16 Ekim 1950— Pazartesi
Yeni İstanbul'un KUPONU


TAFSİLÂTI ÜÇÜNÇÜDE
WL


Tesis edeni Hnblb Edib - TÖREHAN
Beyoftlıı - Milelllf Cadden! fi - R. Telefon : 4473fi 41737 Santral
Zorla yaptırılan
GÖÇ sözünün bizim topluluk bayatımızda acılarla, ıstıraplarla, ü-mitslzliklerle dolu bir mânası vardır. Asırlardan beri Türk vatandaşları bir çok yerleri tcrketnıoye mecbur kalmış veya yaşadıkları topraklardan zorla çıkartılmışlardır. Bu hâdise, eski zamanlarda, biraz da taassubun e-seriyle hiçbir tepki uyandırmamış ve memleketimiz de o zamanlar zaten aczlçlnde bulunduğundan, yurdumuza sığınan ırkdiLşlarıımz hemen hemen kendi hallerine bırakılmışlardır.
Biz şimdi geçmiş' devirlerin dertlerini, yaralarım burada sayıp sıralamakta bir fayda görmüyoruz. Ancak şimdi memleketimiz İçin çok hayati bir dâva haline gelen son tehcir hâdisesini gözönünde tutmak ve bir daha eski hatalara düşmemek yollarını araştırmak ihtiyacım duyuyoruz. Sınırlarımızın ötelerinde ve muhtelif yerlerde yaşayan ırkdaşlarımızın memleketimize sığınmaları ayrı bir iş telâkki olunabilir. Bunların gelmelerinde bir zaruret olduğunu da takdir etmekteyiz. Herhalde muhakkak olan birşey varsa o da kimsenin bugünkü şartlar altında asırlardan l»crl yaşadığı toprakları kolaylıkla terketmek istememesidir. Bunu, bir zaman için, tehir etmek mümkündür. Memleketimizin bu hususta evvelinden hazırlıklar yapması da temin olunabilir. Bu tş ayrıca bir nüfus politikası ve iskân faaliyetidir.
Halbuki şimdi büsbütün başka ve artık bize düşünmeye bile vakit hı-rokmıyan feci bir hâdise karşısında bulunuyoruz. Kış gelmek üzere İken iki yüz elli bin ırkda-şımız asırlardan beri yaşadıkları topraklardan zorla çıkarılıyor. Hukuk ve vicdan bakımından İzahı ve tefsiri imkânsız olan bu göç faciasının elebaşılarını ve sorumlularını kültür insanlığı gibi tarih de tanı yerinde bir lıınetle anacaktır. Biz bu faciadan bütün memleketimiz hesabına komünistliğe karşı yeniden daha derin bir nefret duyma.n da mânevi kazanç telakki etmekteyiz. XX. asır bir taraftan insan hakları İçin çırpınırken öte taraftan da komünizm rejiminde yaşamak bahtsızlığında kalan suçsuz İnsanlara ne eşi görülmemiş zulümler yapıldığına şahit olmak; bıı yıkıcı fikri yayanların İnsanlıktan ne kadar ayrılmış oldukları hakkında tam bir bilgi vermektedir.
Biz memleketlerinden zorla çıkarılan ve herşeylcrinl kaybeden ırkdaşlarımıza şimdi kollarımızı açınak ve onları memleketimizde sefalet ve Ölmekten kurtarmak vazifesiyle mükellef bulunuyoruz. Bilhassa bunların memleketimizde istihsal hayatına girmeleri, memleket menfaatleri bakımından da, çok mühimdir, ö-nümüzde böyle bir hayat dramına konu olmuş başka milletler de var- I dır. Sekiz milyon gibi muazzam bir İnsan yığını yaşadıkları yerlerden çıkarılarak Almanyaya sürülmüştür. Bugün Almanya İçin hu Lş en mühim dâvalardan birini teşkil etmektedir. Onlar, İlk iş olarak, bu göçmenlerin evvelâ yerleştirilme yollarını aramışlar ve bu hususta bir çok imkânlar bulmuşlardır. Batı Alnıaııyada mesken kıtlığı herhalde bizden az değildir. Çünkü harp esnasında yıkılmamış. sakatlanmamış pek az bina kalmıştır. Buna rağmen bu İnsanlar mevcut kışlalara, eski büyük otellere ve bilhassa vaktiyle esirler İçin yapılmış olan barakalara yerleştirilmişlerdir. Hükümet bütçesinin açıklarına rağmen herkese müstahsil oluncaya kadar asgarî bir maaş verilmesi ve en ucuz fiyatla bunlara yemek dağıtılması temin olunmuştur. Fakat bunların bizde ne dereceye kadar tatbik edilebileceğini biliniyoruz. Çünkü hu Işde her şeyden evvel Aimanyadakl teşkilâtçılık kudretini gozöniınde bulundurmak icap eder. Bundan başka eskiden çok zengin olan bir memlekette bütün tahribata rağmen hâlâ bir çok insanları barındırmak imkânları mevcuttur.
Biz şimdi memleketimizde bize gelmeye başlayan ve gelecek olan bu zavallı ırkdaşlartmız İçin büyük bir alâkanın uyandığını, büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Türkün İnce ve şefkatli ruhundan zaten başka bir şey de beklenemez. Hükümetin de bu İşlerde gösterdiği alâkayı hepimizin şükranla karşılamamız İcap eder. Herhalde Türk Milletinin istediği şevlerde hükümetle işbirliği yaptığı vakit harikalar yarattığı da bir çok misalleriyle sabittir. Ancak İş bütün e-hemmlyeti İle gözönüne alınırsa kudret ve kuvvetimizin üstünde olduğu görülür. Onun İçin bunu fevkalâde hâdiselerde tatbik olunan faaliyet usulüne tâbi tut inak ve bilhassa Amerika başta olmak üzere Birleşmiş Milletlerin, bize, iıer hususta yardımını temin etmek iktiza eder. Bu İş bir taraftan para ve öte taraftan da teşkilât yaratma faaliyeti meselesidir. Tayyare piyangosu hasılatıııı bu hayırlı işe bir müddet Içlıı tahsis etmemizin çok iyi bir gelir getireceğini tahmin etmekteyiz. Murshall Plânından bize sırf hu İş İçin büyük bir meblâğın verilmesini hiç de olmayacak bir şey gibi görmüyoruz. Kuvvetli bir Türkiye, yalnız blzler İçin değil, aynı zamanda Amerika ve diğer demokrat dünya İçin de bir barış ve mevcudiyet zaruretidir. Onun İçin bDJmle mukadderat birliği halinde yaşayan dostlarımız, sınai İstihsalleriyle yardımda bulunurlarsa, göçmen ırkdaşlarımızın barınma İhtiyaçlarını (;^k kısa bir zamanda karşılayabiliriz. Artık uzun müzakereleri, mevcut kanun ve nizamları bir tarafa bırakır ve malzemesi, daha sonra yapılacak evlerde kullanılmak üzere. şimdiden büyük ve medeni barakalar kurarsak müşkülümüzün büyük bir kısmını atlatmış olabiliriz. Bıı işlerle yalnız vazifesi İcabı değil, aynı zamanda vicdanlarının baskısı altında bulunan hükümet erkânımızın artık yapılacak dedikodulara ehemmiyet verml.vcrek ve bürokrasiden uzaklaşarak hemen karar almaları ve bunları bizzat tatbik etmeleri; bu hazin facianın ıstıraplarını azaltmış ve bizde de insanın bir kıymeti olduğunu tam mânasiyle göstermiş olacaktır,
Habib Edib - Törehan
Truman, Wake Adasına hareketinde kendisini geçirmeye gelenleri selâmlıyor
Wake Adası konferansı diplomatik bir taarruz başlangıcı addediliyor
Truman 17 kimde San Francisco’da bu siyaseti bir nutukla açıklayacak
Honolulu, 15 (YİRS) — Truman taıih! konferanstan sonra Mac Ar-thur ile Kore’de sulhu tesis etmek, Japonya ile sulh muahedesi imzalamak ve Korede Birleşmiş Milletler emrinde çarpışan Amerikan askerlerini buradaki vazifeleri biter bitmez derhal geri çekmek hususlarım görüştüklerini açıklamıştır.
Wake Adası, 15 A. A. tAFP) — Wake Adasında, ancak 3 saat süren “büyük gün,, hâlâ büyük bir sır olarak kalmaktadır. Maamafih sanıldığına göre Truman. uzakdoğuda A-merikamn takip edeceği siyaseti ta-mamiyle kabul etmesi için Mac Ar-thur nezdlnde ısrarda bulunmuştur.
Bu siyaseti Başkan Truman, 17 ekimde San Francisco’da vereceği mühim bir nutukta belirtecek, bu nutku, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu önünde vereceği diğer bir demeç takip edecektir.
Bundan dolayı Wake, yeni umumi diplomatik bir taarruzun başlangıcı olarak telâkki edilmelidir. #
Adanın güneydoğu kısmında Pasifik’e nazır bir yerde duvarları kireçle badana edilmiş, yeşil pancurlu küçük bir binada cereyan eden müzakerelerin devamı boyunca Mac Ar-tuhr, mutaazzım bir tavır takınmıştır. Fakat Truman ve müşavirleri, San Francisco demecine kadar sır o-larak kalacak olan görüşlerini Mac Arthur’e kabul ettirmiş görünmektedirler.
Başkan Tnıman’ın şu sözleri söylediği Tokyo siyasî çevrelerinden öğrenilmiştir:
“Vaktimizin büyük kısmını, başlıca mesele olan Korenin barışçı bir şekilde kalkındırılması işinin görüşülmeline hasrettik.,,
Yine Tokyoya ulaşan haberlere göre, bilhassa siyasi meseleler müzakere edilmiş ve Tokyodakl diplomatik müşahitlere bakılırsa bu meseleler nazik bir şekilde kendini göstermiştir.
Tokyo 15 A.A. (United Press) — Başkan Truman İle Wake Adasında yaptığı görüşmeden bugün Ja-ponyaya dönen General Douglas Mac Arthur. Başkanın Pasifik seyahatinin bütün TJzakdoğuda heyecanla karşılanacağını söylemiştir.
Mac Arthur. bu seyahatin “Pasi-
fikte sulhun temin edileceği ve As-yanın esir değil, hür olacağı hususundaki azmi temsil ettiği şeklinde tefsir edileceğini” İlâve etmiştir.
Saat 9.02 de hanedan hava alanına gelen Mac Arthur, verdiği demeçte “Başkanla buluşmamdan ve kendisi ve müşavirleriyle Uzakdoğu-ya, bilhassa Kore, Japonya ve Fili-pinler bölgelerine taallûk eden meseleler hakkında görüşmemden büyük memnuniyet duydum.” .demiştir.
3. B F-
Yıl 1"=— Sayı 320 — 10 kuruş
Abone: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17, üç aylımı 9 liradır. Hariç memleketler iki misildir.
tlftnlar : 6 ncı sayfada santimetremi
2 liradır. ilânlardan hiçbir mesuliyet kabtıl edilmez.
Posta Kutusu : 447 - İstanbul. Telgraf Adresi : Hetlo. Istan buL
Hindiçinî’de vaziyet gittikçe vahimleşiyor
Hududu baştanbaşa tahliye eden Fransıılar, dövüşerek çekilmeye başladılar
Amerika acele yardımda bulunacağını bildirdi
Saygon 15 (YİRS) — Fransa, Komünist Çin ile Hindlçlnl araınnd&kl hudut bölgesinde İkinci Cihan Harbinden beri en büyük mağlubiyetlerinden birine uğrayarak. Hindiçlnjdekl en iyi askerlerini kaybetmiştir. Fransız makamları, hücum eden 30.000 Victminh'ü askerin bir müddet evvel Kızıl Çlnde talim vo terbiye görüp silâhlandırılarak gönderilen askerler olduğunu açıklamışlardır. Bu birlikler son «İstem «ilâhlarla teçhiz edilmiş piyade, topçu vo İstihkâm askerlerinden müteşekkildir. Kızıllar. Hln-diçlnldekl isyana esas itibariyle ekim vo kasımda bağlıyacaklardı, halbuki Moakovadan gelen emirler üzerine muhnsemat daha evvel başlamıştır.
Fransızların, hudut bölgesinden geri çekilmeleri Üzerine hudut tamamen kontrolden mahrum katmıştır. Fransız askerî sözcüsü Komünist Çin ile olan kanunî hududun artık mevcut olmadığım kabul etmiştir. BÖylece Çinden aaker ve silâh yardımları i-çln hudut açık bulunmakta ve asiler istedikleri gibi girip çıkabilmektedirler.
Hong Kong 15 (YÎRS) — Komünist Çinden, Hindlçinidekl kızıllara bol miktarda askeri malzeme gönderilmektedir. Kanton'dan gemilere yüklenen mühimmat, hudut yakınlarındaki Nnnning’e çıkartılmakta ve oradan da Hindlçlnl hududuna uzatılmış olan demiryolu vasıtaslylr çabucak sevkedilmcktrdir. HlndlçInİli komünistlerin. silâhlara mukabil pirinç verdikleri bildirilmektedir.
tVashlngton 15 (YİRS) — Savunma Bakanı Mnrshall, Amerikanın Hindl-çlnlyo acele olarak silâh göndereceğini bildirmiştir. Boylere Korcdrn sonra Hindlçlnl hâdiselerinin birinci plâna geçtiği anlaşılmaktadır.
Fransanın ihtiyacı olan silâhlar Amerikada imal edilecek
Washington. 15 A.A. (AFP) — A-eheson - Marshall - Mosch - Petsche görüşmelerinden sonra Fransız askerî bütçe tasarısının mütalâası neticesinde ortaya çıkan mesele şudur:
Fransa. 1951 senesi için daha fazla artmış bulunan askeri programının tahakkukunda lâzım olan silâhın mühim bir kısmını kendisi mi imal edecek, yoksa bu silâhın hüyük bir kısmını Birleşik Amerika mı Fransavı verecek ?
‘A-** Ar
t’

Doğu Berllndekl komünist aleyhtarı Almanlar, yiyecek karnelerini Batı Berlin beledlyoaİne tealini ederek bıı aleyhtarlıklarını İNpnta uğraşmışlardır. Resimde, gönderilen karne kutuları görülmektedir.
Doğu Almanya seçimlerini Kızıllar baskı ile kazandı
BATI ALMANYA İSE SEÇİMİN NETİCESİNİ KABUL ETMİYOR
I
Eşya Kurcamız
yarın çekiliyor
Okuyucularımız arasında tertip etmiş olduğumuz 75.000 liralık eşya hediyesi kuramız yarın aaat 17 de Şehir Tiyatrosu Komedi Kısmında çekilecektir. Evvelce dc bildirdiğimiz gibi kıır’a numaralarını hâmil okuyucularımızdan arzu adeıılrr çekilişte bulunabileceklerdir. Ancak salon dolunca kapılar kapanacaktır.
Anadolunun bir çok yerlerinden dıin do elimize kuponlar gelmiştir. Kabul müddeti bitmiş olmasına rağmen bıı okuyucularımızın (la kıır'aya İştirakini «ağlamak İçin kur’a numaralarını bugün postahyacağız. Bıı numaralar kıır’anın çekilisinden sonra da ollerlne göçse ohrııımlyctl yoktur. Çünkü bizde kayıtlan vardır. Diğer taraftan bazı okuyucularımızdan telgraflar Hİrnaktayfr. Bunlarda kur’a nııınalarının lıeııüz ellerine geçmemiş olduğu bildirilmektedir. Postada hurhangl bir gecikme olabilir. Elimizdeki post »haneden tAsdlkli listelerle hangi ok uyurumuzu hangi numaranın gönderilmiş olduğunu tevsik etmek mümkün olduğuna göre bu nkııyıırularımızjıı telâşlanmalarına mahal yoktur.
Berlin 15 A A. (United Press) Doğu Almanyada Komünist hâkimlerini Nazi usulü seçimlerle dört vıl daha müddetle İktidarda bulundurmak üzere bugün genel seçimler yapılmış ve seçimler devamınca Sovyet bölgesi harice kapatılmıştır.
Seçim memurları seçmenlere, tek listenin atılması ile barışa hizmet edileceği, aksi takdirde harp taraf, tarlığı vazifesi yapılmış olacağım anlatmışlardır.
Sabahın sekizinde başlayan seçimlerin neticesini daha evvel bilmemek kabil değildir. Bu seçimlerin Komünist Başbakanı Otto Grotewohl İle Parlâmentonun her İki meclisini ve Doğu Almanya beş eyaletindeki Belediye Meclislerini tekrar İktidar mevkiine getirecekleri şimdiden bilinmektedir.
Seçimleri takip etmek isteyen batılı gazetecilere Sovyet bölgesine girme müsaadesi verilmem iştir.
Berlin 15 A A. (AFP) — Batı Almanya makamlarının Berllndekl daimi temsilcisi Dr Vockel bugün Sovyet bölgesindeki seçimleri protesto 1-çin İngiliz bölgesinde Olimpiyat Stadyumunda yapılan nümayişte söylediği nutukta ezcümle demiştir kİ:
“Federal Hükümet, Berllnln Federal Cumhuriyete sıkı bir suretle bağlı olduğunu ve yardımından emin o-labilecrğlni bilmektedir.,,
Sovyet Rusya, Türk - İran hududuna asker yığıyor
Gümrii üzerinden Şulfa’ya 6 tümen sevkedildi, Irandaki Kürt aşiretleri silâhlandırılıyor
Kars, 15 (T.H.A.) — Sovyetlerin Türk ve Iran hudutları civarına asker yığmakta olduklarına dair, bazı haberler alınmıştır. Bu haberlere göre Leninakan (Gümrü) üzerinden 6 tümen tahmin edilen bu kuvvetler Şul-fa'ya sevkolunmuştur. Bunlardan hafif dağ topçusu ile gerilla savaşları için talim görmüş
4 tümenin Erivana vardığı ilâve edilmektedir. Aynı malûmatla ilgili olarak Sovyetlerin Irandaki Kürt aşiretlerini silâhlandırmak maksadiyle Orduabad üzerinden İran topraklarına mühim miktarda malzeme soktukları haber verilmektedir.
Cumhurbaşkanı reyini kullanıyor.
II Genel Meclis seçimleri
Demokrat Parti bir çok vilâyetlerde başta gidiyor. Katı neticeler bugiin belli olacak
ğiûl zannederek namzet lUtesml seçim kuruluna tevdi ettiği için seçimlere Lştirak edememiştir.
in
Ankara 15 (Hususî muhabirimizden, — Bugün yurdun*her tarafında yapılan 11 Genel Meclis seçimlerinin neticeleri hakkında buraya gelen ilk malûmata göre hemen hemen her tarafta Demokrat Parti adayları büyük farklarla İleridedirler. Kati neticenin bugün belli olması İmkânsızdır. İştirak nispeti hiç bir tarafta yüzde 60 ı geçmemektedir.
Ankarada geçim çok sakin geçmiştir. İştirak nispeti yüzde 50 dir.
İzmir 15 (Hususi muhabirimizden) — Vilâyet Meclisi seçimleri İzmlrde ve ilçelerinde hayret edilecek kadar büyük bir alâkasızlık Içftde geçti.Dc. mokrat Partinin aldığı malûmata göre İştirak nispeti İzmir merkezinde yüzde 16-23, İlçede İse yüzde 36-40 arasındadır. Halk büyük sükûnet 1-çinde oylarını kullanmıştır. Açılan sandıklardan bazılarının verdiği neticeye göre İzmir merkezinde kullanılan oylardan yüzde 70 İni Dcrtıok-rat Parti adayları almışlardır.
Hususi muhabirimizden aldığımız malûmata göre Bursada Demokrat Parti üçte bir farkla seçimi kazanmıştır. iştirak nispeti yüzde 50 dlr. Adapazarında Demokrat Parti vüz-de 60 C.H.P. 20, M. P. 10 nispetinde rey almışlardır. İştirak nispeti en fazla yüzde 30 dur.
Ankara. Kayseri, Edirne. Samsun, Balıkesir, Kocaellde Demokratlar Öndedir.
Şob rlinl7.de
Dün şehrimizin boş ilçesinde. Çn-Inlça, Silivri, Kartal, Şile ve Yh-lovada., îl Genel Meclisine girecek 12 üye İçin seçimler yapılmıştır.
Seçimlerde kaydedilecek, hâdiseler olmadığı ve vatandaşların oylarını sükûnetle kullandıkları görül, müştür.
Oya iştirak miktarı Silivride yüzde altmışı bulmuş, diğer ilçelerde bu miktar ortalamA olarak yüzde kırkı aşmamıştır.
Şile müstesna bütün İlçelerde Demokrat Pârtl adaylım kazanmıştır. Şilede C.H.P. ve müstakil adaylar mücadele halindedir.
Afyonda (M.P.). Kırbağaçta (D.P.) seçimlere katılmadı
Afyon 15 ıT.H.A ) — Bugün yapılan 11 Genel seçimlerine Millet Partisi katılmamıştır.
Kırkağaç 15 (TH A.) — Demokrat Parti Bayram münasebetiyle tatil günlerinin müddete İlâve edilece-
Attlee AvrupalIları ikaz ediyor
Londra 15 (YİRS) — Başbakan Attlee, bu gece radyoda konuşarak atom bombasının İngiltere için bir tehlike teşkil ettiğini söylemiş ve halkı ftlvll müdafaa hizmetlerindeki boşlukları doldurmaya davet etmiş, tir. Kuvvetlinin zayıfa umumiyetle haber vermeden hücum ettiğini belirten Attlee, bunun bir misalini de Korede müstevlinin gösterdiğini kaydetmiş ve hür milletleri herhangi bir istilâya karşı müdafaa sistemlerini birleştirmeye davet etmiştir. Attlee, lngiltereye yapılacak hücumu havadan atom bombasiyic vâki olabileceğini de sözlerine İlâve etmiştir* |
Cevabi notamız bugiin veriliyor
Notada, hududun kapatılması hâdisesinin milletlerarası hukuk kaidelerine aykırı olmadığı belirtilmektedir
1
A i a*
I
Ankara 15 (Ankara AjansO — Son Bulgar notAsına karşı Dıgijlert Bakanlığımız tarafından hazıilanan ve Bakanlar Kurulu tarafından tasvip edilen cevabî notamız, yana Bulgar makamlarına tevdi edilmiş olacaktır.
öğrendiğimize göre, son Bulgar notası gene tArizlerle, ithamlarla ve iyi dostluk münasebetlerini ihlâl ettiğimize dair bir sürü İsnatlarla doludur. Hükümet hazırlanan cevapta her türlü İsnadın delil ve vaka ile
karşılanması cihetine gitmiş ve notayı bu esaslara göre hazırlamıştır.
Bulgar notAsına göre Türk Hükümeti hududu kapatmak suretiyle 1925 ahitnamesini IhJâl etmiştir. Cevabımızda bilhassa bu nokta üzerinde durulmakta ve ezcümle şöyle denilmektedir:
“1925 anlaşması Türkiye tarafından ihlâl edilmiş değildir. Bu husus defalarca Bulgar Hükümetine tekrarlanmış ve anlatılmıştır. Hududun kapatılmasının sebebi Bulgar Hükümetinin vizesiz ve kipti olan göçmen akınım durdurmamasından İleri gelmektedir. Türk Hükümeti memlekete anrsk Türk olan ve vizeli pasaport hâmili bulunanların girebileceğini prensip olarak kabul etmiştir. Milletlerarası hukuk kaidelerine nazaran hududun kapatılması hâdisesi 1925 ahitnamesinin ruhuna avkın de. ğildlr.”
Radyoda aaker «antinde bir anııe oğluna hitap ediyor.
Kore savaş birliğine
Ankara Radyosunun kahramanlarımız için tertiplediği neşriyata başlandı
Basın-Ya-Genel Müdürü Doktor Ankara Valisi Necati Başkanı Atıf Bender-giden birliğimizdeki aileleri, yerli ve ya-
sut vatandan her zaman haberler göndereceğiz. Her türlü İhtiyaçlarınızı yerine getirmeye çalışacağız. Gözleriniz aslâ arkada olmasın. Hepinizin gözlerinden öperim.,.
Müteakiben Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürü Doktor Halim Atvot yaptığı konuşmasında, kahramanlarımıza vatan hasretlerinin giderilmesi için her şeyin yapılacağını vâdetnıiştir. Bundan sonra Koreye giden birliğimiz İçin tertip edilen “Memleketten Selâm,, programının icrasına geçilmiştir? Bu program gereğince, Cumhurbaşkanlığı Armoni Muzlkası tarafından marşlar çalınmış ve Koreye giden ve erlerimizin
konuşmuşlardır. Hemen hemen tün dâvetlilerin gözlerini yaşartan bu konuşmalardan sonra, birliğimiz için memleket ve dünya haberleri o* kıınmuş ve bugünkü program boylere sona ermiştir.
Aldığımız malûmata göre, Ankara Radyosu kısa dalgasında Koreye giden birliğimiz için her gün yapılacak olan neşriyattan başka haftanın çarşamba ve pazar günlerinde saat 12.15 ile 12.30 arasında “Memleketten Selâm,, ismiyle ayn bir program daha tertip edilmiştir. Bu programda, Koreye giden birliğimize dahil, subay, erbaş ve erlerin ailelerinin mektupları okunacaktır»
Ankara, 15 (A.A.) — Ankara Radyosunda Koreye giden birliğimiz 1-çln yayınlanmasına karar verilen programın başlaması münasebetiyle bugün saat 12.15 te Radyocvindc bir tören yapılmıştır.
Törende Milli Savunma Bakam Refik Şevket İnçe, Adalet Bakanı Halil Özyörük, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut. Büyük Millet Meclisi İdare Heyeti üyelerinden Kütahya Milletvekili İhsan Şerif özgcrı, milletvekilleri, yın ve Turizm Halim A İyot, I İter, Belediye lioğlu, Koıeye askerle ıını izin
bancı basın mensupları hazır bulunmaktaydılar
Törene, Cumhurbaşkanlığı Armoni Muzikaaı tarafından çalınan İstiklâl Marşiyle başlanmış, bundan sonra Milli Sn vuruna Bakam Refik Şevket İnce, Koreye giden birliğimize hitap ederek Türk tarihinin kahramanlık safhalarına temas etmiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir:
“Evlâtlar.
Sîzleri aslâ unutmuyoruz ve unut-mıyacağız, Sizden beklediğimiz, verdiğimiz vazifeye muvaffakiyetiniz, ellerinize teslim ettiğimiz bayrağın gerefıni yükseltmenizdir. Sîzlere me-
subay, erbaş, aileleri mikrofonda bü-
Sayfa 3
TENİ İSTANBUL
16 Ekim 1650
TETKİKLER|
Bir tebliğ ve köy enstitüleri
BİRKAÇ gün önce gazetelerden birinde Milli Eğitim Bakanlığının bir tebliğini okudum. Tebliğde: “Ortaokul ve liselerin birinci ve ikinci sınıflarında sadece birer dersten sınıfta kalanların bir senelerini boş geçirmemeleri maksadiyle bir üst sınıfa devam etmeleri ve bu sınıfın imtihanları meyanında döndükleri alt sınıf derslerinden de İmtihanlarını vermek mecburiyetine tâbi tutulmaları kararlaştırılmış, buna alt yönetmelik hazırlanarak bugün İmza edilmiştir.” denilmekte ve “Ankara Ajansının Notu” olarak da şunlar Llâve edilmektedir: “Bu yönetmelik, pazartesi günü okullara telgrafla tamim edilecektin Talim ve Terbiye Heyetinin Ticaret ve Sanat Okullarında da aynı usulün tatbiki için birkaç güne kadar karar vermesi beklenmektedir.”
Bu haberi okuyunca dilimin ucuna: “Ortaokul, lise, ticaret ve sanat okullarına tanınan bu yerinde haktan köy enstitüleri de faydalanamayacak mı?” sorusu geliverdi. Bu soruyu sormakta acele ettiğimi sanmıyorum. Köy enstitüleri, bu türlü yeni-ilklerden şimdiye kadar pek az haberdar edilmiş ve bu yllzden çok şeyler kaybetmiştir. Bu karardan da faydalanamazsa, yeniden birçok şey. lor daha kaybedecektir.
Köy enstitülerinin kayıplan nelerdir? Diğer okullarımıza benzemi-yen tarafları var mıdır? Aşağıya sıralıyacağım noktalar, bu sorulara cevap teşkil edecektir.
1 — Köy enstitüleri bitirme imtihanlarında tatbik olunan usul, bundan üç sene evveline kadir ortaokullarda tatbik olunan ELEME imtihanları usulüne çok benzemektedir. E-leme imtihanlarının aksıyan tarafları az çok düzeltildiği halde, köy enstitülerinin bitirme imtihanları, eski aksaklığını devam ettirmekte-dlr. Bu imtihanlarla ilgili Köy Enstitüleri Yönetmenliğinin 170 ve 171. maddelerinde şu kayıtlar vardır:
“Köy enstitüleri bitirme veya buna bağlı engel imtihanlarında bir dersten başarmış ^ayılabilmek için öğrencinin. iki kanaat notu ortalaması İle, İmtihan notu ortalamasının en az beş tutması lâzım geldiği gibi, İmtihanda da en az beş alması gerektir.
Haziran döneminde başarısız sayılan öğrenciler, eylül döneminde başaramadıkları derslerden imtihana alınırlar. Eylül döneminde bir dersten dahi olsa, beşten aşağı not alanlardan 4274 sayılı kanunun 63. maddesi hükmüne tâbi tutulmıyanlar (1), ertesi yıl öğrenci olarak sınıflarını tekrarlarlar.
Girdiği haziran ve eylül dönemi İmtihanlarında 170. madde gereğince bakansız savılan öğrencilerden, haklarında 4274 sayılı kanunun 63. maddesi hükmüne göre işlem yapılması gereken öğrencilerin enstitü üe ilgileri kesüir. Bu gibilerden isteyenlerden ikinci defa, başarısız sayıldıkları ders yılını takibeden haziran ve eylül dönemlerinde amfin tekmil dertlerinden imtihana alınabilirler, bu dönemlerde yapılan İmtihanları başaranlar hakkında da 172. maddeye göre işlem yapılır. “Bu hükümler dairesinde haşan göstermek hayli güç ve bazı hallerde imkânsızdır.”
Öğretim yılını takibeden haziran ve eylül dönemlerinde bir veya iki dersten haşan gösteremlyen Öğrenciye: “Bir sene eonrakJ haziran ve eylül dönemlerinde amfin tekmil derelerinden imtihan olacaksın” demek “Yorgunu yokuşa sürmek” demek olur.
2 — Bütün okullarda yalnız türk-çe ve meslek okullarının bazılarında meslek derslerinden biri veya ikisi sınıf geçmede çift dere sayılırken, Köy enstitülerinde çoğu dereler çift sayılmaktadır. Bu hal, yılda 15, 20, 25 çeşit dere okuyan öğrencinin sınıf geçmesini güçleştirmektedir. Bir fikir vermek İçin beşinci sınıfta çift sayılan derslerin adlarını veriyorum: 1 — Türkçe, 2 — Egltbillm, 3 — Eğitbllim tarihi, 4 — Ruhbilim, 5 —
Yazan: Osman Şalıintaş
özel öğretim metodu, 6 — Sanat, 7 — Tarım (Tarım ve sanat dersleri dörder veya beşer dala ayrılır ve bu dalların her biri iki ders sayılır.)
3 — Köy enstitüleri nasıl bir o-kuldur? Bu mesele henüz bütün vu-zuhu İle belirtilmiştir. Bu okullarda hangi derelerin okutulduğunu merak edenlere, dördüncü sınıf müf. redat programında yer alan dersleri sıralıyacağım: 1 — Türkçe, 2 — Tarih. 3 — Coğrafya, 4 — Matematik (cebir, geometri), 5 — Fizik, 6 — Kimya. 7 — Ruhbilim, 8 — Eğltbl-lim, 9 — Genel öğretim metodu, 10 — Çocuk bakımı, 11 — Tabiat bilgisi, 12 — Askerlik. 13 — Müzik, 14 — Bedeneğitlml. 15 — Teknoloji, 16 — Srttçlllük, 17 — Balcılık, 18 — Genel tarla tanmı, 19 — Marangozluk, 20 — İnşaatçılık, 21 — Demircilik, 22— Resim, 23 — îş, 24 — Çeşitli uygunlamalar.
Bu haliyle köy enstitüleri lise, sanat okulu, ziraat okulu, muallim okulu ve biraz da ticaret okullarına benzemiye çalışıyor. Meyvalardan muz İçin: “Ne niyete yenirse onun tadını ve kokusunu verir” derler. Bu müesseseler de lise olma, öğret-men okulu olma, sanat va ziraat o-kulu olmıya elverişli olması bakımından muza benzemektedir.
4 — Bu kadar çok ve çeşitli olan derelerin kitapları henüz yazdırılma-m ıştır. Ortaokullar, liseler, sanat okulları ve muallim mektepleri için yazılmış olan kitaplar, buralarda da okutulmaktadır. Aynı kitapları okutacaksak bu müesseseler* niçin “enstitü” diye ayn bir ad verdiğimize akıl erdlremlyonn.
5 — öğretmen ve öğrenci durumu da yürekler acısıdır. 700 mevcudu bulunan bir enstitüde bulunuyorum. 700 öğrencinin 28 öğretmeni vardır ve bu öğretmenler:
Orta Sanat Okulu. Sanat Enstitüsü. Yapı Usta Okulu, Orta Ziraat Okulu, Köy öğretmen Okulu. Şehir öğretmen Okulu, ismet Paşa Kız Enstitüsü, Gazi Orta Öğretmen Okulu, Îstanbul-Balıkesir.Ankara Eğitim Enstitüsü. DU ve Tarih Coğrafya Fakültesi, İstanbul Yüksek öğretmen Okulu, Edebiyat Fakültesi ve Tıp Fakültesi mezunlarıdır.
“Büyük şehirlerin ortaokullarında ve liselerinde haftada 4 saat, 6 saat ders vermekle mükellef birçok öğretmenler gösterilebilir'’ ken. köy enstitülerinde 15 saatten 35 saate kadar dere okutan öğretmenler bulunur.
s
Dört sene evvel Ankaraya yolum düşmüştü. Ortaokullardan birine gittim ve tanıdık bir öğretmenin sınıfına uğrayıverdim. Bu sınıfın mevcudu 17 kişi idi. Geçen sene de Ka-lan'a gittim ve ortaokulun bütün mevcudunun 17 kişi olduğunu gördüm. Diğer şehirlerimizin okullarında, bu sınıf ve bu okula benzer sınıf ve okulların bulunduğunu pek bilmiyorsam da. bulunduğum köy enstitülerinde 60, 65, 70 ve hattâ 72 kişilik sınıfların mevcut olduğunu bildirebilirim.
öğretmenler haftada kaçar saat ders okutmakla mükelleftirler? Bu mesele de halledilmiş değildir. Bu husus, enstitü idarecilerinin insafına terkedilmiş ve yönetmenliğin bir yerinde: “öğretmen müdürün dediğini yapar” kaydı konmuştur.
6 — Yılda 20-25 çeşit dersi, günde 7 ve haftada 44 saat bedenen ve ruban yorularak başarmıya çalışan öğrencinin, 45 gün İzini vardır. 10.5 aylık yorgunluğun 1-5 aylık dinlenme İle geçip geçmlyeceğini» doktor ol-mıyanlar da bilirler.
Yukanda sıraladığım maddeler ve sıralıyamadığım noksanlıklar düzeltilemez mi? Düzeltilir.
(1) 4274 numaralı kanunun 63. maddesi: "Köy enstitüsü" ne kabul edilen öğrencilerden başarısızlıkları yüzünden aynı sınıfta üstüsü? iki ders yılı kalanlarla, ayrı ayrı sınıflarda iki defa kalanlar enstitüden çıkarılırlar.
Şehir köşesi
S u
Bacılar, Arabistanda susu» kalmışlar, kendilerine bürodan sn gönderilmiş.
Hor iki hâdiseye hayret et-tik. Bvvelâ şu bakımdan: Bacılar vapurla olsun, tayyara ile olsun, yanlarında ibrik olmadan hareket etmezler. İbrik, âdeta, hao seferinin, eski tâbirle 10-simi gayrı mu f anki olmuştur. Araba yin* ibriklere su yerine altın mı koymuşlar f Bir de, o-rada Zemzem Kuyusu var. O-uun mdnci'l tesiri susuzluğu giderme ff e kâfi gelmedi de, memleket pınarlarının serin sularına mı ihtiyaç hami olduf
Hayretimizi çeken ikinci nokta da şudur: Biz buramla susuzluktan kırdırken, nasıl olup da Arabistan çöllerine bu kıymetli maddeyi ihraç edebildikf Demek suya kavuşmak İçin hacı olmaktan başka çare kalmadı. Doğrudur. Temizlik imandan gelir derler. Lâkin koskoca ts-tanbulda iman sahibi olabilirsiniz de temiz olamazsınız, namaz Çünkü na-
maem şartları, mailim olduğu üzere —belki de malûmunun değildir amma zararı yok— şunlardır: Hadisten taharet, necasetten taharet.^ Amma burada duralım, üst tarafı lâzım değil, çünkü su yokf
BİR İSTANBULLU
Devlet Hava Yolları
Hac seferlerinden yarım milyon hasılat elde etti
D. H. Y. Genel Mudur Yardımcısı, 4 motorlu uçak mevzuunda Amerikada temaslar yapamamıştır öğrendiğimize göre Devlet Hava-yollan haç seferlerinden yarım milyon lira hasılat temin etmiştir. Dün yine Ciddeden 4 uçak ile 88 yolcu gelmiştir. Bu 4 uçağın gelişini müteakip Ankaraya 5 uçak kaldırılmış, bu suretle Yeşilköyde 15 seneden beri görülmeyen bir faaliyet olmuştur.
Bilindiği gibi D.H.Y. bu yıl haç seferleri için uçaklannı kiralamıştı. Öğrendiğimize göre D.H.Y. gelecek sene bu işi kendi başına yapmak istemektedir. Ancak D.H.Y. nın elinde 4 motörlü uçaklar olmaması, bu bakımdan zorluk çıkaracak mahiyettedir.
Geçenlerde Amerikada 250.000 dolarlık mubayaada bulunarak memleketimize dönen D.H.Y. Genel Müdür Yardımcısı Rıza Çerçel ve Yüksek Mühendis Muhsin Taşkın. 4 motörlü uçak mevzuunda temaslar yapmamışlardır. Buna sebep olarak mali İmkânsızlık gösterilmektedir.
Arjantin İşçi Ataşesinin akşam yemeği
Arjantin îeçi Ataşesi Fransisko Moggia, yann akşam işçi sendikaları mensuplarına bir akşam yemeği verecektir* Taksim Belediye Gazinosunda tertip edilen ziyafet, Arjantin Cumhurbaşkanı General Pero’nun işçi liderliğine seçilişinin Beşinci Yıldönümü şerefine hazırlanmıştır.
İktisadî İşbirliği İdaresinin yazı müsabakası
İktisadi İşbirliği İdaresi Türkiye bürosu tarafından ortaokul, İlse ve üniversite öğrencilerinin iştirak edeceği bir yazı müsabakası tertip etmiştir.
Müsabakanın mevzuu: “Marshall Plânı bana ne İfade eder.” dlr.
Devlet Bakanlığı İstihbarat Bürosu, Milli Eğitim Bakanlığı ile temaslarda bulunarak, bu müsabakanın kısa zamanda neticelenmesini sağlıyacaktır.
Milletlerarası Havacılık Konferansı
Yarın 15 te Yıldız Sarayında açılacak 15-20 gün kadar süreceği tahmin edilen konferansa 22 devlet davet edildi — Bugün bir basın toplantısı yapılacak

