih-çesl) mevzuunda bir konferans verecektir.
Bir İngiliz sanat münekkidi geldi
Haber aldığımıza «öre. Lnndranın "New* Chronlclc” gazetesinde tiyatro münekkidi olan Mr. Allan Dent İngiliz Kültür Heyetinin davetlisi olarak Türklyayl ziyaret etmek Üsere 13 martta İstanbul# gelecektir.
Mr. Dent Modern Shakespeare Tiyatrosu temsilleri ve filmleri hakkında gayet salahiyet sahibi bir lahıatır ve bu mevzu üzerinde konuşmalar yapacaktır.
Noltel mükâfatını kazanmış bir âlim geliyor
Japonyada komünizmle mücadele
Tokyo 26, A.A. (United Press) — Japon Hükümeti, devlet dairelerinde komünist faaliyetlere girişen 18 işçiyi İşlerinden çıkarmıştır.
Hükümet bu kararı devlet müessese-İtrinde çalışan memurlan, siyasi faaliyetlere girişmekten meneden kanunlara dayanarak vermiştir.
İngiltere, Macaristanın talebini reddetti
Londra 28 (Ap) — İngiltere dün, Macaristan tarafından bir kaç gün evvel ileri sürülmüş olan ve Macaristandakl lngiliı diplomatik temsilci heyetinin hacminin daraltılmasına matuf olan ta-lebi ”Bu gibi usulsüa teklif ve temennilerin tetkik ve kabul edilemlyecegi' nl bildirerek reddetmiştir.
Dün bir
Harold Urey’in H-Boınbaaı hakkında beyanatı
Columbuz (Ohio) 28 (Ap) • beyanat sırasında, tanınmış fltlk g-
liml Harold Ursy. hidrojen bombalına atfen, “ümit ederim ki, Işlemlyecektlr” demiştir.
Alim ,blr bomba yapılmadan avvel, hiç kimsenin bunun işleyip Işlemiyece-ğini keetlremlyeceğlnl İzah ettikten sonra, “müthiş surette korkuyorum. Al-leh e hitap edebilmek ve ondan bana yol göstermesini İsteyebilmek İçin bir Ulaştırma vasıtasına sahip olmak İsterdim” demletir.
İngiltere Mısıra silâh sevkıyatını durduracak
Washlngton 28 (Ap) — Ayan Meclisinin demokrat New-York mebusu Her-bert Lehmann, dün, Ayan Meclisinde, îngllterenin Mısıra yapmakta olduğu silâh sevkıyatının durdurulman için teşebbüse geçilmesini talep etmiştir.
Lehmann, müdafaa kaygusu ile silahlanmayı kabul ettiğini, "fakat Ingilte-renin, Mısın, İsrail* karşı yeni bir harp açacak şekilde takviye etmekte olduğunu ve buna muarız bulunduğunu" hö.v-taniştlr.
Lehmann m verdiği malûmata göre. Mısır destroyerler, tanklar ve Jet uçaklar: almaktadır.
Bir Geçmiş Zaman
18
Hulâsa, iste böyle, yerine dönmek için müşkül mevkide kaldığı sabahlar, Ali Nizamî Bey, her bulunduğu evden kendisine verilmemiş bir hâtıra, bir yadigâr, bir hediye alıp götürmeye başlamış. Böylece bir miktar paraya kolayca tahvil edilebilir gördüğü bir şeyi alıp cebine koyarak çıkar, gidermiş. O zamanlar bütün evler in, hem en her odasında gûya kendi kendilerine türemiş, üremiş ve bulundukları yerlere gelip yerleşmiş gibi, az çok kıymetleri olan, bir aürü ufak tefek eşya bulunurdu. Meselâ konsolun üstünde duran bir saat. Namaz seccadesinin içindeki necef veya ödağacı teşbih. Etajerin üstünde bir gümüş sigara kutusu. Arkası gümüş küçük bir el ajması. Daha bir takım şeyler ki sayılması, misafirden saklanması tabii hatıra gelmezdi. İşte Ali Nizami Bey giderken usulca bu şeylerden birini alır, beraber götürürmüş.
69
feramuş etmişim!,, di-meydana bırakmış ve
Bazan da hilesinin meydana çıktığı olurmuş. Nasıl ki bir glin, gitmeden, paltosunun yan cebine sıkıştırdığı bir çalar saat, o tam ev sahibine vedâ ederken, — böyle gizlice bir paltonun yan cebine saklanmış olduğuna hiç ehemmiyet vermiyerek — her zamanki itinasiyle, gür sesiyle, saatleri birer birer çalmaya başlayınca, Ali Nizamî Bey bu saygısız saati cebinden çıkararak: "Affedersiniz efendim, yerek sofaya, çıkıp gitmiş!
Ali Nizamî Beye, belki, yerli yerinde kalan bütün bu süslü, püslü e-ve nisbetle bu götürdüğü şey gözlerine o kadar küçük görünüyordu ki ihtimal bunu ev sahipleri farkede-mezler sanıyor, yine, ihtimal ki, ailesi erkânının yahut eski dostlarının iyiliklerine, kibarlıklarına o kadar güveniyordu ki bu götürdüğü şeyi kendisine çok görmiyeceklerine hükmediyordu. Belki de, böylelikle, hem kendisini islemek ezâ ve zahmetinden, hem de onları acımak külfetinden ve, vermek mecburiyetinden korumak ve kurtarmak İçin, bunu aralarında sır gjbi örtülecek ve saklanacak bir şey ad ile, bunları almak müsaadesini istemeyi ahes sayıyordu.
Esasen bu gibi şeylere vaktiyle de hiç bir kıymet atfetmiş değildi ki! Bunları, iki eliyle, etrafındakilere senelerle dağıtmış değil miydi? Ya-70
bancılar belki bu yaptıklarına, bu müsaadesiz tesahiiplere "aşırmak,, diyeceklerdi. Fakat onun yorgun zihni bu ağır tâbiri duysa hiç kabul e-der miydi? O, sadece alıp cebine koyduğu bu ehemmiyetsiz şeylerle bir yol, bir vapur, bir tramvay, bir kahve, bir çay, bir simit ve salep parası ediniyor ve kısmen bundan dolayıdır ki buna hiç bir ehemmiyet vermiyordu.
Hattâ, bu ev sahiplerinden bazılarının bu şeyleri götürdüğünün farkına varmış olsalar bile bunu mutlaka kendisine bağlıyacaklarına, bu e-hemmiyelsiz şeyi görmemezliğe geleceklerine, onların kibarlığı hakkında evvelce beslediği bir emniyetle, o kadar kanaati vardı ki ihtimal bunlardan birisi bunu meydana koysa Ali Nizamî Bey yalnız hiddet değil. hem de hayret edecek: "A? Hiç bu yaptığınız size yakışır mı? Böyle şeylerden bahsetmek ayıp değil mi?,, diye ona çıkışncak veyahut serzeniş edecekti.
Filhakika, ov sahiplerinden bazıları, ilk önceleri, ondun değil de, kendi hizmetçilerinden şüphelenmişler. Fakat, acıklı hakikat, hep onun geldiği gecelerden sonra gittiği sabahlar tekerrür ede ede kendini âdetn zorla kabul ettirmiş. Ev sahipleri eski dünya kaideleri değişmiş gibi bir buhrana, şaşkınlığa tutulmuşlar, gördüklerine ınanamıyorlarmış. Ancak 71
hiç bir tereddüt duymu-bildiklerlni okluğu gibi de hiç bir beis görmü*
hizmetçiler yorlar ve söylemekte y ortarmış.
Nihayet,
Bey, Kapalıçarşida, yere çömelmiş, önüne yaymış olduğu bir havlu üstündeki gümüş çatal, bıçak takımlarını satarken de görülmüş! Bunun üzerine bütün familya âzası (zira aile kelimesi yerine familya kelimesinin moda olduğu devirdi) zavallının bu haline pek çok acımışlar, hattâ, gizlice ağlamışlar bile, amma, ne yapsınlar? Hepsi de, birer birer, ona evlerinin kapılarını kapamışlar.
Kendisi, şimdi, Çamhcanın Kara-caahmet mezarlığına bakan bir sırtında Hcamları kırık, bacası yıkık., bir ev tutmuş ve burada gûya bir tekke, bir bektaşi tekkesi açmış. O şimdi ”şeyh„ mânasına gelmek üzere; "Baba oldum!,, diyormuş ama, bu sözüne budala ve bunak Hüseyin Ağadan başka inanan bir Allah kulu yokmuş!
Ben, annelerime, ALI Nizamî Beyin sözlerini naklederken, Çamlıcadaki “hanlkaha,, dâvet edildiğimi gizlemiş, bunu söyliyememlştim. Zira bu sirkat ve cinnet hikâyelerinden sonra, ne kadar ısrar etsem, Çamlıca tepesine gitmek isteyişimin kendilerine manasız ve münasebetsiz görüneceğini vo oraya nafile yere gitmeme mâni olmak Istiyeceklerinj biliyordum. — Devamı var —
72
»\Tobel mük afatını haiz flslk Mimlerinden Prof. Dr. Helsenbarg. İstanbul V-nlvarsltesl Fan Fakültesinin davetlisi o-larak ıKunntıı teorisi) Üıerlnds konferanslar vermek için 2 mart 1950 perşembe günü Mr İsveç uçağı ile şehrimlıe gelecektir.
bir gün de, Ali Nizamî
Üniversitede ikinci sömestr bugün başlıyor
Üniversitenin bütün fakültelerinde ikinci sömestr tedrisatına bu sabahtan itibaren başlanacaktır»
Bu münasebetle dün Edebiyat Fakültesinde bir çay verilmiştir.
Vali, bugün Bhsiii toplantısı yapacak
İstanbul Vali ve Belediye Balkanı bugün *n«ı 16 da Vilâyet binasında ay-lık basın toplantısını yapacaktır. Valinin bu toplantıda şehrin umumi durumu hakkında geniş Isahat vereceği aan-nodılmcktcdlr.
İstanbul üniversite Rektörünün basın toplantısı
aylık te V-yâpa-
lntnnuul Üniversitesi Rektörü batın toplantısını bugün eaat 14 nls eraltrdohl Rektörlük köşkünde çaktır.
Haktörün, Üniversitenin İkinci sömestr çalışmaları hakkında malûmat varacağı ahinin edilmektedir
Yalıya Kemal Boyattı lfnstahaneden çıktı
lîlr buçuk aydan beri Cerrııhpaga han-ta hanesi birinci cerrahiye kliniğinin üst katında kendisine ayrılan bir dairede tedavi edilon büyük sairimi» Yahya Kemal Bevatlı tamamen iyileşmiş olarak dün haotnhanedrn çıkmıştır.
Çoruh şllepl Pakistan’a hareket etti
Çoruh şilepı, Kııraşı limanından Toprak Ofis hesabına buğday yüklemek üzere dün akşam Pakıstana hareket etmiştir.
1 Mart 1950
Y E N î İSTANBUL
Sayfa B
BATI ALMANYADAN N0TLAR:4
Frankfurt'ta hayat ve faaliyet
Bir amelenin bir saatlik mesaisi: 80 kuruş. Buna mukabil bir paket sigara: 2 lira
olarak sokaklar
ON üç milyon kübik metre ankaz içine gömülmüş olan Frankfurt için ilk ış bu ankazı şehirden uzaklaştırmak ve sonra da yıkılmış hinaların tamiri cihetine gitmek idi. Bu kadar büyük miktardaki enkazı başka yerlere nakletmek cidden hem çok çalışmaya, hem de uzun zamana tevakkuf etmektedir. Onun için şehrin ihyası işine başlandığı vakit ilk
temizlenmiş ve sonra bıı harabeler arasında az zarar görmüş olan binaların tamirine ve kabili iskân bir hale getirilmesi cihetine gidilmiştir.
Frankfurt’un en büyük otellerinden biri olan Frank furterhof otelinde bundan bir buçuk sene evvel, ancak ufak bir oda, yemek salonu vazifesini görüyor ve misafirler için de yirmi yatak bulunuyordu. Şimdi mükellef bir lokantası ve İki yüz misafiri kabul edebilecek odaları mevcuttur. Bîr seneye kadar, otelin beş yüz kişilik bir otel olacağı kuvvetle tahmin edilmektedir.
Frankfurt, elân Alman iktisadiyatının merkezidir. Otel ve lokantaları tamamen dolu bir haldedir, bütün Almanya ve bilhassa furt çok pahalı olduğundan ve lokanta ziyaretçilerinin
hepsi iş adamlarıdır. Bunların kantolarda sarfettikleri bütün paralar ticari masraflar meyamna ithal edilmekte ve bu suretle müessesenın vereceği vergiyi azaltmaya yardım etmektedir. Vergilerin fazlalığına mukabil mükelleflere gösterilen bu ve buna benzer itimat ve sühulct sayesindedir ki şehrin iç ve dış hayatında daimi bir hareket göze çarpar. Ticaret veya sanayi nnın hiç bir vesika Birf kendi gördüğü
Fakat, Frankını otel hemen lo-
erbabından bi-göstermeksizin lüzum üzerine
Sıırive mektubu
Suriye - Irak birleşmesi etrafında yeni faaliyet
Siyasi partiler buhranın mesuliyetinden kaçarlarken, bir millet vekili birleşmenin temini için Parlâmentoya mektup yolladı
Şam (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Geçirdiği üçüncü inkılâptan' sonra Suriyede hâlâ İstikrarlı hır hayata kavuşulmuş değildir. Bugün gözükmekte olan dış manzarası itibariyle Suriyede durgunluk hâkim ise de, bunun alttan alta kaynaşmakta olan siyasi mücadeleyi örtecek ve unutturacak kadar mühim bir değeri bulunmamaktadır. Halk, kararsızlık içindedir Partiler faaliyetlerini arttırmakta ve içinde bulunulan gayri müsait durumdan hükümeti mesul tutarak şiddetle tenkid etmektedirler.
Suriyenin en büyük partisi olan ıŞaıbı Halk Partisi, partiye mensup bulunup, hükümette vazife almış cilan bakanlara ya bakanlıktan veyahut da partiden istifa etmelerini bildirmiştir.
Bundan da anlaşılmaktadır kı, hiç bir parti bugün Suriyenin geçirmekte olduğu buhranın mesuliyetim ü-zenne almak istememektedir. Partiler ve siyaset adamları ve halk, bugün iki kısma ayrılmış bulunuyorlar. Bir taraf. Irak ile birleşme fikrini müdafaa etmekte ve bu fikri Halk Partisi. Vatan Partisi desteklemektedirler. Bunların fikrine göre; Suriye Irakla birleşirse, yaklaşmakta olan yahudi tehlikesi önünde kuvvetli bir ordu teşkili mümkün olur. Bu fikri tüccar ve sanayiciler de desteklemektedirler. Ve bu birleşmenin ticaret ve ekonomide de mühim bir tesiri olacağını belirtmektedirler.
Bu arada. Şam Milletvekili Sait Haydar Bey, Suriye Parlâmentosuna bir mektup göndererek demiştir kı:
“Bütün dünyada teşkilâtı esasiye ancak millet dileği ile teshil edilmektedir. Küçük milletlerin birbirlerıyle birleşmelerinden çok faydalar görülmüştür. Misal olarak Amerika Birleşik Devletleri, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Hükümetleri gösterilebilir.
Filistin harbinden ibret almak lâzımdır. Her halde artık Arap Devletlerinin birleşmeleri lüzumuna kanı olduk, reşkilâh Esasıveyi hazırlıyan Millet Meclisi Azalan, Suriyenin geçirdiği ve geçirmekte olduğu ıstırap ve felâketleri gözörıünde tutarak Irakla birleşmeye ve bu kararın tasdikim millete bırakmaya mecburdurlar. Bunun çok iyi neticeler vereceğine eminim. Harici tazyiklere yeı vermemeli, hür ve serbest bir ha-vada milletin menfaatine çalışmalıyız.,,
Karşı taraf ise bu fıkıe tamam i y-le muarızdır. Bunlara göre Suriye ordusu modern hır şekilde hazırlanırsa ve mecburi askerlik kanunu fiilen tatbik edilirse, memlekette huzur ve istikrar temin edilmiş olacaktır. İrakla birleşmeye lüzum yoktur. Bu iki cereyan Suriye halkım ikiye bölmüş bulunmaktadır.
Buna mukabil, bugün Suriyeye hâkim bulunan askeri kuvvetin ikinci tarafa, yanı, Irakla blrleşmemek fikrine mâlik bulunduğu Aşikârdır. Zira, Edip Çiçekli bizzat yapmış olduğu bir ziyaret sayesinde Irakla binleşmemek şartlyle Suudi Arabistan-dan 6 milyon dolar borç almıştır.
