12 Aralık 1950
Salı
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL
Yıl 2
Sayı 377
10 kuruş
} eni İstanbul’un KUPONU
TAHSİL KUPONU

1.000 Saat 1.000 Sut 1.000 Saat 1.000 Saat 1.
1.000
1.000
1.
1.000 Saat 1.000
LÛ00 Saat LOGO
Rcynttu - MOeim Caddesi 6.8. Telefon : 447İ5G . 44757 Snnfcral
Tesis eden: Habft» Edfb - TÖRFHAN
-/
.000 Saat aat «
Saat
Saat
1.Û00 Saat 1.000 1.000 8aat 1.000 1.
ı.
1.
1.
1.000 Saat 1.000
1.000 Saat LW
.000
OK)
ÜOO
Posta Krrtnsn : 447 . tstanbnl. Telgraf Adresi : ÎTefln. İstanbul
Truman, bu hususta iki partinin tam ittifakını talep etmektedir
Do JLattre
de Tasfcigny
Koreye asker şevki kararı tasvip edildi
Birleşemiyen milletler
TARÎH sayfalan, millet-■ lerin eski zamanlarda bîrbirleriyle birleşmek için çok uğraştıklannı, fakat kısa ve seyrek istisnalar bir tarafa bırakılacak olursa, bu işin bir türlü başa-nlamadığını gösterir. Na-poleon’un istilâ hareketine, eski Ayastafanos ve şimdiki Yeşilköye kadar gelen Rus kuvvetine karşı milletlerin birleşmiş olmalan
gün için dahi nümune alınacak güzel misallerden bir iki tanesidir.
bu-
VFashington, 11 (YİRS) — Raşlmn Truman, bugün Amerikada fevkalâde ahvalin ilânı ile ilgili meselelerin konuşulması için çarşanıl>a giinii yapılacak olan toplantıya, iki partiye mensup kongre liderlerini çağırmıştır.
Beyaz Sarayın bu hususta yayınladığı bir tebliğde, fevkalâde ahvalin ilânı için halen ancak bazı teferruatın tesbiti işi kaldığı lıelirtihnektedir. Bu üzerinde Truman, iki mektedir.
Fevkalâde ahvalin senesinde İkinci Cihan beyanatiyle terkettiği ihraz edecektir.
Demokrat Çoğunluk Lideri Senatör Scott Lııcas, Başkan Tnınıaııla yaptığı görüşmeden sonra, Başkanın, Kongre şeflerine ıniiracaatle, Amerikanın topyekûn se-ferberliğe ne ölçüde gitmesi gerektiği hakkında danışmak niyetinde olduğunu bildirmiştir. Senatör, şahsan "İnsan ve sanayi" kaynağı bakımından memleketin tanı bir seferlıerlik yapması icap ettiği fikrinde olduğunu ve fiyatlarla ücretlerin kontrolüne taraftar bulunduğunu söylemiştir.
Hindîçinî
savaşı
partinin de tem
miilıinı mesele ittifakını iste-
ilânı ile Başkan
Harbinin sona erdiği halikındaki bazı istisnai salâh y etleri tekrar
Truman, 1946
Son 34 seneden beri yine ortaya çıkan kahredici istilâ hareketlerine karşı, itiraf etmeliyiz ki, demokrat miDetler bir türlü birleşmek imkân ve kudretini bulamamışlardır. L ve II nci Dünya Harplerinde, bütün demokrasi âlemine mensup memleketlerin çektikleri azap ve ıstırap, kendilerine artık birleşmek ihtiyacını ispat etmeye yeten bir imtihan sayılmalıdır. Biz, bunu demokrasinin ve hürriyet sevgisinin her gün biraz daha yerleşmesi için çalışan insanlık gayretleri bakımından acı bir hâdise olarak düşünebiliriz.
Biz, hattâ daha ileriye giderek yıllarca düşman istilâsı altında kahır çekmiş, mahrumiyetler içinde çırpınmış memleketlerde, birleşmek için en mücbir sebeplerin mevcut olması iktiza, ederken bilâkis, oralarda, I Kore(l(?n çekilmeyi sajtbyacak olan tahliye limanlarını
yarının istilâsına alışmışlar gibi bir tevekkül görmekteyiz. Bunun mühim sebeplerinden biri de 1918 den sonra dünya politikasına, lâyık olduğu ehemmiyet ve ciddiyetin verilmemiş olmasıdır.
Yukarıdaki harita, hrlliba^lı müttefik «nva$ biri lideriyle» İcap ettiği
Fransızlar, muhtemel bîr Çin tecavüzüne karşı askeri tedbirler alıyorlar
VVashlngton, 11 A A. (United Press) — İnanılır askerî ve diplomatik kaynaklardan bildirildiğine göre. General Jean de La 11 re de Tassigny’nin yüksek komiser ve başkomutan sıfatiy-le bu ay içinde Hindlçinlye gitmesi. önümüzdeki sene başlann-da beklenen Vletmin taarruzunu karşılamak hususunda-Ayarlı askerî ve sivil tedbirlerin alınmasını sağlayacaktır,
Çin komünist kuvvetleri, şimdi Korede de olduğu gibi, müdahalede bulunacak olurlarsa o zaman durumun nazikleşeceğine işaret edilmektedir.
Teyid edilmeyen haberlere bakılırsa Güney ÇLnde 4 haftada hududa nakledilebilecek vaziyette 200.000 Çinli komünist bulunmaktadır. Buradaki kaynaklar, Güney Çindeki talim gören Vietmin miktarını 10 - 15.000 m in etmektedirler.
önümüzdeki sonenin ilk 3 a-yında Çin Hindindeki Fransız kuvvetlerinin Vletmin kuvvetleriyle çarpışabilmelerini sağlayacak miktarda silâh geleceği u-mulmaktadır.
Fransız Kuzey Afrîkasından Fransız takviye kuvvetleri Hin-diçinlye doğru yola çıkmışlar-dır. Fakat Fransa en iyi talim g«rn^^rnm^nfı*r!Yrt A İhıraf-
yada tutmak zoruudadır.
Fransa, Hindiçinîde Fransız askerlerinin yanıbaşında harp etmeleri için Amerika ve Birleşmiş Milletlerden şimdiye kadar asker istemiş değilse de gerçekten bir komünist istilâsı kua geldiği takdirde böyle talepte bulunması ihtimal hilindedir. x
kamplarda askerleri arası tah-
göstermnktrdlr. Kesik oklar, 8 inci ordu ile 1 inci deniz ve 7 nel piyade tümeninin ricat yolunu tesblt etmektedir.
Halk Partisinin dünkü temkinli hareketi takdirle
I karşılandı.
Ankara, 11 (Yeni tstanbulun Ankara mümessili Refik Ahmet Sevengil bildiriyor) — Mardin müstakil milletvekili Kemal Türkoğlu He Millet Partisi sözcüsü Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı taraflarından verilmiş olan gensoru, tahminlerin hilâfına olarak Büyük Millet Meclisini, saat 15 den gece yarısına kadar süren bir müzakere halinde ve zaman zaman ehemmiyetli safhalar geçirerek meşgul etti. Başkanlık, bizzat Refik Koraltan tarafından yapıldı. Müzakerenin saat 19 a kadar olan ilk kısmında denilebi lir ki gensoruya imza koymuş olan iki milletvekili He Hükümet Başkanı ve Dışişleri Baka • nı arasında dış mesele adı altında bir iç politika mücadelesi geçmiştir. Müzakerenin bu safhasında C.H.P. milletvekillerinin zaman zaman vuku bulan dâvet ve tahriklere rağmen hemen hemen mücadeleye karışmamak şeklinde bir taktik güt tükleri görülüyordu. Saat 19 dan sonraki İkinci kısımda ise müzakerelerin ağırlığı C.H.P He Hükümet arasında veya C. H.P. etrafında tekftsüf etmiştir denilebilir.^Gensoru müzakeresi. Meclisteki müstakil milletvekillerinden Hamdullah Suphi Tan-növerin, Ali Fuat Cebesoyun gecenin geç saatlerinde kürsüye gelip söz söylemelerine sebep olduğu gibi D.P. ye mensup 33 rniHetvekili de Hükümeti desteklemek mevzuunda söz almışlarda Müzakereler man gürültülü vc hava içinde geçti, man Bölükbaşı ve oğlu tarafından
cumlann D.P. çoğunluğu tarafından karşılanması ve mukabele edilmesi safhalarını bu a-rada zikretriSek lâzımdır. öte yandan C.H.P. tarafından umumiyetle gösterilen ağırbaşlılık bizzat Başbakanın takdirine ve rnedhü senasına sebep olmuş, aynı suretle Başbakanın temkinli ifade tarzı C.H.P. muhale-fetinin alkışlariyle karşılanmıştır.
zaman , za-elektrikli bir Bilhassa Os-Kemal Türk-ynpılan hlL
vu-bir da-
Menderes, kendilerine teşekkür etti
t
Standard birtik tâbirinin açıklanmasını istiyen önerge sahiplerine, Başbakan: Bu sual Hükümeti müşkül duruma düşürmek maksadiyle sorulmuştur. Memleket menfaatleri cevap vermemeyi icap ettiriyor, dedi.
lükûmetin almış olduğu kararı
351 mevcudun 311 i destekledi
Milletleri birleştirmek için onlann ruh ve zihinlerinde yarının tehlikesini açıklık ve çıplaklığı ile ortaya koymak icap ederken, bütün milletler bunun esasını koyacak konferans ve kongrelerde daha ziyade ufak şeylerle uğraşmışlar ve işin ehemmiyetini, ciddiyetini meydana çıkarmak kudretini gösterememişlerdir. Muazzam binalar, nihayetsiz teşkilât, birçok
herhalde yarının tehlikelerini ne önlemek, ne de durdurmak kudretine sahip olmamış ve hattâ diyebiliriz ki, birçok siyasî işlerin bir çıkmaza girmesine bile sebep olmuştur.
neşriyat
Biz, şimdi Kore hâdisesini bu noktadan çok mühim görmekteyiz. Bütün çıplaklığı ile tehlikeyi dünyanın gözü önüne koyan son hâdiseler, ümit ederiz ki, demokrasi âlemine mensup ve henüz birleşememiş milletleri nihayet birbirine yaklaştıracaktır. Kurtuluş yolunun ancak bu olduğunu görmemek için artık hiçbir karanlık nokta- kalmadığından bu ümidimizin hakikat sahasına girmesini insanlık ve onun hürriyeti adına istemekte kendimizi haklı bu1-,voruz.
İlahili Edil» - TÖRER AN
Yarın
Türk sanayiinin hususî teşebbüse devredilmesi
Yazan :
Henry Laufcnburger
Korede askeri durum, ilk günlerde zannedildiği kadar vahim değil

rıımu Hükümet anlayışına göre izah etmiştir ve sarahaten İfade etmiştir ki harp, hukukî bir teşekkül olan devletlere karşı açılır. Korede böyle bir devlet yoktur. Orada bir kargaşalık çıkmıştır. Birleşmiş Milletler kuvvetleri ve bu arada biz Korede harbetmiyoruz. Mütearrız ve hukuk harici bir devlete karşı tedible cezalandırma hareketinde bulunuyoruz. Bir harp i-lân edilmediği içindir kİ Büyük Millet Meclisinden karar alınmasına lüzum görülmemiştir.
Başbakandan sonra Osman Bölükbaşı kürsüye gelmiştir Kore şehitlerine rahmet, Korede harbeden askerlerimize muvaffakiyet temennileriyle söze başlı yan Osman Bölükbaşı za man zaman sözünün kesilmesine aldırmadan muntazam silsilevl, hazırlıklı ve kolay bir konuşma havası ve muvaffakiyeti İçinde hem mevzuunu, hem kendisini ayn*. FavunnraJc uzun
bir tahlil yapmıştır. Bölükbaşı-ya göre bizim, Birleşmiş Milletler emrine asker vermek hususunda ifası zaruret haline gel mlş taahhüdümüz yoktur. E-ğer Atlantik Paktına alınmamız kabul edilseydi Koreye asker
göndermemiz bir işe yaramış olurdu. Fakat bu menfaat de sağlanmadığına göre Hükümetin karan ayakta durabilecek bir karar değildir.
Bölükbaşından sonra tekrar Başbakan kürsüye gelmiş, yeni izahatta bulunmuştur. Ondan sonra da Balıkesir Milletvekili Sıtkı Yırcalı, D.P. Grupu adına söz söyLiyerek Hükümetin karar ve hareketinde isabet olduğunu ifade etmiştir.
Gensoru önergesinde İmzası o. lanlardan Kemal Türkoğlunun kürsüye gelmesi, Hükümeti bir sual tûfanına boğmuştur Takrir sahibinin sordukları şeyler a-rasında şunlar da vardır: Kore-ye asker gönderilmesi hakkında Bakanlar Kurulu karan var mı? Varsa ekseriyetle mi. ittifakla mı? Bu karar niçin Resmi Gazetede yayınlanmamıştır? Giden askerî birlik Standard birlik midir?
Pv sunîler Başbakanı üçüncü defa kürsüye getirmiştir; verdiği cevaplar aynen şöyledir:
— Bakanlar Kurulu karan vardır, ekseriyetle mi. ittifakla mı? Sana ne... Mevcudun ittifa-kiyle... Kararlann Resmî Ceride, de intişar edip etmemesi işiyle
• • •
Kızıl Çiııle yapılacak
sulh müzakereleri
Mac Arthur, Müttefiklerin geri hatlara çekilmelerinin mümkün olduğunu söyledi
T
Tokyo. 11 (TÎRS) — Kuzey doğu Koredeki 10 uncu Ameri kan Ordusu 38 inci arz dairesi nin 140 mü kuzeyindeki Han. hung ve Hungnamda toplanmak tadır. Bu birlikler limanın önün de toplanmış olan Müttefik donanması tarafından tahliye edileceklerdir. Bu kuvvetlerin 38 inci arz dairesi yakınlarında kurulan Müttefik cephesinin doğu kanadını müdafaa etmek Üzere yeniden sahile çıkarılacakla* ı tahmin edilnıetkcdir. Komünist Çinliler Hamhung'a doğru büyük kuvvetlerle üç cihetten hücum etmektedirler. Hâlen bu cephedt artçılık vazifesini 3 üncü Ame rikan tümeni yapmaktadır. Bi lindlği üzere bu tümen cephey en son sevkedllen tümendir.
Bugün General Mac Arthııı hususi uçağiyle Kore cephesini gezmiş ve tekrar Tokyoya dönmüştür. Mac Arthur, 8 inci ve 10 uncu Amerikan ordularım kontrol ettiğini söylemiş ve bu kuvvetlerin savaş kabiliyetlerini muhafaza ettiklerini bildirmiştir General, umumi bir ricat hareketinde bulunarak düşmana l’e karşı 10 zayiat Verdirildiğini ve bu sayede Müttefik kuvvetlerin fazla hırpalanmadan gerideki hatlarına çokllebilmelerinin müm klinleşliğinl bildirmiştir.
Doğu sahilindeki Vunsan limanı bugün Müttefik donanmasına mensup gemiler tarafından bombalanmıştır.
General Mac Art hu ı’Ün cepheyi ziyaret ettiği bir »ırada Güney Kore Cumhurbaşkanı Syngnuın Rhee de bir deıneç vererek Seul'Ün müdafaa edileceğini ve bu hıiHindu 8 inci Ordu Kumandanı General VValkcr’Ln kendisine temlrıal verdiğini bil-
kuvvetle*
4\')4«‘UC1I dilli 1ÎIİJI.HI ) illllll l.hlHl
ruu,..» m.m», ı»uu«\\
rlnl Pyonaynııg'dan çekilirken göHfcrmckteıllr.
dlrmlştlr. Rhee, Komünist Çinlilerin Kore işine karışmaları Üzerine Korenin ikiye bölünme tehlikesinin tekrar zuhur ettiğim söyliyerrk bunun Güney Korelilerde kabul edlleınlyeceğlnl tebarüz ettirmiştir.
Batı Kürede. 100.000 kişilik Müttefik ordusu 38 İnci arz da»
müdafaa Müttefikine!
Milli ICğitlm teşkilâtında çalışan kadınlar boyanamıyacak
Ankara, 11 (ANKA) — M‘.Hi Eğitim Bakanlığı tarafından bugün teşkilâta yapılan bir tamimde, Bakanlığın bütün dairelerinde çalışan bayan memurların bundan böyle hiçbir peklide ruj ve oje »ürünmüf; bir halde çalıpaını-yacaklan, ayrıca siyah Önlün giymeye mecbur oldukları bildirilmiştir.
ireslnln güneyindeki hatlarına çekilmiştir, ler. Komünist Çinliler 38 arz dairesini geçmeleri ihtimali-
ni gözörıüne getirerek hazırlan-maktudırlar. Diğer taraftan bildirildiğine göre, Seul’ün müdafaası bu cephede yapılacaktır. Birleşmiş Milletler kuvvetleri Korede kalacak
Ottowa, 11 A A. (AFP) — Kanada Başbakanı Saınt I^au-rent, bugün Attlee İle görüştük ten sonra şu beyanatı vermiştir:
“Aldığım malûmata göre, Bir-leşmiş Milletler kuvvetlen Korodan atılınıyacaklardır. Kanada Hükümeti artık Korede Birleşmiş Milletlerin kuvvetli bir müdafaa hattı kurabileceklerine ve müzakere neticesi sulhu tahakkuk ettirebileceklerine kani dir.”
Gensonı önergesinin okunmasını müteakip Başbakan Adnan Menderes kürsüye gelmiştir Başbakan, Kore harbine iştirakimizi gerektiren sebepleri, Birleşmiş Milletler safına karşı o-lan vecibelerimizi, Birleşmiş Milletler Anayasası ve bizim Anayasamız muvacehesinde du-
Lake Success 10 A.A. (Rcuter) — 13 memleket temsilcilerinin bu akşam Sir Bcnegal Rau’nun evinde yaptıkları toplantıda yarın Birleşmiş Milletler özel Siyasî Komisyonuna verilmesi muhtemel olan karar sureti görüşülmüştür. öğrenildiğine göre. bu karar sureti iki şartı İhtiva
5.000 dolar mükâfatlı
etmektedir: 1) 38 İnci arz dairesinde derhal “Ateş kes** emri verilmesi, 2) 38 İnci arz dairesi bölgesinin bir müddet İçin gavri askeri mıntaka İlân edilmesi.
İtimat edilir kaynaklardan bildirildiğine göre, Çin baş delegesi General Vu İle Sir Benegal Rau arasında yapılan son görüşme iyi bir hava İçersinde neticelenmlş-Aynı şekilde Trygve Lie -de müsait bir ettiğine işaret
Dünya Hikâye Müsabakası
Türk i yed en gazetemizin de iştirak ettiği müsabakada hangi milletler vur ?
New-York Herald Tribüne,, gazetesinin tertip ettiği 5000 dolar mükâfatlı “DÜNYA HİKÂYE MÜSABAKASI,, bütün dünyada geniş bir alâka ile karşılanmıştır Müsabakayı tertip eden gazeteden aldığımız mektuplarda 1 ocak 1951 den İtibaren başlıyacak olan neşir yılı için hummalı bir faaliyet müşahede edildiği bildirilmektedir Bizim de iki hikâye de katıldığımız bu beynelmilel müsabakaya okuyucularımızın büyük bir alaka göstereceğinden emin bulunuyoruz.
Müsabakaya iştirak eden devletler alfabe sırası ve hikâye adedi ile şunlardır:
ALMANYA (1) — AMERİKA ( I) — AVUSTRALYA ((31
— AVUSTURYA (1) — BELÇİKA (2) — DANİMARKA (3)
— FİLİPİN (2) — FİNLANDİYA (2) — FRANSA (1) — (iONEY AFRİKA (3) — HİNDİSTAN (2| — HOLLANDA (3) __ İNGİLTERE (5) — İRLÂNDA (2) — İSRAİL (2) — İSVEÇ (3) — İSVİÇRE (2) — NORVECJ (2) — PORTEKİZ (2) _ SEYÎ.AN (2) — T( RKİYE (2) — YENİ ZELANDA (1) — YUNANİSTAN (2).
Hikâyeler “YENİ İSTANBUL’*da 1 ocaktan itibaren çıkmağa başlıyacaktır
1.000 Saat kuponlarını biriktiriyor musunuz ?
Bugün 3 üncü sahifemizde okuyucularımıza hediye ede ergimiz zarif saatlerden birkaçını bulacaksınız.
tir.
Vu görüşmesinin şekilde cereyan olunmaktadır.
Komünist Çin
38 inci arz dairesinde ateş kesilmesini kabul edeceğine dair teminat alınmamış olmakla beraber sulh müzakerelerine başlamak üzere bu teklifi kabul edeceği siyasi çevrelerde kuvvetle muhtemel görülmektedir.
Hükümetinden
Başbakan meşgul olmaz; tetkik ettireyim.
Bu arada, Başbakanir sözlerinden öğrendik ki, “Standard birlik” kelimelerinin mânası şu imiş: Birlik Standard olursa zayiat oldukça yerine takviye kuv vetleri gönderilmesi icap edermiş. Başbakan sözlerine devamla: Hükümet bu sualle çok
müşkül bir duruma sokulmak İsteniliyor. “Birlik s tan dar dd ir” dersek halka dönecekler: “Gördünüz mü, Kore ikinci bir Yemen oldu, çocuklarımız boyuna oraya gidip ölecekler” şeklinde propaganda yapacaklar. “Birlik Standard değildir” dersek “Müttefiklerimize karşı işte bunların taahhütleri, yardımları bu kadardır,, denilecek... Memleket menfaatleri şu anda bu suale cevap vermemeyi icap ettiriyor.
Başbakandan sonra sırasiyle Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, Kemal Türkoğlu, Osman Bölük, başı, tekrar Dışişleri Bakanı birbiri ardı sıra kürsüye geldiler. Gürültülü konuşmalardan sonra yarım saat ara verildi
îkinci oturumda Faik Ahmet Barutçu bir saatten fazla süren ve sükûnetle dinlenen sözleriyle hâdiseyi hukuk! ve siyasî olmak üzere İki bakımdan izah etti. Dışişleri Bakanı daha evvel C.H.P. muhalefetine de hücumlarda bulunmuştu. Barutçu “Konuşmaların yüksek seviyede devamını sayın profesörün siyasî vicdanı arzu etmedi. Ben onu yalnız bırakacağım” demekle yetindi; sözlerinin bir yerinde de açık sözlülükten ve Meclis hâkimiyetinden bahsederken “Sizin zamanınızda böyle mİ idi?” şeklinde bir sual ile karşılaşınca “Eskideki her şey iyi olsaydı yeni bir rejim kurmağa ne lüzum vardı? Biz yeninin ananesini yapalım!” diyerek umum! alkış topladı. Barutçuya nazaran Hükümet harp gibi durumlarda Meclise sormadan hareket etmemeliydi ve bundan sonra da etmemelidir.
Manisa Müstakil MHletveklll Hamdullah Suphinin Moskoflarla harbedilen her yer Türk hududu sayı Ur tezi etrafındaki konuşmasından sonra C.H.P. adına Avni Doğan müstakillerden General Cebesoy kürsüye geldiler. Cebesoy Hükümetin hareketini tasvip etliğini belirtti. İzmir MillevckiU Behzat Bilginin Hükümet karar ve icraatı lehindeki konuşmasından sonra müzakerenin yeterliği kabul edildi. Hükümet beyanatının tasvibi a-çık oyla reye konuldu. 351 kişi reye iştirak etti. 311 kişi Hükû-met lehinde oy verdi.
Bu suretle Hükümet güven o-j^u almış sayılıyordu.
Başbakan tekrar kürsüye gelerek teşekkür etti ve artık bu mevzu etrafındaki halk tabakalarına akseden dedikoduların memleket menfaatine olmadığını ifade ederek bitirilmesini İstedi. Oturum kapatıldı. Vakit gece yarısına yaklaşıyordu.
Yeiıi İstanhııl, okuyucularına 1,000 saat hediye ediyor




