10 Ekim 1950 — Salı
leni İstanbul'un
KUPONU
TAFSİLÂTI ÜÇÜNÇÜDE
Beyoğlu - Müellif Caddeni e - â Telefon t
UÎMI- 44757 Santral
Yıl 1 — Sayı 314 — 10 kuruf
Abone: Türkiye İçin nancIlğl 82, altı aylığı 17, üç aylığı 9 Hradır. Hariç memleketler iki mlalldl*
îlânlar ı fl ncı sayfada santimetresi
2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Tesis eden: Hablb Edlb • TÖREHAN
e
Po«tn Ktıhıın • 447 - îefnnbııl. Trlrrnf Adrenl : Hetlo. l'tnnbnt
Mac Arthur'ün Kore zaferi hakkında gazetemize beyanatı
“Uzakşarkta Kızıl Çinin hava, Rusların kara ordusu yoktur,,
Mac Arthur : ”Her iki devlet sokacak vaziyette
de şu anda bizi değildir” diyor
tehlikeye
Dış politika
SÖz, Türkiye ile Yunanistanındır
BUGÜN Türklyenln Atlantik Paktı Teşkilâtı ile İşbirliğinin nasıl olacağı ve nasıl olması icap ettiği hakkında doğru bir fikir edinmek mümkündür. Zannedersek »on günlerin hâdiseleri bazı siyasi tefelrcilerln zihinlerinde karışıklık yarattı. Şu halde, herşeyden evvel, M. X enlzeloa’ıın bir Türk - Yunan “emniyet paktı” teşebbüsü İle, Ankara ve Atina hükümetlerinin At’antlk Paktı memleketlerine beraber. Akdeniz mıntakaaının müdafaa plânlarını tanzime davet e-dllmeleri arsamda şimdilik hiçbir mü-na(ebetin mevcut olmadığını açıklamak münasip olur.
Yunan Konseyi Relalnlıı, Atlantik Paktına dahil olamadıkları İçin kaçlılıklı yanlını niuahede.nl İle birbirlerine bağlanmış olan Türkiye He Yu-nanlstanın, kendilerini doğrudan doğruya alâkadar eden toprakların emniyetini temin etmek üzere, beraberce harekete geçmeleri lâzım geldiğini düşünerek, bu teklifi yaptığını zannediyoruz. Türkiye He yaptığı temaslarda şöyle demek istemektedir; “Mademki birleri yalnız bırakıyorlar ve mademki harp zuhurunda bir müddet İçin olsa dahi müttefiklerimizin askeri yardımlarını bekleme zorunda kalacağız, bu bekleme anını, düşmanımıza karşı mümkün olduğu kadar İyi kullanabilmemiz için şimdiden harekete geçelim!,,
Fakat Atlantik Paktının Askeri Komitesi tarafından Ankara ve Atl-naya gönderilen davetiye, Türk — Yunan konsültasyon unu, hiç olmazsa şimdilik lüzumsuz kılmaktadır. Çün kd Atlantik Paktına dahil uiaıı dev* letler, müdafaa plânlarını Doğu Ak-denize uzatırken, günüıı birinde, bu İm alinin emniyet tertibatına bilfiil yardım etmek zorunda kalacaklarım şüphemiz düşünmüşlerdir. (Boylere, Türkiye He Yunanlstanın ayrı bir tedafüi sisteme ihtiyaçları kalmıyor.)
Sonra, Atlantik Kurmayının masasına oturma hakkını, nihayet, kazanmış olan Türkiye He Yunanistan, yeni siyaset arkadaşlarından \ eıılze-lolos'un tahayyül ettiği “Türk - Yunan paktım,, lüzumsuz hale sokacak olan bazı taahhütler İsteyereklerdir.
Bazıları İse şüphesiz Türkiye İle Tunanlatanııı teııılıı edebileceği yanlımın Atlantik Paktı devletleri tarafından takdir edl!eıııl> ereğinden çekinmektedirler. Fakat bu endişenin doğruluğu İspat edilmemiştir. Atlantik Konseyi narınım hem Aııkaraya, hem de A tin av a davetiye gönderen Mr. A-cheeon, İki devletin de Amerikanın prensiplerini müdafaa yolunda gönderdikleri tesirli yardımı belirtmiş ve Doğu Akdeniz havai isinde kararlı bir siyaset gütmekle gösterdikleri faal m)e temas etmiştir. Bu lukdlr de hemen hemen bir vali «ayılır.
Acaba, bıı, gelerek lıuflalar İçinde Atlantik |»ol IIikasında bir devrilmeye •ahit olacağımıza bir delil midir? Nihayet Türkiye İle Yunanistan pakta dahil nıl olacaklar?
Böyle bir hareketin tahakkuk edip edeni|yereğini talimin edemeyiz. Hem ra t en hu Atlantik Paktı da sadece İmza sahipleri arasında, askeri, tedafüi bir birlik muahedesinden başka hirşey değildir. Ve mademki Türkiye İla Yunanistan, kendilerine gönderilen davetiyede yazılı olduğu vçlılle pakt mensupları He “İşbirliği., yapmaları rica ediliyor. Ve böylcr.e, kendilerinden sadece Doğıı Akdrıılzln değil bütün Akdenİzİn müdafaa plânlarına iştirak etmeleri isteniliyor. Neticede bıı İki devlet, teşekkülün faal Ikİ ıızvıı haline gelmlyecrkler mİ? Siyasetin esrar ve kurnazlıkları Türkiye He Yıı. naıılataıım resmi olarak pakta dahil edilmesine ıııâııl teşkil ediyor: Bunu kaimi edip sabretmek lâzım. Bugün Atlantik devletlerinin — bilhassa büyük kuvvetlerin — Türkiye ve Yu-nanlstaııın müdafaası ile alâkndar olmadıkları söylenllemez. Şii halde, "on Ikl’ lerin yakında yapacakları askeri konuşmalara iştirak edecek «dan Türk ve Yunan delegeleri, dâvalarını doğ-rııdan doğruya müdafaa etıııe fırsatını elde ettikleri Jçin, neticede, Atlantik Paktını genişlet memenin dalın İhtiyatlı ve doğru bir hareket olacağına İnananları İkna etmeye muvaffak olacaklardır.
Selim Sabit
Karayazı’ya 10 santim Irtifaında kar yağdı
Karayazı, 9 (A.A.) — üç gllnden beri devamh yağan yağmurdan son-ra şiddetli bir fırtına ile birlikte kar yağmaya başlamış ve kar tabakasının kalınlığı 10 santimi bulmuştur. Kar tipisi hâlen devam etmektedir.
General, bir hususî muhabirle ilk defa görüştü. Bu talihli de Tokyo muhabirimiz oldu
GaseLunlse beyanatta bııhıııan General Mnc Art bur. Milliyetçi Cin Devlet IS:ışk:ıııİ3 le I orıımza'dA
Tokj’o, 6 (Hususî mulıablrlmlz Lio-nel Crane bildiriyor) — Mac Arlhur bugüne kadar hiç bir gün gazetecilerle ayrı ayrı görüşmek istememiş ve dalma bundan kaçınmıştı. Bugün kendisiyle bir saat »üren bir mülakatta bulunmak imkanını elde ettim. Böylvce General, esk. bir âdetini Hilal etmiş oldu. Fakat buna da sebep Korede çarpışmakla olan İngiliz ürkerlerinin kıymet ve cesaretlerini yine bir İngiliz gazetecisi vasıtasiylv hür dünvava aksettirmek İslemesidir.
Beni kabul etliği uda, bir vakitler Japon sigorta şirketlerinden birinin bürosuymuş. Gayet smle döşenmiş, küçük t>ir masa üstünde GfUieraliıı 12 yaşındaki oğlu Arthur'ün . renkli biı resmi, diğer bir ımtsa üatünde de İtina, ile sıralanmış 12 piponu yer al* maktaydı. Suylediğıno göre, pipoları arasında mısır kuıpınımlan yapıl mış olam favorisiymiş. Mnaıııafih bıı-* ııu hiç dışnrda kullamıındıgııu da sözlerine ilâve etil. Guı iı^nu’iııiz eşnasıu-da kendisine şu şuatleri sordum Komünist Çin veya Rusya. Kore harbine şimdi iştirak edebilirler mi?
General cevabında uskerı ııznıanlu-rına Kuzey Korelilerin şimalde lâlMMü kişilik bir orduları okhığıııııı ve şimdilik bunların ne yapacaklarını bilmediklerini. şu anda harekata iştirak e-denlerın İU.ÜUU kişi olduğunu söylediğini bildirdi. Bundan bir müddet evvel Komünist (.‘in veya Rusya harbe iştirak etselerdi. netİcç bizim için farklı ulur, şimdi denize dökülmüş bulunurduk. Fakat şimdi durum değişti, hava kuvvetlerinin yuıdımından mahrum olan Komünist Çin birliklerini uçaklarımız vasıl asiyle tamamen felce uğratabiliriz. Muşlar iye karıştıkları takdirde İse, bunların Uzakdoğuda bir miktar hava kuvvetleri varılır, fa kut kâfi miktarda kara kuvvetleri yoktur, onlar kargışımla da kara kuvvetlerimizin üstiifiiüğiiııden istifade edebili-rlz, hasılı her iki devlet de bizi yu arıda tehlikeli bir dıırıının Sokacak vaziyetle değildir.
Kore harbinin dünya hâdiseleri arasındaki önemi nedir?
Kore harbi kızılların dünyayı İstilâ hareketlerinin bir dönüm noktasıdır. Şayet Korede harbi kaybet şeydik, bu sade Korenin değil, Asyanın da elden gidişi ve Arupanin hakkımızda beslediği prestijin ziyaı demek olacaktı.
Bıındjn evvelki ricat batdıların Uzakdoyudaki prestijini kırmış mıdır?
Kore zaferi» Batıkların Paalfiktekl prestijini Eirinci Cihan Harbinden evvelki seviyeye yükseltmiştir. Buna delil olarak Japonların kendilerini çimdi emin bir kampta hissetmelerini gösterebiliri
Kuzey Koreliler istilâya başladıkları vakit ne kadar askere maliktiler?
Kuzeyliler hilcuına geçtikleri vakit, bir çoğu Komiıııist Çın uı duşunda çarpıkmış veya lalhıl terbiye görmüg 2ÜU.UÜ0 aakare maliktiler. rımlıKin I-çinderı birinci sınıf olanlar son sistem âllâhlurla teçhiz edilmiş olııp Rus »u-0ay1arly.lt İMtlşare etmcdctaydUag» Biı ordunun l9Upuo askerinin esir düşmüş veya kalp harici edilmiş olduğunu ve g(ri kııiaıılıırm da iılarrılcn malınım bir Imlıle buluııdlıglannı1 itabının etme kİ ey iz.
Kuzey Koreliler niçin muvaffak oluın^dıiar?
K ıızcyhlrrlrı muvaffak iye t sizliği ne üç mühim hala yapınnlııi’i sebep oldu. Bunlar:
1 - Mukavemetimizin şiddetini tahmin edemeyip, fazla bir mukavemetle karşılaşnııyaeaklarını tahinin eltiler ve bu yüzden zaınaıı kaybet tiler. Halbuki bir tank kolu Ve kamyonlarla s(*vkedib‘cck Hsk»*ri birliklerle harbe işlirnk etselerdi, netice lehlerine dönebilirdi.
2 — Ağır silahlarını cenuba sevkel-nlek için fazla vakit kaybettiler. Bu bize kendimizi toplamak imkânını verdi.
3 — Cephe teşekkül ettikten sonra deMnliglne hücumlarda bulunmadılar, bıı da bizim vakit kazanmamızı sağladı.
Geri çekilerek fazla arazi kaybedeceğimi bıliyuıdurn. fııkat bu, askcrleri-nıiıı denize dökülmesini önlemek için takıp edilecek en muvafık yoldu. Korede bir garnizon kalacak mı?
İhı sualime general: “Her türlü askeri garnizondan nefret ederim,, diyerek cevap verdi.
Hulâsııten Mac Arthur, Kore harbi-nln dünyanın en kesin harplerinden biri olduğuna ve müttefiklerin dünya mukadderatını ancak bu sayede tekrar kontrol etme imkânına kavuştuklarına İnanmaktadır.
4 ¥ ¥
Doğu cephesinde Kuzey Kore ordusunu bir Rus subayı idare ediyor
Batı cephesinde ilerliyen Müttefikler, şiddetli düşman mukavemetiyle karşılaşıyorlar
Düşman, Wonsan’ı
Tokyo 9 (YİRS) — 3S tnc| arz dairesini batıda da asınıs olun müttefik kuvvetler kuzeye doğru şiddetli düsnıan mukavenretiııc rağmen ilerlemektedirler. Bu cephedeki »Erlikler Kaeaong'dan 10 mi» doğuya kadar uzanan bir ceplu- üstünde çarpışmaktadırlar.
Mac Arthur'ün sekiz Kiin arayla Seul ve Tokyo radyolarından Kuzeylilere teslim Olmalarını emreden no-
Alman Sosyalist liderinin talepleri
"Müttefikler, artık işgal kuvvetleri yerine Alman-yanın müttefiki sıfatını takınmalıdırlar"
Hannoveı*. 9 lAP) — Batı Alman-yanın kudretli sıyaal par t ik i imieıı cilan Sosyalist Partilfrinlıı Lideri Cari Schmidt, dün yapmış olduğu bir l(o-rıuşmuşındii, MÜt.triık “Komaııdııtır ra ’sı İçin serbestlik talep etmiştir.
Partiye meııaııp «ekiz yüz kişiye hitap etmiş olan Lider, “Artık emir alma zamanı geçli” deril İştir. Schmldt, jyTHLtefiklerin artık İşgal atatüsünll Közden get irerek, işgal kuvvetleri yerine. Batı Alıııanyanuı müttefiki .sıratını takınmaları lüzumunu belirtmiş ve Aimanyamn, hudutlarından vuku bulacak herhangi bir istilâyı durdurahilecck şekilde takviye edilmeğini iatemiştin
tahliye etmektedir
sajına kızıllar daha fazla mukavemet göstermekle cevap vermektedirler. Mac Arthur bu mesajında Kuzey Kore Başbakaııınu kitap ederek hükümeti adına orduya ateş kesip teslim ohnnlamıı emretmesini bildirmiş aksi takdirde Birleşmiş Milletlerin İcarın ıııı tahakkuk ettirmek l* çlıı elindeki bllllkı vasıtaları kulla* nacağım h nılşlİr. lienHz İm mesaja bir cevap gelmemiştir
Hududu geçmiş olan Amerikan ve Güney Kore kııvvelkrl dtlşiııaııııı mukavemetine raymeiı hııglln ll«-rl hatlarını 3K lınl arz. daheslniu Ö ıınl kuzeyine kıular götürmüşlerdir, bıı birlikler her taraltaıı düşmanın şiddetli ateşi altımla kalmakladırlar.
Doğu sahili boyunca İlcrllycıı Güney Kore kııvvrliribn!ıı Won«fin*ı İşgal ettiklerine dair gelen haberin mevsimsiz olduğu bııgiln tahakkuk diniştir. Hu birlikler YVıınsanhıı hır mil yakınına kadar gelmişlridır. Düşman dağlar gım yığılı miHılmmatıuı olduğu gitu bırakmAldadır. Yeni fabrikadan çıkmış ve lıenHz kamvoıılar-lan ıhdtı ıhıırnıiş tanldaı Güney Kore illerin eline geçmektedir. Kızıllar bıı cephede Birimi Cihan Harbinde tatbik edilmiş olan aljıeı* muharebelerini tatbik et inektedirler. VVûiısanııı tahliye edilmekte oldılğil gelen keşif raporlarından anlaşıluıakiadır. Kızılınım H> mil kuzeydeki Munçlıonda tiıtıınacakları tahmin edilmektedir. Bu cephedeki KııZey Kore ordusunda rn(lşalılt olarak bulunan yüksek rütbeli Rus subaylarından birinin ordunun idaresini eline aldığı (bildirilmektedir.
İzmirde askerî toplantı
Genelkurmay Başkanı, hava ve deniz komutan-lariyle Akdeniz Üsler Komutanı ve birçok generaller İzmirde toplandılar
İzmir 9 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Bu sabah bir askeri uçakla şehrimize gelen Genelkurmay Başkanı Nuri Ya* mut kendisine refakat eden Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muzaffer Göksenln ve aynı saatle Gelibolu muhribi He limanımıza gelen Deniz Kuvvetleri Komutanı Tümamiral Sadık Altınçan’la birlikte Bor-novaya giderek beşinci kor teftişlerini yaptı. Sabahleyin Deniz Kuvvetleri Komutam, Akdeniz Üsler Komutanı İle birlikte deniz tesislerini, Hava Kuvvetimi Komutanı hava kuvvetlerini teftiş ettikten sonra saat İ5 te birçok generallerin İştirakiyle yapılan bir toplantıya Genelkurmay Başkammış riyaset etmiştir. Toplantının gayet önemli olduğu beyan edilmektedir.
Çan-Kay-Şek’e göre
Ruslar, 60 milyonluk bir Çin ordusu • hazırlıyorlar
Milliyetçi Çin Lideri : “Ruslar ve komünistler, Çinden atılmazlarsa, dünya sulha kavuşamaz” diyor
Taepel 9 (YtRS) — Bugün bir demeç Veren Milliyetçi Çin Lideri Mareşal Çan Kay Şek, Rusların Komünist Çini tamamen kontrolleri altına aklıklarını ve La*m geçirdikleri kukla hilkûme.t \ m-ıi.•-ı . it 60.mHi.ooo kişilik bir Çlıı ordusu kurarak dünya istilâsında Çin askerlerinden de istifade etmek Istcdıkleıinı ileri sürmüştür. Mareşal, Rus subaylarının Çın ordusunda idareyi ele aldıklarını, belllbaşlı Ilınan ve madenlerin Rus kontrolünde ohbığumı ve zavallı Çin halkının köleler gibi çalıştırıldığım söyliyerek Komünist Çin liderlerine hücum etmiştir. Komünist Çin ile Rusya arasında İmzalanmış olan muahedenin Çini Rus boyunduruğu altına sokan ve çiftçi olarak yaşamak isteyen 300,000,000 Çirı halkının Rus emperyalizminin tahakkuku uğruna feda edilmekte olduğunu soyllyerek, Milliyetçilerin Formozayi her ne pahasına olursa olsun ellerinde tutacaklarını ve şayet Milliyetçiler ko. niünistlcrl ve Rusları Çinden atmayacak olurlarsa kızıl Çinin Rusların bir kolonisi olup, sadece Asvanın değil dünyanın da sıılha kavuşmasına mâni olacağını İleri sürmüştür.
Sovyet Başkonsolosu Türk - Bulgar hududuna gidiyor
İstanbul Sovyet Başkonsolosu Kapıkuleye gitmek üzere müsaade aldı
İstanbul Sovyet Başkonsolosu Sl-noııof dün Vilâyete gelerek Kapukale hududuna gitmek üzere müsaâde İstemiştir.
Öğrendiğimize göre Bulgarlarla o-lan hududumuzun kapanması üz.erlııe Bulgarlstanda kalan kurye çantalarını Kapulculden teslim almak üzere Başkonsolos bugünlerde Edlrneye gidecektir.
Bulgarlar yeni bir nota mı verdiler
Ankara 9 (T H.A i — Bulgarların gerek aramızdaki mukavele hükümlerine gende beynelmilel hukuk kaidelerine aykırı hareketlerinden dolayı Hükûmellmlzln İlle defa olarak Imdııtlan kapamağa karar Vermesi birçok tefsirlere ve şayiahıra yed açmıştır.
Bu arada bugün dolaşan bir haber, Bulgarların bıı münasebetle Sofya Maslahatgüzarınııza yeni bir nota tevdi ettiği şeklinde idi. Dışişleri Bakanlığının yetkili çevrelerinde hu hususta hiçbir malfıınat mevcut olmadığı, bu akşam «milimize cevaben bize bildirilmiştir.
Ingiliz lirası, karaborsada yükseldi
Paris, 9 (AP) — İngiliz lirası bugün, geçen yılın eylülünde vukua gelen devalüasyondan beri ilk defa olarak resmi kıır’a yükselmiş ve Icara-İMirsHiln 980 franga mııaıııelı* görmüş, ı ür.
Fransa IJe Inglllere aıasında akte-dilen resmi anlaşıpa mucibince ster-Hngln karşılığı 98u frank olarak tes-hit edilmiştir. Bununla beraber şimdiye kadar karaborsada çok ilaha ııcuza şahlmakfaydı. Bir kaç ay evvel 860 frank İdi.
Siyasi Partilerin Radyo konuşmaları
C. H. P. Genel Başkanı İnönü, lktidan; Devlet Bakanı da Muhalefeti itham ederek konuştular
tl Genel Meclisi seçimleri münasebetiyle partiler radyo propaganda konuşmalarına devam etmektedirler. Bu konuşmalar, partilerin program takdimi, faaliyet ve İcraat muhasebesi olmaktan çok uzak bulunmakta ve karşılıklı parti mücadelesinin radyolara intikal eden bir açık münakaşası manzarasını arzetmektedir.
Dünkü radyo konuşmalarının en ehemmiyetlisini şüphesiz ki C.H.P. ’ Genel Başkauının seçim nutku teşkil ediyordu. İnönü, dünkü nutkunda İktidar partisini terıkld ederek onu demokratik İlerlemeyi engelliyen bir ıınsur şeklinde göstermiştir. İnönü bilhassa muhalefetin istikbalinin teminat altında bulunmadığı bahsi üzerinde durmuş, iftira ve tazyik politikasına bir
son verilmesini istemiştir.
Hoffman, Istanbula da uğrayacak
Patisten bildirilen bir habere göre iktisadi İşbirliğinin eski İdarecisi Mr. Hoffman ayın 11 inde husus! u-çağı İle memleketi m ize gelecek ve Istanbula uğramadan Ankaraya gidecekti. Dün öğrendiğimize göre Mr. Hoffman yarılı, Aııkaraya gitmeden evvel şehrimize (le ıığnıvucaktır.
Dünkü konuşmalardan diğer e-hemmiyetllst Devlet Bakanı Karaos-manoğbınun nutku İdi ki; bu nutuk,
■
C.H.P. Genel Başkanımn nutkuna bir mukabele olarak kabul edilebilir. Devlet Bakanı nutkunda, muhalefette gayz ve haset hissinin mevcut olduğunu iddia ederek, sözlerini bu mevzu üzerinde teksir etmiştir.
Karaosrnanoğhı He tnönünün nutukları 8 üncü sahıfemizdedir.
ne urkuıhı^ı w mıınviııl Mürrlsnıı Hç bn^looıı ınıi/jtkrrr halinde
İNGİLTEREDE ÇELÎK SflNflYtt DEVLfiT KONTROLUNA ALINIYOR
Londra., 9 (Y İRS) — îşçi HÜkûoıell bııgün demir ve çelik sanayiini 1ö şubattan itibaren kontrolü altına alacağını bildirmiştir. Husus! teşebbüs tarafından İdare edilmekte olan hu sanayiin 42 şirketi yeııl İdare altında kor-pornsyon olarak birleştirilip, devlet tarafından kontrol edilecektir.
Devlet Başkaniyle Hükümet Balkanının Doğu seyahati
A. Menderes, Doğu için büyük projeler değil, faydalı küçük projelerin tahakkukuna çalışacağını söyledi
Elâzığ. 9 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — ilimizi ziyareti beklenen Cumhurbaşkanı ve Başbakan bugün uçakla şehrimize gelmUlpr ve muhtelif ziyamlerdn bulunmuşlardır.
