15 Mayıs 1950
Pazartesi
• SİYASİ İKTİSADİ
Sayı 166
10 kuruş

Beyoğlu Müellif Caddesi 6 - 8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
İÇ ve DIŞ POLİTİKA
_ 14/V/1950 -/
Seçilenlerden seçmen sıfatı ile bir dileğimiz
DÜNKÜ baş yazımızda Türk demokrasi hayatında büyük bir inkılâp olan seçim günündeki seçme hakkımızdan ve bu hakka malik olan vatandaşlar için bunun bir vazife olduğundan bahsetmiştik.
Bugün İstanbul içinde yaptığımız müşahedeler bize Türk milletinin bu hakkı pek iyi anladığını ve bunun büyük bir vazife olduğunu takdir ettiğim gösterdi.
Biz evvelâ İstanbul içindeki müşahedelerimizden bir Türk olmak sıfa-tiyle büyük bir gurur duyduk. İntihap sandıklarının bulunduğu yerde yazılı propagandalardan sarfınazar, fısıltılara dahi rastgelmedik. Herkes •ükûn ve huzur içinde sıra olmuş, elindeki kırmızı karneyi göstererek reyini koyacağı listeyi almak için tek olarak girdiği yeri bekliyordu. Yaşlı bir ninenin arkasında genç bir kız, basit bir adamın arkasında münevver biı genç sırasını bekliyor, ahbap dahi olsalar, birbirlerine o dakikada kanaatlerini açıklamaktan çekiniyorlardı. Bu manzaralar Türk milletinin oy vermek vazifesini ne kadar yüksek ve kutsi tuttuğunu gösterir.
Burada bizi serindi ren şeylerden biri de ötedenberi büyük bir noksanımız olduğunu daima tekrar ettiğimiz teşkilâtçılığımızda bugün aksine olarak iyd bir muvaffakiyet eseri göstermiş olmaklığımızdır. Mahdut bir miktar seçmene ayrılmış olan bu seçim yerlerinde halkın seçime fazla iştirakine rağmen hiç bir hücum ve intizamsızlık görülmüyordu. İlk tatbik ettiğimiz bu usulde şunun ve bunun söylediği bazı kusurlar olsa bile, netice bizi, teşkilât işlerimizde ilk gösterdiğimiz muvaffakiyet hükmünü vermeğe şevke-der. Temenni ederiz ki reylerin tasnifinde de bu intizamı muhafaza ve bürokrasiden de artık kurtulmak yolunda ilerlemiş olduğumuzu isbat edelim.
Şimdi biz bir seçmen sıfatıyle. yarın isimleri oldukça katiyetle bilinecek olan vekillerimize isteklerimizi bildirmek için sabırsızlık gösteriyoruz. Dediğimiz gibi. Türk demokrasisinde bu İnkılâp olduktan sonra artık seçme '.akkııu bu kadar iyi takdir etmiş • an memleketimizin vekillerinden ıs-kleri daima tevali edecek ve onlan ».temadi bir surette memleket men-.atleri için çalışmağa sevkedecektir.
Milletvekillerimizin en büyük vazife-m, icra kuvve timizin seçilmesi ve idare makinemizin iyi işlemesini temindir. Yalnız kanun teklifleri yapmakla bu ış ji halledilemiyeceğini ve vazifelerini tamamlamamış olduklarım bilmeleri iktiza eder. Çünkü biz şimdiye kadar gördüğümüz manzaralara göre kanunlarımızın azlığından veya fenalığından şikâyet etmiyor, ancak bunların iyi tatbik edilememesini dalma bir tenkid mevzuu yapıyorduk. O halde icra kuvvet ve idare makinemizin iyi işhyebil-mesi için bizim seçilen vekillerimizin bütün mebuslukları müddetince iyi bir nümü ne olmalarını talep ederiz. Eskiden Millet Meclisine senede birkaç defa uğrjyan ve hattâ hiç uğramlyan vekillerimizin olduğu bilinmektedir. Bunun önüne geçilmesini yalnız şahsa bırakılmış mânevi bir meziyet haline koymı-yarak bunu kendileri bilerek ilk top* lantılanm müteakip bir kayıt altına alırlarsa, şüphesiz ki mîlletimize ve İcra kuvvetimize karşı iyi bir misal göstermiş olacaklardır. İsviçredeki müşahedelerimiz bize göstermiştir k; orada Millet Meclisi âzaları hükümet merkezi olan Bern’e geldikleri vakit toplanma zamanı için hergün bizim paramızla günde 21 lira alırlar. Bu hal bu vazifeyi tamamen takdir etmiş olan mebuslardan maadası için devam hususunda büyük bir saik olmaktadır. Seyahat biletleri ancak toplantıya münhasırdır ve ikinci mevkidir. Bundan başka malık oldukları yegâne istisna! vaziyet bir de Parlâmento’* lan gönderecekleri mektupların posta muafiyetine malik olmasıdır. Hattâ bunun dahi suiistimale uğradığı görüldüğü için şimdi kaldırılnıas! hususun da bir cereyan vardır.
Milletvekilinin masuniyeti, onun cesaret ve kuvvetini arttırmak için şüphesiz ki çok lâzım bir şey telâkki edilmektedir. Bu düşünce daha ziyade demokrasinin henüz yerleşmediği yerlerde daha hâkimdir. Türk milletinin bu son intihapta gösterdiği olgunluk artık bizde demokrasinin verJeşemedı-ği hakkındakı endişelerini izaleye kâ* fidir Bunu yeni vazıyetimize göre tesbıt » '.'nenin ('■! lyİ ağı kanan tindeyiz. Bir milletvekilinin. hattâ Millet Meclisinde dahi söylediği sözlerin hüsnüniyete, bir vesikaya veya mâsum bir kanaate istinat etmesi lâzımdır. Yalnız mâsum kanaate istina den yaptığı hareketlerin doğru olma dığı tebeyyiin ederse, kendisine ınec» huri bir ihtar yapılmakla iktifa olunur fakat baltalamak zihniyeti İle vücuda muhalefetlerin masuniyet perde-?• aUmda vapılmaaı isriçre gibi çok de -nokra t ve seı besi ol ar bir mende-1 e hfte dfcftrtl görülmemi!? İl
Onun içindir ki, yeni seçilen vekıb lerımiri tebrik ederken onların muvafık veya muhalif, hepsinden icra ve idare makinemin ve bütün millet* birer misal olmalarını ve bu güzel mis" terden bu güze! toprakların yeni feyizlere nail olmasını can ve gönül den dileriz
Habib Edil) • Törehan
CYENİ İSTANBUL'UN KUPONU


Abone: Türkiye İçin seneliği 32. altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis öden: HABİB EDİB - TÖREHAN



İlânlar: 6 ncı sahifcdo santimetresi 2 liradır. İlânlardan hic-bir mes'uliyet kabul edilmez.
Telefon: 44756-44757 Santral Telgraf Adresi: Hetlo. tstanbul
Türk Milleti tam bir siyasî olgunluk içinde oyunu kullandı
Sabaha karşı alman neticelere göre D. P., İstanbul., İzmir, Bursa, Afyon, Kocaeli, Kırklareli, Maraş, Rize, Bilecik; C.H. Partisi ise Trabzon, Malatya, Sinop, Kastamonu, Erzincan, Hakkâri, Bitlis illerinde seçimi kazanmış vaziyette bulunuyordu
Cumhurbaşkanı ve Bayan İnönü Ankarada oyunıı kullanmak için sıra bekliyor.
Hatay, Seyhan, Konya ve daha birçok
illerde tasnif başahaş devam ediyor
Beş bakan seçimi kaybetmiş vaziyette
D. P. Başkanı, dün akşam bir basın toplantısı yaptı
n1946 seçimleriyle bugünkü durum arasında memnuniyetbahş farklar müşahede etmekteyiz. İdare âmirlerinin mantalitesi bakımından büyük terakkiler kaydedilmiştir,,
”Çok şükür bugün, baskı yapıldığına dair bir haber almış değiliz
Seyhan, İçel ve Maraşta seçimi D.P. kazanıyor
Antakya, 15 (Hususi muhabirimiz sabaha karşı yıldırımla bildiriyor) — Saat 24 ten sonraki Güney Anadolu-nun umumi durumunu bildiriyorum: Seyhan. İçel ve Maraşta D.P. tam liste halinde kazanmakladır. Bu üç bölgede neticeyi C.H.P. lehine değiştirmek ihtimalinin mevcut olmadığı bildiriliyor. Halayın merkezi Antakya llo İskenderun, Yayi&aç, Hassa ilçelerinde ve Belen. Scnköy bucaklarında D.P., Samandağı, Kırıkhan. Reyhanlıda da C.H.P. seçimi kazanmış durumdadır. Altınözü, Dörtyol ilçeleri ile Erzln ve Harbiye bucağında durum henüz meçhuldür. Bu yerlerin tasnif neticeleri soçiml hangi partinin kazandığını tayin edecektir. Netice Demokratlar İçin limitli ise de C. H. P. de aynı derecede şanslıdır. Trabzonda Halk Partisi başta gidiyor
Trabzon. 15 (Hususi muhabirimiz sabaha karşı bildiriyor) — Seçim hâ-disesiz bitti. Umumi tasnife nazaran 333 köy ve mahallede 55 bin seçmenin 30 bini Halka, 25 bini de Demokratlara oy verdi. Daha 270 köy ve mahalle vardır. Vnkfıkebirde Halkçılar kaybediyor. Rizede de D.P kazanmış durumdadır. Gümiişhanede hâlen beraberlik mevcutsa da sürpriz de olabilir. Tasnif devam ediyor.
Eskrşehlrde Demokratlar başta
Eskişehir 14 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Gece yansına doğru durum birdenbire değişmiştir. Vilâyet merkez ilçesinde 60 sandığın tasnif neticesi alınmış bulunuyor. Demokrat Porti 15.991, Halk Partisi 4.785 rey aldılar.
Mülhakattan alınan neticeler heniiz kati değilse de Demokrallnnn yüzde

Ankara, 14 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — D.P. Ba-şkanı Celâl Bayar bu akşam saat 20 de parti merkezinde bir basın toplantısı yaparak gazetecilere İzahlarda bulunmuş ve seçimin cereyan tarzı hakkındaki intihalarını anlatmıştır.
Bayar yabancı basın temsilcilerinin de hazır bulunduğu bu toplantıda u-mumiyetle seçimlerin intizam ve sükûnet içinde cereyan ettiği kanaatinde bulunduğunu ifade etmiş ve ezcümle demiştir ki:
"946 seçimleri ile bugûnuk durum arasında memnuniyetbahş faiklar müşahede etmekteyiz. İdare amirlerinin mantalltesl bakımından büyük terakkiler kaydedilmiş olduğunu görüyoruz. Bu âna kadar seçimlerin sükun İçinde cereyan etmediğine dair hiç bir haber almış değiliz. Bazı şikâyetler olmuşsa da bunlar ehemmiyetli şeyler değildir. 946 seçimlerinin yapıldığı gün şimdi olduğu gibi teşkilâttan muhtelif telgraflar alıyorduk. Bunları açarken elimizin titrediğini söylemeğe mecburum, Çünkü hemen hep-sipde feci haberler okuyor ve ürperi-yorduk kimi yerde baskı yapılmış, halk doğulmuş, kimi yerde seçime fesat karıştırılmıştı. Çok şükür bugün bu gibi haberler almış değiliz. Bugünkü şikâyetlerin hemen hepsi adli murakabe altında cereyan etmıven hususlara taallûk etmektedir. Kütüklerdeki yanlışlıklar ve noksanlıklar gibi Dernek oluyor kİ, adlî kontrol al-
tına bırakılan işler fevkalâde mükemmel cereyan etmiş, idari cihaza terkedilen hususlarda İse aksaklıklar olmuştur.,,
Bayar müteakiben D.P. nin muhtelif seçim bölgelerindeki vaziyetine maşla demiştir ki:
“Eğer Hükümet bitaraf kalmış D.P, şarkta da kazanabilir."
Bayar bu toplantıda çok neşeli bir şekild*.» gazetecilerle hasbıhalde bulunmuş. hatta lâtif ede bulunarak: “Eğer DP iktidara gelirse sizi memnun e-decek bir basın kanununu beraber hazırlarız" demiştir. Bu arada yabancı basın mensuplarından biri Bnyara Anayasa mevzuunda bir takım sualler sormuş, Bayar ise şu mukabelede bulunmuştur:
“Bir nutkumda da söylediğim gibi, Türk iyede bir Anayasa buhranı değil bir devlet reisliği buhranı mevcuttur Türkiyvdo bir ayan meclisi olabilir ve olmayabilir Kanaatimce bu o kadar mühim biı mesele değildir. Mühim olan antidemokratik bir kanun Meclisten çıktığı zamanda bunu önleyebilecek bir takım salâhiyetlerin Cumhurbaşkanına verilmesidir ” Yabancı hasın mensubu Bayanı: Bu sizin kanaatiniz. Partinizin bu husustaki görüşü nedir?” diye sormuş. Bayar da şu cevabı vermiştir:
“D.P. iktidara geddiği vakit bunun icaplarını vc şekillerini efkârı umu-miyeye arzedeccktir."
to-
Dün seçimlerde Patrik Atlıenagoras reyini kullanıyor.
60 bir ekseriyet temin ettikleri bildirilmektedir. Halk Partisinin şimdi den Eskişehirde seçimi kaybettiğini tahmin etmek‘mümkündür.
Bugün C, H. P. den bir ekip yanlarındaki kumanyalardan zehirlenmiş vc 30 kişi tedavi altına alınmıştır. D. P. merkezinden alınan malûmat
Ankara 14 «Hususi muhabirimiz bildiriyor) — D.P. Genel Merkezinden istihbar edildiğine göre Bursa. Mersin, Balıkesir. Bilecik, Konya, Antep, Ur-fa. Elazığ ve Aydında D. P., Si-nopta C.H.P. kazanmıştır.
Erzurumda D P. ümitlidir.
Muğla vc Mânlsada da D.P. nin kazanmak ihtimalinin kuvvetli olduğu bildirilmiştir.
Manlsada (ln D.P. İlerde
Manisa, 15 (Sabaha karşı hususi muhabirimiz bildiriyor) — Şimdi aldığım resmi malûmata göre Manisa merkezinde D.P. Halk Partisinden 7 bin fazla oy elde etmiştir. Fazlalık Ak-hisarda 3 bin, Alnşehirde 1800, Salihlide 1200 dür. Eşme, Kula, Demirciden hiç bi rhaber alınamamış olmakla beraber Halk Partisinin Manisada bu farkı kapatacağına İhtimal vermiyen-lor bulunmaktadır.
lzmirde de ekseriyet D.P. de
tzmir, 15 (Hususi muhabirimiz sabaha karşı bildiriyor) — Gece saat 1,5 ta İzmir merkez seçim kurulunda 146 sandığın tasnifi neticelenmiş ve netice ilân edilmiştir. Bu sandıklardan çıkan 44531 oydan 13.290 ı C H.P lehine 31.234 oy D P. lehine kullanılmış ve busuretle C.H.P, aleyhine oyluk bir fark hadis olmuştur.
l aldığım malûmata göre tasnifleri biten ilçelerinde C.H.P 70 bin, D.P. oy almış bu suretle İzmir mer-18
138 sandıkta 24570 D.P., 6930 C.H.P. Orhaneli:
110 sandıkta 15500 D.P., 10211 C.H.P.
Tasnif devam etmekle beraber bundan sonra seçmen adedine göre neticenin değişmesine imkân yoktur.
Bayar diyor kİ:
Bayar sabah saat ikide yaptığı bir basın toplantısında oldukça heyecanlanarak demiştir ki: “Bu iktidarın bir devri teslim muamelesidir, ben böyle görüyorum.”
Denizli,
olduğu
17,944 oyluk bir fark hadis Şimdi vilâyet makamından resmi İzmir
80,110
kezinin bu saate kadar takriben bin aleyhteki oyunun 10 binini C.H.P. ilçelerden kapamıştır. Fakat İzmir merkezinin D.P. lehine elde edileceği anlaşılan daha 230 sandıktaki tefevvukunun 30 bin rakamına baliğ olacağı tahmin edildiğinden D.P. nin İzmir 1-linde seçimleri kazandığını k.ıbul etmek yerinde olur.
Trnbzonda C.H.P. ileride Ordu ve Giresumla dn D.P. kazniKlı
Trabzon, 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyorı — Tasnif 100 bine yükseldi. C.H.P, İller 5104 farkla başta ge-liyorlur. Vaziyet naziktir. Netice bu akşam belli olacaktır. Ordu vc Cirosunda Demokratlar kazanmıştır.
Bursa 15 diriyor) — den sonra m iştir, teshite diktan lordan Partisi.
Gemlik:
43 sandıkta 7911 .Mudauya;
51 sandıkta 4446 İnegöl;
119 sandıkta 16233 D.P. 10876 C H P l/.nlktc:
46 sandıkta 4300
Yenişehir:
76 sandıkta 8594
Orhangnzide:
43 sandıkta 4821 Kuruca bey: 81 sandıkta 10432 D P M. Kenmlpaşada:
«Hususî muhabirimiz bil Bursada sakin bir seçim-D.P. nin kazandığı bcllr-olarak saat 2 de yaptığım
Son nazaran merkez ilçede 278 san-95 sandık tasnif edilmiş bun-
12 bin küsur Halk
31,500 D P..
D P , 1001 C.H.P.
D.P., 5334 C.H.P.
DP..
DP..
DP..
••
3136
9757
5106
9653
CHP.
C.H.P.
C.H.P.
C.H.P.
/
Sabaha karşı
son durum
Dün, seçimler bütün yurdda görülmemiş bir alâka ve İzhar e-dilen bütün endişeleri boşa çıkanın vakur, sakin ve ne yaptığını bilir inaanların teneffüs ettikleri bir hava İçerisinde cereyan etmiştir. Belki de en ileri memleketlerin bile İmrenecekleri bir sükunet ve huzur bütün memlekete ve şehrimize hâkim bulunuyordu.
YENt İSTANBUL ekip! yurdun muhtelif köşelerinde cereyan eden seçimlerden en son haberleri ve röportajları göndermiş ve okuyucularını mümkün olduğu kadar seçimlerin bütün safhalarından haberdar etmeğe ça-bşmıştır. Bu yazılar diğer sütun ve sahifelerlmlzdedlr.
Ankaradan aldığımız en son haberler şu merkezdedir:
Demokrat Parti merkezine göre, Demokratlar Bursa, Bilecik. Kırklareli. Rizede tamamen kazanmışlardır. Demokrat Parti, Kastamonuda yüzde yetmiş ileride, Maraşta yiizde altmış ileride, Kayseride ileride. Antepte merkezde 7 bin ileride ve aynı zamanda kazaların ekseriyetinde ileridedir.
Ankara merkez İlçesinde fark şöyiedir:
.. Demokrat Parti 11750. H.P. 5890, Kızilcahamanıda da Demokratlar İleride, Çubukta bnşabaş gitmektedirler, tzmir. Balıkesir Demokratlar ileridedir. Manisada merkez İlçede Demokratlar 5 bin ileridedir. Kocaellnde de ileride olduklarını İddia etmektedirler. Zonguldakta rakamlar Dvmokratlur lehine artmaktadır.
Son anda İzmir...
Son anda tzmir Halk Partisi mahfilleriyle yaptığımız bir konuşma neticesinde, bu parti mensupları, Demokratları merkez İlçede 20 bin rey farkla takip ettiklerini. bıııııın Halk Partisi İçin beklenilen neticeden daha İyi olduğunu, arayı İlçe neticeleriyle kapamak ümitleri do kalmadığını bildirmişlerdir.

