Zeytin ve nebati yağların istihsal ve tevzii için kararlaştırılan esaslar alâkalılara bildirildi
AK
Sene 28 — No. 9691 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 10 Ekini 1945
Şahidi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Hitlerle Musso- Başbakanın sonseyahati
Atom harbi
B. Bevin’in nutku
lini hep gizli konuşurlardı. Onlar mı taklit ediliyor?
İstanbul'u ilgilendiren meseleler ile alâkalı
General Marsehall Amerikanın bİlâhi anması lehinde
Harb. demokrasiler kazandı. Sulh, demokrasi temeli üzerine kurulmalıdır, deniiiyir, Demokratik olmadıkları için Bulgariş. tanla Romanyayı Anglo . Ame. rikanlar tanımak istemiyorlar. Herkesin hür, herşeyin açık ol. duğıı bir dünya devri müjdelendi. Ing üz ve Amerikalı gazete mu''ahirleri Doğu Avrupa mem, tekellerine serbesçe girip olanı biteni, yazı’an ve konuşulanı, ka. yi t sız ve sansürsüz bildiremiyorlar diye Polsdam konferansında kıyamet kopmuştu. Sovyet Rus. yada ne hava estiğini uzaktan görüp sezemcdikleri için hâlâ sızlanan î^w_York gazeteleri var.
Bunların hepsi güzel. Fakat dünyaya demokrasiyi yaymak, her yerde ne olup bittiğini herkesin serbesçe görüp yazmasını güven altına almak gayretile toplanan üç, beş devlet adamı, bu demokrasi ve hürriyet ideali, ne erişmek için toplandılar mı kan’^n sımsıkı kapıyorlar, ne konn-ıılduğvTin kimse duymasın diye deliği deşiği iyice tıkıyorlar, gazetecileri o semte bile uğrat, mıvorlar.
Acaba toplu ve gizli bir suç mu işleniyor? Bazı milletlerin hürriyeti Büyükler arasında pa. zarlık konusu mu oluyor? Büyükler. dünya efkârı karşısında söylenmesi avıp olacak, elâlemce durulması yüz kızartacak pay. lasme veya tartışmalara rnı ko. yu’dular? Belli değil. Yalnız, toplanıp ayrıldıktan sonra bazı kere ağız birliğıle: «Herşev yo. lunda'• diyorlar. Bazan de. bu. lusııp dağılırken ne söyliyecek. terini şaşırıp kabahat: birbirleri, nin üstüne atıyorlar, aralarında gerçekten neler geçtiğini hiç bilmeyen, sadece kurbanlık koyun, lar gibi bekleyen milletlere, anlamadıkları çapraşık meseleler etrafında hesap veriyorlar.
Harb sonu döneminin en kaba komedisi hiç şüphesiz, demokrat dünya sulhunun, dünyadan gizli ve bir çeşit direktuvar rejimi altında konuşmak usulüdür Galipler, serbes demokrasinin ancak gizli diktatörlükte kurulabileceğini sanki ispat etmeye çatı, şıyorlar!
Halbuki diktatörler harbi kaybettiler Avnı usul sulhu de zi. yan etmek üzeredir. Moskova. Tahran, Kırım. Berlin, Londra... bu tüllü toplantılardan şimdiye kadar, sulh adına, hiç bir netice çıkmadı, yalnız vakit kaybedildi, cesaretlerin artmasına, İştahla, nn kabarmasına imkân verildi.
Böyle gizli görüşmelerde her. kes. hiç sıkılmadan herşeyi İste. yebilir_ Bugün verdiğini yarın geri de alabilir. Hattâ, bir saat önce «Evet- dediğine, sonradan demedim iddiasında bulunabilir. Şahidi .yok ki aksi sabit olsun. Ö gizli kapalı mecliste bulunan, lar şahit değil, ancak suç ortağı savılırlar.
Eğer konuşulan, yapılmak İs. tenen şeyler bir dünya paylaş, ması ise gizli, bütün milletlerden gizli olmalıdır. Hitlerle Mu% solinl hep gizil konuşurlardı. Fakat. hürriyet temeli üstüne sağ. tam bir barış yapısı kurulmak İsteniyorsa, bunun hiç ayıp tarafı yoktu1. neler konuşulduğu, nu bütün dünya duyabilir. Duymalıdır da. Çünkü sulhun mesu. llyetini harbin şerefi gibi paylaşıp yüklenmekte her taraf için' menfaat yoktur.
Dünya acılar içinde kıvranıyor Daha da sıkıntılara katlanıp fedakârlıklara boyun eğeceği anlaşılıyor. Böyle bir durumda kimin veya kimlerin nasıl bir sulh istediklerin5, daha doğrusu, sulhun kimin yüzünden olmadı. ğ-ı bütün miHet'erin bilmesi doğru değil midir?
Müttefikler bu lüzumu
B. Saraçoğlu su derdi) İstanbul un diğer ihtiyaçları Ve hayat pahalılığına karşı alınacak tedbirler hakkında alâkalılarla görüşecek
Zaman ve sabır, güçlükleri ortadan kaldıracaktır
B. Molotof ile B. Bevin aradaki işbirliğinin devam edeceğine ve zorlukların ortadan kalkacağına dair mesajlar teati ettiler
Erzincan yolundaki feci kaza nasıl oldu?
Vagonlar, biribirine girerek beş metre kadar yukarı fırlamışlar, yere düşerek parçalanmışlar
Ankara 10 (Telefonla! — Erzincan demiryolunda vuku bulan feci tren kazasında ölenlerin 67 ye çıktığı nak-kındakl haber ve rivayetler özerine bugün kendlslle konuştuğum Devlet Demiryolları İleri gelenlerinden bir zat bana şu malûmatı vermiştir:
(— En son rakamlar 40 ölü, 32 yaralıdır. ölü ve yaralı miktarının arttığı hakkındakt rivayetler tamamen asılsızdır. Kaza mahallindeki tahkikat heyetlle sıkı muhabere halindeyiz. Size en yeni bir haber olarak şu-
nu söyliyeblUrlm kİ, kaza yüzünden kapanan demiryolu bu sabah saat 11 de tamamen temizlenmiş ve hat İşletmeye açılmıştır.»
Sivas 9 (Hususi muhabirimizden I— Erzincan yakınında İliç İle Bağış t aş İstasyonları arasında vuku bulan tren kazası hakkında verdiğim bu izahat, mahallinde yaptığım tetkik ve tahkikat heyetinden aldığım malûmata lstlnadetmektedlr.
Sıvastan kalkan İmdat trenlle kaza (Arkası sahife 2; sütun 4 te)
Nüfusumuz 19 milyonu aşacağı umuluyor
Ankara 10 (Telefonla) — İstatistik genel müdürü B. Celâl Aybar. 21 ekimde yapılacak genel nüfus 1 ayımı hakkında beyanatta bulunarak şunları söylemiştir:
«— Elde edilecek rakam hakkında şimdiden tahminde bulunman çok güçtür. Elimizde bulunan rakam ve kayıtlara göre, birkaç gün sonra yapılacak genel sayım sonunda Türkiye nüfusunun i9 milyonu aşacağını zannediyorum. Bu, Türkiye nüfusu İçin yılda binde 15 - 18 arasında bir artış ifade eder. Binde 15 - 18 arasında bir artı? ise, Rusya ve Filistin hariç ol mak Üzere, mevcut ve bilinen artışların üstündedir.»
Bugüne kadarkl erkek ve kadın nispeti hakkında da B. Celâl Aybar «unlan söylemiştir:
Çalışma Bakanı ZonguJdağa gitti
Ankara 9 — Çalışma Bakanı B. Sadi Irmak, bazı tetkiklerde bulunmak üzere bugün Zongul. dağa hareket etmiştir.
r* 1
Yeni tefrikamız bugün başladı
I,. Malicefnin yazdığı, (Vâ . Nû) nun tercüme ’ '
MUKADDES YALAN tefrikaya bugün 6 ncı sahife. de başlıyoruz.
ettiği isimli
v;:
yet anlamışa benziyorlar. Bun. dan sonra Üçler konferansı diye bir şey beklenemez. Açık konuş, malı, açıkta konuşmalı. Sulh, o ;;aman, daha çabuk gelir.
Necmeddin Sadak
«— 1927 sayımında Türklyede 1000 erkeğe karşılık 1079 kadın vardı. 1936 te gene 1000 erkeğe karşı 1033 kadın mevcuttu. 1M0 ta İse 1000 erkeğe düşen kadın 1003 bulunuyordu. Bu de-fakl sayımda alınacak netice hakkında İse şimdiden bir şey söylenemez.»
DİKKATLER
Mutfak bıçağı yok, cinayet bıçağı çok!
Son zamanlarda ekseri cina. jetlerin bıçak, kama ve saldırma ile işlendiğini farkeden bir ga. zete:
— Zabıta kendince malûm muhitlerde silâh araştırmaları yap. malı. — diyor — Bu manzara her ne kadar medeni değilse de insan öldürmek büsbütün medeni de. ğiidir.
Doğru, fakat eksik bir düşünce.
Sırf insan öldürmeğe mahsus olan silâhların satışı serbesttir. Dükkânlarda arzu eden, arzu et. fiği kadar kama ve saldırma ala. biliyor. Halbuki bu nevi silâhla, rın nefis müdafaası için kulla, nddığı hemen hiç görülmemiş, tecavüz maksadiyle kullanıldık, lan dalma görülmüştür.
Garip olan: Piyasada mutfak bıçağı yok, cinayet bıçağı çoktur.
Zabıtanın asıl yapacağı, cürüm âleti ticaretini sıkı bir kon. trol altına almaktır. Kaldı ki. malûm muhitlerde silâh araştır, malarını biz d« tavsiye ederiz
Londra 10 (R.) — Birleşik Amerika Genelkurmay başkanı General Mar-shall, harbin sonu ve atom bombası hakkında bir rapor neşretmlştlr. General, raporunda atom devrinde vuku bulacak bir harbin tüyler ürpertici bir tablosunu çizmekte, atom kudretinin her şahsın hayatına olduğu kadar bütün tahrip âletlerine ve tekniğe de tesir edecektir.
Uçaklar, roketler ve elektronıcler üzerinde yapılan tecrübeler, havsalanın alamıyacağı şeylerdir.
General Marshall, raporunun sonunda diyor kİ: «Bu müthiş silâhlara karşı yegâne müdafaa, hücum »itebilmek kudret ve kabiliyetinden ibarettir. Bu silâhları, askerlerimizi ve tekniğimizi tekemmül ettirmek sııre-tlle müstevlilere İhtarda bulunmalı ve bu modern tahripkâr harbi önlemeliyiz.»
Londra 9 IA.A.) — M. Bevin, bugün Avam Kamarasında dış siyaset ve beşler konferansı hakkında yaptığı demeçte bu konferansın açılışında, bütün müzakerelere, hattâ, barışın tasfiyesi işi hakkmdaki müzakerelere de beş memleket temsilcilerinin İştirak etmeleri ve fakat, bu hususta ve rllecek kararların sadece mütârekeyi İmzalamış devletlerin murahhaslarına hasredilmesi pretıslplnl desteklemiş olduğunu Byrnes'in de aynı görüşe iştirak ettiğini ve Molotofun, kararların sadece mütarekeyi İmzalamış memleketler temsilcileri tarafından verilmesi şartile bunu kabul etmiş olduğunu belirtmiştir.
M. Bevin. Finlandiya ile andlaşma tasarısı hakkında fiili bir anlaşmanın tahakkuk ettirilmiş olduğunu söylemiş ve şunları ilâve etmiştir:
Italyanın Şimal Doğu hududu ve 12 ada
İtalya ile andlaşma prcnslpl kayda değer derecede ilerlemiştir.
Dikenli bir mesele olan İtalyan -Yugoslav hududu meselesinde, konsey, İtalyan ve Yugoslav hükümetleri ile
Avusturya, Güney Afrika ve Ye-
□i Zelanda hükümetlerinin görüşlerini dinlemek hususunda mutabık kalmıştır. Konsey, bu hükümetlerin görüşlerini dinledikten sonra yabancı hâkimiyeti altında asgari bir nüfus bırakacak ve Trleste limanı için milletlerarası bir rejim kabul edecek bir hareket tarzından mülhem bir rapor hazırlanmaları hususunda Dış işleri Bakanları muavinlerine talimat vermiştir.
On İki adanın Yunanistan'a terki d« teklif edilmiş İse de, bu hususta hiç bir nihai anlaşmaya varılmamıştır.
İtalyan sömürgeleri hakkında Amerikan teklifi
İtalyan sömürgelerinin mukadderatı meselesine gelince, bu hususta Amerikan murahhas heyeti bir teklifte bulunmuş ve bu teklif büyük devletler arasında çatışmaları önll-yeceğl ve milletlerarası işbirliği sahasında büyük bir tecrübe edinilmesi fırsatını temin edeceği İçin hükümetimin talimatına uyarak bu teklin destekledim. Bu teklif gereğince, (Arkası sahife 2; sütun 5 te)
Üçüncü dünya harbi
General Patton böyle bir harbi muhakkak görüyor
Bad NaUhelm (Almanya) 10 (USLS) — Bir Amerikan basın ajansının dün bildirdiğine göre pazartesi günü Almanya’daki 15 inci Amerikan ordusu komutanlığı yeni laaifesine başlamış olan General George Patton, (Başka bir harbin muhakkak olduğunu» söylemiştir.
Ajansın ayrıca bildirdiğine göre General, böyle bir harbe hangi milletlerin İştirak edebileceği ve bu harbin nerede yapılabileceği hakkında tefsirlerde bulunmaktan imtina eylemiş ve demiştir kİ:
«Hiç bir harb mantıki değildir, zira mantıkan düşünenler harbe meydan vermezler. Bu itibarla harblere hakarete maruz kaldıklarından şikâyet eden deliler tarafından teşebbüs edildiğine' nüksetmemiz lâzımdır. Başka bir deliyi harekete getirebilecek ve vaziyetin ne zaman ve nerede husule geleceğini Allahtan başka kim bilebilir?.
Kıbrıs’taki kargaşalık
Hâdiseler izinli gelen askerlerin tekrar İtalya'ya gönderilmek istenmelerinden çıktı
Lefkoşe 10 (A.A.) — Kıbrıs adasında Famagusta'da karışıklıklar olmuştur. İtalya'dan izinli olarak gelen askerler, tekrar İtalyaya gönderilmelerini protesto maksadUe nümayişler terübetmlşlerdlr. Kıbrıs'lı olnuyan başka askerler de süngü takmış olarak kamyonlarla vaka yerine gelmişlerdir. Kargaşalık sırasında Kıbrıs'tı bir çavuş ölmüş ve İki asker yaralanmıştır. Kamyonlarla gelen askerlerden biri de yaralanmşUr.
Bu mesele hakkında derhal tahkikat açılacaktır.
Bu vakadan sonra birçok Kıbrıs'lı kadın, vali nezdlnde protestoda bulunmak üzere Famagusta sokaklarından geçIşmtİT. Belediye başkanı ile muavini de protestoda bulunmuşlardır.
Bundan sonra kadınlar sükûnetle dağılmışlardır. Kıbrıs'lı askerler gö-l nüllü olarak askere alınmış olduklarını ve harbin sonunda vazifelerinin I ti» bitmiş olduğunu iddia ederek terhis edilmelerini istiyorlardı.
Amerika Polonya
Amerika Dışişler Bakan Vekilinin bir hitabesi
Nevyork 9 (A.A.) — Diş işleri Bakan vekili, Amerikan radyosunda yayınlanan ve Polonyaya hitabeden mesajında PolonyalIların kendi arzularına göre idare edilme hakları, her şeyden evvel, PolonyalIların serbes seçimlerle üyelerini bizzat seçecekleri bir hükümet kurmalarına bağlıdır, demektedir. Bu önemli mesaj, bir kere daha. Polonya'yı ilgilendiren Amerikan siyasetinin hedeflerini açıklamaktadır. Bu hedefler şöyle hülâsa edilebilir: Hürriyet, bağımsızlık ve demokrasi.
Günler Geçerken
dolarlık kredi
İngiltere ile Amerika arasında muvakkat anlaşmaya varıldı
Vaşlngton 10 (A.A.) — Burada salâhiyetti bir kaynağın dün akşam açığa vurduğuna göre, ticaret siyaseti hakkında kati kararlar alınmasına lntlzaren İngiltere'ye beş milyar dolarlık bir kredi açılması hususunda İngiliz - Amerikan ticaret ve maliye görüşmeleri sırasında muvakkat bir anlaşmaya varılmıştır.
Bu anlaşma gereğince. İngiltere bu krediyi İhtiyaç hissettikçe peyderpey kullanacaktır. İngiltere’den her hangi bir ödeme istenmeden evvel kendisine takriben beş senelik bir mühlet verilecektir.
Tanımak isterdik
Kırk yıl önce memleketimizde forma forına yayımlandığı zaman kırk bin rakamı üzerinden basılıp satıldığım bildiğimi! (Bir çalgıcının seyahati) romanı meğerse Alnıancadan tercüme değilmiş Eserin muharriri Almanca ufacık bir kitaptan ilham alarak onu kendisi yazmış ama telif roman neşri yasak edildiğinden böyle kaçamaklı bir yol bulmağa mecbur kalmış. Yeni harflerle basılmış tam metinli iki cilttik romanın kapağında hu hakikat «en sağlam delillere dayanılarak» ilân ediliyor.
Babalarımızın, bizim, hattâ şimdi de bizim çocuklarımızın, yani üç neslin gülümseyerek, gülerek, bir çok yerlerinde kahka. hasım tııtamıyarak daima neşe içinde okuduğu, avunduğu, sa. yesinde derdini unuttuğu böyle popüler bir romanın muharriri hakkmdaki malûmatsızhğımiza şaşmaktan kendimi alamıyorum. Mehmet Tevfîk kimdi, başka kitapları var mıydı, eseri mislisi! bir rağbet gördükten sonra neden mesleğe devam etmemiş, ölüm mii kendisini yazı muhitinden çekip götürmüştü? İliç birinden haberimiz yok. (Bir çalgıcının seyahati) romanına edebî bir kıy. met vermemekle beraber faydalı tesirini ve Fransızların «elov. nesque» dedikleri palyaço tarzı tuhaflıkta hususî değerini inkâr edemeyiz. Vaka kahramanı iki komik tip — beceriksizlikleri, gafları. falsoları, görgüsüzlükleri ile ve bîitiin münasebetsizce hare, ketlerinde birbirlerini tama ulamaları bakımından — Lourel ve Hardy kadar eğlendiricidirler Her hangi bir ecnebi eserdeki komiklerden fazla hoşumuza gitmeleri itibarile yabancı İsimler al. tında yabancı ülkelerde yaşamalarına rağmen verli olduklarına, hükmetmek de mümkündür Zaten ne olursa olsun kırk yıldır okuyucusunu muhafaza eden bir halk kitabına ve işlek zekâlı muharririne karşı neşriyat tarihimizin kayıtsız kalması, o (Mehmet Tövfİk) İsmi üzerinde malûmatsız bulnması hoş görülemez... hattâ bir haksızlık sayılabilir.
Kırk yıl geçtiği halde henüz (Bir çalgıcının seyahati) kadar bizi yormadan güldüren bir kitap okumadığımızı düşünerek bu haksizliği gidermek, muharrire şöhret hakkını vermek hepimize, bilhassa elli yıllık muharrirler Jübilesi yapmak için binlerce esM neşriyata göz nurıı dökmekten çekinmeyen sayın meslektaşa ve Meşhurlar Ansiklopedisi mütehassısı aziz dostumuza düşer.
Refik Halid Karay
Sahile 2
AKŞAM
SÖZÜN GELİŞİ
Tokalaşma düşmanlığı
B ir «El sıkmayanlar cemiyeti» kurarak sıhhî endişelerle insanların elele tutıışmalannı kati surette önlemeye çalışacak olanlardan öğreniyoruz ki insanın en faydalı, eıı becerikli uzvu, bunca medeniyetlerin yapıcısı olan beş parmaklı insan eli hakikatte hastalık bulaştırıp ölüm saçan bir mikrop kepçesinden baş. ka birşey değildir. Binaenaleyh ilk iş olarak halkımızın pek sevdiği bir tâbirle tokalaşmamak, yani el sıkmamak lâzımdır. Sonra; her halde cemiyet bu pis uzvu ne yapacağımızı, hangi gazlı bez. lerc sarıp hangi eczane dolabında veya hangi etiivdc kurutacağımızı bize bir tebliğle haber verecektir.
Şimdi biran El sıkmayanlar cemiyetinin kurulduğunu ve iyi propaganda yaptıkları için biitün İstanbul halkının bu cemiyete yazıld ğını tasavvur ettim de dehşetle ürperdim. Herkes, eli bir başkasının eline dokunacak diye ödiı kopuyor; hiç kimse kimsenin elinden birşey almıyor. Zira e) sıkmamanın mantıki neticesi budur. Madem ki mikrop geçer diye korktuğumuz için el tütmüyoruz, bir başkasının elinden gelen şey de bize o korktuğumuz nrkrobu getirebilir. Ne yapacağız? Dolmalık biberden tramvay biletine kadar alacağı mıc herşeyi içine koymak için elimizde bir sepet taşımamız lâzım Fakat bu da kâfi değildir. Dolmalık biberi sepetten maşa ile çıkardığımızı kabul edelim onun sapını, tohumunu, ayıklamak için elimize almanvz icabeder, Bıçağı nasıl tutacağız? Ya birinin eline değmişse! Herşeyi kaynar suya boca edemeyiz. Tramvay biletini iitüleyeme.viz.
Sonra bir fena çukura düşmüş adam «Beni kurtar!» diye elini uzatırsa ne yapacağız? «Ben El tutmayanlar cemiyetindenlm. mikroptan korkarım, oradan kendi kendine kurtulmanın çaresine hak!» mi diyeceğiz?
Hayır. El sıkmayanlar cemiyetinin muvaffak olması toplu yaşayışımız içm tehlikelidir Bize lâzım olan el tutmayanlar ce. miyeti değil, bilâkis herkesin elini tutup şöyle altını üstünü mu. avene ett:kten sonra: «Bu ne pislik! Koş bu eli yıka!» diye bağı, ranlar cemiyetidir Pisliği ortadan kaldırmak için elele vermemiz kabediyor! Temiz eli sıkmak yetmez, öpmek lâzımdır.
Şevket Rado
İNSANLIĞA KARŞI HAKARET
Daily Heraid muhabiri, Çekosloüakyadan çıkarılan Almanlara yapılan muameleyi böyle tavsif ediyor
Londra 10 (A.A.) — işçi partisinin gazetesi olan Daily Herald’uı özel muhabiri Çekoslovakya'dan çıkarılmış ve toplama kamplarına gönderilmiş olan tekrlben 2.222.000 Al-man'a karşı yapılan muameleyi «İnsanlığa karşı bir hakaret* olarak va-nflandırmıştır.
Kamplardan birinde- bulunan esirler hakkında Daily Heraid munablrl Vlyana’dan şunları bildirmektedir:
Esirler yaşa ve cinse bakılmadan kulübelere tıkılmışiardır. Harp esnasında Almanlar tarafından hapsedilmiş olan yarı Yahudller gibi bu esirler de, içinde saman bulunan tahta döşeklerde yatmaktadırlar. Hepsi açlıktan bitkin bir haldedirler. Kadın ve erkek ağlaşarak, bana beş ayd&a-
edilecek
Avukatları, muhakemenin yeniden görülmesi için hükümete başvuracaklar
Londra 10 (R.l — Parlsten bildirildiğine göre, Yüksek adalet divanı sabık Başbakan Lavaj'l İdama mahkûm etmiştir. Laval’in avukatları, kararın feshini ve muhakemenin yeniden görülmesi İçin doğrudan doğruya hükümete başvuracaklardır. Sosyalist partisi lideri B. L&on Blum, bu dâva hakkında şu beyanatta bulunmuştur:
— Lava! şüphesiz kl İdama lâyık k- adamdır. Fakat duruşmanın cereyan tarzı Fransız adaleti için bir yüz karası teşkil eder.
