13 Aralık 1949
Salı
*
SİYASÎ
İKTİSADÎ
Sayı 13
10 Kuruş
JL«
AB
1
J
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8
Posta Kutusu 2100 - Beyoğlu
Abone: Türkiye için seneliği 3(
altı aylığı 17, Üç aylığı 9 liradır Hariç memleketler iki mislidir
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
»sis eden; HABİB EDİB TÖREHAN
hânlar: 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiç bir mes'ullyet kabul edilmez
Telefon - 44756 . 44757 Santral
Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
Bir Sovyet taarruzu halinde
Meclisin dünkü toplantısında
İÇ SAYFALARDA
POLİTİKA
- 12/XII/1949 -
AMERİKAN radyosunun if-şaatçıbaşısı Drew Pear-son’a göre, Bidault kabinesi, bir ay sonra düşecektir.
İş başına gelebilmesi tam dört hafta devam etmiş bir buhrandan sonra kabil olan bir hükümetin iki av sonra düşmesi, Fransız parlâmento teamüllerine uygun bir haldir. Bir yandan partilerin çokluğu, bir yandan da programlan arasında bazan pek az farklar olmakla beraber seçmenlerine karşı giriştikleri taahhütleri behemehal tutmak üzere hepsinin pazarlığa yanaşması, koalisyon kabineleri usulünü âdeta bir emri tabiî haline getirmiştir. Bu sebeple Fransa, sağ cenah koalisyonu - merkez koalisyonu - sol cenah koalisyonu gibi kabine şekillerine, öteden beri alışıktır.
Netekim, Bidault kabinesi de, tıpkı kendinden önceki gibi bir koalisyon kabinesidir. Yalnız, ötekinin başında bir radikal-sos-yalist olmasuıa mukabil, bunun başında M. R. P.’nin lideri vardır. Yoksa, her ikisinin de dayandıkları ekseriyet, aynıdır: Merkez partileri!
Bidault, kendini tutmakta olan partilere ne kabul ettirebildiyse, bütçenin geçmesi hatırı için kabul ettirdi. Ayrıca, bazı devletçi kararlara radikalleri, liberal mahiyetteki kararlara da sosyalistleri razı ederek iş gördü. Halbuki, Sosyalist Partisi mensuplarından birçoğu, kendi parlâmento gruplarının yatmasına ve buna çok radikaller de, mento gruplannm
kararlan kabul etmesine muarız bulunmaktadır. Hem de. şiddetle...
Görülüyor ki, Bidault kabinesi. sadece teşekkülü anında değil, icrayı hükümet ederken de her adımda bir pazarlık açmak zaafından kui'tulamamıştır. Üstelik, hükümeti destekliyen partiler arasındaki pazarlık bir yana. bu partilerden her birinin aynca kendi içinde, mevcut hükümeti tutmak veya tutmamak meselesi, şiddetli mücadelelere yol açmaktadır.
Bunu geçenlerde, radikal sosyalistlerin kongresinde Herriot ile Daladier arasında gördüğümüz gibi, bu sefer de Sosyalist Partisinin bugün açılmakta olan kongresinde müşahede etmekliğimiz kabil olacaktır. Çünkü aldığımız haberlere göre, bu partinin teşkilâtı arasında, Parlâmento Grupu ve Genel Kurul tarafından takip edilegelen hattı üzerinde bariz mevcuttur.
liberalizme mukabil bir-kendi parlâ-bazı devletçi
politika bir ikilik
İktidar ortaklarının böyle bir durumda olmasına mukabil, Bi-dault’nun kendisiyle partisi daha parlak bir durumda değillerdir. Çünkü yeni seçimlere gidildiği takdirde, bundan hem sosyalistler, hem radikal sosyalistler istifade edecek, fakat M. R. P., hem bu ortaklarına, hem de De Gaulle’e birçok yerler kaptıracaktır.
Zaten Bidault, bir bütçe çıkarma kabinesi kurmuştur. Bunda da menfaatleri olan ortaklarının yardımlarını görmüştür.
Bütçe işi bittikten sonra, gerek sosyalistler, gerek radikaller, belki de yeni hükümeti kendileri teşkil etmek üzere, yardımlarını çekeceklerdir, lardan hiçbirisi tek ne kuramıyacağına tak parti arasında, tükenmez pazarlık başlıyacaktır.
Hakikat şudur ki. bugünkü Fransız meclisi, eskimiştir. Onun için, yeni seçimlere gitmek lüzumu, kendini ergeç kabul ettirecektir. Zaten, merkez koalisyonuna hâlen dahil bulunan bu üç büyük partinin kendi teşkilâtları içinde başgösteren ihtilâflar da, suçu öteki ortakların üstüne atıp yeni seçim parolalarını hazırlamak içindir. Fransız parlâmento hayatında, teşriî devrenin başında, koalisyonlar kolaydır. Fakat devre sonunda, herkes, işleri kendi tarafına çekmek, binaenaleyh ortaklığı bozmak, seçmenlerine karşı mesuliyetten kurtulmak mecburiyetindedir.
Bugün işte, bu hale şahit olmaktayız. r
Fakat bun-başına kabi-göre, üç örgene bitmez
★ ★ ★★
Kurulmakta olan Fransız
ordusunun mühim rolü
Almanyanın da yakın bir istikbalde silahlandırılması, Müttefik askerî şefleri tarafından tavsiye edilmektedir
Paris. (Hususi muhabirimiz Yusul
1. Mutlu bildiriyor) — Garbi Almanya nın Başbakanı Adcnauer’in fikrine go re. Fransız umumi efkârının Almany( meselesindeki düşünce vc kanaatler» tebellür etmektedir. Harbin ve harp ha zırllğmm Alman Milletini tiksindirdiği ni geçen gün Dusseldorfdaki nutkunda belirten Adcnauer. Almanynyı silâhsız landıran müttefiklerin şimdi bu ülkenin emniyetinden de mesul olduğunu hatır latmıştır. Adenauer Almanyanın silâh lanmuk istemediğini söylemekle beraber müttefiklere “bUi müdafaasız bı rakmnyın,, demiştir. Elbe ile Rlıin ara smda Amerikan» Fransız ve İngiliz bir ilklerine ihtiyaç olduğunu sarahatle belirten Adenaucr’in talep ettiği bu bir İlkleri nereden bulmalı sualini soran Amerikalılar, çare olarak Fransız or duşunun yeniden kurulmasında acele edilmesini istemektedirler. Şunu da ilâ ve etmek icabedcr ki. Alman Ordusunun yeniden meydana çıkmasını kabul etmektense büyük bir mesuliyet yüklenmeği tercih eden Fransa doğudan gelecek kuvvete karşı lngilterenin vc Brüksel Paktını imza eden diğer memleketlerin de yardımını beklediğini a-çıkca ifade ediyor.
Batı Almanyanın silâhlanmak niyetinde olmadığını açıkça söyleyip Batı umumi efkârının endişesini ortadan kaldırırken Adenauer Almanya ile Sovyet Rusya arasında bir karara varılması lâzım geldiğim de hissettiriyor ki boyleco komünist taarruzuna karşı bir blok kurmaya çalışan Garbi Avrupanın Almanyadan istifade edemiyecegini hissettirmektedir.
Fransa ve lngilteredeki siyasi mahfiller Adenaucr’in son beyanatından sonra sarih bir tavır takınmışlar vc rı resmî “Monde,, gazetesi müttefik kerî şeflerinin yakın bir gelecekte manyanın silâhlandırılmasın 1 dahi
şündüklerini belirtmekte bir beis görmemiştir.
Bu cereyanların çarpıştığı bir sırada»
I
vjCfiuraı ıvuonıu
I
Fransız yüksek komuta heyetindeki değişiklikler bilhassa dikkati çekmektedir. Fransız Kara Ordusu Kurmay Başkanlığına General Blanc’ın geçmesi, onun yerini General Choutcau’ııun alması ve bu iki generalin birer derece terfi ettirilmeleri ile General Kaenig’in Almanyadaki vazifesinden alınıp Afrika Kuvvetleri Genel Müfettişliğine tâyini ve Juin’in vazifeli vasi vc
landırılmaktadır. Bu tâyinlerin Pariste toplanan Müttefik Askerî Konferansından sonra vukubuluşu. Atlantik Paktı Stratejik organizasyonunun Fransaya yüklemek tasavvurunda olduğu büyük vazifelere muvazi telâkki edilmelidir. Bu tâyinler yapılırken muhtelif vesilelerle ortaya çıkan fikir aşırılıkları ve fikir birlikleri dikkatle nazara alınmıştır.
yaş haddine rağmen General Atlantik Paktı müdafaamı İle heyete tâyini ehemmiyetli sl-askeri bir hâdise olarak vasıf-
ya-as-Al-dü-
* • •
Atlantik Paktına dahil 12 memleketin Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanlanndan mürekkep Atlantik Müdafaa Komitosi, stratejik müdafaa plânının tasdiki hususunda görüşmok üzere, Pariste Bahriye Nezaretinde toplanmışlardı. Resimde: Toplantıda bulunanlardan bir grup (soldan sağa doğru). Rene Pleven, Fransız Savunma Bakanı; James Bruzo. Yardımlaşma Plânı Başkanı; A. V. Alexander. Ingiltere Savunma Bakanı; vo Louis Johnson, Amerika Savunma Bakanı görülmektedir.
Kibrisin
Kostof'un
akıbeti
idamı istendi
Avrupa Konseyine katılmamız hakkındaki tasarı görüşüldü
DIŞİŞLERİ BAKANI DİYOR Ki
”Anadolunun Avrupa siyasî ve İktisadî birlik hudutları içine girmesi, bizim için bellibaşlı bir hâdisedir”
tarihçesini konseyinin
fikri kıy-kaışı ko-
anladığı
Ankara, 12 (Hususî muhabirimizden) B.M Meclisinin bugünkü toplantısında Türkiyenin Avrupa Konseyi anlaşmasına katılması hakkındaki tasarı görüşülmüştür. Bu münasebetle Hariciye Vekilimiz, Avrupa Birliği fikrinin Bri-and’dnn bugüne kadarki yaptıktan sonra. Avrupa izahına geçerek demiştir ki:
“Avrupa Konseyine iştirak eden devletler muayyen bir medeniyet ve kültür mefhumu etrafında birlcşiyorlar. Gayeleri, muasır Avrupa milletlerinin rnüş-u rok malı olan manevî ve metleri, zararlı cereyanlara 1 unıak, muhafaza etmektir.
Bu devletler, medeniyetin
mânada demokrasiye sahiptirler, demokrasinin temeli olan ferdî hürriyetlere riayet ediyorlar. Bunlar, hak mefhumunun üstünlüğüne İnanmış milletlerdir. Bu ideali, sağa sola karşı muzaffer kılmayı, müdafaa etmeyi taahhüt etmişlerdir.
Bundan başka, iktisadi ve içtimai terakkilerini bu muayyen nizam içinde kendi aralarında işbirliği sayesinde İleri götürmeyi hedef edinmişlerdir.
Bu birliğe hâkim olan bir noktayı daha belirtmek İsterim:
Şimdiye kadar devletler, yalnız siyasi menfaatIvrl gözönündc tutan anlaşmalar yaparlardı. Yıllardan ve yıllardan beri tecrübe İle görüldü kl. bu siyasi anlaşmalar, bir devreye münhasırda. Yalnız hükümetleri alâkadar ediyor, bunların hepsi geçici olmuştur. Hiçbiri hâdiselere vc zamana dayanmamış!ır.
Avrupa Konseyi, yalnız siyasi mevzularda hükümetleri geçici surette birleştirmekle kalmıyor, manevi vc fikri rabıtalarla milletleri birleştiriyor.
Sadece hükümetlerin mümessillerinden değil, milletlerin vekillerinden de mürekkeptir. Milletler arasında siyasi sahada, iktiettdi vo içtimai sahalarda, kültür ve ilim sahalarında, adlî vc idari görüşlerde İşbirliği kurmaktadır.
Bu birliğin büyük ehemmiyeti şundadır: İnsan haklarını ve hürriyetleri aynı şekilde anlıyon, bu ideallere bağlı o-kın milletleri ve yalnız bunları Içİııe almaktadır.,,
Hariciye Vekilimiz. bundan sonra, Konseyin istikbaline alt vazifelerine geçerek bunlardan yalnız bir tanesine yani Marshall Plânı 1952 de ortadan
Fransa - Almanya havayolu açıldı
Parisle Düsseldorf arasında haftada iki sefer yapılacak Paris, 12 (YİRS1 — Harp hasebiyle sekteye uğrayan Fransa • Almanya havayolları, bugün yeniden açılmıştır.
Fransa Havayolları Müdürü, bir Fransız uçağiyle bugün Pensten Düs-seldoıTa gitmiştir. Havayolları Müdürü, hava meydanında Düsseldorf Belediye Başkanı tarafından merasimle karşılanmıştır.
Bugünden itibaren, haftada iki defa olmak üzere, Paris - Düsseldorf -Frankfurt artısında yolcu uçakları ışliyecektir. 3 ocaktan itibaren. Frankfurt - Paris hattına bağlanacak olan bir Berlin - Frankfurt havayolu daha İhdas edilecektir.
ÎKÎNCÎ SAYFADA Hiçe giden 10 yıl Refik Halid Karay
ÜÇÜNCÜ SAYFADA Ticarî ve ekonomik dâvalarla başbaşa yürüyen “dünyanın gıda meselesi” Michel Rebardy
Ve ge-
mı-bunun
( ■ ■
Şüphe edilemez kî, bu meselede yalnız coğrafyadan ziyade, Türkiyenin Atatürk inkılâplarından sonra kültür ve medeniyet bakımından Avrupa camiasına katılmış olması biiyiik rol oynar.
(_________________________________
kalktıktan sonra, bunun yerini Avrupa Konseyinin alacağına işaret etmiş sözü Türkiyenin âza lığı meselesine tırmiştir:
“Türkiyenin, Avrupa Konseyine haki başhbaşına bir hâdisedir,
sebeplerini Meclis huzurunda uzun u-zadıya izaha hacet yoktur, sanırım.
Avrupa Konseyi, ilk iş olarak, adalet üzerine müesses bir sulbün teminini, yasasının başına yazmıştır. Artık dünya biliyor ki. Türkiye Cumhuriyetinin siyaseti sadece sulhun muhafazası gayesine matuftur.
Son senelerde, yine bütün dünya teyid vc tekrar etmektedir ki, Türkiye, bugunkü karışık Avrupada sulhun başlıca âmili, kuvvetli bir emniyet vc istikrar unsurudur.
Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti sulhu özleyen milletler camiasına faal bir unsur olarak hakkiyle katılmış bulunuyor.
Muhterem arkadaşlar,
Hiç kimse İçin meçhul değildir: Türkiyenin bir Avrupa devleti mi. yoksa bir Asya devleti mi olduğunu soranlar vardı.
Bu sual, bazı beynelmilel toplantılarda dahi ortaya atılmıştır. Bazı gazeteler zaman zaman bunu yazmıştır. Avrupa Konseyine dahil olmamız bu sualleri, bu tereddütleri kati olarak ortadan kaldırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Batı Avrupa Devletlerinin daveti ne keııdi liralarında yer almıştır.
Bundan no çıkar? Denilebilir.
Türkiye Cumhuriyetinin her her kıtada siyasî. İktisadi
üzerl-
yerde, menfaatleri vardır. Bundan hiç kimse şüphe etmez.
Yakın-Şark’ta, A ayada bu menfaat ve
1 alâkalarımız hiçbir zaman eksilmemiş-tir. Bilâkis gittikçe artmaktadır.
Avrupa dışında da kuvvetli ve samimi dostluklarımız var. Tâ Pâkistan, Hindistana kadar bizi bağlıyan mânevi rabıtalar çok büyüktür. Bunları yakın tarih İspat etmiştir. Bu münasebetlerimizi siyası vc iktisadi mevzularda dalma kuvvetlendirmek yolundayız. Sulh I ve emniyet sahamızı teşkil eden Yakın-. Şark ile alâkamız, her zamandan fazladır.
Fakat biliyorsunuz ki arkadaşlar, dış siyasetimizin ağırlık merkezi batı dün-yasındadır. İngiltere vc Fransa ile İttifakımız, Amerika ile gittikçe artan dostluğumuz vc menfaat birliğimiz, dış siyasetimizin istikametini daha fazla batıya çevirmiştir.
Avrupa Konseyi içinde bir Avrupa devleti olarak yer almamız, bu uzun ve devamlı siyasetimizin zarurî bir neticesidir. Aynı zamanda, Avrupa Konseyine girmemiz bu ana siyasetimizde bizi kuvvetlendiren yeni bir âmildir.
Yine ancak Avrupalt devlet sıfatı iledir ki, Amerikanın Marahall yardımından istifade edebiliyoruz.
Avrupa Konseyine katılmamız neticesi. Anadolunun, Avrupa siyasî ve iktisadi birlik hudutları içine girmesi bizim için belli başlı bir hâdisedir.
Bu hâdisenin buğun ve yarın, veriminin büyük olacağına inanıyoruz.
Şüphe edilemez kl bu meselede yalnız coğrafyadan ziyade, Türkiyenin. Atatürk inkılâplarından sonra kültür ve medeniyet bakımından Avrupa camiasına katılmış olması büyük rol oynar.
Şu noktayı da huzurunuzda belirtmek isterim:
Türkiye Cumhuriyetiniıı demokratik bir rejime sahip, ferdi ve siyasî hürriyetlere bağlı bir devlet sıfatlyle batı deınokrusileri arasında yer almaM, hepimizin kuvvetle ve saııılnıiyetle üzerinde durduğumuz bugünkü siyasi ha-ynflıı, Türkiyenin itibarını ne derece yüksek tuttuğuna bir delil t( şkii eder.,,
Memleketimizin Konsey içindeki ve dünya politika ve medeniyetine hizmet hususundaki vazifelerini bu şekilde hülâsa ettikten sonra. Hariciye Vekilimiz, Avrupa Konseyinin işleme tarzı hakkında izahat vermiş ve tasarının müstace-len müzakere ve kabulünü. Mcctlstcn rica etmiştir.
DÖRDÜNCÜ SAYFADA
Bütün ümitlerin bağlı bulunduğu Birlenmiş Milletlerin başarılan ilk hedef:
Bayağıbkla mücadele
Muvaffak İhsan Garan
Taş
Baydar Derler
BEŞİNCİ SAYFADA
Kimin hakkı varmış?
(Hikâye) S. N. özerdim Kadın - Ev - Moda: Günün her saatinde gidilebilecek ceketler
!•
1
Atina Radyosunun iddiası
Tito, Sovyet temsilcileriyle
Güney - Güneydoğu yollarımız
toplantısı
Vali ve Belediye Başkanı şehrimizdeki öğretmenlerin dertlerini dinledi
Vali ve Belediye Başkanı dün akşamı Beşiktaşta Barbaros Okulundaki şeh?1 rimiz başöğretmenleri toplantısına git-l mişlir. Toplantıda söz alan hatipler, lda-j r1 işlere bakan Öğretmenlere ders veril-! meşini tenkld etmişler, hocaların tiyat-| ro. sinema, konser gibi kültürel fâaliyetlere tenzilâtlı bir tarifeyle girmelerini istemişler, bundan bir müddet önce 1S2 Öğretmenin taşraya tâyiniyle uğradıkları iç aarsıntısını belirtmişler ve bir öğretmenler lokalinin uçıiması husufunun ehemmiyetini tebarüz ettirmişlerdir.
Öğretmenlerden sonra söfc alan vali. Ükrncktep hocalığının kutsiyetini anlat-! mış, kanunsuz hiçbir muamelenin olma-; yatağına öğretmenlerin inanmasını iste-1 rııiş ve bilhassa çocuk terbiyesi mevzuun-I da ısrarla durmuştur.
I
Sağır. Dilsiz ve Körler Okuluna ( bina tedarik edilecek i J ve Belediye Başkanı dün sabah» | Sağır ve Körler Okulunu ziyareti çocukların derslerinde bulunmuş! etmiştir.|
Vali Dilsiz» ederek ve okulun ihtiyaçlarım tesbit Ayrıca. Milli Eğitim Müdüriyle temas eden vali, mezkûr mektebe bir bina bulunmasını ve hâlen Dilsiz vo Cemiyeti tarafından Ödenen maaşlarının da Milli Eğitim günce verilmesi yollarının araştırılmasını İstemiştir.
Sağırları öğretmen , Müdürlü-
Bir İngiliz gazetesi, Ada, Yunanistan» ilhak edilirse harp çıkar, diyor
Londra, 12 (Nafen) — Glascovv He-rald gazetesi Kıbrıs Adasındaki Yunan Ortodoks kilisesinin Adanın Yuııanls-tana ilhakı içirt sarfettlği gayretlere ve Birleşmiş Milletlere yaptığı müracaatlara temasla şöyle demiştir:
“Bizler, Kıbrıs’tan bahsedildiği vakit bu adanın hep bir Yunan adası olduğunu aklımıza getiririz. Bu adada Türklerin bulunduğunu hep unuturuz. Fakat Kıbrıslakı Türkler tarafından dün yapılan büyük miting bize unuttuğumuz bu noktayı hatırlatmış oldu.,,
“Yıınanistanda son seneler esnasında cereyan eden hâdiseler böyle bir ilhakın hiç de pratik bir şey olmıya-cağını açıkça göstermiştir. Şimdi bu ilhak meselesi milli bir dâvadan ziyade siyasi bir oyun halim almış bulunmaktadır.
Şimdi adadaki Türkler seslerim yükselim işler ve Yunanistana ilhakın tamamiyle aleyhinde olduğunu söylemişlerdir, Türkler plebisiti dahi kabul etmemekte ve İngiliz idaresinin devamını istemektedirler. Yapılan mitingde hatiplerin belirttiklerine göre, adanın Yunanistana ilhakı Kıbrısta sivil harbin çıkmasına yol açacaktır.,,
Londra 12 (YİRS) — Sofya Halk Mahkemesi savcısı, Kostof ve on arkadaşı için ölüm cezası istemiştir.
Savcı, Kostof’un, Tl tomın izinde yürüyerek. memleketini Batılı emperyalistlere satmak teşebbüsünde olduğunu ve memleketine İhanet edenler için ölüm cezasından bağka hiçbir hükmün venlemiveceğini bildirmiştir
Hürriyete dayanan tek dünya kıırınak
Londra 12 t A. A.)* (Usis) — Amerikan İŞÇİ Federasyonu Başkanı VVilli-am Green, Hür Dünya Sendikaları Konfederasyonu Teşkilât ında işçinin gayesinin “milletler arasında mevcut sınırları kaldırmak ve hürriyete dayanan tek bir dünya kurmak,, olduğunu beyan etmiştir
San irançiscoI
Kaliforniya Teknik Ünivcrtsıtosi pıofosörlonndcn Dr.
goruşuyormuş
Trieste. 12 (A.P.) — Atina Radyosu bugün “adlarının açıklanması imkânsız yabancı kaynaklara,, atfen verdiği bir haberde. Rus temsilcilerinin geçen eylülde Bel-gradda Mareşal Tito ile 5 saatlik gizli bir görüşme yaptıklarım bildirmiştir.
Trieste'de, İtalyan Astra Haberler Ajansı tarafından dinlenilen bu yayma göre, bu görüşme, muhtemel olarak Yugoslavya ile Sovyet idaresindeki Komınform arasında cereyan etmekte olan soğuk harpte bir uzlaşma teşebbüsüdür.
