SES Tiyatrosu
BUGÜN ve YARIN
VAN KEDİSİ
Her aksam saat 8,30 da Suare
saat 15 de MATİNE
Telefon: 49389
AKŞAM
Sene 28 — No. 9694 — Fiatl her yerde 10 kuruştur.
CUMARTESİ 13 Ekim 1945
Nihayet ROMANS açıldı
Lezzetle İçip yediğimiz, en nefis yemek ve içkiler, en mükemmel musiki ve .şarkılar dinlediğimi? Maestro MANDEL idaresindeki Orkestra
ROMANS’ tadır
|tetl!ldâl caddesi No. 209 (Ses Tiyatrosu karşısında) j
Sahibi: Necmeddın Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Henüz sulhu yapamayan dünya Federasyon ku obilir mi?
Amerikanın büyük ölçüler memleketi olduğunu bilmiyen yoktur. Orada herşey iri çapta yapılır. Almanya ile Japonyanın suçları, harbi kazannnya karar vermiş bir Amerikanın yaratma ve yapma kudretini küçümseme, (eri olmuştur. Harbin başına ka_ dar askerlik ve dövüşme nedir, bilmiyen Amerika, altı yıl içinde, dünyanın en büyük askerî devle, ti hâline girdi, Ö derecede ki har. bi kazanmak için icadettiği atom bombası kendi iradesinin hudu. Bunu da aşan, nereye konup na. feıl gizleneceği bilinemiyen bir baş belâsı olmıya başladı. Başta M. Truman. bir kısım Amerikan devlet adamları ve generalleri, bu korkunç silâhın gizli tutul, masını ve ancak, bunun kullanış şartlarını kontrol edecek millet, ler arası bir kurul doğduktan sonra açığa vurulmasını istiyor, lar. Amerikada, daha az kuvvetli olırıyan başka bir cereyan da, bilâkis, atom bombası esrarının gizli kalmasını dünyâ için tehli. k-u »»uluyorlar. Çünkü — bun. lara göre — gizlilik, karşı taraf, ta emniyetsizlik doğurur. Günün birinde — en çok on yıl sonra — Rıışlp" da bu bombayı keşfede. çeklerdir Hattâ, tanınmış bilgin, lerdcn Dr, Langri’ye bakılırsa, Ruslar bu alanda Amerikayı da geçeceklerdir O zaman, atom bombası karşılıklı bir harb silâ. hı olarak kullanılacak ve dünya batacaktır Halbuki esrarı şimdi. Ben açığa vurmak, bu karşılıklı güvensizliği giderir, milletler ara. aı bir kontrol konur, atom ener, jisi sadece insanlığın ilerlemesi, ne, refahının artmasına harca, hır.
Bu yolda avazları çıktığı kadar haykıranlar, bombayı keşfeden büyük, fen adamlarıdır. Onlar, buldukları atom kudretinin deh. fetlnl herkesten iyi bildikleri İçin, yarınki muhtemel faciaların hayalî manzarası altında kim bl. lir ne vicdan azabı duyuyorlar ve buna şimdiden engel olmıya ça. farıyorlar.
Ne yâpmah?
Öergeyde olduğu gibi fikir cereyanlarında da Amerika büyük çareler ülkesidir. San _ Fransls. ' ■ ı yarım yamalak bir emniyet yapısı kurulmuş olması, Londra sulh konferansının acayip şekil. İlle suya düşmesi, büyük devletler ırasında menfaat uçurumları bulunması Amerikalının cesare. tini kırmaz, o daha fazlasını ls. ter. Netekim, içlerinde çok meç. Îur hukukçular, filozoflar ve limler bulunan bir heyet, atom bombasının dünyayı yıkmasına engel olmak için bir -Dünya mil. Jetleri Federasyonu» kurulması, nı teklif ediyorlar.
Hic şüphe yok ki güzel İnsanî bir düşünce. Yeni de değil. Av. rupa Birliği fikrini, harbden tam on yıl önce Cenevrede Milletler Cemiyetinde M, Briand. eşsiz be. lâgatile ortaya atmıştı. Fakat, Büyük hatibin atmak istediği temeller en çürük toprağa rasladı. Avrupa Birliği Komisyonu bir kaç vıl kuru çalışmadan sonra İflâs etti.
Simdi Avrupa Birliği yerine Dünya Birl'ği kurmak istiyenler var. Avrupa sulhunun bile uzak göründüğü, Anglo . Saksonlann karşısına — yıkılan Cermenlik yerine — kovu bir Slavlık İddia, sının dikildiği, bazı memleketle, re hürriyetin deö'il Amerikalı muhabirle’ ı s’le giremediği, nii. fuz bölgelerinin çaroıştığı. her. kesin yeni bir harbden korktuğu ve avcılık ve zıddiyet devrinde «Dünya Federasyon’»» sözü bile İn--ma ne carin gellvor!
Bıı güzel d’leğî ort«’”a atanla.
nn asil nıvet’er'ne d-ö-il. diinva ahvalinden ne derce habersiz bir .dlv?rda yasadıklarına, «acıyoruz/
Dünya Federasyonu rok uzak.! ve efei nebiler bavunra "•--r^eklesmlve.‘ m’n,ır-
cpk bir hayaldir. Fakat Avrupa Birliği için bile tereken şartların Ne eme ildin Sadak (Arkası sahife 2-, sütun 1 de)
I Boğazlar meselesinde Amerikan görüşü
Amerika, Rusyaya Boğazlarda iis ve Kars'la Ardahan’ın vetiknesine muhalif
Vaşing-ton hükümeti bütün ihtilâfların tazyik yapılmaksızın sulhsever esaslar üzerinde hallini istiyor
Londra 12 (A.A.) — Başkan Tru-maiı'in Montreiuc mukavelenamesini yeniden tetkike tâbi tutmayı kabul ettiği ve Amerika Birleşik devletlerinin Boğazların müstakbel statüsü hakkında Türkiye ile görüşmek va'dl-nl tutmak kati niyetinde bulunduğu hakkında Dışişleri Bakanı M- Byrnes tarafından yapılan demeçten sonra, Brltanova'nın Vaşington muhabiri, bundan doğan vaziyet hakkında tafsilât almıştır:
Bundan iki hafta evvel Türk hükümetinin Amerika Birleşik devletleri Dışişleri Bakanlığı nezdlnde bir teşebbüste bulunmuş olduğu bildirilmektedir.
Türk hükümeti, uzun bir nota vererek Amerika'nın na zaman müzakerelere başlanıa){ niyetinde olduğunu ve ne gibi bir hareket tarzı takınacağın i Sormuştur.
Türk hükümeti, meselenin henüz tetkik edilmekte olduğundan haberdar edilmiştir.
Byrnes, bu husustaki Amerikan bI-
B. Pepper Istanbula bugün uçakla geliyor
Cumhurbaşkanı misafirimizi kabvl etti, B. Pepper basma beyanatta bulundu
Ankara 13 (Telefonla) — Amerikan âyanından B. Pepper bu aabah saat 10 da yanında Amerikan sefiri bulunduğu halde uçakla tstanbula hareket etmiştir. Kendlslle, hareket ederken görüştüm. Bana dedi kİ:
— Ankaradan en İyi intibalarla ayrılıyorum. Düa akşam Devlet Reisiniz tarafından kabul edilmekle ne kadar büyük şeref duyduğumu takdir edebilirsiniz. İsmet İnönü ile dünya meselelerini ve Türk - Amerikan münasebetlerini görüştüm. Kendilerinin dünya mesleleri hakkında en geniş malûmatı vardır.»
öğrendiğimize göre, B Pepper İa-tanbulda Başbakan ve Dışbakanı îte görüşecektir.
Ankara 12 — Cumhur Başkanı İsmet İnönü, dün misafirimiz bulunan Amerikan Ayan meclisi Dış İşler! komisyonu âzasından M. Pepper'l kabul etmiş ve kendlslle uzun müddet görüşmüştür. Amerikan büyük elçisi d* bu konuşmada hazır bulunmuştur.
B. Pepper basın mlhneSSllelrlne şu beyanatta bulunmuştur:
( — Umupmlyet Itlbarlte slyast ve İktisadi meselelerle yakından alâkadarım. Küçük müesseselerln ve İşçilerin haklarını müdafa ederim. Birkaç sene evvel milletimizin bir kısmı yalnızlık politikası taraftarı İdi. Bugün bu politikayı bıraktık. Şimdi Birleşmiş milletler politikasını güdüyoruz.
Yalova’da feci bir kaza
Ayağı ipe takılan bir amele motorun pervanesi altında parçalandı
Dün akşam Yalova’da feci bir kaza olmuştur. Bir motdrü çekmek için diğer bir motöre halat bağlamışlardır. Fakat halat kopmuş, ucu nıotör.ün pervanesine takılmış, nıotörün güvertesinde bulunan bir am-lcnln a/3ğı da halata sarılmıştır Pervane ipi çekince amele pervanenin altına bir surette parçalan-
Etrafian yetişenler zavallı amelenin halata i akılı ayağı, kesilmiş cesedini de denizde parçalanmış olarak bu muşlardır. Bu kaza hakkında lahkikat yapılmakladır
yasell hakkında izahatta bulunmaktan imtina eylemiş fakat Amerika' nin Boğazların beynelmllelleştirllHifc-sl lehinde olduğuna İşaret etmiştir.
M. Byrnes’ün demeci. Rusya tarafından yeni bir Türk - Sovyet dostluk ve karşılıklı yardım muahedesinden evvel yerine getirilmesi gereken şartlar halinde Boğazlarda üsler Verilmesi ve Kars ve Ardahan'ın Sov-yetler Birliğine terkedllmesl bahsinde yapılan taleplere, Amerika'nın muhalif bulunduğu hakkında hiç bir şüphe bırakmamaktadır. Şu cihet de sarihtir kİ, Amerika, Montreux mukavelenamesinin tâdil edilmesi ve devletler arasında bütün ihtilâfların herhangi bir memleket tarafından tazyik yapılmaksızın dostane ve sulhsever esaslar üzerinden hallolunması lehlndecflr.
Amerika Dışişleri Bakanlığı yüksek memurlarının bildirdiğine göre. Başkan Truman’a, ByrneS'Dn derpiş (Arkası sahife 2; sütun 5 te)
B. Pepper
Harbler Avrııpada başlıyor. Bu itibarla harb membalarını kurutmağa mecburuz. Unıra İçin geçen yıl bir milyar dolar sarf ettik. Gelecek sene de gene bir milyar sarfedeceğlz. Birleşmiş milletler teşkilâtına bütün kuvvetimizle müzaheret edeceğiz. Milletlerarası bir polis teşkilâtı lâzımdır. Aynı zamanda ekonomik ve sosyal tedbirler de almalıyız.»
(Arkası sahife 2; sütun 3 te)
DIKKATLEE:
Bombalı balıkçılar
Marnıa ranın İstanbul civarı sahillerinde, taşlık ve kumluk balıkları eskiden çokken şimdi bomba yüzünden pek azalmıştır. Amatör balıkçıların bize bildir, diğine göre. Kapıdağı tarafların, da da bomba avcılığı balık neslin* tohumlarilc beraber kurutuyor. Şimdi bombacılar yeni bir usul bulmuşlardır İlk endahtla küçük halikları satha çıkarıyorlar; biiyük balıklar onları yeıııe. ğe gelince yüksek bir noktadan gözctlîyeıek ikinci bir endahtla onları da öldürüyorlar. Ancak bir miktarım alıp geri kalanım bırakıyorlar Zira, nakli kabil değil
Bomba balığım ayırdctmek. vaziyetlerini uzaktan tâyin edip bombacıları takibetmek giiç bir te oJmad-ğına göre, mücadeleyi arttırma lıdır.
Yeni Yunan kabinesi
Sofulis’in yeni kabineyi bugün kurması bekleniyor
B. Sofulle
Londra 13 (R.) — Yeni Yunan kabinesini teşkile memur edilen liberal partisi başkanı B. Sofıılis'ln bug'in yeni kabinenin listesini Naip Damas-klnos’a vermesi beklenmektedir. Yeni kabinede kıralcı liderlerden B. Maksini oş İle mutedil solculardan ve Elas'uı mukavemet hareketine men-aubolmıyan bazı zevatın İsimler! söylenmektedir.
Dün akşam bazı gazeteler. Sofu-lls muvaffak olamadığı takdirde, eski Başbakan Vulgarls’ln, yahut on beş gün evvel İstifa eden iktisat Bakanı Varvaros'un yeni kabineyi teş-JcJlr memur edilmeleri İhtimalinden bahsediyorlar.
Hükümetin nümayişleri menetmesine rağmen, dün Atlnanin kurtuluş bayramı münascbetile birkaç miting yapılmıştır, Atlı polisler bu mitingleri dağıtmış, başka vaka olmamıştır.
Paris 13 (R,) — Atlnadan alınan bir habere göre. Yunan komünist partisi bir beyanname neşretmiş ve memlekette İngiliz müdahalesine son verilmesini, İngiliz kuvvetlerinin çekilmesin! İstemiştir.
İtalya ile muvakkat sulh
İngiltere ile Amerika arasında müzakereler oluyor
Paris 13 (R) — Washington. dan bildiriliyor: İtalya ile sulh muahedenamestnin aktine .kadar muvakkat bir muahedenamenin tanzimi için İngiltere ve Birleşik Amerika arasında müzakereler cereyan etmekte olduğu bildirilmektedir. Bu suretle îtalyaya kalkınması için fırsatlar verilmiş olacaktır.
Atom bombasına karşı silâh
Atom bombasını havada keşfederek patlatmak kabilmiş
Paris 13 (R.ı — Vaşln?ton'd3n bildiriliyor: Atom bombasına karşı yeni bir silâhın meydana çıktığı açığa vurulmuştur. Bu hususta izahatta bulunan bahriye subayları bunun aLom bombalarını havada keşfeden bir radyo cihazı olduğunu ve bu cihaz sayesinde bombaların dnhn hedeflerine varmadan pek uzaklarda infilâk ettirilebileceklerini bildirmişlerdir.
Terkos borusu paÜadı bu sabah sular kesildiI
Bu sabah Eyüp dışında Silahtar- I ağa’da İstanbul tarafına gelen ana' borulardan birinde vukua gelen bir arıza yüzünden sular kesilmiştir. Tn mir akşama kadar devam edeceğin- ' den; ■yüksek yerlere bu akşama kadar su verllemlyecektln ı
Mareşal Tito, Subasiçi itham ediyor
Yugoslav Başbakanı, Yugoslavyanın neler islediğini de birer birer anlattı
Londra 13 (R.) — Yugoslav ajansı. Mareşal Tlto'nun istifa eden Dış İşleri Bakanı Subasiçe gönderdiği mektubu yayınlamıştır. Bu mektuptan anlaşıldığına göre, Tito, Subasi-çln İstifasını kabul ediyor; Tito - Su-baslç anlaşmasının harfi harfine tatbik edilmekte bulunduğunu ileri sürüyor ve Subasiçi, memleketi karıştırmak istiyen hariçte fesatçılarla İş birliği yapmakla İtham ediyor.
Belgrad 12 (A.A.) — 30 bin kişi önünde söylediği bir nutukta, Mareşal Tito ezcümle demiştir kİ;
«Biz memleketimizden ne alındıysa onların ladesini istiyoruz. Malta’-
Tahtakalede dün gecej bir cinayet işlendi |
Tiyatrodan dönüşte bir manav iskele memuru Ali’yi öldürdü
Dün gece yarısı Tahtakalede Kutucular İçinde Denizyolları memurlarından birinin öldürülmeslle neticelenen bir cinayet olmuştur. Cinayetin cereyan şekil şoytedir:
Süleymanlyed» Fetva yokuşunda 38 numaralı evde oturan ve seyyar manavlık ederi Bahaeddin. dün gece, biraz eğlenmek üzere, Tahtakalede Uzunçarşıda Şabanın idaresindeki tiyatroya gitmiş, orada oturmakta olduğu bir sırada, Denizyolları İdaresinin Boğaziçi İsketesi memurlarından Rizeli AH de aynı yere gelmiştir. Burada, aralarındaki bir kadının otu-
De Gaulleün beyanatı
Batı bloku genel bir anlaşmaya hiç bir suretle mâni teşkil etmez
Londra 13 (R-) - General del kında ezcümle şuııiarı söylemiştir:
Gaulle Paris’te bir basın toplantısın- Tarihi boyunca Fransa tanı üç de-da muhtelif mevzulara temas etmiş fa Almanya tarafından İstilâ edildi ve Almanya'nın İdare sistemi hak-l (Arkası sahife 2; siitun 4 te) .
Günler Geçerken
Tokluk alâmetlerinden
Çocukluğumda tstanbulun bir merakı da seçme ve siislü cinsten güvercin yetiştirmekti. Konaklarda geniş güvercin salmaları bulunur, bunların seyri işsiz beylerle harem balkına eğlence olurdu. Bir aralık güvercin merakı eski devirlerin lâle merakına yakın bir dereceye vardırılmıştı: beğenilen cinsin çifti yüksek bedellerle satın alınır, güvercin üretmekle geçinen esnafa bile taşlanırdı. Hattâ yaşmaklı denilen bir güvercin vardı ki yalnız kıyafeti değil, yürüyüşü de hanımlara örnek ve moda olmuştu. Güvercine merak biraz da aşkı temsil etmes'nden gelir ama bu, daha ziyade lüks güvercinler için doğrudur. Zira cami güvercini denilen cins, çeşit çeşit dinler, inanlar arasındaki münasebete, benzeyiş noktalarının misalidir ve Icuslar arasında insan dinini, dindarlığı cn iyi benimsemiş olanlar da bu güvercinlerdir: İslâm memleketlerinde cami, türbe, medrese civarında yaşarlar: hiristl. van ülkelerinde kiliselerden hoşlanırlar.
Sebebi basittir: O gibi kutsi yerlere uğrıyan insanlar din tesirde hayvanlara karşı geçici de olsa saygı gösterirler ve yardım hislerine kapılırlar Namaz, niyaz, ziyaret için ve şefaat dileğile gelmiş bir adam tam hu sırada suc islemekten kendini alıkoyar ve hayır yapmağa nefsinde bir meyil duyar. Yani güvercin mabet civarında hem emniyettedir, hem de gıdası önüne getirildiği içiıı refahladır Görülüyor ki güvercinler insandaki din ve itikat meylini lehlerinde pek mükemmel kullanabilmiş becerikli kuşlar, dır: hocalarla papazlardan sonra din yüzünden geçinen ferasetli ve kalabalık bir cemaat gene onlarınkidir. Yabani bir cinsi olan zavallı iiveyk avcı elinden neler çeker... bunlar ise aynı avcının eVııdenı yem yer!
Fakat şimdiki aç Avrııpada bütün o geleneklere ve inanlara rağmen güvercinden eser kalmamış, Venedikteki Sen Mark mev. •'anında l»iîe kanad sesi kesilmiş olsa gerektir Bııgüıı bir şehrin .lamlarında ve mâbet avlularında güvercin sürülerinin uçuştuğu, nu görür görmez bizimki g'hi o şehrin harb ve açlık felâketi çek. meclisine derhal hükmedebiliriz. Avrııpada güvercin nesli tiiken. m’şe benziyor. Bu sebepledir ki güvercini sulhun tnüideelsi say. ın.«k her zamandan fazla asrımıza tıvgun düşmektedir. Bu kus, :«(>l yeni harhlcrc göre bir suilı sembolü ve bir tokluk alâmeti, d ir,
Refik Halid Karay
da kalan filomuzun iadesini İstiyoruz.! |
Milletimizin evler, fabrikalar ve yoly.» lar İnşa edebilmesi için tazminat a-— tlyoruz. U-
Yugoslavya, bütün memleketlerleCN bilhassa mütteflklerlle mükemmelM— münasebetler İdamesini İstiyor. Fa- O kat kendi mukadderatımızı biz yapa-cağız ve dışarıdan gelecek hiçbir mü- q dahaleyi kabul etmiyeceğlz. ■—
Seçim programının ilk kısmı, ™ Yugoslavyayı kurtarmak surctlle b‘-zim tarafımızdan gerçekleştirilmiştir > Millet İkinci kısmı da gerçekleştlre-çektir. Halk kütlelerinin yaratıcı kud- X retlne (rilvenlyorum.» t_
racağı yeri tâyin etmek meselesinden kısa bir münakaşa yapmışlardır. Tiyatro paydos olduktan, herkes dağıldıktan sonra, Bahaeddin. Ali ile yaptığı münakaşayı bir türlü unutama-duş, yolda onu önliyerek tekrar kavgaya başlamıştır. Kavga esnastnda Bahaeddin, yanında bulunan büyük bıçağını çekerek Aliyi 11 yerinden yaralı jarak öldürmüştür. Hâdiseye yetişen polis memurları, kaatUl bıçağıyla birlikte yakalamışlardır. Savcılık
tahkikata el koymuş ve Bahaeddin, sorgusunda cinayetini İtiraf etmiştir.
Sahile S
AKŞAM

HAFTA SONU NOTLARI-İI
Harb sonu dünyası
Birleşmiş Milletler teşkilâtı komisyonunda
Sanatta gençler, yaşlılar
5an*ttc samimi olmayı hiç de şanına yedlrtmlyen İngiliz muharriri Oacar Wllde’ln sırf güzel oldukları için «öyledlği sözler arasında ban doğru sözleri de vardır.
Bunlardan biri, hatırımda kaldığına göre şöyledlr; «Sanatta gençlerin yaşlılardan öğrenecekleri blrşey yoktur.»
Yalnız «Yenin nin peşinek koşan, «Yeni» yi bulduğu zaman da ondan İleriye gidemiyen aanalkûr başkalarına olsa olsa kendi tecrübelerinden edindiği bilgileri öğretebilir. Onun öğütlerinden isi iade edenler İyi birer çömez olurlar. Ama daha İlerisine gitmek İçin sanatkârın tek başına yola çıkması, yolunu kendisinin açması lâzımdır. Açılmamış bir yolda 1s(? hiç bir yaşlı sanatkârın bilgisi yoktur ki gençlere öğüt versin!
En yeni şiir kitabı
Önümde İki şiir kitabı var. Biri, yaşını bilmiyorum ama kıtab çıkarmak bakımından şairlerimizin en genol olan Snbahaddin Teoman'ın «Beşinci mevsim» adlı şiir kitabı. Böndeki. şairin el yazırile (1-10-941) tarihini taşıyor, Kitabı şöyle bir açıp İlk okuduğum " * aşağıya alıyorum:
GÜN ■en uyandın dit/e ffün dotfar, Şu yol geçtiğin için güzel, Bakmadığın için çlrJcfn şu adam. Su aksin Dal gölgen içindir * * ,
Ve ten varsın diyedir. Bu dünyada yaşamam.
şiir»
$
Ne diyorlar?
Ç anatta gençlerin yaşlılardan öğrenecekleri bir şey yoktur! Bu sözün doğruluğu bilhassa bizim yanlıların genç şairlere vermeğe kalktıkları öğütlerden anlaşılır. No diyorlar? «Vezinli, kafiyeli yazın! Eski şekillere riayet edlnl Kaideleri parçalamayın!» diyorlar. Peki ama veznin, kafiyenin ve eski şekillerin dışında bir güzellik olması İhtimali yok mudur? Mademki yalnız başına vezin, yalnız başına kafiye ve yine yalnız şekil şiirin meydana gelmesi (çin kâfi değildir, öy|c İse şiir hem bunla?-a berabtr, hem de bunların dışında olabilen bir şeydir. Gençler ^Biz şiir peşindeyiz, diyorlarsa buna inanalım ve bırakalım bize aradıkları güzeli bulup getirsinler!
Görünüşe aldanmamak
Harcamak
A nümdeki ikinci kitap genç VZ şairlerin en iyilerinden biri olaıı Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın «Daha» adlı şiir kitabı. Gerçe bu kitap 1943 de çıkmıştır. FaKi’-t geçenlerde bir yerde ondan bir parça okudular. Nasıl bu güzel parça gözümden kaçmış? diyerek kitabı buldum Bırakamıyorum. Bu kudretli şairin bize gösterdiği derinliklerle işaret ettiği mesafeler hazan İnsanı ürpertiyor «daha» yı bir kere daha okuyup tatmama «c-bep olan «Harcamak» adlı şiirin, uzun olduğu İçin ancak bir kaç parçasını aşağıya alıyorum:
Ben hâzinemi sarf ediyorum, Karanlığın havadan geçmesi gibi çabuk
flvrupadan dönen Amerika kongre âzalarının görüşleri
Sovyetler Birliğinden, Doğu Avrupa'dan serbestçe haber almanın teminini, Almanyanın silâhsız olarak yeniden imarını, yeni ticaret sistemi kurulmasını istiyorlar
Ingiliz ve Rus murahhasları arasında münakaşalar
Ingiliz murahhası: «Bir taraf mütemadiyen fedakârlık yapar, diğer taraf mütemadiyen fedakâr* lıktan kaçınırsa bir anlaşma tesisine çalışmak bey hu dedir» diyor
JU tekim gençlerin şu son sekiz ■* ’ dokuz senede edebiyatımıza getirdikleri şiir, ondan evvelki sekiz dokuz senede gelen eski şek'J ve kaidelere uygun şllrler'l-n çok ü tün ve Uerldlr. Bir kere yeni şairlerin kılbur üstünde kalanlarının en kötüsü bile şair olduğu halde eskl'erln en iyi diye bellenenle-rin arasında şiirle ufak bir münasebeti olmıyanlara rastlamak ırilmkündür İyi verin, İyi kafiye, İri şekil u-tasıdır da söyledikleri l?ftır. gevezeliktir. hattâ saçmadır. .Görünüşe aldanmayınız,, derler ya, bizim on on beş sene evvelki şir anlayışımız görünüşe aldanmaya pek müsaitti.