Rusya, önce Asyayı ele geçirmek istiyor
Sovyet - Çin anıtlaşmasının imzalanmasının üzerinden hayli zaman geçmiş olmasına rağmen tefsirler devam etmektedir. Bugünkü nüshamızda Londra mahreçli telgraf haberlerini diğer sayfalarımızda okurken» aşağıda Pariste intişar eden “L'aube” gazetesinin bir yorumunu bulacaksınız.
14 şubat anlaşmasının AsyalIların ve bilhassa yeni Çinin gözünde haklı olarak Mao-Tse-Tung’un bir zaferi olarak belireceğine şüphe yoktur. Vişinski veya Molotof bir Bulgarin karşısında bulundukları zaman muhteviyatı aşağıdaki maddeleri jfetiva eden bir anlaşmayı o-na Kabul ettirirler:
“Rusya Bulgaristandan, dünya piyasasının yarı fiyatına gül y$ğı esansı ve tütün alacak ve ona dünya piyasası fiyatlarının iki misline Rus buğdayı ve makineleri satacaktır. Bulgar diplomasisi sadece ve düpedüz Sovyet diplomasisine tâbidir.„
S talin, Mao-Tse-Tung’un karşısında bulunduğu zaman İse her şeyden önce müsavi kuvvette iki taraf arasında müzakerelerde bulunulduğu hissini uyandırmağa çalışmaktadır.
Başka türlü hareket edemediği için mi böyle yapmaktadır? Belki de. Yoksa yarım milyar insanın, bilhassa kendi tarafına çekilmek istenilen diğer varım milyar Asya linin karşısında küçümsenmesi büyük bir budalalık olacağı için mİ böyle hareket etmektedir? Hiç şüphe yok.
Bütün dünya başkentlerine, soğuk harbin hakiki cephesinin Asya kesiminde hudutlandınl-ınış olduğunu anlatmak için Mao-Tse-Tung’un muzaffer olması, Hoşl-Min’ln tanınması ve nihayet 11 şubat Çin - Sovyet andlaşmasının imzalanması gerekmiştir. Kaybolan zamanı ve işlenmiş olan hataları telâfi için Stalln'in asla hatırdan çıkarmadığı Lenin'in şu formülü üzerinde uzun uzun düşünmek yerinde olur; “Görünüşe rağmen, tarih Asyada daha çabuk olgunlaşır.,.
yaptığı bu dâvete lüzum olup olmadığını tetkik etmek vergi dairesinin vazifesi değildir. Lokantanın hesap puslasın) dosyada muhafaza etmek kâfidir. Buna mukabil mağazalar en lüks eşyaya mâlik olmalarına raft-
Başvekil Dr. Adenauer şimdi bir proje hazırlamış ve Meclise kabul ettirmiştir. Bu projeye göre hiikûmet üç buçuk milyar markı, iş görecek sahalara tahsis edecektir. Fakat bu sahaların hepsi devletin fabrika açması veya ticaret yapması gibi şeyler değil, tamamen hususî teşebbüslerdir.
men oldukça boştur. Mübrem zaruret eşyalarından sarfınazar edilecek olunursa diğerlerinin alıcıları. kâfi paraları olmadığından bütün bu şeyleri camekânlarda seyretmekle iktifa ederler.
Bir amelenin bir saatlik ücreti bizim para ile takriben seksen kuruştur. Buna mukabil yirmi beş adetlik bir paket sigara iki liradır. Onun içindir ki şimdi Almanlar daha ziyade yaprak sigara içmeye başlamışlardır. Çünkü Al manyada istihsal olunan tütünler bu hususta kullanıl makta ve ithal resmi ancak iyi neviden yapılacak sigaraların tütünleri için verilmektedir. Sııf ol ile yapılan bu püro sigaraların sanayiin himaye etmek için vergide tenzilât yapılmıştır. Şimdi diğer sanayi de bu gibi vergi tenzilâtını talep etmektedir. Her halde îngilteredeki toptan eşya fiyatlarına nazaran iki buçuk ile üç misli daha fazla pahalı olan Almanya, bu ucuz amele ücretleri sayesinde dünyanın her köşesine ihracat yapmak imkânlarını bulmaya başlamıştır. Buna mukabil sırf muhtelif vergilerden dolayı pahahla-şan dahili fiyat, memlekette herkesin varidatı İle sarfiyatı arasında büyük bir tezat teşkil etmektedir. Şimdi tını um i düşünce, bu tezadın nasıl izale edilebileceğidir. Markın yüksek rayicine ve para azlığına rağmen bu
—• MHIBr* » — • • • W rtLM • RV —
memleketin dâhili âdeta hır felç hu-
fiyat yüksekliği iktisat hayatında şule getirmekte vc hu suretle işsizliği arttırmaktadır. Şubat avının ortasında işsizlerin miktarı iki yüz bine baliğ
ıki milyon olmuştur. Filhakika, normal hesap edilecek olursa hakikatte bu hal mev cut değildir. Çünkü, Rus istilâsı altında olan Alman topraklarından dokuz milyon kişi
Batı Almanyava hicret etmiştir. Bunların üç milyonu çalışan sınıftır, şimdi 2.2 milyon insan işsiz olduğuna göre hakiki vaziyet Batı Alman-va bölgesi insanlarından hiç kimsenin işsiz olmadığını ve hattâ hicret e-denlorinden de sekiz yüz biıı kişilik bu mıntakada iş bulunduğunu gösterir. Buna mukabil bilhassa doğu nıınta-kasına karşı demokrasiyi mlldafaa etmek üzere bütün bu işsiz İnsanlara iş bulmak imkânlarını temin için Başvekil Dr. Adannııcr şimdi bir proje hazırlamış ve Meclise kabul ettirmiştir. Bıı projeye göre hükümet üç buçuk milyar mark ı, jş görecek sahalara tahsis edecektir. Fakat bu sahaların hepsi devletin fabrika açması veya ticaret yapması gibi şeyler değil, tamamen hususi teşebbüslerdir. Bütün fabrikaların çalıştırdıkları işçilerin bir tanesini işten çıkarmaması vc bilâkis yeni a-melelerc ihtiyaç göstermesi için hükümet makamlarından hepsi ve memurların en küçüğünden en büyüğüne kadar cümlesi iş verene ve memleket malım harice satana en büyük suhuletleri göstermek için âdeta bir mecburiyet hissetmekledirler. Onun içindir ki sanayi ve ticaret erbabından herkes bu makamlara giderken tıpkı derdine yardım edecek bir dost ziyaret eder gibi bir Ümit ve teselli hissetmekledir.
25 şubat cumartesi giinii Variste açılan ev cşyııaı sanayii sergisinden bir görünüş
Ev. elblBc ve yemek işlerinde bediî zevkin en iyi tak-dirkârı olan millet şüphesiz ki. Fransızlardır
Eski Franaanın bütün ihtişam ve zaruretler içinde çırpınan zamanlarında saray vc asilzadelerin sefahet o-larak en çok para sarfettikleri yerler evleri, elbiseleri ve güzel yemekleri olmuştur. Bugün de Par İsin en eski ve âdet/» hücra köşelerinde bile on seki
zinci asrın bu şehre hediye ettiği güzel evler; eski zarif ve güzel giyinme he veslnln bugüne kadar temadi eden, göz* neşe veren basit fakat, zevkli el bifirleri, aninle evlerinden bÜyÜk zenginlerin mutfağına, ufak aşçı dükkânı denilebilecek yerlerden en büyük lokantalara kadar, bütün ocaklarda pişen yemeklerde mazinin izleri vardır.
Fransızların haklı olarak k»n(lll(ri-nv hajtrotmek istedikleri ev, • Ihlar ve yemek kültürünü, memleketleri iki Isa dtyatı için bir vasıta yapmaya nıuvnf fak olmuşlardır. Burıa istinud ederek memleketlerinr dünyanın her köşcaln-den binler ve hattâ yüz binlerce insan celbptmenin yolunu bulmuşlardır.
Gerçekten Franaanın ıfaçerı senckl bila nçoHtı uda vıılruz rı-Bnıı kurla ıhı turistlerden bozulan paraların miktarı 70(ı küsur milyon dolardır. Fransa bıı «ene bunun daha büyük biı miktara varacağını ıimlt etmektedir. Uç milyon seyyahın geleceğini düşünen Fransız-lar bunların gelmelerini bcklcmlycrok. gelmeleri için ne lazımsa onu yapmaktan da çekinmemektedir.
Şimdi şubat ayının ilk gününden I-tibaren bütün moda evleri her gün modellerini gösteril. Yalnız bıı modelleri görmek l(.ın dünyanın hor köşesinden galen moda ovlarl sahipleri terzilerin miktarı, bana söylendiğine göre, 25 hin kişiyi geçmek!»1 imiş. O-tcllrr şimdi muntazaman g» nişkdnek-te, a heı köşesi lokanta İle dolu olan P/uiMr bunlar yetmiyor gibi -i İm bir çok lokantalar, harlar ve bil ha kabareler açılmaktadır Fakat bütün bunların fevkinde Frnusnnın başka memleketlerde oldıığu gibi ıı muini sergi w panayır açmıyru’ak daha Sİyadt •• «iniz bh şâhat uhdHİno mahsus olmak ü/.rro yaptığı meşherlerin cidden büyük bir şöhreti v/ırdır.
Bu sergilerdi* Fransızlar ıı kuvvetli oldukları muayyen bit mevzuu gösterirler. Artık burada Fransız zevki.
Edebiyatı Cedıdeciler arasında ihmale uğrayan bir sima
Düşünceler :
24 Saatlik
EDEBİYATI Cedide dediğimiz hareket — ki artık nazımda Tevfik Fikret, nesirdi Halit Ziya mümessil sayılıyor—, zamanında tnın bir öcole littörair telakki e-dılmemiştır. Hattâ müntcsiplcri hile bu hareketi, beş on gencin samimiyetle bir araya toplanı vermesinden ibaret, görmüşlerdi. Fakat zaman mesafesi arttıkça biz bu zümrenin tam bir edebi meslek teşkil ettiğini müşahede etmeye başladık. Ortaya koydukları eserlerin değerleri ne olursa olsun, bu gençler, edebiyatımızın viçheslııı garbe azimle döndürmüşlerdir. Kendilerinden evvel gelenler, hani Tanzimat, edebiyatçıları dediğimiz Ziya Paşalar. Namık Kemaller, Recaı Zade Ekremler, hattâ Abdülhak HAmit şarktan tama-nüyle kurtulamamışlardı. Hemen hepsi kaside vc gazel şekillerini kullanmışlar, Ziya Paşa noktasız kasideler yazmakla beraber şark edebi kıymetlerini, “Harabat,. Unvanı altında bir antolojiyle devam ettirmeye çabalamış, gûya yeni edebiyatın estetiğini ifade etmek istiyen Ekrem Bey, Zemzemelerıni tarif ettiği Naci merhumun eserlerine m s betle çok zayıf gazellerle doldurmuş, en garplı görünen ve muhakkak öyle olan Abdülhak Hâmit de eski tarza hiç de taassup göstermemiştir. Halbuki Edebiyatı Cedidccıler meydana çıkınca garp tekniğine tamamen sadık olduklarım anlattılar ve Serveti Fü-nunda sonuna kadar hu sadakatten ayrılmadılar. Edebiyatı Ccdidenin indiraaından sonra içlerinde — meselâ Nazif merhum gibi — gazel de yazanlar görüldü. Fakat şu muhakkak ki — Cenap ne iddia ederse etsin — bilhassa FikreUn azmi, gazel edebiyatına son Verdi, Halıt Ziya ile “roman., nevi hakikaten üstadane bir kuvvette ortaya kondu. Bütün bu adamların hatası, tevarüs ettikleri konuşulmıyah dili devam ettirmelerinde idi kı bugün cezasını eserleri çekiyor! Bundan sonraki gençlik
Paris Hususî Büromuzdan
Pariste ev eşyası sanayii sergisi
Fransızlar ev, giyim ve yemek işlerinde dedelerinden kalan kıymetli bir mirası değerlendirmek yolundadırlar
Fransız inceliği v» Fransız hususiyeti o kadar çoktur kı. bunu göıınvk ve bunu kendi memleketinde de tatbik edebilmek için yüz binlerce insan Pnrıse gelmektedir.
Şimdi Fransanın hu on meşhur sor-
. •» —« • • • • • -11 11
Pariste yeni abideler
Of
dikilecek
Paris — Paris belediyesi bu sene içinde Jean-.Iacqııes Rmısscatı, Cor-neillc, Lamartlne ve Bdranger'in hatırasına olmak üzere, (Jört heykel dikilmesi için gerekli tedbiri almaya niyetlidir. Bu heykeller tnşdaıı yapı-Incak vc harp esnasında eritilmek üzere Almanya vh ihraç edilen bronz heykellerin yerlerine dikilecektir. Harp bitliğinden beri, Pariste, fizyolog Ciaude Bernard, bestekâr Hector Berlioz ve şair Fruııçois Vütpn’un Imtıraaına taştan heykeller dikilmiş-tır. Halen, harpte hasara uğramış o-ian Shakcspeaı e ve Volt a İre heykel-Icıinın yerine yenileri yapılmak!udu
Cbııi'clıiirııı resim sergisi
Patis — ChurchUl, ilk dola branşız halkının karşı sına ressam olarak çıkacaktır. Pek yakında, VVimlsor Dükünün himayesi altında, Canııes’-da açılarak hır sergide, sabık Başvekilin apn ola tuk tatilim geçirdiği Portekiz adalarından Ma(h*ıada meydana getirdiği eserleri teşhir e-dilecektiı.
Yazan: Ali Cunjb YÖNTEM
meselâ Bâkivi. Nftbiyi nasıl ancak tercümeleriyle okuyabileceklerse başta mâsum Fikrctimiz olduğu halde bütün Edebiyatı Cedıdecilerl do asıl metinleriyle değil, ancak yine (tercümeleriyle anlıya bileceklerdir.
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi e-debiyatımızın viçhesini garbe çevirenler Edebiyatı Cedidecılerdlr. Bunlar arasında bir sima vardır ki rolü, gitgide unutulmuş, müteakip ; ıllarda yetişen bizim nesil üzerinde en bârız tesiri yaptığı halde bııglln hatıra gelmez olmuştur: Bu, Ahmet Şıtayp-tir. Bir gün — her hpldc on yıldan fazla var — değerli romancımız Reşat Nuri ile konuşurken Ahmet Şuayip’in, çocukluğunda kendisini ne kadar uyandırdığını itiraf dinişti.
Evet Ahmet Şuayp, sonradan kitap halinde basılan “Hayat, ve Kitaplar,, ivle. Serveti Fünunda makaleler serisi halinde kalan “Esmâr-i Matbuat,, lyle heveskâıinr üzerinde Edebiyatı Cedidecılcrın şiirleri. romanları kadar ve belki bir noktadan daha ziyade İşlenmiştir. Ahmet Şua-yip’İn Taıne’e. Flaubert’e vesalreye dair yazdığı makaleler. Fransız muharrirlerinden aktarma edilmiş şeylerdi.
Fakat muhakkak ki, dikkat ve e-mekle yapılmışlardı. Gerçi sonradan bizim neslimiz içinde yetişenler hu gibi yazıların şahsî etüd mahsulü olmadığım ileri sürmüşlerdir. Nitekim vaktiyle çıkardığımız Genç Kalem-ler’de biz de -- Ömer Seyfcddin ve ben — Şuayip'i bu noktadan, —gençlik hararetiyle şedit tenkidlere maruz bıraktık. Yeni bir noklai nazar ilen sürüleceği zaman böyle inkârlar lâzımdır. Ancak bugün itiraf etmeli ve düşünmeliyiz kı Ahmet Şua.vip, o zaman yetişmek üzere olan nesil üzerinde pek mesut bir tesir yapmış, bize tanınması lâzım gelen garp fikir ve edebiyat âlemini — hiç olmazsa — haber vermiştir.
gllerindcn biri, ev eşyası sanayi meşheri 25 şubat cu-mnriesl giinu Maarif, İnşaat, Bayındırlık ve Sanayi ba-kanlnrınm huzuru ile açıldı. Bu sergi Fransızların hu Işdr haklı olarak mııvnf-tak oklukları 19 uncu sergidir. Burada ev eşyasının en zarif, en ağır ve pahalı cinslerinden başlanarak en u-cuz vc basitlerine kadar hepsi gösterilir. İnsan bu sergiyi gezdiği vakit »?v
pşyatn denilen şeyin ne kadar bin bir çeşitten müteşekkil olduğunu hayret vder. Ve insan zekâsının bilhassa medeniyet İhtiyacının bu işlerde ne kadar büyük bir kuvvet savlet fiğini görür,
Şlımll insanlar, harbin ortaya koyduğu zaruret İçinde artık büyiık evlerden kaçınıyor ve bunları idare edecek para ve insan kuvvetine sahip olmadıklarını takdir »Mİİyorlaı Ancak, iki odalı bir apartmanuı nn*»ıl huzur ve sükûnun bütün imkânlarını verebileceğini anlamak ise bu Nergiyl gördükten sonra (laha kolaylaşıyor.