Sabah saat 3,30 da
tasnif devam ederken aldığımız neticeler
1
t
Dün sandıkların açıldığı andan itibaren bütün ilçeleri takip eden arkadaşlarımızın sabaha kadar aldıkları neticelere göre. Demokrat Parti, Istanbulda seçimi kazanmış bulunmaktadır. İlk neticelerden itibaren Demokrat Parti arayj açmaya başlamış ve neticeler alındıkça bu fark gittikçe artmıştır.
Her ne kadar Istanbulda karma bir listenin kazanacağı ihtimali akla yakın gelmişse de,
görülmüştür ki, karma listeler gayet az bir rey toplayabilmişlerdir.
Geç vakite kadar tasnif de-cam ederken. C. H. P. mahfıl-eriyle yapığımız temaslarda Halk Partililerin, mağlûbiyeti kabul ettikleri bariz bir şekilde görülüyordu. Hattâ. 11 İdare Kurulu azalan ve parti müfettişi gece yarısından biraz sonra
parti merkezinden ayrılmışlardır. Son anda görüştüğümüz bir Halk Partili de bize îstanbulda seçimi Demokrat Partinin kazandığını söylemiştir.
Hattâ. Halk Partililer bu neti-eden o kadar yese düşmüşlerdir ki, tasnif komisyonlarındaki vazifelerinden ayrılanlar olmuştur. Böylece Istanbulda D. Parti ey bakım’ndan nravı artık yeti-•nlemiyecek kadaı açmış bulunuyor.
Sabah saat 3.30 a kadar aldığımız umumî tasnif neticelerini doğnı rakamlara istinaden okuyucularımıza veriyoruz.
Istanbulda Fatih ilçesi D. P. 17.896, C.H.P. 8205. M.P. 8726, M.K.P. 47, Karma: 604,
Kadıköy: D.P. 3690, C.H.P. 1303, M.P. 852, M.K.P 23, Karma: 217.
Bakırköy: D.P. 5694, C.H.P.
2906, M.P. 1677, M.K.P. 159,
Eyüp: D.P. 6491. C.H.P. 3485. M.P. 3109, M.K.P. 160.
Beyoğlu: D.P. 13492, C.H.P. 1887, M.P. 3742, M.K.P. 75. Karma: 354,
Üsküdar: D.P. 2104, C.H.P. 1004. M.P. 586,
Eminönü: D.P. 586. C.H.P. 351
M.P. 225, M.K.P. 25. Karma: 197
Beşiktaş: D.P. 6810, C.H.P. 2241, M.P. 2007, M.K.P. 89.
Kartal: D.P. 824, C.H.P. 601, M.P. 68.
Umumî tasnif neticesinde bu ilçelerde partilerin rey durumu şudur:
D.P. 52.221, C.H.P. 23.158. M. P. 19.391, M.K.P. 578, Karma: 1604.
Seçim tasnif neticelerinin bu sabah saat 3,30 a kadar umumî durumunu bildirdik. Kati neticelerin bu akşama doğru alınması muhtemeldir
Sayfa 2
T ® N î İSTANBUL
m Mayıs ıor*o
Şehir Mektubu
Seçim günü Seçkinler günü
fflÜNKÜ pazar, tabiat, din vc dev-Itd bakımlarından mutlu oldu.
Tabiat bakımından, dibi, gelmekte geciken yazın ilk zevkli günü idi. İstanbul, en güzel mevsiminin, en lâtif günlerinden birini daha yaşadı, Çava sakin, tatlı ve ılık.
Dm bakımından Miraç! En mukaddes günlerden biri.
Devlet bakımından, seçimler, is-tanbulda, medeni, vakur bir sükûııtt ve hürriyet içinde cereyan etti; ivilir, dünyanın, hakiki ıııânasiyle serbest seçim yapılan yerlerinde rekor teşkil eden iştirak nispetleri (iraatfh da kendisine hürmetli bir mevki temin etti. |
Bu yüksek iştirak nispetinde, bilhassa Galata ve Beyoğlu kısmında, gayrimüslim vatandaşların tesiri dc vardı.
Bilmem dikkat ettiniz nd, son zamanlarda, şehrimize gelen yabancı tiyatro heyetleri çoğaldı. Halen iki Elen trupu var. Karaca ve Ses operetleri de temsillerine akalliyei unsurları koyarak müşteri oclbedıyor-lar. Partilerimizin bu müşahededen faydalandıkları, listelerinde göze çarpıyor ve netice bunda haksız olmadıklarını gösteriyor. Çünkü, ekalliyetlerin ekseriyeti teşkil ellikleri Beyoğlu semtinin meselâ 376 seçmenlik bir sandığında, daha sabahın 9,30 unda 64 kişi reyini vermişti. H,3û da bu rakam 21/0 oldu ve sandık saat 17 de kapandığı vakit 326 vı bularak yüzde 86.7 gibi bir iştirak nispeti temin etti.
Galat ada. Bereketzdde mahallesinde, 416 seçmen mevcutlu bir sandıkta he saat 10,30 da 123 kişi reyini kullanmıştı. Aynı mahallenin 1/1/0 kişilik bir başka sandığında aynı saatte 106 vatandaş seçim vazifesini görmüş bulunuyodru. Galata Kulesi H asırlık haşmetiyle, ayaklarının dibindeki bu küçük sandıklara, biraz da müstehzi bakıyor. Fakat ne çıkacaksa bunların içinden çıkacak. Hattâ kendi kaderi ve istikbali de bu sandıkların içinde. Karşısında, Fatihin dizdarlarından; Bereketeâde tarafından yapılıp son zamanlarda yeri değiştirilerek oraya getirilmiş olan, yeniden tamir edilen, belki Istanbu-lun en tfüaet ve en eski çeşmelerinden biri duruyor, civardaki Bamidiyc suyu oraya getirilecek, önünden geçen asfalt yol genişletilecek. Ne zaman 1 Bu cevabı ona bu küçük sandıklara atılan zarflar verecek.
İz
A AT 9 da evden çıkıyorum. Bandık, tenbelliğimi biliyormuş gibi tam
kapımın önünde duruyor. Seçim kurulu, beni ilk müşterilere gösterilen nezaket ve tehalükle karşılıyor. Seçmen kartımı evde unutmuşum, bir dakika müsaade isteyerek alıp geliyorum. Listeye bir imza. Bir zarf uzatıyorlar ve hücrenin kapısını açıyorlar, içerde rey puslalart var. Hangisini alıp zarfa koyayım T
Bir akşam evvel, bu mesele etrafında dostlarla konuşurken bir karma listeden bahsetmişler, bir tane dc bana sunmuşlardı. Ben, evvelâ karma kelimesine ısınamadım. Nc demek bu? Meselâ sise birisi gelse de “bam., dese ne yaparsınız t Bamtchni-ze dokunmak istiyor zannedersiniz. Halbuki maksadı "bambaşka,, dır. İşte nasıl " başkamsı bira kıla rak sadece "bam,, dan bir kelime yapılamazsa, "karışık,, bir kenara konulup ^karma,, dan bir hayır beklenemez. Hem maçlara bakınız, "Karma,, takımlardan bir netice almıyor mu? Bu takımlara girenler, başka kulübe şan kaşandırmamak için gollük vaziyete gelmiş bir arkadaşına pas vermezler. B öylece kaybedilmiş milli maçlar vardır.
Bu düşüncelerle hücreye girip bir rey puslası aldım, attım. "Kimet'diyeceksiniz. Söyler miyim hiç!
Seçmenlerin ekseriyeti bu hücre o-yunundan boşlanıyorlar. Hararetli bir
partizan olacak, babasıyle İn raber gelen bir genç kız hürreıılıı kapısında uııa bir ştylcr söylüyor. Kurul âzasından biri, genç kıza müdahale etmemesini ihtar ediyor. Baha, kıs kıs güh n k içeri giriyor, kapıyı kısıum yüzüne kapatıp bir müddet kalıyor. Sonra dudaklarında ayın tebessüm. çıkıp zarfını kutuyu atıyor. Hangi partiyi f Uzuklaşırlarkeıı kızı yalvaran bir ses ile bunu öğrı nmek istiyor. Fakat babanın kapalı dudakları ona beliğ hır oevap veriyor.
Yüksekkaldrrımda, meşhur bir kahve vardır. Bahçesinde zaman zaman çadır içinde fok balığı veya bir deniz kızı teşhir ederler. '• Asker, çocuk beş kuruş, başıbozuk an kuruş!., Dü" kahvede çadır yerine bir ay sr^dıf vardı ve etrafında, o civarın m '• »r Ve bedbaht mahlûkları!. Suat sab 'hiy an biri. !/38 seçmenin kayıtlı oldugv burada ISO i reyini vermiş.
İşte, allı, pullu entarileriyle, başla-nııda şişman bir kadın, bir yeni grup geliyor. Ellerinde seçmen kartları var. Onları öyle sıkı tutuyorlar ki! Bu kartlar, kendilerinin her Şryc rağmen birer "mevcudiyet.. olduklarını ispat ediyor, Hepsinin yüzlerinde bir ciddiyet var.
Dini bir mtra.simdc imişler gibi huşû içinde sokuluyorlar. Listelerde isimleri bulununca, mağrur birer eda takınıyorlar, zarflarını alıp hücreyi gidiyorlar. Bir tanesi» hücreye giriyor. sonra derhal çıkıp "içerde kimse yok!,, diyor. Bir arkadaşı, "sen varsın ya. diyor, kendi kendine düşünüp oyunu kullan.,,
Yine Galata Mıieyyotzadc makullc-sinin bir sandığı da Balıklı hanında. Güzel bir han. Kapıdan içeri girince insan Rembrandftn bir tablosiylB karşılaşjnış gibi oluyor. Sandık, etrafında heyet, bayraklar ve garip kıyafetli seçmenlere, plçamasınuı üstüne paltosunu giymiş ayağında terlikler, biri, elinde zarf hususi şivesiyle soruyor:
"— Bârda atacağız?
Gösteriyorlar, Halinden ne olduğu belli. “Allah devlete, millete sevai ver-mesiin,, diye, zarfını atıp gidiyor. Saat 11,20 dir. 444 seçmenlik bu sandığa, o, 170 inci oyu atmıştır. Dışarı çıkıyorum, köşe başına, bir adam, bir masanın üstüne dört bardak koymuş, yanında, sandalyenin üstünde bir küp. sesleniyor: SebUûllâh sebil!
Boğaziçi! Görmüş ve geçirmiş denizin suları mavi ile yeşilin bütün nüanslarını hâreleyereje Akıntıbumunu uyandırmaya çalışıyor. Ses yok. Meşhur meyhaneler kapalı. Seçimin sonunu bekliyorlar. Fakat Mirgün'ün Çmaraltı hıncahınç dolu. Tek sandalye bulamazsınız. Asfalt ve Mirgün yolu hususi otomobillerle iki keçeli, tstinye sükûnet içinde oyunu vermiş Yeniköy vc Tarabya da öyle. Gözüme 13 numaralı sandık ilişiyor. Merak bu ya\ bakıyorum. 260 seçmeni var, 170 kişi rey vermiş, Saat I6.I46 Bü-yükdere 1/96 seçmenlik bir sandıkta, saat 16 da, 367 kişi reyini kullanmış. Nispet yüzde 72, Ycnlmahallc-de 16,30 da 261 seçmenlik bir bürodan 190 kişi rey vermiş. Orada do nispet aynı.
Saat 17 artık bu dakikamı, biltütı memleket seçim sandıklarını açacaktır. Fakat on beş dakika sonra, sinemalar, tiyatrolar vc eğlence yerleri dc kapılarını açacaklar. O samana kadar kapalı mı idiler t Evet. Seçim sükûnet içinde geçsin diye, büyük bir olgunluk göstererek, seçime 4,vazİfo„ IHMyetlnl büsbütün verdirmek üzere kapılarını kapattılar. Fakat T(prha-şında Kanunucsasi borsası faaliyetine son vermedi. Yalnız orası ççalışfı.
Dün tatil yapanların başında, İstanbul Emniyet kuvvetleri geliyordu. Sıkıntılı fakat hayırlı bir tatil. Emniyet kuvvetlerluln Işslsü katmaları her halde ümit ve iftihar verici bir manzaradır.
Gelecek günlerin de böyle olmasını temenni edelim.
Bir İstanbullu
Seçimler, tam bir emniyet havası içinde cereyan etti
İştirak nispeti yüzde 75 ten aşağı düşmüyor
Partiler, herhangi mühim bir şikâyet ve itirazda bulunmadılar
Dün, bütün vatandaşların İftihar o-debtleco&l biı* vekar vr Bükün içeri-tlnde cereyan eden tatanbul nehrindeki seçimleri on doftrtl bir şekilde takip ve teabit edebilmek gııyesiylo ua-artemlz büttyn haber alma »obekeRİnl harekete geçirmiş ve şehrin muhtelif İlçelerindeki mütemadi devamlı ve u-yanık bir şekilde çalışılmıştır. Seçimin umumî seyri içerisinde herhangi tesir altında kalmamak üzere arda-daşlarımız haber alma ve Reçlmlerl takip vazifelerini müstakil olarak yapmışlar ve bu şekilde elde ettikleri müşahedelerini tesbit eimlşler#ir. Şunu evvelâ kaydedelim kİ; sandık başındaki heyetlere mensup olan Azalar vazifelerine başlamadan evvel dürüst hareket edeceklerini) dair yemin etmişler ve sandıklar ancak ondan sonra açılmıştır.
Arkadaşlarımızın kendi bölgelerine ait seçim müşahedelerini aşajŞrıdn neşrediyoruz,
EYÜP İLÇESİ
8. Orlıan Çağda* bildiriyor
59 sandık ulanma ayrılmış bulunan 19,800 seçmenli Eyüp ilçesinde daha öğleye varmadan 400 ila 500 arasında seçmen adedi olan sundıklura rey vermek üzere gelen vatandaşların yekûnu yüzde 00 a yaklaşmıştı.
Reylerini kullanmak üzere sandıklara gelenlerin yüzlerinde ve hareketlerinde emniyetli bir seçimin verdiği huzur vo sükûn hemen göze çarpıyordu.
Merkezde. Birinci İlkokuldaki 26 numaralı sandıkın 420 seçmeninden 260 vatandaş, Defterdarda EbUssüut İkinci İlkokulundaki 10 numaralı ve 350 seçmenli sandığa atılan oylar 200 ü geçmişli. Alibey Köyünde, Alibey İlkokulunda bulunan 28 numaralı sandığa 440 seçmenden 235 vatandaş reyini atmıştı. Bu arada Eyüpte bazı hâdiseler cereyan etti. Meselâ, İslAmbey mahallesindeki 23 numaralı sandık başkanı Küçükişcan DP. oy puslularını seçim hücresine, savcılığın emrine rağmen, kabul etınck istemedi. Bunun üzerine D.P. İlçe başkanlığınca bir zabıt tutturuldu.
Camlikebirde 1 numaralı sandıkta bulunan Agâh Özarar’ın. reylerini utmak üzere gelen seçmenlerin kulağına C.H.P.yc reylerini vermelerini fısil-dıyarak tepir yaptığı iddia edildi, hakkında zabıt tutuldu. Bundun başka bir çok vatandaşlar, seçim kütüklerinde İsimlerinin yanlış yazıldığını i-Icri sürerek D. P. merkezine müracaat etti vo haklarının aranmasını islediler. Akarçeşmedo 7 numaralı sandıkta reyini kullanacak Hüseyin ismindeki vatandaşın soyadının kütüğe uymasına rağmen, ismi Hüsnü yazıldığından itirazda bulundu.
D.P. Azalarının kollarına bazubent vc yakatnrınn rozot takmalarını da H. PartlBİ tlçe Başkanı protesto etti. Emniyet âmlrll&ine müracaat ederek bunun önlenmesini istedi. Emniyet A-mirliği de polis müdürlüğü İle yaptığı temastan sonra D.P. İllerin bazubent-İcrlnln vc rozetlerinin sökülmesine başladı. Bu hareketi kanunsuz bulan D.P. Eyüp llço Başkanı Hayri Engin söktürme İşine mâni olmak üzere ICnvmaknmlığA müracaat etti.
Bütün bu şikâyetler İlçe Seçim Kurulu Başkanı Asliye Sulh Hukuk Ceza Yargıcı TUzüncr'in Büyükndadn oturması sebebiyle sant 10.30 a kadar tetkik edilemedi. Seçim Kurulu başkanı saat 11 e doğru vazifesi batina geldi va şikâyetleri tetkike başladı. Öğleden sonraki eoçim vaziyeti
Öğleden sonra seçime iştirak birdenbire fazlalaştı. Günün yarısı geçip de akşama vakit az kaldığından Adeta vatandaşlar reylerini kutlanmak I-çin telâşlanıyorlardı. Bu sebeple ikiden sonra dolaştığımız ttyüp’(* bağlı Rami ve köylerinde, Kemerburgaz ve köylerinde, Sllâhtarağa ve Alibey köylerinde rey verenlerin tesbit ettiğim iştirak nlflpntlerl yüzde 95 ton aşağı düşmüyor. Hattâ bir çok yarde yüzde 98 ile yüzde 09 orasında bir seyir takip ediyordu. Tasnif işlerinin seçimde olduğu gibi sükûn vo ihtilâfa düşülmeden cereyan ettiğini gördüğüm sandıklarda bizzat müşahede ettim. Ancak şahıs Üzerine faanlfln uzun süreceği neticesine varan sandık kurulları parti esasına göre tasnif yapmak noktasında karara varıyorlar ve bu suretle seçimi bir an evvel bitirmeye çalışıyorlardı. Jlçn Seçim Kurulu Başkanı Adada oturduğunu, sekizden sonra reyini kullandığını ve o saatten sonra ancak 11 e doğru Eyüpte vazifesi basına gelebilmeye İmkân bulduğunu söyledi.
Tuğla harmanları sahiplerinin işçi
lerine rey vermek İçin müsaade etmedikleri iddiasını esaslı surette tahkik ettim. Bunu onların mü.-snade vermemesinden değil bu harmanlarda çalışan İşçilerin bu seçim bölgesinde kayıtlı olmayan klmHOİor olnınsındnn ileri geldiğini öğrendim.
BEYOĞLU İLÇESİ
Mehmet Ataker bildiriyor
Sabah saat 7.30 da sandıklar yerlerine kondu vo sandık kurulu üyeleriyle parti müşahitleri vazifeleri başına geldiler .Sandıklar muayene edilerek mühürlendi vc zabıtlar tanzim edildi, 7.50 de sandık başına oylarını kullanmak üzere gelen aeç-menler varili. Saat tam 8 dc birçok sandıkların başlarında seçmenler kuyruk olmuşlardı. Herkes seçmen kartını göstererek kütükte kaydım bulduktan sonra sandık kurulu baş-kanının verdiği zarfı alarak hücreye giriyordu. Kapalı hücrelerin içinde bütün partilerin oy listelerinden kâfi miktarda mevcuttu. Seçim tam bir hürriyet içinde sükûnetle yupı-lıyor. Vatandaşlar hiçbir suretle nüfuz veya tcalr altında bırakılmıyorlar. Mazereti çıkan parti müşahitlerinden vazife başına gelmiyenlerin yerine gönderilenler, evvelce lalm-leri bildirilmcdlginden kabul edilmemişlerse de bilâhare İlçe seçim kurulunun muvafakatiyle bu anlaşmazlık halledilmiştir Bazı kimseler evde hasta bulunan ailesinin seçim kartlyle oylarını kullanmak istediler. Fakat Seçim Kanununun sarahati karşısında buna imkân olmadığı kendilerine anlatıldı. Bazı sandıklarda seçmen kütüklerinde İsimlerin yanlış yazılmış olduğu veya kopya edilirken ana kütükten eksik geçirildiği iddia edildi. Seçmenlerden bazıları da zamanında İtiraz etmemiş olmalarına rağmen ve llstcdo adları bulunmadığı halde oylarım kullanmak İstiyorlardı. Kendilerine bu hak verilmeyince son derece müteessir oldular. Gerek İlçe ve gerekse il seçim kurulları bu gibi binden fazla müracaata cevap vermek mecburiyetinde kaldı. 8aat 15 te İlçe Seçim Kurulu ana kütükleri getirerek bu vatandaşların arzularını yerine getirmek İçin büyük mesai sarfetmiş-tlr, Bazı sandık başlarında yabancı muhabirler resim alıyor ve vaziyeti tetkik ediyorlardı. Hemen hemen bütün sandıklarda, parti müşahitlerinin de tam bir anlaşma havası İçinde çalıştıklarını esaslı bir şikâyetin bile mevcut olmadığını gördüm. Bazı küçük anlaşmazlıklar hususunda kendileri tenvir edilmiştir. Bilhassa bu samimi hava, Türk Milletinin, yıkıcı muhalefetten hakikî bir demokrasiye geçtiğini ispat ediyordu. Saat 13 - 11 arasında sandık başları biraz tenha taşmış İse do ve 15 te yeniden kalabalıklaşmıştır. Seçim nispeti hemen hemen her sandıkta öğleye kadar yüzde 50 y| geçmiş bazı sandıklarda yüzde 60 ı bulmuştur.
Seçimin nihayete erdiği saatte gecikmiş vatandaşların üzüntü ile rey atmak Üzere müracaatlarını gördüm. Bu sırada Demokrat Parti 1] merkezi mütemadi bir hareket halinde idi. Parti emrindeki 40 taksi gelip gidiyor ve müşahitler ve adayları taşıyordu. Umumiyetle partlliier neticeden emin ve memnun görünüyorlardı.
Demokrat Parti seçim kuruHann-dan evvel bir netice verebilmek İçin ıl merkezinde elektrikli hesap makineleriyle özel bir tasnif eklpi teşkil etmiş bulunuyor. Akşam sandıkların açıldığı Ana kadar Demokrat Parti II Merkezi tarafından seçimlere dair ıcrhangl bir mühim itirazda bulunulmuş değildir.
Beyoğlu îlço Seçim Kurulunun çalıştığı Beyoğlu adliye binasının üst salonunun ekserisi kadın olan 50 ye yakın memurun vazifeleri başında cetvelleri alfabe sırasına göre hazırlamış bir halde beklediklerini gördüm,
BEŞİKTAŞ İLÇESİ
Muvaffak 1. Garan bildiriyor
Beşiktaş ilçesinde seçim sükûnet İçinde devam ediyor. Bütün sandıklar
da edinilen İntihan göre iştirak nie-petl şimdilik %50-G0 arasındadır. Yıldızda Dikilitaş mahallesinde 250 kadar seçmen seçim kütüğüne dahil e dilmedikleri İçin reylerini kullananm-dıklarını İddia ettiler Bu hal Seçim Kurulu Balkanına şikâyet edildi. Kurul Başkanı olan Sulh Hâkimi meşe* leyi yerlpdo tetkik etmektedir. Bu vaziyetten mahallenin muhtarı mesul tutuluyor. Fakat o da İlk defa asılan seçmen kütüklerinde herkesin ismi bulunduğunu, sonra da Seçim Kurulundan gelen listelerde ise bir çok I-Slmlerln eksik çıktığını söylüyor I-slmlerlnln dahil edilmediği iddia cdi-lenlorin hemen hepsi mahallesinde muhalif olarak tanınan kimselerdir. Mahallenin on eski yerlileri, kahvecisi. esnafı şimdi bu yüzden seçmen hakkını kullanamam ıştır İşin mahkemeye Inpkal edeceği anlaşılıyor
BAKIRKÖY İLÇESİ
Behçet Cemal bildiriyor
Bakırköy civarında seçim öğleden oncu bilhassa hararetli oldu vc vatandaşların %50 si Öğleye kadar oylarını kullandılar. Halk büyük bir İntizam ve sükûnotle sandık başına giderek vazifesini kanun bükümleri dairesinde yaptı, Seçim organizasyonu kusursuz sayılabilecek kadar muntaşanıdır. Sandık başlarındaki parti mümessilleri büyük bir anlayış içerisinde vazifelerini tam bir bitaraflıkla İfa ederek bu işin bütün partilerce muş-tereken İdaresi İcap eden bir memleket vazifesi olduğunu halka gösterdiler. Secim sırasında Bakırköy vc civarında şayanı kayıt hâdiselerin caro-vnn etmemiş olması yeni Secim Kanununun vatandaşlara tam bir cmnl yet vermiş olduğunu göstermektedir.
FATİH İICFSİ
Abdi İpekçi bildiriyor
Fatih İlçesi 805 bin nüfuslu. 118 bin «namen çıkarmış. 264 oy sandığı var. Sabah saat 7 den İtibaren burada başlıyan seçim faaliyeti demokrasinin memleketimizde gelişmesini vc olgunlaşmasını canlandıran bir tablo İdi. Büyük bir alAka var. Bunu mukabil cansıkıcı hlc bir hâdise yok. Sandık* ların başında biriken kalabalık arasında yaşlı kadınlar bilhassa göze çarpıyor. Zaten burada oylarını verenlerin ekseriyetini kadınlar teşkil ediyor. Fakat gözümüzü memnuniyetle yaşartan sahne İhtiyar bir körün bastonunun yardımlyln gelip büyük bir heyecanla oyunu kullanması oldu, Yegâne memnuniyetsizlik uyandıran şey do bazı seçmenlerin kütüğe yazılmamış olduğu, bazılarının da numarala rının yanlış yazılmış olduğu İddialarıdır. Bu seçmenlerin, şikâyetlerini vaktinde yapmamış olmaları oylarını kullanmalarına engel oldu. 8abah ilçe secim bölgesinde teftişlerini yapan Kaymakam vo ilçe seçim kurulu üyeleri büyük bir memnuniyetle döndüler. Gerek savcılara gerek İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hüsnü Aydtnlıya saat 14 o kadar yazılı hiç bir şikâyet vâki olmadı. C H P. tlçe Başkanı bazı yerlerden ümitli bazı yerlerden endişeli olduğunu söyledi M P. balkanına göre ise oy puslularına gösteri len tehacümden partisinin Fatihte kazanma şansı 90 dır. D.P İlçe başkanı şimdiden tahmin yürütmenin yoralı olduğunu söylüyor. Hor üç partinin ilçe başkanları ciddi hiç bir şikâyetlerinin olmadığını bildirdiler. Sabahleyin partilerin tesbit ettikleri seçime İştirak nispeti %50 civarındadır.
Fatihte tasnif sırasında enteresan bir hâdise
Dün Fat ihle yapı Lan seçimler esnasında demokraside eriştiğimiz olgunluğun ispat edecek hâdiseler olmuştur.
231 No.lu sandıkta oyların verilmesi bittikten sonra tasnifine geçileceği sırada sandık başkanı, odada bulunan halkın dışarı çıkmasını ve kapıların kapatılmasını istemiştir. Bunun üzerine kalabalık arasında bulunan iki Üniversiteli genç müdahale etmişler, kanunun 101 inci maddesinde savımın alenî yapılacağının yazıldığını hatırlatmışlordır.
Gençlerin bu ihtarı başkfm tarafından sükûnetle karşılanmış. Üyeler kanunu tetkik elmişler, gençlerin müdahalesini haklı bulmuşlardır. Bunun üzerine kapılar açılmış, sandığın 3 metro llerlalno ufak bir masA konui-ınuş ve halk sayımı sonuna kadar buradan takip etmiştir.
İşle karşılıklı anlayışın canlı bir misali...

