16 Mayıs 1950
— Salı
SÎYaoİ İKTİSADİ
Say» 167 — 10 kuruş
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
İÇ ve DIŞ POLiTiKA
X__ J5/V/1950 -
Yeni iktidar partisi işe başlamazdan evvel
DÜn, Türk milleti, şehirli ve köylü sükûn ve huzur içinde oyunu verdi. Seçimin ise, tamamen serbest ve müstakil olduğunu muvafık ve muhalif herkes itiraf etti, ve buna kimse itiraz etmedi» Oylar tasnif edilirken dünkü yazımızda tebarüz ettirdiğimiz endişeler zuhur etti, herkesin sabırsızlığına rağmen neticeler henüz belli olmadı. Fakat şimdiye kadar sayılan reylerden Demokrat Partinin ekseriyeti kazandığı artık tereddüt götürmiyecek bir hakikat olmuştur.
Türk inkılâp ve demokrasisi tarihinde dünkü hâdise iki noktadan e-hemmiyeti haizdir. Biri memlekette hakiki bir demokrasinin tecelli ve tezahürü, diğeri de Cumhuriyet devrinden beri iktidarı muhafaza etmiş olan bir partinin, yerini, halkın isteği üzerine başka bir partiye ter-ketmesi ve bunu medeni memleketlerden daha medeni bir şekilde yapmış olmasıdır. Biz bu noktada, memlekette hakiki bir demokrasi teessüsü hususunda samimî gayretler göstermiş olan ve bütün fedakârlıkları göze alan İnönü'ye şükran borçlu öldüğümüzü kendi hesabımıza söylemeyi bir vazife biliriz.
Memleketimizin idaresi ve bilhassa iktisadi refahının arttırılması hususunda zaten partilerin esas prensipleri arasında bariz farklar yoktur. Çünkü Cumhuriyetin kuruluşundan sonra teessüs eden bu partilerin hepsinin cumhuriyetçi, lâik, ilerlemeyi seven ve memleketi ilerletmek istiyen kimselerden mürekkep olduğunda herkes müttefiktir.
Yalnız iktisadiyat hususunda C.H. P. ııin fazla devletçiliği bu hususta ayrılış noktalarının mühimlerinden birini teşkil etmektedir. Bizim nokta! nazarımıza göre, memleketimizde yapılacak işlerin başında idare makinemizin düzeltilmesi, iltimas denilen şeyin kalkması ve idare makinesini kullanacaklara verilen haklar mukabilinde bir de hakiki vazifelerin tevdi edilmesi gelir. Yani iktidar partisi şayet memlekette vazifeleri taksim hususunda basiret gösterir ve insan kayırmak siyasetinden vazgeçerek çalışan kimseleri idare makinesi içine sokmaktan** serbest iş sahasına sevketmeğe muvaffak o-labilirse, ilk yolunda ehemmiyetli bir adım atmış olacaktır. Bunun için yapılacak işlerin başında bir de seviyenin yükseltilmesine çalışmak gelmektedir. Seviye yükselişi uzun »senelerin mahsulüdür. Bugünl^ı sürat devri fazla beklemeğe müsait değildir. Onun için seviyenin yükselmesinin temelini bir taraftan mekteplerimize, diğer taraftan kültür ve iktisat sahamızda yapacağımız propagandaya bırakmak şüphe.siz kî, hiç de faydasız olmayacaktır. Her halde milletin oy suretiyle ekseriyetini kazanan parti şimdi bütün milletin itimadım elde etmiş demektir. Onun bu itimada lâyık olup olmadığını, tatbik edeceği mesai programı ile görmek kabil olacaktır. Biz, kendi hesabımıza Lozan muahedesinden beri büyük başanlar göstermiş olan ve memleketimizi son harp faciasından kurtararak onu bugün beynelmilel bir vaziyete sokmuş bulunan dış siyasetimizde en ufak bir tahavvül ola-Buyacağını kuvvetle ümit ediyoruz. Zaten D.P. de bunu seçim beyannamesinde sarahatle bildirmişti. İç siyasetimizin esası derlenip toplanılacak olursa, memleket işleri, idare makinesinin işleyiş tarzına bağlıdır. Bu makinenin iyi ışliyebilmesi, muvaffakiyetin ve işlerin iyi yürümesinin en mühim esasını teşkil etmektediz.
Seçim mücadeleleri, partilerin köy ile fazla meşgul olmalarını temin etmiş bulunuyor. Esas karakteri ziraat olan memleketimizde filhakika öteden beri köye büyük bir ehemmiyet verildiğini daima söyllyebilirsek de, hakikatte bu. sözden ibaret kalmıştı. Bundan dolayıdır ki, köylünün şehir ve şehirlilere karşı bir yabancılığı ve itimatsızlığı vardı. Biz memnuniyet ve hayretle gördük ki. bu sefer köylerde seçimlere karşı gösterilen alâka şehirlerden hiç de az olmamıştır. Demek ki. Türk köylüsü şimdi kendisini idare edecek icra kuvvetine ve kendi vekiline büyük bir itimat ve inanç göstermiştir. Onun bu inanışlarında herhangi bir hayal ve limit sukutuna düşmesi, demokrasi hayatımız için iyi olmaz. Bundan dolayı. yeni iktidar partisinin göreceği işlerde çok sistemli bir tarzda hareket etmesini ve bilhassa bütün icraatında bi.lgi ve ihtisasa büyük bir e-hemmivet vermesini söylemeyi faydasız bulmamaktayız. Çünkü gaye İktidar veya muhalefetin zaferi değil, nı l ' tın yükselmesidir.
Bu «alırları yazarken aldığımız son haberler D.P, zaferinin çok kuvvetli olduğunu bize bildirmektedir. Partinin bu kâhir ekseriyetten aldığı kuvvetle programını tatbik etmek için daha fazla İmkânlara malik olacağını zannediyoruz. Her halde yapılanları yıkmamak ve memleket bünyesine uymayanların yerlerine yenilerini ikame etmek sayesinde oy sahipleri yem iktidar partisinden beklediklerini bulmuş olacaklardır.
Habib Edib - Törehan
(YENİ İSTANBUL’UN I KUPONU
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİB EDİB TÖREHAN
Telefon; 44756-44757 Santral Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul
İlânları 6 ncı sahifede santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mes’uliyet kabul edllmoz.
Oyların tasnifi henüz bitirilemedi, fakat..
Bütün yurtta büyük bir ekseriyet temin eden evvelki günkü .seçimlerden bir görünüş
Tasnif devam ederken Demokrat Partinin seçimi kazandığı iller
Ankara, 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Ge- ııüs sona ermemişse dc. Demokratların aldıkları rey
C8 yarama kadar Yüksek Kuruluna ;e De- adetleri ile diğerleri arasındaki fark o kadar çoktur
mokrat Parti merkezine gelen neticelen bildiriyorum. ki, geri kalan bütün reyleri Halk Partisi alacak olsa
Her ne kadar aşağıdaki illerden bazılarında tasnif he- dahi artık kazanmalarına imkân yoktur.
Afyon 9 Denizli 8 Kayseri 9 Rize 6
Ankara 18 Diyarbakır 7 Kırklareli 5 Samsun 10
Amasya 4 • Edirne □ Kocaeli 11 Seyhan 11
Antalya Aydın 7 7 Elâzığ Erzurum □ 10 Konya 17 Sivas Tekirdağ 12 5
Balıkesir 13 Eskişehir 6 Kütahya ıa Tokat 8
Bilecik 4 Gaziantep 7 Manisa 12 Tunceli 2
Bolu 7 - Giresun 8 Maraş 7 Urf&ı 7
Bursa 12 İçel 7 Mardin 7 Van 1 D.P. Necdet
Burdur 3 İsparta 5 Muğla 6 Akın, 2 C. H. P.
Çanakkale 8 ‘ İstanbul 27 Muş 2 Kâzım Özalp, Fe-
Çankırı 5 İzmir 17 Niğde 8 rit Melen.
Çorum 8 Kastamonu 10 Ordu 8 Zonguldak 10
Halk Partisi ileri gelenleri neticeyi nasıl karşıladılar?
Nihat Erim diyor ki: "Demokratik kazanmak kadar kaybetmek de tabii
rejime girince, karşılanmalıdır"
I
vilâyette 401 mi
M

Bu görüşmenin, iktidarın devri teslimi
mevzuu üzerinde yapıldığı sanılıyor
—----------------------------
Bugün erken saatlerden itibaren seçimin gayri
Ankara 15 (Hususi mııhabrimiz bildiriyor) — Bugün kendilerini bulmaktaki müşkülâta rağmen Nihat Erim, Tahsin Banguoglu ve Cevat Dursunoğhı ile görüşerek seçimlerin neticesi hakkındaki mütalâalarını sorduk. Verdikleri cevapları aşagıdu sıra ile bildiriyoruz:
Nihat Erim
"C.H.P. millet iradesinin tezahür eden bu ifadesini serin kanlılıkla karşılamaktadır. Hiç şüphe yok ki neticenin bu derece aleyhte çıkması beklenmemekte idi.
Fakat 1950 »seçimleri sonunda iktidarın el değiştirmesi ihtimali C H. P. liderleri tarafından hesaba katılmıştı. Demokratik rejime girince kazanmak kadar kaybetmek de tabii karşılanmak lâzımdır. Bu işi bir »spor müsabakası gibi mütalâa etmekten başka çare yoktur.
C.H.P. iyi bir seçim kanunu hazırlamış olmayı kendisi için şeref saymaktadır. Bilhas»sa dünya üzerinde görülmüş olan tek parti rejimlerinin iktidarı demokratik bir usul ile elden bıraktığı şimdiye kadar görülmemiştir.
C.H.P. inkılâpları yapmış, 1915 te serbest münakaşa hayatını açmış, beş yıllık bir intikal devresinden sonra da milli iradeye boyun eğerek muhalefete geçerek çalışmayı iktidarda kalmak kadar şerefli bir vazife bilmiştir
Bu oluşu C.H.P. 1920 den 1950 ye kadör uzanan devrin bütünlüğü içinde bir inkılâp şaheserinin tamamlanması saymaktadır. Türk milleti 6,5 asırdır ilk defa olarak, iktidarın kendi iradesiyle değiştiğim görmektedir.
C.H.P. ileri gelenleri böyle bir seçim mekanizmasını kurmak bu işlenmiş ve kendi aleyhlerine çıkan neticeye de centilmence boyun eğmesini bilmiş olmanın heyecanı içindedir. Bu duygu, kayıptan mütevellit bütün diğer hisleri arka plânda bırakmıştır»
Hic şüphe yok kı, bir muharebede matlûp çıkan tarafın kendini toparlayıp yeni hamleler yapmaya hazırlanması tabii ve yerinde bir harekettir. Önümüzdeki haftalar bizim zaviyemizden işte bu gelişmelere sahne olacaktır.
Tahsili Banguoğlu
‘•Milletin tecelli eden iradesini saygı ile karşıladık. Demokrasinin gerek bize tevcih edilmiş olan memleket işlerinde gerekse bütün vatandaşları inandıracak ve tatmin edecek bir şekilde yerleştiğini ve işlediğini görmek, bizim için sevindirici bir hâdisedir. Memleket hizmetinde giriştiğimiz işleri ve gelecek yıllar için gerçek ölçülere göre hazırladığımız programı başarmak imkânlarım kaybetmiş olmaktan mütevellit teessürümüzü gideren, bu cihettir.”
Cevat Dursunoğhı
Halk Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Cevat Dursunoğlu demiştir ki; “Durumu soğukkanlılıkla karşıladık. Vaziyet şudur: Biz şerefle dögüş-tük, demokrasiye hizmet ettik. Parti olarak mücadelemize şevkle «levam c-deceğiz, İktidardaki vazifemiz bitti. Muhalefette de aynı şerefli vazifeyi yerine getireceğiz.”
C.H.P. İstanbul müfettişinin sözleri
C. H. P. İstanbul Bölge Müfettişi Prof. Sadi Irmak dün milletvekilleri seçimlerinin neticesi hakkında kendi-
siyle görüşen bir arkadaşımıza şu demeci vermiştir:
“DP. ııin seçimi çoklukla kazandığı anlaşılmaktadır. Milletimizin bu kararını »saygı ile karşılıyoruz. Değişikliğin memlekete hayırlı olmasını dileriz. C. H. P. memleketi en müşkül şartlar altında devralarak blnbir bâdise içinden bugünkü seviyesine ve itibarına ulaştırdıktan ve muhalefetin doğma ve İktidara gelebilme imkânlarını açan şerefli kanunları çıkardıktan sonra iktidar mevkiini terket-melctedir. Biz Ata türkün bir eseri ve emaneti bildiğimiz ve programına i-nandığımız için hizmetinde bulunduğumuz C. H. P. nm vazifesinin devam edeceğine kaniiz. Yeni İktidar memlekette hayırlı eserler başarırsa tasvip ve teşci edeceğiz. Hatalar görürsek vapıöı bir zihniyetle tenkld edeceğiz.
Vicdanımıza »sükûn ve istirahat veren bir çok âmiller vardır. Seçim mücadelemizi asla şahsiyata kaçmadan ve garezler? düşmeden yaptık. Seçimin selâmeti için tanı bir vazife duygusu ve toleransla çalıştık. Bundan böyle de vatandaş olarak memleket hizmetine devam kararındayız. Bu vesile ile İstanbullu hemşerllerimo »saygılarımı sunarım.,,
Şehit hava kahramanlarımız için büyük bir tören yapıldı
Saat 11 de merasime başlanırken şehirde bayraklar yarıya çekildi ve nakil vasıtaları oldukları yerde durdu
Şehit Türk havacılarının hatıranı lun saat 11 de Fatih parkındaki Tayyare âbidesinde yapılan törenle anılmıştır. Törende İstanbul Komutanı Korgeneral Şükrü Kanadiı da bulunmuştur.
».»t II de merasim komut;mı. -je-hitlcrln hatıralarım taziz için hazır bulunanları1 bir dakika ihtiram sükûtuna davet etmiş ve hu anda Fatih parkında,*Beyazıt ve Galata kulelerin* dr, resmi dair? ve mücsflcselcrde ve limanda mevcut gfinllntdoki bayraklar yarıya indirildiği gibi gemiler ve fabrikalar da düdüklerini çalarak saygıya İştirak eylemişlerdir.
Bütün nakil vasıtaları da oldukları
yerde saygı için bir dakika durmuşlardır.
Bundân sonra merasim komutanının işaretiyle selâm vazıyetine nihayet verilmiş, bayraklar tekrar çekilmiş ve düdükler susmuştur.
Müteakiben ordu adına hava subaylarından bir yüzbaşı ve Türk Hava Kurumu adına avukat İrfan Emin söz alarak Şefiit havacılarımızın kahramanlıklarını belirten biıeı hitabe Irat etmişlerdir.
Hatiplerin konuşmalarından sonra ( bando, matem havası çalınır. e bir manga eı hâvâ.va üç çel ateş elmiş ve geçit resmini müteakip tören sona ‘ ermiştir»
Ankara. 15 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — Bugün erken saatlerden itibaren seçimin gayri resmi neticesi herkesçe bilinmekteydi. Bu haber, bütün şehrin içine dağılmıştı. Öğleye doğru D. Partinin iktidarı fiilen alacak bir durumda bulunduğu hususunda kimsenin şüphesi kalmamıştı.
Fakat, seçim neticesinin muhalefet partisi lehine bu derece kati bir üstünlük vermiş bulunması hayret uyandırmıştı. Bazıları buna inanamıyor, fakat hem C. H. P. Ii, hem de kulağı delik tanıdıklarına münasip bir şekilde sordukça, D. P. zaferinin daha da ezici bir ölçüde olduğunu öğrenmktee gecikmiyordu.
Sokaklarda, otobüslerde, dairelerde ve çarşıda düşünceli bazı çehrelere rastlanıyordu Umumiyetle, hele akşama doğru herkes hâdisenin tamamına agâh olmanın sükûnetiyle kendi günlük hayatının icaplarını yerine getirmekle meşguldü.
Bu arada D.P. merkezinde ve teşkilât kümelprinde memnun ve hararetli bir çalışma göze çarpıyordu. Bazılaruıa sordukça onların dahi böylesine bir neticeyi beklemedikleri ve buna hazırlanmadıkları anlaşılıyordu.
C.H.P. niıı Ulııs Meydanındaki merkez binasına girenleri hemen o civarda otobüs hekliyen halk kalabalıkları yan gözle takip ediyor vc bunların da bjr kiHi'unın yüzfttıtfc ğtrîl W Sevinç, bir kısmının da teessür a-lânıetleri görülüyordu. Halbuki C.H.P. ileri gelenleri seçim neticesini dün gece yarısından itibaren tabii karşılamağa kendilerini hazırlamış ve alıştırmış bulunuyorlardı.
Her iki parti karargâhında yaptığımız, sondajları şu iki kısa hükme bağlayabiliriz.
Demokratlar taşkınlık zâfı göstermeden hükümet idaresini ele almağa. Halkçılar ise teessürlerini yenerek muhalefet vazifesini görmeğe hazırlanıyorlar.
Bu hususta bazı Halkçı politika adamlariyle yaptığımız konuşmaları ayrıca bildirmiş bulunuyoruz.
öğleden sonra saat 18,80 sularında Bayar burada mevcut o-lan arkadaşlariyle bir odaya çekilerek görüştü ve bir saat sonra toplantıdan çıkarak otomobille j alnız başına Çankaya'ya gitti. İki Genel Başkanın görüşmelerini hedef tutan İm ziyaret İli dakikadan fazla sürmedi. Ne görüşüldüğü şimdilik meçlııılü-nıüzdür.
Şu var ki seçimlerin resmi neticesi alınıp iktidarın bundan böyle D.P. uhdesinde kalacağı anlaşılır anlaşılmaz böyle bir temasın demokratik usuller icabı, yapılması gerektiğine göre bu 10 dakikalık ıniilâkat esnasında iki parti liderinin hükümet ve devlet mesuliyetinin devri teslimi hususunu kısaca görüşmüş bulunduklarına kuvvetle hükmedebiliriz.
• •
t
İstanbul Seçim Kurulunda Millet Meclisi 22 mayısta toplanıyor
İlk demokrat hükümeti kimin kuracağı merakla bekleniyor
Ankara. 16 (Sabaha kar^ı telefonla) — Demokrat Parti Genel Merkezi bütün illere bir tamım göndererek seçtletı milb tvrkili» rinin Si mayıs pazar gilnii Aııkaradu bulunmalarını istemiştir. O fliin Demokrat Parti Meclis Grupu toplanarak Cumhurbaşkanı ve Meclis Divânı adaylarım seçecektir.
Meclis 22 mayıs pazartesi oünü toplanarak yeni Cumhurbaşkaniyle Meclis Rıyasf t Diıvbııııı serecek ve Başbakan yt nı Cumhurbaşkanına hükümetin istifasını verdikten sonra Demokrat Parti hükümeti teşkile düve t olunacaktır.
İzmir, lö (Hususi muhabirimiz bil-diriyor) — Demokrat Partinin seçimlerde mühim bir ekseriyet kazandığı habori Halk Partisi İzmir mehafılin-dc beklenmedik bir netice oku ak karşılandı. Ncticefvn bu şekilde tecelli etmesi üzerine D.P. Genel İdare Kurulu Ey e bölgesindeki tizalurını acele Ankaraya dav t etti. Öçjrt ndığıme göre aynı zamanda seçimleri kazanmış olan milletvekilleri dc düve t. o-lunm unlardır.
• •
tasnif devam ediyor
Amerikada seçimler nasıl karşılandı ?
“Türkiye, demokrasi yolunda mühim bir adım atmıştır.,,
Washington, 15 (YİRS) — Amerika Dışişleri Bakanlığının sözcülüğünü eden Lincoln White Türkiyede-ki umumi seçimler münasebetiyle basına şayanı dikkat bir beyanatta bulunmuştur. White, Türk seçimlerinin cereyan şeklinden takdir ve hayranlıkla bahsetmiş ve hâdiseyi Tür-kıycnin demokrasi yolunda attığı çok büyüle bir adını şeklinde vasıflandır-mıştır.
Sözlerine devam eden White ezcümle şöyle demiştir: “Dünyanın bütün demokrat memleketleri Türk seçimlerinin neticelerini merakla bekliyorlar. Amerika Dışişleri Bakanlığı Türk seçimlerinin neticesi hakkında her hangi bir yorumda bulunmayı zamansız görmekledir. Çünkü şimdilik elde kâfi malûmat mevcut değildir. Ancak Amerika Dışişleri Bakanlığına gelen haberlere göre, seçime işti-râk nispeti çok • rıtızam hududu
fazla olup nizam ve aşılmamıştır.
Bahsi geçen
bir kanunun himayesi altında yapılmıştır. «
Türk seçimleri yem
Sınır toprağı dün gelirlinizden Aıılaıra^a doğrıı yola çıkarıldı
SavÎo 2
T B N T Î8T A M V L
16 MA'/ib 1050
Anadoluda Refik lialid
- 7 -
Kırk yıl evvel - Kırk yıl sonra