İdam kararı nasıl verilmiş?
Paris 9 (A.A.) — Yüksek mahkeme kararını 5 dakika sûren bir müzakereden sonra vermiştir. Karar, üzerinde durulan itham sebepleri olarak Alsace - Lorralne'ln terkini, galibin modellerine uygun müesseseler kurulmasını, Montolre mülakatının ha-■u-ianmasını ve Bor madenlerinin bırakılmasını saymakta ve şöyle bitmektedir:
Yüksek mahkeme 17.15 te başkan, oturumun sona erdiğini bildirmiş ve mübaşir, Laval’in bulunduğu hücreye giderek kararın metnini kendisine vermiştir. Öğledenberl avukatlarlle beraber bulunan Laval şöyle demekte iktifa etmiştir:
«Bunu bekliyordum. Hiçbir af tekçesi imzalamıyacağım»
dl-
General de Gaulle Brüksele gitti Londra 10 (R) — General Gaulle yanında Dışişleri Bakam B. Bidault bulunduğu halde Brüksel’e gitmiştir. De Gaulle tarai naibi Şarl İle Belçlkamn Zatı Avrupa devletleri blokunda t ziyetini değiştirecektir
de
İSTANBUL SU ŞEBEKESİNİN GEHİŞLEIİLMESİMESELESİ
Sarfı gereken parayı temin etmek üzere suyun metre mikâbına 8 kuruş zam yapılması düşünülüyor
b*ri burada oldukları, kimsenin bunun sebebini bilmediğini söylediler ve kendileri için bireyler yapılmasını İstediler. İçlerinde çoğu her hangi bir cürümle ittlhûm edilmekten korkmadık]arını da ayrıca belirttiler.
Muharrir şunları ilâve ediyor:
Kampların bu hail İnsanlık İçin bir hakaret ve Çekoslovak milleti şerefine de bir lekedir. Şüphfsiz halkın ve hükümetin bu tethişlerden haberi yoktur. Zira aks! takdirde muhakkak İd buna bir son verilmiş olurdu. Bundan sadece Naziierİnkine çok btnzer bir zihniyetle hareket eden bir grup sorumludur ve başka kimse bununla İlgili değildir.
Ankara II (Akşam) — İstanbul un 8u ihtiyacını karşılamak üzere İstanbul Sular müdüründen alınan İzahat üzerine İç ve Bayındırlık Bakanlan tarafından hazırlanan proje Bakanlar Kuruluna sunulmuştur. Şehre şimdi verilmekte olan suyu bir misil artırmak için biri Terkon gölünden şehre kadar yeni bir galeri inşa et-mpk, diğeri de Bakırköyünde artezl-yen kuyuları açmak üzere iki tesis vücuda getirilecektir. Bunun için iki proje hazırlanmıştır. Birinci projeye göre, her iki tesisi yapmak için 12 milyon liraya, ikinci projeye göre do İstanbulun mevcut su şebekesini baştan başa ıslah etmek İçin de bir o kadar paraya lüzum gösterilmektedir. Henüz kati bir karar verilmemekle beraber, düşünülen şekle göre, 13 milyon liraya malolacak birinci projenin derhal tatblkma geçilecektir. Bu projeyi başarmnk üzere lüzumlu görülen masrafları karşılıyacak gelir kaynaklan etrafında incelemeler yapılmıştır. Bu hususta gereken kaynaklan temin etmek üzere Bakanlar Kuruluna sunulan teklifin esasları da şunlardır: Suyn metre mikâbına sekiz kuruş zammetmek, köprü mûru-rlyeslnln kaldırılması üzerine tramvay ve vapur biletlerine köprü İnşa ve tamiri için yapılan bir kuruş zammı sn tesisine tahsis etmek. Mâliyenin sinema ve tiyatrolardan aldığı vergi ve rüsumu gene bu maksatla Belediyeye vermek.
Bu üç gelir kaynağından hepsinin mİ, yoksa yalnız birinin mİ kabul edileceği henüz belli değildir. Bunların senelik tutarı esaslı surette hesabe-dlldikten sonra bu hususta kati bir karar verilecektir.
Suyun metre mikâbına sekiz kuruş zammedllmesl prensip Itibarlle kabul edilse bile, hayat pahalılığını büsbütün arttırmamak, hiç olmazsa mütevazı bütçeli ailelerin geçim zorluklarını çoğaltmamak için, senelik su
istihlâki muayyen bir miktardan aşağı olanları İstisna etmenin muvafık olacağı düşünülmektedir.
Belediyenin köprü İnşa ve tamirat tutan olarak senede aldığı para bir milyon 200 bin lirayı bulmaktadır. Atatürk köprüsünün inşa masrafını karşılamak üzere husus! bir kanunla Belediyeye temin edilen bu gelirin bugün devamına sebep kalmamıştır. Atatürk köprüsü inşa edilmiş, parası da ödenmiş olduğundan, gerek Kara-köy. gerek Atatürk köprülerinin tamirlerini yapabilmek İçin senede ancak iki yüz bin lira sarfedilmektedir. Fakat Belediyenin bu sıkışık mal! vaziyetinde bu gelir kaynağını su tesisine karşılık olarak göstermek, Belediyeyi yen! bir güçlük karşısında bulunduracağından, bu husus da tereddütle karşılanmaktadır.
Tiyatro ve sinemalardan alınan Maliye hissesinin doğrudan doğruya su tesisine karşılık olarak tahsis edilmesi hemen hemen kabul edilmiş gibidir. Bu arada Verem mücadele cemiyetinin sinema ve tiyatrolardan aldığı yardım parasmın da bu münasebetle kanunlaştırılması düşünülmektedir. Verem mücadele cemiyeti menfaatine tiyatro ve sinemalardan allan 5 - 7 kuruş nispetindeki paranın Cemiyet menfaati aleyhine olarak birçok sinema ve tiyatrolarda tahsil edilemediği görülmüştür. Cemiyet menfaatine tahsil edilen bu paranın da su tesisatı İşine tahsis edilmesi ve Sular İdaresinin bu paradan Cemiyete muayyen ve maktu bir para ayırması da, hazırlanan teklif projesinin önemli bir noktasını teşkil etmektedir.
Hükümet, İstanbuldaki susuzluğa kati bir son vermeği kararlaştırdığından, gerek tesisat, gerek bu tesisatın başarılmasına ait masrafı temin edecek projeler hakkında pek yakında kati bir karar verecek ve bu husustaki kanun tasan&'.nı da Meclise sunacaktır.
Bulgar ordusu
Komünist komutan muavinlerinden şikâyet ediliyor
B. Bevin’in nutku
Zeytinyağı dağıtımı
Tren kazası
Halledilmeyen meseleler
Bundan sonra M. Bevin demiştir kl:
Barış andla-'inaları dışında daha birçok meseleler müzakere edilmiş he de halledilememiştir, Meselâ. Avrupa'da münakalât ve halkın iaşesi bakımından çok ehemmiyeti o'an su yollan meselesi de münakaşa edilmiştir. Ancak, bu meseleyi halle muvaffak olamadık.
Bundan başka, Avusturya hükümeti meselesi İle bu memleketin b-d-baht halkının İaşesi meşeleri d» görüşülmüştür. Bu son meselede ve diğer birçok mese’el'rde terakkiler kaydedilmiştir.
Beyanatı takibeden müzakereler
Londra S (A.A.I — Dış işleri Bakanı M. Bevin’in Avam Kamarasında 11 beşler kcnferansı hakkında!:! İzahatından sonra yapılan miı(akereier — sırn.'inda söz alan muhafazkâr mu- 0-I son ıı un- C\l tülü hâdiseler hakkında yapmış o!- M— duğu açık temkinli ve kiyaset'! Fail- O lar dolayısile parti farkı gozetmekâl-zln bütün parlâmetonun M Bevln’e q müt’şekklr olduğunu söylemiştir ■—
B. Molotofla B. Bevin’in q
teati ettikleri mesajlar >
Moskova 9 (A.A.1 - Tasa ajansı- (D nin bildirdiğine gere, Sovyet Dış iş- © leri Halk Komisin M MOlOtoJ. M. £= Ernest Bevin e gönderdi"! bir mesajda Sovyet murahhas m yetine Ingil- _Q teride gösterilen hararetli kaoıfden dolay, lqeUar rf MhM wyle “ demiştir:
Müşterek du-v-aıı k *.arş> zaferle neticelenen harbd; kuvvetlenmiş oıan Q) işbirllğ.mlz gelecekte de İngiliz ve Sovyet mllletferi menfaati ve dünya sulhunun perçinlenmesi uğrunda devam edeceğine ve bu yoida Karşıtlan geçici zorlukların bertaraf edileceğine İtimadım vardır. Bu büyük gayeyi muvaffakiyetle irebilmek İçin birlikte çalışacağız.
M. Bevin. cevabında bilhassa şöyle demektedir:
İngiliz ve Sovyet milletleri menfaati İçin ve bütün dünyada sulhun sağlanması uğrunda işbirliğimiz* olan itimadınıza İştirak ediyorum.
Belirttiğiniz veçhile bu yol oyunca güçlüklere rastlamamız İhtimal! vardır. Fakat dâvamız o kadar önemli bir dâvadır kl bu büyük gayeye var mak için bütün gayretler sarfedll-melldlr. Bütün insanlık sulh, iktisadi refah ve daha yüksek hayat şartları İstemektedir. Bunun «er.-eMeşt’ıH-mes! esas gayemiz olmalıdır. Rusya ve Parıste tefsirler
Londra 10 (R.) — Moskova radyosu. B. Bevin’in dün Avara Kamarasında söylediği nutku Rus balkına yayınlamıştır.
B. Bevin’in beya ..u. hariste müsait bir intiba uyandırmıştır. İngiltere Diş Bakanının Fransa Ue Çinin kendilerini alâkadar eden meselelerin görüşlerine İştirak ctmeKri lehindeki beyanatı, tngllter ile Fransa arasındaki işbirliğine br misaldir.
(Baş tarafı 1 İnci sahnede) İtalyan sömür galerinin birleşmiş milletler teşkilâtının müşterek vesayet altına alınması İcabctmekte idi. Yapılan müzakerelerden sonra, İtalyan sömürgeleri meselesinin Dış İşleri Bakanları muavinlerine havale edilmesi ve muavinlerin de bir tek devlet vesayeti ihtimalini bir tarafa bırakmamakla beraber mümkün olduğu kadar, Amerikan heyeti tarafından ileri sürülen fikir özerinde İşitmeleri tekarrür etmiştir.
Ciddî görüş ayrılıkları ne zaman çıktı?
Ciddi görüş ayrılıkları Romanya İle akdedilecek barış an Ulaşması projesi üzerinde meydana çıkmıştır. Roman ya İle barış andiaşması tasarısı hak-kindakJ Amerikan teklifleri, bu mem lekettekl hükümetin tanınması meselesini ortaya atmıştır. Zira, Amerikan hükümeti, bu memleketin geniş ölçüde temsil! bir hükümete sahip olmadıkça kendlsllc barış hakkında müzakerelere girlşmlyeceğlnl açıkça İhsas etmiş bulunuyordu.
Bulgaristan’la banş andla'maa! projesinde de aynı mesele ortaya çıkmıştır.
Bu güçlükleri ortadan kaldırmak maksadile, bu İki memlekette mevcut şartlar hakkında ayrıca bir tahkikat açılmasını teklif ettim.
İşte o zaman. M. Molotof birdenbire usul meselesini ortaya attı. Bana ve M- Byrnes’e, Berlin anlaşmasını İhlâl etiğimizi ve on gündenber! tâki-betmekte olduğumuz usu) dairesinde müzakerelere devam edemlycceğinl söylediği zaman hayrette kaldım.
M. Bevin. M. "Molotof un durumunda. konferansın akametine sebebiyet veren bu değişikliğin. Sovyet Dış İşleri Komiserinin Moskova'dan aldığı talimat üzerine vukua geldiğin! açıkça belirtmiştir. İngiliz. Amerikan ve Sovyet Dış işleri Bakanları arasında bir anlaşmaya varılamamıştır, ve Bakanlar kendilerinin ileri sürmüş oldukları fikirleri teyideden hükümet şeflerine durumu bildirmişlerdir
Zaman güçlükleri ortadan kaldıracak
M. Bevin sözlerine şöyle devam etmiştir:
Bana öyle geliş or kl, bu prensip ne kadar teknik mahiyette görülürse görülsün, hakikatte ciddi bir meseleyi tazammun etmektedir, öyle bir prensip kl. onu müdnfa etmeyi bir vazlR eddettlm. Derhal bir anlaşmaya varabilmek İçin belki de kazandığımız iki büyük zafere henüz pek yakın bulunuyorduk. Bütün İnancımla söylüyorum ki, zaman, devamlı bir sabır ve güçlüklerin karşılıklı olarak anlaşılması İle şimdiki halde mevcut bulunan ve daha da ortaya çıkabilecek olan İhtilâfları istikbalde ortadan kaldırabilir.
Biz, kendi hesabımıza, birleşmiş milletlerin harb içinde hâkim olmuş bulunan aynı İşbirliği zihniyeti içinde çalışacağız.
M. Bevin, kcndislle M. Molotof arasında teati edilmiş olan ve milletlerarası işbirliği sayesinde dünyada barışın takviye edileceği hakkındckl karşılıklı kanaati be’lrten mesajları okumuştur. _________________
(Baş tarafı 1 inci sahifede) mahalline gittim. Hiç kimse, karşılaşacakları manzaranın bu kadar feci olabileceğine İhtimal vermiyordu: kazanın vuku bulduğu yer. çarpışan İki katara bir mezar olmuştu sanki... Tahmin ve tasavvurun çok fevkinde feci b!r manzara ile karşılaşılması. İmdat treninden inenlerin çenelerini kilitlemiş». Hiç kimse yanındakine bir şey söyllyemlyor, bir şey sorami-yordu... Parçalanmış vagonlar altından İniltiler geliyor, yol arkadaşının ......... ______—,__________—____- adını bağıraral: onun hayatı hakkm-
ladığı esaslar alâkadarlara dün bildi- [ da malûmat edinmeğe çalışan yaralı rllmlştir. Bu esaslara göre zeytinyağı sesleri duyuluyordu.
ve pamuk yağı istihsal ve tevziatı İle *—»—*- ■ *. .. -
Tarar. satış kooperatifleri birliği, fındık yağı, tütün yağı, ayçiçeği yağı İle de Ticaret ofis! meşgul olacaktır.
Tarlş'le Ticaret ofisi yağ meselesinde İş birliği edeceklerdir. Tarım satış kooperatifine zeytin ve pamuk yağlan tevzii İçin lâzım olan para Ticaret ofisince verilecektir. Bu para dokuz milyon lira kadar tutmaktadır.
Ayrıca Ticaret Bakanlığı hususi fabrikaların yapacakları istihsal İçin fabrikalarla bir anlaşma yapmıştır. Bu fabrikalar da derhal ve Bakanlık hesabına yağ İstihsaline başlıyacak-lar dır.
Halka yapılacak perakende tevziat için henüz yeni bir tebliğ yoksa da verilen miktarın arttırılacağı ve -va*'.kayaların hut daha başka esaslara bağlanacğı , ' söylenmektedir.
Ticaret Bakanlığı kararlaştırılan esasları bildirdi
Sofya 0 (A.A.) — Anadolu ajansının Ö2Cİ muhabiri bildiriyor: Demokrat oZname» gazetesi Bulgar ordusundaki komutan muavinleri hakkında bir makale yayınlamıştır. Gazete. bu komutan muavinlerinin münhasıran komünist partisi üyelerinden seçildiğini ve askerlikten anlamadıkları halde orduyu kontrol etmekte ve bizzat komutanlara dahi korku telkin ederek orduyu, tethişe, tek bir siyasi partinin menfaatlerine hâdlm kılmaktan başka blrşeye yaramadıklarını yazıyor.
Makalede bu komutan muavinlerinin lâğvl ve ordunun siyasî tesirlerden korunması lüzumu İleri sürülmektedir.
Hükümet gazetesi olan Otctchest-ven front bu makaleye «Ordumuza
vurulan darbe» başlıklı bir yazı İle cevap vererek ordunun, ancak bu gibi komutan muavinlerinin yarat-tıkalrı zihniyet sayesindedir kİ tam bir halk ordusu haline gelerek Almanları Macar topraklarına kadar kovalıyablldlğlnl iddia etmekte4’r.
Gazete yazısına şöyle devam «diyor: Komutan muavinleri yeni Bulgar ruhunun .esasıdır ve onlara darbe indirmek ordunun disiplinini, milletle ve milli menfaatlerle münasebetlerini yıkmak olur. Bu darbeyi ancak hainler vurabilirler.
Ankaradan bildirildiğine göre, zeytinyağı ve nebat! yağların istihsal ve tevzi şekil etrafında Ticaret Bakanlığının muhtelif toplantılarda hazır-
■
Ankara istasyonundaki tren kazası kurbanları
Geçenlerde Ankara'da gar dahilinde Mustafa Uysal ve Faruk adında iki yataklı m t m urunun tampon arasında kalarak feci şckllds ezildiğini ve Mustafa Uysal'in derhal öldüğünü yazmıştık. Bazı gazeteler Fa-ruğun da öldüğünü yazmışlardı öğrendiğimize göre Faruk iyileşmektedir. Yakında hastahaneden çıkacaktır.
Bir Japon vapuru 6 bin yolcısile battı
Tokyo 10 (A.A.) — Murota Moru
adlı Japon yolcu gemisi bir mayna çarparak Kobe açıklarında batmıştır. Taşımakta olduğu 6 bin yolcudan sadece 150 sİ kurtulmuştur.
Tütün piyasası aralık ayında açılacak
Ankara 0 — Tekel Bakanlığı, 1045 mahsulü tütün piyasacının aralık ayının sonuna açılmasına karar ver-
Yunan kabinesi istifa etti
Londra 10 (A.A.) — Vulgarls kabl-nesİMİn İstifasını yorumlıyan Reuter muhabiri şunları yazmaktadır:
Vulgarls kabinesinin istifası Londra'da beklenmekte idi.
Bütün merkez ve «>1 cenah partilerinin, seçim tarihini 20 ocak olarak tesbit etmesini protesto etmek mak-sadlte boykot yapmağı kararlaştırma lan hükümet için «m darbeyi teşkil etmiştir.
Londra 10 (R.) — Yunan Kıral Naibi Damasklnos kabine buhranı hakkında liberal partisi şefi Sofuda ile müşaverede bulunmuştur.
I Şimdi size kazanın vukıı bulduğu yer baklanda biraz malûmat vereyim. Bu yer, Bağıştaş istasyonuna üç, dört kilometre mesafededir ve uzunluğu ıoo metre kader itan bir yar oyuğudur. Yarın yan tarafından Fırat nehri akmaktadır Yol. her İki istikametten de meyillidir ve bu meyil bir noktada aynı seviyeye inmektedir kİ, İşte kaza, yolun bu noktasında vuku bulmuştur.
Kaza ahali inin bir yar oyuğuna
Taslamış olması, çarpışmanın o andaki fecaati hakkında şöyle bir fikir \ mektedir: Fır iki tren, şiddetle çarpışınca beş metreden fazla havaya kalkmış, birlblrl içine giren vagonlar. f iç içe sokulmuş kibrit kutusu dizisi halinde, parçalanarak dökülmüştür. I Katarların bu vaziyeti, yan taraftaki . yüksekliğinde görülen
İzlerden anlaşılmaktadır. Çarpışan katarlardan Sıvasa doğru giden katar furgonunun, diğer katarın son tarafına fırlamış olması da çarpışmanın şiddeti hakk-nda bir fikir vermektedir. Furgonun düştüğü bu noktada aynı katardan birkaç vagonun enkazı da görülmüştür. Yerinden bu derece uzağa fırlıyan furgonu diğer birkaç vagon taklbetmlştir ki. bu vagonlardan furgonun tam arkasına geleninde 1S yolcu, diğerlerinde de kasaplık hayvan bulunmakta idi. Bu 10 yolcu pek feci bir şekilde ölmüşler. aralarında bulunan 6 yaşında bir çocuk her nasılsa sağ kalmıştır.
Hâdise yerine Sıvastan beş İmdat treni gönderilmiş, yaralılar derhal hastanelere kaldırılmış, sağ kalan yolcuların da bu trenlerle yollarına devamları temin olunmuştur.
Ayrıca Çettnkaya ve Kemahtan gelen sıhhat ekipleri de yaralılarla meşgul olmuşlardır.
Bu kaza dolayısile Sıvastan gelen imdat trenlerinden biri de az daha İkinci bir kaza yapacaktı. İmdat treni, suların ray üzerine sürüklediği büyük bir taşa çarparak raydan çıkmışsa da, ne katarda bir flnzaya, ne de İnsanca bir zayiata sebeboimanuş-tır. Tren kısa zamanda raya konmuş ve yoluna devamı temin edilmiştir.
Ulaştırma Bakanlığından gelen tahkikat heyeti, hâdise mahallinde tahkikat ve keşiflerle meşgul bulunmaktadır.
Filistine gitmek isteyen 105 Yahudi geri çevrildi
Adana'dan Cumhuriyet gazatesıne şöyle bir telgraf haber! gelmiştir:
«Ekserisi talebe olan ve BulgrlS-tandan Filistine gitmekte bulunan 105 kişilik bir Yahudi kafilesi, Suriye makamları tarafından Suriye topraklarına alınmıyarak. Meydanıek-bez'den geri çevrilmiştir. Bir hafta İslahiye'de misafir edilen bu katile, Istan bula dönmek üzere şehrimize gelmiş ve bu gece tstanbula hareket etmiştir. 54 ü kadın. 51 1 de erkek olan bu kafilede bulunanların ellerinde İngiliz vizeli pasaport vardır. Kafilede hasta bulunanlar, doktorlarımız tarafından muayene edilmiş. İlâçlar verilmiştir, şehrimizdeki Yahudi zenginleri de bunlarla yakından meşgul olmuşlardır.
Bir üst dereceden maaş ile aynî yardım tasarıları
Ankara 10 (Telefoulaı — Maliye Bakanlığı, Gelir vergisi, kurumlar vergisi. İşletene vergisi, memurlara birer dertçe üst maaş ’.crilnıesl taktındaki kanun taşanları üzerindeki çalışmalarına devam etmektedir. Bakanlık maaşlı memurların bir üst derece maaş alabilmelerini ş-ıglya-cak olan tasarının hazırlanmasında bu maaşı da peşin olarak verilmesini göz önünde tutma ktadr.
Diğer taraftan 1946 mail yılında verilecek olan ayni yardım paralan için de ayni yardım kanununa ek bir kanun tasarısı hazırlan maktadır Tasarının esasları henüz belli olmamakla beraber ıncmurtar için caha faydalı hükümleri ibttva 'd-ceSt anlaşılmaktadır.
’O
İki kumarbaz yakalandı
Taksimde ve Haliç Fenerinde Boğos ile Yani, Beyoğlunda bir otelde kiraladıkları odada kumar i oynarken kavgaya tutuşmuşlar, dır. Otel kâtibi hâdiseden zabı. lavı haberdar etmiş, gelen po. 1 isler, iki kumarbazı yakalamış.
tır.
