15 Kasım 1950 Çarşamba
SİYASÎ İKTİSADÎ, MÜSTAKİL
Yıl 1 — Soy, 350— 10 kuru}
)erıi İstanbul’un
KUPONU
TAHSİL KUPONU
Tesis eden: Rnblb Edlh . TÖREHAN
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, elti aylığı 17. üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler İki misildir.
ilânlar : fi ncı tayfada santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul edilmez.
Beyoğlu - Müellif Caddesi fi - 8. Telefon • 44758 - 44757 Santral
Posta Kutusu : 447 - İstanbul. Telgraf Adresi • Hctîn. İstanbul
Türk gençliğini yetiştirmek dâvası
TÜRKİYE Millet Meclisi, bizi yıllar ■ boyunca, gerçekten kaygılandıran bir konuyu tam zamanında ele almış olmakla övünebilir. Topluluk hayatımızın her bölümü, her dalı, açık söylemeliyiz. tam bir dağılış ve so.vsıız-lanışa kendini kaptırmış görünmektedir. En geniş İnsan iyimserliği bile böyle bir gelişme karşısında ister istemez duraklamak, düşünmek, hattâ haklı bir telâş duymak zorundadır, istihsal hayatımız bunaltıcı bir sıkıntı İçindedir, İç pazarımız disiplinini kaybetmiştir, sürüm yerlerimiz bakımsız kalmıştır, okullarımız kapları çoktan çürümüş bir bostan dolabını andırmakta ve bahçenin beklediği vekilliği kıt suyu İle besleyememektedir. Yurdumuzun kalkınması İşlerine girişebilmek İçin durumumuza olduğu gibi görmek ve hiç ürkmeden İşe başlamak lâzımdır.
Türk Milletinin şaşılacak bir hayat kudreti vardır. Bütün dâva, bunu, asıl konularına yöneltebilmektedir. O-nıın İçin biz, Ümitsizlikten ümit, yıkılıştan hayat, külümüzden yepyeni bir alev tutuşturan kıvılcım çıkarmasını zaman zaman bilmiştedir. Topluluğumuzun görünmez köşeleri böyle İmkânlarla doludur. En çetin dâvalarımızın karşısına, zaferinden emin bir millet olarak, şimdi de çıkabiliriz. Girişilecek büyük mücadele, ne kadar çetin olursa olsun, yaşamak irademizden herhalde daha çetin değildir. Dün, biz, bunu. İstediğimiz gibi anlayamamıştık belki.. Fakat bugün, hürüz. Hür olmak İse, bir millet Içlıı, tam bir İrade ömrü sürmek demektir.
Demokrasi; hür İnsanın, topluluğu İçin yaşayan İnsanın, yetkisini ve sorumluluğunu duymuş, ülkesine bağlı insanın hayat düzeninden, İdare zihniyetinden başka bir şey değildir. Her hayat şeklinin kendine göre nasıl bir insani, İdealleri belli bir İnsan tipi varsa, demokrasinin de öyle bir anlayışı ve vatandaşı vardır. Bu İntan ve vatandaş henüz yaratılamamışsa, müjdelediği yenilikler ne olursa olsun, demokrasi tehlikededir. Her tehlike de öğütle değil, ancak, durumun aradığı tedbirlerle önlenebilir, insanlık, tehlike karşısında, bundan başka çıkar bir yol bulamamıştır.
Demokrasi dâvası, her şeyden önce, bir nesli dâvasıdır. Nesil yetiştirmek dâvası, insanlığın her gelişim konağında, sosyal düzenin temeli sayılmıştır. Eski Osmanlı cemiyeti, medreselerini, onun İçin, kurmuştur, 1908 Devrimi, onun İçin, hemen eğitim dâvasını ele almıştır. Cumhuriyet Cağı, gene onun İçin, lâik okullarla işe başlamıştır. Sosyal mücadelenin» daha doğrusu, yeni bir hayat zaferi Içlıı güreşen ideallerin en diri konusu, doğrudan doğruya nesildir, neslin e-ğitimidlr. Hiçbir devrim, kendisini desteklemesi gereken nesillerin eğitimini, İdeallerini benimsemeyenlerin eline bırakmamıştır ve bırakamaz. Cünkii; böyle bir gaflet, hangi görüş ve prensip adına yapılırsa yapılsın, devrime karşı çevrilmiş bir baltalama teşebbüsünden başka bir şey sayılamaz.
Nesil dâvamız, Osmanlı Devleti zamanında olduğu gibi, Meşrutiyet ve Cumhuriyet zamanlarında da çözülüp yollarını bir türlü bulamamıştır. Bizim eğitimimiz halk İhtiyaçlarından, halkın İçinden, topluluğumuzun ruhundan gelme bir eğitim olmadığı I-çin formalist (şekilci) ölçülerin dışına çıkamamıştır. Eğitim her şeyden önce, yetki ve sorumluluğumuzu bize yaşatan bir kültür sezgisinin ııyan-dırılmaslyle İlgilidir. Bu amaçtan ayrılan bir eğitim, cemiyet bakımından, dümensiz tipler hazırlarsa hiç de hayret edilmemelidir. İnsan, yalnız, büyük sevgilerle yaratıcı bir kudret olmanın sırrına erişebilir. Onun İçin, bize, bilgi ne kadar lâzımsa karakter de o kadar lâzımdır. Şekilci bir eğl-tim, çok derin bir sezgi hayatı isteyen karakter eğitimden bambaşka bir şeydir.
BİZ4J öyle geliyor kİ. uzun münakaşa ve tereddüt yalpa.larıııdun sonra, devrimizin ve devrlmlmlzln bize emrettiği eğitim amaçlarına doğru yönelmek ihtiyaçlarını artık şiddetle duymaya başlamış gibiyizdir. Biz neticeleri görmeden önce müspet veya men/f bir hüküm vermenin temelslz-liğlni, hattâ zararlarını çok İyi bildiğimiz İçin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde eğltiın konusu üzerine girişilen münakaşaların incelenmesini zamanına bırakmayı dalın doğru bulmaktayız. Fakat şunu da söylemeliyiz kİ. Milli Eğilim Bakanı Tevfik 1-lerlnln bir gün önce söylediği sözlerde yapıcı bir anlayış göze çarpmaktadır, Bizi eıı çok ilgilendirmesi gereken noktanın eğitirinle zihniyet dâva* sı olduğunu bilhassa belirtmek İsteriz. Zihniyet, hiç şüphesiz, her eğitimin başlangıç noktasıdır. Nasıl bir nesil İstiyoruz ve bu nesil hangi 1de-allprr göre yetinmelidir7 Bu. belli olduktan sonra, pedagoji prensipleri çekirdek ve ruh kazanmış olur. Bize, her şeyden önce, partilerin üstünde, devrim ideallerine, vazifelerine, sorumluluklarına yürekten bağlı bir Türkiye nesli ve yalnız onun eğitimi lâzımdır. Esk| ve çoktan yıpranmış bir zihniyetle büyük eğitim dâvamızın çözülüşüne elbette yanaşılalım/. Tevfik İlerinin dediği gibi, eğitimimizin bol ve diriltici bir havaya İhtiyacı vardır. Biz, dört-dııvararası insanını, temelsiz kuruntular uğrunda hayata arka çevirmeyi en yüksek fazilet bilen Irısarıı değil. Türk topraklarının şeşini duyan ve bütün yaratıcı benliğini onun kutsal mihrabına çeviren demokrattı İnsanını, Türk vatandaşını, ülkesine ve topluluğuna değer Üstüne değer bırakan Türkü yetiştirmek İstiyoruz. Bunun ne büyük bir zihniyet işi olduğunu söylemeye bile lüzum yoktur. Fakat böyle büyük bir dâvayı çözmek, nihayet, bir İrade işidir. Zaten güreşen her zihniyet, iradileşen İdeallerden başka bir şey değildir. iradelerinin en yüksek tepelerine çıkabilen milletler ise, ancak, çıralardan, geleceklerinin büyük ve İhtişamlı dünyasını seyredebilirler.
M. NEKMİ
llimalâyalar eteğinde bir Tibet kampı.
LHJSSıı NIN M KUM
Hindistan Dışbakanlığı ise
işgal haberini tekzip ediyor
. YENİ İSTANBUL — Tibet hakkında gelen haberler birbirini tutmamaktadır, Tibetin Ilükûnıet merkezi I.hassa'nın Komünist Cinliler tarafından İşgal edildiğini birkaç gün evvel haber vermiştik. Bu haberimiz dündımberl teeyyüt etmiş olmakla beraber hııgiin bir taraftan dehşet yaratıcı olarak tavsif edilip tekzip e-dil irken diğer taraftan da Çin ile Tibet arasındaki çarpışmaların nihayete erdiği bildirilmektedir. Durıııııun bir hayli karışık olduğu ve henüz tavazzuh etmediği anlaşılmaktadır. Bu Kitnırla haberleri ihtiyat kaviliyle verdiğimizi belirtmeğe lüzıım görüyoruz.
Kalimpong . Kuzey Hindistan, 14 A A. (Reuter) — Hindistan Hükümeti resmi sözcülerinden birinin bu. gün bildirdiğine göre Tibet teki mu-hasemat son bulmuş ve Tioet İle Çin arasında bir anlaşmaya varılmıştır,
Kalküta, 14 A.A. (AFP) — Tibet -Hint hududunun hemen güneyinde bulunan Kolimpong Hint şehrine gelen haberlere göre Çin komutası altındaki "Halk kuvvetleri’1 Lhassa-ya girmişlerdir.
Aynı kaynaklara göre ve daha evvelce yapılan tekziplere rağmen a-sıl kuvvetlerde n eWel önHi " kornO» nist birllkleıinfn henüz tâyin edilmeyen tarihte Tibetin başkentine
gelmeleri, memleketteki munasema. ta nihayet vermiştir.
Gene Kolimpong’dan alınan» fakır ihtiyatla telâkkisi lâzım gelen haberlere göre l-’ekin Radyosu. Tibet lisanında yaptığı yayınlar sırasında bu hâdiseyi hab^r vermiş, fakat diğer lisanlarla yaptığı yayınlarda bahis mevzuu etmemiştir. Tibet Milli Meclisi Hongdıfnun Tibetin siyasi istikbaline dair ileri sürülen Çin tekliflerini incelemek üzere toplanmıştır.
IJuvsua’nın İşgali tekzip ediliyor
Yeni Delhi, 14 (AP) — Dışişleri Bakanlığı, Komünist Çinlilerin Lhassa’ya girdiklerine dair verilmiş olan haberleri “Dehşet yaratıcısı’’ olarak vasıflandırmış ve keyfiyeti tekzip etmiştir.
Hattâ buradaki Çin Sefarethanesi de. ilk ağızda bu habevl bir şaka olarak kabul etmiş ve hemen sonra da tekzip etmiştir.
Lhassa’daki Hint Misyonu baş-kanından pazartesi günü alınmış o-lan raporda. Çin kuvvetlerinin Tibet başkentinden en az 300 mil mesafede oldukları bildirilmekte İdi.
Dışişleri Bakanlığı, Komünist Çin
- ve Tibet arasında bir anlaşma ve buna muvazi olarak ateş kes emrinden malûmatı olmadığını bildirmiştir.
Donanmamız Tarantoda bekleniyor
Akdenizde geziye çıktığı bildirilen deniz kuvvetlerimizden bir grupun diğer Italyan limanlarına uğraması da bekleniyor
Roma, 14 (AP) — Italyan Dışişleri Bakanlığının bugün açıkladığına göre, Akdenizde bir geziye çıkmış bulunan Tiirk harp gemileri, cumartesi günü Taranto limanına demir-liyeceklerdir.
Gemilerin bazı diğer İtalyan limanlarını da ziyaret etmeleri beklenmektedir.
îcap ederse
Çine atom bombası atılacak
Gcorgia, 14 A.A. (United Press) — Ayandan Demokrat Richard Russell, vaziyet vahamet kesbettiği takdirde komünist Çin şehirlerine karşı atom silâhlarının kullanılabileceğini bildirmiştir.
Richard Russell’ln, Silâhlı Kuvvetler Komisyonu Başkanlığına tâyin e-dllmesi beklenmektedir.
Tokyo, 14 (YİRS) — Birleşmiş Milletler kuvvetleri bugün kuzeybatı ve merkez cephelerinde hatların-, biraz daha İlerletmişlerdi?. Tokşon ise komünistler tarafından işgal e-dil (niştir.
Kuzeydoğu Korede Amerikan deniz piyadeleri ve Güney Koreliler yer niden bazı kasabaları İşgal etmişlerdir. Bıı arada Şosln elektrik tesisleri yakınındaki Hagaru kasabası deniz piyadeleri ve Hapsun kasabası da Güney Koreliler tarafından İşgal e-dilmlştlr. Bu cephede, havanın- karlı ve fırtınalı olmasından dolayı harekât ağırlaşmaktadır.
"Yeni İstanbul,, u dikkatle tetkik ediniz
Gazetemizi beğeniyor musunuz, beğenmiyor musunuz?
Bllınck İstiyoruz, çünkü, biz ancjık bunu öğrendikten sonrıı. «İzin arzularınızı yerine getirebiliriz. Gazetemize karşı gösterdiğiniz büyük teveccüh bizim güvenlinizi arttırmıştır. Fakat biz bu kadarla yetinmeyi kendimiz için az göHiyarıız. Sizi daha çok meınnıın edebilmek başlıca emelimizdir.
Gazetemiz bu ayın «onunda İlk yaşını doldurmuş olacaktır. İkinci yaşımıza rlrerken «iz! daha memnun edecek yenilikler yapmayı düşünüyoruz, dereceğiniz karar, vazifemizi ehemmiyetli surett* kolaylaştırmış olacaktır. Gazetemiz hakkındakl ka* rarınız müspet de olsa, menfi de olsa, bıınıı şûranla karş ılıyacağız.
Bu emeğinizi karşılamak için sizlere
1.000 saat hediye edeceğiz
Fakat nasıl saat? Dağıtılacak saatler evlerde, konsol üstünde kullanılabilecek en görülmemiş saatlerle kadın ve erkek kol saatleridir. Bunların hepsi de Avrupa rasathanelerinde ayarlanmıştır ve hepsinin de garanti vesikaları vardır.
ğeıılyor musunuz, l»eğenmly(>r musunuz?) sualine (Evet) veyn (Hayır) la cevap vereceksiniz. Bu emeğiniz mukabilinde alacağınız bir kur’a numarası, talibiniz yardım ederse sizi kıymetli bir saat sahibi
Gazetemizde 1 aralık 1950 cuma gününden itibaren bir kupon neşretmeğe başlayacağız. Bu kuponlar 90 tane olacaktır. 90 inci kuponu neşrettiğimiz gün kuponları yapıştıracağınız listedeki (Gazetemizi be-
Bugün üçüncü sahlfcmltdc hediye edrccdlıniz
.sııallrrdt n bazılartnı» rrnwi>ıi bUtacakSlııız.
D. P. Meclis Grupu dün toplandı Maarif Teşkilâtındaki solcular vazifelerinden çıkarılacaklar
D. P. Meclis Grupunda izahat veren Tevfik İleri, yeni Hükümetin maarif yeni bir ruh ve veçhe vereceğini ve yerleşen eski zihniyeti tasfiye ile meşgul bulunduğunu bildirdi
T
ı
9
k
l
Ankara, 14 (ANKA) — D. P. Meclis Grupu bugün saat 15 te Başkan
Vekili Abidln Potuoğlunun başkanlığında toplanmıştır. Ruznamenin İlk maddesi, Kayseri Milletvekili İsmail Berkök’ün maarife dair olan sual takriri İdi. Berkök, bu takririnde maarif sisteminin bugünkü durumunu, yeni hükümetin vereceği veçheyi, maarif içine girmiş solcuların vazıyetini, talebelerin ahlâkî durumunu sormakta İdi. Bakan Tevfik İleri takrirdeki sualleri geniş şekilde cevaplandırmış, umumî İzahat vermiştir.
Bakan, geçen İktidarın ortaya koyduğu maarif sistemlerinin, kaliteli talebe yetiştirmekten ziyade, çok mezun vermek esasını İhdas ettiğini de sözlerine ilâve etmiştir. Tevfik îleri, yeni hükümetin maarife yeni bir ruh ve
Libya, müstakil devlet oluyor
Yeni devlete Bingazi, Trablus ve Fezzan dahil olacak
Londra, 14 (A.P.) — Mussolininln büyük İtalya İmparatorluğunun kurulması hususunda bütün rüyalarını üzerinde kurduğu, Italyanın harpten evvelki en büyük sömürgesi Libya 25 kasım tarihinde. Birleşmiş Milletlerin himayesinde müstakil bir devlet haline gelmektedir.
İngiliz resmî makamları bugün, o tarihte, anayasayı hazırlıyacak meclisin toplantıya başlıyacağını açıklamıştır. Bu yeni devlete Slrenayika, Trablus ve Fezzan dahil olacaktır.
Venezüella Devlet
L
Başkanı öldürüldü
Washlngton, 14 A.A. (AFP) — Venezüella Devlet Başkanı Albav Carlos Delgado Chalbaud’un öldürüldüğünü bildiren ve Birleşik Amerikanın Caracas’taki Büyükelçiliğinden gönderilen raporun muhtevasını Dil şişleri Bakanlığı dün öğleden sonra açıklamıştır. I
Raporda, Albay Delgado’nun meçhul bir şahıs tarafından uğradığı hücumda aldığı yaralardan öldüğü bildirilmekte, fakat bu suikasdl meydana getiren hâdiseler hakkında etraflı İzahat verilmemektedir.
veçhe vereceğini, henüz bu hususları temin İçin kati bir plân hazırlanmadığını ve bu arada geri zlhnlyetlller-le de mücadele edeceğini söylemiş. “Maarife yerleşen eski zihniyeti tasfiye ile meşgulüz,, demiştir.
Bakanın izahatından sonra, gerek takrir Bahibi İsmail Berkök, gerek milletvekillerinden bazıları konuşmuşlardır. Bu hatipler, yeni İktidarın maarife yeni bir şekil vereceğinden endişeleri olmadığını belirtmişler, maarifte bulunan solcu hoca ve talebe meselesine temas etmişlerdir.
Bazı milletvekilleri 1se, talebenin ahlâkî durumunu sağlamlaştırmak I-çln din derslerinin lüzumu ve mecburi olması gerektiğini İleri sürmüşlerdi*.
Tekrar söz alan Bakan, sol unsurların maarife karışmasını önllyebll-mek için gerekli tedbirlerin alınacağını, komünist oldukları tesblt edilenlerin vazifelerine derhal son verileceğini. İsmail HAkkı Tonguç’un •-sasen Vekâlet emrine alındığını söylemiştir.
Müteakiben gündemin İkinci maddesi olan ve Balıkesir Milletvekillerinden bazıları tarafından verilen sual takririne geçilmiştir. Bu takrirde Tarım Bakanından Merinos çiftliklerinin durumu hakkında malûmat İsteniyordu.
Tarım Bakanı Nihat Eğriboz. Merinos çiftlikleri meselesi İle yakından meşgul olduğunu bildirmiş ve ezcümle demiştir kİ:
“Millî Eğitim Bakanı arkadaşım yapacağını vadeltlği işLerl sizlere söyledi. Ben de huzurunuza yakında mühim kanunlarla geleceğim. Ve bu kanunlarla sizin takdirinizi kazanacağıma eminim.,.
Vakit geciktiğinden diğer sual takrirlerinin müzakeresi perşembe günü yapılacak olan celseye talik edilmiştir.
İÇİNDEKİLER
İKİNCİ
a
Yakın ve Ortado^unun mUdafaası meselesi Sami Kohen
ÜÇÜNCÜ
Sekizinci harika Refik Halid Karay DÖRDÜNCÜ
Dünya vaziyeti karşısında İstihsal faaliyetimiz Habib Edib - Törehan BEŞİNCİ
Nalbant (hikâye) Muin Arar
Cepheye giden Birliğimize çeteciler taarruz ettiler
Trene yapılan bu hücum püskürtüldü. Erlerimizden bazılarının yaralandığına dair verilen haberin aslı yoktur
Birliğimizi götüren gemi süvarisinin beyanatı
Seul, 14 (YÎRS) — Bugün cepheye gitmekte olan Türk savaş birliğini taşıyan tren Seul yakınlarında komünist çetecilerin taarruzuna uğramış ve tren bir müddet için durmuştur. Komünist çeteciler püskürtüldükten sonra tren yeniden yoluna devam etmiştir.
NOT — Dün akşam gazetelerinden bazılarında» hücuma uğrayan savaş birliğimiz askerlerinden bir kaçının yaralandığı bildirilmişti. Dün geceki neşriyatında hu taarruz, haberinden bahseden B.B.C. Radyosu, askerlerimizin yaralandığına dair hiçbir şey söylemediğine göre, bıı haberin kavdı İhtiyatla telâkki edilmesi lâzımdır.
Birliğimizi götüren gemi kaptanının mektubu
Ankara 14 (A.A.) — Birliğimizi
Koreye götüren gemi süvarisinden Genelkurmay Başkanlığına aşağıdaki mektup gelmiştir:
Orgeneral Nıırl Yamııt Türk Silâhlı Kuvvetleri Genelkurmay
Başkanı
Ankara - Türkiye
Sayın Generalim,
25 eylül 1950 tarihinde tskenderun-da yaptığımız görüşme gereğince bıı mektubumla bazı hususları arzedtyo-rum.
