14 Eylül 1950
ırrn îrrîKs bul
TKOOO 1
T^GOO 1
A.ooc €
^OOûtira
Tl.
Perşembe
ar
SİYASk İKTİSADÎ, MÜSTAKİL T
Yıl 1
Sayı 288
10 kuruş
Hm
4
T
■
k
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Poştâ Kutusu : 447 - İstanbul
TmIb edrn! Hablb Edlb - TÖREHAN
Telefon i 44756 - 44757 Santral
.M
J1
•*( *
»
r
*
k«
9
(r1
I' %
> •
v •
■ • ’( i
o
A
■İ
Z“'
5
r1
Solda: Truman, Savunma Bakanlığına t Ay in edilen Mars hail ile bir görüşmede. Sağda: istifa eden Lnııls Johnson, bir Kabine toplantısından sonra gazetecilerin sualleri karşısında şaşırmış bir vaziyette görülüyor.
MarshalVın Savunma Bakanlığına
tâyini memnunlukla karşılandı
Dış politika
Almanycrnm
taafl geldi
tarlhinde
AMERİKA, İngiltere ve Fransa Dışişleri bakanlarının Washing-ton’da ele almış oklukları Alnıaıva meselesi, 12 şubat 1945
Roosevelt, Churchlll ve Stalin tarafından İmzalanan Yalta ve aynı yılın 2 ağustosunda Truman. Attlee ve yine Stalin arasında akdedilen Pots-dam anlaşmalarına dayanmaktadır.
Mağlûp Almanynyı, hemen hemen müstakil “dört İşgal bölgesi,, ne ayırmakla, ”Cç büyükler”, bugün, demokrat Batı İle komünist Doğu arasındaki ihtilâfı, kaçınılmaz bir hale getirmişlerdi.
Kararın esasında, zâhlren mantıksızlık yoktu. Mağlûp Almanya nasılsa İşgal edilecekti ve bunun, galiplerden yalnız birisi tarafmdan İdaresine İmkân yoktu.
Fakat galiplerin de, bu İşgal keyfiyetinin bütün teferruatını ve Av-rupanın harpten ntılha İntikal şartlarını tâyin edecek, mufassal bir anlaşmaya vâsıl olmaları iktİ7-a ederdi. Kaldı ki, zafer yaklaştıkça^ Moskova ile Batıklar arasındaki İhtilâflar, n-muml hatlariyle meydana çıkmaya başlıyordu.
Halbuki Yaltada olsun, rotsdam’da olsun. Amerika. İngiltere ve Rusya arasında ciddî oldukları kadar müphem anlaşmalara varılmıştır. Meselâ. Yalta resmi lım:
"Bu
konferansı sonunda neşredilen tebliğin sonuna bir göz ata-
bu
konferans. Birleşmiş Milletleri bu harpte zafere götüren gayelerin, önümüzdeki sulh devresinde de, tahakkuk ettirilmedi hususundaki müşterek azmimizi takviye etmiştir... Burada temsil edilmekte olan üç memleketle diğer sulhsever milletler arasındaki bu işbirliği ve anlaşmanın genişlemesi İledir kİ, İnsaniyetin şu büyük gayesi tahakkuk edebilir: Devamlı bir sulh ve selâmet! Atlantik beyannamesinde tebarüz ettirildiği veçhile, bu gayeye de, ancak, bütün insanlığın sefalet ve korkudan salim olarak yaşayabildikleri takdirde varu labillr.,,
Bütün bu güzel sözlere rağmen, müttefikler maksatlarını meselâ şu basit cümlelerle İfade etselerdi, acaba daha İyi olmaz mıydı?
“Almanya iki “yahut üç„ yıl İşgal altında bulundurulacak ve galipler, bıı müddet zarfında Almanya,va, sulh
muahedeleri İmzalayacak bir rejim tesisine İmkân verdikten sonra, memleketi tahliye edeceklerdir.,,
Denilebilir kİ. Yalta Konferansı devam ederken. Almanya henüz yıkılmamıştı ve “Fç büj tikler,, bu derece sarih kararlara varamazlardı. Fakat, Potsdam'da Relrns Mütarekesinden üç a,v sonra, kararların yine muğlak ve müphem tutulmasında hiç sebep kalmamıştı. Halbuki, bakınız. Potsdam beyannamesi ne diyor:
“Müttefikler, Alman Milletini İmha etmek veya onıı esaret altına almak kararında değildirler. Müttefikler Alman Milletine, sulhçu ve demokratik esaslara dayanan yeni bir rejim kurmak fırsatını vermek arzusundadırlar. Eğer Alman Milleti bu İstikamette samimi gayretler »atfedecek olursa, günü gelince, dünyanın hür ve sulhçu milletleri arasında tekrar yer alması her zaman mümkün olacaktır.,.
Ne güzel edebiyat, değil mİ? Yalta andtaşması, ancak, Rus, Amerikan ve İngiliz hükümetlerinin “Devamlı bir sulh ve emniyet, münhasıran, bütün beşeriyetin sefalet ve korkudan salim bir hayata kavuştuğu takdirde elde edilebilir!,, İbaresinin müştereken kabul edilmiş bir tefsiri üzerinde mutabık kalmaları halinde kıymet İfade edebilirdi.
PütMİam’a gelince; burada «la. Alman Milletinin “hayatını yeniden tanzim etmek İçin seçeceği sıılhçu ve demokratik esaslar,, üzerinde arılaşmak icap ediyordu. Halbuki, 1915 te bile, kim çıkar da, Anglosakson de-nıokraslsi ile Stalin markslz.ini arasında en ufak bir benzerlik olduğunu iddia edebilirdi? Hiç kimse!... Görülüyor ki, Yalta İle PntMİam anlaşmaları, “Dört büyükler,, anlaşmalının bozulmasına, Berlin ablukasına ve bııgüıı Batı /Mmarıyanın yeniden silâhlandırılarak rııüslnkll bir devlet n-larak tanınması İhtimallerine kadar bütün İhtilâf tohumlarım sinelerinde barındırıyorlardı,
Bevlıı, Aclıesnn ve Scbııman. W», slıington’da müzakere halindedir, inşallah. Yalta ve Potsdam’da (ta aynı meseleleri görüşmüş olan seleflerinden daha realist ve vazılı kararlara varırlar.
Selini Sabit
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, alh aylığı 17, üç aylığı 9 Uradır. Hariç memleketler İki mislidir.
tlAnî&r t ® ncı sayfada santimetresi
3 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
Yunan
kabinesi
kuruldu
Yeni Hükümet 3 partiden müteşekkil bir koalisyon kabinesidir
Georges Papandreou Demokrat).
Partilere mensup Ba-
Stavros Costopoulo». Nicolaa Baco-
Edinburgh Dükü bu sabah yurdumuza geliyor
ehemmiyet atfedilmektedir
Öğle yemeğini Cumhurbaşkanımızla Yalovada yiyecek olan
Dük, Bayarla birlikte saat 16 da şehrimize geleceklerdir
Yalova
Amerikan savunma siyasetinde büyük değişiklikler yapılması bekleniyor
Truman, Morshall’ın Savunma Bakanlığına getirilmesi için yeni bir kanunun müstaceliyetle kabulünü istedi
(Amerika Savunma Bakanı John-son’un istifa etmiş olduğunu dün İlk defa gazetemiz bildirmişti. Bugün radyo servisimizin muhtelif kaynaklardan bu meseleye dair aldığı haberleri aşağıda bildiriyoruz:
Washington 13 (YÎRS) — Amerikan Savunma Bakanı Johnson’un yerine General MarshalVın getirilmesi Amerikada büyük bir tepki uyandırmış ve Birleşik Amerika dış ve askeri siyasetlerinin nihayet âhenkleş-tirileceği kanaati üç dış bakanları konferansında bile yeni bir İtimat havası yaratmıştır.
Marshall’m Savunma Bakanlığına tayini. Batı Avrupa savunması hak-kındaki Amerikan projelerinin tetkikine süratle devam edileceği kanaatine yol açmıştır.
New-York Timea bu tebeddül neticesinde Savunma Bakanlığı siyasetinde ve personelinde büyük değişiklikler olacağını tahmin etmektedir.
Washingt.onda General Ömer Bradleyin Kuzey Atlantik günve.nllk kuvvetleri başkomutanlığına getirilmesi lehinde cereyan - ı(ftır
Marshalhn tayinini bizzat Johnson tavsiye etti
VVashlngton 13 (YÎRS) — James Forrestafin İntihan üzerine Savunma Bakanlığına getirilmiş olan, Kore savaşlarının başından beri daima siyasî rakiplerinin tonkidlorine maruz katan Johnson, Trumana gönderdiği istifa mektubunda: 'Birleşik Amerikalılar ve müttefikleri için bir İlham kaynağı” otan Marshall’in kendi yerine tayin edilmesini tavsiye etmiştir.
.Mar^hall İçin knnıın çıkarılıyor
Wasbington 13 (YİRSı — Bugün
Ge-Baka-
ola-
kararına ilişik eski kanunun değiş-cden bir projeyi de İlâve etmiştir. Bu askerî hizmetlerde bu-
Truman nazik durumdan dolayı ncral Marshall’m Savunma kanlığına tayininin acele olarak bulunu istemiştir.
Truman tayin rak mevcut olan tlrilmesini teklif gönderdiğini de kanuna göre
lunmuş otan bir kimse 10 seneden evvel Savunma Bakanlığına getirilemez.
Teklif görüşülürken Cumhuriyetçi senatörlerden Joseph McCarthy, Mar-ahall’ın seçilmesi aleyhinde bulunmuş ve demiştir ki, “Çindeki kötü vazifesinden beri Komünizm hakkındaki hakikatleri öğrendiğini senatoya İspat etmeden ve Acheson’un değil Mac Arthur’Ün sözlerine önem vereceğine bizlerl ikna etmeden acçllmemelldlr.”
Cumhuriyetçi senatöre verilen cevapta, Marshall’m Çindeki vazifesinin esaslarının gizli olarak Ar.heson tarafından hazırlandığı ve bunlara göre Çindc Komünist aleyhtarı birliklerin azaltılması. Milliyetçilere gönderilen mühimmat üstüne ambargo konulması ve Milliyetçilerle komünistler arasında bir koailsoon kurulması esasları rilmiştlr.
Gizli celsede, vetler komitesi
mevcut eski kanunun değiştirilmcsi-no karar vermiştir. Aleyhte rey verenler Senatör \Villinm Knowtand ve Henry Caln’dir.
Marshall, seçildikten sonra bu kanun gereğince eski general unvanını muhafaza edecek fakat rütbe itibariyle tâbi olması lâzım gelen askerî murakabeye tâbi olmayacaktır.
Atina. 13 A.A. (Atina Ajansı bildiriyor) — Yeni Yunan Kabinesi şu suretle teşekkül etmiştir:
Başbakan ve Dışişleri Bakanı; SofokUs Venizelos (Liberal).
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı: Konstantin Çaldarta (Halkçı).
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı: (Sosyalist
Liberal kanlar:
Maliye:
Milli Eğitim: poulos.
Mili! Ekonomi: Evangheles Averof.
Sosyal Güvenlik ı Phoçlen Zaimls.
Bayındırlık: Napoleon Zervas. Kuzey Yunanistan Genel Valisi: Leonldas Jassonldes.
Hıılkçı Partiye mensup Bakanlar:
Ekonomik Koordinasyon: Etl-enne Stefanapoulos.
Milli Savunma : Constantln Cramanlls.
İçişleri: Dimltri Jeanapoulos.
Posta, Telgraf ve Telefon : Constantin Kalçanla.
Çalışma: Miltlade Manda*.
Deniz Ticaret : Panayotİs Candzias.
Basın ve istihbarat: Tekle Rodopoulos.
SoMyalİjrt Demokrat Partiye* mensup Bakanlar:
Adalet: Elle Lagakos.
Ulaştırma: Nlcolas Exflremes. Tarım: Andre Lambropoulos.
Sağlık: Alexandre Costopoulos. Milli Asayiş: Auguste Theoll-glt is.
Liberal Partiye mensup Müsteşarlar:
İaşe Bakanlığı: Cosmas A-taxandridie.
Başbakanlık: Emmenuel Co-tbrls.
Sosyal Güvenlik Bakanlığı : Etylianos Houtaa.
Sosyalist Demokrat Partiden Müsteşar olarak Kabineye A-mostose Vienopoulos (Havai ve HAİkçı Partiden de Tehodore Jessylas (Deniz) İle Georges A-zanan (Harbiye) katılmışlardır.
Yalova, 13 (Hususi surette giden arkadaşımız Faruk Fenik bildiriyor)
müstesna günle -rinden birini yaşıyor. İngiltere para torluğu adı-g na memleketimizi ziyaret edecek o-lan Edinburgh Dükünü üzere
büyük hazırlıklar var. Son dakikada verilen göre,
Dükil yAnn saat 12.30 llyta Yalovaya gelecek ve Celâl Bayarla bir görüşme yapacaktır.
karşılamak Yalovada
malûmata Edinburgh -
da hava yo-
Tevfik Deri “Benim 50 - 60 kişi İle İşim yoktur. Durumlarını şüpheli gördüğüm bütün öğretmenleri Bakanlık emrine alacağım,, diyor
mevcut olduğu bildi-
gen ato silâhlı kuv-
2 ye karşı 10 oyla
Üçler, dün gizli bir toplantı yaptılar
Görüşmeler ağır gidiyor. Bazı mevzular üzerinde anlaşmazlık çıktığı tahmin ediliyor
Nnw-Ynrk, 13 (YÎRS> — BuRÜn üc dışişleri bakanları Almanyadakl işgal kuvvetleri kontrolünü hafifletmek ve Avrupa silâhlanma programının malî kısımlarını görüşmek üzere gizli olarak toplantıya başlamışlardır.
Fransız Dışişleri Bakanı, bugünkü ruznameye, dünya ham madde fiyatlarının beynelmilel kontrolü hakkın-dakl Fransız teklifini bunun görüşülmesi için yacağı ve bir yardımcı Tından tetkik edileceği mektcdlr.
New-York. 13 (YİRS)
tanrısından sonra resmî şahsiyetlerin bildirdiklerine göre, üç bakanıt şu âna kadarkl görüşmeleri pek ağır gitmiştir. Almanyanın silâhla nması.
koymuşsa da vakit kalmı-komlte tara-tahmin edil-
— Sabah top-
Avrupadaki müttefik kuvvetlerin Arttırılması ve müdafaa plânlarının finanse edilmesi mevzularında anlaşmazlıkların çıktığı tahmin edilmektedir.
Atlantik Paktı temflilcllerl de bugün hazırlık mahiyetinde bir toplantı yapmışlardır.
New-York. 13 (YÎRS) — Üç dışişleri bakanları sözcüsü. Bakanların Ortadoğu meselelerini, bu arada İranın durumu ile Türklynnin Atlantik Paktına alınıp alınmaması hususlarını görüşeceklerini söylemiştir. Fakat burada zannedildiğine göre. Bakanlar, Turklyrnın Pakta iştirakini malûm sebeplerden dolaju destektamiyecek-lerdlr.
Üçüncü
GRAIIAM
GREENE
kaleminden çık-
nln iniştir.
Sinema Aleminde hakiki bir sanat hâ-disesl teşkil eden filmin çıkarıldığı bu meşhur roman
Pazar
Gazetemizde takip ediniz.
* .
>*
I
Sıındrrtand’ın GntatasarayİA şehrimizde yaptığı karşılaşmadan bir rnntıınhınr
Siyasî çevrelerce Yalova toplantısına büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Gazeteciler, ecnebi ajans mümessilleri şim- t
dıden YalovayaEdlnburgh Dükü Maltadakl vazifesine gitmek üzere bine-geln.lşler ve yannce£l uçağın önünde La4y Mountbatten ve Hava Mareşali yapılacak mühim-görüşme İçin hazırlıklara başlamışlardır. Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü de bu akşam Yalovaya gelmiş ve Celâl Bayarla uzun bir görüşme yapmıştır. İngiliz Büyükelçisi Slr Noel Chrales Yalövadadır Celâl Bayar akşam yemeğini İngiliz Büyükelçisiyle beraber yemiştir. Söylendiğine göre Edinburgh Dükü yann Celâl Bayarla görüştükten sonra blrirk-tç Acar motöriyle saat 16 da Istan-
A. Cray İle konuşuyor.
bula gidecek ve gece İngiliz Büyükelçisi tarafından şerefine verilecek suvarede hazır bulunacaklardır.
îngilteredeki ikinci karşılaşmasında
G. Saray, Sunderlanda dün 3-1 mağlup oldu
Galatasarayın yegâne golünü Reha yaptı. İkinci devre Turgay gayet güzel bir oyunla takımını birçok golden kurtardı
Lopdra, 13 A A. (Reuter) — Türkl-yenin en iyi futbol takımlarından Ga-tatAflaray bugün İngiliz birinci İlkine mensup Sundertand’A 3-1 mağlup olmuştur. Bütün goller İlk devrede atılmıştır. Bu dostluk maçında Sunctar-tand çok güzel bir oyun çıkartmış ve bu arnda bilhassa Şaklton temayüz etmiştir, Sahada bulunAn yirmi bini mütecaviz seyirci Şaklton’ıın top kontrolündeki üstünlüğü ve hünerlerini u-zun uzun alkışlamıştır.
Türk takımında haftarta açıklar İyi oynamış, fakat orta muhacimler daha ziyade pas dağıtmakla İktifa etmişlerdir.
Oyunun ilk golünü Kirtley atmış, Dunu, Sundertand’ı 2-0 galip vaziyete getirmiştir. Bundan sonra Galatasaray Santrforu Reha takımına bir gol kazandırmıştır. Devre sona ererken Sun-dertand annlrforu Dawta kafa ita mükemmel btr gol atmış ve bugün güzel bir oyun çıkaran Turgay’ı üçüncü defa mağlup etmiştir.
ikinci devrede Türk Milli Takımı Kalecisi Turgay fevkalâde kurtarışlarıyla takımını muhakkak gollerden kurtarmıştır.
Gatatasaraî' haf ve forvetleri bugün Sunderland karşısında giize] ve yapıcı bir oyun çıkarmakla beraber rakip kata Önünde kaleci Mapson’u tehlikeye sokacak vaziyetler yaratamamışlardır.
Bir ara İki GalatasaraylI futbolcu hafif sakatlanarak sahayı terketmiş-tarse de bir kaç dakika sonra yerlerini tekrar almışlardır.
|
BugUn oynanan maç tribünleri dolduran Londralı seyirciler üzerinde İyi tesir bırakmıştır.
Ayrıca İstanbul Valisi tarafından cuma gecesi Edinburgh Dükü şerefine Mirgün Köşkünde de parlak bir suvare tertip edilecektir.
Diğer taraftan söylendiğine göre, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar Istan bulda bir gece kalacak ve Edinburgh Dükü İle beraber ordumuzun Kocae-llnde yapacağı manevralarıJtakip e-, de çektir.
Bayar manevraları müteakip Zon-guldağa gidecektir. Edinburgh Dükü de 2 gün latanbulda kalacak ve hava yoliyle tzmlre dönerek yurdumuzdan ayrılacaktır.
Ankara 13 (Ankara .Ajansı) — Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Bakanlık emrine alınan 9 öğretmenden sonra yeni bir liste hazırlandığı söylentileri çıkmıştır. Bakanlık sol temayüllü olarak tanınan öğretim kadrosu ticarinde hassasiyetle durmaktadır. Bu hususta kendisine müracaat eden Ankara Ajansının bir muhabirine Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri şunları söylemiştir: "Benim elli İle, altmış ile İşim yoktur. Bütün öğretmenlerin durumlarını teker teker tetkik ettiriyorum. Elime gelmiş dokümanların vaziyetine göre durumlarının şüpheli olduğuna kanaat getirdiklerime derhal İşten el çektiriyorum. Bu ne elli, ne altmış olacaktır, bu devam edecektir.”
Diğer taraftan öğretmenler a-rasındakl nakiller de devam etmektedir. Bu arada Sorgun ortaokulu türkçe öğretmenliğine tayin edilmiş olan eski müdürlerden Halil Vedat linin eşi ve Ankara Kız edebiyat öğretmeni Nahif
h da Edirne Lisesine rtaktalun-muştur. Bundan hnşka tnönü Ansiklopedisi edebi kurul sekreteri ve Atatürk Lisesi edebiyat öğretmeni Cevdet Kudret Soînk da Van ortaokulu türkçe Öğretmenliğine tayin edilmiştir. Bundan başka İlse müdürleri a-rasında da geniş değişiklikler yapılacağı söylenmektedir. Bu listeye Atatürk Lisesi Müdürü Bay Hayrl Uluç’un da dahil olduğu öğrenilmiştir.
Genel Fırat-Llsesl Fırat-
• 4
Manevraların 4 üncü günü de muvaffakiyetli geçti
Dünkü gün, mt İleri hareketi taarruz han sfruz düşman birliklerinin Kırmızı kuvvetlerin erini durdurarak taarruza geçmeleri ve bu eketlerinl geliştirmeleri safhalariyle geçti
ku vvet-karşısında taar-kal-Mnvl
kuvvet-
erken taarru-
Gsbzs. 13 (A.A.) — Asker! tatbikatı takip eden husus! muhabirimiz bildiriyor. — Bugün Birlhcl Ordu sonbahar müşterek tatbikatının dördüncü gününü teşkil etmektedir.
Dün bütün gün taarruza devam e-den Kırmızılar gece Mavi lorin mukavemeti
ruztarını durdurmaya mecbur nıışlardır. Yapılan keşiflerde kuvvetlerin geriden takviye İcri sidiği tesbit edilmiştir.
Mavi kuvvetler bu sabah sAatta muhtelit noktalardan
za geçmişlerdir. Bu taarruzların akşama kadar devam edeceği tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan dün gece bazı mevzii hareketleri müteakip bu sabah bütün cephede arasında noktada etmiştir.
Mavi kuvvetlerin bu sabah başlayan taarruzu bilhassa Siİindlkli noktasında tekâsüf eder görünmektedir.
Birinci Ordu Komutanı Korgeneral Şükrü Kanatlı bu sabah kendisi ita görüşen basın mensuplarına tatbikatta kara ordusu vazifesinin güç ve meşakkatli olduğunu, kati netice-
İki tarafın, hava kuvvetleri keşif faaliyetleri ve hava muharebesi
bir kaç cereyan
şafakla
nln hangi taraf lehine tecelli edeceği hakkında bir şey eöyleyemlyeoeğinL ası! meselenin tatbikatı bir hakikat halinde yapabilmek olduğunu, bugünkü tatbikat faaliyetinin Mavi kuvvete tarln taarruzu ile Kırmızı kuvvetlerin savunmasına inhisar edeceğini söylemiştir.
öğtaden sonraki tatbikat
Gebze 13 (A A.) — Anadolu Ajansının asker! tatbikatı takip eden muhabiri bildiriyor:
Dün gece mefruz hasım kuvvetlerini teşkil eden Mavi taraf kuvvetleri Kırmızı kuvvetlerin ileri hareketlerini durdurarak taarruza geçmeleri ve bu sabah taarruz hareketlerini geliştirmeleri tatbikatın bugünkü safhasını teşkil ediyordu.
Askerî tatbikatın bugünkü hareket ânı da gayet muntazam olmuştur. Tatbikatı sabahtan beri takip eden Amerika Büyükelçisi. basın mensuplarına tatbikat hakkındaki intihalarını kısaca şöyle anlatmıştır:?
“Gazete muhabirleri Başkan Tru-man’A harp nasıl gidiyor? diye sormuşlar. Truman cevaben “Generallerimizin bana verdiği malûmata göre harp gayet iyi cereyan ediyor” demiştir. Generallerin bAna verdikleri malûmattan da tatbikatın iyi gitmekte olduğunu anlıyorum
• •
Dünkü tatbikatta tank himayesinde Ucrllyen bir piyade birliği
' - - •• . s I ".'***’ • i- •
• - i
'•*•>**'•* • 4
*
- A*?
d I
•xiv;
—
TETKİKLER
n fırsat
Yazan : Ekrem Z. APAYDIN
B
İKİNCİ Cihan Harbinden sonra sulhu emniyet altına almak için kurulan Milletler Cemiyeti, müessir bir vasıtaya sahip olmadıkı İCİn IflA* * elti.
İkinci Cihan Savasını müteakip. Birleşmiş Milletler Anayasalarım kaleme alırlarken, geçmiş lıâdl seleni en İbret dersi almayı unutmadılar. Fakat, harbin doğurduğu çeşitli İhtilâfları, galip devletler aracında çarpışan menfaatleri, ideoloji farkından çıkan tezatları velhasıl Milli malısı başında her mületln İleri sünlüğü arkacı kesilmeyen İstekleri telif etmek de kolayca ba^ınlablllr bir İş değildir.
Buna rağmen Birleşmiş Milletler, nnaynsalıırına, diinyn barışın) «nğlam temeller üzerine kurmak yolunda, çok İleri ve müspet prensipler sokmağa muvaffak olmuşlardır. Bunların en önemlisi İliç şüphesiz. Anayasanın 43 üncü maddesinde zikredilen, milletlerarası barış ve güvenliğin muhafazası İçin, Güvenlik Konseyi emrinde silâhlı kuvvetlorin bulundurulacağı prensipld İr.
Birleşmiş Milletlerin kuruluşu sırasında, çeşitli İhtilâf ve menfaatler uzlaştırılmaya çalışılırken, silâhlı kuvvetlerin o uman derhal teşkUİ cihetine gidilenırmesl — anlanma taktiği olarak — nuuur görülebilir. Birleşmiş Milletleri daha doğmadan boğ-maktansa, 43 üncü maddede kabul edilmiş şekil İle. silâhlı kuvvet teşkilini sonraya bırakmak herhalde o zaman İçin en mâkul çare telâkki e-dildL
O tarihten beri urun zaman geçti; dünya barışı hâlâ kurulamadı. Almanya meselesi. Rııs talepleri. İdeoloji farkları vesaire... Batı İle Doğuyu uzlaştırmaya mâni oldu ve, Sovyet Rusya ve Birleşik Amerika gerginliği arttı. Bir taraftan Atlantik Paktı kurulurken diğer taraftan “Mütecavizin'’ İlk saldırma bölgeleri içinde kalan devletlerin emniyeti lây ikiyle sağlanamamış oldu.