Demokrat Parli merkezinden sonra Millet Pnıllalne giden misafirler, bUrııda partililerle 20 dakika kadar hushihnldf iıiıhınıııu.şlnr ve hu konuşma esmısıııılıı şark üniversitesine de teman edilmişi İr.
Cumlıuı bhNhhnıımza bıı husustaki vaatleri hatırlatılmış ve Bayar da şu cevabı vermiştir:
“Atatürk'ün sözlü vasiyeti üzerine doğu llh-ılniıı Üniversitesini Vaıuia kurmak fikrindeyiz.,,
Bilâhare CHP. merkezî ziyaret e-dllrniş ve burada da şehrin İhtiyaçları üzerinde durulmuştur.
Burada söz alanlar. Klâsiği kalkındırmanın Acil bir hızımı olduğunu ileri sürerek, bunun için Elâzığ ovasını sulama işi«>rine ehemmiyet verilmeöl, ayrıca rleklilklendirme işine giıkşil-nıesl temenni ve ricasında bulunmuşlardır.
Halk Partisinde ileri sürülen,bu dilekler üzerine Başbakan Adnan Men-dorea İzahat vermiş ve dilekleri cevaplandırmış! ır.
Başbiıknıı Adnan Mriıdı ı*e«. yalnız Elâzu.da değil, yurdun her yerinde aynı dinilerle lutrşıhışlıklarım İfade İle İki ana irimdi Irşldl eden sıılama Işjeıi ve yol mrsrlıhıl üzerinde 1lu-kiımrthı biiyhk bir hassasiyetle durup, evvela bıı tlrıllerııı halli yoluna gideceğini, eldeki İmkanlar mahdut oldıiKUiuı r »re, bilviilc projeler yerine daha ııeuza niıılolûrıık daha faydalı küçük prolelerhı tahakkukuna gahşı-larıığıiH söylemiş, ı^kl I hıkûnıvt Irr tarafından gelerek senelere sâri ta ahhullerr giılşilmiş uldıığU i*.in bıı vaziyetin Hükümeti bir dereceye kadar tıÜAİık projelere baghıdısıııı un tatmıştır. Başbakan Ghıan Menderes bıından sonra, haşlannur ulan çok masraflı büyük pı(>)rb*ılıı hepsinin favdamz olduğu İddiasında bulunma d»> mı açıklı ırak misaller varırih İHİanbıılda Mallrprde 60 milyon amfiyle kurulmakta olaıı sigara fahrilen sim misal göstererek, bu fabrika bir ınüddrl dahu kurulmamış olsa sigara yı şimdiki gild ivmemizde bir rıı ıhzur ulmıyavagını, buna nıukui»H 5C mil-yan lirayı İsIIIimhII nıltırmavn varıya-rnk trslsleı e Iııııramanın şüphesiz İti ııumılekete (ok dalın faydalı olacağı-m lıelıriınlMİr,
Partilere sapılan bu ziyaretlerdeıı sonra Belediye dairesine gidilmiş, hilali burada bulunun Bingöl. Malatya. Tûncall Valileriyle Elâzığ Valisinin iştirak et.nl(Jvri uzun süren bir toplantı yapılmıştır. Cumhurbaşkanının başkanlığında yapılan ve Başbakan Adnan Menderes'in de bulunduğu bu
toplantıda bölgenin Hıtlyaçlnrı üzerinde görüşülmüştür.
CumhurbHşkanı He Başbakana bu seyahatlerinde Ankara Milletvekili Mümtaz Faik Fenik, Toprak Mahsulleri Ofisi, TâpU ve^Kndastro. İskân ve Ziraat Bmıkası Umum Müdürleriyle, Üçüncü Ordu Komutanı ve Diyarbakır Kolordu Komutan! refakat etmektedirler.
Slvaş, 9 (A A.) — Saat 76 da EIA-zıgdan askeri uçakla hareket eden Cumhurbaşkanı Celâl Boyar ve Barbakan Adnan Menderes saat 17 de. Sivasa geldiler.
İÇİNDEKİLER
ÎKÎNCİ
Göçebelik Habib Edih - Törehan
DÖRDÜNCÜ
Denk blitçe
Gıyas Akdeniz
Sterlin bölgesi ve diinyânın yeniden silâhlanması
W. T. C. Klng
BEŞÎNCÎ
Mühim bir tarih! vakanın esrarı :
Görlng'e idamdan evsel zeiılri kim ve nasıl vardi?
İrfan özturga
Assam zelzelesi
Sir Percival Griffiths
ALTINCI
KADIN -M ODA
Türk ■ İran münasebetleri
İran Büyükelçisi : “OrtA Şarkta sulhu temin mak-sadiyle İran Devleti, Türkiye İle dâima İşbirliği yapmya hazırdır” dedi
Ankara, 9 (ANKA) — İranın Anka* ra Büyükelçisi Ekselans Muhammed Sald, ANKA muhabirine Türk - İran münasebetleri hakkında beyanatta, bulunmuştur:
S — Türkiye Atlantik Paktı devlet leriyle bir askerî anlaşma için müra^ kereye girişmiştir. İranın da Türkiye He bu mealde bir anlaşma tanzimine niyeti var mıdır?
C — Ortoşarkta mılhü temin mak-aadlyle îra.n Devleti Türkiye He dalma işbirliği yapman hazırdır.
S — Bugün iyi bir terakki kaydeden Türk - İran iktisadi münasebetlerini genişletmek İçin yeni teşebbüsler val mıdır?
C — Bu hususta size geçenlerde aro-mıtda imzalanan mühim transit anlaş» mamızı gösterebilirim. Ayrıca Iktlsae di sahada rabıtalarımızı arttırmak fk zere bir ticaret ve iktisat projesinin hazırlanmasına başlanmıştır.
S — Bu anda Tahranda toplantı ha* llnde bulunan Islâm Memleketler! île» t işet Konferansına dair Ekselans Btk yükelçlnln mütalâaları nedir?
C — İslâm devletlerinin İranda bn-luşmalarını hükümetimin büyük bl» memnuniyetle karşıladığından emin o-labllirsinlz. Bu toplantı büyük bir fa* 11 hayr telâkki «dilebilir. Ve ondan faydalı neticeler beklenebilir. Türkiye» nln de bu konferansta temsil edilme» al ayrıca alaka ve muhabbetle karşılanmıştır. Bildiğiniz gibi tslâm memleketleri tarih ve iktisat itibariyle birbirlerine çok yakın olduklarından bu yakınlığın bu kere yeniden ihyası muhakkak kendileri İçin çok hayırlı olacaktır.
S — Türkiye He îran arasında Mft» türel münasebetler ne haldedir?
C — Kültürel münasebetlerimi! •*» klye nispetle daha verimi! bir şekilde sıklaşmaktadır. Onları tevsi ve tefrik hususunda her İki memleket münev» yerlerinin İşbirliği yapmaktan geri kalmıyacaklarına şüphe yoktur.
S — Bu kere Birleşmiş MIH eti ev Başkanı seçilen îran delegesi Ekselans Entezaının namzetliğini desteklememiz hakkında tahassüsünüz nedir?
C — Türklyenln böyle çok mühim bir meselede oyunu Iran namzedine vermekle ifa ettiği kardeşçe vardım t-randa büviik bir memnuniyet hissi tevlit etmiştir.
Birleşmiş Milletler Siyasi Komitesind
k
“Barış için birlik,, takririnin
görüşülmesine dün başlandı
t
Takrir, üye devletlerin Genel Kurul emrine asker vermesini teklif ediyor
9 (YÎRS) — Birleşmiş Milletler Genel
Kuruluna bağlı
Lake Success,
Siyasi Komite, bugün Amerika tarafından teklif edilen banş İçin birlik isimli takriri İncelemeye başlamıştır. Takriri altı devlet desteklemiştir. Bunlar arasında Türkiye de bulunmaktadır. Takrir. Güvenlik Konseyi vetolarla felce uğradığı takdirde genel kurulun ihtilâfa müdahalesini mümkün kılmayı, salâhiyetini genişletmeyi ve genel kurul emrine üye devletlerin asker vererek bir tehlike anında bunun bastırılmasını sağlamayı derpiş el inekledir.
İlk süz ulan Amerikan delegesi Foster Dulles. bu takririn kabulü halinde Güvenlik Konseyini işlemez bir hale getiren Rus vetolarının önünün alınavağını. konsey emrine silâhlı kuvvetler verilmesinin de muhakkak k| hnım önllyeceğlıtt ileri sürmüştür.
Bundan sonra söz alan İngiliz delegesi Younger da tasan lehinde konuşmuş ve milletler cemiyetinin yıkılmasının’nazizm ll« faşizmin İşine yaradığını, buna da devletlerin birlik halinde harekete geçmeyi ihmal etmelerinin sebep olduğunu söylemiştir.
İngiliz delegesini müteakip Rusya Amerikanın Genel Kurul emrine silâhlı kııvveller verilmesini tavsiye eden takririnin bazı kısımlarını desteklediğini bildirmiştir. SÖZ alan Vişinskl, tasarının kül olarak değil, kısmı, kısıın müzakeresini talep etmiş ise de, teklifi beşe karşı 18 reyle reddedilmiştir. Komite, tasarıyı bir kili olarak müzakere edip, kavaia bağlıyacaktır.
Öğleden sonraki celsede İlk wsöz alan Türk delegesi Selim Sarper, tasarı lehinde konuşmuş ve Güvenlik Konseyinin verimli çalışamadığı anda heyeti umnınlycnin durumu halletmesinin gerektiğini belirtmiştir.
Sayfa 2
Y E N T İSTANBUL
10 Ekim 1050
Tetkikler
Göçebelik
llabib Edib-Törelıan
İSTANBULUN en güzel yerlerinden biri olan Dolmabahçe yanındaki caminin mimarî noktasından, belki, ehemmiyetli bir değeri olmayabilir. Bunu güzel sanat yetkililerine ter-keder ve onların bu husustaki hükümlerine güvenebiliriz. Fakat öyle zannediyoruz ki bu cami orada lstanbulun güzelliğini arttıran ve ona hususî mahiyet veren bir yapıdır. Bilhassa o civarda başka bir ibadet yerinin bulunmamasından dolayı buna büyük bir ihtivaçda vardı. Çünkü eski iktidarın esas prensipi de demokrasiye dayanmakta ve totaliter olmağı tamamen reddetmektedir. Buna rağmen bir gün bu ibadet yerinin müze olacağını duyduk ve buna âdeta inanamadık. Totaliter ve hattâ açıkça söyliyebili-riz ki komünizme miitemnyil olmayan memleketlerde vicdan hürriyetinin büyük bir yeri vardır ve ibadet maksadiyle kurulmuş bir yer başka gayeye tahsis olunamaz.
Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra bu haber tahakkuk etti ve biz de ezanları artık işitilmeyen bu binanın müzeleşti-ğine şahit olduk. Bir gün iki ecnebi dostumuzla bu Tanrı evini ziyaret ettik. Eski denizcilik hayatının en üstün nümunele-rini vermiş olan bir milletin deniz müzesini daha başka görmek isterdik. Buna rağmen bu camiye sıkıştırılmış olan müze taksimatının hiç de fena olmadığım gördük. Ecnebi dostlarımız lâik bir memleketin evlâtlarıydı ve demokrasi gelenekleri arasında yetişmişlerdi. Onlar müzenin yeniliğine rağmen yaptığı müspet tesiri kabul etmekle beraber bir mâbedin şimdi müzeye tahavvül etmesini bir türlü anlayamıyorlardı. Biz de bu hususta kendilerini tatmin edebilecek izahat veremedik. Çünkü Ayasofyanın müze olmasiy-le tarihî bir kıymeti olmıyan ve o semtte yapayalnız kalmış bulunan bu mâbedin müzeye çevrilmesinde mukayeseyi kolaylaştıracak bir münasebet yoktu. Ayasofyanın müze yapılması belki eski tarihî ihtilâfları ortadan kaldırmak yolunda derin ve güzel bir düşünüş neticesi olarak değerlendirilebilir. 0-nu müze yapmakla bütün insanlığın malı kılmak hakikaten takdir edilecek bir şeydir. Hususiyle Sultan Ahmet Camisi gibi yüksek bir Türk abidesinin biraz ötede bulunuşu ve Ayasof-yanın eski bir kilise oluşu; düşüncelerimizin yükseklik ve temizliğini göstermekte idi. Halbuki Dolmabahçe Camisi için bütün bu argümanların hiç birisi mevcut değildi.
”Devonshire” gemisi
i.
nadolu yakasının
gitti
5 ekimden beri Heybeli Deniz Harp Okulu Önünde demirli bulunan İngiliz mektep kruvazörü Devonshlre dün öğleden evvel fularınızdan ayrılarak Akdeniz İstikametinde yola çıkmıştır.
Dcvonshire hareket ederken Heybe-İlada Deniz Harp Okulu bandosunun çaldığı marşlarla uğurlanmış ve geminin bandosu tarafından mukabelede bulunulmuştur.
Bugün şehrimize gelecek seyyahlar
Btıglln şehrimize Norveç bnndıralı S telin Palada gemisi ile 176 turistin gelmesi beklenmektedir.
Şimdi caminin müzeden ayrılarak eski haline döneceğini o-kuduk. Hataların neresinden olursa olsun tashihine başla-maklığm iyi bir şey olduğunu biliyoruz ve itiraf etmeliyiz ki bu, hiç bir esaslı düşünceye istinat etmeyen kararın şimdi kaldırılmış olması bizi çok memnun etti.
Ancak şimdi bizim burada teessür ve teessüfle gözönünde tutmak istediğimiz bir nokta vardır. Bütün memleket icraatının bir istikrara sahip olmaması ve her şeyde bir göçebe ruhunun hâkim bulunmasıdır. Biz de zannedersek, iki veya üç nakli mekânın bir yangın yıkımına müsavi olduğuna dair bir söz vardır. Halbuki resmî dairelerimiz bunun Ankarada muazzam dairelere yerleşmiş olanları müstesna, boyuna nakli mekân kaygılariyle karşı karşıya-dırlar. Biz bir tarihte büyük bir dairemize ait dosyaların zavallı hademeler vasıtasiyle nasıl taşındığını görmüş ve çok üzülmüştük. Bunu anlattığımız zaman o dairenin âmiri sözlerimizi âdeta anlamak istememişti. Onun düşüncesine göre artık daha büyük yere yerleşmek, azametini daha arttırmak esas idi.
Bizi asıl hayrete düşüren nokta bu yer değiştirmeleri ve taşınmalar yapılırken bir çok sebeplerin ve zaruretlerin bulunup buluşturulması ve bir çeşit mantık ve ihtiyaca istinat ettirilmesidir. Çünkü az zaman sonra bu fikirden vazgeçildiği vakit de sebepler ve mantık yolları gene bulunmaktadır. Bu birbirine zıt iki sebebin hak ve mantık çerçevesine nasıl sığ-dınldığma bir türlü aklımız ermiyor. Dolmabahçe Camisi müze olurken yetkili makamların mütalâası alınmış mıdır, bilmiyoruz, alınmasa bile bu makamların kendiliğinden bu işe müdahalesi icap ederdi. Çünkü biz salâhiyetli daireleri bir gölge gibi mütalâa etmek istemiyoruz. Onlar kendi hikmeti mevcudiyetlerini bilerek vazifelerini yapmalıdırlar. Şayet yapmış i-seler buna rağmen hâsıl olan vaziyetin sorumlusu yok mudur?
Herhalde bütün icraatımızda olduğu gibi bu mütemadiyen yer değiştirmek hususundaki göçebe zihniyetimizi de artık bir tarafa bırakmak ve bize bilhassa bir çok masrafa malolan bu ardı arkası gelmeyen taşınmalara ve yer değiştirmelere nihayet vererek esaslı bir program yapmak lâzımdır. Biz öyle zannediyoruz ki memleketin büyük dertlerinden birine bu suretle çare bulunmuş olabilir.
su sıkıntısı azalıyor
Vali ve Belediye Reisi bugün Sular İdaresine ve Anadolu yakasına giderek meşgul olmuştur.
Anadolu tarafının suyunu çoğaltmak için yeni bir bendin yapılması tetkikleri devam etmektedir. Yapılan jeolojik inceleme tamir edilecek ve bendin inşa şartnamesi yakında hazırlanacaktır. Bu bendin 6-7 milyon liraya çıkacağı tahmin olunmaktadır.
Son yağmurlarda bendin 40 santim kadar yükseldiği teshil. edilmiş olduğundan bu taraftaki su sıkıntısının nispeten azalacağı tahmin olunmaktadır
Şehir köşesi
Ezelî mevzu
Bir eski İstanbul hanime fen* dişi tanıritn, Ziyaretine gitmiştim. Dedi ki:
— Efendi oğlum, her gün bu güzelim şehrin bir derdini yasıyorsun. Benim de senden bir istedim rar, onu yaz.
— Emredersiniz efendini.
— ŞU kuduz köpekleri topla-salar.
Kerimesi hanım müdahale etti:
— A.. Anne.. Kuduz köpeklerden ba h seda n m u h arri rlc r mçvzusıız kalmış muharrirlerdir. Bunu yazacak olursa. âlem no dert
G ü lll m srdlm. Han ı me fendi, kerimesine şöyle bir yan gözle baktı. Devam etti.
— Bir do kalaycılardan şikâyetim var. Kalay yerine kurşun kullanıyorlar. İki günde bir kapları kalaya vermek icap c-dıyor.- Parası da az değil ya.. Lâkin mesele orada değil, insan, daha kalaylatalı İki gün oldu diye, ehemmiyet vermiyor, hiç yoktan zehirlenecek.
Kerimesine dönerek ilâve etti:
— Sen de haklısın kızım. M ov* u suz kala n m u h arri rler, bizde kuduz köpeklerden, bir de Çcmberlitaşm yıkılmak tehlikesi ndfn bahsederler. A vrupa-da da böyle meşhur bir cankurtaran mevzu vardır: Deniz yılanı.
Ayrılmak üzere tein alırken, sırtımı sıvazladı:
— Sen, oğlum dedi, benim dediklerimi yaz. üst tarafına aldırış etme.
BİR İSTANBULLU
İstanbul misafirhanelerinde 5.500 göçmen barındırılacak
Bulgariatandan gelen göçmenlerin îstanbuldA yerleştirilmesi İçin Anka-radan gelen komisyon Vali ve Belediye Reisinin başkanlığında Vali Muavini Fuat Alper’in iştirakiyle toplanmıştır, tatanbulda şimdiden 5500 kişinin barınabileceği yer hazırlanmıştır.
Diğer taraftan Vali dün bu hususta şunları söylemiştir:
”— Edlrneden şehrimize gelen göçmenlerden 1700 ü sevkedilmlşttr. Şimdilik misafirhanede 850 göçmen vardır. Şehrimize gelmesi beklenen binlerce göçmenin misafir edilebilmesi için gerekli yerler hazırlanmıştır. Bakırköy, Zeytin burnu ve Demirka-pıda temin ettiğimiz yerlerde 5500 göçmen misafir edebileceğiz. Ayrıca 5 bin göçmeni daha misafir edecek yer aramaktayız.”
Süreyya Paşa Çiftliğinde yapılacak işçi sanaforyomu hazırlıkları
Süreyya Paşa Çiftliğinde yapılacak olan isçi sanatoryomu İçin hazırlıklara devam edilmektedir. Çalışma Bakanlığı bu çiftliğe giden yolun yapılması için Vali ve Belediye Reisine müracaatta bulunmuştur. Yolun yapılması için incelemelerde bulunulmaktadır.
Büyükdere Cankurtaran İstasyonu inşaatı
Büyükderede inşa edilmesine karar verilen cankurtaran istasyonu rıhtım ve ambarlarının projeleri hazırlanmıştır. Hâlen Bakanlığın tasvibine arzedilen plânlar tHsdlk edildikten sonra İnşaata derhal başlanacaktır.
“İstanbul" vapuru geldi
Doğu-güney Akdeniz postasını yapan İstanbul vapuru dün sabah saat 9 da 450 yolcu ile limanımıza dönmüştür.
Ankara vapuru bugün Saat 14 te gelecektir.
_ î. A. T. fi. toplantıları diin başladı
Tepkili yolcu uçakları ilk defa Ortaşarka işletilecek
Milletlerarası Hava Nakliyat Birliği Teknik Müşaviri gazetemize bu hususta geniş izahat verdi
Milletlerarası Hava Nakliyat Birliği (I.A.T.A.) dün sabah saat 9 dan itibaren Pera Palasta toplantılarına başlamıştır. Konferansa yakınşarkla İlgili bütün hava şirketleri, ezcümle BE.A., B.O.E.Cm A.F., T.W.AM P.A. A., K.L.M., S.A.S., L.A.I ve SvVİfisnlr İştirak etmektedir.
Birliğin teknik müşaviri ve toplantı sekreteri Mr, S. V, Krejclk dün kendisi ile konuşan bir arkadaşımıza toplantının mahiyeti hakkında aşağıdaki izahatı vermiştir:
“Toplantıdan elde etmek istediğimiz esas gaye yolcularımızın emniyetini temin etmek İçin alınacak tedbirleri tcsblt etmektir. Bununla İlgili olarak muhabere, meteoroloji ve hava meydanlarının dununu mevzula.
Cumhurbaşkanının İstanbullulara
Kurtuluş Bayramı dolayısiyle çekilen telgraflra Celâl Bayar vte Genelkurmay Balkanının cevapları
lstanbulun kurtuluşu münasebetiyle çekilen tûztnı telgraflarına a-şagıdakl cevaplar verilmiştir:
Prof Fahrcddin Kerim Gökay VaJi \*e Belediye Reisi İstanbul
Hepimiz için gurur vesilesi olan kurtuluş günü münasebetiyle muhterem İstanbul halkının bana karşı gösterdiği sıcak duygulara samimi teşekkürlerimi ve sevgi ve selamlarımın İblâğına delâletlerinizi rica ederim.
Celâl Bayar
İstanbul Valisi Sayın Gökay
Istanbulumuzun değerU halkının kurtuluş günü münasebetiyle ordumuz hakkında beslediği güzel duygular ve gösterdiği yüksek alâka dolayısiyle saygı ve şükranlarımızı arzetmekle bahtiyarım.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut
otomobilin plâkası
söküldü
Belediye Seyrüsefer Şubesi Müdürü Orhan Eyüboğlunun bizzat İdare ettiği motörlü kontrol ekipleri dün gece şehrin muhtelif yerlerinde ve bilhassa Taksim Meydanına 0kan yollarda otomobilleri kontrol etmişlerdir. Belediye yasağına rağmen hâlâ yanlarında muavin bulunduran 20 ye yakın otomobilin plâkası sökülmüş, 60 tane ehliyetsiz şoför yakalanarak cezalandırılmışlardır. Küçük otomobillerden şoför yerine 2 yolcu alanlar da tecziye edilmişler-
Yalovada bir yolcu salonu yapılıyor
Yalova iskelesinde bir bekleme salonunun şimdiye kadar mevcut olmaması yüzünden yolcular kış günlerinde vapur saatlerine kadar açıkta beklemek veya kahvelere iltica etmek mecburiyetinde kalıyorlardı.
Devlet Denizyolları İdaresi bu mahzuru önlemek üzere Yalova İskelesine bir yolcu salonu İnşa ettirmeğe karar vermiştir.