Atina Radyosu şunları kaydetmiştir: Yunanlı siyasi müşahitler, bu görüşmenin, Yugoslavyaya karşı silâhlı bir Sovyet taarruzu tehlikesini hafifletmiştir. Haber resmen teyid edilmemişse de, Yunanlılar arasında geniş Ölçüde tefsirlere yol açmıştır.
Yayında şu tafsilât da verilmiştir: Eylül ayı sonlarına doğru Sovyet temsilcilerden müteşekkil bir grup .askeri bir Çekoslovak u-çağiyle Macar sınırı üzerindeki Yugoslav Pençevo hava alanına varmıştır. Sovyet grupu, Yugoslav gizli polisi tarafından karşılanmış ve derhal bir zırhlı otomobille gizilce Belgrad’a götürülmüştür.
Ruslar Mareşal Tito ile yaptıkları görüşmeyi müteakip aynı tarzda Çckoslovakyaya dönmüşlerdir.
Amerikan Yo! Heyeti Başkanı inşaattan memnun
Mersin 12 ıA.A.1 — Cenup Ve cenubi şarki yollarında tetkiklerde bulunan Ann?rikan Yollar İdaresi Başkan Yardımcısı ve Türkiyedeki Amerikan Yol Heyeti Başkam Mr. Hilts beraberinde Daimi Başkanı Mr, VVilliams ve Bayındırlık Bakanlığı Şose ve Başkam Vedi Diker olduğu sabah şehrimize gelmiştir.
Üç saat kadar şehrimizde tetkiklerde bulunan Mr. lu Ajansı muhabirine şu lunmuştur:
“Geçen senelerde uzun
geçebildiğimiz Malatya - İskenderun yolunu bu sefer sekiz saatte katedişl-miz de gösterir ki yollar eskisile kabili kıyas edllcmiyecek şekilde iyileşmiştir. Bu yol üzerinde bilhassa dağlar arasından geçen 26 kilometrelik bir kısım vardır kİ, düzeltilmesi için büyük gayretler sarfcdilmektedlr.,,
Köprüler halde bu
kalarak Hllts Anado-d emeç t o bu-
bir zamanda
NLW YORK
Ingiltere harp kararını icabında nasıl verecek?
Çekoslovakya'da hususî inşaat menediliyor
Manto Cario 12 (YİR$) — Çekoslovak Komünist Hükümetinin hazırladığı tasarıya göre, hususi inşaat menedilecek, fakat sığınakların yapılması serbest bırakılacaktır.
Yakardaki resim, Hsuc-Shcn-Tsıcn'in yeni imal odilmok üzere çizdiği bir rokot plânından yapılmıştır. Dr. Taleri geçenlerde Amerikan Mühendisler Birliğinin bir toplantısında yeni roketten bahsetmiştir. Roket New-York'tan San Fransıskoya bir saatten daha kısa bir zaman zarfında uçacaktır; sürati saatte 10.000 mil tahmin edilmektedir. Associated Press ressamlarından John Carlton, vorilen bu izahata istinaden yukardaki resmi çizmiştir. Uçak, Dr. Tsıon'in bizzat çizdiği krokideki kalem biçimli, rokot 26 metredir.
Londra. 12 A. A. (AFP) — Bağımsız işçi saylavı Platt MUls'In bir biıalino cevap veren Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı .Maybew şunları söylemiştir:
— Harp IİA11 etmek kralın yetkisidir. Hükümottn herhangi bir devlet veya to-şekkll) lehine bu haktan feragat etmek niyetinde bulunmadığım temin ederim,
Mayhesv Atlantik Paktının 5 inci maddesi gereğince, Ingüt erenin, Avrupada veya kuzeyde, akili tara!lordan birine kargı yapılacak sil Ülh bir taarruz takdirindi', Kuzey Atlantik bölgesinde emniyeti mııhaf/ıla vcvn tesis etmek için "silııhin müracaat kaydı dahil., lüzumlu göreceği herhangi bir tedbiri taahhüt elmiş olduğunu hatırlatmıştır.
Turizm Danışma Kurulu faaliyete geçiyor
Basm-Yaym ve Turizm Genel Müdür Müdürlüğü, turizm işini tanzim etmek için Ankarada bir '•Turizm Danışma Kurulu., kurmağa karar vermiştir. Bunun için kurul. Türkiye Turizm Cemiyeti ila şehrimizin turistik otel, lokanta vo gazino sahiplerinden birer mümessil göndermelerini istemiştir. Müşterek döleğe olarak seçilen Turizm Cemiyeti Müdürü, dün alâkalılar İle bir toplantı yaparak İleri sürülecek fikirleri tesbit etmiştir.
Unesco, Türkiyede bir bilim kolu açıyor
UnelCOı Türkiyede de bir bilim şubesi açmaya karar vermiştir. Şube perşembe günü İstanbul Teknik Üniversitesinde yapılacak olan bir merasimle açılacaktır. Unosconun Türkiye kolu Kahire teşkilâtına bağlı olarak çalışarak tır. Açılış töreninde bulunmak İçin Kahire mümessili Norveçli matematik profesörü Cari Borch dün şehrimize gelmiştir
Paraya dair!
r
Arsıık
hayli münakaşalı cereyan etti
res-
■ »
İMiıÜr
Sanık müdafii, reddi hâkim talebinde bulundu
i («heplerini
tak-
Truman'abir
binerek
Cümhu* bulun-
rcfolunmıyan milletvekillerinin hnklcı da bulunmadığı ileri sÜ-müekkillmizln talebi reddedll-
Ko-kıı*
fakat yapıl-Kana
(Hultuktn Ynr-taHiırım birtaı Kumtayonunda
karlar-
Yurınkl güreş ınltaılmkaları
Rirltaç gUhtleh huri şehritnltds bulunan tsvınj güreşçileriyle son karşılaşma yarin akşam Spor ve Sergi Sarayında yapiin.cn kı ır. Bu rr.iisn.hrik/tl/ira İstanbul Güreş KulübU, Ycışai' DömU vo Celâl A-t.lk İn iştirakiyle takviyeli utarak katılacaktır.
edeli bu talep cereyan tarzı mütalâası sorulan
Kiralının tnlıtıı çıkışının llncU yılı kullandı
12 (A.A.) (Reutor) — Kl-Gporge’ım tahta çıkışının
Bugün şehrimize gelecek
Bu kanlar
Sağlık vo Sosyal Yardım Bakanı İle Midiye Bakanı, bugün şehrimiae geleceklerdir.
Ve.
Hiçe giden 10 yd
n a*,ağı on sensdanberl yazıo dururuz: “Isfnnbulun beşyü« tüneü fetih yılı yaklaşıyor, yaklaştı, gelip çftttll honüt hatır tıklara başlamadık,„On soneyi höy leşe temenni ve şikâyetin, klmso-ye meram anlatnmndan geçirdik Artık yumurta kapıda»., Hâlâ müspet bir hatırlıca girişilmedi.
Sebebi ne? Gelip geçen Hükümetlere sorarsanıt bütçe meselesi ve tahsisat bulma zorluftm Acaba on yıldır bütçemizden hiç olmazsa bir müddet geri bırakılması mümkün büyük İnşaat İçin bol bol tahsisat ayrılmamış mıdır? Ucsrlerln-de çok konuşulanları bir tarafa bırakalım, Orman Sarayını, İstanbul vo Ankaradakl Radyo Saraylarını. kıyıda köşede başlanılıp bl tlrllemsmlş daha birçok saray yav rufunu, mallyo tahsil saraycıkları-m da hesaba katime.
Ne fabrika, no silo nevinden lüzumlu» ne do milli müdafaa İle alâkalı, tamamiyle lüks İnşaatın fetih yılından sonraya bırakılmalarında herhangi bakımdan bir mahzur tasavvur olunamazdı. Is-tanbulun beşyötüncü fetih yılına hazırlıksız çıkmanın ısrarı ise büyüktü. Eğer İktidara gelmiş hükümetler on şenede bütçenin to-hlrl mümkün inşaat faslından fetih yılına para ayırma hususunda hassas davransalar, bir sürü "sus yapı., dan karınsalardı, İstanbul o tahsisatla çoktan hazırlanma yoluna girmiş olur vo şimdi do yarı hazırlanmış halde karşımıza çıkmış bulunurdu.
Bereket şehrimiz, kendi belediyesinin Iradı ve reisinin şahsi gayretiyle son on yılda bir İmar {aa-liyetlno mazhar oldu da on yıl Önceki ooıklı vaziyetinden azıcık kurtuldu. Yoksa fetih yılında Bo-ğaziçino deniz tarafından gidilecek yolumuz ve su biçare Taksim Gazinomuzla Refik Saydam caddemiz bilo muhayyel bcşyiizüneli yıl projesine talik edilecekti!
İstanbul bugünkü haliyle ziyaretçi barındıracak otollerdon mahrumdur; lokantasızdır, kahvesiz-dir; oglonCS yerlerinin attığını değil, yokluğunu çekiyor. Fakat en acıklı olan ciheti kültür sahasındaki bakımsızlığıdır. Eski eserlerimizden hiçbirime Süleymaniye Ca» mii, ne Fatih türbesi, ne İli.Ahmot çsşmeıl, ne de daha Önceki bize yabanoı devirlerin yadigârı binalar, hiç biri etraf ve clvariylo istediğimiz mâmurlugu bulmadı Çeşmeler harap, sebiller susur. Bayetlt Camilnln kubbe yavrula* rı hâlâ çimento kaplı» eski Aya-Sofya perişan, yenisinin İse dış sıvaları döküktür. Atmeydanı vo Sultanahmet Camii hâlâ etrafın» deki çirkin binalardan dert yanı* yor. Başta gelen affedilmez hatalarımızdan biri Istanbulu lüzumsuz gösterişlere kapılarak İhmali*
Türklyenln Parla Büyük Elçisinin demeci
Paris 12 (A.A.) (Afp) — Portekiz* den dönen Türkiyenln Büyük Elçisi
Kuman Mencmencloğlu Francc Presse muhabirine, Llzbona yaptığı seyahati hakkındaki İntihalarını bildirmiştir.
Büyük Elçi intihalarını şöyle anlat-
i js . . |
“Türklyenln Lizbon orta elçini »Katiyle yaptığım bu seyahatten huaueî bir memnunluk duydum, Cumhurbaşkanı Cormona, Başbakan Bnlazar ve Dışişleri Bakanı De Matta ile yaptığım görüşmeler çok alâka çekici olmuştur..,
Porteklzin müreffeh bir manzora ar* zettiğini eöyllyen Menemencıoglu Türkiye ile Portekiz arasındaki münasebetlerin çok doatane olduğu noktanın* da bilhassa durmuştur.
Hnffınann’ın radyodaki demeci
\V85hİngton, 12 A. A. (LP3) — M ar* «hail plânı idarecisi Hoffmann, dün ak şam radyoda verdiği bir demeçte, A-merikan Hükümetinin Marshall plânı kredilerinin azaltılmasına matuf her türlü kongre teşebbüsüne muhalefet edeceğini bildirerek şöyle demiştir;
“Marshall plânı sona erdiği takdirde şimdiye kadar başarılan İş boşa gitmiş olacaktır. Avrupamn komünizme karşı hâlâ aynı derecede zayıf noktalan vardır ve MArshall plânı gibi bir plânı akim bırakmak yazık olur.,,
Yazan: Refik Halid Karay
mlz olmuştur.
İstanbul İçin Hıristiyanlık dünyası ağız birliği ederek AsırİAtc-ı vo coşkuncasına şu tarzda feryat edip durdu: "AiyAhin karşısına haşmetle kurulmuş ey ulu beldeI Gelip geçmiş bütün cihangirlerin, milletlerin, nosillorln göz koyduğu baha biçllmoz pırlantaJ Ban no kadar ırk ve din yarsa hepsini kendino bendottln vo hiç bir şehir uğrunda bugüne kadar girişilme* ml| kanlı boğuşmalara s«bop ol dun! Fakat İstilâlar vo zaferler bir meddl cezir gibi özerinden aktı; izler silindi; kirler süprüldu Senin yaktığın İhtiras aleşi ise küllenmez ve sönmez bir halde da ima yüreklerde elovlenmektodlrl,
T akvim zırlıklara kalmıyor,, yangonun
hor senebaşi bize "ha-başlnmanız için vakit diyordu. Buna milli p» çekiliş gönüne verdiği mlz ohommıyotl bile lâyık görme dik. Hattâ işi o kadar benlmso medik kİ bir yıla sığdırdlğımu yüzlerce kurtuluş bayramı arasına, şorefino uygun bir "İstanbul Bay ramı,, bilo katmadık; kabotaj bay ramını daha parlak şokildo do nanmalnrla kutladık! festivaller»* kapıldık. Hıdrellezler, davul vo zur nelerin kırlara dökülerek no coşkun neşelere yol açmakta davam ediyor. Yılbaşı gecelerimiz ve No* eller gibi yepyeni, gayrı milli ve«h leler de bulduk Hor bayrama ve şenliğe katılmadan yapamıyoruz. İstanbul Bayrnmı’nı ariyan, soran yok. Sehtr halkı ötokllerln hepsine koşuyor; lâkin Ittanbulun fetih yıldönümünde işiyle, güciyle meşgul oluyor ve şaşıyorı "Tramvay arabalarına bayraklar takıl mış. Nedir bugün?,.
Bir Barbaros günU» töreni, heykeli var dn —haydi» bizsat Fntl-hinki demiydim— bir "litanbul Fatihleri,, günü, töreni vo âbidesi yok. Hattâ tayyare şehitleri A-bidesi kadar bllol Düşününüz kİ Istanbulun fetih yıldömümlcrlnl şan vo şerefiyle kutlamak ve buna resmi bir mahiyet vermek 496 senedir kimsenin» hiç bir Hükümetin cesaret edemediği Adeta tehlikeli bir ise bonzemlştlr.
Saraylar inşasına ve milyonlar hareıyarak ecnebi memleketlere bir klel yerine tümen turnon tetkik, tahkik, etüt heyetleri gön-dermekte devam ede duralım»», Fakat boşyüzüncü fetih yılını tesit için Fatihin kapalı türbesini açmak blıo kâfi bir oemllo gibi görünmesin. Bereket kİ valimizin son beyanatından böyle görünmediğini anlamakla memnunun söz» den hemen fiiliyata oeçllmoslnl bekliyoruz. Biz mi bekliyoruz? Tarih İstiyor ve zorluyor. Bakalım, hiçe gidon 10 yılı telâfi kabil olacak mı?
Kudüs’ün İM‘yiH’lınllvlleşlİrilmesi memnunluk uyandırdı
Beyrut, 12 (A.P.) — Kudüs’ün beynelmilelleştirilmesine dnlr Birleşmiş Milletler kararı Beyrutta memnunlukla karşılanmıştır. Basın, Lübnan temsilci Heyeti Başkanı Malik’in bu konuda sarfettiği faaliyetlerden sitayişle bahsetmektedir. Karar, Beyrutta yaşayan Kudüslü mültecileri de son derecede sevindirmiştir.
MoUlıee Yeni Delhi’de
Yeni Delhi 12 (A A.) (Afp) — A-merika Dışişleri Bakan Yardımcısı McGhee cumartesi akşamı Yeni Del-hıye gelmiştir. McGhee önce Pesha-war’a uğnyarak Pâklstan Başbakanına Başkan Truman’n davetnamesini tevdi etmiştir.
Bokun Yardımcısı bugün öğleden sonra Pandit Nehru’yla bir saat kadar görüşmüştür. Bu suretle, iki devlet a-damı, Hint Başbakanının Birleşik A-merikaya yaptığı son seyahati esnasında temas ettiği mevzulara dair görüşmelere devam etmişlerdir. McGhee, 14 aralıkta Nevv - York’a dönecektir.
Yunan seçimleri 28 martta başlıyor
Paris, 12 A. A. (AFP) — Atina Radyosunun yayınladığına göro Yunanistan Hükümeti umumi seçimlerin
gelecek 28 mart ile 2 nisan arasında 1 ları ile temaslarda bulunmak yapılmasına karar vermiştir. Almnnyaya gelecektir
Dünya Haberleri
Memleket Haberleri
| Şehir Haberleri"]
Ingiltere komünist Çini Meclisin dünkü müzakereleri tanımakta acele etmiyecek
Hükümet, Avustralya ve Yeni Zelanda kabinelerinin fikrini aldıktan sonra bir karara varacak
Temyiz Teşkilât Kanunundaki değişiklik ve İcrayi Tababet Kanununun bazı maddeleri tartılmalara sebep oldu
Türkiye Postalarında Amerikan sistemi tatbika başlandı
Londra, 12 A.A. (United Press) — Avustralya ve Yeni Zelanda’daki hükümet değlfmolerlhln lngiltoienln Komünist Çin'i tanımak halckmdhkı kararını geciktirmesi muhtemeldir. Ingiliz Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İngiltere Hükümetinin Çih Komünist HU-kömvtlhi 16 aralık tarihine kara resmen tanıyacağı hakkındnki haberlere büyük bir ehemmiyet affedilmemesi lâzım geldiğin i bildirmiştin Resmi makamlar İngiliz Icnhinvainlh KoınÜnlal Çini resmen taııımnk hıısıiHundn bir prensip kararı verdiğini takat bu tanımanın ne vakit yapılııenği hakkında-ki kararın Dışişleri Bakanı ftmoSt Be-vln’e bırakıldığım da bildirmekledir. Bevln bu kararı İngiliz Krallık Cami-
asına mensup diğer memleketlerle Avustralya ve Ycıu Zelanda kabinelerinin de fikirlerini aldıktan aontadn kİ, komünün çim reamen hangi tarihte tanıyacağı hakkında karar verecektir.
Rraml kaynalthır Yeni Belanda ka-blmdeıihlıı bu hliauala muhalefette bulunacaklarını tahmin etmemektedirler. Bilindiği gibi her iki memleketteki yeni Başbakanlar Ingiliz Muhata* zııkâr Partisinin görüşlerini tamamen beıüniHvmlşlci’dlr Ve yine bilindiği gibi Muhafazakâr Parti» ılıt fırıatta münibt Çinle ticarî münnaobetior rıdablimnfil için, bıı hükümetin men tanmınaâını İstemektedir.
Sovyetler Birliğindeki Alınan esirlerinin
miktarı açıklandı
Bonn 12 (Ap) — Batı Almanya HÜ* kümelinin bir sözcüsü, Sovyetler Birliğinde hala 400.000 Alman harp vaırı bulunduğunu ve buna ilâveten elân L.OOO.üOU Alman askerinin akıbetleri hakkında bilgi mevcut olmadığını söv lomıştlr.
Bu kayıp askerlerden kaçının Rusim tarafından mevkuf tııtııldııklarımn tahmin edildiğini açıklamaınışlır
Balı Almanya makamlarının tahminlerine göre, Sovyetler Birliğinde takriben 160,000 Alman kadını da bulunmakladır.
Ayrıca takriben 25.000 Almanın Çin lllndislamndft Fransız Yabancılar Lejyonunda hizmet ellikleri bilinmek-
Hükümet sözcüsü, Göçmenlik İşlen Bakanlığı Harp Esirleri şubesi şefi Merteıfe göre, Huşlar eylülde 12.000, ekimde 38.(100 ve kasımda 60.000 Alman harp esirini vatanlarına iade ettiklerini söylemiş vc şunları ilâve etmiştir;
•'Bu esirlerin yaşoyiş şartlan kısmen ıslah edılınişao de, ged dönen esirlerden 35 i hâlâ i§ göreqj}( vaziyotto değildir.,.
Amerika'nın eeal
YVâshıngton, 12 A.A. (USls) — 10 aralık pasarteei gecesi sa&t ıo.lfl te açılacak ve u tarihten itibaren 10.16 ten 10.45 e kadar günde yarım saat olarak devam uducek olan "Amerikanın sesi,, Türkçe programı, Amerika Birledik Devletleri hakkında haberleri, basın yorumlarım, müzik parçalarını ve Türk - Amerikan münasebetleri halikındaki havadisleri İhtiva edecektir. Bu yayınlar, Amerika Dışişleri Bakanlığının Munıch’teki istasyonu vaaıtaelyle doğruda ndoğıiıya Amerika Birleşik Devletlerinden yapılacaktır.
Silâhlı bir grup Endonezya Cunıliurlmşkıım’ınn evini bastı
Batavya. 12 (A. P.) — 5 silâhlı ve maskeli şahıstan müteşekkil bir çete dün sabah Endonezya Cumhurbaşkanı Sockarno’nun Bataryadaki evini basmış ve hizmetçileri sorguya çektikten sonra askerî otomobillerine kaçmıştır.
Soekarno hâlen Endonezya rlyeti başkenti Jogjakarta’da maktadır.
Hollanda polisi bu esrarengiz ziyaret hakkında tahkikat açmıştır
Lortl Hendemon Almanya’ya gitti
Londra 12 (Y1RS) — İngiltere Dikleri Bakanlığı Almanya Kısım Başkanı Lord Hencîerson, Adcnauer ve diğer Alman diplomatları ve hükümet »İmâli zere
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
PANORAMA
EDEBİ roman -
- 13 -
— Hoş bulduk, neye zahmet ettiniz?
— Aman efendim, estağfurullah vazife-
Halil Ramlz yutkunuyordu:
”— Teşekkür ederim. Görüştüğümüze memnun oldum. Fakat... Benim niyetim... Benim niyetim, şöyle köyleri dolaşarak ” ya yarın akşam varmaktı.
Gelenler, birbirlerinin yüzüne baktılar. Uzunca bir sükûttan sonra kaymakam;
”— Köyleri yine dolaşırsınız: dedi Hele bu akşam bizde biraz istirahat buyurun... Arka-doflar teşrifinizi dört gözle bekliyorlardı. Şerefinize bazı hazırlıklarda da bulunduk.
Oo.. Beni büsbütün mahcup ediyorsunuz, doğrusu... Fakat, ben otomobilimi demin söylediğim programa göre tutmuştum. Şimdi, her şey altüst olacak.
Gelenler, yine birbirlerinin yüzüne baktılar. Fazlı Bey, başını Önüne iğdi. O, zaten şu dakikaya kadar ağzını açıp bir kelime söylememiş; son derece terbiyeli, saygılı, aillk ve utangaç duruyordu. Yine hepsi namına kaymakam konuştu. r
°— öyle ise müsaade buyurun da zalıâli-lerinc refakat edelim!
Bu teklif, Halil Ramiz’in hiç işlno gelmemişti. Bu sefer, önüne bakıp düşünmek sırası
61
ona geldi. Kaymakamın İlk teklifini, o, şimdi, maksadına daha uygun buluyordu. Bu akşam kasabada kalmak ve yarın sabah kimseye haber vermeden sıvışıp gitmek...
*'— Buna katiyen razı olamam; dedi. Bütün bir gün vazife başından nasıl ayrılabilirsiniz!.. Bu olacak İş mi?
Bu defa, yargıç uzun uzun sualine bakarak bözo karıktı:
”— Saat daha on bire gelmemiş, dedi. Yolumuz üstündeki köylerden bir kaçını ziyaret eder ve akşama yine kasabayu varabiliriz.
Fakat, öbürlerinin bunu pek mümkün görmeyen bir halleri vardı, içlerinden bir tanesi arkadaşlarına sorar gibL:
"— Mebus Beyefendi, ucııba tercihan hangi köylere uğramak istiyorlar, dedi»
Halil Ramlz, kendini tutamayıp cevap ver-
V
”— Ziyaretlerime Atikler Köyünden başlamak İstiyordum.
