11 Temmuz 1950 — Salı
SİYASİ İKTİSADİ
■r A
I tTA
1O 115
Sayı 223 — 10 kuruş
r


1
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone : Türkiye için seneliği 32, altı aylığı 17. üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden : HABİB EDİB-TÖREHAN
İlânla r : 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mosuliyet kabul edilmez.
Telefon : 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
İç politika
Radyolarımızın kutsal( yayınları
GENEL hayalımız» şöyle böyle, ana-çizgileri belli bir Üslûba henüz kavuşmamıştır. Radyolarımızın kararsızlığım, biz onun için, hem anlar, hem de tabii buluruz.
Biliyoruz ki: Radyolarımız; milletin, devrinıinıizln, çağımızın ve kültürümüzün sesidir. Yeryüzünün Ülkelerine yayılan bu sesin bizi daha iyi belirtmesini, elbette, İsteriz. Başka memleketler de bizim gibi düşünüyor ve radyolarını kültürlerinin bütün kudretiyle destekliyor. Biliyorsunuz, radyolarımız» devlet paresiyle kurulmuştur ve devlet teşkilâtı olarak işlemektedir. Bu bakımdan radyolarımızın yayınları yalnız kulak müşterileriyle ilgili bir faaliyet olarak düşünülemez. Biz devlet radyolarında aynı zamanda iç ve dış politikamızın genel rengini de aramak zorudanyız. Çünkü: Hiç bir devlet, vatandaşlara yalnız incesaz, plâk din. letmek İçin milyonlar harcayamaz. Zaten radyo da gönül eğlendirmekten başka bir şeye yaramayan tesisat demek delildir. Meselenin böyle oluşu, radyo programlarında yapılan değişmelerin ehemmiyetini, mânasını büyük ölçüde artırır. Tanınmış hafızların Türk radyolarında Kur’an okumalarını bu bakımdan incelemek ve değerlendirmek lâzımdır.
Türk Devleti. Anayasamıza göre lâik ve devrimci bir devlettir (Anayasa, birinci bölüm, madde: 2). Demek oluyor ki: öteden beri münakaşası yapılan lâiklik ve devrimcilik tâbirlerinin tefsiri yapılmıştır. Artık. Bu tefsire göre lâik ve devrimci bir devlet, radyolariyle din yayınları da yapabilir. Anayasalarında devrimci tâbiri olmamakla beraber Avrupa radyolarının bazılarından kilise törenlerini dinleyebilirsiniz.
Radyolarımız. Kur’an yayınlarına başlamış olmakla başka dinlere bağlı Türklere de kendi törenlerini radyolarımızdan dinlemek hakkını vermiş sayılabilir. Çünkü: Anayasamızın 69, 88 maddelerine göre Türkler, itikat zümrelerine göre düşünülmemiş ve hak bakımından eşit tutulmuştur. Radyolarımızın kuruluşunda başka dinlerden olan Türklerin de ehemmiyetli bir vergi payı vardır. Radyo makinesi İstatistiklerine göz gezdirilirse dinleri başka, kıılak müşterileri sayıca gene kabarıktır.
Din işleriyle dünya işlerinin birbirinden kesin bir surette ayrılması yüzünden Osmanlı halifeleri devrinde olduğu gibi yalnız bir İtikat Isti-kamctfnr beMfhaşh haklar tanımak ve ötekileri bu hak çerçevesi dışarısında bırakmak şimdiki Anayasamıza göre mümkün değildir. Biz Anayasamızı değiştirmedikçe bıı gibi teşebbüslere girlşemeylz. Mademki A-nayasamızda vicdan hürriyeti prensip! Türk vatandaşta rının ana hakları arasında yer almıştır, bu prensip© aykırı her hareketin resmi hukuk anlayışımıza da aykırı düşmesi pek tabiidir. Vicdan hürriyeti, yalnız tek bir cemaatin, din işleri bakımından, hürriyeti değildir. Eğer hukuk durumu böyle olsaydı, vicdan hürriyeti kavramının hiç bir değeri olmazdı. Bu hürriyet, mevcut kanunların çizdiği sınırları aşmamak şartiyle. her türlü fikir, kanaat ve inanış hürriyetidir. Bu hürriyeti hak ve batıl ölçüsüne göre muhakeme etmek yetkisi devlete verilmemiştir. Anayasamız bu konuda her türlü şüpheyi giderecek bir açıklıktadır.
Bundan başka vicdan hürriyeti prensiplnden doğan bir takım iç politika gerçeklikleri daha vardır ki: Biz onları ehemmiyetle göz.önünde tutmak zoru dayız. Türkiye Cumhuriyeti, teokrat Osmanlı Devletinin bir türlü içinden çıkamadığı azınlık ve cemaat hukuku dâvalarını vicdan hürriyeti umdesini Anayasaya geçirmiş olmakta çözmek yolunu bulmuştur. Kanunlarımızın dünyevileşmesi doğrudan doğruya bu prensiple İlgilidir. Biz yurdumuzda azınlık ve çoğunluk dâvalarının tekrar alevlenmesini kolaylaştıracak hareketlerden mutlaka kaçınmak zorundayız. Bu. aynı zamanda. Anayasa hükümlerinden gelen yüksek bir vatandaşlık borcudur da.
Anayasamıza göre Türklyede azınlık ve çoğunluk dâvası yok hır. Böyle bir sarahat karşısında Diyanet İşleri Başkamnııı faaliyetini, sebebi ne olursa olsun, doğru bulmadığımızı söyleyebiliriz. Radyoda Kur’an okutmanın kökleşmiş İslâm geleneklerine aykırı olup olmadığı da kendine göre bir meseledir. Öyle sanıyoruz kİ: Dinine yürekten bağlı bir İnsan, mukaddes gönül (lerl(*nişlerl için, her yere yayılan radyo dalgalarına muhtaç değildir ve Taıırı sözlerinin hu vasıta ile yayılmasını mutlaka hoş gorınez. Bu İyi düşünülmemiş hareketin yurdumuzda, her halde çeşit çeşit tepkileri olacaktır takat ok yayından fırlamıştır bir kere.. Hatayı düzeltmek lâzımdır şimdi. Bundan vazgeçilirse mesele kendiliğinden kapanmış olur. Fakat Diyanet İşleri şimdiki görüşünde direnirse radyolarımızı bütün İtikatların emrine açık bulundurmak zorundayız. Ve bizce, şimdiki durumda, en doğru yol da budur. Çünkü vicdan hürriyeti umdesine bağlı bir memleket yalnız böyle tarafsız hareket edebilir. Bir vatandaşa verilen bir hak, başka bir vatandaştan esirgenemez. Demokrasi buna derler işte.
M. NERMİ
Kızıllara zayiat verdiriyor
Ricat hattı kesilen Amerikan taburu çemberi yardı
Amerikalılar, muntazam ricate geçmeye muvaffak olarak asıl müdafaa hattına
Amerikan askerleri geri tepmiyen 75 mm. İlk tanksavar topunu Kore cephesinde kullanmı&kladırtan
Yeni İstanbul’un KORE muhabiri bildiriyor
“Ufukta tek ümit, yardımcı kuvvetlerin yetişebilmesidir!,,
Vaziyet oldukça tehlikeli — Komünistlerin gayesi — Cephede Amerikan tankı yok — Zırhlı birliklerin hücumu — Yeni müdafaa hattındayız — Bir Amerikan başgediklisine göre : “Komünistler, mezarlıktaki fareler gibi sessiz geldiler.,,
YENİ ISTANBUL’un Amerikada intişar eden NcW-York Herald Tribüne ile beraber Kore’ye gönderdiği harp muhabiri Homer Bigart, askeri durum hakkında gayet ilgili bir mektup daha göndermiştir.
Bigart, Amerikanın en meşhur harp muhabirlerinden biri olup İkin-
KORE’DE
ilk kurbanları
Amerikan ordusunun Kore harbi münasebetiyle neşrettiği ilk zayiat listesinde 1 subay ile 11 erin İsmi vardır: Tomlinnon. Ki#zanow0İ(l, Morrlnsey. Rolck, Brown. Selıg...
Kimi Cermen, kimi Slav, kimi Lâtin, kmıi de Anglosakson asıllı bu isimlere bakacak olursak anlarız ki. istibdat tan kaçıp hürriyete kavuşmak için dünyanın dört, köşesinden Amc-rikaya sığınan insanların çocukları, hürriyet uğruna canlarını vermişlerdir Bu kahramanların. Birleşmiş Milletler bayrağının gölgesinde ebedi uykularına dalmaları insanlara bazı hakikatleri hatırlatmalıdır.
D. P. Grupunun bugünkü gündemi
Ankara 10 ı Hususi muhabirimiz bildiriyor) — D. P. Meclis Grupu yarın saat 15 te toplanacaktır. Gru-pun gündeminde af tasarısı, müstakil milletvekillerinin dış politika hakkında Dışişleri Bakanı izahat verirken Grupta bulunup bulunmamaları hususu ve Ereğli işletmelerinin durumu bulunmaktadır.
ci Dünya Harbi sırasında cesaret ve kalemiyle “Rccipient Pıılltzer,, Pasifik Harp Muhabiri mükâfatını kazanmıştır.
Homer Bigart bugünkü mektubunda ilk günlerdeki Amerikan muvaf-faklyetsizliklerinin sebeplerini izah etmektedir.
Kore harbi hakkında en doğru haberleri Bigart’ın kaleminden ve 3 üncü sayfamızda bulacaksınız.
YENİ İSTANBI I.’ıın Kore’deki lınrp muhabirlerinden Mnrgııeflte Higgin.H, en tanınmış .Amerikan gazetecilerinden biridir. Daima ileri hatlarda bulunmayı tercih eden Bayan Higgins, Seul'un tahliyesi sırasında mutlak bir ölüm tehlikesi atlatmıştır.
Türk - Sovyet münasebatı şeklini muhafaza ediyor
Moskovadan gelen Büyükelçimiz, gazetemize bazı izahatta bulundu
Moskova Büyükelçimiz Muzaffer Göker ve eşi dün saat 16.30 da Stockholm üzerinden hava yoliyle şehrimize gelmişlerdir.Hava alanında yakın tanıdıkları ve akrabaları tarafından karşılanan büyükelçi, kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
iznimi geçirmek üzere geldim. Bir ay kadar kaklıktan sonra Moskova ya döneceğim.,, Türk - Rus münasebetleri hakkında sorduğumuz suale Büyükelçi şu cevabı vermiştir: Türkiye ile Sovyet Rusya arasındaki münasebetler, Moskovayıı ilk gittiğim zamanın aynıdır. Hiç bir değişiklik yoktur..,
Kore harbinin Rusyada nasıl karşılandığı hakkındaki sualimize cevap vermek İstemediğini ihsas eden Muzaffer Göker, sadece şunu söylemiştir:
44— Moskovadan ayın dördünde ayrıldım. Bu itibarla sizden fazla bir şey bilmiyorum.,,
44—* Moskovada 100.000 amelenin
iştirakiyle yapılan nümayişler nasıl oldu,,,
Bu suale karşı refikaları:
— Her halde bu nümayişler matbuata biraz mübalâğalı şekilde ak-i setmiş., olacak demiştir.
*'— Rusyada harp hazırlıkları göze çarpıyor mu?„
44— Rusyanın harbe hazırlandığına dair bir emare görülmemektedir. Hayat normaldir.
44— Rusya ile aramızdaki ticari münasebetler hakkında bizi tenvir eder inisiniz?*’
'*— İki memleket arasındaki ticari münasebetlerde bir gelişme yoktur. Hükümetler arasında hiçbir faaliyet mevcut değildir. Hususi teşebbüs sahiplerinin teşebbüse geçerek ticari temas ve faaliyetlerde bulunmaları pek âlâ mümkündür.,.
Dışişleri B«kaniyle telefonla temas ettikten sonra Anka raya gideceğini söyleyen Moskova Sefirimiz sorduğumuz diğer sualleri cevaplandırmak istememiştir.
doğru çekiliyor
Tokyo, 10 A.A. (United Press) — Bugün cepheden gelen haberler Amerikan kara vc hava kuvvetlerinin Şo-non cephesinde komünistlerin ilerleyişini durdurdukları yolundadır.
Uçakların desteklediği Amerikan topçu kuvvetleri, pazar günü Şonon civarında Kuzey Kore zırhlı kuvvetlerini geri püskürtmüşlerdir.
Yanmakta olan komünist tankları, Amerikan cephesine giden yollardan birinde yığılı duruyordu.
Güney Kore’nin istilâsı başladığından beri Amerikalılar iik defa olarak Kuzey Korelileri hakikî bir hezimete uğratmışlardır.
Amerikan topçu kuvvetleri, 11 tankla mücehhez bir düşman kolunun 5 tankını tahrip ve bomba uçakları ise diğer tanklara hücum etmişlerdir.
Takriben 1000 kişilik komünist kıtaları baraj ateşi içine alınmıştır.
Amerikan kara ve hava kuvvetleri, sıkı bir işbirliği halinde faaliyette bulunmuşlardır.
Amerikalılar "ricat kabul etmlyen hatta” yerleşiyorlar
New-York, 10 A.A. (United Press) — Bir yandan Birleşik Amerika piyadeleri ricat kabul etmlyen müdafaa hattı boyunca istihkâm kazarlarken, bir yandan Amerikan uçaklarının hücumları ve ağır topların tesirli ateşi ile Kuzey Korelilerin ileri hareketi bugün muvakkaten durdurulmuştur.
General Mac Arthur’ün karargâhından bildirildiğine göre, komünist müstevliler bütün gün 10 mil ilerliyebil-mişler vc mil başına 5 den fazla tank kaybetmişlerdir.
Washlngtondaki sözcü. Birleşik A-mcrlka kuvvetlerinin, gerisine ricat edilmfyecek bir hat teşkil etmekte olduklarını bildirmiştir. Hattın mevkii açıklanmamakla beraber bu hattın Kum Nehri boyunca tMkıi edileceği jâ nı t«rakicdı*^
Amerikalı esirlerin öldürülmesi
Koredeki Amerikan genel karargâhı, 10 A.A (AIp) — Koredeki Amerikan karargâhından resmen bildirildiğine göre, suratlarına boşaltılan hafif makineli tüfek ateşi ile elleri arkadan bağlı olarak öldürülen 7 Amerikan askeri bulunmuştur, öldürülen esir askerler Kuzey Korelilerce işgal edilen fakat bugün Amerikan kuvvetleri tarafından geri alman bir köyde bulunmaktaydılar. Zaten 3 günden beri içlerinde 4 doktor vc yaralılar bulunan Amerikan esirlerinin Kuzey Korelilerce öldürüldükleri şayiaları dolaşmakta İdi. Böylece Kuzeylilerin harp âdetleri dışında hunharca cinayetler ika ettiklerinin ilk delili resmen bildirilmiştir. Her yerde büyük infial
VVashlngton, 10 A.A. (United Press)
— Kuzey Koreliler tarafından katledilen 7 Amerikalı hakkında gelen haberler başkentte istisnasız herkesin İnfialini mucip olmuştur.
Âyan Meclisi Silâhlı Kuvvetleri Komisyonunun Cumhuriyetçi üyesi Lave-rett Sal Tonstall harp kaidelerine uymayan bu hareketin, failleri mutlaka cezalandırılması hızını gelen bir cinayet olduğunu söylemiştir. Mümessiller Meclisi Silâhlı Kuvvetler Komisyonu Cumhuriyetçi üyesi James Van ise: "Dünyada elleri Stalin kadar kana bulanmış lider mevcut değildir” demiştir.
Truman tahsisat isteyecek
tVashington 10 A.A. (United Press)
Başkan Truman’ın, Kore harbine tahsis edilmek iizero yakında Kongreden munzam bir tahsisat isteyeceği bugün açıklanmıştır.
Kongre liderlerinin Başkan Tru-man’la yaptıkları konuşmada lüzumlu paranın Kongrece kabul edileceğine etair teminat vermeleri üzerinedir kİ bu husus açıklanmıştır. Çovrilen Amerikan taburu kurtulmaya muvaffak oldu.
Tokyo 10 iAP) — General Mac Ar-thur karargâhının bugün yayınladığı bir tebliğde ricat hattı kesilen A-merilcnn piyade taburunun Güney Kore’de Amerikan hatlarına kavuşmaya muvaffak olduğu bildirilmektedir. Tebliğe göre Amerikan askerleri, silah ve sayı bakımından bire karşı on nisbetinde üstün bulunan düşman kuvvetlerinin çemberini yarmaya ve ana kuvvetlerine iltihaka muvaffak olmuşlardır.
Amerikan Hava ve Kara K. Burkanları Tokyoya gidiyorlar
Washlngton, 10 A.A. «United Press)
— Kara ve Hava Orduları Genelkurmay Balkanları General Lnvton Col-lins ve General Hoyd Vandanberg. General Mac Arthur’le Koredeki askerî vaziyet üzerinde görüşmek üzere bu akşam uçakta Tokyoya gideceklerdir.
Basın tasarısının müzakeresine başlanıyor
Ankara 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor i — Yarın saat 10 da Adalet ve İçişleri Komisyonlarından teşekkül eden karma komisyon topla-naack ve basın kanunu tasarısını müzakereye başlayacaktır.
îki günden beri şehrimizde bulunan İçişleri Bakanı Rükneddln Nasuhloğlu dün saat 11.30 da Vilâyete gelerek gazetecilerle bir konuşma yapmıştır. Yukarıdaki resimde Baltan, arkadaşımızın suallerini cevaplandırırken görülmektedir. Basın toplantısının yazısı İkinci sahif em ildedir.
Dünkü Meclis müzakerelerinden sonra
Milli Eğitim Bakanı dün akşam istifa etti
Verilen habere göre; Bakan, şiddetli ısrarlar karşısında istifasını geri ve bir ay mezuniyet aldı
Ankara 10 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bugün Mecliste, diğer sütunlarımızda okuyacağınız şekilde bir sözlü soru münasebetiyle Milli Eğitim Bakanı Avnl Başman ile Çankırı Milletvekili Kâzım Arar arasında geçen hâdise çeşitli yorumlara vesile vermiştir. Bu yorumları tahrik eden birinci âmil Milli Eğitim Bakanının münakaşayı müteakip istifa etmek teşebbüsünde bulunmasıdır.
Söylendiğine göre Millî Eğitim Bakanı Avni Başman, bu şerait altında vazifesine devam imkanı olamıyacağı-nı Başbakana arzetmiş ve gerek Başbakan ve gerekse diğer Bakanlarla w
Beyaz tren hakkındaki haber
Cumhurbaşkanlığı treninin İstanbul - Ankara yoluna tahsisi doğru değil
Ankara, 10 (A.A.) — Cumhurbaşkanının özel trenini kullanmamak kararı üzerine bazı gazetelerde-bu trenin İstanbul hattında yolcu nakliyatına tahsis edildiği yolunda bir haber çıkmış bulunmaktadır.
Böyle bir tahsisin asıl ve esası yoktur.
Devlet Bakanlığına ilk namzet
Ankara. 10 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Güvenilir kaynaklarda ısrarla dolaşan fakat henüz teyidine imkân bulunamıyan bir habere göre, açık bulunan Devlet Bakanlığına Manisa Milletvekili Fovzi Lûtfi Karaos-manoğlu getirilecektir.
parti ileri gelenlerinin şiddetli ısrarları üzerine ' Millî Eğitim Bakanı şimdilik istifadan sarfınazar etmiştir. Ancak kendisi bu hususta düşünme imkânı verilmesi için bir ay kadar izin almış bulunmaktadır.
Bu söylentiyi teyid eden bir hâdise de şudur. Meclisin öğleden sonraki toplantısında Milli Eğitim Bakanının cevaplandırması gereken bir kaç sözlü soru önergesi bulunmakta idi. Fakat Bakam öğleden sonraki oturuma gelmediğinden bu soruların görüşülmesi mümkün olmamıştır.