E İt 1
B ALI KES!
* E 3
Sevimli bir mâmure — tstanbulun sayfiye semtlerini hatırlatan manzaralar — uFlit„ makineleri ve D. D. T. ye düşkünlük — Önlenmek istenilmediğine hükmedeceğiniz bir ihtikâr — Köylünün iyi niyetine darbe — Duyduğum bir eksiklik: Karasinek — Sirkeciyi örnek tutmuş oteller ve otelcilik — Otel
■JALIKESİR her hangi bir ■^vatandaşın hazzederek, harsına uyarak oturacağı, büyük şehirlerin hasretini fazlaca duymadan küçük mikyasta her şeyi bulacağı sevimli bir mamure. mağazaların çoğı süslemek hususunda bi kaı-a kadar ileri.,, durup durup seyretmekten kendimi alamadım,
Havalar şu günlerde yazı ha-tırlatırcasına sıcak geçtiğinden şehir içindeki ağaçlıklı kahveler ve park gazinosu geceleri ka-dmlı erkekli aile topluluklariyle îstanbulun tkyfiye semtlerini andırıyor. Sabahleyin bile ufak yaştaki çocuğunu yanına alıp böyle yerlere gelen ve rahat rahat yününü ören annelere rastladım; memnun oldum.
Buna memnun oluşumu mübalâğalı addedenler vardır, belki. Seyahatimin esaslı merhalelerinde göreceksiniz ki o küçücük (Ana-Çocuk ve sabahleyin ağaç-bklı kahve)tablosuna rastlamak bir iştir. Balıkesir —Niçin? Neden 7 Nasıl? Bir türlü gezemedim-— böyle manzaralarından ve bir çok bakımdan Anadolu'nuzun en ilerlemiş vilâyet merkezleri arasında başta gelen üç, dört tanesinden biri. Sokağa kadar taşan neşe, yaşamaktan memnunluk havasının ferahlığı yabancıya da sirayet ediyor.
Eski bir mezarlığın üstüne kurulmuş, ağaçlandırılmış olan park ve içindeki park gazinosu başka Wr çök yerlerdeki emsali gibi yüzüstü kalmamış; işliyor, Beni yukarısındaki salon» briç oynamağa davet eden bile çıktı. Öyle olmakla beraber yine dr İç Anadolu kadar şahsiyetini muhafaza eden tarafları yok değil; Sabahları caddelerinden ve dükkânlarla dolu ar» sokaklardan inekler, kendilerine hâs vekorla, kafalannı sallaya sallaya kırlara otlamağa gidiyorlar, Sevinçten ve iç tezliliğınden kuyruklarını titrete titrete, ke-ptııklere budunlarını uzatıp çuvallara çıkıp inen gecen kara keçileri de unutmıyalım.
Ben de duramadım, sokağa çıktım. Çarşı pazar dolaşırken köylü kadınların koltukları altına yepyeni “flit,, püskürgeçleri sıkıştırıp gittiklerini görünce bi raz şaşaladığımı İtiraf edeceğim. Hemen soruşturdum: D.D.T, i-cat edileli köyler, köylere şöhretlerin en fenasını damgalamış olan haşeratın envaından, hele en çirkin ve en iğrencinden hemen hemen tamamlyle kurtulmuş. O mahlûklardan ne çamaşırda, ne saçta, ne vücutta eser kalmış. Bu. gösteriyor ki kötü şehirlinin ve yarım münevverin sandığı gibi köylünün ruhu haşereden hazzetmiyormuş; köylü haşereyi sevmez, halâs olmak
ıi vitrin ile An* Gezinirken
Yazı islerinin notu
Seçlmfarln hararetli ğgçen •on günlerinde yersizlik yüzünden kıvfnHIl edip Refik Hfllld Karay'ın yazılarını neşredemedik. Bugünüm İtibaren arkadaşımızın yazılarını yine peyderpey neşre haklıyoruz. Bu sebepten dolayı okuyucularımızdan özür dileriz.

ile palasın farkı
çsrçabuk halledemedik. Halbuki ehemmiyet itibariyle bununla kıyas kabul etmez kanunlar bit* çırpıda diliverdi.
D.D.T. yi değersiz
ne uzun kflhul e-
ut
K_____________________________7
istermiş; imkânım bulamazmış. Bulunca dört elle D.D.T. ye aa*
Neyliydim ki iki seneden beli Balıkesir© getirilen D.D.T. tnahlûllori ve tozları hileli olduğundan tesirli hassasını kaybedince köylünün de aıtkı sıyrıl* ırnş. Köylü kadını parayı esirgemiyor, hem püskürgeçiniı hem suyunu, hem tozunu alıyor, Lâkin beklediği neticeyi elde e* demiyor, Şikâyet Hükümete, Meclise kadar gitmiş. Bura gazeteleri de yazmışlar, çizmişler. Fakat hâlâ. D.D.T, lerin hilelisi satılmaktadır. O yüzzlon köylünün çoğu fennin hnılkaaınchın istifade edemez olmuş, temizliğe fasıla vermiş.
Düşününüz kİ temizlenmek İsteyen köylünün kendisidir; şehre ve kasabaya İnince ilâç peşinde kendisi koşuyor. Gclgele-Hm muhtekirler, âdeta milli diyeceğim bu dâvayı baltalamak hususunda dört elle çalışıyorlar, bir miktar para kazunmak pahasına memleketi haşereden temizlenmiş köy ve köylüden mahrum ediyorlar. Hükümet hâlâ İmdada yetişmiyor. Bu kadar basit bir İşi halletmekten âciz bir otorite güç tasavvur olunur.
— Vatandaş, reyini bana veri Demesi kolay. Fakat şayet vermezse niçin vermediğine kızanın aklına şaşarım. Banmayınız ki D.D.T. ihtikârı Bahkesirc mahsustur. Yirmi günden beri gezip tozduğum hiç bir şehir ve kasaba çarşısı görmedim kİ D. D.T. meselesi kurcalanmasın. Hattâ, daha evvelki glin İsparta pazar yerinde bir adam bu ilâcın tozunu satıyor;
— Halle Amerikan mulı! Doğrudan doğruya Amerika dan geldi!
Diye hııykıri,yoldu. Erkek kadın, köylüler başına toplandı. Hepsinde almak arzusu var amma güvenemiyorlar kİ». Paketleri evirip çeviriyorlar, bir karara varamıyorlar. Bana danıştılar Ambalftjinı dikkatle gözdrn geçirdim, okudum: Belli ki düzenbazlık! D.D.T. “Kızılay" İnhisarına verilmek suretiyle hilekârlar elinden çıkarılacakmış. Malûm ya, bizde bir de kinin rezaleti alıp yürümüştü; hem de kendimi bildim bileli. Aklımız başımıza çok geç geldi. D.D.T. için de aynı şey: iki maddelik kanun çıkarıp da işi

D.D.T. yi değersiz bulduk; bir yana bjr«ktık. Bıraktığımız için hllckârlnr ceplerini doldur-maktu devam ediyor. Geçen her gün onların ve haşerenin lehine... Temizlenmek isteyen köylünün. kısacası memleketin a-leylıine,
Mamafih kırk sene evvelki seyahatlerimle bu defa ki, haşere hususunda eskilerin "beynes se-ı â veş suroyya" tâbiriyle anlattıkları kadar farklı: Sinek, sivrisinek ve ötekiler yenilmiş halde. O derece ki şimdiki yolculuğumda âdeta bir ekalklJk duyuyor ve ne olduğunu bir türlü bulamıyordum. Nihayet kavradım: Sinek v© emsalinden sıyırmışız. D.D.T. muc reli kimyagerin Orta Anadoluda bir şehre büstünü olştın dlkor-Hek kadirşinaslık göstermiş o-luruz. Yirmi gündür, İçine tünek düşmemiş yemek yiyorum. Vaktiyle buna İmkân mı vardı?
Hattâ daha ileri gideceğim: Anadolu, latanbuldan da alnek-aizl Zira latımbul D.D.T, ye A-nadolu kadar ehemmiyet ver miyor, Kendisini temiz ve alnckriz sayıyor. Hüan-ü-kuruntu!
İstanbul» karşı öfkeliyim:* Zira Anndoluya bir çok hususlarda nek fena örnek teşkil etmiş. Meselâ memleket, otelcilik dersini tstanbulun “Sirkeci" si İle "GalaU"sınd«ft almış, Sebebi de malûm: Otel açacak olanlar İstanbul» gittikleri zaman bizim malûm ve mâhut otellere İnenlerden... milşlcrsc dönüşte aynen taklit etmişler. İşletme de aynt
Filvaki yeni otel idaretü d yerde o hir ve kasabada karışma; nefret ettiğim Sirkte! çıktı. Bereket şimdiye kadın- üç yerde, daha henüz dülger İçinde, taze boyalı, kullanılmamış mobilyalı, serilmemiş yorsan ve çarşaflı otele düştüm de öbür kusurlarım görmemezlikten gelebildim. Yazık olanı şu ki bu yeni otelle-|>ek dar tutulmuş ve çok beceriksiz kalfalar tarafından yapılmış biler mimarlık u’Cttbesi! Tabiidir ki baş mimar, mülk sahibidir, Sun harpte para yapmış, ukalâ İrişmiş, “Her şeyi bilirim, beceririm,, IddinaınH kapılmış dünyadan bihaber bir zât,
Bu otellerde aynalar öyle a-sılmış kİ bir iskemle üstüne çıkmadan yüzünüzü göremez yahut yere bağdaş kurmadıkça traş olamazsınız. Ölçü mefhumu sıfır. Musluklar ya diz kapağı-
Î/akamızı di lfiviç-
Buralarda ne gör-onlan usulü
• 41
Balıkeshde bir yapılmış amma İttin Sirkeci tipi. Her Geceyi geçirdiğim gc-
kaç İçi ve
İstanbul seçim neticesini soğukkanlılıkla bekliyor
D. P. ve C. H. P. merkezlerindeki dünkü durum. Müsta-
killerden de D. P.
Türk Milletinin dünya muvacrbealn-de büyük bir haşarı İfa verdfaı peçlıu oliunlıık İmtihanının, dün Akçeni fflO vakte kadar son ve reftnî neticesini almak kabil olm&mi|tır. Fakat. «îinıdl-yp kadar muhtelif kanallardan aldı-ûrımır haberfare ırbrr Demokrat Ifarti büyük bir ekaerlvetfa İktidarı efa almak üteredlr.
Memleketin her yerinde »fail bir hava IçorKİndn cereyan eden 1M0 aaçlm' lerl İçte ve dıçfa mIIfalIrııfaln bu s nl yolda muasır nfadnnlyrt aevlyealnln üMünefa olduâunu pek ırlfart topal efa mlşllr. HHhnattn aeçlmtora falhak nfa* pelinin dünyanın hiç bir yerinde ah* rülıifadlk bir dereceye ufaniııaaı dn rlfakfarin demokraal anfaM.^ındn Uipa zamanda aldıkları nfaaafenln tfaunltb âunu aÖPtarmaktodlr.
Nitokirn dün akşam banına bir b^ yanalla bulunan Amerikan Dirtltofl Hakanlığının aözeüaü Lincoln Whlfa da bu hâdfaeyl, Türklyanin de-ıııokrart yolunda al lifti cok büyük bir inlim.' ofarak vaaıflandırmırtır.
Gerçeklen netin genefar İktidarı tinde futan bir partinin çok modern bir eeaim emi kabul ederek, mamlc* ketteki drtnokrartyl perçinlemek için milli iradeye boyun efternk cakllmoei ve muhalefete paçmeftl Türk tarihi bakımından O.H.P, nln mevaudur,
Memfokct ölçÜNünde ve dünya mu-vactohertndi’ bu kadar ehemmiyet ta-rtyan aon hâdfaenln jrtAnhuldftkl akla-torini âkuyücutorımıza bildirmek İçin düıı, şehrin muhtelif yerlerini ve iki büyük Hiyaflt partinin marketlerini tb yarat ettik. « 1 ♦ “
Reylerini büyük bir ekseriyetle DP. b hinde kıılfanan İstanbullu, arzü elliği parllhih zafer haberlerine raft men normal hnyatmtİAn rm ufak bir İnhirafta buiünıtınmıe. tophntıfûfa vp tezahürlere meydan vermemiştir. Yalnız yor yor ynplfan konuşma vo Aoh-betfarde Vahindaşfar, Demokrat Perimin bu derece İleride fitmortnl büyük bir eürprie olarak vnaıftaııdırıyor Ve CH P. nin B.M.M. ne a/ ««ayıda ve »‘fi-aslı muhalefet yapabilecek milletvekili vaafmı nata ftimadçrden mahrum olarak Mİrmealnln de anti efliiit bir soy olnıadiMina toinaa edlyoriârdi» F/cümfa MecîlrtS nihai bir durum oh Inamakla beraber, Nihâi Erim. Kaaım Cülok, Kemal Satır. İsmail Rüştü, feadl Irmak. Necmeddih Sadak Ve Cfa-fnil Salt Bnrhıs gibi elemanların gir(-fniyeceklorlno dair aolcn haberler. 15-lanhuKulnra, C.H.P. MeOlfafa muhale-feti hnnrti elemanlarıyla yapacak *U* alım sürdürmüştür.
C.II.P. merkezindeki durum
C.H.It nin CaftaluftlUndAki fherko-isinde âdeta ııftırA>ir havâ ftftmekto ldi« Bllhasân bina personelli MAtriurlûrı ve Venl' ırtilletvokill adayları pok yorsrün ve nağarts törünüyoftordı. Parti oda-Inrında Ver ypr toplAntllar yapılıyor radyo te telefonlar dinleniyor Ve partinin D M M. deki dUrunnınUn (as-bitine çalışıyordu, Hâlk PaHi^nln
hriMIktıton itflrttııırf'k lobine kft.vdfldllecok
va bir
nızda, ya çene hizanızda! Yastıklar ekseriya bir zahire çuvalı kadar İri, yüksek Ve kati, Karyolalar,çoğunda iüzumatizca lüks kalite, yani kröftle maden* r Ar
den... Yorganlar gelin döşeğine lâyık! Her şeyden önce ehemmiyet verilen nesne esvap fırçası... Bazısında terlik de bulunuyor amma fırçasizma hiç rastlamadım ve tabiidir ki elbiseme dokundurmak şöyle dursun, a-yakkabılarımn bile slirmedim.
Asıl acaibl bütün bu oteller hep ‘'palas" unvanını taşımaktadır. Palas! Palas! Fakat hak vermek doğru olur. Zira "otel,, adını taşıyanlar o derece âdi kı birbirlerinden ayırmak için başka bir İsim koymak zarureti hâsıl olmuş. “Palas" demekle üstü başı temiz adamların, memurların, müfettişlerin, yedek subayların, gazete muhabirlerinin yatabilecekleri sınıftan bir otele işaret edilmiş oluyor.
Balıkesir bu hususta da başta gelmektedir.
ye yem iltihaklar olacağı bildiriliyor
kadlh adayı Afcllha Avrtl Bbaah» yerinde âAPnfar İla hu anık havayı ne ocfandlrınvyc çah^ıjor. İlhamı Starı* rar ise Sorgun İftıdfalnn rnCmcn çalış-nıakt:ııı vç mrınlck'dfaki seçim durumunu büyük bir haAN'usiyetlc takip et-mekfan anrı durrnuyunhu
Dün c. D. P. markaainln an mvıtll •IniAAi Aîiifalilı Radı İrmaktı. Halk Parıltının vc Konyanın (»n amin a-davlarından bh'IM olmak bakılan ve fakat milletvekili lavllamamfalnc rag-m*h naçMlfll kaybet meran Irmak* “MeclİA dışında da miihAİofal va/4fc-mlxc devam adccaâlxn diyordu Irmak* lan ÇJI P nin ann durumu hakkında n(» düşUndlMrüne dair aldıgımıt îkiv«* nalı diğer auiunlarımızda vermta bu« lunuyurua.
Bütün bu hava içerlaindc Halk Par-ı İni merkezinden fa ra fam bir mlMahH, mezkûr narlının büyük bir hamlaye hatırlandığı İntibaı ila ayrılmaktadır, D* f*. merkeılneİAkl durum
DftnmkriH Partinin Ta kaimdeki nıcıkczinde lan bir bayram huvmu e* fiyordu. Parti bitmeının ktıpmı küçük bayraklar ve omtnılfaria donatılıniatL Tehlike galenlerin otumubıllcrl arka arkaya aıınlanrııı^iı, İçeride üç hüvük ekip halinde çaliyan partililer bıcmle» ketin muhtelif yarlerinden gtflen ne. ilçeleri faanlfle nıeiMhildÜfor( Parti ı> lerl gelenleri araamdA Uç günden bari uyumadık İn nnı Köyleyenlara raatgeliniyordu. Tefafnn hlc durmadan Içllyor, Tehrlklara kıea cümlelerle tçHekkür a-diliyordu Bu Arada (fallı- I amali göy-lemeMögiunuh telefon elliği ve harta olduftu Kin fabrika aefamediti. D. P.
Illoıle konuıjmuk nrZuRiındn oldüftu Midi, ildi.
D. F* tıln Latan Irtil Milletvekili «»layı ve müstakbel milletvekili bani Yaver neticeden pek memnun görünüyordu. Yom ra lor haberleri geddikçe büyük bir ru’MC İçinde bubini sallıyor vaı “Topyakûn kazanıyoruz,, diyordu.- Bu anıda yeni devini, rrtrt ve hükümet şnhalyalfarl el rafında konunmalar oldu. Mu mavısu atrafmdn harlının henüz durmadığı b(ıIIr♦ İlerek tahminler yürütüldü, nevlet ifafaifai ı(nn. Ah Kunt Ccbeeny, Itnlll Dzyhrhk ve Celâl Mayar, Hllkurmd BuNİmnhgı İçin de P'uat Köıırlllü ve gene Celâl Bayatın İsimleri, içişleri rtakanlıgı İçin ftofik Kornlfaft, Adliye Makanlıfrı i'-ın Maili oayörük ve Fuat Muttan Dsmirrtlb Dışişleri hakanlığı İçin d(ı Adnan Menderesin İsimleri mavauu bahis e* dimi.
Mani Yaver, ara seçimlerde He uf Ofbnym da D.P. ye İltihak cdoceâlni ıırksdaşlıırına bildirdi.
Parti İleri gafanlşrlnden bir şahıs da bir milletvekiline Alfan, tnilfaU» çok açık bonolar verdik ne yapacagısı dho> sorduğunu ve kendisinin d(% daha iyi ya, çok çalışacakeınış, şeklinde cevap verdiğini nakledil.
D. P. tsfanlml milletvekili adayı ve iııüslakbel tnlllrt vek 111 gallh Keçeci t>U alfada gilcden geldi, Tebrikleri kabul dil ve parllnln orada da İyi oldll-İUIIU Sövlrdl
Demokrat Partililer durumdan çok memnun olmakta beraber, onlar da M âl M dr muhalefet, cephesinin çok zayıf olacağım beyan etmektedirler.

DÜN AKŞAM SAAT 21 e KADAR İSTANBULUN
530 SANDIĞINDAN ALDIĞIMIZ REY ADETLERİNİ PARTİLER VE İSİMLER SIRASİYLE
VERİYORUZ ı
Demokrat Parti C. H. Pı Millet Partisi
d. Dayar 101301 Ekrem Anıaç 3Ö180 F. Çakmak 27332
F. Köprülü 100135 A. R. Arı 36366 H. Bayur 36477
Ad. Menderes 10Ö568 Rı Bele 37122 s. A l doğan 34384
H. Öaydruk ı ııo fal S. A LMlerilte 3UHI3 ON. Köfıl 31327
A.F. Cebcsny fıfiâPi M. M. Oflenhcg 33800 E. Aköygen 29366
e.h Dortırriiı 0883» N. Fakftçetll 38073 V,tt. flevlg 31102.
N. R. Hriger 07î!lfl Atıf ödül 34845 N. Ardı(jo(1ti 27936
1 F.N. Çamlibel 96349 N. E. Sümer 37212 A. Tahtakılıç 29697
E. Adâliftfı 95ÖÎ6 C. F. Bft$kut 30236 O. Bölükba^l 38268
M, Yaman 94112 H. Hukn^ılı 38814 E. Ama 29788
S. Yaver 93092 E. Durtfauy 35488 Ş. Çakmak 27811
C.F. Tihkgeldi 9.180t C. N. Dllaefili 3fil90 H Dinçer 27965
M. âflrnl oaftftn H. O» Erkan 33682 A. Oğuz 30073
S. A(1aHo 99fiÖ3 B. Felek 39376 M Kâmil 26695
s. Yürüten 07466 H. R Halmıar 37055 M. Kentli 28206
M. Beııker 92ftll H A Mftttıt 34016 D. Bahar 23893
F. Tökil 91005 M. A Kftgıl^ı 3S093 L. Bornövah 25093
n. Tlflbar 92T16 KukuliS 34318 F. Akça 25441
s f. Kaçanı 93172 E. özden 34011 S. Kaçar 24854
M. Sözar 91M0 ilh. Sanoar 34941 A. Lüıliikyun 24329
A. H. Bftşilı 94647 m a. Sö/^n 36165 C. Tuna 24511
F. sayımer 91773 T. Tnylnn 34623 H Bozca 25424
A. Moshos 90057 M. Tekihalp 3 i l> 13 H. Angehdis 21285
! fi. N. aökfiil 92839 Z. Tetey 33047 A B; Kuran 24739
A. Vahrarn 91255 E. Tur 34419 M. Yeten 24811
i A. Topçu 91139 M. Üstündağ 31750 M. Yazar 24535
t. A İtine) 91347 Ş> Zümre 32050 H. SokullU 24281