e
t C. A. O. Milletlerarası Sivil Havacılık Teşkilâtı İkinci Ortadoğu Hava Seyrüsefer Mıntıkavt Toplantısı yann saat 15 te Yıldız Sarayında ŞaJe Köşkünde açılacaktır.
1.5-20 gün kadar süreceği tahmin edilen konferansa 22 devlet davet e-dilmlşlir. Bugüne kadar şehrimize gelen delegasyonlar şunlardır:
İngiltere. Hindistan. Amerika» Mısır, Belçika, Sudan, İsrail, Suriye, t-ran. İsviçre, Fransa ve LÜbnandır.
Konferansa 200 kadar delegenin iştirak edeceği tahmin olunmaktadır. 85 kişilik Türk delegasyonuna Ulaş* tırma Bakanlığı eski müsteşarı Nakl Köstem başkaahk edecektir.
Konferans 6 komisyon halinde çalışacaktır. Bu komisyonlar şunlardır:
1) Meteoroloji, 2) Meydanlar, 3) A-rama ve kurtarma. 4) Radyo, telsiz, 5) Koordinasyon, 8) Seyrüsefer.
Sarıyor hidroelektrik santralının inşası
128 milyon liraya tesis edilecek bu santral sayesinde senede 343 milyon kilovat elektrik temin edilmiş olacak
Sakarya Nehri üzerinde Sanyar mevkiinde inşa edilecek hidroelektrik enerji santralı ile nakil hattı etrafında Devlet Bakanı Karaosman-oğlu ile Marshall Plânı namına Rus-sell Dorr arasında anlaşmaya varıldığından bu husustaki çalışmalar hızlandırılmıştır. Üç buçuk senede tamamlanacak olan bu hidroelektrik e-nerjl santralı sayesinde Türkiyenln elektrik istihsali yüzde elli nispetinde bir artış kaydedecektir.
128 milyon liraya malolacak olan bu tesis sayesinde İstanbul bölgesine, Zonguldak Kömür Havzasına ve Karabük ile Kırıkkale fabrikalarına senede 843 milyon kilovat elektrik temin edilmiş olacak ve Türkiyenln esasen bu bölgede toplanmış olan sanayiinin inkişafı hızlandırılmış o-1 a çaktır.
Türk - Amerikan işbirliğinin güzel bir örneği olan bu projenin tatbiki ile hususi teşebbüsün gelişmesine mâni olan hususlar da bertaraf edilecektir. Bu enerji merkezinin faaliyete geçtiği anda Kırıkkale, Ankara, Zonguldak, tzmir, Adapazarı ve İstanbul gibi merkezlerde mevcut sanayi merkezleri hem İstihsallerini arttırabilecekler ve bunu yaparken
otobüs kazası
Dün gece yansına doğru Kasımpaşa İle Hasköy arasında feci bir otobüs kazası olmuştur. 3050 sayılı Sirkeci - Kasımpaşa otobüsü Hasköye gelmekte İken virajı alamıyarak gecenin karanlığında Mezarlık önündeki tepeden aşağıya yuvarlanmış ve hurdahaş olmuştur. 15 kişi yaralanmıştır. Yaralan ağır olan 7 kişi Beyoğlu hastahanesine yatırılmıştır. Şoför Arap Haşanın hayatı tehlikededir.
“Giresun,, vapuru Ciddeden hareket etti
Hicazda kalan son Türk hacıtannı getirmeğe tahsis edilen Giresun vapuru dün Ciddeden 500 hacı ile hareket etmiştir. Gemi 24 ekimde limanımıza varmış olacaktır.
Konferans münasebetiyle P.T.T. tarafından üç adet seri pul çıkarılacaktır. Bu pulların birinde Türklyede İlk uçuş, diğerinde dünyada ilk uçuş, ü-çüncüsünde de tepkili bir uçak resmi bulunacaktır.
Şale Köşkünde, konferans günlerinde delegeler İçin bir İstihbarat servisi kurulacaktır.
Bugün, konferans hakkında gazetecilere izahat vermek Üzere Şale köşkünde bir basın toplantısı yapılacaktır.
Diğer taraftan bir haftadan beri Pera P&lssta, hava şirketleri mümessillerinin İştiraki İle devam eden î. A. T. A. toplantıları henüz aona ermemiştir. Bu toplantının Milletlerarası Sivil Havacılık Konferansı İle alâkası olduğundan bugün bitirilmesi !-cap etmekedir. Bu yüzden, dün pazar olmasına rağmen çalışmalara gece gündüz devam olunmuştur.
de masraflannı kısmak fırsatını bulmuş olacaklardır.
Böylelikle Marshall Plânı çerçevesi dahilinde girişilen bu teşebbüs Türk saneytinln de Türk ziraat! İle birlikte kalkınma yolunda İlerlemesini mümkün kılacaktır. Bu S'inayi merkezlerinin kullanmakta olduktan pahalı kömür yerine ucuz elektrik temin etmeleri bu kalkınmayı sürat, lendirecektlr. Böylelikle makul fiyatla lüzumlu enerji temin edildiğinden de hususî teşebbüs kolaylıkla kurulabilecek ve geliştirilebilecektir.
Teknik Üniversite
bugün açılıyor
Ayrıca Güzel Sanatlar Akademisi ile Teknik Okul da yeni yıl tedrisatına başlıyorlar
İstanbul Teknik Üniversitesi, Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimari Şubesi ve Teknik Okulu bugün den İtibaren 1950-1951 ders yılına gireceklerdir. Bu münasebetle bugün saat 10.30 da Teknik Üniversitenin Gümüşsuyundaki binasının kapalı spor salonunda bir tören yapılacaktır. Törene Üniversite Rektörü, profesörleri ve doçentleri akademik kıyafetlerle İştirak edeceklerdir. Açış dersini müteakip bir öğrenci arkadaşlarının hissiyatına tercüman o-lacaktır.
Teknik Okulu Yıldızdaki merkezin, deki tören saat dokuzda keza GQ-

