14 Nisan 1950 — Cuma
6 R O.
K£tÜfc.h(L68İ
_ — - — ■ -~ J
SİYASİ İKTİSADİ
A

r 1

■w
r
? Sayı 135
10 Kuru}




Beyoğlu - Müellif Caddesi 6 - 8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone: Türkiye için soneliği 32. altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç momleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİB EDİB TÖREHAN
------ _ ■ 1 ■-■-g
İlânları 6 ncı oahifedo santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir moa'uliyet kabul edilmez.

Telefon: 44756 - 44757 Santra]
Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul

POLiTiKA
_ 13/IV/1950
Londra Konferansı ve
Almanya meselesi
BÜYÜK bir haftalık siya»1 Amerikan mecmuası, yakında Londrada toplanacak olan konferansın, kendisine Dışişleri Bakanlığı memurlarından biri tarafından mahrem surette verilen programını dün neşretti. Bu program hakikaten çok yüklüdür. Orada, bugün Batı devlet adamlarının halletmek mecburiyetinde oldukları bütün meseleler sıra ile zikredilmiştir.
Amerikalı gazetecinin açığa vurduğu bu vesikanın, Dışişleri Bakanlığı gizli arşivlerinden çıkmadığı muhakkaktır. Bu. olsa olsa, resmî bir sıfatı bulun-mıyan, fakat milletlerarası me-. selelerde ihtisas sahibi olan bir kimsenin, biraz düşündükten sonra, son zamanlarda bütün profesyonel müşahitleri meşgul eden mevzuları birbiri arkasına kâğıt üzerine sıralaması ile mey
> dana gelmiştir.
Mahiyeti ne olursa olsun, bu programı tetkik edersek görürüz ki, üç büyük Dışişleri Bakanının konuşmaları, en fazla Almanyanm statüsünü ta.yine hasredilmiştir. Bu itibarla, Al-manyanm istikbalinin, mayısta toplanacak olan Amerikan, İngiliz, Fransız Dış Bakanlan toplantısına bağlı olduğunu söylersek, her halde mübalâğa etmemiş oluruz.


Acheson’un yakında Avrupa-ya hareket edeceğinin ilân edildiği bir sırada. Amerikan Kongresinde onun Almanya hakkm-daki siyasetine karşı hücumlar büsbütün artmış bulunuyor. Daha dün Cumhuriyetçi mümessillerden Jenner, Kongrede Ruhr havzasındaki fabrikaların sökülmesini ve bunların Rusya-ya teslim edilmesini protesto ediyordu. Fakat, hakikatte bu tenkidlerin, Amerikan Dışişleri Bakarıma zarar vermek için değil, ona yardım etmek için yapıldığını da iddia etmek mümkündür. Acheson’un, üçler konferansında. Almanyanm bir mağlûp gibi muamele görmeksizin müsavi şartjarı haiz bir âza olarak Avrupa Birliğine alınmasını talep edeceği, artık kimse için bir sır değildir. Bunun için ise, bir taraftan Batı büyük devletlerinin, Bonn Hükümeti üzerindeki siyasî kontrollerini asgariye indirmeleri, öte yandan da. bilhassa bu hükümetin otoritesinin yayıldığını bütün Alman topraklarında İktisadî kalkınmayı temin etmeleri lâzımdır. Halbuki, eğer Alman fabrikalarını sökerlerse, bu kalkınma elbette mümkün olamıva-ctfktır. İşte Acheson da bunu anlamıştır. Fakat, Almanyanm rekabetinden korkan İngiliz ve PransKdara bunu kabul ettirmekte de büyük güçlük çekmektedir. Dün Kongrede Jen-ner’kı yaptığı gibi müdahale ve tenkidler, bu bakımdan Ache-son-a yardım etmektedir. Çünkü o, bu vaziyet karşısında, AvrupalI iki büyük meslekdaşuıa, Aaner^kan umumî efkânnın da kendisi gibi düşündüğünü ve Al-manyenın artık affedilmesini ve onan Avrupa ailesine alınmasına mâni olunmamasını istediğini cesaretle söyliyebilecektir.

E sen, İngiltere ve Fran-sanın, bundan iki sene evvelki kadar, Almanyanm yeniden dirilmesinden korktukları iddia edilebilir mi? Pek zannetmiyoruz. Churchill ve De Gaulle gibi adamlar, daha son zamanlarda bu eski düşmanla işbirliği vapılması taraftarı olduklarını söylemişlerdir. Aynı zamanda her ikisi de, hakikî bir Fransız -Alman birliğinin, etrafında yeni Avrupanm teşekkül etmesi için lüzumlu bir çekirdek olacağı fikrini müdafaa etmişlerdir. Gerek Churchill, gerekse De Gaulle, bugün muhalefet tarafında bulunmakla beraber, geniş bir Ingiliz ve Fransız kütlesini temsil efrmâktedür. Bevin ve Schuman, Londra Konferansı esnasında, bu vaziyeti gözönlinde tutmaktan geri kalanuyaeaklardır.
»


Üçler toplantısı gittikçe ehemmiyet kesbediyor
Londra toplantısından sonra, Atlantik Paktı Devletleri Dışişleri Bakanlarının umumî toplantısı teklif ediliyor
konuşmaya iltihak
seyahatinde Jessup Partiden müşavir
\Vashmgton. 13 (A.P.) — Birleşik Amerikanın Dışişleri Bakam Dean Acheson dün, Atlantik Paktının Konseyine dahil on bir dışişleri bakanının 15 mayısta başlamak üzere Londra-da üç günlük bir konferans halinde toplanmalarını teklif etmiştir.
Acheson bir basın toplantısında^ 8 mayısta Schuman'la görüşmek üzere Parıse gitmeyi tasarladığını bildirmiştir. Daha sonra Acheson. Lon-drava giderek Berinle görüşecek ve Schuman da bu edecektir.
Acheson a bu ve Cumhuriyetçi
tâyin edilmiş olan Sherman Coopeı refakat edeceklerdir.
New-York. 13 A A. (AFP) — Haftalık NçWs-Week dergisi Londra konferansının gizli gündemlerince bunların mânası etrafında geçen hafta Londradakı siyasi muhabirinin elde ettiği bazı malûmatı neşretmektedir. Dergiye göre Bevin- Acheson konferansı gündeminde aşağıdaki noktalar mevcuttur:
1 —İktisadi siyaset etrafında yapılan istişarelere genel*bir bakış,
2 — Batılı teşekküllerin gelişmesi,
3 — Sömürgeler meseleleri,
4 — Güney, Güneydoğu Asyadaki siyasi meseleler ve bilhassa Keşmir ve Hindistan. Fransız, Portekiz Holânda müstemlekeleri.
5 — Japon sulh andlaşması,
6 — Çin,
7 — Libya ve Eritre,
ve
8 — Ortadoğiıda siyasi veçhe, (bilhassa Mısır).
9 — Halkçı cumhuriyetlerle olan münasebetler,
Nevvs-VVeek Bevm-Acheson-Schu-man arasında yapılacak görüşmelerin aşağıdaki noktalar üzerinde cereyan edeceğini açıklamaktadır.
1 — Batı Almanya (siyasi ve iktisadi meseleler»
2 — Sovyellerin Almanya üzerindeki tasavvurları ve batıkların alması muhtemel lcarşı tedbirleri.
3 — Berlin.
4 — Almanyanm iktisadi durumu.
5 — Mülteciler.
6 — Rhur’un idaresi
7 — Almanyanm savunması.
8 — Avusturya ile harp halinin sona ermesi.
a) Sulh andlaşması siyaseti,
b) İşgalinin hafifletilmesi.
9 — Atlantik Konseyi ve Bevin -Acheson konferansı gündemindeki 3, 4, 7 ve sekizinci maddeler.
Atlantik Konseyi gündemi de şöyle olacaktır:
1 — Savunma Komitesi tarafından sunulan stratejik plânların ve telâkkilerin tasvibi,
2 — Kuzey Atlantik Paktı maddelerinin genişletilmesi,
3 — Kuzey Atlantik Paktını imzalayan devletlerin siyasetlerinin a-henkleştirilmesi imkânı,
4 — Komünizm tehdidine karşı a-lınması mümkün müşterek tedbirler.
• TT
Truman’ın 5 inci hizmet yıldönümü
-- ' ~ ~ - - - - — -9 -


V’
T
V,
--71
TENİ
ANÖÜl'un K





ı
! '■
I
• (








'e-1


V

*
Tefrikamız:
ASYA HİKÂYELERİ
nin İkincisi olan “Kamber Ali,, bir iki giıne kadar sona erecektir.
Gobineau’nun şaheserine karşı gösterilen büyük a-lâka bizi bu hikâyelerden birini daha neşre sevkedi-yor :
KANDEHAR
A
i
ŞIKLARI
“YENİ İSTANBUL’’ o-kuyuculan hu hikâyede de pek canlı ve zevkli sahifeler bulacaklardır.
Tercüme Reşat Nuri Da-ragonundur.
Washington 13 (AP) Truman bugün bir basın toplantısında verdiği demeçte, milletlerarası durumun 1946 ya kıyasen daha iyi olduğunu ve son 4 yıl zarfında tedricî bir düzelmenin yer aldığını beyan etmiştir.
Cumhurbaşkanı, Birleşik Amerikanın 1947 yılında Türkiye ile Yu-nanistana askeri yardıma başladığını ve daha sonra Marshall Plânının tatbikına girişildiğini hatırlatmıştır
Müteakiben Turnan, kısaca iç meseleleri gözden geçirmiş ve Birleşik Amerikanın gayet iyi bir durumda olduğu kanaatini belirtmiştir.
Gazeteler Ayan üyesi Joseph McCarthy’nın ilen sürdüğü iddialar hakkında Truman’ın fikrini sormuş- I lardır. Başkan Truman geçenler- i de McCarthy’den bahsederken. Ayan üyesinin “Kremlın’in Birleşik Ameri-kadaki en büyük kozu,, olduğunu söylemiştir. Taft, bu mütalâanın bir hakaret ve iftira teşkil ettiği kanaatini belirtmiştir.
Gazeteciler Trunıan’dan Taft’ın bu beyanı hakkındaki mütalâasını sormuşlar ve Başkan: “Sizce Mc Carthy’ye iftira ve hakaret etmek mümkün müdür?,, demiştir.
Başkan







, -it .
A

7A > . ’


B i
- ( ı





/• ıt
İÇ SAYFALARDA
ÎKÎNCÎ
Ticanilerin tekbirleri
M. Nermi










-•‘•t
....



• ••
.4.”


•(




v
v

. Il\(

£ - J


M

• â

ı


*
• “


i


(*

lsz2f >.
■(.
I;:


m
A"
a

i
1





&

A




ÜÇÜNCÜ
Amerikanın, Avrupa kültürüne tesiri
DÖRDÜNCÜ
Pariste üniversitelilerin sosyal durumu
Ayşe Nur
Kaderim böyle imi} (Hikâye) Üvey Evlât
B E
ŞÎNCÎ
Mali siyaset
Doç. Bedri Gürsoy

«

Makassar isyanının kahramanı yakalandıktan sonra
Holândanın eski Endonezya ordusuna mensup bir kısım asker. Yüzbaşı Abdülâziz adında bir sergerdenin emrinde Endonezya Merkezî Hükümetine karşı isyan etmiştir. Resimde Makassar limanını ele geçiren âsi Abdülâziz ava nesiyle görülmektedir. Endonezya Cumhurbaşkanı Soekarno milli orduyu, âsilere karşı harekete geçirmiştir.
.....HiımHıtıı'ibHiHiuı u'luJl‘tiV.u«i'...-pr.^.Ml«nnnr.>llr.^HinııırTnnT.nııııu.iııııi|^ıııııi||».ıınTinKH(ru»ııııinnı>ı»>iın.lllHIMIl|niUtUlllfrt'l|fllW«N|IUIrtrtJ!i
Yunanistanda, Venizelos (abinesi değişiyor
ati
Yeni hükümeti, merkezî partilerin kuracağı ve Plastiras’m başbakan olacağı bildiriliyor
Atına 13 (XtRŞJ
tabılar çıkaran Atina gazeteitri, Veli zeloş hükümetinin istifa edeceğini e rai Plastiras in Kirala baş-
Özel ikinci
ve yeni- kabinenin tarafından kurulması*’ vuracağını bildirmişlerdir.
Gazeteler. General Plastiraa tarafından kurulacak olan bir merkez hükümetinin, Venizelos Liberal Partisi tarafından destekleneceğini ilâve etmektedirler.
Venizelos hükümeti, müracaatından müspet bir netice elde ettiği takdirde. kabine derhal istifa edecektir. Bakanlar Kurulu bu akşam bu mevzu üzerinde bir toplantı akdetmiş ve bir hükümet sözcüsü: —“Dört merkez Partisi arasında cereyan eden temasların memnunluk verici bir şekilde inkişaf ettiğini., bildirmiştir.
Diğer taraftan alınan haberlere göre, Venizelos bugün Kıral tarafından kabul edilmiş ve Bakanlar Kuruluların toplantıya çağırılmıştır.

itom âlimleri, politikacılara karşı koyuyorlar
■ifwr
/

»wwtlwuitn
(r »tuiTOjt'iiH’tr
Anadoluda Refik Halid
ezcümle »öyle “Bizde realist, natüralist hlkâ-ilk özentisiz
Maruf edebiyat bilgini Agâh Sim Lp-vend, yeni neşrettiği (Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Safhaları) isimli mühim eserinde diyor: hattâ yenin
mahsulleri (Memleket Hikâyeleri) dir. Türk dilinin güzelleşmesine hizmet edenlerin en başında İse Refik Halid Karay’ı kaydetmek İcap eder. Selânikt? yeni lisan hareketi haşlamadan üç yıl öner Serveti Fıinıın sayfalarında göriden bu hikâyelerin dili tam nnlamlyle bir İstanbul türkçesidir.,,
YENİ İSTANBl L. bundan 35 sene evvel Ana d oiıımuzıı pek realist bir fförüş ve sezi ş I e edebiyatımıza malrden üstat Refik Halid Karay'dan yurt içinde uzun bir seyahat yapmasını ve geçen zaman zarfındaki değişikliği. kendin? bas nüfuz ve ÜBİûbiy-le belirtmesini İstemiştir. Kıymetli arka-
daşımız arzumuzu gönülden beııim-siyerek memnuniyetle kabul ettiğinden yakında yolculuğa çıkacak, bütün İmkânlardan faydalanarak atalar yurdumuzu köy ba kasaba, karış karış intihaların! muhterem rımıza arzeyliyecektlr.

köy, kana-gezecek ve okuyucula-
Seyahatin esas hedefi politika ve seçim detildin dünkü ile bugünkü vatandaşımızın yaşayış tarzını ve memleketin içtimai vaziyetini mukayese ederek aradaki farkları objektif şekilde meydana koymaktır.