Fazlı Boy, başını büsbütün önüne iğdi. Kaymakam:
11— Aman ölendim, dedi. Atıklere buradan yol bile yoktur. MalûmuAhleri, bu şose...
Oldukça sinirlenen Halil Ramlz, Kaymakamın sözünü kesti:
•‘— Kaymakam bey, boş yere üzülmeyin, Atiklerden vazgeçtim. No vakit arzu ederseniz, yola düzülelim.
Ve epeyce eskiden tanıdığı Bavcıya dönerek;
"— Sanırsam, siz kaymakam beyin otomobilinde üç kişisiniz, buyurun bizimkine... dedi.
Halil Ramlz yanına aldığı adalet memurunu, hukuk tahsilini Ankarndu yapmış uyanık vo ateşli bir genç olarak biliyordu. Gerçi, her genç memur gibi bu da bir an evvel büyük merkezlerden birine tâyin edilmek iştlyaklylo yanıp 62
Silâh sevkıyatında Amerika Ingiltere anlaşmak istiyor
Montreal 12 (YlRS) — WaehlngtüD-da dolaşan bir «öylontlyv görv, ingı liz lıoyoti, Atlantik Mlblnıan Paldı llo ilgili silâh Avviııyatı için Anıorlitalı-Inı tarafından yapılan batı şartları kahiıl etmek istememiştir
Yetkili bir kaynak, bu söylenti llzv* rımlo hiçbir yorunula bulunmak lale* memlş vo iki tavaf nraHinda devam o deıı konugmalnrın, —‘karşılıklı şart* ların bildirilmesi,,— safhaaiııe varmadığını eöylumlştir.
Atlantik Paktına dahi) olan Ahieriltadan «ilâh sevkıyatının masını İRtrmlyen memleketler, da, Portekiz ve İzlanda’dır
Suriye buğday yatağını genljlatiyor
Beyrut, 12 (A. P.) — Burlyenkn,
LUbnnn’a buğday ihracını yasak etmesi keyfiyeti Beyrutta gergin bir havanın tahaddüstlne sebebiyet vermektedir. Şam, Boyrut’un, Lübnan’ın İhtiyacına yetecek kadar buğday ithal etmiş olduğu kanaatindedir.
Tahmin edildiğine göre. Suıiye kendisinden alınan buğdayın, İkinci el olarak Filizline verilmesinden korkmaktadır
İngiltere
18
La Hnye rai Altıncı
13 üncü yıldönümünü İngiliz vo Birleşik Amerika harp gemileri bugün 21 pâro top atarak kutlamışlardın
Bu merasim, Birleşik Amerikanın altıncı filosuna mensup (cnıH( rlîi 31* cllyaya hareketine rastlamaktadır.
□İden gemiler şunlardır!
Filo komutanı amiral Bnllcnllno’nıın forsunu taşıyan Desmines ağır kruvazörü, Ling, Borlo Engllsh destroyerleri, Tigrone dcnizaltısi ve bunların ana gemisi Shenandoah.
hindi hediye ediyoruz
İzmir 12 (Hususi muhribinmiş bildiriyor) — Amerlkadan İnönü’ye gönderilen 15 kilo ağırlığındaki hindiye mukabele olmak Önere Bvrgntnanm TuranlI bucağında Ahmot Acur, İHA kilo a-ğırlığınctakl hindisini Amerikan Cum-hurbaşkanı Trunıan’n hediye* etmeye karar vermiştir. Bu hindi, hunUKİ surette beslenmeyip tarlalarda başıboş gezerek gıda temin etmektedir. Halin sonunda bir Pıın-Amerikan uçaglvta Amo-rlkaya gönderilecektir.
Ankara 12 ıHuausl muhabirimiz bildiriyor) — Büylilc Milini. Meclisinin hu-günkü toplantısında on iki millet vekilini» izin verilmesine dnlr Başkanlık tezkcıOMİ tasvip olunup usul hakkında lınsı nıilnniınsnliir cereyan olt İle en SOn-r(ı Hukuk Usulü Muhakrnıolnrl Kanununun ueçen birleşimde başlanan birinci miizakcreslne devem odlhniştir. Evvel CC Adnlut Bakanlığı Larafkndah hneır-laııarak HÜkûhıetçe 1947 yılımla Meclise sunulmuş bulunan gıkunıı UkuIu Kanıınu) çuk yılılan beri Adalet tetkik erinmekleydi»
6 maddenin tadili lıtanlyor
700 maddeye yaklaşan bu tasarının kanuniye! lıcHbeimesl stmuınn bağlı bu* luıuluğumlnn İşimin sllral.le Ihladı maksadıyla llilkûmvl. Meclise bu tasarıyı sunmuş ve yürürlültto buluımıı kanunun beş ınmiıtaslnin tadilini inlenılştlr. Tomylı teıkllAt kanununda değişiklik Ayrıca Sulh vo Asliye liukulı Mahke-ınolnHnin vazifesine giren dâvnlaıdııki ıloğlşlkilğv muvazi utarak TemyİB Mah-hcnıosl Teşkilât Kııiıiiinııula ita değişik* İlli yapılnıasına ıltılr otan lıuarının gö-iüşühnnslno başlıınıncn Osman Nuri İCÖnl süs alarak bir kısım usvatarm Toınyis Mııhltaınoslno gotırilmottisslyic işin hııllvdlleınlyocofti, esna dâvanın ü-serindo durmak lâzım «oldlğl, bunun da boheınehııi ve hemen istinnl Mah-komoloıinlh Işşklllndon İbaret olduğunu iieıi sürmüş» Hükûmşlln bıı tasan ile ııartl mütahasııları lloii sürdüğünü lıldltı öden hatibe Adalet Bakanı cevap vermiş, İstinaf Mahkomolerl teşklllbo dair olan kamın projesinin yakında Moollse «olirltaroğlnl açıktamıslır
Tasarının umumi heyeti tıserlmle taı^ka söz alan bulunmadığından maddelerin müzakeresine geçilerek tasarı Aılntal komisyonumun çildığı «ibl ka-
hul edilmiştir.
Avrupa Komtylno iştirakimiz
Bundan sonra Avrupa Konseyinin kurulması hakkında imzalanmış otan statünün tasdlkına dair kanun lAsnrisı-nin müzakeresine geçildi, söz alan Dişlileri Bakanı beyanatta bulundu (Dışişleri Bakanının beyanatını diğer sütunlarımızda bulacaksınız.)
Demokratlar ila momııun...
Hutvtan sonra Muammer Atakant Demokrat Parti Meclis Crupu adına konuşarak partisinin Türkiyenin Avrupa Konseyine iştirakini memnunlukta karşıladığını Vo bu sebeple insan lehinde oy vornooğlnl blldlı nılştlr.
Sadi Irmak da vaktiyle bir FransiZlfİ “Eskiden Türkiye. Avrupa içinde bir Asyıılı idi» Bugün ise Asya içinde AvrupalIdır!,, dediğini anlatarak Hükümetin elde etliği bugünkü başarıdan dolayı takdirlerini bildirmiştir. Feridun Fikri Düşünsel, Konsey hazırlıkları hakkındakl gürüşlorinl anlatmış ve Türkiye dolognlerlnln Hükümet tarafından değil, geçen defo olduğu gibi Meclis tarafından seçilmesini istemiştir.
Tahhıkılıç'ııı şiddetli tenkitleri
Milli ve siyasi duyguianhı açıkhyaca-ğmı söyllyen Ahmet Tahtakılıç, Konseye katılmamızın büyük bir başarı halinde göıttarilmcsino İtirazda bulunmuş, Dışişleri Bakanının bir parti adamı gibi konuşmasını tenkit etmiştir.
Bnltacınftiu ne diyor?
Parti İle İlgili sözlerinden dolayı Tah* takılıda Muammer Atakant arasında münakaşalı konuşmalar cereyan etmiş. CII.P II Baltacıoğlu da konseye katılmanın bir başarı otarnk göstcHlmoslni lı nklt eylemiştir.
Bundan sonra tasarının müstaceliyetle görüşülmesi hakkındnkl Önerge, müteakiben tlo kanun, reye İştirak edenlerin İttifakıyla kabul edildi.
Yeni farzla posta sevkıyatında âzami sürat temin ediliyor
Ulaştırma Hnkanhftinm ve P.T.T Genel Müdürlüğünün tnlobi Üzerine Tür-
vo rıınyıs aymUnnboıi nırı-ı-bUİUtlSn Fil. Elli*
Jonen ve J.h Tnlhoi't'tan mlltaşoklhl A-mrrlknn tetkik hrvoil tol İliklerini v^p-mnktn İdi. Bu heyetten İki idşi bu ı»ı»n4a memlsltollerlhe dÖhmliş vş hürdün ■•jllr.ız F.H. Ellls kalarak Türk post Hl.tr m*bı «-morlkan fllstoinlhl tntblkh muvaffak olmuştur.
Dün bu mevzuda bir başın toplantım yapan Amerikalı mülohnaaiN ezcümle şunları söylemiştir:
”— Türk posta sistemini, modern tekniğe göre organize edilmemiş bir halde bulduk. Elemanların çok gayretli çalış-mahırına rağmen, köhne sisi om. malzeme noksanlığı ve günün Ihtılaçlarmn cevap vermeyen teşkilât y(islinden postalarda gecikmeler vuku bulmakta vo ışlotmo do pahnhya nmledllmskte hll. Ih», poRlacUı-pı bir lıâfifca İşi olmaktan çıkardık ve ‘Tortüı Yollama Rehberi,.hl keşfolük. Türk P.T T. İdaresi dana önci» modern posta VAgoiıları ısmarla inişti» Bunlar gerçekte geslcl birer posta mnrkosldlr. Yeni vagonlar servis* konulunca, müFMelâtın yokla Işlonmeftltıo başlandı, Goslcl hnt-İartla tam bir servis tesirini, Türkiye posta sistemini aarıicştlrmeye doğru atılmış çok büyült bir adım aâyarım. Beri taraftan» "Alfabetik slsloın.» dnhllon bir usulü bllyük posta merlteslerlnde tatbik etmeye başladık. Hu sistem, İşlerin büyük bir kısmının karışık teknik bilgiye İhtiyaç görülmeden yapılmalını sağlamak esasına dayanmaktadır.,,
Daha sonra yapılan diğer tşlerl belirten mütehassıs, "Bütün bu çalışmaların yegâna gAycsl posta nakliyatım en rasyonel şekilde İşletmektir.., demiş ve Tür-klyeıle gördüğü hüsnllkabuldsn dolan teşekkürlerini bildirmiştir.
iki tanınmış İngiliz konferansçı şehrimize geliyor
Ozford üniversitesi profesörlerinden Mr. Hicka İle eşi maliye mtllşhazaiBi Mrs. Hlchs konferanslar vermek Usare yakında şehrlmlee geleceklerdir.
Aydınlının muhakemesi dün Ankarada başladı
Ankara 12 (Hususi muhabirimizdenı — İftiradan sanık Denizli milletvekili Reşat Aydınlı’nın duruşninjıina bugün Birinci Aslıyo Ceza Mahkemesinde bağlanmıştır, Aydınlı 14.30 da avukat! İle birlikle çok kesif bir kalabalığı yararak mahkeme sıtlonıma girmiş vt» sükûnetle sanık HurHİalyeainc oturmuşlur. Sanık, aynı sükûnet vo telâşsız hııliylo hâkimin hüviyetini tesblt mnksudlyle sorduğu MiinUerl time iane, kelimelerin Üstüne bamı hasa cevaplandırmış vo 326 doğumlu olduğunu, (hurt Terbiye Enstitüsü ile Ankara Hukuk FakÜlloslnl bitirdiğini, evli vo bir çocuk aııhlbl bulunduğunu söylemiştir.
ıddlanamonin okunmasından önce bir tıılnbl olduğunu söyllyon sanık avukatı ezcümle demiştir ki!
MüokklUmlz daha hazırlık tahkikatı sırasında dosyayı görmek vc alvy-hlndokl delilleri tetkik etmek vc» müda-flino tetkik ettirmek lülemle vo bu husustaki talebini 2R arlılıkla dllokğv ile yapmıştır. Savcılıkça bu dilekçe kâğıdının Üzerine el yazısı İle bazı muamele yapılmış vc her nedense sonradan bıı muııinoloden rücû (»dİlerek dilekçenin bu kısmı yırtılmak suretiyle orta-dan kaldırılmış vo bilâhare tnşrll masuniyeti müdhfa rülorek mlştlr.,,
Ihırıışnıa gayri iuıııııııl mİ*?
"Cesıı Mııhakemolorl Usulü Kanununun 210 uncu maddesine göre, tebligat İle duruşma günü orasında on A2 bir hafta geçmek lâzımdır. Bu madde İle kanun vAziı en müstacel hallerde dahi sanığa bir haftalık ınüdaraa hazırlığı lınkâhini tanımış bulunmaktadır. Teb-|mohll verilerek duruşmanın 19 arzlık İlğ 6.12.949 da olduğundan, tebliğ yapıldığı günün müddetin hesabında nazara alınumıyacnğına göre, duruşmanın bugün yapılması kanuna aykırıdır. 6 n-rahklnn bugüne kadar, geçen günlerin birçoğu tevkif kararına itirazlar dola-yısiylö dosyanın tetkik mercilerine gidip gelmesiyle geçmiştir.
Bu sebepten dosyanın tetkiki
odlfomomlştir.„
DurıışııiH.VH «levam kararı
Sanık avukatı, bu scbeploro binaen ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun
210 uncu maddesinin son fıkrasına is-linndnn duruşmanın bir başka güno tâilklno karar varlimcHİni istemiştir. Bu tulobo karşı mülalfınsı sorulan savcı yardımcısı, talebin takdiri mahkemeye ait bir iş olmakla beraber, duruşmaya devam edilmesinin doğı u alacağını söyle nüş. gereğini düşünen hâkim, İRtcği yerinde trörmiyorak talebin reddine karar vermiştir.
Mimik müdafii rvılıll hâklııı talebinde bulunuyor
Bos alan sanık vekili demiştir ki: Vekâletnamedeki salahiyete ve şu anda müvkklllmdvn aldığım mezuniyete binaen sisi bu dâvadan reddediyorum. Zaptı tevkınlarsenİB rlr eyUyecvglm.
Bir sürpriz teşkil şısında duruşmanın donbirc değişmiş Ve savcı demiştir kİ:
— Bu dâva Kİbi emsali al sörülmde. hnttâ görülmemiş bir talep karşlsındu-yız. Reddi hâkini talebinin şekli, kanunda açık olarak yazılmışı ir Esefle kaydederiz ki, bu talebin yalnız samana mu-tasavvur olmak Usare başkaca hukukî hiçbir mesnedi yoktur.
Talebin bildirilecek red sebeplerine göre merciinde tetkik edilmeli gerektiği nıütalânsihdoyız.
İcabını düşünen mahkemo başkanı, reddi hâkim talebinin mahkemeye karşı saygısızlık ifada eden bir şekilde yapılmasından Ve bu hareketin meslek haysiyeti İle telifi kabil olmadığından. Avukatlık Kanunu gereğince sanık mÜ-dafil hakkında takibat yapılması için savcılığa müıekkerc yazılmasına ve reddi hâkim sebebini bildirmesi İçin
İkmal
pazarcı esi günü saat 14.30 a tâlikinc kurar verilmiştir.
Savcılık ııo diyor?
Sanık avukatının mahkemede Reşat Aydınlı tarafından verilen dilekçenin savcılıkça alt kısmının yırtılarak ortadan kaldırıldığı yolunda yaptığı İsnat karşısında bir diyeceği olup olmadığını sorduğumuz Cumhuriyet Savcısı hususta (etkikatta bulunmadığı şimdilik blrşcy söyllyomlyoceğlnl, seleyi ancak varın anlatabileceğini İçmiştir.
bu için me-söy-
Atlet Ozmi Or'ıın hAtırae* bugün anılarak
Değerli ve tanınmış Türkiye şampiyonlarımızdan merhum atlet Ceeml Ör un ölümünün yıldönümü münasebetiyle bugün, kendisini sevenler saat 10,50 da Asri ıneıarhkuki kabrini siyarel edeceklerdir.
Galata köprlhllniin altında bir dilkkin tutuştu
Dün öğleden sonra anal 14,80 da, Gala ta kdpıüRilnde Adalar ve Üsküdar iskeleleri arasında Belediye tarafından Süleyman İsminde birine kiralanmış olan tllıkltnıuİHn yangın çıkmış, içindeki eşya tamamiyie yandıktan sonra bitişiğindeki manav dükkanına dn sirayet etmiştir, hiaiyc derhal yetişerek , nicşi söndür-nıiışlllr.
Vıdl, Ankarııya Kİdeoek
Vali ve Beledi* n ! nşlcnnl l«tanbulx alı bası Işloıi görüşmek lizoıe önümüzdeki pasar etildi naşniıu Ankerava gide-erktir
Kuruçeşmedeki kömür purkı inşaatı bitti
Kuruçoşmcuvici köınUr pnrk» inşaatı sona ermiş, ybinıe üç vincin takılması ItnltiıişUr. Parkın bu ay sonumla İşletmeye açılabileceği umulmaktadır Yedi milyon liraya malolan kömür parkı. SO bin ton kömür atak edebüeoeK, « kamyonu aynı zamanda bnşeitıp doldurabilecek kabiliyettedir.
üniversite talebesinin Rektöre mektubu lat&nbul Üniversitem Talebe Birliği İdare Heyeti, dün Rektörlüğe bir mektup göndererek, lisan dersleri yüıünden 1500 Ü nıütecavis bir talebe kütlesinin mağdur durumda kaldığını belirtmiş ve imtihan yönetmeliğinin d U sel ölmesini İstemiştin
Fizy olog Şaklr Paşanın
40 inci ölilm yıldönümü
Tıbbiyenln eski hocalarından merhum Fizyolog Şaklr Paşanın 4û inci ölüm yıldönümü dolayısıyla yarın Tıb Tarihi Enstitüsünde bir anma töreni yapılacaktır
tutuşmakta ve kendini bu ücra ilçede pek garip hlsHetrncktcdii». Hnttâ yüreğinin bu derdini bundan evvelki gelişlerinde. Holü Ramlz'e açmak fırsatını bulmuş ve kendlainden bir himaye İster gibi görünmüştü.
Halil Ramlz, otomobilde onunla yalnız kalır kalmaz, hemen babayani mebus tavrını takındı: • Sizin İşle meşgul olmadım, sanmayın; dedi» Adliye Vekiline en uz üç dört defa hatırlatmıştım. Hâlâ bir şey çıkmayışınn şaşıyorum.
Bu, asıl açmak istediği bahso bir girizgâhtı Yoksa, hakikatte, Halil Ramiz’in bu İşe pek ehemmiyet verdiği yoktu. Genç savcı:
11— Efendim, Vekâletteki arkadaşlardan haber aldığıma göre pek yakında İyi bir yere naklim, düşünülmekte imiş, Lûlııf vc alâkanıza teşekkür ederim,
"— Yok canım; hole gönlünüze göre bir yere gidin do ondan sonra İkimiz birden Adliye Vekiline teşekküle gideriz,
Biraz durdu; sonra, blrdonblro akünü bir şeymiş gibi dünden beri durmaksızın kuıçıdayan bahsi açtı:
Kuzum, nedir bu Faslı Boy işi; aşkınıza?... dedi.
Genç savcının suspus olup önüne baktığını görünco;
"— Hiç de söylenen kötülükleri yapacak ada* ma benzemiyor; dlyo mırıldandı.
Evet, efendim. Benim üzerimde de çok nazik ve hayırhah bir ııdam tesirini yapıyor. Fakat, her nedense muhitte benim bu hissime iştirak edenler pek azdır. Diyebilirim kİ. hemen hiç sevilmiyor. Ne etse, ne işlese göze batıyor.
Savcı biraz durup düşündükten sonra:
— Böndeniz, dedi; bunun başlıca sebebini kendisinin aslon buralı olmayışına atfediyorum.
63
gelen zihnini
Allah
• I
Bizim kazanın halkında yerlülk duygusu pek şiddetlidir.
Halil Raminle
•*_ Fazlı Bey de, biraz bu duyguyu nzdıracak hareketlerde bulunmuş olacak, sanırım; dedi. Ne dersiniz!
Ben de öyle sanırım, efendim; meselâ buraya gelip yerleşeli on seneyi geçiyor. Resmi münasebetler haricinde yerlilerle hiç bir dostluk veya ahbaplık ettiği görülmemiştir. Hizmetinde Dulunnnlıu. hep kendi homşeriloridir; çiftliğini Türkçe bilmez bir alay Arnavutla doldurmuştu. Kendisi do hâlâ adamakıllı Türkçe konuşmasını öğtenonıemiştir. Evinde ailesiyle hep Rumca konuşurmuş. MıüumuAllİorl. bu lisan halk arasında işgal zamanına dair bir çok acı hatıralar uyandırır. Bundun başka ,her Rumelili gibi Fazlı Bey de, gayet zeki, kurnai bir İş adamıdır. Talli de yardım etti; az zaman içinde büyük bir servet sahibi oldu. E, bugünkü günde Fazlı Bey, yalnız bu kazanın değil, bütün vllAyetto on hatırı sayılır zenginlerimizden biridir. Bittabi, bu da gözo batıyor.
Genç savcı, kesik kesik, tutuk tutuk konuşuyordu. Halil Ramiz, onu biraz daha deşmek lüzumunu hissetti:
”— işittiğime göre murabahacılık da yapıyormuş: öyle mi?
”— Vallahi bilmiyorum efendim,
Hıılil Ramlz. pek temiz bildiği bu genç memurun da öbürleri gibi Fazlı bey grupuna katılmış olması ihtimalini düşünerek hüzünlendi.Arlık bahse devam etmek İstemiyordu. Uzun bir nıüd-dot, hiç konuşmadılar. Zaten nerede ise kasabaya varmak Üzere idiler. Bununla beraber Halil Rainiz, bir kore daha kendini toparlayıp tepeden İnme bir sualle genç savcının ağzından şimdiye kadar söylediği umumi mütalâalar dışında 61
müspet bir söz kapmak teşebbüsünde bulundu: "— Kuzum İrfan Bey; dedi. Şu Atikler dâvasının esası nedir? Mutlaka bileceksiniz. Çün-kU İş mahkemeye düşmüş.
”— Efendim; bu, oldukça dolaşık bir mer’a dâvasıdır; köylülerle hazine arasında... Fakat, doğrusu, işin ne safhada olduğundan pek malûmatım yoktur. Kaymakam beye sorarsanız zatıâlllerinl, kâfi derecede tenvir e-der samrıiTi.