yanan vapuru-aylık yeniden
Norveç gemisi, bir aylık fasıladan sonra gene lutUflU
Haydarpaşa açıklarında Nor veç bandıralı Bosphorus nıın kıç anbarlarında hir fasıladan sonra dün sabah
kendi kendine yangın çıkmıştır.
Hu ÇOk Mrtrip hâdise İtfaiyeye ve Denizyolları ve Tahlisiyeye haber verilmiştir itfaiye» yangına müdahale etmemiştir. Hafif bir patlama sonunda gemiyi saran alevler akşama kadar devam etmiştir. Bosphorus, gerek acente ve gerekse sigorta sirkeli tnrafmdnn tamamıyla terkedilmiş olduğundan gemi İle sadece Liman İdaresi ve Denizyolları Alâkadardır. Mülehıfasırtarın İfadesine göre geminin parçalanarak mahallinde hurda olarAk satılmasından başka çare yoktur.
Kıç tarafı suyun üstünde olan vapur, hâlen tamamıyla karaya oturmuş bir variyettedir.
Verem Tekâmül Merkezi açıldı
Birkemla Milletler Baflık Teşkilâtı, Yakındoğu Vereni Tekâmül Merkezi dün saat 15 de Sııltonahınettekı vefanı dispanserinde açılmıştır. Açılış töreninde Vali ve Belediye Başkam Dr. Fahreddln Kerim Gökay, Birleş-nıl$ Mı Höt ler Sağlık Teşkilâtı orta-doğu mütneartli Dr, Etlenne Berlhet, şehrimizin tanınmış* doktorları, basın nıenrtiplflrı ve üniversite öğrencileri hazır bulunmuşlardır. İlk olarak söz alan Verem Savaş Derneği İkinci Başkanı Tevflk lameli Gökçe memleketlinize büyük zararlar veren vefam haafalıgı İle yapılan mücadelelerin son senelerde çok hızlandığım söylemiştir.
Bilâhare Vali ve Belediye Başkanı Dr. Etienne Berthet ye teşekkür etmiş ve dâvetüler yeni açılan merkezi gezmişlerdir.
--------------------
Gençlik, dün Nâzım Hikmet için yapılan toplantıyı portesto etti
Komünizm lehinde kanunen yatak olan tözler sorfedenler hakkında takibat yapılıyor
İstanbul Yllk-uk Tahsil GtaçUk Derneği dün 10 da Lâlelideki Çiçek PaİAM Gazinosunda Nâzım Hikmet için bir tdplantı yapmıştır. Bu toplantıyı haber ^lan İRtnnbu) UntveD mtefii Tafahe Birlik. Milli Türk Takbâ Birliği ve Türk Kültür OrAfct m ana d p-farı derhal fAJBIta^A ffcfarek Kftziîh Hikmet ve komünfam aleyhinde ko-nuemaİMf ^ıpmııfaı ve Yüknau Tah-rtl Gençlik Dcrncâl mchaupİArlyle far-ihfmıdardn Mu »ırada unlveralfa Talebe Birıiâl manmıpİMrı komünfat o-Intıkırın Kakında kalmaaını ve olmayanların derhal anlonü terkMmeleriöi lafarnhfardlr Bu fakllf ticarine Yükaek Tahall Gençlik Dcrneftl menftupİRrin-rfan bazılarının da kahıbatıâa kârıiA-rak kaçtıkları «öyienttıekfadlf. Münt-kaaalar Aimwindıı dernefte tnennup bizi kimrnfarin kumünlrm lehinde kt« nunrn and «ayılan rtiıler söyledikleri t cahil "dilerek hahfarında takibata 94. çlİmhıHr.
Bu sırada gazinonun önü komünizm ııfayhlnvfa tc^hürat yapan binlerce ü-niver^helı ve vatAndae tarafından dol* durulmııı bulunuyordu. Mâdlee mahalline Kdcn Vali ve Belediye Bakkamı caddede ınrlkmlç olanlara hitaben bir NonıırtM yaparak, amirlerine hâkim ulınafarını favaiye rtmfatlr. Emniyetee alınan aıkı tedbir eayealnde golnoden çıkamayan Yüksek Tahfiil Gençlfk Darnefti mcnaupiarı otomobil ve kem-yonlarbı üç parti halinde ve şiddetli PFOtartofar ArAAinda vaka mahâîllndafı Ufaklnrtırılmielarrbr.
ffatüaçık konıvonlnrla uaaklaj'tırtlmt’ far Afalında bılhn^«A genç kıafar dnâL kat na/arı çekiyordu.
Amerikan Kız Kolejin* yeni bir müdire geliyor
Selolt. DVİsconsIn), lfi 7AP8 — Beloit Ki» Kolejinin müdürü Bayttı Ellâabeth B. Stantnn, İstanbul Anı*, rikan Kız Kolejinin Müdürlüfü vı> resini almak için, vazifesinden uttf* etmiştir.
■ ■ » ■ ■ J. ■
KÜÇÜK HABERLER
★ Avrupa Konseyi Bayındırlık ve Ulnetırms Komilerini ilgilendiren husııriaı/in bükümetlmirJn görüşunU bildirmek üzere hatırlanan rapora dercedllrtıek İçin deniz ulaştırma MU* temimle hakkında istenilen malûmat Denizyolları idaresi tarafından he* 'zırlanarak Bakanlığa gönderilmutlr.
TAMER Maçka Teg-mımaiim mU-
VEFAT
BAYAN NACİYE
16 mayız »alı günü viklya eamİHİııde oflic
tezhip Ziıırlrllkuyıı Aarl mezarlığına dnfhadilrrngıtıden bildirmek elemlytâ mükeddnrii.
Kocasr. Kemal Tamer
Oğulları: I I Azı in burhan Torunları.* NiısrAt Tunâ.
Tamar
Uellnleri: Çatlan Ne,e, Tamer.
Tamer Kemal
Nftvare
SİYAHİ İKTİSADİ
YENİ İSTANBUL
UÜMTAKİL OONLt’K ÜAZİGİİ
Sahibi i
ÎKM İMT4NIHJ₺ SttlrtİTAT LIMITED ÜİHKKTİ
MI DI KÜı FAKI K A. ÂÜNTtA Bu Aa,vida yazı işlerini (Ulan idare adanı ftBoitf OOET
Ö«îefe>Hke oOnderllfceh M-iûııııım yatıları» ttoğruda* loC/rnya yası İşleri »ıtldUrlUffü-rtr pö>iff«rllmrit idamıdır.
İkinci sayfamızdaki siyiz!, üçüncü i»a yt anııtd a kİ kültürel, beşinci savfamızdaki iktisadi baş m a kalelide İleri ZürÜlscek fikirler tamamıyla ya «arlara* aittir.
Basıldın yer ı
rENİ İSTANBUL MATBAACI* LIK LIMITED 8 IRK t Tl MATBAASI
7
Ahmet Homdl Tonpınor
Sahnenin Dışındakiler
- 69 -
Bu, afafln, alevin, yıkıcı, kül edici yftylerin rak/uydı, Arşidükler, generaller, prensler, 1900 modası, beli bir huniye benzeten dur elbiseleri, bize o kadar yabancı gelen süsleri içinde güzel kadınlar. sahne yıldızlan, harp ilân et*
mif, beceriksiz sulh muahedeleri akdetmiş! yilz binlerce inhanın hayatiyle oynamış devlet adanılan teker teker bu acayip zaman raksını kendi gölge varlıklariyle besliyorlardı.
— Ofclum Abdurrahman Bey... Hörbi Umumide, Enver Paşa hazretlerinin idare ettikleri Sarıkamış harekâtında şehit oldu... Size.benzerdi, size sevgim ondandır.
— Bari, o kalsın, paşam...

Paganın gözleri bir an yüzüme takıldı. Sonra hakikaten çok acıklı bir nezri yerine getirir gibi genç süvari zabitinin resmini ateşe attı.
NAsır Paşa dinlemiyordu. Ve hiç kimseyi affetmek istemiyordu. O, mâzlslni yakacaktı. Hepsini. her şeyi yakacaktı. Mademki her şeyin geçici olduğunu, bütün ikbal hıılyalannın beyhu-dellginl görmüş, mademki nesillerin ömrüne meydan okuması lâzımgeten şeylerin çökllşüne şahit olmuştu, her şeyi yakacaktı.
341
— Biraderin mahdumu,,, BezzanJa beşik nL kâhlısiydılnr. Şimdiki düşmanımız olan Cle-mencau... Blanqııie hâdisesi esnasında yine Prangada idim, bu resim oradan kalmıştır. Ve ateş, bu üç koldan gelen hatırayt birbirinden hiç ayırmağa teşebbüs etmeden bir lâhzada kül etti.
— Hâriciyenin iyi tarafları vardır. Evvelâ insan hizmet fırsatım bulur. Sonra da gezer. Bendeniz dışarıda iken Parise sık sık uğrar, oradaki hâdiseleri kaçırmamağa çalışırdım. İşte büyük ve mahir bir kumandan... Vakna kazandığı hiç bir zafer yoktur, ama liberalleri tutmasını bildi. Bu yU*den kendisini vaktiyle gücendiren İspanya kiralına epeyce sıkıntı çektirdi.
Rııs nihilisti' Polonya ihtilâlcisi, Ispanyol anarşisti, OsmanlI mebusu, Hamid devri paşası, Battık devletleri prensleri, meşhur boksör, antrenör, bankacı, sarraf, eşkıya çetesi reisi, sefir, siyasi mülteci herkes sırası geldikçe kendi ateşini yakıyordu.
Bu bir nevi nöbete, sar aya benziyordu. Paşanın hareketleri gittikçe o kadar çabuklaşmış-tı kİ, ben artık yetişemiyordum. Arada sırada sabırsızlığından ellerini alevin içine daldırıyor, isimler, fıkralar, hikâyeler birbirine karışıyor, benim uykusuzlukla, bütün günün yorgunluğundan sonra gelen bu »cayıp .sporla ağırlaşan gözlerimin Önünden, artık birbirinden ayıramadığım hayalleriyle bir lâhza sonra kül olmak için geçiyorlardı.
Sanki zihnim, kendi mutlakında İnsan İşlerinin fâni ve lâhzalık akışını seyreden bir ebediyet olmuştu. Her şey golümün önünde hayli varlı* giylc canlanıyor, parlıyor, duvarlarda, perdelerde küçük akisler yapıyor, sonra sönüyor, bir avuç 342
külün tolmslz ve şeklltiz dünyasında birbirinin aynı oluyordu.
— Jaurâs.M Bu harbin başlangıcından biraz evvel, bir akşam vakti önünden geçtiğimiz lokantada Adeta, gözlerimin önünde öldürüldü. İhsan Bey kendisini çok «ever, ona ayırsak mı, deremiz’.
Fakat yakmak arzusu bana da geçmişti. Ben de etrafımda ne varsa, hepsini bu ateşe, onun doymak bllmiyen ağzına, etrafımda ritmi yükselip alçalan raksa teslim etmek istiyordum.
— Hayır, yakalım...
—m Yakfllım...
Ve yakıyorduk. Durmadan kırk beş »enenin biriktirdiği her şeyi muntazam hareketlerle yakıyorduk. Ben buldü/Himu ona uzatıyordum. O, şöyle bir baktıktan sonra ateşe atıyordu. O andaki ruhi haletimizi anlatmak için, sadece bu . ınâzi ocağının başında tamtamlarla sıçramamız kalmıştı, diyebilirdim
— Meşhur Bari^s... Kıra ilçe Viktorya hazretlerinin cenaze merasimi... Hükümeti Seniyye namına ‘merasime iştirak eden heyet arasında idim... Kayzer Vtlhelmin Istanbulu son ziyaretinde alınmış resimleri... Sağındaki üçüncü simaya bakın, benhıı!
— Yakalım Paşam...
Bakmak niye yarardı 7 Yakmak varken... Ve yakıyorduk. Elimize ne geçerse yakıyorduk.
Sanki bütün dünyA.vı tek başımıza ikimiz te-mizliyecoktik. Uykusuzluktan bunalan, dumanın yan boğduğu, yaş içinde bıraktığı gözlerimizde yaktığımız şeylerin alevleri yavaş yavaş kan rengini almağa başlamıştı, Ve biz durmadan mazi dediğimiz o acayip şeyi yakıyorduk’
Fakat yakmak da bir şeye yaramıyordu. Yaktığımız her şey zihnimize acayip bir şekilde 343
takılıyor, isimler birbirini çağırıyor, hayatlar ayrılıyor, hatıralar birbirine ekleniyordu. Boşluk ağzını açmış biraz evvel aldığım sanki birkaç misli ile üzerimize kusuyordu.
Bizi bu acayip kâbustan Paşanın kızt kurtardı. Birdenbire onu yanımızda, ayakta bulduk. Beyaz geceliğinin içinde daha ziyade bir nevi Ophelia rüyasına benziyordu. Halbuki Nâsır Paşanın Londrada 1911 yılında seyrettiği bu piyesin birkaç sahnesini biraz evvel yakmıştık. Hayır, yakmak bir şeye yaramıyordu. Adem, aldığım birkAç misli İle geriye vermesini, çoğalmasını bllivordu. Hakikatte oyun içimizde geçiyor-du. Dışarıda her «ey devam ediyordu.
— Babacığını bu ne hal?. Evin içi dumana boğuldu... Hasta olacaksınız? Kâtip Bey, bari siz bir şey söyleyin!
İkimiz birden genç kızın onııızlanna düşen saçlarına, yüzünde tatlı bir gülümsemeye karışan hayrete şaşkın şaşkın baktık.
Paşa, ciddiyetle:
Paşa ile birbirimize çok uzak yollardan dönen iki insan gibi bakışbk.
— Zaten bitti kızım... Şurada bir iki zarf kaldı
Onları da kendi eliyle ateşe attı. Fakat yüzünde deminki gerginlik, gözlerinde o acayip parıltı yoktu. Genç kız pencereleri açmıştı. Geniş oda birdenbire dışarının soğuk hnvasiyle doldu. Beyaz müalin perdeler birbirine karıştılar. Üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi nefes aldım.
— Size ne oldu Allahaşkına? Rc/.zan Hanımın gözlerinde alay, korku, endişe birbirine karışıyordu.
— Hiç dedim. Doğrusunu ister »cniz ben de pek bilmiyorum. Soma yavaş yavaş hâdisenin basitliğini görebildim.
344
— Baham» seyahate çıkmadan evvel lüzumsuz kâğıtlarını yakmak İstemişti. Fakat beraber oluşumuz, ikimizi de coşturdu. Bir nevi temizlik hastalığına tutulduk. Yaptığımız İş bizi sardı. Galiba ikimiz de ateşin her şeyi ortadan kaldıracağına, hayatı temlzliyeceğine, yenileştireceğine inanıyorduk!
Bizi uzaklan dinleyen NAsır Paşa, başını «alladı:
— Birer fine daha... Başka türlü uyuyanlayız,
— isterseniz size bir çay yapa^’im!
— Hayır, yalnız biraz bisküvi getirsen! Kızı gidince, bana döndü:
— Demin, bir şeyler olmuştu, değil mi? Hiç olmazsa kendi hesabıma bir çok şeylerden kurtulduğumu sanıyordum. Her şâjri unutacağım, her şey yeniden başlayacak gibi bir şey... Halbuki her şey, hepsi duruyor. Bir ömür tasfiye edilmiyor. Elini başına doğru götürdü.
Saat üçü biraz geçiyordu. Paşa, btakUVİlı re tereddütle baktı. Sonra kadehlerimizi biı daha doldurdu.
Kendi kendime:
— Hiç olmazsa bir masaldan kurtuldum. Ateş hiç bir şeyi ortadan kaldırmıyor Hiç bir şeyi temizlemiyor. Sadece maddeyi yok ediyor.
Fakat niçin bunları düşünüyordum! Bu dâ gülünçtü.
Odadan çıkarken masanın üstünde duran Sa~ bihamn resmine baktım.
Küçük kız vaktinde yetişmedeydi, belki onu, belki de orada mevcut her şeyi, bütün evi yakabilirdik. Bir an her »ey. hepsi bittikten sonra Paşa ile kolkola ocağa atılışımızı düşündüm .
ı Devamı var)
345
56 Mayıs 1950
Sayfa 3
»v(
|| McCarthy meselesi
yeniden alevlend
Türkiye - Fransa Kom itesi
Vogelgesang ve U.S.S. Ellkon

ilk toplantısını yaptı
Bu kadar iyi niyetli bir komite, Türkiye ile Fransa arasındaki
zaten sağlam dostluğu müessir bir şekilde idame ettirecektir
AEÇEN seneden beri Türkiye ile ^•Fransa arasındaki ananevi dostluk ve kültür bağlılığını kuvvetlendirmek ve memleketimizi Fransada tanıtmak üzere kurulmuş olan TÜr-kiye-Fıansa Komitesi. 11 mayıs 1950 günü Pariste ilk resmi toplantısını yapmıştır.
Türkiye Büyükelçisi Nunıan Mene-mencloğlu ile Türkiyenln eski Fransız sefirlerinden M. Hermite’in riyaseti altında bulunan bu komiteye Türk-Fransız Parlamento grupundan Birçok faal üyeler katılmaktadır. Uni-Interalliöe salonunda yapılan bu ilk toplantıya iştirak eden seçkin kalabalık arasında Madame Bidault, Papanın mümessili, bütün kordiplomatik, bir çok saylavlar ile Paris e-debîyat ve sanat dünyasının ileri gelenleri görülmekteydi. Toplantıyı Komitenin gûyeleri hakkında bir hitabeyle açan M. Hermite’ten sonra Numan Menemencioğlu Fransa ve Türkiye arasındaki dostluk geleneğinin bir tarihçesini çizmiş, batı dünyasının bir ileri kalesi olmak bakımından Türkiyenln yüklendiği tarihî vazifeyi tebarüz ettirmiştir.
Büyük alkışlarla karşılanan bu hitabeden sonra, Türk-Fransız Parlamento grupu Üyelerinden M. P. O. Lapie, geçen yıl TÜrkiyeye yaptığı se-yahata dair intihalarını savıp döken bir konferans vermiştir, lstanbulun güzelliklerini Piyet Lotiye lâyık şairane bir dille ve geniş mitoloji ve tarih bilgilerine dayanan bir görüşle tasvir eden M. Lapie modem Türkiye-yi "derin bir mazi ile müessir bir devlet,, olarak vasıflandırmıştır. Sayın
■ YENÎ İSTANBUL, Dünya hikâye müsabaka»». Birinciye 5000 dolar * YENİ İSTANBUL, Dünya hikâye B
c z
( E-tlj


u
O
s o l-
G X *Z c

u
£
r
-
A
5 ;2 c
Q
IJJ a
>> c

c
(
S-
z
z
s
*
h S
c
ıs o
’S c ’û £
e î w
s X
7
B
.1
s c iS
c
D
■î
£
£
'A
YENİ İSTANBUL, dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyatına açıyor
Dünya, en iyi
hikâyesini arıyor
Birinciye 5.000 dolar
Müsabakaya
giriş şartları
Gazetemiz, öteden heri devamlı bir şikâyet ve arzunun yakın müşahidi bulunmanı hasebiyle, içinde şüphesiz dünya çapında değerler bulunan Türk ediplerine, dünya edebi»atının kapılarım açmak zamanının çoktan geldiğine kani idi. İşte bıı sebepledir kİ. Amerlkadn intişar etmekte olaıı New-York Herald Tribüne gazetesinin tertip ettiği dünya hikâye müsabakası, bizi bu gazete ile işbirliğine şevketti ve şimdiye kadar Türkiyede yapılmamış olan milli bir hikâye miİMibakasıııı tertip etmkle de vazifelendirdi. Maksadımız, bu suretle dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyatına açmak ve dünyaya bizde de değerli muharrirler yetişebildiğlııl
İşte bu düşünce iledir değerli kalemlerini "Dünya tlrakc davet ediyoruz. Bıı
yatı İçin muvaffak olması ancak onlar m üm k i i n olabil ece kt İr.
ishal etmektir.
ki, memleketimizin bütün
Hikâye MÜ sn b akasma" 1&-miisHbnkanın Tiirk edebl-snyeslnde
Mıınarrlrler, müsabakaya iştirak İçin gönderdikler) hikâyeleri müsabaka neticesine kadar başka hiç bir yerde nrşrrtnıcnıeyl taahhüt ederler.
— Gazetemizin edebi heyeti, gelen hikâyeler arasın* dan bir ilk seçme yaparak en İyi 30 hikâyeyi teshil edecektir. Bıı hikâyeler gazetemizde neşredilecek ve her hikâyeye .30 lira ücret verilecektir.
— Memleketin taııınııııs ediplerinden mürekkep büyük bir Jüri, neşredilen 30 hikâyeden en güzel iki tanesini seçecek, gazetemiz bunlara 300 er lira mükâfat verecektir.
— Türkiyede seçilen bıı iki eser 3000 ılolar nıÜkA-fatll Dünya Hikâye Müsabakasına girmek hakkını kazanarak gazetemiz tarafından Milletlera-sı Jüriye tevdi edilecektir.
Müsabakaya giriş şartları
Dünya Hikâye Müsabakasına, aşağıdaki şartlar dahilinde iştirak olunacaktır:
A
— Tanınmış veya tanınmamış her muharrir, kendi imzaMyle veytı milstear bir İnimle müsabakaya işi İnik edebilir.
Müatear Ihİui kullananlar hakiki imzalarını hikâyelerinin bir nüahası alfımı utarak ltapulı bir zarfla ve mÜMabakn nlluiyete erdlftl tarihle açılmak üzere İdarehanemize tevdi edeceklerdir.
— Hikâyelerin eıı nz 1000, en çok 4000 kelimelik ve daktilo ile iki ııüshn olarak, Kabilenin bir tarafımı yazılmaları şarttır. Mevzu tamamen serbesttir. Hikayeler, canlı, hakiki hayattan alınmış, aşk. macera, lıarp, iş, esrar, (Ihı ve ırk mücadeleleri veya beşeri ihtiras gibi her tiirlıi mevzua sahip olabilir. Hikâyelerin sade, tabii bir dille yazılmış bulunmaları ve zamanımızda cereyan etmiş olmaları tercih sebebi teşkil eder. Fakat tekrar ediyoruz, mevzu kaf'lyyen tahdit edilmiş değildir.
— Müsabakaya iştirak edenlerin gönderecekleri hikâyelerin başka bir yerde çıkmamış olması şarttır. Muharrir, bıı hıısuMa hikâyesine bir de taahhütname ekliyeccktlr.
— Hikâyelerin gazetemize 30 haziran 1050 (arilılne kadar makbuz mukabilinde bizzat tevdi edilmiş veyu taahhütlü mektupla gönderilmiş olmanı lâ-/tnolır. Hikâyelerin üzerine MDüııy» müsabakam’ kaydl konulmalıdır.
Dünyanın en güzel
50 Hikâyesi
Dünyanın eıı güzel hikâyesi aranırken, bir tarafları da müsabakaya İştirak eden milletler arasından en İyi »50 hikâye (le tenkit edilmiş olacaktır.
YENİ İSTANBUL
Bu 50 Hecine hikâyenin Türkiyede neşir hakkını şimdiden teinin etmiş bulunuyoruz. Bunları okuyucularına ııyrıra tııkıllın edecektir.
Kimlerle yarışacağız ?
Edebiyat tarihinin hu çok mühim ınÜHahakasıııa daha şimdiden iştirak eden milletler şunlardır: İngiltere, İtalya, .Almanya, Hollanda, İsviçre, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, İsrail, Cenubi Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Seylân ve Y unanistan.
Müsabakaca Amerika da liftlrıık etmektedir. Fakat orası Içlıı tertip heyeti başka bir aekil tatbik etmek te ve acrı bir mükafat vermektedir.
B *• -»nıop OüOfi aA’puuıa «HW>tnqtısn(u "IflflNVlSI |X3A ¥ jnl°P OOOS «A'pu|j|8 |X3aH
konferansçı, gezdiği şehir, müze ve sokaklarda, bulunduğu toplantı, ziyafet ve geçit resimlerinde edindiği kuvvetli intibaları. Çankaya ve Büyük Millet Meclisinde gördükleri hüsnü kabulü şükranla andıktan sonra, vakit darlığı yüzünden Türkiyenln iktisadi ve sosyal durumunu ele alanuyaca-ğını bildirerek konuşmasına son vermiştir.
Büyük bir alâka ile dinlenen bu konferanstan sonra. Türkiye hakkında iki film seyredildi. Filmlerin biri Amerika Büyükelçiliği taı alından Türkiye-Fransa Komitesine takdim edilmiştir. Memleketimizin güzel manzaralarını yan yana sırahyan bu filmler çok beğenildi. Paris muhitlerinde memleketimize karşı olan samimî ve derin alâkayı görüp sevinmemek imkânı yoktur. Bu kadar iyi niyetli bir komitenin Türkiye ile Fransa arasındaki zaten sağlam dostluğu müessir bir şekilde ifade ve i-dame etmek yollarını bulacağına e-min olan her Türk, bu toplantıdan memnun olarak ayrılmıştır.
A. N.
Amerikanın nüfusu 151 milyonu buldu
New-York, 15 A.A. (Afp) — Yan resmî haberlere göre Birleşik Amerikana yapılan nüfus sayımı neticesi, Amerikanın nüfusu 1950 de 151,5 milyona varmıştır. Bu rakam 1940 senesine nazaran 20 milyon fazladır. Resmi ve kati rakafrılar ancak 1950 senesi sonunda ilân edilecektir.
E
F
G