Unnra teşkilâtına iştirakimiz
Ankara İÛ (Telefonla) — dığınıız malûmata göre Amerika Birleşik Milletleri büyük elçisi hükümetimize müracaat ederek Unnra yardım teşkilâtına hükû. metlinizin de İştrâk etmesinin Amerika Birleşik devletlerince temenni edildiğini bildirmiştir, temenni hükümetimizce incelen, mektedir,____________
Al,
B. Harriman Peşte’de
Londra 10 (R.) — Birleşik Amerikanın Moskova büyük elçisi Budaper.-teye gitmiş ve Macar Başbakantle görüşmüştür. B. Harriman. Macaris-tanin vaziyetine büyük alâka gösteriyor.
İran, Basra körfezindeki Amerikan tesisleri satın alındı
Tahran 10 (AA.1 - Bildirildiğine göre, İran ve Amerikan makamları, 10 milyon tutarında olup Basra körfezi komutanlığına alt bulunan demir yol tesislerinin, lokomotiflerin, müteharrik malzemenin İran tarafından satın alınması hususunda btr anlaşmaya varılmıştır.
borsâT
9/10/1945 flatierİ
Londra üzerine 1 sterlin Nevyork üzerine 100 dolar Cenevre LOO İsviçre Ft Madrid üzerine 100 pezetâ stokholm üzerine 100 kuron
BORSA DIŞINDA ALTIN FlATLERl
Gulden
Reşadly*,
İngiUz
Külçe (Bir gramı)
6.20
132.—
30.878
12.84
91 1325
33 60
35.10
42.au
*21
10 Ekim J945
AKŞAMDAN AKŞAMA
T ek dereceli seçim ve türlü türlü ihtimaller
Pazardan pazara Akşam gazetesinin birinci sahifesinde iç si. yasete dair enteresan yazılar ya. tan «Demokrat» miistearlı mu. harrir, bu hafta pek düşündürü. cü bir konuya dokunmuş: «İlk iş tek dereceli seçim olmalıdır» diyor; ve: «Cumhuriyet idaresi, nin Millet Meclisinin bu suretle manevî kazancı büyük; olacak, milletin siyasî alâkası ve kontrol arzusu çok artacaktır. Partiler de, başta C, H. P. olmak üzere daha çok çalışacaklar; program. Iarina, teşkilâtlarına, namzetle, rine daha çok dikkat edecekler, dir.» diye ilâve ediyor.
Öyle sanırım, tek dereceli intihapta, karşısında kuvvetli rakip yahut rakipler belirse bile, C. H. İ*. yine saytavlılclann % 51 den fazlasını elinde bulunduracaktır. Şayet bazı kanunların değişebilmesi için «siilüsan» lâzımsa, o sülüsanı da temin edecektir. Geriye kalan sayıyı, malî müesseseler bile, «ihmal edilebilir bir rakam» sayar, ahaliye dağıtırlar; % 51 i tutmak, herşeyi tutmak, tır
Bugünkü gün C. H. P.. memle. ketin devletçilik, libarallik gibi iki esaslı hayat kaynağı başındaki en kuvvetli iktisadi unsurlarım cemediyor; bu kaynaklar başında olmayıp da Atatiirkten beri devam eden inkılâp ananesine bağlı bulunanları da kadrosunda topluyor. Bunlar partiyi havli zıt istikametlere çekmeğe savaşsalar bile, birlik fikrine bae'ı kaldıkları müddetçe. Tür. kiyede büyük ve ezici kudreti tenkil ederler. Bir partiye lâzım oln” hükümet desteği, teşkilât ve nara desteği de C. H. P. de olduğu İçin, değme rakip, hattâ rak’nler koalisyonu onu sarsa. ma?
Köylü partisi? İşçi partisi? Ne türlü isim ve programlarla çı. karlarsa çıksınlar, Türkiyede derhal revaç bulamıyacaMar gibi görünür Bahusus, son gayretle, rile, C. H. P, köylere kadar inme, ğe emek sarfedîyor; köylerde, siyasetle uğraşabilecek maddi ve manevî seviyede bulunanların çoğunu cazibesine alacaktır. Türkiye şartlarını iyi bilenler için başka türlü bir ihtimal tasavvur edilemez. Hattâ ciddî bîr Köylü ve İşçi partisinin (yahut partile. rinin) bu memlekette faydalı roller oynayacağına kani bulu, nanlar bile, bu çok demokratik partilerin yakın ve aydınlık bir İstikbali oİamıyacağını anlarlar.
Ancak fantezi kabilinden şöyle bir ihtimal benim aklıma geli. yor: Meselâ, gayet cesur, bece. rikll politikacılar çıksa: ustalığa kurnazlık ta katsalar, tek dere, celi intihabatta maskeli bir nevi İrticai yaşatabilirler mi? Bunlar, meşhur dört hürriyete dayan, mak İsteyerek, garptaki Hıristiyan sosyalizmine benzeyen bir nevi sosyalizmi bizim dinî eşkâle adapte etmeğe çalışsalar, (mev. suatımız müsait olsa da) bunda muvaffak olsalar bile. Türkiye, son çeyrek asırda öyle değişmiş, tir kİ, kanaatimce azınlıkla kalır, lar.
Zihnime öteden beri takılan bu ihtimali. C. H. P mensuplan arasında da, bugünün muhalif, lerl arasında da bazı tanıdıkları, ma sordum. Anketime hemen it. tifakla verilen cevap şudur:
— Dini siyasete âlet edenler zuhur etse b'le, Türkiyedeki ileri unsurlar şu veya bu şekilde % 51 i muhafaza edecek kuvvete gelmiştir. Demokrasi şartlarını Türkiyede sonuna kadar tatbik etmekten hiç bir suretle korkul, maz.
(Vâ . Nû)
Harb ekonomisi bürosunun raporu Ticaret Bakanlığı harb ekonomist bürosu memleket ekonnmislntn haro sonrasında alacağı ;ekil ve normal zamana intibak hususunda bir rapor hazırlamaktadır. B-ı raporda çeşitli faaliyetler ayrı ayrı gösterilmekte ve bu faaliyetlerde ne şekilde bir yol tutulması lâzım geleceği İzah edilmektedir,
Her Bakanlık harb ecorasına İntibak ederken plânlı hareket edecektir. Bu rapor bir kere de müsteşarlar ve Bakanlıklar delegelerinden müteşekkil komisyonun tetkikinden geçirilecektir.
Raporda çeşitli işlere ftarfedileblle-cck para da ayrıca mevzuubahls edilmektedir,
AHŞAM
ŞEHİR HABERLERİ] YUNANİSTAN'IN BUGÜNKÜ GÜÇ DURUMU
Yeni gelen bir zatın anlattıkları
Şimendifer hatları, köprüler tamamen tahribedîlmiştir, Yunanistanın elinde bugün ancak Uç, dört vapur vardır
Sayım saat 13 te bitecek
Bu defaki sayımı 17 bin memur yazacak
Bu ayın 21 İnci pazar günü yapılacak sayım etrafındaki hazırlıklar ilerlemektedir. Sayım bürosu, sayımın mümkün mertebe kısa bir zamanda tamamlanması için tedbir alıyor. Bu maksatla bu seferki sayımda çalışacak olan memurların arttırılmasına karar verilmiş ve ona göre tertibat alınmıştır. Her memura en çok 100 kişiyi kaydetmek vazifesi verileceğinden bu esasa göre yapılan hesap neticesinde sayımın o gün nihayet saat 13 e kadar bitmesi lâzım gelmektedir. Halk, sayımın devamı müddetlnce evlerinden dışarıya çı-kamıyacaklarından vilâyet bir an evvel sayımın bitmesini ve halkın er-kence serbest kalmasını bilhassa İstiyor.
Sayımın çabuk bitmesi için halkın kendilerinden sorulacak «ütülere evvelden hazırlanmaları ve uzun düşünce ve tereddütlerle memuru uzun müddet alıkoymaması lâzım gelmektedir. Sayım memurunun soracağı sualler, vilâyet tarafından şehrin her tarafında duvarlara asılmıştır.
Bu seferki sayımda şehir İçinde sayımı yazacak memurlar 17 bin kişiyi bulmaktadır. Bu rakama kontrol, memurları ve seçimle alâkalı diğer idare âmir ve memurları da dahildir.
Sabunun maliyet fiatı
Nasıl hesap edileceğine dair bir tebliğ gönderildi
Sabun imali ve maliyet hallerinin nasıl hesaplanacağına alt resmi gazetede neşrolunan tebliğ bir sirküler halinde alâkadarlara gönderilmiştir. Bu sirkülere göre zeytinyağı, pirina ve yağ tortularından İmal edilen her nevi sabunların satış fiatlerine esas olan unsurlar ve satış şekil şöyle tes-bit edilmiştir:
Zeytinyağı ve pirina yağından İmal edilen sabunların ham maddesi olan 8 asitli zeytinyağının kilosu 182 ve pirinanın 135 kuruştur. Bu tip zeytinyağının fiatı bu flatm üstüne çı-kamıyacaktır.
Yalnız sabun imalâtında maliyet flatına yağın nakil masrafı, zayiat, kostik soda, tuz bedeli, mahrukat bedeli, İşçilik, kâğıt, sicim ve ambal&j masrafı, umumi masraflar İlâve edl-1 lecektlr.
Ayrıca sabunun maliyet fiatına yüzde 10 İmalâtçı kân ilâvesiyle satışa arzedllecektlr.
Diğer kâr nispetleri âzami kâr hadlerinin ilâvesi suretiyle hesabolu-nacaktır.
Bereketli yağmurlar
Çifçiler her tarafta ekim hazırlığı yapıyorlar
Pazar akşamı başlıypn yağmur tasa lâsılalaria devam ediyor. Yağmurla beraber sert bir lüzgâr da esmektedir. Termometre çok düşmüş, bu sabah on dereceye kadar inmiştir.
Yağmur çiftçinin yüzünü güldür-müştiir. Her tarafta tarla işleri için hazırlık yapılmaktadır. Toprak kâfi derecede yumuşadığından hava açar açmaz ekim işlerine oaşlanacaktır.
Yağmur zeytin ve portakal mahsulü için de faydalı olmuştur. Zeytin kuraklıktan gelişememiş, ağaçta du-ramıyarak düşmeğe başlamıştı. Yağan yağmurlar zeytin tanelerinin kuvvetlenmesine yardım edecektir.
Odun, kömüre narh konacak mı?
Belediyenin mahrukata nark koymağa karar verdiğini ve bu husustaki teklifin daimi encümene gönderildiğini yazmıştık, Teklif daimi encümende İncelenmektedir. Şehrin mangal kömürü ihtiyacının bir kısmı da Bulgaristandan gelen kömürlerle temin edilmektedir. Balıkçılar cemiyetine alt balık yüklü olarak BulgarLs-tana giden motörler kömür yilkllye-rek dönüyorlar.
Balıkçılar cemiyeti, belediyeye müracaat ederek Bulgarisianda kömür flatlerlnln yükseltildiğini, bu İtibarla kömürlere konulacak 15,5 kuruş toplan flatın idare etmeyeceğini bildirmiştir. Belediye bu müracaat! incelemektedir. Bununla beraber kömür flatlerlnln yükseltilmesi uygun görülmüyor. Bu işin Bulgar'.stana sevkedl-lecek balık flütleriyle ayarlanmasına gayret edilecektir. Bundan başka civar revir amirlikleri tarafından İstanbul İçin hazırlanan 3 milyon kilo kömür İğneada ve Midye civarında birikmiştir. Bunlar bugünlerde is-tanbula nakledilecektir. |
Sanık 3
Bir
çırpıda
Yunanistan dan memleketimize gelen bir zatı otelinde ziyaret ederek kendisinden oradaki hayat hakkında malûmat rica ettik. Bu zat bize şunları söyledi:
— Almanların Yunanistan) işgal ettiği İlk aylarda Atina bir ay müddetle ekmeksiz kaldı. Kara borsa ve enflâsyonun dehşeti ekmekten gayri gıdası olmıyan binlerce Yunanlıyı tanınmaz bir hale getirdi. Halkın açlıktan ölmek üzere olduğunu gören Kızılhaç'ın teşebbüsü ile müttefikler Kanadadan buğday, bakliyat ve çocuklara konserve süt yollamıya başladılar. Ekmek günde 30 dirheme yükseldi, bu durum Almanların Yu-nanlstandan çekildikleri 12 ekim 944 e kadar devam etti.
Bu arada drahmi her gün biraz daha kıymetinden kaybederek 1 altın İngiliz lirası 20 trilyon drahmiye kadar yükseldi. Tahliyeden sonra Milli Bankanın 43 milyon İngiliz liralık karşılık mukabilinde çıkardığı drahminin 600 tanesine bir İngiliz kâğıt lirası karşı gelmekteydi ve bu yeni bir drahmi eski 50 mİ'yon drahminin mukabili olarak temin oluşabiliyordu. Bugün eski drahminin kaç tanesinin bir yenisi ettiğini hesaplı-yabilmek İçin İnsanın kuvvetli bir metamatisyen olması İcabetmektedlr.
Nakliyat durumuna gelince: kara nakliyatından Atina - Pire - Pelopo-nez arasında 800 km. uzunluğunda dar hat tamamen tahribedilmlş vaziyettedir. Almanlar bu tahribi hususi surette yapılmış makinelerle hatları söküp geriye doğru kıvırmak suretlle yapmışlardır kİ bu en kati bir şekildir. Bu hattaki 200 lokomotiften bugün 5 eski lokomotif, 2000 vagondan 75 marşandiz ve yolcu
vagonu kalmıştır. Diğerlerini ya alıp götürmüşler veya götüremedik!erini denize dökmüşlerdir. Patras - Kolu-nero arasındaki 130 kim. İlk, Korent-Napoll arasındaki 75 ve Atina - Ko-rent arasındaki 00 kim. İlk batlar da aynı durumdadır.
Atina - Selânlk, 8elânlk - Gevgill 590 klın. İlk hattın bütün rayları. (Beralo) uzun tüneli de dahil olmaıc üzere bütün tüneller kullanılmaz hale getirilmiştir. Almanlar tünelleri tahrip İçin dinamit dolu vagonları tünel methalinde infilâk ettirmekteydiler. Bu hattın 2 seneden, önce tamiri imkânsız görülmektedir. Selâ-nik - Dedeağaç kısmında (Doyran) bilyük köprüsü de dahil bütün hat tahribedîlmiştir. Fakat burası nispeten az tahrlbolunduğuudan çabuk tamir olunarak 1 ekimden itibaren İstanbul - Selânlk arasında trenle seyahat imkânı elde edilmiştir.
Demiryolları üzerinde, Korent köprüsü de dahil ıooo kadar köprünün hepsi atılmıştır. Bugün Yunan demiryolları idaresinin elinde 8 manevra lokomotifinden ve 50 kadar muhtelif marşandiz vagonundan, birkaç da otomotrlsten başka blrşey kalmamıştır. Yunanlstanda şoseler üzerindeki büyük ve küçük bütün köprüler tamamen yıkılmış, yollar sistemli tahribe tabi tutulmuştur. Size bir misâl vereyim. Atina - Selânlk arasındaki 500 kim. ilk şose yolun bozukluğundan. otomobille ancak 30 saatte kat-edilm ektedir.
Almanlar Yunanistarun kabotaj servisini yapan bütün gemilerini ba Hımışlar ve adedi altı yüzü geçen ticaret gemilerin! almışlardır. Yunla-nlstanin elinde ancak 3-4 vapur kalmıştır.
Amerika şilep satıyor
Denıyolları heyeti Kanadadan Amerikaya geçecek
Verilen malûmata göre Amerika hükûmetL harb nakliyatında kullanılmak üzere seri halinde imal ettiği sekiz ilâ on bin tonluk gemilerden cem'an bir milyon tonilâtoluk 100-120 gemiyi birinci partide satılığa çıkaracaktır. Bu gemilerin satış flatleri 500 bin ile 1 milyon dola* arasındadır. İngiltereden Knnadaya geçen denizyolları heyeti bu arada, Amerl-kaya da uğrayarak «acılığa çıkarılan şilepleri tetkik edecektir.
Garaj ihtiyacı
Tramvay idaresi Amerika’dan portatif garaj getirtmek için temasta bulunuyor
İstanbulda mevcut garajlar ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. Şimdi şehirde faal vaziyette bulunan otomobillerden bir kısmi, bilhassa kamyonlar garaj bulamıyorlar. Hattâ tramvay idaresinin Süıpagoptakl garajı tramvay otobüslerinden hepsini alamadığı İçin bunlardan bir kısmı açıkta yan sokakta gecelemektedir.
İstanbulda harbden evvel garaj sayısı büsbütün azdı. Son senelerde elverişli binası olanlar zemin katlarını garaja tahvil etmişlerdir, bu suretle çok yüksek kira parası alıyorlar. Bununla beraber İstanbulda yeni İnşaat yapılamadığından garaj ihtiyacı günden güne artmaktadır. Bahusus harbden sonra şehrimizde mo-törlü nakli vasıtası birkaç misil artacağından bu ihtiyaç büsbütün çoğalacaktır.
Bu hususta en güç vaziyette olan tramvay idaresidir. Sürpagoptakl garaj ileride kaldırılacağından tramvay idaresi Mecldlyeköyünde bir garaj binası yaptırmağa karar vermişti Evvelâ bu garajın Amerikanın birçok şehirierlnde olduğu gibi az miktarda zemin işgal etmek ve müteaddit katlı olmak üzere yapılması düşünülmüştü. Fakat bu tarzda inşa edilecek bir garajın hem çok pahalıya mal olacağı, hem de — İstanbulda arazi sıkıntısı olmadığından — buna lüzum görülmediği düşünülerek bu projeden vaz geçilmiştir.
Tramvay idaresinin bazı Amerikan flrmalariyie yaptığı temas neticesinde Amerlkada yapılan son sistem portatif garajların ihtiyacı karşılıya-cağı anlaşılmıştır. Demirden yapılan
bu yen! sistem garajlar 90 metre genişlikte ve 130 metre uzunluktadırlar. Amerikan firmaları bu garajları yüz bin dolara satacaklarını bildiriyorlar. Tramvay idaresi bu garajlar etrafında tafsilât istemiştir. İdare, lüzumuna göre bir, nihayet iki garaj getirtmeğe muvaffak olursa, ileride yeniden getirtebileceği otobüsler de dahil olduğu halde, elindeki bütün motörlü nakil vasıtalarını bu garajlarda toplıyabllecektlr.
Diğer taraftan belediye de garaja İhtiyaç görmektedir. Evvelâ belediyenin elindeki vasıtalar ayrı ayrı küçük garajlarda bulunmaktadır. Tramvay İdaresi Amerikan malı portatif garaj getirmeğe muvaffak olursa belediye de ayrıca siparişte bulunacaktır.
Ulaştırma Bakanı
ŞehrLmlzde bulunan Ulaştırma Bakanı general Ali Fuat Cebesoy dün Devlet Denizyollarında meşgul olmuştur.
İzmit ve Afyon’da modern telefon santralları
Ulaştırma Bakanlığı İzmit ve Afyonda birer yeni v« modern telefon santralı tesisine karar vermiş ve faaliyete geçilmiştir. Bu santrallar otomatik olacaktır. Diğer taraftan Bakanlık başka vilâyetlerle önemli İlce merkezlerinde de peyderpey telefon santraüarı kurmak için büyük bir program hazırlamaktadır.
Elektrik fabrikası için yeni bir türbin alınıyor
Elektrik ve Tramvay umum müdürlüğünün Silâhtarağa elek, trik fabrikası için sipariş edilen türbine ait takas muamelesi Ti. caret Bakanlığı tarafından tas. dik edilmiştir. Türbin îsvlçrede teslim edilmek şartile bir milyon 350 bin liraya satın alınacaktır. Fabrikaya konulacak bu yeni türbin ile fabrikanın elektrik is. tihsali artacaktır.
Tamir edilmeyen bir bina
Eminönü kaymakamlık binasında bannılamıyor
Evkaf idaresinin malı olan Eminönü kaymakamlığı binasının tamirine hâlâ teşebbüs edilmemiştir. Gerek vilâyet, gerek kaymakamlık senelerden beri evkaf idaresi nezdlnde teşebbüste bulunarak bina çatısının tamirini rica etmiş, fakat bütün bu müracaatlerden şimdiye kadar hiç bir netice çıkmamıştır. Binanın çatısı gün geçtikçe daha fazla akmaktadır. Bilhassa sürekli yağmurlarda binanın koridoruyla odalarında âdeta şemsiye açarak dolaşmak İcabedlyor. Bu yüzden geçen sene memurlardan bir kısmı hastalanmış, İki memur da zatürrleye tutulmuştu.
Birkaç ay evvel binanın tamiri için kaymakamlıkla evkaf başmüdürlüğü arasında müzakere cereyan etmiş, fakat evkaf idaresi kira bedeline mahsubcdilmek şartiyle de olsa binanın kaymakamlık tarafından tamirine razı olmadığı g’bl kendisi de yanaşmamıştır.
Kaymakamlık, binanın zemin katını boşaltmağı, evkaf tarafından burasının dükkâna çevrilmesini ve kiraya verilecek dükkânların kira pa-raslle tamirin yapılmasını teklif ettiği halde evkaf İdaresi bu teklifi de kabul etmemiştir. Kaymakamlık bu şartlar dairesinde binada bannılamı-yacağını vilâyete bildirmiştir.
Diğer taraftan evkaf idaresi, niş olmazsa yağmur akıntısına mâni olmak üzere tamire yanaşmadığından kaymakamlık kirayı ödememektedir
CELAL BAYAR
Yazan;
YUSUF ZiYA ORTAÇ
îzıııir Millet Vekili Celâl Sayarın istifası etrafındaki dedikoduları inceleyen bu güzel yan
AKBABA
Mecmuasının bugünkü sayısında
Vapurlarda gazete satacaklara ruhsatname verilecek
Köprüde vapurlara girerek gazete satan müvezzllerln sayısını tahdldet-mek ve bu İşte çalışanların bir kıyafette olmalarını sağlamak üzere belediye, Basın Birliği ve Denizyolları müştereken bazı kararlar vermişlerdir. Denizyolları, vapurlarda gazete satan çocuklara birer ruhsatname verecek ve her vapura 3 müvezzlden fazla alınmıyacaktır. Okul çağındaki çocukların ders saatlerinde bu İşle meşgul olmamalarına ayrıca dikkat edilecektir.
-----------------------1 Kari mektubu
Büyük Lânga’da yeni yapılan yollar
Kunıkapı'da Büyük Lânga’da Kâtip Kasım mahallesinde oturan Ömer Balladır, İbrahim Toy-demlr. Kâzım Akıntürk, Ahmet, Haşan Nur, Zehra Ortaç, Cemal Kırgeç, Şükrü örücü. Rıza Sü-başı lmzalariyle aldığımız bir mektupta, bu mahalle İçinde bulunan birçok sokakların Emni-önü kazası İdare âmirlerinin ve baş mühendis Hayrl, mühendis Tevffk ve fen memuru Hüseylnin himmetleriyle yenlbaştan tamir edilmesi ye diğer bir kısım yolların da tamirine geçilmiş bulunması dolayıslyle bu semt halkının; kendilerine minnetlerinin bildirilmesi rica edilmektedir.
ölçü bozuk
Gazetede şunları okudum:
Bir müessesede 6 saat çalışmak, daha doğrusu öteberi kaldırmak üzere güçlü kuvvetli bir adama ihtiyaç olmuş. İlk müracaatçıya: — Beş lira vereceğiz Çalışır mısın?., demişler.
Adam bu teklifi yapanı şöyle bir baştan aşağı süzdükten sonra gülerek cevap vermiş:
— Beş lira mı?„ Siz beni aç. lıktan mı öldürmek istiyorsu. nuz?.. Çalışamam!..
— Ya kaç para istersin?..
Katiyen münakaşa etmek iste, meyen insanların kesin tavrile kapıdan çıkarken cevap vermiş:
— 15! 15! Kaç para olacak?.,. Aynı müessesenin miidiirü daİıİ bu parayı alamadığı için tabii adamı tutamamışlar!.
