Kaynak: TÜSTAV - Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı Arşivi
Yeni Fransuz Hükümeti kuruluyor
H ' • s
İki defa başbakanlık etmiş oian Leon t Blum, Fransız hükümet başkanlığına seçilmiş, müfrit sağcılar müstesna bütün partiler lehte oy kullanmışlardır. Blum derhal koministleri, sosyalistleri, halk Cumhuriyet hareketçileri ve. Radikal partisi île temaslara geçmiştir.
_J
Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Alanda Kol ve Kafa İşçisinin Davalarını Güder
Sene : 1 Sayı 16
ŞİMDİLİK CUMARTESİ GÜNLERİ ÇIKAR
Fiyatı 10 Kuruştur.
14 Aralık 1946
İşçiler Kanun Tasarısını beyenmiyorlar
4444044444444444440eee4e44 » "3 S ■ • 13"
jDr. iar, Doçentler,i Amerikada grevlerin sebebi
Bundan evvelki yazılarımızda, Sendikalar hakkında çıkarı* lacak yeni kanun tasarısının umumî tenkidini yapmıştık. Üzerinde bir az durulunca, bu tasarının pek baştan savma bir eser olduğunu kabul etmek mecburiyeti hasıl oluyor.
Belki, bu işi üzerlerine almış olanların meşguliyetleri baş'a-rından aşmıştır da, Sendikalar meselesini incelemeğe vakit bulamamışlardır. Yahut vakitle ri vardı da, kendilerine verilen ödev sadece faaliyet halinde bulunan teşekkülleri başı boş bırakmamak oldu Şu için buna lüzum görmemişlerdir.
Her ne sebeple olursa olsun, sendikaların, tekmil medenî memleketlerce tanınmış tabiî haklarından ekserisi unutulmuş, yersiz yasaklar ve tahdidler koymağa ehemmiyet verilmiştir. Evvelki makalelerimizde bunlardan bazılarını tahlil etmiş lı», T/uitâ ,4.» .a. . * (İ’_.
Sendikaların hiç bir kimseyi fiye olmağa veya olmamağa icbar edemiyeceği (Madde 7) kaydı çok kurnazca bir formüldür. İlk bakışta bundan tabii bir şey tasavvur edilemez gibi gelir. Fakat az bir şey düşünmek bu bilmecenin mânası ne olduğunu kavramağa yeter.
Mevcut sendikalardan ekserisinin nizâmnâmelerinde, muhtelif milletlere mensup işçiler aracında nefret duygulan uyandırmağa çalışanların - yani faşist temayüllü kimselerin - sendikalara kabul edilemeyecekleri yazılıdır. İşte pek mâsûmâr.e ve haklı bir tedbiri andıran, “üye olmamağa hiç bir kimse icbar edilemez» cümlesi ile ta-kib edilen gaye, faşist unsurlara kapalı olan, sendika kapılarım bu demokrasi düşmanlarına açtırmaktır. Buna razı olacak b r tek sendika bulunabileceğine ihtimal vermiyoruz. Ve her halde, maddeden maksat ne olduğu böylece açıklandıktan sonra, Meclis, tasarıdan onu çıkarmak zaruretini duyacaktır.
Diğer bir meddede (Madde 11) Cemiyetler Kanununun, aidatın senede 120 lirayı geçemiyece-ğine dâir hükmü sendikalar hakkında uygulanamaz, denilmektedir. Bunun üzerinde dur-mıyabilirdik. Fakat tasarının satırları arasında sırıtan ruh, gayri ihtiyarî, gizli bir maksat aramak ihtiyacını doğuruyor. Hiç şüphesiz bu madde, sendikalara aralarından senede 120 liradan fazla aidat alabilmek yetkisini vermek için konulmuş değildir. Ya sendika âzalarinı, idaresi Çalışma Bakanlığına tâbi yüksek bir aidata bağlamak,
yahut ta serbest âidatı cemiyetler kanunundaki hadden daha aşağı bir seviyede tutmak gayesi güdülüyor. Her iki ihtimalde de, sendikala'm bağımsızlığına tecavüz edilmiş ve işçilerin ekonomik mücadeleleri kösteklenmiş olacaktır.
Kanunda lafı bile edilmiyen sendika haklarına ve salâhiyet lerine gelinee, bunların başlıca* lannı saymadan ve ehemmiyet* lerinı işaret etmeden makalemizi bitirmeğe gönlümüz razı olmuyor. Cidden unutulmuş oldukları takdirde, Meclis müzakereleri esnasında ele alınma larina zemini hazirlıyabilirsek büyük bir hoşnudluk duyacağız.
Tasarıda bahsi geçen, Kollek-tif mukaveleler akdetmek, mensupları adına müzakerede bulunmak ve dâvalar açmak, yardımlaşma sandıkları, klüpler vesaire kurmak gibi hususlar yanında ve üstünde, sendikaların ; : 7.y -fkîjj hnL’mmal^r’
gereken, daha bir sıra mühim işler vardır. Bunları aşağıdaki listede toplamağa çalıştık :
1— İlgili bulundukları sanayi şubesinde, istihsâlin, muhtelif safhalarını, idaresini ve finansmanını kontrol etmek.
2— Kollektif mukavelelerle bağlı olarak, boşalan yerlere alınacak işçileri bizzat göstermek veya bulmak.
3— İşletme ve Fabrika komiteleri veya İşçi mümessilleri seçimlerini tanzim etmek ve aday listeleri ileri sürmek.
4— İhtilâflarda ve grev ihti mâli karşısında kütlelerin reyi*-ne müracaatı teşkilâtlandırmak ve kararları tatbik etmek.
5— İşçi sigorta kurullarının idaresine iştirak ve onların muamelelerini kontrol etmek,
6— İş hakkini koruma kanunlarının ilk tasarılarını hazırlama faaliyetlerine iştirak ve bizzat işçiler adına kanun tasarıları teklif etmek.
7— • İktisadi buh ran anlariuda işsizlere devlet veya patron yardımlarının tevziini üzeriue almak.
8— Dünya sendikaları federasyonuna girmek ve onun maddî ve mânevi yardımlarından faydalanmak.
İleri kapitalist memleketlerde, uzun senelerdenberi bu ödevler sendikalar tarafından görülmekte ve saydığımız yetkiler kullanılmaktadır. Biz her sabada olduğu gibi, iş kuvvetinin teşkilâtlanması sahasında da, hâkim sınıfların dar ve çarpık görüşleri neticesi, çok geri
(Devamı 2 ci sayfada)
SENDİKACI
t
i
hak
t t
:
Memleketimizdeki ar.tıde- J mokratik kanunlar serisin • j bir yenisi katılmak üzeredir * Çalışma Bakanlığı tarafından £ hazırlanan “İşçi ve işveren ® meslek dernekler; ve dernek | birlikleri hakkı daki kanun $ tasarısını görmemiş olamız- î siniz. Bu tasarım1 iı.san
ve hürriyetlerine aykırı hü- t kümler taşıdığını, k ndi hak * ve hukuk anlayışınıza bile ( uymadığını, hukuk mantığı, 2 kanun tekniği bakımlarından 2 dahi iler tutar yen olmadı 2 ğmı da elbette fark etmişsi- 2 nizdir. Neden susuyorsunuz? 4
Demokrat memleketlerde 4 kanunlar tenk’ıd edilir, dev- • riiî bak ve hukuk anlayışına 4 uymayanla-1 değiştirilir. Bu 4 nihayet bir tasarıdır “İlim-2 adaml.tri» mn kanun tasanla- 4 rı üzerinde fikirlerini söyle- f meleri, t?.nkidler yapmaları 4 ty _* |fl
Yan.. Hı «o»?! Oİdrğu gi-‘! bi kamın hâlini alıra?, hü- ' kümlerin(, kürsülerinizde ve i kitaplarınızda anlattığınız insan hak ve hürriyetleriyle telifte yine güçlük çekmiye-çekmişiniz? Nihayet imam yine bildiğini okusa-da, böyle bir ka-.vnu tasvip etmemiş olmak sizce bir şeref değil midir?
Dr. 1ar. Doçentler, Prof. rar, Ord. Prof. îar nerdesiniz ?
t
:
:
:
t
t
i
s
s
❖
t -
44444444444444444444444444 i
Maden işçileri
■ b _ ■ ve tereddüt
yarın toplanıyorlar Uşladl Bu
il
Mâden Sanayi i İşçileri Sendikası kongresi İS aralık 946 Pazar günü saat 14 de Beşik-taşta İşçi Sendikaları Birliği binasında toplanacaktır. S-..2* ka mesul kâtibi sendikaya dahil arkadaşların teşr florini rica etmektedir.
Şoförler de toplanıyor
İstanbul Şoförleri ve’Otomobil İşçileri Sendikası, idare heyeti seçimi için 15 aiaîık 946 pazar günü. Taksimde Kristal gazinosunda saat 9 dan 13 e kadar olağanüstü bir toplantı yapacaktır- Bu toplantıda, idare heyeti seçildikten sonra sendikayı ilgilendiren meselelere ait kararlar alınacaktır.
Hasta Muayene Günleri
İstanbul İ.şçi Sendikalar: Birliğinin Bcşiktaştaki Merkez binasında salı günleri saat 18 dc yapılan hasta muayenelerinden başka, İstanbul cihetindeki sendikacı arkadaşlar için de kunduracılar sendikasında dn bir poliklinik açılmıştır. Burada çarşamba günleri saat 18 dc muayene yapılmaktadır.
Fiyat kontrolünün gevşetilmesi bir kısım işçinin elde ettiği yüzde 12 zammı silip süpürmüştür
Harp biteli beri Amerikada grevlerin arkası kesilmiyor. Grev yaptıkları için işçileri kabahatli bulanlar, “kendi ekonomilerini, memleketlerini müşkil bir vaziyete sokuyorlar” diyenler var. Halbuki grevlerin oluşu, Amerikan ekonomisindeki bozukların bir sebebi değil, neticesidir. Harp boyunca işçi sendikaları grev
yapmamayı taahhüt ettiler ve bir kaç istisna ile işçiler sözlerini tuttular, hem de patronlar bu vaziyetten istifade ederek işçileri kışkırtacak bir surette hareket ettikleri halde... Hayat pahalılığı yüzde otuz hattâ daha fazla yükselirden ücretler ancak yüzde on beş yükseldi; patronla nn kârı ise 1944 de 25 milyar doları buldu, yani harpten önceki yıllara nisbetle beş misli arttı.
Htrp bitip de zıman!
■' ■!!!.'■, ■ 1
Pilansız, ölçüsüz neşriyat
Meseleler eyice tetkik edilip düşünülmeden ve neyi istediğini sa> rih olarak meydana koymadan, acemice ve uluorta ileri atılmak fâide yerine zarar getirir.
Son günlerin bazı neşriyatı, Türkiye Emekçilerinin zaruri ve haklı' istekler güden davasına karşı umumî efkârda şüpheler ve tereddütler uyanmasına sebeb olacak bir mahiyet almağa ı pilansız ve ölçüsüz neşriyatın, her keşten evvel İşçi Sınıfının samimî mücâhitlerini müteessir ettiğini ve bu tarz neşriyattan bizzat İşçi Davasının zarar göreceğini açıklamak mecburiyetindeyiz. Muayyen ve haklı bir istek ileri sürülmeden, kütleden uzak ve onun ihtiyaçlarından habersiz
oırıigı j — - *
SencTi- ' olarak yapdan K‘bi neşriyatın, neyi temin etmek istediği-
ni anlamak zordur. Fakat vereceği neticeyi kestirmek te mümkündür. Bu netice iş ve işçi haklarının ve meselelerinin boğuntuya getirilip esas dâvanın bir kenarda unutulup kaybolmasından başka bir şey olmıyacaktır. Memleket efkârında bu suretle uyandırılacak karışıklığın doğuracağı anarşi havası içe-I risinde, Türkiye İşçilerinin, ancak Kanun yollarından yürümek suretile elde etmek istediği, haklan üzerine yeni tehlikelerin celbedilmesi mümkün olduğunu unutmamak lâzımdır.
İşçi Sınıfını en çok müteessir eden noktalardan biri de, bu yolda neşriyatta bulunan dergilerde, sol olduğu iddiasında bulunan ve kendisini işçi sınıfının ana partisi sayan, Türk Sosyalist Partisi mensuplarının da fikirlerini yaymakta oluşlarıdır. Biz bu hareketleri teessüfle karşıladığımızı bildirmek zorunda kaldığımız için ayrıca üzülüyoruz.
Türkiye İşçilerinin belli ve muayyen dertleri ve meseleleri ve bu meselelerden doğan davaları vardır..İşçi davasına hizmet etmek istiyen kimse bu dertleri görmek, bu meseleleri eyice incelemek, ve davayı bu suretle yürütmek mecburiyetindedir. Meseleler eyice tetkik edilip düşünülmeden ve neyi istediğini sarih olarak meydana koymadan, acemice ve uluorta ileri atılmak fâide yerine zarar getirir. Bu güne kadar bin türlü zahmet ve eziyetin gadrine uğramış olan işçi Sınıfı Davasının, böyle hesapsız ve ölçüsüz ellerde hırpalanmasına, bizzat davanın tahammülü kalmamıştır.
Dosta ve düşmana bu böylece malûm olmalıdır.
I
tihsali başlayınca işçilerin eline geçen para derhal azaldı. Harp yıllarında gündelikler yeter derecede yükselmemişti ama, iş çokluğundan dolayı işçi ailelerin hemen her ferdi çalışıyordu, hem de fazla mesai yaparak... Harbin bitmesile 48 saatlik iş haftası 40 saate indi, ve yirmiden aşağı yaşlardaki genç işçilerle yaşlı işçiler işlerinden çıkanlmıya başladılar. Böylece işçi ailelerin ellerine geçen para büyük nisbette azaldı, öyle ki, 1945 - 46 senesinde memleketteki ücretlerin ner. yirmi milyar azaldı. Patronlar Öncekine nisbetle
fazla kazanmakta devam ettiler.
Ücretlerin bu kadar azalması, memlekette balkır, satın alma kudretinin azalması, yani alıcı müşterilerin azalması demekti.
___2 de) *
tutarı tahmi-dolar kadar ise harpten üç dört misli
I.
Sayfa 2
Sendika Gazetesi
14 Aralık 1945 *
Şirketi Hayriye Emekiıie rinin durumu ne olacak?
Ulaştırma Bakanlığının bu yolda ha zırladığı kanunun bir an önce Meciiso sevkedilmesi lâzımdır
Şirketi Hayriyenin Devlet tarafından s atmalının asından sonra ortaya (emekli, dul ve yetim) maaşları meselesi çıkmıştır ki bu güne kadar sürüklenmiş ve bir türlü hal çaresi bulunamamıştır. Bugün hiçbir geliri olmadan sefalet içinde kıvranan 175 i mütecaviz vatandaş bu dâvanın neticesini bekliyor.
Meselenin kısa ve hâzin tarihi şudur :
Şirketi Hayriyenin bir tekaüt sandığı vardı. Memurların her ay m ‘.aşlarından ödediği paral ırla zenginleşen sandığın, mükellefiyeti, emekli memurlarla, ölü memurların yetim ve dullarına, muayyen nispetlerde üç aylık maaş vermektir. Şirket satıldıktan sonra, Hükümet, tekaüt sandığıcda birikmiş olan paraların da Denizyolları İdaresine devrini bu suretle emekli ve yetimlere eskisi maaşlarının verilmesine devam edilmesini istemiştir.