Biîyiik MiUet Meclisinde cereyan eden dünkü müzakereler bugün 3 ün^ cü sahif emiz dedir,
0
EKMEK UCUZLUYOR
Perşembeden itibaren yirmi kuruşa satılacak
Hükümetin unda yapmış olduğu tenzilâtın ekmeğe de teşmili için Daimi Encümen dün toplanarak bir karara varmıştır. Buna göre bugün 575 gramı 22 kuruşa satılan ekmek, kalitesi yükseltilmek şartiyle bilhesap 20 kuruşa satılacaktır. Yeni karar perşembe günü sabahından itibaren yürürlüğe girecektir.
( _____________________>
Dün güreşleri 7-1 kazandık
Fiıı güreş takımı dördümHl vc oon karşılaşmasını dün gece yapmış ve 7-1 nmğlüp olmuştur. Gürellerin tafsilâtı bugün 8 üncü sahifemİzdedir.
Sayfa 2
YENİ İSTANBUL
11 Temmuz 1950
Tarih kenarında
Kanunu Esasi uğrunda kanunsuz sürülenler
Yozon : Mithat Cemal Kuntay
BÜYÜK adamların hataları da bü-® yük oluyor. Bunun iki misali, OsmanlI devletinin Birinci Meşrutiyetinde, Mithat Paşa ile Namık Kemalin, isteye isteye İşledikleri hatadır. MIHI devlet adamı tâbirine lâyık olan Mithat Paşa, ve bir nevi roaml millet adamı mahiyetini alan Namık Kemal, 1877 deki ilk Kanunu Esasiye nley-tarlık eden bazı mürtecllerin, mahkeme karan alınmıynrak sürülmelerini. ikinci Sultan Hamldden ısrarla istediler, padişah, “mıthakemcaU: a-dam sürmeye’* muhtaçtı, ve ilerdeki diktatörlüğünün bu lâtif mukadde-meşine, ağzının suyu akarak, içinden, imreniyordu; bu yol açılınca, Mithat Paşayı ve Namık Kemali de, bir gün, bir iradesiyle aynı yoldan sürebileceğinin kendisine çok yakışan bir ihtimal ile, sevinci içindeydi; ancak, düşmanıma, basan iki üç sene sonra kızacak kadar, ve fenalığı nezaketle ve tebessümle yapacak derecede kendisine hâkim olan bu hükümdar, ilârde aynı suretle sürmeye hazırlandığı Mithat Paşaya ye Namık Kemale zâhiren İtiraz ediyor, kanunsuz adam süremiyeccğlnı söylüyordu; "Böyle şey olmazdı!" fakat "böyle şey oluyor ’du: Yani» padişah, zâhiren, Mithat Phşa ile Kemalin ısrarlarına day&namıyarak, mürtecllerin. mahkeme kararı olmadan sürülmelerine izin veriyordu.
Namık Kemal, hayat boyunca en büyük yanlışı (şüphe yok ki, büyük memleket sevgisiyle en büyük yanlışı) bu hâdisede İşledi. Kanunu Esasiyi istemlyen mürtecllerin, haklı olarak sürüldüklerini. "İttihat” gazetesinde, beğenerek ve imzasız olarak, gazete ağzından ve havadis şeklinde yazdı. (Bu yazının müsveddesi Namık Kemalin el yazısiyle doğramdadır, ve bu vesika olmasa bile, üslûbu imza kuvvettndedir.) Yine aynı gazetede, İmza yerine, "N. K." lnisiya-lini kuLanarak 6 makale neşretti. Bütün bu yazılarda, büyük millet adamı, mürtecllerin llâmsız beğeniyordu.
Hükümdarın söziyle mühimleri, Kazasker
Şerif Efendilerle Uzun Etek diye anılan Rıza Bey. ve sivil paşalardan Ram is Paşa idi.
‘İttihat" gazetesinin 11 teşrinievvel 1292 tarihli ve 75 numaralı nüshasında. gazete ağzından, Namık Kemalin yazdığı havadis fıkrasında şunlar var:
"Kazaskerlik mesnedine kadar vâsıl olmuş olan Şerif ve Muhiddln Efendilerle, gerek bunların, ve gerek yerli ve ecnebi bedhahlarının âleti fitnesi olduğu anlaşılan Mlrimlrandan Ramız Paşa, ve mülga Meclisi icraat âzasından Rıza Bey. ve birkaç eş-hâsı muzirrenln, şimdilik Derseâdet-ten define, ve sabit olan bedhahlık-ları Saltanatı Seniyye hizmetkârlığına liyakatsizliklerini meydana koy
X
sürülmelerini
sürüleceklerin Muhiddln ve
w
BEBEK SERGİSİNDEKİ
EN
GÜZEL
BEBEKLERİ
YENİ İSTANBUL
HEDİYE EDECEK
TÜRK BEBEKÇİLİĞİNİN ÜSTATLARINDAN :
Zehra Müfit’in 3, Nimet Demirbağ’ın 1, Esin Germen’in 3, Azize Ayral’ın 1 ve Elenl Potessurlr'ln 2 şer adet bebeklerini, 1 temmuz tarihinden 31 temmuz tarihine kadar olan nüshalarımızdan 5 tanesinin başlığını, Sergide beğendiği bebek veya bebek papyonunun numara veya ismiyle bize getiren okuyucularımız arasında tertipliyeceğimiz kur’ada dağıtacağız.
En güzel bebeği seçmek ve en güzel bebeği almak İçin müsabakamıza siz de giriniz.
duğundan, uhdelerinde bulunan ve nişânei Atıfeti meâll menkıbeti Cenâbı Pâdişâh! rütbelerinin rafine devletçe karar verilmiş, ve bunlardan Şerif Efendi Rodos ve Muhiddln Efendi ve Ram İz Ağa Bozcaadaya gönderilip. Rıza Beyin Limnlye, sairlerinden buzlamın tayin olunacak menfalarına, ve birazının memleketlerine tobldlerl mukarrer bulunmuştur.**
Bu satırların, uzun olduğu İçin almadığım Üst taraflarında. bu adamların mahkemeden verilmiş bir İlâm olmayarak sürülmelerine dair verilen ve sadece poha tahkikatıım dayanan kararı beğenerek İzah eden Namık Kemal, bir şeyi unutuyordu: Vaktiyle kendisini Magosuya aüren Sulan A-zlz„ ondan "bey" ligi geri almıştı. Bu sefer do Sultan Hamid Rami?. Paşadan "paşa’’ lığı geri alıyordu. Ve o zaman "bey" kızan Kemal, "Ramiz Ağa" olmuyordu.
Bu yazıya şunu ilâve etmeye mecburum: Namık Kemal, memleket uğrunda sürgüne gitti, hapse girdi, zindana atıldı. Bu hacımda bir adamı bir iki ynnhşlyle ölçmek doğru değildir. Yakardaki hâdiseyi yazmaktan maksadım, Namık Kemal kadar büyük bir vatan adamının bile, yine vatan sevgisiyle düştüğü hatayı göstermektir. En temiz sebep, en fena neticeyi doğurabiliyor. "Cehennemin kaldırımları hüsnü niyyet taşlariyle yapıldı” derler.
İlginin alındığına çok çimdi "Ramlz Paşa"yı diye yazarken rahatsız
İçerenköy otobüsleri için durak direkleri yapılıyor
İçerenköy tarafına işleyen hususi otobüslerin her yerde durmasından şikâyetçi olan bazı içerenköy sakinleri 6 ncı Şube Müdürüne şikâyet e-derek durak yerlerinin teshilini istemişlerdir. Şikâyeti yeriDde bulan Seyrüsefer Müdürlüğü içerenköy İle Kadıköy arasında İşleyen otobüslere durak direkleri dikmeğe karar vermiştir.
PakistanlI General, bugün memleketimizden ayrılıyor
Onblr günden beri memleketimizde bulunan PakistanlI General Nevabza-de bugün Suriyeye müteveccihen şehrimizden ayrılacaktır.
Sergideki müesseselerin kontrolüne devam ediliyor
Belediye, Sergideki müesseseleri kontrole devam etmektedir. Dün de Belediye Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından umumi bir kontrol yapılmıştır. Görülen noksanların tamamlanması İşine Beyoğlu Belediye Başhekimi memur edilmiştir.
ŞEHİR HA ItlIU. Elli
Sergi köşesi
Yağmur ve sam
Multmlıb rdi. Yağdı. Gergiyi, Açıkhava Tiyatrosundaki İspanyol Rrvüsünii “garibi bahri isyan" rylrdl.
Pazar gflnll srrgl tasavvur r-dlldi'H kadar kalabalık değildi. HerluMe. birçok kimse “Bugün çok kalabalıktır. Ba/fka gün gl-drriz“ diye düglhımüg olsalar gerek. Hoş bir kat, gündür sam yeli esiyordu, herkes kendini kırlara, plajlara atmıştı. Gam. de.dUn dr aklıma geldi. Sergide 4 mc rikahla rı ıı bir M a rsh ali Plrhıları, bir do Sam Ameannı otomatik oyıuı kutuları var. Bunlar hep bir arada bir paviyana yt rleştlrdmi^, 10 kuruş duhuliye ile giriliyor. Sonra kıt-tıılara bir silrÜ io kuruşlar daha atılıyor. Sam Amca onları deve yapıyor.
Pa^ar günü yağmura rağmen eti son dakikaya kadar dayananlar, Sam Amradakller oldu ve adamakıllı ıslandılar.
BİR İSTANBULLU
Taşlıktaki gazino yakında açılacak
Taşlıkta Belediye tarafından İnşa ettirilen yazlık gazino dün 83çbin Hra bedelle İhale edilmiştir. Gazino yakında halka açılacaktır.
Selim Sırrı Torcanın konferansı
Yarınki çarşamba günü saat 18.20 de Selim Sim Tarcân, İstanbul Radyosunda "Türk köylüsü" mevzulu bir konferans verecektir.
Talebe Federasyonunun faydalı bir teşebbüsü
Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turizm Bürosunun tertip ettiği "Türkiye Tetkik Yazısı" müsabakasının jürisi dün toplanmıştır. Bu jüriye dahil olan Fallh Rıfkı A t ay, M. Ner-mi. Refik Halit Karay bu teşebbüsü takdir etmişlerdir. Bu suretle memleketin. Üniversite talebeleri tarafından daha dikkatle İncelenmesi sağlanmış olmaktadır. Müsabakanın birincisi Avrupaya yollanacaktır.
Belediye murakıplarının teftişleri
Evvelki gün 228 esnaf kontrol edilerek tazla^^firatla yemek ve meyya, sebze, kahv^sattıklânrJdan 21 esnaf cezalandırılmıştır. Ayrıca bir esnaf Milli Korunmaya verilmiştir. Bir fırında noksan vezinli 125 ekmek görülerek müsadere edilmiştir. Lokantalarda fiyat tetkikine devam olunmuş ve fazla fiyat latlyenler hakkında ceza zabıtları tutulmuştur.
İsrailli gazeteciler Ankaraya gitti
Dört günden beri şehrimizde bulunan İsrailli gazeteciler dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmişlerdir. İsrailli gazetecilerin şehrimizi ziyaretlerinden edindikleri intibalar hakkında yaptıkları konuşmalar, İstanbul Radyosu tarafından plâğa a-Iınmıştır. Bu plâklar uçakla Ankaraya yollanmış ve kısa dalga radyo İstasyonundan taraile hitaben yayınlanmıştır.
Gazeteciler, dün Sorgideki Belediye Paviyonunu gezdiler
İstanbul gazetecilerinden mürekkep bir- heyet dün Sergideki Belediye paviyonunu gezmiştir. Vali ve Belediye Relai, kendilerine 500 Üncü fetih yılı hazırlığı olmak üzere şehrimizin muhtelif semtlerinde çeşitli mekteplere mensup sanatkârların çalışmaları ve bu meyanda Belediyenin ucuz ev. ucuz lokanta ve pazarlar siyaseti üzerinde izahatta bulunmuştur. Bunu takiben gazetecilere bir öğle yemeği verilmiştir.
İçişleri Bakanının dünkü basın toplantısı
Bakanın, çıkarılan dört kanun, merkez valilerinin durumu, tiyatrolar, İstanbulun Vilâyet ve Belediye vaziyeti, ecnebiler, Ermeni cemaati hakkındaki beyanatı
Şehrimizde bulunan İbişleri Bakam Rükneddin Ntısuhoğlu dün saat 11.30 da il toplantı salonunda bir basın toplantısı tertip etmiştir.
Vali ve Belediye Başkanı kahredilin Kerim Gökoy He İstanbul gazeteleri temsilcilerinin hazır bulunduğu bu toplantıda İçişleri Bakanı gazetecilerin sorularını şöyle cevaplandırmıştır:
Sun olarak neşredilen Köy Muhtar ve ihtiyar Meclisleri, Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri, Belediyeler ve 11 Genel Meclisleri Seçimi Kanunu hakkında İzahat verir misiniz ?
— Çıkardığımız bu dört kanun Milletvekilleri Seçim Kanununa mütenazır olarak tanzim edilmiştir. Yani gizil oy, aleni tasnif ve adil teminat mekanizmasına uygundur. Bu kanunların hacimleri küçüktür, fakat Milletvekilleri Seçimi Kanununa olan atıfları ve mahiyetleri itibariyle geniş ve şümullüdürler. Bu kanunlarla 40 bin kadar köy, 15 bin kadar mahalle, 610 belediye ve 63 tl Genel Meclis seçimi yapılacaktır. Bu sebeple bu kanunlar cemiyet hayatımızın en küçük köşelerine yayılmış Türk demokrasisinin en esaslı noktalarını teşkil etmektedirler.
Biz bu kanunların hepsinde seçim devrelerini dört sene olarak teklif etmiştik. Büyük MÜlet Meclisi müzakereler esnasında mahalle muhtar ve ihtiyar heyetleri İle köy muhtar ve İhtiyar meclisleri seçimi kanunlarındaki seçim devresini ikişer seneye indirdi.
— Merkez valiliklerinin lağvedileceği haberi doğru mudur?
— Bakanlığımızda böyle bir muamele yoktur. Geçen yıl meriyete giren 11 İdaresi Kanunu ile merkeze Üç kadro daha alınmıştı. Sabık hükümet bazı önemli işleri müzakere ve tetkik İçin tecrübeli arkadaşla-ıuı merkezde toplanmasına karar vermişti. Bugün için hükümetçe tl İdaresi Kanununun lâğvı üzerinde düşünülmüş bir şey yoktur.
— İstanbul Şehir Tiyatrosu hakkında alınmış bir kararınız var mıdır ?
— Memleketimizdeki tiyatro mevzuunu dikkatle takip ediyoruz. İstanbul Şehir TlyatfosU hakkında artistler tarafından bazt şikâyetler vâki oldu. Bu işin tetkikini İstanbul Valisinden rica ettim. Hâlen bu mevzuda çalışılmaktadır. Diğer taraftan memleket İçindeki çalışmaları İle beledi vazifeleri de yerine getirdiğine- kani bulunduğumuz seyyar ve serbest şekilde çalışan tiyatro müesseseleri vardır. Bunların vaziyetlerinin de daha rahat hale getirilmesini düşünüyoruz.
— lstanbulda Vilâyet ve Belediyenin ayrılması için ne düşünüyorsunuz?
— Bu ayrılma işi malûmunuzdur. Bu hususta evvelce Meclise verilmiş ve yeni Hükümetçe yeniden ele alınacak bir kanun teklifi vardır. Ben bu vilâyette bu idareler ayrı ve birleşik iken de vazife gördüm. Kanunu ele alırken bu iki mücssescnln de tatbikatta rahat çalıştırılması imkânlarını ele alacağız.
Ayrıca elimizde bulunan çeyrek asırlık Köy Kanunu ile Hususi idareler ve Belediyeler Kantinlerim da geçen zaman zarfında ihtiyaçların zaruri kıldığı hükümleri İlâve suretiyle yeni baştan hazırlıvacağız. Cemiyet hayatımızda büyük önem taşıyan bu kanunları ancak kış devresinde çıkarabileceğiz.
— Yurdumuza pasaportla gelen ırktaşlarımızla turistlere kolaylık gösterilmesi hususunda hükümet ne düşünüyor?
— Pasaport Kanunu ile ecnebilerin yurdumuzda İkametleri için bir
kanun hazırlanmış ve Meclise takdim edilmiştir. Bu kanunlar çıkacak olursa pasaport işi ve seyahat mevzuu daha kolaylaşmış olacaktır. Bu mevzuun turizm meselesi He de alâkası vardır.
— Ermeni cemuatinde bir müddetten beri başgösteren ihtilâf hakında ne düşünüyorsunuz?
— Ermeni cemaati arasında böyle bir ihtilâf olduğunu duydum. Ayrıca her İki taraftan da bakanlığımıza şikâyet vuku buldu. Bu İşi İstanbul Valisi ile de görüştükten sonra tetkik ederek gereken muameleyi yapacağız*
Benim şahsi görüşüm bu gibi cemaat İşlerinin kendi bünyeleri dahilinde halledilmesidir.
Bu arada arkadaşımız tarafından, ara seçimlerin neden daha geriye alındığına dair sorulan soruya. Bakan, şahsen cevap veremiyeceğini ve bunun ancak Bakanlar Kurulu tarafından cevaplandırılabileccğlnl söylemiştir.
Fatihin türbesi açılıyor
Fatih Sultan Mehmedin türbesi ö-nümüzdeki cuma rtlnü saat 13 de törenle açılacaktır.
Teknik Üniversite cinayetinin muhakemesine dün başlandı
Mahkemede hüngür hüngür ağlayan katil, profesörün kendisine kasden numara vermediğini söyledi
29 martta Teknik üniversitede profesörü Feyyaz Gürsanı 4 tabanca kurşuniyle öldüren Elektrik Fakültesi talebelerinden Mehmet Taşkese-nin muhakemesine dün saat 10,45 te Birinci Ağırceza Mahkemesinde başlanmıştır.
Sanığın müdafaasını Abdıırrahman Şeref Lâç ve zYvukat Emin Aytaç, dâvacı vekilliğini ise Muvaffak Ben-derli ve Avukat Ömer deruhte etmişlerdi. ! •
Muhakeme salonunu ekserisi üniversiteliler olmak üzere kesif bir kalabalık doldurmuştu. Mevkuf bulunan suçlu iyi giyinmiş ve durgun bir vaziyette idi.
Sanığın hüviyeti tesbit edildikten sonra okunan kararnameden apla-şıldığına göre. Mehmet Taşkesen hâdiseden bir hafta evvel tedarik ettiği bir tabanca ile mektebin vntak-
Otel Kiralı nın şehrimiz hakkındaki sözleri
Şehrimizde bulunan otel kıralı Mr. Taylor, dün İstanbulun muhtelif yerlerinde gezintiler yapmıştır. Dün akşam kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza intihalarını anlatan Mr. Tayloi demiştir ki:
"— Dolmabahçe Sarayı, Amerikanın meşhur Beyaz Safayınm fevkın-dedlr. Çırağan Sarayı otel yapılacak İdeal bir yer. Hele Yıldız parkına bayıldım. Burası fevkalâde bir Luna Park olur."
Patrik, Sen Slnod Meclisinde ekseriyeti temin etti
Bugüne kadar Sen Slnod Meclisinde Patrik Athenagorasın muvafığı 5 üyeye mukabil 5 muhalif üye bulunuyordu. Son yapılan seçim bu müsavatı Patriğin lehine bozmuştur. Filhakika Sen Sinod başkâtibi, Konya Metropolidi seçilmiş, bu suretle Patriğin muhalifleri ekalliyette kalmışlardır.
W. A. Y. Konseyine ehemmiyet veriliyor
Müzakereler, Ankara Radyosundan 13 lisan üzerinden yayınlanacak
W AY İstanbul Konseyi Tertip Komitesi dün saat 5 te Teknik Üniversite Talebe Birliği lokalinde bir hasın toplantısı tertip etmiştir. Bu toplantıda VVAY ve Talebe Federasyonun gayeleri ve çalışma mevzuları belirtilmiş ve WAY İstanbul Konseyi hakkında umumi malûmat verilmiştir.
Konferansın toplanacağı Yıldızdaki Şale Köşkünün hazırlıkları ikmal edilmiş ve komisyon odolarlyle hor devletin milli mümessillerine tahsis edilen hususi odalar hazırlanmıştır.
Türk Tertip Komitesinin teşebbüs ve ricası İle Basın. Yayın Müdürlü-ğü konferans esnasında müzakerelerin Ankara Radyosu vasıtaslyle 13 lisan üzerinde yayınlanmasını temin etmiştir. Ayrıca mezkûr beynelmilel komitenin alacağı kararları Amerikanın en büyük radyo istasyonlarından biri olan The Volce of America 33 lisan üzerinde günü gününe ya-yınlıyacaktır.
Konferansın açılmasında Başbakan Adnan Menderes ve Mili! Eğitim Bökanı birer konuşma yapacaklar ve İstanbul şehri adına Vali Fahreddln Kerim OÖkay konuşacaktır.
WAY Tertip ^Komitesinin 2 nel beynelmilel toplantısının lstanbulda yapılmasının unutulmaz bir hatırası olarak posta pulu serisi bastırılmış, tır.
hanealnde cinayete takaddüm eden günlerde atış talimleri yapmıştır. Vaka günü saat 11 de yanında tabancası olduğu halde Profesör Feyyaza müracaat ederek vize istemiş fakat Feyyazın vize vernMyeceğlni söylemesi üzerine kızan suçlu, hocasına hitaben: "Bu kadar borç ve taahhüt altındayım benim için yaşamak. yaşamamak birdir,, demiş ve ateş etmiştir.
Suçlu: müdafaasında Feyyaz’ın
kendisine bir şartla sınıf geçirebileceğini söylediğini ve bunun için de Nadiıeye hitaben elinden bir tarziye mektubu aldığını ve Engizek gazetesinde münakaşa ettiği Nadire Tolon’a hitaben bu tarziye mektubunun gazetede neşrini İstediğini ve buna tahammül edemlyerek cinayeti işlediğini söylemiş, Feyyaz Gürsan ın Nadire ile münasebeti bulunduğunu iddia etmiştir.
Fakat tahkikat bu iddiayı tevsik etmemh, masa Üzerinde bulunan tar-zıye mektubunun ikinci defa odaya giren sanık tarafından kasden bırakıldığı anlaşılmıştır. Bu suretle ta-ammüde ait tekmil unsurları ceme-den katilin Ceza Kanununun 450 4 üncü maddesi İle tecziyesi yani idamı istenmiştir.
Evrak okunurken dalgın bir halde müteessir görünen genç katil, sorgusu başladıktan sonra hüngür hüngür Ağlamaya başlamış ve şöyle demiştir:
"— Ben çalışkan ve uslu bir talebeyim. İller Bankası hesabına okumak Üzere müracaat eden 164 talebe arasında birinci olarak girdim. Profesör Feyyaz bana kasden vize vermedi. Tarziye mektubu hâdisesi doğrulur. Tahsil yıllarında okulda şeref listesine giren benim gibi bir talebe nasıl olur da hocasını taammüden öldürebilir... Feyyaz Gürsan bana kasden garaz olduğundan numara vermemiştir.,,
Muhakeme, şahitlerin celbi İçin a-yın 19 una tâllk edilmiştir.
Üniversite lisan dâvası tazeleniyor
Gençler, milletvekillerine bu hususta birer mektupla müracaat ettiler
Yıllardan beri bir türlü halledlle-miyen Üniversitenin yabancı dil dâvası. Milli Türk Talebe Birliği, Edebiyat Derneği Başkanı Doğan Can imzasını taşıyan ve milletvekillerine ayrı ayrı gönderilen bir mektupla, tekrar tazelen m iştir.
Bu mektupta ezcümle şöyle denmektedir:
Sayın milletvekili:
Senelerden beri bir türlü haHad!-lemiyen yabancı di! meselesini Türkiye Büyük Millet Meclisine aksettirmiş bulunuyoruz. Bu hususta, 300 imzalı bir mazbataya İlişik olarak. Derneğimizin görüşü Meclis Başkanlığına gönderilmiştir.
Dâvmaız, bir Türk münevveri o-larak, sizin de malûmunuzdur. Fakat, bir defa daha dileklerimizi ar-zetmekte fayda, mülâhaza ediyoruz:
Üniversitedeki yabancı dil meselesini ortaokullarda aramak lâzımdır. Bugün takip edilen lisan tedrisatında yanlış yollara aıpıldığı muhakkaktır.
Yıllarca devam eden yanlış tedrisatın günahının talebeye yükletilme-slndeki hata açıktır.
Bizler, Üniversitede ne yabancı dil tedrisatının, ne de imtihanlarının kaldırılmasını istemiyoruz. Bilâkis, mükemmel bir tedris yollyle yabancı dil öğrenmek arzusundayız. Ancak, bilhassa bugün için yabancı dil İmtihanlarına verilen eleme mahiyetinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu yolda daha önce yapılan müracaatımlz Dilekçe Komisyonunda görüşülmüş ve kabul edileceği ve Meclis gündemin? alınacağı sırada bazı İlgili makamların dâvanın halledildiği yolundaki beyanlarından sonra dilekçe muameleden aıkonulmuştur.
Son dilekçemizin ikinci kısmı tamamen fakültemizle ilgilidir. Yabancı dil İmtihanlarının başka bir şekli olan Teks imtihanlarının tamamen kaldırılması talebinde bulunuyoruz.
Hiç bir Üniversite, yllksek okul ve fakültede hu şekilde İmtihanın bulunmaması. İstanbul Üniversitesinin diğer fakültelerinde Teks imtihanlarının -lüzumsuz ve mânasLzlığtna binaen - kaldırılmış olması ve nihayet yabancı dil imtihanından iki ayrı im-timana tâbi tutulmak gibi garip şekil bu hususutaki iddiamızı da bize kazandırmak İçin kâfidir kanaatindeyiz.
Yakın alâkanızı bekler, saygılarımızı sunarız.
TEŞEKKÜR
Çok kiyıiîetlt aile büyüğümüz 08-MAN NURÎ UMAN’ın aramızdan ebediyen ayrılması ile husule gelen büyük acımızı, telgraf, mektup veya bizzat cenazede hazır bulunmak suretiyle paylaşanlara, evimize kadar gelerek teselli eden dostlanma, çelenk gönderen muhterem müesseseler*, son teşyi vazifesinde içten alâka gösteren ve kendisinin pek İçten bağlanarak yirmi senedir çalıştığı Merkez Bankası Umum Müdürlüğüne, ayrı ayrı teşekküre büyük teessürümüz mâni olduğundan, teşekkür ve minnettarlıklarımızın muhterem gazeteniz vasıtaslyle duyurulmasını rica ederiz.
UMAN AİLESİ
YENİ İSTANBUL
siyasî İktisadî
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi:
İTENİ İSTANBUL NEŞBİTAT LIMITED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA Bu aaj’ida yazı işlerini fiilen İdare eden : Mithat PERÎN
Neşredilmiyen yazılar iade edilmem.
Basıldığı yer t yeni İstanbul matbaacı-LIK LIMITED SÎRKETÎ MATBAASI
REŞAD NURİ GÜNTEKİN
Kavak Yelleri
— 40 —
Müftü bunları söyledikten sonra aman CÜ-ce Kalfaya mukayyet ol, dedi, ondan korkmayan Allahtan korkmaz. Hacı Kâfirin aağ elidir o... Arada bir elden ona da ufak tefek bir şey bu-lunuver... O ne münafıklık ve habaset kumkumasıdır o... Nemrut ona hlntyağını aklı erimezliğinden içlrmiştir. Öonrakl sütlâçlarda (eetliç) cüce ona hlnt yağına benzemez neler içilmiştir kimblHr. Vallah ben o cüceden, bir Bektaşi’nin o arap karusundan korktuğum gader kimseden gorkmam. lnıana garaz olurlaraa, hiçbir olmasa yiyeceğinin, içeclğinln içine tükürlverlrlcr.
XXXIX
MESLEKTE İLK ADIMLAR
Doktor İsa Bey bir kaç gün evinde yattıktan sonra tekrar muayenehanesinde ve eczaha-nfc bahçesindeki koltuğunda göründü. Hayli kö-tülemlgtl. Fakat kendisi, şimdilik bunun farkında olmuyor, hattâ daha da artmış görünen bir huysuzlukla eskisi gibi esip savurarak önüne geleni haşlamakta devam ediyordu.
Ben bir kaç gün içinde bahçenin gediklileri gjrnma girmiştim. O tekrar makamına oturunca uyağımı büsbütün kcsmemekle beraber ziyaretlerimi hayli seyrekleştirdim. Fakat Hacı Müslim Beyle ahbaplığımız günden işline ilerlemekteydi. Müftü malını İyi tanıyordu. Hacı Müslim 196
Beyin beni bırakmayacağı artık muhakkaktı. O-nun el altından bana tedarik ettiği haatalar günden güne çoğalmaktaydı. Yalnız her seferinde, yeni konuşuyormuşuz gibi, bana tenbihlerini tekrarlıyor, açıkçası kendisini ele vermemem 1-çtn yalvarıyordu. Bununla beraber "Bir şey değil amma gönlünün kırılmasını istemem, ihtiyar adamdır. Şunun şurada bir kaç senelik ömrü kaldı. Gönlünün kırılmasını istemem... v.s." gibi sözlerle İsa Beyi az çok kollamaktan da geri durmuyordu.
Müftünün Cüce Kalfa hakkındaki görüşünün isabetine de inanmağa başlamıştım. Hastalarla münasebetimi daha ziyade o idare ediyor, bir yerden arandığım zaman daireme yahut evime emin birisiyle bir haber uçuruyor, daha olmaz-sa kendisi geliyordu. Hacı Müslim Beyle ara sıra başbaşa konuşmamız lâzım geldiği zaman da bekçlltk dalıa doğrusu randevuculuk vazifesini yapan yine o idi. Çünkü benim eczacı İle münasebetim Adeta gizli köşe bucaklarda saklanan genç âşıkların buluşmasına benzemiştl.
Muvnkkıthaneyc artık eskisi kadar sık uğramayıyım Müftüyü müteessir etmekteydi. Fakat ya bir hastada yahut Müslim Beyle gizil randevuda olduğumu düşünerek bir cihetten de memnun oluyordu. Kendisi de bana hasta tedariki İşine devam ettiği için biz artık üç müttefik, üç sacayağı sayılırdık. Gariptir kİ bu ilk toyluğum zamanında ikisinin de bana verdiği nasihatler aşağı yukarı birbirinin aynı idiler. Hacı Müslim Bey de, Müftü gibi, müşterilerden ne aldığımı çekinmeden soruyor, bazılarının verdiğini az görerek "Vay insafsız vay. İnsanı (azla kibar ve nazik gördüler mİ böyle yaparlar işte” diyor ve bana Müftü gibi pazarlık tavsiye etmiyorsa da böylelerme sert bir çehre gösterme-197
mİ istiyordu, iddiasına göre onlardan bir kısmı bunu anlayarak utanırlar ve muameleyi değiştirmeğe mecbur olurlardı.
Aldıklarımı hesap etmek ve bir deftere kaydetmek Adetimi de onlara borçlııyumdur. Geceleri yatmadan evvel hesap yapmak; günler, haftalar ve ayların kârını blrblrlyle mukayese etmek beni âdeta eğlendiriyor ve gitgide garipliğimi unutturmgaa başlıyordu. Midye kabuğu gibi daracık bir dükkâna yapışıp bütün Ömürlerini orada geçiren ve mesut olmak İçin ondan başka bir yer tasavvur edemeyen küçük esnafa şaşardım. Fakat memur aylığı gibi muayyen ol-miyarak âdeta sürprizler halinde gelen paraların zevk ve heyecanını tanıdıktan sonra şaşmadım. Hâsılı farkında olmadan esnaflığın yolunu tutmuştuk.

