Muallim Fııad Gücüyener'in
İngilizceyi, Almancayı, Fransızcayı
Çabuk ve kolay öğretirim) Metodlan
Lise ve Orta Okul talebeleri İçin mükemmal birer yardımcı kitaptır. İngilizcesi: 2B0, Alman-çası: 150, Fransızcası: 200 kuruştur.
Satış merkezi: Adliye kapısı karşısında. Meydancık Hanı 2. cl kat (Anadolu Türk Kitap Deposu).
PAZAR 14 Ekim 1945
SARAY LOKANTASINDA Fevkalâde yağlar, tazelik, nefaset ve ehveni yet, iler nevi günlük balıklar, Karaköy. Bebek durağı
No. No. 31. Tel: 49005.
Sene 28 — No. 9695 — Fiatl her yerde 10 kuruştur.
fiahâbh Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Kıymetli misafirimiz diyor ki:
Demiyolu heyeti
“Bugünkü endişeler yersizdir, bugünleri büyük bir sulh devresi tak[bedecektir„ “Sulhu korumak için icabetlerse kuvvet kullanmağa hazırız,.
geliyor
Büyük miktarda malzeme siparij edildi
“1 ür^ iyen in 23 senede yaptıklarını bir başka devletin böyle kısa zamanda yapabileceğine inanmıyorum,,
Ankara 14 (Telefonla) — Bir müd-dettenberi Ingiltere ve Amerlkada incelemeler yapan demiryolu heyeti yurda dönmek üzere yola çıkmıştır.
öğrendiğimize göre, heyetimiz gerek İngiltere, gerek Amerlkada de-?ılr sanayiinde İncelemeler yapmış e büyük Ölçüde malzeme sipariş et-tnlştlr. Bu arada Amerlkadan beş milyon dolar kıymetinde malzeme alınması İçin de bir anlaşmaya verilmiştir. Bunlar İçinde demlryollan-Jhızm en çok İhtiyacı olan malzeme te tamir atelyelerl akşamı zardır.
Ankara 14 (Telefonla) — isvlçreden Mısıra gelen ticaret heyetimiz şehrimize dönmüştür.
Batı bloku
Berlin’de hergün binlerce kişi ölüyor Hastalık halkı kırıp geçiriyor, bir şehirde 85 bin nüfustan 20 bin kişi sağ kaldı
Berlin’de İngiliz polisi» içlerinde 100 kadar Rus subay ve eri bulunan 2000 kara borsacı yakaladı
Amerika Ayan Meclisinin en mümtaz âzasından olan M. Pepper dört gün nen beri memleketimizin, dünden beri de İstanbul'un misafiridir. Muhterem misafirimiz dün, refakatinde Amerika Büyük Elçisi M. Wilson bulunduğu halele, hususi bir uçakla şehrimize gelmiş, hava meydanında Amerikan iliş konsolosu, Amerikan haberler birliği erkanı ve gazeteciler taralından karşılanmıştır. M. Pepper buradan, şehrimizde kaldığı müddetçe ikamet edeceği Parkotele gitmiştir. Muhterem misafirimiz saat on beçte, aynı otelde kalmakta olan Başbakan Şükrü Saracoğlunu ziyaret etmiş, kendisile iki saat kadar görüşmüştür. Bu görüşmede Amerika Büyük Elçisi de hazır bulunmuştıır.
M. Pepper’in demeci
M. Pepper saat on yedide Amerikan haberler servisinde gazetecileri» görüşmüştür. Misafirimiz Türkiye'de gördüklerinden hayranlıkla bahsederek demiştir kİ:
> — Türkiye’nin 23 senede yaptıklarını bir başka devletin bu kadar kısa zamanda yapabileceğine inananlardan değilim. Ben ve Amerika’ lıiar Atatürk'ü bu sön astın en büyük adamlarından biri olarak gördük ve buna Inr.ndık. Atatürk’ün taklbetliğl riyasetin onun kıymetli halefi İnönü tarafından da taklbedilmesl onun ilerisi İçin olan görüşünün kıymetini ifadz. eder. Ankara'da mümtaz Devlet Reisiniz tarafından kabul edildim. Biz Amerika'da İnönü'yü büyük bir komandan ve devlet adamı olarak, tanırız. Kendisile görüşmemizde Türk - Amerikan dostluğunu kuvvetlendirmek lüzumundan bahsettik. Amerikan hükümeti Türklyenln endüstrici programına yardımda bulunmak İçin Türkiye tarafından yapılacak teklifi memnunlukla karşılar. Türk - Amerikan ticareti için iki hükümet arasında görüşmeler devam etmektedir.
Türkiye’de münakaşa hürriyeti vardır. Kadınlarınıza verdiğiniz mevki ve ehemmiyet, Cumhur baş kanınızın bilhassa meşgul olduğu tahsil programı ve sanayi programınız 11e-rlliğlnlrin büyük delilleridir
Başbakanınızla bugün görüştüm bu konuşmamda Amerika Büyük Elçisi de hazar bulundu. Kendisile bugün dünyayı ilgilendiren her meseleyi flk/r birliğiyle tetkik ettik. •
B. Pepper siyasi hâdiselere âlt görüşünü şöyle anlatmıştır:
M. Pepper uçaktan İndikten sonra hava meydanında
Dünyada 50 milletten müteşekkil bir ' «Milletler Birliği* kurulmaktadır ve bu Birlik yakın bir zamanda para serbestisin! temin edecek olan Bret-ton Woods plânını mevkii tatbike koyacaktır. Biz bu plâna çok ehemmiyet veriyoruz.»
Gören ve düşünen bir millet
Diğer taraftan M- Pepper, kcnilsl-le görüşen bir arkadaşımıza demiştir kİ:
« — Ankarada edindiğim İntiba neticesinde Türklyeyl gören ve düşünen bir millet olarak tanıdım. Ankarada Cumhurbaşkanınız İnönü İle samimi
bir suretto görüştük.
Rusyada bulunduğum zamanki İntihalarıma gelince, Mareşal Stalln hasta değildir. Kendisini sıhhatli gördüm. Gerek kendisile görüşmemde, gerek basın toplantılarında Rub-yanın müttefiklerle İş birliği etmek İstediğine İnandım. Biliyorsunuz kİ, Amerika gün geçtikçe kuvvetleniyor; onun bu kuvvetlenmesi karşısında İstediği yegâne şey sulh ve iş birliğidir.»
M. Pepper'ln şerefine dün akşam Amerikan büyük elçiliğinde bir kokteyl parti verilmiştir. Muhterem misafirimiz yarın uçakla Atlnaya hareket edecektir.
Kızıl Yıldız gazetesi bu fikri tenkıdediyor
Moskova 14 (AA) — Kızıl Yıldız gazetesi yorumcusu Kari Hoffman, Batı bloku fikrini tenkidetmekte ve şunları yazmaktadır:
«Paris - Londra mihveri etrafında bir blok teşkiline uğraşan Fransız diplomatları aynı zamanda Fransız -Alman tröst ve kartellerini de canlandırmağa çalışmaktadırlar.
Almanyada Fransız İşgal bölgslnde-kİ Fransız idaresinin faaliyeti de hususi bir alâkaya değer mahiyettedir. Bu faaliyetin bariz vasfı,' Fransız ve Alman kartelleriyle tröstleri arasında yeni münasebetlerin kurulması arzusudur. Fransız basınındaki bazı yorumlardan da anlaşıldığı gibi, Al-manyadakl Fransız idarecilerinin ekseriyeti Vlchy’cl'er işinden çıkarılmış valiler ve maliye mütehassislarıdır. Potsdam konferansı kararlarının tâdili için Fransız basını tarafından açılmış olan mücadele göz önünde tutulduğu takdirde, bunların hangi menfaatlere hizmet ettikleri kolayca anlaşılır. >■
Saçsızlık
Amerikan âlimleri yakında önüne geçebileceklermiş
reated bv free version of 2PDF
Berlin’de kara borsanm merkezi olan Brandenburg kapısı civan
Bugünleri büyük sulh devresi takibed.ecek
•— Bugünkü endişelerin tamamen yersiz olduğu kanaatindeyim Bugünleri büyük bir sulh devresinin takibedeceğlne İnanıyorum. Amerika'da infiratçılık ölmüşiür. Biz Birleşik Devletler ve Bretcm. Woods’a katılmış kültürel, politik İşbirJlğino taraftarız. Sulhu müdafaa için isabetlerse kuvvet kullanmıya hazırız.
Biz istikbale yeni bir riklrle hazırlanmaz ve istikbali emin bir şekle aokamazsak ölülerinizi riyan etmiş oluruz. Eğer elbirliği fikrini müdafaa etmezsek geçen harbin sonundaki netice tekrarlanacaktır. Gördüğüm memleketlerdeki İnsanlar Harbilen çok bıkmışlar ve onun ağırlığından ezilmişlerdir. Amerika'nın kiyaseti »Milletler egoist kazançlarım düşünmemeli başkalarını da düşünıne-lidlrler. düsturudur. Muhtelif yerleri gezdim. Romanya ve Bulgaristan'da harbin bıraktığı eserlerin zamanla kaybolarak tekrar siyasi sağlamlığın teessüs edeceğini zannediyorum Bal kanlar‘d a bu yolda bir salâh vardır
Yakın Şarkta bazı dahilî meseleler mevcuttur. Bunları el birliği vc fikir blrliğile halledeceğiz. Amerikan nokta! nazarı milletlerin dahili İşlerine müdahale etmemektir. Fakat buna karşılık Amerika'nın deviet'erin istiklâl ve Berbesllklerlnl temin siyaseti mevcuttur. Bunu müdafaa eflcreglz.
JK^riMriririri
Fransa’da seçim mücadelesi
Eski Başbakan ReynaucFnun bir nutku
Londra 14 (R.) — Eski Fransız Başbakanı M. Reynaud, seçim müna-sebetlle, dün akşam Paris radyosunda bir nutuk söylemiş ve demiştir kİ:
Bugün Fransanm halletmesi lâzım gelen başlıca 4 mesele vardır. Bu meseleler şunlardır: 1 — Ekonominin umumi kontrolünü devletin eline vemek, 2 — Ev buhranına çare bulmak üzere 1.800,000 ev yapmak. 3 — Sıhhi vaziyetin fenalığına, veremin yayılmasına sebebolan köhne binaları ortadan kaldırmak, 4 — Harbden evvelki senelerin iktisadi İnhitatına nihayet vermek ve Fransayı büyük devletler arasındaki mevkiine çıkarmak.
Londra 14 (R.) — Amerikanın Paris elçisi radyoda söylediği bir nutukta. Fran.samn milli ekonomisinin ihyası işindeki başarıdan sitayişle bahsetmiştir.
Macaristan, Yugoslavya, Bulgaristan’da secim
Londra 14 (R.) — Moskova radyo^ su tarafından verilen bir habere göre. Macaristanda seçimler 3 kasımda başhyaeaktır.
Londra 14 (R.) — Yugnsiavyadakl I seçimlere 11 kasımda başlanacaktır. Bulgaristan seçimlerinin başlangıç tarihi 18 kasım olarak teshil edilmiştir.
Rumen Başbakanı M. Groza dün yapmış olduğu bir demeçte bazı müstacel meselelerin halimden sonra memlekette seçimlere başlanacağını bildirmiştir.
Avusturyadakl seçimler için 28 kasım tarihi teşblt edilmiştir
Ingiltere’de mesken meselesi
Churchill ile Sağlık Bakanı arasında bir mücadele bekleniyor
Londra 14 (A.A.) — Reuter ajansının siyasi yazarı bildiriyor; Muhafazakâr partinin lideri M. Winston Churchill ve onun amansız siyasi rakibi Sağlık Bakanı ve işçi lideri M. Bevan’ın, çarşamba günü mesken meselesi üzerinde müzakerelere başlandığı vakit, parlâmentodaki rolleri tersine dönmüş olacaktır. Bu müzakerelere muhalefetin şimdiki durum bakında «vahim bir endişesini» İzhar eden takriri üzerine başlanacaktır
M. Churchill, birlik hükümetinde Başbakan İken Avam kamarasında müzakereler M Bevan’ın mütearrız ve nükteli müdahaleleriyle sik sık hararetlenir ve M- Bevan ile M. Chur-chlll Avam kamarasının bir ucundan diğer ucuna blrlblrlerine iğneli sözlerle hltabederlerdl.
Bugün İse M. Churchill muhalefet lideri ve M, Bevan da. sadece kabinenin bir üyesi değil, fakat aynı zaman Sağlık Bakanı, yan! kabinesinin siyasetini müdafaa etmek İçin söz alaçak bir kimsedir.
Mesken meselesi hakkında auha-fazakârlarm vermiş oldukları takrir her ne kadar işçi hükümeti, için bir tehdit teşkil etmemekte İse de, Dıı mesc)e. gene, mi-hafazakürların uğrunda seçim .mücadelelerine girişmiş oldukları başlıca meselelerden biridir. Muhalefet bun’' esaslı bir mesele olarak telâkki etmekti». M. Chürçhtll d" bu müzakerelerin sonunda - şahsan müdahaleye karar vermiş bulunma»-
______■
Londra 13 (AA.) — IngUz Uml mahfillerinden haber alındığına göre. Amerikan âlimleri yakında saç-sızlığın önüne geçebileceklerdir. - Paraam!abenzioque» adı verilen bir asitle bu yolda yapılan tecrübeler hayret uyandırıcı neticeler vermiştir. Bu tecrübelerde siyah fareler kurşuni renk almıştır. Çok yaşlı insanların bile başlarında normal renkli saç çıkarmak mümkün olacaktır.
Bu asit normal olarak memeli hayvanların kanında ve neslclerlnde, aynı zamanda bira mayası da dahil olduğu halde diğer blrçak maddeler de bulunmaktadır.
Yunan kabine buhranı
Londra 14 (R) — Yunan ka. bine, buhranı devam ediyor. Kı, rai naibi Damaskinos Atina rad_ yosunda halka hitabederek her. kesin buhranın halline yardım etmesini istemiştir, '
Atmada bugün hiç bir toplan, tı yapılmıyacaktır.
DİKKATLER,
Yakıştıramadık!
Bir arkadaşımız anlatıyor: Bu sabah saat altıda Harbiye’den bir Mecidiyeköy _ Sirkeci araba, sına bindim Araba Karaköye gelince köprü başında durdu. Biletçi: «Buraya kadar... Hepiniz ineceksiniz o diye bakırdı Tramvayın üzerinde Mecidiyeköy . Sirkeci, tabelâsı v^rdı. Köprü de acık değildi. Arabanın neden buradan döneceğini sordum. Bi_ letçi; -Bilmem, bize öyle emir verdiler. Kontrolöre sorun- dedi.
Arabadan inip kon trol öre sor, dum, verecek hiç bir cevap bu. laniadı, çekilip uzaklaştı. >.
Halktan nizam ve intizama
riayet edilmesini isteyen bir ida. reve bu intizamsızlığı vakıştıra.
Berne 14 (AA) — Kızılhaç teşkilâtının beynelmilel bürosu tarafından yayınlanan bir raporda bildirildiğine göre, Berlin sokaklarında her gün binlerce kişi ölmektedir. Berlin makamları daha fazla mülteciyi barındırmağı istememekte İseler de Alman yanın Doğu eyaletlerinden mülteci akını devam etmektedir. Teşkilâtlı bir şekilde yapılmıyan bu ihtiyari sürgün hareketlerine karşı ser-dedilen bütün itirazlar boşa gitmiştir.
Bütün Brandenburg eyaletini hastalık kırıp geçirmektedir. Tifo yüzünden birçok şehirler terkedilmiştir. Bazı kasabalarda, geçen sene İçinde doğmuş olan bütün çocuklaT Ölmüştür. İşgal makamlarının mü tahtasınca, Brandenburg eyaletinde 1944 ve 1945 senelerinde doğan çocuklar kıtlık yüzünden öleceklerdir.
Karlsruhe yakınında bulunan Forz-helm sanayi şehrinde 85 bin nüfustan ancak ylrtnl bin kişi sağ kalmıştır. Bunlar da korkunç şartlar içinde yaşamaktadır.
Bir Berlin haberinde bildirildiğine göre, İngiliz işgal makamları, yaşlan 4 ile 14 arasında bulunan 5 bin Ber-llnllyl kışın dehşetinden korumak için başkentten uzaklaştırmağa karar vermiştir. Bu çocuklardan bir kısmı trenle, diğerleri de İngiliz askerleri tarafından sevkolunan askeri kamyonlarla seyahat edeceklerdir, tik kamyonlar bir haftaya kadar yola çıkacak ve seyahat birkaç hafta sürecektir. Bu çociıklar. İngiliz İşgal böl Besindeki çocuk nüfusunun hemen hemen hepsini temsil etmekte olup Brunswick, Hanovre, töestfalya gibi harb yüzünden az tahribat görmüş yerlerdeki evlere, yahut misafir kamp larına sevkedilec eki erdir. Çocuklartle beraber on bin kadın, kıtlık ve salgın hastalık tehlikeleri bertaraf edi-llnclye kadar başkentten uzak bir yerde kalacaktır.
Kara borsacılar
Berlin 13 (A A.) — Berikideki İngi-
liz işgal bölgesinin tam ortasında ve Brandenburg kapısı yatanında faaliyette bulunan bir kara borsa merkezinde İngiliz askeri polisi tarafından yapılan bir araştırma ne'.’--sinde, aralarında yüz kadar Rus subay ve eri de olmak üzere iki bin kişi tevkif edilmiştir, tnglllz kuvvetlerine mensup tanklar , ve zırhlı otomobillerle desteklenen İngiliz askeri polisi tarafından yapılan bu araştırmaya üç vüa kadar sivil Alman polisi de lştirâk etmiştir.
Daha evvelden İtina îıe hazırlanmış olan bu araştırma, kara borsacıları gafil avlamıştır. Zira bu harekete nlt bütün tertibat çok gizli tutulmuş olduğundan, kara borsacılar hiçbir şeyden şüphelenmemekte idiler. İngiliz askeri polis memurlarıle Alman sivil polisi, hiç kimseye farkettlrmeden toplandıkları Thiergarten'in bir Koruluğundan ansızın çıkmışlar ve tam faaliyette bulundukları sırada kara borsacılar ortasına düşmüşler ve orada bulunanların hepsini tabanca tle tehdldederek yakalamışlardır. Kaçmağa teşebbüs eden birçok R'U subay ve askerine karşı gerek İngiliz ve gerek Alman polisi şiddetli hareket etmişlerdir Mukavemet eden hır Rus askerini beş İngiliz askeri yere yatırarak yakalamışlardır Bundan başka kara borsacılar arasında bulunan birçok Rus sivili de tevkif edilmiştir.
Amerikan askeri polisi ve kıtaları bu harekete lştirâk etmemişlerdir. Karaborsada Amerikan ordusuna mensup hiçbir kimseye tesadüf edilmemiştir.
Kara borsada alışverişte bulundukları görülen İki çavuşla bir KanadalI onbaşı kendiliklerinden teslim olmuşlar ve Ruslarla birlikte buraya geldlkKrlnl söylemişlerdir.
Tevkif edilen Ruslar, İngiliz-askeri polis müdürlüğüne getirilmişlerdir. Bunlar Rus makamlarına teslim edileceklerdir.
Cava’da yerli hükümet HollandalIlara harb ilân etti
Batavia’nın adanın diğer kısımlarile alâkası kesildi, yerlilere karşı Japon kuvvetleri kullanılacak
Londra 14 (R) — Cava ada. sında gerginlik artıyor. Burada ! yerlilerin kurduğu İndonezian hükümeti tarafından ..Hollanda* ya harb ilân edilmiştir. Bu hükümetin genel karargâhı dün aksam bir beyanname neş. retmiştir. Beyannamede deni'l. yor ki:
«Bugünden itibaren Cava hal. k’le Hollanda arasında harb ha. li vardır. HollandalIlara karşı her türlü vasıtaya müracaat edl. lecektr. Bu arada her türlü ateş. II silâhlar, zehirli oklar, yangın, zehiı-y yılanlar, vahşt hayvanlar kullanılacaktır.»
İndonezian hükümeti Başkanı
yere geçmiştir. Bataviya ile ada. nın diğer kısınılan arasındaki bütün münakalât kesilmiştir. Cenup doğu Asya İngiliz kuvvet, leri kumandanı general Sllm bu. gü.ı Singapur’dan Batavia’ya gidecektir,
Hindiçini’de çarpışmalann de. vam ettiği bildiriliyor.
Müttefikler Japonları kullanıyorlar
Londra 14 (R) — Cava ada. sında dikkate değer hâdiseler cereyan etmektedir. Burada vaziyet gitgide gerginleşmektedir. Asilere karşı yapılmakta olan as. kerî hareketlerde Müttefikler el. lerindc bulunan Japon askerleri.
Sah ite 2
AKŞAM
iı Kliiırı
SÖZÜN GELİŞİ
Şehirlinin yabanlığı
ŞehiT hayatı İnsanları birbirine yabancı ediyor, yahut ferdi. yetçiliğİmiz kalabalık ortasında büsbütün şahlanıp insanlar nedense huzuru yalnızlıkta buluyorlar. Avrupalı şehirli böyledir, Lokantada aynı masada karşı karşıya yemek yediği adamla fkl kelime konuşmaz. Aynı binanın. muhtelif katlarında oturan kira, cılar birbirlerile tanışmaz. Tramvayda dirsek dirseğe yahut bu. run buruna giden iki şehirli iki yabancıdır. Trende aynı kompartımanda bir adamla karşı karşıya oturarak gider de iki çift lâf etmez. Tanıştırılmak denilen o belâlı merasim olmadıkça İki şehirli, her gün aynı yolun yolcusu , bile olsalar, Aşinalık etmezler.
Halbuki köylü öyle değildir. Her bakımdan insancıldır. Kiminle olursa olsun karşı karşıya geldi mi ilk fırsatta lâf açar. Şehirde rastladığınız bu cins insanlar da muhakkak köyden gelmiştirler. Bir koyiîn kahvesine girin: Muhakkak herkes sizi selâm, hvacaktu*. Si2 şehirli olduğunuz. İçin oraya bir kapalı kutu gibi girersiniz ama, çok geçmez sizi açarlar. Bir köyden "başka bir kö. ye tek başınıza giderken karşıdan gelen köylü, — siz yolu sorup sormamak için bin bir tereddüt geçirirken — selâmı basar, hattâ biraz sıcak kanlı iseniz oturur, sizinle beraber bir de sigara tellendirir. O, köyde oturmasına rağmen toplu hayata, keruİi clnsile düşiip kallcmava hazırdır. Belki de köylü sırf bu psikoloji farkı yüzünden şehirliye . yaban» adını takmış.