Timsah avcılığının çok pratik bir şekli
Afrikalı yerliler, basit ve ıniiessir bir icatta bulundular
Londra, 15 ıNafcn) — Afrikanın Uganda idarecileri yeni bir dolar kaynağı bulmuşlardır. Bu dolar kaynağım Uganda mevcut timsahlar temsil etmektedir. Kadınların çanta ve ayakkabı imalinde bilhassa a-radıkları timsahlar Ugan’da yaşadığından bu bölge bunları Amerika, ya sevkederek muazzam miktarda dolar tonun edebilecektir.
Krokodil derisinden elde edilecek kârı nazarı itibara alan UgandalIlar şimdi avlanma usullerini de yenilemişlerdir. Evvelden mızrakla bu işi yapıyorlar ve bu da deriyi zedeleyerek kıymetini düşürüyordu. Şimdi timsahların fazlasiyle bulundukları nehir kenarlarında, yem olarak bfr-yük bir et parçası’ bırakılmaktadır. Fakat bu et parçasına aynı zamanda içi boş kapalı bir kova ve bir de ağır bir cisim yerleştirilmektedir. Timsah yemi yutunca ağır cisim de karnına gidiyor ve hayvan suyun dibine çöküyor ve böylelikle boğuluyor. Avcılar boğulan timsahın yerini su yüzünde kalan içi boş kapak teneke sayesinde bulmaktadırlar.
Batı Avrupa memleketlerine atom bombası verilmesi meselesi gözden geçiriliyor
VVashıngton, 15 (Ap) — Atlantik Paktına dahil olan memleketlere a-tom bombası verilmesi hakkında Birleşik Amerikada gayri resmî olarak yapılan müzakerelerde, bu bombala nn, askeri kuvvetler haricinde ve düşman hatlarının gerilerinde "stratejik ihtiyaçlar” uğrunda kullanıl-masının bahis konusu edildiği bildirilmektedir.
Atom bombasının bu şekilde askeri hedefler üzerinde kullanılması tamamen yeni bir usuldür kİ, bunun bilhassa Avrupanın doğudan istilâsı teşebbüsü karşısında pek büyük bir muvaffakiyet temin edebileceği kaydedilmektedir.
Zaten Avrupadakl devletlere atom bombası gönderilmesi meselesi de bu mevzu ile ilgili olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Askeri uzmanlar, Avrupanın takviyesi noktal nazarından en ucuz ve en kudretli silâhları imal etmek işi ile pek yakından alâkadar olmaktadırlar. Bunların bazıları, yeni atom silâhlarının, bu istikamette pek kıymetli olacaklarını kaydetmektedirler.
Bu görüşlerin muhassalası. Amerikanın küçük boyda bir atom bombası imal etmiş olduğu yolundaki gayriresml haberlerde mündemiçtir. Bu bombaların bir jet uçağı tarafından taşınabilecek kadar hafif oldukları söylenmektedir.
C: y g.
£
a
»•*

[(
•••
o
s
& g S
*
Z
•z a e r w
ç
□ fit
3T
I
fi
3
C*. T.
K

g S
□ a-
*
o
*
*
W z
r
»

Amiral Vzgörcn, geçen cuma günü U.S.S. muhripleriyle hareket eden Türk Deniz Kuvvetlerine mcıihiıp 19 erle 6 subayı teftiş ediyor, tkl Amerikan destroyeri Türk deniz grııpunıı Aıııerlkaya nakletmektedir. Er ve subaylar Aınerlkada bir denizaltı kurtarma gemisinin
Bir Amerikan denizcisi, Ü.S.S. Vogelgesang gemisinde İki Türk denizcisine, İslanbuldan Aıııerlkaya kadar devam edecek olan uzun yolculuk esnasında elbiselerini koyacakları yeri göstermektedir

SEYAHAT MEKTUPLARI
Bir şehir ve sergüzeştleri
Lstanbuldon Helsinki’ye kadar u-zayan bir seyahatin notlarını, bu seyahatin orta noktasını teşkil eden bir şehirden göndermeye haşlıyorum.
Bu şehir neresi ? Önce bulunduğum bu şehri tasvir edeceğim. Bir şehir düşününüz: Son yetmiş sene içinde bir kaç el değiştirmiş olsun, sokaklarının başına asılan sokak adı levhaları, dükkânlarına, mektep ve müesseselertne a-aılan tabelâlar, ilânlar. gazete isimleri, hattâ şahısların adlarının imlâları dört beş defa değişmiş, levhaların üstüne ya yeniden cilâlar çekilmiş, yahut kırılarak yerlerine yenileri konmuş, isimlerin imlâları alt üst olmuş bulunsun. Bir şehir de düşününüz: Şehir hududu ü-zerindeki köprünün bu başında hey-
betli bir horoz, öbür başında azametli bir kartal birbirlerine yan gözle bakıp kanat, çırpıyor. Dikkat’ Dikkat! horoz yerine kartal, kartal yerine de horoz geçmiş, bozan yalnız ikisinden biri köprünün her iki taralına hâkim olmuştur Bir şehir düşününüz: Kendi ana dilini konuşan komşu millet ile başka bir dili konuşan yabancı bir millet arasında şaşırıp kalmış, fakat ekseriya temayül ve sempatisini kendisine ırkça ve dilce yabancı olan milletten yana tevcih etmiştir. Nihayet bir şehir düşününüz: İki asır boyunca iki milletin şikârı olduktan sonra bütün bir Avrupanın. belki dc dünyanın fikir merkezi, politika meydanı ve kalbi olmağa başlıyor.
Artık bu ilk mektubumu hangi şehirden yazdığımı aziz okuyucularım tahmin ediyorlar: Strasbourg! Filhakika yirmi sone kadar önce de bulunmuş olduğum bu şehir, âdeta bir cemiyet bilgisi ve bir politika ilmi lâ-boratuvarlığını yapmış ve yapmakta bulunmuştur. Cadde ve sokaklarının baş taraflarındaki levha yerleri delik deşik olmuş, bazı yerlerinde sağlam levha ve yazıları koparmak Fransızca adlar yerine Alınanca veya Almanca yerine Fransızca, kelimeler yazmak için çekiç darbeleri bile vurulmuştur. Cadde ve sokaklardaki dükkân levhaları, yeni kurulmuş bir şehrin he nÜz yazılmış levhalarını andırıyor. Kenar yerlerde Alınanca solcuk ve yer adlarının izleri görülmekte. İki tarih telâkkisi iki lisen telâkkisi, iki | çeşit temsil politikası bu mıntakada
I
i
Yazan : Ahmet Halil
Strasbourg şehrinde Avrupa Parlâmento binası. Öndeki Fransuyı temsil eden abidedir.
şehrin sokak ve cadde adlan, mektep ve müessese isimleri vasıtaslylc karşı karşıya gelmiş, sanki dövüşüyor. 1945 te Fransayı Almnnyaya bağlı-yan köprünün öbür başındaki kartaldan artık eser olmadığı gibi horozun sesi, Almanya içerilerine kadar yarılmış bulunuyor.
Şehrin maddesine ve mimarisine ' tesir eden bu iki tarih ve lisan telâkkisi yanında insanlar ne âlemde? Alsas - Loren’deki çocuk ve gençlik kadar bu iki tarih telâkkisinin kurbanı olan bir çocuk ve gençlik göstermek pek kolay değildir. 19.39 da “Marselllalse" i mektepte öğrenen Alsaslı çocuk ve genç, 1941 de, PrusyalI delikanlılarla birlikte soluğu, kamplarda ve cephelerde alıyor ve- Alman marşı öğreniyor. Bugünkü Strasbourg üniversitesi gençliği, mühim bir kısmı ile, Stnlingrad Önlerinde bulunmuş, ıızvl ve manevi buhranlar geçirmiş bahtsız bir gençliktir. Alman, onun ruhunda ezeli "Al-manlık" m tohumlarını bulurken, Fransız onu vaktiyle "Marseillaiae"! ibda eden Strasbourg ile, Napoleon’a General Klebeı* gibi bir arkaraı veren Alsaslı Fransız sayarak iftihar ediyor. İkisi arasında, Alsaslınııı durumu merhamete şayandır. Bununla beraber icap ettiği zaman gözlerini Berlin’e değil, Paris’e çevirdiğini, Alman lehçesini konuşmasına rağmen Fransızca düşünüp çarpıştığım da ı-uraf etmeli. Galiba, tarih, ırki vc lisanı kökleri Cermen Alsaslıya Fransız olan bir ruh a^ılanu#. 1939 har-
Amerikan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Barret, Senatöre cevap veriyor
VVashington, 15 . A.A. (AFP) — İçişleri Bakan yardımcısı Edward Barret bugün, 500 den fazla Amerikan gazetesinin yazı içleri müdürlüğüne uzun bir mektup göndermiştir.
Barret, mektubunda Ayandan Mac Carthy’ye cevap vermekte ve Amerika Dışişleri Bakanlığında bulunan, memurlardan çoğuna McCarthy tarafından atfedilen komünist sıfatını reddetmektedir.
Borret’e göre, 1915 te 205 hariciye memuru hakkında, ya ecnebi oldukları için veya haklarındaki kötü şayialar yüzünden, tahkikat açılmıştı. Bu 205 memurdAn bir kısmına o zaman işten el çektirilmiş bir kısmının ise hiç bir suçu olmadığı anlaşılmıştır.
Barret'in mektubunda ilâve edildiğine göre, McCarthy'nin komünistlikle itham ettiği Uzakdoğu içleri mütehassısı Owen Lattimore’un A-merikanm Uzakdoğuda güttüğü siya-
Foster Dulles’a göre
Amerika soğuk harp taktiğini değiştirmeli
Ruslar, sıcak harpte kazanabileceklerinden fazlasını soğuk harpte elde edebilirler
L
\Vashington, 15 (Ap) — Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Dean Acheson'un Cumhuriyetçi partiye mensup siyasi müşaviri John Foster Dulles, Birleşik Amerikanın, kaybolmuş olarak isimlendirdiği soğuk harp muvacehesindeki durumu tamamen değiştirmesini temin etmek için, yeni bir teknik takip edilmesini tavsiye etmiştir.
Dolles, "Soğuk harpte Ruslar, sıcak bir harpte kazanabileceklerinin hepsini - belki de fazlasını - kazanabilirler" demiştir.
Müşavir, Sovyetlerin. hiç bir zaman silâhlı bir harp istemediklerini ve bunu arzu edebileceklerini sanmadığını belirtmiştir.
Türk incirleri ve İngiliz görüşü
Fiyatlar yüksek bulunuyor
Londra, 15 (Nafen) — Tanınmış Percu Dalton ithalât firmasının Müdürü Rutland, Türk incirlerinin fi-yatlarında az bir indirme yapıldığı takdirde bunların satış sahasının gayet genişlıyeceğlni bildirmiş ve bu incirlerin İngiltercde muvaffakiyet elde edeceklerini söylemiştir. Rut-land'ın beyan ettiğine göre, Türk in-circilerinin istedikleri yüksek fiyatlar herhangi bir Alış veriş yapılmasını mümkün kılmaktadır.
hinde, bütün Alsaslı ilim ve fikir a-damlarının, kendiliklerinden Fransa* içlerine ilticaları ancak bu aşı ile i-zah edilebilir.

İkinci Vilhelın’in hediyesi olan Ren Sarayının arkasındaki bir sokakta çalışan "Avrupa Parlâmentosu", müstakbel Birleşik Avrupa Devletlerinin payitahtı olacak Strasbourg'a büsbütün başka bir manzara vermektedir. Belçikalı genç ve enerjik bir sosyoloji profesörü olan P. Lövy’nln idare ettiği istihbarat dairesinde gördüğüm bir plân, yakında inşasına başlanacak muazzam bir Avrupa Parlâmento binasının azametini canlandırıyor. Fakat Sarayın yeri henüz belli değildir. Bir rivayete göre, pek almanvari, "kolosal,, olduğu söylenen ve her şeyi ile eski Alman-yayı hatırlatan muazzam Ren Sarayı yıkılacak, onun yerine on iki âza devletin iştiraki ile bir yeni saray yapılacak. Uzun vadeli olan bu inşaat için bir karar verilinciye kadar "Portakal Bahçesi" diye meşhur o-lan park önünde muvakkat bir bina yapılmasına şimdiden başlanmış bulunuyor.
Avrupa Meclisinde Türkiyenln durumu, sarfedllen siyasi faaliyetler a-rasında Türkiyenln yeri ve rolü nedir? Profesör Faul Lâvy ile görüşmelerimin neticesini gelecek mektupta anlatacağım, Şimdiden Avrupa Meclisi İstihbarat Dairesinin Türki-yede hemen yapılmasını lüzumlu gördüğü bir araştırma ve soruşturma mevzuuna işareti faydalı görüyorum. Türkiyede cereyan etmekte olan intihap mücadelelerinde, Amerika ile Rusya arasındaki muvazeneyi temin edecek bir Avrupa Meclisi fikri. Türk halk efkârını ne nispette a-lâkadar ediyor? Bundan başka seçim propagandalarında hangi siyasi fırka ve hangi partilere mensup gazeteler Avrupa Meclisi düşüncesine yer ayırıyor? Buna ait anket sualleri yakında Türk heyetine verilecektir.
5 mayıs 1950: Strasbourg

sette hiç bir rolü olmamıştır.
McCarilıy sert bir nutuk verecek
Washington, 15 - A.A. (United Press) — Ayandan Joseph McCarthy, gayet sert bir nutuk vereceğini ve Dışişleri Bakanı Achcson ile Owcn Lattlmorc’a hücum edeceğini bugün bildirmiştir,
MrCarthy’nhı mukabil hücumu
New-York, 15 (YİRS) — Cumhuriyetçi senatörlerden Joseph McCarthy pazartesi günü beyanatta bulunarak Dışişleri Bakanı Acheson'u gayet şiddetli bir lisanla itham etmiştir. McCarthy'ye göre "Lattimore-Achcson,» mihveri bir plân takip e-derek Asyayı ve Pasifik mıntakasını komünistlere hediye etmekte fakat haricen komünizme karşı bir lisan kullanarak dünyayı aldatmaktadır.
Senatör MeCarthy’nin radyoda yayınlanan beyanatına göre Ovzen Lat-timnre Dış Bakan Acheson’un akıl hocasıdır.
Gannett Haberler Servisinin bir radyo yayımı için aldığı bir mülâ-katta Dulles, "hiç bir zaman fiili bir harp ile karşılaşacağımızı sanmıyorum, fakat soğuk harbi kazanmak için kuşetimizi ve tekniğimizi sağlamlaştırma! lyız” demiştir.
Dulles, yeni teknik ile ne kasdetti-ğini açıklamamış, fakat Batıkların, hiç değilse Avrupada ellerindekini muhafaza ettiklerini belirtmiş ve Rusların Asyada muvaffakiyet kaydetmiş olduklarını ileri sürmüştür.
A ayayı kasteden Dulles, "oradan Ruslar öyle muvaffakiyetler kazanmışlardır kİ, şayet Japonlar harbi kazanmalardı bu kadar geniş bir mu-vr 'f akiyete erişmezlerdi" demiştir.
Kıbrıs Rumları gene faaliyette
Bir heyet Atinaya hareket etti
Lefkoşe, 15 (A.P.) — Başlarında
Piskopos Kyproanos bulunan bir milliyetçi heyet, dtln vapurla Limasol-dan Atmaya müteveccihen hareket etmiştir. Heyet, Yunanistan ile birliği temin etmek için ilk teşebbüsleri yapacaktır.
Sözü geçen lıevet, Yunanistanda-ki temaslarından sonra Londra ya gidecektir. Belirtildiğine göre, bu temaslardan memnunluk verici bir netice alınmadığı takdirde, durum Birleşmiş Milletlere aksettirecektir.
İnsan hayatı gittikçe uzuyor
e
100.000 sene önce yaş haddi 24 imiş
Londra, 15 iNafen) — Bundan 100 bLn sene evvel yaladığı zannolunan Neanderthal insanları Üzerindeki tetkikler ilerlemektedir. Bazı aıaştu*-maların verdiği neticelere göre, o devirdeki insanların yaşama müddeti şimdiki insanların yaşama müddetine nispetle bir misli daha azdı, üim a-damlarının açıklamakta oldukları bazı hesaplara göre, Neanderthal İnsanının yaş haddi 29.4 İdi. Romalılar 1-se 32 yi aşamazlardı. Bugün ise bir erkeğin yaşama haddi 61,1 uır.
Rita Hayvvorth, Müslüman olmazsa, Prens Ali Hanın mirasına giremiyece*
Londra, 15 (AP.) — Sinema artisti Rita Hayvvorth’un. ancak Müslüman olmakla kocası Prens Ali Hanın mirasına nail olabileceği bildirilmektedir
Londradaki Islâm Kültür Merkezinin Müdürü. Dr. Abdülkadir Bey, mirasa girmenin ancak İslâm dinini kabul ile kaim olduğunu belirtmektedir.
Rita, İslâm dinini tetkik etmekte olduğunu ve muhtemelen ihtida edeceğini bildirmiştir.
Rita İslâm dinini kabul etmez ve Ali Han, îsmaili mezhebinin ruhani başkanı olarak babası Ağa Hanın yerine geçerse bu, mezhep sâliklefi için hiç bir fark tazanıınun etmez, fakat Rita'nın mirasa girmesi ancak ihtida etmesi ile kabildir.
Allah’ın birliğine ve Muhammedin onun Peygamberi olduğuna iman 1-fadesınin sarahaten ve halk huzurunda yapılması icap etmektedir Bu şekil, miras için lâzım olun, basit bir ihtidada, sadece kelime! şehadet getirilmesi kâfi gelmektedir.
Sayfa 4
W Mavna
YENÎ î S T A' W 1 C tı,
9 uncu makale :
Çeviren t Selva Sezer
llimııılcı*'
BİR I’AI’AZ R.R. I.EKİN KUMANDAM OI.VYOR
MAHTE BİR BÜYÜK ADAM
%
müneccimleri
•W:-’
• • • a t
I i
I
I
Itatitate Uç defa milli top «direrken ve profesyonel Mıınderlııml tııkımınuı menajeri ( ı>l. Iluırııy
Sunderland takımının cn tehlikeli oyııiKUimı Oİnfl ve lııı acur
Fransız futbolunun “Alim madalyası,, yazıyor
Türk takımlarından biri
Sunderland'i yenebilir mi ?
Bu, taktik değiştirmek suretiyle pekâlâ kabildir. Türk takımları “modern deplasman’’ la buna muvaffak olabilirler Yazan: MARC MARCEAU
Fransız inlll! takımının eski oyuncularından
İngilizlerln oyununa kapılmaya mahkûmdurlar. Modern deplasmana göre, yani haftar hueum hattlyle beraber ilerlerler ve W.M. e alışmış otan İn-gllizter böylece şaşırtabllirter. Foı-hattı topu alıp İngiliz kalesine dogrıı götürürken, ortadan gelen Tüık haftan demaıke katacaklardır. İşte bu hafisidir ki, İngiliz kAİeâine gol atacaklardır. Forlar kale Önüne getirdikleri topu, birden geriye hafıara vereceklerdir.
Türk takımları, şimdiye kadar takip etmekte oldukları sistemden kendilerini kurtarabilirler mİ? înglHzte-ıin cihanşümul şöhretlerinin tesiri altında kalmamayı becerebilirler mi? Bu suallere müsbet cevap Verebilirsek Sündertand’ın tetanbulda mağlup edilebileceğini de kabul etmiş o-lurus,
— —
IJAYALB kapılmamak icap eder. ■■Futbolda lngillzter, eskiden olduğu gibi halen de en yüksek mevkii İşgal ediyorlar. Bununla berahet, profesyonel İngiliz takımlarını bilhassa İngiltere dışında mağlûp etmenin pekAlâ mümkün olduğunu da unutmamalıyız. Adetleri ve zihniyetleri husAifil bir karakter arzeden İngiliz futbolcuları yabancı memleketlerde biraz lAubali ve şaşkın oluyorlar, A-navatanında yvıtllemlyon İngiliz Milli Takımı bile, Avrupada yaptığı maçlarda sık Sik mağlup edilebiliyor. Bilhassa mevsim sanımda ve hususi kulüplerin çıktıkları turnelerde mağlubiyet ntehetlcrl daha yüksektir Teknik ve taktik bakımından çok yüksek olan Ingilta takımları, htllüü bu vasıflarına rağmen bazı zayıf noktalar arzederler. Futbolun yalnız İngiltere dahilinde bihakkın oynanabildigine İnanan İnglllzlct, yabancı memleketlere yaptıkları turnelerde dıhn çok seyahat, eğlence ve innddi menfaat gayesi güderler. Bundan dolayı yaptıkları maçlar, sırasında topu en az gayretle sürmek Ve galibiyetle nihayete erdirmek arzüsundadırlaı. İklimin, yemek ve yaşayış şartlarının değişikliğini ve sık sık yapıiatl maçların yorgunluğunu da İlâve edersek, Irıgllizlerln zayıf noktalarını bulmuş oluruz. İngiliz takımları bilhassa taktik sahada zayıftırlar. Bilitıdlgi gibi futbol bahsinde hiç bir doktrin, mükemmel, kati ve gaynkabili münakaşa olarak kabul edilemez. Futbol denilen spor, hakikatte ayaktan ziyade, kafa oyunudur. Bundan dolayı da zekâsı, hayali, inâiyaklan kuvvetli olan tarafın bütün tahminler hilâfına parlak neticeler ekte etnıeâl her zaman için mümkündür, Yakinen tanıdığım Türk takımlarının Sundertand'ı mağlup edebileceklerine samimi otar Ak i-nsnıyorum. Bu neticeyi sağlamak 1-çin şimdiye kadar basma kalıp »İstemi bir kenara bırakmalı Ve modern futbolda tatbik edilmekte olan yeni bazı esastan kullanmalıdır.
Eg«>r Türk oyiıheutarı şimdiye kadar yaptıktan gibi 1) fazla koşmaktan vazgeçerler ve böytece nefcaterini muhafaza etmesini bllirlerseî 2) topu Ay&kl&rmda fazla tutmaz ve büy-leoe oyunun sili atini arttıriHataflî 3) fazla çalım yapmıyarnk daha fazla açıklarla işleme imkânını bulurlarsa; muhakkak daha müsmir bir oyun çı-kânrlar.
Türk futbolcuları topıı, ayaatarında çok tutuyorlar, bunun ne( İvesi olarak demarfte dtirau arftttdâşlarififl zamanında pas veremiydi tar.
Gene tekrar etmeyi faydalı ouluyo-iTımi Modern futbol, yepyeni bir itilâ doğru meytettneklodlr, o da deplasmanlı oyundur. W.M, sistemihlıl elastik! olmayan kaklvterlhdcn vazgeçilmek üzeredir. Zaten W.M. Türk-terin tabiatına taın rnftnasiyte uymaz. Türk âporciitarı,çabuk, çatak ve kuvvetli tekniğe sahip olduklarından (lalın az “menfi" bir slatenı oynnyabi* lecek durumdndırtar. Hık sık deptes-map yaparak W.M.İ daha etoflllkl bir liölc Sökmâk kabildir. Islluç Milli Taj kimim yenebilmek için İngiliz nıüha1 cimleri W.M. ı bırıtamışlrtr, haflaiiyte beraber lleiliveı ek .bjıtasniafliı bir o» yun tatbik etmişlerdir, Itniyayı mağlup edebilmek için Avııatur.vn Milli Takımı 40 yıllık atatenıihl biraknıış, deplasmanlı bir oyun takip vimiştir. Tüiklcrin (te aynı şeyi yaprııntarı icap eder.
Bumtertanda karşı oynayacak Tüfek taknnterı en iyi netteayt almak tetb yortaı ve unuıhnadık vazlyelter ya» ratmak arâU Adlyafetarsh tam bir W.M. den vazgeçerler. Aksı takdirde
tııhııııdii yer tılan anllf Hlıııetehnı nıılrriımııııdfi çalışırken
Sunderland, bugün Genç Milli takıma karşı oynayacak
Bugiin İnönü 81 ndyıinıiındH unut 17 de İngiltere Profesyonel Liklnln ü. çüncüAli gıınderlnnd tekimi, genç Milli Takımımın nyuııculnriyle karşı-laşacaktır. Beşlktaşa karşı meşhur merkea muhacimleri Ingllterenin bu mtvalm go| kıralı İlAn edilen DavUt-ten mahrum olarak aahaya çıkmalarına lagnıetı yine rahat bir oyunla en kuvvetli kadrosu İle oyrııyah İs-tanbul şanıplyomıtfıi açık sayı lar-kiyle yenmişlerdir. Bu defa Dnvialn de takımında yer almaalle daha kuvvetli bir manzara arzeden meşhur Sunderland karşınında Genç Milli takımımızın geçireceği imtihan merakla beklenmektedir. Sunderland karşınına çıkarak Genç Milli lakı, mimisin şu kadro İte oVhiyacagı Öğrenilmiştir.
Turgay * Naci. Hilmi - Könıll, Ga. lip, Melih - lafendiyar. Ekol, Reha, Mustafa (Ank.), Halid.