Hulü Ramlz, bu meseleyi, ne Kaymakama açmakta, no de parti erkâniyie görüşmekte bir fayda umuyordu. Söylese söylese, ona, her şeyi bu genç savcı söyliycçekti. Lâkın, o da bütün bildiklerini ağzı içinde çiğneyip çiğneyin yutkunuyordu. Ne adammış, bu Fazlı Beyi Hepsini, sanki» acayip bir göz hapsi içine almış: hepsini kıskıvrak iradesine râmetmiştl. Halil Ramlz, bu insanları, şimdi (Kavuklu) da Ete-pela! rolünü yapmakta olan ortaoyuncular halinde görüyordu. Her biri, değneği elinde tutan baş oyuncunun malûm emri ve işareti Üzerine bulunduğa vaziyette donakalmış gibi idi. Baş oyuncu ise, bu kudretini vc bu maharetini ifşa eder hiçbir harekette bulunmuyor; ağzım açıp hiçbir kelime söylemiyor; hattâ, bir kere olsun, göz . kapaklarını kaldırıp kimsenin yüzüne bakmıyordu. O kadar kl, Halil Ramlz, kasabada bulunduğu uzun saatler boyunca, akşam. yemekto, gece kahve ve sohbet esnasında bu esrarlı Helamın sesi kalın mıdır, ince midir; gözleri kara mıdır; gök müdür; bir türlü anlayamadı. Onu, hep iki dizi birbirine bitişik, başı önüne iğik bir ifadesiz put gibi İbretle seyretti. Kendisine, parti işlerine dair bir şey sorduğu vakit yanındakilerden biri cevap veriyordu.
(Devamı var)
GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
Ticarî ve ekonomik dâvalarla başbaşa yürüyen “dünyanın gıda meselesi,,
KENDt gıda rejimini seçmek, yemelini yemek; iç piyasanın zaruri ihtiyaçları içinde en fazla şah sİ olan bir mesele gibi görünüyorsa da. biraz düşündükten sonra, her hususî yemeğin gıda meselesini tanzim ile mükellef Milletlerarası Teşkilâtı alâkadar eden bir mevzu olduğu anlaşılacaktır.
Filhakika, zamanımızda dünya, gıda maddeleri istihsali ve milletlerin beslenmesi meselesi bütün İlmî bilgileri bir aıaya getirmektedir. Dünya iktisadiyatı da. insanların iaşesi ve bunun mütesaviyen taksimi dâvası üzerine kurulmuştur.
Gıda işlerine alt bilgileri toplama işi. esas itibariyle (FAO) •‘Birleşmiş Milletler Gıda ve Ziraat Teşkilâtı,, na düşmektedir. Bu teşkilât, hükümetlerle ve bütün dünyadaki ilmi ve ticarî müesseselerle birlikte çalışmaktadır.
♦ * •
Meselâ birkaç zaman evvel, gıda bahsinde mütehassıs bir heyet. Wa-shingtonda FAO’nun merkezinde toplanmış. erkekler ve kadınlar için vasati olarak zarurî olan gıda rejimini tâyin etmek üzere çalışmalara başlamıştır. Bu maksatla bir "tnümune çift,, tasavvur edilmiştir.
Mutedil bir iklimde yaşadığı farze-dilen bu "nümune çift., bütün insanların kalori ihtiyacını tâyin ile mükellef gıda mütehassıslarının hesapları İçin istikrarlı bir etüt mevzuu teşkil etmektedir. Çünkü, ele alınacak kimselerin yaşları, boylan, meşgul oldukları iş ve oturdukları muhit itibariyle, bu hesaplarda yapılması gereken değişiklikleri gözönünde tutmak mümkündür. " _ ,/ 1
Dünya üzerindeki bütün nüfusun gıda ihtiyacı hesaplandıktan sonra, bu “hayali çift,, tekrar ele alınıp çalışmalara esas teşkil edecek, bu suretle ilerde her şahsın iştihasını da hesaba katmak kabil olacaktır. Zaten bu mütehassıslar. hemen harpten sonra FAO’ nun muvakkaten ••erkekler İçin günde zarurî olarak 2200 ve kadınlar İçin 1800 kalori,, şeklinde tesbit ettiği devreye nazaran, bugün dünya gıda vaziyetinin daha mükemmel olduğunu söylemektedirler.
• e •
FAO’nun yalnızca istatistiklerle meşgul olduğunu düşünmek yanlıştır. Zira bu teşkilât, ekim işlerinin ıslahı için basit metodlar bulmak, aynı zamanda hayvanlara ve nebatlara arız olan hastalıklarla mücadele usulleri göstermek suretiyle, dünya gıda istihsalinde faal bir hisseye sahiptir.
Bir âlimler grupunun tecrübeleri yekûnunun, mücerred olarak çalışan mütehassısların faaliyetinden daha hayırlı neticeler verdiğini kabul eden prensipe göre hareket ederek FAO. buğday ve pirincin daha mükemmel kaliteli cinslerini elde etmek Üzere mütehassısları bir araya -getirmeye uğraşmaktadır. Bu iki maddenin husu-
Ingiliz kapitalinin Israile akışı
Londra (Comtel) — Yahudi Ajanlan İktisat İşleri Şefi Grossman bugün bir matbuat konferansında aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
‘İngiliz kapitalinin daimi surette Israile akması için yakın zamanda münasip yollar bulunacaktır.,,
Büyük Britanya ile İsrail arasındaki ticari münasebetlerin inkişafı için hazırlanacak plân İsrail Hükümeti tarafından İngiliz Maliye Bakanlığı va-Bitasiyle İngiltere Bankasının tetkikine arzedilecektir.
İngiliz kapitali, îsrallc lâzım olan makineleri. İnşa malzemesini, yan
Yazan: Miclıel Rebardy sî karakterleri, bazı hastalıklara karşı mukavemetleri, kendi mahsullerini çoğaltma kabiliyetleri, ekmekçilikte ve pişirmedeki kaliteleri bakımından incelemeler yaptırmaktadır. Toplanan bilgiler muntazaman neşredilmekte ve bu neşriyat alâkalı ziraatçilere gönderilmektedir. Bu program, yakın zamanda bütün dünya ziıaatçilerinın kendi topraklarına ve iklimlerine en elverişli olan buğday ve pirinç nevini bulup seçmelerini temin gayesini gütmektedir. Böylece, belki on sene sonra, bugün Amerikada kullanılan melez mısır tecrübesinde görüldüğü gibi, beşinci ve yepyeni bir hububat cinsini istihsal etmek de mümkün olacaktır.
FAO Teşkilâtında çalışan âlimler, hayvanlara ârız olan hastalıklara karşı da şiddetli ve umumi bir mücadeleye girişmişlerdir. Dünyanın bir tarafında tatbik edilip iyi neticeler veren bir aşı veya bir korunma vasıtası, diğer memleketlerde de kullanılmaktadır. Meselâ öküzlere musallat olan veba, buna tutulan hayvanların onda dokuzunu öldürmektedir. Son DÜnva Savaşı esnasında bir mikrop harbine girişileceğinden korkan Amerika ve Kanada Hükümetleri, öküz vebasına karşı çok tesirli bir aşı keşfetmiş ve bunu tatbika başlamışlardı. Şimdi Çin’deki pirinç tarlalarında kullanılan sakin mandalara bu aşıdan yapılarak muafiyetleri temin edilmekte ve böylece açlık tehlikesi de o nispette azalmış bulunmaktadır.
Ekseriya insanlarda streptokokta boğaz iltihaplarına sebebiyet veren, ayrıca hastalıklı hayvanlarda süt İstihsalini son derece düşüren ineklere mahsus streptokokta meme iltihaplarına karşı, umumiyetle penicillin tedavisi yapılmakta ve çok iyi neticeler a-lınmaktadır. Bu tedavi usulünün, yalnızca Avrupada süt istihsalini senede 5 milyon ton arttıracağı tahmin edilmektedir. Aşılar ve iltihabı önleyici müstahzarat sayesinde, hayvanlardaki bruselloz hastalığına karşı mücadele etmek kabil olmuştur. Büyük tahribat yapan bir nevi tavuk vebası niyukastl hastalığına karşı da yeni bir aşı bulunmuştur.
• • •
Bütün bu ilmi ve biyolojik çalışmalar, muhtelif memleketlerin paralarını bozmakta ve ayarlamaktaki güçlüklerle ve ticarî, iktisadi dâvalarla başbaşa yürümektedir. Herhangi bir ülkede mevcut istihsal fazlalığının nasıl sarfedlleceği düşünülürken, başka taraflarda kıtlık yüzünden ıstırap çekilmesi de, halledilecek en mühim meselelerden bindir. Mamafih, “Her şeyden evvel ekmek., şıûnna sadık olan “Gıda ve Ziraat Teşkilâtı., milliyetleri tamamen ayrı, fakat maksat ve gayeleri müşterek “Birleşmiş Milletler,, topluluğu sayesinde, bütün memleketlerin bütün fertleri için kâfi miktarda günlük maişeti temin etmek üzere büyük gayretler sarfetnıcktedir.
mamûl eşyayı vermek suretiyle yardımda bulunabilir.
Isruilin yıllık İthalâtı — ne kadar tahdit edilirse edilsin — 60 milyon sterlingden aşağı düşemez. Bunlardan 25 milyonu, bu sene iptidasında hazırlanan plânlar mucibince, steriing sahasına dahil memleketlerden gelecektir.
Şimdiki buhranlı vaziyeti düzeltmek İçin, gereken tedbirler ittihaz e-dilmezse Büyük Britanya He İsrail arasındaki ticaret duracak ve sterling sahasından hiçbir şey satın alına nı ı-yacaktır
Dünyada:
Ispanya tütün ithalâtına primli kur tatbik ediyor
Madrid 12 (Comtel) — 1918 aralık avında kurulduğundanberi ilk defa o-larak İspanyol Kambiyo MUessesesl. tütün ithalâtı için primli kur’lar kabul etmiştir. Yüzde yüzden fazla primi ihtiva eden bu kur’lar muhtelif memleket paralarına göre, bir cetvelde gösterilmiştir. Sterlinin esas kuru 30.66 iken tütüne tatbik olunan primli kuru 67.45 dir. Keza doların 10.90 yerine 24.09 dur. İspanya, tütününün büyük bir kısmını Küba'dan ve Türkiye’den ithal eylemektedir.
Londrada kalay düşüyor Londra 12 (YİRS) — Metal Bor-sasında kalay fiatleri gerilemekte devam ediyor. Geçen hafta 615 sterlinle kapanan piyasa bu hafta 636 sterline düşmüştür.
İngiliz lirasının düşürülmesi aleyhinde bir rapor
New-York, 12 A.A. tAFP) — Amerikan radyo tefsircisi D. Pearson dün akşamki konuşmasında Amerikan Hazine Bakanı John Snyder’in İngiliz lirası kıymetinin düşmesi hakkında Başkan Truman’a kötümser bir rapor vermiş olduğunu söylemiştir.
Gazetecinin fikrine göre, Ingiliz e-konomisinl kofuyabllmek için belki de Amerikanın yeniden 2 milyar dolar ödünç vermesi gerekecektir.
Ticaret - Telgraf (Comtel) Servisimiz
Yeni İstanbul, iktisat Servisi için İngiliz Reuter Ajansiyle bir anlaşma yapmış ve bu ajansın Ticaret-Telgraf Servisinin Türkiyedeki neşir hakkını temin eylemiştir. Bu sayfalarda bundan böyle (Comtel) işaretli hususî telgraflarımızı okuyucularımızın istifade ile karşılıyacaklarını ümit ediyoruz.
KISA HABERLER
İsveç serbest listesini tamamladı
★ Stokholm — Marshall plânına dahil memleketlerden lisansla getirilecek mal listesini genişletmiştir. Kasımın birinde neşredilen ilk liste takriben 250 milyon kutonluk tu. Yeni liste ise 70 milyonluk münzam eşya ithaline İmkân vermektedir.
Yeni ithal mallan arasında, gül yağı, portakal ve nebatî yağlar da dahildir
İtalya’da pirinç ihracatı
* Milano, (Comtel) — İtalya pirinç müstahsilleri 1949-1950 ihracatının geçen seneye nisbetle mühim bir fazlalık göstereceğini tahmin ediyorlar.
önümüzdeki şubattan evvel Batı Almanyaya 10.000 ton yan ayıklanmış pirinç gönderilmiş olacaktır. Diğer bazı memleketlere de yakında 30.000 ton kadar pirinç sevkedilecektlr.
Brezilya kahve finansmanı
it Rio de Janelru, (Comtel) — Cum-hurreisi ile Maliye Bakanının talimatı gereğince Brezilya Bankası, bundan sonra, iyi cins kahve çuvalları için, en az 600 kruzeiro ve diğer cinsler için 500 kruzeiro raddesinde finansman yapacaktır.
Cezayir şarap fetlIiMill
it Paris, (Comtel) — Bugün resmen bildirildiğine göre bu sene Ceza-yirln şarap istihsali 14.710.000 hektolitreyi bulmaktadır Geçen sene-
Memlekette:
Ankardda yapılan balıkçılar toplantısı
Şehrimiz Toprak Mahsuller Ofisi Bölge Müdürünün ve Vilâyetlerden gelen balıkçı ve balık tacirleri mümessillerinin iştirakiyle Ankarada yapılan toplantıda, tiraj hakkından temin edilen 2,5 milyon doların balıkçılığın inkişaf ve kalkındırılması yolunda hangi âletlerin satın alınması hususunda kullanılacağı mevzuu görüşülmüş ve bazı kararlar alınmıştır.
Kongrede önce iki komisyon seçilmiştir. Bu komisyonlardan bir kısmı bahsi geçen 2,5 milyon doların mü-bayaa olunacak frigorifik tesisat ve avlama alât ve edevatı arasında taksimini yapmış, diğeri ise balıkçılığın inkişafı yolunda bazı temenni ve dilekleri tespit etmiştir.
Türk-Italyan ziraat yaklaşması
Ankara, 12 (Hususî) — İtalya Ziraat Nezareti Türkiye ile zirai sahada kültürel münasebetler kurmak teşebbüsünde bulunmuştur. Bu maksatla Ankaradaki İtalyan Büyük Elçisi Tarım Bakanlığına müracaat ederek ziraat ve ziraî sanatlar üzerinde işbirliği yapmak; mesleki ve fikrî münasebetler kurmak üzere bir Türk - İtalyan merkezinin kurulmasını teklif etmiştir.
Tarım Bakanlığı memnunlukla karşıladığı bu işbirliğinin esaslarını hazırlaması için Ziraat Fakültesine müracaat etmiştir.
Bir İtalyan profesörle bir Türk profesör kültür birliğinin statüsünü vü-cude getireceklerdir.
nin mahsulü 12.645.867 hektolitre idi. Harpten evvel iyi senelerde Cezayir şarap mahsulü 21 milyon hektolitreyi bulurdu. Fakat harpten sonra kimyevî maddelerin eksikliği yüzünden sarma hastalıkları tedavi edilememiş ve mahsul 8 milyon hektolitreye düşmüştür.
* New-York. (A. P.) — Esham ve Tahvilât Borsası geçen hafta yüksek kapanmıştır
it Chicago, 12 (A. P.) — Hububat
Borsası yüksek kapanmıştır
İran’ın Beynelmilel Bankadan istikraz talebi
it Tahran (Comtel) — Sağlam kaynaklardan haber alındığına göre, Iranda »Yedi Senelik Plân) narniyle anılan programı tatbik etmekle mükellef olan teşkilât Beynelmilel Bankadan 35 milyon dolarlık istikraz talebinde bulunmuştur. Banka delegeleri, durumu mahallinde tetkik etmek üzere. 1 ocak tarihinde Tahran’a gideceklerdir.
hıglltrronln çelik istihsali
it Londra, 12 lYIRS) — lngillerenın geçen ayki çelik istihsali 16.388,000 tonu bulmuştur. Bu rakam geçen aya nazaran 4.000 tonluk bir fazlalık İfade etmektedir. Geçen ayki çelik istihsali, geçen mayıs ayında bu sene için teşkil edilen rekorun biraz altındadır.
Senenin ilk üç ayında vasati olarak 15.500.000 tonluk aylık istihsal yapılmıştır
Şehirde:
Amerikadan un ve buğday geliyor
Yakında Amerikadan memleketimize 80 randımanlı 50 bin çuval Amerikan unu gelecektir. Alâkalılarla yaptığımız temasta, 50 bin çuvallık bu ilk partinin Amerikadan yola çıktığını ve takriben 20 güne kadar şehrimize geleceğini ve bunu başka un partilerinin takip edeceğini öğrendik.
Diğer taraftan armatörlere ait Meserret gemisinin de Amerikadan yüklediği 6800 tonluk buğday hamulesiyle ayın 21 inde limanımıza geleceği öğrenilmiştir. Satın alındığı tarihten-beri dış memleketler arasında sefer yapmakta olan bu gemi, tatanbula ilk defa gelmiş olacak ve deniz ticaret filomuz bununla yeni bir eleman kazanmış bulunacaktır,
■
İstanbul limanında ihracat
Ticaret Odasına göre Ekim ayında fazlalık var
Ticaret Odası tarafından yapılan kayıtlara göre, ekim ayı içinde limanımızdan muhtelif memleketlere 20.876.101 liralık ihracat olmuştur. Halbuki eylül ayında limanımızdan yapılan ihracatın kıymeti 15.247.017 liraydı. Arada 5.629.084 liralık bir artış göze çarpmaktadır. İhraç edilen maddeler arasında tütün, fındık birinci plânda gelmektedir. Memleketler itibariyle yapılan tasnifte ise Almanya birinci, Avusturya ikinci derecede gelmektedir.
Tütün satışlarında döviz kaybına meydan verilmiyecek
Söylendiğine göre, lzmirde Britış Amerikan firmasının» Amerlkaya ihraç etmek üzere, satın aldığı bir milyon 5Ö0 bin kilo tütünü serbest dolarla Almanyaya sevkettlği ve İlgili makamların dolar kaybına sebep olan bu nevi hâdiselerin tekerrürünü önleyici tedbirler üzerinde durduğu anlaşılmaktadır.
Yine ısrarla dolaşan şayialara göre, son günlerde bazı Amerikan firmalarının satın aldıkları tütünleri Almanya ve Hollandaya transit olarak gönderdikleri ve aynı tütünleri daha ucuza tedarik ettikleri mark mukabilinde el değiştirerek tekrar Amerlkaya ihraç ettikleri ve sırf bu muameleden yüzde on beş nisbetmde fiat farkı elde ettikleri ve dolayıslvle memleketimizin döviz kaybına sebep oldukları görülmüştür.
Bunu önlemek maksadiyle. Bakanlar Kurutanım, bundan böyle satılan tütünlerin doğrudan doğruya satın alan memlekete ihraç edilerek ancak orada kullanılacağı yolunda birer ta-1 ahhüt mektubu alınmasını kararlaş-1 tırdığı söylenmektedir.
Bir Bendik cihazı getirtiliyor
Dipten giden balığın cins ve miktarını bildiren Bendik cihazı isimli bir nevi radar cihazının getirtilmesi hususunda Ticaret Bakanlığı nezdinde gerekli teşebbüse geçilmiştir. 4 milyon dolar tutan bu Aletin getirtilmesi memleketimiz balıkçılığında yeni bir ufuk açacaktır.
Mamul ve yarı mamul demir ihtiyacı tesbit olunuyor
Ticaret Bakanlığı, başta İstanbul ve İzmir olmak üzere alâkalı vilâyetler Ticaret ve Sanayi Odalarına gönderdiği bir tâmiınle gerek hariçten ithal e-dilecek ve gerekse dahilde imal olunacak mamûl ve yarı ınaınûl demir için ihtiyaç miktarının tesbitini istemiştir.
r
Uskumru 15 kuruş
Dun, $imdiyc kadar nadir tesadüf edilecek derecede uskumru bolluğu vardı. Boğazdan gelen motörler öğleye kadar Balıkhaneye balık boşaltmak için sıra bekliyordu. Akşama kadar Balıkhaneye 60 tan fazla balıkçı motörü uskumru getirmiştir.
Balıkhanenin müzayede salonunda 550 ton kadar uskumru toptar 15 kuruştan satılmıştır. Alıcıların mühim bir kısmını konserveciler. balık tuzlayıcı-ları teşkil etmekteydi. Perakende olarak uskumru, Baflkpazarında. şehrimizin muhtolıf semtlerinde arabalar içinde 50 kuruşa kadar satılmıştır
Dün 550 ton uskumru tutuldu
Dün denizden 550 ton uskumru çıkartılmıştır. Halbuki şehrin istihlâki 50 ton civarındadır. Ancak Ofisin gayretiyle bu balıklardan bir kısmının Anadoluya sevkı temin olunarak dahili istihlâk miktarı 100 tona çıkartılmıştır. Geri kalan 450 ton uskumrunun ihracı mevzuunda girişilen bütün teşebbüsler neticesiz kalmıştır. Bilhassa Yunan Hükümetinin Yuna nistana beheri 250 gramdan aşağı balık ithal etmemek yolunda aldığı karar, bu memlekete uskumru ihracını imkânsız kılmış bulunmaktadır
Yıınanistanla olan anlaşmamızda böyle bir kayıt yoktur. Son dakikada yaptığımız temasta tek taraflı alınan hu tahdidin kaldırılması mevzuunda
Ynnanistandaki Ticaret Ataşemize Yunan Hükümetiyle görüşmesi hususunda telgrafla talimat verildiğini öğrendik. Bu temin olunduğu takdirde Yunanİstana uskumru ihracı mümkün olacaktır.
Diğer taraftan toptan uskumru fiyatlarının 10-15 kuruşa düşmesi ve ihraç imkânlarının ortadan kalkması balıkçıları telâşa düşürmüştür. Bu mak* satela dün saat 16.30 da Toprak Mahsulleri Ofisinde bölge Müdürü Enver Gürelinin başkanlığında balık müstahsillerini temsil eden heyetin ve Balık Avcıları Kooperatifi idarecilerinin iştirakiyle bir toplantı yapılmıştır. Neticede balık ihracı tekliflerini hamilen tüccardan ikisinin Yunanistan^ gitmeleri kararlaştırılmıştır.
127X11/1949 Pazartesi
Borsalarda Vaziyet
Bordasında, fındık bir surette açılmıştır, başka. İç sivri fın-arllığı görülmüş-mühlm bir kısmı yüklenmek üzere İnhisar etmiştir.
İstanbul:
Hafta başı Ticaret piyasası hararetli Dün tombul fındıktan
dıklara karşı isteklerin tür. Dünkü satışların da, önümüzdeki hafta yapılan vâdell satışlara
Dokuma ham maddelerinden tiftik sağlam durumunu muhafaza etmektedir.
Keçi kılı üzerine de bir tondan fazla muamele olmuştur. Fiyatlarda artış istidadı hissedilmektedir.
I
Üzüm piyasasındaki ve bu mal üzerine
İzmir:
Hafta başında da gerileme devam etmiş pek az muamele cereyan etmiştir.
Noel ve Yılbaşının yaklaşması dolayı-siyle inclr’e karşı hariçten siparişler azalmıştır. Bunun neticesi olarak piyasa durgunlanmış ve fiyatlar bir miktar daha gerilemiştir.
Bugün pamuk tenmiş ve borsada satılmıştır.
Diğer nebati*
panııık yağı piyasasındaki gevşeklik devam etmektedir.