Bugün haklı olarak İddia edebilirli kİ Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon-Anayasasinin kendisine verdiği devletleri,
leri İçin umumî kâtibine, üye devletlere müracaat salâhiyeti vermiştir.
Blı o kanaatteyiz kİ Sovyet dcla-gnsynnııııun Güvenlik Konseyini ter-kotnırri üzerine. Konsey yine toplantılarını yapabilir — Neteklm Kore kurulmuş olıııı kurmay komitesi va-ihtllâfının ıııhurlylr yapmıştır — ve sttaslyle, 43 üncü madde Molan dahilinde, Birleşmiş Milletler ordusunu fiilen ve tam teşkilâtlı olarak çok daha evvelden kurabilirdi. Bu takdirde İse verdiği kararları. İrabında kuvvet kullanarak, İnfaz ettirmek İmkânına da malik olurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bıı fırsatı kaçırdığı gibi 27 haziran tarihli toplantısında umumi kâtibe. ilk Acil kuvveti toplamak İçin, üyelerden yardım İstemek salâhiyetini verirken diğer taraftan da kurmay komite vnsıtnslylr hakiki Birleşmiş Milletler ordusunun tekiline tevessül etmeyi hu suretle istikbal kuvvet kaynağını mal etmiştir. (
Dünya barışının
Milletlerin hakiki ve fiili bir ordusu olmnâlyle kurulup devam ett-lrllehlle-ceğlne ve hıı beynelmilel birlik ne kadar kuvvetli olursa barışın da o kadar kavi olacağına İnanmaktayız. Kurmay komite kararlyie kadrosu tayin edilecek silâhlı kuvvetlerin bütün dünyada barışın nöbetçiliğini yapacağı tabiidir. Anıma, bu kadronun ve hıı teşkilâtın gelişigüzel değil, karşılıklı anlaşnmlnr ve dünya çapıudn bir stratejiye uyularak tesis edilmesini de zaruri görmekteyiz. Aksi takdirde her devletten ve her devletin de gücü nispetinde İstifade edilmemiş olıır ve mâtlııp da hâsıl olmaz.
Eylülün 19 unda 5 İnci toplantısını yapacak olan Genel Kurulun. Kore.ve gelmekte olan ve Birleşmiş Milletler ordusunun hâlen nüvesini teşkil eden birlik ve vasıtaları. Anayasa hükümlerine göre uygulayarak ve tamamlı-yarak, bu orduyu dünya barışının kurulması Imt bir sini ve leris.
de düıünmcmlı ve bakımından kendi bir kere daim İli-
sncak Birleşmiş
Ş E H I İt
14 Eylül 19M
Şehir köşesi
Yine unutulanlar
•eyl* yetkiye dayanarak üye “Birleşmiş Milletler ordu«u*nu teşkil etmeye zorlayabllse İdi. İki seneden beri çıkan ihtilâfların çoğu zuhur etmez» hark ve haksız talepler ileri dahi sürülmezdi.
Anayasanın 43 üncü maddesine göre üye devletler, Güvenlik Konseyinin teşebbüsü ile aralarında yapacakları anlaşmalarla, Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin miktar ve mahiyetini. hazırlık derecelerini ve genel mevkilerini tayin edecekler ve gösterecekleri kolaylık ve yardımları tesblt edeceklerdir.
Güvenlik Konseyi Kore harbinden evvel bunu temin edebilmiş oİMiydı, Birleşmiş Milletler enirinde hazır bir ordu bulunabilirdi. Beynelmilel hazır kuvvetin faydalan İse Aşikârdır. Böyle bir ordu karşısında belki Kerede silâhlı Lhtllâf başgöstcrmczdl; gösterse İdi bile, Kore mıntakasında bekçilik etmesi takarrür etmiş olan birlikler derhal karşı koyarlar ve Birleşmiş Milletler, mecbur kaldıkları şekilde gönüllü toplar gibi. Üye devletlere müracaat zaruretinde kalmazdı.
Güvenlik Konseyi silâhlı kuvvet teşkilini. Konseyin daimi üyelerinin ittifakı olmadığı İçin —Beş Büyüklerden Rusyanın vetosunu kullanması yüzünden— yerine getirememiştir. Veto hakka tanınmış ve gııncu siyasetlerine duklanndaıı buna yoktu, denilecektir.
Kanaatimizce vaziyet böyle değildir ve zuhur etmiş olan büyük bir fırsattan Güvenlik Konseyi tâyıklyle ve zamanında İstifade edememiştir.
1917 senesinde Birleşmiş Milletlerin emrine verilecek silâhlı kuvvetleri tesblt nıek üzere bir kurmay kil edilmişti. Fakat bu
Rus delegesinin veto çekmesiyle müspet bir iş yapmak imkânını bulama-mıştL Falcat 1950 senesi ocak ayında Sovyet delegasyonu. Milli Çin Hükümeti mümessilinin Birleşmiş Milletler teşkilâtında yer almasını protesto etmek için, Güvenlik Konseyini terkettt
İşte, Birleşmiş Milletlerin eline geçen en mühim fırsat bu oldu. Fakat Güvenlik Konseyi maalesef bu imkândan Lâyıklyle faydalanamadı.
Korede patlak veren silâhlı tecavüz üzerine, 25 haziranda toplanan Konsey (Rus delegesi İştirak etmemiştir) çarpışmaya nihayet verilmesini talep etmiş ve 27 haziran toplantısında da, kararı yerine getirilmediğinden, üye devletlerin Birleşmiş Milletler emrine silâhlı kuvvet ve vasıtalar gönderme-
Bu köğedr, ara sıra,
uııufulan vır.^hur fırHiy rılt ri-ınizdrn bahsederhn, Bütibı fr-menıılm bunun seyrek olması ise de maalesef pek sık oluyor, ve ben Adeta, çahk kash.abûs yüslU bir insan hnlbır yeliyorum. Lâkin kabahat bende dr^ dil. Vâkıalarda, Büyün dr. ıt-nufvbnuş hır büyüğümüzden bahsedeceğim. O da, ^Şinasi,, dir.
Teknik Üniversitenin karcısında bir büstü olan Rinası, büyük bir tştanbulhtdnr. Buruda onun eserlerindeh, cnhsiyrtinden bahsedecek değllbn. Söylr-ınek istediğini şu ki, nıt nılekot-çe anılması lâzım yelen şahAl-yetleri unutuyoruz. Eğer bir tesadüf olarak hahrlamıyarak o-hırsak, onları tarih kitaplarına bir kere daha ve ebediyen gbm-müc olacağız.
Vuutulanlar arasındaki bfl-yüklerden biri de Ahmet Hikmettir. Ahmet Hikmet edebi şahsiyeti ile olduğu kadar dil üzerinde çahcmalariyle de anılması lâz^rn bir varlık değil midir f '
Bizden hatırlatmak.
BİR İSTANBULLU
Milletlerarası muhtelif gençlik teşekküllerine iltihak ediyoruz
Türkiye Milli Talebe Federasyonunun bu yeni teşebbüsleri neticesind talebeler için turistik otel kurulacak
Türkiye Milli Talebe Federasyonu yeniden yaptığı temaslar neticesinde “International Student Service., Milletlerarası Talebe Servisine İltihaka karar vermiş bıılunmnktadır. l.S.S. merkezi İle yapılan temas neticesinde bu sene 7 kasımda Cenevrcde yapılacak olan kongreye Türkiye Milli Federasyonunun bir delege göndermesi karşılıklı olarak kararlaştırılmıştır.
Diğer taraftan Türkiye Milli Tale-
ir
memleketimizde
So* yeller de boz-devam etnıib olma d d eten İmkân
mllletlerarası ve tanzim et-knmitesl tey-k om i te yine
ve devem ettirilmesi İçin da-infaz ift*ıta*ı »ekline sokma-bunda muvaffak olmasını di-
Samsun gemisi 15 ekimde teslim alınıyor
İskenderun gemisinin eşi solarak îtalyada Ansaldo tezgâhlarında inşa edilmekte olan Samsun vapuru 15 ekime kadar behemehal ikmal edilmiş olacaktır.
öğrendiğimize göre gemideki tahlisiye flika ve motörlerinin yerleri değiştirilerek ve llst güverte genişletilerek yolcuların gezintilerine tahsis edilecektir.
Bundan başka geminin iç tertibatında ve havalandırma tesisatında ban değişiklikler vücude getirilmiş ve eşi takenderuna nispetle daha elverişli bir hale konulmuştur.
Üçüncü
Sinema âleminde hakiki bir tuınat hâil İneri teşkil eden filmin çıkarıldığı bu meşhur roman
GRAHAM
GREENE
nin kaleminden çıkmıştır.
17 Eylül
Pazar
Gazetemizde takip ediniz.
Devlet Denizyolları propaganda faaliyetini arttırdı
Kurtaran gemisi bugün geliyor
Amerikan yardımından Türklyeye verilen Kurtaran denizaltı kurtarma gemisi bugün Amerikadan limanımıza gelecek ve Maltepe önlerinde demirlemiş olacaktır.
Vali, dün gece Anadolu yakasını teftiş etti
Vali ve Belediye Reisi dün gece Anadolu yakasındaki karakolları teftiş etmiştir. Bu teftiş neticesinde buralarda asayişi daha fazla kuvvetlendirmek için jandarma ve polis müfrezelerinin takviyesi için lâzım gelen emirleri vermiştir.
Italyadaki Meyvacılık Kongresine İstanbul Belediyesi de iştirak ediyor
1 ekimde îtalyada toplanacak olan Meyvacılık Kongresine İstanbul Belediyesi de iştirak edecektir. Gidecek olan temsilci Îtalyada meyva kurutma ve meyva suyu tesisleri hakkında da etüdler yapacaktır.
Russell Dorr’un babası bugün Amerikaya dönüyor
Eski ve büyük bir Türk dostu olan ve İktisadi İşbirliği Türkiye İcra Komitesi Reisi Mr. Russell Dorr’un babası bulunan Mr. Gold-welght Dorr bundan birkaç ay evvel memleketimize gelmiş ve oğlu Dorr İle beraber Karadeniz bölgesinde bir seyahate çıkmıştı. Mr. G. Dorr Karadenizden sonra bütün Anadolu-yu gezmiş ve şehrimize dönmüştür. Mr. G. Dorr bugün Amerikaya müte. Vecclhen memleketimizden ajTila-çaktır.
be Federasyonunun (Youth Hostel Federation) Milletlerarası Gençlik Otelleri Teşkilâtına Aza olması talebe muhitinde memnuniyet uyandırmıştır. Bu tcşkllAt enteresan bir teşekküldür, Gençlik Otelleri Federasyonu Türkİyede bir talebe oteli temin edecektir. Türklyeye dışardan yaya veya bisikletle gelecek talebeler bu otellerden akşam saat 20 den sabah saat 10 a kadar istifade edecekler, bu saatler dışında ise zamanlarını tabiatla karşı karşıya geçirmeye mecbur bulunacaklardır. Gençlik Oteller Federasyonu gençlerin tabiatla haşhaşa kalmalarım kuvvetli yetişmenin e-saslarından telâkki etmektedir. Otellerde gençler kendi işlerini kendileri görmek mecburiyetinde tutulmaktadırlar.
İnkılâp Tarihi dersleri kaldırılmıyor
Lise ve ortaokullarda okutulmakta olan İnkılâp Tarihi derslerinin kaldırılacağına dair söylentiler MIHI Eğitim çevrelerinde yalanlanmaktadır.
Yeni Beyoğlu Kaymakamı vazifesine başladı
Beyoğlu Kaymakamlığına tayin o-lunan Ahmet Akbil, dünden itibaren vazifesine başlamıştır.
Gösterilen rağbet karşısında İskenderun vapuru Akdenizde bir gezinti seferi daha yapacak
İskenderun gemisinin 28 eylülde bağlıyacak olan Akdenizdeki gezinti seferi daha henüz arada tkl haftalık bir zaman olmasına rağmen büyük rağbet görmüş ve biletlerin hemen hemen tamamı satılmıştır.
Gerek İstanbul gerekse diğer Akdeniz limanlarındaki acentelerin yolcu tehacümünü knrşılayamamalan dolayısiyle Devlet Denizyolları İdaresi Akdenizde ikinci bir kruvaziyer yapmak tlzere hazırlıklara başlamış-’ • ır.
Diğer taraftan Hac seferine iki gemi yerine bir tek vapur gönderil-mesl sayesinde İdare 100 bin liralık bir kâr sağlamıştır.
İdarenin bu senekl bütçesini geçen yıllara nazaran kıyaslanamıya-Cftk derecede iyi bir şekilde kapayacağı tahmin edilmektedir.
Ulaştırma Bakanlığının yerinde bir tamimi
Ulaştırma Bakanlığı tarafından Devlet Denizyollarına gönderilen bir tamimde bundan sonra yazılacak yazılarda resmî makam adlarının yanına, savın, veya yüksek kelimelerinin kullanılmaması, sadece dairenin ismiyle İktifa edilmesi bildiri-mlştir.
İl Meclisi seçimi için hazırlıklara başlandı
(
Memleketin her yerinde olduğu gibi İstanbul Vilâyeti dahilindeki kazalarda da 15 ekim 1950 pazar günü yapılacak olan 11 Meclisi üyesi seçimi hazırlıklarına başlanmıştır.
Yalova, Kartal, Şile. Çatalce ve Slllvride yapılacak seçimler için 11 Seçim Kuruluna intihap edilecek o-lan Belediye Genel Meclisi Kurulu üyelerinin kura ile seçimleri bugün saat 14 de Adliye binasında 11 Seçim Kurulunda yapılacaktır.
Yabancı memleketlere tahsile gidecek talebeler
Kendi parasiyle yabancı memleketlerde okumak tlzere bu sene Milli E-tiğim Bakanlığına 278 ilse ve üniversite mezunu müracaat etmiştir. Müracaat sahiplerinin durumlarını tetkik ettiren Bakanlık, bunlardan 199 una yabancı memleketlere gitme hakkını tanımış ve gerekil muamelelerini ikmale başlamıştır.
Tahsile gidecek öğrencilerin 26 sı Almanyaya, 60 ı Fransaya, 63 ü A-merlkaya, 9 u İtalyaya, 17 si lngllte-reye, 7 sİ İsveç ve Norveç’e, 16 sı tsviçreye ve biri de Belçlkaya gidecektir.
Gazino, ve lokantaların tarifesi
Gazino ve lokanta tarifelerinin serbest bırakılması hakkındakl Belediye Encümeninin kararım Vilâyet İdare Heyeti iptal etmişti.
Vali ve Belediye Balkanının, bu tarifelerin serbest bırakılması halinde fiyatların pahahlaşacağı hakkm-daki yerinde İtirazı Üzerine keyfiyeti lnceliyen Vilâyet İdare Komisyonu. Belediye mucip Belediye mı ş tır.
Bu vaziyette Belediye Encümeninin bu kararda ısrar ederek keyfiyeti Şûrayı Devlete intikal ettirmesi muhtemeldir.
Encümeninin gösterdiği sebepleri tetkik ederek Kanununa uygun bulma-
Belediyenin yaptıracağı ucuz evler
Şehrimizdeki bir çok yeril ve ecnebi firmalar, Belediyenin yaptıracağı ucuz evlerin inşası için açtığı münakaşaya ait tekliflerini vermektedirler.
Almanyanın tanınmış bir inşaat firmasından Holtz Bahn bu işle meşgul olmak üzere şehrimize bir mümessil göndermiştir. Holtz Bahn firması yaptığı teklife göre inşaata müteallik her türlü malzemeyi, kapı, pencere, pervaz gibi doğrama kısmını da İmal edilmiş olarak Almanyadan getirmek islemekte ve bövlece maliyetin çok düşeceğini ileri sürmektedir.
Belediye, süz olarak hususunda çektir.
• •
bu malzemenin gümrük-İthal edilip cdilemlycceği Hükümetle temasa geçe-
KÜÇÜK HABERLER
★ Yeşilay Kurumu senelik üzüm bayramım b uyıl 17 eylül pazar günü Topkapı surları dışında spor sahası karşısındaki İncirli NÜmunc Bağında kutlıyacaktır.
★ Denizyolları gemilerinde büfecilik yapanların tertip ettiği deniz gezisi 16 eylül cumartesi günü yapılacaktır.
Akdenizde büyük Italyan gemilerinin sefere başladığı halde vapurlarımıza rağbet devam ediyor
ItAİyanlar, İkinci Dünya Harbinde harap olan büyük yolcu gemilerini yeni bir hale getirerek Akdeniz limanları arasında seyrüsefere koy. mağa başlamışlardır.
Bugün için büyük bir rağbet gören ve hemen hemen rakipsiz bir halde çalışmakta olan Denizyolları gemilerinin bu durumunu muhafaza edebilmesi için, propaganda saha, smda mühim adımlar atılmıştır.
Bu cümleden olarak bazı Avrupa şehir ve limanlarındaki mühim vapur seyahat acenteleri, oteller, klüplere Denizyolları vapurlarına ve memleketimize alt broşür ve a-flşler konulduğu gibi Avrupa gazetelerinde İdareye ait reklâmların çıkması da temin edilmiş bulunmak, tadır. Diğer taraftan rakip olmamıza rağmen İtalyan
Türk gemileri hakkında yazılara sık sık tesadüf dir.
gazetelerlnde sltayişkâr edilmekte.
Şehrin elektrik ve su
İçin Belediyede bir toplantı yapıldı
Son günlerde şehrin su ve elektrik tesislerinde görülen Arızalan incelemek ve lâzım gelen tedbirleri almak üzere dün saat 17 de belediyede Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökay’m başkanlığında bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda Belediye Reis Muavini Necati Çiller. Belediye Fen Müşaviri Hüsnü Kesercloğlu, E. T. T. Umum Müdürü İbrahim Baybora ve Sular Müdürü İhsan Göze hazır bulunmuşlardır.
meselesi
Radyoda Üniversite Postası Saati
İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği 15 günde bir 10 dakikalık bir Üniversite Postası Saati adı ile İstanbul Radyosunda bir saat tesis etmiştir. Birliğin Başkan Vekili Kemal Demirdi hazırlamaya memur edildiği bu saatte yetişen nesil ve yüksek tahsil mevzuu üzerinde taJebe ve vatandaşlar tarafından Talebe Birliğine sorulan sualler cevaplandırılacaktır,
İlk Üniversite Poatası saati 16 eylül 1950 cumartesi günü saat 20.50 dedir.
Mekteplerde ders yılı
2 ekimde başlıyor
Lise olgunluk İmtihanları bugünden İtibaren başhyacak ve ayın 20 sine kadar devam edecektir.
Ortaokul bütünleme imtihanları da aynı gün sona erecektir. Diğer taraftan 2 ekimde açılacak olan ilkokullarda 1943-944 doğumluların kayıt ve kabullerine 18 eylülden itibaren başlanacaktır.
ve
50 otobüs münakaşası hâlâ açılamadı
Belediye, Elektrik, Tramvay
Otobüs işletmesinin yeniden satın alacağı 50 otobüs münakaşasına ait netice henüz alınmamıştır.
Teknik Üniversite,, E.T.T., Üsküdar Tramvay Şirketi ve Belediye Fen İşleri mütehassıs* ve mühendislerinin İştirakiyle teşekkül eden bir komisyon 3 aydan beri teklifleri tetkik ve mukayese etmeğe devam etmektedir.
Şehir münakalâtı için elzem olan bu otobüslerin mubayaasının bu kadar gecikmesi nakil vasıtalarında daimî izdihama ve İntizamsızlığa sebep olmaktadır.
Bununla beraber öğrendiğimize göre komisyon mesaîsini behemehal bu ay içinde bitirmek mecburiyetinde olup katî neticeyi ekimden evvel ilân edecektir.
Israili ziyaret eden gazetecilere ziyafet
İsrail Dışişleri Bakanlığı
Türkiye İşleri Müdürü dün bir öğle yemeği verdi îerall DlşIşlerl Bakanlığı Türkiye İşleri Müdürü Sabetay Dinar, dün îsralll ziyaret elmiş olan İstanbul gazetecilerine bir öğle yemeği vermiştir. Samimî bir hava içinde geçen ziyafette yapılan hasbıhaller eı. raaında aorulan sualleri cevaplandıran Bay Dinar geçenlerde memleketimizi ziyaret eden îarail gazetecilerinin hakkımızdaki Intıbalahna temasla şunları şöylemlştir:
M— Türkiyeyi ziyaret eden gazeteciler hangi partiye mensup olursa olaun hepal de gazetelerinde Türki-yeden çok allayişkâr bir lisanla bah-«ederek hayranlıklarını belirten yazı yazdılar. Bilhassa Perapalaa o-telinl «oran bir gazeteciye tramvayı durdurarak vatmana talimat veren Galatasaray İşaret memurunun ve otel önünde durarak İsrail gazetecisini İndiren vatmanın misafirperverlik ve alâkası efkârı umumiye ü-zerinde derin İzler bırakmıştır.”
Uzlaştırma Komisyonunun mesaisi hakkında da Bay Dinar şunları söylemiştir:
”— Görüştüğüm Uzlaştırma Komisyonu delegeleri ve bilhaasa Tev-fik Rüştü Araa bu hususta ümitli olduklarını söylediler Esasen İsrail Orta Şarkla sulh ve sükûnun tesisi için kabil olan her şeyi yapmağa haızırdır.”
Hayfa petrol tasfiyehaneleri hak. kında sorulan bir suali cevaplandıran Bay Dinar:
”— Hayfa Petrol tasfiyehaneleri muattal bir haldedir. Bunların fas> llyete geçirilebilmesi hususunda Irak Hükümetiyle yapılan temaslar henüz bir netice vermemiştir. Isralle petrol hâlâ Venezüella'dan gelmektedir.”
Türk . İsrail münasebetleri hak* kında:
Bütün İsrail Türklveye karşı hakiki bir dostluk hissi beslemektedir. Ve bu alâka İsrail gazetecilerinin Türkiyeyi ziyaretlerinden sonra daha fazla artmıştır. İktisadî münasebetlere gelince, günden güne gelişmektedir. Bilindiği gibi geniş Amerikan sermayesinin iştirakiyle lsraüde kurulmakta olan fabrikaların lstihsalâtı memleketinize Ame-rikadan daha ucuza mal edilebilecektir. Tacirlerimiz faydalı temaslarda bulunuyorlar. Yakında Türk İsrail ticaretinin geniş bir inkişaf kaydetmesini bekllyebiliriz. Bu mayanda Isralle büyük bir miktarda şişe siparişi veren Kızılaym buna mukabil bize maden suyu ihraç etmesini latiyeceğiz.”
Bay Dinar yarın Kıbrıs uçaglvle Isralle hareket edecektir.
MEVLİT
Temyiz Mahkemesi Reisliğinden mütekait merhum
ASIM LOSTAR’ın
ruhuna 14.9.1950 perşembe günü öğ. le namazını müteakip Büyükada Camiinde Mevlit okuttunılacaktır. Kendisini tanıyanların, akraba ve dostlarının teşriflerini rica ederiz.
AlliMd
YENİ İSTANBUL
SİYASÎ İKTİSADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LtMİTED ŞİRKETİ Müdilrü: Kemal H. SAKLICA
Yazı işlerini fiilen idare eden mesul müdür: SACtD ÖGET
yazılar
iade edilmez.
Basıldığı yer :
YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
Çıkan kısımların hulâsası — Bamim, günlük bulunmalarından birinde, sevdiği kızdan henüz oyrıbnıctır ve onun bazı hareketlerinin verdiği çüphe içinde de ye~ celtyin, caddede rastladığı fakir bir kadınla tanışır; henüz karanlık ve masaları hazırlanmamış bir bara giderler. Kadın ona Mr dikişçi fctti olduğunu, evlerde çalıştığını, böyle yerlere gelmeğe alışık olmadığını söyler. Bam im de ona, yalan çeşitlerinin bir tablosunu yaptıktan sonra yalandan nefretini anlatmaktadır.
Kendimi bildim bileli bu müthiş kriz içinde yaşadım. Bu bir hakikat aşkı mı? A-caba? Yoksa, aramayı bulmaktan daha büyük bir keyif haline getirdiği için, hata ihtimallerini de şuura çaktırmadan fazlalaştırmaktan zevk duyan karanlık bir arama şehveti mİ? Belki ikisi de. Bilmiyorum. Bazan bütün hayatımı dolduran korkunç didinmelerin tarihini külçeleşmiş bir tek duygu halinde yaşarken boğulur gibi oluyor ve kendi kendime soruyorum: şüphenin, tecessüsün, aşkta veya düşüncede, şafak sökünceye kadar süren çılgın araştırmaların cehenneminde ne İşin vardı?
11
Neydi sevk eyleyen Amalini beyhude yere En çetin yollara, en huşkü haşin sadmelere Neydi ruhundA o illet ki, muharriş, müzmin, Doğruluk, hııbbu hakikat mİ? Fakat sen delleln!
Kadın gözlerini süzdüı
•— Aman, ne güzel!?
— Sahi mİ ?
•— İnan, tlcf
— Bana bu gece, yalnız bu gece yalan söyleme, senin heykelini yaptırırım; odama koyarım ve her gün sana taparım. Bu gece bana meşru yalan da söyleme.
— Söylemem, cici.
— Seni bir daha görmeyeceğim, fakat e-bediyyen unutmayacağım.
Barın bir köşesinde kırmızı bir ışık yandı ve piyanoda evvelâ süratli bir gam, sonra Beethoven’in sonatlarından birini andıran serseri motifler dolaştı. Kapıdan bir müşteri gru-pu giriyordu. Işıklar yandı.