65 bin liraya malolacak olan bu binanın ihalesi yakında yapılacaktır.
rında görüşülecek ve ayın 17 sinde •jnlt Köşkünde toplanacak olan Milletlerarası Sivil Havacılık kongresince ileri sürülmek üzere Ortaşarkta çalışan hava şirketlerinin İhtiyaçları tâyin edilecektir. Toplantılara ayın 16 sına kadar muntazaman devam e-dilecek ve hitamında alınan neticelere ait bir basın toplantısı yapılacaktır.,,
Mr. Krejclk. gazetemize, yakında tepkili uçnkların yolcu seferlerine başlayacaklarını bildirmiş ve bu hususta şu İzahatı vermiştir:
"Tepkili uçakların inkişafı hâlen tecrübl safhadadır. Fakat muhtemel olarak çok yakın bir zamanda bunlar yolcu nakliyatında kullanılacaktır. Binaenaleyh her memleket şimdiden tepkili uçaklar İçin İcap eden hazırlıklara başlamalı ve hava meydanlarında lâzım olan tadilâtı yapmalıdır. Yakınşarlc, tepkili uçakların kullanılacağı İlk bölge olacaktır.
Tepkili uçaklar çok yüksekte uça-bllmelerl dolayıaiyle yolcular İçin daha rahattır. Süratine gelince, geçenlerde, Londra - Kahire arasında bir tecrübe yapılmıştır. Adi uçakların ancak Londradan Kahireye gidebileceği bir zamanda tepkili uçak Kahl-reyc gitmiş ve tekrar Londraya dönmüştür. Boyu için herhangi bir tahdide lüzum ve İhtiyaç olmadığından İstediği kadar yolcu taşıyabilecektir.”
Toplantılara bugün de devam edilecek ve hu arada şirket delegeleri Yeşllköyde yeni inşa edilmekte olan hava meydanının plânlarım tetkik e-decek. imkân bulunduğu takdirde İnşaatı mahallinde görmek üzere Yeşil-köye gideceklerdir.
Millî Eğitim Bakanının emekliye ayrılan öğretmenlere teşekkürü
Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü va-aıtasiyle emekliye ayrılan öğretmenlere bir tefekkür mektubu göndermiştir.
Yabancı liselerde dersler
dört yıla çıkarılıyor
Resmî liselerdeki ders programının aynı bu liselerde de tatbik edilecek
Milli Eğitim Bakanlığı Özel O-kullar ve Ekalliyet Mektepleri U-mıım Müdürü Mehmet AH Teomajı şehrimize gelmiştir. Kendisiyle görüşen Fransızca İstanbul gazetesi muharririne yabancı okullar hakkında şunları söylemiştir.
”— Resmi liselerde tatbik edil-mekte olan tedrisat programının
Marshall Plânı İstişare Heyeti üyeleri gitti
Bir müddetten beri memleketimizde bulunan Amerikan Umumi İstişare Heyeti üyelerinden Robert H. Hinckley ve George S. Eccles İle E.C. A. Genel Sekreterliği Başkanı Mr. Gordon Reckord dün Komaya müteveccihen şehrimizden avnlmışlardır.
Pakistan Askerî Ataşesi geldi
Pakistan Hükümetinin memleketimize tâyin ettiği İlk askeri ataşesi Mustafa Han dün şehrimize gelmiştir.
Röntgen filmi buhranı önlendi
Piyasada film bulamıyan hastalar, Sağlık Müdürlüğünden tedarik edebilecek
Vilayet Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Doktor Faik Yargıcı röntgen filmi buhranı şayiaları hakkında bir arkadaşımıza 4u beyanatta bulunmuştur.
”— Hâlen röntgen filmi darlığı diye bir mevzu yoktur. Bazı firmalara film gelmiş «e bu firmalar taşradan kendilerine yapılan siparişleri karşılamışlardır. latanbuldaki hastaların ihtiyacını karşılamak üzere bir kısım röntgen (İlmi umum müdürlüğümüz emrine ayrılmış bulunmaktadır. Bakanltk röntgen filmi getirtmek İsteyen firmalara lüzumlu mü-aaadeyl vermiştir. Bu firmalar şimdi ticaret İşleriyle alâkalı daireler-de lüzumlu formaliteleri İkmale çalışıyorlar. Yakında röntgen filmi her tarafta boJlaşacaktır. Bununla beraber hastalar bize müracaat ederek ihtiyaçları olan röntgen filmlerini kolaylıkla tedarik edebilirler.,,
Türkiye Milli Taleb
Kurulu Ankarada toplanıyor
Türkiye Mili! Talebe Federasyonu Gene! tdare Kurulu 26 ekim perşembe günü Ankarada Federasyonun merkez lokalinde toplanacaktır. Bu toplantıda bilhassa yüksek tahsil gençliğinin sosyal meseleleri ele alınacak ve içtima! yardımı arttırmak için yeni kaynaklar aranacaktır.
tdare heyeti toplantısına, Ankara Üniver8>teai Talebe Birliği, Ankara Yüksek Tahsil Talebe Birliği, îzmlr Yüksek Ticaret Okulu Talebe Cemiyeti, Zonguldak Teknik Okul Talebe Cemiyeti, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği ve İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Birliği mümessilleri katılacaklardır.
Valinin teftişleri
Vali ve Belediye Başkanı, evvelki gün Ziraat Bankacının yaptırdığı evler mahallesini ve dün sabah da Eminönü Kaymakamlığı binasını ve dairelerini teftiş etmiştir.
yabancı liselerde de ayneh tatbiki i-çln bu okullar müdürlerlyu müteaddit toplantılar yaptık.
Bu sene başından itibaren İlse tedrisatının 4 yıla çıkarılmasını kararlaştırdık.
Dört sene ortaokul ve üç sene lise tedrisatı yapan okullar için şu formülü bulduk.
Ortaokulların dördüncü sınıfında talebe olanlar bu sene liselerin birinci sınıflarına alınacaklardır. Bu suretle liselerin tedrisatını takviye etmiş olacağız aynı zamanda hususi ve yabancı okullardaki öğretmenlerin durumunu da düzelteceğiz, Bugün resmi okullarda vazife gören 300 öğretmen özel okullarda da tedrisatta bulunmaktadır. Son senelerde yabancı liselere girmek isteyen talebe adedinin çok arttığını müşahede ettim. Veliler bilhassa yabancı dil öğretmek maksadiyle çocuklarını yabancı okullara vermeyi tercih etmektedirler. Bazı okullar da kadrolarının mÜBalt olmamasından fazla talebe alamamaktadırlar.”
Bııgiin İlk defo olarak milli forma ll( serbest güreş yaparak olan irfan Atan bu seneki Kırkpınar güreşlerinde.
Türkiye-Almanya serbest millî güre; karşılaşması bu gece yapılıyor
Şehrimizde misafir bulunan Alman Milli Güren Takımı bu gece Spor ve Sergi Sarayında üçüncü ve son karşılaşmasını Milli Serbest Güreş Takımımıza karşı yapacaktır. Dördü aerbeet, dördü de Greko-Romen olarak yapılan ilk karşılaşmada 5-3, ikinci gün yapılan Greko-Romen müsabakalarında da 7-1 yenilen mlsaferlerln bu gece serbest güreşte no netice alacağı merakla beklenmektedir.
Şurasını da tebarüz ettirmek yerinde olur ki. harpten çıkmış ve hâlâ vücutlarında kurşun delikleri bulunan güreşçilerin canlarını dişlerine takarak çalışmaları ve sportmenlikten biran olsun ayrılmamaları takdire şayan bir hâdisedir.
Bu gece yapılacak olan maça her iki milli takım da şu kadrolarla mindere çıkacaklardır:
Alman Serbest Milli Güreş Takımı:
52 kilo: Weber, 57 kilo: Spatz, 62 kilo: Schmitz. 67 kilo: Ehrl, 73 kilo; Netteshelm, 79 kilo: Köke, 87 kilo: Hömninger, ağır: Liebcrn.
Türk Serbest Millî Güreş Takımı:
52 kilo: Ali Yücel. 57 kilo: Nasuh Akar, 62 Kilo: Nureddin Zafer, 67 kilo: Tevfik Yüce, 73 kilo: Celâl Atik. 79 kilo: Haydar Zafer. 87 kilo: Yaşar Doğu. Ağır: İrfan Atan.
Ağır sıklette güreşecek olan îrfno Atan, Kırpınar güreşlerinin en namdar pehlivanıdır. Bu sene Kırkpı-narda yapılan güreşlerde başaltı birinciliğini kazanmış ve aynı zamanda Sa-rayiçine gelen Amerikan subaylarının takdirini kazanıp filmi alınmış bir gençtir. İrfan bu gece serbest güreşte İkinci defa olarak mindere çıkacak ve ilk defa olarak milli formayı giyerek bir ecnebi “üreşçl ile serbest güreş yapacaktır. Bu bakımdan İrfanın yapacağı güreş merakla beklenmekledir.
Vedat ETENSEL
YENİ İSTANBUL
SİYASI İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
\T£Nl İSTANBUL NEŞRİTAT LİMtTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal IL SARLtCA
Yazı İşlerini fiilen İdare eden mesul müdür: Mitimi PERİN
Ne^retiihntvfi» yazılar iade edilmez.
Busıldı^ı yer : ybnî İstanbul jiatbaaci-LIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 29 —
”— Oğlum, dedi, ona Kavalah Mehmet Ali Paşa derler. 8en daha dedenin adını tam bilmiyorsun. Ceza olarak bütün bu Ali Paşaları yazıp ezberliyeceksin.
“Ve üşenmeden, hana o bütün Ali Paşaları, devirleri ve tarihleriyle beraber yazdırdı, vazife olarak verdi, ezberletti.
Besim vücudunu yukarı alarak dik durdu ve ellerini pantalonunun cebine sokarak göbeğini çıkardı:
— Kimseye «öyleme ama. dedi, bizlnı Ka-volalı Mehmet AH Puşanın torunları olduğumuz da rivayetten fazla bir şey değildir. AH Emlrl merhum “olamaz,, derdi. Paşanın yirmi dört çocuğundan yedisi sağ kalmıştı. Şecerenin hiç bir dalında biz yokuz Kaveladaki çiftliklerin babama Derbent Ağası İbrahim A-ğadan kaldığı da muhakkak değildir. Hepsi rivayet. Tapu kayıtlarında böyle bir şey yok. Babam Ynnya Valisi iken bu nvayetlori tekzip etmemiş. Babıâll cîe aldanmış buna. Hikâyesi uzundur. Renin annene de bir türlü nnla-tanıadk. tşte ağabeyi ne sor. Kavalalı Mehmet AH Paşanın bizim dedemiz olduğu muhakkak olmadığı gibi Arnavut olduğu da doğru değildir. Olmuş ne çıkar, olmamış ne çıkar? Bence müsavi. Fakat ablam Arnavut olmakla boşuna övünür durur. •
141
Besim, kızın gözlerindeki hayreti görünce Samime döndü:
— Anlat Allahaşkına ağabey, dedi, bak, ne boş yere meseleler çıkmış. Anlat: Kavala-lı ^Vlehnıct Ali Paşa Arnavut mu, değil mi?
Selmin bir proteato hareketiyle doğruluyordu. Samım hır elinin havada martı uçuşunu hatırlatan zarif bir süzülüşiyle onu durdurdu ve dedi kİ:
— Ferhafia barışmanı İstediğim için değil. Görüyorum ki sen çok radikal hareket etmişsin. Bir daha ona dönemezsin. Fakat Mefharetin o saçma Arnavut gururuna senin vâris olmanı islemem. Kavalalı Mehmet AH Paşa ile karabet derecemiz no olursa olsun, bil kİ bu adam Arnavut değildir. Ben Rıza Nurla konuştum. O bu meseleyi çok İyi incelemiştir. Kava lalının Arnavut olduğu iddiası, Arnavut nasyonalisti Şemsoddln Ramiden çıkıyor. Kamusta böyle bir ima var. Gûya babası İbrahim Ağa GÖriceden Kavataya gelmiş. Bunun aslı yok. filski Mısır takvimlerinde de böyle bir İddia yok. Sonradan tngllizler, Türkleri gözden düşürmek için, hıı tarih yalanını Ka-mus-Ul-âlâmdan almışlar ve Mısırda yaymışlar. Rıza Nur diyor kİ: “Rahmetli Şemscddln Sami, Köprülü Mehmet Paşayı bile Arnavut yapmıştır. Kavalalı Mehmet AH Paşa Arnavutça bilmezdi. Bütün memuriyetlere hep Türkleri getirirdi. Mısıra Arnavut askerini getiren Mehmet Ali değil Arnavut Tabir Paşadır. Mehmet Alinin bütün ailesi de hâlâ türk-çe konuşur. Arnavutça bilen yoktur. Prenses Nazlı Hanım sırası geldikçe "Biz Türküz. Ar-navnıtlıığumuzıı da kim çıkardı? Babamdan ve yaşlı akrabamızdan hiç böyh» bir şey duy 142
madik,, derdi, Mehmet Alinin babası da, aın-calan da Türk ağaları idiler. Kendisi Kava-layı ihya etmiştir. Arnavutluğa, Göriceye on para harcamamıştır. Sonra paşa sakallıydı. Hem de sakalı Türk sakallarının biçimindeydi. Arnavııtlarda sakallı adam yok gibidir. Bir Arnavut 90 yaşına gelir, yine sakal bırakmaz.,, Besim bir kahkaha atarak sordu: — Bozayı rahat içmek için ml?
Samlın, meseleyi Besimin şakasına kaptırmamak için:
’ — Her ne ise, dedi, babam Yanya Valisi
iken, bir gün bana açık söyledi: “Oğlum, sen daha çocuksun, büyürsen kulağında olsun, ben İdare adamıyım: Arnavutlarla Arnavutlum, LAzlarla Lâzım, Çerkegierle Çerkesim, fakat aslen Türk oğlu Türküm,,.
Selmin şiddetli bir isyan hareketi yapınca, iki dayısı da hayretle durdular. Annesinin İddiasını mı tekıarlıyacaktı ?
Kız bağırdı:
— Bunları bana niçin söylüyorsunuz? Arnavut olup olmadığımı bir saniye düşünmedim. Ferhadt kızıdrmak için söyledim ben. Çok pişman oldum sonra.
Ramim onun yüzüne dikkatle baktı. Selmin tekrarladı;
_ Çok pişman oldum. Ferhadı...
Kızardı ve önüne baktı, “Seviyorum,, demek istediği muhakkaktı. Bu kelimenin ta-Jâffuz edilmediği zaman daha doğru olduğunu bilmez değildi. Sonra, annesi glbt, iki dayısının da Ferhada hangi sebeplerle kırgın olduklarını elbette unutmazdı. Selmlnln eski nişanlısı İçin bu evin bütün havası, teneffüs e-dümez derecede ağırdı.
143
Besim kıza omuzunu değdirecek kadar yaklaşarak kulağına fısıldadı:
— Peki... Merak ediyorum.,. Ne yapa-çaksın ? z
Selmin kendini geriye çekerek dayısına uzaktan baktı:
— Söyledim size, dedi.
Ve eksik taraflarını tamamladı:
— Avrupaya gitmeyi düşünüyorum. Orada rastgele biriyle evleneceğim. Karar vermedim daha.
— Bahtiyar zatın her şeyden haberi var mı ?
Selmin epey düşündükten sonra, yalan şüphesi uyandıran bir tereddüt içinde:
— Var, dedi.
— No diyor?
— Hiç. Böyle bir mesele yok onun İçin.
Selmin yan gözlerle büyük dayısına bakarak ilâve etti:
— Benim için de yok.
t Sonra ayağa kalktı. Bıı sefer dinç adımlarla odadan çıktı. •
t ki kardeş bakıştılar.
Samim başını salladı:
— Başka bir şey var. dedi, gizliyor.
Besim dışarıda gürültülü ayak sesleri duyduğu için, kapıya bakarak sordu:
— Ne olabilir?
Fakat İçeriye Mefharetle Aydın giriyordu, Ablasının aşağı kattaki hâdiselerden haberi olmadığı, gözlerinde hâlâ uyku mahmurluğu bulunmasından ve vüzünün tam bir huzur ifade eden tatlılığından h-ılliydl. Aydım göstererek î
— şuna bir şey söyleyin, kuzum, dedi,
144
rapor götürüp imtihana girmek İstiyor. Yine hastalanacak. Bir sene kaybedlversin, ne olurmuş?
Besim Aydına doğru yürüdü ve bir elini onun omuzuna koyarak:
— Dinle beni, dedi, hani şu bizim evde torunu olarak övündüğümüz Kavalalı Mehmet AH Paşa yok mu? Mısırı bir yandan soyup soğana çevirmiştir ama, oraya medeniyet de sokmuştur, Kusurları kadar meziyetleri de saymakla tükenmez. Harikulâde bir adam olduğunda kimsenin şüphesi yoktur, işte bu'ha-rikulâde adam 45 yaşından soma yazı yazmayı öğrenmiştir, 45 yaşından sonva! Hiç hesap tahsil etmediği halde pek güzel hesap yaparmış. Anladın mı? Sen ister bu adamın torunu ol. ister olma, bilesin ki, adam olmak için de, büyük adam olmak için de matematik imtihanına girmek şart değildir!
X
Bu “ne olabilir,, (n cevabım soğuk zekâ İle düşünebilmek için odama çıktım. Besimle bunu konuşamazdım. En küçük parçamızı İstihzaya emanet edemeyiz. Haindir. Oynar ve elinden düşürür. Merhamete hiç bir zaman vekâlet edememiştir. Dibe İnemez. Fenomende kalır, Zıtlıkların kavuştuğu noktadan uzakta, görünüşler plânında eğlenir ve oyalanır. Sevimli, fakat sadisttir istihza. Öperken ısırır. Bazan da koparacak kadar.
• Evet, ne olabilir? Şetminin Ferhatla bozuştuğu günden beri İmlinde görülen donukluk, hemen hemen aynı tarihten beri Meraldeki anlaşılmaz değişiklikle paralel gidiyor.
(Devamı var) 145
W Bklm 1950
YENİ İSTANBUL,
8ayf« 8
İl Genel Meclisi seçimleri dolayısiyle
C.H.P. Genel Başkanı dün bir nutuk söyledi
İnönü ı “Vatandaşların siyasî partilerden ayrılmaları İçin türlü tazyik usûlleri tatbik’’ edildiği iddiasiyle "İftira ve tecavüz usûllerine" son verilmesini istedi
(
Ankara, 9 (ANKA t — C. H. P. Genel Başkanı ismet İnönü bu akşam Ankara Radyosunda 11 Genel Meclisleri seçimi münasebetiyle aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:
“Sayın vatandaşlarım. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak memleketimizin meselelerini say-giyle size arzedeceğim. İç politikadan devlet ve memleket İşlerinin yeni İktidar elinde ne neticeler vereceğini a-çık olarak görüp söyleyecek zaman geçmemiştir. Ancak iktidar, ilk gününden itibaren kendisine göre bir devlet teşkilâtı ve yine kendi anlayışında bir demokrasi rejimi kurmayı ehemmiyetli bir iş saymıştır. Bugün iktidardakilerl meşgul eden başlıca mevzu muhalefete karşı açtıkları mü.* cadeledir. Bu mücadele de vatanda lüzumsuz ve kısır münakaşalara sebep oıuyor. Ve beş seneden beri kurmaya çalıştığımız demokratik idarenin geleceği için endişeler uyandırıyor. Size miseller vereyim: Muhalefetin türlü engelle susuturulması kararı Büyük Millet Meclisinde tatbika başlandı. Muhalefete mensup milletvekillerine yargıçlar tarafından verilen tutanaklar makbul savılmadı. Bu milletvekilleri vazifelerini yapmak emniyetinden mahrum edildiler. Yine bunun neticesi olarak Avrupa konseyinde toplanan milletler arasında yalnız Tür-klyedir kİ, aralarında muhalefet Azsın olmayan bir heyetle temsil edilmiştir. Bu usulde Türk Milletinin ve muhalefetin hiç bir mesuliyeti yoktur. Bu hal iktidarın ilân ettiği prensipin, yani Seçim Kanunu adil teminatından yalnız muhalefeti fiilen mahrum eden prensipin tabii neticesidir.
Bugün bizi İdare edenler ilk günden itibaren gayretlerini muhalefeti isnad ve iftiralarla yıpratmaya hasretmişlerdir. Bu usûl tesadüfen konmamıştır. Düşünülerek mesuliyeti! liderler tarafından kurulmuştur. Muhtar ve belediye seçimlerinin neticeleri iktidarı büsbütün çileden çıkardı, idare başında bulunanların muhalefete yaptıkları tecavüzleri halkımız hoş görmemektedir. Bu müşahededen ders a-lacak yerde şimdi garip ve fecî bir usûl tatbik olunuyor. Seçim neticeleri Uân olunmu}Tor. Vatandaşların siyasi partilerden ayrılmaları için türlü tazyik usûlleri tatbik ediliyor.
iktidar partisinin İlçe başkanla-riyle merkezleriyle telgraf!aşarak hâkimleri değiçtirebiliyorlar. Hükümet sözcüsü gazeteler muhalefeti ve onun ileri gelenlerini bozguncu, hattâ hain olarak İlân ediliyordu. Bu ifadeler bi. rincl derecede mesul olanların sözlerinden misal ve İlham almaktadır. Çok ehemmiyetli bir nokta da muhalefet mensuplarının hainliğini devlet radyosunun mütemadiyen propaganda etmesidir. Adalet ve siyasî emniyet fikri İtibarda olan hiçbir memlekette devletin resmî radyosunun muhalefete karşı bu muameleyi tatbik ettiği görülmemiştir.
Bugün muhalefet partilerine mensup olan salâhiyeti! siyaset adamları ve gazete mensuplan mahkemededir.
DEVLET BAKANININ KONUŞMASI
“Bugün monevî huzurunu bulmuş olan Hükümet karşısında, içlerinde kötü bir gayz ve hasedin sıkıntısını duyanlar var"
Ankara 9 (TH A.) — Devlet Ba-kanı Karaosmanoğlu tl Genel Meclisi seçimleri dolayısiyle bu akşam radyoda yaptığı konuşmada, bütün milletin huzur ve ümit içinde bulunduğunu kaydetmiş ve demiştir kİ:
“14 mayıstan evvelki korkularınız geçmiş, endişeleriniz silinmiştir. Artık bu topraklar Üzerinde yarından emin olarak yaşıyoruz. Kalbleri hırsla dolu olan politikacıların tehdidi, jandarmanın baskısı, hükümet adamının kanunsuz İcraatı ve tahakkümü altında değilsiniz. Yıllarca hürriyet diye vaveylâ edenlerin sonu hürriyete kavuşmak oldu. Şlındl hürüz, e-mln ve ümitliyiz/’
Karaosmanoğiu 14 Mayıstan beri memlekette cereyan eden büyük hâdiselerden memnun olmayanların memlekette huzursuzluk var dernekle fayda umduklarını kaydettikten sonra sözlerine şöyle devam etmiştir:
İstihlâk Kooperatifleri Birliği teşekkül ediyor
İstanbul. 9 (TH A.) — Bir mlM-deften beri kurulması etrafında çalışılan İstihlâk kooperatifleri birliği a-na sözleşmesi Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının tasdikine gönderilmek üzere hazırlanmıştır.
Kooperatiflerin birlik haline gel-dikten soma mecmu sermayeleri 500 bin lirayı aşacaktır.
Şehir dahilinde on satış mağazası bulunan İstihlâk Kooperatifleri birlik halinde faaliyete geçtikten sonra. her senitte bir satış mağazası a-çarak teşkilâtını genişletecektir.