Koreye gönderilen Türk silâhlı birliğini .hâmilen îskenderunıı terketti-ğlmlz günden beri gerek ben, gerekse emirlerimdeki mürettebat, Türk askerleri ve Türk Milleti hakkında takdire şayan bir çok bilgiler edindik. U. S. N. S. General W. G. Haan gemisinin bütün personeli bu tarihi hâdiseyi
Yeni bir tren kazası daha
Ankara. 14 (A.A.) — 13.11.1950 tarihinde saat 8.45 te Dlllskelesl İstasyonundan gelmekte olan 68 numaralı marşandiz treni İstasyonun Gebze tarafındaki tünelin içinden geçerken bir rayın kırılması yüzün-den makinesinin tenderi İle dört yük vagonu yoldan çıkmış ve yol kapanmıştır.
Dcraymsn kaldırılarak ve yoldaki hasar ıslah edilerek saat 11.50 de yol açılmıştır.
yaşamış olmaktan şeref ve sevinç duyarlar.
General Tahsin Yazıcının komutası altındaki Tiirk askerlerinin bir çoğu deniz ve vapur hayatının yabancısı olmasına rağmen, yolculuğumuz esnasında karşılaştığımız bir çok ufak ölçüde güçlükler karşısında dahi gösterdikleri nezaket ve işbirliğinin hayranıyız. Eminim kİ, eğer bizim ile birlikte olabilseydiniz, yazı ile tasvirine imkân olmayan bu hale siz de şahit olurdunuz.
Kısa süren bu tanışıklık devremiz esnasında iltifatlarınızla bana şeref bahşettiniz. Türklyenln herhangi bir limanına ayak basmak eğer bir daha nasip olursa, sizinle tekrar buluşmak şerefine nail olacağımı ümit ederim, üstün saygılarımla.
Gemi Süvarisi Ansel L. Saffer Tss. An.
dün
F
Romadan döndü
Fakat Bakan, als yüzünden Haydarpaşa açıklarında demirleyen gemiden dışan çıkamadı
Dışişleri Bakanımız Fuat Köprülüyü getirecek olan Mısır bandıralı Muhammed Ali Elkebir \Tipurunun limanımıza evvelki gün saat 18 de gelmesi beklenmekte idi. Fakat gemi, bir kaç günden beri devam mekte olan kesif sis yüzünden sık sık demirlemek mecburiyetinde kalmış ve nihayet dün gece limanımıza girmiştir.
Fakat geminin nereye demirlediği bilinmediği için Emniyet Beşinci Şube Müdürü ve gazeteciler bir römorköre binerek sisler arasında gemiyi aramaya koyulmuşlardır, önce vapurun Kabataş önlerine demirlemiş olduğu tahmin edilmiş fakat Boğazda yapılan araştırma netice vermemiştir.
Saat 22.30 a kadar devam eden a-ramalarda vapura tesadüf olunmadığı için rıhtıma dönülmüştür.
Bu sırada gemiden gelen bir telsiz Haydarpaşa önlerinde bir yere demirlemiş olduğunu fakat mevkiin kati olarak tesbit edilemediğini bildirmiştir.
Bunun üzerine Dışişleri Bakanımı-n karaya çıkarmak için ne şekilde hareket edileceği validen sorulmuş, vali de karanlık ve sisi gör.önünde tutarak bu İşin tehlikeli neticeler verebileceğini, binaenaleyh Bakanın sabah olunca\’a kadar gemide İstirahat etmesinin daha muvafık bulduğunu
bildirmiştir.
Saadet vapuru karaya oturdu
Çanakkale, 14 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Ayın 12 fici günü akşamı îstanbuldan Çanakkaleye müteveccihen hareket eden Saadet vapuru bu sabah saat 7.30 da kesif sis yüzünden Gelibolu yakınında Galata Feneri önünde karaya oturmuştur.
Bir havli telâş ve heyecan uyandıran hâdisede kimsenin burnu kana-mamıştır. Yolcular Geliboluya çıkarılarak karadan Çanakkaleye gönderilmişlerdir.
Bugün geç vakte kadar devam e-den kurtarma amellyesi sonunda saat 19.30 da gemi yüzdürülmüş ve Çanakkaleye müteveccihen yola çıkmıştır.
Zenginin inalı » « ■ « • Züğürdün çenesini yorar!,,
Sayfa 2
Y E N î İSTANBUL
15 Kasım 1950
■ T etkilileri
Yakın ve Ortadoğunun müdafaası meselesi
Yazan: Sami Rohm
Dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeye karıyı hazır bulunmak üzere, Orta^ark memleketleri arasında, kuvvetli bir tesaniklün ve İttifakın kurulması lüzumu, öteden beri birçok beyanat ve siyasi görüşmelere mevnı olmaktadır. Bu zaruret, hik hnMuı, dünyanın ayrılmış bulunduğu iki hüyiik cephe, yıınl Bitti demokrasileriyle Komünist Alemi arasındaki İhtilafın son tezahürleri kanlısında, daha hüyiik bir şiddetle lıisscdilnıefte bağlamıştır. Müşterek harici dâvalar karşısında müttefik, günün realite ve zaruretlerini müdrik, kuvvetli bir Ortasark bloku. hiç şüphe yok kİ, dünya sulhunun idamesi için pratik bir teminat teşkil ettiği kadar, doğrudan doğruya» aşırların medeniyet hızına ayak uyduramamış olıııı bu mühim bölgenin terakkini ve refulıi İçin do fevkalâde bir vasıta olabilir. Fakat* esaslı mesele kurulması zarureti hâlen anlaşılmış bulunan böyle bir birliğin, ne şeklide gerçekleşebileceği noktasıdır.
Taşıdığı büyük gfcograflk ve Iktl-mıdi Önem vo kıymet dolayıalyle. Or-tntarkın, Sovyet Kusynmn siyasi e-mellerinln daimi bir hedefi olduğu malûmdur. Bununla “beraber, şurası da muhakkaktır kİ. gerek bıı bölgedeki ekseri memleketler dahilinde doğrudan doğruya. gerekse Birleşmiş Milletler nazilinde birçok fırsatlarda bilvasıta. Rusynnın Ortaşnrkn nüfuz etmek nuıksadlylr, başvurduğu çeşitli yollar, onu bir türlü bu bölgenin hudutları İçine götürrmeml&tir. İleride de. Moskovamn herhangi bir tedbirini akamete uğratabilmek sahasında, mevcut olabilecek en İyi garanti. böyle bir bölge birliğidir.
Bu bölgede, Rıısyn-nın tazyikin» en ön mi Ha mâruz kalan memleketler, bilindiği İUere. Yunanistan. Iran ve Tlırkİyedir. Bu üç memleket Orta* şarkın, demirperde karşısına dikilmiş bir şeddi sayılabilir. Son zamanlarda. memleketliniz ile Yunanistan arasında müşterek tehlikeye knnşı daha rakın bir işbirliğinin yer aldığını bildiren temaslar, bu bakımdan pek memnuniyet vericidir. Ortadoğu müdafaasının Üç büyük öncüsü mevkiinde bulunan Türkiye, Yunanistan ve îran arasında gerçekleşmesi geniş İmknnlnr sağlıya n vo Amerikan yar-dımlylo kuvvet kazanacak olan bu birlik, pek tabii olarak Moskovanın bu bölge üzerindeki işi Ihasım kaçırtacaktır.
Bİfcer taraftan. memleketimizle, îran. İrak ve Afganistan arasında mevcut Sâdâb.ıd Paktının, söylentilerin tahakkuku halinde, İhyası, bilhassa günün İhtiyaçlarına da adapte edilerek, Ortaşarkın kuzeyini, yani Rusyaya nazaran, ön safını, kuvvetli bir cephe haline getirebilir. Meselâ, Türkiye He ve aynı derecede İngiltere ile yakınlığı ve ona mnknbll komünizm aleyhtarlığı İle kendisini belli eden Irak, yeni bir kalkınma hamlesiyle. Yıınanlııtan • Türkiye - İran müdafaa hattının bir uzantısı ve unsuru olabilir. Ancak. bugünkü halde, frakın ekonomik durumu kadar askeri kapasitesinin de düşük olduğu unutulmamalıdır. Askeri sahada, bnndnn Mr müddet evvel Londroda kİ “Economİst” gazetesinin yazdığı üzere, frakın ordusu, garp memleketlerinin yardımına mazhar olmadıkça zayıf kalmağa mahkûmdur. Hâlen. aynı gazeteye göre, frak ancak 30,000 kişilik bir ordu tutmaktadır. Bununla beraber, aslında İyi ve cesur olan frak askerlerinden, gereken eğitim ve yardım sayesinde, kuvvetli bir ordu meydana getirilebilir.
O rt aşar kın aynı zamanda Akdenl-zin tamamen doğu bölgesini teşkil eden memleketlere gelince, bunların da dahil olduğu kuvvetli bir blokun teşekkülü her ne kadar, dünyanın bıı kesiminde sulh ve İstikrarın hüküm sür m enini İst iyen herkesin arzulayacağı bir şey ise de. hâlen ortada mevcut bazı meselelerden dolayı, şimdilik. yukarıda mevzuu bahsolan ön saf bloku kadar, süratle tahakkukuna ge-çilemlyecegi muhakkaktır. Her şeyden ei'vcJ. bu kesimde, Mısır ve Sürtmenin. kurulması arzu edilen blokun esasını teşkil vdt^cek, muhtemel bir komünist tehlikesine karşı bir set kıırrnıık fîkrini, hâlen benimseyip benimsemedikleri hususu münakaşa edilmeğe değer. Bilindiği gibi, bu iki memleket, garp demokrasileri Komünist İhtilâfında, bitaraf bir yol takip etmeği menfaatlerine daha uygun görmektedir. Meselâ Mısır, Birleşmiş Milletlerde Kore meselesinde, bütün garp âleminin hayret ile karşıladığı bir hareket tarzı takip etmiştir. fngllterrnin geçenlerde Mısıra silâh sevkıyatını durdutmasmı müteakip, Mısır devlet adamları arasında, bu takdirde. Kahİrenin gözlerini Mosknvaya çevireceğini söyli-yenier az nlmanııstır. Hattâ bundan üç hafta önce. Waah1ngton'(fâ beyanatta bulunan Mısır Dışişleri Bakanı, bu mevzuda kendisine sorulan bir sîîrtle cevaben. Hükümetinin silâh hususunda. “şimdilik” Rıısva ve peyklerinden. böyle bir ImkAn araştırmadığını tasrih etmiştin Diğer taraftan.
Mısırın Sttvcyf Kanalı meaelcslnda İngiltere ile olan derin görüş ayrıb*-gı. halihazırda Batı (1 ünyasiyle bir yakınlığı kolaylaştıracak koniklerde değildir.
Surlycnln bu bakımdan durumu da aynıdır. Bundan bir müddet önce, “Times” gazetesinin de yazdığı gibi. Suriye devlet ndaınları arasında Rusyaya meyletme cereyanı kendini göstermeğe haşlamış, Ikl memleket arasında bir dostluk paldı İle bir İktisadi anlaşmanın akdi için, görüşmelere de girişilmişti. Amerikanın ls-raile yaptığı yardıma bir reaksiyon teşkil eden bu durum, herhalde lla-rhi İçin do pek ümit verici değildir. Diğer taraftan, şııııu da unutmamalı kİ. Huri yed e siyasî ahvalin bir türlü istikrar peyda etmemesi, bütün bu bölgenin güven ve İstikrarı İçin bir tehlikedir. Bilhassa acele olarak kurulacak bir bölge birliği dahilinde, hu devletin göstereceği Nİynsf İstikrarsızlık. bütün İttifakın dikkat ve gayretlerini üzerine bağlıyacaktır.
Zorluk bundan İbaret değildir. Bugün. malum olduğu üzere. Ortaşar-kın sulhunu her ân tehlikeye sokabilecek bir Arap - İsrail ihtilâfı mevcuttur. Bu İhtilâf halledilmedikçe-, Or-taşarkta kurulacak birlik, çürük temellere dayanmış olur. (Neteklm A-rap Birliğinin İçinde dahi, bu mesele yüzünden öteden beri ciddi ayrılıklar belirmektedir.). Bu senenin haslarında» Amerikanın Arap memleketlerine silâhça yardım etmesi meselesi mevzuu bahsolunca. Wa«hlnrton'da hâkim olan kanaat bunun, İsrail İle bu memleketler arasında İhtilâf mevcut oldukça, Rusyaya karşı bir teminattan ziyade, Yahudi Devletine karşı bir tehlike teşkil edeceği etrafında IdL Aynı şey. bugün de söylenebilir. Bu itibarla, bugünkü haliyle Ikl tarafı da zayıflatan Arap - İsrail İhtilâfının, bir An evvel iuflll zaruridir.
Esasen, Arap memleketlerinin Rusya İle “fllrt” kabilinden münasebetleri, bilhassa İsrail ile olan ihtilâflarından ve dolayıslyle Amerika İle olan soğukluklarından mütevellit bir gösteriştir. Yani, bunnn Ideolollk. ciddi bir esası yoktur. Garp âleminin herhangi bir hareketine reaksiyon teşkil etmedikçe. Arapların Kindara kendilerini samimi olarak dost göstermeleri İhtimalleri yoktur. Bunun sebebini de, Arap memleketlerini gerek İçtimai yapılışları ve gerekse zihniyet İtibariyle, Rıısyadan ayıran uçurumda aramak lâzımdır.
Binaenaleyh, Rusya tarafından gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı, birleşmiş bir Ortaşark blokunurı kurulması İmkân dahlllndrdlr: ancak, şimdilik bütün bu bölgedeki memeketlerl İçine alacak bir birlikten bahsetmek —her ne kadar arzulanıyorsa da— erkendir. Türkiyenİn sarfettiğl gayretler neticesinde, bu bölgenin en mühim ve kuvvetli devleti sıfatiyle, kendisi başta gelmek üzere. Yunanistan. İran, Irak ve Afganistan ı içine alacak bir ön saf birliğinin» yakın bir gelecekte tesisi İçin geniş İmkânlar vardır, frak ve tngil-tere He birçok bakımdan yakınlığı o-Inn ve diğer Arap memleketlerine kıyasla hâlen en kuvvetli orduya sahip bulunan Ürdiinün sonradanı böyle bir birliğe alınması mümkündür. Bir blok halinde. Arap Birliğinin ve ayrıca Isralllıu böyle bir İttifaka katılması. her şeyden önce, bunları a-yıran İhtilâfın halli; Mısır - İngiliz münasebetlerinin düzelmesi ve takviyesi; Surlyede siyasî istikrarın tam olarak tesisi gibi hususlara bağlıdır. Bütün bunların gerçekleşmesi, hür dünyanın. Garp demokrasilerinin bu sahada yapacaktan yeni bir hamleye, sarfedeceklerl üstün gayretlere bağlıdır.
Bıı yolda, Orta şark memleketlerinde bilgi vo tecrübesi, yeni hükümetle artan alâkası ve nihayet realizmi ile Türklyenin oynıyacağı mühim, faal bir rol vardır. Gerek bütün Orla-şark memleketleri, gerekse bıı bölge ile alâkadar devletler ııeadindeki fevkalâde İtibarı İle, bu bölgenin sulh, huzur ve terakkisini temin edecek böyle geniş bir birliğin tesisi sahasında. bıtşanlı bir faaliyet gösterebilecek yegâne devlet TÜrklyedir.
Mukadderat, bu şerefli vazifeyi kendisine tevdi etmiştir.
HAZİN BİR ÖLÜM
Eşim (Marle Loutae) in vefatı münasebetiyle bizzat teşrifleriyle gerek tahriren taziyetlerlni esirgemeyen zevatı kiramın kesretinden ve teessürlerimizin fazlalığından vefakâr dostlarımıza şükranlarımızı sunmaya mu teber gazetenizin lûtufkâr veaatetini rica ederiz.
Aile Reisi Oğlu
Muşla
Hayrl Benlğ Hetne Bergemann
Adres: Gümüşsüyü Cad.
No. 55 A yaz paşa
Şehir köşesi
Taksim - Galatasaray arası kaç dakikadır ?
Bir arkadasın sordur
— T ak* İmi * Galat asar ayın a-ra*ı dakikadır f
İtiraf edeyim bunu Mç dlljiln-memletinu Muğlâk bir cevap verdim
— Yiirilyiişilne ve saatine bakar. Eğer tenha bir saatte, hi9^ h yüriisrk, beş. altı dakika. Fakat kalabalık bir saatte, etrafı, camekânları seyrederek yani âvâre bir yiiriiyihşle on beş dakika da sürer.
Güldü •
— Hayır, dedi, yaya yürüyüşten bahsetmiyorum. Tramvaylar
— Tramvayla üç dakika.
Bu sefer kahkahalarla güldil ve Ltah ettir
— Azieimf dün Taksimden tramvaya bindim, oradaki saate baktım. Tam 4.4/ İdi. Kalktık. Durduk. Biras raylarda sürtündük. Yine durduk. Bir parça ilerledik. Durduk. HulA-sa.. Ben yetiştiğim için biHriîn. Afh tramvaylar samanında, tek hatlı yollarda makasta beklenirdi. Maka* yerlerinde köfteciler, basılarında kahve bile vardı. Yenip, içilir, yola devam edilirdi. Beyoğlu caddei kebiri de böyle. Dura, kalka, Galatasaray ma gelebildik, mektebin saatine baktım, 4^5 olmuştu. Ne buyurulur T
— Bana ne soruyorsun, dedim, alâkadarlara sor!
BtR İSTANBULLU
Şehir Hatları için süratli motörler
Devlet Denizyolları Şehfr Hatları Müdürlüğü uzak iskelelere yapılmak, ta olan son seferlerin çok az yolcu ile hareket etmesi yüzünden buralara geç saatlerde vapur tahrik edememektedir. Adalar, Beykoz, Yeni Mahalle gibi uzak semtlerin şehirle olan muvasalasının geç saatlere kadar temdit edilmesi hususunda yapılan neşriyat ve halkın arzusu yerine getirilmek İmkânlarını araştıran Şehir Hattan Müdürlüğü yaptığı tetkikler sonunda bu İş İçin 60 - 100 kişilik motörler sipariş edilmesini U-mum Müdürlüğe teklif etmiştir. Tek. lif Umum Müdürlük tarafından m-eşlenmektedir.
Moda vapuru sisten karaya oturdu
Sia, dün de şehrin münakalâtını felce uğrattı
Birkaç gündür şehrimizi kaplayan kesif sis yÜ2ünden dün de şehir hatlarında muhtelif aksaklıklar olmuştur.
Kadıköyden İlk vapur saat 10 da hareket edebilmiş. Üsküdar ve Bo-ğaziçinde 9.30 da sis hafiflemiş ve voltar açılmıştır. Haliçte ise ancak İl de ilk seferi yapmak mümkün olabilmiştir.
Gene sis yüzünden Yalova vapuru Yalovadan üç saat rötarla gelmiştir.
Dün sabah saat 10 da Süreyya vapuru da Rumelihisarı iskelesine bin-dirmiştlr.
Bundan başka 6.35 te Köprüden kalkan Moda vapuru sisin ânlde bastırması üzerine Kadıköyünc gide-mlyerek Salacak İle Selimiye arasında karaya oturmuştur.
Saat 7.30 da sis dağıldıktan sonra yolcular motörlerle karaya çıkarılmış ve vapur kendi kendine manevra yaparak yüzmüştür.
Sis karada tesirini göstermiş. Maslak yolundan otomobiller işleyememlş şehirde de çok yavaş yollarına devam edebilmişlerdir.
Bu yüzden Hariciye Bakanım getirecek otan Mehmet AH Elkeblr ve Barletta vapurları da Marmarada bütün gün sisin açılmasını beklemişlerdir.
Josef Zirkin’in keman resitali
16 kasım perşembe günü saat 16.30 da tanınmış keman virtüözü Jozef Zlrkin bir resital verecektir. Kendisine piyanoda Margueritc Zlrkin refakat edecektir. Konser programında, Lectair - Tartlnl . Mozart -Prokofieff . Stravlnsky yer atacak, tır.
ŞEHİR H A R E R L E R İ
Jg-—_____________________ - - -
Halil Ethem’in
hâtırası anıldı
Bu münasebetle bir konuşma yapan Aziz O^an, merhum müzeler müdürünün şahsiyetini anlattı
Yirmi sene İstanbul Müzeler Müdürlüğünü yapmış otan merhum Halil Ethenıln hâtırası dün saat 15 te Arkeoloji Müzesi Kütüphanesinde anılmıştır. Bu münasebetle »öz alan Arkeoloji Müzeleri Müdürü Aziz Oğan, Halil Etemln hayatı ve Türk müzeciliğindeki hizmetlerine dair etraflı bir konuşma yapmıştır. Arkeoloji Müzeleri Müdürü, Halil Tthenıln yalnız müzeciliğimizi teşkilâtlandırmakla kalmadığını, aynı zamanda büyük kıymeti haiz İlmî eserler de verdiğini söylemiştir. Topkapı ve Çinili Köşk koleksiyonlarını tanzim etmek İçin Avrupadan bir çok profesörler getirtmiş olan Halil Ethem, Eski Eserleri Koruma Encümenini kurmuş ve Türk Tarih Kurulunda çok faal hizmetlerde bulunmuş, kıymetli bir ilim ada-mımızdı.
Bilâhare söz atan Prof. Arif Müfit ile Elif Naci ve diğer hatiplerle merhumun arkadaştan Halil Ethem’e nlt muhtelif hâtıratannı anlatmışlardır. Törenin sonunda merhumun Edlrna-kapıdaki mezarına gidilerek çelonk konulmuştur.
Russell Dorr, tatilini Amerikada geçirecek
İktisadî işbirliği Türkiye Heyeti Başkam Mr. Russell Dorr, üç aylık tatilini geçirmek üzere yakında A-merikaya gidecektir. Mr. Dorr ayın 24 ünde şehrimize gelecek ve ertesi günü Pireye giderek Exeter vapuru He New-York’a hareket edecektir.