* Samlm doğruldu.
— Oturamayacağız burada. Daha tenha bir yer arayalım.
Kadın ona doğru eğildi.
— Bize gidelim mi cici? Hem annem de hasta. Fazla kalamam ben. Çok hasta. Koma halinde.> : t :
— Koma halinde mi? Deminden beri niçin söylemedin? Yanında kimse yok mu?
— Yok. Ev sahibi arada bir çıkıp bakıyor. Doktor iki günden fazla yaşamaz diyor. Üremlsl var. Bizi rahatsız etmez. Başka odada. Uyuyor hep. Bir daha uyanmayacak.
12
Samlm, bakakalan gözlerinden, kadının yüzüne bir yürek dolusu merhamet boşalttıktan sonra garsonu çağırdı.
— Bir kapalı şişe viski ile dört şişe sodayı bir paket yap, hesapla beraber getir.
Yoldan öteberi de aldılar. Kadın onu kiril ve karanlık bir sokağın köşesinde çok bekletti. Soni’A hafif vücudiyle o kara ve kalın havayı nasıl yardığını düşündüren bir çeviklikle koştu, onu alıp İki katlı bir taş eve soktu. Tavanında küçük ve çıplak bir ampul yanan alt kat sofanın sağ tarafında yarı aralık bir kapı görünüyordu ve galiba kanadın arkasında gizlenmiş bir dikkat vardı. Çirkin tarihinin hâtırasını bu evlere mahsus fena bir koku halinde «aklayan ağır bir hava içinde, ayaklarının ucuna basarak ikinci kata çıktılar. Dar koridorun sağ ve sol tarafında İki oda kapısı daha görünüyordu. Sol taraftakinin ö-nünde durdular. Kadın parmağını dudağının üstüne koydu ve onu elinden tutarak sağ taraftaki odaya çekti. Işığı yaktı ve elinden paketleri aldı.
— Sen otur cici. Ben bunları hazırlayayım ve anneme bir bakıp geleyim.
Odada, iki pencere arasında duvara dayalı, üstüne gazete kâğıdı serilmiş, kenarında bir kuru ekmek parçaaiyle zeytin taneleri duran eski bir tahta masadan, sol tarafta, ü-zerlndekl soluk ve kirli örtüsiyle bir divana benzemek İçin nafile yere zahmet çeken ot mtnderll bir kerevetten, karşı tarafta, yerde, bir yorgan ve iki yastıktan bajşka eşya yoktu ve hiç bir madde bu odayı herhangi bir insana bağlayacak hususilik izi taşımıyordu. Ne 18
duvarlarda bir aile resmi, ne bir dikiş kutusu, ne de hattâ ortada unutulmuş bir mendil Sokak kadar herkese alt odanın havasında, birbirini tanımayan insanlann nefeslerini karıştırıp saklayan bir umumilik kokusu. Yalnız masanın üstündeki zeytin taneleri burasını o gün yaşanmış bir sefalet Anının hAtıra-siyle, geçici bir zaman için tek bir insana mal ediyordu.
Samlm, ruhun dibinden üstüne doğru plân değiştirerek zaman zaman gidip gelen sevgili hayalinin bir aşk ölçüsü olduğunu bilirdi. Bu her an hazır oluş sayesinde, ruhun dış tesirlerden boşalır gibi olduğu anlardan hiç birini kaçırmıyan hayal ön plâna geçerdi. Şimdi de öyle oluyordu. Yarın buluştukları zaman ona bu tuhaf macerasını anlatmalıydı. Tuhaf, belki de çirkin. Fakat bu çirkinliğin şüphe gibi daha çirkin bir mazereti vardı. İkisini birden itiraf etmek onun gizlenme temayüllerini daha fazla çekingenliğe koşturacaktı. Yalnız buraya geldiğini söylemek hareketin mAna-sızlığını sebepsiz bırakmaktı. Hiç birini söylememek onda affetmediği iç inziva günahını bizzat İşlemekti. Hemen çıkıp gitmeği düşündü. Başlamış bir maceranın, mahiyeti değişmeden, devamlyle yarıda kalması arasında, hareket noktasının mânası bakımından hiçbir fark yoktu. Herhalde bu odanın kiracısına serçe parmağının uciyle bile dokunacak değildi. Kadın sadece iki kulaktı ve Samim’l anlamadan bile dinlese, onun düşüncelerini seslendirmesine hiç değilse fizik bir sebep hediye etmiş olacaktı.
Elinde bir şeyler ve büyük bir tepsi İle
14
geldi. Masanın üstüne büyük bir örtü yaydı, şişeleri, bardakları ve mezeleri dizdi.
Samlm hep ayakta idi. İçmeğe başladılar. Kadın onu elinden tutup yanma oturttu.
— Söyle cici, dedi, banlıyorum senin konuşmana.
Sanılm elini çekti.
— Yann ona bu gecemizi anlatacağım. Şüphemi anlatmalıyım. Yoksa Adlleşirim. değil mi?
— Hepsini anlat. Gizleme, örnek ol ona
— Ne temiz İçin var. Evet. Düşün fakat MAsumsa şüphem onu kırar, değilse gizliliğinde daha ihtiyatlı olmağa götürür. İsterse mâsum olsun, aşkta gizlenmek bir müdafaadır, anlıyor musun?
— Biraz daha açık söyle. Bazan lyl anlamıyorum.
— Çünkü bak, »en bir teksin, ben de bir tekim. Birbirimize bağlanırsak tekliğimiz rahatsız olur.
— Niçin?
— Çünkü tekiz. Tek kalmak ve kopmak isteriz. Hür olmak için.
— Öyleyse niçin bağlanmak İstiyor san?
(Devamı var)
DÜZELTME : Dünkil tefrikamısm 3 üncü sütununda ^Menfaatsiz yalan^ terkibinde birinci kelime yanlış olarak “menfaatinde” şeklinde dizilmiştir. Altıncı sütundaki “müçekkeV* kelimesi de “çekili olmak lazımdı. Özür dileriz.
15
14 Ey İftl 19M
TENÎ Î8TANBUI
8ayfa S
Gazeteci
Bediî FAİK
GAZETECİ, insaf ölçüsünü bir köşeye fırlatıp da. meydana atıldı mı, Dr, Hanks’ın demirden adamı gibi korkunç bir mahlûk kesilir. Garp, bu hakikati Gutenberg’le beraber kavradı. Bi> ancak, Baba Tabirle birlikte anlar gibi olduk.
Fakat aynı garp, matbuata karşı ceza maddeleriyle yüklü bir kanun yapmaktansa, gzeteelnin eline İnsafın ölçüsünü tutuşturmanın çok daha tesirli olacağını, hürriyet fikriyle birlikte savunurken, biz tamamen aksi yolda koşup terlemeyi tercih ettik. Ve böylece gazeteciliğin, garpte, hlr istikrara doğru alabildiğine yaklaşmasına mukabil, bizimki tesadüflerin yahut başıboşluğun mesleği oldu. Niye «akhyalını; idealin payı pek azdır. Garplı gazeteci, İçtima! sigortanın koynıına gireli seneler var. Bizdekinin İstikbali İse hâlâ iki dudak arasında!.. Garplının sendikası, kulübü, sağlam müeyyidelerle kurulmuş cemiyeti yüksele dursun; bütün bunlara karşılık bizimki ancak Matbuat Kanunu çerçevesinde düşünülüyor. Artık neticelere şaşılır mı T
Geçenlerde Denizyolları Amirlerinden hlr dost, gösterdi de kahkahalarla güldüm: Asırlık Gülcemal vapurunun satılmasına itiraz eden bir sabah gazetesi, hangi delile tutunmuş biliyor masunuz? GülcemaTt harp gemisi yapabilirmişiz! işte isterse dünyanın en muhkem matbuat kamımı elinizde olsun, buna karşı ağzını açmaktan başka ne gösterebilir?
Bir sabah refikimizin tertiplediği güzellik müsabakasına karşı hlr diğeri üç gündür feryat ediyor. Dayandığı dal da şuı •Türk kızlarını çıplak, mayolarla teşhire kimsenin hakkı yoktur!,, Haydi bakalım, şimdi gelin de hep beraber, aynı arkadaşın vaktiyle 19 Mayı» Bayramında genç kızların fotoğraflarını al-dırtmıyan eski bir emniyet müdürünü “vay İnkılâp düşmanı,, diye azarladığını matbuat kanununa şikâyet edelim.
Daha misal mi? Tümen tümen, Önünüze yığılablllr. Mahut Knyalıbay vakasında İnsafa bir ana muhabbetiyle bağlı kalabilen gazete kaç tanedir? Yamyamın lâfını duyar duymaz, muhbirlerini hakikatin emrine veren hangisi oldu?
Peki ne yapacağız? Cevabı basit ve tektir: Garp ne yaptıyaa onu. Gazeteciliğin müstakar bir meslek olması için ne lâzımsa onu... Aksi halde, karmakarışık karanlık tipler, din İnanışından şehvet duygusuna katlar her fırsatı Lstlsmara kalkışan çarpık kafalar, hu mesleğe gittikçe dolacak, dolacaktır.
Cumhuriyet Devrinde, İki defa divan ı Ali kuruldu. İkisine de, iyi veya kötü, gazeteciler sebep olmuştur. Bana bir meslek daha gösteriniz kİ, tesir sahası bu kadar geniş olsun? Ama gene bir meslek daha yoktur kİ, Üçü beşi aynı havayı tutturdukları zaman kabineleri sürlikliyen gazeteciler kadar az düşünülsün, yahut kötü düşünülsün î..
Ne dersiniz. Terkos »uyunun süzgeci var da, bizim mesleğin yok! Acaba maddt sağlık, mânevi sıhhattan daha mı üstündür?..
Bulgaristandaki ırkdaşlarımızın tehciri hakkında İngiliz görüşü
Time emd Tide dergisi şöyle diyor: “Bulgar hudutları açık olsaydı, Türk olsun olmasın bütün Bulgaristan halkının iştirak edeceği büyük bir hicret başlardı.,,
Londra, 13 A A. (LPS) — Haftalık Time and Tide dergisi Bulgaristandaki Türk azınlığı hakkında yayınladığı makalede şunları yazmaktadır:
Bulgar Hükümetinin Türk azınlığından kurtulmak için verdiği karar alicenaplık maskesi altında komünist hilesinin bariz bir delilidir. Bu azınlığın sayısı 250 bine yükselmektedir. Bu Türkler padişahlar zamanında Bulgari stana yerleştirilmiş ve o zamandan heri hiçbir kargaşalığa sebep olmamışlardır. Komünist Partisi iktidara geçtiği zaman Türk mektepleri, tiyatrolar. ha^tahaneler vesaire İnşa ederek önce onlara lûtufiarda bulunmuşlardı. Komünist ajanları ve propagandacıları Türklere "Hür halk demokrasisi., olan Türkiye Cumhuriyetinde yaşamaya ve Amerikan mâliyesinin hizmetine ve istismarına tâbi olmaya mahkûm Türklerden çok daha mesut olduklarını anlatmışlardır. Fakat bütün bu lütuflar Türkler de dahil bütün tebaaların komünist Istlpdadı ul-tında çektikleri ekonomik sefaletin yanında hiç kalmıştır. Eğer Bulgar hudutları açık olsa idi, Türk olsun olmasın bütün Bulgarların İştirak edeceği büyük bir hicret başlardı. Fakat Bulgar hudutları herkese kapalı ıdl. Bununla beraber bir kaç bin kişi kaçmaya muvaffak olmuştur. Bunlardan bazıları Almanyaya, bazıları da Yu-nanistana gitmişlerdir.
Türk azınlığı arasında bazı kimseler, kendilerine Türkiyeye hicret etmek müsaadesi verileceğini ümit et-jnekte idiler. Fakat bunların ekseriyeti çiftliklerini terketmek istemiyorlardı. Bulgar Hükümeti az sonra siyasetini değiştirdi ve memleketi lerk-etmek isteyen Türklere vize verdi. Liberal mahiyette görünen bu tedbir memleketten çıkmak isteyenlerin bütün mallarından feragat etmeleri şar-
ağustosta Bul-Hükûmetinden Türk azınlığı-
tına ballanıyordu. 10 gar Hükümeti, Türk Bulgaristandakl bütün nı kabul etmesini istedi.
Acaba Bulgar Hükümeti bu İsteği İle ne kazanmaktadır?
1 — Ekseriyeti köylü ve çiftlik sahibi olan 250 bin kişiden kurtulacak ve topraklariyle mallarını znpt ederek, ele geçireceği mallarla İstediği kimseleri mükâfatlandıracak veya kandıra-bilecektir Çünkü bütün Bulgar köylüleri komünist istipdadından nefret etmektedirler.
2 — Her şeyden mahrum 250 bin erkek, kadın ve çocuğu toplu bir halde Türk İyeye yollamakla Türkiyede bir çok güçlükler yaratacak ve Türk Hükümetini ağır masraflar yapmak mecburiyeti karşısında bırakacaktır.
Avam Kamarasında münakaşalar
Londra, 13 fYİRS> — Bürün de în-gilterenin askeri durumu üstünde lâmentoda münakaşalar cereyan miştir. Hnrold McMillan tanklara şı koyabilecek silâhların mevcut olmadığını, elde bulunan 6000 tankın ne halde olduğunu ve silâh acındakilerin İyi bir talim görüp görmeklerini sormuştur.
Bunun üzerine konuşan Savunma Rakam ShlfHvell, "Hükümeti askeri birlikleri ihmal etmekle mİ İtham ediyorsunuz?,. demiş. McMillan ise mukabe-leten artık hükümeti İleri fikirlilikle itham etmediğini ve kendi nokta! nazarına göre rcakslyoner olduklarım söylemiştir.
Par-et-kar-olup
Parlâmentolar Birliği,
Pasifik Paktı
Avustralya Dışişleri Bakanı bu husustaki fikirlerini açıkladı
Wash!ngton, 13 (YtRS) — Bugün Başkan Truman'ı ziyaret eden Avustralya Dışişleri Bakanı Spender. verdiği basın konferansında bir Pasifik paktı kurulması halikındaki fikirlerinden bahsederek, böyle bir Z**y Amerika devletleri ile mcrlkanın batı .sahilindeki İştiraklerinin iyi olacağını
ve kendisinin Güneybatı Asya devletlerinin pakta alınmasına taraftar olmadığını ilâve etmiştir.
Bakan, şayet Atlantik Paktı devletleri paktın şimdiki ismini değiştirip, bir dünya paktı kurulmasını arzu e-derlerae Avustralya ve Yeni Zelanda-nın buna razı olduklarını söylemiştir
pakla Ku-Güney A-devletlerın söylemiş
Almanyadaki işgal kuvvetlerinin takviyesi
Ingiltcreden sonra Amerika ve Fransa dıı yeni tümenler göndermeyi düşünüyor
Dııhlindc bulunan heyetimiz Dışişleri Bakanını ziyaret etti
Dublin. 13 A. A. (BASin-Tayın) — Parlâmentolar Birliği Kongresi münasebetiyle Dublln’d* bulunan Türk heyetini, trlânda Dışişleri Bakam Mac Bride ve muhalefet lideri dr Valera ayrı ayrı kabul rdnrrk kendileriyle görüşmüş, her ikisi dr, îrlnndanın Türk İyeye karşı duyduğu yakınlığı İfade etmiştir. Heyetimiz, bugün Birlik Başkam Lord Stansgate,. Genel Sekreter Bolssiet ve grup balkanları şerrflnp bir ziyafet, vermiştir. Bugünkü crİRede, devletler hukukunda ihtilâflara yol açan gayri müsavi şartlar Altında İmzalanan muahedeler mevzuunda İstanbul Milletvekili Adato. nazarı dikkati çeken müdahalede bulunmuş ve alkışlanmıştır. Adato, husus! hukuk mevzuatında mevcut kaidelere dayanarak, ivazlar Arasında büyük bir niapetslzllk bulunan muahedelerin tâdilin! İstemiş ve bu suretle yüksek ahlâk kaidelerinin devletler Arasında dahi yerleşmesi yolunda konferansça bir adım atılmasında müessir olmııstıır.
Ziyat Ebüzzlya. yarınki celsede tarih kitaplarından milletleri birbirlerine karşı tahrik eden mevzuların çıkarılması yolundaki tezi Türkiye a-dına müdafaa edecektir.
New-York, 13 A A. (United Press) — Diplomatik kaynaklardan alınan bir habere göre îngilterenln Batı Alman-yaya tam teçhizatıı hlr tümen daha göndermeyi kararlaştırması üzerine Birleşik Amerika ve Fransa dn aynı şekilde yeni tümenler göndermeyi düşünmektedirler. Batı Almanyaya yeni tavkiye kuvvetleri gönderilmesi hiHu-aûndaJkj müttefik plânları ü(; dışişb »ı bakanları toplantısının ehemmiyet ve fevkalâdeliğini belirtmektedir.
Öğrenildiğine göre Birleşik Amerika Balı Alıııanyayu ocak ayı başından İtibaren yeni kuvvetler göndermeyi tasarlamaktadır.
Bu da Amerikanın Avrupndnkl kuvvetlerini 20 tümene çıkarmak hususunda kj plânlarının bir Marnını teşkil etmektedir,
Marksizm! yayacak Rus faaliyeti hızlandırıldı
Londra. 13 A A. (United Press) — Sovyet R tutyanın markalat doktrinleri Aayada yaymak üzere faaliyetine hız vermeye başladığı diın buradaki slyaal çevrelerden öğrenilmişi ir.
Filhakika Pekin ve Moskova radyolarının yaptıkları yuyınlurdutı Sovyet ilim akademicinin bugünkü şark memleketleri tarih ve kültürünü inceleyecek bir şark ilimleri eneillüsü tesis için emir aldığı bildirilmektedir.
Enstitünün diğer vazifeleri arasında. lüğntlnr, gramer kitapları, Çin, Moğol, Kore, Hint, Vietnam vr diğer memleket dillerinde mektep kitapları hazırlamak da vardır,
kenmekte ve cepheye, gittikçe artan miktarda, acemi asker sürülmektedir.
2 — îkmal işi güçleşmektedir.
geçenlerde.
Dün geceki mÜRahakalardan bir görünüş
galip geldiler
Türk - Irak
Eğitim Komisyonu
•f
Koreye Kelen İngiliz birliklerinden bir seker
★ ★ ★
• •
EDE
K 0
!
n
9
*
Taegu çarpışmaları
Komünistlerin talim görmüş efradı gittikçe azalmakta, ikmal müşkülâta uğramakta ve muhabere güçlükleri taarruzlann hızını kesmektedir
Yeni İstanbul'un KORE muhabiri bildiriyor
Kore. 10 (Hususi muhabirimiz Ho-mer Bigart bildiriyor) — Kuzey Kore ordusunun İki tümeni, şiddetli yağmur aJtında, Taegu nun
13 kilometre kuzeyindeki Birleşmiş Milletler kuvvetlerine şiddetli bir taarruzda bulunmuşlardır.
Komünistler evvelâ, 2 nd Güney Kolordusunun «ol cenahına hücum et. mlşlerse de, 1 İnci Güney Kore Tümeninin şiddetli mukavemeti, taarruzu akim bırakmıştır. Bunun üzerine taarruzun sıklet merkezini hafifçe batıya kaydıran komünistler. 1 İnci A-merikan Süvari Tümeni İle Güney Kore kuvvetlerinin irtibat noktasında, zayıf bir mevzi bulabilmişlerdir.
Amerikalılarla Güney Koreliler İki günden beri, cephelerindeki gediği kapatmaya çalışıyorlardı. Harbin bidayetinden beri Birleşmiş Milletler Komutanlığını üzen mesele tekrar ortaya çıkmıştı. Cephe boyuna yetecek kâfi kuvvet yoktur. Bu harpte, Amerikan birlikleri, normal olarak tutulması İcap eden cephe boyunun en az üç mislini müdafaa etmek zorunda bırakılmışlardır. Kızılların, zayiata bakmaksızın hücum eden kesif piyade kuvvetleri, her muharebenin neticesi üzerine müessir olmuştur. Komünistlerin insan sayısı itibariyle üstünlüğü, Amerikanın zırhlı ve topçu faikıyetini gölgede bırakmıştır. Uçakları İndiren yağmur
Komünistler, bugün de, hava durumundan İstifade etmişler ve hava rasatlarına mâni olan alçak bulutlar ve fasılalı yağmurlardan faydalanarak. harekâtı, görünmeden idare edebilmişlerdir. Bütün gün tek Amerikan uçağı havalanabilmiş ve 5 inci Amerikan Hava Filosu komutanı General Earl Patridge, kuvvetlerinin, hazirandan beri İlk defa, hava şartlan yüzünden harekât yapamadıkla-nnı U. P. Ajansına itiraf etmiştir.
Komünistler, yeniden taarruza geç. meden evvel, 1 İnci Süvari Tümeni birlikleri, 3.5 kilometre kuzeydeki 570 rakımlı tepeyi almaya çalıştılar. Eski surlarla mûhatKasan şehri, bu tepenin en güneyinde bulunduğu dağlar silsilesi üzerinde bulunuyordu.
1 inci Tümen kuvvetleri yamacın yarısını tırmanmışlardı ki, düşmanın mukabil taarruzu ile geri atılmışlardır. Bunu müteakip kızıllar, Amerikalılarla Güney Korelilerin ancak nöbetçi müfrezeleri vasıtaslyle tutabildikleri bir vadiden geçmişler ve karanlık basarken, muharebenin en buhranlı aafhasını burada açmışlardır.
Bu sırada, Tacgu’nun 11 kilometre yakınına sokulan komünist çeteciler, şehrin kuzeyinden geçen ana şosenin menfezlerinden birini atmışlar ve ele geçirdikleri bir kaç Amerikan mayınını dere yatağına yerleştirmişlerdi. Tahrip edilen menfezin etrafından dolaşmaya çalışan iki Amerikan jipi
ve bir tank, dere yatağındaki mayınlara çarparaok Arızalan mı şiardır.
Taegu üzerine 2000 komünist askerinin yürümekte olduğunu söyleyen bir Amerikan subayı, şu üç sebepten, endiçiye mahal olmadığını bildirmiştir:
1 — Düşmanın yetişmiş efradı tü-
3 — Muhabera teşkilâtı o derece bozuktur kİ, her İlerlemeden sonra durmaya ve birliklerini yeniden top-parlamaya mecbur kalmaktadır.
Müttefik kuvvetler
Kont Sforzaya göre
Almanya bir orduya sahip olmalıdır
(AP) — Dün Komadan olan İtalyan Dişleler!
New-York 13 buraya gelmiş Bakanı Kont Sforza, kendi kanaatine göre, Almanyanın bir orduya sahip olması ve Batı Avrupa müdafaasının plânlarına İştirak etmesi icap ettiğini söylemiştir.
Bir Italyan uçağından inen BAknn. "Almanyanın işbirliğini sağlamak bizim vazifemiz ve menfaatimiz icabıdır., demiştir.
Bir Alman ordusu teşkilinin lüzumuna mı İşaret ettiği sorulan Bakan, "E-vet maksadım budur,, demiştir.
Kont Sforza. cuma günü New-York-ta toplantılarına bağlıyacak olnn Kuzey Atlantik Paktı konferansına katılacaktır.
Arap Birliği
Ingiltere, bıı birliğin mıntakavi bir teşkilât olarak Birleşmiş Milletler tarafından tanınmam lehinde oy verecek
Londra, 13 A A. (AFP) — İngiltere Hükümetinin “Arap Birliği”nln mın-takavl bir teşkilât olarak Birleşmiş Milletler tarafından tanınması lehinde oy vereceği haber alınmıştır.
îngilterenln Kahire Büyükelçiliği Doğu Meseleleri Müşaviri, hükümetinin bu husustaki kararını Arap Birliği Genel Sekreteri Ahdurrahman Az-zarn Paşaya bildirmiştir.
Birleşik Amerika Hükümetinin Kahire Büyükelçisi Jefferson Caffery, Hükümetinin Arap Birliğinin Birleşmiş Milletler tarafından tanınması lehinde ov vereceğini bundan evvel mezkûr birliğe bildirmişti.
Ürdün notası
İsrail askeri sözcüsü notanın hakikate uygıın olmadığını söylüyor
Telavlv, 13 A A (AFP) — Bu »abalı burada demeçle bulunun İsrail aukeri makamları »ÖJU -ısü. lariili küvetlerinin Ürdün îopıaklarına tecavüz ettikleri ve mütareke komisyonu tarafından teablt edilen hatları geçtikleri hakkında Ürdün Hükümetince Giiven İlk Konseyin* gönderilen notanın ha klkate uymadığını belirtmiştir.
hücuma geçtiler
Taegıı 18 (YİRS) — Kore cephesinde bugün askeri hnrekftt Birleşmiş Milletlere mensup birliklerin hücunılarlyle geçmiştir. Bıı birlikler güney kesiminde İki ve Taegunun 10 mil kuzeyinde İse bir tepeyi ele geçirmişlerdir. Waeganın doğusundaki İki tepeyi almak İçin yapılan hücumlar neticesiz kalmış ve Kuzey Koreliler bu tepeleri bırakmamışlardır. —
Naktong nehri kesimindeki tııglllz birlikleri sol taraflarındaki kızıl birliklerini yerlerinden çıkartmaya çalışmışlardır. Gelen haberlere göre Taegu civarındaki dört kızıl tümeninin bol miktarda silâh ve mühimmatı vardır ve bir karşı hücumda bulunması mümkündür................................
H'negnn’ın kıı/ey batısında mühim stratejik noktalar İşgal rdllmlş-phr. ’Angung Yoncbon yoltı üzerinde Güney Kore birlikleri yağmur altında İİÇ mil İlerlemişlerdir.
Oıişnıan lıücuıma geçtiği tarihten beri İlk defa Arlhıır karargahından bildirildiğine göre kuzeydoğu manın bütün ricat yolları kesilmiştir.