*

Arsenal’in Türk gençliğine selâmı
Londra, 1.5 ıNsfenı — İngiliz 1950 senesi Kıtal Kupasını kazanmış olan Araenal futbol takımı 10 Mevta Türk Gençlik ve Spor Bayramı münasebe5 tiyle Türk gençliğine başarılar dile* mekte Ve spor sahasında dalma muvaffak olmalarım temenni etmekte olduğunu Nafen Ajansının bir muhabirine bildirmiştir.
Yarınki makale
„Köpek düşkünü
e

e
4
4
ŞEFLERİNDEN BİRİ ANLATIYOR

»V..’
’ ( f « ( 9 r

Gizli ilimlerle yıldız falına son derecede düşkün olan Himmler, Gestapo mahzenlerine müneccimler yerleştirmişti. 10 uncu asırda yaşamış olan bir Alman imparatorunun ruhunun kendi içinde yaşadığına inanan Himmler, yeni bir tarikat dahi kurmuştu
Rütbe bakımından. Alımın Gizil Teşkilâtının an büyük şefi. H.S, lerln Rei(’hführer*l, lteinrk'h Hlmmlerdl. Küçük bir kâtibin vasıf ve tavırlarına malik olan bu odum nasıl oklu (ta böyle mütevazı bir hnşlmıgıçtan sonnı Mitlerin en yakın ve en kıy. metli mesai arkııdAşi olabilmeye muvaffak olarak Führarden »nura Al-manyanın mukadderatını avuçları a-raaında tuta bildi ?
1933 de, Nazller iktidarı ete geçir-■ dikleri zaınan, Hlmmter’in temi Mî üncü Rclch'i İdare edenler arasında zlltroltınmuyorclu. O vakitler 2, plânda olduğu Içlıı kimse ondan bahaet» mlyordu bite. Bir zamanlar. Gregor HtrnAser partisinin teşkllAtçı şeflerinden birinin sekreteri İdi. 1P20 (ta 8. ».lerln Helchfllhreri olması büyüle bir şey ifade eme», zira H.8, o rınnantar partinin prensiplerini umumi toptan-titanla veya diğer tezahürat merkezlerinde müdafaa eden bir avuç İnsandan ibaretli.
30 haziran 1934 senesine kndar» S. A. ların genelkurmay başkanı meşhur kumandan Roehm'ln idaresinde olan bu teşkilatın, büyük bir gelişmeye maruz kalacağına kimse inanmıyordu. Bilhassa partinin “eski müca-(1cteci“teri arasından hiç kimse Hlmrnlerln ileride mühim bir mevki işgal edeceğini tahmin etmemişti.
Zira Hlhımlcr, rütbece kendisinden üstün olanlardan ne vücutça, ne de malûmatça Üstün değildi. Fakat uzağı göremlyen gözleri yüzünden İyi nişan alamadığı ve çember gibi Igri olan bacakları yüzünden de uzun müddet yürüyemedigl için, askerlikte muvaffak olamadığından, psikolojik bir sebeple askerliğin PrusyalIlar zamanındaki gibi sıkı bir disiplin altı-na alınmasını isteyen bir Askerî Amir ölmüştü.
HBYDRİCH'in KUKLASI HİMMLER
Ou sahadaki mübalağalı hareketleri ■*ile arkadaşlarının eğlencesi olan Himmler acaba nasıl oldu da mühim bir mevkii işgal edebildi? Bu öüale Verilecek bir tek cevap vardır: Heyd-rictein yardımiyle. Hiinnılerl. Hlıtıtaler yapan Heydrlch'tir. Hlmrnlerln plânı vasat İhsam bir paravan gibi kullanıp istediği gibi hareket etmek ve »oma ohü ortadan kaldırarak bl4

rlncl plâna geçmekti. Himmlarih hakikatte ne mânâsız bir İnsan olduğunu bütün dünyanın öğronememealne Rchep, Heydrkh'ln onun hakiki hüviyetini meydana çıkaramadan ölmesidir. O zamanlar Heydrlch, Hlınmle-re, bir İnsanın M.K, terin şefi olduğu zaman ne yapması lâzım yeldiğini (lıılrmı öğretirdi. 8 8. I İH üncü Relch*in polisi yaparak rejimin ileri gelenlerinin korunduğu yer haline getirmek de Heydrich’ln aklı İdi. Heydrlch Öldürüldüğü zaman 8 8. İn kuılretl »on haddinde idi. 8.8. devlet içinde devlet olmuştu.
Buna rağmen. Himmler ölr çoklarının zannettiği gibi pek kudretli bir adam dcfilldl. Hâkimiyetini» itendlsln-don aşağı tabakalara mensup insanlar Üzerine kurmuştu. Partiye mensup i lli hece aşağı kimseler |( in Himmler hayat, ve ölürnll tâ.sln eden korkunç bir insandı. Fakat hep beraber mühim bir harar nlumcngı zaman kudretsizliğini belli ederdi. 13ur-mann veya Ribbentıop gibi. S. 8. lerln generalleri onun vereceği karsı ın üzerinde bile durmazlardı.
meal İdi, Bu seklide Idote edilen bir devletin neticede »ızu İle hakikati birbirinden ayırt edemlyecck bir hale geleceği muhakkaktı ve nitekim de öyle oldu, Fakat herkesin, her ne şekilde olursa olsun Mitlerin arzularına karşı “İmkânsız'* k* hme sini sarfetıntmesi tazım geliyordu
KAFA SALLAMA tmt Lü
Uiınmtej sadece zekAsiz bir Inasn " «teglldi; aynı zamanda karakterinde maıazI taraftar da ırtrvctıllu. Me-aelA Hıristiyanlıktan nefret ederdi, Halbuki Hıristiyanlığa çok baftlı orta halli bir a İtaya mensuptu. Amcalarından biri papıızjh. Himmler İktidara geçer geçmez adamı zorlıynrak Klllsaden ayırdı ve H.H. lerln başına kumandan yaptı» Fakat şerefli »ayılan blı mevkie sahip olmasına rağmen adamcağız çok geçmeden "kederinden öldll. Ctançllglmte uzun müddet kiliseye gitmiş otan Hlrııırıh'i. babası safi: oldufıı müddetçe, kalollkllgl resmen bırakamadı; fakat babası ö-lür ölmez, dine sırtını çevirerek ka-tollklerln baş düşmanı oldu.
IJlmhiterln yegâne koâü, Hitlcrin te-■■ veccühünU kazanmış olmseı idi. Acaba Hitler, S.S. lerln Relchfiihre-rinln boş bir İnsan olduğunu anlamamış mıydı? Fek kuvvetli bir luhtyat-çı olmıyan Mitlerin uzun müddet Hlnımterlh zayıf, liyakataiz bir insan olduğunu nnhımamış olması eolt mtıh-tehıeldlr. Fakat.,aonıatarı faikına Var dıgı da ihtimal dahilinde, Zlıa gün geçtikçe Heycirlch'le temas etmeye başlamıştı. Heydrich’in ölümünden sonra, kendisinden daha zeki birinin ortaya çıkmaması yüzünden Hlrnm-ler yerinde kaldı, hattâ Fllhrer İçin çok lüzumlu bir unsur hile öİtnaya başladı.
Mesele gayet basitti! Generaller, diplomattar» ckonumlk şefler gibi ilk »eneterdc Hftlere karşı gelerek o-fitın bir çok fikirlerine muarız oldukta! mı belirten Insontarın aksine olarak Himmler, Hitterln İsteklerine mütemadiyen boyun eğerek ona kafa sallamayı kendine prensip İttihaz etti. Onun neZdlnde, Hitler tarafından teklif edilip de kânsız olan bir Herkes Hitlere o herşeyi kabul
ler için mühim olan planlarının tatbik edilip edilmemesi değildi. Orilın en sinirlendiği şey fikirlerine itiraz edil-
HIMMLKR’İN KABUAU MASONLAR
tatbik edilmesi Im-plân mevcut değildi, karşı geldiği zaman ediyordu» Zaten Hit-
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
İlleri 1 9 5 0 MAYIS 16 Sah Rıımi
İtBf El 28 1369 MATIM 3 1360
VAKİT VASATİ EZANİ
Güneş ö 41 9.22
0016 19.1(1 4.81
İkindi 17.07 Mi» I
Akşam 20.20 12.(K)
Yatsı 2241 1.51
tmenk 3,40 7.21

M
VBM Sftk UFfchfcTiı 145 Ansfor.
KOYAK PAVÎYONt: İspanyol Atrakfllyoh Trupu.
ANîtAfiA
de
Ht* V ( K Ti) Al Kin 21 de Rha-keâpcâre'in "Ynnlışbklnr Ko-mrdtei.
ACçlk TltAtnuı a şahı» Muharririni Arıybr.
GAn G.lZtKOAL ; Farla Revü hoVCH.
PAVİYOMDA 1 ltAİyoa Aktâ-bAtl&Ph
IftMlR
«EHhı tlVAtlHls!' tik Adım
İİhYOGLC (HIRTI ATLASI (JOMbl Kâniı Gül VÎ, KAZ Atı I-İ2r»62) t — Ateş Çemberi. 2 — Pamuk PrenSeâ. AKIN lâÖTH) 1 — Sayılı Kah-mnuiılhr 2 = öbtı Saba »
Lcvirt (TiiFluje),
Ali MİMİ) I - Rio Yolu 2 — IslitiMİ» KııHlter.
£111 AMR A U3M5) 1 - gehirll Valrtiu 2 - Zafer Ohlusiiı İPEK (4l2Wı 1 — ÖUııevch A-dıını, 2 — şöhret ve İ‘Jih.
I scı iM4ö9öı l = MekâilhUı kfitdeşteh 2 - Rehkll RUyaluı-LALE (13595) I — Rsh Anto-hitı Aslanı v - Mavanatift Fes iıval
MELEK HCSOM) Knibsm Krtdıh S AII Alı (410001 VûMli» La-
lı» l IdlA Elen Kntıırdi Tı ııpu. sil’/tri’AhK (83149ı I = Art-ta atarın PeııçeHİmiH, 2 — Lo* ı • Haıtly ■ Kuru Gihiıim. ■hI’MRİI H2R0İI Çılcıntar Kıilll-bil
şAltKj (49180) KlırilAltalüfı HIK (157201 i — Ali Ruba Mih-tıiMoıta (Tiırkça). 2 — Kurlu Aşık
TAKDİM H3İ9M l-^llllıd Kup-laiıı 2 - SoftıİMlfo ğötiü.
1’AN i — 0ldUr4n Para, 2 — iîrttaverftCitaH.
(NAL 1 — Alerjlcn Gömlek.
|f arakterlnln diğer maraz! bir nok-"tflsı masonlara otan kini idL
Himmler, mason loratarımn Alman Milleti için bir tehlike olduğuna inanmış, hattâ bu inancını Mitlere de aşılamaya muvaffak olmuştu. Hattâ hu yüzden, taöAohtarih kendisini öldüreceğine inanarak Gestapo mahzenlerinden dışarıya çıkamaz öldü»
İptilâ derecesinde Almanhğa bağlı otan Himmler, şayet mümkün otaa İdi eski Cermen devrini 20 nel asrın Al-manyaeına tatbik edecekti. Ecki Cermen Sembollerine, onların mimarlıkla hultandıktarı şekillere hayran o-larak devletin bunları her fırsatta kullanmasını sağlıyordıı. s. S terin emrinde haralar teşkil ederek. Alman ırkıtiı ıslâh etfneyi ilk düşünen de MlmrntehJlr. Son zamanlarda Mlmmlerdekl bü Almnnhk kompleksi, orijinalite Sınıfına dahil olmaktan çıkarak hastahaneîlk bir hal aldı. Zira Minimler, Ciddi olarak X uhcu asırda yAşamış öten I İnci Hem I hlh ruhunun kendi içinde yaşâdığma inanıyordu; hattâ* Hehri şerefin* komik bir tarikat bite hurdu.
hırına müracaat etmeden narekete geçmiyordu dersek mÜhalAfa elmiş olmayız. Victor Emmanuel Mİ. Mus-sollnlyl tevkif edip onu hiç kimsenin bilmediği bir yete »akladığı zaman. Himmler gizil İlimler sayeırinde ’î’ -solininln bulunduğu yeri kesfu et! -ti, Mitler, Rudolf HesA’ln hu iıt( » •. • kaçması Üzerine bütün fflloıl.ın temerküz kamplarına hapsetmit tı. Zu .» Hess’ln de etrafında bir sürü dalkavuk Vardı ve bu adamkınn tesiri İle Hess delice hareket etmişti,
Himmler, fulci ve müneccimleri temerküz kamplarından çıkartarak, Berlin yakınında, Wansee*d? bir vll-lAya topladı ve onlardan, Muzanllnin saklı hulıırıdugu yeri keşfetmelerini Istrıll. Yegfme öğrenebildiği şey. hakikatte Apenln dağlarının tepesinde bulunan Duoenin. Napollnin garbında bir adada olduğudur. Uzun seneler temerküz kamplarında sıkıntı çekmiş bu adamlar, zamanlarını uzanmak Ve sigara içmekle geçiriyorlardı. Fakat Himmler gizli kuvvetlere danışmadan hiçbir İş yapomadıgı IçJn Mussolini> nin kıırtflnlma.m mütemadiyen geeb kiyordu.
Dahası da vnıdı. 8.8. lorin Fieteh-ftihreri Geslnponun mahzenlerinde bütün bir simyacı grupınıu, Almanya-yı şarktaki kapitalist kuvvetlere tâbi olmaktan kurtaracak olan altının fennili İçin çalıştırıyordu. Çok rahaJıya mslolan bu çalışmaların neticesinde» tablftliyte bir gram olsun altın elde edltemcdh
Bir defasında da Hlmmlen aylarca uydurma bir mütehassısı Alman» yayı düşmanlarından kurtaracak olan “yuvarlak yıkhrımo adını atacak yeni bir bomba İmali için çalıştırdı. Binler, ve mark »arfedlldi^t halde, her zaman okluğu gibi hiçbir müspet netice alınamadı.
HERSEYt YAPMAYA MUKTEDİR |]|R AT
FALCI, MÜNECCİM VE SİMYACI
Uimmlerin gizli ilimlere olan mera-"■ kı. ufak bir eğtenCe sınırlarım â-şiyordu. öyle Ul. mühim bir karar Vermek zofurtdâ kâtdığı zaman falcı-
Qlr gün. meşhur bir Alman kâşifi olan Df. Sohneter adlı biri Tibette yaptığı İlmi araştırmalar neticesinde memleketine döndüğü seman, Himmler kendisine “steplere dayanabilecek" bir at yetiştirme İşini tebliğ etti, Soğuğa son derecede mütehammil olan bu hayvan. S.S.lere lâzım o-tan her İşi görebilecekti, RelschfÜh-rer'ln Zetîgln muhayyeleaine göre bu hayvan VaSitaSIyle, motorbte kuvvetlere ihtiyâç olmaksızın Vrallara kadar bütün topraklar işgal edilebilecekti.
Su proje Mimmler'ln «ilmin! o kadar meşgul etti ki, 1914 de, işini gücünü bırakarak Avıiâtur.Vâ Alplerihe tahâle edilen haraları bizzat teftiş etti.
t
2 Müzikli ilnveler.
YEXİ 1 — Bu Perileri (renkli), 2 — Kûnunsu» Sokak.
t£Ll)İZ HÜ84T) 1 - 'Gıtlı ftü-Vft IRenkli). 2 — önce VMtnh.
İRtANnlG. CİHETİ Al.EMHAH I23ÖM) 1 - Vtthgl Ko$u. 2 - Sun Kıstnet. aysv (2tWİT) i - Arına Ka-ıonlnft. 2 —• Afjk HeMeHİı AZAK (231542) 1 - HıHnlthAn» Kıralı. 2 — Birkunh Kitibler. çfcMHİOhîJTAS (220191 İ-fre‘ lAkct lnolsi. 2 — Tomıiton Ca-hll^r Çalasl.
FERAH i — Zafer Asilim. 2 — 2 — vatan Aşktan üstlindUr.
Rai.K 1 — Porl Kı«i. 2 — i-kı cin^ö* Canavfirlnr Arasında.
İRTANKtt (223M) 1 = Llllıii» MA.Vat, 2 — DllmbüliU Macar»-iar PsalHds.
KtKMET (flMM) 1 - Bfe A»kl. 2 — Sonatı» Acı.
M Ait M AH A (fl8M0> 1 - ail«rl Dnst. 2 — Tatlı tillar.
Mll.nt (22Ü02) 1 - VftMI Kögu. 2 — âöil Kinıhct.
TttRAN (22127) 1 - vahjl Ko-ŞU. 2 — Son Kısmet.
YENİ (PrthH'köy 10-120) 1 Büyük günah» 2 — Delil» dBN.
K ADI KOV CİHETİ MAlE (0O112) 1 — Yıinıa» Is 2 — Srn fituılttialo
OPEİtA ıWia2i» 1 — KantiMâııH Çale. 2 — Npslhıaql Amrılkaıla. Sİ'RKYYA (60862) 1 - Macera Adasl. 2 — Bahar Olunca.
ANKARA İ a^.. ■■ *
ANKARA Tama men Kchlhım. Hİ yCK Asilzade Stlnhşor. ( EbE( İ i — Lorei-H/ıidl fe«»-ga alu'eşçtal. 2 — Leylâ İle Reli mn.
PARK Adalet ni s Altın Kâfes. nCmeh Din Pir Tehlike Adası.
I LI K i — Siyah Ffirâşllt. 2 — KırmiOİ tiüller.
YENİ İhanet
İKMİR
nj-
ftc-
R1.1İAMHA Kail DAVUSı.
LALfc I - Aşlil/ın KHÇlihlhi!. 2 _ Mahlndlı Aflsmtar Diyarı H( Ksitn.
TAlYAnFl 1 — Geceler Hfıkk ml. 2 t An
— Övnollğl Tâkln Eftallm. TAn 1 = Aşktan Koaılmsz. 2 — Mnklnnlı Adamtaf Diyarı. II, Kısım.
YENİ I - HaydütİHr Kirrtllço-M» 2 - NcMitmiiİ Ahterlkmla»
KAltaİYAKA CİHETİ sCmeİIî 1 — ÇJam Sıılıırı Polis h »fivchI. 2 — Apır Cm. M elek i 1 — TttHUlhıh İntihamı. 2 - (taatiHİar Oteli)
UÇAK - TptN - VAPUR