Borsada çekirdek üzerine hiç muamele olmamıştır.
piyasası biraz hareket-
450 balya kadar pamuk
yağların tesiri altında
Adana:
Pamuk fiyatlarında gerileme kaydedilmiştir,
KAMBİYO
İstanbul Borsası
1 Sterlin 100 Dolar 100 Fr. Frangı 100 töviçre Fr. . 100 Bclç. Fr. . 100 İsveç Kr. ... 100 Florin 100 Liret 100 Drahmi 100 Escoudotı Açılış Kapanış
7.87 282.— 0.80 «4.03 5.60 73.68.40 0.01.870 9.73.90 7.89 280.-080 W. 03 B.00 73 68.40 o.oı 9.73.90
Altınlar
Külçe Yerli Gr. Külçe Degussa “ Cumhuriyet Reşat Ha m it Gulden İngiliz Fransız kok. Napoleon 111. îsviçro Bugün Esld kur
Lira Lira
6.29 6.36 42.80 45.25 42.50 41.20 57.10 41.— 43.50 42.80 6.28 6.37 42. Ut 45 ,h. 42.40 II 50 57.40 43.75 43.50 42.70
Neu-York'ta: orısu: $ 35
Gümüş, Platin
Gümüş Gr pintin •’ En ayağı En yukanı
10.- 11.—
Zürich Borsası (Serbest)
Türk lirası Dolar İsviçre Frangı
En ayağı En yukarı
0.76 4.28 10.25 1.07 0.90 4.30 10.46 1.10
Sterlin
Fransız Frangı
YABANCI BORSALAR
ESHAM VE TAHVİLÂT
İstanbul Ticaret Borsası
New-York Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
Eski kur
Dün
Kapanış
(*)
Bugün
Bugün
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
Eski kapanış
31.—
31.—
••«••••••
1. ••••••■
IV. .
V. .
Ikramiyelı tahviller %5 1933 Ergani ^,5 1038 Iknımlvell %5 Milli Müdafaa 191) Demlryulu %5 1911 Demiryolu
%4 1/2 1949 Ikrnmlveli
Oiğerlcrl ivil Demiryolu Kalkınma 1 İL.
fil.
1918 istikrazı 1018
MIHI Müdaraa
1919 1934 1034 1011 1041 1911 Mili) Müdarmı
• 0 M
•r
••
23.50
20.50
100.25
98.75
95 70
95.50
23.50
20.50
1(8)25
08.80
011.40
95.50
Vr 6 %6
6
%6
«M) %7
W
‘ .7
%7
•■7
7
-.7
:t7 %7
VI. .
•••••••••>
••••••••••
• •••
(•• •
1.
I.
tl.
1 .
1,
Hlvas-Erzurum ll-VH.
O M
Demiryolu
• I
1.
11. LIL
L H. 111. VI.
UH 70
96.75 07.35 97 75 96.80
97.75 10.65
96.60
20.60 21.-
19.75
20.85 21,20 19 70 20.40
19.86 20.85
40.76
06.75
96.90
97.-
90.86
96.81
19.60
*0.40
20.7i'
21 -
20.95
20.46
20.-
10.70
20.40
10.86
20.90
iiııbııbnı
Buğday \ umuşak ••••••*•*••*• Buğday Sert ................
Arpa Biralı9 ...........
Arpa yemlik (dökme) .... Mısır (Sıırı) ..............
Fasulye tombul .............
v’aaulvn Çalı şort ........
Kuşycml ....................
Mercimek Kırmızı kabuklu Mercimek Yeşil .............
Nohut Hiın ................
Yağlı tohumlar:
Ayçiçeği (ahumu .........
Kot ontohuınu ...........
Kcndirtohumu ............
Susam ...................
Yor (ıslığı kabuklu
33.—
31.—
25.05
24.20
88
45.—
41.50
55 -
22.10
35.—
43,—
37.—
84 —
77.—
25.30
21.-
35-
41.20
86.—
51.—
Uzum çekirdeksiz No. y İncir A serisi No. 8
‘ B serisi No. 108 Pamuk Akala 1. ........ Pamuk Akala n. ... Pamukyağı (rafine)
Pamuk çekirdeği .....
6i —
53.—
43.—
235.—
226 —
165.—
17.50
Son kapanış
55.50
56.—
45.—
234 —
226.—
168.—
17.50
263. 5
236.—
263.—
235.—
Şirket Tahvilleri
Anadolu D.Y Tertip A/B O M .♦ a ’• %6V M ” MtlmcH. Senet. 106. 13. * 68.50 107.— 64 V» 69.50
Şirket Hisse Senetîeri
T. C. Merkez Bankası Türkiye ty Banka sı Türk Ticaret Bankam .... Arslıın Çimento Şark Değlrmcncllk Milli Reasürans tlS.5f 24.lıO 5.— 16.- 23.25 118.50 25.- 5.10 16.30 23.50
Ecnebi Tahviller
Mısır Kredi fenniv« ioii.i
1911
Kuru Mryvnhır
Fındık (kabuklu sivri)
Fındık (İç tombul) ......
Ceviz (kabuklu) .........
Coviz (îç natürol) .......
llokuma İlam Maddeleri:
Tiftik natürol
Tiftik ince inal
Yapak Anadolu
(Kırkım)
İlam (lorllnrı
Sığıı salamura
Keçi tuzlu kuru
Koyun hava kurusu kilosu
Mezbaha sığır yaş klloau
kilosu .... kilosu ....
Nchnll yadları
Zeytinyağı (Ekstra olestro
Ayçiçeği ...............
Fındık vıtğı
60 — 136 50
45.-
150
2M0.-
845.—
145.— 215.— 220.—
120.—
255.—
118.—
62.20
136.—
50.—
226.—
130.— 205.—
255.—
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala 1 180/200 105/202
Pamuk Akala 11 165/170 165
Pamuk (Hatay malı) . 216 —
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak 32.50 82.
Buğday sert w...... 35.— 84.-
Buğday (Buşoil = Sent) Sert Kıs mahsulü No. ... Kırmışı ‘ No. 2 ...
t'anııık Middling (Libresi = Sent) Aralık ..........................
Mart Mayıs
Temmuz ......................
riftlk (Libresi = Sent) Toksa? No 1
Fındık (Libresi = Sent) Kabulüu Yeril iri orta .............................
Lovunt iç ithal malı ........
Ekstra İri İç İthal malı ....
Kutu üzüın (Libresi — Sent)
Thompson çekirdeksiz seçme.
Keten tohumu (Buşcll = Dolur) Mlnnea polis ....................
— Knlnv (Libresi - Sent).......
— Levha-teneke (Libresi-dolar)
30.24
30.19
30.08
30.07
58-60
19-22.5
17.5-21
36- 37
37- 38
ll.B-12
30.27
30.22
30.13
30.12
58-6U
19-22.5
17-21.5
36- 37
37- 38
11.5-12
3.90
83.—
7.50
3.70-3.75
83.—
7.50
Londra Borsası
Kotçu tohumu (Tonu = Sterlin) Bombay 63.— 62.-
KalkÜta 62.— 61.—
Ter fıstığı Hindistan 61.— 61.-
Bradford Piyasası
Tiftik îyl mal (Libresi = Peni) ... •’ Sıra malı “ ‘‘ ... Yün.. Anadolu * ** •’ Trakya “ “ ... 84.— 30.— 18.50 34.- 30.- ! 18.50 18.-
İskenderiye Borsası
Pamuk (Kantarı = Tallafı) ........ Aahınouni Kısa elyafh F/O Karıuık Uzun ohaflı F/G 83.70 90.30
L») Günündü Buroadu ınuamulütıi teacll udilınemio tahvilat vo uaiıauuu arz vo taiopiero göro taayyün edun takribi plyusa düğerlüri.
Siyasi meseleler ve muhabir mektupları
EDEBİYAT
İLİM
SANAT
TEKNİK.
No'v-York muhabirimiz bildiriyor
1949 yılı nihayete ererken
• ııcfMİeıı inceye:
Ruhr meselesi
ehemmiyetini muhafaza ediyor
Batılı devletler uzlaştırıcı bir hal çaresi bulamıyorlar
mcsclo
yardı-edecek
New-York, 8 (Hususi muhabirimiz H. G. Martin’den telgrafta) — Amerika ile Alman Cumhuriyeti arasındaki münasebetler Washington siyasi çev relerini en. fazla meşgul eden olmakta devam ediyor.
Bonn Hükümeti, Marshall mından faydalanmasını temin
olan iki taraflı bir Amerika-Almanya anlaşmasını imzalamakta tereddüt etmektedir. Zira, Nevv-York Times gazetesine göre, henüz metni itan edilmemiş bulunan bu anlaşma, Almanyanın Adenauer Hükümetine birtakım mükellefiyetler yüklemektedir. Alınan-yanın yerine getirmek mecburiyetinde olduğu bu taahhütler, yalnızca M&r-ahali Plânı yardımlarına karşılık bazı fedakârlıklardan ibaret kalmıyacak, aynı zamanda Amerikan işgal kuvvetleri tarafından harcanmakta olan mühim meblâğların tazmin edilmesini gerektirecektir.
Fakat bu mevzuda, Amerikan ordularının sarfcttlği paralardan ne miktarının halka yardım maks&dlyle AL manyaya verildiği vo ne kadarının kendi askeri masrafları İçin harcandığı sarih olarak bilinmedikçe, İki hükümet arasında bazı muvakkat ihtilâfların başgöstereccği zannedilmektedir.
Birkaç haftadanbori Amerikan siyasi çevreleri, bu iki taraflı anlaşmanın imzalanmasının çok yakın olduğunu bildirmekte, fakat şimdilik bilhassa geciktirildiğini açıklamaktadırlar.
Yine Now-York Times'in yazdığına göre, ortada yedi yüz milyon dolarlık bir tazminat bahis mevzuudur vo Adenauer, bunun mesuliyetini üzerine almak istememektedir. Amerikalılar» Başbakan Adenaucr’ln, Paristekl Üçlü Anlaşma esaslarına bağlı kalarak, bıı yeni anlaşmaya imnasını utmakta daha fazla geaikmiyeceğlni tahmin e-cHyorlar. Bununla beraber, gerek Was-hington» gerekse Bonn HükÛmetlorl böyle bir anlaşma imzalanınca Alman Parlamentosunda kopması muhtemel fırtınadan ve umumi bir akaütamelden çekinmektedirler.
Bir başka makalod» do Now - York Times, Alman sanayicilerine karşı tat* bik edilecek siyaset hakkında, Müttefikler arasında mevcut ihtilâfa işaret etmekte vo şuntarı yazmaktadır: “İn-gılizlor» Almanya içindeki kontrollerini biZRAt Alman Hükümeti vasıtaslyle dalın kolayca yapabllecelderlhl tahmin ettiklerinden, bıı memleketteki tröstleri ihya etmek iatemektedlrler. Fraıı-sızlar ise, aksine olarak, Alman aana-yiinl gayri merkezi bir halo getirmek fikrindedirler. Amerlkahlara gelince, onlar da tröstlerin aleyhinde olmakla beraber, Alman ekonomisini kalkındırmak İçin bu tröstlerin hayırlı tesirleri olacağım düşünmektedirler. Alman Banayİİ kurulduktan sonra da A-merikanın yükünüh haflfliyeceği, bu suretle Amerika halkının vergi mükellefiyetinin do azalacağı hesaptan-mtktadır.,.
Diğer tarttan ton gazetesinin Ruhr i ıa va as ı
patronlarının, eski ttsadl nüfuzlarını \k»
rinı yeniden elde etmek için sarfolUK-iori gayretlere işara! etmektedir. Bu gazeteciye göre, Alman sannylclleH. harpten sonra Bükülen, kırılan ve hâlâ da tamirlerine boşlanmayan ınakL nelerln tekrar yerlerin» konmasını istemektedirler. Aynı zurnanda bu patronlar. Alman sanayiini «ıneira vurmak üzere Müttafikier tarafından konulmuş olan kayıtların ve tahditlerin kaldırılmasını talep etmektedirler» \
Ot» yandan, şu cihet de açıktan-maktadır: Birçok Alman fabrikaları daha şimdiden harpten evvelkinin yansı kadar istihsal yapmaya başlamışlardır. Alman İÇ piyasası ıso, bundan fazlasını talep edecek vaziyete gelmiştir.
Bitaraf müşahitler, kışın Almanya-daki işsizlik buhranının daha fazla artacağını ve bunun neticeeinde Alman sosyalist işçiler topluluğunun da. memleketteki aıttâl İstihsaller üzerine konmuş olan tahditlerin hiç olmazsa azaltılması için Ruhr havzası patron-taliyle kuvvetlerini birleştirip müştereken harekete geçeceklerini tahmin etmektedirler.
Drvw Mlddlc-muhabirl de. büyük sanayi siyasi ve lk-hâklm ınevklle-
Mııssolini’nin tabutu
Roma, — Milano'nun hukuki makamları, Muanolinlhln cesedini ihtiva eden tahta sandığı satmaktanım, imha etmeye karar vermişlerdir.
Bu hareketin sebebi olarak, alynal karışıklıklara meydan vermemek arzusu gösterilmektedir,
Mussollniritn cesedi, 1048 sonesinde gömülü bulunduğu Milano mezarlıklarından birinden, Faşistler tarafından çıkarılarak, Pavia’da bir manastıra getirilmişti. Bu faşistler sonradan muhakeme ve mahkûm edilmişler ve daha sonra bir umumi nfdan istifade ederek serbest kalmışlardı.
Müsnollnlnin tabutu muhakeme esnasında, delil olarak kullanılmıştı. Ceset şimdi bilinmeyen bir yere gömülmüştür.
Paraşüt İÜ Noel Bal m
Fort Lııuradale, 12 — Paraşütle atlayan Noel Baba, dün burada yüksek gerilim havai hattına takılmış ve kâh ağlayan ve kâh gülen yüzlerce çocuğun gözleri önünde kendmi kurtarılmıştır
Noel Baba. 22 yaşında olan Robcrt Kils» isminde birini idi kİ, kemdim çocukları sevindirmek arzusunda idi.
Bütün ümitlerin bağlı bulunduğu
Birleşmiş Milletlerin başarıları
ÎRLEŞMİŞ Milletler Genel Kurulu, çok kereler, nekesiz müzakerelerle vaktini geçiren mü-müessese olarak itham edilmektedir.
Fakat bu teşkilat bugüne kadar ilet harbi önlemiş, Berlin ablukasının nihayete erdirilmesine yardım etmiş ve Endonezya Birleşik Devletlerinin kuruluşunda mühim bir rol oynamıştır.
Birleşmiş Milleltlerin bu dört müs-bet başarısını şu şekilde sıralayabiliriz:
1 — Orta Doğuda, İsrail ve Arap Devletleri arasında müteaddit ateş kes emri vererek, harp önlenmiştir. Sulh şartları henüz tesblt edilmemiştir.
2 — Keşmir'de, İki tarafa da mütareke kabul ettirerek, Hindletanla PA-klstan arasında harp durdurulmuştur. Hindistan ile PAklstan, Keşmlrde, bir plebisit yapılmasını dahi kabul etmiş-lerse de, teferruat henüz tesblt edilmemiştir.
3 — Geçen mayıs ayı zarfında, Berlin ablukasının kaldırılmasiyle neticelenen Sovyet Rusya ve Amerikan delegeleri arasında bir müzakere zemini hazırlanmış ve İki taraf delegeleri. Birleşmiş Milletler salonunda toplanmışlardır.
4 — Hollanda ile Endonezya arasındaki anlaşmazlıkların halli İçin, iki tarafın müzakerelere girişmesi saflanmış, ve Lahey'de Birleşik Endonezya Cumhuriyetinin kurulması mümkün kılınmıştır.
Bütün bu müsbet başarıların haricinde, Birleşmiş Milletler teşkilatı namütenahi ekonomik ve sosyal başarılar kaydetmiştir. Bu husustaki bütün müzakereler, 5 devletten müteşekkil Sovyet bloku Un Batı Devletleri arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden gölgo-lvnmiştlr»
Birloşmlş Mlllotler nozdindeki delo-gelera göre, Genel Kurulda vukubula-bilecek en mühim hâdise, Sovyet Rusya ilo Batı Devletleri arasında umumi bir siyasi anlaşmanın teminidir. Fakat bu delegeler, bunun yakın bir İstikbalde mümkün olmasına imkânsız nazariyle bakmakta vo şimdilik olle-rlndonkl imkânlar nlsbetlndo beşeriyete yararlı olmaya çalışmaktadırlar.
Birleşmiş Milletler teşkilâtının ekonomik ve sosyal sahadaki on müsbet başarılarından biri, Milletlerarası politikacıların kalkındırmak memleketlere tur.
Geçen sene miş Milletler
Trumandan daha evvel harekete geçerek ekonomik bakımdan zayıf memleketlere bu sahada teknik yardımda bulunmak üzere 300,000 dolarlık yeni bir yardım programını kabul etmiş-tir.
HH9 senesi ocak ayında ise, Amerika Cumhur Başkam Trııman. dört nokta programiyle, bu memleketlere yardım planını İleri sürdü. Birleşmiş Mlllotler Genel Kurulu da bu programı derhal genişletti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lle. Ekonomik ve Sosyal Konseye. birinci sene 69.900.000» ikinci sene İse 00.000.000 dolarlık bir teknik yanlım programı ileri sürdü. Bu meblâğ» muhtelif hükümetlerin gönüllü o-larak yapacağı yardımlarla sağlanacaktı.
Neticede 16 kasım tarihinde, Geııel Kurul, teknik yardım programını kabul etti. Bu karar oybirliğiyle alınmasına rağmen, Sovyet delegesi, lehdfe oy verenlerin dahi teknik yardımın
istedikleri yapılan yardım olmuş-
Parlat» toplanan Birleş-
Genel Kurulu. Baykan
r
Yazan;
Pat Frank
Bayağılıkla
mücadele
TAŞ
neye İnhisar odcccğlndcn şüphe et-mekto olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler Gcnol Kurulunda 13 mütehassıs heyet mevcut bulunmaktadır. Haddizatında bunlar, kendi sahalarında çalışan küçük gruplardır. Bu teşekküller tahsisatlarıyla geçinmekte ve ayrıca ekonomik programla İşbirliği yapmaktadırlar.
İçinde bulunduğumuz sene, Keşmir-dc ateş kes emriyle başladı. Bu prensliğin Akıbeti henüz belli değilse do, hiç oimazM bu böigcdo harp önlenmiş bulunmaktadır..
Birleşmiş Milletlerin bu senekl ikinci başarısı, 24 şubat tarihinde, Mısır ile İsrail arasında imzalanan ateş kes emri olmuştur. Dr. Ralph Buııche ın sebatkâr faaliyeti bu başarıyı mümkün kılmıştır. 20 temmuzda Suriye’nin de mütarekeyi Imzalamasiylc, bütün Arap Devletleriyle ateş kes emri imzalanmış oldu.
Genel Kurul son günlerde Kudüs meselesinde do bir neticeye varmış ve bu şehrin B. M. idaresi altına konması kararını vermiştir.
Berlin ablukasının kaldırılması bahsinde atılan ilk adım, Amerikanın Birleşmiş Milletler nozıllıuleki delegesi Dr. Jeuup İle, Sovyet Rusya Dışişleri Bakan Muavini Jakop Malik Arasında, delegeler salonunda vukubu* lan görüşme daha sonra, karargâhına
Endonezya
imzaltanınusmda da Birleşmiş Milletlerin büyük rolü olmuştur.
Hollanda ile Endonezya arasındaki anlaşmaklık» Avustralya v» Hindlsta» nin ısrarı üzerine. Birleşmiş Milletler de görüşülmüştür.
Güvenlik Konseyi, bir anlaşma zemini bulmak üzer» Doğu Hlndlstana bir heyet göndormlşlir. Birleşmiş MlL bitlerin manevi baskısı altında iki taraf dn bir anlaşmaya yanaşmak ınee* buriyetindc kalmıştır.
Bütün müzakereler esnasında, Güvenlik Konseyi ciddi müşküllerle kar-•ıtaşnuştır.
41 defa Rusya, ikisi de Fransa tarafından olmak Usere 43 İçel'e veto hakkı da, nel tır.
Genel Kurulda veto hakkı mevcut olmadığından, delegeler burada görüşlerini daha 1yı bir şekilde belirtmek* tedlrlcr.
Bu svnv sarfında dalla başka başarılar da kaydedilmiştir. Sosyal komisyon» fuhuş aleyhinde karar almış, u-yuşCurUcu maddeler komisyonu, bütün uyuşturucu maddelerin daha sıkı bir kont!*nla tâbi olmasını sağlamıştır. Birleşmiş Milletler Filistin harbinde yersia kalmış binlerce mülteciye bakmış, Dünya Sağlık Teşkilâtı sıtma ile ciddi mücadeleye girişmiştir.
. Birleşmiş Milletlerin faaliyeti gün daha faala artmaktadır.
14 hazirali tarihinde verdiği bir
tuk ta. Genel Sekreter Trygve Llo şöyle demişti:
“Manhattaıı’dn. Birleşmiş Milletler binasının çelik çerçevesinin İkmali için 6 seneye İhtiyaç vardır. Sulhcu bir dünya cemiyetinin kurulmağı ise çok daha uzun bir zamana muhtaçtır. E-ger faaliyetimize, yorulmadan devam
edecek olursak, 20 sene sonra büyük I halk arasında panik uyandırmış bâşnııiH kaydederiz, bo sone sonra "sinema ise daha fanta
olmuştur. Konuşmalar Sovyet delegasyonunun nakledilmiştir.
anlaşmasının Lnheyde
kultanınıştır Bu durum karemin Güvenlik Konseyi çok kereler Ge Kurula dönmek zorunda kalmış
her
nu-
İZ Türkler, doğuşten sanatkâr m11let izdiı. Çoğumuzun zevkleri incelmiş, eanAt duyguları ol-OunİAşmııtır.
Tarihimize bir göz atarsak: edebiyat, »lir. mimari, çinicilik, halıcılık, tezhip ve tezyin sahalarında Üstad-lığa yükselmiş nice dâhi sanatkârlar yetiştirdiğimizi görürüz. Kendi do-vlrlorlndo dünya edebiyat va sanatına Örnek olmuş, zamanlarının ölçüleri üstüne çıkmış büyük birer kıymet diye tanılan cedlerimizi bir ta* ısfs bırakıp, bu güne bakalım:
Edebiyat vo şiirde: eski neslin mümenslli, yaşlı birçok üstatlar ye* nında, seslerini belki henüz lâyıkı İle duyuramadıkları halde, defler ta* sıdıklarından şüphe edllmlyen orta yaşlılar vo gençler do vardır Ro-mantılarımızdan Halldo, Edip Ya* kup Kadri» Refik Halil ve Reşat Nurlnln bazı eserleri, yabancı dillere çovrilmi$ bulunuyor. Diğerleri içinden ve gençler arasından da. zemin vo zaman müsait olduğu takdirde» — hele Türkiye Beynelmilel Telif Hakları Anlaşmasına girdikten sonra —. roman, hikâye ve şllrlorl yabancı dillere çovrllecok olanlar bulunacağını ümit etmomek için bir sebep yoktur» Demek kİ bu nahağa, dünya piyasasında az çok bir varlık gösterecek vaziyet tay ız.
Alaturkadaki şöhretli sanatkârları hepimiz tanıyoruz. Klâsik Garp müziği İbo, bizde oldukça geç başladığı h.ıldo, gorek virtüöz, gerekse bsr.te-kâr olarak yine birkaç kıymotll elemana tııhiblı. Bu arada Adnan Bay-Oun'un» Cemal Reşlt’ln eserlerinin Avrupa tahnelorihde ve radyoların-da çalındığını biliyorsunuz.
Türk ressamları vo heykoltraşiarı da. kabiliyotlorinl muhtelif vesiloler-le ispat ettiler. Geçen senelerde, bilhassa Parlatekl beynelmilel sorgl* lerdo ressamlarımızın» dünya sanat-kârları karşısına çıkarak kendilerini gösterdiklerini ve büyük takdir kazandıklarını duyduk.
