11 Aralık 1950
Pazartesi
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL
Yıl 2 — Sayı 376
10 kuru?
İteni İstanbul'un
KUPONU
TAHSİL KUPONU

r 'i
"‘0
’l



F

f4 W ’ a ►

LJ
k
d
d
v V
V - l
♦ . 4
• * A
1.000 Saat 1.000 Saat 1.
1.0(
1.
1.
t .000 Saat
1.Ü00 Saat
s
1.000
1.000
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6.8. Telefon : 44758.44757 Santra!
Tesfa eden: Hablb Edlb - TÖREHAW
Truman ’ I a
Ati lee’ni n
programı
VVashington siyasî çevrelerine göre, Komünist Çin
Amerika bnnnn özerinde çalışmaya başladı
bazı şartlarla 38 inci arz dairesinde duracak
jEh’actfAotoerTH on ffüne kadar Avrupa Ordum Komut anlı getirilmedi bekleniyor
Demokrasiler ve Sovyetler
MaoTse Tung
ÇAVA? - güdümünün, eski çag-lardan beri, değişmeyen prensipleri vardır: Hasım gibi hazırlıklı olmak, hasmın maksadını sezip ona göre tedbir almak, durumun gerektirdiği kararlan hemen vermek. Konusu ne olursa olsun politikanın istediği şey de budur. Görünürde politika ile savaş-güdümil birbirinden avn faaJiyet bölgeleridir. Biri masa-başı görüşmeleri, münaknşalan. milletlerarası yazışmalan şeklinde belirirken, öteki, dâvasını, er meydanında, sözle değil, kuvvetle çözmeye çalışır. Demek oluyor ki; politika, barış yolu ile gideremediği güçlükleri bir neticeye bağlamak zorunda kaldığı zaman, topluluk İçin en tehlikeli günler başlar. Buhran ve gerginlik adını verdiğimiz bu durumun aydınlanması, hâdiselerin gelişmelerine bağlıdır. Beklenilmeyen bir zamanda harp kasırgası kopabilir. Bunun aksi de doğrudur. Gerginlik, ağır bir bulut yığını gribi gevşeyerek ve dağılarak, yerini biraz daha durulmuş maviliğe bırakabilir. Fakat bizim bu gelişmelerden anladığımız bir şey varsa, o da, politikanın, sırasında, savaş şeklinde belirmesidir. Bu da gösteriyor ki; politika, barış vasıtala riyle olduğu gibi harp tekniği ile de güdülen bir devlet faaliyetidir ve politika Ue şavaç prensipleri arasındaki büyük benzerlik de bundan ileri gelmektedir. Bu bakımdan her politika, müspet ve neticeli bir faaliyet olabilmek ip*" kar*’ taradın hnreket imkânlarını. düşünüş tarzını, karar vermek kudretini iyice hesapla m ak zorundadır.
Her devrin politika imkânları başka başka ve konulan da ay-n ayndır. Demokrasi dünyasının politikadaki başlıca kararsızlığı, daha çok, eski geleneklere bağlılığından ve politika konularının gerçekliğe daha uygun bir şekil de düşünülememesinden ve bilhassa türlü türlü ideolojilere ilk plânda bir yer ayrılmasından i-leri gelmektedir. Demokrasi, her şeyden önce, bir iç-politlka dâvasıdır. Dış-politikanın konusu i-se, mllletlerarasındaki münase betler olduğu için. tamamiyle kendine göre bir mahiyet taşı-maktadır. Bugünkü dünyamızın demokrasi ve bütüncüllük (totaliterlik) gibi iki büyük cepheye bölünmüş olduğunu görüyoruz Bu birbirine aykın iki sistemin gene birbirine aykırı politika anlayışları vardır. Birini değiştirmeden ötekine, ötekini değiştir meden de berikine geçilemez. O-nun için dünya politikası iplikleri birbirine karışmış bir yumak, bir imbroglio karşısmdadır Demokrasilerin politika durumunu, büyük ölçüde, güçleştiren de budur.
Hitler ve Mussolini sistemleri tasfiye olunduktan sonra dünya demokrasileri, tarihin en büyük ve en kudretli bütüncül teşkllâ tiyle, Sovyetlerle başbaşa kai mışlardır. Artık bilmeliyiz, her bütüncül teşkilât. tAm mftnaaiyh askeri teşkilâttır ve temeli de doğrudan doğruya harp ekonomisine dayanır. Bu gibi teşkilâ tın ilk amacı harp, ondan sonra da kendine göre bir barıştır. Bü tün faaliyet dallarını kucnklayar. teşkilât örgüsü, geniş makineci sistemini harekete geçiren elek trik düğmesi gibi tek bir yer” bağlandığı için verilecek karartı ihtiyaca göre genel bir kımılda ma yaratmak kolaydır Bu ba kımdan. demokrasilerin her zaman sürprizlerle korşılaşmas mümkündtir. Halbuki demokrs silerde böyle hemen harekete u* çebllecek bir teşkilât sısteı yoktur ve herşey, onun için ağ * işlemektedir. Şimdi demokrasin re de, kanun yolu ile, bnvje bu hareket serbestliği, karAr kdUv lığı vermek zamanı gelmişti' Yalnız demokrasilere mi? Hayu aym zamanda Birleşmiş Millet ler Teşkilâtına da. Bu yapılmaz sa. Sovyetler, politikada harek» ve teşebbüs üstünlüklerini, dan.» tehlikeli maksatlar uğrunda bu şan Ue kullanacaklardır. Hasın, gibi hazırlıklı olmak, hasım gibi çabuk karar vermek çok eski bh politika hakikatidir, ama, bu ha kikati görmek ve anlamak da demokrasiler için, başlıbaşına bü dâvadır Bu dâva çözülmedik',* demokrasilerin politikası da. yolunu buluncaya değin tehlikeler le dolu kararsa’ ,zîar içinde ç" pınacaktır. M. NEIiMl
Moskova’da
Anlaşma zemini arayan 12 1er Hind delegeleriyle uzun bir görüşme yaptı
Lake Success, 10 (YÎRS) — Yüksek siyasî çevrelerden verilen bir haberde» Komünist Çin. Kore muhasematını 38 inci arz dairesinde durdurmaya razı olduğunu Hint delegesi Rau’ya bildirmiştir.
Aynı çevreden belirtildiğin* göre. Komünist Çinliler, Birleşmiş Milletler Kuvvetlerinin Kuzey Koreyi yeniden işgal memelerini istemişlerdir.
de et
Lake Success, 10 (YÎRS) — Hint delegesi Rau, bugün Komünist Çine 38 inci arz dairesini aşmamasını talep eden 12 devlet temsilcileriyle yeni görüşmeler yapmıştır.
Makao 10 A.A. (United Press) — İyi haber alan Batılı kaynaklar, Komünist Çin Lideri Mao-Tse-Tung’la Kuzey Kore ve Mogolistandaki komünist şahsiyetlerinin son on gün içinde Moskovayı ziyaret ettiklerini bil dirmektedir.
New-York, 10 (AP) — The New-York Times gazetesinin cumartesi günü Lake Success’den aldığı bir habere göre, komünist Çin Lideri Mao Tse Tung. batılı devletler konferans masasında eşit haklar kabul ettiği takdirde Kore meselesini Balı ile müzakereye hazır olduğunu Hindistana bildirmiştir.
Maonun ilâve ettiğine göre Kore meselesi Formoza ve Uzak doğuyu ilgilendiren diğer meseleleri gözönünde tutmadan müzakere edilemez. Aynı zamanda Mao Kızıl Çinin Amerika ve Ingiltere ile yapacağı müzakerelerde Sovyet Rusyanın da hazır bulunmasını şart koşmuştur.
Çin delegesi Wu
Hint delegesi Ran
Amerikan kuvvetlerinin bir
kısmı çemberi yardı
Vonsan Limanının tamamen tahliye edildiği bildiriliyor
Tokyo, 10 (YİRS) — Kuzey-doğu Korede Komünist çemberi içine düşmüş olan 20,000 kişilik Müttefik kuvvetinin bazı birlikleri bugün kızıl çemberini yarıp, Hungnam Limanına ulaşmış ve tahliye için hazırlanmaca başlamışlardır. Rtoat etmekte olan birlikler üstündeki düşman baskısı hafiflemeksizin devam etmektedir. Hungnam Limanı ö-nünde toplanmış olan Müttefik donanması da gelen birlikleri tahliye etmek için beklemektedir. Müttefiklerin Korenln bu kesiminde çarpışmakta olan 60,000 kişilik kuvvetlerinin ta-i
e-
mananı bu limandan tahliye decekleri tahmin edilmektedir.
Kuzeybatı Kore cephesinde askeri vaziyet bugün de sakin geç-nrlştir.' Komünist Çiıİiler daimî surette cepheye yeni takviye kuvvetleri getirmektedirler. Tah m in edildiğine göre, düşman yakın bir tarihte hücuma geçecektir.
Tokyo, 10 (YÎRS) — Mac Arthur karargâhından yayınlanan tebliğde, Vonsan Limanının 5 günlük bir tahliyeden sonra tamamen terkedildiği açıklanmıştır. Tebliğde, tahliye e-dilen müttefik kuvvetlerinin miktarı belirtilmemiştir.

Washlngton, 10 A.A. CReu-ter) — Birleşik Amerika Hükümeti İleri gelenleri neşrinden 24 saat sonra tatbik edilecek tecavüze karşı hür dünyanın müdafaası hakkındaki Tnıman - Attlee programı 0-zerinde pratik çalışmalara başlamışlardır.
Milli Müdafaa Bakanı George Marshall, Ayan Meclisi Tahsisat Komisyonundan silâh imalâtını hızlandırmaya ve silâhlı kuvvetleri arttırmaya matuf 18 milyar dolarlık kanun projesinin derhal kabulünü talep etmiştir.
Ayan Meclisi ileri gelen şahsiyetleri tasannm gelecek hafta kabul edileceği fikrindedirler. Bazı Ayan Üyeleri, hükümete umumî iktisadi seferberlik İçin “fevkalâde ahval,, İlânını teklif etmektedirler.
Kuzey Atlantik Paktı Teşkilâtı Askeri Komisyonu ve Bakan Yardımcıları Konseyi salı günü Londrada toplanacaktır.
Bu toplantıda, Tnıman fle Attlec’nin vardıkları karara uygun olarak General Dwight Eisenhower’in Kuzey Atlantik Paktı, Avrupa Ordusu Yüksek Komutanlığına tâyini hususunda bazı müspet neticelere varılması beklenmektedir.
General EIsenhoWer’in, merkezinin Paris yakınında olması beklenen komutanlık teşkilâtı üzerindeki çalışmalarına başlamak makaadiyle önümüzdeki 10 gün İçinde uçakla Avpıpaya hareket edeceği sanılmaktadır.
Avrupa İktisadî İşbirliği Teşkilâtı temsilcileri. Wa-shington’da. Marshall Yardım Plânı merkezinde toplanarak Kuzey Atlantik Paktı devletlerinin silâhlanması için lüzumlu olan nadir ham maddelerin tevzii meselesinde Başkan Truman ile Attlee’nln vardıkları kararların teferruatını tesbit edeceklerdir.

A
v I w «t ( I • # •
5 inci sayfada okuyucularımıza vereceğimiz
10 kupon yerine geçen kuponu muhakkak iseniz, bugünden itibaren siz de
Gazetemiz hakkındaki fikirleriniz nelerdir ?
Yeni İstanbul,, u
Beğeniyor Beğenmiyor
musunuz ?
musunuz ?
Okuyucularımızın arzularım yerine getirmek için düşüncelerini Öğrenmek istiyoruz.
Bu emeğinizi karşılamak için

1.000 tane saat
hediye edeceğiz
Gazetemizde 1 aralık 1950 cuma gününden itibaren bir kupon neşretmeye başladık. Bu kuponlar 90 tane olacaktır. 90 inci kuponu neşrettiğimiz gün kuponlan yapıştıracağınız listedeki (Gazetemizi beğeniyor musunuz, beğenmiyor musunuz?) sualine (E. vet) veya (Ha.vır)la cevap vereceksiniz. Bu emeğiniz mukabilinde alacağınız bir kur a numarası, talihiniz yardım ederse sizi kıymetli bir saat sahibi yapacak-
Saat 1.000 Saat
Saat 1.000 Saat
Saat 1.000 Saat
1.000 Saat l.Ofl
1.000 Saat 1.00
1.000 Saat 1.00
Posta Kutusu : 447 . fstanbııl. Tclerraf Adresi : Fletlo, tafanhııl
1.000
rjiı
Stilej maniye Camiinde dün Mevlit okun nurken
Kore şehitlerimizin ruhları taziz edildi
İnsanlık ideali uğrunda can veren
kahramanlar bütün yurtta anıldı
însanlık İdeali, dünyanın refahı ve saadeti uğrunda Korede kahramanlıklar yaratan aziz şehitlerimizin ruhlarına İthaf edilmek üzere dün öğle namazını
müteakip Süleymanlye Camiinde bir mevlit okunmuştur.
‘‘Türkiye Anıtlar Derneği,, tarafından tertip edilen mevlitte Vali adına Muavini Fuat Alper,
"İnsan Hakları
Günü,, kutlandı
Bu münasebetle dün Ankarada Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinde tören yapıldı Ankara 10 (A.A.) — Birleş-
miş Milletlerde tnsan Haklan | lerini nefyeden totaliter devlet Beyannamesinin imzalanmasının ikinci yıldönümü münâsebetiyle bugün DİU Tarih vc Coğrafya Fakültesinde salonu dol-duran seçkin bir davetli kütlesi önünde ilk olarak Ankara Üniversitesi Rektörü Profesör Hikmet Birand söz almış, günün e-hemmiyetini belirtmiş ve insan haklannı müdafaa ederken Korede şehit düşen Türk kahramanlan için hazır bulunanları ihtiram sükûtuna davet etmiştir.
Müteakiben söz alan Birleşmiş Milletler İnsan Haklan ve Ana Hürriyetlerini Koruma Türk Gnıpu Genel Sekreteri Prof. Zeki Mesut Alsan bir konuşma yapmıştır.
Profesör bu konuşmasında, son
devirlerde insan hak ve hürriyet-
Avrupa
Birliği
Schuman ve Spaak diin bıı mevzuda birer konuşma yaptılar
Bruxelles 10 (A.F.P.) — Avrupa hareketi propaganda haftası çerçevesi dahilinde verdiği bir konferansta Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman demiştir ki:
Schuman’dan sonra söz alan Strasbourg Avrupa asamblesi Başkanı P H Spaak. Schuman'a çelik - kömür ve Almnnyanın silâhlanması gibi iki mühim Avrupa meselesinde milli değil Av-ruaî bir hal tarzı ileri sürmüş olmasından dolayı Schuman’a teşekkür etmiştir.
sistemlerinin ve bu sistemlerin dayandıkları geniş ve sekter fi. kirlerin ve nihayet bunların devletler hukukuna da ehemmiyet vermiyen kuvvet politikalarının zoru ve bir neticesi olarak patlak veren harplerin her çeşit hukuk nizamını altüst ederek bütün dünyayı felâkete sürüklemesi insanlık içinde büyük bir reaksiyon yaratmış ve evvelce milletlerarası bir mesele sayıl-mıyan insan hak ve hürriyetlerini milletlerarası hayatî bir dâva haJinde ön plâna geçirmiş olduğunu söylemiştir.
Daha sonra söz alan Prof. Orhan Alisbah İnsan haklan ve ilim mevzulu konuşmasına FAra-blnln bininci ölüm yıldönümünden bahsederek başlamış ve Fa-râbinin Eflâtun ile Aristid’in görüşlerini şark kültürüne taşıma gibi iki kültür arasında bir köprü kurmaya matuf hizmetine ve geniş görüşüne işaret etmiştir.
Daha sonra Prof. Alisbah dünya iktisadi nizamının ancak İlmî metodlarla düzeltilebileceğini, hak ve hürriyetlerden herkesin faydalanabilemesinln cehpJetle mücadeleye bağlı olduğunu, ü-nesco ideallerinin gerçekleşmesinin aydınlarımızın çalışmalara faal bir gayertle katılmaları ile kabil olabileceğini belirtmiştir.
Toplantı bu suretle son bulmuştur.
Birinci Ordu Müfettiş VekiH Korgeneral Şükrü Kanatlı, dün sabah Ankaradan şehrimize gelen Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdl Akseki, Pakistan, Suriye, Irak, Lübnan ve Ürdün elçileri, Mısır Başkonsolosu, limanımızda misafir bulunan “Tipu Sultan,, muhribine mensup subay ve erlerden bir grup hazır bulunmuşlardır.
Süleymanlye Camiinin içini ve avlusunu hıncahınç dolduran genç ve yaşlı binlerce İstanbullu, şanlı tarihimize destanlar yazan, vatan ve hürriyet uğrunda kahramanca çarpışarak hayatlarını feda eden şehit kardeşlerinin ruhlarını tebcil ve onlann yarat* tıkları menkıbeleri mukaddes i-aimleri fle birlikte kalblcrlnde e-bedlyen yaşatacaklarını bir kere daha ispat etmişlerdir.
Mevlit, Ankara ve îstanbrri radyoları tarafından da naklen yayınlanmıştır.
Kore için bütün ynrdda yapılan toplantıları 3 üncü sayfamızda bulacaksınız. (A- A.)
Kore Birliği hakkındaki
Gensoru bugün
görüşülecek
Ankara, 10 (T.H.A.Y — Bü yük Millet Meclisinin yarınki gündeminde üç sözlü soru ve bir gensoru vardır.
Sözlü sorulardan birincisi Ka* rayollan Genel Müdürlüğünün kuruluşu hakkında Himmet ölçmen; İkincisi ecnebi ilâç müstahzarlarının satış fiyatları hakkında An d re Vahram; üçüncüsü memleketin sağlık durumunu ve teşkilâtını düzenlemek İçin alınan tedbirler hakkında Burha. neddin Onat tarafından verilmiştir.
Kırşehir Millctvekl Osman Bölük başı (M.P.) |le Mardin Milletvekili KemaJ Türkoğlu tarafından müştereken verilen “Kore Savaş Birliği,, hakkındaki gensoru da yarın müzakere edilecektir.
Schuman, Avrupa ordusu tasarısının tamamiyle Fransanın Avrupa telâkkisi çerçevesi içinde yer aldığını ilâve etmiştir.
“Avrupayı büyük bir endişe içinde kuruyoruz. Halbuki onu barış içinde inşa etmeyi arzu e-derdik.
AZ GİTMİŞ, ÜZ GİTMİŞ
DERE. TEPE, DÜZ GİTMİŞ
kuponu olanlara biiyiik fırsat
Zamanın en mühim İktisadî meselesi
Bugün 10 kupon birden veriyoruz
saatler hakkındaki izahatı okuyunuz ve saklayınız. Bugüne kadar kupon biriktirmemi? kesip saklamaya bavlıyabilirsiniz.
Yazan :
François Perroux
Parkı Hukuk Fa külfetti Pro-terörlerinden ur Tatbiki tk. 'irat. İlmi fi artı tüttü Müdürü
2 nci sayfada
| BİK DL AKİMA A BAKMIŞ Kİ BİR AKPA BOIL 1 OL GİTMİŞİ
Sflyfa S
YENİ İSTANBUL
11 Aralık 1950
■ TETKİKLER ■
Zamanın en mühim
İktisadî meselesi
«!•
AVRUPA îktfeâdî İşbirliği Teşkilâtının Genel Sekreteri 28 eylül 1950 de hazırladığı bir raporda esaslı ve müstacel altı İktisadî meseleyi sarih ve isabetli bir lisanla tarif etmektedir.
Avrupa İktisadî işbirliği Konseyi 7 ekim 1950 de verdiği bir kararla bu meselelerin halli için bazı tavsiyelerde bulunmuştur.
Bu metinlerin heyeti umuna iyesi hakkında bazı tefsirlerde bulunmak yerinde o-lur. Bu tefsirlerin kısa olmasına rağmen aydınlatıcı olduğunu ümit ediyorum.
1 — Enflâsyon:
Enflâsyon son seneler içinde güçlükle durdurabil-dikten sonra yine Avrupa-da ve dünyada kendini göstermiştir. Onun mümeyyiz vasfını kanaatimce hâdiselerin iki sıra halinde birleşmeleri teşkil etmektedir. Bir taraftan silâhlanma, diğer taraftan mukabilinde hakikî bir istihsal temin edilmeden iştira kabiliyetinin artması için bünyevî tazyikler, Bu sonuncu tazyik yevmiyelerin sistemli bir şekilde arttırılmasın] hedef tutan sendika politikalarına ve bir çok demokratik hükümetlerin çok ve yersiz masraflara katlanmak hususundaki temayüllerine atfedilebilir. Silâhlanma masraf kütlesi hal ve şartlar tarafından tahmil edildiğinden ve ihtiyata konacak silâha veya harp malzemesi imali için kullanıldığından bu zarurete katlanmakla beraber bu usulün enflâsyonu doğuracak tehlikeleri de azaltmak lâzım-gelir. Sivil istihlâk sahasında istihsal kabiliyetinin geniş bir ölçüde arttırılması kâfi bir tedbir sayılamaz.
Hükümetlerin masraflarını tensik etmek, indirmek, uzun ve gayri muayyen randımanlar için yatırılan meblâğları tekrar gözden geçirmek lâzımdır. Aynı zamanda —bu noktalar hakkında tetkik edilen vesikalarda bir kayıt bulunmamasına rağ-| men pılan tazyikleri disiplin altına almak ve icap ederse fazla iştira kabiliyetinin bir kısmını otomatik bir şekilde emmek için mecburi bir tasarruf sistemi ihdas etmek icap eder-
2 — Envestisman:
Bir çok envestisman plânlan ve meselâ İngiliz ve Fransız plânlan münakaşa götürür bir mahiyette idiler. Şimdiki şârtlar altında bunlann tatbiki imkânsızdır. Avrupa kendisine tahmil edilen askerî müdafaa masraflannı yakın bir zamanda şüphesiz ki, hakikî istihsallerini azaltmak suretiyle ödeyecektir. Şu halde sivil envestisman arasında bir eleme yapılması zarureti vardır. Bunlardan bazıları yapılmakta olduğundan bir israf ve ölçüsüzlük manzarası karşısında kalınacağı şüphesizdir. Envestismanla-nn plânlaştınlması enves-
yevmiyeler için ya-
______ Yazan : -____
François Perrou»
Paris Hukuk Fakültesi Profesörlerinden, Tatbiki İktisat Enstitüsü Müdürü
tîsman buhranlarına karşı bir garanti teşkil etmediği açıkça anlaşılmaktadır.
S — İptidaî maddeler İçin müsavat:
İmar hareketlerimizi güçleştirmiş olan eski aşinamız “boğma ağızlan,, yeni bir şekilde tekrar meydana çıkmıştır. Paranın kütleler halinde akıp elden ele geçmesinin müessir bir tedbir olmadığı artık anlaşılmıştır.
Ahmet Rızanın 20nci ölüm yıldönümü
Tanınmış fikir adamının hatırası bugün yapılacak olan bir törenle anılacak
Bııgün saat 16 da Muallimler Birliğinde tanınmış fikir ve siyaset adamımız Ahmet Rıza Beyin ölümünün yirminci yıldönümü münasebetiyle bir toplantı yapılacaktır.
Toplantıda Muallimler Birliği namına Profesör Hilmi Ziya Ülken ve Türk Sosyoloji Cemiyeti namına Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu birer konuşma yaparak Ahmet Rıza Beyin muallim ve sosyolog taralını aydınlatacaklardır.
Üniversite sosyollfl talebelerinden öztrak da mütefekkirin hal tercümesini anlatacak.
Muharrir Mustafa Ragıp ve Yahya Kemalin biraderi Reşat Bey atlı hatıralarını nakledecek, terdir.
CEMİYET HAYATI
Sergi 30 kadar
Sergi
# Bugün saat 15 te Olgunlaşma Enstitüsü salonlarında V inci yılını tamamlıyan Enstitünün bu müddet zarfındaki gelişmesi hakkında bir fikir vermek gayesiyle hazırlanan ve bir ay devam edecek olan bir sergi açılacaktır.
♦ Çallı Osman Macunîu’nun kendi eserlerinden tertip ettiği sergisi dün saat 16 da Taksimdeki Fransız Konsolosluğu salonunda açılmıştır.
aralık 1950 akşamına devam edecektir.
Göçmenlere yardım
♦ öğrenildiğine göre, Çocuk E-sirgeme Kurumunun şehrimizdeki merkezinde, göçmen ço. cuktarına yardım makaadiyle bir komite teşkil edilmiş ve bağışların kabulüne başlanmıştır.
Kongre
* Tıp Fakültesi Talebe Cemiyetinin yıllık kongresi yapılmıştır. Neticede yeni idare heyetine büyük bir ekseriyetle İbrahim Tâli Ural, Refik Ka-rakurum, Emin Mumcuoğlu, Dinçer Yeğcnoğlu, Şeref Hı-zal, Sedat Katırcıoğlu» AJter, Nuri Cihadoğlu, Atillâ, Mithat Alpan, Varol seçilmişlerdir.
İrfan Servet Adnan
Piyasa iktisadiyatı tedbirleri dışında kalan çarelerle "boğma ağızlarını,, ortadan kaldırmak lâzımdır. Otoriter rasyonalizasyonlar, mil-letlerarasmda anlaşmalar, bazı maddelerin yerine diğerlerinin ikamesi,, vesika usulü ihdası gibi.
4 — tş:
Birleşmiş Milletler Teşkilâtının eksperleri tarafından yapılan ve muhtelif raporlarda neşredilen tavsiyeler kâfi görünmemektedir. Bahis mevzuu olan topyekfın talebi arttırmak değildir. Yalnız işsizler kütlesini küçültmek kâfi bir tedbir addedilemez. ihtiyaç karşısında kalındığı zaman mütehassıs işçiler bulmak lâzımdır. Aynı zamanda topyekûn istihsalin yeni bünyesine işçilerin intihamı temin için para haricinde hakikî şartlar ihdas edilmelidir.
5 — Avrupnlılararûsı ticaret ve tediyeler:
Bazı eksperlerin hatalarında ısrar etmelerine rağmen altın esasına avdet etmek mümkün olamadığı için eşya mübadelelerinde liberasyon sisteminin ve bir kaç taraflı tediye usulünün müştereken tatbikına devam etmek zaruridir. Avrupa Tediye Birliğinin ilk üç aylık faaliyetinin neticeleri oldukça ümit kincidir.
Alacaklı (Fransa) ve borçlu (Batı Almanya) vaziyetleri tehlikeli bir şekilde karşılaşmaktadır. Daha başlangıçta güdümlü (kotaların tesbiti, ilk pozisyonlar) bir şekilde işe başlayan tediye birliği eğer yaşamak istiyorsa bu sistemi daha geniş bir ölçüde tatbik etmek mecburiyetindedir.
6 — Ticaret ve Avrupa dışı tediyeler:
Birleşik Amerlkaya karşı dolar açığı azalmıştır. Av-rupanm dolar sahasına dahil olmayan dış bölgelere karşı açığı artmaktadır. Dün olduğu gibi bugün de bulunacak hal çarelerinin Avnıpa çapında değil dünya çapında olmaları lâzımdır.