232 no.lu sandıkta da oyların tasnif • dilmesine başlandığı /aman İlk $ık «n puHİndu bir zarf işareti olduğu görülmüştür M P. mücahitliğini yapmakta olan b|r genç DP I) arkadaşı İle beraber bu pusulanın 109 uncu madde mucibince iptalini lal emişlerdir. Diğer Üyeler bunu kabul etmemişlerdir. Bunun üzerine M P. nın müşahidi derhal ilçe Seçim Kuruluna giderek vaziyeti ıınlatmışlır Seçim Kurulu müşahidin itirazını yerinde bulmuş vc derhal zabıt tutturmuştur.
Bu da secimin emniyetini canlandıran bir misal.
Millet Partisinde vaziyet
Millet Partisi İstanbul İl merkezinde il başkanı Enle Akaygen, Fuat Arna ve Osman Bölükbaşı sabahın erken saatlerinden itibaren çalışmaya başlamışlardı, Saat 10 a doğru Çatak cadan gelen bir telgrafta M P İllere tazyik yapıldığı bildirilince Fuat Arna derhal telefonu acnıış Çatalca Jandarma Komutanına, kendine has sert biı edn ile vaziyeti bildirmiş, durumun Önlenmesini istemiştir. Fuat Amanın kanaatine göre lstanbuldan seçilecek milletvekili listesi CH P tarafından evvelden hazırlanmıştır.
Alâkalı makamlar bu listenin kazanmış olarak İlân edilmesi için ellerinden geleni yapacaklardır.
M P deki umumi kanaate göre parti tstanbulun Fatih, Eyüp gibi ilçelerinde büyük ekseriyetle, Beşlktaşta, Beykozda ve Beyoğlunun Hasköy. Kasımpaşa nahiyelerinde do kuvvetle kazanacaktır, Adalar ve Çatalcada teşkilât henüz yeni olduğundan kazanma ümidi nispeten azdır. Tahminlere göre M.P. tstanbuldan 10-15 milletvekili çıkarabilecektir «
M P do telefonlar mütemadiyen İşlemekte ve partinin diğer illerdeki durumu merakla takip edilmektedir.
KADIKÖY - KARTAL İLÇELERİ Vedat Etensel bildiriyor
Sabah saat 8 den itibaren başhyan milletvekili seçimi bütün sandıklarda •üyük bir İntizam ve sükûn İçinde geçti, Fcnoryolu ve Göztepedeki 66 vo 67 numaralı sandıkalra, seçime İştirak edenler İntizamla sıraya dizilmiş bir şekilde roylorlnl atmağa başladılar. Erenköy kozyatağı sandık başları sabahın erken saatinde kalabalık bir hal almış vo Kozyatağı sakinlerinin hemen hemen yÜzdo olllsl -eylerini kullanmışlardı. Kartal kazasının 4 vc 6 numaralı sandık başı memurları sabahleyin astıkları Türk bayraklarının seçim memurları tarafından aşağı İndirilmiş olduğundan şikâyetçi İdiler. Gene Kartal kazasının 5 numaralı sandığında Milli Kalkınma Partisinin memuru oy verme kulübesine kendi parti kâğıtlarının konmadığını ve bu hususta bir tutanak tanzim edildiğini söylemiştir. Hemen hemen bütün sandıklarda. oy verme nispetinin sandık başı memurlarının ifadesine goro % 50 yİ bulduğu söyleniyordu.
EMİNÖNÜ İLÇESİ
Şevket Evliyagil bildiriyor
îstanbulun mühim ilçelerinden biri olan Eminönü mıntakası seçmenleri, kendilerine düşen ve kendilerinden beklenen vatandaşlık vazifelerim çok vakur bir sükûnet İçerisinde yerine getirdllor.
59.960 seçmen’i ve 141 sandıklı E-mlnönündo seçim faaliyeti, sabahın saat 7 sinden itibaren başlamış bulunuyordu.
Saat 8 don sonra vatandaşlar sandık başlarında reylerini kullanmaya başladılar.
Havanın güzel olması yüzünden öğleye doğru aşağı yukarı her sandıktaki reylerin yüzde 60-70 I kullanılmış bulunuyordu. Bu miktar akşam saat 17 ye doğru yüzde 80-90 nispetİno kadar yükselmiştir.
C. H. P. merkezindeki durum:
CH P. tstnnbul ti Merkezi dün hakikaten görülecek bir manzara arzedi-yordu. Sabahın çok erken saatlerinden İtibaren Müfettiş Sadi Irmak, Başkan Ilhaml Sancar, milletvekili adayları, vazifeli gençler, parti binasında yor yer toplantılar yapıyorlar vo şohrln bütün mıntakalariylo temas ediyorlardı. Bu arada vazife alan bazı partililerin seri vasıtalarla şehre dağıldıkları görülüyordu.
Saat 10 a doğru muhtelif sandık başlarından telgraflar ve telefonlar gelmeye başladı. Bunlarda bilhassa. 11 seçim kurulunca karar alınmasına rağmen muhalif partiler temsilcileri
nin yakalarına vc kollarına mı nsup oldukları pari ilerin işaretlerini taktıklarından, lıindiklerl otomobillere parıl bayrakları çektiklerinden şikâyet bililiyordu.
C. H. P. ileri gelenleri durumu tl Seçim Kurulu nozdinde şiddetio protesto eltiler ve müsaade ediliyorsa C. H. P nln bunu daha şümullü yapabileceğini etrafındakilcru bildirdiler
Sadi İrmak, zaman zaman sandıkları teftişe çıktı, fakat sandık başlarına girmekten her nedonae çekindi.
ilhumi Sancar gun boyunca Ekrem özden ve Fikret Oymanla birlikte te-leton başından ayrılmadılar.
Milletvekili adaylarının ir»- sık sık merkeze uğrayarak durum hakkında aydınlanmak isteyişleri dikkat nazarı çekiyordu
C. H P. merkezinin dünkü mühim huHusiyetlerinden birisi de. üniversiteye mensup geniş hır gençlik kütlesinin partide seçim vazifesi almak l-cln beRlemeleriydL llço Seçim Kurulundaki durum;
Eminönü İlçe Seçjrıı Kurulu Başkanı, Sultanahmet İkinci Sulh Hukuk Yargıcı Tahsin İstanbullu diln İnsan takatinin üzerinde bir mesul sarfuttl dense yeridir. Başkan kendidir va-tundaşhır tarafından yapılan vüzlorco rnüracan11. tatmin ederek karşıladıktan başka rnıntakaaı dahilindeki hemen hemen bütün sandıkları da dolaşmaya ve onların müşküllerini karşılamaya muvaffak oldu.
Dün gerek II ve gerekse İlçe seçim kurullarına vatandaşlar tarafından yapılan müracaath*rin merkez» sıkh'ti-nl, sandık defterlerinde İsimleri bulunmadığı İçin seçime İştirak edememenin teessürü teşkil ediyordu. Bunlar arasında mahkeme İlâmı almış o-ianların arzusu derhal yerine getiriliyor, almamış olanlara ise yapılacak hiçbir şeyin olmadığı bildiriliyordu.
Eminönü mıntıkasında ehemmiyetli sayılabilecek hiçbir hâdise olmamıştır. Yalnız Küçükpazarda bir vatandaşın sandık çevresi dışında propaganda yaptığı tesbit edilerek hakkında şikâyette bulunulmuştur. Keza E-dirnekapıda 778 sayılı karara muhalif hareket ederek bindiği otomobilde fora kullanan birisi mahkemeye verilmiştir. Ayrıca, Kadıköyündeki 43 numaralı sandık başında propaganda yapan birisi ile yino Kadıköy, Yelde-ğlrmenlnde forslu otomobil kullanan bir partili hakkında kanun! takibata geçilmiştir.
Saat 15.30 da C. H. P. İstanbul Baş-kanınm İmzası 1le İlçe seçim kurulu balkanına bir tezkere gelerek tasnif sırasında, bazubent ve rozet taşıyan partililerin belki movzii hâdiselere sebebiyet vereceklerinin gozönünde tutularak. emniyetçe tertibat alınmasının sağyınmasını İstemiştir.
Gazetemizin 11 Seçim Kurulu nezdin-dc teşebbüste bulunarak gazetecilerin sandık başlarına sokulmaları hakkında aldığı karara, Eminönü Secim Kurulu Başkanı hâkim Tahsin İstanbullu bir telgrafla itiraz etmiş ve 80 Inct maddeye göre gazetecilerin dahi sandık başlarına yaklaşamaınaJarı İcap ettiğini ve bunun maddenin ruhunda mündemiç olduğunu bildirmiştir, li Seçim Kurulundaki durum:
îl Seçim Kurulu âzaları dün sabah saat 9 dan itibaren şehrin muhtelif yerlerini üç ekip halinde taramış vo sık sık toplanarak vatandaşların mü-racatlarını dinlemiştir.
Akşam saat 17 de kendisiyle konuştuğumuz İl Seçim Kurulu Başkanı Hâkim Seyfetti Uğur: “İşler Baat hassasiyetiyle devam ediyor,, demiştir. 11 Seçim Kurulu nezdlndekl C. H. P. mümessili Doçent Dr. Tank Z. Tunaya da: “Kurulumuz tam bir anlaşma havası içinde ve partiler üstü bir hava İle çalışıyor” demiştir.
Dün şehir İçinde sıkı bir emniyet tertibatı alınmış olduğu halde bu vatandaşlara hiç bİMOttirilmemlgtir. Emniyet kuvvetleri İlçe Kurulları civarında tam teçhizatla emre hazır o-larak beklemişlerdir.
Eminönü mıntakaıında iştirak nispeti
Eminönü mıntakasında saat be^e doğru seçimlere iştirak nispeti yüzde sekseni bulmuş ve oy vermek İsteyen vatandaşların hepsi oylarını vermiş olduğu İçin derhal tasnife geçilmiştir.
9ÎYA8Î İKTİSADÎ
VENİ İSTANBUL
klÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
S
Sahibi:
TENt Î8TANBÜL NEŞRİYAT LÎMİTED ŞİRKETİ
MUDOrC: FARUK A. 8ÜNT

Bu sayıda yazı işlerini fiilen İdare eden» Sacid OG ET
Gazetemlso gönderilecek bilil m um ı/ai’ilann doğrudan ioğruya yazı işleri müdürlüğüne gönderilmesi lâstmdtr.
ikinci sayfamızdaki siyasi, üçüncü sayfamızdaki kültüre), beşinci sayfamızdaki İktisadi baş makaleler d e ileri sürülecek fikirler t&manılyle yazarlarına aittir.
Basıldığı yer ı
TENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
Ahmet Homdl Tanpınar
Sahnenin Dışındakiler
- 68 -
— Neyiniz var, paşam., dedim. Elbette bir 0y oldu. BU An! karar beyhude yere olamaz!
— Hayır yavrum, dedi. Beyhude değil. Çok şey oldu ve daha da olacak. Benimle oynadıkları da caba, ümit ettiğim izni vaktinde alabilirsem, asıl mühiminden kurtulurum.
Tekrar altın tabakasını çıkardı. Bana da bir sigara ikram etti. Sizin yüzünüz çok solgun. Neyiniz var?
Kendisine, o gün iki defa geçirdiğim hafif baygınlığı, o yaşadığım andan gayri anda uyanışı anlattım. Dikkatle dinledi:
— Anemi «erebrale benziyor... Dikkat etmeniz lâzım Çok kesif yaşıyorsunuz. Sizi fazla yordular. Tabiatınız da çok müsait. Muhlis Bey tababetten başka her şeyle meşgul olmasa... Bu cins doktor bizde yeni peyda oldu. Tıptan gayrisiyle meşgul doktordan bahsediyorum. Rıza Tevfik, Cenah Bey, Bahaeddin Şakir ve Nâzım Beyler, Ankarada da birkaç tane böyle peydalan-dı. Bu gidişle politikayı onlara teslim edeceğiz. Bir kadeh daha! Tevfik Beyi yakında görecek misiniz? Görtlnce bu sabah kendisine yolladığım mektubu behemehal muhafaza etmesini tarafım-336
dan söyleyin. Kapı bir komşumdur, Ben de görürüm amma, bu bahsi konuşmam artık. Evi de satacağım. Fakat çocuklar geldikten sonra. Seyahatim müddetince onları size emanet ediyorum, Tabiî o zaman mobilye ve eşyayı İtalyayn gönderirsiniz. Yahut siz de gelirsiniz! Sizi bu evde herkes çok seviyor... Şimdi, asıl İşimizi görelim. Ne kadar kâğıt varsa yakacağız. »İz masanın gözlerini teker teker buraya getirin. Ben ateşe atarım!
Ben, teker teker masanın gözlerini taşıdım. O. dipteki büyük şöminenin Önünde bağdaş kurmuş, o gün hazırlanmış kâğıt destelerini, mavi, pembe, kâğıtlı aşk mektuplarını, büyük zarfları, üzerinde takdim edildikleri tarihler ve mevzuları yazılı lâyihaları, küçük, meşin ciltleri bir kadın teni kadar, yumuşak cep defterlerini, altlarına atölyelerin adresleri yaldızla yazılmış kadın fotografileri, teker teker. Adeta büyük bir dikkat ve ihtimamla ocağa atıyordu.
Her desteyi attıkça kâğıtları parmakları ile ateşin üstüne doğru teker teker, âdeta bu işten lezzet alarak itiyor, sonra üstüne atılan şeyleri bir arı kararan ateşe âdeta sabırsızlıkla bakıyor, alev birdenbire parlıyor, yüzü, gözlerinin İçi, elleri, beyaz, kolalı gömleği bir akşamı andıran hasret rengine boyanıyordu.
— Ferit Paşa Hazretleri İki defa bendenizi nahak yere tevkif ve teb’id etmek istediler. Birinci defa ilk sadareti esnasında id». Fakat Saray müsaade etmediği için muvaffak olamadılar. Hattâ ondan sonra teşkil ettikler) kabinede Dahiliye Nezaretini teklif ettiler. Ben belki milletime bir hizmette bulunurum ümidiyle reddedince kinleri arttı... Aslen Fransızdır. İki sene hemen hemen bir arada yaşadık. O zaman Kaimen rolünü en iyi 337
oynayan sanatkârdı, İhtiyarlığında bir defa ziyaretine gittim. Eski güzelliği kalmamıştı ama, o harlkulâde^zekâfli.., ,
Otuz sene ovvel genç olan ve paşanın son ziyaretinde sadece zekâsını, dağılmış bir bahçenin güllerinden çekilen bir ıtır gibi kendisine sunan kadın, tül tül siyah elbisesi, uzun etekleri, kaşının üstünde kıvrılan kâkülü ve göğsündeki güllle, kendisini iki defa tevkife teşebbüs eden Ferit Paşadan sonra ateşe girdi. Arkalarından mavi zarftı İki fiç mektup, üstündeki kadın ynzılarlyle atıldı.
Ateş ilk tereddütten sonra birdenbire parladı. Paşanın çok muntazam, her cinsten hâdiseye üstüne binilecek bir at gibi bakan ve insana bu yüzden, değiştirdiği kıymetlerle acayip bir emniyet veren, sakin, vekarl» devlet adamı çehresi, İmparatorlukların yıkılışlarından, devletlerin çöküşünden sonra bile, bu yıkılan ve çöken şeylerin özü. varlıklarının tek hikmeti imiş gibi, gazetelerde, gündelik vakalar arasında ara sıra meydana çıktıkları zaman Adeta eski günlerin ehemmiyetiyle benimsendiklerini görüp şaşırdığımız, o her türlü çizgi veya modanın üstünde bir devrin bir zümreye biçtiği çehre, bir an için, otuz yıl evvelinden gelen bu akisle değişti.
— İkinci teşebbüsleri geçen sadaretlerinde, bir parça bu kinlerin, biraz da Anzavur habisinin telkinat» yllzündendi. Zaten daha evvel de Maltaya teb‘ıdinı İçin faaliyette Inılunmuşlardı. O zaman sadarette bulunsalardı muvaffak olurlardı.
— Padişah hakkında hiç fikrinizi sormadım.,
- Contesta Glovarınledella... ltalyâda tanımıştım, Trablusgarbin İtalya tarafından haksız şekilde İşgalini müteakip kendisiyle alâkamı kestim. Allah bilir ama, kalbim sızlamamış değildi.., 338
Bu kadar İnsan, sadece başkalarından şüphe etmek ve diğer başkalarından da sadakat beklemek terbiyesiyle yetişmiş bir İnsanın peşine düşer, onu aldatmaya çalışırlarsa... Bilir misiniz kİ. bizim vükelâ, hele Ferit Paşa, alelâde çarıklı bir köylüyü aldatamazlar. Fakat zatı şahaneyi kolaylıkla İğfal edebiliyorlar. Galiba kendileri de bunu istiyorlar. Bilhassa Ankaranm o kadar sarih ve aşikâr teklif atından sonra ısrarları...
Kendisine uzattığım Talât Paşanın resmine dikkatle baktı:
— Cemiyet İçinde tek sevdiğim zattı... Bu, benim gençlik resmim. Fransada tahsilde iken alınmıştır. Evvelce askeriyedendlm.
Kırk beş yıl evvelki delikanlı, sararmış fo-Coğrafide pek geçemediğim üniforma içinde öbürlerini takip etti. Paşa, İyi taranmış çocuk saçlarına benzeyen alevler içinde onun macerasını bir an takip etti. Ateş sert ve parlak mukavvayı ilk önce, bir lâhzada yaşanmış bir ömür gibi kavrayıp İçten kuruttu. Sonra tanı ortada bir leke büyüdü ve nihayet her tarafından âteş aldı. Nâsır Paşanın yüzünün bir tarafı kendi gençliğinden gelen kızartılarla kabardı
Paşa, kendi mazisini, onunla beraber, bütün bir maziyi yakıyordu. îşin garibi, bunu yaparken hiçbir suretle gizlemeye çalışmadığı bir sevinç duyuyordu. Sanki aldatıcı zamandan, unun türlü oyunları ulan ümitlerden, hayallerden, hasretlerden, ihtiraslardan intikam alıyordu.
Mektup, lâyiha, resim, ne varsa hepsi, İnsan vllcudü, insan kaniyle beslenen bir nevi kadim tanrı gibi, içine her atılanı, kenarlarını kıvırdıktan, ortalarını çökerttikten sonra yalayıp yutan ocağa düşen her şey. muasırlarının o kadar ümitle, yıllarca sadece dirayet dolu bir mahfaza gibi gördükleri, büyük ve Abidevi alnından başia-339
yarak bütün çehresini bir akşam kızıllığına bo-yuyor, itinalı saç ve sakalı bıyığına, yorgun tenine bozan bir tunç heykel sağlamlığı veriyor, ba-zan onu tüy tüy dağıtıyordu.
— Geçen sene vefat eden Reşit Akif Paşa Hazretleri. Mücessem namus ve haysiyet İdiler. Allah saklasın, o kadaı* muhtaç halde vefat ettiler kİ... Sizin akrabanızdan SaJâhaddln Reşit Beyefendi Sultan Medd devrinde mabeyn kâtibi İdiler. Büyük bir istikballeri vardı. Konağında ecnebi Adabını İlk kabul eden zevattandır. Pederimi gençliğinde çok himaye etmişlerdi. Evvelce kendilerine Frenküzümü Reşit Bey derlerdi. Ufak tefek yapılı olduğu ve bir de alafranga muaşereti sevdiği için... Sonra bir dessas delilin peşine düşerek Medlneye gittiler. O zaman Mücavir Reşit Bey diye anılır. Allah rahmet etsin...
Ve önümüzdeki ateş, Allahın hakiki rahmet» imiş gibi yavaşça büyük dedemin fotoğrafını oraya bıraktı. Saiâhaddin Reşit Beyin hatırası onun bıyıklarının ucuna biı an takıldıktan sonra süt d h
Reşit Beyden babam çok bahsederdi. Hakikaten çelebiden bir zatmış. SeHm-i Şalisin cülfı-siyla ikbali başlayan Kabakçı vakasında sönen bir ailenin çocuğuydu.
Fakat bu korknuç bir şeydi, Elli sene ve ulak tefek uzanışlarla daha birkaç nesil evvel teker teker. eski bir Motcoeh heykelinin etşği gibi ağzını açmış soluyan bu ocakta birbiri ardınca yanıyordu. Onlar yandıkça, duvardaki gölgeler büyüyor, küçülüyor, lâmbasını bilmem niçin kıstığımız odada her şey bir lâhzada ölümün sükûnuna gömülüyor, Sonra elli, altmış seneyi bizim için birden aydınlatan hatıraların o kısa şen âyini başlıyordu.
(Devamı var)
340
15 Mayıs 1050
— YENİ İSTANBUL —
Sayfa 8
Siyasî tetkikler
Ruslar ve Mançurya
Moskova ile Çin komünistleri arasındaki
müstakbel münasebetler ne şekil alacaktır ?
MOSKOVADA Sovyet Hükümete! tarafından Mao Tse-Tung ile sair Çin mümessilleri şerefine Sovyet-Çin ittifakının imzalanmasını müteakip verilen ziyafetin en bariz ciheti, bu ziyafetten bahseden Sovyet. resmi tebliğinde Çin’in Sovyet Rusya’daki büyük elçisinden önce Mançurya’daki Bölge idaresi Başkan Vekili nin isminin zikredilmiş olmasıdır. Bunun bir tesadüf oluşuna ihtimal verilemez, zira Sovyetler protokol meselelerine büyük bir ehemmiyet atfederler. Çinde bir vilâyet idaresinin resmi başkanı dahi olrmyan bir insana gösterilen bu dikkate değer şeref ve itibar şu şekilde tefsir olunabilir: Bütün Çine şâmil bir merkezi hükümetin kurulmasına rağmen. Ruslar, Mançurya’ya yarı müstakil bir siyasi varlık muamelesi yapmakla ısrar edeceklerdir.
Sovyetlerln Mançurya’ya gösterdikleri ilgi, Büyük Çin Şeddi nin güneyinde kalan Çine gösterdikleri ilgiden o kadar büyüktür ki, herhangi bir Sovyet Hükümetinin Mançurya’yı esas Çinden İmkân nispetinde ayrı tutulacak hususi bir bölge telâkki etmesi tabiidir. Diğer taraftan. Çin vatanseverlerinin ötedenberi gayesi, ezici bir Çin çoğunluğuma malik bulunan Mançurya topraklarını birleştirilmiş bir Çinin bünyesi içine almak ve böylece az çok bir dahili muhtariyet idame ettirebilse dahi onun yabancı memleketlerle olan münasebetlerini merkezi hükümetin kontroluna tâbi tutmak olmuştur.
Hatırlanacağı gibi, ne 1904 tarihli Rus-Japon harbine takaddüm eden Rus hakimiyeti devrinde; ne o harbi müteakip Rusya ile Japonyamn birbirlerinin nüfuz bölgelerini tanıyan ve bunları müşterek tedbirlerle elde tutmayı kararlaştıran muahedeler imzaladıkları devirlerde; ne de 1920 senelerinde kendisini Mançuryanın müstakil hükümdarı addeden Çang Tse-lin’in kendi salâhiyetlerine dayanarak Rusya ve Japonya ile anlaşmalara vardığı devrede, merkezi hükümetin sözü geçmiyordu. Lâkin Çang Tse-lin’in oğlu ve varisi Çang Hsueh-liang Nankln'de kurulan Kuo-mintang Hükümetinin direktiflerini kabul etmek meylini göstermesi üzerine, Japonya onu tardetti ve Man-çurya'yı Çinden resmen ayırarak onu “Mançuko” adında hükümran devlet ilân etti.
Japonların kurduğu bu devlet, ponyanın 1945 de sukutu Üzerine tadan kalktı, lâkin Japonyanın
devletken edindiği faydalar Moskova-nın gözünden kaçmamış olduğu için o zamandan beri Sovyet siyaseti Mançuryayı Çinden tamamen ayırıp kendi nufuzu altına almak, lâkin bunu yaparken de Çin milliyetçiliği ve vatanseverliğine doğrudan doğruya meydan okumamak gayesini gütmektedir.
büyük bir çıkıntı yapan Amur nehri, hakiki bir hudut halini alır.
Yiyecek ve mühimmat ihtiyatları
CTRATEJİK bakımdan. Sovyetlerln ** Mançurya İle ilgilendikleri, geçen asır sonlarına doğru harbin üzerinden Çıta ile Vlndivostok arasından direkt bir demiryolu hattının inşasına karar verdikleri günden beri bellidir San denize varmak için güneye Inmk gayretlen pek o kadar müstacel bir mahiyet arzetmemiş olmakla beraber açık deniz limanlan elde etmek isteyen Rusyanın tarihi emelleri arasında o da vardır.
İktisadi bakımdan da Mançurya en yüksek Sovyet menfaatleriyle ilgilidir. Siblryada muazzam bir müdafaa sistemi kurulmuştu; buna kuzey doğuda Alaska İstikametinde inşa edilen yeni üsler dahildir; üstelik, Amur nehri üzerinde ve Pasifik sahilinde muhtelif sanayiler geliştirilmiştir.
Amerikadaki Yahudi
taraftarları artıyor
Trıygve Lie Moskovaya
4 proje görülmüş
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Moskova ziyaretini uzatma fikrinde
bir
Ja-or-bu
Amur üzerinde hudut:
EVVELA. Sovyetler Birliği, Yaltada Birleşik Amerika ve İngiltere tarafından tasvip edilen bazı imtiyazlar kopardı: bunlar Port Arthur, Dairen ve Mançurya demiryolları hakkındaydı. Ağustos 1945 tarihli muahede ile milliyetçi Çin Hükümetine zorla kabul ettirilen bu imtiyazlara istinaden Sovyetler Birliği, Mançurya için hususi bir statü elde etti. Çine, Mançurya üzerinde tam bir hakimiyet sağlamamakla beraber, bu muahedenin Çin Milliyetçileri tarafından daha kolay hazmedllebilmesi için Sovyetler, Mançurya’daki Sovyet î§-gaJ Kuvvetlerinin çekilmesi halinde her türlü salâhiyet ve İdarenin ancak Çin müliyetçllerine devredebile-ceğlnl temin ettiler.
Lâkin muahedenin ihtiva ettiği emniyet tedbirlerine rağmen Moskova Çin milliyetçilerinin Mançurya’ya girmelerini katiyen istemiyordu ve mahalli Çin komünistlerine yardım etmek ve milliyetçi askerlerin Mançurya’ya girmesine mâni olmak için muhtelif hilelere başvuruldu.
Neticede, milliyetçiler, komünist devletler tarafından tardolundular, lâkin bu arada Mançuryada bir bölge komünist idaresi kurulmuş bulunuyordu. Bu idare, geçen sene Pekinde Çin Halk Cumhuriyetinin merkezi, Komünist Hükûmett kuruluncaya kadar kuvvetli ve kudretli muhtar bir siyasi varlık iktisap etmişti.
Şimdi Ruslar. yeni imzaladıkları Sovyct-ÇIn ittifakı ile Port Arthur ve Mançurya demiryollarını 1952 senesi sonuna kadar Çine iade ettiğini kabul etmişlerdir. Mao Tse-Tung’un, Çin topraklarına tecavüz eden bir yabancı devlete baş eğdiği ithamından kurtulabilmesi ve Sovyetler Birliğinin Çine dostluk gösterdiğini iddia ederek Çindekl komünist cephesini takviye edebilmek için Rusların böyle bir tavizde bulunması, siyasi bakımdan zaruriydi. Lâkin bu taviz, Yalta Anlaşması ile bllkuvve ele geçirilmiş olan Mançurya üzerindeki Rus hakimiyetinin kalkması tehlikesini doğurmaktadır. Kremlin, İki aksi neticeyi nazarı İti bar e almak zorundadır: Birincisi, Çindekl komünist rejiminin istikrar saglıyamaması ve bir yeni sivil harpte devrimesl İhtimali. İkincisi, Çindekl komünist liderlerinin zamanla Titocu temayüller beslemeye başlaması ihtimali. Bu ihtimallerden herhangi birinin tahakkuk halinde, Çin Şeddinin güneyinde bulunan merkezi bir Çin Hükümetinin tarrı kontrolü altındaki bir Man-çuryanın Rus nüfuz sahasından çıkması ihtimali vardır ve o takdirde kuzey istikametinde Sibirya’ya doğru
Malayanın hâkimi, esas teşkilâtı imzalıyor
Selangor Sultanı resmi bir toplantıda Malaya’nın yeni esas teşkilât kanununu İmza ediyor
( MEMLEKET HABERLERİ ]
İzmir, Manisa, Aydın ve Balıkesirde durum
Moskova, 14 A.A. (Lps) — Perşembeden beri Moskovada bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Tryg-ve Lic. ziyaretini uzatmaya karar vermiştir.
Gromiko ile görüşme
Moskova, 14 A.A. (Afp) — Birleşmiş Milletler haberler merkezinden bildirildiğine göre, dün öğleden sonra Gromiko ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygvc Lie arasında cereyan eden görüşme takriben bir saat sürmüştür. Bununla beraber bu görüşme hakkında fazla tafsilât verilmemektedir. Lie, bundan sonra Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreter Yardımcısı Arcadl Scbolev ile görüşmüştür. Sobolev hâlen Sovyet Dışişleri Bakanlığında vazifelidir.
Lİe’nİıı 4 projesi
Moskova, 14 A.A. (United Press) — Dün akşamki diplomatik tahminler. Trygve Lle'nİn Moskovaya getirmiş bulunması mümkün olan dört genel proje etrafında toplanmakta idi:
1 — Komünist Çin temsilcisini kabul ederek Güvenlik Konseyindeki çıkmaza nihayet verilmesi,
2 — Güvenlik Konseyinin muntazam fasılalarla dört büyük başşehirde Dışişleri Bakanlarının yahut Başbakanlarının da takip ettikleri toplantılar yapması,
3 — Atom kontrolü görüşmelerinin tekrar başlaması,
4 — 9 Avrupa memleketinin Birleşmiş Milletlere kabulü.
Buradaki umumî kanaat Lle’nİn gayretlerini iyi karşılayan Sovyet liderlerinin, Doğu-Batı münasebetlerinin normal hale getirilmesi için yapılacak teşebbüsleri teşvik edecekleri yolundadır.
Başkan Muavini Barkley, İsrail Devletini övüyor
tyi niyet besliyen her devletin, Israili desteklemesi bir vazife imiş
New-York, 14 (AP) — Amerika Başkan Yardımcısı A. W. Barkley, cumartesi günü lsrailin kuruluşunun İkinci yıldönümü münasebetiyle 6000 kişi önünde verdiği bir demeçte hür İsrail devletinin teşekkülünün yalnız Ortadoğuda değil, bütün dünyada barışı sağlamak için lâzım olduğunu söylemiştir. Barkley şöyle demiştir:
Akdenizde
manevra
Londra, 14 A.A. (Reuter) — Atina radyosunun bildirdiğine göre, İngiliz Akdeniz filosu lyoniyen denizinde manevralar yapacaktır.
Radyo, muhripler da dahil olmak üzere Yunan harp gemilerinin manevralara iştirak edeceğini bildirmiştir.
temmuz ayında
ve denizaltılar
“İyi niyet besleyen her milletin tsra-111 desteklemesi bir vazifedir.»,
Barkleyden sonra konuşan New-Yorktan senato âzası Cumhuriyetçi lrving tves, eğer İngiltere Arap milletlerine yaptığı silâh satışını durdurmadığı takdirde, bir Arap tecavüzünü önlemek için Amerikanın da tsra-ile silâh yardımı yapacağını söylemiştir.
tves İngiltereyi Ortadoğu sulbünü tehdit etmek için Araplara yardım etmekle itham etmiş ve Alman mlll-tarisminin yeniden canlandığını iddia ederek dünya sulhünün tehlike geçirdiğine işaret etmiştir. Daha sonra Mısır, Ürdün ve diğer Arap devletlerinin polis teşkilâtlan için tepkili u-çak ve harp gemisine muhtaç olmadıklarını söyliyerek îngilterenin A-rap devletlerine kendi savunmaları 1-çln silâh gönderdiği hakkmdakl İddiasını gülünç karşılamıştır.
İzmir, 14 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Sabahleyin, gün doğmadan 3 saat önce, İzmlrden hareketle Gediz Vâdisine giderken yollarda seçimleri idare edecek sandık başkan ve üyeleri İle. parti temsilcilerine rastladık. Menemende 53 savalı sandık başında, sandık başkanı ve üyelerinin seçimleri gayet dürüst bir şekilde idare edeceklerine dair and içtiklerini tesbit ettik. Menemen ilçesinde seçimlere kanunun tâyin ettiği saatte hemen bütün sandıklarda aynı anda başlanmış bulunuyordu. Çok dikkate değer bir nokta; her sandığın başında daha sandık mühürlenip zabıt tutulurken seçmenlerin oylarını kullanmak üzere saf saf beklemeleri idi. Bir ilçede, her iki partinin gayet hazırlıklı oldukları partül seçmenlerin ifadelerinden anlaşılıyordu. Manlsanm Muradiye bucağında saat 9 da seçim o kadar hararetli bir şekil almıştı ki, seçmenler âdeta rey vermekte müsabakaya girişmişlerdi.
Sandık Başkanı: “Bu gidişle öğleye kadar oyların tamamen kullanılmış o-lacağını” söylüyordu.
Saat 10 da Manisada idik. Burada sandık başlan ilçe, bucak ve köylerde gördüklerimizin aksine tenha idi. Sebebini öğrenmek istedik. Şehirler halkının köydekilere nazaran daha geç kalktıkları ve kahvaltılarını yaptıktan sonra vazife başına gittiklerini. ancak saat 11 de anlayabildik. Çünkü bu saatte Manisada da rey vermek üzere bekleşenler yüzleri buluyordu. Saat 11 den itibaren her yerde seçim faaliyeti hızını almıştı. Sandık balkanları ve il ve ilçeler seçim kurullan, seçim kanunu hükümlerinin kanunun ruh ve metnine uygun bir şekilde tatbiki için her türlü tedbirleri almışlardı. Seçim propagandalarının üç gün evvel durmuş bulunması seçmenlere düşünmek, karar almak için imkân verdiğinden sandık başlarında asayiş tamdı. Seçmenler tam bir huzur içinde oylannı kullanıyor ve yerlerine dağılıyorlardı. Tam 4 yıl Türk Milletini idare e-decek en değerli simaları ayırmak için yapılan bu seçimin centilmenler arasında yapılan bir spor müsabakasını andırdığını ifade etmek realiteye en uygun düşen bir taraftır.
(Mazisi beş yıl gibi kısa bir devreye inhisar eden demokrasi mücadelesinin bu bahiste en güzel meyvala-rını vermekte olduğu gözden kaçmıyor..) Asıl hoşa giden bir nokta da “seçimlerde baskı var, kanunsuzluk berdevam” teranesinin durmuş olması idi. Akşama kadar gezip gördüğüm yerlerde hiçbir partinin temsilcisi se-
çimlerin cereyan şeklinden asla şikâyet etmiş değildir. Aynı şekilde hiç bir seçmen oyunu kullanırken baskı yapıldığını veya tesir altında bırakılmak istendiğini söylememiş ve oy ticareti çıkarılan şayiaların aksine yapılmamıştır. Saat 15 te Manisada D.P. ve C. H. P. merkezlerine uğrayarak durumu öğrenmek istedim. Her iki parti il merkezinde de dikkate değer bir şikâyetin mevcut olmadığını memnunlukla gördüm. Her iki parti de seçimlerin neticesini % 80 nispetinde kazandıklarını söylüyorlardı. Bu görüşün tek mânası şudur: Gizil oy, açık tasnif esasına göre yapılmış olan bu seçimde saat 17 ye kadar her İki parti seçmenlerin kimi tercih ettiklerini ve oylarını hangi taraf i-çln kullandıklarını öğrenememişlerdir. îzmlrdeki vaziyet şudur: Saat 14 te İzmir merkezinde seçmenlerin yüzde 65 inin oylarını kullandıkları anlaşılmıştır. Hele Bornovada kullanılan oy miktarı yüzde 80 ini geçmiş bulunuyordu. Demokrat Parti 11 merkezinde basına hâber vermekle vazifeli zat bana “esaslı hiçbir şikâyetimiz yok. seçim gayet dürüst geçiyor, memnunuz. Neticeyi kazandığımızı sanıyoruz” demiştir. C. H. P. İzmir tl Başkanı Nazif Çağatay ise seçimlerin cereyan tarzından hiçblı şikâyeti olmadığım belirtmekle beraber, Tepecikte bir D.P. müşahidinin Demokrat Parti lehine sandık başında propaganda yaptığını söylemiş, sandıklar açılıp oylar tasnif edilmeden netice hakkında bir şey söyllyemiye-cegini ifade etmiştir.
Aydında D.P. nin seçimlerin cereyan şekli hakkında yaptığı teferruata alt şikâyetlere rağmen diğer merkezlerde olduğu gibi gayet muntazam geçmiştir. Aydında C.H.P. saat 14.20 de neticeyi kahir bir ekseriyetle kazandığını ifade etmiştir ki, bu beyana seçim bitmeden itimat etmek elbette kl caiz değildir. Denizliden aldığım telefon haberine nazaran saat 14 te Denizli ilinde seçmenlerin yüzde 65 i oylarını kullanmış bulunuyorlar-de Demokratlar önde gitmektedir.
İzmir, 14 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — 14 mayıs seçimleri
Eğenin istisnasız olarak her yerinde Türk milletine has bir vekar içinde devam ederek neticelenmiştir. Şu saatte herkes seçimlerin neticesi hakkında hiç değilse iptida! bir fikir edinmek için çırpınmakata İse de seçime katılan iki büyük partinin bile
bir fikri yoktur. Partiler, halkın se-çkn sırasındaki hissiyatlarına daya-
narak İyi kötü mânalar çıkararak tahminlerde bulunmaktadır. Eğede muhtelif İllerden alınan malûmata göre hiç bir yerde seçime iştirak nls-betl yüzde 75 in altında değildir. Bunun aksine olarak bazı yerlerde rey kullananlar yüzde 90 m üstünde görünmektedir. Kapadı bulunan zarflar açılmış ve tasnifine bir makine süratiyle başlanmıştır. Asıl memnunluğu mucip olan nokta, İzmir ve Manisa illerinde seçimin devam ettiği 9 saatte asayişi muhil tek hâdisenin cereyan etmemiş olmasıdır. İzmir Valisi Osman Sabrl Adal gayet basit seçim suçları istisna edilirse İzmir ilinde asayişi ihlâl edici tek hâdise olmadığını, halkın oylarını kanunun emrettiği.şekilde büyük bir İntizam ruhu içinde kullandıklarını ve milletimize has bir olgunluk gösterdiğini beyan etmiştir.
Bugün benimle birlikte seçim safhalarını takip etmiş olan Deyli Eks-oress muhbiri H. G. Cornell’in ifade ettiği gibi 14 mayıs seçimleri en demokrat memleketlerde rastlanabilen bir şekilde seçmenlerin ve partilerin itirazlarını mucip olmıyacak dürüstlükte cereyan etmiştir. Cornell, mensup olduğu gazeteye çektiği telgrafta şu müşahedesini nakletmektedir: “Yollan bir hayli bozuk olan Horoz köyün kurulan pazannda hububat ve bakliyat maddelerinden başka sebze ve yağ satan köylüler toplanmıştı. Kendileri o kadar soğukkanlı davranıyorlardı ki, bir taraftan satış yaparken öte yandan münavebe ile sandık başlarına gidiyor ve oylarım kullanıyorlardı. Havva Kanmaz adında 65 yaşında bir köy kadını bana oyunu D.P. lehine kullandığını anlatırken bir Türk atasözünü öğretti. “Sahip değiştiren tarla gençleşir., dedi ve oyunu onun için D.P. ye verdiğini hatırlattı. Havyanın arkadaşı olan bir başka kadın ise harp yıllarında ve daha sonra memleketi gayet iyi idare eden Halk Partisi iktidarına oyunu bağışladığını gururla haber verdi.'
Mersinde şiddetli sağanaklar
netice hakkında en basit
Mersin. 14 (A A.) — Bir haftadan beri fasılalarla devam etmekte olan yağmur bugün sabaha karşı saat 4 te gayet şiddetlenmiş, gök gürültüleri, şimşekler ve yılduı m lorla devam eden bir saatlik sağanak büyük endişe doğurmuştur. Bu arada bir eve de yıldırım isabet ederek tavanın delinmesine ve bir de duvarın yıkılmasına sebep olmuşsa da can kaybı yoktur.