Serginin bilhassa hu svnokl gay(*al, az para ile yanıtılabllvcek ş»'ylerln neler olabileceğini göstermek v» halk ü-zvrlnde terbiy» vi bir tyşir yapmaktır. Zaten umumi sergiler ile bu gibi yalnız bir İşe ait olaıı meşherler arasın-da kİ en bariz faik da budur. Biri o memleketin hiitün istihsal nvnbnları-nı gösterirken, difteri halkı muayyen bazı yollara sevketmek, onlara y» nı zamanın İhtiyaçlarına gör»’ nasıl ya-şaynbileceklerini ve » İlerine geren para ile neder almak imkânına mâlik öl-duklnıını gösterir Bunlar» gösterirken dr aılık Amerika veya diğer bir moda Ic/ıhı olan hayal lııızı değil, Fransızlığın ruh ve ananesinden doğan eserin yeni zamana nuaıl intihale edebileceğini büdirmey»* çalışır
Bu gibi kültıîrr alt meşherler meni-Irkctlmizd»' de şüphesiz kı, büyük fây-dalııı temin edecektir.
Ben kendi hesabıma ilk İstanbul sergisinin İstanbul fethinden bugünkü halin»' kadar olan h vhalaıını mekteplerimizin verebilecekl»n*i faydadan hiç de ı lçsik bulmadım. Çünkü levhalar öyle canlı kilnplnrdıv ki, bunu okuyan yalnız mektep çocuğu v»>y/ı genci değil. her yaşı.» v(* tu r sınıflan insanlardı ı Bunların çoğalma a is»- memleket seviyesinin yükseldiğinin en canlı* bir delilini Ii şkil eder.
"Terbiye,, Bilânçosu
24 - 8 — 16
Yazan : K T.
24 saatlik terbiye, yanlız 24 saat devanı eden değildir. Yanlış anlaşılmasın!.. Sabah yatağımızdan kalktıktan. gece yatıncava kadar geçen saatler içindeki terbiyedir. Yanhz. bu 24 saatin 7 -8 saati uyku »cin çıkarılacak olursa, bilerek işlediğimiz sey-y in tın hissesine ancak :2I — 8 = IH kalıyoıki pek korkulacak kadar değildir!.. Fakat bu kadar az bir zamanda bazılarımızın “terbiye bahında ne kadar marifetli, ne kadat becerikli olduğunu beraberce bir görüverelim ve hugünlük yalnız bir tek kişiyi ele alalım:
Sabah saat altı buçuk, yedi, yedi buçuk zorla yatağından kalkar. Yüzünü şöyle bir yarım yamalak ya yıkar, ya yıkamaz. Duşa, banyoya yanaşmaz veya yanaşanıaz Traş olmak? adam sende, daha dün oldu! Fırlar dışarıya... Sakal kirpi gibi! layıp No. İl her medeni insan sabahleyin yüzünü yıkar ve traş olur derler. Tramvay, otobüs hıncahınç; sırada kadınlar da var. mübarek herkesi çiynercesine, ötekini berikini i-te kaka, bazııvn kuvvet öne geçer! tayip No. 2» medeni insan sıraya girer derler... Nezlesi var. öksürüğü de var.. Olanca fıskiyesiyle ensemize aksırır! Mendilini ağzına tutmaya lüzum görmez! tayip No. 3) sabah mahmurluğu hâlâ yüzünden akıyor... Esner, hipopotam gibi koca ağzını açar; kirli, yosunlu, kapkara dişleriyle ağzının içi meydanda! (ayıp No. D her terbiyeli, insan bu hali gizliye-miyorsa elini ağzına tutar derler. O buna lüzum görmez. Otobüsten inerken gene hir itişme, kakışma ha-şlar. Bu gibi nakil vasıtalarının dar geçitlerinde mutlaka yan yürünür ve he-lezonl yer değiştirilir derler, usul böyle imiş.. O, mutlaka cephe ile yürür, kazık gibi mıhlanır, inadına yolu tıkar tayip No.5) derken işinin başına varır, icrasını göremedik) öğle vakti, lokantada gene karşımızda! Bu. hem de kibarca nir zat imiş, yeleğindeki bilek gibi kalın altın kösteğini palto altından görememiştik. Yer. yer. ver, ver!.. Hem çatalla, hem de bıçakla ver!.. Bıçağı kürek gibi kullanarak ağzına sokar (ayıp No. 6) Bıçak yalnız kesmeye mahsustur, çatal gibi ağza alınmaz derler., tki şişe su içer...
kmerikadan intibalar
“Altın-Devletjn nesi var?
Yazan : Oğuz TÜRKKAN
“Altın-Devlet., in en reklâm edilmiş kasabası olan Hollyrwood’dan bahsetmiyeceğim. Hollywood‘un cazibesinin ne olduğunu hep biliyoruz. Fakat Calıfornia’nın çekici kuvveti yalnız, bu film paytahtından ibaret değildir. Bütün California - bilhassa Amerika içinde - muazzam bir “mık-natıs-devlet,, vaziyetindedir. Yalnız Los Angeles şehri, harpten beri, yüzde 20 artmış ve nüfusu şimdi 2 milyona yaşlaşmıştır. San Francisco ile, San Diego da bundan gen kalmamaktadır.
Bu nedendir?
şimdiki göçmenler. 1848 e doğru altın arama hırsiyle Calıfornia’ya hücum edenler cinsinden değildir. Dünyanın her bucağından, Hollywood hillyaslylc Calıfornia’ya akın edenleri de bu bahis dışında tutabiliriz. Gen kalanlar, California yn - ve hususiyle Los Angelcs’e - bir şey aramaya geliyorlar
Bu aradıkları nedir? Buna tek bir cevap vermek kabil değil. Çünkü göçmenlerin müşterek bir gayeleri olmayıp; hor birinin ayrı bir emeli vardır. California. bunların her birini tatmin edebilecek kadar çeşitli hususiyetleri olan bir diyardır.
Şu halde Californıa’nın ve onun incisi Los Angeles’!n hususiyetleri nelerdir? Amerikanın ehemmiyet merkezini doğudan batıya kaydıran bu bölge nasıl bir yerdir ve neleriyle meşhurdur?
İşte buna cevap vermeye çalışalım.
★
Birleşik Devletlerin en önemli, en kuvvetli devleti (yani eyaleti), Ne\v-York’tu. Bugün bu, hâlâ Köyledir. Fakat Adeta hiçlikten türeme olan yeni hir yıldız ufukta parlamış ve haşdöndürücü bir süratle Ne\v-Vor-kon hizasına yaklaşmakta bulunmuştur. Bu hız bugün azalmamış, bilâkis artmış. California nın New-York’tı da geride bırakarak Amerikanın en hinncf’devleti,»olacağı giln-yaklaşmıştır. Bilhassa bu harpten beri California, yıldırım hıziyle gelişmiştir.
Kalifornia’yı Amerikalılar “Al-tın-Devlet,, diye anarlar. Bu, geçen asrın “Altına hücum,, çağının hatırasından ziyade, tabii zenginliğine atıftır California, her şeye maliktir: Endüstri, ziraat, ticaret vc 3000 km. ye yakın bir kıyı boyu! California, Texas‘la birlikte, petrol kuyularının kara servetiyle madenlerinin tükenmlyen zenginliği ile mağ-rurdur. “Altın-DeVjet., rakipsiz bir ziraat bölgesidir.
Fakat Californıa’nın hususiyeti, çe$Hbilgindedir: Maden kuyuları. 60 çeşit maden çıkarır; toprağı, buğdaydan tropikal meyvelere ka^ar her şeyi yetiştirir. Dünyanın herhangi
Başım yana çevirerek (nazik olsun diye!) gırk diye geyirlr (ayıp No. 7) gırk da olsa gark da olsa ayıptır derler. Derken alır eline kürdanı habire ha dişlerini karıştırır’ «ayıp No. 8ı sofrada diş karıştırılmaz derler. —karıştırılan yerler varmış, o zaman sol eliyle ağız kapatılır ve gösterilmezmiş. Cebinden kocaman bir tarak çıkarır, kara kıvırcık saçlarını tarar. Bütün kepeklerini arkasındaki sofraya savurur, rayıp No. 9) baş, saç yanhz tuvalette ve gar-dropta taranır derler,. Kalkar, lokantadan çıkarken hır kürdan da dişlerinin arasına sıkıştırır. Karakö-yün işlek meydanında ağzında kürdan eme eme yürür »ayıp No. 10) ha kürdan ha çatal, ağızda hepsi hır derler... Sokakta rastgele yürür; kâh sağa, kâh sola, gelene gidene, çarpar tayip No. Ilı halbuki muntazaman yolun sağından yürünür derler... Derken. taksiye de biner, içeri girer girmez. ayaklarını karşısındaki o canım döşemeye dayar, kirletir layıp No. 12 i Ağzındaki sigarayı vere atar ve ayağiyle ezer (ayıp No. 13ı Cebindeki fıstıkları yemeye başlar, kabuklarının bir kısmını pencereden dışarıya» Ötekinin herikinin suratına, yarısını da arabanın içine atar (ayıp No. 14) — Bunları trende, vapurda da yaparmış.—
Akşam evine döner (evin mahremiyetine karışmıyoruz! ) Amma hesapça orada da bir hayli işler görmüştür sanıyoruz. Mutlaka asansörünün kapısını güm diye vurmuştur (ayıp No. 15) kapıların vurulmak İçin değil, kapamak için olduğunu bilemez, haşindir. Mutlaka radyosunu, konukomşu-vu rahatsız edercesine cıyak cıyak, en yüksek tonla bağırtnuştır ı ayıp No. İfiı mutlaka kocaman pabuçla-riyle alt kattakileri rahatsa edercesine paldır küldür yürümüştür (ayıp No. 17) mutlaka bu gürültü ve patırtıları uyku saati olan 11 den sonra da devam ettirmiştir, layıp No. 18) daha neler yapmıştır neler..
Bu kadarcık az bir zamanda tam 18 fena not! Halbuki bu gibi hareketlere her medeni insana uygun bir şekilde ayak uyduruvermek pek kolaydır. Amma, “terbiyeli olmak güçtür!”
bir yerinde yetiştirilen bir sebze veya yemiş, çok geçmeden karşısında California çiftçisini rakip olsrak bulur. Türk köylüsünün en amansız rakibi “Altın-Devlet,, tir. Aıtık her çeşit üzüm, incir, badem, ceviz ve fındık Amerikada, yenir Cali formada yetiştiriliyor. Çekirdeksiz kuru üzümleri bizimkilerini aratmamakta-dtr. Akdeniz memleketleri de Anıe-rikaya zeytin, portakal, limon ve mandalına ihracatına çoktan veda etmişledri: California, bunların
hepsini, hem de lüzumundan fazla yetiştirmektedir. Irak hurmaları, California hurmaları piyasayı kapladığından beri gözükmez olmuştur.
Aklınıza ne gelebilir? Mersin elması mı? Kavun ve karpuz mu? Hıyar mı? Nar mı? Muz mu? Erik mi? Bamya mı? Şeftali ve karsı mı? Elma ve armut mu? Hepsi Al-tın-Devlet’ln mahsulüdür. Amerikanın sebze ve yemiş amban Califor-nin'dır. Hem de ne çeşit dolu ambar! ıCalifornia eyaletinin yaltnız yemişten senelik geliri Türklyenin senelik bütçesinin 3-4 mislidir!)
Yalnız bu mu ya?
Uçak endüstrisi bakımından California. Amerikanın en başta gelen eyaletidir. Petrol, gemi tezgâhlan, elektrik istihsali, yumurta bakımından da ikinci gelir,
Amerikada en çok otomobil hangi devlettedir diye sorulsa. aklınıza Detroit veya New-York gelebilir. Yanlış Rekor. Californadadtr. En çok üniversite mezunu yine Califor-nia’da! Amerikanın en büyük üniversitesi nerededir? Califorma’da, Dünyanın filmcilik merkezi nerededir? Cevap malûm: Californa’da.
Hollywood‘dn 0
M
Bütçesinin büyüklüğü bakımından California ikinci gütmektedir (Ne^v-York Devletinden sonra ı.
Nihayet hayat standardının yüksekliği. California’nın Amerikalılarca niçin “Mev’ut toprak” olduğunu izaha tek başına yeter. Çünkü bütün Amerikalılarca müşterek olan bir ideal aranırsa, en başta, yüksek hayat standardı gelir. O da “Altın-Devlet,, tedir.
Günün ekonomik hareketleri
Bu sav fa
*
İZİ
I I
beşincide bulacaksınız
Snyfa 4
Y E N t
1 S T A N B TT L
1 >'Art •
ç
Bir Türk masalı
İR varmış, bir yokmuş.. Evvel zaman İçinde, kalbur mh-nıaıı içinde fenalık yapmaktan hoşlanan, kötü ve kıskanç
ruhlu bir kadın varmış
Bu kadının bir (le Ahınet adında, tembel, haylaz, yaramaz bir otlu varmış. Okılldn çalışmadığı için Miıifta kalır: arkadaşları onu geçermiş. Sonunda Ahmet bir dükkâna çırak o-Inrak girmiş.
Ahmedin anne-
si, otlunun tembelliğini hiç düşünmüyor, arkadaşlarının onu geçmesini, İş güç sahibi olmalarını hir türlü çckemİ-yormu.ş.
Bunların mahallesinde» kendi halinde, nur yüzlü, dugrıı sozlii bir ihtiyar varmış. İhtiyar adam, sokaklarda dolaşırken, kendi kendine. hep;
— Kötülük yapan kendine yapar! Kötülük yapan kendine yapar!
Diye söylenirmiş.
Ahmedin aııne.«t|, her nedense bu ihtiyara çok kızar,, onıınlıı “deli" diye ala> edermiş.
İhtiyar adanı, bir gün sokaktan gene:
— Kötülük yapan kendine yapar! Kötülük yapan krndlnr yapar!
Diye söylenerek geçiyormuş.
Ahmedin annesi, ihtiyarın sesini İşitince, kendi kendine:
— Dıır. demiş, ben şu İhtiyara yanıldı tını ispat edeyinı..
Hemen pencereye koşmuş:
— Dede, dede, demiş. Taze ekmek pişirdim, kapıya gol de sana ı ereyim..
İhtiyar adam zaten çok fakirmiş. O sıratla kamı «İn çok açmış. Hemen kapıya gelmiş. Ahmetlin annesi, önceden hazırladıöı zehirli ekmeği ihtiyar adama vermiş. Dede, sevinerek teşekkür etmiş, oradan uzaklaşmış. Ekmeği rahat rahat yeınek İçin bir ağaç altına gitmeğe karar vermiş. Yolda giderken. gene;
— Kötülük ynpaıı kendine >npar! Kötülük yapan kendine yapar!
Diye söy)enlyornıın>.
Nihayet, bir çınar ağarının altına oturmuş. O sırada. Ahmet de işinden çıkmış, evine gldlyorjnuş. A-ğnç altında İhtiyarı görünce, yanına yaklaşmış. İhtiyar da güler yüzle ona bakıyormuş. Ahmet:
— Dede, demiş. Bugün o katlar yoruldum, o kadar yoruldum kİ, yürüyecek halim kainindi, ( «delik karnım da o kadar acıktı ki, sor-
★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★-A-Yıldızlar konuşuyor ★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
İnsanın t««lih ve mukadderatı üzerinde yıldızların büyük bir rol oynamakta olduğunu iddia edenler ve buna inananlar çoktur. Bu telâkki ve bilgiye göre her insan muayyen bir yıldız altında doğar, dünyaya geldiği yorde ve anda ba$ı üstündo bulunan bu yıldızın butun hayatı boyunca derin tesirleri altındı bu-lunur. Bir kimsenin kendi yıldızına göre bir haftalık, iki haftalık, bir aylık veya bütün ömrü için mukadderatını tâyin ve tesbıt etmeğe, oroskopunu yapmak. eski tabirle, "zaiçesini tanzim ötmek” denir.
Gazetemiz karilerine muayyen zamanlarda bu hizmeti yapacaktır. Doğduğunuz ayı ilk sütunda arayınız, aşağıdaki işaretlere bakınız, onların ifade ettiği mânayı altta bulacaktınız. Yıldızınızın söylediği umumî hüküm son sütundadır.