Yukanda hatırlattığımız hâdiselerden alınacak ders siyasî mahiyettedir. Her devlet müessir surette harekete geçebilmek için katî ve azimli bir iktidara malik bulunmalıdır- Altı müstacel meselenin halli yolunda müşterek bir harekete geçilebilmesi için millî çerçevenin dışında, müessir ve itaat edilen bir iktidara malik olmak şarttır. Mevcut politika kanunlarına uygun olsun veya olmasın millî çerçeve dışında bir iktidar demekte ısrar ediyorum Çünkü harekete geçmek için bir Avrupa Parlâmentosunun veys bir Avrupa başvekâletinin ihdası beklenecek olursa pek uzun bir zaman beklemek zarureti hâsıl olacaktır.
Şehir köşesi
Ankarada bir gece
Ankarada Gar Gazinosunda bir akşam geçirdim. ö nümde bir masa vardı. On, on iki kişi tarafından işgal edilmiş bulunan bu masada hiç /cadın yoktu. Fakat bir sakallı zat oturuyordu. Biraz dikkat edince, içlerinde, bir de Bakan olduğunu far-kettim. öğrendiğime göre, bu bir ziyafetmiş ve, hâzinin, o gün Hakan'a homşeri-lik tevcih etmiç olan bir v(-lûyetimizin belediye heyeti imiş.
Biraz sonra dans numaraları gösterilmeye başladı. Hoş numaralardı. Bir aralık, gözlerim ziyafet masasına ilişti. Sakallı zat, bağım ö-niâne eğmiş, masanın altında bir şey kaybetmiş gibi oraya bakıyor, yambaşında oynıyan cidden güzel dansözlerle alâkadar dahi olmuyordu. Hoş. diğer dâvetliler de, rakılarını içmekle meşguldüler.
İçime bir kasvet çöktü. Birden kendimi, eski devirlerde bir "oturak,, Aleminde zannettim. Malûm olduğu ü-zere bu âlemlerde başını kaldırıp oynıyan kadına bakanlan orta yere saplı bir bıçakla yahut kurşunla vururlardı. ürperdim, yanımdaki dostumla kalkıp gazinodan çıktık.
Dışarıda ceyyit bir hava vardı. Donuk ayın ışığında, ufukta Ankara Kalesinin heybeti beliriyordu.
BİR İSTANBULLU
Şehrin içinden
Tünel başındaki cam kutu
Şu bizim îstanbulda küçük esnafın ekmek parasını çıkartmak için başvurduğu çareler ne kadar çeşitlidir?
Bilmem farkında mısınız, kravat, çanta, eldiven, çakı, jilet, mendü. oyuncak, havlu ve daha bir sürü akla gelen gelmlycn mallan, sesleri otomobil komala-nna karışarak bağıra çağıra satan seyyar satıcılar Çarşıkapı ve Mahmutpaşaya has bir zara olmaktan çıktı, Beyoğlu Caddesini de istilâ- etmektedir. Hele son zamanlan Tünelbaşı şamfustığı sergileri, kuşlu niyet-çlleri, mavi boncuk satıcılan ile Mısırçarşısım hiç aratmaz oldu.
Fakat Tünelbaşında en çok dikkati çeken yenilik, şüphesiz ki, Nikâhdalresl sokağının köşe* * sindeki cam arabadır. Dört tekerlek Üzerinde bir cam kutu, üstündeki bir yaftada “Alın t eri,, yazılı... önünden geçer geçer de,
şu İstanbulluların aklına neler gelmez diye düşünürdüm.
Gazetecilik, şehrimize gelen ecnebi diplomatlar, mühim şahsiyetler, V^ra Koâne’ler, Vasa Prihoda'lardan mülâkat almakla bitmez ya; şu “AlınterT’ denilen cam kutunun içinde gözlük, saat, dolmakalem tamir eden vatandaşın da oraya nasıl konduğunu merak ettim.
Cam sarayın sahibi hepimiz gibi mlsaflrsever... îki tokmağının birine beni oturtarak anlatmaya başladı:
Yazın ağacın dibinde bîr tahttı camekftn kurmuş, güneş gözlüğü satıyormuş, derken sonbahar gelip çatınca, üşümüş, kendini zaten demirci subaylığından ma-lülen ayrılmış, soğuğa pek tahammülü yokmuş, ne yapayım diye düşünürken, aklına bu cam kutu gelmiş. Allahın güneşine şükür, camın altında pek üşüdüğü yok. Yüzüne baktım, “Alın-
Kömür ve odun tanzim satışı
Cuma gününden İtibaren oflan tanzim satışların* da başlanacak. Yirmi İki depo açılıyor
Bundan bir müddet evvel, halkımıza bir kolaylık olmak üzere Belediyenin başladığı kömür tanzim satışları, memnuniyetle karşılanmıştır.
Belediyenin verdiği kömürlere toz karıştırıp »atan bir kaç bayi mahkemeye verilmiş ve bayilikten çıkarılmışlardır.
önümüzdeki cuma sabahından itibaren odun tanzim satışlarına da başlanacaktır. Şehrimizin muhtelif semtlerinde 22 tane o-dun satış deposu açılacaktır.
Bundan başka 5 aralık sah günü. Orman Bölge Müdürlüğü, Belediye mümessilleri ve mahrukat müteahhitleri Belediyede bir toplantı yapılacak.Bclediyenin te mln ettiği ucuz odun ve kömürlerin satışında halka ne gibi kolaylıklar gösterileceği kararlaştırılarak ilân edilecektir.
Belediyeden emekli» dul ve yetim maaşı alanlar
İstanbul Belediyesinden emekli, dul ve yetim maaşı alanların üç aylıkları bugünden itibaren dağıtılmaya başlanacaktır. Bugün 1 - 762 cüzdan numarasına sahip olanlar, yann 763 . 1607 cüzdan numarasına sahip olanlar maaşlarını alacaklardır. Geri kalanların maaşı da perşembe günü verilecektir.
Belediyeden maaş alan emekli, dul ve yetimlerin sayısı 1856 dır.
terU isminin sadece mecazî olmadığı belli, daracık kutunun içi öğle güneşinden fırm gibi olmuş, sahibinin alnında ter damlalau tane tane parlıyor.
Mesleğini icra etmek için bir apartman kapısına 3000, şöyie bir İki metrekarelik bir dükkâna da 12.000 lira hava param istemişler. Veremediği için bu cam kutuya düşünmüş, 600 liraya maletmiş, altına tekerlek de koymuş kİ, İcabında başka yere çekebilsin.
etrafıma ba-
kınıyorum, kutunun (İç kat ca-mekânı üzerinde boy boy güzlükler, saatler, kalemler, cımbızlar, gömlek düğmeleri, çakılar, traş fırçalan, sabun kutulan bile var, bir de küçük fil, süs olacak. Eşyaların hepsi dizi dizi temlzpak duruyor. Tek toz taneciği yok ortada.
Arası ra müşteri geliyor; tamirci dükkânı ya, çantadan tu-
Mesken kiralarında umumi bir iniş var
Alâkalılar • "İnşaat bu hızla devam ederse yeni inişler beklemekteyiz'1 diyorlar
Son yıllar zarfında şehrimizde bir hayli ev, apartman yapılmış ve mesken sayım çoğalmıştır. Bilhassa muhtelif bankalar ve yapı kooperatifleri tarafından İnşa ettirilen seri evler de yıllarca büyük bir dert halinde devam edegelen mesken buhranını kısmen hafifletmiştir. Fakat Milli Korunma Kanununun hâlâ meriyette oluşu, bu kanunun esaslarına istinaden İkamet eden kiracılarla ev sahipleri arasındaki mücadeleyi devam ettirmektedir. Şehrimiz sulh mahkemelerinin hemen hemen hepsi umumiyetle tahliye dâvalariyle meşgul olmaktadırlar. Diğer taraftan da şehrin muhtelif semtlerindeki binlerce mesken, kiracı beklemektedir. Yalnız yeni yapılan binalar, Milli Korunma Kanununun
şümulüne girmedikleri İçin yüksek fiyatlarla kiraya verilmek istenmektedir. Maamafih son zamanlarda kiracı bulunamaması yüzünden yeni binaların kiralarında batın sayılır İnişler müşahede edilmektedir. Bu hususta şehrin çeşitli semtlerinde yaptığımız tetkikler şu neticeyi ortaya koymuştur: Üç oda, mutfak.
banyo ve belâdan teşekkül eden bir apartman dairesine Beyoğlu cihetinde 100-125 lira arasında, Eminönü ve Lâleli cihetinde 80-100 lira arasında, Fatih, A tik ali semtlerinde 75-00 lira arasında»
fiyat istenmektedir.
olanlann fiyattan da Beyoglunda
tun teodolite kadar her türlü eşya getiren var. Etrafta seyre toplanan üç beş çocukla cam kutu tam bir faaliyet halinde. Sahibi müşteriyi ne de nazik karşılıyor.
Istan bulumuzdan şikâyet etmek bizde huy oldu. Hergün havasına, güneşine, ılık meltemine, insanın içini titreten güzelliğine baydır dururuz da, gene de kıskançlıktan kıvranan kocalar gibi, her haline bir kusur bulmaya çalışırız. Kusurları da çok ya» her güzel kadın gibi. Ama zeki, becerikli çocuklarının sonsuz buluşlarına da sevinelim bari; lıem-şerilerimizi daha çok sevmiş oluruz. içimiz ferahlar. Buna çok da İhtiyacımız var, zira tramvaylarda hemcinslerimizden nefret ede ede bunaldık kaldık.
Biraz sevinmek isterseniz, gidin gözlüğünüzü Tüneldeki cam kutuda tamir ettiriverin.
Ayşe NUR
120-175. Istan bul d a 100-150 Ura arasında değişmektedir. Oda sayısı çok ve konforu fazla olan meskenlerin kira yüksekliği hâlâ devam etmektedir.
Alâkalı ev komlsyonculan inşaat bu hızla devam ettiği takdirde fiyattann daha da düşeceğini beyan etmişlerdir.
Aynca eski konaklann ve evlerin tadil edilerek kısa zamanda apartman haline getirilişi ve bu hareketin umumi bir cereyan halinde gelişişi de mesken buhranı bakımından memnuniyetle karşılanan bir hâdise olarak müşahede edilmektedir.
Tîno Rossi, dün “Adana’' Vapuru ile şehrimizden ayrıldı
Doğugüney Akdeniz seferini yapan Adana vapuru dün saat 14 te limanımızdan ayrılmıştır.
Yolcular arasında, bir kaç günden beri şehrimizde bulunan Tin o Rossi ve Kahire Büyükelçiliğimiz Başkâtibi Gündogdu Üstün vardı.
Gemi, bn seferinde 171 yolcu ve 180 ton yükle hareket etmiştir.
Yeni Ermeni Patriği muvafakatini bildirdi
Ermeni Patriği seçilen Kara-kin Haçuturyan, İstanbul Ermeni cemaati idare heyetine dün Amerikadan bir telgraf yollayarak bu vazifeyi memnuniyette kabul ettiğini bildirmiştir.
Aynca, Ermeni cemaati adına
3 kişilik bir heyet Hükümette temaslarda bulunmak üzere An-karaya gitmiştir.
■ - 1
KISA HABERLER
★ Yaz aylannda, Marsilya üe İskenderiye arasında yolcu kesafeti artmaktadır. Bu hususu nazan dikkate alan Denizyolları İdaresi yaz aylannda Doğugüney Akdeniz hattında çalışan vapurların İki liman arasında, iki sefer yapmak suretiyle ça-hştınlnıalannı kararlaş tınıiL-tır.
★ Denizyolları idaresinin bütçe ve kadroları üzerinde Bakanlıkta temaslarda bulunmak üzere Ankaraya giden eGnel Müdür Yardımcısı Behçet Os-manağaoğlu şehrimize dönmüştür.
★ Denizyollarının Kocaeli
tankeri Petrol Ofis hesabına Abadan'dan petrol getirmek ü-zere bugün hareket edecektir.
Diğer taraftan Sivas tankeri de petrol getirmek üzere Napoli'ye gidecektir.
★ Denizyoîlamm Çoruh şfle-pi Amerika'dan Mısır Hükümeti hesabına İskenderiye'ye 8500 ton hububat getirecektir.
★ Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Heyeti Reisi Ekrem Saraç, İstanbul bölgesi Milli Eğitim Umum Müfettiğligine tâyin edilmiştir.
Yerine irfan AbçıoğTn getiril^ mlştir.
âr Altmışına yaşım tara kİ münasebetiyle Profesör Zeki Ve-lidl'ye. Iran Maarif Vezlrtlğince bir madalya gönderilmiştir.
★ Dün Haliçte, Küçük Yaz-gan motörü, Denizyollarının 9 numaralı Haliç vapuruna çarparak hasara uğratmıştır.
İnsanca zayiat yoktur.
★ Bugün saat 15 te Şehir Meclisi Grup toplantısı Belediye salonunda yapılacaktır.
Sur kenarındaki gecekondular
Bunların sahiplerine Veliefendi Çayın civannda yer gösterildi
Bundan bir müddet önce Top-kapı İle Edirne kapı arasındaki surun diplerinde bulunan ve çok çirkin bir manzara arzeden gecekonduların Şehir Meclisi kara-riyle kaldırılacağını yazmıştık. Bilhassa turistik bakımdan çok fena bir manzara arzeden bu evlerin bulundukları mahalden kaldırılarak Veliefendi Çayın civa-nnda bir yere nakli takarrür etmiştir. Mezkûr yerin harta ve bina inşası için parselâsyonu yapılmıştır. öğrendiğimize gör© nakledilecek olan evlerin sayın 173 olup bunlann sahiplerine şimdilik gecekondu tarzında ev inşa etmelerine müsaade edilecektir. Alâkalı mühendisler mahallinde tetkikler yapmaktadırlar.
U—e
Talebe Birliği, Glasem* Üniversitesinin yıldönümüne davet edildi
İstanbul üniversitesi Talebe Birliği 4 ve 11 ocak 1950 tarihleri arasında kutlanacak olan Ingillerenln Glascow Üniverst* tesinln 500 üncü yıldönümü merasimine davet edilmiştir.
Gidecek otan talebe mümessil* leTi 4 ocaktan evvelki haftayı Ingiliz Üniversitelilerinin aileleri yanında misafir olarak geçire, çekler ve merasim tarihlerinde Glascow üniversitesinin davetlisi olacaklardır.
İzmir Memleket
Hastahanesindeki akıl hastalan getirildi
İzmir Tfemteket Hastahanestn. deki akıl hastalan koğuşunun lâgvı üzerine, hastahanede tedavi gören hastalar, dün Etrüsk vapuriyle şehrimize getirilmişlerdir.
7 erkek, 1 kadından ibaret tan hastalar, hususi bir otobüsle Bakırköy has bahanesine sevka, dilmişlerchr.
MaaDmler Cemiyeti, Mmra bir seyahat tertip ediyo*
Dün toplanan Muallimler Cemiyeti Turizm Bürosu şubat ayı içtnde Mısıra bir seyahat tertibine karar vermiştir.
YENİ İSTANBUL
SİYASİ tKTİSADi MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ tSTANBüL NEŞRÎ-YAT LIMITED ŞİRKETİ MUdürü: Kemal H. SAKLICA
Yas îjİMlni nileo idare eden mesul müdür:
Jfeşredrtmlye* yazılar iade edilmem
Basıldığı yen yeni İstanbul matbaa-CILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
Abone: Türkiye için seneliği altı aylığı 17, üç aylığı 9 Uradır. Hariç memleketler iki mislidir.
Hânlar: 6ncı sayfada santfmet-resl 2 liradır, hânlardan biç bir mesuliyet kabul edilmez.
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 90 —
Meral büzüldü. Ne cevap verecek? ‘'Fakat Samim... Zaman zaman öyle... Sen niçin benim bir ânımı ebedilik boyunca donduruyorsun?,, O da soracak bana: “Zaman zaman... öyleyse niçin bütün İnsanlar, mahpus imkânlarını zaman zaman salıvererek, zaman zaman kaatil, zaman zaman hırsız, zaman zaman dolandırıcı olmuyorlar? Aptallıklarına doymasınlar mı?„
Bam imle münakaşa edilemez. Onu yalnız ummadığı bir büyüklük ölçüsü şaşırtır. Hakkın var. Ben birincimin pahasına da olsa İkincimi öldürmeliyim. değil mi Samim? — Ben sana böyle bir telkinde bulunamam. Meral. Çünkü artık sen benim için yoksun. Var olabilmen İçin, belki tomamiyle ve kendi kendi İçin de yokolman lâzım. Bunu bilmem. — Fakat ben anlıyorum, Samim. işte yine boğuluyorum şimdi. Bütün ağırlığım yine üstüme çöktü ve beni eziyor. İçimde bir hamle doğuyor fakat. Kapıyı açıp çıkamadım, İkincimin hürriyetine kavuşamadım, fakat şimdi şu pencereyi açabilirim, kendimi üçüncü kattan aşağı atıp birincimin hürriyetine kavuşabilirim.
Meral pencereye baktı ve gururiyle bir
4^12
anda gözleri büyüdü. Nedir hepsi, topu topu? Bir kaç adım, bir el hareketi, boşluğa doğru bir fırlayış, yere bir çarpış... Hepsi on beş, yirmi saniye.
Birdenbire vücudu gerildi.
Doğrulup oturdu. Bazan İnsan yokolduğu zaman mı var olur? Ondan evvel, bir kâğıdın üstüne* İki satır: “İntihar ediyorum. Kendi kendimden nefretimin sardığı bir dünyada yalnızım,,. Başka hiç bir şey istemez. Kendi
— kendimden — nefretimin — sardığı — bir
— dünyada — yalnızım. “Sardığı,, fena. Kendi kendimden nefretimin doladığı. O daha fena. Kendi kendimden nefretimin çevrelediği. Hayır. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkJnleştlrdiği bir dünyada. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çlrkln-leştlrdiği bir dünyada. Evet, galiba daha iyi bu. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirklnleştirdlği bir dünyada yalnızım.
Yazayım mı hemen? Hiç bir şey düşünmeden karar verebilirsem, tatbik edebilirim. Yoksa gülünç. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada yalnızım. İntihar ediyorum. Yahut sizi size bırakıyorum. Fena, intihar intihardır ve başka hiç bir şey değildir. Birinci cümle o olsun: intihar ediyorum. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirklnleştirdlği bir dünyada yalnızım.
Bu kâğıdı aldıktan zaman... Hayır, dur, bunu düşünmeye başladığın anda caymağa doğru koşacaksın. Hayır, bu kâğıdı yazacak veya yazmıyacaksm.
Yazacağım.
443
— - 1 1 — ■ r» ■ ■
İyi düşün.
Düşünürsem yazamam. Yazacağım.
Övünüyorsun.
Yazacağım.
Ayağa kalktı. Çantasından stilosunu aldı. Niçin titriyor elim? Tilremlyecek. Bir kâğıt, işte. Masanın üstünde mektup bloku var. İşte. Buyurunuz Ferhat Bey, Samim Bey, cemiyet bey, ahlâk bey, namus bey, buyurunuz, yazıyorum İşte:
“İntihar ediyorum. Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirklnleştirdlği bir dünyada yaimzun^.
Şimdiye kadar söylediklerimin çoğu yalan, fakat bu doğru. Buyurunuz.
Meral kâğıdı yatağının başucundakl dolabın üstüne koydu ve pencereye baktı. Bir sigara. Aman bir sigara. Son arzu. Başka hiç bir şey İstemiyor. Bir sigara. Fakat çakmağında benzin yok. Aseton da kalmadı. Benzin şişesi bu odadaydı. Nereye gitti?
Meral karyolanın, divanın altına baktı. Kalbi şiddetle çarpıyordu. Kalktı. Gardroba doğru giderken, gözleri ürkek bir yanm bakışla pencereye doğru kaydı. Hah, işte, köşede, pencerenin içinde benzin.
Sevindi ve yürüdü. Şişeyi aldı, divana oturdu. Elleri daha çok titriyordu şimdi, ölümü hiç düşünmediği halde. Fakat içi hep onunla dolu belki; ve belki biraz evvel verdiği kararın önüne çıkmaktan utanan hayat aşkı, sigara içmek arzusunun içine doluyor, siniyor ve saklanıyordu. Hemen farkına vardı: Galiba değişiyorum. Samimin bir kere sorduğu gibi, hangi anımın içinde varım ben?
444
Benzin şişesini (ki dizinin araşma sıkıştırdı ve çakmağının haznesini açtı. Küçük huniyi aramaya Üşeniyordu. Kimbilir nerededir. Şişenin ağzı dar olduğu için, bir çok defalar yaptığı gibi, benzini taşırmadan damlatabilir di. Fakat elleri titriyordu. Sabırsızlık onu tecrübede aceleye götürdü. Şişenin ağzını çakmağa yaklaştırdı ve elini ayarlamadan benzini boşalttı. Hazne taştı ve çakmakla beraber eli de, eteği de ıslandı. Şişeyi yine dizlerinin arasına sıkıştırdıktan sonra, fitilin kapağını açtı ve çakmağı kurutmak için, havada bir kaç kere salladı. Dizleri de titriyor ve şişe, kendisine doğru yatarak oynuyordu. Dördüncü, beşinci çakışta fitli alev aldı, fakat İyice kurumıyan çakmakla beraber ıslak parmaklan da tutuşunca, üflemek İçin yaptığı ilk hamlede dizleri ani bir refleks hareketiyle açıldı ve kucağına devrilen şişeden dökülen benzin eteğinin geniş bir parçasını ıslattı. İlk üfleylşte alev sönmemişti. İkincide yalnız elini kurtarabildi. Birdenbire kızan maden, parmak uçlarını da yakınca. Meral fitilin hizasındaki İnce oluktan mavimsi alevler fışkıran çakmağı elinden bırakmak zorunda kaldı. Fakat hemen tehlikeyi anladı. Kucağına düşen çakmağı yere atmak İçin hızla ayağa kalkarken, eteği, oyluklarının biraz aşağısında, ansızın tutuşuverdi.
Ne yapacağını şaşıran Meral, alevi elleriyle söndürmek İçin oturdu, etrafına limitsiz bir göz attıktan sonra» etekliğini hemen çıkarmak için ayağa kalktı. Fakat oyluklarından ve karnından arkaya doğru geçip kalçalarından beline doğru sıçnyan acı, bir anda 445
o kadar dayanılmaz bir hale geldi ki. avsa çıktığı kadar haykırmaya başlıyan Meral» oda kapısına doğru koştu. Bu hareketinin rüzgârında. külotundan sonra kombinezonu ve iki parçalı ince yün elbisesinin ceketi de tutuşmaya başlamıştı.
Meral kapıya zor gidebildi. Omuzlarına kadar vücudunun derisini haşlıyan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. Bütün hisleri bir anda uyuştu ve alevler içinde kalan vücudu yere yıkıldı. Serpinti halinde boğuk birkaç iniltiden sonra haykırışları da kesildi.
Ferhat birdenbire gözlerini açtı. Uykusunun İçinde duyduğu haykırışın taze hâtırasına karışan bir dikkatle sesi ve geldiği istikameti aradı, bulamayınca gözlerini kapadı.
Emine de uyandı. Uykusu çok hafif olduğu için, sesin bir rüya olmadığım hemen anladı ve yatağının İçinde oturup kulak verdi. Hafif bir uğultudan başka bir şey duymuyordu. Gözlerini oğuşturdu. Rüya değil. Bağırdı, çok bağırdı birisi. Küçük hanımın sesine de pek benzemiyordu. Küçük beyin de değil.
Bismlllâh. Kalktı ve koridora çıktı. Ferhat Beyin oda kapısı da kapalı. Çıt yok apartmanın içinde. Kim haykırdı Öyle? Meral Hanım uykusunda fena bir rüya mı gördü?
Emine iki üç defa burnunu çekti. Yanık kokusuna benzer bir şey duyuyordu. Koridorun elektriğini yaktı. İnce bir duman da mı var ne? Hayır. Evet, galiba, tuhaf şey.
(Devamı var)
446
e
II Aralık 1950
YENİ I
Sayfa 8
Not defterimden t
20.000 ümit senesi
Selim Sabit
JJFPÎMİZ umumi bir atom harbi korkusu içinde yaşıyoruz değil mİ? Bir anda yüz bin Japonıı öldüren ve İkinci Dünya Harbini birdenbire sona erdiren bu şeytanî makinenin yıkın kudretini daha da çoğaltmak i-çin neler yapılmakta bulunduğunu beş yıldan beri günü gününe haber alıyoruz. Yine bıı suretle öğrenmiş bulunuyoruz kİ atom bombasının tesir yahut ve daha doğrusu ölüm kutru iki kilometreden yedi kilometreye çıkmış ve çıkardığı gamma ışınlan, ki bütün canlı uzviyetleri ağır ağır kemirip yoketmek hassasına sahiptirler, gitgide kuvvetlenmişlerdir ve bunlara karşı hiç bir korunma tedbiri dü-şünülemenılştir. v^s. v.s.
Bu korkunç İlmin ban teknisyenleri gayet kati hesaplar vermektedirler: Bu teknisyenler meselft Moslco-vayı yahut Rıısyanın hayat merkezlerini yahut hattâ New-York*u ve bütün A-merika Birleşik Devletlerini yıkıp yoketmek için kaç atom bombası lâzım geldiğini bize gözü kapalı söylüyorlar. Bu âlimane tahminleri kendine hareket mebdei yapan ve biraz hesap ite coğrafya bilen her hangi bir mektep çocuğu bir gün dünyamızı havaya atmanın o kadar güç olmadığını ailesine yahut arkadaşlarına İzah edebilecektir.
İmdi, bütün bu tahminler ve teşhisler artık birdenbire altüst olmuş bulunuyorlar. Birmingham Üniversitesi profesörlerinden J. H. Frem-lin adında bir zat. Amerika Birleşik Devletleri İle Sovyet Rusyanın bütün kuvvet ve kudretlerini bir araya getir, seler yeryüzünün atom bom-
baları vnsıtaslyle tam olarak tahribi Içlıı yirmi bin yıl lâzım geleceğini söylemiştir. Kendime şu suali sordum: “Profesör Fremlİn acaba bıınıı ne maksatla söyledi?” Gerçekten korkuyorum kİ profesör bunu söylemekle yanlış bir İş yapmış olmasın. Kendi halinde bir çok İnsanların şöyle diyecekleri tasavvur edilebilir: “Bu İngiliz âlimi herhalde bir komünist olacak. Daha evvel Fuchs ve Pontecorvo İsminde iki profesör, atom bombasının bütün plânlarını Boslara teslim etmişlerdi. Bu profesöre gelince, o atom bombasının sanıldığı kadar korkunç bir makine olmadığını Kuşlara haber veriyor ve hiç şüphesiz onları harbe teşvik ediyor”.
Ben kendi hesabıma asi A bu fikirde değilim. Eminim kİ profesör Fremlİn gayet iyi yürekli, çok dürüst bir İngiliz ve bir insandır. Bu sözleriyle sadece insan kardeşlerinin korkularım yatıştırmak ve gözlerinde yirmi bin yıllık bir ümit ışığı parlatmak istemiş olacaktır. Yalnız ne yazık ki profesör Fremlİn bu sözleriyle kimseyi ne tatmin, ne de memnun edebilmiştir. Doğrusu aranırsa İnsanlar dünyanın daha yirmi bin yıl yaşa.MP yaşamayacağını öğrenmeyi pek umursamazlar. Onlara emniyet verecek ve belki de neşelerini iade edecek şey, bugün hepimizi tehdit e-den büyük felâket karşısında köylerinin yanıp yıkılmayacağını ve geride kalan beş on veya daha fazla yıllık ömürlerinin kazasız belâsız geçeceğini öğrenmektir. Fakat netice itibariyle âlim olmak ne büyücü, ne de peygamber olmak değildir.
Sanayi Kongresi martta toplanacak
Kongrede serbest teşebbüs-
* verilecek istikamet
ilecek
Ankara. 10 fT.H.A.) — Büyük sanayi kongresi mart ayında şehrimizde toplanacaktır. Memleketin bellibaşlı sanayicilerinin katılacağı kongrede bugüne kadar gerek devletçilik gerekse aynı esasa dayanan vergi sistemleri yüzünden inkişaf İmkânı bulamayan serbest teşebbüse verilecek İstikamet tâyin edilecektir. Alâka ile beklenen bu kongrede yeni bir sanayi kanununun esasları da tesbit edilecektir. Diğer taraftan Ekonomi Bakanlığı mevcut sanayi kapasitemizi tesbit etmek üzere bir de sanayi anketi yapmaktadır. Verilen malûmata göre Bakanlık husus! sermayenin elindeki sanayi müesseselerinin mahiyeti hakkında da bir bilgiye malik deb idir Belirtildiğine göne gerek büyük sanayi kongresi gerekse sanayi anketi sayesinde serbest teşebbüse sağlanacak imkânlar tavazzuh edecektir.
Türk Kadın Birliği kongresi bitti
Hintli arkeologun tetkikleri
Ankara, 10 (ANKA) — Misa-fireten memleketimizde bulunmakta olan Hintli arkeolog ve tarihçi doktor Kalldes Nag bugün Boğazköprüye gitmiştir Hintli profesör burada Milâttan önce 14 üncü asra ait Hitit e-serlerini inceliyecek ve tarihin eski devirlerindeki Türk - Hint münasebetleri üzerinde deliller toplayacaktır.
Rabindranat Tagor ve Gandi nin yakın arkadaşı olan profesör Nag (Atatürk’ün yetmişinci yılı) adında bir kitap da hazırlamaktadır. Bu eserde AtaHlrk ile Gandi mukayese edilmekte ve her iki devlet adamının yaptığı inkılâplar belirtilmektedir
Difteri aşısının mecburî tatbiki
Ankara, 10 (ANKA) — Ankara Milletvekili Talât Vasfı öz Eüyük Millet Meclisine memleket sağlığı ile alâkalı bir kanun teklifinde bulunmuştur. Bir maddeden ibaret bulunan bu kanun tasarısında, difteriden senede bir milyon çocuğumuzun öldüğü belirtilerek şöyle denilmekledir:
“Bütün çocuklar mecburi olarak difteri aşısına tftbidirier.”
Tasarının müzakeresine önümüzdeki günlerde Meclis Sağlık Komisyonunda başlanacaktır.
Kore Şehitlerimizin ruhları taziz edildi
Nobel Mükâfatı
Mükâfat, dün İsveç Kıralı tarafından kazananlara verildi
Ankara 10 (T.H.A.) — Türk Kadın Birliği Kongresi delegeleri bugün saat 14 te Atatürkün muvakkat kabrini ziyaret ettikten sonra saat 15 te Halkevinde ikinci toplantılarını yapmışlar dır.
Tüzük ve hesap komisyonları raporları okunmuş, müteşebbis heyetin evvelce meydana getirdiği tüzüğün günün demokratik İcaplarını karşılamadığı bir çok delegeler tarafından ileri sürülmüş ve tüzüğün yeniden yapılmasına büyük ekseriyetle karar verilmiştir. Hesap komisyonu raporunda da birliğin ınali kifayetsizliği belirtilmiştir. Neticede mü teşebbis heyet ibra edilmiş ve 1951 yılı bütçesi 832 lira olarak tesbit olunmuştur.
Bundan sonra 18 il delegesi ve 32 üyenin iştirakiyle ve gizli oyla 35 kişilik genel kurul seçimi yapılmıştır. Genel kurul önümüzdeki günlerde toplanacak, yönetim kurulunu ve başkam aeç( çektir.
İskân Kanununda değişiklik
Ankara 10 (ANKA) — Mevcut kanunlara göre memleketimize serbest olarak gelen muhacirlerden birer taahhüt senedi alınmakta ve kendilerinin hükümetten iskân vc iaşe gibi taleplerde bulunmayacakları belirtilmekte idi. Fakat Bulgar latandan gelen göçmenlerin durumu, kfl nunurı bu husustaki hükUmkıi nin değiştirilmesini zaruri kılmıştır. Hükümet, yekûnu hayli kabarık olan bu ırktaşlarımızı korumak maksadiyle müstahsil vaziyete geçinceye kadar iaşe v(* ibatelerini temin için Isk/ır Kı nununun 15 inci maddesini değiştirmeye karar vermiştir Bu husustaki tasarının yakında Meclise verilemesi beklenmekt dir
k/ığer taraftan gelen muhacirleri kısa zamanda müstahsil hale getirmek için kendilerine toprak. malzeme ve mesken temini etrafındaki çalışmalar da İlerle-inektedir.
Trabzonda bir Halk Esnaf Bankası kurulacak
Trabzon. 10 t A.A.) — Şehrimizde bir halk esnaf bankası şu-oesınin açılması maksadıyla girişilen teşebbüsler ilerlemektedir. Banka Genel Müdürlüğünün, şubenin açılması için şart koştuğu 50,000 liranın temini için bir toplantı tertip edilerek mezkûr bankanın beheri 100 liralık olan (C) tertip aksiyonlarının satılması için bir heyet seçilmiş, tir.
Açılacak nlan bankanın bilhassa küçük esnafın kalkınma sında mühim bir rol oymyacaf kanaati hâkimdir.
Bursada kıymetli bir maden bulundu
Ankara 10 (ANKA) — Bir I vatandaşın aldığı kömür içinden çıkan ve etrafta altın olduğu zarınım uyandıran bir takım maden parçalan üzerine, M T A. uzmanlan derhal hu bölgede faaliyete geçmişlerdir. Yapılan tetkikler sonunda Bursa civarında altın değil, fakat eriyince altın hissin! veren bir miktar siyah mika madeninin bulunduğu tes bit edilmiştir.
Ankara Kız Lisesi mııdıırlıığu
* Ankara. 10 (ANKA) Fevzi Eı ten tarafından vekâleten idare edilmekte olan Ankara Kız Usesi Müdürlüğüne, Atatürk Lisesi kimya Öğretmenlerinden Nilüfer Gün tâyin edilmiştir.
ŞivilingHiddaki son göçmen kafilesi de diin geldi
Edime, 10 (Hususi muhabiriniz bildiriyor)— Bulgarİatandan bugün tren saat 13 te geldi ve Sivülngradda bulunan son 363 nüfustan ibaret göçmen kafilesini getirdi.
Gelenler arasında bir veremli, 4 de zalürriolî ağır hasta mevcutlu.
Ankara, 10 (A.A.) — Kahraman Savaş Birliğimizin Kore cephesinde gösterdiği hamaset ve şehametin derin akisleri yurdun her tarafında devam etmektedir. Bu sabaha kadar aldığımız telgrnflara göre, dün halkın büyük toplantılar yaparak şehitlerimizi tâziz ettiği ve gazilere yeni başarılar dileyerek Birlik Komutanlığına telgraflar çekilmesine karar verdiği şehir ve kasabalarımız şunlardır:
Samsun, Kumluca, Alucra. Pınarbaşı. Hekimhan. Silifke, Gediz, Sivrihisar. Mihalıççık, Siverek, Amasya, Karaman, Kangal. Kadirli. Karayazı, Osmaneli. Palu. Eğil, Çermik, Eşme. Birecik. Of. Dinar, Nizip, Şuhut, Divriği, Şile. Foça, Bergama, Silvan, Akşehir. KaraisalI. Şabanözü, Görele. İncesu, Çorlu. Kadınhanı.
Zonguldak öğretmenler Birliğinin minnet ve şükranı
Zonguldak. 10 (A.A.) — Dün şehrimiz öğretmenler Birliği yıllık kongresi yapılmış ve kongre başkanlığına Vali Safaed-din Karanakçı seçilmiştir.
Kongrede bir çok kararlar a-1 inmiş ve bu meyanda Korcde zaferden zafere koşarken şehit düşen aziz kahramanlarımız için yapılan bir dakikalık ihtiram sükûtundan sonra Türkün savaş kabiliyetini, sonsuz cesaret ve metanetini bütün dünyaya bir kere daha ispat etmiş o-lan şanlı askerlerimize içten gelen sevgi ve iftihar duygularının belirtilmesi için telgraf çekilmesi de kararlaştırılmıştır Bursada yapılan anma merasimi
Bursa. 10 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bugün Tayyare Sinemasında. Kouede şehit düşen kahraman askerlerimizin hâtırasını anmak ve gazilerimize BursalIların minnet ve şükranlarını izhar etmek için büyük bir ihtifal yapılmıştır. 3 dakikalık bir ihtiram duruşunu müteakip söz alan muhtelif hatipler veciz hitabe ve manzume-
ngiliz Başbakanının Kanada temasları
At+lee KanadalI devlet adamlarına nikbin olduğunu söyledi
Ottawa. 10 A. A. (United Press) — İngiltere Başbakanı Clement Attlee, cumartesi günü Kanada kabinesine Trumanla seçenlerde yaptığı görüşmeler hakkında malûmat vermiştir.
Ottawa, 10 (YİRS) — Attlee KanadalI devlet adamlarına harbin kaçınılmazlığı fikrinde olmadığını söylemiş ve komünist devletlerle sulhperver bir anlaşmaya varılabileceği hususunda ümltvar olduğunu ilâve etmiştir Attlee’nin takındığı bu nikbin tavır, Kanada siyasi şahsiyetlerini memnun etmiştir.
Attlee, yarın radyo ile Kanada halkına hitaben bir konuşma yapacaktır.
OttaWa, 10 A A. (Reuter) — İngiliz Başbakanı Attlee, hür milletlerin emniyetini tehdit e den her komünist hareketine karşı alınacak tedbirler üzerine Başkan Trumanla hazırladıkları gizli plânlar hakkında Kanada Başbakanı St. Laurent'c özel biı rapor vermiştir.
Ottavva, 10 A.A. (United Press) — Başbakan Attlee Kanada A-vam Kamarası ba^ın galensinde yaptığı basın toplantısında Birleşik Amerika ve İ'nglltere-nin gayelerinde ve metodlarında tam bir birlikte olduklarını söylemiştir.
terle TQrk Savajş Birliğimizin hamaset ve kahramanlıklarını tebarüz ettirmişlerdir.
Gösterilen umumî arzu üzerine Kore Savaş Birliğimize bir tâzim telgrafı da çekilmiştir.
Müteakiben Savaş Birliğimizin ana yurttan ayrılışına ait bir filim de gösterilmiştir. Antopte yapılan merasim
Antep, 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Kültür Derneği, Kore kahramanlarını anmak için bugün Baydar Sinemasında muazzam bir tören tertiplemiştir. Söz alan hatipler; tarihte Türkün kahramanlıklarından, hamaset destanlarından örnekler vermişler, Birliğimizin. Kore dağlarında da yeni bir destan yarattığını söylemişlerdir. Kore hakkında umum! bilgiler veren bir yüzbaşı hatipten sonra. Gaziantepliler adına vali, Kore Tugay Komutanı General Tahsin Yazıcı eliyle Mehmetçiklerimize minnet ve şükran telgrafı çekmiştir.
M Hâsta yapılan toplantı
Milâs, 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Dün gece ilçemizdeki sinema binasında yüzlerce Milâslınm iştirak ettiği
bir toplantı yapılarak Korede kahramanca savaşan askerlerimiz anılmış ve şehit düşenlerin ruhları tâziz edilmiştir. Saat 19 dan 21,30 a kadar devam e-den toplantı sonunda Milâs gençliğinin hazırladığı “Sancağın Şerefi,, adb 2 perdelik piyes temsil edilmiştir. Kahraman Birliğimizin Korede yarattığı destanlar, Milâslıları heyecan içinde bırakmıştır. Kahraman evlâtlarımıza her zaman en samimi takdir ve şükranlar gönderilmektedir.
Kore kahramanlarımıza verilen yabancı madalyalar
Ankara, 10 (ANKA) — Korede döğüşen subay, gedikli vc erlerimize Amerikan askeri makamları tarafından madalyalar verildiği haber alınmıştır. Bu vaziyet bizim Madalya Kanununa aykırı olduğu için, ilgililer kanunun yabancı madalya kabulünü meneden hükümlerini değiştirmek için tetkiklere başlamışlardır. Değişiklik kabul e-dildiği takdirde yabancılar tarafından verilen madalyalar subay. gedikli ve erlerimiz tarafından takılabilecektir.
Stockholm, 10 (AP) — Pazar günü StockhoLm'da Nobel Mükâfatını kazananlar şerefine seremoniler tertip edilmiştir. Mükâfatı kazananlara mükâfatları bizzat Kıral Gustav V vermiştir. Bu senenin Nobel mükâfat) İki Ingiliz, üç Amerikalı, iki Alman ve bir isviçreliye verilmiştir.
Nobel Mükâfat tevzii ve televizyonun îsveçe ilk defa gelişi münasebetiyle yapılan merasimde İsveç Kıral Ailesi ve bir çok ileri gelen zevat hazır bulunmuştur.
Edebiyat Nobel mükâfatı Ingiliz Bertrand Russell ile Amerikalı Willlam Faulknere verilmiştir. İngiliz Cecll Powell’dan sonra Amerikalı S. Hcnch ve Dr. Edward Kendall ve İsviçreli Ta-deus Reichstein tıp Nobel mükâfatlarını kazanmışlardır. Kimya Nobel mükâfatı ise Alman Dr. Kurt Alder Dr. Otto Dicls’e verilmiştir.
Stockholm’de yapılan merasimden bir kaç saat evvel Stockholm’de Birleşmiş Milletler Filistin eski arabulucusu Ralph Bunche 1950 Nobel barış mükâfatını kazanmıştır.
\ h»tmlnlüer, Fransız kuvvetleri ne karşı kendi yaptıkları bombaları da kullanmaktadırlar. Resimde, Fransız hatlarına düşen patla’oamış bombalardan biri rrÖrü1mpkt«uWr.
Prenses Elizâbeth’in Yunanistan seyahati