Hazin alsa da güzel fânilerle yolculuk.
Vermişim rüyalarımın mülkünü, Fakire, zengine, kurda, kuşa. Harcadığım cihan arasında, rüzgârdan,
Bemiyprum, kaybolmuşa.
Yardım eyle. Tanrım, çare bul, Kopuyor ülkelerin taşı toprağı benden.
Kopuyor aşk ile, fikrile.
Daim meypaşt benden, gülün yaprağı benden,
Hep o söz aklıma geliyor: Gençlerin yaşlılardan öğreneceği bir şey yoktur. ŞEVKET RADO
Vaştngton 12 (USÎ3) — Avru. pada tetkik seyahatine çıkmış o. lan 7 Amerikan Kongre Azası Birleşik Amerikaya dönmüşler, dlr. Bunlar, Birleşik Amerika ve müttefiklerinin dünya ticaretini tanzim için b,r program takibet. melerini teklif ve şunları telkin etmektedirler:
1 — Sovyetler Birliğinin »er. beşçe haberleşmeyi mümkün kı. lan açık bir politika taklbetme. si ve Birleşik Amerikada olduğu gibi haberleri asıl kaynakların, dan Öğrenmek üzere bütün ulus, lararaaı dostlara kapılarım aç. ması;
2 — İngiliz imparatorluğunun Amerikan ticaretinin zararına o. larak tatbik ettiği sistemdeki tl. car! manialarının kaldırılması;
3 — Dünya ticaret âleminde bir âmil teşkil edebilmesi için Almanyanın silâhsız olarak yeni, den İmarı
4 — Yabancı memleketlerde bulunan ihtiyaçtan fazla Ameri, kan malzemesinden zorluk İçinde bulunan milletlere yardım İçin paraya tahvil edilmek suretIIe istifade edilmesini mümkün kı. lan bir mekanizma kurulması;
Mississipl eyaletinden demok. rat partisine mensup mebus Colmer’in başkanlığı altında seyahat eden bu 7 Kongre âzası, «Colmer Komitesi» adını almış, lardır. Bunlar neşrettikleri bir beyannamede noktal nazarlarını açıklamışlardır, Colmer Komite. sİ. İngiltere. Fransa. Almanya, Liiksemburg. Belçika, Danimar. ka. Norveç, İsveç. Sovyetler Bir. ligi. İran, Mısır, Yunanistan ve İtalyayı ziyaret etmiş ve ezcüm. le general Eisenhover, mareşal
Stalın ve Papa ile mülâkatlar yapmıştır
Colmer, «grtapunun AvrupalI liderlerle yapılan müzakerelerde Amerikanın dik durması lâzım geldiği kanaatinde olduğunu » söylemşt, Dışişleri Bakam M. Bymes'ln Beşler konferansında takibettlğl hareket tarzını tas. vibetm İştir. Bundan başka Col. mer, bu harbde Amerikalıların Avrupada 500.000 den fazla zayi, at verdiklerini, Birleşik Amerika, nin nazizmi ve diktatörlüğü yok etmek İçin 250 milyar dolar borç altına girdiğin| ve Büyük Britan. ya, Fransa ve Sovyetler Birliği gibi arazi kazançları veya tazmi. nat aramadığını söyledikten son ra, Amerikanın yegâne mükâfa. tı olan dünya sulhunun kurulma sı ve muhafazası işinde Mütte. fiklerln tam yardımını beklemek te haklı olduğunu beyan ve ko. mitenin seyahati esnasında tes. bit ettiği zorluklara rağmen bütün memleketlerin menfaatine olarak uzun vâdell bir iktisadi programın tatbik edilebileceğini İlâve etmiştir. «Colmer Komitesi» nin kanaatine göre harb sonra, sı dünyasında büyük bir ticaret sistemi kurulması bir rüya değil. Varılması mümkün bir gayedir.
Komitenin kanaatine göre A. merikan muhabirlerinin Doğu Avrupa memleketlerine girmele. rl tamamen serbes bırakılmalı ve Sovyet kontrolü altında bulunan bu memleketlere Birleşik Ameri, kanın yardım etmesi 1cin bu mem leketlerde kitap, mecmua, gazete ve filim dağıtmak hususundaki Amerikan haklan himaye edilmelidir.
Londra 12 (AA.) — Birleşmiş milletler teşkilâtı hazırlık komisyonu icra komitesinin dilnkü oturumunda Sovyet murahhası Gromyko ile İngiliz Devlet Bakanı Noel Baker aracında şiddetli münakaşalar olmuştur. İcra komitesi, sunulan on rapordan birincisini incelemek üzere toplanmıştı. Raporda Birleşmiş milletler teşkilâtı İle mevcut bütün uzman teşekküller arasında sıkı temas temin edilmesi derpiş edilmektedir.
Üç saat süren müzakereler boyunca, Gromyko, Birleşmiş milletlerle temas halinde bulunması gereken bütün teşekkülleü İhtiva etmedin! İleri sürerek, rapora muarız bulunmuş
tur. Noel Baker, müteaddit defalar münakaşaya nihayet vermeğe teşebbüs etmiş ve nihayet şunları söylemiştir:
Bu raporu kabul ederken çok fedakarlık ettim. Fakat taraftar olmadığım noktalan rapor, ihzari komisyonda müzakere edilirken belireceğim. Sovyet murahhasındım çok rica ederim: Teklifini, Sovyet noktal nazarını ifade eden bir beyanat veya bir muhtıra şeklinde sunman üzere tetkik etsin. Bir taraf mütemadiyen fedakârlık yapar ve diğer tarar mütemadiyen fedakârlıktan Kaçarsa bir anlaşma teminine çalışmak beyhu-dedlr.
Boğa lar meselesi
Henüz sulhu yapamayan dünya Federasyon kurabilir mi?
Zorla bir kadım kaçırıyorlardı!
(Baş tarafı 1 inci sahifede) en azı henüz ufuklarda görün, müyor. Bu tedbirler atom bom. bası tehlikesine karşı alındığına göre bu tehlikenin bu kadar za. man gecikip bekliyeceğCnl um. nıak bostur.
Bu gibi olmaz hayaller peşinde koymaktansa Amerikanın bugünden yanabileceği daha verimli işler var. Bunlar da. herşevden önce Amerikanın, bütün kudret ve yetkisini, RoOseveltin ilân et. tlği hürriyet esasi arına dayanan bir sulhun acele kurulması uğ. runda kullanması, ondan sonra da veni haıblerin ve tecavüzlerin önüne gececek Milletler arası Birlik kurulmasıdır. Öyle bir kurul k| otomatik şekilde tecavüze karşı koyabilsin.
Amerika bugün, bunlara öna. yak olacak, bunları herkese ka, bul ettirecek durumdadır. Yarın çok geç olabilir.
Dünyada böyle bir sulh yapısı. bu çeşit bir Milletler arası em. niyet kurulduktan sonradır ki milletleri yanyana getirip, Fe. derasyon hâlinde yaşatacak sos. yal ve politik şartlar yavaş yavaş doğımya başlar. O güne kadar tek çare, atom bombasını teca. ▼üze karşı silâh olarak elde tut. maktır.
Mütecavizlerden biri kaçtı, joforle diğer mütecaviz yakalandı
Necmrddin Sadak
Ankara 12 — Burada Şan sokağında, Kumbay apartmanında oturan evli ve dört aylık hâmile bulunan bir kadın, İki cüretkâr tarafından zorla •vlnden alınarak bir taksi ile kaçırılmak LstenmlşU.r.
Ertuğrul ve Kemal adında iki kişi kadını bağırt* bağırla evinden alarak Hüseyin Uçar’ın idaresindeki taksiye kapatmışlar ve Etlmeaud’a götürmüşlerdir. Kadının otomobilde feryadet-mesinl duyan Jandarmalar derhal yetişerek kadını kurtarmışlardır Ertuğrul kaçmıştır. Kemal İle şoför yakalanmış ve İfadeleri alınarak tevkif edilmişlerdir.
şoför Hüseyin Uçar verdiği ifadede Ertuğrul’un kendisine geldiğini, deli bir karısı bulunduğunu, İstasyonda trene bindirmenin zor olduğunu, kadını Etimesud'a götürerek orada trene bindirmek İstediğini söyllyerek, «Ne kadar paıa istersen veririm» dediğini söylemiş ve:
«— Ben otomobilde deli bir kadın taradığımı sanıyordum.» demiştir
Kemal İse, Ertuğrul'un Adapaza-rından bu İş için geldiğini, kadını merdivenden kueaklıyarak Indlrd’k-lerlnl, otomobilde paspasın üzerine attıktan sonra, üzerini bir battaniye İle örttüklerini söyllyerek suçunu itiraf etmiştir.
Tahkikata devam ediliyor. Kaçak Ertuğrul aranıyor.
Ercıyeş’e kar yağdı
Develi 12 (AA.) — üç gündenberl İlçemiz ve çevresine faydalı yağmur-ıktadır. Havalar aoğumuş ve kar düşmüştür.
Kır teknik öğretim
«ergisi
Beyoğlu Akşam kız sanat oku. lıınun «iparlş alelyeslle Kız tek. - tk ögtrtlm rlaimi .«ergidi bugün i At on altıda Açılacak ve türeni MJUi Eğitim Bakanı B. Haşan Al! Yücel açacaktır.
Ankara radyosunda çalışan beş sanatkâr daha istifa etti
Ankara 12 — Benelerdenberl Ankara radyosunun Türk musikisi kısmini idare eden alaturka saz ve okuyucu kısmında yeniden bazı İstifalar olmuştur.
Bundan evvel istifa eden Mustafa Çağlar, Sadi Hoşscs'Un sonra okuyu-ou Mefharet Yıldırım, kemani Hakkı Darman. udi bestekâr Şerif îfil. Celâl Tbkses, Tahsin Knrakıiş da serbes çelişmek istedikleri için istifa etmişlerdir.
B. Pepper
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Türk - Amerikan ekonomik münasebetlerini An karada tetkik ettiğini, îstanbulda da tetkik edeceğini söyll-yen M. Pepper:
«— Bir Türk- ekonomik heyetinin yakında Amerikaya gitmesi muhtemeldir. Türkiye politikasına karşı büyük bir hayranlık hissediyorum. Az zamanda çok şeyler yaptınız. Türk milleti ve hükümeti terakki İstiyor. Her türlü membalannızı genişletmek İçin elinizden geleni yapıyorsunuz. Milletler Cemiyeti anlaşmasını İlk tasdik edenlerden biri Tilrkiyedlr.»
Boğazlar meselesi hakkmdakl bir suale de şu cevabı vermiştir:
«— Dünya küçülmüştür. Artık milletlerarası yollar ve boğazlar vardır. Fakat bunlarla doğrudan doğruya alâkadar olan milletlerin hakkı mukaddestir ve tanınmalıdır. Türkiye nezdlnde Boğazlar meselesi hakkında hususi teşebbbüste bulunmak, İlk adımı atmak Amerikanın riyaseti değildir.»
— Sovyet şefleri barış hakkında ne düşünüyor?
«— 8talln bana: «Dünya barışı ancak milletler arasında bir İş birliği İle sağlanabilir. Harbin felâketlerini, yaralarını sarmak İçin başka çare yoktur» dedi.
M. Pepper, nüfuz bölgeleri siyasetinin aleyhinde olduğunu söyllyerek:
«— Bütün bölge anlaşmaları, netice Itlbarile milletler anlaşmasına bağlı olmaldır.» demiştir.
M Pepper, Büyük Millet Meclisinde kadınların bulunduğuna çok sevindiğini, kadınların tahsiline ehemmiyet verilmesini de çok beğendiğini söylemiştir.
500 milyon dolarlık kredi rivayeti
Ankara 12 (Yeni Sabah) — Haber aldığımıza göre. Amerika. Türklyeye 500 milyon, hatta daha çok dolarlık kredi açmak tasavvurundadır. Bu paranın endüstri ve nafia işlerine tahsis! düşünülmektedir. Paranın İtfası şartlan da oldukça müsaittir. İtfa, krom ve bakır ve Tiirklyede elde edilen iptidai maddeler vermek suretlle yapılacaktır.
Görüşmelerin yakında müspet bir neticeye vnracağı ümldcdilmektedlr.
Emniyet beşinci şube müdürlüğü
Ankara 12 — Emniyet genel müdürlüğü beşinci şube müdürü B, Süleyman Şar gut, açık bulu, nan İstanbul emniyet beşinci şube müdürlüğüne tâyin edil.
De Gaulleün beyanatı
(Baş tarafı 1 inci sahifede) Pek tabiidir kİ bir üçüncü işgal istemiyoruz ve bir daha da bir Relch gör m ek arzusunda değiliz.
Ruhr kömür havzası meselesine geline®: Dünyanın en zengin ve bereketli bir kömür havzası olan Ruhr’ il hainiz Almanya’nın emri altında ve silâhlanmasına yardım İçin kullanmasına göz yummak niyetinde değiliz. Burası milletlerarası bir İdareye malik olmalı ve kömür her milletin İhtiyacı nispetinde âdil bir surette taksim edilmelidir. Ancak bu suretle Almanya'nın yeniden s'lâh-lanmasına mâni olunabilecektir.
Üçler konferansından bahseden General de Gauliç Fransa'nın dünya meselelerinin mahdut bir çerçeve İçinde görüşülmesine taraftar olmadığını ve dünya İşlerinin tanziminde bütün İlgili devletlerin İştirakinin elzem olduğunu bildirmiştir.
Batı devletler bloku hakkında kendisine vaki olan suali şu suretle cevaplandırmıştır:
Batı Avrupa devletleri bloku kimseyi ızrar edecek bir mahiyette değildir. Bundan kuşkulanmak her halde doğru olmaz. Batı devletleri bloku Avrupa'da genel bir anlaşmaya hiç bir surette bir mâni teşkil etmez.
Polonya’dan bahseden General, bu memleketin tarihi boyunca Fransa' ya sıkı sıkıya bağlı bulunduğunu belirtmiş ve İki memleket arasında tabii ve sıkı bir ittifak mevcut olduğunu ve esasen her iki memleketin menfaatlerinin müsavi olduğunu belirtmiştir.
De Gauile Laval'ln yeniden muhakeme edilmesine müsaade edilip edil-mlyeceği sualine menfi bir cevap vermiştir.
(Baş tarafı 1 inci sahifede) edilen görüşmeler hakkmdakl muhtırasından başka, Boğazlar meselesinde Amerikan durumunun başlıca hatlarını gösteren vesikalar da verilmiştir.
Bu arada, öğrenildiğine göre, Sovyet ve İngiliz hükümeti resmi müzakerelerden imtina etmektedirler. Bu İki hükümetin görüşüne göre, mademki, Türkiye ile her üç devletin ayrı ayrı müzakerelerde bulunmasını Potsdam'da Başkan Truman teklif etmiştir, bu müzakerelere ilk olaras başlamak Amerika’ya düşmektedir.
Amerikan gazetelerinin verdikleri tafsilât
Nevyork 12 (A-A.> — New - York Herald Tribüne gazetesinin muharriri Boğazlar hakkında şunları yazıyor:
Yeni bir Türk - Sovyet dostluk vû karşılıklı yardım anıtlaşmasının İmzasından evvel Rusyanın lüzumlu telâkki ettiği Boğazlaıda üsler verilmesi ve Kars ve Ardahan vilâyetlerinin terki hususlarında Türklyeye yapılan taleplere Birleşik Amerika’nın muarız bulunduğuna M. Bymes’ün beyanatı artık hiç bir şüphe bırakmıyor.
Muhabir şunları ilâve ediyor:
M. Bymes’ün beyanatına nazaran şu da aşikârdır İd, Birleşik Amerika Montreux andlaşmasının tâdil edilmesi vc bütün anlaşmazlıkların her hangi bir millet taralından bir Cebir olmadan dostluk ve barış esası özerinden düzenlenmesi lehlndedlr. Bundan başka M. Byrnes Boğazlar mevzuunun l/rndra konferansında konuşulmadığı hakkmdakl haberi de teyld etmiştir. Byrnes, beynelmilel su yollan meselesinin hem Berlin hem Londra konferansında ortaya atıldığı halde Boğazlar mevzuuna yalnış Berlin konferansında temas edildiğini İzah etmiştir. Byrnes, Türk mesele-8İle su yollan mevzuunun ayrı avn meseKler olduğunu da belirtmiştir.
Muharrir şöyle devam ediyor:
Dışişleri Bakanlığının yüksek memurlarının beyan ettiklerine göre, Başkan Truman mutasavver Türk -Amerikan konuşmalan bakkmdn Byrnes tarafından kendisine verilen muhtıradan maada Boğazlar meselesinde Amerikan siyasetinin ana hatlarını çizen vesikalar almıştır.
Bu arada Ingiliz ve Sovyıt hükümetleri Türkiye İle yaptıkları resmi konuşmaları durdurmuşlardır. Siyasi mahfillere göre, bn hükümetler, üç büyük devletten her birinin Türkiye İle ayn ayrı müzakere etmeleri teklifi Berlin’de M. Truman tarafından yapılmış olduğuna gör,. bu yolda ilk evvel harekete geçmenin Birleşik Amerika'ya âlt bulunduğunu bildirmişlerdir.
Diğer taraftan, New - ¥ark Times' e Vaşlngton’daki muhabirinden gelen bir telgrafa göre, Boğazların beynelmilelleştirilmesi lehindeki Amerikan teklifinin esastan hakkında Türkiye’ye verilecek notanın müsveddesi hazırlanmış ve M- Byrnes tarafından Başkan Truman’a tevdi edılmişi'r.
Bu haberi veren New - York ! unes şöyle devam ediyor:
Byrnes bu notayı beşler konferansı için Londra’ya gitmek üzere Va-Şlngton'daıı ayr-lmadım ev.eı B»yaz Ev'e göndermiştir. Truman notayı, M, Byrnes He bu huşu*, t a muzeke-ede bulunmak isted’ğlrden alıkoynıuj'-ur. Başkan. Avupa sularını beyne-nılleJ-leştlrmek hususunda Berlin’de .antiği teklife Boğazları dı ithal «dmlş-tl.Bu teklif üzerinde *nulab*n ‘t-.uın-mamıştır. Fakat 3 büyük devletin Boğazlar hakkıııdaki kendi tekliflerini Türkiye’ye siyasi yollarla yapmalarına imkân vermek üzere Botari-ınn Tuna’dan, Elbe'den vc plâna Oahll diğer bütün nehirlerden avn'masi kabul edilmişti.
Sovyetler Birliği’nln oeyne dişileştirme lehinde olmadığı söylenmektedir. Birleşik Amerika’nın Boğazlar meselesinde ahcağ? vaziyet» Berlin konferansından dönüsünde M. Truman tarafından Vaşlngton’da müzakere mevzuu edilmiştir. Dışişleri Bakanı M. Byrnes, su vol’arintn beynelmilelleştirilmesi teklifini Boğazlan dışarıda bırakarak beşler konfe-rasında tekrar edeceğini bildirmiş1!. Byrnes bunu muvakkat bir tedolf olarak İleri sürmüşse de Truman teklifini Potsdam’da daimi bir esse şeklinde yapmıştı.
Bu teklif üzerinde henüz hiç bir anlaşma gerçekleşmemiştir. Ve bu arada ise Türkiye Berlin konferansı hakkında gazetelerde çıkan haber!» üzerine siyasi yoklamalar yapmıştır. Kendisine vakti gelince meseleye ayrıca temas edileceği bildirilmiştir.
84

Millî korunma mahkemelinde iki mahkûmiyet
Sahte fatura İmalinden müteaddit defalar mahkûm edilmiş bulunan RüştüYazıcı, manifatura tacirlerinden Dlkran İle yaptığı yeni bir ihtikâr suçundan da Birinci Toplu Milli korunma mahkemesinde yargılanmış ve dün duruşma biterek her ikisi de İkişer sene hapse, yedi yüzer lira para cezasına mahkûm edilmişlerdir.
Müess f bir ölüm
Şehrimiz tüccarından ve Amerikan ve İsveç vapurları acentası HAYRI ARABOÖLU kısa bir hastalığı müteakip vefat etmiştir. Cenazesi 14/10/945 pazar günü, saat 11.30 da Şişli HRlâskârgazl caddesinde Ömer Bey Apartmanındaki ikametgâhından kaldırılarak Teşvikiye Camii şerifinde öğleyi müteakip cenaze namaa kılındıktan sonra Edirnekapısındakl Şehitlikteki makberi mahsusuna defnedilecektir. Ailesi efradına sabır ve metanet ve kendisine Haktan rahmet ve mağfiret dileriz.
BORSA
12/10/1945 fiatierl Londra üzerine 1 Sterlin Nevyork Üzerine 10ü dolar Cenevre loo İsviçre n Madrid üzerine lüu pezela Stokholm üzerine 10(ı kuron
BORSA DIŞINDA ALTIN FtA Tl. ER!
üıdden
Reşadiye
İngiliz
Külce (Blr aramı’
Lâstik yolsuzluğu dosyası millî korunmada Ticaret Bakanlığı müfettişle, rl tarafından lâstik tamiri yolsuzluğu etrafında yapılmakta olan tahkikat bitmiş ve dosya dün milli korunma savcılığına verilmiştir. Savcı B. Muhtar Uğurlu dosyayı tetkik edecektir.
5.22
132.—
30.815
12.80
SI I32S
33.80
36.—
42.30
5.20
Pencereden düşerek öldü
Diin Kocamııstafapnşadakl evinde temizlik yaptığı sırada pencereden düşen Şlnorik İsminde bir Ermeni kadını, kaldırıldığı Yedlkule Ermeni hastanesinde bu sabah ölü mş t lir. Tahkikata savcılık el koymuştur.
Çocuk sayımı
îstanbulda ilk öğretim çağın, da bulunan çocukların sayısını anlamak ve bunlardan okullara devam etmeyenleri tesbit etmek için kasım cumartesi cünü çocuk sayımı yapılacaktır.
Acı bir ölüm
Beyoğlu dördüncü noteri Mithat Cemal Kuntay'ın eş! ve Vedat cemal Kuntay'ın annesi, esiri Şûrayı Devlet âzasından Nuh öztoprağin kızı
NAİLE MİTHAT CEMAL KUNTAY müptelâ olduğu hastalıktan kurtu-lamıyarak vefat etti. Cenazesi ekim ayının on dördüncü pazar günü Teşvikiye camiinden öğle namazını müteakip Devlet Denizyollarının 55 numaralı vapurile Beşiktaş İskelesinde» Üsküdar* geçirilerek Karacaahmet* teki aile kabristanına defnedilecektir. Avdet İçin aynı vapur Üsküdar iskelesinde bekllyecektlr
E. Takvim • —-ı
Zilkade 0 — Hızır İDİ ıg Güneş öğle ikindi Ak Yata 157 12.35 6.27 9.1 12.00 1.30 1.31 6.09 12.00 15.07 17,33 19-(X|
13 Ekim 1945
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bir çırpıda
Harb, erkekleri soyuyor L
Fransa ile
Üsküdar iskele
Maaş ikramından ziyade ucuzluk ikramı bekliyoruz
Yeni üç yolcu tayyaresi
Ayın sonunda veya kasım iptidasında gelecek
meydanı
İskelenin önündeki dükkânlar kaldırılacak
Ulaştırma Bakanlığının Amerlka-dan üş yeni ve büyük yolcu uçağı almak üzere yaptığı temaslar müspet netice vermiştir.
Bu uçaklar Amer İka da İşlemekte olan en son sistem modern üç mo-törlü tayyarelerdir.
Tayyareler bilhassa uzak seferler yapmak üzere bütün konforu haiz bulunmaktadır. Yeni uçaklar bu ayın sonunda veya kasım ayında memleketimize gelecektir. Diğer taraftan aldığımız malûmata göre ayrıca Amerlkadan beş uçak getirmek İçin yakında temaslar başlıyacaktır.
derece maaş Hükû.