Anlatan: TEZEL AMCA
J
Türk büvükleri
yft. do-
Turgut
1 — - V.
ma. Ne olur, şu cknıefclnl bana ver de ben sana sonra evden getiririm..
Bunun Üzerine, İhtiyar:
— Peki oğlum, demiş. vereyim. Zaten bıı rkmefcl de buna anrıen vermişti. Husiin nasılsa iyiliği üzerinde. O beni hiç aevınez, bilirim.
f
Eve nıınrn-blr ek-bann ŞlniıH nç
Anut bugün hrr-hnldo halime acımış olarak kİ, rk-nırk verdi. Ne İne nen şimdi hıııııı n-fİyede je. dönünce deli Inujkn mek alır, getirirdin,
karnım pek değil.
Ahmet, İhtiyarın uzattığı ekmeği kııpar gibi alınış. Hupur hupur
yemlyc başlıyanık evin yolunu tutmuş. O gldeduraun» Ihtl.vnr, gene:
— Kötülük yapan kendine yapar. Kötülük yapan krndlnr yapar!
Diye söylenmeye başlamış.
Yolda Ahmet sancılanmış. Kıvra-na kıvratın yürümüş ama, evin ö-nüne geldiği zaman kapı eşiğine yıkılmış. Bütün mnhnllrlı Ahmediıı başımı toplanmış. Anneai dr dışarı fırlnmış. Oğlunu kolları arasına ıı-larak;
— Evlâdım, yavrum, ne oldu sana?
Diye gözyaşları dökmeye başlamış.
Ahmet, güç halle konuMtbllnılş:
— Hatıl» “Kötülük yapan kendine yapar" diye söylene söylene dolanan bir ihtiyar var ya, yolda ona ranladıın.. Elinde bir ekmek vardı.». Karnım çok acıkmıştı,, isteyip ekmeyi ondan aldım, yedim.. Sonra da sancılandım.. Şimdi çok fenayım..
Oğlunun bu sözleri Üzerine» kailinin m-rr(lr İse aklı başından gidecekmiş. O zaman ihtiyarın sözlerinin doğruluğunu anlamış. Hemen İçeriye koşarak hir kâseye yoğurtla sarımsak koymuş. Onu acele karıştırarak getirmiş. Yerde cansız gibi yııtan oğlunun başını kucağımı alarak ağzına akıtmaya, ona zorla yedirmeye başlaınış. Sarımsaklı yoğurdu Ahınede İyice yedirdikten sonra» komşuların yarduniylc onu kucakhynrak İçeriye almış.
Ahmet ölümden kurtulmuş ama, günlerce yataktan kalkanınmış. 1-ylleşlp kendine geldiği zaman annesi, bir dnhıı kimseye fenalık yapmamağa» kimseyle de alay etme nıeğe karar vermiş. O günden Milini. ihtiyarı nerede görse koşup e-llnl öpmeye ve ona elinden gelen yardımı yapmağa başlamış.
Doğduğunu? tarlho gör» yıldızım*. a ■> ( a 9 8 a 5 a «t a ö o g a § s
(I martım 15 nmrtıı kadar)
*
21 Mart
19 Nlnan
> U O
o
Gayet sakin ve iyi bir on beş KÜn Keçlreveksinis.
Kinseler arasız olarak, zafer çanları çalıyordu. Halk sokaklara dökülmüştü, Bütün Avrupa btr bayram sevinci içinde çalkalanıyordu. Tellâllar, cırlak sesleriyle:
— Dr&gut (Turgut) yakalanmak üzere !m(
— Dragut yakalandı!...
Müjdesini veriyorlardı. Öyle A kelenizde yıllardır gemilerini
laştu’tnn.van, onlara aman venniyen ünlli Türk Amirali Turgut yakalanmak üzereydi. Belki de yakalanmıştı. Bayram yapmağa değer, önemli bir olaydı bu...
★
Avrupa bnyraın ededursıın. Turgut bir defa esir olmuş, esaretin acısını tatmıştı. Üstelik kahraman yoldaşı, büyük Türk Amirali Barbaros'a (bir daha, Ölürüm de esir olmamı diye söz vermişti. Turgut. 1540 yılının ugıır-
Kedi - Hani İnsan gibi konuşma, salar kuş sanıp yiyesiııı geliyor.
Y E N 1 1 ( A T L A f(
auz bir ilkbaharında Anderya Dorya’ nın genç ve toy yeğeni Janet Dor-ya’ya esir olmuştu. Fakat dünya tarihinin şanlı amirali Barbaros, biati-sa Kındı Birinci Françoia’mn yardımına giderken, ansızın heybetli do-nanıııaaiyle Cenova Llnııtnındıı demirlemişti. BarbatuH'un gelişi, Cenevizlilerin ödünü patlatmıştı. Amiral gemisine gelen Cenevizlilere, Barbaros; sert ve kesin sesiyle:
— Ya bana Turgut'umu x erirsiniz, yahut da, bütün ltalyada taş taş üstünde komam., diye haykırmıştı.
Cenevizliler, Barbaros'u çok iyi tanırlardı. O. dediğini yapardı. Çaresiz kaldılar. Onlar için dünyalar değerindeki bir hazîneden fazla değeri olan Turgut’u, Barbaros'a verdiler
*
Esaretin ne demek olduğunu çok iyi öğrenmiş olan Turgut, bu sefer tuzağa düşemezdi. Küçük Cerbe A-«İHSinın 'limanında gemilerini kalafat eden leventlerine biraz nefes aldıran Turgut, Anderya Doryanın çemberinden elbet de kurtulmanın bir yolunu bulacaktı. Dorya, (Turgut’u yakaladım) haberini Avrupaya göndermekte acele ettiğini anlamakta gecikmedi. Dorya, haberlerini uçursun, tebrikleri kabul etsin. Turgut çoktan çemberden kurtulmanın yolunu bulmuştu. Limana dökülen küçücük bir nehirden faydalanarak (90 yıl önce Fatihin îstanbulu fethinde yaptığı gibiı gemilerini kızaklar üstünde adanın arka kıyısına aktarmıştı. Açık denize ok gibi fırlayıvermlştl. Zavallı mag-
rur Anderya Dorya, bu haberi, Sloll-yndn kendisine ulaştıran bir kaptan-dan öğrenmişti. Hayret ve dehşetten dona kalmıştı. Demek yeni ölen Barbaros’un yeri boş knlımyacaktı. Akdeniz gene bir Türk gölü halinde kalacaktı. Bıı müthiş bir olaydı Avru-paya verdiği "Dragut yakalandı" haberi. bütün Avrııpanın sevinci bir anda kendi şerefiyle birlikte dönüvermişti.
★
Denizcilik tarihimizin binblr kahramanlıklarla dulu şeref sayfalarında Turgut Reisin adı ve savaşları ü-nemll bir yer tular. Bu kahraman Türk amirali, Muğla İlimizin Seruluz bucağında oturan fakır bir ailenin çocukudur. 1485 yılında doğmuştur. Gençliğinde biraz çobanlık yapmıştır. Denize karşı duyduğu olağanüstü sevgi onu korsanlık hayatına sürüklemiştir. üzün boylu, iri ve sağlam vücutlu İdi. ölçüsüz cesaıeti vardı. Korsanlıkta çabuk ün saldı. Ceza y İre giderek Barbaros kardeşlerle dost oldu. Onlarla sıkı bir işbirliği yaptı. 1538 de, Preveze’de Haçlılar donanmasına karşı Barbaros Hayreddin’ln kazandığı zaferde Turgut’un büyük hizmeti görülmüştü. Turgut, Türk gücünün yıllarca A kelenizde ayakta tutunmasında başlıca rol oynamış denizcilerimizden birisidir. 1565 yılında Malta şövalyelerine karşı açılan savaşta. 80 yaşında olduğu halde, elinde palası, vuruşa vuruşa şehit olmuştur.
İsmet AVCI
Manzum hikaye:
EŞEK, HOROZ, ARSLAN
★
TÜRKÇESİ : REFİK HALİD KARAY
bekler).
çırağı — Sırada elan bu-
Modern berberde
Anlatan: M. BAŞAR
a^iooo/L'/
gelinceye kadar
A
Bstdon »ola:
2 —
4 —
5 —
7 —
9 — 12 —
15 —
16 —
17 — ıs —
20 —
21 —
22 —
Sovlr (Boğa)
20 Nisan
20 Mayıs İkizler
21 Mayıs 20 Haziran
Sora tan
(Yengeç) ( I J4 21 Haziran • k*
21 Temmuz
Arıdan
2 Temmuz
22 Ağustos
Sünbtllo
23 Ağustos -
22 Eylül
U
O
o
o
o
&
o
0
önünüzde büyük ümitler var; fakat birisi size fena naelhntkr veriyor, dikkatli olıın.
o
O
© o
o
a
çok gÜBel bir on beş gün geçireceksiniz; her şeyde talihiniz var.
Hissi bir sıkıntı size, ha* yatınızın güze) olduğunu unutturmamalı.
Karar verirken sabırlı ve dikkatli olunuz.
Sürprizden sürprize koşacaksın iz,
Mizan
23 Eylül
22 Ekim
Akrep
23 Ekim
21 Kasım
O
ü
o
&
îdtlk batinizde büyük bir değişiklik olacak.
U
iş hayatınızda ufak bir wı-kınlı var, fakat hususi hayatınızdaki muvaffakiyetler onu çabuk unutturacak.
Kav» (Yay)
22 Ka.«ım •
22 Aralık
Cedi (Yaban* keçisi) 23 Araha •
19 Ocak
Doliv (3aka) ı
20 Ocak • I
18 Şubat
^7
&
O
o
o
o
(3
o
Sftkin bir on beş gün geçi-reccrksinüL Gelecek gUnler İçin bundan faydalanmaya bakın.
(?
O
o
o
Fevkalade fa nah bir gün geçireceksiniz. Gelecek günler İçin bundan faydalanmaya bakın.
■ ■ ■ ■ - -
(Sı
1
Para saadet g«tto(naa. Farksa n» ziyanı var, saten meeutal sunus.
X'
Hut (Balık)
19 Şubat •
20 Mart
ü
o g
o
o
ü
-------------f l J . ■ ■ J Aşkla ve parada şansiruz var. bir mektup (Haeşkr aınıs. Jfnyat sizs pek gülüyor k
y
jjR - Sıkıntı 5-^ = Umlt
? şan»
Sürpriz - Hiç favkâJâdclIk jm’
; Değlşlklilr
3 MüçhtUât
= Muvaffaklvot^
1 numaralı
Bilmecemizde
1
L
J — — —•
Doğuran
Amerlkada bir şehir Girit adasında bir dag (Tersi) Kadın elbiselerinden biri
Kızildenlsde bir şehir
Igrl kulesi İle meşhur bir İtalyan şehri latanbulfla semt
Direnme
Okuyucu
(Tersi) Şöhret Düz avazi
Bir memleket parası
Bİr unvan
Yukardan ayağı:
1 — İsUnbulda bir semt
2 — En küçük hayvan
3
e
fi
9
10
11
12
13
14
lfi
19
Başka
— Bir vilâyetimiz
— özsu
— Birden
— Ödenek
— Haşiye
— Demir nev’lnden biri
— Bir peygamber
— Çalışma sembolü
— Avrupada bir yarımada
— Emil Zolanın ederlerinden biri.
DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ
buldan »ujfa:
1. Sara — Rrfuh. 2. A inine — Rami. 3. Yine — Bayat. 4, fda. — Kam — Na. 5. Tariz. 6. Tevil — Do. 7, Et — Zar — Put. fi. Dalak — Alim. 9. Evlş — îdame. 10. Rh-klt — Akik.
Yukardan avuğı:
1. Sayı — Keder, 2. Anide — Tava, 3, Rânâ — Kil, 4. Anv — 1-şaret, 5. Kavak. 6. Bâr)». 7, Era-mil. — Ada. fi» Fay — Plfik. 9. A-Bian — Daimi, 10, Hıtabcimc&
Birinci berber çırağı (Klovia'ın bıyıklarını yağlamıştıri — Karaya! Saç. sakal, yağlama!
La Fontaine (kasaya koşarak) — Borcum ne kadar?
Marsel — Yanlışlık olacak bayını. Siz daha traş olmadınız. Hesabı Klovıs görecek.
La Fontaine — Affedersiniz. Dalgınlığım meşhurdur ya! Traş oldum, zannettim. ıGidip yerine oturur,
Birinci berber yursun!
Louia-Philippe sem sıra sizin, bayım?
Rikıkı — Ne münasebet haşmetpenah! Sizden sonra... Acelem yok.
Louia-Philippc — Teşekkür ederim, bayım.
Danİ.vel (babasına) — Fakat bab», sıranı hep başkalarına bırakıyorsun. Halbuki biz daha önce geldik.
Rikiki — Oğlum Daniyel. şunu bil ki hayatta silsile! meratlba riayet etmelidir. Vaktiyle ben, bir yerde iken müdürümüz Bay Lögratiye gelecek olsa ona sıramı hürmetle terkederdlm.
Daniyel — Amma babacığını, müdürün değillerdi kİ!
Rikiki — Tabii, hiç biri Bay değildi. Daha çok yüksek mevkiler yollardı. Napolton'dan, On dördüncü Louia'-den, Dördüncü Henri'den evvel traş olmaya kalkışmak elbet nezaketsizlik olur. Hürmet denilen bir şey var.
Daniyel ( Iji Fontaine’l göstererek) —A, , baba, şu baya bak. Mektep kitaplarımdakiler-den birisinin resmine benziyor.
Rikiki (La Fonüdne'e) — Oğlumu af buyurunuz efendim; kaç kere bir kimseyi parmakla gösterme diye kendisine nasihat ettim, fakat..
La Fontaine — Küçüğü paylamadın bayım. Bilâkis çocukunuzun beni tanıyışına memnun oldum. Filhakika, ben, 1-a Fontaine' im. Resmimi masal kitabında görmüş olacak.
Rikiki (hürmetle gelâınlıyar&k) —
Fontaine mi? Müşerref oldum efendim Bak, JjHniyeJ, "Ağustoa Böceği ile Karınca,, , "Karga ile Tilki,, nin Ölmez şairini dikkatle seyret
(Rikiki’ye) — Zanneder-
bıı baylar
Lbgratiye işgal edi-
Bir horozla bir eşek sıkı fıkı dost oldu; İkisinin de gönlü sonsuz sevinçle doldu. Yeşil bir çayırlıkta karın doyururlarken Bir ilkbahar akşamı güneş batıp giderken önlerine çıkmıştı iri yarı bir arslan İkisi de korkmuştu bu dev gibi hayvandan. Horoz uçtu bir dala, öttü kanat çırparak, İnletmişti ormanı yaygara kopararak, _ Arslan ürktü bu sesten, tabanları kaldırdı, Bunu gören eşek de kahkahayı bastırdı. Böbürlenip takıldı düşmanının peşine, Arslan şaşırıp kaldı eşeğin gidişine. O yemyeşil çayırdan açılmıştı epeyce Geri dönüp saldırdı arslan bunu görünce. Parçaladı eşeği, midesine indirdi, Karnı artık doymuştu, gitti inine girdi.
Şuna buna güvenip tehlikeye girenin Kendini cesur görüp böyle böbürlenenin Kahkahalar atarken belâ gelir başına İnsan kendi eliyle zehir katar aşma!..
MUHARRİRİ
KIYAMET GUNU
Daha boçka neleri vardı, dur bakayım. Ha, "Sihirli feneri gösteren maymun,,,.,
I^a Fontaine — Hayır, bu masal benim değil» meslekdaşım Fiorian’ın.
Rikiki — Zararı yok. Eminim, isteseniz, siz de onun kadar yazardınız. Müsaade ederseniz, Daniyel size "Koçu atı ile sinek,, manzumenizi okusun. Kıssadan çıkaracak hisseyi kendisine bizzat anlatmıştım.
La Fontaine — Hayır, hayır, çocuğu rahatsız etmeyiniz. Eğer isterseniz en son yazdığım manzumeyi size ben okuyayım
Rikiki — İhya edersiniz efendini., tyi dinle Daniyel!
La Fontaine — Dün, otelin bahçesinde İki salyangoz gördüm, Uzun uzun tetkik ettim de
şunu yazdım:
SALYANGOZLARLA KIRKAYAK
Kıssa
İki salyangoz kavaflık ediyor, Bir salata yayıağında.
Dostları böceklere yapıyorlar, Pabuçların envamı.
tkı dükkancıdan biri. Müşterileri çekti kendisine. Ölfki sabahtan akştıufn kadar, Taka luka! Taka hıka!