5 r i t
Refik Halid 15 nisan cumartesi günü memleket seyahatine çıkıyor»
-■

Devlet Bakanlığının tebliği
Marshall Yardımından alman para ile seçim propagandası yapılmıyor
Devlet Ba-
Baokan Truman. Milletlerarası politikada mühim bir AndİAsmayı imzalarken. Arkada, Oııiylerİ Bakanı Acheson ve Senatör Connally Truman’ın Muavini Barkley
U - ı

• V’ — _ r . . -w - — ------
Şimdiki Baybakan Venizelos konuşurken
riıilılMlÜjİHlIlAlMlIÜÜUlimiüiMihihmiilliIHHİHlHlihinKİİllHlUHlUhi ı. .* ııil
Italyan Cumhurbaşkanı Milânoda Türk paviyonunu gezdi
Mllâno, 13 A.A. (özel» — İtalyan Cumhurbaşkanı Einaüdl dün parlak bir merasimle açtığı Milâno Fuarında ilk önce Türk paviyonunu ziyaret etmiştir. İtalyan Cumhurbaşkanı. Türk paviyonunu büyük bir ilgiyle gezmiş ve kendisin? refakat eden Türk iyenin Roma Büyükelçisiyle sergi komiserinden teşhir edilen çeşitli ihraç maddeleri hakkında geniş izahat almıştır. Cumhurbaşkanı Elnaudi, Türkıyenin bu iştirakini büyük bir başarı eseri diye vasıflandırmış ve tebrik etmiştir.

Ingiliz atom âlimleri “komünist temizlenmesine,, muhalefet ediyorlar
Londra. 13 (AP) — İngiltere-nin atom bilginleri dün, memlekette yeni bir komünist temizliğine “şiddetle muhalefet*’ edilmesini talep etmişlerdir.
Başbakan Attlee bundan on üç ay evvel komünistlerin devlet hizmetlerinden çıkarılacaklarını bildirmişti.
Atom Bilginleri Konseyi. “Bu şekilde bir temizlikten pek e-hemmiyetli ve nazik neticeler a-lınacağını,, belirtmekte ve tedbirin, “Başka türlü halledilmesi İmkânsız bir durum karşısında kalmış olan İdarenin tevessül etmesi icap eden nahoş bir müeyyide olarak,, karşıladığını kaydetmektedir.
Ankara 13 (AA.) kanlığından tebliğ edilmiştir:
Bazı illerimizde Marshall Yardımından alman paranın 20 milyon lirasının seçim işlerine sarfedileceği yolunda propaganda yapıldığı öğrenilmiştir. Devlet Bakanı tarafından Büyük Millet Meclisi kürsüsünde ve basına verilen izahatta Marshall Yardımından alınan paraların son santimine kadar nerelere sarfedildi-ği ve edileceği birçok defalar açıklan-

Belçika buhranı yeni bir safhaya giriyor
Brüksel 13 ı Y1RS) — Takdim ettiği kabine listesi, Naib Prens tarafından kabul edilmeyen Başbakan Van Zeeland. Kıral Lcopold ün acele daveti Üzerine Cenevreye gitmiştir.
Van Zeelaridün Ccnevrode kalmağa karar vermesi, Kıral pusmalarına devam I ermektedir.
Van Zeeland. Kıral
çikaya avdetine muhalif olan yallst Partisi Başkanı Paul
I^eopold İle ko-edeceğini
gös-
1^‘opoid’ün
Bel-Sos-Henrv I
nııştı. Memleketin kalkınma işine tahsis edilen bu paradan muayyen bir rakam zikrederek seçim içine ayrılacağını söylemek suretiyle halk efkârının karıştırılmak istendiği anlaşılmaktadır.
Bakanlığımız uyanık halkımızın bu gibi şayialara İnanmıyacagına emin olmakla beraber bazı sütü bocuklar tarafından uydurulan bu yalanı tekzip etmeye Anadolu Ajansım memur etmiştin
Ayın on
MtfNMNMMMİMNINİMM
beşinden İtibaren yaz saati tatbik edilecek (Gazeteler)
»
.Ai
Yeni ren erin — Saatler değişecekmiş hemeertmı bavla bir yaz saati verlv
Spaak’ın bir teklifini Kirala sunmuştur. Spaak. Kıral Leopold’ün memlekete avdetini kabul etmekte fakat hiç bir siyasi hareket? iştirak etmemesini şart koşmaktadır
Belçikadakl siyasi durum hâlâ karışıktır fakat Kiralın alacağı karar. bu durumu aydınlatacaktır.
Yarınki toplantı. 4 haftadan heri süren Belçika Kabine buhranı için kesin bir dönüm noktası teşkil edebilecektir