Izmirde "İstanbul” vapurunda bir kaçakçılık meydana çıkarıldı
İzmir, 9 (Hususi muhabirimiz bildiriyor I — Marsilya dönüşü limanımıza gelen İstanbul vapurunda bir kaçakçılık meydana çıkarıldı. Gemi mürettebatından üçünün bir tabanca, İpekli kadın ve erkek çorapları, ipekli kumaş ve kadife 18 spor ceket, 3 kilo çakmaktaşı, bir ipekli halı ve erkek gömlekleri sakladıkları yerden çıkarıldı. 3 sanık adi iyeye verildi Vapur yoluna devam etti.
Suçlan İçin de hükümete acele etti, acemilik etti gibi sözlerle hakaret etmiş olmak İddiası ve Koreden bahsetmiş olmak suçu vardır, iktidar partisi başkanş kendi partisinin teşkilâtına polis takibatı vazifesi vermiştir. Bu hal mutlaka vatandaşları birbirine düşürecektir. Vakaları olduğu gibi naklediyorum. Vatandaşlanm teslim ederler kİ, bu usuller demokratik İdarenin gelişmesini temin etmez, bu usuller htzi İyiliğe götürmez, bizim bu günümüz yüz senelik emek mahsulüdür. Muhakkaktır ki, beş altı seneden beri en müsamahalı bir gelişmeyi temin ettikten sonra milletimiz, bütün siyasî kanaat sahiplerinin büyük kütlesi tle şiddet idaresini kabul etmeyecektir.
Vatandaşlar kanun İçinde haklarını bütün gayretleriyle korumağa çalışacaklardır. iktidarın yeni bir zihniyet edinmesi için bütün İmkânlar henüz mevcuttur. Tedbirlerin ne kadar basit olduğunu tekrar edeyim: Muhalefete mensup milletvekillerini Seçim Kanu. nunun adî! teminatından fiilen mahrum etmekten vazgeçmelidir, iftira etmekle politika muvaffakiyeti arayanlara itibar ve teşvik göstermemelidir. Muhalefetin vatan haini olduğunu düşünmemeli, aksine onun hizmet ve vazife müessesesj olduğunu kabul etmelidir. Hususiyle devletin resmî radyosunu muhalefet aleyhine propaganda vasıtası yapmağa nihayet vermelidir. Bir seçim yapılınca onun neticesini halka ilân etmelidir, iki ay sonra muhtarların ve kırk günde belediyelerin neticesi ilân olunmaması gibi bir muamele Türk halkına reva görülmemelidir.
işte vatandaşlarım, iktidar bu basit şeylere bugün karar verse yarın memlekette emniyet vehuzur derhal yüzleri güldürecek derecede farkeder. Bu pek güç ve pek kolay çıkmazdan bir defa kurtulsak ondan sonra yapacağımız çok İşler vardır. Hususiyle önümüzdeki iki acele mevzu vardır. Biri Bulgaristandan gelen muhacirlerin yerleştirilmesidir, öteki mesele memleketin maruz bulunduğu zanno-lunan mal! sıkıntıdır. Zan üzerine söylememin sebebi hükümetin resmî malûmat neşrctmemesidlr.
Aziz vatandaşlarım, C.H.P, ve bütün siyasi partiler vatan vazifelerini yapmağa çalışırken vatandaşların huzurunda ve himayesinde İmtihan vermektedirler. Bütün seçmenlerin hür reylerinde vatan hayrına isabetler ve başarılar dileriz. Eğer âdet olduğu ü-zere iktidar baş kani an bana cevap olarak bildiğiniz tecavüzleri tekrar e-derlerse ben sizin insafınızı hakem tanıyacağım.
Benim için ve hepimiz İçin ehemmiyetli olan mesele vatanda huzur ve emniyet ve vatandaşlar arasında dostluk olmasıdır. Bunun yolu her şeyden evvel iftira ve tecavüz usullerine son vermektir.
Sevgili vatandaşlanm. bu neticeyi reylerinizle siz temin edebilirsiniz.
Sizi sevgiler ve saygılarla selâmlanın.,,
Bugün mânevi huzurunu bulmuş olan Hükümet karşısında içlerinde kötü bir gayz ve hasetin sıkıntısını duyanlar vardır. Bunlar Türk milleti huzursuz iken ferah, huzura kavuşunca elem çekmeye mahkûm olan, kalbleri gibi, kaderleri de kara bir avuç İnsandır.”
Muhalefetin Demokrat PArtl İdaresini kötülemek İçin neler ortaya attığını hçlirten Devlet Bakam: “Bunların fırsat bulsalar düzene girmek Ü-zere olan ne varsa yıkacaklarını, hürriyeti boğacaklarını başlayan huzuru dağıtacaklarını, hükümetle vatandaş arasında yeniden doğan yakınlığı bozacaklarını söylemiştir. Devlet Bakanı, bugünkü İdareden ancak kötü niyetli olanların korkmanı lâzım geldiğini. İyilerin ve temizlerin endişe etmelerine mahal olmadığını belirtmiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir:
"— Artık bundan sonra âmirin ve memurun İşi. vatandaşlara İyi muamele etmek, onunla |y| geçinmek ve politikayı esas memleket işine tercih etmemek olacaktır. Böyle memur ve âmirin vatandaşla beraber rahat olması en tabiî hakkı olduğu gibi, böyle olmayanların da mukadder akıbetlerine katlanmaları en zaruri bir neticedir.
Devlet Bakanı sözlerini şöyle bitirmiştir:
”— Sevgili muhatabım, sent bu güzel ve asil histerinle haşhaşa bırakırken onları da mukadder Akıbetleri karşısında perişan görüyorum ve tekrar ediyorum: “Allah bu memleketin hıızuru karşısında dÖvünenlere sevinmek fırsatı vermesin."
Ankara Tıp Fakültesi lâğvedilmiyor
Ankara 9 (AA ı — Haber aldığımıza göre. Sağlık ve Sosyal Yar-dım Bakanı Dr. Ekrem Hayri üstün-dağ geçen haftadan beri şehrimizdeki sağlık kıırıımtennı ziyaret, ve teftişe başlamıştır. Bakan buradaki konuşması sırasında bilhassa Ankara Tıp Fakültesinin lâğvı hakkında çıkarılan şayiaların asılsız ve mevsimsiz olduğunu »Övtemlş. ancak Tıp Fakültesinin tekâmülü için Baebaka-na sunulan dileklerin İncelenmekte bulunduğunu belirtmiştir.
Beynelmilel Şarapçılık Kongresi
Nihat Egribosfa, Kongre tklncl Başkanı payesi verildi
Ankara 9 (AA.) — Haber Aldığımıza göre. Atlnada toplanmış olan Milletlerarası Bağcılık ve Şarapçılık Kongresi tarafından Tarım Bakanı Nihat Eğriboza Kongre İkinci Başkanı payesi verilmiş ve Kongre hatırası olarak da bir madalya gönderilmiştir.
Tarım Bakanı Nihat Eğrlboz kendisine karşı gösterilen bu alâkadan dolayı Kongre tertip heyetine teşekkürlerini bildirmiştir.
Sigara paketinden nikâh dairesine
Ankara 9 (Ankara Ajansı) — Malatya Tekel Tütün Fabrikası Büyük Kulüp Sigara Servisinde çalışan Fatma İsminde bir genç kız sigaraların arasına bir Adet vesikalık fotoğrafıyla beraber küçük bir kâğıda yazılmış şu satırları koymuştur: “Bu paketi alan şayet bekârsa beni arasın bulsun.” Paket Ankaranın Kayaş bucağından Kâzım isimli bekâr bir gence işini takip etmek üzere gittiği Malat-yada Cumhuriyet Bakkaliyesi tarafından «atılmış, Kâzım sigaraların arasından çıkan resim ve not üzerine fotoğrafın sahibiyle görüşmüş ve evlenmek üzere hemen anlaşmışlardır. Kâzım düğün hazırlıklarını görmek üzere Ankaraya dönmüştür. Bu anıerikanvarl anlaşmanın düğünü yakında Kayaşta yapılacaktır.
Profesyonel boksörler yarın geliyor
İspanya şampiyonu ve Avrupa Nakavt Kıralı Louls Fernandez
Boks ihtisas Kulübü tarafından dâ-vrt edilen Fransız, Italyan profesyonel boksörleri yarın gece şehrimize gelerek ilk maçlarım bu cumartesi gecesi yapacaklardır.
Boks İhtisas Kulübü İdarecileri yerinde bir görüşle Avrupaya gönderdikleri organizatörleri vasıtulyle dünya çapındaki en meşhur boksörleri şehrimize getirmeye muvaffak olmuşlardır.
54 kiloda dövüşecek olan profesyonel boksörlerden İspanyol Louls Fcr-nandez, 1940 sonesinden 1949 sonesine kadar Ispanya şampiyonluğunu muhafaza etmiş ve geçen sone do Avrupa “Nakavt Kıralı., unvanını kazanmış kıymetli hir boksördür. Loui» Fernandoz. yaptığı 650 maçtan 584 ü-nu nakavt He kazanmıştır. Yine 54 kiloda Fransız profesyonel boksör Jacqucs Lomonler 1949 Fransa şampiyonası finalisti olmuş, Birleşmiş Milletler şampiyonu ite Fransanın birinci sınıf profesyonelleri arasına girmiş bir boksördür.
62 kiloda Gustave Terrot, Fransanın on teknik ve kuvvatü bir boksörüdür. Profesyonel boks âleminin tanınmış bir elemanıdır. Avrupa boks şampiyonu namzedidir. Yine 62 kiloda Birleşmiş Milletler şampiyonluğunu kazanmış olan profesyonel Fransız lıoksorü Rotend Guilbort de Fransız ekip! ite beraber şehrimize gelecektir.
Dünya boka Aleminin on tanınmış siması Dünya boks şampiyonu Georges Carpantler de şehrimize gelerek maçlarda hakem olacaktır. Georgos Carpantler’nin cehrimiz boks ringinde gözükmesi muhakkak ki bu turnuvanın *n cazip tarafı olacaktır.
Profesyonel boksörler, kendi aralarında üçer dakikadan 10 ravnt üzerine dövüşeceklerdir.
Belçikalılar
atletlerimizi
beğeniyorlar
Ankara 9 (Ankara Ajansı) — Şehrimizde müsabakalar yapmış olan Belçikalı atletler bu sabah uçakla tsiaıle gitmişlerdir. Tolâvlvde tsrail Milli Takımı ile karşılaşacaklardır Kafile Başkanı Hcrmca kendisiyle konuşan Ankara Ajansı muhabirine şunları söylemiştir:
“— Kuvvetli bir atletizm takımına sahip olduğunuz için övünebilirsiniz Aynı tempoda çalıştığınız takdirde kısa zamanda Avrupanın en ileri milletleri seviyesine gedmeniz mümkündür. Tlhkiyeden fevkalâde İyi intibalarla ayrılıyoruz.
Beden Terbiyesi İstişare Kurulu toplandı
Ankara 9 (Ankara Ajans) — Beden Terbiyesi istişare Kurulu bugün saat 15 te Milli Eğitim Bakanı Tev-fik ilerinin başkanlığımla İlk toplantısını yapmıştır. Be ten Terbiyesi Genel Müdürlüğünün yeni yıl bütçesinin esasını teşkil edecek olan, federasyonların teklifleri incelenmiş, bazı indirmelerle kabul olunmuştur, istişare Kurulu yarın da toplanacaktır.
W ■ | a / A kİ/ f • H
Türk subayları, son günlenir Ajıkariida Etlikteki Ordu Donatım Okulunda a-cılmış olan nltı nvlık Ordu Donatım Orlyantasyon kursundan menin olmuşlardır. Amerikalı uzmanlar tarafından hazırlanmış olan hu kursta; tnnklnrın. otomobillerin, hnflf silâhların ve topların bakımı öğretilmektedir.
Yargıçlar arasında tâyinler
Erzurum Kadıköy Kadıköy Gümü-özkurt.
Ankara, 9 (AJ^TKA) — Yargıçlar arasında yeni tâyin ve nakiller yapılmıştır. Bu hususta çıkan kararnameyi veriyoruz:
Kadıköy Asliye Hukuk Yargıcı Sıtkı Şefkati Şefkatlloğlu, Asliye Hukuk Yargıçlığına; Sulh Yargıcı Hatip Sellçi» Asliye Hukuk Yargıçlığına; şane Ceza Yargıcı Mahir
Hatay C. Savcılığına; Trabzon Agır-ceza Mahkemesi Başkanı Hakkı Me-likoğlıı, Manisa Asliye Hukuk Yargıçlığına; Niğde Sorgu Yargıcı Halim Şakar, Seferihisar Sorgu Yargıçlığına; Çankın Sulh Yargıcı Se-lâmi yüksel, Yargıtay Raportörlüğüne; Mudanya C. Savcısı Şefik A-yan, Adapazarı C. Savcılığına; Sorgun Yargıcı Salâhaddln Tamer, Karaman Hukuk Yargıçlığına; Vezirköprü C. Savcı Yardımcısı Fahamed-din Çinsar, Turhal C. Savcılığına; Akhisar C Savcısı Fevzi Palabıyık. Adana Sulh Yargıçlığına; Beyşehir Savcısı Hurşit Erdal, Sorgun Yargıçlığına; Reşadiye Savcısı Yusuf Aslan, Oltu Yargıçlığına; Acıpayam Hukuk Yargıcı İbrahim Gaffaroğlu, Antakya Sulh Yargıçlığına: Sürmene Savcı Yardımcısı Müfit Saka, Şiran Yargıç Yardımcılığına; Hopa Yargıcı Cevdet Soygun, Bulancak Yargıçlığına; Alucra Sorgu Yargıcı Kemal Turgut, Seyitgazi Yargıçlığına; Reşadiye Sorgu Yargıcı Cihat Anğım, Yüksekova Yargıç Yardımcılığına; Şemdinli Yargıç Yardımcısı Sabrl Şener, Mardin Savcı Yardımcılığına: A hyaman Yargıç Yardımcısı Emin Ankan, Ankara Yargıç Yardımcılığına; İğdır Sorgu Yargıcı Haşan Özelçl, Malatya Yargıç Yardımcılığına tâyin edilmişlerdir.
Korede Birleşmiş Milletler vetosu
bir istikbal hazırlıyabilir
Bir kupon
Bir Ingiliz anestezi mütehassısı memleketimize gelecek
AnkAfa 9 (A.A.) — îngllterenin Westnılnster Hftst&haneai anestezi mütehassısı Dr. Organe önümüzdeki kasını avında memleketimizi ziyaret edecektir.
Dr. Organe Türklycde kalacağı bir ay zarfında mesleki tetkiklerde bulunacak ve sıraslyle İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalyada anestezi konuları hakkında müteaddit konferanslar verecektir.
Kızılay, merhum Feyzi Kayış’ın teberruuna teşekkür ediyor
AnkerA 9 (A.A.) — Kızılay Genel Merkezinden bildirilmiştir:
Zürlrh’de vefat eden tüccardan Feyzi Kayış Derneğimize aeklz bin liralık bir bağışta bulunmuş ve bu meblâğ Demeğimize intikal etmiştir.
Bu hayırsever vatandaşın teber-ruunu Kızılay minnet ve şükranla karşılar.
“YENİ İSTANBUL,, nesir hayatının ‘zıldönümü olan 1 Aralıkta çekilmek üzere bir fahall kuraaı tertip etmişti. Bu kurada kazanacak bir okuyucumuz .3 arna Avrıı-patla, .llfter bir okuyucumuz 3 aene Türkl.vede taludl nı elde edecekti, oumıırjı kıymetli devektlk, Evvelâ
pııklarl.vle haMadıftimiz hu kuraya, aonradan büyük bir okuyucu kut-lealnln Arzunu Üzerine gazetemizde bir kupon lesrederek devam etmeye boyladık.
yapmak Imkftnı-Ayrıcn 9 okuyu-saatler hediye e-rvIiU ahoııe ka-
I aralık 1950 tarihi yaklaşmakta olduğundan, neşir hayatımızın bav İndiği zünlerde geniş geniş l/nh et ligimiz hıı kura hakkında okuyucularımıza İzahat verelim:
Kuramızda birinciliği kazamın 1 kişi Avrupada 3 «melik tahşl) masrafı olan
Kuponlar, birinci sayfamızın sol üs» köşesinde çıkmaktadır.
A
Ingiltere Büyükelçisi Trabzonda
Trabzon 9 (Hususî) — Dün gece Trabzona gelen Ingiltere Büyükelçisi Sfr Noel Charles bu sabah Vali Memduh Apaydını ziyaret etmiştir. Kendisine Ingiliz kara ataşesi ve Trabzon İngiliz Konsolosu refakat etmişlerdir. öğleden sonra Büyükelçi Trabzonun tarihi yerlerini gezmiş ve akşam üzeri Vali, Mıntaka Komutanı General Hüsnü Göktuğ kendisine bir çay ziyafeti vermişlerdir. Elçi yarın sabah Erzururna müteveccihen Trabzondan ayrılacaktır.
Artvinde sühunet nakıs 8 e düştü
Artvin 9 (A A.) — Üç gündür mevsimsiz bir kış hüküm sürmekte ve fasılasız yağmur yağmaktadır. Sühunet gece sıfınn altında 8 e kadar düşmüştür. Genya ve Kaskala kar yağmıştır. Diğer taraftan Kars-Hnpa yolu üzerinde yalnız Çan ve Yusufeli civarında kar yağdığı ve münakalenin durduğu bildirilmektedir.
AMERİKVN KARİKATl'Rt
10.000 lira
gazetemiz tarafından ödenmek Ü-zere yabancı memlekette okumak imkânını elde edecektir. Okuyucumuz tahsil çağında olmadığı veya tahsile «İtmek istemediği takdirde bu miktar O 20 noksaniyle defaten kendisine tediye edilecektir.
Kuramızda ikinciliği kazanan o kuyucumuzun Turkıvede 3 sone taneli yapmak Üzere gazetemiz tarafından ödenecek
5.000 liraya
hakkı olacaktır, Yukarıda olduğu gibi, tahsil istemiveıılrre l»u m(*h lâğ da defaten vüzete virml no kas nlvlc ödenecektir
AYRICA
3 altın saat
L- i
Yunanistan mektubu
Yunanistanın emniyeti
Gl. Papagos, Packard ve Jenkins ne diyorlar ?
Atina muhabirimiz bildiriyor
husustaki beya-
suale aynen şöy-
arasında, Kore
Koro harbinin aldığı şekle rağmen umumi efkâr hâlâ, Balkanlarda bir ihtilâf ihtimalinden endişe etmektedir. Bu bölge yeniden bir tahrikât sahası yahut da mevziî bir ihtilâf sahnesi olduğu takdirde Yunanlata-nın emniyeti ne gibi esaslara dayanmak lâzım gelir? “Akropolle,, gazetesi bu hususta Başkomutanın ve Amerikan ve İngiliz Askeri Heyetleri Balkanlarının bu natrnı neşret mistir.
General Papagos. le cevap veriyor:
— Batı ile Doğu
harbinin de bir gösterisini teşkil eylediği zıddiyet devam ettikçe serbest milletlerin müdafaa teşkilâtı hayati bir zaruret mahiyetini taşır. Bu itibarla. her hangi bir tecavüze karşı knrunabılmck için Yunanistan şu iki maksadı takip etmelidir:
A — Danill düşmana icap eden tedbirlerle karşı koymak ve boylece fesat çıkarmasına, beşinci kol kurmasına mâni olmak.
B — Millî Savunmayı mümkün o-lan sürat ve gayretle teşkilâtlandırmak. Bu sahada askeri malzeme yar-dımınıh devam etmesini ve artmasını sağlamaya gayret etmemiz lâzım geldiği gibi hükümetin, Amenkan yardımım tamamlamak için muhtaç olduğumuz parayı bulmasını İstememiz gerekir.
Vaziyetin gergin ve daha şümullü bir ihtilâf İhtimali de mevcut* olduğuna göre tasarruf siyaseti milli müdafaanın aleyhine değil, lehine tecelli etmelidir.
Diğer taraftan, Amerikan Heyeti Başkanı General Jenkins, Yunan ordusunun muhtemel bir tehlikeye karşı koyacak vaziyette olduğunu söylemiş ve Asilerin, 1948-1949 dakl hareketlerini büyük ölçüde tekrarlıya-mıyacağı kanaatini İzhar etmiştir. Düşmanlan Rusların yardımına maz-har olmazlarsa Yunan ordusu her hangi bir tecavüzü durdurabilir.
Ingiliz Heyeti Amerikan generalinin noktai nazarına iştirak etmektedir. Ingiliz Heyeti Başkanı General Packard’a göre, Akdeniz sahası çer-
3 gümüş saat
3 çelik saat
Bu kuramızda diğer dokuz dere ceyi kazanacak olanlara aırnaıyle 9 kıymetli saatten birini hediye e-deceğlz. bağıdaki küçük kupon «ize ulr tatlkbal hazırlıyabilir. Her glin iki makas darbeelyle bir kenara kovacağınız
90 kupon, size bir şans getirebilir
Bıı kuponlar numarasızdır. 90 Inııoslııl getiren okuyucumuz, bir kııra numarasına hak karanır. Ayrım. aylık abone karnelerimizin hor kapağı da .30 kuıtoıı değerindedir. Kuponların kura ııunmmlıtrly-le değiştirilmeline 13 kasını 1950 ve kn(lar her KÜn matbuamızda (lotanı edilecektir.
çevesl İçinde Yıınanlsfanm stratejik rolü, toprak bütünlüğünü muhafaza etmektir. Bunun şartı da dahili emniyettir. Her halde, Yunan ordusu vazifesini yapmak azmindedir.
tsrailde karaborsa ile
mücadele sertleşti
İhtikârdan sanık on muteber tacir, zincire vurularak mahkemeye sevkedildi
Hayfa, 9 A.A. (Reuter) — Hayfa-nin bellibeşlı tacirlerin, ihtikârdan sanık 10 kişi kendilerine yapılan ithamlan cevaplandırmak üzere, dün zincire vurulu olarak mahkemeye aevkedilmlşlerdlr.
Karaborsa İle mücadele İçin alman tedbirlerin dün sabah Hayfa ve Ce-lilede tatbik edilmesine başlanılmasını müteakip kuzey bölgede dün bütün gün bir çok kimseler tevkif edilmiştir.
Depolarda ve evlerde yapılan araştır ûialaı neticesinde binlerce lira kıymetinde kumaş ve gıda maddeleri müsadere edilmiştir.
Karaborsacıları muhakeme etmek üzere çarşamba günü Haytada hususî bir mahkeme faaliyete geçecektir.
Karaborsaya karşı alınan tedbirleri tacirler ilk evvelâ mühimseme-mişlerdir. Fakat şimdi telâşa düşen tacirler ellerinde ve bulunan stoklan haber vermekte ve bunları muhafaza etmenin kanunî yollarını aramaktadırlar.
Tifo, Italyan Dış Ticaret Bakanını kabul etti
Belgrad. 9 A.A. (AFP) — Mareşal Tito dün akşam Italyan Dış Ticaret BakAnı Juan Matto Lombardo'yu kabul etmiştir. Bakan Yugoslav Hükümetinin daveti üzerine Milletlerarası Zagrep Fuarını gezmek üzere Yugos-lavyaya gelmiştir.
Yugoslav Dış Ticaret Bakanı Yardımcısı Jwolfimlr Velebit ite İtalyan nın Belgrad Elçisi Martino bu görüşmede hazır bulunmuşlardır.
Bu hususta belirtildiğine göre, Tt-to, Italyan Hükümet üyelerinden birini İlk defa olarak kabul etmektedir.