Prenne* EHznbpfh’in A rinayı riyareri münasebetiyle Atina hususi muhabirimiz Y. Lambidis'ln gönderdiği resimler:
Yukarda: Atina Valisi Ra
çoııssİR, Prensese bir hatıra verirken. Yanda: Prenses Elizabeth ve Edinburgh Dükünün Pire Jmanına gelişleri.
”Surprise”
Truman, sulhun yakan olmadığını söylüyor
Karaya oturarak yaralanan ve bir müddet sonra da batan > u-nan bandıralı 4.500 tonluk Meta morphosls gemisi, Amsterdam önlerinde dalgalarla çarpışıyor.
Pyongyang’tan çekilirken
Mühimmat imha edilmiş ağırlıklar yakılmış ve şehir tam bir sessizlik
içinde kalmıştır
Pyongyang, 3 iHomer Bigart bildiriyor) — Pyongyang’ın tahliyesi bir emrivaki halinde tezahür ettiği zaman. 300.000 kişiyi bulan şehir halkı için talihin bu ters dönüşünü sabırla karşılamaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı. Nehir vasıtalarının tahrip edilmiş olması halka kaçmak imkânı vermediği gibi köprüler de askeri İşgal altında bulunuyordu.
Cenuba inmelerine müsaade edilen 1500 kişi hükümet men-subini ve aileleri, doktorlar, hastabakıcılar, geri hizmetteki sivillerle rahiplerden ibaretti. Hicret için müsaade almak Is-tlyen binlerce kişinin hükümet binasındaki durumu çok acı bir manzara arzediyordu. Son gün ise koridorda nöbet beklıyen Koreli bir polisten başka koca binada kimse kalmamıştı.
Milletvekili Fethi Çelikle bir kaza atlattı
Ankara. 10 (ANKA) — Kızıl-cahfimamın 135 inci kilometresinde bir kaza olmuş ve bir kamyon, bir hususi otomobille çarpışmıştır. Hâdise şöyle olmuştur:
Şoför Burhaneddin'ln idaresindeki bir tenezzüh arabası süratle yol alırken devrilmiş ve i-çtjnde bulunan Rahmi Tüıkay ile otomobil şoförü yaralanmıştır. Bu sırada arkadan gelen bir kamyon yaralıları almakta imiş, fakat bu kamyon da karşıdan gelmekte olan ve şoför Ziya’nın İdaresinde bulunan otomobille çarpışmıştır. Otomobil ağır ha-sara uğramış ve içinde bulunan Burdur millet vekillerinden Fethi Çelikbaş mucize kabilinden kurtulmuştur.
VVashlngton, 10 A.A. (Reuter) — Başkan Truman. ikinci yıllık toplantısını önümüzdeki hafta İçinde New-York'tn yapacak o-lan Demokrat Parti Milli Komitesi Başkanı Dwight F’almerc gönderdiği bir mektupta, Amerikan halkına sulhun yakın olmadığını hatırlatarak “Amerikalılar tatlı hayallere kapılmamalıdırlar” dedikten sonra, ilerde karşılaşılacak güçlükleri yenmek üzere milletin hor sahada bütün kuvvetiyle çalışması lâzım gel. diğme işaret etmiştir. Başkan milli savunmaya müteallik İş. lerde Demokrat Partinin parti mücadelelerine kapılmıyncağım kaydederek mektubuna şöyle devam etmektedir:
“Hürriyetimizi muhafaza ve dünya emniyetini müdafaa için hür ve barışsever diğer millet lerle olan deceğlz.”
’spanyol diktatörü Cebelitarık'ı istyor
Madrit, 10 (YÎRS) — General Franco bugün bir beyanatta bulunarak Cebelitarık'la ispanyaya iadesini İstemiştir. General, Ce-belitarık’ın eski önemini kaybet tlğini ve İspanyanın elindeki liman ve hava üsleri vasıtasıyla dalnü surette kontrol edilebileceğini söyliyerek, İspanya için büyük bir önemi haiz olrnıyan Cebelitarık’ın bir harbe değmiye-ceğint ilâve etmiştir.
Franco, bundan evvelki hükû metlerin, memleketin menfaatlerini İhmal ettiklerini kaydederek, anavatanın menfaatlerinin korunacağını belirtmiştir.
General. Cebel Harı k’ın, Ispanya dostluğundan daha kıymetli olamıyacağını tobarüz ettirmiştir.
PretiAc^ Maltaya (fitliyor
Atina, 10 A A. (Reuter) — Bugün, İngiltere Veliahdı Prenses Elizabcth Yıınanlstanda geçirdiği altı günden çok memnun kaldığını ve daha uzun müddet kalami}racağından müteessir olduğunu söylemiştir. Prenses ve Edinburgh Dükü yarın akşam Faler Limanından gemiye binecekler ve salı günü Maltaya hareket edeceklerdir.
Prenses ve Dük
firkateyniyle seyahat etmektedirler. Maltada Dük komuta ettiği Magpic firkateynine geçecektir. Misafirler son günlerin; tarihi yerleri gezmekle geçir-nişlerdir.
Prenses ve Düke, dün gemide »erdikleri kokteylde Başbakan Venlzelos tarafından kabine üyeleri takdim edilmişi ir. Kendilerine Büyük İskender devrinden kalma altın paralardan müteşekkil bir kolye hediye edilmiştir.
Birlikler çekilirken geride bı-raktıkrarı bütün mühimmat bir gün evvel berhava edilmiş, a-ğırlıklar da yakılmış olduğu için şehir tam bir sessizlik içinde idi. Hâlâ tüten dumanlar arasında. geçen sene kızıl rejim tarafından inşa edilmiş olan, son zamanlara kadar da sekizinci ordunun karargâhı bulunan büyük resmi binalar yükseliyordu
Kızıllar tarafından kötü bir propagandaya vesile teşkil etmemesi için erzak depolan tahrip edilmemiş, hububat süratle halka dağıtılmak üzere hayır müesscselerine bırakılmıştır.
tik zamanlarda herkesin evden dışarı çıkması menedilmiş ken, bir çok evlerde su bulunmaması bu yasağın kaldırılmasını mucip olmuştur. Maamafıh
bir ikt pazar hariç, bütün dükkânlar ve bankalar kapalı idL Yalnız herkesin kafasını, beşinci kolun ne zaman faaliyete geçeceği suali meşgul ediyordu. O gece münferit bazı silâh sesleri duyuldu. Ertesi sabah da hava meydanında bir sivil cesedi bulundu.
Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin Pyongyang’ı tahliye ettiği zaman düşmanla aradaki mesafe ancak 18 mil idi. Komünistlerin işgal ettiği mmtakadan kaçan sivil halk akın, akın şehrin varoşlarında toplanıyor, ardcı kuvvetler tarafından kendilerine yeter derecede pirinç ve su bırakılıyordu.
Büyük bir şehri düşmana bırakmak Amerikalılar için Ma-nilâdan sonra yeni bir şeydi. Buna rağmen komünistlerin istifade etmesi ihtimali olan bütün askeri malzemenin tahribi ve geri çekiliş, büyük bir intizam içinde yapılmıştır.
Rita Hayvrorth Afrikalı dansözlerle dansetti
Casablanca 10 (AP) — Film yıldızı Rita Hayworth ile eşi Ali Han’ın şerefine verilen bir baloda Rita, Kuzey Afrikalı Arap dansözlerle birlikte dansetmiştir. Baloda Berberi dansı yapan A-raplar yıldızın son derece hoşuna gitmiş ve kendisi de Arap dansözlerle birlikte dansetmek istediğini söylemiştir. Bunun ü. zerine dansözler dansı film yıldızına izah etmişler ve kısa bir zamanda Rita dansı öğrenmeye muvaffak olmuştur.
Ali Han’la karısı Rita Afrika sahillerinde otomobille seyahat etmektedir.
İşbirliğimizi idame e-
Etna’nın indifaı yine şiddetlendi
Ecnebi karikatürleri
Vagon Fabrikası suiistimali
Ankara, 10 (ANKA) — Adapazarı Vagon Fabrikasında meydana çıkarılan suliatlnıal üzerine, İlgili makamlarca yapılan tahkikat sonunda, müteahhidin mukavelesinin feshedilmesi kararlaştırılmış ve durum kendisine bildirilmiştir.
Bir
adam köpeğini idam etti
Yalova, vanın Yassı viran köyünde oturan Durmuş adında bir adam ev köpeğinin bahçedekt tavuklardan birini yemesine hiddetlenerek e-üne geçirdiği kalın bir iple hayvani bir ağaca asarak öldürmüştür.
10 (T.H A.) — Yalo-
Bir beri Etna Yanarda-şiddet keabetm İştir, evvel durmuş olan yeniden narı boysa
Çata ne, 10 AA. (AFF) kaç saatten ğırıın indifaı Bir müddet lav kütlesi,
halindeki maddelerin katılması İr büyümüştür. Civardaki bir köyün akıbetinden endişe edilmektedir.
r-
“tçıiiicu Adam !”
Sayfa « TKNİ İSTANBUL
Avrupada kömür sıkıntısı ır„
r -------------- HABERLER
MfRir . ftamany» timret münasebetleri
İnsan Haklan Beyannamesinin kabulü
çekmesi hiç bir hal de-tstihsal faz-bir emniyet
isHhsaîi arttırmak için gayretler sarf edilmektedir. Buna rağmen kömür darlığı önlenememiştir
Avrupa, son siyasî olayların sebep olduğu bir ham madde darlığı ile karşı karşıyadır. Bunların başında, kömür sıkıntısı gelmektedir. Daha pek az bir müddet evvel, geçen yaz aylarında, umum! istihsalde 3.000.000 ton bir fazlalık varken, Avrupa-nın bu sene, bahusus kış aylarında, kömür sıkıntısı de hayra yorulacak ğildir. Geçen seneki lasının istikbal İçin
nıivan teşkil edeceğini tahmin eden iktisatçılar, bu hesaplarında yanılmışlardır. Nitekim, silâhlanma programlarının süratle tatbik ına girişilmesi ve Kore harbinin yarattığı dünya buhranı, piyasalardan ham madde stoklarının süratle kaybolması sonucunu yaratmıştır.
Bu arada dünyanın başlıca kömür müstahsili olarak tanınan devletlerden İngiltere, bu sene hariçten kömür İthal edeceğini a çıklamıştır. Maamaflh, İngiliz ticari mahfilleri, gereken kömür lerin, bilhassa Amerikadan temi-nine çalışılacağını belirtmişlerdir. Îngilterenin talep ettiği 4 milyon ton maden kömürünü. Fransanın 600.000 tonluk siparişleri takip etmiştir. Bu hal ln-giltereden kömür ithal etmekte olan memleketleri gayet müşkül durumda bırakmıştır.
Avrupantn kömür istfhsaTI artmasına rağmen bahsettiğimiz kömür sıkıntısı biraz tuhaf karşılanacaktır. Filhakika, Avrupa-nın başlıca kömür İstihsal eden devletleri; İngiltere, Belçika, Fransa-Saar, İtalya, Holânda ve Almanya bu sene içinde 323.5 milyon ton maden kömürü istihsal etmişlerdir. Bu miktar geçen senenin aynı aylan zarfında İdrak edilen kömür tonajından yüzde 2.5 fazladır. Fakat buna mukabil Avrupanın bu senek! kömür ithalâtı 42.5 milyon ton | olarak tesbit edilmiştir ki, bu miktar geçen senek! İthalâta nazaran 5.75 milyon ton kadar noksandır. Aynı şekilde Amerikadan yapılan İthalât 1949 da 9.75 milyon ton iken, bu sene 25 milyon tona düşmüştür.
Avrupa kömür istihsalinin artmasına rağmen, başlıca kömûı istihlâk eden endüstrilerin sarfiyatlarını arttırmaları, mevcut arzın talebi karşılı yamaması neticesini doğurmuştur. Diğer taraftan Alman çelik istihsali üstündeki plafond'un kaldırılması üzerine de Ruhr havzası kömürleri harice satılmıyarak, Alman çelik sanayiinde kullanılmaya başlanmıştır.
Birleşmiş Milletler Ekonomi Komitesi son toplan t darından birinde müstahsil devletlere İstihsali arttırmalarını ve müstehlik devletlere de istihlâki hesaplı bir şekilde Ayarlamalarını bildirmiştir. Komite bu devletlerin İstihsal ve istihlâk bilânçolarım da istemiştir. Bu sayede, mevcut malların normal bir şekilde tev-ziinin sağlanması beklenmektedir.
Avrupa kömür istihsalinin mevcut sıkıntıyı giderecek şekilde artması bugün için beklenemez. Filhakika Avrupa kömür madenleri bu sene insan gücü sıkıntısiyle de karşı karşıyadır. Madenlerin çoğunda Ücretler düşük, çahşşma şartlan ise bozuktur. Diğer taraftan kazanç imkânlarının bol olduğu ve iş gücüne karşı talebin yüksek bulunduğu bu son aylörda madenlerde çalışacak işçi bulmak erittikçe güçleşmektedir. Bu husus istihsalin artmasını önleyici bir vakıadır. Avrupa kömür iatih-salâtını tehdit eden sadece işçi sıkıntısı ve idare bozukluğu değildir. Madenlerin ekseriyetinin gayet eski oluşu, istihsal vasıta-lan arasında makinelerin pek yayılmış olmaması ve bazı malî zorluklar da ilâve edilince istihsalin sıkıntıyı karşılayabilecek nispette artmasının bir hayli müşkül olduğu anlaşılır. Bu a-rada, Avrupada girişilen kömür istifçiliği de piyasalardaki mevcut malların ortadan kaybolmalarına ve fiyatların yükselmesine sebep olmuştur. Kömür sıkıntısının gün geçtikçe müzmin bir şekil almasına rağmen, devletler ve fabrikalar stoklarını arttırmaya veya yeni stoklar tesis etmeye çalışmaktadırlar. Bu ise
buhranı tahrik etmektedir.
Avrupa devletleri İktisadî kalkınmalarını sağlamaya ve siyasî vaziyetlerin tesiri altında silâhlanma programlarını tatbik a çalıştıktan bir anda zuhur eden bu sıkıntı, biraz endişe vericidir. Bu devletlerin kömür ithal edebilmek İçin iktisadi İşbirliği İdarecinden yardım talep etmeleri ge-ckmektedlr. Aksi takdirde bütçelerinden kömür ithali için ayıracak lan meblâğ iktisadi vaziyetlerini sarsacaktır.
T. P.
A Kahire, 10 (Hususi) — Mısır Ticaret Bakanlığında salâhiyeti! makamlar Rumanyadan gelen anlaşma tekliflerin! tetkik etmişlerdir. Bakanlığın fikirleri pek yakında Dış Ticaret Komitesine takdim edilecektir. Anlaşıldığına göre, Rumanya, Mısır pamuğu, ve diğer toprak mahsullerine karşılık bina malzemesi, kereste, kâğıt, makine ve diğer maddeleri vermeyi teklif etmiştir.
Denizlide anason ziraatı
Denizli, 10 (Hususi muhabirimizden) — Vilâyetimizin Acıpayam çevresinde bir kaç yıl. dan beri anason ziraati yapılmakta ve fevkalâde iyi neticeler alınmaktadır. Günden güne artan ve gelişen anason ziraat! bu yoksul memleket için verimli bir gelir Kaynağıdır. Çeşme anasonları değerinde mahsul veren A-cıpayam toprakları, bu endüstriyel zirasti gün geçtikçe daha geniş hacimde yetiştirecektir. Yalnız bir mesele.var. Anason çiftçisinin maddi olarak yardım ve alâkalı tüccarın bu milli mahsulün iyi lıyatla satılmasının te-mini. Bunun için de Hükümetin ve alâkalı tacirin bu milli mahsul ile mânalı şekilde ilgilenmeleri, teşvik edici tedbirler ve yeni bilgilerle teçhiz edilmeleri temenni olunur.
Muhtelif memleketlerdeki yün satışlan hararetini muhafaza ediyor
yayınladığı mesaj
t z m i r d e pamuk piyasası
İzmir, 10 (Hususi) — Pamuk fiyatlarında görülen devamlı yükselme dün Borsa muameleleri kapandıktan sonra da kesilmemiş ve tatil günü olmasına rağ. men 450 kuruştan yani şimdiye kadar görülmemiş bir fiyat seviyesi üzerinden yeni muameleler tir. Bu fiyatla li ve yabana him miktarda
mı ş tır. Yarın sabah bu melelerin tescili münasebetiyle piyasanın çok hararetli bir hava içinde açılacağı anlaşılmaktadır. Alâkalılar fiyatların bir miktar daha yükselmesini muhtemel görmektedirler.
Amerikanın Uzakdoğuya yanlımı
Borsa dışında kaydedilmlş-bllhassa alıcılara pamuk
yer-mü-satıl-mua-
Mersin Limanından ihracat
ir Washlngton, 10 (Hususi) — Senatör Tom Conally, Senatonun Dışişleri Komite Reisi, Amerikan Hükümetinin Kongreden Çin civarındaki yerlere yapılan yardımın 100.000.000 dolara çıkarılma, sini talep ettiğini bildirdi. Senatör Conally'nln bir gazete muhabirine söylediğine göre, Komiteye yeni bir teklifte bulunarak İktisadî İşbirliği İdaresinin Avrupaya ayrılan fonlarından % 5 ini Asya ya tevefb etmelerini söy. îîyecektîr. Komite, toplantı sanda, Başkan Trumanm teklif ettiği, Yugoslavyayn 36,000,000 dolarlık yiyecek yardımını lneelfyecektlr.
Sldney. 10 (Hususî) — Kasım satışlarından sonra İlk yapılan satışlarda melez yünlere karşı talep çok artmış ve fiyatlar geçen satışa nispeten % 5 yükselmiştir. Merinos tiftiği fiatlan eski seviyelerinde kalmıştır, Gradford ve Avnıpadan gelen siparişler çok olmakla beraber Amerika ve Avustralya fabrikaları da onlarla rekabet etmekte geri kalmamıştır. Seçilen yün cinsleri daha ziyade taranmış yünler ve ince kalite ile orta kalite olanlardı. Arzedllen 11,076 balyadan 11,007 si satıldı. İşlenmemiş merinos tiftiğinin beş balyası libre 207-1/2 yeni ediyordu. Londra yün sat ıslan:
Piyasaya 25,940 balya mlştlr; bunun 16,886 sı
tralya, 8,077 si Yeni Zelânda ve 977 sİ ise Afrika yünleridir. Satış normaldir fakat dahili ticaretle Avrupa arasındaki rekabete bakarak satılacağı kuvvetle mektedir.
Güney Afrika yün Katışlan:
Piyasa İstikrarlı
satanların lehine İdi. En yüksek fiyat, üç balya merinos İçin ö. denen libre başına 128 pens İdi. Arzedllen mal 619 balya % 94 0 satıldı.
olup
Dnrban yüıı satışları:
Piyasa gayet istikrarlı her şeçit yün umumi bir rekabet İçinde rağbet görüyordu. Fiyatlar umumiyetle satıcıların lehinde idi. Arzedllen yünler ekseriya taranmış olup 4,755 balyadan % 86 sı satılmıştır.
olup
başına
orzedri-Avus-
Geclong yün satışı:
İstikrarlı bir manzara arzeden piyasada fiyatlar diğer piyasalarda olduğu gibidir. Arzedllen 10,500 balyanın hepsi çetin bir rekabet
Başlıca Avrupa, merika
dahil değildi.
sonunda satılmıştır, müşteriler Britanya, yerli fabrikalar ve A-Idl. Rusya bu zümreye
çetin bütün malın tahmin edil-
olup fiyatlar
Port Ellzabeth yün satışları:
Vasat! olarak fiyatlar bir evvelki yün müzayedesinden % 5 yüksekti. Arzedllen 3,054 balya merinos ve melez yünlerden yüzde 89 u satılmıştır.
Balıkçılığın finansmanı için bütçeye 7 milyon lira kondu
İstanbul Balık Avcıları Kooperatifi mümessilleri Ankaradaki temaslarından iyi netice aldılar
nDüşiinmeliyiz İd, insanlık için aydınlık bir istikbal çizen bu beyanname, bizim neslimizi fazla müsamahalı bir rüyadan uyandıran barbarca vahşetlerin ferdasında kabul edilmiştir,,
Yazan:
Çeviren
Torres Bodet
UNESCO Müdürü
Birleşmiş Milletler Umumi A-samblesinin Pariste toplanarak •İnsan Haklan Beyannamesi,, nl kabul ettiği 10 aralık 1948 günü üzerinden iki yıl geçmiştir.
Böyle bir beyannamenin varlığı hayatımızın umumi nnda bir şey değiştirmiş Bazı kimseler onun ne tecavüzleri, ne kuvvete
caati, ne de bazı siyasi ve İçtimai şartlardaki zehirli durgunluğu önliyememiş olmasından şikâyet yok kim vur den.
Reşad Nuri Güntekin
şartla-midir? hakka müra-
Unutrnıyalım kİ ekonomik gellş-mertebeye eriş-hepsi aynı kül-geleneklerine sa-
bir beyanname-büyük bir ruh kaleme alınmış dünyanın bütün çırpıda halletme-mümkündür? O
Adana, 10 (Hususî) — Mersin Limanından harice yapılmakta o-lan ihracat, kasım ayında da, oldukça mühim olmuştur. Sırf Mersinli tacirler tarafından yapılan kasım zarfındaki ihracatımız şunlardır:
1.084 ton birinci nevi akala pamuk, 204.5 ton İkinci nevi a-kala pamuk, 155 ton ikinci nevi pamuk döküntüsü, 29 kuruştan 100 ton çiğit küspesi, 105 kuruştan 10 ton İşlenmemiş koyun derisi, 140 kuruştan 25 ton keçi de. risi, 130,24 kuruştan 5 ton kitre. 67 kuruştan 324 ton mazı, 55 kuruştan 3 ton cehri, âzami 164.64 liradan 432.219 metreküp çam kereste, âzami 49.56 liradan 13.273 baş koyun, âzami 27.60 liradan 10351 baş keçi, asgari 121.50 âzami 260.80 liradan 497 baş sığır, 50 kuruştan 5 ton sıra malı fasulye, 28 kuruştan 5 ton 1948 malı fasut-ye, 21 kuruştan 25.5 ton sıra malı nohut, 50,96 kuruştan 2 ton kırmızı mercimek, 60.50 kuruştan 16.5 ton börülce, 103 kuruş tan 10 ton iç yer fıstığı, 193 kuruştan 6 ton kayısı çekirdeği. 8.63 kunıştan 500 ton harnup.
I z m i r i n gümrük geliri
İzmir, 10 (Husus!) — Kasım ayı zarfında İzmir giriş gümrük varidatı 2.070,000 lira ola. rak tahakkuk etmiştir. Geçen ay aynı varidat 3,921,000 lira İdi. Kasım ayı gelirinin az olacağı, Fuarda teşhir edilen malların satış muamelelerinin bitmiş olmasından ileri gelmektedir.
Mmmte endttal
Ankara, 10 (T.HA) — İstanbul Balık Avcılan Kooperatifini temellen bir müddet evvel şehrimize gelmiş olan üç heyet İstanbula hareket tir.
kişilik etmlş-
mem-
endeksi yüksel-senestni 100 o-kabul edersek, geçim endeksi
İr Kahire. 10 (Hususî) — Mısır Mim Ekonomi Bakanlığının İstatistik Bürosunun yayınladığına göre, ekim ayında Mı. sırın geçim mlştlr. 1039 larak vasati ekim ayında
303,6 yı bulmuştu; geçen e-kimde ise bu rakam 278,5 idi. Harp senelerinde ise â-zamî miktar 295,6 idi. Ekim ayında yiyecek fiyatları da bir hayli yükselmişti; buna kıyasla kumaş fiyatları
ğustos ayında % 79,9, eylülde 80,24 ve ekimde ise 83,38 artmıştır.
İspanyada tedavüldeki para mik tan arttı
a-
ir Madrid, 10 (Hususi) — İspanyada tedavüldeki tediye vasıtalarının miktarı ekim a-ymda bir milyar peçeta artmıştır. Ekim ayının 4 önde tedavüldeki paranın miktarı 30 milyar peçeta olarak tesbit edilmişti. İspanya Ban. kasının yayınlarına göre 30 eylülde tedavülde 29.49 milyar peçetaya baliğ oldu. Aynı müddet İçinde altın stoku 668,17 milyondan 668,46 milyon peçetaya çıktı. Gümüş i-se 411,84 milyon peçeta olarak sabit kaldı.
Balık müstahsilinin ve lekeı balıkçılığının kalkınması için hükümet merkezinde ilgili makamlarla temaslar yapan heyete mensup alâkalılardan biri Türk Haberler Ajansı muhabirine bu görüşmeleri etrafında şu L zahatı vermiştir:
siparişlerin yekûnu İki milyon lirayı bulmaktadır. Diğer taraftan hükümet et ve balık mevzuunda çok ciddi ve faydalı şekli bularak yeni kararlar almağa başlamıştır. Yeni sene bütçesine bu kararlar cümlesinden olarak yedi milyon lira ayrılmıştır. Balıkçılık mevzuunda verilen bu tahsisat Türkiye Devlet Bütçesine 25 senedir ilk defa konulmuş bir paradır. Bu tahsisatla memleket balıkçılığının İç finansmanı takviye edilmiş olacaktır^.
M An kara d a alâkalı bakanlıklarla yaptığımız görüşmeler bu sene Marshall Yardımı Plânından yapılacak siparişlerin ofis e-liyle olmayıp balıkçılar tarafından yapılmasını temin etmek i-çlndi. Aynı zamanda balık tutma yasağına dair olan bir kaç maddelik tâmimin, dört buçuk ay balık avı ve satışına ait yasağın düzeltilmesi etrafında da temaslar yaparak müspet neticeye vardık.
Bu sene Türk balıkçılığının mübrem ihtiyacını kaşrılayacak
Yeni orman kanona tasarısı
Ankara 10 (ANKA) — Tanm Bakanlığı tarafından hazırlan-makta olan orman kanunu tasarısı tamamlanarak Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Milletvekillerinden bazıları bu kanunun İskân Kanuniyle tevhld edilmesi taraftan olduklan ve bu sebeple tasarının Mecliste tartışmalara sebep olacağı İleri sürülmektedir.
Eski Maliye Bakanının beyanatı
“Gelir Vergisinin yalnız hizmet erbabına tatbiki» vergi adaletsizliğini daha ağırlaştıracaktır^
Ankara, 10 (ANKA) — 1951 yılı bütçesinin 232 milyon Ura açıkla hazırlanmış olması muhalefete, iktidara hücum için yeni bir vesile venniştlr. Muhalefete göre, şimdi denk bütçe iddiası I-le iş başına gelmiş olanların Mecliste bu açığın müdafaasını nasıl yapacakları günün en merak edilen mevzuu olmuştur.
Diğer taraftan, gelir vergisinin memurlara tatbik edilmemesi üzerine eski Maliye Bakanı Rüştü Aksal şunları söylemiştir;
"Gelir Vergisinin yalnız hizmet erbabı haricindekilere tatbiki, vergi adaletsizliğini daha ağırlaştıracaktır. Bu karardan sonra artık gelir vergisi diye bir şeyden bahsedilemez^.
hiç kimse
Milletlerde mllletler-
ediyorlar. Hiç şüphe kİ bunlar doğrudur. Fakat tenakuza düşmeden tasav-edebillr ki ne kadar
cömertliği İle olursa olsun, dâvalarını bir sini istemek
nun hakiki vazifesi her hükümetin, devamlı bir çalışma ile gerçekleştirmek işini omuzlarına yüklenmiş olduklan İstikbali bütün İnsanlara tarif ve tasvir etmekten İbarettir. Eğer olay-lann gaddar ıstliızası bizi zaman zaman bir takım prensiplerin bu ihtişamlı ifadesindeki samimilikten şüpheye düşürüyorsa unutmamalıyız ki Birleşmiş Milletler insan haklan lehinde şimdiden müspet bir harekete girişmiş bulunmaktadırlar. Hatırlamalıyız ki, daha şimdiden bir çok mahkemeler bu beyannameden ilham almaktadırlar ve o-nun; İnsanlann gerek âdet ve ahlâklan, gerek fikirleri üzerindeki büyük tesirinin kanunlar âlemine kadar her yerde gitgide daha doğrudan doğruya hüküm sürmesine mâni olamıyacaktır.
Bugün Birleşmiş bir insanlar hukuku
arası paktı hasırlanmaktadır Beyannameden şu farkla kİ bu pakt, kendisine İmza koymuş bütün taraflar için zorlayıcı bir kıymet taşıyan bir âlet halini alacaktır. Devletleri, fertlere o-lan muamelelerinde bir bağ ile bağlıyacak dünya çapındaki ilk vesikayı teşkil eden bu paletin ehemmiyeti şüphesiz çok büyüktür. Fakat yine de beyannamenin kendine mahsus değerini bize unutturmamalıdır. MBu prensip İfadelerinden vazgeçmek ve bütün devletlerin kabule mecbur ve muktedir bulundukları asgari taahhütlerin sıkı bir tarifi ile işe başlamak belki daha doğru olurdu,, diye akla gelebilirdi. Fakat bu asgari haddi tâyin etmekle, barbarlığın hududunu göstermekle vazifemizi yeter derece yapmış olduğumuzu zannetmemiz ve medeniyeti müspet bir şekilde tarif eden ideallerin ilânını hudutsuz bir geleceğe bırakmamız akla gelmez şey değildir. Meselâ pakta İçtimaî güven, eğitim ve kültür haltları üzerine şu veya bu maddeleri yazmakla on-