Şehrimizdeki ziraat sayımı neticelenmek üzere
Şehrimizde yapılmakta otan ziraat sayımı bir iki güne kadar neticelenecektir. Bu Lşo nezaret etmek ü-zere şehrimize gelen istatistik U-mum Müdürü Şefik Bllkur, Amerika Hesap Mütehassısı Mr. Llnguls ve İstatistik mütehassısı Nafi Enis in-celemelerini yapmışlar ve neticeden memnun kalmışlardır.
Ders zamanlarını sokaklarda
geçiren talebelerle mücadele
Bir gün dahi mektebe gelmeyen talebenin devamsızlığı mektep idaresince velisine bildirilecek
Ders zamanlarım kahve, sinema ve park gibi yerlerde geçiren talebeler hakkında Millî Eğitim Bakanlığınca sıkı takipler yapılacağım bildirmiştik.
Buna göre ders saatleri haricinde velilerinin haberi olmadan mezkûr yerlerde Ve sokaklarda görülen talebeler hakkında ilk önce bir defaya mahsus olmak üzere mektebi tarafından İnzibat! bir ceza verilecektir. Tekerrürü halinde ceza, talebenin mektepten İhracına kadar arttırılacaktır.
Bundan başka talebelerin mektep kasketlerini giymeleri mecburi olacak, mektep İdareleri bu hususu sık sık kontrol edeceklerdir.
Bu hususta kendisiyle konuştuğumuz Milli Eğitim Müdürü Murat U* raz şunları söylemiştir;
°Ders zamanlarım sokaklarda geçiren talebeler hakkında evvelden beri alınmış kararlar mevcuttur. Bu gibi talebeleri takip etmek için vazifeli müfettişlerimiz vardır. Son aldığımız Bakanlık emirleri gereğince bu konsüllerimiz daha sıklaştırılacak ve ders saatlerinde kahvelerine, sinemalarına talebe kabul eden müessese sahipleri hakkında da kanunî muamele yapılması İçin alâkalı makam-
Denizyolları İdaresi, işçi meseleleriyle meşgul oluyor
Denizyolları îdaıesl, İşçiler hakkında hazırlanan kanun teklifi ve nizamnamelerden başka; işçilerin gıda maddelerini İyi ve ucııza atabilmeleri, bazı hallerde* İşçiye yardım yapabilmesi İçin tetkikler yapmaktadır.
Bu günlerde bir de nizamname hazırlanacaktır.
High School’un 100 üncü yıldönümü dün kutlandı
Ingiliz Büyükelçisi Sir Noel Charles, mektebin gerek erkek gerek kız kısımlarının genişletilmesi lüzumundan bahsetti
Dünkü toplantıdan bir köşe, ön sırada mektebin şimdiki talebeleri, ikinci sıratta İse eski mezunlan görülmektedir
Dün İngiliz Kız Ortaokulunun 100 Üncü yıldönümü münasebetiyle merasim yapılmıştır.
Törende Vali ve Belediye Reisi Gökay, İngiliz Büyükelçisi Sir Noel Charles ve Okul Başkam Kernlck ve maarif mensupları. Ingiliz kolonisi ve basın erkânı hazır bulunmuşlardır. Törene istiklâl Marşlyle haşlanmış ve Okul Başkanı Kernick, okulun 100 senelik tarihçesini anlatan bir hitabede bulunmuştur. Bundan sonra Vali ve Belediye Reisi Prof. GÖkay söz alarak demiştir ki:
“Bugün burada Türk irfanına tam yüz yıl hizmet etmiş bir müessesenln bayram gününde bulunmaktan zevk duyuyorum. Benden evvel yapılan konuşmada Ingllterede dahi 100 yaşım
tara müracaatta bulunulacaktır. Diğer taraftan talebe velileriyle bu hususta devamlı surette temasta bulunulmak için bir gün dahi mektebe gelmeyen talebenin devamsızlığı mektep idaresince talebenin velisine bildirilecektir.,,
Demokrat Parti adına abone toplayanlar
Son zamanlarda Demokrat Parti adını kullanan bazı kimseler şehrimizdeki resmi ve hususi müessesele-re başvurarak albüm, mecmua ve gazete çıkaracaklarım söyliyerek ilân ve abone toplamaktadırlar. Bu hususta Demokrat Parti 11 İdare Kurulu nezrinde yaptığımız tahkikat neticesinde partinin latanbulda her hangi bir neşriyat işiyle alâkalı olmadığı anlaşılmıştır.
Konservatuvar
Türk musikisi konseri
Konservatuvar Türk Musikisi İcra Heyeti tarafından 21 kasım sah günü saat 18 de Şehir Komedi Tiyatrosunda mevsimin İkinci Türk musikisi konseri verilecek ve bu konserde segâh faslı İcra edilecektir.
Descartes’in hâtırası anılacak
Büyük mütefekkir Descartes’in ö-lümünün 300 üncü yıldönümü münasebetiyle bu ayın 29 unda Üniversite Konferans Salonunda bir anma töre, nl yapılacaktır.
doldurmuş bu gibi kızlar müessesenln bulunmadığını Öğrendim. ts-tanbulun TÜrklerin eline geçmesini müteakip Türk Milleti bugünkü dünyamızın zihniyetine uygun olarak o zamanın diğer Ülkelerinde hâkim otan düşüncelerden ayrılarak başkalarının her tilrlÜ haklarına tolerans göstermiş bir millettir. Dünün medeni c-serlerinl muhafaza eden ve buna yeni eserler ilâve eden bir milletin çocuğu olarak ayrı bir gurur duyuyorum. Türk Milletiyle İngiliz Milletinin münasebeti Kırım Harbiyle baştamıştır. Haydarpaşa ve Geliboludakl İngiliz mezarlıktan daima Türklerden hürmet görmektedirler. Bir tarafta politik münasebetlerimiz gelişirken diğer taraftan kültür münasebetlerimiz de dalma iyi yolda yürümüştür. Biz. An-glo-Sakson kültürünün mümtaz vasıflarına dalma dikkat ederiz. Milletlerin ancak ananelerine otan sıkı bağ-•lıhklariyle yarınlarını daha emniyetle sağladıktan bir tarihî hakikattir. İnsan cemiyeti içinde aile ocağına bağlılık terbiye sahasında büyük 0-nem taşır. Bundan dolayıdır ki. kadınlar İçin memleketimizde kurulan bu müessese daima takdirle karşılanmıştır. Bu müessese gençlere realist bir terbiye vermektedir. Bu okullar hayatı fantazi İçin değil, hayatı, hakikî hayat İçin savaşa hazırlamaktadır. Kendilerine daha nice 100 yıllar temenni ederek tebriklerimi sunarım.,,
Gdkaydan sonra İngiliz Sefiri Sir Noel Charles söz atarak. Valiye mektebe göstermiş olduğu alâkadan teşekkür etmiştir. İngiliz High School’un gerek erkek, gerek kız kısımlarının genişletilmesi lüzumundan bahseden Büyükelçi, Türk Hükümetinin de bu hususu arzuladığını bildirmiştir.
Konuşmadan sonra Sir Noel Charles tarafından derece kazanmış öğrencilere mükâfattan verilmiştir. Bunu müteakip kız öğrenciler Valiyi. Büyükelçiyi ve mektebi tngilLz usulüne göre alkışlamışlardır.
Törene Reşat Nuri Güntekln ve Shakespeare’den oynanan piyeslerle son verilmiştir.
e
Beyazıt Maliye binası yıktırılıyor
Yeni yapılan Fen ve Edebiyat Fa. külteleri sahasındaki Bayezit Maliye Şubesi binasının yıktınlmasına karar verilmiştir, önümüzdeki hafta içinde bina eksiltme suretiyle yık-tmlacaktır.
Millî Piyango bugün çekiliyor
MIHI Piyangonun 15 kasım 19.50 çekilişi bugün saat 13 te Ankarada yapılacaktır.
İkramiye kazanan numaralar Ankara Radyosu ile bu gece 23 te yayınlanacaktır.
Bugün saat 13 ten sonra yurdu, muzun hiçbir tarafında bu çekilişe sıt bilet satışı yapünuyacaktır.
Seyrüsefer kontrolü ha&o zarar verecek şekilde yapılıyor
Emniyet Altıncı Şube Müdürlüğü şehirdeki nakil vasıtaları üzerindeki kontrolünü bir kat daha arttırmıştır. Günün gayri muayyen saatlerinde şehrin muhtelif mıntakatanna dağılan ekipler vasıtaları durdurarak ehliyet vesalr vesaik aramakta, İbraz edemiyenler hakkında ceza zaptı tanzim etmektedir. Ancak bu kontrol İşleri hiç de iyi bir şekilde yapılmamakta, çok zamanlar otomobile binmiş otan yolcular şoförün vesaikinin tetkiki ve zaptın tanzim ve İmza o-dllmesinl bekleyerek uzun zaman kaybetmekte ve bu yüzden vapuru bile kaçırmaktadırlar.
Evvelki akşam saat 9 da Taksimden hareketle Maçka üzerinden Bo-şiktaşa gitmekte olan bir dolmuş, tramvay durağının az aşağısında İki komiser muavini tarafuıdan durdurularak şoföre ehliyet ve vesaik sorulmuş, karnesini ibraz edemediği için zabıt tanzim edilerek 50 lira ceza tarhedilmiştlr.
Kontrol yapılması yerindedir bunun İçin 6 ncı Şubeyi takdir ederiz. Cezayı da şoför haketmlş olacaktır. Fakat zaptın tanzimi tam yirmi dakika sürmüş, aynı şekilde bir çok arabalar da kontrol edildiğinden bu müddet zarfında acele İşine yetişecek olan otomobil yolcuları uzun müddet muamelenin bitmesini beklemek meo-buriyetinde kalmışlardır.
Yolcuların itirazlarına "Biz vazifemizi yapıyoruz,, diye cevap veren emniyet memurları hiç de süratle hareket etmemişler ve en yavaş şekilde vazife görmüşler, yolcuların geç kalmalarını nazan ltibare bile almamışlardır. Bu gibi vaziyetler sık sık tekerrür etmekte olduğundan kontrol işlerinin halka zararlı olmıyacak şekilde ve meselâ önceden hazırlanmış matbu formüllerde icap eden cezanm mahiyetine göre bir İşaretle iktifa edilerek süratle yapılmasının temini lâzımdır. Çünkü tramvaya, otobüse binmiyerek otomobili tercih eden yolcular acele işi olanlardır. Bu arada Komiser muavininin “acele işiniz varsa başka arabaya bininiz,, demesi hiç de yerinde değildir. O saatte yeniden bir araba veya dolmuş bulmak bir hayli vakit kaybını icap ettirir. Bu gibi hallerde şoförün ehliyetini bir makbuzla almak ve daireye müracaatı temin edilerek zaptı ve uzun süren muameleyi orada yapmak bize göre en kolay Wr usûl gibi gelmektedir.
SPOR
A. I.K. Takımı Türkiyeye geliyor tsveçin tanınmış futbol takımlarından A. î. K.. İsrail ve lstanbulda yapacağı maçlardan sonra Ankarada da bir veya iki karşılaşmayı arzu ettiğini Beden Terbiyesi Ankara Bölgesine bildirmiştir. Teklif esas itibariyle kabul edilmiş, maç tarihinin tesbiti için teşebbüse geçilmiştir. Ayrıca o-cak 1951 de yine îstanbuta gelecek otan Admlra ve Yugoslav takımı 8a-raev’in de aynı mealde yaptıktan teklifler, mevsim şartlan gözönünde bulundurularak kabul edilmemiştir.
Diğer taraftan hâlen Avusturya şampiyonu otan Waker Takımı da Ankara ve îstanbulda maçlar yapmak üzere Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne müracaat etmiştir. W»-kerln bu teklifi her İki bölge tarafından İncelenmektedir.
YENİ İSTANBUL
SÎYA3Î ÎKTÎ3ADÎ MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi ı
Y7ENÎ İSTANBUL NEŞRtYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Yazı İğlerini fiilen İdare eden mesul müdür:
Sacld ÖGET
Ne^edUrnij/en yanlar lada «dilme».
Bakıldığı yer î
YENt İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 65 —
Besim iki elini de yukarı kaldırarak bağırdı:
— Çravo! Çünkü bak, ufak teferruat bunlar. fakat «en her birinin yüksek fiyatını bilirsin. Bu kızın bütün erkeklere bakışını beğenmedim. Evvelâ çok tanıdığı var. Sonra da» herkesle tanışma arzusu var. Adeta herkesle bir göz Aşinalığı tesisine çabşıyor.
Bu müşahedeyi de hayretslz karşılıyan Samim, kederli bir sesle mmldandı:
— Tıpkı anası.
Besim sandalyesini ona doğru çekerek oturdu:
— Ha!.. San* indiscrÇtion... Öğrenmek isteyip de bir türlü sana sorumadığım nokta-Seıhn Necile ile münasebetin ..
Ramim kardeşini dinlememiş gibi devam etü:
— Anası ia böyle idi. İyi dikkat etmişsin. Vaktiyle bunun tahlili beni çok yormuştur. Derinleşmiyelim. Çeyrek aan ayağa kaldırma.
— Peki... Bir merak eti ğim şey de. bu Meral senin hayatına nasıl girebildi böyle?
— Basit bir tesadüf. Ben onu doğduğu günden beri tanırım. Fakat or yaşından sonra onu bc§ defa ya görmüş, ya görmemişim-319
dlr. Şimdi sana onun nasıl bir sır bulutu içinde dünyaya geldiğini anlatacak değilim. Ne-cile o zaman Nail Beyden boyanmamıştı arna ayrı yaşıyordu. Hep o ArnavııtkÖyündekl evtn-cfe. Benden Üç yaş büyüktür.
Besim hayretle dikildi:
— Meral, babasiyle annralnln ayn yaşadıkları zamanda mı doğdu?
— Evet, fakat kan koca arasında seyrek temaslar vardı.
Kaçan bir hakikati yakalamak İstiyormuş gibi iki elini birden uzatan Besim sordu:
— Pardon, o zaman Neciîe senin metre-rin değil miydi?
Samim dişlerini birbirinden ayırmıyarak cevap verdi:
— Evet.
— Peki, Meralin Nail Beyin kızı olduğu nereden çıkıyor? Bu noktada hiç bir şüphen yok mu?
Samim bir sigara yaktı Sualin cesaretini hoş görmekte tereddüt ediyordu. Bütün hayatında, Ncclleden başka hiç kimse He konuşmadığı bu bahiste ilk defa söz söyHyecektı. Fazla düşünmeden razı oldu.
— Bu çok ihtiyarlamış bir şüphedir, dedi. Doğum hesaplan karışıktır, fakat Necİîe Meralin Nail Beyden olduğuna emindir. Bunu bir ana kadar hiç kimse bHemez, değil mi?
Besimin cevap vermesini beklemeden devam etti:
— Beden ve huy olarak Meral. Nail Beye de, bana da benzemez, iki bakımdan dn anasıdır. Kan realitesinin meçhul olduğunu farzedel&m: Kızın anası Nail Reyi gösterir, cemiyet de bunu böyle kayıt ve kabul etmiştir.
320
Merali yetiştiren Nail Beydir. Şimdiye kadar aksine hiç bir şüphs ve İddia olmamıştır. Meral benim annesiyle alâkamın derecesini de bilmez. Nail Bey ketum adamdır.
Birdenbire heyecana düşen Besim ayağa kalktı:
■— Fakat sen, Merale karşı duyduğun hislere gizliden gizliye, kan mınltıtan karışıp karışmadığını düşünmüşsündür.
Samim de ayağa kalktı ve gülümsedi:
— Hayır, dedi, böyle bir mırıltı duymadım.
İKİ kardeş bakıştılar.
Besim ağabeysin© alt zaafların peşinde olmaktan gelen bir gururla ellerini pantalonu-nun cebine koyarak sordu:
— Peki. Başladın, devam etmedin. “Basit bir tesadüf,, dedin. Meral senin hayatına nasıl girdi? Sonradan tabii.
Samim kardeşinin bu üstünlük tavrını hükümsüz bırakan bir kayıtsızlıkla cevap verdi:
— Basit, evet. Bu ilkbahar. Markiz’de oturuyordum. Dalgındım. Genç bir kız ayakta, bana bakıyormuş. Farkındı olmadım. Yaklaştı. Gözünde renkli gözlük vardı. Yüzüne dikkatle bakmadığım İçin tanıyamadım. Gözlüğünü çıkardı baktım: O, Yanıma geldi. Rica etlim, oturdu. Biraz konuştuk. Elhamra Sinemasında çok sevdiği bir artistin güzel bir filmini seyretmiş, Onu anlattı. Artist güzel bir adam değilmiş, arkadaşları beğenmezlermiş, fakat o beğenirmiş. Çünkü “mânalı bir tip.,.
Samim gülümsiyerek devam etti:
— Sen bizim yaşımıza gelen erkeklerde
821
kadınların mânadan başka bir şey methetmediklerini bilirsin. Meral de o artistin bana çok benzediğini söyledi. Hattâ biraz evvel İçeri girip de beni görünce aradaki benzeyişe çok şaşmış. Tesirli bir kompliman değil mi?
Besim artık ciddiyetten yorulmuş gibi silkinerek birinci kısa ve gevrek kahkahasını attı:
— Eh, dedi, seni avlıyabildlğlne göre, her halde. Bugün hangi erkek Hazret! Yusuftan ziyade Louls Jourdan a benzemeyi tercih etmez? Hattâ Laurelta veya Hardy’ye benzemeyi bile!
— Neyse, böyle bir kaç kompliman daha; ve karşımda otururken, salona girenleri daha iyi görmek bahanesiyle gelip yanıma oturdu ve beni teninin manyetik ağı içine aldı. Hâdise olarak, başlangıç bu.
Besim bir sigara yaktı:
— His olarak, o gün ne duyduğunu sormam. On cilt kitap yazmalısın ki anlıyavmi; Fakat onun sana bu gelişindeki maksadı düşünmedin mî?
Samim basitliğe güldü:
— Bundan sonra düşünürüm, Hatırlattığın için sana teşekkür ederim.
Besim anladır
— Canım, dedi, ağabey, şüphesiz... Kusura bakma. Ben bunları yaşıyarak değil, tahminle biliyorum. Şüphesiz bu en basit nokta. Fakat Merak ediyorum.
önüne bakan Samim, uzun bir sessizlikten sonra:
— O kadar basit değil, dedi, hâlâ meçhul 322
benim İçin, tkl ihtimal görüyorum.. Birincisi, demin senin Meralde gördüğünü söylediğin karakter işaretiyle alâkalı. Öteki de başka bir sebebe bağlı. Yani, eğer Meralde, istisnasız her erkeğe karşı afinlteslnden doğan bir yaklaşma ihtiyacı varsa, başka bir sebep aramaya lüzum kalmaz. Yoksa, kendi izahı — çünkü ben bunu ona sordum — doğrudur: Sever gibi olduğu bir genç tarafından terkedilmiş ve bende tesellisin! aramış.
— Kim o genç?
— Tanımadım.
Gözleri dalan Besim, şahsiyetinde geçici bir değişme istidadı peyda olmuş gibi derin bir hayret içinde:
— Ne tuhaf! dedi, sen benim ağabeyim olmasaydın, bütün bunlan, pirinç tanesinin ü-zerine Ayet yazan incelik tiryakisinin lüzumsuz marifeti sayardım. Fakat seninle beraber yaşar gibi oldum bunları, ve anladım ki buralardan da bazı hakikatlere çıkıtabllir. Hoş bir şey. Bir Çerkeş tavuğu kadar lezzetli de olabilir bu. Çerkeş tavuğu diyorum. Çünkü Hasıbedcn biraz evvel müjdesini aldım. Akşama var.
Bir müddet sustular.
Besim sordu:
— Demek kestin.
— Evet.
— Niçin?
Samim ona bir Boğaz manzarası ve ruj teferruatından Meralin Park Otelde olduğuna nasıl intikal ettiğini anlattı. Hikâyeyi hayretle dinliyen Besim bir kahkaha daha attı;
(Devamı var)
323
15 Kasım 1950
Y E N î İSTANBUL
Sayfa 8
A
Barış Kongresi,, yasağından sonra
Güvenlik, başlıca endişeyi teşkil etmektedir
4
— Size Tlbette 100 İmza toplamış Çinli arkadaşımı takdim ederlnu
— Bunun PlcasRO olduğuna nasıl hükmedebiliyorsunuz T
I
I
i
i
I
I ı
I
Günler geçerken
Sekizinci harika
Refik Halid
KARAY
pu “îstan-Zaton be-tatblk sava ÎManbul
KAÇ yıldır gazetelerin devamlı mevzuu olarak Mlrüp giden bulda inşa edilecek büyük oteL meselesi tekrar canİAndı. nlm kendimi bildiğimden beri lâkırdısı edilen, fnkat bir türlü hasına glremiyon iki proje vardır: Mnnche Kanalı tüneli oteli! Ancak 1889 nenesinde Eiffel Kulesinin İnşası îstanbukla kurulacak otel kadar matbuat sütunlarını işgal etmiştir. Evvelki gün gazetelerde kocaman yer tutan beyanat hep o bina hakkında kil. Sanki dünyanın yedi mimarî harikasına aeklzinclslnl ilâveye hazırlanıyoruz; ortaya otel değil, Rodos Heykeli veya İskenderiye Feneri çıkaracağız; yahut Marmara kıyısında Efes mâbedlnln eşini, bir kaç nılsU muhteşemini kuracağız!