Toprak kanunu
Üsküdar iskele meydanı belediye tarafından tedrici surette ve her sene bütçeye konan tahsisat ile açılarak tanzim edilmiş, bir taraftan Üsküdar çarşısına giden İstikamette, diğer taraftan Kuzguncuğa doğru İki parçada zemin asfalta çevrilmiş, buradaki eski binalar kaldırılmış. Bilhassa Mimar Sinan’ın eşerl olan İskele camisinin önü açılmıştı,
Ancak meydanın bu kadar tanzimi kâfi gelmemektedir. İskeleden İtibaren meydana doğru sağlı, sollu dükkânların da İstimlâk edilmesi karar laştınlmıştır. Bu husustaki bütün muameleler tamamlanmış olduğundan bu dükkânların yıktırılmasına yalnda başlanacaktır. Dükkânlar yıktırıldıktan sonra İskele binası kara tarafından da meydana çıkacaktır. İleride Denizyolları İdaresi Üsküdara modern bir İskele binası yaptıracaktır.
Üsküdar. Londra - Bağdat yolunun Asya tarafındaki başlangıcını teşkil ettiğinden ve İleride büyük motorlu vasıtalar araba vapuru He Boğazın1 Rumeli tarafından Anadolu tararına geçirileceklerinden belediye Üsküdr meydanını ayrıca süslemek kararındadır. Bu hususta bir de proje hazırlanmıştır.
Ticaret ve sanayi kongresi
1946 yıl başında
İstanbulda toplanacağı söyleniyor
Ekonomi ve Ticaret kanlıklarının sonrası ekonomik nun gözden geçirilmesi için bütün memlekete şâmil bir Eko. nomi ve Ticaret kongresi toplanmasına önayak olmaları esas itibaride kabul edilmiştir.
Her vilâyet bu kongreye delege ] sini gönderecek ve kongrede bil. hassa her şubede çalışan sanayici ve tacirlerin bulunması sağ. la nacaktır.
Kongre zamanı henüz tâyin edilmiş değilse de toplantının 1946.yılı başında İstanbulda ya. pılacağı söylenmektedir,
KÜÇÜK HABERLER
Ba. memleketin harb durumu.
ticaret
Bir ticaret heyetinin gelmesi bekleniyor
Vakit gazetesinin 21 teşrinievvel 338 tarihli nüshası tesadüfen elime geçti. Şehremaneti 20 teşri, nievvelle 26 teşrinievvel arasında beş gün sürecek bir âzam! flat cetveli neşretmiş.
Cinslerine göre: Unlar 20 ilâ 15.5 kr. Pirinçler 27 . 19. Ma. kamalar 32 _ 29 Kuru fasulyeler 23 . 16. Patatesler 11-7. Şekerler 42 _ 37. Zeytinyağlar 85 . 72. Sabunlar 43 . 37, Trabzon yağı 150. Amerikan yağları 72 -70. Beyaz peynir 140. Bulgar peyniri 125. Zeytin 40 _ 25. Soğanlar 7,5 . 6,5. Etler 78 _ 55. Süt 28. Kömür 8.6, Odunun çekisi 350 _ 300.
Pek az değişikliklerle, bu fiat. ler. İkinci Dünya harbinin başına kadar devam etti. -
Bunlar, Cumhuriyet rejiminin fiatleridir iadelerine doğru gitmek. iktisat siyasetimizin ana gayesi olmalıdır.
Aynı gazetede, Anadoludaki düşman ordusunun denize dökülmesinden hasıl olma sevinç göze çarpıyor. Demek ki bu rejim. memlekette yukarıki fiat. lerî bııldu. »aranın sağlamhğile birlikte bu fiat’crin de sarsılmama sini ikinci umumî harbe ka. dar temin ettik. . *
Simdi, memurlara bir iistün maaş, bir de ilâve vermek yoluna gidiliyor,
mete. memurları düşündüğü için teşekkür etmek lâzımdır. Memurlara hu tarz ilâveler yapıldıkça resmî ve hususî bütün av. Iık ve gündeliklere de aynı ilâ. veler yapılması kanunlastırılırsa. bıı badirede cidden kalbur altı olanlar bir dereceye kadar rahat nefes alacaklardır. Fakat o daH muvakkat, bnttâ bir bakıma da muzır bir tedbir olacak. Arkadan: «Ev kiralarile geçinen irat sahiplerine o nispetlerde zam ya. pılması hakkaniyettir. Çünkü onlar da sab't gelirli!» diveceğiz. Boylere. paramızın kıymeti düş. tiikee düşecektir,
öyleyse, bütün bu ilâvelerden, dedece atlatmalardan ziyade, bu rejimin başladığı günden harbin basına kadar devam eden fiatle. re dönmek gayretini bir kere da. ha ele almalıyız. Devlet masraflarını «kısıp vergileri azaltarak, müstehl'kkr’ müstahsil haline getirerek, istihsal ve tevzi islerimizi daha ayarlıyarak. iktisat siyasetimizde hocalamıvarak, vur. guncu sınıfların vurgunlarını keserek, f’atleri düsiirmeliyiz.
Devlet aynı devlettir, para av. nı »aradır, halk barbden kırılmamış avnı halktır, memleket temamiyetîni muhafaza etmesi avnı memlekettir Daha ne sarsıntılar geçirmiş d‘varlar. ikinci umumî barMen evvelH para ve fiat dunımbnna sımsıkı sarılmış bulunuyorlar. Biz de. maaş İkramından zlvade ucuzluk ikramı sııretîle be’kı korumalıyız.
fVâ _ Nû)
Yeni defterdar vazifesine başladı Şehrimiz defterdarlığına tâyin edilen B. Glyaseddln Akdeniz dünden İtibaren vazifesine başlamıştır. B. Glyaseddln 192S yılında mülkiye okulundan mezun olmuş, sıraslle maliye müfettişliğinde. Maliye Bakanlığı hazine umum müdür muavinliğinde. Bakanlık müsteşar muavinliği vekâletinde bulunmuştur. B. Glyaseddln İstanbulludur. İlk İş olarak emekli, dul ve yetim maaşlarının muntazam ve çabuk tevzi edllmesile meşgul olmağa başlamıştır. Önümüzdeki maaş tevziine kadar bu iş halledilecektir.
Maliye Bakanlığı teftiş heyeti başkanlığına tâyin edilen eski defterdar B Faik Ökte. yeni vazifesine başlamak üzere Ankaraya hareket etmiştir. B. Faik Ökte'nln üniversite iktisat fakültesindeki verdiği devlet muhasebesi derslerini bundan sonra B. Glyaseddln verecektir
İlk olarak Muğla ve Antalyada tatbik edilecek
Tarım Bakanlığı toprak kanununun tatbikine başlanması için esaslı şekilde hazırlık yapmakta, dır.
Tatbikata 1946 iptidasında başlanması kararlaştırılmış bu_ lun maktadır.
Bakanlıkça teşkil edilen büro, nun hazırladığı programa göre memleket bölge bölge muhtelif parçalara ayrılmıştır. Bu ayırma işinde bilhassa her vilâyetin top. rak karakteri esas olarak alın, maktadır.
Öğrendiğimize göre ilk olarak kanun memleketimizin garp ta. rafında tatbik edilecek ve ayrılacak iki veya üç vilâyetteki “tat. bikat bir tecrübe mahiyetini ha. iz olacaktır.
Şimdiki halde tip olarak seçl. len vilâyetler Muğla. Antalva ve kuvvetle muhtemel olarak Denizlidir.
Buralara ait bütün tetkikler yapılmış ve tatbikatın esastan en ince teferruatına kadar hazır, lanmıştır.____________
* Evlenmeyi kolaylaştıracak bir büro açmak İçin müsaade almak üzere vilâyete müracaat eden İki kişinin dileği hukuk İşleri ve emniyet mü-
'dürlüğü tarafından tetkik edilmektedir. Fakat böyle bir büro açılmasının sosyal ve ahlâki mahzurlar doğuracağı kanaati hasıl olduğundan açılmasına müsaade edllmiyecektir.
* şehrimizde bulunan İş Bakanlığı müsteşarı B. Enis Behlç Kofyürek dün vali ve belediye reisi doktor B. Lutfi Kırdar’ı makamında ziyaret etmiştir.
* Devlet Denizyollarının İç hatlarda İşlettiği vapurlarda satılan kahve ve çayların flatlerlnde henü2 bir değişiklik yapılmamıştır. Vapur kahvelerinin sınıflan yoksa da buralarda satılan çay ve kahvenin de yüz para ucuzlatılması Icabedlyor. Dün belediye bu hususun temini İçin Denizyollarına müracaat etmiştir.
* Bir müddet evvel romancı Reşat Enis tarafından yazılan «Toprak konusu »adlı roman Bakanlar Heyeti kararlle satıştan menedilmiş ve toplattırdım ştır. Romanın satışı hükümetçe serbest bırakmıştır.
Elbise dikiş ücretleri
İsvlçrede Türk - İsviçre ticaret anlaşmasını İmzalamış olan Zihni Sa-mus'un başkanlığındaki ticaret heyetimiz İsviçreden gelirken Fransaya geçmiş ve orada Fransız resmi, ticari, mahfillerle temaslarda bulunmuştur. Aldığımız malûmata göre gerek Fransada ve gerekse memleketimiz tacirleri karşılıklı ticaret yapmağa çalışmakta, fakat ortada resmi ve meri bir ticaret anlaşması bulunmadığı İçin İşi görülememektedir.
Bu memleketle ticaret ancak küçük mikyasta takasa münhasır kalıyor. Halbuki harbten evvel Fransa memleketimiz müşterilerinin başında bulunmakta İdi.
Ayni şekilde Türklyenln de Fran-sadan alacağı makine, UAç. sanayi maddeleri, İpekli, yünlü, pamuklu kumaş, deri gibi şeyler vardır.
Hususi surette öğrendiğimize göre Fransa He yapılacak an aşma da da klerlngln esas olması İçin çalışılmaktadır. Diğer taraftan Fransada yakında bir ticaret heyetinin gelmesi alakadarlarca beklenmektedir.
sı-
Kalabalık yerlerde tedbirler
Belediye sinemalardaki koltuk ralarını ve koltukların İşgal edecek-
leri sahaları tesblt ettiği halde bazı sinemaların haddinden fazla İnsan aldıkları, temizliğe ve sıhhi şartlara riayet edilmediği görülmüştür.
Kahvehanelerdeki kalabalık da dikkati çekmektedir. Bu arada bazı kahvehanelerde evsiz, yurtsuz İnsanların geceleri barındıkları da görülmektedir. Sari hastalığa mâni olmak İçin bütün bu hususların ıslahına ve bu gibi yerlerde belediye talimatnamesinin tamamlyle tatblkma ehemmiyet verilecektir.
Satışa çıkarılan ithal malları
Yeni postahane caddesinde Halk sandığı T. A. Ş. ne çırçır gücü çekeceği, yün pamuk günü ve çerçer, fst. Altıparmak handa Keğam Markar-yana solüsyon, İst. Marpuççular 36 da Benhayim Palaçiye motor kayışı, Gal Perşembepazar 4 de Satel Tlş. ye kalorifer kazant. İst. Dlkranyan handa Nafiz Fahir Haydara traş bıçağı, Gal. Tünel caddesi 65 de Sadi Baraya çubuk demir, Taksim cumhuriyet caddesinde Mehmet Nihat Baş-kurt’a oto akşamı, İst. Yusufldls handa Salim Esene muhtelif eğe, İst. Marpuçcularda Ümit Şamlıoğluna muhtelif eğe, Gal Fermenecilerde Koç Ticarete demir ve galvenizli bo- . .
ru, Gal. Kefeli Hürriyet handâ Tabir ’ Şehrimiz terzilerinin dikiş ücret-Atansaya torna makine akşamı, Taksim Aydede caddesinde oto Türk, şirketine oto fren balatası, Gal. Necatl-bey caddesinde Osman Taşçıoğluna İnce cam. duble ve vagon camı, Bnh-çekapı Taşhanda Azli Fikrlğ’e kals-yüm karpit, y. Kule K. Çeşmede N. Orlyettas Y.Kefalsa müstahzar (Ovu-mollı, Y. Kule K. Çeşmede H.H Şa-hak Altıparmaka anilin boya, İst. Rahvancılar 4 de Mustafa Balmumcuya Kollodlon, Gal Mahmudiye handa İzzet Guatentag’a çinko üştübeçl, İst. Germanya handa Refik Sabrl özgene Gliserin, Ayvan-saray kumaş fabrikası Mlhall Çıkvaş-vlllye Sulu amonyak, Beyoğlu Meşrutiyet caddesinde tsak Alfandarl'ye selefon kâğıdı. Gal. Marmara nanda Ali Fuat Belgine sargılık kâğıt, Marpuççular 31 de hacı Muhtar Kehne-muyiye pelür yazı kâğıdı, İst. Bah-çekapı Gülnlhal mağazasına poplin. Gal. Büyükhendek No. 1 de Fuat Hikmete kıl tela, Aşlrçfendl caddesi No. 2 de Zühtü Erişene kıl tela, Sııl-tanhamam camcıbaşı handa Vahe Ütilciyana gözlük çerçevesi ve deri para cüzdanı. Y. Kule K. Çeşmede N. Orlyettas Y. Kefalasa kuru sığır derisi, Y. Kule K. çeşmede Aleko Du-loya kuru manda derUl, Asmaaltı çıkmazında Salt Şaklr ve Cevat Hü-seylne kuru sığır derisi.
lerlnl tesblt etmek özere bazı teşebbüslere giriştikleri söylenmektedir. Birinci sınıf terziler bir takım elbise İçin 150, İkinciler 120, üçüncüler 80 Ura İstiyorlarmış, Ankarada elbise ve palta dikiş ücretleri tesblt edilmiştir. İstanbulda Anka raya nazaran daha fazla terzi bulunduğu, Malzemenin umumiyetle daha ucuza temin edildiği halde İstanbul terzilerinin bu kadar yüksek flat istemeleri uygun görülmüyor. Dün bu hususta Mlûmatına müracaat ettiğimiz ilgili bir zat, İstanbulda flat tesbltlnln uygun olmadığını, terzilerin kendi kendilerine meydana getirmeğe çalıştıkları flatlerln de asla yerinde bulunmadığını söylemiştir.
Yedikule ve Kurbagalıdere havagazı fabrikalarının ıslahı İçin bir proje hazırlanmış, proje Elektrik ve Tramvay umum müdürü B. Hulkl Erem tarafından geçenlerde Ankarada ilgili makamlara sunulmuştu.
Yedikule havagazı tesisi hemen ıslaha muhtaç görülmektedir. Islahata ve makinelerini değiştirmeğe derhal imkân buluamadığı takdirde bir müddet sonra cereyanı büsbütün kesmek lcabedecektlr. Kurbağalıdere tesisatının dayanma kudreti bir sene daha vardır. Bu itibârla Elektrik umum müdürlüğü Yedikule fabrikasının ısalhına başlamağı zaruri görmektedir.
Hükümete sunulan projeye göre havagazı Hatlerlne metre mikâbına beş kuruş zam edilmesi, tonu yirmi liradan kömür satış bürosuna satılan kokun doğrudan doğruya havagazı fabrikaları tarafından kömür satış şubesi Hallerinden. yan! kırk liradan halka satılması teklif ediliyordu.
Haber aldığımıza göre alâkalı Bakanlıklar. bu projenin uzun İncelemelere muhtaç olduğunu görmüşler ve bu hususta lehte ve aleyhte bir karar vermişlerdir. Bu arada halkın ödeme kabiliyetini güçleştirecek bir zam üzerinde ehemmiyetle rulmaktadır,
yeni du-
İki
' Belediyede iki yeni murakıp
Belediye İktisat İşlerine yeniden murakıp tâyin edilmiştir. Bu suretle
murakabe kadrosu 14 kişiye yükselmiştir. Belediye murakıplarının çalışma tarzları yeni bir programla tesblt edilmiştir. Şehirde kontrol edilmesi İcabeden mevzuların çokluğu yanında bugünkü kadro kâfi gelmiyor, Bununla beraber Ticaret Bakanlığı milli korunma kontrolörleri de bazı hususlarda belediyenin murakabe ettiği maddelerle meşgul olmaktadırlar. Belediye murakıpları haftanın bir gününde topluca herhangi bir semtin bütün yiyecek, içecek ve yakacak maddelerini murakabe etmeğe başlamışlardır.
Tlyatro mevsimini karşılamak İçin bu sütunlarda yazdığımla bir yazıda «Müfettiş» ln dram kısmından komedi kısmına İntikalini, bu tiyatronun seviyesinin yükseltilmesi teşebbüsü olarak alkışlamış; bunun «güzel veya kasdl bir tesadüfle» piyesin yazılışının ve oynanışının yüzüncü mevsimine Tasladığına da sevinerek İşaret etmiştim.
Yazık kİ bu hususlar yalnız benim bir kuruntum olarak kaldı. «Müfettiş» öyle bir şekilde oynandı kİ, komedide bir seviye yükselişinin farkına varamadık. Tiyatro idaresi de yüzüncü seneye tesadüfün farkına varma-maziıktan geldi. Yazık oldu.
«Müfettiş* Rus sahne edebiyatının dahilde ve hariçte en çok muvaffakiyet kazanmış eserlerinden biridir. Mevkuu malûm- Yaptıkları irtikâp ve irtişa doUyulle vicdanları sakin olmıyan memurlar, vesveseleri sayesinde, şehirlerine gelen herhangi bir adamı kolayca müfettiş sanarak, kendilerinin başkalarına yaptıklarını ona yaparlar. Nihayet İş meydana çıkar. Fakat çok geç kalmışlardır. Sahte müfettiş çoktan gitmiş, hakiki müfettiş İse nihayet gelmiştir.
Rusyada, İlk oynandığı zaman, bir bomba gibi patlıyan bu eserini Oogol 27 yaşında yazmıştı. Oynanırsa yapacağı tesiri daha evvelden tahmin
Ankaraya gidecek izciler
Cumhuriyet bayramında An. karada yapılacak merasime îs. tembuldan 4 erkek, 4 kız lisesi iz. elleri iştirak edecektir.
Her liseden 20 şerden 160 kişilik izci kafilesi 23 ekimde Istan, buldan hareket edecektir. îzcile. rl Mili! Eğitim müdür muavini B. Baha Dörder Ankaraya götü, recektlr. Ayrıca her okulun be. den terbiyesi öğretmeni de İzcileriyle beraber Ankaraya gidecek, tir.
Gazoz ihtikârı
Yüz para ucuzlatılması üzerine kahve ve gazinolarda gazoz satılmaz olmuştur. Kahveciler, 12,5 kuruşa satılması icabeden gazozların 11 kuruştan aşağı alınamadığını İleri sürüyorlar. Belediye tarafından, toptan 11 kuruştan aşağı satılmıyan gazozlarda ihtikâr yapıldığı kanaatindedir. Bunu tetkik İçin gazoz maliyet flat-lerl vilâyet İhtikârı tetkik komisyonuna sevkedllmlştlr Ankarada aynı evsaftaki gazozlar 8 kuruşa satılırken bunların İstanbulda 11 kuruşa satılmasında hiç bir sebep görülemiyor. Şehrlmlzd? bu İşle uğraşan 16 İmalâthane vardır.
7 iyatro mevsimi başlarken
MÜFETTİŞ
Komedi için bir muvaffakiyet sayılamaz
edenler oynanmaması İçin, onu Çar Birinci Nlkola'ya Jurnal etmeye varıncaya kadar, başvurmadık çara bırakmamışlar. çar Birinci Nlkola, piyesi okutarak beğendi, görerek eğlendi. Oynanmasını menetmedi. Bu suretle piyesin oynanmaması için ■ çevrilen bütün entrikalar «uya düşmüş oldu.
Ru* İstibdadı, piyesini yazarken, Gogol’fl korkutmamıştı. Gogol onun karşısına bir ihtilâlci olarak çıkmaktan kaçınmamıştı. Zamanında hükümet İdaresinin İrtişa ve irtikâpta ne kadar İleri gittiğini piyesinde o kadar kudretle ifade etmişti kİ, korkulan İstibdadın hakikatte hiç de korkunç olmadığı meydana çıkmış oldu.
Bu piyesin mevzuunu Gogol Puşkln ’e borçludur. Ona bir mektup yazarak: «Rica ederim ban* bir mevzu bulun. Gülünç ola* da olur olmasa d*. Yeter kİ Rus, tamamlle Rus olsun. Bir komedya yasayım diye İçim tit-
rlyor.» ricasında bulunmuştu.
Puşkln, Gogol’tln ricasını getirerek ona bu piyesin mevzuunu verdi. Gogol’tln bu mevzuu n« kadar beğendiğini de bir arkadaşına yandığı bu satırlardan anlıyablllria: «Yaşasın komedya, işte nihayet bir tanesini tiyatroya veriyorum.»
«Ruş, tamamlle Rus» olan bn komedyaya biz de yaşum diyelim. ÇÜn kü yazılış şartlarını öğrenmemiz, bize «Türk, tamamlle Türk» piyesler yazmak İçin tutmamış gerekil yolu göstermekte ve Rus tiyatrosunun nasıl vücut bulduğunu bize hatırlatmaktadır.
Luclan Dubeoh «Müfettiş» ln bütün klâsik komedilerin vasıflarını taşımakta olduğunu söyledikten sonra onunla Molltreln «Adamcıl» ı arasında bir mukayese yapmaktadır. Hülâsatan alıyorum: Piyes MollArelu komedileri gibi beş perdedir. Onda zaman ve hareket vahdeti vardır. Vaka derhal başlar, fasılasız devam
yerine
eder. Mekân vahdeti de vardır denilebilir. Çünkü beş perdenin ancak I-klncist otelin bir odasında, diğer dör dü kaymakamın evinde geçer. Mol-Icre.ln İtiyadına uygun olarak burada da vaka bir şahsın hüviyetinde yanılmıya dayanır. Perdeler boyunca hep bu yanlışlık tekrarlanır. Vaka bir mektupla başlar, gene bir mek tııpla biter. Tıpkı «Adamcıl» da olduğu gibi. Seyirciyi güldüren kelimeler de hep Mollfre'lnkllerınl hatırlatırlar. Meselâ yedek subayın haremini kimin kırbaçlattığı münakaşa edilirken kaymakam, söyllyecek söz bula-mıyınca, kadının kendi kendini kırbaçlattığını, bütün clddlyetlle. öne sürer. Piyesteki şahısların sevimli bir tarafları yoktur. Belki müfettiş diye geçinenin uşağı müstesna. Kadri ö-gelman bu rolü güzelce başardı.
Piyesin kahramanı, yani müfettiş sanılan genç, belki tembeldir, kumarbazdır, çapkındır, fakat pek fena bir adam değildir. Kimseyi aldatmayı, kimseden bir şey çalmayı düşünmez. Zaafı yüzünden içine düştüğü vaziyette ise tabiattı* derece derece baştan çıkar. İlk önce ona para teklif olununca almakta mütereddittir. Son ra alışır, nihayet İstemeğe do başlar.
Selim Nilsket Gerçek
(Arkası 7 İnci sayfada)
Harb uzayıp da bütün kumaşlar «bulunmadık Hint kumaşı-, haline girdikten sonra erkek elbiselerinin daha iktisadi ve za. manın şartlarına daha uygun bir şekilde değiştirilmesi düşünül, meğe başlanmıştı, bu vâdide bîr çok teklifler, fikirler, tasavvurlar jferi sürülüyordu. Ötedenberl herkesin parmağına dolayıp, bozmak istediği «bugünkü erkek kıyafetini» nde meselâ şu tarzda teklifler yapılması isteniyordu: .
«Paçalarımız düz olsun Zaten erkek pantalonlarınm paçaları mânâsız bir moda yüzünden kıv_ rılmıştır. Ne diye fazla kumaş sarfedelim?, Kahrolsun kıvrık paçalar!,. Yaşasın düz paça, lar!.,»
Bunun arkasından bir iktisatçının yeni şairleri bile hayrete düj ı şiirecek derecede acayip orjinalf^ garip hesabı. Yeni şiirleri gölgody) bırakan bu hesapta faraza şöyl^j denilmektedir: Eğer erkekler na., çalarım kıvırık değil de düz va.O parlarsa bundan istifade edilecek c kumaşla 40 milyon kişi giydir!.Q lebilecektir!. Dünyanın caadetrgj erkeklerin paçalarım kıvırıp kı.Js vırmamalarına bağlıdır.» >
Arkasından başka bir tavsiye: —Ceket yakalarına ne lüzum0 var?.. Zaten iki vakamız bir ara»|± ya gelmiyor. Atalım gitsin şunla.^ rı, Kim bilir ne kadar kumaş ka O zanmış olacağız!, -q
Bununla kalsa yine iyi: 0
— O pantalonların üzerimi koca koca cepler, cep kapaklan0 ne oluyor? İsraf efendim.., *
Cepsîz elbise giyelim ..