alkışlıyorlar, yapılıyordu
Fransadaki Re İm* şehrinin çocukları Cumhurbaşkanlarını Merasim Alınanların 5 sene evvelki teslimleri münasebetiyle
| YENİ İSTANBUL, Dünya hik&ye müsabakası. Birinciye 5000 dolar

S
Z
£
d
3 TJ
o
z
c
23
e
d
3 E
o >» •53
a
§
z
Yunanistanda
Makronisos Kampı . kaldırılacak
Atina 14 A.A. (Afp) Bakanlar Kurulu, Maknonisos, sivil temerküz kampını kaldırmaya karar vermiştir.
Bu kampta bulunan esirler serbest bırakılmıyacak, fakat daha konforlu bir adaya nakledileceklerdir.
Adanın idaresi Genelkurmay yerine Asayiş Bakanlığına verilecektir.
Arap Birliğinde ihtilâf çıktı
Ürdün delegesi salonu terketti
Kahire. 14 A.A. (Afp) — Arap Birliği komitesinin toplantısı Ürdün delegesinin salonu âni olarak terk-etmesinden biraz sonra sona ermiştir. Arap Birliği Genel Sekreteri Az-zam Paşa, basma verdiği beyanatta, görüşmelerin bilhassa Birlik kararlarının Ürdün fında cereyan nihai kararın ve etmiştir.
tarafından ihlâli etra-ettiğini söylemiş ve yann verileceğini ilâ-
★ YENİ İSTANBUL, Dünya hikâye |
YENİ İSTANBUL, dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyatına açıyor
*
3
Beşiktaş futbol takımı Aınerikadu yapacağı rııuçhır içlıı dün uçakla Yeşilköy hava alanından lıurckot etmiştir. 16 kişilik kafileyi resimde har eketlnden öııce görüyorsunuz
Dünya, en iyi hikâyesini arıyor
Birinciye 5.000 dolar
M üsabakaya
giriş şartları
Gazetemiz, öteden beri »devamlı bir şikâyet ve arzunun yakın müşahidi bulunması hasebiyle, İçinde şüphesiz dünya çapında değerler bulunan Türk ediplerine, dünya edebiyatının kapılarını açmak zamanının çoktan geldiğine kani İdi. İşte bu sebepledir kl, Amerlkada intişar etmekte olan New-York He rai d Tribüne gazetesinin tertip ettiği diinya hikâye müsabakası, bizi İni gazete İle işbirliğine şevketti ve şimdiye kadar Türkiyede yapılmamış olan milli hlr hikâye müsabakasını tertip etnikle do vazifelendirdi. Maksadımız, bu suretle dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyatına açmak ve dünyaya bizde de değerli muharrirler yetlşeblldlğinl
İşte bu düşünce İledir değerli kalemlerini “Dünya tirake davet ediyoruz. Bu
yatı İçin muvaffak olması ancak onlar mümkün olabilecektir.
Isbat etmektir.
kİ. memleketimizin bütün Hikâye Müsabakasına” lş-müsahnkanın Türk edebi-sayesinde
Müsabakaya giriş şartları
Dünya Hikâye Müsabakasına, aşağıdaki şartlar dahilinde İştirak olunacaktır:
— Tanınmış veya tanınmamış her muharrir, kendi Imzaslylo veya müstear bir İsimle miisabukaya İştirak «‘ilebilir.
Müstear İsim kullananlar hakiki İmzalarını hikayelerinin bir nüshası altına utarak kapalı bir zarfla ve müsabaka nihayete erdiği tarihte açılmak üzere idarehanemize tevdi edeceklerdir. B — Hikâyelerin en az 1500, on çok 4000 kelimelik ve daktilo ile İki nüsha olarak, sahlfcnln bir tarafına yazılmaları şarttır. Mevzu tamamen sorbeşt-tir. Hikâyeler, canlı, hakikî hayattan alınmış, aşk, macera, harp, İş, esrar, din ve ırk mücadeleleri veya beşeri İhtiras gibi her türlü mevzua sahip olabilir. Hikâyelerin sade* tabii bir (ilile yazılmış bulunmaları ve zamanımızda cereyan etmiş olmaları tercih sebebi teşkil eder. Fakat tekrar ediyoruz, mevzu kat'İyycn tahdit edilmiş değildir.
* — Müsabakaya iştirak edenlerin gönderecekleri hi-
kâyelerin başka hlr yerde çıkmamış olması şarttır. Muharrir, bu hususta hikâyesine bir de taahhütname ekliyecektlr.
- Hikâyelerin gazetemize 30 haziran 1950 tarihine kadar makbuz mukabilinde bizzat tevdi edilmiş veya taahhütlü mektupla gönderilmiş olması lâzımdır. Hikâyelerin üzerine “Dünya m usa baka m* haydi konulmalıdır.
Muharrirler, müsabakaya İştirak için gönderdikleri hikâyeleri müsabaka neticesine kadar başka hiç bir yerde neşretmomeyi taahhüt ederler.
— Gazetemizin edebî heyeti, gelen hikâyeler arasından bir İlk seçme yaparak en iyi 30 hikâyeyi tes-lüt edecektir. Bu hikâyeler gazetemizde neşredilecek ve her hlkây(. e 30 lira ücret verilecektir. F — Memleketin tanınmış ediplerinden mürekkep büyük bir jüri, neşredilen 30 hikâyeden en güzel İPİ tanesini seçecek, gazetemiz bunlara 300 er lira mükâfat verecektir.
G — Türkiyede seçilen bıı iki eser 5000 dolar nıüka-fatlı Dünya Hikâye Müsabakasına girmek hakkını kazanarak gazetemiz tarafından Milletlersin .Jüriye tevdi edilecektir.
E
Dünyanın en güzel
50 Hikâyesi
Dünyanın en güzel hikâyesi aranırken, hlr taraftan da müsabakaya İştirak eden milletler arasından on iyi 50 hikâye de tesblt edilmiş olacaktır.
YENİ İSTANBUL
Bu 50 seçme hikâyenin Türkiyede nesir hakkını glnullden temin etmiş bulunuyoruz. Bunları okuyucularına ayrıca takdim edecektir.
Kimlerle yarışacağız?
Edebiyat tarihinin bu çok mühim müsabakasına daha şimdiden İştirak eden milletler şunlardır: Ingiltere, İtalya, Almanya, Hollanda, İsviçre, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, İsrail, Cenubî Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Seylân ve Yunanistan.
Müsabakaya Amerika da iştirak etmektedir. Fakat orası için tertip heyeti başka bir şekil tatbik etmekte ve ayrı bir mükâfat vermektedir.
Birinciye 5000 dolar ir YENİ İSTANBUL, Dünya hikâye müsabakası. Birinciye 5000 dolar ¥ YENİ İSTANBUL, Dünya hikâye
3
!
IN&A ir 4BI°P 000» ^|3UHlâ *^una 'aûttNVJLSl JN3LA ♦ âüiop 0002 âSpuîflâ |
Savfn 4
tbnî İstanbul
İB Mayı» 19K0
Bir Medeniyet
İSVEÇ NOTLA Ki

Yarınki makale
Himmler’in
- 6 -
Yazan: Saclt 00ET
müneccimi
Denilebilir ki İsveçte, kış mevsiminde, herkes için en kıymetli şey güneştir
•>
Sekizinci makale
Çeviren: Selva Sezer
Stockholm’dü en bol şey., şehir içindeki parklardır. Kış günleri Stockholm’lu, güneş yüzü görünce kendini sıralara bırakarak güneşlenir
İsviçre harbe girmekten kendini nasıl kurtardı
• ‘*4
Şehirde benzerleri çok olan parklardan biri