’V
Sayfa 2
Y E N î İSTANBUL
M Nisan 1950
Tetkikler
§ 1E IHI 11 ııı;
İHI A\ İD; 1E III! İL IE İHI 11
Ticanilerin Tekbirleri
Yazan : M. NERMİ
İlk kadın arkeologumuz emekliye ayrıldı
Nümayiş hâdiseleri Adliyeye intikal etti
DU ayın İlinde, başkentimizin bir ® mahkemesinde bütün Türkleri son derecede düşündürmesi gereken çok çirkin bir hâdise olmuştur. Tica-nilcrin piri, bahçesinde yaptığı söylenen kanunlarımıza aykırı bir din töreni yüzünden sorumlu sanıldığı için mahkemeye verilmiş ve müritleri bu fırsattan faydalanarak Türk adaletine karşı gösteriler yapmaktan çekinmemişlerdir. Burada en şaşılacak şey, gösterilerin gürültülü tekbirler, salâvatlar şektindc din kılığına büründürülmüş olmasıdır. Türk basınında bu vesileyle verilen tamamlayıcı bilgilere bakılırsa Ticanilerin yalnız Ankara ve civarlarındaki sayısı 30 bin kişi kadarmış ve bunlar, tarikatlerlnin amentülerino göre, her yerde, yüksek sesle arapça ezan okumak, tekbir getirmek, sa-lâvat çekmekle mükellefmişler.
Biliyoruz ki, din; yalnız Tann ile insan arasındaki mânevi münasebetlerden başka bir şey değildir. Tanrısına yürekten bağlı bir insan, bu duygularını dünya işleri uğrunda gelişigüzel harcamaya başladıkça adım adım imanından, dininden, kısa bir sözle, Tanrısından uzaklaşır ve ruhuna halâs yollan göstermesi gereken bir inanışı çirkin emellere vasıta kılar. Böyle bir insan Tanrı kıtında olduğu gibi, asıl hedeflerini kavramış her din kıtında da tam mânasiyle bir âsi, bir kâfir ve bir zındıktır. Heie böyle bir hareket» kurulmuş sosyal bir düzene karşı çevrilmiş olursa ve fırsat belirince Türk cemiyetine meydan okumak şeklini alırsa, o zaman itikat, yalnız politikalaşmakla kalmıyarak yıkıcı faal bir mahiyet de alır. Azgın Ticanilerin tekbirlerini bu bakımdan değerlendirmek lâzımdır.
Doğu dünyası İslâmlaştıktan sonra, tıpkı Ortaçağdaki Hıristiyan Batı dünyasında olduğu gibi, bütün politika hareketleri din adına yapılmıştır. İlkönce Sünnilik ve Şiilik yalnız ve yalnız hanedan ve saltanat dâvasından çıkmıştır. Bugün, bu büyük ayrılışı yaratan hanedan ve saltanatın yerinde yeller estiği halde bu iki din zümresi hâlâ birbirine kırgın yaşamaktadır. Roma ve Ortodoks kiliseleri de böyle doğmamış mıdır? Abu Muzlim Horasantnin yardımiyle 749 da Abbasoğullan Devleti’nl kuranların arkasında da politikalaştınlmış bir din cereyanı ardır» (Weil« Geschlchte der Kha-lifen» bundan başka, Toynbeeı A study of History).
tsmaililer, VIII İnci yüzyılda aynı politika yolunda yürümektedirler. Daha sonraları Aglablleri ortadan "kaldırarak X unou yüzyılda büyük bir kudret haline gelmeye banlayan Fatimllerl görüyoruz. İran’ın iç emniyetini altüst eden Bab hareketi (1843 . 1850), Babillik ve Mı-sır’da, büyük bir din teşkilâtı haline geldikten sonra fetihlere girişerek devlet kuran (1880-1898) muhammed e
Ahmed Mehdi, yakın tarihin tanıdığı ehemmiyetli din politikacısıdır. Dini politika vasıtası olarak tanıyan daha birçok tarikat teşekkülleri vardır kİ, sırası gelince bunlardan da bahsedeceğiz. Şimdilik burada belirtmek isteriz ki, Vahhabilik, din ve politika tarihinde son büyük hâdise olarak göze çarpmaktadır.
Lâiklik doktrinini kabul etmiş olmakla anayasamız, dinin bir politika vasıtası olarak kullanılmasını önlemiştir. Bu bakımdan dini politi-
ka taştırmak İsteyenler, bu konuda yürütülen hukuk tefsirleri ne olursa olsun, mutlaka cemiyetimizin nizamına ve anayasamıza karşı çok ağır bir suç işlemiş sayılmalıdırlar. Biz, bu gibi affedilmesi çok güç suçlara karşı Türk adalet duygusunun tam yerinde bir tepki göstereceğinden ve yurdumuzun iç barışını tehlikeye düşüren taşkınlıkları kesin bir şekilde önleyeceğinden kuvvetle eminiz. Yalnız bizim bir türlü anlayamadığımız bir şey varsa o da yurdumuza sızan geri ve karanlık inanışların burada halk yığınlarını harekete geçiren bir kudret haline gelebilmesi ve 30.000 kişilik bir vatandaş zümresini Türk Devrimin® aykırı bir ideolojiyle bir araya getirebilmesidir. Bize sağdan, soldan erişen haberlere göre Ticanilerin gizli faaliyeti gibi, bilmediğimiz ta-rlkatlerin de ustaca peçetenmiş gizli irşatları (???) nedense kontrolümüzden kaçmaktadır. Eğer bu dedikodularda gerçeklikten ufak tefek izler varsa, Türk Devrlminln müdafaası için yapmış olduğumuz kanunların. çok daha büyük bir titizlikle yürütülmesi zamanı, mutlaka gelmiş demektir. Bundan başka yürürlüğe konmak zamanının tâyini doğrudan doğruya Başbakana bırakılmış tesirli bir kanunumuz daha vardır ki, biz bununla sesyal emniyetimizi tehlikeye düşüren sa/Jcı ve aotett cereyanları tam bir başariyle giderebiliriz. Her cereyan çekirdek halinde iken önlenebilir. Tavanımızın bir köşesi yağmurdan ıslanıyorsa sakat kiremitlerin yerine sağlamlarını koymak lâzımdır. Birkaç kiremit daha delilisin de hepsini o zaman değiştiririz demek yalnız tavanın birdenbire çökmesini kolaylaştıran çok yanlış bir fikirdir. Biz ancak böyle bir düşünüş tarzından kendimizi kurtardıktan sonra çağdaş bir cemiyet kurabilmenin sırrını anlamış olacağız. Sokaklarımızda çukurlar açılır, güzel yapılarımızın sıvaları dökülür, ırmaklarımızın ağızları tıkanır ve su taşkınları bu yüzden kudurur. Biz hep zamanım bekleriz ve beklenen zaman içinde her şey yıpranır, yıkılır, silinir. Sonsuz bir ihmal uyuşturucu kanatlarını sanki üstümüze germiştir.» Gözle görünen şeylerimiz, yazık kİ, böylcdlr. Fakat bize yepyeni bir mânevi benlik sunan Türk Devriml’ne karşı buna benzer en küçük bir ihmal gösteremeyiz artık. Çünkü bu, devlet olarak, millet olarak bizim her şeyi-mlzdir, kurtuluşumuz buna bağlıdır. Mânevi hayatımız, devrim ideolojimiz ihmal yüzünden çöken çatıya hiç benzemez. Bir çatı, nihayet para işidir ve hemen yenisi yapılabilir. Fakat ideolojilerin zaferini yaratan gelişim, yüzyılların işidir. Onun İçin delinmiş kiremidi haber veren her damla bizim için bir ihtar olmalıdır. Millet Meclisimizde arapça ezanlar okundu, şimdi mahkemelerimizde de ezanlar okunuyor. 30.000 Türk vatandaşı yanlış yollara saptırılıyor. Çatımızdan sızan damlalar artıyor. Dumanı görüyoruz da ateşe mi inanmak istemiyoruz? Teklif yapmak. karar vermek bize düşmez, ama, ortada anayasamıza aykırı bir hareket vardır: Din politika vasıtası olarak kullanılıyor. Nedir bu karanlığa dönüş, nedir bu TicAnl tekbirleri? Bu memlekette ne bir sanığa velileştirilmek, ne de bir komüniste sosyal kahraman olmak fırsatı verilmemelidir artık.
Bu münasebetle dün Müzede bir veda toplantısı yapıldı İstanbul Arkeoloji müzeleri mütehassıslarından ve ilk Türk arkeologlarından Bayan Semilm Morali yaş haddini doldurduğundan emekliye ayrılmıştır. Bu münasebetle dün kendisine arkeoloji müzelerinde bir veda çayı verilmiştir. Toplantıda söz alan Müzeler Müdürü Aziz Oğan bir ko-nuşma yaparak, uzun senelerden beri müzelerimize hizmet eden Semlha Moral iyi övmüş ve feragatli çalışmalarını tebarüz ettirmiştir.
Millî Talebe Federasyonunun turizm çalışmaları
Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turizm Komisyonunun yetiştirmekte olduğu rehberler, bu pazar günü, Şehzadebaşında Gazanfer Ağa Medresesinde bulunan Belediye Müzesinde, Müdür İsmail Hakkı Baykal tarafından verilecek derse İştirak edeceklerdir. Bu rehberler hafta aralarında kendi fakültelerinin tertipliye-ceği şehiriçi gezilerde arkadaşlarına güzel şehrimizi tanıtacaklardır.
Kadıköy imar plânı tâdil edildi
Eskiden Kadıköy imar plânı mucibince o havalinin inşaatı arsaların yüzde 40 ı üzerinde yapılarak yüzde 60 ı bahçe olarak bırakılırken bu‘defa plân tâdil edilerek arsaların yüzde 60 ına bina yapılacak, yüzde 40 i bahçe olarak kalacaktır.
-------7
“Times” gazetesi sahibinin
* teşekkürü
Memleketine dönen Times gazetesinin sahibi Mr. Astor. Vali ve Belediye Başkanı Ord. Prof. Dr. Gökay’a gönderdiği bir mektupta îstanbuida kaldığı müddetçe hakkında gösterilen mlsafirscverliğe teşekkür etmekte ve kısa seyahatinin çok enteresan geçtiğini yazarak tekrar görüşme dileğini izhar etmektedir.
Suriye hacıları için bir Türk vapuru kiralanmak isteniyor
Merkezi Şamda bulunan bir seyahat firması Devlet. Denizyollarına müracaat ederek Suriye hacılarını Lâzkiye limanından alarak Ciddeye götürmek üzere bir vapur kiralamak istemiştir.
Kumpanya teklifinde Fransız ve Italyan vapurlarını tetkik ettiğini ve bu işe elverişli bulmadığını ilâve etmektedir.
İdare, bu isteği incelemektedir. Henüz müspet veya menfi bir cevap verilmemiştir.
23 NİSAN BAYRAMI PROGRAMI TESBİT EDİLDİ
23 nisan Çocuk ve Ulusal Egemenlik Bayramının tören programını hazırlamak üzere bugün Vilâyette Vali Muavini Fuat Alperin başkanlığında bir toplantı yapılmıştır. İlgili müessese ve kurum temsilcilerinin iştirak ettikleri bu toplantıda, ilçelerde yapılacak törenler tesbit edilmiştir.
Buna göre, 23 nİBan pazar günü bütün arada hitler, rinde,
da ilkokul öğrencilerinin iştirakiyle yapılacak törenlerde, halkevleri, Çocuk Esirgeme Kurumu adına nutuklar söylenecek, bandolar tarafından marşlar çalınacak, oyunlrr oynanacaktır.
Radyo o gün özel bir program tertipleyecek ve çocuk saati yapacaktır.
Ayrıca her İlçe Çocuk Kurumu, çevrenin yoksul m giydirecek, müsamere ler tertipliyecektir.
• -
ilçelerin müsait yerlerinde, bu Beyazıt, Taksim, Fatih Şe-Bcşıktaş Barbaros meydanla-Kadıköy Fenerbahçe Stadın-
Radyoevi hâdisesinden
79 kişi tevkif edildi
Cenaze töreni sırasında intizam bozucu irticai hareketlerden dolayı 100 kişi nezaret altında. Tahkikat derinleştiriliyor
1
*
Milli kahraman Mareşal Fevzi Çakmağın ölümünden ebedi istirahat-gâhına tevdiine kadar geçen günler zarfında yapılan muhtelif nümayiş ve hâdiselere ait tahkikat savcılıkça derinleşti rllmektcdir.
Dün tevkif edilenler:
Dün yeniden hâdise ile ilgili 70 şahsın sorgusu yapılmış ve hâdiseye el koymuş olan İstanbul ve Beyoğlu nöbetçi savcıları bunların tevkiflerine karar vermiştir. Bu itibarla cena-ze merasiminin yapıldığı 12.4.1950 tarihinden evvejki gece Radyoevi nin ö-nünde yapılan nümayişe ait suçların birinci kısım tahkikatı bitirilmiştir Diğer »uç delilleri tesblt edildiği takdirde sanıklar Tecemmuat Kanununa muhalif toplantı yapmak, yapılan toplantıyı dağıtmak isteyen zâbıta kuvvetlerine topluca muhalefet, vazifeleri sırasında vazifeden men ve hakaret suçiyle derhal mahkemeye sev-kedlleceklerdlr.
Tahkikat derinleştiriliyor:
Diğer taraftan cenazenin nakil sırasında nizam ve sükûnu bozacak şekilde ve kanuna aykırı hareketlerden dolayı da ayrıca tahkikata baş lannııştır. Bu suçlarla ilgili olarak bir çok şahıs nezaret altına alınmıştır. Ayrıca Arapça ezan okuyan ve tekbir getirenler hakkında da bu irticai mahiyetteki hareketlerinden dolayı da müteaddit kimseler nezaret altına alınmıştır.
100 kişi nezaret altında:
Meclisten yeni çıkan kanuna göre de bu suçlar bir seneye kadar hapis cezasını icap ettirmektedir. Tahkikat neticesi henüz belli değildir. Fakat bir cenaze töreni galeyanı atmosferinden istifade ederek tahrıkât-ta bulunmak suçiyle nezaret altına ajınanlann sayısı Anadolu Ajansının
bildirdiğine göre, yüze yakındır.
Tevfik edilenler İse 79 kişidir. Bunların 30 kadarını muhtelif fakültelere mensup Öğrenciler teşkil etmektedir.
Mevkuf talebeleri müdafaa edecek avukatlar:
Bazı avukatlar mevkuf talebelerin müdafaasını fahri olarak deruhte etmişlerdir.
Ünhernite Tnlebe BirUffi Muafları reddediyor
Mareşalin cenaze töreninden evvel ve tören esnasında intizamı bozacak harekette bulunulması ve Atatürk İnkılâbına aykırı olarak tekbirler getirilerek salâ verilmesi gibi irticai hareketlere yüksek tahsil gençliğinin vesile olduğu şeklindeki isnatlar ü-zerine. kendilerinin cenaze alayında intizamı temin etmek için âzami gayreti gösterdiklerini fakat 300 bin kişilik halk kütlesinin cenazeyi eller Üstünde taşımak arzusunun, tabutun tahrikçiler tarafından kaçırıldığı şeklinde telâkki edilmesini ve kendilerine yapılan bütün bu delmektedir.
Vali, aPolie vazifelini Siyle yapmıştır,, diyor.
Cenaze töreninde
len bazı hâdiseler dolayısiyle, Emniyet Müdürlüğünce alınan tedbirlerin eksikliği ve Emniyet Müdürü Cemal Göktan’m başka bir vazifeye nakledileceği yolunda bazı söylentiler ortaya atılmıştır. Dün kendisiyle görüştüğümüz Vali ve Belediye Başkanı Profesör Fahreddin Gökay aöy-lentileri katiyetle yalanlamış ve:
— Tamamiyle uydurmadır, böyle bir *ey bahis mevzuu bile olmamıştır. Esasen ben, emniyetin vazifesini tam mftnâsiyle yaptığına kaniim, demiştir.
isnattan red-
lam mâna-
vukua
ge-
IHŞRrtl
Dünyayı gezen bir terbiyeci şehrimize geldi
En büyük İngiliz kız mektebinin müdiresi konferanslar verecek
Terbiyeci, Avrupa ile Ana sistemi farkına
Türk - Iran futbol müsabakası tehir edildi
Türk - Italyan Ordulararası futbol şampiyona karşılaşması 21 mayısta Ankarada yapılacak
Ankaradan aldığımız haberlere göre, Genelkurmay Spor Kumlu aşağıdaki malûmatı vermiştir:
1 — İran - Türk ordu futbol ve basketbol takımlarının 28. 29. 30 nisan ve 1 mayıs 1950 tarihlerinde yapmaları kararlaştırılmış olan müsabakalar. İran Genclkurmayınca gösterilen lüzum üzerine, ileride tesbit e-dilecek başka bir tarihe bırakılmıştır.
2 — Ordulararası futbol şampiyonası elemelerinde İtalya - Türkiye futbol karşılaşmasının 21 mayıs 1950 tarihinde ve Ankarada yapılması î-talyan Genelkurmayına teklif edilmiş olup cevap beklenmektedir.
Mithat Paşa Kız Enstitüsünün Eskişehir çocuklarına hediyesi
Üsküdar Mithat Paşa Kız Enstitüsü Öğrencileri 23 Nisan Bayramı dola, yısiyle, Eskişehir sel felâketzedeleri çocuklarına bir yardım olmak üzere elleriyle yaptıkları 216 parça çocuk çamaşırını dün Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim etmişlerdir.
Asfalta çevrilecek yollar
Şehir yollarından dördünün tamir ve asfalt kaplama işi eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli 200.000 liraya yaklaşan bu işin 110.000 lirası bu sâneki bütçeden, geri kalanı gelecek yıl bütçesinden ödenecektir.
Robert Kollej’liler Italyaya gitti
Robert Kolejin ortaokul talebeleri dün. ikisi öğretmen olmak üzere 36 kişilik bir grup halinde bir İskandinav uçağı ile Italyaya hareket etmiştir. Talebeler Italyada muhtelif şehirleri ziyaret ettikten sonra Ankara vapuru İle şehrimize döneceklerdir.
KÜÇÜK HABERLER
4* TAmlri biterek Haliçten çıkan Ordu vapuru dün bir seyir tecrübesi yapmıştır. Yarın İzmir sürat postasına hareket edecektir.
Denizyollarının yaz
Devlet Denizyolları İdaresi bütün hatlarda yaz programını tamamlamıştır.
Karadeniz hattında yaz tarifesine 1 mayısta başlanacaktır. Hopa aralık postalan her hafta pazarertesi ve perşembe günleri saat 14 te kalkacaktır.
Evvelce 12 gün süren bu postaların müddeti 10 güne İndirilmiştir. Ayrıca her cumartesi günü saat 14 de Giresuna kadar bir aralık postası yapılacaktır.
Hopa postası cuma günleri 15 te kalkacaktır.
Bu posta da bundan sonra 7 gün
programı başlıyor
yerine 6 günde yapılacaktır, inebolu aralık postası Ayancığa kadar uzatılmıştır.
İskenderun hattında yaz tarifesine mayıs sonunda başlanacaktır. Her hafta sah günleri yapılacak olan seferlerin birisi gidişte sürat, dönüşte aralık, müteakip sefer gidişte aralık. dönüşte sürat postası olarak yapılacak, Kirlrıa ve Rodos limanlarına uğrayacaktır.
Dış hatlar programına bugün Batı Akdeniz seferini yapacak olan Ankara vapurlyle başlanacaktır. Adana vapuru pazar günü Doğu - Batı Akdeniz seferine çıkacaktır.
yayınlan
Esirgeme çocukları-ve eğlence-
DÜN GELDİ
yapan Do-
KARADENİZDEN
CANLI HAYVAN
Karadeniz yük postasını mır vapuru dün limanımıza dönmüş-
tür. Hamulesi arasında fındıktan başka külliyetli miktarda küçük ve büyük baş kasaplık hayvan vardır.
1939 senesinden beri Ingilterenin en büyük kız mektebi olan Croydon High School’un müdirellğini yapmakta olan ve büyük bir dünya turuna çıkmış bulunan Miss M. F. A-dams dün uçakla şehrimize gelmiştir.
Kendisi İle konuşan bir arkadaşımıza Miss Adama, seyahatinden bahisle demiştir ki:
H— Ağustos başında înglltereden ayrıldım. Birleşik Amerlkada dört buçuk ay kalarak 20 muhtelif devleti gezdim ve bir çok memleketlerde konferanslar verdim. Honoluluya ve NeW Zelanda gittim. Avustralyada kız mekteplerinde konferans verdim. Sin* gapurda bir radyo konuşması yaptım. Müteakiben Hong-Kong’a. Jnponya-ya gittim. Bütün Hindistanı gezerek kolej ve üniversitelerde konferanslar verdim. Bundan sonra Pakistan, Mısır, Ürdün. Fillstlnln Arap kısmı, Beyrut, Kıbrıs ve Atmaya giderek Ingiliz Kültür Heyeti namına konferanslarıma devam ettim. Şimdi memleketinize gelmiş bulunuyorum. Burada bir hafta kalacağım ve ikisi Istanbulda, üçü Ankarada olmak üze. re beş konferans vereceğim. Cağaloğ-lu Kız Lisesinde vereceğim konferansların biri “tngllterede eğitim sistemi,, diğeri “Aile ve okul"dür. .
Bundan sonra seyahatinin intiba- I
erika arasındaki terbiye işaret ediyor
larından bahseden Mıss Adama demiştir ki:
“— Amerlkada terbiye sistemini çok değişik buldum. Aşağı yukarı bütün mekteplerde ktz-erkek karışık okuyorlar, ingilterede vaziyet böyle değildir. Bu sistem bazı memleketler için iyi olmakla beraber bazılarında kötü neticeler verebilir. Maamafih A-nıerikada muvaffak olunduğunu söy-liycbilirim.,.
+ Peylet Denizyolları memur ve müstahdemleri aralarında 1700 lira toplayarak Eskişehir felâketzedelerine teberru etmişlerdir.
Vali ve Belediye Başkam dün akşam Kocamustnfftpaşa muhitini teftiş etmiştir.
+ Cumhuriyet Halk Partisi Şile İlçesi tarafından yarın Ağva'da siyasi bir açık hava toplantısı tertiplenmiştir.
Bu toplantıda Milletvekili AH Rıza Arı, îl Başkanı llhaml Sançar, İdare Kurulu üyelerinden Meliha Avnl, Ekrem özden ve Ekrem Tur birer konuşma yapacaklardır.
Rumcifkavağ! Demokrat Parti Başkanı, köyün başhemşeriai olan Mareşal Fevzi Çakmadın ailesine bir telgraf çekerek RumeliksvAğı gençliği ve halkı namına başsağlığı dilemiştir.
■u— IBU «ıF
ıwnı ^ îi
Şehrimize gelen bir Amerikalı gazetecinin açıklaması
“Athenagoras’a Patrik olmak fikrini Truman verdi,,
Gazeteci Percy Ruhe : “Yakındoğunun en müterakki devleti Türkİyeyl ziyarete geldim” diyor
Amerikanın '’Morning Cali” gazetesi muharrirlerinden Mr. Percy Ruhe dün uçakla şehrimize gelmiştir.
Patrik Athenagoras’m 2ö senelik dostu olduğunu söyliyen muharrir, Athenagoras’a İstanbul» Patrik olarak gelmesi fikrinin Başkan Truman tarafından verildiğini söylemiş ve demiştir ki:
“Yakındoğunun en müterakki devleti olan Türk iyeyi ziyaret etmeyi çok istiyordum. Biz Amerikalılar büyük önderiniz Atatürkü çok takdir ederiz. 30 yıl gibi kısa bir müddet zarfında bu kadar büyük işler başaran Türkleri ve Türkiveyi çok merak ediyordum. Memleketinize bu merakımı tatmin için geldim.”
Sanat haberleri;
Yeni bir
"Ateşten Gömlek"
Halide Edıb Adıvar’ın çeyrek asır evvel, sessiz olarak Kemal Film Mü-essesesl tarafından yapılmış “Ateşten Gömlek” isimli eseri ikinci defa olarak filme alınmış bulunuyor.
Ertugrul Muhsin tarafından yapılmış olan ilk filmde, hatırlarda olduğuna göre. Geziban rolünde merhum Neyyire Neylr oynamış ve derhal bir yıldız olarak parlamış, sahneye geçerek, büyük muvaffakiyetler elde etmişti. Bu rolde, bu sefer Ülkü Bengü’yÜ gördük ve hhfif de olsa Neyyire Neyir ile bir yüz müşabeheti kaydettik, o kadar.
“Kale Film,, tarafından çevrilmiş olan filmin rejisörlüğünü Vetad örfi Bengi) yapmaktadır. Senaryoyu da kendisi tanzim etmiştir. Filmin mükâlemclerini kinim tertip ettiği bıldlriymiyor. Bizde, henüz, mü-kâlenıo tertibi bir ihtisas olarak kabul edilmediğino göre, onları da Vedad Örfi Bengü yapmışa benziyor. Vedad Örfi Bengü, aynı zamanda Peyami rolünü de yapıyor. Bu kadar vazifeyi şahsında topladığı için olsa gerek, hiç birinde muvaffak olmuş sayılamaz ve şayet mevzu Halide Edıb’ın kaleminden çıkmış olmasaydı, eski filmlerden ekler, ordu, bayrak gibi unsurlar da filmde ibzal edilmemiş olsaydı, “Ateşten Gömlek,, Vedad Örfi Bengü'nün elinde, seyirciler İçin görülmesi bir azap haline gelmiş olurdu.
Ayşe rolünde. Ayten Kayalı filmin başlangıcında vadettiklerlni sonraları tutamadı. Ihsan rolünde Refik Kemal Arduman İle Mehmet Çavuş rolünde Ali Küçük filmin en muvaffak olan artistleri idiler.
Vedad örfi Bengü film boyunca bir kasvetli maske taşıyıp durdu, insana hafakanlar veren bu tıp na bir hariciye memurunu, ne bir ihtiyat zabitini yaşattı, ne de Nâlân Küçük’ün oğlu hüviyetini taşıdı. Zh ra, ona “Anne,, diye her hitap ettiği sahnede, kendisi daha ihtiyar görü» nüyordu. Ata, inip binerken de btf türlü icap eden çevikliği gösteremU yordu.
Filmin dublâjı da, kendi seslerini duble edenler müstesna, şahıslara uygun değildi. Pek tabii Vedad örA fi Bengü’ye de.
Bütün bunların haricinde, resimleş muvaffak olmuştu, ve bilhassa halk kütlelerinin harekete geldiği blrkag sahne güzeldi.
Bir eser filme alınırken, rejisörle eser sahibinin edebi seviye ve hüviyetlerinin birbirini tamamlayıcı olmalarına dikkat edilmesi muvaffakiyetin başlıca âmilidir. Bu hususa, “Ateşten’Gömlek», de dikkat edilmiş değildir. Gerek mevzu, gerek Halide Edib Adıvar’ın şahsiyeti, daha rn.\ güzel bir esere lâyıktı.— fa.
Istanbulda 560139'
îl Seçim Kurulu faaliyetine devası etmektedir. Seçime iştirak edecek seçmen adedi 560.130 olarale tesbit edilmiştir. Bu miktarın 498.608 1 Belediye hudutları dahilinde, 61.522 si dış ilçelerdedir. Seçmenler ilçelere göre şöyle ayrılmaktadır:
Adatar 5.411, Bakırköy 18.912, Beşiktaş 36.279, Beykoz 14.956. Beyoğlu 140.753, Çatalca 19.466, Eminönü 59.353, Eyüp 19.660, Fatih 114.018, Kadıköy 38.917, Kartal 10.832. Sarıyer 14.476. Silivri 13.200, Şile 8.322, Üsküdar 35.701, Yalova 9.702,
Dışişleri ve Tekel Bakanları Ankaraya gittiler
Evvelki gün Mareşalin cenaze merasiminde bulunan Bakanlardan Dışişleri Bakanı N. Sadak, dün akşam ekspresle, Tekel Bakanı Fazıl Şera-feddln BÜrge de sabahleyin otomobille Ankaraya dönmüşlerdir.
HAVA RAPORU
Bugün MehrlmiKde havanın az bulutlu geçmesi. rüag*ırlann batı, güneybatı* dnn orta tonrin esmesi, hava sıcaklığının blraa daha artması muhtemeldin
Ahmet Hamdl Tanpınar
Sahnenin
Dışındakiler
- 37 -
İskelenin etrafındaki kahvelerde, bu kahvelerin önlerindeki alçak iskemlelerde, tıpkı vapur-dakiler gibi, bir yığın yarının şüphesi ve korkusu bakışlarında toplanmış insanlar oturmuşlar, dalgın dalgın etrafa bakıyorlar, yahut birblrleriyle konuşuyorlardı. Bunlar mağlûp kafi leşiydi. Ve sade insan eliyle hazırlanan talihleri ile öbürlerinin yanında ne kadar asildiler.
Yokuşun başı kalabalıktı. Bir kaç Fransız neferi ihtiyar bir adamı zorla bir evin kapısından uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Bir zabit uzakta bu manzarayı seyrediyordu. Kapının önünde, bu akşama yakın saatte evinden atılan ailenin zaruri eşyası yığılmıştı. Açık pencerelerden birine baktım. Aziz devrinde Istanbulda o kadar moda olan yaldızlı bir oda takımı yerinde duruyordu, ihtiyar adamın yere devrilen fesini aldım, başına giydirdim. Bana garip bir şekilde baktı. Sonra “Kabahat bende... Mademki mağlûp olduk. dedi.
Her uğradığım yerden bir cümle kafama kazılıyordu. Kiracım “Kapımızı altı erkek açardı,, (üye aklanmıştı, As&t Beyin karısı ••Üçü birden Öldüler!» demiştir eaöreiKj İman mukave
181
metinin derecesini öğrenmişti. Bu ihtiyar adam da kabahatin kendisinde olduğunu itiraf ediyordu.
Mandalı çekerek köşkün bahçe kapısını açtım ve İçeriye girdim. Çocukluğumdan beri tanıdığım ağaçları yerlerinde görünce içim ferahladı. Sağ tarafta, duvarın dibindeki ayvayı bu köşkte oturduğumuz sene babam, bahçe meraklısı olan Ra-sim Beyi memnun etmek için dikmişti. Onun yanındaki dut da bizim Sinoptnn saksı içinde getirdiğimiz ve Şehzadeböşındakl bahçeyi iki senede kapladığını hayretle gördüğümüz dut ağacının akrabosıydı. Fakat bu eski dostlara uzun zaman bakamadım. Bahçenin ortasında, kuyunun yambaşındakl manolyanın dibinde bir kız çocuğunun oyunu dikkatimi çekti. On bir, on İki yaşlarında vardı.
Raslm Beyin Nuran adında bir kızı olduğunu, hAttâ küçükken bir kcıe gördüğümü hatırlıyordum. Beni görünce eliyle beklemem işareti yaparak oyununa, daha doğrusu, yetmiş santim uzunluğunda ve aynı boyda çok iyi cilâlı bir tahta masa üzerinde» İki kolunu yana açarak büyük bir süratle ve dikkatle dönmekte devam etti. Yüzü yaptığı hareketin sevinci içindeydi.
O kadar hoşuma gitmişti ki başka hiç bir şeye dikkat edemedim. Kız güzeldi, uzun, kumral saçtan iki örgü İle tarandıktan sonra başının iki yanına toplanmıştı. Böyleee boynu açık kalıyor ve başı bugünkü bazı kadın tuvaletlerini andıran ant(que/e yakın bir sadelik kazanıyordu. Sırtında mavisi bol, kısa bir entari vardı.
Yanına yaklaşınca ayaklarının çıplak olduğunu ve »ağ ayağının baş parmağıyle ikinci parmağı arasında bir çivi bulunduğunu gördüm. Olduğu yerde dönebilmesi bu yüzden mümkün oluyordu. Ne bu tahtayı, ne de bu oyunu o zamana kada? görmemiştim. “Her halde, itilâf kuvvetle-182
rinin çocuklara eziyet etmek için icat ettikleri bir işkence değildir,, diye kendi kendime düşündüm.
Kız gittikçe artan bir süratle bir kaç defa daha döndü. Sonra yere atladı ve yüzünü elleriyle kapatarak bahçenin çimenleri üzerine oturdu. Bir kaç dakika böyle dinlendikten sonra ayağa kalktı. Benzi hafif sararmıştı. Yine gülerek: “Of, çok yoruldum,, dedi. O zaman:
— Bu nedir? diye sordum. Büyük, yeşil göz-leı-ini üzerime dikerek:
— Bilmiyor musunuz? diye cevap verdi. Mov-levilerin dönmeyi öğrendikleri tahta işte! Hani Ayin yapıyorlar, ya! Babam beni bir kere götürdü. Tevfik dayım da götürdü.
— Siz mevlevi misiniz? dedim.
— Yok, a canını! dedi. Kadından mevlevi olur mu, hiç! Tevfik dayım icat etti işte! Ben de merak ettim. Sonra İki elini birbirine çarparak meselenin hu kadar basit olduğunu bana bLr daha ispat etti.
O zaman kendimi tanıttım ve dayısını gö> mek istediğimi söyledim, ilkönce koşarak evin kapısına doğru gitti. Fakat içeriye girmedi.
— Aşağıki sokakta bir adamı evinden çıkarıyorlar... Daha iyisi siz yukarıya çıkınız. Şimdi bahçeye İnerse sağdan soldan haber alır, gürültüye karışır!
Bu sözler o kadar hoşuma gitmişti ki çenesinden tutarak:
— Peki, dedim. Dediğinizi yaparım. Ama biraz konuşalım. Öteki İşler nasıl? Bütün yüziyle bana güldü:
— Çiçekleri mi soruyorsunuz? Bu sene çok iyi, Ama şimdi kalmadı! Yani son çiçekler var! Sonra bir kaşını Kaldırarak kederli kederli ilâve etti x
183
— Yalnız Mercan hastalandı. Siz Mercanı tanımazsınız, gelin size göstereyim. Beni bahçenin bir köşesindeki köpek kulübesine kadar götürdü. Cinsini bilmediğim büyük, uzun sarı tüylü bir köpek kulübenin içinde yatıyordu. Onu görür görmez İki ayaklarını öne doğru uzatarak gerindi, gözlerini bir kaç defa açıp yumdu. Bütün başı, kulakları, kuyruğu, vücudu sevinçten ürpermeler içinde İdi: takat yerinden kalkamadı. Küçük kız başını okşayınca hastalığını kendi de kabul etmiş gibi tekrar eski haline döndü»
— Nesi var? dedim.
— Bilmiyorum, belki üşütmüş olacak. Bunu geçen sene bizim Köşke zorla yerleşen Fransız binbaşısı bana hediye etti. Tevfik dayım olmasaydı, evden çıknuyacaklardı. Biz o zaman Sul-tantepede otururduk. Tekrar köpeği okşadı:
— Gözlerine bakın, adının niye Mercan olduğunu anlarsınız! Dediği doğru İdi. Köpeğin koyu l>al rengi sarı gözlerinin etrafında çok ince, mercan gibi bir halka vardı.
‘ Biz kulübeden dönerken Tevfik Bey pencerede göründü.
Kız yalvardı:
— işte dayım. Aman dışarı çıkartmayın! Ne kavgacıdır bilmezsiniz. Bu akşam hep beraber mehtaba çıkacağız... Sizi de götürürüz.
Tevfik Bey çocuk sevmezdi; onun için çocukluğumda bana pek az yüz vermişti. Zaten tiryaki tabiatlı, rahatına düşkün bir adamdı. Sevmediği bir adamla, işini gördükten sonra iki dakika durmak elinden gelmezdi, Belki bu tiryakiliği yüzünden onu çok severdim. Tek taraflı sevgilerde daima bir tereddüt payı vardır. Onun için yukarıya çıkarken göreceğim kabulden şüpheliydim. Hiç de böyle olmadı. Beni “Hoş geldin ev-184
lâdım’,, diye sofanın merdiveninde karşıladı»
Bu ıstırap günlerinde insanların, yandaşlarından biraz uzaklaşmış olanları tekrar görünce deli gibi sevindiklerini sonra öğrendim. O zamana kadar örfümüzde kucaklaşmak vardı, fakat Öpmek yoktu. Hattâ sevincin gösterilmesi bile a-yıptı. Fakat Istanbuldakiler, gidenlerin dönmemesine o kadar alışmışlar, insanlarımız altı yıldır, birbirlerini tekrar görmekten o kadar ümit kesmişlerdi ki. Tevfik Bey gibi, biraz canını sıkan misafirini kovan, çocuğunun doğduğu gece kendisine müjde vermeye gelen kadıncağızı kovduktan sonra yorganını başına çekip uyuyan bir adam bile beni görmekten ağlıyacak derecede mesuttu»
Arif Efendiden zorla alınan ve gözümün önünde yakılan zarfın hikâyesini Tevfik Beyden öğrendim:
— Zarfın içinde, Mavdostaki malzemeyi Anr doluya kaçırtanların adı vardı. Bu hâdise Haro y^ Nazırı Cemal Paşanın istifasına sebep olmuştu Listeyi NAsır Paşa kendisi için tanzim ettirmişti. Arif Efendi, onun dalgınlığından istifade ederek ele geçirdi. Paşa, Arif Efendiye o kadar emindi ki, şüphe bile etmiyordu. Ben yanında idim. Nihayet onun o zaman evde bulunduğunu Öğrendim. İhsana koştum. Arif Efendinin bu listeyi derhal teslim etmlyeceğlne emindik. Daim doğrusu İhsan: “O, envai türlü pazarlık etmeden onu vermez, üstünde taşır.,. Siz bana yarın gönderin!” dedi. Ben de Ticaretteki müdiri umumiliklo mabeyin kâtipliğini uydurarak İbrahim Beyi teşvik ettim. “Bu işi yapabilirseniz, siz yaparsınız! İhsan için iyi OlUA
(‘Devamı vaı^
185
Mail siyaset
UER bilgi kolunun bir İlim bir de ■■sanat tarafı vardır; meselâ atom enerjisi hakkında ilmi araştırmalar kısa zamanda büyük gelişme kaydetmiştir. Fakat işin sanat ve tatbikat tarafı şimdilik yok denecek kadar zaittir. Buna karşılık mahiyetini izah edemediğimiz elektrik tatblkstı çok büyük gelişmeler kaydetmiştir.
Mâliyenin de müspet ilim sahasından aldığımız yukarıdaki misallerde olduğu gibi hem ilim, hem s«ınat ve siyaset tarafı vardır. Maliye ilmi mail hâdiselerin tâbi oldukları kanunları araştırır. Bilfarz âmme masraflarındaki artmaları, bu artmayı gerektiren sebepleri, bundan çıkan neticelen tetkik etmek maliye ilminin vazifesidir.
Maliye politikası bu ilmin sanat tarafıdır. Bu sanat mail işleri yürütmekle vazifeli olanlara ve hususiyle Maliye Bakanına; karşılaştı klan herhangi bir mali meseleye, ahval ve şeraite göre verilecek en uygun hal tarzının nc olduğunu Öğretir. Demek-ki mali siyaset veya mâliyenin sanat tarafı, gayesi bizatihi kendisi olan sanat anlayışiyle hiçbir ilgisi olmayan, bir iş ve hareket pre.nsipidlr. Bu, hiçbir zaman, mail işlere verilecek istikametin tâyininde, yani mali politika mevzuunda, ilimden faydeJanılmı-yacağı mânasına gelmez. Siyaset elbet de ilimden faydalanacaktır. Bununla beraber malt siyaset ilimden ayrı bir şeydir. Meselâ bütçe açığı olduğu zaman bunun neden böyle olduğunu; bütçe açığının ne gibi neticeler doğuracağını, açığın .nasıl kapatılabileceğini, bu maksatla başvurulabilecek vergi veya istikraz gibi malî vasıtaların ne gibi hususiyetler taşıdığını, maliye ilmi araştırır. HaJ-buki bütçeyi açık veya denk bağlamak, açığı mevcut hal ve şartlara göre İstikraz veya vergi ile kapamayı tercih etmek, politikaya ait bir iştir.
Derhal söyliyelim ki, İlmin yanında ayrı bir varlığa sahip olan malî siyaset herşeyden Önce samimi ve basiretli ellerde olmalıdır. Aksi takdirde siyaset hal ve şartlara uygun düşmeyen bir hareket tarzına inkılâp eder. Bu hal bir topluluk için son derece tahripkâr neticeler doğurur. Zira devlet idaresine hâkim olan Amme menfaati mülâhazası sade yaşayan nesli değil, fakat gelecek nesilleri de kucaklar. Bu sebepten malî siyasetin uygunsuz hareket tarzlarına inkılâp etmesinden doğacak fenalıklar çok uzaklara giden akisler doğurur. Kaldı ki, tesirini derhal gösterecek fenalıkları da peşi sıra sürükleyebilir.
Bizim son yıla ait mali siyasetimizin bu bakımdan çok tenkide değer tarafları olduğunu meraretle itiraf etmek zorundayız. Dağılan Meclis, gelecek Meclise ve onun kuracağı hükümete, yüklenllmesi çok güç ağırlıklar bırakmaktadır. O kadar ki. ancak Amerikan yardımının hiç olmazsa bu yüklnln iki misline çıkarılması, veya buna benzer bir başka “fevkalâde” kaynağın keşfedilmesi ile. bu yükün altından — yine çok zorlukla — kalkılabilir. VIII. B. M. M. mali tesirleri itibariyle biribirinden ö-nemli. savılan hayli kabarık masraf
Israilin portakal ihracatı
Tel-Aviv, (Reuter - Hususi) — İsrail’in narenciye ihracatı, gelecek birkaç sene içinde 5.500.000 sandıktan fazla olmıyacaktır. Yeni narenciye bahçelerinin yetişmesi için 6. 7 sene lâzımdır. Şimdilik geniş bir sahada bu plân tatbik olunmaktadır. Böylece İleride mahsul elde edilecek ve büyük miktarda ihracat imkânı sağlanacaktır. Narenciye ihracatı harpten evvelki 15 milyon sandığı bulan seviyesinden bugün düşmüş bulunuyor. Geçen sene 4 milyon ve bu »sene muhtemel olarak 5,5 milyon
Yazan: Doç. Bedri Gürsoy
Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Doçenti kanunlarını. Türk yaşama hayatında
— belki de dünya meclisleri arasında — hakiki bir rekor sayılacak bir çabuklukta, arkası arkasına kabul e-diverdı. Bunlardan bir kaçım, ehemmiyetlerine göre şuracıkta sıralayı-verelim:
1 — Gelir Vergisinin hizmet erbabı aylıklarına uygulanması,
2 — Köy öğretmenlerinin maaşa geçirilmeleri,
. 3 — Askeri barem kanununun de-
ğiştirilmesi,
4 — İmam» hatip ve vaizlerin Diyanet işleri Başkanlığına bağlanması,
5 — Gedikli erbaş kanunu.
6 — Yeni D.D.Y. baremi,
7 — Yeni bir kısım teşkilât kanunları ve ilh.
Adlarını saydığımız bu kanunların 1951 bütçesine tahmil edeceği fazladan yük asgarî bir hesapla 200 milyon Türk lirası tutar. 1950 bütçesinin “Semavi bir nimet,, (1) savılması ge-men bugünkü haliyle dahi denk bağ-men bugünkü haille dahi denk bağ-lanamadığı düşünülürce gelecek yılın bütçesinin ne halde olacağını kestirmek pek kehanete ihtiyaç hissettirmez. Kaldı ki, ağır bir millî savunma bütçesi, çeşitli inşaat, imar ve kal-kınına masrafları, hattâ hızlarını arttırarak, gelecek yıl bütçesine de
— bu yılkine olduğu gibi — saldıracaklardır. Bize öyle geliyor ki, bu masraf denizinden boğulmadan çıkabilmek için 1951 bütçesini yapacak ve savunacak olanalra “Musa’nın A-sasını” bulmak gerekecektir.
Son ve önemli bir nokta 1951 yılının yaptığımız önemli ve şümullü vergi reformunun ilk tatbik yılı olmasıdır. Rahmetli Nail Bey “Eski vergi ayağın içinde rahat rahat durduğu eski ayakkabılara benzer” dermiş. 1951 mail yılına giydireceğimiz yeni pabuçların onun İki ayağını da cendereye sokup tökez etmesi kuvvetle muhtemeldir.