(.Eld i ı.H ULAM I l İIH.AİIî n Ih H H Y. ıTıiık) Ftuısıuhıı.
— 0.6ü D.H.Y. (Türk) İzmir-

deh. «» Î4.M D M.Y. (Türk) sJMntep, Adalm. Kohya, Afyon* dan. — MJ0 L.A.I» (İtalya) koma. Attaadan. ta.Mft D.H.Y, (Tlifk) takenderun, Adana. Arı-karadan. — 10.80 D.H.Y. (Türk) Van, Diynrbakır, Elntm» Şıvaa» Anhatadan. IM.UM D.H.Y,
(Türk) tamirden; ta.îto D.H.Y (Türk) Arıltaradan, — 1OJ0 F. A.A. (Amerikan) Hong*kottg, Rıihpkokı Italkİltat Delhi, Kn-raşl, hasra, Şamdan.
(Hl)E('EK OLAN L (AK LA İt
M.RU D.H Y. (Tllrk) RuiMava. — »Jo H.H.A. I hiMdbO Atlım. Ni», Londravâ. —* tf»oo d h.y. (Tuık) Aııkaf/ı. Kayseri, Malatya. ElAzifiı Mrzıırıımti, -> h.mo D.H.Y. (Tllrk) Anharayn. =» 1045 D4LY. (Türk) tamire. «• lo.rtü D H.Y. (Türk) Ankarn, A* dartai IskeııderıımL w.Yı (Türki Ankar/tva D M Y. ıTilrhl ta.hiire. « F.A.A* (Anunikaııi Lmulra, öaüdor. Now-York’A.
0F4.E( Ek OLAS VAPI îtLAtt
ta.tlü Necat. Ihcbnludnrı). — iOıOO Dtaen, çanahkateıteiı.
(ılhftf'ttK OLAA VALt ltî.Alt
o.oo Şiir, Mudnnvava). — io.ıio ğp.vyMr, KAtablgAVA»
OMl.Et EK OÎ.A8 THEMtFJl
0.00 Ahkamdan fPJItrt h — 040 AnharAdân ıHha.l. — 10.01 Ahkatadan otmlüHü tren),
GİOEl EK OLAR TIIEKLEM 1040 Ankara ya (HkOJ. 00.90 AniuHagh LEhittL
144» b. , — HIJMI
— 9LM
HHlksel.
ASKAHA!
7.MI Al. 8. Ararı, - 7.sı Vals Festival Cbkestrası çalıyor tpi) — 7.45 Haberler. — M.lMi Bna e-•erlefei (pil. — HİS Hafif sololar (pi). 3=- 0ıW Günün protnn-mi Ve h/ı vA rnpnı ıı. S.HO «M-hah mltaihteıl tph» — o.oo Ka* pnmş.
I2.'l« Açılış ve proMrnnı. — i?..10 M. 8. Ayan. — 12/80 şar-luiar. 18.no Mabarter. ifi.M Hatan orhcMira^iiıdan ffıeloditer (pl) iH.so öein Gazetem IH.45 Rina Kflty ve Tlno îtoMAl aoyiti.vor t|)D. — ıı.no Akşam prcgr/ıını, haVA tajıorü ve ha-panışı
17.0» Açılış w program. — İHJHI M 8, Ayan. — İK.ıııı Kiline »adardan »ar. tüterleri. — ta.so ttadVo salon orhoaira.Mi — nı.oo M. M Ayarı va hahoHerı-10.in (İrŞmlşle flııgllıı. — 10.10 Turiüiıı scMİer» — lü.15 Radyo ile InkUtace. — 40.00 Delıtisay • keman Ve piyano için
ipil» — 10.15 ftadyu (tazetesl, 30.00 în( e SAZ ( Aıuoroışlla0 iaalıı 21.atı Temeliı “R«»n arzu.. gondol Aktaıkı iLteSai'-hnMI Itftt — 4100 Konuşum. — 22.10 Dans müzikleri (pl). —
»onnt
M.4» M. S. Ayan ve hâbthle?.
— 2SJHI Program
İMTA5IH L:
13.07 Açılış ve 15.00 Mabetler, ınllzlfii (pil. — şât4(ı ve tlifliÜteL Hailini - Yemek çcşlltaih — ıijjo Şarkı ve türhüter (ph. — ıı.no Flitti £l d gaf? d sn caz şaı-kitarı İpi)» — İrt.oO ^feögtftmi&r ve kapanış»
11.07 Açılış ve programlar. — IR.lMl Dans rnllKigi (pl). — ıa.80 Silili Yaver Afamalı mcırdckcf hıı\/ı|j»ii ata ve »oâ bldlgl kon-MPİI. — İ0100 Hiihvrleh lü.15 latanbul haberleri. — 10.20
îl/ıdyu Senfoni nrlteatrası kun-ecri (Caoaar rr,. getirttin “re nınjör.j. — S0»OO Oı ntaniarıınız lırtkKıhila bir kWlUânül. — 20.İO Oprratardnn Mfthelcr te «ıricca-Ira csrih’tl (pli. — 2i.IHI Faali htt.Vvtl *1 İH Müzik
fuildürumuedao izahlı l^heklen Takdim edem smil Yaver Ata* man. OİJO Sundeilnhd - gen(j milli hıkım maçından rllpoıtııj. _ " i*, MnboHet İrt 00 Kimilik hafif ^(‘0 iflllâlgl (pi) İMfl Frog ra inhı r ve Kapa tuş.
lAHANC i IIAİIYOlAİİİM*
RHVME YAYİNLAİh
I.OFİDH X i
Y.flo Fhdıarıi Croah orkestrası.
— a.i» Dinleyici iatehlerL 0.10 Opei’Pİterden Şarkılar, — H.H0 Hafif ınelmlIİHr. — ıı.lö Unıııldh kulırter urkOstiHsı. ₺-İA.İ5 BBC bimfoni urkestrAAı
— ırt.ı/ı Viyoiöhrtsl re.Mttaıı. *-10.15 Fiyann İte pnre,ahır. jö/Ho Dhıteyiei telekleri, — so.io fahn İHili (n hpahiiMiiHhın Imfli miiMih. — âl.OO Tehmiı i “UiııUlty SllCPİ,, J. M. flHMİC llnulllzı nl.
— ŞflJâ Varyete müniBi. - 24»oo Kanilin (mhıîiuı.
ve kapanış.
programlar. — — 1.145 Dans
19.40 Karışık 14.20 Ev
Ifeltnıııo-îh(FUL|i lliıkidl ıkkçük-AİniIIIkadir H/i'lnhcr-
KMISllNCı
hiU -nazari - ...o...... ___
lltaşi — Riırayya ıkuhihııpıı.
DEIOûM î MatkoViç ıMurkCSİ
— ( îRİalufiftiay ( M erk el j — =
ttlprul (Titanım) — i unel (Takabil) — KutahOy (Galata) — MnçkH (Şişin — Feriköy (şişil)
— rinHhhy — M erke* pıı ŞU I.
FATİltf Jlimall îfakkı drlMişı) — ŞalAlındtim ((tarinlıpuşıll -= Hinin (Saınutvai — Mnaşkl ıııllıi) — Ahmı*t Sual ^limrllk) — Orhan ı FenerL
l'/Vt P1 Avvitnsarav Şifâ BEŞİKTAŞ t Nail Halil — Or-taktty — tjıyurteılillh DlVAnliıta-ln (Arivı vlukiiyj — AlerkdK (tir beli I.
KtlHKOlı Merkez Foıier ynltıu —- DrenkOl* — A. Câfâr Çağatay (Bostancı).
I Kil31 îti -
(Sehıtft-G lı rgcn HKiVflH (f?.-ııro-(KıiHİ-Avlı.ıBİU
Soldun Miifilt:
1 — Takdim r(. 2 — Karışık maden. 3 — Analak iyeni terimi •1 — MüherirHme. h — Mekanik hlllhiinltı bir kuiıt n - YüfkA vUrekil. 7 — Hmbahııı alAOA karanlığı.
Yukarıdan iKiığı:
1 — 9uiıuıııı i ıı m hıuTleri gelirin bir çeşll tatlı ulur tAİ(-frrirtgft). 2 — hecrilldl. 3 - Gece ptuiceiT ühlimte vapılftn knh-iteıs 4 - ir ni harfi h rtkUbursa cilveli hlut. n — Şiirin bir nevi. 7 — şenliklerde caddelere kurutalı l4MHkF.
VilŞölM. Â —
DCMhC İM L.MA( ANLN
HALLİ
Suhlaıı Mifca:
1 — Şaka. I — Is'af. M — A-Zn» 9 — İlin. 10 — Şaban. 18 — ibran lo — Ar etmek, lî — Knl etme. 18 — Emitıönli. 23 — M üteriz. 25 — AlAkm 27 — Ü-aera» 20 —= Ş*r. 80 — Mal. 0i — aiea. 02 Şema.
Yııktırıdıifl
1 — Şaşı. 2 — Azn. 3 — Kabak. » - SİFİte» 0 — Aka. 7 «-ı tıp. ıı - Kmıibara. 15— fcci. 14 _ KciiimiİİML ifl — TN(n*‘. 1.K — Emare. 2Ü — Özü. 21 üreme. 22 — 'Kaşe. 24 HAh(. 5(1 - Tanf. 2» - Ftanl»
İstanbul Beyoğlu Anadolu ynlpüıı A İlkııt»
İzmir
pt
2261
havuelu ıliıH itadikoy
tahıılhUl 24222 (tekiKhir mftte
An kuru 00. ilmlf 2222
( ski IIAlt! CllııılIVllM.
II m BELİ Ali t: H.vbcliadft: linrathA» Merlue
İZ Milli Halk löıtalftalmııei — Birlik (Kaitlftalllı (‘umlıurl-
• • ı r: iri fi - n • ’( 11 dun • A|-
ilMiiı alı ı kıUıita j t Vrtlıbıt ı. IMtAltA: BAŞkAfil — Ankara — Bayat.
Britanya üniversitelerinde tedris sistemi
Yozan : Dr. İng. Hüseyin Pekfaş siteye devam eden her talebe takip ettiği fakültenin emsine göre üniversite İdaresine yılda bizim paramızla 200-600 lira ödemek mecburiyetindedir. Bundan başka Üniversite, talebenin iaşe ve ibatesine maddi bakımdan karışmaz, yani biâıteki tıb talebe yuhlları gibi meccarıillkler de Brl-tanvada yoktur. Sadece çok mahdut adette talebeye yılda cüzi bir miktar hurs verildiği vakidir. ı Scholarshtp) Bri(anya(la, bizde olduğu gibi. Üniversitelere girebilmek için olgunluk imtihanını germiş olmak şarttır. Ol-gÜhlÜgUhu yabancı memleketlerde vefemlş olanlar Britanyada ayrıca olgunluk imtihanına tabı tutulmazlar. Fakat bazı üniversitelerde olgunlük imtihanım geçmemiş ötaniar için (le huatifil kurslar vardır ki. bttyle bir ktlZAU takip edenter üç yıl sonunda imtihan vererek “Diploma" tefini ve-rlteh bir ftertlfikn atabilirler,
Britanya itaivefsitetetinde tahsilin paralı olması dotavteiyle, gundüzteii inalşetihi ternih etmek zorunda utanlar içlh üniversiteler “E.xtension“ tâ* bir ettikleri kollar vnsıtaslyle konferanslar ve kurslar teşkil ederek fakir halk sınıfı çocuklarına da faydalı Olmaktadırlar»
RİTANYA üniversitelerinde ilk üniversite tahsili, tıb kolu müs-teshA, ekseriyetle üç senedir. Bu müddet sonunda muvaffakiyet gösteren talebeye “Bachelör" Unvanı yani bir nevi ehliyet verilir. Tahsil şllbeSirtlh devine göre bu ehliyet veya iCAZet tiftVAnı "Bachelof cif Arts" ( '•fiâcheklfe of Science,, ılh. gibi İsimlerle anılır ve yazı dilinde kısaca B.A., B Sc» rumuzlarivle göstetilır Bu Şhllyell karanan taJelıakMin bir çoğu üniversiteleri tefekeıterek keridl sahalarında vazife alır; bazıları ise üniversiteye devam İte İlmi veya tat4 bikl araştırma işlerinde (Research) İki Sene daha çalıştiktah §önta Ihı-tihah veıen k MMa.uter“ Unvanını kazanırlar ki, b uçalışirıa devresi »onunda alınabilen muhtelif tektiler meya^ ttlhdâ M.A., ve M. ie. Hjmuztarlyte göstcrllch Ve “MaSter öf ArtsM Ve hMastet of Science0 teimleriyle afiı-tail dereceler de vardır. Bu ÜnVantarı kazananların artık kendi sahaların-dn usta, veya üstad nblııkları veya mesleklerine tamamİVle hâkim olduktan Üniversitece taâdlk edilmiş olur demektin
•l
Bu müddet sonunda da İsteyenler, veys Ühiverlitelerce seçitetiter ttRİ-versitedeki araştırma işlerine İki ÜÇ SSne daha dCvanı ederek ve ilmi bîr tez hdilrlıyAtak kendi eahnlarında “Doctor of rhilosophy,. yani “Felsefe Doktoru" payesini ihraz edebilirler. Bü isini geçen Unvan, yazı dilinde kısaca “Flı. D." rıımuziyte gösterilip üniversitelerde alıhiibilen en yüksek unvan ve tahsil derecesini ifade c(ter. Fh, D» pftyesi Alrrtafıhırih DK Fhll. Unvanına muadil oliip Tllrklvede bu dereceye “Doktora" denilmektedir.
Yukarıda verilen bu izahat umumi mahiyette olup, her hiı1 ünlvetaltcde iiâ veya Çök farklı bir şeklldA tatbl-kâta rââtlanltabillı*. MPSelA brtzl tiril-versitelerde yukafidâ brthsl gCÇCh B. 8Ci sınıflarına muvazi olarak “Huturtits 4 sınıfları tla teşkil edilmekle ve dört senelik bir tahsilden sonra kazaiııtail «terece ile M. Sc. yapmıya hacet kalmadan doğrudan doğruya Fh. D. yapmak mümkün olnbilmelt-tedir.
Britanya üniversitelerinde meccanilik hemen hemen hiç yoktur, veya çok mahduttur. TA hırı dlâerte Britanya üniversiteleri paralıdır. Ünıver-


* «km»