lara muhtaç bulundukları kuvveti vermiş olur muyduk? Bu cins taahhütleri kabul etmek kudretini kaç memleket kendinde bulurdu ? bütün milletler melerinde aynı miş değillerdir, tür ve cemiyet
hip bulunmamaktadırlar.
Yannın dünyası basit bir a-dalet mekanizmasının harekete gelmesiyle bir tek günde kurulacak değildir. Hiç bir İşin, hükümetlerden her birinin kendi vasi talan na ve kendi yürüyüş tarzına göre erişmeyi taahhüt ettikleri yüksek hedefleri gösteren bu cesur beyanname kadar zamanımız insanlığına şeref vereceğinden şüphe edilmemelidir.
Düşünmeliyiz kİ İnsanlık İçin bu kadar aydınlık bir İstikbal çizen bu beyanname, bizim neslimizi fazla müsamahalı bir rüyadan uyandıran barbarca vahşetlerin ferdasında kabul edilmiştir.
İnsan haklarını Hân etmek, müspet bir medeniyet teklif etmek ve insanlığın geçirmekte bulunduğu zalim güçlükleri yenmek ve sağ kalmak hususunda kendine olan güvenini sağlamlaştırmak demekti.
İnsan Haklan Beyannamesi önümüze sarp ve uzun bir yol çizmektedir. Medenî ve siyasî haklar İle İçtima! ve kültürel hakların yan yana ve aynı safta gösterilmiş olmalannda bir mâna vardır. Çünkü tatbikatta onlann derecelerini birbirinden ayırmak mümkün değildir. Refahlı bir endüstri ve ziraatin meyvalannı toplıyamıyan millet, siyasî haklara sahip sayılabilir mi? Çocukîan okuyup yazmıyan, aydınlan yeter derecede yetişkin bulunmıyan millet, ekonomisini geliştirmeye ve İçtimai teşkillerini daha ziyade iyileştirmeye muktedir midir? tasan Haklan alanında köy ve nahiye mefhumu yoktur; bizim ele almaya ve halletmeye dâvet edildiğimiz mesele bir bütün halinde bütün insanlann kader ve talihini iyileştirmek meselesidir.
Bugün hiç kimse güven ve konforizm hülyası içinde uykuya dalmaya meyledemez. Filân millet kendini Beyannamede tarif edilen hakların bir büyük kısmından faydalanıyor gibi görebilir. Fakat komşulan bu haktan mahrum kalmışlarsa kendlninkilere gerçekten sahip sayılabilir mİ? Herkesin hakla-nm tanımak ve tanıttırmak için açılmış ortaklaşa savaşta faal bir vazife almazsa ninkileri koruyacağından olabilir mi? Şimdi artık dünya sınırlarında aksini
sirlerini hissettirmiyen münferit insanlık olayı kalmamıştır. Hiç kimse tarihin kıyısında, Ije-
nannda yaşıyanıaz. Zamanımızın tarihi, maddi ve mânevi birliğini gerçekleştirmek zorunda olan ve kendi İnsanlık haysiyetini bütün dünyaca tanınmış görmek yolundaki iptidai meylinin tatminini görmedikçe ne barış, ne mütareke tanımıyacak bulunan bir insanlığın buhranından başka bir şey değildir.
Bugünümüz bunca tehlikeler, yarım mı z bunca yeni ihtimallerle yüklü oldukça; insan dediğimiz mahlûkun ougün kendisini tehdit eden büyük fetih ve İstilâları kendi adalet idealine râmetmediği müddetçe hiç bir yerde sükûn ve selâmet bu-lamıyacağı bu kadar muhakkak bulundukça uyanıklığımızı, hakikati görme kabiliyetimizi nasıl ümitsizlik meyillerine feda edebiliriz? İnsan Haklarının lânı; mağdurların, kölelerin, aç-» lar ve işsizlerin feryadını tekrar dile getirmekte; insanda, İnşam sükûn ve İstirahatın ölümle kardeş sayılabileceği bir yola sü-rükliyen bir ümidin varlığım ifade etmektedir. Bizden önceki yüzyıllar, hendesî bir terakkini» kolaylığına İnanmakta, hiç şüphesiz hata etmişlerdir. İnsanla ğm yükselmesi ayak sürçmesi^ irtlcasız, ağır buhranan olmuyor. insanın kudretini, tekniği» zaferlerini, zenginliklerin artmasını, bütün milletlerin kendi kaderlerinin hâkim ve sahibi haline gelmelerini, gerçek insanlık cemaatinin doğmasını, bütün bunları, hiç şüphe yok ki, çok pahalı ödüyoruz. Fakat bizi dört bir tarafımızdan saran meseleleri çözmesini bilirsek* biz bu fedakârlıkla bir dünya medeniyetinin temel taşlanın koymuş olacağız- Bunun için gerçeklerin yüreğinden çıkan dâvet sesine kulak vererek böyle bir savaşa girişmiş bulum»* yoruz. O suretle hareket edelim İd herkes ona iştirak etsin, bör tün dünyada militan bir halk efkân yaratalım, şuur ve vicdanları aydınlatalım. İnsanlara haklarından ve kendilerini ba haklara lâyık kılacak vazifelerden bahsedelim. Onlara gösterelim ki hiç bir bencil iddia talep kâfi şahıs pılan hamurunda bütün bir dünya dediğimiz şeyin mayasını taşır. Bundan başka da onlara haksızlık, şiddet ve tazyikteki çirkinliği anlatalım.