Düşündürücü bir vaziyet...
Harb bitti. Lâkin para ölçü, siindekî ayarsızlık durmuyor. Bu âyar gittikçe de. büyiik bir mik. yasta bozuluyor.
Geçenlerde bir kundura boya, cısı bir gazeteciye bazı sözler söylemişti Bu beyanat bir «si. yasî beyanat» derecesinde ehemmiyetli idi Kundura boyacısı diyordu ki:
«Günde 50 çift podösuet. 50 çift de deri İskarpin boyamazsam yandım gitti..»
Düşünmeli ki deri kundurayı en ucuz 15. podösueti İse yine en ucuz 20 kurusa boyuvoflar.
50 çift podösuet 20 kuruştan 10 lira eder 15 kuruştan 50 deri iskarpin ise 7 bucuk lira eder 17 buçuk lira. Bunun en fazla 2 bucuk lirası masraf nisa. 15 lira kazanç! En azı..
Bürün dilenci ücreti artık maktu hale ge’m!stir: 10 kurna!.
Geçenlerde oğlunu evlendir, mek isteven bir bayanın:
— JOfto lira kızarmadan bu ise tesebbiis etmemeli!,.
T>pdi"ini kulaklnrrmh işittim
Bu öleli boznklıımı ne.
reye kadar t«fe sun»
ise sıılb nt««n?
Hikmet FeHrtun Es
Satışa çıkarı'an ithal malları
İst. Yusufldls handa Salim Eseıı'e muhtelif eğe, Sirkeci Serdar sokakta Mehmet tşean’a kaynak lâstiği. İst. Kattrcioğlu handa Celâl Pulattın ne-ll'ye traş bıçağı Gal. Tünel caddesinde Mlhran Gesar’a makine akşamı (valfı, tstlklâl caddesi 302 de Vahram Gesar’a radyo lâmbası. Ankara Ulus meydanında Koç Ticaret’e demir boru ve galvenizli boru, Tahtakale caddesi 69 da Davlt Vantura’ya plâstik çubuk. İst Agopyan handa Zlva Ar-doslu’ya Pencere camı, Gal. Ablt handa Kemal Dönertaş'a zırnık. 6-ncı daire Toptaş apartımanında Hüsnü Seber’e tutkal. Taksim Cumhuriyet caddesinde Ralacyan blradorler’e oto fren balatası, Gal. Kredilinne handa Tiirk • Ellas’a asit sülfürö gazı. İst. Orhanbey handa Basım istlh-lâk’e matbaa mürekkebi ve matbaa kâğıdı, Yenlpostahane caddesi ti fi da Hamdl Bekâroğlu’na pelür kâğıdı ve sargıiık sülftl kâğıdı. Gal. Fesli handa Mûeyyet İşmen’e pelür matbaa kâğıdı, Mahmutpaşa K Yıldız handa öztaş örme sanayiine suni ipek ipliği, Sultanhnmam caddesinde Pertev Paker'e kadın mantoluğu, Yenlpostahane caddesinde Milli spor -Yüniş’e yün kaşkol, tst. Hnmkllye caddesinde Benslon Hatem’e ipek ve yün kıravat. Y. Kule K. Çeşme’de B. Danon M, Menda'ya sığır. Dana beygir, katır, merkep derileri. İstiklâl caddesinde «Doğan Tilki» Salt Bl-çar’e ham tilki postu
Meyva, sebze fiatleri
Meyva ve sebze fiatleri hâlâ çok pahalıdır. Sebze ve meyva flatlerlnln pahalılığına sebep olarak bilhassa kap meselesi İleri sürülmektedir. Sİ© sayılı kararname ila Tlcaıet Bakanlığı mümkün olduğu kadar müstah-sllle müstehliki karşı karşıya getirmeğe çalışmış ve aradaki mutavassıtların lüzumsuz flat yükseltmelerine mâni olacak bazı hükümler tesblt etmişti. Bugün bu çeşit mallar ekseriyetle Hal’e 250 - 300 kiloluk kaplar İçinde getirilmektedir. Bu kadar çok malı birden almağa perakendeci ve bilhassa seyyar satıcıların İş hacim-ları veya mal! güçleri yetmemektedir. Bu yüzden bu malları alıp kısımlara ayıran bir takım mutavassıtlar Halden eksik olmamaktadır
Bu İşle meşgul olanların söylediğine göre meyva ve sebzeler, küçük satıcıların alabilecekleri miktarda tandardlze kaplara konularak Hal’e getirilirse flütlerin sebepsiz yükselmesine vesile olan bu çeşit mutavassıtlar ortadan kalkacaktır. Bunun için belediyenin kap hususunda btr program yapması ve müstahsillere bu kaplarla mallarını sevketmeğl te mln etmesi İcabedlyor.
Sahile 4
AKŞAM
10 Ekim 1S4B
Laval’in muhakemesi neden gürültülü oluyor?
(.Mflll/KLEİİI - MM.fPIKlIKi nİl.F.DIKI EKİ.
Erdem (fazilet) vb saygı
Son celselerdeki bazı hâdiseler
Eski Başbakan siyasî hayata sosyalist olarak girmişti, mebus seçilince derhal sosyalistlere arka çevirdi
Edirnede temizlik mücadelesi ve tifüs aşısı Edirne (Akşam) — Edirne şehrinde ve köylerde lekeli humma vakaları çıkmasına meydan vermeme |c için tedbir alınmaktadır Temizlik İşine ehemmiyet vcrlldl’',l gibi her tarafta aşı da yapılıyor.
Bu çalışmaları İncelemek İçin Sağlık Bakanlığı tarafından, Bakanlık sari hastalıklar mütehassısı Dr. Ztya Erdoğru Edlmeye gönderilmiştir.
Laval’in beyaz kıravatı, şıklıkla hiç alâkası olma dığına dair madaıtı Laval’in söyledikleri
Vicby hükümetinin başbakanı Plerre Laval’in, vatana hiyanet va düşmanla işbirliği suçundan dolayı, bir haltadanberi Paris'te muhakemesine devam ediliyor. Mareşal Pe-tain’in muhakemesi çok sessiz ve hâ-dlseslz geçtiği halde ou muhakeme birçok gürültülere, dedikodulara sc bep olmuştur. Bunun başbca sebebi mahkeme heyetinin daha İlk gönderi «uçluya karşı çok sert davranması, her fırsatta Laval’I haşlamasıdır. Lava! İptida bu sert ve hakaret dolu «erlere mukabele etmiş, bu yÜEden birçok hüdiseler olmuştur. Birkaç celse bu suritle geçtikten sonra La-val mahkeme heyetini tarafgirlikle itham ederek böyle bir mahkemenin karşısına çıkmıyacağını söylemiş ve »e kendisi, ne de vekilleri mahkeme huzurunda bulunmamağa başlamışlardır.
Fransa’da Laval’I seven pen azdır. Herkes kendisinin lâyık olduğu «ayı görmerînl istiyor. Fakat diğer taraftan mahkeme heyetinin tanıa-mlyle bitaraf hareket etmesi, evvcl-ceden reyini İhsas etmemesi de şiddetle arzu ediliyor. Bugünkü heyetin. nilhassa reisin bu ana prensiplere riayet etmediğini İddia edenler ve bundan dolayı canlan sıkı’anlar pek çoktur.
Bazı kimseler de: Lava! zorla, susturuluyor. Çünkü söyllyeccği şeylerden korkuluyor» diyorlar. Bu yüzden dedikodular tızayıp gidiyor.
İkinci celse
Laval’in muhakemesinin ne tarzda cereyan ettiğini anlatmak için cuma günkü i önce celse hakkında Paris radyosu tarafın âna verilen tafsilâtı aşağıya naklediyoruz:
«Cuma günü saat on üçü çtyrek geçiyor.. Mahkeme heyeti salona girdi, biraz sonra Laval çağırıldı. Suçlu İçeriye gL-erek kendisine tahsis edilen koltuğa oturdu. Halsiz görünüyordu. Çehresi bir gün evvelkinden daha asık ve endişeli İdi. Beis Montglbeaux kendisine şu sözleri söyledi:
.Dünkü celsedeki tavır ve hareketiniz üzerine muhakemeye gıyabında devam edecektim. Fakat Jüri heyeti âzalarının İstekleri üzerine İstenilen izahatı vermeniz için sizi tekrar çağırmağa karar verdim. Yalnız son defa olarak şunu hatırlatırım ki mıı-haktmenln cereyan tarzını bozmağa hakkınız yoktur.»
Bu sözlerden sonra suçlunun vekillerinden Naud söz aldı, tahkikatın yeter derecede olmadığını, avukatlara dosyanın verilmediğini ve İthama sebep olan vesikaların ancak beşte birini bildiklerini söylodl. Diğer avukatı Baraduc da aynı şikâyette bulundu.
Reis tahkikatın genişletilmesini reddeden kararı söyledi, sonra suçlunun, 940 senesinde Fransız Ayan ve Mebusan meclislerinin toplantısı «ir atarındaki siyasi faaliyeti hakkında malûmat İstedi. Reis Laval’in bu sırada «Milli ihtilâl» olacağından bahsettiğini İleri sürdü. Lava! bunu kabul etmedi: «Böyle bir şey söylemedim. Muhakemenin Iptldasından-berl beni itham eden bir takım vesaikten bahsediliyor; halbuki ne benim, ne de avukatlarımın böyle vesaik ten haberimiz yoktur» dedi ve tahkikatın sathi şekilde yapıldığını
«öylleyrek dedi ki: «Bilhassa Jüri heyeti hakkında evvelden fena fikirlere şaplanmış görünüyor. Ayan ve Mebusan meclisinin 17 temmuz 840 ta yaptığı toplantıya alt zapt! görmek
Laval’in bugünkü perişan hali
İstiyorum. Fakat zabıt ortada yok.»
Bunun üzerine savcı: «Zabıt dosyadadır. İşte...» dedi. Laval göz gezdirdikten sonra şu cevabı verdi:
Laval — Evet budur. Son zamanlarda her şeyden şüphe eder oldum.
Savcı — Biz de dört sene her şeyden şüphe ederek, üzüldük.
Laval — Ben sizden fazla üzüldüm, fakat size sır vermek İçin fırsat bulmadım.
Laval bir eli pantolonunun cebinde kolaylıkla cevaplar veriyordu. Mllll m E elisin toplantısında hiç kimsenin 1870 ana yasasını müdafaa etmediğine şaştığını söyledi, mütarekeden bahisle bunu İmza edenlerin suçu başkasına attıklarını Uâve etti. Jüri heyetinden ve parlâmento âzasından ChassCy, Laval’in sözlerini keserek dedi kİ:
— Parlâmento bir askeri hükümet darbesi endişesiyle bunu kabul etti. Siz niçin Petalnln üzerinde tesir yapmadınız?
— Ben o zaman hükümit reisi de-
Laval bir kaç sene evvel Vlchy’dc hükümet erkânından de Brinoıı'la kar$ı karşıya
ğildim, sadece sandaiyasız bir nazırdım. Mareşalin üzerinde hiç bir nüfuzum yoktu. Ne söylesem nk.dni yapıyordu.
Savcı • Mareşalin üzerinde nüfuzunuz yoksa neden kendisinden sonra SİSİ devlet reisi İlân ett|.
Laval — Mareşal 84 yaşında İdi. Bir gün ölürse askerlerin İktidarı ellerine almalarından korkuyordu. Bu takdirde Weygand'ın kendisine halef olacağı söyleniyordu. Mareşal parlâmento muhitini teskin etmek İçin beni halef gösterdi.»
îkinci celse bundan sonra tatil edildi
Laval’in hayatı
Laval 1887 senesinde Auvergne'de Chateldon kasabasında doğmuştur. Zeki ve çalışkan bir çocuktu Lise tahsilini bitirdikten sonra hukuk fakültesine girmiş, buradan çıktıktan sonra avukat olmuştur. 924 senesinde Aubervllllers Belediye reisliğine seçilmiş, aynı «ene İçinde sosyalist olarafc Selnc .mebusu İntihap edilmiştir
Laval mecliste çabuk temayüz etmiş, 825 te Palnlevö kabinesinde Bayındırlık Bakanı, aynı sene Brland kabinesinde Başbakan müsteşarı olmuştur. 928 da Ayan âzalığma seçilmiş ve birçok kabinelerde Adalet Bakanlığında bulunmuştur. 030 da Tar-dleu kabinesinde İş Bakanlığı yapmış ve 931 de İlk defa BaşvekJl olmuştur. Kabinesinin İstilasından sonra bir müddet Ayanda çalışmış, 934 te Doumerque tarafından kurulan kabinede evvelâ Müstemlekât, sonra Dış İşleri Bakanlığı yapmıştır.
Laval 936 da İkinci • defa olarak Başvekâlete gelmiştir. Fakat bir müddet sonra İtalyan - Habeş harbinde meclisle arasında çıkan ihtilâf üzerime İstifa etmeğe mecbur olmuştur. Hatırlardadır kİ o zaman Milletler Cemiyeti, İtalya'ya karşı zecri tedbirler alınmasına karar vermişti. Laval bu karan hükümsüz bırakacak bir yol tutmuş, Mussoiini İle anlaşmaya varmağa çalışmıştı. Laval o tarihten sonra da İş başına geldikçe dalma İtalya ile dostluk politikası taklbetmiştir. Fakat bu politika hiç bir netice vermemiştir
İkinci dünya harbi başladığı sıradn Laval İş başında değildi. Fransız bozgununu müteakip büyük bir siyasi faaliyet göstermiş, Fransa'nın mütareke İstemesinde başlıca âmil olmuştur. Mareşal Petaln devlet reisi olduktan sonra kendisine Laval‘1 halef göstermişti. Fakat Almanlarla sıkı dostluğu ve memlekette sevlime-m*sl yüzünden sonra ilk kararını değiştirmiş, Darlan'ı halef göstermiştir. Fakat son senelerde yeniden La-val’i İş başına getirmiştir.
Beyaz kıravatı
Laval Fransa'da beyaz kravatlyk meşhurdur. Yaz kış dalma beyaz kravat takar, biri eskiyince yerine yenisini alır. Baza kimseler bunu hasisliğine, bazjları İse kravat seçmek zevki olmamasına atfederler. Laval çok hesabi bir adamdır. Düşünmeden metelik sarfetmez. Fakat dalma beyaz kravat kullanmasının sebebi hasisliğinden ziyade kravat seçmek zevki olmamasıdır. Laval şıklıktan iyi giyinmekten katiyen adama?., Hal!, tavrı pek babayanidir Bu hususta karısı şunları söylemiştir:
«— Bizim PİCrre şıklık nedir bilmez. Kendisine elbise yakıştıramaz Hele frak üzerinde bir türlü İyi oturmaz. Beyaz kolalı gömlek âdeta bir İşkence olur. Harbden evvel, Fransa'nın birçok şehirlerinde büyük bakkaliye mağazaları bulunan bir hem-çerlsl büyük bir dyafete bizi de davet etmişti. Ziyafete süvare elbisesiyle gittik. Plerre’ln beyaz gömleğinde İnci düğmeler vardı. Yemek yerken yanındakiyle o kadar tatlı bir sohbete dalmış, elleriyle o kadar işaretler yapmış ki düğmelerden biri düşmüş, beyaz gömlek açılarak kıllı göğsü görünmeğe başlamış. Hemen başka bir düğme bularak yerine taktık.»
Laval’in en büyük meziyeti ailesine çok bağlı olmasıdır. İs başına geçen Fransız hükümet adamları hakkında birçok şeyler söylenir. Harb başladığı sırada DaladlEr ila Rey-naud arasında metresleri yüzünden çıkan ihtilâflar uzun uzun yazılmıştır. Eski Başvekillerden birçoklarının Ftansız tiyatrosu artistleri İle mace-’
On sekizinci yüz yılda Montesquleu Kanunların Ruhu eserinde demokrasiyi anlatırken «demokrasi, milletten vatan ve memleket İşlerinde fazilet bekler; bunsuz demokrasi olmaz. Çünkü bunsuz halk, dalma kendi menfaatlerini umumun menfaatleri üstünde tutar» der.
Bizim, aatrsak, seterin hâkim gl biler ihtiyaç rını, genel menfaati, hattâ o hareketin zararı olup olmayacağını düşünmeden onu gidermeği haklan sanırlar; ağızlarına balgam mı geldi, sokağa boşaltıverlr: tramvaya binmek ml makberesine defnolunacaktır. lâzım, şunu bunu İte kaka mutlak' bir yol bulmak lcabetmektedlr; sıkışırlarsa ihtiyaçlarını giderecek her hangi bir tenha köşe onların işine yarayabilir. Mendile tükürmek, sıra beklemek, İhtiyaçlarını zamanında düşünmek veya umumi belâ aramak bunlar İçin lüzumsuz külfettir.
Bıı benciler leogolstlerı İdare vei İş hayatımızda da karşımıza çıkmak-' tâdırlar.
Ltıüballllkle. bencilikle dtmokrasi bağdaşamaz. Bu söz yüzlerce senedir tekrarlanmıştır. Demek oluyor kİ demokratik hayatımız için fazilete, cemiyet ve memleket İşlerinde genel menfaatleri, kendi şahsî menfaatlerimizin üstünde tutmağa İhtiyacımız vardır. Topluluk hayatımızda fertlerden İstediğimiz her çeşit saygılar bu fazilet hislerinden doğduğuna göre saygısızların hem demokrasi ve demokratlık mânasını anlamamış olduklarına, hem de cezası bol ve ağır, İnsafı az idare usullerinin dünyada mevcut olduğundan haberleri olmadığına şüphe voktur.
şehir hayatımıza bir göz benciliğin bir çok klın-her türlü hareketinde olduğunu görürüz. Bu her hangi brl harekete duyar duymaz, başka!»-
* Elektriksiz evlere dağ ulan gaz fişleri hazırlanmıştır. Ekim vc kanım avlarına mahsus İki aylık olarak verilecek fişlerle 4 kilo faz diınacaktır, Fişler sahiplerine tevzi edilmek üzere belediyeden kaymakamlıklara gönde rllmlstlr.
Fransada hayat pahalılığına karşı nümayişler Paris 9 (A.A.) — Nantes şeh. linin iş bürosunda dört bin, dev. let memuru hayat pahalılığını protesto etmek maksadile ntima. yişlerde bulunmuştur. Ayni zamanda binlerce ağır endüstri müstahdemi ücretlerin tekrar gözden geçirilmesini elde etmek için genel r konfederasyonuna gönderdiklerini bildiren bir karar sureti kabul etmiştir.
ÖLÜM
İstanbul Asliye beşinci ceza hâkimi KEMAL AKSÜT
hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün Üsküdarâ geçirilerek cenaze namazı Üsküdar yeni camiinde öğleyi müteakip kılındıktan sonra Karacnahmet mezarlığındaki aile
Mevlâ rahmet eyllye
Dr Z. Z
ALKAZAR
Bugün matinelerden itibaren Mevsimin, fevkalâde enterean
İki büyük filmi birden
Fransada seçim hazırlığı
Paris 9 (A.A.ı — 21 ekimde yapılacak olan genel seçimler için Paris ve Sclne vilâyeti adayıklarma yazılma işi kapanmıştır. 53 saylavlık için 48 liste ile 436 aday yazılmıştır 372 si erkek, 64 ti kadın olan bu adaylar, bu ayın 21 İnde seçicilerin oylarını kazanmak İçin yarışacaklardır. Oy puslasının atılaod^. tarihten 15 gün önce seçim propagandası dalmıı hararetlenmektedir.
ÇEMBEB.LİTAŞ Sinemasında "
Bugün matinelerden İtibaren fevkalâde program iki büyük Türkçe filim birden
1 — Büyük sanatkâr YUSUF VEHBİ'nln yarattığı, memleketimizin eşsiz ve rakipsiz ses kıralıçesl SAFİYE AYLÂ tarafından okunmuş seçkin şarkılarla süslenmiş ve bir haftadan beri büyük muvaffakiyetle devam eden
İSTANIJL KIZI
Büyük şark filmi arzuyu umumi üz,, »ne bir hafta dana nı .am edecektir
HiND SERENADI
Türkçe sözlü Ve şarkılı büyük şark filmi
Üstat SALÂHADDİN PINARTn bestelediği güzel şarkıları sevilmiş aes sanatkârı MÜZEYYEN SEN AR tarafından okunmuştur.
Kadıköy OPERA’da
Yarın akşam 2ı d»
(Novotnl seansından evvel) MÜZEYYEN SENAR IŞIL ve arkadaşları — Halk Saııutken İSMAİL DÜMBt’LLÜ Ahmet Güldürür, Küçük ML'ALLÂ birlikte. BAĞDAD BÜLBÜLÜ komedi 3 perde Zengin varyete. Cuma akşamı Yedlkule Tuncada a., di program
TURAN SİNEMASINDA
YA$IYAN HAYALET
Oy nı yanlar:
VZİLLİAM OARDEN —
MARBARET LİNDSAY fevkalâde heyecan ve dehşet sahnelerlle dolu gangster filmi VAHŞİ KEDİNİN
ESRARI
RİT.T, ELLİOT
Kovboy fllmlerrin şaheseri Görülecek yegâne tüm.
a
KARIMI
ÖLDÜRDÜM I
Bu akşam saat 20.30 da fi KOMEDİ KISMİ il M ü r E T T i ş
y DRAM KISMİ
İv KORİOL4NU8
raları da meşhurdur. Laval bankında böyle bir dedikodu olmamıştır.
Svılmemesının sebebi
Laval’in sakin hayatına, zeki, oer ■ bezeli olmasına rağmen Fransa'da birçok kimseler, bühasaa «ollar tarafından sevilmem esinin sebebi dönekliğidir. Laval iptida siyasi hay-.ıt3 taşkın bir solcu, sendikaların avukatı olarak atılmış ve sendikaların yar-dımfyle mebus seçilmiş*,!. Fakat çok geçmeden soyailstUkten çekilmiş, sağu dönmüştür.
Daha harbdûn evvel büyük bir servet yapmış ve osalot merakına kapılmıştı, Bu merakin «avklylo kızını Fransa tudlzadeJerlndan birinle ev-lendlrmlştL
Bugün mevsimin hu . ..»ı.çe sözlü tıımi ou «
- KARİM DUYMASIN Türkçe sözliı ve şarkılı Mısırın en tanınmış artistleri FUAT ŞEHİK — ZOZO 1EK1B Şarkılar: MÜZEYYEN SENAR IŞIL — Müzik: SADİ IŞILAT ve 30 kişilik muazzam Koro heyeti
Halkımızın İstek ve arzulan üzerine İkinci ve son haftası başlıyor
2 - İSTANBUL KIZI Türkçe aözlü ve şarkılı Mısırın en. büyük sanatkârı: YUSUF VEHBİ — RUKİYE İBRAHİM taMKB Şarkılar: SAFİYE AYLA ve muhteşem saz heyeti
BUGÜN SEZON AÇILIŞI ŞEREFİNE |l
M AR M AR A’da
Romanı bütün dünyana Kapışılan ve
BETTE D V i
Sinema mabudesi payesine yükselecen oerecede İnsan üstü bir deha
İle temsil ettiği şöhretler İncisi
L
u
Başladı, Ayrıca
ÇİN HARBİNİN ÖLMEZ FACİASI: ÇÜNKİNG POSTASI
MİLLÎ ve ALEMDAR’da
Dünyayo büyük bir heyecan yaşatan harikalar eseri
ORMANLAR KRALI
Tamamen Renkli)
Ayrıca: Bu harbin en heyecanlı filmi.