Meseleye hangi bakımdan şaşmazsınızT EvvelA 1950 yılma kadar İstanbul şehrinde üç, beş yüz odalı ve konforlu bir otel yapılamamış olmasına mı? Yoksa böyle bir şehrin gümrük, pasaport ve saIt zorluklardan dolayı turistten mahrum, otelslz kalacak, otel siz de yaşıyncak vaziyete düşiirillnıeslne mİ? Hangisine? işin hayret edilecek başka tarafları da vardır ve çok daha ehemmiyetlidir:
Son beş, on sene İçinde bizim devletçi siyasetimiz gayet lüzumsuz yere ne binalar kurmuş, nasıl da bol keseden şuraya, buraya pAra akıtmıştır! Meselâ Abant ve Kızılcahamam nınlikânelerlyel Mersin Halkevi gibi inşaata milyonlar harcanmıştır. Bunlardan birincileri bomboş, üçün-cilsü yan boş durmaktadır. “Radyoevi,, daha basit vo maliye şubeleri de daha mütevazı yapılmak suretiyle de tasarruf temini mümkündü. Galetadaki iki kıymetli arsayı satarak tahsil şubelerini ara sokaklarda İnşa edebilirdik. Yalnız Şişlideki cadde üzeri köşebaşı arsa devlete büyük bir meblâğ getirebilir ve bununla İçeri tarafta hem arsa almak, hem de binayı kurmak imkânı hâsıl olurdu. Tslnhına yanaşmak zahmetine tenezzül etmediğimiz Evkafımızın elinde de vaktiyle imkânlar mevcuttu; vakıf hanları o suretle vücut bulmuştu.
Devletin otel inşasına bundan daha güç olan otelciliğe kalkışmasına tabiatlyle taraftar değiliz. Yukarıdaki misalleri bilakis devlet sermayesinin fenaya kullanıldığı ve faydalıyı bırakıp faydasıza gidildiğini anlatmak için sıraladık, öyle bir devir olmuştu ki gizlice, Kızılcahamam’da ayak basılmıyan bir ormAn sarayı kuruyor, öte yandan tstanbulda otel inşa ederek mühim bir İhtiyacı karşılamak Istlyen yabancı sermayedarlara zorluk çıkarıyorduk. Beş senedir otel yapmak İçin kim geldiyse az sonra kaçıp gitti. Mevcut otellerimizden birinin katlarını arttırmak İçin acele acele Şehir Meclisinden koparılan İzin de semeresiz kaldı. Hulâsa hâlâ otelslzlz.
Turizm dâvasının aldığı ehemmiyetten sonra otelciliğin büsbütün geliştiği bir zamanda şehirler otelleriyle meşhur olurken biz İstanbulu otelslzllğlyle şöhrctlendlrdlk. Bu asırda otel inşası olağnn vo tabii sayılan İşlerdendir; lâkin yeril ve ecneb! sermaye ile otel yapmamak, hele beş yüzüncü fetih yılına otelsiz girmek öyle bLr beceriksizlik, teşkilâtsızlık ve ne yaptığını, ne yapacağını bilememek alâmetidir kİ ziyaretçileri yüz katlı ve bin beş yüz odalı, hava boşluğuna kurulmuş bir otelden farla hayrete düşürecektir! Hele “Silleymaniye,, yi kuranların torunları olduğumuzu düşünürler, eski hanlarımızla kervansaraylarımızın harabelerini görürlerse...
Safilik Bakanı, kongrede kon ng uy ot
-m ’K’i ini
w» L® i T
i 1 ’ a LAk 1
| 1 t
Istişarî Sıtma Savaş Kongresi dün açıldı
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanının bir nutkiyle çalışmaya başlayan kongreye sıtma savaş başkanları iştirak etti
Halkevlerine dair
üç kanun teklifi
Anayasa komisyonunun bugünkü toplantısında bu tasarıların müzakeresine başlanacak
Ankara, 14 (ANKA) — Anayasa Komisyonunun varın yapacağı toplantıda halkevlerinin bugünkü durumları İle alâkalı üç kanun teklifinin müzakeresine başlanacaktır. Bu kanun tekliflerinden Eskişehir Milletvekili merhum İsmail Hakkı Çevik’in C. H. P. İle halkevlerine teberrü edilen veya ucuz bedelle satılan gayri-menkullerln eski malikleri adına kayıtlarının tashihine dair olan kanun teklifinin esasları şunlardır:
Tek parti devrinde maliye hâzinesi İle özel İdareler ve belediyeler tarafından parti binası olarak kullanılmak üzere C. H. P. ye bağışlanmış veya ucuz bedelle satılmış olan bütün gayrimenkul malların, bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren eski malikleri adına tescilleri yapılacaktır. Halkevi olarak kullanılmak üzere C. H. P. ye bağışlanmış gayrimen-kuller de aynı muameleye tâbi tutulacaklardır. Halkevlerinin işgali altında bulunan ve C. H. P. ye tescil e-dilmlş gayrlmenkuller de maliye hazînesi adına kayıtlarının tescili yapılacaktır. Tashihi kayıt yapıldıktan sonra, yeni malikin sulh hâkimine yapacağı müracaat üzerine, gayri-menkullerin tahliyesine karar verilecektir.
Antalya Milletvekili Akif Sarıoğlu ve dört arkadaşının halkevleri hak-kındaki kanun teklifinin esasları şudur:
Bütün halkevleri hiçbir partinin malı değildir. Halkevlerinin idaresi bugünkü durum ve zihniyete göre, yeni bir tüzüğe bağlanacaktır. Halkevleri parti binası olarak kullanılamaz.
Tokat Milletvekili Halûk ökeren'in eski Türkocaklarının feshi üzerine C. H. P. ye devir ve teslim edilen, yeni-
den kurulan TÜrkocaklarına ladesi hakkmdakl kanun teklifi de şu esasları İhtiva
Evvelce
mı? veya hükümetçe tahsis edilmiş iken 1928 .....
CHP. veya halkevleri tarafından işgal edilmiş olan binalar Türkocakla-nna İade ve teslim edilirler. Aynı zamanda. ocakların feshi üzerine C. H. P. ye geçen kitap vesair mallar mevcutsa olduğu gibi Türkocaklarına İade edilir.
etmektedir:
TUrkocaklan adına yapıl-
senesinde ve daha sonra,
Başbakan, Aydında 1951 bütçesi üzerind çalışmaya başladı
Yeni yol vergisi kanun tasarısı
Son şeklini aîan tasarıya göre çalışan ve şahsî geliri olan kadınlar da vergi verecekler
Ankara. 14 1ANKA1 — Bayındırlık Bakanlığının bir müddetten beri hazırlamakta olduğu yeni yol vergini kanunu tasarısı son şeklini almak ü-zeredir. Tasarı alâkalı bakanlıkların mütalâaları alındıktan sonra Başbakanlığa sunulacak ve yeni mal! yıldan İtibaren kanunlaşması İçin Meclise sevkedilecektir.
Hazırlanan tasarıya göre. 18 yağından 65 yaşına kadar bütün erkekler ve erkeklerle beraber aynı haklara sa-hip olarak ve aynı safta yürüyen, aynı İşlerde çalışan kadınlarla şahsî geliri bulunan kadınlar bu vergiye tâbi tutulacaklardır.
Vergi, gelir esasına göre olup yılda en az 12 lira olarak tesblt edilmiştir.
Belediye teşkilâtı bulunan yerler dışında çalışan vatandaşlar İçin ödeme kabiliyeti olmadığı takdirde, bedenen ve bizzat bu vergiyi ödemelerine İmkân verilmektedir. Tasarıda yalnız vergi borcunu ödeyemeyen kadınların bedenen çalıştırılmalarının miinıkün olup olmayacağı tesblt edilmemiştir. Aynı tasarıda, karada işleyen otomobil. kamyon, otobüs vesalr taşıt Vasıtalarından alınmakta olan yol vergisi de daha esaslı şekle sokulmakta, benzin, motorin ve mazottan yurda İthal sırasında alınmakta olan yol resmi de bazı tâdillerle bu tasarıya İthal edilmektedir.
Kabinede tadilât haberlerinin en az D. P. Büyük Kongresine kadar asılsız olduğıı söyleniyor
Avdın. 14 (Hususî surette giden muhabirimiz bildiriyor): Bugünü çiftliğinde istirahatta geçiren Eaşbakan öğleden evvel çiftlik kâhyası ve tarım işçileriyle görüşmüş, bilâhare Aydın Milletvekili Ekrem Menderesle konuştuktan sonra civardaki köylülerin ziyaretlerini kabul etmiştir. Başbakan Menderesin istifaya niyetli veya kabinesinde ehemmiyetli tâdilâta kararlı olduğu hakkındaki söylentilerin en az D-P. nln büyük kongresine kadar asılsız olduğunu teyit edecek e-marelere mâlik bulunmaktayım. Hattâ Başbakanın Aydın seyahatini istirahat için değil, bunun tamamen aksine olarak çalışmaya fırsat bulmak için ihtiyar ettiğini öğrendim. Men deres, yarın sabahtan itibaren çiftliğindeki küçük ve mütevazı odasın da 1951 devlet bütçesiyle ilgili çalışmalara bavlıyacak ve muhtelif Bakanlıkların 19fh yılı için hazırladıkları ıslahat plân ve projelerini tetkike başlıyacaktır. Hususi Kalem Müdürünün Aydın seyahatinde Menderese refakat etmesinin mânası da İş te bu çalışmalardır. Adnan Menderesin bir yakini bana Başbakanın 1951 yılında hamle savılacak bazı ıslahat projeleri ile alâkadar olduğunu teyit ve beyan etmiştir. Menderes aynı zamanda partisinin kendi seçim dairesinde ve Eğede nabzını yoklamak ihtiyacını da duymaktadır.
Bir başka habere göre, hafta başında Ankaraya İstanbul yoliyle dönecek olan Başbakanın, kabinesinin 6 ncı ay dönümü günü olan 25 kasımda bir radyo konuşması yapması kuvvetle muhtemeldir.
Kongreyi tertipleyen malûm simalarla taraftarları arasına
Et kombinaları uzmanı Mr. McKee istifa etti
Ankara. 14 (ANKA) — İktisadi İşbirliği İdaresinin et kombinaları uzmanı Mr McKee’nln mesaisine son verilmiş ve uzman memleketine dönmüştür. Mr. McKee, Toprak Mahsulleri Ofisi ileri gelenleriyle geçine-memlş ve bundan sonra İktisadi İşbirliği İdaresi Başkan Muavini Orren R. McJunkins’e İstifasını vermiştir.
Ankara, 14 (A.A.) — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, sıtma hastalığı İle yapılmakta olan savaş esasları hakkında görüşmek Üzere bazı sıtma savaş başkanlannı«Anka-rava davet etmiştir.
Istişarî mahiyette olan bu toplantıya memleketin sıtma tevzi coğrafisine nazaran Güney. Kuzey, Batı ve Orta Anadolu bölgelerinin her birinden üçer sıtma savaş başkanı olmak üzere 12 bölge başkanı katılmış ve toplantı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanının bir söyleviyle açılmıştır.
Bakan ezcümle şunları söylemiştir:
Yayılışındaki genişlik, çalışmaya engel olması, ve nihayet öldürücü tesirleri itibariyle, memleket sağlık dâvamızda, yıllardır en başta yer almış bir hastalık olan sıtma İle savaşan
Köy ve Gecekondu kanun tasarıları
AnkAra, 14 (ANKA) — Hazırlanmak ta olan yangın yerleri kanunu, gecekondular kanunu ve köy kanunu tasarıları son şeklini almıştır. Bunlardan gecekondular kanunu bütün bakanlıklar ve İstanbul Belediye temsilcilerinin iştirakiyle Ankara Belediyesinde kurulan bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. Bu hususta kendisi ile konuşan ANKA muhabirine Ankara Belediye Başkanı Atıf Ben-derlloğlu tasarının esasları hakkında şu malûmatı vermiştir:
— Şimdiye kadar gecekondu yapmış olan vatandaşların zerre kadar günahları yoktur. Asıl kabahat, vatandaşların mesken derdini hal çarelerini şimdiye kadar aramamış çalanlarındır. Son hazırlanan gecekondular kanunu tasarısına göre, vatandaşlara aşağı yukarı gecekondu fiyatına ev temin edilebilecektir.
Hazîneden ve mülhak bütçeli İdarelerden alınacak arazi üzerine vatandaşlar 1000-1500 liraya kadar bir ev kurabileceklerdir. Kurulacak evlerin tipleri şimdiden hazırlanmıştır. Bunlardan bazıları kerpiçten dahi yapılabilecektir. Bütün gayemiz realiteyi Anlamak ve vatandaşın derdine çare bularak kanuna karşı gelmesini ve usulsuz olarak ev kurmasını önlemektir.
Hâlen kurulmuş olan gecekondulara kanuni bir veçhe verilmesine çalışılacaktır.
teşkilâtımızın reislerine siz meslek-daşlarıma hoş geldiniz diyerek sözüme başlamak İsterim.
Milletimizin esirgemediği büyük alâkayı Hükümet olarak ikmale çalışmaktayız. Varacağınız neticelerde, alacağınız kararlarda en kısa bir zamanda memleketi sıtma Afetinden kurtarmayı derpiş etmekle beraber ekonomik dâvamızda kalkınmayı sağlayacak olan çeltik ve mümasili sulu zer’iyat yapılan yerlerde korunma işlerine daha fazla önem verilmesini sîzlerden bekliyor, çalışmalarımızın yurdumuza hayırlı ve mü-fit olması temennisiyle toplantımızı açıyorum.
Bir hafta sürecek olan bu toplantıda yeni yıl çalışmalAnnda takip o-lunacak hareket hattı ve Marshall yardımından sağİAnan 851.000 dolarlık (takriben 2.380.000 Türk lirası) savaş malzemesinin sarf ve İstimal şekilleri hakkında gerekli kararlar alınacaktır.
i
Ph. Price’ın
bir makalesi
Türkiye, İmparatorluğunun inkırazından lıeri en büyük nüfiiz ve tesire sahip olmuştur
Londra, 14 A.A. (AFP) — Akdeniz ve ortaşark İşleri tanınmış mütehassısı îşçt mebus Philip Price, bugünkü Manchester Guardian gazetesinde çıkan uzun makalesini “artık gözlerini batıya çevirmiş olan,, Tür-kİyeye tahsis etmiştir.
Price bu makalesinde ezcümle şunları yazmaktadır:
“Son umumî seçimlerden bert Tür-klyede bütün partiler, memleketlerinin dünya parlâmentolu demokrasileri arasında yeraldığı hususunda mutabıktır. Son umumi seçimlerden önce Türklyede demokratik sistemin işlediği şüpheli görülüyordu, fakat bugün bütün TÜrkler dünyanın kendilerini tasvip etmekte olduğunu hissediyorlar. Temin ederim ki, seçimlerden sonra Türkiye, Osmanlı İmparatorluğunun inkırazından beri sahip olmadığı kadar büyük bir nüfuz ve tesire sahip olmuştur
Oelecek hafta bir “Sulh” konferansı komedyasını oynamak için Sheffleld’e gelmek lateyen yüzlerce komüniste Ingiltere vize vermedi. Sivil Havacılık Bakanlığı Prag’dan Rus, Çin ve Doğu Avrupa delegelerini getirecek olan uçakların gelmesine müsaAde etmemiştir. Bu ân! tedbirler muhakkak ki Kongreyi hazırlıyanlann rahatını kaçırdı; aynı zamanda politikanın tamamlyle değişmesine sebep oldu. Herhalde komünistler Ingllte-renln liberal tavrına dayanarak İstedikleri kimseleri Sheffleld'e gönderebileceklerini aandılar. Halbuki tam aksine olarak “Dünya Sulh Komite”-slnden kimsenin çağırılmadığını gördüler. Ingiltere herkesi liste harici yapmıyor fakat bu “Sulh” cümbüşçüleri ile zihni karışık şeriklerinin önüne bir set çekiliyor. Başlıca gaye emniyettir. Birkaç hafta önce aşikâr olduğu gibi, Sheffİeld’dckl Sulh Kongresi Milletlerarası Komünist Teşkilâtının her türlü Ajan ve idarecilerinin bir Arada toplanmasına sebep olacaktı. Halbuki millettarATAsı rahatsızlıklar doğuran kışkırtıcılar ve teşkilâtçıların serbestçe konuşmaları söz hürriyeti olan tnglltere-nin müsamahakâr mizacına bile uymuyor.
Efkârı umumiye gittikçe artan harp hazırlıkları ve harbe doğru gidişten bütün kalbi île nefret etmektedir* Ne Hükümet, ne Mr. Churchill, ne de o-tobüsteki İnsanlar harbi kaçınılmaz olarak görmüyorlar. Fakat pek az kimse sulhu tehdit edenlerin yalnız AmerlkA olduğu ve sulhun ancak Sovyet Rusya sayesinde İdame ettirileceği hakkında uçurulan Rus balonlarına İnanıyor. Tahminime göre Sulh Kongresini hazırlıyantar da bu balonların ne kadAr saçmA olduğunu görüyorlar ve bu yutulmaz hapı tatlılaştırmak İçin Kongrede İkiye ayrılan dünyanın birlikte nastl yaşı-yahileceğl hakkında görüşülmesi I-cop ettiğini ileri sürüyorlar. Fakat Shefficld’de yalnız dünyanın bir yarı.sı bu cazip fikri müzakere etmek niyetindedir.
Kongreyi hazırlıyantar komünist olmayan mühim adamların Kongreyi desteklediklerini iftiharla söyle-
İngiltere hususi muhabirimiz David Temple Roberta
inektedirler. Evet, bu doğrudur. Fa*-kat zaten komünist propagandasının tesirinde kalan İngiliz fen adamları veya âlimler sayı itibariyle azdır. Gelecek hafta Sheffield’de yoldaşları tcJkik etmek fırsatına kavuşacağız. Endüstrici kuzey bölgesinde gri ve dumanlı gök altında yoldaş her şeyden uzakta olacak ve tamamen komünist tesirinden uzakta Içlnt boşaltarak İzahatta bulunacaktır. Anladığımıza göre, îngllterede komünist gayelerini desteküyen fen adamları bunu sadece başlıca alâkaları İlim olduğu İçin yapmakladırlar. Yaptıkları İşe imanla bağlanmadan çalışmayı güç buluyorlar. Komünistler Iso bu gibi kimselere maddî medeniyetin 1-lerleylşi hakkında hazır bir izahat temin ediyor.
Komünistlere kArşı emniyet
Profesör Pontecorve’in Hanvell-den kaçışından beri emniyet tedbirlerinin düzelmesi hakkında çok konuşulmuş ve biraz da İş görülmüştür. İşin güç tarafı Îngllterede EnteHJans ve emniyet İşlerinde çalışan yedi muhtelif teşkilât vardır. Bunun altısı - üç servis olarak: Entelijans Bürosu -“M. 1. 5,”, “Yard huausl Kolu.” ve Emniyet Bakanlığı halinde çalışır. Yalnız Dışişleri Gizil Servisi başlıca İngiltere haricinde İş görür. Bu teşkilâtın her birinin kendine mahsus Ananesi ve metodları vardır ve hiç birisi de diğerine boyun eğmez. Onun İçin Mr. Attiee emniyet bolluğuna garkolmuş vaziyettedir. Bu teşkilâtın her birini son on sene zarfında hiç olmazsa bir kore yanılmıştır. Bir büronun yaptığı düzeltme diğerine gösterilmez ve ekseriya bütün ıslah teklifleri testi kırıldıktan sonra yapılır. Bilindiği gibi harp esnasında îstan-bulda bir elçinin uşağı miihlm askerî sırlan çalarak Alman S^farethane-sndekl Yon Papene satmıştır. Bunun üzerine elçilerin ceplerinde anahtar taşımamaları ve bu suretle uşaklara da anahtar aşırma fırsatı verilmemesi için teklifler yapıldı. Pontecorve Rusynyn vardığı zaman ecnebi doğumlu fen adamlarının gizil mevzular üstünde çalıştıktan sonra memleketi terketmemeleri hakkında teklifler yapılmıştı.
Sosyalistlerin komünistlere takındıktan tavır
Hariçten çok şüphelenilen nokta îşçl Hükümetinin komünistlere karsı şiddetli tedbir alıp almıyAcağıdır. işçi Hükümetinin komünist, olması muhtemel bir İlim adamının bulunmasını hiç fen adamı olmamasına ter-
clh ettiğini bildikleri için fazla şiddetli tedbir aimıyacaklarından endV* ş* ediyorlar. Amerlkadakl seçimlerden sonra herhalde Atlantik ötesi Amerikan usulünde şiddetli emniyet tedbirleri alınmasında ısrar edecektir. Ingilterede son seçimler Avam Kamarasını bütün komünistlerden temizledi. Sheffield Şehir Meclisindeki toplantıda alınacak bir karar sayesinde sulhun temin edileceğini sananların nasıl aldandıklarını göstermek İçin Mr. Attiee bizzat aksi propaganda yapmış ve kısmen muvaffak da olmuştur. Fakat bütün bunlara rağmen îşçl Partisindeki “Anti-Amerikan” hissi hâlâ kuvvetlidir ve ancak nezaket yüzünden gizlidir. Halbuki Fransada bu his o kadar bârlz veya umumî değildir. Mamafih “Sulh delegeleri” Önceden verilmiş yalnış hükümleri ile Amerikan emperyalizmine hücum ederek bir sürü münakaşaya sebep olacaktır. İngiliz îsçi Partisinin ekseriyetini teşkil eden İşçi sendikalarında komünist tesiri çok azalmıştır. Demokratik veto 11* İleri gelen komünist kimseler Sendika İcra Hey etlerinden çıkarılmıştır. Komünist gazeteleri o-kuyucularını kaybetmektedir, fakat neşriyata honüz devam ediyorlar.