Tekaüt Sandığını elden kaçırmak istemiyen şirket kodamanlan, bu isteğe şiddetle karşı koymakta gecikmemişler, nihayet meseie mahkemeye intikal etmiş ve hissedarlar, şirket gibi sandığın da tasfiyesi kararını almağa muvaffak olmuşlardır Halbuki, şirketin satışına ait mukavelenamede sandık hakkında da bir kayıt bulunmuş olsaydı, netice elbette böyle ol-mıyacaktı. v
Şimdi, sandıktan maaş alalılara, hangi esasa göre tespit . edildiği malûm olmıyan nispetler dahilinde tahakkuk ettirilen az bir para verilip, ellerinden bir ibra senedi alınarak, bu vatandaşlar kapı dışarı ediliyor.
Bu anla tıklarımız, belki tas-tam-ım kaııun ve mıhkemc hükümlerine uygundur. Fakat, nasıl bir felâkete uğrayacaklarını evvelden kestirip bütün kapılara baş vuran maaş sahiplerinin müracaatları vi bunu ka>şı verilen, resmî cevaplar var ki, şimdi elleri boş k lan emekli ve yetimler, bu cevapların vaîdle-rile de bir müddet ümide dü-şüp avunmuşlardır. Ulaştırma J
Üsküdar tramvay işçilerinin hakem kurulundaki meselesi :
Üsküdar tramvay işçilerinin hakem kuruluna akseden (»aklı istekleri hakkında geçen sayımızda açıklamada bulunmuştuk. Öğrendiğimize gere hakem ’ u rulu 8-İ2-945 günü toplanmış fakat kararın yazılı olarak bil dirileceğini söylemiştir. İşçilerin haklı dileklerinin yakında tahakkuk etmesini beklemekteyiz.
İbrahim Yener :
Makinemizdeki' bir âmânın tamirinde gösterdiğiniz kolaylığa gazetemiz, adına teşekkür ederiz.
Sahibi ve yazı İşlerini fiilen idare eden Mitat |
Kemal Akkanat •
Ç, , 1. , ... cKvnom.sının
ftr«‘ kap. kUrkçuler pazar, sokak No. 14 F-K Basımevi aleyhine defri I, lehine olaeaU.r.
i
Bakanı Ali Fııat Cebesoy’un imzasını taşıyan vesikalardan biri şudur:
(Bakanlığın 6.12.945 gün ve 5909/183 - 523/570 sayılı cevabî yazısı): >
“Dört arkadaşınızla birlikte Cumhur Başkanlığı Yüce Katına sunduğunuz 22.3.945 tarihli dilekçenize cevaptır: Şirketi sa-tnıalınması hakkındaki 4697 sayılı kanunun beşinci maddesi, emekli ve malûllerin Devlet Denizyolları ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğü memurları tekaüt sandığına alınabil-melerine müsait bir hükmü ihtiva etmemektedir. Bununla be-1 raber bakanlığımız Şirketi Hayriye emekli ve «malullerinin du rurnunu incelemekte ve vaziyetinizin islâlıı çarelerini araştırmaktadır. Bu incelemeler gerektiği surette Devlet Denizyol larina geçen mamur ve müstahdemler gibi emekli ve malûllerin de sandığın tasfiyesi neticesinde ellerine geçecek parayı birden ve tamamen Devlet Denizyolları ve Limanları tekaüt sandığına katılmaları hususunda yeni bir kanun Ö. M. Meclisine sunulacaktır. Bütün arkadaşlarınıza bildirmenizi rica ederim».
Yiue Bakanın imüasını taşıyan ikinci tezkere de şudur:
Bakanlığın 20.5.946 gün ve 2529/183 - 325/305 sayılı cavebî yazıcı):.
“Şirketi Hayriye Emekli
malûllerinin emeklilik işlemleri hakkında hazırlanan kanun tasalısının Başkanlığa sunulmuş oHuğunu bildiririm,,.
Bakanlığın ikinci tezkeresin de Başkanlığa verildiği bildirilen kanun tasarısının bir kenara atıhverdiği, bugüne kadar ses şada çıkmamasından anlaşılıyor.
Öbür yanda emekli, malûl, dul ve j'etim 175 kişinin İstırabı sürüp gitmekte ve gün günden artmaktadır.
Bu vaziyette, Kanunun biran Önçc Meclise şevki temennisi ile Hükümetin dikkat nazarını çekeriz.
ve
s öz
FIKIR SANAT VE TENKİT DERGİSİ
| Yedinci Sayısını&Okuyunuz
! ■ W- 7
YJ Ğ I N
Hor ayın 1 inde vo 15 inde çıkar fikir ve sanat mecmuasıdır. Yıl-lık abone«i (600) Icurnş, nltı aylık (300) kuruştur. Öj^reimen ve öğrenciler için bu fiyatlar 500 ve 25Q.'U-ruştur. Basıiıntyan yazılar geri verilmez. .Muhabere adresi; Posta kutu, su f 1600) Galata - İstanbul - Sahibi ve yazı işlerini fiilen idare cdon Adil Yağcı; Basıldı#! yer: F. K. Basımevi
İstanbul
isçiler kanun tasa* rısını beyenmiyor
(Başmakaleden devam) bırakılmış bulunuyoruz. Adımlarımızı çifter çifter atmak, çetin mücadelelere ve fedakârlıklara mal olan kıymetli tecrübelerden faydalanmak ve içtimai kuruluşumuzu en son modüllere göre ayarlamak zorundayız. Bunda muvaffak olmanın yegâne çâresi totaliter zihniyetin artıklarından kurtulmakta acele etmektir.
Sıraladığımız maddeler üzerinde ayrı ayrı duracak değiliz. Yalnız grev hakkına dairde Sendikalar kanununa bir kaç madde koymaktan vaz g-’çile-miyeceği noktasına B. Millet Meclisinin nazarı dikkatini ccl-betmezsek okuyucularımızın bizi affeimiyeceklerini biliyoruz.
İşçilerin ileri sürecekleri, haklı metâlip etrafında konuşmalar yapmaya yanaşmayan ve ekseriya olduğu gibi bunları toptan reddeden, İşletme veya Müessese sahiplerine karşı, işçilerin hep birden işi bırakmak haklarının mahfuz bulunduğu ve bunun için, umumî toplantılarda işçiler ekseriyetinin rey vermesi yettiğini ve tahad-düs eden durumun bütün mesuliyeti dik kafalılık gösteren patronlara aid olduğu, kanunda tasrih edi’melidir.
Bütün memleket işçileri bir ağızdan bunu istemektedirler.
SENDİKACI
Amezikada Grevlerin sebtbi
(Başı 1 sa, de)
Halbuki istihsalin ^sm'.ııeŞİj. o kadar korkuftaıi işsizliğin ön-ienfflesi için satın alma kudretinin, müşteri sayısının, azalması değil, çoğalması lâzımdı. İşçilerin gündeliklerini azaltmakla patronlar Amerikan eko nomisici bir çıkmaza, sokuyorlardı. Amerikan iktisatçıların-dan bazılarının hesaplarına göre istihsalin sekteye uğramaması için ücretlere yüzde otuz. zam yapmak geffekîyordu. Fa-kat, Roosevelt’in Ölümünden sonra hükümet bu vaziyete çare bulacak tedbirler almıyor, patronların tarafım tutuyordu. Bu vaziyette işçiler kendi kuvvetlerine güvenmekten, grev yaparak haklı isteklerini kabu ie patronları-zorlamaktan başka bir çare bulamadılar.
Grevlere rağmen, bu yılın Ekim ayma Kadar bütün işçilc riu ancak beşte üçünün ücret lcri.ıeû zam yapıldı ve ortalama zara yüzde ön ikiyi geçmedi. ’ e m muz ayında fiyat kontrolü gevşetildi, bayat süratle paka-laıımı^â' bnşladı. Temmuzdan Eylül sonuna "kadar fiyatlar yüzde ou arttı, bu surelle işçilerin elde ettikleri ücret artışı-11 sildi süpürdü. Fiyat kontrolünün kalkacağı söylendiği za manlarda ileri görüşlü iktisat çılar bunun yeni grevlere sebep olacağını söylüyorlardı. Nitekim de öyle oldu. Hayat pahalılığı, kârları artan patronların vurdum duymazlığı, hükümetin tedbirsizliği karşısında, geçinecek kadar bir ücret elde etmek için işçiler tekrar grevlere başladılar. Ücretler artar-/ sa, bu, Amerikan ekonomisinin
i 4
İTİliSCİ SDGLIGIB
İş kazaları, Meslek hastalıkları ve Analık Sigorta Kanununun
(Burada sadece, işçinin bu kanundan ne yolda faydalanabileceğini anlatacağız. Kanunun eksik taraflarını, ayrı bir yazı mı/.da ele alacağız.)
27.6.945 de kabul edilen 4772 sıyilı, İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları ve Analık sigortaları, kanununa göre, İş Kanununa tâbi işyerlerinde çalışan bütün işçiler ve hizmetliler 1 temmuz 945 den itibaren İş Kazası, Meslek Hastalığı ve Analık haline karşı 3İgorta edilmişlerdir. (İş Kanununa tâbi işyerlerinin sürekli çalışıp çalışmaması, İş kanununun şümulü içine girmeline mâni ol nadlğı gibi, İş Kanununa tâbi bir işyerinde çalışan herhangi -bir işçi ve hizmetlinin de daimi veya muvakkat olması sigortalanmasına mâni değildir, İş akdi ile iş yerine bağlı olan "işveren vekilleri de sigortalıdır. İş Kanunundaki tarife göre: müdürler, idare memurları, işin sevk ve idaresi vazifesini gören kimseler İşveren vekilidirler.
İş Kanununa tâbi olan yerlerde çalışıp ta sigortalı sayılını-yan kimseler şunlardır:
{İşveren ve İşverenle bir çatı altında yaşayan ve İşverenin iş yerinde çalışan karışı ve yakm akrabaları ; Umumî, {mülhak ve hususi biidçelere, -^yrrr-t>ri ret^ıj^-bitt^fftefir'ti tahsisat Tt'on-' mak stırctlle doğrudan doğruya, yahut malî yardımda bulunularak dolayısiyle işletilen iş yerlerinde, istihsalle doğrulan doğruya ilgisi olmıyan işlerde veya büro işlerinde çalışan, memur vc müstahdemler; askeri fabrikalardı 35~S sayılı kanunundan faydalanan mcrr.ur, hizmetli ve işçileri; D. Demir 'Yolları İşletme Genel İdaresinin 2454, 2904 ve 4001 sayılı kanunlarından faydalanan memur, hizmetli ve işçileri; Bayındırlık bakanlığının demir yolu yapımı teşkilâtında çalışan ve 3487 sayılı kanunun 12 inci maddesinden faydalanan memurlar. Tekel Genel Mü dûrlSğÜr.Ün 2921 sayılı kanunundan faydalanan daimi memur ve hizmetlileri: Türk vatandaşlarına kendi işçi Ve hizmetlileri gibi haklar sağlamıyan yabancı devlet tebaaları, yabancı memleketteki her hangi Lir müessese nam vc hesabına Türkiyede muvakkat bir işin yapılması için gönderilmiş işçiler.)
İş kanununa tâbi bir yeri, bu kanunun şümulü dışirıa çıkar-mlya yalnız Çalışma Bakanlığı salâhiyetedir.
İşçi bildirme kağıtları î
Sigortalı işçilerden her^öî'fi , için işe başlama târihindir. itibaren engeç 10 gün içinde doldurulacak' 3 nüsha bildiri kâğıdından birisi sigortalar idaresine, birisi Bölge Çalışma Müdürlüğüne, üçüncüsü de işçiye ait belgeler arasında saklanır. Bu bildiri kâğıdına her sigortalı geçindirmekle ödevli bulunduğu karı veya kocası ve çocukları* le başka hak sahibi kimselerin adlarını, soy adlarını, doğum yıl ve yerlerini, adreslerini yazıp i-ıizalar ve iş verene teslim eder ve bilâhere durumunda bir değişiklik olursa bunu bir hafta içinde yazılı olarak bildirir.
Her sigortalının bildirilmesi mecburiyetine şimdilik:
!
i
açıklanması
(Şişe fabrikası, İzmit kâğıt fabrikası, izır.irde Turyağ fabrikaları, Ar.karada Bursa dokumacılık fabrikası) tabidir. Diğer iş yerleri yalnız, kaza, hastalık vc doğum hallerinde, bu. belgeleri tanzim ve sigorta idaresine tevdi ederler.
İşçi sigortaları kurumana işçiler namına Ödenecek primler işverenden alınır. İş verenlerin ödedikleri bu primlere karşılık işçi ücretlerinden hiçbir kesinti yapılamaz.
Analık sigortası primi her iş yerinde ayni olmak üzere, işçi ve hizmetlilere bir ay içinde ödenen ücretler tutarının yüzde biridir. Analık priminin he-s bina esas tatulan ücretler toplamına kadın, erkek, yaşlı, ge-ç, evli, bekâre bütün işçi vc hizmetlilerin aldıkları ücretler girer. Bu ücretlere yemek masrafı ve diğer aynî yardımlar dahil edilmez. İş kazası ve meslek hastalığı sigoriusı prim-lari iş yerlerinde bir yıl evvel işçi ve hizmetlilere ödenmiş bulunan ücretler tutarı üzerinden ve her işyeri için kararlaştırılan tehlike sınıf ve derecesine göre işçi sigortalan kurumu tarafından hesaplanır. Bu miktarlar sigorta idaresi tarafından işyerlerine tebliğ edilir, gerel îş kazası meslek hastalığı sigortaları aylık primleri işverenler tarafından ertesi ayııı onbeşine kadar ya (işçi sigortaları kurumu ge-nel müdürlüğüne); yahut (işçi sigortaları kurumu şubelerine); veya (kurumun iş bankası merkez müdürlüğü nezdindeki 3159 sayılı hesabına geçirilmek üzere iş bankası mahalli şubelerine; veyahuuta Ziraat bankası merkez müdürlüğü nezdindeki 4172 sayılı hesabına geçirilmek üzere Ziraat bankasının mahalli şubelerine yatırılır. Banka bulunmiyan yerlerde posta ha-valesile (havale masrafı gönderene ait olmak üzere) .sigorta genel müdü liiğü veya şubelerine gönderilir. İş yerinin ne şekilde olursa olsun elden ele geçmesi halinde yani işveren durumunda olan kimse eskisinin işçi sigortaları idaresine karşı bütün aiacak ve borçlarına halef olur. Bu bükme aykırı sözleşmeler sayılmaz. Verilen mühletler içinde primler yüzde on yüzde beş faiz iie nir.
Analık hâil.—
veya sigortalıma karısının ge-briik ve doğurma hâlidir. Bir sigortalının analık yardımı ve ödeneklerinden faydalanması için :
1 — Sigortalı kadının gebelik ödeneğine hak kazanacağı tarihten önceki 6 ay içinde, iş kanununa tâbi bir veya birkaç iş yerinde vnaz 3 ay; karısı için ödenecek alacak sigortalının ise aralıksız 6 aydanberi çalışmış bulunması ve bunların iş yerlerince bil gelenmesi vc bunların sigorta idaresine göndermesi.