Buraya kadar söylenilenlerden çıkarılacak ilk ve tabii netice mail siyasetin sıkı bir disiplin altına alınması lüzumudur. Kabul etmek gerekir ki, masraf kanunlarımızın çoğu hususiyle maaşa ve teşkilâta ait olanları, çok zaman nerede, hangi memlekette, ne gibi şartlar içinde bulunduğumuz, — insanın maksadı mahsus ile diyeceği geliyor — ihmal edilerek çıkarılmaktadır. Ne gariptir ki. aralarında insaf sahibi hayli adamın bulunduğunu bildiğimiz Millet Meclisinde bir ehil vatan çıkıp da “Baylar hu terazu bu kadar sıkleti çekmez” demiyor.
Biz bu duruma bir çare olmak üzere. şimdilik, ayrılığını ve hususiyetini söze başlarken l^em kabul, hem do müdafaa ettiğimiz “malî siyaset“in, bir müddet için olsun, “ilmin” sıkı disiplini içine alınmasını tavsiye edeceğiz. Belki bu sayede varını düşünmeyen bu basiretsiz politikaya bir son vermek, mail siyasetimize hâkim görünen bu demagojik havayı dağıtmak az çok mümkün olur. Çünkü demagojinin en tesirli düşmanı ilimdir.
(1) Benzetine: Muhterem N. Z. A-ralındır.
sandığı bulan ihracat, narenciye yetiştirenlerin birkaç sene müddetle mukavemet gösterdikleri sıkıntılar, ağaçların vasati yaşı, uzvl gübre eksikliği ve Arap müstahsillerden müteşekkil müteaddit yetiştiricilerin bolluğu neticesi olmuştur.
Bununla beraber tahminen 3 milyon kasalık bir mevcudun, Hayfa, Tel-Aviv, ve Yafa limanlarından, içinde bulunduğumuz mevsim başlangıcından şubat ayı sonuna kadar gemilere yüklenileceği duyulmaktadır.
Kısa haberler
Milletlerarası Banka ile temaslarımız devam ediyor
★ Washington, 13 (AF) — Türkiye-nin Washington Büyükelçisi Feridun Cemal Erkin, dün, Birleşik A-merika Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı McGhce He. Türklyenin, Milletlerarası Bankadan talep etmiş olduğu kredi mevzuunda görüşmüştür.
Erkin’e, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Daire Müdürlerinden olup, bu kredi meselesi ile alâkalı olarak Amerikada bulunan Rüştü Zorlu refakat ptmekte İdi.
Erkin, görüşmesinden sonra, kredi hakkında müzakere ettiklerini bildirmiş ve, fakat kredinin miktarı hakkında bir rakam vermemiş sadece, bu kredi ile bir “çok projelerin” tahakkuk edebileceğini kaydetmiştir.
Rusya - Doğu Almanya ticaret anlaşması (!)
★ Berlin, 13 (AP) — Rusya ve Doğu Almanya Hükümeti dün, İki devlet arasında ticaret ve tediyeyi düzenleyen bir anlaşma imzalamışlardır.
Bu haberi veren AND Ajansı, anlaşmanın muhtevası hakkında bilgi vermemektedir.
Amerikanın buğday ihracatı azalıyor
★ Washington, (Reuter - Hususi) — Hükümet 30 haziranda sona erecek olan buğday ihracatının tahminden az olacağını resmen bildirmiştir. Ziraat Bakanlığında uzmanlar bu »senek! hububatın 325 milyon buşelden fazla oimıyaca-ğını söylemektedirler. Halbuki evvelki resmi tahminlere göre, 400 milyon buşel olacağı bildirilmişti. Bakan Brennan, Reisicumhura verdiği raporunda, gelecek seneler zarfında yıllık buğday ihracatının 250-300 milyon buşel arasında o-lacağını bildirmiştir.
Amerikada bakır istihsali
azalıyor
★ VVashington »Reuter - Hususî) — Madenler Bürosundan bildirildiğine göre Birleşik Amerikanın şubat avı bakır istihsali, ocak ayına nazaran yüzde altı azalmıştır. O-cak ayında istihsal edilen bakır miktarı 67.478 ton idi.
Diğer taraftan, bakır parçalarını eriten fabrikaların istihsali,
1948 yılında 956.764 ton iken,
1949 da 708 bin tona düşmüştür. Çinko İstihsali İse
artıyor
★ New-York ıReuter - Hususi) — Amerikan Çinko Enstitüsünün rakamlarına göre, şubat ayı çinko istihsali 69.639 ton iken mart ayı istihsali 77,925 tona çıkmıştır. Mamafih. 1949 mart ayı istihsalinin 78.121 ton olduğu hatırlanacak olursa, geçen seneye nazaran hafif bir düşüklük var demektir. Şubat ayı stokları 67.149 ton i-ken. mart stokları 59.776 tona düşmüştür. Geçen yıl mart ayı stokları 28.204 ton idi.
Japon i|»eklilerl için asgari fiyat
★ Tokyo (Reuter - Hususî.) — Japon Ajan Jijl’nin bildirdiğine göre, Japon ticarî mahfilleri, denizaşırı piyasalarda düşüklük olmaması için, ipekli mallara asgari fiyatların konulması hususunda harekete geçmişlerdir.
İpekli dokumalar için talep her mevsim değiştiğinden, hem müstahsillerin hem de ihracatçıların ellerinde büyük stoklar bulundurmuş olmaları muhtemeldir. Şimdiki para kıtlığı dolayısiyle bu «tokları alçak fiyatla elden çıkarmağa mecbur olacaklardır. Tüccarların açıkladığına göre, bazı denizaşırı ithalâtçıların bu vaziyetten istifade etmeleri mümkündür.
Almanya Enternasyonal
otomobil gergisi
★ Frankfurt, (Reuter - Hususi) —