Amerikan uçakları havanın muhalefetine rağmen
etmiş ve yerdeki Kıızey Kora uçaklnrına ve diğer askeri hedeflere hücum edilmiştir.
durmuştur. Mac kesimimle düş-
uçuşlarına devam
Dün geceki Elektrik ve Elen boks maçları
Elektrikten Halit Ergönül ve Tayyar Kolça, Elen takımından da Çal d ar i s
Elektrik Kulübü tarafından davet o-dllen Elen Boks Takımı, dün gece Spor ve Sergi Sarayında ilk karşılaşmasını saat 22 de Elektrik Takımına karşı yaptı.
Üç bine yaklaşan bir meraklı kütleni önünde yapılan üç müsabaka başlamadan evvel, Elektrik Kulübü namına Celâleddin Germiyanoğlu misafir boksörlere hoş geldiniz demiş ve müsabıklara başarılar dilemiştir. Ce-iâleddin Germlyanoglundan sonra E-len kafılo başkanı, Türkiyeye gelerek müsabaka yapmanın en büyük bir şeref olduğunu belirtmiştir.
Dünya boka şampiyonu Yunanlı Krietofonidls'in orta hakemliğinde ilk müsabakayı 54 kiloda Halit Ergönül ile Panayotidis yaptılar.
Müsabakanın İlk İki ravndı boksörlerin birbirini denemesiyle geçti. Ü-çüncü ravnddan itibaren açılan Halit rakibini mütemadiyen yumruklariyle sarstığı için maçı sayı hesabiyle kazandı.
ikinci maçı Lam bl d isi e Tayyar Kolca yaptı, ilk ravnd çok yavaş geçti, fklnci ravndda açılan Tayyar rakibine sağdan ve soldan girdiği sırada Elenli boksörün kaşı patladı. Lambidis üçün-sü ravnd a sakat çıkmasına rağmen hakem oyunu durdurarak Tayyar Kolçayı galip ilân etmiştir.
Gecenin son müsabakası 80 kiloda Cevdet özçend«M(le ÇaldnrİR arasında oldu. Antrenmansız olduğu daha ilk ravndda belli olan Özçcndek hemen rakibinin hâkimiyeti altına girdi ve altıncı ravnda kadar dayandı, neticede Çaldarls maçı sayı İle kazandı.
Bu suretle üç maçtan İki müsabakayı Elektrik, bir müsabakayı da Elentiler kazanmış oldu.
Bu ne çeşit organizasyondur!
Diin maç esnasında teessüf edilecek bir hadise olmuş, maça gidemiyen meraklılar telefonla Spor ve Sergi Sarayından maçların neticesini öğrenmek istemişler, fakat Spor vs Sergi Sarayından:
— Burası İstihbarat bürosu mu? Merak ediyorsan kalk gel. seyret! Derdini Marko Paşaya anlat! gibi acayip cevaplarla karşılaşmışlardır. Bu vaziyet. karşısında canları sıkılan meraklılar matbaamıza kadar gelerek vaziyeti anlatmışlardır.
Bunun üzerine biz dr telefonu aça-
rak sorduk. Bize de aynen şöyle cevap verdiler:
— Biz ne bilelim?
Spor ve Sergi Sarayı gibi bir milep«o-sede ya telefon başına doğru dürüst birisi konulur veyahut da telefonla hiç cevap verilmez. Bu iki şekil ayrıca kabili münakaşadır. Ancak anlattığımız vaziyetle halkı karşılaştırmayı hiç bir çerçeve İçine sığdırmanın imkânını bulamadık. Alâkadarların dikkat na» zarını çekeriz.
Komisyon, bugün Millî Eğitim Bakanının Başkanlığında toplanacak
Ankara, 13 (ANKA) — Türk - Irsk Eğitim İşbirliği Komisyonuna iştirak etmek üzere şehrimize gelmiş olan I-rak delegelerinden Tedrisatı iptidaiye Umum Müdürü Ha-şim Bey Alusl ve Darülmualllmln profesörlerinden Tahsin Bey İbrahim, kendileriyle konuşan ANKA muhabirine şu beyanatta bulunmuşlardır:
“1946 yılında Türkiye ile Irak ara- ‘ smda İmzalanmış olan dostluk ve !yl komşuluk muahedesinin üçüncü protokolü, İki memleket arasındaki eğitim İşbirliğine aittir. Bu protokola göre. bir yıl Irakta ve bir yıl Türkiyede olmak üzere her vıl bir eğitim komisyonu kuruİAcaktır.Çeşitli sebepler ziınden bu yıla kadar bu komisyon rulamamıştır. Yarın Millî Eğitim kanının başkanlığında toplanacak lan komisyon evvelâ programını
Bulgar Elçisi Sofyaya gitti
yÜ-ku-Ba-o-ha-
zırlayıp obürgün çalışmalarına bağlıyacaktır. Komisyonda müzakere mevzuu olacak meseleler, talebe mübadelesi. kültürel konferanslar, radyolarda karşılıklı yardım, müşterek gençlik kampları, profesör mübadelesi vesair İşlerdir.
Türklyenln Güvenlik Konseyine girmesi hususundaki şahsi kanaatimiz şudur: Arap Birliği, Filistin meselesini hallcdcmemlştlr. Birliğin Güvenlik Konseyinde kendi menfaatini koruva-cak bir devlete İhtiyacı vardır. Lübnan bu yüzden tercih edilmektedir.
Edirne 13 (Ankara Ajansı) — Hususi surette gönderdiğimiz muhabirimiz bildiriyor: Dün gece 20.30 (i«
Bulgaristan^ giden «emplon ekspresi İle Bulgaristanın Ankara Büyükelçisi Çobanof yanında kızı ve Edirnrdeki Bulgar Konsolosunun karısı, iki Bulgar ve iki Rus kuryesi olduğu halde Sofyaya gitmiştir.
Bir balında dört kız çocuğu
Londra, 13 A.A. (AFP) — 27 yaşındaki EHsabeth CIoIf her biri dört beş libre ağırlığında dört kız çocuğu doğurmuştur.
Çocuklara oksijen verilmektedir.
Lohıısanın yatmakta olduğu Woat-minster Haatahaneslnden ana ve çocukların sıhhatte oldukları blldlrümlş-
İzmir D. P. Başkanının istifası kabul edilmedi
Diin yapılan seçimde D . P. Başkanlığına yine Pertev Arat getirildi
tzmlr, 13 (Hususî muhabirimiz bll-dirtyori — Rauf Onuı safın Belediye Başkanlığına geçilmesi üzerine bu aksam bir toplantı yapan D P. İzmir h idare Kurulu, bu Kuruldan bir fikir ihtilâfı yüzünden istifa eden Avukat Pertev Aral'ın istifasını kabul etmemeye karar vermiş ve D P. İdare Kurulu Başkanlığına Pertev Arat'ı. îklncl Başkanlığına Enver Başarı seçmiştir.
leni htanbııl'ıııı
I 'I
1 aralık 1950 de çekilecek büyük kuramıza l«tlrak İçin a-şağıdakl kuponlardan 90 tane getirerek bir kıırr numarası a-luhilecekHİnlz.
Amerikanın en yüksek askeri okullarından biri olau Fort Leavenuorth, KajiKustakl Komuta ve Kurmay Kolejinde kuralara katılmış bıılıınıın 20 memlekete mensup 45 subay arasında baş Türk subayı da vardır. Vilhanda görülen Türk subayları. Amerikan Yardım Programı gereğince» ok ula devanı etmektedirler. Saklan sağa: Y/b. Turgut Stınalp, Hnb. Haydar Sakan, müttefik subaylar kısmı başkanı Al bay John Enderton, Bnb. Cemal Engiıuıoy, lzb. ŞlnaM Orcl ve Yzb Abdurrahınan Erge görülmektedir.
3
S
« •
/adamar
|RAQ
Teknik Tedrisat Müsteşarı mal beyanına tâbi tutuldu
Ankara, 13 (ANKA) — MIHI Eğitim Bakanlığı Teknik Müsteşarı iken ekmekliye ayrılan Rüştü Uzel hakkında bazı ihbarlar yapılmış bulunmaktadır. Hatırlarda olduğu üzere eski Milli E-ğitinı Bakanı Avni Başman, Büyük Millet Meclisinde bu meseleye dair sorulan bir sual ve kendisinin Rüştü Üzeli himaye ettiği yolundaki imalar üzerine kızarak müzakereleri terkedip çıkmıştı. O tarihte Mecliste ileri sürülen iddialar şimdi yeniden tekrarlanmaktadır. Bu iddialara göre, ortada teknik Aletler alıntında ve bazı İnşaatta 15 milyon lira tutarında bir suiistimal mevcuttur. Bildirildiğine göre Bakanlık bunun üzerine Rüstll Uzelden mal beyanında bulunmasını İstemiştir. Bakanlık ayrıca Rüştü U-zel zamanındaki İhale ve mübayaalnrı da tetkik ettirmektedir.
" ----- -
T AHSİL KUPONU
kuponu:
• e
Sayfa 4
Y E N î İSTANBUL
14 Eylül 1950
Jürinin seçtiği 30 hikâyeden biri
Muharrirlerin soyadı alfabe straalyle her rün bir tanesi neşrolunacaktır.
Doktorun oğlu
Yazan: Bedi N. Şehsiivaroglıı
Memleket yazılan
Orta Anadolunun şirin ilçesi: ÜRGÜP
Bu ilçede kalkınma programı ile modern bir şarap fabrikası, köprüler, fennî mezbaha ve bir ortaokul, belediye ve
ziraat
mektepler, yollar, menfezler, bankası
binası yapılmıştır.
Yazan: Terfik DEMİREL
GÜNLE beraber hayatın da söndüğü bir Anadolu kaaabaeı. Petrol lambasının sarı saç sobadan sızan okları, örtülü binblr örümcek bir anda yanıp nüyor. kaymakam ve bir beklediğimiz postanın çeteleri okuyarak avunmaya, doğrusu garipliğin nüllere verdiği hüznü gidermeğe çalışıyoruz. Ara sıra bozuk çerçevelerden üfüren rüzgâr, eski Amerikan perdeleri uçuruyor vo bir anda içerinin kasveti He tezat teşkil eden bir dış âlemle karşılaşıyoruz: Bembeyaz yerler. lapa lapa yağan kar ve kurşuni bir sema.
Belki da akşamın henüz altısı. Fakat İkimiz de a«çı Halil ustanın bu akşam için bize neler hazırladığını düşünüyoruz. Birbirimizden saklamağa çalışmamıza rağmen, uzaktaki yuvalarımızın temiz ve şen yüzlü sofralarından taşan güzel yemek kokularına. duyduğumuz hasret o kadar belli ki... Geçen bu birkaç ay zarfında muhite ne kadar da uymuşuz. Esasen ve daralan hayallere de İnsan içinde ler borçlu olduğunu, merkezinin arzu ve açtığı geniş hir hayatının günümüze renk değişmelerini, sncak bu illerde ve hu acılar bahsinde anhyablliyor. Daldığımız sükutu, vakit «vakit karşı hana misafir gelen köylülerin bağrışmaları. sıcağa ve samana kavuşma ümidiyle neşelenen atların kişnemeleri bozuyor ve biz İki arkadaş bu dekor İçinde, hiçbir şey konuşmadan çok uzak âlemlere bakan dalgın gözlerle. arada bir birbirimizi süzüyor ve tekrar okumamıza dönüyoruz. Fakat gurbeti ta içinde yaşıyan bir insanın bu duygudan kurtulması ne kadar güç oluyor. Buna benzer acı anlarınız bilmem ki oldu ranlık bir gecede vapur elbette ki yapmışsınızdır? jektör denizi tareorken şüpheli bir gölgede ısrarla durur ve o ışık huzmesi, zulmetlerin ardına doğru uzanırken civarın karanlıkları İle âdeta eğlenir gibidir İşte gurbet acısı da sizi böyle yakalar ve o demlerde bu his, sanki silinen bütün diğer duygularınızla eğlenmektedir...
★
Bir ara sokak kapısının çengelinin kalktığını ve köhne merdivenlerin gıcırdadığını işittik:
— Tık, tık. tık.
Ragıp gözlerini gazeteden ayırmadan;
— Gir, diyor.
— Selâmünaleyküm Kaymakam bey. Seni çok aradım. Bir kere de mücadeleye bak dediler de onun i-çin buraya geldim.
Birden kendi dairemde olduğumu hatırlıyor ve:
— Otursana ağa diyorum. Bana:
— Sağ ol, doktor bey diyen muhtar. gene kaymakama dönerok;
— Beyim, koy hastalıktan kırılıyor. Doktora gittim: ben gelmem diyor. Bilmem ki nideceğiz?..
Ragıpla bir an birbirimize bakışıyoruz. 1942 yılı ocak ayı. Kar insan boyu. “Günyüzü” İse, kazaya en az altı saat, ihtiyar hükümet doktoru haklı değil mi? KimbIHr belki de devlet bu günleri düşünerek sıtma mücadelesine genç bir hekim göndermiş... Çizmelerinde henüz askerliğin tozu duran bir insan için bilmem ki bu hava çok mu sert?..
Anadolu köylüsü, günlük hayatın müşküllerini ve sefaletin karanlıklarını o kadar tabii bir şekilde benimsemiştir ki, bundan şikâyet etmeği hiçbir zaman düşünmez. İşte bu sebepledir kİ o, dert yandığı zaman. her vicdan sahibinin irkilmesi ve ıstırabın büyüklüğünü idrak etmesi gerekir... Kaymakamın da gözleri bulanık. Üzüntülü. Belli ki çaresizlik içinde...
— Üzülme Ragıp: ben giderim.
Sen de ağa, Remzlye haber ver de yaylıyı koşsun. Yirminci asrın 42 nci yılı. Düşünüyorum, acaba daha ne kadar bu yaylılar bozkırların bağrında böyle salınacak?...
*
Kasabanın eğri büğrü yollarını ve mezarlığı geride bırakınca sert bir rüzgâr ve sonsuz bir beyazlık, bütün düşüncelerime hâkim oldu. Perdeleri İnik yaylının İçinde yan oturmuş, yarı uzanmış, bir yandan muhtarla arabacının muhaverelerini dinliyor, bir yandan da elimdeki peynir ekmeği geveliyorum. Bu akşam bize Halil ustanın piyazı İle o yanık şiş kebapları da kısmet değilmiş...
Arabanın muttarit, salıntısı, gecenin dondurucu soğuğu ve ben yarı uyur, yan uyanık nalların karlarda çıkardığı sesleri, bir haber müjdecisi gibi dtnllyonım. Çünkü ki bozkırlarda ve böyle insan havatı, bu atların leriyle birlikte sönebilir, atleri. tepeler tepeleri gecenin zulmeti
Bir ara soğuktan sızlayan parmaklarımı nefesimle ısıtmağa çalışırken muhtar, arabacıya:
— Yak bir cigara daha diyor.
Çakmağın içeri sızan alevinde baktım, tam gece yarısı idi. Hayvanlar bir bayırı tırmandılar. Kısa bir düzlük ve işte nahiyedeyiz. Gece, bütün tabiat gibi, bu fakır Anadolu köyüne de öylesine sinmiş ki... Arasıra uzaklarda akseden köpek seslerinden gayrı ne bir ışık, ne de bir hayat e-•erl var. Kepenkleri yıkarcasına döven muhtarın haykırmalarına, sıcak yatağından kalkan kahvecinin ho-
ve titrek loşluğunda alevlerin keskin zaman zaman, odanın saz tavanına kadAr uzanıyor ve 80-
Blz İki arkadaş, genç bîr doktor, günlerdir getirdiği gn-dahn
ve akşamın gö-
basitleşen günlük hayat dünyamız daha geniş yer vermiyor kİ... Evet, yaşadığı cemiyete nehir medeniyet düşüncelerimize ufukların değerini, şe-veren
mu? Ka-yolculuğu. Hani pro-blr anda.
4»
• •
bilmiyorum gecelerde bu nal ses-Saatler sa-kovalıyor ve
gittikçe baktırıyor.
Dünya Hikâye Müsabakası
Ajnertkad8 tertip edilen Dünya Hikâye Müsabakasına en güzel iki Türk hikâyesini seçip göndermek vazifesini üzerine alan gazetemiz, teşkil ettiği büyük lürinin knruriyle ”Sam Amca., ve “Merhametli Bir Kadın,, hikâyelerini seçmiş, tercümelerini yaptırmış ve Ajnerikaya yollamıştır. Müsabakaya gönderilen 422 hikâye içinde jürinin neşredilmek üzere ayırdığı diğer 28 hikâyeyi de aıra ile her ğün bu sahlfede okuyucularımıza sunuyoruz.
bir za-sobanın başında, çayların demlenmesini bekliyorduk.., Parmaklarımızın hareketsizliği henüz gitmemiş ve çayımızı bile .varılamamıştık kİ. köyün korucusu içeri girdi:
— Doklar bey. benim oğlan çok hasta, hemen gitsek mi?..
— Bak Mahmut ağa şu ellerime. O kadar üşüdük ki. Hole biraz otur da çayımı bitireyim.
Donan vücudum kadar, düşüncole-rim de uyuşmuş olacak ki, korucunun ıstırap ve endişesi, saatlerce hıibrelini çektiğim bıı sıcak yerden ve o »atlı çaydan beni ayıramadı. Aradan ancak bir çeyrek kadar kısa bir zaman geçmişti kİ. bir ara kaybolan Mahmut, gene kahveye giriyordu. Çantamı kavradım ve doğruldum:
— Haydi
— Artık Bir anda azabının o katlandığımız meşakkatlen çok fazla İdi. Ben, soba başında Roğuğun tesirlerinden silkinmeğe çalışırken, ölüm son kozunu oynamıştı demek! Fakat o vaziyetle yan donmuş, yarı aç ve uykusuzken, bıı hastanın derdini anlamak mümkün mü idi acaba0 Vicdanım babanın ıstırabından fazla. bana itâb ediyor, vazifene geç kaldın diyordu. Evet çok geç. Lâkin hor şeye rağmen o bedbaht yuvaya hekimin bir de teselli borçlu olduğunu ve yavrucağın cesedinin, ne de olsa, gene muayene edilmesi lâzım geldiğini düşünerek:
— Bir kere ben görmeliyim, dedim ve o yaş dolu gözlere bakmaya cesaret edemeden başım önde yürüdüm.
Köy gezilerinde ara sıra nahiyeye de uğradığımda hazan yemek sinisini getiren, bazan heyvanlsra yem aramak için koşuşan ve çok kerre kapı dibinde emir bekleyen Mahmut, önüme düşerek yol gösterdiği şu anda. o »İlik şahsiyetinden kurtulmuş ve ıstırabın acı kamçısı altında sanki bnmbaşka bir İnsan olmuştu. Bir yandan başı önde İlerlerken, bir yandan da kesik kesik cümlelerle anlatıyor:
— Küçük oğlanı da geçen yıl gömmüştük. Muhtar kasabaya pazara i-nerken, sizi de doktora götürürüm demişti ama. ömrü yetmedi. Bu İse artık düğene bile yardıma başlamıştı. Daha geçenlerde anası:
— Artık kocasan da gam yemem. Hele bak, oğlan büyüdü diyordu... Bu yaz üzüm pek boldu. Ayılardan korumak için bütün gccelerlnlbağlar-da geçti. Yiyecek çıkınımı her akşam o iletirdi. Yemek bitene kadar da bana arkadaşlık ederdi. Su çekerken hel-ke’yl kuyuya kaçırdığını, o gün anasının bazlama açtığını, koca ninesinin Emlneyİ dövdüğünü, nahiyeye tahsildar geldiğini ben. hep ondan öğrenirdim.», öteki çok küçüktü de pek anlıvanıadık. Bunun acısı yüreğime kor döktü, içerimde sanki alav var...
Düşünüyorum. Bozkırların çocuğu, içinde doğduğu tabiattan ne kadar da renk almış. Duyguları onun kadar açık vo dili onun kadar sade. Beni bu düşüncelerimden gene onun sesi ayırdı:
— işte geldik, doktor bey.
Baktım, tek gözden ibaret bir zeminlik. Mahmut koşarak araladı:
— Buyur, beyim.
Gözlerim karanlığa alışıncaya eşikte bir an durakladım, nın bütün ışığını veren, duvarda yanan. tek bir çıra. .Zamanla bakımlarım odada dolaşıyor. Kapının solunda ve avluya bakan pencerenin ö-nünde bir döşek. İçinde bir ihtiyar durmadan bağırıyor ve anlaşılmaz sesler çıkarıyor. Mahmut:
— ürkme ana benim, dedi ve bana dönerek ilâve etti:
— Galiba gürültüden blrsz korktu. Hem artık iyice de bunadı.
Köşede dürülü bir yatak, karşı duvarın dibinde iki küçük şilte. Birinde iki. üç yaşlarında bir kızcağız, bütün olanlardan habersiz uyuyor. Yanındaki kabartının İse üstü tamamen örtülü. Başında bir kadın diz çökmüş, sessiz sessiz ağlıyor. Beri yanda kapının tam karşısında gecesinde ve rafta birkaç bakır. Odanın sefaleti beni öylesine sarmıştı kl» niçin geldiğimi bile unutmuşum. Gözlerim araştırmakta ısrar ediyor. Fakat beyhude... Biraz uzun boylu bir insanın bile başını eğerek ancak yürüyebileceği bu toprak odada dünya varlığı olarak başka hiç bir şey yok. Gayri ihtiyarî başım geriye dönüyor. Karların örttüğü bembeyaz tabiatta gözüm. dar avlunun çevresine ulaşıyor. Orada da ne bir tek ağaç ve ne de bir ahır. İşte korucu Mahmudun yıllardır, zaman zaman hayatı bahasına, ayılarla, kurtlarla boğuşarak nahiyenin bağlarını beklemesi sayesinde ailesine temin edebildiği refah bu kadar...
murtulari karışıyordu... Kısa man sonra alev alan saç
gldclim ağa. çok geQı doktor bey, onıuzlarınm çöken vicdan sonsuz ağırlığı, saatlerdir
güncelerin hududunu aşabiliyor. Geriye bakıp o günlerin ınuhaReboHİnl yaptığım şu anda her no kadar son-auz bir vicdan huzuru duyuyorsam da, temenni etmem kİ bir hekim buna benzer minileri sık «ık yaşasın. Bir yanda öldürücü bir deıl. Öbür ini al la çaresizlik ve o arada sizi en yakın medeniyet meıkczlnden va İmkânlardan ayıran İnsafsız bir tabiat ve o bakımsız Anadolu yollan. Beynim «anki boşa dönen bir çark gibi beyhude yere İşliyor. Fakat... Niçin olmasın Vaka o kadar ümitsiz ki. Hem «anki ne kaybederim Mademki gırtlaktan difterinin yaptığı bu tıkacı atamıyorum. O halde kuvvetli bir morfin şırınga*) yaparsam belki de, ayrıca mikrobun zahiriyle daralan. nefes borusu genişler de o aralıktan sızan hava bu küçücük göğsü doldurabilir ve ben, hu sefil odada çnlışan köy hekimi, bu son şansı da deniyor ve knlbl de takviye ettikten aonrıı Allaha yalvarmayı İhmal etmiyorum:
— Yarabblm. hepimize acı. Bu ö-Kim bana büyük bir vicdan azabı o-lacak. Yavrucnk no kadar da güzel ve gürbüz. Acaba Mahmut İlk defo söylediği zaman gelemez mi İdim9.. Bu binblr yorgunluk ve üzüntüden sonra, halk odasında hazırlanan yumuşak bir döşeğe kavuşunca hemen dnhvermlşlm. Ne kadar uyumuşum pek bilmiyorum Lâkin gecenin karanlığı henüz dağılmamıştı kİ, acı acı vurulan sokak kapısının gürültüsü beni bu derin uykudan Uyku sersemi kapıyı açar risl ayaklarıma kapanınca korkmuştum. Bir ses:
— Doktor bey oğlum yaşıyor, diyordu. Dikkat ettim, bu ağlayan, Mnhmudun sesi İdi. Sevgili yavrusunun hayatı bahasına da olsa gece yarısı bir komşuyu uyandırarak lüzumlu bir iki şeyi latemiycek kadar çekingen olan bu insanın ruhunda kim bilir sevinç ne fırtınalar koparmıştı kİ. bu müjdeyi bir an evvel vermek ve. minnetini ifade edebilmek İçin bu gecenin sabahını dahi bekliyememlşti...
★
îçte o günden pnç glht oğlanın kalmıştı ve ben ya kadar her ay cık bir yardımla
fettiğl bu manevi zevkin şükranını ödemeye çalıştım...