Yalnız bizim şehirli değil. Avrupalı böyledir Fakat bakın Amerikalılar öyle değilpıiş, Parîsten San _ Francisco'ya giden bir Fransız muharriri yazdığı seyahat notlarında bu noktaya doku, narak diyor ki: «Bir Fransız, bir yataklı vagona girip de orada kendisini vabancı gözlerden cs'rgiyecek dört tarafı kapalı, üs. telik kapısını da kil’tleyip içine kapanacağı bir kompartıman bu. lamazsn ne yapacağım şaşırır. Bizim ferdiyetçiliğimiz toplu ha. yafa bağdaşamıyor. Amerikada bizi götüren trende aşağı yukarı böyle bir vaziyetle karşılaştık. Yataklı vagonda kompartıman yoktu. Akşam olunca oturacak. yerlerden ikisi birleştirilerek yatak haline geliyor. Yataklar da birbirinden basit perdelerle ayrıl, mış; insan kendini geniş bir yatakhanede buluyor. Hayret ettiği, mî görenler bunun bir konfor meselesi değil bir psikoloji meselesi olduğunu söylediler Amerikan halkı yalnız kalmaktan ürker; etra. fırı ahbanbk edecek insanlarla çevrilmiş görmekten hoşlanır...n
Kim bilir Avrupanm daimi bir harb sahası olmaktan çıkması belki de hu cins bir ehlileşmeye bağlıdır, diyorum
Şevket Rado
Barbakan
Montreux mukavelesi
New-York Times’e göre Amerikanın tezi
Nevyork 13 (A.A.) — New - York Times gazetesine göre Montreuz mu-kavelcsinln tâdili hususunda Amerikan tezi şudur:
Türkiye «aradenizde sahili bulunan bütün devletlere sulh zamanında harb ve ticaret gemilerinin ser-besçe geçmesini temin edecek ve harb zamanında da bu memleketler Boğazlardan geçişin. Serbes kalması İçin aralarında anlaşacaklardır.
Bilindiği gibi, Monbreujt mukavelesi harb gemilerinin Boğazlardan geçişini tanzim etmek hakkım tanıyor ve Boğazları askerleştlrmeğe mezun kılıyordu.
Bu akşam Ankaraya hareket etmesi muhtemel
Şehrimizde bulunan Başbakanın şerefine Parti idare heye. ti tarafından dün Taksim gazinosunda bir cay ziyafeti veril, iniştir. Çayda Dış ve Millî Eği, tim Bakanlan, üniversite rektö.1 rü, Parti mensupları bulunmuş, lardır. Başbakan.m bu akşam Ankara'ya hareket etmesi muh. temeldir.
Bir rivayet
Bu sabahki Tasvir gazetesi. Başbakan B. Şükrü Saraçoğlu ve Dışişleri Bakanı B. Haşan Saka ile Moskovadan gelen bir Sovyet dinlomatı arasında Boğazlar ve Türk _ Rus münasebetlerini tan. zim edecek b.r anlaşma etrafında görüşmeler cereyan ettiği hakkında söylentiler olduğunu yazmaktadır.
Bu hususta şehrimiz m ah a fi. ünde malûmat yoktur.
Ankara 14 (Telefonla* - Amerikan ve İngiliz büyük elçllerile, diğer taraftan da bir Sovyet JelegesHe Boğazlar konusu üzerinde İstanbulda konuşmalar yapıldığı hakkında burada malûmat yoktur.
510 numaralı kararname değiştirilecek
Ankara 13 — Ticaret Bakan, lığı, 510 numaralı kararnamenin bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındak! İncelemelerini bitir, miştlr. öğrendiğime göre en z!. yade, tazyik yapan ve kâr had. lerinl ilgilendiren maddeler de. ğlst'rilecektir,
Ticaret Bakanlığı, bu hususta, ki fikirlerini anlamak üzere An. kara, İstanbul ve tzmir ticaret odalarından üçer delegeyi bu ayın 17 sinde yapılacak bir top. lantıya çağırmıştır.
Tekel’in Kırıkhan şarap fabrikası çalışmağa başladı
İskenderun 14 (Akşam) — Te. kel Bakanlığı tarafından Kırık, handa kurulan şarap fabrikası çalışmağa başlamıştır, Kırıkhan üzümlerinden alman randıman ümidin çok üstünde görülmüştür, Hattâ bu İşten anhyanlar, Kırıkhan üzümlerinin bu derece üstün şarap vermesinin hiç bir üzümde görülmediğini iddia et. inektedirler.
Bir Mlo 200 gram üzümden Mr kilo safi şarap çıkmaktadır. Fabrika, üzüm müstahsillerinin vüzünil güldürmüstür. Fabrika çalışmağa başlamadan evvel 12 kuruşa zor müşteri bulan tizü.
Filistin’de Yahııdilere hazır olmaları bildirildi
Sovyetlerin Mısır elçisi elçilik memurlarından birçoğu ile Filistin’e gitti
Kudüs 13 (A.A.1 — ruutln-dokl gizli teşekküllerden biri bu akşam Yahudi mahallelerinde beyannameler dağıtmıştır. Bu beyannamelerde Ynhudilor «Hazır bulunmaya» davet edilmektedir.
Kahire 14 (AA.) — Sovyetler Birliğinin Mısır Elçisi M. Chlrblne yanında elçilik memurlarından bLr çoğu bulunduğu halde Filistin'e gitmiştir. M. Chlrblne bir kaç gün Ttift-vlv'de kalacaktır.
Sovyet elçisinin bu ziyaretinin resmi sebebi bildirilmemişse de Sovyet diplomasisinin Filistin meselesini mahallinde tetkik etmek İstediği söylenebilir. Son aylar zarfında durumun gelişmelerinden Moskova'nın doğrudan doğruya haberdar edilmemiş bulunması da bunu daha fazla lüzumlu kılmıştır.
Ne kadar garip görünürse görünsün Sovyetler Birliği Filistin'de İngiliz mandasını hiç bir zaman tanımamış ve mandayı dolayıslle tanımak mânasına geleceği cihetle Kudüs'e elçi göndermek istememiştir. Filistin hâdiselerini yakından takl-betmek Moskova için daha müstacel bir mahiyet almaktadır. Zira bu meselenin birleşmiş milletler kon şeyin t havalesi muhtemeldir. Bu takdirde Sovyetler Birliği, Araplarla Sionistler arasındaki İhtilâf hakkındaki fikrini söylemek zorundadır. Sovyetler Birliği şimdiye kadar bu hususta bir fikir beyan etmemeğe dikkat etmiştir.
Sovyetler Birliğinin önüne çok geniş bir mesele çıkmaktadır, bu mesele. Arap Birliği ve bütün Orta Şark karşısında alacağı durumdur.
Akşam Kız Sanat okulu sipariş atelyesi açıldı
Millî Eğitim Bakam kendisine verilen izahatı dinliyor
Ispanya tahtı
Franco, Don Juanm Portekize geçmesine mâni olmak istiyor
Madrid 13 (AA.) — tyi haber alan mahfillerde teyidedlldlğine göre, Franco, İspanya tahtı üzerinde hak iddia eden Don Juan’ın Portekize geçmesine mâni olmağa karar vermiştir. Gene aynı mahfillerde Fran-co'nun Salazar'a bu hususta bir mesaj göndererek, Portekiz tahtında hak İddia eden Don Duarte'nln de İspanyada Portekiz hududunda oturmaktan şikâyet etmlyeceğlnl hatırlattığı söylenmektedir.
İspanyol hükümeti Portekiz hükümetine rlayeten şimdiden böyle bir şeyi önlemeğe çalışmıştır.
Sarhoş çocukların başına gelenler
Şartından bildirildiğine göre, Kazcugaz köyünde oturan 10 yaşında Yunus Açıl, arkadaşla, nndan birine: «Gel, biz de ra. kı alıp içelim!,..» demiş, çocuk, lar ellerindeki para ile gidip bir şişe rakı almışlar, bunun çoğu, nu Yunus içmiş ve sarhoş ol. muşlardır.
Böyle sarhoş bir halde balık avlamak üzere dere kenarına giderlerken Yunusun ayağı kay. muş ve düşmüştür. Bu sırada koynunda bulunan kınsız bıçak kalbi hizasına saplanmış ve Yunus oracıkta hemen ölmüştür.
Macaristanda kara borsa ile mücadele
Londra 14 (R) — Macar hü. kûmeti kara borsaya karşı şld. detil bir mücadele açmağa karar vermiştir. Kara borsacıların bü. tün mallan ve paraları zaptedl. lecek, kendilerine ölüme kadar ■r.Z"»- 1.1 !• »>«. ı i I ı .Jr I ir
Bcyoğlunda Akşam kız sanat okulunun sipariş atölyesinin açı. lış töreni dün saat 16 da yapıl, mıştır. Törende Milli Eğitim Ba. kanı B. Haşan Âli Yücel Vali ve Belediye Başkanı, Parti Başkanı. Basın mensupları ve kalabalık bir davetli kitlesi hazır bulun, muştur.
Törene öğretmenlerin koro halinde söylediği İstiklâl marşını müteakip Beyoğlu Kız sanat okulu müdiresi bayan Refia
Japonya’nın kontrolü
Amerika dört devletin iştirakini kabul etmiyor
Londra R, 13 (B.Y.U.M:) —
Amerikan senatosu Dışişleri ko. misyon başkanı Conally, Birleşik Amerikanın Japonyarun dört devlet tarafından kontrol edil, meşini kabul etmlyeceğtai söyle, miştlr,
Tokyo 13 (A.A.) — Japon kabinesi bugün, kadınlara seçim hakkı veren kararı tasvibetmlş ve seçimlerin asgarî yaşını 20 ye İndirmiştir. Her tki kararın da kanun mahiyetini alması İçin Diyet meclisi tarafından tasdiki lâzımdır.
Sovyetler, Rumen gemilerini geri verdiler Londra 14 (R) — Sovyet Rus. ya Rumen gemilerini Romanya, ya geri vermeği kararlaştırmış ve bu gemiler dün Köstence'de Hu. ±ı±irlörs t««1lrn pdilmİRtlr
Londra 14 (A.A.) — Manchester
Guardian gazetesi, Filistin meselesine uzıın bir başyazı ayırmıştır. Gazete bu yazısında, Filistin meselesinin birleşmiş milletler teşkilâtına âit olduğunu «anan ve sayıları İngiltere’j de gittikçe artan kimselere karşı açıktan açıka cephe almaktadır.
Gazete, en İyi hal tarzının Filistin'in taksim edilmesi olduğunu söylemekte ve bıı çareye baş vurulacağını iimldetmektc ve M. Attlee'nln Avam Kamarasında bu hususta demeçte bulunmadan önce, İngiliz hükümetinin bu hal tarzını tetkik etmesini de İstemektedir.'
Ne w. York 14 (R) — Fllistinde vaziyet Birleşik Amerika resmî çevrelerini yakından İlgilendir,, mektedir. Birleşik Amerkadaki Yahudi teşekkülleri büyük şehir, lerde muazzam mitingler yapmaktadırlar. Bu mitinglerin ardı arası kesilmemektedir,
Yahudilerin bu faaliyetleri karşısında Araplar boş durma, maktadırlar. Onlar da gitgide faaliyetlerini arttırmaktadırla. Araplar. ilk defa olarak Washing. ton’da bir basın ve propoganda bürosu açmışlardır.
Şam 13 (A.A.) — Reutcr: Şam’da halk kltelsl başlarında öğrenciler olduğu halde sokakları dolaşmışlar ve «Allah Yahudicllerln belâsını versin» diye bağırmışlardır.
Halk ancak şeflerinden yeni tezahürler ve umumi bir grev yapılacağı va’dlnl aldıktan sonra dağılmıştır.
Övuç’un söylediği kısa bir nu. tokla başlanmıştır. Müteakiben Bakan Haşan Âli Yücel tarafın, dan kurdele kesilerek okul ge, silmiştir. Okul lstanbulun sipariş ihtiyaçlarını karşılayacak mahiyette olup öğretmen bayan Semihanın idaresindedir. Üç katlı olan binanın her katı biı sipariş dairesine ayrılmıştır. Bu daireler şapka, çamaşır, elbiseye ve çiçeğe aittir. Alt kışımda da yapılan eşyalara' ait nümuneler teşhir olunacaktır.
Atom bombasından korunma
Ingilterede bu hususta tecrübeler yapılıyor
LoDdra 14 (A.A.) — Radar'ın gelişmesinde büyük bir rol oynamış bilginlerden biri, Amerikan bahriye makamlarının atom bombasına karşı ve telsiz esasına dayanan bir korunma vasıtast bulmuş olmaları İhtimaline ait Amerikan haberleri hakkında yorumlarda bulunarak demiştir ki:
«Amerikalıların. İngilizler tarafından bllinmlyen bir korunma usulü keşfetmiş olmaları şüphe götürür bir keyfiyettir. Fizik nazarlyesl bakımından, atom bombasını infilâk ettirecek, yahut bu silâhı taşıyan bir uçağı tnhrlbedecek bir âktln daha şimdiden İmali mümkün olduğunu söyllyeblllrlz. Fakat bu hususta muazzam pratik ve teknik güçlükler vardır. ölüm şuaı neşreden bir âleti bu hafta imal edebilirim Fakat böyle bir Alet şimdilik ancak 15 metre kadar btr mesafede adam öldürebilir Bunun sıkleti 100 ton olacağı İçin pek de pratik bir âlet sayılamaz. Süratli uçakları uzak mesafede tahrlbedebilecek bir silâhın bugün yarın imal olunacağından şüphe etmiyorum. Fakat bu silâh İmal edildiği zaman, İn-gllterenln bu hususta birinci safta bulunacağına emin olabiliriz.»
Hava Bakanlığı mensuplarından birinin bildirdiğine göre, tngllterede, atom bombasına karşı korunmak İçin tecrübeler yapılmaktadır, fakat hu yoldaki çalışmaların neticesi asla ya-yınlanmıyacaktır
İsveç’in geçirdiği tehlike İsveç harbden kurtulmayı mucizeye borçluymuş I
Stokholm 14. (AA.) — Danimarka' | nın ve Norveç’in İstilâsı sırasında I İsveç'in maruz kaldığı büyük tehlikeye İşaret eden İsveç Dışişleri Bakanı Ünden, verdiği bir söylevde, «İsveç, harbden kurtulmuş olmayı bir mucizeye borçludur» demiş ve İsveç'in bu tehlikeyi nasıl atlattığını açıklıyarak sözlerine şu şekilde devam etmiştir:
.Sovyet Rusya'nın aldığı vazıyetin 1940 da İsveç'in harbden kurtulmasında rol oynamış olması kuvvetle muhtemeldir. Malûmdur kİ. 1940 yılı 9 nisanının hemen akabinde, Moıotot. Sovyet Ruesya'nın İsveç tarafsızlığına hürmet edilmesini İstediğini Almanya’ya bildirmiştir. Molotofun yap tığı bu teşebbüsün İsveç İçin çok kıymetli bir yardım, teşkil ettiği kuvvetle muhtemeldir. O zaman İsveç hükümeti Sovyet Rusya’ya teşekkürlerini bildirmişti.
Bununla beraber şu da ınıılıakkak-tır ki, İsveç, ilk Rus -,F3n harbi sırasında Sovyetlere karşı kullanılmak üzere İsveç topraklarından asker geçirmek hususundaki Fransız - İngiliz talebini reddetmekle Sovyet Rusya’ya t çok kıymetli bir yardımda bulun-' muştur. Bu suretle İsveç'in. Fransa. İngiltere ve Sovyet Rusya arasında silâhlı bir ihtilâf çıkmasını önlemeli hususunda yardımı dokunmuştur
Bundan sonra, ünden, İsveç Nazi unsurlarının temizlenmesi meselesinden bahs ile bunların harb sırasında İsveç İçin bir tehlike teşkil ermiş olduğuna tearet eylemiştir.
Ankara radyosundaki istifaların sebebi
Ankara radyosundaki yaz ve ses sanatkârları arasında istifalar başladığını, evvelce çekilen İki sanatkârdan sonra 7 sanatkârın daha İstifalarını Radyo müdürlüğüne verdiklerini dün yazmıştık.
Blriblrlnl taklbeden. bu istifalar, müzikseverler orasında iıayll alâka uyandırmıştır. Bunlar İstifalara neyin sebebolduğuna merak ediyorlar.
Verilen malûmata göre. İstifanın sebebi şudur: Radyo İdaresi evvelce sanatkârların isimlerini müzik seanslarının başında İlân ediyordu. Sonra reklâm olmaması İçin, bundan vazgeçilmiştir. İşte sanatkârları gücendiren ve İstifalarına sebebolan tu karardır. ______________
Ankara’da memurlar için yapılan apartmanlar
Ankara 14 (Telefonla) — Saraçoğlu mahallesinde inşa edilmekte olan 400 dairelik apart. mandan 160 çlaJreliği Cumhuriyet bayramında açılacaktır. Bu daire, ler aslî maaşı 70 liraya kadar olan, memurlara verilecektir,
Ankara’da kaloriferler yarından itibaren yakılacak
Ankara 14 (Telefonla) — An. kara’da havalar soğumuştur. Be. ledlye ayın 15 İnden, yani yarın, dan İtibaren kaloriferlerin yakıl, masını tebliğ etmiştir.
Atlantiği aşma rekoru
Bir uçak üç buçuk saatte geçmeğe hazırlanıyor
Londra 13 (A.A.) — Bir Mosqulto uçağlyle Atlas Okyanusunu, batıdan doğuya iiç buçuk saatte aşmak mak-sadly’e bir tecrübe yapılmak üzeredir. Çıkış noktası, doğu sahilinden 3000 km. mesafede bulunan Labra-dor olacaktır. Pilot, arka taraftan esen rüzgârlardan faydalanabileceğini ümldetmektedlr. Bu işin başan-labllmesl İçin saatte 750 Km. den fazla bir süratin daimi surette muhafaza edilmesi gerekecektir. Atlas Okyanusunun aşma rekoru halen komutan John tVoodrlg’e alt bulunmaktadır. Woodrlge 18 ay evvel yaptığı bir uçuşta Labrador'dan îngllte-ye 5 saat 39 dakikada varmıştı.
Montgomery Ingiliz genel kurmay başkanı
olacak
Londra 13 (A.A.) - Gayri resmi bir kaynaktan öğrenildiğine gör*, Mareşal Monteomery, Mareşal Lord Brooke’un yerine İmparatorluk Genel Kurmay Bajkanlıgına getirilecektir.
Bu karar geçen pazartesi günü toplanan İngiliz komutanları konfe-
Viyanuş bir İlâcı cankur-kaldın!-
Goering’in söyledikleri
Cebelüttarık’a taarruz neden yapılmamış
Frankfurt 14 tAA.) — Amerikan memurları tararından sorguya çekilen. Goerlne'in açıkladığına göre, Hlt-ler’ln «ilhamların olmasaydı, Cebelüt-tarık’ın 1941 ve 1942 de karadan taar ruza uğraması muhakkaktı. G Derin g, ayrıca şunları söylemiştir:
«Harbin başından bert, Akdçpizl Müttefik donanmasına kapamak maksadlyle Ccbelüttarık’ın istilâ edilmesini isliyordum. Fakat, Hitler beni dinlemedi.*
Yine Goering’in söyledlğnt göre, Hitler, Rusya'nın çabukça mağlûbe-dllebilcceği fikrine o derece kapılmıştı kİ, büyük çapla ba-ka hareketlerin yapılması hususunda hiç bir telkine kulak asmıyordu.
Cebelüttarık'a karşı bir Alman taarruzu İhtimali, 1912 de kuzey Afrika'ya yapılan İnglHz - Amerikan çıkarması esnasında General Esenho-ıver'ln başlıca tasası olmuştu. General 0 vakitler genel karargâhını Ce-belüttank’ta Kurmuş ve küçük hava, alanları Spk.fire ve diğer av uçakla-riyle doldurulmuştu. Bu hava alanlarından biri. Ispanyol makineli tüfek mevzilerinden birinin ateş sahası İçindeydi. Köprübaşı tuttuktan sonra Fatton un almış olduğu tedbirlerden bir! dî’ İspanyol Fas'ı hududu boyunca kuvvetli birlikler di’mck olmuştur.
Yüksek rütbeli esir Alman subayları, a vakitler ispanya ile yapılması mümkün olan görüşmeler hakkında her ne kadar İhtiyatlı görünüyorlarsa da Almanyanın Ispanya'yı bir harb sahası yapmanıag emelindeki başlıca sebeplerden birisinin de bu memleketin içinde bulunduğu müşkül durum olduğunu söylüyorlar İspanya öyle bir açlığa maruzdu kİ, ordunun vc halkın iaşesi İn.; an gücünün fevkinde bir İşti
Buıgaris^n’da
Seçim geri bırakılıyor
Sofya 13 (AA.) — Başbakanın ve hükümet birlik mümessillerinin nutuklarına göre, 14 ekimde açıimaa gereken seçim mücadelesi geri bira--kılmıştır.
Sofya 13 (A.A.> — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor : Adalet ve Dışişleri Bakanlan yalan haberler yayan gazete sahip ve muharrirleri hakkında takibat yapmaları İçin adli ve idari makamlarla mille teşkilâtına emirler vermişlerdir.
Alman harb suçlularının muhakemesi
Londra 14 (R> — Alman harb suçlularının muhakemesine varın Berlin’de başlanacaktır. Mu. hakeme edilecekler 24 kişidir. Celse açıldıktan sonra muhake. me gelecek aya bırakılacak ve Nürenberg'de devam «»dpcpkrir.
■fr Cağaloğlunda oturan adında bir kadın yanlışlıkla İçmiş, zehirlenmiştir. Kadın turanla Haseki hastanesine
Sovyet - Fin mu^sebıtı
Helsinki 14 (AAJ - Moskovaya gitmiş olan Fin heyetinin bütün üyeleri Mareşal Stalin’ln endilerlne gösterdiği iyi kabulden lolayı çok memnun bir tnlde Fl"’*nrtivaya dönmüşlerdir.
Bu heyetlerden birin... üye olarak lştlrâk eden Madam Hertha Kimsine. Mareşalin Fin murahhaslarını güleF yüzle ve İki elini birden uzatarak karşıladığını. l’-nJllerine şöyl» dediğin! anlatmıştır:
«Tinlerin büyük meziyetleri vardır. Fu«d?14’ bir yarat-
borsa]
13/10/1945 fl.ı’lerl
Londra üzerine 1 sterlin 5-23
Nevyork üzerine IQO dolar 130.50
Cenevre 100 İsviçre Fi 10.3259
Madrid üzerine 100 pezeta 12.0ü
Stokholm üzerine 100 turon 3 i 1329
ESHAM VE TAHVİLİl
«t 5 faizli ikramiyeler:
1933 Ergani
1938 ikramiyen 22-8®
Milli Müdafaa 21 28
Demiryolu Itaraml yeli
% 7 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum l 20.80
Sivas - Erzurum 2-7 20&0
1941 Demiryolu 1 20.8*0
1941 Demiryolu D 20 38
1941 Demiryolu III 10,80
Mili! Müdafaa 1 19.Ö5
Milli Müdafaa O 21.19
Mim Müdafaa m 202®
Anadolu Demiryolu Urupu:
Tahviller 1-2 43.—
Hisse senetler! 60 30.—
Mümessil senet 4° —
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 143.—
T. İş Bankası 15.—
BORSA DIŞINDA ALTIN FİATLERI
Gulden 33.60
Reşadiye 38—
İngiliz 42 35
14 Ekim 1945
A S 9 A M
Sabite S
AKŞAMDAN AKŞAMA
Kırk beş yaşma kadar kadınların askerlik mükellefiyeti
I
Son günler, 60 yaşına kadar erkeklerle 45 yaşma kadar ka. dulların paraşütçülere, sahilleri, mizi tehdit altına sokacaklara ve sınırlarımızdan içeri her hangi bir surette sızacak düşmana kar. şı vatanı silâhla kQrunıak üzere, re, 72 saat ite 9 gün arasında askerlik yapmak mecburiyetleri umumî efkârı işgal ediyor. Böyle bir kanun yürürlüğe girdi.