Reuter Ajansının hususi tahkikatı
Serbest ithalât rejimi
Danimarkada yakılan Türk sigaraları işi
Yüzde 60 lık yeni bir
liste hazırlanıyor
AMERİKADAN ALAMAYINCA; DANİMARKA, RODEZYA'DAN TÜTÜN İTHALİNE ÇALIŞIYOR
SIZAN HABERLERE GÖRE, ESKİ LİSTE İLE ARALARINDA MÜHİM BİR FARK
OLMIYACAKTIR
Türklyede gazetemiz tarafından neşrolunmak üzere hususi İktisadi bir servis vermekte olan Reuter ajansının •‘Danimarkada Tlirk sigaraları yakılıyor** başlıklı bir haberini 23 mart tarihli nüshamızda neşretmiştlk.
Matbuatımız tarafından alâka He karşılanan hu haberliniz üzerine Tekel ümuın Müdürlüğü keyfiyeti tekzip etıniş ve Danlmarkaya iki yıldan beri ne tütün ve ne de sigara ihraç etmediğimizi bildirmişti. Bu durum karşısında Türk tütünleri aleyhinde bir propaganda mahiyeti taşıyan bu haberin tânıi-kini Reuter ajansından İstedik. Ajansın Kopenhag muhabirinin gazetemiz için yaptığı tahkikatın neticesini gösteren mektubu aşağıda veriyor Ve sigara ihracatı yerine her yerin zevkine göre mek gerektiği hakikatini bu vesile He
Kopenhag (Reuterin hususi muhabiri bildiriyor) : YENİ İSTANBUL gazetesinin talebi üzerine yakılan Türk sigarası işini mahallinde tetkik ettim. Ticari membalardan öğrendiğime göre hâdise şöyle olmuştur:
Danimarkada Türk sigarası imal eden fabrikalardan biri de Amerikanın Tobako şirketinin buradaki şubesidir. Bunlar Türk tütünü ile A-merikan tütününü harman ederek mahalli İçime uygun sigaralar yapmaktadırlar. Bu şirket gene bu maksatla Türk tütünü almış ve A-merikan tütünü gelmesine intizar etmiştir. Mer’I usuller yüzünden bir türlü Amerikan tütünü gelmediğini gören şirket idaresi sırf Türk tütününden sigara yaptırmış ve küçük bir partiyi satışa arzetmiştir. Fakat İl
haddini düşürdü
Milano (Reuter - Hususi) — İtalyan Hazine Bakanı, İtalyan bankasının Iskonto haddini % 4 1/2 dan % 4 e düşürdüğünü bildirmiştir. Bakan bu malûmatı, hükümetin bankalara yardımını azaltması mevzuunda Mebusan Meclisinde konuşurken vermiş, ve hususi bankalar muamelelerinde de yüzde yarım nispetinde indirme yapılması gerektiğini ilâve etmiştir. Diğer taraftan Bakan, döviz kontrolü idaresinin kambiyo muamelâtında almakta olduğu % 0.75 komisyonun % 0.60 a indirildiğini de bildirmiştir.
Bakan, “Hükümet politikasının, hazine ihtiyaçları için evvelce piyasadan çekmekte olduğu sermayeyi, istihsalin kalkınması lehine olarak, mühim miktarda azaltmayı sağladığını,, ilâve etmiştir. Filhakika 1947 - 1948 mali yılı zarfında para piyasasının % 55 ini hazine çekmekte iken. 1949 yılında bu nispet % 35 e düşmüştür.
Bundan sonra Bakan, Italyan lireti Iştıra kuvvetinin değiştirilmiye-ceğlni, kâğıt para tedavülünün istihsal ve milli gelir artışlarından fazla nisbette genişletilmeyeceğini temin etmiş: geçen yıl kaydedilen % 9 tedavül artışının, dış ticaret hacmindeki fazlalığa mukabil indisini söylemiştir.
• rw* * ‘ila**®- > itt
’Batı Almanya otomobil müstahsillerinin bildirdiklerine göre, Al-manyanın ilk harp sonrası enternasyonal otomobil sergisi önümüzdeki sene ilkbaharda Frank-furtta yapılacaktır. Bu kararı, Almanyanın gelecek ay zarfında iştirak edeceği Enternasyonal O-tomobil Müstahsilleri Birliğinin tasdik etmesi lâzımdır.
. Holânda İçin tütün
tahsisatı