«Bakkal züğürtleyince hesaplan kanştınyormuş» . ler, insanların darda kalınca san. ki başvurulacak tek çare şu erkek kıyafetini ıslâh etmekmiş gibi hemen bu vâdide fikir yürütmeğe başlıyorlar. Hatta pan, talonlarımızı ortasından kesip — hepimizi yaz kış— kısa parıtalon. larla dolaştırmağa kalkan kıva. fet inkilâpçılarına bile rastladık.
Bu değişikliklerin hic biri ol. madı amma harb ilâhı erkek hürriyetinden miibim bir giyeceği çıkanp aldı. «Kavga bizim yor. ganin başına patladı» hikâye, sinde olduğu gibi harb bizim yelekleri alıp götürdü. Zaten yıldızı sönmeğe başlamıştı. Simdi yclekll erkeğe pek az rast geliyoruz. Hele yeni nesli için yelek, arka kaşağısı, bıyık bağı tarzın, daki eşya arasına girmiştir. Simdi terzinizin size ilk teklifi «Ye. lek İstemez değil mi?.» sözleri oluyor. Bugün böyle İstiskal gören yelek hele kalın altın saat kösteklerin moda olduğu «hralar, da ne gözde bir giyecekti Hattâ onun bile — Meselâ alt düğmesi iliklenmemek gibi — hususî uıo. daîn vardı.
Unutmamalı kİ yelekten önce bir cok erkekler sapkavı atmış, lardı. Şimdi yelek gitti. Harb karşısında erkekler soiDimıvor!.
Hikmet Feridun Es
İngiliz firmaları büyük partiler halinde mal gönderecekler
Aldığımız malûmata göre İngiltere'de t>üytlk İngiliz firmaları harb sonu dolayıslle Türklyeye ve diğer btr İki memlekete büyük partiler halinde İthal malı göndermek için hazırlık yapmaktadırlar.
Sterllng sahasına dahil bulunan memleketlere açılacak akreditif iş! halledilince mallar hemen gönderilecektir
o
eski der.
Kazanç vergisinin ikinci taksiti
Her sene birinci taksiti haziranda, İkinci taksiti de aralık ayında tahsil edilen Kazanç vergisi, mail yılla takvim yılının birleştirilmesi üzerine yedi aylık tahakkuk ettirilmiş. İlk taksit haziranda alınmış, ikinci taksitinin de ekimde ödenmesi 4750 saydı kanunla tesblt edilmişti Karne esası üzerinden ve gündelik kazançların* göre vergi veren mükelleflerden çoğu haziran ayında eskiden altı aylık ödedikleri vergilerini, yedi aylık olarak ödemek suretfle birden tediye etmişlerdir.
Kazanç vergisini iki taksitte Ö(U-yen mükelleflerden haziranda 7 ayl’k verginin yarısı olarak birinci taksit alınmış, ekim ayında geri kalan 3,5 aylık İkinci taksitin tahsiline ay başından İtibaren başlanmıştır. Önü mlizdekl yıldan İtibaren bu verginin ilk taksiti yine haziranda, ikinci taksiti İse aralık ayı yerine ekim ayında ödenecektir.
Sahıte 4
A KŞAM
13 Ekim 1945
RADYO
Lig maçları
Ankaı a kupası
Haftanın mühim karşılaşması Beşik-taşla Galatasaray arasında yapılacak
Bu sene daha geniş programla tekrar edilecek
Müdür B. Halil Ziya emekliye ayrılmasını istedi
Beşiktaş takımı
Tapu ve Kadastro umum müdürü . yüksek mühendis B. Halil Ziya 1 urk-kan mensup bulunduğu Adalet Bakanlığına müracaat ederek emekliye : ayrılmasını rica etmiştir. Hu İsteğin kabul edilip çdlimiyeceği henüz bel'd değildir.
B. Halit Ziya Türkkan, memleketimizde kadastroyu tesis ederek kendi mesleğinde temayüz etmiş ve kudas-, tro sahasında şimdi bir çok mümtaz elemanlar yetiştirmiş mütehassıs fen adamımızdır. M dcnl kanunun kabul ve tatbikinden sonra asırlardan beri bir çok ihtilâflara sebep olan arazi u.so^LL.L.1 ve mülkiyet esasını modern kadastro usullerine gön halletmek lcabedlyordu. B. Hallt Ziya, ev-
Lig maçlarının ikinci hafta müsabakalarına yarın Fener balı. J çe. Şeref, Galatasaray, Vefa, Ba. rutgücü statlarında devam, edile, cek ve 36 kulüp yekdiğerlerille karşılaşacaktır. Futbol ajanlığı, nın tesblt ettiği, programa göre birinci küme maçları şu statlara taksim edilmiştir. Fenerbahçe stadında Kasımpaşa . Elektrik, Fenerbahçe . îstanbulspor, Gala, tasaray stadında Anadolu . Sa. nver, Beykoz . Vefa, Şeref stadında Anadoluhsar . Dernirspor, Ecr.'ktas . Galatasaray, Vefa sta. dında Taskızak . Rami. Süleyma. nive _ Bevoğlu maçları yapılacak, tır. Bu pazardan itibaren maçlar1 bir saat evvele alındığından oyunlara erken başlanacaktır. Genci nüfus sayımı dolayısile 21 ekimde yapılacak olan bllûmum spor hareketleri tehir edileceğin, den gelecek hafta şehrimizde se. nelerdenberi ilk defa olarak spor faaliyeti yapılmıyacaktır Ondan sonraki hafta yani 28 ekimde Cumhuriyet bayramında Anka, rada oynanacak olan-Ankara, İstanbul . İzmir _ Çukurova muh. telifleri maçına İştirak edecek İs. tanbul muhtelitine oyuncu veren büyük kulüplerimizin müsabaka, lan da tehir edileceğinden üstüs, te iki hafta futbol maçlarına hasret kalacağımız anlaşılmaktadır.
Ajanlığın programına göre haftanın en mühim karşılaşması yarın Şeref stadında saat 15 de Beşik taşla _ Galatasaray arasında yapılacaktır.
Lig şampiyonluğu üzerinde ro_ İÜ bulunan bu maçın Galata sa. rayın İyi bir durumda olmaması yüzünden ehemmiyet , biraz azalmış İse de ötedenberi başta giden kulüplerimizin en zayıf kadrola. rivle yaptıktan maçların bile gör. düğü geniş alâkayı göz önünde tutarsak meraklıların yine stadı dolduracakları ü m id-dilebilir.
Bilhassa son zamanlarda fi’* bol maçlarına karşı halkımızın gösterd’.pl büyük alâkaya sırası gelmiş iken burada İşaret etmek İsterim. "Geçen senenin son millî küme maçlarından jt:baren gör. meğe başladığımız bu tehacüm, üzerinde ehemmiyetle durulması icabeden bir olaydır. Maalesef statlarımız bu alâkavı karşıla, maktan uzaktır. Büyük kulüple, rimizin karşılaşmalarında 15 bin kis'lik seyirci kütlesini artık ta. b'î karşılamağa başladık. 10 bin. lerde dolaşan seyirci miktarını azımsadığımız oluyor kl eskiden yedi, sekiz bin kişi ile yaptığımız maçlar için fevkalâde kalabalık kaydiyle ve sitayişle bahseder, d’k.
Fakat halkımızın spora karşı gösterdiği bu alâkayı suiistimal etmemek ve onların rahatla, nnı temin etmek de statları İdare eden kulüplerimize düşmektedir. Turnike adetlerini fazlalaştır, mak. tribünlerdeki oturma yer. leri kadar bilet satmak velhasıl varidat temin ettiğimiz nispetin hiç olmazsa dörtte birini statlara sarfetmek lâzımdır. Ancak bunu yanlığımız ve halkımızın rahati. ni temin ettiğimiz gün istikbale emniyetle bakabiliriz. Aksi takdirde ve madan görmek İçin çe. kilen müşkülât fazlalaştıkça bu seyirci miktarını zamanla kay. bedeceğlm izden haklı olarak korkmaktayım. Kulüp ldarecile. Tine bu İse fazla ehemmiyet ver. melerini tavsiye ederek asıl mev. zuumuz olan yarınki maçlara ge_ leh m.
Yarınki maçta Beşiktaş şanslı görülmektedir. Bu senek! müsa.
bakalaıa çok İyi başlıyan Fener, bahçeye karşı; geçen hafta ka. zandığı galibiyet bilhassa çıkar, dıjı yüksek kalitedeki oyun bu husustaki tahminleri kuvvetlen, dirmlştir. Eskiden beri hücum hat. tının temposuna ayak uydura. mjyan siyah beyaz müdafaası da geçen hafta nispeten güzel oynı. yarak hücum hattını destekledi, ğlnden Beşiktaşlılar şehrimizin ve hattâ Türklyenln en olgun ta. kimi halinde gözüktüler. Netice, nin kısır olması, 1.2 İlk galebe hiç bir zaman çıkardıkları oyunun muhassalası değildi. Başta Sabri olmak üzere hücum oyuncuları, nın kaçırdıkları fırsatlar hiç bir maçta bu kadar bol olmamıştır. Yalnız şuna İşaret etmek İsterim kİ İkinci devrenin son 20 dakika, sında nefeslerinin kifayetsizliği bariz bir şekilde beli! oldu. Bunu da telâfi ettikleri takdirde siyah beyazlılan yenmek geçen sefer de kaydettiğimiz gibi cidden vnüş. kül olacaktır.
Günün diğer maçlarından Fe. nerbahçe . îstanbulspor karşılaş, ması Fenerbahçe stadında saat 16 da yapılacaktır. Geçen hafta Bevoğlusporu mağlûbeden îs. tanbulsporlulann pek ihmale gel. mediğl bu netice fle anlaşılmış bulunduğundan san lâcivertllle. rln rakiplerine ehemmiyet vere, rek ovnamalan lâzım gelmekte, dir. Ufak bir ihmal maçın aleyh, lerlne dönmesine sebebolur.
Kuvvetlerin müsavi olması yti_ zünden Galatasaray stadında ya. pılacak olan Vefa _ Beykoz maçı, nın çok sıkı olmasıC — nın çok sıkı geçeceğini ve ancak fırsatları iyi kullanan tarafın le. hine kapanacağını kayıtla İktifa edebiliriz. Her tki takım da dör_ dlüncü İstanbul kulübü olmak için liglere bütün yarliğiyle ha. zırlanmış vaziyettedir. Kesin ola. rak birisini üstiin tutamadığı, mızdan katî bir tahmin yürüt, meyi doğru bulmadık.
Vefa stadında Süleymanlye fle Beyoğluspor takımları karşılaşacaktır. Beyoğlusuorun geçen se. neye nazaran düşük olduğu ge_ cen haftaki îstanbulspor mağlûbiyetle anlaşılmıştır. Buna mu. kabil Süleymaniyelllerde esaslı bir kalkınma göze çarpmaktadır. jBu maç daha fazla teknik ile enerjinin çarpışması seklinde geçecek tür.
ŞAZİ Tezcan
Yarınki maçlarım
programı
İstanbul bölgesi müdürlüğünden:
FENERBAHÇE STADI Saat
9 Taksim - Denlzgücü
11 HUâl - Ortsköy
13 Kasımpaşa - Elektrik
15 Fenerbahçe - îstanbulspor GALATASARAY STADI Doğu - Emniyet Galata - Boğaziçi Sarıyer - Anadolu Vefa - Beykoz ŞEREF STADI Davutpaşa - Alemdar Hasköy - Beylerbey!
fi 11 13 16
9
11
Beşiktaş - Galatasaray
VEFA STADI
Haliç - Defterdar Unlpıpanı - Eyüp
13 Rami - Taşkızak
15 Süleymanive - Beyofiln BARUTGÜCÜ SAHASI
13 Sümerspor - İstiklal
16 Barutgücü - Topknpı
Her BCtie Cumhuriyet bayramında Anknrnda yapılmakta olan Ankara kupası fubbol maçları, futbol federasyonunun teşebbüsü üzerine bu seni daha geniş mikyasta tertiplenen bir programla tekrar edilecektir, Bıı senek! maçlara Ankara, İstanbul, İzmir muhtelitlerin den ayrı olarak son zamanlarda futbol sahasında bu. irili neticeler elde eden Çukurova muhteliti de davet edilmiştir.
Tesblt edilen programa göre maç- uu lar 30. 31 ekim tarihlerinde turnuva ^«ielerînl* şeklinde oynanacak ve galip gelene1 averaj usulü de göz önünde tutuİ3-|
■ luru iLuucuıj u, uu. D udin z.iyrt, IV
Ank»r„ kupa» KrlleckUr. Muh- „,â topu „ tadast„ ba, mU,„lrl. trıitl»r Ankaraua K A,nıp,n o ı.ın 1 , _ .,
sonra da umum müdür sıfahle on sekiz seneden beri memleketimizin muhtelif bölgelerinin yeni usullerle kadastrolarını yapmak İçin geceli, gündüzlü çalışmış, Avrppanın muhtelif şehirlerinde bu maksatla kurulan kongrelerde memleketim İst temsil etmiş ve biitün bu kongrelerde ger-düjclerlnl, kadastronun son İlmi, tc-kfijnillk'rint ve fotogrametrlyi memleketimizde tatbik etmeğe muvaffak Imuştur.
B. Hallt Ziya Türkkan emekliye ayrılmak istemesinin sebepierLnl bir muharririmize şöyle anlatmaktadır:
— Yaşım altmışa bir basamak kaldı. Artık İhtiyarladım, yoruldum. Asude bir hayat yaşamak mecburiyetini duyuyorum. Ben yapmakla kadastroyu yalnız bıraktığıma kani değilim: “ pek çok İstifade ettiğim değerli mesai arkadaşlarımdan, gençlerden merkezde esaslı teşkilât yaptım. Arkadaşlarım bu İçi tenden çok İyi billr-ler, benden çok iyi çalışırlar. Ilattü duba İyi eserler vereceklerine hiç şüphem yoktur. Aksi takdirde her ne pahasına olursa olsun vazifemde devam etmek İsterdim.
Bir müddet Ayvalık. İzmir Kara-eaşehlr gibi çok sevdiğim yerlerde dinleneceğim. Sıhhatimi kazanırsam İngilizlerle beraber çalışarak şehirlerin en mübrem ihtiyacı ölen İçme suyunu temin edeceğim. Avrupa’ya yaptığım reyahaUerln bir seferinde bir (Su ve yeşil hafta) şehrinde bir çok yenilikler görmüştüm. Bunlar arasında oldukça basit sayılır vasıtalarla yüz altmış metreye kolaylıkla sondaj yapılıp su fışkırtıldıfinı hayretle gördüm. O vakitten beri fikrim bununla meşguldür. Cennet gibi güzel şehirlerimiz var, susuzluktan kırılıyorlar. Alelâde bir burgu ile delerek su bulmakta tecrübe sahibi hf-yttlerle şehir şehir dolaşarak bunları yapacağım.
Bundan başka memleketimizde köylere varıncaya kadar bir mesken buhranı vardır. İngiltere ve Amerika’ da harbin meydana getirdiği meskensizliğe kati ç?r« bulmak için bir çok fen adamları çalıştılar bu şiddetli ve âcil İhtiyacı temin için yepyeni İnşa malzemesi ve inşa şeklileri buldular. Bina İnşasını ucuza mal edecek yeni fenni vasıta ve malzemeler! mahallinde görüp memleket mal-zemeslle burada ucus mesken yapabilmek İçin bir müddet sonra Ingiltere ve Amerika'ya gitmek niyetindeyim’.»
telifler Ankaraya 15 oyuncu. 2 İdareci olmak üzere 17 kişilik kadrolar halinde gideceklerdir. İstanbul muh-tcl1 tinin kuvvetli bir kadro fle maçlara lştlı_kl İçin futbol alanlıfcı tarafından lâzım gelen teşebbüslere girişilmiştir. Muhtelit takımın kodrosu henüz tesblt edilmemekle beraber kuvvetli bir İhtimale göre Beşiktaş takımı takviye 'dilerek tstaribulu temsil etmek, üzere Ankaraya gönderilecektir.
Basketbol şampiyonluğu
Spor oyunları ajanlığı tarafın, dan tertiplenen açık hava bas. ketbol şampiyonluğunun final maçı bugün saat 16 da Şişli Hal. kev| saha mnda yapılacaktır Bas. ketbol sporu yapan kulüplerin iştirakiyle İki ay evvel başlıyan bu maçlarda Galatasaray ile Beykoz rakiplerini yenerek flna. le kalmışlardı. Bugünkü son kar. şılaşma açık hava basketbol şam. piyonunu meydana çıkaracaktır.
Boks maçları
Boks ajanlığının tertiplediği yeni mevsim boks faaliyet pro. gramına göre mevstmln İlk boks maçı bugün saat 17.30 da Gala, tasaray kulübünde yapılacktır. Hazırlık mahiyetinde yapılacak olan bu karşılaşmalara kulüple, r i mirin yetiştirdiği yeni boksörler de İştirak edeceğinden müsabakaların heyecanlı olacağı tahmin edilmektedir. Boksörlerin tartıla, n Galatasaray kulübünde 14 den 16 ya kadar devam edecektir.
Maçların saatleri değişti
Kış saatinin tatbiki dolayıslyle lig maçlarının başlama saatleri birer saat evvele alınmıştır. Sa. bahleyfn ilk maçlar 9 da, öğleden sonra son maçlar da 15 de başlı, yacaktır. _____________
Güreş ihtisas kulübü çalışmalarına başlıyor
İstanbul güreş ihtisas kulübü ekim ayının on dördüncü pazar günü saat on dörtte Fatihteki salonunda mevsim çalışmalarına bağlıyacaktır.
Bu münasebetle kulüpte bir müsa-mere tertibedllmlştlr-
ANKARA RADYOSU Bu akşamki program
18.00 M. S. ayrı. Radyo çocuk kulübü, 18.45 Dans orkestrası, 19.00 Haberler. 19 Geçmişte bugün, 19.26 Dana orkestrası, 19-43 Konuşma, 20.00 Karışık şarkılar, 20,15 Radyo Gazetesi, 20.45 Fasıl, 31-10 Salon orkestrası, 21.65 Keman «oloian, *2.16 Konuşma, 22.30 Müzik (pl.), 32.45 M, S ayrı, Haberler.

Bu akşam saat 20.30 da KOMEDt KISMİ MÜFETTİŞ ORAM KISMİ KORİOLtNVS
%
bu müracaat!
Kendilerinden
ŞEY51A TANJU |?
İle piyade yüzbaşı fe
NtJZHET ULUSARSLAN l['
nişanlandılar. H
İstanbul 10/10/İMH |
Açık teşekkür
Eczacılar cemiyetinin eski reislerinden ve İstikamet Eczahanestain eski sahibi
HAŞAN RAUF GÖRGÜLÜ'nün cenaze merasimine lütfen İştirak etmiş, telgraf ve mektupla taziyede bulunmuş olan akraba ve dostlara merhumun zevcesi Muzaffer Görgülü, hemşiresi Necmlye, Yedeni Ce-vat Taşçı ve Amcazadeleri Mastar ailesi efradı teşekkür ve minnetlerini sunarlar.
_„ İNGİLİZCEYİ „.
Çubuk ve Kolay Öğretirim
İngilizceye karşı gösterilen yeni heves ve temayüllerden İstifade İçin detü. bu dili hakikaten öğretmek ve konuşturmak emelile vücuda getirilmiş olan bu metod, senejerdenberl büyük rağbete m. Jıar olduğu için 3. üncü defa 5000 tane daha I basılmıştır. 33« sahlfe. Fiyatı: 250 kuruş net.
Yanlış bir kitap almamak İçin: ıMuallim Fuad Gücüyener) adına bakmak lâzımdır.
DİKKAT: Bu metodun Fransız-■ ca ve Almancası da vardır. K
Filmini mutlaka görünüz ilâveten: tki kısımlık gülünçlü komedi. KB-rnK ve son üünva havadisleri
BU HAFTA A R A Y SİNEMASINDA
JOAN DAVİS ve JİNX JTTERBURG tarafından yaratılan mevsimin en eğlenceli ve neşeli
MARMARA’da
EZİCİ ZAFERLER’I
BETTE DAVİS’in
Bütün seanrlan coşkun heyecanlarla dolduran
BÜYÜK YALAN
Fevkalâde muvaffakiyetle devam ediyor
a,e. ÇUNKİNG POSTASI
ALEMDAR
’MLî’de
Renkli filmlerin müsUsna harikası..
ORMANLAR KRALI
AYRICA
69 UNCU ALAY (Türkçe)
OEORGE BRENT — JAMES CAGNEY _ Kadıköyünde
O P ER A’ da
JOAN CRAWFORD —
FRED MAC MÜRRAY’in alkışlar topladığı
KORKUNÇ ŞÜ PHE
1 nel filim:
Fantazla filmini gölgede bırakan
SELAM, YOLDAŞ!
W ALT DISNEY
Son zamanlarda fngllterede 50 millik bir bisiklet yarışı tertlbedlhnlştlr. Harbden sonra ilk defa yapılan bu faaliyetler büyük bir rağbet görmüş ı ve halk bu müsabakayı seyretmek I İçin sokakları doldurmuştu. Bu rağbetin diğer bir sebebi de, yarışa birkaç mühim rakibin iştirâk etmesi ve neticenin evvelden kestirilmesinin mümkün olmaması İdi.
Birinciliği Barnslay'den Slmpson kazanmıştır. Bu mesafeyi 2 saat S dakika, ve 57 saniyede bitirerek Milli Bisiklet Blrliğl'nln sürat mükâfatını kazanmıştır. Üçüncü gelen E. Larkin, bu mesafeyi 2 saat, 7 dakika 24 saniyede bitirerek, İkinci gelen A. Der-byshire'in bundan evvelki rekorunu 38 saniye farkla kırmıştır.
Geçen senenin galibi Middlesexden A. Hardlng dördüncü, ve son zaman-
larda 100 mil (100 Km.) bisiklet müsabakası galibi Yorkshlredan B. Smith de beşinci gelmiştir.
İnglltcrede 6 sena müddetle tekrarlanmasına karar verilen Uluslar arası Maraton bisiklet yarışının İlki, bir müddet evvel Ö0 bisikletlinin Iştl-râkllc Brlghton - Galsgow arasında yapılmıştır. Fransız Robert Batot, 25 saat, 22 dakika, 5.7 saniyede birinci gelmiştir. İngiliz D. L. Jaggard 25 saat, 27 dakika, 28 saniyede İkinci gelmiştir. Robert Batot, aynı zamanda Ncwcastla İle Galagov arasındaki mesafeyi da 7 saat 7 dakika vo 25 saniyede katederek birinci gelmiştir. I
Resim yarışı iştlrâk eden spor -' cuları, Londra vilâyet konağına gl- j derken göstermektedir. Londra vali- i al kendilerini kabul ederek büyük İltifatlarda bulunmuştur.
SON GÜNLERİNE YETİŞİNİZ!
H A L E' de
Nefes nefese seyredilen
Harp Mücrimleri
Dâve olarak: DON AMECHE
DİN BARI — JACK OAKİE’nln muazzam eseri
SON PERDE
MELEK
Sinemasında
Senenin ilk büyük ve Muhteşem CAZ FİLMİ
CAZ ÇİÇEKLERİ
Güzelliği, neşesi, nefis müziği, eğlenceli mevzuu ile görenleri gaşyetmektedlr.
DİKKAT Bugün seanslar saat: 12 — 2.15 — 4.30 — 6.46 ve 9 da Her seans için numaralı koltuklar erkenden alınabilir.
Aşkın yaralamadığı bir kalb
ıstırabın dolaşmadığı bir gönüL yoktur.
ROSALİND RUSSELL — JAMES STEWARD'ın yarattığı lAKANIN »IRASI BEÖİL «No Time For Comedy»
Bu gün A R Sinemasını Hazin bir gönül macerasına büyük bir aşka Mhne yapacak.
Seanslar: 1 — 2.30 — 4-35 — 6.45 — 9.15 de

Bugün ŞARK Sinemasında
Karımı Öldürdüm

Türkçe sözlü şaheser
İlâveten: ParUln Alman İşgali altında geçirdiği acı günleri tüyler ür-pertlcl 4 senelik bilançosu, Fransızca sözlü.
!■■■ Seanslar: 1 - 8.30 - «.80 - 6.30 ve suvare 9 da. ■■■■■!

Arşiv işlerimiz
Bir müddet evvel intişar «den ve • Islaha muhtaç müesseslerimizden biri daha» başlığı altında .vşlv İşlerimizin bugün vaziyetini açıklıyan - f yazı (1) öted enberi az çok alâka buyduğumuz bu mevzu hakkında, bizi de bazı mütalâalarda bulunmaya şevketti ve bir vesile verdi.