Tabiî, mizahçılar diyecekler ki:
— Kırk beş yaşından .yukarı kadınlar arasında da mükellefiyet işaretini kollarına takabil, mek (ve bazı ahvalde beylikten çıkacak olan) karavanadan tadabilmek için, gönüllü yazılacak, lan muhakkaktır. Erkeklere G0r kadınlara 45 yaş konulmasının sebebi bu olsa gerektir. On beş senelik bir iltimas bu yüzdendir.
w
Zeytinyağı
Halk istihkakının artırılacağı hakkında şimdiden bir şey söylenemez
Şehir mektupları
Nüfus sayımı
En cesaret verici âlet: Kalem
Kadınların mükellefiyeti ve sıhhiye işleri
Bir de ciddi taraf:
Askerî doktorlardan bir zat, bana gönderdiği ve .nezdimde mahfuz bir mektupta şöyle di. yor:
Ankar 14 (Telefonla) — Salahiyetli makamlar, zeytinyağı lstlhkatanı arttırmak üzere başladığı çalışmaları hayli İlerletmiştir. Zeytinyağı istihkakının arttırılacağı hakkında bugün için kat! bir şey söylenemez. Ancak bu yılın İstihsal miktarı anlaşılınca kıtl bir neticeye varılacaktır.
Diğer taraftan sadeyağı konusu üzerinde de çalışılmaktadır. Alâkadarla!, sadeyağı flatlerlnln yükseleceği batkındaki rivayetlerin, fiatı yükseltme!: İs'tiyenlerln gizil maksatlarına atfetmekte ve ftatlerln arttırılması İçin hiç bir sebep mevcut olmadığını ileri sürerek bilâkis flatle-rln düşeceği mütalâasında bulun-nı .aadır. Alâkadarlar fiatlerln düşürülmesi İçin Icabeden tedbirleri almaktadırlar. Yakında bunun piyasada tesirleri görülecektir.
Stdeyağ istihsalinin arttırılması için bazı tedbirler alındığı gibi, ne-ba _ğ imaline de ehemmiyet verilmektedir. Piyasaya bol miktarda ir bat - yağ da çıkarılacaktır.
Şişli’nin pis deresi nasıl kurutuluyor!
Belediye o civardaki ev sahiple rine bahçelerinde birer pislik çukuru açmalarını tebliğ etti!
Celâl Aybar yarın radyoda bir konferans verecek
«Bundan bir müddet evvel, AKŞAM gazetesinde daimî siitu. nunuzda ilk ve orta mektepler, den mezun olacak her okurun bulunduğu nımtakadaki duruma göre ziraatten veya sanayiden anlar şekilde yetiştirilmesini bahis mevzuu ediyordunuz. Oku. yııııca ben dc ona yakın bir dü_ güncemi hatırladım:
Bildiğiniz gibi askerliğe hazır, lık dersleri erkek ve kız talebeyi vatan müdafaasına yetiştiriyor. Bu vazifede faal ordularda bile silâhlı ve silâhsız diye ilâ kısım, mevcuttur. Kız talebenin yaradılışı dikkate alınırsa ev bilgisi dersinde tedrisatın erkeklere ve kızlara ayrı ayrı oluşu gibi, askerlik derslerini de cinsiyetlere göre ayırabiliriz kanaatindeyim.
Muharib birliklerde yardımcı teskereci, sıhhiye eri ve ta. bip tarafından âcil yardım. Jar yapılır Onların da bu hususlardaki bilgileri sık sık kontrol edilir. Halbuki bugünün hrble. rinde cephelerden ziyade biiyük sanayi şehirlerinin tahribi daha önemli bir mevzu olarak kabul edildiğine göre, bu sebepten şehirlerde daha büyük insan kit. İçleri . yaralanmakta ve ilk âcli yardımların zamanında vap'lma. masından çok fazla vefiyat ve. rilmektedîr. Bunun da sebebi iskân bölgelerindeki sıhhî durumu koruyacak ilk süratli yardımı yapacak yetiştirilmiş elemanla, nn bulunmasıdır. «s
Orta, lise ve yüksek tahsüleri. ni yapan kızlarımız şayet bu şe. refli ve lüzumlu vazife sayesinde bilgi sahibi olurlarsa yalnız harb değil, sulh devrindek* felâketlerde de kendilerinden istifade edilir Memleketin deprem mınita. kasında bulunduğunu hatırdan çıkarmamalıyız. nelerce ve binlerce kızımızı sıhhî vardımcı ye. tıstirirsek cok hayırlı bir net:ce elde etmiş olacağız.
Eski damga kanunu
Eski damga kanununun tlrllmesl için ğının yaptığı lanmış tır. Bakanlık, defterdarlıkların, bankaların ve büyük sanayi müesseselerlnln de fikirlerin! sormuştur
Evvelki gün bu İş İçin yapılan banka müdürleri toplantısından sonra önümüzdeki hafta İçin ticaret ve sanayi odasında sanayicilerin iştirakiyle bir toplantı yapılacakttr.
Maliye etütler
bu
ı değlş-Bakanlı-tamam-ı hususta
Cumhuriyet bayramında hiç bir bina bayraksız kalmıyacak
Cumhuriyet bayramına alt program dün vilâyette teşkil edilen bir komisyon tarafından tesbit edilmiştir. Bayramın İstanbulda paîlak bir şekilde kutlanması kararlaştırılmıştır. Bu yıl. her yere mümkün olduğu kadar bayrak asılacaktır. Hiç bir bina bayraksız kalmıyacağı gibi apartmanların her katına bayrak asılması sağlanacaktır
Lokanta ve gazinolarda şarap ve rakı gramla satılacak
Belediyede dün lokanta ve gazino sahiplerinin de İştirakile bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda, şimdiye kadar lokanta ve gazinolarda bardak ve kadeh usullyle satılan açık içkilerin bundan sonra gramaj usullyle verilmesine karar verilmiştir. Bu şekilde satılacak İçkiler rakı İle şaraptır. Tekel idaresi, hafif alkollü içkilere rağbet! temin İçin bunlardan alınan satıcı kârlarının İndirilmesini belediyeye teklif etmiştir. Bakanlığın da ayrıca bu nevi İçkilerle sigara flatlerinl yılbaşında bir miktar ucuzlatacağı söyleniyor. Belediyeye yapılan teklif tetkik edilmektedir.
btı
Bu mektubu. 45 yaşına kadar bütün kadınların mükellefiyetleri bahis mevzuu olmadan birkaç gün evvel almıştım. Böylece ak_ ttialite bir konuya dokunulduğu İçin, kız ve kadınlarımız arasında hastabakıcı, sıhh, yardımcı ve Kızılaycı yetiştirilenlerin çok ol. masına hizmet eder ümidiyle bu askeri doktorumuzun düşüncesini kendisiyle hemfikir olarak der. «ediyorum. Kaldı ki, bugünkü şartlar altında, geniş bir kadın mükellefleri kadrosu içinden en muvafık unsurları da bül bül seç. mek mümkün olacaktır,
(Vâ . Nü)
Lisan bilen gümrük muayene memurları alınacak
Gümürk ve Tekel Bakanlığı harb sonu dolayıslle memleketimize ecnebi yolcuların gelişi artacağını nazarı itibara alarak gümrük muayene heyetlerini ıslah etmeğe karar vermiştir,
Bu heyetlere lisan bilen elemanların alınması alâkadarlara bildirilmiştir.
Ayrıca bu memurlara yeni kıyafet tespiti İçin çalışılmaktadır. Bunların kıyafetleri İçin Avrupadakl diğer memleketlerdeki memurların kıyafetleri tetkik edilmektedir.
Yunanistan’a kasaplık hayvan ihracı
Öğrendiğimize göre Yunanistan* kasaplık hayvan İhracı başlamıştır. Buraya geçen hafta Ege bölgesinden büyük bir parti büyük baş hayvan ihracedllmlştir.
ıf.
9 Eylül kurasında hediye edilen E V şimdi talihli bir ailenin yuvası olmuştur. Her yıl çekilecek evli ve arsaiı kuralarda talih, size de gülebilir.
Her aileye, bir IkramlyeH Aile Cüzdanı I YAPI ve KREDİ BANKASI A. Ş.
İstanbul — Galata — İzmir
Şişlide Fransız Akıl hastanesinin köşesinden başlayıp Ihlamur'* kadar açıkta akan ve oradan Dolmabhçeye İnen pislik deresi İstanbulunseneler-denberl halledilmemiş bir derdi olarak duruyor. Akı! hastanesinin, Şişil tramvay durağı sonundaki evlerin, sonra Etfal hastanesinin ve civarının lâğımları hep bu dereye akar. Geçtiği yerlerin sıhhatini tehdldeder. Bu pis su İle sebzelerin sulandığı görüldüğünden, şehre tifonun buradan yayılması her zaman muhtmeldir. Bu havalide kara sineğin, sivrisineğin bol olması, hep bir türlü kapatılmak İmkânı bulunmıyan bu açık lâğım yüzündendlr.
En güç zamanlarda birçok imar İşleri için para bulmakta âdeta dehâ gösteren Belediyemiz şehrin sıhhatini tehdldeden bu mecrayı kapamak çare sini bulamamıştır. Olağanüstü sivrisinek savaşı başladığı zaman bu dere gene bahis mevzuu oldu. Tekrar ve kim bilir kaçıncı defa derenin kapatılması İçin gereken masraf hesaplandı, Tekrar ve gene kim bilir kaçıncı defa olarak bu paranın Belediyece temin edllemlyeceçj neticesine varıldı. Sivrisinekle savaş hesabından ayrılacak birkaç bin liranın da bu işi göremiyeceğl anlaşıldı.
Ne yapmalı. Dere şarıl şarıl akıyor, şikâyetler devam, ediyor. Mazot dökmek suretlle kara sinekle sivrisineğin ancak biraz önüne geçileblldl. Dereyi ortadan kaldırmak için ne yapmalı?
Nihayet Belediye düşünmüş, taşınmış; bu pis dereyi hiç olmazsa göz önünden kaldırmak İçin meşhur «idarel maslahat» usullyle ve halkı zahmete sokup müşkül vaziyette'bırakmak pahasına bir çare bulmuş. Geçen gün o civardaki evlere, Beyo^-' lu kaymakamlığı ve Belediye şubesi müdürlüğü başmühendisliğinden şu yolda birer emir tebliğ edildi:
«Şişlide. Büyükdere caddesinde falan numaralı binanın lâğımı, Tayyareci Cemal sokağına akmaktarır. On beş günde mezkûr mecranın İptali ilei bahçenizde septik çukur açmanız tebliğ olunur.»
Ihlamura kadar akan pis derenin ortadan nasıl bir ustalıkla kaldırılacağı bu tebliğden anlaşılmaktadır. Herkes, açık dereye boşalan lâğımı bahçeslnd: bir çukur açmak suretlle kö-letecektlr.Yanl asırlarca ve asırlar-
zl-
ı ca. evvel, hiçbir sıhhi düşüncenin 1 yaret etmediği en İptidai köyde İnsa-ı nın zekâslle değil da İnsiyakiyle bulduğu bir usulle lâğımlar bahçe kapı-- sının önüne alınacaktır. Bizim, bu Ip-L tidai ve son derece tehlikeli pislik , çukurunu Yirminci asır sıhhat kaidelerine uydurmak için bulduğumuz . tek çare, malûm çukura hekimlik ta-ı rafından bir «septik» kelimesi ilâve etmekten ibarettir.
Menhus dereyi kurutmak İçin evlerin birer septik çııkur, o civardaki İki büyük hastanenin de her halde birer septik havuz açarak lâğımlarını tuttuklarını kabul edelim. Burada toprak kesmedir; suyu akıtmaz. Çukurlar çok geçmeden dolacak, taşacak, o zaman, şimdi hiç olmazsa dereye giden pislik, evlerin bahçesinde ■ fışkıracağından kaçınmak, sakınmak mümkün olamayacaktır.
Üstelik bu işi başarmak da kolay değildir. Herkesin bahçesinde Belediyenin istediği gibi bir pislik çukuru açması hem bir lâğım ustasına, hem de bulunması zor bir takım malzemenin tedarikine bağlıdır. Malzeme bulunursa bu iş birkaç yüz lira İle yarim yamalak, kati olmiyan bir şekilde ve ancak bir müddet için halledilmiş göTiinecek, sonra da daha te-• cl şekilde patlak verecektir, Belediye bıı şehrin zaruri olan kanallzsyon teşkilâtını kuramamışsa bunda, münasip görülen Belediye vergilerini ödeyen şehir halkının ne kabahati vardır? Halbuki Şişli halkı lâğım işini yoluna koyması İçin Belediyenin lstl-yeceğl parayı da vermeğe, kendi hissesi ölçüsünde masrafa İştirak etmeğe hazırdır. Fakat ortada bu işi başa-■racaTC bir’şehir eklpi yoktur.
Kaldı kİ verilen emir de İnce bir tetkika müstenit değildir. Büytikdsre caddesinde çukur açma emri alan evlerden birçoğunun lâğımı bahis mevzuu olan Tayyareci Cemal sokağına değil, muntazam künklerle Beledlye-I nln kapıyamadığı açık mecraya dö-' külüyor. Ortada yapılacak bir İş varsa 1 o da Belediye, yapılması kendi üzerl-' ne düşen vazifeyi yapmak imkânını bulamayınca, bu vazifeyi kendi sırtından atıp otoritenin mühleti!, cezalı t ebllğlerlle vatandaşın omuzuna yüklememelidir. Hele bu İşte olduğu gibi tutulan yol, bir semtin lâğım derdini halletmez, sadece vatandaşı müşkül vaziyette bırakırsa.
Nüfus sayımı günü, tâyin edi. len sayım memurlariyle kontro_ lörlerin ne şekilde vazife görecek, leri hakkında yarın saat 11 de istatistik umum müdürü B, Celâl Aybar tarafından Ankara radyo, sunda bir konuşma yapılacaktır. Sayım memurlariyle kontrolörlerin bu konuşmayı topluca dinle, meleri için her ilçede sinemalar ve halkevleri hazırlatılmıştır. Yarın dersleri bulunan, ve sayımda vazife alan öğretmenlerin "de bu konuşmayı dinlemek üzere kendi' semtlerindeki dinleme yerlerine gelmeleri İçin vilâyet tarafından millî eğitim müdürlüğüne ve okullara birer tamim gönderilmiştir, Dinleme salonlarında sayımda vazife alanların mevcut olup olmadıkları bucak müdürleri ve kaymakamlar tarafından kontrol edileceği gibi vali ve be. lediye reisi doktor B. Lûtfi Kır., dar da salonları ziyaret edecektir.
Pazar yerleri arttırılacak
Sebze ve meyva pahalılığını önlemek üzere Belediye bazı tedbirler almaktadır. îstnmbulda umumiyetle meyvâtar ve bilhassa sebzeler mahalle aralarında dolaşan seyyar satıcılardan alınmaktadır. Ekseriyetle hiç bir kontrûla tabi olmayan bu seyyar esnaf İstedikleri şekilde ve flatte satış yapmaktadırlar. Sayılan mahdut olan umumi pazar yerlerine gidemediği İçin kapısından geçen seyyar satıcıdan mal alan allriere kolaylık olmak tizere pazar yerlerinin sayısı İhtiyaç nispetinde arttırılacaktır. Bun'?jı başka seyyar satıcıların da silk bir şekilde kontrol edilmeleri için bazı yeni usuller konulacaktır.
Satışa çıkarılan ithal malları
Tahtkale 14 te Jak ve Vitall Tole-do'ya demir çengel İğnesi, Gal. Havyar Han’da Sadettin Dumlu’ya kauçuk eldiven, İst. Mahmutpaşa 202 de Dilber Kardeşlere tıraş bıçağı, Mar-puççular 42 de Samuel Bensason'a tıraş bıçağı, Gal. Nccatlbey -caddesi 101 de Osman Taşçıoğluna elmas ma-kap kılavuzu, İst. Kutlu Han'da D. Gallnıldls'e saat akşamı, İst. Prevu-ayans Han'da J. OJalvo ve V. Meşu-lam’a yazı makinesi. İst. Marpuççu-lar 50 de M. Rifat Akbelen'e kol saati. İst. Mustafapaşa Han'da Fethul-lah Kapıcıoğluna demir saç levha, Nalburlar 339 da Kâzım Nihat Bıyık-lı’ya nal mıhı, İst. Tomruk sokak 54 te Öztürk Mehmet Sülün’e sentetik lâstik levha. Ycşlidlrek Eminbey Han'da Yako Yalevl'ye anilin boya, Ketenciler 4 te Ankara Ecza deposuna mentil valerlant, İst, Kutlu Han'da Fazıl İ. Verdiye sili ragan adin ve siilfadlazln, Sirkeci Demirkapı 10 da şark tspençlarl'ye tıbbi ecza, kalslfe-rol, Hasırcılar Yılmaz handa J- Şprln-ger'e zamklı kâğıt, Matbaa mürekkebi, Mahmutpaşa İrfanlye Handa Niyazi Alver'e Manila kartonu, Tahta-kale Balkapan Han’da Refael Behara sargılık kâğıt, tat. Asmaaltında Sami Hlsarlı'ya sargılık kraft kâğıdı, îst. Marpuççularda Rıza Asgarl'ye yazı kâğıdı, Mahmutpaşa 202, 205 da Dilber Kardeşlere yıkanmış yapağı, İst. Türkiye Han'da Mazon Botton'a gaz Idrofil, Svltanhamamda Nuri Abdlir-rahman Maltaoğlu'nu yünlü mensucat. Meydancık No. 55 de Atalar mües-sesatına perdelik tül, organtin düz ve renkli, opal beyaz ve renkli, Yağ iskelesinde Hasarı ve İsmail Umur'a pamuk muşamba.
Belediyenin eylül ayında sıhhî faaliyeti
Eylül ayı zarfında İstanbul, Beyoğlu ve Üsküdar tebhlrhanelerlnde bulaşıcı hastalık sebebiyle 3524 parça giyim ve ev eşyaslyle satılığa çıkarılacak 7144 parça kullanılmış eşya tathlr edilmiştir.
Gene bıı müddet İçinde Belediye hamamlarında 10097 kişi parasız yıkanmış ve Belediye hudutları dahilinde 3152 tifo, 16409 tifüs. 26162 çiçek, 2084 veba, 28 difteri olmak üzere ceman 1Û7932 kişiye aşı tatbik edilmiştir.
şehir Hıfzı&sıhha müesseseslnde de 374 Ü bakteriyolojik, 335 1 kimyevi olmak üzere 709 taklil yapılmıştır. Sıhhî muayene komi >. onunda seyrü sefer İşlerinde çalışan 449 kişi muayene edilmiştir. Bunlardan başka 1292. dükkânda yiyeceklerin sıhhi bir şekilde muhafaza edilip edilmedikleri kontrol edilmiş ve buralarda satılan maddelerden magşilş olduklarından şüphe edilerek 32B muhtelif yiyecek nümunesi alınmış ve suçlu dükkâncılar hakkında 447 ceza zaptı tutulmuştur. Ayrıca 9728 esnaf ve 2719 hasta muayene edilmiş, 371 cankurtaran vakasına müdahale edilmiş. 229 hasta, hastanelere nakledilmiş vs ISO gebe de doğum evlerine götürülmüştür.
Lokantalar hakkında bir talimatname yapılacak
Şehrimizde en lüks lokantalardan piyazcı ve aşçı dükkânlarına kadar her yer sınıflara ayrılmış ve buna göre fiat listeleri tanzim edilmiştir. Diğer taraftan lokantalar sınıflarına re, tabi olacakları sağlık ve temizlik şartlarına riayet etmekle mükellef bulunmaktadırlar. Halbuki Belediye zabıtası ve Belediye hekimleri tarafından şimdiye kadar yapılan teftişlerde bu hususiyetler göz önüne alın-mıyarak umumi mahiyette muamele yapılmakta olduğu görülmüştür, Lokantaların ne suretle teftişe tabi tutulacakları hakkında esaslı talimatname yapılacaktır. Bu talimat, gerek Belediye hekimlerine, gerek Belediye zabıtası teşkilâtına bildirilecektir. Talimatnamede yalnız yemek yenilen yerlerin değil, aynı zamanda yemek pişirilen mutfak kısımlarının da teftiş edilmeleri için yeni hükümler bulunacaktır.
Amerikanın Türkiyeye kauçuk kontenjanı
Öğrendiğimize göre Amerikanın 946 yılındaki sun’l kauçuk İstihsalinin asgari olarak 200 - 225 bin ton artacağı tahmin edilmektedir. Bu netice doğru çıktığı takdirde Tilıkl-yeye ayrılan kauçuk kontenjanı en az yüzde 40 arttırılacaktır.
Ingiltereden iki vapur mal geliyor
Ingiltereden memleketimiz İçin mal yükllyerek hareket eden ge. nülerden on biner tonluk Stof. taykester ile Ben Ailen şileplerinin bu hafta içinde limanımızda olacakları alâkadarlara bildirilmiştir
Lisan Mütehassısı Prof. Anjel
FRANSIZCA
Dersanesl, Bahçekapı, selâmet Han, Fransızcanız zayıf İse bize geliniz. Kışa zamanda takviye ederiz. Müşterek derslerin aylığı (haftada 3 defa) ıo Uradır. Husus! dersler dahi verilir.
Altın fiatı düşüyor
Son günlerde altın fîatleri düşmeğe başlamıştır. Evvelki gün ile dünün fiatleri arasındaki fark Reşatta 35 kuruştur.
Partinin Başbakan şerefine çay ziyafeti Dün saat 17 de Taksim beledi, ye gazinosunda vilâyet parti İdare heyeti tarafından şehrimizde bulunan Başbakan B. Şükrü Sa. racoğlu şerefine bir çay ziyafet! tertibedilmîştlr. Çayda gazete başmuharrirleri, ilce parti İdare heyet! başkanlan, ve umumî meclis üyeleri de hazır bulun, muşlardır.
Hemen birçok kimsenin ağzını, elan işittiğimiz bir cümle vardır:
— Eh az çok biz de bir şeyler karalarız. Şöyle böyle nc de olsa elimiz kalem tutar
Bir çokları bir işi, meselâ balık tutmağı, yüzmeği, dansctıneğî beceremiyecekterine kanidirler. Fakat hiç muharrirlik etmemiş bir adama sorunuz. Kalemi eline alınca cızır da cızır — hem de ucundan kanlar damlatmak şar. tiyle — cevherler döktüreceğine inanır. Bunların bir kısmı vakitlerinin olmadıklarından şikâyet, çîdirler.
Ne yazık ki zamanlan yoktur. Eğer bir olsa o zaman kalemine yapışınca edebiyat kütüphane, mizin bomboş duran raflarını baştan başa dolduracaklardır. Lâkin ne yazık ki işte vakitleri., yoktur.
«Muharrirlik■> en cesaret ver’cKT iş, kalem en cesaret uyandırıcı” âlettir.