(Devamı gefecek sayıda)
Sağlıkçı
ödenmeyen fazlası ve birlikte alı-
Sigortalının
ı 4 Aralık 1945
Sendika Gazetesi
Sayfa 3
Dörtler anlaştılar :
Paristen Vaşingtona göç eden Dörtler konferansına Amerika havasının yaradığı görülüyor. Dörtler Avrupada konuştukları sırada bir türlü haliedilennyen birçok meselelerin, bu defa esasta bir anlaşma ile kapandığına dair haberler gelmektedir.
Bu arada Rİınan en mühim netice, İtalya ve Mihver peyki küçiik memleketlerle imzalanacak sulh sözleşmeleri üzerinde anlaşmaya varılmış olmasıdır. Her küçük memleketle yapılacak anlaşma, ortaya çı’-arılan çeşitli ve tâbi meseleler yüzünden neticelenememekte ve meseleler bir konferanstan diğerine atılıp kalmakta idi. Halbuki bugün, sulh işleriyle alâkalı meselelerin, Almanyaya taalluk edenlerinden gayri, hemen hepsi halledilmiş gibidir. Dörtler arasındaki son bir anlaşmaya göre, Almanya meselesi 10 mart 947 tarihinde Moskovada açılacak olan görüşmelerde incelenecektir.
İranda iç savaş t
Yunanistandaki iç harbe ilâveten, İranda da yeni hadiseler baş göstermiştir. Cenubî İranda, Kuzistanda çıkan isyan hareketi durduktan sorfra serbest kalan İran Hükümet kuvvetlerinin, evvelce kısmî bir muhtariyete kavuşturulmuş olan, Azerbaycan» sevk edilmeleri yeni bir buhran doğurmuştur. Tebriz radyocuna atfen Anadolu Ajansının verdiği 10 aralık tarihli bir habere göre * Af^Tr-baycan hudutlarında bilfiil çarpışmalar başlamıştır. Öbür taraftan İngiliz hariciye nezareti sözcüsü, İran kuvvetlerinin hareketlerinin yalnız İranı alâkadar. edeceğini bildirmiştir. Ingiltere, bu suretle, bu hadiselerin dışında olduğunu göster meğe çalışmaktadır.
İran Azerbaycauınm giriştiği istiklâl hareketi, Ccnûbî İran petrollerini işleten yabancıların huzurunu kaçırmış ve hattâ Bas-raya külliyetli mikdarda yabancı kuvvetler çıkarılması suretiyle. bu meseleye ne kadar büyük bir ehemmiyet verildiği gösterilmişti. Bu defa yeniden baş gösteren hâdiselere karşı tarafsız imiş gibi görünmenin bir mânâ ifade etmiyçceği âşi-kârdır.
Yunanistanda iç sav?ş :
Yunanistan!» şimalinde çere yan eden iç savaş, sürüp gitmektedir. Hükümet kuvvetleri ne karşı harekâtta bulunan kuvvetleri ’ zaman zaman mühim muvaffakiyetler kazandığı anluşılıyor. Diğer taraftan Yu-ııanistanın Kraicı Başvekili Çal-daris, meseleyi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine ak* suttirmiştir. Bu hadisenin konseyde mühim tartışmalara sebep olacağı muhakkaktır. Çaldari-sin istediği tahkik komisyonunun gönderilip gönderilmiyece-ği henüz kestirilemiyor, Çalda-ris âsî kuvvetlerin Yugoslavya ve Bulgaristanda hazırlanıp gönderildiği iddiasındadır.
Fransada kabine buhranı:
Fransada kabine buhranı devam ediyor. Son seçimlerin neticesi hiç *bir partiye tam bir ekseriyet temin edememişti. Bu vaziyet karşısında ikili, üçlü an-
Toprak Sanayiinde Çalışan İşçiler hiç bir haklarından istifade edemiyorlar
rr
I
I
İş yerlerinde kanunun tatbi- . kine nezarete m’mar Çalışma ; Müdürlüğünün, günden güne çoğalmakta ve genişlemekte olan toprak sanayii işcilerile hemen hemen hiç alâkadar olmadığı ve binnetice, işverenlerin, buzavalldarı sıhhî şartlardan te-marnen mahrum açık veya kapalı fabrikalarında çabşdirmıkda oldukları, ücretlerinin hesaplanmasında ve işden çıkarılmalarında kat’iyen İş Kanunu ile İşçi Sağlığım Koruma Nizam namesi hükümlerine riayet et-memekde bulundukla’ı görülmektedir.
Eyüp ve Hahcıöğlundan Ka raağaç ve Silâhdarağaya kadar uzanan her iki yaka üzerinde bulunan irili ufaklı, iptidaî ve ya modern bir ş 'iki’ çalışan .tuğla ve kiremit imalâthanelerinin sıhhî durumlarının fenalık, ve noksanlık bakımından yek-diğerinden aşağı kalmamakta olduklarını büyü ; bir esefle gördük.
Tesisatının çok iptidaî olmasından dolayı senenin ancak 5 -6 ayı çalışan küçük imalâthanelerle, modern tesis ve cihazlara sahip bulunan ve bütün sene müstemirren çalışan büyük fabrikalarda İşçi Hukukuna ve İşçi Sağlığına gösterilen alâkanın ne derece bulunduğunu kısaca tebarüz ettirmeğe çalışacağız.
İşçi Hukuku :
Günlük normal müddetten fazla çalıştırılan işçilerin, fazla saatlarına yapılması icap eden zamların, İş Kanununun (Fazla «aatlarla Çalışma Nizamnamesi) hükümlerine göre hesaplarına-dığı gibi umumiyetle yevmiyelerinin nasıl hesaplandığını da gösterir hesap pusulaları verilmemektedir.
İşverenin, işçiler nekn her hangi birini işden çıkarırken ' • iş henüz bitmeden - yine ka-; nünün bu hususa temas eden i 13 cü maddesine riayet etme-' mekte olduğu da işçiler tarafından acı acı şikâyet edilmişdir.
İşyerlerinde her iki s ene d bir j'apılması gereken, iççi mümessili seçimi yapılmadığı işçiler tarafından şikâyet olunmuş-• tur. Bazı tuğla harmanı sahip* h-.ri tşci mümessili seçimin ya-pılae; ğından haberleri Kendilerine bundan bahis edil diği :am n insanin yi rio gArfp b ’ ı ro 1ar.
tjşi «ağlığı «
Açık ve kapalı yerlerde çalışan erkek, kadın, kız vc erkek çocukların ekserisi yalısı ayak, başları açık ve vücütlerinin bir kısmı iş icabı, bir kısmı da elbiselerinin yırtık olmasından dolayı yarı çıplak bir vaziyette çalışmaktadırlar.
yok.
özüne ga-
I
taşmalarla iktidara geçmek a-rureti ortaya çıkmıştır. Son gelen bir haber, bütün partilerin iştirakiyle bir kabine kurulacağı yolundadır. Halbuki Başvekilin tâyini meselesi, bu takdirde yine halli g ç bir mesi-le doğuracaktır.
A. Allan
Haddi zatında ağır sanayiden ; sayılan bu işlerde, imalâthane sahibinin arzusuna göre, 11 sa-ata kadar - dinlenme zamanı hariç çalışdırılau erkek, kadın, kız ve erkek çocukların - yaş haddi nazarı itibare alınmaksızın • gerek işin ağırlığından gerek çalışdıklarl yerden çok uzak bulunan evlerine her gün gidip gelmeden, evlerinde lâyı-kı veçhile temi/, bir uyku uyu-yamamakdan ve binnetice, bir gün evvelki yorgunluğu gidere memekden, ertesi gün tekrar işbaşı yapmakdan ve bir de kâfi derecede kalori temin edememiş olmadan dolayı umumiyetle hepsinin yüzlerinin kansızlıktan sapsan ve çalışma yerlerinde bulüiı vücutlerini yıkamaları içi» duş veya buna benzer yıkanma yerleri olmamaS’ sebebiyle yıkanamamakdan bütün vücutleri kirle örtülüdür.
İşçiler içi» yemek yeme mahalli yapdmamış olduğundan, ■ işçilerin - kalori mikdari ancak ' 2001 bulan - ekmek, soğan ve bir. kaç dane zeytini toprak üs tünde çamurlu elleriyle yemek-dedirler.
içilecek su çamur yapmada kullanılan umumî muslukdan,
Arkadaş
kanünıl,, nu
---------------------------
Liman işçileri “Deniz İş bekliyorlar maddî sefaleilerinin, biraz daha maskelenmiş bulunmasıdır.
Hem kömürcüler, hem cşyaci-lar; Biz neyiz? İşçi isek iş kanunu ve sigortalardan niçin faydalanamıyoruz ; Denizci isek, nerede denizde çalışanları teminat altına alacak “ Deniz İş Kanunu,,. . diyorlar.
Bu yüzden binlerce liman a-damının akıbetleri galiba tefsir değilde insaf beklemektedir. Bu yüzden denizciliğin inkişafını tonaj meselesi görenler arkadan gelecek islimi unutuyorlar.
Kifayetsizliği münakaşa konusu olan İş Kanunu nasıl ki sıır i inkişafın zaruri bir merhale i ise, seksen bin deniz ve limaıi iş ?isini denizlere bağlıyacak “Deniz. İş Kanunu,,, ve başkasının tarlasında Ecir olarak veys ücretle çalışan iki milyon 1 öylüniia kıs'mn faydalanacağı “Ziraat İçel kanunu,, suratla hayata geçir i 1 mt deu sosyal ve iktisadi kd-ınma davasının kısırlığına şaşmamalıdır.
Gemiler gelir gider, f ıbaika-iar kurulur gelişir, toprak verir veriştirir. Deniz adamı beyaz güvercinden haber bekler. Yok. . Sanayi işçisi iş kanunundan ve sigortalardan medet bekler. Zayif... Boğazı tokluğuna toprak kulluğu hak aramaya çıkacağı demir çarığı bekler. Henüz ısmarlanmamış..
Toprak küllerinin aradığı rahmet “Toprak Kanunu,, olmadığı gibi, deniz işçilerinin beklediği güvercin de “ Meksiko „ değildir.
Deniz işeisimidirler? Li mı, Denizyollarına mı bağ
mana
. alıdır-
lar? İş Kanununun şümulü içinde ini, şümulü dışındadırlar? Bilinmiyor,
Altı yüzden fazla yükleme boşaltma işeis', bine yakın kömürcü, ve yine yüzlerce rıhtım İşçisi ve mavnacı bekliyorlar
Gelecek gidecek gemilerdeki hayırlı kısmetlerini beklemekten yorulmuş ve^hele bugünlerde büsbütün takatlan kesilmiş bu insanlar ışc’ı iseler' u İş Ka-□unu w nu, denizci iselgr “De-niz İş Kanunu„ nu bekliyorlar.
Denizyolları bü birkaç binli man çocuğunu karne ile çalıştırıyor. Bu yüzden iş kanunun sağlıyacağl haklardan hiç istifade edemedikleri glbî, işeî sigortalarından da’ faydalanamamaktadırlar.
Gemilere kömür veren rin maddî ve sıhhî durumları yalnız fecidir. Vc en fazlası da bu işe ancak iiç sene dayanabilmektedirler. Anbffr dtTarin-dküfe diplerinde, kömür yiyip kömür içerek çürüttükleri insanlıklarım hergütı bir^z daha kaybederken, kanlı siyah tük-rüklerini ekm:klerine katık ya pıyorDr. Bazan ekmesiz de kalıyorlar.
Gemilere eşya yükliyen ve boşaltan işçiler ise ton başına ücret almakta. yağmur duasına çıkmışlar gibi gelüp gidecek gemilere hasret çekmekte ve işlerin en hızlı, yani limanın fikir fıkır vapur kaynadığı zamanlar ayda ancak 60-80 lira dilerine ‘geçebilmektedir.
Bunların birincilerden farkı
işcile-
ağızları kırık cam şişeleriyle alınmakta ve bir çoğunun kabı olmadığından ağızlarım musluğa dayayarak su içmektedirler.
Tuğla harmanlarının hiç birinde etrafı ve üzeri kapalı, içinde suyu bulunan, içine girilebilecek kadar temiz, olan bir tek abdeshaneye rastlanmamıştır. İşyerlerinden bir çoğunda da hiç abdeshane bulunmadığından, işçiler ihtiyaç haliude deniz kenarlarına gitmektedirler.
Eğer, Çalışma müdürlüğü, bu yazımız üzerine yukarıda bahis ettiğimiz tuğla ve kiremit fabrikalarına İş Müfettişleri gönderip esaslı teftişler yaptıracak olursa, her halde bizim’ gözümüzden kaçmış daha bir çok hususları da müşahede ve tesbit edeceklerdir.
Ancak, İş Kanununa mugayir hususların tesbitiyle kalınma-j'arak oir tarafdan bunların bertaraf edilmesi için teşebbüslerde bulunulurken diğer tarafdan da kanunu hiçe sayan işverenler hakkında da kanunî takibata geçilmesi lâzım geleceği kanaatinde olduğumuza söylemek isteriz.
H. Malkoç
İbret Aynası
Estfi defterler:
Demokrat Refik Koraitan, Meclis kürsüsünde bir şeyler söyledi: Millî Mücadeleye iştirak etmeyenler arasında Başkanlığa kadar yükselmiş olanlar varmış Dünkü gazetelerde de boy boy, çeşit çeşit müda-faanameler neşrolundu. Şükrü Saracsğlu, Fuat Ağralı, Emin Erişirgi’, Hilmi Uran (biz de çalıştık, biz de uğraştık) diye yemin edercesine dil döküyorlar»
Bu zevatın Millî Mücadeleye iştirak edip etmedikleri, her halde erbabınca, malûmdur. Es-k defterleri barıştırmaya ne hacet! Maksat memlekete hizmet ise, iktidarda bulundukları uzun seneler zarfında neler yaptıklarını kendilerinden sormak yeter de artar bile.
Şeyhin kerâmetini kendinden dinlemiyelinı!..
Letaif :
Gümrüklere yüzde yüz elli zam yapıldı. Bu da bir ucuzluk siyâseti imiş. Fiyatları zam yo-iiyle ucuzlatmak gibi, bütün dünya iktisat ûlemasıııı şapa o-turtan bu zamlı ucuzluk sistemini keşfettiğinden dolayı Hükümeti tebrik etmeliyiz. Pek muhterem Gümrük Bakanı, (Gümrükleri arttırdık amma, bu zamlar piyasaya aksetmiyecek-tir) gibi sözler söyledi. Yani tüccar, bir malı memlekete sokarken 1 yerine 2,5 gümrük ö-deyecek, amma biz malı yine eski fiatından alacağız. Bu sözdeki* garabeti görmek için iktisatçı olmaya bile lüzum yoktur.
Ali Altan
T3S
İstanbul Sendikalarının adresleri
Sendikalar birliği :
Beşiktaş hasfırını caddesi lıas-fırın mahallinde No. 44 - 46
Tütün işçileri sendikası ve İnşaat işçileri sendikası:
Beşiktaşta sendikalar birliği binasında.
Maden sanayii işçileri sendikası:
Kalafat yeri, kürkçü kapı No. 167
Şoförler sendikası:
Fındıklı, dere içi sokakta..