Mimarlarımız, milyonluk resmi binalar İçin Türk Hükümetinin açtığı müsabakalarda, dünyaca meşhur ya* bancı mimarlarla boy Ölçüşmekte vo çok defa onların etinden İşi almak-ladırlar. Memleketin her tarafını fevkalâde güzeli tarif yapılarla süsleyen mimarlarımızın da birer kıymet oldukları muhakkaktır
Yerli dekoratörler, içorido vo dışarıda tertip edilen milletlerarası fuarlarda. bizi hiç de mahcup etmemekte, bilâkis Türk sanatının bazı güzel numunelerini vermektedirler.
Bütün bu misaller gösteriyor kıl Türkler. güzel sanatların her şube» sinde kabiliyetlerini dünyaya kabul otlrmls, zevklerinin vo duygularının İnceliği İlo tanıhmış bir millettir, Fa-kati I,
Caddelerimizin iki taralındaki du* varlara bakıyoruz! Allı» yeşilli, sarılı boyalarla dolu bir takım çirkin, aco* mİ vo İptidai afişler ortalığı kapla» mış...
Büyük dükkânların vitrinlerin» göz atıyoruz: Ellerindeki bütün mallar» hiç bir tasnife tâbi tutmadan» kalite farkını gözetmeden yan yana» üst üste İstif etmeyi marifet zanneden mağaza sahiplerine vo onların bu zevksizliklerini tatbik sahasına koyan vitrin dekoratörlerine acımamak kabil değil... Hole çorapçı dükkânlarındaki. hepsi de bacaklarını açmış vaziyette durhn kadın resimleri. tam bir bayağılık örneğidir.
Bira sıra binalarımızı tetkik edıyo»
SİNİRİ KfU IU>ZA\ IIIK FİLM
vlnyct realist bir Amerikan illini cilan '‘Yılan kuyusu,, nun Romadn gös» terllişi esnasında seyircilerden İki kişi sinir Inıhrnııı geçirmiştir. Filmin mev zun baştan sona kadar bir Akıl Has-inhaneaindc geçmektedir Feryatlar1, ve
kurbanları !„ hasiahaney* kakhnlnıcıya kadar film kesilmiştir,
*•»»
■■
filânca tayfa, falan* kaydını koyup ma* aktarmışlardır İçle-da. modaya uyarak, H.ıv.ıy adalarına rö-
Yazan: Mııvntfak lliNiın GAR.AN ruz: En zarif vo sanatknranr y.ıpı-lar yanında, hâlâ kübik cereyanları taklide ycllonerek İnşa edilen birtakım garip, mânâsız, çarpık çurpuk apartmanlar, hattâ resmi binalar gözümüze batıyor.
Kitapçıların büyük reklamlarla göklere çıkardıkları sözde edebi romanları karıştırıyoruz: Bu dükkân lerın vitrinlerini ve raflarını ağzına kadar dolduran kitaplardan yüzde sekseni, okurken yüzlerimizi kızartmaktan gorl kalmıyor. Yalnızca aşk. İhtiras ve şohvot mevzularını olo a-lan bu romanlar, maalesef dalma “Erkek, sevgilisinin dudaklarına yapışıp emdi.,, gibi bayağı cümlelerle doludur.
Ciddi günlük gazetelerimizden birkaçını gözdon geçiriyoruz: Onlar da ellerindeki bütün malları mostralık diyo vitrinine koyan manifaturacının zihniyeti İle» birinci sayfalarını, mevcut bütün yazılardan ve havadislerden birer lokma göstermek euretiyle tıka basa doldurmuş, hepsinin altına birer “Devamı ca sütundadır., baadini içeriye rindon bazıları Hollvud'.ı veya
portajcı göndormokto, fakat buralardan bizo ancak, Honolulu dansözlerinin vüoutlnrını tarif eden yahut herhangi bir film yıldızının gardro-bunda kaç çift İskarpin bulunduğunu bildiren yazılar vermektedirler.
Plâkçı dükkânlarının Önünden geçiyor, daha kötüsü» evimizde radyonun düğmesini çovlriyoruzı Vo bize, çok dofa birer zevksizlik ve bayağılık nümunesl olan "Amannn. offf tekerlemelerini dinlettiklerini görüyoruz, Bu arada “Tok bas bacanak», veya “Ver mezesini tatlı lebinden,, Oİbi yâvolcr ve sarhoş şarkıları, ku-lakı h-ımızı tırmalıyor.
Hele hele, bir yeril filmi seyretmeye kalkışıyoruz: Teknik kususrlar ve ostctık noksanlar bir yana; iptidai ve saçmA mevzuları, âcemloe hattâ gocukça mukalsiTiolori, bir eÜrÜ mantık hataları, suni temsilleri vo zevksiz sahneleri İle» hemen homen hep sı birer Adilik ve müptezolhk örneği olduğundan, kendimizi sinemadan dışarı zor atıyoruz» Prodüktörler vo rejisörler, bu filmleri hiç bir eanat kıymeti olmayan davullu zurn.’tlı a-laturka şarkılar ve bir takım altın dişli çingene kadınlarına oynatılmış Çlftotelli oyunları ilo doldururken, sebebini soran aklı başında kimselere det “Ne yapalım, halk bunu leti-yor.„ demekle. Türk zevkine voTurk kültürüne en büyük İftirayı yapmak-tan çekinmiyorlar.
Türk halkını» Türk zevkini it-hem vo tahkir etmeye hakkımız yoktur. Kendi kabillyetellllklorlmilin, beceriksizliklerimizin hatasını, güzel snn-ıtlar sahalında her saman büyük varlıkİAr göstermiş olan bir milletin duygulu v© inco görüşlü halkına yüklomeyelim.
Evet, kıymetli edebiyatçılarımızın vo sanatkârlarımızın sayısı hiç de az değil Memlekette az veya çok okumuş. genç, ihtiyar horkos, bunların değerini takdir etmektedir» Fakat halkın, iyi ve temiz eserlori gayet nâdir bulabildiği İçin, kötü misallerle zevkinin bozulmalı vo bu mütemadi zehirlenme neticesi» bayağılığı “sanal,» tannotmesl tehlikesi vardır.
Ah, Türk edebiyat ve sanatına kundak sokan şu suikastçı!,*!'dan bir kurtulabilsek!..
SATILIK
Ahdi** luAiıg, Mu-yardımı ile, ‘'Piyes ilk adımı atmıştır, piyes muharrirleri
%
a
Parisli muharrir
-
harrirler Birliğinin Borsast. hö dbğfü Bıı teşekkül, genç
ııin eserlerini alakalıların görebilecek leri hır nevi tecrübe tiyatrosu kurmuş Hır, Ara ve talep üzerinde tesirleri olmasın dıve, gazeteciler hu temsillerden usoklaşı tırlı ınştanhı
Zürriyetsiz Dünya
8» D. ye başhyaoMımmı tavassut* ettiğimiz pazartesi günü hiçbir şey yapılmadı. Ondan sonraki günler de aynı şekilde geçti.
M.Z.P» nin ilk S.D. annesiyle ondan sonrakilerin seçimi için bulduğu usul umumiyetle hoşnutluk uyandırmıştı. Fakat Moskova memnun deflldl. Ve bunu açıkça söylüyordu. İlk annenin Amerikalılardan seçilmesinde mahzur görmüyorlardı ama İkincisinin Rus olması lâzımdı. Üçilncüsü Ingiliz olabl-. ilhli. Küçük devletlere gelince onlarla çok daha sonra meşgul olunabilirdi. Ruslar PolonyalIların» Türklerin, Mısırlıların veya İranlIların plana dahil edilmezini hiç lüzumlu görmüyorlardı» Bu memleketler nüfusunun ne r.amnn arttırılacağı düşünülmeye değmezdi, Bu işi Sovyetler üzerlerine alıyorlardı. Dışişleri Bakanlığı iki Moğol hakltihılalti söylentilerin ne dereceye kadar hakikat olduğunu Rusyadan ikinci defa olmak sordu. Ruslar bunun tamamlyle dahili bir mesele olduğunu bildirdiler.
Pazartesi günü Öğleyin Capltal'a gittik. Yani oraya Marge-la ben gitmiştik, Homer't, arzusu üzerine otelde bırakmıştık, Kur'a çekilirken kendisini bir tribünde görerek tezahüratta bulunmalarından korkuyordu.
Merasimin başlangıç kısmı tamamlanınca, Cumhurbaşkanı elini kavanoza uzattı ve bir kupon çıkararak Başkan mun-vihlne uzattı, o da açtı, bir kâftıt çıkardı ve bafınh: '/Numara 640, Altı yüz kırk altilu
Basln tribününde acnlp bir telâş fıırketllm, Umumiyetle, gazeteciler telgraflarını çekmek için kapılara doğru süratle, fakat usulü dairesinde koşarlar. Ama o gün her yandan dışarı Uğrıyorlardı.
Marge'a:
— Gidip bakayım, ne oluyor bahabm, dedim.
Yerimden ayrıldım ve halkın arasından kendime yol aç-tim. United Presş'ln bir muhabiriyle karşılaştım. Daha ben ağzımı açmaya vakit bulumzdan “Bir beyanat almak için ne yapmalı?., dedi.
— Ne hususta?
— Kimin seçildiğini bilmiyor musunuz?
— Hayır.
— 646 numara Fay Knott’dur.
— Yani onun namzetlerinden biri demek İstiyorsunuz.
— Hayır, bizzat kendisi.
- 13 -
— Beni ıımzur gürün» deıllın, fonalnşiyoruml Mazur görünI
Hakikaten de kendimi hasta hissediyordum. Marge’ın yanma dönebildim.
— Gidelim buradan, dedim. 616 numara Fay Knott’müş. Nc felâket! Ne rezalet! Cıimhurbaşkamrnn da hiç talihi yok. Zavallı adam çok talihsiz doğrusu.
Nihayet otomobilimize girehlküğlıuiz saman Mıırge sonlu:
— Peki ama. neden btaSat kendisini namzet ilân etmiş. Doğru değil bul
— Ben de bu rikinleylm, Fay Knott temsil ettiği devlette kendisi kadar mükemmel bir kadın bulamamış olacak.
Otele gehıik, dairemize çılJılc.
Homer: .. '
— Anlat bakallhiı dedi» kim çtktl?
— Ayan âzası Knott»
— Ne? Ne yapmış o?
— Büyük ikramiyeyi kâMhdi» "Bir numaralı S.D. annesi.. olacak.
Homer yarinden kalkmaya çalıştı. Dizleri tutmada Tekrar iskemlesine düştü» Ağzı açıktı» alt dudağı sarkmıştı. Nihayet nlraa kendini ı. plnvıtua:
— Hayır, dedi. Hayır! İstemiyorum, Siove» Bu rezalete karıştırılmayı istemiyorum, bundan daha kötüsü olamazdı. Ben gidiyorum, derhal gidiyorum.
Kalktı ve kapıya doğru yürüdü»
Kolunu ya kalıy arak ı
— Homer, yapmayın, bir dakika bekleyin, diye yalvardım. Bir (hıkllca durun, size bir şey söyliyeoeğim.
Tekrar onu koltuğa götürdüm, Başını avuçları içine alarak oturdu»
— Korktuğunuz kadar fena bir şey değil bil» deıllln» Daha beteri de olabilirdi. Onunla evlenip beraber yaşamaya menhur knldıftınır.ı tasavvur edin, Halbuki vaziyet nu değildir. Onlın bir numaralı veya on bir milyon sekiz yüz blh altı yül kırk İki numaralı olmasından gize ne doğrusu?
Hoıner:
— Bu prensip ınesolosl, dedi.
— Tamam, prensip meselesi, civdlın ve devam ettim: Bir adamın kendisini Tanrının yerine koyarak İnsanlığı yavaş bir ülünıe mahkûm etmeye hakkı var mıdır? Kcndlntal böy»
Adını başında tuş vardır, öyle zamanlarımız olur ki, başımızı taştan taşa vururuz metliniz varsa taşla ruruz.
dost
iki kuş Ama bize taş
Kıs-bir vu-blr attı
nu canımız sıkılır. Eskiden kadınlara harf atarlarmış ve bunlara onun için harfendaz derlermiş» Okçu, harfçi gibi bir şey, Anlaşılıyor ki, zamanla bu da az gelmiş ve elbirliği ile söz almaya kurar verilmiş. Erkekler kadınlaıasöz atıyorlar şimdi. Fakat ben onların taş utanlarını da gördüm. Acaba, bu gidişle, ilerde daha iri şeyler, sözgelişi» şişe, muşa, havan, damacana da atarlar mı derziniz?.
Ben görmedim, ama, bundan yüz* lerce yıl önce, şairlere tıitem ta^ı stı lirmiş. Edebiyat tarihçilerini okuya o-kuya mutlaka »iz de, benim gibi, düşünmeye ahşnuşsınızdır ve sifcnı. faşı*-mn ne olduğunu Öğrenmek iaterslniz. Eğer nitem taşı üzerine derin anıştırmalar yapılmış ve doktora tezleri yazılmışsa İkimiz dc meraktan kurtuluruz. Ya böyle bir şey yoksa? O zaman aydınlığa kavuşuncaya kadar ka-lAnlıktA kalırız. Ne yapalım? Divan edebiyatının en büyük Üstatlarından Fuzuli, bir mısraında nasılsa, bu taştan bahsediyor:
Shlrmlu tağyir başı yarık, bedeni şi-kente Fuzull'yim.
13u, kocaman bir taş olacak ki, insanın hem başını yarıyor, hem belkemiğini kırıyor, pikenle sözünden böyle bir mâna çıkarabiliriz, üstelik İlme de aykırı düşmez. Demek oluyor ki. şimdi kamyonların, otobüslerin, otomobillerin yaptığım o zamanlarda dtem faşı yapıyormuş. Fuzuli'nln zamanında kimin şâir, kimin bakkal, kimin hA-
inal olduğunu anlamak ne kadar kolaymış. Çok iyi olmuş kİ Insnnlar bu çeşit taşlardan ellerini çekmişler. Kamyon ve arkadaşları çağımızın prensiplerine göre adam çiğniyor, şairmiş. öğrenci imiş, hamalmış bakmıyor. Kanun Karşısında eşit olunca mukadderat karşısında da. kaza karşısında da eşit olmalıyız. Otomobil tekerliği yalnız şaınn vücudundan lezzet duyarsa sokağın demokrasisi sıfıra i-ner. Fakat nitem ta^ı ile yerinden kınııl-danamıyacnk bir hale gelen eski şairlerimiz yaman insanlarmış doğrusu.. O halleri ile divanlar yazmışlar, tefsirler yapmışlar, kitaplar doldurmuşlar..Halbuki cılız, sıska, enseleri katmerli, gerdanh şairlerimizin çoğu ilham perileri ile yılda ancak birkaç dakikacık konuşabiliyor, ödüm kopuyor, ya bıı periler kaçarsa.,, üniversite hocalarını kaçırıyoruz, ama, perisizlik?. Ne ise, düşünmeyelim orasını. Başkalarının ilhamları ile de geçinemez miyiz?
★
Edebiyat tarihimizde yemişli ağaçlara da taş atıldığından bahsolunur. Bu vesikaya dayanarak bu âdetin bizde eskiden beri kökleşmiş olduğunu iddia edebiliriz. Benim bir arkadaşını vardır ki, tarihten misaller getirdim mİ çileden çıkar ve: — Baydar. der, sen taşlar hakkında vesika tophyaca-ğına, meyva mevsiminde gel de bahçemde vesika yağmuru gör..
Yukarıda da demiştim va, ben, kadınlara da ta» atıldığım gördüm. Ner-de biliyor musunuz? Burgazadasında. Kocayemlş dallarının arkasına^saklanmış 25 yaşlarında iki mini mini çocuk. Kadınlara söz atmak İstiyorlardı galiba. Fakat taştaki kibarlık ve aslilik nerde? Fakat bu yaşta bu incelik, bu zariflik. Bizde var böyleleri işte,., Baydar DSRLER
Vasat Amerikalı
Bir Ingiliz muharririnin Amerikalılara dair sözleri
AMERİKALILAR adı altında pek İnco görüşlü bir eser çıkarmış olan Bay Geoffrey Gorer yeni dünya insanlarım psikanaliz usullerine göre tetkik etmiş ve müşahedelerini hem zarif, hem pek ciddi bir tarzda tesblt eylemiştir. Muharrir, tetkiklerini. insanların birbirlerine karşı hare* ketlerini tahlil esasına dayamak su-ralli» takip ederek ilkönce aile efradı, sonra dostlar Ve komşular, daha İleri giderek meselâ patronlarla işçiler ve nihayet Birleşik Devletlerle yabancı memleketler aralarındaki münasebetleri ayrı ayrı gözden geçirmiştir. Bü usul ona, Amerikan psikolojisinin u-muml bir manzarasını çizmek imkânını veriyor» I1
Bay Gorer’e göre, memlekete muhâ» cir akım, yeni Amerikan ailesinin bünyesini derinden derine değiştir* iniştir. Muhacirlerin birinci batın, bütün iyi niyetlerine rağmen yeni girdlgi topluluğun Adetlerine tamamlyle intibak edemedi. Bu neslin çocukları, babalarını, kendilerini kurtarmak istedikleri geleneklerin mümessili saymakta olup, çevrilmiş buhımlukları cemiyetle kaynaşmak sevdöslyie o babaların hâkimiyetini inkâr etmişlerdir. Nasıl ki bu cemiyet, İngiliz hâkimiyetinden siy- j rılmak için aynı şekilde hareket etmişti,
1*1. çocuklarına en kendi «Örttüğü ter-terblye vermekten mAnevl İdaresi an«
Kadınların tahsil ve
Çeviren:
Yağar Nabi
le bir vaziyete koymayı istemediniz elbette.
ttomer:
— Böyle bir vaziyete koyduğum gibi, tek istediğim şey, bu kadınlA bir alışverişim olınâhıâSldır»
Margeî r
Bütün öteki kadınları düşünün Homer. ve bütün öteki kadınlan düşünün, Ümidimizi kaybedersek nasıl sararıp solacağız. Hoınel’, unutmayın kİ bütün kadınlann ümidi sizde.
Telefon çaldı, Homer, telefonu aldı, ve cevap Her
»Aimınkİ evetler, hayırlar ve homurtulardan Kltty İle konuştuğunu onladık. Ürnümi Emniyetten dinleme postaları koy* masını istemediğim için içimden kendi kendime lânet ediyordum,
Kltty’nln Homvr'e anlattıklarını öğrenmek İçin neler feda etmezdim. Durgun yüzünden lılr şey anlamaya imkân yoktu,
O gece briç oynadık. Saat 0 da radyoyu açtım. Gabrlel llentter’in sesi bir org gibi inledi. “Bu gece iyi haberler var, evet hu gece haberler iyi. Söylemeye Cesaret edebilir miyim? Evet edeceğini, insanlık ileri doğru bir adım attı» Yarın tarihinin en büyük tccl'Ühasine girişiyor. Muvaffak olacak nu? Olınıyacak nu? Muvaffak olmaması imkânsıadır. Evet, her* kes huıni aeaündcn anlıyor, bu bir muvatfakly»t olacaktır, muvaffalciyct olması tanımdır.»»
Homer’e:
— Bizim Gabridle’in dediklerini duydunus mu? dedim. Heatter devam edlyoiılü!
— Heatter sise bunun bir muvaffakiyet olacağını haber Veriyor.
Heatter, hatırlamanızı rica eder ki, Hitler’le Mussolinl-ıılıı uğradıkları Akıbetleri de Önceden haber vermişti. Şimdi eta Heatter, S. D. nin muvaffak olacağım bildiriyor. Yarından dokua ay sonra» Amerikan kadınının yüksek örneği, Ayan Asası Fay Bunııner Knott» annelik meşalesini yeniden yükseltecek. Yarından dokut ay sonra bir mucize olacak: Bir çocuk dünyaya gelecskh»
Homer gülümsedi» Fakat bu gÜlUrııseyi» hoşuma gitmedi,
—» Ne hU|UnUyorsUnuz Homer? dedim.
t Devamı von
Hom aile, iıom başka bir devlet hâkimiyetinin böylecr reddi Amerlknh-tarda herhangi bir otorlte'ye karşı itimatsızlık, kendi hükümetlerine karşı bir nevi sevgisizlik ve hele şiddetli bir “eşitlik" taassubu doğurdu: Nitekim memleketin Devlet ndlmeaslllcrl yahut büyük bankerler gibi ileri gelıhlş adhmlnn, umumi efkâra riayet etmek kaygueiylc. »n ufük bir vatandaş gibi yaşamağa mecburdur.
Babanın başlıca iyi terbiyeyi, yani biyeden üstün bir ibarettir. Ailenin neye ‘düşüyor,
hele terbim İşlerinde hâkim olmaları, mekteplerde öğretimin en çok kadın öğretmenler tarafından yapılması İlo büsbütün kuvvet buluyor.
B. Gorer, Amerikan kadınının dikkate değer bir tasvirini çiziyor: O, annelik vazifesine çok bağlıdır: daima sağlığı koruma meseleleriyle meşguldür; fakal ayni samanda oğlunun bu ihtimamlar yüzünden şımarık ve nazlı büyümesinden de korkar. Çocuklar büyüyüp kendi âlemine daldıkları Vakit o anne bir kadın klübüne girecek ve orada da enerjisini snrfedecektir.
Buna karşılık, madde dünyası erkeğin hâkimiyeti altındadır. O» kendine güvenen ve kendini maddeden üstün gören iyimser bir adamdır, işçileri ve müşterileri ile münasebetleri her şeyi kıymetlendirme tekniğine dayanır. Zira bütün mesele her ne pahaya olursa olsun muvaffak olmak ve rakipleri yenmektir. On dokuzuncu asrın sonlarında hâkini “rekabet*1 esasi Üzerine bina edilmiş kapitaliamden kalma bu âdetler. Amerikalıların burnun teşebbüse karşı duydukları derin bağlılığı izah eder.
Bu “ticari*’ cemiyette başarının Ölçüsü dolardan başkA bir şey değil-dir. Fakat B, Gorer'e göre Amerikalının gözünde paranın içtimai kıymeti satın alına kudreti kadar mühimdir. Bu sebepledir kİ, o kadar hırs İle kazanılan para pek kolay oarfedlllr, dağıtılır ve nadiren bir tarafa konur.
C» B.
YENİ KİTAPLAR
Bu başlık altında Qatet«m>« çıkışından haberdâr olduğu y»nl Merlerl okuyucularına tanıtmak gayesini gütmektedir. Umumiyetle yapıldığı gibi kitaplarla birlikte yollanan ve çek kere mübalâğalı ınodihlerla dolu olan ilân yatılarının aynan neşrini, bu ms-dihlorin sıhhatini t»k»ffül edecek durumda olmadığı için, doğru bulmayan yazı heyetimiz, sadece çıkan ©terin ismi, yazanı, varsa çevireni, mahiyeti» sayfa sayısı» flatı ve tabiini bildirmek suretiyle mühhasıran bibliyografya hudutları İçinde kalmanın daha uygun olacağı düşüncesindedir.
ALLAHA ADANAN TOPRAK. Yazan: Ersklııe Caldsvell. Çeviren: Fikret Uro^’. Roman. Remzi Kitabeyi. 20» sayfa 200 kuruş.