Sayfa 2
Y E N î î S T
A N B U L
T2 Aralık 1M0
■ TETKİKLER ■
Şehir köşesi
Ankara
%
ŞEIIIR haberleri
(•
Türkiyenin su dâvası
Yazan
Muhsin Zekâi BAYER
taksileri
Gazetelerden öğrendiğimize göre, bu ây içinde Ankarada Büyük Su Kongresi toplanacakmış. Bu kongrede su mevzuunda hazırlanmış olan muhtelif kanun tasarılarının gözden geçirileceğini ve bu arada içme suyu, e-nerji istihsali, sulama işleri, bataklıkların kurutulması gibi birçok mevzular üzerinde incelemeler yapılacağını gazeteler yazmaktadır.
Memleketimizde su mev-zuunun hayatî ehemmiyeti vardır. Yurdumuzun su. mevzuu, kanaatımızca, üç taraflıdır- Bir taraftan devamlı olarak ihtiyaç duyulan şehir ve kasabaların su istekleri, diğer taraftan sellere ve tuğyanlara karşı tedbirlerle beraber büyük ve mühim miktardaki sulama işleri, öte taraftan enerji eantralları mevzuları bulunmaktadır.
manlık arazilerdeki su membalarından istifade etmektedir. Amerikada şehir ve kasabaların su ihtiyacını gideren ormanlık sahalarda ayn bir idare tarzı tatbik edilmektedir. Bu ise mutlak surette ormanları muhafaza etmek prensipine dayanmaktadır.
Memleketimizde şehir hayatının yaşama şartlan iyileştikçe, halkımızın şehirlerde yerleşme istekleri artmaktadır. Bu hal İse, diğer medenî ihtiyaçlar gibi şehir ve kasabaJann su ihtiyacını da arttırmaktadır. Bu yüzden birçok belediyeler ve fazla su kullanan müesseseler, suların gelmekte olduğu menba arazisiyle daha fazla alâkadar olmaktadırlar. Genel olarak iyi sulann, ormanlık sahalarda bulunduğu ve yine sarfolunan miktarın ancak bu sahalardaki ormanlar tarafından birikti-rildiği, artık bir hakikat o-larak kabul edilmektedir. Bu bakımdan su ve orman arasındaki münasebetler çok mühimdir. Bazan çok basit ve bazan da çok girift bir durum gösterirler. Orman ve su arasında tabiat tarafından kurulmuş bir düzen vardır. Bu düzende sular, ormanları yaratır, ormanlarda yağmur sularının üzerinde tesir icra ederler.
Memleketimizde muhtelif devirlerde ve zamanlarda orman ve su mevzuları ayrı ayn ele alınmış ve eldeki bütçe imkânları nispetinde halledilmeye çalışılmıştır. Fakat orman-su mevzuları, hiçbir zaman bir bütün olarak etlid edilmemiştir. Halbuki bugün, Çukurovanın ve Eskişehirin sel felâketlerinin illetlerini ararsak neticenin orman tahribi olduğunu, Ankaranın su ihtiyacını gideren Çubuk Barajının az çok muvaffakiyetle vazifesini görmesindeki en mühim âmilin ise Ankaranın ağaçlandırılması olduğunu hepimiz müşahede etmekte ve görmekteyiz. Şu halde artık orman-su dâvası müşterek olarak ele alınmalı ve bu yolda uzun vadeli kararlara varılmalıdır.
I Memleketimizde orman-su dâvasının müşterek etüd e-dilmemesinin birçok acıklı neticeleri vardır. Sîzlere bunlardan bir tanesini izah edeyim :
Yurdumuzda 1937 yılında tatbik edilmesine kati şekilde karar verilen bir su plânı vardır (1). Bu plân gereğince yurt, muhtelif bölgeler halinde etüd ediliyordu. Plânda, Çukurovanın 1932 yılında başlamış olan sulama tesislerinin ikmali-de bulunmakta idi. Burada su kanallarının açılmasiyle meselenin halledildiği kanaatine varıldı. Halbuki or-man-su münasebetleri gö-zönünde tutulmadığından, i-şe yanlış olarak tersinden başlanmıştı- Yani ilk önce Toroslardan, nehri besleyen su havzalarından, havzalardaki ormanlardan, ormanlar içindeki sel yataklarının ıslâ hından ve en nihayet baraj ve emsali gibi tesislerin kurulması icap ederken, bunun aksine olarak sulama kanallarının açılmasiyle işe girişilmiştir- Neticede yıllarca ve binbir fedakârlıklar sonucu açılmış olan kanallar, sellerin ve taşan suların tesiriyle yer yer yarıldı ve a-razi taşınan millerle örtüldü-Çukurova çiftçisinin o zamanki mahsulleri ve istikbal ümitleri, milletin bu işe harcadığı milyonlarla birlikte çamura gömüldü.
Memleketimizde bir çok belediyeler ve teşekküller, ellerindeki su men bal arının yarım asırlık istikbal için yeter miktarda olduğunu düşünürlerken, tâyin ettikleri müddetin bitiminden çok evvel su kapasitelerinin kritik bir duruma girdiğini görmektedirler. İşte bunun biricik sebebi, su menbalan-nın bulunduğu ormanların devamh tahribe dır.
Birkaç fründûr Ankarada-t/ım- Itaşkenfimtel arastra ziyaret etmek faydalı oluyor.
Altı aydır ffelmemiç olduğum Ankarada., bu sefer ilk yöaümo çarpan toy, taksite rin artık hiç kimseden çekinmeden bayrak açmı^ bulunmalarıdır.
Üç yündür, dikkat ediyorum, içlerinde müşteri olan taksilerden, saatlerini indirmiş tek taksiye rastçclmc-dim. Bizzat ben, istasyona çıkıp da bindiğim taksiden bavlıyarak, ayaklarımı yerden kesip tez ulaşmak istediğim yerlere gitmek üzere dehalet ettiklerim dahil, hiç bir defa taksi ücreti ödemeye muvaffak olamadım. Bu taksilerin numaralarım not ettim. Fakat şikâyetten vazgeçtim. Burada da yazmaya lüzum görmüyorum. Köşemin yansından fazlasını işgal edecek. Yalnız bir tek taksinin numarasını yazacağım. Bu rMâff şikâyet içi» şoförünün ması için. bulunduğum da bindiğim
den yalnız bu şoför saatinin bayrağını indirdi ve ücretini saatin gösterdiği rakam üzerinden aldı. Kendisini tcbril ederim.
Mesele şu ki, Istanbulda hep seyrüseferden şikâyet c-dor, dururuz, Şikâyette de haklıyız. Vakaa fazla ücret isterler amma, boyte Anlca-roda olduğu gibi, bütün u-sultere ve nizamlara alenen bayrak açan taksilere pek rastlanmaz. Hiç olmazsa bu l/aktmdan, İstanbul Seyrüsefer Müdüriyeti Ankarantnki-ne üstündür. Bu noktayı tebarüz ettirmek isterim.
BİR İSTANBULLU
4
Avusturya ile ticaretimiz gelişiyor
Şehrimize çelen Avusturya Elçisi, diin bir beyunat verdi
Avusturyanın Ankara Elçisi Klemens Wildner dün sabııh Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Elçi, kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza, şehrimizde birkaç gün kalmak üzere geldiğini söylemiş ve siyasi bir beyanat ver mekten çekinerek sadece ticari münasebetlerin günden güne memnuniyet verici bir şekilde gelişmekte olduğunu vc başka hiç bir »özü olmadığını beyan etmiştir.
Göçmenlerin nakli için tertibat alınıyor
uğraması-
Büyük bir yurt gezisine çıkan
Sağlık Bakanının verdiği demeç
Bakan, şehrimizde 10 gün kalarak sağlık müesseselerini teftiş edecek
Kooperatifler
Kongresi
Ayın 21 inde Ankarada toplantılarına başlıyor
SPOR
Türk - Amerikan güreşleri
,, dir, Amma değil, Bu taksi mükd/aflandtnl-Zira, Ankarada müddet zarfın-sekiz, on (aksi-
Ucuz evlerin inşaatı yakında ihale edilecek
Yarın sabah Belediye Daimi Komisyonu, Vali ve Belediye Reisi ile İmar ve Fen müdürlerinin iştirakiyle toplanacak ve Belediyenin yaptıracağı ucuz evlerin tipini tesbit ederek inşalarını U haleye çıkaracaktır.
Fransızlar bu durumu senelerce evvel görmüşler ve Nancy’deki Mühendis Okulunda orman-su mühendisi yetiştirmeye başlamışlardır. Biz akademik tahsili şimdilik bırakalım da, dâvayı bir bütün olarak ele alalım.
Amerika Birleşik Devletlerinde, sayısı 3.500 ü bulan belediyelerin ekserisi or-
öğrendiğimize ^öre Tarım Bakanlığının yeni Teşkilât Kanunu tasarısında Bakanlık, sekiz reisliğe ay-rılıyormuş. Bu reisliklerden birisi de su reisliği imiş.
Bu hâdise, memleketimizde orman-su münasebetlerinin müşterek mütalâa edileceğinin bir başlangıcı kabul edilebilir. Tasarının esası hakkında malûmat alınca bu husustaki kanaatimizi da ayrıca bildireceğim.
Yazımı bitirirken, memleketimizde orman-su dâvasının ilk ve en önemli şartının, ormanların mutlak o-larak korunması olduğunu ve bunu şimdiye kadar muhtelif sebeplerle ihmal ettiğimizi belirtmek zaruretin-deyim.
(1) Orman ve Av: Dr. Salâ-haddin înal
Bulgartstandan yurdumuza gelen göçmenleri, Tekirdagından, İzmir ve diğer limanlara nakletmek üzere tertibat alınacaktır.
Tekirdağ'ında fazla miktarda göçmen biriktig-l takdirde ayrıca vapur tahala edilecektir.
Göçmenler vapurlarla ücretaiz aeyahut edeceklerdir.
CEMİYET HAYATI
.4
Konferans
* Tekel Enstitüleri Biyoloji kısmı şefi Kadri Tumur 13 aralık 1950 çarşamba günü saat 14.30 da Biyoloji Enstitüsünde “Türkiyede nebatları koruma fikrinin gelişmesF hakkında bir konuşma yapacaktır. Bu konferans Türk Biyoloji Derneği tarafından tertiplenmiştir.
Giriş serbesttir.
# Avrupa ve Dünya Federasyonu Fikrini Yayma Cemiyeti tarafından tertip edilen konferanslardan birincisi, dün saat 18 de, Eminönü Halkevinde muharrir Cihad Baban tarafından (Avrupa Birliği ve Avrupa Ordusu) mevzuunda verilmiştir. "
Kongre
t İstanbul Üniversitesi Türk Kimya öğrencileri DerneğlnLn senelik kongresi 15 araljk cuma günü saat 14 te Marmara Lokalinde yapılacaktır.
Ahmet Rızanın hatırası anıldı
Dün Çcmlıerlitaş Muallimler Birliğinde, tanınmış fikir ve siyaset adamı merhum Ahmet Rıza Beyin ölüm yıldönümü münasebetiyle Türk - Sosyoloji Cemiyeti ve Muallimler Birliği tarafından bir toplantı tertip edilmiştir.
Toplantıyı Ali Nüzhet Göksel kısa bir konuşma He açmış, bilâhare Prof. Dr. Ziyaeddln Fahri Flndlkoğlu, Ahmet Rıza Beyin sosyoloji cephesini anlatmış ve merhumun Augııste Comte’la olan fikir yakınlığını İzah ederek, örnekler vermiştir.
Bundan sonra Hilmi Ziya Ülken, Ahmet Rıza Beyin rnaarifçl cephesini belirtmiş, Reşat Beyatlı da merhumun çabuk unutulduğundan dolayı, cemiyetin duyduğu teessüre tercüman olmuş ve sen olarak da Ayaz İshaki Ahmet Rıza Beyin Paris hâtıralarım nakletnılştir.
Yukarıdaki resimde toplantıdan bir köşe görülmektedir.
iki günden beri şehrimizde bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Ekrem Hayri Üs-tündeg dün kendisiyle görüşen gazetecilere şunlan söylemiştir.
— Kızılcahnmumdan başlayarak Bolu, Düzce, Adapazarı ü-zerinden İstanbula geldik, ilgili arkadaşlarla beraber uzun bir yurd gezhılne çıkmış bulunuyorum. Kızılcahamamdaki sağlık merkezini gezdim. Henüz yeni olan binanın ihtiyaçlarının tamamlanmadığını gördüm. Bu hususta gerekli emirleri Ankaraya bildirerek Boludaki yılbaşında açılacak olan 20 yataklı verem pavlyonunu gezdik. Bu meyanda Bolu Hastahanesinlrı ihtiyacı karşılayamayacak durumda olduğunu gördük. Bu hususta da gerekli yardımları yapacağız. Düzcedekl sağlık merkezinin verimli çalışmalarına rağmen ihtiyacı karşılayamadığını tesbit ederek ilâve bir inşaata lüzum gördük. Adapaza-rındakl hastahane ve verem dispanserini teftiş ettik. Adaplarında yapılmakta olan 100 yataklı mükemmel bir hastahane yakında açılacaktır. Bu hastaha-nenin yanına yeni bir verem dispanseri yapılmıştır. Buradan Iz-mite geçtik. Burada 800 bin lira sarfiyle büyük bir hastahane yapılmış, fakat inşaat tamamlanamamıştır. Bunu da Bakanlığın yardımiyle 1951 de İkmal edeceğiz. îzmitte bulunduğum sırada bir hüsnü tesadüf eseri olarak şehre getirilen suyun a-çılış töreni yapıldı. İzm itten İstanbula gelmiş bulunuyorum. Şehrin sağlık durumu, hastaha-nclerin İhtiyacı vc diğer mevzularda incelemeler yapmak üzere burada 10 gün kadar kalacağım. Müteakiben Trakya bölgesinde bir tetkik gezisine çıkmak istiyorum. Edirnede sağlık bakımından ve göçmenlerin iskânı hususunda incelemeler yapacağım. Buradaki işlerimizi bitirdikten sonra Bursa, Edremit, Ayvalık, İzmir, Tire, ödemiş, Manisa, İsparta, Aydın, Burdur, Denizli ve Antalyada sağlık incelemeleri yapacağız. Dönüşte Afyona uğrayacağız. İzm irde 100 yataklı
Şehir Meclisi Grııpu toplantısı
Şehir Meclisi Gnıpu dün saat 15 te toplanmış, Elektrik ve Sular İdaresinin bütçeleri üzerinde konuşmalarda bulunmuştur. Mec lis bugün mesaisine
saat 15 te toplanarak devam edecektir.
Is-
verem paviyonu açılacaktır, tanbulda Boğaz Haatahancsini açmak için incelemeler yapıyoruz. Beykoz Kasrının restore e-dllerek hflBtahane haJLne getirilmesi için gerekli İncelemeler yapılmaktadır. ••
Bakan bugün saat 17 de bir basın toplantısj yapacaktır.
Prof. Rothacker ilk konferansını verdi
Üniversitemizin davetlisi olarak şehrimize gelmiş bulunan Bonn Üniveraitesi Felsefe Ord. Profesörü Dr. Erich Rothacker. “Tarihte Devrimler ve Krizler” mevzulu konferanslarının ilkini dün Üniversite İktisat Fakültesi salonlarında seçkin vc çok kalabalık bir dinleyici kitlr il önünde vermiştir. 1
Üniversite Rektörü, Edebiyat Fakültesi Dekanı ve her fakülteden birçok profesör ve doçentlerin hazır bulunduğu bu konferansta Prof. Rothacker devrlmlerden bahsetmeden önce, medeniyet ve kültürün esaslarının tarifine girişmiş, Avrupa medeniyetinin temeli olan Roma kültürünün hayat anlayışını incelemiştir.
İkincisi 13-12-1950 çarşamba günü aynı yer ve aynı saatte verilecek olan bu konferansların birer hulâsasını, konferanslar bittikten sonra okuyucularımıza sunacağız.
KISA
HABERLER
* Devlet Denizyolları idaresi Boğaziçindeki okullara devanı eden öğrencilerin derslerine zamanında yetişebilmelerini temin için tarifelerde imkân dahilindeki lüzumlu değişiklikleri yapmıştır. Bilhassa Vaniköyünde o-turan okuyucularımızdan aldığımız mektuplara göre idarenin gösterdiği bu alâka ve kolaylık talebe velilerini memnun bırakmıştır,
★ Marakaz vapurunun tamiri bitmiş ve gemi servise alınmıştır.
Geminin makine ve diğer kısımları esaslı surette revizyona tAbi tutulmuştur.
Türkiyede mevcut 400 kooperatiften, İkişer üyenin İştirakiyle 21 aralık perşembe günü An-karada kooperatifler kongresi toplanacaktır.
Ayın 21 İnden 24 Üne kadar devam edecek bu kongreye, Is-tanbuldan, Gömlekçilcr Kooperatifi adına Hüseyin Yılmaz, Hakkı Altıntaş, Yorgancılar Kooperatifi adına da Hidayet Bukağıl İştirak edecektir.
Elblsecller, kunduracılar, küçük sanatlar, çorapçılar ve diğer kooperatifler mümessillerinin 1-aimleri de yakında Ankaraya bildirilecektir.
Temsilcilere Devlet Demiryolları İdaresi yüzde yirmi tenzilât yapacaktır. Kongre, Dil - Tarih, Coğrafya Fakültesinde toplanacaktır.
Teknik Üniversite cinayetinin duruşması
Teknik Üniversitede, hocası Feyyaz GUrsan’ı öldürmekten sanık Mehmet Taşkesen’in duruşmasına dün Ağırcezada devam edilmiştir.
Bu celsede tanık olarak dinlenen iki talebe şunlan söyle-miştlr:
— Cinayet âleti olan silâhı hâdiseden bir ay kadar evvel sanığın elinde gördük. O zaman bize bu silâhı eniştesi için aldığını, yakında memleketine gön dereceğini söylemiştir. Başka bir şey bilmiyoruz.
Sanık avukatı Fahamet Gören, İtiraz ederek bazı şahitlerin ifadelerinde mübayenet olduğunu i-leri sürmüş, dikkat nazara alınmasını talep etmiştir.
Duruşma, gelmiyen şahitlerin celbi için başka bir güne bırakılmıştır.
Olgunlaşma Enstitüsündeki Sergi
ZlynretçUer SLrgi yi gezerlerken
4 4 • ’ 4 ■ i •zl
■ ■ ': .■ u» '>> L »
«i | ■ • id
«t
Dün saat 15 te Beyoğlundaki Olgunlaşma Enstitüsü Sergi Salonlarında, 5 inci yılını tamamla, yan enstitünün yıldönümü münasebetiyle bir sergi açılmıştır.
Saat 15 te müdüriyet salonunda hazır bulunan Vali ve Belediye Reisi Ord. Prof. Fahreddln Kerim Gökay ile diğer davetlilere Enstitü Müdiresi ve Sim işleri Atölyesi Şefi Bayan Refia ögünç müessesenin kısa bir tarihçesini yapmıştır. Bilâhare, enstitünün 5 yıllık gelişmesi hak. kında bir fikir vermek gayesiyle açılan sergiyi gezmelerim davetlilerinden rica etmiştir.
Ord. Prof. Fahreddin Kerim Gökay kurdelâyı keserek sergiyi açtıktan sonra, büyük bir zevk ve titizlikle yapılan sim İşlerinin önünde durarak hayranlığını belirtmiş ve Enstitü Müdiresi Ba-
yan Refia öğüncü tebrik etmiştir.
Dünyanın hiçbir tarafında eşine rastlayamıyacağımız kadar güzel ve yalnız memleketimize has, zarif sim işleri sergi vitrinlerinin büyük bir kısmını dolduruyordu. Fatma izlinin orijinal bir buluşu üzerine, dikiş atölyesinin gri tülden meydana getirdiği bir tuva-i let, zarafeti İle aynca dikkati celbetmiştir.
öğretmenlerden Bayan Mev-hibe Beyat’m» ahenktar renklerle meydana getirdiği elbise krokileri, dekorasyon bakımından güzel bir köşe teşkil etmektedir.
Gayret ve çalışmaları ile memleketimizin sanat zevkini geliştirme uğrunda uğraşan öğretmenlerle, el değmemiş kadar nefis işlemeler yapan öğrencileri tebrik ederiz.
Biletlerin karaborsaya düşmemesi için bir komisyon kuruldu
Türk - Amerikan güreşleri çin hazırlıklara devam olunmaktadır. Bu güreşlerde de biletlerin karaborsaya düşmemesi ve diğer tertibatın intizam dahilinde cereyan etmesi için Vali ve Belediye Reisinin başkanlığında Beden Terbiyesi Bölge Müdürü ve Güreş Federasyon^ Başkanının iştL rakile bir komisyon teşkil olunmuş ve işe başlamıştır.
b
İsveç Helsingborg takımı geldi
Galatasaray, Fenerbahçe re Beşiktaş kulüpleri tarafından dadet edilen tsveçln Helsingborg Futbol Takımı dün hususi bir ı> çakla şehrimize gelmiştir.
Helstngborg, Isveçin en eeM kulüplerinden biridir. 1907 yılında teessüs etmiş olan Helsing-borg, bugüne kadar İsveç ilkinde en iyi dereceyi almış bir takımdır.
Gelen futbolcular şunlardır:
Kari Svensson, ChJrteaon, Malmstrom* J, Wjkdahl, Sveı> sson, Ake Jönsson, M_ Marlcn-ssonn, J. Franck, H. Persson, 3. Bengtsson, Nlls Jönsson.
Helsingborg Takımı üe beraber gelen kaleci Kari Svensson elân milli takım kalesini müdafaa etmektedir.
Helsingborg Londrada yaptığı maçlarda İngiliz takımlarından Evertonu 3-1, Southamptonu 1-0 yenmiştir.
KADIKÖY HALKEVİ
BASKETBOL MAÇLARI
Beyoffluspor, Modasporu; Vofa Teknik f/niveraiteyi yendi
Kadıköy Halkevlnln tertip ettiği gece turnuvası basketbol maçlarına dün gece Halkevinin spor salonunda devam edilmiştir. tik yapılan karşılaşmada Beyoğluspor Takımı, Modaaporu 48-47 yenmeye muvaffak olmuştur. Bu maçta Hâşim ve Borla güzel bir oyun oynamışlardır.
ikinci maçta Vefa, Teknik Ü-niversiteyı 31-29 mağlûp etmiştir.
YENİ İSTANBUL
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
YENİ İSTANBUL, NEŞRİYAT LIMITED ŞÎRKETÎ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı işlerini fiilen İdare eden mesul müdür: Sacld ÖGET
Neşredilmiyen yazılar iade edilmez.
Basıldığı yer:
yen! İstanbul matbaa-
CILIK LIMITED ŞİRKETİ
MATBAASI
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır* Hariç memleketler iki mislidir.
İlânlar: 6 ncı resi Z liradır, mesuliyet
sayfada santimet-îlânlardan biç bir kabul edilmez.
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 91 —
Etrafına bakındı ve mutfağa doğru yürüdü. Oranın da elektriğini yaktı ve biraz evvel Meralin yere indirdiği teneke kutuya hayretle baktı. Kim koymuş bunu buraya?
Hiç birşey düşünemedi, karanlık bir sezginin verdiği merakla hemen küçük hanımın oda kaplına koştu. Yanık kokusu artmıştı ve kapının kenarından ince bir duman sızıyordu.
Emine Ferhadm oda kapısını vurdu ve cevap almadan içeriye girerek bağırdı:
— Küçük bey, küçük bey!
Ferhat bir daha uyandı. Kısa bir şuur anı İçinde, Emlnenin sesini biraz evvel duyduğu çığlığın hâtırasına bağlıyarak ne olduğunu ilk anda hiç tahmin edemediği bir felâket hissi içinde yataktan fırladı ve çıplak ayaklariyle koridora fırlıyarak etrafına bakındı:
— Ne var? Demin birisi mi haykırdı?
Emine Meralin oda kapısına bakarak cevap verdi:
— Evet, »iz de mİ duydunuz? Bir yanık kokusu da var değil mİ? İnce bir duman da var.
Ferhat bir hareket Ihtiyaciyle sıçradı ve durdu. Elini alnına götürdü. Mırıldandı:
447
— Anahtar, anahtar?..
Sonra iki yumruğunu da sıktı. Anahtan nereye koyduğunu hatırlamıyordu. Kız kardeşinin kapısına koştu ve kanada vurarak bağırdı:
— Meral, Meral, Meral, Meral!
Cevap alamayınca Emlnenin büyümüş gözlerine ve yarı açık duran ağzına baktı. Anahtan nereye koyduğunu hatırlamıyordu.
— Kıralım kapıyı, dedi.
Mutfağa koştular.
Ferhat tenekenin içinden keseri aldı. Telefon çalıyordu.
Meralin oda kapısına koşan Ferhat, yemek odasına dognı yürümek ister gibi bir hareket yapan Emineye bağırdı:
— Bırak şimdi telefonu, gel buraya.
Keserin ağzını kanadın kenarına geçirdikten sonra, bütün kuvvetiyle sapa asıldı. Kanat esnedi, fakat kilit mukavemet etti. Ferhat omuziyle de kapıya abanarak hamlesini birkaç kere tekrarladı ve kanat birdenbire açıldı.
Koyu bir yanık kokusu İçinde, ikisinin de yüzünü duman sarmıştı. Gözleri yanıyordu. Bir adım geri çekildiler. Odanın dumanı biraz boşaldıktan sonra Ferhat içeriye girdi. Yere bir göz atınca, ellerini yüzüne kapadı, boğulurcasına içini çekti, haykırmak istedi, fakat tıkandı. Sendeledi ve kapının kenarına dayandı. Emine de, yerde Meralin, saçlarına varıncaya kadar her tarafı yandığı için, simsiyah kesilen bajı, yüzü, kollan, elleri ve ayaklariyle, alevler söndükten sonra bir mar-
448
sık gibi tüten vücuduna baktı ve haykırarak dışan fırladı, apartmanın kapısına doğru koştu.
Telefon hâlâ çalıyordu.
Ferhat da odadan çıktı. Koridonı dolduran dumanlar içinde, sendeleye sendeleye, salona kadar gidebildi ve koltuğa çöktü. Kendini kaybettL
Gözlerini açtığı zaman etrafında apartman halkına benzeyen bir kalabalık gördü, yine kendini kaybetti.
Bir daha ayılınca, karşısında doktor Ne-catiyi gördü. Arkasında karısı, daha ötede piyanonun etrafını alanların ve salona girip çıkanların gölgeleri. Koridorda küçük haykırışlar, ayak sesleri.
Salonda hiç kimse kımıldamıyor, ona bakıyordu.
Keskin bir eter kokusu.
Doktor Necati elindeki şişeyi alçak masaya bırakarak Ferhadın nabzını yokladı:
— Metin olacaksınız, dedi, haj’at böyle işte. Her şey var içinde. Metin olacaksınız.
Ferhat hıçkırmamak için diklerini sıktı. Doktor onun kolunu tutarak:
— Sizi bizim daireye götüreceğim şimdi, dedi, orada istirahat edeceksiniz. Haydi, biraz gayret.
Kızma İşaret etti.
Ferhat kollarına girilmesine meydan bırakmadan kalktı, sallanarak yürüdü ve doktorla beraber yedi numaraya çıktı. Necati-nln »alonda kalan kızı Nevin yemek odasına doğru yürüdü. Telefon çalıyordu.
Açtı. Telâşlı ve boğuk bir sesle:
449
— Meral, Merali istiyorum, diyordu. Nevin sordu:
— Kimsiniz? Arkadaşı mısınız? Boğuk ses yükseldi:
— Siz kimsiniz? Merali istiyorum.
— Ben... Nevin... Arkadaşı... Meralin ba-ştna bir felâket geldi. Yandı Meral Kimsiniz siz?
— Annesiyim ben. Ne diyorsunuz? Yan— Ses birdenbire kesildi ve telefon yuvarlanmış gibi bir gürültü duyuldu.
Nevin bir kaç defa “Alo” diye tekrarladıktan sonra, telefonu kapadı.
IV
“Dlyonlz.os’ıın cazibesi İçine girer girmez, yorgun medeniyetimizin karanlık çölünde, birdenbire ne değişiklik! Yıllanmış, kurtlanmış, kırılmış, bücür kalmış her şeyi bir knnırgn yakalıyor, kırıl bir toz girdabı içinde savuruyor ve göklerde hlr Akbaba gibi onu sürüp götürüyor. Şaşkın bakışlarımız o kaybolan şeyleri arıyor, zira şimdi gördükleri, bir uçurumdun nltın ışığa yükselmiş gibidir, her şey o kadar bereketli ve yeşil, canlı vo bol, ve sonsuz bir hasretle şişkindir. Bu hayat bolluğunun, haz ve keder bolluğunun ortasındaki ulvî coşkunluğun İçinde, trajedi saltanat sürüyor; varlığın, Boş hayal, İrade, Istırap adındaki Analarından bahseden uzak ve hazin bir şarkıya kulağını veriyor. Evet» dostlarım, benimle beraber dlyonizosvarl bir bayata ve trajedinin doğumuna inanınız. Sokratosvari insanın dovri geçmiştir.
450
Başınıza sarmaşıklardan bir taç oturtunuz, elinize Baehus’ün değneğini obruz, kaplanla panterin, dizlerinizin önüne yatıp sizi okşamalarına şaşmayınız. Trajik İnsanlar olmak cesaretini taşıyınız. çünkü böyle kurtulacaksınız! Hln-distandan Yunan latana kadar Diyonlzo-sun kafilesine yolda» olacaksınız. Çetin bir savaşa hazırlanınız, ve Tanrımızın mucizelerine inanınız!
Nietzsche - Trajedinin Doğumu.”
“Vaktim olsaydı, bütün kitabı tercüme etmek İsterdim. Mânâsız bir tesadüfle Nie-tzsehe öldüğü gün, ben doğmuşum. Onun ruhundaki hidayetsiz dehşet ve cüret vâris olmadığım halde, fikirlerinin barutunda, benim özlediğimin zıddı bile olsa, bambaşka bir dünyaya hasret çeken zekâların ihtilâlci soyundan olduğumu bana haber veren bir dinamizmin içimdeki isyan kaynayışlarına tıpatıp uygunluğu var.
“Bu gece, sebepsiz bir trajik sıkıntı içindeyim. Sofradan kalkar kalkmaz odama koştum. Trajik, evet» mübalâğasız. Bu kitaba sanldım. İki saat, fikirlerin kendisine değil, dibinde akan vahşi musikiye teslim oldum. Çünkü bu fikirler —meselâ trajedinin, karanlık hayatı, kâinatı enerjisini, dünyaları yaratan ve yokeden gizli kudreti sembollendiren, musikinin ve coşkun sarhoşlukların tanrısı Diyonlzosla ışığın, hülyanın ve plâstik şeklin tanrısı Apollon arasındaki çiftleşmeden doğduğu fikri —cevherine irca edilince basit bir ikilik tasavvurundan öteye geçmez.
• (Devamı var)
451
' 12 Aralık 1050
İstanbul
Bediî FAİK
B
ve mesut, müreffeh kavuşmalarını temin, gayelere ulaştıracak Birleşmiş Milletler da mutabıkız. Ter-
1 1 . *.*.♦.*.*.