• •
ufacık kapıyı
kadar
Zira oda-
bu soğuk kış bile tütmeyen bir ocak
★
Cesedin örtüsünü çekince, beş altı yadlarında, nurtopu gibi bir yavrunun hareketsiz uzandığını gördüm. Morarmış yüzünde, dışarıya fırlayacakmış gibi kabaran sabit bakışlı gözler, yanağından yastığa sızan kanlı bir köpük ve çarpmayan bir nabız... Hulâsa, ölümün bütün izleri .. Fakat vücut henüz soğumamış. Bir kere de kalbi dinlemek İstedim çe kulaklarıma İnanamadım. Bunak İhtiyarın, bağırmalarına ara verdiği zaman, sanki kalbte pek hafif bir çarpma duyuyor gibiyim. Tekrar denedim. Evet şüphe yok; çocuk henüz ölmemiştl. Ananın hıçkırıklar tıraşında anlattıklurınn bakılırsa bir difteri vakaaı olacak. Sertleşen çeneyi zorlukla ayırıp, elektrik fenerimin sönmeğe yüz tutan kör ışığında. boğazını muayene edince şüphem büsbütün kuvvetlendi. Fakat ne zık kİ her ihtimale karşı daima zır bulundurduğum çantamda derde şlfn olacak mevsimde difteri... kİ.,.
boğulmayı hazırladığına göre gırtlağı daha aşağıdan ve derhal delmek lâzım. Fakat, onun için de gene en az bir çakı İle, bir sigara ağızlığı bulmalı kİ, açacağım deliğe yerleştirip teneffüsü temin edebileyim. Lâkin evdekiler de benim gibi tütün kullanmazlarmış. Hem bu Baatte Mahmut kimi uyandırabilirmiş? Esasen anası da ölmüş yavrusunun bir de boğazının parçalanmasına razı olmazmış... Hülâsa ölüm kadar soğuk bu karanlık gecede ve bu fakir yuvada bor şey benden fazla Ezıalle yardımcı görünüyor... İşle böyle anlardadır ki lnean klâşlk bilgilerin ve normal dü-
ya-hn-bu serum yok. Bu
Kim ümit ederdi Hastalık boğazı tıkayarak bu
...
uyandırdı, açmaz bl-haklkaten
sonradır kİ. bu to-adı doktorun oğlu kazadan ayrılınca-ona yaptığım ufa-Tanrının bana lut-
Ürgüp. (ÖZEL) — İlçenin adı Taşlık memleketi anlamına olan Ellccp-tlr. Kapadokyalılar, Bizans Devrinde özlyana ve sonradan Bahlaar Selçuk Devrinde de Elkep’in değişmiş şekli olan Ürgüp adını allaştır,
Ürgüp yedi mahalleden İbaren şirin bir kasabadır. 29 köyü olup kasaba merkezinin 2657 kadın, 2545 erkek kİ, ceman 5202 nüfusu vardır. Köylerle birlikte genel nüfus miktarı 141 I9 kadın. 13881 erkek olarak genel nüfus 28031 dir
Ürgüp jeoloji bakımından tam bir örnektir. Tabii teşekkülü ve özelliklerine gelince, Ürgüp arazisi Kızılır-mak’ın büyük kavisinin tam güneyinde ve genel olarak Kızılırmak sathı maili üzerindedir. Otuz kilometre u-zunluğunda bulunan Puıısa vtlllal ile on kilometre uzunluğunda olan Kapadokya vâdlal ürgüp’ün suyunu Kızılırmak’a akıtır.
Sertlik ve yumuşaklık dereceleri pek çeşitli olan volkan tabakası ve rusubî arazi üzerinde tabi! oİArak meydana gelmiş olan yüz binleri aşan yarıntı tümsekleri enteresan bir şekle girmiştir. Turistler bu muhteşem manzara karşısında hayran kalmaktadırlar. İşte bu tabiat dekorunun baş tacı, başları taçlı olan peri bacalarıdır. Merkezi Aktepe olmak üzere bütün Ürgüp arazisine yayılmış olan bu peri bacalarının sayısı yüz bini aşmaktadır. Bu peri bacalarının bir kısmı İçerisi oyularak işlenip meskeni, güvercinlik, anlık, üzüm ve şarap mahzenleri olarak kullanılmaktadır.
Ürgüp eski eserlerden çok
dir. Bilhassa İlçe ile Nevşehir arasında ve Ürgüp'ün tabii sınırları içerisinde Kapadokya vâdlsinde bulunan “Göreme” Harabeleri beynelmilel ö-neml haiz bir kiliseler divandır.
Dünyanın her tarafından kiliseleri görmek üzere her yıl pek çok turist gelmektedir. Son üç yit içinde Göreme harabelerini görmek için gelen turist miktarı 2561 dir. Ziyaretçilerden bir kısmı ve gerek Ankara yüksek tahsil ve gerekse civar illerden ve kolejlerden gelen öğrencilerden mühim bir kısmının bu deftere kaydedilmediği gözönüne a-
meyva, ile ağıl
zengln-
i
7-tl
a
i
Tablnt güzellikleri İle dohı ve etrafı
dağlarla çevrili Urgüptvn bir manzara
1
•
Burada Askarit - Tenya - Ok-gibi tufeylftt da çoktur. Buna su yollarının
Bunlardan
frengi
edilmekte,
lirursa Göremenln turistik önemi anlaşılmış olur.
ilçenin rakımı 1140, yüz ölçümü 300 kilometrekaredir. Doğusunda Topuz Dağı (1600 metre), batısında 1500 metre yükseklikte Gerinil Dağı, kuzeyinde 1300 metre yükseklikte Aktepe ve güneydoğuda 1500
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
Hicri 19 5 0 EYLÜL 14 Perşembe Rumî
Zllhlc. 1 1369 Eylül 1 1366
VARİT VASATİ EZANİ
Güneş 6.37 11.13
ÖCle 13 10 5.46
ikindi 16.42 9.18
Akşam 19.22 12.00
Yatsı 20.54 1.32
tmsftk 4.58 9.34i
UÇAK. TREN-VAPUR
9.15 D.H.Y. 1an. — 9.50
tzmirden. — ıTllrk) Van, iâzığ» Sivas, 15.15 D.H Y
Bıırsa-(Türk) D.H.Y
GELECEK OLAN UÇAKLAR
(Türk) D.H.Y.
15.00
Diyarbakır. E-An karadan. — ____ (Türk) Urfa.
G. Antep. Adana, Konya, Af
/ondan.—15.35 D.H.Y, (Türk) İskenderun, Adana, 1nn. - 16 00 D.H Y. Izmlrdcn. — 16 30
Türk) Diyarbakır, Sivas. Arıkaradan.
D H Y. (Türk) Bnlıkcslrden.— 17.15 C.Y. (Kıbrıs) Nlkosya Ankaradan. — 18.05 D.H.Y (Türk) Izmlrdcn. — 18.35 D.
H. Y. (Türk) Ankttradan. —
10 10 S R. (İsviçre) Zürich. Cenevre. At’nndan. — 20.20
P. A. A. (Amerikan) Hong-kong. Bangkok, KalkÜta, Delhi, Knraşl. .Samdan. — 21.00 T.A.E. (Yunan) Allnsdap. — 22.30 S. A. S. (İskandinav) Stockholm, Kopenhag, Mü-nich’ten.
Ankara-(Türkı D H Y ElAzıg
- 16.45
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 B E.A. (înglHz) Atina. Roma, NIb, Londra ya. — 8.30 D.H.Y. (Türk) Buraaya. — 9.00 D.H.Y. (Türk) Ankara. Kayseri, Malatya, Elâzığ, Er-suruma. — 10.10 D. H. Y.
(Türk) Ankara, Kıbrıs, Bey-futa. — 10.15 D.H.Y. (Türk) tzmlre. — 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara. Adana, îakenderuna — 11.30 C.G.D.T. Beyrut, Ka-hlreve. - 14.45 D.H.Y. (Türk) ânkaraya. — 10.00 D.H.Y.
(Türk) lzmlre. — 17.00 D.H.Y. (Türk) Ankernya. — 17.05 D H.Y. (Türk) Bursaya. —21.35 P A A. (Amerikan) Münlch, Londra. Gnndcr, Boston, New-York’a, — 22.30 S.A.S.
(İskandinav) Lydda’ya.
GELECEK OLAN VAPURLAR
A.no Trabzon, Knraderılzden.
— 9.00 Maraln. Ayvalıktan. — 13.20 Sus, Mııds nyadan. — 19.50 Marnkaz. Mudanyadan.
— 22.30 Bandırma. Bandırmadan.
GİDECEK OLAN VAPURLAR
8 00 Bandırma, Bandırmaya.
— 9 00 Ma ra ka z, Mudanyaya.
— 14.00 Çorum. Knrndenize.
GELECEK OLAN TRENLER
6 45 Semplon (Avrupa). — 8.31) Ankara (Ekspres). — 9.15 Ankara (Yalaklı).
GİDECEK OLAN TRENLER
10 10 Adanaya. — 18,10 Ankara (Ekspres). — 20.30 Ankara. (Yataklı),
SİNEM
BEYOĞLU CtHETÎ
ALKAZAR (42562) 1 — Or-
(nanlsr Kıralı (renkli). 2 — îkl Cingöz Haremde. 3 — Gizil Vazife (türkçe).
AR (44391) Tamirat dolayısly-le kapalı.
ATLAS (40835) Tanca Güzeli BENtKTAS BAHÇESİ 1 -Tanca Casuslar Yuvası. 2 — Kadın İntikamı.
ELHAMRt l — Aşk Yolcuları 2 — Mark Twain’in Maceraları.
INC t 1 — Pamuk Prenses ve 7 Cüceler 2 — intikamımı A-lacagım. 3 — Hnflyeler Kıralı.
ÎUEK 1 — öldüren Puae, 2 — Karışık işler.
LÂLE (43595) 1 — Kahramanın İntikamı (Türkçe). 2 — Kahraman Doktor Vaetel (Renkli).
MELEK 1 — Sahte Melek. 2 Aşksıs Yaşanmaz. SARAY (I16.r.6ı 1—Bay Telcin Atom Peşinde (24 kısım tekmili birden).
SARAY (416561 Sıınres îkl A-çıkgöz Tarzan Diyarında. SUATUARK (83143) 1 — tkl Başlı Kartal. 2 — Meçhul Kadının Mektupları.
St’MER (42851) Tarzan Kaplana Karşı.
SARK (40380) Kaptan kas.
.ŞIK 1 — Afyon Kaçakçıları. 2 - Flesta.
TAKSİM (43191) Çocuk.
TAN 1 — Kutup 2 — Gel Evlenelim. Kuvvet TAN Suare: îki zan Diyarında. (’NAL (Kışlık) Evyübl.
ÜNAL (Yazlık)
Can Feda. 2 — Leylâ İle Mecnun.
YENİ: 1 — Margle. 2 — Kördüğüm. 3 — Düşman Kardeşler.
YILDIZ (42847) 1 — Kara
Korsan. 2 — Aşk ve Para.
İstanbul ciheti
ALEMDAR (23863) 1 — Asilzade SHâhşör. 2 — Filipin Aslanları (Türkçe).
AZAK 1 — Berlin Ekspresi. 2 — Mazlumun Ahi. 3 — Tarzan çöllerde.
Kara
Fra-
Bırakılan
KAşiflorl.
3 — Vahfl
Açıkgöz Tar-
SalAhaddln!
1 —Bayrağa
R
A
L
R
M
AYSU 1 — Namus Sözü. 2 — Ağır Ceza.
ÇEMBERLİTAS 1 — Kanatlardan Türbe. 2 — Bir Yabancı (Türk filmi).
EMRE 1 — Kanlı Meyhane, 2 — Düşman Yumruğu Altında Paris. 3 — Batnana Dönüş HALK 1 — Damgalı Doktor 2 — LeylAnın Aşkı, tSTANBl L (22367) 1 — Zoro-nun Kara Kamçısı (25 kısım)
2 — Tehlikeli Kadın.
KISMET (26654) 1 — Tokyo
Gülü. 2 — Gönüllü Kahraman,.
MARMARA (23860) 1 — Asilzade SHâhşör. 2 — Filipin Aslanları.
MİLLÎ (22962) 1 — önce Vatan. 2 — 3 Ahbap Çavuşlar.
3 — Casuslar Peşinde.
TİRAN (22127) 1 — Aslan
Yürekli Çııvıış. 2 — Hak ve Adalet. 3 — Sayılı Kahramanlar.
YENİ (Bakırköy 16-120) 1 — Cehennem Zindanı. 2 — Rio Aş kloru
KADIKÖY OÎHETÎ
HÂLE (60112) 1 — Renkli Rüyalar. 2 — Kaptan Siroko. OPERA (68714) 1 — Casuslar Çarpışıyor. 2 — Genç Dul. SdREYYA (00862) 1 — Annemin Günahı (Türkçe). 2 — DalnverccHcr
ANKARA:
ANKARA (23432)
Kıralı.
RI’Yİ’K (16031) Kadın.
CEBECİ (13846) 1 den Yaralılar, 2 — Madalyası.
PARK (1113D Kanunsuz So-İ4 A* İ4 sı S (14071) 1 — Vatan Kahramanı. 2 — Aşk ve Müzik. SC.MEH (14072> Robenson A-(İHHl.
ULUN (22294) Sihirli Ses.
YENİ (14040) Modern Venüs. GAR GAZİNOSUNDA: Italyan ve İspanyol Revüleri.
İZMtRı TAYYARE Pranga Kaçağı. MELEK 1 — Gönlümdeki Aslan. 2 — ölmeyen Rüyalar. L.İLE 1 — Balıkçının Sevgilisi. 2 — Çöl Aşkı. 3 — Aslanlar Yolu.
TAN 1 — Balıkçının Sevglll-
Korsanlar
Gülmeyen
— GÖnül-latlklfii
Beyoğlu 44644 Ankara 00 t utan bul 24222 İzmir 2222
Üsküdar 80845 K. köy 80872 Karşıyaka 15055
SIHHÎ İMDAT
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara tamir
44998
60686
91
2251
EMtNÖNt): SadüBah «Eminönü) — Yorgl (KllçUkpazar) — Arif Neşet (Alomdnr) — Sa-lAhaddin (Çarşıkapı) IIEYOĞI.1 : Klnyoll (Merkez)
— Sıhhat (TaRaim) — Kemal
Rebul (Taksim) — Fındıklı (Galata) — Tuna (Galata) — Asım (Şişil) - Nişantaşı (Şişli) — Hahcıoğlu (HaakÖy) — Yeni Turan (Kasımpaşa) FATİH: Muharrem Tnnır
ı Şehzadebaşü — Etem Pertev (Aksaray) — Yedikule ıSn-maiya) — Hamili Emgen (Şehremini) — M.Fuat Ba.vcr (Karagümrük) — Hüsanıcddin GÖkengln (Fener)
EYÜP: Eyüp Sultan BEŞİKTAŞ: VidÛi «Beşiktaş)
— Orta köy — G. Divanhoğiu (Arnavut köy) — Merkez (Bebek)
KADIKÖY: SOğütlüceşme — Fvnervolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay t Bostancı) CsKl’DAR: Selimiye UEYBEfd VDY: H. Halk BUY İKADA. Halk
ANKARA: letabui — Cebeci
— Çankaya
İZMİR: Çankaya (Alsnnrnk)
— Tilkilik (Basmnhanr) — Yeni (Eşrefpaşa) — Şifa (Ke-meral(.ı) — Karantina (Yalılar)
al. 2 — Çöl Aşkı. 3 — Aslanlar Yolu.
YENİ 1 — Kahraman Kılavuz. 2 — AH Rnbn Hlndlatanda. 3 — KorsikalI Kardeşler. KL1IAMRA 1 — Güzel Dost. 2 — Aşk ve Kıskançlık.
D
Y
0
L
A
R
metre yükseklikte Avlağı dağlan İle çevrilmiştir. Bütün köyleri bu dağların arasında kalan yeşil ve şirin vadiler ve dereler arasındadır, ilçe merkezi ise bu beş dağ ile mahdut ve mahsur bulunmaktadır. Isı farkı yazın en sıcak aylarda 35-40, kışın İse sıfırın altında 18-20 arasındadır. Kış mevsiminde kar, bahar mevsiminde yağmurlar yağar. Akar suları mahduttur. Burada bahçe zlraa tinin bütün şubeleri vardır, iklim ve toprak güzelliği ona meyvacılık ve bağcılık bakımından aynca bir hususiyet yaratmıştır. Bu itibarla Ürgüp’te sıcak memleketler mahsulleri istisna edilirse bütün çeşitler vardır. Bunlardan en mebzul ve oldukça şöhret yapan üzüm, elma, armut, patates, afyon ve kıskalan yetişir. Başta gelen ihracat maddeleri üzüm ve elmadır. Bir zamanlar hususî şarap Amilleri tarafından imal edilen ve büyük şöhret yapan şarapları, üç yıl önce İnşa edilen ve hâlen faal bir durumda olan. Tekel idaresinin şarap fabrikası sayesinde en nefis kalite şaraplarının İstihsaline muvaffak olunmuştur. Bu fabrika İçin senevi bir buçuk milyon kilo yaş, bir buçuk, iki milyon kilo da Tekel İdaresi kuru üzüm mubayaa etmektedir.
Halkın belübaşlı işleri: Başta bağcılık olmak üzere meyvacılık ve sebzeciliktir. Kadınlı erkekli bu sahada çalışan halk ziraat ilminin kabul ettiği ve yüzlerce yıllardan beri denemeden geçirilmiş, bir yetiştirme bilgisine sahip bulunmaktadır. Arazi dar olduğu için az topraktan çok ü-rün alma usulleri tetkik edilmektedir. Halk her çeşit gübrenin kullanılmasını çok iyi bilmektedir. Bu arada binlerce güvercinliklerden çıkarılan güvercin gübreleri ve fennî gübreleri de kullanmaktadırlar.
Bunlardan başka Ürgüp’te bilhassa halı cık da önem kazanmıştır. Kök boyası ile her çeşit Iran, Turan ve Anadolu modelleri çok ince ve ahenkli bir şekilde dokunan halıları Ikpsat Bakanlığının açtığı sergide en yüksek madalyayı kazanmıştır. Ürgüp kadınlarının sanat ruhundan doğan bu İnce sanat eserleri Avrupada ve bilhassa Amerika ve îngiltereden yapılan özel ve mebzul siparişleriyle bir kat daha tebarüz etmektedir.
Sulan: İlçede bilhassa zikre şayan en mühim dert su işidir. Fenni tesisata malik su değildir. Bu yüzden yazın çok zorluk çekilmekte, kasaba ve köyler arasında münakaşa ve münazaalarla mahkemelere başvurulmakta ve sıkıntılar çekilmektedir.
Sıhhi durum: İlçede beş yataklı bir dispanser mevcut olup mühim ve âcil vakalarda mümkün mertebe Ihtlyaça
ANKARA ı
7.28 Açılı* ve program. — 7.30 M. S. A varı. — 7.31 Vals, polka vo paso doblelerl (pl.). — 7.45 Haberler. — 8.00 TCrkÜler ipi ). -
8.15 Hafif melodiler (pl.). — 8.26 Günün programı ve hava raporu. — 8.30 Bcrthven-Fa Minör Kuarteti (pl ). — 9.UG Kapanış.
12 28 Açılış ve prugraııı. — 12.30 M. 8, A-yarı. — 12.30 Şarkılar. — 13,00 Huberlor. —
13.15 Operet şarkıları (pl.). — 13.30 Öftle gazetesi.
(pl.). — 14.00 ve kapanış.
17.58 Açılış yarı. — 00
13.45 Sinema oncuyla Hava raporu, akşam
molodllor programı
M. S, A-
ve program. — 18.00
İncesaz (Rast Faslı). — 18.46 Müzik: $en parçalar (pl.). — 19.00 M. S. A-yarı ve haberler. — 19.15 Tarihten bir yaprak. — 10.20 Yurttan Sesler (İdare eden: Muzaffer Sarısözen). — 19 4ft Radyo Ha İngilizce. — 20.00 Snlon müzikleri (pl.). — 20.15 Rndvo gazetesi. — 20.30 Serbest saat. — 20.35 Şarkılar. — 21.00 Konuşma. — 21.15 Dans müzikleri (pl.). — 21.45 Sağlık saati. — 22.00 Müzikseverin saati. — 22.45 yarı vo haberler. — 23.00 Program panış.
İSTANBUL ı
12.57 Açılış ve programlar — 13 00
ler. — 13.15 öğle konseri (pl ). — 13.45 Şar-
M S A-ve ka-
Haber-
e-
kılar. — 11 20 Serbest ııuıt. — 14 30 Saz aorlvri, uvun havalan (pl ). — 14.45 Soprano Lulne Guri»ie don şarkılar (pl.). — 15 00 Programlar ve kapanış.
17 57 Açılış Vu pı »lemnılıır — 18 oo Dans nMUlfcl (pl.). — 18.30 rUrMHrr GeÇİtl (pl.).
— H).(H) Haborelr. — 19.15 lnlanbu) haberleri.
— 19.20 Küçük Orkestradan melodiler. — 19 40 Radyo KlAaik Türk Mualklai Birliği Konseri. — 20.15 Radyo gazetesi» —- 20.30 Gelir Vergini izahları. — 20.45 Şarkıiıır. — 21.15 Tanınmış caz orkeatnralnnndan müzik (pl ). — 2130 Fasıl Hevetl Konferl. — 22.10 Konuşma: Gazete ııaaıl hasırlanır. — 22.20 Sololar. — 22.45 Haberler. — 23.00 Dana müziği (pl.). — 23.30 Programlar ve kapanış.
LONDRA :
8.00 Vnryeto programı (19.85 m ). — 9.30 Küçük Orkestradan melodiler (16.84 m ). — 10.30 Hafif müzik. — 11,30 Plaklardan hafif müzik. — 12,30 Fromcnnıl Konserlerinden plaklarla yayım (19.85 m.). — 13.30 Semprinl ve piyanosu (11.19 m ). — 15 15 Hafif müzik (16.84 m.). — 16 15 45 daldka karışık müzik (pl.). — 19.18 Dlnloyld İstekleri (16.84 m), — 21.30 BBC Opera ve Orkestra ve Korosu «Cemileri (16.84 m.). — 24.00 Dinleyici işlekleri.
bozuk başka
İle de sıtma
olma-ayrıca mü-savaşı
çevreninde
cevap verllebillnmektcdlr. Sağlık binasının durumu elverişli değildir.
Bölgede Andemi tifo vakaları hemen hemen her mevsimde görülmektedir, alyür sebep sidir.
bu çevrede cadele mücadelesi İlçemizin güneyinde ve on kllmetre mesafede bulunan Avanos ilçesi sıtma savaş tabipliğince tedvlh edilmekte olup trahom He aynca mücadele ekipleri yoktur. Bu yıl bir verem savaş dispanseri açılacağı memnunlukla haber alınmıştır.
Kültür faaliyeti: İlçe
tahsil çağında 2209 kız, 2790 erkek çocuk vardır. Bunlardan 48 erkek ve 44 kız olmak Üzere 92 çocuk eğltmen-li okullarda 1152 kız, 2150 erkek olmak Üzere 3302 çocuk öğretmenll o-kullarA devam etmektedirler. Tahsil çağı nispeti yüzde 70 dir. Merkez ve köylerde 1-5 sınıfl, mecmuu 30 okul vardır. Köy Enstitü mezunlu 10 okul da açılmıştır 1600 kitaplı halkevi ve ayrıca Millî Eğitim Bakanlığına bağlı çok zengin ve kıymetli eserleri bulunan Tahslnağa Kütüphanesi her an ve zaman için halkın İstifadesine Amade bulundurulmaktadır. Kendi varlıkları derecesinde çalışan aynca dokuz tane halkoda-sı köylerde bulunmaktadır. 1945 yılında kurulan özel bir komisyonla faaliyete geçilmiş ve görevini fahrî o-Jarak devam ettiren bu kıymetli şahsiyetlerin himmet ve gayretiyle 75 bin Ura gibi bir haaılât teminiyle bir ortaokul binası vücude getirilmiş ve 1950 - 1951 ders yılının orada başlanması sağlanmıştır. Ancak ikinci katının İkmali İçin devletçe yardıma ihtiyaç vardır.
Bayındırlık işleri: ilçenin 31 kilometre Ürgüp - İncesu 20 kilometre ve Ürgüp - Nevşehir, 13 kilometre Ürgüp - Avanos şoseleri varsa da taşıt araçlan kışın’ ve yağışlı mevsimlerde müşkülâtla gidip gelmektedir. 1947 yılında geçlle açılan 35 kilometre u-zunluğundaki Ürgüp 1 Başköy şosesi İncesu ve Kayseri 111 arasında İşleyen her türlü taşıt araçlarının her mevsim İçin gidip gelinmesini sağlamıştır. Bu yol 1950 mart ayından İtibaren bölge emrine geçmiş bulunmak, tadır. Köy yolları genel olarak ham yol olup İki ve dört tekerlekli taşıt araçları 11e gidilip gelinebilir durumdadır. imar Plânı mevcuttur ve kasabanın İnkişafı ve gelişmesi bu esa6& göre sağlanacaktır. Mevcut şarap fabrikası santralından alınan cereyan İle kasaba tenvir edilmektedir. Bu santral saatte 66 kilovat elektrik cereyanı istihsal etmekte olduğundan halihazırda ihtiyacı karşılamaktadır. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenlenerek onanan projeye göre orta tipte fenni bir mezbaha ile üstü kapalı bir sebze ve zahire psxan yapılmıştır. 1916 yılında çıkan müessif yangın dolay isiyle hükümet konağı yanmış olduğundan tekmil daireler müteferrik yerlerde kaymakamlık, maliye, nüfus, tapu ve tarım daireleri mevcut bir handa oturmaktadırlar. Hükümet olarak kullanılmakta olan yer han olduğundan bu yönden 5 kilometre mesafemizdeki Göreme harabelerini ziyarete gelen yerli ve ecnebi turistlerin, hükümet dairelerini âdi bir handa görmeleri ve kaymakamlığı burada ziyaret etmeleri her bakımdan mahzurlu olup muhakkak ki. harice karşı ho? bir tesir bırakmamaktadır. Belediye tarafından kasabanın en mutena bir yerinde teberru edilen arsaya Cumhuriyet Hükümetimizin şerefine uygun bir şekilde ve bütün daireleri içine alabilecek bir hükümet binasının İnşası çok yerinde ve lüzumludur.
Tarım İşleri: Arazi kalterli olup girintili çıkıntılı ve dağlıdır, işlenebilecek araziler bağ, bahçe ve tarlalardın Bunlann yüz Ölçüsü 300.000 dekar olup hepsi işlenmektedir. Toprağa muhtaç çiftçi adedi 7 bindir. Kullanılan zirai alât vasıtaları araba, kağnı, pulluk, karasapan, tapan, ö-küz ve beygirden ibaret olup arazinin ziraate elverişli olmamasından bunlar ihtiyacı karşılamaktadır. Yeni ve modern tarım âlet ve makineleri henüz İstimal edilmemektedir. Zirai Donatım Kunımunun bugüne kadar hiçbir yardımı görülmemiştir. Belediyeye alt nümune fidanlığı genel İsteğe cevap vermediğinden bu lstek-de bil mecburiye başka fidanlıklardan sağlanmaktadır.