Bir müddet sonra Doktor Isa Beyin kokuyu alarak homurdanmağa başladığını duyunca Ürker gibi olmuştum. Onun bir kaç sözü ve sert bir tehdidi Hacı Müslim Beyi benden ayırmağa kâfi gelir sanıyordum. Bu, merhum kaymbaba-mı tanımamaktı. Ağaç kurtlarına benzediğini söylediğim bu yumuşacık adamda, yine o kurtlar gibi, nasıl korkunç bir testere saklı bulunduğunu o zaman biliniyordum. Müftü, Hacı Müslim Bey için ciddî bir şüphe ile:
— Yahu vaktiyle buralardan Ehli öalib orduları geçmiş ya.» Bu herif mutlaka onlardan kalmıştır. Şu kırmızı saçlara, şu abraş surata bak,.. Karayamuklardan böyle adam çıkar mı? derdi.
Faraziye doğru olabilirdi. Ancak sırası geL dikçe yani bir yerden bir para kokusu aldıkça meydana çıkan bu testereyi de unutmamak gerekti ve bu bakımdan onu dağda kendi adına 198
ferman okutmuş atasına benzetmek hiç yanlış olmazdı. Esrarlı ve bereketli arkadaşlıklarında yahut ortaklık hayatlarında İsa Beyin Hacı Müs. Hm Beyi değil, bilâkis onun doktoru oynattığını ve bu adamı kAİın budaklı bir İhtiyar ağaç gibi içinden testcrelediğlni sonradan gayet iyi anlamışımdır. Fakat yine somadan aynı testerenin benim üzerimde de işlemiş olduğunu sakla-mamalıyım.
Hacı Müslim Bey: kızını bana vermeden evvel beni adamakıllı ölçüp biçmiştir. Ara sıra bana gezintiler teklif eder ve bunlar çok kere sabah saatlerinde olurdu. Kasabanın sokakları arasında rastgele tuttuğumuz yollar bizi daima çarşıların en kalabalık yerlerine çıkarırdı. Hacı Müslim Bey etrafımızdaki viranlık ve sefalet manzaralarının ilham ettiği acı düşüncelerin arkasını keamemekle beraber sokağa dökülmüş hırdavat yığınlarının önünde durur, onları şemsiyesinin ııclyle karıştırudı. Sonra dükkânın içine, hattâ arkasındaki deliklere girerek oralar, da da bir şeyler eşeler; neye yarıyacağına aklımın ermediği bir lakım küflü demir, kayış, paçavra v.s. parçalarını, şemsiyesinin ucu kâfi gelmediği zaman parınaklarlyle yoklamaktan tiksinmiyerek, bir köşeye yığdırır: dükkân sahibini başka bir köşeye çekerek mırıl mırıl bir şeyler konuşur; hasta okur gibi adamın sırtını ve suratını okşar; cüzdanından bir İki kâğıt çıkarıp verir; sonra pantalonunun cebindeki örme bir keseden bozukluklar çıkarıp bunlara ilâve ederdi. Yalnız kalarak yolumuza devam edeceğimiz zaman da İçini çekerek:
— Sıkıntısı var biçarenin de... Bu biçare milletin hali ne olacak? diye tekrar şikâyetlerine başlardı,
199
Yolumuz bizi hazan da sokakta yahut viran bir takım evlerin avlusunda yapılan mezatlara götürürdü. Bunlar, içinden yeni cenaze çıkmış evlerdi. Hacı Müslim Bey buralardan da, ölen a-dam meselâ gazi ise, makaslar, düğmeler, Üçer beşer metrelik çuha ve aba parçaları satın alırdı. Bunlar arasına bazaıı ev, bakır, helva tenceresi. börek sinisi gibi ev ve mutfak eşyası da karışırdı,. Terzinin karısına, yetimlerine kolaylık için bu lüzumsuz şeylerin de ahnıvermesi lâzımdı. Baba gittikten sonra burada artık helva ile börek pişecek değildi ya.'.. Kadıncağız eline geçecek para ile, hiç değilse, bir İki ay ailenin nafakasını doğrultur; adamın ufak tefek bakkal, kasap ve eczahane borçlarını ödeyerek kocasını mezarında borçlu yatmak rahatsızlığından kurtarırdı.
Sonra haftada bir sabah da Dereboyu mahallesinin alt başındaki çarşamba pazarına mutlaka şöyle bir uğrardık. Fakat bu uğrayıç en aşağı öğleye kadar sürerdi. Ben bir çok defalar saatime baktıktan ve her defasında Hacı Müslim Bevic bir küçük tartışma yaptıktan sonra dairedeki vazifeme kaçardım. Fakat arkadaşımın çok haklı olarak söylediği gibi bir hükümet hekiminin asıl vazifesi burada değil miydi? Dağ köylerinden inenler arasında daima hastalar bulunurdu: Öksürüğü tuttuğu zaman açık torbalarının yanına çömelerek ve sakallarını elleri arasına alarak mübalâğasız yirmi dakika,: yarım saat öksüren ihtiyarlar; güneş çarpmış kadınlar; İçtikleri boyah şerbetlen övüre övüre çıkaran çocuklar, bAş ve boyunlarındaki yaralardan »inekleri kovmak için durmadan çabalanan adamlar; yolda ayağına taş, cam. çivi batmış çocuklar ve daha neleri.
(Devamı var)
200

4
M Temmuz 1950

Dünkü Meclis müzakereleri
Sözlü sual takrirleri
Sayfa 9
Y E N î ÎSTANBUtt
Meclise iş gördürmüyor
Dünkü müzakereler sırasında teknik tedrisatta yolsuzluk olduğunu iddia eden bir soru sahibi, konuşmayı şahsiyata dökünce celse tatil edildi
Aııkara, 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — B. M. M. bugün sabah ve öğleden sonra olmak üzere 2 celse akdetti. Sabahtan akşama kadar süren müzakerelerde müteaddit sözlü sorular okundu ve alâkalı bakanlar bunlara cevap verdiler. Hükümetin bir çok defa sözlü soru çoklusundan iş görmediğini ifade etmesine rağmen D. P. milletvekillerinin sözlü sorularının arkası bir türlü kesilmemektedir. Dikkate şayan olan cihet, bu takrirlerden mühim bir kısmınuı seçim bölgeleri ile şalisi meselelere alt olmasıdır. Dört günlük bir mesaisi kalan Meclisin bu sözlü sorular a-kını karşısında beklenilen kanunları çıkarabileceği şüpheli görülmektedir.
Seyhan Milletvekili Sinan Tekeli-oğlunun Toprak Mahsulleri Ofisinin dış memleketlere sattığı hububat hakkındakı tahkikata ait sözlü sorusu Ticaret ve Ekonomi Bakam tarafından cevaplandırıldı. Bakan, bu izahatından Anayasa ve Adalet Karina Komisyonlarınca incelenmiş olan bu meselenin hukuki bakımdan kati mahiyetini almış olduğunu ve bu işe artık hükümetin yeniden el atmağa salâhiyeti bulunmadığını ifade eyledi.
Sinop Milletvekili Şükrü Şavh’nın İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinin işgal ettiği hastahanelere ait sorusuna cevap veren Sağlık Baltam Nihat Reşat Belger, soru sahibinin ileri sürdüğü gibi Haydarpaşa hasta-hanesınden nakledilmiş olan Tıp Fakültesi hasta hanelerinin ihtiyaca kâfi gelmediğini belirtti ve bu hususta tedbirlerin alınmakta olduğunu bildirdi. Bakan ayrıca aski Sağlık Bakanı tarafından emekliye ayrılmış o-lan doktorların tekrar eski vazifelerine geleceklerini de sözlerine ilâve etti.
Gündemin 6 sorusu Tarım Bakanını alâkadar ediyordu. Bakan bu sorulan ayn ayn cevaplandırdı ve bu arada Tekirdağ Milletvekili Şevket Mocan’ın sorusuna da cevap vererek 4785 sayılı Orman Kanununun uygulanması mevzuunda açıklamalarda bulundu. Yapılan yolsuzlukların önüne geçmek üzere alınacak olan tedbirleri izah etti. Çankın Milletvekili Kâzım Ararın bugüne kadar teftiş görmiyen Milli Eğitim Bakanlığı Teknik Öğretim Müsteşarlığındaki yolsuzluk ve usulsüzlük hakkındakı sorusuna cevap veren Milli Eğitim Bakanı Avni Başman ezcümle şunları söyledi:
“1949 yılında bütün Bakanlıklar mütehassislan ile Üniversite profesörlerinden müteşekkil bir komisyon Teknik Öğretim Müsteşarlığının bütün işlerini gözden geçirmiş, yapılan inkişafın doğru ve iyi bir istikamette olduğunu tesbit etmiştir. Teknik Öğretim inşaatında 10 yıl içinde e-saslı bir ihbar yapılmamıştır. Ancak
geçen yıl İçinde Tekirdağ Erkek Sanat Enstitüsü inşaatında kati kabulden önce müteahhidin noksan demir kullandığı hakkmdaki vaki ihbar ü-zerine teknik teftiş yapılmış ve ilgililer mahkemeye verilmiştir.
Soru sahibi. Bakanın izahatının kendisini tatmin etmediğini söylemiş, teknik öğretimin kuruluş, gaye ve maksatlarından ayrılmış olduğunu, bu müessesenin bir çiftlik haline geldiğini. Bakanlar içiıı burada bir çok ev eşyalarının yapılmış bulunduğunu ileri sürmüş ve Millî Eğitim Bakanının bu hâdiseleri sükûtla geçiştirmiş olduğunu söylemiştir.
Şahsiyata kaçtığı için sık sık başkanın müdahalelerine maruz kalan hatip. Sanat Enstitülerinin yapılması sırasında bir çok suiistimallerin meydana geldiğini beyan ederek, Bakanın bu meseleyi üstünkörü bir cevapla kapatmak istediğini sözlerine ilâve etmiş ve bu işlerde Teknik öğretim Müsteşarı Rüştü özelin de alâkası olduğu fikrinde bulunmuştur.
Konuşma müddetinin geçmesine rağmen Kâzım Arar sözlerine devam etmek isteyince Başkan, tekrar müdahalede bulundu, ancak hatip kürsüden inmemekte ısrar ettiği için celseyi tatil eyledi,
Erzurum Milletvekili Bahadır Dülgerin eroin kaçakçılığım ve imalâtını önleyici tedbirler hakkındakl sorusuna cevap veren Adalet Bakanı Halil özvörük gittikçe dal budak salan bu âfetin önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınmakta olduğunu söyledi.
Soru sahibi, eroin kaçakçılığının türlü şekillerini izah ederek şimdiki inzibati tedbirlerin kaçakçılara hiç bir tesir yapmadığını, bu mevzuda daha dikkatli ve daha hassas bulunmak lâzım geldiğini ifade etti. Denizli Milletvekili Fikret Başaranın Avrupa ile Amenkada bulunan talebelerimiz hakkındakı sorusu da Ulaştırma Bakanı tarafından cevaplandırıldı ve Bakan, yabancı illerde okuyan talebelerimizin bugünkü durumlarını, adetlerini, aldıkları ödenekleri, açıkladı.
Meclis müzakerelerinin sonunda kürsüye gelen Başbakan Adnan Menderes, basını takyid eden hükümlerin kaldırılması ve bir an evvel matbuat hürriyetine kavuşulması için hükümet tarafından hazırlanan tasarının Meclise verildiğini ve komisyonlarda basının arzusunun yerine getirilmesine çalışılacağını kaydederek, cuma gününden evvel bu tasarının kanunlaşması için Adalet ve İçişleri Komisyonlarından mürekkep bir karma komisyonda tasarının incelenmesini istedi ve bu istek kabul edildi.
Meclis yarın sabah saat 10 da toplanacaktır.
İstanbul Güreş Takımı: 7
Finlandiya muhteliti: 1
Şehrimizde misafir bulunan Finlandiya muhteliti güreş takımı dün gece dördüncü ve son karşılaşmasını İstanbul Güreş Kulübüne karşı Şeref Stadınla yüzme havuzunun bulunduğu yerde yaptı. Bir gece evvel şiddetli yağan yağmur yüzünden güreşlerin tehire uğramasına rağmen dün gece seyirci adedi 4 binden fazla idi. Saat 22 de mindere çıkan her iki takım da halkın sürekli alkışlariyle karşılandı. Müteakiben her Türk güreşçisi rakibine hâtıra olmak üzere birer İşlemeli masa örtüsü verdi ve müsabakalara saat 22.30 da başlandı.
52 kilo: ALÎ YÜCEL - IIAKKOLA (Ali Yıirel tUŞİa galip)
Gecenin ilk güreşini FinlandiyalI hakemin idaresinde Ali Yücel İle Hakkola yaptılar. Gonkla beraber Ali Yücel rakibi Hakkolanın bacaklarına dalarak rakibini altına aldı ve taktığı sarma ile Hakkolayı ağır ağır çevirerek 58 saniyede tuşla mağlûp etti Ali Yücelin bu ekspres tuşu uzun tezahürata sebep oldu.
57 kilo: NASLH AKAR: JOHANSSON (Naaiıh Akar İttifakla galip)
Türk hakemi Kâmilin idaresinde ikinci güreşi Nasuh Akarla Johansson yaptılar. Nasuh Akar güreşin başından sonuna kadar hâkim güreşmesine rağmen Johanssonu tuşa getiremedi ve maçı İttifakla kazandı.
62 kilo: HALİL KAYA - TALESELA (Halil Kaya İttifakla galip)
FinlandiyalI hakemin idare ettiği bu güreşe Halil Kaya çok güzel başladı. Minderden kaçmak İst iyon rakibini Halil bir kaç kere minderin ortasına çektiyse de TaJcseJa rakibine hiç bir fırsat bırakmadı. Taleselanın bacaklarının gayet kuvvetli oluşu Haille sarma imkânını vermedi ve Halil Kaya ittifakla galip geldi.
67 kilo: SERVET MERİÇ -fl \POSOLMl
( Servet Meriç tuşla galip)
Türk Voflğln hakemliğinde yapılan bu güreş çok çetin başladı, fakat Servet Meriç rakibine hayada taktığı sarma ile 2 dakika 2 saniyede tuşla galip geldi
73 kilo: CELÂL \TİK-S|.MANOMİEN (C(lâl Atik hışla galip)
FinlandiyalI hakemin idare ettiği bu güreşte Celâl Atik dünya şampiyonu Simananien ile karşılaştı. Celâl, tecridin rakibi Çarşısında rahat bir şe-
kilde güreşe başladı. Minderden kaçmak Istiyen rakibini ortaya çeken Celâl Atik taktığı sarma ve kle ile altına aldı. Sımananien körpü kurmak istediyse de Atiğin kuvveti köprüyü yavaş yavaş kırdı ve Simanopnen’in sırtı 1 dakika 51 saniyede yere geldi. Celâlin bu kısa zamanda yaptığı tuş seyircileri yerinden oynattı, mindere çıkan halk Celâli kucaklayıp öpmeye başladı, bu arada seyircilerden birinin Celâle verdiği buketi Celâl de arka-.duşlarına uyarak rakibine verdi.
79 kilo. BEKİR KAYMAK-KEİSEI.A (Keİsela ittifakla galip)
Türk hakeminin idare ettiği bu güreşte Keisrla tecrübesiz rakibi Bekir Kaymak karşısında tâkinı bir güreşten sonra ittifakla galip geldi.
87 kilo: ALÎ ÖZDEMÎR-SFFPONEN (Ati özdeni ir tuşla galip)
Orta hakemi FinlandiyalI Ali özde-mir güreşi çabuk bitirmek İçin güreşe rakibinin ayaklarına dalarak başladı. Sepponon de tuşa gelmemek içiıı minder dışına kadarken Ali özdemlr taktığı kle. ile rakibinin sırtını 7 dakika 31 saniyede mindere getirdi.
Ağır: YAŞAR DOGl -Rt'BİMEKİ (Yaşar Dogıı IH Hakla galip)
Orta hakemi Türk, Yaşar Doğunun rakibi 1 oyca ve kiloca daha fazla olduğu için Doğu, rakibini İstediği gibi evirip çeviremedi fakat baştan sona kadar rakibini ezdiği İçin ittifakla gn llp geldi.
Bu suretle takım halinde İstanbul güreş takımı Finlandiya muhtelitini bu serbest karşılaşmada da 7-1 mağlûp etmiş oldu.
Vedat ETENSEL
İğdır takımı Karsı
3-1 yendi
Kars, 10 (A.A ) — Dün burada Kars ve İğdır Gençlik Kulüpleri arasında yapılan futbol maçı 3-1 İğdır kulübünün galibiyetiyle neticelenmişin
Mesut bir nikâh
Tarım Bakanı Nihat tğrihoz’un kerimesi Lale igrlboz İle Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Basrl Aktnş'm bugün Ankara Halkevinde nikâhları kıyılmıştır.
Başta Cumhurbaşkanı Celâl Bayar olduğu halde tanınmış devlet adamlarımız ve seçkin bir davetli grupu hazır bulunmuşlardır.
Yeni evlilere saadetler dileriz.
giderken siviller geriye doğru kaçmaktadırlar
Cumhuriyetçi Kore askerleri cepheye doğrıı
Yeni İstanbul’un KORE muhabiri bildiriyor
“Ufukta tek ümit, yardımcı kuvvetlerin yetişebilmesidir!”