EYOfiLU Cadderf, artık modanın, zarafetin, ışığın, güzelliğin meşheri olmaktan çıkıp, serkeşliğin vc külhanbeyliğin yatağı olmak üzeredir. Şehrin yedi yakasından koparak, sıkış tepiş hu dar caddeye yayılanları, sanki bütün kannnlann ve geleneklerin baskısından sıyrılıp» nizamsız bir ülkeye ayak basmışlar sanırsınız!
Bcyoğln Caddesinde herkes bağırarak konuşur. Otomobil sahibiyse arabasını İstediği yere, İstediği şekilde bırakabilir. Gözüne kestirdiği kadına dil, hattâ el uzatması yasak olmadığı gibi, yanındaklne omuz, önündekine çelme atması da pekâlâ mubahtır. Bcyoğlıında canınız sıkılırsa bir kaldırımdan diğerine dönüp haykırabilir, hattâ size dik dik batanlara "demokrasi var!,, diye kafa da tutabilirsiniz.
Bcyoğlıında hava karardı nıı» sarhoş istediği yere midesini boşaltabilir. Neşeliysenlz dostlarınızla kolkola girip yolu tıkayabilirsiniz. Unutmayınız, alışverişten dönen aile kadınlarını "Yesinler seni», kitabiyle selamlıyacaksınız. Mektepli küçük kızları, kalabalıktan bilistifade çimdiklemek de başlıca vazifeleriniz arasındadır.
Beyoğlu, lüks vitrinle seyyar köfteciyi yanyana yaşattığı gibi, İşportayı kaldırımlarına taşırmakla da İftihar eder. Bcyoğlıında sabah ne kadar uykulu İse, gece de bilâkis o derece uyanık ve canlıdır ama, elektrik ışığı £Ün aydınlığına vekâlete başlar başlamaz, Beyoğlu kanunların, nizamların yükünden sıyrılarak serkeşliğin usullerine tâbi olur.
Peki ama nedir bn gidiş? Değil tstanbıılun, yirmi bir milyonluk Türklycnln tek aydınlık vc medeni çchreli caddesini bu keşmekeşin kucağında bırakacak mıyız? Bırakacak mıyız kİ, sokak dilencisinden seyyar satıcıya kadar şarkın her İğrenç çizgisi, Bc.voğlunun medeni çehresini sarsın. Aile kadınlan, hava kararıyor dJya çarpıntılar geçirip, genç kızlar en tabiî İhtiyaçlarının kamaştığı caddede dolaşonıoz olsunlar- Mektep çocuklun medenî bir şehirde yaşamanın âdftbından evvel, şehvetin, lâubaliliğin» külhanbeyliğin yollarını bulsunlar.. Bırakacak mıyız T
Yok.. Yok. Endam adamımı bn derece kirletilmesine göz yummak artık yeter. Münevverler! Polisler! Belediyeciler! Nizam adamları! İntizam dostlan! A&kkatU
Ankara Veteriner Fakültesi
öğrenciler, akademik haklardan istifade edinceye kadar derslere girmiyeceklerini Bakanlığa bildirdiler
Vc-
Ankara, 11 (T.H.A.) teriner Fakültesi öğrencisi, diğer bütün fakültelerin istifade et tiği akademik haklardan bugüne kadar müteaddit müracaat* lanna rağmen mahrum bırakıldıklarını beyanla, bu haklarının tanınıncaya kadar derslerine devam etmiyeceklerini Dekanlığa bir dilekçe ile bildirmişlerdir.
Şoförlerin muhakemelerinin gayri mevkuf görülmesi isteniyor
25 yaşından küçükler otobüslerde çalıştınlmıyacak — Cemiyet kongresi yenilenmiyor — Umumî seyrüsefer kanun projesi Şoförler Federasyonunda tetkik ediliyor
Ankara, 11 (T.H.A.) — Şoförler Federasyonu, şoförlerin muhakemeleri hakkında hükümete bir teklifte bulunmaya karar vermiştir.
Kazalar, gayri kasti işlenen suçlar olduğuna göre, bu sırada sarhoş bir halde olmayan ve ikametgâh sahibi bulunan şoförlerin muhakemelerinin gayri mevkuf olarak görülmesi ve bu hususta Ceza Kanununda icap eden tadilâtın yapılması istenecektir.
Diğer taraftan ehliyet alacak taksi şoförlerinin asgarî yaş hadlerinin 18 den 21 e çıkarılmasını kararlaştıran Türkiye Şo-
Mecliste görüşülen sözlü somlar
Ankara, 11 (THA.) — Büyük Millet Meclisinin bugünkü oturumunda Koreye gönderilen birlik hakkındaki gensorunun müzakeresinden evvel, Konya Milletvekili Himmet Ölçmenin Karayolları Genel Müdürlüğünün kuruluş ve görevleri hakkındaki sözlü sorusu görüşülmüştür.
Bayındırlık Bakan Vekili. Çalışma Bakanı Haşan Polatkan bu sözlü soruya verdiği cevapta, Genel Müdürlüğün nasıl kurul, duğunu ve çalıştığını izah ederek bütün devlet yollarının ve köprülerinin inşa ve bakımı ile meşgul olduğunu, bu sene bütçesinde bu teşkilâta 75 milyon küsur lira tahsis edildiğini, personel masrafının bunun % 7,13 Ünü teşkil ettiğini, inşa halinde Bulunan yol ve köprülerden 36 milyon liralığının müteahhitler elinde bulunduğunu, teşkilâtın bugün rasyonel bir tarzda çalışıp çalışmadığı hakkında bir şey söyüye-miyeceğlni ilâve etmiştir.
Soru sahibi, bilhassa köy yollan üzerinde durarak bunun eski İktidar tarafından zamanında ihmal edildiğini. Dışkapıdaki Dördüncü Bölge Tamir Atölyesinin yalnız aylık personel masrafının 60 bin lirayı bulduğunu, bu para İle tamir yerine yeni makinalar alınabileceğini, mevzua başka bir sefer tekrar avdet edeceğini söylemiştir*
Pakistan Muhribi İzmir Limanında
İzmir. 11 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Tipti Sultan adlı Pakistan muhribi İzmir Limanının misafiri olmak üzere yarın sabah şehrimize gelecektir Misafir gemicileri kalacakları 1 gün zarfında ağırlamak Üzere geniş bir program hazırlanmıştır.
Veteriner öğrencisi, bilhassa sömestr usûlünün tatbikini vc bunun 1649-1950 yılında sınıfta kalan öğrencilere teşmilini, Tıp Fakültesinde aranmıyan Ussü-m İzanın Veteriner Fakültesinde de aranmamasına ve fakülteye okunacak ders kitapları temini nt istemektedir.
förler Federasyonu, otobüs şoförleri İçin asgari yaşın 25 olarak kabul edilmesini alâkadarlardan isteyecektir.
Adetçe daha fazla yolcu taşıyan otobüslerin idaresi daha mc-suliyctli görülmekte vc bu işde çalışacak şoförlerin tecrübeli ve olgunlaşmış olması icap ettiği i-leri sürülmektedir.
Şoförler Cemiyet! kongresi yenilenmiyor
Ankara, 11 (T.H.A.) — İstanbul Şoförler Cemiyeti kongresinin yenileneceği hakkındaki neşriyat alâkadarlarca tekzip edilmekte ve hiçbir makamın bu hususta emir vermeye salâhiyeti olmadığı ileri sürülmektedir.
Şayet kongrenin yolsuzluğu hakkında İddiaları olan varsa, bunların mahkemeye müracaat etmeleri lâzım geldiği ilâve olunmaktadır. Rivayetleri, bazı gayri memnunların ortaya attığı Kanaati vardır.
Umumî seyrüsefer kanunu projesi
Ankara. 11 (THA.) — İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan umum! seyrüsefer kanunu projesi hakkında Türkiye Şoförler Federasyonu kendi mütalâasını hazırlamaktadır.
Federasyon, Bakanlığın hazırladığı projeyi esas itibariyle kabul etmekte, fakat bazı teferruat üzerinde ilâveler yapmaktadır. Federasyon tarafından bugünlerde Bakanlığa verilecek o-lan mütalâalarda tetkik edildikten sonra yeni kanun bu yıl 1-çlnde Meclise verilecektir.
Üniversite Sitesi Langada kuruluyor
olarak
Sandık Langa
Hiikfınıet, bu iş için ilk ödenek olarak 500 bin lira ayırdı
Ankara, 11 (T.H.A.) — Hükümet, İstanbul Üniversitesi sitesi için bütçeye ilk ödenek 500 bin lira koymuştur.
Site, Küçük Langa ile Burnu arasında bulunan
bostanlannda kurulacaktır. Bos-Uınların İstimlâkine yakında başlanacaktır. Istanbulda tahsil yurdlan veya dernekleri, büyük vilayetler, bu sahada adlarına birer yurt binası yaptıracaklardır. Hayırsever vatandaşlar da bu İnşaata yardım yolu İle iştirak edebileceklerdir.
Hükümet, yurtların idaresi i-çin ayrıca sermaye koyacaktır.
Bütün İnşaata 30 milyon lira harcanacaktır. Bu para, inşaat programına göre senelere taksim edilecektir.
Bulgaristandan dün
360 göçmen geldi
Göçmenlerden 400 aile, Devlet Çiftlikleri Genel Müdürlüğüne bağlı işletmelerde barındırılacaklar
Edime, 11 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bugün Bul-garistandan tren tam saat 13 te geldi. Yurdumuza 360 göçmen getirdi. Bu gelenler şimdiye kadar gelenlerden giyim ve zindelik itibariyle daha düzgün bir durumda idiler, içlerinde hasta yoktu. Alınan tedbirlerle gelen ırkdaşlanmız bir müddet misafir kaldıktan sonra hemen mahalli müretteplerine sevkedil-mlşlerdir.
Bulgaristandan gelecek göçmenlerden 400 ailenin Devlet çiftlikleri Genel Müdürlüğüne bağlı 10 işletmede ve 244 aile-
Yabancı Basın
nTarih tekerrür etmektedir,,
Bir Brüksel gazetesi de Koredeki kahramanlığımızı öğüyor
Brüksclde çıkan ^La Hbre Belglque” gajzetesi, son olarak, "Türk Tuğayının Koredeki kayda değer hareketi" başhğiyle neşrettiği bir yazıda 4.500 Türk askerinin göstermiş olduğu büyük kahramanlıktan sitayişle, Türkiycnln dünya sulhunun muhafazasında Ortadoğunun savunmasında İşgal ettiği mühim mevkii açıklamaktadır.
4.500 değerli askerin! Birleşmiş Milletlerin emrine vermekle, Türkiyenln bilhassa Amerikanın ve bütün dünyanın takdirini kazandığım hatırlatan gazete, “Sovyetlerin Türklycye taarruz etmeleri halinde, tehlikenin Akdeniz için çok ciddi olacağını vc bu durum karşısında Birleşik Devletler ile Inglltcrenln muhakkak müdahale edeceklerini” llrtmektedir.
Gazete, yazısını şu sözlerle tirmeletedir: "Tarihin garip
cilvesi esen olarak, bugün Korede çarpışan Türk askerleri, 13 üncü asırda Asyayı fethettikten sonra Anadoluya gelip Osmanlı Devletini kuran cengâverlcrin evlâtlarıdır. Korcyi bir zamanlar işgal etmiş olan Ertuğrulun, Ti-murun, Cengiz Hanın soyundan gelen bu askerler, kendilerinin atalanna lâyık olduğunu göstermişlerdir. Yedi asırlık bir fâsıla ile, tarih tekerrür etmektedir ”
be-
bl. bir
İdil’in Pariste
verdiği konser
Paris. 11 (Husul) — Küçük vatandaşımız Idil Biret Paris sanat muhitlerinde kendini adamakıllı tanıtmağa başlamıştır. Dün İdil Parisln en güzel bir salonu olan Cercle Interalllö’de seçkin bir dinleyici kütlesi önünde Mozart’ın eserlerinden bir konser vermiştir. Büyük bir alkış tufanı ile karşılanan bu konseri Paris Radyosu cumartesi günü saat 19.15 te kısa dalga üzerinde 19 metre 69 dalga u-zunluğunda plâklarla yayınlayacaktır.
İzmit, 11 (A.A.) —Tanm Bakanlığının Kocacllyo tahsis ettiği 2000 ton tohumluk buğday, muhtelif ilçelerde ve merkezde çiftçilere tamamen dağıtılmıştır
(A.fl.) aleyhine acılan dâvalar
Anadolu Ajansı memurlarından. vazifelerine haksız yere nihayet verilenlerden bir çoğunun mahkemelere müracaatla dâva açtıkları ve bu dâvalardan beşinin bugüne kadar hakeme bağlandığı malûmdur.
Görülmekte bulunan diğer dâvalardan dördü daha hakeme iktiran etmiş ve Anadolu Ajansı d Ava otlardan izzet Melihe 3500 lira, eski İsviçre muhabiri Ziya Hüsnü Savuk’a 9000 lira, eski Gene) Müdür Muvaffak Sunnla 11.000 Hra ödemeğe mahkûm olmuştur.
Kocaelide tohum tevzii
Asya Tenis Şampiyonası
Karaşl, 11 (AP) Lahor’da yapılmakta olan Milletlerarası Asya Tenis Şampiyonası maçlarında. bugün tok erkekler finali için Jaroslav Drobny İle Frad Knwaleflky karşılaşacaklardır.
Karışık çiftler maçında, bay vo bayan Tony Mortam. lftiknr Ahmet ve Tagl But t çiftini 6/1. 6/4 mağlûp etmişlerdir.
Çift kadınlar maçında ise, dün, Bayan Mottram ve Kat hlo.e t Tııeky çifti, Tfigi But t ve Mu d lâ Gorodetskl çiftini dörnl H* ’ maçında mağlûp et inişlerdir
ntn de Veteriner Genel Müdür-lüğü emrindeki müesseselerde bu kış için bakım ve barındırmaları karar altına alınmıştır.
Göçmenler Tanm Bakanlığı-ne mensup vilâyet elemanlan tarafından seçilmektedir. Derhal barındırma imkânlan bulunan işletmelerin listesini veriyorum: Malatya, Altınova, Gözlü, Çi-çekdağ, Ovaş, Polatlı, Baltacı, Uzun, Koçaş ve Göküyük Devlet Üretme çiftlikleridir.
Karacabey, Çifteler. Çukurova, Merinos, Konya, inanlı. Hasırcı, Kazova, Boztcpe, Karaköy. Sultansuyu hâralan da Veteriner Genel Müdürlüğünün göçmenlere tahsis ettiği müesseselerdir.
İçel, Kayseri, .Siirt valilikleri kendi mmtakaJarına tertip edilecek göçmenlerin yerleşecekleri yerlerin hazır olduğunu biidir-mişleridr.
İzmirliler göçmenlere yardıma davet edildiler
İzmir, 11 (A.A.) — Bıılgaris-tandan şehrimize gelecek göçmenlerin iskânı ile vazifeli olan komite üyeleri ile şehrimiz muhtarları bugün saat 17 de Vali Osman Sabri Adalm başkanlığında bir toplantı yapmışlardır.
Göçmenlerin iskânı, iaşesi, 1-bate ve diğer müteferrik ihtiyaç-larivle alâkalı müzakereler sonunda şehir halkının hamiyetine müracaat edilmesi hususu kabul edilmiş ve bunun İçin de komite adına Kızılay makbuzlarlylc muhtarların teberrü kabul etmeleri karar altına alınmıştır.
Fransız komünistleri
bir nümayiş yaptılar
Tezahürata katılanlarla polis arasında yumruk yumruğa dövüşler cereyan etti
Paris, 11 (YİRS) — Fransız komünistlerinin bugün yapılması kararlaştırılan nümayişleri» binlerce komünistin iştirakiyle başlamıştır. Nümayişçiler büyük birlikler halinde Cumhurbaşkanının İkamet ettiği Ellzc Sarayına doğru ilerlemişlerdir. Bu sırada saray, 400 polisin kordonu içine alınmış ve 6.000 polis de harekete hazır bir halde bulundurulmuştur. Nümayişçiler, İngiliz Sefaretinin ve Amerikan Haberler Bürosunun önünde gösterilerde bulunmuşlardır. Bu a-rada sarayın önüne gelen nümayişçiler Almanyanın silâhlandı-rılması aleyhinde sözler söyliyc-rek polisle >njmruk yumruğa dö-vüşmüşlerdir. Komünistlerin giriştikleri nümayiş akşama doğru yapılan tevkifler üzerine hafifle, mlştlr. Diğer taraftan bugün 20,000 İşçi de İşlerini bırakarak komünistlerle hemfikir olduklarını ifade etmişlerdir.