ve kendi kendisini tatmine değildir; hakkın zaferi İçin değil, herkes için ya-bir savaşın zaferidir , ve
kendi-emin üütün ve te-
Borsa ve piyasalarda haftalık vaziyet
Kore muharebelerinden sonra dünya piyasalarında ham madde ticaretinde yeni yeni tahditler başladığı malûmdur. Bu tahditlerin daha ne kadar genişliyeceği halikında bir fikrimiz yoktur. Tahdit politikasında Hindlstanın jüt ve Jüt mâmulleri pamuk ihracat resmini iki misline çıkarması. Birleşik Amerikanın 1951 yılında bile levha teneke siparişlerini tatmin edememesi, îngilterenin kalay siparişlerini tahdit etmesi. Fransa-nın da bazı ham maddelerin ihracatını yeni kayıtlara tâbi tutması gibi hâdiseler, gün geçtikçe serbest tiracet rejimine darbe vurmaktadır. Halbuki Kore muharebelerinden evvel, 19 memleket arasında akdedilen liberasyon anlaşması, serbest ticaret yolunda ilk mühim adım diye telâkki edilmişti. Son hâdiselerin liberasyon rejiminin tatbikatına zarar vermesi, tüccan düşündürmektedir.
Hafta içinde Ticaret Bordasında bakliyat grupuna mensup maddeler hareketli bir durum arzetmlştir. Bunların yanında fasulye» yeşil ve kırmızı mercimek bulunmaktadır.
Haftanın son günlerinde soya fasulyesinin de bu grup arasında dikkate değer bir surette yer aldığını görüyoruz. Bilindiği gibi soya fasulyesi, yurdumuzun muayyen bölgelerinde yetiştirilen bir maddedir. İkinci Dünya Harbinde, Alman firmaları soya fasulyesine karşı büyük bir rağbet göstermişti. Karadeniz bölgesinde »oya fasulyesi ziraati de, bu isteklerin tesiriyle artmıştı. Fakat harpten sonra soya fasulyesi ticaretinde bir durgunluk baş göstermiştir. Soya istihsali az olduğu için» nebati yağ fabrikaları da bu mala karşı istek göstermemişlerdir. İstihsali arttırmak İçin, alâkadar makamların müstahsili teşvik etmeleri lâzımdır.
Hafta içinde fındık piyasası yine durgun bir devre geçirmiştir. Alâkadarların ifadesine göre, fındık piyasasının böylece bir durgun devre geçirmesinden dolayı endişe etmeğe lüzum yoktur. Zira ihracat mevsiminin birinci safhası geçmiştir. Elde kalan stokların da bundan sonra tamamiyle elden çıkacağı ümit edilmektedir.
Dokuma ham maddeleri piyasasında kayda değer bir şey yoktur. Yağlı tohumlar grupu da hareketsiz geçmiştir. Esasen yağlı tohumlarımıza karşı, geçen sene olduğu gibi bu sene rağbet azdır.
İZMİR :
tzmir, 10 (Hususi muhabirimiz, telgrafla bildiriyor) — Hariçten büyücek miktarlarda çekirdeksiz kuru üzüm siparişleri gelmemekte ise de, eldeki nispeten küçük stokun daha ziyade
fiyatlarda derhal bir yükselme kaydedilmiş ve hafta
kuvvetli müstahsil ve mutavassıtta bulunması, bunların da yıl-başından sonra yeniden işleyeceğine kani bulundukları Alman ve İngiliz pazarlarına güvenmeleri, kendilerini “arz”da müstağni davranmağa sevketmektedir. Bunun neticesi olarak, Bor-şada yapılan, hattâ üç, beş yüz çuvallık talepler bile mevcut fiyatların derhal yükselmesini intaç etmektedir. Netekim, hafta içinde iç ihtiyaç için alıcılar küçük ölçüde mubayaaya girişince,
başında 71 kuruşa kadar inmiş olan 9 numara, hafta sonunda 73 kuruşla kapanmıştır. Umumi görünüş, üzüm durumunun kuvvetli olduğu merkezindedir.
Hafta içinde incirin durumunda fazla bir değişiklik olma, mıştır. Almanyanın son zamanlarda İtalya ve Yuuanistandan ehemmiyetli miktarlarda incir mubayaa etmesi dolayısıyle piyasada talepler durmuştur. Esasen her sene Noel’e takaddüm eden günlerde İncir piyasasında daimi bir durgunluk görülmektedir. Aynı durgunluk, bu sene de müşahede ediliyor. Fakat bilhassa yüksek kaliteli incirlerin stoku azalmış bulunduğun, dan, alâkalılar, yılbaşından sonra incire karşı da dış İsteklerin yeniden başlıyacağı kanaatindedlrler. Yalnız bu yıl hava şartlan dolayıelyle, miktan biraz artmış bulunan hurda lnclrLn vaziyeti üzerinde durulmaktadır. Her sene sunî kahve imali İçin Avusturyaya takasla hurdalarımız İhraç edilirdi. Bu seneki dış ticaret rejiminde takasa yer verilmemiş bulunduğundan, bugüne kadar satış temin edilememiştir. Ellerinde stok bulanan ihracat evlerinin, Avusturyaya hurda ihracı hususunda bazı ticarî kombinezonlara müsaade edilmesi için Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına müracaat edecekleri
Mevcut alivre bağlantıların sıkıntıya düşmemeleri için kasım vetle alıcı durumuna geçmeyen
büyük ölçüde tasfiye edilmiş bulunması hasebiyle, hariçten gelen siparişlere de muvazi olarak, hafta İçinde yeniden alıcı durumuna geçmişler ve bunun neticesinde fiyatlar seri bir yükselme kaydetmiştir. Daha ziyade Almanya ve Japonyadan sipariş alındığı bildirilmektedir. Talebin bu ânl artışı, stokların da azalması muvacehesinde, haftanın ilk gününde 395 kuruş olan birinci Akala fiyatını, hafta sonunda 440 a çıkarmıştır.
Pamuk çekirdeği mevzuunda devamlı bir dış satış münasebeti henüz kurulamamış bulunduğundan, fiyatın teşekkülünde dahildeki pamuk yağı fabrikalarının talepleri âmil bulunmaktadır. Bu fabrikaların, mubayaalarını düzenli bir şekilde yapmaları da, fiyatın, daha ziyade alıcının empoze ettiği seviyede teşekkülünü intaç etmektedir. Bütün bu sebeplerle, geçen hafta boyunca pamuk çekirdeği fiyatı 16 kuruş üzerinde durmuştur.
Hafta zarfında pamuk yağı durumunda da bir değişiklik
anlaşılmaktadır, teslimatında, satıcıların fazla sonuna kadar, Borsa da kuv-ihracatçılar, bu taahhütlerin
olmamış ve fiyat geçen haftaki seviyesini muhafaza ederek yine 140 kuruştan kapanmıştır.
ADANA:
Adana, 10 (Hususi muhabirimizden telgrafla) — Mısırın pamuk ihracatını menetmesi daha bir kaç gün evvele kadar Çukurova pamuklarına 150 sent (Bizim paramızla 420 kuruş) veren Alman yan in son günlerde bu fiyat baremini yükseltmesi diğer taraftan Fransa. İtalya ve bilhassa Çekoslovakyanın yeni teklifler yapması, Adana pamuk piyasasını bir anda hareketli bir safhaya intikal ettirmiştir. Japonyanın da bir vapur tedarik ederek, pamuk almaya başlamasiyle Adana pamuklan 400, Hatay malı da 405 kuruşa kadar fırlamış, ikinci nevi akala âzami 376, üçüncü nevi akala İse 345 kuruştan muamele görmüştür. Dünya ve piyasa hareketlerini yakından takip eden Adanalı bazı büyük müstahsil firmalar, haftanın sonu olan cumartesi günü 400 kuruşu azımsıyarak satış yapmamışlardır. Kampanya başından beri mütemadiyen pamuk alan Çekoslovakya-nın fiyat yükselmelerine rağmen mubayaadan çekilmiyerek hararetli alıcı sıfatını muhafaza etmesi, bu memleketin demirperde gerisine pamuk kaçırdığına dair mevcut şüpheleri sona eren hafta zarfında da devam ettirmiştir.
Sünıerbank Pamuk Bürosunun geçen hafta yaptığı mubayaa ise evvelki haftalara nazaran oldukça mühimdir. Sümer-bankın 400 kuruştan pamuk almaya başlaması, pamuk fiyatlarının düşeceği veya satışların herhangi bir şarta bağlanacağı şeklindeki söylentilerin asılsız olduğunu da meydana koymuştur. 1 aralıktan 8 aralığa kadar Adana Borsasmda yapılan muamelelere göre bu müddet zarfında 874 ton birinci akala, 285 ton ikinci akala, 197 ton üçüncü akala satılmıştır. Kampanya başından 8 aralığa kadar olan satışların umumi yekûnu ise 22.400 ton birinci tıkala, 2.338 ton İkinci akala, 588 ton üçüncü akala. 18 ton yerli, 13.308 ton kütlü, 5.635 ton da kozadan ibarettir. Bu rakamlara göre rekoltenin yarıdan az fazlası elden çıkmış bu. lunmaktadır. Pamuğun bugünkü iyi vaziyetine rağmen 13-14 kuruştan açılan çiğit piyasası hâlen 11 kuruşa düşmüştür. A-dana, Mersin ve îskenderundaki yağ fabrikaları, mevcut çiğit stoklarım işllyebilecek kabiliyette değildir. Bu madde Üzerinde ihracat da yoktur. Bilhassa bu iki sebeple bugün 11 kuruştan muamele gören çiğidin önümüzdeki günlerde biraz daha düşe, ceği sanılmaktadır. Almanya, Mersin teslimi 18 kuruştan çiğit istemişse de, bu fiyat ihracatçıyı korumadığından anlaşmaya varılamamıştır. Mersinde Gandurlar firması Surlyeye küçük bir parti çiğit sevketmiştir. Aynca bir kaç firma çiğit ihraç edebilmek için hariçte alıcı ve korur fiyat aramaktadır. Diğer yağlı tanelerden susamın dahili istihlâkte sarfiyatı artmaktadır.
Bu tehlikelerin bizi bugün her zamandan ziyade tehdit ettiğini, fakat onlan altetmek ve arzu lanmıza cevap veren devrimizin mutalarına uyan bir nb’ zamı tedricen kurmak kaderinin bugün her zamandan ziyade elimizde, yalnız bizim elimizde olduğunu söyliyelim. İşte ancak o zamandır kİ olayların durmadan hırpalıyor göründükleri fakat aynı zamanda da daha kuvvetle parlattığı bu idealin gerçekleşmesi ve barış ile terakkiyi ayrılmaz bir çekikte birbirine kaynaştıracak bir politikanın doğması yolundaki vazifemizi ifa etmiş olacağız»
Kupon getirecek okuyucularımıza
Gazetemizin Tah*fl Knpon-lariyle, ay başından itibaren neşretmeye başladığımın (1.000 Saat) kuponlarını kabul etmek, mukabilinde Irarta numaralaruu vermek ve sonra da hediyelerini dağıtmak üzere yeni bir büro tesis etmiş bulunmaktayız. Bizi bu karara sevk eden sebep, okuyucularımızdan bize müracaat etmekte olan büyük kitlenin İşini süratle görmektir. Bu maksatla
Galatada, Bankalar Caddesinde, Adalet Hanının 2 nci katında bir daire k ü ş a t edilmiştir
1 Aralıktan itibaren
Kur’a numarası, kupon ve hediye için okuyucularımız mezkûr adrese müracaat e-deceklerdlr. Yurdun her tarafından gönderilmekte kupon mektuplarının ne de adresin
olan üzeri-
(YENİ ÎSTANBlhL kalar Cadde*!, Adalet kat 2) şeklinde yazılmasını okuyucularımızdan bilhassa rica ederiz.
Ran Han*