H ahire çalışıyordu, Tek müşteri
örsabıtta.
Bal müfterili bir " Bitle me z insanı İndir artık kepenkleri!
yun alay etli: bir tane müşteri.
M
kazananlar
s şubat tarihli bilmecemizin çözümü “BASTON’dur.
Gazctfunisv gelen cevaplardan doğru olanlar arasında birincilimi alarak bir dolma kaleni kazanan:
Tunç Varol, Ayx*alık, Zeki Bey Mahallesi. Zafer sok. No. 5
İkinciliği alarak Doğan Kardeş dergisinin yıllık abonesini kazanan:
Şükran YedlbenU, Fatih, Çifte Kumrular sok. No. 14
Sıraalylo muhtelif kitaplar kazananlar:
3 — Necnıl Berkçin; lat. Yıldız. Teknik Okul Teknik Makine 1-2240,
4 — Vğur Puyver, Ankara, Kavaklıdere Güneş sok. No. 28.
5 — İnci Topçuoglu; İzmir, Atatürk cad İbrahim Alagil apt. Daire: 8
6 - Sorçin Öz«.*kcn; Teşriklye. Çınar tok. 39-3
7 — Emel Yener; İzmir. Buca Öz-demir sok. No. 27
# — ntfnt Dolar; Beyazıt, Maliye Çıkmazı, Talebe yurdu No. 8
9 — Yılmaz Tuzcular; Beyoğlu. Galatasaray Lisesi No. 1413. sınıf 9-C
10 — Olcay Ünal; İstanbul, Soğan-aga Mahallesi. Daltaban yokuşu başı No. 3 kat. 3
Kazanan okuyucularımızın hediyeleri adreslerine gönderilecektir.
1*1
b
*
Haftalık hediyeli bilmecemiz
Öteki cevap verdi: öyle mif
Müşterim bana yeter.., artar bile! ismini veriyim de hele hır bak.
Suali şöhretli efendim: f Kırkayak),
Kirle bir buçuk maşaallah! Anladın mı, hey avanak!
Hisse
Müşterinin değeri, Verdiğiyle ölçülür. Bir tanesi yetişir, olunca.
Kırka bedel
Marsel — Sırası Rikiki — (La
gelen buyursun!
Fontalne'e) Rica
• I
ederim. buyurunuz! Sıramı ‘ Kendisini Öküz kadar şişirmek hevesine kapılan kurbağa,, şairine terketmekten şeref duyarım.
La Fontaine gidip traş olmak üzere koltuğa oturuyor.
Damyel — Arlık sıra bize gelecek, değil mı? (Bu esnada içeriye bit müşteri daha girer) Eğer bu da bir kıral ise öp babanın elini!
Marsel — Buyurunuz, efendim. Safa geldiniz, safalar getirdiniz. Şimdi geliyorum. Azıcık bekleyiniz.
Yeni müşteri — Beklemek Adetimiz de-güldür’ Elin çabuk tutasın ey perukAr! Şan-ü-şöhrotimize de vardilrür. Biz Frengistan Kıraıl "Kel Şarl„ deyu anuluruz!
Rıkıkı ı Kendi kendine ı — Tamam, yandık. Bir sıra daha kaybettik.
Birinci berber çırağı — Sıra kiminse buyursun!
Rikiki i Kel Şiirin)
fakat...
Benim simindi,
sakal mı ?
gitmeye Durunuz, bir tara-Pek dalgın
Kel Şaıl — Destur, bire nabekâr! (Gidip koltuğa oturur).
Birinci berber çırağı — Saç ıııı, Ne emredersiniz?
Kel Şarl — Bir şampuan!
Marsel (Koltuğundan kalkıp kalkışan La Fontaine'i tutarak) — Bay 1-a Fontaine» yüzünüzün daha fini traş ettıın. Olur şey değil!
olduğunuzu kitaplarda okumuştum anıma bu kadarı aklıma gelmezdi.
Bir ihtiyar (Kapıyı açarak) — Yer yokmuş.. Biraz sonra gelirini.
Marsel — Buyurunuz bayım.. Nerdevse bitti; bir dakika olurunuz.
İhtiyar — Hayır, hayır, dolaşayım, gelirim. Sonra, ben dükkânda bir aşağı, bir yukarı gezinirken siz traş edersiniz. Oturamam.
Marsel — Gezinirken mi?
İhtiyar — Evet, zira ben "Serseri yahu-dl„ yımîî (Alelâcele çıkar).
XVIII.
Yoksııl'ıın Cenneti — "Memnu Mey-va„ oteli — Valbrıın Markisi — Bir kadın muharrir noaıl meşhur edilir — Zne Kruşnrın zaferi — Elvir için düello ediyorum.
Yoksul’a bir genç
bizim sevimli serseri Yanında mahzun bakışlı Kahvenin önünde bir masada otıı-Bıı kızın, Yoksul tarafından sevi-bir başkası için kendisini öldüren
Monik ve Elvir ile görüştüğümüzden iki gün sonra, Rlgar ailesinin oturduğu "Memnu Meyva., oteline gidiyordum.
Yolda, rastladım, kız vardı, ruyorlardt. len» fakat
kız oldııgıımı derhal anladım. Yoksul, beraberce bir şey içmem için ısrar etli. Oturdum. Kızı, göstererek dedi kİ:
— Size arkadaşımı takdim ederim. Hani bahsetmiştim.. Ama sakın aklınıza bir şey gelmesin. Aramızda bir şey yok.. Bugüne bugün kız kardeşim sayılır. Kendisiyle ahbaplık etmeme razı oluyor, eh, ben de, yanında dolaştırsın da yeter diyorum. Aklının, fikrinin hâlâ o pis herifte olduğunun farkındayım, sıkılmasın diye eğlendirmeye uğraşıyorum.
Devamı var —
A
Bu resimde. Ortaçağdan kalma eski bir şato görüyorsunuz. Şatonun Ö-nünde bir şey var. Bunu bulabilir misiniz ?
Bunun ne olduğunu bulabilmeniz i-çin bir kalemle bir numaralı noktadan 39 numaralı noktaya kadar çiziniz. Eğer aynı noktada iki ayrı rakam görürseniz, orasını iki defa çizini*.
Cevapların en geç 31 mart cuma günü akşamına kadar gazetemizin i-darehaııesınde bulunmağı şarttır.
Bilmeceyi doğru çözenler arasında •»d çekme suretiyle dağıtılacak armağanda birinciliği kazanana Uç ay süre ile Yeni İstanbul gazetesi parasü olarak gönderilecek, İkinciden on beşinciye kadar kazananlara da birer değerli kitap hediye edilecektir.
YENİ İSTANBUL
Bilmece Kuponu : 4
Müfettiş : Şefiniz size yapacağınız iş hakkında izahat vermedi mı ?
Mtmur: Verdi efendim! Siz geldiriniz zaman onu uyandıracakmışım.
Hicrî
C. Evvel
1950
MART
Rumî
Şubat
12
1
16
1369
Çarşamba
' aKH
Güneş öftlo İkindi Akşam
Yatsı lmsâk
1365
Ebhd»
12.85
6.28
9.35
12.00
1.3li
10.59
Styft B
f Mart 195fl
T E N î İSTANBUL
GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
Devlet bütçesi yeni bir çehre arzediyor
ÖNSÖZ
1950 bütçesinin komisyonlarda ve Meclis umumi heyetindeki görüşmelerim son İM hafta içinde okuyucu-lanmtsa günü gününe vermiştik. Fakat bütün bu müzakerelerde bütçenin bizatihi kendisine ait konuşmalar ve izahat bermûtat çok küçük bir yer tutmuş ve görüşmelerin sıklet merkezi Bakanlıkların muhtelif işlerinin tenkid, münakaşa ve müdafaasında toplanmıştır.
Bizde, İngiltere ve benzeri memleketlerde olduğu gibi sene ortasında parlamentoda muayyen mevzular veya Bakanlık işleri üzerinde unıuml müzakere-Ur açmak âdeti yoktur. Bunun içte, umumiyet üzerinde konuşma istekleri bütçe sırasında yerine getirilmektedir. Neticede lar. Bakanlıkların teknik ve siyasi bütün mevzuları o kadar uzun görüşülür ki, bütçenin kendisi ikindi pldnda kalır. Bütçe müzakereleri sırasında bir Bakanlıktan öbürüne geçerken yani asıl bütçe, fasıllar ve maddeler itibariyle okunup kabul edilirken Meclis tenhalaşır, alâka azalır ve bittabi bu kısımların umumi efkâra arzı da ihmal edilir.
YENİ İSTANBUL, bu eksiği tamamlamak ve 1950 bütçesinin teknik taraflarını göstermek üzere bir etüt hazırlamıştır. Bunu aşağıda veriyoruz:
1950 yılı bütçesi, devletin mâli ve İktieadİ durumunu yeni bir tertip ve şekil altında ve yeni bir anlayışla aksettiriyor. Bu yıl bütçesinin ihtiva ettiği rakamların ve iatlnAt ettiği malûmatın sıhhat ve samimiyeti ne olursa olsun, devlet bütçesinin hasırlanmasında etraflı bir tetkik ve sistemli bir terkip yoluna girilmiş bulunması, memnuniyet verici bir hâdisedir.
Yeni şekliyle bütçenin tetkik ve anlaşılmanı kolaylaşmış, diğer bir tabirle vuzuh bakımından evvelki bütçelere nazaran üstün bir mevkie ulaşması temin edilmiştir. Filhakika, bütçe giderlerinin mahiyetlerine göre sekiz kısma ayrılması ve her daire bütçesinde masrafların ayni ölçülere tâbi tutularak toplanması hususunda gösterilen itina, mühim bir vuzuh Âmili olmuştur. Ayrıca, masraf kalemlerinin numaralanmasında tatbi-kınA çalışılan “d^cimal ’ sistem de. partik fayda vâdeden bir değişiklik olarak görünmektedir.
Merkez ve iller giderlerinin ayrı gösterilmesi noktasında evvelce başlayıp son sene bütçesine kadar yalnız daire hizmetleri kısmında tatbik edilen tefrik prensipi. 1950 bütçesiyle geliştirilmiş ve hemen her bölümde tatbik edilmiştir. Bu şekle ait değişiklikten beklenen fayda, devletin • genel giderleri’ı ile “mütenasip gider” lerin seyir ve inkişafını tetkika imkân vermesidir.
Nihayet, devlet borçlan mürettebatı ayn bir kısımda gösterilmiştir. Devlet borçlarının faiz, itfa ve masraflarına ayrılan giderlerin miktarı ve mevcut borcun her yıl ne miktar artıp eksileceğinin kolayca görülmesini temin eden bu tevhit, yalnız bütçe ile ilgili şahıslara değil, borç rakamları üzerinde hassasiyetle duran umumi efkâra da kolaylık sağılacak bir mahiyet taşımaktadır.
1950 bütçe tasarısı ve gerekçesi gözden geçirilirken, bütçe anlamında, evvelki yıllara nazaran hasıl olan genişleme memnuniyetle müşahede edilmektedir. Filhakika, “mali bütçe’’ telâkkisi yerini artık “iktisadi bütçe” telâkkisine terketmektedir. Bu değişiklik bilhassa devletin iktisadi hayatta geniş ölçüde faal rol oynadığı memleketimiz için hır zarurettir. Meselâ devlet hazînesi yeliyle yapılan yatırımlar, devletin mükelleften aldığı veya netice itibariyle mükellefe yüklediği gelirlerle temin edilmesine ve binaenaleyh bir devlet - mükellef bünasebeti şeklinde
| ÖĞRENMEK | İHTİYACINDA OLDUĞUMUZ
■ herşeyB
Sütunlarını 6 ncıda bulacaksınız.
görünmesine rağmen, mükellefi müstahsil ve müstehlik olarak yakından alâkadar ettiği cihetle bunların bütçeye giriş ve çıkışlarının anonim o-larak gösterilmesinde İsabet yoktur. Bütçeye konulan iktisadi hizmetler tahsisatının diğer âmme hizmetleri masraflarından farklı, bir mahiyet arzettlği meydandadır. İktisadi masrafların ise, karşılık ve muvazene esaslarına riayetle yapılması ve kaydedilmesi icap eder. Binaenaleyh bütçe kanaliyle istihsale sevkedilen paralar, taallûk ettikleri yatırım kategorisine göre, bütçenin masraf kısmında açıkça gösterilmeli ve diğer taraftan, yapılan yatınmlann Akıbetleri hakkında yine bütçede rakama müstenit malûmat bulunmalıdır. Halbuki, 1949 yılı bütçesine kadar, hususi kanunları gereğince devlet iktisadi teşekküllerine veya devletin iştirak ettiği iktisadi işletme ve faaliyetlere sarfedilmek üzere bütçede yer alan masraflar diğer Amme hizmetlerinin işletilmesine tahsis edilen paralardan farklı bir usul ve muameleye tâbi tutulmamıştır. Hattâ iktisadi işler için verilen tahsisatın yatırım teşkil edip etmediğini anlamaya imkân verecek bir tefrika bile, eski bütçelerde, rastlamak mümkün değildir.
Yardım ve yatırım bazan bir kalemde gösterilmiş. bazan da ayni katagoriye dahil edilmesi mümkün olmayan yatınm çeşitli bir başlık altında toplanmıştır. Geçen yıl, bütçesiyle başlayan ayırma, bu yıl tekemmül ettirilerek dört kategori halinde toplanmıştır. Bu kategoriler, şu suretle sıralanmaktadır: 1 - Yapılar, 2 - Makine ve teçhizat satın alınması. 3 - Sermaye teşkili. 4 - Kamulaştırmalar.
Görülüyor ki, 1950 bütçesinde yatırımlar. yardımlardan ayrılarak müstakil mütalâa edilmiş ve bu suretle, ekonomik masrafların çıkışı “teknik” bir vuzuha kavuşturulmuştur. Ayni mülâhazanın bu masrafların mukabili olarak bütçeye girer, gelirlere de tatbiki zaruridir. Devlet, işletmeci veya ortak olarak faaliyetinden hâsıl olan semereleri, bunların ekonomik hüviyetlerine göre mantıki bir tasnif dahilinde ve açıkça bütçesinde göstermelidir. Gelecek yıllar bütçelerinde bu hususun temini, bir taraftan girişilen bir yeniliğin tamamlanması ve diğer taraftan devlet yatırımları umumi ranUıbibtesinin muntazaman gösterilmesi gibi faydalar sağlayacaktır. (Sonu yarını
Dünya Haberleri
Marshall Yardımı 195? den sonra uzat ılnıı yarak 'vaflhington, 28 (A. PJ — Ayan Meclisi Dışişleri Komisyonunun Başkanı Tom Connaly, dün, İktisadi işbirliği Teşkilâtının, Avrupa devletlerine. Marahall Yardım Plânının 1952 senesinde sona ereceğini hissettirmesini talep etmiştir. - i
Connaly, “Avrupa devletlerinin. Amerikadan namütenahi yardım görmlyeceklerini idrak etmeleri son derecede ehemmiyetlidir” demiştir.
Senatör bu beyanatını, Komite, ECA’nın, 1 temmuzda bağlıyacak olan yeni mail senesinin 2 milyar 450 milyon dolarlık bütçesini müzakereye başlıyacağı zaman yapmıştır.
Milli Savunum masrafları nispeti Hindistan bütçesinde yüzde 50
★ Londra. 28 lYIRS) — Hindistan Maliye Bakam Dr. Matay, bugün Parlâmentoda yeni bütçeyi takdim ederek gereken izahatta bulunmuştur.
Dr. Matay'ın izahatına göre, bütçenin yarısına yakın bir meblâğ Milli Savunmaya ayrılmış bulunmaktadır. Dr. Matay, şayet olağanüstü bir vaziyet doğmazsa, yeni istikrazlarda bulunulmayacağı gibi, munzam tahsisatların da talep edilmiyeceğini. bütçe vaziyetinin geçen seneye kıyascn daha iyi okluğunu ve bilhassa gelir vergisinin azaltıldığını saylavlara açıklamıştır. |
Yunanlstarıııı zeytin yağı İstihsali
★ Atina, (Reuter - Hususi» —Bu yıl Yunanlstamn zeytin yağı istihsali 200-250 bin ton tahmin edilmektedir. Hususi tahminlere ıröre iç istihlâk 80-90 bin tflhdur. Resmi kaynaklar, bu miktarı 110 bin ton göstermektedirler.
İtalyan zeylin yağı piyasası
> Milâno, (Reuter - Hususu — Zeytin yağı piyasası kararsız bir manzara arzediyor. Toptancılar, stoklarını tasfiye edemedikleri ı-çin, yeni al unlara girişmemektedirler.