ATTLEE’NÎN BEYANATI
“Amerikalılarla aramızda tam bir anlaşma vardır
Ottawa, 10 A.A. (Reuter) — Başbakan Attlee. bu gece saat 5.15 te radyoda verdiği bir beyanatta ezcümle şunlan söylemiştir:
"Amerikalılarla aramızda tam bir anlaşma mevcuttur. Gayelerimiz müşterektir. Bunlar kolaylıkla hulâsa edilebilir: Devamlı bir sulh, bütün insanlığın hürriyetini bir hayata Bizi bu teşekkülün olduğunda cih edilecek başka bir yol da yoktur.
Eğer, Britanya milletler camiasının müşkül devrelerde dalma gösterdiği şayanı takdir işbirliği ile vc diğer hür milletlerle birlikte» Birleşmiş Milletleri takviye edersek dünyanın bundan sonra tecavüzden korkmasına lüzum kalmaz.
Tekrar edeyim: Hür dünya bir tehdit karşısında kaldığı zaman bu tehlikeyi karşılamak için biz Atlantik Paktı Teşkilâtı üyelerine sizler yardım edeceksiniz.
Başkan Turuman’la Batı Avrupa kuvvetlerinin teşkilâtlandırılması hususunda da mutabık kaldık. Yakında bu kuvvetlere bir başkomutan tâyin ettiğimizi bildireceğiz. Bu teşkilât hiç kimseyi tehdit etmemektedir. O, bir tecavüz tehlikesi karşısında ortaya çıkmıştır.
Bugün karşısında bulunduğumuz meselelerin en mühimmi komünist emperyalizmi tehlikesidir."
Başbakan Attlee bundan sonra Korcdekl askerî vaziyete temasla» orada sulhün temini için zaruri bütün gayretlerin sarfe-dildiğtni söylemiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir:
"Memleketime, Washington ve Ottawa ziyaretlerinden memnun olarak dönüyorum. Memleketlerimiz arasında tam bir görüş birliği olduğunu müşahede etmek benim için yeni bir cesaret ve ilham kaynağı olmuştur."
Yugoslavyaya malî yardım
Amerikan Senatosu, 21 e karşı 00 reyle yardım projesini kabul etti
38
WcLshington, 11 (YtRS) Senato bugün Yugoslovyaya milyon dolarlık yardım projesini. 21 e karşı 60 reyle kabul etmiştir. Bu olay, Moskovanın hâkimiyetinden memleketini uzak tutmaya çalışan Ti toya acele olarak yardımda bulunulması fikrini müdafaa eden Eaşkan Truman’ın dış siyasetinde, mühim yeni bir muvaffakiyeti olarak kabul edilmektedir.
Müzakerelerin cereyanı esnasında Başkan Truman, Senatoya yolladığı bir mesajda, Yugoslav-
1 urk Tugayı ile birlikte 8 inci Ordunun ricat etmesini sağlıyon 2 nel Amerikan tümeni, yang'a doğru çekilirken
Ingiliz - Mısır görüşmeleri
Ingiltere, Batı Avrnpa müdafaasını Ortaşarka da teşmile çalışıyor
he-açıklamada bu-rağmen, İngiliz Kanal bölgesln-için gereken bir
Flllıakika Ameri-
İngiltercyi
bHdtrndi-
Batı Av-
Londra, 11 (YİRS) — Mısır ile Ingiltere arasında yapılmak ta olan müzakereler gelecek cuma gününe kadar tatil edilmiştir. Müzakereler hakkında nüz resmi bir lunulmamasına diplomasisinin don çıkmamak
yol takıp etmekte olduğu anlaşılmaktadır, ka da bu hususta desteklemektedir.
Siyasî çevrelerden ğine göre, Ingiltere,
rııpa müdafaasını ortaşarka da teşmil etmek için çalışmaktadır. Bu hususla ilgili olmak ü-zere bazı plânlar serdedilmek-tedir. Bunlar arasında:
1) Kanal bölgesinin müdafaasını sağlamak üzere İngiliz ve Mısır askeri şahsiyetlerinden müteşekkil bir müdafaa komisyonunun ihdasu
2) Kuzey Atlantik Paktının ojtaşarka da teşmil edilerek Mısırın Türkiye ve Yunanistan ile birleştirilmesiyle sağlanacak bir Akdeniz blokunun tesisi.
3) Ortaşarkta kurulacak olan hu müdafaa hattına. Rusyanm Hint Okyanusuna inmesini temiyen bütün devletlerin rakl, ki bu arada, Ingiliz minyonlarından 6 sı da lige dahil olacaktır.
Yukarıda kaydedilen rın Bevin ile Salâhaddin
rasmda yapılan müzakerelerde bahis konusu olduğu tahmin e-dilmektedlr.
is-Iştl-do-bir-
bu
plâJila-Bey a-
yanın Rusyaya karşı takındığı sert tavrı muhafaza edebilmesi için muhakkak surette Amerikan yardımına muhtaç olduğunu ve bu memleketin hazır bulundurduğu 32 tümenlüc kuvvetiyle Avrupa müdafaasında mühim bir rol oynadığını belirtmiştir.
İhtiyat filoda bulunmakta olan 45.000 tonluk New-Jersey harp gemisi faal hizmete geçmiştir. Besimde, hu münasebeti© yapılan merasimden bir safha görülmektedir.
e '
1 .


Î4' T Ti î
Jrı j r- • • i • *. • fl v : a/
Pöj J r/tr 1 .t1
Kore harbîne bakış
Mao Tse Tung ve
38. arz
gerekse Birleşmiş Mll-düşmanlığını mucip ol-sakındıgını gösterir gl-
maceralarında kendi bırakmayı tercih et-, zaman. herhalde o, bn Birleşmiş Milletlerin
Korede savaş başladığı yerde, yani 38 inci arz dairesinde mi bl. tecek? Bu, oldukça mümkün bir şeydir. Yalnız şunu kaydetmek lâzımdır İd, bugün 11 aralık olduğu halde, Çin Icuvvetlerl, bu hududu aşmamışlardır. Halbuki, son üç hafta zarfında girişmiş oldukları tecavüz hareketinde kullandıkları kuvvete ve gösterdikleri şiddete bakılırsa, bunu pekâlâ yapabilirlerdi. Gerçekten, son birkaç gün zarfında vuku bulan hâdiseler, Mao Tse Tung’un âdeta, bir mütareke İçin kendisine müsait şartların tekilflııl beklediğini göstermektedir.
Esasen, kısa ve fecî şu Kore harbinde herşey, Komünist Çinin, bıı meseleye daha yakından müdahale etmek ve bununla gerek Birleşik Amerikanın kati muhalefetini, letlerin maktan bldlr.
Herşeyden evvel, Kızıl Çin, Kuzey Korelileri, Güney Koreye tecavüz boşlarına mlştlr. O meseleye,
ve hususiyle Birleşik Amerikanın karışamıyacağım ve böytece Kim İl Sung’ıın bütün Koreyl kendi egemenliği altına kolayca alabileceğini düşünüyordu. Fakat Mao Tse Tung’un, İşlerin fena gitmesi halinde, bu şekilde Çinin değil, sırf Korelilerin bu tecavüzden mesul tutulacağını düşünmüş olması pek ıııııhtemchllr.
ikinci olarak, Kuzey Kore orduları Pusan'ın önüne geldiği sıralarda, Amerikan kuvvetleri, .ııütecavlzlerln şiddetli taarruzları karşısında zor mevkide katmışlardı. O zaman» Mao Tse ftıııg, hu "temizleme,, aıncllycsl-ııi kolaylaştırmak İçin 50.0110 veya 100.000 "fedaiyi" Koreye pekâlâ Movkcde bilirdi. Kakat, kendisi bunu yapmamıştır.
Üçüncü olarak, Mac Arthıır’Ün kuvvetleri Inşon Limanına çıkar, ına yapıp taarruza giriştiği ve evvelce kaybettikleri bütün yerleri tekrar elo geçirdiği sırada, Mao Tse Tııng müdahale anının gelmiş olduğunu düşünebilirdi. Halbuki kendisi sadece. Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin 38 bici arz dairesini geçtikleri t akilinle Çlıı "fedaileri„ııin harekete geçeceklerini bir tehdit şek-
dairesi
ünde dünyaya büıllrmekle fkttfa etmişti-
Dördüncü olarak. Mao Tae Tung, sanki Mac Arthur'ün Kı>-zey Korenin bir kısmını İşgal etmesini bekler gibi, bu tehdidi gerçekleştirmede gecikmiştir. Ve taarruz emrini de» Amerikalıların ancak Mançurya sınırlarına dayanmak üzere bulunduktan bir sırada vermiştir.
İşte şimdi de. Kızıl Çin ndert, liorey! bir müddet sun! olarak İkiye bölmüş olan hudutta, kuvvetlerini durdutmak İstiyor gibidir.
Bütün bn olaylardan en başta şıı neticeyi çıkarmak mümkündür: Mao Tse Tung, hâlen, Birleşik Amerika ile lıarp etmemek taraftarıdır. Bir milyon askeriyle, Mac Arthur’iln kuvvetlerini Kereden atması belki de elinde L dİ. Fakat o herhalde şunu da o-ııutmamıştır ki. »Jüponlar tarafından FUİplnlerden kovulan Mm Arthıır, bir müddet sonra, bu fedalara muzaffer olarak tekrar avdet etmiştir. Ve muhtemel olarak, şıınıı da düşünmüştür İd, sahip olduğu muazzam kuvvetler, Amerlkaya er veya geç, Koreye tekrar çıkmak imkânım verecektir.
Fakat Mao Tse Tung. büyük ihtimalle, diğer bir hususu daha düşünmektedir: 38 İnci arz dairesi boyunca yarım milyonluk kuvvetiyle, o, Güney Kereyi, âdeta İşgal etmiş gibi, hâkimiyeti altında tutamaz mı? Diğer taraftan. Kuzey Koreyl ele geçirmekle, dünya stratejisi plânında, bütün yarımadayı işgal etmek derecesinde bir mevki vc ehemmiyet kazanamaz mı ?
öyle ise? öyle İse sorulmaya değer yalnız Ikl sual kalır: Yalnız Güney Korcııln kıırtarılıııasu Birleşmiş Milletlerin ve Birleşik Amerikanın ve itibarım gelmez mİ? de Müttefik
kül etmiş bir hükümetin iadece kendilerine dost bir hükümetin kurulmasını bekleyebilirler nıl ?
Dünya sulhu, muvakkat dahi olsa, hu suallere verilecek cevaba bağlıdır. Bu cevabın da ‘'evet,, olması İçin gerek Avrupada ve gerekse Asyada birçok kuvvetlerin birleştiği İntibaı hâlen mevcuttur. Selim SABİT
tckrnr eski prestij kazanmalarına kâfi Amerikalılar, Kore-kuvvctlcrdcn teşek-veya
YENİ l S T A N t. t' L
İKTİSAT HABERLERİ
Avrupada ham madde buhranı kisa
r ______________ HABERLER
Yün, kâğıt hamuru, madenlerin tedariki ve tevzii için bir konferans toplanacak
I sfl memleketlerin kâğıt hamuru fabrikalarında altı gün yerine her günü İş günü olarak kabul etmelerini teklif etmiştir. Konsey, çelik levha, slsal, deriler, kolay, sunî ve tabii kauçuk hakkında da aynı teklifi yapmıştır.
Diğer bir hal çaresi de Amerika, Kanada veya diğer âza devletlerin birine kıtlığı ortadan kaldıracak kolaylıklar gösterme-sİ tavsiye edilmek şeklinde olmuştur. Eğer bahis mevzuu olan madde bütün dünyayı İlgilendirecek mahiyette ise o zaman milletlerarası konferansın toplanmasına karar verilecek. O zaman konferansın btılncoğı hal çaresi | hemen tesirini gösterecek tarzda olmalıdır.
İşçi meselesi
Konsey, âza devletleri memleketlerindeki işçi dâvasını İzah e-decek malûmatı vermeye davet etmiştir. Meselâ silâhlanma programlan karşısında yeniden s-ccml İşçiyi alıp yetiştirme ve usta yapmaktır. Konsey başlıca usta işçinin azalacağım kaydetmiştir. Bunun neticesi olarak blı çok memleketlerde işsizlik baş gösterecektir. Konsey, azalarını ikaz ederek bu dâvanın önüne geçmek İçin mesai saatlerini u-zatmaya yanaşmamalarını tenbih etti. Konseye göre, bu şekilde mahdut bir işçi mlktanndan â-zamt istifade etme metoduna ancak Acil sebepler tahtında müracaat edilmelidir. I
Derleyen: O. t.
de söylendi.
konseyin kararlarında, ne Marjolin’in basın toplantı-Amerikanın müfrit iatifçl-
Avrupamn yeniden silâhlanmasına ve kalkınmasına mâni o-lan ham madde buhranı Parlste toplanan İktisadî İşbirliğinin Bakanlar Konseyinde incelenmiştir.
Bir kaç haftalık teknik etüd ve tasarılar neticesinde konsey yekvücut olarak istihsali arttırmaya. istihlâki kısmaya vc icap ederse, Atlantik Paktı memleketlerine nadir ham maddeleri temin etmek için çareler bulmaya karar vermiştir.
Avrupada İşçi, bilhassa usta İşçi kıtlığı beklendiği için bunu önleyecek plânlar hazırlandı. Ay. nı zamanda spekülâtif sotın alma ile fiyatların artmasına ve binnetice silâhlanmanın ve geçimin zorlaşmasına mâni olmak 1-çln tasarılar yapıldı.
İktisadî işbirliği İdaresinin ıı-mumî kâtibi Robert Marjolln, Konseyin toplantısından sonra basma verdiği bir demeçte pek yakında İktisadi işbirliği İdaresi Kömür Komitesinin Avrupa-daki kömür kıtlığını incelemek üzere toplanacağını bildirmiştir Komite Avrupanın az olan kömür ve kok mevcudunu âdilâne dağıtmak hususunda teklifler yapacaktır.
Bakanlar Konseyi dağılmadan önce, Amerikanın Avrupayı kalkındırma programına ait dolarları kullanarak kömür satın almamak hususunda güttüğü siyaseti değiştirmesini tavsiye etmiştir. Maamafih, M. Marjolln Avrupanın Amerikadan İthal ettiği kömür miktarının bütün istihlâkine nispetle pek cüzî bir kısım teşkil etliğini söylemiştir.
Milletlerarası konferanslar
Pek yakında kereste, kâğıt hamuru, yün ve demirden gayri maddelerin milletlerarası konferanslara mevzu teşkil edecekleri kuvvetle tahmin olunmaktadır.
Kereste ve kâğıt hamuru konferansları. İktisadi İşbirliği İdaresi Sekreterliği tarafından tertip edilecektir. Konferanslarda yalnız âdilâne tevzi ve eldeki malı arttırma yollan aranmıya-cak aynı zamanda lüzumunda suni maddelerin kullanılması hususunda incelemeler yapılacaktır. Amerika ve Kanadaya kâğıt hamuru miktarını arttırmak için âza memleketlere ihtiyacı oldukları hatırlatılmıştı. Aynı zamanda şimdiki ticarî münasebetlere bir zarar getirmeden sevkıyatı çoğaltmak mümkün olabl- | leceği
Ne de M. sında
liği yüzünden dünyada bazı mal- I delerin sıkıntısı çekildiği açıkça belli edilmedi ama İma edildi.
Meselâ konsey kükürt hakkında şöyle bir karar verdi: ”Amerikan Hükümetine şunu hatırlatmak isteriz kİ, Amerikanın kükürt ihracatını azaltmak hususunda yaptığı teklif âza memleketlerin endüstrlel ve ekonomik hayatlarına da tesir edecektir Halbuki âza memleketlerin bu maddeye çok ihtiyaçları vardır...
Dünyanın yün ihtiyacını başlıca İngiliz imparatorluğu karşıladığına göre konsey İngiltereyl bir dünya yün konferansı toplamaya davet etmiştir.
Demirden başka madenlerin meselesine gelince, silâhlanmak için elzem olan bakır, çinko ve nikel sıkıntısı çekilmektedir. Bu mesele iki şekilde halledilecektir Ya sıkıntıda olan memlekete İktisadî işbirliği İdaresi bizzat yardım edecek veya Atlantik memleketleri İçlerinden birinde herhangi bir maden kıtlığı yüzünden endüstrinin İşlemez bir hale gelmek ihtimali olduğunu görünce ona yardım edecektir Daha sonra başlıca müstahsil ve I müstehlik memleketleri arasında bir konferans tertip edilecektir.
Wa/ıhingten konuşmaları
Konsey, kâtibin en geç 15 o-cak 1951 de ne gibi ilerlemeler kaydedildiği ve konferansların ne neticeler aldığı hakkında bir rapor hazırlajnasını talep etmiştir.
İktisadi İşbirliği idaresi Wa-shington’da Amerikan Hükümetinin dHvetl üzerine ham maddeler hakkında konuşmak için delegelerini seçmiştir. M. Marjoh-nin söylediğine göre delegeler bilhassa pamuk ve kükürt ile a-lâkadar olacaklardır. Çünkü bu iki madde Amerikanın İhracat tahditleri yüzünden Avrupaya kâfi miktarda gönderilememek-tedir. M. Marjolln, Avrupada bazı ham maddelerin diğerlerinden daha az bulunduğunu söylemiştir. Meselâ çelik, kok ve demir külçeleri meselesi halledilmezce yakında pek azalabilir. Bunun gibi şimdi kıtlığı hissedilmeyen maddeler uıaamda alüminyum ve çimento vardır. Alüminyum istih şali elektrik kuvvetine bağlıdır; elektrik kuvveti dş kömür malzemesine dayanır.
Bazı hal çareleri
M, Marjolln’e göre Kore harbi başlamadan önce azalan ve şimdiki artan talep karşısında büsbütün yokoian cn mühim maddeler odun, yün ve kükürttür. Konsey, odun meselesi için, müstah-
Almanyaya tütün satışları
Bir heyetin Almanyaya gitmesi düşünülüyor
İzmir, 11 (Hususî) — Ege tütüncülerinin, geçen hafta şehrimize gelen İstanbul Tütüncüler Birliği Başkanı Celâl Umur ile birlikte yaptığı toplantılar devam etmektedir. Bu toplantılarda bilhassa Almanyaya yapılabilecek tütün satışları için temaslarda bulunmak üzere bir heyet gönderilmesi meselesi ü-zerinde durulmuştur. Vanlan karar gereğince Hükümetin de bu mevzua lâyık olduğu ehemmiyeti vermesi ve Almanyaya gidecek heyete başkanlık edecek resmî bir temsilci terfik etmesi İstenecektir. Bu mevzu üzerinde temaslarda bulunmak üzere iki tütüncünün Ankaraya gitmesi kararlaştırılmıştır.
Denizli Meyva Fidanlığı
Denizli, 11 (Hususî) — Denizli merkezinde Tarım Bakanlığı tarafından işletilmekte olan 130 dekar saha üzerine kurulmuş bir meyva fidanlığı vardır. Yılda 35 bin aşılı meyva fidanını verecek kapasitede olan bu fidanlıktan henüz senede 20 bin meyva fidanı istihsal edilmektedir Bu fidanlığın kaldırılarak Denizlinin İzmlrde teeis edilecek fidanlığına bağlanacağı anlaşılıyor Halbuki muhitin ve Anadolunun çeşitli tabiî ve ekonomik şartlarına göre kurulmuş olan bu fidanlık, Denizliden başka Ankara, Aydın, Manisa, Bilecik, Bursa, Malatya, Samsun, Tekirdağ. İsparta, Eskişehir gibi vilâyetlere de iyi cins fidan dağıtmaktadır.