T e 111 11 e ş r i y a t
Mg > ___ g
RİVAKİ İLİMLER MECMUASI
Yirmi yıhlah beri muntazaman yayınlanmakta olan aylık (Siyasi İlimler) mecmuasının 229 uncu sayısı, dolgun bir nıünderecatla çıkmıştır.
GüııOnıllzüh pu önemli konusu, şüphesiz ki, Anayııs/ımiZin t Adili ile İlgili İlmi mürtflksşalardırı Bu konuya dair İki kıymetli Ve salAhlyeth kalemin yazısını bu nüshada bulacaksınız.
Ayrıca, mcmiokctlînizin tanınmış muharrirleri tarafından yazılan hukukî, iktisadi ve mail makaleler, kronikler ve kitap özetleri, bu nüshayı zenglnleştirmlştir.
FATİII VE 01X1 N AZAMETlJ MAİZCANAT DEVRİ
Mınılllın Kunt nilcllyonnr tarafı ndnn aşık. akH'i lıil İfada lir Vn/.ılrnış ubın htı eser »atışa »miMiilmişlfr.
SATIŞ 1 I İd 1le SİP\ld> \|>KF xh IM'lıılllltı Ethlf • HİrUy(uM»r Yılfihclil Adli Ve luplâı kargınında Meydancık hanı 2 nci kat
1« Mayı» 1M0
YfcNÎ T fi TAN BUL
GÜNÜN
KONOMiK
fluyfa S
Fransa, Türk vergi reformunu
alâka ile takip ediyor
Yazan : Henri LAVFENBVRGER
PAflı» Hukuk Fakültesi profMÖrlrrindrn
Pariâ SUkuk Prof körlerinden Henri İAUifenlnırı^r'in
♦tafz için gönderdiği oşa^ufa veriyoraa .
PARİS Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Julliot de la Morrandiârâ Ankara ve tutan-bulda 15 gün geçirdikten sonra, İstanbul ühiveraitesi İktisat Fakültesinin eski Dekanı Z. F. Fındıkoğlu Paris Hukuk Fakültesini ziyaretiyle şe-. reflendirmiştir. Büyük sosyolog, Mukayeseli Hukuk Enstitüsü. Tatbii İktisadi İlimler Enstitüsü ve Kültürel Münasebetler Umum Müdürü tarafından istikbal edildikten sonra 20 nisan tarihinde Pahs Hukuk Fakültesinin büyük salonunda (Aula) TÜfki-yerun Paris Büyükelçisi Ekselâns Menemencioğlunun huzurunda him bir konferans vermiştir.
mü-
İktisatçılar, maliyeciler ve doktora talebeleri tarafından büyük bir dikkatle takıp edilen konuşmasında Profesör Fındıköğlıı, 1 ocak 19İ0 de meriyet mevkiine giren Türk vergi sisteminin leh ve aleyhteki argümanlarım tetkik mevzuuna almıştır, Bahis mevzuu reformu, tarihî, iktisadi vc sosyolojik bakımlardan olmak üzere M cepheden mütalâa etmiştir.
Vergiyi modern bir hale koyaıkcn Vöririye Cumhuriyeti, milli savım-frtâmn Ağır mükellefiyetine, kültür W ilmi yaymanın biçilmez pahasına, •ski vs yeni sanayilerdeki enves-Msmanın büyük kısmına tahammül •den hazîneye, yâlnız yeni kaynaklar â ra m âkl a kalmamıştır. Alimler, fakültelerin mümessilleri, İdarenin tek-ftrfsyenleri ve iktisat mümessilleri a-IBsından seçilen mezkûr reformun f8Mwrtueılan. âmme masraflarının mü-•M ağırlıktaki dağılmasını temin fiş meşgale ile uğraşmışlardır. Ğımlap, aileyi inkişaf ettirmek, şahne olursa olsun güç-içtimai müsavâtsızlık-ve nihayet istihsal ve teşvik etmek
teşebbüsü teştirmeksızin km ajuütm8k tteâretîn inkişafım aâevzuiamdna
Bu fikirler dahilinde, hakiki şahısların Gelir Vergisinin iki hususiyeti Fraitfiz müşahitlerinin bühaaıa naran dikkatini çekmiş bulunuyor.
5421 numaralı Ve 7 haziran 1949 tardili kanunun 19 uncu maddesi mucibince, ziı*al faaliyetle elde edilen kazançlar. Gelir Vergisinden muaftır. Bu muafiyet, vergi adaleti prensibine ve mükellefiyetlerin müsavi şekilde dağıtılması mefhumuna aykırı görülebilir. Faal Türk nüfusunun büyük bir kısmî bundan istifade etmiyor mu? Bu itiraza cevap olarak, sosyal ve politik bir argüman kıy-nıetlendirilebilltî Türk köylülerinin çocukları, bütün Avrııpayı birinci derecede alâkadar eden milli savunma dâvasına, nüfusun diğer sınıflarından daha ağır bir şekilde katılmış bulunmuyorlar mı?
Fakat tam mânasiyle teknik Ve mail sahada kalalım. Ziraat erbabını yeni Gelir Vergisinden muaf tutmakla, Türkiye Cumhuriyeti şayanı dikkat bir realizm eseri meydana kojTnuştur.
Fransa, 30 seneden beri çlftç’llerl, gelirler üzerinden alınan yeni mütenasip verginin şümulü İçinde bulunan Ziraî Kazançlar Vergisine tâbi tutmayı tecrübe etmektedir. Elde e-dilen neticeler şaşılacak derecededirler. Zirai sedül. vasıtasız vergilerin tamamının ancak yüzde 2 si nispetinde bir varidat sağlamaktadır. Niçin? Çünkü. Çransadn dahi, idareciler aoayal nizamın en emin ve en müstakar unsuru olarak gözüken zi rai sınıfı memnun etmek temayülün-
dedirlcr. Sonra köylün tin Fren-«ada olduğu gibi, teknik terakki ve münakale kolaylıkları neticesi İktisadî hayatın kuvvetli olarak belirdiği bir memlekette dahi geliri para olarak temin etmek çok müşküldür. Bütün bir işletme mahsulü içinde pa-\ 1 hâkim bir vaziyette olan ayrıl geliri vergiye tâbi tutmak hemen hemen imkânsızdır.
Esasen meselenin halli, köylünün az tekâmül etmiş olduğu ve köyler arasındaki münakale vasıtalarının henüz inkişaf etmeye bâşİAdığı Tür-kiyede daha güç görünmektedir. Bu şartlar dahilinde Türk ziraî işletmelerinden mühim miktarda vergi kaynaklan elde edebilmeyi iddia etmek nASil kabildir? O kadar ki. hattâ ziraatın geniş bir şekilde sanayileşti-lildıği Birleşik Amerikada dahi, köylü sınıfından taxe‘*
elde edilen ,,income-ın payı vnaıtasız vergi mecmu hâsılasının yüzde 8 ine bile varmaz, Acaba bir zirai verginin İdare, tahmin ve kontrol masrafları, hattâ fazla olarak, vergi randımanını yut-mıyaçoK mıdır?
Hakiki şahısların geliri üzerinden alınan vergiden, küçük sanat erbabının muaf tutulması daha az tenkid mevzuudur. İlkönce, çünkü çalışkan sınıfların çekirdeklerinden birini teşkil eden bu küçük fahiş veya aile işletmelerine cesaret Vermek icap eder. Soma çünkü iş yerlerinin 720 liradan TazIa her hangi bir kiraya tâbi olması halinde küçük sanat erbabı Gelir Vergisinden muaf tutulur, ve ni-hattâ küçük sanat te-bazı Şartlar dahilinde, vergilendlıllmeye tâbi
Heyet çünktı şehbtislerl de. götürü uılülle tutulurlar.
kayıtlar bir tarafa bı-
Bu ihtirazl rakılırsa, Türk birliğine dahil bazı sınıf kategorilerinin bir vergi imtiyazından faydalandığı hakikaten bahis mevzuu edilebilir mı?
Şüphesiz bu Vârit değildir, zira Gelir Vergisinin büyük inkişafı laya» sinde bütün vatandaşlardan ve bilhassa binnisbe vasi tasız Vergilerden kurtulanlardan alınan vasıtalı vergilet, TÜrkiyede mühim v(ı hattâ hâkim bir mevkie sahiptirler.
Bu vaziyette, teknisyenlerden müteşekkil bir komisyonun tetkik mevzuu olan yeni Muamele Vergisinden çok şeyler Ümit edilebilir Şayet bu vergi, ekonomik konjonktür seyri esnasında ilâve olunan kıymet Üzerinden alınan bir istihsal Vergisi istikametinde tekâmül ederse, Gelir Vergisinin hakiki bir mütemmimi vazıyetine girebilir. Türk vergi reformunun hu latlkâmetta yeniden gözden geçirilmesinin tamamlanması, mlls-miriyet endişesini tatmin ederek Vergi karşısında müsavat meselesini d(» tesis edebilecektir.
Profesör Findi kodlunun bu kadar zengin konferansının bütün cepheleri üzerinde durmak imkânsızdır. Genç Türkiye Cumhuriyetinin, bu esnada, malî sahada denediği tecrübe o kn* dar mühim ve o kadar alâka çekecek mahiyettedir ki, Paris Hukuk Fakültesi Dekanı Fransız Hükümetine, gelecek sene bir kaç doktora talebesini Ankara ve tatanbııla göndermesini ve böyJoce bu müşahede merkezlerinden yalnız kendi ınltesaclcrl-mlz İçin değil, a^nı yamanda maliye ve iktisat ilmi için do faydalı bilgilerle dönmelerini temin etmesini teklif etmiştir.
Hnnhnpılık *f» maliye bahirleri
İngiliz gözıle sterlingin vasıfları
Londrada CHy'doki nmliye ve dış kambiyo mahfillerinde. “Avrupa Tediyeler Birliği” veya diğer bir tâbirle "Avrupa Hükümetleri Arasında bir tediye vasıtası" kurmak hususuu-da derpiş edilen plânların mllessiri-yeli hakkında, büyük şüpheler mevcuttur.
İngiltere birliği işlerinde ehemmiyetli hır şekilde bahis mevzuu olan sterlingin hususi karflkteri, İngiliz otoritelerinin hisseleri Üzerinde ihti-yatkâr bir vaziyet alınmasını icap öttirecek karışıklıklar arzetmekte* dır.
Bütün dünyaya şamil malî vo iktisadi bir muvazenesizliğe karşı alınacak seri bir hal çaresi açıkça mevcut değildir. Bu muvâzene yokluğunun sebeplerini yalnız harbin tahribat ve ekonomik düzen bozukluğunda bulmak doğru değildir. Bunu, eskiden “geri” olarak vasıflandırılan memleketlerde inkişaf eden nasyonalizmin Ve plânlı sanayileşmenin neticesinde ve buna mukabil Amerikan istihsal potansiyelinin artmasında «ramak icâp eder; dünya senelerdir bu şartlara doğru yuvarlanmıştır.
Dünyaca kabul edilen bir para
Mllletleraraaı tam ve serbest bir ticaret mübadelesi, tanzim edilmiş bir muvazeneye ihtiyacı olup bütün dünyaca kabul edilen bir para sistemi tercih eder: nihayet bunun için de Üç vasfın bulunması icap eder ki bunlar, tikrar” dır.
» ••elverişlilik0, “makul bir işve “sarfedilebilme hassası”
Dolar bu şartların ikisine meliktir: fakat onun ‘Elverişlilik” Hrumi sadece hibe yob/le veyahut ancak Aa merikan ekonomini usulü ticaret akışının dağılmanı ve yâpıimaaı aâyo-sinde imkân dahiline girer.
Dünya ticaretinin bu yolda Udimi esaslara nasıl sahip olabileceğini görmek müşküldür. Fakat ne kadar kusurlu olursa olsun sterling “elverişlilik'* hassasına şüphe bırakmıyacak şekilde maliktir. Dünya ticaretinin takı ıi « n yüade 00 al sterlittg ile tediye olunmaktadır. Ingiltere Kıralh-ğı, dünya İle olan ticari münaââbet* İnlinde diğer memleket mallarının başta gelen bir alıcısıdır ve zaruri olarak satın aldığına karşılık aynı tediyeyi istiyecck bir satıcı olacağı da aşikârdır.
t)lgrr bir lâblrie, mahsulleri İçin pmriâra ihtiyacı olan dünyanın geniş anhalnrı Mterilng bloku ile ticaret İçin eaaHİı bir temele maliktir ve böylece kendilerini bar.ı şeyler satın almak için aterhngo malik görürler.
Diter taraftan Amerikan ekoflO* misi ilk önce fazla mahsullerini satmayı talep etmektedir, vc çok taraflı tltal'oti İdame edebilmek İçin dolarlarını tasarrufla kullanır ve bunun için de muhterilerini, kondllarınl borçtan beri kıtecâk gayritablt bir piyasaya bilmukabele kâfi miktarda «atış yapmak için, mücadeleye mecbur tutar,
Bundan dolayı tarnâmlayıcı, sağlam ve yeter miktarda bir ticari uusebot kurmak İçin dünyanın Ittleraraâı tediye V o 8i tası olarak tenmak üzere doları nasıl elde ccğlni tahmin etmek çok zordur.
mü-mil-kul-ede-
°The İ iıiHiH’lal TlıncsMteıı
MADDELERİNE DAİR HABERLER
edilmiş olur, Atman-yün İpliğinin yerine kullanılmıştır.
en bariz tarafı ça-
Dünya piyasasından göçen
ALMANYA
Alman sıınî yünü
New-York, (Hususi - ReütCt) — Ticaret gazetesinin bildirdiğine göre, yakın istikbalde. Almanyadan Ame-rlkaya» yüne benzeyen iki cins elyaf İhraç edilecektir. Bu iki elyaf, Ah manyanın sabık 1. G. Farben fabrikalarında jimal yada senelerce muvaffakiyetle
Bu ipliklerin
bük boya tutmağıdır. Bu vasıf, hususi plgmen renklerinin ve vat boyama usullerine benaeyen ve “clupe boyaması*’ adındaki metodlar sayesindedir.
Tam teslim, vergi dahil, bu İpliklerin fiyatı takriben F. O. B. libre ba-şittâ 48 senttir. •
AMERİKA
Amerikan pamuk piyasası
\Vashington (Hususi) — Amerikan Tarım Bakanlığına göre, Amerikan hazır mal piyasası, senenin hu mevsimi için tahmin edilemiyecck bir şekilde faaldi. On ayrı piyasadaki satışlar 210,000 balyayı bulmuştur. Bu miktar, geçen haftaki 142.600 balya-hk satışlara nazaran çok artmıştır ve geçen sene aynı hafta İçinde yâ* pılan 95.400 balyalık satışların 2 mislidir. Ekseri satışlar, İhracatçılara yapılmıştır.
Haftalardan beri güneybatıda ihracat için yapılan satışlar külliyetli miktarlara varmıştır. Hâlen vaki satışlar, mevsimin önümüzde geri kalan aylarında ihracat seviyesinin çok yüksek ölncagmı göstermektedir. Mâ* hâili fabrika talepleri de artmıştır.
Suni ipek piyasası
NeW-York, (Hususi - Reuter) — Amerikan sunî ipek iplikleri mtla-tahsilleri bütün haziran İmalâtları I-çin sipariş almışlardır* Piyasa kay* naklariha göre, dokuma fabrikaları hâlâ tam istedikleri siparişleri henüz elde edememişlerdir, öhümüâdekl 60* 60 gün içinde, sevkiyat yapılamadığı takdirde bazı değişikliklere inlliar ö-lunmaktadır. Fakat müstahsiller, yapılmış siparişlerin feshedilebileceği kanaatinde değillerdir.
şimdilik hemen hemen bütün cinslerde, talebin arzı aştığı harla bir şekilde görülmekte ve bu hal en çok kaba denier’lerde göze çaıltmaktadır.
Suni ipek iplikleri, yüksek kalitede kadın vc erkek elbiseleri yapılması bakımından son derecede tutulmaktadır.
Honton yün piyaMM
Bostan, (Reuter - Hususi) — Yapâ-
Milletlerarası Pamuk İstişare Komitesi Amerikada toplandı
1950 . 51 programları
WAAhlnvloh, 10 A. A. (ÜSİB) Türkiye (1a dahil olmak 22 milletin mUmCMlIl.Hnden tt.rkkül eden Mil-lttl.rarMi Pamuk laii.an* Komiteah nim dokuzuncu ihzar! toplantısının 22 mayısta burada toplanacağını Amo-’rlka Dışişleri Bakanlığı bugün açıklan! ıştır. Komiteyi teşkil eden 22 millet dünyadaki pamuk istihsalinin yüz. de P0 mı Vs Jüt İh] A kinin yüzde BA ınl temsil etmektedir. Dışişleri Ba-kanlıfti bu hususta ya.vmladıtı bir tebliğde diyor kİ: *
"Bu toplantıda dünyadaki pamuk İstihsalinin ekonomik vaziyeti, son zftuıanlardakl ve İstikbaldeki İnkişaf
halterim akislerini vorlyaruı
ğı için fabrikalarca talep artmaktadır. Fiyatlar sağlam ve mubayaacılar yerinde tealim edilecek malları satın almaya meyyal görünmektedir. Yeril meler yttttü de gayet iyi satılmaktadır. İnce kısa elyaflı Fransız cinsleri de yerinde 1.50 dolara satılmıştır.
Texas yünleri geçen hafta bu zamanki fiyatlarından daha pahalıdır. Burtlât* 1.65 İlâ 1.T0 den satılmıştır.
Halı yünü fiyatları hafta içinde arlmaya başlamış ve mal sahipleri ufak haiı fabrikalarına yüksek fiyat-lâra göre satış yapmışlardır. Daha büyük fabrikalar henüz piyasada hiç bir iş yapmamışlardır.
Ziraat Bakanlığının yıkanmamış yapâğı fiyatları 58/60’s incelik için 79-31 senttir, fakat 56's incelik için 72-74 sent ve 50’s incelik için ise 62-64 sent kadardır.
AVUSTRALYA
Yün piyasaları
Bidney (Mü«ub1 - ttcuter) •— PiyA-«ia(1a yün «ntıelnrı bir ka() «Un evvelki değişen ve terakki eden fiyatlara jtflr» MA.vft «A/tlam mr »eklMe vuku, thılmuftur. Avrupa, Britanya ve Rus-yanın i,thakl ile rekabet qatln oi-mu, ve Areedllen P.2A7 balyadan 9.143 balyaaı »atılmıştır, Ayııoa ae-tjan kataloglardan ISO balya da aa-t)1mi«tır.
Satılan mnl cinai qe»itli«1ir. Bunlar araaında Uaakbatıdan vı» Markeal Balı New nngland'dan galen kuıu yünü, ffila yünü ve en İyi Uranmi, yün-lar dt vardı.
Bun taranmıy ylln fiyatı libre balina 12T-S/4no penidir.
Malboürnc, tMuauai • Reuter) — Fiyatları yükaelmlye mütemayil bir durumda olup hUtün «toklar cn yüksek fiyatla aatılmıytır.
Çatln vc Kcnl, bir rekabet vardı ve bütün memleketler buna I,tırak ediyorlardı, Araedilen 7.410 nalyadân hepal eatılmııtır. Mal ceylticri İyi idi ve kuaeydoftudan aclme lyl dne meri, noa yünü de vardı.
Tai-anmı* ytln fiyatları! tikatra ince merinoa yünü 141 penidir. Karı»ık yünler M-M'a incelikte olarak «o 8/4 penidir,
HİNDİSTAN
KalkÜta Jütten tnntnııl maddeler stoku
Kalküta, tReuler . Muauel) — Jüt mUataheillerinln fabrika »tokları, ıilMn «onunda ftS.riOO tondur. Mart a-yı «onunda bu miktar ise 67,200 ton idi. N’lâân «tokunun 16.800 tonu ka-navt^e 46,200 tonu cuvallık bas, 8.700 tonu ılft diğer çeşitlerdir.
üıtrlnde faollyete gedilecek
- tcmayuıirri v« pamuk iMlhaaunin art. tırilrnnaı yolları tetkik edilecektir, üye devktitrin mllmrMlllari mamie-l(ell»rlnd»k| pamuk vaaiyatl il» buna tesir eden program ve milli siyasetleri mllMkcrc edeceklerdir. Aynı M-manda pamuk istatistikleri servislerinin inkişafı hakkında malûmat vc-rilecek ve 1950-51 programı üzerinde faaliyete geçilecektir.,,
Komite namına hareket eden Amerika Dışişleri Bakanlıtı dünya pamuk meseleleri ile alâkalı 75 devlet ve teşkilâtı bu toplantıya İştirake davet etmiştir.
Türk - isveç Ticaret anlaşması
Ankara 15 (HUSUSİ muhabirimiz bildiriyor) — HMlfâfldt nihayet bulacak olan Türk « İsveç ticaret anlaşmasının bir sene müddetle Uzatılmasına her iki Hükümet tarafından karar verilmiştir. Anlaşma, 14 hart* randa yapılacak bir nota teatleiyle bir yıl daha yürürlükte kalmış ola. çaktır.
Diğer taraftan Ispanya İla memleketimiz arasında yapılma mnâ teşebbüs edilen ticaret anlaşrrtârt İşi bir hayli ilerlemiştir.
İsrail ile aramızda yapılacak ticaret anlaşmasına dair larailden beklenen cevap gelmiştir. Yapılacak anlaşmada mal tasrihi yApılmayscak-tır. Her iki memleket, umumi ithalât ve ihracat rejimleri dairesinde birbirlerine mal satabilmeklerdir. Anlaşmanın on güne kadar imzalanacağı Öğrenilmiştir.
Ankara 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Geçen »ene tatbikine bnşlenmlş olan Doğıı kalkınma programının yol kısmına 7 milyon Hrâ aarfedilırdştir. Bu «ene de gerek Doğu kalklnmaâı tahsisatından vc (6-rekse devletin karayollariDâ ayıbdığı tahsisattan istifade ölürtSrAk â milyon liralık yol inşa olunacaktır»
Geçen senek! fondan. Antep - Nizip yolu ıslah edilmiş. Birecik • Ur* fa - Hilvan . Siverek • Diyarbakır yolu Silvana kadar yeniden inşa edilmiştir. Bu yilkl tahalsâttan Silvan -Baykân arasında (60) kilometrelik kısım yapılacaktır. Geçen aenekl tahsisattan Baykan . Tatvan yolu yapılmış ve Van Gölüne ulaşılmıştır.
Bu program, lslanbuldan kelken mnlörlü vaaıtalann yaz kış geçit veren yollardan giderek Van Gölüne kadar ulaşmalarını sağlayacaktır.
Zeytinyağı ihracına müsaade edilmedi
limit. 15 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) —» Zeytinyağı ihracı hakkında Ticaret Bakanlığının gûya miktarla mahdut olmak kaydiyle bir karar aldığına dair bugün. piyasada dölâŞân şğjfianın doğru olmadığı ve bu bahiste herhangi bir kararı ancak yeni kurulacak hükümetin alabileceği AttkAradân yapılan soruşturma neticesinde anlaşılmıştırş Fakat bu bahiste Ciddi bir temâyillüh mevcudiyeti artık ğizienınemel(tedir«
İzmir Fuarına iştirak edecek memleketler
İzmir 15 (Hususi muhabirimi! bildiriyor) —• Ticaret Bakanlığı yoliy-I? Dışişleri Bakanlığından tamir Belediyesine bUdirildiğlhe göre, Fran-sa. İsrail, Polonya ve Pakistan Hükümetleri 1830 İzmir Enternasyonal Fuarına resmen İştirake karar vermişlerdir. Fuara iştirak kararı veren Yugoslavya Hükümetinin Ticaret A-taşeri' Sergi
metre
mek üzere uçakla tzmire gelmiş ve Belediye lunmuştur.
letlerl Fuarın Lozan meydanında Tekel Pavlyonu yanında büyük bir pavi-yon inşasına bağlad». Çekler, Maçar-lar. Belçikalılar, leveçlller vc Yunanlılar da İzmir Fuarına resmen iştirak etmektedirler.
»AiayındA ayrılan karelik sahayı gör-
başkanını ziyarette bu-Amerika Birleşik Dev-
Eğede yeni arpa mahsulü
İzmir BarMflina »rzcdlldl
tamir. 15 (Hususi muhabirimle bildiriyor) Yeni senenin İlk arpa mahsulü, Menemenin Baralb köyünden Cemâl Ateşin eliyle borsaya ar-Medilmfştlr. Arpanın miktarı dokuz çuvaldan ibaretti, kilosu 30 kuruştan muamele görmüştür.
Ofis tipi yağ
Bıı sene çıkarılan yağlar
250 kuruttan satılarak
Toprak Mahsulleri Ofisi, muhtelif lAtihAAi bölgelerinden yag mübaya-ftaıha devam etmektedir. Bilindiği gibi geçen sene tecrübe mahiyetinde olmak Üzere "Ofis tipi" piyasaya yemeklik yag çıkarılmıştı. Ofit. bu tecrübelerden alınan neticelere göre, yflt istlhsAİâtını artırmağa karar vermiştir. Bu maksatla Haliçte Ofis Dpi için bir fabrika da tutulmuş, istihsale başlanmıştır.
Geçen âene Ofla tipi ya# perakende olarak 350 kuruşa satılmıştı. Bu Sene Ofla yağlarının 2Ö0 kuruştan satılacağı anlaşılmaktadır.
Llmonımııa gelert İthal malları
Geçen hafta içinde llmanımıtt gelen 10 vapurla, 140 ton çelik çember, 600 ton kimyevi madde, 49 ton kauçuk, 340 ton kanaviçe, OT ton çay, 233 ton çelik bortı. 110 ton levha teleke. 8T ton ââpâfi. 13 ton parafin, 40 tan demir tel. ftT ton otm. lö ton Ayakkabı çivial, 13 ton kakao çekirdeği ithal edilmiştir.
*
Akdeniz seferlerinden dönen gemilerlmlıln gümrük muayenesi yolda yapılacak Akdenizıte yabancı limanlara işli-yen gemilerirnısift dönüşlerinde gümrük muayenesinin yolda yapılması için hu ayın 26 sinda Ankarada bıf toplantı yapılacaktır.
Turlzmi teşvik bakımından çok faydalı olacak hu uaul kabul edildiği takdirde memleketimize gelecek olan yolcuların salonda vakit kaybetmeleri ve müşkülâta mama ktlmalan ön-lenmiş olacaktır.
Tarsus bugün Amerikoya gidiyor
Ok Tu-iki
çok
Amerikndaki eski vatandaşlarımızı getirmek üzere Pire. Napoli, Cenöva ve Marsllyoj’a uğrayarak New-Yorka gidecek olan Tarsus vapurunda, gurılaşrna EnelltÜsU llo Türkiye rizm Kurumunun hazırladıkları sdrgl açılmıştır.
Kıtlarımızın Türk motifleriyle
j*anatkârane bir ««kılda işledikleri •lltjlerl parçaları vitrinlerde satışa arzedilmiş ve hazır bulunanlar tarafından çok takdir edilmiştir. Turizm Kurumu da tataribulun ve memleketin güzel manzaralarını gösteren büyük eb'adda fotoğraflardan mürekkep bit* sergi açmıştır. Şehrimizdeki yerli yabancı basın mümessilleriyle seyahat acentelerinin hazır bulunduğu toplantıda Turizm Kurumu kurucuları tarafından davetlilere gereken izahat verilmiştir.
AmerlkAdaki eski vatandaşlarımız tarafından bir “hasret kavuşturan gemisi” gibi karşılanacak olan “Tarsus” un bu seyahati ile Türk vapurlarının İstanbul - Amerika aracında munta-tam yolcu aeferleri başlamış olmaktadır.
15/V/1950 Pazartesi
MEMLEKET ve DÜNYA BORSA ve PİYASALARI
Borsalarda vaziyet
* Â e>
İstanbul
Ticaret Bordasında kabuklu fındık fiyatları sağlam durumunu muhafaza etmektedir. Yağlı tohumlar, bakliyat, deri gruplarında kayda değer bir şey yoktur.
Kambiyo, Esham vâ Tahvilât Bordasında yüzde 5 faizli muhtelif tertipte Devlet Demiryolları Tahvilleri üzerine mahdut miktarda satışlar olmuş. Ziraat Bankacı tahvillerine karşı görülmüştür. Altın piyasası içindedir, iş yoktur.
İzmir :
Halta başında Borsada
•eçimine aiL hararetli konuşmalar aıa--ıııda Ç( klrdrksii kuru üzüm hareketli durumunu muhafaza etmiştir. Arap memleketlerine ihracat ğinden piyasa sağlamdır, zır pamuklanıl sakin lıir .nesine mukabil alivre
canlılık vardır. Pamuk yağı piyasası hareketli durumunu muhafaza ediyor. Borsada pamuk çekirdeğinin sakın fakat, ümitli vaziyetinde değişiklik mamıştır.
da telekler kararsızlık
milletvekili
devam etti-Borsada ha-durum arzet-muamelelerde
ve ol-
Adana :
Ticaret Borsacında kayda değer şey yoktur.
Trabzon ;
Piyasa gevşektir. Fındık piyasasında gevşeklik devam etmektedir.
bir
KAM B i Y O
İstanbul Borsacı
• Açılış Kapanıl
X Sterling ....... Ö.M.B0 7.01
100 Dolar 282. 282 25
îou Fr. Frangı ... o.sn 0.80
100 İsviçre Fr ... 6*1.03 64.03
100 Belç. Fr 0.60 5.00
100 İsveç Kr 64.67 64 67
100 Florin 72.68.40 73.68. i"
100 Liret 0.44.12K 0.44.128
KM> Drahmi ........ 0.01,876 0.1.876
100 Encoudoa 8.78 M 0.73,00
Altınlar
Bugün Eski kur
Lira Lira
Külçe leril Gr. 6.12 5.12
Külçe Dfkumbu. 2.16 5.10
Cumhuriyet .... 35 8ü 35.76
Rt'HAt 37 60 37.26
i’llLRitt M**eş>eee«M 3fi._ 35,—
Gulden 38.75 33.70
İngiliz 45.75 16.25
Fransız kok .... 37.— 37.—
Napolâon 111 .. 3 i.— 34.—
îevlçro 34.— 34.75
Ncw-Yurk'tn ı onau ı $ 35
Gümüş, Platin
En n*jaf.ı En yukarı
Gümüş Gr Z- —
PlAtln •• .v 10- İL-
Zürich Borsası (Serbest)
11.5.1 «50 tavlçrr Frangı
Durumu En aşağı En yukarı
Türk Liram ....... 0.93 1.10
Dolar 4 ’2h i 29
I StarilnK ............. 10 80 11 —
Fransız Frangı 1.20 M A» 1 23
— ■ = s: , ae
ESHAM VE TAHVİLÂT
Devlet Tahvilleri
İkramlvril ıalıv 111 (*r Kapanış (•)
%û 1033 Ergani 23.— 84.—
V,5 IVJH ikramiyell 2J.— 22.-
'.5 Milli Müdafaa 1 21.—
%5 1941 Demiryolu IV Oâ.PÖ 100.-
s;b 1941 Demiryolu v ,....... 08.80 100.-
(Te4 1/2 1949 İkramiye!! ... 99.70 98.-
Diğerleri
»>u 1911 Demiryolu VI ıno.— 110
%6 Kalkınma I 100.— no
«• ^X Maaeee 99.20 110.-
.6 III 100.— 100.—
rn 1919 laf ikrazı I 09 75 100.—
rV6 1948 iatlkrart 11 00 50 08.—
f'.a Milli Mtldafa* I 97.60 99.-
M 1018 " l 21.30 98.-
rr7 1931 Slvaa-Erzurum I... 21.35 20.30
1984 ” II -VII... 20.95 20.40
r.7 K»ıı Demiryolu t... 20.85 21.6)
«r(7 1941 " II... 20.40 21.-
«%7 mil III... 21.40 22.-
■.7 Milli MUdoTaa I... 21.50 21.40
7 - ” H... 21.20 20,60
•• • III.». 21 50 21.-
w 91 M rv.„ 21.70 21.05
Şirket Tahvilleri
T.C Ziraat. Bankası .. . 20.20 20.20
Anadolu D.Y Tertip A/B. 113.25 111.-
11 c — *•
M • %H0 62 25 59,-
•* Alünıcs. Senet. 67.90 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Morkc* Banlcası .....
Türkiye Bankası ..........
Türk Ticaret Bankası .....
Aralan Çimenin ...........
Sark Değirmencilik .......
Milli Rcaflünınn J........
120.—
30.—
5.—
15.25
23.25
8.-
Ecnebi Tahviller
I
Mieir Kredi Fonelyr KMV3 | 172.—
=
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
İstanbul Ticaret Borsası
Hubılhntı
Buğday yumuşak (Tüc.) Buğday ıtri (Ofisin) Arpa yemlik (dökme) Mısır (Sarı) çuvalı Fasulya tombul .. Faeulya Çalı sert Kuşyeml .............
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil •«»•ı.tı.ı..,,.**, Nohut natürel ....................
Bugün
Esld Kapanış
iımir Ticaret Borsası
Bugün
Son Kapanış
YABANCI BORSALAR
New-York Borsası
Dün
Enkl kur
Ueee>4
tlteşa
28.
31.
22.
19.
• •••
40.—
Tağh tohumlar ı
Ayçiçeği tohumu .................
Keton tohumu •••••••••••••«••>(
Kendir tohumu ..................
Yer fıstığı kabuklu •••••••,•
Kuru 5îeyvuhır ;
Fındık (kabuklu rtVTİ)
Fındık (Iç tombul) ....
Ceviz (kAbukiu) .......
Ceviz (îç natürel) ....
9 9 •
üukuma Uanı Maddeleriı
Tiftik (ana mal) ...,....
Tiftik (Natürel) .........
Yapak Anadolu (Kırkım)
27—
40—
o».
• o
90.-
178—
208.—
120.25
29.50 a-
16.75
23 50
16 25
İlam derileri
Sığır salamura (kasap) Kİ. Ksçl tuşlu kuru kilosu Koyun hava kurusu kilosu
Ncball Yuhlar: Zeytinyağı (E.E. Suvamyagı (Raf. Ayçiçeği (Rafine
Fındık yağı (Çıplak)
tcnckel» eııa ı çıplak)
150.—
133.—
150 —
28.— 3L— 22.-21.10 25.— 22.—
40.—
27-(0.—
28.—
250.—
100.—
130.—
130.—
Üzüm çekirdeksiz No.9 İncir A «erlel
° B «erle! Pamuk Aksla Pamuk âkah Pamuk Akala Pamuk yerli
Pamuk yağı (rafine) Pamuk çekirdeği
No. IO« X «eelH
U (Şllls XIX şiğâll
••••••••»
• • •
Aiessseıa
55.
M.
12.
202.
190.
217.—
11.50
55 —
56 -U'
211— 185.-153.—
180.— 118.—
11.30
133— 180.— 100.—
297—
280—
208—
90.— 1T8—
27— 146—
28— 40— 32.—
65—
75—
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala 1 Pamuk Akala II Pamuk Akala in Pamuk yeril 1 Pamuk yeril II 175.— 167.— 140.— 180.— 1TB.— 167.— 110.— 180.— 180.—
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) 8650 randımandı kahuklu tombul ...... b) İç «ıra kontrollü 80.— 171.— 80.— 172.—
Eskişehir Ticaret Borsası
Buftdoy yumuşak Buğday sert Arpa 30. - 31. — 32.25 3L— 1 21.50
IIUnitdMv (BuşellsBent) ..........
Seri Kış mahsulü No. 2 .........
Kırınızı ” “ No. 2 .........
Pnmuk Mıddiıng (lubresisSent)
Mayıs t.t,.**>.I....... t,atlllll(,«»t.t.
Temmuz .........................
Ekim
Tiftik (Llbrcai=Stnt) ........
I Teksaa No. 1 ............
||I ıııdıL ı LlbıSent) .......
Kabuklu yerli İri ...........
” ” orta ...........
Lov&nt İç ithal malı ........
Ekstra İri iç ithal malı ....
Kuru Ütüm (Llbrcsl=3cnt) ..
Thompson çeklrdeksla seçme
Krtrn tulııımıı (BuşCİI=:Dolar) ...
MInncapûlis ...» ...«..(iiı.u»*ı»«4.. Ktılny (Libresi —Sonl ı
Levha-teneke (100 libre dolar)
272.—
253—
32 m
32.58
31.20
22—
22 50
36.—
40—
• ••
11 1/4
Günündü Bora ada muamelesi teacll edilmemiş tahvûlt ve eshamın ân vo taleplere göre taayyün eden takribi piyasa değerleri.
271—
254—
32. (2
32 57
31.11
22.50
21.-
36.—
36.—
11 1/4
3.85
76 75
7.30
3.22
77.23
7.30
Londra Borsası
Keten tohumu (Tonu=Sterllng) fîombav • 65.- 63. - 64. - 67.— 65.- 64 3/4
ICallrhta
| \ c r fiâtı^ı kTInd İst ah
Bradford Piyasası
TLftik iyi mal (Ubresi=Fivat) ” Sıra malı TUö Anadolu •• " •» Trakya •» •• 20/21 18/21 34.-Nom 30.- ” 20/21 M 18/21 M
İskenderiye Borsası
Pamuk (KantarıaTailari) ’ Ashmouni Kısa elyaflı F/O. „ 1 Karnak Ueun elyaflı F/G, 123.— 92,25 123.— 91.70 |
E
s 1 A N BU