Umum! İntiba komünizmin îngilta-rede boşuna harcanmış bir kuvvet olduğudur. ’
Senatör Taft’a göre
Kongrenin yeni krediler vermesi bahis konusu değil
Cumhuriyetçl âyan âzası son seçim neticelerinde Truman’m dış siyasetinin müessir olduğunu söyledi
Washlngton, 14 A.A. (AFP) — Yaptığı basın konferansında Ayandan Taft, şimdiki kongrenin harice yapılacak yeni krediler lehinde oy vermesinin bahis mevzuu dahi olmıyaca-ğını açıkça bildirmiştir.
İnfiratçı olmadığını İleri süren Taft, Almanyadakl Amerikan işgal kuvvetlerinin takviye edilmesine taraftar olduğunu açıklamakla beraber bu münasebetle gayet dikkatlice tetkik edilmesi gereken llAve masraflara ihtiyaç olduğuna işaret edilmiştir. Taft. Birleşik Amerikanın Uzakdoğu siyasetini etraflıca müzakere etmeyi reddetmiştir. Maamafih bu bölgedeki gelişmeyi gayet yakından takip etmenin lüzumlu olduğunu söyle-mlşttr.
Fakat ıızakdoğuda hAdiselerin gayet çabuk birbirlerini takip etmeleri yüzünden burada yapılacak olan tetkik çok güç olmaktadır ve Amerikalıların komünist Çinlilerle ne dereceye kadar harbe sürüklendiklerini saati saatine bilmek de hemen hemen İmkânsızdır.
Cumhuriyetçilerin elde ettikleri muvaffakiyet hakkında kendisine tevcih edilen suali cevaplandıran Taft şöyle demiştir:
“Bence bu muvaffakiyet kısmen Başkan Truman‘ın dış siyasetine karşı olan itimatsızlığa Atfedilebilir. Aynı zamanda Amerikan halkının büyük bir kısmı Başkan Truman’m iç siyaset programını da kabul etmemektedir.
Denizyollarının
— Uzun ra-
Doçenti Dr. geçen kışın
Ankara. 14 (T.H.A.) — Denizyol-
larına verilecek yeni şekli tesblt etmek üz^re bizzat Ulaştırma Bakanının başkanlığında, çalışan komisyon mesaisini bitirmek üzeredir
Denizyollarının milli bir anonim şirket haline konulacağı ve Ulaştırma Bakanı Seyfi Kurtbek’ln yarın saat 10 da Bakanlığına alt muhtelif meseleler meyanında bu hususta da izahat vereceği anlaşılmaktadır.
Bir doktorumuz, Ingilterede plâstik carrahî servisine âza seçildi
Ankara, 14 (TH A.)
mandan beri plâstik ameliyatlarla meşgul olan, İstanbul Üniversitesi tkincl Cerrahi Servisi Halil Ziya Konuralp, sonunda tetkik maksadlyle Ingil-tereye gitmiş ve muhtelif 12 klinikte bizzat ameliyat ve tetkiklerde bu. lunmuştur.
Polonyada toplanıyor
Sheffield (tngiltere), 14 (A.P.) — Barış Kongresinin dün gece yapmış olduğu gizli celseden sonra bildirildi • gine göre, lâyıkı veçhile çalışamama olan Kongrenin gayri memnun Aralarını Varşovaya götürmek üzere, Polonya yolcu gemisi Batory, bir İngiliz limanına gelmek üzeredir.
Kongrenin toplanmasında çalışmış olan tngillzlerden hiç biri geminin hangi limana geleceğini bilmemekle beraber, âzatarın, perşembe günü Varşovada müzakerelerine devamlarının temin edileceği anlaşılmaktadır Londra. 14 A.A. (AFP)—Sheffield-de toplanacak olan barış kongresine İştirak etmek üzere Londraya gelen 21 delege bugün bir Çek uçağı İle ve Prag yoliyle Varşovaya hareket etmişlerdir.
Sayfa 4
yenî İstanbul
GÜNÜN
KONOMiK
15 Knmm 1050
Dünya vaziyeti karşısında istihsal faaliyetimiz
Mali meseleler
•I
Yazan: Habib Edib - Törehan
Sterling bölgesi kalkınmasının
KORE hâdisesi, artık ehemmiyetini kaybetmiş ve şimdi yeni İhtilâflar belirmezse» askeri bakımdan tasfiye Rafha(uııu girmiştir, doııllcbillr. Bıı İhtilâf başlar banlamaz muhtelif eşyaya karşı büyük hlr tehalük gösterilmiş ve fiyatlar (!a hıı yüzden fırlamaya başlamıştır. Hâdiselerin Birleşmiş Milletler lehine gelişmesi fiyat teşekkülü üzerinde (le tesirini göstermekte gecikmemiştir.
önem ve manası
Yazan: .John Midgley
"The Economlst,, dergisinden
Fiyatlar şimdi bir çok maddeler ü-7erhıde İstikrara kavuşmuş bir haldedir ve hattâ barılarında ufak bir düşme de kaydedilmekte oldıığıı görülmektedir. Ancak hu şimdi düşmüş gibi görünen fiyatlar da Kore hâdisesinden evvelkine göre gene yüksektir ve daha fazla düşmek İhtimali olup olmadığı şimdiden kestlrilomea.
Herhalde şimdi gıda ve sanayi hanı maddelerityrtlştIrcıı memleketler I-çln hıı yeniden husule gelen variyetin ehemmiyetle tetkiki ve onu göre tedbirler alınınn»ı İcap eder. Bunları hükümetten beklemek değil, müstahsillerimizle tüernnınızın faaliyet inden beklemek İcap eder.
Kore hâdlaealnln bize öğretmiş olduğu bir çok hakikatler vardır. İlk İş olarak bütün dünyada hâlâ spekülasyon zihniyetinin hâkini olmasıdır. Halkın a*k| hâdkelerdrn kalma alışkanlıkların to*»lrl altında evlerine ihtiyat malzeme temin etmeleri, derhal. b|lhıı*na küçük esnafa fırsat vermiş ve dükkânlarındaki mallar hemen aır olmuştur. Sekiz, on gün sonra ortaya çıkan bu malların fiyatları İse artık eskicine göre en a.'pığı %10 fazlalık göstermiştir. Sanayi İse muhtaç edduğu ham maddeleri temin etmek için telâşa düşmüş ve tekmil iatlhhul sahalarında inal aramaya başlamıştır. Bu da bir taraftan elinde stok bulunan tüccarın fiyatlarını arttırmasına ve Öte taraftan da müstahsillerin müstağni davranmalarına ve fiyatların fırlamasına sebebiyet vermiştir. Herhalde ııfak bir Kore hâdisesinin dünya piyasalarında uyandırdığı hu telâş ve yaptığı değişiklik yarının husule gelebilecek büyük bir dünya hâdisesi karşısında nasıl değişiklikler vücuda getirebileceği hakkında bir fikir elde edilmesine kifayet eder.
Sterling bölgesinin altın ve dolar ihtiyatlarına dair yayınlanan bültenler artık kötümser ve gamlı düşüncelere ve alelacele İttihaz edilen pa-yandalama tedbirlerine yol açmamaktadır.
Sterling liram daha kuvvetlidir. Devalüasyon ooair dalgasına sed çekmiş, Büyük Brltanyanın istihsal gayreti vo İngiliz Camiası memleketlerinin dolar tasarruf lan bu cereyanın akışını değiştirmiş ve bu yıl, dünyanın geri kahin kısmında daha müsait ticaret şartları yaratmış olan Birleşik Amerlkadakl bolluk sterling bölgesindeki cezri medde çevirmiştir. Dünya ticaretindeki muvazenesizliğin en belirli ve bütün gözlerin takip ettiği müşir nasıl ki. şimdiye kadar ster-lingin zayıflığı olmuşsa aynı tamda 1950 de storllngln kalkınması da dünyanın muvazeneyi tashih yolundaki terakkisini kaydetmektedir. Ancak şimdiki durumdan, bütün sıkıntının tamarnivle geçtiği veya işleri düzeltmek için Burfedilen gayretin gevşe-tllehlleceği mânası çıkarılmamalıdır.
Yılın üçüncü üç-' aylık devresinde sterlingin vaziyetinde yer alan salâh ve terakki bir çok kimsenin farzetti-ği (kİ, bu milletlerarası para piyasalarında beliren son cereyanlardan Is-tldlâl edilebilir) derecedo kesin olmamıştır. Bu devre zarfında sterling bölgesinin altın ve dolar ihtiyatları 334 milyon dolar fazlalaşmıştır; bu ise, artışın 438 milyon dolar olduğu İkinci Üç aylık devreye kı.vosen hissedilir derecede azdır. Fakat aynı veya üçüncü devrede Marshall Yardımı , da esaslı şekilde azalmış yani 240 I milyon dolardan 147 milyon düşmüştür. Marshall Yardımı katılmıyacak olursa, sterling sinin câri ödemelerdeki altm
lar fazlalığı 187 milyon dolardan ibarettir ki, bu, ikinci üç aylık devreye kıyssen biraz fazladır, ikinci devrede fazlalık 180 milyon dolardı.
Londrada idare edilen altın ve dolar fazlalığının kötü zamanlardaki sıkıntı ve tazyiki karşılayacak kadar külliyetli olması lâzımdır. Aynı zamanda iyi ve kötü devrelerde, bütün sterling bölgesinin vâsi milletlerarası ticaretini karşılamağa da kâfi olmalıdır. Altın ve dolar ihtiyatının bu iki zaviyeden tır.
Eylül 1950 2.756.000.000
ki, bu, bir yıl evveline kıyasen, yekûnun yalnız 1.840.000^000 dolar olduğu devreye nispetle iyi telâkki e-düebilir. Ancak sonuncu rakam cezrin en düşük seviyesini teşkil etmekteydi ve sterling o zaman devalüe e-diimişti.
Bugünkü yekûn haddi zatında geniş bir emniyet payı arzetmemekte o-lup, gerek hükümetin malî siyasetin! kuranlar ve gerek münekkidler, çok daha büyük bir İhtiyat kurulması lüzumunda mutabıktırlar.
Şimdiki ihtiyat, ticaret için bir ku-vertür olarak mütalâa edildiği takdirde de çok az ve İkinci dünya harbinden evvelisine kıyasen çok düşüktür. Umum! kanaat şu merkezdedir: Tam ve serbest konvertibilitenin imkân dahiline girebilmesi İçin daha bir hayli zaman rüzgârın müsait istikametten esmesi lâzım gelecektir.
Sterlingin revalüasyonu İmkânı 1-Çİn de aynı şey söylenilebilir. Bazı başkentlerin döviz piyasalarında, sterlingln revalüasyonunun her nn yer alabileceğine dair şayialar dolaşmaktadır. Hakikatte bunlar sırf ve tam mânasiyle dedikodudur. Son haftalar zarfında sterlingin '‘serbest” rayiç! muhtelif Avrupa ve Amerika piyasalarında hissedilir derecede kuvvetlenmiştir. Yine son zamanlarda muhtelif memleketlerden ve bilhassa Birleşik Amerikanlan Londraya fonlar akmıştır. Bu hareketlerden bazıları muhtemel olarak sterlingin mümkün bir revalüasyonu üzerine yapılan direkt spekülasyonlardan ileri kelmek-tedir. Fakat spekülasyondan İbaret o-lan bu gibi hareketlerin cereyanı kolaylıkla aksi istikamete dönebileceği
İçin ihtiyatlı herhangi bir hükümet hu gibi cereyanların devamına bel bağlıyamaz. Yakın bir gelecekte sterling lirasının revalüe edilebileceğini farzeltirccek herhangi bir sağlam zemin mevcut değildir. Bu itibarla şimdiki durum karşısında «on haftalar zarfında yapılım spekülasyonun tehlikeli olduğu nailcesine vurmak lâzımdır. Bununla beraber storllngin hali hazırdaki kalkınması son derecede ö-nemli ve mânnlı olup, Büyük Britanya şimdi kendi öz İktisadî meselelerini elo alırken dolar buhranı gibi tek bir faktöre daha az bağlı bulunmaktadır.
ı .. -----
Ne w-York Borsasınd fiyat hareketleri
New-York, 14 (YlRS)
Now-York borsasında Japon tahvilleri bugün gayet yüksek fiyatlarla muamele görmüşlerdir. Fiyatların yükselmesine, hükûmotin Japon, tahvilleri üstünde serbestçe muamele yapı-lablloooğinl İlân etmesi sebep olmuştur. Fiyatlar son doku» sene içinde tesblt edilen en yüksek seviyededir.
New-York, 14 (AP) — New-York borsam dün yüksek kapanmıştır. Chicago hububat bor sası değişiklik olmadan alçak kapanmıştır.
r-
Balıkçılığımızın inkişafı için tedbirler alınıyor
Yakında, Haydarpaşada, Beşiktaşta soğuk hava depolan kuruluyor
Belediyemiz de, Balıkhaneyi ve perakende balık satılan yerleri ıslah etmelidir
dolara hesaba böl reva do-
İtalyanın dış ticareti
Kamyonların yükleme yeri
Fiyat politikası halikında alınmam düşünülen tedbirlerle hu hususta bir sükûn husule gelebileceğini pek do tahmin etmemekteyiz. Demokrat memleketler bazı tedbirler alacaklarını bildirmelerine rağmen henüz buna başvurmamışlardır. Sebebi demokrasiye ve serbestiyc riayet etmekten ziyade bu tedbirlerden müspet bir fayda çıkamıyacağını bilmiş bulunmalarıdır.
mütalâa edilmesi şart-
nin sonunda İhtiyat dolara yükselmekteydi
Herhalde şimdi nrtava çıkan ham madde meselesi Kore hâdisesinden ve hattâ demokrat âlemle totaliter âlem arasındaki İhtilâfın herhangi bir suretle ortadan kalkmasından sonra ehemmiyetini muhafaza edecektir. Bir kere dünyanın nıÜHtahsIl olan ve İstihsal maddelerini sınat memleket* lerin nıamûlâtına sahip olmak için çok ucuz satan memleketler, İstihsal kabiliyetlerini şimdi kaybetmiş bir halde bulunuyorlar. Asyanın hlr çok memleketlerinde de kurulmuş olan birtakım sanayi; ham maddeleri bizzat kullanmak ihtiyacında olduğu gih! hayat standardının yükselmesi, bu memleketlerde eski kazançlarla iktifa edilmemesine sebep olmaktadır. Bundan başka bütün gayretlere rağmen hâlâ para dâvasının baJledİlememesi ve devletlerin artan masraf ve borçları karşısında paralarını sabit bir kıymet üzerinden tutmak azimlerinin de nihayet bir gün aksayacağı düşünceleri malzeme ve mal kıymetlerinin artmasına tesir etmektedir.
Herhalde bu vaziyetin hızlın gibi eaaa karakteri ziraat olan bir memleket için bugün bir çok şanslar va-dettiğini söylememizin faydalı olacağını zannetmekteyiz. Tütünlerimiz I-çln dahi kötümser olmadığımızı daima tekrar etmiştik. Fakat pamuk, yün, tiftik ve bllhaasa ham madenlerimiz için bir hayli faydaların sağlanacağı muhakkaktır. Onun İçin şimdiden İstihsal politikamıza yeni bir hız verir ve önümüzdeki sene için mahsullerimizi arttırmak yollarını derhal hazırlarsak büyük kazançların temin edilebileceğini umuyoruz. Esasen madenlerimizle gıda ve sınai ham maddelerimize olacak İhtiyaç, Kore hâdisesi gibi fevkalâde vakaların zuhuruna vabeste değildir. Türk topraklarında yetişecek bu maddelerin artacak miktarının satılnıamasındnn şüpheye düşmek İhtimali yoktur. Topraklarımızın genişliği ve çiftçilerimizin gayret! istihsalimizi arttırmak İmkânlarını sağlayacak bir haldedir. Bundan başka şimdi zlraatl-mlzde makinenin kullanılması istllısa-liınizin çoğalması ve ucuzlamasını temine yardım edebilir. Önümüzdeki bu büyük fırsattan istifade etmek 1-çln memleketin bütün serbest çalışan İktisat şubeleri birleşir ve imkânlar yaratmaya çalışırsa herhalde memleketin refahını ve kendi kazançlarının en emin yolunu bulmuş olurlar.
Milâno, 14 (Hususi) — İtalyanın 1950 yılının ilk sekiz ayı zarfındaki ihracatı 716.7 milyon dolara baliğ olmuştur. Bu miktar geçen yılm aynı aylarında 760.5 milyon dolar idi. İthalât İse 1,110.3 milyona mukabil 961.2 milyon dolan buluyor ki, 1949 yılı ilk sekiz ayı zarfındaki 349.8 milyon farka mukabil 244.5 milyon dolardır.
Bu fark bilhassa bir çok mühim ithal malının azalışından İleri gelmektedir ki, bunların başında gıda maddeleri ve kömür vardır. Senenin İlk dokuz ayı zarfında ithal edilen 763,151 ton buğday, 216.485 ton buğday unu ve 31,558 ton mısır; 1949 yılının İlk dokuz ayına nispetle % 49, % 85 ve % 40 nispetinde bir noksanlık göstermektedir.
Aynı şekilde İthal edilen kömür miktarı da % 14 bir noksanla 1,000,056 tona düşmüştür. Kayde değer azalmalar % 24 nispetinde keten tohumunda ve % 24 nispetinde de yündedir.
Dokuz addık bir zaman zarfında İthal edilen maddeler arasındaki yükseliş % 75 nispetinde madenî yağlarda, % 37 nispetinde pik demir, demir ve çelik parçalarında, % 51 nispetinde ham vo yan İşlenmiş pik demirle demir ve çelikte, % 21 nispetinde de kauçukta müşahede edilmiştir.
İhraç maddeleri arasında artış kaydedilen mevat sehzo, yemiş vo bazı sınaî istihsallerdir.
Italyan ticari çevreleri, silâhlanma programı dolayıslyle kömür ve ma* den sanayii maddeleri ithalinde bit artış olacağını söylemektedirler.
İtalya dış ticaretindeki gelişmeler
Milâno, 14 (Hubus!) — İtalya istatistik Bürosunun bildirdiğine göre, İçinde bulunduğumuz yılın ilk soklz ayı içinde İtalya hariçten 961,1 milyon dolarlık mal İthal etmiştir.
italyanın aynı müddet zarfında yabancı memleketlere İhraç ettiği mallnnn kıymetleri mecmuu lso 726,6 milyon dolardır. Bu vaziyette İtalyanın sekiz aylık ticaret bilançosunda 234.5 milyon dolarlık bir açık vardır. Geçen sene aynı müddete alt ticaret bilftnçosu gözdem ge. çlrillrse bu senekl açığın ehemmiyetli derecede azaldığını görürüz. Nete-klm geçen sene ağustos sonuna kadar İtalya hariçten 1115,3 milyon dolarlık ithalât ve 765,9 milyon dolarlık ithalât yapmıştı ve büânço a-çığı 349,3 milyon dolardı. Bu, bu ae-nekl bilAnço açığından 114,8 milyon dolar daha fazladır.
Hambourg Limanının faaliyeti artıyor
Hamburg, 14 (Hususî) — Batı Almanyanın. 1050 senesi eylül nihayetine kadar Hamburg limanı ü-zerinden yaptığı dış ticaret kıymeti 3031 milyon marktır. Bu miktur geçen sene aynı müddet zarfında yapılan ticarete nazaran % 40 nispetinde daha fazladır. Hamburg Umanından yapılan İthalât miktarı geçen senekinden % 30,1 nispetinde fazla olup 2231 milyon mark tutmaktadır İhracata gelince; Bu da geçen sene-klnden % 77,3 nispetinde daha fazla olup 799 milyon Alman markma yükselmiştir.
îtalyada, devlet eliyle yapılan gıda maddeleri ithalâtı
V
14/XI/1950 Salı
Balık yağı istihsalâtı artacak
Trabzon, 14 (Husus!) — Fındık Tarım Kooperatifleri. Sürmenede balık yağı müstahsilleriyle de alâkadar olmuştur. Balık yağı istihsalinin artmasına çalışılmaktadır. Bu cümleden olmak üzere balık yağının muhafazası İçin Sürmenede ıkı tank tesis edilecektir. Diğer taraftan mo-törlerle balık yağı istihsali için Maraba II Plânı yardımından kredi temin edilecektir.
Altın fiyatları
Altın piyasasında durgunluk devam etmektedir. Dün, yalnız külçe altın üzerine az miktarda muamele olmuştur. Gramı 4.55 lira olan külçe altın 4 58 liraya kadar y ÜkBelnıiştir. Gulden altını da on beş kuruş kadar bir fiyat ilerlemesi kaydetmiştir.
Dünya badem istihsali
edilen bademlerin kabuksuz mecmu miktarı 720 bin ken-Geçen senekl İstihsal 524 bin olduğuna göre bu sene dünya
Milâno, 14 (Humıırf) — Yapılan tahminlere göre bu sene dünyada İstihsal olarak taldir. kental
İstihsalinde 196 bin kental bir fazlalık mevcuttur. Dünya İstihsalindeki bu artışta en büyük hisse Ital-yaya düşmektedir. Dünyada başlıca müstahsil memleketlerin geçon sene ve ru senekl istihsallerini göstoıen aşağıdaki listede de görüldüğü diğer Akdeniz memleketlerinin tlhsallerl
İtalya İspanya İran Portekiz
Marako
îr an da layıalyle muştur.