69 UNCU ALAY (Türkçe)
GEORGE BRENT — JAMES CAGNEY
___„ Kadıköy'ünde ~
n AL E’ de
İnsanlığın muazzam İbret filmi
HARP MÜCRİMLERİ
Ayrıca:
MEMNU MINTAKA
■ ————
O P E RA’ da
Buvareden itibaren
JOAN ORAVFORD — FRED MAC MURRAYTn dünyayı büyüleyen aşk senfonisi
KORKUNÇ ŞÜPHE
Ayrıca; DAMGALI ADAM
Türkçe sözlü ve şarkılı
«M0
BU AKŞAM
MELEK8tî,EMAsı™*
CAZ ÇİÇEKLERİ
Mevsimin İki büyük
Caz filmi
(8 Birle and a Ballor)
HARRY JAMES vs KAVİKR CUOAT Caz orkestraları, Amerlkanuı eıı meşhur piyanisti: JOSE İTURBİ
Artistleri VAH JOHNSON — JUNE ALLİ8ON — Olûrla de HAVEN Bu filmde seanslar: 2,18 — 4.30 — 0.46 — ve 9 da.
DİKKATİ Perşembe günü matinelerden İtibaren her seans hususi koltuklar numaralı olarak «atılacaktır.
^Ask^ırlİDk bahisİerij
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR
Radar silâliinın mahiyeti
Bu yeni vasıta ile harbin ve düşman memleketin her safhası çok uzaklardan tesbit edilebilecektir
Gizli gizli yemişleri, sebzeleri kim gönderiyordu?
Partiden çıkarma karan hangi madedye göre verildi
Bir harb gemisi Radar vasıtaslle uçakların yerini tâyin ediyor
Ingiltereye yapılan hava taar. ( Tuzlarını önleyen, hattâ uçan ı bombaların havada patlatılma. I sına imkân veren, Ati antikteki 1 deniz aletlerini bulan ve Müt. tetiklere Atlantik harbini kazan. 1 dıran, karanlıkta, siste her türlü araziyi gösteren, tayyarelere he. deflerini bulduran ve hattâ bu * tayyarelerin heran bulundukları ; yerleri başkomutanlığa ayan be. 1 yan bildiren bir vasıtaya da silâh demezsek, bilmem başka neye silâh deriz?
Filhakika Radar haddi zatın, da mermi atan, insan öldüren bh , vasıta olmamasına, muhtelf yer. ferde ve muhtelit şekil ve şemail. ( de görünmesine rağmen bugü. r in ve yarının harb vasıtaları, nın ayrılmaz bir parçası, müdafaa ve taarruzun en büyük sİ. lâhı olacaktır. Çünkü iptidaî İn. sanlar arasında dövüşün başla, dığı günden bugüne kadar harb. de kesif ve gözetleme daima muvaffakiyetin birinci derecede âmillerinden olmuştur
«Radyo dalgalarile hedefin feshi ti ve mesafenin Ölçülmesi» keli, melerinin İngilizcesinden kısaltılarak vücuda getirilmiş olan Raddr ismile anılan cihazların nazari esastan ve çalışma tarzı ı' çoktan biliniyordu Hatti bu .w ksftt|re„k ^eierfn,
ab“ ölçmeği ve Ukibet.
takriben bir sene evvel "“P ,mkSn (Jahll,n'
1 Yazan:
[ M. Şevki Yazman j
galara çarparak avdet ettiği cismin yeri, mesafesi ve istikameti hesap edilebilir. Gemilerde deniz derinliğini ölçmeğe hizmet eden aletler artık bu esasa göre yapılmakta ve kolaylıkla istifade olunmaktadır Fakat İş burada basit, tir. Bütün bir sema içerisinde cisimleri aramak, üç buut üzerin, de hareket eden tayyareleri bulmak, ondan gelecek aksi şada dalgasını tekrar zaptetmek ve mesafeyi ölçmek hiç de kolay olamaz. Radarın güç olan, karı, şık olan ve büyük İhtiralar, derin araştırmalar ve buluşlar İsteyen tarafı budur. Bu sebeplerdendir ki nazariye hemen bütün, dünya, ca malûm odluğu halde mütekâmil ve her hususta İstifade edilir cihazları yalnız İngiliz ve Amerikalılar meydana çıkarmış ve tekemmül ettirmişlerdir.
Muhtelif yerlere göre muhtelif şekillerde olan Radar cihazları yalnız hava veya denizdeki cisimleri bulmakla iktifa etmiyor, lar. Akseden bu dalgalan kapalı diyagramlar, Katud tüpleri ve hattâ ufak ve ziyadar perdeler
tında ve
izaha çalıştığımızı hatırlarlar. O fTîhten bu zamana kadar tefer. ruata girişi İm emekle beraber bu cihazların çalışma tarzları ve gördüğü işler. İkinci Cihan Har. b:nde Müttefiklere sakladığı hizmetler bir hayli daha açıklanmış
dırlar.
Sonra madem ki kısa dalgalar bir tayyareden yere doğru gönderildiği vakit bu dalgalar yere çarparak geri dönüyorlar ve bizim alıcı radyo cihazımıza geliyorlar, O halde biz bunları yalnız
meııer oır navu uoxı(ı j-----. - — - •
o'dıı"undan tekrar bu bahse dö. ses halinde kıymetlendireceğimi, nerek ve yarınıp harbini de göz ze tıpkı televizyonda olduğu gibi ön';nde tutarak Radarın çalışma | resim halinde de kıymetlendlre.
biliriz, öyle ya; bugün gazetelerde görülen ve telsiz vasıtaslle gönderilen fotoğraftan nakleden radyo dalgalan değil midir? O halde bu geriye akseden dalgalar vasıtasile bunların çarpıp aksettikleri arazinin şeklini ve fotoğra fmı da elde etmek kabildir. İşte ı Radar vasıtaslle sisli ve karanlık havalarda şehirleri ve hedefleri görmenin esas prenslpl de buna davanıyor. Radyo dalgalan her türlü ahvalde yere gidip çarpabilecekleri. aksedip bizim alıcı cihazlarımıza gelecekleri için her türlü havada da buna şahin tay. yareler için veri ve hedefi görmek kabil olur demektir,
Bir harb gemisinin Radar vasi tasile tayyareleri nasıl bulduğuna da îr bir temsili resim bu yazı ile birl’kte konmuştur. An. cak burada beyaz olarak gösteri, len sahanın ziya değil ve fakat yalnız manyetik dalgalar sahasını gösteren temsili bir resim olduğunu. bu dalgalatın haddi za. tında görünmez olduğunu unut, fmamak lâzımdır. Yân taraftaki
tarzı ve gördüğü, göreceği işler hakkında araştırmalar yapmayı faydalı bulduk;
Radarın çalışma prenslpl. ev. ve’ce de izah ettiğimiz gibi, çok kra radyo dalgalarının âdeta katı cisimler gibi muayyen İsti, kametlere yöneltilme ve bu dalgaların diğer katı cisimlere ras. ; lamasında şada gibi geriye ak. «etmeleri hassasından İstifade olunarak kurulmuştur, Filhakl. ka dalca uzunlukları santimetre veya daha aşağıya düştü mü bu dalgalar artık uzun radyo dalga, lan gibi bir küre şeklinde değîl. fakat istenilen İstikamette bir mahrvt şeklinde dağılmaktadır, lar ve bu esnada tayyare, gemi gibi cisimlere raslarlarsa bir kıs. mı dönün geriye aksetmekte ve verici c’hazm yanındaki alıcı cihazlar da kendilerin! göstermek.
ted1’’
Simdi bir insanın ses verdiği vp bu ses dalgasının kayalara çarparak geri döndüğü ve ses çıkaran İnsanın kulağına ulaştığı hali düşünelim. Eğer ses çı.,.............—.
karan İnsan dalfanın arzından diyagramdan anlaşıldı^ tare çıktımı zamanla aksi sadan.n ku. normal olarak uzun paraboller çl ..... ______ J . 1. I nnn rrrtrîk*’ rlfl 1 CTOİÇkT"» fllrSPOPTl (lal-
zen verici dalgalara akseden dal. galarla tedahül edince (karışın, ca) parabol göçülüyor ve norma! parabol!ar İle bu değişen parabol arasındaki mesafe de tayyarenin bulunduğu yeri tâyine hizmet ediyor.
Radarın henüz yeni bulundu, ğunu ve daha çok tekemmüle müsait olduğunu da unutmamak
lağına geldiği zaman arasındaki farkı bulur ve bunu sadanın ma. lûm olan hızlyle çarparak yarısını alırsa (bir gidiş ve bir geliş) o vak't kendistle kava arasındaki jne=nfeyj kolaylıkla bulur.
Kı?a dalgalı radyo verici ciha. zında da böyledlr. Kısa dalgaları muayyen İstikamette gönderirsek, (nunaıu „1UU.Uİ1„ w, ______ ___________
bunlar diğer ©isimlere çarparak Gelecek harblerde bü.
avdet ederler ve bu da diğer bir t(jn ve hattâ düşman nwm. alıcı cihazda zapted’.lcrek geçen leketln’n bütün kökyflzü bu va. zaman, elektromanyetik dalgala.' S1 ta İle ve oturulan yerden tâki, nn hızı bilınd'ğîne göre bu dal. bedilebilecektir.
“Bize son bir İûtufta bulunabilirsiniz... Arkamızdan yuha!., çağırtmak suretile!.,,
I Bir sürgün cezası — «Ah şu efkârı umumiye!,.» — Şark vapuru limana I girince., — Rodos Murat beyi nasıl karşıladı?.. — «Efkârı umumiye bu \ l mu?.. — Esrarengiz küfeler, esrarengiz süt güğümleri.. — 7 ciltlik tarih j nasıl yazıldı?.. — Murat bey hangi deıfri yazmak istiyordu? — Eser ya-) rıda kalıyor — Rodostan Midilliye — Bir mektup — Murat beyin hastalığı V-.............................
Bir sürgün cezası Murat beye, dolayıslle kütüphanemize 7 cild. lik bir tarih kazandırdı.
Murat bey sürgüne gönderilmeden bir kaç gün önce kızı, devrin meşhur ve çok nüfuzlu paşalarından birinin karşısına çıkmış ve babasının rahat bira, kılmasını rica etmişti.
Bu paşa, ona şu cevabı verdi:
— Biz Murat beyin namuslu adam olduğuna eminiz.. Fakat efkârı umumiyeyi ne yapalım?,,
— Bir adamın namus muhasebesi divanı harb gibi bir süz. geçten geçtikten sonra artık öf. kârı uroumiyenln bundan şiip. helenmesine İmkân kalır mı?.. Eğer buna rağmen şüpheleniyor, larsa demek kİ halkın ve efkârı umumlyenin size de itimadı yok. tur... Bunun başka mânası ola. m az.
Paşa bu hakikaten mâkul söz. ler karşısında susmağa mecbur olmuştur.
Murat beyin kızı artık yapıla, cak blrşey kalmadığını görünce şöyle mukabele etmiştir:
— Paşa hazretleri. Müsaade ederseniz biz iki kızı Murat beyle beraber gideceğiz..
Bir müddet düşündükten son.
ra paşa:
— Gidebilirsiniz!..
Sözlerini söylemiştir. Aynlır. larken genç kız acı bir tavırla:
— Bize son bir İûtufta buluna, bilirsiniz... demiştir.
— Ne gibi efendim?,,
— Yirmi otuz kişi bulup, arka, mızdan «yuha!» çektirmek su. retile..
Bunun, üzerine paşa, çok müteessir vaziyette bulunan muha. tabına demiştir ki:
— Merak etmeyiniz,. Biz em. retsek, zorlasak bile babanızın arkasından «yuha!» çekecek kimse çıkmaz,.
— O halde demin buyurduğunuz efkârı umumlyeden maksat ne idi paşa hazretleri?..
Paşa yine sustu. Mendilini çı. kardı ve alnının terlerini sildi..
Rodos’ta
Murat beyin oğlu İstanbulda kaldı, tkl kızı kendisiyle beraber Rodosa gitti.
«Şark vapuru» limana girdiği zaman sahilde bir çok kimseler toplanmıştı. Bunlar gelenler ara. sında Murat beyi soruyorlardı.
Acaba Istanbuldaki paşanın bahsettiği meşhur «efkârı umumiye» bu mu idi?..
Halbuki Rodos halkı kalebent, lik kararlle gelen Murat beyi âdeta tezahüratla karşıladı. Halkın bir merasim yapmadığı kal. mışta.1,,
Murat bey Rodos toprağîna
■ hemen hemen hiç parasız ayak basmıştı. Kendisine tahsis edilen eve ziyaretçilerin biri geliyor, biri gidiyordu.
O gece kapı çalındı. Ve tepsiler İçinde türlü türlü yemişler, se. pe ilerle yemişler geldi. Üç ay bu . hal böylece devam etti. Küfelerle > yemiş, sebze, etler, güğüm güğüm ' sütler..
■ Bunları gönderenler de kendi. 1 lerini tamamlle saklıyorlardı,
Murat bey bu hale âdeta sinirle.
■ nlyort
— Ne kadar esrarengiz bir vaziyet!,. Bunları kim gönderiyor? diyordu..
Rodoslular, onların gurbet ve sürgün acısını unutturmak, ken.
. dilerini neşelendirmek için âdeta
■ blrblrlerlle müsabakaya girişmiş gibiydiler.
Eğlenceler tertlbedlllyor, âlemler yapılıyor. Murat bey davet olunuyordu, îstanbııldakl paşa, mn kulakları çınlasın.. Bunları | görseydi âfcaba «Bit efkârı umu.
Meşhur tarihinin başlığı
miyeyi yatıştırmak için böyle hareket ettik!,,» cümlesini ieyebilir mİ İdi?,,
7 ciltlik tarih..
Dediğimiz gibi sürgünün faydası «Tarihi Ebülfaruku un yazılması oldu.
Lâkin hayatı hakikaten talih.
soy.
tek
.------------
sizliklerle dolu olaıı Murat be. yin önüne bu işte de büyük bir bedbahtlık çıktı, Kendisinin gayesi Osmanlı tarihinin son devrini. bilhassa Abdülâziz, Murat ve Abdülhamlt devirlerini yazmaktı. Doğrudan doğruya bun. lara başlaması belki mühim bazı dedikodulara sebebiyet verebilir, di. Bu itibarla işe baştan başla, dı. Fakat bütün kuvvetini çok İyi bildiği Osmanlı tarihinin bu son devrine bırakmak istiyordu. Maalesef eser yedinci cildinde kaldı. «Kara Mustafa paşa» nin idamı İle beraber «Tarihi Ebül. farukn da durduruldu. Esasen daha altıncı cilt bittiği zaman Murat bey eserine devam edemi, yeceğinl anlamıştı. Bu cildin tashih provaları ile beraber, îs. tanbuldakl oğlu Faruk’a gönderdiği mektupta şu satırlar vardır: Ne mertebe bir tehalükle ta. rih yazmağa hasrı mevcudiyet ettiğimi bilirsin. Bu sebeple günde on, on beş saat çalışıyordum. Eski itiyadım olduğu için bir beis görmüyordum. Aldan, mışım, İlerlemiş olan sinnim İle Kalebentlik muhitini de hesaba katmak lcabedermiş.. Katmadım, Cezamı görüyorum.
Cezam dahi maatteessüf mühimdir. Emri ahire kadar meş. gullyetl dimağiyeden, yani ye. gâne vasıtai hizmeti vataniyeden tıbben memnuıım.
Müddeti ömrümde ashabı zaman tarafından müteaddit ceza, lara duçar edildim. Lâkin içlerinde — belki de sebep ve hik. metini hakkiyle ihata edebildi, ğim İçin olmalı — bu memnui-yet kadar beni müteessir eden bulunmadı..» diyor.
Mektup 1327 yılında Midilli adasından yazılmıştır.
Murat bey, Rodostan Midilli adasına geçmişti. Burada sıcak hamamlarda asthme hastalığının şiddeti meydana çıkmıştır. Sıhhati son derecede tehlikeye düşmüştür.
Ve bu suretle de kendisi hayatında yazmak için pek büyük arzu duyduğu tarihin istediği devrini kaleme alamamıştır.
Hikmet Feridun Es
Ankara e (Telefonla) — Milletvekillerinden Refik Koraltan'ın Aydın Milletvekili Adnan Menderes ve Kars Milleti ekili Fuat Köprülü'ûüıı Cumhuriyet Halk partislle İlgilerinin kesilmesi üzerine Vatan gazetesine bazı beyanatta bulunduğu malûmdur. Refik Koraltan bu beyanatında Aydın ve Kars Mlletvekülerinln Partiden çıkarılmalarının tüzüğü uymadığını söylüyor ve bu gibi ahvalde tatbik edilmesi gereken maddenin tüzüğün 112 nci maddesi olduğunu vc bu maddeye göre ise çıkarma kararının parti divanınca verilmesi lâzım geldiğini İleri sürüyordu
Parti tüzüğü üzerinde çalışmalariie tanınmış olan bazı zevat bu mesele etrafında şu malûmatı •'ermektedirler:
«— Refik Korallau'in sandığı gibi bu konuda uygulanan veya çıkarına kararlarında uygulanması gerfken madde 112 nci madde ®Imamışt*r Tüzüğün 112 nel maddesi: «Cumhuriyet Halk Partisi Grupu» baalıûını taşıyan yedinci kısımda yazıla hükümlere riayet etmlyen grup âza arı hakkında »erilecek cezalan rârt'rlr. O kısımda yazılı hallerin dışının kalan veya oradaki hükümlerin çe-ce-veslni aşan olaylarda partililer için tüzüğün harekete geçecek mnâdpleri 19 uncu kısımdaki İnzibat! nûküm-lerdlr.
Parti divanı Adnan Menderes'le Fuat Köprülû’nûn «hareket ve faaliyetlerini Cumhuriyet Halk Partisinin hareket ve faaliyetlerine zjd gördüğünden» parti ile ilgilerinin keri’meşine kaîar vermiştir
Bu hareket ve faaliyet her ıkı Milletvekilinin parti idaresinin demokratik bir ruhla ıslahı namı altında sistemli bir mücadeleye gedmeleridir Bunun taallûk edeceği c»za ve müeyyidelerini ise parti tıizüğünün 147, 148 ve 149 uncu maddelerinde
aramak lâzım gelir.
148 İnci maddenin Ai penamın o>-rinci fıkrasına göre: «Partinin program ve nizamnamesine riayet etnıi-yenlcre» ve (E) bendine göre de: «Her hangi bir maksadı elde etmek için muhtelif neşriyat ve propagandaları âlet olarak kullananlarau 147 nel madde gereğince «İhtardan çıkarmaya» kadar çeşitli c(-2alar tatbik olunur. Ve yine bu maddeye göre cezalar yapılan hareketin derecesine göre sıra gözetilmeden de verilebilir.
Tüzüğün 149 uncu m ddesinln birinci fıkrasına göre partiden çıkarma cezaları Genel Başkanlık divanınca verilir. 138 inci maddeye göre de parti divanı Genel Başkanlık divanınca kendine tevdi edilen m-’-'o-lieleri müzakere eder.
Partice yayınlanan tebliğde ve buraya kadar sayılan tüzük hükümlerinden anlaşılacağına göre parti divanı Gehei Başkanlık divanınca kendisine verilen ve partili iki Milletvekilinin durumlarını ilgilendiren bir meseleyi incelemiş, her İkisinin hareket ve faaliyetlerini cumhuriyet Halk Partisinin hareket ve faaliyetlerine zıd görmüş ve haklarında 147, 148 ve 149 uncu maddelerin konularile İlgili hükümlerine göre verilen karara varmıştır.
Atom bombası
Etıbba odasında idare heyeti seçimi hazırlıkları
Etibba adası İdare heyetinin vazifesinin sona ermesi dolayıslle yeni seçim İçin hazırlıklar yapılmaktadır. Geçen ayın 22 sinde verilen karar gereğince bu yıl i? başına getirilmesi uygun görülen namzet doktorların. İsimleri tesblt edilmiştir. İstanbulda mevcut bütün sivil ve askeri hastanelerle tıbbi teşekküller ve ihtisas cemiyetleri mümessillerinin İştirakile yapılacak toplantıda Etıbba odası nizamnamesinde zikredilen beher Aza-lik İçin üç namzet gösterilmek sure-tlle bütün doktor, dişçi ve eczacıların. reylerine müracaat edilmesine karar verilmiştir,
Odanın İdare heyeti seçimi 27 ekim cumartesi günü saat 14 de yapılacaktır. Toplantıya gelemiveceklerln de reylerini kullanmaları İçin tertibat alınmıştır. İdare heyetine asli âza olarak seçilmeleri için tesblt edilen namzetler şunlardır: Profesör B, Sa-İfthaddln Erk. profesör Murat Can-kat, doktor B. Fuat Bayraktar, doktor B. Baha Vamalı, doçent B. Ziya üstün, profesör B, Fahreddln Kerim OÖk&y, profesör B. Arif İsmet, profesör B. Sami Yaver, profesör B. Kâam İsmail Glirkan, doçent diş tabibi B, Feyzullah Doğruer, diş tabibi B. Basrl Akhun, diş tabibi B. Ahmet Refik özoğııl, eczacı B. Hüsnü Arsan, eczacı B. Nail Halli Tipi re eczacı B. Arif Neşet Usman.
Ayrıca İdare heyeti yedek Azalar 116 haysiyet divanı asit ve yedek aralıklara seçilecek namzetlerin isimleri da tesblt edilmiştir. Seçim işleri Türk Hekimleri dostluk va yardım cemiyeti reisliği tarafından idare edilmektedir.
Mersin’de bir cinayet
Mersinde feci bir cinayet işlenmiştir. Tahkikata göre Adananoğlu köyünden arabacı Mustafa Danls altı ay evvel Mersine kaçak rakı naklederken yakalanarak, hapse mahkum edilmiştir. Mustafa hapishanede iken karısı Sıdılca Mersindeki evlerindeki bütün eşyaları satarak söylendiğine göre başka bir adamla Mersinden uzaklaşmıştır. Bunu, hapiste İken haber alan arabacı Mustafâ Danlş karısına haber göndererek, (hapisten çıktıktan sonra gözüme görünmesin) demiştir.
Nihayet iki ay önce hapisten çıkıp Mersine gelen Mustafa Danlş evinin cidden boşaltılmış olduğunu görmüştür. Karısı evine dönünce her şeyi inkâr etmiştir. Mustafa Danlş İse her gün eve asabi gelmekte ve karı koca arasında kavga eksik olmamaktadır.
Birkaç gün evvel yine Mustafa Du-nlş İle karısı arasında evvelâ bir ağız kavgası çıkmış, Mustafa bıçakla karısını bacak ve kolundan olmak üzere dört yerinden yaralamış ve polis karakoluna giderek teslim olmuştur.
Hastaneye kaldırılan Sıdıka Danlş fazla kan zayi ettiğinden ölmüştür-
ir Küçükçekmece mezbahasında kesilen etler hem kasabanın hem de civar halkın İhtiyacını karşılamaktadır. vilâyet ve beledlyo sağlık müdürü B. Faik Yargıcı tarafından teftiş edilen mezbaha pLs görülmüştür. Mezbahanın İstenilen fenni şartlarının tamamlanması İçin kaymakamlığa yanlmıştır. Sağlık müdürü pazar günü mezbahayı yeniden teftiş edecek ve lûsumlu tesisat vücuda getirilmeden mezbahanın faaliyetine mflsaad* edllmlyecektlr.
Dün İngikerede mühim beyanatta bulunuldu
Londra 6 (R.) — Avam Kamarasına Oksford üniversitesinden saylav seçilen Sulter dün gece Oksford’da bir toplantıda konuşurken atom bombasından bahsetmiştir. Sulter demiştir ki:
* Atom bombası simnın İfşasına taraftar değilim, Fakat bu sır inhisar şeklinde kalamaz. İngiltere, Amerika ve Kanada sırrı birleşmiş milletler konseyine İfşa etmeli, konsey her tarafa müfettişleri göndererek bomba yapan fabrikaları imha etmek hakkına malik olmalıdır.»-
Tarımmış fen adamlarından Hil, Parlâmento fen komitesinin zlyafe tinde şu sözleri söylemiştir: «Atom enerjisi mevzuu lâyık olduğu ehemmiyeti görmelidir. Sırrın uzun müddet sakalanncağını zannetmek budalalıktır.»