Amerikan siyasetinin işlediği iki büyük hata
İzmirde pamuk piyasası
Satıcılar, piyasayı 460 kuruştan açmak istediler
İzmir, 11 (HuhurD — lîufla tatili cRiın«ın(ta mühim miktarda pamuğun 450 kuruttan mıuınıde görmüş olmasından doğan heyecan bugün plyasa.vi tamamen hareketsiz bırakmış vn lılç bir yeril satış kaydedilmemiştir. 150 kuruşluk salısın duyulması üzerine sabahleyin bazı satıcılar piyasayı 460 kuruştan açmak İstemişler, bıııın mukabil alıcılar 410 kuruştan yukarı çıkmamışlardır. Akşama doğru satıcılar 450 ve 445 kuruşa kadar fiyat kırdıkları halde alıcılar bu fi* yatlara da yanaşmamışlardır.
BÖylecc pamuk piyasasında bugünkü bütün faaliyet, tatil esnasında 450 kuruştan yapılan 1000 teııluk satışın tescilinden İbaret kalmıştır.
Kore istihbarat servisinin kifayetsizliği ve Truman’ın atom demeci, Washington’un siyasî durumunu muvakkat bir zaman için sarstı
Japonyanın bono teiîlyatı
* Chicago, 11 (Hususî) — Resmen bildirildiğine göre, Japon Hükümeti haricî bonoları Üzerinde yeniden faiz tediyesini düşünmekedlr. Böyle bir hareket tahmin edildiğine göre, hükümetin ve Japonya-nın kredisini düzeltecektir.
Zaten Hükümetin politikası, Japonyanın mağlûp bir devlet olmakla beraber borçlarını ö-demek ve kredisini yükseltmek niyetinde olduğunu göstermektedir. Aynı Japonyanın ecnebi manı İçin valtli bir duğu anlaşılıyor.
Yunanlstnrun üç yıllık kalkınma programı
Atina. 11 (Hususî) — Başbakan Yardımcısı, Koordinasyon Bakanı, Mr. G. Papan-drcu ve İktisadî İşbirliği 1-daresinln daimî Yunan delegesi, Mr. Verdelis’in hazır bulunduğu bir konferansta Uç yıllık kalkınma programı incelenmiştir. Program 8 ocak 1051 do İktisadî İşbirliği İdaresine tevdi edilecektir.
Katında Petrol tasfiyehaneleri
OttaWa, 11 (Hususi) — Federal İstatistik Bürosunun bildirdiğine göre, 1950 nln İlk altı ayında Kanada petrol tasfiyehaneleri istihsallerini yüzde 14 arttırmışlardır. İstihsal 45.819.326 varili bulmuştur; 1949 un İlk altı a-yında 40.107.962 varil idi.
Bu sene Kanada daha fazla ham petrol İthal etmiştir. Senenin İlk yarısında İthal ettiği miktar 36.040.828 varildi. Halbuki 1949 un ilk yansında İse ithalât 35.082.597 idi.
Ingiltere - Batı Almanya tediye anlaşması
Frankfurt, 11 (Hususî) — Müttefik Yüksek Komisyonu Batı Almanya Ekonomi Bakanlığına re, 6 ekimde lanan İngiliz anlaşmasını
Anlaşma Batı Almanya sterllng tediyeleri halletmektedir. Ingiliz - Alman ticaret anlaş-w ması da Almanya İle lngiltc re ve kolonileri arasındaki mal mübadelesini temin etmektedir.
Almanya için MarshaJI fonları
Bonn, 11 (Hususî) — Batı Almanya Ekonomik Haberler Ajansının bildirdiğine göre. Batı Almanyanın ziraat! için MarshaU Plânı kredisine* -n avnlan 75 milyon marktan 55 milyon markı gönderilmiştir. Bu miktar fennî araştırma, e-konomik istişare, anti-tüber-küloz tedbirleri aJmak veya başka maksatlar için kullanılacaktır.
Beneluz devletlerinin konferansı
La Haye. 11 (Hususî) — Be-nelux Bakanlar Konferansı 14 aralıktan gelecek seneye tehir edilmiştir. Çünkü hu üç memleketin; Holânda, Bo|. çika ve Luxembourg dışişleri bakanları yakında görüşmelere başlıyacaktır. Resmî beyanata göre
tehir edilmesine diğer bir sebep de Holânda Dışişleri Bakanı Dirk Stlkker’in İktisadi İşbirliği İdaresi tarafından vazifelen Washington’da bulunmasıdır. Beyanata göre, bu Uç memleket arasındaki Ekonomik Birlik Anlaşmasını imzalamak İçin toplanacak o-lan konferansın hazırlıklarına devam edilecektir.
zamanda envcatla-s&ha ol-
Was h I g t o n hususi muhabirimiz bildiriyor




*
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, Amerikadan levha teneke teminine çalışmaktadır
geçtikço artmaktadır. Va-içinde bulunduğumuz mev-levha teneke sarfiyatı mev-dcğildlr. Bu İtibarla levha
Piyasada levha teneke darlığı gün kaa sim, simi
teneke darlığı bir buhran şeklini almamıştır. Fakat İlkbaharda sarfiyat mevsimi başlayacağı 1-çin. şimdiden levha teneke darlığını Önlemek hususunda tedbirler almak lâzımdır.
Levha teneke İthalâtçıları dış piyasalardan bu mah tedarik e-dememektedir. Levha teneke fabrikalarından piyasaya gelen mektuplarda, 1051 yılı sonuna kadar sipariş kabul edemiyecek. leri bildirilmiştir. Halbuki A listesinde levha teneke ithali İçin müsait şartlar bulunmaktadır. Fakat dünyanın gcçirmoktc okluğu ham madde buhranı kar-
şısında, liberasyon rejiminin tat. bikında zorluklara tesadüf edildiği bârlz bir surette anlaşılmaktadır. Hattâ ham madde buhranı daha keskin bir şekil aldığı takdirde, liberasyon rejiminin tatbiki kabiliyetinden şüphe edenler vardır,
öğrendiğimize göre. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, piyasanın levha teneke ihtiyacını temin et. mek için teşebbüslere geçmiştir, Bu teşebbüsler neticesinde, A-merlkadan 10 bin ton levha teneke temin edileceği ümit olunmaktadır.
Batı Almanyanın tediye bilançosu
bildirdiğine gö-Londrada imza-- Alman tediye tasvip etmiştir ile
bölgesindeki bütün
bir
konferansın
B u r s a d a sergi açılacak
Bursa, 11 (Hususî) — İzmir ve Îstanbuldan sonra Bursa d a da bir sergi açılması mevzuu ü-zerindekl çalışmalar İnkişaf etmektedir. Bu arada sergi mcv. zuu üzerinde temaslar yapmak üzere Ankaraya giden Ticaret Odası Umumî Kâtibi şehrimize dönmüş ve sergi İçin Ankarnda müspet neticeler elde ettiğini bildirmiştir.
Maliye Bakanlığı Bursa sergisi İçin 10000 liralık bir yardım yapmağı kabul etmiştir. Serginin hedefi daha ziyade yerli mâmul-lerin teşhiri ve iç turizmin vlkl olacaktır.
New-York, 11 (Hususî muhabirimiz G. H. Martin bildiriyor) — Beynelmilel vaziyetin veha-meti dolayıalyle büyük bir endişe içinde bulunan Birleşik A-merika Kongresinin Azalan Komünist Çinlilere karşı atom bombasının kullanılmasına bir çok ihtiraz kayıtlnriyle muvafakat etmektedirler. Buna mukabil Genelkurmay Başkanlığında askerî şefler atom bombasının Kore-de, hattâ Mançuryada kullanılma sı fikrine şiddetle İtiraz ediyorlar. Bundan altı hafta evvel a-tom bombasının Korede kullanılması meselesinin tetkiki İçin Genelkurmay Başkanlığında bir toplantı yapılmıştı. Amerikalı mütehassıslar Şimalî Kore ordusunun atom bombardımanları 1-çJn pek fena bir hedef teşkil ettiği noktasında mutabık kalmışlar ve bu fikirlerini alâkalılara bildirmişlerdir. Şimalî Kore ordusu pek dağınık bir vaziyette bulunmaktadır. O derecede ki son taarruzun arifesinde Çin hat larının Üzerinden tayyare ile geçen General Mac Arthur düşman kuvvetlerinden bir eser görememiş ve bu hal sonradan malûm olan neticeyi vermiştir. Genelkurmay Başkanlığında toplanan Amerikan eksperleri a-tom bombasının Korede kullanılması meselesini müzakere ettikten sonra hâlen cereyan eden askeri harekât esnasında bu silâha müracaat edilmesine İçlerinden hiç birinin taraftar olma, dıgını müşahede etmişlerdir.
VVashlngton bir hafta İçinde 1-ki hata İşlemiştir. Bu hatalar muvakkat bir zaman için Birleşik Amerikanın diplomatik vaziyetini sarsmıştır. Hedefine u-laşamayan taarruz ile General Mac Arthur’ün emrindeki istihbarat servisinin İnanılmayacak kadar zayıf olduğunu ve düşmanın askerî maksatları hakkında en ufak bir fikri bile olmadan körükörüne harekete geçtiğini İspat etmiştir.
Diğer cihetten Reis Truman atom bombası meselesine lâyık olduğu ehemmiyeti vermemek suretiyle evvelâ bu bombanın hangi şartlar altında kullanıla, bileceğini tesbit eden umumi kaidelerin mânasını İyice kavramadığını göstermiştir. Filhakika bu şartlar mevcut olmadıkça General Mac Arthur’e bu hususta bir emir vermek hakkına malik değildir. Bundan maada Truman gerek kendisinin gerekse Amerika Hükümetinin bu sahada, hiç olmazsa Kore meselesinde, evvelce Birleşmiş Milletlerle is-tlşarede bulunmadan kararlarım tatbik etmek otoritesine malik bulundukları fikrine kapılmıştır.
tej-
19
Orman işletmeleri tahdit edildi
Tarım Bakanlığı, orman letmelerinden yirmi altısını lâğ
vetmiştir. Lâğvedilen işletmeler arasında Yalova ve Üsküdar iş letmeleri de bulunmaktadır.
Orman işletmelerinin tahdld' dolayısiyle bütçede 2.127 000 11 ra tasarruf temJn edilecektir.
30 Ocak 1951
Keşidesine girecek BAYAN HESAPLARINA HER
25 0 lira için bir kur’a numarası verilecektir
HESAP AÇTIRMAKTA ACELE EDİNİZ
Batı Plânı 1-
Kriz hakkında da bir beyaz kitap neşredildi
Bomn, 11 (Hususî) • Almanyanın Marshall
da recilerinden Blucher Alman-yanın tediye bilânçosu hakkında bir beyaz kitap neşretmlştİr. Bu kitapta Almanyanın tediye bilûnçosundaki bünyevî açığın sebebi üç kısımda toplanmıştır Bunlardan birincisi Batı Almanya iktisadının son aylar zarfında beklenilmedik derecede süratle inkişaf etmiş olması, İkincisi dünya piyasalarında yükselmek, te olan fiyat hareketleri, üçüncü-sü İse ithalâtın dolar memleketlerinden değil diğer memleketlerden yapılması hususundaki temayül ve hareketlerdir.
Beyaz kitapta Batı Alman-ynnın istihsal hacmi (1936 = 100 olduğuna göre) geçen sene-nln İkinci yansında % 91. bu se* ne eylülde yüzde 121 artmıştır. Batı Almanyada geçen nisanda çalışanlar adedi 13.3 milyon İken eylül sonunda 14.3 milyon olmuştur. Bu inkişaf do-layislyle para ve kredi hacmi müthiş genişlemiş, fakat malî stabillsation meydana gelememiştir.
Beyaz kitaba göre bu senenin İlk yarısından sonra tediye bl-lânçosu ticaret bllftnçosuna nazaran çok gayri müsait bir şekilde İnkişaf etmiştir. Bunıın sebepleri de siyasî vaziyetteki değişiklikler dolayısiyle yabancı İhracatçıların peşin tediye talepleri, taahhüt edilen malların ihracı ve Almanyanın son aylarda diğer memleketlere verdiği kredilerin fazlalaşmış olmasıdır.
Beyaz kitap fevkalâde bir vaziyet zuhur etmediği takdirde Almanya tediye bilançosundaki bu krizin gelecek sene ortasına kadar bertaraf edilebileceğini ve uzun vâdeli ecnebi sermayesi olmadan Alman İktisadının kati takviyesinin mümkün olamıya-cağını beyan etmektedir.
Buna mukabil Amerikan Genelkurmayının aynı İdareci mah fillerinde Mançuryarıın normal tipte mermilerle bombalanması için Birleşmiş Milletlerden müsaade alınmasını hararetle arzu eden bir çok yüksek rütbeli subaylar vardır. Şimdiki şartlar altında böyle bir müsaadenin ve. rlleceğlnden şüphe edilmektedir
Birleşik Amerika bu meseleyi Asambleye arzetmek kararını verdiği takdirde İki İmkândan İstifade edebilecektir: Evvelâ
Güvenlik Konseyi tarafından tasvip edilen ve bir ihtardan 1-baret bulunan karar suretinin kabulünü İsteyebilir. Sonra A-samblenin, Çin Komünistlerini takbih eden vc Genelkuımayda bahsedildiği veçhile Mançuryamn bombardımanı suretiyle Çine karşı zecri tedbirler alınmasını sağlayan bir karar sureti kabul ederek Birleşik Amerikayı desteklemesini talep edebilir.
Lake Success’teki tarafsız müşahitlerin kanaatine göre, Amerikalıların Asamblede üçte iki ekseriyet temin etmeleri ihtimali zayıftır. Halbuki Güvenlik Konseyince kabul edilen mutedil lısanb karar sureti gibi bir karar istihsali için böyle bir ekseriyet temin etmek elzemdir. Diğer taraftan şimdiki şartlar altında Amerikahların. Çine karşı zecrî tedbirleri otomatik bir şekilde harekete geçirecek bir karar sureti lehinde aynı ekseriyeti temin edebileceklerini tasavvur etmek mümkün değildir. Çünkü böyle bir karsr ihtilâfın umumileşmesi gibi bir tehlike arzedebiltr.
Birleşmiş Milletlerde temsil edilen memleketlerin büyük bir kısmı, İhtilâfın mevziî bir şekilde kalmasına ehemmiyet vermektedirler İngiltere ve Fransa bu fikirde olduklarım açıkça bildirmekten çekinmemişlerdir.
General Mac Arthur'ün taarruz başlamadan biraz evvel A-merikahlar Avrupada oturan bir zatı Pekin nezdinde teşebbüste bulunmağa memur etmişlerdi. Bu teşebbüs hiç bir netice vermemiştir. Pekin Hükümeti ortaya konulan meseleleri ve yapılan teklifleri müzakere etmek tenezzülünde bile bulunmamıştır.
Hukukan böyle düşünmekte haklıdır. Fakat Birleşik Amerikanın Birleşmiş Milletlere karşı hareket serbestliğine malik bulunduğunun böyle beceriksiz bir lisanla İfade edilmesi Lake Success’te pek fena bir tesir husule getirmiştir. Birleşmiş Milletlerin diplomatik mahfillerinde, haklı veya haksız olarak, bütün memleketlerin atom bombasının kullanılması bahsinde bir söz söylemeğe haklan olduğu 1-leri sürülmektedir. VVashington Hükümetinin kimseye danışmadan harekete geçmesi Birleşmiş Milletler mahfillerinde iyi karşılanmamış ve Mançuryamn her hangi bir şekilde bombalanması hakkında istenecek müsaadenin verilmiyeceğl kanaati daha dlden umumileşmiştir.
şim-

General Mac Arthur’ün, talepleri Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmediği takdirde, latlfa edeceğine dair Avru-padan gelen haberler VVashlng-ton'da bir hayal mahsulü olarak vasi Bandırılmak tadır. Mac Arthur suratını asarak uzaklaşan bir çocuk gibi kalkıp gidemez. Diğer cihetten Reis Truman'ın sinirleri ona kapıyı gösterecek kadar sağlam değildir. Bu münasebetle New-York Times gazetesi Wake Islande Adasında yapılan mülâkat esnasında Tru-man’m Mac Arthur’e karşı zayıf davrandığını iddia etmektedir. İngiliz kaynaklarından geldikleri zannedilen bu husustaki haberlere göre Reis Truman yaklaşan seçimler dolayısiyle Mac Arthur’le bozuşarak seçimlerin arifesinde ağır bir darbe yemek-tense onunla uyuşmağı daha mu. vafık bulmuştur. Bu sebeplo VVake Island’da Cumhurrelsl Mac Arthur’ü teskin etmeğe çalışmıştır.
Nevv-York’un bazı mahfillerin, de General Mac Arthur’ün nasıl olup da siyasî tebliğler neşrettiğine hayret edilmektedir. Çünkü bu gibi tebliğler umumiyetle ya Nazırlar Meclisi veya Cumhurrelsl tarafından tasvip edilmektedir Bundan başka Mae Arthur Koredekl askerî harekât lere bile den ber dır.
hakkında Birleşmiş Millet-malûmat vermek lüzumunu hissetmemektedir. Bu yüz-Lake Success acıklı bir ha-buhraru içinde bulunmakta-

top. şüp-
Yeni neşriyat
Bir dörtler konferansının lan ması projesi Amerlksda he ile karşılanmaktadır Amerikan Hâriciyesi böyle bir projeyi kabul ederse bunu her şeyden evvel Kremlin İle temasa geçmek için hiç bir fırsatın kaçı-rılmadığım İspat etmek üzere yapacaktır Ne olursa olsun derhal dörtlü bir konferans akdedilmesi mümkün değildir. Çünkü daha evvel Sovyetlerle müzakereye başlanması İçin bir program hazırlanması lâzımdır kİ bu da bir kaç haftalık bir içtir. Şu halde böyle bir konferansın aralık ayının sonundan evvel ton-lanması imkânı yoktur. Daha doğrusu Birleşik Amerikanın hükümet merkezinde hâsıl olan kanaat bu merkezdedir.
Bütün cepheleriyle : CEMAL NADİR
Hilmi Yücebaş tarafından hazırlanan bu eserde muharrir, şair, ressam yüzlerce Türk meşhurunun Cemal Nadire dair düşünceleri ve hâtıraları ile şarkıların karikatürleri, edebiyat Örnekleri, dedikodu serisi ve üstadın eserlerinden seçilmiş 200 den fazla karikatür bir araya toplanmıştır. Her sanatseverin zevkle okuyacağı tek kitap: 13 ı büyük sahıfe 150 kuruştur. Bütün bayilerde ve kitapçılarda bulunur.