Basın yayın, kol ve kafa işçileri sendikası;
Vilâyet karşısı, izzettin han II nci kat, No. 10
Ayakkabı işçileri sendikası:
Çemberli taş, Çukur han No. 6 işçi külubû :
Merkez: Beşiktaş sendikalar birliği binasında.
Sendika işlerine ait müracaatlar Beşiklaşda birlik dairesine yapılacaktır.
Rüzgârlarım konuşuyor Kıymetli Şâirlerimizden Cahit Saffet IrgatTn bu yeni eserini okuyunuz.
---John Steinbeck — —
Sardalya Sokağı
(Gantry Ron>)
Büyük Amerikan edibinin bu 9on romanını Behice Boran'm torcünıosindan okuyunuz
t25 kant!
BATI YAYINI
P. K. 18 Şiyii —
Sayfa 4
Sendika Gazetesi
14 Aral k 194 6
İzmir Tü t(j n İşçileri
S end i k a s i
(ANA NİZAMNAMESİ)
■■ geçen sayıdan Devam
10 — İdare heyeti haftada bir defa mesul kâtibin'J başkanlığında toplanır. Mesul kâtipler onun huzurunda yaptıkları işlerin hesabını verirler. Yapılacak işler hakkında idare heyetinin vereceği kararlar icabında diğer azalann yardımı ile mesul kâtipler gerçekleştirir.
' 11 — Sendirayı resmi makamlar, işverenler vg^Sendikalar Birliği önünde temsil etmek, para işlerinde veznedarla birlikte imza koymak ve sendika adına taahhütlere girişmek yetkileri mesul kâtibe aittir. Mühim işlerde idare hayeti onunla birlikte temsile iştirak etmek üzere bir veya birkaç azasına' vekâlet verebilir.
12 — Vezne ve hesap kâtibi aza aidatını makbuz vererek toplar yine makbuz mukabilinde teberruatı vesaire Sendika gelirlerini teslim alır ve bunlgrın hesabını tutar, idare heyeti karariyle veya mesul kâtibin tensibiyle zaruri masraflar yapıldıktan sonra kasa mevcuduna 25 liradan fazlası her akşam mesul kâtip ve veznedarla müşterek hesaplarına bir bankaya yatırılır.
13 — Teşkilât ve kültür işleri kâtibi Sendikanın kayıtlarını tutar mesleki kurslar, müsamereler, spor ve idman, musiki, koro vesaire gibi güzel sanat alimlerinin İlmî konferansları ve ilâ teşkilâtlandırır. Faaliyetler genişlediği takdirde teşkilât ve kültür işleri birbirinden ayrı iki büro halinde idare edilir.
14 — Azaların umumî heyeti her altı ayda bir alelâde toplantl yapar. Bu toplantılarda günün en mühim işçi meselelerine dair raporlar dinlenir. Münakâşa edildikten sonra hareket tarzları karar-laştenlır. Sene Umumî toplantı aynca beş kişilik bir komisyon da seçer. İki toplantl arasındaki len direktiflerle
sonu toplantısında idare meclisi azalan seçilir.
devrede Sendika işleri bu toplantılarda kabul edi-idare heyeti tarafından idare edilir.
(Sonu gelecek sayıda)
İstanbul Basın ve Yayın kafa ve kol İşçileri Sendikası
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen sayıdan devam)
12 — Teşkilât ve kültür işleri kâtibi Sendikanın kayıtlarını tutar, mesleki kurslar açar, müsamereler, spor idmanları, temsil ve saire gibi güzel sanat talimleri, İlmî ve mesleki konferansları ve buna münasil kültüre müteallik faaliyeti hazırlar ve teşkilâtlandırır. Faaliyetler genişlediği takdirde kültür ve teşkilât işleri ayrı ayrı büro halinde idare edilebilir.
13 — Sendikaya dahil azalar her altı ayda bir alelâde toplantı yapar, bu toplantılarda günün en mühim işçi meselelerine dair raborlar dinlenir, münakâa edildikten sonra hareket tarzları ka rarlaştırıhr. Sene sonu yapılacak toplantı kapanmazdan evvel yeni idare heyeti seçilir. Toplantı ayrıca beş kişilik bir kontrol komisyonu da seçer. İki toplantı arasındaki devrede Sendika işleri bu toplantılarda kabul edilen direktiflere göre idare heyeti tarafından idare edilir..
14 — Kontrol komisyonunun ödevleri üç ayda bir olmak üze re, senede asgaei 4 defa Sendikanın hesaplarını tetkik etmek ve müşahedelerini bir rapor şeklinde umumî içtimaa sunmak, Sendika azalan arasında çıkan ihtilâflarda veya azalarla idare heyeti arasında çıkan ihtilâflarda hakem rolü oynamak, 5 inci madde mucibince Sendikadan çıkarılmaları idare heyeti tarafından kararlaştırılan azalann itirazlarını ve müdafaalarını dinlemek ve edineceği kanaate göre çıkarma kararlarını bozmak veya katileştirmek ve ayrıca arkadaşlığa uymayan hal ve tavırlarından dolayı mesul tu-iulan azalara disiplin cezaları tayin etmektir.
15 — Sendikada uygunşuz hareketleri görülen üyelere tatbik edilecek cezalar, ihtar, tenbih ve geçici çıkarmadır. Temelli çıkarma yalnız 4 üncü maddede sayılmış olan hallerde tatbik olunur.
16 — Sendikanın gelir kaynakları :
Sendikanın gelir kaynakları girişte her yeni azadan tahsil edilen ve bir defaya mahsus olmak üzere bir lira vazılma ücreti aza-ların her ay muntazaman ödemeğe mecbur olduğu asgari 50 kuruş aidat, ihtiyari teberrüler,, Sendika menfaatine verilecek müsa-merc ve temsillerin bıraktığı kârlar ve ilâh... dır.
17 — Sendikaya aidatından başka yardımda bulunmak imkâ* naıa malik olan üyeler bu yardımı teberrü şeklinde yaparlar.
18 — Aile durumu, işsizlik ve sair meşru sebeplerle müzayakaya düşen azalar için geçici olarak aidat ödeme mükellefiyeti idare heyeti karariyle kaldırılabilir.
19 — Aidattan elde edilen gelirlerin dörtte biri Basın ve Yayın İşçilerinin umnmî menfaatlerini korumak gâyesiyle saklanır ve bu ihtiyat akçesine en sıkı durumlarda bile el sürülmez.
20 — Istanbulda mevcut İşçi Sendikaları Birliğine, Basın ve Yayın İşçileri Sendikası girmek için ilk umumî içtimada bir karar alınabilir.
21 — Sendika fraliyetiei tatil etmek mecburiyetinde kaldığı takdirde tasarrufundaki malları İstanbul İşçi Sendikaları Birliğine devrolunur. O sırada böyle bir teşekkül mevcut değilde İstanbul-da azası en çok üç İşçi Sendikası arasında taksim olunur.
Sendika merkezi şimdilik Ankara caddesi İzzetim Han I „ •
No. 10 L """"
Kurucular :
22 —
ikinci kat
23 —
Münür Dizer müreltip, Saadet Varanel gazeteci, Neriman Hik-
met Öztekin gazeteci, Kemal Akkanat ressam, Recai Gültekin mü-rettip.
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen sayıdan devam)
ve kol
devam)
sonunda he-
İzmir Basın ve Yayın Kafa İşçileri Sendikası
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen sayıdan
8 — İdare heyetine seçilen üyeler, umumî içtima
men toplanır ve kendi aralarından birini Sendika grnel sekreterliğine, diğeini muhasip ve veznedarlığa ve üçüncüsünu’de kültür iş. leri sekreterliğine seçer. Günlük işleri bu üç üye, ihtiyaç olursa muavinleriyle idare eder ve teşkilâtlandırır. Kültür işleri sekreteri aynı zamanda teşkilât ve kültür işleri sekrsteridir.
9 — İdare heyeti haftada bir defa genel sekreterin başkanlığında toplanır. Diğer sekreterler onunla beraber yaptıkları işlerin hesabını verirler. Yapılacak işler hakkında idare heyetinin vereceği kararları -icabında üyelerin yardımıyle- genel sekreterler gerçekleştirirler.
10 — Sendikayı resmi makamlar, işverenler ve Sendikalar Birliği önünde temsil etmek, para işlerinde veznedarla birlikte imza koymak ve Sendika adına taahhütlere girişmek yetkileri genel sekretere aittir. Mühim işlerde idare heyeti onunla birlikte temsile iştirak etmek üzere bir veya birkaç üyesine vekâlet verebilir.
11 — Vezne ve hesap sekreteri, üye aidatını makbuz mukabilinde toplar ve yine makbuz mukabilinde bağışları vesaire Sendika gelirlerini teslim alır. Bunların hesabını tutar, İdare heyetiyle veya renel sekreterin tensibi ile zaruri masraflar yapıldıktan sonra kasa mevcudunun 25 liradan fazlasını her akşam genel sekreter ve veznedarın müşterek hesaplarına bir bankaya yatırır.
12 — Teşkilât vç kültür işleri sekreteri, Sendikanın kayıtlarını tutar, mesleki kurslar, spor ve sair ilmi konferansları teşkilâtlandırır. Faaliyetler genişlediği takdirde teşkilâl ve kültür işleri, birbirinden ayrı iki büro halinde idare edilir.
13 — Üyelerin umumî heyeti her altı ayda bir alelâde toplantl yapar. Bu toplantılarda günün en mühim meselelerine dair raporlar dinlenir ve münakâşa edildikten sonra hareket tarzları kararlaştırılır. Sene sonu toplantısında yeni idare heye.i seçilir. Ayrıca üç Idçilik bir kontrol komisyonu da seçilir.
14 — K.ertr* ! komisyonunun ödevler? şunlardır :
Senede iki defa sendika hesaplarını tetkik etmek müşahedelerini bir rapor halinde umumi içtimaa sunmak, Sendika üyeleri arasında veya üyelerle idare heyeti arasında çıkan ihtilâflarda hakem rolü oynamak 4 ncü madde mucibince Sendikadan çıkarılmaları idare heyeti tarafından üyelerin itirazlarını ve müdafaalarını dinlemek, kanaatlerine göre çıkarma kararını bozmak veya katileştirmek ve ayrıca arkadaşlığa uymayan hal ve tavırlardan dolayı mesul tutulan üyelere disiplin cezaları tayin etmektir.
15 — Sendikada uygunsuz hareketleri görülen üyelere tatbik edilecek eczalar, sırasiyle ve hareketine göre ihtar, tevbih geçici çıkarma ve temelli çıkarmadır.
16 — Sendikanın gelir kaynakları :
Sendikâya giren her üyeden ilk olarak alınan yüz kuruş kaydiye ücreti, çıraklardan elli kuruş, her üyeuin her ay kazancına nisbetle ödemeğe mecbur olduğu azami yüz, asgari elli kuruşluk üye aidatı, bağışlar ve Sendika tarafından verı.'ecek temsilden temin edilecek paralar.
Sendikası
d) Muhtaç duruma düşen Şen-dika azalarma yardım ve arkadaşlar arasında bağlılığı kuvvetlendirmek gayesiyle bir yardım sandığı kurmak ve idare heyeti karariyle muhtaç azalara yardım etmek.
e) Gerek mesleki ve gerekse umumi bilgiyi arttırmak için kurslar, konferanslar tertip etmek ve işçi kulübü açmak.
4 Giriş ve çıkış :
a) Ankara vilâyeti hudutları içinde her işçi terzi din ve milliyet farkı gözetilmeksizin sendikaya aza olabilir.
b) Düşük ahlâklılar, işverenlere hafiyelik edenler, Sendika menfaatlerine ayın harekette bulunanlar işçi sınıfının menfaatini baltalayanlar idare heyeti karariyle Sendikadan çıkarılırlar.
5 - Teşkilât :
a) Sendika faaliyeti (13) kişilik bir idare heyeti tarafından sevk ve idare olunur.
b) İdare heyeti Sendika azalanının umumî toplantısında seçilir. İdare heyetine seçilebilmek için (ilk silecek idare heyeti hariç) en az bir yıldan beri Şen-dikaya . yazılmış olmaları lâzımdır.
17 — Aile durumu vesair sebeplerle sıkıntıya düşen üyeler için geçici olarak aidatı ödeme mükellefiyeti idare heyeti kararı ile kaldırılır.
Devamı gelecek sayıda
Müessese, Ticarethane ve
İzmir
esnafları müstahdemin Sendikası
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen dayıdan dtsvuın^
4 — Kurucular :
Reşat Kainlik ikbal mağazamda tezgâhtar, Mehmet Zeytin ikbal mağazasında tezgâhtar, Ali Leskay ikbal mağazasında tezgâhtar, Remzi Koşucu Paykoç bisküvit fabrikasında, Esat Çınar Bornovalı tuhafive mağazasında tezgâhtar, Roko Filidis Bornovalı tuhaifye mağazasında tezgâhtar, .Melek Leskay yo! bedesten No. 59 tuhafiye tezgâhtarı
5 — Girme ve Çıkma :
A) İzmir müessese, Ticarethane ve Esnaflarında çalışan tekmil müstahdemler, dinleri,milliyetleri ve siyası görüşleri ne olursa olsun Sendikaya aza olabilirler ve olmaları arzu edilir. Aza kaydolunmak için medeni haklara sahip ve 18 yaşını bitirmiş olmak ve bu nizamname hükümlerine riayeti taahhüt etmek katidir. Sendika müessese, ticarethane ve esnaf müstahdemlerinin tekmilini içine almak gayesini güder ve bu yolda sistemli bir teşvik faaliyeti yürütür.
(Devam; gelecek sayıda)
6 — idare heyetinin va* zif eleri:
a) Sendika gayesinin gerçekledi:t$i*e uğraşmak,
b) Umumi heyet namına Sendikayı sevk ve idare etmek.
c) Kendi aralarından beş kişilik bir idare komitesi seçmek.
d) Sendika umumi toplantısına yıllık faaliyet rapor ve hesaplarını sunmak.
e) Ayda bir mesul kâtibin başkanlığı altında toplanmak
7 — İdare komitesi ve vazifeleri :
a) İdare komitesi, birisi Sendika mesul kâtipliği, İkincisi hesap ve vezne kâtipliği, üçüncüsü teşkilât kâtipliği ve iki aza olmak ü~ zere beş kişiden mürekkeptir.
b) idare komitesi idare heyetine karşı mesul olup Seddikanın gündelik işlerini idare eder.
c) Kanunen tutulması gereken defterleri tutar. *
d) Aza aidatıni ve yapılan te-berruları toplar.
8 — Kontrol heyeti ve vazifeleri :
a) Oç kişilik bir heyet olup sendika umumî topla atışında seçilir.
b) Sendika hesaplarını inceler ve umumî toplantılarda rapor verir.
9 — Sendika umumi toplantısı ve vazifeleri :
a) Sendika üyeleri lıer altı ayda bir adi toplantl yapar.
b) İdare heyetini ve kontrol heyetini seçer.
c) İdare heyetinin raporlarını tastik veya ret eder.
d) işçi sınıfının umumî menfaatlerini münakâşa eder ve bu hususta idare heyetine dinektifler verir.