Başka Wr davetli fennî İşlerin ve araştırmaların ser beşçe neşredilmesini. bunun her tarafta fen adamlarının emrine Amade olmasını İstemiştir.
Nakliyat sendikaları mümessili Pe-plç atom enerjisinin kontrollü kullanılmasını söylemiş ve demiştir kl: «Yeni keşif uçak modelleri desenlerin! altüst edecek, hava seyahati çok gelişecektir. Atomun dagılmasile flde edilen enerji petroldün alınan enerjiden 1 milyon kere fazladır.
Fransada terhis
Londra 9 (R) — Fransada
22 _ 30 yaş arasında bazı sınıf. 1ar "kasımın birine kadar terhH 1 edilecektir.
Bahife 8
MBS AM
10 Ekim 1945
Otomobil büyük aparlımanm önünde durdu. Genç uslad, kendisini her raman gece yansından sonra «yine getiren aynı şoförün yardımı İle indi. Apartınıanın süslü kapısına giderek, güç hal üe bulduğu zile hastı. Beklemeğe başladı. Şoför de bekliyordu. Zira Remzi’nln İçeri girmesine de yardım ederdi. Üstad ekseriya çakır keyif olurdu.
Lâkin Remzi ikinci defa zile bastığı halde kapı yine açılmadı:
— Münire hanıma ne oldu acaba?. Ağır uykulara dalmış olacak!., dedi.
Münire hanım bu büyük apartıma-nnı kapıcısı olan yaşlı bir kadındı. Renizi bir Ecre dnha zile uzun uzun ba.stı Zira kapeıntn dairesi apartmanın arka tarafında ve alt kısmında İdi. Bu sefer zil tesirini gösterdi-O taraftan uzanan koridorun nihayetinde ışık yandı. Biraz sonra da apartuııanm süslü antresi adam akıllı aydınlandı. Kapıcının dairesinden kapıya doğru birisi geliyordu. Fakat bu Münire hanım değildi. Kan kırmızı renkte bir sabahlık giymiş, «açları, uykulu yüzüne dökülmüş, göğsü bağrı açık genç bir kadındı. Sabahlığın önünü iyice kapamadığı İçin yürürken çıplak bacakları da görünüyordu Ayaklarında kırmızı topuklu terlikler vardı. Gözleri yarım bırakılmış tatlı bir rüyanın mahmurluğu içinde idi. Büyük cam kapının kilidi adam akıllı aşağı tarafta olduğu için, bunu açmak üzere eğildiği zaman saçları bir altın alevi gibi yayıldı, döküldü. Remzi şoförün yardımı ile içeri girdiği zaman hayretle ona bakıyordu. Apartımanm antresini iyice tanımasa başka bir yere geldiğine hükmedecekti.
Genç kadın doğrulmuştu. Manikürlü parmaklarını etli dudaklarına götürerek hafifçe esnedi,
Remzi sordu:
— Münire hanim nerede?..
Genç kadın gülümslyerek cevap verdi:
— Bugün köye gitti...
— Siz kimsiniz?..
— Bfn .. Münire hanımın yeğeniyim’ Benim teyzem olur!.. Siz de şair değil misiniz?.. Yedinci katın kiracısı!..
— Evet yedi kat göklerden aşağı kurtarmaz... Amma sen bunu nereden bildin?..
— Giderken teyzem söyledi. Saat birden sonra, bazan da sabaha karşı gelirmişsin... Hem tenblh etti. Ben asansörle sizi yukarı çıkaracağım...
Remzi gülümsedi. Münire hanıma bu zahmetinden dolayı bol bahşiş verirdi. Kapıcı kadın her gfce onu asansörle çıkarır, oturduğu daireye bırakırdı.
— Teşekkür ederim amma... Galiba Münire hanım beni size »Fazla İçer!., diye söylemiş... Kendi kendime çıkarım canım..
— Hayır, hayır. Estağfurullah I. Fakat madem ki ben Münire hanıma vekâlet ediyorum... Değil mİ ya? e
— Haydi baka’ım... Cennet carıma tninnetl.
Hâlâ kalkmayıp kapı önünde duran şoförün hayreti! çakışları önünde kırmızı saoahlıklı genç kadrnla birlikte asansöre girdiler.
Genç (istad kadını bir kapıcı İçin pek süslü adi ıaaat gayet güzel buluyordu. Vücudu, yaz gecesi iyice açılmış göğsü, dökülmüş boyalı saçları ve hâlâ etli dudaklarında hafifçe duran ruju .le göz aucı idi. Bu kan kırmızı sabahlıkla, kan kırmızı to-' puklıı terlikler ile. kollarındaki tangırtılı yalancı bilezikler dikkat çekici İdi. önü açık terliklerin uçlarında Koyu fes rengine boyanmış ayak parmaklan gö- ılnöyordu.
Münire hanimin kendisine vekâlet rden yeğeni süsüne pek bil'yüg bl» itina gçs'eriyrrdu..
Sonra gayetle de neşeli td! Serbes görünüyordu. Gtcenln bu saatinde, bu baştan başa bütün daireleri ile üyumuş koca apartımanda bu mahmur kadın genç üstadı gayetle sarmıştı.
Kadın bir ar*:
— Efendim bu benim yapacağım' İşlerden değil amma... Teyzem İşte.-’ Birdenbire köye gitmesi İcabedlpce ne yapayım?., diyordu.
Yedinci kata geldikleri raman Remzi ona bahşiş verip vermemek hususunda çok tereddüt etti, kadında kapıcıdan ziyade bir bar artisti hali vardı. Belki de bahşiş verildiği ni görünce İzzeti nefsine dokunurdu.
Vermedi. Ahbapça hareket etmek İçin apartımanına çağırdı:
— Girip blrşcy İçmez misini*»-
Genç kadın gülümslyerek:
__Başka bir gece!., dedi.
Ve Remzinin hayretll bakışları karşısında gülümslyerek:
— Allah rahatlık versin... diyerek asansörün düğmesinf bastı. Işıklı kutu aşağıya kaydı.
Remzi sanki pek mühim bh vaka, büyük bir değişiklik karşısında kalmış gibi dalgın içeri girdi.
Ertesi günü evden çıkarken onu göremedi. Fakat gece yine kapıyı ayni kırmızılı kadın açtı. Üstad ona «Gece yarısı güneşi» adını takmıştı. Ve şimdi bu işi âdeta heyecanlı buluyordu. Gece yarısından sonra bu karşılanmadan son derecede memnundu.
Hattâ «Gece yarısı güneşi» diye bir de şiir yazmıştı. Âdi filân, ne olursa olsun bu kadın pek kendisini şarm^tı. Ayıp değil ya!.. Cacık da âdidir. Amma güzeldir..
Her gece âdeta eve gitmek İçin sabırsızlık duyuyordu. 11 den sonra zaman geçmek bilmiyordu. Apartı-manda el ayak çekilmesi için daha erken de gitmek istemiyordu. Kadın o kadar fettandı kİ Remzi buna rağmen bir türlü açılamıyordu. Nihayet 9 gece böyle geçti. Onuncu gece. şair sevgilisine açılmağa karar verdi. O gece İyice içti. Fakat, küçük bir aksilik çıktı. Her zamank şoförü gelmemişti. Başka bir otomobille apartımana geldi. Zile bastı. Şair heyecan İçinde beklerken Münire hanım kapının arkasında belirdi. Eğilip kilidi açtı. Remzi sordu:
____ Geldiniz mİ?.. Yeğeniniz ne oldu?.
Münire hanım başını iki tarafa salladı:
_ Sorma.. Hiç sorma... Hani her gece seni buraya getiren şoför yok mu?.. Onunla beraber kaçmamışlar mı?.. (34tti gider dâhi gider..
(Bir yıldız)
HALK DOKTORU
Öksürüğe karşı halkın yapabileceği kolay ilâçlar
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 54410 kuruş
6 Ay ilk 1500 » 2900 »
3 AJllk 800 t 1600 »
Adras tebdil) için elli - kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez. __
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565 Y*a İşleri: 20165 - tdare: 2068) Müdür: 20497
Zilkade 3 — Hızır 158
İmsak Glineş öğie ikindi Ak Yatsı
E. 10.50 12.27 6.23 9.33 12.00 1.30 V. 4.28 606 12.01 15.11 17.37 19.09
idarehane Babıâli civarı
Zayi — Karacaköy nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımla birlikte Çatalca askerlik şubesinde kayıttı askerlik tezkerem kaybolmuştur. Tenilerlni alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur. 336 doğumlu brahim oğlu Adem Yavuz
Zamanaşımının tatili sebepleri
Yazan: Doktor
HAFIZ CEMAL (LOKMAN HEKİM)
Havaların soğumağa başladığı şu sıralarda öğksurenler çoğalmaktadır. Bunlar İçin evde yapılması kolay bazı ilâçları tarif etmiştik. Bugün de bu gibi faydalı İlâçlardan bazılarını bildiriyoruz:
I — Her gün (3-4) fincan salep içiniz. Üstüne biraz da zencefil korsanız daha faydalı olur. Salep bulamazsanız nişasta aliniz. Ya su İçinde ve yahut sütte tıpkı salep gibi pişirip günde (3-0 bardak İçiniz.
2—45-6) portakalı sıkınız portakal suyuna nişasta İlâve ederek salep gibi yapınız günde (4 - 5> bardak İçiniz.
3 — Gerek bostanlarda ekilen vc gerek tarlalarda kendi kendine biten yabani (Ebegümeci) haşlayınız zeytinyağı ve limon koyarak bol bol yerseniz, göğüsleriniz yumuşar, öksürük hafifler ve balgam söker.
4 — Menekşe kökünden yapılan şurup öksürüğe çok fayda verir. Menekşe çiçeklerinden yapılan şurup da öksürüğe yarar. Balgamı dışarı atar.
5 — Hatminin kökünden veya çiçeğinden yapılan şurup öksürüğe çok faydalıdır.
6 — (Kokliko) denilen gelincik çiçeğini de haşlayıp şekerle İçmek öksürüğe yarar.
7 — Badem şurubu hem kuvvet verir. Hem de göğsü yumuşatır, öksürüğü hafifletir. Balgamı söktürür. Sinirleri kuvvetlendirir. Bâl'sakları hareket ettirir. Ve oldukça Uynet ve yumuşaklık verir. Halis badem ezmesi sinirleri ve kanı saran gribe ve göğüs nezlesine karşı mükemmel bir kuvvet İlâcı vc öksürük devasıdır.
8 — Tane halinde keten tohumu alınız elekten geçirdikten sonra tane tane ayırınız. Bir kapla biraz kavurunuz. şekercilerin sattıkları (nöbet şekerli dedikleri (Blllûr - Kristal) şekerle karıştırarak havanda dövünüz. Her gün (3-4) kahve kaşığı ye-* yinlz. Hem liynet verir, hem de gö- j ğüslerl yumuşatır. Öksürüğe fayda verir.
û — (3-4> tane keçi boynuzu (har-nib> alınız, ıhlamura katınız, biraz karanfil ve zencefil ile karıştrarakı kaynata süzünüz. İsterseniz biraz da şeker İlâve ederek günde (3-4) bar-1 dak içiniz. 1
10 — (Badem sübyesi) göğüs, hastalıklarına, öksürüğe ve kuvvetsizliğe karşı faydalı bir şenbettir. Vaktiie saraylarda büyüklere (Şer-betlfrln şahı!) olan bu şuruplardan çok ikram ederlerdi.
Badem sübyesini şöyle yaparlar: | Bademi ağartırlar. Yani sıcak suda iç kabuğunu çıkarırlar. Havanda mü-| nasip mikdarda su ile döverler. Sonra temiz tülbentten süzerler. Süt gibi beyaz bir mayi (suyukı elde edilir. Buna münasip miktarda şeker katılır. Ateşte bir taşım kaynatılarak koyu bir şurup yaparlar Şişelere doldururlar.
Bu şuruptan bir bardağa İki parmak kadar konur. Üstüne iyi su İlâve edilince nefis ve kuvvetli bir şurup olur. Grlpillçre, öksürüklülere ılık olarak her gün dört - beş bardak içirmeli, çocuklara ve ihtiyarlara bile çok İyi gelir.
II — Anadoluda bir çok köylerde yapıldığı gibi tam zamanında incir ağacının inçe dallarında bulunan incir yaprakların koparıp gölgede kurulmalı. (Cam kavanoz) larcla sakınmalı. Öksürük ve grip zuhur ettiği vakit bir kaç yaprağı çay gibi haşla-' yıp bolca şekerle her gün (3-4) bar-, dak Içmelldir.
12 — İncir yapraklarına biraz d» tarçın, zencefil, karanfil katılarak haşlanırsa daha lezzetli ve faydalı olur.
13 — Tane ve yahut (açva) haline gelmiş hurmadan 415) adet alınız yarim kilo suda kaynattıktan sonra
sıcak olarak süzünüz. Bu suya (çiçek suyu) karıştırarak ılık İçiniz.
14 — Menekşenin gerek tazesini ve gerek kurusunu çay gibi haşlayıp şeker katarak İçiniz. Menekşenin macunu ve reçeli de öksürüğe faydalıdır.
15 — Bazı evlerde öksürüğü yumuşatmak ve sesi açmak için kocakarılar tereyağı da yedirirler Fena bir fikir değil, taze ve tuzsuz olan tereyağından her gün (3-4) çorba kaşığı kadar yemenin faydası çoktur
16 — Mısır çarşısından biraz (deniz kadalfll alınız. Suda ve yahut sütte kaynatıp şekerliyerefc İçiniz.
17 __Mısır çarşısından biraz (be-
yaz kitre) alını?.. Suda haşlayıp İçiniz.
18 — (Deniz kadaifi) ite (Beyaz kitre) yi müsavi miktar karıştırdıktan sonra suda haşlayıp İçerseniz daha şifalı olur.
19 — Eczaneden ve yahut Mısır çarşısından (Pollgala) denilen (süt otu) ndan biraz alıp çay gibi haşlayıp İçiniz. Balgamı söktürür.
20 — Bütün öksürük İlâçlarına giren çok şifalı bir İlâç vardır.
(Banzoat dö sud) namında bir tozdur. Bu İlâcı hekimlerimiz çok kullanırlar. Büyük çocuklara günde 41) gram büyüklere (2-3) gram verilirse hfm öksürüğü çabuk yumuşatır ve hem de bol bol balgam çıkarır. Eczaneden her güllacın içine veya kâğıda yarım gram koydurunuz. Günde dört tane yutunuz, öksürüğün cinsine, şiddetine göre (15 - 20 - 25) güllâç büyük İş görür. Korkmayınız Zehirli değildir.
Bu ilâç ak ciğerlerinde verem olanlara İyi gelmez. Kan getirebilir.
21 — Size şimdiye kadar yuzdığım ve otlardan, çiçeklerden, köklerden ve meyvalardan yaptırdığım sulu ilâçların her bardağın* yarım gram Banzoat dö sud koyup karıştırınız Bir fincan kadar da (çiçek suyu) ve yahut gül suyu ilâve ederek ılık lhk içiniz. Bu tarzda (24) saat zarfında (4-5) bardak içerseniz balgam söker. Devam ederseniz öksürük geçer.
22 — Anason İle ıhlamuru çay gibi demleyiniz. Her bardağına yarim gram bu tozdan karıştırıp içiniz. Günde dört bardak yapınız.
23 — Grlplilere, öksürüklülere tatlı portakal çok İyi gelir. Günde (3-5) ve hattâ (toı portakal yiyebiliri-r. Ve yahut sıkıp şekerli limonatasını □da içindeki sıcaklıkta İçerler. Soğuk İçmek zararlıdır. Cevherleri vitamini ile beslenir. Balgam çıkarırlar. Ve idrarlarını söktürürler.
24 — öksürük İçin bütün hekimlerin çok kullandıkları bir ilâç vardır. Buna (Espfs pek tor al) derler. Bu da İki türlüdür.
Hatmi kökü, meyan kökü (iris) denilen menekşe kökü, öksürük otu yapraklan — sığır kuyruğu çiçeği, dövülmüş anasondan ibaret karışık bir İlâçtır. Depolarda ve eczanelerde vardır.
(Espts pektoral) dan (50) gram kadar alınız. Bu karışık otlardan her defa bir çorba kaşığı kadar alınız. Suda çay gibi haşlayıp ılık olarak içiniz. Bu ilâcın her bardağına yarım gram kadar (Banzoat dö sud} ilâve ederek günde (4) bardak kadar içiniz öksürüğe birebir gelir.
25 — İkinci çeşit espes pektoral şunlardır: Müsavi miktarda (Gelincik. hatmi, kedi ayağı; menekşe ve ebegümeci) nln çiçeklerinden kanş-tınlmış tesirli bir öksürük ilâcıdır. Depolarda, ecranelerde ve hattâ bunların bazıları Mısır çarşısında bile vardır. Bunlardan (50 - 100) gram kadar alınız. Her gün biraz çay gibi haşlayıp içiniz. Her bardağına yarım gram kadar (Banzoat dö sud) korsanız mükemmel bir öksürük ilâcı olur. Keder ederek size bildiri-’
Kanunda gösterilen zaman ' içinde hakkını aramıyan ala_ ; caklınm zamanaşımı iddia edildiği takdirde eli boş kala, cağını evvelki yazılarımızda anlatmıştık. Zamanaşımı gene kanunda yazılı sebeplerden ötürü kesilip yeniden cereyan etmeğe başlamadıkça fasıla, sız devana eder ve zamanaşı. mı müddetinin son günü ala. cakjı mahkemeye veya hake, me müracaat etmez ise veya icra takibine girişmez yahut iflâs masasına dahil olmazsa zamanaşımı müddeti dolmuş olur. Ancak Borçlar Kanunu, nun 132 inci maddesinde han. gi hallerde zamanaşımı müd. detinin cereyan etmiyeceğinl ve cereyana başlamış olsa bile tatile uğnyacağını say. mıştır kİ bu haller hatırda tutulacak kadar önemlidir:
Evvelâ; nikâh devam ettiği müddetçe kan kocadan her birinin diğeri zimmetinde o. lan alacakları hakkında zamanaşımı yürümez. Bir de vesayet altındaki kimsenin vasi veya sulh yargıcı veya asliye yargıçları zimmetinde olan alacaklan hakkında da bövlcdir. Bunun gibi velâyet devam ettiği müddetçe çocuk, lann baba ve analarından o. lan alacakları hakkında da zamanaşımı yürümez.
Sonra biliyoıuz ki ister ya.
________________________________
zili olsun ister olmasın pat. ronu ile hizmetçisi arasında ka. nunen bir iş mukavelesi var. dır. Bu mukavele ya hizmet, çinin işini bırakmasile veya patronun hizmetçiye yol ver. meslle sona erer. Uzun za. man birbirinin yanında hiz. met etmiş bir adam farzede. lim, meselâ on beş sene çalış, mış, aylıklarını da hepsini bir den sonunda alırım diye patronunda bırakmış. Ayn. lirken patron bu hizmetçiye kızıyor; a] sana beş senelik aylığını, geri kalan zamana, şımına uğramışlar, vermiye. ceğim diyor îş mahkemeye düşüyor. Patron da hakika. ten. hizmetçi aylıklarında zamanaşımının beş sene ol. duğunu kanun yazar onun için geri kalan kısmı vermi. yorum, diyor. Böyle bir İddia çürüktür, çünkü yukanda sözü geçen kanun maddesine göre iş mukavelesi devam et. tiği müddetçe hizmetçilerin bunları kullananlara karşı olan alacaklan hakkında za. manasımı yürümez.
Alacağı bir Türk mahke. mesj huzurunda iddia etmek imkânı olmadığı müddet zar. fında da zamanaşımının ta. tile uğradığını aynı madde yazar.
Avukat Emcet Ağış
RADYO
BULMACA
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
18.00 M. S. ayarı, Salon orkestrası,
18.30 Ziraat saati. 18.45 Dans müziği (pl.), 19.00 Haberler. 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Karışık şarkılar, 19.45 Sağlık saati, 20.00 Marşlar, 20-15 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler. 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni mu-zikasi, 21,50 Fasıl, 22.15 Konuşma.
22.30 Dans müziği (pl.), 22.45 M. S. ayan. Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 M. S. ayarı. Müzik: Hafif müzik (pl). 7.45 Haberler. 0.00 Müzik (pl). 12.30 M. S. ayan. Saz eserleri, 12,45 Haberler. 13 Salon orkestrası.
J Halkevleri ve Kurumlar
* C. H. P. Eminönü ilçesinden. İlçemizin Eminönü bucağına bağlı çe-lebloğlu ocağının kongresi 10/10/1945 çarşamba günü saat 17 de Ankara caddesinde 57 numaralı bucak merkezinde toplanacağından ocağa kayıtlı Partililerin kongrede hazır bulunmaları rica olunur.
Muayyen fasılalarla nüfus sayımı yapmak, artık medenî uluslarda bir ihtiyaç ve kaide olmuştur. Öyle kL bugün bütün dünyada bir tek medeni ulus yoktur ki. muayyen fasılalarla sayım yapmasın. ________________
rlm kİ bu İlâçların bir takımı Bulga-ristandan ve diğerleri Avrupadan gelir. Bizde de bunların toplanmasına acaba ne zaman başlanacaktır?. Hiç bir meraklı çıkmıyacak mı?
26 — Gripten veya âdi soğuk algınlığından ileri gelen boğaz ağrısına badem şurubu, (badem sübyesi) fayda verir.
123466789 10
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Hayat kaynağı bir madde - Su.
2 — Lâzım gelen şeyi yap.
3 — Geçmiş zamandan bahseden ilim - Salata nevinden bir ol.
4 — Tersi İhtimal demektir - Sonuna I gelirse Amerika’da bir hükümettir.
5 — Tersi harb âletidir * Neft edatı.
6 — Küçük mağara - Elbise
7 — Bir meyva - Hassas.
8 — Dolu değil - Sıfat eki - Kurum.
9 — Makinist.
10 — Tersi tamam olmıyan ilgidir,
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Davet. Tank, 2 — Alâminüt, 3 — Vâdeliborç, 4 — Emek, Sema, 5 — Tll, Bar, K. K„ 6 — Nisankarı, 7 — Tüberküloz, 8 — Atom. Alâka, 9 — Rakrok, 10 — Koç, Kızart.
I.
B Gömlekiş
BİRİNCİ SINIF GÖMLEK tl
Sirkeci Hamldlye cad 27
Tel: 20096
MUKADDES YALAN
Yazan: Leon Malicet Çeviren: (Vâ . Nû)
1 Tefrika No, 1 ■ ■■ ı .
Birinci kısım BEYHUDE FEDAKÂRLIK
I
Nakışlarla ve heykelciklerle süslü küçük yazı masası, bir sürü davetiye garriarile örtülmüştü; ve dalgın dalgın duran Madam Dandevlile’ln önünde bir adres listesi serili bulunuyordu.
Uzun, beyaz, İnce ve zarif eli uzandı; bezgin bir hareketle yukarı kalktı. kumral, ipek gibi saçlarını hâlâ çizgisi? ve güzel olan alnından kaldırdı. Bu alırı, pek genç bir kadının alnı gibiydi. Gözlerinin de İfadesi pek tanıydı. Ağız, bir çocuk ağzı halinde gülümsüyordu. Hadmın endamı İse, zarifli.