sel Sanatlar Akademisindeki tören de saat dokuzda hoca ve talebelerin iştirakiyle yapılacaktır.
Törende Akademi Müdürü Zeki Faik tzer’ln açış sözünü müteakip Safa Ş. Erkün ilk dere! verecektir.
tatantra] Ünlvereitrelnla kayıtlan kapanıyor.
İstanbul Üniversitesinin muhtelif fakültelerine yapılan namzet öğrenci kavdı, bu akşam nihayete erecektir. İstanbul Üniversitesi de 1 kasım -1950 gününden itibaren yeni yıl tedrisatına, konferans salonunda yapılacak bir törenle başlıyacaktır.
Boğaziçi yolcularının çektikleri sıkıntı
Okuyucularımızdan aldığımız mektuplar ve telefonlar Şehir Hattı seferlerinin intizamsız olduğunu belirtiyor
a. Adi
Hava dün birdenbire soğumuştur. Denizyolları İdaresi Şehir Hattına tahrik eylediği vapurları kış tarifesi programına göre ayarlamış ve Boğazın Anadolu yakasına küçük vapurlar tahsis etmiştir. Bu vapurların alt salonları hıncahınç denecek bir derecede dolu olduğu için yolcuların mühim bir kısmı henüz kapatılmamış olan etrafı açık güvertede oturmak mecburiyetinde kalmışlardır.
AşağıdA ayakta duracak bir yer bile mevcut olmamasından kadın çoluk çocuk güvertede ve merdivenlerde soğuktan titremişlerdir. Denizyolları idaresi yolcu vaziyetini ve ha.
ve durumunu hesaba katmadan gelişi güzel tahsis ettiği küçükavapur-larla sefer yaparak yolcuların sıhhatini ve hayatını hiçe saymaktadır. Okuyucularımızdan son günlerde aldığımız mektuplarda tebarüz ettirildiğine göre umumiyet itibariyle tahsis edilen vapurlar çok zamanlar yol. cu vaziyetine göre değildir. Koskocaman vapurun bomboş denilecek bir vaziyette sefere konulduğu, buna mu-.kabil dün saat 10.50 de Üsküdar -
Beykoz seferini yapan vapur gibi yolcu kesafetine rağmen küçük bir vapur verildiği sık sık görülmektedir. Bunun için seferlere tahsis edilecek gemilerin önceden masa taşırda hazırlanan programlarla değil günün l-caplanna, yolcu ve hava şartlarına göre ayarlanması ve havalar birden bire soğuduğu İçin üst güvertelerin biran evvel kapatılması lâzımdır.
Şehir Tiyatrosu
talimatname komisyonu ilk toplantısını yaptı
Reis ve raportör seçildi
İstanbul Şehir Tiyatrosunun yeni şeklini ve nizamnamesini tetkik ve tesblt için Şehir Meclisi tarafından seçilen komisyon âzalan dün saat 10 da Şehir Tiyatrosu Dram Kısmında İlk toplantısını yapmıştrL Tiyatro İntendantı ve Müdürü komisyona izahat vermişler ve tiyatroya ait dosyalan kendilerine göstermişlerdir.
Komisyon, ilk iş olarak kendisine bir program çizmiş ve bir reis ile bir raportör seçmiştir. Muharrir arkadaşlarımızdan Sadun Galip Sava reisliğe ve Recep BUginer raportörlüğe getirilmiştir.
Komisyon cumartesi günleri saat 15 te Şehir Tiyatrosunda toplanarak faaliyete geçecektir.
Sayım dolayısiyle dükkânlar cumartesi gecesi geç kapanacak
önümüzdeki hafta pazar günü yapılacak nüfus sayımı dolayısiyle bütün dükkânlar kapalı olacağından, cumartesi akşamı bütün dükkânların bir saat geç kapanmasına Belediyece nı^aade edilmiştir.
YENİ İSTANBUL
SFY ASÎ ÎKTÎ3AI>Î MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Sahibi t
YENÎ tST AN BUL NEŞBÎYA1 LLlUTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Ya® itlerini fiilen idare eden maaul müdür:
Sac İd ÖGET
Neffredümlymt y(ıztlar iade edilme».
Basıldığı y.r ı
YENİ İSTANBUL MATBAACI CIK LtMÎTKD HJÎRKETİ MATBAASI
Şehir Mektubu
İstanbul telefon abonelerinden
Ulaştırma Bakanına
İmzalan ve telefon numaralan bizde mahfuz on okuyucumuzdan mektup aldık. Hemen bütün abonelerin müşterek bir derdine temas ettiği i-çln bu sütunda bahis mevzuu edeceğiz.
Okuyuculanmız. mektubu Ulaş* tırma Bakanına “ulaştırmamız” için bizi tavassut ediyorlar.
Esas mesele şu: Sene başından bert, yani on ay oluyor, telefon aboneleri, idareye olan borçlarını artık tahsildarlara ödemiyorlar, zira, tasarruf kasdiyle onlar kaldmlmıştır. Abonelere de. kolaylık olur iddiasıyla, herhangi bir postahaneye fatura* lannı ödeyebilecekleri bildirilmiştir.
îlk bakışta cidden kolaylık ve P.T.T. idaresi tçln tasarruf zannedilen hâdise, nümune bir kırtasiyecilik şaheseri halinde karşımıza çıkmıştır ve tahsilât masrafı öyle zannediyoruz ki. tahsildarlardan “tasarruf’ edilenin birkaç misline yükselmiştir.
Bunun sebebini, telefon aboneleri bilir, fakat bilmeyenlere de anlatalım.
Evvelâ, faturanız bir mektupla e-vlnlze veya yazıhanenize gönderilir. Orada İseniz alırsınız, yoksanız kaybolabilir. Fakat biz aldık farzede-lim. Götürüp, civarınızda bulunan bir postahaneye bedelini yatırırsınız Bu. uzun bir muameleye tâbidir. Pos« tahane muhasebecisi size yarım ar* şın boyunda, kopyell bir makbuz yazar. Makbuzun cilt, varak numarasını, muazzam bir muhasebe defteri* ne, muvakkat bir hesaba geçirir. Makbuzu Rize verir, bunu mühürletmek için müdüre gidersiniz. Mühürler, alır, evinize dönersiniz- Bitti değil mİ? Hayır. Bu muvakkat bir makbuzdur. Saklayacaksınız. Zira, bir gün —meçhul bir gün— ve gayrı muayyen bir saatte postacı gelecek sizi arayacaktır ve sizin o muvakkat makbuzu isteyecektir. Katt. nihaî ve resmî olarak geçirilmiş bulunan fatura bedelinin hakikî ve azıl makbuzu ile o muvakkat makbuzu değiştirecektir. Muvakkat makbuzu bulabilirseniz» muameleyi tamamlarsınız. Ya bulamazsanız? Kaybolan muvakkat makbuzun cilt» varak numaralan, tarihi, gidilip poe-tahaneden muhasebeciye rica edilerek nüsha! saniyesinden çıkarılarak ilâve edilecektir. Bir de gazete ile “Zayi” İlâm yapacaksınız, sonra, yine bekleyeceksiniz» Ya bu arada muamele bilmediği için Tetefon tdare-sinreki cari hesabınızda zimmet hanesi boş duruyor, diye, borcunuzu 6-dememiş zannedip telefonunuzu ke-serlerse! Eh, ne yapalım “Uğraşır. İçtirirsiniz.
Bütün bunlar neden? Nihayet hususî olması İcap eden ticari bir idarenin, resmî ellere geçirilerek devlet muamelâtını da aynen oraya tatbik etmek yüzünden. Nerede ise. Telefon idaresinden bir malûmat, bir abone numarası sorulurken size:
— istida ile müracaat ediniz. Demedikleri kalıyor.
Vaziyeti hulâsa ettim. Okuyucularımız, tahsildarların yeniden ihdasını istiyorlar. Zira, bugünkü durum hem tasarruf temin etmiyor, hem de müşkülât doğuruyor, halka kolaylık temin edecek yerde, onu sinirlendiriyor. beyhude yere, mânâsız, lüzumsuz yere resmî makamlara karşı hlş olmazsa îâüball düşüncelere sevkedî-yor.
Ulaştırma Bakanının bu haddi za^ tında halli basit meseleyi ele alarak tetkik edeceğini ümit ediyoruz.
Yabancı mültecilerin vaziyeti ile meşgul olunacak
Memleketimizde bulunan yabancı mültecilerin durumlariyle meşgul olmak ve bunları başka memleketlere göndermek imkânını hazırlamak ü* zere, bir müddet evvel şehrimize gelen Milletlerarası Mülteciler Organizasyonu yerleştirme servisinden Mr. Luscomb, dün hükümetle temaslarda bulunmak üzere Ankaraya gitmiştir.
PEYAMİ SAFA
YALNIZIZ
— 35 —
8amlm birdenbire şenini yükseltti:
— Hayır!
Ve tehlikeli bir hareket yapmak istiyormuş gibi ayağa kalktı. 4
— Hayır, diye tekrarladı, sen bize Fer-badı kabul ettirmek, onunla beraber kurduğun rezalet projelerine bizi inandırmak istiyorsun. Aç odam hikâyesi de, Avrupa seyahati de yalan.
Belmin dayısına hayret ve korku dolu gözlerle baktı.
Samlm gittikçe yumuşayan bir sesle devam etti:
— Sen iki cepheli bir inat ve isyan içindesin. Evvelâ annene karşı. Onu kendi arzuna râme t tikten sonra, Ferhatla hesaplaşmak istiyorsun.
Sebilin de ayağa kalktı:
— Ben sizin zekânızdan korkuyorum, dedi.
Sonra oda kapısına doğru bir adım attı» durdu ve dayısına döndü:
— Fakat biraz evvel söylediğinizi unuttunuz. 1. _. I
— Ne söyledim?
— Bazı hakikatler vahşidir.
Samlm güldü:
169
— Korkma, dedi, göreceksin, benim hakikatlerim seni ısırmıyacak. Gel, otur karşıma.
Selmin oda kapısına hızla yürüdü:
— Hayır, gidiyorum.
Fakat kapının açılan tarafına değil, menteşe tarafına doğru giderek bir elini uzatmış, kör gibi kanadın üstünü yoklamaya başlamıştı. Birdenbire silkindi ve uyandı. Şaşırdı. Ağzından küçük bir hayret çığlığı koptu. Sonra, çıplak kolunun teninde bir sıcaklık duyarak sıçradı. Dayısı yanıbaşındo, onu kolundan tutmuş, hafifçe çekiyordu:
— Gel, Selmin.
Kız kolunu çekti ve dışarı çıkmak istedi. Fakat yürüyemedi. Sallandı. Geriye döndü. Sendeledi. Koltuğun yanına gelip durdu. Son bir tereddüt daha geçirdikten sonra, koltuğa kendini atarcasma oturdu ve sessiz hıçkırıklarla ağlamaya başladı.
Samlm onun saçlarını okşadıktan sonra karşısına oturdu. Beklediği inkılâbı müjdeli-yen bu gözyaşlarının serbest akışına mâni olmamak için hemen ayağa kalktı ve pencereye dogrnı yürüdü. Ona uzaktan bakıyordu.
Selmlnin ağlaması uzun sürmedi. Yüzünün yapısı çabucak yerine gelmişti. Kaşlarının ortasındaki İnat buruşuğu dağıldı ve uzamış dudakları toplandu
Karşısındaki koltuğa oturan SamJm ona bir sigara daha ikram etti.
— Benim arkadaşlığım senin bütün meselelerini halledebilir. Selmin. Şimdi sen, aşk mücadelesi değil, mücadele aşkı içindesin. Bundan ne anladığımı söyllyecegim. Evvelâ annene karşı bir bağımsızlık savaşı açtın. Bu, 170
senin vesayetten kurtulmak İst İyen ve tam gelinmesinin şartını hürriyette bulan şahsiyetinin uzun yıllardan bert gördüğü rüyadır. An* nene kendi arzunu kabul ettirdikten sonra, Ferhatla başbaşa kalacaksın. Onunla mücadelen kendi kendinle mücadelendir. Buna aşk denemez. Çünkü aşkın muzaffer olduğu mücadelelerde artık mücadele yoktur. Bu mücadele uzun sürerse bir mücadele aşkı halini alır. Gururla arzu çarpışır. Ferhodın Don Juanlığı sende hem gururu, hem de arzuyu kırbaçlıyor. Annenin cephesinde serbest kaldığın gün Ferhatla daha rahat mücadele edeceksin. Ben her ikisinde de sana yardım edeceğim. Biraz sonra, öğle yemeğinde, annen Ferhadı reddetmiyecek. Emin ol. Hattâ benim nüfuzumu kullanmama lüzum kalmıya-cak. Ondan sonra, Ferhat meselesinde, beni yanında bulacaksın.
Selmin, dişleri kilitli, ağzının içinde yuvarlanan sesi kıvrak dııdnk hareketleriyle doldurarak:
— Benim ondan alınacak intikamım var, dedi.
Samlm başını salladı:
— Alacaksın!
Selmin gözlerini dayısına kaldırdı ve uzun süren bir hareketsizlik İçinde ona baktıktan sonra:
— Dayı, dedi, ben aylardan beri sizinle açık konuşmak istiyordum. Biliyordum kİ, bu evin içinde, hattâ belki bu dünyada en anlayışlı dost sîzsiniz benim için. Fakat çekiniyordum sizden. Bir türlü anlıyamadıgım fikirlerinizden korkuyordum. Fikirlerinizden de değil, ruhunuzdan mı, nedir işte, siz onu daha 171
iyi’bilirsiniz. Siz, çünkü, benim için dalma karanlıktınız.
— Bunu anlıyordum. Fakat ben senin meseleni halledeli yanm saatten fazla olmadı. Hepsini defterime yazdım. Şimdi senden de bir dostluk bekliyorum.
Selmin derhal anladı ve başını yukan alarak:
X. — Şüphesiz, dedi, ben de size onu söyli-yecektim. Artık Meral meselesinde bana güvenebilirsiniz.
Samlm gülümsedi. Önüne baktı. Kızın beklediği itiraftan çekinmlyecekU. Bir sigara daha yaktıktan sonra:
— tik endişemi üç gün evvel yaşadım, dedi.
Ve tütüncünün önünde başlıyan ve kısa bir zaman içinde kanaat halim alan şüphesini anlattı.
— Biliyorsan söyle, dedi, hir gün evvel, yani geçen cuma günü, öğleden sonra, Meral evde miydi?
Selmin, bildiği pek çok şeylerin İlk kelimesi olduğunu sezdiren bir nıâna dolgunluğu İle cevap verdi:
— Değildi.
— Nerede olduğunu biliyor musun? Selmin gülümsedi ve başını salladı:
— Tabii, dedi, isti ny e de idi, otomobil kullanıyordu, yanında Cezmi vardı.
Başının döndüğünü ve yüzünün sarardığını hisseden Samlın, bu vuzuha dayanamadı ve ondan kurtulmak ümidine tutunarak sordu:
— Emin mİBİn?
Selmin dayısının sarardığını görünce, tereddüt etti: fakat Samlm bu tereddüdün zarfı
172
içindeki merhamete hemen isjan ederek sesini yükseltti:
— Söyle.
— Eminim tabiî, çünkü beraberdik. Fer-hatla ben arkada oturuyorduk.
Samlm ayağa k&Uctı. Rengi yerine gelmemişti. Soluyordu. Boğazında bir kuruluk duydu ve yutkundu.
— Meralin Cezmi ile ondan evvel kaç defa buluştuğunu da biliyor musun?
Selmin gecikmeden cevap verdi:
— Evete. Üç defa.
— Münasebet ne kadar ilerlemiştir? Selmin emniyet veren bir keskinlikle:
— Henüz korkulacak bir şey yok. dedi, Meral Cezmlyi size tercih etmiyor, fakat otomobilini ona tercih ettiğine eminim.
Samlm elini çenesine götürdü, uzun zaman. hiç kımıldamadan durdu, sonra ağıT a-gır kıza yaklaştı ve elini hafifçe onun omuzuna koydu:
— Haydi kalk, dedi, şimdi aşağı İnebiliriz.
xn
Mefharet, Selmlnin doğru söylemiş olması ihtimalini kabul etmeye başlar başlamaz, onun yüzüne bahakaldı. ilkin: “Yalan!,, diye bağıracaktı. Fakat kızının çocukluğundan beri, doğru söylediği zaman, hiç bir izaha ve delile İhtiyaç bırakmadan, bir anda inandıran Öyle tarif edilmez hir hail vardı kİ, annesi yine bununla karşılaşınca, ona ve kendi kendine “Nasıl olur?,, diye sormadan evvel, âdeta vücudunda bir noktaya değmiş gibi, hakikatle temasa geldiğini hissetti. (Devamı var)
173
Sayfa 3
16 Ekim 1950
Bir dünya vatandaşının hâtıra defterinden j
Kremlinin
kurbanları
Selim Sabit
V L N I î Ö r A N »3 »i L
&



ŞİMALÎ Kore esirlerini sorguca çekenler, bugün, Rusların Kore harbindeki mesuliyetlerini aydınlatan bazı hakikatler meydana çıkarıyorlar. Bu zavallı esirler, harp başlamadan çok evvel. 38 İnci paralelin civarına toplatılarak, aylarca Sovyet subayları kumandasında talini gördüklerini anlatıyorlar. Bu adamlara Ruslar, büyük manevra yapılacağını bildirmişlerdi. Halbuki, hücum gecesini müteakip bütün Rus tallmclleri bir daha geri gelmemek Üzere gittiler.
Dünyadan haberi olmayan bu zavallılar çok geçmeden, kendilerine büyük manevra diye llâıı edilen bıı mücadelenin, harp oldıığıııııı anladılar.. Bu harp, cehennem halini aldığı vakit de. etraflarında kendilerini harp cephesine sürükleyen Rus talimcllerlni aradılar. Hükümetlerine. Cenubi Koreyc saldırma emrini veren “büyük dostları,, Sov-yetlcrdcn. hakikaten yardım beklediler. Artık bugün. Rusyanın. kendi peyk devletlerinin askerleri İle beraber dövüştüğünü ve onların felâketlerine seyirci kaldığını anlamaya başladılar.
Bu acı tecrübe lir ilk defa karşılaşanlar Şimal Koreliler değildir. Onlardan evvel, Yunan âsileri Rusların emri İle, senelerce müthiş bir çete harbine iştirak ettiler. Fakat Ruslar milliyetçi Yunanlıların asayişi temin edecek kadar kuvvetli olduklarını gördükleri zaman yardımlarını kestiler. Bunun üzerine çeteciler, sonunda, hâkimleri tarafından aldatılmayı göze alan, Moskovanııı diğer peyk devletlerine sığınmaya mecbur oldular. Keza, AzerbaycanlI âsiler diğer memleketlerde olduğu gibi, "hoca., ları Sovyetlerin nasihatleri İle gü-
nün birinde Tahran üzerine yürümeye karar verdiler. Fakat İran O.N.l’. nıın destekleri İle Ruslarla dostluk temin ettiği zaman Rusya-ya kaçmak zorunda kaldılar.
Stalinle, Poiltbüronun kurbanları sadece milletler ve "çeteciler,, değildir. Siyasi şahsiyet ve partiler de bu kurbanların başında gelir. Lenlnin "ideolojisi,,nln bütün dünyada muaaffer olması için çalışan ve dövüşen samimî, aptal veya para İle satılmış İnsanların listesi oldukça kabarıktır. Bıı adamlar, kendilerine verilen mühim bir İşi bitirdikten sonra, dünya İhtilâlinin kızıl şefleri tarafından lerkedlll-yor. hattâ bu adamların eınri İle öldürtülü.vorlardı...
İbret alınacak bir ders! Görüldüğü gibi. İsyanı andıran ve gittikçe büyüyen bir rahatsızlık. Sovyet hâkimiyeti altında yaşayan ve hakiki kurbanlar olan, her çeşit peyki İçine alan geniş sahaya vasıl oluyor! Şüphesiz. Kremlinin etrafına toplanmış olan bütün bu biçare milletleri muhafaza etmek i-çln kullandığı delili biliyoruz: "Sabırlı olun, işçi İhtilâlinin koruyucusu olan zaman bizim İçin çalışıyor,, demektedir.
Herhalde, bugün de, yenilen Şimal Korelilere aynı şeyleri söylüyor.
Fakat, acaba, zaman Rusya İçin mİ çalışıyor? îşte bu suale cevap:
"Medeni bir memlekette, İşçi ihtilâlinin zaferini müteakip İşler yeni bir veçhe arzedecektlr; Rusya model memleket olmaktan çıkacak, bir defa daha - kelimenin sosyalist ve sovyetik mânasında - geri kalmış bir memleket halini alacaktır
Bunları klııı yazdı dersiniz? I.enlnü
Kremlin Çekoslovakyada harekete geçmek üzere
Rus Mareşallerinden Konief veya Malinovski’nin diktatör salâhiyetiyle Çek ordusunun başına getirileceği söyleniyor
Gazetemiz geçenlerde, Kremlinin Çekoslovakyayı doğrudan doğruya emri altına almak üzere hazırlandığını bildirmişti. Hususi muhabirimizin, bu çok mühim hâdise lıakkıdn götlerdiğl mektubu aynen aşağıya koyuyoruz-
Münich, 13 (Hususi muhabirimiz Charles Wighton bildiriyor) — Al-manyadaki Batılı işgal makamlarının şu saatlerde aldıkları mahrem malûmata göre, Stalin pek yakında Prag’a bir kızıiordu mareşali göndererek, Çekoslovakyayı, bu zatın diktatörlüğü altına koyacaktır.
Çek Komünist Partisinin işbirliğinden memnun kalmayan Kremlinin, Çekoslovakyayı kendi vasıtasız kontrolü altına almaya kararlı bulunduğu tahmin edilmektedir.
Kızıiordu mareşali. Konstantin Ro-kassoveki’nin Polanyadakl vaziyetine mütenazır olarak Çek ordusu genelkurmay başkanlığına veya bnşko-, mutanlığına tâyin edilecektir.
İhdası düşünülen Çek diktatörlüğü makamına Güney Almanya fatihi Mareşal Komief’ln yahut da son günlerde Kore sınırı civarında Mançıirva askeri müşaviri olarak vazife gördüğü söylenen Mareşal MnllnovHkl’nln getirileceği tahmin edilmektedir.
Hâlen Prag’a yerleşmiş bulunan
hazırlamakta-hepsi, resmen, olan albayın ve Pragdakl
İzmirde İl genel seçimlerinden bir görünüş
T 1
»»T * f • *« S x: • (8 j 1

1. T v . * - -u-r »t
f I inci Tıp Kongresi Ankarada toplanıyor
Ankara 15 (A.A.) — Türk Tıp Encümeni Başkanı olması dolavısiyle 11 inci Milli Tıp Kongresi Başkanı Doktor İhsan Şükrü Aksel, ele alman mevzular ve kongre hakkında Anadolu Ajansı muhabirine aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
Yarın toplanacak kongrede esas mevzuumuz tüberkülozu, raportörler b.ri içtimai, diğeri tıbbi olmak üzere iki mühim kısma ayırarak mütalâa edeceklerdir. Ayrıca, gene tüberküloza ait 30 a yakın serbest konu mevcuttur. Bu suretle serbest konular 86 yı bulmaktadır. Serbest konuların fazlalığından dolayı kongre üç kısım halinde çalışacaktır.
Kongre dört gün sürecek ve 19 perşembe günü akşamı Sağlık Bakanlığının tertip ettiği bir çoyla sona erecektir. Son günü kapanış töreninde gelecek kongrenin konuları tesblt olunacaktır.
Tüberküloz mevzuu üzerinde kongrenin durması, memleket için çok İstifadeli olacaktır. 1925 yılında, büyük hastahanelerde hastaların yüzde 35 İnin veremli olduğu istatistiklerden anlaşılmıştır. Bu nispet bugün, 25 sene sonra şüphesiz azalmamıştır.
Cemiyetimizin en büyük düşmanının gerek tıbbi gerek içtimai bakımdan tetkiki ve hazırlanan raporlar. sade tüberküloz mücadelesinde değil, memleketimizin milli ekonomi sahasında da faydalı akisler uyandıracaktır.
Anadolu Kulübünün işgalindeki daireler
Ankara. 15 (T.H.A.) — Ankarada Cumhuriyet Merkez Bankası Umum Müdürlüğü binasının üst katlarını işgal eden Anadolu Kulübünün bu daireleri tahliye etmesi talep edilmiştir.
Alâkadarların verdiği malûmata göre. Devlet beş milyon liraya malo-lan bir gayrimenkulün hemen hemen üçte ikisi vaktiyle siyasi bir kulüp o-larak kurulan bu müessese tarafından kullanılmaktadır. Kalorifer ve-sair masrafları Merkez Bankasınca görüldüğü halde alman senelik icar, on iki bin liradır. Kulübün borçlandığı icar bedelleri de olduğundan muka. vele şartlarını yerine getirmediği ileri sürülerek tahliye teşebbüsüne geçilmiştir. *
Diğer taraftan Ankara Palas Otelinin vaziyeti de Vakıflar Umum Müdürlüğünce İncelenmektedir. Evkafın muazzam bir parasının yıllardan beri nemasız bir halde yatmakta olduğu görüldüğünden bu hususta tedbirle: alınmaktadır.
Pakisfanın yeni Ankara Ataşemiliteri
Ankara, 15 (T.H.A.) — Pakistan Büyükelçiliğinin yeni ataşemiliteri Albay Muhammet Mustafa Han vazifesine başlamıştır. Muhammet Mustafa Han, Milli Savunma Bakanı Refik Şevket İnce ile Genelkurmay Başkanın! ziyaret etmiştir.
—----------------------------
Saygon hususi muhabirimiz bildiriyor
Hindiçinide mücadele
gittikçe şiddetleniyor
Faslı ve lejiyoner askerlerden müteşekkil Fransız birlikleri, Kızıl Çinde talim ve terbiye gören Komünistlerle ölesiye dövüşmektedirler
Saygon, 9 (Hususi muhabirimiz Bernard Hail bildiriyor) — Vietnam-dakl Fransız ordusuna mensup bir kaç tabur, beş gündür, Kuzey Hlndi-çlni'dc, komünistlerle şiddetli bir muharebeye tutuşmuşlardır.
Bu gece, açıklamalarda bulunan bir sözcü, komünistlerin. Fransızlara. on misli faikıyetle taarruz ettiklerini söylemiştir. Komünistlerin zayiatı çok fazla, Fransızlarınki de ciddidir.
Komünistler bu gece radyo İle "insani maksatlara matuf bir görüşme.. istemişler ve Fransızlar da, Saygon radyosu vasıtasiyle, Tatkonun 5 kilometre kuzeydoğusundaki Bascau köprüsünde bulunmayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Muharebe, asker! birliklerin, çok mühim bir hudut noktası olan Kav-bang’dan Tatko’.va doğru çekilmeleri sırasında şiddet peyda etmiştir. Bu birlikler, Tatko istikametinden İlerleyen takviye kuvvetleriyle birleşmişler ve ileri harekâta geçmek üzere, Tat-koda yeniden toparlanmak için geriliyorlardı.
Fransız sözcüsünün bu akşam a-çıkladığına göre, bu muhtelit birliğin, ancak "ileri kuvvetleri,, Tatkoya varabilmiş ve şunları ilâve etmiştir:
ye-
"Viet-min (komünist) Hükümeti, mühim Fransız kuvvetlerine karşı İlk defa, bu derece şiddetli mukavemet göstermiştir. Viet-Min, kendisi için artık mevcut olmayan Çin hududu civarında dövüşmek gibi bir avantaja sahiptir..,
Sözcü, bu suretle, Vlet-Min kuvvetlerinin, son zamanlarda açığa vurdukları teçhizat ve talim terbiye üstünlüğüne işaret etmek İstemiştir.
Sözcü, manidar bir şekilde: “Düşmanın iyi bir mektepten tlştlği aşikârdır., demiştir.
Düşmana doğru ilerleyen Fransız kafilesi, çok miktarda ağırlıkları taşıyan VietnamlI siviller yüzünden ilk iki gün gecikmiş ve baskın yapmak fırsatını kaçırmıştır. Kafile, dağlar a-ıasında, meşhur "4 numaralı yol,.dan geçerken, muharebe şiddetlenmiştir.
Genç subay, iftiharla şöyle diyordu:
“Her İki taraf ölesiye dövüşüyordu. Askerlerimiz arasında Fashlar ve lejlyonerler vardı.,.
Bu askerler mûtaden. ölünceye kadar dövüşürler. Fransız birlikleri, a-■hm adım, kayadan kayaya, çeklle-ek. akıl almaz bir cesaretle dövüş-nüşlerdlr. Son gece bile, mücadelenin yer ver devam ettiği söyleniyordu.
İskenderun gemisi Iskenderuna vardı
Refik Koraltan’ın Silifkede tetkikleri
İskenderun. 15 (A.A.) — İskenderun lüks yolcu vapuru bugün anal 8 de yabancı sulardan, ismini taşıdığı limanımıza gelmiş ve Denizyolları Acenteliğinin tertip ettiği parlak bir törenle karşılanmıştır. Evvelâ vapur süvarisi, kaymakamı ve belediye başkanın! makamlarında ziyaret etmiş, bu «ziyaret saat 10 da kaymakam, belediye başkanı ve seçkin dâvetlller tarafından iade miştir.
tskendcrıınun çerçeveli olarak
manzaralarını havi bir albtlm gemiye hediye edilmiştir.
Büyük Millet Meclisi Başkanı köylülerin ihtiyaçları ile alâkadar oldu
edilerek gemi gezil-
bazı manzaraları ve ayrıca bütün
Kuzey kalyadaki grev durmuştur
Milâno, 15 (YİRS) — Kuzey Kalyada endişe yaratan komünist grevleri 22 gün devam ettikten sonra serbest çalışan 4000 işçinin gelmesi üzerine nihayet bulmuştur.
bir istikbal hazırlıyabilir
Bir kupon
b

Hasanlı ve Ta-
yüzden fazla yüksek rütbeli Rus kurmay subayı Çekoslovakyada alınacak yeni askeri tedbirleri dırlar. Bu subayların Sovyet askeri ataşesi emrinde bulunmakta
Sovyet elçiliğinin muazzam binasında oturmaktadırlar.
Rusların maksadını çok iyi anlayan Çek resmi makamları, Sovyet askeri heyetinin, son günlerde sivil olarak Prag’a gelmiş olan bir Sovyet orgeneralinin emrinde çalıştığını iddia etmektedirler.
Rusları.n oldukça serkeş ve bazan açıkça komünist aleyhtarı olan Çek ordusunun başlıca birliklerine el koyacakları da bildirilmektedir.
Bazı Çek subayları Sovyetlerin. Çek. Polonya, Macar veya Rumen gibi peyk ordularını, milli birlikler halinde kullanmaktan çekindiklerine kani bulunuyorlar.
Yüksek rütbeli Sovyet subaylarının, harp halinde bu orduların kütle halinde firar edeceklerine emin oldukları da ayrıca bildirilmektedir. Bu i-tibarla. Sovyet Genelkurmayının. Doğu Avrupa peyk devletleri ordularından muhtelit bir birlik teşkil ederek çok sıkı bir kontrol altında bulundurmaya karar verdiği tahmin edilmektedir.
Pragdaki yeni Sovyet genel karargâhı aynı zamanda. Doğu Almanya 1-le Güneydoğu arasındaki Sovyet birliklerinin vnzülceyşlnde mühim değişiklikler yapmaya başlamıştır.
Çekoslovak ordusuna mensup bazı subayların bildirdiğine göre. Kore harbi temmuzda en hararetli devresinde bulunduğu bir sırada mühim sayıda Sovyet tümeni batıya, Elhedeki demirperde hududuna doğru ilerlemişlerdir.
Bununla beraber, aynı kaynaklar, bu tümenlerin, şimdi tekrar geri alındığına kanidirler. Son on beş günde, Çek demiryolları. Almanyadan Macaristan istikametinde mühim miktarda Sovyet kıtaları takımışlardır. Şimdi artık askeri harekât ‘Normal., denilecek bir hal almıştır.
Çekoslovakyanın komünist şefi Slanski’nln. artık doğrudan doğruya Moskovadan emir almaya başladığı söylenmektedir.
Çekoslovakyanm, doğrudan doğruya Sovyet kontrolü altına alınmasının İlk safhası bu suretle başlamış oluyor.
İyi haber alan bazı Çek komünistleri, Slanskinin. hüviyeti henüz meç-hûl. yüksek bir Rus şahsiyetinin emrinde bulunduğunu ve Çek Komünist Partisinin tamamen bu şahsiyetin direktifi ile hareket ettiğini söylemektedirler.
Sovyetler. tatbik ettikleri geniş istismar politikası ile Çekoslovakyayı İki yılda, peyklerin en fakiri haline getirmişlerdir.
Harbi hemen takip eden yıllarda. Çekoslovakya. Avrupanın, hayat seviyesi en yüksek memleketleri arasında idi.
Şimdi İse. Çek ekonomisi, Rus halkının hasret çektiği istihlâk mallannı karşılamaya çalışmakta ve bütün istihsalini, cebren Rusyaya sevketmek-tedir.
Ruslar. Çek parasının kıymetini, muhayyel bir dolar paritesine dayanarak Sovyet rublesine nazaran düşük tutmak suretiyle. Çek halkını merhametsizce soymaktadırlar.
Çekoslovakyayı saran tcthlş dalgaları, her türlü muhalefeti ezmektedir. Komünist rejimine muhalif olanların ekserisi, çalışma kamplarına şevke-dilmiştir. Fakat "Devlet düşmanlar” ı ağır ağır ölmek üzere. Doğu Alman-yadaki uranium madenlerine gönderilmektedir.
Nişanlandıklarını geçen gün bildirmiş olduğumuz Iran Şahı Kıza Pehlevi ve nişanlısı Süreyya Esfnndarl Kırali yet Sarayında.
"Barış yolunda müşterek
W
hareket,, görüşülecek
Türkiyenin de desteklediği karar, genel kurulun fevkalâde içtimaa davetini temin edecektir
Lake Success, 15 A. A. (AFP) — Birleşik Amerika, Fransa, İngiltere, Flliplnlcr. Kanada, Türkiye ve Uruguay tarafından "barış yolunda müş-teref hareket İçin hazırlanan karar sureti metninde yapılan ilk tadil, genel kurulun fevkalâde içtimaa davetine dairdir.
Yeni metne göre böyle bir kurul, ancak Güvenlik Konseyinde 7 çoğunlukla davet edilebilir ve ancak barış İçin bir tehdit mevcut olduğu zaman değil, barışın ihlâli veya tecavüz halinde silâhlı kuvvetlere müracaat tavsiyesinde bulunabilir.
Üye devletlere kendi milli orduları içinde Birleşmiş Milletler birlikleri o-larak süratle hareket edebilecek elemanların talim ve teşkilini tavsiye e-den ilk metnin hükümlerinde iki derişiklik yapılmıştır:
Birincisi, bahis mevzuu birliklerin
— teçhizatın menşei blldlrilmeksi-zin — teçhiz edileceklerini tasrih eylemekte. İkincisi de, silâhlı birliklerin toplanmasına engel olabilecek olan İsveç gibi üye devletlerin de bu nevi kuvvetler vermesini nazan itibara almaktadır.
Yeni metinde sarahaten tâyin edilmiştir ki, bilhassa üye memleketler kaynaklarından faydalanma usulleri gibi müşterek tedbirleri inceleyecek olan komisyon, bir strateji hazırlayacak durumda siyasi bir teşekkül değil, bir ahenkleştirme ve tahkik komisyonu olacaktır. Bu hüküm, AvustralyalIm yeni karar suretine katılmasını mümkün kılmıştır.
Nihayet karar suretine yeni bir paragraf ilâve edilmiştir. Bu. iktisadi sahada ilerleme üzerinde ehemmiyetle ısrar eden Şili teklifinin yerini almaktadır.