Mili tarihimizin orijinal vesikalara tteyanılarak ve bugünkü anlayışa göre yazılmasının ne kadar ehemmiyetli olduğu, bunun İçin de, Türk arşlv-• Jerine baş vurmanın nasıl kati bir zaruret bulunduğu âşlkârdıt. Bu itibarla, arşiv işlerimizin, daha doğrusu, arşivlerimizi tasnif ve tertip işlerinin ne halde bulunduğunu bilmenin, bugüne kadar ne derecede bir terakki kaydedildiğini araştırmanın ve bu nokta üzerinde hassasiyetle durmanın, alâkadarlar için, milli bir vazife ve borç olduğunu düşünüyor fj bu kanaatle söze başlıyoruz.
Tanzimattan sonra Reşit paşanın hazinel evrakı tesis etmesi Türk arşiv İşleri tarihinde birinci ehemmiyetli adımdı. Meşrutiyet inkılâbı bu vâdlde, hızını bilhassa merhum Ab-diirrahmtıiı Şfref beyden alan, yeni bir teşebbüs v« hamle yarattıyse de. bu. uzun ömürlü olmadı ve, belki de Işın ehemmiyeti lâyıklle kavraııama-dığınrlan, faydalı bir neticesi görünmedi. Araya harblerin ve buhranlı devirlerin girmesi, meselenin tekrar ele alınmasında Cumhuriyet devrini beklemeyi zaruri kıldı.
Devlet arşivimizin esaslarının hazırlanması ve yaptıkları tasnif tecrübeleriyle bu dâvanın başarılması uğrunda Ali Emlri, İbnükmin, muallim Cevdet ve saire gibi değerli âlimlerimizin gayret vc- himmetleri görüldü, Fakat, meselenin öyle hususi. karışık ve teknik cepheleri vardı ki. bu İşe. bu sahada vukuf ve tecrübe sahibi bir ecnebi mütehassısının müdahalesinin ve yol gösterme-sin!n zaruri- bulunduğu anlaşıldı ve 1937 de Türk arşiv malzemesinin bünyesini ve hususiyetlerini anlayarak buna göre bir program tesblt edebileceği kabul edilen bir Macar âlimi ve ar^vclsi, Fekete Lajos, bu maksatla c lbedildi. Onun kısa bir müddete inhisar eden tetkikleri ve tasnif heyetine verdi ği direktifleri, galiba yakın zamanlara kadar, arşivimiz irin hareket noktası oldu, Fekete bu İşin başından ayrıldıktan sonra da, bu müessese. Onun koyduğu esaslara göre mesaisini devam ettirdi.
Arşiv tarihimizin tasa bir şemasını çizdikten sonra, şimdi, bahsi geçen makale sahibinin temas ettiği noktalar üzerinde durabiliriz. Evvelâ, Fekete'nln hazırladığı talimatname-
tisas, tecrübe vo karar sahibi bulunsalardı bunu telâfi etmek, her halde, bir dereceye kadar mümkün olabilirdi.
Makale sahibinin temas ettiği diğer bir noktaya, arşivciliğin memleketimizde hususi bir meslek ve bir İhtisas şubesi halinde tekâmülünü Bağlıyacak bir anlayışın henüz teessüs etmediği meselesine gelince, bu tamamen doğrudur. Ancak, ona çok yakın bir İlim ve ihtisas şubesi olan, kütüphaneciliğin bile, hâlen, İstenen ve beklenen seviyeye çıkmadığı düşünülürse, teşekkül tarihi pek yeni olan, arşivcilikte ve bunu anlayışta da geri kalışımız tabii telâkki olunabilir. Bu sahalarda muntazam bir tarih veya filoloji tahsili yapmış kimselerin sevkedllmesl ve bu gibilerin kütüphaneciliği ve arşlvcllğl, emin ve İstikbal vadeden birer İlmî meslek olarak kabul ve bu İşe hayatlarını vakfetmeleri sayesindedir kİ bu İhtisas şubeleri tam mânaslyle teşekkül edebilecektir. Bunun 1çln de mevzuatın ve imkânların müsait olması lâzımdır,, Alâkadarların lâzım gelen hazırlıkları yapması, bu anlayışa göre arşiv İşlerini düzenlemek için artık harekete geçmesi romum gelmiştir sanırım.
Işkı içine ilim ve ihtisas meselesi girince, arşivin de, Başvekâletten alınarak asıl yeri olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlanması ve bu hava İçinde çalışarak İnkişaf etmesi lâzım geleceğini söylemeğe hacet yoktur. Gerçi bugünkü İdare umanında, son senelerde bazı hayırlı İşler yapılmıştır. Meselâ, merhum Abdiirrahman Şerefin 1328 de Topkapı sarayında muhafaza edilen vesaiki Kubbealtı mahzenlerinde «rütubetten birbirine yapışan kâğıtları müruru zaman ile blrrr kıtlei fahmlye şeklini almış» olarak gördüğü perişan manzara (2) bugün artık yoktur. Milli tarihimizin esk; e başka yerde raslanması imkânı olmıyan vg uzun seneler İhmal ve kayıtsızlık gören hâtıraur»-nın, gösterilen İhtimamlar sayesin de, artık mahvu harap olmaktan kurtanidıklarına, İyi bir halde muhafaza ve bakım altında tutulduklarına tamamen emin olabiliriz ve bunu da büyük bir kazanç .sayarız. Fakat bir Başvekâlet müessesesi ancak bu kanarını ’emln edebilir. Bundan ötesi Milli Eğitim Bakanlığı hudut a-rı ve çfrçevesl İçine girer. Ünlversl telerln de dahil bulunduğu diğer kültür müesseieieriyle ahenktar ula rak, onlardan birini veya birkaçını tamamhyarak ve bunların İlim, ihtisas ve tecrübe yardımlarını görerek tekâmül Ve İnkişaf edebilir. Alâka -
Arjantin’deki son hâdiseler
Dünyanın en zengin memleketlerinden biri olan Arjantin de faşistlikten ayrıiıyor
Arjantin’in servet kaynakları: Hububat, hayvan ihracı, kereste
ŞERBES SCTDN
Ankarada açılan Ingiliz çocuklarının retim •ergisi
Arjantin m merkezi Buenos Aires te Congreso meydanı
r eşelenin nazırıauıgı ı&umaıname- leKamUi ve intişar eueouır aıajca-nln pek eksik olduğu söyleniyor. Ar- darların da bunu .düşündüğünü ve givdEkl tasnif komisyonunun sene-İerdenberl yalnız evrakı tarlhleme İşiyle tevzii edilmesinde bu mütehassısın isabetsizlik gösterdiğinin öteden beri tenkit ve kendisine haklı haksız hücum edildiğini bildiğimiz İçin sayın Cafer Senonun bu İddiasına hayret etmedik- Bu belki kısmen doğrudur da... Ancak, arşivlik evrakın tarihi bir kıymet taşıyabilmesi için, her şeyden evvel, bir tarihi ■datıım» İhtiva etmesinin nasal bir earuret olduğu düşünülürse. Fekete'nin, bütün mesaiyi evvelâ bu nokta üzerine teksif etmek İstemesine hak vermemek elden gelmez. Gerçi bu kadar muazzam bir evrakın yalnız ta-rlhleme İşinde alıkonulması ve tarih tetkikleri yapanların uzun müddet ve hâlâ İstifadesine arz₺dllememesl, blzler İçin, büyük ve aci bir mahrumiyet oldu. Ancak, biraz İnsafla söylemek lâzım gelirse, bir arşivci tasnif işinde, günlük İhtiyacı ve pratik bir faydayı, daimi ve ilmi olan, müstakbel nesillere sıhhat ve emniyetle araştırmayı temin edecek bulunan bir usule elbette tercih ve feda edemezdi. Yalnız, bunun yanında, gene mütehassıslardan, müteşekkil diğer bir tali komisyon başkaca faydalı işler göremez mİ meselâ, aynı zamanda, arşiv vesikalarının alt oldukları dairelere göre de kabataslak bir tasnifi yapılamaz mı îdi? Bu ayrı bir meseledir
Bana kalırsa Fekete, bu İşin babından erken ayrılmıştır ve deruhde ettiği İşin biitün inceliklerine vakıf olmaya, yeni tedbirler düşünmeye vakit ve Iınkân bulamamıştır, o sıralarda bana söylediklerinden ve sonraki yazılarından biliyorum kİ, onun, henüz tamamen tanımadığı vesaik ve tereddüt ettiği problemler mevcuttu.
Fekete, Macar devlet arşivinde bittabi mahdut nispette Türk vesaikiyle meşguldü. Tanzim ettiği bazı hususi arşivler de (Esrterkâzy ve saire gibi), diğer bazı Avrupa arşivlerinde gördüğü bu kabil vesikalar bl-ılmkllere nazaran çok azdı. Ve onları tasnifte muvaffak olması kolaydı. Hattâ bizim Topkapı arşivimizi tasni!! işinde de, bu hususiyetinden dolayı oldukça bir muvaffakiyet göstermişti. Fakat, OsmanlI tarihini bütün cepheleriyle İyi bilen bir tarihçi - arşivcinin, başında ve İçinde belki senelerce çalışmak suretile tanıyıp en faydalı metodu tatbik edebileceği arşivimizde, kendisinden, seri bir. muvaffakiyet temin etmesin! beklemek biraz fazlaca istekte bulunmak olurdu zannederim. Hulâsa bu yüzden zaman ve kabiliyet tasarrufu mümkün olamamıştır. Eğer, o gittikten sonra, bu İşin başında bulunanlar. tasnif işlerine istikamet vc-r-cek derecede, bu sahada ilim. Ih-
bu işe teşebbüs hususunda harbin bitmesin! beklediklerini birkaç sene-denberl işittiğimiz için tahakkukuna artık ciddi bir mâni kalmamış olacağını iimldetmek İstiyoruz. Yeni sene bütçesi hazırlandığı şu sırada bu mesele üzerinde de bir karar verilmesi ve daha fazla geciktirilmemesi temenni edilebilir
Hulâsa, salâhiyetll makamların şuurunda canlı bir halde yaşadığına emin olduğumuz, bu meseleyi, bugün, gene bir aktüalite haline getirmek lcabetm ektedir. Fikrimce evvelâ yapılması lâzım gelen şey, müze ve kütüphane memurluğu gibi arşivciliği de İlmi bir meslek haline getirecek kanun ve talimatları yapmak ve tatbikin a geçmek, mahkeme! şer*lye sicillerinde olduğu gibi, şimdilik merkezi arşivi, bilâhare vilâyetlerde teşkil edilecek olan vilâyet arşivlerini, vakit kaybetmeden Milli Eğitim Bakanlığına devretmektir. Bundan sonra da, şimdiye kadar yapılan İşleri gözden geçirmeye, gelecek, çalışma devirlerinde yürünecek yolu tâyin ve tesblt etmeye salâhlyetll İlmi bir İstişare heyetini bu İşle vazifelendirmek lcabedecektlr. OsmanlI tarihinin bugünün anlayışına ve İcaplarına göre tarafımızdan yazılması bahis mevzuu olduğu şu senelerde bu meselenin bir an evvel halledilmesi kati bir zarurettir. Bir münasebetle Fe-k^te'nln dediği gibi «Türklüğün mazisi yalnız arşivlerinden geçerek tanınabilir ve Türk tarihi Türk arşiv malzemesiyle ya her şeyi kazanır, yahut
her şeyi kaybeder» (3)
TA YY İP OÖKBİLGtN
İstanbul üniversitesi Türkiye tarih! doçenti
(1) Cafer Seno, arşiv İşlerimiz (Tasvir gazetesi 12 eylül 1945).
~(2) Tarihi Osman! Encümeni Mecmuası sayı 1, a, 17-
(3) Türk arşiv İşleri (Arşiv meseleleri, Macarcadan çeviren Tayylp Gökbllgîn, İstanbul 1939) ıs. 42.
ı Bir kaç gün evvel Arjanti»den gelen telgraflar Cumhur Başkan
1 muavini albay Peron'un istifa ■ ettiğini haber vermiştir. Bu ha_ ‘ ber dünyanın her tarafında bü. ; yük alâka uyandırmıştır. Bilhas„ ’ sa cenubî Amerika hükümetleri İstifa haberini sevinçle karşıla, mış, halk bu sevinci gösteren ı nümayişler yapmışlardır, Arjan. tin Cumhur Başkan muavininin istifasının bu kadar büyük akisler yapmasına sebep nedir?... Bunu anlatmak İçin evvelâ Ar. jantlnln siyasî durumunu izah etmek lâzımdır.
Alman taraftarlığı
Arjantin, cenubî Amerika hükümetleri arasında öteden beri Alman taraftan olarak tanın, mıştır. Ordusunu Alman zabitleri ıslah etmiştir, teknik İşlerde mütehassıs olarak hep Almanlar kullanılmıştır. Ticaretinin büyük bir kısmı da Âlmanya ile idi,
Naziler iş başına geçtikten sonra Arjantin’de Alman nüfuzu eksilmedi, arttı. Komünist cereyan lanndan korkan bazı hükümet adamları Alman sistemini model tutarak burada bir nevi faşist İdare kurdular. Almanya ile arasındaki münasebetler o kadar sıklaştı kİ Arjantin âdeta Almanya’nın bir parçası halini aldı. Naziler İktisadî İşler İçin büyük sermayeler yatırmağa başladılar.
İkinci Dünya harbi patladık, tan sonra da vaziyet değişmedi. Bütün Amerika Nazilik aleyhin, de cephe aldığı halde Arjantin Almanya İle dostluğunu devam ettirdi ve memleketteki faşist rejimini bir kat daha şiddetlen, d irdi.
Nihayet harb Almanya ve Müttefiklerinin mağlûbiyetle neticelendi, her tarafta faşist re. jimler birer birer yıkılmağa baş. İadı. Arjantin buna rağmen durumunu değiştirmedi, yalnız son zamanlarda ufak tefek bazı de. ğişikiikler yaptı. Bu değişiklikler diktatörlük rejimi aleyhinde bu. liman halkı memnun etmiyordu. Son zamanlarda Paris'te topla, nan dünya işçileri konferansına bütün milletler çağırıldığı halde elân faşist İdaresini devam etti, ren üç memleketin, İspanya, Por. tekiz ve Arjantin’in davet edilmemesi memleketteki hoşnutsuzluğu bir kat daha arttırdı,
İlk nümayişler
Umumî infialin İlk tesiri geçen hafta ünlverslte’de görüldü. Ta. ; lebe diktatörlük rejimine karşı
Arjantin’in mevkiini gösterir
harita
ayaklandı, hocaları da kendilerini desteklediler. Hükümet bu ayak, lanmayı kuvvetle bastırmak İs. tedi, iptida muvaffak olur gib! göründü. Fakat çok geçmeden Buenos Aires komutanı Gl, Ava. los harekete geçti. Bu hareket karşısında Cumhur Başkan mıia, vinl albay Peron istifa etmeğe mecbur oldu.
Albay Peron Cumhur Başkan muavini olmakla beraber Arjan. tin’in hakikî diktatörüdür. Asıl Başkan Farel onun elinde bir alettir. Bu sebeple Peron'un çe. kilmesl hakikatte diktatörlüğün yıkılması demektir, İstifa haberi üzerine her tarafta gösterilen büyük sevincin sebebi budur. Son haberlere göre İdare Gl. Avalos’un elindedir. Mamafih albay Perona’nm kendini partiyi kaybetmiş saymadığı ve yeni se. çimde Cumhur Başkanlığı İçin namzetliğini koyacağı da bildiri, liyor.
Arjantin’in zenginliği
Arjantin arazisinin genişliği ve zenginliği bakımından cenubî Amerika’nın en mühim hükümetlerinden biridir. Mesahası 2.894,257 kilometre karedir ki Fransa. İngiltere, Ispanya, Al. manya, İtalya ve Portekiz ve Romanya’nın mecmuundan bü. yük demektir Nüfusu 14 milyon kadardır. Bunun üç milyonu baş şehri olan Buenos Aires'te otu. rar
Arjantin Amerika’nın en ce. nubunda. Brezilya, Uruguay Pa. raguay, Borllvya, ve Şilt arasın, eladır. Atlantik Okyanusunda 4300 kilometrelik sahili vardır. Bu sahil boyunca bir çok limanlan bulunmaktadır. Bunların
İngiliz Kültür Heyetinin Ankara'da açtığı resim sergisi, memleketimizde bu tip açılan İlk sergi olması bakımından cidden dikkate değer. Bir öğretmen sıfatlle İngiliz çocuklarının görüş, düşünüş ve buluş kabiliyetlerini görmek, onların renk ve desen zevklerini tetkik etmek, benim için büyük bir zevk oldu Eğer bir resim hocası olsaydım, teknik mütalâalar da yürütmeğe kalkardım. Fakat sadece bir Türk öğretmeni sıfatlle İngiliz öğrencilerin bu branştaki başarılarını görmek ve kendi memleketimdeki bildiğim ve sevdiğim öğrencilerle kendi kendime bir mukayese yapmak istedim.
İngiltere'de güneşin bizim memleketimizde olduğu glb! bol gözükmediği herkesçe malûmdur. Fakat buna rağmen sergide gördüğüm resimlerde. İngiliz çocuklarının hayata renk veren güneşten çok İstifade edemediklerine delâlet edeck bir noksanlık göze çarpmamaktadır. Bilâkis, bu ya ların parlak renklere, renk imtizaçlarına ve tonlarına karşı 'büyük temeyülleri olduğuna görüyoruz.
İngiliz Kültür Heyetinin, resimleri yaşa göre tanzim etmiş olması, doğrusu çok iyi bir buluş, Sergi «1 gezenler, İngiliz çocuğlk beraber resme başlıyor, büyüyor, büyüdükçe •melekeler! ve meharetl artıyor, stili, karakteri beliriyor ve değişik kabiliyetler kendin! gösteriyor Kapıdan çıkarken 4-5 ile 17 yaş arasında geçirilen hayatın görüş, buluş, kavrayış ve meydana çıkarış kablllvriter’nl görmek mümkün oluvor.
Çocukların resimlerinde le^slfc karakterlerinin tecellisini görüyoruz. Bazı resimler bize onu yapanın »engin muhayyilesini, bir diğeri ciddiyetini, bir başkası muhafazakârlığını, an'anesine bağlılığım açıkça gösteriyor. Benim fikrime gör» bu vasfı bu kadar erken yaşta kazanmış olmak, tnglllz çocuklarının kend‘'erine has olan bir terbiye ve tahsil sistemine malik olmalarından ıl^ri. gelmektedir. Bir memleketi o memleket çocuğunun gözile görmek, bozulmamış İnsan rııHle, dünyanın hususiyetlerini tanımak demektir. Gördüğümüz bu resimleri İngiliz çocuklarının eseri, düşünen ve yaratan bir varlığın orijinalitesi olarav değil, gören ve hisseden bir varlığın benliğinin doğardan doğruya bir ifadesi olarak kabul etmek gerektir. Çocuklar hugün modem usullerle bu yolda yetiştirilmektedir. Eski usullerde, daha henüz inkişaf etmemiş çocuk dimağlarına ağır gelen yüklerle hırpalanıyor ye yıpranıyordu, Bugün çocuk serbestlr. İstediği gibi düşünebilIvor. duvablHvor ve görebiliyor.
4 - 5 yaşlarında olduğu bildirilen PATRTCIA EARY’nln cNoel ağacı, yağmur ve kar» resmi, henüz cocuk yuvasında bulunan bir yavrunun görüsü ve meydana getir!®! h(»ı>-»mtnd-m cidden fevkalâdedir. 8 •••- *T
EALES'tn «Londra b— adlı resmi karşısında onun âllarını duymak, gördüklerin! görmek mümkündür. 10 yaşında JOVCE VTEDDERBTTRN'ön yanlığı «Çiçekleri» !n kokusunu duvar gibi oluyoruz, 13 yasında OONSTANCE ROBERTS’In «Bale» resminde çok estetik buluşlar olduğunu inkâr edemevlz. 14 yaşında ROSEMARY WATSON'un .Mehtap» ında genç kızlığa adım atarken duyulan romantizm oldukça bellidir 15 yaşında Gİlbert Marsh’m «Hamam odası lâklâkıyatın, 16 yas’ndn Angela Wal1bank'ın «Vlktorya stili bir oda» sı. 17 yasında Thomas Hacknev'in «Çiftlik manzarası», yukarıda bahsettiğimiz zengin muhayyilenin, muhafazakârlığın, an’aneye balHılıihn birer canlı misalidir.
Yakında İstanbul'da da açılacak olan bu serginin, bütün öğretmen ve öğrenciler İçin ciddi bir etüt sahası olacağına şüphe etmiyorum. Zira Ankara’da sergide geçirdiğim saatler, benim için İngiliz cocuklarlle İngiltere’yi dolaşmak kadar faydalı ve zevki! olmuştur.
İngiltere ve Türkiye arasında mütekabile» yapılan kültürel temaslardan bir! olan bu sergi, bana İki sene evvel Londra’da »çılan ve Türk çocuklarının resimler! karşısında İngiliz halkmtn duyduğu alâka ve takdiri hatırlattı. Bugün biz de bu dost memleketin çocuklarına karşı aynı ligi ve hayranlığı dııvmaktavız.
*4r
Sayım malûmatı ülserine memleket dertlerini görüp anlamak ve tedbirler almak yolundayız. Bu da şüphesiz, ancak doğru istatistiklerle mümkün olabilir.
İSMET İNÖNÜ
Tekel idaresi Mısıra sigara gönderiyor
Tekel İdaresi Mısıra mamû) sigara göndermek İçin Mısırlı tacirlerle temasa geçmiştir. Mısırlılar bilhassa yüksek kalite sigaraları İstemektedirler.
İlk parti olarak bir, bir buçuk milyon liralık sigara gönderilecektir.
Buenos Aires’te Metropoliten ve de Maya caddesi
başUcaları Buenos Aires Plata, Gallegos, Santa Cruz, San Tuban, Rivadavia, Bahia Bianca’dır,
Memleketin iklimi umumiyet İtibarile mutedildir. Yalnız ce. nupta termometre sıfırdan aşağı 20 dereceye kadar düşer, Orta kısmın iklimi Akdeniz havzasını andırır. Andes dağlarının etek, leri İsviçre'ye benzer. Buralarda güzel çam ormanları, göller var. dır.
Bir çok nehirlerin suladığı Arjantin toprakları çok bereketlidir. Burada büyük miktarda hububat yetiştirilir. En başta buğday, rrusır, çavdar, yulaf ge. lir. Geçen harbden evvel Arjan. tin, dünya buğday istihsalinde üçüncü mevkii işgal ediyordu. O zamanlar başta Amerika, sonra I Rusya geliyordu, ikinci Dünya , harbi başladığı sırada Arjantin , bunlara yetişmişti. Bugün geç. i m İş olması muhtemeldir.
Buğdaydan sonra en çok eki. , len ketendir, Arjantin büyük , mikyasta keten tohumu İhraç , eder. Mısır, çavdar ihracatı da mühimdir. Son seneler zarfında pamuk ekimine çok ehemmiyet verilmiş, geniş sahalarda bağlar yetiştirilmiştir. Bu yüzden şa. rapçılık çok İlerlemiştir,
Arjantin’de her türlü meyva , çok boldur. Yapılan sulama İşle, ri neticesinde bazı kısımlar, bil. hassa Mendoga vilâyeti bir mey. va sahası halini atmıştır, Meyva. lardan çok miktarda konserve, reçel yapılmakta ve ihraç edilmektedir. Şeker kamışı ekimi de gittikçe ilerlemektedir.
Arjantin’in en mühim servet kaynaklarından biri de yetiştir, diği hayvanlardır. Memlekette srğrr, koyun, domuz, at pek çok miktarda yetiştirilir. Bunlardan büyük bir kısmı kesilerek don. durulur ve soğuk havada yolcu vapurlarla dünyanın dört bir ta. rafına gönderilir. Yeryüzünde başka hiç bir tarafta bu kadar mükemmel tesisat yoktur. îngil. tere, et ihtiyacının mühim bir kısmını Arjantin’den temin eder.
Pek çok hayvan yetiştirildiği için süt te boldur. Bir çok teksif edilmiş süt. peynir, tereyağı, kre. ma fabrikaları vardır Bunlar son derece mükemmel ve sıhhî, dlr.
Bir zamanlar Arjantin’in en büyük servet kaynağı hububattı. Şimdi hayvan beslemekten elde edilen gelir bunu geçmiştir.
Arjantin’in üçüncü servet kay. nağı ormanlarıdır. Memleketin Şimal kısmında çok geniş orman, lar vardır. Buralarda her çeşit ağaç bulunur. Ormanlar fennî surette İşletilmekte, pek çok ke. reste elde edilmektedir.