Y E N t İSTANBUL
0
e
r
/

*
tV-” «*
‘V
-

• •
I *• *
A •
saat hediye ediyor


dil
ek
000 saati
Bu Saat 3500
lira değerindedir





-V
GT-'-i’. - V
isvfçrede, C^n evrede meşhur Sohîl Saat Fabrikasının mamulatından olan bu kıymetli saat 18 Ayar altından, zümrüt ve gökyakut taşlarla müzeyyendir. YENİ 1 8 T A N B U L’un talih D bir okuyucusu, Avrupada saatçi mağazalarında satış fiyatı 3.500 lira olan bu saati kazanacaktır.


Öğrenmek

Hıcn
Safeı
30 1370
VAKİT
ARALIK
19 5 0
Pazartesi
VASATİ
Kum»
r.&anı
28
13W;
EZAM

Güneş öğle İkindi Akşam Yatsı îmaâk
7.14 12.07 14.28 16.41 18.19
5.29
2.33
7.27
9.47
12 on
1.39
12.48
GELECEK OLAN UÇAKLAR
10-40 lzmlrden. — 11.50 Anka-radan. — 13.10 Bohkeslrden. 14.00 Ankara. îzmirden. — 14.50 Adana. AnkArndan. — 15.40 B E. A. (Ingl)lz) Londra. Nia Roma. Atlnadan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
A00 Ankara. Malatya, EUızığ. Dlyanbakıra. — 8.00 M.S. (Mısır) Nlkosya, Beyrut Kahıreyc. —
8.30 Ankara. Adanaya — 8-30 A.F. (Fransız) Atina. Roma, Pa rlse. — 9 55 B.E.A. (İngiliz) A-tina. Roma. Nla.
11.00 L_—_
re. — 13 40 Ankara ya.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.00 Seyyar. Karablgadan.
6.30 Konya. Bandırmadan.
11 00 GOneysu, KAradenteden. — 19.15 Uludağ, Müdnnyadun.
21.30 Btndırmn. Bandırmadan.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
5.00 Çorum, Karatlenlz»* — 8.15 Bandırma. Bandırmaya- — 9,00 Uludağ, Mudanyuya. — 22.00 Konya. Bandırmaya.
GELECEK OLAN TRENLER
8.30 Ankara. — 9.15 Ankara (Eka-). — 20.30 Ankara
GİDECEK OLAN TRENLER 9.00 Tarausa — 18.10 Ankara ya. — 21.45 Doğu (EJca ),
, Londraya. —
Balıkesir*. — 12 40 İzmi-
ALKA7.AR 1425821 Pranga Ka çağı.
AR (44391) Johnv Bclindn ATLAS (4(ifi35> Saadet KÖprlUÜ. EL1JAMRA ( 12236) 1 — Vnüııı
Kurtaran Kadın 2 — Üç AhbAi Çavuşlar Elnşas Peıpndr GÜREL 1 — Bir Ystiınenin Romanı (Türkçe» 2 — Gecenin Gözleri İNCİ 184505) hafta).
İPEK (44280) LALE 143595) MELEK ı4086H) Yelpazeli Kadın SARAY Yunan Opereri SUATPAKK (83113) 1 — Ahret Yoldulan. 2 — Şehzade Azmi. SÜMER 142851 Memleket $ur kist
SARK (4038ü) Görünmıyen Ua navar bIK (43728) 1 — Kanlı Korsan 2 — Zenda Mahkûmları TAKSİM (43WB Estergon Kalesi
JunüM.rk ilkine
Aşk Mucizesi. Jandark.
n d
Talihli okuyucularımızdan bir tanesi 2.000 lira kıymetindeki bu saati kazanacaktır
Solvil Fabrikası mamulatından olan bu kıymet fi saat 18 6yar altındır. Avrupada dükkân satış fiyatı altın bileziğiyle beraber 2.000 liradır.
YENİ İSTANBUL’U
000 liradır



i
I
Aşağıda reâmini gördüğünüz bo saatin değeri 3.000
liradır
e

Beğeniyor musunuz ? Beğenmiyor musunuz ?
«
Bu suale vereceğiniz cevap, size diinyanuı en zarif en kıymetli saatlerini kazanmak imkânım bahşedecek

On kupon bir arada
10
Bo kupon, bugüne kadar biriktirmemiş olanlar veya eksiği bulunanlara kolaylık olmak üzere verilmektedir. Hediye kurcamıza bu kupon sayesinde bugünden İtibaren İştirak edfhillnlnlk
Dağıtacağımız 1000 saat ikramiyesine İştirak etmek için 90 kupon toplamanız kâfidir. 90 inci kuponu neşrettiğimiz gün kuponları yapıştıracağınız listedeki (Gazetemizi beğeniyor musunnz, beğenmiyor musonuz?) sualine (Evet) veya (Hayır)la cevap vereceksiniz. Bu emeğiniz mukabilinde alacağınız kur'a numarası sizi bu sayfada gördüğünüz kıymetli saatlerden birine sahip yapabilecektir.



ihtiyacında olduğumuz herşey
TAN (80740) 1 — Memnu Mınta-ka. 2 — FilİHtin HarbL
ÜNAL (49306) 1 — Singoalla
(Türkçe). 2 — Aşk Adası (Renkli).
YENİ (84137) 1 — Kara Şeytan. 2 — Harıow Kumarbazı.
YILDIZ (42847 J an d ark
halta).
İSTANBUL ALEMDAR (23863) 1 — Kırallçe Kristin. 2 — Şikago Kaplanı. AYSU (21917) 1 — Cezayir Sararı. 2 — Sönen Hayat
.AZAK (23542) 1 — Tuna Ağlıyor 2 •— Tarzan Maymun Adanı.
ÇEMBERLİ TAŞ (22513) 1—Sln-
4oalla. 2 — 3 üncü Adam Kim.
EMRE 1 — Kanlı intikam. 2 — Korkusuz Laaal.
HALK (21904) 1 — Zaferler Ara-lanı. 2 — Kumarbazlar Kraliçesi. İSTANBUL (22367) 1 — Hini
Esrarı. 2 — Debrell Haşan Sinemacılar Kıralı.
KISMET (26654) 1 — Sarlo Aarl Zamanlar. 2 — Aalier Ulkeai. 3 — Knlküla.
MARMARA (23660) 1 — Slngoal-ıa. 2 — Üçüncü Adam Kim. MİLLÎ (22962) 1 — Tüccar Horn 2 — Cennetin Anahtarları.
TURAN 1 — Tarzan Maymun Adam. 2 — Tuna Ağlıyor.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 —îkl Açıkgöz
Re beka.
(2 ncl
Taraan Diyarında. 2 —
KADIKÖY
(Kadıköy) (G0112) 1 —
Yahudi. 2 — Altın
HALE Kahraman Kaçakçıları OPERA (68821i 1 — tntermezzo Pompelnin Son Günleri
I — Çakırca-
t
SÜREYYA 100862 ı iı Mehmet Efe.
Y ELI) EĞİRMENİ daHcrı.
çel.
2 - Çöl
ÜSKÜDAR
1 — Allah .Terim (Yer-LüküH Hayat (Yeril).
ANKARA
ANKARA (23234) Aşka Dönüş. BÜYÜK (15432) Üç SUAhşörlor. CEBECİ (13846) Üç SÜAhşörh-r PARK (11131) Bırakılan Çocuk. Nt s( 11071) Bırakılan Çocuk.
SÜMER 1 — Haydutlara Ölüm. 2 — Hafiyelcr Kıralı.
SUNAR
H). 2 —
ANKARA:
1 talihli okuyucumuzun sahibi
olacağı bu kıymetli saati ince ve zarif altın kordoniyle hediye edecegria
Dünyanın en tanınmış markası olan Patek PhlTîppe markasını üzerinde taşıyan bu kıymetli saatin mühim hususiyeti de dünyanın her yerindeki vakti aynı zamanda gösterebilme sidir.
Bulunduğunuz memleketten başka ayna saniyede meseli Korede, New-York’ta, Pariste, Londrada ve dünyama 4 bucağındaki saatleri öğrenebileceksiniz.
Kadrandaki siyah yer geceyi yaşıyan memleketlerdeki saati göstermektedir.
Birinci sayfamızda sağ üst köşedeki kuponları saklamayı ihmal etmeyiniz. Bunlardan 90 tanesi bu kıymetli saatlerden bir tanesini kazaı vasıta olabilecek kur’a numarasını almam lıvaH’flktır.

Lanro
sağ

ULUS (22294) Benden Kaçamazsın.
YENİ (14040) Balalayka. GAR GAZİNOSU Brynans vüsü.
ANKARA PALAS Parlyena yana Atraksiyon Orkestram, za Şeydi İdaresinde.
SÜREYYA PAVİYONU İspanyol Orkestrası.
KÜÇÜK (Temsü yok). BÜYÜK Rigoletto.
Re-
VI-
Ge-
İZMİR
ATLAS Sokak Kızı Kitty. ELHAMBA üç Silâhşorlar. LALE 1 — Memnu Mıntaka 2 — Ormanlar Perisi.
MELEK 1 — Kanun Harici. 2 -Bu Goce Seninle.
TAN 1 — Memnu Mmtaka. 2 — Ormanlar Perisi.
TAYYARE Harman YENİ 1 — Tarzan dam. 2 — Bufalobll
Sonu. Maymun Şarkısı.
A-

Beyoğlu 44644 Ankara 00 İstanbul 24222 îzmlr 2222 Üsküdar 60945 K.köy 60872
Karşıyaka 15056
İstanbul Beyoğlu Anadolu vakası Ankara İzmir
44998
60536
91
İSTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları 20.30 da
DRAM (Temsil yok) TelLs 42157
KOMEDİ KISMİ Tersine Dünya
1 — Atoın Fe-Şahlnl (Türk-
TİYATROSU
Bugün (Temsil yok)
TEMİ SES
Telefon: 19369
MUAMMER KAIC.ACA TİYATROSU BEL AMİ
KONFERANSLAR :
Burhan Felek bugün sıuıt da Kadıköy Halkevlnde tehir e-dilen konferansını verecektir.
18.30
7.28 Açılış vc program. — 7.31 Müzik (pl).— 7.45 Haberler. — 8 00 Müzik (pl). — 8.25 Günün programı. — 8.30 Müzik. — 9.00 Kapanış.
12.15 Askerlik saati. — 12.45 Saz eserleri. — 13.00 Haberler. — 13.15 Salon orkestrası. — 13.30 öğle Gazetesi — 13.45 Müzik (pl). — 14.00 Hava raporu vc Kapanış
17.68 Açılış ve program. — 18.00 Memleket saat ayarı. — 18.00 Müzik (pl). — 18.30 Kitap saati. — 18.45 Hafif şarkılar (pl). — 19.00 M. S. Ayan ve haberler. — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 19.20 Şarkılar. — 19 45 Tarihi Türk müziği. — 20 15 Radyo Gazetesi. — 20.30 Senfoni jrkcötrası. — 21.15 Radyo huftusı. — 21.30 Şarkılar. — 22.00 Konuşma — 22.15 Dans müziği-— 22.45 Haberler. — 23.00 Program ve kapanış.






fi


EMİNÖNÜ: Ankara (Eminö-
nü) — Sim Başdoğan (Küçük-pazar) — Esat (Divanyolu) Cemil (Beyazıt)
BEYOĞLU: Güneş (Herke») — Barunak (Taksim) — Batlst Tülbentçi (Taksim) — Bankalar (Galata) — Necdet Ekrem (Şişli) — Çubukçu (Şişli) — Hasköy (Has köy) — Yeni Turan (Kasımpaşa)
FATİH: İbrahim Halil (Şehza-debaşı) — Etem Pertev (Akaa-ray) — Samatya (Samatya) — Hamdl Emgen (Şohremlnl) — Ulupınar (Karagümrük) — Orhan Avcıoğlu (Fener)
EYÜP: Arif Beşer
BEŞİKTAŞ: S. Recep (Beşik-
taş) — Yeni (OrtakÖy) — Arna-vutköy — Merkez (Bebek) KADIKÖY: Büyük (Kadıköy) — KıztHoprak — Göztepe — Bostancı — Ahmedlye (Üsküdar) IIÜYÜKADA: Halk HEVBFLİAD^: HflJk
ANKARA: Yeni — Gilray — Cebeci
İZMİR: Yen! İzmir (Basmaha-
ne) — Tarlan (Alsancak) — Millet (KcmoroJtı) — Eşrefpaşa (Eşref paşa) — Güzel yalı (Yalılar)
İSTANBUL :
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Hafif öğle müziği (pl.). — 13.45 Şarkılar. — 14.20 Vln-ceni LzOpcz ve Claude Tornhille OrkeHtralanndnn dan» müziği (pl.). — 14.45 Programlar vo şarkılar (pl.). — 15.00 Kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dana
müziği (pl.). — 18.20 Fruııl Heyeti Konaerl •‘Nihavent”. — 19.00 Haberler. — 19.1b Kimi şehir haberleri. — 19.20 Gcnçer ve Arkadaşlarından dana müziği. — 19.50 Akşam konaerl (pl.). — 20.15 Radyo gazeteni. — 20.30 Şarkılar (Sabite Tur). — 21.00 Konuşma (Haflnbnşı Konuşmam: Bedii Faik). — 21.10 İtalyan Operaların(lan oryalar (pl.). — 21.30 Spor haobıhalleri (Konuşan: Eşref Şefik). — 21.45 Ahmet Yekta Akıncıo-
ğullnn ve Talebeleri Topluluğu Kon.ur i 22 10
Sonat — 22.30 Regl nal d Dixon ve Gcorgea
Wrlght’dan orgla melodiler (pl.). — 22.45 Haberler. — 2300 Programlar ve dana müziği (pl.). — 23.30 Kapanış.