Birleşmiş Milletlerde
Kore meselesinin halli
için teşebbüse geçildi

“YJENÎ İSTANBUL,. neşir hayatının yıldönümü olan 1 Aralıkta çekilmek üzere bir tahsil kurası tertip etmişti. Bu kurada kazanacak bir okuyucumuz 3 seııe Avru-pado, diğer bir okuyucumuz 3 sene Türklyede tahsil nj elde edecekti, cıımuza kıymetli decektik Evvelâ
paklariylc başladığımız bu kuraya sonradan büyük bir okuyucu kütlesinin arzusu üzerine gazetemizde bir kupon leşrederek devanı etmeye başladık.
tapmak Imkânı-Ayrıca 9 okuyu-naatler hediye e-
Hvlık abone ka-
10.000 lira
gazetemiz tarafından ödenmek ü-zere yabancı memlekette okumak imkânını elde edecektir. Okuyucumuz tahsil çağında olmadıkı veya tahsile -itmek İstemediği takdirde bu miktar % 20 nokaenlyle defaten kendisine tediye edilecektir.
Kuramızda İkinciliği kazanan o-kuyucumuzun Türklyede 3 sene tahsil yapmak üzere gazetemiz ta rafından Ödenecek
3 gümüş saat
3 çelik saat
Bu kuramızda diter dokuz dereceyi kazanacak olanlara aırnalyle 0 kıymetli saatten birini hediye e-deceğlz sağıdaki küçük kupon size bir istikbal hazırlıyabilir. Her gün İki makas darbesiyle bir kena ra kovacağınız


■ -*
1 aralık 1950 tarihi yaklaşmakta olduğundan, nesir hayatımızın bay ladıfcı zunlerde geniş geniş İzah el tiğimlı bu kura hakkında okuyucularımıza İzahat verelimı
5.000 liraya
hakkı olacaktır Yukarıda olduğu gibi, tahsil istemıycninre bu meb« lâğ da defaten vüzde virml noksa nivlö ödenecektir
90 kupon, size bir şans getirebilir

AYRICA :
Kuramızda birinciliği kazanan
1 kişi Avrupadn 3 senelik tahsil masrafı olan
3 altın saat
Bıı kuponlar numarasızdır. iki tanesini getiren okuyucumuz, bir kura numarasına hak kazanır. Ayrıca. aylık abone karnelerimizin her kapağı da 30 kupon değerindedir. Kuponların kura numaralariy-le değlştlrUmeslne lft kasım 1950 ye kadar her gün mnlbaamızda devam edilecektir.

v


Kuponlar, birinci sayfamızın sol üst köşesinde çıkmaktadır.



• j • ’T L I ' ;
• - -m
Silifke. 15 ı Hususi) -r- Bugün Merdinden ayrılarak Sillfkcye gelen Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan, burada halkın büyük sevgi gösterilen arasında karşılanmıştır. Teceerdemll, Koca
maşta seçmenlerle görüşen Refik Koraltan. bir çok şikâyet ve dilekleri tesblt etmiş bulunmaktadır. Bu meyanda Erdemliler, muz istihsalinin inkişafı için kredi istemişler, ayrıca dağıtılan arazilerin süratle tapıılan-dınlmasımn lüzum ve faydalarını belirtmişlerdir. Sillfkelller ise buralının vilâyet merkezi haline getirilmesini, regülâtörden lâyıklylo fa.vda-annbilrnek için sıılama İşinin gerçekleştirilmesi ve bir İlse açılması di-eğinde bulunmuşlardır.
Refik Koraltan, bütün işlerin bir plân ve program dahilinde ele alınarak memleket ve millet işlerinin düzenlenmesi için çalışıldığını beyan etmiş ve Silifke Ovasının süratle sulanabilmesi için gerekil tesislerin İlâvesiyle regülâtörden İstifade çare-ı lerlnln ergeç sağlanacağını söylemiştir.
Refik Koraltan, beraberindeki mll-letvekillerlvle birlikte buradan Mut İlçesine hareket etmiştir.
Hudutta kalan diplomatların çektikleri sıkıntı
Türkiye İle Bulgaristan orasındaki hudutların kapanması üzerine son Yunan istasyonu Dlkyada 6 gün kalan İtalyan Sefareti ataşelerinden Le-onardl ve kızı iki Yugoslav diplomatı ve çocukları İle 3 Rus kuryesi Edirneden şehrimize gelmişlerdir.
Trenin Dlkyada bulunduğu bu müd. det zarfında susuz trenin ısıtılmamış kompartımanlarında çok müşkül şartlar altında kalan yolcular istasyon büfesinde karınlarını doyurmuşlardır. Fakat Rus kuryeleri, kompartımanın kapısını kilitllyerek kim-şeyle temas etmemişler, zehirlenmek korkuaiyle ne yiyecek ne de su almamışlardır.
Bu esnada trende bir muhacir kadın erkek bir çocuk dünyaya getirmiştir.
Lake Success. 15 A. A. (United Press) — îyi haber alan kaynaklar
Amerikanın en büyük gazete grupu: “Türk Milleti Akdeniz sahillerini koruyacaktır,, diyor
New-York, 15 A.A. (United Pressı —Hearst gnıpundan New-York Journal gazetesi, dünkü başmakalesinde Türkiyenin Kuzey Atlantik Ittifakiy-le istişareye davet edilmesini memnuniyetle karşılamakta ve tspanya-om da aynı şekilde kabul edilmesini istemektedir.
Gazete. Karadenize sahildar ve Kafkas petrol sahalarının civarında Rusya ile hemhudut olan Türkiyenin derhal iki milyonluk hazır bir ordu çıkaracağını yazmakta ve "Türk Milleti Akdeniz sahillerini koruyacaktır., demektedir.
Gazete, bundan sonra İspanyanın 3 milyon asker çıkarabileceğini ve her iki memleketteki anti-komünist hükümetlerin elinde 5 milyon asker bulunacağını söyHyerek her iki memlekette de hiç komünist beşinci kolu bulunmadığını ilâve etmektedir.
İzmirde sanayi odası kuruluyor
Karsta yağmurların zararı
Kars. 15 ıHususi) — Karata on günden beri devam eden yağmur bugün durmuştur. Ekserisi toprak o-lan evlerden bir tanesi İnsanca zaiyat yoktur, güz zamanında yağması ran mucip olmuştur.
Komünistlerin Mac Arthur hakkındaki kararı
yıkılmıştır.
Yağmurun maddi za-
kurulmasına teşebbüs et-ve bölgede mevcut sana-yüzde 80 inin İştirakiyle bu mazbata Ticaret Ve-
İzmir, 15 ı Hususi) — Yeni Odalar ve Borsalar Kanunu mucibince İzmir Sanayi Birliği, İzmirde bir sanayi odası tl. İzmirde yicilcrden hazırlanan
kâletlne gönderildi.
Mazbatada, bugüne kadar Ticaret Odalarının mesaisi, daha ziyade tüccar ve ithalâtçı lehine tezahür ettiği belirtilerek sanayicilerin aslâ düşünülmediği, memlekette
bir hayli genlşllyeceğl bildirildi. Hâlen Danıştayda müzakere edilmekte olan Odalar ve Borsalar Nizamnamesi neşredilir edilmez sanayi odası kurulacaktır.
sanayi odası kurulursa aanayi hareketlerinin
İsmet Inönünün indirilen resmi ve C.H.P. İstanbul teşkilâtı
Malatya Belediye binasından jandarmalar marifetiyle İndirilen İsmet Inönünün resmi hâdisesi, şehrimiz C.H.P. mehafllinde büyük akisler ıı-yandırmıştır. Bu münasebetle C.H.P. tatanbul Başkam tlhami Sanrar, Başbakana ve içişleri Bakanına birer telgraf çekmiştir. Bu telgraflarda mezkûr hâdise teessüfle karşılanmakta ve yapılan muamelenin kanunsuz olduğu belirtilmektedir.
Keza C.H.P 11 Başkanı, Malatya Belediye Başkanına da bir telgraf göndererek hareketinden dolayı kendisini tebrik etmiştir.
şiddot-Radyo. ve Çin İtham
Ankara. 15 (ANKA) — Sofya Radyosu bu sabahki yayınında Birleşmiş Milletlerin Koradaki Komutanı General Mac Arthur’e çok II hücumlarda bulunmuştur. Mac Arthur’ü Japonya. Kore milletlerinin cellaftdı olarak
etmiş ve bu suretle kendi idam hükmünü kendisinin imzaladığını ileri sürmüştür. Kominformun ağzı vazifesini gören Bulgar Radyosunun bu yayını, General Mac Arthur’Ün Mos-kovaya bağlı komünistler tarafından idama mahkûm edildiğini göstermektedir.
Çarıkında dolu
Çankırı, 15 (Hususi! — Bir haftadan beri serin giden havalar ev-.clkı akşam birdenbire soğudu. Şehre fırtına ile beraber dolu yağdı. Aynı zamanda İlgaz ve Çekreş kazalarına senenin ilk kan yağmıştır.
Kore Komisyonunun yaptığı
Arthur’Ün komutasındaki tarafından
Kuzey Korede tatbik edilecek
cuma hususi toplantıda kı-kurtarıldığı za-
Birleşik Amerikanın, Birleşmiş Milletler günü Mac talar man
Üç safhahk bir program hakkında a-çıklnmalarda bulunduğunu bildirmişlerdir.
Plân kore halkı Birleşik bir Kore hükümeti için yapılacak umumi seçimlerle bu hususta bir karar verinceye kadar komünistler tnrafından başlanılan toprak reformları ve millileştirmeye dokunulmamasını derpiş etmektedir.
• Yeni İs tanbul
pek yakında
bir sürpriz
hazır lıyor

i
Sayfa 4
16 akim 1950
GÜNÜN
Frankfurt kitap sergisi
Yazan : Habİb Edib - Törehan
w-deve
ve
yap>
Paul Kilisesinin uvIumi ve onun karşısında bom-henüz kapanmamış olan muhtelif odalarında 400
Sergide teşhir e-yı Harda çıkmış heaapl anacak o-150.000 e çıkmış
İçin de dükkânları yoktur, doğrudan doğruya ayrı bir teşkil ederler ve yalnız basa-kitabı seçmek, kendilerine
MEDENİYET âleminde llerillğln çüstl, okumak zevkinin artış reoeaiyle tâyin edlllrae, Avrupa Kuzey Amerlkada çıkan ve okunan
gazete^ dergi ve kitapların eriştiği büyük rai camlara hayret etmemek lâzımdır. Memleketimiz İçin de bir gün bu seviyeye .yaklaşmak arzularını duyarken çimdi, hiç olmazsa Almanya gibi harabe haline gelmiş bir memleketin kendini tekrar diriltmek mak-»adiyle ne büyük gayretler aarfett’-ğini ve kitaba başta gelen ehemmiyeti verdiğini bilmek herhalde, alâka He ele alınacak bir konudur.
İkinci Otluya Harbi bitlikten
aradan bir yıl geçtikten sonra bu eylül ayında Frankfut’ta açılan kitap sergisi büyük bir tekâmüle nasıl erişil diğinl göstermiş, İsviçre, İngiltere, İsveç ve Amerika gibi memleketlerde İş gören tâbilerln İştiraki suretiyle beynelmilel bir mahiyet ve şekil almıştır. Frankfurt’un beillhaşlı anıtlarından İle dehlizleri ba yaraları bir binanın
tabi 5000 yeni neşredilmiş kitaplarını teşhir etmektedirler. Noel Bayramı vesilesiyle en çok akla gelen ve sevilen hediyelerden biri de kitap olduğundan tabiler yeni büst rd klur kitapları yapmış oldukları bir çok ilân ve propagandadan başka bir dc burada kitapçılara tanıtmak için şimdiden uğraşıyorlar, dilen kitaplar, eski olanlarla hir arada îursa, İd tap tutan olur.
Bu sergi daha ziyade tabi ile kitapçı arasında fikir teması temin eden bir kanaldır. Buralarda Idtap basanlar matbaa bnhibi olmdıklar: gibi aynı ramanda bunların bastıkları kitaptan satmak Bunlar meslek caklan
muvaffakiyet vererek muharrirleri s-ramak, bulmak veya meşhurlarlyle anlaşmak bastıkları kitapları klt altçı dükkânlarına bildirmek, tevziatı yapmak, kitabın propagandasını sahip oldukları bilgiye istinaden temin etmek vazifesiyle mükelleftirler. Herhalde kültür memleketlerinde irfan hayatının kuvvetlenmesi için tabilerin büy ük tesirleri vardır. Bunlar çok defa yeni muharrirlerin şöhret kazanmalarına yardım ettikleri gibi halk ihtiyacının İstikametini tanzim huşu* sunda (la büyük hizmetler görürler. Herhalde tamamiyle ticari esaslara İstinat ederek çalışan bir basın ve Yay'ın müessesesl kitapçılara kredi vermek ve bilhassa kitapların propagandasını yapmak noktasından bir çok bilgilere ve büyük sermayelere muhtaç Man müesseselerdlr. Onun İçin bu memleketlerde hu gibi müesseselrr-den 100 senelik olanları hiç de az değildir. Nasyonal Sosyalistler zamanında fikir hayatı birtakım m tlrak a-beler altına sokulmuş olduğundan bu müesseseler müşkül zamanlar geçirmişler ve birtakımları da rnüessc*e-lerini İsveç, İsviçre ve Amerika gibi yerlere nakletmişlcrdi. şimdi gerek burada iyi bir zamanın gelmesini beklemiş ohın naşirler ve gerek yine yurtlarına dönenler artık kitap basılmasını ve okuma ihtiyacım temin e-debilmek İçin nihayetsiz gayretler sarfetmektedlrler. işte onun İçin Frankfurt Sergisini bu gayretlerin müspet neticelerini gösteren bir eser olarak değerlendirmek lâzımdır.
Aimanyantn en büyük kitap memleketi olan Leipzlg; şimdi Rus istilâsı altında olduğundan Almanya bunun yerini tutacak yeni bir merkez a-ram ş ve bunu Frankfurt’ta bulmuştur. Sergiyi açan belediye reisi kitap basanlara her türlü kolaylığın gösterileceğini tekrar vadetmiştlr. Zaten bu teşebbüslerin inkişafını temin e-den âmil bLr taraftan resmi makamlar.n gösterdikleri kolaylık ve Öte taraftan da halktaki okumak ve öğrenmek ihtiyaç ve merakının fazlalığıdır. Bu ihtiyacı uyandırmak, artırmak hususunda da kitap neşredenlr rin büyük guyretlerl olduğunu unutmamak lâzım gelir. Bizde olduğu gibi bir kitaben neşri, canıekânda teşhiri ve bir veya bir kaç defa ilânı İle Işiıı bitmediğini düşünmek ve halk ruhuna
göre devamlı bir propaganda yapmalı ihtiyacı vardır. Bu Işde de artık enki sah hıı fi ar Çarş »ı zihniyetinden uzaklaşmamız zaruret haline gelmiştir. Son zamanlarda bu hususta yenilikler vücuda getiren naşirlerimizi görmekle büyük bir haz durduğumuzu da Koklamak İstemiyoruz.
Bu sene sergi aynı zaniHndn yalnız kitapçılar için değil başka mesleklerden olan kimselerin ziyaretine dr a-çık bulundurulmuştur. Sergiye kokanları gördüğünüz zaman kitap ihtiyacının buralarda bir gıda kadar ehemmiyetli olduğunu hemen antantınız. Kitap fiyaliarının hiç de ucuz olmamasına rağmen satışlar höy ük ra-Ilamlar tutmaktadır. Zaten açılan bir sergide bir, iki mevsim esnaa nda oeşredHmiş olan kitapların beş bini teşkil etmesi de halkın kitaba verdiği ehemmiyeti göstermektedir.
’ Sergiyi gezenler arasında yazdıkla* rı eser için naşir aray anlar da eksik değildir, Bütün dünyada fikir hayatının gevşediği iddia edildiği hıılde bıı sergileri gezenler burada hım un ak*l-ne tesadüf ederler. Belki fikir mahsulleri eskisi gibi muharrirlerine büyük maddi istifadeler temin edememekledir. Buna rağmen hu hayata a-tdmak Ihteycııicdn say »ı hiç eksil meuıişUr. Omıu için kitap neşreden* .erin intihap iıakfuıia» çok geniştir. Zaten muhtelif sahalarda artık birer mütehassıs olmuş olan bu neşir mü-esseselerinin kendi fikir Mlümlerlnde çalışan salâhiy et li mütehassislan vardır. Onlar kendilerine teklif olunan eserleri okur ve hükümlerini verirler. Onun İçin neşriyat mücsscsclerl yayınlayacakları kitaplar hakkında evvelinden verilmiş oldukça sağlam bir hükme sahiptirler ve bu suretle emniyetli bir yol tinerinde yürürler. Bu işde en mühim nokta bir kil ulu table kabul ettirebilmektir. Bilhassa eseri, kendisine iyi bir isim temin etmiş o-lan bir yayınevi tarafından kabul o-lunan bir muiıarrir veya müellif, kendisini artık muvaffak olmuş sayar. Orada teşhir edilmiş bazı yeni kitapların derhal İngilizce, İsveççe ve fransızcaya tercüme edildiğini bazı naşirler büyük yazılarla Hân etmişlerdir. Bir taraftan bunlara benzemek Ümit ve hulyaslyle oralarda dolaşan henüz meçhul muharrirlerin çekingen bakışlarlyle karşılaşırken öte taraftan da y azdığı kitap irin her ne pahasına olursa olsun her kapıyı çalanlara tesadüf etmemek kabü değildir. Bilhassa yazdığı bir eser için hiç bir naşir bulamadığını mütemadiyen tekrar eden bir genç kız göğsüne taktığı bir yafta ile naşir aradığım sabahtan akşama kadar herkese anlatmaya çalışmaktadır. Her halde yazma kitap zamanında her fedakârlığı yaparak kütüphanelerimizi doldurduğumuza bakarak bizde de artık bir kitap İhtiyarinin bütün kuvvetiyle hissettirilmesin! dilemek, memleketimizin kültür gelişmesi İçin en lâzım olan şeylerden biridir. Eğitim Bakanlığının büyük fedakârlıklarla tnb ve neşrettirdiği ederleri biraz daha dikkatle seçmesini temenni ederken ayrıca, halkta okumak İhtiyacını uyandırmak İçin bilgiye dayanan bir propaganda faaliyeti sar-fetmeelnl bugün için en lüzumlu bir şey telâkki etmekte olduğumuzu bildirmek isteriz. Herhalde bu hususta Milli Eğitim Bakanlığı He memlekette mevcudiyet göstermiş olan naşirlerimiz elbirliği İle çalışır ve birbirlerine yardım etmeyi bir zaruret sayarlarsa baharı yolumuzun bize daha geniş bir ölçüde açılacağını zannetmekteyiz.
İngilterede devlet idaresine geçen nakil vasıtalarının açıkları
Londra, 15 (Hususi) — İki seneden beri devlet tarafından işletilmekte olan Lngılteredeki nalül vasıtaları geçen 6ene 20.800.00ü sterling işletme açığı vermiştir. Devlet nakil vasıtaları için çıkarılan yıllıkta bu açığa sebep olarak işletme masraflarının ve bilhassa kömüı fiyatlarının çok yükselmiş olduğu ileri sürülmüştür.
Hafta içinde piyasa için günün mevzuunu, yine serbeat ithal rejimi hakkında çıkan A listesi teşkil ediyordu. Bilindiği gibi, buna alt kararname hükümlerine göre tüccar, iki haftaya yakın bir zamandan ben ma) ithal etmek için, T. C. Merkez Bankasına müracaatta bulunmakladır. Bir kısım tüccar da, A İlete-Binin tatbik şekillerine intizar ederek, hareketini ona göre ayar etmektedir. Halta içinde havadis sütunlannda yazdığımız gibi, yeni serbest rejim şartlan dairesinde tüccarın mal getirmesi göründüğü gibi basit değildir. A listesinde kayıtlı herhangi bir malın ithalinden evvel, bu malın yurdumuzdaki stok lan nı bilmek, başkalarının siparişlerini öğrenmek, bu malın hangi memlekette daha ucuza satıldığını bilmek lâzımdır. Vakaa bu saydığımız basit şartlan, her tüccarın bilmesi kadar tabii bir şey yoktur. Bu itibarla serbest rejim icabı, bu basit şartlan burada tekrar etmeğe ne lüzum var’ diyeceksiniz Doğrudur. Fakat iki taraflı mahdut klering, takas anlaşmaları ticareti o kadar dar bir çerçeve içine sokmuştu ki, tüccar, döviz pozisyonları anJaşma şartlan İçinde tayin edilen mallan tedarik etmek zorundaydı. Başka bir piyasada ucuz olan malı almaktan ziyade, anlaşmayla bağlı olduğumuz zaman bir memleketten bu malı almak zaruriydi, tahditli ticaret sistemlerinin ticareti ne kadar darlaştırdığı gözönünde tutulursa, yukarıda basit diye tarif ettiğimiz şartların bir zaman unutulduğunu kolayca hatırlamış oluruz.
Bu itibarla serbest İthal rejimi, tabU ticaret şartlarını yeniden meydana getirebilecek bir rejim diye kabul edilmektedir.
İSTANBUL :
Hafta başında Ticaret Borsasında fındık fiyatlannda gerileme olduğu halde, ceviz fiyatlarında ilerleme müşahede edilmişti, mevsim başında 50 kuruş olan kabuklu ceviz, aon hafta içinde 66-67 kuruşa kadar yükselmişti Piyasadaki yorumlara hakılırsa. Alman alıcıları fındık fiyatlarını pahalı buldukları için ceviz! tercih etmişlerdir. Fakat bu bakımdan cevize karşı ulan istekler ceviz fiyatlarının da yükselmesine sebebiyet vermekten başka işe yaramamıştır. Netekim dıs piyasa alıcılarının tekrar fındığa karşı istek gösterdiklerinden bahsedilmektedir,
Borsada en hareketi! bir madde olarak her zaman bahsettiği-
İngiliz otomobil ndiistrisinin imal rekoru
(Hususi) — İçinde bu-yılın ilk aitı ayı zarfın-otomobil endüstrisi
Londra 15 lundugumuz da İngiltere 397000 nakil vasıtası yaparak yeni
bir imal rekoru kırmıştır. Bu 1-mal miktarı geçen senenin aynı devresinde yapılan İmalâttan 100000 adet daha fazladır. Bu hayret verici artış Sir W itilam Rootes’in Sunbeam müessesesinin ellinci şenel devriyesi-nin kutlanması esnasında Ingiltere otomobil sanayii hakkında söylediği sözlerde hiç de mübalâğa payı olmadığını göstermiştir.
Sir VVliliain Rootes bu konuşmasında İngiltere otomobil sanayiinin gösterdiği inkişafları methettikten sonra imalât serbest bırakıldığı takdirde tngllterede senede bir milyon motörlü nakil vasıtası yapılabileceğini söylemişti.
Bu yılın İlk yarısında imal edildiğini söylediğimiz 397000 nakli vası-♦ asından 262500 ü binek otomobili idL Bunun yüzde 80 i olan 200,000 adedi dış memleketlere ihraç
135,000 adedi yük kamyonu ve om-nlbüs o1uo bunların da yüzde 55 I o-lan 73.000 adedi yine dış piyasalar İçin yapılmıştır.
İngiltere otomobil sanayiinin bu altı ay zarfındaki çalışma saatlerini ma* r-d »on taşıt vasıtası adedine nispet edecek olursak dakikada dört vasıta düşmektedir.
edilmiştir.
İngiliz lirası kıymetinin yükseltileceğine dair olan şayialar asılsızdır
New-York 15 (Husus!) — Amerikan ve Kanada Hükümetleriyle bazı hususlarda temas etmek üzere New-York’a gelmiş bulunan İngiltere iktisat Nazan Hugh Galtskel İngiliz lirasının kıymetinin yükseltileceği hakkındaki şayiaların hiçbir esasa müstenit bulunmadığını, yapılacak böyle bir hareketin, şimdiki durum karşısında, tngllterenin zararına olacağını söylemiştir.
Kohireye gelen külçe altın
Londra. 15 A.A. (AFP) — B!r Pan-Amerikan uçağlyle Kehireye 44 milyon dolar değerinde külçe altın gelmiş, Milli Bankaya yatırılmıştır.
MUHABİR MEKTUBU
Suudî Arabistan petrolleri
Dış piyasalarda sterling
1067 metrelik boru, Say da Limanına getirildi
k
fiyatı yükseliyor
Ingiliz iktisatçıları, Ingiliz sermayesinin serbestçe dışarı çıkarılması lüzumundan bahsediyorlar
Londra (Husus! muhabirimiz bildiriyor) — Ne tuhaf, daha aradan pek fazla bir zaman geçmemesine rağmen bir vakitler ^Sterling kıymetinde düşürme yapılmalıdır"’ diyen Amerikalılar şimdi de "Sterlingin kıymeti yükseltilmelidir” diyorlar. Sterlingin kıymetinin yükseleceğine dair çıkan dedikodular, dünya piyasalarında bir hareket meydana getirmiş ve birçok devlet, Îngiltereye tâbi olarak paralarını yeniden ayarlamak için tetkiklere başlamışlardır. Bu arada Avustralyadaki yetkili çevreler. Avustralya sterlinginln de înglltercdekl dexTilÜBsyonla birlikte kıymetinin değiştirilmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Halk, artık maliye bakanlarının "Devalüasyon yapmıya-cağız” demelerine kıymet vermemektedir. Avustralyadaki belediyeler, durum düzellnceye kadar halk namına para saklamamaya karar vermişlerdir, zira bu takdirde belediye meşru olmayan bir kazanç temin etmiş olacaktır.
Lizbon piyasasında sterllnge karşı talep pek canlı değildir, devalüasyon yapıldığı tarihten beri ancak 80 escudos’a yükselebilmiştir. Karaborsada ise 75 escudos’a satılmaktadır. Bu fiyat bir sterlingin satın alma kudretine müsavi değildir. A-radakl muvazene ancak sterlingin kıymeti 100 escudoa'a yükseltilirse kurul ablllr.
îsveçte sterlingin kıymeti bugün 14.50 kurondur. Şayet İngiltere devalüasyon yaparsa, İsveç de bunu taklbcdeccğlni açıklamıştır. Nor-veçte İse sterlingin kıymeti yükselmektedir. Norveç ithalât ile İhracat arasındaki açıktan dolayı bir devalüasyona teşebbüs edemiyecektlr. Burada sterling 20 kronerden muamele görmektedir.
Adana 15 (Hususi) — Amerikalılar tarafından işletilmekte olan Su-udi Arabistan petrolleri, dünyanın en büyük petrol hattını teşkil eden 1067 millik bir boru İle Lübnan'ın S ayda Limanına getirilmiştir. Üç yılda döşenen. İktisadi olduğu kadar atartejik ehemmiyeti de büyük olan bu hat. aynı zamanda tankerlerle katedilecck 7.000 millik mesafeyi de çok kısaltmış bulunmaktadır.
Hattın tamamlandığı henüz resmen İlân edilmemişse de, Lübnan gazete-
lerindon bir kısmı hâdiseyi manşetler halinde bildirmekte ve inşaatta 15000 İşçinin çalıştığına işaret etmektedirler. 31 İnçlik borular Ürdünde birleşmiş. S ayda Limanındaki boşaltma tertibatı da ikmal edilmiştir. 285 milyon dolara mal olan bu hatta 323.000 ton çelik gitmiştir.
Paris otomobil salonu
Denizlide yapılan boya ve apre santralı, depo olarak kullanılıyor
o-ilk de ilk
kakao fıyatlan kaldığı müddet-edecektir. Mada altın İhtiyatı sterling sa-
sevkedilen
Paris 15 (Husus!) — Paristaki tomobll salonu her sene ekimin perşembe günü açılır. Bu sene ayın beşinci gününe tesadüf eden
perşembe günü salon büyük merasimle açılmıştır. İstihsal ettikleri yeni modelleri teşhir etmek üzere bu yıl muhtelif memleketlerden 1100 firma İştirak etmiştir.
"Grand Palais” Sergi Salonu her sene olduğu gibi bu sene de en lüks binek arabaları, tanınmış markaların otomobilleri ve çeşitli karoseri-, ’erle açılmıştır Salonun 35.000 metrekarelik döşemesi bundan böyle bu işe kâfi gelmiyeceği anlaşıldığından Porte de VersalHes’daki Pare des ExpoBitions’dan 32000 metrekarelik bir kısım da otomobil sergisine tahsis edilmiştir.
Burada daha ziyade motosikletler. bisikletler, otokarlar, yük otomobilleri ve bunlara ait parçalar teşhir edilmektedir. Parlsin İki ayn mahallinde bulunan bu sergileri halkın kolaylıkla gezebilmelerini temin İçin yeraltı treni ve otobüslerle muazzam seferler tanzim edilmiştir.
Bu seneki sergiye 88 otomobU fabrikası kaydedilmiştir. Bunlardan 36 tanesi Fransaya, 19 tanesi Birleşik Amerlkaya, 18 tanesi îngiltereye, 4 tanesi ttalyaya, 8 tanesi A İm an ya ya, 2 tanesi Çekoslovakyaya ve bir tanede İspanyaya aittir.
YENİ ISTANBUL’un
Elbise
KAZANACAKTIR
tarafından dikilmiş bir
BUYUK EŞYA KUR’ASIND Talihli bir okuyucumuz BEYOĞLUNDA