Devamı gelecek sayıda
Yeni Fransuz Hükümeti kuruluyor
H ' • s
İki defa başbakanlık etmiş oian Leon t Blum, Fransız hükümet başkanlığına seçilmiş, müfrit sağcılar müstesna bütün partiler lehte oy kullanmışlardır. Blum derhal koministleri, sosyalistleri, halk Cumhuriyet hareketçileri ve. Radikal partisi île temaslara geçmiştir.
_J
Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Alanda Kol ve Kafa İşçisinin Davalarını Güder
Sene : 1 Sayı 16
ŞİMDİLİK CUMARTESİ GÜNLERİ ÇIKAR
Fiyatı 10 Kuruştur.
14 Aralık 1946
İşçiler Kanun Tasarısını beyenmiyorlar
4444044444444444440eee4e44 » "3 S ■ • 13"
jDr. iar, Doçentler,i Amerikada grevlerin sebebi
Bundan evvelki yazılarımızda, Sendikalar hakkında çıkarı* lacak yeni kanun tasarısının umumî tenkidini yapmıştık. Üzerinde bir az durulunca, bu tasarının pek baştan savma bir eser olduğunu kabul etmek mecburiyeti hasıl oluyor.
Belki, bu işi üzerlerine almış olanların meşguliyetleri baş'a-rından aşmıştır da, Sendikalar meselesini incelemeğe vakit bulamamışlardır. Yahut vakitle ri vardı da, kendilerine verilen ödev sadece faaliyet halinde bulunan teşekkülleri başı boş bırakmamak oldu Şu için buna lüzum görmemişlerdir.
Her ne sebeple olursa olsun, sendikaların, tekmil medenî memleketlerce tanınmış tabiî haklarından ekserisi unutulmuş, yersiz yasaklar ve tahdidler koymağa ehemmiyet verilmiştir. Evvelki makalelerimizde bunlardan bazılarını tahlil etmiş lı», T/uitâ ,4.» .a. . * (İ’_.
Sendikaların hiç bir kimseyi fiye olmağa veya olmamağa icbar edemiyeceği (Madde 7) kaydı çok kurnazca bir formüldür. İlk bakışta bundan tabii bir şey tasavvur edilemez gibi gelir. Fakat az bir şey düşünmek bu bilmecenin mânası ne olduğunu kavramağa yeter.
Mevcut sendikalardan ekserisinin nizâmnâmelerinde, muhtelif milletlere mensup işçiler aracında nefret duygulan uyandırmağa çalışanların - yani faşist temayüllü kimselerin - sendikalara kabul edilemeyecekleri yazılıdır. İşte pek mâsûmâr.e ve haklı bir tedbiri andıran, “üye olmamağa hiç bir kimse icbar edilemez» cümlesi ile ta-kib edilen gaye, faşist unsurlara kapalı olan, sendika kapılarım bu demokrasi düşmanlarına açtırmaktır. Buna razı olacak b r tek sendika bulunabileceğine ihtimal vermiyoruz. Ve her halde, maddeden maksat ne olduğu böylece açıklandıktan sonra, Meclis, tasarıdan onu çıkarmak zaruretini duyacaktır.
Diğer bir meddede (Madde 11) Cemiyetler Kanununun, aidatın senede 120 lirayı geçemiyece-ğine dâir hükmü sendikalar hakkında uygulanamaz, denilmektedir. Bunun üzerinde dur-mıyabilirdik. Fakat tasarının satırları arasında sırıtan ruh, gayri ihtiyarî, gizli bir maksat aramak ihtiyacını doğuruyor. Hiç şüphesiz bu madde, sendikalara aralarından senede 120 liradan fazla aidat alabilmek yetkisini vermek için konulmuş değildir. Ya sendika âzalarinı, idaresi Çalışma Bakanlığına tâbi yüksek bir aidata bağlamak,
yahut ta serbest âidatı cemiyetler kanunundaki hadden daha aşağı bir seviyede tutmak gayesi güdülüyor. Her iki ihtimalde de, sendikala'm bağımsızlığına tecavüz edilmiş ve işçilerin ekonomik mücadeleleri kösteklenmiş olacaktır.
Kanunda lafı bile edilmiyen sendika haklarına ve salâhiyet lerine gelinee, bunların başlıca* lannı saymadan ve ehemmiyet* lerinı işaret etmeden makalemizi bitirmeğe gönlümüz razı olmuyor. Cidden unutulmuş oldukları takdirde, Meclis müzakereleri esnasında ele alınma larina zemini hazirlıyabilirsek büyük bir hoşnudluk duyacağız.
Tasarıda bahsi geçen, Kollek-tif mukaveleler akdetmek, mensupları adına müzakerede bulunmak ve dâvalar açmak, yardımlaşma sandıkları, klüpler vesaire kurmak gibi hususlar yanında ve üstünde, sendikaların ; : 7.y -fkîjj hnL’mmal^r’
gereken, daha bir sıra mühim işler vardır. Bunları aşağıdaki listede toplamağa çalıştık :
1— İlgili bulundukları sanayi şubesinde, istihsâlin, muhtelif safhalarını, idaresini ve finansmanını kontrol etmek.
2— Kollektif mukavelelerle bağlı olarak, boşalan yerlere alınacak işçileri bizzat göstermek veya bulmak.
3— İşletme ve Fabrika komiteleri veya İşçi mümessilleri seçimlerini tanzim etmek ve aday listeleri ileri sürmek.
4— İhtilâflarda ve grev ihti mâli karşısında kütlelerin reyi*-ne müracaatı teşkilâtlandırmak ve kararları tatbik etmek.
5— İşçi sigorta kurullarının idaresine iştirak ve onların muamelelerini kontrol etmek,
6— İş hakkini koruma kanunlarının ilk tasarılarını hazırlama faaliyetlerine iştirak ve bizzat işçiler adına kanun tasarıları teklif etmek.
7— • İktisadi buh ran anlariuda işsizlere devlet veya patron yardımlarının tevziini üzeriue almak.
8— Dünya sendikaları federasyonuna girmek ve onun maddî ve mânevi yardımlarından faydalanmak.
İleri kapitalist memleketlerde, uzun senelerdenberi bu ödevler sendikalar tarafından görülmekte ve saydığımız yetkiler kullanılmaktadır. Biz her sabada olduğu gibi, iş kuvvetinin teşkilâtlanması sahasında da, hâkim sınıfların dar ve çarpık görüşleri neticesi, çok geri
(Devamı 2 ci sayfada)
SENDİKACI
t
i
hak
t t
:
Memleketimizdeki ar.tıde- J mokratik kanunlar serisin • j bir yenisi katılmak üzeredir * Çalışma Bakanlığı tarafından £ hazırlanan “İşçi ve işveren ® meslek dernekler; ve dernek | birlikleri hakkı daki kanun $ tasarısını görmemiş olamız- î siniz. Bu tasarım1 iı.san
ve hürriyetlerine aykırı hü- t kümler taşıdığını, k ndi hak * ve hukuk anlayışınıza bile ( uymadığını, hukuk mantığı, 2 kanun tekniği bakımlarından 2 dahi iler tutar yen olmadı 2 ğmı da elbette fark etmişsi- 2 nizdir. Neden susuyorsunuz? 4
Demokrat memleketlerde 4 kanunlar tenk’ıd edilir, dev- • riiî bak ve hukuk anlayışına 4 uymayanla-1 değiştirilir. Bu 4 nihayet bir tasarıdır “İlim-2 adaml.tri» mn kanun tasanla- 4 rı üzerinde fikirlerini söyle- f meleri, t?.nkidler yapmaları 4 ty _* |fl
Yan.. Hı «o»?! Oİdrğu gi-‘! bi kamın hâlini alıra?, hü- ' kümlerin(, kürsülerinizde ve i kitaplarınızda anlattığınız insan hak ve hürriyetleriyle telifte yine güçlük çekmiye-çekmişiniz? Nihayet imam yine bildiğini okusa-da, böyle bir ka-.vnu tasvip etmemiş olmak sizce bir şeref değil midir?
Dr. 1ar. Doçentler, Prof. rar, Ord. Prof. îar nerdesiniz ?
t
:
:
:
t
t
i
s
s
❖
t -
44444444444444444444444444 i
Maden işçileri
■ b _ ■ ve tereddüt
yarın toplanıyorlar Uşladl Bu
il
Mâden Sanayi i İşçileri Sendikası kongresi İS aralık 946 Pazar günü saat 14 de Beşik-taşta İşçi Sendikaları Birliği binasında toplanacaktır. S-..2* ka mesul kâtibi sendikaya dahil arkadaşların teşr florini rica etmektedir.
Şoförler de toplanıyor
İstanbul Şoförleri ve’Otomobil İşçileri Sendikası, idare heyeti seçimi için 15 aiaîık 946 pazar günü. Taksimde Kristal gazinosunda saat 9 dan 13 e kadar olağanüstü bir toplantı yapacaktır- Bu toplantıda, idare heyeti seçildikten sonra sendikayı ilgilendiren meselelere ait kararlar alınacaktır.
Hasta Muayene Günleri
İstanbul İ.şçi Sendikalar: Birliğinin Bcşiktaştaki Merkez binasında salı günleri saat 18 dc yapılan hasta muayenelerinden başka, İstanbul cihetindeki sendikacı arkadaşlar için de kunduracılar sendikasında dn bir poliklinik açılmıştır. Burada çarşamba günleri saat 18 dc muayene yapılmaktadır.
Fiyat kontrolünün gevşetilmesi bir kısım işçinin elde ettiği yüzde 12 zammı silip süpürmüştür
Harp biteli beri Amerikada grevlerin arkası kesilmiyor. Grev yaptıkları için işçileri kabahatli bulanlar, “kendi ekonomilerini, memleketlerini müşkil bir vaziyete sokuyorlar” diyenler var. Halbuki grevlerin oluşu, Amerikan ekonomisindeki bozukların bir sebebi değil, neticesidir. Harp boyunca işçi sendikaları grev
yapmamayı taahhüt ettiler ve bir kaç istisna ile işçiler sözlerini tuttular, hem de patronlar bu vaziyetten istifade ederek işçileri kışkırtacak bir surette hareket ettikleri halde... Hayat pahalılığı yüzde otuz hattâ daha fazla yükselirden ücretler ancak yüzde on beş yükseldi; patronla nn kârı ise 1944 de 25 milyar doları buldu, yani harpten önceki yıllara nisbetle beş misli arttı.
Htrp bitip de zıman!
■' ■!!!.'■, ■ 1
Pilansız, ölçüsüz neşriyat
Meseleler eyice tetkik edilip düşünülmeden ve neyi istediğini sa> rih olarak meydana koymadan, acemice ve uluorta ileri atılmak fâide yerine zarar getirir.
Son günlerin bazı neşriyatı, Türkiye Emekçilerinin zaruri ve haklı' istekler güden davasına karşı umumî efkârda şüpheler ve tereddütler uyanmasına sebeb olacak bir mahiyet almağa ı pilansız ve ölçüsüz neşriyatın, her keşten evvel İşçi Sınıfının samimî mücâhitlerini müteessir ettiğini ve bu tarz neşriyattan bizzat İşçi Davasının zarar göreceğini açıklamak mecburiyetindeyiz. Muayyen ve haklı bir istek ileri sürülmeden, kütleden uzak ve onun ihtiyaçlarından habersiz
oırıigı j — - *
SencTi- ' olarak yapdan K‘bi neşriyatın, neyi temin etmek istediği-
ni anlamak zordur. Fakat vereceği neticeyi kestirmek te mümkündür. Bu netice iş ve işçi haklarının ve meselelerinin boğuntuya getirilip esas dâvanın bir kenarda unutulup kaybolmasından başka bir şey olmıyacaktır. Memleket efkârında bu suretle uyandırılacak karışıklığın doğuracağı anarşi havası içe-I risinde, Türkiye İşçilerinin, ancak Kanun yollarından yürümek suretile elde etmek istediği, haklan üzerine yeni tehlikelerin celbedilmesi mümkün olduğunu unutmamak lâzımdır.
İşçi Sınıfını en çok müteessir eden noktalardan biri de, bu yolda neşriyatta bulunan dergilerde, sol olduğu iddiasında bulunan ve kendisini işçi sınıfının ana partisi sayan, Türk Sosyalist Partisi mensuplarının da fikirlerini yaymakta oluşlarıdır. Biz bu hareketleri teessüfle karşıladığımızı bildirmek zorunda kaldığımız için ayrıca üzülüyoruz.
Türkiye İşçilerinin belli ve muayyen dertleri ve meseleleri ve bu meselelerden doğan davaları vardır..İşçi davasına hizmet etmek istiyen kimse bu dertleri görmek, bu meseleleri eyice incelemek, ve davayı bu suretle yürütmek mecburiyetindedir. Meseleler eyice tetkik edilip düşünülmeden ve neyi istediğini sarih olarak meydana koymadan, acemice ve uluorta ileri atılmak fâide yerine zarar getirir. Bu güne kadar bin türlü zahmet ve eziyetin gadrine uğramış olan işçi Sınıfı Davasının, böyle hesapsız ve ölçüsüz ellerde hırpalanmasına, bizzat davanın tahammülü kalmamıştır.
Dosta ve düşmana bu böylece malûm olmalıdır.
I
tihsali başlayınca işçilerin eline geçen para derhal azaldı. Harp yıllarında gündelikler yeter derecede yükselmemişti ama, iş çokluğundan dolayı işçi ailelerin hemen her ferdi çalışıyordu, hem de fazla mesai yaparak... Harbin bitmesile 48 saatlik iş haftası 40 saate indi, ve yirmiden aşağı yaşlardaki genç işçilerle yaşlı işçiler işlerinden çıkanlmıya başladılar. Böylece işçi ailelerin ellerine geçen para büyük nisbette azaldı, öyle ki, 1945 - 46 senesinde memleketteki ücretlerin ner. yirmi milyar azaldı. Patronlar Öncekine nisbetle
fazla kazanmakta devam ettiler.
Ücretlerin bu kadar azalması, memlekette balkır, satın alma kudretinin azalması, yani alıcı müşterilerin azalması demekti.
___2 de) *
tutarı tahmi-dolar kadar ise harpten üç dört misli
I.
Sayfa 2
Sendika Gazetesi
14 Aralık 1945 *
Şirketi Hayriye Emekiıie rinin durumu ne olacak?
Ulaştırma Bakanlığının bu yolda ha zırladığı kanunun bir an önce Meciiso sevkedilmesi lâzımdır
Şirketi Hayriyenin Devlet tarafından s atmalının asından sonra ortaya (emekli, dul ve yetim) maaşları meselesi çıkmıştır ki bu güne kadar sürüklenmiş ve bir türlü hal çaresi bulunamamıştır. Bugün hiçbir geliri olmadan sefalet içinde kıvranan 175 i mütecaviz vatandaş bu dâvanın neticesini bekliyor.
Meselenin kısa ve hâzin tarihi şudur :
Şirketi Hayriyenin bir tekaüt sandığı vardı. Memurların her ay m ‘.aşlarından ödediği paral ırla zenginleşen sandığın, mükellefiyeti, emekli memurlarla, ölü memurların yetim ve dullarına, muayyen nispetlerde üç aylık maaş vermektir. Şirket satıldıktan sonra, Hükümet, tekaüt sandığıcda birikmiş olan paraların da Denizyolları İdaresine devrini bu suretle emekli ve yetimlere eskisi maaşlarının verilmesine devam edilmesini istemiştir.