BALKAN VE İLK DÜNYA HARPLERİNE DOĞRU
Büyük üniversitelerde siyasi İlimler profesörlüğü yapmış olmaları dolayısiyle bir çok tecrübeleri olan Hariciye Nezaretinin yüksek memurlarından mürekkep bir grup hâlen Birleşi^ Amerikanın politikasını tetkik etmektedir. Bunlar General Wu tarafından Güvenlik Konseyinde söylenen nutku ince bir tahlilden geçirmişler ve hatibin pek sert bir lisan kullandığı ve hiç bir anlaşma yolu göstermediği kanaatine varmışlardır.
11/XII/1950 Pazartesi
YABANCI BORSALAR
İzmir Ticaret Borsası
Nevv-York Borsası
Adana Ticaret Borsası
Altınlar
Bradford Piyasası
37.no
38.—
İskenderiye Borsası

20 20
42.80
s?ıra mıılı Anadolu i’rakva
•115.—
395 —
73-
73—
70—
• •

•o
• •
•I

400— 370—
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
TUUU iyi «nal LibrenleFl> Atı
• •
Yün
29.40
43.—
Bugün Lira
4.73
EdHi kur
__Lira __
4.76
Akala ..........
AJutln vAdell ..
Külçe yeril Gr.
Külçe DcuunhU.
Cumhuriyet ...
Ateşal .....t*
Hamil
Gulden
Inğılit .....
Fransız kok .. Nupoieon III . Invlçrc
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
OsmanlI Hariciye Nezareti memurlarından olup Belgrat Elçiliğimiz Müsteşarlığı vazifesinde bulunan B. FL Noradung* yan, bu isimle çıkardığı bir kitapta, bahsettiği devreye ait hâtıralarını nerşreylemektedir. Muharrir, kendisi Belgratta iken Balkan Harbinin nasıl başladığını, oradan Petersburg’a nakledilerek Çarlık Rusyasının merkezinde dünya tarihinin en fecî bir hâdisesine nasıl şahit olduğunu anlatıyor. Bu vesile Us yaşadığı günlerin ve hâdiselerin güzel bir tasvirini çiziyor.
KAMBİYO ve ESI HAM
) Sterllng Açına 7.85ÎÖ0 Kapama 7.84.80
100 Dolar 280.30 280.30
100 Fr. Frangı O.MT O.bt
100 t.sviçr» Fr. 64.03 64 03
100 Belçika Fr 5.60 5.6C
100 İsveç Kr. ... 54 >2 50 5412.50
100 Florin T3 68.40 73.88 40
100 Lırcı 0.44.128 0.44.128
100 Drahmi ..... 0.01.87f 0.01.876
100 ^flc’u’irtoa 9 73 90 9 73.90
ıO33 «urganı .. 22.45
%6 1938 İkromiyell 19.90
Milli Müdafaa l 20.15
d)4) Demiryolu IV ..... 08.70
1941 Demiryolu V 96.20
%4 1/2 IO4W ikrnmlvell 96.H5
UM) Demiryolu VI 97 30
Kananma 1 99 9^ 97.75
%ti Kalkınma u .... 97.90
%6 Kalkınma (11 97.63
%6 1948 istikrazı 1 97.30
1948 istikrazı u .... 97.40
1949 İstikrazı 1 96 60
%7 Mili) Müdafaa IV 24 i 2(
%7 1 934 âlvaa-Erzurum 1 21.05
%1 1934 Ll-Vll 21.60
%7 A94J Demiryolu 1 20.—
%7 1941 Demiryolu 11 20.75
%7 1V41 demiryolu 111 20 Ö0
%7 Mili) Müdafaa 1 20.20
%1 Milli Müdafaa 11 20.70
%7 Mıhl Müdafaa 111 21.15
%7 MIHI Müdafaa VI. 21.15
Şirket Tahvilleri
T.C. Zlruat Hankuaı 21.—
Anadolu D.Y Tertip A/B. 110.20
” ” —
„ ,, MÜmcfl. Senet 57.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez dan HfiMi ••••••> 124.—
Türkiye iş Bankam 31.—
Türk Ticaret Bankam 5—
Aralan ^ırncntr • • M« • • • 7.25
İstanbul Ticaret Borsası
SATIŞLAR ; Kilosu Kuruşa 1 Curuşa
! Buğday Ofisin D. M 29.08 II
.. Mahlût D. • I 31.35 19
„ Yumuşak D. M 33.10 99 34
Arpa D. 14 21 44
Kuşyoml Çu. 44 İH M
Faaulye SelAnlk Çu. M 50 M
„ Sert Çalı Çu. W 59 44
Kotan tohumu Çu. 14 48.20 M
Haşhaş tohumu Mavi Çu. 14 90 99
Ayçiçeği tohumu D. 44 34.10 44 35
Fındık İç Tombul 44 318 99 321.20
Un 79/81 Rand. 72 Kİ. Çu, 2683 ,.3WW M
Kapak M 11.30 99 12 aş
Kasmol M 13 99 17 M
Pirinç Mısır Tohumu II 93 9 9
Beyaz Peynir tam yağlı II 168 91 178 re
Sadeyağ Siverek Elrltllmlş 11 460 99 465 44
„ Diyarbakır Eritilmiş II 300 99
„ Ardahan Eritilmiş n 390 99
Turyağı 41 205 M
Sadeyağ Ardahan Tuzlu 99 340 99
Keçlkıh kırkım 99 330 99
,e Tabak 44 145 II T® 4t
Tiftik deri II 4M) 11 500 at
Yapağı yıkanmış • 1 570 II 600 41
,, Kasnpbaşı kaba • • 255 l •
„ Anadolu kırkım II 375 M
Sığır derisi salamura kasap >1 180 II
KaçI derisi T.K. Kasap II 210 II 235 41
Koyun derisi H.K. kasap • • 280 11 290 99
„ derisi Yaş • • 662.20 • 1
,, derisi T. K. Kasap II 19ü 99 210 99
Sığır derini Yaş ..150 99
Bil fiyatlar tntıınbfd FlorHnmndn dün tesri) rdllrıı
fiyatlardır. D, = Itakmr, Çu. = Çuval krlhnrlrrlııi
İfade cim'kirdir.
Birinci İkinci Bırino. Hazır İkinci Akala yağmur vamü ....................
Üzüm ı tnclr A incir H Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pnm ık
Bugün Son Kapan
çekirdeksiz No.9 73.5 72 —
serim No.e ..... —
sorlsl No. 108 — M
Akala i .. 450.— 440.—
Akala 11 —
Akala, III.. — • M»
• eri)
vağı (rafine/ . 140.— 140.—
çekirdeği 16 — 16 —
•ş
Uüo tu*ki Kut
Buidsv (Buşell=Sont)
Sert Kış mahsulü .No. 2 274.— 271.—
Kırmızı Kış mahsulü No. 2 .... 249.— . 244.—
Pamuk Mlddlİng (1 Jbrcsl=Srnl>
A mlılc •••••••••••••••a»» 41.55 41.80
W ıtri ••••••»«•••• • 41.64 41.85
41,28 41.23
Tiftik (I.lbrest=:Sent) 150.— 135.16
Tcksas No. 1 135.15 135.-
Fındık ( Libresi
Kabuklu yeril iri
orta
Lcvant İç ithal mah 63 - 59
Ekstra iri iç İthal malı 66.- 65.-
Kuru ılrüm .'Librem — Sent)
Thompson ;ekır(irlcsiz ^cçnu U L/9 U U9
Keten tnhtımıı Busrll — Doları
M ın nctipoiıs 8.86 8.M6
Kalay (Libre—Sent) — 142 —
Levna-teneko *100 libre doları 7 80 1 di
Londra Borsası
— ■ A -
Keten ivbıınıu (Tunu=Sterli»ıg> Bombay ............
Kalküta .........
Yer fıatıtı Hlndlıtun

Pamuk ı Kantarı—Tallaru .... Ashmouni dtma ui.va.fb FzG. Karmık Uzun elvafh F/G
145—
110 10
142.—
130 -
Kupon getirecek okuyucularımıza
Gazetemizin Tahsil Kııpon-lariyic, ay hacından İtibaren neşretmeye ba^l ad ı^ınııt (1.000 Saat) kuponlarını kn-bul etmek, mukabilinde kur’a nunıamlarını vermek vo sonra da heıllyelerlni dağıtmak üzere yeni bir büro tesis oU tnlş huhınınaktuyız. Bizi bu karara eevkeden sebep» okuyucularımızdan bize müracaat etmekte olan büyük kitlenin İşini süratle görnıeKtir. Bu maksatta
Galatada, Bankalar Caddesinde. Adalet Hanının 2 nci katında bir daire k ü ş a t edilmiştir
1 Aralıktan itibaren
Kur’a numarası, kupon ve hediye için okuyucularımız mezkûr adrese müracaat e-deceklerdir, Yurdun her tarafından gönderilmekte kupon mektuplarının ne de adresin
(YENİ İSTANBUL katar Caddesi, Adalet kat 2) seklinde okuyucularımızdan rica ederiz.
Olan üzeri-
Ra n
İlanı
A'nzılnuLstnı bilhassa
B Aralık 1950
8ayfa ö
Birleşik Amerika
Hava Bürosu
Hava afetleri ile mücadele etmenin
ilmi usûl ve şekilleri
Yazan : İsmail ÎŞMEN
yapaca-
takibet-
elâstikî palmiyeleri ta yere kadar eğerek bütün şiddetiyle eser. Sonra kısmi bir sükûnet devresi gelir. Halkın, bununla aldanmaması ve sokağa çıkıp dolaşmaması tavsiye olunur; zira helo-zonl bir hortum gibi döne döne llcrliyon ve yürüyen kasırganın orta kısmı, teknik tabiriyle "Kasırganın gözü" bahis mevzuu mıntakadan geçmektedir. Kasırganın vücuda gelmiye başladığı zaman, 5-6 kilometre çapında olan bu göz fırtına inkişaf ettikçe 60-100 kilometre çapına kadar büyüyebilir. Bir müddet sonra rüzgâr yine şiddetlenir, fakat bu sefer aksi İstikamette esmektedir.
projelerini
Devletleri üzere Hava
yapmak-
çıkardığı ve tah-endüstri kullan ıl-
ra-
şe-te-
AMERÎKADA hava vaziyetine **dair bilgi toplayan, tahminlere ait raporlar hazırlayan ve bunlan resmî ve gayn resmî muhtelif yerlere dağıtan “U. S. Weather Bureaıı”, “Birleşik A-merika Hava Bürosu" 1891 de kurulmuş olan muazzam bir meteoroloji servisidir. Bu teşkilât 1940 yılından beri Birleşik Amerika Ticaret Bakanlığının btr unsuru olarak faaliyet göstermektedir.
Hava Bürosu yalnız hava ve, deniz nakil vasıtalarının emniyetle seyrüseferi için bilgi toplayıp dağıtmakla kalmaz, aynı zamanda muhtelif nehirler üzerindeki postalan yardımiyle su taşkmlannı da haber verir.
Bu teşkilât bundan başka, ziraat, ormancılık ile alâkalı değerli malûmat hazırlamakta, A-merika ve diğer memleketlerin iklim vaziyetleri hakkında neşriyat yapmakta ve pek çok meteorolojik araştırma desteklemektedir.
Amerika Birleşik ve Alaska’da olmak
Bürosunun 400 e yakın ofisi tam kadro ile devamlı olaYak çalışmaktadır. CAA Sivil Havacılık İdaresi, Sahil Muhafaza Teşkilâtı, Hava kuşetleri, Bahriye ve Yardımcı 9000 istasyon, Hava Bürosu ile işbirliği tadır.
Hava Bürosunun günlük harita, bülten mJnler işi ticaret ve sahasında ehemmiyetle
maktadır. 12 merkez istasyonu tarafından hazırlanan hava tahmin raporlan her altı saatte bir tashih edümek üzere ilerdeki 36 saatlik muhtemel tekâmül hakkında bilgi vermektedir. Hemen hemen bütün gazeteler ve radyo istasyonian Hava Bürosunun porlarını neşrederler.
Son yıllar zarfında büyük birlerde kurulan “Otomotik
lefon tahmin tekrarlayıcı sistemi” haberlerin kısa bir zamanda yayılmasında büyük bir rol oynamaktadır.
Hava Bürosunun muhtelif çalışma sahaları arasında “Kasırga thbar Servisi” en kayda değer olanlarından biridir:
Amerikada bir radyo dinleyicisi. bir müzik programı esnasında spikerin şu sözleri söylediğine şahit olabilir: “Sayın dinleyiciler, size en son hava raporunu vermek üzere müzik neşriyatımızı kısa bir zaman için kesiyoruz. Merkezi 25 derece kuzey arz dairesi ile 77 derece batı tul dairesinde olan vc takriben Miami (Florida) nın 130 mü doğu-güney doğusunda baş-lıyan ve kasırga şiddetinde o-lan bir fırtına, kuzey batıya doğru saatte 10 mil bir hızla İlerlemektedir. Yann öğleye doğru fırtınanın sahile varacağı tahmin edilmektedir. Birkaç saat zarfında şiddetlenmeye başlıya-cak olan rüzgârın hızı, saatte 100 mHden fazla olacaktır."
Bu tıp hava raporlarını ağustos ile kasım ayı arasında radyoda duymak kabildir.
Hava raporlarının ve kasırgaların muntazam ve dakik bir şekilde hazırlanmasındaki Amillerden biri de IMO (International Metcoroiogical Orgonlzation) Milletlerarası Meteoroloji Teşkilâtıdır. IMO muhtelif memleketlerdeki meteoroloji servisleri müdürlerinden müteşekkildir ve her müdür kendi sahası dahilinde bilgi toplamak ve bunlan gemilere, uçaklara, fenerlere veya alâkalı herhangi bir yere yaymakla mükelleftir.
Amerikadakl “Kasırga İhbar Servisi” de böyle bir milletlerarası İşbirliği ile tam randımanla çalışabilmektedir. Bu bakımdan kasırgaların ekseriya doğduğu Meksika Körfezi ve Karayipler Denizi etrafındaki memleketlerdeki rasat istasyonlarından mühim yardımcı ve tamamlayıcı malûmat alınmaktadır. Bu mın-taka dahilinde kaydedilen bütün fırtınalar Florida eyaletinin M.i-aml şehrindeki “Kasırga Mcrke-zi ’ne bildirilir. Merkez de b»ı saha içindeki bütün gemilere, uçaklara ve sahil müesseselerine teletayf, radyo ve telsizle derhal haber verir. Kasırga Merkezindeki çalışma temposu, fırtına yaklaştıkça hızlanır. Fırtınanın büyüklüğü, yeri, Şiddeti, hareket şekli ve diğer bütün bilgiler harita üzerine muntazaman işlenir.
Kasırga İhbar Servisi, mümkün olduğu kadar kısa bir zaman zarfında en dakik bir surette ve üç safhada olmak üzere kasırganın geldiğini bildirir. Birinci safhada fırtına daha u-zaktadır, verilen haber “ihtar” mahiyetindedir. İkinci safhada “kasırga alârm,. haberi verilir; bu halde fırtınanın tahrip edeceği mıntaka hemen hemen tâyin ve tesbit edilmiştir. Üçüncü safhada “kasırga İh ban" kasu -
gâmn katiyetle tahribat ğı sahaya tevcih edilir:
Kasırganın seyrini
mek maksadlyle Amerikan hava
ve deniz kuvvetleri. Hava Bürosuna yardımda bulunurlar ve o-nunla işbirliği yaparlar. Cesur ve çok tecrübeli pilotlar tarafından idare edilen rasat uçakları, kasırganın hareket sahası üzerinden geçerek sahil ve merkez istasyonlarına malûmat verirler. Kasırga sahile doğru yaklaşırken Sahil Muhafaza Teşküâtı “Kasırga tehlike flâmalan,, nı çeker (ortalarında siyah birer I kare olan ve üst üste toka edt-lcn iki kırmızı bayrak) ve derhal korunma hazırlıktan başlar. Şose üzerindeki otomobiller, tavsiye edilen istikametlere doğru uzaklaşır. Gemiler, iyice muhafaza edilmiş yerlere nakledilir. Uçaklar daha emin hava meydanlarına uçurulur. Elektrik vc muhabere vasıtalarında vaki o-labilecek bozuklukları tamir etmek üzere ekipler, komşu eyaletlerden getirilir. Büyük tehlikeye maruz sahalardaki halk, başka yerlere nakledilir. Bir defa 50.000 kişinin nakledildiği vaki olmuştur.
Evler, kasırganın tahrip edici tesirlerine karşı muhafaza altına alınır. Kapılar, pencereler desteklenip tahkim edilir. Su ve yiyecek stoku yapılır. Kızılhaç ve diğer hayır teşkilâtı elbise, ilâç, yiyecek ve her türlü ihtiyatla hazır bulundurulur. Korkunç kasırgan n öncüsü, koyu kurşunî renkte gök ve âdeta sel gibi yağan bir yağmurdur; bundan -sonra müthiş bir rüzgâr, kaşılaştığı her şeyi yı- | günün 24 saatinde doğru ve da- | konuşmada BBC’nin diğer radyo kıp geçerek, damları uçurarak, ağaçları kökünden sökerek veya | surette çalışmaktadır.
Nihayet kasırga yavaş yavsş çekilir ve halk evlerinin, sığınaklarından çıkarak tahrip edilmiş sahaların ve yerlerin temizlenmesine geçerler.
Hava Bürosunun İhbar, ihtar ve tavsiyelerinin en büyük faydası; kasırgadan dolayı insan zayiatının mümkün mertebe ö-nüne geçmektir. Son 20 yıl zarfında kasırgadan ölen insan miktarı yüzde 9.5 azalmışıtır. 1926 dan 1930 a kadar bu felâketten 2108 kişi ölmüştü, halbuki 1941 den 1945 e kadar ancak 107 kişi hayatını kaybetti. Bu da. gitgide tekâmül ettirilen “ si” nin mektedlr.
Bir taraftan meteoroloji sa- I ki konferanslarını hasında bir milletlerarası işbir- sonra tekrar Atinaya dönecek-liği, diğer taraftan modem va- tir. Dokuz senedir BBC’de ça-satalar ve tecrübeli personel hştığım söyleyen şair, Ingiliz sayesinde “B.A. Hava Bürosu” Kültür Heyetinde yaptığı bir
Y E N 1 İSTANBUL
Şftlr Louis Mac Nelce
HER KÖŞESİNDEN
11 a I ya d a
kadınların
bir zaferi
Y A
N O
Yazan
de tanıştı-bu şehrin de uzağa yok. Ada-
: Zeyyat SELÎMOÛLU
1 ? A../Iİ,