Bir çokları da galiba onu k'1.^ nuşmak gibi insanlığın tabiî hal. terinden sayıyorlar. Ve işte bu. q nun içindir ki yeryüzünde «her™ kes muharrir» dir. P
Mamafih: ©
— Dişimizi sıksak biz de bir şeyier karalar: z... ©
Diyenlerin cesaretini arttıra. cak bir çok misaller bulahilîriz.M— Bilhassa dünküler arasında.. Chateanberiand topçu yüzbasısı-O idi. Bin bir macera ve seyahatten^} sonra «Amerika seyahat’,, kitabı. © m vazdı. '
Prosper Mermice arkeologdu, Hattâ Tarihî âbideleri korumaJr cemiyeti reisi idî. Concilic’a dü.L* kalik etti. Richardson elli vasına kadar sade h r matbaacı olarak tanınmıştı. Başka bir İş yanmış değildi Bir gün h:c h’zmetcl kız basından gerenleri gelip ona an. Hattı ve dostlarının teşviki ile el. lilik matbaacı:
— Ben bıınu roman gibi yaza. nm.._ ded>
Meşhur Pamelâ ortava çıktı, , Montesouîeu mahkeme reisi. Diderot kitancı Steme panaz'dı., Goldsrnith flütciilük etmişti. Hattâ bu âleti çalarak hütiin Avru. pavı dolaşmıştı 7ane Grev kaç yasına kadar dişçilik etmişti,
Biitiin bu misaller ve meslekteki İnsana yaz1 yazmak cesareti verecek seyterdir Galiba herkesi azdıran da bunlardır
Hikmet Feridun Es
ölçü ve tartı aletlerinin damgalanması
Ölçü ve tartı âletlerinin dam. galanmasi yılbaşında sona erecektir. Müddetin bitmesine iki ay kaldığı halde aletlerini mua. veneye getirmesi lâzım gelenle, rin ancak yarısı müracaat etmiştir, Müddetin bitmesine zaman varsa da hatalı terazilerle mal tartıp satanların müracaat! geç. tikçe yaptıkları zararlar artmak, tadır. Bunu önlemek için dükkânlarda ve umumî pazar yerle, rinde Ani kontrollar yapılmakta ve hatalı âlet kullananlar mahkemeye verilmektedir.
Vida içtiği ilâç neticesinde mi ölmüş?
Galatada Kuledlblnde Camekân sokağında Sâblr apartmanında oturan 18 yaşında Vida Plnto, bundan 15 gün evvel birdenbire sancılanarak ölmüş ve Arnavutköydekl Musevi mezarlığına gömülmüştür.
Dün savcılığa yapılan bir İhbarda Vida Plntonun İçtiği bir İlâç neticesinde ölümüne sebep verildiği bildirilmiş, bunun üzerine savcı muavinlerinden Salim Giirkol İle adalet doktoru İzzet İşe an Arnavııtköy mezarlığına giderek cesedi çıkarttırmışlar ve morga naklettlrmlşlerdlr. Morgun vereceği rapor ölümün mahiyetini meydana koyacağı gibi, savcı, alâkalıların sorgularına başlamıştır.
İNGİLİZ KUMPANYASI eski müşterilerine karşı bir yardımda bulunmak emelile, elden çı. karmak istedikleri müstamel dikiş makineleri emanet suretiyle alınıp kendi hesaplarına satıl, inak üzere Sultanhamam Yenicami caddesi No. 18, Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 351, Beyazıt Ok. çularbaşı No. 89, Üsküdar Hâkimiyeti Milliye
caddesi No, 201 satış mağazalarını erolrlerineâmade bulundurmakta olduğu, nu sayın müşterilerine bildirli
Singer Dikiş Makinesi
I
8ahlfe *
AKŞAM
14 Ekim 1945
Hayatımızdan sahneler
Tokyo’daki nümayişler
Papaz kaçtı, Peçiç, ceviz oyunu, 5 taş, «Kızma birader!..» El el üstünde kimin eli var?..
Kızartma oyunu...
Tünelde bir ilân gördüm: Briç ho-| casj I.
Altında da şu satırlar vardı: Yirminci asrın en güzel salon oyunu.' Gittikçe yayılan bir oyun. Bugün yer' yüzûnedkl evlerin hepsinde değilse, bile yüzde kırkında oynanmaktadır.
Bugünün «Ev oyunu-. Briç olabilir. Fakat benim aklıma dünkü ev oyunları geldi. Konsolun gözünde daima İnce uzun, üzeri işlemeli kanaviçe peçiç bezi dururdu. Peçiç yaygısı ekseriya küçük bir çıkın yapılmış olduğu halde muhafaza edilirdi. İçinde oynarken atılacak olan deniz mahlû-kntının bembeyaz, cilâlı gibi parlak kabuklan!..
Dünkü evin, bilhassa harem dairesinin en mühim oyunlarından biri pcçiçtl. Kadınlar arasında peçiç şampiyonları vardı. Peçlçîe en önemli marifet atılan deniz mahlûkntı ka-bulclrrının ya hepsinin açık, yahut ta hepsinin kapalı olmasıdır.
E'kı büyük konaklarda çok defa »e..e!â İki ortak zevcenin karşılıklı ol urup gayet hararetli bir peçiç müsabakasına giriştikleri görülürdü. Pe-çiç örtüsü, masa örtüsü gibi, ev sanayii, ev işi işlemeleri arasına girmiş bir takım güz?!, sanatkftrane örtülerdi.
Beş taş!..
Gençler, bilhassa genç kız namlı, lerl arasında daha yaygın bir oyun vardı: Beş taş!.. Deniz kenarından toplanmış kaypa*, kaygın taşlarla oynanırdı. Evvelâ atacak, sonra hep birden bu ofş taşı elinizin üstüne konduracaksınız. Nihayet onları yere koyacak, önce birer birer, zotıra İkişer İkişer toplıyacak-sınız. Sonunda f!« htp birden yerden kap.ucsksınız. iki parmağızı yere köprü gibi dikecek, 'aşları bire- birer bu köprüden geçireceksiniz. Bir çoklan «Beş taşı» bir nevi çocuk oyunu zannederler. Halbuki bazen eski zaman İşi k revetll ot minderler üzerine oturup ve tes taş oynıyan kerli ferli, kocaman hanımefendilere bile rast-grlmek kabildi. .
Papaz kaçtı!..
Eski evlerin «m münlm salon oyunlarından biri de «Papaz kaçtı» İdi. Kalabalıkla oynanan, heyecanlı ve ze, kil bir oyundu.
Hele kaç göç meseleleri pek o kadar mübalâğalı olmıyan kadınlı -erkekli misafirliklerde tu oyunun tadına doyum olmazdı. Gürültü, kahkaha ayyuka çıkardı.
Eskilerin çok İyi bildiği gibi bu İskambille oynanan bir oyundu. Papazların üç tanesi atılır, yalnız biri k 'ît'ar arasında bırakılırdı. Elinize gelen kâğıtları çift çift ayırıp çıkaracaksınız. Ellerde dolaşan bütün kâğıtların çiftleri olduğu için hepsi yanyana gelince çıkabilir. Fakat zavallı pap azcık tek ^başına dır. Bütün kâğıtlar arasında bu eşsiz bekâr oa-pazcık elinizde kalırsa yandınız gitti. Onu en kısa yoldan başka oyunculara satmağa bakacaksınız. Satamadınız mı felâkettir. Bu İtibarla her kes ellini birbirine heyecanla uzatır, ç kende de heyecan, iskambilleri uzatanda da- - Acaba papaz ne tarafta?.. Zira bu «uğursuz bekârı» elinde tutan onu satmak İçin hiç renk vermez. Lâkin etraftakllir kaşla gözle papazın kimin elinde olduğunu anlatırlar. Nihayet papazı satan derin bir nefes alır!-
Oyunun sonuna doğru çıkamıyan iki kişi kalır. Dana kuyruğunun kopma zamanı olduğu için bu anlar pek hcvecanlldır. Bir tarafın elinde İki, öbiır taraftı bir kâğıt kalmıştır. Ve bütün oyuncular merakta: Eşek kim pla.cak?.. Bu oyunda ebe kalana. «eş?k» diyip çıkarlardı. Eller uzanırken gezlerden mânalar sezmek İsti-yenler.. Bir İskambile parmağı götürürken. blrşey sezip de hemen öbür iskambil çekmeler— Ve bu arada da manalı mânalı bakışmalar...
Papaz elinde kalıp da hususi tâbiri ile »Eşek olanılara herşey yaptırılabilirdi. Hattâ İsterseniz onu dört ayaklı gibi odada yürütünüz ve eşek gibi bağırtınız. Gönlünüz dilerse alnına damga vurunuz!..
Ceviz oyunu'
Bu da mühim bir oyundu. Er kik çocukları bllhıaa, delikanlılar rağbet ederlerdi. Fakat bazan oyun kızışıp bütün fıilc-nin iştirak ettiği de olur, patiska entarisi içinde kıranta erkeklerin nişan alıp ceviz attıkları, hatla mızıkçılık Ettikleri bile görülürdü.
Tura oyunu da böyle İdi. Güya çocuklarım oyunu İdi. Fakat büyüklerde ek.trlya tura dkfsine girerlerdi. İnce Mısır hasırı döşeli büyük sofada halka şekllnd' oturulurdu. Ebe, sıkı düğümlenmiş bir mendille: «Yağ satarım, tal satarım. Ustam öldü, ben satarım!/» tekcrlemcsile dolaşırdı. Elindeki düğümlü mendili birisinin arkasına bırakırdı. Mendilin farkına varamadiysanız »izi döve döve kovalardı.
Bu oyunda da bazan gelinlik kızların. hattâ yeni gelinlerin iki örgü h-’ inde kolan saçlarını savara savu-r:t. göğüslerini hoplata hoplata dairenin etrafında koştuklarını görürdünüz.
Sıkı düğümlü mendil, akalar» güm güm lnefdl.
Eski ev oyunları İçinde fındıkla •Tefe mİ çift mi?» El üstüne atıp parmağa geçirmek suretlle oynan yüzük oyununu, fakat bilhassa «El el üstünde gimln eli var?.» ı unutmamak lâzımdır.
« Kızma birader!... »
«Kızma birader:, de sayın oyundu. Bu bir nevi peçiç addedilebilirdi. Ancak bez üstünde değil de husus! bir şekilde çizilmiş mukavvadan ve zarla oynanırdı.
Can yakan oyunlar da vardı, meselâ kızartma oyunu gibi... Bıırida karşınızdakinin elini avuçlarınızın İçine alıp hızla şamarı yapıştıracak-snız. Bazan eller kızarır hattâ pul böreği gibi kabarırdı.
Oyun mağlûpları ve mızıkçıları için çeşitli cezalar terttbedllmlştl.
Meselâ fincan oyununun cezaları gibi.., Fincanın altına kibrit İşi yapıp alna basmaktan tutunuz da kahve telveslle ve parmakla alma elif çekmeğe kadar...
Hem de oyun sonuna kadar böy-lece, alında kahveden elifle duracaksınız!.. Herkes size bakıp gülecek.
Ya «Altı okka» denilen ceza?.. Birisini «Altı okka» ya kaldırdılar mİ... Hoplatıp dururlardı Zavallı da ne barsak kalırdı, ne mide...
Eski ev oyunlarını toplamağa teşebbüs etmfk mühim bir folklor işidir. Bu da bu sahada, heri? gibi, himmet ve erbabını bekliyor...
DAYIBEY
i-ORULKl rnı -DIM EPIKÛRİ
DİLEDİKLERİ
Bayrağa saygı
Her insan bayrağa saygıyı İlk öğretim çağında öğrenir ve gereğinde kendi bayrağına bunu gösterirken sevk ve gurur duyar. Bir erin subaya. resmi üniformalı bir memurun rütbece büyüğüne selâm vermesi ne kadar mecburi, bir ahbaba, bir hocaya, bir büyüğe raslanılınca bu karşılaşmadan memnun duşu güler yüzle, selâm ve Aşinalık yaparak anlatmak ne kadar tabii bir muaşeret ve nezaket kaidesi İse milli varlığımızın, istiklâlimizin sembolü olan bayrağımız önümüzden geçerken hepimizin onu selâmlaması bizim İçin gereken bir ödevdir. Bunu kim bilmez demeyiniz, İşte aksini gösteren misal:
Geçenlerde 30ü kadar genç İzci Taksime Cumhuriyet anıtına gidiyorlardı. En önde bandonun arkasından bayrağımız şan ve şerefine yakışan asil ve vakur dûlgalanişlyle gürbüz bir İzcinin omuzunda önümden geçiyordu. Durmuş ve şapkamı çıkarmıştım. Bir vakitler ne çeşitli yabancı, sömürücü bayrakların geçtiğini gördüğümüz, kendi bayraklarımızın dalgalnış hasretini nice elemle çektiğimiz aynı caddede göğsüm kabararak zevkle bu ödevimi yaptıktan sonra etrafıma bakıyorum. Yalnız bir tek vatandaş görüyorum kİ o da benim yaptığımı yapıyor. Yanımda iki genç birbirine raslamış, konuşuyorlar «bayrağa saygı» diyorum. Bize uyuyorlar, hattâ bizi görenlerden şapkalarını çıkaranlar da oluyor. Fakat pek çoğumuz bayrağa saygıyı bilmiyoruz.
şapkalarını çıkaranlar da oluyor. Fakat pek çoğumuz bayrağa saygıyı bilmiyoruz.
Bunun gibi İstanbul kurtuluşu için cumartesiden asılan bayraklar pazartesi sabahına kadar bazı çarşılarda sallanmıştır. Dükkânına bayrak asan vatandaşın ertesi gün pazar olduğunu ve bayramın bir gün olacağını düşünmesi lâzımdı. Bayrağa saygı ödevinde bilenler ve büyükler, bllmi-yenlere ve küçüklere örnek olmalıdır. Bu şerefli ve zevkli olduğu kadar milli bir borçtur. Asılı kalan bayraklar İçin d e emniyet dairelerinin dikkatini çekeriz.
Japon imparatoru
Hirohitojıunhayatı
Büyük Halk sanatkârı naşİD ÖZCAN'ın -son filmi
DUVAKSIZ 6ELİH
imparator 932 de yapılan bir suikast teşebbüsünden beri sarayından çıkmamıştır
Ajanslar. Tokyo şehrinde İmparator Hirohlto aleyhinde nümayişler yapıldığını bildirmişlerdir. Japon]ar Şimdiye kadar İmparatora mukaddes ve İlâhi bir mevcudiyet gözlle bakarlardı. Japon İtikat ve ananeleri mucibince Güneş Dâhinin sulbünden gelen İmparator, İlâhi kudreti temsil etmekte ve aynı zamanda Japon milletine üstün ve mukaddes bir ırka mensup olmak duygusunu vermektedir,
Şimdiki imparator Hirohlto, 29 nisan 1901 tarihinde Tokyo'da Aoyama sarayında dünyaya gelmiştir. O tarihle Japonya, bir kalkmma buhranı geçiriyordu Genç prens, meçhullyefc içinde büyüyordu. «Saray, onu tebaasının nazarlarından saklıyordu. Japon halkı küçük prensi, yalnız bir defa hayvan bahçesin! ziyaret ettiği zaman görmüştü. Hirohlto'nun çocukluğu, sükûn içinde geçti.
Yalnız prensi endişeye düşüren nokta, babasının afal hastalığından ölmüş bulunması ve kendisinin de bu hastalığa tevarüs etmesi korkusu idi. Gl. Nogi ve amiral Tugo
Hirohlto'nun ilk zamanlarda tahsiline nezaret etmiş olan öğretmenler, modern Japonya'yı vücuda getir-1 miş olan «Harb üstadlsrı» ld|. Bunlar arasında Porartur kalesini zabtetmlş olan General Nogl ve Çuşlma deniz savaşında Rus filosunu İmha etmiş . ______ __________ r___________
olan Amiral Togo bulunuyordu. Kü-ı saatlerce kalarak dostça görüştü, bu çük prens büyürken bu iki Japon -- *■ ------- -------- • •
kahramanının canlı misali, gözlerinin önünde bulunuyordu.
Prens Hirohlto, 10 yaşında iken büyük babası İmparator Mejll ölmüştü. O zaman genç prensin zihninde derin bir tesir bırakan bir hâdise oldu. İhtiyar General Nogl île karısı, İmparatorlarının ölümünü haber alınca. yıkandıktan sonra cenaze önünde son bir defa eğilmeğe gltmlçler, müteakiben karınlarını deşmek auretlle intihar eylemişlerdir.
Shinto mezhebi
Bu ölüm tarzı, genç prense uivl göründü, çünkü o da, Shinto mezhebine mensup bulunuyordu. Ve o mezhebin hükümlerine göre terbly^ edilmişti. Japonya’da nasyonalist cereyanı doğuran ou mezheptir. Japon anayasasının «Japon İmparatorluğu, ebediyen fasılasız bir İmparator silsilesi tarafından idare edilecektir» şeklinde olan birinci ve «İmparator mukaddes ve taarruzdan masundur» mealinde bulunan üçüncü maddesi de bu mezhebin ilhamı eseridir.
Hukuk talebesine «Tebaanın imparatorun İradesinden başka bir arzusu olamazv veclzesini telkin edcıı Shinto mezhebidir. Ağızlarında «İmparatorun ebediyen yaşaması İçin can veriyorum» sözlerini teKrarhja-rak harb meydanlarında can veren askerlerin derhal kutsal bir mahiyet aldıkları» akidesini yayan yine bu mezheptir.
Avrupa seyahati
Vellahd Hirohlto 1921 de 20 yaşın-daiken Avrupa'da bir seyahat yapmağa karar verdi. Japon tarihinde bir eşi daha bulunmıyan bu karar, Japonya'da derin bir tesir yaptı, çünkü o tarihe kadar bir Japon veliahdı, yabancı memlekete gitmek İçin eçdad topraklarından ayrılmamıştı. Mutaassıp Japonlar, velialıd bu kararında ısrar ettiği takdirde gitmesine mâni olmak için kendisini götürecek olan trenin altına atılacakları tehdidinde bulundular. Prens kararında ısrar etti ve hiç bir ferd, bukararına mâni olmak için kendisini feda etmedi.
Paris'te blrşey ratın almak için bir mağazaya giren prensten satın aldığı malın bedeli istendi. Halbuki Japon sarayının teşrifatı kendisini paraya e! sürmekten menediyordu. Londra’ yın üzerinde uçapıaz.
Hirohlto
I da Gulldhall'da İngilizce nutuk söy-lemeğe kalkıştığı zaman dili tutuldu.! JKıral Beşinci George, Hlroiılto'ya oı ı kadar acıdı kİ, akşam teşrifata rla-j ı yet etmeksizin odasına gitti, yanında j
diğer artistler: HALİDE PİŞKİN— HÜSEYİN KEMAL — VEDAT OK-ÇUOÖLU — REŞİD BARAN — ŞEVKİ YE MAY 8ALAHADDİN, HAKKI NECİP, LEBtBE. AHMED GÜLDÜRÜR.
Bu büyük Türk filmi halkımıza sunulacaktır.
E3LHAM
T A T L
E EVANS — GEORGE
rası ve Hollivud'un en w____,___,____________
nne bir müzik ve mevsimin en son Svvlng danslarile süslenmiş olan film büyük ve küçük, genç ve ihtiyar herkesi İlgilendirecektir.
İlâveten: En son Dünya Havadisleri
2 — Film yıldızlarının özel hayatı. Matineler saat 11 de başlar® BUGÜN
SÜMER Sinemasında RÜYA VE HAKİKAT
BUGÜN
R, A
İ GÜNLER
BYRON ve Amerikan radyosunun Caa or-güzei Balet heyetleri. Heyecanlı bir mevzu.
Sinemasında
(Felsh and Fantasy)
CHARLES BOYER — BARBARA STANtVYK tarafından temsil edilen bu şaheserin son 2 gününden İstifade edin.
BUGÜN
TAKSİM Sinemasında
MAZLUMUN AHİ
Not — Sayın Refik Halld Karay'a: Günler geçerken sütununuzda bize İki sorunuz vardı, gecikmesin! hoş görmenizi saygılarımla dilerim:
1 — Bayrağını bayram günü asıpta ertesi günü ve hattâ günlerce lndlr-mJ yenler hem geçen bayrama hem asılı bayrağa karşı ilgisi kıt olanlardır. Her vatandaş gibi derneğimiz üyeleri de elinden geldiği kadar bu gibi hareketlerle elbette İlgileneceklerdir.
2 — Sa. Sa. De. ye asli üye olmak İçin tüzüğümüzde yüksek öğretim! bitirmiş olmak veya öğretmen olmaktan başka yazınızda. belirttiğiniz «Pek görgülü, pey saygılı, pek saygı değer ve pek dürüst fakat üniversite diploman olmıyan» vatandaşları da memnunlukla aramıza alabileceğimiz hakkında özel madde vardır.
Dr. Z. E.
suretle Japon prensinin mahçubıyetj ve sıkılganlığını gidermeğe çalıştı. Başka bir gün Hirohlto' bilet almaksızın Londra yer altı şimendiferine binmiş ve biletsiz diye kondüktör yakasına yapıştığı zaman d“hşete tutulmuştu.
Tahta çıkışı
Hirohlto. 1824 senesinde Naip, dört sene sonra da İmparator olmuş nl-şlnalarını ve mücevherlerini takarak kırmızı bir araua İçinde Tokyo’dan eski payitaht Klstoya gitmiş ve tahta çıktığını bildiren fermanını okumuştur. Müteakiben yanında İki yaveri bulunduğu halde biri gece yansından evvel diğeri olmak üzere iki __ ___________________
Güneş Dâhinin kabrini ziyaret etmiş ve kurban makamında kabre mukaddes pirinç atmış, sonra vazifesine başlamıştır.
İmparator her sabah saat 6 İle 7 rasında yataktan kalkarak tiraj olmakta, ecdadına ibadet etmektedir. Kendisi milli bir İlâh olmakla beraber. model bir âile reisidir. Sabah kahvaltısı Avrüpakârldlr. Yaııl kahve İle domuz yağında pişirilmiş yumurtadan İbarettir Kahvaltıdan sonra gelen evrakı süratle tetkik eder. Sinede on üç defa Bhtnto mezhebi mucibince beyaz İpekli cübbesini kiyen1 ve rahiplik eder.
Harb esnasında kanaatkârlığı, bütün milletine niimune olacak mahiyette idi. Gömlekleri, bir çok yerlerinden tâmlr edilmişti. Sigara ile şarâbı tcrketralştl.
İmparator nadiren tebaasının önüne çıkar. Bazı defalar ya beyaz at üstünde ve yahut kımızı otomobil içinde Tokyo'nun caddelerinden halkın şiddetli alkışları arasında geçer Fakat 1932 senesinde meçhul bir sui- , kastçi, kendisin! Öldürmeğe teşebbüs ettikten sonra umumi gezintilerin! bırakmış ve sarayına kapanmıştır.