Bir turist bölgesi olan Crgüpte bLr tabiat garibesi; Teri bacaları
14 Eylû) 1950
YENİ İSTANBUL
Sayfa 5
Avrupa Tediye Birliği
Bilindiği veçhile, uzun zamandan beri üzerinde çalışılan AvrupalIlar-arası tediye sistemi mevzuunda bir mutabakata varılmış ve Avrupa İktisadi İşbirliği Konseyi bu sisteme müteallik anlaşmayı 6 ve 7 ağustos celselerinde tasvip etmiştir.
Yeni sistem. Amerika Birleşik Devletleri bu makanizmanın işlemişi için lüzumlu olan krediyi kabul eder etmez, işlemeye bağlıyacaktır.
Avrupalılnrarası mübadelelerin genişletilmesi ve bu mübadelelere müteallik tediyelerin tanzimi hususunda sarfedilen gayretler oldukça eski bir tarihe mâliktir. Ve* Birinci Dünya Harbini takip eden devreden başlar.
1014-1918 Harbini takip eden devrede Avrupanın içinde bulunduğu İktisadî güçlükleri hal için Cemiyeti Akvamın teşebbüsüyle Brükselde ak-tedilen 1020 Beynelmilel Mail Konferansında zamanın tanınmış iktisatçılarından Cassel, Ch Gide, Panta-lâonl ve Plgou beynelmilel mübadelelerin serbestleştirilmesi tezini müdafaa eden raporlar hazırladılar. Bu konferansın âli konseyi 8 mart 1920 tarihli beyannamesinde, Avrupanın iktisadi birliğinin suni manialar ihdası suretiyle tehlikeye konulmaması için Avrupa devletleri arasında serbest bir emtea mübadelesi siteminin derhal tesisini istiyordu. Konferans, aldığı kararda bu noktal nazara iştirak eyledi. Diğer taraftan, mali sahada para istikrarsızlığına bir son vermek üzere, altın esasına dönmeyi kabul eyledi. Bu konferansı takip e-den 1922 Ceneve Konferansı gerek beynelmilel ticaret gerekse para mevzularında aynı tavsiyelerde bulundu. İktisadî meseleleri daha geniş bir zaviyeden etüd eden Cemiyeti Akvam 1927 Beynelmilel Ekonomik Konferansı aynı neticelere vardır. 1933 Londra İktisadî ve Malî Konferansı beynelmilel ticaret sahasında tedricî bir serbcstlyı ve beynelmilel para olarak altım tavsiye eyledi.
İkinci Dünya Harbini takip eden devrede bu sahadaki fikirleri Key-nes ve Whlte plânlariyle Bretton Woods Konferansı ve anlaşması ve bunu takip eden müteaddit konferans ve plânlarla ortaya atılmış görüyoruz. Fakat denilebilir ki yukarıda saydığımız konferans ve plânlardan Iıiç biri pratik ve müessir neticeler vermemiştir. Ancak Marshall Plânı ekonomik ve mail sahada fiili ve müessir bir tatbik sahası bulmuş. İkinci Dünya Harbinden çok zayıf çıkan, bütün iktisadi kaynaklan tükenen, iş gücü ve İstihsal kapasitesi asgarî hadde İnen ve günlük yaşama İhtiyaçlarını dahi karşılıyamıyan Avrupa, ancak Marshall Yardımı sayesinde kalkınma yoluna girebilmiştir (1).
Fakat Marshall Yardımı 1952 senesinde nihayet bulacaktır. Avrupa-nın Amerikan yardımından vâreste kalacak ve kendi kendine yetecek bir ekonomik bünyeye sahip olması 1952 senesine kadar tahakkuk etmelidir. Birinci Dünya Harbinden sonra milli ekonomileri daraltan İktisadî duvarların ve yekdiğerini zedeli-yen mail sistemlerin birleşmeye sev* kettıği Avrupa, bugiln, yaşıyabllmek için birleşmeye mecburdur. Bu birleşme, siyasi, içtimai ve ekonomik sahalarda atılan başarılı ve realist a-dımlarla tahakkuk yolundadır, işte Avrupa Tediye Birliği bu gayeye u-laşmak İçin atılan mühim adımlardan biridir.
Avrupa 1952 ye kadar istihsalini en az kendi ihtiyaçlarını karşılıya-cak kadar attırmaya, tam kullanma (Jull empoloyment) yİ tahakkuk ettirmeye ve halkını hiç olmazsa harpten evvelki hayat seviyesine ulaştırmaya mecburdur. Bunun için Avrupa milletleri kendi aralarındaki mübadeleler de her nevi tahditleri kaldırmak ve bu suretle İstihsali azamî seviyesine çıkaracak müvszeneli bir
Yazan: Gıyas Akdeniz
iş bölümüne gitmek zorundadırlar. Böyle bir serbesti ise. ister İstemez, tediye meselelerinin tanzimini ve sâlim bir mecraya îsaiini icap ettirir. AvrupalIlar, sıkı bir İktisadi işbirliğinin ancak müşterek bir tediye sistemi tesisiyle temin olunacağını nihayet anlamışlar ve bunu tahakkuk ettirme yoluna girmişlerdir,
Avrupa devletlerini Avrupa Tediye Birliği müessesesino ulaştıran fikir ve çalışmaları bu suretle hulâsa ettikten sonra Tediye Birliğinin gayelerini Avrupa İktisadî İşbirliği Konseyinin raporundun dinliydim:
1) Avrupalılararası mübadelelerin mümkün olduğu kadar geniş mikyasta serbestleştirilmesini kolaylaştırmak,
2) Avrupayı fevkalâde mahiyette bir yardımdan (Marshall Yardımı) kurtarmak için sarfoıunan gayretleri teshil etmek.
3 ı Aza memleketleri, azamî mübadele ve azami iş (cmploi) seviyesine ulaştırmak ve bu seviyede tutunmak ve malî istikrarlarını temin etmek hususlarında teşci eylemek,
4) Avrupamn, harp sonrası devresinden 1952 yi takıp edecek devreye İntikalini kolaylaştırmak,
5) Marshall Yardımı hitam bulduktan sonra Avrpanın mübadeleler üzerine mevzu her nevi tahditten kurtulmuş ve her nevi tediye kolaylıklarına mâlik bir ticari mıntaka haline gelmesine yardım etmek.
6) Ve nihayet, beynelmilel bütün mübadelelerin çok taraflı bir sistem haline ifrağını kolaylaştırmak.
Yukarıda tâdst edilen gayeleri istihdaf eyliyen Birliğin işleme şekli ve tekniği hakkında diğer bir yazımızda ayrıca bilgi vermeye çalışacağız.
(1) 8. Z., Marshall Yardımının neticeleri, Yeni İstanbul 22 ve 23 haziran 1950.
İthal listelerinde unutulan maddeler
Kakao yağı, ham kauçuk için Bakanlığa müracaatlar oldu
Çikolata fabrikatörleri, yeni dış ticaret rejimine alt ithal listelerinde kakao yağma yer verilmediğinden şikâyet etmektedir. Kakao fahri kalan kakao çekirdeğinden başka, kaka, o yağı da ithal etmek zorundadırlar. Bölge Sanayi Birliği, İthal listelerinde unutulan bu madde hakkında, a-lâkadar makamlara gereken malûmatı vermiştir.
Bundan başka, ithal listelerinde ham kauçuk yerine, krepsül maddesi konulmuştur. Halbuki lâstik fabrikaları ham kauçuk istemektedirler. Bölge Sanayi Birliği bu madde hakkında da Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına malûmat vermiştir, ithâl listesinde ham kauçuk bulunmadığı için, piyasada ham kauçuk fiyatları 400-500 kıınışa kadar yükselmiştir. Esasen menşe memleketlerde Kore savaşları yüzünden kauçuk fiyatları % 30 nispetinde artmıştır.
Hususî sermayeye verilecek Tekel tesisleri
Ankara 12 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Tekel Genel Müdürlüğünce hazırlanmakta olan Tekel tesislerinin hususî şahıslara devrine a-it kanun tasarısı üzerindeki çalışmalara devam edilmektedir. Bu mevzu üzerinde İnceleme yapmak ve hazırlanan kanun tasarısına son şeklini vermek için Gümrük ve Tekel Bakanlığında bir komisyon kurulmuş ve ilk toplantısını bugün yapmıştır. Komisyonun çalışmalarına İştirak etmek üzere Ist8nbuldan mütehassıslar celbedilmlştlr.
13/IX/1950 Çarşamba
Borsalarda vazıyet
İstanbul :
Ticaret Bordasında muhtelif kalitede zeytıuyağlar üzerine heı günküne nispetle fazla İstekler olmuştur. E.E. zey-tinyağ fiyatları hafif bir ilerleme kaydetmiştir. Fnıdtk Üzerinde az iş olmuş, fiyat düne nazaran gevşemiştir.
Kambiyo. Esham ve Tahvilât Borsacında % 5 faizli muhtelit devlet tahvilleri üzerine mahdut mlktadra muamele cereyan etmiştir. Altuı piyasası ise cansızdır.
İzmir
Çfkirdrkfti3 kum ilzünı satışları bugün de gayet hararetli bir hava içinde devam ederek bir saatte 8 bin çuval uzum satılmıştır. Fiyatlar her an yükselmeye meyyal olmakla beraber ilerisi için garantili sayılamaz, incir piyasası müsait şekilde İnkişaf etmektedir. İyi malların alıcısı ç«k, ihracat devamdadır. Pamuk piyasası hareketli durumunu mu-hafaza etmektedir. Bugün hazır mal piyasası 302 kuruştan açılmış daha sonra 305 kuruşa kadar yükselmiştir, ihracatçı büyük partiler İçin muameleye girişmekten çekinmektedir.
Kısa
laberler
SIcsvlg-Holateln tütün endüstrisi İlerliyor
A- Kiel (Uçakla) — Kuzey Almanya eyaletlerinde Slesvig-Holstein Sigara Fabrikası istihsalini arttırmaktadır. Bu senenin ilk yedi ayı içinde istihsal 1949 yılının bütün istihsalinden fazladır. Ocok/tem-muz 1950 devresinde İstihsal 1.300 milyon sigarayı buluyordu; halbuki 1949 senesinde bütün istihsal miktarı 1.200 milyon İdi. Bu senenin ocak ayında istihsal 87.6 milyon sigara İken, temmuzda bu miktar 327 milyona çıktı.
Brlfanyada nylon İstihsali
A Londra ı Hususî) — Britanya çorap endüstrisi imalatta nylon kullanmak hususunda zorluklarla karşılaşmaktadır. Bildirildiğine göre bazı firmalar, nylonla karışık çorap İmalini durdurmuştur. Bunun yerine, 55 derece incelikte rayon çorap imalini arttıracaktır. Bu çoraplar nylon çorapların rengine boyanacaktır.
Nylon İle sunî ipeğin karıştırılarak çorap yapılmasında karşılaşılan zorluklardan biri, bu iki ipliği aynı renge boyamaktır. Bu iki aykırı elyafın aynı rengi emme dereceleri ayrıdır: binne-tlce İmal edilen çorabın rengi dalga dalga olmaktadır.
İmalAt güçlükleri ve nylon kıtlığı yüzünden sunî ipek çorapların tekrar revaç bulacağı zannedilmekledir.
Amerikan kontrol lâyihası kabul olundu
★ Washlngton (Hususî) — Birleşik Amerika Parlamentosu geçenlerde. Başkan Truman'a flvatt ücret, kredi ve askerî malzeme mevzularında kontrol için geniş salâhiyetler veren bir layihayı kabul etmiştir. Başkan Truman’ın bu lâyihayı kabil olduğu kadar çabuk tasdik etmesi ümit edilmektedir.
lsrallde balıkçılık
★ Hayfa (Hususi) — İsrail Balıkçılar Cemiyeti balık avına mahsus dördüncü büyük bîr vapur satın aldı. “Shulamlt’ adındaki bu vapur en modem teknik teçhizatla mücehhez olup önümüzdeki sonbahar ve kış ayları zarfında ringa balığı avında kullanılmak üzere Şimal Atlantik Denizinde faaliyette bulunacaktır. Elde edilen balıklar Belçikadaki Ostende limanında tuzlanacak ve bilâhare Israile gönderilecektir.
İsveç serbest İthalât listesinin tatbikatının genişletilmesi
★ Stockholm, (Hususî) — Batı Almanya ile İsveç arasında İmzalanan ve İsveç’in ödeme şartlarını kolaylaştırran yeni ticaret anlaşmasından sonra, İsveç “serbest liste,, aiMemi.nl Batı Almanyava da tatbik etmeye başlamıştır. İsveç aynı zamanda bu sistemi Belçika, Lüksemburg ve Belçlkanın denizaşırı kolonilerinde de genişletmeyi karar vermiştir, lsveçln bu sistemi haricinde kalan yegâne Marshall Plânı memleketi îsviçre-dir; fakat İsviçre Avrupa Tediye Birliğine girer girmez lsveçln serbest ıısuJÜ oraya da tatbik edeceği katidir.
İsveç İthalât listesine “ziraî mahsuller,.den sunî bal. kesilmiş çiçek, bitkiler, kuru llzüm, balık yağı ve jelatin de ilâve etmiştir. 1948 senesi rakamlarına göre, eklenen bu maddelerin kıymeti 18 milyon krondur.
✓
Tiftik 10 lira oldu
Piyasada tiftik, yapağı fiyatlarındaki yükseliş devam etmektedir. Dün oğlak tipi tiftik Üzerine 10 liraya kadar bağlantılar olmuştur. Fakat bu bağlantılar, Ticaret Bnrsasında henüz tescil edilmemiştir.
MEMLEKET
KAMBİYO
Islanbu 1 Borsası
Acılı* Kapanıtj
1 Sterlin# 7.86.— 7.84.50
100 Dolar 280.— 280.—
100 Fr Frangı 0.80 0.80
100 İsviçre Fr.^. 64.03 04.03
100 Beiç. Fr...*~> 6.60 5.60
100 İsveç Kr...^. 64.12.60 51.12.50
100 Florin 73.68,40 73 68.40
100 Liret 0.44.128 0,44 128
100 Drahmi 0.01.876 0.01.876
100 Escoudoa 9.73,90 9.73.9ü
Altınlar
Bugün Eski kur
Lira Lira
Külçe YatY Gr. 4.82 4.83
Külçe Deguma. 4.84 4.85
Cumhuriyet — —
36.80 30 M
Hamil r-TT
Gulden 33.— 33-
Ingiliz 44.— 43.90
Fransız kok — —
Napoleon L1J — —
İsviçre — —
Gümüş, Platin
En aşağı En yukan
Gümüş Gr. «...r-r- *
PiAtin M 10.- İL—
Zürich Borsası (Serbest)
23 6.1050 İsviçre Frangı
Durıımo En aşağı En yukarı
Türk Lirası L- l.ıO
Dolar 4.83 4.34
Sterllng 10.70 10.90
Fransız Frang» 1.16 1 10
Mısır :rcdl FonsJve 1903
Tahran, Islâm memleketleri konferansı
Sanayi Birliği Umumî Kâtibi: “İrana sınaî mamullerimizi ihraç edebiliriz,, diyor
Tahranda, İslâm memleketleri n-rasında İktisadî mahiyette olmak ü-zere bir konferans toplanacağı yazılmıştı. Konferansta delege olan İzmit Milletvekili ve tütün tacirlerinden Mümtaz Kavalıoglu İle, İstanbul Bölge Sanayi Birliği Umumî Kâtibi Halit Güleryüz bulunacaklardır. Diğer delegelerin de kimlerden olacağı henüz belli değildir.
Tahran Islâm memleketleri konferansı iki sene evvel Karaşi’de toplanan konferansın devamından İbarettir. Tahran konferansı hakkında. Bölge Sanayi Birliği Umumî Kâtibi Halit Güleryüz, düşüncelerini bir muharririmize şu suretle İzah etmiştir:
“Konferansta, Islâm memleketleri
arasında İktisadî yakınlaşmayı temin edecek mahiyette mevzular vardır. Biz de, sanayiciler bakımından bu konferansa ayrıca bir ehemmiyet vermekteyiz. Irana giderken, İran pazarında sürümü kabil olabilen sanayi mamullerimizden de nümuneler götürmeyi faydalı buluyoruz. Memleket ihtiyacı üstünde İstihsal yapan bazı sanayi şubelerimizin, komşu İslâm memleketlerine sınaî mamûl-leri İhracı kabildir. Şimdiye kadar I-randa trikotaj eşyamız, çoraplarımız çok rağbet görmüştü. Bundan başka emaye eşyamızın da İrana ihracmı kabil görmekteyiz. „
Delegelerimiz, bu ayın sonunda Tahrana hareket edeceklerdir.
İngilterede yün piyasası
İngiliz dominyonlarında yün satışları için müzayedelere başlanıyor
Kanberra. 13 (YİRS) — Ziraat Bakanı John McEwen bugün basına verdiği beyanatta İngiltere, Avustralya. Yeni Zeland ve Cenubî Afrlkanm, gelecek ay dominyon müzayede satışlarında yün fiyatlarının tesbitl hakkında tekliflerde bulunacağını bildirmiştir. Geçen münakaşalarda A-vustralyadnkl yün fiyatları geçen seneye nazaran yüzde 50 artmak suretiyle şimdiye kadar hiç görülmedik bir seviyeye yükselmiş; Cenubî Af-rikada İse fiyatlar yüzde 75 artmıştı.
McEwen yün îçln münakaşa satışları sistemini terketmeye dair Ame-rikadan herhangi bir teklif alınmadığına İşaret etmiştir. Önümüzdeki günler Londraya gidecek olan McE-wen Beynelmilel Yün Tetkik Komisyonuna davet edilmiş bulunmaktadır. McE^’en dominyonlar İle îngllterenln
bu hususta tam bir anlaşmaya varmasına çalışacaktır.
Fiyatların yüksekliği ve talebin arzdan fazla olmaması dolayısiyle McEwen bu hususta bazı memleketlerin yeni tekliflerde bulunmalarını söylemiştir.
ve
İTALYA MEKTUBU
İtalyada fiyat politikası
Kore savaşlarının Italyan ekonomisindeki tesirleri nelerdir?
Roma. (Hususî) — İtalya ekonomisinde bugün şu muhtelif temel cereyanlar tesblt edilmektedir:
a) 1947 eylülünden 1950 martına kadar devam eden ekonomik gidişi vasıflandıran durgunluğu İzaleye matuf ana temayül;
b> Envestlsmanlann çoğaltılmasını hedef edinen ve binnetlee, devlet mas-rafları Ölçüsünü cömert tutan, son zamanların maliye politikası;
c) Bir taraftan devlet borçlarının kuvvetle artmaslyle mütenazır, tedavül hacminin de artacağı yolundaki tahminler ve diğer taraftan, son beynelmilel huzursuzluk neticesinde meydana çıkan enflasyon korkusu.
Konjonktür gelişmesinin ilk mühim emaresi. İki yıldan beri devam eden düşme hareketine mukabil, 1950 şubat ve martı arasında, toptan ticaret endeksinin hemen hemen istikrarlaş-masıdır. Diğer cihetten sınaî İstihsal endeksi de son İlkbaharda, önemli derecede yükselmiş, 1950 mayısında, 1938 yılı seviyesine göre yüzde 124 ü bularak, rekor kırmıştır. Muamele hacminin genişlemesine diğer bir l-şart de nakit paraya olan ihtiyacı çoğalması ve aynı zamanda banka mevduatının azalmasıdır. Bu konjonktür inkişafı, 1949 yılı içinde yapılan kredi genişletilmesi neticesinde sağlanmıştır. Psikolojik tesirleri bir aydan beri hissedilen ve pratik neticeleri ancak sonbaharda meydana çıkacak olan üçüncü devre iktisat politikası. yukarıda bahsedilen konjonktür İnkişafı devrine dahil değildir. Son zamanlarda tatbik edilen maliye politikası resmî makamlarca bir envestisman politikası olarak vasıf-
landırılmasın» rağmen, karakterleri İtibariyle her zaman bu grup İçine a-hnmalan mümkün bulunmayan bir sıra masraflar şeklinde ifade edilebilir. Bu masrafların karşılığı hemen tamamiyle bütçede veya itibarî gelir fazlaları sayesinde önceden nazan 1-tlbara alınmış İse de fiilî tediye imkânları mevzuu bahis edilmemiştir. Bu bakımdan iyi haber alan çevrelerin tahminleri, önünmüzdeki sonbaharda tedavül hacminde 150 milyar liret civarında, şöyle böyle yüzde 15 nispetinde bir artma beklemektedir.
Bu yeni maliye politikasının neticeleri üzerinde müessir olan üçüncü faktör, Kore harbinin başlaması İle italyada hasıl olan panik dalgasıdır. 25 hazirandan ağustosun İlk haftası sonuna kadar altın lira 6.500 den 7.750 lirete, yani yüzde 19, İsviçre frangı da 145 den 157,5 lirete çıkmıştır. Eğer îtalyanın durumunu, yeni bir dünya harbi muvacehesinde tsvlç-reninklnden hiç de farksız kabul e-dersek, liretin altına karşı kıymet kaybı, tahminen, yüzde 10 nispetinde harp tehlikesinden ve yüzde 9 da enflasyon korkusundan doğmaktadır. Panik dalgası, İki hafta geç olarak, bilhassa hassas fiyat grupları üzerine tesir yapmıştır. Resmi tebliğlerde tesblt edildiğine göre, hükümet kendi salâhiyetine dayanarak hayatî ehemmiyeti haiz maddeler fiyatını müra-kabe edecek durumdadır. Bu yoldaki açıklamalar, tatbikatta aksi bir tesir yaratmakta ve fiyat kontrolü sistemine dönülmesi imkânı hasebiyle İstifçiliğe mahal vermekte ve karaborsanın doğmasına sebebiyet vermektedir.
İLÂN
ACELE SATILIK MOBİLYA
Modern aynalı bir büfe, Avrupa yapısı aynalı gar-drop, kadife yüzlü salon ta-kımt, 4 numara Göden sobası ve halılar.
Hergün sabah saat 8 den 10 a kadar görülür.
Adresi Nişantaşı Kuyulu-bostan sokak Demlrkaya apartmanı, daire 1
Londrada Yün Konferansı toplanacak
Wellington (Hususî) — Yeni Zelanda Başbakanı, Mr. Sidney Holland’ın Mümessiller Meclisine bUdirdlğlne göre, milletlerarası yün işleri Londrada toplanacak olan bir konferansta müzakere edilecektir. BaşbAkan. son günler zarfında dünya piyasalarındaki yünler hakkında bazı müzakerelere girişlldlğlnl söylemiştir.
Eskişehir Valiliğinden
îşln nev'I Keşif Lira bedeli Krş. Muvakkat teminatı
Lira Krş.
Sıhhî tesisat 3939 50 295 46
Kalorifer tesisatı 82282 00 2421 15
Elektrik tesisatı 3357 00 251 77
39678 50 2968 38
Eskijehlrln Güllük Mahallesinde yaptırılmakta olan İlkokul
Adana pamuk piyasası
Adana -(Hususî) — Ticaret Bordasında birinci Akala vâdeli satışlar 245-256 kuruş arasında fiyat görmüştür. Hazır malların fiyatı ise 250-256 kurş arasındadır.
binasının yukarıda keşif bedelleriyle muvakkat teminatları yazılı tesisat İşleri 2.10.1950 pazartesi günü saat 15.15 e kadar kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme Hükümet Konağındaki D. Komisyon Salonunda Komisyon huzurlyle yapılacaktır.
Bu İşe alt keşif, metraj, serldöprl, eksiltme ve mukavele projeleri İle buna bağlı evrak her gün D. Komisyon Bürosu İle Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
isteklilerin ihale gününden en az üç gün evvel valiliğe müracaatla ehliyet vesikası almaları şarttır.
Taliplerin 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazırlayacakları teklif zarflarını yukarıda gösterilen İhale saatinden bir saat öncesine kadAr makbuz mukabilinde ve mühürlü olarak komisyona vermeleri şarttır.
Postada olacak gecikmeler nazara alınmaz.
İLÂN
Eskişehir Valiliğinden
I
İstanbul
edecek
İzmir
Atatürk Bulvar.
Telefon: 59 - 66
Galata, HovAglmyan Haa Telefon: 40568
LA UR 0, NAPOLİ
Hâlen limanımızda bulunan ve 15 eylül’de hareket olan G E M 1 T O
Pire — Cenova ve
DOĞRU POSTA eşya yüklemektedir.
M A R 1 T 1 M
vapuru
Marsilya
DÜNYA
BORSA
ve
ESHAM VE TAHVİLÂT
Devlet Tahvilleri
îkramlyeH tahviller Kapanış (•) 1
22.50 24.—
%5 1938 İkramlyell 20.25 20.-
(TCÖ Milli MUda/aa X 21.20 21.-
%6 1941 Domiryolu IV 97.60 98.-
%6 1941 Demiryolu V 98..50 99.—
%4 1/2 1949 Ikramlyell — 95.30 100.-
Diğerleri
1941 Demiryolu VI 95 70 100.—
%6 Kalkınma 1 90.50 98.—
JL1 «eaaoaa 96.40 98.—
„ m ...... 96.10 99.—
1949 istikrası L 96.40 98.—
1948 istikrarı LL....^ 90.50 100.—
%8 MIDI MUdaTaa I ...... 97. öO 99.-
1949 •* X 21.30 22. -
%7 1934 Sivas-Erzurum I... 21.05 20.30
%7 1934 M ° 11.-V11... 20.40 21.— j
%7 194) Demiryolu X... 20.26 21.61
%7 1941 " n... 20 75 22.-
%7 1941 “ IH.™ 20.30 22.-
%7 M İlil Müdafaa X... 21 50 21.46
%7 M M Il..a 20 40 22.-
M *• • XII... 21.10 20 90
%7 ” • IV... 21 20 21.20
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası 20 55 20.20
Anadolu D.î. Tertip A/B. m.— LLL-
•• •* ** c. ■k» —
•• • 22 30 69 —
M „ Mümes. Senet. 63.— 67.60
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkeı Bankası 124.— 120.26
Türkiye İs Bankası 80.—
Türk Ticaret Bankam 6.- 6.-
Aralan Çimento — 16.20 16.26
Sark Deftlrmcrıcllliı mnıma 23.26 23 60
Milli Reasürans 16.- 16.26
» Ecnebi Tahviller
172.—
Keşif bedeli Muvakkat teminatı
İşin nev*İ___________ Lira Krş, Lira
Kalorifer tesisatı 12552 50 941 44
Elektrik tesisatı 2669 00 200 18
Sıhhi tesisat 2804 60 210 30
18026 10 1351 92
Eskişehir Hükümet Konağı arkasında yaptırılmakta olan özel İdare Mülkünün yukarıda keşif bedelleri ile muvakkat teminatları yazılı tesisat işleri 2.10.1950 pazartesi günü saat 16.30 a kadar kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme Hükümet Konağındaki D. Komisyon Salonunda Komisyon huzurlyle yapılacaktır.