Zenciler, bütün Amerikan üniversitelerine girebilecekler
TVashlngton 9 (YİRS) — Ameri-ka.n Yüksek Mahkemesi bugün verdiği bir kararla şimdiye kadar eyalet üniversitelerinden bazılarına kabul edilmemekte olan zenci talebelerin de beyazlarla eşit haklara hlp olduklarını ve üniversitelere bul edileceklerini bildirmiştir.
sa-
ka-
Ankaranın
yıldönümü
Be-Be-
Ankara 9 (T H A.) — Ankara tediye Meclisi yann saat 16 da ledlye Reisi Atıf Benderlioğlunun Başkanlığında toplanacaktır. Belediye Meclisi bu içtimaında Ankara-mn Başkent oluşunun yıldönümü do-layısiyle 19 ekimde yapılacak merasime alt bir program hazırlayacaktır. Bu programa göre 13 ekimde An-karadaki bütün resmî bLnalar gece elektriklerle, gündüz bayraklarla süs-lenecektir. Aynı gün Ankara Radyosunun da özel bir program hazırlayacağı haber alınmıştır.
Sadık Aldoğanın sorgusu yapıldı
Ankara 9 (Ankara Ajansı) — Millet Partisi erkânından General Sadık Aldoğan ağustos ayında Mecidi-yeköyllnde Belediye seçimleri dola-yısiyle yaptığı bir propaganda konuşması yüzünden takibata mâruz kalmış ve bugün Ankara Cumhuriyet Savcılığına çağırılarak İstinabe yolu He İfadesi alınmıştır. Aldoğan sözü geçen konuşmada Cumhurbaşkanı Celâl Cayara 1937 yılında Başbakan iken yaptığı icraata temas ettiğini söylemekten başka hakareti ta-zanınıun eden bir ifade kullanmadığını İleri sürmüştür. Aldoğan hak-kındaki tahkikat Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı yapılmaktadır.
Bayındırlık Bakanının Izmirdeki tetkikleri
İzmir. 9 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bayındırlık Bakanı Fahri Belen bugün Menemene giderek incelemede bulundu ve Enıirâlem Balalına giderek sulama tesislerini gördü. Bakan, yarın bazı rnilletvekille-riyle birlikte Demirciye giderek yangında açık kalanlara yapılmakta o-lan evleri görecektir.
P.T.T. de 80 memur emekliye ayrıldı
Ankara 9 (Ankara A (Ansı) — P T. T. dan 80 memur Emeklilik Kanununun 39 ve 40 mcı maddelerine göre ekim ayının 5 inde emekliye ayrılmışlardır. Bu nıeınurlann hepsi 30 hizmet yılını tamanılanuş ve 60 sasım bilirmiş bulunmaktadırlar.
Sayfa 4
Y E N I İSTANBUL
10 Ekim 1950
GÜNÜN EKONOMİK HAREKET L E Rj
Denk bütçe
Yazan : Gıyas Akdeniz
"Denk bütçe” tâbirini nerede gör-Rem veya ne vakit düşünsem hatırı-mk eski Maliye Bakam Fuat Ağralı ile sayın üstadımız Namık Zeki Aral gelir. Fuat Agralı "Denk bütçe, düzgün tediye” vccizesinl Cumhuriyet mâliyesinin düsturu haline getlrdiği-ni beyan eyler, sayın maliyecimiz Namık Zeki Aral da, benim bildirtme grin» hararetli, bir denk bütçe taraftarı olduğu halde. Fuat Ayvalının denk bütçelerine (!) çatar dururdu. Hattâ bu yüzden, yanılmıyorsam. Siyasal Bilgiler Okulu mecmuasının bir nüshası Maliye Bakanı tarafından toplattırılmış ve Namık Zeki üstadımız yine bu yüzden Siyasal Bilgiler Okulundaki profesörlüğünden istifa eylemişti. Bu suretle eski Maliye Bakanı tenkide tahammülsüzlüğün, sıyın Namık Zeki Aral da medeni cesaretin, kanaat ve prensiplere bağlılığın patlak birer örneğini vermiş lerdi.
“Denk bütçe'* * nedir?
•‘Denk” tâbiri buruda pek yerinde kullanılmıştır. Ve "mütevazin” İle •‘6quilibrâ” tâbirlerinin tam türkçe-sidir. Bütçe sahasında da, hep bildiğimiz gibi, gelirlerle masrafların denkliğini ifade eder. Gelirlerle masraflar derken gelirler meyamna yalnız vergi ve devlet emvali varidatı ithal edilmek lâzım gelir, istikrazla) bunun haricinde kalır. Çünkü, istikraz devletin bir geliri değil, bilâkis bütçe açıklarım kapamağa mâtuf Karine imkânlarından biridir.
Acaba bütçede denklik niçin arzu edilir? Bu gayet tabiidir. Çünkü hükmi bir şahsiyet olan devlet de, her ı şahıs gibi, gelirleriyle masrafları a-I rasında bir muvazene tesisine mecburdur. Mantıki Ve mâkul blı* düşünce.
Fakat mesele göründüğü kadar basit değildir Ve bugün mâliyenin en çapraşık mevzularından birini teşkil etmektedir. Çünkü, devleti diğer şahıslara teşbih etmeğe imkân yoktur. Devlet bütün cemiyeti kavrayan. cemiyetin ıefr.h ve saadetini temin etmekle mükrllef olan bir müessesedir. Bu itibarla, devlet *’a — Tam kullanma (plein emploi) yı tahakkuk ettirmek ve milli geliri arttırmak gayeliyle memleketin maddi ve insani bütün müsmir kaynaklarını kullanacak şekilde bir İktisadî inkişaf teminine b — Milli gelirin İçtimaî ve İktisadî bakımdan cn uy-run şekilde tekrar L-vzhni yapmak suretiyle ekonomide âzami müsmiriydi sağlamağa ve hayat seviyesini yükseltmeğe mâtuf bütün tedbirleri almak” la mükelleftir (1).
J. Marchal da bütçe muvazenesi mevzuunda şöyle diyor: “Eğer meseleyi sırf bütçe kadrosu içinde mütalâa eder ve oradan çıkmağı reddedersek ekonominin umumi gidiciyle alâkalanmaksızın gelirlerle masrafların Genklcştirilnıesine çalışabiliriz. Fakat bütçe konjonktürden müteessir olur. Ve bilmukabele ona tesir eder. Bu tesir maliyeciler taıa-fından nazara alınmamaktadır. Halbuki, modern bütçeler, ehemmiyetleri dolayısiyle, iktisadi faaliyet üzerine o şekilde tehir İcra ederler xı bunun nazarı itibara alınmaması Liı çılgınlık olur” (2)
Demek ki bütçeyi umumî ekonomiden ayn mütalâa etmeğe imkân yoktur. Ve devletin asıl vazifesi u-muml ekonomide bîr muvazene tesisidir. Bu muvazenenin anasırı ise cemiyetin umumî gelirleri İle (re-cettcs globale s) umumi masrafları I (d4penses globale 8) dır. Bütçe gelir ve masrafları cemiyetin umumi ge-1 lir ve maaraflannın bir kısmıdır. I Biraenaieyh, umumi iktisadi muvazene bozuk gıaıp dururken bütçede bir muyazere tesisi meseleyi haltet» mlyecck, bllâkij, belki de iktisat? muvazenesizliği teşdit edecektir. Meselâ, buhr2’. devrelerinde devletin gelirlerinde vukuu melhuz azalmaları düşünerek masraflarda da bir kısıntı yapmak ve bu suretle denk bir
bütçe tesis etmek memleketin umumi ekonomisine fayda yerine zarar verecektir, çünkü, devlet masrnlla-rının kısılması, cemiyetin, buhran dolayısiyle zaten azalmış o an umumî masraflarını yani umumi talebi büsbütün azaltacak, buhranı ve İşsizliği şiddetlendirecek tir. Binaenaleyh, .belki de devlet hizmetlerinin büyük bir tazyiki neticesinde elde o-lunaçak bütçe denkliği memleketin umumi ekonomisi bakımından hiç de iyi bir tesir icra etnüyccekılr.
Keza. Keynes’in meşhur nazariye-sinc göre iktisadi buhranlar yatırım noksanından tevellüt etmektedir. Çünkü yatırımda vâki olan noksan umumî talebi azalmakta ve bu su-rotle hem işsizlik hâdis olmakta hem dc milli gelir azalmaktadır. Binaenaleyh, tasarruf erbabı elinde bulunan gayrı müsmir kapitali vergi veya istikraz yoliyle devlet sektörüne kanulize ederek müsmir sahalarda kullanmak cemiyetin umumî ekonomik muvazenesini tesis bakımından zarurîdir. Halbuki, bu takdirde, şa-yet bu tasarruflar istikraz kanaliy-le bel’edilmiş ise. bütçede bir açık tekevvün edecektir.
Bu misalleri daha da taaddüt ettirebiliriz. Varmak istediğimiz netice şudur: Bütçe denkliği umumî İktisadî muvazene içinde ve onu bağlı olarak mütalâa edilmek lâzımdır. Ve bütçenin denk olması daima iyi bir şey olmadığı gibi açık olması da dalma fona blrşey değildir (3).
O halde maliye ilminin son zamanlara kadar müdafaa ettiği “Bütçede denklik” prensip! mesnetsiz midir? Bu mevzuu da diğer bir yazımızda İncelemeğe çalışacağız.
(11 A. Angelopulos, Le problâme du financenıent des d^penaes publi-ques, Finances Publiques No. 1 — 1950. sfihlfe 72.
(2) J. Marchal, D^penees publiques et conjoncture, Revue de selence et de lögislatlon finanelâres, Oct. Dâc. 1950, snhlfe 1.
(3ı Bu mevzuda Allaln PnrrAre’ln şu makalesini bilhassa lavslve euerlz: La problâmatique de l’6quilibre bud-g^tAire, Finances Publiques No. 2 — 3950. sflhife 148 ve müteakip.
t
Nebati Yağ Kongresi
hazırlıkları
Kongrede sabon imalâtı üzerinde de durulacak
Memleketimizde zeytin yağı, nebatî yağlar ve aabun mevzuları üzerinde müzakerelerde bulunmak üzere 24 ekim 1950 sah günü saat 17 de Ankarada bir kongre toplanacaktır, Bu kongreye müstahsil ve fabrikatörlerle ziraat işçileri, tacirler. ticaret odaları, ihracat birlikleri, borsalar. sanayi birlikleri, bankalar alâkadar mümessilleriyle iştirak edeceklerdir.
öğrendiğimize göre, kongrede sabun imalâtı üzerinde de durulacaktır. Bilindiği gibi harpten evvel E-konoml ve Ticaret Bakanlığı sabun İmalâtı için bir nizamname tAnzlm etmişti, sabun normu nizamnamesinin bugünkü şartlar altında tatbik edilmediği görülmüştür. Bu yüzden dc piyasaya fena kalitede sabunlar sürülmüştür,sabun imalâtının sıkı bir surette kontrol etmek fikri ileri sü-rülmektedir. Bu hususta İstanbul Bölge Sanayi Birliği tarafındon hazırlanan rapor kongreye arzedilccek-tir.
Koçhisar Gölünde luz istihsali arttı
Konya 9 (Hususî) — Koçhisar Gölünün bu yılkl tuz istihsali geçen seneye nazaran çok (Azladır Bu istihsal dolayısiyle harice tuz ihracatımız artmaktadır.
Si ısa
Haberler
Mısırda Amerikan kapitali
★ İskenderiye, 9 ıHususi) — Mısır, kendi hükümetine zarar getlrml-yecck ve siyasi maksatlarla kul-la.nılnnyacak olan Amerikan kapitalini memnuniyetle kabul edecektir.
Mısırda Amerikan kapitalinin kullanılması meselesi Kahire ve ts-kendcrlyede bir çok müzakerelerin konusu olmuştur. Amerika İle Mısır arasında dostluk ve ticari bağların kuvvetlenmesi için olan bu müzakereler neticesinde bir anlaşma imzalanacağı beklenmen-tedir.
Mısır basın haberlerine göre, A-mcrlkü Mısıra husus! cnvestlsman şeklinde külliyetli miktarda yardım teklif etmiştir. Aynı zamanda, Dünya Bankasından, istikraz. Mısır umumî dâvalarının halli için Amerikan uzmanlan ve teknisyenlerinin yardımı için de Amerika Mısıra teklif yapmıştır. Bunlara karşılık Amerika bazı garantiler talep etmektedir. Bilhassa Mısırda sermaye olan dolarların transferi, aynı zamanda Amerikan memurları ile direktörlerine İkamet ve İş permileri verilmesi istenmektedir.
Belçlkn tütün ticareti
★ Brüksel. 9 (Hususi ı — Belçikanın tütün istihlâki, senenin ilk yarısında diğer senelere nispeten biraz azalmıştı. Fakat bu azalma artan ı ihracatla telâfi edildi. Yaprak tü-tün ithalâtı 10.000 ton oldu. Geçen sene 9.000 ton İdi. Bunun 6.438 tonu Amerikadan, 727 tonu Türklyeden geliyordu.
İstihlâkin azalması aşağı kalite İhracatına dn tesir etmiştir. Ancak 150 ton ithal malı tütün alınmıştır ve bunun 92 tonu da Ame-rlkadan gelmektedir.
Belçika tütün ihracatı geçen seneye nlapeten üçte bir ilâ Lkl artmıştır. Sigara ihracatı da 13 tondan 402 tona çıkmıştır. Dunun 282 tonu Holândaya ve 103 tonu da Almanyaya gitti.
Belçika tütün istihsali de biraz arttı. İçilecek tütün istihsali 5.099 ton oldu: geçen sene ise 4 476 ton idi. Fakat hâlâ harp öncesi istihsal seviyesinin ancak yüzde 75 i-ni teşkil etmektedir.
Batı Almanya ithalâtı
★ Frankfurt. 9 (Hususî) — Resmen bildirildiğine göre. Batı Almanya Bakanlıklararası Komite, ham maddelerin, yan mamûl ve mamûl eşyaların ithaline müsaade etmiştir.
İthal mallar arasında Yugoslav-yadun 2.050.000 yumuşak kendir, 1.000.000 kükürtlü maden. İspanyadan. 200.000 kömüii katranı A-merikadan, 200.000 keten tohumu yağı Amerlkadan. 200.000 kuş tüyü Japonyadan. 5.000,000 kahve Columbia’dan, 300.000 kahve Ek-untor’dan, 950.000 kimyevi maddeler Amerlkadan, 1.000.000 pamuk Peru’dan, 665.000 ham tütün Ame. rikudan, 1.000.000 madeni yağhr Amerlkadan, 2.000.000 soya fasul-yası Amerlkadan, 1.300.000 susam ve pamuk tohumları Orta Amerlkadan. 2.250.000 yağ Amerlkadan ve bir çok yiyecek maddeler, tarım mahsulleri vardır.
Japonya - PııkİKbın îlearct anlaşması
★ Tokyo, 9 (Husnsi) — Amerikan makamlarının bildirdiğine göre. Japonya İle Pakistan arasında bir ticaret anlaşması imzalanmışı ır Bu ayın İptidasından itibaren yürürlüğe giren bu Anlaşma hüküm lerlne göre, iki taraf 196 milyon dolarlık mal mübadelesini kabul etmişlerdir. Anlaşmada Japonya-
Malî tetkikler
Sterlin bölgesi ve dünyanın yeniden silâhlanması
Yazan : W. T. O. KİNG
ikinci Dünya Harbinin kapanış safhalarından beri sterllng bölgesi sık sık sterlinglc İş görmiyen memleketler ve bilhassa Birleşik Amerlkadakl bazı çevrelerin ağır tenkldlcrine maruz kalmıştır. Gümrük tarifeleri, ithalât ve ihracat tahditleri gibi müdafaalarına hücum edilmiş, bunun bililtizam kurulmuş bir iktisadi milliyetçilik sistemi, bir taraftan sterllng bölgesi dahilindeki memleketlerin iç piyasalarını korumak veya bu piyasaları İngiliz emtiasına hasretmeyi vş diğer taraftan başka emtiaya bilhassa Amerikan mamûllerine karşı kapamağa matuf bir mekanizma olduğu İlen sürülmüştür. Bu çeşitten bir çok anlaşmazlığı müteakip, bu tenkidleri ileri sürenlerin nihayet bu taarruzlarının haksızlığını teslim etmeye baş-LciıklRiını belirten emareler mevcuttur Hiç olmazsa şimdi bu tenkidler yüksek ve sorumlu mevki İşgal eden şahsiyetler tarafından daha seyrek sadır olmaktadır, İyi malûmat sahibi kimseler şu hakikati görmeğe başlamışlardır: Sterllng bölgesi memleketleri harpten beri sterllngle satın alınmayan emtiaya ve bilhassa dolarla satılan mamûllcro karşı ayırdedlrl bir İktisadî ve malî siyaset kullanmak zorunda kalmışlarsa, bunun aslî se-I eplerl sterllng bölgesi sistemi mekanizmasından değil, doİAr darlığından ileri gelmektedir.
Herhalde şimdi hakikî sebepler gittikçe daha geniş ölçüde anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında Büyük Erltnnyadaki ilgili şahsiyetler, mütekabil menfaatin salkı ve Marshall Plânı dolarlarının cömert akışının yardımlyle batılı müttefikler camiası arasındaki bu müessif anlaşmazlıkların tedricen ortadan kalkabileceğini ümit etmektedirler.
Ticaret Odasındaki toplantılar
İzmir 9 (Hususî) — Ticaret Oda-sı Meclisi yaptığı toplantıda ış mahkemesi için istenilen 12 üyeyi seç-mlş ve ihraç mahsullerinin sigorta edilmesi hakkında odaca hazırlanan teamülü tetkika başlamıştır.
nın Pakistan sınaî kalkınmasında teknik hizmetler yapması da kararlaştırılmıştır.
İtalya pirinç
İhracatı
★ Milâno, 9 (Hususi) — ICçre harbi başladıktan sonra dış memleketlerden artan talep karşısında dahilde pirinç tedarikinde müşkülâta meydan verilmemesi için İtalya Hükümeti pirinç ihracatını lisansa tâbi tutmuştu. Müstahsillerin şiddetli talebi ve memlekette kâfi miktarda pirinç stoku nleydann gelmiş olduğu anlaşıldığı için şimdi hükümet yeniden pirinç ihracatını serbest bırakmıştır. Ev-velcede olduğu gibi şimdi dc ihracat yapmak isteyen kimseninMillî Pirinç Bürosundan yalnız bir ihracat sertifikası alması lâzımdır. Harbin Kore ekonomisine yaptığı zararlar
+ VVashington * (Hususi) — Ekonomik Korpornsyon İdaresi Direktörü E. Johnson. Cenubî Kürenin harp dolayısiyle bu sene mahsulünde beşte bir nispetinde zarar olduğunu bildirmiştir. Johnson. harpten bilhassA Cenup Kore demiryollarının mutazarrır olduğunu, Amerikan hava hücumlarının demiryollarında büyük tahribat yaptığını, Cenup Kore.ve ray. vagon vesaire verileceğini dc sözlerine ilâve etmiştir.
Dünya memleketlerinin non aylar zarfında yeniden silâhlanmak için giriştikleri gayretlerin milletlerarası tkonomik münasebetler ve dünya 6-demeler muvazenesi Üzerinde no gibi tesirler icra edeceğine dair kesin tahminler yürütmek için tabiatiyie zaman henüz pek erkendlr. Bununla be raber, şimdiki halde Avrupa mesele* sıyk sterllng bölgesindeki dolar darlığı meselesinin ikinci plânda kalacağı tahmin edilebilir.
Pek tabi! olarak bu yaz ortasında Büyük Britanyanm ve diğer Atlantik Paktı devletlerinin Birleşik Amerika-yı takiben müdafaa kudretlerini arttırmak için giriştikleri gayretler, henüz kalkınmalarını ikmal etmemiş o-lan bu devletlere yeni yükler tahmil edecek vş dolar kazanma kudretlerini azaltacaktır.
Büyük Britanyanm dolar mukabilinde yaptığı İhracat azalacağı gibi, dolarla yaptığı İthalât kuvvetli bir İhtimalle artacaktır. Fakat bir kül o-larak sterllng bölgesinin dolar vaziyeti kuvvetlenecektir. Bunun başlıca sebebi şudur: Birleşik Amerika askeri İmalâtını gittikçe fazlalaştırmakta olup, bunun İçin sterllng bölgesinden kalay, kauçuk, yün vesaire gibi İptidai maddeler mubayaasına girişmiştir. Bu satışlar mukabilinde kazanılan dolarların en mühim kısmı ster-ling bölgesinin merkezî dolar İhtiyatlarına İlâve edilecektir.
Esasen Kore harbinden 0 ay evvel Birleşik Amerika İptidaî maddeler mubayaasını arttırmış ve bu hareket sterllng bölgesi dolar hesaplarının durumunu esasen değiştirmişti. 1950 yılının İlk üç ayı zarfında sterllng bölgesi, dolar bölgesiyle yaptığı ticarette 40 milyon dolarlık bir fazlalık elde etmiş ve müteakip 3 aylık devre zarfında bu fazlalık 180 milyon dolara yükselmiştir. Bununla beraber dolar meselesi halledilmiş değildir. Kore hâdisesinin arifesinde Büyük Bri-tanyadaki yetkili çevreler şu kanaati belirtmişlerdi: Dolar kazanmak için girişilen ihracat gayreti gevşememe-lidlr. Sterllng bölgesinin dolar hesabında muvazene temin edebilmek hususundaki zahiri iktidarı Amerikan satın almalarının devamına ve iptidai madde fiyatlarının aynı seviyede durmasına katiyetle bağlıdır.
Konyada altın, kalay
ediliyor
Konya 9 (Hususî) — Kon yaya bağlı Hadim ilçesinde zengin miktarda mevcut olduğunu evvelce haber verdiğim altın, kurşun, ve kalay madenlerinin bulunduğu yere gidon Vali Ferruh Şahinbaş maden nümu-nelerini birer birer tetkik etmiş ve teknisyenlerden geniş İzahat almıştır.
Vali izahattatan memnun kalmış ve Amerikaya sipariş edilen sondaj makinelerinin ilkbaharda faaliyete geçmesi için alâkadarlara emir vermiştir.
Halihazırda 14 ocak faaliyet halindedir.
İzmir Limanından ihracat
İzmir 9 (Husus!) — Eylül a-yında İzmir limanı ihracatı 36 milyon 64 bin liraya baliğ olmuştur. E-kimde tütün ihracatı başlad’ğı için ekim ihracatının daha fazla olacağı umuluyor.
Serbest ithal rejimi hakkında ilk intibalar
Tüccar, yeni rejime intibak ederken ihtiyatlı hareket etmektedir
Siparişlerin Almanya ve Ingiltere piyasaları üzerinde toplandığı anlaşılmaktadır
Liberasyon listesinin tatbiki İçin hazırlıklara başlanmıştır. Tüccar. 19 memleket arasında en ucuz mal verecek piyasayı seçmektedir. Son günlerde tüccarın Alman ithal maddeleri üzerinde durduğu anlaşılmaktadır Esasen aon haftalar içinde piyasamızla İş yapmak üzere muhtelif Alman firmalarına mensup tacirler, eski müşterileriyle olan temaslarını arttırmışlardır. Bu arada motörlü vasıtalar, otomobil, kamyon siparişleri Artmıştır. Bundan başka tıbbi ecza ve kimyevî maddeler siparişleri için Alman firmaları yeniden faaliyete geçmiştir. Liberasyon listesinin tutbikında. istekli rln Almanya-dan sonra trıglltereye teveccüh ettiği hissedilmektedir. Lev’ıa teneke, kalay, ham kauçuk gibi maddelerin In-giltereden tedariki düşünülmektedir.