KAMBİYO ve ESHAM
Acılı» Kaparını
1 Sterling 7.84.50 7.84
100 Dolar 280 — 2»0.—
100 Fr. Frang> . o,«o 0.80
100 tavlçre Fr. . 64 03 64.03
100 Belçika Fr. 5.60 5 »40
100 taveç Kr. ... 51 12 50 54.12.60
100 Florin 73.68.40 73.68.40
100 Liret 0.44.128 0.44.128
100 Drahmi ....M 0.01.876 0.01.876
100 falscu'idos .... 9.73.90 9 73.90
1083 Ergani ... 22 Ab
^..5 1928 lkrzıml.veü 20.80
«t.A Mili! MlirtAfnn 1 20.20
1941 Demiryolu IV 21.45
%5 1041 Demiryolu V 99.75
%4 1/2 10*10 İkramiyen 21.40
5t0 1941 Demiryolu VI ..... 97.—
*c6 Kalkınma i 97.10
Kalkınma 11 97.20
Kalkınma uı 97.20
1918 ıntikrazı 1 97.—
191b İstikrazı ıı .... 97.20
1949 İstikrazı ı 96.—
Kİ Mim Müdalaa IV 20.20
t(7 1934 Sivas-Erzurum 1 . 22.10
*7 1934 ıı-vıı, 20 85
%7 1911 Demiryolu 1 . 21.45
%7 >911 Demiryolu 11 21.—
1011 Demiryolu 111 20.40
Ki Mili! Müdafaa 1 20.30
%7 Milli M0daran 11 20.65
%7 Millî Müdafaa 111 21.40
%7 Milli Müdufua VI. 21.25
I Şirket Tahvilleri
T C. Ziraat Bankanı 20.60
Anadolu D.Y. Tertip A/B. 109.75
112.ÖC
„ „ MÜmeH. Senet 39 —
| Şirket Hisse Senetleri
T C Merkez dRnaası 124.—
Türkiye İş Kankjusı 30.—
Türk Tlrnret Bankam
| Arılan 6.60
de
artmıştır.
1949 1950
233000
180000 70000 38500
2700
kental
370000
245000
56000
39000
10000
524000
720000
senek! kuraklıklar
bu
mahsul miktarı çok az
gibi
i«-
do-
ol-
Milâno, 14 (Hususî) — îtalyada gıda maddeleri durumunu tetkik e-den İktisadi Heyet, memlekette yeter derecede gıda maddeleri mevcut olmakla beraber iç piyasada fiyatı tanzim ve stok vaziyetini emniyet altına alabilmek için Kore harbiyle beraber devletin başladığı gıda maddeleri İthaline devam edilmesine karar vermiştir. İtalya Hükümeti hariçten ithal edilmekte olan hububatı arttırmak ve Avustralyanın vereceği bir milyon kental buğdayı ithal etmek niyetindedir. Komisyonda îtalyaya hariçten ithal edilecek yağ meselesi üzerinde uzun münakaşalar yapılmıştır.
Aydında bir panayir kuruluyor
Aydın, 14 (Husus!) — Çeşitli ürünlerinin zenginliği ve hayvancılığının İnkişafı bakımından Aydının bir panayıra İhtiyacı vardır. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için belediye encümeni bir karar almış ve bir panayır kurulması teşebbüsüne geçilmiştir.
Bu itibarla Aydın İlk defa olarak bir panayıra kavuşacaktır. Bunun şehrin iktisadiyatı üzerinde mühim rolü olacağı aşikârdır.
Balıkçılığımızın înkişa/ını temin makfl&dfyle haziran ayında iflmar-lannıış olan malzeme arasında av-lama gemileri, ağ İpleri, nakliye gemileri bulunmaktadır. McrnJekote gelmesi beklenen avlama gemilerinden İki»! 45 tonluk, üçü de 22 tonluktur. Ismarlanan ağ ipleri lae 103.000 dolar değerindedir.
Türk sularında modem vasıtalarla çok fozla balık avlanacağını kuvvetle talimin ğuk hava mışlerdlr. mlşlerdir.
Aoğukhava deposunda 300 tun, Be-şıktaştaklnde de 1200 ton soğutulmuş balık muhafaza edilebilecektir. Ayrıca bu depolar devamlı surette gönderilecek balıkları da süratle soğutabllocektlr. Bu soğutma de-polan belki de balıkçılığın İnkişafında en mühim rollerden birini oynayacaktır.
eden İlgili makamlar so-dopolarını da ihmal etme-Ra
Haydnrpnşada yapılacak
ıslah etmoliylz. Bilindiği gibi şehrimiz balıkhanesi her bakımdan ıslaha muhtaç bir yerdir. Evvelce Balıkhane, İstanbul Defterdarlığına bağlı balık rüsumu akın Av Vergileri Müdürlüğü namı altında bir vergi dairesiydi, balık rüsumunun ilgasından sonra. Balıkhanenin İs. tanbul Belediyesine devredilmesini memnuniyetle karşılamıştık, Fakat Belediyemiz de bugüne kadar Balıkhanemizde gereken ıslahatı yapama. nuştır. Perakende balık satışları dar ve çamurlu sokaklar içir.de yapılmaktadır. Halbuki İstanbul gl. bi bir şehirde, balıkların daha temiz bir satış salonunda yapılması lâ. zımdır.
Nakliye ambarlarının önünden geçen tramvay hattını kaldırmak lâzım
Yurdumuzun muhtelif yerlerin# kamyon İle ticarî eşya nakledildiği malûmdur. Kamyonlar en ziyade Sirkecide, Bahçekapıda nakliye ambarlarının önünden eşya almaktadır, lar. Fakat kamyonların yük alma sahası da, Sirkeciden Bahçekapıya gl. den tramvay yoluna tesadüf etmektedir. Bu yüzden kamyonların, tram. vay yolunu kapattığı, buradan geçen otomobillerin de bu kalabalığı art. tırdığı görülmektedir. Ticaret eşya, sı nakleden kamyonlar, şehrin eir-külâsyonuna mâni olmakta, yollar çok defa tıkanmaktadır.
Diğer taraftan kamyonların da pek tabiî olarak, nakliye ambarlarının önüne yanaşması lâzımdır. Bu durum karşısında, tramvay hattını Reşadiye Caddesinden geçirmek imkânı da vardır.
Sirkecideki nakliye ambarlan, kamyonlara rahat eşya yüklemek 1. çin, Tramvay idaresinin bu yoldan tramvay İşletmemesini arzu etmek, tedirler.
İzmir Limanından ihracat
★
Bir taraftan büyük ölçüde balıkçılık İşlerine girişirken, diğer taraftan da İstanbul Balıkhanesini de
İskenderiye orsasında pamuk düşüyor
I
İskenderiye, 14 (Husus! muhabirimiz Charles Arcnche bildiriyor) — Amerikanın pamuk İhracatım arttırmp kararı. İskenderiye pamuk piyasasında bir pnnlk yaratmıştır. Birçok spe-külfttörler, ellerindeki stoklan satmak için çalışmaktadırlar. Bu yüzden pamuk piyasası son iki aydan beri ilk defa olmak üzere yüzde 10 düşmüştür.
Fiyatların düşmesinden istifade eden îngilizler. külliyetli miktarda mübayoada bulunmaktadırlar. Son günler İçinde kİ zararın 12.000.000 sterlinğ olduğu tahmin edilmektedir.
Dupont de Nemours fabrikaları harap oldu
Llnden (NeW Jersey), 14 (AP) — î. E. Dupont de Nemours Şirketi namına konuşan bir sözcü tarafından bildirildiğine göre, şirketin vasi fabrikaları dün gece büyüle bir infilâkla sarsılmıştır.
Llnden ve yakınında bulunan Ell-sabeth şehirlerini sarsmış olan bu infilâk hakkında sözcü, malûmatı olmadığı için fazla tafsilât verememiştir.
İnfilâkın bir amonyak tankının patlaması neticesinde husule geldiği fakat yalnız bir tek hafif yarak olduğu ve fabrikanın harap hale geldiğini polis bildirmiştir.
Sadeyağ fiyatları
İstanbul, 14 (T.H.A.) — Bugün
şehrimiz piyasasında ve Ticaret Borsacında sade yağ fiyatları bir miktar yükselmiştir. Bu yükselişe Anadolu-da kışın başlaması ve münakalâtın güçleşmesi sebep gösterilmektedir. Bununla beraber piyasada külliyetli miktarda sade yağ bulunduğu da bildirilmektedir. Bu haftanın ilk günü olması dolayıslyle bugün fiyatlarda 5-10 kuruş bir yükseliş kaydedilmiştir.
Kısa Haberler
★
★
★
★
★
★
Konferansının aldığı karar
Yeni Delhi. 14 (H.H.3.) — Milletlerarası Çekirge Mücadele Konferansı toplantısına nihayet vermiş ve Iran . Pakistan - Hindistan bölgesinde çekirge tehlikesini önlemek için Birleşmiş Milletler Gıda ve Ziraat Teşkilâtından yardım İstenilmesine karar vermiştir. Gelecek toplantının Mısırda yapılması da karara alınmıştır.
Mşsır . Yı man Istan münose betleri
Kahire. 14 (Hususi) — Kahlre-deki Yunan Elçisi, Mısır ile Yunanistan arasında ticari anlaşma akdi İçin yapılmakta olan müzakerelerin İlerlediğini bildirmiştir. Elçi sözlerine, bu mevzuda görüşmek üzere pek yakında Mısır Ticaret ve Sanayi Bakanı Süleyman Ihauam Bey ile teması ümit ettiğini de ilâve etmiştir.
Karabiber fiyatları
New-York, 14 (YlRS) — Karabiber piyasası bugün de gayet durgun geçmiş, fiyatlarda bir değişiklik olmamıştır.
Alüminyum İstihsali azalacak
VVashington. 14 (YlRS) — Amerika Hükümeti 1 ocak tarihinde yürürlüğe girecek bir kararname ile alüminyum istihlâkini yüzde 25 azaltmaya karar vermiştir.
Sivil İstihsal için çalışan müstahsiller bu sene sonuna kadar bir tahdide tâbi olmadan çalışacaklardır.
Mevcut stokların askerî ve sivil ihtiyaçları tam mânasiyle karşıla-yamıyacağı düşünülerek böyle bir tahdide gidilmiştir.
Al manya da kömür buhranının neticeleri
Bonn, 14 (AP) — Kömürünün a-zalması neticesinde, Batı Almanya elektrik cereyanının kesilmesi ve havagazının azalması karşısındadır.
Federal Hükümet dün, hükümetlere müracaatla,
tedbirleri alınmasını İstemiş kalkınmakta olan sanayiin kömür stoklarını erittiğini izah etmiştir. Bu yazıda sanayi sahasında tahdidatın “imkânsız,, olduğu belirtilmektedir.
Amerika narenciye İhracatını teşvik edecek
VVashington, 14 (YlRS) — Ziraat Bakanlığından bildirildiğine göre, Hükümet önümüzdeki sene İçinde narenciye ihracını teşvik edecektir. ihracat yapılacak memleketler arasında Avrupanın narenciye yetiştlrmiyen bölgeleri, Malaya, Filipinler ve Endonezya da vardır.
Geçen seneye nazaran daha fazla ihracat oldu
İzmir, 14 (T.H.A.) — Mevsim başlangıcı olan 23 ağustostan itibaren bu akşama kadar limanımızdan yabancı ülkelere 33.294.697 kilo ve 26 milyon 747 bin 876 lira değerinde çekirdeksiz üzüm, 113.624 kilo ve 94.538 lira değerinde razakı üzüm ihraç e-dilmlştir.
İncirin mevsim başlangıcı olan 2 eylül tarihinden bu akşama kadar İzmir Limanından 10.9-18.188 kilo ve 8.328.132 lira değerinde İncir, 133.300 kilo ve 34.288 lira değerinde hurda İncir İhraç edilmiştir.
Geçen yıl İse İzmir Limanından yabancı Ülkelere 22.966.848 kilo ve 17.221.393 lira değerinde çekirdeksiz üzüm. 103.826 kilo ve 86.021 lira değerinde razakı üzüm, 4.650.121 kilo ve 4.156.320 lira değerinde incir ihraç edilmiştir.
Yukarıdaki mukayeseli rakamlar artış nispetini göstermektedir.
Kırkağaç tütüncülerinin toplantısı
tehdidi
mahallî İktisat ve
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
İstanbul Ticaret Borsası İzmir Ticaret Borsası
LUıkJ Son
Bugün Kapunış Bugün Kapanış
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüo.) , 34.10 33.20 Üzüm çeklrdokalz No.9 £ 73.— 73.—
Buğday Ofla 29.08 29.08 incir A serisi No.* 47.— 47.—
Arpa yemlik (dökme) 22.— incir H aerisl No. 108 . 35.— 35 —
Mieır Marı (çuvalı) 24.— Pamuk Akala 1 395.— 395.—
Fnsulya tombul 37.20 Pamuk Akala II — w»
Fasulya Çalı sert - 55 — Pamuk Akala, III... — —
K u^s’ernl 38.20 Pamuk • eril «M —
Mercimek kırmız» kabuk. 30.30 31.— Pamuk vagı (rafine) *. — —
Mercimek yeşil 40.— 47.— Pam ık eeklrdeğl 17.— 17.—
Nonııt natürel Taftlı tohumları 22.— 22.— Adana Ticaret Borsası
Ayçiçeği tohumu —— Sn. •”
Keten L.ıhumu 49 50 49.—
Kendir tohumu — —
Susam — 96.— Birinci Akala
Yer (»atığı kabuklu — 76.— muhiti rvıuııa İkinci
Blrlno Akala vâdeli ... 308 —
Kuru Mcyvular ; Hazır 350/375
Fındık kabuklu sivri) — — ikinci Akala yağmur
Fındık ılç tombul 1950) ... 323/332 326/330 yemiş
Ceviz (kabuklu) 47.— 46 — t m t
Ceviz (iç naturel) Dokuma ham maddeleri t lıö.— Altınlar
Tiftik ınnû rna) — 625.—
Tiftik 'NetürelJ — 6S0.—
Yapak Irakya (Kırkın») .. 360.— 360.—
Bugün Edkl Hur
Ham deriler ; Lira Lira
Sığır mılnmurn (kaanp) K) — 180/100 Külço Veril Gr. 4.58 4.55
Keçi tuzlu kuru kiloau .... — J H.». — Külçe DagUfttfa. —
Koyun huva kurusu kilosu — 225.— Cumhuriyet ...
Reşüt m 37.65 37.10
Nehntt T ağlar : Humit — V
Zeytinyağı (E.E. tcnekcll) 242.— 245.— Gulden 28.65 28.40
Stnamyağı (Rcıf sıra) — 200.— İngiliz 41.50 41.50
Ayçiçeği (Rafine çıplak) .. — 160.— Fransız kok — —
Fındık vrğı (CüriHc) ** 157.— NanolAûn 111
tsviçre — ■*
YABANCI BORSALAR
New-York Borsası
LHlo kur
Butday (Bnşcll—Sent) Sert Kış mahsulü No. 2 260.— 264.—
Kırmız» Kış mahsulü No. 2 ..... 231.— 232.—
Pamuk ıMiıhlIlnf (1 Jhrrtıl = SenD Aralık w».;. 42 20 41 08
Mart 42 11 41.86 41.05
Mayı» 41.72
Tiftik (l ibresi —Sent) —
Tclc.«as No. 1 120.— 115.—
Fındık (Llbreıl^^^nt) Kabuklu yerli iri
orta — —
Levant İç *thal malı 63.- 59.-
Elcmm iri iç İthal malı 66.- 65.-
Rum ılstlm iIdhrv**| — Scnt) Thompson çekırıtrkalz seçme U 1/4 D 1/4
Keten t(«hıımıı , Bilgeli~Dolar) MJnneupoile 8 85 8S5
Kulıty (Llbre=Scnt) 7- 130.—
Levha-tencko «100 ilbro dolar) 1 30 1 30
Londra Borsası
Keten luhııınu (Tunu —Steril.ir t Bombay 73.-
Kutkütn 71.- 70.-
Ver fmhUı Hindistan 78.- 76. -
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal Llbrcul=FlyMD ..
î?ını rnalı ü —
Tün Anadolu ° —
" Trakya ” ” — —
İskenderiye Bnrsası
Pamıık ( Knntnrı — Tulhıru Aııhmounl Kko «»lyefh F/G. .. 143— I
Karnak t rain elvafh F/G. — 140.— I
Toplantıda Tarım Kredi Kooperatifinden ayrılarak, ayrıca, bir kooperatif kurulması görüşüldü
Kırkağaç, 14 (Husus!) — îlçemls tütüncüleri kendi aralarında bir toplantı yapmışlar ve şimdiye kadar bir türlü halledilemlyen dertlerinin ancak bir T. satış kooperatifi kurulma-siyle. sona ereceğin! ve senelerden beri kesilen yüzde 5 lerin, kurulacak tarım satış kooperatifine devrini ve kooperatif kurma İşi bu yıla yetişmezse Tarişln diğer mahsullerde olduğu gibi destekleme mübayaası yapmasını ve yüzde 5 lerin Tariş müdahale fonu olarak tahsisi istenmek üzere çok hararetli konuşmalar yapmışlardır. Neticede istekler kararlaştırılarak kooperatifleşme karan kaymakamlığa ve Tariş Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir. Hükümetin müstahsilin arzuların terviç edeceği ü-mit edilmektedir.
Kocaelide zeytin rekoltesi
İzmit, 14 (Hususî) — Kocaelindekl zeytin istihsal bölgelerinden gelen haberlere göre, bu yıl zeytin mahsulü geçen yıllara nispeten memnunluk vericidir.
Geçen yıl bazı bölgelerdeki mahsullerde kurt görülmüş ve bu yüzden müstahsil oldukça ağır zarara uğramıştır. Yeni zeytin mahsulünde kurda pek ender rastlannıaktadır.
Bu sene zeytin rekoltesinin müstahsilin yüzünü güldürecek şekilde o-luşunun daha ziyade zeytin yağı fiyatları üzerinde müeessir olacağına muhakkak nazariyle bakılmaktadır.
Kocaelideki krom madenleri işletiliyor
İzmit, 14 (Hususi) — Bahçecik ve Nüzhetiye köylerinde bulunan krom madenleri hususi şirketler tarafından işletilmeye başlanmıştır.
Kahve tacirleri arasında rekabet
Son günlerde toptan kahve tacirleri arasında yeni bir rekabet başlamıştır. Bu rekabet neticesinde toptan 3 numaralı kahve 700 kuruşa kadar düşmüştür.
1000 kuruştan satılan çekilmiş kahve de 950 kuruşa satılmaktadır..
Denizlide bir de şeker fabrikası kurulacak
Denizli (Hususî muhabirimizden) — Şehir İşlerinin halli için Ankara-ya gitmiş olan Denizli Belediye Başkanı; Cumhurbaşkanı Celâl Bayata yaptıkları ziyaret esnasında, Deruzlı Vilâyeti ve hattâ Fge bölgesi için hh-yırh olacak bir tesisin müjdesini bizzat Devlet Balkanından duyarak memleketimiz adına mütehassis olmuşlar, bu beşaret haberini Ankara-dan çektiği bir telgrafla bütün lıem-şerüenne müjdelemiştir.
Denizlinin iktisadi alanda kalkınmasını temin nıaksadiyje evvelce, Cumhurbaşkamnuz Celâl Bayarın Başbakanlığı zamanında Denizlide hır şeker fabrikası yapılması için mütehassıslara gerekli tetkikler yaptırılmış, raporlar neticesinde bu engin pançur memleketinde bir şeker fabrikası kurulması uygun görülmüştü. Hakikatte Denizli, geniş ovalarında yüksek vasıflı ve milyonlarca kilo tutarında şeker pançan yetiştirerek Uşak Fabrikasına satmaktadır.
15 Kasım 1950
YENÎ İSTANBUL
8ayfa 5
%
7
Yıldızlar konuşuyor
(15 ten 30 Kasıma kadar)
Günün meselesi
21 mart - 19 nbuın KOÇ
23 eylül - 22 ekim
93 k» TERAZİ
Existentialisme„ nedir?
NALBANT
Yazan: Muin ARAR
Umumiyetle nıhhatlnla İyi. İyimser-liginiz, içinde oulunduğunu» güçlükleri yenmenize yardım ediyor. Yeni bir İşe başlamaktan kaçınmayınız. Hissi hayatıma» taallûk eden meselelerde sevdiklerinize karşı daha mülâylm davranınız. Çok zevkli küçük bir seyahat yapacaksınız. Şan» getiren renginiz yeşil, şans getiren numaranız da 6 d.r.
Sıhhatiniz gayet Ivl. Sinirleriniz çok mukavim. Tatlıiıgımzın ve tckAnı-tın bugünlerde çok faydasını göreceksiniz. Kalb nahiyeniz bilhassa 1yi vaziyette. İstediğiniz bir şayi elde etmeniz çok muhtemel, işiniz gayet güzel, görünürde hiç bir değişiklik yok. Şans rengini» mavi, şana numaranız 5 dir.
Pr. Dr. J. Ritter'in üç konferansı
20 nisan -
20 mayıs BOĞA
23 ekini - 21 kasını AKREP
MÜNSTER Üniversitesi felsefe profesörü Dr. Joachlm Rltter. Edebiyat Fakültesinin davetlisi olarak iki seri konferans vermek üzere tstan-bulda bulunuyor.
vermiştir. Bunun İçin kendisine teşekkür borçluyuz diyorum.