- Herkesin fjkrlnce de güzelliğiyle Bicşhur Madam Dandevllle, hâlâ pek tüzel kadınlar arasındaydı.
Davetiyelerden birini alarak belki yüzüncü defa okudu.
«Madam Dandevllle 31 aralıkta MurfÇe şatosunda vereceği suvareye We1 vermenizi sizden rica eder.»
Alt kısımda da, şu kelime yazılıydı; « Danscdllccek».
Kadın, hazin hazin güldü; ve san
ki rüyadaymış gibi hafifçe tekrarladı:
«— Danscdilecek! Dansedllecek! Feleğin ne istihzası I Gönlümde matem var. Halbuki ben balo veriyorum. Kalbim ıstırapta çatlıyor. Lâkayıt İnsanları dansetmeleri için evime çağırıyorum. İhtimal ağlıyacağım. Istırabıma hâkim olmak için son derecede işkence çekmem lâzım gelecek. Neşeli valsler dlnllyeceğim. Ne komedi!»
Bir müddet, bezgin, böylece durdu.' Kudurmuşçasına esen rüzgârı dinledi. Gözlerini şöminenin ölen ateşine daldırdı. Fakat bu ateş, birdenbire bacadan vuran rüzgârın tesirlle canlanarak odayı, canlı ve kırmızı bir ışığa boğdu.
Kadın kalkıp pencereye yaklaştı. Hususi parkla, yaprakları dökülmüş İhtiyar ağaçlar, devâsâ iskelelere benziyordu. Üzerleri karla dolu, altları siyah dalları, ümitsizlikle sallanan kollara benziyordu. Rüzgâr mütemadiyen esiyor, karlan süpürüyor, süpürüyordu. Madam Dandevllle. tit-rlyerek mırıldandı:
«— Ne meşum rüzgâr!»
Sonra, zlluılıie musallat bir düşün
ceye devam ediyormuş gibi:
(— Acaba gelir mi?» diye sordu.
Kendi sualine kendi cevap verdi:
«— Niçin gelmesin? Ne gibi bahane bulabilir? Gelmesi lâzım Sonuncu defa olacaktır amma, onu gene görmek, onunla konuşmak İstiyorum.»
Bitkin bir halde kendini bir iskemleye Bıraktı.
c— Ah, aman ya Rabbi, ne felâket! Ben, Jeanne Dandevllle bu hale geleyim. Yalvarmağa mecbur kalayımf Bir merhamet kelimesi dileneyim. Bir kere buluşmayı temin İçin böyle tuzaklar kurayım. Öyleyse benim kalbim, hicabım, gururum, hiçbir şeyim katmadı. Hayır, hayır! Ben mahvoldum. O benim bütün kalbimi zaptetti. Bütün hüviyetimi aldı. Ben önünüm. Ona aidim. Bütün vazifelerimi unuttum. Anne olduğumu da unut-tum.Aşk uğrunda her şeyi feda ettim, şimdi bu yüzden ceza görüyorum. Bu adaletin İktizasıdır. Varayım artık ıstırap çekeyim. Onu seviyorum, o bana darbeler İndiriyor, kendisini daha fazla seviyorum. Beni terkettl, gene seviyorum. Beni itiyor, daha fazla se-yiyorum. Ne elim vaziyet!»
Bir müddet sonra, aklından şunları geçirdi:
(— Ben alçağım. Onun nişanlandığını öğrenince, evime kapanmalıydım. Bir hırsızdan şahsımı esirger gibi, kapımı yüzüne örtmeliydim Hattâ, kendiliğinden bana gelse bile aç-
mamajıydım. Fakat, hayır, bunu yapamadım. Kendisini görmek için ne mümkünse, ona başvurdum. O da bana izahat vermekten kaçındı. Mektup yazdım, yalvardım, ihtimal kİ, onu tekrar ele geçirmeği, aşkını tekrar kazanmayı umuyorum. Bu utandırıcı aşk uğrunda mücadele ettim. Mağiûboldum. Bu da kâfi gelmiyor, o.ıu tekrar görebilmek İçin böyle bh balo veriyorum. Acaba gelecek mt? Şr.yet gelirse nlşanlıslyle beraber olacaktır. İkisini, zaferleri içinde yan yana göreceğim. Ne alçalış! Halbuki ben bu alçalışı arıyorum. Onu İstiyorum; zira, ancak bu pahaya onu görebileceğim.»
Şandl artık büsbütün teessüre kapılmıştı, Güzel alnından siyah düşüncelerin bulutlan geçiyordu. Gözlerini kapamış, dalma gülümslyen dudak-la-ının kenarında Ud çizgi, susuyordu.
Taze ve neşeli bir kahkaha, Jeanne'ı tepeden tırnağa titretişi. Bir sıçrayışta ayağa kalktı; bozulmuş saçlarını aynada düzeltiverdi. Kendine hâkim olup şöyle düşündü:
« — Kızım geliyor, Yavrucağın hiçbir şeyden şüphelenmemesi lâzım.»
Salona, hakikaten de. bir bahar güneşi kadar hafif ve güzel bir genç kız girivermişti. On yedi, on seklzln-deydi. Onun da dudakları, anneslnin-kller gibi dalma gülümsemeğe hazır. Esasen, genç kız, umumiyetle anne-
sine benziyordu. Madam Dandevllle, o yaştayken, her halde tıpkı böyle olacaktı. Yalnız, vaktiyle onun buklelerinde daha fazla bir kızıl ışıltı vardı.
Kız İçeri girer girmez annesinin boynuna sarıldı.
— Sana verecek bir haberim var, tahmin et, bakalım.
— Her halde İyi bir şeydir?
— Tabii, çok, çok iyi.
Madam Dandevllle,kızını okşadı; dalgın dalgın sordu:
— Neymiş?
— Ooo, neymiş? Neymiş? Haydi tahmin et. Zihnini yormuyorsun. Olur mu ya böyle, anneciğim?
— Bulamadım. Söyle haydi, kızım. Balo elbisesini mİ seçtin?
Anie. honşnutsuzluğunu gösterir bir şekilde somurttu.
— Aman, anneciğim, seni İşiten de beni sırf üst başla meşgul sanacak. Doğrusu sana yakışmaz. Öyleyse ben de söyllyeylm. İşte bir mektup.
— Ya. mektup Jacques'tan mı?
— Evet, oğlunuz Jacques'tan. Yazıyor kİ. buraya yalnız balo İçin gcl-mlyecekmlş, albayından İzin almış, epey uzun müddet kale çakmış. Sen* başını filân beraber geçireceğiz. E, memnun oldun mu?
— Tabii, tabii, pek memnun oldum. Sizi, ikinizi yanımda görmek benim İçin saadetlerin en büyüğüdür. Hattâ, temenni ettiğim en büyük saadet
budur.
Genç kız, dalgın dalgın, mırıldandı:
— Hep mj yanında? Bu mümkün olamaz.
— Doğru, kızım. Annen egoistlik ediyor. Onun bu hodbinliğini affet. Amma, düşün kİ, sen de beni terke-dip gidecek olursan, hayatta pek yalnız kalacağtm. Dayanılmaz şeklide yalnız kalacağım.
İstikbal, gözlerinin önünde beliriverdi. İhtiyarlığı geliyordu. Kadıncağız, bütün muhitinde, dayanılmaz bir boşluk hissetti. Gidecek daha uzun, upuzun bir yolu vardı. Bu yola, yardımsız, Istlnatsız, arkadaşsız nasıl devam edebilecekti? Tâ ölüme kadar uzanan bu münzevi ve tenha yol. cidden tahammiilfersnydı.
Bunun üzerine, epey zamandır zaptettiği hıçkırıklar, boğazından yukan çıktı, onu boğdu. Bir feryat kopardı, gözlerini kapadı, yaşlar kapalı kirpikleri arasından süzüldü.
— Ben deliyim. Bilmeksizin konuşuyorum. Anneciğim, ben seni bırakır mıyım hiç? Seni asla yalnız bırakmı-yacağun. İhtimal evleneceğim. Pl-erre'e varacağım. Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Bu İzdivaç sana kızım kaybettlrmlyecek; bilâkis sana başka bir oğul verecek. Senin yanında ikimiz birden bulunacağız. Seni okşıyacağız, başımıza cacedeceğiı.
(Arkası var)
İÜ ■ —■|P «** ıj
n n 9 n «U
Sahüe 1
Londra belediyesinin ve reisi nin hususiyet ve imtiyazları
Kü ç%^şOiWai»
Belediye lordu, sitenin hâkimidir ve Ktraldan sonra herkesten evvel gelir
Londra belediye lordu, yani Londra belediye reisi İngiltere'nin tarih ve ananelerinde mühim bir mevki Uf/al etmektedir. Onun mevkii ve sı-fM.ı, başka memleketler belediye rejilerinin mfat ve salâhiyetlerine ben-lemez.
Kendisi Londra'da ve milli içlerde büyük bir simadır. Şile'nin hâkimi olarak, büyük bir ka2aî kudrete sahiptir, İngiltere'nin esaslı cinayet mahkemesi olan, Old Bailey'dekl merkezi cinayet mahkemesinin her celsesine başkanlık eder. Bundan başka. Manslon House'dakl mahalli 61te mahkemesi de onun başkanlığında toplanır.
Milli işlerde, Belediye Lordu, bütün içtimai ve siyasi fonksiyonlarda Londra'nın mümessili olarak hareket eder. Kıral tarafından parlamentonun büyük açılış merasiminde onun asilzadeler galerisinde bir koltuğu vardır. Bir Britanya hükümdarının Blûmünde, Belediye Lordu defhal. içtimaa çağrılan «Meclisi Hâs> a davet edilir.
Belediye Lordu milli misafirperverliğin de kaynağıdır. Britanya’yı ziyaret eden tanınmış şahsiyetlere Belediye Lordunun harbden önce verdiği ziyafetler ve kabul törenleri meşhurdur. Belediye Lordu, aynı zamanda, (Manslon House) İane İşleri ka-naille milli hayır İşlerini de organize eder.
Londra'da beledi İşleri reisinin eski ihtişamına bir sembol olarak, belediye Lordu resmen, kiralın şahsından •onra. Site'deki başka herkese te-kaddiim hakkını haizdir. Belediye lordunun müsaadesi olmadan, hiç bir kıta Site'den geçemez. Bütün bu kudretlerin, imtiyazların tarihten artakalan hakların arkasında, Londra İle İngiltere'nin muhtelif kır alların m prenslerinin, valilerinin asırlarca siyasi mücadeleleri gizildir. Belediye Lordu unvanı da bir asır sonra teessüs etti.
Londra 800 sene kendi belediye başkamı» kendi seçmiş ve böyle yapmakla da hürriyetini temin ve muhafaza etmiştir. Hiç bir asilzade yahut saray gözdesi belediye başkanı olamamıştır. Seçim her vakit bugün demokrasi dediğimiz şeyin İfade ettiği mânaJ olmamışsa da, belediye başkanlığı dalma Londralıların seçtiği kimseye verilmiştir.
, Bugün bir kimse İlkin Site belediye dairelerinden birinde (başkanlık ve hâkimlik manasına gelen) alder-man olarak seçildikten sonra Belediye Lordu olabilir. Onu sonra, diğer belediye daireleri başkanlar! (alderman) 1ar (Shriff) llğe seçerler. İşte Belediye Lordu seçilmek İşi bundan sonra gelir. Barış zamanlarında belediye geçimleri çok gösterişli törenlerle yapılır. Bu merasim, yeni belediye başkanınm, altın yaldızlı faytona binerek muhteşem bir alayla Londra sokaklarım dolaştığı meşhur «Belediye Lordu gösterisinde), en
yüksek derecesini bulur.
Belediye lordu, Londra sitesinin bir mli karesinin şehir işleri başkamdir. Onun beledi İdare heyeti «City Corporation» ismlle tanınmıştır.
Heyetin dairesi, bugün Alman bom-balarlic harap olan, eski Gulldhall-dur. Heyet, her biri bir belediye dairesinden olmak üzere yirmi beş (al-dermar ) dan müteşekkildir. Mecliste 206 belediye âzası vardır. tAlder-man> 1ar kaydı hayat şartile seçilirler. Belediye azalan İşe her sene in-tlhabolunurlar.
Londra belediyesi eçmenlerinl ortaçağda esnaf loncalart teşkil etmişlerdi. Bu loncalar mensupları çeşitli alay, toplantı ve gösterilerde göz alıcı elbiseler giyiyorlardı. Londra gittikçe bir ticaret merkezi olunca bu ortaçağ ocakları o kadar kuvvetli bir hale gelmişlerdir kİ hemen hemen kendi başlarına bir belediye otoritesi olmuşlardı.
Loncaların ikbal günleri on dördüncü ve on beşinci asırlara tesadüf etmiştir, fakat iktisadi ve sınai şartlardaki değişiklikler, yavaş yavaş bunları kuvvetten mahrum etmiştir. Fakat bu ocaklar varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bugünkü balıkçılar, bakkallar, kadlfeciier, biracılar, kâğıtçılar ve kuyumcular birliği ve diğer birlikler bunlardan bazılarıdır. (City Llvery Company) 1er, zengin ve nüfuz sahibi olduklarından, belediye lordu İle belediye meclisinin seçiminde büyük rol oynarlar ve aynı zamanda mühim eğitim ve hayır işleri başarırlar. Bunlar — tabii barış zamanında — içtimai hayata merkez vazifesi görürler. Belediye meclisinin kendi salonlarında verdikleri ziyafete daveti, hiç bir aklı başında adam reddetmez.
Belediye lordu İle (City Corporation' denilen şehir meclisinin bugün fiili beledi kuvvetinin tam olarak ne olduğunu belki merak edersiniz
Umumi meclis (common councll), Borough Cooncll'in mutat işlerini görür, şehrin sokaklarını aydınlatır, temizler, kaldırımların! yapar, sağlık ve kanalizasyon işlerine bakar. Bundan başka (City Corporation) Taymls nehrinin sıhhi kontrolünü yapmakla mükelleftir. Muayyen pazarlar kurmak. Taymls (lzerindeki dört site köprüsünü muhafaza etmek. Londra limanı otoritelerine ve Taymls koruma meclisine temsiîciler göndermek vazifesi de bu meclise aittir.
Londra’nın eski kuvvet ve İstiklâlinden baki kalıp yaşıyan enteresan bir müessese daha vardır kİ, o da. fflte'nlıı II karesini müdafaa etmek İçin, bir polis kuvvetine sahip olmasıdır. Bu kuvvet bin kadar polisten mürekkeptir.
Londra belediye lordu, Londra'lıla-nn kalblerlnde aziz bir yer tutan İki şeyin timsalidir. Hürriyet ve İstiklâl. Bunda aynı ramanda Londra'nın gururuna dokunan bir şey mevcuttur.
Altnanyada bulunan İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin Almanlarla dostluk lesls etmesi yakın zamana kadar yasaktı. Son zamanlarda bu yasak, bazı kayıtlarla kaldırılmıştır Yukarıdaki resimlerden birincisinde yasak varken bir bahçede bir kenarda oturan Amerikan askerleri ve yalnız başlarına danseden Alman kadınları, aşağıda bir Alman kadınlyle pek samimi dostluk tesis eden bir İngiliz neferi ve bir Alman matmazellle görüşen bir Sovyet askeri görünüyor.
| - iş ariyanlar DÜRÜST BİR GENÇ — Lise mezunu müesseselerde muhabere, mu-ınsebe. her İşte çalışır askerlikle ilişiği yok acele İş İstiyor. Akşamda A.KJâ rumuzuna. 606 — CİHANGİRDE — Pazarlıksız 30,000 liraya 25,000 Hra ve 20,000 üç adet çog kelepir acele satılık apar Umanlar Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâblt han İkinci kat z3 NO. Telefon 42368 630 — 1
150.000 LİRAYA — 15 adet dükkân ve 583 metre sahalı İstanbulda satılık mükemmel bina müracaat Ferdi Şelek Türk Emlâk Bürosu Galata ömerâblt han ikinci kat 23 No. Telefon 42368 633 — I
TOPTANCI VE HAZIR ELBİSE DIKTtRMEK ÎŞTİYtlN TÜCCARLARA — İyi dikiş diken bir bayan, etek, bluz, kimono, pijama, çocuk elbise ve önlükleri dikmek İstiyor. Arzu edenler mektupla Bomontl Silâhşor sokak No. 2/67 d« bayan Ayşeye müracaat. 59t — 1
15000 LİRAYA — Pendlkte bir katı 3 bir katı 4 odalı tam kâgir konforlu acele satılık küçük apar tıman Ferdi Stlek Tiirk Emlâk Galata Ömerâblt han 23/2 Telefon 42363 638 — 1
ÇOCUKSUZ İKİ GENÇ KAR! KOCA — Apart imanlarda veya buna mümasil yerlerde münasip İşi aramaktadırlar. Kefil gösterebilirler. Akşamda (Ç.K) rumuzuna mektupla müracaat. 624 — 2
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — İçinde Jl) beygirlik trlfaze matörlü, kirası ucuz bir dükkân acele devredilecektir. Beşiktaş Akaretlerde tellâl Necati'den sorulması. 622—
ON SENE — Fabrika teknik ve mail hesap işlerinde çalışmış tecrübeli ve yüksek tahsilli bir zat günün belirli saatlerinde İş arıyor. K. C. rtmzlle müracaat. 621
SATILIK ARSA — Nişaııtaş Güzel Bahçe sok. cephesi 12,10 m. derinliği 25 m. Fevkalâde manzaralı bir arsa ucuz fiatle satılıktır. Müracaat Tel: 43945. 593 — 1
TİCARET LİSESİ VE BİR FRANSIZ LİSESİNDEN MEZUNUM — Eski Türkçe bilirim. Öğleden sonraları jalışmag üzere hususi ders verme dahil her hangi bir İş aramaktayım. Taliplerin N. C. rümuzuna müracaatları. 631 — I DEVREN SATILIK — Zengin ve kibar bir muhitte dört yol ağzında bütün (İnhisar) maddekrinl havi ar-diyell İşlek bir bakkaliye İçindeki mallan İle satılıktır. Müracaat: Maçka Teşvikiye Ömer Rüştü paşa sokak 26 No. kasap Murat. 601 —
TEZGÂHTARLIK ARIYORUM — Bakkaliye tezgâhtarlığında ihtisası oian tecrübeli askerlikle ilişiği olmayan kefil verebilir. Akşamda (T. LT rümuzuna mektupla müracaat. 627 — ACELE DEVREN KİRALIK YAZIHANE — Sirkeci Kafkas Geçidi No. 3 telefon ve konforu muntazam yazıhane devren kiralıktır. Adrese müracaat. edilmesi. 643 — 1
SATILIK DEPOLAR — Galata rıhtımında ve Ortaköyde sahilde depo ve mağazalar satılıktır, icabında boş teslim edilebilir. Mü. Galata. Nur han No. 13. Tel: 43265. 641 — 5
FRANSIZCA, ARAPÇA VE TÜRKÇE — Dillerinin her birinden diğer ikisine aynı kolaylık ve yetki İle tercüme yapan bir üniversite mezunu tercüme ve muhabzre İşlerinde çalışabilir. Akşamda p.p. 614 — 4
ELE GEÇMEZ FIRSAT - İstiklâl caddesinde mağara, Tepebaşında kıraathane devren satılıktır. Saat 3-5 arasında Tepebaşı Yenişehir Pa'as kıraathanesinde . Arsiana müracaat. 640 — 1
İŞÇİ ARİYANLAR
BİRİNCİ SINIP ŞAPKA ATÖLYELERİNDE — Çalışmış bir prömiyer aranıyor. Müsait şartlar gösterilecektir. Istlyenier sabahlan Taksim bahçesi karşısında Uygun apartımaninin 5 numarasına müracaat. 46) —
ERENKÖY - SUADİYE - BOSTANCI — Havalisinde sahilde asfalt üstünde muhtelif flatlerde villâ, köşk, arsa almak, satmak Istlyenier Suadi-ye Şsn sokak Gündüz Bakkaliyesine müracaat. 639 — 2
İNGİLİZCE VE TÜRKÇEYE VAKIF — Tercümeye muktedir bayan aranıyor. Kolej mezunları tercih edilir. Çalışılacak ticarethane Beyoğ-lundadır. Mektupla Beyoğlu Posta kutusu 2163 müracaat. 596 — 1 SATILIK KIYMETLİ ARSA - Fe-neryolu, Selâmi Çtşme. Hacı Mehmet Efendi asfalt sokağında, 1. numaralı evin ittisalinde tramvay durağına' yüz metre mesafede ağaçlı, köşe başında iki cepheli güzel arsa satılıktır. Fincancılar sokak Mahmudiye hanı karşısında No. 32 ye müracaat. 600 — 1
ÜÇ KİŞİLİK BİR AİLENIN — Ev ve y.*mek İşlerini görecek bir bayan aranıyor. İstlyenlerln: Sultanhamam. Emlnbey han altında 22 numaraya müracaatları. 604 — 7
ACELE SATILIK EV — Beykoz Ya-lıköy Gazi Yunus sokağı 39 numara çayıra nazır 8 odalı ve bahçe, ahırı mevcut satılıktır. İçindekilere ve Teşvikiye Köknar sokak bakkal bay Haşana müracaat. 612 —
HASTABAKICI ARANIYOR — Or-taköy Şifa Yurduna hastabakıcı alınacaktır. İsteklilerin htr gün öğleden sonra müesseseye müracaat etmeleri. Muallim Naci cad. No. 115. 642 — 2
ALMANCA DERSLERİ - BİT AvrupalI öğretmen üniversite 'ise talebelerine ve hususi ders alacaklara iyi ders verir. Pratik ders ve imtihanlara hazırlar. Prau Slftar Tak--ım Hoca Zade sokak 11 kat 3 634 —5
DAKTİLO — Çabuk yazabilen bir bayan alınacaktır. Çabuk ve doğru yazmayanlar müracaat emmemehdlr. Ankara caddesi, Reşit Ef. han (Ogutı) adresine. 648 — 1
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: YÜKSEK TİCARET MEKTEBİ MEZUNU ARANIYOR — Askerliğini bitirmiş olanların İstanbul Emniyet Sandığına müracaatları 647 — 6 İNGİLİZCE. FRANSIZCA DERSLERİ — Kolej mezunu bayandan haftada 2-3 gün evlerde kalabilir Yeni kolay methot. Ders 11/2 saattir İdiomatlc rümuzuna müracaat 628 —
— Kiralık — Satılık
HALİÇ FENER CADDESİ - Bir cephesi deniz lebi derya, içinde iki bina olan ve büyük arsası heyeti umtımlyeâl 504 mm. olan. Fabrika, imalâthane, depo yapmaya müsait olan bu emlâk satılıktır. Müracaat yeri: Beyoğlu Büyük Parmakkapı köşe başı No. 4 kat 2 SÜhlUet Emlâk bürosu. Zarif Öralp'a müracaat. Tel: 42396 813 — 3
5,000 LİRADAN 500,000 LİRAYA -Kadar emlâk almak ve satmak ve İpotek yapmak Istlyenier kârlı İşi olup devir veya ortak Istlyenier Beyoğlu Büyük Parmakkapı cadde üzerinde köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif Özalp'a müracaat. Tel: 42396. 297 — 14
BOŞ YAZIHANELER—Bir ve lçlçe olmak üzere İkişer odadan İbaret altı yazıhane ayrı ayn kiraya verileceğinden isteyenlerin aşağıdaki adrese müracaatları: Oalata’da, Mumhane caddesinde, 11! No. lı dükkânda Yor-gl Mağos. 497 —
SATILIK BAĞ VE TARLA — Top-kapı dışında Müveddet H. terekesine alt bağ ve tarla 12/K/945 günü 14 te Beykoz mahkemesinde satılacaktır Arzu edenlerin gelmeleri. 652 — 1
12000 LİRAYA — Aksarayda tramvay caddesinde 8 odalı 278 mette sahalı 852 lira kiralı acele satılık ahşap ev. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu ömerâblt han 2 nel kat 23 No Telefon 42368 629 — HER TÜRLÜ İNHİSAR MADDELERİ — Pul kırtasiye ve saire satan ve (20563) numaralı telefonlu Sultanahmet Flrüzağa camisi karşısındaki dükkânıma ortak arıyorum. Her gün saat 1-3 arasında görüşebilir. 650 — 2
55,000 LİRAYA — Büyükderedg asfalt üzerinde 11 odalı tamire mulıtaç değil büyük bahçeli şahane satılık yalı. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâblt han İkinci kat 23 No. Telefon 42368 631 — 1
APARTIMAN KATI ARIYORUZ -Boş ve eşyalı konforlu İki odadan 8 odaya kadar Beyoğlu ve civarlarında İstiklâl caddesi Havagazı şirketi karşısında Yıldız Emlâk. Telefon: 43376 645 — 1
15,000 LİRAYA - Modada Yeni Fikir sokağında 14 No. 11 iki sokağa yüzü olan ve içinde kuyu sarnıç ve çamaşırlığı bulunan çok kelepir arsa satılıktır. Görmek ve satın almak için Ferdi Selek Türü Emlâk Bürosuna müracaat Galata ömerâblt han ikinci kat 23 No. Telefon 42?68 032 _ 1 Ij-MÜTE FERRI K
İNOİLİZCE DERSİ — Mütekait muallim tarafından verilmektedir. Matler uygundur. Evlere de gidilir. Akşam gazetesinde Y. ü. rümuzuna müracaat. 887 — 1
ORTAK ARANIYOR — Yüzde yü? garantili ve çok kârlı İşlere asgari 5000 daha yüksek sermayeli arkadaşlara İhtiyaç vardır. Akşamda (K) rümuzuna mektupla müracaat.