Yoldan geçen bir adamın gözlerini yukarıya kaldırarak İmparatora bakması yasaktır, imparator htç bir zaman mülâkat vermemiş ve resmi icaba! müstesna olmak üzere Fotoğrafını çektlrmemlştir. Bugüne kadar hiç bir temel atma merasiminde bulunmamış, hiç bir Uman açmamış ve mikrofonla konuşmamıştır. Bir kimsenin yukarıdan İmparatora bakması da yasaktır. Bu sebeple uçaklar sara-
gece yarısından sonra defa olarak ceddi
i-, .:
Türkçe sözlü ve Türk musikill Baş rollerde: FATMA RÜŞTÜ — ENVER VECDİ Türkçe şarkılar: AKİLE ARTUN Kadınları, erkekleri hıçMrtarak ağlatacak İbret verici bir aile dramı.
Eşi görülmemiş bir sinema harikası^*®™®®®^
Gvnahsız yalan
Eşi görülmemiş bir sinema harikası*
(Mr, Emmanuel) Louls Gold ingin romanından Bu filmde divane bir rejimin bütün dünyadan gizlediği bir memleketin İçyüzü, bütün siyasi entrikaları, ihtirasları, zulüm ve İşkenceleri ölan-' azametlle canlandırılmakta, aş km nelere kadir olduğu gösterilmek ted .
Hollvut yıldızlarını gölgede bırakan büyük, ve güzel sanatkârlar GRETA GYNT — WALTER RtLLA — FE1İX AYLMT.ER
taraflarından
Salı günü akşamı SÜMER Sinemasında
kışlıyacaksınır.
Mesut bir nişan
Zahire tacirlerinden Halil Baysalın kızı NÜKET BAYSAL ile Maraşlı pirinç tacirlerinden KEMAL DEDEOö-LlTnun nişan törenleri 11/10/945 perşembe günü Hallt Baysalın Kadıköy'ündeki evinde tarafeynin akraba ve yakın dostları arasında İcra edilmiştir. Tarafeyne uzun saadetler dileriz.
Bu akşam saat 20.30 da
KOMEDİ KISMİ MÜFETTİŞ DRAM KISMI K O R İ O L A N US
M
Pazar günleri 16,30 da matine
SACİDE EGEMEN i
Oe I,
ERTUĞRUL TOKDEMİR Nişanlandılar.
Ortak öy 11/10/1848
Ö AKŞAM S
Abone bedeli
Türkiye Ecncoı
280U Kuruş 6400 kuruş
1500 » 2900 »
800 > 1600 »
tebdili için elh kuruşluk
Senelik
0 Aylık
3 Aylık Adres
pul gönderilmelidir Aks) takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20585 Yazı tşler»; 20765 _ tdare: 20881 Müdür: 20487
Zilkade 7 — Hızır 162
imsak Güneş öğle İkindi Ak. Yauı
E. 11.00 12.37 8.28 0.35 12.00 1.30 v. 4.32 e.ıo la.oo ıs.oe hji 19.03
idarehane BabIâli civan Acunusluk sokak No. 13
Hamam tarifesinden şikâyetler
Esasen pahalı olan hamam üc. retlerinin yeni tarife İle büsbü, tün arttırılması üzerine başhyan şikâyetler devam etmektedir. Yeni tarifede Öğrencilere yapıl, ması istenilen tenzilâtın da red. dedilmesi tarifenin uygunsuzlu.
Eski Alman imparatoru İkinci Wllhelm*in karısı eski imparatorlçe ğunu büsbütün artırmaktadır, Hermlna Amerikan İşgali altındaki sahada bulunmaktadır. Yukarıdaki j Söylendiğine göre belediye tarl. resimde lmparatorlçe kısa ve torunu İle bir gezinti yaparken görünüyor. | feyi tekrar gözden geçirecektir.
Eminönü Halkevi Bıı-le Kursları Tatbikat sahnesi temsiller!
BORA
3 Kasım cumartesi Buvare 21 de. 4 Kasım pazar Matine 17 de. Buvare M de.
Numaralı yerlerinizi şimdiden Halkevi ve şark sineması gişelerinden ayırtabilirsiniz. Telefon: 23340.
HAFTA KONUŞMASI
(Kıyamet giinii) tuEıaf lıkiarı
fen ve çevik zekâlı muharrirlere bugün her zamandan fazla ihtiyacımız var. Fransız mizahçılarından Cami bunlardan bit :dir ve hülâsasını verdiğim romanı, gülerken aynı zamanda düşünmeği bilenler için bir nimettir. Muharrir, ağlatmamak için güldüren Şarlo’nun rolünü o kitabında kalemile oynuyor
Alman harb suçlularının
muhakemesi plâğa alınacak
Gelecek nesiller ithamları, suçluların cevap ve müdafaalarını ibretle dinliyecekler
kadınla evlenmiş ve üçünü de sırası ile toprağa gömmüş bir adam, yanında o üç kadını bulunca işi nasıl İdare edeceğini bilemiyor; zaten üçü de birbirine rakiptir, yenişme gecikmiyor. Bir kaç kocaya var. mış kadının da vaziyeti nazik, tir; hangisine meram anlatacak ve içlerinde gerçekten sevdiği er. keği seçip öbürlerini nasıl atla, tacak?
Daha tuhafı şu; Roman kah. ramanlanndan foto muhabirliği yapan delikanlı ölmeden önce dünya yüzünde bir minimini er. kek çocuk bırakmış. Aramağa koyuluyor ve «ah. diyor, yavru, mu, tontonumu bulup da bağn. ma bassam » Derken ahali ara. smdan iri yarı, taşı sıksa suyunu çıkarır, sırtında general elbisesi, kıranta bir adam koşuyor, genç foto muhabirinin adım soru, yor ve cevap alır almaz:
— Babam! Sevgili babacığım! Babacığıma kavuştum!
Diye boynuna sarılıp şapur şupur öpmeğe başlıyor. Baba he. nüz otuzunda yok; oğul altmış, lık!
Bundan komik değilse de düşündürücü tuhaflıkta ayrı bir vaka da var: Şöhreti dünyayı tutmuş roman kahra, inanlarından Werther’i, aşk uğ. runda tatlı canına kıyan özlü âşıkı kim tanımaz? Roman ta. mamile haya) mahsulü değildir; zira âşık ve maşuk, gerçek adla, n keşfedilerek edebiyat tarihine geçmiş ve hakikatte yaşamış in. sanlardır; Gothe’nln İçli, santt mantal hikâyesinde ebedileşmiş, lerdir.
İşte bu Werther de cümle âlem gibi diüriliyor; sevgilisini, o yuvarlacık göğüslü, ince belli, körpe Charlotte'ını bulmak, ta. biatlle en büyük emelidir. Ama unutmıyalım ki maşuka genç yaşta ölmemiş, âşıkının arkasın, dan uzun müddet hayatta kal. mıştır. Beklenen oluyor: Kalın kalçalı, koca karınlı, saçları kır, pörsük göğsü göbeğine düşmüş, yaşlı ahcı kadın vücutlu bir Alman karısı Werther’l görür gör. mez. «Sevgilim! Canım! Artık birbirimizden aynlmıyacağiz, ebedî hayatta daima beraber ya. sıyacağız!» diye kart sesile hay. kırarak aşkla, şevkle kucağına atılıyor.,:
Werther’ln İlk İşi de ağırlığı, sakllllği altında boğulmaktan güç kurtulduğu bu patronalaş. mis mahbubeden kaçmak oluyor. Şu var kİ ne tarafa gitse kendisinin meşhur aşk fedaisi olduğunu öğrenen kadınlar peşine düşüyorlar ve o ana baba gününde başlarına geleceği, yar. gılanacaklannı düşünmeden «bl. zl sev! Bizim için de bir kere ken. din! vur'» diye cağırışıp etekleri, ne yapışıyorlar!
Gothe’nln kahramanı nereye gizleneceğini bilemiyor ve genç, liginde yaptığı intihar m ün as e. betslzliğlne galiba pişman olu. yor. «Galiba,,.» diyorum, zira size bu komik romanı önüme alıp sahnelerini karıştırarak hülâsa etmiyorum; kitabı çoktan en an. layışlı dostlarımdan birine ver. dim: aklımda kalanları anladı, ğım tarzda yazmaktayım.
Meşhurlar «anıt.kabir» 1 Pant. htonün boşa nişi da hoş bir fa. sildir. İçeriden kimler çıkmıyor? Hugo, Zola, sosyalist Jaures, Vol. talre, J. J. Rousseau vesaire... Vlctor Hugo'nun zemin ve zama. nma münasip romantik bir $11. rlnl İrticalen okuyuşu, Voltaire’ in hiciv yapmakta devamı, hele Jaurfe'ln artık İnsanlar arasında sınıf farkı kalmadığına seviniş! pek eğlenceli.,,
IAmarttne — fırsattan İstila.
_____ hemen Bıılonya ormanına koşuyor ve küçük göldeki sandala binip sevgilisi Elvirel düşüne rek maruf (Le Uc) manzumesin! tekrar ediyor, alı çekip inltyorl
B’.şka şeyler de oluyor. Me. selâ ihtilâlin amansız simalarından Marat, kendisini
İZ- anada’da basılan Fransız. **-ca kitaplar arasında,,, [yabancı kelimelerden çoğunun aslım dilimize malettiğtmlz hararetli devirde, bilmiyorum «Kanada» nın buzlar üzerindeki kı. sil gruplarından yahut kızıl de. riE ahalisinden kinaye «kan ve ada», genç bu bölgedeki otlakla, rile meşhur Ottava şehrinin de «ot ve ova» sözlerinden geldiğini sövliyenler olmuş mıydı?] evet, orada basılmış Fransız kitapları arasında bir de tanınmış mizah, çı Cami’nin (Le Jugement der. nier) yani (Kıyamet günü . Ru. su ceza) adlı romanını buldum.
Buldum, aldım, okudum. (Şu cümlem şeklen Sezar'ın maruf «venl, vidi, vici . geldim, gördüm, yendim» vecizesine benzedi. fazla sert, keskin, kurumlu düştü!) Çok da eğlendim. Cami, yi eskiden beri severim; Le Jur. nal gazetesine, resimlerini de kendisinin çizdiği ufak ufak di. yaloglar yazardı, kalemi de fır. çası da şahsiyetli idi; acayip gö. rüş’eri. buluşları île meslekdaş. (arından avnlır, bambaşka bir çığırda yürürdü.
Nihavet büyük bir makama gect\ Mebus, sefir, nazır, banka müdürü cinsinden değil.,, alış, hanlıkla b-^-en akla bunlar gel. meşin. Empkdar Henrlot’un ö'ümü üze^ne dünya çapında şöhretli L’ İllustration mecmua, sum karikatüristliği açılmıştı; orava tâyin edildi. Simdi ortada ne Le Journal, ne de L' îllustra. tion var: ik’sl de harbde yaptık, lan Naz cilik yüzünden Paris matbuatı haritasından silindiler.
Cami ne oldu, henüz bllmivo. nım. Hele yukarıda bahsettiğim kitabını okuduktan sonra, bize bayattan kalmış olmasını Tan. rdan daha hararetle dilemek düşüyor. Maruf tâbirle ölüvü güldürecek şen ve çevik zekâlı muharrirlere bugün her zaman, dan fazla İhtiyacımız var... ma. neviyatça dünya yarı ölü halde, d’r ve Cami o eserinde ölüler âle. m mı bile bir tuhaflık kaynağına çevirmek hünerini, çapkınlığını p;- Görebilmiştir.
• ••
Kıyamet koptuktan sonra bütün göçmüşlerin dirile, ceği ve hepsinin bir «mahke. meı kübrâ» huzurunda yargıla, n^s-ğı bu yeni kelimedeki kuvvet ve dehşet, daha ziyade o «etii mahkemeye uygun düş, r*’>tedlr ve sanki tüyler Ürpert, mek İçin o maksatla icadedilmlş. tir!) akidesine dayanan akl. dr şekerinin şu «akiden Bözilc münasebetini çok merak ede. rim!) roman tabiî fantezi eser, lerdendir:
Biri gazete muhabiri, öteki fotoğrafçısı iki delikanlı vazife gc -ürken bir uçak kazasında ha. yata gözlerini yumuyorlar.,, (bu «hayata gözlerini yummak» tâ. biri nakli vasıtası kazalan hak. kında pek yumuşak düşüyor: ancak yatağında, ağrısız rnzisız. coluğunu çocuğunu etrafına top. 1-mıs. vasiyetini yaparak ve Yasin'! şerif dlnUyerek rahatça ölenler İçtn kullanmalı!) asırlar geriyor; nihayet tekrar dirilme hâdisesi oluyor; İsraf ilin sûru Ötünce herkes. öldüğü za.
mandaki yaşında ve kıya, fetînde mezarından çıkıyor.
(Yeni alfabemiz sayesinde
deminki «sûr» kelimesini fok düşünmeden, gördüğünüz şekilde, okunduğu gibi yazıver, dlm. Eskiden Arap harfleri kul. landığımız vakit biz! o esnada b'r şaşkınlık, kararsızlık alırdı: zira «s» sesi veren dört çeşit harf, ten hanglslle yazacağımızı bir. iflenblre hatırlıyamazdık; yanlış yazınca da cahil sayılırdık,)
Fvet, mezarlarından çıkıyor. 1ar: İşte tuhaflık da bu çıkışla başlıyor. Zira vakanın geçtiği Perlaşez kabristanı birdenbire, sırtlarında bütün geçmiş asırla, t'n plhlsesini taşıyan halk ile bir kıyafet balosuna dönüyor. Fakat a^ıl komiklik orada değildir: 11. kir vermek için bir kaçını hülâsa •deyim: Meselâ hayatında üç
banyoda hençerliyen güzel Char. lotte Corday ile karşılaşıyor: bl. ribirlerine gazapla bakıyorlar; fakat sonra bu müfrit ihtilâlci ve kirala arasında dostluk ku. ruluyor; mahkemei küberaya çıkacakları güne kadar -kolkola geziyorlar... yani iki İfrat bir noktada birleşiyor.
Ve — hikâye bu ya! — Adalet divanında işler dünyadaki gibi ağır görüldüğünden, melekler âleminde de kırtasiyecilik hüküm sürdüğünden sıra bekliyen. ler kıyamet kopmasına rağmen nasılsa ayak üstünde kalan Pa. ris şehrinde [bu şehrin İkinci Dünya harbinde de ucuz kurtul, duğunu unutmıyalım) vur patlasın, çal oynasın, eskisi gibi ömür sürüyorlar. Asıl ismi. me. faklılarınca bilindiği gibi Marie Duplesis olan La dam o Kamel. ya’dan tutunuz Napol^pn ve Bourbon hanedanından Louis’ler sürüsü, bütün tanıdıklarımız o âlemin içindedir; lâkin kıralla. rın, imparatorların rolü artık pek sönüktür. Bunlara kimse kıymet vermiyor... Yalnız bir tek. kişi, teşrifat ve merasim düşkünü bir kalem efendisi müstesna! O. hayatta yüksek mevki sahibi olmuş şahıslara ruzu cezada bi. le sürtünmekten iftihar duyu, yor; hele bunlara «haşmeti ûm!» diye hltabettikçe sevincinden kabına sığamıyor.
Romanın edebi değerde asıl mühim, insan!, yüksek tipi bir serseridir. Bu serseri dünya yü. zünde iken fakir bir kıza tutul, muştur, ama kız başkasını sev. miş. gebe kalmış, terkedilince de ârından kendisini Sen nehrine atmış, ölmüştür. Serserinin ölümü daha acıklıdır: Bir gün me. zarlıkta dolaşırken çiçeksiz, ba. kımsız bir kadın kabri görüyor, sevgilisini hatırlıyor, içi sızlıyor, gidiyor, etraftaki zengin mezarlarına konmuş çelenkleri aşırıp bu öksüz mezarın üstüne yığı. yor. Gardiyanlar yakalamak için arkasından koşuyorlar, serseri kaçıyor, caddeyi buluyor, fakat o sırada hızla gelen bir kamyon altında can veriyor.
Kıyamet günü tekrar dirilince sevdiği kızla karşılaşmıştır; aşkını İtiraf etmeden ahbapça ge. ziyorlar ama anlıyor kİ kız hâlâ ilk göz, ağrısına delice tutkun. Neteklm onu bulunca dünyalar kendisinin oiuyor (bu tâbir kıya, met günü vaziyetine uygun de. ğil!) nihayet mahkemei kübera. ya çıkıyorlar. Kız İle serseri Cen. netlik olmuşlar, yeşil renkte birer dühulive kartı almışlardır; sevilen delikanlı elli yıl Cehen. nemde kalmağa mahkûm edilmiştir; kartı san renktedir. Bl. ribirlerlnden ayrılmaları lâzım...
Serseri, büyük ve feragatli aşkına, hak âşığı vicdanına bunu kabul ettlremlyor. Tam Cennet kapısı açılırken yeşil kartını rakl. bl delikanlıya uzatıyor, sarıyı ken. dişi alıyor. Onlar yanyana. sar. maş dolaş, ebediyen blribirlerln. den ayrılmamak üzere Cennete girerlerken yaptığı fedakârlıktan haz duyan aziz serseri de başka, sı, hasmı tarafından İşlenen su. çun cezasını gönül rızaslle çek. meğte, Cehenneme gidiyor.
îşte (kıyamet günü) böyle bir eserdir; fantezi kılığına girmiş bir tahlil romanıdır; gülerken aynı ramanda düşünmeği bilen, ler İçin bulunmaz bir nimettir. Cami, ağlatmamak İçin güldüren Şarlo’nun rolünü bu kitapta kalemile oynuyor. Berhfldar olsun!
Refik Halid Karay
Mal yüklü bir İsveç vapuru geldi
Peraplandı «Anda 5,500 tonlun bir İsveç vapura dttn MlllyetU mürtardn İthal «şyasıni hamilen Umanımıza gelmiştir. Vapurda, radyo malzemesi, çelikli eşya, makine akşamı «• ç®-şltH «(yy* vardır.
cPernpland, limanımı td a Ur hafta kalacak ve İsveç İçin mal yükleyerek hareket edecektir.
Alman harb suçlularının mu. hakemesine yakında Almanya, nın Nümberg şehrinde başlana. çaktır. Bu münasebetle herkesin gözü, bir zamanlar Nazi toplan, falarına, büyük geçit resimlerine sahne olan bu şehre çevrilmiştir, Goering, Rlbbentrop, Ley, Streicher, Keitel gibi Nazi koda, inanlarının muhakemelerinin çok meraklı olacağı, bu sırada bir çok hakikatlerin meydana çıkacağı anlaşılmaktadır.
Nazi büyüklerine, atfedilen suçlar çok büyüktür. Böyle olmakla beraber kendilerini her türlü müdafaa imkânı verilecek, tir. Suçlular İstedikleri kadar avukat tutabilecekler, şahitlerin şahadetlerine karşı İtirazda bu. lunabileceklerdir, Muhakemenin bütün safahatı plâğa alınacak, far. Bu suretle gelecek nesiller bu tarihî muhakeme hakkında yalnız yazılanları okumakla kal. mıyacaklar, İddia makamının İt. hamlarını, suçluların cevaplarını ve müdafaalarını da dinleyeblle. çeklerdir.
İsticvaplar
Suçlular uzun müddetten beri sorguya çekilmişlerdir. Verdikle, ri cevaplarla bir çok noktalar şimdiden aydınlanmıştır, Bilhas. sa Goering, kellesini kurtarmak için, her suale uzun uzun cevap, lar vermektedir. Bu yüzden dos. yası şimdiden dlğerlerlnklnden çok kalındır. Goering söyledikle, rile kalmıyarak yazı ile de bir çok feahlarda bulunmuştur. Eski
Mevkuflardan Goering’in morfin iptilâsı — Ley’in sarhoşluğu — Streicher’in oburluğu!
Kellesini kurtarmağa çalışan Goering harbin İlk senesinde Nazi kıyafetile ateşli Nazilerin önünden neşe ile geçerken
Nürenbergde bir cadde
Eski akametini kaybeden _ Rlbbentrop
mareşalin müdafaa sistemi de. ğişmemîştir. O, biricik suçlunun Hitler olduğunu iddia etmekte, dir, Hitler, Goering’in nasihatle, rlne kulak asmamış, her şeyde bildiği gibi hareket etmiştir İş Georing'e kalsaydı bir çok facia, ların önü alınmış olurdu!.,.
Kısa bir müddet Hitler'in ha. lefl olan amiral Doenltz de uzun uzadıya İzahat vermiştir,
Rlbbentrop ise bilâkis pek az ağzını açmakta, hiç bir şey söy. lemek istememektedir. Sorgu hâkimine her defasında şu cevap, ları veriyor: «İleride, mahkeme huzurunda anlatırım,» Rlbben. trop her şeyden gayri memnun görünmekte, oturduğu odanın İntizamı, temizliği İle hiç alâ. kadar olmamaktadır. Mamafih bütün eski gurur ve azametini kaybetmiştir.
Diğer suçlulardan bir kısmı sorgulara kısa cevaplar vermiş, lerdir Bir kısmı İse harbden ev. velki senelere ve harb zamanına alt hâtıralarım yazmakla meşgul olmakta ve hâkime, bu fiâtırala. ra dayanarak uzun İzahat vermektedir.
Aralarındaki düşmanlık
Suçlulara günde bir saat ge. zlntl için izin veriliyor. Nüm. berg’e İlk getirildikleri zaman birlikte gezmelerine müsaade ediliyordu. Fakat çok geçmeden aralarındaki eski rekabetin ve çekemem ezllğin baş gösterdiği görülmüş, bu izin geri alınmış, tır. Birlikte gezdikleri zamanlar, da Doenltz ancak Keitel ile gö. rüsüyor. başka kimseye söz söy. İçmiyordu. Todt ve diğer gene, railer Goering’e hakaret dolu hakışlaria bakıyorlardı. Goering de Kesserllng’den başka hiç bir kumandanla görüşmüyordu. Ley
ve Streicher bir köşede yalnız bşlarına geziyor, başka kimse ile temas etmiyorlardı.
Suçlulardan hepsi tamamen değişmiştir. Muhafız neferlere kadar herkese hoş görünmeğe çalışıyorlar. Yalnız Keitel eski gururunu hâlâ muhafaza etmek, tedir,
Morfinöman, sarhoş!
Nazi rejiminin büyüklerinin bin bir kusuru olduğu çabuk meydana çıkmıştır. Meselâ Goe. ring müthiş bir morfinömandır, Tevkif edildikten sonra bile dok. torlar, ayakta durabilmesi için, kendisine az miktarda morfin vermeğe mecbur oluyorlar. Goe.
(Arkası 6 ncı sahifede)
Hâlâ azametini b'rnkmtyan Keitel
Sanife 6
AKŞAM
a^riK I94Ü
Dükkânın cami üstünde şöyle yazılı idi: Kolacı Rüstem... Semtte kendisini tanımıyan yoktu. Zira «Rüs-tem elendi» İstanbulun en eski kolacısı İdi.
Vâkıa son senelerde kolacılık eski parlak devrini geçirmiş bulunuyordu. Zira. Rüstem efendinin tabiri ile, beyler artık kolalı yakalara rağbet etmiyorlardı. Nerede o eski dört buçuk santim genişliğinde mermer gibi sert kolalanmış yakalar, nerede şimdiki yumuşak yakalar?.. Rüstem efendi zaman zaman başını sallar:
— Kolacılık 35 sene önce İdi. O zaman görmeli idiniz kolanın saltanatını.,. derdi.