Bilhassa Şimali ltalyada fiyatlar düşmektedir Tere yağı fiyatlarındaki Ani düşüş, zeytin yağı fiyatlarında da tesirini göstermiş bulunmaktadır. Cenubi Hülyada yemeklik iyi cins zeytin yağı kilosu 320-350 liret arasındadır İhracat yapılamamakta»lir.
İngiltere - Hindistan gümrük konferansı sona erdi
★ Yeni Delhi. 28 (APı — Hindistan hükümeti tarafından dün bildirildiğine göre. Yeni Deihldo toplanmış olan Birleşik Kimilik - Hindistan gümrük konferansının mesaisi sona ermiştir. Konferans mütekabiliyet esası dahilinde, gümrük tarifelerinin indirilmesi ve muafiyetler tanınması mevzuunu incelemekteydi.
Kııble’ııiıı yeni kııru
★ Londra, 28 (YÎRSı — Ruble’nin yeniden değerlendirilmesi hakkında alınan malûmata göre, Ruble artık doların kıymetine istinat et-tirilmıyerek. altın değerine göre â-yarlanmıştır.
Rublenin yarından itibaren muteber olacağı değerine nazaran, bir dolar 4 ruble ve bir stcrling 11,30 rubleye tekabül edecektir.
Amerika, Batı Alnıaııyanın ticaret filosunu kalkındırıyor
İr Frankfurt, 28 iA.Pj - Yetkili kaynaklından bildirildiğine göre. Amerikanın, Batı Almanyaya, harpte mahvolan ticaret filosunu kalkındırmak İçin, bazı Liberty tipi gemiler vermesi imkân dahilindedir.
Devlet Bakanlığı Sekreteri serbest rejimi izah ediyor
Anlaşmalarda, sanayiimizin hususî durumu da gözönünde tutulmaktadır
Ankara, 28 (Hususi muhabirimizden) — Devlet Bakanlığı Genel Sekreteri Fatin Rüştü Zorlu, bugün Dışişleri Bakanlığı tarafından gümrük tarife tenzilâtları ve ihraç işleri hakkında yapılan bîr tebliği tavzih eden aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
M— 1947 senesinde Konsey Ekonomikçe alınan karar üzerine toplanan 20 devletin tesbit ettikleri Beynelmilel Ticaret Teşkilâtına muvazi o-l&rok derhal tatbik edilmek üzere (Gat) adı verilen bir genel gümrük tarifesi ve ticaret anlaşması yapmışlardır.
Biliyorsunuz ki, şimdiye kadar devletler, ticaretlerine daha büyük bir inkişaf verebilmek İçin birbirlerinden gümrük tarifeleri üzerinde tenzilât talep etmekte idiler. Bunlar, umumiyetle iki taraflı müzakerelerle temin olunurdu. Genel gümrük tarifesi ve ticaret anlaşması, bu müzakereleri çok taraflı bir şekle koymuştur. Bu anlaşmaya iştirak eden memleketler, aralarında bir nevi birlik kurarak daima birbirlerine karşı bilâkavdü şart en ziyade müsaadeye mazher millet vazıyetinden istifade etmelerini sağlamışlardır.
Bu suretle bu memleketler, aldıklar) tavizlerden muayjon şartlar dahilinde ve müstakar bir surette İstifade etmek yolunu bulmuşlardır.
Anlaşmanın tatbik mevkiine konulduğu 1948 senesinden itibaren her sene eylül ayında genel anlaşmaya dahil memleketlerin teşkil ettiği birlik. henüz anlaşmaya dahil olmayan, fakat Havana Şartını imzalamış bulunan memleketleri müzakereye ve genel anlaşmaya katılmaya dâvet etmekledir.
Bu dâvelı kabul eden memleketler, âkit memleketlere kendi gümrük tarifelerini göndermekte, hangi maddeler üzerinde tavizat talep ve kabul edeceklerini bildirmektedirler. Bu mütekabil tebligat yapıldıktan sonra 8-9 ay içinde müzakerelere başlanmaktadır, Müzakereler, iki veya çok taraflı olarak cereyan etmektedir. Hiç bir devlet diğerine gördüğü tavizden fazla tavizde bulunmamakta ve yapamadığı veya yapmak istemediği tavizlere mecbur tutulmamaktadır. Bunda umumi prensip, mütekabiliyet esasıdır. Müzakereleri kabul edince dc muhakkak surette anlaşmaya katılmak mecburiyeti yoktur. Müzakerelerden elde edilen ne-
Ekonomi Genel Meclisi teşkil edilecek mi?
Ankara, 28 (Hususi muhabirimizden ı — Milli Ekonomiyi devamlı surete inceliyerek türlü ekonomi kollarını geliştirmek, ekonomi alanlarındaki çalışmaların verimini artırmak, istihsal unsurlarının yurt içinde yararlı ve Ahenkli şekilde çalışmasını sağlamak, devlet ekonomi teşekkül ve teşebbüslerinin çalışma sınırlarını ve yerlerini belirtmek gibi milli refah seviyesini yükseltici maksatlarla milli ekonomi faaliyetlerini dü-zenlendirici ve koruyucu plânlar ve programlar yapmak Üzere. Haşan Saka Hükümeti tarafından hazırlanan Ekonomi Genel Meclisi kanun tasarısı Tarinı ve Ticaret komisyonlarınca tetkik edilerek uygun görülmüş ve Ekonomi Komisyonuna terkedilmişti Bu defa, tasarıyı inceleyen Ekonomi Komisyonu aşağıdaki esbabı mucibe ile tasarının reddini kararlaştırmış bulunmaktadır. Esbabı mucibe aynen şöylcdir:
“Haşan Saka Hükümeti zarnamn-dn, o zamanın şartlarına göre hazırlandığı anlaşılan bu tasarı, ilgili komisyonlarda incelenirken Günal-tay Hükümeti iktidara gelmiştir. Ye
ticeler, ciddi menfaatler muvacehesinde tetkike tâbi tutulmakta ve ona göre karar alınmaktadır.
Tarife müzakerelerinde indirimler olduğu kadar konsolidasyonlar da taviz yerine geçmekte ve düşük tarifelerde tenzilât yerine kaim olmaktadır. Hattâ müzakereler sırasında bazan tarife resminin tezyidi suretiyle de konsolidasyonlar yapıldığı ve bunun taviz yerine kabul olunduğu vâkidir.
Memleketimiz, üzüm, incir, hah ve tütün gibi spesifik ihraç maddeleri üzerinde tarife tenzilâtı elde etmek ve bunların sürümünü artırmak için genel anlaşma müzakerelerine katılmağa karar vermiştir.
Fakat bu anlaşma müzakereleri esnasında henüz doğmakta olan sanayiimizi İhmal etmek bahis mevzuu değildir. Esasen bizim gibi henüz sanayii ve iktisadı İnkişaf halinde bulunan memleketlerin hususi durumu, Akitler tarafından kabul olunmuş-tür, Genel anlaşma Akitlerinin maksadı, birbirlerini ezip sömürmek değil, fakat herkesin iştira kudretini azami şekilde kullanmak suretiyle ticareti genişletmek, hayat seviyelerini yükseltmek ve umumi refahı temin etmektir.
Bu hususlar, nazarı itibara alındığı içindir ki, bu işle vazifeli komisyon, ticaret ve sanayi sahalarında meşgul bütün vatandaşların fikir ve görüşlerinden istifade etmeyi lüzumlu bulmuş ve bunun için müzakerelerin hazırlık safhasına bunlan teşvik edebilmek maksadiyle vakit vakit tenzilât talep edilen maddelerin listelerini ilân etmeyi karar altına almıştır.
Bu listelerde gözüken maddelere muhakkak tenzilât bahşedileceğini düşünmek hatalı olur.
Bu meseleler, müzakere konusu olacaktır. Komisyonun listeleri ilândan takip ettiği gaye, bu maddeler hakkında umumi efkârın düşüncelerini öğrenmek ve alacağı durumu tesbit etmektir.
Gümrük tarife tenzilâtı, ticaretin serbesUleriylc doğrudan doğruya rabıtalı değildir. Ancak onu ikmal e-•licl bir unsur olarak Marshall Plânına katiları memleketlerle ticaret serbestisi müzakereleriyle muvazi cereyan etmektedir. Bu genel anlaşma, bütün dünyaya şamildir ve Avrupa memleketleri hududunu aşmaktadır.”
ni Hükümetin bütün devlet iş ve faaliyetlerini içine alan bir devlet plânı hazırlamak kararı karşısında bu kanunun da evvelâ devlet plânının şümulü içinde mütalâa edilmesi tabii görülmüştür. Ancak bu vuzuhtan sonradır ki. kurulması düşünülen E-koııomi Genel Meclisinin vazifesi, hukuki bünyesi, kuruluşu ve teşkilâtı görüşülecek bir olgunluğa erişebilecektir. Hâlen devlet plânı üzerinde çalışmakta ise de henüz neticelere varılmamış olduğundan bu umumi plânın esaslarına ve hedeflerine göre. Ekonomi Genel Meclisimin mevkiini ve fonksiyonunu tayin etmek de mümkün olamamıştır. Bu itibarla Ekonomi Genel Meclisi Kanunu tasarısının da devlet plAmnın aydınlığı altında yeniden gözden geçirildikten sonra Meclise sevkedilmesini yerinde gören komisyonumuz, esas fikri kabul etmiş ve ikmal edilmek ü-zere tasarının reddine karar vermiştir,"
Ekonomi Komisyonunun red kararı yarın Meclis umumi heyetinde görüşülecek ve nihai karma varılacaktır.
“YENİ İSTANBUL,, un t İktisadi anketi f
Dünya Bankasının yardım teklifi ve devletçiliğimiz karşısında hususî
sermayenin yeri
İzmir Sanayi Birliği İkinci
Başkanı Osman Kibar’daıı aldığımız cevap --------------------------------->
15 şubat çarşamba günkü temisin ekonomi sahlfealnde, “Yabancı göıiyle bugünkü Türk eko-nnmİRİnde hususi teşebbüsün yeri” mevzuunda. (Wall Street Journal) gazetesinden İktibas editaı enteresan bir makale neşredilmişti.’
Bu yazı etrafında açmış olduğumuz ankete bugün do devam ediyoruz.
\_________________________________/
Anketinize cevap verirken bilhassa bir noktayı belirtmekte kendimi borçlu görmekteyim: Benim cevaplarım ilmi bir zaviyeden çok daha faala a-melî hayatta yetişmiş bir iş adamının görüşlerini belirtebllecektir.
1 — TÜrkiyede bugün tatbik edilmekte olan devletçilikten anladığım mâna şudur:
İktisadî hayata yeni atıldığımız devrede mevcut iktisadi boşluğu doldurmak; çekingen ve kısır olan ferdi sermayenin yapmadığı ve yapamadığı işleri iktisadi ve siyasi sebeplerle devletin bilfiil İşe atılması bizde devletçiliği o zaman için lüzumlu kılmıştı. İktisattaki acemilik ve tecrübesizliğimiz sahsi teşebbüste olduğu kadar devlette dc mevcut olduğundan yapılan işlerde kârdan çok daha fazla hizmete kıymet verilmişti. İşte bilhassa bu bakımdan, kurulan işlerin çoğu benim anladığım ticari mânada gelişememiştir. Belki bir zamanlar devletçilik lâzımdı. Fakat durulması lâzım gelen zaman ve hudut tesbit edilemediğinden artık zararlı ve şahsi teşebbüsün inkişafına mâni olmuştur.
Bizde bugün sosyal ve siyasi cepheler hâkimdir. Bir tüccar kafası ile zararın neresinden dönülse kâr olacağı düşüncesi galip olsaydı çoktan gerekil tedbirler alınırdı.
2 — Birinci Dünya Harbinden sonra Türkiye belki bir devletçilik siyaseti gütmeye mecburdu. Buçun hakkında fazla bir fikir yürütmeyi bilgim ha-rici bulmaktayım. Fakat bugün devletçilik C. H. Partisinin bir umdesi olduğu da muhakkaktır. Her ne kadar D. Partinin programında da böyle bir kayıt varsa da D. Partinin devletçilik anlamının ba^ka türlü olduğuna inanıyorum.
3 — Hususi sermayenin devletten çekindiği muhakkaktır. En ufak bir misali de şudur: Hiçbir tüccar hattâ bankalara dahi hakikî sermayesini göstermemeye çalışır. Ticaret odalarındaki sicillere bakmak kâfidir. Varlık vergisini unutmak çok kolay değildir.
4 — Bir fikrim yoktur. Yalnız devletin bugün yapmakta olduğu bir çok işleri İdare edebilecek Türk sermayesinin mevcut olduğunu zannediyorum. Bu sözümle yabancı sermayeye İhtiyacımız olmadığını ifade etmiş değilim. Bilâkis İktisadi kalkınmamız için yabancı sermayenin elzem olduğuna inanıyorum.
5 —•Faydaları olduğu muhakkaktır. Fııkat zarar hesabi kârı çoktan bitirmiş bulunmaktadır. Zararlarından en büyüğü Devlet işletmeleri için ayrılan paraların zirai kalkınmamıza surfedi-İemeınesınden bir ziraat memleketi 0-lan Türklyemlrin bu sahada geri kalınası olmuştur. Hâzinesinde parası çok hesaplı ve yapılacak kalkınma İşleri pek fazla olan memleketimizde devlet işletmeleri için ayrılan sermaye zirai I kalkınmaya, barajlara ve yola verilmiş olsaydı bugün çok daha müreffeh bir hayata sahip olabilirdik. İhraç edebilecek mahsulümüz çok olsaydı son ikinci harpte memleketimizin bir İsveç, İsviçre olabileceğine kimse şüphe e-demez.
6 — Dünya Bankasının teklifini çok müspet karşılamaktayım. Her noktasına iştirak ediyorum. 1 inci harpten sonra müptedi olan ekonomi Alemimiz şarka has zekâsı İle çok şeyler öğrenmiş ve geniş tecrübe sahibi olmuştur. Meydanın olduğuna inanıyorum, srtık atı da vermek zamanı gelmiştir. Ecnebi sermayeden korkmamak lâzımdır. iyi bir konturatla kiracı İle her türlü anlaşmaya varılabilir kanaatindeyim.
müstahdemleri
akkında kanun
tasarısı
1
Ankara 28 (Huaust muhabirimi» den) — Özel teşebbüs müstahdemleri hakkında hükümetçe hazırlanmış olan kanun tasan sının Büyük Millet Meclisi gündemine alınmış ve müzakeresine başlanmış olduğu halde tetkik edilmek üzere Milli Eğitim. Ticaret ve Adalet Komisyonları tarafından talep edildiği malûmdur.
Meclis, tasarı gündemde kalmak şartlyle ve on gün İçinde mütalâa beyanında bulunmak kaydiyle bu talebi kabul etmiştir.
Ticaret Komısyoniyle Milli Eğitim komisyonu, müddeti zarfında mütalâalarını bildirmişler ve Çalışma Komisyonu, bu mütalâalara göre raporunu hazırlayarak Meclis Başkanlığına sunmuştur. Adalet Komisyonu, gecikmiş olduğundan mütalâası rapora alınmamış ve görüşünü müzakere sırasında açıklamak durumunda kalmıştır. TAsan, cuma veya daha kuvvetli bir ihtimal olarak pazartesi günü görüşülebilecektir.
Karayolları Genel Müdürlüğü
Ankara 28 (Husus! muhabirimiz* den) — Bayındırlık Bakanlığında yeni ihdas olunan Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilâtı, yarın faaliyete geçecektir. Karayolları Genel Müdürlüğünü Şose ve Köprüler Reisi Vecdi Diker vekâleten idare edecektir.
İzmir sanayicileri Ankaradan döndü
İzmir (Hususî) Sanayi Birliği heyeti Ankaradan şehrimize dönmüştür. Heyet başkanı, Ankarads Sanayi Kredi Bankası İçin yapılan toplantılardan bahsederek, bankanın İzm irde bir şube açacağını, sanayi erbabına uzun vâdeli ucuz krediler temin edeceğini, Türkiye imar Bankasından bir mümessilin, daimi olarak bankada bulunacağını gazetecilere söylemiştir.
Milano, Brüksel, Prag
Fuarlarına iştirak ediyoruz
İzmir (Husus!) Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından Ticaret Odasına gelen bir mektupta, bu yıl hükümetimizin PrAğ, Milâno, Brüksel Fuarlarına iştirak edeceği bildirilmiştir. Ticaret Odası, bu fuarlar için nümü-neler hazırlayacaktır.
Gemlik iskelesi yapılıyor
Bursa. 28 (A.A.) — Gemlikte 60 metre uzunluğunda bir iskelenin yapılmasına karar verilmiştir. İskelenin inşasına 300 bin lira SArfedilecek ve bu parA belediye ile liman İdaresi tarafından ödenecektir.