Stockholmde birkaç tanesini istisna ederseniz, lokantalar âdeta saklanmak ıstiyormuşçasına ortadan yok olmuşlardır. Kimi apartmanların zemin katında, kimi bir binanın bilmem kaçıncı katında, kimi şurada, ■■ buradadır.
Meselâ lstanbulda, Sirkecide fu gibi bir lokanta mahallesine düf edemezsiniz. Cephesi cadde üzerine olanlarını da anlamak hayli güçtür. Lokanta vitrini diye bir şey yoktur. CûJnekânlarına baktığınız zaman size ilk nazarda bir çiçekçi dükkânı hissini veren yer bir lokantadır.
Stockholm lokantalarında hazır yemek diye bir şey bulamazsınız. Bu sebeple, girdiğiniz bir lokantada hazan yanm saatten fazla beklemeniz mümkündür, Hazır olanlar da sizin karnınızı doyuracak şeyler değildir. Sabahleyin işine giderken, Stock-holmlü, lokantasına uğrayarak listesini hazırlar ve öğle üzeri geleceği saati bildirir. Öğle üzeri tam söylediği saatte lokantaya giren müşteri, masasını hazırlanmış bulur ve hiç vakit kaybetmez.
Bu usulü bilmediğimiz için, bir gün girdiğimiz bir lokantada hayli sinirlenmiştik. Bizden sonra gelen müşteriler yemeklerini yerlerken biz belki yanm saattir bekliyorduk. Bir kaç kere garson kıza mevcudiyetimizi hatırlattık. Gülümseyerek ve nezaketler
kimi
oldu-tesa-
ata başlanmak üzere bir tarih kararlaştırılmıştır. O mınlakada İnşaat yaptıracak olanlar bütün hazırlıklarını tamamlarlar. Ondan sonra in-şaMt tarihi geldi mi toptan faaliyete geçilir. Bu şekilde, çok kısa bir zaman İçinde Stockholm büyük bir mahalle daha kazadır. Bu şekilde çalışmanın başlıca sebebi memlekette inşaat amelesinin azlığıdır. İşçi daha ziyade ihracat sanayiinde çalıştığı İçin, yalnız bir İki inşa kooperatifinin elinde inşaat İşçisi vardır. Bu kooperatifler de malzeme nakliyecinden ve zamandan kazanmak İçin yer yer faliyet gösterirler. Bu sebeple Stockholm şehrinin çehresi
memleketlerde olduğu gibi ağır ağır değil, fakat çok kısa zamanda değişmektedir. Yeni eski, her binada kalorifer vardır. Şehrin içinde sobanın ne olduğunu kimse bilmez. Binalar soğuğa karşı muhafazalı şekil de inşa edilmiştin
Bir şimal memleketi olmasına rağ-
başka
komşuları Finlandiya ve
sebebi, Norveç dağların, şimal
Güneşin yüzünü
men İsveç,
Norvoçe nlsbetle onlar kadar soğuk değildir. Bunun da hududu üzerindeki rüzgârlarına karşı isveçe bir siper vazifesi görmesidir.
hayli az gören İsveçli, güneşli günlerde Adeta sevinçlidir. Şehir İçindeki parklarda kendini sıralara bırakarak bu hiç de (gftmayan kış güneşinden istifade etmeğe uğraşır. Kış günleri güneşin yüzünü görmlyen, gördüğü zaman da öğle üzeri onu kaybeden bir İsveçli İçin güneşin ne kadar aranan şey olduğunu takdir edersiniz. Denilebilir ki, İsveçte kış mevsiminde en kıymetli şey güneştir.
(Devamı var)
DÜZELTME:
Dünkü yazının İlk sütununda 16 inci paragraf başında (Ahlâk seviyesi mevzuunda) kelimeleriyle başlayan satır bir tertip hatası olarak (Anlama mevzuunda) olarak çıkmıştır. Özür dileyerek tashih ederiz.
S. S. Generali Schellenberg, Isviçreyi iki defa Hitler’in taarruzundan kurtardı General, isviçreli meslekdaşını Alman kurmayının projelerinden haberdar etti
Yabancı nıemlckotlordeki Gizli Teşkilât Şefi olan Schellenberg, İsviçreli mcfllnkdaşını Alman Kurmay Heyetinin projelerinden haberdar etti
| JEYDRİCH masat arkadaşlarını ■ ■ kendine benzlyon İnsanlar arasından seçerdi. Bilhassa. Berlin gcstapo şefi General S.8. Helnrioh Müllor, her bakımdan patronuna lâyık, hiç bir cinayetten çekinmlyerı bir adgm-dı. Fakat Heydrich kadar zekî olmadığı için, şefinden daha fazla nefret uyandırırdı.
Sistematik bir şüphe metoduna dayanarak Heydrich tarafından kurulan nezaret sistemini »geliştiren Heinrich Müllerdir. MÜUer Sovyet-İerin G.P.U. sunu kendine model olarak seçtiğini itiraf edordi.
MÜUer Almanynda, sadece bütün mukavemet hareketlerini bastırdığı gibi, partiye mensup insanların üzerinde de müthiş bir baskı yarattı, öyle ki bir defa gestaponun pençesine düşen artık bir daha kurtulnmıyaca-ğını bilirdi. Fakat İdeali daha yükseklerde idi. Bütün Alman milletini İçine alan merkezi bir fiş aosyası yapıp, herkesin gizli taraflarını elinin altında bulundurmayı İstiyordu, Mül-ler, devletin kudretinden başka hiç bir kanun tanımazdı. Onu nasyonal sosyalizme bağlıyan yegâne şey, rejimin esasında çok sıkı bir disipline bağlı bıılunmasiydi. Partinin asıl ideolojisi onu alâkadar bile etmiyordu; herhangi bir rejime de hizmet edebilirdi. vclevkl bu rejimin İçinde kendi kötü niyetlerine uygun bir taraf bulunsun.
Gestapo şeflerinden biri Sovyetlerle çalışıyor.
MÜLLER'i yakından tanıyanlar. 0-”*nun 1944 senesinden beri Sovyetlerle temasa geçtiğini ve Almanyanin çökmesinden sonra da Rusyaya sığındığını İddia ediyorlar. Faraziye hiç de olmıyacak bir şey gibi gözükmüyor. Alman topraklarında keşfedilen gizli Sovyet propagandacıları İçin gestaponun husussi bir servisi vardı. Ajanlarının Almanlar tarafından tevkif edildiğinden haberdar olmıyan Rusya, Krcmlinin içini altüst eden, yanlış haberlerle şaşkına dönüyordu. Bu şekilde, Almanların ellerine geçirdikleri makine miktarı, üzerinde durulmaya değer. Makineler 1944 senesinde takriben 300 ü geçmekteydi.
Şu halde, Müllerln de Sovyetlerle bu arada temtum geçerek bir takım doğru İfşaatlarda bulunduğu olnııyacnk bir hareket değildir.
Hovyctlorln, İşlerine yarıyacak insanları kullanmakta mahir oldukları hepi m ize o malûmdür. Vzun seneler gcfltapoyu İdare etmiş ve kuvvetli bir hafızaya sahip olduğundan dolayı en ufak bir memurunun adını dahi unut-mıyan bir adanı. Flustar İçin çok fuv-dıılı olabilirdi. Bu yüzden Mü Herin bugün Rusların teşkilâtına dahil olması çok muhtemeldir. Zaten MÜUer. Hltler Ölür ölmez, kimseye gözükmeden Başvekâlet dairelini terletmiş, o zamandan heri de kimse tarafından görülmemiştir.
Sclıellcnberg harbe nihayet vermek İnliyor
MEYDRİCH’in en genç ve ı.n ente-■■ resân mesai arkadaşı 9 S. İn generallerinden olan, yabancı memleketlerdeki gizli teşkilâtın şefi Walter Schclionbergdlr. 1941 se* nesinde bü mevkie getirildiği zaman 30 yaşında idi, 4 sene sonra, nasyonal sosyalist rejiminin meşhur şahsiyetlerinden biri oluvermişti.
Önceleri, Bchellorıbcrg‘1 de bütün polis servislerindeki şefler gibi. Hey-drloh'ln gölgesi zannedenler oldu. Fakat çok geçmeden “kendi görüşlerini izhar etme ve hattâ onları müdafaa” eteme cesaretim gösterdiğini anlıya-rnk fiohellenberg hakkındaki fikirlerini değiştirdiler. Şayet Heydrich hayatta olmuş olsaydı, MüUerln cesareti kendisine pahalıya malohırdu; Heydrich’in ölümü Schellenberg için bir şan» oldu: zira Hlmmlorle dost olarak mevkiim sağlamlaştırdı.
1043 senesinden beri Almanyamn muvaffûkiyetslzHğe doğru gittiğini gören Schellenberg, memleketini kurtarmak İçin süratle harbe nihayet verilip barış yapılmasına taraftardı. İlerde göreceğimiz veçhiyle, Himm-lere bu fikrini kabul ettirmek İçin çok uğraştı, fakat S.S. ierin Relch führer‘1 karaktersiz ve dar görüşlü bir adamdı. Bu yüzden Schellenberg giriştiği bu teşebbüste madı.
Schellenberg, barışı hakkak kİ samimi idi.
harekâtı İle de İspat etmişti. Meselâ, Alman Genel Kurmayının lsviçreye taarruz etmek arzusunda oklug*unu
sadece Hltlerden e-Schellenberg pro-Hemen harekete ge-başvurmaksızın işi
muvaffak ola-
İsterken mu-Bunu, bir çok
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz berşey
«%/•■!* • * —
Öğrendiği zaman, bu projeye mâni olabilmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Böyle hır teşebbüsün askeri, siyasi ve ekonomik bakımdan bir hûta olacağını İzah etmekle kalma-rrnş. aynı zamanda emin bir arkadaşı vasıtAsIylc İsviçre Gizli Teşkilât şefi Kolonel Roger Mason ’u bil meseleden haberdar etmişti. Böylece onların müdafaa tertibatı almalarını kolaylaştıraıak. Almanlar tsvlçrede bir sürprizle karşılaştıkları vakit, tahminlerinde yanılmadığını ispat etmek istiyordu.
İsviçre taarruzdan tniAil kurtarıldı, i PH senesinde İsviçre için, ufukta ’ yeni bir tehlike gözüktü. Bir avcı uçağını denemek maksadiyle İsviçre hududuna giren bir Alman uçağı isviçreliler tarafından düşürülmüş ve pilotu tevkif edilmişti. Hltler bu u-çağın imalâtındaki girJl tarafların İsviçre kanaliyie müttefiklere ulaşmasından korkarak uçağın tahrip e-dllmesini emretti; bu vazife Musso-llninin kurtulmasında yardımı dokunan SkorZeny’e tevdi edildi
Her şey hazırdı: Skorzefty harekete geçmek için mir bekliyordu; jeyi haber nldı. çerek, kuvvete
halletmenin en iyi yol olduğuna etrafı ikna etti, Sonra da. Almanyadan on Mcsser-Schmldt avcı uçağı vade-dllerek, İsviçre Gizli Teşkilâtına, Zü-rlh'in Dnbendorf hava alanında uçak tahrip ettirildi.
Heydrich’in yerine Kaltenbrunner geçiyor.
Jjlmmlcr, Heydrich’in Prag'da 4 ha-■■ Ziran 1942 de öldürülmesini müteakip, yerine Schellenberg gibi mü-teşebbüs ve kurnam bir adamı getirmek İstemedi. Bu öebepten dolayı, teşkilâtların idaresini o vakte kadar polis idareleri ve vahşi münasebetler hakkında hiç bir fikri olmıyan bir adama verdi.
Yeni gelen bu zat. Llnz şehri avukatlarından olup, 1936 da tesadüfen parhyan Ernst Kaltenbrunner adlı genç bir avukattı. Avusturyanın doğusundaki gayrı resmi Hitlercl teşekküllere dahil olan bu adam, rütbe ve seviye bakımıhdatı kendisinden Üstün olan şeflerinin Schurchnigg’ln polisleri tarafından tevkif edilmesini müteakip kendini birden bire S.S. tefin gizli teşkilâtının başında buldu. Hakikatte biı servis, hiç bir otoriteye sahip değildi. Fakat herkes tarafından Öyle kabul edilmediği icln. Kal-
tenbrunner Heydrich’in yerine geçtiği zaman etrafın sürprizi btlyllk oldu.
Yeni şef Kaltenbrunner, mesleğini, heınen hemen hiç bilmediği İçin, mesai arkadaşlarına bu arada da gestnpo şefi Helnflch MÜller’den akıl danışmaya mecbur oldu. Mllllvr Knlten-brunner’i kendine âlet ederek her İstediğini yaptı. Fakat çok zeki ve kurnaz olduğundan mühim kararlar alınması lâzım gelen noktalarda, mesuliyeti üzerine almamak İçin şefin! Öne sürdü. Zaten, Kaltenbrunner. polis teşkilâtının mekanizmasından ziyade, siyasi hayatta mühim bir mevki işgal etmek yollarım aramakla meşguldü. Fakat, bu gibi işlerde pek tecrübeli olmadığı için, elinde bulunan fırsattan İstifade etmesini bilemedi. Üstelik, Schellenberg. Kaltenbrunner tarafından altedileceğinl düşünerek, Himlerle Kaltenbrunner’ln arasına nifak sokmuştu.
flitlerin cazibesi
|/ A LTEN BE U N N ER. S tal ingrad
bozgunu zamanında İktidara geçti. O vakitten beri, yani 1943 senesi başında, Almanyamn hakiki durumunu hiçbir hayâle kapılmakaızın görebiliyordu. Gerek Schellenberg’in servislerinden aldığı raporlara, gerekse kendi şubesine bağlı askerlerden aldığı malûmata dayanarak, Almanyamn artık zafere doğru gitmediğini, yapılacak en İyi hareketin, başka mücadelelere girişmekten vazgeçip, doğu kuvvetleriyle birleşmek olduğuna İnanmıştı. Fakat; en iyi hal çaresinin ne olduğunu bilmesine rağmen bu sahada enerjik hareket etmeyi beceremedi.
ı Kaltenberunner. acaba neden ani bir sulh yaparak Almanyamn mahvını Önliyemedi? Sebebi her halde Hitlere olan hağlılıgında aramalıyız. Mesele sadece verdiği söze sadık kalmakta değildi: Kaltenbrunner sonuna kadar Hitlere hayran olmaya ve onun yenilmez bir insan olduğuna inanmaya devam etmişti. Böylece kendi nefsine hiç bir zaman itimadı olmadj Füh-rer’e karşı gelerek harbe nihayet vermeyi mütemadiyen kafasında tasarlamasına rağmen. Hitlere olan sarsılmaz imanı yüzünden kendi görüşlerinin yanlış olduğuna bile inandı.
Ancak felâketin en son safhasında, Hitlerin. Almanyayı ölüme sürüklediğini hissedebildi. O vakit bütün kuvvetiyle sulhü kurmak için çalışmaya koyulduysa da İş işten geçmişti.
Hicrî
RECEP
19 5 0 MAYIS
Rumi
MAYIS
— Evet efendim, biliyorum, cevabını verdi.
Fakat iş uzamağa başlayınca, garsonu çağırarak derdimizi anlattık ve o zaman bu usulü öğrendik. Fakat bu usule rağmen Stockholmda her yemeği bir buçuk saatten Önce biti-remiyorduk. Çünkü sabahtan, nerede ve ne yiyeceğini tasarlamak, üç beş günde alışabileceğimiz şey değildi.
İsveçte sebzeler, diğer Avrupa memleketlerinde olduğu gibi hep haşlama... Et yemeklerinde ise Türk mutfağına nazaran İsveçliler daha zengin.. Fakat ne yaJan söyliyeyim, Tlirk sefarethanesinde güreşçilerimiz şerefine verilmiş olan bir ziyafetteki yemekler arasında etli fasulye, pilâ-ki ve börek bizi hepsinden ziyade sardı. Hele arkasından gelen un helvası bütün çocuklara bir yabancı memlekette olduklarını unutturdu.
tsveçteki Türk kolonisi 15-20 kişiyi I geçmemektedir. Sefarethane erkânından başka birkaç Türk talebesi ve uzun senelerden beri Stockholmde I yerleşmiş yegâne Türk ailesi bu koloniyi teşkil etmektedir. Bu ailenin reisi Bay Akif, İsveçte hah ticaretiyle meşgul olmaktadır. Genç yaşında ailesiyle beraber Stockholmde yerleşen Bay Akif, Türk harsını ta-mamlyle muhafaza ederek ananelerimize sadık kalmış ve İsveçte doğan, bugün de birer delikanlı olan evlâtlarını da aynı terbiye İle yetiştirmiştir. Çocuklarının en büyük e-meli Türkiyeyl görebilmektir. Bu se- | heple hepsi askerlik çağını âdeta iple çekerek beklemektedirler.
Bu Türk vatandaşların dışında, Stockholmlülere Türkiyeyi hatırlatan yegâne şey, işlek bir caddedeki güzel bir vitrindir. Tütün işleyen iki genç köylü kızının orijinal boydaki mankenleri, birkaç deste tütün yaprağı ve sigara paketleriyle Türk tütününü reklâm eden bu vitrin sade, fakat orijinal ve göz çekicidir. Günün her saatinde vitrinin önünde durup seyreden Stockholmlülere çok tesadüf ettik.
ŞEHİRDE İNŞAAT
Stockholmde şehir içinde inşaat yapacak yer artık kalmamıştır. Şehir ihtiyaca göre banliyösüne doğru büyümektedir. Fakat bu inşaat da hiç bir zaman keyfi ve başıboş değildir. Meselâ, falanca mıntakada inşa-
27
2
1369
VAKİT
Güneş öğle İkindi
Alcşam Yatsı îmsâk
Pazartesi
vasat!
6.42
13.10
17.07
20.19
22.10
3.42
1366
EZAN!
9.24
4.52
8.48 12.00
1.51
7.24
İ8TANBÜL
YENÎ SES OPERETİ: Temsil yok.
KONAK PAVİYONU: Atraksiyon Trupu.
ANKARA
İspanyol
TİYATRO:
Temsil
BÜYÜK
Yok.
KÜÇÜK yok.
GAR GAZİNOSU : Paris Revü heyeti.
PAVİYONDA : İtalyan Akrobatları.
TİYATRO:
İZMİR
Temsil
ŞEHİR TİYATROSU İlk Adim
BEYOĞLU CİHETİ
ATLAS: (40835) Broad way*e
Selâm. Suare: Kanlı Göl ALKAZAR (42562) 1 — Ateş
Çemberi. 2 — Pamuk Prenses. AKIN (80718) 1 — Sayılı Kahramanlar. 2 — Gün Baba -Leylâ (Türkçe).
AR (44394) 1 — Rio Yolu 2 — İsimsiz Katiller.
ELHAMRA (43595) 1 - Zehirli Yalan. 2 — Zafer Ordusu.
İPEK (44289) 1 — ölmeyen A-dam. 2 — (Şöhret ve Para.
İNCİ (M595) 1 — MeksikalI
Kardeşler. 2 — Renkli Rüyalar L/kLE (43595) 1 — San Anto-nlo Aslanı, z — Havanada Festival.
MELEK (4C808) KoJbslz Kadın SARAY: (41659) Vasili® Lx>
gothclldls Elen Komedi Trupu. 8ÜATPABK (83143) 1 — Aslanların Pençesinde. 2 — L»o-rol Hardy - Kuru Gürültü.
SÜMER (42851) 1 - Büyüklük Deliliği. 2 - Esir Kız.
SARK» (40380) Kimsesizler, SIK (43726) 1 — Ali Baba Hln-dlntanda Aşık.
TAKSİM lanı. 2 —
TAN 1 — öldüren Para. 2 — Dalaveracılar.
ÜNAL 1 — Ateşten Gömlek, 2 — Müzikli ilâveler.
YENİ 1 — Su Perileri (renkli).
(Türkçe). 2 — Zorlu
(43191) l-^lind Kap-Sefahatln Sonu.
2 — Kanunsılz Sokak. 1
YILDIZ (42847) 1 - Tath Rüya (Renkli). 2 — önce Vatan.
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Vahşi Koşu. 2 — Son Kısmet.
AYSU (21917) 1 — Anna Ka- I renlna, 2 — Aşk Bestesi.
AZAK (23542) 1 — Batakhane] Kıralı. 2 — Birleşen Kalbi er. ÇEMBERLİTAS (22513) 1—Felâket İncisi. 2 — Tomston Caniler Çetesi.
FERAH 1 — Zafer Aslanı, 2 — 2 — Vatan Aşktan Üstündür. HALK 1 — Peri Kızı, 2 — î-ki Cingöz Canavarlar Arasında.; * . -
İSTANBUL (22307) 1 — Lüküs Hayat. 2 — Dümbüllü Maceralar Peşinde.
KISMET (2665-1) 1 — Efe Aşkı. 2 — Sonsuz Acı.
MARMARA (23860) 1 — Güzel Dost. 2 — Tatlı Yıllar.
MİLLÎ (22962) 1 — Vahşi Koşu. 2 — Son Kısmet.
TURAN (22127) 1 — Vahşi Koşu. 2 — 8on Kısmet.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Büyük Günah, 2 — Deniz Ejderi.
KADIKÖY CİHETİ
HALE (60112) 1 — Yılmaz Reis, 2 — Sen Benlmsin.
OPERA (00821) 1 — Kanunsuz Çete. 2 — Ncsimaçi Amerikada. SÜREYYA (60862) 1 - Macera Adası. 2 — Bahar Olunca.
ANKARA
ANKARA: Yarışlar Kıralı.
BÜYt'K İstanbul Şehir Tiyatrosu.
CEBECİ 1 — Ormanlar Kıralı. 2 — İki Açıkgöz Haremde, PARK — Canavar Tohumu.
2 — Tehlikeli Kadın .
SÜS Dağlar Kıralı.
SÜMER 1 — İssız Vadi. 2 — Garp Yolcuları.
ULUS Türk - Norveç güreş müsabakaları.
YENÎ 1 — Unutulmuş Simalar. 2 — Aşktan Sonra.
İZMİR
ELIIAMRA Kan Dâvası.
LÂLE 1 — Aşktan Kaçılmaz. 2 — Makinalı Adamlar Diyarı II. Ksım.
TAYYARE 1 — Geceler Hâkimi. 2 — Gençliği Takip Edelim. TAN 1 — Aşktan Kaçılmaz. 2 — Makinalı Adamlar Diyarı. II. Kısım.
YENİ 1 — Haydutlar Kırallçe-fll, 2 — Nesimaçi Amerikada.
KARŞIYAKA CİHETİ
MELEK 1 — Satılık Kadın. 2 — Kanlı Pençe.
SÜMER blayerllng Eerarı.
UÇAK - TREN - VAPUR
GELECEK
9.35 D.H.Y.
9.45 D.H.Y.
9.50 D.H.Y.
15.35 D.H.Y. run, Adıma,
B E.A. (İngiliz) Lundra,
OLAN t ÇAK LA 11 (Türk) Ankara — (Türk) Bursa. — (Türk) İzmir — (Türle) lakende-
Ankara — 15.50 Nİh,
Roma. Atina — 16.30 D.H.Y. (Türk) Erzurum, Elâzığ. Malatya. Kayseri, Ankara — 18.05 D.H.Y.
(Türk) İzmir — 18.35 D.H.Y. (Türk) Ankara — 20.25 P.A.A. (Amerikan) Londra, Brüksel.
GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 B.E.A. (İngiliz) Atina. Roma, Nls, Londra — 8.30 D.H.Y. (Türk) Bursa — 9.00 A.F. (Fransız) Atina, Roma, Paris — 9.00 D.H.Y. (Türk) Ankara. Malatya, Elâzığ, Diyarbakır. Adana, İskenderun — 9.30 D. H.Y. (Türk) Ankara — 10.05 D.H.Y. (Türk) Afyon, Konya. Adana — 10.15 D.H.Y. (Türk) İzmir — 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara, Adana, İskenderun — 16.00 D.H.Y, (Türk) İzmir — 21.40 P.A.A. (Amerikan) Şam, Busra, Karaşl, Delhi, Kalküta. Bangkok, Hong-Kong.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.30 Konya (Bandırmadan) — 7.00 Seyyar (Karabigadan) — 10,00 Sus (Bandırmadun).
GİDECEK OLAN VAPURLAR 8.15 Sus (Bandırmaya) — 14.00 Çorum (Karadcnlze) — 20.00 Konya (Bandırmaya) — Tarsus (Pire, Ceiıova, Marsilya, New-York “Turistik sefer"
GELECEK OLAN EKSPRESLER 6.45 Semplon (Avrupa) — 8.30 Ankara. — 9.15 Ankara Eks. okspresl — 20.30 Ankara
GİDECEK OLAN EKSPRESLER
9.00 Tarsus, — 18.10 Ankara ekspresi — 20.30 Ankarayn
(Eks.) — 21.30 Semplon ekspresi - 21.40 Dnûu eksnreHİ.
ANKARA:
7.30 M. S. Ayan — 7.31 Hafif Uvertürler (pl) — 7.45 Haberler — 8.00 Tango, rumba, kon-ga ve aambalar (pl) — 8.25 Günün programı ve hava raporu — 8.30 Hafif müzik (pl) — 9.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program — 12.80 Şarkılar — 13.00 Haberler — 13.16 Keman «oluları (pl) —
13.30 Öğlo gazetesi — 13. (5 Sen parçalar (pl) — 14.00 Hava raporu. akşam programı ve kapanış.
17.58 Açılış ve program — 18.00 M.S Ayarı — 18.00 Dana müziği (pl) — 18.30 Konuşma - Kitap uaati — 18.15 Film melodileri (pli — 19.00 M. S. Ayarı ve haberler — 19.13 Geçmişte bu-gön — 19.20 Şarkılar — 19.45
Tarihi Türk müziği — 90.15 Rııd yo gazetesi — 20.M) Radyo senfoni orkestran konseri — 21.16 Konuşma - Hava şehitlerini an-mu günü — 21.80 Dan« müziği (pl) — 22.00 Konuşma - Kanun konuları — 22,18 Şarkılar • 22.45 M. S. Ayan ve haberler -23.00 Program vr kapanış.
İSTANBUL)
Açılış ve programlar
Haberler — 13.15 Dans
12.57 13.00
müziği (pl) — 18.30 Hçflf öğle müziği. Çalan 8emlramls orkestrası — 11.00 Şarkı ve türküler (pl) — 14.30 Serbest saat (Konuşma
14.40 15.00 17.57 1H.00
18.40 ■,
Haberler — 19.15 İstanbul haberleri — 10.20 izahlı cilz müziği. Takdim eden: Erdem Bü-ri — 19.40 Çift mandolin kuarteti konseri — 20.00 Türk turizmi adına konuşma. Veuat Nedim TÖr ve Ahmet Emin Yalman — 20.10 Küçük orkeatrn-aan melodiler — 20.80 Şair Rıza Tcvflk Bölükbaşı hakkında —
20.40 Şair Rıza Tevfik Bölllk-başının bestelenmiş şiirleri (Necmi Rıza Akışkan) — 20.50 Perihan Altındağ Sözeriden sevilmiş şarkılar — 21.00 Jacoçue-Hne Fançole’dan şarkılar (pl) -21.15 Hava şehitleri günü münasebetiyle konuşma — 21.20 Kanallarımız. Hava şehitleri günü münasebet,lyle radyofonik temsil — 22.15 Senfonik müzik •’pl” — Musorgakl.. “Bir Resim Sergisinin Tabloları" — 22.45 Haberler — 29.00 Dana mtizlği (pl) — 23.00 Programlar ve kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLAR:
Txmdrn: 7.30 Varyete progra-mı — 8.30 Caz kulübü — 9.15 BBC Revü orkestram — 10.30 John Bull orkestrasından hafif müzik — İL00 Filarmoni orkestrası konseri — 12.30 Vlktor Slivester dans orkestrası - 13.30 Marcel Gardner sorenad orkestrası — 14.15 Klasik müzik dinleyici İstekleri — 15.80 Sid Phillips dana orkestram — 16.15 Piyano ile parçalar — 17.15 Vnryete programı — 19.18 Palm Court orkestrasından hnfif müzik — 20.80 Haflanın şarkıları •
veya müzik) — Orkestra eserleri (pl) — Programlar ve kapanış — Açılış ve programlar — Fasıl heyeti konseri — Dans müziği (plj — 19.00
EMİNÖNÜ: Ankara (Eminönü I — Sırrı Badoğan (Küçük-pazar) — Esat (Dlvanyolu) — Cemil (Beyazıt).
BEYOĞLU: Güneş (Merkez) — Barurıak (Taksim) — Bntist Tülbentçi (Taksim) — Banktılar (Galata) — Necdet Ekrem (Şişli) — Çubukçu (Şişil) — Halıcıoglu (HaskÖy) — Yeni Turan (Kasımpaşa)
FATİM: İbrahim Halil (Şeh-zadebaşı) — Ziya Nuri (Aksaray) — Sıtma t ya - Nâzım Malkoç (Şehremini) — Ulupınar (Karagümrük) Hayıın Berk (Fener).
EYÜP; Arif Beşer BEŞİKTAŞ: S. Rocep - Yeni (Ortaköy) — Arnavutköy -Merkez (Bebek).
ÜSKÜDAR: Ahmrdlye.
KADIKÖY: Yeni Moda - Kl-zıltoprak - Göztepe - Bostancı. II IH BELİ A l>A: H Halk. 22.ou Scbubert yaylı sazlar kuar
Arftbl aylardan
Yapma, 10 biri. 13 — Söyleme, 15 — Utanmak, 17 — Kesme. 18 — istan-bulda bir semt, 23 — özür dileyen, 25 — ilgi, 27 — Tutsaklar, 29 — Kötülük. 30 — Emtea. 31 — Meşhur bir harabe, 32 — Basit çizgilerle yapılan şekli.
Yukarıdan aşn^ıl
1 — Göz hastalığı, 2 — Birliğe mensup olan, 3 — Olmamış, 5 — Ekşimiş üzüm suyu, 6 — Ağa, 7 — Kadinin avı, 11 — Tersi para mahfazası, 12 — Parlak. 14 — Bir müzisyen. 16 -Gemilerin topyekûn temel kısmı. 18 — Belirli, 20 — Cevheri, 21 — Çoğalma, 22 — İçinde İlâç bulunur, 24 — Yüksek, 20 — İlişik, 28 — Kendine bend etmeklik.
DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ
1 — Saraç, 5 — Kat, 8 — Er. 9 — Baruka, 11 — Hararet, 12 — Ira. 14 — Maça. 15 — Maşa, 17 — Ayet. 18 — Znro, 21 — Eli, 22 — Karakol, 24 — Akubet, 25 — Ya, 26 — Çit, 27 — Yaban,
1 — Seçim, 2 — Ar. 3 — Aba, 4 — Araç, 5 — Karayel. 6 — A-kamet, 7 — Tat. 10 — Raca, 11 — Haşarat, 13 — Razakl, 16 — Arap. 18 — Tiran, 20 — Okay, 22 — Kaç, 28 — Pota, 25 — Ay.
Yıldızlar konuşuyor ★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
İnsanın tkllh ve mukadderatı üzerinde yıldızların büyük bir rol oynamakta olduğunu İddia edenler ve buna İnananlar çoktur. Bu telâkki ve bilgiye göre her insan muayyen bir yıldız altında doğar, dünyaya geldiği yerde ve anda başı üstünde bulunan bu yıldızın bütün hayatı boyunca derin tesirleri altında bulunur. Bir kimsenin kendi yıldızına göro bir haftalık, iki haftalık, bir aylık veya bütün ömrü için mukadderatını tâyin ve tesbit etmeğe, oroskopunu yapmak, ©ski tabirle, “zayıçosini tanzim etmek” denir.
Gazetemiz karilerine muayyen zamanlarda bu hizmeti yapaoaktır. Doğduğunuz «77? ilk sütunda arayınız, aşağıdaki İşaretlere bakınız, onların İfade ettiği mânayı altta bulacaksınız. Yıldızınızın söylediği umumi hüküm eon sütundadır.
Doğduğunu? tarihe göre yıldızınla.
C. 2 3
«M s Q £
( s S
O ÎM
-T
o c o Ö W
| 15 mayıstan 31 mayısa kadar
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara
İzmir
s 1 m» M D A ' ]
4499o
60538
91
2251
Beyoğlu 44644 Kadıköy 6087L
İstanbul 24222 Üsküdar 6094^
Ankara 00. lxmlr 2222 Karşıyaka 15055
letl — 23.16 Hafif müzik 24.00 Dinleyici İstekleri.
BÜYÜKADA: Hrtlk
İZMİR: Yeni İzmir (Basmahane) — Millet (Kcmeraltı) — Eşrefpaşa - Tarlan (AİHuncakı Güıriyah (Yuhlar).
ANKARA: Anafartalar - Ni rnune - Yenişehir.
Hamel (Koç) 21 Mart 19 Nisan O 0 0 /• / i ' 1 / a O
Sevir (Bofta) 20 Nisan Q 20 Mayıs a $ 0 (|
M ikisler 21 Mayifi & 20 Haziran ü // O 0 p
W Sera Lan (Yengeç) 21 Haziran • 21 Temmuz 0 p 0 $
Arflan 22 Temmuz 22 Ağustos ö / O 0 p
Sünbüle 23 Ağustos - 22 Eylül ü 0 m O
Mizan 23 Eylül 22 Ekim 0 0 O a
■(r- Akrep 23 Ekim 21 Kasım 0 9 p'
Kava (Yay) 22 Kasım • 22 Aralık 0 0 0
«■d Cedi (Yaban-keçisi) 23 ArahH 19 Ocak O • O
A Deliv (Saka) 20 Ocak 18 Şubat 0 p a p 0
1 0 0
Hut (Balık) 19 Şubat • 20 Mart
i Hiç fevkalâdelik •
Hissi sukutu hayallerini» elet İşinize daha çok bağlıyacak. Bu yüzden İş hayatınızda çok muvaffak olacaksınız.
İyimser bir tabiata mallkel-nle ve önünüzdeki on beş gün İçinde çok garısınız olacak.
Giriştiğiniz l.şde muvaffak o-lacakemız. büyük bir seyahat yapmanız çok muhtemel.
Büyük biı- iş seyahati, işinizde muvaffak olmanızı temin ederek.
İstikbalinizi tâyin edecek o-lnn önünüzdeki on beş günde çok dikkatli olun.
Fena bir arkadaş İş hnyntı-nızdn sıkıntılarla karşılaşmanıza sebep olacak.
İki hoş sürpriz sizi çok mesut edecek.
Çok seviliyorsunuz, İstediğiniz bir Işdc muvaffak olmak Üze resiniz.
Çok güzel bir seyahat yapmak ümidi ortaya çıkacak. Sakin ve mesutsunuz!
Çok acı sözlüsünüz, işinizde zararını gördüğünüz bu va«-fin aşkta faydalı yakında
Sürpr» Q
a = Ümit
Fena bir haber size sıkıntılı bir seyahat yaptıracak, fakat bu arada mull durumunuz 1-ydeşecek.____________________
Layık olduğunuz, istisnai bir şana sizi bekliyor. İşinizde kendinizi fasla yorma maya dikkat edin.
olduğunu anlayacaksınız.
OcgljJklih
Müşkülât
MuvaHakiyei
15 Mayın 1050
ÎBNÎ İSTANBUL
Bayta 8
Haftanın İktisadî hâdiselerine bakış
Mctıııınıın plânı ve Ingillcronln durumu — MftUetleraranı para fonunun kurarı — Amerikan yardımı meselesi — Dünya af.von monopolünde Türklyrnln durumu — Egcnte yuftmurlnrın davamı otullH uyandırıyor — Tekel Umum Müdürünün beyanatı — Memloketlmlade pamuk sahasında alınan tedbirler — Mahsul durumuınııe ve fini hareketleri.
Londra Konferansı etrafında
Schuman plânının dünyadaki akisleri