Üniversitelerde
Şair Mac Neice’ın İngiliz şiirine dair iki konferansı
İngiliz Kültür Heyetinin davetlisi olan Mr, Louis Mac Neice, Kasırga thbar Servi- I Atinada iken İstanbul ve Anka-ehemmiyetinl göster- rayı da ziyaret etmesi için çağ-I nlmıştır. İstanbul ve Ankarada-bitirdikten
kik bilgi vererek devamlı Dir | merkezlerine hangi bakımlardan faik olduğunu belirtti. Şair, radyo için }razdığı piyeslerin temsilini de kendi tertip etmektedir.
Hamburg'da yapılmakta olan kndınlararası güreş müsabakalarının bir hususiyeti de, karşılaşmaların 30 «nntim derinliğindeki çamıır havuzu İçinde yapılmasıdır. Resimde, üstlerine çamur sıçramasından korkan /limanlan kâğıtlarla korunurken görüyorsunuz
Tiyatro kronikleri |
Dilsizlerin dili
., Şehir Ti-Kısmında oy-rağmen bir hay-Sümmettcdarik bir sahneye ko-
mürn-rağmen, bir sahip bulun-Yalnız, rc-kalarak. e-
karşı karşıya ve kabul edilmesi bir entrikası var parası ve ahlâk hiçe sayması sa-kolayca Hanatkâr çıkarıyor ve mü-
Genç bir tiyatro müellifinin. Bayan Sevgi Sanlı nın eseri o-lan “Dilsizlerin Dili yatrosu Dram nandı ve adına 11 de konuştu, intibaını veren
nuşla temsil edilen bu üç perdelik piyes, genç müellifin kolayca bertaraf edilmesi kün noksanlarına tiyatro duygusuna duğunu gösteriyor. Jisörü ile mutabık
serde bazı sahnelere vc mükâ-lemelere rötuşlar yapmasını do tavsiyeyi bir vazife biliyoruz.
“Dilsizlerin Dil!,, bir karaborsacı Ue bir muharriri ve bir ressam kadını koymaktadır hayli müşkül Karaborsacı, mefhumlarını yesinde, pek kadını baştan
hnrrirl, doğruyu söylediği, neşrettiği için hapse attırıp gazetesini elinden alıyor.
Bir matbaa ile bir atölyede cereyan eden mevzu hayatımıza zoraki uydurulmuş sahnelerle doludur. Meselâ, muharrir He karaborsacı arasındaki hayır cemiyeti hikâyesi, müret-tiplerin gazete sahibinin odasında şarap içmeleri, haataha-neyc bir kadının yaralı olarak götürülmesi, «uçlunun sorumsuz kalması gibi.
MÜkâlemelerde, fenalık - iyilik, resim muhabbeti gibi oldukça güzel parçalara karşılık “Akbaba,, esprilerini aşmıyan tuhaflıklar, demagoji hududunu ^eçemiyen vatan-mıllet sözleri,
basit bir edebiyat kokan kaplan ve geyik maceraları, tulûat sahnelerinde dahi artık yer bulamı-yan boynuz tekerlemelerinin mevcudiyeti, müellifin vakit va-kit beliren istidadına rağmen eseri zaman, mekân ve hareket birliğinden uzaklaştırıyor.
Temsilde, ancak ikinci derecede rolleri olan unsurlar muvaffakiyet gösterdiler. Başmü-rettip Hasan'da, Necini Oy; muharrir rolünde Müfit Kiper, Tüccarzade rolünde Kadri ögel-man. Müellif bu sonuncu tipi, esere bir realite çeşnisi vermek üzere almıştır, ve hakikaten de piyesin yegâne reel tarafı bu olmuştur. Suavl Tedünün muvaffakiyetle temsil ettiği küçücük rolün mânası da pek anla* şılamamıştır. Müteakip sahne ve perdelerde mevcudiyetini beyhude arayıp durduk.
Kânl Kıpçak tabi! sevimsizliğine rağmen karaborsacı tipini cani and ıramadı, sadece söz söyliyen ve kıpırdıyan ruhsuz bir ceset gibi kaldı. Nevin rolünde Gülistan Deniz, dramatik sahnelerde iyi idi. Perihan rolünü yapan Nermln Sarova Şehir Tiyatrosuna Ankara Devlet Tiyatrosundan gelmiş bulunuyordu. Kendisini, itiraf edelim ki, hiç tanıyamadık. Devlet Tiyatrosunun ilk İstanbul turnesinde muhtelif rollerde ve meselâ Goldonl'nin bir eserinde görüp alkışladığımız Mermin Gü nek nc olmuştu? “Dilsizlerin Dili,, nde gördüğümüz artist âdeta acemi ve ilk defa sahneye çıkmışa benziyordu. Bunu, Şehir Tiyatrosunda ilk sahneye çıkışına atfederek gelecek rollerim bekliydim. — jo.
İstanbul Edebiyat Fakültesinde İngiliz filoloji talebelerine, biri, XVII nci asır İngiliz şairleri ve diğeri, T.S. Eliot ile W.B, Yeats hakkında olan iki konferans verdi. Birinci konferansında XVII nci asrın metafizik mektebine mensup John Donne ve Her-bert gibi şairler bakında konuşmuş ve XVII nci asrı devrimize benzeterek mukayeseler yapmıştır. İkinci konferansında zamanımızın en meşhur İngiliz şairlerinden T.S. Bliot ve W,B. Yeats'-den bahsetti. W. B. Yeats 1930 da öldü, fakat Eliot henüz hayattadır. Her iki şair de modern İngiliz şiirine birçok yenilikler getirmiştir. Bazı bakımlardan biribirinden ayn olan bu iki şair şu noktalarda birleşirler: 1) Her ikisi de gelenek ve sisteme hayrandır. 2) Hayat ve sanatın mistik bir temele dayandığına İnanıyorlar. 3) Şiirde kelimelerin kudretini takdir ettiklerinden ı onları bir zanaatkâr gibi ustalıkla kullanmak taraftandırlar. Yeats İrlandalI, Eliot İse Amerikalıdır. Yeats ateşli bir milliyetçi olup, daha ziyade XIX uncu asır romantik şairlerinin tesirinde kalmıştır. Eliot ise Fransada-ki sembolik sanat cereyanına kapılmış ve XVII nci asır rnetafi-1 zlk şairleriyle Baudelalre'den ham almıştır. Eliot gelenek sistem sevgisi yüzünden akıl mantık devri olan XVIII inci
sır şiirinden bile hoşlanır. Eliot, şiire getirdiği inkılâpçı yenilikleri yüzünden İngiltere haricinde daha çok tanınmıştır.
| ceğine işaret etmiştir. Nasıl ilk defa senfoni dinleyen biri bir şey anlamaz, fakat defalarca işittikten sonra yavaş yavaş alışmağa, hoşlanmaya, hattâ sevmeye ve anlamaya başlarsa şiir de böyle-dir. Mekteplerde hocalar Shakes-peare’l ders kitabı olarak okutarak talebede şiir zevkim öldürüp teferruatiyle didik didik uğraşmamalar daha iyi ederler. İnsanlar fıtreten şiirden pekâlâ hoşlanırlar. Küçük çocukların tekerlemeleri, kafiyeli ninnileri ne | kadar sevdiklerini hepimiz biliriz. Onun çin tahsil anlamı ilerledikçe daha fazla kimsenin şiirden hoşlanacağı tahmin edilir. Maamafıh hiçbir zaman hiçbir yerde halk, kitle olarak şiir ve şiir hareketlerinden fazla bir şey anlamamıştır Fakat bu şairin cemiyette faal bir rolü ve mevkii yok demek değildir. Bir şair de yüksek bir matematikçi gibi sahasında ihtisas kesbetmlş olan cemiyetin bir uzvudur. Modern cemiyette şairin endüstri âletlerinden ve makinalardan bahseden şiirleri sunilikle itham edilip alay mevzuu ediliyor. Halbuki şair Louis Mac Nelce, bunu kabul etmiyor. Eğer şair hakikaten bir motör hakkında ifade e-decek bir his, samimî bir arzu duymuşsa, neden şiirine mevzu olmasın?
ROMA: 1946 da İtalya Cumhuriyetinin ilân edilmesiyle erkeklerle eşitliği kazanan İtalyan kadınlan, yeni elde ettikleri bu haklardan azamî derecede istifade etmek hususunda çok titiz davranmaktadırlar. Son günlerde İtalyan Millet Meclisinde kazandıkları eğlenceli bir zafer, bunun delili sayılabilir.
İtalyan mebus ve senatörleri senelerden beri sıgaralannı hususi bir fabrikadan daha ucuz fiyata satın almak hakkına sahiptiler. Bundan başka kahve tayınlarım da meclis kantininden ucuza temin etmek, ayakkabılarım bedava boyatmak vc üstelik de berberde bedava traş olmak ve saç kestirmek gibi imtiyazları vardır.
1948 Seçimlerinde îtalyanın iki meclisine 40 kadın, milletvekili olarak seçilince, kadınlar erkek meslckdaşlannın istifade ettikleri bütün haklardan pay almak istemişlerdir. Geçen sene ucuz sigara ve kahve imtiyazını elde ettikten sonra, bu sefer sıra berberde bedava saç kestirmek ve taratmak hakkına gelmiştir. Fakat bu mesele öyle kolay kolay hallolunabilecege benzemiyordu. Çünkü mebusları şimdiye kadar bedava traş eden meclis berberi kadın berberi değil, sadece erkek berberi idi. Meseleyi incelemek üzere İtalyan Meclisinde bir kadın komisyonu kurulmuş; komisyon, çalışmalarının sonunda şu neticeye varmıştır: Mecliste, bir kadın berber salonu açmak hükümete ayda 600.000 lirete mal olacaktır. Komisyon raporu hü-kûmte verilince, o, bu iş için senede mebus başına 15.000 liret-lik munzam bir tahsisat ayırmaya razı olmamıştır. Fakat kadınlar, İşin arkasını bırakmamış ve nihayet bir uzlaşma yolu da bulmuşlar. Mecliste bir berber salonu kıırulmıyacak, ama her kadın mebusa ayda iki kupon verilecektir. Bu kuponlarla Romanın en iyi berber salonu olan Attilio’-da saçlarını taratabileceklerdir.
Bu zaferi kazanan 40 mebustan 4 ü senato âzasıdır, 20 si 39 yaşına basmamış, 6 sı 50 yaşını geçmiş bulunuyor. Diğer 11 mebus da 30 yaşından gençtir. Siyasî partilere mensubiyetlerine gelince: 16 sı Hıristiyan demokrat, biri cumhuriyetçi, biri sosyalist, İkisi müstakil ve 20 m ko-münsttir.
lki ha-üç yo-
UEY gidi Yano. Bugüne ■"kadar tanıdığım insanlar İçinde en bahse değer adam Yano. Onu sizinle rabillrim. Eğer içinde iseniz, hiç gitmenize lüzum
ya gelmeniz kâfi. Onu size ya bir ev hanımının halısını yıkarken, ya bir eve teneke su taşırken, ya mallık ederken yahut çocuğunu sırtlamış tur
luna neşe saçarken göstereceğim. Ve sanırım, o. size dünyanın en faydalı ilmini, matematik, fizik, hukuk, siyaset gibi bir ilmi değil, onların hiçbirinin başaramadığı, insanı mesut etme ilmini öğretecek.
Yarını karşılamak İçin cebinde beş parası olmayan, sırtında atlet fanilasından, bacağında eski pantalonun-dan başka bir şeyi olmayan mesut Yano. Yano'nun Car-negte'nln kitabından falan haberi yok; belki okumak bile bilmez. Ama, Yano halinden şikâyet etmeden, Allaha şükrederek yaşıyablli-yor. Aç olabilir, soğuk bir gece kömürsüz kalabilir, a-ma neşesiz yapamaz. Hayatın ta kendisi Yano, yaşamak arzusu Yano.
Bakın İşte. Bu ses onun sesidir, bu türkü de onun türküsü. “Bravo, bravo, bravo Ancelliinaaa.”. Ve sonra çıplak ayaklarının üzerinde gelsin kasabiko. Asfalt, asfalt olalı böyle sıhhatli, böyle neşeli bir çift bacak görmedi. “Yasıı vre Yano.”, “Yasu beyum.”. Ne yaparsın beyim, yaş 45. Uç çocuk, bir kan, para yok, oynamazsan, türkü çağırmazsan 11 olursun beyim. Olsun yim, Allah verir, Allah kür. Bana bir bardak su
rene, Allah bin bardak versin. “Bravo, bravo, bravo Zahariliaaa... Hop les... Hop-les. haydaaa.”.
Yano, çocuklarına yol yürütmez. Yoo, onları ille kendisi taşıyacak. En büyüğü arkasına asılıp, ellerini boynuna dolar, tki küçüğün de birini sağ. birini sol omuruna yerleştirdi mi açılsın yollar.
“Beyim yolda bir tane daha var, yakında dört tane olacak."
“Peki ama Yano, ona yer kalmadı."
“Allah verir beyim, belime kemer takacağım.”
Ynno’yu köyde tanımayan yok. İşleri kötü gidip somurtan, sevgilisinden yüz bulamayıp gocunan yanaşır hemen Yanoya. O da “Saadet Merhemi Olup” türküsü ağzından fırladı mı, asfaltın ortasına yolun iki boyunca çam ağaçlan neşeden kırılıyor sanırsınız.
“Para en son beyim, para en soı% Allah hastalık vermesin. Hop, hop, hop.” Mesut olmasına mesut ama, Yajıo nun hiç de mi endişesi yok. Var elbet, onun da var ama, dert edinmemeği öyle beceriyor ki. Yano’nun da hayattan istedikleri var tabii. Bana söyledi. Küçük bir eve sahip olmak istiyormuş bu 45 lik çocuk. Şöyle İki odalı bir evceğizim olsun, diyor. Temiz temiz, çiçekli perdelerle süslü pencereler, pencerelerin kenarında bir, İki sardunya saksısı falan olsun. Sonra ilâve ediyor: “Kira
beyim, zordur.” Ama söyledikten sonra da üzerinde durmuyor Haydi yine kasabiko,
yine hora tepme ve meşhur vecizesl: “Allah verir be-
yim, Allah verir."
Geçen gün Yano bize do su getirmiş- Hak ettiği paradan başka çocukları için bisküvltle çikolata verdim. Sandım ki yerle gök onun oldu. Başladı kasabikoya. Neşesi taştığı zaman türkü arasında kendi ismini çağırır.
“Heyyy Yaaanoo. Allah beraber seninle, bey çocuklara ne vermiş baJ(. Ben bilirim beyim, AUah verir, bugün vermezse yann verir muhakkak. Allah eyi-dlr beyim. Ama bazılarına ne yapacak bilmem. (Köyün meşhur zenginlerinden bir Rumun adını söyledi). Beni üç ay bahçesinde dı beyim. Gidip ! kazdım, toprak Sonra beş para Ne yapalım beyim, affetsin onu, Allah affetsin, yolunu şaşırmış beyim, ne yapalım, Allah affetsin. Tingardiyamu yaasuuu..."
fenodır bunu artık İşte, haydi
Yurttan haber
ıı-ve ve a-
Kıymetli şair konuşmasını bitirdikten sonra talebelerin bazı suallerine cevap verdi. Şiirin bu karışık dünyamızdaki yerini ve değerini arttırmak icap ettiğini soyllycn şair, bu İşe radyo ve tahsilin pek çok yardım cdelnle-
Mr. Mac Nelce İngiliz piyeslerinde şiirden bahsederken kendisine “Şimdi Broadway’ de “Lady’s not for burnlng" (Ya-kılamayan Kadın) adlı piyesi oy. nana-n yeni İngiliz tiyatro yazarı Christophcr Fry hakkında nc düşündüğünü” sordum. Cevap o-larak şunları söyledi:
— Son zamanlarda İngiliz tiyatrosu bir hayli sıkıcı vc tozlu bir hal almıştır. Çok şükür Christopher Fry ortaya çıkarak kelimeleri ve tiyatroyu daldığı gaflet uykusundan uyandırdı. Sahneye getirdiği ve seyircilere de sirayet eden nükteli sııtırlan sayesinde İngiliz tiyatrosunun yüzü gülmeye başladı. Fakat “Time” dergisinin methettiği kadar büyük bir değişiklik yapmış değildir.Yani Fry bir hamle yapmıştır. Fakat devam edip edemi* ycccği henüz meçhuldür.”
Kıymetli şaire, kendisini rahatsız ettiğim İçin özür diledim ve teşekkür ederek ayrıldım.
Güıırr İzer
kasabanın arasında yol ehemmiyet
de-be-9ü-ve-
çalıştırıl er gün taşıdım, vermedi. Allah

İngiltere Kıralı VI ncı George’nn torunu Prens Charles, arabaslyle Londra, parklarını geziyor
Yazan : Şefik Çağlayan l/URULUŞUNDAN bugüne ka-■^dar mukadderatı İle başbaşa bırakılan bu şirin çeşitli İhtiyaçları ihtiyacı hayatî bir teşkil etmektedir.
Anadolumuzun tenha bir köşesine sokulmuş, yaz kış karlarla kapalı dağların eteğinde altın ovasına bekçilik yapan Muş kasabası, her şeyden evvel bir yol istiyor. Artık bugüne kadar kabuğuna çekilen bu Anadolu kasabasının bir yolla başka yerlere bağlanarak el dokunulmamış altın ovasım İşlemek zamanı gelmiştir. MHIİ iktisadiyatımız bakımından büyük bir kayıp olan birçok nehir ve derelerin üzerine serpin bu ovayı harekete getirmek, kalkınma hareketlerimizin başında gelir. Yazın bir hamlede İnsan boyunu aşacak şekilde çıkıp kıymellendirilemeden olduğu yerde kuruyan otlar yerine altın başaklar görmek emelindeyiz.
Memleketin büyük bir İhtiyacını karşılıyabllecek durumda o-lan bu ovanın, halen beş bin nüfuslu kasabasını bcsleyemiyecek derecede bulunması, köylünün ne kadar iptidai bilgi ve vasıtalarla çalıştığını ve no büyük bir ova parçasının henüz çapa bile görmediğini anlatır.
Muş kasabası, çok geniş ve büyük ovası ile biri Erzuruma ve diğeri de Bitlis-Diyarbakıra olmak üzere İki kapı ile açılmaktadır. Kasaba, köyler ve u-va, bütün mukadderatını bu iki kapıdan uzanacak yollara bağlamıştır. Bugüne kadar doğuda, bakımsız ve İmara muhtaç kasaba ve köylerin herhangi bir ihtiyacı bahis konusu edilmişse, bu ihtiyaçlar, münferit olarak ele alınmamış, her an tatbik edilmek üzere bulunan doğu kalkınması şümulüne sokulmuş ve üçer senelik programların son senelerine intikal ettirilmiştir.
Hâdiseler, bu kasaba halkını olgunlaştırdığı nispette, kasaba İhı Hurlarını da genişletmiş ve arttırmıştır. Fakat bütün hu genişleyen ihtiyaçlar da Muş Bitlis yolu üzerinde toplanmıştır. Bütün ihtiyaçların bir mihrak noktası haline gelen bu yol güzergâhı, taıııamiyle ova ü-zerlnden geçmesine rağmen ciddî bir şekilde ele alınmamış ve sadece arada »ırada yapılan tamirlerle de bir netice elde c-dilemedlği gibi birçok paraların da boş yere sarfına sebebiyet verilmiştir.
Londrada. Londra Belediye Reisinin İntihabı günü gösterilerinde sivil müdafaa ihtiyacı belirtilmiştir. Resimde bu vesileyle Londra sokaklarında dolaşan bir gösteri arabası görülmektedir.
ZAYİ PASO — Tuzla İstasyonundan aldığım tren pasomu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Pendik Ortaokulu
29 Yücel Mutludoğan
16295 sicil numaralı
ZAYİ
amatör şoför ehliyetimi zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Maçkapal&s 2/6
R. Cüneyt Has man



---------- -----------
Hediyeleriniz için Bulunmaz Fırsat
Vlyana mamulâtı çift pırlanta yüzük, pırlantaiı saat, yakuttu pırlanta yüzük ile bilezik, pırlantaiı inci yüzük, pırlantaiı altın kadın tabakası satılıyor. S -10,5 arasında 80166 telefona