Buenos Aires
Arjantin'in baş şehri Buenos Aires, Atlantik kıyısında, dün. yanın en güzel şehirlerinden biridir. 1535 senesinde Mendaza adında bir İspanyol tarafından kurulan bu şehirde geniş cadde, ler, güzel meydanlar, çok muazzam binalar vardır.
Buenos Aires Arjantin’in İçe. Hicrine bir çok şimendifer hattı ile bağlıdır. Şehirde yeraltı şi. mendlferl, fabrikalar, mektepler, büyük tiyatro binaları bulun, maktadır Limanı çok İşlek ve j nuştır. Okuyucularımıza tavsiye ede-mükemmeldir |rlz Posta K- S38- 518,1 25 kuru4
YENİ YAYIN
y o r n
Genç üniversitelilerimiz tarafından çıkarılmakta olan «YüRD» dergisinin son sayısı yepyeni bir şeklide «Türk gençliği her şeyi biliyor» baş yazısı; Ş. Evliyagü'ln «1045 senesinde Halkevleri»; Dr. A, Z. Soysalın »Bahadır Giray Hanın bir yararlığı»; A. ören'In «Haymana Kaplıcaları»; ş. Görkün «Tarih kurum unda tarihi bir âdet huzurtye»; F. özrimasnı «Yatağım ve düşüncelerimn; G. Sayuıerln «Yaz yağmuru»; S. Seiçukoğiunun •Dost»; A. Atatürk'ün «Köy Kolejin; T. Y. öztunanm «Barbaros» yazılarıyla S. Akman’ın, N. Evllyagil. İ. Minnetoğlu, D. Danca, Ü. Y. Oftuz-can’ın şiirleri ve «Akisler» sahlfesly-le çok dolgun bir miinderecatla çık-
Created bv free version of 2PDF
Bahife S
AHUM
13 Ekim 1S4B
[Kapının öbür tara~?]
Evvelâ orta yaşlı, tombul adam.l arkasından da çok boyalı, göğüsleri mübalâğalı çizgilerle dışarıya çıkmış bir genç kadın odaya girdi. Ve kapıyı kapattılar.
Koridorda bekleyenler şüpheli bakışlarla birbirini süzdüler. Hattâ İçlerinden biri sol gözünü mânah bir1 tarzda kırparak sçrdu:
— Bu içeriye giren tombul adam kimdir?...
— Yazıhanenin sahibi.. Avrupa ile iş yapan bir tüccar!..
— Ya arkasındaki incecik belli, kırmızı dudaklı genç kadın?..
— Kim olacak?.. Sekreteri..
Öbürü hafif bir kahkaha attı:
— Sekreter hu., Ne de gilzel sek-, reter amma.. Göğsünü gördün mü?.. Ne kadar biçimli!.. O şişko herif bu güzel kadına kinıblllr nasıl musallattır. Kendisine yazılar, mektuplar yazdıracağı yerde klmbillr ne haltlar karıştırmağa kalkıyordun İçeriye girer girmez nasıl da kapıyı kapattı, şu esnada eminim kİ kapıyı hızla ve birdenbire açsam genç kızı ökseye tutulmak İstemeyen bir zavallı kuş gibi köşed.n köşeye kaçarken bulacağıma eminim..
iki arkadaş böyle konuşurlarken biz şimdi kapısı kapalı odaya girelim:
Pembe ensell. tombul. İpek gömlekli vc papyon kiravatlı genç tüccar Badik Sami masasına oturdu. Ticaret hayatında büyük İşler çevirmesine rağmen Sadık Sami hususi hayatında mahcup, sessizliği seven, gailelerden dalma kaçınan bir adamdır. Kadınlardan ağzının yandığını söyler durur.
Sadk Sanıl İskemlesine yerleştikten sonra kaâğıtlarının en üstünde daktilo İlle yazılmış bir şiir buldu. Kafiyeleri tutmayan, vezinsiz bir takım mi ralar... Bunlardan biri şöyle İdi: «Rüyalarımda dalma seni görürüm... Benim: tombul yârim!..»
Sadık Sami şiirde âdeta açıktan açığa kendilinden bahsedildiğini far-kettl
— Bunu kim yazmış?..
Diye başını kaldırdığı zaman karşısındaki İnce belli genç kadın, Naciye hanım kurnaz bir gülüşle onu süzüyordu. Sadık Sanıl işi anlamıştı. Bes çıkarmadı.. Bir çok şeyler olduğu gibi bu mektup da Naciyenln marifeti idi
Sadık başını iki tarafa salladı. Na-ciyeyl pek sevdiği bir dostunun tav-slyeslle tutmuştu. Güzel bir kadındı. Doğrusu, pek alımlı taze İdi amma İşte bu huyu vardı. Pek şıpsevdi idi. Daha geldiği günden beri Naclyenin kendisine âşik olduğunu her hareketinden anlıyordu. Neteklm İşte bu çilrl de o yazmıştı,
Sadık Sami,, işin bu hale geleceğini. Naciyenln bu derece hararetli bir şekilde üzerine düşeceğini hiç tahmin etmediği için onu ilk zamanlarda — kendisine yolda Tasladığı bir akşam — sinemaya davet etmiş, bir defa da beraber yemek yemişlerdi.
İşte bu iki hâdiseden sonra Naciye almış yürümüştü.
Sinemadan sonra ne şiirleri.. Ne manalı sö2Kr!.. Ne nükteleri.. Ne taş atmalar!.. Ne kıskançlık sahneleri!..
Sadık Sami kendi kendine:
— Tuhaf şey.. Bana amma da karışıyor ha.. Gören de kendlslnt benim karım zannedecek!- diyordu.
Hakikaten bütün hürriyeti tehlikeye girmişti.
’ O günkli İşleri bitirmişlerdi. Sadık Sami dışarıya çıkmak için hazırlanıyordu.
Naciye ona ahbapça:
— Acele etmeyiniz.. Beraber çıkalım aziz patron!., dedi.
«Aziz patron» sözlerlle dalma Sadık Samiye takılırdi-
Bu sefer de aynı şeyleri söyleyince Sadık:
— Fakat benim pek mühim bir İşim var!., cevabını verdi.
Naciye ısrar ediyordu:
— Bütün İşleri ben biliyorum!.. Niçin böyle masallar söylüyorsunuz...
İşte beraber sinemaya gider, bir locaya kuruluruz. Ne güzel Marle Mon-tez'ln filimi de var..
— Bugün gidemeyiz l„
Naciye yavaş yavaş onun yanın* sokulmuştu- Birdenbire genç ve iyi kalbll patronun* bir şaka yaptı, Onıın papyon kıravatını çekti. Çözdü. Yakanın içinden çıkardı.
Sadık Sami;
— Ne yapıyorsun Naciye?..
Diye aptal aptal söylenirken o kı-ravat elinde kaçmağa başladı.
— Bçyle kıravatsız gidemezsin... Ben de sinemaya gitmezsek onu san* vermem!., diyordu.
— Getir Naciye.. Şaka etme.,
Böyle söyleyerek ve biri kıravatı havalandırarak kaçıyor, öteki kovalıyordu.
Bu sırada İçeriye bir İş sahibi girdi. Lâkin:
— Pardon!., diyerek hemen kendisini dışarıya attı.
Adam koridorda söyleniyordu:
— Ahlâksız herifi.. Nasıl da zavallı kadıncağızı kovalayıp duruyor. Vay rezil vay.. (BİR YILDIZ)
Halkevleri ve Kurumlarl
* Kartal kadastro müdürlüğünden: Kartal kazasının Aşağı mahallesine alt kadastro tahrir ve tahdidi tekemmül ederek askı cetvelleri Kartalda belediye dairesinde İki ay müddeti» asılmış olduğu 2613 No. lı kanunun 25 İnci maddesi mucibince Hân olunur.
* Eminönü Halkevinde Kültür günleri: Haber aldığımıza göre Eminönü Halkevi Dil ve Edebiyat şubesine bağlı Kültür Kolu ve Propaganda servisi ayın 14 üncil pazar günü saat (10 - 12) arasında bir Kültür günü tertlbetjniştlr. Kültür günleri her pazar (10 - 12) arasında yapılacaktır. Propaganda (20) dakikalık bir konuşma olacak onu takiben flllm-lerle en son dünya haberleri, seyahat haberleri ve aktül«r haberler gösterilecektir. Bazan da müstakil filimler Kültür gününün mevîuunu teşkil edecektir. Davetiyeler Ev Bürosundan alınabilir.
* C. H. P. Eminönü ilkesinden: İlçemizin Beyazıt bucağına bağlı aşağıda yazılı ocakların 1945 yılı kongreleri hizalara da yazılı yer, gün ve saatte toplanacakta.
Bu ocaklarda kayıtlı Par tinlerin kongrelerinde hazır bulunmaları rica olunur.
Beyazıt ocağı: 13/10/1045 cumartesi saat 20,30: ŞehzadsbaşL, veznecilerde Letafet apartımanmda.
Dlreklerarası ocağı: 13/10/1945 cumartesi saat 22: Şehzadebaşı, Veznecilerde Letafet aparhmanuıda.
-A- İstanbul askerlik dairesi başkanlığından: 944 - 945 ders yılından evvel okulları bitirmiş olan yüksek ehilyetnameliler -(D28 doğumlu ve bunlarla İşlem görenler hariç) yedek subay okulunda, 944 - 945 ders yılında mezun olup da kamp görmüş olan (daha, evvelki yıllarda mezun olanlardan her hangi bir sebeple bu güne kadar geri kalmış olanlar dahil) yüksek ehliyetli doktor, eczacı, kimyager, diş tabipleri Ankara As. Doktor tatbikat okulunda, Veterinerler - veteriner tatbikat okulunda 1 kasım 945 günü bulunmak üzere şubelerine baş vurmak zorundadırlar.
Ar Üçüncü m m t aka Etıbba Odası başkanlığından: 8/10/945 t* seçim hakkında toplanan umumi heyette ekseriyet hasıl olmadığından 27/10/945 cumartesi günü saat 13,30* talik edilmiştir. Bu günde bütün meslekdaşların hazır buluıynaları rica olunur,
Ar C. H. P. Bakırköy birinci semt ocağı başkanlığından, 1945 yılı ocak kongremiz 13/10/1945 cumartesi günü akşamı saat 21 de Bakırköy Parti blnasuıda yapılacağından Ocağımıza kayıtlı üyelerimizin mezkûr gün ve saatte teşrifleri rica olunur.
Kolay para kazanan açık gözler
Apa.rtima.ii, sayfiye yerleri bulanlar, tren bileti tedarik edenler — Amerikalıların dostu
Harb İçinde büyük vurgunlar vuranlar çoktur. Fakat tehlikeli işlere girmeden hayatlarını kolayca ve bol bol kazanan becerikli İnsanlar da vardır. Fransız gazetelerinden biri bu açıkgözler hakkında şıı tafsilâtı veriyor:
Günün en az İşlek bir saatinde Pa-rlsln büyük kahvehanelerinden birine girerseniz, orada Pir sürü eşhasın masaları İşgal ettiklerini görürsünüz. Başka bir gün erken bir saatte gene aynı kahveye uğrarsınız, gene aynı şahısları, o masalarda oturmuş bulursunuz. Ertesi gün gene o kahvehaneye uğrarsanız, aynı manzaraya $a-hldolursunuz. Bunlar, oralarda bol bol İçerler; elbiseleri yepyeni ve mükemmeldir, kunduraları üç kat köseleden yapılmıştır. İçtiklerinin bedelini ödemek İçin ceplennedn tomar tomar biner franklık bankontlarl çıkarırlar.
Bunlar, şüphesiz memur değildirler. Nakliyat işlerinde çalışmıyorlar, çünkü taşıt yoktur. İnşaatla çalışmıyorlar. çünkü Parlste şimdilik yeni binalar yapılmıyor. Bunlar ne münevver, ne köylü veya çifç! ve ne de işçidirler. O halde bunlar ne İş yaparlar ve bu tomar tomar banknottan nasıl ve nereden kazanırlar? Ben de sizin gibi bu sırrı öğrenmeğe uğraştım.
Kiralık ikametgâhlar
Salnt Lazar istasyonunun salonlarından birlndcylm. Bir sürü gençler gurup gurup görüşüyorlar. Hepsinin koltuğu altında gazetelerin tam bir koleksiyonu vardır.
Dostlarımdan biri, beni bu guruplardan birine:
— Arkadaşım, apartman arıyor, diyerek prezante etti.
Gençler:
— Nasıl apartman istiyorsunuz?., diye sordular.
— İki oda ve bir banyodan ibaret küçük bir daire.
Beni İstintaka çeken genç, Belli sİ bu gurupun şefidir. Biraz düşündükten sonra:
— Alâ; size böyle bir apartman bulabiliriz. Teşkilâtım gayet İyi organize edilmiştir... dedi.
O bu cevaoı verirken, yanında duran bir garson not alıyordu. Gurup şefi sözüne devamla:
— Tabii bu iş için masraf lâzımdır. Veznedarımız, size bu hususta lâzım gelen izahatı verecektir.
Bunun üzerine gurup arasından başka bir genç bana ıraklaştı. Bu. gurubun veznedarı İdi:
— Evvelâ kapıcı masrafı vermek lâzımdır. Bu, 2Û0Ö frank tutar, dedi, ve daha bir sürü aslı taslı olmayan masraflar sayıp döktü. Eğer bu gurupun tekliflerini kabul edecek olursam 20,000 frank ödcmekllğim lâzım.
Sayfiye yerleri
İstasyonun salonları sürprizlerle doludur. Bu salonlarda kunduralar. İskarpinler, altın Napleonlar, altın Sterlinler, patates ve saire satılıyor. Burası kara borsanın merkezidir.
Burada biraz mahcup ve sıkılgan bir genç kızı bana prezante ettiler. Bu kızcağız, sayfiyeye gidecek olan-i lara ev adresleri satıyormuş. Bu kızcağız, turizm gazetelerinin İlânlarını her gün takip İle otel ve pansiyon adreslerini defterine noteder, ve (Hân yerde veya falan köyde, falan otelde veya pansiyonda muhakkak ahrette bir oda, bol yiyecek ve civarda balık avlamak İçin bir göl veya ırmak bulacağınızı temin eder. Bu hizmetine mukabil sizden aldığı, ücret, yalnız 1000 franktır. Kızcağız vâkııa malı-çuptur, fakat her gün beş müşteriyi elinden kaçırmaz.
Çakmak ticareti
Kıza Madelalne bulvarında rende-
vu vermiştim. Pipomu yakmağa çalışıyordum; fakat kibritlerim ateş almıyordu. Bu sırada yanıma tanımadığım bir adam yaklaştı. Gayot İyi giyinmişti. O da benim gibi pipo İçiyordu. Gülerek bana hitabetti:
— Eğer böyle boş yeTe kibrit çakmakta devam ederseniz, muhakkak iflâs edersiniz, dedi. Size bir çakmak lâzımdır. Bende bir çakmak var, 1«-teresnlz size satayım,
Çakmağa baktım, yeni değildi.
— Kaça satarsınız, diye sordum.
— Bin frank. Sudan bile ucuz. O kadar mükemmel ki...
Yoluma devam ettim. Bu sırad* benimle konuşan adam başka bir av yakalamış, çakmağı ona satmıştı yanma yaklaşarak;
— Günde kaç çakmak satarsınız?., diye sordum.
— Günde on tanel.. cevabını verdi, toptancı bana çakmakları dört yüz franktan veriyor.
— Toptancı bunları nereden buluyor?
— Almanyadan dönen ameleler fabrikalarda bunlardan epeyce yapmışlardır, Memlekete dönünce, mâkul bir flütle ellerinden çıkarıyorlar.
Çakmak satıcısını bıraktıktan sonra, turizm gazetelerindeki otel, han ve pansiyon adreslerini günü gününe taklbeden genç kızı buldum. Beni uzaktan görünce, gifîerek yanıma yaklaştı:
— Aradığınız .sayfiye yerini buldum. Bu sayfiye yeri, Sologne civarındadır. Çok şirin bir yerdir.
— Orasını istemem, cevabını verdim.
Fakat benim asıl İstediğim şey, bu ki2a bin frank ücreti vermemektt. Genç kız ısrar ediyordu:
— Belki dağ mıntakasını tercih edersiniz. Her halde bir çaresine bakacağım diyordu.
Tren biletleri ticareti
Bu sayfiye yerleri tellâlına evvelâ hafiften taarruza geçtim:
— Normal zamanlarda ne İş yaparsınız? diye sordum.
Genç kız kıpkırmızı kesildi, gözlerini aşağıya indirerek cevap verdi:
— Normal şartlar avdet ettiği zaman terzilik yapacağım. Buna intlza-ren yaşamak lâzım. Her şey ateş palı as ıhadır.
— Yalnız mısınız?
— Bir dostum var. O da çalışıyor. Seyahat edecek eşhasa tren bileti tedarik ediyor, gar gişelerinde nöbet bekliyor.
— Acaba bu biletler için ne kadar ücret alıyor?
— Gece seyahat biletleri İçin 400, gündüz seyahat biletleri İçin 200 frank.
— Her gün bu İşi mİ yapıyor?
— Hayır, gün aşırı. Biraz da uyumak lâzım değil ml?
İçimden şu hesabı yaptım. Bu kızın dostu haftada 1800. genç kız da günde 5000 frank kazanıyor. Netice: Oğlanın o kadar teşebbüs fikri yoktur. Genç kız İse ona âşıktır.
Amerikalıların dostu
Bulvarlardaki kahvehanelerden ol-rlnde orta yaşlı bir adama yasladım. Bu adamın İşi bütün gün kahvede briç oyıiamak ve Amerikan sigaraları İçmektir. Halbuki heîkes bilir ki Amerikan sigaralarının paketi 100 franktır. Arasıra, sigarayı terkederek paket! 40 franga satılan Amerikan çikolataları yiyor.
Bir akşam Basili taraflarında bir çinll lokantasında aynı masada oturduk. karşılıklı yemek yedik. Bir aralık kendisine sordum:
— Bayım, ne İş yaparsınız?
Nezaketle cevap verdi:
— Akşamları, ecnebiler, ekseriyetle
Müttefikler iki harb sırrını açığa vurdular
iki yüzen limana ait tafsilât — Menzili dışına ateş eden toplar

Fransa’ya ihraçta kullanılan yüzen limanlardan birinde faaliyet
İkinci Dünya. Harbinde Müttefiklere kati muvaffakiyet kazandıran âmiller ve ihtiralara alt sırlar artık açığa vuruluyor. Son defa ilân edilen en büyük sırlardan biri Müttefikler tarafından Avrupa karasının İstilâsına glrlşllmezden evvel bu maksatla İngllterede İnşa edilen İki yüzen Umana alt tafsilâttır.
Bu İki sabih liman İngiliz donanmasının himayesi altında olarak yedekte çekilerek Fransanın şimal sahiline yaklaştırılmıştır. Müttefik kuvvetlerin İhracı başlayıp da Normandi_ sahilinde ilk köprübaşlaıı tesis ve tahkim edildiktan sonra bu sabih limanlar sahile getirilmiştir.
Bu limanlara giren binlerce İngiliz ve Amerikan şilepleri hâmil bulundukları tankları ve yüz binlerce ton harb malzemesini ve ağır motörlü topları bir anda karaya dökmüşlerdir.
Yığın halindeki bu silâhlar ve malzeme üstünlüğü Almanların Atlantik şeddi dedikleri müstahkem müdafaa hatlarında birdenbire gedikler açmıştır.
Karaya çıkan İngiliz ve Amerikan kuvvetleri daha bir Fransız limanını zaptetmemiş oldukları halde bu sabih limanlarda en büyük gemileri İçin bile demirleme mahaller) temin etmişlerdir.
O günlerde bu limanlardaki faali? yet İngiltere ve Amerikanın en büvük Umanlarındaki hareretll gayretleri
andırıyordu. Harb bittikten sonra bu Umanların nerede kullanılacağı şimdilik malûm değildir.
Bu defa tafsilâtı İle İlân edilen harb sırlarından biri de Roberts İngiliz monitörünün toplarına aittir. Bu gemi 15 pusluk iki büyük topu İle Alman İstihkâmlarını bombardıman etmiştir. Her İki top ceman 700 mermi atmıştı.
Hedef tutulan Alman mevzi ve İstihkâmlarından bazıları topların menzili dışında lıdl. Bu zorluğu önlemek için mahlrane bir sevkuleeyş usulü kullanılmıştır.
Monitörün ağır topları kendi topçu menzili İçinde bulunan sahile yakın Alman mevzilerine karşı birkaç yaylım ateşi yaptıktan sonra gemi yalpa vurmağa başlıyordu. Top ateşinin İstikametini ve menzilini i.iare etmeğe memur çanaklıktaki zabit alelâde vaziyette topların menzili dışında bulunan noktalara nişan almak için geminin yalpa vurmasından İstifade etmiştir.
Yalpanın en şiddetli zamanında toplara, çok uzaktaki hedeflere mermisini yetiştirmek İçin ateş açtırıyordu. Bu suretle Almanların normal ateşte 15 pusluk top menzili haricindeki müstahkem mevkileri bu toplara doğrudan doğruya hedef olmuş ve bu suretle Atlantik duvarında derinliğine birçok gedikler açılmıştır. Bu ince düşünülmüş hesap simdi açığa vurulmuştur — F

sarhoş olurlar ve sızarlar. Onları geceyi geçirmek yerlerine götürmek lâzımdır. Akşamları Mont Parnas ve Monmartr taraflarında dolaşıyorum, birkaç bara giriyorum. Buralarda kendime uygun bir ecnebi gurup buluyorum. Dalma İyi giyinirim ve içkiye dayanmasını bilirim. Sabaha karşı bu ecnebiler sızmağa başlarlar. Onları yerlerine götürmek lâzımdır. Kendilerini otellerinin kapısına kadar götürdüğüm zaman boynuma sarılırlar. hakikî dostlan olduğumu söylerler ve elime bir avuç banknot sıkıştırmağı da İhmal etmezler. İki bin frank kazanmadığım geceler pek azdır. Sonra beni yedirirler, içirirler, sigaralarımı da verirler.
— Ya bunlar memleketlerine dönünce ne yapacaksın?
— Allah kerim, o zaman kendime başka bir İş arıyacağım. Bir tarafta birikmiş param da vardır. Öyle zannederim kİ o zaman plâjlarda işler açılacak.
Alman mezalimi fotoğra fîarı
Rağbette olan diğer bir ticaret de Alman İşkence ve mezalimini gösteren fotoğraf satmaktır. Vaktlle açık saçık fotoğraflar satmak moda İdi şimdi de moda olan Alman mezalimini gösteren fotoğraflardır. İstasyonlarda trenin gelmesini bekliyenlertn yanma bir takım eşhasın sokulduğunu ve kendilerine şöyle bir sual sor-
duklarını görürsünüz?
— Birini ml bekliyorsunuz?
— Evet, oğlumu!
— Bir kampta mı bulunuyordu?
— Evet, Dachau'da,
— Dachau mu dediniz?. Muhakkak kendisini tanıyacağım. Çünkü ben de orada bulundum ve bundan evvelki kafile ile avdet ettim. Oğlunuzun ismi nedir bakayım?
Meçhul şahıs, söylenen İsmi İşitince hâfızasını yoklar gibi davrandı:
— Hayır, hayır, bu İsimde kimseyi hatırlıyamıyorum. Acaba vücutça nasıldı?
Kendisine verilen izahatı dinledikten sonra ceplerinden gazetelrde neşredilmiş Alman mezalimi fotoğraflarından bir tomar çıkararak muhatabına uzattı:
— Dachau'dan birçok fotoğraflar getirdim. Mükemmel bir fotoğraf makinem vardı. Şu fotoğraflara bir bakınız. Muhakkak sizi ilgilendirecek... Oğlunuz dönmek üzere,.. Fotoğrafları alınız, bu. sizi uzun uzadıya konuşmak zahmetinden kurtaracak. Esaretten avdet edenler susmağı ve hiçbir şey düşünmemeği tercih ederler. Bu fotoğraflara 100 frank İstediğim için beni mazur görünüz. Fakat ben de esaretten yeni döndüm. Geçinme o kadar zor kİ...
Tabii bu adam, ne askerlik yapmış. ne esir düşmüş ve ne de Dachan kampına ayak basmıştır.
MUKADDES YALAN
Yazan: Leon Malicet Çeviren: (Vâ _ Nû)
—Tefrika No. 4 —■
Bankerin istediği bu değil. O sadece küçük, zarif ve hayalâta dayanmıyan bir aşk oyunu arzu etmişti. Bunun neticeleri olmamalıydı. Halbuki karşı tarafın aşkı, gün geçtikçe büsbütün büyümüştü.