Madrid serbest piyasasında ster-llngin kıymeti 70 pesetadan 110 pesetaya yükselmiştir. Tancada ise 150 peseta mukabili muamele görmektedir.
İtalya ve Amerlkada da sterling kıymetinde bir yükselme görülmektedir. Mısırda İse, piyasada sterling çok güç bulunmakta ve yüzde beş fazlasiyle tedavül etmektedir.
Sterlingin yeni bir devalüaskonun-dan bahsedilmeğine sebep, mevcut altın stokunun iki misli artmış olmasıdır. Altın ihtiyatındaki artma kauçuk, kalay ve yüksek bir seviyede çe artmaya devam amafih hail hazırda
Sir Stofford Cripps’in. hasına dahil devletler İçin gereken altın ihtiyatına ulaşmnmıştır Düşünülen miktar beş milyar dolardır.
Sterlingin devalüe edilmesine taraftar olan görüşlerden biri, sterling gölgesine dahili olan memleketlerde ihracatın fiyatlara tâbi olmaksızın her gün artmakta olduğunu, devalüasyon yapıldığı takdirde tngiltere-ye ucuz yiyecek maddeleri getirmenin mümkün olacağını ileri sürmektedirler. İhracatın şimdilik tıkanmasına fiilen imkân yoktur, fevkalâde hal devam ettiği müddetçe ihracat da artmaya devam edecektir. Bu görüşe muahilf olanlar ise, Kore harbinin yarattığı durumun. harp sona erer ermez ortadan kalkacağı, böylece ekseriyeti harp malzemesi imalâtının stoklan için
maddelerin de İhracatının daralacağını da ileri sürmekledirler. Bahusus bu maddeler velev hayati önemi haiz olsalar da, yüksek fiyatlardan dolayı sürümün azalacağına inanmaktadırlar. Bu arada dünya piyasalarında yeniden Alman mallarlyle rekabet etmek zorunda kalacak olan Ingiliz mallarının yüksek fiyatlar yüzünden güç duruma düşeceği ve yeniden devalüasyona başvuracağı bu bedbin görüşlü çevrelerin ileri sürdükleri bir İddiadır.
Devalüasyon yapılmasına aleyhtar olan en kuvvetli tez, dünya piyasalarında dolar ile sterlingin karşılaşmadıkları noktasına dayanmaktadır. Bilindiği üzere, serbest mübadelelerde, hattâ nakdi yatırımlar t-çln bile sterlingin dolar sahasına girmesine müsaade edilmediğini Heri süren bu çevreler, devalüasyona şiddetle aleyhtardır. Dolarla aterllng arasındaki münasebet, bu iki paranın ticari muamelelerde tabi oldukları itibari kıymetle, sterling bölgesine dolann giriş fiyatını tesbit eden resmi rakamlarda tezahür etmektedir. Bu ticari münasebetler neticesinde Tanca serbest piyasasında sterling, dolara nispeten bir üstünlük temin etmiştir. Bu üstünlüğün İngiltere yağ, lüks emtia ve otomobil ihracını, talepleri karşılıyabUecek bir şekilde ayarladığı takdirde devam edip et-miyeccğl şüpheli bir husustur.
İngiliz mali çevreleri, devalüasyondan evvel bazı tedbirler alınması gerektiğini kaydetmektedirler. Bu çevrelere göre mübadele Üstündeki tahditlerin yavaş yavaş azaltılması. yapılacak İşlerin başında gelmektedir. Bu hususla ilgili olarak muhacirlerin memleketten giderken senetlerini sterling olarak götürmelerine, Avrupanın herhangi bir memleketine gitmek isteyen seyyahlara hudutsuz bir şekilde izin verilmesine ve tevarüs edilen terekelerin memleketten çıkmasına müsaade edüme-aine, bilhassa ihtiyaç olduğu zikredilmektedir. Maamafih en hararetli liberalizm taraftarları bile sermaye yatırmalarının transfer edilmesine taraftar değildirler.
Y. P
si
Çukurovaya binlerce meyva fidanı verildi
Adana, 15 (Husus!) — Çukurova bölgesinde, »on zamanlarda oldukça gelişen meyvacılık, Tanm Bakanlığınca da teşvik görmektedir. Bu cümleden olarak Adana Tanm Okulu Müdürlüğü 4.000 limon, 80.00ü mandalina, 70.000 portakal. 4-000 Bağdat hurması, 6.000 altıntop, 200 ağaçka-vıınu fidanı satışa çıkarmıştır.
- .
DenizH (Husus! muhabirimizden) — Denizlide yapılan, fakat gayesine ulaşamayan bahtsız yapılardan birisi do "Boya-Apre” santralıdır. On iki bin dokuma tezgâhının vatanı o-lan Denizlide, bir boya ve apre santralının lüzumu yıllardan beri bütün açıklıgiyle anlaşılmıştır. Çünkü bir dokuma kombinası sayılan Denizlide, dokumacılığın gelişmesi ve tekâmül ettirilmesi İçin böyle bir testse ihtiyaç vardır. Zira ipliklerin boyanması, dokunan malların silindirajı, apre yapılması küçük dokuma e! sanayii İçin teknik ve meslek! bir zarurettir. Bugün iptidai şekilde boyanmakta o-lan iplikler, silindiraj yapılmadan pazarlara sevkedilen dokumalar, sanat ve istikbal bakımından çok şeyler kaybediyor. Böyle bir teknik mü-es.se se 3 m İn müdahalesiyle dokumacılık rasyonalize edilmiş olacaktm Malların standardizasyonu İçin boya ve apre İşinin halli lüzumludur. tiyacın hifwdlldlği yıllarda Ekonomi Bakanlığı bir boya ve apre santralının yapılması İçin Halk Bankasına salâhiyet vermiş. Banka yarım milyon liraya yakın bir para fle Denizli istasyonu yanında muktazi "Boya-Apre” santralını yaptırmış, 1946 yılında ise tecrübe yaparak işler hala getirmiştir. Ne yazık ki, büyük fedakârlıklar ve İdeallerle vücuda gelen bu tesise ne İktisat Bakanlığı ve ne de dokumacılar sahip çıkmamıştır. Bu yüzden tesislerin büyük bir kısmı çürümüş, malzemesi dağılmıştır. O günden bugüne de bu modern tesis çeşitli müesseselerln deposu o-larak kullanılmakta, tütmeyen bacası üstüne leylekler yuva yapmaktadır. Bilâhare bu tesis, hakiki sahibi olan Dokumacılar Kooperatiflerine devredilmişse de kooperatifler iflâs etmek üzere olduklarından faaliyete geçlrememektedirler. Ne hazin tecelli değil mi?
Tarhan TOKER
YENİ ISTANRIll'un
’tolyo seyahatini kozana
cak olan bir okuyucumuzu






Italyan havayollari
4
uçakları Romaya götürüp getirecektir
Talihli kanimizin İtalyada bir haftalık ikametini
PİER PUSETTİ
Seyahat Acentesi temin edecektir.

Borsa ve piyasalarda haftalık vaziyet
miz, tiftik üzerinde yeni satışlar görülmemiştir. Halbuki mûtat olduğu üzere bu mevsimde tiftik satışlarının devam etmesi lâzımdı. böyle olduğu halde mevsim ortasında tiftik piyasasının durgun bir devre geçirmesi ne suretle izah edilebilir? Hatıra gelen bu suale verilen cevap şudur: Mevcut tiftik mahsulü, dış piyasalardan vâki olan istekler yüzünden satılmış, elde pek az miktarda stok kalmıştır Bu itibarla mevsim bitmeden, tiftik ticareti, hararetli devresini geçirmiş, ehemmiyetini kaybetmiştir.
Yağlı tohumlar grupunda. mevsim itibariyle susam piyasası hararetli bir duruma girmiştir. Hafta sonunda susam fiyatının 89 kuruşa kadar yükseldiği görülmüştür. Keten tohumu ise eski mevkiini muhafaza etmektedir. Fiyatlar 47 - 50 kuruş arasında te-mevvüç etmiştir.
İZMİR :
İzmir, 15 (Hususi muhabirimizden telgrafla) — Serbest ithalât için döviz sırası beklemeğe ihtiyaç olmadığı hakkındaki Ekeno- • mi ve Ticaret Bakanlığı tebliğine rağmen ithalât işlerinin aksamakta olması, çimento, demir, demir boru fiyatları He pamuklu ve yünlü mensucat fiyatlarının alabildiğine yükselmesi, memleket ticaretinde ve umumi olarak hayat pahalılığı üzerinde derin tesirler husule getirmektedir. Bu tempoya ayak uydurmak mecburiyetini hisseden piyasalarımızın bu sahada sarsıntılar geçirmiş olması ve müs’ehlik kütlelerin bu pahalılaşma manzumesine ayak uydurmak istemeleri de büyük iş hareketlerini müteessir etmektedir.
Fiyatlardaki bu ileriye doğru atılışın ışığı altında, iş âleminde fırsatb işler hariç olmak üzere, hafta içinde kaydedilecek büyük işler tesbil edilememiştir. Toprak Ofisin pirinç tanzim satışına nihayet vermesi. Sümerbankın pamuklu fiyatlarına yeni bir zam için araştırmalar yapması, serbest ithalâta rağmen İnşaat çivisi buhranı başgöstermesi, işçi yevmiyelerine de sirayetler göstermiş-
tir. Pahalılığın İş buhranına doğru gittiğini kabul etmek, yerinde olur.
ÜZÜM: İngtllzlere yapılmış olan 15.000 tonluk satış yerine getirilmek üzeredir- Ay sonunda, taahhüt sahiplerinin teslimlerini bitirmeleri halinde tngilizlerin aynı şartlar duhillnde daha 5.000 ton üzüm satın almalarına intizar edilebilir. Çok gariptir ki bizim fiyatlarımızı beğenmeyen Belçika gibi alıcılar, şu günlerde îz-ınlrden üzüm satın alan Holândanın bu memlekete tzmir üzümü olarak yaptıkları teklifleri kabul etmişlerdir. Anlaşılan dolar farkı. Belçlkayı İzmir üzümünü İzmir yerine Holândadan almağa sevketmektedir. Bununla beraber artık üzüm rekoltesinin memleket ihracatı bakımından korkulacak tarafı kalmamıştır. Noel yortularına kadar tek kilo üzüm kalmaması mümkün görülmek* tedir.
İNCİR: İncir satışları bir hayli bati gitmekle beraber İyi mallar bilhassa Kanada ve Amerikaya akmaktadır. Bu meyanda İnglltereye gönderilen işlenmiş incirlerimiz de çok beğenilmiştir. İkinci mallara müşteri az olmakla beraber Noel yortularından önce mevcut incirlerin muhteUf piyasalara sevkedilmemesi İçin mühim bir sebep tasavvur olunamaz. Kaldı kİ her hafta ufak partiler halinde ihracat devam etmektedir.
PAMUK: (Beyaz altın) ticaretinin bu yıl bir kısım ihracatçılarımızı büyük zararlara uğrattığı, yeri! fabrikaları ise pamuk-«uz bıraktığı, artık elle tutulurcasına bftriz bir lıakikat haline gelmiştir. Yeril fabrikalar bu fiyatlarla pamuk tedarik edemiye-cek vaziyettedirler. Fabrikalar ilk fırsatta temin ettikleri mahsulleri işledikten sonra kapılarını en az dört ay için kapamak mecburiyetini hissedeceklerdir. Bereket verain ki. ithal malı pamuklu fiyatları da şimdi aynı fiyat temposuna uyarak, yerli fabrikalara nefes alma imkânı vermiştir.
DÎĞER MADDELER: Zeytin yağı yükselme yolundadır. Bu hafta İçinde zeytin yağı piyasasında ileriye doğru 10-12 kuruşluk
bir fiyat farkı mevcuttur. Birecikll ihracatçılar, bu hafta tçlnde Brezilya ve Arjantine bir hayli rafine zeytin yağı satışı yapmışlardır.
Ceviz piyasası ise hafta sonunda durgunlaşmışlar. Almanyanın liberasyon Üstelerindeki revizyon hareketi ile ilgili olan bu vaziyet, kuru meyva piyasalarımızda çok da teşlr yapacağa benzemektedir.
ADANA :
Adana 15 (Hususi muhabirimizden telgrafla) — Pamuğa Hükümetçe el konulacağı veya satışların tahdit edileceğine dair söylentilerin Ticaret ve Ekonomi Bakanlığınca tekzip edilmesiyle A-dana vıeMersin borsalanndalci muameleler yeniden canlanmıştır. Sona eren haftanın ikinci vansı hararetli alış verişlerle geçmiş, fiyat 283 - 285 kuruş arasında oynamıştır. Hatay malı teslimi 305 kuruşa satılmıştır. Çukurova Pamuk Tanm Satış Kopun Kooperatifleri Birliğinin piyasayı tutarak müstahsil lehine hareket etmesi fiyatların düşmesini önlemiştir. Böylece hafta zarfındaki satışlarda kütlü 94-103 kuruştan kalmıştır. Bu seneki İhracatın 50 bin ton raddesinde olması ve bütün sevkıyatın Mersin limanından yapılması bu sene limon faaliyetini de İnkişaf ettirmiştir. Bu cihetle bütün hafta müddetlnce Mersin Umanı yabancı gemilerle dolmuştur. Lâkin ne yazık ki yükleme ve boşaltma vasıtalarının kifayetsizliği randımanı düşürmektedir. Bazı vapurlar günlerce fuzuli bekledikleri holde mal almaları çok zor olmaktadır. Devletin müstacel yardımını gerektiren bu durumu bizzat görmek üzere haftanın son günü Mersine çelen Ulaştırma Bakanı Seyfı Kurt-bek acele İşlerin mutlak surette ve nihayet bir kaç gün zarfında halledileceğini vaadetmiştir. Limanın normal randımanla çalışmaması yüzünden küçük bir şehir olan Mersinin bütün meydanları ve bir çok sokak arası binlerce pamuk balyasiyle tıkanmıştır. Diğer ihraç maddelerimiz arasında susam, yer fıstığı, keten tohumu. harnup üzerinde de iyi iş olmaktadır. Susam 80,25 kuruştan muamele görüyor. Çiğit 13 kuruşa düştü. Çiğit yağı ve çiğit küspesi fiyatları ise yüksektir. Yabancı küspe alıcıları istekli ve ha-raret'idirler.
Diğer taraftan Hatay ve Maraşta yeni pirinç mahsulü de idrak edilmiş ve piyasaya birkaç parti mal çıkabilmiştir.
1« rklm
YENİ İSTANBUL
Sayfa P
Baltık Denizi muamması
Roman usulünü altüst
eden yeni bir usul
Sunî yağmur mevzuunda
Geopolitik mütehassıslarının göz diktikleri bu iç denizin kesil sis tabakası altında soğuk bir harp cereyan etmektedir
Rusların gizli Ballık kuvveti — Gizil silâhları Haslar ele geçiremiyor — Amerikan casusları planlan buluyor — İki amiralin gizli oyunlan
Metagraf i
İSÎDORE îsou, Fr an s a da “lettrlsıne" "hareketinin lideridir. Birkaç yıl evvel, m ân alı veya mânâsız bazı heceleri bir ahenge göre «ıralıyarak şiirde bir İnkılâp yapmağa yeltendi. “Taunların gazeteleri” diye neşrettiği bir kitabmdA ği bu yeni nesrin koymaktadır.
“metagrafı” dedi-kaldesinl ortaya
Batılılar Ruslara karşı bir iklim harbi açabilirler
AVRUPANIN kalbgâhında öyle stratejik vasiyetler vardır kİ bunlara dünya ölçüsünde ehemmiyet lâzımdır. Çünkü onlara sahip olmak, dünya hâkimiyetini kolaylaştırır, yahut ona mâni olur. Dünya sakinleri ne Kopenhag*m, ne de İstanbul'un mukadderatına karşı kayıtsız kalamazlar. Kiel Kanalı İçin de beyledir; çünkü Avrupanın kalbgâhında ve doğusunda bulunan büyük bir devlet, Baltık ve Karadeniz içinde, Okyanuslarda harp için hazırlanabilir.
H. J. Mac kinde r “Demokratik Fikirler ve
HAklkat’ten
vermek
sında gülümsiyerek otururken buldular. XVI ve XVII tipi üstün denizaltılar tamamiyle Ingiliz ve Amerikalıların eline geçti. XVTT nin dördü de batlftldı ve birer tanesi İngiliz ve A-meraklılarda kaldı. Tezgâhta olan bir üçüncü tip denizaltı da, Ruslar yetişmeden Danzlg'de Almanlar tarafından parça parça edildi. Buna rağmen Müttefiklerin intihara benzeyen bir hareketleri her şeyi altüst etti: Harp sonunda Almanların 30 tane XXI tipi denizaltılar^ vardı. Alman bahriyelileri tahrip edebildiler. Anglo-Saksonların bir gün Müttefik
değildi: ikinci Dünya Harbindeki Alman denizaltı mürettebatı zayiatı müthişti. 46,000 subay ve askerden ancak 8000 i hayatta kalmıştı. HâlA yaşayan 170 mütehassıs denizaltı subayından 50 »i Batı A İm aııy adadır.
Rusların gizli Baltık kuvveti
James Joyce’un
Baltık Denizinde "Boz harp" denilen birşey vardır ki: Soğuk harbin dondurucu safhasını geçmiş. fakat hepüz sıcak harp haline girmemiştir.
Bu Boz bary Baltık Denizindeki kesif sisin karanlık battaniyesi altında yapılmaktadır. Bu karanlık sis kısmen tabii, kısmen insan eliyle yapılmıştır.
Geopolitik ve
Baltık
bunlann 20 sini Geri kalan onu ellno düştü. Fakat deniz casus teşki-
lâtı bu denizaltıların "Üçlü deniz komisyonuna” verilmesi emrini aldılar. Bu Anglo-Saksonlar için intihar demekti. Bu suretle Ruslar XXI gizil denizaltlanna sahip oldular! Ruslar 1945 mayısından sonra, bütün Baltık sahillerini kapatmaya başladıktan sonra bu hareketin âdeta bir ihanet olduğu anlaşıldı. Fakat iş inişti.
İşten geç-
Ruslar B altık ta batmış Alman zırhlılarını da yüzdürmüşlerdlr. Yüzdürülen Deutschland cep saffı harp gemisi Petro Pavlosk Isnıinl almıştır. Sovyetler Gneiseinau zırhlısını Roe-toek’a, bitmemiş Graf Zeppelin zırhlısını meçhul bir yere götürmüşlerdir. Ruı hlsscRİne düşen Nürnberg kruvazörüne Makaroff, Seydllta ağır kruvazörüne Poltava İsmi verilmiştir. Bundan başka bugün Battıkta Rusların bir saftı harp gemisi, 5 kruvazörleri, 21 destroyerleri vardır. 2 saffı harp gemisi de İnşa halindedir. Hâlen Sovyetlerin Battıkta 125 denlzaltıları vardır.
İsou'ya göre “Ulyzses” İle romanda başladığı inkılâp yarıda kalmıştır. Bunu tamamlamak için, romana resim, heykel gibi diğer sanatları da sokmalı ve bununla da kalmayıp nesri hiyeroglif, çivi yazısı, nota, Yunan. Çin ve Arap harfleri, körlerin yazısı ve Mors Alfabesi İle de sltalcmell. Böylece roman, muhtelif renkler ve buğutlarla resimli bilmeceler gibi çözülmesi zor bir muamma haline gelmektedir.
Atlantik rutubetiyle yüklü yağmur taşıyan rüzgâr Rus arazisi ve mahsulâtı için heyecanla beklenen kat’î bir lüzumdur. Bir kaç ay yağmuru sun’î surette Rusya batısında yağdırmak, bu memleketin açlık yoliyle teslim olmasına bile kâfi gelebilir.
Çeviren ; Alâeddin GÜRTUNA
TARİHİN her devresinde İnsanlar. ■ kuraklık âfetiyle mücadele etmek İçin yağmur yağdırma tecrübeleri yapmışlardır. Afrikalı büyücülerin hayali reçeteleri gözönüne a-hnmaksızın, eskiden beri köylülerin yağmur çekmek için kırlarda büyük
yığınlar halinde ateşler yaktığı görülmüştür. Büyük muharebelerden sonra daima yağmur yağdığı müşahede edilerek, »ulanmaya muhtaç bölgelerde top atılması için tertibat alındığı da olmuştur. Fakat tecrübeler dalma müspet ve kati neticelere varmıyordu.
¥ıldızlar konuşuyor
t •
(15 ten
31 Ekime kadar)
Geopolitik mütehassısları çoktandır gözlerini bu iç denize dikmişlerdir. Ingiliz H. J. Mackinder. 1919 da yazdığı kitapta. Battığın müstakbel rolünü daha o vakit keşfetmiştir. Alman profesörü Kari Haushofer bu fikri Hitlere aşılayarak, Almanyayı dünya İstilâsına hazırlatmıştır. 1945 te Alman Baltık kudretinin yıkılması baş 'aktörü değiştirmişse de, Baltık dramı yerinde kalmıştır.
Ruslar bugün Finlandiya Körfezinden Almanvadaki Lübeck koyuna kadar. Saltığın 1000 millik bir sahiline hâkimdir. Kızıl bahriye, Tallin, Li-bau, Memel, Pillau, Danzlg ve Stettin deniz üslerine sahiptir. Sovyet fen adamları Insterturg*daki Alman Po-meranyasmda bulunan Pechemünde-deki roket tecrübe üslerine yerleşmiştir. Daha ehemmiyetlisi Sovyet bahriye mimarları Alman denlzaJtı tesis merkezine tevarüs etmiş ve şaşılacak denizaltı modellerine el koymuştur.
Denizini harbe baroktular.
Böylece Sovyetler Baltık kendileri için bir “Üçüncü zırlanma” havuzu haline Birçok sahillerdeki yerlileri teçhiz e-
dlp yerlerine Asyadakİ Rus halkını koydular. Diğer taraftan da 30 yaşına kadar eski Alman bahriye 111 erini seferber ettiler. Fakat bereket versin bu bahriyelilerden yaşayanlar. Rus işgal mıntakasında bulunanlar çok
Bununla beraber Rusların fişekle işleyen Wa1ter denlzaltıları da talihsiz çıkmışlardır, iki seneden fazla çalıştırıldıktan sonra, bunlardan 6 tane yapılmış, bir tanesi laveçte koraya oturmuş, biri batmış, ikisi patlamıştır.
işte Baltıktakl (Boz harp! böyle devam etmektedir. Bu deniz esrar l-çindedlr. Korede soğuk harbin İstihalesi gibi, BaJtıktakl (Boz harp) de bir gün sıcak harp haline geçebilir!
21 mart - 10 nisan KOÇ