Serbest ithal listelerinin tatblkın-da, tüccarın İhtiyatlı hareket edeceği anlaşılmaktadır. Çünkü 19 memleket arasında ucuz bir malı tercih etmek için, esas itibariyle tüccarın bu branşta İhtisas sahibi olması lâzımdır. Mahdut çevreye İnhisar eden İki memleket arasındaki takas, kliring anlaşmalarında vaziyet böyle değildi. lkl tarafın alıcıları, mevcut ticaret anlaşmasının dar çerçevesi İçinde muayyen malları birbirlerinden almak zorundaydı. Bu itibarla muayyen branşta ihtisası olmıyan tacirler de, takas komblnezonlariyle her hangi bir malı ithal edebilirdi. 19 memleket arasındaki serbest ticaret anlaşması, ticaretin hududunu genişletmiştir. Bu bakımdan piyasalara
Kore harbinin Amerikan iktisadiyatı
üzerindeki tesirleri
Kore harbi bittikten sonra, harp sanayii faaliyetine devam edecek
Sivil halkın ihtiyacı için, eşya fiyatlaıı kontıol edilecek New-York, 9 ıHususî) — İktisadi
sahada her an yeni rekorlar kırıldığı halde, resmî memurlar artan enflâsyondan endişe duymaktadırlar. Bir hükümet sözcüsü Kore harbi bittikten sonra da seferberliğin devam etmesi icap ettiğini ve kontrollerin daha u-zun bir zaman devam edeceğini bildirmiştir.
Sivil halkın ihtiyaçları artmakta ve müdafaa işleri için de her an yeni talepler olmaktadır; bu vaziyet kar-şığında işçi kıtlığı bir dâva halini almıştır. Ağustos ayında. 62.400.000 kişi yeniden işe alınmış ve eylül ayıîıdn ise işçi kıtlığında yeni bir rekor kırılmıştır.
Endüstri faaliyeti son derece artmıştır. Bakanlık sivil halkın fazla talebini durdurmak için bazı kontroller alacaktır. Bu kontroller, stratejik c-hemmiyeti olan maddeler, madenler, üzerindedir. Biraz sonra rüçhan hakkı daha sonra ela fiyat kontrolü haline gelecektir. Kore harbinin biteceği haberleri yayıldığı için perakende ve toptan satışları biraz faaliyetini kaybeder gibi oldu. Toptan emtia fiyatları cepheden gelen iyi haberler yüzünden biraz düştü. Pamuklu mensucat fiyatları bir kaç hafta önceye na-. aiim biraz ucuzlamıştır.
Aralık ayına kadar hayatın paha-
eskisi gibi takas usulleriyle pahalı ve lüzumundan fazla mal gelmiyece-ği tahmin edilmektedir.
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi, tüccar sedbest rejime intibak ederken ihtiyatlı hareket etmek zorunda kalmıştır. Serbest İthal rejimi hakkın-dakl temayüllere dair, şimdiki halde bir hüküm vermek mümkün değildir. Yukarıya yazdığımız intibalar, İlk günlerin intihalarıdır.
Kalay piyasası yükseliyor
Londra 9 (Hususî) — Metal Borsacında kalay fiyatları 880 . 890 sterling arasında muamele görmüştür.
★
Piyasamızda kalay fiyatlan top. tan kilosu 900 - 910 kuruş arasında satılmaktadır. Ticaret Ofisi fiyatla, rın ileride daha ziyade artması İh. timali karşısında elindeki malı tut. maktadır. Piyasada satılan kalay, mahdut miktarlarda Holânda ve ln-giltereden tüccar tarafından satın alman kalaylardır. Stok mevcudu da 100 tondan fazla olmadığı anlaşılmaktadır.
500 ton bakır geldi
Dün limanımıza gelen Hopa vapuru 500 ton bakır getirmiştir. Bu suretle piyasadaki bakır darlığının ö-nüne geçilmiş bunulmaktadır.
Ulaşacağı tahmin edilmektedir. Buna muvazi olarak endüstri istihsali de yükselecektir. Sanayi endüstrisi a-ğustos ayında 207 endeksini buldu; temmuzda 196, geçen sene ağustosta 170 İdi. Mamûl maddelerin İstihsali ağustos ayında 1935-39 devresi vasati rakamından yüzde 191 fazlaya çıktı.
Amerika Savunma Bakanlığı yeni ve daha sıkı bir müdafaa programı hazırlanmasını istiyorlar. Ve Başkan Truman da 30 haziran 1951 e kadar askerî masrafın 30.000 milyon dolar olacağım söyledi.
İhraç ve İthal Bankasının İngiltereye yeni bir ikrazı
Londra 9 (Hususî) —- Amerikan İhraç ve IthaJ Bankası İngiltereye mal satın alması İçin 14,2 milyon dolarlık bir kredi vermiştir. Ingiltere Hazine Bürosundan bildirildiğine göre bu kredi 1956 sene başından itibaren vanm senelik taksitler halinde geri ödenecektir. Kararlaştırılan şartlara göre bu kredi ile yapılacak bütün satın almaların Marshall Plânı idaresi tarafından tasdiki lâzımdır.
9/X/1950 Pazartesi
DÜNYA
BORSA
KAMBİYO
ESHAM VE TAHVİLÂT
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
İstanbul Borsası
Devlet Tahvilleri
Isfonbul Ticaret Borsası
Borsalarda vaziyet
İstanbul
Ticaret Borsacında fındık eski durumunu muhafaza etmektedir. Satıcılar fiyatı düşürmemek İçin nazlı davranmaktadırlar. Tiftik satışları ârızl olarak sükûnet devresi geçirmektedir.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Bor-sa6inda T. C. Merkez Bankası tahvili ilerleme kaydetmiştir. Devlet tahvillerinin muhtelif tertipleri Üzerine de az iş olmuştur. Altın piyasası yine durgundur.
Açııış Kapaıııg
ı Sterlin^ 7.84 7.84
I0U UUliıl ...L. 280.25 280 -
mi) hî Frangı .. O.sü U M-
lüü İHViçrr Ft .. 64.67 64.07
lüü.’Bsiç b r ..... 6 60 616Ü
İUU leveç Kr. .... 54.12 50 M 12 5Ü
•üü k'hırın 73 Hh l(l 73 4V
lüü Liret 0 44 I2> d l-l 12*
10ü Ur^lıml ..... Q Ol a7« 0.01 K7»ı
İÜÜ HİKCOUdöi • 0 73 90 9 73 90
Ikrıııııi>eil Uıhvdleı 1933 Hrgaui 19&» ikramiyen Milli Miiduiao
1941
1941
1/2
1 ••••♦*
IV ...
V .. ...
1949 Ikramıvelî -
Diğerleri
Demiryolu
Uenurvoiu Demiryolu
KHpulıı^
22 65 20»—
20.— 97 65 07.86
95.75
Altınlar
İzmir
Hafta başında Borsada Ayma Şirketi üzüm fiyatlarını yükseltecek bir kaç hamle yapmış ise de ihracatçılar çekimser davrandıklarından satışlar 2500 çuvalı geçemedi, incirde durum müsaittir. Pamuk satışları heyecanlı pazarlıklar içinde geçti. 315 kuruştan açılan piyasa kapanışta 3 kuruş geriledi
Huğun LmU) kur
Lir» Llrn
Klliçe Yeril Gr, 4.72 4 72
Hınç* begUMi* 4.75 1 1 1
Cumhuriyet .. —
( •• 38.- 37 80
Fiıifiılf
Cidden 29.65 29.60
T r> 1119 44— 44.90
Fransız kok ... — -
N^poiCon İli — **
İsviçre -
Zürich Borsası (Serbesti
4-10-1050
Durum o
Ciıru Ulrıısı ..
Dolar ..........
Sterlin^ .......
FruHHi» Frangı
Invlçr» frangı
En aşnftı
1.05”
4,35
10.80
L13 1/2
En yukun
1,15
4.30
10.95
1.15 1/2
1641 Kalkın ma
VI .......
I
H ,••••«
Lll ....
11. . ı .........
%7 %7 «M
%7
%u
I94> İstikran % o 1049 İstikram
193^ Sivıuı-Knturum i
1934
HM)
194)
194) Millî
(4
Demiryolu
• 4
MUnafaa
• •
• •
° U. VH
l u İli
i u İH IV..
96.25
96.25
96.35
96 40
96.15
96 30
20 20
20 70
21 35
20 95
20.30
20.10
20.65
20 95
21 30
Hubahutı
Buğday yumuşak (TÜc.)
Buğday Ofla ...
Arpa yemlik (dökme) ....
MiRir ımn (çuvalı) ....
kaHulye tombul ......
Fa eni va Çah «er t Kuşyeml ...............
Mercimek kırmızı kabuk Mercimek yeşil ........
Nohut nothrel ....
fliti» tohumlar 1
Ayçiçeği umumu Keten tohumu
Kendir tohumu
Susarn .......
Yer fıstığı kabuklu
30.— 29.08
44.—
34.—
37 50
48.2ü
76.—
5irket Tahvilleri
Kum Mnyvılar ı k'ındik (kabuklu klvrl)
B indik IK tombul 1950> Cevht »kabuklu) .........
Cevl? (lç nat(lrel) .....
317 326 06,-
r.c Anadolu 4»
Ziraat
u.y
Bankası
Tertip A/B •e
%6ü
2O.btı
111.-
c.
• • • •
„ Milmes Senet
112 5C H3 -
Şîrket Hî$se Senelleri
l'C Merkez Hunkuaı Türkiye iş Bankanı ..........
Türk Ticaret Banknın .......
Artılan çimento Şark Değirmencilik ..........
Milli Reasllrarm .. ...........
• • « I
123.50
3ü.-
6.-IÖ 2C 23.25 16-
Ecnebi Tahviller
M ınır Krwlt Fmınıvy 1903 | 172. -
Dulcıırnu linin M addehırl»
lırıik (unu mui) .........
nrııu (Nktürsi) ..........
Yttpııh l'rakvs (Kırkım)
llnm drrllrrı
Sığır dalarnurn (kanap) KJ Keçi cur.hı kuru kilosu Koyun hava kııruau klloau
Ne İni ti lığları Zeytinyağı t fa; K. SuanmvHgı iRai Ayçlçeftl iRnflne
Kındık vnûrı «Çllrükı
(«nckellı sıra) çıplak»
160.— 205,-
210. 155.
4
360.-
30 20
38.—
243.-18ö.— 155.-150.-
blMiu Kapantı?
130.—
320/330
67.—
150.-220.-200.-
30 -29 08 18.10 22.—
34.—
40.—
38,— 48.— 34.— 80.-.
85.-
İzmir Ticare t Borsası
KUgÜD Son Kapan ti*
üzüm ÇeldrdekNlı No 9 78.— 79. r-
tnelr A serisi No •).. 49.— 48.—
’* B «erişi No IO> 35. - İL-
Pamuk AichJb 1 ... 311.— 315.—
Pamuk ARah u .... 195.- İ9Ü -
Pamuk Akaln lll .... 160.- IHO -
Pamuk veril ırz.e İK(K —
Pamuk vıığı (raflnel 109.- llü.-
PnmnP midrdeO-» Ifl - 17 -
Adana Tkcret Borsası
Pamuk Akala 1 (Halayı | 295.— 289.—
Pamuk Akala (Adana ı 284.— —
Pamuk Akalıı 11 —
Pamuk Akaıa ili — —
Pamuk veri) 1 ... —
Pomıık veril il •
Birinci Akala vAdell ... 280.— 285.—
Hazır 279 — 285 —
İkinci Akala yağmur yemiş 2 lu- 265.—
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) randımunlj 140.- 145—
kabuklu tombul ... - —
öl te sıra kontrollü 290. - 300—
Eskişehir Ticaret Borsası
Bupday yumuşak .... 28.- 20—
27.— 28.-
Arpa ••
YABANCI BORSALAR
New-York Borsası
DUd K-tki kur
llllgdu* ( Buşell — Sent) —
Seri kış mahsulü No. 2 258.— 259.—
Kırmızı " ” Na 3 ........ 228.— 22».—
l'umuM Mlddiıng (Ubrv«l = SenO İl i n > «a 40.90
Atalık 4n. m 10 52
Mh ri .«mi»•>»•••••••••«••>• •••• »••••••(•>■ 40.06 40.26
Tırtık i L!br*Al“Srnt) — 1 Na 1 115.- İ15.—
Kındık 11 JhreM —Sent) Kabukin veril in
— W
bevanl »Ç ithal malı 63 - 59.-
blkatra İri İç ahul malı 66.— 65 —
Hııru ııriifn (Libresi"Sent) Thomp^ın çeklrdekata ((eçme U 1/4 U D4
Keten (..hıınıu ( Huşell= Dolar) M hınaa pol ı> 3 85 3.N5
Kala* l Libresi-Sent) 106.50 106.50
Levha teneke ı KMI libre dolar) 1 .9» 1 311
Londra Borsası
Keten tohumu (Tonu = Sterllng) Bombay • 73 —
— 70.—
1 er fiHtlgı Hindistan 76.— 83.-
Bradford Piyasası
Tiftik iyi mal ı L)breal=fclyat)
Sıra mah — —
Ttln Anadolu •* w — — *
Trakya " • ... —
İskenderiye Borsası
Pamuk (Kantans Tallun) Ashmoıınl Kısa elyafb F/G. .. 115.— 105.-
Karnök Usun elvaflı F/G. . 121- 115.—
YENİ I S T A N B II L
Sayfa 5
10 Ekim 1950
Viya nalı gazeteci P. M. Bleibtreu. Hava .Mareşali Gorlnge Nurnberg Mahkemelinde Guriııg *on müdafaasını zehir! nasıl verdiğini anlatıyor yaparken tehiri ele geçiriyor
Mühim bir tarihî vakanın esrarı
Göring’e idamından evvel zehiri kim ve nasıl verdi?
Bir iki gün önce ufak bir ajans haberi, P. M. Bleibtreu ismindeki bir Viyanalı gazetecinin kendi itirafına atfen, Alman eski Hava Mareşali Göring’e zehrin bu şahıs tarafından verildiğini kısaca bildirmişti. Aşağıda resimli bir röportajını okuyacağınız yazı, bir Alman mecmuası tarafından bu gazeteciye yapılan teklif üzerine Nürnberg'de, tarihî muhakemenin cereyan ettiği salonlarda zehrin nasıl verildiğini aynen göstermek üzere hazırlanmıştır
Yıkılmaz sanılan muazzam Alman ordusu, birkaç kişinin siyasi hatası yüzünden Stalingrad önlerinde perişan olmuş ve bunu müteakip gerek ordu ve gerekse siyasi makamlara mensup tanınmış Alman komutan ve devlet adamları arasında İntiharlar başlamıştı.
Bunlardan bir kısmı harbin son günlerinde, diğer bir kısmı da suçlu olarak yargılanmaları esnasında ve daha sonraları, şerefleriyle ölebilmek İçin intihar etmeği terci! etmişlerdi. A*k(*ri kudretlerine reg'men. siyasi sahada yaptıkları muhtelif hatalar yüzünden en tanınmış ordu ve devlet adamlarını muhtelif şekilde kaybetmiş ve nihayet bugünkü durumuna düşmüş olan Almanvunın. suçluları hakkında kati deliller henüz mevcut değildir. Tarih bize, günden güne elde edilcek ipuçlariyle hakikati gösterecektir.
Bir zamanlar Almanyanın Hava Mareşali olan "Herınan Göring” Nürnheıu'de yapılan tarihi muhake nıede suçsuz olduğunu İspata çalışmıştı. Kcıtel. Rudoif Hess, Vöh Pa pen gibi tanınmış Alman şahsiyetleri ile beraber yargılanan “Göring”, her nasibi elde elliği bir zehirle hapishanede İntihar etmişti. O zaın&nİHi muhtelif rivayetler arasında. Mareşalin bu zehiri çok eskiden yaptırdığı altın çişindeki ufak ve kapaklı bir delikte sakladığı ve bu suretle İntihar ettiği bıldirdndştL Fakat aon günlerdeki bir ajans haberiyle hâdisenin mahiyetini açık bir şeklide ög-rermiş bulunuyoruz.
10 ekim 1921 de Vlyanada doğmuş olan genç gazeteci “Peter Martin Bleibtreu”, Nümberg duruşmaları esnasında Göring’e zehir kapsü-sünü kendisinin verdiğini açıklamıştır. Bunun üzerine tanınmış Alman mecmualarından birisi, bu genç gazeteciyi bularak, kendisinden 31 a-ğustos 1916 da saat sabah 8 de cereyan eden hâdiseyi aynen olduğu gibi ve vakanın geçtiği yerlerde mecmuaları İçin canlandırmayı teklif etmiştir. Tanımadığımız İnsanların karakterlerini, ekseriya soy adlarından çıkarmanın İcabJI olduğunu pek çok vakalarla öğrenmiş bulunuyoruz. Gazete havadislerine dikkat e-dersek. hırsızlık, dolandırıcılık veya katillik gibi hâdiselerin faillerinin soyadlarını ekseriya “kaldırvur, Yılmaz, Atak, Atlatır v.s.” gibi az çok yapanın karakterini belirtecek şekildedir. Göring’e verdiği eski bir sözü tutarak ve bütün tehlikeleri göze alarak gizilce Nürnberg Mahkemesi salonlarına giren bu gazetecinin sk yadı da. karekterinı belirtmesi bakımından zikre şayandır; çünkü "Blelbtreu”un türkçe mânası “Sadık kal’du. Şimdi sözü bu genç gazeteciye bırakalım: (
Nürnberg Mahkemesinde, Göring aon müdafaasını yapmadan bir saat kadar önceydi... “O zamanlar genç bir gazeteci olarak duruşmalarda bulunuyordum” diyen Bleibtreu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Mahkeme salonuna açılan kapı kilitli değildi. Etrafta hiç bir nöbetçi yoktu. Bir el hareketiyle kapıyı açtım ve işte büyük tarihi salondaydım artık. 1945 te Llnz şehrindeki bir konuşmamız esnasında ou zehir kapsülünü almış ve evimde saklamıştım. Devlet mareşali benim için sempatik bir insan değildi, fana t mahkemede onun erkekçe rnCdafaalannı bir gazeteci m-fa tiyle ılinıiyerek hayran kalmıştım. O idam sehpasını haketmomıştt. ”
“Acele küçük ampulü iç cebimden
GÖring’in yeri sanıklar sağ köşesindeydi. Hemen Dönltz ve yanında da Ru-Otururdu. Ayaklarımın u-
çıkardım... höcresinin arkasında dolf Hess
cuna basarak ilerledim, kalbim bütün hıziyie çarpıyordu... Bu sessizlik 1-çinde ayağım sandalyeye takılarak (Resimde gazeteci gencin hemen arkasındaki sanda üyedir) salondaki sükûneti bozdum... Titriyordum.”
dayanarak dosyalarını okuduğu sıranın altına ağzımda yumuşattığım bir şiklet parçası ile zehir tüpünü yapıştırdım.”.
BÖylcce gazeteci ifşaatına son veriyor.
“İki elimle müdafaa esnasında dayandıkları tahta sırayı tuttum... İşte bu en tehlikeli andı. Bütün dikkatimle bir gelen var mı diye bir taraftan da kapıyı gözetliyordum. Duruşma esnasında, Göring’ııı daiıı.â
Bir saat sonra Göring, aynı yerde son müdafaasını yapıyor .. Ytıkardaki resim hakikidir ve Göring’I son müdafaası esnasında göstermektedir. Sağ eli. zehirin yapıtşmldığı yerde durmaktadır. Kinıbilir. belki tam bu resim çekilirken o da hayatına son verecek mâhut zehiri almakla meşguldü.
Nakleden: İrfan ÖZTCRGA
GÖringe tehiri veren odam, suçlulara ıııııhmıı parmaklığa tehiri böyle yerleştlnnlştL
Yazan
Graham Greene
yola çıkmadığını her inilde İtiliyordu. Martlns gece yarısı kulübenin knrşı-oturmıış, boyıımı knlıvr İçmeye kota hanen vermiştim. \(hınılıırınıı kumdur yakın yerleştirmiş olduğllın Kİ-ı zııbıtu dtt, saati Kelince, Kiriş kapılırlarından haşlıyanıli ortıiHina kadar rnın ynınnnya lıatır bulunmakta hll.
Eğlenceli bir seyahat:
Dolmuşla Parisi ziyaret ve Londraya dönüş
JJAFTA sonları dolmuşla Pnrlsc ■"gitmek, son zamanlarda çok rağbet görmektedir. Londralı taksi sahibi şoför Leşli® W|ghtman 25 sterllng’lik bir ücret mukabilinde, üç yepyeni Austin marka taksilerinin her birine beş yolcu Alarak Lympne Hava Alanına götürür, araba ve yolcuları Touquet’ye uçurur ve daimi surette artan taksimetreye e-hemmlyet vermeden, neşe ile Parise sürer.
içki ve çarşıda alış verişlerdir.
İki taksiyi bir arada alarak Kanalın bir tarafından diğer tarafında La Touquct’ye geçiren dev Brlstol yük uçağı, bütün seyahatin 10 saatten az bir zamanda tamamlanmasını mümkün kılar. Meşhur “Roüte National© I” yolundaki köylüler, İki tarafında ağAçlarm sıralandığı yollar boyunca gaza basan Londra taksilerini görmeye, zamanla alışmaktadırlar. Parisliler, bu gayrıtnhil manzarayı gördükleri zaman, hâlâ
Hint Başbakanı Nahru. cnJseta mıntakasını seziyor.
Fransanırı Başşehrinde, otel odaları bilet parasından tutulmuş, kahvaltılar ödenmiştir. Ertesi İki gün, — dolmuşlar Londr adan cuma günü öğleden sonra hareket ederler— hafta sonu yolcuları gruplara ayırılır ve Parlsln güzel manzaraları etrafında ve Versailles’a kadar taksilerle gezdirilir. Meşhur Foll-Berjer’lcro de biletler ücrete dahildir. İlk 25 «ter-ling’e dahil olmadan yegâne masraflar, kahvaltıdan başka yemekler ile.
durup bakarlar ve sık sık dolmuşu selâmlarlar.
Lesllo VVlghtman ve diğer şoförleri, aynı zamanda kılavuz ve ev sahipleri gibi hareket ederler ve hAfta sonunu eğlenceli ve seyahat sıkıntılarından uzak geçirmeğe çalışırlar. Burada anlatılan grupta, bir Amerikalı ve kızı, diğer bir çocuk ve yeni bir hafta sonu tatili İsteyen. —bizim gibi— halktan muhtelif kimseler vardı.
Büyük felâketlerden biri;
Assam zelzelesi
Orada birkaç saniye içinde toprak yarılmış, sular kurumuş ve Himalaya Dağının zirvesi 50 metre yükselmişti
Yazan : Sir Percival Griffiths
ağustosta Hindlstanda en müthiş Dört hafta
(Hususi Yeni t.Manbııl Servisi)
Parlsln meşhur Etolle Meydanının havadan görünüşü.