Bir seferinde delikanlı hastalandı. Kadın endişeler İçinde onun başuou-na koştu. Saatlerce orada kaldı, Onu tedavi etti, okşadı, şımarttı. B'lr an, üzerine doğru eğildiği vakit, delikanlı onun teferruatına dikkat etti: Yüzünün hemen her yerine, âna olan minimini kırışıklıklar gözüne çarptı. Halbuki bunları o dakikaya kadar hiç farketmemlştl, Ne gariptir kİ, metresi, ilk dera olarak ihtiyarlamış» benziyordu.
Kadın, delikanlının sükûtu karşıcında hayretle sordu:
— Beni sevdiğini söyle.
Erkeğin bir gayret sarfetmesi lâzım geldi:
— Seni seviyor um.
Kadın ısrar ediyordu:
— Beni dalma sevecek misin?
Sonra, bankere cevap vermek imkânını bırakmaksızın devam etti:
— Seni yoruyorum. Senden İmkânsız şeyler İstiyorum. «Dalma» nın uzun, pek uzun olduğunu bilmiyor değilim. İhtiyarlıyacağım. Beni sev-mlyeceksin. Bu da, pek mantıkidir. İhtimal başka kadın seveceksin. Gençsin. Kim bilir? Belki de evlenirsin. o zaman ben ne olacağım? Lâkin bunun pek ehemmiyeti yok. Senden yalnız bir şey vadetmenl İstiyorum: Beni .sevmediğin zaman bunu açıkça bildirmeni İsterim. Evlenecek olursan İzdivaç haberini senin ağzından duymalıyım. Benim ıstıraplarımı dikkate alma. Beni sevmediğini, beni aldattığını başkalarından öğrenirsem, bu, ban* darbelerin en büyüğü olur. Benimle kötü bir komedi oynama. Ben merhamet İstemiyorum. Arzumu yerine getireceğini ban* »öyle; vadetl cevap vermişti:
— Vadedlyorum.
Halbuki bu va'dl asla tutmadı.
Kadının arzu etmediği o meşum ve menfur komediyi sonuna kadar Oynadı. Müşterek dostlar tarafından hazırlanan bir plân mucibince Loulse Barane’ia izdivacı katileşince, Jeanne
bunu üçüncü şahıslardan öğrenmişti.
Genç adam şimdi kabahatlerini biliyordu. Eski sevgilisini görmeği o da İstemekteydi. Kendini affettirmek İçin değil; onu yumuşatmak, mümkün olursa verdiği ıstırabı hafifletmek İçin bunu arzu ediyordu.
Davetiyeyi, masasının görünür bir tarafına koyarak:
«— Giderim!» diye kararını verdi.
Kapı vuruluyordu. Uşak görünüp bir-misafirin geldiğini bildirdi:
— M. Verguals.
Georges Raynald yerinden sıçradı.
Gelen Verguals İmiş. Buna imkân var mı? Uzun senelerdir karşılaşma-i mışlardı. Banker, bu adamın kendi- ! sinden nefret ettiğini biliyordu. Öy-j leyse niçin geldi?
Uşağa cevap verdi:
— Girsin... Alın içorl.
B. Verguals girdi. O da Georges'la aynı yaşta. Gayet zarif, gayet kibar, tavırlı. Lâkin biraz züppelik, biraz da| garabet heveslle olacak itina İle baktığı siyah sakalı var. Bu erkek pek çok kadınları derhal teshir edebilir. Erkerlere de sevimli gcfc-üneblllr. Fakat kendisine fazla dikkat edilince yüzünde anlatılması müşkül bir karışık İfade var. Onu İyi tanıyanlar her halde kendisine ltimadedemezler.
Georges ayağa kalkmıştı. Bir İskemle gösterdiyse de, misafir, elini salbyarak oturmağı reddetti.
— Oturmak istemiyorsunuz demek? Acaba buraya düşman olarak mı geliyorsunuz?
Verguals, aheste aheste, her kelimesini tartarak, cevap verdi:
— Ne dostça, ne düşmanca. Ben buraya bir lş görüşmeğe geldim.
İkisi de ayakta kaldı. Georges tekrar söz aldı:
= Uzun zamandır müştereken İş yaptığımız yok. Yapmamakta devam da hayırlı olacak. Bun* rağmen ne diyeceğinizi dinliyorum.
Verguals. alaycı bir tavır takındı:
— Mersi... Gerçi bütün münasebetleri kestik: kestik amma, bunu da siz arzu ettiniz.
— Ben arzıl ettim» siz mecbur ettiniz.
— Lâf.
— Hayır, lâf değil, hakikat. Hesabınıza mütemadiyen ödediğim borçlar lâf değildir.
Verguals hiddetlendi:
— Haydi haydil Bankanızda benim param bulunduğunu unutuyorsunuz. Şerik çalışmağı ben size teklif etmemiştim. siz ban* teklif etmiştin!* Bu şeref bana pahalıya maloldu.
Georges Raynald kendin! güç zaptetti. Şöyle haykırdı:
— Söylediğiniz sözleri havsala almaz. Size bir kera daha İş! aydınlatmak mecburiyetini duyuyorum. Hukuk tahsil ettiğim sırada sizi Paris'te
tanıdım. Siz, İsmi talebe olup da kendileri üniversiteye devam etmlyen talebelerdendiniz. Acaba ömrünüzde kitap açtınız mı, bilemiyorum. Gittiğiniz yerlerin sabah kahvehaneler, akşam barlar olduğunun farkındayım. Acaba karakterleri ve bayatlan apayrı olan biz İki şahıs aramızda nasıl bağlandık, nasıl uyuştuk, bilmiyorum, şüphesiz ki tesadüf oyununu oymamı? olacak. Birçok seferler karşıla^ tık. Blrlblrlmlzl İyi tanımaksızın arkadaş olduk. Babamın ölümünde ou-raya geldim. Bu bankanın İdaresini onun yerine ben üzerime almıştım. Size karşı sonsuz bir sempatim vardı. Acaba niçin? İhtimal ikimiz de yetim olduğumuzdan dolayı. Bu, sebebola-blllr. Parlste sürdüğünüz hayat fenama gidiyordu. Bu, uzun zaman devam edemezdi. Zira mahvolacaktınız. Uğ-rıyaçBğınız mukadder âkıbet beni korkutuyordu. Paranız bittikten sonra, bir köprü başında nihayet beynine tabanca sıkacak olan yahut daha fena derekelere düşecek olan mütereddilerden biri haline gelecektiniz. Sizi kurtarmak İstedim. Elinizde kalan parayı bankaya koymanız için teklifte bulundum. Bu teklifimi memnuniyetle kabul ettiniz. İşt-e bu suretle ortak olduk. Doğru mu?
— Doğru.
— Bir müddet bütün İşler yolunda gitti. Siz, mâkul, ciddi bir insan
haline gelmiştiniz. Artık kahvehanelerde, batakhanelerde sabah akşam kumar oynıyanlardan değildiniz. Islah oldunuz zannettiğim bir sırada aldandığımı acı acı gördüm. Zira, oir gün bu bankanın gişesine epey yüklü bir borç senedinizi getirdiler. Yutul-duğunuz bir akşam imzaladığınız* şüphe oimıyan bu borcunuz ödendi.
— Kendi paramla.
— 'İÇendl paranızla, doğru. Fakat iki ay sonra başka senetler geldi. O sefer artık paranız kalmamıştı.
Verguals, sinirli sinirli :evap verdi: — O para da ödünçtü.
— Eğer İsterseniz öyle deyiniz. Fakat ben size, ahlâkınızı değiştirmezseniz, ortak kalamayacağınızı bildirdim. Henüz blrşey kaybolmuş değildi. Siz. çatışabilir, servetinizi tekrar yapabilirdiniz. Size ancak yardım etmek İstiyordum. Fakat İtiraf ederim kİ itimadım kalmamışta
— Artık kumar oynamıyacağıma dair stae vadettim,
— Vaadinizi tutmadınız.
— Alışkanlık.
— Ben de bunun böyle olduğunu bilirim. Gangren olmuş bir uzvu kepmekten başka çare olmadığını anladım. Artık bekleyemezdim. Bun* hakkım da yoktu. Hülâsa: Sizinle münasebeti kestim.
(Arkası var)
13 Ekim UMr5
A K $ A Al
Sahife 7
Tiyatro mevsimi başlarken
(Baş tarafı 3 üncü sahlfede)
«Müfettiş» İn klâsik bünyesinde Gogol, Rus dehasının talerini mükera melen belirtmiştir. Bu sayede Rus edebiyatı onun büyük tesiri altında daha bir çok örf ve adet komedisi de kazanmıştır. Turgenyef’in bu me izlim dram kısmında seyredeceği mis «Köyde bir ay» ı bunlardan biridir.
Temsile gelince, biraz evvel söylediğim gibi, yazık kİ temenni edebileceğimiz şekilde olmadı. Komedi sanatkârlarının tercüme eser oynamakta müşkülât çektikleri görülüyor. Son iki mevsim başlangıcında oynanan Goldoni'nln İki piyesinde de bazı rollerin hüviyetini âdeta değiştirdiğine işaret etmiş ve bu tarz piyeslerin aslına riayetin şart olduğunu İlâve eylemiştim. Görülüyor ki seneler geçiyor ve önlenmek lâzımgelen İtiyatlar âdeta kökleşiyor.
«Müfettiş» te de en evvel bu husus dikkati çekiyor. Haydi bu rolü oynamak için çalışırken hastalanan Va3-fl Riza Zobuyu hesaba katmıyahm. onun yerine geçen Mehmet Karaca-ya kâfi derecede hazırlanmadı diyelim. Fakat ötekiler de öyleydi. Hepsi piyesin metnini tekrarîamıya çalışıyor. fakat rollerinin kalıbına girmeye çalışmamakta oldukları hissini veriyorlardı. Rollerine az çok emek sar feden Taşar Nezihi ile Necdet Avral oldu. Behzat'tan başka bir vesileyle uzun uzun bahsedeceğim. Ona yazık oluyor. Pek bedava harcanıyor.
Kadın rollerinde de kayda değer bir hususiyet yok.
Biraz da piyesin dekorları üstünde durmak gerekli olacak. Komedi sah-
nesinin biçimsizliği meydanda olduğundan müşkülepesentllk etmek İstemem. «Müfettiş» İn her İki dekorunu da güzel buldum. Yalnız kaymakamın salonunun yan tarafını tamam lıyan sözde avlunun perdesi çok kötü İdi. İyi gerilmemiş, mütemadi-en sallanıyordu. Söylenilen sözlerin muhataplarının orada mevcut olabileceğini kabul etmek, verilen cevapların oradan gelebileceğine inanmak İmkânsızdı. Oyunun bu cepheden hareketi tamamlanmıyordu. Bu kadarla kalsa gene bir şey söylemezdim. Fakat itiraf ederim, bu perde aralığından İstida kabul etmek usulü bana pek iptidai geldi. Bunu komedi sahnesine yakıştıramadım. __ Piyese şarfedilen emeğin azameti önünde bu gjb! kolay önlenecek kusurlardan kaçınmak gerektir.
Son söz olarak, mevsim başlarken yaptığım gibi, mevsim boyunca komedinin seviyesini yükselmiş görmek temennisile sanatkârlara muvaffakiyetler dilerim.
Selim Nüshet Gerçek
İstanbul Vilâyeti dağıtma heyetinden:
1 — Elektrik sarfiyatı 17 dahil kilovata kadar olanlara bir, 30 kilovata kadar olanlara iki, 50 dahil kilovata kadar olanlara üç, ve 50 kilovattan yukarı olanlara dört adet ampul dağıtılacaktır.
2 — Tevziat temmuz ve ağustos 1945 aylarına ait tediye makbuzları mukabilinde yapılacaktır.
3 — Tevziat Galata’da Marşa ithalât ve İhracat şirketi, Kara-köyde Sepon Civan, Galata’da Koç, Bankalar caddesinde Oto Türk, Perşembe pazarında Türk Çelik Mağazaları İle aşağıda isim ve semtleri yazılı diğer mağazalar tarafmdan yapılacaktır.
4 — İkinci maddede yazılı şartlan haiz olup da ampul İstihkaklarını alamıyan abonelerin vilâyet Dağıtma Bürosuna müracaatları. (13627)
Ampul dağıtacak bayilerin isimleri:
Leon Kurtaran Işık Miiessesesl Osman Postalıdır Ragıp Ortaç
Temel Elektrikevi
Mfhmet Kafadar Rami
Lûtfi Güleş Eyüp
Kâml ve Kenan Büyük Rami,
Kakman
Balat. Tahta Minare Cad. No, 149 İstanbul Çiçekpazar FlndJkiıyan han No. 3
Karagümriik Hatice Sultan No. 2
Eyüp Bakkaliye ve Züccaclye Üsküdar Hâkimiyeti Milliye Cad. No. 144
Mahmudiye caddesi No. 34
Kapıçeşme Cad. No. 41 - 43
Mahmudiye Cad. NO. 2
İstanbul Küçük Piyale Zincirllkuyu C. 23
Kasımpaşa eski Rauf Bey Cad. yeni Balı. C. 1
it Eminönü Halkevinden: Evimizde kasımda başlamak üzere Türkçe A ve B Fransızca, Almanca kursları açılacaktır, isteklilerin İkişer fotoğrafla Ev Bürosun^ baş vurmaları.
Yaşar Aksumer İbrahim Faruk Pur . _ . _
»Güneş Elektrik mağazan»» Galata Yiiksckkaldırım Cad. No. 100 «Rıfat Kiniş» Kasımpaşa Camllkcbir 4 Kuyu Cad. No
Kâzım Çoltıı Kasımpaşa Camiikebir Muvakkithane c(
Ahmet Ziyaeddln Diler Şehremini Ereğli mah. Millet Cad. No. Hakkı Clncr Edimekapı SlUvrikule No. 2
Sadettin Pekpeker Eyüp Çömlekçiler Cad. No. 1 Alîye Duga-Enver Gilina İstanbul Samalya Cad. No. 311-1 Zeynullah Aydınoğlu İstanbul Is'.âmbey Kalenderhane No. 36 Sırrı Alsat İstanbul İs&mbey Kaündcrhane No. 82/1
Ali Küçe DefteTdar Ta keçi Değirmen sokak No. 2
Burhan Küçe Defterdar Defterdar Cad. No. 62
Ziso Anastasiadis Ortaköy Dereboyu *No. 73
Fahri AJptfkin Eyüp Çevri Kasım Çömlekçiler No. 5
Ali Naci Civelek- » Fçti Çelebi Cad. No. 24
Marko Budrls Yenişehir Ser deş Ömfr Cad. No. 94
İhsan Et ürk Kadıköy Mühürdar Cad. No. 24
İbrahim Çatallı İstanbul Gümüşsüyü Kapıcı Çeşme No
Ahmet ve Ali Ertem Balat Hızır Çavuş Ayan Cad. No. 110 Haci Osman Üçdirhem Kadıköy Aitıyol No. 75/77
Gümrük ve Tekel Bakanlığı Müfettiş Muavinliği müsabaka imtihanı
Münhal bulunan 35 Ura maaşlı müfettiş muavinlikleri İçir, yazılı ve sözlü bir müsabaka Imtlhaıo açılmıştır.
1 — Müsabaka imtihanının yazılı kısmında 5 11 945 pazartesi günü saat 9 da Ankara ve istanövida boyanacak »e 7. ıı 945 çarşamba günü akşamı son verilecektir.
Aşağıdaki vasıflan »wz isteklilerin 31. 10. 945 sah gününe radar dilekçe Ue BakavLk teftiş heyet) reisliğine müracaat ederek oradan verlleceir hal tercemesi beyannamesini eklerlle birlikte doldurduktan sonra bunları en geç 3. 11. B45 cumartesi günü akşamına kadar teftiş heyet! reisliğine göndermiş oulunmaları lâzımdır.
2 — Müsabakaya gireceklerden aşağıdaki vastflaT aranır:
A — Memurin kanununun 4 üncü maddesindeki şartları haiz olmak, B — Müsabaka tarihince yaşı W den yukarı ounamak.
C — Hukuk ve iktisat fakülteleri, siyasal bildiler okulu, yükse» iktisat ve ticaret okulu ile bunlara muadil aynı derecedeki yabancı okullardan mezun bulunmak, «yabancı memleket okullarından alınan dlp'uınalarm Milli Eğitim Bakanlığınca muadeletler! tasdik »ditmiş olması >Âz;mdır.
Ç — Müfettiş mesleğlırn istilzam ettiği vekar ve ciddiyete aykırı olr hail bulunınemak,
D — Sıhhatçe Türklysıdn her tarafında vazlf» görmeğe ve seyahatler yapmağa müsait bulunduğu tam teşekküllü bu resmi hastar.eılöt* alınacak raporla tevmc edilmek,
3 — Bakanlıkça aranan vasıflan haiz oldu Han yapılan soruşturma ile aniaşıtaruar Ankara ve Istanbulda evvelâ yazdı ve bunu müteakip yalnız An.;aradı sözlü bir manana tabi tutulacak-a*dır
4 — Münhaliere müsarukada kazanılan n(’t cerecesine goı* tayin ys pılacak ve bu müsabaka nuııdan sonra açılacaa mületıiş muavinlikle için bir hak teşkil etmlyrrektır
5 — İs’ek.Uerln İmtihan programını teftiş neyeti reisliğinden almala
veya mektuma İstemeleri Azımdır 193ı-j•
Hesap uzmanlığı müsabaka imtihanı
Mehmet Kıran İsmail Kasım Şükrü Kispu Yaşua İzara Esat Selamse İzzet İşeri Rıfat Sarıoğlu Tak fur Gü’eryüz Berks Selisoğlu A- Ben mahir Papasyan A. FlUpoğlU S. Levl f. parasko Cevdet Yüksel Hilmi Üzel Orhan Termiyecl
Ar mağazası Y. Ve A. Keleşoğlu
Çengelköy Cumhuriyet meydanı İskele sokak 0
İstanbul Molla Aşkı Fcruh Kâhya sokak 10 Ayvansaray Abdiilvedlt vapur is. 1-3 Ortaköy Yenimahalle Gürcüoğlıı sokak 23-1 . Mal İm Naci cad. 42
Üsküdar Atlamataşı Atlas sokak No. 50 Kadıköy Muvakkithane cad. No, 33-1 çembfrlitas Cad.
İstanbul Bahkpazarı Cad. No. 148 Beyazıt Üniversite Cad. No.
Sirkeci Posta Cad.
Balat. Kasım Güranl Cad.
Sirkeci Hamidiye Cad. No. 24
Galata Voyvoda Cad.
Beykoz Fevzlpaşa Cad. No. 39/2 Şişli Halâskârgazi Cad. 334
Kadıköy Yasa Cad. No. 48 Haydarpaşa Çayır Cad. No 6 Tüne] Cad. 17-19 Galata
Sirkeci Mimar Vedat sokak
CumhuriyetElektrikevi Kadıköy Muvakkithane caddesi ?0
A. Giresun Vat Elektrikevi
Türk Çelik makincevl Şerif Gürbüzler
İyi tenvirat elek. Ma. Mümin On al A. ve Y. Keleşoglu Radyo Pazarı Yeni Pazar Ermiş
Basmacıyan Hayik
Galata Okçu Musa Caddesi 116
Yüksek kal dirim Cad. 96
Galata Perşembe pazan No 13-15
■ Hazeran Cad. No. 119 Galata Yüksekkaldınm Cad. 39
» Haraççı sokak
Sirkeci Mimar Vedat sokak 30
Galata Tüuel Cad. 17
Beyoğlu Hamalbaşı 10-12
Abdülhakhâmit cad. No. 37 Cihangir Ata sokak No. 10 Beyoğlu İstiklâl Cad. 96
Güneş Elektrik mağazası Karaköypalas karşısında Galata
Created'by free version of 2PÖF
ANKARA BELEDİYESİNDEN:
■ — Şehrin muhtelif cadde ve sokaklarında yaptırılacak beton asfalt kaplama ve trotuvar ufalt! ile bir kısım grubeton trotuvar işleri on beş gün süre ve kapalı zarf usullle eksiltmeye konulmuştur.
3 — Keşif tutan (107.690) Uradır.
3 — Geçici teminatı (6634) Ura (50) kuruştur.
4 — Teminat Belediye merkez veznesine yatırılacaktır.
5 — Eksiltme ve İhale 28/10/945 cuma günü saat 11 de Belediye dairesinde toplanan Encümende yapılacaktır.
8 — Eksiltme şartlaşması ve keşif ve buna bağlı kâğıtlar her gün En efimen kaleminde görülebilir.
7 — Bu İşe girmek isteyenlerin en as (28) bin metre kar* beton asfalt kaplama işini İyi bir şekilde yapmış olduğuna dair vesika ibrazı ve ihaleden beş gün evvel Belediye Başkanlığına yazı Ue müracaat ederek •hUyet alması ve bu ehliyeti teklif mektubuna eklemesi şarttır.
8 — İsteklilerin belli günde saat ona kadar 2490 numaralı kanunun
32 ncl maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını Beledty* Encümenine vermeleri. (13433)
Satılık ambatajiık çam kerestesi
Devlet Orman İşletmesi Finike Müdürlüğünden
Mile dan Bölgesi_____________Deposu__________Cinsi________Adet M3 D»3
Çatallar Merkez Tatlı çay deposu Ambalajlı! çam 2256 133 928
kereste
Beher M3 nün Muh. bedeli % 7.5 teminatı ihale gün ___________Lira Kuruş Lira Kuruş ve saati
80 00 602 68 18/10/945 saat 16
1 — Yukarda cins ve mİkdarı yazılı ambalajlı! çam kerestesi açık arttırma suretUe satışa arzedllmİştir. Arttırma 18/10/945 tarihine müsadif perşembe günü saat 16 da Devlet orman işletmesi Finike Müdürhi-ğû binasında teşfkküı edece! komisyon huzurunda yapılacaktır
2 — Arttırmaya girebilmek İçin talipler yukarda yazılı 602 Ura 68 kuruş % 7,5 teminatı İhale saatine kadar vezneye yatırmakla makbuzunu komisyona İbraz etmeğe mecburdur.
3 — Ambalajlı! keresteler İşletmemiz Finike merkezinde Tatlıçay deposunda olmakla deniz kenarında ve kolaylıkla nakle müsaittir.
4 — Bu satışa ait şartname ve çap listesi Ankarada orman genel müdürlüğünde, İstanbul, Turgutlu. Mersin. Alanya, Antalya. Kaş ve Fethiye işletmehrlle Çatallar bölgesinde ve işletmemiz merkezinde görülebilir. Taliplerin yevmi mezkûrda temlnatlarile birliket komisyonumuza müracaatları İlân olunur (13160)
Deniz Levazım amirliğinden
60 ilâ 80 beygirlik dört adet Motorpomp mubayaa etürile çektir.
Mevcudu olanların veya sipariş suretile getirebileceklerin evsaf. teslim şartlan ve fiatlerini 18/10/945 akşamına kadar bir mektupla âmiri iğimize bildirmeleri, (13373)
Toprak Mahmulleri Ofisi İstanbul şubesi müdürlüğünden:
Ofisimizin liman dahili nakliyatı işi 19 10. »46 tarihine rastlayan cuma günü saat 14 de açık eksiltme De isteklisine ihale edilecektir.
Eksiltme Galata Bahtiyar hanındaki ofisin İstanbul şubesinde yapılacaktır isteklilerin şartnameyi çarşamba gününden İtibaren netkftr binadaki nakliyat servisinden atabilecekleri ilân otaaur. U348üı
Kireç kaymağı, Mayi Klor ve Asid Klorhidrik satışı Sümerbank Selıu.oz buiıayıi muessesesi müdürlüğün .11 İZMİT
Klor - Alk-fr F ^rikamız:
1 — Kireç kaymağı en az % 30 aktif klorlu
2 — Mayi klor
3 — Asid klorhidrik 19-21 Be
istihsaline başlanmıştır.
İsteklilerin »raya girmek üzere ihtiyaçlarını Jzmit'de mûesseserok müdürlüğüne yaa İle bildirmeleri ilân olunur.
Bunlardan:
a — Kireç kaymağı 100 ve 200 kiloluk yeni demir variller İçinde ihzar edilmekte olup beher ton flatı müessesemiz rampa veya iskelesinde teslim, .
100 kiloluklar TL. 350.—
200 > TL. 310.—
İstanbul'da vasıtam» içinde teslim
200 » TL. 360. —
100 kiloluk TL. 320. —
b — Mayi Klor, buna mahsus tüplerin alıcı tarafından verilmesi şartlle, beher ton fiatı mücssesemlzdc teslim TL. 800 —
e — Asit Klorhidrik, alıcı tarafından gönderilecek damacanalar içerisine konulmak üzere beher ton flatı müessesimizde teslim TL. 900.— İstanbul da vasıtamız İçinde teslim TL. 920.— Damacanalar mü-esseremizce verildiği takdirde beheri için 20, — Ura depozito alınır.
d — Bütün mamuller için asgari sipariş miktarı bir ton
Genel heyet toplantısı iktisat fakültesi mezunları Cemiyetinden
6 Ekim 1944 te aktedUen genel heyet toplantısında ekseriyet temin edilmediğinden 20 Ekim 945 günü saat 15 te Eminönü Halkevlnde yeniden toplanılacağım sayın (iyelere Hân ederiz.