s

Vaziyet oldukça tehlikeli — Komünistlerin gayesi — Cephede Amerikan tankı yok — Zırhlı birliklerin hücumu — Yeni müdafaa hattındayız — Bir Amerikan başgediklisine göre : uKomiinistler, mezarlıktaki fareler gibi sessiz geldiler.,.
• •
Alman Titoculan
Rus aleyhtarı Alman Komünistleri, Ruhr’da gizlice toplanacaklar
Dusscldorf, 10 A.A, (United Press) — Doğu Almanyada tasfiy* tâbi tutulan ve gayri memnun vaziyette bulunan Alman komünistlerinin Moskova aleyhtarı kuvvetli bir komünist partisi kurmak üzere 23 temmuzda Ruhr’da bir yerde gizli bir toplantı yapacaklardır.
fngllizlerin kanaatince bu parti Almanyada nüfuz sahibi olacak ve Kremlin için tadsız bir mesele teşkil edecektir.
Müstakil işçiler partisi adını taşıyacak olan bu yeni teşekkülü eskiden Komünist Partisinin üyesi bulunan takriben 200.000 Alman destekliyecek-tlr.
Siyasi müşahitler bu yeni partinin Tito’nun taraftarlarından kurulacak ikinci müstakil teşekkülü olacağı kanaatini tadırlar.
Komünist Partisinden ve gazetesi neşriyat müdürlüğünden bu Scbappe’nin partiye liderleri binlerce
• •
Avrupada komünist taşımak-
komünist
sene ihraç edilen Josef başkanlık ettiği bu yeni fuzlu bir çok komünist bildir ve daha şimdiden rafları bulunmaktadır.
Maliye Bakanının
açıklaması
• • nu-da-ta-
“Devlet Matbaasında hususî matbaacılığı tehdit eden herhangi bir inhisar yoktur”
Ankara, 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Devlet Matbaasının çalışması hakkında yayınlanan bazı haberler münasebetiyle Maliye Bakanı şu açıklamada bulunmuştur:
"Devlet Matbaasının vazife ve çalışma tarzı hakkındaki talimatname dolayısiyle bazı gazetelerde yapılan neşriyat üzerine hakikî vaziyeti tavzih etmek lüzumunu duydum.
Talimatname hükümleri sarihtir. Devlet Matbaası yalnız umumi bütçeye dahil dairelerin kırtasiye ve matbaa işlerini görecektir. İktisadi devlet teşekkülleri, belediyeler, idare! hu-susiyeler, sermayesinde devlet hissesi bulunan bütün diğer teşekküller bu hükme tâbi değillerdir. Bunlar İstedikleri takdirde Devlet Matbaasına her hangi bir matbaaya gider gibi gidebilirler. Binaenaleyh ortada hususî matbaacılığı tehdit eden her hangi bir inhisar vaziyeti yoktur.,,
Bir gemide doğan altmış çocuk

• •
i •
I
Af tasarısı son
şeklini aldı
Daha şümullü bir mahiyet alan tasarı, perşembe günü umumî heyette müzakere edilecek
Ankara, 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyorı — Adalet Komisyonu bugünkü toplantısında bazı suç ve cezaların affı hakkındaki tasarının müzakeresini bitirmiştir. Komisyonca yapılan tadille-lere göre tasarı daha da şümullü bir mahiyet almış bulunmaktadır.
D. P. Meclis Grupunun yarınki toplantısında tasarının bu yeni şekli görüşülerek prensip kararına varılacak ve muhtemelen perşembe günü umumi heyette müzakere edilerek kanunlaşacaktır.
Hükümet tasarısının ikinci maddesindeki tadilleri daha evvelce bildirmiştik.
Komisyonun bugün yaptığı tadiller do. sıra ile şunlardır. Ü-çüncü maddede tekerrür suçlarında "Affedilenler yeniden aynı cürmü işledikleri takdirde eski mahkûmiyetleri aynen çektirilir,, denilmektedir. Bu fıkra aynen çektirilir yerine - üçte biri indirilerek çektirilir - şeklinde tadil edilmiştir.
4 üncü maddede müsadere edilen gümrük eşyalarının geri a-lınmasmda suçlular lehine bazı tadiller yapılmıştır.
5 inci maddede yazılı suçluların "katiller” cezalarının altıda biri indirilir yerine yüzde elli suçlular lehine olmak üzere - üçte biri indirilir - tarzında tadil edilmiştir.
6 ncı maddede firar halinde bulunan suçluların memleket dışında bulunanlarının 6 ay içinde savcılığa müracaat müddetleri 8 e çıkarılmıştır.
Diğer maddeler aynen kabul edilerek tasarının görüşülmesi tamamlanmıştır.
Diğer taraftan harp yıllarında memleketimizde casusluk yüzünden mahkûm olan 5 Alman, hususî af için Meclise müracaat etmiş ve bu müracaatleri Dilekçe Komisyonunca uygun görülerek keyfiyet Adalet Komisyonuna bildirilmiştir. Komisyon âzaları bu hususta tenevvür etmek için Adalet Bakanını davet etmişler ve Bakanın izahatını müteakip bu kimseler hakkında bir hususî af çıkarmanın doğru olacağı kanaatine varmışlardır.

• •
• •

Koredeki Amerikan kuvvetleri ile birlikte cephede bulunan harp muhabirimiz Honıer Bigart bildiriyor: (Cenubi Kore'de bir mahal).
Komünist Kore kuvvetlerinin baskını ile Amerikan ileri hatları ele geçirilmiştir Vaziyet oldukça tehlikelidir.
Ufuktaki tek ümit, umumî bir geri çekilmenin önüne geçmek için, yardımcı kuvvetlerin yola çıkmış olmasıdır Komünistlerin gayesi Amerikanın asıl kuvvetlerini göndermeden evvel Güney Kore ordusu ile küçük A-merikan kuvvetlerini ezmektir.
Şu acı hakikati bildirmeliyiz ki. A-
Türkiye 1950 tenis birincilikleri
Çift erkekte H. Akev -B. Cevanşir, karışıkta Bahtiye-Enes şampiyon oldular
Ankara 10 (A.A.) — Türkiye 1950 yılı tenis birincilikleri için son karşılaşmalar bugün Ankara Tenis İhtisas Kulübü kortlarında yapılmıştır
Çift erkek final karşılaşmasında, Haşan Akev-Behbut Cevanşir çitti. Enes Talay-Suzan Gürel çiftini 5/7 6/8 6 3 6 \3 6 2 yenerek Türkiye şampiyonu olmuşlardır.
Karışıkta, Muallâ Grodevski-Ha-san Akev çifti sahaya çıkmadığı için hükmen Bahtiye Musluoğlu - Enes Talay çifti galip addedilmişler ve Türkiye şampiyonu olmuşlardır.
Ankara Tenis İhtisas Kulübüne biı Mısırlı tenis şampiyonu antrenör olarak tutuldu
Ankara 10 (A.A.) — Mısır’ın profesyonel tenis şampiyonlarından Cafer Mahmut Ankara Tenis İhtisas Kulübü tarafından üç ay için antrenör olarak tutulmuştur.
Hava Kuvvetleri, Jandarma Kuvvetlerini 7-1 mağlûp etti
Ankara 10 (A.A.) — Ordulararası futbol şampiyonası karşılaşmalarına bugün de şehrimizde 19 Mayıs Stadyumunda devam edilmiş ve havanın muhalefeti dolayısiyle hakem taralından dün yarıda tatil edilen Jandarma Kuvvetleri ile Hava Kuvvetleri maçı oynanmıştır.
Takımlar şu kadrolar ile sahaya çıktılar:
Hava Kuvvetleri:
Canbolat - Hikmet, Hayri - Salâ-haddin, Halil, Haşan - Kemal, Recep, Ahmet, Refik, Nusret.
Jandarma Kuvvetleri:
Şevki - Cemal, Solâınl - Mehmet, Fikret, Fuat - Ferit, Mecit, Osman, İsmet, Ekrem.
Maç, Hava Kuvvetleri takımının akınlariyle başlamış ve Havacıların hâkimiyeti altında devam etmiştir. İlk devrede Hava Kuvvetleri 5 gol atmasına mukabil penaltıdan bir gol yemişler, böylece devre 5.1 sona ermiştir. İkinci devrede Hava Kuvvetleri 2 gol daha kazanarak maçı 7-1 galip bitirmiştir.
merıkalılar düşmanın kabiliyetini katiyen ölçmediler. Son iki günün a-mansız çarpışmalarında, istilâ kuvvetlerinin iyi talim görmüş, ateş altında disiplinli ve iyi sevk ve idare edilmiş oldukları anlaşıldı.
Cephede tank yok
Amerikalılar kahramanca dövüşüyorlar fakat iyi teçhiz edilmiş değiller. Hâlâ cephede Amerikan tankları yoktur. Halbuki Kuzey Kore kuşetlerinin zırhlı birliklerine karşı koymak için tanka son derece ihtiyaç duyulmaktadır.
( Washington’da bir ordu sözcüsü, Kuzey Kore zırhlı birlikleri tarafından bir Amerikan piyade ileri karakolunun "silip süpürüldüğünü., inkâr etmiştir.)
(Associated Press’e Taejon’da verilen haberlere göre şimdiye kadar Kore harbinde ölen Amerikalıların sayısı 20 yi bulmuş, yaralananlar İse bu miktarın 4 veya 5 misline çıkmıştır.)
( Her halde bu haber karada olan savaşa aitti; çünkü hava muharebelerinden bahsedilmiyordu Zaten bu haberin kaynağı da meçhuldür.)
Zırhlı birliklerin hücumu
Koredeki silâhlı Amerikan kuvvetleri sözcüsünün bildirdiğine göre, Kuzey Kore’liler 160 - 170 tank ve zırhlı otomobili 38 inci arz dairesinin güneyine çekmişler ve bunların üçte birini en mühim harekâtın yer aldığı cephenin batı kısmına yığmışlardır.
Bu sözcü. Amerikalıların 25 veya 35 tank imha ettiklerini ve Güney Korelilerin do buna ilâveten 15 tank tahrip ettiklerini tahinin ot nü ktedir.
Bu rakam göründüğü kadar parlak bir muvaffakiyet değildir. Çünkü bozulan tankların hiç birisi Amerikalıların eline geçmemiştir. Bazıları, ihtlma! ki, sathi bir tahribe uğramış ve ancak şimdi işe yaramaya başlamıştır.
Şimdi Arnerlkayı tenkid ederek, bir an evvel Koreye tank göndermedikleri için onları itham etmemeliyiz. Şunu hatırlamalıyız ki, Koreye silâhlı Amerikan kuvvetlerini gönderme ka-
★ ★
ran ancak dokuz gün önce verilmiştir. Tam bir plân ve tam disiplinli bir kuvvet hazırlamaya İmkân ve va--kit yoktur. Amerikan askerlerinin gönderilmesi ile Kore maneviyatının yükseleceği ve komünistlerin çekilmeye mecbur edileceği ümit edilmiştir.
Dayanmalı ve ümit etmeli
Fakat evdeki pazar çarşıya uymadı. Şimdi Amerikalılar vahim bir durumdadırlar. Ellerindeki kuvvetlerle dayanmalı vc gelecek olan yardım kuvvetlerini tevekkülle beklemelidirler.
Dün sabah tekrardan bir komünist tank kolu bir Amerikan birliğini hırpalamış. piyade mukavemetinin zayıf noktasını yarmış ve güneye doğru geçmiştir. Fakat bu ileri hareketleri çıkan yangınlar ve dökülen mayınlar tarafından sekteye uğramıştır. Amerikalılar Şonan civarına doğru nizamlı bir şekilde geri çekilmeye muvaffak oldular ve nihayet Şonan’ı da tahliye ettiler. Sonan, Seoul’un 15 mil güneyindedlr. Bu suretle o günlük 10 mi! kaybettiler. Havanın fena olması yüzünden öğleden sonraya kadar hava kuvvetleri yardıma yetişemedi.
Amerikalıların yerleştiği yeni mevzileri müdafaa etmek için tanksavar silâhlar alelacele getirildi.
Yeni müdafaa hattı Güney Kore şehri olan Taejon'un takriben 40 mil kuzey indedir.
Şafak vakti Kuzey Kore tankları güneye doğru gelirken, Puyong Myon sahasındaki (İleri bir Amerikan karargâhımı çabucak istilâ etmişlerdir. Mamafih, bu sefer, Kuzey Kore tankları yağmacılık ederek Amerikan birliğini çiğnemcmlştır.
İleri Amerikan karargâhındaki müfrezenin dışarı çıkması için ancak bir iki saniye kalmıştı. Amerikan havan topları üç tankı tahrip etmişler fakat az sonra Amerikan havan topları komünist piyade kuvvetleri tarafından bozguna uğramıştır.
Bir Amerikan başgediklisinin söylediğine göre, "Komünistler mezarlıktaki fareler gibi sessiz geldiler."

Atlantis vapuruna “doğumevi” lâkabı lâyık görüldü
Jawiden (Holânda) 10 (AP) — İngiliz bandıralı "Atlantis” vapurunun Jakartadan Amsterdama yaptığı son seferde, gemide 60 bebek doğmuştur. Gemi Holândalı aileleri En-donezyadan vatanlarına getirmek U-zere Holânda Hükümeti tarafından kiralanmıştı. Amsterdam gazeteleri vapura "doğumevi” adını takmışlardır. Doğan bebekler arasında ikizler de vardır. Erkek çocuklardan bazılarına "Atalantis”, kızlara "Atalanta” veya "Atlantica” gibi adlar verilmiştir. Bazı hukukî meselelerin de ortaya çıkması melhuzdur, zira bebekler, bir Ingiliz gemisinde doğmak hase-biyleı ilerde isterlerse Ingiliz tâbiiyetini alabilirler.
Rusyanın huzursuzluk
taarruzu
Peykler, Avrupada harekete geçecekler
Belgrat, 10 A A. (Lps) — Yugoslav ordu gazetesi Narodnk Armia’nm yazdığına göre, Bulgaristan, Macaristan ve Kumanya, Doğu Avrupada yeni huzursuzluklar çıkarmak hususunda Sovyet Hükümetinden âcil emirler almış bulunmaktadır. Kore harbi devam ettiği bir sıraGa Sovyetlerİn yeni bir tecavüze geçecckelrine dair haberleri propaganda olarak vasıflandıran gazete şöyle demektedir:
'‘Bununla beraber Doğu Avrupada-kl durum, sadece Sovyetlerİn teca-vüzkâr ve harpçi siyasetinin bir delili olarak tavsif edilebilir..,
Kore muharebesi için Rusya milletlerarası tugay kurmak istiyor
Asker toplama merkezi Varşova olacak
Berlin, 10 (A P) — Batı Berlin komünist aleyhtarı "Taeglishe Runds-sehau" gazetesinin dün bildirdiğine göre Sovyet Rusya peyk memleketleri Korcde komünistlerle birlikte savaşacak milletlerarası tugaylar teşkil etmeyi taaarlamaktadılnr. Gazete. Doğu Almnnynnın da katılacağı bu kuvvetlerin toplanma merkezinin Varşova olacağını haber vermektedir.
Komünist aleyhtarı gazetenin bu haberi henüz teyit edilememiştir. Bununla beraber Doğu Almanya Komünist polis ordusunu terkodip kaçan bazı eratın Koreye gönderilmek korkusundan Batı Almtınyaya sığındıkları anlaşılmaktadır.
Gazetenin ilâve ottlğinr göre milletlerarası komünist tugayına asker alma işini idare edecek liderlerden biri Doğu Almanya Emniyet Bakanı Wil-helm Zalsser’dİr.
Fransoda kabine buhranı
Sosyalistler, Pleven Hükümetine iştirak edecekler mi ?
Paris, 10 A.A. (Lpa) — Fransız Sosyalistleri bugün, Başbakan Clara M. Pleven’in bulunduğu bir hükümete İştirak edip etmiyvceklcrlnc karar vereceklerdir.
Radikaller de durumlarını bugün tâyin edeceklerdir.
Bildirildiğini* göre, M. Pleven, Halkçı Cumhuriyet Hareketinin, Radikallerin, SoHyalıstlerİrı vu bağımsızların çoğunun desteklediği siyasetinin mali programının esas hatlarını izah etmiştir.
Pleven, yarın MccİIhc kabine başkanlığı İçin adaylığını sunacaktır.
Altınözü’nde zelzele
Altınözü, 10 (A.A.) — Bugün saat 10,10 da ilçemizde hafit bîr yor saV-sıntısı olmuştur.
İzmirin tanınmış tacirlerinden Kâzım Taner vefat etti
İzmir 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Haber aldığımıza göre îz-ınlrln tanınmış tacirlerinden Kâzım Taner Franaada Boin Lcs Baires kaplıca şehrinde bir kriz neticesinde pazar günü vefat etmiştir.
Cumhurbaşkanı .Ankara Ilulk Sandığını açarken
Ankara Halk
Ankara, 10 (A.A.) — Halk Banka sının yeni binasında Ankara Halk Sandığının açılışı bugün saat 11 de bizzat Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından yapılmıştır.
Açılış merasiminde, Başbakan Yardımcısı Şanıet Ağnoğlu, Maliye Bakanı Halil Ayan, Mecliste vazifesi o-lan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Volibeşe adına Bakanlık Müsteşarı. Yargıtay, Sayıştay, Danıştay mümessilleri, Bankalar Umum Müdürleri ve Bakanlık İleri gelenleri, esnaf der noklcrl başkanları İle kalabalık bir halk kitlesi hazır bulunmuştur.
Banka Umum Müdürünün Halk Bankasının tarihçesini belirten nutkunu müteakip Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar kordclâyı kesmeden evvel aşağıdaki hitabede bulunmuşlardın
"Bu banka, orta ve fakir halkın, küçük sanatların, küçük tüccarın kredi müessescBİdlr. Bu itibarin biraz evvel de belirtildiği gibi bankanın muvaffakiyetinde halkın alâkası şnrltır.
Kredinin bir cemiyette oynadığı rol malûmdur. Geniş kredinin iktisadi olduğu kadar İçtimaî ehemmiyeti de aşikârdır. Bunun içindir k! Halk Bankası dalma mütevazı vp sabırlı
Sandığı açıldı
çalışmalar ister. Bu bankanın hizmetleri birden göze gozükmıyebllir. Fakat mütevazı ve sessiz çalışnıasiyle muvaffakiyet temin eder. Yeni binanın banka için hayırlı olmasını ve bankanın başarı ile ilelebet halka hiz» metler etmesini temenni ederek kor-delâ.vı kesiyorum
MÜSABAKA KUPONU
1 aralık 1950 do çekilecek büyük kuramıza iştirak İçin a-şağıdakl kuponlardan 90 hine getirerek bir kura numarası n-labllecekslniz.
Tafsilâtını her pazar günkü (YENİ İSTANBUL) da arayınız.
Yeni İstanbul’un
KUPONU'
• w . ___
*
TEMMUZDA
İZMİR
Meyvalan için Izmirde oturan
ÎKÎ MACAR GÎZLÎ POLÎSÎ İFŞn
A
A
EDİYOR
Kızıl Sahtekârlık Makinesi
Gölgede 41i, güneşte 71i gösteren derece profesör— İstanbul Sergisine ve İzmir Belediyesine dair
Yazan
Amerikalı
lllllllllllllllll ANLATAN |||||||||||||||||
îzmlr. 10 (Hususî muhabirimizden) — İzmir, temmuz ayında sakinlerini buram buram terleten, dağ tarafından esen kavurucu rüzgârlarlyle nefes alma kabiliyetine bile tesir eden bir şehir olarak pek sevimli olmayabilir. Fakat temmuzu atlatınca, hele ağustosun birinci yarısı geçince deniz tarafından gelen İmbatın serinliğine kavuşunca bu şehir Aktlenlzin en ferah bir merkezi haline gelir. Kaldı ki, İzmir gölgede bugün kırk biri, güneşte yetmiş biri bulan euhunet derecesiyle bil© Eğenin başşehri vasfında bulunduğu İçin çekici taraflariyle güzeldir. Meyvalan boldur.
tkl gün evvel lzmlrde tanıştığım Cold^ell adında bir Amerikalı profesör bana şunları anlattı;
"Kızılçulluda oturuyorum. Türkl-yeye geçen yaz gelmiştim. Şimdi 80 yaşındayım. Hayatımın son senelerini lzmlrde yazın karpuz ve şeftali, kışın da çeşitli meyvalan yemekle geçirmeğe karar verdim. Dünyada bundan daha güzel bir şey gösterebilir misiniz? Senenin 12 ayında «ize meyva veriyorlar. Hern de dünyada cn iyisini ve en ucuzunu satıyorlar. İhtiyar bir adam için bundan daha iyisini tasavvur eder misiniz?"
Adnan Bilget
Izmirde gurup
> ( u X
Laszla ve Hanna Sulner
New-York llernhl Tribüne bu llllllllllllllllllll ÇEVİREN lllllllllllllllll' eserin Tiirklyede neşir hakkını YENİ 18T A NBULa vermiştir.
Behçet Cemal
Hanna’nın mührü daima makbul sayılıyordu. Mahkemeler sık sık onun şehadetine müracaat ederlerdi
— 3 —
Fischof, Macftristanda bir kriminoloji laboratu-vc Birinci Cihan Harbin-
öldüğü büyük yaşın-cden
Profesör kendine ait arı kurmuş den sonra Macar hükümeti tarafın-
dan, polis ve adllyede elyazısı ve vesikalar mütehassıslığına tâyin edilmişti, Kayınpederim 1944 te zurnan, Doğu Avrupanın en ve tanınmış laboratuarını. 16 dan beri babasına asistanlık
kızı Hanna tevarüs ve babasını resmî vazifelerinde de lstlhlâf etmişti.
Hanna polis yüzbaşısı rütbesini haiz bulunuyor ve resmi makamatın kendisine tevdi ettikleri vesikalar üzerindeki resmî mührü, dalma makbul ve muteber sayılıyordu. Mahkemeler sık sık., Hanna’nın şahadetine müracaat ederlerdi. 1948 yazında Macar hükümeti, siyasi siciller üzerinde totklkat yapılmakta olan bütün resmi mütehassısların vazifesine nihayet verdi.
Biz bu şehrin sakinleri olarak yakın bağlarda daha şimdiden üzümü görmüş bulunuyoruz. Eşsiz çekirdeksiz üzümlerin kokulusu ve kokusuzundan başka burada (Bardıcık) adı verilen taze incir de yakın günlerde sofralarımızı süsllyecektir. Sîzler ls-tanbulda oturanlar olarak elbette taze inciri tanırsınız. Fakat sabahları İncir ağacından ayrılan taze İncirin buzda haşlanmışçasına soğuk o-larak sofranıza ağırlık vermesini u-zaktan anlayamazsınız. Bunu anlamak Istlyenler, ağustos sonunda lz-mtre gelir ve fuarı ziyaret ettikten başka izmirin "soğuk soğuk bardı-cık"ını tanırsınız.
için lzmlrde gece hayati denilen hareket yoktur. Gazinolar gayet tenhadır.
partilere eşit muamele