Fakat ne olursa olsun Rüstem efendi mesleğine âdeta kara sevda İle bağlı idi. Hiç kimse işini o kadar sevemez, işi île bu derecede öğüne-nıczdl.
Kendisinden bahsederken dalma mesleğini söyler:
— Ben... Kolacı RüstemI..
Bu meslek yüzünden şimdiye kadar bu kadar fakir kalmıştı. Yok»* pekâlâ başka İşler de yapabilirdi. Semtte herkesin kendisine hürmeti, İtimadı ve sevgisi vardı. Meselâ satılacak, alınacak birçok şeyleri ona havale etmek İsterlerdi. Oturduğu yerde emlâk komisyonculuğu yapmağa kalksaydı, mutlaka bugiln bir kıyı çığında 30 - 35 bin lirûcığl olurdu.
Fakat o bütün bu gibi teklifleri:
— Benim işim değil... Ben kolacıyım!...
Dit ve reddederdi.
Onun için kolacılık yeryüzünün en mühim mesleği idi. Konuşurken hop kendi İşinden misaller alırdı. Meselâ siyasetten bahsediliyor, hemen yerini getirir:
— Kolacılıkta da bu böyle değil mi zaten?,. Evvelâ kolaya bastırırsın... Bonra ütü...
Diye Sıkıştırırdı.
Siyasetten değil de, muharebeden, yahut edebiyattan veya aşktan bahis açılmış!.. Ne zararı var?.. O gene kolacılıktan misal getirebilirdi. Onun için dünya koladan ve kolacılıktan İbaretti. Başka İş yapmasını tavsiye edenlere bayağı kızar:
— Kolacılıkta gözümü açtım. Kolacılıkta öleceğim-
Derdi. Kolanın rağbetten düşmesine rağmen, epeyce müşterisi do vardı. çünkü şöhreti her tarafa yayılmıştı.
Hattâ bazan müşterileri Ada'dan, Buadiyeden, Pendikten hizmetçlierile paketler içinde ona kolalanmak Stere öte beri gönderirlerdi.
Bu gibi uzak yerlerden kolalanmağa gelen yakalar Rüstem efendi IçJn en büyük meslek mükâfatı İdi. Onları »irnfa jsterkrknn yüksek sesle: üamdoisun, gene etrafta sanatı. iyiyi, güzeli takdir edenler kalmış... Şu yakalar! görüyor musunuz?.. Kolalanmak üzere tâ Kınalıadadon buraya gönderiliyor!., derdi.
Ve bu sözleri söylediği anda sanat hayatının ellinci yıldönümünde kendisine JübUe yapılan bir artistin iftiharı gözlerinden okunurdu.
Eğer kolacı Rüstem efendi, kendisini bu aşkla meselâ resme, heykel* veya başka bir güzel sanata vermiş olsaydı, mutlaka pek büyük muvaffakiyetlere ulaştırdı. Fakat o bir tesadüf eseri olarak kendisine kolacılığı seçmişti.
**¥
Tam karşıdaki aynalı dolap büyüklüğünde olan minimini dükkâna « Kolacı Aspasya* levhası asıldığı gün Rüstem efendi epk hayret etti. Evvelâ kızdı:
— Kolacılığı ne zannediyorlar acaba,.. Bu mühim bir ihtisas meselesidir efendim. Herkes elinin hamurila kolacı olabilir mİ kİ?.. Hükümet buna müdahale etmeli. Kolacıları *0 Kişilik bir heyeti mümeyyiz# huzurunda İmtihandan sonra ellerin» Tuiısatna-me vermeli... Yoksa bu gidişle bu mühim İş mahvolur. Çoluk çocuk oyuncağı haline girer... diyordu.
Meslektaşı olan. Matmazel Aspas-ya'yı da gördü. Dal gibi bir genç kadındı. Güzeldi. 1 numara paket kolası gibi beyaz bir teni vardı. Klrplk-
leri uzun uzundu. Gayeti® tatlı konuşuyordu,
Rüstem efendinin gözleri onun kır-, mızı uzun tırnaklarına ilişince söylendi:
— Bir kere kolacının Kırnağının kökünden kesilmesi lâzımdır. Tırnak kolayı bozar, kumaşı tüylendirir. Evvelemirde o kazma tırnaklarım kessin... Bu halde dünyada İş yapa-mıyacak, ellndeklnl avucundaklnl yeyip dükkânı bir ay sonra kapatacak!...
Lâkin ne gariptir kİ Rüstem efendinin bu tahmini hiç da doğru çıkmadı. Bilâkis güzel kolacının müşterisi arttıkça artıyordu. Aspasyanm aynalı dolap kadar dükkânı dolup boşalıyordu. Müşteriler, hattâ yaşlı başlı kola meraklıları RÜ3tem efendinin dükkânının önünden bir çarh yaparak, karşıya geçiyorlardı.
Hattâ bir defa Rüstem efendi K:-nalıada'dakl müşterisinin hizmetçisini. elinde paketle köşeyi dönerken görmüş ve:
— Hah.!.. İşte sadık müşterimi... Hakiki koladan o anlıyorl„ demişti.
Fakat Kınalmda'dan gelen paket de gene Aspasyanın dükkânına girmişti.
İhtiyar kolacının vaziyeti günden güne kötüleşiyordu. Dükkânının camının önüne koyacak kolalı yaka bl-la bulamıyordu. O kadar müşterisi yoktu. Bunun için kendi gençliğinden kalmış kuyu çemberi glb! İki yakayı kolalayıp vitrine koydu.
Günler böyle geçiyor, tek kişi semtine uğramıyordu.
Dükkânının kirasını bile veremlye-cek bir vaziyete düşmüştü.
Başka iş tutmak?.. Bu yaştan sonra?.. Kabil değildi.
Nihayet Aspasyanm yanına çırak olarak girdi. Ve gene kolacılığa devam etti.
(Blr Yıldız)
BULMACA
Tersi yemektir.
2 — EH kısa değlL
3 — Nahiye - Olay.
4 — Valide - Merbut
I — Bir kadın İsmi - Tersi bir ırktır.
8 — Vilâyet - Bir kadm İsmi.
7 — M3h - Bir renk.
8 — Birleşik Amerika Başkenti.
9 — Bir erkek ismi - İtaJ yanın Başkenti.
10 — Bezelyenin bir nevi - İsrar. GEÇEN BULMACANIN HALLÎ
Soldan sağa v* yukarıdan aşağı: 1 — Karabük, La. 1 — Adamı çağır, 3 — Ramak, Nü, 4 — Amalık. Nls, • — Bıkılamaa, 0 — Üç, Kabahat. T — Kan, Macera, 8 — Oünaheder, » — U, tzarr. 10 — Ara», Tarak.
—Gömloklş
BİRİNCİ SINIF GÖMLEKÇ1 I [! Sirkeci Hamidiye cad. 27 ‘ ı
Tel: 20096—1
Ekim ayının 21 İnde, sayılacağız. Kaç kişi olduk anlaşılacak.. Ve bu İş her baç yılda bir tekrarlanacak ve her tefcrarlandıkça-da, Türk, düşünüp gerisini ye İlerisini görecektir.
Ingiİterede teknik okullar ve teknik üniversiteler
Ingiltere’de orta dereceli 230 teknik okulu ve bu derecede tedrisat yapan gece kursları vardır
Milli Eğitim Bakanlığı Teknik öğretim müsteşarı B. Rüştü üzerin İn-gllterede ziyaret edeceği en mühim müesseseler arasında teknik okulların bulunacağı aşikârdır. Bu itibarla bugünkü mevzuumuzu, memleketimizde yeni canlanmağa başlıyan, İn-giltcred» İse çok gelişmiş bir durumda bulunan bu müesseselere hasredeceğiz:
Teknik okullar, veya poUtek.nlkl.er, makine İlmi İle fabrikalardaki işler hakkında fazla bilgi edinmek Istlyen-lerl tatmin etmek gayretli» 1» uncu yüzyılın başlarında kurulmuştur. Tabii İlk devirlerde mükemmel olmaktan uzak bulunan bu okullar, mahalli halkın İsteklerini kısmen karşılamakla beraber, tam mânasll» arzu edilen durumu bulamamıştı ve yalnıı makine işlerine alt bulunmakta IdL Birçok hayır müesseselerlnln, hayır-seven zenginlerin, o şehirde mevcut büyük ticari firmaların maddi yardımları sayesinde yavaş yavaş gelişmesine rağmen, şuurlu bir İdareden mahrum olmaları dolayısile, bunu müstakar bir hale koymaları mümkün olamamıştı. 1S02 senesinden İtibaren Maarif Nezareti ve Maarifin mahalli salâhiyetti makamları bu iş» iştlrâk edince, mektepler yavaş, fakat daha kati adımlarla yürümeğe ve umumi bir terbiye ve tedris sistemi halini almağa başladı. Programlarına makine tahsIUnden başka «fen ve sanat» adı altında her türlü der» girdi.
Bu okullara girmek İçin ortamek-teplerl bitirmiş olmak şart değildir. Ortamektcplerln her hangi bir sınıfından ayrılmış olanlar da, bilgi durumlarına göre buraya kabul edilirler.
Tipik teknik okullar, ekseriya şehrin merkezine çok yakın bir yerda bulunur. Bu okulun sınıflan, göstereceği ders nevilerine göre, çok değişik bir manzara arzetmektedir. Umumiyetle teknik okulların hemen hepsinde muhtelif fen dersleri için İftbora-tuvarlar, muhtelif derslerin tatbikatı İçin İmalâthaneler. resLm stüdyoları ve saire mevcuttur. Bir müddet evvelin» kadar, teknik okullara alt cup da küçük, loş. İzbe evler» ve apartmanlara dağılmış olan bütün bu çalışma yerleri, bugün büyük ve en yeni âletlerle mücehhez modern binalara yerleştirilmiştir.
Burada çalışan ve yarın sanat adamı olacak talebe, bugün yalnız mükemmel sınıflara, lâboratuvnrlara, malik olmakla kalmamış, sıhhi, içtima! ve toplu bir hayat yaşamak zevk va İtiyadını kazanmak İçin birçok kütüphanelere. cimnastlkhanelere, spor sahalarına, oturma odalarına, konser salonlarına malik büyük Binalar dahilinde tahsilini yapabilmektedir. Teknik okullarda sahne hayatı bile gelişmektedir. Mekteplerde verilen temsiller çok muvaffakiyet kazanmaktadır. Bu okullarda gösterilen kültür filimler!, âdeta bir ders halini almıştu-. Bundan başka filim sanayi! d» teknik okulların programı dahiline girmiş bulunmaktadır.
Halkın bu okullara karşı gösterdikleri alâkayı dikkatle taklbeden salâhiyeti! makamlar, daha verimli bir netice elde etmek için şehrin muayyen yerlerinde bulunan altı ilkokul binasını seçerek oralarda da gece dersleri vermeğe başlamışlardır Bu suretle İlkokullardan mezun olduktan sonra, ortaokula girmiş olan 'öğrencilerden 19 yaşına gelip de teknik kolejlere girmek isti yenleri, bu işe daha evvelden hazırlamış olmaktadırlar.
Teknik okullardan birinde makine mühendisliğine hazırlık yapan öğrenciler hocalarile iş başında
Derslerin hemen hepsi ameli olduğu için, talebe küçük yaşta işi hakkında esaslı bir bilgi edinmektedir. Bundan başka civardaki fabrikalar, İmalâthaneler, hastaneler, velhasıl kendi dersi erile ilgili ne kadar müessese varsa, resmi veya gayrı res.nl mahiyette olsun, kapıları bu gençlere memnuniyetle açıktır. Bunun haricinde, bu okulların mutabık kaldıkları birçok teknik müesseseler vardır kİ, öğrenciler burada çok defa sadece bilgilerin! arttırmakla kalmayıp, hayatlarını da kazanmak İmkânlarını elde etmektedirler.
Bir zamanlar daha ziyade orta ve ortadan aşağı tabakanın alftkı gösterdiği bu nevi işlere bugün gösterilen rağbet çok artmıştır. 1921 de Maarif Nezareti Makine mühendisliği Enstitüsü İle İş birliği yaparak bu sanatlarda hakiki bir istidat göstererek vukuf sahibi olanların,, imtihana tabi tutularak şehadetname alabilmelerini sağlamayı teklif etmiştir. İki şeklî üzerinde mutabık kalınmıştır Bunlardan birincisi ortaokuldan mezun olup da teknik kolejlere devam eden ve orayı da muvaffakiyetle bitirenlerden makine lşlerlle alâkadar nnla-ları bir İmtihana tabi tutarak /makine mühendisi» Unvanını kazanacak bir şehadetname vermek. İkincisi elektrik mühendisliği, kimya, dnnlz mimarisi, dokumacılık, ticaret ve bunun glb! diğer sanatlarda ihtisas yapanların, aldoldukları üniversite şubelerinde bir İmtihan vererek «mütehassıs» ünvanını kazanacak bir şehadetname vermek.
Bu suretle öğrencilerin durumu (alaylı) olmaktan çıkarak, (diplomalı) vaziyetine girdiği İçin, hayat şartları da o nispette düzelmiş olacaktır. Son senelerde teknik okullarla sanayi bölgeler! İdareciler! arasında sıkı bir Jş birliği yapılmış ve bu sayede birçok önemli başarılar elde edilmiştir. Harb senelerinde İstihsal durumunun artması hususunda bu İş birliğinin çok büyük rolü olmuştur
Bu okullar haricinde gündüz hayatını şu veya bu İşle kazanıp da tahsillerine geceleri devam eden bir gurup İnasn vardır ki, bunlarda yaş meselesi mevzuubahls değildir. Bu gece kursları da İki türlüdür. Bir kısmı ortaokulu bitirmiş olanların davam ettikleri kurslardır ki, bunlar kolej tahsili yapmaktadırlar. Diğerleri de kolej! bitirenlerin devam ettikleri ve asıl kalabalık gurupu teşkil eden Teknik üniversitelerdir. Bu üniversite kursları çok verimlidir. Birçok kadın, erkek, bekâr ve evli, gündüz hayatlarım kazanmakta, gecelerini de bu yolda faydalı bir şekilde geçirmektedirler. Gece üniversitelerinin programlan gündüz üniversitelerinden farksızdır. Devam edenlerin adedi gittikçe artan bir yekûn tutmaktadır. Harb seneleri zarfında bile bu faaliyete devam edilmesi mümkün olmuştur. Bunlara «İş adamı üniversitesi» denmektedir. Şöyle bir hulâsa çıkarabiliriz:
D «Ingilterede ve Gal eyaletine dağılmış 230 orta dereceli tekn.k okulu vardır. Bunlara devam eden öğrenci adedi 30 bini aşmıştır.»
2) «Orta dereli gece kursları va.-dir kİ, buralar, ilkokullardan pkaü ve sanat sahibi olmak Istiyen öğ-en-cller hazırlar.»
3) 1938 de Maarif Nezaretinin bir kanuniyle kurulan teknik ortaokullar vardır. Bütün Ingilterede bu nevi 40 kadar okul olup devam edenlerin adedi 20 bini bulmuştur. Yarısından çoğunun yaşı 15 ten aşağıdır. Bunlar tatbikat yaptıkları fabrika veya imalâthanelerde aynı zamanda hayatlarını da kazanmaktadırlar.»
4) --Teknik kolejler. Devam edenlerin adedi 900 bin kişidir. Yaşlan 16 dan yukarıdır. Bunlardan takriben 200 bini mühendislik ve maden İşierl-le İlgilidir. 55 bin kadarı da güzel sanatlara devam etmektedir.»
5) «Teknik gece kolejleri. 34 bin kadar talebesi vardır. Hariçte hayatlarını kazananların devam ettikleri
Alman harb stıclüla-rttiın muhakemesi plâğa jhnacak
(Baş tarafı 5 inci sahifede) rlng’e verilen morfin az olmakla beraber alelâde bir adamın ta_ hammül edemiyeceğl derecededir. Bundan meşhur mareşalin bir zamanlar ne kadar yüksek derecede morfin kullandığı anlaşılır.
Yine suçlulardan, ve eski Na. zarlardan Ley müthiş İçki meraklısıdır, Bir zamanlar her ak_ şam adam akıllı sarhoş olurdu, Şimdi de İki parmak şarap veya ispirto ele geçirmek için muha. fızlara yaltaklanmaktan çekinmiyor.
Ya hudller in imhası İşinde ön ayak olan Streicher müthiş oburdur. Kendisine kâfi derecede yiyecek verildiği halde daha faz. lasını ele geçirmek için uğraş, makta, Yahudi muhafzlarile dostluk tesis etmeğe çalışmakta, dır
Hess ve Schacht
941 senesinde uçakla îngilte. reye inmiş olan Hitler'in eski muavini Hess de Nümberg’e ge. tiritmiş ve sorguya çekilmiştir. Fakat Hess hafızasını kaybetti. ğin.1 ve hiç bir şeyi hatırlamadı, ğmi iddia etmektedir, Hess an. cak 10 gün evveline kadar olan şeyleri bildiğini söylüyor. Bu id. diann ne dereceye kadar doğru olduğunu anlamak için kendisi akıl hastalıkları mütehassislan tarafından muayene edilecektir.
Suçlular arasında en dikkate şayan olanlardan biri de Schaht, tır. Alman bankasının eski mü. dürü ve eski Maliye Nazın kendisinin Nazi kodamanlan arasına sokulmasına fena halde kızmak, ta ve daima şu suretle bağırıp çağırmaktadır;
«— Ben Nazi değilim. Hitlerle de aram hiç bir zaman iyi olmamıştır. Ben harbe mâni olmak İçin Hitler’in İstediği tahsisatı vermediğim için mevkilinden atıldım, hattâ 938 den beri bir toplantı kampında yaşadım. Burada benim ne işim var?,.»
Schacht hiddetin sevkile şld. detil sinir buhranları geçirmektedir.
Ankarada yoksul öğrencilere yemek
Ankara 13 (Telefonla) — Başkentte yoksul öğrencilere ve yoksul halka günde bir kap scak yemek dağıtmak gayesi İle kurulmuş olan aşevi İdare komitesi kış hazırlıkları çalışma programını tesblt etmek maksadile Kızılay demeği Ankara merkezinde dûn bir toplantı yapmıştır. Hâlen 700 e yakın fakire her gün bir kap sıcak yemek dağıtmakta olan t>u komite okulların açılmış olması dolayısll» okullardaki yoksul öğrencilere önümüzdeki pazartesi gününden İtibaren yemek dağıtımına başlamak kararıra vermiş ve hazırlıklarını tamamlamıştır
bir kurstur. Bu kursların öğrenci adetleri bariz bir artma göstermektedir.»
6) «Teknik üniversiteler.»
İngilterenln kültür müesseseler! İçinde büyük bir ananesi olan v» memleketin başında senelerce hizmet görmüş bir devlet adamı yetiştirmiş olan «Özel okullar - Public Schoo!*» vardır ki, bunlardan da gelecek yazılarımızda bahsedeceğiz.
MUKADDES YALAN
Yazan: Leon Malicet Çeviren: (VI _ Nû)
' Tefrika No, 5 —■■ ■■ ■———
- Beni köpek gibi koğmağı münasebet kesmek sayıyorsunuz.
— Hayır, söylediğiniz doğru değil; ben sizi köpek gibi kovmadım. Blzln için verdiğim bütün paralan kaybolmuş sayıyordum. Yanıma girerken bankaya yatırdığınız paralan size aynen iade ettim.
— Sadaka!
— Siz, hâdiseleri pek garip şekilde izah ediyorsunuz. Hattâ daha fotasını da yaptım: Size şerefli bir mevki teklif ettim. Amerlkaya gidebilir; orada tanıdığım bir nıüessesede bir İş tutabilirdiniz, size sitem etmiyorum, sizi kabahatli bulmuyorum. Fakat benim de sitem olunacak, kabahatli sayılacak bir şeyim yok.
— Siz, beni muhitinizden uzaklaştırmak istemiştiniz.
— Sadece sizi kurtarmak için bir teşebbüste daha bulunmuştum.
— Haydi, haydll Beni uzaklaştırmak İstediniz. Benden korkuyordunuz.
— Niçin korkacakmışım? Size ne fenalık: yapmıştım kİ?
— Demek beni bu. derece alçaltma
nızı hiçe sayıyorsunuz?
— Bu Işde alçallmka yok. Ne şekll-d» müesseseme girdiniz»», o şekilde buradan çıkıyordunuz.
— Buna rağmen benden çekiniyordunuz, Sizinle rekabet ederim diye korkuyordunuz.
— A, sahil Benim!» rekabet ettiniz. Benim siz» İade ettiğim paranın üzerine, başka yerlerden d» par al ir bulup eğlendiniz. Benimkine rakip bir banka kurdunuz. Çalışmağa başladınız, Bana fenalık yapmak İçin sarfet-tlğlnlz gayret, para kazanmak İçin sarfettlğlnlz gayretten fazladır, Bu uğurda tekmil vasıtalar* başvurdunuz. Vasıtalarınız ekseriya meşru değildi, Verguals. Fakat yine de sizden nefret etmiyorum.
— Nefret etmeseniz da zebebi var. Çünkü slı hayatta bahtiyar bir İnsansınız. Bütün İşlerinle kolayca hal-loluyor. Talihini* var. Bçnlmse, işlerim bozuk olmamakla beraber parlak da değil
— Parlak, olmasını temenni ederim.
— Mersi... delelim buraya gelişimin sebebin».
kendim! hiç bir kadını, hiç bir kızı sevmez; hayatından hevesini almış, usanmış bir şahsiyet sanıyordum Meğer öyle değilmiş. Hem de nasıl sevdim? Büyük .azametli bir aşkla. Her gün, her saat, düşüncelerim sevgilime doğru akıyor. Kendi kendimi tanıyamaz hale geldim. Çok seviyorum. çok.
Hissiyatının ağırlığına dayanamamış gibi, Verguals sustu. Başını önüne İğdi, Uzak bazı şeyleri düşünür glb! bir tavır takındı.
Georges. hazin hazin ona bakıyordu. İzah edemediği kötü bir hissin tesiriyle knlbl burkuluyordu. Kendisinden nefret eden, kendisinin düşmanı olan Verguais'nin niçin böyle gelerek mahrem duygularını ona anlattığını kestlremlyordu.
Hafifçe, âdeta çekinerek sordu:
— Bu genç kızla evlenmek üzere niçin müracaat etmiyorsunuz?
Verguals, uyanmışçasına, yerinden sıçradı; alaycı alaycı dedi kİ:
— Evlenmek üzere niçin müracaat mı etmiyorum? Durun, onu da söyll-yeceğim.
Bir nn durdu. Sonra:
— Çünkü o tazın nişanlandığını öğrendim.
Bu sözleri, meydan okurcasına Georgos'a bakarak söyledi. Georges de, hasnunuı aşk yüzünden çok ıstırap çektiğini bu batanından anladı. Samimi bir halde*.
— Para İstikrazı fikrinde misiniz?
— O niyette değilim. Dilencilik ct-mtyeceğlm. Buraya bir İş için başvurduğumu söylemiştim. Kendinizi benden yüksek görmeyiniz. Ayni seviyede İnsanlar olarak konuşacağız.
— Anlatınız.