Gündem:
1 — İdare heyetinin raporunun okunmam v« idare heyetinin İbran ile yeniden intihabı.
2 — M (İra kipler heyetinin raporunun okunması ve mür&klpler heyetinin ttıraıs ile yeniden intihabı.
3 — Nizamnamenin 7 ncl madd«wdnin g fıkrasının akMunmuned-en çıkarılma».
4 — Dilekler. (134151
Maliye Bakanlığından:
I — Kurulumuz kadrosunda açık bulunan 40, 50, 60 ve 70 lira asli m aşh hesap uzmanlıkları İçin 26 kasım 1945 pazartesi günü müsabaka İmi hanı yapılacaktır.
Aranan şartlar şunlardır:
a) Yüksek iktisat ve ticaret okulunu, iktisat veya hukuk fakülteleri den birisini, siyasal bilgiler okulunu veya bunlara eşitliği milli eğitim b kanhğınca kabul edilen yabancı bir okulu bitirmiş bulunmak.
b) — 1945 yılı ocak ayının başında 40 yaşını bitirmemiş olmak,
c) Gezici bir görevi yapmağa sağlık durumu uygun bulunmak,
ç) Maliye Bakanlığı teşkilâtında genel müdüı muavinliği, şube müdü lüğü, şube müdür muavinliği, gelir kontrolörlüğü, bankalar murakıptı; defterdarlık, 9 uncu ve daha yukarı derecelerdeki gelir müdürlüğü ile g . lir kontrol memurluğu ve tahakkuk şube şefliği görevlerinde en 32 iki yıl ve yahut bankalarla 3659 sayılı kanunun şümulüne giren kurumlann mu hasebeclllk, muhasebeci muavinliği veya müstakil şube müdürlüğü görev lerlnde en az beş yıl, bulunmuş olmak.
d) Bulundukları görevlerdeki yeterlikleri ve sicil durumları hesap uzmanlığına geçişe elverişli bulunmak.
n — İmtihana talip olanlar 31 ekim 1945 tarihine kadar Maliye Bakanlığı hesap uzmanları kurulu başkanlığına dilekçe Ue müracaat edeceklerdir.
Dilekçeye şu belgeler bağlanacaktır.
a) Nüfus cüzdanının aslı veya onanmış sureti, memuriyet ve ev adresi,
b) Kendi el yazısı Ue hal tercümesi özeti,
e) Okul şahadetnamesi veya tasdiknamesinin onanmış sureti.
ç) Sağlam ve yolculuğa mütehammil olduğuna dair resmi tabip raporu,
d) — Fiili askerliğini yaptığına dair resmi belge veya onanmış sureti. HI — Taliplerin aranılan şartlan haiz olanlar yazılı ve sözlü olmak
üzere İki imtihana tabi tutulacaklardır'. Yazılı lmtlhrn Ankarada hesap uzmanlan kurulu başkanlığında ve İstanbulda hesap uzmanları bürosunda ve bunda muvaffak olanların sözlü İmtihanı Ankarada hesap uzmanları kumlu başkanlığında yapılacaktır
IV — Yazılı ve sözlü İmtihanlar aşağıda yazıh ders gruplarına giren konulardan yapılır:
1 — Maliye
a) Maliye ilmi,
b) Vasıtalı ve vasıtasız vergiler, bu grupa gireı vergi kanunları İle bunlaırn uygulanmasını gösteren tüzük, yönetmelik ve genel tebliğler, (Gümrük e Tekel Bakanlığınca alınan vergi ve resimler dahili
e) Özel idare ve belediye vergi, resim ve harçları. (Bina ve arazi vergile rlle özel İdare ve belediyelere alt vergi ve resim ve harçlar hakkında genel bilgi)
ç) Ana masraf kanunlarile maliye teşkilât kanunları 1609 numaralı kanun ve memurin muhakemat kanunu hükümler! ...............’h?) tımnmiye
kanunu, maaş ve yolluklara alt ana kanunlarla bunların uygulanmasına dair genel tebliğler üzerinden umumi bilgi)
2 - İktisr
a) Nazari ve tatbiki iktisat,
b) İşletme İktisadı,
e) Mal bilgisi (teknoloji)
3 — Muhasebe:
Ticari ve sınai muhasebe (şirket, tanka ve ..jorta muhasebelerlle maliyet hesaplarının özellikleri de imtihan konusuna girer.)
4 — Malt ve ticari hesap:
(Basit ve mürekkep faiz, Iskonto, faizli, cari nesaplar mali cebir, hendesede satıh ve hacim ölçüleri.)
6 — Hukuk:
(Ticaret hukuku, medeni hukuk, borçlar ukukı icra ve iflâs kanunu.) *
• — Lisan:
(Fransızca, İngilizce, Almanca lisanlarından biri).
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl açılmakta "lan lm'l>>mJara girmek suretUe lisan belgesi almış bulunanlar bu İmtihana tabı tutulmazlar. (12049)
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından:
Şehrimizde iplik saran imalâthanelerin paket halinde kilo ile satın alıp makara, masura ve çilelerin üzerlerine sarılıkları pamuk, ipek ve sun i İpek İpliklerinin bu makara, masura veya çileler üzerinde numarasilc miktarının (gram veya metre) yazılı bulunması hakkında İstanbul Ticaret ve Sanayi odasınca İttihaz kılman 3. 10. 1945 tarihli karardır
Madde 1 — Paket halinde kilo ile alınan pamuk. İpek ve şun'i ipek İpliklerin şehrimizdeki imalâthaneler tarafından makara ve masuraya sanlanlar İle çile haline konulanların makara, masura ve çilelerinin üzerine İplik numaralarının yazılması mecburidir
Madde 2 — Makara ve masuraya sarılan pamuk. İpek ve suni İpek İpliklerinin miktarı metre olarak makara ve masuralar üzerine yazılması mecburidir.
Madde 3 — Çile haline getirilen mevzuubaJıs İpliklerin çile muhteviyatının metre veya gramdan birisinin tercihi suretlle miktarlarının yazılması hususunun usul İttihazı.
Madde 4 — Makara ve masuraya sarılan veya çile haline getirilen mevzuubahs ipliklerin makara, masura ve çilelerdeki metre veya gram miktarında % 5 tolerans kabul edilmiştir.
Madde 5 — İşbu umumi karara muhalif hareket edenler 4355 sayılı Odalar kanununun 34 üncü maddesinin A fıkrasındaki ahkâma tevfikan ceza ile tecziye olunur.
Madde 6 — İşbu umum! karar Oda SIcilU Ticaret gazetesi ve piyasa cetveli 11e yevmi matbuattan dört gazetede intişarı tarihinden itibaren on gün sonra meriyete girecektir. (13538)
Maliye Bakanlığından:
Kilo Teminat
Arap zamkı 750 140 •
Formol 150 40
İstanbul maliye kırtasiye deposu atelyesj ihtiyacı için yaka, nda yazılı iki kalem malzeme açık eksiltme ile satın alınacaktır. Vermeğe talip olanların teminat para® He birlikte 15 l0/,.945 pa rartesi günü saat 14 de Beşiktaşta Hayrettin irk/? kağında bu„ İman mezkûr depoya müracaatları, (13248)
tir.iıile 8
A RŞAM
13 Ekim 19*5
EVLER İÇİN ROLATÖR. LÜ YEGANE BUZ DOLAPLARI ticarî müesseseler İÇİN EN SON SİSTEM SOĞUK HAVA TESİSATI GAZ OCAKLARI
OT A MA TIK? ÇAMAŞIR MAKİNELERİ
GAZ BANYO CİHAZLARI OTAMATÎK TESHİN OCAKLARI
NORG E
Mamulatının Türkiye için yegâne mümessili olarak
ROBERT LIBERT
Beyoğlu.
tayin ettiğini
ve. KARDEŞİ ŞİRKETİ
istiklâl caddesi 28 No. da
bildirmekle şeref duyar
DİKKAT: SATIN ALMADAN EVVEL NORGE'Yl GÖRÜNÜZ.
Yakın bir istikbalde seriyen teslim edebilmek üzere şimdiden plânlar ikmal edilmiştir.
Bütün dünyada prensibimiz: Mükemmel cins, mükemmel fiyat ve mükemmel seryLs.
"I
Açık arttırma ile fevkalâde satış
Yarınki pazar günü saat 10 da, Beyoğlunda Taksim - Ayazpaşa caddesinde jandarma komutanlığı yanında 3 numaralı Barlı apartımanl-nın 3 cü dairesinde merhum (diplomatı bay Lukaçevlç zevcesi bayan Lukaçeviç'e ait kıymetli eşyalar, biblolar, çln ve rozenta! çay takımları marketerl ve blder Mayer çalışma masaları, kristal takımları, vazolar, açık arttırma ile sarılacaktır. Büfe, yemek masa ve 6 İskemleden İbaret gayet güzel orijinal rustlk tlrollen yemek oda takımı, Istll LOUİS Phl'lpe İpek kaplı kanape 2 koltuk, 2 yarım koltuktan İbaret gayet zarif salon takımı, 1 şlfonyer, 2 komodin. 2 tahta karyola somyelerlle yatak oda takımı, Edirne bir sandık, yaldızlı blzaute oval ayna barok, mangal Sıl-leymaniye, hakiki vlenna üç kapılı elbise dolabı, üç adet kütüphane, portmanto, duvar saati, dövme demirden ve oxlde elektrik avizeleri, semaver, kapo dİ monte heykeller, halı ve kilimler, tonet sanda’valar. akordeon, çatal, bıçak, kaşık, yepyeni halde el İşi İşlenmiş keten sofra örtüleri ve peçeteler. -
Yüksek deniz ticaret okulu müdürlüğü nden
1945 - 1946 ders yılı için okulumuzun yüksek makine birinci sınıfına alınacak öğrencileri seçmek maksadı le çekilen kur ayı aşağıda adlan yazılı adaylar kazanmışlardır.
II. Mustafa Yaşar Kılıç, 29 Mehmet Turan Başak. 47 Osman Cema-lettln Blrişlk. 67 Fikret İlhan Katrancı, 83 İhsan Somakcı, M Ahmet İlhan Erlç, 105 Nejat Safa Teklner, 107 Mehmet Ali, 109 Rafet Gençel, 117 Hulusi Onursal, 143 Rafet Yalçın, 161 Kemal Aral, 171 Halûk Altan, 175 Hüseyin Samım îçsezen. 39 Ahmet Doğan, 49 Mehmet Arif Atillâ.
Yukarıda adlan yazılı adaylarla fen kolundan pek İyi derece olgunluk vermiş oldukları İçin kuraya girmeden doğrudan doğruya kabul obınan adayların okulca İstenilen vesikaları hazırlamak ve on gün İçinde kati kabullerini tamamlamak üzere otrul dahiliye memurluğuna başvurmalın. (136791
Yarış atı satışı
İstanbul 3 üncü İcra Memurluğundan 945/1397
Bir borçtan dolayı mahcuz olup bu kere satılmasına karar verilen Tarım Bakanlığı Veteriner işleri Umum Müdürlüğünden alınan yazıya göre Bakanlığın Türkiye Arap atları soy kütüğünün 15 inci cildinin 1416 ncı sahlfesinde 1416 nesllname No. sile kayıtlı donu; Kızıl kır Nişanları: Alnında kar topu art sol tamsekl aynı tırnak beyaz eşkâlinde Dikmen kızı adlı dişi tay Beyoğlunda - Harbiye Sipahi ocağı önündeki manaj mahallinde 19/10/945 cuma günü saat 15 de satılacaktır. Mezkûr günde takdir edilen kıymetin % 75 İni bulmadığı takdirde aynı mahalde 22-10/945 pazartesi aynı saatte ikinci arttırması yapılacak ve en çok arttırana İhale edilecektir. Satış peşindir, İsteklilerin ytrinde bulunacak memuruna müracaatları, İlân olunur,- i 13636)
Kartal kadastro müdürlüğünden
Karat al kazasının aşağı mahallesine alt kadastro tahrir ve tahdidi tekemmül ederek askı cetvelleri Kartalda belediye dairesinde İki ay asılmış olduğu 2613 No. !u kanunun 25 inci maddesi mucibince İlân olunur. (13669*

Sağlık memuru, hastabakıcı ve pansumancı alınacak Sümerbank selüloz sanayii müessesesi müdürlüğünden :
(İZMİT)
1 — Ml semiz sağlık teşkilâtına 140 lira aylık ücretli bir sağlık memuru, 85 ı ücretli bir hastabakıcı, 60 lira ücretli bir pansumancı alınacaktır.
Sağlık men.run m küçük sıhhat okulundan mezun v* tecrübe görmüş olması şat ıtır
2 — Halen çalış alarm bulunduk lari yerlerin yazılı muvafakatlerini almaları lâzımdır.
3 — İsteklilerin kısa hal tercümelerini havi bir dilekçe ve «Herindeki
belge suretleri ile 31 ekim 945 tarihine kadar limitteki müessesemlz merkezine müracaat etmeleri İlân ulunur. (13644)
[
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
1 — 2050 kilo mühür kurşun teli pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 26/10/1945 tarihine rastlayan cuma günü saat
Kabataşta Genel Müdürlük levazım şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Nünıune her gün sözü geçen şubede görülebilir,
4 — İsteklilerin pazarlık İçin tayin edilen gün ve saatte % 15 güvenme paralarlyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri İlân olunur.
5 — İdare İhalede serbesttir.
KİM GENÇ
GÖRÜNMEK İSTİYOR
flayrtt vtrlil bİT luşij UlLUHUti Uflhoi
Dr. Zekâi Muammer TUNÇMAN
Bakurtyoloji Laboratuarı Kan ve İdrar muayencslle gebeliğin erken teşhisi. Wassermann teamülü, kan gruplan. tifo, sıtma, balgam idrar kazurat muayeneleri kanda üre şene» vesair biyolojik tahliller ultıa ve fluoresctnce mikroskop! yapılır,
Dlvanyoıu İhsan samı Lâbota-tuvan No. 113, Tel. 20981
Bir senelik Deşin
2-3 odalı bir daire veya müstakil ev aranıyor. Tepebaşı Viyana Oteli kâtibine bildirilmesi. Tel 40302.
■MH İLAN TASHİHİ Gazetemizin 28. 9. ve 8. 10. 945 tarihli nüshalarında neşredilen
İHTİRA BERATI serlevhalı ilânda 2015 numaralı beratın 18. 9. 935 tarihinde alındığını yazılacakken sehven 18. 9 . 945 şeklinde yazıldı. Keyfiyet tavzih ve tashih olunur.
50 YAŞUİHMKİ HADIMLAR 35 İNOt 6ÖRÜNE0İLİRLEB
Çlld hüceyrale-rinden İstihraç ve upkı aıhhaül bir geoç kil cildinin il*-ratl unsurla rua mQ4A-8U TECRÜBEN bLh olan yenl •• kıymetli fanını? Dlr taûlAsa Bütün dün-
’*n yada tanınmış Viyana
üniversitesi profesörü bir ctld rnUte-hassısı tarafından fceşf ve büyüle bu itina ile seçilmiş genç hayvanlardan istihraç ve «BtOCEL» tabir edilen bu hülâsa «imdi clid gıdası olan peni» renkteki Tokaloo Kreminde mevcuttur Her akşam yatmazdan evvel bu kremi kıllanınu Siz uyurken elidinle bu kıymetli cevheri massederek Beslenir Her sabah uyandığınızda elidinizin daha açık, daha taze. DAHA GENÇ daha yumuşak olduğunu gereceksiniz OundÛzlerl için de (&•-ıt renkteki yağsızı Tokalon Kremi-.1 kullanınız. Bu basit ve kolay tana edavl sayesinde her kadın 16 yaş gençleşebilir ve bütün genç Kızlarm Ripta nazar ile oakacagı şayanı hayret bir clld »e bir ten temin edebilir Tokalon Kremlerinin memnuniyet ve-rltl eçmertlerl garantilidir Aksı tan tlrde paranız iade olunur
-------Ri
Aile Kokteyl Salonuna önem veriniz
Meşhur;
MARTİNİ MANHATTAN DİDE CAR PtNK GİN ALEXANDER ADVOKAAT ve saire...
Kokteyleri tecrübe ediniz. Dans ediniz ve ağlenıniz...
AÇILIŞ
Bu akşam saat 18 de Beyoğlu Aşmalı Mescit No. 21 Lebon'un karşısındaki sokakta.
Zayi •— İstanbul Limanının 10/13 sayılı Karlbe Baş kaptanı şeahdetna-meml zayi ettim, yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Haşan Basrl Tumanbay
Ankara tıp fakültesi dekanlığından:
1 — onarma işleri Banko ve Fakültede ambar İttihaz, edilen odaya raf ve saire yapılacaktır.
2 — Kapalı zarf usullle eksiltme 28/10 1945 tarihine raslavan cuma günü saat 15 de Okullar Saymanlığında teşekkül eden komisyonda yapılacaktır,
3 — Bu İşin tahmin edilen keşif bedeli 12028 Hra 21 kuruştur.
4 — Onarma keşfi. Fenni şartname ve metraj cetveli ve salreden müteşekkil eksiltme evrakı Fakülte Müdürlüğünden bedelsiz alınır.
5 — Eksiltmeye girebilmek Tçln isteklilerin bir gün evvel 901 lira 20 kuruş muvakkat teminatı Okullar Saymanlığı veznesine yatırmış olmaları lâzımdır.
6 — Teklif mektupları yukarıda İkinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar komisyona getirilerek komisyon Reisliğine makbuz mukabilinde verilmelidir

tabiatla"
i

r
☆ Mide, barsak ve vücutta birikmiş yağlara, gazlara, toksinlere karşı \^l(ullanılı^^
İstanbul Belediyesi İlânları
I
Sümerbank İstanbul Şubesinden
Şubemizde mevcut muhtelif kıymette yerli ve ecnebi Ku lanılmış posta pulları satılacaktır isteklilerin şubemiz*'- başvurmaları.


Maliye Bakanlığından:
Beşiktaşta Hayrettin iskelesi sokağındaki maliye kırtasiye deposunda mevcut takriben 450 adet eski çuval açık arttırma ile satılacaktır İsteklilerin 30 İka muvakkat teminat ile birlikte 15. 10. 1945 pazartesi günü saat 14 de mezkûr depoya müracaatları. (13250)
Açık arttırma ile satış
Biblo, stil eşya, kıymetli halı ve seccadeler, tanınmış ressamların tablo meraklılarına büyük bir fırsat. 14 Ekim 1945 pazar giinü saat 10 da Nlşantaş Emlâk caddesi No. 9 Kamelya apartımanı 3 No lı dai resinde mevcut apartıınanın tekmil kıymetli eşyası, viyana, saks, mar keterl ve sair kıymetli biblolar, tablolar ve halılar açık arttırma ile satılacaktır. 9 parça parls mamulatı eski Llyon kumaşlle kaplı Louis XV yaldızlı salon takımı, fevkalâde zengin altın yaldızlı bir konsol, büyük aynaslle bir de muhteşem otta masası, Viyana malı tekmili ceviz masif ve zengin bronz gırlanta ile süslenmiş bir dolap, 1 tuvalet, 1 şlfonyer, 2 karyola maa somya, 2 komodin, 1 markiz, ceman sekiz .»arça yatak oda takımı. 11 parça Psalty malı gayet sağlam klasik yemek oda sı takımı, gayet yenl halde Avrupa mamul&tı 18 parça mignon Louis XV ceviz masif salon takımı, hakiki Louis XV parls malı ve imzalı ceviz beş parça salon takımı, çlpendel ve melpl maon sandalye ve koltuklar meipl maon masif bonbe yazıhane ve koltuğu, marketerl ve maon ma salar, bombe camlı maon Dresuar vitrin, gayet 2engln ve maon masif ampir kornod ve orta masası, 65 parça komple rozental tabak takımı ayrıca 12 fincan maa tabak. rozan thal kristal sizele su takımı, sake Viyana: famlyroz, porteklz blöblan ve Rus kuznetsof imzalı tabak ve fincanlar, eski kristal bakara. Bohem kadehler ve sürahiler, Zekâi paşa, Rifat, Şevket Dağ, valeri, Zonaro ve diğer tanınmış Holandes ve Avrupa ressamlarının tabloları ve Pferlottnln bir kara kalemi. Buhara İsfahan. Efgan. Tebriz. Kirman ve diğer İran ve Anadolu halı ve seccadeleri. İngiliz masif bronz ve mineli gayet zengin avize, diğer kristal bronz avizeler Fransız ansiklopedisi ve birçok klasik kitaplar, frijider marka 4 ayak garanti buz dolabı. Satışlar peşindir. Rey süren % 25 kaparo verecektir. Fazla tafsilât İçin Çarşı içi zincirli han bay LÛtfl Sevil e müracaat. Tel: 23397
Bir daha ele geçmiyecek büyük bir irşat
Açık Arttırma ile Fevkalâde Satış
Ekimin 14 uncu pazar günü saat tam 10 da ve 20 İnci cumartesi öğleden sonra saat 13 de, Boğazlçinde Balta Limanında -Emlrgân -3. No. 11 Büyük Yalıda şehrimizin tanınmış bir ailesine alt eski saray mezatlarından sonra görülmemiş derecede emsalsiz eşya, muhteşem epok ve ampir (Sevres) vazolar, orijinal tablolar ve kıymetli halılar açık arttırma suretlle satılacaktır. Hususi surette Parlsln en meşhur bir fabrikasında İmal edilmiş Llyon İpekli kumaşla kaplı tekmili oyma altın yaldızlı emsaline az tesadüf olunur nadide 3 Loııls XV komple salon takımı. Aynı fabrikanın ağaç oymalı ve tekmili yaldız ekstra or-dlner 3 adet biblo vitrinleri ve zengin salon masa ve gerldonları, İki adet görülmemiş Paris malı ve tekmili marketerl işlenmiş ve çok zengin sekreter şifon yer. Pûrlsln meşhur bir Galerisinden alınmış masif mavun ve bronz motifli güzel bir salon takımı. İlk defa şehrimizde görülecek ve büyük bir İtina İle toplanmış muhteşem ve harlkulâde hakiki epok ve ampir 18 ve 19 uncu asra ait ve meşhur üst adi ar Des-pres, Clalr. Maglln, Rochelte ve L. Heri tarafından İmzalanmış büyük Sevres vazo, çiçeklik ve kolon koleksiyonu. Zengin şark salonu. Mihraplı şömine, ve şark hücreleri, oymalı Türk stilinde divan ve kanepeler, sedef rahleler, Hereke arabesk perdeler, levhalar, Süleymanl-ye mangalları. Meşhur Skülptör Moreau Vauthier 1B78 İmzalı orijinal bir heykeli. A, Maves. Ledue İmzalı muhtelif nadide bronz heykeller, hakiki Venlz ve Bakara çok zengin avizeler. Tanınmış ressam A. Co-llnn, J. Vemler, Halil paşa, Rıfat paşanın seçilmiş orijinal tabloları, 24 kişilik Londrada yaptırılmış gtlmüş yaldız 270 parçalık büyük sofra çatal takımı. 24 kişilik nadide gümüş yaldız dondurma takımı. İçi demir çapraz telli konsere mahsus bir piyano Fransız malı İki adet Bul salon vitrinleri. Metal anglals gümüş yaldız seçilmiş şerbet Uk. blskülllk, dondurma tabak ve servisleri, Bacarat renkli tayyc kristal sürahi ve bollar, İmzalı Seramik heykel ve kolonlar, bronz şömine ekranları. Renkli kristal taşlarla süslenmiş masif bronz ağaç şeklinde splendlt lampkolonlar. Ooblen Desen kabartma Hereke halılar, Keşan, Şlraz, Ferban. Tebrla, Müşkabat büyük bir halt ve seccade partisi. Bronz skele port-kart. Kluazone vazolar, Piknik çantaları, Vernl Martin paravan. Otantik epok büyük Kanton vazoları Antre takımları, hol takımları .Lake salonlar, Eski silâh koleksiyonu ve tekmilinin yazılması gayri kabil bir çok eşyalar. Köprüden Mlrgûnt vapur saat 8 v(* 10 da Taksimden Halk Otobüsleri Yalının önünde dururlar. Fazla tafsilât almak İçin Portakal Mobilya Evine müracaat.
■■■■■■■ Tepcbaşı Morali Pasajı 8. Tel: 427

Comments (0)