İstanbul nasıl en büyük müstehlik şehrimizse İzmir de en büyük müstahsil şehir olarak ayrı güzelliklere maliktir. Büyük inkılâpçı Mithat Paşanın İzmir valiliği zamanında ifade ettiği gibi t İstanbul yanarsa İzmir yapar, fakat İzmir yanarsa OsmanlI İmparatorluğu da yanar) sözü dün için olduğu kadar bugün de bir mâna ifade etse yerindedlr.
İzmir kazanan, dalma daha çok kazanmak üzere fırsatlar icat eden zeki iş adamlarının topluluğudur. Kazanmasını gayet iyi beceren bu iş adamları, İtiraf etmek lâzımdır ki, asla sarfetmeslni beceremezler. Aklanılan bürolarından ve mağazalarından doğru evlerine giderek yemeği müteakip istlrahate çekilirler. Onun

Şehrin ve sakinlerinin bu umumi görünüşü ancak fuar sezonu olan 20 ağustos . 20 eylül arasında büyük İstisnasını gösterir. İş adamları ve şehir halkı en fakirinden en zenginine kadar Fuarın cadde ve yollarında müstesna dakikalar yaşarlar. İş a-damları, ertesi gün İçin hazırlamak İstedikleri İşin müşterilerine gazinolarda bol bol İkramda bulunurlar ve gecenin pek geç saatlerine kadar - müşteri hatırı için - eğlenirler.
İzmirln enerjik Belediye Başkanı-nın, İstanbul Sergisi hakkındaki hususi görüsünü burada kaydedersem. İstanbul Sergisinin İzmir zaviyesinden görünüşünü ifşa etmiş olurum. İzmir Belediye Başkanı, İstanbul Sergisini hiç ml hiç beğenmedi. Organizasyonunu gayet kötü buldu. İştirakleri zayıf bulduğunu ifade etti. Bu haliyle îstanbulun başarılı bir sergi hazırlıyabllcceğinl zannetmediğini İfade etti. Bunun mânası şudur ki, İzmir şehri, İstanbul sergisini kendine rakip görmüyor ve bir kıyaslama yapmak lstlycnlerl fuar açılınca lzmlrde memnuniyetle ağırlamağa hazır olduğunu belirtiyor.

lzmlrde vilâyet İçleri. 14 mayıs ee-
çimlerinde
etmekle şöhretli Valimiz Osman Snb-ri Adalın gayretiyle yoluna girmiştir. Yol, köprü, okul İnşaatı yerindedlr. Vali, memurların parti işleriyle meşgul olmalarına asla taraftar değildir. Buna mukabil memurların halk hizmetlerini dakikası dakikasına yapmasını Izmirde temin etmiştir, diyebiliriz.
lzmlrdc sıcaklar hâd bir sekil a-lınca resmi dairelerin saat 14,30 a katlar fasılasız çalışması temin edilmiş ve bu suretle memurlar gibi İş sahiplerine de istirahat ve serinlemek imkânı verilmiştir. Bu altı buçuk saatlik mesai devresi içinde dairelerden çıkan işlerin, sekiz saatte yapılabilenden eksik olmadığı, masa-
larda muamele blrlkmemeslyie sabit olmuştur, diyenler vardır.

Nihayet eylül ayında yapılacak Belediye seçimlerinde şehirler bir imtihan daha geçireceklerdir. Bu imtihanın neticesi aşağı yukarı bellidir. Milletvekili seçimlerini kazanan parti, Belediye seçimlerini de aynı nispette kazanacağa benzemektedir. Bugün Demokratların bile gayretini vo İyi niyetini beğendikleri Belediye Başkam HulÛJIl Selek, partisinin bir mensubu olduğu İçin belki de eylülden sonra başkanlıktan ayrılacaktır. Bu, henüz alışmağa başladığımız çok partili bir sistem için henüz yadırgamakta okluğumuz bir sistemdir. Ne çare ki. günler durmamakta ve devirler değişmektedir.
Fakat karımın hizmetinden mahrum kalan mahkemelerin İşleri o kadar nksadı kİ, bizzat Adalet Bakam Dr. Istvan Ries’ln imzaladığı bir emirle 21 Eylül 1948 de eski vazifesine iade edildi.
Ben, Vinyana ve Peşte üniversitelerinde olyn/jsı üzerinde ihtisas yaptıktan sonra, riyazisinin tarihi üzerinde bir kitap yazmakta iken, 1946 sonbaharında Fischof lâboratuvarma girdim ve bir sene sonra da 16 Kasım 1047 de Hanna ile evlendim. Daha evvel Hükümet istihbaratında çalışmıştım. Fischof sistemini kavradıktan sonra, Hanna bütün lftboratuvar işlerini Üzerine aldı. Ben de polis ve resmi makamlarla teması temin ederek mahkemeye çıkıyor ve ehlihibre vazifemizi yapıyordum.

Yeni neşriyat Balzac’ııı Hayatı
II
Milli Eğitim Bakanlığının "Klâsikler için yardımcı eserler” serisinin birinci kitabını teşkil eden bu eser Andrâ Belly tarafından kaleme alınmış olup Balzac’m hayatına dair bu güne kadar yazılmış olan eserlerin en değerlisidir. Fehmi Balda» tarafından dilimize çevrilmiş olan bu eserin gerek bundun önce yayımlanan birinci cildi, gerek bu defa yayımlanan ikinci cildi 450 er kuruş fiyatla «a-tılmaktadır.

TERCÜME (Goethe Özel Sayısı)
Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosunca yayımlanmakta olan bu güzel derginin (Goethe Özel Sayısı I nı teşkil edcıı 49-51 İnci sayısı çıkmıştır. Bu sayıda, Goethe’den seçme şiirler, tiyatro eserlerinden parçalar, destan, masal ve romanlar; hatıra, seyahatname ve denemeler, mektuplar, Goethe hakkında yazılar bulunmaktadır.
Tercüme dergisinin Goethe özel Sayısı 225 kuruş fiyatla bütün kitapçılarda satılmaktadır.
25 Temmuz 1947 de Adalet Bakanlığının bir emriyle Budapeşte hukuk ve ceza mahkemeleri nezdine resmi el yazısı ve vesika mütehassısı olarak tâyin edilmiştim. 1948 yazında bütün resmi mütehassıslar gibi vazifeme nihayet verilmiş ve bilahare, aynı yılın Ekim ayında. kriminoloji enstitüsü ve polis lâboratuvan şefi Binbaşı Joseph Horvath tarafından vazifeme iade edilmiştim.
A.Mztnlos’ıın ayaklanmayı kışkırtarak polisin Ölümüne sebep olduğunu İspat etmek İstiyordu.
İç Savunma Bakanlığı, papaza ka-1 tll suçu atfetmeye çalışırken polis balestlk mütehassısı Albay \Vllllam Komlossy, şehadet etmekten ıstin-kâf etti. Adalet tabibinden, papazın, homoseksüel olduğuna dair rapor İstendi. Tablb bunu reddetti. Bu sefer beni çağırdılar ve Adalet Tabibinin, homoseksüalltenln el yazısından anlaşılabileceğini söylediğinden bahsederek bııhususta mütalâamı sordu-' lar. Ben, bunun mümkün olduğunu, fakat bana gösterilen bu yazıda böyle bir seksüel anormallik görmediğimi söyledim.
Bunun üzerine Polis Müdür Muavini Stephan Timur, bütün adliye eksperlerini İç Savunma Bakanlığındaki odasına tophyarak bazı nasihatlerde bulundu. Tlmar diyordu ki:
"Polis, mütehassıs raporuna İhtiyaç gösterirse, bu rapor mutlaka verilmelidir. Mütehassısların bu hususta fikir İstiklâllerini İleri sürmeleri yersizdir.,,
Biz. aramızdan seçtiğimiz bir sözcü vasıtatsiyle, buna muvafakat cdemiyeceğinüzl bildirdik ve polise tabi olmıyân, ilmi istiklâlini muhafaza edebilen bir cemiyet teşkil etmemize müsaade edilmesini istedik.
Bunun Üzerine bütün mütehassısların vazifesine nihayet verildi. Fakat. bir müddet sonra, mahkemelerin işleri sıkışınca, Hanna ile Adalet Tabibi Dr. Kelemen, vazifelerine tekrar iade edildiler. Bilâhare Titocu-lııkla itham edilerek 1949 ekiminde asılan Komünist İçişleri Bakanı Laszlo Rajk, mütehassısların "yan çizmelerP’ne mHnl olmak için. "Baş mütehassıslık diye hır kadro açarak buraya, Nazi Geataposunun eski bir memuru Laszlo Boğdanovlç’j tâyin etti. Boğdanovlç, komünizme bağlı olduğu kadar, mesleğinin de a-cemisi idi.
Bu tâyin, bizim İçin çok fena oldu. Çünkü Boğdanovlç ile adamları, tç Savunma Bakanlığı lâboratu-varında, istenilen sahte vesikaları hazır!ıy&maymca, riyazisi üzerinde tanınmış mütehassıslar olan karımla ben, Mindszenty Hâdisesine zorla dahil edildik.
SAHTEKARLIK
Eylülde, bir gün, Nadar Caddesi 16 No. dakl Pohs Binasında, mahdut sayıda hâkim, avukat, potla â-miri vc Öğretmenine, sahtekârlık hakkında bir konferans veriyordum. Hanna’nın babası tarafından Je98O da İcat edilen elyazısı. tahkik cihazını İzah ederek böyle bir Aletin, yalnız taklit edilmiş elyazılarını bulmak 1-çin değil, elyazısı taklidine mütemayil zekî bir teknisyen tarafından, elyazısı taklidinde de kullanılabileceğini anlatıyordum. Aslı bir vesikadaki harf ve kelimelerin, yeni kelime ve cümleler teşkil edilmek Üzere nasıl dağıtılacağını da gösterdim. Bu şekilde "imal’’ edilen bir vesikanın foto-koplsi alınarak noterlikçe, aslının aynı olduğu tasdik edilecek olursa, mürekkep ve kâğıt tahlilleri bertaraf edilmiş ohır ve mahkemeye İbraz edilen foto-kopi İse, mütehassısları pekâlâ yanıltabilir.
Bir kaç gün sonra, İki polis memuru
dolaşıyordu)
İki vesika gösterdiler. Bunlardan birisi tek bir satır, diğeriyse, başı sonu olmıyan bir nottu. Hanna, üç gözlü lâboratuvarımızın diğer odasında meşgul bulunduğundan, polisleri kendi odama aldım. Konuşmamız alaylı mevzular üzerinde dolaşıyordu.
— Bu muhtıra, ihtilâl çıkararak Amerikan Ordusunu memlekete sok-nuya çalışan birine aitmiş!
Hepimiz güldük.
(Devamı var)
(polisler dalma ikişer İkişer lâboratuvara gelerek,
Öğrenmek ililiyarmda olduğumuz hcrşey
Hicri 19 5 0 Temmuz 11 Salı Rumi
Rın. 25 1369 HAZ 28 1366
VAKİT VASATİ EZANİ
Güneş 5.36 8.54
ötu 13.19 4.37
ikindi 17.19 8.37
Akşam 20.42 12.00
Tateı 22.41 1.59
tm«Ak 3.24 641
1 — Kaptan Meflsto.
2 — Vahşi Orman-
(22367) Hint Rüya-
2 — Lorol Hardy
BEYOĞLU CİHETİ
AKIN 1 - Kadın Kalbi. 2 -Kızıl Sllâh|0r. 3 - Kızıl Çote, ALKAZAR (42562) 1 - Kahraman Öncü. 2 — Şarlo Asker.
AR (44394) 1 - Hazin A^k. 2 — Mavi Zambak Barı.
ATLAS H0835) 1 — Lulu Belle 2 — öldüren Kapı.
BEŞİ Kİ AŞ B. I — Pranga Kaçağı. 2 — Üç Kahraman Silâh çor.
ELHAMRA (43595) 1 — Lizbon Perıal. 2 — Silâhlar Konuşu-
KALK
(25 l(iRim). lar İçinde.
İSTANBUL nı (Türkçe). Şarkıcı.
KISMET (26654) 1 — Kara Güneş. 2 — Festival Yıldızı. 3 — Suçsuz Cani.
MARMARA (23860) 1 — Monte Krlfllonurı Mirası. 2 — Soy-lanın Kurbanları.
MİLLÎ (22902) 1 - İki Ruhlu Kadın. 2 — Lorel Hardy Acemi Aşıklar.
TV RAN (22127) 1 — Asi Generalin Son Emri. 2 — Lorol Har-dy Silâh Arkadaşları. 3 — Çöl Şarkısı (Türkçe).
YENİ ıBakırköy 36-126) 1 — Dehşet Kulesi. 2 — Vazife Kurbanı.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) 1 - İki Ruhlu Kadın. 2 — Tarzanın Zaferi.
OPERA 160821) 1 — İşıklar Sö-norken. 2 — üç Ahbab Çavuşlar Casus Peşinde.
s( REY YA: (60862) 1 — Salâ-
haddln Evyübl-Hftçlı Seferleri. 2 — Hatıra Defterim.
ANKARA
dana, Ankaradan. — 15,50 B. E.A. (Ingiliz) Londra, Nia, Roma. Atlnadan. — 16.30 D. H.Y. (Türkı Van, Diyarbakır, Elazığ, 8ıvaa, Ankaradan — 18.05 D.H.Y. (Tllrk) izmlrden. — 18.25 D.H.Y. (Türk) Kahire, Ankaradan. — 18.35 D.H.Y. (Türk) P.A.A.
Ankuradan. — 21.35
(Amerikan) Hong • Kong, Bangkok. Kaikllta, Delhi, Knrnşl, Basra. Şamdan GİDECEK OEAN VÇAKIAR 8.30 D.H.Y. (Türk) Bunınyn. — 8.30 B.E.A. (İngiliz) Atina, Nla, Londraya. — 9.00 D.H.Y. (Türk) Ankara, Kayseri, Malatya, Elâzığ. Erzuruma, —
9.30 D.H.Y. (Türk) Ankaraya.— 10.15 D.H.Y. (Türk) lzrnlre —
10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara,
Adana, lakendcruna. — 14.45
D.H.Y. (Türk) Ankaraya — 16.00 D.H.Y. (Türk) İzmlre. — 21.35 P.A.A. (Amerikan) Bıilksel, Londra, Gander, New-Yoçk’a.
GELECEK OLAN VAFIRLAR 18.00 Necat. Ineboludan. — 18.00 Mersin. Çanakkaleden. — 20.00 Sus.
Mudunyadiın.
Hayatımız Fischof Lâboratuvariyle Adalet Sarayı arasında geçerdi. Ceza veya hukuk mahkemeleri İçtima halindeyken, Hanna veya ben, yahut her ikimiz beraber, şüpheli vesaiki tetkike memur, resmi mütehassıs şifa tiyle saat 10 dan 15 e kadar, nöbetçi Adalet Tabibi Dr. Endra Kale-men'in odasında beklerdik.
SİYASETLE ALÂKAMIZ
Çeviren: GUner Izer
olur ki...
Yazan: James Thurber
HTANIHL:
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler.
müziği (pl.). — 13.45 şarkı ve türküler (Ahmet Üstün). — 14.20 Serbest saat (Konuşma veya müzik). — 14.30 garkı ve türküler (pl.>. — 14.00 Tangolar (pl ). — 15.00 Programlar Vo kapanış.
17.57 Açılış ve programlar. —
18.00 Dana müziği (pl.). — 18.30 Sadi Yaver Ataman Memleket Havalan Ses ve Saz Birliği Konseri. — HUM) Haberler. — 19.15 lalnnbul haberleri. — 10.20 Radyo Senfoni Orkestrası Konseri. — 20.00 Serbest saat (Şiir Dünyamız). — 20.10 Oda müziği. — 20.40 Opera ve balelerden sahneler (pl i. — 21.00 Anadolu köy havalarından İzahlı örnekler. — 21.30 Fasıl heyeti konseri. - 22.10 Asrımızın müziğin-
den örnekler (pl.). — 22.35 Hafit piyano soloları (pl,). — 22.45 Haberler. — 23.00 Karışık hafif müzik (pl.). — 23.30 Programlar ve kapanış.
/ Z J A î b 7 t f /*
13.15 D«nıı
i i
3
Ç c
1
A 9 fO
Şuhlan sağlı:
1 — Hayr-ı luıhlıöı mefkut. —• Tersi idam eder; Cezlre-
3 — Tersi sorum tatbik
Herkesin fır