Rütiln dünya sinenin âlemini velveleye veren eşsiz şAİıe«er
(Tiıe Tlılrd Man)
Sinemadan beklenen her şeyi sinesinde (oplıvnn bir harika tşgal altında X lyaııada geçen müthiş Idr mevtti
ORSON WELLES - ALİDA VAI.IJ - JOSEPH COTTEN
BU AKSAM
Kore’ye gidon Türk Askeri Birliğinin hareketi. vapurlara binişi bütün lafMİlâtlyle
Sinemalarında hüyllk kahkaha ve neşe haftası başlıyor: Kahkaha kırallarmuı Balalayka Yıldızı İLONA MASSEY ile beraber en son yarattıkları
AHBAP
ELMAS PEŞİNDE
( L O V E II A P P Y )
Çarlara ait tacın çalmışı... Mücevherlere doğru yarış... Hırsızların yakalanışı... gibi hareketli ve aynı zamanda gülünçlü sahneleri» dolu büyük maceralar filmi _____________
-------------------------- — 24 — ---------------------------------
Olsaydı ynknlnmnk kolaydı; (Akut Knllhn bir nn İçin göründe beliren salım penİRİlIn kııçakçını değil (le Harry'nln kendisi olmuş. Hor ne he .Martlns'ln bu tereddüdü sayesinde Linin kulübeye kndar koyııbllınlş. Martin* o dur!,, diye bağırmış anın Llıne yerin tanımış...
Aynklarımınıı nltıııdn, çnğıınııımn bir Alem gerilmektedir! Şelâleler
vakit: "işte, ndıır, o-nltıııa yfııo İnmiş bu-
tanınındığı ne garip Kellerle dolu mağaralar âleminin limitinde yaşıyoruz, Tlnıen Nehrinin yarısı kadar geniş olan ana lâğım, her taraftan gelen kolların getirdikleri İle zenginleşerek ıııııa/./nm bir kubbenin alt nidan akar. Bu eıı-lar, dalın yüksek katlardan şelâle halinde düşmüş ve düşerken temizlenmiştir; öyle kİ hava, yalnız Üst kanallarda pis ve korkuludur. Afin kanalın kokusu hafif bir ozon eMİhtlgl İle giderilir; ve her tarafta hâkim ulıııı karanlığın İçinde suların dökülüp sızdığı işitilir.
Martin*'!© polisler buraya vardıkları yaman *ıılnr alçalmış Inılııııııyordıı llelezoıılıı demir merdiveni İndikten sonra. İki büklüm yürümeye mecbur oldukları basık bir geçidi takip ettiler vo nihayet eıı ııyağıdakl suların Mevl^eılne geldiler. Memurlarımdan biri elrktrlk fenerini kanal boyunca gezdirip: "Şuradan gitti,, dedi. Sııhır alçaldığı veyıılıııt çekildiği /uman Idr çok süprüntü bıraktıkları İçin Llme'lıı ayak İzleri, çamurun Ünlündeki gibi gayet açık olıMrgk belirmekte İdi. Memur hlr eliyle lâmbamın, bir eliyle (lo tnlıanoBaini lulmukta İdi.
Murtlnn:
— Arkamdan yürüyünüz efendim, dedi. Herif ateş cde-billr.
— Ateş edecekne sizin Önden gitmenize ne lüzum varnaııkl? — Mrnleğlm bu, efendim.
şimdi, dizlerine kadar suyun İçine gömülmüş yürümekte idiler. PoIIn mrmıırıı ışığım, lâğımın keııarıııdn, ayak 1x1 gösteren NÜprlintÜlerln Üzerine çovlrtnhtk
— işlrı Knrlbl, dedi, herifin kurtulmak İhtimali de yoktur. Vğizlarııı hep*| tutulmuş, Kıın bölgesi hoyııııea nıemıırlarımız dlzllmlşllr. Arkadaşların şimdi İçeride yan kannlhırı taramnk-tan başka yapacağı Idr şey yok.
Cebinden hlr düdük çıkarıp Öttürdü. Bir luıç taraftan birden cevap verdiler.
GECELER! korkudan uzak, rahat bir uyku bazılarına gayet tabi! İmiş gibi gelir; fakat birçokları için İse bu bir lûtuftur. Meselâ, Doğu Tibet halkı uzun zamandır bu lûtuf-tan mahrumdur, çünkü daimi depremlerin yarattığı Ölüm korkusu herkesi uyanık tutmaktadır.
Tibetln yakınında kalabalık ve zengin bir memleket olan Assam eyaleti vardır. Burada Himalaya dağlarının arkasında kocaman Brah-maputra Tepesi orada yükselir ve dünyanın en iyi çayı yetişir. As-sam’m 10,000,000 nüfusu normal olarak Tibetlilerin bu korkusuna iştirak etmezdi. Fakat 15 İstiklâllerini kutlarken şimdiye kadar görülen depremlerden biri oldu.
süren daml şok. herkesi uykusuz bıraktı. Yüzlerce, binlerce kişi açık havada yattı, fakat gene kendilerini emniyette hissetmediler, çünkü toprakta büyük yarıklar meydana geliyor, ve toprağın üstünde ne var, ne yolcsa yutuyordu. En büyük deprem İki dakika devam etti. O kadar şiddetliydi ki, 450 metre uzakta olan Kalküta Rasathanesinde sis-moğraf İğnesi sadmenin şiddetinden .veriden fırlayıvermlştl. Bu yüzden ilim adamları depremin ne kadar kötü olduğunu tam mânasiyle öğrenemediler. Fakat halkın çoğu yakından teması olduğu İçin depremin fecaatini pek iyi anladı.
Bir İngiliz zlraatçi evine koşarak çocuğunu kurtarmak İstedi. Ev o kadar sallanıyordu ki. çocuğunun yatak odasına gelinceye kadar evin içinde ne var, ne yoksa yer değiştirmişti. Nihayet çocuğunu kucağına alıp dışarıya çıktı. Tahminine göre artık selâmete kavuşmuştu. Fa-kat o an yer yarıldı ve adamcağız yan beline kadar toprağa saplandı. Çocuğu yukarıda tutarak, yanında duran diğer bir Ingilize verdi. Biraz sonra o da toprak tarafından yutuldu. Çocuk tekrar kurtarıldı; bir müddet sonra her iki adam da topraktan kendilerini güç belâ kurtarabildiler, fakat ayakkabıları içeride kalmıştı Lâkın tabiatın garip bir cilvesi olarak az sonra yerden su fışkırmaya başladı ve bu sel gibi akan derenin üstünde adamların ayakkabıları yü. züyordu. Bu iki şahıs, ileride torunlarına bunu anlattıktan zaman, to-nınlan da dâhil, bu acayip masala kimse Inanmıyacaktır.
Bundan daha acayip vakalar da olmuştur. İlk şoku müteakip Su-banslrl Nehri, ki bnlıklarlyle meş.
hurdur, ağaçlara yükseldi. Dört gün sonra yeniden taşarak bütün kasabayı kapladı. Halkın çoğu ağaç tepelerinde tünemeye başladı. Nehir tekrar taştığı zaman beraberinde milyonlarca ölü balık getirdi. Kimse balıkları yemenin doğru olup olmı-yacagını bilmiyordu, fakat yiyecek kıttı, hem mahalli balıkçılar bu satış fırsatını hiç kaçırmadılar.
Assam’m göbeğinde hapishane duvarları yıkıldı ve mahpuslar serbest kaldıalr, fakat az sonra gene yiyecek bulmak için hapishaneye döndüler. . ,
Assam’ın ana yolu bir kâbus yolu haline geldi. Orada burada koca man boşluklar, çukurlar hâsıl olmuş, bazı yerlerde ufak bir arabanın ge-çemiyeceğl kadar dar koridorlar meydana gelmişti. Bu yolun tamiri için epey zaman ister. Bu yola muvazi olan tren yolu da birçok yerlerinden bozulmuş, bütün köprüler yıkılmıştır. Sihirbaz gibi mucizeler yaratan bir mühendis, demiryolunu hemen tamir etmiştir ve şimdi trenler İşlemektedir.
Asaaın, çay yetiştiren bir memlekettir ve deprem neticesinde birçok çay bahçeleri mahvolmuştur. Çay yetiştirmekten başka, çay da imal edilen bu eyalette çay evleri ve fabrikaları da ya yanmış veya yıkıl-mıştır.
Bu vaziyet karşısında birçok işçiler İşsiz kaldıkları için korku ve anarşi içindedirler. Onlan teskin etmek için bazı tedbirler alınmış ve karaborsanın ortaya çıkmaması için harekete geçilmiştir.
Assam’ın ileri gelen ziraatçllerln-den Mr. D. C. Hudson. aynı zamanda mahalli çay birliğinin reisidir. Vaziyet hakkında şöyle diyor ;
“— Bazı işçiler çay bahçelerinde yıkık kulübelerinin yanında gayet rahatsız ve kötü şartlar altında yaşamaktadırlar. Bazılarının yiyeceği veya ışığı, suyu yok. Bütün bunlar, dan başka korkudan gözlerine bir damla uyku girmiyor,**
öğrendiğimize göre, killseleı, mektepler, devlet binaları ve evler tamamen yıkılmıştır. Binlerce kişi evsiz, barksız kalmıştır. Şehir ve kasabada normal hayat seyrini kaybetmiştir. Görülüyor ki, dünyanın bir ucunda yuvarlak masa konferansları, soğuk, sıcak ılık harpler olur-ken, bir ucunda da insanlar böyle tabiatın gazabına uğruyorlar.
Çeviren : G. tzer
Çeviren
Reşat Nur! DARAGO
— llapnl nşnğıdnlnr. Yani lâğımlar rabıtasınınkller... Ben Tottanhıım Coıırt yolunu nasıl bilirsem oıılar dn buraları öyle hollonılşler! Anneciğim beni şurucıkta görseydi şimdi!
Daha uzağı aydınlatmak İçin lâmbasını hlr kaç saniye kaldırmıştı. Tanı o zaman silâh patladı. lAmbn elinden fırlayıp selin ortasına diiştÜ.
— Murdar herif! dedi.
— Yaralandınız ınıf
— Ellin sıyrıldı, o kadar. Bir hafta sonra hlr şey kalmaz. Ben elimi Karıncaya kadar öteki lâmbayı tutunuz efendim. Yakmayın. Herif yan geçitlerin birlmh*.
Sllâlı sesinin pek uzun süren aksi dindiği vakit Önlerinde bir düdük çalındı; Martinsin arkadaşı da cevap verdi,
Martin*:
— Tuhaf şey. dedi; adınızı hile bilmiyorum. Karanlıkta gülerek cevap verdi:
— Adını Bates efendim. Buraları her zaman devriye gezdiğim yerler değil de... "At Nalını,, bilir
— Bilirim.
— Ya "Duke of Gratton,, uf
— Onu da.
— Alâ. İler şe>den biraz bulunmalı
misiniz
Bana ateş edeceğini
Killi.
.Martin*:
— Bırakın da beıı tine geçeyim, dedi, sanmıyorum. Krmlhlylr konuşmam lâ/ım
— Si».l hnııa emanet eltiler efendim, ihtiyatsızlık etmeyin, Mnrtlns:
— Korkmayın! diyerek Bııten’ln önüne geçti ve "Hıırry! Ilarr.v! Hıırry!,, diye haykırdı. Sesinin aksi hlr kaydırak gibi Miıyuıı boyııncn uzaklaşırken hor taraftan düdük Kösleri cevap verili. Tekrar "llıırry!,, (llyo bağırdıktan sonra ilâve etti:
— Çıkın meydana! Saklanmak fııydıı*ız!
Fok yakından bir no» gehli:
— Siz misiniz azizini T Ne yapayını, söyleyin.
— Sııklunıllğınız yerden çıkıp ellerinizi havaya kaldırınız.
- Fenerini yok azizim. Gormiiynrıım.
Bates:
— Dikkat odln efendim, dedi.
Martin*:
Tulap Un Su İlanca Ghat aracındaki demIryollınun zelzeleden snnruki hail
Atom gemisi ve atom denizaltısı
Atomla işUyocek ilk gemiyi Afoe-rikada VVesllnghouse Elcktlcal şirketi inşa ettirmekte ve bu Işdc 600 den fazla mühendis çalıştırmaktadır. Bu geminin kazanları, kömür yerine uiHİnyumla ısıtılacak şekilde imal e-diinuştir.
Sayfa S
yeni İstanbul
10 Ekim 1050
• •
I
£aquln’ln koyu gri renkli önü »cdof düğmelerle kapanan çok güzel bir
tayyörü
bir
Bu hafta Paristeki moda yenilikleri
★
★
★
★
★
Cepler, pikürle
★
★
★
★ Tuvarlnk, siyah fötrden yapılmış bir şapkanın arkasına, üzeri payetlerle süslü büyük bir kadife fiyonk.
★ Siyah podÖBÜedden olan eldivenlerin kol n^Ulnrı. taşlarla süslenmiş.
★ Kürkten ve bilhassa astragandan çantalar.
Kesilişi klAsik olan bu tayyöre Bruydre orijinal cepheler koymuş.
Ki) tayyörlerinin dürmeleri kestane, üzllm gibi sonbahara has nıeyvalardaıı mülhemdir. Büyük ve muazzam elbiselerde eteklerin üzerlerine küçük gül buketleri konuluyor.
Başın arka kısmım İyice kavrayan kadife bone, lıor İki tarafından beyaz grogrenle süslenmektedir.
Sapları ta$1ı veya yaldızlı tafta şemsiyeler.
Gri lâmeden’ çok güzel bir gece elbisesi üzerinde siyah puanlı san çiçekler. Etenin yanında drnpe bir yırtmaç, siyah muslin bir etefcln altından bacağı gösteriyor.
Umulmadık yerlere konmuş» çeşitli cepler.
Kahverengi Jerseden çok sade bir elbiseye, mavi kumaştan eşarp veja fiyonk konulmuş.
s
Uzun saplı, başları avcıların borularını andırır şemsiyeler.
Anny Blatt'ın bir t.v'y^rü.
Küçiik kareli fevkalâde bir organtin bluz, Bu korsaja bütün orijinalliğini büyük yaka veriyor. Bluzun içine ten renginde bir kombinezon giyiniz ki bluzun şeffaflığım ve bütün gü-zeUiğini hiç bir hat bozmasın.
Sonbahar ceketleri
-Mı.
öğleden sonraları için ince ve belirsiz desenli mor poplinden zarif hır blıız. Yaka, anıpl-yesnıan ve kol ağızlan düz mor renkli poplinden bir volanla süslenmiştir. Sırt kısmında ampi-yesman yoktur.
Siyah antiloptan bir çanta. Eldivenler açık kırmızıdandır, bilek kısımları drapedir. Kahverengi aüedden İskarpinlerin üzerinde klipsler var.
Nlna Riccl’nln bu sade tayyörünün hususiyeti ön kısmın devamı İle meydana gelen ceplordir
' r z A
Charles Montalgne'ln yünlü bir tayyörü, göğüs pensleri ve kemer elde yapılmış meydana çıkarılmıştır.
DÎZİN biraz altına kadar uzayan bu küçük paltoların kol kapaklan geniş, kenar dikişleri hafif verev ve cepleri büyüktür. Geniş olan kol ve cep kapaklarının boylan kısadır. Ceketlerin ön kısmı çift sıra düğme ile süslenmektedir.
Kumaşlar
Bu ceketler için tüylü, yumuşak ve sıcak tutan kumaşlar tercih edilmektedir: Bir müddetten beri kullanılmayan kotle kadifeler bu yıl gene meydana çıktı ve bilhassa kısa ceketler için kullanılıyor. Deve tüyü ve iki yüzlü kumaşlar da astara ihtiyaç göstermedikleri için çok rağbet görüyor.
Gri, bej, kahverengi gibi her şeyle giyilebilen renkler; kırmızı, mavi ve mor gibi hiç de fena olmayan cazip renklere tercih ediliyor.
"Şişman gözükmek" ten korkmayanlara bu yıl gardroplarını doldurack bu küçük ceketler hakkında birkaç tavsiyede bulunacağım: Ceketinizin renginde kalın bir kumaş alarak düz bir etek yapınız; bu rahat takımı bütün kış boyunca giyebilirsiniz.
elbise üzerine giyilen bu ceketler, kup ve kumaş bakımdan birbirine çok benzerler ve ufak teferruatta ayrılıklar gösterirler.
öğleden sonraları İçin
İnsanı şaşırtan bir fantezilikte olan bu ceketler her türlü uzunlukta olup, bütün istekleri karşılayabilecek şekilde çeşitli modellere göre dikilmekte, öyle ki; bol, kısa, militer yakalı, 7/8 uzunlukta şal yakalı, kimono kollu, görünürde hiç düğmesi bulunmayan, önde çok kruaze veya yuvarlak olabiliyor. Kimono kollu düz ceketler veya kısa kolsuz olanların bazan içine tamamen kürk geçmektedir. Uzun, reglan kollu ceketlere gelince: Bunların bolluğu bir kemerle giderilmektedir; 9/10 ceketler, kalçaları tamamen örttüğü için aşağıya kadar çift sıra düğme ile kapanmaktadır.
Bu uzun mant.ocuklar amazon, kaşmir, kalın jerse, yünlü ottoman ve kumlu kumaşlardan dikilmektedir Gri yeşil, çimen yeşili, kırmızı ve portakal renkleri uzun ceketler için tercih ediliyor.
Gece için
Çinden mülhem süslü olanlardır. Dar ve çok sade kuplu olan bu ceketleri gösteren şey, kumaşlarıdır: Tafta, saten, muare, lâme, şanjanlı fay, işleme, çeşitli taş ve strasla süslenmektedir.
ketenden klâsik
bir bluz, ön
ve pyesmanlan küçük plilerden meydana iniş ve işlemeli bantlarla birbirlerine muştur.
arka gel-tutturul-
bej Jerseden yapılmış tamamen pliscd r
Sabah için
Sak, kanadien ve düz ceketler arasında bir tercih yapmak icabediyor. Seyahatler, yürümüşler ve buna mümasil vaziyetlerde düz bir yünlü
Abiye bluzlarda büyük yakalar çok moda. Bu bluz emprime organtindendir; siyah beyaz kareli bir zemin üzerine büyük lıeyaz çiçekler.. Yaka ve bel beyaz organtindendir.
A'
♦
10 Bktm 1050
YENİ İSTANBUL’un
BÜYÜK EŞYA KUR’ASINDA
1 talihli okuyucumuz
EMÎNÖNÜNDE
e
ÎEVFİK
MAĞAZASINDAN
Z
( |
j /
g
%W.T1
Marka 1 Kol Saati kazanacaktır
kİ
YENİ
ÜHHVii
Sayfa T
k
r
L
• ■ ■ ■
BİR LİRALIK BİLET İLE
MARTİN 40
Takma Deniz
İNŞAAT İLÂNI
PİYANO
ile RİTMİK
Motoru
DANS
ve BALE
Kazanacaktır
bayanlar İçin
Parise 2 kişilik gidip gelme ve 10 günlük ikamet
R
OTOMOBİL SANAYİİNİN JAHESERİ
Yüzünüz Çamaşır Değildir!
Bol Köpüklü - Nefis Kokulu
PURO
Tuvalet Sabunları ■ % 100 Saftır.
w a
1
t
KERVANSARAY
'Jcrt'ûulesku
SİM. E İt OTOMOBİLLERİ
Çok beğenilen ve ısrarla beklenen yeni parti SİNGER otomobilleri Alhanıa vapuriyle iki güne kadar gelmektedir, arzu edenler şimdiden kaydolabilir
Biiyiik Eşya
r
1 okuyucumuz
EGE
PETROL T. A. Ş
6 kişi Istlab eder
Miiessesesinden
Dalma daha
y tiksek
kalite
meraklıları için imâl
İsteyen Otomobil edilmiştir.
Türkiye Mümessili: ADEM KARADAĞ İstanbul P. K. 1341 — Tel: 49259
IİS’GER MOTORS LIMITED BİRMİNGHAM AND C O V E N T R Y • e N C t A N D
OTOMOBİL Buz Dolabı RADYO BİSİKLET HAVAGAZI FIRINI ÇAMAŞIR MAKİNESİ
FAKİR VE YETİM ÇOCUKLARA YARDIM EŞYA PİYANGOSU
ELEKTRİKLE İŞLEYEN DİKİŞ MAKİNESİ FOTOĞRAF M AK İNESİ
VE BİNOEN FAZLA İKRAMİYE
211 sayılı Kuyucak ve 607 sayılı Horsunlu Tarım Kredi Kooperatiflerinden:
Çocuk ve
Ritmik Dans ve Jimnastik husus! kursları başlamıştır.
Pangaltı. Saksı Sokak 19*1 Telefon : 81970
Konak Otelinde Bay MARVtN E. JOLES'a
Bir Amerikan müessesesinde devamlı olarak çalışmak üzere tercümanlara İhtiyaç vardır. îş yeri (Ankara) dır. Ehliyetlerine göre 700 ile 1000 lira arası ücret verilecektir. Askerliftini yapmış ve 31 yaşını geçmemiş olmak şarttır. Allkadarların, 13 ekim 1950 günü saat 10 dan itibaren 2 adet fotoğraf, nüfus cüzdanı ve varşa bonservisleriyle birlikte imtihan olmak üzere
KERVANSARAY
müracaatları ilân olunur.
Kooperatiflerimiz İçin Kuyucak ve Horeunluda yaptırılacak hizmet binalarının İnşaatı kapalı zarf uauliyle ve birim fiyat eaa-sı üzerinden eksiltmeye konulmuştur.
1 — Ekalltme 25.10.1950 tarihine ratlayan çarşamba günü saat 16 da Nazilli Ziraat Bankası binalında toplanacak olan eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
2 — Binaların muhammen bedeli, muvakkat teminatı aşağıda gösterilmiştir.
BULMACA
A
(İğrenmek
ihtiyacında olduğumuz herşey
Hicri
Zllhlo
27
1369
19 5 0
EKİM
10
Salı
VAKİT
VASATI
Rumi
Muhammen bedeli Lira K.
Muvakkat bedeli Lira K.
Eylül
27
KZA.M
Güneş Oftls İkindi
Akşam Yatsı İm* Ak
6 04 12 01 15.11 17 38 19.09
4 27
UÇAK - TREN - VAPUR
GELECEK OLAN
l ÇAKI.AK
Bursadan. — tamirden. — Roma. Atl-— 16.00 D.H Y. (Türk) Van
8.45 D H.Y. (Türk) 950 D.H.Y, (Türk) 14.10 L.A.Î. (ltalye). nadan.
D. Bakır, Elâzığ, Sivas, Ankara
dan. — 15.15 Urfa. G, Antep. Ada ne., Konya. Afyondan. — 15.35 D H Y. (Türk) İskenderun, Aduruı, An-kandan. — 15 60 B E.A. (İngiliz) Londra. Nla, Roma. Atinadan. — 16.00 D.H.Y. (Türk) lzmlrden. — 16.45 D.H.Y. (Türk) 4zmlr. Bnlı-keslrden. - 18.25 D.H Y. (Türk) Kanlro, Bevrut, Ankarndan, — 18.J5 D.H.Y. (Türk) Ankaradnn. —
P A A. (Amerikan) Hong* Konç, Bangkok. Kalküta. Delhi Karaşi. Basra, Şamdan.
MELEK (40868) Cennetin Anahtan (AR\Y (41656) Kamçılı Haydut. SUATPAKK (83143) 1 — Deniz Ejderi. 2 —Sürgün.
SÜMER (42851) üçüncü Adam Kim?
-SARK (40380) Anama Söyleyin Ağlamasın.
ŞIK (43726) 1 — tkl Açıkgöz Tahsildar. 2 - IstlkiA4 Fedaileri.
TAKSİM (43191) Çak irca lı Mehmet Efe.
TAN (80740) 1 - Altın Hazlnaler!