23 eyifıl - 22 ekim
TERAZİ
Sıhhatiniz 1yi. Fazla cömert olmaya moyllnlz var. düşünmeden para har-camrunaya dikkat edin. Daha çok sevileceksiniz, işiniz gittikçe enteresan oluyor. Umumiyetle şansınız a-çık. $ons renginiz beyaz, şans mnmn«T da 7 dir.
7$
20 nisan - 20 mayıs
BOĞA
nu-
Her bakımdan işleriniz yolunda, fakat Işiniade canınızı «kacak ufak hâdiseler olacak, zira zaman zaman ahlâki muvazenenizi ve cömertliğinizi kaybediyordunuz. Kalbiniz Makin. Gelecek İşlerinizde büyük değişikliklere hazırlanınız. Şans renginiz gri. şana numaranı» 22 dir.
Montgomery’nln süratle İlerlemesi Baltık müntehasını Kuşlardan kurtarmıştır. Bu suretle harp sonundaki İki müttefik koşusu Kiel Kanaliyle oradaki büyük Alman bahriye üslerini Müttefiklerde bırakmakla neticelenmiştir.
İki amiralin gizli oyunları
Danimarka, müdafaası güç ova top-rağivle. Bal tığın kapısını kaplamaktadır. Norveçle Danimarkanın Atlantik Paktında bulunmasının hikmeti bu-dur. Geçen -sene İngiliz Amirali Fra-ser. gürültüsüzce Kopenhag’a inmişti. Onu. Avrupa sularındaki, 6 ncı Amerikan Doğu Atlantik Filosu Kumandanı Amiral Conolly takip etmiş* tL Bunların altında hiçbir harp gemisi yoktu. Bu ziyaret ‘ İskandinavya tarafsızlık paktı’* düşüncesini suyu düşürmüştü. Bunun arkasından. Danimarka ve Norveç Atlantik Paktına girdi. O vakit seyahat sırası Kızı lordu Amirali Dodionov'a geldi. O da Stockholm’ü ziyaret etti. Bu Amiralin de diplomat kisvesine îsveçln Atlantik Paktına mâni oldu.
bürünmesi girmesine
av yeridir.
La-
Bugün Baltık casusların Orada agent-provocateurlar, iki raflı casuslar muhacirler, mülteciler, çeşitli hareketler uyandırırlar. Rusların "casustur” dediği gazeteciler, yahut Sovyetlerin "gazetecidir" dediği casuslar; sabaha karşı koşuşan m o tor botlar; kurulan tuzaklar hep Ballık Denizinde mesken bulur.
Alman bahriyelinin ericl bahriye üssü Kiel şimdi, harp arifesindeki, yahut savaş ötesindeki zamanda mı y^ şadığını bilmiyor. Burada, büyük itti-fak denilen Anglosakson - Rus itilâfı dikiş yerlerinden bârlz bir surette sökülmüştür. Burada sivil giyinmiş Alman amiralleri, sökülmüş bahriye tezgâhlan orasındaki uzun, boş mesafelerde‘bezgin dolaşıyor. Amiral Schu-bert şöyle söylüyor: "Deniz kuvvetlerini Ruslar yeniden İnşa edecekler: Bu sefer kendi hesaplanna ve Dönltz ve RAdcr hapiste yattığı müddetçe!”
Geçen harbin Alman denizaltı kah ramanlanndan genç Blrnbeck Baltık hakkında şunlan söylemiştir: “Burası bizim denizaltı tecrübe havuzumuzda Denize açılmazdan önce, orada gerçek harp tecrübeleri yaptık. Bu manevralarda 60 denizaltımız battı. Talim karargâhımız Bal tıkla Llbau-da idi. Şimdi gazetelerde telâşla Şnorkel denizaltılardan bahsediliyor. Bunlar yalnız “Nefes alan denizaltılurdır” bizim üstün denizaltı plânlarımız ne oldu? Profesör VValter'in türbinle işler gemileri, XXI tipi nerede? Biz o vakit bunlara ümit bağlamıştık!”
Amerikan casusları plânları buluyor
Denizaltı işleriyle uğraşan İngiliz ve Amerikan casus teşkilâtı, harp sonunda çok şey elde etmiştir. Bu casusluk içi “Operatlon Paper-clip” şifresini taşır. (Geçen harpte bütün plânter operatlon'la başlayan şifrelerle gösterilirdi) Bu şifre veya parola* ya göre hareket eden Amerikan subayları harp biter bitmez. Battığa dalarak munıkün olan Alman denizaltı-lurını, teknisyenlerini, plânlarını ve fen adamlarını ele geçirmiştir. Alman üstün denizaltı plânlan da bunların huzurunda açılmıştır.
Almanlar gizil silâhlan, harp biterken bulmuşlardı. Esasen Alman bab-riyesl. tngillzlenn denizaltı bulan ra-darlariyle ses cihazlarını daha Frnn-sonın yıkılışı sıralarında öğrenmişler ve bütün tekniklerini kullanarak, sudan çıkmadan tekemmül seferlerini yapan tam denizaltılar yapmaya delicesine çalışmışlardı. 10-19 da bu mükemmelliğe yaklaşarak üç model hazırlamışlardı. İşle genç Alman denizcisi Birnbcck’in bahsettiği XXI tipi bunlardan biriydi.
Gizli silâhları Ruslar ele geçiremiyor
Almanya tealim olunca, Müttefikler Profesör VVoiter’i Klel’deki fabrika-
Sıhhatiniz gayet iyi. İyimserlikle dolu İyi bir karakteriniz var. Muvaffak olacakımız. Etrafınızdaki İnsanlara emniyet edin, işlerinizde daha sebatkâr olunuz. Beklenilmedik küçllk bir para alacaksınız Şana renginiz yeşil, şan» numanınız 9 dur.
Birkaç yıl içinde ilmin bu mevzu-daki inkişafı, kâfi yükte bulut teksifi İçin imkânlar sağlamıştır. Tatbik edilen usuller sühunete tâbi olarak değişir. Bulut, donma derecesinden n-şağıda su damlacıklarından müteşekkilse yani bulut sıfırın altına düştüğü an, sühunetin "Kritik nokta” altına düşmesi ve bulutun, yağmur haline geçmesi için, karbonik kar. mayi hava veya gümüş iyodür kristalleriyle bombardıman edilmedi fi gelir.
yakm yerlerde bu özler çokça vardır, fakat irtifa arttıkça bu miktar süratle azalmaktadır. Halbuki, 3000 metre üzerinde bulut teşekkülüne yetecek kadar, işba halinde, görün-miyen, vasi bir rutubet sahası mevcuttur. Son tecrübeler, soğuk hava tertibatı bulunan bLr uçakla bu rutubetin bulut haline geçirilebileceğini gösterdi.
Artık insanların, mevsimleri değiştireceği, çölleri mümbit bölgeler haline getireceği, hldro-elektrik barajlarının doluşunu tanzim edeceği, kuraklıkla ve mahsulü tehdit eden dolu veaair felâketlerle savaşacağı günler yakm görünüyor.
kâ-
Eğer bulutun sühuneti sıfırın tllnde ise, buluta su püskürtmek basit bir usulle aynı netice elde lebilir. Eğer elektrikli su zerratı
püskürtülürse daha müessir olur. Bu usul hava alanlarında, sisi dağıtmak İçin Amerikalılar tarafından kullanılmaktadır.
ÜS-gibi edl-
23 ekim - 21 kasım
AKREP
Suni yağmur İmalâtının askeri neticeleri dc pek azım sanacak gihl değildir. Uçaklar gerek hedeflerinin bombalanmasında, gerek inişleri sırasında, görüşü kapayan bulutlan dağıtabilecek ve müziç sisi kaldırarak meteorolojik kanunların esare-Linden gitgide kurtulacaktır.
Diğer cihetten, gümüş iyodür bombardımanı sayesinde yağdırılacak yağmurlarla, düşmanın hava gözetlemesi ve genlere yapacağı İndir» meler zorlaştmlarak. taarruzu felce uğratılabllecektir.
Çok kısa tulde elektro-manyetfk dalgalar İçin bir ekran teşkil eden yağmur, düşmanın radar ve uzaktan komuta tertibatına ait yayınlan İçte müziç bir parazit teşkil edebilir.
Fakat en önemli stratejik tatbikatı. muhtemel bir Sovyet tecavüzüne de. Bat ıh kuşetlerin bir iklLm harbi açabilmeleri imkânıdır.
AA
(•) Fransanm Armagnac bölgesi A.G.
Yeni bir dolma
inşaat sistemi
w 19 şubat -
20 mart BALIK
Sunî yağmur İçLn İlk şart, bulutun mevcudiyetidir.
Ek-his-gös-
23 ağustos . 22 eylül
SÜMBÜLE
Sıhhi durumunu» gayet iyi-hasHamıınız ve ufak bir şeyden kaparak ıstırap çekiyorsunuz.
iyi. nu-
geliyor, dikkatli değişik-sürüklt-
3anr
!3 aralık - 19 ocak
YABAN KEÇÎSt
22 kasım • 22 aralık YAY
21 haziran . 21 temmuz
YENGEÇ
Filhakika, ’Tekâsüf çekirdeği” denen özleri mevcut olmadıkça havadaki su buharının yağmur haline geçemiyeceği bilinmektedir. Arza
22 temmuz - 22 ağustos
ARSLAN
M/k 21 mayıs - 20 haziran A A İKİZLER
Ilenry Borıleau*
Düşen Maske
lüzum görmüyorum.
5
J
Müsaade edin. Saat beşte, doğu giden yolda bekliye-
ve okudu:
Montr t el.
hu birer her çok biı-yıı dön-
(Devamı var)
Şaşıran, aldı başındım gidon Mart he Chenevray; ölünün sırnnı bir türlü koynundan çıkarmak İstem İyen yazıhaneyi, dört bir yandan eledi durdu.
mat gel e sokmak bir işe yarnmayınua, denenirleri Birayla, dikkatle yapmaya koyuldu. Birer anahtarı, İdilde uydurmaya çalışta Hemen hepsi de yük geliyor, İçine sığmıyorlardı. Kilide girenler İse, müyoriar, yahut boşa dönüp bir işe yaramıyorlardı.
— öğle vakti.
— M ur ili o Sokağına hemen şimdi gidiyorsunuz değil mi?
— Söyledim ya» derinil çıkıyorum.
— Saat üç. Son bir ricam vnr.
Monceau Parkında, harabelere
İsyanı, bu düşünce yıkadı, giyindi, bir
Çeviren : Mebrure Alevok
sizi
ylm; olur mu?
— Sebep? Ben böyle bir şeye Adam, bütün gururunu çiğneyip yenerek, yalvaran, niyaz eden bir araie ısrar etti:
— Onun hesabına duyduğum bu endişeden beni kurtarmayı çok görmeyin, olmaz mı? Yunınıdan geçerken, bir tek ketime nöylİyecekzlnlz. o kadar.
Madam Chenevray. bir şey demedi, bir şey vüdetmedi fakat genç adam bıı sükûtu, “razı olmak,, diye kabul etti.
Plerre Enıugny dışarı çıkınca, kudıncağır da her şeyden evvel Mathİldc’in “yaptığımı,, ağlnrff . Bu gör. yadları, Ölünün haşucunda döktüklerinden, çok daha acıydı.
— 3 —
— KURTULUŞ ÇARESİNİ ARARKEN —* “Muthllde'ln bana İhtiyacı var,^ Modanı Chenevray, İçinden kabaran ile yatıştırabildL Çabucak yüzünü gözünü arabaya allayıp Murtllo Sokağına gittL Movreveller; Munı.-au Parkını dört
bir taraftan, âdeta kendi ha» bahçeleriymiş gibi gören ve bu yeşillik dekoru »a-yesinde. Parlsln tam göbeğinde, aayfiye yerlerinin ferahlığını, açıklığını sağlıyan konaklardan birinde oturuyorlardı.
Marthc’a kapıyı oda hizmetçisi açtı; ratan ortalıkta başka bir görünen de yoktu. Kız; kapı yoldaşlarını kayırmak eevda-aiyln, ötekilerin evde bulunmayışlarını mazur göstermek için, bir takını tafsilâta girişmek İstedi.
Madam Chenevray, lâfı kısa kesmek arzuMyle vaziyeti hog gördü:
— îyl... İyi— Zarar yok-.. M. Monrevel'ln yarıyı burada olacağını biliyorlar değil miT
— Evet madam. Yarın Öğleden sonra.
— Her taraf derli toplu mu?
— Evet madam.
— Bir dolaşayım, dedim. SI» kendi işinize bakın...
Doğru birinci kala çıktı. ıMuthİlde’in yatak odasına girmek İçin, bir btmdoir'dan geçmek lâzımdı. Bunun kapısını İyice kapadı, odnnınklslnl liralık bıraktı. Böylelikle biri gelecek olursa hemen duyacak, hattâ diğer odaya geçip gelenle orada karşılaşmak İmkânını bulacaktı. Bu tedbirleri aldıktan sonra, işe koyulmadan evvel etrafına baktı. Yaz güneşi, kaimli pancarların aralıklarından, hırsız gibi, — tıpkı kendisi gibi! — sinsi »İnal giriyordu.
Cesaret bulmak için pencereleri açtı; sık ağaçlığın yapraklarında donen ışığı, aydınlığı yardımına çağırdı. Fakat kardeşinin ölümünden beri ayak basmadığı bn odayı, güneş
Umumiyetle sıhhatiniz iyi fakat sinirlerini» yorgun. Çeşitli meşguliyetlerle Adeta yüklüsünüz. Aşkta şansınız İyi; İstifade etmeye bakın, fakat çabuk karar vermeyin. Durumunuzda iyiye doğru bir değişiklik var. Şans renginiz altın sarım, şans numaranız 2 dir.
Haaim cihazlarınızda ufak bozukluklar var. Sıkıntılarınızı büyütmeye meylini» olduğu gibi mühim ma-»eletarde çabuk karar veremiyorsunuz. Birisine âşık olmak Üzeresiniz ve bundan korkuyorsunuz. Çekinmeden. bu fşo kendinizi bırakın. Kısa bir »eyahat yapacaksınız. Durumunuz fevkalâde İyileşecek. Şana renginiz yeşil, şans numaranız da 78 dir.
Sinirlerin İm çok yorgun. Çok çalıştığınız İçin istirahata ihtiyacınız var. Mevcudiyeti sizin için çok kıymetli olan bir İnsan günden güne İşlerinde muvaffak olacak ve sis de bundan İstifade edeceksiniz. Ufukta bir seyahat gözüküyor. Şans renginiz kırmızı, sana numaranız 25 dir.
$
Kan deveranınıza dikkat edin, »erlva bacaklarınızda kesiklik gediyorsunuz. Herkese dostluk teri yorttun uz, aevllmonlze sebep bu vaafınızdır. işlerini» Istedİğini» yola giriyor; şu halde İyimser olunuz, iyi ve faydalı bir değişiklik yapacak ana. Çana renginiz açık mavi. «nn« numaranız fi dur.
Sıhhi durumunu» gayet iyi. Kederli olmaya meylini» çok. Zayıf olan bu tarafınızı yenmeye gayret edin. Orijinal her şey sise cazip her yeniliği seviyorsun ux, olun. Durumunuzda hiç bir İlk yok fakut atat hatalara yecek plânlar kuruyor»unu», renginiz «an, numaranız 27
Sıhhatiniz İyi. Karakterinizle hayatı kolaylaşbnyoraunu». Hissi hayatınız tamamen sakin ve rahat. İşleriniz eskisine nispeten çok İyi değil. fakat bu gelip geçici bir hal. Bir seyahat yapacaksınız. Şans renginiz altın «ansı, şans numaranız 15 dir.
Eğer sema berraksa, insan artık havada daima mevcut rutubeti teksif ederek bulut imal etmek gibi hayali bir fikri de tahakkuk ettirmek kudretine sahiptir. Ancak bu mesele henüz halledilmiş değildir.
Geçen yaz Landes (•) mmtakasım harap eden yangın sırasında yüksek irtifadan geçen bir pilot, ateşin ortası üzerinde bulutların teşekkül ettiğini ve uçağın rüzgâr siperinde yağmur damlacıklarının dağıldığını gördü. Etrafta gökyüzü mutlaka bulutsuz olmalıydı.
Başınız *;ok sık uğrıyor. Bir doktora gidin. HİAİerinlado ve İşinizde bt-raz İntizamsızlık var, bu yüzden hayatınızdan memnuniyetsizlik hİM»e-dlyoraunuz. Kendi kendinizle mücadele edin, istikbaliniz gayet Şan» renginiz kahverengi, şans mnmnıa 10 dur.
18 şubat
SAKA
Çok nem Hissi hayatınızda mesutsunuz, işinizde değişiklik yok, fakat bir müdetten beri giriştiğiniz Işde nihayet muvaffak olacaksınız. Şans renginiz gümüş, şans numarantz 33 dür.
buu fek ralvıtsızlıklar. Çok akıllısını* ve ne yaptığınızı billyorau-nuı. Sadık bir İnsan tararından çok seviliyorsunuz, işinizde, etrafınızda-kllerde büyük değişiklikler oluyor, fakat sizin için yenilik. Bir İki haftaya kadar bir seyahat yhpacaksı-nız Şans renginiz koyu yeşil, şaım numaranız 17 dir.
vurunca daha vıısuhlu gördü. îçl, bağrı, birden o kadar çok hâtıralarla doldu kİ, hızlı halı çarpan göğsüne iki ellili ImMı. Büyük bir gayret »atfederek kendini toparladı. Bir İskemlenin üzerine koyduğu çantasından. Plurre Emagny*nln verdiği anahtar d(*lerini çıkardı; yazıhaneye yakıtı. Bu tehlikeli vazifeyi çabucak bitirebileceğin i sanarak birinci. İkinci anahtarı gelişigüzel, denedL Kilidi zoriıyan zağ eli titriyordu. İlk önceleri sol eli İle, ötekine destek yapmaya çalışıyordu, kulak kabartıyor, bu şüpheli vaziyette yaka-Içlnde, koridorda bir ayak pıtırtım duyar
Arasım duruyor, tan m ak korkusu gibi oluyordu.
Anahtarları
Adeta kopacak, kırılacak derecede ipince bacaklar üstüne otnrtulniüb, dclblol bir şeydi bu. İç çekmeleri meydana çıkarmak için, muthdca açılıp arkaya yatırılması İcap eden ön kapak; — minnacık kilit deliğini röriinmez hale getiren — m ar ke ter i İşi resimlerin süslü Adi.
Bu İnce ıızun muayeneden sonra: “Kildi sökmek için bö>-le İşten anlıyan IHr çilingir lâzım. Ben becereniİyeccğlm,, kararına vardı.
Helecandan tltrlyo (İtriye tekrar anahtarları aldı, on küçükleri bir daha denemeye başladı. Kilidi kurculayıp zorlarken, gayrete gelmek için de bir yandan, “Bunların açması lâzım., diyordu.
Boş yare uğraştı durdıı... Saçlarının dibine kadar ter İçinde, eller böğründe, kalakaldı. Karşısında, yazıhanenin üstünde Mathllde’in bir resmi güfüniflüynrdu. Talihsiz kardeşi hayata, aşka, saadete, her fieye, herkese, böyle gülüm sem IştL @e-



Atlantik rutubetiyle yüklü. Orta Asya sınırlarına kadar yağmur taşıyan rüzgâr, S.S.C.B. arazisi ve mahsulâtı için heyecanla beklenen kati bir lüzumdur. Birkaç ay yağmuru sunî surette Rusya batısında yağdırmak, bu memleketin açlık yolu He teslim olmasına bile kâfi gelebilir.
• i
rcflnin t*hilkeye düştüğü şu içler acun dakikada da. resnıl ylno gülümeüyordu.
M art he yalvaran gözlerle, aıuıkl »ahiden “küçüğüne,, hitap •'dip: “Gülme. Ailahaşkınn gülme de buna yaritun et.., di-yebülrmiş gibi baktı.
Çaresizlikten ne yapacağını bilmez bir halde, kendine kafa tutan muMuıın itasında dimdik duruyordu, içinden bu inakçı. bu menhus şeyi kırmak, parçalamak geldi. Çelimsiz yunı-ruklarlyle bunu bile yapamazdı. Hem '‘Niçin kırdın?„ sualine ne cevap verebilirdi kİ? Daha akıllıca bir &ey düşündü: Balmumu ile, hattâ bir kâğıtla kilidin seklini çıkarmak, bunu göro hemen bir nnuhtar uanurlnııuık, yarın snbııh eniştemi dönmeden, tekrar bnroya koşmak!
Bu çareyi bulunca, rahat nefes ahlı. Tanı o aralık dıı tık tık. kapı vuruldu. Artık korkacak bir şey kalmadığı haille, bcnlrleyip lltredL
Gelen, hizmetçi İdi. Elinde açık bir telgraf vardı:
— Sizi arıyordum. Zaten buruda olncıığınızt (ahinin ct-fnlştim. Beyefendiden telgraf geldi.
— Bakayım.
Madam Chenevray mavi kâğıdı, dine aldı Hu akşam saat altıda geliyorum; hazırlıklı olum
Kadıncağız lıolll teliniz bir sesle:
— Bu akşam, diye mırıldandı.
Sualine lıulıtı: Dört buçuk olmuştu.
— Gelmesine iki naııt bile >ok..
Telgrafı bir daha okudu ve Toura-Gure'dun
çekilmiş olduğunu gördü. Demek kocaslylr enişte»!, İspanyadan dosdoğru, — durak yapmaksızın — geliyorlardı; yarım günü Bor-deauz'da kalıp dinlenmek tasa vv um d an vazgeçmişlerdi.
Deminki plânını talblk etmeye, artık ne vakit varili. ııe lınkân. Böyle olmakla beraber, hizmetçiden yine do biniz balmumu istedi. Efendileri, ıiiiıduklarından evvel geliyor diye, zaloıı telâşa düşmüş olan hizmetkârlar, koca evin İçinde bu çeşit bir şey bütanındılar.
Mndsın Chenevray, balmumunun İşini, bir gazete parçu-slyle, — İyi kötü — görmeye kalkıştı. Fakat getmektan hı> nüz yeni dönıuüş otaıı aşçı uşak atayı, baldız hanıma yaranmak İçin boyuna Ivcrl girip çıkıyor, .şıınu bunu »oruyorlujrdL Zatejn kilidin ağzı o kadar ufacıktı ki, bir türlü yohı ize gelmiyor, âdeta parmaklarının altından kaçıkaçıvorlyordıı.
Diyecek yok, büttiıı aksilikler birbirini kovulıyordu! M. Moıırevel’l; ergeç, tâ cıınevincton vuracak otan menhus sirn yazıhanenin koynıındn bırakıp, geldiği gibi geri ml dönecekti?
Hayır bunu yapamazdı: Kıırdeyceğlzlııl kurtarmadan bir yerlere gidemezdi. Her tfoyl göze alınış bir halde, liir.ııietel.vi çağırdı, gayet tabiiye kaçan bir sesle:



'/alanından sürülmüş bir mimar Ruhr sahasında muhacir evleri inşaatında yeni bir dolma sistemi kullanmıştır. Ahşap duvar bölmeleri için, yanlan düzeltilmiş yuvarlak tahtalar kullanmakta, böylelikle kiriş tertibatı çok daha ucuzu gelmektedir. Duvar bölmeleri hususi tahta kaplama ile örtülüyor, aradaki boşluklar da dolma beton (sünger taşından veya enkaz betonu) İle dolduruluyor. Böylelikle 45 cm. genişliğinde bir duvar meydana geliyor. Bölme duvarların tahta kaplaması diğer tahta kaplamalı evlerde olduğu gibi tam inşa edilmediğine göre; malzeme 28 gün içinde kaldtrılablllyor ve bu arada kapı, pencere, yer döşemesi, iç ens-talasyonlar vesalreye başlanabiliyor. Evin temel ve bodrumları başka beton evlerde olduğu gibi ağır betondan meydana getiriliyor. Çatı da yerine göre kiremit veya arduvazla örtülüyor.
Bu evlerin derme çatma .şeyler olmayıp yangına karşı diğer evler gibi sigorta edilebildiği de tasrih olunmalıdır. Bunların inşam o kadar kolaydır ki, ev yaptıran her aile inşaat talerinin büyük bir kısmını kendi görebilir ve böylece el emeğine vereceği ücreti tasarruf edebilir»
Tekmil ahşap konstrüksyon fabrikada hazırlanıp yerinde bulunan ustalar tarafından 8 gün içinde monte ediliyor. Kapı, pencere, merdiven ve döşemeler dahil olmak Üzere fabrikadan alınan 4 odalık evin malzemesi 1996 Ue 2500 mark arasında olup bütün ev 4500 İlâ 5000 marka gelmektedir. Bu fiyat diğer her türlü inşaat fiyatından çok daha düşüktür.
Devlet muhacirlere 2000 mark a-vans verdiğine göre, evin malzemesi derhal satın alınabiliyor. Kendi de 500 mark koyduktan sonra inşaata bavlıyabiliyor ve 10 senede kolan bor-cunu amorti ediyor.
Bonn’da bu sisteme göre kurulan bir inşaat kooperatifi çok İyi neticeler vermekte ve muhacirlere kıs» zamanda ucuz ve sağlam evler temin etmektedir.


16 Ekim 1950
Sayfa 0
GÜNLER
gün-
her gün öğleden
sonra müracaat
52874—51630 51629—50261 50260—50000 Günü geçmişler.
52549—51815 51814—50000 Geçmiş ler.
FATİH EMİNÖNÜ
KADIKÖY ÜSKÜDAR KOZLUC’AHAN
l
KIYMETLİ
BİR MÜŞAHEDE
• r
(?9.

Yukarıdan u»afcı:
DfNKf BI'LMACANIN HALLİ
Sobaları
Galata, Bankalar cad.
100 de 100 saftır
â
I I I I
I I I
L
9; J
• t.
Çglemanl
Saat 9 — 12
13 — 16
9 — 12
en iyisi" olan
s’*' lî
t ı 1
t
1
PETROL NİZAM
■“ Emsalinin
-Hayran ulaca ğ
1
5
lâmbalı
ORION 330 Modeli ı
Aynı fiattaki radyolarda asla roslıyomıyacoğınız mustesno bir güzellik
• Büyük hassasiyet
• Seste tabiilik - İstasyon ayarım kolaylaştıran göz lambası.
p
X
H


I
"En ehven fiata, en yüksek kalite,, prensibine sadık kalarak, en cazip tediye şartları ile, harikulade yeni modelini takdim
bir ORION ediyoruz.
I

COLEMAN
'♦ ‘/T 4
Otomatik
BURLA
tRADERLER-Ş"

KOK KOMURU TEVZİATI
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi
Müessesesi İstanbul Şubesinden:
Devam eden tevziata ait haftalık beyanname numaralan
Dünya haberleri, ecnebi muhabir mektupları, çeşitli mevzular
YENİ ISTANBUL’da çıkar
16.10.1950
17.10.1950
18.10.1950
19.10.1950
20.10.1950
21.10.1950
DİKKAT :
edebilirler.
GİŞE SAATLERİ:
Sabah öğleden sonra Cumartesi
69116—66882
66881—66523
66522—65512
65511—65171
65170—62989
62988—61462
Mazereti dolayıelyle gününde gelmemiş olanlar
90359—87300 87299—83200 83199—78030 78029—74850 74849—74310 74309—73460

62100—61001 61000—60501 60500—59651 59650—56701 56700—55401 55400—54001
BULMfiC
Soldan nata:
1 — Dokun (bileşik kelime); Rabıt edatı. 2 —’ Yamyassı hale getiren; Güney vilâyetlerimizden biri. 3 — Cenk; Kesin. 4 — Terel duvarı tesviye et; lhrak et. 5 — İta olunan; Nefi edatı 6 — Şöhret; BJr kazamız; Cüz'i. 7 — Lütuf mânasına bir kadın ismi. 8 — Mayi haline gel; Soğuk bir hayvan. 9 — İkinci derece; Adlar. 10 — 35-40 yıl evvel Malûmat Mermuaaını o zat çıkarırdı.
1 — Hakkına dokun (bileşik kelime). 2 — Tazyik edilmiş hale gelen; Tanrı. 3 — Bir seyyarenin güneş etrafında dönerken hasıl ettiği mevhum daire; Parlatır. 4 — Tahlil etmek; Tersi nefi edatı. 5 — Erkek dadım. 6 — Bir edat;
Yürürlük. 7 — Şenliklerde kurutanlardan; Tersi İdam edilen. 8 — Bir hayvan yavrusu; Tersi nurant daire. 9 — Bir at cinsi; Fransızca dost. 10 — Güzel kör eder (iki kelime).
Soldan nafca:
1 — Yüreği katı. 2 — üşüme; O-rak. 3 — Zeki; İdadi. 4 — Ün; Ler. 5 — Medineli. 6 — Amerikalı. 7 — Kaside; Yağ. 8 — İka; İlân. 9 — Lâfı mân alı. 10 — Mesele; An.
Yuksndnn nenfrı:
1 — Yüzü sakil. 2 — Üşen; Makam. 3 — Kür; Mesafe. 4 — Eml-rerl; İs. 6 — Ge; Dide: Me. 6 — Eldik Al 7 — Kod: Na; Emi. 8 — A ra kel; LA. 3 — Tad; Ata yıl. 10 — Ekili; Anıl.
(14058)
İLİM ADAMI DİYOR Kl
. -
— Jilet veya ustura, her gün cildinizi kazıyarak yüzünüzü tahriş eder, sertleştirir ve sizi ihtiyar gösterir.
/
• t
PURO KİMYAGERİ DİYOR Kİ
— Hususi bir formülle
İmal «dilen Puro Traş Sabunu,
traş olduğunuz sırada, cildinizi
besler; jilet veya usi ıranın te*
lirini bertaraf eder, yüzünüzü
kadife gibi yumuşatır.
KISSADAN HİSSE:
Puro Traş Sabunu
gençliğinizi muhafaza eder.