La Haye (Reüter-Huausl) — İkc-i «adi İşbirliği İdaresi, Hollandanın Amerikadan yaptığı tütün abralarını kolaylaştırmak maksadiyle, yeniden 2,006,000 dolar tahsisat vermiştir.
yapılacak harman için tütün gönderde belirtmek İstiyoruz.
bu Türk sigaralarına “aylarca” talep gayet az olduğundan bu sigaraları yakmak daha hesaplı görülmüştür Zira, piyasaya sigara çıkarılırken ö-denmesl gereken istihlAk vergi ve resimleri o kadar ağırdır ki böyle bir vaziyet karsısında sırf bunları ödememek bile kârlı sayılabilir ve bunun tek çaresi de devlet kontrolörleri önünde bunları imha etmektir. “Bir kaç milyon Türk sigarasının yakıldığı” haberinin tafsilâtı bundan i-baıettir.
4 •
Diğer taraftan, Danimarka sigara sanayiinin vaziyeti nisanın Jlk haftası içinde büyük münakaşalara yol açmıştır. İmalâtçıların bir toplantısında bahis mevzuu edildiğine göre harp içinde ve hâlen Danimarkada sigara fıatleri çok yükselmiş ve a-lışılan Amerikan tipi imalât az olduğundan satışlar da umumiyetle çok düşmüştür. Sanayiin ödemek mecburiyetinde olduğu yüksek istihlâk vergilerini Heri »sürerek imalâtçılar bilhassa şikâyette bulunmuşlardır. Harpten evvel yüzde 12.5 olan istihlâk vergisi hâlen yüzde 27.5 tur. Bu da sigaraların yakılması »sebebini a-çıklamağa yardım eden bir unsuı* olsa gerektir.
Bununla beraber. Danimarka halkı tarafından Amerika tipi sigaraya talep büyüktür. Mevcut stoklar ve i-malât bunu karşılıyama maktadır. Maraball yardımının kısılması bu stok azalışında bilhassa rol oynamıştır.
stoklarının arttırıl-
Mevcut tütün
ması için yakın zamanda bir miktar Rodezya tütünü satın alınması ümit olunmaktadır. Bu tütünler alınamadığı takdirde hâlen ancak talebi kar-şılayabllen tütün endü.st.rlsinln birkaç ay içinde sıkıntıya düşmesi mümkür. görünmektedir.
• «

PARİS MEKTUBU
DAHA 2 SENE ÖNCE KARA EKMEĞİ VESİKA İLE YERKEN, BUGÜN FRANSA, BÜYÜK ÖLÇÜDE BUĞDAY İHRAÇ EDİYOR

Paris, (Hususi Büromuzdan) — Fransa Ziraat Bakanı M. Gabriel Valayhn bir basın toplantısında bildirdiğine göre, Fransa, 1 nisana kadar 620,300 ton buğday ihraç etmek üzere mukavele imzalamıştır. Gelecek mahsul için de alivre kontratlar yapmak üzeredir. Bakanın açıkladığına göre, 915 bin ton buğday ihraç edilen 1935 yılı müstesna, son seksen sene zarfında Fransa buğday İhracatı hiçbir zaman bugünkü seviyesine varmamıştır.
Bu senenin, bol mahsulü ihracatın artmasını mümkün kılmıştır.
M. Valay’ın bildirdiğine göre, — 50 000 tonu Britanvaya, 40.000 tonu HolAndayn olmak üzere — Milletlerarası Buğday Anlaşması mu-
• •
Ankara 13 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Avrupa İktisadî İşbirliğine dahil memleketlerin “ticaretin %60 serbest bırakılması” kararına iştirak etmemiz üzerine, Ticaret Bakanlığınca bazı hazırlıklar yapıldığı malûmdur. Öğrendiğimize göre, Bakanlık Dış Ticaret Dâiresi, bu ka-

Ankara 13 (Hususi muhabirimizden) — Ticari münasebetlerimizin genişletilmesi ve yeni ihraç kapılarının bulunması için vâki çalışmalar arasında Cenubî Amerika memleketleriyle anlaşmalar yapmak mevzuu da vardır. Burada evvelâ, Arjantinle bir anlaşmaya varılması konusu ele alınmıştır. Bu maksatla Arjantinle muhabereye girişilmiştir. Boenos Aires Elçimiz Emin Ali Sipahi, orada Arjantin makarnlariyle bir tediye sistemi bulmak hususunda temaslar yapmaktadır.
İzmir piyasasında kredi ayarlaması
İzmir 13 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — İthalât eşyası fiatlerinin düşmesi üzerine bir kısım ithalâtçıların büyük zararlarla karşılaştıkları, bankaların da emtia kredilerini bugünkü piyasa rayicine göre ayarladıkları anlaşılmıştır. Bankalar bunu yaparlarken piyasada ufak tefek car-sıntüarı karşılamak üzere bazı tüccarlara daha fazla kıedi açarak durumlarını düzeltmek imkânı yermişlerdir. Buna mukabil ellerinde hububat, yağlı tohumlar, fasulye ve kuru üzüm stokları bulunduran bazı ihracatçılar (la fiatlerin sukutu üzerine büyük zararlara uğramışlardır. Bununla beraber 4 küçük firmanın bankalardan aldıkları protestolar dışında her hangi bir sarsıntı olmamıştır.
M

c i bince yapılan 90,000 tonluk ihracattan maada, Fransa, İspanyaya 3.5.000 ton. İsviçreye 18.000 ton, Mısıra. 40,000 ton, Finlandiyaya 10,000 ton buğday ihraçını taahhüt etmiş ve kısmen sevkıyata başlamıştır. Bundan başka, Fransa, geçen sene yeni mahsulünü elde edinceye kadar ihtiyacını karşılamak üzere İtalyadaıı aldığı 110,000 ton, Hollan-dadan sidiği 2,500 ton ve Kuzey Afrikadan aklığı 164,800 ton buğdayı da iade etmiş ve aynca denizaşırı müstemlekelerine 150.000 ton buğday
Daha sika He lekelin yandırmaktadır.
vermiştir.
iki sene öncesine kadar ve-kara ekmek yiyen bir memba kalkınması hayranlık u-
rar tatbika konulduğu zaman ithali serbest bırakılacak maddelerin listesini tamamlamak üzeredir. Sızan haberlere göre bu Üste ile %50 kararı verildiği zaman tanzim olunan liste arasında mühim farklar mevcut değildir.