2 — Macera Adası ÜNAL (49306) (Kışlık) 1 — Kara Güneş 2 — Bir Yetimin Ahi. ( NAL (Yazlık) 1 — Sevimli Haydut. 2 — Kara Güneş.
YENİ (84137) 1 — Tarzan Ormanlar Ar8İaııı. 2 — Monte Kristonun Mirası, 3 — Kın Dâvası.
YILDIZ (42847) Çingene Kızı SlngoHİls (Dördüncü hafta).
İMTANBIH flİHETİ ALEMDAR (28868) 1 — Ömre Be-del Kadın. 2 — Aptal Aşık. AZAK (23542) 1 - Zafere Doğru 2 — Kalküta. 3 - Yeşil ölüm. AYRU (21917) l — Kızıl Nehir. 2 -Vahşi Arsular.
ÇE.MBERLİTA8 ( 22513) Anımn
Söyleyin Aftlamasın.
EM RE
maşları, 2 — Vicdanen Kadın HALK
İki Açıkgöz Tahsildar. İSTANBUL (22367) 1 - Haydutlar Kıraltçesi. 2 — Aşk Oyunları. KISMET (26654) 1 - Dertli Zeynep 2 - Asri Boksör.
MARMARA (23860» 1 - ömre Be del Kadın 2 - Büyük Günah. MİLLİ (22962) 1 - Tehlikeli Dost 2 - Valen Haini.
TURAN (221271 l - Macera A(la-*1 (Renkli) 2 - öldüren Sır. 3 -Yııtnız Gidenler
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 - Hn-vgnada Festival (Renkli). Dnmualı Doktor.
İlâveten: Koreye Giden Birliğimizin Hareketi.
KADIKÖY CİHETİ HALE (60112) I • Msnon. Kahraman Yüzbaşı. OPERA (6K714) I - Korkunç Itır 2 - Sihirli Bahçe. S(‘REYYA (60862) I — Takip. Aşk .Melikesi. BİZİM SİNEMA (Oskürlsri Balıkçının Sevgilisi 2 - Havai Yolu
I — Montckristo’nun Eh
OtDECEK
OLAN UÇAKLAR
(Türk) Burs ay a. — (İngiliz) Atina. Niö,
8 30 D.H.Y ? JM) B. E A
Londra'ya. — 9.00 D H.Y. (Türk) Ankara. Kayseri. Malatya* Elâzığ, Erzurum». — 10 15 D.H.Y. (Türk» İzm İre. - 10.30 D.H.Y, (Türk) Ankara. Adana. Iskcnderuna — 16.00 D H Y. (Türk) tzmlre -H.Y. (Türk) Ankaraya D H.Y. (Türk) Bursava. P A.A. (Amerikan) Brüksel, dra. Gznder. Neu-York’a.
GELECEK OLAN VAPURLAR
17 00 D 17.05 21.35 Lon
14.00 Ankara, B A İçdenizden
18.00 Anafarta, Incboludnn — Ih 00 Meraln, Çanakkaleden. — 20.00 Mı.* rakaz. Mudanyadan. — 22.30 Sus, Bandırmadan.
GİDECEK OI.AN VAPURLAR
8 00 Kus. Bandırmaya.
M«ırn kaz, Mudanyaya. —• 18.00 Erzurum. İskenderun*. — 19.00 Soy yar. Karabigaya.
0 00
GELECEK OLAN TRENLER
8.30 Apkaradan. lEkn ). An haradan. (0ka ). ksru Jrı.n lMolorlÜ).
9.16
15 16 An.
GİDECEK OLAN TRENLER
8 2U hemplon Ek» (Avrupaya). -
18 10 Ankar&ya, (Eks.). — 23 20 Ankursya, (Eks.).
BEYOĞLU CİHETİ e
ALKAZAH (42562) 1 - Kahramanlar Destanı 2 — Mlkl.
AR '44394) Çılgın Knlhler (İkinci hafta).
ATLAS 140835) Tuna Ağlıyor.
BEöİKTAg BAHÇEMİ 1 - Sönen Rüya. 2 — Gangsterler Cehennemi
ELHAMRA (42235) Ormanlar Perisi (Renkli).
İNCİ (84595) Kahramanlar Destanı İPEK (44289) Neairraçl Kıhr&maıı Gönüllü (Türkçe)
LALE (43595) Ormanlar Perisi (P nkll).
(21904) 1 — Yılmaz Reis.
SUNAR (Üsküdar) 1 — Canavar Tohumu 2 — Yaman Dedektif.
YELDEĞİR.MENİ; 1 — Hacı Murat OsHyor. 2 — Kalbim Senin.
ANKARA
ANKARA (23432) Kanlı Göl.
Bt Y(’K 415031) Kanun Karşısında CEBECİ (13846) 1 — Kanlı Dövüş 2 — Altın Küpeler.
PARK (11131) Londra Kalesi. sCMER (14072) 1 — Kumarhane Çiçeği. 2 — Broaduny'da Hortlaklar.
SUS (14071) Londra Kalesi. ULUS (22294) Sihirli Aşk.
YENİ (14040) Deniz Kızının Aşkı. GAR GAZİNOSUNDA İtalyan ve Ispanyol Revüleri. Mısırlı Akrobatlar
Tl V ATKOf.AR:
bCVUK (10370) Temsil yok.
KCÇCK Şakacı (Saat: 20.80
( İZMİR
TAYYARE Fedailer Kalesi. MELEK 1 — Aşk Meydanı. Saûte Evlât LÂLE 1 - Sihirli Kuvvet. Vatan Kurtaran Arslan.
TAN 1 - Sihirli Kuvvet. 2 — tan Kurtaran Andan.
YENİ I — Sevimli Haydut. Sevimli Haydudun İntikamı. ELHAMRA 1 - Genç Dul. Afyon Kaçakçıları.
Örhlr Tiyatrolar»
Drnrıı Kımıl
DON Jl AN
Knınedl kısmı
(Snlı geceleri temsil yok)
2 —
3 -
Yıl*
2 -
1 -
da).
2 -
2 —
Vn-
2
2
İSTANBUL BELEDİYESİ
YENİ SES
TİYATROSU
t
(Pazartesi geceleri temsil yoktur)
ÜÇ GÜVERCİN Operet 4 perde tSssri SZÎGtLETİ Mûsikî Kalman ve Brahma.
Tel : 49869
Beyoğlu ObU Ankara Ot
İstanbul 24222 İzmir 2222
Üsküdar (KnMft K köv 60*72 Karşı vaka 15056
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara îzmlr
449V6 |
60536
9)
225)
E
C Z A N
MMtNÖNt : Brşlr Krrnnl (EnılnÖ-nü> — UJınat Sndrl (KÜçükpa-r.arı — Suitarırıhmct (Alemdar) — Asgdur (Grdlkpnşft)
BELOf.i.U: DaUasUda (Taksim) — Nihat iTAkelm) — AvaşpaşafTsk-•umı - Hnyrcddln Tav (Galata) — Sporldle (Galata) — Alakan (Şişin _ Mecldtyeköy (Slşll) — Has-köy (Hahvıoglu) — Yeni Turan (Knflinıpajn.)
FATİH: Üniveralta (Şohzadcba-
şı) — Ziya Nuri lAkbarav) — E-mln Rıdvan (Samntya) — Nâzın» Malkoç (Şehremini) — EdlrneJıauı (Knr’igümrük) — Havım Berk t Fener)
KVfi’î Ayvnnasray (9lfa)
BEŞİKTAŞ: N. Halil (Rrşikfsşl* OrtnRÖy — G Dlvanlıoftlu (Arna-vutköy) — Merkez (Bebek)
KADIKÖYı Yelde#İrmeni (Kndı-köyı -- Fcnervnkı — Erenköy — A, Cafer Çağatay (BnstAnt.*i) — Merkez (t'sküdar)
KEYDELİADAl Halk •»(’ VC KABA: Holk
ANKARA: iamotpaşa — ünlveral-tn — Gürny
İZMİR: Ego (Bıuımahane) — AL sancak tAİHnncnkı — Asri (Eşrcf-jınşHJ — Karn(aş (Yalılar) — Hilâl (Kcmeraltu
R
A
D
Y
0
L
A
R
Kuyucak Kooperatifi binası Horsunlu Kooperatifi binası
3 — Eksiltmeye girebilmek
38.560 03
38.560 03
İçin İsteklilerin
2.892
2.892
00
00
teminat vermeleri ve eksiltme mevzuunu teşkil eden bu inşaat ayarında bina İnşaatını muvaffakiyetle başardıklarına dair resmi makamlardan alınmış vesika ibraz etmeleri şarttır.
4 — Eksiltme evrakı her gün mesai saatlerinde Nazilli Ziraat Bankasında tetkik edilebilir.
5 — isteklilerin fiyat teklif mektuplarını 2490 numaralı kanunun tarlfatı dairesinde ve eksiltme şartnamesinde gösterilen evrakı imza ederek teminat ve vesaikleri İle birlikte kapalı zarf içinde 25.10.1950 çarşamba günü saat 15 e kadar Nazilli Ziraat Bankasında eksiltme komisyonu baıkaniıftına vermiş veya göndermiş olmaları lâzımdır.
Postada vaki olacak gecikmelerden dolayı İstekli bir hak talebinde bulunamaz. (13789)
muvakkat
Rıtkı
pehllva-gayri-
kelime).
(iki
Tahinin. 3 — Kanun-ı Esa-
BÜYÜK EŞYA KUR’ASINDA
Talihli bir
okuyucumuz
a
MÖESSESEStNDEN
4
Muhtelif Malzeme Satışı
Siimerbank Ateş Tuğlası Sanayii Miiessesesinden FİLYOS
Soldan Kofta:
1 — Gece Yansı itirafı müellifi; Nefl ıdatı. 2 — Yunan; Fikri mülâhazadan sonra verilir. 3 — Döven; Bir şey uğruna verilen şey. 4 — Gösteriş; El, 5—İkiyüzlü; Soru eki. 6— Yama; Sonuna bir harf gelirse kuru ot ulur; Küşat el. 7 — Bir kumar vasıtaaL 8 — Cefa; ince. 0 — Feryat; Tersi eski ve ünlü bir nımızın lakabı. 10 — mevcut.
Yukarıdan »91181:
1 — Gayri ınunkalı 2 —. Büyük olmaklık; Dalınn; Yüksek. 4 —
al; Fransızca bir harfin okunuşu. 5 — dolgunluk, â — Saç; Yüzsüz. 7— Kelâm; Kâğıdın üstünü siyah hala getir. 8 — Oy; Terşl su taşıyan.
9 — Bundan sonra; Mazll nakil eki.
10 — Geliri pek cüz i (üç kolime).
DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ Koldan saıtu:
1 — Ava Gnrdnrr. 2 — Zarar; î-ade. 3 — lkııı; Anlat. 4 — Lâ; tka. 5 — Imnl ediş. « — Şeker alan. 7 — Azıtan; Ak. 8 — Kel; Şlrn. 9 — 1-lâhl lutuf. 10 — îmer et; Ta.
Yukarıdan atotıı
1 — Acılı şaki. 2 — Av; Ezeli, 3--Arı; Maliki. 4 — Ganimet; Ha. 5 — Ar; Kara; lr-1. 6 — Aslan; Le. 7 — Dil; El; Şut. 8 — Adatan. İt. 9 — Ekle; Tııranl, 10 — Rötuş; Kafa
ÎOYAL
Marka Üçlü
Petrol Ocağına
sahip olacaktır
MUessesemlZ malzeme ambarlarında mevcut ve muhammen bedelleri 28357 yirmi sekiz bin üç yüz elli yedi TL. defterinde çeşitli malzeme, yaftlı boya vesalr avadanlıklarla, elektrik malzemesi, boş kaplar. 31 ekim 1950 salı günü 10 dan itibaren mÜOOHsenılzde şartnnmesl dahilinde açık tırma suretiyle satılacaktır.
Mallar her gün mesai saatleri dahilinde mllessesonılı
barında, şartname ve geçici teminat miktarları Ticaret Servisimizde görülebilir,
İsteklilerin tAyln edilen günde geçici teminatlarını mües* sesemlz veznesine yatırmaları şarttır.
İstekliler her kalem malzeme için arttırmaya girebilirler. MÜesseaamlg İhaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (13782»
ANKARA t
7 28 Açılış ve program. — 7.30 M. S. Ayan. * 7.31 Hsıry Harlhk Orkestrası çataor (pl.l. — 7,45 Haberler. — 8 ı>0 Şarkı ve türküler fpl.). — 8.15 Tangolar (pl.ı. — 8,25 Günün programı ve hava raporu. — 8.30 Hale müzikleri (pl.). — 9 M Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.30 M 8. Ayarı, — 12,30 Öarkılor — 13.00 Haberler. - 13.15 Melodiler (pl.), — 13 30 öftle gazeteni. — 13.45 Piyano İle caz (Pİ.>« — 14.00 Hava raporu( akşam programı ve kapanış.
17 58 Açılış ve program. — 18.00 M 8. Ayarı,
18 (M) Konuşma (Seçim). — 18.10 Şarkılar — 18.30 Konuşma (Seçim). — 18.40 Salon Orkestrası (pl.). — 19.00 M. 8. Ayarı ve haberler — 11» 15 Tarihten bir yaprak. - 10 20 Yurttan Küsler. — 19 30 Konuşma
(Seçim) — 19 40 Şerbetli saat. — 19 15 Radyo İle İn-
gilizce. — 20 00 Mnrcello-Do Minör Obua Konçertosu. — 20,15 Radyo gazetesi. «— 20.80 İncesaz (Isfahan Faslı). — 20 40 Konuşma (Seçim). — 20.50 İncesazın devamı. — 21 15 Konuşma (Seçim) — 21.25 Hafif melodiler (pl.)r — 21.40 Konuşma (Seçim). — 21.50 Serbest eaat, — 22 (K) Konuşma — 22.15 Ca® müziği (pl ). — 22.46 M. 3. Ayan ve haberler. — İJ.00 Program ve kapanış
İSTANBUL i
12 57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. — 1315 Öğle Konseri (pl.»r— 13 46 Şarkiler. — 14 20 Serbest saat 1 Konuşma veya müzikı. — 14.30 Münir Nursddlnden şarkılar (plL — 14,45 Xav|er Cıjgal orkestrasından dana nıüalftl (pl.). — 15 00 Programlar ve kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. - 18 oa Konuşma. —
18.10 Dana nıüzlfil ipi l. — 18 20 Şarkılar (Okuyanı Muetafa Çağlar) 18.50 Konuşma. 10.00 Haber ler. — 19 15 Kısa şehir habnrlrrl. — IC.20 Konuşma. —
19.30 8(i(ll Yaver Ataman Mamitıkct Havaları Sch vc Sez Birliği Konaerl. 20.00 Gitar Kuarteti Konar rl. — 20 15 Radyo gazetesi. — 20 30 Konuşma — 20.40 Şarkılar — 21.00 Şiir Dünyamız (Konuşan: Behçol Kemal Çağlar). - 21 10 Aaırlar Bojuııca Türk Musikisi (Takdim eden Lı-lluı Karahcv. MİKHİhr: İleri Türk Mualkltd KoriKcrvatuvarı korosu tarafından). — 21.40 Sar» soloları. — 43.00 Konuşma — 22.10 Sonat (pl.) (Frcdcrlr Clıopln... “.Sonat SI Minör,. Çulun j Piyanist Dlnu Llpattı). — 22.35 Konuşma. 22 45 Ha barlar. -* 23.00 Spor ve Sergi Sarayından naklen Türk Alman MIHI GÜrşş Karşılaşnuıhırının yayını — 24.0Q Kapanış.
LONDRA :
6 45 Keman eolölar) (15 dakika) (31.55 nı,). — 7.00 Caz programı »30 dakika) (31.55 m.) — 7 30 Dinleyici Htcklorl-Hnfıf müzik (30 dakika) 119.85 m.). - İt).16 Büyük Otelden Hafif Müzik (45 daıdka) (16 84 m ). —
12.30 Haftanın bratakârı Hnvdn (30 dakika) (16 84 m ). — 13 15 Eski melodiler (30 dakika) (16.84 m.). — 14.15 Hafif müzik (45 dakika) 116 84 m.). — 15.15 B. R. C. Senfoni Orkealraeı-Brahms (46 dakika) (16 84 m.). — 18.18 Büyük Otelden Hafif Müzik (43 diıklka) (IGR1 m.). — 19 30 Tlp^tûp-fune* Geraldo Orkestraeı (30 dakika» Ol 55 m.ı.— 22 15 B B. C. Sknç Orke«-lıası-Moıırhtlsohn Çnykoveki 115 dakika) (31.55 m.)— 23.00 Piyano soloları (31 55 ınj. — 21.15 Yeni plâklar (45 dakika) (31.5b ur).
AMERICAN EXPORT LİNES tnc- Nevv-York
NEVV-YORK — Ftl.ADEI.FtTA — BALTİMOB
arasında haftada bir muntazam azimet ve avdet pontegı
ınv
a
TÜRKİYE Ş BANKASI
«Rftt art*
31 Tkim.29 Aralık
19 5 0
Çekilişlerine konan
EXAMİNER Vapuru limanımızda olup 11 ekimde eşyayı ticariye alarak yukarıdaki limanlara hareket edecektir
Vapur kumpanyası PtRE • NAPOLÎ ve CENOVA’dan NVW-YORK için LAGÜARDİA BXOCHORDA. EXETER, EX-CAMBİON, 15XCALtBUR lüks transatlantik vapurlarına yolcu kabul eder. Fazla tafsilat için Galatada Tahir hanında 3 üncü katta HAYRI ARABOĞLU ve Ş.sına müracaat olunması. Tel: 44993-2-1
Clnkara’da
tt İMOflMİYE 0/LERİ
*
Sayfa S
YENÎ I ST A K B UL
10 Ekim IBM
Bütün
Ağrılara Karşı
4 SAAT ARA İLE GÜNDE 3 ADET ALINABİLİR
»i ||
İh
LİSAN dershanesi
Beyoğlu : 294. İstiklâl Caddesi FRANSIZCA - İNGİLİZCE - ALMANCA V.S. LİSAN KURSLARI ve HUSUSİ DERSLER Kurslar, 1 - 10 -1950 (len itibaren başlamıştır TECRÜBE DERSİ PARASIZDIR mm
UMUMÎ ADRES KİTABI
Vilâyetlerimizin ayn ayn umumi adres kitapları hazır-lanmaktadır.
İzmir Umumi Adres Kitabı çıktı. Fiyatı 3 lira-Reklâmcılık ve hususi ilânlar Bürosu. İZMİR İkinci kordon No. 60 üstkat TEL. 6515.
Dünya haberleri, ecnebi muhabir mektupları, çeşitli mevzular
YENİ İSTANBUL’da çıkar
/
Ucuzdü
Yeni gelen Alman JUWEL yazı makineleri herkesin dilindedir. Zira son derece sağlam ve zarif olan bu makineler her keseye uygun bir fiatla ve büyük tediye kolaylıkları ile satışa arzedilmiştir.
Artık herkes, tüccar, muharrir veya talebe olsun . ucuz ve pratik bir yozı makinesine sahip olabilir.
* •
HERKES
l/M
Fiatı r 250 Lira 50 Lira Peşin 25 Lira Ayda
utve
PORTATİF YAZI MAKINASf
Eli BUR LA ve Ortakları
jiM Doktor - Operatör
Halit Şevki Akyüz
Kadın hastalıkları ve doğum mütehassısı Kadıköy Moda Cad. Sarraf Ali Sokak No. 9
—Muayene 9-12 — 15-18 _
Garanti Bankası na
GİDİYOR
İÇİN HESAP AÇMAKTA ACELE EDİNİZ •. HER 100 LİRAYA AYRI BİR KURA NUMARASI
Galata, Hezaren Caddesi No. 84 - İstanbul • Tel: 40870
cs o
I
o | cni (7S
GÜZEL VE
Soç kendiliğinden çıkot, bokımtıvhb yûıûndvn voktlnden önet dökûlö» Kofinh ve kepekleri yokeden, »açlor> nrr«n dökülmelini önleyen SAPIKSIN kotl bb ledovidir
Butun eczane ve parfümerilerde satılır
SAPIKSIN
DİŞ MACUNU
İLANLAR
YENİ İSTANBUL dadır.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemizin Denel Fizik Enstitüsüne asistan alınacaktır. İsteklilerin:':
1 — Memurlar Kanununun 4 üncü maddesinin A, B. C, H, V, Z. fıkralarında yazılı şartlardan başka:
a) Görev alacağı bilim dalı He İlgili bir yüksek öğrenim diploması almış olması,
b) Yabancı bilim dillerinden birini, çalışacağı dalda gerekli incelemeler yapacak kadar bilmesi,
c) îlgill kürsünün özel İhtiyaçlarına göre, kürsü başındaki öğretim üyesinin teklif edeceği sair şartlan haiz bulunması gerektir.
2 — Birinci maddede yazılı gereken belgeleriyle 14.10.1950 tarihinden İtibaren 15 gün içinde hangi yabancı dilden İmtihana girebileceklerini açıklamak üzere, bir dilekçe ile 26.10.1950 tarihinde saat 10 a kadar dekanlığa başvurmalan İlân olunur.
(13818J
* M
INTERNATIONAL?!
WVJN T E
AZİZ İSVAN ve ORTAĞI Lta.Şti.
ŞİŞHANE MEŞRUTİYET CADDESİ 184 TEL; 41977-P-K.2082 BEYOĞLU TELĞ: ARLİM-İJT.
INTERNATIONAL
__ • i
Bu 2 Krem
Cildinizin bakımına tamamile kifayet etmektedir.
Tasavvur edilebilecek en basit güzellik reçetesini
, aşağıda takdim ediyoruz t
Evvelâ bu iki kremi kullanmaya başlarsınız. Her gece, yüz • ve göğsünüze parmaklarınızla Pond's Cold kreminden sürünüz. Bu kremi bilâhare sildiğinizde, bütün Jdr ve makyaj izlerinden eser kolmıyacağını göreceksiniz. Bundan sonro, cildinizin temizlik ve yumuşaklığını muhafaza etmek üzere, bir kerre daha Cold kreminden sürünüz.
CİLDİNİZİ KORUMAK İÇİN Yüzünüze hafifçe "Vanishing" kreminden sürünüz. Bu krem, pudranızın sabitliğini bir kal arttırmakla beraber, yeni cazip teninizi koruyacak ve saatlerce pudranızın uçması-no imkân bırakmıyacaktır.
POND’S
ŞEKERCİ
Sayın halkımızdan gördüğüm fevkalâde rağbet üzerine KADIKÖYÜNDEKİ satış mağazamı tevsi İle memleketimizin en meşhur dekoratörlerine tezyin ve tefriş ettiriyorum. Bu yüzden KADIKÖY’ÜNDEKİ şekerci mağazanı bir hafta kadar satış yapamıyacaktır. Sayın müşterilerimden özür dilerim. Şeker, lokum vesalr mamûlAtımı lütfen Bahçekapı, Beyoğlu ve Karaköy mağazalarımdan tedarik buyursunlar. ttAvg olarak inşa ettirdiğim ve çok güzel tefriş edilen salonların tezyinatı bitince sayın Kadıköy halkının hizmetlerine Amade olduğumu ayrıca bildireceğimi ilân ederim.
AL/ MUHİDDİN HACI BEKİR
YENİ İSTANBUL’un
BÜYÜK E
talihli
Ahmet Veli Men çer
MÜ ESSESESİ N DEN
ş
'i
YA KUR’ASINDA
1 OKUYUCUMUZ
♦
Marka 1 Ot o m obil
KAZANACAKTIR
Comments (0)