Bir talihli
okuyucumuz
değerindeki bu saati kazanacaktır

pek mühim rotu otur, geri kalıçı mühim bir
dakikanın hayatınızda
Bazan da saatinizin iki üç dakikalık işinizi geriye bırakabilir, hattâ bir fırsatı kaçırabilirsiniz. Vakit, ancak yerinde kullanıldığı zaman hakikaten nakittir.
**YENt İSTANBUL” un talihli okuyucularından birine hediye edeceği yukarıda resmini gördüğünüz Patek Philippe markalı saat 18 ayar altındır. Kordonsuz olarak vereceğimiz Avrupada satış fiyatı 1250 liradır.
bn saatin

*
IOU kıymetli saatten başka 900 okuyucumuza 25 muhtelif saat hediye edilecektir.
kıymetinde














18 Ayar altından yapılmış olan bn saati kırmızı altın kordon İyi e beraber kazanacak olan okuyucumuz belki de hizsiniz. Patek
Philippe markalı bu saatin Avrupada dükkân satış fiyatı
1500 Uradır
Okuyucularımıza hediye edeceğimiz 1.000 *nat arasında yukarıda resmini gördüğünüz tipte 4 kıymetli saat de vardır. taviçrode Jûger Fabrikasında yapılmış olan bu saatin Avrupada satış fiyatı 500 liradır. Saatin yüksekliği 28,5. genişliği 21, derinil#! ifl santimetre-
dir. Bütün ömrünüz boyunca hiç kurmanıza lüzum bırakmıyacak bu saatlerden dört tanesini talihli okuyucularımıza hediye edeceğiz. Aynı kıymette olan bu 4 saatten İkisi bronz, İkisi de kromdur.






















I
►71
4 »


9

YENİ İSTANBUL
1
Sayfa 6
11 Aralık 1950
w
SAÇ ŞEKLİ ve ÇEHRE
şapkası
4
yi
l
*
*
d
ra-bü-mo-ko-
Suzy'nln siyah satenden yapılmış chantilly danteli İle Küslü zarif bir şapkası
Suzy’nln mavi hasırdan kanotiye şapkası
Gilbert Orcel’in siyah kadifeden straslarla süslü
* 4
7
«4
■ ’I ‘ X’ r* •*
* (r (

i »t-*-
■ ** I V*
II X


■ZADIN zarafeti bahsinde saç ■^tarama sanatı büyük bir yer İşgal etmiş bulunuyor, öyle kİ, bugün hiçbir kadın, saçını İhmal etmemek mecburiyetindedir. Her mevsimin başında, riste, terzilerin yaptığı gibi yük berberler de, yeni saç döllerini teşhir ederler. Saç
lekslyonları elbise koleksiyonları kadar alâka çeker. Zaten zarafet bir bütündür. Normal bir nıo-
■ 1
da. hem modern, hem de pratik, fukat •‘kadın,, a yakışan bir saç şekli meydana çıkarır.
Umumiyet itibariyle saçlar n-zamış değildir, fakat değişik taranıl maktadır. Dalgalar daha tabii ve rahattır. Saçlar şakaklarda büyük dalgalar teşkil ettikten sonra enseye doğru hiçbir çıkıntı yapmaksızın ilerleyip. orada nihayete ermektedir. Fakat: ortaya mühim bir mesele çıkıyor: Bir çeşit saç modelini günün muhtelif saatlerine göre nasıl değiştirmeli? Sabahleyin “spor” hafif bir mlzarpll, hemen öğleden sonra kokteyl ve yemek saatlerinde daha yumuşak ve yatkın hale sokularak süslü bir biçime sokulabilir. Saç şekilleri ayrıca, çehrelerin şekillerine göre, güzel ve zarif aksesuarlarla süslenmektedir-
zarafete sahip olabilirler.
4
%
getirir. Önce, ortadan ayırır,
I
Truakar kollu, san-kırmızı piyedöpul takım. Yaka siyah kadifedendir. Etek siyah yünlüdendir. Şapka küçük olup siyah fötrden yapılmıştır. Üzerinde de küçük bir vualet vardır.
İste dört değişik yüz şekli: .Aşağıdaki dört şapkadan, her yüze hangisi gidebilir seçebilir misiniz? (Cevaplar aşağıda ters olarak yazılmıştır.)
Geceleri, arka yapılmış bir to-de oluyor. Gull-saç tualetlerinl
• •• •
çgen j’iız
k
Rose Valols’mn siyah Ankara fötründen bir şapkası
Gllbert Örflerin siyah hasırdan yapılmış ve siyah kadife ile egretle süslü kokteyl şapka*
Wl«S uoıpıç :z(JA NH9Ö3 nisps auoınuA a.\ :Z3A 3MVM
'»lldııyt :zj NilZ/1
mpfuft nısps o|)oj?ia ırep |U(pp«. u(tan HV7UVACLA
Maud Roser’in parlak siyah fötrden bir. şapkası. Vııaletln kenarları siyah kadife noktalarla süslüdür
!( V
Ol
Jeanııe Lafaıırie tarafından yaratılmış siyah nıuareden şık bir gece elbisesi. Şapka P&uletle'indir
Femard Aubry’nln bu seneki “Hallerine” adlı saç modeli bir hayli alâka uyandırmıştır: Saçlar kulaklar Üzerinde toplandıktan sonra yumuşak bir şekilde ortaya yayılmaktadır. Ense II-zerindeki uzunlukları 4 ilâ 5 cin.
V
s

geçmemektedir. Flu ve dağınık saçlara hiç ras 11 an mam aktadır. Bu şekilde düzgün ve kısa olan saçlar, devrimizin kadınlarına eski Yunan çehrelerinin ahengini vermektedir.
Antoine, saçları başın yukarı kısmında ondüle yaptıktan sonra boyuna doğru İçeriye kıvırmaktadır. Fakat katiyen bukle yoktur, sadece başı tamamen toplayan mahlrane taranmış dalgalar vardır. Birkaç mevsim önce ortaya çıkmaya başlıyan erkek başını andırır saç tualetl, kimse tarafından tutulmamıştır. Keza topuza da hiç rastlanılmıyor. Antonlo, küçük saç tutamlarını helezon! şekilde kıvırmak suretiyle başa değişik bir hava vermektedir. Ortadan ayrılan saçlar simetrik bir şekilde kulaklar üzerinde birikmektedir.
Louls Gervals, alnı açmak suretiyle başı tamamen meydana çıkarmaktadır, kısmı örgüden puz İlâve ettiği la um e, bütün
günün her saatinde değişebilecek şekilde, üç hareketle meydana
sonra ensede iri bukle ve rulo meydana getirir.
Bütün bu saç modelleri, gece broş kllp, tüy, lâıııp kurdele ve vunletlerle süslenmektedir. Saçların arasına yerleştirilen parlak taşlı kolyeler eski zamanda
olduğu gibi alma kadar düşmektedir. Ferııard Aubry, gala saç tunletleri için, ışığı çeken hususî saç tokaları yapmıştır, bukleleri birbirine bu çeşit tokalar-la tutturmaktadır. Maskeli balolar ve büyiik festival gecelerinde saçlara, zarafeti temsil e-den fantazi tüyler konmaktadır. Fakat bilindiği gibi çehreler, saçlar kadar ihtimama muhtaçtır. Makiyaj sanatı da. saç güzelliğini meydana çıkarır. Birkaç sene evvel çok hoşlnndığimiz ma-kiyaj şekli, bu sene bize acayip görünmektedir. Kışın makiyaj çok hafif, kibar, âdeta şeffaftır. Jacques Fath’ın İleri sürdüğü Akçık renkler pek tutulmadı gibi, fakat ten rengi hafif pembe ve sedefimsidir. Yanaklara sürülen allık, elmacık kemiklerini fazla meydana çıkarnııyacak şekilde sürülmelidlr. Alâkayı çekecek o-lan, dudaklarla gözlerdir. Gözlerin, üst kapağına yağlı hafif bir renk sürüldükten sonra, gene gözün üst kısmına hafifçe kalem çekilir.
Netice itibariyle 1950 senesinin İdeal makiyajı son derecede incedir. Maklyajııı on büyük ro-
İÜ dr “gözleri aldatmak” tır. Güzelliğe bir stil, zarafete de son bir rötuş yapar.
Makiyaj için o kadar fazla madde imal edilmiştir kİ, bunların hiçbirini tavsiye etmemeyi daha doğru bulduk. Umumi bir kaide olarak şunları hatırlatmak hayırlı olur: Herşeyden önce cildin üzerindeki bütün küçük kısımları ortadan kaldırmak lâzımdır: Meselâ, masaj, tüyleri alma v.s.. Bütün bu amellyeler büyiik bir sabır ve dikkatle yapılmalıdır. Sonra her türlü fantazi, bütün denemeler mübatı-tır; zira makiyaj modaya tâld olmakla beraber bir kadının şahsiyetine de bağlıdır.
Yeni modanın çerçevesi dahilinde kalmak üzere herkes, kenedine giden tonları seçebilir. Bazı temel renkler esmerlere, bazıları da sarışınlara uygundur, fakat bu renklerin her birinde namütenahi değişik tonlar mevcuttur. Bir modanın bütün car-zlhesinJ de bu değişiklikler meydana getirir. Bir saç tualetinin stili gibi maklyaj da büyük bir maharete ve şahsi zevka ihtiyaç gösterir. Kadınlarda, kendilerine giden şeyleri seçmeğe karşı insiyakı bir meyil vardır. Modanın İleri sürdüğü hususlar İle bu şahsi teferruatı birbirine karıştırarak kadınlarımız büyük bir


r
i

( V -Ç f î












.w
ı*^- \‘











1
i
Yüzlere göre
şapka
11 Aralık 1950
TENİ İSTANBUL
Bayfn T
'M/BLE* Çamaşır kurutma
K makinelerini ve C/ektr/k j süpürge/erini efe j
isteyiniz.
7 Beyoğlu İstiklâl Cad 7t> Sirkeci Hamidiye Cad 16
ARGO TAKS1METRELERl TÜRKtTE UMUMİ VEKİLİ :
MUHTEREM TAKSİ SAHİPLERİNİN NAZA
R I DİKKATİNE
A/monyadon ithal ettiğimiz yeni model "ARGO" TAKSİ SAATLERİ SATIŞA ARZEDİLMİŞTİR.
DİKKAT! DİKKAT! SON MODEL ARABANIZA SON MODEL
Bir”ARGO” saati takınız.
EDGAR KONSOL!
Merkez : Galata, Voyvoda Caddesi Adalet Han No. 33 - 36 5ah§ yeri: BİTİŞİK HEZARAN HAN, Kat 2 - Telefon : 42773



r.ı
TERCÜMAN ARANIYOR
önemli müesM-sedrn türküden
İtalya ricaya ve fransızcadan türkçeye tercüme edebilen l.vl hlr tercüman Hizmet teklifi için P. K. 1393 müracaat
ı
franRi7xay« ve muhtemelen muhtemelen Italyan çatlan aranıyor, etliniz.
FAYDALI İLANLAR
YENİ İSTANBUL’DA
ÇIKAR

M«|hur İNGİLİZ mamulatı
TAM DİZEL DENİZ MOTORLARI
DÖRT ZAMANLI BWM MODELLERİ
Ayıltır ve bayıl
Her türlü izahat için müessesemize müracaat ediniz
ÇELİK ÇEKME BORU
99***
DEVLET DEMİRYOLLARI İLANLARI
POSTAL SATILACAK
TESVİYECİ ALINACAK
blaupunkt
/HÛPELtER/
TOPKAPIDAKİ GENERAL ELEKTRİK AMPUL FABRİKASINA
GELMİŞTİR
BAYAN İŞÇİ
Merzifon Belediye Başkanlığından :
atleri bilir.
4 — Arttırma 19 aralık 1950 salı günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satmalma Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilme SL (16507)
metre muhtelif kutur çekme borusu ve te mubayaa edilecektir.
Kabul edilenler, memleketimizin en modern fabrikasında mevcut her türlü konfor, kolaylık ve imkânlardan istifade edeceklerdir. Muntazam iş ve dikkatli çalışma mukabilinde ilerleme imkânları mevcut olup ücretlerde tedricî arttırmalar yapılacaktır.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından :
Fennî su ve elektrik tesisath beş oda, iki salon, bir mutfağı müştemil şehir gazino binası, sinema ve temsil salonu olarak tahsis edilmiş olduğundan bir kısım mobilyası ile birlikte 14 ay süre İle icara verilecektir.
Arttırma 29-arahk-1950 tarihine rastlıyan cuma günü saat 14 de Belediyede süreli komisyon huzuru İle yapılacaktır.
Fazla malûmat edinmek istl-yenlere şartnamesi parama olarak gönderilir.
İsteklilerin beül günde Belediyemize müracaatları ilân olunur. (17070)
-V'AA
Her gün saat 9 - 18 arası TOPKAPI AMPUL FABRİKASI’na isteklilerin - bizzat müracaat etmeleri ilân olunur.
Bakanlığımız emrine Ameri-kadan Röntgen filmi ithali İçin 50.000 dolar tahsis edilmiştir.
Buna göre Amerikadan Röntgen filmi ithal etmek istlyen Armaların, getirtecekleri filim eb’adı ve her eb’at için de ayn olarak miktarı ile fiyatlarını ve yurda ithal edebilecekleri tarihi İşbu İlânımızdan azami bir hafta İçinde Bakanlığımıza bil dirmeleri ilân olunur. (17023).
15000 da çelik ferruatı
Şartnameler Metro Han 1 İnci kat vezneden 1 lira mukabilinde tedarik edilebilir. (16567)
Sümerbank Nazilli Basma Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden :
1 — Büyük olup olmadıgma dair bir soru; Sebcb-I haj’atımuın bir numaralısı. 2 — Uğursu*. 3 — Tersi bir kumaş nev’İ; Nehrunun çocu klan imza gönderdiği arma-ftan. 4 — Asli; Geniş otlak arasl. 5 — Büyük: Muhaberatta bir ne-vt şifre. 6 — Kuvvetli; Bir harfin okunuşu. 7 — Parça; Bir düzeltici alet ahret (İki kelime). 8 — Leb; ilbay, 9 tır; Tersi İrtişab eden, lfi
300-400 devirli, 3-8 silindirli, 100-1500 Beygir kuvvetine kadar direkt dönüşlü, şanjımansız hava süpürme tulumbalı tipler.
En az orta mektep mezunu veya orta ikiden ayrılmış, otuz yaşından yukarı olmıyan, temiz ahlâklı, ciddî referans verebilecek BAYAN İŞÇİ ALINACAKTIR.
Müesscsemiz atölyesine aşağıdaki şartlan haiz 10 tesviyeci alınacaktır. Bu vasıflan haiz olan! an n 15-12-1950 tarihine kadar müessesemize müracaatları. (16641).
1 — Sanat enstitüsü mezunu olmak. ‘İzmir, Ankara ve İstanbul mezunlan tercih edilir.,,
2 — Birinci veya ikinci sınıf tesviyeci olmak,
3 — İmtihan neticesinde gösterilecek ehliyete göre 100 kuruşa kadar saat ücrotl verilecektir. İkinci sınıf tesviyeciye 68-75 kuruş, ikinci mnıftan aşağı İse alınmaz.
4 — Piyasada yetişmiş, sanat okulu mezunu olmıyan istekliler de, birinci sınıf tesviyeci imtihanında muvaffak oldukları takdirde işe alınacaktır.
1 — Geri dönen "«e® veya «tya,, (İki kelime). 2 — Bir şeyi temsil eden işaret; Bir mahfaza nev'L 3— Rağbet; Kan. 4 — Ecnebi bayan; Düzgün hale getir. 5 — Tersi soru eki; Temin. 8 — Frarunzca bir harfin okunuşu; Limonluk; Neft edatı. 7 — Bilgin; Çobanın can yoldaşı. 8 — Arzu; Hafriyat 9— Avrupanın bir başşehrine mensup. 10 — Her yeni çıkana uydukları İçin bası kadınlara öyle derler (İki kelime).
Devlet Demiryollan Haydarpaşa Satınalma Komisyonundan:
1 — 8820 çift muhtelif No.larda postal kap ah sarf amiliyle satılacaktır.
2 — Muhammen bedeli 49680 Hra olup muvakkat teminat) 3724 lira 50 kuruştur.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmakta
Her türlü deniz vasıtasına,balıkçı teknesine, büyük ambar gemilerine, römorkörlere, tankerlere ve yolcu gemilerine süfal, emniyet ve tasarruf saglıyan son sistem deniz tipi DİZEL motorları.
Ankara Valiliğinden :
1 — Ankara Arkeoloji Müzesinde yapılacak 20368 (yirmi bin Oç yüz altmış sekiz) lira (41) kuruş keşif bedelli onarım işleri açık eksiltmeye konulmuştur.
— Geçici güvenlik akçesi (1527) Um (63) kuruştur.
— Bu işe alt fennî ve özel şartnameler her gün mesai aa-dahllinde Ankara Arkeoloji Müzesi Müdürlüğünde görûle-
ika. 2 — Ataia; A-d; Ast. 4 — Amâk;
EşL 8 — Ta; Adî; îbate. 8 — Akide; asajs. 10 — isabet
800 1200 devirli, 2-6 silindirli, 25-100 Beygir kuvvetine kadar şanjımanlı redüksiyonlu tipler.
I. E. T. T.
İsletmelerinden
4 — 2490 sayılı kanun hükümlerine göre isteklilerin bu işe alt Müzeler Genel Müdürlüğünden alacakları yeterlik belgeleri* teminat makbuzları ve 1950 yılı Ticaret Odası vesikaları ile birlikte 12A2.1950 salı günü saat 15 te Arkeoloji Müzesinde toplanacak komisyona başvurmaları bildirilir. (16177)
Türkiye Umum Mümessil
NİJAD SERVEN ve ŞERİKLER t Kom. Şti İSTANBUL — GALATA
Dış Lâstik Alınacak
Ankara Yollar 4. Bölge Müdürlüğünden:
1 — Bölgemiz için 100 adet 750x20 eb’admda ve 12 adet 650x16 eb’admda oto dış lâstiği kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 28.370.00 (yirmi sekiz bin üç yüz yetmiş) lira olup geçici teminatı 2.128.00 (iki bin yüz yirmi sekiz) liradır.
3 — Kapalı zarf eksiltmesi 22.12JL950 cuma günü saat 16 da Ankara Etlik yolu üzerindeki bölge müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. Zarflar saat 15 e kadar komisyona verilmelidir.
4 — Bu işe alt şartname çalışma saatlerinde bölge müdürlüğü teknik hesaplar servisinde görülebilir.
5 — Zarflar firma veya şahısların hususî İşaretleri İle mühflr-lenmelldir. Para gibi umumun elinde bulunan şeylerle mühürlenmiş zarflar ve postadaki gecikmeler kabul edilmez.
6 — 2490 saydı kanun ahkâmına uygun olarak müracaat edilmesi ilân olunur. (16792)