Tekaüt Sandığını elden kaçırmak istemiyen şirket kodamanlan, bu isteğe şiddetle karşı koymakta gecikmemişler, nihayet meseie mahkemeye intikal etmiş ve hissedarlar, şirket gibi sandığın da tasfiyesi kararını almağa muvaffak olmuşlardır Halbuki, şirketin satışına ait mukavelenamede sandık hakkında da bir kayıt bulunmuş olsaydı, netice elbette böyle ol-mıyacaktı. v
Şimdi, sandıktan maaş alalılara, hangi esasa göre tespit . edildiği malûm olmıyan nispetler dahilinde tahakkuk ettirilen az bir para verilip, ellerinden bir ibra senedi alınarak, bu vatandaşlar kapı dışarı ediliyor.
Bu anla tıklarımız, belki tas-tam-ım kaııun ve mıhkemc hükümlerine uygundur. Fakat, nasıl bir felâkete uğrayacaklarını evvelden kestirip bütün kapılara baş vuran maaş sahiplerinin müracaatları vi bunu ka>şı verilen, resmî cevaplar var ki, şimdi elleri boş k lan emekli ve yetimler, bu cevapların vaîdle-rile de bir müddet ümide dü-şüp avunmuşlardır. Ulaştırma J
Üsküdar tramvay işçilerinin hakem kurulundaki meselesi :
Üsküdar tramvay işçilerinin hakem kuruluna akseden (»aklı istekleri hakkında geçen sayımızda açıklamada bulunmuştuk. Öğrendiğimize gere hakem ’ u rulu 8-İ2-945 günü toplanmış fakat kararın yazılı olarak bil dirileceğini söylemiştir. İşçilerin haklı dileklerinin yakında tahakkuk etmesini beklemekteyiz.
İbrahim Yener :
Makinemizdeki' bir âmânın tamirinde gösterdiğiniz kolaylığa gazetemiz, adına teşekkür ederiz.
Sahibi ve yazı İşlerini fiilen idare eden Mitat |
Kemal Akkanat •
Ç, , 1. , ... cKvnom.sının
ftr«‘ kap. kUrkçuler pazar, sokak No. 14 F-K Basımevi aleyhine defri I, lehine olaeaU.r.
i
Bakanı Ali Fııat Cebesoy’un imzasını taşıyan vesikalardan biri şudur:
(Bakanlığın 6.12.945 gün ve 5909/183 - 523/570 sayılı cevabî yazısı): >
“Dört arkadaşınızla birlikte Cumhur Başkanlığı Yüce Katına sunduğunuz 22.3.945 tarihli dilekçenize cevaptır: Şirketi sa-tnıalınması hakkındaki 4697 sayılı kanunun beşinci maddesi, emekli ve malûllerin Devlet Denizyolları ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğü memurları tekaüt sandığına alınabil-melerine müsait bir hükmü ihtiva etmemektedir. Bununla be-1 raber bakanlığımız Şirketi Hayriye emekli ve «malullerinin du rurnunu incelemekte ve vaziyetinizin islâlıı çarelerini araştırmaktadır. Bu incelemeler gerektiği surette Devlet Denizyol larina geçen mamur ve müstahdemler gibi emekli ve malûllerin de sandığın tasfiyesi neticesinde ellerine geçecek parayı birden ve tamamen Devlet Denizyolları ve Limanları tekaüt sandığına katılmaları hususunda yeni bir kanun Ö. M. Meclisine sunulacaktır. Bütün arkadaşlarınıza bildirmenizi rica ederim».
Yiue Bakanın imüasını taşıyan ikinci tezkere de şudur:
Bakanlığın 20.5.946 gün ve 2529/183 - 325/305 sayılı cavebî yazıcı):.
“Şirketi Hayriye Emekli
malûllerinin emeklilik işlemleri hakkında hazırlanan kanun tasalısının Başkanlığa sunulmuş oHuğunu bildiririm,,.
Bakanlığın ikinci tezkeresin de Başkanlığa verildiği bildirilen kanun tasarısının bir kenara atıhverdiği, bugüne kadar ses şada çıkmamasından anlaşılıyor.
Öbür yanda emekli, malûl, dul ve j'etim 175 kişinin İstırabı sürüp gitmekte ve gün günden artmaktadır.
Bu vaziyette, Kanunun biran Önçc Meclise şevki temennisi ile Hükümetin dikkat nazarını çekeriz.
ve
s öz
FIKIR SANAT VE TENKİT DERGİSİ
| Yedinci Sayısını&Okuyunuz
! ■ W- 7
YJ Ğ I N
Hor ayın 1 inde vo 15 inde çıkar fikir ve sanat mecmuasıdır. Yıl-lık abone«i (600) Icurnş, nltı aylık (300) kuruştur. Öj^reimen ve öğrenciler için bu fiyatlar 500 ve 25Q.'U-ruştur. Basıiıntyan yazılar geri verilmez. .Muhabere adresi; Posta kutu, su f 1600) Galata - İstanbul - Sahibi ve yazı işlerini fiilen idare cdon Adil Yağcı; Basıldı#! yer: F. K. Basımevi
İstanbul
isçiler kanun tasa* rısını beyenmiyor
(Başmakaleden devam) bırakılmış bulunuyoruz. Adımlarımızı çifter çifter atmak, çetin mücadelelere ve fedakârlıklara mal olan kıymetli tecrübelerden faydalanmak ve içtimai kuruluşumuzu en son modüllere göre ayarlamak zorundayız. Bunda muvaffak olmanın yegâne çâresi totaliter zihniyetin artıklarından kurtulmakta acele etmektir.
Sıraladığımız maddeler üzerinde ayrı ayrı duracak değiliz. Yalnız grev hakkına dairde Sendikalar kanununa bir kaç madde koymaktan vaz g-’çile-miyeceği noktasına B. Millet Meclisinin nazarı dikkatini ccl-betmezsek okuyucularımızın bizi affeimiyeceklerini biliyoruz.
İşçilerin ileri sürecekleri, haklı metâlip etrafında konuşmalar yapmaya yanaşmayan ve ekseriya olduğu gibi bunları toptan reddeden, İşletme veya Müessese sahiplerine karşı, işçilerin hep birden işi bırakmak haklarının mahfuz bulunduğu ve bunun için, umumî toplantılarda işçiler ekseriyetinin rey vermesi yettiğini ve tahad-düs eden durumun bütün mesuliyeti dik kafalılık gösteren patronlara aid olduğu, kanunda tasrih edi’melidir.
Bütün memleket işçileri bir ağızdan bunu istemektedirler.
SENDİKACI
Amezikada Grevlerin sebtbi
(Başı 1 sa, de)
Halbuki istihsalin ^sm'.ııeŞİj. o kadar korkuftaıi işsizliğin ön-ienfflesi için satın alma kudretinin, müşteri sayısının, azalması değil, çoğalması lâzımdı. İşçilerin gündeliklerini azaltmakla patronlar Amerikan eko nomisici bir çıkmaza, sokuyorlardı. Amerikan iktisatçıların-dan bazılarının hesaplarına göre istihsalin sekteye uğramaması için ücretlere yüzde otuz. zam yapmak geffekîyordu. Fa-kat, Roosevelt’in Ölümünden sonra hükümet bu vaziyete çare bulacak tedbirler almıyor, patronların tarafım tutuyordu. Bu vaziyette işçiler kendi kuvvetlerine güvenmekten, grev yaparak haklı isteklerini kabu ie patronları-zorlamaktan başka bir çare bulamadılar.
Grevlere rağmen, bu yılın Ekim ayma Kadar bütün işçilc riu ancak beşte üçünün ücret lcri.ıeû zam yapıldı ve ortalama zara yüzde ön ikiyi geçmedi. ’ e m muz ayında fiyat kontrolü gevşetildi, bayat süratle paka-laıımı^â' bnşladı. Temmuzdan Eylül sonuna "kadar fiyatlar yüzde ou arttı, bu surelle işçilerin elde ettikleri ücret artışı-11 sildi süpürdü. Fiyat kontrolünün kalkacağı söylendiği za manlarda ileri görüşlü iktisat çılar bunun yeni grevlere sebep olacağını söylüyorlardı. Nitekim de öyle oldu. Hayat pahalılığı, kârları artan patronların vurdum duymazlığı, hükümetin tedbirsizliği karşısında, geçinecek kadar bir ücret elde etmek için işçiler tekrar grevlere başladılar. Ücretler artar-/ sa, bu, Amerikan ekonomisinin
i 4
İTİliSCİ SDGLIGIB
İş kazaları, Meslek hastalıkları ve Analık Sigorta Kanununun
(Burada sadece, işçinin bu kanundan ne yolda faydalanabileceğini anlatacağız. Kanunun eksik taraflarını, ayrı bir yazı mı/.da ele alacağız.)
27.6.945 de kabul edilen 4772 sıyilı, İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları ve Analık sigortaları, kanununa göre, İş Kanununa tâbi işyerlerinde çalışan bütün işçiler ve hizmetliler 1 temmuz 945 den itibaren İş Kazası, Meslek Hastalığı ve Analık haline karşı 3İgorta edilmişlerdir. (İş Kanununa tâbi işyerlerinin sürekli çalışıp çalışmaması, İş kanununun şümulü içine girmeline mâni ol nadlğı gibi, İş Kanununa tâbi bir işyerinde çalışan herhangi -bir işçi ve hizmetlinin de daimi veya muvakkat olması sigortalanmasına mâni değildir, İş akdi ile iş yerine bağlı olan "işveren vekilleri de sigortalıdır. İş Kanunundaki tarife göre: müdürler, idare memurları, işin sevk ve idaresi vazifesini gören kimseler İşveren vekilidirler.
İş Kanununa tâbi olan yerlerde çalışıp ta sigortalı sayılını-yan kimseler şunlardır:
{İşveren ve İşverenle bir çatı altında yaşayan ve İşverenin iş yerinde çalışan karışı ve yakm akrabaları ; Umumî, {mülhak ve hususi biidçelere, -^yrrr-t>ri ret^ıj^-bitt^fftefir'ti tahsisat Tt'on-' mak stırctlle doğrudan doğruya, yahut malî yardımda bulunularak dolayısiyle işletilen iş yerlerinde, istihsalle doğrulan doğruya ilgisi olmıyan işlerde veya büro işlerinde çalışan, memur vc müstahdemler; askeri fabrikalardı 35~S sayılı kanunundan faydalanan mcrr.ur, hizmetli ve işçileri; D. Demir 'Yolları İşletme Genel İdaresinin 2454, 2904 ve 4001 sayılı kanunlarından faydalanan memur, hizmetli ve işçileri; Bayındırlık bakanlığının demir yolu yapımı teşkilâtında çalışan ve 3487 sayılı kanunun 12 inci maddesinden faydalanan memurlar. Tekel Genel Mü dûrlSğÜr.Ün 2921 sayılı kanunundan faydalanan daimi memur ve hizmetlileri: Türk vatandaşlarına kendi işçi Ve hizmetlileri gibi haklar sağlamıyan yabancı devlet tebaaları, yabancı memleketteki her hangi Lir müessese nam vc hesabına Türkiyede muvakkat bir işin yapılması için gönderilmiş işçiler.)
İş kanununa tâbi bir yeri, bu kanunun şümulü dışirıa çıkar-mlya yalnız Çalışma Bakanlığı salâhiyetedir.
İşçi bildirme kağıtları î
Sigortalı işçilerden her^öî'fi , için işe başlama târihindir. itibaren engeç 10 gün içinde doldurulacak' 3 nüsha bildiri kâğıdından birisi sigortalar idaresine, birisi Bölge Çalışma Müdürlüğüne, üçüncüsü de işçiye ait belgeler arasında saklanır. Bu bildiri kâğıdına her sigortalı geçindirmekle ödevli bulunduğu karı veya kocası ve çocukları* le başka hak sahibi kimselerin adlarını, soy adlarını, doğum yıl ve yerlerini, adreslerini yazıp i-ıizalar ve iş verene teslim eder ve bilâhere durumunda bir değişiklik olursa bunu bir hafta içinde yazılı olarak bildirir.
Her sigortalının bildirilmesi mecburiyetine şimdilik:
!
i
açıklanması
(Şişe fabrikası, İzmit kâğıt fabrikası, izır.irde Turyağ fabrikaları, Ar.karada Bursa dokumacılık fabrikası) tabidir. Diğer iş yerleri yalnız, kaza, hastalık vc doğum hallerinde, bu. belgeleri tanzim ve sigorta idaresine tevdi ederler.
İşçi sigortaları kurumana işçiler namına Ödenecek primler işverenden alınır. İş verenlerin ödedikleri bu primlere karşılık işçi ücretlerinden hiçbir kesinti yapılamaz.
Analık sigortası primi her iş yerinde ayni olmak üzere, işçi ve hizmetlilere bir ay içinde ödenen ücretler tutarının yüzde biridir. Analık priminin he-s bina esas tatulan ücretler toplamına kadın, erkek, yaşlı, ge-ç, evli, bekâre bütün işçi vc hizmetlilerin aldıkları ücretler girer. Bu ücretlere yemek masrafı ve diğer aynî yardımlar dahil edilmez. İş kazası ve meslek hastalığı sigoriusı prim-lari iş yerlerinde bir yıl evvel işçi ve hizmetlilere ödenmiş bulunan ücretler tutarı üzerinden ve her işyeri için kararlaştırılan tehlike sınıf ve derecesine göre işçi sigortalan kurumu tarafından hesaplanır. Bu miktarlar sigorta idaresi tarafından işyerlerine tebliğ edilir, gerel îş kazası meslek hastalığı sigortaları aylık primleri işverenler tarafından ertesi ayııı onbeşine kadar ya (işçi sigortaları kurumu ge-nel müdürlüğüne); yahut (işçi sigortaları kurumu şubelerine); veya (kurumun iş bankası merkez müdürlüğü nezdindeki 3159 sayılı hesabına geçirilmek üzere iş bankası mahalli şubelerine; veyahuuta Ziraat bankası merkez müdürlüğü nezdindeki 4172 sayılı hesabına geçirilmek üzere Ziraat bankasının mahalli şubelerine yatırılır. Banka bulunmiyan yerlerde posta ha-valesile (havale masrafı gönderene ait olmak üzere) .sigorta genel müdü liiğü veya şubelerine gönderilir. İş yerinin ne şekilde olursa olsun elden ele geçmesi halinde yani işveren durumunda olan kimse eskisinin işçi sigortaları idaresine karşı bütün aiacak ve borçlarına halef olur. Bu bükme aykırı sözleşmeler sayılmaz. Verilen mühletler içinde primler yüzde on yüzde beş faiz iie nir.
Analık hâil.—
veya sigortalıma karısının ge-briik ve doğurma hâlidir. Bir sigortalının analık yardımı ve ödeneklerinden faydalanması için :
1 — Sigortalı kadının gebelik ödeneğine hak kazanacağı tarihten önceki 6 ay içinde, iş kanununa tâbi bir veya birkaç iş yerinde vnaz 3 ay; karısı için ödenecek alacak sigortalının ise aralıksız 6 aydanberi çalışmış bulunması ve bunların iş yerlerince bil gelenmesi vc bunların sigorta idaresine göndermesi.