Bu işe alt keşif, metraj, serldöprl, eksiltme ve mukavele projeleri İle buna bağlı evrak her gün D. Komisyon Bürosu He Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
isteklilerin İhale gününden en az üç gün evvel valiliğe müracaatla ehliyet vesikası almaları şarttır.
Taliplerin 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazır* Uyacakları teklif zarflarını yukarıda gösterilen İhale saatinden bir saat Öncesine kadar makbuz mukabilinde ve mühürlü olarak komisyona vermeleri şarttır.
Postada olacak gecikmeler nazara alınmaz.
PİYASALARI
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
YABANCI BORSALAR
İstanbul Ticaret Borsası
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.)
Buğday Oriı ...............
Arpa yemlik (dökme) Mısır «an (çuvalı) Fasulya tombul Fasulye Çalı sert Kuşyeml ............-.......
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil m. xeeeee«e«eeeae Nohut n&türel
Yağlı tohumlar ı Ayçiçeği tohumu
Keten tohumu ....
Kendir tohumu ■MeeeMseae
Suınm ...................
Yer fıstığı kabuklu
Kuru öf ayvalar >
Fındık (kabuklu «Ivrl) -Fındık ılç tombul 1950).., Cevis (kabuklu) .......
Ceviz (İç natürol)
Düküme Hum M ad d e i eril
Liftik (ene mal)
Tiftik (Natürol) .......
Yapak Trakya (Kırkım)
Ham derileri
Sığır salamura (kasap) KL Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun bava kurusu kilosu
Nebatı Yağları
Zeytinyağı (W.W. Busnmyağı (Raf. Ayçiçeği (Rafine
Fındık yağı (Çİlrük)
tenekelî) •ıra) çıplak)
•••ee»
Bugdn
29.05
20.—
27.—
31.—
43.—
85.—
85.—
47.—
73.
312.—
55.—
*55 —
650.—
200. 195.
236.—
163.—
690.—
320.—
183.—
205.—
200.—
820.—
40.—
Kapanıl
230.—
200.—
145.—
160.—
34 20
47.—
34.—
72.—
100.—
İzmir Ticaret Borsası
Üzüm çekirdeksiz No.9 İncir A serisi No. İL... “ 0 serisi No. 108 Famuk Akala I Pamuk Akala £1 Pamuk Akala 111 Pamuk yerli Pamuk yağı (rafine) Pamuk çekirdeği — Bugün Son Kapanış
68 — 42 — 35.— 303.— 195.— 160.— 172.6 109.— 16.— « 1 1 1 1 1 1 1 1
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala I(Hatay) Pamuk Aksla (Adana) Pamuk Aksla U ...... Famuk Akala ILI Pamuk yerli 1 Pamuk yeril LL 245 — 215.— 245 — 215 —
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) %60 randımanlı kabuklu tombul b) tç sıra kontrollü 135.— 290.— 100.— 280.-
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak Buğday sert Arnt .ı —-— 29.— 27.- 1 ES 1 1
New-York Borsası
Buğday (Buşell=8ent) •a e eee e m •
Sert Kış mab3UİÜ No. 2 Kırmızı '• M No. 2
Pamuk MJddlIng (Llbresi=Sent) Ekim eeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee•••••• Arııiık •eeeeeeeeeeeeeeeee»eeaeeeee*«eeeeeee Mart •••••••eaeeeeeeeae eeeeeeeeeeeeea^eseee»
l’lftlh (Llbresl=8ent)
1 oK-^as No. 1 •••••••«.
Fındık (Llbresl=Sont) Kabuklu yerli iri e »e eee • e >e e
“ orta ..........
Levent iç İthal malı Ekstra İr) İç IthaJ malı
Kuru üzüm (Llbresl=Sent) rhompaoo çekirdeksiz aeçme —
Keten lohumıı (BuşeII = Dolar) ... Mlnneepoils • « ih e eeeeeftOMOOMM • ws
Kalay (Llbresl=:Sent) ............
Levha-teneke (100 libre dolar)
Dün
259.—
231.—
40.95
40.9T
105.—
44 —
52.—
11 VI
3.65
90.25
7.30
Erid kur
260.—
231.—
46 70
40 03
40.25
105.—
44 —
ÖL—
11 U(
Londra Borsası
Keten tohumu (Tonu=Sterling) Bombay «ea e ee ••• ee e e ••
Kalküta (»eaee • e• • • • eweomme»«e
Yer fıetığı Hindistan e«eeeeeeeeeeeeeeee
rutlk
• •
Tün
4Ş
73.—
72.-
64 50
Bradford Piyasası
İyi tnal (Librcai=Fiyat) Sıra malı Anadolu atak ya
•s
• ••
İskenderiye Borsası
Pamuk (Kantan=Tallan) Aahmounl Kısa eiyaJlı F/G. — Karmık Uzun elyaflı F/Q. ...
99 25
231.—
73.—
72.—
64.—
98.—
112.—
£♦) GUnünda Boru ada muumılui) uacU «dilmemiş tahvilât ve •ûtıumm ara ye taleplere göre laayyua eden takribi piyasa değerleri.
Sayfa 6
Y E N I İSTANBUL
M Eylül İPto
Prenses Elizabeth İle Prens PhlIlp'İn kurdukları mesut ailede, hususi hayatlarına alt İki gürel sahne
ı
Elizabeth daha 5 yaşında iken iki prensesin terbiye ve tahsilini üstüne alan ve Kıral ailesine 17 sene hizmet etmiş olan Marion Crawford, Elizabeth'in
Prens Philip ile olan aşk maceralarını ve nasıl nişanlandıklarını anlatıyor
Derleyen: (îUner İZER
BULM
Phlllp'ln resmi (solda) Lillhet'ln odasında şöminenin üstünde duruyordu. Fakat mürebblyeal Craıvfle honür nişanlanmadıkları İçin resmin dedikoduya sebep olacağını söyleyince prenses o resmin yerine harp esnasında ç ekilmiş (sağda) prensin sakallı bir fotoğrafını koymuştur.
Margaret’e kıyasla Elizabeth çok sakin ve sessiz bir genç kızlık devresi geçirdi.Vazifelerini dakikası dakikasına büyük bir sadakatle yapar ve boş zamanlarının çoğunu albümünü yerleştirmek ve pencereden dışarıya bakıp hayal kurmakla geçi* rirdl. Lllibet’in (MürebhLvesl Ell-rabeth’den böyle bahsediyor) bir gün her zamankinden daha dikkatle fotoğraflarına bak tığını gördüm. Başımı şöyle bir uzatınca aile resimle
rinin arasında Phlllp’ln de ufak bir fotoğrafı bulunduğunu farkettim.
O sıralarda Prens Philip Balmo-ral’a gidiyordu. Herkes ve her gazete bundan bahsediyor ve bu gidişin Philip İçin bir imtihan devresi olduğu fısıldanıyordu- Kıral ve Kıra-llçe Prensi saraya davet ettiği ₺a-man havada uçurulan balonlar çoğaldı. Kıral ve Kıraliçenln müstakbel damatlarını iyice tetkik edip son kararlarını vermek için earava davet ettikleri söyleniyordu. Bu buluşma Lllibet'in hislerini de, ailesi nez-dlnde, tayin edecek ve uzun zaman bir arada bulunmaktan hoşlanıp hoşlanmadıkları anlaşılacaktı.
Philip 10 haziran 1921 de Korfu Adasında doğmuştu. Ailesi Yunan Kıraliyetlne mensuptu. Fakat Philip küçük yaşta tngiltereye gelip İngiliz tâbiiyetine geçti, tik tahsilini Surrey kasabasında yaptıktan sonra ailesi ile Almanyaya geçti ve Baden’de orta tahsilini ikmal etti. Fakat az sonra tekrar tngiltereye döndü ve îskoçyada bir mektebe gitti. Ondan sonra denizci olmıya karar verdi ve 1939 da Darmouth’daki Bahriye Kolejine girdi. Orada çok iyi bir talebe ve sportmen olarak tanındı. Bir keresinde spor müsabakalarından kazandığı mükâfatı bizzat Kıral kendisine vermişti. îşte Lili-betle bu sıralarda tanıştılar.
Llllbet Prensin Balmoral’a gideceği srralarda onun hakkında etrafta iki aykın düşünce dolaştığını biliyordu. Kiralın müşavirlerinden bir çoğu Prensi Ellzabeth’e lâyık görmüyordu. Prensin vatanı ve Kırali-yetl yoktu. Bazı gazeteler Phllip’in ecnebi ptalan hakkında mırıldanıp duruyordu. İşte bütün bu nahoş lâfların kulaktan kulağa söylendiği sonbahar müddetlnce Llllbet çok sıkıntılı, günler geçirdi. Fakat etrafta bazan lodos bazan poyraz e-sen hava prensesin kalbinin rotasını hiç değiştirmedi. Çünkü o kararını çoktan vermiş, hayatının eşini seçmişti.
Philip’ln saraydaki misafirliği bir ay sürdü. Bu müddet zarfında bir çok piknikler, gezintiler ve partiler oldu. Oldu ama iki genç hemen hemen hiç yalnız kalmadılar. Pek nadiren atla gezmeğe çıkıyorlar veya çaydan sonra şöyle bir kaç dakikacık bahçede dolaşıyorlardı.
Karar verilmeden önce Prensin Güneye gitmesi lâzımdı. Ne de olsa kız ailesi pek müşkülpesent oluyor. Prensi Kıral ve Kırallçe çocukluğundan beri tanıyor ve seviyorlardı. Fakat belki de onlara kalsaydı sevgili kızlan için başka birini seçerlerdi. Her aile gibi onlar da kıymetli kızlarını kolay kolay elden çıkarmak istemiyorlardı. Bahusus İngiltere tahtmın vârisi olan bu küçük hanımın istikbalini tayin etmek kolay mıydı?!.. Kıral ve Kıraliçenln bir türlü karar vermeğe yanaşmadıkları bu müddet, herhalde, hem Prense hem de Prensese pek üzücü ve uzun geldi. Hele âni olarak yayınlanan resmî bir tebliğ her şeyi altüst etti, iki gencin nişanlanacağı haberi tekzip edildi. Bu yetmiyormuş gibi bir de Elizabeth İle kız kardeşinin 1947 nln şubat ayında Güney Afrikaya giden anne ve babalarına refakat edecekleri duyuldu.
Herkes gidenler arasında Prens Phl-llp’in bulunmadığını farketmişti.
Prens, Llllbet seyahate çıkmadan evvel her akşam muayyen saatte telefon ederdi. Kıral ve Kıraliçenln bu seyahati ısrarla istemelerinin sebebi, tahminime göre, kızlarına biraz kendini dinleyecek vakit kazandırmak, “Gözden ırak gönülden de ırak” «Özünün bu vaziyette doğru o-
Phlllp Yunan Kıral ailesine mensup olduğu haJdo küçükken eski İskandinav ilâhlarına benzerdi.
lup olmadığını anlamaktı. Ben, Ll-llbet’ln hislerinin sadece bir çocukluk aşkı olmadığını, seyahat ve değişikliğin onu deglştirmiyeceğini gayet iyi biliyordum.
Avdetlerinden az sonra nihayet* herkesin merak ve heyecanla beklediği hâdise vuku buldu. 9 temmuz 1947 çarşamba sabahı Llllbet odama gelerek Philip ile beraber gizlice seçtikleri nişan yüzüğünü bana gösterdi. Sevinçten yerinde duramıyor, bir boynuma sarılıyor, bir elindeki yüzüğü öpüp okuşuyordu. Sabah gazeteleri Kiralın sevgili kızı İle teğmen Philip Mountbatten’m nişanlanmalarına izin verdiğini yazıyordu. Philip prens Unvanını terketmlş bulunuyordu.
Nişan resmen İlân olunduktan sonra artık Philip saraya sık sık gelmeye başladı. Bu İki gencin aşk macerası bütün sarayın karanlık ve soğuk koridorlarına renk vs ışık vermiş herkesi neşelendlrmlşti. Philip ekseriya beyaz spor bir pantolon ve sveter He gelir, herkesi güleryüzle selâmlardı. Bu uzun boylu sarışın gence hepimizin kanı kaynamıştı.
Ekseriya iki nişanlının beraber oturduklan oturma odası gayet soğuk bir tarzda döşenmişti. Philip sarayda ilk nüfuzunu bu odayı şirin bir hale sokmak suretiyle göstermiş oldu. Düğün tarihin! Kıral ve Kıra-llçe bahara veya yaz başınA atmak İstiyorlardı. Fakat gençler kâfi derecede beklediklerini ve bir an evvel evlenmek istediklerini İhsas etmişlerdi. Prens nişanlılık devrinde saraya hususi spor arabası ilo gelir ve daima çok aceleci davranıp derhal prensesi görmek isterdi. Bir keresinde arabayı o kadar hızlı sürmüş ki otomobil ufak bir kaza atlatmış ve prens de hafif yaralanmıştı. Fakat bu hâdise ona ders olmadı gene arabayı son süratle sürmeğe devam etti.
Prenseslerin mürebbiyesi Craıvford’uıı anlattıkları
"Elizabeth île Margaret’ln mfirebbeylleri Marion Cran’ford İki prenses! yetiştirmek için kendi izdivacını S sene tehir etmiştir. Elizabeth'in nişanlanmasından sonra gizilce evlenen Mis» Cravvford saraydan ayrıldıktan sonra da her İki prensesin en yakın dostu olarak kalmıştır. Burada Elizabeth’in Prens Philip İle İzdivacından sonraki hususi hayatları hakkında bize malûmat veriyor.” pH/L/P Mountbatten Prenses Elizabeth ile evlendikten sonra Kıral ■ Ona Edinburph Dükü unvanını verdi. İnfjilit Hükümeti de Düke nenede 10,000 İngiliz Jlraet bir tab&ieat vermiştir. Dük dan* ve epora bayılır. En büyük zaafı çok iyi otomobil eürmeehıi bilmediği halde çok süratli gitmesidir. Sakın bu söylediğime bakarak Philip’in dikkatsiz ve maceraperest olduğunu sanmayın. Lilibct ile evlendikten sonra karısına hayatı öğreten ve onu kendine yeter yapmıya çalıdan prens olmuştur* Ltlıbet önceleri evli olduğunu unutarak en ufak bir mesele hakkında bile annesine danışvrdk Bir gün kendisini bir köşeye çekerek şunları söyledim: “Artık annene değil, kendine dayanmasını öğrenmelisin. Her hangi bir şeye karar vermeden Önce annenin değil kocanın fikrini alman idemi. Philip^ böyle hiçe savarsan onun gururu, incinmez mif” dedim. Bu sözlerimi dikkatle dinledi ve “Haklısın, Craıvfinciğim, dediğini yapmıya çalışacağım/9 dedi.
Yavaş yavaş Lilibct-in kendine olan İtimadı arttı» Çah.M hayatın* idare ve tamim etmesini öğrendi. Bütün bunlarda Prens Philip’in oynadığı rol çok büyüktü. Kocası onun saray dışındaki hayat İle irtibatım temin etmiş ve sarayda mümkün olabileceğinden daha tabii, normal ve merasimsiz bir aile hayatı yaşamasını sağlamıştır. Balaylarının ilk kısmını geçirdikleri ufak kasabada bazalan, (Herhalde süratle sürülen) parlak mavi bir )cep içinde, saçları rüzgârda dağılan bir genç kıs ile sırtında yakası açık bir gömlek olan sarışın bir gencin bulunduğunu görmüşler. Her ikisi de bağıra bağıra şarkı söylüyormuş, işte Prens, LilibePi böyle sıhhatli bir saadet içine garketmektedir.
Lilibetle kocası halaylarından döndüğü zaman yeni sileri haznr oluncaya kadar kısa bir müddet sarayda misafir kaldılar. Philip Donanma Bakanlığında bir iş buldu. Her evli erkek gibi sabahlan işine, ekseriya yürüyerek, gidiyordu. Her ikindi Lilibct pencereye koşar, saray kapısından son sürat, tozu dumana katarak içeri giren spor otomobilin korne şeyini dinlerdi.
Bir gün evlendikten sonra kendim için döşediğim kulübemde uğraşıyordum. Banyoda acayip bir kazanımız vardı. Bazan suyu ısıtır, bazan kazan patlıyacak kadar ısınır fakat su buz gibi kalırdı. Biz d* yıkanma günlerimizi kazanın keyfine göre ayarlardık. O gün sırtımda bomuz saçlarım bir havluya sardı kazanı düzeltmeğe çalışırken kapı çalındı. Kapıyı açınca karşımda Prenses Elizabeth ile kocasını gömnez miyim!... Her ikisi de halime hayretle bakıyorlardı.
Prenses:
— Crawfinciğim, bu halin ne allahaşkmaî Beni resmi surette ziyarete geldik, dedi.
Vaziyeti onlara anlattım. Philip, bir denizci alâkası ile acayip makineyi tetkika gitti. Onlara evi gezdirdim, pek beğendiler. Bonra hep beraber mutfakta oturduk ve pişirdiğim yemekleri âfiyetls yediler.
Şimdi iki çocuk babası olan Philip ve Elizabeth hususi hayatlarında herkesin tahmin ettiğinden daha tabii ve sadedirler.
T
EdUıburgh Dük ve Dügcel resini bir baloyu giderlerken
TİCARET BANKASI
S. nden
Bankamız sermayesinin arttırılmış olması dolayıslyle tamamı taahhüt edilmiş bulunan 2.200.000.— liralık (C) tertibi aksiyonlardan İki defada Ödenmiş bulunan % 50 bedele ilâveten bu kers yüzde yirmi beşinin daha istenmesin* statümüzün 15 Jnol maddesine İstinaden yönetim kurulumuzca karar verilmiş olduğundan taahhüt edilen aksiyon bedellerinin dörtte birine tekabül eden mebaiiğln
15 EYLÜL 1950 TARİHİNDEN İTİBAREN 16 EKİM 1950
tarihine tesadüf eden pazartesi ırünü akşamına kadar bankamı» gişelerine yatırmaları veya göndermeleri statümüzün 16 ncı maddesi hükümlerinin tatbikine mahal kalmamak üzere (C) tertibi aksiyon sahiplerinden rica olunur.
İNŞAAT İLÂNI
İZMİR PAMUK TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİNDEN:
1) Aydın, Atça. Söke ve Tepeköyde tesis olunacak, pamuk Çırçır fabrikalarımızın inşa ettirilecek binaları, aşağıda hizaJa-nnda gösterilen keşif bedelleriyle ve kapalı zarf usullyle, vahit fiyat esası üzerinden eksiltmeye konulacaktır. Aşağıda her İnşaata aJt keşfin yanında muvakkat teminatının kaç lira olduğu da gösterilmiştir.
Aydın inşaatı keşif bedeli 75.500 lira muvakkat teminatı 5562 liri
Atça H İt 63.000 “ •t •t 4.725
Söke M R 64.000 * tt 99 4.800
Tepeköy “ W 99 57.500 * n 99 4.312
Soldan aa£aı
1 — Konukluk. î — Yükseğe ve-tljen; Knpı. 3 — Çocuğa baknn iüt nine; Sinir kısmımız. 4 — Terel barsak: Gelecek; Tersi bir edat, 5— Tersi istek; Inre ve dakik dşğli. 5— Ihsan; Ateşin dili 7 — Rabıt edatı; Parlatırı bir madde S — Vilâyet; insan, o — Deliği kapanan; Bir nota. 10 — Yetki.
yukarıdan nunCn
1 — Uygunluk. 2 — Büyüklüğü. 8 — Gölgesi mevcut; Yapma. 4 — En yakınımız; Avuç lç|; Bir renk. 5 — Bir mftbut; Bir balık 5 — Temerrüt; MA but. 7 — Tersi para; Tersi yukarıdan aşsğı doğru alçal. A — Kaba kumaş; Saha. 9 — öğrenci; Tersi bir göz rengi, 10 — Parasız füruht et (iki kelime).
DfNKC Bn.MACAMN HALLİ Soldan «ağıtı
1 — Hediye ver. 1 — Eleman; Yap. 3 — Dire; Araba. 4 — İde; Eza; Ra. 5 — Lokal; Znta. 6 — A-lenl; İne s 7 — Mu: imale. A — Ak; Seç. 9 — Rehin al; Ol. 10 — Sefera çık.
Yukarıdan av ağrı
1 — Hedİ Lamar. î — Eli dolu; Es. t — Dereke: Ehe. 4 — Emi; Ani; Fl. 5 — Ya; Alİmana. 6 — En az; Akar. 7 — Rezil, Re. 8 — Eya; Sena. 0 — Rabıta; Ah. 10 — Parası çok.
2) 28.9.1950 tarihine rastlayan perşembe günü Pamuk Tarım Batış Kooperatifleri Birliğinin İzmirde Alsancakta Umum Müdürlük binasında, komisyon huzuriyle, saat 14 te Aydın, 14.30 da Atça, 15 te Söke ve saat 15.30 da da Tepeköy inşaatlarının eksiltmeleri ayn ayn yapılacaktır.
3) Eksiltmeye girebilmek için 27.9.1950 günü saat 12 ye kadar istekli olduğu iş ayarında bir İş yaptığına dair resmî dairelerden alınmış vesikayı ibraz ederek yeterlik belgesi alınması şarttır.
4) Eksiltmeye girebilmek için, istekli olduğu İnşaatın hizasında yazılı muvakkat teminatın, birliğimizin veznesine yatırılarak makbuz alınması veya teminat mektubu vermesi, bu aeneye ait ticaret odası vesikası bulunması şarttır.
5) Eksiltme evrakı her gün mesai saatlerinde İzmir Umum Müdürlük btnasındaki İhtiyaçlar Şubesi Müdürlüğünde. îstan-bulda Galatada Karamııstafapaşa Caddesi, Hovaglmyan Han kat 3, No. 33/36 da İstanbul Şubemiz Müdürlüğünde görülüp tetkik edilebilir.
6) İsteklilerin teklif mektuplarını ve eksiltme şartnamesinde gösterilen evrakı teminat veslkalariyle birlikte kapalı zarf İçinde 28.9.1950 perşembe günü saat 12 ye kadar birliğimize vermiş veya göndermiş olmaları şarttır.
7) Postada olacak gecikmelerden dolayı istekli bir hak talebinde bulunamaz.
8) Birliğimiz en müsait teklifi yapan İstekliye İnşaatı İhale edip etmemekte serbesttir.
PAPAZYAN
BtÇKt v© DlKÎŞ YURDU KURTULUŞ
Yeni kayıtlara baş lam İm ıştır. Feriköy Tepeüstü 116 No. Papazyan Apartmanı
D U R 0 L İ T
Kontrplâktan ve şimdiye kadar piyasamıza gelen emsalinden çok üstün ve çok daha ucuz prese levhalarımız yeni fiyatla satışa çıkarılmıştır. Taşraya sipariş kabul edilir.
Telefon: 42248 Adres: Kalafat yeri 22
Telgraf: Tomruk - Galata
30 EYLÜL Öğleye kadar Bankamızda açılmif TasarruT Hesaplan
31 EKİM
İkramiye çekilişinden faydalanırlar. Bn çekilişe Ankaranm mutena bir yerinde
Bahçeli EV ve rağbet gören bir semtinde
DÜKKAN
De çeşitli para ikramiyeleri tahsis edilmiştir
T. İŞ BANKASI
Müdürlüğünden:
1. — Tapulama teknisyenleri için 300 adet tş çantacı açık eksiltme suretiyle satın alınacaktır.
2. — ihale 28.9.1950 tarihine rastlayan perşembe günü saat 11 de Genel müdürlük binasında yapılacaktır.
3. — Muhammen bedeli 9 Bin lira olup geçici teminatı 675 liradır.
4. — Ntlmune ve şartnamesi her gün komisyonda görülebilir.