Telefon şifresi. 5 — Hvr-burnunu sokan; Onarım. Yuvası; Fransızca dost. Bir musiki Aleti; Bodur;
Mindszenty Hâdisesinden daha bir buçuk yıl evvel, Hanna, siyasi polisin, kendisinden siyasi maksatla bazı İşler İstemesi yüzünden çok endişe duymaya başlamıştı. Hanna politikadan nefret ediyor ve Fischof LAboratu varının tarafsızlığı üzerinde titriyordu. Hâdiselerin nasıl İnkişaf ettiğini, şu hatıramız gösterin i ye kâfidir.
yor.
İPEK (44289) 1 — Kahraman
Kılavuz. 2 — Cani Karıyor , LALE 143595) 1 - Korunlar (TÜrkçel. 2 — Her Zaman Kalbimdesin.
MELEK «44866) 1 - Asitsiz Yıllar. 2 — Şanghnylı Kadın.
SARAY (41656ı 1 — Para Hırttı. 2 — TuIaijl.
SVATI’ARK (83113) 1 — Ruv Blaa Kanlı Haydut. 2 — Sihirli Seı. 8 — üç Kahraman SILıh-şor.
SCMER 442A5İ) 1 — Şimal Kanunu 2 — Kanlı Buse.
$ARK (10380) 1 - OkJahoma Kahramanı. 2 — Denizler Anılanı.
8.1K (43726) 1 - Denizaltı 104.
2 — tkl Açıkgöz Hoilywoo(l*ıla. TAKSİM (43191) 1 - Yunanlı Mabude. 2 — Uyumayan Adam. TAN 1 — Marellva Geçidi. 2 -Zafer Ordunu. 3 — Varyete Gli-telleri.
ÜNAL (49306) 1 — M.ıvrulnn Kılıçlar. 2 — Ölüm Seferi.
t NAL YAZLIK 1 — Şerbetçi GUzelı. 2 — İki Cingöz Haremde.
YENİ 1 — Kılıçların Gelgellinde. 2 — Kahraman Ktlavue.
3 — iki Cingöz Haremde.
YILDIZ (42847) 1 — içil Kız.
2 — Çatlar Çarpışıyor.
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (28683) 1 — iki Ruhlu Kadın. 2 — Lorel Hardy A-ceml Aşıklar.
AZAK (23512) 1 — Kırmın Güller. 2 — Sahte Evli.
ÇEMBEULÎTAŞ (22513) 1 —
Afik Yarıyı. 2 — Kahraman Kılavuz. 3 — W&fhlngton’un Evi.
\NKARA: (231321 1 — Diktatör Şarlo. 2 — Hayalet Gemisi. Hl'YfK: (15031) 1 — Ömre Be-del Kadın. 2 — Müthiş Takip. CEBECİ: (13846) 1 — Sayılı kahramanlar. 2 — Maceralar Kıralı,
PARK: (11131) 1 — Zehirli şüphe, 2 — Yalan,
sî’N: (14671) Satılık Kadın.
NUMER: (14072) l — Yol Şarkıcıları. 2 — Ünlün İrk.
( Ll S; (22204) l — Birleşen KaJbler. 2 — Deniz yıMızlarj. YENİ: (14040i 1 — Rüyadan
«nnra. 2 — Bitmemiş dana.
Ayın 12 ı?ina kadar geceleri Zati Sungur un temsilleri (Saat 21.15 te).
İZMİR
ELHAMRA 1 — Ssn Francisco. 2 — Kısmet. 3 — Fieeüu LALE: 1 — Yaratılan Vatan.
Yaratan Casus, 2 — Mazinin E-elrl. 3 — Zafer.
TAYYARE 1 — îkl Açıkgöz Periler Arsamda. 2 — Kadınlar Düşmanı.
TAN: 1 — Yaratılan Vatan.
2 — Mazinin Esiri, 3 — Zarar Yaratan Ctınus,
YEN t SİNEMA 1 — Bari Güneş;. 2 — Yılmaz Hela 3 — Bağdat Perisi.
MELEK Lüküs Hayat.
UÇAK - TREN - VAPUR
GELECEK OLAN IÇAKLAK
0.45 D.H.Y. (Türk) Bursa-dftn. — 9.50 D.H.Y. (Türk) İz-mirden. — 14.15 D.H.Y. (Türk) Gaziantep, Adana. Konya. Afyondan. — 14.10 L.A.l. (İtalya) Roma, Atlnndnn. — 15.35 D.H.Y. (Tlırk) İskenderun, A-
OLAN VARIRLAR Mudanyaya. — 11.00
(.1 DEC EK
9.00 Sus.
Erzurum, İskenderun^. — 17.00 Marn kaz. Mudanyaya. — 19.00 Seyyar, Karabinaya.
GELECEK OLAN TRENLER h.30 Ankaradnn (Eks.) — 9 15 Ankaradan (Eka.) — 16.51 Ankaradan (motörlü tren)
GİDECEK OLAN TRENLER
8.20 Scmpion Ek». (Avrupa). — 18.10 Ankaraya (Eks.) — 23.20 Ankaıaya (Eks.).
ı.raan™
A\KARA:
7.28 Açılış vc program. — 7.30 M.S.Ayarı. — 7.31 Neşeli parçalar (pl.). — 7.45 Haberler. — 8.00 Saz eserleri (pl.). — 8.15 Hi dakika klavnen (pl.). — 8.25 Günün programı vo Aava raporu. — 8.30 Çeşitli müzik (pl.).
— 0.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. —
12.30 M.S.Ayarj. — 12.30 Şarkılar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Melodiler (pl.J. — 13.30 öğle
gazeteni. — 13.45 Tango, rumba, kongu vc Hiımbalar (pl.). — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ve program. — 18.00 M.8.Ayarı. — 18.00 Semai ve şarkılar. — 18.30 Salon Or-kestraeı tpl.). — 19.00 M,S.Ayarı vc haberler. — 19.45 Geçmişle bugün, — 19.20 Yurttan Nealeıç
— 19.45 Radyo Hu İngilizce. — 20.00 Varyete müzikleri (pl.).
— 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 İncesaz, — 21»O0 Temsil. — 21.45 SerbeRt naat. — 23:00 Konuşma.
— 22.16 Dada parçalan ıpl.). — 22.45 M.S.Ayarı vc haberler. — 23.00 Program vo kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR
LONDRA:
8.00 Dinleyici İstekleri. — 0.30 Cnz Kulübü. — 10.30 Palm Court OrkeHlrnsındnn hafif müzik. — 11.15 BBC Opera Orkestram Konseri. — 13.30 Freddie PhiİlipR ve Orkestram. — 15.1Ö BBC Northern Orkestralı Kanseri (Mozart, Dollııs, Rosslnl).
— 16.15 Keman soloları. — 18.15 Bach’ın org için eserlerinden.
— 19.15 Hafif müzik. — 20.3ü Müzik hatıraları. — 21.30 Temsil - T.8. Ellot "The famlly Reunlon” (İngilizce). — 23.15 BBC Senfoni Orkestrası Konseri. — 24.00 Kcıının snlnlnrı.
2 y«. et; Yapma. 4 tır döndüğü eğlence yeri; Mu-but;
şeve 6 — T —
Bağış. 8 — İyi huy (Eski terim çoğul). 9 — Yavaş; Bu asrın h/ı rlkaln rındnn, 10 — Yerden toplyıp çingeneler satar.
Yukarıdan a&ıığı:
l — Mutavassıt 2 — Güzel söz »Öylcınvkllk; Bir harfin u-kunuşıı. 3 — Dişleyen; Tersi tabanca soal taklidi. 1 — Gizil İken duyulma; Kirlet. 5 — Fasıla vermeksizin. G — işaret sıfatı. Sondaki harf okunmaz-sa bezbdme olur (Eski terim». 7 — Muzll nnldi edatı; Tersi kıvam. 8 — Parça yapıştırma; Tersi Ödemek. 9 — Meşgul ederek bir şeyi sıfat: takısı.
(ileti.
DÜNKÜ
unutturmak; Tersi İÜ — Bina untan
KMİnONİ : Eminönü — Benna-Mon tKüçükpnznr) — Ali Rıza (Alemdar) — Salâhaddln (Çar-şıkapı)
BEHOGLV: Cemal Atnsoy
(Merkez) — Llmoner (Taksimi — Cihangir (Taksim) — Sağlık iGıUatu) — Ziya Boycr (Galata) — Şark Merkez (Şişli) — Kurtuluş ((Şişli) — Hımköy — Merkez (Kasımpaşa)
FATİII: Muharrem Tanır (Şrh-zndrbnşı) — SalAhaddln Gürgen (Aksaray) — Sama (ya — Haseki (Şehremini) — M.Fuat Baycr (Karagümrük) — Orhan. Avciioglu (Fener)
EYC1’: Arif Beşer
HK8İKTAŞJ s. Recep — Yeni (Ortaköy) — Arnavutköy — Merkez »Bebek)
KADIKÖY: Büyük — Kızıllop-rak — GÖsteps — Bostancı CnkI iiak; Ömer Kenan HKYBELİAÜA: Heyhellada Bt*l( KABA; Merkat
İZMİR: Çankaya (Alsancak) — Tilkilik (Basmahune) — Yeni
BULMACAN İN-
HA LLİ
Sohları sııftıı:
1 — İşini bilen. 2 — Makara; Adi. 3 — Afife; Hata. 4 — Adi zar; İma. .5 — Kİ; Yauuk. G — Melik. 7 — İlâ; Tirat. 8 — Galat; İd İL 9 — ödeyememe. 10 — Kekeleme.
Yukarıdan uşağı:
1 — İleriyi gör. 2 — Şafak; Dal. 3 — İkiz; Malck. 4 — Nafile; Eyn. 5 — hat; Tek. 6 — Ba; Akit; Mü. 7 — Akile. 8 — Lâtin: Emir. 9 — Amade; A-dom. 10 — Nihayeti.
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
4199b 60530
91 2251
Beyoğlu 44014 Kadıköy 00872
İstanbul 24222 Üsküdar 60945
Ankara 00. İzmir 2222
(EşrefpnşHi — Güzclynh (Yalı-lar) — @ifa (Kcnıvraltı) ANKARA:
Çankaya
Ankara — Yeni —
1946 kışında, Peşte’de, hükümetin aleyhinde yazılmış broşürler, elden ele dolaşıyordu. Macaristaıun komünist hâkimiyeti altına alabilmek i-çin tertiplenen muhakemeler serisi henüz başlamak üzereydi. Polis, tanınmış bir komünist düşmanı olan bir matbaacıyı tevkif etti. Lâbora-tuvarıınıza, eskiden beri tanıdığımız Binbaşı Stephan Zalaı ile, diğer bir polis memuru geldi. Her ikisi de İç Savunma Bakanlığına mensuptu. Binbaşı, kendi amiri Albay Tiberlus Ersek’in bir emrini ibraz ederek, mevzuubahis broşürün, mevkuf matbaacıya alt makineyle basıldığına dair bir rapor vermemizi İstedi. İsı aceleye getirerek Hanna’nın hemen bir rapor üzerine imzasını atıp mü-hürünü basması üzerinde ısrar ediyordu. Bu rapor savcıya verilecek ve ehlihibre* raporu olarak mahkemeye ibraz edilecekti.
Hanna, broşürün, tetkik edilmek üzere lûboratııvarda bırakılmasında muvaffak oldu. Muayene neticesinde, broşürün, mevkufa ait makinede basılmamış olduğu tebeyyÛn etti.
O sıralarda, ne mahkemeler, ne de polis teşkilâtı henüz tamamen komünist kontrolü altına girmemişti. Moskova’da talim görmüş kızıl komünist Pcter Gabor, siyasi ve iktisadi polisten müteşekkil İç Savunma Bakanlığını ancak Mindszenty Hâdisesinden sonra genişleterek cinai ve mahalli polisi de eline geçirebilin İştir. Bu itibarla matbaacıyı serbest bırakmak mecburi yetinde kaldılar. Fakat siyasi polis Hanna’ya mim koymaktan du geri kalmadı. Karım da. polis yüzbaşılığından istifa ederek, yalnız cinai ve askeri mahkemeler-deki mütehassıslık vazifesini muhafaza etti.
AYAKLANMALAR
1948 ilkbaharından itibaren hâdiselerin İnkişafı süratlendi. Kilise o-ku harının devlete İntikali üzerine, köylerde ayaklanmalar olduğu söyleniyordu. Bir polis öldürülmüştü. Deliller, bunun bir kaza olduğunu gösteriyorsa da, tç Savunma Bakanlığı, Pocspctri Köyü papazı Janos
Genç adam öğleden beri çalıştığı yazıhanesindeki ışığı yakmayı unutmuştu. Şimdi birden masa lâmbasını açmak aklına geldi. Saat akşamın yedisine geliyordu. Hava karanlık ve yağmurlu idi. Dışardan geçen otomobil ve kamyon kornalarının gürültüsü o-daya kadar geliyordu. Birden bir cankurtaran düdüğü duydu. Gittikçe uzaklaşan düdük sesini, senelerin yavaşça öldürdüğü ıstıraba benzetti.
*
Yavaşça yerinden kalktı; şapkasını başına geçirip ıslak palto-«unu giyerken "Otomobille gidersem saat yedide evde olacağım" diye düşündü. Ona "Merhaba, karıcığım,. diyeceğim. Oradaki iki »an lâmba yanmış olacak. Yemekten Önce biraz yatıp kestireceğimi söyliyeceğım. O da •Peki, diyecek. Ve o gün hakkında bir iki sual soracak, vereceğim.,,
Yazıhanesinden sokak karanlıktı
»eliyordu. Bir sigaıa yaktı. Yanından ıslık çalan bir delikanlı geçti. Sonra sanki yağmur yağ-mıyonnuş gibi neşe içinde yüksek sesle konuşan iki kız geçti. Bir taksi çevirdi, içine girdi ve oturacak yerin ucuna ilişti. Nihayet şoför "Nereye?" diye sorunca düşündüğü ev numarasını söyleyiverdi.
Genç kadın onu kapıda görünce şaşırdı ve onun zannettiğine göre, sevindi de. Adam, "Onun e-vinc tekrar gelmek ne hoş" diye düşündü. Birden genç kadının yüzüne dimdik hakti. Niçin böyle birdenbire çıkageldiğini elbet bilmek Istiyecekti. (Ama soramazdı) Nasıl diyebilirdi ona söylediğim numara numarası idi diye, soylıycmezdı. Zaten basit değildi kİ...
Oda hafif loştu vc dışarda hâlâ yağmur yağıyordu. Canı istemediği halde bir sigara yaktı ve ona baktı. Eskiden beri hatırladığı tatlı hareketlerini seyre daldı, yorgun göründüğünü söyledi, dam "Hayır" dedi ve ona ne meşgul olduğunu sordu. "Hiiiç”
ye cevap verdi. Genç adam koltuğun kenarına dayanarak rahatsız bir halde şundan bundan konuştu. O da divana rahatça ve zarif bir hareketle uzanarak ikisinin de pek fazla aldırmadıkları kimselerden bahsetti. Adaıııııı zihni en fazla diyarda yağan yağmur, o-danııı tatlı loşluğu ve hatırladığı eski karanlık odalar ve yağmurlarla meşgul idi. Yerinden kalktı. odayı şöyle bir gezdi. Duvardaki resimlere görmeden baktı. A-ra sıra gözüne âşinâ biblolar gözüktü. Birdenbire eskiden ona hediye ettiği mânâsız bir biblo İle karşı karşıya geldi. O vakit mânâsız görünen bu eşya şimdi gözüne nc ehemmiyetli ve mânalı gözüktü. Derhal oradan uzaklaşarak aklına gelen bir ahbapları nasıl diye sordu. O da "Eh, şöy-
ben de cevap
çıktığı vakit ve yağmur çi-
soföre senin evinin Hayır, bunu iş ou kadar
O, A-ile dl-
le böyle - falan filân" diye cevaplar verdi. Kelimeler genç adamın kulağına gelmiyordu, daha doğrusu beynine gitmiyordu. Amma bilir bilmez. "Evet" yahut "Hayır, tabii, pek fazla’’ diyordu. Genç kadın ise, "Yok canım, o kadar fazla değil" diye cevap veriyordu. Genç adam ne konuştuklarının farkında değildi.
Kadın bir sigara istedi, adam sigarayı verirken ellerine dokunmadan onların mevcudiyetini ve yakınlığım kuvvetle hissetti. Tatlı bir nisan akşamı, gülüşmeler ve onun dudakları aklına geldi. Duvardaki saate bakınca saatin yediyi on geçtiğini gördü. O, gülerek, "Eskiden saatlerden hoşlan-mazdın!" dedi. Genç adanı gülümseyerek ona bir müddet baktı, sonra yedi buçuğa kadar otele dönmesi lâzım geldiğini, yoksa aç kalacağını söyledi. Kadın yalnız. 1 Yaaî” dedi.
Adam yerinde duranuyarak tekrar odayı gezdi ve şuna buna dokundu. Acaba onu öpsem ml" A-caba öpmemi ister ml? Öpsem ne yapar? diye düşünüyordu. Kadın o akşam otelde ne yemek vereceklerini sordu. "Balık, ’ dedi, "Perşembe akşamlan hep balık verirler.” Parmaklan sinirli sınırlı ona hediye ettiği biblo ile oynarken gözleri genç kadından ayrılmıyor, yalnız arada bir saate bakıyordu. Kadın, "Yemeğe geç kalmamalısın,., dedi. O, birden, olduğu yerden ilvrliyerek kadının yanına oturdu ve bir parmağını yakaladı. Her ikisi de biribirlerine değil, sanki fevkalade bir şeymiş gibi parmağa bakıyorlardı.
Adam ansızın ayağa kalktı; şapkasını ve paltosunu eline aldı ve ayni unda elindekileri yere bırakarak karar vermiş adımlarla genç kadına yaklaştı. Tam o sırada kapı çalındı. Genç kadın, "Kız kardeşimdir” dedi. Her ikisinin de gergin sinirleri gevşedi. Kapı açılınca kız kardeşi bomba gibi odaya girdi ve kurulu bir makine gibi durmadan konuşmağa başladı. Adam palto ile şapkasını yerden kaldırdı, Kızknrdeş lalı arasında ona şöyle bir merhaba salladı. Kapıdan çıkarken genç kadın onu temiz ve güzel bir tebessüm İle bakıyordu. Dışarısı hâlâ karanlık ve yağmurlu idi. Kadın ona bir şey söyleyecekti... Fakat o çoktan karanlığa dalmıştı. Yolda giderken bir sigara yaktı; eli de, siğuru da yağmurdan uslandı. Şapkasının kenarından e-line yağmur damlıyordu. Oradan geçen boş bir taksiye atladı. Saat yedi buçukta evde idi. Apartmanın merdivenlerini çıkarken kapıcının karısı ile selâmlaştı. E-ve girince onu karşılayan hizmetçi yemeğin hazır olduğunu söyledi. Hanım şimdi gelecekti. Ama beyefendi acıkmışsa yiyebilirdi. Balık mı istiyordu? Her perşembe balık yerdi, değil mi? Genç adam hizmetçiyi şaşırtan hırslı bir sesle, "Hayır, balık olmasın da ne getirirsen getir” dedi.
11 Temmuz 1950
Y E N ! Î9TANBUL
Sayfa 15

GÜNÜN
KONOMiK
Doğu Karadeniz bölgesi iktisaden
nasıl kalkındırılabilir ?
Kısa Haberler
Fransız naylon İstihsali

YENİ TİCARET REJİMİMİZ
Dış ticaret için alman
Tekel maddelerinde
Senenin üç ayını fındık bahçesiyle meşgul, dokuı ayını aylak geçiren Türk köylüsü, yaratılış itibariyle tembel değil, fakat İktisadî İmkânların yüzünden aciz ve
ıztırar
gelişmemi; olması halindedir
Paris (Hususî) — Fransız naylon çorap müstahsilleri, /Vmorlkadan lsvlçreyc. oradan da Fransaya ihraç edilen Amerikan naylon çoraplarının rekabetinden endişeye düşmektedirler .
dolayı
Yazan :
Sald Bilâl Çakıroğlu
Anıc-âaha
kararların İzmirdeki akisleri
yapılacak tenzilât
en
Doğu KArndenizin iktisadi meseleleri daima fındığa inhisar ettirilmiş ve 2 milyon insanın mukadderat ve istikbali buna bağlı bırakılmıştır. Vakaa fındık vasati 50 milyon liralık bir döviz «ağlayan ve ticaret bl-lânçomuzda mühim mevkii olan bir mahsul ise de. memleketimizin
kalabalık bir bölgesi sayılan ve kilometre murabbaında 90 kişi yaşayan Doğu Karadeniz köylüsünün bütün ihtiyaçlarını tatmin edeçek bir gelir membaı olmak vasfına malik değildir. 25 senelik fındık istihsal ve fi-at endekslerinden en yüksek rekolte ve fiatin teşekkül ettiği seneler de alınsa yine köylünün eline, ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda para geçmediği göı^lür. Kaldı ki istihsal miktarları, muhtelif salklerln tesiriyle. her sene azalıp çoğalarak mühim değişiklikler arzetmektedir. Ve nete-kim geçen sene 85 milyon kiloluk rekolteye mukabil bu sene en çok, geçen senenin yarısı kadar bir mahsul alınabileceği tahmin edilmektedir, istihsalin az ve mahsulün para etmediği yıllarda, emanet usulivle (1) tüccardan, kredi yolivle bankadan a-lınan paraların ödenememesinden ve yeni ihtiyaçların yeni borçlar doğurmasından dolayı köylünün çok müşkül bir duruma düştüğü bir hakikattir. Hal böyle İken, şimdiye kadar e-saslı bir istihsal maddesi olan fındığın yanında başka istihsal maddelerinin de düşünülerek ilâve edilmesi zarurî bulunduğu halde bunun için gereken iktisadi imkânlar hazırlanmamıştır.
Bugünkü şartlara göre bu mınta-kada bir ferdin senelik vasati geliri 80-100 lira arasında tehaJÜf etmekte, dir. Kendi istihsal kaynaklarından faydalanmak suretiyle zaruri istihlâkine dahil bulunan bir kısım maddeleri bizzat kendi kaynaklarından sağlayabileceği kabul edilse dahi bunlar haricinde kalan bir çok ihtiyaçlarının da bu para ile temini lâzımdır.
Bunun da kabil olmadığı ve köylünün bir çok zaruri ihtiyaçlarını temin etmeksizin sıkıntı içinde yaşadığı bilinen bir hakikattir. Senelik geliri. bu suretle en zarurî ihtiyaçlarım bile karşılamaya kifayet etmeyen köylünün bundan bir miktar tasarruf ederek ayrıca istihsal sermayesi vücuda getirmesine ve ferden yapacağı teşebbüslerle istihsal hacmini arttırmasına imkân yoktur. Bu vaziyet, köylünün kendi kaynaklarından faydalanması esası dahilinde devletin hiç olmazsa bidayette kredi yoliyle yardım etmesi lâzımdır. Bu yardımın hangi mevzularda ve ne şekilde yapılabileceğini kısaca gözden geçirelim:
1 — Kendir irzaatl ve el tezgâhlan:
Vaktiyle el tezgâhlarının bulunduğu devirde Trabzon ve Rlzenin bilhassa sahil taraflarında bir kendir ziraat! varmış. Ve Kastamonuya nazaran daha ince elyafh ve mukavim olan bu mıntakanın kendir iplikleriyle en ince ve zarif yazlık kumaşlar imal edilirmiş. Bugün bu ev sanayiinin tezgâhlan işlemez olmuş, ziraatı de unutulmuştur. Halbuki bu dokumaların tonu hâlen 100 bin liralık bir kıymet ifade etmekte ve dolayı-eiyle İktisadî değeri elân mevcut bulunmaktadır. Bugiln Japonyada büyük endüstri varken ev sanayii de mevcuttur. Ve Japon sanayii maliyetinin düşük oluşunun sebeplerinden birisi de budur. Çünkü el tez-
göhlarında çalışanların geçimi münhasıran buna bağlı değildir. Almanyada dahi ev sanayii ortadan kalkmamıştır. Bmaenaelylı bizde de mem. leket İhtiyacını tatmin edecek nispette bir fabrikasyon henüz mevcut olmadığına göre bu istihsal tarzının bünyemize cn uygun düşeceği ve bll-luıssa Doğu Karadeniz bölgesi halkı için büyük istifadeler sağlayacağı pek tabiidir.
Hakikatte sermayesizlik ve teşkilâtsızlık sebebiyle inkişaf edemeyen bu ev sanayiinin, imalât ve satış fonksiyonu da bulunan zirai istihsal kooperatifleri teşkili suretiyle yeniden ihyası mümkündür.
2 — Soya fasulyesinden yağ sabun imal etmek:
ve
36
en