«10 — 13
PARADA KOLAYLIK — Tamirat surettle emlâkinizden İstifade etmek isterseniz Galata Ada han 8 numara 3 ten 7 ye kadar müracaat. Tel: 41663 611 — 13
KÂRLI ŞEKER İMALÂTHANESİ İÇİN — Yedi bin liralık bir ortak aranıyor. Eminönü, Asmaaltı. Lazarl Papazoğlu han No. 20, bayan Sofya’ya müracaat. 648 — I
İNGİLİZCE, ALMANCA, FRANSIZCA — Tecrübeli muallim hususi veya grup halinde çabuk, esaslı ayrı usulle ders verir. Akşam'da (Yüksek Lisan) rümuzuna mektupla müracaat ___________________________649 — 1
İNGİLİZCE DERSLERİ — Bir İngiliz bayan 10-20 yaşlarında çocuk ve gençlere İngilizce dersleri verir. Akşam’da Bayan C. rumuzuna mektupla müracaatları._________651 — 1
İNGİLİZ, AMERİKAN MEKTEPLERİNDE OKUYAN ZAYIF TALEBELERE — Tecrübeli bayan öğretmen haftada 2-4 saat talebenin ders hazırlama saatinde nezaret edip ilerletir. Akşamda (180) e yazılması.
605 — 1
Yiyecek maddeleri alınacak
7 ürkiye Demir ve Çelik F abrıkaları Müessesesi Müdürlüğünden
Müessesemiz İhtiyacı olan ÜLKÜ'de teslim şartile cins ve miktarı yazılı yiyecek maddeleri kapalı zarf usuliie satın alı_ nacaktır
Bulgur 27 Ton
Pirinç 27 «
Kuru fasulya 27 «
Nohut 17 (
Mercimek 7 (
Salça 4 «
Makarna 4 (
Kırmızı biber 800 K?.
(çubuk, kesme fiyango)
Taliplerin teklif edecekleri her cins erzaktan mühürlü bir torba veya kutu içinde üç kiloluk numune vermeleri lâzım, dir. Nümuneslz teklifler nazarı itibare alınmaz. Gönderilecek nümuneler mevadj ecnebiye ve İrilik cihetlerinden analiz ve muayene edilir ve kime ihale edilirse teslimatı bu neticeye gö_ re yapılması lcabeder.
Çuvallar bildirilecek adrese müessesece gönderilir.
Kapalı zarflar teklif edilen fiat üzerinden mal tutarının % 7,5 nisbetinde bir teminat mektubu İhtiva edecektir. Yapıla, cak tecrübe neticesinde, malın cinsine ve fiatına göre müessese ihaleyi toptan veya parti halinde vermekte serbesttir.
Kapalı zarf ve nümuneler en geç 15 ekim 1945 pazartesi gü. nü saat 15 e kadar müessesemlze gelmiş olmalıdır. Zarflar aynı gün saat 16 da açılıp nümuneleıin tecrübe ve tahlilinden sonra ihale yapılacaktır. (129541
Muhtelif tipte kazma satılıyor
Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğünden
Vahidi Fiatı Malın cinsi____________________________________________________Kuruş St.
Kazma No 1 2250 Gr. (bir UCU sivri bir ucuz kazmalı) Kilosu 97.84
> » 1 2500 * (bir ucu sivri bir ucu kazmalı) > 97.84
> > 2 2250 » (bir ucu sivri bir ucu kazmalı) » 10539
> > 2 2500 > (bir ucu sivri bir ucu kazmalı.) » 105.39
» * 4 2250 ■ 'İki ucu sivri) ■ 105.39
* » 4 3000 * (Uü uc» sivri) » 105.39
> » 7 2500 » (bir ucu sivri bir ucu balta» » 10539
» » 7 2250 > (bir ucu kazma bir ucu balta) » 10539
Kazmalı balta Adedi 80,—
Adres
Ticaret 'Ofisi Umum Müdürlüğü Bahçekapı - Yeni Postahane karşısı
Valde Han kat 5 İstanbul Telgraf (Tarfo). Telefon: 24233 (13342)
Öğrenci yazımı
Ankara Fen Fakültesi dekanlığından:
1 — Fakültemize serbest lisana, Matematik. Fizik ve Kimya öğretim lisansları ve Yüksek Kimyagerlik çulu için öğrenci alınacaktır
2 - Yen! öğrencilerin yazılmaları 1-20 ekim ayı eski öğrencilerin kayıtlarının yenilenmesi 10-27 ekim ayı arasında yapılacaktır
3 — Yazılan yeni öğrencilerin sayısı, Fakültenin alabileceği iğrenci «ayısını aşarsa, yazılantar arasında 23 ve 24 ekim ayı günleri saat tam 9 da. Matematik ve Fizik - Kimyadan seçme İmtihanı yapılacaktır
Llsçnln her üç sınıfında da iftihar kitabına geçmiş olan 5 öğrenci imtihansız alınacaktır.
4 — Onu matematik, onu fizik ve onu kimya öğretim Lisansları için olmak üzere yeniden alınacak 30 harçlıktı öğrencinin imtihanları. 23 ve 21 ekim ayı günleri saat tam 9 Jn matematik ve fizik - kimyadan yaj ılıcaktır.
(Harçlıklı öğrenci olmak için şartlar şunlardır: Türk olmak, kendisinin veya ailesinin yüksek öğrenimin) sağlıyacak kadar geliri bulunmak va hiç bir yerde çalışmamak. 25 yaşını bitirmiş olmamak, evli bulunmamak. Tiirklyenln herhangi bir yerinde öğretmen olarak çalışmaya engel olabilecek bir sakatlık ve hastalığı bulunmamak (buna alt rapor. İmtihanı kazandıktan sonra tam teşkilâtlı bir sağlık heyetinden alınır >
5 — Harçlıktı olmak İstesin veya istemesin, fakültemize girmek üzere ayda olarak yazılan bütün öğrenciler 23 ekim ayı günü tam saat 8.30 da Gazi Terbiye Enstitüsü binasında fakülte İdaresine bizzat görünmelidir. Hangi sebeple olursa olsun o saatte gelmemiş bulunanlar bu yıl fakültemize vazılma hakkını kaybetmiş olacaklardır
6 — Eski öğrencilerimizin sertifika imtihanları ve askerlik dersi imtihanı, 8-20 ekim ayı arasında fakültede ilân edilen günlerde yapılacaktır.
7 — Başka bir fakülteden nakil kabul edilmez.
8 — İşleri üzerinde her türlü bLlglyl edinmek Istlyenier eylül ay> için-
de pazartesi, çarşamba ve cuma günleri, ekim ayında hergün. çalışma saatlerinde Gazi Terbiye Enstitüsü binasındaki fakülte İdaresine başvurabilirler (Tel: 7185 den 192) (11409»
İstanbul Tıp Fakültesinden
Fakültemiz hijyen, fizyoloji enstitülerce 1. iç hastalıkları, kulak . boğaz - burun psihiyatrl, üroloji kliniklerinde asistanlık lar. anatomi enstitüsünde prosektörlük ve asistanlık, diştababe. ti okulunda da protezcilik ve asistanlık açıktır, İsteklilerin 25/ Eklm/1945 günü akşamına kadar dekanlığa baş vurmaları.
(13305)
Maliye Bakanlığında m
Beşlktaşta Hayrettin iskelesi sokağındaki İstanbul maliye kırtasiye deposunda nümunesine göre yaptırılacak 100 adet Isttf tahtası İÇln bulunan fiat lâyık hadde görülmediğinden yeniden eksiltmeye konulmuştur, isteklilerin 120 Ura muvakkat teminat parası He birlikte II ekim 194B perşembe günü saat 14 de mezkûr depoya müracaatları. (12831)
Br-hJlfe
AKŞAM
10 Ek:m 1945
HAŞAN LİMON ÇİÇEKLERİ «*?'
Osmanlı Bankası
OsmanlI Bankası hissedarlar umumi heyetinin esas nizamnamesinin 29 uncu maddesi hükümlerine tevfikan 90 Ekini 1945 tarihine rastlayan salı günü saat 12,30 da Londra’da Old Broad Street'de, Wlnchester Ho-use E. C. 2 de İçtimaa davet edildiği 11 An olunur.
Zayi — Alucra nüfus memurluğundan aldığım, nüfus kâğıdımla birlikte Alucra askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi, ekmek karnemi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 319 doğumlu Aziz oğlu İsmail Duvarbaşı
S
i
GÜNDEM
1 _ Umumî komitenin İ944 iş senesine alt raporu.
2 — 31 Aralık 1944 de kesilen hesapların tasdiki.
3 — Temettü hissesinin tayini.
4 — Umumi komiteye tayin edilecek Azalar,
5 — Tali komiteye verilecek ücret.
Esas nizamnamenin 21 nel maddesi mucibince umumî heyet en az otuz hisseye sahip olan bllfimum hissedarlardan terekküp eder. 30 Ekim tarihinde toplanacak umumi hevete İştirak hakkını haiz olabllınsk için hissedarların hisse senetlerini içtima tarihinden en az on gün evvel aşağıdaki adreslere tevdi etmiş olmaları lâzımdır:
parlste T Rue Meyerbeer (IX) da Bankanın Merkezine:
Londra'da 26 Thrûgmorton Street E. C. 2 de Bankanın Merkezine:
İstanbul'da Bankanın merkezi idaresine;
Ve Bankanı:
Zayi — Hafik nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımla birlikte Hafik askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim, Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
335 doğumlu Mehmet Çiçek
Diplomalı Bir Eczacı IŞ ARIYOR Depo, lftboratuvar ve eczanede çalışır. P.K. 543 e şeraiti havi mektupla ümracaat.
Zayi — As. posta No. 460 müessesc-mizde 254500 numaralı bir L,V. Ayniyat yaprağı hoş olarak riyan uğradığından hükmü olmadığı ilân olunur. —
falla şişıaaal'İ* t“rf‘ 1
rabyokamon
x
& Mide, barsak ve vücutta birik- \
miş yağlara, gazlara, toksinlere karşı I
kullanılır. /
nMMi Ürolog — Operatör obmH
I Dr. Süreyya ATAMAL
I idrar yolları ve tenasül hasta-| ılıkları Mütehassısı
i Beyoğlu — Parmakkapı
SAÇLARA IL1YAT VERECEK BİR İCAD ■■■ saç n ; n v n t saç KREMİ B 1 XV * U İl KREMİ
Saçlara hayat İntizam, parlaklık verir ve dökülmesine mâni olur. Briyantin vazifesini de görür. PARFÜMOKİ vı ECZAHANELERDEN ARAYINIZ.
Alaca Toprak Ofisi Şefliğinden:
1 — Sevkıyat talimatnamemiz dahilinde ve benzin ve lâstik verilmemek kaydile 4500 ton mahsulün Alacadan Yerköye nakli İşi müteahhide verilecektir.
2 _ Eksiltme 25 Ekini 945 perşembe günü saat 15 dB Alacada mll-esstsemizde açık olarak komisyon huzurunda yapılacaktır.
İsteklilerin bıı mlkdar nakllyeyl başarmıya ehli olduklarını tfcllrtlr vesaikle beş bin liralık güvenme nvjkbuzlle belli günde hazır bulunma-lari İlân olunur. U3257'
Kireç kaymağı, Mayi Klor ve Asid Klorhidrik satışı Sümerbank Selliiloz Sanayii Müessesesi müdürlüğünden
İZMİT
Klor - Alkali Fabrikamız:
1 — Kireç kaymağı en az % 30 aktif klorlu
2 — Mayi klor
3 — Asid klorhidrik 19 - 21* Be
İstihsalin-’ r işlenmiştir.
İstekli -in sıraya girmek üzere ihtiyaçlarını İzmlt'de müessesemlz müdürlüğ- • yazı İle bildirmeleri İlân olunur.
Bunla: t :ı; :
a — Ki; • kaymağı 100 ve 200 kiloluk yeni demir variller İçinde İhzar edlhnel: .-* olup beher ton fiatı müessesemlz rampa veya iskelesinde teslim,
100 Hlo'uklar TL. 350.—
200 » TL. 310.—
İstanbul'da vasıtamız içinde teslim
200 » TL. 360. —
100 kiloluk TL. 320. —
b — Mayi Klor, buna mahsus tüplerin alıcı tarafından verilmesi şartlle, beher ton fiatı müessesemlzde teslim TL. 800.—
e — Asit Klorhidrik, alıcı tarafından gönderilecek damacanalar içerisine konulmak üzere beher ton fiatı müessesemlzde teslim TL. 900.— İstanbulda vasıtamız İçinde teslim TL. 920.— Damacanalar mü-cssesemlr.ee verildiği takdirde beheri için 20. - Hra depozito alınır.
d — Bütün mamuller irin asgarî sipariş miktarı bir ton
(134721
ANKARA BELEDİYESİNDEN:
1 — Şehrin muhtelif cadde ve sokaklarında yaptırılacak beton asfalt kaplama ve trotuvar asfaltı İle bir kısım grubetlın trotuvar İşleri on beş gün süre ve kapalı zarf usulHe eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif tutarı (107,690) liradır.
3 — Geçici teminatı (6634) lira (50) kuruştur.
4 — Teminat Belediye merkez veznesine yatırılacaktır.
5 — Eksiltme ve İhale 26/10? 945 cuma günii saat 11 de Belediye dairesinde toplanan Encümende yapılacaktır.
6 — Eksiltme şartlaşması ve keşif ve buna bağlı kâğıtlar her gün Encümen kaleminde görülebilir.
7 — Bu İşe girmek İsteyenlerin en az (25) bin metre kare beton asfalt kaplama İşini İyi bir şekilde yapmış olduğuna dair vesika İbrazı ve ihaleden beş gün evvel Belediye Başkanlığına yazı İle müracaat ederek ehliyet alması ve bu ehliyeti teklif mektubuna eklemesi şarttır.
8 — İsteklilerin belli günde saat ona kadar 2490 numaralı kanunun
32 nel maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını Belediye Encümenlne vermeleri. 113432)
Hurda gemi enkazı satışı
İstanbul Defterdarlığından:
Muhammen bedeli Teminatı
Dosya No. Lira K. Lira
51196-49 3770, 18 283 Haliçte Taşkızakta bulunan 258,500
kilogram, hurda sarı, 270 kilo hurda bakır. 100 kilo hurda kurşun, 13300 kilo pik madeni, 12952,750 kilogram demir satışL
51191-61 880. 00 85 Ciballde Ayakapı 106 No. da hurdacı
Şaklr Kopuz, un dcpospnda bulunan 3500 kilo pik ve 300 kilo hurda zincir satışı.
Yukarıda yazılı mallar 5/11/945 pazartesi saat 15.30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarfla ayrı ayrı satılacaktır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarlfatı dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarını satış günü saat 14.3q a kadar komisyona vermeleri.
Fada bilgi İçin sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları. (13380)
I İstanbul Belediyesi İlânları
FISK
rüRKire bayü :
H. VİKTOR KOHEN
Kıımel Han 2 ci k«t İstanbul «
FISK Lâstikleri Harpte ve Sulhte birincidir
HARP cephelindeki randımanları ila Fiak lâstiklerinin sağlamlığı sabit olmuştur. Cephe dışında da, Fiak acentelin • markaları ne olursa olsun-elinizdeki lâstiklerin ömrünü uzatmağa, dirayetli bilgilerile hizmet etmektedirler.
SULH zamanında Rsk, beyaz çizgili kavşağı olan meşhur Safti-Flight ,, t»pT lastiğini tekrar çıkaracaktır Bunda ve diğer Fisk lastiklerinde toplanmış olan emniyet, fazla kilometre ve kullanış kolaylığı, otomobil sahiplerinin şimdiye kadar gördüğü her hangi bir neticeyi aşmış olacaktır Hjrp zamanındaki mühim Fisk icatları, yeni İmal usulleri ve yeni malzeme, sulh zamanındaki Fisk imalâtına tatbik edilecek ve bundan lâstik kullanan bütün otomobil ve kamyon sahipleri istifade etmiş olacaktır. Bunun için size her an tavsiyemiz : ” Fisk arayınız ,. dır,
AKOiDlATÖB-
. Lhlif . HORTUMLAR
TRAKIİ5V0I
1 Kilo Kuştüyü 200 Kuruştur
Rahatlık ve iktisat. İki kilo pamuk yerine bir kilo kuştüyü kullanınız. Sipariş üzerine yastık, yorgan ve yatak yapılır.
İstanbul, Çakmakçılar, Sandalyacılar sokak. ÖMER BALİOĞLU kuştüyü fabrikaları. Tel: 23027.
Satılık ambalajlık çam kerestesi
Devlet Orman İşletmesi Finike Müdürlüğünden
Mlkdan
22/10/945 pazartesi günü saat on beşte İstanbul Belediyesi Dûlml Encümen! odasmde 17708 lira 95 kuruş keşif bedelli Yıldız Parkında hayvanat bahçesinde yabani keçi ve öküzler kin yaptırılacak tel Örgü ve çit İnşaatı kapalı zarf üsulii İle eksiltmeye konulmuştur. Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genel, özel ve fenni şartnameleri, proje, keşif hülâsası ile buna ekil diğer kâğıtlar Ren İşleri müdürlüğünde ve Belediyede zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir, tik teminat miktarı 1328 Hra 17 kuruttur.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları, ihale tarihinden 3 gün evvel belediye fen işleri müdürlüğüne müracaatla alacakları fenni ehliyet, şartname ve eklerini okuyup imza ettiklerine dair alacakları belge, 945 yılma alt Ticaret odası vesikası ve kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerle birlikte 2490 sayılı kanunun tarlfatı çevresinde hazırlayacakları teklif mektuplarını İhale günü saat on dörde kadar daimi encümene vermeleri lâzımdır. (1311?)
A
Belediye hastanelerde diğer müesseseler, pansiyonlu okullar, darülaceze müessesesi ve Konservatuvar yatı kısmının 945 yılı Aralık ayı sonuna kadar İhtiyacı olan patates soğan ve sarmısak kapalı zarf usullle eksiltmeye konulmuştur. Tahmin bedeli 17905 lira 85 kuruş ve İlk teminatı 1342 Hra 94 kuruştur.
şartnamesi zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhalesi 15. 10. 945 pazartesi günü saat 15 de datml encümende yapılacaktır. İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektupları 945 yılma alt Ticaret odası vesikası ve kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerle birlikte 2490 No. lı kanunun tarlfatı çevresinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını İhale günü saat 14 de kadar daimî encümene vermeleri lâzımdır.
____________________________________________(12769)___________ Genel heyet toplantısı iktisat fakültesi mezunları Cemiyetinden
(i Ekini 1044 te aktedllcn genel heyet toplantısında ekseriyet temin edilmediğinden 20 Ekim 945 gilnü saat 15 te Eminönü Halkevlnde yeniden toplanılacağım sayın üyelere İlân ederiz.
Gündem:
1 — İdare heyetinin raporunun okunması ve idare heyetinin ibrası İle yeniden İntihabı.
3 — Müraklpler heyetinin raporunun okunması ve müraklpler heyetinin ibraıs ile yeniden İntihabı.
3 — Nizamnamenin 7 nel maddesinin B fıkrasının nizamnameden çıkarılması.
4 — Dilekler. (13411)
Bölgesi Deposu Cinsi Adet M3 Ds3
Çatallar Merkez Tatlı çay deposu Ambaiajbk çam kereste 2256 133 928
Beher M3 nün Muh. bedeli Lira Kuruş % 7,5 teminatı Lira Kuruş ihale gün ve saati
60 00 002 68 18/10/945 saat 16
1 — Yukarda cins ve mikdarı yazılı ambalajlık çam kerestesi açık arttırma suretlle satışa arzedllmlştlr. Arttırma 18/10/945 tarihine müsadif perşembe günü saat 16 da Devlet orman işletmesi Finike Müdürlüğü binasında teşekkül edecek komisyon huzurunda yapılacaktır.
2 — Arttırmaya girebilmek İçin taUpler yukarda yanlı 602 lira M kuruş 7e İfi teminatı İhale saatine kadar vezneye yatırmakla makbuzunu komisyona İbraz etmeğe mecburdur.
3 — Ambalajlık keresteler lştetmemlz Finike merkezinde Tatlıçay deposunda olmakla deniz kenarında ve kolaylıkla nakle müsaittir.
4 — Bu satışa alt şartname v« çap listesi Ankarada orman genel
müdürlüğünde, İstanbul, Turgutlu, Mersin, Alanya, Antalya, Kaş ve Fethiye lşletmelerlle Çatallar bölgesinde ve işletmemiz merkezinde görülebilir. Taliplerin yevmi mezkûrda teminatlarlle blrllket komisyonumuza müracaatları Hân olunur (13168>____________________________
Açık Eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul sıhhi müze binası altındaki dükkânların bölme işi açık eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli 2474 lira 36 kuruştur.
Eksiltme 22/10/945 tarihinde pazartesi günü saat 16 da İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, Ekstltmo, Bayındırlık İşleri, genel hususi ve fennî şartnameleri proje keşif hülâsaslle buna mttto-ferrl. diğer evrak dairesinde görülebilir.
3 — Eksiltmeye lştlrâk etmek için taliplerin 185 lira 58 kuruşluk
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 945 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yazılan evrakı görüp kabul ettlğ!ne dair İmzalaması şarttr.______(13218)
İşçi ve montör alınacak
İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri Umum Müdürlüğünden:
Kadıköy Havagazı sayaç atölyesi için «Lehlmcllik, Tenekecilik, Çellkçt-llkv sanatlarını bilen 8 kalifiye İşçi İle Anadolu cihetleri servisleri İçin 5 montör ve 3 montör yardımcısına İhtiyaç olduğundan taliplerin nüfus ciizdaıu hüsnühal kâğıdı ve askeri durumlarını gösterir belgeleri İle birlikte Beyoglunda Metro handa Zat İşleri müdürlüğüne müracaatları.
(13453)
Comments (0)