Alman ve Amerikan mahfilleri,
Hafta içinde milletlerarası Ik* tlsndl münasebetlerin kayda de* ğcr to.znhürlcdinden biri hiç şüphesiz Avrupa İktisadi iş ortaklığı mevsuunda İleri atılan adımdır. “Schuman PlAnı” namı altında Almanya 11e İktisadi bir ortaklık kurul* ması yolunda Fransız Hükümeti taralından ortaya atılan bu teklif A-oheson ve Adenauer tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır. Kömür ve çelik istihsal mıhlılarındaki bu ortaklık. sadece Fransa İle Almanya arasında Herde çıkması meviuubnhls büyük İktisadi ihtilâfları ortadan kaldırmakla kalmamakta» aynı «amanda, İktisadi işbirliği menfaat tezatla-rinı umumi olarak yokedoceğindcn» İki memleket arasındaki harp İhtimalini de kısmen uzaklaştırmakta ve bu “İstihsal birliği” plânı İleride diğer Avrupa memleketlerini de İçine alacak İsabetli bir teşebbüs halinde meydana atılmıştır.
Bu mevıu etrafında hâlen bütün gözler Londra Konferansına çevrilmiş bulunuyor. Mezkûr teklif karşıtında lngilterenin alacağı durum merakla beklenmektedir. Londradan ğelen ilk haberler lngillzlerln Schu-man teklifini İhtiyatla karşıladıklarını bildirmekte olup, bu teklifin harpten evvelki çelik kartelini hatırlatmakta olduğunu ve millileştirilmiş o-lan İngiliz çelik endüstrisinin de, içinde husus! teşebbüslerin bulunduğu ve diğer memleketlerin İştirak e-deoekleri bir kartele, müsavi şartlar dahilinde girebilmesinde İktisadi ahzur bulunmadığını açıklamakta-H rlar» _ ■ J
GEÇEN hafta İçinde aldığımız Birleşik Amerika mektuplarından biri de, “Milletlerarası para fonu”nun Güney Afrikanın altın teklifini reddetme hususunda aldığı kağan bildirmektedir.
Güney Afrika altın müstahsili memleketlerin, ellerindeki altının yansını beher ons (önce) için tesbit e-dilen 35 dolardan fazla bir fiat üzerinden satabilmek arzusunu izhar etmiş bulunuyordu. Para fonu İdare meclisi mezkûr talebi reddetmiş ve altının tesbit edilmiş olan itibari kıymeti üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmasını icap ettirecek sebeplerin mevcut bulunmadığı neticesine varmıştır. Bu kararın mesnedi olarak da, hâd fiatten yükseğe altın satılmasının, memleketlerin para ihtiyatlarını sarsacağını, düşük tarifeli döviz mübadelelerinin revaç bulacağını ve nihayet altın müstehliki bulunan memleketlerdeki döviz ihtiyatlarına da zarar vereceğini ileri sürmektedir.
AMERİKAN Ayan ve Mümessiller Meclislerinin, hafta içinde yabancı memleketlere yardım kanunu dizerindeki çalışmaları ve bu mevzuda Paul Hoffman'nm yetkisinin arttırılması hususunda ittihâz o-lunan karar da bilhassa kayda değer.
Filhakika, iki meclis üyelerinden müteşekkil bir parlâmento konseyi, Hoffman'ın salâhiyetini genişletmeği kabul etmiş ve kendisine Amerikan gümrük engellerini azaltmak üzere dolar tahsisatını kullanabilme yetkisi Verilmiş, diğer taraftan İktisadi işbirliği kanununda yapılacak tadilâtı tasvip etmiş ve yardım için verilen tahsisatın 3 milyar dolara kadar yükselmesini kabul etmiştir.
Bilâhare yabancı memleketlere yardım kanunu tasarısı üzerinde İki meclis müştereken yaptıkları toplantı sonunda mühim noktalar üzerinde anlaşmaya varmışlardır. Karara raptedilmek üzere kalan meselelerden biri ve mühimmi Trumanin dördüncü nokta programıdır. Bu mevzudaki ihtilâf, ilk sene sarfedi-lecek tahsisat yekûnunun miktan ü-«erlnde belirmektedir.
Memleketimizi hafta içinde alâkalandıran iktisadi hâdiseler moyanında Birleşmiş Milletlerin, uyuşturucu maddelerin Milletler-arası Kontrol Paktına istinaden dünyanın belli başlı afyon müstahsili 4 memleketin istihsal hisselerini İlân etmiş bulunduğunu ve bu ara memleketimize dünya afyon monopolünün yüzde 52.50 sini İstihsal etmek salâhiyetini bahşettiğini zikredebiliriz. Bıı mahsul üzerinde memleketimizin dünya piyasalarındaki mühim rolünü belirten mezkûr kurarın üzerinde muhtelif bakımlardan durulsa yeridir.
HAFTA İçinde Eğedeki yağmurların devamı alâkadar muhitlerde endişeler uyandırmıştır. 11A günlerde yağmurlardan dolayı duyulan sevinç, devamlı yağışlar neticesinde çiftçilerimizi düşündürmeğe başlumıştır. Bu gibi havaların bağlara ika edeceği «ararlar ve hububa-tın yatması tehlikesi kendisini hissettirmektedir Aynı zamanda pamuğa tahsis edilen arazide de havaların yağışlı olması dölayıslyle ekim yapılamamakta, pamuk fidanları gelişe-nıemokte, kozıılı akala pamuklarının evsafı müteessir olmakta, ve bazı a-razi su altında bulunmaktadır. Netice itibariyle umum! bir şekilde Ege mmtakaaı devamlı yağmurlardan müteessir olmağa başlamıştır.
*
MEMLEKETİMİZ İçin haftanın kayda değer hâdiselerinden biri de tütün ve çay hakkında Tekel Umum Müdürünün yaptığı beyanattır. Bllharaa memleketimiz ihracatının bel kemiği olan tütün maddesi hakkında bu açıklamanın büyük ehemmiyeti olduğu inkâr edilemez.
Tütün piyasalarımıza temas eden Umum Müdür, Karadeniz tütün bölgemizde bugüne kadar takriben 9 milyon kilodan fazla tütün satışı yapıldığını, umumi rekoltenin 15 milyon kilo tahmin edildiğini, satılmayan miktarın tahminen 5 milyon kiloyu geçmediğini açıklamıştır.
Bilâhare çay mevzuunu ele alan Tekel Umum Müdürü Rize fabrikasında bu sene 655 ton çay imal edileceğini, 10 sene sonra bu miktarın 3 misil arttırılacağını ve böylece memleket ihtiyacının yüzde 50 sinin karşılanmış olacağını kaydetmiştir.
GEÇEN hafta içinde pamukçuluk sahamızda gösterilen faaliyet de kayda değer. Bir taraftan îz-mırde yeni bir tip pamuk çırçır makinesinin tatbik sahasına konulduğu ve eski dostereli çırçır makinelerinden Ege bölgesinde edllemiyen istifadelerin böylece yeni tip sayesinde tahakkuk ettirilecebıleceği ve tecrübelerden iyi neticeler alındığı zikredilmekte, helikopterle pamuk e-kimi ve ilâçlama ameliyelerine dair tecrübelerin Adana bölgesinde yapılacağı. bundan büyük ümitler beklendiği ve böylelikle, tecrübeler muvaffak olursa» pamuk bölgelerimizde sık sık bir felâket olan muhtelif hastalıkların önleneceği anlaşılmaktadır.
NİHAYET hafta içindeki istihsal faaliyetimizin ıslahı tedbirleri meyanında, Marshall yardımından Fındıklıda 5000 tonluk bir balık soğuk hava deposunun yapılmağa karar verildiğini, Yunanistandan canlı hayvan talepleri geldiğini, Pakista-nın bizden sigara istediğini, balık satış yerlerinin ıslah edileceğini, Ticaret Bakanlığının kalay ithali hususunda lisana verdiğini levha teneke Batışlarının serbest bırakıldığını, yiyecek maddelerinde ucuzluğun arttığım» çileğin bu yaz bol olacağını ve nihayet Ticaret Bakanlığının Kuru Meyva İhracatçı Birliğinin lâğvı ka-rarım kabul etmediğini zikrederek haftanın İktisadi faaliyet tablosunu çizmiş oluruz.
YENİ İSTANBUL
plânı destekler görünüyorlar
Dortmund» 14 A.A. (AFPı — Dlln Renanya - Vcstfalya eyaletinde seçim kampanyasının açılışı münasebetiyle Dortmund'da verdiği demeçte Başbakan Adenauer demiştir ki: Alman görüşü
“Schuman vo Bldault tarih! jestlerini yaptılar. Bütün enerjimiz şu hedefin süratle tahakkukuna sarfedile-cektir; Fransa He Almanya arasındaki asırlık ihtilâfı ortadan kaldırmak Ve bir Avrupa federasyonu ihdas etmek.,,
öte yandan Adenauer dün akşam yaptığı bir basın toplantısında Alman ve Fransız kömür ve çelik sanayiinin müştereken işletilmeline dair Schuman plânını tasvip ettiğini teyid eylemekle beraber tahakkukundan evvel bu plânın uzun ve çetin müzakerelere konu teşkil edeceği kanaatini belirtmiştir. Adenauer, lnglllzler tarafından siyasi sahada güçlük çıkarılmasını beklemediğini söylemiş, komünist saylav Kurt Müller’in kaybolması ve kendi fikrine göre kaçırılması keyfiyetini tefsirle Batı Almanya Birleşik Sosyalist Partisinde bir casus şebekesinin mevcudiyetini mümkün olarak telâkki ettiğini söylemiştir.
Ayan Meclîsi üyelerinin Acheson’dan istedikleri
Washington, 14 A.A. (AFP) — A-yan Meclisi Üyelerinden Üç demokrat ve iki Cumhuriyetçi senatör. Londra-da bulunan Dean Acheson’a bir telgraf çekerek, Batı Almanya Hükümetine gittikçe artan bir İstiklâl verilmesi keyfiyetine karşı, halihazır şartlan içinde kendisini tayakkııza davetle, Dışişleri Bakanından Almanya-nın 11.200.000 ton olan şimdiki çelik istihsal hududunu aşmayı derpiş edecek her türlü teklifi reddetmesini talep etmişlerdir.
Beş Ayan üyesinin kanaatine göre, müttefikler dikkatlerini Ruhr havzasının kömür ve çelik istihsali üzerinde toplayacakları yerde Bonn Hükümetinden dikkatini aşağıdaki Ö nokta üzerinde temerküz ettirmesini istemelidirler:
1 — Zirai ıslâhat
2 — Madenlerin istihsali
3 — Mesken meselesi
4 — Muhtelif teşebbüsler arasında rekabet
5 — Bütün Alman Milletinin iştira kabiliyetinin arttırılması.
SchuiHun teklifi ve Amerikan matbuatı
New-York, 14 A.A. (United Press) — New-York Times gazetesi Fransız ve Almun demir ve çelik sanayiinin birleştirilmesi yolundaki Fransız teklifinin, harp sonrası Avrupa kuvvetler muvazenesine yeni bir unsur kattığı İçin hakikaten mühim olduğunu bugün yazmaktadır. New-York Times 1945 teki Avrupa durumunu hatırlatarak Almanyanın sadece mağlûp e-dilmiş bir düşman olmayıp muhtemel ve ebedi bir düşman durumunda olduğunu yazmaktadır.
Gazete, şunları İlâve etmektedir:
Fransa ve diğer batılı müttefikler Batı Birliği ve Avrupa Konseyi gibi savunma tedbirleri almışlardır.
Almanya, Fransa için her zaman endişe verici ve girift bir mesele teşkil etmiş ve hâlen de böyle olmakta devam etmektedir. İşte bunun İçindir kİ» dünya efkârı son günlerde bu teklifi asırlardan beri süren Fransız -Alman rekabetinin ortadan kaldırılması yolunda mühim bir adım teşkil etmektedir. Almanyaya karşı hegemonya veya öç alma İçin harekete geçilmiyor, fakııt ona dostluk ve işbirliği teklif ediliyor.
Başbakan Adenauer ve taraftarlarına gelince onlar bu teklifi esasen kabul etmiş bulunmaktadırlar.
Schumacher ve Sosyalistleri batı He doğu arasında muvazeneyi İdame ettirecek üçüncü bir hükümet olarak Almanyanın mevcudiyeti hususundaki hayallerine devam edebilirler. Fakat bu hayAl uzun müddet Alman-yanın doğu ve batı blokları arasındaki mücadelede tarafsız kalabileceğine inanmaktadır.
Çelik ve kömür sanayii hakkındaki plân gerçekleşmiyebilir. Fakat Fransız teklifine hâkim olan fikir devam ederse hakikatte Avrupa için yeni ve daha iyi bir devrin başladığı soy-
Fransız, Alman murahhasları Londraya hareket ettiler
Londra, 14 A.A. (LPB) — Alman* yadaki müttefik yükaek komiserleri dün dı»l»lerl bakanlarının Londra konferansına İştirak etmelerdir, M. Schuman müttefik yüksek komiserleriyle Fransız - Alman demir ve çelik sanayiinin birleıtlrilmeslne dair plânın teferruatını incelemiştir.
Plftnın hazırlayıcısı Monnet'in, İngiliz iktisat usmaniarlyle görüşmek ürere bugün Londraya gelmesi beklenmektedir.
Kısa Haberler
Birleşik Amerika
kauçuk İstihlâki
> VVashlngton, (Reuter - Husus!) — Birleşik Amerika Ticaret Bakanlığı, Birleşik Amerlkada tabi! kauçuk istihlâkinin şubatta 56.630 ton ikerı mart sonunda 60.809 tonu bulduğunu» fakat kullanılmış sentetik kauçuk İstihlâk yekûnunun 35.304 tonu bulduğunu Hân etmiştir»
Mart ayında memlekete giren tabii kauçuk 61.481 tonu üzülmüştür. Şubatta bu miktar 52.724 ton İdi. Mart sonundaki stoklar 101 bin 898 tona İnmiş olup bu miktar şubat sonunda 104.296 tonu bulmuştur
Sentetik kauçuk İstihsali mart ayında 33.003 ton olup şubat ayın-
da bu miktar 29.336 ton îdi. ladesi İstenen kauçuk istihsali şubatta 19.824 ton İken martta 22.286 tona yükselmiştir.
Prag ticari fuarı
açıldı
★ Prague, 14 A A. (Reuter) — Buradaki ticaret fuarını bugün açan Başbakan Antonin Zapotooky, Çe-koHİovakyanın, kendisi İle namuslu ticaret yapmak ve münasebetlerini İdame ettirmek latlyen herkesle normal ekonomik, ticari ve diplomatik münasebetlerini I-dame ettirmeye hazır bulunduğunu bildirmiştir.
Bu senekl fuara Türkiye, İsviçre, İtalya ve Avusturya da dahil olmak üzere 18 yabancı memleket iştirak etmiştir.
Yükleme ve boşaltma derdi
L LİMAN tcçlıIzntıınUu ehemmiyet verileceği ve yeni İmkânlardan faydalanılarak kolay vo ucuz bir yükleme ve boşaltma temin olunacağı Öteden beri söylenen, arzulanan fakat maalesef bir türlü tahakkuk etti-rilemeyen bir keyfiyettir.
Halbuki iktisadi hayatın kilit noktalarından biri de liman ve müsait boşaltına ve yükleme İmkânlarıtıın teminidir. Müsait kelimesini hem ucuz, hem de teknik zaruretlere uygıııı ıııâtıusında kullanıyoruz. ÇÜnkll yüke lerne ve boşaltma bahis mevzuu malin hususiyetlerine itina olunması ^arttır: Kırılmadan, dökülmeden» yırtılmadan, sarsılmadan, ezilmeden vapur Miııharına konulması veya oradan karaya, mal sahibine ulaştırılması bir takım elverişli teçhizata lüzum gösterir. Ylimilria. ynş meyvıı gibi tazyik görmemesi icap eden ambalajları âdi Hupnıııı baftlainuk bittabi yazık olur. Bımlnrm altına platform denilen düt bir taban tahtası koymak ve sini usule» vince vermek bu İşten anlayan her yerde Adettir. Tabak» çnıiAktnn, canlı hayvan* kadar türlü maddeleri düşünün. Bir de gözünüzün Önüne birim limanlarımızın halini Sctlrln.
HııttA çok uzaklara değil, İstanbul limanına bile selen malların boşaltma i$i yürekler acısı bir mtııızara ar-zeder. Bu bahiste liman her gün pek çok yeni misaller verir, bunlardan bir tanesini zikredebilirizl
İskandinav memleketlerinden birinden yüklenen gazete kâğıdı bobinleri vapurun ambarında İstanbul» kadar yepyeni anıpalâjları içinde oldukları Rİbl gelir. Burada vapur açıkta bu mallan kendi vinci He mavunaların İçine bırakır. Gazete bobinlerinin her biri 500 - 800 kilo gelen ağır parçalardır, üstelik sfllndir şeklindedir. Mavunnnm İçinde kentli tazyikleri He sımsıkı bir istif meydana gelir. Mavuıııılıır gümrüğün rıhtımına yanaşır. Orııtla bUflİMH boşaltmak, bir boş arıt bularak bobinlere sapanı takmak bir hâdise olur, gonra bu malların tekrar ınavtma veya kıtrnymillini yüklenmesi de ııyııı şekilde tertiplenir ve facll biıııdtın sonra talııımnıül edilmez bir İnil alır» Çünkü limanın ancak bir İki yerinde bulunan bu vinçlerden başka bir yerde yoktur. Uhıunıi mağaralar gibi büyük teşekküllerimizin bile rıhtımları bu vasıf fıkırdan mahrumdur. Oralara boşaltılacak böyle bir mavunn muhteviyatını boşaltmak İçin 20-Ö0 kişinin saatlerce çalışması lAzıınılır» AlrlAde tahta bir manivela ve ona uygun bir tertibathı bu İş bir ortaçağ mımzaimsı »r/.eder, bütün bu İnsanlar bir İpin mulltellf yerlerine yaplşıımk ve türlü sesler çıkaramk ınavunadnrı sapana bağlanan bir bobini güç belâ sahile alırlar. Ondan sorıra d» bunu yine sekiz dokuz kişi yarlerde vo çok gayri müsait şartlar İçinde yuvarla?» yiivarlaya deponun İçine getirirler.
tsk»ndlrınvynd»n tertemiz ve yepyeni hazırlanarak llmııtıımim kadar gelen bu mal, tahliye sırasında uğradığı İnsafsızca tazyik, sürtülme, kanca yeme gibi haller karşısında, yırtılmış» delinmiş, kirlenmiş, bozulmuş
ve büyük kısmı ile bazan İşe hiç yaramaz bir vaziyete
girmiş olarak depoda yer alır. Gazete kâğıtlarında nakliye «ararları dalma yüksek nispetler arzeder» sigorta şlr-ketlelnln ekspertiz raporlar ıbu «ararların ne büyük yekûnlar teşkil ettiğini ispat eden vesikalardır»
Bundan fabrikalar Ve sigortalar o kadar müteessirdirler kİ, İsveç’tin veya Norveç'de yapılan bir kâğıt »m-balâjmm Üstüne Türkçe olarak fabrikada yasılmış şu ibareyi görürsünüz:
uKnıi(ii kullanmaymış,»
Bütün bu fena neticeleri kısmen otsun önlemek İçin limandan bir yüzen vltıç İsteyecek olursanız zahmntlniı çoğu vakit boşa çıkar. Çünkü limanda bunlar sayılıdır. Ve size verilebilecek olan yetmiş yaşım çoktan geçmiştir. Gelmesi bir mesele, İşlemesi ve İstim alması bir hâdisedir. Hırlayarak» türlü sürprizler yaparak işinizi görür. Fakat kısmen stlratlonmokten başka neticeyi değiştirme*.
Bu misalin teknik bakımdan aksaklıkları yanında bir de İşin kırtasl cephesi vardır. Meselâ yüzen vincin gelmesi İçin mutlaka depozitosunun vezneye yatırılması glbb Vinci İsteyen müessese muteber ve yarı resmi bir şirket olmasına rağmen, par» vezneye yatmadan yetmişlik vinç hareket etmez ve mavıınalar mallarlyle rıhtımda ıstalya ödeyerek bekler.
AYAT1N ucuzlaması İşini yalnız Allahtan ve İyi mahsulden bekleyen eski zihniyetlere artık dünyada rastlanmamaktadır. Ucuzluk. İstihsalden İstihlâ-
ke kadar sürüp giden ve adına İktisadi ve iJoorl faaliyet adı verilen çalışmaların her safhasında meydana konulabilecek tasarruflarla sağlanır. Halbuki bu misalde gazete kâğıdına tâ İskandlnavyadan tsfanbuln kadar ödenen mnsraf İle İstanbul llnıunı İçinde depoya kadar yapılan masraf mukayese edilirse netice nkvhlmize çıkar. Hu safhaları her mal İçin hesaptHmak kabildir.
Aıhınadan bir sebzenin ambalâjlanmıisi, yükletmesi» İstanbul» gelmesi, boşHİtılmnsı» hâle konulması, mutavassıta satılması, perakendecinin taşıması ve kâr etmesi ve teknik Arızalar dölayıslyle fire vermesi oradaki fiyatın buradaki fiyata yine uymadığını büyük bir briâ-gatle anlatmaya kâfi gelir.
"Rlnopta yüz paraya alınan “hamsi” İorl tstonbul halkı elli kuruştan «atın aldı», yolunda rastladığımız haberlerin arkasında »mbalâj, nakliye» tahmil ve tahliye İşleri büyük rol oynar.
1 likandaki resim Londra limanında çekilmiştir. Boyanmış büyü kblr vagonu, sanki eliyle yerleştlrlyormuş gibi suhırin ortasında bir şattan bir vapur ambarına naklediyor. Bıı husustaki Örnekleri dikkatle tetkik ve tatbik çarelerini aramalıyız. Hııklkl ucuzluğa te refaha götüren ıloğriı yol hıı noktalardadır.
Yağmurların zararları
Devamlı yağmurlardan, pamuk mİiatahsIU zarar görüyor
Adana. 14 (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Adana bölgesi ile bütün Güney Anadoluya bir haftadır yağan yağmurların hububat üzerinde «ararlı olduğu bildirilmektedir. Bu zararların ehemmiyeti bilhassa arpa ve buğdaya olmasından Heri gelmektedir.
Kısa bir müddet evvel ekilmiş olan pamuk tarlalarında da yağmurlar yüzünden kaymak bağlama tâbir edilen olayın vukuundan endişe edilmektedir.
Yine yağmurlar yüzünden bir kısım çiftçilerimizin pamuk ekimini
İkmal edemedikleri de anlaşılmıştır. Son yağmurlar yüzünden de tarlalara bir müddet İçin girHemiyecektlr, Bütün bunların üstünde İkinci bir en-
dişe mevzuu da kurt
Havaların fazla ratıp
tehlikesidir.
gitmesinden
pamuklarda yeşil kurt tehlikesinin baş göstermesi ihtimaline karşı çift-
çilerimizin ve alâkadar resmi makamların şimdiden tedbirler alması
lâzım gelmektedir. Çukurova bölgesindeki Seyhan, Ceyhan nehirleri ile Berdan ırmağı hayli yükselmişse de hâlen herhangi bir seylâp tehlikesi oyktur.
Sığır ihracatı
Yunan canlı hayvan münakaşasına Türk tacirleri katılıyor
İzmir, 14 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) —‘ Yunan Hükümeti memleketimiz için 600 ton sığır kontenjanı ayırmış ve akreditifler açılmıştır. Yarın Atinada açılacak bir milyon dolarlık sığır eksiltmesine iştirak için bazı canlı hayvan ihracatçıları Yunanistan» gitmişlerdir.
Geçen haftanın mühim hâdisesi, fındık ve pamuk üzerine alivre satışların boşlamış olmasıdır. İstanbul ve Trabzon piya-ealarında fındık üzerine yapılan muameleler oldukça mühim yekûnlara varmak İstidadını göstermektedir. tamirde pamuk a-Uvre satışları hafta İçinde devam etmiştir.
Alivre satışlar dlinya ticaretinde çok mühim bir mahiyet ar-■eder. Piyasaların müstakbel gidişini Önceden tayin ve tesbit etmeğe yarayan bu muameleler, aynı zamanda tüccar denilen İktisadi faaliyeti vazife edinen bir zümrenin rollerini de tam mâ-naslyle belirtmeğe yarar. Bugün bir yıl devam edecek bir mahsul piyasasının açılışı İçin türlü bilgiye İhtiyaç vardır. Mahsulün miktarı İdrak olunacak malın vasıfları, dünyada bu malı veya İkame suretiyle aynı İşi görecek benzer malları yetiştiren memleketler* deki vaziyet iyice bilinmeden piyasayı açmak mesuliyetini hem de malt avakıbı ile deruhte edecek zümrenin rolü hiç de küçüm-senecek bir ölçüde değildir. * 9
Onun için, dünyanın belli başlı bordalarında bu alivre satışlar yalnız o mepnleketln değil, bütün dünyada bu İşle alâkası olanların iş İbresi vazifesini görür. Müstahsil ve tüccar muamelelerini ona göre ayarlar.
Bizde de bıı işin böyle olması lâzımdır. Fakat maalesef ekseriyetle bu alivre satışları yapanlar kâfi derece malûmat la mücehhez olmadan hareket etmekte ve neticede hem kendileri zarar görmekte ve hem de etrafı müteessir ve mutazarrır etmektedirler. Hesapsız hareketi dölayıslyle taahhüdün yerlııe getirilmesi zamanı geldiği vakit malı teslim etmlyen veya tesellüm etmlyen kimselere rastlandığı çoktur. Bu İhtilâflar yüzünden bizde alivre sat şiara hattâ şüpheli bir İş bir kumar gibi bakanlar bile mevruttur. Dünya flatlrrl. mahsul durumu, vasıflar henüz kati olarak İldirmeden girişilen bu muameleler dölayıslyle bütün alâkalıiarı-r zı samimi olarak ikaz etmeği ve tüccarın hakiki rolü olan a-li zre satışlara Azami ciddiyet havasını temin İçin elbirliği He ça~ I ş tayı tavsiye eylemeği bir vazife bilir ve yeril mevsimi açım bıı muameleler İçin her iki tarafa da iyi şanslar dileriz.