— Bu müesseseden ayrıldıktan sonra benim çok çalışmış olduğumu demin sizde söylüyordunuz. Doğrudur. Elimden gelen! yaptım. Hayatla pençe pençeye didindim. Fakat yine de arzu ettiğim şekilde muvaffak olamadım. Havsalanın almıyacağı bir talihsizlik yakamı koyuvermiyor. Başvurduğum bütün İşler, şaşılacak seklide kötüye dönüyordu. Fakat ben mağlûp olmak taraflısı değilim. Ziyanları önlemek için bir çıkar yol aradım. Bu çıkar yol da zengin bir İzdivaçtı. Evleneceğini kadını iyi seçmem lâzım geliyordu. İne» eleyip sık dokuyacak değildim. Elverir kİ alacağım kız zengin olsun. Uzun zaman araştırmadım. Evleneceğim kızla kader beni karşı karşıya getirdi. Kendisini İlk gördüğüm sefer, yemin ederim ki, paradan başka blrşey düşünmüyordum. Hedefim yalnız paraydı. Sonra birdenbire...
Verguab biran suBtu. Sesi boğuklaştı; yavaş yavaş sözünü bitirdi:
— Birdenbire şunun farkına vardım ki, meğer ben o kızı parası İçin almak islenil yormuş ura. Onu seviyor* muşum. Anlıyor musunuz? Eeııae
Buna rağmen, sinlrU bir hareketi»:
— Söyleyin söyllyeceğlnlzil -dedi.
Vergur hain hain güldü. Verdiği, daha da vereceği ıstıraptan memnundu.
— İyi tahmin ettiniz. Sevdiği kızın İsmi Loulse Berane'dlr. Sizin nişanlınız, benim karim olacak.
Bir yeri ısınılmış gibi, Georges, geriye doğru sıçradı, Demek kİ kendisini bekllyen felâket buymuş.
«Sizin nişanlınız benim korun olacak.»
İki adım ötesinde Verguals sırıtıyordu. Vahşice bir gülüşle siritıyor-du. Meşum cümlede, Georges'un başını döndürüyordu: «Sizin nişanlınız benim karım olacak.»
Fakat banker, cevap olarak şu söz den başka söz bulamadı:
— sefili
Verguals, korkunç bir sükûnla sor du:
— Niçin sefil olayım? Saadetin ihtişamı içinde yüzeceğim. Projelerimin ne olduğunu siz» anlattım: Loulse Barone benim karım olacak. Bu proje tahakkuk edecektir. Sefalet bunun neresinde? Şayet orta yerde sefalet, utanç, felâket varsa onlar hep sîzindir.
Georges, nihayet çileden çıktı:
— Alçak! Sizi buraya aldığıma ne fena ettim. Halbuki sizin ağzınızdan ancak kötü lâflar çıkacağını pekâlâ biliyordum. (Arkası, var)
— Vah vahi -dedi.
Verguals geriledi:
— Bana acımanızı istemiyorum. Ben buraya sizden merhamet dilenmek için gelmedim. O kadarı fazla olur cidden... Hoş, acınacak bir halim de yok. Bu genç kızı seviyorum; onu alacağım. O, benim olacak. Anlıyor musunuz? Benim olacakı Aramızdaki mânlaiarı yıkacağım. Nişanlısını Ica-bederse....
— Nişanlısını lcabederse?
— Yola getireceğim... Onun hakkından geleceğim.
şimdi, karşı karşıya, birbirlerine bakıyorlardı. Verguais’nin gözlerinde Georges bir kin. korkunç bir kin okuyordu. Yalnız anlıyordu kİ, bu adam, gayesine varabilmek için herşeyi yapmağa hazırdı. Hattâ İcabcderse cürüm Işllyebillrdl. Bir felâketle yan-yana bulunduğunu hisseden Georges İçin için titriyordu. Fakat bu halinin sebebini de anlamıyordu.
Konuşmak istiyor, söyliyecek söz bulamıyordu, öğrenmek arzu ediyor, fakat soramıyordu.
Verguals sordu:
— Nişanlımın ismi sizi alâkadar etmez mi, söyleyiniz. Her halde öğrenmeniz fena olmaz. Bildireyim mi?
Yaklaşmıştı. Yüzleri, âdeta sürfl-nürceslne birbirine yakın gelmişti. Georges, şu anda bu herifi odasından koğmak, bir şey görmemek, bir şey işlt.mwnek İstiyordu.
14 Ekhn 1945
A K JJ A Al
7
Tarihten SahIfelerj ------------———* Cezanı buldun Mustafa!
Sadrazam Kcamnkeş Kara Mustafa paşa sadaretinin son günlerinde Sultan İbrahim e soıünii geçinememeğe başlayınca eskisi gibi istiklâl İle hareket edebilmesine mâni olanları, bunlar arasında hassaten Cinci Hoca İle musahip Silahtar Yusuf paşayı İzale çarelerini düşünmeğe başlamıştı. •
Has çırağı kol kethüdası Hüseyin ağa He bu hususta meşverette bulundu. Hüseyin ağa şu tedbiri mâku gördü.'
— Kul taifesi Divanda çorba yeml-yerek muhaliflerin ib'ad kılınmasını İstemek İçin tahrik edilmeli. Padişah gulüv gailesi vehminden bunları ib'ad edince tedriç ile haklarından gelinir. Bu tarik İle İstiklâl müstekar olur!
Sadrazam da bu reyi kabul etti. Kâhya beye yüz kese akçe verdi.
— Odalara ve söz sahiplerine dağıtıp çorba yemekten imtina hususunda ittifak etmelerine sâ’yeyle!
Dedll. Kâhya bey işi deruhde ederek oda basılardan ve ihtiyarlardan sözlerini dlnliyecelkerlni zannettiklerini erine çağırdı; lâzım gelen talimatı verdi: tembihlerde bulundu. Halbuki ocak halkının sözleri nafiz İhtiyarlarının vc efradının çoğu Kara Mustafa paşanın icraatlle menfaatlerinin ve ulüfelerinin azalması, faydalarının kesllfiaesi sebeblle ondan hiç de memnun değillerdi. Aralarında meşveret ettiler:
— Padişahımızdan biz ne çevir ve eziyet gördük, kİ çorba yemeyip mânâsız tasdide bulunalım. Vezirin muradı bizim bahanemizle ilâhtar paşa ile Hüseyin efendiyi — Cinciyi — aradan kaldırmaktır ki kendisi müstakil olsun. Bu kadar zaman müstakil idi. Bi2 ne faydasını gördük? Ocağımızdan bu kadar bin esame kaldırdı: nicemizin dirliklerini çaldı; bize ve gayre bir İntifa ciheti bırakmadı. Böyle kimse İçin bu makule akıbeti vahim İşe girişmenin faldesi yoktur.
Kararını verdiler. Ocak halkının muteberlerinden Mimar damadı Mus-lihülddln ağanın yanına vardıla; İşi ona da açtılar. Musllhüddln ağa:
— Elhazcr, sümmelhazer! Sultan Mıırat merhumun nice bin nüfus katli ile söndürdüğü fitne ateşini yeniden Iş’al etmek mi isteniliyor? Söz ayağa düştükten sonra iş pek müşkül olur. Bu nasıl fasit reydir!
Diyerek razı olmadı ve derhal Veziri âzama gitti.
— Sultanım! Bıı nasıl iştir?
Diye sordu. İşin şüyuundan mıi-kedder ve mûnfail olan Sadrazam haberi olmadığına yemin etti. Mus-llhüddin ağa. Yeniçeri ağası Salih ağaya da giderek işi ondan da sordu. Haberi olmadığını temin eden Yeniçeri ağası, korkusundan, hali parlşa-ha hikâye etti. Sultan İbrahim Mus-lihüddin ağayı çağırdı:
Padişah — Baka İhtiyar! Kullarım çorba yememek isterlermiş! Aslı var mıdır?
Mııstihüddin ağa — Hayır, padişahım! Cümlesinin boynu kıldan incedir. Cümlesi emrine mutilerdir. Bu sözden asla haberleri yoktur. Vakıa lalan - Sadrazam — kâhya bey eliyle bazı odalara birkaç kese göndermiş, lâkin anın iğvası İle böyle İş etmek muhaldir!
Sultan İbrahim — Ya ben şimdi lalamı katletsem kullarım İncinirler mi?
Muslihüddin ağa— Hâşa, padişahım! Belki cümlesi hazzederler ve padişahların hayır dua eylerler!
Muslihüddin ağanın, Padişaha. Sadrazamın katlinden askerin incinmlyeeeğine dair bu teminatı verdiğinin ertesi günü Veziri âzam Divanda davacılardan birini azarlamakta olduğu sırada, kafes arkasında bulunan Sultan İbrahim kafese ‘Jrl kere vurarak Divanın bozulmasını İşaret etti. Divan bozuldu, Fakat arza girmeğe izin çıkmadı. Bu muamele Kara Mustafa paşayı tefekküre düşürdü. Sarayına dönüşünde enderun hüddammdan Bayram ağa İsminde birisinden Muslihüddin ağanın padişahı hal ve keyfiyetten haberdar eylediğine ve başının çaresine bakmasına dair bir tezkere aldı. Koynuna bir mushaf koydu; atma bindi; De-mirkapıdan saraya girdi. Sultan tb-rahime Sinan paşa köşkü civarında ayak seyri ederken rasladı. Yer öptü Padişah, Sadrazamın davetsiz geldiğine tutularak;
— Lâla! Ne acab. baban evi gibi davetsiz geliyorsun!
Diye çıkıştı. Kara Mustafa paşa koymandan mushafı çıkardı; padişahın ayaklama yüz sürerek:
—Devletli Padişahım! Bu kuluna İftira etmişler! Tahrikten haberim yoktur’ Klzbl sarihtir.
Deyip zimmetini İbra için galiz yeminler etti! Padişah:
— Ya sen talim eylemedin ise kullarım çorba yemekten imtina makıı-lesl kelâmı nice söyleşebilirler?
Sözlerile infialini İzharda devam etti
Kara Mustafa paşa:
— Padişahım ! Onların tuğyanı şimdi olmuş değildir. Nice defa etmişlerdir. Bu ine dek bin türlü tedbir ile ben zaptederdkm. Lâkin şimdi İstiklâlim olmadığını duydular. Bana muti olmayıp sözümü dinlemez oldular. Bundan sonra zabıtlarına kadir değilim
Sıdtao İbrahim MkabfitÖo
_____Hep yalan, söylersin! Bu sözlerin de kJzlptir. Anlar benden razılardır. Fitneyi sen kaldırmak isteTsirt!
Sadrazam, mushaf üzerine el koyup:
_____ Eğer klzblm varsa, bu Kelâmı kadim bana garim olsun! Bana padişah unın nimeti haram clsun; zabıtlarına kadir değilimi
Diye yeminlerinde devam etti. Pa-dlşahm gazabı arttı:
— Hep sözlerin yalandır. Ver mührümü! Ben zapteder adam bulurum!
Demekle beraber köşkün yanında muhavereyi dinlemekte olan Bostan-cıbaçıya da işaretle:
— Al şunu!
Emrini vererek, hareme doğruldu gitti.
Müverrih Nalma'ya göre, Bostancı-başı kendisine verilen emrin mührü almak demek olacağım zun Ue paşadan mührü aldı. Mustafa paşa da Bostancıbaşmın emri lâyıklle aniıyr.-mıyarak, kendisine İlişmediğinden İstifade lle yürüyüp atına bindi. Ve bin ıstırap İçinde sarayına can attı.
Kâtip Çelebi İse (Fezleke) de Kara Mustafa paşanın snrayelan kaçışını Nalmadan farklı bir şekilde naklediyor:
«Sultan İbrahim, paşanın yeminine itibar etmedi. Bostancıbaşiya: Hapseyle!»
Deyu buyurdu. Ağa, makhur paşayı kaldırıp ağalar odasına götürmek İçin bahçeye girince, Mustafa paşa, miiekkillerl aldatarak Demir kapıda hazır olan atına bindi; kaçtı.»
Kara Mustafa paşa sarayına varır varmaz kapıları kapattı. Etbaına silâhlanmalarını emretti. Bunlar toplaşarak:
— Bu nasıl sui tedbirdir! Bu İstanbul şehridir! Cümlemizi kılıçtan geçirirler. Başka bir çaren var ise anı gör!
Cevabında bulundular. Mustafa paşa can hevlile hareme girdi. Bir slyaiı kapama, bir yeşil makdem, bir çuha serhaddi ile kıyafet değiştirerek ve hamallvarî bir «kürde» takarak harem damının bir köşesinden Nallımesçlt tarafına İndi.
Sultan İbrahim mührü getiren Bostancıbaşıdan paşanın saray bahçesinden savuştuğunu öğrenince, gazapla;
— Tez kâfir! Ya başı, ya başın!
Emrini verdi. Hatasını anlıyan Bostancıbaşı derhal yanına dört, beş yüz bostancı alarak Mustafa paşanın sarayını sardı.
Bulunduğu yerden, sarayının sarıldığını gören Mustafa paşa geceleyin kaçmak nlyetlle akşama kadar saklanmak üzere mescide yakın bir ot yığınının İçinde gizlendi. Konağı açtıran bostancılar paşanın kaçmış olduğunu öğrenince araştırmağa koyuldular. Konağın mescit tarafındaki alçak duvarı üstüne çıkan birisi, otlukta bir hareket gördüğünü arkadaşlarına haber verdi. Kara Mustafa paşayı otlar arasından çıkardılar. Mustafa paşa kılıcını çekerek bir bostancının parmaklarını doğradı. Bostancılardan biri tüfek kundağı (1) lle Mustafa paşanın karasına vurdu; kanlan akarken paşayı bağladılar. Padişaha hemen haber uçuruldu. İnsaf ne olduğunu bllmiyen Sultan İbrahim beş seneden hızla müddettenberl devletin şevket ve kudretini İdame için bütün varlığıyle çalışan vezirinin vücudunu İmha emrini vermekte bir an tereddüdetmedl:
— Katledip meyyitini getirslnlerl
Bostancıbaşı, Mustafa paşayı bağlı olarak Sebilhane önüne getirdiği sırada yetişen bu emir üzerine katle tevessül etti. Meydanda halk toplanıyordu.
Kara Mustafa paşanın:
— Beni huzuru hümayuna sağ götürün! Padişaha söyUyecek »özüm vardır!
Dlyç vaki olan ricalarına bakılmadı. Cellât Kara Ali Hocapaşa çarşısında Tırnakçı sarayı kapısı ve Sebilhane önünde amansız bir kement atıp Kemankeş Kara Mustafa paşayı boğdu. Cesedini bir kilim üstünde padişahın huzuruna götürdüler. Sultan İbrahim gaddarane emrinin yerine getirildiğini gözlerlle görerek emin oldu.
— Cezanı buldun Mustafa! xDedi f2). Bununla yüreğine su serpildi I
Süleyman Kdni İrtem
(1) Kâtip Çelebi ve Solakzadeye göre. Naima bıçakla diyor.
*2) Solakzade, Kara. Mustafa paşanın İdamı keyfiyetini Nalma ile Kâtip Çelebl’den farklı olarak anlatıyor ve vakadan bir hafta evvel paşanın düşeceği tehlikeye İşaret sayılan bir rüya gördüğünü de kaydediyor.
RADYO
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
18.00 M. 8. ayan. Dans orkestrası, 18.45 Şarla ve türküler, 10.00 M. S. ayan, Haberler, 10.10 Geçmişte bu-
gün, 18.26 Solon orkestrası, 70,15 Pazar Gaaeteri, 20.30 Fasıl, 21,00 Müzik (pIJ, n.M Karışık şarkılar. 21.35 Müzik. 21.M Müzik Cpi.i, 12.15 Yurtta
spor. MJ0 At yarışları neticeleri,
22 35 Müzik (®U, 2Xâ8 M JL ayarı,
- iş ariyanlar
ÇOCUKSUZ İKİ GENÇ KARI KOCA — Apar limanlarda veya buna mümasil yerlerde münasip işi aramaktadırlar. Kelli gösterebilirler. Akşamda (Ç.K) rumuzuna mektupla müracaat. 624 —
cüme yapan bir üniversite mezunu' tercüme ve muhabere işlerinde çalı-i şabilir. Akşamda P.P. 6!4 — 2]
5.000 LİRADAN 500,000 LİRAYA -! DEPOLUK KİRALIK ARSA — Ka-Kadnr emlâk almak ve satmak ve ipotek yapmak lstiyenler kârlı Işı olup devir veya ortak lstiyenler Beyoğlu Büyük Parmakkapı cadde üzerinde köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk Bürosu Zarif özalp’a müracaat. Tel; '42390. 2S7 - 12
FRANSIZCA, ARAPÇA VE TÜRK-
ÇE -Dillerinin her birinden diğer uuuuc „UUH.1U nM„„ue ¥11UH auî„, ikisine aynı kolaylık ve yetki- lle ter- J arsa almak, satmak lstiyenler Suadl-...............................F*
İSTANBUL BEYOĞLU MÜBADELESİ — İstanlbulda Cağaloğlu Türbe üzerinde kaloriferli beş oda, Beyoğ-lunda kaloriftrll allı oda ile - Mü-______________________________________ racaat Taksim Şehltmuhtar Tan Ap. ERENKÖY - SUADİYE - BOSTAN-' Nuri. 678___— 2
Cf — Havalisinde sahilde asfalt üstünde muhtelif fiatlerde villâ, köşk,
n sokak Gündüz Bakkaliyesine müracaat. 639 —
TÜRKÇE, RUMCA BİLEN — Bir bayan taşrada çocuk bakmak için iş aramaktadır. Galata posta kutusu 1557 H- R. 665 —
AVUKAT — Avukatlık ehliyetin haiz bir bayan işleri çok ve yardımcıya muhtaç bir meslekdaşile müştereken çaiışmafc İstiyor. İstiyenlerin Akşamda (Bayan Avukat) rumuzuna yazmaları. 655 — 1
ESKİ YAZI İLE OKUR VE YAZAR — Askerliğini bitirmiş bir lise mezunu hususi veya resmî müessese-lerde uzun müddet çalışmak üzere İş aramaktadır. Akşamda A. L. rumuzuna ya2i ile müracaat. 658
SERMAYELİ BİR GENÇ ORTAK ARIYOR = Parasını emin bir teşebbüste işletmek üzera atelye veya her hangi bir yerde çalışmak İstiyor. Akşamda İş B.B riimuzuna müracaatları. 673 —
BÜTÜN LİSANLARDAN — Türkçe-ye kitap tercüme etmek istiyenlerin lütfen İzâhath mektupla Akşam'da «Tercüme» riimuzuna müracaatları rica olunur, 676 — 1
IŞ ARIYOR — Yüksek tahsil görmüş, her türlü kefalet verebilir 32 yaşında bir bay hususi müessese -İdarehane yahut ticarethanelerde İş aramaktadır. (K, G) riimuzuna mektupla müracaat. 683 — 1
TÜRKÇE, RUMCA, FRANSIZCA BİLEN — Hâlen bir hastanenin eczanesini idare eden diplomasız bir bayan eczacı saat 13 ten sonra her hangi bir iş aramaktadır. Muktedir remzine. 674 —
9- işçi ARİYANLAR ÜÇ KİŞİLİK BİR AİLENİN — Ev ve yjmek İşlerini görecek bir bayan aranıyor. İstiyenlerin; Sultan ham anı, Eminbey han altında 22 numaraya müracaatları. 604 — 5
HASTABAKICI ARANIYOR — Or-taköy Şifa Yurduna hastabakıcı alınacaktır. İsteklilerin htr giin öğleden sonra müesseseye müraeuat etmeleri, Muallim Naci cad. No. 115. 642 —
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: YÜKSEK TİCARET MEKTEBİ MEZUNU ARANIYOR — Askerliğini bitirmiş olanların. İstanbul Emniyet Sandığına müracâatları. 647 — 3
İTHALÂT İŞLERİNDE TECRÜBELİ — Memura İhtiyaç vardır. Lisan bilenler tercih edilecektir. Perşembe-pazan Yoğurtçu han 13 Telefon 41143 680 — 1
SATILIK EŞYA
ŞIK BİR PİYANO ACELE SATILIKTIR — Taksim Feridiye (Çoban-oğlu fırmı) yanında. Küçük Duvarcı sok. No. 8. 856 — 1
TEMİZ KULLANILMIŞ — Satılık İngiliz çocuk arabası. İcabında İki çocuk İçLn de kullanılır. Görmek İçin Taksim AbdüUıakhâmJt cad. Neşe apartımanı kapıcısına müracaat. Tel: 24011 666 —
ZAYIF BİR BAYAN İÇİN — Az müstamel elbise ayakkabı bir palto el çantası satılıktır. Sultanahmet Yerebatan caddesi 43 No. bayan Menfaa telefon 23035 670 — 2
KAPALI VE AÇIK ÇOCUK ARABALARI — Az ve temiz kullanılmış İngiliz marka çocuk arabalarını görmek üzere öğleden sonra Akşam ilân memurluğuna müracaat. Telefon; 20681. 668 — 1
SATILIK DEĞİRMEN _ Anadolu-nun merkez şehirlerinden birinde mazot ve türbin lle çalışır yirmi tonluk. komple vatall bir değirmen satılıktır. Galata Mertebanl sokak Yakut han Ruhi KıroğuUan yazıhanesine müracaat. Tel: 44590 671 — 4
SATILIK — Büro için mükemmel halde bir Underwood yazı makinesi satılıktır. Beyoğlu Yeşil sokak, Melek sineması üstünde Melek apartı-manı No. 1 681 — 1
— Kiralık — Satılık
12000 LİRAYA — Aksarayda tramvay caddesinde 6 odalı 278 metre salalı 852 lira kiralı acele satılık ahşap ev. Müracaat Ferdi Selek Türk Emlâk Böroıra ömerâbtt han 2 net kat 23 No. Tek-fon 42368 829 —
BATİLIK DEPOLAR — Galata rıhtımında ve Ortaköyde sahilde depo ve mağazalar satılıktır. İcabında boş taıHm edilebilir. MİL Galata, Nur
HER TÜRLÜ İNHİSAR MADDELERİ — Pul kırtasiye ve saire satan ve (20563) numaralı telefonlu Sultanahmet Firüzağa camisi karşısındaki dükkânıma ortak arıyorum. Her gün saat 1-3 arasında görüşebilir.
65Û —
ALMANCA DERSLERİ - Bir AvrupalI öğretmen üniversite 'ise talebelerine ve hususi ders alacaklara 1yi ders verir. Pratik ders ve imtihanlara hazırlar. Frau SifLar Taktım Hora Zade sokak 11 kat 3 634 — 3
HALİÇ FENER CADDESİ - Bir cephesi deniz lebi derya, içinde iki bina olan ve büyük arsası heyeti umumiyesl 504 m.m. olan. Fabrika, imalâthane, depo yapmaya müsait olan bu emlâk satılıktır. Müracaat yeri: Beyoğlu Büyük Parmakkapı köşe başı No. 4 kat 2 Suhulet Emlâk bürosu. Zarif özalp'a müracaat. Tel; 42396 ____________________613 — 1
KÜÇÜK EVLER — İnşaata başlanılmıştır. Amerikan tipi olan bu evlerin teslim bedeli 5000 liradır. Küçük Evler Yapı ve Satış şirketi. Galata. Al^ncı Vakıf han No. 33 - 34.