EN GÜZEL TÜRK FIKRALARI. Toplayanı Musarfer Reşit. Seçilmiş Türk rıkvaları. Varlık Yayınları. 128 sayfa. 100 kuruş.
EKMnâtMİ KAZANIRKEN,
sanı Makrtinı Gorkl. Çevireni 1-tâ-san. Ali Edlz. Roman. Rcnıal Ki-tnbevi. 368 sayfa, 30ü kuruş. KAHRAMAN İZCİLER. Yazan: Muzaffer Reşit. Gençlik ve macera romanı. Resimli. Varlık Yayınlan. 112 sayfa. îoo kuruş.
DAMUAU KADIN, Yanını Tornmy Hurst. Çeviren; Lrylıi Soy kut. Roman, Nobloğlu Yanınsvl. 401 sayfa. 400 kuruş.
Ya-
J
İH Aralık
HİKAYE
G
w
biHb
ler piıirtmeneydln,
ı seçerdi meselâ» ffUneh geniş varili» Bu bahçede bnşka a#aQ bulun*
uluyacağınız yazıca
Ptvfn S
a
Din Tarihi bahisleri:
Bugünkü Hlndistanda
Kimin hakkı varmış?
Yazan: M. JoUal Çevireni S. N. özerdim
IR tumanlar, hor şeyin kötüsünü almak gribi kötll Adeti yahut prcnsipl yahut da bilmem ne saçması olan bir dostum vardı. Zaruri »eylerin soçe seçe en boi'bnrtını seçerdi, Bu arada. '* “ ‘ **
bir bahçesi mUrverden mudi.
— Bu bir
sürU mürver afracı» nt ne yapacaksın AllahaskınaT Bunların yerine neden elma, armut dikmiyorsun, nasıl olsa ayni yeri kaplarlar,
— Hım! Yemi» aftaoı dikersem kurt kemirir, soğuk çalar, rtlsgAr devirir, hıramlar agırır, bin ttlrlü derde düğerim. Fakat, mürvere ne olursa olsun, umurumda mıT Onu yiyecek bir hayvan varsa yeıll filminden kara tanelerine kadar buyursun yesin. Hiç rieftil» se kendime dert etmem. Hem, nl» hayet, bu ün bir yeellllktlr.
— E, bunda haklısın,
Sonra, onun kötü ama pek kö» ısır» ot» pıt»
tü İki atı vardı. Hayvanlar ganlarln labadalar masında laytp durur» yeleleri dalma rakla dolu olurdu.
— Peki ama. mademki at llyoraun» ne diye, arabayı emle yokuş aşağı çekebilen elnsten al» din da. yokuş yukarı çekebilen cinsinden almadın?
— Hım! Eğer iyi at beslersem yulaf ister» yulafı çaldı diye, atı tımar etmedi eliyt arabacı ile durmadan çekişmem lâzım gelir. Halbuki, bunlan Çayıra salıyor. ne yediklerini sormuyorum. Öldükleri Vakit de derileriyle, her şeyleriyle daha fazla pam eder. Hem. iyi bir atın götüreceği yere insanı bunlar da götürür.
— Eh, bunda haklısın.
Bir de. exinde çok fena yemekler pişirtirdi. Onun masasına konan şeyleri ömrümde ne duymuş ne de görmüştüm.
— Yahu, rica ederim, kendine daha iyi bir aşçı tutamıyor musun? Hem mektepte iken bile böyle şeyler yemiş değilsin.
— Hım! BaJc, insan iyi yemekler pişirtirse iyice doymaz. E-ğer kötü pişirtirse o gaman çabucak doyar. Eh. nihayet, mesele insanın kamını doyurması değil
mi T
— Bunda da haklısın,
Bir giln geldi, evlendi. İnsan onun bu kadını nereden bulup çı-ItArdılhtiA, hangi ülkede keyfetti-Sine akıl eı-dlreıne*. Ancak, on büyük İltifatlar »ayeslndo hile cinsi lAtlfln arnsıns sokmak İm» Mm olmıyon bir kadın bulelufu* nu söylemem yeter,
— Senin isine karamam asla dostum, çünkü bu nihayet #ovk ilidir, Hem sonra, A»km gösü körmll*..
— Huni Bak, güsol bir kadın aht-sam boyanır, süslenir, kur ya» panlnn bulunur, kıskanırım. Ona adamakıllı tutulurum, açkından deli olurum; o İse hiç aldırmam, beni aldatır; halbuki bunun İçin korkum yok. Ne güne» yakacak, no delikanlılar Açık olacak, no de baloya ırltnıolt lallyecek diye bir donllnı olur. Nihayet onunla da güael bir kadınla yaşıyor gibi yaşar giderim.
«“ Eh, bunda haklısın,
Bir saman sonra sayallı dostumun karısı kaçtı, hem do bir de» llkanh ile doftll, kendi aralmoısı İle, İs bu katlarla kalsa ne İse. Fakat İlk İstasyonda hantal atlardan biri öldü, tok at onları bir yokuşa kadar çekti. Yokuşa gelince durdu, daha ileriye gldomo» dİ. Arabacı başım alıp, efendisinin çlsmelerl ayağında kaçıp gitti. Kadın da pişman, pişman tek atla arkadaşıma döndü. Dostumu perişan eden de bu oldu.
— Bak, o kadar kötü yemek» karın o ka»
dar çabuk karnım doyurma* ve senden kaçmazdı.
— Hım, Haklısın.
— Klğer güsel bir karim alınış olsaydın arabacınla degü kibar bir adamla kaçanin
—» Hımt Haklısın.
— Eğer daha İyi atların olsa idi kaçıp gitmiş olur, bir daha da geri dönmeıdl.
— Hım* Bunda da haklısın.
— Bahçende yemiş ağaçlan dikili bulunsaydı kendim bir tanesine asabilirdin, şimdi.
— Hım! Elbette, bunda da haklısın!
— Görüyorsun ya her şeyde ben haldi imişim!
SU»
Teknik Dünyasından haberler
öte tarafı n-çok ileride Bu büyük Büvük Bti-
TELEVİZYON GELİŞMEKTE
Büyük Brilanyanni Midland’lar » dakl yeni televizyon verici istasyonu bu yıl sonundan evvul işletilecektir. Birleşik Amerikadaki her hangi bir televizyon verici istasyonundan 7 misli daha kudretli olan bu son sistem istasyon takriben 6.500.000 aboneye hizmet edecektir. Televizyon programlan, 100 mil öteden yeni sistem havai kablo ve 30 ar mil aralı yardımcı radyo istasyonları vasıtasıyle Londradan nakledilecektir.
Bu ara istasyonlar sisteminin, teknik bakımdan. Atlan Ligin dakl mümasil tesislerden olduğu zannedilmektedir, ve güzel yeni istasyonun»
ta ny ad a kurulmuş olan televizyon tesislerinin tkincisi olması dikkate değer. Televizyon alanında lngılterenin tecrübe ve bilgisi eşsiz olup, ilmin bu şubesindeki gelişme, göz alıcı olmamakla beraber, teknik haltımdan e-eaelıdır.
İngiliz televizyon fotoğraf makineleri şimdi fiilen mtıın ışığında Işletlle-bilmektedir. 1048 Olimpiyat oyunları ve Oxford-Csmbrldgh kürek yarışı gibi açıkhava yayınları, bir milyondan fasla seyirci tarafından televizyonda takip edilmiştir. Televizyon haberler bültenlerinin de» sinemadaki jurnallerinden, teknik sahada olduğu söylenllmektedir. şimdi
İngiliz makineleri sayesinde sinema filmleri de başarıyla televizyonda gösterilmektedir.
BULUTLARI BOMBALAMAK
RETİYLE SUNÎ YAĞMUR
tngilterede şimdiye kadar ilk defa olarak suni yağmur “imâl., edilmiştir. Kraliyet Hava Kuvvetlerine mensup bir bombardıman uçağı, münazlp bulut kümelerine» karbon-dlokslt serpmek suretiyle yağmur yağdırmıştır
Tecrübe geçenlerde» Kuzey İflgllte-renin kuraklık çekmekte olan Dıirham bölgesinde yapılmıştır. Bu kesimde fabrikalar, su yokluğundan kapanmak tehlikesine manii kalmıştı»
Bu muvaffakiyetli tecrübe için, merkezi Billıngham-on-Teesde bulunan împerlal Chemical Industries, Büyük Britanya Hava Bakanlığı Meteoroloji bllroau Ve Kraliyet Hava Kuvvetlerinin Mlddleton St. George’daki istasyonu İşbirliği yapmışlardır. Fabrikalar su sarfiyatlarını azaltmak zonında kalınca, Irnporıal Chemical lndualrlee. katı karbon-diokeit’ln ticari ve firmanın yeni geliştirdiği madde *‘Drikold„ la deneme kararlaştırmıştır.
Denemeden cesaret verici elde edilmiştir. İlk fıraatta man uçağı. 100 kilo kadar 11, 10.000 kadem irtifadan
üzerine serpmiştir. Az sonra bu kesimde mûtedü bir yağmur yağmıştır. 5 gün sonra bir bulut kümeline 150 kilo kadar uDrlkold„ eerpilmtş. 12 dakika eonra bu kemalde görülmüş ve bulutları eden uçak biraz sonra, dan geçerken, şiddetli
yağmakta olduğunu tesblt etmiştir
adı olan kimyevi yapmayı
neticeler bombardı-••Drlkold,, bulutların
habcr üstün yeni
bir gök kuşağı bombardıman kümenin altın-bir yağmurun
Hicri 194 9 ARALIK 13 Salı Rumi
Saf er 22 1369 Te# «ani 30 1865
Vakit Vasatı Ezan.
7.15 2.34
Öglo 12 8 7.27
ikindi 14.28 9.48
Aksam 16.41 12.00
Yataı 18.20 1.39
imsak 5.31 12.50 -
Müzeler
lupkupı buruyu FaLX&n««ı • Çar-«amba - CunıarLeni Biat 13.30 17
Tclf. (210UU)
Ayanufyu: Huzurt4»aj Çar*
ç.'imbu - Pcr»icnıbe Cuma, saat 10 16; CumartuNl Pazar. uuM
13 - 16.00 ToU «217501.
Arkeoloji: Çarşamba, cuma pa-auır günleri 13 ton 16 ya kudur.
Enkl bark enerleri ouhr(*l: Çor-çıımoa, cuma, pazar. 10 dun 12 y* kadar. Tolt. (21682).
Tilrk ve Llftm ftserlrrl. 8uu-Por Gembc-Pa/JLF auut 12.30-16.30 Toll (21888)
Dolnıubahçe Deniz Müzesi t Cu« martcüi uoat 13 17. Pzızar 0 ı>
Telf. (81284)
Sıhhî imdat
İstanbul Beyoğlu Anadol»’ yalca»» Ankara
İzmir
İzmir 2222
11908
60536 al
2251
Karnıyaku ROSft
itfaiye
Beyoğlu Hail Kadıköy 6087k
İfltanbul 24222 Üaküdnr 00010
Ankara-00 İzmir Z2Z2-K.Yalca 505f.
riyatrolar
UKHÎB TtTATKt.LAttl
Drıım kımmı: (42157) Para uğrunda.
Komedi kı^mı: (40409) Bu «ece temeli yoktur.
SES: See Operotı 21 de Dell Gönül. Yunan Tiyatronu: 16 30 da Senilcr.
AHİ KABA
KUyukt 10370-40) Knock tiaat ZO de Küçük (11169) Yalancı.
tZMİK: İzmir Şehir Tiyatrocu Tel; 2364. Hog bctjik (Piyea 3 per-do 5 tablo).
Sinemalar
HE1OÛI.U CİHETİ,
ALKAZAK (42M2) Makineli A damlar Diyarında.
AIC ı l 1301) Mafclûp edlimlyenlaf (İkinci hafta).
ATLAS (40835) Büyük Günahkârlar.
ELIIAMRA (43505) Varyete gUl lerL
İnci (81505) Ya«a«m A|k.
Il’EK (44280) Çam Sakızı Pnlla HxifiyeBt,
LAl.E (43005) Muftiup «diımıyeoıer MELEK (40868) Büyük Vals
SARAY (4)656) Ya^aaın Ayk.
SU HER (42851) Kanlı Bufto SLATPAICE (8.)İI3) i - A »ya A tefler İçinde. 2 — Lorol-Hardl Bilfiil arkadaşı. 3 — Tahıtl Şarkıcı ■*>ARİİ (40330) Suçmuz Kantll SIK (43726) Nnrvlk Batkını TAKSİM(43191) Kanotlar(lan ruro* TAN (HO74O) i KorKimlnr 2
Uygunauac ICııdın.
YENİ (84137) ı Bre*H>*u Gecw
lorla 2 — FIomUl.
Gürcün her saatinde giyilebilecek ceketler
İYECKKLER içinde, elbiseden Bnnra, en eazlp, on lÜBiımlu ve en dayanıklı olanı, ceket dejfli midir? Bir manto. alelAde ve Adeta şahsiyetsiz olabilir, fakat bir ceket biran dcffişlk vo rantıuil olmalıdır Bu mevsim PnrİB'In hemen hemen bütün tersileıl piyasaya yÜBİerCe küçük ceket modeli çıkarmalardır. Bu ceketler «nyoslnde arlık bütün kıınınçln-rı, renkleri, desenleri rahatça tflyvbt» Itrin. Bir dol gibi ince olanlar hariç, İçinılBde kim ekose, nar çiçeği veya yeşil bir manto giymece Cesaret edebilir? Fııkat »Işınan veya fcayıf herkes, siyah bir elek gtysrek, çekinmeden o-mUBlarına nar çiçeği, yeşil veya ekose bir ceitet atabilir. Böyle güzel bir ceketle en miltovaal giyinen insanlar bile küçük bir lüks ve hoş bir fantası yapabilirler. Aynı anmanda, bir mantodan daha uciibb nmioldugundan ve günün hor »nııtlnde giyliebildlftinden bu ceketler biltÇemiB için de çok elverişlidir.
YUlUlUar, bütün düş veya kotle kadifeler, kalın ipekliler, yazın ketenler, hapsi bu iş için gayet 1yı ve ehvendir. Ğllsel bir havada olmalı partiyle senenin hangi ayında ulursa olsun, giydiğini! UBiın veya kısa kollu bir ceket else pençlik, hafiflik ve neşe verir. Şayet eliııla blrns olsun dikişe yatmışsa. bir patronu örnek olarak bu güzel ceketlerden birkaç tane olsun yapabilirsiniz, Sandık veya çekmecelerinizde Utla bir etek veya kısa bir ceket yapmağa elverişli olmayan bir yünlü kil» mtışıhie “140 Cm. eninde 1.50 At.„ varsa, siae bir nlln bu sade ve küçük kapı yapmanızı tavsiye ediyoruz.
Bu kap. dalıa evvelden eteğiniz veya elbisenizle aynı kumaştan yapılmışsa, içini zıt bir renk kumaşla, eğer başka bir kumaştan yapılmış İse içini elbise veya eteğinizin kumaşıyla kap-lıyacak olursanız, giydiğiniz vakit lıer-kezin dikkatini çeker ve hayranlığını kazanırsınız.
Modeldeki elbise 24,50 liraya "metresi 7 Ura olan 3,50 M. ekose,, kap da 15 liraya "Metresi 10 liradan 1.50 M.„ aslar da “metresi 7 liradan 2 M,, 14 liraya elde edilebilir. Böylece 40 lira ile gayet güzet bir şekilde giyinebilir-slnlB,
Şıklık, para ile değil, fakat zevk, biçim ve ahenk ile elde edilir. Elinizde olan imkânlar be kadar mahdut o» lursa. elbiselerinizin renkleri arasındaki ahenk ve uygunluğa da o kudur fanla dikkat etmeğe gayret etmelisi-0İB. Bir kumaşın karşısında kendinizden geçmeyiniz. Onü almadan önce evdeki elbiselerinizle üvup uymadığını iyice düşününüz Şayet birine danışmak İhtiyacım hissederseniz bize yazmaktan çekinmeyin, size yardım edebilirsek çok memnun oluruz.
metre kuma» aırnsoıt vc ektide yap-
mnme l(Ah adlimi» olan Balmsln'ln çok güzal bir ceket modeli,
Sıhhatli ve güzel
olmanın beş şartı
Sağlık gür.eUigln ilk şartıdır. İnsan sıhhatli olmadıkça güacl olamaz. İftv sîzlere, aihhulll. m oyu t vt gllael olmanın
beş yolu:
1 — Her stbah, kahvaltını» m yaptıktan sonra, açık pencerenin önüne geçin, kollarınızı serbestçe sarkıtın, çıplak ayaklarınızı iyice yere yapıştırın ve omuzlarınızı kaldırıp göğsünüzü şişire şişire, üç defa Üstünle derin nefes alın. Her seferinde, havayı» en aşağı, be# saniye ciğerlerinizde a-hkoyun, sonra burnunuzdan nefesi verin. Bunu da iki seferde yapın, önce, havanın bir kısmını, İkişer saniyelik fasılalarla, geriye kalanı da bir seferde dışarıya verin. Aynı hareketi üç defa tekrarlayın.
Haftada bir kere, kendinizi, »u «»ağıtla gösterilen rejime alıştırın
satıııh luılivaKmıııdut bahın saat 8 indeı veya başka herhangi vn suyu
Öfile .vemcflntle:
de). Çifi «eyler: Salata, turup, kırmızı pancar, kereviz; 100 gram İnkara et (koyun veya sıgtır eli), hakiki ieroya£lı haşlanmış sebze, yahut lApaJ İçki içllmiyccekllr.
Akşam .vemrfiinde ıSnat 20 de): Sebze çorbası, haşlanmış sebze, limonlu yeşil salata, bir portakal. Yemekten iki saat eonra bir bardak limonata
Esa*: İçki ve ekmek vaşaktır
(8»-Portakal bir mey-
(Saat 12
3 — Derini» ister kuru, İster yağlı olsun. hartada iki defa, akşamlan yüzünllze itina gösterin.
i
2j "s
E
sı
•
N
• 1^ K.
4
şekilde
L
T5
&
Önce, boya çıkarım kremle bir güzel ogup temizleyin. Kremi sildikten sonra, pudra sürün. Yüzünüzde pudra kal maması için, tekrar silin, nihayet. besleyici krem sürün ve yüzünüzü aşağıdan yukarıya doğru ovun. Yüz adalelerinizi iyice btlifliyorsam*, uğue-Vururken parmağınızı pek fazla bastırmayın
Yağlı derilerde, yarım saat içinde kremi silmek lâzımdır. Kurularda İse, kremi bütün gece muhafaza edebilir-slnte.
Haıtada bir kere, saçlarınıza şıı balcın:
20 gramlık hlntyagı bulunan bir kabı, su dolu bir başka kap içinde ıhtın. Bir kaşık konyakla bir yumurta sarısını buna katarak bir diş lııçasiy lo karıştırın. Elde edeceğiniz bu ilâcı, başınıza sürün. Sonra başınızı uyuşturun. Yattığınız kirlenmesin diye başınızı bir bezle sarın. Sabahleyin şımzı şampuanla bir güzel kayın.
Haftada bir defa, kendinizi
yatakta hiçbir çocuğu 7 veya
ba-
yı-
veda âyinleri
M
bu âyinlere
XVII no| asırdan beri Mlndlstanı geten AvrupalIlardan bir çoğu brah-ma mezhebi âyinlerini görmek fırsatım bulmuşlardır. Mabotloi'e girmek • hele Benares'te - yabancılara her nekadar yasaktı ise de o koca ülkede dini âyinler seyretmek İmkânı yok değildi. Güney Hindistan mabetleri nin azametli mimarisi,
eşsiz bir dekor teşkil ediyordu. Tan- I tının heykeli etrafında toplanan halk huşu İçinde duaları dinler, akla sığ-n jyacak bir din heyecanı gösterirdi. Zaten bütün seyyahların üzerinde durdukları özellik, âyinlerden çok halkın teşkil ettiği manzara idi.
Veda mezhebi Hint dinlerini nen I erki şekildir. Onu, vukarı îndus ırma- j gının ovalarına asırlarca evvel başka ülkelerden getirmiş olan Ariler, Hint topraklatma yerleştikten sonra geliştirmiştiler. Bu mezhep daha uzun müddet yaşadı; hattâ gerçekten hiç bir zaman ölmedi denilebilir. Tarih boyunca gösterilerine rastlarız.
Bugün bir Veda âyini seyretmek pek güç otmuştur» Üstüste birkaç gün süren bu âyinler o kadar pahalıya mal olur kİ» sık sık tekrarlananın»; öte taraftan âyinleri İdare edenlerin uzun bir idman devresinden geçmeleri iktiza eder. Rahiplere verilen ücretler ancak hükümdarın hâzinesinden çıkabilecek kadar yüksektir.
Bundan bir kaç yıl önce Güney Hlndlstanın Podukuddai mevkiinde Agtılatoma yahut “Ateşi Övme“ şeklinde bir âyin tertip edilmiştir. Bugünlerde ise Bombay eyaletinin Foo-na Şehrinde bulunan bir V’edn Enstitü» âli, eski devrin en mühim âyinlerinden biri olan bir \ ajaprya, yani •‘Zafer içkisi” âyininin hasırlıkları ile meşguldür. Bu âyinde bir de at yan-şı vardır. Atlar onyedi arabaya koşuludur. Yarış esnasında bir rahip, tepesinde bir araba tekerleği bulunan bir direğin üstüne çıkarak-tekerleği yavaş yavaş sağa doğru çevirir: Tekerlek, tabii, güneşi temsil ediyor. Ayin, eskiden, onyedi gün sürerdi; fakat hem lıazırlıklaı, hem de onu ta-msmlavan İşler hesaba katılırsa bir yıh kolay kolay doldururdu.
Yine Poona’da, daha “mütevazı” bir âyine seyirci oldum. (Onu da ayni Enstitü tertip etmişti»; Eunda okuma, ve kurban kesme faslı
I altı rahibin işUrâkiyle .saat sürmüştü. Fakat dunlar o kadar değişik ve Zengin bir 1 Renou’nun Akademiye sunduğu bir manzara arzediyordu ki Ari Hindis-1 yazıdan alınmıştır.)*
yoktu; yalnız yapılıp dört hareketler ve
sesiyle sahne*
baştan sonu-ve Hint usu-
tanın en eski maaıainde din gösterilerinin gen iğliği ve ehemmiyeti hakkında fikir edinmek mümkündü.
Veda mezhebinin bütün inceliklerini bildiği anlaşılan seyircilerden bir çoğu âyinin bazı noktalarına İtiraz ettiler. Fakat ufak tefek kusurlara rağmen hu âyin pek gülel oldu ve eski metinlerin işaret ettikleri safhalara dair birçok şey Öğretti. îki yar* dımoısı olduğu halde âyinin hareket vc sös kısımlarını hemen hemen yab his başına üzerine almış bulunan ve adlıvaryu denilen rahibin rolü cidden ezici denecek kadar ağırdı. Yardım* cılar İse, ışıklarını sahneye salan üç ateşi tazelemeye, rahiplere mukaddes kaplan ve kaşıklan getirmeye, âyinin icap ettirdiği eşyayı yerlerin* koymaya memurdurlar. Rgveda âyetlerini okumakla ödevli rahip (bunâ kotar deniyor) en mühim safhalarda meydana çıkar ve gür ye hâkim olur.