(Devamı gefecek sayıda)
Sağlıkçı
ödenmeyen fazlası ve birlikte alı-
Sigortalının
ı 4 Aralık 1945
Sendika Gazetesi
Sayfa 3
Dörtler anlaştılar :
Paristen Vaşingtona göç eden Dörtler konferansına Amerika havasının yaradığı görülüyor. Dörtler Avrupada konuştukları sırada bir türlü haliedilennyen birçok meselelerin, bu defa esasta bir anlaşma ile kapandığına dair haberler gelmektedir.
Bu arada Rİınan en mühim netice, İtalya ve Mihver peyki küçiik memleketlerle imzalanacak sulh sözleşmeleri üzerinde anlaşmaya varılmış olmasıdır. Her küçük memleketle yapılacak anlaşma, ortaya çı’-arılan çeşitli ve tâbi meseleler yüzünden neticelenememekte ve meseleler bir konferanstan diğerine atılıp kalmakta idi. Halbuki bugün, sulh işleriyle alâkalı meselelerin, Almanyaya taalluk edenlerinden gayri, hemen hepsi halledilmiş gibidir. Dörtler arasındaki son bir anlaşmaya göre, Almanya meselesi 10 mart 947 tarihinde Moskovada açılacak olan görüşmelerde incelenecektir.
İranda iç savaş t
Yunanistandaki iç harbe ilâveten, İranda da yeni hadiseler baş göstermiştir. Cenubî İranda, Kuzistanda çıkan isyan hareketi durduktan sorfra serbest kalan İran Hükümet kuvvetlerinin, evvelce kısmî bir muhtariyete kavuşturulmuş olan, Azerbaycan» sevk edilmeleri yeni bir buhran doğurmuştur. Tebriz radyocuna atfen Anadolu Ajansının verdiği 10 aralık tarihli bir habere göre * Af^Tr-baycan hudutlarında bilfiil çarpışmalar başlamıştır. Öbür taraftan İngiliz hariciye nezareti sözcüsü, İran kuvvetlerinin hareketlerinin yalnız İranı alâkadar. edeceğini bildirmiştir. Ingiltere, bu suretle, bu hadiselerin dışında olduğunu göster meğe çalışmaktadır.
İran Azerbaycauınm giriştiği istiklâl hareketi, Ccnûbî İran petrollerini işleten yabancıların huzurunu kaçırmış ve hattâ Bas-raya külliyetli mikdarda yabancı kuvvetler çıkarılması suretiyle. bu meseleye ne kadar büyük bir ehemmiyet verildiği gösterilmişti. Bu defa yeniden baş gösteren hâdiselere karşı tarafsız imiş gibi görünmenin bir mânâ ifade etmiyçceği âşi-kârdır.
Yunanistanda iç sav?ş :
Yunanistan!» şimalinde çere yan eden iç savaş, sürüp gitmektedir. Hükümet kuvvetleri ne karşı harekâtta bulunan kuvvetleri ’ zaman zaman mühim muvaffakiyetler kazandığı anluşılıyor. Diğer taraftan Yu-ııanistanın Kraicı Başvekili Çal-daris, meseleyi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine ak* suttirmiştir. Bu hadisenin konseyde mühim tartışmalara sebep olacağı muhakkaktır. Çaldari-sin istediği tahkik komisyonunun gönderilip gönderilmiyece-ği henüz kestirilemiyor, Çalda-ris âsî kuvvetlerin Yugoslavya ve Bulgaristanda hazırlanıp gönderildiği iddiasındadır.
Fransada kabine buhranı:
Fransada kabine buhranı devam ediyor. Son seçimlerin neticesi hiç *bir partiye tam bir ekseriyet temin edememişti. Bu vaziyet karşısında ikili, üçlü an-
Toprak Sanayiinde Çalışan İşçiler hiç bir haklarından istifade edemiyorlar
rr
I
I
İş yerlerinde kanunun tatbi- . kine nezarete m’mar Çalışma ; Müdürlüğünün, günden güne çoğalmakta ve genişlemekte olan toprak sanayii işcilerile hemen hemen hiç alâkadar olmadığı ve binnetice, işverenlerin, buzavalldarı sıhhî şartlardan te-marnen mahrum açık veya kapalı fabrikalarında çabşdirmıkda oldukları, ücretlerinin hesaplanmasında ve işden çıkarılmalarında kat’iyen İş Kanunu ile İşçi Sağlığım Koruma Nizam namesi hükümlerine riayet et-memekde bulundukla’ı görülmektedir.
Eyüp ve Hahcıöğlundan Ka raağaç ve Silâhdarağaya kadar uzanan her iki yaka üzerinde bulunan irili ufaklı, iptidaî ve ya modern bir ş 'iki’ çalışan .tuğla ve kiremit imalâthanelerinin sıhhî durumlarının fenalık, ve noksanlık bakımından yek-diğerinden aşağı kalmamakta olduklarını büyü ; bir esefle gördük.
Tesisatının çok iptidaî olmasından dolayı senenin ancak 5 -6 ayı çalışan küçük imalâthanelerle, modern tesis ve cihazlara sahip bulunan ve bütün sene müstemirren çalışan büyük fabrikalarda İşçi Hukukuna ve İşçi Sağlığına gösterilen alâkanın ne derece bulunduğunu kısaca tebarüz ettirmeğe çalışacağız.
İşçi Hukuku :
Günlük normal müddetten fazla çalıştırılan işçilerin, fazla saatlarına yapılması icap eden zamların, İş Kanununun (Fazla «aatlarla Çalışma Nizamnamesi) hükümlerine göre hesaplarına-dığı gibi umumiyetle yevmiyelerinin nasıl hesaplandığını da gösterir hesap pusulaları verilmemektedir.
İşverenin, işçiler nekn her hangi birini işden çıkarırken ' • iş henüz bitmeden - yine ka-; nünün bu hususa temas eden i 13 cü maddesine riayet etme-' mekte olduğu da işçiler tarafından acı acı şikâyet edilmişdir.
İşyerlerinde her iki s ene d bir j'apılması gereken, iççi mümessili seçimi yapılmadığı işçiler tarafından şikâyet olunmuş-• tur. Bazı tuğla harmanı sahip* h-.ri tşci mümessili seçimin ya-pılae; ğından haberleri Kendilerine bundan bahis edil diği :am n insanin yi rio gArfp b ’ ı ro 1ar.
tjşi «ağlığı «
Açık ve kapalı yerlerde çalışan erkek, kadın, kız vc erkek çocukların ekserisi yalısı ayak, başları açık ve vücütlerinin bir kısmı iş icabı, bir kısmı da elbiselerinin yırtık olmasından dolayı yarı çıplak bir vaziyette çalışmaktadırlar.
yok.
özüne ga-
I
taşmalarla iktidara geçmek a-rureti ortaya çıkmıştır. Son gelen bir haber, bütün partilerin iştirakiyle bir kabine kurulacağı yolundadır. Halbuki Başvekilin tâyini meselesi, bu takdirde yine halli g ç bir mesi-le doğuracaktır.
A. Allan
Haddi zatında ağır sanayiden ; sayılan bu işlerde, imalâthane sahibinin arzusuna göre, 11 sa-ata kadar - dinlenme zamanı hariç çalışdırılau erkek, kadın, kız ve erkek çocukların - yaş haddi nazarı itibare alınmaksızın • gerek işin ağırlığından gerek çalışdıklarl yerden çok uzak bulunan evlerine her gün gidip gelmeden, evlerinde lâyı-kı veçhile temi/, bir uyku uyu-yamamakdan ve binnetice, bir gün evvelki yorgunluğu gidere memekden, ertesi gün tekrar işbaşı yapmakdan ve bir de kâfi derecede kalori temin edememiş olmadan dolayı umumiyetle hepsinin yüzlerinin kansızlıktan sapsan ve çalışma yerlerinde bulüiı vücutlerini yıkamaları içi» duş veya buna benzer yıkanma yerleri olmamaS’ sebebiyle yıkanamamakdan bütün vücutleri kirle örtülüdür.
İşçiler içi» yemek yeme mahalli yapdmamış olduğundan, ■ işçilerin - kalori mikdari ancak ' 2001 bulan - ekmek, soğan ve bir. kaç dane zeytini toprak üs tünde çamurlu elleriyle yemek-dedirler.
içilecek su çamur yapmada kullanılan umumî muslukdan,
Arkadaş
kanünıl,, nu
---------------------------
Liman işçileri “Deniz İş bekliyorlar maddî sefaleilerinin, biraz daha maskelenmiş bulunmasıdır.
Hem kömürcüler, hem cşyaci-lar; Biz neyiz? İşçi isek iş kanunu ve sigortalardan niçin faydalanamıyoruz ; Denizci isek, nerede denizde çalışanları teminat altına alacak “ Deniz İş Kanunu,,. . diyorlar.
Bu yüzden binlerce liman a-damının akıbetleri galiba tefsir değilde insaf beklemektedir. Bu yüzden denizciliğin inkişafını tonaj meselesi görenler arkadan gelecek islimi unutuyorlar.
Kifayetsizliği münakaşa konusu olan İş Kanunu nasıl ki sıır i inkişafın zaruri bir merhale i ise, seksen bin deniz ve limaıi iş ?isini denizlere bağlıyacak “Deniz. İş Kanunu,,, ve başkasının tarlasında Ecir olarak veys ücretle çalışan iki milyon 1 öylüniia kıs'mn faydalanacağı “Ziraat İçel kanunu,, suratla hayata geçir i 1 mt deu sosyal ve iktisadi kd-ınma davasının kısırlığına şaşmamalıdır.
Gemiler gelir gider, f ıbaika-iar kurulur gelişir, toprak verir veriştirir. Deniz adamı beyaz güvercinden haber bekler. Yok. . Sanayi işçisi iş kanunundan ve sigortalardan medet bekler. Zayif... Boğazı tokluğuna toprak kulluğu hak aramaya çıkacağı demir çarığı bekler. Henüz ısmarlanmamış..
Toprak küllerinin aradığı rahmet “Toprak Kanunu,, olmadığı gibi, deniz işçilerinin beklediği güvercin de “ Meksiko „ değildir.
Deniz işeisimidirler? Li mı, Denizyollarına mı bağ
mana
. alıdır-
lar? İş Kanununun şümulü içinde ini, şümulü dışındadırlar? Bilinmiyor,
Altı yüzden fazla yükleme boşaltma işeis', bine yakın kömürcü, ve yine yüzlerce rıhtım İşçisi ve mavnacı bekliyorlar
Gelecek gidecek gemilerdeki hayırlı kısmetlerini beklemekten yorulmuş ve^hele bugünlerde büsbütün takatlan kesilmiş bu insanlar ışc’ı iseler' u İş Ka-□unu w nu, denizci iselgr “De-niz İş Kanunu„ nu bekliyorlar.
Denizyolları bü birkaç binli man çocuğunu karne ile çalıştırıyor. Bu yüzden iş kanunun sağlıyacağl haklardan hiç istifade edemedikleri glbî, işeî sigortalarından da’ faydalanamamaktadırlar.
Gemilere kömür veren rin maddî ve sıhhî durumları yalnız fecidir. Vc en fazlası da bu işe ancak iiç sene dayanabilmektedirler. Anbffr dtTarin-dküfe diplerinde, kömür yiyip kömür içerek çürüttükleri insanlıklarım hergütı bir^z daha kaybederken, kanlı siyah tük-rüklerini ekm:klerine katık ya pıyorDr. Bazan ekmesiz de kalıyorlar.
Gemilere eşya yükliyen ve boşaltan işçiler ise ton başına ücret almakta. yağmur duasına çıkmışlar gibi gelüp gidecek gemilere hasret çekmekte ve işlerin en hızlı, yani limanın fikir fıkır vapur kaynadığı zamanlar ayda ancak 60-80 lira dilerine ‘geçebilmektedir.
Bunların birincilerden farkı
işcile-
ağızları kırık cam şişeleriyle alınmakta ve bir çoğunun kabı olmadığından ağızlarım musluğa dayayarak su içmektedirler.
Tuğla harmanlarının hiç birinde etrafı ve üzeri kapalı, içinde suyu bulunan, içine girilebilecek kadar temiz, olan bir tek abdeshaneye rastlanmamıştır. İşyerlerinden bir çoğunda da hiç abdeshane bulunmadığından, işçiler ihtiyaç haliude deniz kenarlarına gitmektedirler.
Eğer, Çalışma müdürlüğü, bu yazımız üzerine yukarıda bahis ettiğimiz tuğla ve kiremit fabrikalarına İş Müfettişleri gönderip esaslı teftişler yaptıracak olursa, her halde bizim’ gözümüzden kaçmış daha bir çok hususları da müşahede ve tesbit edeceklerdir.
Ancak, İş Kanununa mugayir hususların tesbitiyle kalınma-j'arak oir tarafdan bunların bertaraf edilmesi için teşebbüslerde bulunulurken diğer tarafdan da kanunu hiçe sayan işverenler hakkında da kanunî takibata geçilmesi lâzım geleceği kanaatinde olduğumuza söylemek isteriz.
H. Malkoç
İbret Aynası
Estfi defterler:
Demokrat Refik Koraitan, Meclis kürsüsünde bir şeyler söyledi: Millî Mücadeleye iştirak etmeyenler arasında Başkanlığa kadar yükselmiş olanlar varmış Dünkü gazetelerde de boy boy, çeşit çeşit müda-faanameler neşrolundu. Şükrü Saracsğlu, Fuat Ağralı, Emin Erişirgi’, Hilmi Uran (biz de çalıştık, biz de uğraştık) diye yemin edercesine dil döküyorlar»
Bu zevatın Millî Mücadeleye iştirak edip etmedikleri, her halde erbabınca, malûmdur. Es-k defterleri barıştırmaya ne hacet! Maksat memlekete hizmet ise, iktidarda bulundukları uzun seneler zarfında neler yaptıklarını kendilerinden sormak yeter de artar bile.
Şeyhin kerâmetini kendinden dinlemiyelinı!..
Letaif :
Gümrüklere yüzde yüz elli zam yapıldı. Bu da bir ucuzluk siyâseti imiş. Fiyatları zam yo-iiyle ucuzlatmak gibi, bütün dünya iktisat ûlemasıııı şapa o-turtan bu zamlı ucuzluk sistemini keşfettiğinden dolayı Hükümeti tebrik etmeliyiz. Pek muhterem Gümrük Bakanı, (Gümrükleri arttırdık amma, bu zamlar piyasaya aksetmiyecek-tir) gibi sözler söyledi. Yani tüccar, bir malı memlekete sokarken 1 yerine 2,5 gümrük ö-deyecek, amma biz malı yine eski fiatından alacağız. Bu sözdeki* garabeti görmek için iktisatçı olmaya bile lüzum yoktur.
Ali Altan
T3S
İstanbul Sendikalarının adresleri
Sendikalar birliği :
Beşiktaş hasfırını caddesi lıas-fırın mahallinde No. 44 - 46
Tütün işçileri sendikası ve İnşaat işçileri sendikası:
Beşiktaşta sendikalar birliği binasında.
Maden sanayii işçileri sendikası:
Kalafat yeri, kürkçü kapı No. 167
Şoförler sendikası:
Fındıklı, dere içi sokakta..