İSTANBUL:
Ticaret Boreasında eski sene mahsullerinin tasfiyesine devanı edilmektedir. Her sene olduğu gibi bu mevsimde de fındık çeşitleri arasında kabuklu sivri fındıklar, Ramazan ayından evvel A-rap memleketleri tarafından satın alınmaktadır. Son günlerde bu çeşit fındıklara bilhassa Giresun menşeli kabuklu fındıklara karşı istekler artmıştır. Bu yüzden bir hafta evvel 82 kuruş olan
Borsa ve piyasalarda haftalık vaziyet
sivri fındık flatl, geçtiğimiz haftanın sonunda 90 kuruşa kadar yükselmiştir, İç fındık piyasası bütün hafta İçinde durgun bir devre geçirmişti. Fiat 173-178 kuruş arasında temevvüç etmiştir.
Dokuma ham maddeleri grupuna gelince: Evvelce de yazdığımız gibi, havaların müsait gittiği yerlerde tiftik kırkından devam etmektedir. Fakat son hafta içinde devamlı olarak yağan yağmurların kırkım İyine sekte verdiği anlaşılmaktadır. Bu yüzden geçen hafta İçinde piyasamıza tiftik sevkıyatına İmkân olamamıştır. Bu İtibarla Borsada tiftik satışları beklenen şekilde henüz inkişaf etmiş değildir. Anadolu mal! yapağı İse, her gün Bor-şada muamele görmektedir. Fiat, 208-210 kuruş arasındadır. Trakya yapağısı ise henüz piyasaya gelmemiştir.
Yağlı tohumlar grııpunda, geçen haftaya nispetle ehemmiyetli bir tahavvül görülmemiştir. Ayçiçeği ve susam gibi maddelerin son stokları üzerine mahdut miktarda muameleler cereyan etmiştir. Hafta ortasında bir aralık 27 kuruşa düşen ayçiçeği tohumu hafta sonunda yalnız bir kuruş İlerleme kaydetmiştir. Susam İse 62-65 kuruş arasında temevvüç etmiştir.
Ham derilerden, Borsada sığır salamura Üzerine her glln muamele cereyan etmiş, flat 135-150 kuruş arasında bir seyir takip etmiştir. Küçük baş hayvan derileri üzerine İş azdır.
İzmir H (Hususi muhabirimizden telgrafla):
Hafta zarfında Borsada çekirdeksiz kuru üzüm hareketli bir durum »rzetmiş ve fiatler zikzaklı bir seyir takip etmiştir. Mevcut 25 bin tonluk »tokun 21 bin Lonluk kısmı başta İngiltere olmak üzere muhtelif alıcı piyasalara satılmış bulunmaktadır. D»ş satışların böylece büyük miktara çıkmış olması Borsada gerek satıcı ve gerekse alıcıları çok hassas bir hale getirmiştir. Bu «ırada önümüzdeki günlerde Alman Hükümetinin üzüm mübnyaası için yeni bir tahsiste bulunmasının mümkün olduğu hakkında bu memleket ticari mahfillerinden gelen haberlerde piyasayı daha fazla hassaslaştınnnktadır. Borsa flatlcrinin müsait, olmaması yüzünden Ingiliz teslimatı şimdiki halde ağır gitmektedir. 17 bin tonu bulduğu anlaşılan ve mayıs sonuna kadar teslimi icap eden son Ingiliz satışından şimdiye kadar yapılan teslimat 5 bin ton civarındadır.
Hafta zarfında Mısır ve diğer Arap memleketlerinden Ramazan için incir siparişleri gelmekte devam ettiğinden incir piyasası sağlamlığını muhafaza ediyor. Paris Ticaret Müşavirliğimizden İzmir Kuru Meyva İhracatçıları Birliğine gelen bir yazıda Fransız Maliye ve Ekonomik İşler Bakanlığının Resmî Gazetede yayınladığı sirkülere göre 1950 yılının ilk 6 aylık ithal programı gereğince Türkiye menşeli kuru İncir ithali için 100 milyon Fransız franklık bir kontenjan tahsis edildiği ve ithal edilecek 4, 5 ve 6 kron kalitesindeki incirlerin net 10 kiloluk kutularda Lerlda tipine göre İşleneceği bildirilmişse de eldeki çok küçülmüş bulunan İncir stoku bu talebin karşılanması bakımından gerek miktar ve gerekse kalite İtibariyle kifayetsiz görülmektedir. Alâkalılar talebin yeni mahsule İntikal ettirilmesi lâzım geleceği ka-naatlndedlrler .Diğer taraftan eldeki satılamıyun 6 yüz ton hurda incirin Tekel İdaresince mübnyaası hususunda bu idareye yapıldığı geçen hafta bildirdiğimiz müracaata henüz cevap gelmemiştir.
Hariçten yeni sipariş gelmediğinden hafta zarfında Borsada hazır pamuk sakin bir durum arzetmlştlr. Belli başlı Avrupa pazarlarına Birleşik Amerika Marshall plânından pamuk verdiğinden buralara satış yapılamamaktadır. Hâlen bütün ümit Çekoslo-vakyanm yeni bir tahsis yapmasındadır. Borsada hazır malların bu şekilde sakin bir durum arzetmeslne mukabil hafta içinde gelecek mahsule ait alivre muameleler başlamış ve oldukça canlılıkla devam etmiştir. Hafta İçinde Borsada 1000 balyaya yakın yeni mahsule alt birinci akala pamuğu ekim ve kasım aylarında teslim edilmek üzere 205 kuruştan muamele görmüştür. Avanslı muameleler 10 kuruş daha aşağı flat bulmaktadır.
Haftanın sonlarına doğru zeytinyağına paralel olarak pamuk yağına karşı alıcılar istekli davranmağa başlamışlardır. Seçimden sonra teşekkül edecek yeni kabinenin zeytinyağı ihracım serbest bırakacağı tahmini bu alâkada âmil olmaktadır. Borsada uzun zamandan beri sakin bir durum arzeden pamuk çekirdeğinde hafta içinde hafif bir kımıldanma müşahede edilmiştir. Almanya ve Yunanlstanın bu maddemizle alâkalanmağa başlaması bilhassa xzaml özürlü taneyi muhtevi ihracata elverişli mallar üzerine soruşturmalara sebep olmuştur. Fakat mevsim İlerlediğinden özürlü tane nispetleri gittikçe yükselmektedir.
Adana, 14 (Hususî muhabirimizden telgrafla):
Bu haftaki borsa ve piyasa hareketleri seçimler dölayıslyle çok gevşek geçmiştir. Bu bir haftada Borsada muamele gören pamuk miktarı 100 ton bile değildir. Hele İki gün hiç muamele olmamıştır. Bu arada hariçle de yeni bir iş yapılamamıştır. Hâlen birinci akala 180, ikinci ve üçüncü akala 147,5 - 150, Sümer-bankın topladığı orta malları ise 160-175 kuruştur. Borsa idaresi fabrikalara birer mektup yazarak eldeki mevcudu sormuş, aynca kampanya zarfında ne kadar pamuğun çırçırdan geçerek prese-lendiğlnin bildirilmesini istemiştir. Öğrendiğime göre, yalmz, Çukurova Pamuk Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin elinde 20 bin balya pamuk vardır. BütUn İstihsal maddeleri üzerinde umumi bir ucuzluğa doğru gidildiği halde pamuk flütlerinin hâlâ yüksek olduğundan şikâyet edilmektedir. Amerika dünya pamuk müstahsillerini desteklediği İçin Türk pamuklan da bugünkü yüksek seviyesini muhafaza etmektedir deniliyor. Diğer taraftan başka istihsal maddeleri üzerindeki fiat sukutu devam etmektedir. Meselâ, geçen sene bugünlerde Adanada susam 90 kuruş iken hâlen 55 kuruştur. Ketcntohumu 75-80 kuruştan satılırken şimdi 35 kuruşa inmiştir. Aradaki fark aşağı yukarı yan yarıyadır. Dünya pamuk piyasasında Amerika nâzım rol oynadığından ve bizim kendi bünyemize göre bir fiat ölçümüz bulunmadığından, daima bir krize mâruzuz diyenler çoktur.
Adana bölgesinde ketcntohumu, susam, pamuk tohumu stokları hemen hemen erimiş olduğundan bu maddeler üzerinde hafta içinde bir canlılık kaydedilmemiştin
Hububat ve bakliyat satışları da aynı merkezde ve mahallidir.
Trabzon, 11 (HıısııM muhabirimizden telgrafla):
Yeni rekolte hakkında kati tahminler yapılamamış olmakla beraber» umumi kanaat fmdık mahsulünün noksan olacağı merkezindedir. Bu sebeple ellerinde stok olanlar bunları satmakta mütereddit hareket ediyorlar ve bir kısmı sarahaten satıcı olmadıklarını beyan ediyorlar. Böylece muameleler yalnız talebe karşılık arzlara inhisar etmektedir. Böyle bütün bir hafta zarfında Borsa büyük bir hareketsizlik içinde idi. Bu vaziyeti hafta içinde piyasada duyulan ve Almanlar» 2000 tonluk bir anlaşmaya varılacağı yolundaki şayia da desteklemiş bulunmaktadır. Alivre Satışlar devam etmektedir. Bütün haftanın muamelesi 117 ton kabukludan ibarettir.
15 Mayın 1950
MOLYNEüX
LAFAÜRİE
JEANNE
LUCtLE MANGUtN
C'HRİSTÎAN DtOR
NtNA RİCCİ
lıeyaz
olduğunu yaz, düz mantolar
MODANIN kanunları zevk kanunlarına uygun olup, üstelik onunkilerden daha geniş bir hürriyete sahiptir. Bu yüzden gece elbiseleri basit pamuklu kumaşlardan, şehirde giydiğimiz pardösüler de çok hafif ipek veya ketenden olabilir.
Kısa kol-otonıandau manto
MARCEL ROCHAS lu lâcivert
SAKIN bu çeşitli fantaziden korkmayın. "Açık renkli ipekliden bir manto yapmak deliliktir’’ diye düşünecek olursanız hat a etmiş olursunuz. Neden, yazın, açık renk ipekli bir mşnto giymiyecekmişsiniz, kışın bu mantodan elbise yapmak çok mu zor bir iş?
DEMEK oluyor ki, ilkbahar veya yaz mantoları için her türlü kumaştan faydalanabiliriz. Böylece hafif elbiseler üzerine giyilmiş geniş ipekli otomandan, şan-tungdan, pikeden veya ketenden yahut da ananeye hürmet etmek için, hafif yünlüden yapılan mantolar, mevsimin yeniliğini teşkil ediyor.
MODA sayfamızda bugün verdiğimiz 9 Paris modeli, size mantolar hakkında kâfi bir fikir verecektir. En klâsik ve en fantazi mantoyu bu modeller içinde bulabileceksiniz. Gayemiz size modanın gelip geçici hususiyetlerinden ziyade orijinal ve acayip olmıyan taraflarını vermektir.
çoğunda, aradığınız bu sadeliği kolaylıkla
RAĞBETTE olan kumaşların yalnız düz ve klâsik desenli kumaşlar zannetmeyiniz. Terziler ananeleri yok etmeye kalktılar galiba.. Zira bu elbiselerin üzerinde emprime mantolara rasthyacağız. öyle ki bu sene bir süs yerine geçecek..
Lâcivert beyaz plyedöpuldan yünlü bir redingot
BÜYÜK bir terzi tarafından yapılan bir elbiseyi gündelikçi terzilerinize kopye ettirirseniz, hem zarif, hem de ucuz giyinmiş olmaz mısınız? Hem bu model üzerinde vücudunuza ve şahsiyetinize uyacak ufak tefek tâdiller de yapmak elinizde olur. Giyim için ayırdığınız bütçe ne kadar az olursa o kadar sade giyinmeye gayret etmelisiniz. Moda sayfamızın çoğunda, aradığınız bu sadeliği kolaylıkla bulabileceksiniz.
V t N — LAclvert, puuıık sura manto
UZUN ve ince misiniz? Bütün şekiller teshir etmek ve güzelleştirmek için sizi bekliyorlar. Kısa boylu musunuz? Yoksa şişman mısınız? Belki de sarışın yahut esmersiniz. Ne olursanız olun, bu sene istediğiniz gibi giyindiğiniz zaman gene de modaya uygun olacaksınız. Zira geniş, dar, uzun, kısa, açık renkli, koyu renkli bütün elbiseler moda.
• . * » • ; >♦ ( * r M %
4-r

15 Mayıs 1050
TFJNÎ ÎRTANBUL —
Savfa: T
ki

Dünyanın en mukavim ve mütekâmil, aynı zamanda rakipleri meyanında en ucuz ÇEKOSLOVAK MAMULATI
CZ ....... 125 ccm.
Jawa...... 250 ccm.
Ogar...... 350 ccm.
MOTOSİKLETLERİNİ
BOL YEDEK AKSAMİYLE, TÜRKİYENİN HER YERİNDE ISRARLA ARAMANIZ/ MENFAATİNİZ İCABIDIR. TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
MEHMET KAVALA
Galata, Tahir Han Telefon: 40430 - 42673 Telgraf: Lamel İstanbul TEŞHİR VE SATIŞ YERİ Tepebaşı, Alp Oteli altında
Çiftçilerimize müjde Alman sanayiinin en mütekâmil eseri. Sabırsızlıkla beklediğiniz TAM DİZEL 25 BEYGİRLE NORMAG traktörlerimiz
İlâncılık âleminde yeni bir devir açacak olan
KULELERİMİZİ görmeye binlerce kişi koşacaktır.
KLİŞEMİZİ incellyerek, karar vermekte acele ediniz.
Asla pahalı bulmıyacağı-nız fiyatlarımızı öğreniniz.
yrnnfjnrfcr^llgcınciıtc
ZEITUNC FQR DEUTSCHLAND
Almanyanın en mühim siyasî ve bilhassa İktisadî gazetesi
UZIRAAIBANKASI
Vadesiz Tasarruf Hesapları
1950 YILI İKRAMİYELERİ:
İSTANBUL ve ANKARA’do
Ayrıca
200.000 liralık
PARA İKRAMİYELERİ
Ev kazanan isterse bedelini alabilir.
Acele 150 Liralık bir hesap açtırınız.
Her 160 lira Içüı ayrı bir kur*a numarası verilecektir. 10 Mart, 15 Mayıs çekilişlerinde yalnız para ikramiyeleri, 30 Haziran. 31 Temmuz, 29 Ağustos, 30 Eylül. 28 Ekim, 80 Aralık çekilişlerinde ise bazılarında İkişer ev olmak üzere hem ev, hem para ikramiyeleri vardır.
İkramiye Giriş Şartlarını Bankalarımızdan öğreniniz.
Bol yedek aksamiyle gelmiştir.
Traktör almadan bir defa görmeniz menfaatiniz icabadır
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
MEHMET KAVALA
Galata, Tahir Han
Telefon: 40430 - 42673 Telgraf: Lamel İstanbul
TEŞHİR VE SATIŞ MAHALLİ :
Tepebaşı, Alp Oteli altında »

Ankara Okuyucularımıza...
Gazetemiz hergün ilk uçakla Ankara ya gönderilmekte ve • derhal otomobil veya bisikletle evlere dağıtılmaktadır. Bütün gayretlerimize rağmen "YENİ ÎSTANBUL"un ellerine geç veya intizamsız geçtiğinden şikâyeti olan abonelerimizin arzularını Ankara büromuza bildirmelerini rica ederiz.
Büromuz doğrudan doğruya abone kaydı yapmakta ve İlân kabul etmektedir. Acele ilânlar telefonla İstanbul» bildirilmektedir. Ankara büromuzun adresi:
Kâzım özlap Cad. No. 1/9 Ilgar Apt.
Telefon: 16112 YENİŞEHİR
Türkiye İmar Bankası
Sermayesi t 1.500.000 - Kuruluşu : 1928
Yeni Postahane arkasında Aşlrefendi caddesi No. 35/87
Vadesiz tasarruf tevdiatına % 4,5
Vâdeli tasarruf tevdiatına % 6
Faiz verilir ve vâdeli mevduat faizleri aylık olarak ödenir.