062
KAÇIRILMAZ İRATLI SATILIK EV — Arnavutköyünün en güze] havadar mahallinde muazzam deniz manzarası tramvay caddesini görür müstakil iki bölüklü dörder üçer odalı ttrkos, elektrik, havagazı, banyo, mutfak mevcut telefonlu bahçeli içi dışı yağlı boyalı boş teslim şartiyle geniş cepheli ve taraçah yarım kâ-gir ev 16000 Üraya satılıktır. Deney Emlâk Galata rıhtımında KefelriHü-seyin han No. 2. Telefon: 43840
657 — 1
ACELE SATILIK MODERN APART-■ MAN — Dört daireli, terkos, elek-ı1 trik, havagazı, telefonlu, konforlu, ,| manzaralı Lstiyenlere eşyası da verl-,' lit^..Cumartesi, pazar günleri Firuz-[ ağa Italyan hastanesi yanında 47 No. | kat 2. Telefon: 40620 667 - 4
ÇİFT DAİRELİ APARTMAN — Taksimde Talimhane meydanında bütün konforu haizdir, Müessesemiz tarafından acele satışa çıkarıldı. Küçük Evler Yapı ve Satış şirketi Galata, Altıncı Vakıf han No. 33 - 34
661 -
KİRALIK — Kadıköy şifada möbleli veya möblesiz bir oda veya üç oda bir hol bir mutfak ve yüz No. dan ibaret bir kat kiralıktır. Görmek Istlytnlerln Bahariye Şevki b. So. 42 No. da B. Leon’a Veya Şifa So 20/1 No. ya müracaatları. 654 — I
6000 LİRAYA SATILIK KÂRGIR EV — Tediyatta kolaylık. Beyoğlu Refik Saydam caddesinde 6 oda banyo. 12 - 3 e kadar Galat&da Demir han No. 23 892 - 1
KİRALIK KALORİFERLİ YAZIHANE — Bir daire beş oda (iiç odaya da ayrılabiliri lçlçe İki yazıhane ve tfk bir eda kiralıktır. Müracaat Alemdar hanı Rıhtım cad. No. 155 Galata kahveci Yunus. 689 — 14
ERENKÖY — İstasyon caddesinde hâlen boş 42 No. h çamlı köşk acele satılıktır. Müracaat adrese
688 — 3
25000 ve 21000 LİRAYA SATILIK İKİ APARTMAN — Kadıköy Mühürdar caddesinde Sular idaresi karşısında denizi İskeleye ve çarşıya pek yakın iki katlı konforlu, modern aylık geliri 260 ve 220 lira olan yeni ve boş İki apartman satılıktır. Müracaat bekçiye. 685 — 4
8500 LİRAYA — Beyazıt Soğan ağa Köşlii Hamam sokağında 10 saydı 3 oda ve müştemilâtı kârgir ev boş teslim edilir. Saat 15 Ue 17 arasında her gün görülebilir. 669 — 2
5000 LİRAYA — Üç kâtll 5 oda mutfak ve bahçeli terkos, ve elektrik teslsutlı. Orta katını boş teslim. Maçka 50 No. lı ev acele satılıktır, Orta kata müracaat. 870 — 2
KİRALIK ARANIYOR — 4 oda ve tam konfor için birkaç sene peşin verilebilir. Galata Bosfor han 15 No. ya mektupla şart ve adres bildirilmesi.________________________672 — 5
4000 LİRAYA — Şehzadebaşmda boş teslim edilir. Tramvay yolu üzerinde acele satılık dükkân. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 23/2 Telefon 4236$_________677 — 2
□ÖZTEPEDE — Lise caddesinde İstasyona 4 dakika uzaklıkta bir tarafı asfalt cadde diğer tarafı demlr-yol tamamen bağ ve bahçe iki dönüm arsa ifraz suretlle sattlıktır, Ll-| se caddesinde (12) numaraya mtira-.
dlköy Söğütiüçeşme Vehap Bey Sokağı telefon: 60824 660 — 1
GÖZTEPE — Tramvay durağında 3 oda, hol, hizmetçi odası, konforlu yeni bir köşk iki dönüm baiıçesile kiralıktır. Telefon 84075 müracaatları. ____________________________581 — 2
GÜZEL FIRSAT — Büyükada Pervane sokak No. 1 6 oda sarnıç, kuyu köşebaşı dört yol ağzı arsası denize kadar İskeleye yakın ev satılıktır. Pazarlık için: MllU reasürans kontrolörü Adnan Üstele müracaat: Tel: 24386 686 — 2
5 odalı konforlu teslim Fatih Karaman 687 — 2
ACELE SATILIK — Fatihin en iyi yerinde 4, 4 ve apartman 6 odalı daire boş edilir. Müracaat: — caddesi 8 Osman Noyan.
AKSARAYda — İşlek bir yerde müşterisi bol bir bakkal dükkânı sahibi taşraya gideceğinden devrin acele satılıktır. Lâleli Ordu caddesi 240 No. Kolaylık Emlâk Bürosu Sami Fonda’ya müracaat. Tel: 22530.
690 — 1
SATILIK DÜKKANLI EV — Salatada tramvay caddesini görür dört katlı dörder odalı, balkonlu, geniş taraçalı altında kahvehanesi olan apartman tarzında kagir ev 1€00q liraya bir katı boş teslim (Deney Emlâk). Galata rıhtımı Kefeli Hüseyin han 2, Tei: 43840 653 1
KİRALIK MÖBLELİ BİR ODA — Beyoğlu Aynalıçeşmede Samancı Ferhat sokağı 56 No. lı evin orta katında bir karı koca İçin. Tel: 41571.
691 — 2
DEVREN SATILIK — Dört yol ağzında telefonlu İşlek bakkaliye dükkânı. Osmanbey Süleyman Nazif sokak No. 67. Telefon: 81534 - 42017
688 — 2
(j-MÜTEFERRİK
PAHADA KOLAYLIK — Tamirat suretlle emlâkinizden İstifade etmek isterseniz Galata Ada ban 8 numara 3 ten 7 ye kadar müracaat. Tel: 41663
611 — 11
BİR İNGİLİZ BAYİ — Müsait ücretle İngilizce dersleri vermektedir. Çok kolay, pratik, seri, mükemmel metod. Akşamda ^Engllsh Lessons» rumuzuna mektupla müracaat.
ZİRAAT BANKASI
BICiKTiREN
PAMAT-GD&Ö
Senede 28.800 lira ikramiye
Ziraat Bankasında Kumbaralı ve Ih harsız tasarruf hesaplarında
12 Mart, 11 Haziran, 11 Eylül ve 11 Aralık keşide tarih erinden bir ay evvelki matlûp bakiyeleri 60 liradan 02 olmamakla txraoe> keşide tarihine kadar da matlûp bakiyeleri bu mıkdoraan aşağı auşmi-yenler arasında senede 4 defa rt ikramiye dağıtılacaktır.
4 Adet 1000 liralık
4 . 600 ■
4 » 250 .
40 • 100 »
100 ■ W a
120 ■ 40 »
160 . 20 *
DİKKAT
çekilen Kur'a Ue aşağıaaiu ınûna go-
paratar bir sene içinde 50 liradan aşağı düsmivm.
Hesaplarındaki __ ......
lere ikramiye çıktığı takdirde % 20 fazlasiie verilecektir.
Şose ve Köprüler İstanbul Bölge Müdürlüğü
1 — Yapılacak iş: İstanbul - İzmit yolunun İzmit - Bolu hududu orasındaki (23 +700, 27+ 000, 32+ 000, 45 +700) kilometrelerindeki dört ahşap köprünün tamiratı olup kapalı zarf usullyie eksiltmeye konulmuştur.
2 — Tamiratın keşif bedeli (15187) lira ve muvakkat teminatı (1139) lira (3) kuruştur.
3 — Eksiltme 19. 10. 045 tarihine tesadüf eden cuma günü saat 15 te İstanbul Galata perçemli sokak cemaat hanında bölge müdürlüğü eksiltme komisyonunda yapılacaktır. Bedeli 946 bütçesinden verilecektir.
4 — Keşif ve buna merbut diğer evrak her gün bölge müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İsteklilerin Ticaret odası vesikasını, teminat mektubunu veya makbuzunu (ihale tarihinden üç gün evveline kadar bölge müdürlüğüne en az buna mümasil (10000) liralık iş yaptığını belirtir evraklariyle müracâat ederek alacağı) ehliyet vesikasını havi teklif zarflarını iiçünct maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde eksiltme komisyonuna vermiş bulunmaları lâzın\dır.
6 — Postada vaki olacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz. (13(180
ORTAK ARANIYOR - Yüzde yüz garantili ve çok kârlı İçlere asjarl 5000 daha yüksek sermayeli arkadaşlara ihtiyaç vardır. Akşamda (K) rünıuzuna mektupla müracaat eır. — 11
MEKTUPLARINIZ] ALUIKIMZ Gazetemiz idarehanem nı aores üiarau göstermiş olan kantertmiz* * den
S. T — H.E — İki Genç — Bayan C — Bayan Avukat — M.Ç — Buik namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırmaları rica olunur.
I Halkevleri ve Kurumlarlo n.
★ Eminönü Halkevinden. ilaıkevCM miz için kullanılmağa elverişli kontrbas alınacaktır. Satmak
yenlerin Eminönü Halkevine müra-c ca atlan. O
*- C. H. P. Gedikpaşa Semt ocağı-jO nın 944 - 945 yılları genel toplantı.'^ çarşıkapıda tramvay caddesinde*» Merzîfonlu Kara Mustafa paşa med--. resesinde kâin kurulunda 14/10/94K’ pazar akşamı saat 20,30 yirmi otuzdrj— yapılacaktır. Kayıtlı üyeli rln gclm**1-lerini rica ederiz. >>
C. H. P. Eminönü ilçesinden: çemiizn Kumkapı ocağına bağlı ğıda yazılı ocakların 14/10/1945 zar günü kongreleri toplanacaktır, (Q
Bu ocaklarda kayıtlı Partiiilerlr^ yazılı yer ve saatte hazır bulunms^} lan rica olunur.
Lânga ocağı saat 14,30; Nişanca caddesinde bucak merkezinde.
Kumkapı ocağı saat 16: Nişanca caddesinde bucak merkezinde.
Kadlrga ocağı saat 17,30. Nişanca caddesinde bucak merkezinde.
Tavşantaşı ocağı saat 19: Beyazıt Sırmakeş hanında ocak merkezinde,
Gedikpaşa ocağı saat 20,30: Çarşı-kapı, Merzifon! medresesinde merkezinde.
ocak
* Sarıyer Gençlik kulübü: Cumhuriyet bayramı şerefine 29 ekim 946 akşamı 21 den sabaha kadar Canh-balık Gazinosunda bir balo hazırlamıştır, Elbise mecburiyeti yoktur.
Çok zengin sürprizler taşıyan bn balo mevsime girerken Boğazlçlnln unutulmaz mehtapları gibi, yıldızlan gibi bir hâtıra kalacaktır.
Bahife 8
AHŞAM
14 Ekim 1945
Diyarıbakır Belediyesinden:
yİ» Belediye elektrik fabrikası yanında memur ve müstahdemlerin ikametgâhına tahsis edilecek bir ev yaptırılacaktır. Bu İş 27/9/945 tarihinden itibaren 32 gün müddetle kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur. a2» keşif bedeli 18097 lira 10 kuruş, muvakkat teminat 1305 liradır g3* Şartname, plân ve bu İşe alt bütün evrak belediye elektrik ve su İşleri muhasipliğinde mevcut olup hır gün mesai saatlerinde görülebilir. j4â Taliplerin İl bayındırlık müdürlüğünde üç gün evvelinden bu 1? İçin vesika almaları şarttır. «5» İhale 1/11'945 perşembe günü saat 11 de belediye encümeninde yapılacağından taliplerin muayyen saatten bir saat evveline kadar encümen başkanlığına vermiş olmaları postada vaki gecikmelerin kabul edilmeyeceği ilân olunur. (136331
Teknik Üniversite
Satmalma Komisyonundan:
Teknik Üniversitemiz İçin yaptırılacak olan 1870 lira kıymetinde dört masa açık eksiltmeye konulmuştur. İlk femlnat 141 Hra olup eksiltme 2/1.1/945 tarihinde ve saat 10 da yapılacaktır. Fazla tafsilât için Rektörlüğe müracaat (137121
Müzayede i e Satılık Kamyon
Sirkecide Dcmirkapıda Darüsaade sokak 30 No. lı doğu garajında şev-role Marka G adet lâstikleri İle çalışır vaziyette 1 kamyon 17 ekim çarşamba günü saat 14 de müzayede suretile satılacaktır. Görmek İçin :r gün mezkûr garajda Ahmet Nihat Yılmazer'e müracaat edilebilir
OSMANLI BANKASI
rlJRK ANlıhlfr ŞİRKETİ .
TESİS TARİHİ 1863
Statüleri ve lürkıye 'Jiimhurıyetı ile muı ekn >ınıluı velenmncBi 2292 Numaralı 10 "b '1933 tarihli kanunla tasdik edilmiştir. (24/6/1933 laıihli 2435 Numaralı Resmi Gazete)
Sermayesi 1(1 OOO OOC Ingiliz Lirası
İhtiyat akçesi-_______l 2511 DflP Inınlia Lirası
I ürk iv»-... '-^birlerinde
PARİS MARSİLYA ve NlS de LONDRA ve MANÇLSIERDE
MISIR. KIBRIS. YUNANİSTAN IRAN. İRAK. FİLİSTİN ve MAVERAYI ERDÜNde
M erke» ve Şubeleri
Yugoslavya. Rumanya. Yunanistan Suriye, Lübnan Ftlvalleri ve bütün l)6hvad- A-~ntr vr Muhabirleri vardır.
Heı nevi Banka Muuneleleri vapaı
Hesabı cari ve mevduat hesaplan kiışadı.
Ticarî kredileı v- vesaitli krediler İtikadı.
Türkiye ve Ecnebi memlekedeı üzerine keşide senedat ia4.on.tosu Borsa emirleri.
Esham ve tahvilât, altın v( r in tas üzerine avam.
S.’neda! tahsîlâh ve saire.
En vülcsek enin ive' şanjanın haiz kiralık Kasılcı t Servis. vardır.
Pivasanu. en miiio't "-tlnrile ( kumbaralı veya kumharastz ■ msnrrui heaaolan açılır
m o d. r a.
Eıı son şapka koleksiyonunu İstiklal caddesinde eski Venedik sokağında İbrahim paşa apartı-manının 5 No. lu dairesinde sayın müşterilerine teşhir etmektedir.
EMEK BANKASI
Bankanukin kurulmasından sarfınazar edilmiştir. Hissedarlar Türk Ticaret bankasına tevdi ettikleri paralarını falzlerlle birlikte geriye alacaklardır. Hissedarların ellerimdeki banka makbuzlarlle Ticaret bankasına müracaat etmeleri İlân olunur.
Kurucular
F. Ürolog - operatör
Dr. M. ALİ TEZSEZER idrar yolları ve tenasül hastalıkları mütehassısı. Cağalnğlu eczanesi yarımda 30/3 sant 9 - 19 a kadar. ^1—
Zayi — Karagiimrük nüfus mc-murluğudan aldığım nüfus kâğıdımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Fener Hamam! Muhittin Malı. Zülüflü so. No. 36 - 335 doğumlu Mehmet oğlu Mustafa Bayrakcıcıl
Çocrrunuzr Dadı
Bulmak çın
• Aksan» m KÜÇÜK İLAN LAR en süratli ve en ucuz vasıtadlt.
DOKTOR (£■■■
Fethi Erden
LABORATUVARI
Kan, idrar, balgam, mevaddı gaita tahlilleri ve (idrar vasıta-sile ijebeliğtn ilk aüntcrintieki kati teshisii yapılır
Beyoğlu, Taksime giderken Meşelik sokağı Ferah apartl manı Tel. 40534
Muhterem Bayanlara:
An karadaki Bayan Berberi Bay
SALİM
Berber Veli Acar (VILİ) Salonundu çalışmaktadır.
Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 211 «33» Tel: 42743
Satılık Gayrimenkul
Şehzadebaşı, Mahmudiye sokak 14 No. h altında İRİ dükkânı olan, tramvay caddesine 20 - 30 adım, durak mahalline bir dakikalık mesafede bulunan üç katlı apartman şeklinde kullanılabilen İçinde terkosu elektrik ve havagazı tesisatı İle hamamı bulunan hane 19/10/945 cuma günü saat 10 da Fatih Birinci suhl hukuk mahkemesinde ihalcl katiye He satılacağından taliplerin başkâtipliğe müracaat etmeleri İlân olunur
113537
Zayi — Belgrad köyü İlkokulunun, beşinci sınıfından aldığım diplomamı zayi etlim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Hatip Dayıoğlû
Göz Mütehassısı
Doktor Cemil Görür
Hastalarım pazardan başka her gün saat ıs ten 18 e kadar kabul eder
Cağaloğlu Nuruosmanlye caddesi ısınan Şerafeddln Aprt, No. 5
mi Dr. A. Asım Onur m
Ortaköy Şifa Yurdu Şehir gürültüsünden uzak bir yerde büyiik bir parkın içinde ve çamların ortasında fevkalâ; de güzel manzaralı, çok temiz
- iyi bakımlı. kadın, erkek her türlü hastalara açık hususî hastane. Sinirlerini ve yorgunluğunu dinlendirmek ve neka-hat devrini geçirmek istiyen-lere mahsus yegâne müessese.
Triton; 84421
miş yağlara, gazlara, toksinlere kullanılır.
Erkek
KIZ
■ksbhm İlk - orta - LİSE
YENİ KOLEJ
Yatılı
Yatısız
Talebelerlle ayrı ayrı meşgul olan, yabancı dil öğretimine çok önem ve zaman veren, muadeleti tasdikli özel Türk okuludur.
Taksim - Siraselviler 86. Tri: 4115&.
Yenen umum ticaret ve sanayi Türk anonim şirketi yönetim Kurulundan
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI
1 — şirk ' aermayealnin 750 Bin lira daha arttırılması .suretlylo l'Kt MİLYON lir. ı çıkarılması hakkındakl yönetim kurulu teklin;
2 — Sel : yenin arttırılmasına karar verildiği takdirde Ana sözleşmenin serma .■ alt olan maddesinin değiştirilmesi;
3 — Günclırnde yazılı maddeler görüşülüp karara bağlanacağından, sayın hissedarln ın 1 Kasım 1D45 perşembe günü saat 15 de Topkapı dışında Maltepe * uld 4 35 numaradaki şirket merkezinde yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısında bulunmak üzere sözü geçen tarihten en az bir hafta önceye kadar hisse senetlerini Şirket merkezine emaneten vererek karşılığında giriş kâğıdı almaları reca olunur.
Tuzla Çayırova teknik Bahçıvanlık okulu müdürlüğünden:
Okulumuzun 75 lira ücretli bir erkek sıhhat memurluğu İle 90 Hra ücretli bir kadın hastabakıcılığı açıktır.
Ayni yardımla Jaşt. ve ibıılosl okuldandır. Sıhhat memuru ve hastabakıcı oku'lnrından diplomalı isteklilerin gerekli belgelerlie okulun husfiiıi şortlu >nı ö.'rcrunck iızeıv cumartesi, pazar günlerinden başka
Memur alınacak
İ. E. T. T İşletmeleri umum. müdürlüğünden:
İşletmemitz tramvay Teknik Dairesi kadrosunda açık bulunan 100 Hra ücretli barem dışı mütercim daktiloluğa İngilizceyi hakklle bilen İlse mezunlarından deneme sınavı İle bir daktilo alınacaktır.
İsteklilerin lüzumlu belgclerlle birlikte 19 Ekim 945 tarlhnle kadar İşletmelerin Metro hanı 6 inci katındaki Zat İşleri ve Sicil Müdürlüğüne müracaatları bildirilir. (13713)
Gaziantep belediye başkanlığında!^
Mevcut santral binasının içine yeniden tesisi kararlaştırılan İki adet Dizel Elektrojen gurubu satın alınacaktır. Tanınmış firmaların en al-çak devirli makinelerini en kısa zamanda teslim etmeleri tercih sebebidir.
Fenni vasıfları: İki veya dört zamanlı Dizel, Deniz servisinden 1000 metre irtifada altışar yüz Effektlf beygir takatinde. Dinamoya direkt akuple. Elektrik kısmı: Anternotörler ile ekstatrlslerle birlikte motörle-ra uygun takatta olacaktır. 6500 Volt, 50 periyot, cos fl = 0,8 ve tablola-rlle her İkisi paralel çatışacaklardır.
Teklifler: İlân tarihinden itibaren 30 gün İçinde Gaziantep belediyesi Elektrik lşletme Müdürlüğü adresine gönderilecek ve makinelerin karakteristik vasiflarlle tedlye şartlarını ve katalog resimlerini İhtiva edecektir. (13541)
Muhasebe memuru aranıyor
Ticaret ofisi umum müdürlüğünden:
Ticaret ofisi kadrosunda 210 liralık ücretli ve bareme tabi lk| memuriyet boş bulunmaktadır. Bu memuriyetlere Memurin kanununun * üncü maddesindeki şartları haiz ve muhasebecilikteki bilgisini tevsik edecek olan İstekliler, 3659 sayılı kanuna göre hakedecekleri ücretle alınacaklardır.
Bu memuriyetler İçin isteklilerin 31.10.945 tarihine kadar Ticaret ofisi utuuııı müdürlüğü İdari işler müdürlüğün* müracaat etmeleri ilân olunur.
Halis üzümden yapılmış, saf ve ne istir
Devlet Ziraat; İşletmeleri Kurumu, Teif: 24738.
Deniz levazım amirliğinden:
Dört adet etüv makinesi mubayaa ettirilecektir. Mevcudu olanların evsaf ve fiatlerini 15 ekim 945 ■ akşamına kadar bir mektupla amirliğimize bildirmeleri. (13573)
Türkiye Demir ve Çelik Fabrikaları müessesesi müdürlüğünden:
Müessesemiz sağlık koruma servisinde barem harici mün. hallere 1 Hariciye Uzmanı, 1 îç hastalıkları Uzmanı 1 Röntgen Uzmanı, 1 Sıtma mücadele Doktoru, 1 saha doktoru, 1 Eczacı ile 1 Baş Hemşire alınacaktır,
İsteklilerin hizmet müddetleri gözöniinde bulundurulmak suretile aşağıda gösterildiği miktarlara göre aylık iicıet verile, bilecektir. Bundan başka her ay ücretinin takriben. % 25 i nispetinde prim ve senede biri fevkalâde ve diğeri temettü, ol. mak üzere iki maaş nispetindeki ikramiyeden de istifade ettirileceklerdir.
Müracaatların en geç 30 Ekim 945 tarihine kadar nüfus tezkeresi, tahsil vesikası sicil hülâsası hâlen bulundukları vazifeden ayrılmalarında mahzur bulunmadığına dair alacakla.
rı muvakkat mektubunu havi bir dilekçe ile Karabükte mü.
essese müdürlüğüne müracaatları. Lira
İç hastalıkları Uzmanı 400
Röntgen » 40»
Hariciye » 300
Sıtma mücadele doktoru 300
Saha doktoru 260
Eczacı 260
Baş Hemşire 140 (13446)
Comments (0)