BOL KÖPÜKLÜ - NEFİS KOKULU

Madem ki bir düşünüyorsunuz, onu görmeden ve dinlemeden, asla karar vermeyiniz.
Son derece net sesi ve hakikaten Fevkalâde temayüz aradığınız Yalnız 25
bu radyoyu bugünden görmek ve dinlemek kavuşunuz.
radyo almayı
kaloriferden farksızdır
4* J * i
Toptan Satış Yeri :
ELEKTRİK KONTUARI
cazip görünüşü ile eden bu ahize, tam radyodur.
lira peşin
ödeyerek evinizde zevkine
i

ZAYt — 15-10-1950 günü Üsküdar Postanesinde Sungurlu Nüfus Memurluğundan almış olduğum nüfus cüzdanımı, Ziraat Bankası Galata Şubesinden 21793 numaralı cari hesap cüzdanımı ve Yonl İstanbul gazetesinin 75.000 Mralık ikramiye kupon biletimi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Şaklr KARAOĞLU
As. Pos. 12345
Metris Çiftliği — Şehir
t *
/7k defa olarak mevsim başında


Amerikanın meşhur Rockfeller Enstitüsü ilmi Araştırmalar Konseyi tarafından neşredilen bir bültende, petrol kuyularında çalışanların saçlarını gayet İyi muhafaza ettikleri müşahede e-dilmiştir. Aynı bültende belirtildiğine göre, BENZİNE DE PETROL maddesinin saçların dökülmesine m&nl olduğu tesbit edilmiştir. Bu maddeyi havi yegâne müstahzar
dır. Saç dökülmesi ve kepeklenmesine karşı harika ilâç PETROL NİZAM tedavisine derhal başlayınız. Bütün eczahanelerda ve lüks parfümeri mağazalarında bulunur.
EN İYİ EN NEFİS ÇİKOLATA


50.



bo'YaO
İnçn'*
İn(v'*x
İngrt»1
69.
75-
t05-

(lüks)
185-
137.
TRENÇKOT VE
BAKIMINDAN
Tatbik ediyoruz1.!!

iki iö’cjfh ipek a^olb
. t. 1°9-
U5.
165-
Çek
195.
ingiüz
loğ»'»*
(lüks)
225-
İki ipek İskoç |ngilİX
Crc^bi0
185.
195-
210.

^Imon
İsviV® .
İngiliz (Kcolu Miuşa^ba)
ir
79
115.
dcn itib°ren
SENEDENBERI
av

î
BEYOĞLU



16 Ekim 1950
T EN î İSTANBUL
Sayfa t
Fransız profesyonel boks maçları
Tertip Komitesinden

18 ekim çarşamba gecesi Spor ve Sergi Sarayında saat 21 de yapılacak İkinci karşılaşmanın biletleri, bugün saat 10 dan itibaren satışa çıkarılmıştır. 8ayın halka İlân olunur.
Satış yerleri: Beyoğlu ve Galata Vagonli gişelerinde. Ankara Caddesinde Türkiye Eczahanesinde. Osmanbeyde O. Gürel Mağazasında. Bilet kaldığı takdirde maç günü Spor Sarayı gişelerinde.
FIABEL
EN İYİ ÇİKOLATA
Açık Eksiltme İle Onarma işi
İstanbul Defterdarlığından t
Keşif bedeli Geçici teminatı
Lira Kr. Ura
28999 97 2175 Beşiktaş Hükümet binasında yap-
tırılacak onarma işi. "Dosya No. 523-135*
Yukanda yazılı onarma işinin 1.11.1950 çarşamba günü saat 15 te Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda açık eksiltme ile ihalesi yapılacaktır, isteklilerin teminat makbuzları ve 1950 yıh ticaret odası belgeleriyle bir kalemde en az 25000 liralık bu işe benzer İş yaptıklarına dair eksiltme gününden “araverme günleri hariç,, üç gün evvel vilâyet makamına müracaatla alacakları ehliyet vcslkalariyle birlikte İhale gün ve saatinde komisyona, keşif ve şartlaşmalarını görmek ve imzalamak için de sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (13927)
Memur Alınacak
Dışişleri Bakanlığından:
3312 sayılı kanunun üçüncü maddesi hükümlerine ve olbapta-ki talimatına uygun olarak Dışişleri Bakanlığına müsabaka imtihanı İle memur alınacaktır.
İmtihana iştirak için taliplerin:
1) Memurin Kanununun 4 Üncü maddesindeki vasıflan haiz olmulan ve imtihana giriş tarihinde 30 yaşını geçmemiş bulunmaları,
2) Hariçteki memuriyetlerin icap ettirdiği muhtelif iklim şartlarına göre sürekli vazifeye gitmelerine engel olacak sıhhi bir ânznlan olmadığım ve herhangi bir beden naklseslnden Azade bulunduklarını tAm teşkilâtlı bir devlet lıastahanesinden alınmış sıhhi bir raporla tevsik etmeleri,
8) Bakanlıkça münasip şekilde yaptırılacak tahkikatla karakter itibariyle hariciye memurluğunu ifaya engel bir hallerinin bulunmadığının anlaşılması,
4) Hukuk, Siyasal Bilgiler ve iktisat Fakülteleriyle bu derecedeki yüksek ticaret mektepleri ve hariciye mesleki ile ilgisi bulunan diğer yüksek mektep veya bunlara muadil olduğu Milli Eğitim Bakanlığınca tasdik olunan ecnebi mekteplerinden mezun olmuş bulunmaları şarttır.
20 kasım 1950 pazartesi günü saat 10 da Dışişleri Bakanlığında yapılacak müsabaka imtihanları şunlardan ibarettir:
a) Türkçe ve fransızcadan tahrir ve terceme. (Bunlar eleylci mahiyette olup fransızca yerine İngilizce de kabul olunur. Şu kadar kİ. bu takdirde namzetlerin kâfi derecede fransıbcaya vukufları şarttır).
b) Medenî hukuk, devletler umumi hukuku ve devletler hususî hukuku, iktisat, maliye ve 1648 den zamanımıza kadar siyasî tarih.
Taliplerin nüfus hüviyet cüzdanları ve mektep diplomalarının asıllan veya tasdikli suretleri, tecil veya terhislerini gösterir askerlik vesikaları, 4x6 eb’adında 6 vesika fotoğrafı, yukanda ikinci maddede tasrih edilen sıhhat raporlariyle 10 kasım 1950 akşamına kadar Dışişleri Bakanlığı Zat işleri Dairesi Sicil Şubesine müracaat etmeleri ilân olunur, (13914)
PAN AMERİKAN
DÜNYA HAVA-YOLLARI
şimdi de İSTANBUL dan
Beyrut ve Şam a husûsi bir gidiş geliş
seyahat tarifesi tatbikine başlamıştır.
T.L
Beyrut’tan Kahire. Ba§da«, Kıbrıa. Tahran ve Kuvait’e M1DDLE EAST AIRLINES (Orta-Şark Hava • Yolları) ile yapılacak seyahatlerde de bu yeni tarifeden faydalanmak kabildir.
Seyahatin 15 Aralık 1950 gününe kadar ikmâl edilmiş olman gerektir.
« • •

YENİ İSTANRIIL’ım
BÜYÜK EŞYA KUR’ASINDİ
Talihli bir
okuyucu
w
LLİlrJ

=31 Tkitn.29 Aralık
= 19 5 0
= Çekilişlerine konan
Cakara’da
İKİZ İHÖflMİYE Mi
Seyahat accntanıza veya “ PAN AMERlKAN’a„ müracaat ediniz.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Yeni çarşı 20, Galatasaray Tel. s 40522. 41219
İstanbul
AnkaraPalaa Otali
Tel. : 13681
Ankara
F
EMİNÖNÜ: Bcşlr Kemal (Eminönü) — İtimat Sadri (Küçükpa-zar) — Sultana hinci (Alemdar)
Kunıı
Hicri
ANKARA
Pazartesi
EZANİ
VAHİT
VASATİ
Kızı
2
Haydut.
2
Haydut.
2
16.00 D. H- Y
(İngiliz)
8oysuz.
3
Ada-
KADIKÖY CİHETİ
HEYBELİ ADA: Halk
BOYÜKADAi Halk
R
A
D
Y
0
L
A
R
8.00
kapanıp.
SIHHÎ | M D AT
ECZANE
UÇAK-TREN - VAPUR
MUİUU*
4
1370
Doktor. Devleri.
(10.8*1 (16.84
(10.84
YENİ 6ES TİYATROSU
( Pazartesi geceleri temsil yoktur)
KADIKÖYı Merkes (Kadıköy) — Feneryolu — Erenköy — A. Cafer Çağatay (Bostancı) — Merkez (Üsküdar)
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara tamir
Brü keçiden. UÇAKLAR
BEŞİKTAŞ: N. Hallt (Beşiktaş) — Ortaköy — G. Dlvanlıoğlu (Arna-vutköy) — Merkez (Bebek)
44298
60536
91
2251
Ekim
3
18««
Renkli
Aşk
Beyoğlu 14644 Ankara 00 İstanbul '*.4222 İzmir 2222 Üsküdar €0915 K.köy 60872 Karşıytı ica 15055
Eter; SZÎOfLETÎ Müzik: Kalman ve Brahma.
Tel ; 49369
Ati-
8.30 9.00
Pa-
“Chauason" (45 dakika) 9.45 Plâklarla dana mllzlğl (15 dakika) Senfoni Orkestrası (1
Öğrenmek ihtiyarında olduğumuz herşey
19 5 0 EKİM
16



Güneş öğle ikindi
Atçın Tatn tmaAb
6.10 12.00 15.04 17.29 18.59
4.34
12.40
6-30
9.34 12.00
L31
11.04
GELECEK OLAN UÇAKLAR
3.45 D.H.Y. (Türk) Burandan.-94» D.H.Y. (Türk) İzmirden. -15.00 D.H Y. (Tü»-k) Eraurum. E lâzıg. Malatya, Kaysoyi, Ankara-dan. — 15.35 D.H.Y. (Türk) İskenderun, Adana. Ankaradan. —* 15.50 B.E.A. (Ingiliz) Londra. Nis. Roma, A ti nadan.
(Türk) izmirden. — 18.15 D.H.Y (Türk) Barsadan. — 18-35 D.H.Y (Türk) Ankaradan — 20.25 P.A.A (Amerikan) Londra.
GİDECEK OLAN
8.00 D.H.Y. (Türk) Balıkesir, iz-mlre. — 3-80 B.E.A.
na, Roma. Nis. Londraya. — D.H.Y. (Türk) Bursaya. — A.F. (Fransız) AUria. Roma, rlse. - 9.00 D.H.Y. (Türk) Anka nu divanı Elâzığ. Diyarbakır. Vana. — 10.05 D.H.L (Türk) Afyon. Konya, Adana, G.Antep. Urfaya. — 10.15 D.H.Y. (Türk) İzm ir a - 10.25 D.H.Y. (Türk) Ankara, Beyrut Kahlreya - 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara. Adana, İskenderun a — 1800 D.H.Y. (Türk» îzmlre. - 17.00 D H.Y. (Türk) An kar a ya. — 17.05 D.H.Y. (Türk) Buraaya. - 21.40 P A.A. (Amerikan) Şam, Basra. Ka ra^l. Delhi, KaJküta, Bangkok Hongkong'a.
GELECEK OLAN VAPURLAR
A30 Durnlupınar-Ülgen, Bandırmadan. — 7.00 Seyyar. Karablga-dan. — 16.00 He 17.00 arasında Güne vsn. Karadcnizden (rötarla). — 19 30 Sue, Mudanyadan.
GİDECEK ULAN VAPURLAR
A 0ü Uludağ, Bandırmaya. — 9.00 Sus. Mudanyaya. — 14.00 Cumhu-rl rt. Karadenlze.
GELECEK OLAN TRENLER * 30 Ankara, — fi 15 Ankara Eke-preKİ - 20.30 Ankara
.•İDECEK OLAN İRENLER 9.0(ı Tarsus, — 18.10 Ankara. -21.40 Doğu Ekspresi.
BEYOĞLU CİHETİ
ALKAZAR (42562) 1 - Çöl Kor-
sanlan. 2 — Hücum Emri.
AB (44394) Çdgın Kalbler (Üçüncü hafta).
ATLAS (40835) întermezzo,
ELHAMRA 142235) Kumarbaz Kız İNCİ (84505) Üçüncü Adam Kim' İPEK (44289) Ma dam e Bovary.
LAl.E (43595) Aşk ve ölüm Vadisi MELEK (40868) Mndajno Bovury 6AUAY (4)686) üç Ahbap Çavuşlar Elmas Peşinde.
Suare (21 de) Pnlna Salzman Resital l.
SU4TPARK (83143) 1 — Aak Ada-2 — Vahşi Koşu,
SÜMER (42831) Üçüncü Adam Kim?
SARK (40380) Güzeller t n ti kamı ŞIK (43726) 1 - Zaferler Arslanı 2 — öldüron Para.
TAKSİM (43191) Çakırcah Mehmel Efe.
TAN (80740) üç Ahbap Çavuşlar Elmas Peşinde.
CNAL (49306) (Kışlık) 1 — Kılıç-lann Gölgesinde. 2 — Zaferler Aratanı.
YENÎ (84137) 1 — Zorlu Misafir. 2 — Haydutlar Kıra İlçesi.
YILDIZ 142847) Çingene âingoalla (Beşinci hafta).
İ8TANHU1 CİHETİ
ALEMDAR (23863) 1 — Soyaus.
2 — Harman Sonu Dönüşü.
AZAK (23542) 1 — Asîler Ülkest 2 - tld Yüzlü KaatiL 3 - Ya aşk. Ya Ölüm.
AYSU (21917) 1 — îkl Açıkgöz Canavarlar Arasında 2 — Ahret Yolcuları.
ÇEMBF.RLİTAŞ (22513) 1 — Hamlet (Türkçe). 2 — Frank eş taamın NışanliML
EMRE 1 — Montekrteto’nun El-manian 2 — Vlcd&naız Kadın.
HALK (21904) 1 — Şanghay Ekspresi. 2 — Mabudenin Kîzi.
ISTAN DUL (22367) 1 — Çam Sakızı Folla HafiyesL 2 — Kanlı Altın.
KISMET (266M) 1 — KapUn KltL 2 — Tometon Caniler Çetesi.
MARMARA (23860) 1 - R
Besteler. 2 — Kazanovamn Maceralan.
MİLLÎ (22962) 1
Harman Sonu Dönüşü.
TURAN (22127) . - Macera (ı (Renkli) 2 - öldüren Sır. 8 — Yalnız Gidenler
YENÎ (Bakırköy 16-128) 1 — iki Açıkgös Tahsildar. 2 — Gece Kulüpleri Kıralı.
HALE (60112) Asilzade Süâhşör. OPERA (68T14) 1 - Hileli Yol. 2 — İstırap Cenneti.
4(1 REY YA (60862) 1 — Kahramanlar Alayı. 2 — Gangsterler Çem-berL
BİZİM SİNEMA (Üsküdar) 1 — Tarzan Kara Kaplana karşı. 3 — Şehrazat (Renkli).
HÂLE (Üsküdar) 1 — Aşk Dansı 3 — Akdeniz Korsanlan.
SUNAR (Üsküdar) 1 - Gençlerin Sevgilisi. 2 - Müthiş Korku YELD EĞİRMENİ; 1 — Fedora 2 — Günahkâr Kadın.
ANKARA (23234) 1 — 8uçsuı Cani. 2 — Kibar Serseri
BtİYtK 15031) Cennetin Anahtan. CEBECİ (13846) 1 — Kızıl Şeytanlar. 2 — Zafer Yaratan Caıuz. PARK (11131) Üvey Baba.
SÜMER (14072) 1 — Kanlı Şafak. 2 — intihar Filosu.
SUS (14071) Üvey Baba.
ULUS (22291) Vatan Kurtaran Arılan.
YENTf (140401 Broaduray’e 8elAm. BÜYÜK Hamlet (30.30)
KĞÇtK (Temsil yok).
İZMİR TAYYARE Damgalı MELEK 1 — Çöl Cennette Bir Gece. LALE I — Aaüraıo Rio Aşıklan. TAN 1 — Aaılzado Rio Aşıklan.
YENİ 1 — Harrov Kumarbazı. 2 Portaalt
ELHAMBA Aramızdaki Şeytan.
İSTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları 20.30 da Dram Kıamı Temsil yok
Hum MI kıtını
GELİR VERGİSİ


HKYOrtLVt Dellaaura (M.rkrt) -Mihat (Taksim) — Aynzpaşa (Taksim) — Hayroddin Tav (Galata) — Şportdis (Galata) — Alakan (Şişil) — Mocidiyeköy (Şişli) — Ha-lıcıoğlu (Hnsköy) — Yeni Turan (Kasımpaşa)
FATİH: İbrahim Balmumcu (Şeh-zadebaşı) — Etem Pertev (Aksa* ray) — Emin Rıdvan (8amatya)— Hamdl Emgen (Şehremini) — Gtln-doğdu (Karagümrük) — Hilzam addın Gökengln (Fener) — Ayvansa ray (Şifa)
İZMİR ı AH Hayrcddln (Basmahane) — Bağlık (Alpıancak) — Ikl-ç eşmnllk (Eşref paşa) — Knrataş (Yalılar) — Sıhhat (Kcrneraltı) ANKARA: Ulus — Cebeci — Sağlık
ANKARA ı
7.2S Açılış ve program. — 7.80 M. 8. Ayan. — 7 31 Hafif parçalar (pl.), — 7.45 Haberler.
Salon Orkestran çalıyor (pl.). — 8.25 Günün programı ve hava raporu. — 8 30 Salon müzikleri (pl.). — 0.00 Kapanış.
12.28 Açılış ve program. — 12.30 M. 8. Ayan. — 12.80 Şarkılar. — 13.00 Haberler. — 13.15 2 piyano İle melodiler (pl.). — 13.30 öğle gazetesi. — 13.45 Dört Güzeller söylüyor (pl.). — 14.00 Hava raporu, akşam programı ve kapanış.
17.M Açılış ve program. — 18.00 M. 8. Ayarı. — 18 00 Dans müziği (pl.). — 18.30 Konuşma: Kitap Saati. — 18.15 Film Yıldızlarından melodiler (pl.). — 19.00 M. S. Ayan ve haberler. — 19.15 Tarihten bir
19 00 M. S. Ayan ve haberler.
yaprak. — 19,20 Şarkılar, — 19.45 Tarihî Türk Müziği. — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Radyo Senfoni Orkestranı Konseri (Beethoven) — 21.15 Radyo Haf-tası. — 2J.30 Dana müziği (pl.). — 22,00 Tıp Kongresi dolayıslyie konuşma. — 22.15 Halk türküleri. — 22.45 M. 8. Ayan ve haberler. — 23.00 Program ve kapanış.
İSTANBUL ı
12.57 Açılış ve programlar. — 13.00 Haberler. — 13.15 Hafif öğle müziği (pî.). — 13.45 Şarkılar. — 14.20 Serbest eaat. — 14.30 Şarkılar ve türküler
(pl.). — 11.45 Chopln'den voleler (pl.). — 15.00 Programlar VS kapnnag,
17.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Fasıl Heyeti Konseri MHlcazk/ır”. — 1Z.40 Caz aauti. — 19.00 Haberler. — 19,15 Kıaa şehir haberleri. — 19.20 Küçük Orkestradan melodiler. — 10.40 Radyo Klâsik Türk Musikisi Birliği Konseri. — 20.15 Radyo gazetesi. — 20.30 Teknik Üniversitede ders yılının açılışı münasebetiyle konuşma. — 20.40 Karadeniz türküleri. — 21.00 Spor hasbıhalleri (Konuşan: Eşref Şefik). — 21.15 Senfonik müzik (pl.). — 22.05 Dinleyici istekleri (Türk Müziği). — 22.45 Haberler. — 2300 Dana mil* «ifil (pl)- — 2340 Programlar ve
LONDRA t
6.40 Yehudl Menuhim'dtn (31.56 m.). — 8.15 Çeşitli müzik m.)» m.). — 10.00 Londra (16.84 m.). — 11.80 Vlctor SllveBtcr Orkestrası tarafından dans müziği (45 dakika) (16.84 m.). — 12.30 Dinleyici lateklori-KlâjBİk mlUik (30 dakika) (16.84 m.)« — 14.15 Opera parçalan (pl.) (15 dakika) m,). — 15.45 Plaklarla uvertürler (lö dakika) m.). — 17.15 Cenup serenatları (30 dakllca) m.). — 1815 B. B. C. Hafif Orkestrası (45 dakika) (16.84 m.). — 21.00 Schubcrt*ten parçalar (1 saat) (16.84 m.). — 22.15 Hatırlıyor musunuz? (15 dakika) (31 Mm).— 22.30 anoda yarım naat (31.55 m ). — 23.00 Dlnioylcl îstoh. n-Hafif müzik (15 dakika) (31.55 m-h
İstanbul Üçüncü İcra Memurluğundan: _ 1950/1478
Borcundan dolayı ikinci derece ipotekli bulunan Beşiktaşta Teşvikiye Mahallesinin Nişantaşı Ihlamur Yolu 8okağmda eski 8 M. yeni 13, 13/2 taj 27 kapı sayılı ve Emlâk ve Kredi Bankasına birinci derece İpotekli olup, 3.10.1950 tarihine kadar ma faiz 14.117.13 (on dört bin yüz on yedi Hra on üç kuruş) borçlu kay-den arsa elyövm apartman, sözü geçen Emlâk ve Kredi Bankası nin birinci derece İpotek borç ve mükellefiyeti ile beraber, ikinci derecede ipotekli borcundan dolayı 2004 sayılı kanun hükümlerine göre açık arttırma suretiyle paraya çevrilmesine karar verilmiştir.
Gayrimenkul ün evsafı:
Gaj’rinıankul Teşvikiye Mahallesinin Ihlamur - Nişantaşı yolunda yeni yapdmjş ve bazı akşamı henüz ikmal edilmemiştir. Elektrik, su, havagazı tesisatı ve arka cephe boyunca blrtnd. ikinci ve Üçüncü katlar boyunca birer balkonu vardır. Ön cephenin zemin kat beden duvarı sıvasız, diğer katlar murç sıvalıdır. Arka taraf balkonların dış taraflan sıvanmamıştır.
Zemin kat: Caddeden demir kapıdan girildikten sonra semini karomozalk döşeli antre, merdiven altı ve aydınlığa açıtan bir kapı olup, soldaki kapıdan girilen zemini karomozalk döşeli hol üzerine ön cephede bir oda ve zemini karomozalk döşeli koridor üzerine arka cephede İki oda ve koridorda üstü fayans kAplı iki tezgâhh, fayans evlyell mutfak, zemini karomozalk döşeli duvan normal yükseklikte fayans kaplı, fayans lavabo ve küvetll alafranga helâ ve termoslfonlu hamam olup kapıların üst tablaları arnuvo camlı, ahşap ve demir aksam yağhboyalıdır. Osman Pak-man ayda 85.— liraya kiracıdır.
Katlara çıkılan merdiven basamakları mozalkdir. Sıva ^P* teriyle sahanlıkların mozaik kaplamaları merdiven parmaklıkları bentlz yapılmamış, yağlıboyaları noksan ön cephedeki iki odası parke döşeli, üçüncü katın banyo duvar lan kaplamasın olup, birinci katta banyo küveti var. Diğerlerinde yoktur. Merdiven başı çatılı olup, tavan kaplaması ve dış kısımlar henüz yapılmamıştır.
Birinci, ikincl ve üçüncü katlar:
Birbirlerinin aynı tertibat ve teşkilâttadır. Dörder oda, birer banyo, birer mutfak, birer helâdan İbarettir. Birinci katta seneliği 2100 liraya Mühendis Ziyo^ İkinci katta borçlu oturmakta olup, üçüncü kal boştur.
Hududu tapu kaydı gibidir.
Yüz ölçüsü, kadastronun 934 ada. 32 parsel sayılı tesbltlne göre 113.00 M2 olup, 84.00 M2 bina, geri kalan aydınlık ve aralıktır.
Değeri: Arsa ve binan m tamamına 46.700 (kırk altı bin yedi yüz Hra) kıymet takdir edilmiştir.
İşbu gayrimenkulun şartnamesi 16.10.1950 tarihinden İtibaren herkesin görebilmesi için memuriyetimizde açık bulundurulacaktır.
Arttırmaya iştirak edecekleri şartnameyi okumuş ve İÜ. zumlu malûmatı almış ve bunları kabul etmiş ad ve itibar olu-nurlar.
Gayrimenkulun artırmasına iştirak edeceklerin gayrimenkulun tamamına konulan kıymetinin % TM nispetinde pey akçesini nakit veya millî bir bankanın teminat mektubu olarak tevdi etmeleri lâzımdır.
Birinci arttırma 6.111950 tarihine rastlanan pazartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar İstanbul tera Dairesinin satış salonlarında yapılacaktır.
İşbu arttırmada» arttırmaya çıkarılan gayrimenkul Uç defa bağırdıktan sonra en çok arttırana ihale olunur. Şu arttırma bedeli gayrimenkul için tahmin edilmiş olan % 75 ini bulmak şarttır.
Böyle bir bedel elde edilemzae, an çok arttıranın haki kalmak şartiyle, arttırma on gün daha uzatılarak 16.11J950 tarihine rastlayan perşembe günü aynı mahalde ve aynı saatte yapılarak en çok arttırana ihale edilecektir.
Kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde satış bedelini vermekle mükeUeftir.
Verilen mühlet zarfında satış bedelini tediye etmediği takdirde İcra ve iflâs Kanununun 130 uncu ve müteakip maddesi tatbik olunur.
Alıcı arttırma bedeli haricinde ihale pulu, belediyeye ait tel-lâllye resmi ve tapu harçlarını vermekle mükellef olup, bundan başka diğer vergi borçlan borçlulara ait olup, ihale bedelinden tenzil olunur.
Arttırmaya çıkarılan gayrimenkulde alâkadar olanların gayrimenkul üzerindeki haklarını ve faiz ve masrafa dair olan iddialarını İlân tarihinden İtibaren 15 gün içinde evrakı müsbiteleri ile birlikte dairemizin 1950/1478 sayılı dosyasiyle bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicUli İle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaştırılmasmdan hariç kalacaklardır.
Daha fazla malûmat almak İsteyenlerin 1950/1478 dosya No. siyle memuriyetimize müracaat etmeleri ve şartname dairesinde eatLşm yapılacağı ilân olunur. (14105)


kadar kİ, kıymetin
taahhüdü
BEYOĞLUNDA TERZİ
Muazzez Can su
Tarafından dikilmiş
Emprime 1 Elbise KAZANACAKTIR
TEKEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İLÂNLARI
Malzeme Alım Şubesinden:
I
1 — İzmir "Alsancakta”
tşlemeevi için
İzmir Tütün
kâin Yaprak Tütün Bakımevi Fabrikası için 2 adet olmak
üzere eem’an 5 adet 2 şer tonluk yük asansörü pazarlıkla satın alınacaktır.
3 — 5 adedinin muhammen bedeli cem’an 246.000 lira
muvakkat teminatı 18.450 liradır.
8 — Pazarlık 28.11 1950 sah günü saat 10 da Kaba taşta Gene! Müdürlük Malzeme Ahm Şubesindeki Komisyonda y*a-pılacaktır.
4 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede ve Anka-
ra, t

İr Başmüdürlüklerinde görülebilir.
5 — îsteklilerin belirli gün ve saatte güvenme paralan ve kanuni vesaikiyle birlikte sözü geçen komisyona müracaat-lan ilân olunur.
6 — tdare bu asansörleri tamamen veya kısmen İhale
edip etmemekte veya kısım kızım ayn ayn taliplere ihale etmekte serbesttir. (14007)
Karaman Belediye Başkanlığından:
290 beygirden İki adet türbini idare edecek iki makinist alınacaktır.
Alınacak makinistin hldro-elektrik makinistliğini laakal beş sene bilfiil yapmış olrttası şarttır.
Taliplerin bu hususta ibraz edecekleri belgeleri asıl veya suretleriyle kaç lira aylık ücretle çalışabileceklerini bildirir dilekçelerini belediye başkanlığına bizzat vermeleri veya posta İle göndermeleri Hân olunur. (14125)
DIŞ MACUNU
Z Z- z z z
DAMPİNG YAPMIYORUZ!
Her numarada boyaı m I hra kİ i camlan müeasesemlsde bulabilirsiniz. Sph. ZaW kr emrinizde olup siparişler, fennin en son icaplarına göre en ki/»a «manda hasırlanır. Gözlüklerinizi göz doktorunu» kontrol ettirmeni» menfaatinle İcabı o), duğunu hAtırl&lmamısa lüzum var mı? Tecrübeli bir gözlükçü «İze, soçecegl çerçevenin t a karağı cam kadar görCş sahanıza tesir edeceğini bilir. EMGKN, fiyatlarının piyasa ||« mukayesesini rica eder.
F M G E N Fenni gözlükçü - Bevoğiu, İstiklal Cad. L41e Sineması üst sırasında. Tel: 41433.