BETONARME KOPRU YAPIMI
Karayolları Genel Müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan İş: Manisa Hinde Turgutlu • SalftıH yolunda Karacaali, Akçnpınar, Allahıdır, Ahmetli, Mat ve Şart köprülerinin betonarme olarak yapımları olup keşif bedelleri tutan (548,227,19) beşyüz kırk sekiz bin iki yüz yirmi yedi lira on dokuz kuruştur.
2 — Eksiltme: 22.12.1950 tarihine rastlayan cuma günü saat 16 da Ankarada Bayındırlık Bakanlığı binasında Karayollan Genel Müdürlüğünde Karayolları Eksiltme Komisyonunca kapalı zarf usulü İle yapılacaktır.
3 — Eksiltme evrakı: Vezneye yatınlacak (27.45) yirmi yedi kırk beş kuruşluk bedele ait makbuz karşılığında Karayol-Genel Müdürlüğü Teknik Hesaplar Şubesinden alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için:
a) İsteklilerin 1950 yılına alt Ticaret Odası belgesi ile usulü dairesinde (25,670.09) yirmi beş bin altı yüz yetmiş dokuz lira dokuz kuruşluk geçici teminat vermeleri,
b) Bu işin teknik Öneminde bir işi iyi surette başarmış veya idare ve denetlemiş nlduklannı Isbata yorar belgelerini, Kara* yolları Genel Müdürlüğünden alacakları tanıtma beyannamelerine (Müteahhit ehliyet beyannamesi, müteahhit plân ve teçhizat beyannamesi) bağlamaları vc bu beyannamelerin içindeki sorular cevaplandırılarak yeterlik belgesi isteme dilekçeleriyle birlikte eksiltme gününden en az üç gün önce (tatil He Bayındırlık Bakanlığına müracaat ederek belgesi almaları,
5 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasının
Hra lan
günleri hariç) yara bu iş için yeterlik
34 üncü maddesinde verilen izahat çerçevesinde (eksiltme evrakının her parçasına ellişer kuruşluk pul yapıştırarak bunlan imzalayıp zarflarına koymaları) hazıriıyacaklan yükleme mektuplarını oksiltme günü saat onbeşe kadar makbuz karşılığında Komisyon Reisliğine vermeleri
lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur.
(16601)
Rnyfa fi
TENÎ İSTANBUL.
3
yemedi, mire tiyle, yun. 7 — 01 «Ha. S
4
n KnMt m»
İLÂN
Otomobil Satılacak
Murgul Bakır işletmesi
Müdürlüğünden
— Hâlen çalışır vaziyette bulunan aşğıda marka ve yazılı bir adet tenezzüh arabam! açık arttırma lacnkt ır.
— Satış 27.12.1950 çarşamba günü saat 16.00 da Bakır İşletmesi Müdürlüğünde yapılacaktır.
— Satılacak olan vasıta hor zaman mezkûr işletme garajında görülebilir,
— Bu açık arttırmaya 27.12.1950 çarşamba lâzımdır.
— İşletme, satışı yapıp
durumu İle satı-
Murgvl
Bir
Gölcük
İntikam:
10 — Bir
5
gireceklerin 150.— T. L. teminatı günü saat 15.00 e kadar yatırması
yapmamakta serbesttir.
Cin»!
Markası Fİ Aka Matör Muhammen
No. No. bedeli Modeli Durumu
— Fran-İdl; Ka-
me). 2 — Aaile yakışır surette.
3 — Tembellik eder; Firar et.
4 — Değirmenimiz; Bir nevi Arap
5 — Etrafa duyurmak
6 — Seza; Bir nevi o-Tersi bir gör. rengi; Ter-— Faaliyete hitam ver
(İki kelime); MAbut. 9 — Tersi eninden kaybeden, arabl Aya mahsus.
Yukarıdan aenfcı:
1 — Elektrik deposu. 2 sanın hükümet merkezi
nşık renkli. 3 — Sonsuzluk. 4 -Kokulu bir otu mevcut; Tersi birdenbire. 5 — Mnyl haline gel; Bir renk; Karadenizli. 6 — Dolayan* Terzi malzemesi, 7 — Bir hayvan yuvası; On iki burçtan biri, fi — İhtiraz eden; BüvuCiln dörtte Üçü 9 — İsim; Tersi nısıf. 10 — İzzet Mollanın
Tenezzüh Ford 45 11.366
dö lüks
TU
2000
um
Çalışır
lakabı.
BULMACANIN HA 13 t
nrığa:
tnikAs eden. 2
DÜNKÜ
Kuldan
1 — lnlkAs eden. 2 — Remiz' Kutu. 3 — İtibar; Dom. 4 — Madam; Tara. 5 — MI; Pak. 6 — Ef; Ser; Na. 7 — Alim; Kaval fi — Dilek; Km 9 — Romalı 10 — Moda delisi.
Yukarıdan aşağı:
1 — iri mİ; Âdem. 2 — Netameli. 3 — Dimi; Fil. 4 — Kibar; Mera. 5 — Azam; Kod. 6 — Pek. Me. 7 — Ek; Tarak al. 8 — Dudak; ValL 9 — Eter; Sızan. 10 — Numaralı.
Adapazarı İcra Memurluğundan : “Menkul Satış ilânı” • 947/3 T.
Müflis bir şirkete ait olup ha-çizil bulunan ve evsafı şartnamesine yazılan taş pankosu İle İki adet değirmen bankosu ve Üç taş köşebent muhammen 150 lira ve müstamel orak makinesinin bir tekerlekli tarağı 15 lira ve hurda Alat 50 lira üzerinden 25.12.1950 pazartesi günü saat 11-12 de A-ğacamll karşısında Mustafa Kar. cinin ardiyesinde satılacaktır Muhammen bedellerinin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde 30.12.1950 cumartesi günü aynı saat ve mahalde İkinci açık arttırması yapılacağından taliplilerin mahallinde icra memuruna müracaatlan ilân olunur.
(17139)
Kadıköy Birinci Sulh Hukuk Yargıçlığından :
949/282
Kadıköy Bahariye Caddesi 11 numarada iken bulunmayan A-sım Yorulmaza:
Mülga Sümerbank Yeril Mallar Pazarına halef olan iplik ve dokuma fabrikaları müessesesi tarafından aleyhinize açılan 151.39 lira faiz, masraf ve vekâlet ücretiyle tahsili dâvasından dolayı llânen yapılan tobliğat ve gıyap kararına rağmen gelmediğinizden gıyabınızda yapılan yargılama sonucunda tafsilâtı zabıtnamesinde yazılı olduğu ü-zere zimmetinizde kaldığı kumaş bedelinden sabit olan 151.39 liranın dâva günü olan 10.5.1950 den itibaren % 5 faiz 7535 kuruş yargılama gideri 10.50 kuruş a-vukatlık ücreti 228 kuruş ilâm harciyle sizden tahsiline 23.10. 1950 gününde kabili temyiz olmak üzere gıyabınızda karar verildiği ve işbu İlânın tebliği tarihinden itibaren 8 gün içinde itiraz etmediğiniz takdirde hükmün kesinleşeceği ve işbu İlâmın bir örneğinin mahkeme divanhanesine talik kılındığı tebliğ yerine geçmek üzere yayınlar.
(17112)
Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinden :
1950 '246
SilivTİnln Piripaşa mahallesinden Hamza kızı Ayşenin Uzunköprü Muradiye Mahallesinden Arif aleyhine açtığı boşanma dâvasının yargılamasında:
Dâvâlıya çıkarılan davetiye bulunamadığından tebllğsiz iade edildiğinden 20 gün süre ile llânen tebligat yapılmasına karar verilmiş ve yargılama 25.1.1951 saat 10 a bırakılmış olduğundan dâvâlının muayyen vakitte gelmesi veya bir vekil göndermesi davetiye yerine geçmek üzere 1-lân olunur. (17109
Eminönü 4 üncü Sulh
Hukuk Yargıçlığından :
950
Borçlu Nafi Çaproğlu taraflıdan alacaklı Ankara Caddesi 99 numarada ikamet eden Ali Yas-tımana 12.8.1950 tarihinde tanzim olunan 1000 liralık bononun zayi edildiğinden bahisle Vaki müracaat üzerine Ticaret Kanununun 638 inci maddesine tevfikan resmi ve gayri resmi iki gazete ile ve üç gün devam etmek üzere ve son ilân tarihinden itibaren 45 gün içinde zayi bonoyu bulan tarafından mahkemeye İbraz olunmasına, İbraz edilmediği takdirde senedin iptaline karar verileceği tebliğ yerine kaim olmak Üzere 116ın olunur. (17102)
DAKTİLO ARANIYOR
İngilizce bilen daktilo bayan aranıyor. Steno bilenler tercih edilir. Acele 42063 e telefon edilmesi.

T. C. Ziraat Bankası
Sürmene Ajansından:
29.9.1927 gön ve 2564 sayılı İpotekli borç senediyle ajanmmı-başpara, maafalz ve masraf (1.225) lira (60) kuruşa borçlu
za
Sürmenonln Huınurgân Mahallesinden Körbekir oğlu ölü Temel vârisleri oğlu Haşan, kızı Nazmiye ve diğer kızı ölü hanım vârisi Sabiıenin yapılan bunca araştırma ve tahkikata rağmen adresleri bulunamamış olduğundan keyfiyetin gazete ile tebliğine lüzum hasıl olmuştur.
Yukarıda miktarı yazılı borçlarını gününde ödemediklerinden muacceliyet iktisap etmiş olan bu alacağımıza ait tebligatın gazete ile ilânı tarihinden İtibaren otuz gün içinde bankamıza ödenmediği takdirde bu borca karşılık olarak ajansımıza ipotek edilmiş bulunan gayrlmenkullerinln 3202 sayılı bankamız kanunu hükümlerine uyarak açık arttırma suretiyle satışa arz ve bedeli borca yatırılacağından İşbu haber verme müddeti içinde borcunuzu ödemenizi İhbar eyleriz. (17122)
Kars Defterdarlığından:
1 — (44898) lira (76) kuruş kırk dört bin sekiz yüz doksan sekiz lira yetmiş altı kuruş keşif bedelli İğdır Hükümet Konağı çatısiyle diğer bazı onarımı kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme ihalesi 28.12.1950 perşembe günü saat 15 tc Defterdarlık Dairesinde teşekkül eden komisyonda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat miktan (3368) liradır.
4 — Teklif mektuplarının 28.12.1950 perşembe günü saat 14 e kadar onarım İşini yapabileceklerine dair ehliyet vesikası, ticaret odası vesikası ve diğer kanunî belgeleriyle birlikte komisyon baş-kanına vermeleri veya göndermeleri lâzımdır.
5 — İsteyenlere mezkûr onarım İşine ait evraklar bedelsiz gönderilir.
6 — Postada olacak gecikmeler dolayıslyle teklif mektupları
kabul edilmez. (17145)
ucvi meblno»’
fi
HUSUSİ HISAFIAİ 10* •'('ftımıt
BEDAVA
b»f
OKLA* 4 ..
-■ •**«*•* 1,1 ‘,0 I 9 —r ’ r-"









Hicri
R.ev.
2
1370
VAKİT
l
*
Dahiliye Mütehassısı
VE
Eczacı Alınacak
Tersanesi
Genfcl Müdürlüğünden :
İÇÇİ reviri İçin röntgen kuran görmüıj bir dahili-
Tersanemiz
ye mütehassısı İle bir eczacı alınacaktır.
Kendilerine barem kanunu hükümlerine göre 70 lirayı geçmemek üzere veya müktesep haklan olan derece maaşı verilecektir.
Taliplerin memurin kanunu hükümleri gereğince belgeleriyle birlikte genel müdürlüğümüze müracaattan. (17073)
Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğünden:
1 — Tapu ve kadastro İdarelerinin ihtiyacı İçin müteahhidi nam ve hesabına (9) adet teodollt açık eksiltme İle satın alınacaktır.
2 — Eksiltme 29.12.1950 tarihine rastlayan cuma günü saat 15 tc Genel Müdürlük binasında toplanacak, satın alma komisyonumla yapılacaktır.
3 — Muhammen bedeli 38250 lira olup geçici teminatı 2868 75 kuruştur.
4 — Şartnamesi her gün satın alma komisyonunda görillebl-
lira
lir.
lan
5 — Taliplerin kanunî vesikaları ve geçici teminat makbuz-ile birlikte muayyen gün ve saatte komisyona gelmeleri.
(17114)
İstanbul Deniz

Komutanlığından :
îzmlttekl deniz araçlannA 175 lira ücretli İki İstim çarkçım alınacaktır. Ayrıca birer tayin bedeli verilir.
isteklilerin evrakı müsbitcleriyle Îzmlttekl İkmal merkezi müdürlüğüne müracaatlan. (17074)

Hindistan cevizinden çıkarılmış
Hakikî VEJETALİN
Pilâv, kızartma, tatlı ve her nevi yemeklerde kullanılan bu saf yağ mide ve karaciğer rahatsızlıklarını önler Bakkallardan ısrarla İsteyiniz
S I B I R Nebatı Yağlar Fabrikası Ld. Şti.
Telefon 20280
ALMAN FARE ZEHİRİ
Emsallerindl®n üstündür
Oen.l MOm.ıslli: P. K. 674 İSTANBUL - Tel.: 23929
TOPKAPIDAKİ GENERAL ELEKTRİK AMPUL FABRİKASINA
BAYAN İŞÇİ ALINACAK !
En az orta mektep mezunu veya orta ikiden ayrılmış, otuz yaşından yukarı olmıyan, temiz ahlâklı, ciddî referans verebilecek
BAYAN İŞÇİ ALINACAKTIR
Kabul edilenler, memleketimizin en modem fabrikasında mevcut her türlü konfor, kolaylık ve imkânlardan istifade edeceklerdir. Muntazam iş ve dikkatli çalışma mukabilinde ilerleme imkânları mevcut olup ücretlerde tedricî arttırmalar yapılacaktır.
Her gün saat 9 - 18 arası TOPKAPI AMPUL FABRİKASI'na isteklilerin bizzat müracaat etmeleri ilân olunur.
Öğrenmek îlıtîyacıııda olduğumuz herşey
ARALIK
19 5 0
Güneş öğle ikindi Akşam Yatsı İmaAk
Rumi
Salı
T.Sanı
29
13(i*
Jandark (ikine’
Aşk Mucizesi-Jandark.
VASATİ
EZAMI
7.14 12 08 14.28 16.41 18.19
5 30
2 34
7.27
9.47 12 00
1.39
12.49
UÇAK-TREN-VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
4.50 P.A.A. (Amerikan) Ncxv-York. Boston» Londra, Brüksel Frankfurltnn. — 10.40 Balıkc-sirdon. — 11.20 O Y (Kıbrıs) Ni-kosyadnn.*— 1150 izmlrden. —
13.10 Ankaradan — 14.50 Adana, Ankaradan. — 14.55 S.A.S (İskandinav) Oslo. Kopenhag Hamburg. Frankfurt, Münih Roma, Atlnadan. — 15 40 LA.I
(İtalyan)
16.10
Beyrut, Nlkonyadnn — 16 10 Diyarbakır. Elazığ, Malatya, kuradan. — 16 10 Beyrut, reden
Roma. Atlnadan. D H.Y. (Türk) Kahire,
(Amerikan) Bey-
Adanayn
An-Ruhi 19 25 (P.A A ) Honr-kon«, Bangkok. Kalküta, Delhi Karaşi, Basra. Beyrutlan.
GİDECEK Ol.AN UÇAKLAR y6.05 P,A A.
nıtn. — 8 30 Ankara,
— 9 55 D E.A. Atina, Rnma. Ni«.
Londraya — 10.30 İzmir. Anka-raya. — 11 00 Ralıkeâire. — 12.40 İzmlrc. — 13 40 Ankaraya. —
16 25 S A S. (İskandinav) Atina, Rnma, Münih, Frankfurt. Hamburg, Kopenhag, OkIo.va —20.1u P A. A (Amt-riknni Brüksel IxHVİra. New-York a.
(.EI.EC EK OLAN VAPURLAR
18.00 Mersin. Çanakkale'leri —
GİDECEK OLAN VAPURLAR 9.0(1 Uludağ, Mudanyaya.
lo.OO Bursu, Ayvalığa. — 12.00
Erzurum, iökenderuna. — 19,00 Seyyar Knrnblgaya.
GELECEK OLAN T RENLER
8.30 Ankaradan (EIch ). — 9.15 Ankaradan, — 16.15 Ankaradan (Molörlü).
GİDECEK OLAN TRENLER
8.20 Somplon Eks, (Avrupa-ya). — 1840 Ankaraya (Ekâ.).
— 21.30 Ankaraya (Ekn ).
(Tarifelerin haberalz değişmelerinden dolayı mesuliyet kabul edilmez).
GÜREL 1 — Bir Yetlmenln Romanı (Türkçe). 2 — Gecenin Gözleri.
İNCİ (84595)
hafta).
İPEK (44289)
LÂLE (43595)
MELEK (40868) Yelpazeli Kadın SARAY Yunan Opereti.
SUATPARK (83143) 1 — Ahret Yolcuları. 2 — Şehzade Azmi.
SÜMER (42851) îyogima Yanıyor.
}ARK (40380) GörOnmlyen Canavar.
ŞIK (43726) 1 — Kanlı Korsan. 2 — 2>nda Mahkûmları.
TAKSÎM (43191) Estcrgon Kalesi TAN (80740) 1 — Memnu Mınta-ka. 2 — Filistin Harbi.
ÜNAL (49306) 1 Slnpoalln
(Türkçe). 2 — Aşk Adası (Renkli).
YEN! (84137) 1 — Kara Şeytan. 2 — Harlow Kumarbnzı.
YILDIZ (4284' Jandnrk hafta).
İSTANBUL
ALEMDAR (23863) I - Kırallçr Krtstin. 2 — Şıkago Kaplanı.
AY SU (21917) 1 — Cezayir Esrarı. 2 — Sönen Hayat.
AZAK (23542) 1 - Tuna Ağlıyor 2 — Tarzan Maymun Adam. ÇEMBERLİTAS (22513) 1—Sin-
.,'oalla. 2 — 3 üncü Adam Kim. EMRE 1 — Kanlı İntikam. 2 -Korkumuz Lnssl,
HALK (21904) 1 — Zaferler Ars-lanı. 2 — Kumarbazlar Kraliçesi. İSTANHUI. (22367)
Esrarı. 2 — Dehrcll nemacılar Kıralı.
KISMET (26654) 1 — Zamanlar. 2 — Aniler
Kalküta.
MARMARA (23860) 1
la. 2 — üçüncü Adam Kim. MİLLÎ (22962) 1 - Tüccar Horn 2 — Cennetin Anahtarları.
TURAN 1 — Tarzan Maymun Adam. 2 — Tuna Ağlıyor.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 -iki Açıkgöz
Rebeka.
UskUdar
SUNAR 1 — Allah Kerim (Yerli). 2 — Lüküs Hayat (Yeril).
ANKARA
ANKARA (232341 Aşka Dönüş. Büyük (15432) üç Silâhşorlar. CEBECİ (13846) Üç Silâhşorlar PARK (11131) Bırakılan Çocuk. SUS(I1O71) Bırakılan Çocuk.
SÜMER 1 — Haydutlara Ölüm. 2 — Haflyeler ULUS (22294)
sın.
YENİ (14040) Balalayka.
GAR GAZİNOSU Brynann vûaü.
ANKARA PALAS Pavlyona yana Atraksiyon Orkestranı, za Şeydi idaresinde.
SÜREYYA PAVİYONU Ispanyol Orkestrası.
K( Ç( K Melekler ve Şeytanlar. BÜYÜK Temsil yok.
Beyoğlu 44644 Ankara 00 İstanbul 24222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K köy 60872 Karşıyaka 15055

(2 nci
ALKAZAK (42562) Pranga Kaçağı.
AK (44304) Johny Bcllnda. ATLAS (40835) Aşk KÖprÜSÛ, ELHAMKA (42236) 1 Vatan
Kurtaran Kadın, 2 — üç Ahbap Çavuşlar Elmas Peşinde.
Kıralı.
Benden Kaçamaz-
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakam Ankara
İzmir
44998 60536
91
2251
Re-
VI-
Ge-
İZMİR
ATLAS Sokak Kızı Kittv. ELHAMKA Üç Silâhşorlar. LALE 1 — Memnu Mıntaka. 2 — Ormanlar Perisi.
MEI.EK 1 — Kanun Harici. 2 — Bu Gece Seninle.
TAN 1 — Memnu Mıntaka. 2 — Ormanlar Perini.
TAYYARE Harman YENİ 1 — Tarzan dam. 2 — Bufalobil
Sonu. Maymun Şarkısı.
İSTANBUL BELEDİY ESİ Şehir Tiyatroları 20.30 da
DRAM DIIMzlorln Dili Telf. ; 42157 KOMEDİ KISMI (Temsil yok)
A*
BUU
EMİNÖNÜ: İstanbul (Eminö-
nü) — Haşan Hulûsl (Küçükpa-(Alemdar) (Kumka-
zar) — Abdül kadir — Süreyya Kumkapı pı).
BEYOftLÜ: Mntkovlç
— Galatasaray (Merkez) — Er-tuğrul (Taksim) — lamet (Taksim) — Karaköy — Maçka — Feriköy — Hnhcınğlu (Hasköy)
— Merkez (Kasımpaşa),
(Merkez)
FATİH: laman Hakkı debaşı) — Sarım Çltçi ray) — Emin Rıdvan ya) — Nüzhet Onat (Şehremini)
— Ahmet Suat (Karagümrük)
— Hüeamcddln Gökengin (Fener).
(Şrhza-(Aksa-(Sftmat-
— Sıngoal-
TENİ SES
HEYBELİ A DA: Heybrllndn,
TİYATROSU
A F R O I) 1 T
1
Sorio Asri
Ülkesi. 3 -
lntermezzo Günleri
— Çakırca-
EYÜP: Ayvan saray Şifa.
BÜYÜKADA: Merkez.
1 — Hini Hftflftn Sl-
Tarzan Diyarında 2 —-
KADIKÖY: Yeldcğirmenl — Fe-ncryolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay (Bostancı) — Çamlı-yurt (Osküdark
BEŞİKTAŞ; Nail Hallt (Beşiktaş) — Ortnköv — Gıvaseddln Dlvanhoğlu (Amavutköy) — Merkez (Bebek).
ANKARA: Anafartalar — Sağlık — Derman.
İZMİR: Halk (BnHmahnne) — Yardım (Alaancnk) — Birlik (Kemoraltı) — Cumhuriyet (Eş-rrfpaşa ı Karata# (Yalılar).’
1 — Atom Fe-Şahlni (Türk-
HALE
Kahraman Yahudi. Kaçakçıları.
OPERA (68821) 1 _ l — Pompcinin Son
Süreyya (6o862j h Mehmet Efe. YELDEO İRMENİ dallar!. 2 — Çöl çe).
M U A M M E R K AIC A C A TİYATROSU BEL AMİ
KADIKÖY (Kadıköy) (60112) 2 — Altın
Telefon ; 19369

İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar. — 13 00 Haberler. — 13 15 öğle konseri (pl). W.A. Mozart... Senfoni “sol minör,,. W. A Mozart.. •’Flgaro-nun Düğünü,, Uv. — 13.45 Şarkılar (Suzan Güven). — 14.20 Konuşma. — 14.30 Türküler ve oyun havalan (pli, — 14.45 Programlar ve dana müziği (pl). — 15 00 KApanış.
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dans
müziği (pl). — 18.30 Karadenlzden sesler. —
19 00 Haberler. — 19.15 Kısa şehir haberleri. —
19.20 Mandolin kuarteti konseri — 19.40 Şarkılar (Muallâ Yakar). — 20.15 Radyo Gazetesi.
— 20.30 Müzik dünyasından çeşitli Örnekler (pl).
— 21.10 Radyo Klâsik Türk Munllclnl Birliği konseri. — 2150 Şiir dünyamız: Behçet Kemal Çağlar. — 22.00 Saz eserleri (Cevdet Çağla). —
22.20 Şan «trioları Söyliyen: Analda Gııdian. Piyanoda: Ferdi siıılzcr — 22,45 Haberler. —23.00 Programlar ve dans müziği (plj. — 23.30 Kapanış.
İyi dikiş için en elverişli makin a
•w
Toptan satış yeri ve servis
FAHİR HAN - Galata
Telefon : 40430
CHIIID y* muhakkak tercih ediniz.
• İlk bakışta görülen sağlamlık
• Gürültüsüz çalışma
• İyi möble
• İğne ve parça bolluğu
• Tam yağlama
• Seri iş verme kabiliyeti
• İplik toplamalarda hususî tertibat v. s. üstün vasıflan, cihanşümul
ceeid
Dikiş makinalarında bulabilirsiniz.
»»Perakende satış yed
Türkiye Genel Mümessili .. _ ’
Alp Oteli altında
Mehmet Kavela Tepebaşı
Telgraf : LAMET. İstanbul

p
TAKSİ SAHİPLERİNİN I DİKKATİNE
Almanyadan ithal ettiğimiz yeni model «ARGO» TAKSİ SAATLERİ SATIŞA ARZEDtLMlŞTlR.
tbriıl
ARGO TAKS,METREI'ERl TÜRKÎYE UMUMÎ VEKtTJ :
s 0
ı: .il
1 1
EDGRR KONSOLÎ
Merkez : Galata, Voyvoda Caddesi Adalet Han No. 33 - 36 Satij yeri ; BİTİŞİK HEZARAN HAN, Kat 2 - Telefon : 42773

Comments (0)