Brahmana gelince o, rıa kadar seyirci kalır
lünce başını sallayarak alçak sesle ■duaları tekrarlar.
Bütün rahiplerin sırtında bugünkü Hint kadınlarının taşıdıkları renkli sarileri hatırlatan entariler vardır.
Ayinde bir nevi perde arası bulunuyor: O sırada buğday veya pirinçten yapılmış hamur yemeğinin dağı-| tılmasına koyulünur.
En başta ateşi tutuşturma sahne* si gelir. Ateş tutuşur tutuşmaz mukaddes metinleri okuma faslı başlar: Ayin merasimi bu suretle açılmıştır. Ocağa törenle götürülen ateş bütün ayini sanki idare edecek... O. hiç durmaksızın, erimiş yağla beslenecek.
Okunan metinler şimdi, ateş tanrısı Agni'nin nasıl doğduğunu anlatır: O. ağaçlarda, bulutlarda, evlerin ocağında» sularda doğmuştur. Agnı en çok sevilen tanrı olup mukaddes manzumeyi ilham edendir, âyinin ziyneti, büyük başı, duaları* rehberidir. Onun daima artması ve yükselmesi için insanlar tarafından terennüm edilir.
Ve böylece, ateşin teşkil karşısında duyulan saygı
ile karışık dua, sonu gelmiyen. yorulmak bilmlyen dua usanır gider. .
durmadan
ettiği mr ve korku
(Okuyucularımıza yukarıda sunduğumuz metin. Fransa Edebiyat - ve Yaşıtlar Akademili üyelerinden B. L.
Dünyadan meraklı bilgiler
TÜTÜN İÇMENİN TEHLİKELİ OLDUĞU DEVİRLERDE
Tütün tiryakiliği eskiden oldukça tehlikeli idi. Papa Urban VIII 1624 ds tütün içenleri aforoz etti; 1692 de, dini merasını sırasında tütün içen beş rahip. San Jago’da diri diri gömüldü. Rıısyada tütün içenlerin evvelâ burnu kesilir ve sonra da Sıbııyaya sürgün edilirlerdi. Habeş İmparatoru Yııhanna, sigara içenlerin dudaklarını, enfiye çekenlerin burunlarım kestirirdi Anhalt - Dossau Prensi Frledrlch Leopold (17158-1817), herkese sokakta tütün içenlerin elinden pipolarını atmaya salâhiyet vermişti.
yetin, evine asılan bir levha ile tesblt edildiği söylenmektedir. Burdach ilminde bir doktor. 27 doğumda 69 çocuk doğuran bir kadından bahseder. Bu kadın hiç tek çocuk doğurmamı#, 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüz doğurmuştur.
SOLAKLAR
Normal halk arasında solak nisbetl r 4-8, deliler arasında ise r. 16-30 dur.
REALİST BİR PAPAZ
er-
ö —
kemlen yatmaya vc 12 saat kalmaya zorlayın. O akşam şey sizi oyalamasın. Çolugu filânı unutmak lâzım, Saat
7 1/2 üı yatağa girmeden önce banyo veya duş ylpın Akşam yemeğiniz pok hafif olsun* Bir saat kadar dinlendirici bir kitap okuyun, sonra da. ertesi sabaha kadar uvuvun.
BİRDEN FAZLA DOĞUMLAR
80 normal’ doğumda bir IklB, 640ü bir üçüz. 512.000 doğrumda bir dör-
de
düz vs 41.000,000.000 da bir besi» do-ftum olmaktadır. Şimdiye kadar İlmen ancak 27 beşiz ve 2 altız doğum tesblt edilmiştir. Haınelnde 1600 yılında Anna RÖmer İsminde bir kadının bir anda yedi çocuk dnğıırdud’tı ve keyfi
Amerikada Dexer’li Papaz Wüllam Helnsworth, İncili tetkik ederken, şu hakikati okuyor: “Kulağınızla duyduğunuzu, damlardan ifham ediniz!..
Bunu iûgnt mânasında alan papaz» dama çıkarak İlâhiler okumaya başlar. Bir müddet sonra evin etrafına büyük blı kalabalık toplanarak. İlâhiye iştirak eder. Papaz bu sistem vaazında o kadar muvaffak olur ki. o günden beri her tarafı dolaşmakta ve dindaşlarına damdan vaaz etmektedir
Öğrenmek ihtiyacında olduğunuz herşey
YILDIZ (42847) Sumb» -vlriılı (Y » Hafta d.)
KıiMrnpııtn ı
t NAL: Vurun Kahpeye.
İSTANBUL CİHETİ:
ALEMDAR (28683) Camialar çar pişiyor - Çam Sakızı Kfiglt.
ÇEMIIEKLİTAü (22613/ Berlin ah prcai - Gangatcrler Kiralı.
HALK (21901) ı - Kanon Harici. 2 - Kalbim Senin.
11İLAL(227171 (ö aralıkta açılacak (Halen kApnlı»
İSTANBUL (22367) Efe Agkl Gülmiyen Kadın.
AZAK (23542ı lalmnlB Kahraman lar • Knunova'nın Agk Macera lan
MARMARA 123&00ı Karo Koraun
EkrtprcN Gangmorlcrl
MİLLİ (22902 ı Caausiaı Çarpmıyor Çam Sakızı Kâıjlf
KISMET 121904) Altın Küpeicı
Carı Ajkı
YENİ (Bakırköy) 16-120 ı—Kan
iı Dftsok 2 tt«kl Ekierıcelor
KADIKÖY ÜlHETlı
hale (60112) Tatlı Miraa • Altın Yayla
OPERA (60821) Şöhret ve Para SCKEYYA (6068») Periler dun Vaat. Şarıulıay Ekaproal
YELDEGİRMEM (83113) Kırbaç Altında, DanlKler Kırallçam Meydanı
CSKl ÜAH CİIIE7İI
llALE 100002) Vah(R ornmnlaı içinde - Aflk Butlanı.
SUSAR: Kanlı iftira (Tirkceı A4k«UX Yıllar
Ankara
ANKARA (23132) Baba Kailli. Bİ Yİ K (1503)1 ölmeyen A$k, PARK »li 131» Camıaîpı Çarpııjjiyor KİMER (11072) I Ve»jll İHiklnr Araaındrı. 2 — KiimII Cutnıa l’c-Qinde.
s Ra H4O7 iı Unnaviıı i'ohumu
l Ll ti (22204) Gecelerin Hâkimi. YENİ (14040) Zfirer Ahldeel.
GAR GAZİNOSU Viyana Tom« HcvlİRh
İzmir
El-HAMR/Y Gönülden şenler TAY İARE, Annu Karcıılna.
YENİ SİNEMA, Ca»unlar Çarpı fliyor, Üç mavi melek.
LALE. UünahHir Melek Albük rek Fatihi
tan Albükrek Fatihi
KARŞITAKA CİHETİ!
bCMER San Anton\o Aralnnı MELEK, Sonatla A?jk Drnko •anın Evi
Radyo
Yeni i«tıınlııırıın hiigÜn İçin tavsiye ettiği İlci program
Hariçte:
Saat 20,30 BBC. 3I,25.İ9 m. Lolghton Lik’Iin ldıtr(*»lıiflo Londra Senfonik orkaatraaı;
•#Pavtova’nln hatıraların “Tanınmış bale nriiatı Pavlnvamn yarattığı meşhur bale müslkle-rindun müteıtckldl program.
Dııhlldei
Saat 10 20 latanbuı Hmlvoeu. Cemal Reşit Rey l«lnrvaln(ie Radyo etnfonl nriıoeiraeı: Sollat.: Piyanla! Bayan Vcrda Ün.
Senfonik konserler:
Saat: loru» BBC, 31.25,10 m. ‘BBC JHknçya orkentraaı,, — 1145 İstanbul Radyocu, kluvr-«en Hololfirı, — 19.20 intunbul
Radynau, Radyo Hvnlonı orkca-truHi - 20.30 BBC, 31,25,19,
Londra «nnlöni orkmi rn/ıı. — 22.00 letanbul Radyonu. Ari hur Sena bel ve Pro Arto yaylı n«x-hır kuarteti (Pl I — 24 00 BBC, FUarmcHila orkeatr/ihi: Hnmil-tOlı ilurty, Irlılııdıı auıHonhıi.
llnflf müzik:
Suat. 8.30 Ankara Radyosu (Pl ) 12.15 BBC, Guln konı(orl. —
12 15 Ankara RndVbSU, İllin yıldızlarından parçalar »Pl.) —
13.15 BBc’. 31.25.19 n». Arıhnr r»ulay orkentrnMi. — II 15 BBC, ınüzlİc hat ıra Itırı, — 15.15 BBC 31.25,19 m. Pnvlynn çalgıcıları — 18.30 Ankara RadyOMÛ» «ıılun orkoRtram. — İM,30 BBC. 31,25, 10 m. Tanınmış parçalar. —
20.15 İstanbul Radyosu, hadler ıPI.ı — 22.45 BBC, Randevu tnlizinyenlnrl - 23.00 BBC, 1940 ««nesinin tanınınım operet parçalan (Pl.) — 23 lö BBC. San-dy Mophemon tarafından org parçalan.
Ihıat inli/İĞ i-
Saat: 8 30 BBC. 31.25.19 m (Pl.)
9 15 BBC, °rJana melodileri.,.— 13,30 talan bul Ra »İyonu (Pl.) — 22 15 Ankara Radyonu (Pl ). — 23,00 tatanbul Radyosu »Pl.) — 24.00 Amerikan iatn>*yonlnn. 19. 72.15.21 m. (anınmıa »tana or-kORlrnlıırı
HumiM pr(>Krıındar:
Saat: Hl.15 BBC, Geoide t reda-riek Haenftdin hayatı. — 21.oo Ankara Radyonu, temelli KU-Çlık rjchlr. CcVMt Fehmi R/ujlcut 21.30 Amerikan İRtaayonlan
10 72, 15.21 m. Jlmmy Durante rovilRil.
Alaturka ıtıUMlkı
Saat: 8.00 Ankara Radyosu» aaritllar ( Pl ) — 12.30 Ankara Radyoau» karıcık ı/aı kılar. —
13 15 İninnbul Radyonu, Zehra
Bilir ı rı • W tatanbuJ Rad yortu: Ekrem Kongar - 18.00
Ankara Radyosu, ovun havaları — 18.39 tatanbul Radyosu» Memleket türküleri, vc /»az birliği uiNifınduıı 19 2u Ankara Radyosu, yurttan Sesler
20 (M> tatanbul Ra»iyo*u. •»»« ve naz birliğinden m«nılsl(ot Ihrkulerı konNcrlnlıı dovaııu. — 20.00 Ankam Radyosu, hafif tjurkılnr. — 20.30 İstanbul Radyosu, rnilzHc bilmeceleri. —
2Ü.30 — Ankara Radyosu, ince Sux (Hüseyni faslı) — 2L00 tatanbul Radyosu. Müaeyjen Semir I^ıî (Pl,) — 21 15 tatanbul Radyosu, fasıl (Şehnaz, faali).
H \BEItl I H
Ankara ve tatanbul Radyoları: Saat 7.45. 13.00, 19.00, 22.45.
Saat 20.15 Radyo Ganstesl. Ankara.
BBC Radyosunun Türkçe n«|« riyali: 7.15. 18.30. 23.00
Bu haberler 31.32 ve 41.40 metre Icrdön d I nlcnobİl 1 r.
GEI.EC EK OLAN £K(IPRBSLER
6,45 Sempion Avrupa.
8.30 Ankara.
GİDECEK OLAN EKSPRESLER 18 10 Ankara.
21.30 Semplon Avrupa.
Ecza haneler
Gelecek ve gidecek uçak, ekspres ve vapurlar
GEI,E( Eli OL \N I ÇAKI.AK
15 10 CY. (Kıbrıs) Lafkoşs, A-tlna.
15.1») L.A.l. (İtalya) Roma Alilin.,
21.16 P.A.B, (Brosilya) Buenos-Aires, Rio dc Janolro. Dekar. Llsbon» Burna
19.35 P.A.A. (Amerikan) Hong-Kong, Bank Kong. Kslkü-Lı. Delhi, Knraol. Basra, Şan).
12.50 D.H.Y. (Türk) Ankara.
II — T H K. (Türk) İzmir.
10.20 DJI.Y. (Tllrkl takenderun. Adana, Malatya, D Bakır. Eiâaıfi, Aııkaru.
GİDECEK OLAN CÇAKLAIC
22.— P.A.A. (Amerikalı) Brük-H«d Londra. Gondor. New-York.
9 — L».H.Y. (Türk) Ankara. A-
dana.
13.50 D.H.Y» (Türk) İzmir,
11.30 D.H.Y (Türk) Ankara.
(.I.LECI K OLAN VAl’VHLAlt İR. Mersin, Mu(lanyn«lnnF 19— Seyyar. Karabigadan
(.İDECEk OLAN YAPIKLAR o— Su»*, Mudıınyaya.
19.— Seyyar (Karabigayu)
Eminönü
Salfihnddln. Çareıkapı. Etnlnönll, E. ö, Bonaaaon, Küçükpaıar, AH Rısa. Alemdar.
Eyüp t
Arif Beser
utlu;
Mer. Cemal Ataaoy» Yükaek-kâldırım 115.
Tııkklın Llınoner. tat. C. 56.
,, Cihangir, Akarau C. 34.
Galata K. Rifat. Necatibey C. 181.
Galata Z. Boyer» Karak. mer. 5 Sleli Şark Merkes, Osmanbey 00 „ Kurtuluç, K. C. 231.
Kaaımpnea Merkes, Kasımpaşa.
Fullhı
Muharrem Tanır, Şohaadebaeı. Haylk Bark, Fener.
Eıofilo». Samatya»
Nıısım, Şehremini.
Sarım, Aksaray.
SarıgUsel. Karagümrük.
Hey beli ad a t
Hoybellnda ecz.
Kadıköy;
Yeni Moda. Moda C.
Üsküdar:
Ömer Kenan. H. Mil. C. Sarıyer:
İzzet» Sarıyer.
ANKARA
Gürny (22820)
Merkez (12709)
Hayat (13598)
1/ MIH
Çankaya, Alsaneak m.
Şifa, Kcıncraltı m. Tilkilik, Bftrtmahano m. Güzel;vali, Y’alılnr m. Yeni Eczane, E^rcfpaga m.
Soldan »ağa:
1 — Erzak. Bir mılbut. 2 — Kas. Toplu haldo çahemayı bırakmak. 3 — Ordunun sanlı askeri. Zaviye. 4 — Bir ilâç. Musikide bir tıja-ret 5 — Bir millet. 6 — MovsiL Birbirini aldatma oyunu. 7 — Hasır. 8 — Şiç. 9 — Ayakla varmak. 10 — (Tersi) Bir böcek. Slr kadın adı.
Yakardan aşağı:
1 — An karada bir zamanlar o-tohüe vazifesi görürdü. 2 — Bir Î;algı çalnn. Bir emir. Nefer. 3— çki İçilen yer. Bir harfin okunuru. I — iyi. Vergi. 5 — Soru cdA-tk Şimendifer» 6 — Bir sigara nevi. Nota. T — Balık tutma aracı. Düslük. Bir kumusj. 8 — (Tersi) Sanat. Bir çalgıcı. Nota. 0 — Doktor mektubu. Bir emir. 10 — (Tsrsl) Harç. Eksisi küpüno zarardır.
DÜNKÜ BILMACANIN HALLİ
Soldan sağa:
1 — Samba, Vata. 2 — Ali. Flüt 3 — Zati. Asude. 1 — Eti. Anafor. 5 — Kuran. Taka. 6 — Dram. XU, 7 _ Eldomek. Nl. 8 — Ayla. Elma. 9 — Çin. ^ld. 10 — Kazma, Teke.
Yukardan aşağı:
1 — Sazende. Ak. 2 — Alaturka, 3 — Mitirnlyoz. 4 — AıneL 5 — Af. An. Mııçıı. 6 — Lan. Re. 7 _ Vüsat, Kent. 8 — A tufan. 9— Dokunmak. 10 — Sleru. İade.
Sayfa 6
YENÎ İSTANBUL
13 Aralık 1940
SİYASİ İKTİSADİ
YENİ İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi;
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LIMITED ŞİRKETİ MÜDÜRÜ: FARUK A. SÜNTER
Bu sayıda yazı iğlerin) dilen idare eden:
SACİD ÖGET
Basıldığı yer.
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
İkinci sayfamızdaki siyasî, üçüncü sayfamızdaki İktisadî, dördüncü sayfamızdaki kültürel başmakalelerde ileri sürülecek fikirler tamamen yazarlarına aittir.
(Othmar) imzalı
Yılbaşı ve Bayram
Tebrik Kartlarını
Her yerde arayınızl
Toptan satış: Othmar, İstiklâl Cad 243-3,
1 Şubat 1950
İkramiye çekilişine katılabilmek için
31 Aralık 1949
öğleye kadar bankamızda en az 150 LİRALIK bir tasarruf hesabı açtırmanız lâzımdır.
1950 yılının bu birinci çekilişinde büyük ikramiye:
Ankara'da Güven mahallesinde
Müstesna bir EV
(İki katta 5 oda, 2 hol, bodrum, balkon ve her türlü konfor)
Almanyada T OT A Lfabnkaları
♦
4
ya, karpit, kimyevî eczalar,
akaryakıt depolan ve gemi1
yangmlarına kargı emniye-
En müsait şartlarla derhal
teslimat
STANDARD
R. DİLEK ve
ŞAD!
Müessese adresi:
♦
♦
♦
muhtelif tip ve kapa sitedeki mamulâtiyle,
Adi yangınlar. benzin, bo-
tinizi sağlar
Galata, Bankalar Cad.
Banka sokak. Roman Han
Mağaza:
Taksim, GARAJ Tramvay Durağı, ERK Ap. altında
.4
Mektup adresi:
Beyoğlu, P. K. 2118
Telgraf adresi:
STAND İSTANBUL
Telefonlar:
40784 - 42477
Ankarada: 1537*
♦
♦
I
SİVAS) İKTİSA nı
YENİ İSTANBUL
müstakil günlük gazete
Muhtemel Müşterilerinizin Okuyacağı Gazetedir
Yeni İstanbul Tevziat ve İlâncılık Limited Şirketi
Beyoğlu Kaymakamlığı karşısı, Müellif Caddesi No. 6-8
Telgraf: Hetlo • İstanbul Telefon: 44756 - 44757
25 yıldan beri muvaffakiyetle imal edilmekte olan
Çelik UERDINGER OTOBÜSLERİ
Çok sağlam, işletme ekonomisine çok uygun, ağırlık itibariyle hafif ve teçhizat bakımından da w mükemmeldir.
Resimde görülen otobüs, 33 oturma ve 17 ayakta durma yeri olan ve Krupp şasisi üzerine kurulmuş çelik bir
UERDINGER karoserini göstermektedir
Diisseldorf ve Uerdingen’dekı fabrikalarımızda :
Dizel ve Benzin otobüsleri (her türlü şasiler için) Henschel şasilerine mahsus otobüsler, her nevi otobüs ve remork imal edilmektedir.
fi
WAGGONFABIIIK UERDINGEN A. G.
KREFELD — ÜERDÎNGEN DÜSSELDORFER WflGGONFABRÎK A. G„ Düsseldorl ile beraber çalışmaktadır.
TÜRKİYE M Ü MESSİLİ:
Taylan - Etker, İstanbul - Galata. Tahîr Han 31 7 33
*
Malzeme Alım Şubesinden:
Güvenme
CİNSÎ Miktarı parası Lira t H A L E
Tarihi Günü Saati
Cıvata somunu 52230 adet 1340 23.12.949 Cuma 10
Kaynadı teli demir için 190 kilo
" pirinç için 225 M 00 23.12.949 Cuma 10,15
- pile için 2 -
Kayış raptiyesi 12H3 kutu 582 23.12.949 Cuma 10.45
Süpürge büyük boy 9100 adet
” orta boy 2200 “ 890 6. 1.95ü Cunifi 10
*• küçük boy 3400 ”
Gücü teli 50000 ” 225 16.12949 Cuma 10
Muşamba cilâsı 75(i kilo 285 16.12.949 Cuma 10 15
Çekirdek kakao 10110 •’ 375 6 1 950 Cuma 10.15
Muhtelif eğe 6140 adet 740 10 1.950 Salı 10
1 — Yukarda cins ve miktarı yazılı malzeme, pazarlıkla satın
alınacaktır
2 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataş Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki komisyondjj yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen Şubede görülebilir
4 _ tatrkillefin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paraları ve kanuni vesaikle birlikte mezkûr Komisyona müracaatları ilân olunur
5 — İdare, kısmen veya tamamen veya kıstın kısım ayrı ayrı taliplere ihalede serbesttir (17278)
DAHİLİYE MÜTEHASSISI ARANIYOR
Divriği Demir madenleri müesseaemlz için dahiliye mütehassısı bir doktora ihtiyaç vardır
İsteklilerin, Bankamız Personel İşleri Müdürlüsüne mlıracaat-leri (17426)
Etibank Genel Müdürlüğü
S
HERDİL
TERCÜME BÜROSU Her Lisandan
Her Lisana
İzzettin han 22/13
Ankara caddesi
Tel: 29042
HALI
ANTİKA KIYMETLİ KİTAP
S. HAIM
Beyoğlu. İstiklâl Cad. No. 390
Nar m anlı Ap. Avlu içinde No. 4
Telgraf: Llbrarius
Telefon: 4 0 0 7 1
Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden
Kapalı zarfla 60 ton çamaşır sabunu, 40 ton işçi sabunu satın alınacaktır.
Şartname:
Zonguldakta: Ereğli Kömürleri İşletmesi Ticaret Grupu Müdürlüğünden.
Ankarada: Etibank Genel Müdürlüğünden.
İstanbulda: Etibank İstanbul Şubesi Müdürlüğünden,
İzmirde: Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi Müdürlüğünden a-lınabilir
Eksiltme 3 ocak 1950 çarşamba grünü saat 16 da yapılaca gtndan nümuneleliyle birlikte teklif mektubu ve teminatı havi zarfların en geç eksiltme günü saat 15 e kadar işletmemiz başkâtipliğine verilmiş olması lâzımdır.
Eksiltmeye gireceklerin istiyecekleri bedelin % 7.5 u nis-bctınde teminat akçesi vermeleri şarttır.
Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
İşletme idaresi ihaleyi dilediğine kısmen veya tamamen vapıp yapmamakta serbesttir (17447)
ESHAMA Münkasem KOMANDİT Ortaklığından :
Ortaklığımızın ortaklan Olağanüstü Genel Kurul Topluluğunu a-i şagıda yazılı maddeler hakkında görüşmek ve karar vermek üzere 29 aralık 1949 gününe rastlayan perşembe günü saat 14 de Ortaklık Merkezinin bulunduğu İstanbulda Sirkecide Ada Hanındaki yerde yapacaktır.
Ortaklann mezkûr gün ve saatte bizzat gelmeleri veya vekil göndermeleri rica olunur.
ORTAKLIĞIN GÜNDEMİ-
1 — Pay sahiplerinden birinin vaki müracaatının tetkikiyle karar ittihazı ve gereğinin yapılması,
2 — Denetçi intihabı.
FRANKFURT/MAIN • ALTE MAINZER GASSE 57
Tarafından teçhiz edilmiş, modern ve kifayetli klişe atelyemizde hazırlanmıştır
Comments (0)