• •
6 martta açılan demet tütün piyasası devam etmektedir. Şimdiye kadar iki milyonu Tekel, bakiyesi tüccar tarafından olmak üzere, 2,5 milyon kilo tütün satılmıştır.
Karadeniz dizi piyasasında 12 milyonluk rekoltenin yarısı satılmıştır. Fiatler normal istikrarını muhafaza etmektedir.
Diğer taraftan Marmara bölgesindeki tütün ptyasalaj-ma tüccar da iştirake bavlıyarak alıma başlamıştır.
ZIMPARA RESMİ TESBİT EDİLDİ
İzmir 13 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — 1950 yılında yabancı ülkelere ihraç edilecek zımpara madeninden %5 nispetinde resim alınacağı Sanayi Birliğine bildirildi. Birlik bu resmin %1 e tenzilini İstemişti.
İKTİSADÎ İŞBİRLİĞİ MÜFETTİŞLERİ GELDİ
İktisadî İşbirliğinin Türkiye teşkilâtını teftiş etmek üzere Mr. Bar-row ve Mr. Pitts adında İki müfettiş dün akşam uçakla şehrimize gelmişlerdir. Müfettişler teftişlerine başlamak üzere bu sabahki uçakla Anka-raya gideceklerdir .
KUZU ETİ SATIŞLARI
Belediye kuzu eti satışları hakkında yeni bir karar almış ve alâkalılara tebliğ etmiştir.
Yeni karara göre bugünden itibaren kuzu etleri başı ve ciğeri ayrılmış olarak satılacaktır. Eski yıllarda kuzu etleri Hıdrellez gününe kadar baş ve ciğeriyle birlikte satılırdı. Bu yıl sürülere koç katımı daha erken tarihe alındığından kuzular erken büjdlmüştür.
TAVUKÇULUK KURSU
AÇILIYOR
İstanbul Bölge Ziraat Okulunda 24 nisan 1950 den 13 mayıs 1950 ye kadar devam edecek bir tavukçuluk kursu açılmasına karar verilmiştir.
Bu kursa her isteyen kabul olunacaktır.
TRAKYADAN İSTANBULA
100.000 KUZU GELİYOR
Fiyat yüksekliği dolavısiyie, Ticaret Bakanlığının kuzu ihracına dair verdiği müsaadeden istifade edilememektedir. İhraç edilmek üzere Trakya bölgesinde toplanan tahminen 100.000 başa yakın kuzunun şehrimize şevkine başlanmıştır. Hâlen Balıkpazarın-daki kasaplarda en İyi kalite kuzu etleri iki yüz kuruşa verilmektedir. Doğu Şirketi satış eti 180 e satılıyor, bir iki hafta içinde ruşa düşecektir.
yerinde ise kuzu Alâkalılara göre kuzu eti 150 ku-
13/IV/l 950 Perşembe
Borsalarda vaziyet
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
New-York Borsası
Bugün
Bugün
Altınlar
Müdafaa
Müdafaa
176/1&3
Gümüş, Plâtin
Uvlçrc Frnngi
Mıaır Kredi Fanaiyo 1903
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
Kuru Meyvnlnr ;
Fındık (kabuklu sivri)
Fındık (İç tombul)
Ceviz (kabuklu» ......
Ceviz (İç natürel) ...
Efild Kapanış
Dokuma Kam Maddeleri t
Tiftik (ana mal) ........
Tiftik (Natürel) .........
Yapak Anadolu (Kırkım)
Dcmir>olu IV .. Demiryolu V 1049 İkramiyen Diğerleri
Demiryolu VI ..
üzüm çekirdeksiz No.9 İncir A serisi No. S...» " B serisi No. 10$ Akala I .«,.«« Akala II ..............
Akala III yerli .........
yağı (rafine) ... çekirdeği .....
Hububat:
Buğday yumuçak (Tüc.) Buğday sert (Ofisin) Arpa yemlik (dökme) .... Mısır (San) çuvalı .... Faaulya tombul .........
Fasulya Çalı »ert ......
Kuşyemi
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil
Nohut natürel ..........
1941 Kalkınma
New-Yorlc'la t onsu: I 35
İstanbul Borsası
lkmmiytll tahviller 1933 Ergani ........
1038 tkrarniyeli ...
Milli Müdafaa 1 ... 1941
1041
1/2
İstanbul :
Ticaret ve Znhiıe Boraaeındakl dünkü durgunluk bugün de devam etmektedir. îç pazarlara inhisar etmek ürere bazı muameleler olmuşaa da bunlar piyasa üzerinde rol oynayacak dereceyi bulmamıştır.
Esham ve Tahvilât Boraası da durgunluğunu muhafaza ediyor. Bu arada Devlet Tahvilleri Üzerinde de göze çarpar bir muamele yoktur.
Altın fıatleri biraz kımıldama göster-mj.pıe de bu durum seyirde bir değişiklik olarak kabul edilmemektedir.
İzmir :
Boranda çekirdeksiz kuru üzüm müa-’a'.tar bir manzara arzetmektedir. İngiltere iaşe Nezaretinin yalcın müba-yaaeı yanında bazı Avnıpa piyasalarına gelen siparişleri karşılamak maksadiyle ihraç evlerinin borsada mubayaada bulundukları görülmektedir. Hariçten İşlenmiş Lcrlda tipi ve natürel İncir siparişleri gelmekte devam ettiğinden incir piyasası aağlamhğmı muhafaza e-dlyor. F’latlerlmlzin yüksek bulunması dolayısiyle yeni siparişler alınamadığın-dan Borsada pamuğun durumu sakinleşmiştir. Zeytinyağı ve diğer nebati-yağlarla birlikte pamuk yağına isteksizlik mevcuttur. Çekirdeğin ağır vaziyeti devam ediyor.
Adana :
Piyasada bir değişiklik yoktun
Nobntl Yağlar:
Zeytinyağı (E.E. (enokcll) Susamyağı (Rai. tonrkuli) Ayçiçeği (Rafine çıplak) Fındık yağı (Çıplak) .....
Slvaa-Ersurum I “ “ n.-vn
Demiryolu I
Külçe Yeril Gr. Külçe DeguMtı.
Cumhuriyet .... Reşat ••••«•»•••••I» Hamit ..........
Gulden .........
İngiliz ........
Fransız kok .... Napol6on III ..
İsviçre .......
(♦) Gününde Bordada, muamelesi tescil edilmemiş tahvilât vo eshamın ara ve taleplere göre taayyün eden takribi piyasa değerleri.
Açılış Kapanış
1 Strrllng 7.M 50 7.87 AO
100 Dolar 282 25 282.25
100 Fr. Frangı ... 0.80 0.80
100 İsviçre Fr 61.03.- 81.03.-
100 Belç. Fr... 5 60.- 5.60.—
100 İsveç Kr 51.1230 51.1250
100 Florin 73.6B.40 73.68 40
100 Liret 0.44.128 0 11.128
loo Drahmi 0 01 876 0 01 M76
100 Efcoudos 9 7390 4|iıl V 9.7300
Bugün Eski kuı ||
Lira Lira ||
5 79 57$
S.Hfl 5$Ö II
39.60 39 25
11.35 •11.70
40.20 40.30
37.00 3A35 h
50.70 50.95 '
42 50 43.50
40 50 4125
30.10 4°.—
Kapanış (•)
23.4) 24.—
21.50 22,-
31.30
98.— 100.—
08,$0 90.20
98.35 oa.—
08.8ü 07.50
99,fiS 98,65
99.66 99. W 90.80 100.—
09,65 99,10
09.10 98.—
06.35 09.-
97.60 98.—
21.15 • 20.30
21.15 20.40
21.30 21.61
20.75 2L—
21.75 22.—
20 60 21.45
20.78 20.6ü
21.06 21.—
21.30 21.05
Ynğlı tolııımlnr :
Ayçiçeği tohumu . Keten tohumu ........
Kendir tohumu Susam ...............
Yer fıstığı kabuklu
Gümüş Gr Plâtin “ En aşağı En yukan
10.— 11.—
Zürich Borsası (Serbest)
jo.iv.iew
Durumu
Türk Llraeı .. Dolar .......
Sterlin# ....»,. Franmı Fran
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankanı .. ... 20.40 20.20
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 112.— 111.—
• • tt'i te ç —
° “ %60 62.25 59.—
** «Mümos. Senet. 67.90 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankası 130,— 120.25
Türkiye îş Bankam 30.— 29.50
Türk Ticaret Bankası 5.— 5 —
Aralan Çimento 17 26 16.75
3ark Değirmencilik 23.2Ö 23 50
MIHI ReasUrans lfl 2ft
Ecnebi Tahviller
İlam deriler:
Sığır salamura (kanap) Kİ. Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun hava kurusu kilosu
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Aksla I Pamuk Akala II ...... Pamuk Akala III ...... Pamuk kozacı ............ Pamuk yeril II 180 185 150.— 141/147,5 156.— 185.— 163 — 143.—
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) Çe50 randımandı kabuklu tombul b) İç s\ra kontrollü 78.— 168.— 79.- . 170.—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak Buğday aert ....... Arpa .........
Dün
Bıığdüv (Buqcll=Sont)
Sert Kış mahsulü No. 2 271.—
Kılınızı •• H No. 2 274.—
l’ıımuk Middling (LlbrcoJ—Sent)
Mayıs 32.50
T CîTiTnUÜ tlaMtMİMHHlUtMMiHlHlHı 32.67
Elcim 30.90
1 Iftık (Libresi —Sent)
Toksa# No. 1 —
Fındık (Llbrcwi=Sent)
Kabuklu yerli iri 22.-
” orta 22.50
Levanı İç ithal malw. 36—
Ekstra iri İç ithal malı 40.—
Kuru Uzüın (Lihrcsi—Sent)
Thompson çekirdeksiz seçme ... 111/4
Keten tohumu (Buşcli=Dolar) ...
Mlnncapolla 3.85
Kalay (Llbresl^Sent) ............ 76.75
Levha-teneke (100 libre dolar) 7.30
Londra Borsası
Keten tohumu (Tonu=Storling) Bomba v 283 1 1 1 68.— 67.— 64 3/4
Kalküta
Yer fıstığı Hindistan
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal (Libresl=Fiyat) ” Sıra mulı Yün Anadolu ” M •• Trakya ” M 20/21 18 21 3L—Nom 30.— " 20/21 M 18/21 M
İskenderiye Borsası
Pamuk (KıınturjsTalları)
Ashmounl Kısa el.vtıflı F/G Karnak Usun elyafla F/G
Sayfa 6
Y E N î İSTANBUL
14 Nisan 19»
Senelerden beri yediğiniz nefis

NAMLI TÜRK
SUGUKLARI’m nezeci ve bakkaldan ısrarla isteyiniz
Alırken etiketteki
alâmeti farikasına
GÜNEŞ
DİKKAT EDİNİZ !
HİÇBİR YERDE HALEFİ ve ŞUBESİ YOKTUR
İKTİSAT BALOSU
*b«
1



’V


21 nisan cuma gecesi Park Otel salonlarında. YEMEKLİ


-
ECZANELERDE,. ITRİYAT
MAĞAZALARINDA ARAYINIZ
ımrnmnmnmııtrutrjtvvfnt:
Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Malzeme Alım Şubesinden
I
1 — Mevcut şartnamesi mucibince 460 kilo pirinç döküm müteahhit nam ve hesabına pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık. 21.4.1950 cuma günü saat 11 de Kabataş Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır,
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli giln ve saatte 140 liralık güvenme paraları ve kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen ihalede serbesttir. (4578)
oıUBiatın—zuinttnmshnnsKmranttiüiiiramillMiutttıtOii^amuNiituıtnlınnrt
m
DÖŞEMELİK KADİFE
5-
Yün ve pamuk karışık döşemelik kadife ithal edeceğiz. Almanya, Holânda ve Belçilodaki fabrikaların Türkiye vekillerinin tekliflerini bekliyoruz.
Çarşıkapı, Aydmer han kat 2-38/34
•-------------- TELEFON t 29266 ----------------
i
Ankara Okuyucularımıza...
Gazetemiz hergiin ilk uçakla Ankaraya gönderilmekte ve derhal otomobil veya bisikletle evlere dağıtılmaktadır. Bütün gayretlerimize rağmen "YENİ lSTANBUL”un ellerine geç veya intizamsız geçtiğinden şikâyeti olan abonelerimizin arzularını Ankara büromuza bildirmelerini rica ederiz.
Büromuz doğrudan doğruya abone kavdı yapmakta ve ilân kabul etmektedir. Acele ilânlar telefonla Istanbula bildirilmektedir. '
Ankara büromuzun adresi:
Kâzım özlap Cad. No. 1/9 Ilgar Apt.
Telefon: 16112 YENİŞEHİR
S
ENRATH
W E T T E R - R
U H R
D AR M S T A
D T
MERKEZİ:
TAHİR
YENİ İSTANBUL’U!!
JHI
[•
HAN
TELEFON : 4 10 4 4
MAKİNE VE AMADEDİRLER.
vi”
ALMAN MAKİNE ENDÜSTRİSİNİN MÜHİM TEŞEKKÜLÜ
DUİSBURG (ALMANYA)
FABRİKALARI: DUİSBURG
Yağmurlu.rutubetli ve soğuk havalarda Nezle başlangıcında GRİPİN alınız...
H A M BOR N
DÜSSELDORF-B
KOMPLE LİMAN TESİSATI HER ÇEŞİT VE TAKATTA VİNÇLER TAHMİL, TAHLİYE, KÖMÜR VERME TESİSLERİ
MADEN İŞLETMELERİ İÇİN KOMPLE TESİSAT
MAKİNE VE ALETLER
HADDEHANELER, YÜKSEK FIRINLAR VE ÇELİK FIRINLARI
EKSKAVATÖRLER, BULDOZER
ve İnşaat makineleri
KOMPRESÖRLER, TAZYİKLİ HAVA ÂLETLERİ
demir köprü ve çelik inşaat
TÜRKİYE UMUM M Ü M E S S i L I:
TAYLAN
GALATA
TELGRAF : TAYLANETKE
MÜHENDİSLERİMİZ, SİZE TESİSLERİ TESBİT İÇİN **

II

LÜZUMLU İŞTİŞAREYE

YENİ ISTANBUL’a vereceğiniz ilândan çok istifade edeceksiniz. Tecrübe ediniz.
MÜRACAAT YERİ:
YENİ İSTANBUL İLÂNCILIK LİMİTED ŞİRKETİ
Beyoğlu Kaymakamlığı karşısı NO. 6-8

Grip, Nezle ve Soğuk Algınlığına karşı en başarılı ilaç clır^.
4 Saaf ara ile günde 3 kaşe alınabilir.
ast KATRAN HAKKI EKREM

SEÇİM İŞLERİNİN
Her noktasını gayet açık dille en gilzcl şekilde anlatıp aydınlatan, günün en lüzumlu ve faydalı kitabı.
MİLLETVEKİLLERİ SEÇİMİ KANUNU ŞERHİ
Yazan: Ahdiırrahman Konuk
“Bursa Milletvekili”
Fiyatı 150 kuruş
İNKILAP KİTABEYİ
•• • •
• • a • *
*C» » •
«fe »
• w • • •
• er a • • •
■ vrf*/ >cr-z
3
I
• >*•••
• ••••• «
• ••••••• I, 'avv.v.
• •.•••£+ -
• • > • 4