Ulvi Yenalın dün verdiği beyanat
Birinci devrede oynıyan Kaleci Abdülkadirin yediği hatalı goller mağlûbiyetimize sebep olmuştur
Ankara, 10 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bugün yapılan Türk - Fransız (B) millî takınılan karşılaşmasından sonra kendisiyle konuştuğumuz eski millî takım kalecisi ve hâ-len Futbol Federasyonu Başka-m Ulvi Yenal şunları söylemiştir:
"B Millî Takımımız bugün çok talihsizdi. Şayet biraz şansımız olsa idi rakibimiz Fran-enzlan yenebilirdik. Ben şahsan Fransızların bu takımının bizi yenecek kadar kuvvetli olmadığı kanaatindeyim.
Sözlerime şunu da İlâve ede. yim ki. birinci devrede oynıyan kalecimiz Abdülkadirin hatam mağlûbiyetimize sebep olmuş. tur.H
Helsingbourg bugün geliyor
İsveç İlkinin Oçüncüsü Helsingbourg Futbol Takımı bugün öğleden sonra saat 15 te hususî bir uçakla Yeşilköye gelmiş olacaktır.
Helsingbourgna yapılacak o-lan maçlar için 16, 17 ve 20 a-ralık tarihleri tesbit edilmiş olduğundan, Helsingbourg cumartesi gününe kadar iki üç antrenman yapmak fırsatını elde etmiş olacaktır.
Dün yapılan
Çukurova Takım Koşusu
Çukurova Takım koşusu dün sabah Topkapı - Maltepe arasında yapıldı. Açık ve güzel bir havada yapılan bu yarışmaya KaragücÜ, Fenerbahçe, B. X K., Tekel, Beyoğluspor ve Kurtuluş Kulüplerine mensup (42) atlet katılmıştır.
Bilhassa ilk defa bu yarışmalara katılan Karagüçlüler büyük bir varlık göstermişlerdir.
Teknik sonuçlar?
Küme: m - 4000 metre.
1 — Fenerbahçe 14.25.5 (E-dip, irfan, Erdoğan).
2 — BJ.K. (B) 15.22.3 (Alp,
Tolon, Aydın).
3 — Kurtuluş 16.15.1 (Save-ras, Holevas, Hristidis).
4 — Boyoğluspor (Lambrini-dls, Tezkoşar, Belin),
Küme I: 6000 metre.
1 — Tekel (A) 23.15 (Nuri, Mehmet, Şaban).
2 — Tekel (B) 26.22.1 (Salâha ddin, İbrahim, Ertuğrul).
3 _ KaragücÜ (A) (Avram,
Hristo, Mehmet).
4 — KaragücÜ (B) (Oğuz,
Haşan, Mustafa).
5 — KaragücÜ (D) (Rama-
zan, Nabl, Mehmet).
6 — KaragücÜ (E) (Saba-
haddin, Nazif, İzzet).
Bisiklet yarışım MeksikalI Garcia kazandı
Mexico City 10 (YİRS) — Burada yapılan beynelmilel bisiklet yazışında, MeksikalI yarışçı, Rl-cardo Garcia birinci gelmiştir. İki hafta müddetle devam eden bu yarışların İkincisi, Leon Duuu isimli bir Fransızdır. Müsabaka birincisi yarışı 50 saat, 32 dakika 21 saniyede bitirmiştir.
Hakem ile oyuncu arasında bir hâdise
Galeattl, bugün İtalyanların 1 numaralı hakemi ise, dünya kupası maçlarına dâvet edilmiş olan Dattilo da 2 numaralı hakemi olarak tasnif edilmiş bulunmaktadır. Stadio de Bologne gazetesinde çıkan bir habere göre Dattilo. son günlerde idare ettiği bir maçta İtalyada a-kisler uyandıran bir hâdisenin çıkmasına sebep olmuştur. Sözü geçen gazeteye nazaran Dattilo gûya ‘•hakemlikteki nüfuz ve otoritesini., göstermek sevdasına kap* tarak beynelmilel oyuncu Cappello’yu hakemlikle kabili telif olmıyacak bir tavırla sahadan dışarı almıştır. Gazete bu hususta bir tahkikat a-çılmasım istemekte ve Dattilo* -nun yaşının ilerlemiş olmasının da süratli bir maçı muvaffakiyetle idare etmesine mâni olduğunu kaydetmektedir. Bununla beraber sahadan çıkarılan Cap-pello on bin liret para cezasın? mahkûm edilmiş olmakla bera ber, ayrıca müteakip maçlardı* oynı yamamak cezasından aile dilmlştır.
i
Dün Ankarıuln B milli takımımı ra karşı oynayan Frangı* millî takım oyuncularından altısı, Petit Fite, Glanncsl, Strlconne, Louls, Trirond, DokovskL
Dün Ankarada oynanan millî maçta
Futbol kaidelerine
riayet edelim
Yazan : Sadi KARSAN
ransız
ft
Ankara, 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 19 Mayıs Stadyomıınun bütün tribünleri hıncahınç dolmuş bulunuyordu. Saat 11 te önce Fransız, onu takiben de Türk Milli (B) takımları seyircilerin coşkun sevgi tezahüratı arasında sahaya çıktılar. Mûtat merasimden sonra takımlar yerlerini aldı ve bandonun çadlığı Fransız Milli Marşı ayakta dinlendi. İstiklâl Marşımız çalınırken tribünleri
Hususi maçlar
Beykoz, Îstanbulsporu;
Taksim de Beyoğlusporu yendiler
Beykoz, îstanbulspor, Taksim ve Beyoğluspor takımlarının tertip ettikleri turnuvaya dün İnönü Stadında 2500 kadar bir seyirci kütlesi önünde devam edilmiştir.
Feridun Kılıcm İdare ettiği ilk maçta Beykoz îstanbulsporu 2-1 yenmiştir. Maçın ilk devresi 1-1 berabere idi. ikinci devrede açılan Beykozlular yirmi dokuzuncu dakikada Cengiz vasıtasiyle galibiyet gollerini kazanmışlardır.
ikinci maç hakem Şaz! Tez-can’m idaresinde Taksimle Beyoğlu spor takımları arasında oynandı. tik devre 1-1 berabere bitti, ikinci devrede her İki takım da birbirlerine karşılıklı birer gol attılar. Tekrar berabere giren oyundan sonra Taksimliler daha canlı oynamıya başladılar ve yirmi dokuzuncu dakikada Niko Taksimin galibiyet golünü attı ve maç da 3-2 sona erdi.
Vildan Aşir, yeni vazifesinden istifa etti
Ankara, 10 (T.H.A.) — Yeni tâyin edildiği Hasanoğlan Köy Enstitüsü Beden Terbiyesi öğretmeni vazifesine geçenlerde başlamış olan eski Beden Terbiyesi Genel Müdürü Vildan Aşir Savaşır bugün bu vazifesinden İstifa etmiştir. Vildan Aşir bu istifası hakkında hiçbir şey söylemek istememiştir.
Ping - Pong maçları
Teknik Üniversite ile Galatasaray Kulübü arasında tertiplenen ping - pong turnuvası dün kulüp lokalinde
maçta Anastas (G.S.) (T. Ü.) yi 3 - 0: Turan Orhan (G.S.) ı 3 (G.S.) Sadi (T.Ü.)
duri (G.S.) Ergun yenmiştir/
Takım tasnifinde birinci; Teknik Üniversite ikinci olmuştur.
yapılmış, ilk Güneri (T.tl.) Hikmet
- 2;
yi 3 - 2; Bu-(T.Ü.) u 3-2
Galatasaray

yendi
İkinci devrede takımda yaptığımız tadilâtla güzel bir oyun çıkartarak, üstüste iki gol kazandık — Naci, Lefter ve Muzaffer oyunun başından sonuna kadar iyi oynadılar
dolduran binlerce seyirci hep bir ağızdan İştirak etti. Takımlar şu kadrolarla oynıyorlardı:
Türk Millî B Takınn AbdÜlkadlr Naci
Salâhaddin
Galip
Zekeriya
Vedlî
Kâmil Muzaffer Lefter Şevket Bülent
Milli B Takımı Dokovaki Glanessl !
Triround Jonquet Vandoren
Courteaua
Fransız
Rouivere
Salem
Pelit Fils Louis Levandousk
de Fringer
Emest
Sulhi Garan, SamLh
Hakem: (İsviçre), Duransoy.
Maç saat 14.05 te başladı. Santrayı yapan Türk muhacimleri Fransız kalesine doğru aktılar, top kornere çıktı. Fran-sızlar aleyhine atılan kornerden gelen topu Lefter kaçırdı. Ü-çüncü dakikada Galip şahsî bir akında çalım yüzünden topu kaptırdı. Saha çamurlu, top kontrolü güç oluyor ve oyuncular sık sık düşüyorlar. Beşinci dakikada, 18 çizgisi üzerinden Muzafferin çektiği şüt avta gitti. Devrenin ilk dakikalarında hâkimiyet Türklerde. Fakat Fransızların süratli açıklan vasıtası İle yaptıklan akınlar. Türklerin mütereddit ve kaleci ile anlaşamıyan müdafaasını sarsıyor. Her iki takım da yerden oynuyor. 10 uncu dakikada, Bülent Fransız kalecisi ile karşı karşıya kaldı, kuvvetli bir şüt çekti ve topu kaleci kolaylıkla tuttu. 12 nci dakikada takımı-nm en iyi oyunculanndan olan Fransız sağaçığı topu sürdü, Türk kalesine yaklaştı, şut atıyor, top kaleyi bulmadı ve Fran sız solaçığına geçti. Nacinin İhmal ettiği solaçık yakın mesafeden takımının ilk golünü attı. Bir dakika sonra hemen kombinezonla Fransızlar gollerini attılar. Bu iki Türk müdafaasının hatası
Fransızlar, enerjiye dayanan, gösterişsiz fakat sert oynuyorlar. 18 inci dakikada, Naci sağdan güzel bir frikik çekti, top büyük bir şans eseri olarak ra-
aynı ikinci golde vardı.
Fransa Milli Takımı
HoUandayı 5-2 yendi
Paris, 10 (YİRS) — Bugün burada yapılan Fransız - Holân-da A millî takımları futbol maçını Fransızlar 5-2 kazanmışlardır.
Fransız takımı oyuna çok süratli başladı ve bu hâkimiyetini oyunun sonuna kadar devam ettirmeğe muvaffak oldular.
Şükrünün Fagg’o’ya at(»ğ» gollerden
Palermo Takımında oynıyan Beşiktaşlı Şükrünün Faggio Takımına 5 eol attığını diiıı yazmıştık. Yukarıkl resimde. Şiikniyü Faggio hafinin müdahalesin e rağmen dördüncü golü ağlara tukurken gö ruyursıuıuz.

kip kale direğine çarparak avta gitti.
20 nel dakikada, Fransız sol. içi üçüncü golü attı.
Üçüncü golden sonra, Türk Takımı daha ağır basmaya başladı. Fransız müdafaasının iyi
adam tutması, gol olmasını önlüyordu.
32 nci dakikada Lefter şahsî bir hücumla rakip kale önüne geldi ve topu Zekeriyava geçirdi. Zekeriyanın çektiği şutLa top avta gitti. Türk akınlan
art-
Fransızlara karşı güzel bir oynnçıkaran soltç Lefter ve sol Muzaffer
★ ★ ★
Misafirler maçtan sonra ne dediler ?
Ankara 10 (T.H.A.) — Türkiye (B) Fransa (B) Millî maçını müteakip müteaddit sporcu ve idareciler maç hakkındaki mütalâalarım muhabirimize şu şe-şckilde anlatmışlardın
M. Henry Delanauy (Fransa Futbol Federasyonu Sekreteri):
“Maç çok çekişmeli oldu. Oyunun zevkten ziyade arası ra kinci bir hal almasına çok üzüldüm. Türklerin en iyi oyuncusu sol iç Lefterdir. Yalnız şunu da söyleyeyim ki, biz maçtan evvel yaptığımız anlaşmada ancak sakatlanan bir tek oyuncunun değiştirilebileceği (kaleci hariç) hususunda anlaşmıştık^
Tibaret (Takımın antrenörü):
“Çok kötü bir maç oldu. Maçın bilhassa dostlukla alâkası yoktu. Lefter en iyi oyuncunuz-dur.H
Jonquet (Takımın kaptanı):
^Doğrusunu isterseniz bu maçtan sakatlanmadan çıkabildiğime memnunum. Takımınız bizden iyi
Makabiat Kupası basketbol maçları
Makabiat kupası basketbol maçlarına dün Teknik Üniversite salonunda devam edilmiştir. Çok kalabalık bir seyiıci önünde oynanan ilk maçta Galatasaray, Makabiat takımını 53 . 76 mağlûp etmiştir.
ikinci maç Kurtuluşla Beyoğluspor arasında oynandı. Çok çekişmeli ve heyecanlı geçen birinci devre sonunda sayılar 11 - 23 Beyoğluspor lehineydi. Hâkimiyetini ikinci devrede de devam ettiren Beyoğluspor, Kurtuluşu 44 - 34 yenmiştir.
Neticede kupayı Beyoğluspor kazanmış; ikinci Kurtuluş, Ü-çüncü Galatasaray, dördüncü Makabiat olmuştur.
Geçen hafta Londrııda oynanan LlverpooJ, Chelnea maçından bir görünüş. Li-vcrpoo! soliçi güzel bir kafa vuruşu İle topu santrforunun önüne düşürmeye çalışıyor. Maçı 1-0 Liverpool Takımı kazanmıştır.
bnf
hak
(Kafile tanınmış
olmadı.
oynadı. Biz de galibiyeti eden oyunu oynıyamadık. Takımınızda en İyi oyuncular Lefter ve Muzafferdir.^
Jacques de Rlswyck fle gelen Fransanın en spor münekkidi):
“Maalesef maç îyl
Yalnız şunu da söyilyevım ki, bizim A millî takım oyuncularını bunlarla mukayese dahi edemezsiniz. Bütün temennim tam kadromuzu seyrettikten sonra takımımız hakkında kanaatlerinizi değiştirmenizdir. Lefter, Naci ve Muzaffer çok iyi oyunculardır
tıkça, Fransızlar daha sert oynamaya başladılar. Devre boylere 3-0 Fransızlar lehine sona erdi.
ikinci devrede Türk Takımı kaleye Abdülkadirin yerine Cihadı, sağhafa Salâhaddinln yerine Harp Okulundan Mustafayı ve santrfora Şevketin yerine Bülendl alarak çıktı. Fransızlar, bu değişikliğe itiraz ettiler. Fakat, itirazı mucip bir vaziyet ol. madiği anlaşıldı, ikinci devre tamamen Fransız yan sahasında oynandı. Türk muhacimlerinin bütün akınlartnı Fransız müdafaası, ancak çok sert favllerle durdurabillyordu. 7 nci dakikada, Lefterin güzel bir şutunu Fransız kalecisi kurtardı.
10 uncu dakikada top Bülende, Bülentten Leftere ve Lefterden Galibe geçti. Galip kale önündeki karışıklıktan İstifade ederek takımının ilk golünü hafif bir vuruşla yakın mesafeden yaptı. 20 nci dakikada. Cihadın iki muhakkak golü kurtardığını görüyoruz. Oyun sertleşmekte devam ediyor. Hakem kasti favlleri serbest vuruşla cezalandırıyor.
ikinci devrenin 34 üncü dakikasında hakem maçı tatil etti. Fakat yan hakemler, maçın bitmesine daha vakit olduğunu hakeme söylediler. Yapılan hava i-le oyun tekrar başladı. 38 ind dakikada, Türk muhacimlerinin yaptığı tehlikeli akınlardan birinde, top Galibe geldi ve Galip karışıklıktan bilistifade Takımının ikinci golünü Vaziyet 3-2 Fransızlar
Heyecan son haddini bulmuş, Türk muhacimleri daimi olarak Fransız kalesini sıkıştırdıkları halde gol çıkaramıyorlar. Fran-sızlar sert oyunlarında devam e-di yor lar.
Maçın son dakikalarında Fran-sızlar topu taca atarak vakit geçirmek yolunu tuttular ve maç 3-2 Fransız Takımı lehine sona erdL
Takımımızda başta Muzaffer. Naci olmak üzere Lefter güzel bir oyun çıkardılar.
Hakem maçı kabil olduğu kadar fena İdare etti. Bizim ikinci sınıf hakemlerimiz bile daha iyi İdare ederlerdi.
Türk attı, lehine.
defa oy-iki taraf dokunsa vaziyette
Son zamanlarda futbol müsabakalarının idaresinde yavaş yavaş itiyad haline gelmek istidadını gösteren bir hâdise dikkat nazarımızı çekmeye başlamıştır. Hakemlerimizden bazıları ceza sahası dahilinde çift dokunaklı vuruşları (endlrekt vuruşlar) İptizale uğratmak yoluna sapmış gibi görünmektedirler. Belki onlan bu yola sevkeden âmil hissiyatlarına mağlûp olmalarından ileri gelmektedir. Bir taraftan işlenen hatanın cezasız bırakılmaması diğer taraftan da verilecek cezajrun ağır olması keyfiyeti haleti ruhiyele-ri üzerinde tesir ederek bu iki vaziyeti telif edecek böyle mutavassıt bir formül tatbiki ihtimal onlar İçin en mülayim bir şekil telâkki edilmektedir. Futbol umumî kaidelerinin sarahati karşısında vaziyeti başka türlü mütaleaya İmkân göremiyerek bu fikri ileri sürmüş bulunuyoruz- Çünkü malûm bulunduğu veçhile futbol umum! kaideleri ortaya bir takım hükümler koymuştur. Eıı hükümlere riayet edilmek mecburiyeti vardır. Uyulmadığı takdirde gerekli cezalar tatbik edilecektir. Meselâ umumi kaidelerin bir maddesi oyuncular için menedilmiş olan dokuz hareketi sayar. Bunların kasden yapılması takdirinde de verilecek cezalan tâyin ve tesbit eder. Bunlar da bilindiği gibi hasma çelme takmak, tekme vurmak, topu el ile çelmek, gayrı nizamî şekilde çarpmak. Ilh... dlr. Bu memnu hareketler top oyunda olduğu takdirde kasden ceza sahası içinde yapılacak olursa bu hareketi yapan oyuncunun aleyhine bir ceza vuruşu, ceza sahasının dışında yapıldığı takdirde ise bir serbest vuruş verilir. Bu cezalar direkt serbest vuruşlardır. Yani top doğrudan doğruya kaleye girerse gol olur. Endrekt dediğimiz vuruşlarda ise topun muhakkak ikinci defa oynanması takdirinde ancak gol olabilir; burada ikinci nanmaktan maksat, topa vurandan gayn, her oyuncusundan herhangi birisine top kıl kadar dahi, ikinci defa oynanmış telâkki edilir ve bu gol olursa muteber sayılır.
Bu izahatı vermekten maksadım seyircilerden bir çoklarının hattâ oyunculardan bile bazılarının endrekt vuruşlar hakkındaki noksan olan bilgilerini tamamlamak içindir, Çünkü dikkat ediyorum bu gibi atışlarda vuruşu yapan oyuncu muhakkak yanındaki arkadaşına pas vermek yolunu tutuyor. Halbuki pek âlâ herhangi bir oyuncuya çarptırılmak suretiyle de atış yapabilir ve böyle bir falso aJarak top galeye girecek olursa gol olur.
Endrekt vuruşlar dokuz memnu hareketin dışında kalan yine menedilmiş diğer bazı hareketlerin yapılması takdirinde verilir. Bunlar da kalecinin topu üç adımdan fazla elinde taşıması, ileri yapılması lâzım gelen ceza vuruşunun (penaltı) geri yapılması, top yokken koşan bir oyuncunun önüne geçilerek harekâtına mâni olunması, tehlikeli oyun tatbiki nezakete aykın söz ve harekette bulunulması, taç atışlarında ve kale vuruşlarında topun doğrudan doğruya kaleye girmesi gibi hallerdir.
Vaziyet bu şekilde açıklandıktan sonra hasma şiddetle çarpmak, karşısındaki oyuncunun beline sarılarak geçmesine mâni olmak 9 memnu hareketin içinde yer alan vaziyetlerdir. Bunlara verilecek ceza direkt serbest vuruşlardır.
İşte geçenlerde bu iki vaziyetle ceza sahası İçinde karşılaşıldığı halde hakemin penaltı yerine endrekt vuruş vermesi bizi hayretler içinde bırakmıştır. Bu ve buna benzer daha diğer ahvalde yine aynı suretle hareket edilmiş olması, bu hususta artık gerekli ikazın yapılması lâzım geleceği kanaatini bizde uyandırmıştır.
Hakemlerimizin hiç bir zaman hissiyatıariyle hareket etmemeleri, hâdiseleri daima objektif olarak mütalâa edip kararlarını vermeleri iktiza edeceğini kendilerinin de bl kadar bildiklerinden eminir. Ancak ne istemiyerek olsa dahi, hislerinin tesiri da hâdiseler ispat etmiş oluyor.
Hakemin bu hâdiseleri görmemesi receye kadar mazur görülebilirdi. Fakat düdüğü de çaldıktan sonra verilmesi gereken cezayı futbol umumi kaideleri hilâfına değiştirmesi hiç de doğru bir hareket değildir. Bu gidişle acaba ağır bulduğumuz» verilmesini gönlümüz arzu etmediği penaltıyı kaldırıp yerine en. drek serbest vuruşu mu ikame etmek istiyoruz^. Doğrusu maksat anlaşılamıyor.
yapalım ki, bazan. altında kaldıklarım
bence yine bir de-gördükten ve
Dünya spor oloylon
DÜNYA GOL KIRALLARI
i
Bugüne kadar en fazla gol a-tan futbolcular hakkında son günlerde .enteresan bir İstatistik neşredilmiştir. Yayınlanan bu
maçı

E 5ı


İstatistiğe nazaran Ingüterede zamanının meşhur milletlerarası oyunculanndan olup bugün Halle City’nin antrenörlüğünü yapan Carteriin bütün futbol hayatında 202 gol attığı tesbit e-dilmiştir.
İtalyanlar da kendi meşhur o-yuncularından hangilerinin en fazla gol atmış olduğunu merak etmişler ve bu maksatla bir liste tanzim etmişlerdir. Bu listenin başında geçen sene kısa bfar müddet Beşiktaşı da çalıştırmış olan ve bugün italyada Patrica Kulübünün antrenörlüğünü İfa eden dünyaca tanınmış Meazza gelmektedir. Bu oyuncu 272 gol yapmıştır. Fakat geçen pazara kadar bir dünya rekoru teşkil eden bu rakamı yine meşhur İtalyan oyunculanndan Piola 273 e çıkarmak suretiyle kırmıştır. Yaşının ilerlemiş olmasına rağmen Piola hâlen Navare takımında oynadığına göre bu raka. mın da muvakkat olduğuna ve daha kırılacağına şüphe yoktur. Galatasaray Fenerbahçe cribj».
Tıpkı Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki rekabet gibi İtalyada Milânonun iki tanınmış kulübü olan Juventus ile Lnter-nnzionale (eski Ambrosiana) nm aralarındaki rekabet de çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bugün yaptıkları maçlarda yetmiş seksen bin seyirci toplayan bu meşhur iki takım ilk defa 1909 senesinde çok yağmurlu bir günde karşılaştıkları zaman sahada ancak ... 50 kişi varmış.
O tarihlerde yine bizde olduğu gibi İtalyada da hakemler yağmurlu havalarda şemsiye ile maç İdare ederler, hattâ daha ileri giderek kot ve lâstik anlatıldığına Juventus’ün bir kestane satıcısı kışın kalenin yanında durur kaleciye sıcak sıcak kestane ikram eder, top uzaklaştığı zamanlarda da mangalında ısınmasına yardım edermiş. Bilâhare vuku bulan şikâyetler Üzerine kestaneci kaleden uzaklaştırılmış.
kalecileri de trenç, giyerlermiş. Yine göre o devirlerde taraftarlarından

Comments (0)