Basın yayın, kol ve kafa işçileri sendikası;
Vilâyet karşısı, izzettin han II nci kat, No. 10
Ayakkabı işçileri sendikası:
Çemberli taş, Çukur han No. 6 işçi külubû :
Merkez: Beşiktaş sendikalar birliği binasında.
Sendika işlerine ait müracaatlar Beşiklaşda birlik dairesine yapılacaktır.
Rüzgârlarım konuşuyor Kıymetli Şâirlerimizden Cahit Saffet IrgatTn bu yeni eserini okuyunuz.
---John Steinbeck — —
Sardalya Sokağı
(Gantry Ron>)
Büyük Amerikan edibinin bu 9on romanını Behice Boran'm torcünıosindan okuyunuz
t25 kant!
BATI YAYINI
P. K. 18 Şiyii —
Sayfa 4
Sendika Gazetesi
14 Aral k 194 6
İzmir Tü t(j n İşçileri
S end i k a s i
(ANA NİZAMNAMESİ)
■■ geçen sayıdan Devam
10 — İdare heyeti haftada bir defa mesul kâtibin'J başkanlığında toplanır. Mesul kâtipler onun huzurunda yaptıkları işlerin hesabını verirler. Yapılacak işler hakkında idare heyetinin vereceği kararlar icabında diğer azalann yardımı ile mesul kâtipler gerçekleştirir.
' 11 — Sendirayı resmi makamlar, işverenler vg^Sendikalar Birliği önünde temsil etmek, para işlerinde veznedarla birlikte imza koymak ve sendika adına taahhütlere girişmek yetkileri mesul kâtibe aittir. Mühim işlerde idare hayeti onunla birlikte temsile iştirak etmek üzere bir veya birkaç azasına' vekâlet verebilir.
12 — Vezne ve hesap kâtibi aza aidatını makbuz vererek toplar yine makbuz mukabilinde teberruatı vesaire Sendika gelirlerini teslim alır ve bunlgrın hesabını tutar, idare heyeti karariyle veya mesul kâtibin tensibiyle zaruri masraflar yapıldıktan sonra kasa mevcuduna 25 liradan fazlası her akşam mesul kâtip ve veznedarla müşterek hesaplarına bir bankaya yatırılır.
13 — Teşkilât ve kültür işleri kâtibi Sendikanın kayıtlarını tutar mesleki kurslar, müsamereler, spor ve idman, musiki, koro vesaire gibi güzel sanat alimlerinin İlmî konferansları ve ilâ teşkilâtlandırır. Faaliyetler genişlediği takdirde teşkilât ve kültür işleri birbirinden ayrı iki büro halinde idare edilir.
14 — Azaların umumî heyeti her altı ayda bir alelâde toplantl yapar. Bu toplantılarda günün en mühim işçi meselelerine dair raporlar dinlenir. Münakâşa edildikten sonra hareket tarzları karar-laştenlır. Sene Umumî toplantı aynca beş kişilik bir komisyon da seçer. İki toplantl arasındaki len direktiflerle
sonu toplantısında idare meclisi azalan seçilir.
devrede Sendika işleri bu toplantılarda kabul edi-idare heyeti tarafından idare edilir.
(Sonu gelecek sayıda)
İstanbul Basın ve Yayın kafa ve kol İşçileri Sendikası
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen sayıdan devam)
12 — Teşkilât ve kültür işleri kâtibi Sendikanın kayıtlarını tutar, mesleki kurslar açar, müsamereler, spor idmanları, temsil ve saire gibi güzel sanat talimleri, İlmî ve mesleki konferansları ve buna münasil kültüre müteallik faaliyeti hazırlar ve teşkilâtlandırır. Faaliyetler genişlediği takdirde kültür ve teşkilât işleri ayrı ayrı büro halinde idare edilebilir.
13 — Sendikaya dahil azalar her altı ayda bir alelâde toplantı yapar, bu toplantılarda günün en mühim işçi meselelerine dair raborlar dinlenir, münakâa edildikten sonra hareket tarzları ka rarlaştırıhr. Sene sonu yapılacak toplantı kapanmazdan evvel yeni idare heyeti seçilir. Toplantı ayrıca beş kişilik bir kontrol komisyonu da seçer. İki toplantı arasındaki devrede Sendika işleri bu toplantılarda kabul edilen direktiflere göre idare heyeti tarafından idare edilir..
14 — Kontrol komisyonunun ödevleri üç ayda bir olmak üze re, senede asgaei 4 defa Sendikanın hesaplarını tetkik etmek ve müşahedelerini bir rapor şeklinde umumî içtimaa sunmak, Sendika azalan arasında çıkan ihtilâflarda veya azalarla idare heyeti arasında çıkan ihtilâflarda hakem rolü oynamak, 5 inci madde mucibince Sendikadan çıkarılmaları idare heyeti tarafından kararlaştırılan azalann itirazlarını ve müdafaalarını dinlemek ve edineceği kanaate göre çıkarma kararlarını bozmak veya katileştirmek ve ayrıca arkadaşlığa uymayan hal ve tavırlarından dolayı mesul tu-iulan azalara disiplin cezaları tayin etmektir.
15 — Sendikada uygunşuz hareketleri görülen üyelere tatbik edilecek cezalar, ihtar, tenbih ve geçici çıkarmadır. Temelli çıkarma yalnız 4 üncü maddede sayılmış olan hallerde tatbik olunur.
16 — Sendikanın gelir kaynakları :
Sendikanın gelir kaynakları girişte her yeni azadan tahsil edilen ve bir defaya mahsus olmak üzere bir lira vazılma ücreti aza-ların her ay muntazaman ödemeğe mecbur olduğu asgari 50 kuruş aidat, ihtiyari teberrüler,, Sendika menfaatine verilecek müsa-merc ve temsillerin bıraktığı kârlar ve ilâh... dır.
17 — Sendikaya aidatından başka yardımda bulunmak imkâ* naıa malik olan üyeler bu yardımı teberrü şeklinde yaparlar.
18 — Aile durumu, işsizlik ve sair meşru sebeplerle müzayakaya düşen azalar için geçici olarak aidat ödeme mükellefiyeti idare heyeti karariyle kaldırılabilir.
19 — Aidattan elde edilen gelirlerin dörtte biri Basın ve Yayın İşçilerinin umnmî menfaatlerini korumak gâyesiyle saklanır ve bu ihtiyat akçesine en sıkı durumlarda bile el sürülmez.
20 — Istanbulda mevcut İşçi Sendikaları Birliğine, Basın ve Yayın İşçileri Sendikası girmek için ilk umumî içtimada bir karar alınabilir.
21 — Sendika fraliyetiei tatil etmek mecburiyetinde kaldığı takdirde tasarrufundaki malları İstanbul İşçi Sendikaları Birliğine devrolunur. O sırada böyle bir teşekkül mevcut değilde İstanbul-da azası en çok üç İşçi Sendikası arasında taksim olunur.
Sendika merkezi şimdilik Ankara caddesi İzzetim Han I „ •
No. 10 L """"
Kurucular :
22 —
ikinci kat
23 —
Münür Dizer müreltip, Saadet Varanel gazeteci, Neriman Hik-
met Öztekin gazeteci, Kemal Akkanat ressam, Recai Gültekin mü-rettip.
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen sayıdan devam)
ve kol
devam)
sonunda he-
İzmir Basın ve Yayın Kafa İşçileri Sendikası
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen sayıdan
8 — İdare heyetine seçilen üyeler, umumî içtima
men toplanır ve kendi aralarından birini Sendika grnel sekreterliğine, diğeini muhasip ve veznedarlığa ve üçüncüsünu’de kültür iş. leri sekreterliğine seçer. Günlük işleri bu üç üye, ihtiyaç olursa muavinleriyle idare eder ve teşkilâtlandırır. Kültür işleri sekreteri aynı zamanda teşkilât ve kültür işleri sekrsteridir.
9 — İdare heyeti haftada bir defa genel sekreterin başkanlığında toplanır. Diğer sekreterler onunla beraber yaptıkları işlerin hesabını verirler. Yapılacak işler hakkında idare heyetinin vereceği kararları -icabında üyelerin yardımıyle- genel sekreterler gerçekleştirirler.
10 — Sendikayı resmi makamlar, işverenler ve Sendikalar Birliği önünde temsil etmek, para işlerinde veznedarla birlikte imza koymak ve Sendika adına taahhütlere girişmek yetkileri genel sekretere aittir. Mühim işlerde idare heyeti onunla birlikte temsile iştirak etmek üzere bir veya birkaç üyesine vekâlet verebilir.
11 — Vezne ve hesap sekreteri, üye aidatını makbuz mukabilinde toplar ve yine makbuz mukabilinde bağışları vesaire Sendika gelirlerini teslim alır. Bunların hesabını tutar, İdare heyetiyle veya renel sekreterin tensibi ile zaruri masraflar yapıldıktan sonra kasa mevcudunun 25 liradan fazlasını her akşam genel sekreter ve veznedarın müşterek hesaplarına bir bankaya yatırır.
12 — Teşkilât vç kültür işleri sekreteri, Sendikanın kayıtlarını tutar, mesleki kurslar, spor ve sair ilmi konferansları teşkilâtlandırır. Faaliyetler genişlediği takdirde teşkilâl ve kültür işleri, birbirinden ayrı iki büro halinde idare edilir.
13 — Üyelerin umumî heyeti her altı ayda bir alelâde toplantl yapar. Bu toplantılarda günün en mühim meselelerine dair raporlar dinlenir ve münakâşa edildikten sonra hareket tarzları kararlaştırılır. Sene sonu toplantısında yeni idare heye.i seçilir. Ayrıca üç Idçilik bir kontrol komisyonu da seçilir.
14 — K.ertr* ! komisyonunun ödevler? şunlardır :
Senede iki defa sendika hesaplarını tetkik etmek müşahedelerini bir rapor halinde umumi içtimaa sunmak, Sendika üyeleri arasında veya üyelerle idare heyeti arasında çıkan ihtilâflarda hakem rolü oynamak 4 ncü madde mucibince Sendikadan çıkarılmaları idare heyeti tarafından üyelerin itirazlarını ve müdafaalarını dinlemek, kanaatlerine göre çıkarma kararını bozmak veya katileştirmek ve ayrıca arkadaşlığa uymayan hal ve tavırlardan dolayı mesul tutulan üyelere disiplin cezaları tayin etmektir.
15 — Sendikada uygunsuz hareketleri görülen üyelere tatbik edilecek eczalar, sırasiyle ve hareketine göre ihtar, tevbih geçici çıkarma ve temelli çıkarmadır.
16 — Sendikanın gelir kaynakları :
Sendikâya giren her üyeden ilk olarak alınan yüz kuruş kaydiye ücreti, çıraklardan elli kuruş, her üyeuin her ay kazancına nisbetle ödemeğe mecbur olduğu azami yüz, asgari elli kuruşluk üye aidatı, bağışlar ve Sendika tarafından verı.'ecek temsilden temin edilecek paralar.
Sendikası
d) Muhtaç duruma düşen Şen-dika azalarma yardım ve arkadaşlar arasında bağlılığı kuvvetlendirmek gayesiyle bir yardım sandığı kurmak ve idare heyeti karariyle muhtaç azalara yardım etmek.
e) Gerek mesleki ve gerekse umumi bilgiyi arttırmak için kurslar, konferanslar tertip etmek ve işçi kulübü açmak.
4 Giriş ve çıkış :
a) Ankara vilâyeti hudutları içinde her işçi terzi din ve milliyet farkı gözetilmeksizin sendikaya aza olabilir.
b) Düşük ahlâklılar, işverenlere hafiyelik edenler, Sendika menfaatlerine ayın harekette bulunanlar işçi sınıfının menfaatini baltalayanlar idare heyeti karariyle Sendikadan çıkarılırlar.
5 - Teşkilât :
a) Sendika faaliyeti (13) kişilik bir idare heyeti tarafından sevk ve idare olunur.
b) İdare heyeti Sendika azalanının umumî toplantısında seçilir. İdare heyetine seçilebilmek için (ilk silecek idare heyeti hariç) en az bir yıldan beri Şen-dikaya . yazılmış olmaları lâzımdır.
17 — Aile durumu vesair sebeplerle sıkıntıya düşen üyeler için geçici olarak aidatı ödeme mükellefiyeti idare heyeti kararı ile kaldırılır.
Devamı gelecek sayıda
Müessese, Ticarethane ve
İzmir
esnafları müstahdemin Sendikası
(ANA NİZAMNAMESİ)
(Geçen dayıdan dtsvuın^
4 — Kurucular :
Reşat Kainlik ikbal mağazamda tezgâhtar, Mehmet Zeytin ikbal mağazasında tezgâhtar, Ali Leskay ikbal mağazasında tezgâhtar, Remzi Koşucu Paykoç bisküvit fabrikasında, Esat Çınar Bornovalı tuhafive mağazasında tezgâhtar, Roko Filidis Bornovalı tuhaifye mağazasında tezgâhtar, .Melek Leskay yo! bedesten No. 59 tuhafiye tezgâhtarı
5 — Girme ve Çıkma :
A) İzmir müessese, Ticarethane ve Esnaflarında çalışan tekmil müstahdemler, dinleri,milliyetleri ve siyası görüşleri ne olursa olsun Sendikaya aza olabilirler ve olmaları arzu edilir. Aza kaydolunmak için medeni haklara sahip ve 18 yaşını bitirmiş olmak ve bu nizamname hükümlerine riayeti taahhüt etmek katidir. Sendika müessese, ticarethane ve esnaf müstahdemlerinin tekmilini içine almak gayesini güder ve bu yolda sistemli bir teşvik faaliyeti yürütür.
(Devam; gelecek sayıda)
6 — idare heyetinin va* zif eleri:
a) Sendika gayesinin gerçekledi:t$i*e uğraşmak,
b) Umumi heyet namına Sendikayı sevk ve idare etmek.
c) Kendi aralarından beş kişilik bir idare komitesi seçmek.
d) Sendika umumi toplantısına yıllık faaliyet rapor ve hesaplarını sunmak.
e) Ayda bir mesul kâtibin başkanlığı altında toplanmak
7 — İdare komitesi ve vazifeleri :
a) İdare komitesi, birisi Sendika mesul kâtipliği, İkincisi hesap ve vezne kâtipliği, üçüncüsü teşkilât kâtipliği ve iki aza olmak ü~ zere beş kişiden mürekkeptir.
b) idare komitesi idare heyetine karşı mesul olup Seddikanın gündelik işlerini idare eder.
c) Kanunen tutulması gereken defterleri tutar. *
d) Aza aidatıni ve yapılan te-berruları toplar.
8 — Kontrol heyeti ve vazifeleri :
a) Oç kişilik bir heyet olup sendika umumî topla atışında seçilir.
b) Sendika hesaplarını inceler ve umumî toplantılarda rapor verir.
9 — Sendika umumi toplantısı ve vazifeleri :
a) Sendika üyeleri lıer altı ayda bir adi toplantl yapar.
b) İdare heyetini ve kontrol heyetini seçer.
c) İdare heyetinin raporlarını tastik veya ret eder.
d) işçi sınıfının umumî menfaatlerini münakâşa eder ve bu hususta idare heyetine dinektifler verir.
Devamı gelecek sayıda
Comments (0)