Sanayi Bankası nisanda açılacak
Bölge Sanayi Birliğinde bir heyet. Sanayi Kredi Bankasının statüsünü hazırlamakla meşguldür. Heyet bu işi bir iki güne kadar ikmal ederek An-karaya gidecektir. Heyet Azasından biri, bankanın nisan başında İstanbul, İzmir, Adanada faaliyete geçeceğini bir muharririmize ifade etmiştir.
Bir Amerikalı çelik kıralı geliyor
Amerikanın çelik kıraliamndan fabrikatör H'enry WoHcr dlln akşam Mıcırdan uçakla şehrimize gelmiştir.
Ankara vapuru havuza alınıyor
Ankara vapuru yarın t Anı İr edilmek üzere bnvuza alınarak ve bil vapurun 3 marttaki seferini Giresun gemisi yapacaktır.
28/11/1950
KAMBİYO
ESHAM VE TAHVİLAT
Borsalarda vaziyet
İstanbul Borsası
BORSA
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
e
İstanbul :
Dün Ticaret Bordasında nebati yağ grupunun muhtelif çeşitleri üzerine hararetli muamele olmuştur. Bunların a-raaında ayçiçeği yağı fiyatları ilerleme kaydetmiş, susam, pamuk yağı iae eski fiyat seviyesini muhafaza etmiştir. Fendik yağı da on kuruş kadar düşmüştür. Fındık fiyatları da sağlam durumda bulunmaktadır.
Kambiyo ve Esham Borsacında, yüzde yedi, yüz altı TahvılUr\n\n muh-
telif tertipleri üzerine muamele olmuştur. Altın piyasası ise durgun bir devre geçirmektedir.
İzmir:
Müdahale mübayaoBi yapılacağını anlayan ufak satıcılar burmada ç* kirdrk-siz kuru uzum arzında teenni ile hareket etmektedirler. Eldeki A srrısı incirler için Birleşik Amerikadan talepler gelmekledir. Bu kalıta malların durumu sağlam görülmekledir.
Bugün bnraada pamuk üzerine hararetli muameleler olmuş ve fiyatlarda bir kuruşluk yükselme kaydedilmiştir. Pamuk yağı piyasasındaki durgunluk devam ediyor. Pamuk yağı fabrikalarının ellerinde ehemmiyetli miktarda çekirdek stoku bulunduğundan borsada
kirdek stoku bulunduğundan talepte nazlı davranmaktadır.
Adana :
Ticaret borfiaaında birinci yatı on kurug kadar bir fiyAt si kaydetmiştir,
akala fi-llerlome-
Açılış
Kapanır.
1
100 tfKT
100
100 ıo()
100
100
100 ıoo
Kterilng Dolar Fr.
İHvIçre Briç.
İsveç Florin Liret
Drahmi ......
Eknoudos ...
IStŞMSsı
Kranpı Fr .
Fr
JCr ••
MI
Altınlar
BıitfUn
LiHl hur
Külçe terli Ur.
Külçe Deşunsaf
Cumhuriyet ...
Reşat
Hamil (îıılden
Ingiliz
Franaıs
Napolâon 111
İsviçre
SfŞSfŞSS*
leok
• ••
uirs
5.52
5.9(» 40 — 0.25 4(1.$U 39.10 52.50 43 5(1
11.25
41.25
Lira
âM
5.03
(O
14.10
40. ■
39.25
32 (Vı
45 40
11.5(1
41.10
Nsw-Turk*ta ı onsu
4M
Gümüş, Plâtln
Ulimnş Gr.......
Plâtln .........
En n«Mğ
En yukarı
Devlet Tahvilleri
tkrnnıl)rli tahviller Kapanışı (•)
1093 *•••••«•••«•(•» ' JŞ.'Jft 44.-
r;5 1938 Ikrnmiyall 21.6li 21.00
rr5 Milli Müdafaa ı 21.1ü 21.2(1
5 1041 Demiryolu IV ... 07.30 97.50
1941 Demiryolu V 98 70 99.-
$14 1/2 lOlfı ikraınlycll .... 47.85 48. -
Dizerleri
’.»• 1041 Demiryolu VI 1)750 07.BO
*5 6 Kalkınma t 07.75 •
’.6 .. 11 «7 70 97.25
f Ş| İlla 07 75 Olr*
'•ü HUM |gıİkrazı l 97 («i 98.—
61948 il 97.25 «Ih. -
ah Milli MUtlnran I ...... 1)5.35 w Wv
6 1940 .. I ... 90.35 a»
«t7 1931 HivıiH-Erzurum I, 20 tw> 20.00
r>7 ıo*4 ., „ n,-\ ıı. 20 40 20.40
r(7 1911 Dıtıııirvniu 1 2o 05 21 61
1941 ., İt a.- 21.85
•İT 1041 .. III 2L2O 21.30
1 MIHI Müdafaa 1 21.15 21 20
r 7 „ ıı. 21 00 22.—
*S7 .. III 20.05 20 do
eç T | v 20.78 20 65
Şirket Tahvilleri *
Anadolu D Y. Tertip A/B. 109.— ■U?..
«1 II I C.
•• H /€ Oü ••• Ş9 . - 60.-
H ,, Mürura. Senet 67.50 67.50
İstanbul Ticaret Borsası
liııbtıbHi;
Buftdav yumuşak ıTUc.l. Bııûduv yumuşak »ofisin).. Arpa Yemlik ıd^kmoi ....
MîSH t Sarı» ı.nv/ıiı
Faaııh'iı Horoz ıçııvalıi Fıısulya Çalı şort »dökme» l\UŞ' **IT)İ ,t.■
Mercimek Kırmızı iç çuval Mercimek yeşil (Yosgalı.. Nohut natürşl ..................
Vıiah tulıııııılıır ;
Ayçıçoftl tohumu ..........
rcetentohumu ..............
Ksnvllrtohûmu .............
Susam »Bandırma) ..........
Yer (utıgı kabuklu ........
Kıırıı Alev\ ular ı
Fındık (kütluklu sivri) •••••
Fındık (İç tiiınbui) ........
ceviz ı kabuklu) ............
Ceviz (tç nal ıh alı ........
1U
il,-
Zürich Borıası (Serbest)
26 H .106O
Durumu
Türk lirası
Dolar .....
HterUng
Frannıs Frangı...
Isviçra Frang»
En aşağı
o.nn
4 20
10.40
i II
En yukarı TÖ5’ 4,80 10 60
ı.n I
Hugim
30.10
31.-
10.—
22 —
83.-
30.10
43.-
1M6 101
no.—
Hisse Senetleri
T, C. Merkez Bankanı ... 13 L— 131 50
Türkiye îg Bankası 45. İÜ 45. İÜ
Türk Ticaret Bankanı 5— 0.-
Alalan Çimento 17.» I?.-
Şark Değirmencilik 43.25 43.56
Milli RranüHina 16.25
Ecnebi Tahviller
Mısır Kredi Conalyc 1903
.. . ı :• 11
172.-
152.-
Ibıkıımıı Ihım Muıblrlrriı
Tiftik lamı mal)
Tiftik (Nntürel) ..........
Yapak Anadolu t Kırkını) llııııt deriler :
Sığır f RİRinura (kasap) kİ Keçi tuşlu kuru kilosu.....
Koyun hava kuruau kilosu
Nebati lımlıır ı
Zeytinyağı (Elıstnt nKaıra) Kusa m ngı cRn,f. lenekolt) Ayçiçeği (Rafın» lenelceli) Fındık vatı
220.—
145.—
110 — 190.— İM —
220.—
164.—
INI».
270.—
215.—
155.—
İM.-
YABANCI BORSALAR
İzmir Ticaret Borsası
New-York Borsası
tuakı Kıı |ıiı n ış
77-
103 197
4H.—
152.—
370.—
350 —
220.—
Bugün Son Kapanış
Üzüm çokirdekal» No.O 52.— 52.28
İncir A serisi No. 8 .., 56 — 56.—
,. B flcrİNİ No. 108 43.— 13.—
Pamuk Akala I. ...... 238.— 237 —
Pamuk Akala II. 222 — 222.-
I'aınuk Akala ITI — —
Pamuk veril • 2« — 200.—
Pamukyağı iıafine) ... 116 — 1 IA -
Pamuk çekirdeği 16.50 16.50
Adana Ticaret Borsası
Fatnuk Akala 1. ...... OTO.— P.U).—
Pamuk Akala 11 1A3._ 163.—
F'amuk Akala III 152.5 157.—
P.unuk j eril 1 151.— 150.—
Pamuk veril parlak ... 150.-
Eskişehir Ticaret Borsası
30.
Buğday yumuşak
Buğday sert ..
31.-
UüD • 1 Eaiairur
Buğday ((Buşelı=3ent)
dert Kış mahsulü No. 2 ... 267 1/4 268.50
Kırmışı No. 2 ... 236 3/8 233 7. 8
Pamuk Middiing (Libresi^âent)
Mart 32.62 32.75
Al İl V! • şşsssşesss•şeassseşşeseşesstesess 29. M 32 26
ÜÇ hl IDU B aseeesseısşteısşşsfşseışses 32.04 31.75
Ekim 29.73 20.40
Tiftik (Lİbrrsl=Scnt) •••■••«•im.
TckMftH O. ] ••• ••••tsssıstsssseeş 56.— 58/60
Fındık (Libresi—Sent)
Düyük Burselon (Kabuklu 21.— •22.80
Domeatlc)
.. orta 23 50 22.50
Levant iç ithal malı 36.— 36.—
Ekstra İri Ic ithal malı ........... 39.— 30.—
Kıırıı lltlim (Llbreal=Sent)
Thompson çekirdek*!» seçme
Keten tabumu (8tışcll=Dolar)... 3.75 3.80
Mlnnespollz 3.80 3.80
Knlav (Libresi — Sent) 74 23 74.80
Levha-tmeke (100 libre dolar) 7.30 7.30
Londra Borsası
Keten tohumu (Tnnu=Stcrilng)
Bombay ..........o*. 64.— 64 —
Kalklıta 62.50 62.50
Ver fıstığı Hindistan 64 3/4 64.50
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal (Llbr«3İ=Pent) — 34.—Nem
.. Sıra malı ... — 30»— m
Tün Anadolu „ „ 20/21 20/21 .»
„ Trakya 18/21 18/21 „
İskenderiye Bors ası
Pamuk (Kantarı^Talları ......... Ashmouni Kısa elyaflı F/G. KarnaIc Usun elyaflı F G.
80.A5
O.120
85.17
99.50
4’) ÜünUnde öorsudu muamelesi tescil edilmemi, tahvilât ve eahamın arz va taleplere göre taayyün eden takribi nlvasa delerleri.
i
Sayfa 6
1 Mart 1950
SİYASİ IKTtSADl
YENİ İSTANBUL
müstakil günlük gazete
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT 4.İMİTED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A. SÜNTER Bu sayıda yazı İşlerini fiilen idare eden : SACİT ÖGET
tkinci sayfamızdaki si-jrnsî, üçüncü sayfamızdaki İktisadî, dördüncü sayfamızdaki
başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamen yazarlarına aittir.
kültürel
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Basıldığı yer ;
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LtMÎTED ŞİRKETİ MATBAASI
Tasarruf Hesapları 1950 ikramiyelerinden faydalanınız!
Abonman karneleri
5 marta kadar
satılmaktadır
Y eni İstanbul
Mofbuaf hayalımızda bir yenilik olan kameti abonman usulümüz her tarafta büyük bir alâka görmektedir.
Geçen aylar karne alamadıklarından müsabakaya girme haklarını kaybetme endişesine düşen okuyucularımız için şu kolaylığı yapmayı uygun bulduk:
Birbirini takip eden üç aya ait karne kabını veren her okuyucuya bir kur’a numarası, altı kap verenlere 2, dokuz kap verenlere 3, on iki kap verenlere de 4 kur’a numarası verilecektir. Bu şekilde okuyucularımız, karnelerini ne zaman alırlarsa alsınlar, üç aylık aboneler 1; altı aylıklar 2; dokuz aylıklar 3 ve senelik abonelerimiz de 4 numara ile kur'amıza katılabileceklerdir.
Bilindiği gibi YEM İSTANBUL, devamlı okuyucuları aksında, Noter önünde çekeceği kur’ada, meccani tahsil ve başka hediyeler vermeyi taahhüt etmiştir.
Her yıl çekilecek kur’ada birinci gelen 10.000 lira masrafla Avrupada, ikinci gelen de 5.000 lira sarfiyle Türkiyede üç yıllık bir tahsil yapacaklardır. Kendisine tahsil kur’ası düşen YENİ İSTANBUL abonesi, hakkını bizzat kullanacağı gibi, herhangi bir kimseye de devredebilecektir. Böyle bir tahsile imkân ve arzusu olmıyanlara, gazetemiz bu işe ayırdığı tahsisatı % 20 noksaniyle defaten ödeyecektir.
Ayrıca : Üçüncü gelenden itibaren 3 aboneye, meşhur markalı birer altın kol saati; 3 aboneye, meşhur markalı birer gümüş kol saati; 3 aboneye, meşhur markalı birer çelik kol saati verilecektir.
İstanbul Sular İdaresinden
Terkosla Kâğıthane arasında döşenmekte olan yeni isale hattının yer yer mevcut galeriye bağlanması gerekmektedir.
Bu kere 5.3.1950 pazar günü Kâğıthane ile Paşaçayın aracındaki kısım bağlanacaktır. Bu ameliyat için aynı gün saat 10 ile 18 arasında İstanbul ve Beyoğlu yakalarında su vaziyeti zayıf olacak ve yüksek mmtakalarda su bulunmıyacaktır.
Keyfiyet sayın halka ilân olunur.
(2608)
6 ÇEKtLÎŞ 6 EV 6 DÜKKÂN
ve çeşitli para ikramiyeleri...
Önümüzdeki Çekilişler :
21 Nisan (Çocuk hesaplan için), 1 Haziran, 25 Ağustos, 31 Ekim, 29 Aralık,
1 Haziran çekilişinde büyük ikramiyeler
Büyiikada’da Köşk. Ankara’da Dükkân
DİKKATİ
EV ve DÜKKÂNLAR’ın intikal ve Veraset Vergileri Bankamız tarafından ödenmektedir
Tekel Genel Müdürlüğünden
Birinci nevi gom dinamit İkinci nevi gom dinamit Jelatin dinamit
t
SCANDINAVIAN 4IRUMES SYSTEM
A
3
13.50
14.30
•■»O _
□□Em
40.000 kilogram 270.000
50.000
1 — Yukanda cins ve miktarları yazıl) patlayıcı maddeler pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 15 mart 1950 çarşamba gtlnü saat 15 te Kabataş t ak i Tekel Genel Müdürlüsü Tekel Maddeleri Şubesi Alım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartname hor gtln adı geçen şubeden alınabilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte teklif edecekleri fiyat üzerinden % 7,5 güvenme paraları ile birlikte mezkûr komisyona gelmeleri. (1883)
TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A. 0. YÖNETİM KURULUNDAN
Bankamız Ana Sözleşmeğinin M56“ inci maddesi gereğince. Ortaklar Genel Kurulu alelâde toplantısını, 20 mart 1950 pazartesi g-ünü saat °15” de, Ankara, Anafartalar Caddesi No. 97 deki Umum MüdÜrlUk binasında yapacaktır.
Bu toplantıya, asaleten veya vekâleten, katılacak otan ortaklarımızın, sahip oldukları geçici hisse senedi makbuzlarını, toplantı gününden bir hafta evveline kadar. Ankarada Umum Müdürlük özel bürosuna, diğer şehirlerde do mahalli şubelerimize ibraz ve tevdi ederek birer giriş kartı almalarını, belli gün ve saatte toplantıya gelmelerini rica ederiz.
GÜNDEM
— Yönetim Kurulu ve Denetçiler raporlarının okunması,
— 1949 yılı BilAnçosu ile Kâr vc Zarar hesaplarının tetkik ve tasdlkından sonra. Yönetim Kurulu Üyelerinin bu yıl hesaplarından dolayı ibrası,
— 1949 yılında elde edilmiş olan kArın dağıtma şekli ile dağıtma gününün tesbiti,
— Banka sermayesinin tamamı tahsil edilmiş olduğundan, Ticaret Kanunu hükümlerine göre hisse senetlerinden 1/3 ne tekabül eden 832.500.— liralık kısmının hamiline yazılı olmak üzere tertip ve tabedil mesi hususunda karar ittihazı,
— Kura ile ayrılacak Yönetim Kurulu üyeleri yerme yenilerinin intihabı,
— Denetçilerin intihabı.