Beşiktaş-Vefa maçında, Beşiktaş kalecisi Mehmet bir Vefa hücumunu önlerken
Lik maçlarının
üncü haftasında
' ■ •
Beşiktaş Vefa ile 1-1, Kasımpaşa Emniyetle 2-2 berabere kaldılar
İkinci devrede Beşiktaş çok hâkim oynamasına rağmen beraberlikten kurtulamadı. Kasımpaşa, beraberliği
elde edebildi
ikinci
bir türlü devrede
Bu haftanın en mühim karşılaşmasını teşkil eden Beşiktaş ile Vefa a-rasındakı İkinci maça hakem Mustafa Güventürk’ün idaresinde saat 15.25 te başlandı. Takımlar sahaya 0u şekilde çıktılar:
BEŞİKTAŞ
Mehmet Kemal Bedii Eşref Ali İhsan Hüseyin Süleyman Recep Kâmil Fahreddln Cihad
VEFA
Şükrü
Mustafa Salâhaddin Gültekln Melih Nusret lsfendiyar Galip Saclt İsmet Kâzım
Oyuna Vefa başladı. Sagaçık vası-taaiyle yapılan aktnı Beşiktaş müda-fileri keserek uzun bir vuruşla topu muhacimlerine gönderdiler. Recebin çektiği kuvvetli bir şüt kalenin yanından dışarı gitti. Bu ilk tehlikenin atlatılmasından iki dakika geçmeden Vefa sol müdafiinin ağır hareketinden istifade etmesini bilen Süleyman topu ayağından kaparak kaleye kadar sürdü ve temiz bir vuruşla daha ilk anlarda Beşıktaşa bir sayı kazandırdı. Beklenilmedik bir zamanda yapılan bu golün verdiği şevk ile oy-nıyan Beşiktaş. Vefayı baskısı altında tutuyor. Top ekseriyetle Vefa kalesi Önlerinde dolaşıyor. 12 nci dakikada Htlseylnin uzaklardan çektiği I fevkalâde bir şütü kaleci müşkülâtla çelebildi. Rahminin Vefa müdafaasında eksikliği kendini adamakıllı hissettiriyor. Süleymanın sağdan yaptığı akınlar Vefa kalesi için daimi bir tehlike teşkil ediyor. Bir defasında yine önündeki müdafileri top aşırtmastyle geçen Süleyman güzel bir orta yaptı. Fahreddinin vurduğu kafa kalenin bir karış üstünden gitti. On altıncı dakikada Vefanın soldan yaptığı bir akında Beşiktaş kalesinin önü karıştı. Müdafi-lerin bir türlü uzaJdaştırnmadıkları topa solaçık yetişerek sıkı bir şütle beraberliği temin etmeye muvaffak oldu. Vaziyet 1-1 olunca oyun sıkı ve heyecanlı bir tempo aldı. Top iki kale önünde de mekik dokuyor. Sü-leymanın ayağındaki ârızadan dolayı topallamaya başlaması şimdi Beşiktaş akutlarını sağdan akamete uğrattığı için Vefa müdafaası rahat oynı-yablliyor. 32 nci dakikada Galip
müstesna bir fırsatı kale önünde topu havaya dikmekle heba etti 35 inci dakikaca soldan çekilen bıı* frikikte top Vefa kalesinin önünde her an gol olab’lecek bir vaziyette dakikalarca ayaktan ayağa dolaştığı halde bir türlü kaleye giremedi. Vefa da bu büyük tehlikeyi savuşturmuş oldu. Oyunun bundan sonraki kısmında kayda değer bir şey olmadı ve I devre Beşiktaşm akınlarını sıklaştırdığı bir sırada 1-1 beraberlikle sona erdi.
İkinci devreye, beraberliği lehine bozmak azmiyle başlıyan Siyah-Be-yazlılar hemen ortadan hücuma geçerek daha birinci dakikada emellerine nail olmak İzere iken Kâmilin biçimsiz bir kafa vuruşu bu arzularının ramak kalan tahakkukuna mâni oldu. Beşiktaşm hâkimiyet kurmasına fırsat vernuyen Vefa da sağdan lsfendiyar ve Galip vasıtasiyle yaptığı akınlarla Beşiktaş kalesini zorluyor. Her ıkı tarafın da oyunu lehlerine çevirecek bir tek golün peşinde koşmaları müsabakaya zevkli bir cereyan veriyor. Beşiktaş, .Süley-manın sakatlığı dolayısiyle oyunu mütemadiyen soldan işlettiğinden Vefa da ona göre tertlppldlği bir tâbiye ile Beşiktaş hücumlarını önlemeye muvaffak oluyor. 18 inci dakikada lsfendiyar, takdiri ancak görmüş olmakla mümkün olabilecek ender bir fırsat kaçırdı Kalenin üç metre ö-nünde önü bomboş bir vaziyette a-yagına biçimli bir pozisyonda gelen topu bütün stadın hayreti İçinde dışarı atmak hünerini gösterdi. Oyunun sunu yaklaştıkça bir cenahtan oyunu açmak mecburiyet inde kalan Beşik-taşa nazaran Vefanın akınları daha toplu bir hal aldı. Nihayet her iki
Futbol kaideleri ve bazı izahlar
BUNDAN evvelki bir yazımızda da bir nebze bahsetmiş olduğumuz gibi futbol umumi kaideleri 17 madde içine sıkıştırılmış herkesçe bilinen bir takım basit hükümleri İhtiva eden bir külliyattan ibar» ı telâkki edilmemelidir. Her madde belki esas metni kadar ehemmiyetli şerh ve 1-znha İhtiyaç gösterir. Bunları ancak tefsir ve atıf yollyle halletmek mümkün olabilir. Yalnız kendi çerçeveleri âçinde mütalâa etmek suretiyle maddelerin fiiliyatta tatbikına geçmek haklı olarak bir çok tereddüt ve iştibaha yol açabilir.
Bıınım İçin futbol umumi kaidelerinin tatblkında bilhassa her maddenin delâlet ettiği mâna ve hükümlerin üzerinde durmak ve bunların blrbir-İeriyle olan münasebetlerini dikkat nazardan uzak tutmamak lâzımdır Çünkü müsabakalarda, ekseriya öyle vn-ziyaretlerle karşılaşılır kİ, bunların mücerret bir hâdise olarak kitapta yeri bulunamaz. Atıf ve Utldlâl yollyle meseleyi halletmek İrap eder. Bu İtibarla futbol umumi kaidelerini papağan gibi ezberlemek değil, fakat bunların ruhuna ve taşıdığı mânaya nüfuz etmek hakemlikte aranılacak başlıca vasıflardan biridir, Şimdi bu mevzuu bazı misallerle izaha çalışalım:
Futbol ıımuml kaidelerinde bir o-yuncu tarafından yapılan hataya hakemin vereceği ceza, o oyuncunun takımı aleyhine olacağına lehine olurna hakem hnk takdirini kullanarak bu cezayı vermekten sarfınazar edebilir. Bu kaideyi birçokları avantaj kaidesi olarak bilirler. Hakemleri ekseriya tenkld ve muahezeye maruz bırakan bu kaidenin yanılmadan tatbik edilebilmesi çok ince ve nazik bir mosolo-(llr.
Diğer taraftan hakemlerin sahada otorite tesis edebilmeleri için hiç bir müsamaha göstermemeleri, kaidelere aykırı en ufak bir harekette bulunanlara karşı haiz oldukları yetkiyi kullanarak gereken cezayı vermeleri prestijlerinin vikayesi bakımından mühimdir. Böyle bir hal vukuunda birbirine nıütezat gibi görünen bu iki hüküm karşısında hakemin hattı hareketi ne olmalıdır? Oyun kaidelerini tatbik ettiği takdirde halk tarafından bariz hataları göremlyecek kadar dikkatsizlikle itham edileceği gibi oyuncular tarafından da yumuşak ve müsamahakâr bir hakem telâkki edilecektir kİ. böyle bir kanaatin hâsıl olması oyunun mütebaki kısmı İçin hiç de İyi bir şey değildir. Burada futbol umumi kaidelerinin tamamlyle ruhuna sadık kalmak şartiyle her iki vaziyeti de telif edebilecek mutavassıt bir formül bulup tatbikine geçmelidir. Bu noktai nazardan hakem evvelâ a-vantaj kaidelerine riayet ederek oyunun durduğu anda hemen oyuncuya giderek tekerrürü halinde sahadan çıkarmak üzere lâzım gelen İhtarı yapmalıdır. Bu suretle hem avantaj kaidelerine riayet edilmiş, hem de hakemlik prestij ve otoritesine halel getirilmemiş olur.
Diğer bir misal olorak da şöyle bir vaziyeti gözümüzün önüne getirelim: Bir penaltı çekiliyor. Bütün oyuncular sahada nizami vaziyetlerini almışlar ceza vuruşunun yapılmasını bekliyorlar. Vuruş yapılacağı anda kaleci yerinde oynadığı ve vuruş da gol ile neticelenmediği İçin hakem, atışı tekrar ettiriyor. Bu sefer takım kaptanı penaltıyı çeken oyuncuyu değiştirip yerine başka birisini İkame etmek istiyor Hakem buna müsaade edebilir mİ. edemez mi? Yani ikinci vuruş birinci vuruşun devamı addedilerek behemehal aynı oyuncu tarafından mı yapılmalıdır? Futbol umumi kaidelerini açarsanız böyle bir hâdiseyi derpiş eden tek bir ntadde göremezsiniz. Burada da İstidlal yollyle karar vermek lâzımdır. S. KARSAN
Şükrü, İtalyada il resmî maçını oynadı
Şükrünün takımı olan Palermo, Milâ noya 2-0 yenildi ama sahadaki
22 oyuncunun en iyisi de Şükrü idi
Roma, 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Şükrüyü Bolonyada oynamasına mâni olan sng ayağındaki A-rıza geçmiş ve Palermonun antrenörü Vlani tarafından bu haftaki maça iyi bir şekilde hazırlanmıştı. Bu ma; her iki takım için do çok önemli idi. Mllâno takımı lik maçları başladığından beri hiç yenilmemiş ve puvan tasnifinde başta gidiyordu. Palermo İse geçen hafta Bolonyaya karşı kaybettiği maçın ve 2 puvanın acısını Milâ-nodan çıkartmıya azmetmişti.
Sicilya Adasının bütün halkı stadyumu tamamen doldurmuştu. Hakem İstanbulluların çok iyi tanıdıkları Sinyor Galeati idi.
Mllâno: Buffon - Silvestri. Folla -De Grnnzl, Togyon. Bonom! - Bıırlnl, Annovazl, Nordhal, Lledholnı, Renos-to.
Palermo: Pendibone . Glaroll, Mo-
rettl - Fuin. Santo Marta, Lodl . Di-maso. Glmona. Şükrü, Brone, Vlco-varro.
Şükrünün vuruşu ile başlıyan Palermo akınım Togyon keserek muhacimlerine verdi Üçüncü dakikada Mo-rettinln Burinlye yaptığı favufu Galeati frikikle cezalandırdı, Favulu Grandi, çekerek sıkı bir şutla kaleye havale ettiyse de kaleci güzel bir plonjonla kurtardı.
Llndhoime gelen top güzel bir orta İle Renostoya geçti. Renostonun plâse şutu Palermo ağlarına takıldı. Mllâno (1-0) galip.
Bu gol Palermo takımına bir kamçı tesiri yaptı. Bronnenin Şükrüye geçirdiği topu Şükrü iki oyuncuyu vücut çalımı İle geçtikten sonra bomba gribi bir şut çekti. Ne yazık ki top kalenin üstünden avta gitti. Şükrünün bu autunu halk uzun uzun alkıehvor.
Palermo lııku..ı o>uh. .Uırı, aralarında Şukru oldufcu halde ınıliı bir eğlencede
Emniyet kaleclnt KH^ımpa^a muhacimlerinden topu alırken
taraf da bütün gayretlerine rağmen yenlçemlyerek son zamanlarda âdet hükmüne girmiş olduğu veçhile bu müsabaka da bir bire beraberlikle nihayet buldu.
S. KARSAN
Kasımpaşa 2 Emniyet 2
Üçüncü hafta İlk maçlarına dün İnönü Stadyoınunda kalabalık bir seyirci kütlesi önünde Kasımpaşa -Emniyet, Beşiktaş-Vefa maçlariyle devajn edilmiştir. Günün ilk maçını hakem Beşiktaşlı Eşref Bilgiçin idaresinde Emniyet Takımiyle Kasımpaşa l’akımlan yaptılar Her iki takım da sahaya şu kadrolarla çıktılar:
diler. Nihayet 23 üncü dakikada Ka-aımpaşaJılar ilk gollerini kazandılar. Bu gol, Kasımpaşalılan büsbütün hızlandırdı. Mağlûbiyetten kurtulmak için tekrar rakip kaleyi saran Kasımpaşalılar kırk birinci dakikada lsmallin şütü ile beraberliğe kavuştular ve maç da biraz sonra 2-2 beraberlikle sona erdi.
V. ETENSEL
Fenerbalıçenin Kongresi
Fenerbahçeliler dün sabah kulüp lokalinde toplanarak fevkalâde bir kongre akdetmişler ve saat 10.30 da başlıyan toplantı saat 17 ye kadar devam etmiştir. Neticede İdare heyetine Rüştü Dağlaroglu, Osman Kavrakoglu, Cihad Arman, Muhtar Sencer, Hayrullah Güvenir, Ethem Şahin. Kâmuran Tekil seçilmişlerdir. Şükrü Saraçoğlu da ekseriyetle yeniden kulübün fahri başkanlığına getirilmiştir. İdare heyetine seçilenler hafta içinde toplanarak vazife taksimi yapacaklardır.
BeşİKtaşiı ^Utfuu, iiuıyuuu ile beraber
Palermonun bu ezici hâkimiyeti devam ederken Morettl NordhaUa çarpışarak sahadan baygın bir vaziyette çıkarılıyor.
Palermo eksik oynamasına rağmen oyuna tamamen hâkim. Şükrü, Di Masodan aldığı topla kaleye daldıy-sa da kaleci çok güzel kurtardı. Hemen arkasından Şükrünün yine güzel bir eşapesl. rakip kaleyi müşkül bir durumda bıraktı. Devre biraz sonra 1-0 kapandı.
îlk devrede ağır bir şekilde sakatlanmış olan Morettinin yarası ağır olduğu İçin Jıastahaneyc kaldırılmıştır.
İkinci devreye Milânolular müdafaaya ehemmiyet vererek başladılar. Dikkati çeken yegâne nokta Şükrünün İki adam tarafından marke edilmesi idi.
îtalyanm en iyi santrhaflarından olan Tonyonun Şükrüyü tek başına marke edememesi takımı için daimi bir tehlike oluyordu. Ani bir fırlayış yapan Nordhaİ Palermonun beraberlik ümidini kaybettirdi. Nodhai topu Burinlye geçirerek bu oyuncu da kaleciyi kontrfiye bırakan bir şutla 1-
Halter dünya şampiyonluğu
Paris 15 A.A. (AFP> — Sıklet kaldırma ve halter dünya şampiyonluk müsabakaları dün Chaıllot Sarayında başlamış, 1948 Olimpiyatlarında Tüy Sıklet Dünya Şampiyonu o-lan Mısırlı Feyyaz, Sovyet şampiyonu Laputin’i mağlûp etmiştir.
1951 Kolombiyadları
Kristof Colomb’un doğumunun beş yüzüncü yılını kutlamak üzere *'1951 Kolombiyadları" namı altında 1951 yılı içinde Ccnevede her nevi büyük spor gösterileri yapılacaktır Programı Ceneve şehri tarafından tertip e-dllen bu muazzam tezahürat ekim 1950 den ekim 1951 ayına kadar devam edecektir.
Bu münasebetle Uruguay ile İtalya arasında mUli bir futbol maçı yapılması İçin başkan Brant bizzat meşgul olmaktadır. Böyle bir teşebbüs kuvveden fille çıkacak olursa bu karşılaşma 1951 yılının en mühim spor olayını teşkil edecektir.
KASIMPAŞA
Abdullar - Ali, Cihad - Doğan, Ceb-bar, Osman-tsmail, İsmet. Niyazi. Ali, Zafer.
EMNİY’ET
Orhan-Cahit, Muammer - Mustafa Muammer, Vecdi - Sabahaddln, SÜ-re^;ya, Necdet, İbrahim, Necip.
İlk devrenin ortalarına kadar her iki takım da karşılıklı akınlarla rakip kaleyi yokladılar. Yirminci dakikada Emniyet muhacimleri Ani bir akınla Kasımpaşa kalesi önüne kadar geldiler. Süçeyyanın Necdete geçirdiği topu Necdet kaleye çekti ise de kaleci yumrukla kurtardı, hemen akabinde Süreyya güzel bir şütla ilk Emniyet golünü yaptı.
Golle beraber açılan Emniyetliler. •)tıız dokuzuncu dakikada Necdetin ayağı ile ikinci gollerini de kazandılar. tik devre bu suretle Emniyet Takımının 2-0 galibiyetiyle kapandı.
İkinci devreye Kasımpaşalılar çok süratli başladılar. İlk dakikadan itibaren rakip kaleyi çember içine alan Kasımpaşalılar. sağdan tehlikeli bir akın ypptılarsa da Emniyet mlidafı-Jerı topu müşkülâtla uzaklaştırabil
Puvan cetveli
O. G. B. M. A. V. P.
Fenerbahçe
3 3 ------ 9 3 9
Galatasaray
3 2 1—518
Beşiktaş 3 12—517
Vefa 3 1113 3 6
Kasımpaşa
3—21465
Emniyet_________3 —21 375
Beykoz_________3—1224 4
Lslanbulspor 3 — 1 2 — 8 4
INGILT
YARIŞLARI
*
M
i®» (
■ şşC
. V.
I
’k* X i
.^«vıik. . ainl hı, Mnııchi’sUM» » i 3-V ınauıup ettiği
maçta \rsenal snlaçığı Dnıı Roper, Maııchrster l’nltcd’li oyuncuları geride bırakmış ilerliyor.
hıırrlıiH ve Jogıını Aga ila. m athırıın lıiküt» rede son yarışlarda görüyorsunuz.. Koşuyu Churchill’ln atı (stiğdnki) kazannnştır.
" a *_ı
1T • • •* _ıa










kinci defa olarak Palermonun ağlarına takıyor (2-0).
Maçın bitmesine 4 dakika kala Tonyon Şükrüyü ceza çizgisi içinde düşülüyor fakat meşhur hakem Ga-leatti, bu bariz penaltıyı vermiyerek seyircilerin protestolarına maruz kaldı.
Maçtan sonra Palermo antrenörü maç hakkında şunları söylemiştir:
"Şans, maçın başından beri bize yardım etmemiştir Viçpalek ve Bol-dinin sakat olmaları, Morretinln sahada sakatlanması takımın mağlûbiyetine sebep olmuştur. Şükrü ise kendisinden beklediğimden fazlasını yapmıştır.,.
Hakem Galeatiye göre sahanın en muvaffak olmuş oyuncuları Nordhal, Santo Mario ve bilhassa Şükrü İdi.
Şükrü İse şunları söylemiştir:
“Viçpalek bugün oynasa idi netice bambaşka olurdu. Çünkü Palermo takımında bana nasıl pas istediğimi anlı yan tele ojuncu Viçpalek tır. Bu maçta beğenmediğim notlar Galeati-nin görmemezlikten geldiği, santrhaf Tonyonun çok sert oynaması idi.,, Louis Gol
Torino Kulübü dâvayı kaybetti
Hatırlanacağı gibi bundan bir müddet evvel vuku bulan feci bir tayyare kazası neticesi bütün birinci takım oyuncularını kaybetmiş olan Torino Kulübü bu kazanın pilotun hatası ve tedbirsizliği dolayıaiyle vuku bulduğunu iddia ederek tayyare kumpanyası aleyhine dâva açmıştı. Bu dâvada bütün birinci takım oyuncularını kaybetmekle teknik sermayesini de kaybetmiş olduğu tezini ileri sürmüş ve beş yüz milyon liret zarar ve ziyan istemişti.
Büyük bir alâka ile takip edilen ve çok enteresan safhalar arzeden bu duruşmada tayyare kumpanyası pilota mesuliyet atfedilemiyt ceğini. oyuncuların Torino Kulübünün hukuki mânada mülkiyetini teşkil etmediğini, bunların nihayet müstahdemini telâkki edileceği ve bu sebeple de kendilerine tnsahübe hakkı olamıyacağı noktai nazarını müdafaa etmiş ve bu tos mahkemece de kabul edilmiş olduğundan Torino açtığı dâvayı kv^ betmlştir
Mahkûm olan futbolcular
Viyana, 15 (T.H.A 1 — Geçen sene Türkiyede dört maç yaptıktan sonra Mısıra giden First Vienna Takımı oyuncularından üçü. Mısır dönüşünde, afyon kaçırdıkları için tevkif edilmişti. Bu üç oyuncunun Viyanada yapılan muhakemeleri sona ermiş, takım kaptanı Sabeditch 7 ay. Schaffer 6 ay, Strittich de 4 ay hapse mahkûm olmuşlardır.
Fransa lik maçları
Paris. 15 (T.H.AJ — Bugün yapılan lik maçlarında alınan neticeler şunlardır: Toulouse Niraes 1-1; M arşe ille - Nancy: 2-1; Rennes -Bordeaııx: 5-2; Roubaikıs - Saint Etıenne 2-2; Racıng-Nice: 0-3; So-caux - Reims: 2-0; Lens - Stras-bourg 1-1. Le Havra - Stade-Red Star; 3-0; Sete-Lılle; 1-1.
Puvan cetvelinde Strasbourg 15 puvanla birinci. Rennes 14 pııvanla ikinci. Lille ve Reims 11 puvanla ü-çüncü vazıyettedirler.
İngiltere lik maçları
Londra, 15 (T.H.A ) — Ingiltere lık maçlarında bu hafta şu neticeler alınmıştır;
Arsonal - Manchester United: 3-0; Burnley - Charlton: 5-1; Chelsea -Tot tenhanı: 0-2; Everton - Bol ton: 1-1; Huddcrfıeld - Aston Villa: 4-2; Mıddlcsbroıjglı - Sıınderland : l-l; Ne'vcnstle-Dorby Coıınty 3-l;P(nts-mout - Blackpool: 2-0; Sheffield tS ednesday - vVolvcı haıııp ahi . 2-2;
Stoku Cıty-Fulham:l-1. W.B Albıon-Liveıpoıl 1-1.
Puvan cetvelinde Arsenai birinci vazıyettedir.
Kadınlararası futbol maçı
Geçen ay tngilterede Blackpool şehrinde Fransa İle İngiltere arasında kadınlaıarası bir futbol müsabakası yapılmıştır Bu karşılaşmada Ingiltere Fransayı 1-4 yenmiştir/ Fransız Milli Takımının ekseriyetini Cezai rh oyuncular tetkil etmekte ıdı. bastan nihayete kadar çok heyecanlı geçen bu müsabakayı İngiltere final kupası maçlarını idare etmiş y»ian meşhur Ingiliz hakemi Arthur VVaıd idare etmiştir.

V

Comments (0)