Fransız naylon ftatlcri. rikan rintlerine nispetle yüksektir Bazı kaliteler için bu fark %25 i bulmaktadır.
Bu sebeple Fransız naylon müstahsilleri, ithal edilen naylon çoraplar Üzerindeki gümrük resmi nispetinin arttırılmasını ve dahilde naylon ipliği dağıtımı üzerindeki tahditlerin kaldırılmasını talep etmektedirler.
Mıcırın sterlin# muvazenesi
Mısır, Brltan-
Piyasa, alınan kararlardan çok memnun, fakat listelerde bazı d
M
ğişiklikler bekleniyor
BAKANIN GAZETEMİZE BEYANATI
A
Terkibinde % 18 yağ ve % protein maddesi bulunan soya, mühim gıda maddelerinden biridir. Yağı alınmak suretiyle, sanayide bir çok maddelerin imaline elverişli o-İ8n soyanın, memleketimizde en büyük müşterisi Almalılardır. Ancak geçen sene olduğu gibi, ihraç imkânları bulunamayan zamanlarda ekimi durmakta ve bu bölgede yağını alacak tesisler de olmadığı için istifade imkânından mahrum kalınmaktadır. Halbuki mısır ve fasulye ekimine nazaran bir misli daha randımanlı olan ve beş kilosundan bir kilo yağ alman soya fasulyesi, Doğu Karadeniz bölgesi için hayati ehemmiyeti haizdir. Binaenaleyh bu mm-takada soyadan yağ ve aynı zamanda sabun istihsal ve imal edecek fabrikalar kurulduğu ve bu suretle buna devamlı bir mahreç temin edil-diği takdirde, bugünkü bin torduk istihsalin, kısa bir zamanda, bir kaç misli artacağı muhakkaktır.
3 — Deniz mahsullerinin esaslı bir şekilde ele alınması:
Bu mıntakada yaşayan insanlar 1-çin bdgün ehemmiyetsiz bir geçim vasıtası olan balıkçılığın, teknik ve modern avcılığa geçildiği ve yunus-balığı yağı ve konserve fabrikaları yapıldığı takdirde, bölgenin iktisaden kalkınmasında en esaslı bir âmil o-lacağına şüphe yoktur.
Doğu Karadeniz bölgesinin İktisaden kalkındırılmasında başlıca âmil olan yukarıdaki hususlardan ba^ka fındık, mısır gibi mühim mahsuUerin sahası genişletilmeden, gübreleme ve bakım hizmetlerinin arttırılması suretiyle İstihsal miktarlarının çoğal-tılmasımn ve son meclis görüşmelerinde Hükümetçe ele alınacağı va-dolunan mahalli yolların biran evvel İkmalinin ve siyasi şartların tasfiyesi neticesinde Tuna yolunun açıl-mosiyle İran transitinin
Trabzona aktarılmasının da mühim tesirleri bulunduğuna işaret etmek yerinde olur.
Köylünün elinde İstihsal sermayesi olmadığına göre, ferden yapılacak teşebbüslerle istihsal hacminin tezyidi maddeten ve İktisaden imkânsızdır. O halde zirai İstihsal kooperatifleri tesisi bir zaruret halinde tecelli etmektedir. Bunların tesis edilebilmesi için de, devletin kolaylık gös. termesi ve mevcut olan kooperatif teşekküllerin fonksiyonunun bu ba-kir sahalara teşmili suretiyle de gayenin tahakkuk ettirilmesi elzemdir.
Hayat şartlarının üzücü ve bıktırıcı bütün tazyiklerine rağmen toprağını köklü bir vatan sevgisi ile bekleyen iki milyon Türk evlâdını, hakkı olan refaha kavuşturmada da-
Kahire (Hususi) yaya aradaki sterllng farkını bir karara bağlamak için yapılacak olan müzakerelerin bu senenin eylül ayında bağlıyacağını bildirmiştir. Bu müzakerelerin en geç eylülde başlaması lâzım geldiğini ve önceden Britanyanın söylediği gibi 1951 yılının sonunda olmaması icap ettiği bildirilmiştir. Son zamanlarda Britanyadan bu sterlin# meselesine dokunan bir nota alan Mısır artık son ve kati bir anlaşmaya, hiç olmazsa u-zun vâdeli bir anlaşmaya, varılmasını istediğini belirtmiştir.
Mısır cevap olarak notada yeni anlaşma oluncaya kadar alınması icap eden üç tedbir göstermektedir:
1) Sarfına izin verilen 1 numaralı hesaptaki meblâğlar 45 milyon sterUngten aşağı düşerse. sarfına izin verilmeyen 2 numaralı hesaptaki meblâğlardan vâki tediyelerin üç milyon sterlin# olarak tahdidi hususunda yapılan İngiliz teklifini Mısır kabul ediyor. Mısır aynı zamanda sarfına izin verilen bütün miktarın 18 milyon sterlingl geçmemesini de kabul etmiştir.
2) Britanyanın Mısıra olan ithalâtı 52 milyon sterlinge çıkmalıdır: bu miktarın 43 milyon ster-lingi esaslı maddeleri ihtiva etmelidir.
3) Sağlam para sahalarından petrol ithal etmek için Mısır 10 milyon sterllng sarfına iziş istemektedir. Ve Britanya d8 böyle ithalâtın 7,500,000 sterlingllk kıs. mini kolaylaştıracağını vaadet-miştir.
Mısır notası Brltanyanır» daha evvel Mısırın sterllng farklarını ortadan kaldırmak İçin ettiği teşebbüsleri reddettiğine meyus olduğunu söylüyor.
tekrar
Notanın bildirdiğine göre, Mısır ekonomi hayatındaki şiddetli mânlalardan bahsederek en kısa zamanda harp esnasında kaybetti, ği istihsal kapasitesine erişmek mecburiyetinde olduğunu söylemiştir. Mısır onarma, sosyal, İslahat ve hayat seviyesini yükseltecek programlar hazırlamak için acele ediyor. Onun için bu senenin sonuna kadar sterllng farklarım bir nizama sokacak bir anlaşmaya son derecede İhtiyacı vardır.
ha fazla gecikilmıyecegıni Ümit ede-riz.
(1) Emanet ıısıılÜ; köylünün nmlı-miIIİ İdrak edilmezden evvel bıı İşi meslek İttihaz eden ııuıkrlzlerr borçlanmanı dolayiMİyle mahsulünü onlara teslim etmek ve batışı onlar va-nıtaalyle yaptırmak mecburiyetiııl ta. zammını etmektedir.
İzmir 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 15 temmuz günü yürürlüğe girmek üzere hafta sonunda ilânına intizar olunan yeni dış ticaret rejiminin tesbitinde Sayın Devlet Reisinin tecrübe ve mütalâalarından geniş ölçüde faydalanılmış olduğu açıklanmıştır.
Tesbit edilen esasların ticaret Aleminde uyandırdığı memnunluk başında bu esaslarda son dakikada bazı değişmeler yapılması bilhassa hazırlanan listelerde ilâveler ve çıkarmalar meydana gelmesi zaruret halini almıştır. Ankaradan avdet eden İzmir sanayiciler heyeti saat 16 da ticaret heyeti de saat 17 de toplantılar yapmışlar ve saat 15 te Ticaret Bakanlığında yapılacak nihai toplantıya bir heyetin izamına karar vermişlerdir. Hükümet 1948 yılında memlekete ithal edilen emteadan % 60 nın serbest ithal rejimine girmesini kabul ettiği için artık bu yoldan herhangi bir dönüş bahis mevzuu olamaz. Kısaca 240 milyon liralık İthal malına tekabül eden bu serbest ithal listesine giren maddelerin belki yerleri değişecek, bunların güm. rükleme işlerinde bazı değişiklikler
yapılacaktır. Sanayiciler serbest ithal rejiminin milli sanayiimizi bal-tahyacagını ve hattâ bazı fabrikaların faaliyetten kalacağını berveçhl peşin kabul ediyorlar. Ne çare kİ bu liberasyon sistemine TÜrklyenin de bütün hür milletler gibi ayale uydurması mukadderdir. Bıı yapılırken sarsıntı sahasını mümkün mertebe daraltmak çareleri Üzerinde bazı esaslar hazırlanarak acele Ticaret Bakanlığına bildirilmiştir.
Ankarada hazırlanan himayeye mâzhâr olacak İhraç maddelerimizden, meselâ Türk mallarının ihracatında büyük artışlar olması beklenmektedir.
Merkez Bankasının altın stoklarındaki açık
Ingilterenin lehimize tanıdığı tiraj hakleriyle mahsup edilecek
Köylü sigarası fiyatları indirilecek. Kibrit, Tekelden çıkarılacak. Alman tütün piyasasını kaybetmedik



İsviçre çikolata ihracatı
Ztlrih (Hususî) — İsviçre çikolata ihracı, son zamanlarda azalmıştır. Bu düşüklüğün başlıca sebebi mevsim değişmesidir. Nisanda 700.000 frank kıymetinde olan İhracat, mayısta 600.000 franga düşmüştür. 1949 mayısında bu miktar 480.000 frank idi. Bu yılın ilk beş ayında ihracat ceman 3.240.000 franktır. 1949 ocak - mayıs devresinde bu miktar 2.770.000 frank idi.
Son ay sarfında ihraactın azalmasına sebep, Almanya, Belçika ve A-merikaya daha az miktarda satış yapılmasıdır. Almajıyaya sstış nisanda 226.000 den mayısta 61,000 franga, Belçikaya satış 22.700 den 15,500 e Amerikaya satış iae 36.800 den 19.20ü e düşmüştür. İsviçre çikolatasının başlıca alıcısı olan İtalyaya 343.000 frank, Avusturyaya ise 10,400 frank kıymetinde çikolata satılmıştır. Bu rakamlar nisan ayı rakamlarının hemen hemen aynıdır. Sadece Fransaya yapılan satış artmış, ve 59,700 iken 78,200 franga çıkmıştır.
Ankara 10 (A.A.) — Haber aldığımıza göre, Merkez Bankasının tanzim ettiği haftalık altın vaziyetlerinde, dahilde ve hariçteki altın mevcudumuz 24 haziranda 133,0 ve 1 temmuz tarihinde ise 122,8 ton olarak gösterilmektedir.
Aradaki farkı teşkil eden 10,2 tonluk azalış son günlerde İngiltere’nin lehimize tanıdığı 8 milyon dolarlık tiraj hakkının istimalini temin için Merkez Bankasınca tevessül olunan röpor muamelelerinden tevellüt etmiştir.
Ay sonunda İngiltere ile olan ticaret muvazenemizin göstereceği a-çık bu memleketin lehimize tanıdığı tiraj haklarıyle mahsup edilecek ve bu mahsup nispetinde altınımız serbest bırakılacaktır.
Amerikan suni
izmirde karaya oturan İtalyan vapuru
tzimr 10 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Maselli adındaki Italyan vapuru Ragıp Paşa Dalyanı yanındaki kumsala oturdu. Kurtarılmasına çalışılıyor.
Pamuk Kooperatifleri Birliğinin Fransaya yaptığı pamuk taahhüdü
İzmir 10 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) —> Pamuk Kooperatifleri Birliğinin Fransaya ucuz fiyatlarla alivre pamuk taahhütlerine giriştiği ve bu yüzden borsada fiyatların düşmesine sebep okluğu iddia edilmiştir. Kooperatifler Yönetim Kurulu bir ay önce alivre fiyatı 190 kuruş iken bu fiyatın Üstünde birkaç yüz tonluk bir partinin bu fiyattan daha müsait gartlar altında satıldığını ifade ederek 10 bin tonluk bir muamele yapan müessese için bunun ehemmiyet taşımadığını belirtmektedir.
Ne'v-York (Hususî) — Suni ipek ipliği için talepler yüksek bir şekilde devam etmektedir. Büyük müstahsillerin bütün temmuz İstihsali satılmıştır. Talep, arzı aşmakta ve daima yeni müşteriler zuhur etmektedir. Talebin fazlalığına elbise ticareti sebep olmaktadır. Suni ipek müstahsilleri 1950 mevsiminden çok limitlidirler. Müstahsiller, yabancı memleket taleplerinin de çok artttığını söylemektedirler. İhracat biraz artmıştır. Diğer taraftan, bazı müstahsiller de, Almanya, İtalya ve Japonyada istihsalin yeniden canlanması doiayısiyle bazı fiyat çarpışmaları olacağım söylemektedirler. Müstahsiller, dünya piyasalarında fiyat rekabetiyle başa çıkamıyacaklarını anladıkların-dan, kaliteyi yükseltmek yoluna gitmektedirler.
Suni ipek ipliği için yerli talepler çok kuvvetlidir, »iller, kalitenin
yerli ipliği tercih etmektedirler, vuaturya, Almanya, ponya İstihsallerini lar. Bu memleketler ihracatçılar mevkiini
diler. Almanya, 1948 yılına nazaran istihsalini 621 2 arttırmış, ve 1937 den 1944 e kadar İşgal ettiği “en çok suni ipek ipliği istihsal eden memleket,, Unvanını eldo etmiştir.
Amerikalı müstah-değlşmemesl İçin A-İtalya ve Ja-
arttırmaktadır-1949 da başlıca işgal etmekte.v-
1 temmuzdan beri şehrimizde bulunan Gümrük ve Tekel Bakam Nuri Özsan dün bir basın toplantısı yapmış ve gazetecilere şu izahatı vermljtirj “Bir hafta içinde gerek Tekel ve gerek Gümrük idaresine ait tesis ve daireleri gördüm, temaslar yaptım.
Çeşitli mevzuları bir bünyede toplayan bu gibi idarelerin bütün işlerini kısa zamanda ve acele olarak ıslah etmeğe İmkân olmadığını takdir eder, siniz. Bu İtibarla tetkik ve şahsi müşahedelerle yapılacak işleri kısa ve uzun vâdeli olmak üzere iki kısımda mütalâa eden bir çalışma plânı üzerinde icap eden hazırlıkları yapmak gayesiyle gerekli tedbirleri almış bulunuyoruz.
Tasarruf tedbirlerimizde istihsali uğraşmak gayesinde değilim. İş 1-caplnnnın telkin ettiği zaruretlerle yeniden hizmet ve maksatlarla yapılacak ayarlamaların ve Ahenkli çalışmaların beklenilen ve istenilenden fazla tasarruflar temin edeceği ü-ümidlni taşıyorum. Câri bütçe içinde yapılabilecek tasarrufu her bakanlık kendi mevzuatı dahilinde tetkik etti. Benim bakanlığımda ilk ka. lemde 1 milyon 800.000 lira tasarruf yapılabilecektir. Bunun cetvelini Maliye Bakanlığına verdik.
Evvelâ köylü sigarasının fiatlerini indirmeye çalıştık. Fakat Hükümet önce şeker ve ekmek fiatlerini indirmeyi tercih etti. Köylü sigarasının flati indirildiği takdirde bütçeye 20 milyon liraya malolacaktır. Bu hususta yakında bir karar verilecektir.
Sigaraların tip ve ambalajlarım değiştirmeyi düşünüyoruz. Sigara paketlerimiz tütünümüzün vasfını muhafaza edememektedir. Sürgülü kutular makinelerde yapılmakta olduğundan daha da ucuza maletmek-teyiz. Tekel Genel Müdürü ile bir müdürler toplantısı yaptık ve bir komisyon teşkil ettik. Komisyon hangi maddelerin tamamen, hangilerinin de kısmen Tekelin dışında bırakılmalarının mümkün olacağını bir rapor halinde tesbit edip Bakanlığa bildirecektir. Bu arada kibriti de Tekelden çıkarmayı düşünüyoruz. Bakanlığımıza muhtelif müracaaller vardır.
Maltepe sigara fabrikasına 25 milyon lira sarfedilecektır. Hükümetimiz tasarrufu ön plâna aldığı İçip bu hususta bir karar verilecektir.
Alman tütün piyasasını kaybetmek hususunda pek bedbin reğiliz. Mamafih Amerikan işgalinde bulunan Almanya, Virginia tütününe alışmaktadır. Bir Alman sermayedarı ile ortak olarak sigara yapmak hususunda bir anlaşma imza ettik. Frank-furttaki bu sigara fabrikası sırf Türk tütününden sigara imal edecek, tir. Tütün müstahsilinden kesilen %5 ler iade edilmiyecektlr. Destekleme mlıbayaası bu para ile yapılmaktadır, Ağustos ayında Ankarada bir toplantı yapıp tütün müstahsilini koruyacak bir müessese kuracağız. Yalnız bu f£5 gelecek senelerde azal-
baltalıyacak kısır, yarım çarelerle tılabilir. Dış seferlerde çalışan Türk gemileri İle memlekete gelecek yolcuların gümrük muayenelerinin vapurda yapılmasını mahzburlu gördük. Şimdiki şekil gene devanı edecektir.” Tekel Genel Müdürünün değiştirilip deglştirllmiyeceği hakkında sorulan suale Bakan şu cevabı vermiştir: •
“Genel Müdür Hâdi Hüsmenin değiştirilmesini düşünmüyorum.”
Nuri Özsan dün akşam ekspresle Ankaraya dönmüştür.
Almanyada yabancı
Amerika kredi durumu
VVashington (Hususi) — Ticaret Bakanlığının bildirdiğine göre, Amerikan net kredi temin etme durumu 1948 e nazaran 1,000 milyon dolar artmıştır.
Dış memleketlerde Amerikan en-vestmanı 1,5000 milyon dolar artıp 32.816 milyon dolar olmuştur. Başka memleketlerin Amerikadaki hesapları ise 500 milyon dolar artmış ve 17.640 milyon dolara yükselmiştir.
Dış memleketlerdeki hususi paralarda 900 milyon dolar, hükûınet istikrazında ise 600 milyon dolarlık artış mevcuttur.
sermaye
Bonn (Hususi) — iyi haber alan bir müttefik resmi memurunun bildirdiğine göre, Müttefikler Yüksek Komiserlerinin toplantısının neticesi olarak, Almanyadaki yabancı sermayenin üzerindeki moratoryoml&nn yavaş yavaş kaldırılmasına karar ve- . rilmiştir. Komiserler “bu kanşık ve çetin meseleyi halletmekte ileri hamleler göstermişlerdir” fakat henüz ortada “kati ve belli bir plân” mevcut değildir. Müttefik mütehassislan arasında daha başka konuşmalar yapılacaktır ve Alman mütehassislan sonradan bu müzakerelere iştirak ettirilecektir.
Almanyadaki yabancı sermayeleri, harbin sonundan beri moratoryom altında idi. Bu moratoryomun kaldırılması problemi, bir kaç seneden beri Müttefikler mütehassıslarını meşgul etmekte idi.
Düşünülecek en mühim noktaJar-dan biri de, Alman bankalannd&kl Alman marklarının ne kadarının başka dövizlere transfer edilebileceği meselesidir.
Yabancı bir sermayedar, Almanyada resmî fiyatla, yahut temin edebildiği en uygun fiyatla istediği miktarda Alman markı alabilir.
Bundan başka, harpten önceki Alman borçlarının yabancı dövizle nasıl ödeneceği meselesi de düşünülmesi gereken bir konudur. Bu borç için tahminler 1,000 milyon dolar ile 2000 milyon dolar arasındadır. Komiserlerin müzakere neticelerini bildiren ve diğer mevzuları da ihtiva eden bir resmî tebliğ neşredilecektir.
Müzakerelerden sonra neşredilen bir resmî tebliğin bildirdiğine göre, Yüksek Komiserler “esas itibariyle, harbin sonundan beri Almanyadaki yabancı sermayeler üzerinde olan tahdidatın kaldırılması meselesini prensip olarak” kabul etmişlerdir. Yüksek Komisyonun mail müşavirleri, Federal Hükümetin mümessilleri ile kabul edilecek olan usul üzerinde konuşacaklardır.”
Müttefik mahfillere göre. Birleşik Amerika mütedavil para üzerindeki tahdlatın artmasını înglltereden daha fazla arzu etmektedir.
Î0/V///I950 Pozarfesi
Borsalarda vaziyet
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
İstanbul Borsası
Devlet Tahvilleri
Nevv-York Borsası
Kapanış
Bugün
İstanbul
Altınlar
Eııltl Kur
Adana Ticaret Borsası
Müdafaa
Londra Borsası
Trabzon Ticaret Borsası
En aşağı En yukarı
Tiftik
Zürich Borsası (Serbest)
Eskişehir Ticaret Borsası
Adana
İsviçre Frangı
İstikra*» lotikrn r.ı Müdafaa
Paınuu
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
20/31 18/21
Gümüş Gr Plâtln ”
İzmir
Bradford Piyasası
Çekirdeksiz Üziım piyasası hafta bayında biraz Utekh ve hareketli açılmış ve yükselme istidadı göstermiştir. Alâkalılar dış memleketlere bazı satışlar olduğunu kabul etmekle beraber bugünkü fi-at seviyesinde kalmak partiyle mubayaaya girişebileceklerini beyan etmişlerdir. Pamuk Üzerine alivre avanah ve avans-sız satışlar devam etmiştir.
Ticaret Borsasında fındık Halleri gerileme kaydetmiştir Diğer maddelerin durumunda kayda değer bir şey görülmemiştir.
Pamuk (Kantarı=Talları) Aahmouni Kına elyafh F/G Karnak Usun elyaflı F/G.
Ticaret Borsasında pamuk fiatleri aym «eviyeyi muhafaza etmektedir.
UMl Kalkınma
Uaüm çekirdekti» No.9 incir A fioriıl No. S....
" B sarisi No. 108 Akala i ...............
Akala II •••««•
Akala m .........
veril .....
yağı (rafine) ... çekirdeği ........
Gümüş, Plâtin
Gününde Borsada muamelesi Leşçil edilmemiş tahvilat vo eshamın ar*
Ulopicr» göre taayj'Un eden takribi piyasa değerleri.
İskenderiye Borsası
Bivas-hlraurum £
•• •• u.-vu
Demiryolu t
28.5.1950
Burumu
Türk Lirası .......
Dolar •••■••••••••»••• Sterllng ..........
Fransız Frangı
Kambiyo, Saham ve Tahvilât Boraa-sında da devlet (alı\İlleri, şirket hlaae senetleri üzerine az muamele olmuştur. Altın fiatlerindek! yükseliş devam etmektedir. Dün külçe altın flati, hafta sonuna nazaran ilerlemiştir.
Buğday yumuşak ....
Buğday sert Arpa
Müdol&a £ •,«•••*• Demiryolu IV Demiryolu V ........ 1049 ıkramiyell ... Diğerleri Demiryolu VI ......
Kapanıp
7,8450
Külçe TerU Gr
Külçe Drgussa
Cumhuriyet
HtefjELC
Hamil .......
Gulden ......
lng)llz ....
Fransız kok
Napoienn iij
İsviçre ....
New.Turlc’tn ı onsui i 35
Ikrnmlyell tahviller 1933 Ergani ............
193b ikramiyen ........
Milli 1941
1941
1/2
Sterlin# ......
Dolar .......
F r Frangı
İsviçre Fr ...
Belç. Fr.......
İsveç Kr........
Florıp ......... Liret .........
Drahmi ........ Escoudoa ....
Bugün
Lira
5.25
5 29
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası 113 M 20.20
Anadolu D.Y Tertip A/B. 112 50 UL-
II II •» — —
»» ’• 69 —
•• M MUmes. Bonot. •• • W V 64- 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankası 123 - 120.25
Türkiye İş Bankası 8ü.— —'
Türk Ticaret Bankası w.... 5 — 5.-
ArHİHl) Çlnicnlo ••••••••eeeeoee 15.25 16.75
Şark Değirmencilik 23.25 23.50
Milli Reasürans 16.25
Ecnebi Tahviller
M mır Kredi Fontılve 1P03
Bugün Eski Kapanış
Hubııbntı
Buğday yumuşak (Tüc.) 28 30 2«.30
Buğday ofis 29 50 20.
Arpa yemlik (dökme) — 18.10
Mısır san (çuvalı) 10.10
Faeulya tombul — 26.—
F&eulya Cali sert — 28.—
Kuşyeml — 37.50
Mercimek kırmızı kabuk. — 45.—
Mercimek yeşil — 18.-
Nohut natürel
tuğlı tulıumlar ı
Ayçiçeği tohumu 26.— 25.50
lOİlUmU ••••««»••eeeaaeeea 38.— 40.—
Kcn(Hr •(eeaeeee»aeeea 34.—
SUfl/ım 65.—
Yer fıstığı kabuklu 85.— 82.-
Kuru Meyv(dur ı 2 1 1
Fındık (kabuklu sivri) ... 04.—
Fandık (iç tombul) 178.—
Ceviz (kabuklu) —
Ceviz (îç natüral)
lİMkıımn Hara Maddeleri! 823.-
iiftılt (ana mal) 310.—
TlftiK (Na-türcl) 330.— 325.—
Yapak Trakya (Kırkım; 235.— 222.—
Hum derileri
Sığır salamura (kasap) Kİ. 155,— 140.—
K«ıçi tuzlu kuru kilosu ... 170.— 160.—
Koyun hava kurusu kilosu 175.-
Nebati luğlnrı Zeytinyağı (E.E. tenekeli) 213.— 180.—
Susamyağı (P.af. sıra)
Ayçiçeği (Rafine çıplak) £20,— av 134.—
Fındık yağı (Çürük) ..... 135.—
FINDIK
aı randımana kabuklu tombul .. b) îç sıra kontroUü
Pamuk Akala i 180.-
Pamuk Akala 11 160.— 160.—
Pamuk Akala III — —
Pamuk yeril t 155.— 145.—
Pamuk yeril IL •eaee»
Son
Kapanış
Dün Esid kur
Hll K (J > (ÖUljdl — Sflnt)
Sert Kış mahsulü No, 2 - — 288.-
Kırmızı ” *’ No. 2 — 251—
Panııık Mıddllng (LıbroM=Sont) 33. M
i eiYinıus •«•••••••••••••••*«(••«•••••• 33.75
Ekim 33.30 32.25
Aralık 33.34 32.25
liftik ıLlbroâi = Sont) ••••(•
l CkSflLJI 1 . • • — —
Fındık (Libresi—Sent) *.•••»•••••••••
Kabuklu yerli İri 23.- 22.50
” orta 22.60 21—
Levanı İç İthal malı 36.- 86—
Ekstra iri iç ithal malı ......... 44.— 40.—
Kuru üaüm (LlbrcHİ=Bont) ......
Thompson çeklrdoksls «cçme ... U 1/4 U V4
Keten tohumu (Buşoll=Dolar) ...
Minncapolln 3.22 8.58
Kalay ( Libreni—Sent) 38.87 76.87
Levha-teneko (100 hbrs dolar) 7.30 7.30 |
Keten tuhunuı (Toııu=SterHng) boıııhfiy «••••••••••(••••••••••••••••••>• 65.-
Kalküts 63.50
Yer fıatığı Hindistan — «4.-
iyi mal (Libre»l=Flyat) Sıra mab *’
Anadolu ” “
Trakya "