â




(74// rdf/*




O
O ■ T

^3
ı
• 1
Sayfa 6
18 Mayıs 1950
tfOOVER
Büttner tesisatları ile
EKONOMİK KURUTMA AMELİYESİ
TC
Mi
I t w
ÇAMAŞIR MAKİNELERİ ve
ELEKTRİK SÜPÜRGELERİ
ELEKTRİKLİ

En
beğenilen
DÜĞÜN HEDİYELERİDİR




M ATAŞ
GALATA TAHİR HAN- Tel. : 44996
- J 4 ' • 1 . f ı
[Bol Köpüklü - Nefis Kokulu






L tuvalet SABUNU 100 de 100 saftır,]
O
Dünyaca maruf İsveç çeliğinden mamul
VOLVO
KAMYONLARININ
Türkiyedeki arAZİ ve yol vaziyeti gözönilnde tutularak, getirttiğimiz eo elverişli tiplerini sayın müşterilerimize arze-diyoruz:
Model Fabrika Motor Hususiyetler tonajı cinsi
249
1303/1304
201/ 202
7 DİZEL 5 Heri 1 geri vitesli, uzun şaşi, 2200 devirde 100 fren beygir kuvveti
(V • W
615 BENZİN Taknyeti, orta ve uzun şaşi, 3000 devirde 90 fren beygir kuvveti
2,5 BENZİN Kamyonet - kaptıkaçtı, şoför mahalli ve şoför mahalsiz, 3600 devirde 90 fren beygir kuvvetinde
Kesik burunlu DİZEL ve normal burunlu BENZİN motörlü üzün otobüs şasileri.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ î
« •
MEHMET KAVALA
Tahir Han Galata
Telefon 40430-42673
Telgraf: Lanıet İstanbul
________________ •
-Dikkat
MÜSABAKA BUGÜN BİTİYOR
Sunderland’ın önümüzdeki 3 maçına ait tahmin ku-jonhırını bugün saat 16 ya kadar kabul edeceğiz. O günden sonra hiç bir kupon kabul edllmlyecektir.
_______________________J
1
mahsuller, kendile* ekonomik bir kurut* mahsullerin sayısı pek
inkişaf ettirilmiştir.
son yarım yüzyılda modem eski sistemleri çok geride bira-
Halkalı levhalar İle teçhiz edilmiş türbinli kurutma makineni.
Vodesiz Tasarruf Mevduatı sahipleri arasında
15 - Mayıs - 1950 tarihinde yapılan keşidede İKRAMİYE KAZANANLAR:
15.000 Lira
Zile'de 1349 No.lu hesap sahibi Şetket’e
Taşköprü'de
10.000 Lira
769 No.lu hesap sahibi Arif’e ÇIKMIŞTIR.
500
Lira Kazananlar :
Modern sanayi şubelerinde ve zirai fabrikalarda İş-
lenen tekmil organik ve anorganik rinden faydalanılabilinn’iesl için, ma ameliyoaine muhtaçtır. Bu
kabarık olduğu gibi, bu çeşitli mahsulleri — fiziki ve kimyevi evsaflarına göre — ekonomik ve sıcaklık tekniği bakımından kusursuz bir şekilde kurutmak için, bıf çok kurutma sistemleri BÜTTNER firması, kurutma ameliyesınde,
kan fevkalâde yenilikler vücuda getirmiştir. BÜTTNER firması bugün, meselâ çapraz olarak vazedilmiş "Riesel,, sisteminde tamburlu kurutma makinesi, türbini ı ve havalı kurutucu cihazlar gibi özel mamûlâtı
• -T • •
ile endüstriyel kurutma işlerinde en ön safta yer almak şerefini kazanmıştır. Bugüne kadar 1600 don fazla tamburlu kurutma makinesi, 100 den çok fazla çabuk devirli kurutma cihazı» ve bir çok. püskürtmeli, vakumlu, silindirli, iki silindirli bataklık kurutma makineleri; höcre, kanal ve kule sisteminde ve son zamanlarda da şualı kurutma cihazları gibi özel konstruks-yonlar muvaffakiyetle tatbik etmiştir. Fabrika, bu mevkii, kendisine tevdi edilen özel endüstriyel kurutfna vazifeleri ile birlikte, sayısız müşterileri ve bütün dünyadaki mümessilleri sayesinde elde edebilmiştir. Fabrika, sert ve çok sert maddeleri ilk kırma ve övütme r| suretiyle kurutmak sahasında, bir çok sanayi branşlarının mahsullerini işleme meselelerini halletmek yardımında bulunmuş ve son seneler zarfında çok müspet neticeler veren ve yeni bir konstrüksyon olan pervaneli yuvarlak değirmeni tekemmül ettirerek imâl etmiştir.
Firmanın bunlardan maada imâl ettiği şunlardır: Büyük vantüâtörler - madenlerde olarak kullanılan mlhverll körükler (hava 12000 - 15000’ m3 saat ve daha fazla) toz giderme tertibatları ve saire. Şirketin 75 inci mesai yıldönümü
Kimyevî mahsuller ve her
türlü madenlerin
kurutulması
Nebatî menşeli
mahsullerin kurutulması
1
r V






1



I



ı
r







* - •
Br •




• • • ■ * *
Tl ” h




Müteharrik ve sabit, her türlü zirai mahsul İçin kullanılan tamburlu kurutma makinesi.

KXr «I


A
A

Slr.






4

*
*3*
r

cihazlar
vantilatör
kapasiteleri: aspiratörler -
münasebetiyle
neşredilen husus) katalogumuz •'Festschrift,, I isteyiniz.


i
I
I
f
ı

k

' •

.UM -
tj
/
D rf** f
-a X* •
■ *

•(-l

5*


’î -ı!

3


Halka şeklinde katlanmış iki başlıklı sulun ile mücehhez türbinli kurutma makinesi.


1


BUTTNER-WERKE
flktiengesellschalt
Krefeld - Uerdingen
MÜMESSİLİ:
NIJAD ve FERRUH ŞEŞBEŞ
Hezaren Han, 3 üncü kat
İSTANBUL-GALATA
TELEFON : 40817/43697
GY W'
S'’





k



1 *
! I
1
f*




^GRiP. NEZLE, ve SOĞUK ALGINLIKLARINA KARŞI KULLANIMR .
.1*1 ."•!
A * >
. r


Okuyucularımıza zengin ikramiyen ve çok zevkli bir müsabaka hazırladık..



Zra# htçaA/au/un en ûfiudût.
5
C



EKONOMtDlS
BİRİNCİ SINIF
ERKEK TERZİSİ
Bir radyo veya bir pikap kazanmak istemez misiniz ?
IngUtereuin en kuvvetli profesyonel takımlarından biri olan Sunderland’ın Türkiye seyahati hiç şüphe yok İd spor muhitimizde heyecanla karşılanan bir hâdise olmuştur. Gazetemiz, sporla alâkadar olan ve sporu seven okuyucularına bu heyecanın bir de eğlenceli tarafını Uâve etmeyi düşünerek maçların talimin müsabakasını yapmıştır.
Tahminlerinde muvaffak olanlar arasında çekilecek kurada kazananlara listede bildirilen hediyeler verilecektir.
Müsabakamızın sualleri şöyledir :
1 — Sunderland’a en çok golü hangi takım atacaktır?
2 — Talimin ettiğiniz takını kaç gol atacaktır?
3 — Oyunlarda penaltı olacak mıdır? (Olacaksa azlet yazılacak).
Aşağıdaki kuponda takını ismi ve gol adedi yazılacak yerler boş bırakılmıştır. Ayrıca altında adres için de yer bırakılmıştır. Bu kupondaki sualleri cevaplandırarak mektuplarınızı idarehanemize gönderiniz. (Mektupların üzerine “Sunderland,, kaydını ilâve etmeyi unutmayınız.
Müsabaka şartlan :
1 — ikinci müsabakanın yapılacağı gün saat 16 ya kadar elimize geçen mektuplar tasnife tâbi tutulacaklardır. Geç kalanlar nazarı itibara alınmı-yacaktır.
İfitJyen bu kuponları 3 maç İçin ayrı ayrı kullanabildiği gibi, kuvvetle inandığı neticede isabet nispetini arttırmak İçin aynı neticeyi 3 defa yazabilir, ve istediği kadar kuponla müsabakaya iştirak edebilir. Müsabakaya iştirak için kupon adedi bahis mevzuu değildir.
2 — Gazetemizden kesilmiş kuponlara yazılmamış olan tahminler nazarı itibara alınmaz.
3 — Taşradan gönderilecek olan mektuplar elimize geç de geçse, postaya Veriliş tarihine göre nazarı İtibara alınacaktır.
İZAHA T :
Bu talimin müsabakamıza iştirak edenler orasında ilk tasfiye yapıldıktan soni4 neticeyi doğru tahmin edenler arasındaki kura noter huzurunda yapılacaktır.
İlk sualdeki “En çok golü hangi takını atacaktır?,, cümlesinden kasit galibiyet değildir; İngiliz takımının kalesine lıangl takımın en çok gol atacağıdır. Meselâ Fener mağlup olmasına rağmen İngiliz kalesine 3 gol atmaya muvaffak olursa, ve bu netice Türk takımları içinde en çok gollü netice İse. kuponlarında (Fener — 3) olarak cevap vermiş olanlar tahmini doğru yap nıışlardır. Bundan sonraki safim, torbadan İsimlerinin çıkma şansına kalmıştır.
HEDİYELERİMİZ
Beyoğlu, İstiklâl Cad. 447
BAYINDIR'da ÇARŞAMBA’da OF’da KüşADASI’nda DURSUNBEY'de SAMSUN'da KASTAMONU’da
DÎYARBAKIR'da
İZ.MİR’de
N ALLIHAN da
905 1056
261
136
77 5017 1019
4555
18501
412
Hesap
M
99
99
II
H
99
sahibi
M
99
99
99
99
99
M
• »
»»
M

M
SÜREYYA RÜŞTÜ MEHMET HÜSEYİN MUSTAFA MEMOrHa BAHİR ve NECMEDDtN NURİ HİLMİ AYŞE

Bunlardan
İKİ YÜZ ELLİŞER ve Elli
başka YİRMİ
hesap hesap YÜZER lira çıkmıştır.
sahibine sahibine
r
Kırklareli 11 Daimî
Komisyonu Başkanlığından:
1 — Kırklareli - Babaeski yolunun 26+066—29-f-294 üncü Kilometreleri arasında yapılacak esaslı şose inşaatı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli 38491 lira 91 kuruştur.
3 — Eksiltme 26-5-1950 tarihine rastlayan cuma günü sa* at onsltıda H daimi komisyon odasında yapılacaktır.
4 — İsteklilerin (tatil günleri hariç) en az üç gün evvel valilik makamına müracaatla yeterlik belgesi almaları lâzımdır
5 — Eksiltmeye gireceklerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre hazırlayacakları ve buna bağlı 1950 yılına ait tiracet o-dası vesikası ve 2887 liralık geçici garanti mektubu veya makbuzlarını havi teklif mektuplarını eksiltme saatinden asgarî bir saat evvel il daimi komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri şarttır
6 — Bu işe ait şartname ve sair evraklan her gün >1 daimî komisyon ve Bayındırlık Müdürlüğü kaleminde görür ve bedelsiz olarak alabilirler
Postada vaki olacak gecikmeler nazan dikkata alınmaz.
' (6038)
P

DEUTSCHE ORtENT LÎNÎE
HAMBURG
(
18 ma: ısa doğru limanımızda beklenen
EENDRACHT Vapuru
20 mayısa doğru eşyayı ticariye alarak
ANVERS - ROTERDAM - HAMBURG -BREMEN ve COPENHAGUE
limanlarına hareket edecektir.
Aym limanlar için yakında hareket edecek vapurlar:
25 mayısa doğru
5 hazirana doğru
20
30 Türkiye için Umumi Acentalığı
K. TRABİCH et Co. Galata Veli Alemdar Han Telefon: 22221
Vapuru
II
h
II
HENRY BÖGE
B R O O K
STETTÎNER GREİF H O R N U M İZMİR Acenteliği: R. de ZANDONATÎ
MERSİN ve İSKENDERUN Acentalığı:
A. BOUTROS ve Mahdumları
• »
• »

j


FERN-LlNE - NEW-Y0RK
NEW-YORK - BOSTON ve FİLADELFİYA’dan
Yakında limanımıza gelecek vapurlar : doğru
99
F E R N B A Y FERNHİLL FERNFİORD FER NSEA
Her nevi tafsilât için
SCANDSHİP Acenteliğine müracaat.
Vapuru

99
23
29
10
25
: Galatada
Mayısa
99
Hazirana
W

99
Veli Alemdar Han
Tel. 42221

MlDDLE EAST AGENTS Ltd.
İSKENDERİYE
19 mayısa doğru limanımıza gelmesi beklenen
R İ S A C U A Vapuru
İSKENDERİYE ve PORTSAÎT
için eşyayı ticariye kabul edecektir.
Fazla tafsilât İçin Galatada Veli Alemdar Han K. T R A B t C H et Co.
Acenteliğine müracaat: Tel: 42221
ı
2
3
4
5
6
7
8
9
inciye: Philips marka bir radyo.
□clye: Luzor marka hir pikap.
İbıcüye: Sheaffer’s marka altuı uçlu dolma kalem, üncüye: Bir çift spor ayakkabı (Tanca mağazasından), inciye: Güzel bir spor gömlek (Mayer mağazasından), ncıya: Yeni İstanbul'a bir yıllık abonman.
nciye; Yeni İstanbul'a 6 aylık abonman, inciye: Yeni İstanbul'a 6 aylık abonman.
ve 10 uncuya Yeni İstanbul'a 3 er aylık abonman
1 7
1 — Sunderland’a en çok golü lıangl takım atacaktır ?




YAPI İŞLERİ İLÂNI
Bayındırlık Bakanlığından :
1 — Eksiltmeye konulan iş: Erbaa Kasabasının halihazır haritasının alınması işidir.
Keşli tutan: (13950.—) liradır.
2 — Eksiltme 29.5.1950 pazartesi günü saat 15 re Bavın-Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği Eksiltme Korniş-odasında açık eksiltme usuliyle yapılacaktır.
— Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâgıtlaı Hâym-Bakanhğı Yapı ve İmar işleri Reisliğinde görülebllıı
— Eksiltmeye güebllmek için isteklilerin (1046.25) Ura-
dirlik yonu
3 dirlik
4
lık geçici teminat vermeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işe girebilmek için İhale gününden en
az (Tatil günleri hariç) üç gün önce Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve imar İşleri Reisliğine başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek İçn yeterlik belgesi almaları şarttır. ,6050)
2 — Tahmin ettiğiniz takım kaç gol atacaktır ?
3 — Maçlarda kaç penaltı olacaktır ?
İsim
Adres
İSTANBUL SERGİSİ
Bu seneki İstanbul Sergisine iştirak etmek isteyen müesseselerln, her gün saat 10 dan 17 ye kadar serginin. Bahçekapı, 4 üncü Vakıf Han 3/36 numarada daimi bürosuna müıacaatları.
Telefonlar: 25891-24486
(6128*
4

Comments (0)