Dünya İktisadiyatı hakkında size «n İyi malûmatı verir.
Alman sanayiinin mümessilliğini almak isteyenler ve Türk mahsullerini satmak arzusun-
da bulunan tüccarların bu gazeteye verecekleri ilânlar, kendilerine en büyük faydayı temin eder.
YENİ İSTANBUL TEVZİAT VE İLANCILIK LTD. ŞİRKETİ, VERECEĞİNİZ İLANLARI KABUL VE HAZIRLAMA İŞLERİNE YARDIM EDER.
Telgraf : HETLO - İSTANBUL
KONFE

II
ANS
(—Dikkat
MÜSABAKA DEVAM EDİYOR
Sundnrhırnl'ın önümüzde kİ 8 maçına aiı tahmin kıı-I ponlarını nah günü naat 16 ya kadar kabul Odeöeğtz. O günden sonra hiç bir kupon kabul i'dllnıİyectkUr.
İt
t
Telefon : 44756 - 57
Okuyucularımıza zengin ikramiyen ve çok zevkli bir müsabaka hazırladık..
Bir radyo veya bir pikap kazanmak istemez misiniz ?
Lnglltcrenln en kuvvetli profesyonel takifıılarından biri olan Sıındertand'ın Türkiye seyahati hiç şüphe yok kİ ap(rr muhitim İzde heyecanla karşılanan bir hâdİHe olmuştur. Gazetemiz, sporla alâkadar olan ve sporu seven okuyueula rina bu heyecanın bir de eğlenceli tarafım İlâve etmeyi düşünerek maçların tahmin müsabakasını yapmıştır.
Tahminlerinde muvaffak olanlar arasında çekilecek kurada kazananla m üstede bildirilen hediyeler verilecektir
Müsabakamızın sualleri şöyledir :
1 — Sundcrland'ıı en çok golü hangi taktın atacaktır?
2 — Tahmin ettiriniz takım kaç «ol atacaktır?
8 — Oyunlarda penaltı olacak mıdır? (Olacaksa atlet yazılacak).
Atafrıdaki kuponda takını ismi ve rol adedi yazılacak yerler bo& bırakıl mıhtır Ayrıca altında adres İçin de yer bırakılmıştır. Bu kupondaki sualleri cevaplandırarak mektuplarınızı idarehanemize gönderiniz. (Mektupların üzerine "Sonderlandı. kaydını ilâve etmeyi ıınııtnuıyıııiz.
Müsabaka şartları :
i — Iklııci müsabakanın yapılacağı gün saat 10 ya kadar elimizi* geçen mektuplar taun İfa tâbi tutulacaklardır. Geç kakınlar nazarı İtibara alınım* yaraktır.
istlyrn bıı kuponları 3 ıııaç İçin ayrı ayrı kullanabildiği gibi, kuvvetle İnandığı neticede habrt nispetini art (ırmak İçin aynı neticeyi 3 defa yazabilir, ve fâtedlği kadar kuponla müsabakaya İştirak edebilir Müsabakaya iştirak İçin kupon adedi bahis mevzuu değildir
2 — Gazetemizden kesilmiş kuponhırıt tırzılrîînmış olmı tahminler nazarı İtibara alınmaz.
8 — Taşradan gönderilecek olım mektuplar elimize geç de seçse, pemtaya veriliş tarihine göre nazarı İtibara alınacaktır
İZAHAT:
Bu talimin müsabakamıza İştirak edenler arasında İlk tasfiye yapıldıktan sonra neticeyi doğru tahmin edenler orasındaki kura noter huzurunda yapılacaktır.
ili* sualdeki “En çok golü hangi takım atacaktır?,, oümlesindon kasıt ga* übiyot değildin İngiliz takımının kalesine hangi takımın en çok gol atacağıdır. Meselâ Fener mağlûp olmasına rağmen İngiliz ktıloslnn 3 gol atmaya muvaffak olursa, ve bu netice Türk takımları içinde en çok gollü netice ise, kuponlarında (Fener — 8) olarak cevap vermiş olanlar tahmini doğru yap ınışfardır Bundan sonraki safha, torbadan İsimlerinin çıkma şansına kalmıştır.
HEDİVELERİMİZ
1 Inciyeı Philips marka bir radyo.
2 nclyeı Ltıaar marka bir pikap.
8 llnoüyoı Hheaffor's marka altın uçlu dolma kalem.
1 üncüye* Bir çift spor ayakkabı (Tanca mağazasından)»
ö İnciye: Güzel bir spor gömlek (Mayer mağazasındtıiO.
fl ncıyaf Yeni İstanbul'a bir yıllık abonman.
7 nclye) Yeni İstanbul’a 0 aylık abonman.
8 İnciye) Yeni İstanbul'a n aylık abonman.
9 ve 10 uncuya Yeni İstanbul'a fl er aylık abotıman.
1 — Sunilerinnd’a en çok golü hangi takım ataeaktir ?
2 — Tahmin ettiğiniz takım kaç gol atacaktır ?.
3 — Maçlarda kaç penaltı olacaktır ? ...
İsim t ............
Adres i , ........ . .
İstanbul Elektrik Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemle daveUUl olarak şehrimize gelmiş bulunan Berlin Teknik Üniversitesi eski Elektroteknik Ord. Profesörü, hâlen Graz Teknik Üniversitesi
elektrik tesisatı Ord. Profesörü Dr. Günther Oberdorfer "Enerji nakit,, konulu İkinci seri konferanslarım Teknik Üniversitenin merkez binasında 15 mayıs pazartesi, 16 mayi9 salı, 17 mayıs çarşamba günleri saat 17 de A 601 Anfisinde verecektir. Bu konferanslara İsteyen gelebilir.
EKONOMtDİS
BİRİNCİ SINIF
ERKEK TERZİSİ
Beyoğlu, istiklâl Cad. 447
1950 seçimlerinde İstanbullular reylerini kullanıyorlar
1 karıdaki resini, Fatih ilçesinde 48 No.lıı sandıkta oy tasnifini gösteriyor. Sandık haşkıını oyların verilmesi bit-(• en sonra torbayı almış, etraftaki halka göstererek "Bu torba Zati Sungurun torbası değildir, İçi boştur, işte ş idi bunu herhangi bir parti üyesine veriyorum,, demiş ve torbayı D.P. nln müşahidi almıştır. Bunun üzerine snn-(1 k açılmış ve zarflar birer birer sayılarak sandıktan torbaya atılmıştır. Neticede I zarf fazla çıktığından sandık h kanı zabıt tntıııuş ve zarfların arasından biri seçilerek imha edilmiştir.
Seçimleri takip etmek üzere dün Zeytinburnıı gecekondularına giden arkadaşımıza sandık başkanlan seçimin gavot normal gittiğini söylemişlerdir. Fakat arkadaşımız sandıktan ayrılınca gecekondu sakinlerinden büyük bir kalabalık etrafını almış ve kendisine şikâyette bulunmuşlardır. Kadınlı erkekli bu kalabalığın arkadaşımıza anlattıklarına göre seçmen kartlarının damıtılması çok nizamsız bir şekilde olmuş, meselâ aynı evde oturan İki kişiye kart verildim! halde diğer dördüne verilmemiş, birçok kimselerin isimleri kütüklere yazılmamıştır. Gecekondu sakinleri seçimden birkaç gün evvel muhtara müracaat ederek bu durumun düzeltilmesini istemiş, muhtar kendilerine "Bugün, yarın yaparız,, demiş fakat seçim günü geldiği halde hiçbir fiiliyatta bulunmamıştır. İddia edildiğine göre bu şekilde muameleye maruz tutulanların sayısı hinleri geçmektedir. Bu vatandaşlar, arkadaşımıza “Bizim için mevzuu bahis bu veya şu parti demlidir. Biz oyumuzu kullanmak istiyoruz.,, demişlerdir. Bu arada arkada şımız sandığa geldiği halde ismini bu lamıyan bir kadın seçmenin ağladığına da şahit olmuştur. Resimde bir gecekondu sakinini arkadaşımıza dert yanarken görüyorsunuz.
[ MEMLEKET HABERLERİ]
Ankarada seçim nasıl geçti
Türk Milletinin demokratik inkişafı ve bununla muvazi gitmiş olan siyasî terbiyesindeki telâkki, göğsümüzü iftiharla kabartacak olaydır
Ankara. 14 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Ankarada seçim sabahı. kapalı bir gök yüzü, ve kısa fasılalarla çiseleyen bir yağmurla başladı. Seçmenler erken saatten 1-tıbaren sandıkların önünde birikmeğe başlamışlardı. Bilhassa kalabalık 1«alk tabakalarının bulunduğu semtlerde işin sıklet merkezinin öğleden evvele alındığı görülüyordu. Bazı san-( kların önünde uzun kuyruklar te-•kkül etmişti.
Seçim kurulları ile seçmenlerin karşılaşması normal olarak cereyan ediyor, her iki taraf da vazifesini çabuk bitirmeğe çalışıyor ve saat 10 ile 11,30 arasında şehrin hemen her tarafında hararetli bir rey verme fa-rîiyeti göze çarpıyordu. Bu hareket fğleye doğru tavsadı. Anc ak işin yarılandığı. hattâ yüzde 70 e yakın bir netice alındığı, sabahki kesafetten belliydi. Nitekim öğleden sonra sandıkların etrafı daha az kalabalıktı. Fakat seçim müddetinin son saatleri qde her sandığa doğru, mürettep-miş gibi meraklı ve alâkadar gruplanma arka arkaya geldiklerini, sandığın etrafında yer aldıklarını ve sandığın açılması ânını beklediklerim görmek mümkündü.
Şehrin her tarafım muhtelif saat lerde gezdik Bu suretle hemen bütün sandıkların yine her saatteki durumunu tesbit edebildik. Müşahedelerimiz şunlardır:
Sandık kurulları parti müşahitle-
riyle birlikte ciddiyet ve nezaket I-çmde işlerini görüyorlardı. Seçmenlere gelince bunlann arasında bir
kaç kişilik gruplar halinde gelen genç kadınlar yahut erkekler, aileler, yaşlılar, daha gençlerin yardımiyle gelen daha çok yaşlılar, hulâsa, olduğu gibi bütün Ankara halkı vardı. Hepsinde gayet mühim bir vazifeyi yerine getirmekten memnun bir hal göze çarpıyordu.
Şehrimizdeki yabancı ve bunların arasında matbuat mensupları seçimle alâkadar olmuşlar ve muhtelif semtlerde görülerek, Türk vatandaşının bu seçimlerde gösterdiği ciddi a-lâkayı yakından takip etmişlerdir.
Bazıları ile görüştük Müşterek ve ıt’î olan intiba hiç bir süs ve kompliman payı olmaksızın müsbettir.
Sandıkların kapatıldığı saatte demin de arzettiğim gibi her sandığın 5nünde bir kalabalık peydalanmıştı Yani işin gizli rey faslı bitmiş olduğundan aleni tasnifi gözlyle görmeğe gelmişti. Bu münasebetle de şehrin muhtelif semtlerinde en az 60 san-’ k gezdik. Gazetemizin arabası her röründükçe sandık başlarında toplamların bize tebessüm ederek baktıklarını gördük. Halbuki daha eski cçlm tecrübelerimizde bu bakışların uzan telâş ve bazan da bir nevi is-imdat ifade edip gelen gazeteciye mevcut hali göstermek ister gibi bir eda taşıdığını iyice hatırladığımız i-çin bu seferki rahat, iltifatlı ve sa-
Kadınlar reylerini erkeklerden çok kullandılar. Yukarıdaki resim Ankarada sandık başlarını gösteriyor
kın bakışlar üzerimızede gerçekten saadet verici ve emniyet telkin edici bir tesir yapmaktan hali kalmadı.
Saatler ilerledikçe sandıkların farkları azalıyor, muhtevaları hemen o-racıkta tesbit edilen mukayeseli bir istatistğe inkılâp ediyor, yani biı kelime ile dikkatli ve pürüzsüz bu tasnif safha satha ilerliyordu. Sandığın başında şahitlerden gayrı her partiye mensup vatandaşların mevcut olduğu gözden kaçınıyordu. Şöyle ki; bunlar kurulun cetvellere yazdığı rakamları kendi sigara paketlerinin arkasına not ediyorlar ve o sırada geçen bir parti arabasına vaziyeti kâh sevinç ve ümit ve kâh bariz bir teessürle haber veriyorlardı
Gecenin 10.5 una kadar sandıkların hemen hepsi sırrını vermemiş bulunuyordu. Şu var İd. bu sır saatlerden beri o sandığın başında bulunanların artık az çok malûmu idi. Yani mahalle nasıl ve hangi partiyi scçt.ğini aşağı yukarı kestirecek bir vaziyete gelmiş bulunuyordu. Bu sırada parti merkezlen seçimin memleket içindeki neticelerini merakla bekliyor ve her telefon çalıp, her telgraf geldikçe samimi bir heyecan içinde çalkalanarak gelen haberi, mahiyetine göre hoş veya ekşi karşılıyordu.
D. P. de saat 20 de bir basın toplantısı yapıldı. Toplantıya yerli ve yabancı basın mensuplan iştirak etti, Tafsilâtını ayrıca bildirmiş bulunduğumuz bu mülâkat esnasında D P. Başkanı Celâl Bayar seçimlerdeki İntizam ve dürüstlük dolayısıyle duyduğu memnuniyeti ifade etti. Neti, ce alınmadan muhalefet liderinin böyle bir sarahate gitmesi her ne kadar bir peşin hüküm mânası taşımakta ise de memleketin her tarafından aldığı malûmatın kendini memleket adına bu kadar hayırlı ve şerefli bir peşin hükme teşvik etmiş bulunması 4 sene İçinde sökülmüş olan yolun azametini gösterse gerek, tir.
Herkesin yani en basit vatandaşın dahi gözle görüp tesbit edeceği gibi muntazam ve dürüst bir seçim henüz nihayetlenip neticeye dahi bağlanmadan, bu seçimden memnun bu-lunduğunu ifade edebilen bir muhalefet, başka şartlar dahilinde cereyan etmiş, seçimlerden sonra bi|A fâsıla tam 4 sene bundan şikâyet etmiş bir muhalefetten ne kadar farklı ise Türk milletinin 1950 deki demokratik inkişafı ve bununla muvazi gitmiş olan siyasi terbiyesindeki telâkki hepimizin göğsünü o kadar iftiharla kabartacak gibidir.
Madalyanın tem tavafı
Kapalı perde arkasında reyini serbestçe kullanan bir seçmen kadın hücreden zarfı elinde çıkarken
Yaşlı bir Türk kadını yeni hükümeti seçmek, hak ve vazifesini kaybet-* ınemek Içlıı sandık başında reyini kullanıyor
Bir seçmen oy pııslnsmı zarfladıktan sonra hücreden çıkıyoı
açarak evve’â oy karır:! i stelvr hnrlç, ııyırnıîstnr, tasnifi yapmışlardır. Bu u-ver-
ri:*- *1 a ı
Neticeler neden alınamadı ?
İhtiyar bir kailin oyunu verirken
Seçim kurullarının müşkül durumları
Seçimin, kurullarla halk münasebeti ve oy verme bakımından mükemmel bir şekilde cereyan etmesine mukabil, oyln-rnı tasnifi ve seÇlm kurullarının maildi İhtiyaçları bakımından aynı mükemmelliğin temin edildiği İddia edilemez.
Tasnif İşinde ilk müşkülât, partilerin oy puslularında yazılı listelerinde ay-ederek yazılnıa-çıkmıştır. Bıın-seçlm kurulları.
• • •
isimlerin tasnif nı sırayı takip iniş olmasından dan başka, bazı tasnifi kendi tefsirine göre yaparak diğerlerine nazaran daha çabuk veya daha yavaş bitirmeğe koyulmuştur, Meselâ, bir seçim kurulu, oy zarflarını teker teker Hçnib ve oy adetlerini tasnif listelerine İsimleri birer birer okumak suretiyle kaydettirmiktir. Tasnif, listelerin ekseriyeti İse, yukarıda kaydettiğimiz gibi oy p.ıe’u arında af.t betik sırayı takip etmediği veya ekseriyetle listeler karma olduğundan, uzun mesaiye ilıtb.ıç g ?/*ermfe-lı.
Bazı «incini kıırııl* *rı İse. /artları önceden pın-’alp' mı. parti parti sonradan sul f ıpeten çabuk netice iniştir.
Seçim ktırullarıiMİa çalışanların sabahın saat 7 sinden, gece yarısına, hattâ ertesi sababu katar b’dıındııkbırı yerlerde ayn-I a mam a hırı yiyecek. İrecek tedariki vesalr İhtiyaçları cihetinden kendilerini müşkül variyette bırakmıştır Sandık ma' alle-rlnln bir çoğunun dar, ve büro ’':ıîlnc ret|vT»n-.İ da avrı müşkülâta sebep olmuştur. Bu da. neticelerin alınması üzerinde büyük bir rol oynamıştır.
llrılkın seçim hususunda gösterdiği olgunluğa mukabil, İdare mekanizmasının en kuvvetli tarafı olarak hüküm süren kırtasiyeciliğin hüyle ıııu/tar vaziyette kalışı dikkate değer, ve teşkilat noksanımı delâlet eder.
Bıı şartlar altında bütiın gayretleriyle imkânlarının fevkına çıkarak çalışan seçim kurulları üyelerini takdir ve tebrik etmek lâzımdır.
Bir kadın seçmen daha reyini kullanabilmek İçin imzasını atıyor
Yukarıda gördüğünüz zat Kasımpaşada oturan bir seçmendir. Oturduğu mahalledeki kütükte İsmini bulamayınca bir otomobile atlamış, sabahtan akşama kadar oyunu kullanabilmek İçin müracaat etmedik yer bırakmamış fakat oyunu da kullanamamıştır. Resimde oyunil kullanamıyan seçmeni dert anlatırken görüyorsunuz.
Demokrat Pıırtl tzııılr tl Başkanı Ekrem lla.\rl ( stüııdnğ reyini kullanırken
İzmir Belediye Başkanı Hulûs! Selek reyini kullanırken
Trabzonda tasniften önceki durum
Vatandaş tehalükle seç-nıe iştirak etti
Trabzon 14 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Trabzonda seçim şimdiye kadar görülmemiş büyük bir
Orduda
a
İştirak nispeti yüzde 95 tir
Ordu, 14 (Hususi muhabirimiz bildiriyor I — Vilâyet merkezinde bütün sandıkları gezerek gördüklerimi aynen bildiriyorum. Vatandaşlar sükûnet ve intizamla reylerini vermektedirler. Vilâyet merkezi umumiyetle Demokrat Partiyi tutmakta ve şansı daha kuvvetli görünmektedir. Kazalardan bilhassa Mesudiye ve Gölköyünde C H P nin kuvvetli olduğu işitilmektedir. Perşembede serbest aday Ziya Çürüksulu her iki purti listesi de katılmaktadır VI-lâyette iştirak nısbetınin yüzde 95 olduğu tahmin edilmektedir.
Ordu, 14 (Hususi muhabirimiz saat 21.30 da bildiriyor» — Bütün ilde seçim tam bir sükûnet ve intizamla neticelenmiştir. Kanunun tatbikinde Ordulular azam! liyakat göstermişlerdir Seçim kuruluna, tek bir itiraz yazılmamış olması nazarı dikkati çekmiştir. İlde geçen devreye nazaran iştirak nisbeti daha fazla olmuş ve. yüzde 85-90 arası olduğu son alınan haberlerden tahmin edilmiştir.. Umumi kanaat her iki parti listesinin tamamının kaznnarnıyacağı merkezindedir. Tasnif devam etmektedir. Adil Şarlan
alâka ve mükemmeliyet içinde başladı. Kadın erkek, genç, ihtiyar, bütün seçmenler vatan müdafaası mevzuu bahis olduğu zamanlarda duyulan büyük vazife aşkı ile sandık başlarına koştuk, öğleden evvel gördüğüm 30 sandıkta halk kuyruk yaparak sıralarım büyük hır sükûnet içinde bekliyorlardı
Sandık kurulları işe lam kadroları ile vazife başında müstakil namzetler hariç üç partinin müşahit ve temsilcilerinin huzuriyle seçmenlerin oylarını kolaylıkla kullanmalarını sağlıyorlar.
Saat 14 te merkezde bulunan seçmenlerin yüzde 60 ı oylarını kullandılar. Buna göre seçmen İştirak nispetinin yüzde 80 in üstünde olacağı tahmin edilmektedir. Parti müşahitlerine göre seçmenler ekseriyetle oy puslalarını birlikte getirmekt' ‘ r. Bunlara nazaran oylarını kullu*' 1.;-lannı gördükleri seçmenler, daha evvelki durumlarını muhafaza ettikleri takdirde Halkçıların başta. Demokratların yüzde kırkla onları takıp ettikleri anlaşılıyor .Seçim heyecanının akşama doğru artacağı ve merkezde neticenin bu akşam alınacağı ümit edilmektedir. Konuştuğum sandık başlarındaki parti mümessilleri sandık kurullarının bitaraflığından, emniyet tedbirleriyle seçim teşkilâtından gayet memnun olduklarını ifade etmişlerdir. Akşam seçim neticesi alınan sandıklarla ilçelerden telefonla toplayacağım malûmatı ayrıca telleyeceğim,
Sait Bilâl

Comments (0)