Karaciğerinize dikkat edin. Alkol ve fazla yemek yemekten kaçınma. Bugünlerde disiplinsizliğe ve mübalağaya kargı olan meylinizle mücadele ederek onu yenmeye çalığın, bu hem kendiniz, hem de otrAfınızdakl-1er için hayırlı olacaktır. Hissi hayatınız saadetle dolu. Sizi yeter derecede memnun etmlven İşini» gittikçe gelilerek enteresan bir hal a-lacak. Şans renginiz açık gri, şans numaranız 13 dür.
Soğuk uinuunaya ve nezle olmamaya dikkat edin, zira hastalıkları çabuk atlatamıyorsunuz. Geçmişi unutarak bugünü İyi yaşamaya balcın. Hlsst hayatınızda sürprizler var. Bunlardan bazıları size çok tesir e-decek. hayatınızı değiştirmeye kadar gidecek. İşinizden çok memnundurlar. şüphesiz maaşınızda bir artına olacak. Şans renginiz yeşil, şanz numaranız 8 dir.
2-2 kasım - 22 aralık
YAY
4A 21 mayıs - 20 haziran
AA İKİZLER JİY
Vücudunuza nispeten sinirleriniz daha kuvvetli, Kıskançsınız. Bu mühim bir kusurdur. Sevdiğiniz insanlardan şüphe etmekte çok haksızsınız. Başkalarının serbestisine biraz daha fazla hürmet edecek olursanız her şey yoluna girecektir. İşinizde bir değişiklik olması ihtimali var. Beklenmedik bir para mz. Şans renginiz kırmızı,
Bünyeniz çok mukavim, hiç bir şeyden korkmayım». Karakterini» u-mumlyotle iyimser. Mağlûbiyeti hiç kabul etmlyorsunu». Hlnsl hayatınız kafanızda en büyük yeri İşgal ediyor. Yenmek mecburiyetinde olduğunuz güçlüklere rağmen çok mesutsunuz. Durumunu» yakında daha iyileşecek. 6ane renginiz türkua» jt^ ’vI snns numaranı» 6 dır.
alncnksı-şans nu-
•naranız 2 dir.
İM- t ‘« r 31 haziran . 21 temmuz YENGEÇ
!3 aralık - 10 ocak YABAN KEÇİSİ
Sinirleriniz zayıflıyor, kendinize dikkat edin. 8abırlt olun. An! kararlar vermekten kaçının. Pek mühim oi-mıyoü bir hissi münakaşa yapacaksınız. İşinize gelince, sebatla çalışın, yakında İş durumunuzun neticesinin iyi bir deffişlkllie ulnşmneı çok muhtemel. Şans renginiz yeşil, şans numaranız 17 dir.
gayet İyi, Daha az sual daha tabii olun. Gurur.
Z2 temmuz - 22 ağustos
ARSLAN
Sıhhatiniz sorun ve işleri karıştırmaktan başka İşe ya-ramıu. Knlb İşlerinize gelince, mü-nalmşftlnrın. aşkın düşmanı olduğunu unutmavın. İşinizde çok tedbirli olun. Hareketlerinizin ve kararlarınızın neticelerini düşünün. Bir seyahat yapacak-unı», Şans renginiz mor. şens numaramı 14 dllr.
“Extstentlallsme“ felsefesi üzerine yaptığı Üç konuşmayı hulâsa etmeğe glrişmczdcn Önce, Prof. Rltter’e teşekkür etmek gerektir. Çağdaş felsefe cereyanları arasında akademik münakaşa çevrelerini aşan, dünyanın birçok yerini binlerce İnsan ve bilhassa genç insan tarafından bir hayat felsefesi olarak benimsenmiş bulunan “exlstentlallsme” hakkında herkes bir şeyler bilir, herkes bir sürü dedikodu duymuştur; kimi oexlstentlallsme° bir moda, bir saç sakal modası, acayip kıyafetler giyme. olmıyacak tavırlar takınma züppeliği sanır, klm| her türlü geleneği hiçe sayan ahlâk dışı bir yaşama tartı. Kimi ondnn nefretle baş çevirir, kimi ona bayıla bayıla kapılır. Fransız “eKietentialiame” İnin kurucusu Jcan-Paul Sartre ve arkadaşlarının edebiyata karışmış, fikirlerini roman, tiyatro, hikâye İle canlı canlı yaymış olmaları, “exlstentlallsme” İn gerçek değer! ile anlaşılmasına yardım edecek yerde, zihinleri daha çok karıştırmışlar dense belki yeridir. Felsefenin fildişi kulesine çıkıp vâz etmektense, gerçek hayata karışmayı vo herhangi bir sanatkârın elindeki imkAnlarla İnsandan İnsana «öz açmayı tercih eden bulanık tefsirlere Ritter'in kavrayıcı aydın açıklaması, dinleyicinin içine su bert çözemediği bir
suratız «çözülüşünü duymanın hazzını
Prof. Rltter. Heldegger, Gabrlel, Marcel, Sartcrc ve Jaspera'ln varlık felsefesini elealarak, kaynaklarım asrımızda cemiyet ve medeniyetin geçirdiği büyük buhranda aramak gerektiğini belirtti. Bu buhrandır ki. insanın din, tarih. İnanç ve geleneklerde olan bağlarım sarstı, gevşetti. Yirminci yüzyılda İktisat, teknik ve İlim tam bir İlerleme kaydettiği halde, cemiyet içinde İnsanın fert olarak varlığı şüpheli bir hale gelmiş, kişi insanlığından, kişiliğinden kaybedip kütleye henıvücut edilmek tehlikesiyle karşı 'karşıya kalarak buhran geçirmektedir. 19 uncu a-sırda Nletzsche ve Kierkegaard bu buhranı sezdikleri için, lık felsefesinin öncüleri dırlar.
rağmen, fert kendi mânâsız varlığına bLr mâna vermek İçin kendi kendini gerçekleştirmeğe çalışmalıdır. Bunun da yolu Sartre'ın *’en-gngement” dediği, yani insanın tam hür olarak seçeceği bir harekete bağlanmasıdır. Bu hareket müspet veya menfi, bir yaratma veya bir yoketme olabilir. Fransız roman ve tiyatro yazarlarından mus’nün bir eserinde, varlanmayn mahkûm durmadan, dinlenmeden
nya taşıyan Sisyphos’un hiçbir İşe yaramıyan kahramanlığı, bu mâna-»izhk ve ümitsizlik felsefesinin bir sembolüdür.
Albert Ca-aşağıya yu-blr kayayı, yokuş yuka-
çağdaş varsayılmakta»
çıbanı deş-
bu felsefe, nice yol açtı. Prof, olduğu kadar eminim ki. hor serpmiş, çoktan problemin ku-
Kalbinizi fazla yormayım». Çabuk heyecanlanmaya meylini» çok. Sizi sıkan hâdiseler illerinde fazla kafa yormayın. Her şeyin gelip geçici olduğunu düşünerek teselli bulun. Hitöil bir takım anlaşmazlıklarla karşılaşacaksınız ama bunlar da gelip geçici. İşinize gelince, fevkalâde İyi bir devreye giriyorsunuz. Seyahat yok. fakat çok güzel bir para sürprizi var. Şans rengim» yaz. »ans numaram» 9 dur.
;0 ocak - 18 şııbat SAKA
Canlılığınız ve Çok enerjik olmanız sizi muvaffakiyete doğru götürüyor. Hissi havalınız fevkalâde. Seviliyorsunuz. İşinizde lıAdlaaler sizden tarafa. Doğru yol Üzerindesiniz. Şana renginiz koyu kırmızı, şans numaranız 12 dir.
be-
Jean-Pnul Sartre bu miş, cemiyetin de. ferdin de mâna-sızlığını ve hiçliğini bütün çıplaklı-ğlyle ortaya koymuştur. Çare olarak da, Hçdantl.aatlonH hlçlomş dediği bir vetire ile kişinin inanç ve gelenek bağlarından tamamen çözülmesini ve «alt hürriyete varmak İçin din. aile, tabiat İle bütün İlgilerini kesmesini İleri sürmüştür. Böylece metafizik. din ve tarih toptan İnkâr c-dllmlş oluyor. 19 uncu asırda Marx ve Feuerbach gibi ihtilâl nazarlye-cilerı de geçmişle bağlarım çözmüşler, fakat kurtuluşu geleceğin kuracağı cemiyet İçindeki ferdin ahenkli saadetinde görmüşlerdi. Sartre, bu Ümidin de boşa çıktığım, cemiyet 1-çinde fert mânası* olduğu gibi, ferdin de tek başına mânâsız kalmaya mahkûm olduğunu görüyor. Buna
Jaspers, Heldegger ve G. Marccl’in varlık felsefeleri de ferdin geçirdiği buhranı, çıkış noktası olarak almakla beraber, gelenekten çözülüşün sebeplerini de araştırıyor ve insan varlığına has bazı kavramların gözden kaybolmasında buluyorlar. Ferdin cemiyetteki varlığı, gördüğü İş ile kaimdir, hareketinin mânası da faydasında aranmalıdır. Heldegger İnsan varlığının mânasını dünya ile alış verişinde görmektedir. Gerçek varlık, İnsanın cemiyetine nüfuzu derecesinde ölçülür. G. Marcel ise İnsanın İnsanla olan bağlılık münasebetleri muştur,
aşk, dostluk, üzerinde dur-
bu cephesi
23 ağustos - 22 eylül SÜNBtLE
19 şubat - 20 mart ( ▼ BALIK
Bu 16 gün zarfında zekAnız çok İşinize yarıvacak. Başkalarına karşı dalma anlayışlı olmaya gayret edin. Hissi Hayatınıza dair An1 kararlar vermemeye çalışın. Şana renginiz altın sanal, şans numıırffimı 11 dir.
Nazik fakat fena olrmyan bir sıhhate maliksiniz. Gelip geçici ufak sıkıntı ve şüphelerini» var. Çok seviliyorsunuz. Hissi hayatınızdaki huzur hayatta İmdadınıza yetişiyor. Yakın »amanda bir seyahat yapa-cak-unız, hav/ıtım» değişecek. Şans rengini» gümüş frl, şan» numaranız 12 dir.
Öğrenmek ihtiyacında oldpğumuz hcrşry
r •
t
’ Hicri 19 5 0 KASIM 15 Çarşamba Rumi
Snfer 4 1370 T,5«nl 2. | I3««
VAKİT VAMATİ EZA Kİ
Ouneş 6.46 1.53
öil. 11.69 7.06
ikindi 14,35 t.«
Akşam 16.52 12 00
Yatsı 1> 26 1.35
ImsA k 5.05 12.13
UÇAK-TREN-VAPUR
GELECEK OLAN l'ÇAKI.AR
10 55 P A A «Amerikan) Bev-’-uttan. — 11.40 D.H Y. (Türk) U-mırdcn. — 11 50 D.H Y. (Türkı
Ankarndan. — 14.r» D H.Y. (Türk> Adamı. Ankaradan — 15 (Ki D.H Y (Türk) Ankara. İzmir, Balıkesir* den.
GİDECEK Ol AN l ÇAKI.AR
8,00 D.H Y. (Türk »Ankara, Mu« lalya, Elazığ, D. Bakıra. — 8.30 D H.Y. (Türk) Ankara. Adana-ya, — 11.10 P. A- A. (Amerikan) Krank furt, Brüksel. Londra, Şanon. New-York a. — 12.30 D. H. Y. (Türk) Ankaraya. — 14 20 D.H Y. (Türk) îzmlre. - 21.10 P A A (A-merlkan) Bevrut. Knraşi. Delhi. KalkütA, Bangkok, Hongkong a.
DlIlEfEK OLA N EKHHICF^LEK
10 00 A tıkara va iMotörlÜ) — 18.10 Ankara Ekspresi. — 22.20 Sern-
plon Eke. (Avrupa).
GELttUlSK OLAN KKM'II ESLEK
Anknradnn. — 9.15 Aıık«nıhılan (Elifi).
GE1 ECEK OLAN VAPURLAR
G 30 Konya. Et ndırmadan. — 7.00 Erzurum, l^kcr.Tİerundan. — 0,30 Arın furta. br'bnJudan. — 12.00 Ordu, ızmlrden. — 14.85 Sus, Mudanya» lan,
GİI>E( EK OLAN V A PIRI. AR
H 00 Elru^K, İzmir». — 18 00 Saadet hrııoza. — 22.00 Konya,
Bandırma va.
TAKSİM (43191) Allah Kerim. TAN (80740) 1 — Kumarbaz Kız. 2 — Lorel Hardy Rüyalar Ülkesinde.
CNAL (49306) 1 — Haydutlar Kıra İlçesi. 2 — öldüren Buao
YEN! (84137) 1 — Venedik Kahra mantarı. 2 — Gönçlerin Sevgilisi. YILDIZ (428-17) Lady Hamllton.
İstanbul âLEMDAR (23863) 1 — Bir monln Romanı, rn manlar.
AZAK (235421 dut. 2 — Deniz ( EMKERîJTAş Kristln.
AY SI. (21917) 1 — Ananın Günahı. 2 — Kara Şeytan
EMRE 1 — Vazife Kurbanı. 2 — Varyetede Cinayet.
HALK (21901) 1 — Vatan ran Aralan. 2 — ölümden İSTANBIL (22367) 1 —
Reis. 2 — Vatan Haini.
KISMET (26654) 1 — üvey Baba, 2 — Leblebici Horhor.
MARMARA (23860) Kıra İlçe Krla-tln.
MİLLÎ (22962) 1 — Aşk Adası, f — Aşılmaz Duvar.
ri RAN (22127) 1 — Deniz Kurt-•nn. 2 — Kamçılı Haydut.
Y ENİ (Bakırlcöv 16-126) 1 — Pom-pcinin Son Günleri. 2 — Tabancalar Patlarken.
KADIKÖY
BİZİM SİNEMA (Üsküdar) 1 — Nehirler Kırniiçosl 2 — Ateş Bekçileri.
HALE (Kadıköy) 1 — Aşk Adası. 2 — İntikam Kılıcı.
OPERA (G871I) I — Genç Kız Kalbi, 2 — Tarzan Maymun Adam.
SUNAR: 1 — Vatana Dönüş. 2 — Kızıl Nehir.
«(•REY TA (60802) I - Benden Kaçamazsın. 2 — Tarzan Kara Kaplana Karşı.
Y EIJIEÛİRMENÎ 1 —Monte Krls-tonun İntikamı. 2 — Bir Hizmetçi Kızın Hatıraları.
ANKARA
ANKARA (23230 üçüncü Adam Kim?
Bl YIK (15031) Denizlerin Sovgl-llai.
2 — 1 «I nişiz
Yetl-Knh-
Hay-
BEYOĞLU
ALKAZAR (12662ı 1 - Şarlonur Festivali 2 — Kızıl Nehir AR (44304) Korkak Kahraman ATLAS (40835) öldüren Hmiralnr ELI1AMRA (42235) i - Alim Ha-zlnelerl 2 — ölüm Melodisi GfREL 1 - Çakır» alı Mehmet E-2 — Çakırrah Mehmet Efe Nasıl Vuruldu.
İNCİ (44.595) Kırnliçc Kriatİn.
İPEK (41289) Hehvka Hklncl haffu) LÂLE (43395) Korkak Kahraman MELEK (408>i8) Ayrılmaz Gönül ler.
MARAV Yunan Opereti, 3UATPARK (83143) 1 — Manon. 2 — Esrarengiz AL
YfKic (42*51) Nanı-1 diğer Parmaksız Halih.
ŞARK (40380) Kıraiiçe Kriatin. ŞIK ( 13726) 1 — Gnngeter Hafiye. 2 — Lorel LLardJ Silah Arkada51
1 — Kamçılı Kurtlan.
(22613) Kıraliçe
Kurta-Flrar.
Yılmaz
R
A
D
Varlık felsefesinin müspet esaslara dayanmakla modern medeniyet ve kültürün objektif İlerlemesin! kati olarak kabul etmektedir. Geçmişe dönülemez, fakat Hel-degger’e göre modem cemiyet, ferde fert olarak değerini vermezse, insani mâna ve muhtevasını muhafaza ve temadi ettiremez.
Kaba taslak muhtevasını belirtmeğe çalıştığım Prof. Ritter’in üç konferansının Felsefe Asistanı Hüseyin Batuhan tarafından parlak bir şekilde tercümesi, konferansın herkesçe çok iyi anlaşılmasını sağlamıştır.
DİR evin ikinci katında, iki o-” dadan ibaret bir kısmı işgal ediyordum, öndeki odayı, oturma ve misafir odası, nrkadaklnl de yatak odası yapmıştım. Eşyalar, zaman zaman yer değiştirirlerdi. Benim evimden çıkar, bir başka evde veya bir dükkânda yer a-lırlardı. Bu hâdise ekseriyetle ay sonunda vukua gelir ve benim iple çektiğim ay, bu sayede sona ererdi.
Akşamları geç yatar, sabahlan ergen l alkardım. Uykuda hile la-aarrufa, hayat beni alışbrmıstı. Bir uyandırıcı saatim vavdı Onu kurar ve tam yedide çalınca uyanırdım. Bu eve taşındıktan sonra, çalar saate lüzum kalmadı. Bir ay sonu onu da elden çıkardım. Çünkü her sabah, evin arkasındaki nalbant dükkânında tam yedide demir dövnıiye başla, maları, beni uyandırırdı. Bu nalbant dükkânı hemen hemen hiç durmadan çalışırdı. Evde bulunduğum zaman, demir dövmeden çıkan tırmalayıcı sesi duymak mecburiyetinde idim.
Vicdanımla mücadele etmlye başladım. Gidip nalbanda “Çok gürültü çıkarıyorsunuz, biraz daha yavaş vurun” desem, adamlar hana “Aman beyim, sen demircilikten anlamazsın. Buna ne kadar kuvvetle vurulursa, elde edilen İş o kadar sağlam olur. Senin hatırın için yavaş vuralım da, aldığımız parayı hak etmlyalim mİ0. Sonra müşteri bize —yaptığınız malı beğendiniz mi?— diye çıkışmaz mı. O zaman biz no hale düşeriz,, demezler miydi. Ekmek parası için vücut telef ediyorlardı.
Alın teriyle ekmek parası karanmak ne güç işdl.
olmıya çalışmak, ekmeğini elinden almak gibi bir şeydi. Bunu yapamazdım. Sonra adnmcnğız çok terbiyeli idi. Ne zaman görse selâm verir, hâl ve hatır sorardı. Mahallede kimin kapısı kilitli kalsa ona koşar, kilidini açtırırdı. Komşu hatırı sayan ^ı adam, yaptığı İşe mukabil psra da almazdı. Belki o da çıkardığı gürültüden memnun değildi. Civarını rahatsız etmekten azâp duyuyordu. Ne yapsın. Hayat icabı mecburdu. Onun alnına böyle ya-zılYnıştı.
Nalbant, sabahın yedisinden akşamın yedisine kadar çalışırdı. Ben eve saat beş buçukta gelirdim. Bir buçuk saat kadar onu dinlemek mecburiyetinde idim, bazı günler İşi az olurdu O zaman »esi pek çıkmazdı. Benim kafam o gün dinç demekti. Sevinirdim. Bu sevincim biraz sonra sona erer ve nalbanta karşı bir acıma duyardım. "Bugün az ça-lışıtı, belki çoluğuna çocuğuna, her akşamki gibi dolu gldemiye-cektlr. Onu pencerede bekllyen-ler büsbütün üzüleceklerdir” derdim. Onun gürültüsü beni rahatsız eder, sessizliği İse azaba kordu.
Bir gün geldi ki. kulağım artık nalbant dükkânından gelen seslere alıştı ve ses bendo eskisi gibi tesir yapamaz ve beni sinir-lendlremez hâle geldi.
★
Ona mâni
Yaz gelmişti, üç ay vazife ile îstanbuldan tim. Eve dönüşümde, İlk aradığı şey. nalbnntm dükkânından gelen sesti. Şaşırdım. Hiç bir ses yoktu, Biraz daha bekledim, yine ses, şada gelmiyordu. Merakım büsbütün arttı ve kentlimi yalnız hlssetmiye başladım. Sokağa çıktım ve dükkâna gittim. Kepenkler Örtülü kil. Kendi kendime "Hasta olsa, çırağı var. O, dükkânı açardı. Başka bir yere taşınmış olacaktır" dedim, t-çime şüphe düştü. Etraftan soruşturdum, “Bir ay kadar oluyor, gizlere Ömür" dediler. Çok üzüldüm. Günlerce kulağım onun sesini duymak İçin bekledi,
Nalbanta. benden fazla hayvanların acıdığına eminim.
Kaç sabah, erken uyanamadı-ğım için İşime geç kaldım. Artık beni uyandıran, nalbantm dükkânından gelen ses yok.,.
Mahallelinin kilitli kalan kapısını açacak kimse kalmadı.
îşln en fenası, beni sabahlan uyandıran saatin satılmış olması.
“Ay başına, İnşallah bir çalar saat alayım da rahatlayayım" diye düşünüyorum. Masraf da hiç eksik olmuyor kİ. Halbuki bu ay ne kadar alınacak şeyler vardı.
Muin ARAR
kadar bir aynlmış-kulağımvn
Tarih boyunca geçen en büyük aşk
SIHHÎ I MD AT
Re-
Çeviren: Znlıide özveren
hAift mu-
da kolav olan ka-
Ge-At-
İzm m Allah Kerim.
birçok kavimler arasında yayılmıştır. Prlmlllvbr bu ananelerini hafnza etmektedirler.
TİYATROLAR
■ f y . •_ 1 T* i
TAYYARE
MELEK 1 - Jkl Sevgili. 2 - Ne-simaçi Arncrlkada.
LÂLE 1 — Zaferden Üstün, 2 — Rakibelcr.
TAN Ateşten Gömlek.
YEN! Allah Kerim.