MEMLEKETİMİZDE B/tf 8FH-retti olmayan ve İlk dz*a FA YAPILAN Bu mecmua YARINDAN İTİBAREN SİZE NİMET ZTMlît BASLf YOR.
Dost kazanmak , is BAŞARMAK,MESUT YASA’ MAK GİBİ HUSUSLARDA Muvaffakiyet
BİR REHBER OLACAKTIR
karnelerini aldı iseniz kapaklarını saklayınız. Almamışsanız ” m kuponları keserek saklayınız. SizeAvrupada ve Türkiyede yüksek tahsil imkân ve fırsatını

verecektir
MÜZELER
BUGÜN AÇIK OLAN MÜZELER
İSTANBUL
Atatürk inkılâp Müzesi 10-12.
14-17.
Ayasofja (Telf. 21750) 10-16
Arkeoloji 13-16
Eski Şark Eser lerl Şubesi
(Telf 216S2) 10-12
Beledlje Müzesi 10-12. 14-17
Tevflk Fikret A?lyan Müzesi
10-12, 14-17.
İZMİR
Arkeoloji Müzesi (3324) 9-12,
13 30-17
TİYATROLAR
İSTANBUL
ŞEHİR TİYATROLAR!:
DRAM KISMI: 20.30 da Deli (£a-raylı.
KOMEDİ KISMI: 20.30 da Üvey Kardeşler.
MUAMMER KARACA OPERETİ: 20.30 da Kiralık Odalar.
YENİ SES OPERETİ: 21 de Deli Gönül.
KONAK PAVYONU; Ispanyol at raksvon trupu.
ANKARA
BÜYÜK TİYATRO (10370) 20 de Carmen (Opera).
KtÇÜK TİYATRO (llieö) 20 de Kıskançlar.
GAR GAZİNOSU — Paris Revü Heyeti.
PAVYONDA — İtalyan Akrobatları.
errrt’R TtaMmTosvt ©yunev.
SİNEMALAR
BEYOĞLU CİHETİ
ATLAS (40835) Kan Davası.
AKIN (80718) 1—Leyla ile Solma. 2 — Yeşil Korsanın Kıtı.
ALKAZAR (42562) 1 - Yılmaz
Kahraman 2 — Yeşil Cehennem Kahramanları.
AR (44394) Karanlık Geçit.
ELHAMRA U3595) Karanlık Geçit.
İPEK (44289) Haydutlar Kıraliçesi Renkli - Türkçe
İNCİ (815951 1 — Kahraman Yüzbaşı, 2 — Asilzade Silâhşor.
LÂLE (43595> Ateşten Gömlek (Türk filmi).
MELEK (40368ı Aşk Adaeı.
SARAY (41659) 1 — Kanlı İzdivaç 2 — Geceler Hâkimi.
SlATPARK (83143) 1 — Korkunç Akın. 2 — Neşeli Hayat.
SÜMER (42851ı Üç Aşk Arasında.
SARK (40380) İstanbul Geceleri.
ŞIK (43726ı 1 — Aslan Yürekli
çavuş. 2 — Yarışlar Kıralı.
TAKSİM (43191) Lüküs Hayat.
T AK S t Mİ
1L iiküs Haya SF.ZEH SEZİN I
TAN 1 — Monte "rlato Kontesi. 2 - Kn in r-jilj.
T3Nİ *841uO 1 .TI-» Bnrs».
2 — Bestekâr Denizci,
ÜNAL (19306) 1 — Kara Korsan.
2 — Ateş Çemberi.
YILDIZ (42847) Sevimli Haydut
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — İntikam
(Arap filmi). 2 — Bu Kadın Mücrimdir.
AYSl (21017) 1 - Fedakâr Doktor. 2 — Cehennem Zindanı.
AZAK (23542) 1 — Vatan Kurtaran Aslan. 2 — Kadın Cellâdı.
ÇEMBERLİTAŞ (225L3) İstanbul Geceleri,
FERAH İstanbul Geceleri.
HALK 1 — Aslan Adam. 2 — Beş Parmaklı Canavar.
İSTANBUL (22367) 1 — Akdeniz Korsanları 2 — Kaptan Siroko.
3 — İki Cingöz Haremde.
KISMET (21904) 1 — Mihracenin Gözdesi. 2 — Hint Mezarı.
MARMARA (23860) 1 — Aşk Bestesi. 2 — Yanlış Hüküm.
MİLLİ (22962) Bu Kadın Mücrimdir. 2 — intikam.
TURAN (22127) 1 — Vatan Kurtaran Aslan. 2 — Kadın Cellâdı. ,
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Ne-simaçl Amerikanla. 2 — Aşk Kurbanı.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) 1 — Vatan Haini. 2 — Bir Sipahinin Romanı.
OPERA 1 — Kanunsuz Sokak. 2 — Bol Aml.
SÜREYYA (60682) 1 — Rahibeler. 2 — Her Şafakta Ölürüm.
YELDEGİRMENİ: 1 — Korsanın Aşkı. 2 — Günahımı Ödüyorum.
ANKARA
ANKARA (23432) Yıldızlar Ban. BÜYÜK (15031) Sefiller
CEBECİ (13846) Kahraman öncü. PARK (11131) Lüküs Hayat.
SUS (14071) Lüküs Hayat. SÜMER (14072) Kanlı Hayalet. ULUS (22294) Zafere Doğru.
YENİ (14040) Yeni Güneş.
İZMİR
EI.HA.MRA: Şanghaylı Kadın.
LÂLE 1 — Çöl Silâhşorları. 2 — Günah Çocuğu.
TAN 1 — Çöl Silâhşorları. 2 — Günah Çocuğu.
TENİ Llıküs Hayat.
UARdlVAKA AltriJETÎ
MELEK: 1 Kan Kalesi. 2 — öldüren Gözler.
SÜMER: Kılıçların Gölgesinde.
SIHHİ İMDAT
tauıııbuı beyuglu 4499e
Anadolu yakası dü53ö
Ankara 41
İzmir (251
öeyoglu 44b4«ı auuiKuj öVMk
İstanbul 24222 Üsküdar 60915
AnknmûD tzmır 4222 (( ‘«lu» l.vıv
KONFERANSLAR
İngiliz Kültür Heyetinin davetlini, Croydon High School Müdiresi Miss M. F. ADAMS “Okul ve Aile” mevzulu ikinci konferansını İstanbul Kjz Lisesi salonunda saat 17.00 de verecektir. Herkes gelebilir.
R A D
‘•YENİ İSTANBl L"un bugün için tnvRİye ettlfci programlar: DAHİLDE:
Saat: 19.20 İstanbul — Radyo Senfoni Orkestrası Konseri. — 19.20 Ankara — Tnrıhl Türk Müziği. — 20.00 İstanbul — Saz E-rerlerl (Lâika Karnhey). — 22.00 İstanbul — Konçerto.
HARİÇTE:
Saat: 21.15 Bremen (22O.fim) — Aacuna müzik festivalinden naklen eenfonÜc konser (Bocche-rlnl, Scarlaft.il Glııck, Mcndcls-sohn. Hnvdn). — 22.00 Turın (383.7 — 137.3 — 225 4nı) - Verdi Koııeervatuarı Orkestram konseri, solist: VValter Gleseklng (Vivaldi, Mozart. Beethoven. Strausa).
AN KARA :
Saat: 7.30 MS. Ayarı. — 7.31 Hafif müzik (pl). — 7.45 Haberler ve Hava Rupuru — 8.00 Şarkılar (pl). — 8.15 Vals, Polka ve Paflü dobleler (pl). — 8 25 Günün Programı. — 8.3(1 Haydn — Kuartet Op. 74 No. 3 (pl). 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve Program. — 12.30 MS. Ayarı — 12 30 Şarkılar. 13.00 Haberler. — 13.15 Salon Orkestrası çalıyor (pl). — 13.30 Öğle Gazetesi. 13.15 Hafif Melodiler (pl). — 11.00 Akşam Programı. Hava Raporu ve Kapanış, 17.58 Açılış'' ve Program. — 18.00 M.S. Ayarı. — 18.00 ince saz. — .18.30 Konuşma — İhtiyarlık sigortasının uygulanması hakkında. — 18.45 Piyano ila Caz (pl).
— 19.00 M.S. Ayarı ve Haberler.
— 10.15 Geçmişte bugün, — 19.20
Tarihi Türk Müziği. — 20.00 O-pera aryaları (pl). — 20.15 Radyo Gazetesi. — 20.30 Serbest ^a-at. — 20.35 Film yıldızları res-migeçidl (pl.) — 21.00 Konuşma — Türkiyede Marshnll Plânı. —
21.15 Beethoven — Si bemol maj. sonatı ıpl). — 22.»10 Konuşma. — 22.15 Dans müziği ipi». —
22.15 M.S. Ayarı ve Haberler. 23.00 Program ve Kapanış.
İSTANBUL :
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Şarkı ve Türküler (pl). — 13.30 Karışık hafif Ö£le müziği (pl). - 1350 Şarkı ve Türküler. — 14.30 Serbest saat. — H.15 Tlno Rossf-den Şarkılar (pli — 15.00 Program ve Kapanış
17.57 Açılış ve Programlar. — 18.00 Tangolar (pl) — 18.30 Piyano soloları ıpl). — 18 15 Mem-lekct Türküleri — 19.00 Haberler. — 19.15 Hafif ara müziği Ipİ). — 19.20 Radyo Senfoni Orkestrası Konseri. — 20 00 Saz e-acrleri (Lâika Kars beyi. — 20 15 Gelir vergisi saati. — 20.30 Dinleyici istekleri (Türk müziği). 21.00 İktisadi bahisler (Prof. Hazım Atıf Kuyurnk. — 21.10 Hafif ara müziği (pl). — 21.15 Fasıl heyeti konseri. — 22.00 Konserin (pl). — 22 35 Dana müziği (pl). — 22.45 Haberler. — 23.00 Dana müziği (pl). — 23.30 Programlar ve Kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR: LONDRA :
Saat: 7.45 Dinleyici istekleri. —
8.15 * Phillip Grcen ork. — 9.30 PİKİdnrla dana müziği. — 11.30 Cedi Normnn ve Dans orkeştra* Sı. — 14,15 Londra hafif orkestrası konseri. — 16.15 BBC Northern orkestrası konseri. —
17.15 Caz klubü. — 18.18 Dinleyici istekleri — 19.30 Geraldo konser orkestrası. — 20 30 Org müziği. — 22.15 Operadan parçalar, 23.00 Carroll Gibbons ve piyanosu.
Bremen : (220,9ın)
Saat: 21.45 Ascona müziK festivalinden naklen senfonik konser (Boccherini. Scarlattl. Gluck, Mendelssohn. Haydn).
Tl HİN : (333.7 - 457.3 - 225.4ın) Saat: 22.00 Verdi konservatuarı orkestrası konseri, solist: \\ al-tor Gieseking (Vivaldi, Mozart. Beethoven, Strausa)
PARİS: (2)8 m. 241.7 mİ
Saat : 22.00 Masscnet Manun” operası.
UÇAK - TREN - VAPUR
GELECEK OLAN UÇAKLAR
10.50 D.H.Y. (Türk) Anknradan.
12.50 .. İzınırden. 14.45 M R. (Mısır) KAhire, Lef-
koşeden.
16.20 D.H.Y. (Türk) Adana. An-karadan.
16.35 D.H.Y. (Türk) Beyrut. Lefkoşe. Ankaradan.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
9,— S, R, (İsviçre) Atina. Cenevre. Zürich'e.
9.— D.H.Y (Türk) Ankaraya. 1120 îzmlre.
13.50 ,, „ Ankaraya.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.30 Konya (Bandırmadan)
7.— Seyyar (Karablgadan)
10.00 Ülgen (Ayvalıktan)
21.30 Marakaz (Bandırmadan) GİDECEK OLAN VAPURLAR 4.— Ana farta (Inebolııya >. 8.18 Mârakaz (Bandırmaya).
17.— Saadet (Ayvalık-lzmire). 19.— Seyyar (Kara Biga ya).
EMİNÖNÜ :
Mehmet Kâzım (Eminönü) — Hikmet Güney (Küçükpazar) — Sırrı Rısim (Çemberlitaş) — Haydar Yeni (Lâleli).
BEYOĞLU :
Beyoğlu (Merkezi — İstiklâl (Merkez» — Taksim — Merkez (Galata) — Halk (Şişli) — Has-köy — Merkez (Kasımpaşa).
FATtH :
İbrahim Balmumcu (Şehzadeba-şıı — Salâhaddın Gürgen (Cerrahpaşa) — Yedikule (Samatya) — Haseki (Şehremini) — Gün-doğdu (Karagümrük» — Havım Berk (Feneri.
w
EYÜP : Eyüp- Sultan.
BEŞİKTAŞ :
Vidin — Ortakoy — Gıyasc 1 İm Divanlıoglu (Arnavutkoy) — Merkez (Bebek).
KADIKÖY :
Söğütlüçeşme — Fener olu — Erenköy — A.Cafer Çağatay (Bostancı).
ÜSKÜDAR : İttihat (
HEY BELİ AD A : Hevbeliada.
^^YÜKADA : Merkez.
ANKARA
Sağlık — Ankara — Yeni.
İZMİR
Ali Hayreddln (Basmahane) — Sıhhat (Kemeraltı) — îkiçtf-
melik (Eşrafnsıa) — Karantm^ (Yalılar) — Sethk (Al
1

Comments (0)