5. — isteklilerin muayyen gün ve saatte bulunmaları
ilân olunur, (12421)
Türk Bayanları
BtÇKİ-DİKİŞ TERAKKİ YURDU
Kayıtlar başlamıştır. Pazardan maada her gün saat 10 dan 17 ye kadar müracaat kabul olunur. Altınbakkal (Radyoevi karşısında Bâbtl sokak No. 63 . Telf.: 85700
LONDON
Artistleri
Türkçe hıİmleri
Renkli
Renkli
Renkli
Renkli
Renkli
Renkli
Renkli Renkli
U o
UDIO
Lo Chevaller de L'Aventure Story of Molly X
One More My Darling L’eventnll
Gun Crazy
Orijinal İsimleri
Gal Who Took The West Jeem Of A re
The Thlrd Man
Mexican Hayrids
Bagdad
Stromboll
Serenade Espagnola
(La vie du Musicien Albenlzl) Black Maglc (Kaliastro) Ftfhtlng O'Flyn
The Man Of The Eifeel Tower Valse Brillante
Lady Gambles Carrlage Entrance My Foollsh Heart That Dangeroııs Age State Secret
Sons of Musketeers
Concerto
Le File da D’Artangnan The Queen of Spadea Rogues Regiment
Criss Crosa Rlso Ama re
Treasure Island
Sword in the Desert
Red Canyon
Johnny Stool Plgeon Marlene
Sanda of ÎWo Jlma
Aşk Melikesi
Jandark
Üçüncü Adam Kim T îki Açıkgöz Boğa Güreşçisi Bağdat Güller Dlyan Stromboll
İspanyol Serenadı (Albe-nlz'in Hayatı) Sihirbaz Doktor
Çelik Yürekli Şövalye Eyfel Kulesinin Esrarı Yıldızlar Dansı Kıımarbas Kadın Arka Kapı
Meş'um Hata Akşım Feda Olsun Kanlı istibdat
Silfthşör Kanı Seni Daima Sevdim Üç Silâhşorun intikamı Kumarbaz
Kahramanlar Alayı Affedilmez Cinayet Acı Pirinç
İrlanda Hazînesi Filistin Harbi Kızıl Geçit •
Eroin Kaçakçıları Memleket Şarkısı lwo-Jlma Yanıyor Maceralar Prensi (Kaza-novanın Hayatı) Kadınlar Hapishanesi Sevimli Şeytan Sihirli Yelpaze Alkaponun Kızı
NITED RTISTS
George Guetary - Glsele Cassadessus June HaWoc - John Russell Ann Blylh-Robert Montgomery Luclan Baroux-Claude Daııphln Peggy Cummings - John Dall
Yvonne de Carlo - Charles Coburn îngrid Bergman
Orson Welles - Altda Vali
Butt Abbott - Lou Costello Maureen O’Hara - Paul Crlstlan îngrid Bergman
Pedro Lopez - Sablna Ol m es Orson VVelles - Akim Tamirof Dnuglas Fairbanks - Helena Carter Charles Laughton - Franchot Tone Martha Eggerth - Jean Ktepura Barbara Stanwyck - Robert Preston Robert Mitchum - Ava Gardner Suzane Haywort - Dana AndreW Myma Loy - Richnrd Greene Doug. Fairbanks-Jr.-Gl.vnis Johns Comel Wüde - Maureen O'Hara Phillpp Dom-Catherlne McLeod Cianna Cavale-Carlo Nlnchl Anton Walbrook - Edlth Evans Dlck Powel - Marta Tören Burt Lancaster - Yvonne de Carlo SUvana Mangano • V. Gassan Robert NeWton - Bobby Driscoll Marta Tören - Dana AndreWs George Brent - Ann Blyth Howard Duff . Shelley VVlntcrs Ttno Rosai - Micheline Francey John W ay ne - John Ağar
R SİNEMASI —Beyoğlu
çok beğenilen filmler gösterilecektir. îşte bunlardan bir tasnııt
4
Meşhur.
♦c ■ ■'
y r
Uu.
• •0 »|l«•
••• • »a •• «d
• W • «• «
î.» *
•••••
it n
• • •♦• »■ ir•*•»
( : :r
••••••
RADYOLİN
r (•••♦
(• ■ ■ ■ •••
• «••a Or
• •••• • •• •••
» a»«a »aa • Wı
• *»•«■••• a*'
• aa■a —•
«»•»«••( «•'
• şaıtr* (•'
« »44
««av • «a a««a taa«>«(
»aafaaa•••••
İM jh:::;
-
‘ * ■
*
A
İst. Ticaret ve Sanayi Odası İlânları
I»
ÇİKOLATA
9»
»
İt
Of
00
İt
M
01
10
00
M
ı
4 > •
* v *
8 •
* v
metre yapar.
Yalnız
• • • • • • ••••••
a
'S
xij •tİÎÎKD.
J 1| diş macunlarına konan
:: *W
u:::». - -
• •• ••••••
t» • • *• •••
«•••••••«
4 »•••••••
»»•••
••••••• M»
•jtieatn
Nane esansı nedir?
••••«
Hususî surette yetiştirilen nane filiz yapraklarının imbikten geçirilmiş ve imbiğin yalnız orta kısmından çıkan Dünyaca meşhur esansdır.
Mısır Çarşısına girince \17 No. da bulunur.
Bu meyanda hususi [\yazi/l( ambalaj içinde tuzsuz t er ey ağ ve taze Kars balı da emrinize amadedir.
•
c/.-
1950 Modeli
tonluk kamyonlarımız gelmiştir. Teslima-
Hakikî 5
ta başladığımızı sayın müşterilerimize bildiririz.
YENİ
SATIŞ FİAT1
tORK LİRASIDIR.
1 - Yedi Ton yük normal olarak taşır.
2 • Lâstikleri, kamyonun teknik evsafı bakımından
30.000 kilometre yapar.
3 - Tam yüklü olarak, bir teneke benzinle 60 kilo-
- Gayet sağlam ve ekonomik olan AUSTIN'lerın emsalinden daha üstün olduklarını halen mem-
leketimizde çalışmakta olan 4000 adetten fazla
AUSTİN bilfiil ispat etmiş bulunmaktadır.
A U S T 1 N e daima itimat edebilirsiniz.
TEKTAŞ TEKNİK VASITALAR TİCARET T. A. ş.
Beyoğlu, İstiklâl caddesi No. 103 - İSTANBUL
1 y ’ Telgraf: VASITALAR - Istınbul
Satış Yeri t
i L L U R İ Ş
Fincancılar Yokuşu. Rıza Paşa Han 7i/2 İSTANBUL
Telefon ; 4 10 6 9
AMERICAN EXPORT LtNES înc. New-York KEW-YORK — FtLADELFtYA — BAJLTtMOR
arasında halfada bir muntazam azimet ve avdet postası 14 eylülde limanımızda beklenen
EXEMPLAR Vapuru 16 eylülde aynı limanlar IçLn eşyayi ticariye alarak hareket edecektir»
Vapur kumpanyası PİRE - NAPOLİ ve CENOVA’dan NEW-YORK için LA GUARDA EXOCHORDA. EXETER. EX-CAMBİON, EXCALİBUR lüks transatlantik vapurlarına yolcu kabul eder. Fazla tafsilât için Galatada Tahir hanında 3 üncü katta HAYRI ARABOĞLU ve ş.sına müracaat olunması. Tel: 44993-2-1
İLÂN
Murgul Bakır işletmesi Müdürlüğünden: Cins ve miktarı aşağıda gösterilen gıda maddeleri Hopa veya Murgulda teslim şardyle alınacaktır.
Miktarı Muhammen Muvakkat Kilo bedeli teminat
23.000.—
15.000.—
6.000.— 23.000.— 30.000.— 10.000.— 20.000.— 20.000.—
5.000.—
5.000.—
2.000.—
10.350.— TL 776.25 TL
7.500. —
2.100.—
20.700.—
5.100.—
2.000.—
37.000.— 13.000.—
3.750.—
5.500. —
3.600.—
562.50
157.50
1552.50
382.50
150.00
2775.00
975.00
281.25
412.50
270.00
11.30 da
Kanaviçe ithalâtçılarına
İstanbul Ticaret ve
Sanayi Odasından :
Hindistan tarafından tahsis edilmiş bulunan kanaviçe ve jüt çuval kotasına göre ithalâtta bulunmak istlyecek tacirlerimizin yapılacak muamele hakkında malûmat almalan İçin Odamızın 18 numaralı Tetkikat Şubesine müracaatleri rica olunur.
’ ' ı.C ..‘-/r7 ’ 1(12517)
MERKEZ BAKKALİYESİ. MISIR ÇARŞISI İÇİ No. >7 - T.I.Un ı 28553
Yeni ithal ve ihraç rejimi
GÜMRÜK TARİFESİ KANUNU
Satılık Ev
ve
İTHALÂT UMUMÎ TARİFESİ
dlı
T^57.so
İVECOCUKLAP İÇİN ÇEŞİTLİ NAYLON YAĞMURLUKLARIMIZ VARDIR
rk
’k
’k
4
Müracaat: Beylerbeyi Küplüce
Sokak No. 68
Seyahatten dönmüş ve hasla kabulüne başlamıştır.
Satış yerleri: îstanbulda, Cihan Kütüphanemi, Ankara Cad
Galatada. Melek Han No. 10, Telf.: 4372L
için müracaat edilecek tek kitap, istatistik numaralarını da ihtiva etmek üzere hazırlanan
GRİ PLATİNE PELERİNLEP
Bol Köpüklü - Nefis Kokulu
t
VU
Cildini
•K>.« W' 9°' ClWin>»* ‘,W’"
İlik w(*‘°
km
Cildin’*' S07*’ ’V
Prof. Dr. ŞEVKET SALİH SOYSAL
Devlet Denizyolları
7000 tonluk, en son konfor ve emniyet cihazları bulunan 20 mil süratli, yüzme havuzlu
BATARYA ve PİLLERİNİ fi ER YERDE t ARAYINIZ f
NevT
Bulgur .
Kırmızı mercimek
Nohut
Pirinç
Patates
Soğan
Kavurma
Kesme makarna
Kuru üzüm No. 10
Yeşil sabun
Soda
Bıına alt ihale 30 eylül 1950 cumartesi günü saat
Murgukla İsletme Müdürlüğünde yapılacaktır ihaleye girebilmek İçin yukarıdaki listede gösterilen gıda maddelerinden müteahhidin İlgileneceği ve teklifte bulunacağı maddelere ait hizalarında gösterilen muvakkat teminatı yatırmış olması ve İhale gününden evvel temin etmek istediği maddelerin nümunelerlni İşletme Na-teryel Servisine göndermiş bulunması lâzımdır.
İhale açık eksiltme suretiyle yapılacağından neticede bu işi üzerine alacak müteahhitlerin kırdıkları fiyatlar teklif ettikleri nümunelere göre yüksek bulunduğu takdirde işletme İhaleyi ya* pıp yapmamakta tamamen serbesttir.
Bu işin tamamı bir müteahhide verilebileceği gibi kısmî mahiyetteki teklifler de nazan itibara alınacaktır.
Sultanahmet Alemdar Mahallesi Şeftali Sok. No. 12-14 te altı odalı, bahçeli, elektrik ve »uyu bulunan tramvaya ve otobüse 50 metre mesafede bir ev satılıktır.
Vapurile Akdeniz gezisi
28 Eylül —17 Ekim 1950
'*s'«
pupo
Sobvnv
KAPLMAN PASAJI
PL A S TİK(wl on)YA ĞMURL UK L ARINI
1
TAKDİM EDER
MUHTELİF RENKLERDE TL 30-59-42-55 $EFfAF_(YALNIZ_ BEYAZ)
Tl~44-48
e
ı
/
/ // ✓ ' //
////
' / / I
ŞEFFAF, BEYAZ ve RENKLİ PELERİN;;
6 Z V
Cenova, Marsilya, Napoli, İskenderiye Beyrut limanlanna uğrayarak, her limanda 1 - 3 gün kalmak suretiyle 19 günde Akdenizin en güzel şehirlerini gezmek fırsatını kaçırmayınız
Pasaport ve Vize işlerini İstanbul, İzmir ve bütün tâli acentalarımız deruhde eder.
Bu ilk seyahat için mahdut yer kalmıştır. Acele ediniz.
(12633)
ANKARALILAR DİKKAT
KADIN, ERKEK ELBİSE VE TUHAFİYE MAÛAZASI'nı ZtYARET ETMELERİ MENFAATLERİ İCABIDIR ADRESı Yonl Belediye, ruhi NlkAh Salonu altında No. 27
Telt. 16475 Ankara.
R
TOvo\e'
Cildin*®
Tuvalet Sabunu 100 de 100 saftır.
â •
0. • * - * • *
Sayfa 8
TKNÎ î B T ANB VS
Î4 Eylül 19S0
ALTIN EVLER İNŞAAT KOLLEKTIF ŞİRKETİ
Şirketin Kurucuları ı Bayan Leylâ Resne, Behçet GHnal, Rlza Gür, Samlm Oktay, Mehmet Gür,
300 Lira ile fevkalâde bir
arsaya sahip olabilirsiniz
ARSA SATIŞ ŞERAİTİ!
numarası
Peşin yatıranlar takrir muameleleri yapılarak sıra tercih numaralarına göre derhal tapularını alırlar. 14
İste rUıel
plAj mevkiini göstermektedir.
6
A
£000
1
4i 4
Altın Evler İnşaat Kollektlf Şirketinin nahibl bulundUR-n arsalarının
v* dûrünt muame-tManbul halkının Şirketimizin üstüne
-4 r
Kuleli Çiftliği nemiyle anı-arazlden olan İşbu gruplar-210 parçadan müteşekkil o-birincisinden bazıları eşhas* Veli Taş-
Görüldüğü gibi m un ta za m yollan bulunan Altın Şehir arsa ahcılariyle, her vasıtayla böyle dolup boşalır.
Şirketimizin LâJell
Ticaret Bankamı 27
ALTIN ŞEHRE ÎŞLÎYECEK OLAN OTOBÜSLERDEN BİRt
Altın Şehirde arsa alan ve 3 üncü faksldlnl vermiş olan müşterilere Şirket hAlen İzmir Enternasyonal Fuarın husus! pavlyonunda sahibi bulunduğu 1950 model ve 80 kişilik otobüsler İçin tenzilâtlı kartlar da vermektedir.
ve
• 5ı(*g No Cc*lr’( Ne i
gördüğünüz KiiçÜkçeknıoce Gölü kenarında Yarımburgaz Istasyo-ve Altın Şehir İçerisinden geçen İstanbul yolunu göstermektedir.
Şirketin sahibi olduğu ve merkezi olarak yakında nakledeceği Eminönü Meydanındaki binası.
Altın Evler tnşaat Kollektlf Şirketi
4/9/1950
Altın Evler îıışnat Kollektlf Şirketinin İzmir Enternasyonal Ftııv-rındnkl pavlyonu bulunan ve Altın Şehirde portatif vidalı olarak kuracağı vlİLfılardnn bir tip.
Altııı Şehrin İçinden geçen tren ve İstanbul yolundan diğer bir manzara.
i Yarımburgaz tren latanyonu mevkiinde ve Küçükçcunıece Gölüne hudut olduğunun mahkeme tarafından taadlkll haritasıdır.
manzaralı Altın Şehirde balk her gün ur mi almaya kafile, kafile böyle gider.
Bu resimdeki manzara, tertemiz bir kumsallığa suhlp hıılıınan Altın Şehrin
UfiUv •roeftJt* C S. S.^5*
.....‘'j’IK ,V.~~
Tnbtetın rüzelllfin! tatnamhyan ve Altın Şehirden akıp rlden «u •uyun etrafında bıııriln edineceğiniz bir tru İle yarın siz de bir villâ oahlbl olabilirdiniz.
Florya plâjlanna dakikadır.
»İn zahnn* meşruhat verilmek ouretlyle bildirilmesini saygı İle rica ederiz.
Haritanın TasKkU Orneg»
Tapu n. iv do.jUâV.
J *
r
Istanbulun en güzel yerlerinden biri olan FLORYA ALTIN ŞEHİRDE fevkalâde arsaların Ayda 20 Lira taksitle satışlarına devam etmektedir Merkezi: İstanbul - Eminönü Meydanı No. 22 ve 22-1 - Şubesi Çemberli taş Garanti Bankası üstü No. 1 Adlî sicilli Ticaret No. 42474 - Telefon 27310
Altın Şehirde arsalar şimdi iki türlüdür: Satış 14 ve 5 inci paftalarda yapılmaktadır. Sıra tercih 1 den başlamaktadır.
Altın Evler İnşaat Kollektlf Şirketinin kurmuş olduğu Altın Şehir
BU w ........................ -........... - - -
nu
4
Ayda 20 lira taksit yatıranlar, metrekaresi 165 kuruştan 495 lirayı iki senede ödeyeceklerdir.
Ayda 80 iira taksit yatıranlar metrekaresi 150 kuruştan 450 lirayı bir sene üç ayda «diyeceklerdir.
Peşin yatıranlar sadece Fuar müddetince metrekaresi 100 kuruştan 800 lira ödeyeceklerdir. Cephesi 20 metre, derinliği 80 metre, sahası 600 metrekare olanlar:
1 — Cephesi 15 metre, derinliği 20 metre, sahası 800 metrekare olanları
Bu arsaların satış şeraiti:
A
B
C
2
Bu arsaların satış şeraiti:
A — Ayda 20 lira taksit yatıranlar, metrekaresi 165 kuruştan 990 lirayı 4 sene 1,5 ayda ödeyeceklerdir. B — Ayda 30 lira taksit yatıranlar, metrekaresi 150 kuruştan 900 lirayı, 2,5 senede ödeyeceklerdir.
C — Peşin yatıranlar sadece Fuar müddetince metrekaresi 90 kuruştan 540 lira ödeyeceklerdir.
Bu fiyatlara İzmir Fuarının kapanışı olan 20 eylül 1950 tarihinden sonra % 50 zam yapılacaktır.
5 paftada bulunan 3000 adet arsanın seçimi; Müracaat çabukluğu ile alınacak sıra tercih numaralarına göre, bizzat gerek arazi üzerinde, bundan evvel olduğu gibi, müşteriler tarafından veya herhangi bir tanıdıkları marifetiyle yapılır. Arsa seçiminde bulunamıyaniann arsalarını müteha ssıs bir heyet seçer.
tstanbulun İncisi olan Florya - Küçükçekmece* gölü kenarında kurulan Altın Şehir, gerek müşterilerine gösterdiği ve gerekse rekabet kabul etmiyecek kadar güzel olan mıntakanın eşsiz manzarasiyle kurulacak olan evlerinden bir tanesine siz de sahip olmak isterseniz Altın Şehir’de siz de bir arsa alınız.
• Kiiçükçekmece Gölü sahilinde ve Yanmburgaz tren istasyonu mevkiinde fevkalâde hava, asfalt yol ve ucuz gıda maddesi, taze balık, bıldırcın, ördek ve diğer av hayvanlan da temin edilir.
otobüs 6
değil, dünyada: tezvir. IftlrA, yalanla adam Aldatma kabiliyetinde eşi olmıyan. müspet iş yapamadığından dolayı da, kendisin* Prens Unvanları takan Hüseyin Taşdelcnlerin Türk Mesken Şirketinin bir tek orsası mevcut değildir. Milliyet. Son Saat va sair gazetelerin Türk Mesken Şirketi aleyhinde yaptığı neşriyatı bizim aleyhimizde yapmışlar gibi tavırlar takınması ancak bu gazetelerdeki neşriyatı oku-mıvnn bir kısım balkımızı kandıracağı nı uman Hüseyin Ta^-delen. Rekabet şirketi unvanı İle ve 5-nlsan-1949 tarihli Akşam ve ft-nlsnrı-1949 tarihli Her Gün gazeteleriyle verdiği IIAnlarda bir tok arsası olmadığı halde «attığı mevhum orsaların bir tekrarını mı yapacağını ümit ediyor. Fakat bu sefer î«.mir Cumhuriyet Savcılığı İşe elkoymuş ve Hüseyin TAşdelenler hakkındakl dosyayı 5-oylûl-1950 gün va 8120 sayı İle İstanbul Cumhuriyet Savcılığına göndermiştir. Bu dosyanın içinde vesika olarak Şirketimizin verdiği. Hüseylnln yalan İlânları, Prens unvanını taktığına dair levhaları vs nihayet Türk Mesken şirketi nemiyle «atışa çıkardığı mevhum orsalar hakkında malûmat mevcuttur. Bunu aynen muhterem Türk halkına sunuyoruz.
Kaymakamlık Yüksek Mokamı delâletiyle Bakırköy Tapu Sicil Muhafızlığına:
Şirketimiz, Türk Mesken ve Rekabet şirketini İzmir Cumhuriyet Savcılığına hakikat olmıyan IIAnİAr verdiğinden dolayı şikâyet etmiştir. Savcılık İşe ehemmiyetle elkovmuştıır. tzmlr Cumhuriyet Savcılığı Yüksek Mnka-mına tevdi edilmek üzere Türk Mesken şirketinin kaç parsel arsası bulunduğunun, dilekçemi-
tadır.
Evlerini kendileri yaptıracak olan müşterilere 50 lira mukabilinde projeler, b«*tonarmıı licsap-ları. çimento hesapları tamam olarak ve bir mühendis veya mimarımız tarafından tasdik edilip,* ruhsatı da itlinmiş olarak teslim edilecektir. Şirket 3 sene zarfında, taşı, kumu, çakılı ve kireci piyasıı fiyatından % 30 eksiğine verecektir. Bu suretle 1000 liralık malzeme «lan müşterilerimiz, 700 Hra ödemiş olacaklardır. Altın Şehir ye Altın Evler İnşaat Kollektlf şirketi hakkında rekabet İçin uydurulan çeşit, çeşit havadisleri, Şirketimiz en kati bir ifade İle yalanlar. Bundan evvel llAn ettiğimiz gibi. Şirketimiz kurucularının servetleri herkesçe malûmdur. Binaenaleyh «ski Rekabet, yeni Türk Mesken Şirketinin her harfi tamamen uydurma olan ve Yeni Sabah ile Her Gün gazetelerinde not şeklinde yaptığı iftlrnlı neşriyat ancak ve ancak bulanık suda balık avlamak sevdasına çıkan, kendisine prens Unvanını takan Hüseyin Teşde) eni erden beklenecek bir mArlfettlr. Bu İİAnlardan dolayı şirketimiz, modern prens Hüsoylnl İstanbul Ticaret Mahkemesine vermiş bulunduğu bir sırada, bu kere 7-9-19.50 tarihli Cumhuriyet gazetesinin son sahibesinde verdiği İİAnda Şirketimiz hakkında hezeyanlar dolu bir neşriyat yapmaktadır. Kendisi bundan dolayı da mahkemeye verilmiştir.
İstanbul'la değil, TÜrkiyede de
ALTIN EVLER İNŞAAT KOLLEKTİF ŞİRKETİNDEN t
KAVIN HALKIMIZA
Halkımızın büyük İtimat ve teveccühüne nmhûr olan Altın Evler Şirketinin memleketteki mesken buhranını önlemek ve dar gelirli vn!nuda.*jları kısa zamanda ov sahibi kılmak İçin Kİ-rİHtlğl bu faydalı teşebbüs, memleketin her kölesinde takdir u-vandırmıştır.
Altın Evler Şirketinin bu yoldaki dürüst faaliyetinin karşılığı olarak kazandığı itimat ve teveccühten faydalanmak maksa-dlyle ortaya çıkan Rekabet İnşaat ve Türk Mesken Şirketi gazetelere verdiği ilanlarda, Altın Evler şirketinin bir parsel dahi gösteremediğini, Edirne yolundan uzanan gayri muntazam arnxlye yol yapmnk tasavvurunda bulunmadığını İddia edecek kadar hakikatleri İnkAr ve tahrif etmektedir.
Çekmece Gölünün tabi! güzelliklerini sinesinde toplıyan Altın Evler Şehri, Yarımburgaz latas-
yonıınun beş yllz metre berisinden başlıyarıık gölün rııiıa sükûn veren bütün güzelliğini içine almakladır.
İstanbul modern yolunun ortasından geçtiği Altın Evler Şehri trıbıl güzelliklerin ortasında kurulmuş l.ştn nbulumıızun sayılı güzel yerlerinden biridir.
Temiz hava, güzel manzara, rahat yol. blllûr su Altın Şehrin başlıca hususiyetlerinden bir kaçını teşkil etmektedir.
Rekabet tnşaat ve Türk Mesken Kollektlf Şirketinin bozkırın rina karşılık Altın Şehrin bu hususiyetleri lelerl tekmil minnetlerini toplamıştır.
İşte Rekabet İnşaat ve Türk Mesken şirketi İle halkın büyük İtimat ve teveccühün* mazhnr o-hn Altın Evler Şirketi arasındaki fark.
Halkımı» İşte bu yüzden akın akın Şirketimize müracaat ederek az bir para ile yakın zamanda ev ve mesken sahibi olmak-
3^0. Via.Am kJrçyU
İli ik«»î İı(!Mk N* ra Nı> kl Mrhe1
bUü» $Tp(5(r
A A • 5
01 • A o 191 6 bö
A A A 7 ı ö | • o c J
0 ( w d ı H
A 5
•4 ' e • 7 1 5 ''ÖÇ
A ( A 41 4 .LLSÂL-.
A * A # j
*
m o
ALTIN £VL£D İNŞAAT KOllE UTlf
SAMİ&İ olduğu.
ALTIM ŞEHİR
HAVALE
Tapu Sicil Muhafızlığına: 4. 9/1950 î«tldaya Cevap
İdaremizde ne Türk Mesken Şirketi namın* ve ne de Rekabet Şirketi namın* gayri menkul kayıtlan olmayıp ancak Hüseyin Taşdelenler namına birinci grup 210 ve İkinci grup 135 parça olmak üzere İfraz muamelesi görmüş ve tescil edilmiştir, lan dan lan
•Atılmış ve bakiyesi delen* «atılmıştır. İkinci grupu teşkil eden 133 parça İse Hüseyin Taşdelenler uhdesinde bulunup kısım, kısım efrat ve eşhasa satılmaktadır. Keyfiyeti eay-givle arz eder İm. Kaymakamlık yüksek katın* sunuldu. 4/9/1950 Bakırköy Tapu Sicil Muhafızı Takup Veli Devrim. îmza ve Mühür.
N O T 1
1 — Sy-a tercih numarası almAk
istiyen müşterilerimiz Fuarda kİ paviy onu muza arsa bedellerini veya taksitlerini yatırabilirler ve satış mukavelelerini alabilirler.
2 — Keza sıra tercih numarası
almak İstiyen müşterilerimiz. arsa bedellerini latan-buida şirketimiz adresine vev* Türk
numnralı hesabına yatırabilirler veya gönderebilirler.
Comments (0)