ElHAMRA Aşk RÜySîiı.
yazılışının 75 inci yıldönümü vesilesiyle
LEBLEBİCİ IIUR HOR AO A
Opera Komik 3 pürde Eser; D. ÇUHACIYAN Ravnhnrd metodlarımı, göre sahneye Konmuştur, frl.l 49.IBU
MVAMMER KARACA
TİYATROSU
II E L A M !
CEBECİ (13816) 1 — Tarzan Maymun Adam. 2 — Macera Limanı.
PARK (11131) Harrosv Kumarbazı» SVS (14071) Çeta.
ULUS (22294) Cehennem Geçidi. YEN! (14040) Günahkâr Baba. öt'YCK Rlgoleito.
K( Ç( K Melekler ve Şeytanlar.
GİR GAZİNOSU 7 Bryanus vüsü.
ANKARA PALAS PAVYONU za Şeydi İdarecinde Viyana rnksyon Orkestrası.
SPREY y a PAVIYONUi İspanyol OrkcHtrası.
İSTANBUL BELEDİYEM! ferihir Tiyatroları 20 30 da Dram Kunıı İlıHran Tramvayı Tolf. : 42167 Komedi kı«rnı
Teruhıe Dllnjra Nuri Kordnğ
H)M SES TİYATROCU 20.15 to
EMİNÖNÜ; Beşik Kemal (Eminönü) — İtimat Sadrl (KÜçl)kpn-zar) — Sultanahmet (Alemdar) — Haydar Yani ıLOlell)
BfcY’OÖLUı Dcllasuda (Merkez) — Nihat (Taksimi — AyAspaŞA (Taksim) — Hayreddln Tav (Galata) — SpurldİM (Galatıı) — Atak&n (Şişli) — Mecidlyeköy (Şişil • —- Haa-köy (Hasköy) — Yen! Turan (Kail m paşa)
FATİH: İbrahim Balmumcu (Şeh-radebaşı) — Ziya Nuri (Aksaray) — Ernlıı Rıdvan (Snmnt-/«) — Nazım Malkoç (Şehremini) —• QUndnÇ(İu (Karâgümrük) — Huyun Berk (Fener) ElM’Pî Ayvansa ray (Şifa) BEŞİKTAŞ: b.Halit (Beşiktaş) — Yeril (OrUıkÖy) — Arnavut köy — Merkez (Bebek)
KADIKÖY: Kıaıltoprak — Göztepe — Bostancı — Merkez (Üsküdar)
llELIlELİADAt Halk Bt’YC KADAi Halk
ANKARA: Hayat — Bayer — Nll-mu ne
İZMİRı HIIAİ (Kernerallı) — Ali HayreJdln (Basrnnhaneı — Sıhhat (Kemor<ı) — Sağlık (Altiân-cakı M iklçeşrnellk (Eşrefpaşa) — Kara t aş (Yalılnı)
Beyoğlu 44644 Ankara 00 iotanbul 24222 İzmir 2222 Üsküdar 60945 K köy 60872 Karşıyaka 15055
îstanbul Be\ oğlu Anadolu yakası Ankara İzmir
44998 60536
9)
2251
T
0
L
Dllnynrıın tanınmış aoprnnolarıııdAn Margtıcrltp Piazza (solda) ve Dorothy Kirşten (sağda) Nc'v-York Metropolitan operasının 09 nvı sezonunun açılışında bulunmuşlardır. Recimde İki »nııranoyıı görüyorsunuz. Mhs Margııcrifo riiizxa acık mavi ve MIm Kirşten Inc beyaz bir elbise giymişlerdir.
A
R
Milletlerin ve kavlmlerln örf ve A-detlerl çok zaman garip şekillerde tezahür etmektedir. En tuhafı, erkeklere mahsus olan yedi döşeğidir. Yedi döşeği demekle tabiatlyle erkek ve kadıh arasındaki fizyolojik münasebetlerde bir değişiklik kaadedll-memekte, sadece nesilden nealle İntikal eden ve erkeği, çocuğun dünyaya gelmesiyle Oltaya çıkan bir ta kim tatsızlıkları karşılamaya, daha doğrusu Önlemeye mecbur eden bir geleneğe temas edilmektedir.
ve-hll bir i:.ı atıf
ve selâmetinden sorumlu olan babadır, bunu temine çalışmam gerekir. Kadının buradaki rolü İse, erkeğin bu vazifeden ayrılmamasını teminden ibarettir. Bu âdetin mevcut olduğu aileler "Maderşahi’ 'ailelerdir. Bu tip ailede evlenme suretiyle erkek karısının soyuna intisap eder. Erkek yedi döşeği, erkeği “Maderşahi” aileye boğlıyan bağlardan biridir denebilir.
ANKARA:
7.28 Atılış ve program. — 7 3' M S.Ayarı. — 7 31 ITarry MOrlIck Orkestra (ı çalıyor ipi). — 7 45 Ha-herler. - 0,00 Hafif miızlk (pl). — 8 25 Günün pro-gTiıtnı ve hava raporu. — 840 Mozart - Do Majör senfoni ipi). — 9.tX) Kapanış,
12 28 Açılış ve program — 12.30 M.S Ayan. — 12 30 Şarkilen — 13 (X) Haberle-. — 13 15 Uvertürler. — 13 30 öğle Gazetesi 13 45 Hafif nieiodllor (pl). — 14.00 Hava raporu, akşnrn programı ve kapanış.
17.58 Açılış v© program. — 18.00 M.S Avarı. — 18 00 Y»5hl seslerden geçit programı. — 18 30 Konuşma: Çiftçilerle haşhaşa. — 18.45 Caz orkrsiraiann-(lnn: SB.mmy Kaya (pli. — 19.00 M.S.Ayarı ve haberler — J9 15 Tarihten bir yaprak. — 10.20 Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası, Şef: İhsan Künçrr, 20.00 Lled’ler (pl), - 20.16 Radyo Gazetesi, — 20.30 fiorbent »aut. — 30 35 Tarihi Türk müziği, t iare e-den: Mesut Cemil. — 21 15 Konuşma: Hafta aram sohbeti (Muhip Dıranas), — 21.30 Dana müzikleri ((ılı. — 22.00 Konuşma. — 22 15 Klâsik saz enerleri. — 22.30 Şarkılar. — 22.45 M.s Avnrı ve haberler. — 23.00 Program ve kapanıl,
İHTAN III Lî
12 67 Açılış vo programlar. — 13.00 Haberler. — 18.15 Radyo salon orkeetrsaı konseri, *— 13 46 Şnr-kılar. — 14.20 Dana müziği ipi). — 14.15 Prugram-
(pl). Dvorak vlyolonlel konçertosu lol. — 22.35 Normun CloUtler orkca-nıiifilk (pl). — 22.45 Haberler, — 23 00 dan» müziği (pli. — 23 30 Kapanış.
iar ve oyun havalan ipli, — 15.00 Kapanış.
17-57 Açılış ve programlar. — 18.00 Dans müziği (pl). — 18.10 Veıc’inl»' Mücadgla CcnılycU adına konuşma. — 18 20 Faaıl hoyeti kor.Borl "Mahur,,, — 19.Û0 Hnlıarlar, — İl) 16 Kona fohlr haberleri. — JO 20 fin» enerleri. *- 10 lü Kadı Yaver Amman ınomleket havaları nen ve «az birliği knnsnrl. —* 20.10 Sorhent saat, — 20 15 Radyo Gazeteni. — 20.30 Dinleyici In-teklerl klAnlk halı müziği. — 21.15 Şarkılar. — 21.50 Çocuk Kitapları Haftanı mtlnnnchatlyk konuşma. — 23.00 Konçerto ’ SI minör,, op, trasından hafif Programlar ve
LONDRA:
6.45 (31,55 m.) Dinleyici Intekltrl klânlk mllsik (45 dakika). — 7.80 (19 85 m.) Vananna I.oc den şarkılar (30 dakika). — 8.30 (10,HA m.) Çeşitli hafif müzik (80 ’iaklka). — 10 i5 (10.66 rti > Keman soloları (15 dakika), — 11.30 (10.85 m.) Dinleyici İstekleri klAıılk müzik (46 dakika). — 13.16 (18,84 m ) Plâklarla yarım saat piyano soloları. — 14 30 116.84 m.) BBC. Gnlya Orkeniranı (30 dakiluı). — 16.15 (10,84 m.) B 13.C. Opera Orkestrası (1 saat). — 18.45 (16.84 m.) Dana müziği (15 dakika). — 21.00 (16.84 m.) Slr Arthur BliŞe İdaresinde FilArmonl Orkestram (1 naat), — 23.10 (31,66 m.) Sevilmiş plâklar (45 dakika).
S
Bu garip geleneğin yüz yıllar boyunca sürüp gittiği yerler: Güney Amerika. Brezilya ve bilhassa Guyana’dır. Güney Amerika kavlnılerlne ait bilgi veren en e^l(l bir kaynak l Cosmographio üniverselle von The-vet 1575) erkeklere mahsus yedi döşeğinin Amazon akarsuyu kıyılarında yerleşmiş bulunan '’Karalb” ka-vimlerinde de mevcut olduğunu belirtmektedir.
Bu tuhaf geleneğin izahı değildir: çünkü buna bağlı viıııler o kadar çok ve değişiktir ki karşılıklı bir tesirden söz bile açılamaz. Erkeklerin gönül rızaslylt? ya cebren sırtlarına yükletilen vazifenin bazı kavinılerde derin mânası olduğu kabul edilebilir, suretle erkeklerin yedi döşeğini,
nesilden neslle geçen bir gelenek, kadının vazifesine bir yardım diye kabul eden kavimler, bu Adrtto ba* ba İle çocuk arasında esrarlı bir bağın meydana geldiğini ileri sürenler arasında bir fark bulunması gerekir. Birine! halde baba, çocuk doğduktan «unra yalağa yutar ve annenin durumunu taklit eder. Karı koca arasındaki rollerin bu suretle değiştirilmesi anneye kötülük etmek Isti-yeCek olan cin ve perileri aldatmak İçindir.
Bu vazifeden çocuğun babası vesika ve dır. Erkek tına değer uymalıdır,
hediyeler» takdir ve tebrikler hiç fena olmasa gorek...
kaçınan erkeğin o say ılm ad ığı birçok yazılardan anlaşılmakta -muntazam bir aile haya-voriyorsa, bu geleneğe Sonra da İyi gıda, bol
Bıı ananeye Antlllerde ve orta A-merlktının bazı yerlerinde de riayet edilmektedir.. Thevet, buna fransız-ca “couver” kelimesine İstinaden ”couvnde” ismini veriyor. Meksika, Kaliforniya ve Hlndistanm güneyinde yaşıy&n “Dravida" kavmlnde de bu âdetin mevcut okluğunu vesikalar teyit ediyor. Görülüyor ki bugüne kadar henion lıemon hiçbir AvrupalInın duymadığı bu garip gelenek
İkinci mânada. erkek yedi döşeği daha fazla din ve sihir İle ilgilidir. Erkeğin bu devrede perhizkâr davranması İcap eder. Baba, çocuğu doğduktan «onra ne ava gidebilir, ne de muayyen hayvanlan öldürebilir veya tutabilir. Yemeklerin bir çoğu da yasaktır. Bu devre zarfında erkek tamamen boş ve avaredir. Dinî İnançlara göre çocuğunun saadet
Bazı kavlmlerde baba bu müddet zarfında o kadar iyi beslenir ki, bir kaç gün İçinde Adeta şişmanlar. Diğerlerinde ise sıkı bir perhize tâbi tutulur. Meselâ Malavalıiarda baba, bu müddet zarfında alacalı veya benekli hayvan yememelidir kİ çocuğun cildinde de lekeler meydana gelmesin. Sigara İçmek, yıkanmak ve belli nebatları çiğnemek de zararlıdır.
Yddl döşeği bazı kavlmlerde erkekler İçLn pek ağır mükellefiyetleri I-cap ettirir, fakat babalar da o nispette çok övünür ve gönül rahatlığı İle •'Çocuğumun müstakbel saadeti için ne lâzımsa hepsini yaptım 1" diyebilirler.
Sayfa 6
e
M
Tersi fransızc*
250 lira
Türkiye Umum MOmeijInı
NİJAD SEHVEN V • Şerikleri
POND’S
İSTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI
KİRALIK ARSA
dadır
ro
ağrt
Hasköyde Keçcclplrl mahallesinin Camlaltı sokağında bakır fabrikası ile balık tuzlama yeri arasındaki çıkmaz sokakta 97 metrekare sahalı arsa yıllık 180 lira kira bedeli üzerinden bir yıl müddetle açık arttırma suretiyle kiraya verilecektir. İlk teminatı 13.50 liradır.
İhale 27 kasım 1050 pazartesi günü saat 14.30 da belediye merkez binasında müteşekkil Daimi Komisyonda yapılacaktır.
Şartnamesi Dlvanyolunda Belediye merkez binasındaki Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünden alınacak veya görülecektir.
İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektuplarlyle birlikte arttırma günü saat 14.30 da Daimî Komisyonda bulunmaları lâ-zundır. (15354)
Bu kodor sağlam... ve elverişli I 44 TUŞLU, komple klavyeli her işinizi görecek bir yazı makinesi I
Bu kadar güzel... hafif ve küçük I Kolayca çantanıza veya çekmecenize «tğar I
Bu kadar ehven fiat tediye şartları I Alman PRİNCESS makinesini bir hakikaten HAYRET
... ve müıaif Yeni gelen portatif yan görünüz ... edecektiniz!
Golofa, Hezaren Caddesi No. 84 • Istonbul • Tel: 40870
İyi lisan bilen şefler alınacak
Türkiye Emlâk ve Kıedi
Bankasından :
Bankalarda ve malî müessese! erde çalışmış, muamelâta aşina, İyi fransızca . almanca . İngilizce bilenlerden İkişer kişi alınarak Genel Müdürlüğümüz İhtisas şubelerinde şef vaziyetinde çalıştırılacak ve kendilerine, lisan derecelerine ve kabiliyetlerine göre tatmin edici aylıklar verilecektir.
Ankarada bulunanların Genel Müdürlük Personel Müdürlüğünde. lstanbulda olanların şubemiz müdürlüğüne 18.11.1950 tarihine kadar müracaatlarını ilân ederiz. 115442)
GRİPİN /
4 saat ara ile günde 3 adet alınabilir?^
Ecnebi muhaberat şefi alınacak
Türkiye Emlâk ve Kredi Bankasından :
Bankalarda ve mali müesseselerde çalışmış, muamelâta ve ecnebi muhaberata aşina, iyi fransızca bilen bir muhaberat şefi, genel müdürlüğümüzde çalıştırılmak Üzere hizmete alınacak ve kendisine, lisan derecesine ve kabiliyetine göre tatmin edici aylık verilecektir.
Ankarada bulunanların Genel Müdürlük Personel Müdürlüğüne, tstanbulda olanların şubemiz müdürlüğüne 18.11.1950 tarihine kadar müracaatlarını ilân ederiz. (15443)
YAYL
ONKORA 93« rA
Kapanınca zarif bir çanta şeklini alır. Cazip renklerde mevcuttur 1
&/€?c£4İ
HESAP ve YAZI
MAKİNELERİ
Mektuplarınızın temiz ve okunaklı yazılmasını İstiyorsanız her bakımdan iktisadi
Hesap İşlerinizde emniyet ve sürat, zamandan ve memurdan tasarruf etmek İsterseniz, 10 tuşlu, son sistem ve pratik
EVEREST Makinelerini kullanınız.
Türkiye Umum Mümessili :
EMDAL Ltd. ŞİRKETİ
Galata, Perşembepazar, Samur Sok. 3. 5, 7. Tel: 49418
Fiatı
50 lirası
ZAYİ — Hasköy Nüfus Memurluğundan almış olduğum ve içinde askerlik muamelem bulunan nüfus cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü olmadığını İlân ederim.
Klrkor oğlu Mikall Vayloyen
Hasköy 1337
Galatasaray Lisesi
Müdürlüğünden
1 — Yatılı öğrencilerin İkinci taksitlerinin alınmasına bağlanmıştır.
2 — tklnci taksitin ödenmesi için kanuni müddetin sonu 10 aralıkta biter. İlgili velilerin bilgi edinmeleri ilân olunur. (15471)
Cildinizin bakımına tamamlla kifayet etmektedir.
Tosovvur edilebilecek en basit güzellik reçetesini aşağıda takdim ediyoruz ı
Evvelâ bu iki kremi kullanmaya başlarsınız. Her gece, yüz ve göğsünüze parmaklarınızla Pond's Cold kreminden sürünüz Bu kremi bilâhare sildiğinizde, bütün kîr ve makyaj izlerinden eser kalmıyacağını göreceksiniz. Bundan sonro, cildinizin temizlik ve yumuşaklığını muhafaza etmek üzere, bir kerre daha Cold kreminden sürünüz.
CİLDİNİZİ KORUMAK İÇİN Yüzünüze hafifçe "Vanishing kreminden türünüz. Bu krem, pudranızın sabitliğini bir kat arttırmakla beraber, yeni cazip teninizi koruyacak ve saatlerce pudranızın uçmasına imkân bırakmıyacaktır.
k
Sayın müşterilerinin ısrarlı istekleri üzerine hususi İtina İle imal etmiş olduğu fevkalâde nefis
YAYLA Tarhanalarını
Satışa başladığını ve bllûmum BAKKALİYE Mağazalarının siparişlerini kabul etmekte olduğunu arzeder.
ANKARADA Toptan Satış Yeri ;
Yayla trmik ve Makarna Fabrikaları
İSTANBULDA Toptan Satış Yeri :
Eminönü - Balıkpazarı No. 73 - 75
YAYLA Fabrikaları
SATIŞ DEPOSU
Telefon : 21079
GÜZEL VE
FAYDALI
İLÂNLAR
mir (İki kelime). 2 — Sahip; Feryat. 3 — TcenRÜr; Hanla. 4 — Geçmiş Raman. 5 — Dolavınlyl* anlatma; Çevirip nnnrlakl narfaİR Ihrak eden. S — Neti erinli; Enire hazır. 7 — Nida; İHlnnbula (1a gelen bir Franaır. artln-tlnln ikinci adı; Elinden fırlat. « — Tersi yatlct; Baştaki hnrfsiz hakir. 0 — DUztfün hala getir. Mesai. 10 — Kırk tanedir; Ced.
Yııknrıdnn n(şn£ı:
1 — Yeni dünyalı. 2 — Su kabı; Suç. 3 — Unsur; Güzel sanat. 4 — Afiyet; Tersi taharri. 5 — Yama; Tersi nişane; Büyük. 6 — Uzuna misal getirilir. 7 — Rumca bir; E-clr. R — Yaprak;
dost 9 — Rektnşilcrln piri; Demokrasinin umdelerinden biri. 10 — İyi huy; Bir harfin okunuşu.
EVVELKİ GÜNKÜ BULMACANIN HALLİ
Holrfan «afta:
1 — Uzat; Kalas. 2 — Fara; B-mare. 3 — Ahali; Elif. 4 — Nil; Yalova. 5 — Arazi; Er. 6 — Nine; Aya. 7 — Akamet. 8 — Na; Alat ara. 9 — Irat al; Dan. 10 — Macera; Ek.
Yukarıdan bba£ii
1 — Ufalan; Nlm. î — Zahiri; A-ra. 8 — Aranan; Ca. 4 — Tel; Za; Eda. 5 — İyi- Lar. 8 — Ke; Akala. 7 — Ameliyat, b — Lalo; Amade. |9 — Arlve; Kare. 10 — Sefaretane.
TARLAN
DİŞ MACUNU
DİŞ ETLERİ KANAMASINI KESER. DİŞ ETLERİNİN ÇEKİLMESİNİ ÖNLER. DİŞLERİNİZİ TEMİZLER VI PARLATIR.
Firmamızın tıbbî ve diş tababeti cihazları ile, bundan böyle devamlı olarak getirteceğimiz
MINERVA
MEL0PH0N
M E 0 P T A
marka dikiş makineleri,
marka radyoları.
ninem» ve fotoğraf makineleri
teşhir ve Batışının
GALATA, RIHTIM CADDESİ, TAHtR HAN
altındaki yeni mağazamızda (Tel: 49449) yapıldığını sayın müşterilerimize arzederiz.
MEHMET KAVALA
MtÎESSESESÎ
Saçların K e
v e En
peklenmesine Kaşıntılara Karşı m •• s _ _ _ • I l * _ ı
15 Kasım 1050
A ACELE EDİNİZ
° Denizyollarının I o.o o o tonluk lüks yolcu gemisi
TARSUS
19 KASIM, PAZAR günü
İstanbuldan HAYFA'ya gidecektir
Gemide yerler mahdut yolcularımızın bir an almalarını tavsiye erleriz.
Denizyolları Merkez ve tâli aJabilirsiniz.
V
, e
a İ
•X
okluğundan sayın evvel biletlerini
acentelerinden izahat
42362
«flDYOlfifii
EN
İYİ
işçiliği
L SESİ İLE
y • r w
• •
DÜNYACA TANINMIŞ
ALMAN RADYOSU
• e
EN. GÜZE
s
Kom. Ştl.
İstanbul - Galata
İstanbul - Ankara arasında Lüks Otobüs
seferleri başlamıştır.
Bilet satış yerleri: tstanbulda: Beyoğlu Tünel Meydanı METTEOR SEYAHAT BfROSÜ telefon: 42549 Hareket yeri: Her gün Taksimden sabah 8 de.
Ankarada: Sanayi Cad. Cihan Palas karşısı, Hallçi No. 6
Telefon: 11911 Biletler 15 liradır. Gidiş - Geliş 10 tenzilâtlıdır
f
Comments (0)