— Yönetim Kurulu üyeleri huzur hakkının tesbiti,
— Denetçilerin 1950 yılı ücretlerinin tesbiti.
1)
2)
3)
4)
5)
6)
T)
8)
Oktazı Ticaret Türk Aponlın
Ortaklımı Kurucularından
I İSKANDİNAVYA HAVA YOLLARI
Bir hava şirketi, hizmetinin intizamı, uçaklarının konforu ve yolcusuna temin ettiği kolaylıklarla kendisini belli eder... Dünyanın her torafında bu vasıflariyle temayüz etmiş olan SAS size hizmet etmekten şeref duyar.,,
Her türlü dahili ticaret, ithalât, ihracat, mümessillik, komisyonculuk. sigorta, nakliyat ve taahhüt İşleri ve her türlü motorlu vaaıta-Inrı İşletmek üzere tedrici olarak teşkiline teşebbüs ettiğimiz beher hissesi 100.— TL. undan 1600 hisse üzerinden 160.000.— TL», sı sermayeli ve 15 rene müddetli OK-TAZI TİCARET T.A.O. nın kurulmasına Bakanlar Kurulunun 26.1.1050 tarih ve 3/10566 sayılı kararı ile İzin verilmiştir. Tesis heyeti umumiyetinin Galata Sermet Hanı No. 3 de toplanacağı Türk Ticaret Kanununun 281 cl maddesi hükmü gereğince itan olunur.
HIrao kaydına başlandığı ve tesis heyetinin gazetelerle İlân olunacak tarihte Galatada Scrınet Hanı No. 3 de toplanacağı İtan o-lunur.
GazetemLz, okuyucularına gittikçe artan İç ve (lış teşkilâtımızın yazılarını daha bol vermek maksadiyle yazı yerini arttırmak için ilân Nahif esinden fedakârlığı göze nlnıış ve herkesin aradığı bu sütunları bundan böyle bu yerde neşretmece kurar vermiştir. Okuyucularımızın gazeteyi açmak külfetine katlanmadan bulacakları bu malûmattan dalın kolayca faydalanacaklarıııı ü-nılt ederiz.
Amtürk inkılâp >1 üzesi: Perşembeden maada her gün 10-12 ve 14-17.
Topkapı Sarayı: Faxartesi-Çar-Samba - Cumartesi. Saat 13.30-17 Telf. (21090).
Ayaftofya: Pazartesi balı - Çarşamba - Perşembe - Cuma - Pazar. Saat 10 - 16. Telf. (21750),
Arkeoloji: Çarşamba -Cuma
Pazar günleri 13 ten 16 ya kadar.
Eski Şark Eserleri gubeel: Çarşamba - Cuma - Pazar 10 dan L2 ye kadar. Telr. (21682).
Türk ve î»lânı Enerleri; Salı — Perşembe - Pazar. Saat 13.30-16.30
Dolmabuhçc Deniz Müzeni: Cumartesi saat 13-17. Pazar Telf. (81284),
Belediye Müzeci; At/ıtürk Bulvarı. Perşembeden maada gün 10-12 ve 14-17.
Tevfik Fikret AMyan Müzeni Bebek, Perşembeden maada bor gün 10-12 vo 14-17
tZMÎR
0-18,
her
Arkeoloji Müzesi (3324; Her gün
9-12, 13.30-17. Cumartesi: 14-17 r çıktır
SIHHÎ İMDAT
latan bul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara tamir
(4098
60536
91 *251
I •
Beyoğlu 44644
İstanbul 24222 Ankara 00 tan
Kadıköy 6(Jtf2 fıkıhlar 60945 o».,, »1055
TİYATROLAR
ı.yı /UV/il’i
>EI4İR rl YATROLAKl .
DRAM KISMI (42157) 2030 da Katil.
ÖĞRENMEK İHTİYACINDA OLDUĞUMUZ HERSEY
KOMEDİ KISMİ (40409) 20.30 da Hanımlar Terzihaneni.
MUAMMER KARACA OPERETİ: 20.30 da Osman Blkcs.
YEM SES OPERETİ: 15 te VO 20.45 te DUBARA.
TAKSİM BELEDİYE PAVYONU: (Tel: 82904) Parisli Şantöz Roso Avrli. •
ANKARA
Uİ'EKA; Köylü Namusu (1 de). Palyaço (2 perde). Çarşamba. Cııma ve Pazar 2 opera birden 20 dc
B( 1 ( K TK ATRO
20 de Pcer Gynt.
KI ÇI K TİYATRO
20 d? 1 — Dünya
Tüccar.
İZMİR
per-
(103701 Saat
(111.69) Saat: Göziylc. 2 —
8EI4İK TİVAİİIO'I (2364) Katil,
BE1 OGl.lJ CİHETİ
AKIN (N»718i Kuııuıı Harici. ATLAS (40835ı Dcrnir Perde ALKAZAR (42562ı Hlnd Enrarı AR 144394) Havacarlu kestlval (İkinci hafini.
ÇİÇEK: 1 - Gizil Emir, 4 - Km-kanç kadın ırenkll).
ELHAMRA H3595» Kutup Kâşifleri
İNCİ
2 -
İPEK da.
LALE
melek (408681 BalalayJu (2 nel Hafta).
SARAY (41656) Sen Benlmsln.
(65595) i - Aptal Aşık, Fedailer Kalesi.
(H28ÛI Nisltn&çj Amerlka-
143595ı Kutup Kâşifleri
1 — Mağlûp E.illrulyenler. Bal Arıları (İkisi de renk-
(841371 l
Kırmızı Güi-
— Kar a mazot Şöhret ve Pa-
SUATPAHK (83143) 1 — istiklâl Fedaileri. 2 — Şchrâzadın Do-fruşu.
St MER (42851) Şeytan Ruhlu A-dam.
SARK (40380) Kocam öldürmedi.
ŞIK (43726) 1 — Tarzanın İntikamı. 2 — Çöl Şahini.
TAKSİM (13191) Uyuımyan Adam.
TAN:
2 -
II).
YEM
lor. 2 — Çam Sakızı Polis Ha-fivesl.
UN\L (49306) 1 - Kanlı Döşek. 2 — Cici Berber.
YILDIZ (42R47) Hint Esrarı.
İSTANBUL UİII1C1I
ALEMDAR (23683) 1 - Taızon Ormanlar Aslanı, 2 — Tehdit Mektupları.
AYSU (219171 1
Kurdoşler. 2 -ra.
AZAK (23542) 1 — Aşk Kurbanı. 2 — ölümden Firar.
ÇKMBERLİTAŞ (22513ı Uçuruma Doğru.
ferah t Uçuruma Du#ru.
HALK 421994) 1 — Adalar Perini. 2 — Bir Sipahinin Komanı.
İSTANIH L (22367) I - Kalbime Doğmuştu. 2 — Tabancalar Patlarken.
KISMET (21900 i — Dehşet Divan 2 — Fakir Kızı Leylâ .MARMAltA (23860) 1 - Gençlerin SeVk'ülsl. 2 — Korkunç Gece.
Mll.l.l (22962ı I — Tnızıın Ormanlar Ablanı. 2 — Tehdit Mektupları
Tl RAN (22127ı 1 - Aşk Kurbanı. 2 — Ölümden Firar.
TENİ «Bakırköy 16-1261
Mavi Tuna. 2 — Kadınların 8ev-
I
gillsi. 3 — Bosna Sevdalıları.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112i Pranga Kaçağı (2 devre birden)
OPERA (60821) 1 - Büyük Günah. 2 — Ormanlar Hflkimi.
St'REYYA (60682) 1 - Yaban
Gülü. 2 — Yaylû Kaplanları. lELDEĞİRMENt 1 - Yıkılan
Saadet. 2 — Aslan Ahmet 3 -Esrarengiz Şehir.
ANKARA
ANKAKA (23432) Çiftçinin klSi
B( Yt k (15031) Petrol Kıraltçeal CEBEC İ (13846) Krlstof Kolomb PARK (111311 Kara Ok
Sİ M ER (14072) Casus Kıran si S (14071) Kara Ok
I LI S (22291» Krlstof Kolomb YENİ (11040i Aşk Oyunlar»
El.tiAMRA • LALE 1 -
İZMİR
Uçuruma u . u Uluyan Kurt i -Yeşil Cehennem Fedaileri.
TAN' 1 - Uluyan Kurt. 2 — Yeşil Cehennem Fedaileri.
TAYYARE' Modern Venüs.
YEM Uçuruma Doğru.
KAR^KAKA C İHETİ
MELEK 1 - Daft Çlçcfcl 2 - Haydut Peşinde.
Kt’MF.lı Alevden Gönüllü
iktisat F’HkUltcHi' Mezunlar Cemiyeti yıllık akşam yemeği bu ak-gam 20.30 ds Taksim Belediye Gazinosunda verilecektir.
diyez (Pl.) Türk Plyn-von
••YEM IstanBl LMıın bugün İçin ta\*.l,vr ettiği prngrnınhır: l>Alili I»» :
19.20 İstanbul: İstanbul Kon-AervatuvAi'i Türk Musikisi icra Heyeti Konseri. — 19.20 Ankara: R&chnıanlııof Fa MİR. Piyano konçertosu — 20.35 Ankara; Tarihi müziği, — 21.30 Ankara: no soloları. Çatan: H
Göertz. Schubort, Beethoven. BrahniR (tan parçalar.
HAKH. 11
S, 15 Londra: Klâsik müzik dinleyici İstekleri. — 10.15
Londra b'll.ırmonik Orkestrası konseri — 21 15 (578 m» Vorulberg foni Orkvîitrası.
Snınt Snens No. 3 çcrtOHu. e
Tt'HK M( ZtC.t:
Saat:
— 13.1 A tatnnbul. Şarkı vc türküler. (Pl.» - 13.50 tatanbul:
Şnrkı ve Türküler. 18.00 Ankara: Şarkılar. — 18.15 Ankara: Halk türküleri. — 18.45 İstanbul Saz eserleri — if) R) İstanbul; Ihtanbııl Konaerva-tuvnrı Türk mustklM İcra heyeti konseri. — 20.00 Ankara şarkılar. — 20.35 Ankara Tarihi Türk müziği. - 21.15 İstanbul: Şarkı vo Türküler. — w.8i) Ankara; Sn?, eserleri.
KLASİK BATI Mt'ZjCI:
Suat. 8.15 Anknra; pli dakika violonsel (P1 » — 8.15 Londra: Klâsik mU2ik dinleyici istekleri.
Insbruk -Radyo Sen* Programda ; keman kon-
12.3(1 Ankara; Şarkılar
8.8ü Ankara: Beethoven Kreulzer Sonat (P1.) — 11.30 Londra: Plâklardan klâsik müzik. — 13.15 Ankara: Uvertürler (Pl.) — 10.15 Londra: Londra Fllârınuni orkestrası konseri. — 19.20 Ankara: Rurhrnnninof Fa diyez nıin. Piyano konçertosu (Pl ) — 19.15 însbruclc - (578 m> Beethoven Op. 26 sonatı — 20.00 İstanbul: Fiyatın aoiutarı (Pl ı Çatan: CortoL — 20.30 Londra: Kırailyot Fllârınonl orkestrası konseri. İdare eden: Sir Thomas Bcoıhanı. — 21.30 Ankara: Piyano soloları. Çalan: H. von Goertz. Brcthovrn, Schubert Brahma'dan parçalar — 21.45 ln%brıık - (578 m.» Voralberg
Radyo senfoni orkestrası konseri. FTugraıııdo' Saüıt Saons No. 3 keman konçertosu. — 21.15 İstanbul: Operada bir saat:
Pııecını. •'Turnndot operası.
HAFİF IJATI .M ( ZİGİ;
Seat 7.81 Ankara.; Neşeli par-(.nlııc (Pl • 8.00 Ankara Film
yıldızları söylüyor (Fi.) — 13.30 İstanbul:
melodiler (Pl »
Havai müzikleri (Pl.)
İstanbul Gitar kuarteti konseri.
20.45 tatnnbui: Radyo solon orkestrası konseri. — 20.15 İstanbul; Dinleyici istekleri (Hafif Batı müziği> 22.IT. Ankara.
Şen pnrcatar (Pl.) — 22.15 Londra; Palm Court orkestrasından hafif müzik.
DANS M CZİCİ:
Saat
ton kuarteti, — 14.45 (Pl.) — 15.15 Londra; vc dans (»rkeHtrask — Ura: Vlctor SUvester
tr&sı (45 dakika) — UI.&0 Utan-
uul. (Fi » — 18.45 Ankara; Hu-race Hcklt dans orkestrası (Fİ.)
— 23.00 Londra: Dans müziği.
— 23.00 İstanbul: (Pl.)
14 1 SI Sİ PROGRAMLAR:
Kıtnııjııın:
Saat: 18.30 Ankara: Çiftçilerle başba^a. — 10.45 Ankara: Maliye Bakanlığı adına. — 21.15 Ankara: konuşma. — 23.00 Ankara: BM M saati.
Mtıslk:
7.45, 8.15, 1.15 Londra: Dinleyici İstekleri. — 18.15 Londra: Türk musikisi ramı.
11RKÇE
Ankara
Saat 7.45; 13.30 Ankara: Öğle gailesi. 20.15 Ankara: Radyo gazetesi.
''Amerikanın m'U": Saat 19.15 (13, 16 w 19 metre).
l.ondrıı Radyosu: Satıl 7.15; 18.45 ve 23 00 (10 91. 25.64 ve
31.32 ınvtrc)
danaya.
D.H.Y. (Türk) Izjntrc.
D.H.Y. (Türk) Arıkaraya.
P.A.A. (Amerikan) Brüksel, Londra. Gander, New-York’a.
GELECEK OLAN VAPURLAR
16. — Anafarta, İneboludan.
18. — Antalya, Çanakkaleden.
GİDECEK OLAN VAPÜRLAB
9.— Sus, Mudanyaya.
17. — Bakır. İskenderunlu
19. — Seyyar, Karabigaya, GELECEK OLAN EKSPRESLER
8.30 Ankaradan.
GİDECEK OLAN EKSPRESLER I8,io Ankara ya
dinleyici istekleri prog-
HABEKLEK: ve İstanbul Radyoları:
13.(M». 19.00; 22.45.
Hafif orkestralardan
13.15 Ankara: 18.00
UÇAK - TREN . VAPUR
C k il P b
dı yı iç ta bi m Sc hı
10.45 Londra: lîay Elllng-tatanbul: Phü Ta te 18.15 Lon-ve orlces-
GELECEK
12.50
II-
15.10
D.H.Y. T.H.K
OLAN (Türk) (Türk) (İtalya)
L.A t. nadan. C.Y. (Kıbrıs) tinudan.
D H.Y
Adana,
Elâzığ P A A.
Kong. Delhi.
can.
GİDECEK
9.— D.H.Y. (Tilrk) A-
VÇAKLAR
Anku.ra.dan. tamirden.
Roma. Atl-
15.40
10.20
19.30
Lefkoşe. A-
İskenderun,
(Türk)
Malatya, D. Bakır, Ankaradan.
(Amerikan) Hong-Bangkok, KalkÜta, Karaşl, Basra, Şam-
OLAN VÇAKLAR
Eminönü; Cemil, Beyazıt.
Eminönü, Eminönü — Bcıısason KuçÜkpaznr — AH Rıza, Alemdar Beyoğlu: Cemal Ataaoy, Yüksek
Knl. 115 — Llınoner, İstiklâl C. 56 — Cihangir, Akarsu. C. 34 — Sağlık, Necatı bey C. 181 — Ziya Boyer. Kara köy Merteb. 5 — Şark Merkez, Osın8nbcy 90 — Kurtuluş, Kurtuluş C. 231 — Haskby, Ha s koy — Merkez, Kasımpaşa,
Fatih: İbrahim Halil. Şehzadebaşı mınt. — Sahıhaddtn, Aksaray. — Şam&tyn, Samatya. — Haseki, Şehremini — M. Fuat Baver, Karagümrük — H. Berk. Fener
Eyüp: Arif Beşeı*.
Hüşlkto'?: S. Recep. Tramvay C. Kuıhkoy: Kadıköy — Kızütoprak.
— Göztepe — Bostancı. Csküdar: Ömer Kenan Heybellada: H, Ada.
DÜyUknda: Merkez
Hayat Yeni Şehir Ege
İZMİR
Al e ancak — — Eşrefpaşa,
13593 21856
14083
Güzelyalı
Esgefpaşa
Tarlan,
Yalılar
— Yeni tamir. Basmahane MiUet, Kemeraltı.
ya
kâ
Pe
sır
leb •er tie
Comments (0)