’Cm»' «t •
Sayfa 6
H Temmuz 1950
Tunceli İlinden
yaz sayısı çıktı
L
A
R
YEN
Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
8 — İsteklilerin tekli! mektuplarını eksiltme günü olan 1.8. 1950 salı günü saat 14 te alındı karşılığında Eksiltme Komisyonu Reisliğine vermeleri lâztmdır.
2 — Keşif tutarı 48166.78 liradır.
3 — Eksiltme 1.8.1950 salı günü saat 15 te Tunceli ili Bayındırlık Müdürlüğü odasında kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
1 — Eksiltmeye konulan iş Tunceli ilinde Pertek İlçesi İlkokul inşaatıdır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Tunceli Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
OKUYUCULARINA
RA DAGITIYO
Büyük hediyelerimizden bazılarının listesi
V
J
MERCEDES - BENZ marka binek otomobili
Ahmet Veli Menger Müessesesinden
2 adet (JAWA) ve (CZ) marka motosiklet
Mehmet Kavala Müessesesinden
SWISSAIR uçaklariyle bir kişiye İstanbul -Zürich seyahati ve 1 adet buz dolabı
on beş gün ikamet
1 adet BEAUTY marka çamaşır makinesi
Müessesesinden
4 a d e t (SCHAUB) marka radyo
Müessesesinden
2 adet (Minerva) el ve ayak dikiş makinesi
Kavala Müessesesinden
1 adet (Martin 40) takma deniz motörü
T. A. Ş. Müessesesinden
A
i

Halil Naci Mıhçıoğlu
Adem Karadağ
Mehmet
Ege Petrol
• •
• •
Altınşehirde köşebaşı 600 m . bir villalık arsa
Allınevler Kol. Ş. Müessesesirıden
2 adet Opema ve Flexaret marka fotoğraf Ma.
Mehmet Kavala Müessesesinderı
2 adet (HOOVER) marka elektrik süpürgesi
Nafaş Ticaret T. A. Ş. Müessesesinden
3 kişiye onar bin liralık kaza sigortası
Doğan Sigorta Şirketinden
Diğer hediyelerimizin tam listesini ve müsabakamız hakkındaki tafsilâtı yarından itibaren bu sayfamızda okuyunuz!
N.E.P. PIRAEUS SHIPPING Co., Pıraeus
Yarın limanımıza gelmesi
beklenen
T I N O S vapuru
TRİESTE ve VENEDİK
için eşya yükliyecektir.
DEUTSCHE LEVANTE-UNIE, Hamburg
Halen limanımızda bulunan
MARTHA RUSS vapuru İSKENDERİYE - ANVERS -ROTTERDAM, HAMBURG ve BREMEN için eşya yüklemektedir.
LAURO, NAPOLİ
Yarın limanımıza gelmesi beklenen
İstanbul
P A L I Z Z I vapuru
PİRE - MARSİLYA -CENOVA
için DOĞRU POSTA eşya yükliyecektir.
M fl R İ T İ M
İzmir
Hovagimyan Han Telefon: 40568
Atatürk caddesi 126 Telefon; 59 - 56
İLAN
1 _ Hâ-şimî Üıdtln Kırallığı Hükümeti. BİRİNCİ gününden itibaren, 35 numaralı ve edilmiş olan Ürdün Nakdi Kanununun 2 ve 3
1950 TEMMUZUN 1949 yeniden tadil ___ _ ve 4 ve 5 ve 11 ve
12 ve 16 maddelerine istinaden, ve 13 4,1/4108 No. h 5 6 1950 tarihli Yüksek Bakanlar Meclisinin kararma binaen bir Filistin lirasına müsavi ve vahidi kıyasi olarak yeni Ürdün Nakdi bir Ürdün Dinarı olacağını ilân etmektedir. Şimdilik Ürdün Kırallı-ğında mütedavii olan Filistin Nakdi 1950 ağustosunun 31 inci gününün sonuna kadar kanuni nakd olarak kalacaktır. Bu tarihten sonra Hâşimi Ürdün Kırallığında bulunan bankalar yalnız tahsi-lât suretiyle kabul etmektedir. Değiştirme ise, Ammanda Ürdün Nakdi Meclisinin muvafakatına bağlı bulunacaktır.
2 — Filistin Bankanot veya maden parasına malik olan, ve onlan Ürdün bankanotlar ve maden parasiyle değiştirmek isteyen herhangi bir insan, Ürdün 35 numaralı ve 1949 tarihli tadil edilmiş olan Nakdi Kanunun 16 ncı maddesine istinaden, 1950 temmuzunun birinci gününden itibaren 1950 ağustosunun sonuna kadar bu değiştirme hakkına maliktir. Değiştirme bu şekilde olabilir: Filistin parası herhangi Hâşimi Ürdün Kırallığı bankalarından birine teslim edilmesiyle, veya başka memleketlerde ecnebi parasıyle alış veriş hakkını haiz olan en yakın bankaya teslim etmesiyle olabilecektir. Böyle bir banka bu parayı Am-manda Filistin Nakdi Meclisinin vekilleri yapmış olduğu tertip ve tedbirleri Üzerine Hâşimi Ürdün Kıratlığında bulunan ajantala-nna gönderir. Filistin parası herkesten bankaya göndermesini caiz değiştir, ve gönderildiği takdirde kabul edilmiyecektir. Her hangi başka malûmat, ecnebi parasıyle alış veriş hakkım haiz olan bir bankadan istenebilir.
3 — Hâşimi Ürdün Kıratlığında teamülde bulunan bütün bankanot ve madeni paralar tadil edilmiş olan Nakdi Kanunun 35 numaralı ve 1949 tarihli, 14 ve 28 maddelerine istinaden 1950 eylülünün birinci gününden itibaren gayri kanuni addedilecektir
P. T. T. Genel Müdürlüğünden
1 — Telefon şebekesi ihtiyacı için idari şartnameye ilişkin fenni şartnamesine göre iki cins ccm’an 26750 kilo tel halat kapalı zarfla eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Muhammen bedeli 40125, geçici teminatı 3009,38 lira olup eksiltmesi 19-7-1950 çarşamba günü saat 16 da Ankarada P.T.T. Genel Müdürlüğü binasındaki Fen Dairesi Başkanlığın-
müteşekkil Satınalma Komisyonunda, yapılacaktır.
3 — İstekliler geçici teminat makbuz veya banka mektubu kanuni vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zarflarını o gün saat e kadar mezkûr Komisyona vereceklerdir. (Postada vâki ola-
cak gecikmeler kabul olunmazı.
4 — Şartnameler Ankarada P.T.T. Emlâk ve Levazım Müdürlüğünden, lstanbulda Yeni Valde Hanında P.T.T. Umumi „cpo Muhasipliğinden bedelsiz olarak verilecektir. (8847)
da
ile
15
Jilet sanayiinde bir hârika!
Hakikî Amerikan mamulâtı ve Premium çeliğinden mamul ve her iki tarafı
Tıraş bıçakları piyasaya çıktı! THE STANDARD BLADE Co., Inc.
Nevv-York, N. Y. U. S. A.
Türkiye Mümessilliği : Marpuççular, Sahuncııhan Caddesi, No. 53/55 Telgraf : NUTERMA Telefon : 23835 P. K. 381 İSTANBUL
G
F
1
ü
A
Z E L
Y D A
A N L
V
L
E
I
ÇIKAR
ORÎENTE ESPRESSO
Mukaddes Yıl münasebetiyle İSTANBUL - ROMA arasında 'DC3' uçakları vasıtasiyle ve istisnaî fiyatlarla seyahat tertip etmektedir. G I D I Ş - G E L İ Ş : 4 6 3 Li
Seyahatin devamı : 6 saat
Istan buldan hareket : Her Çarşamba saat 10 da Romadan dönüş : Her Salı günü Fazla tafsilât için aşağıdaki adrese müracat ediniz :
Galata, Eski Gümrük sokak No. 40, Emek Han
Telefon : 41943
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre 3612.51 kuruş geçici teminat vermeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin 1950 yılına ait ticaret odalarından alacakları belgeleri vermeleri şarttır.
7 — İsteklilerin bu İşin teknik öneminde en az 50.000 Ura tutarında bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden — tatil günleri hariç — en az üç gün evvel ^ızı ile Tunceli iline başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
Devlet Orman işletmesi
Gerede Müdürlüğünden:
1 — İşletmemiz Geylkgölü Bölgesi Esentepe istif yerinde mevcut 1333 adede denk 139,941 metreküp köknar keresteleri 26/6/1950 tarihinden itibaren 18 gün süre ile üç parti halinde, açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 14/7/1950 tarihine tesadüf eden cuma günü saat 15 te Gerede işletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpün tahminî bedeli 97 lira 50 kuruştur. Her parti için % 7,5 hesabı ile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankara'da Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara, İstanbul, Bolu Devlet Orman İşletme Müdürlükleri ile Gerede Belediye Başkanlığında ve İşletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte komisyona müracaatları. (8945)
İLAN
Eskişehir Valiliğinden :
1 — Eskişehir Vilâyetinde Güllük Mahallesinde yaptırılacak ilkokul olup keşif bedeli (105.689) lira (25) kuruştur.
2 — Bu işe ait şartname ve evrak şunlardır:
î 1 a)
b)
c)
d)
e)
Eksiltme şartnamesi, Mukavele projesi, Bayındırlık işleri genel şartnamesi. Yapı işleri umumi fenni şartnamesi, Metraj, fiyat bordrosu, keşif hulâsası, proje vesair ilişikleri. Bu evrak bedelsiz olarak Eskişehir dürlüğünde görülebilir.
3 — Eksiltme 20.7.1950 gününe rastlayan saat 15.30 da Eskişehir Hükümet Konağında Komisyonca yapılacaktır.
4 — Eksiltme kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
5 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin:
a)
w
Bayındırlık Mü-
perşembe günü toplanan Daimî
b)

C)
7926 lira 69 kuruşluk geçici teminat vermesi.
En az bir defada bu işe benzer 50.000 liralık bir bina İşi taahhüt ve başardığına veya denetlediğine dair bonservis ibraz ederek eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel bir dilekçe ile 11 Bayındırlık Müdürlüğüne müracaat ederek alacağı bu eksiltmeye ait girme vesikası ibraz etmesi şarttır.
Yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis olan istekli-
BLUE
Gillette blades
Yine Yakup Ahmet Tör ♦ Osman zım ♦ Saygın
Çocuk ★ f eleri
eıı tanınmış imzalar : Kadri + Falih Rıfkı + Haıııdi ♦ Vedat Nedim Cahit Tanyol ♦ Ziya 4 Prof. Dr. Şükrü Hâ-Nabit Sırrı ♦ Dr. Rauf
♦ Muhtar Körükçü Sağlık it Moda sahi-ir Karikatürler ir
T ercümeler
100 sahife 100 kuruş
Zabıta Memuru Alınacak
Ankara Belediye Başkanlığından :
1 — Belediyemiz zabıtası teşkilât kadrosunda açık bulunan 20 şer Ura kadro maaşlı zabıta memurluklarına aşağıda yazılı nitelikleri haiz olanlar arasından yarış sınan ile memur alınacaktır.
a)
b)
c)
c)
d)
e)
f)
Belediye Memur ve Hizmetleri Tüzüğünün 3 üncü maddesinde yazılı nitelikleri haiz olmak, En az ortaokul mezunu bulunmak,
Fiili askerlik ödevini yapmış ihtiyata kayıt olunmuş bulunmak,
30 yaşından yukarı yaşta olmamak.
Boyu bir metre yetmiş santimden aşağı olmamak,
Fena hallerle tanınmış bulunmamak, Namus ve haysiyeti muhil bir mamak,
g) Ecnebi kız veya
h) Vücutça sağlam sağlık kurulunca
Bu şartları tevsik eden belgeler ibraz edilmedikçe talipler sınava kabul edilmezler.
suçla mahkûm edilmiş ol-
kadınla evli
veya yaşar bulunmamak.
teşekküllü bir hastahsıne
olduğu tam muayene neticesinde sabit olmak.
2 — Yukarıda yazılı şartları haiz bulunanların en geç 15.7.1950 cumartesi günü saat 13 e kadar dilekçelerine bağlıyacakları kimlik belgesi, askerlik terhis tezkeresi, bitirdiği okul diploması, aşı kâğıdı, hâl tercümesi, 9x12 eb’adında iöıt adet fotoğrafları ile birlikte Ankara Belediye Başkanlığına başvurmaları ve 20.7.1950 çarşamba günü saat 9 da sınavları yapılmak üzere Ankara Halkevi kitaplığında hazır bulunmaları ilân olunur.
NOT: Belediye zabıta memurluğu için şimdiye kadar müracaat etmiş olup da dilekçeleri intizarda bekliyenler arasından yukarıdaki şartları haiz olanların işbu İlânımız üzerine tekrar dilekçe ile müracaatları zaruridir. (9230)
lerin iş taahhüt ettiklerine dair vesika ibraz edememeleri halinde diploma suretleriyle bu işi başaracak mali durumda bulunduklarını banka referansiyie tevsik etmeleri kâfidir.
6 — Teklif mektupları yukarıda 3 üncü maddcue yazılı saatten bir saat evveline kadar getirilerek Eksiltme Komisyonu Reisliğine makbuz karşılığında verilecektir.
Posta ile gönderilecek mektupların nihayet üçüncü maddede yazılı saate kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühür mumu ile İyice kapatılmış bulunması lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
Gillette
Bir GULETTE Trn^ mokınosındo Movî GILLETTE bıçoğını kullondığmızdo. dunyonın en mükemmel sisteminden istifade olursunuz. GILLETTE
Tro$ mokmo ve bıçoklorı. biri diğeri için yopılmıjlır Değeri bıroz yûLsek olabilir, fokoi daho uzun mudde» doyonır.
1 TUTUM B ANKASI 1 ’. A. 0. 1
1 9 Temmuz 1950 tarihinde Tutum Bankası 1
1 İdare Merkezinde Beyoğlu Altıncı Noteri Ferit 1
1 Yasanın huzuriyle yapılan Tasarruf Mevduatı 1
I Hesapları ikramiye keşidesinde kazanan 1
ll n ü moralar:
1 1000 LİKA KAZANAN
I İkramiye No. Hesabın bulunduğu yer Hesap No. 1
| 27246 MERKEZ 1189 I
1 500 LİRA KAZANAN
1 ikramiye No. Hesabın bulunduğu yer Hesap No. 1
1 00754, İZMİR 23 I
I 04273 İSTANBUL 45210 I
| 06709 İZMİR 15408 I
H 13195 MERKEZ 539 I
I 24699 MERKEZ 876 1
H 29032 MERKEZ 973 1
50 Lira kazançtı Hesabın bulunduğu yer Hesap No. 1
I 02960 . İZMİR 97 I
U 04449 İZMİR 15409 I
M 04866 İZMİR 18 I
H 10461 MERKEZ 539 I
n 11277 MERKEZ 539 1
H 12207 MERKEZ 539 1
I 11056 MERKEZ 539 I
1 14332 MERKEZ 539 I
1 17072 MERKEZ 309 I
S 21492 MERKEZ 507 I
H 26814 MERKEZ 1242 I
B 32233 MERKEZ 1238 1
I 33292 MERKEZ 151 I
I 34880 MERKEZ S26
| 35026 MERKEZ 826 I
E 35423 MERKEZ 508 I
1 37013 MERKEZ 503 I
B 37256 MERKEZ 787 I
H 37978 MERKEZ 1241 I
B 39014 MERKEZ 1384 |
PATATES ALINACAK
i
i
i
Ereğli Kömürleri İşletmesi
Genel Müdürlüğünden :
Kapalı zarfla 250 ton patates satın alınacaktır. Şartname:
Zonguldak’ta: Ereğli Kömürleri İşletmesi Ticaret Grupu Müdürlüğünden
Ankara’da : Etibank Genel Müdürlüğünden
İstanbul’da : Etibank İstanbul Şubesi Müdürlüğünden Fatsa, Ordu, Adapazarı ticaret odası başkanlıklarından alınabilir.
Eksiltme 26 temmuz 1950 çarşamba günü saat 16 da yapılacağından numuneleriyle birlikte teklif mektubunu havi zarfların en geç eksiltme günü saat 15 e kadar işletmemiz başkâtipliğine verilmiş olması lâzımdır.
Eksiltmeye gireceklerin isteyecekleri fiyatın % 7.5 u nispetinde teminat akçesi vermeleri şarttır.
Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı İtibara alınmaz. İşletme idaresi ihaleyi dilediğine kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (9156)
‘ -


Comments (0)