16 Haziran 1950 — Cuma
Sayı 198 — 10 kuruş
Beyoğlu - Müellif Caddesi 6-8
Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Abono: Türkiye İçin seneliği 32, altı aylığı 17» üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tecis eden : HABİS EDİB-TÖREHAN
ilânlar: 6 ncı sayfada santimetresi 2 liradır. İlânlardan hiçbir mesuliyet kabul odilmoz.
Telefon : 44756 - 44757 Santral
Telgraf Adresi : Hetlo. İstanbul
İç politika
Adalet tevzi işlerinde sürat lüzumu
BİR cemiyet içinde insanlarıu faziletli olmalarını istemek, şüpjıcslz ki İyi bir arzu ve temennidir.
Fakat muhakkak olan bir şey varsa. bir memleketle huzur ve sükûnun mevcudiyeti. kanun ve nizamlarının iyi olması ve iyi tatbik edilmesinden ziyade, halkın kültür ve seviyesi İle mütenasip olmasıdır. Terakki edememiş milletlerde veya eski kültürünü zaman ile kaybetmiş cemiyetlerde, kanun ve nizamlar ya din esasına dayanmıştır, yahut da hariçten alınan kanunlar, tatbikatı esnasında bir takım istihalelere uğramışlardır.
Bu sebeptendir ki, lâikliğe dayanarak dini kanun hükümlerini ortadan kaldırmak isteyen memleketlerde, bir çok aksaklıkların ortaya çıkacağını tabii görmek iktiza eder. Bizde kanunlarımızın hariçten alınması, inkılâbımız) müteakip bir çok şeyleri çabuk vücuda getirmek zaruretinden ileri gelmiştir. Bu mecburiyeti talîdir ve kabul ettikten sonra, tercüme ettiğimiz bu kanunlardan bir çoklarının hükümlerinin, bizim örf, âdet ve hukukî bünyemize de uymadığını itiraf etmek İcap eder.’ Çok isterdik ki. hukukçularımızın yapacakları tetkikler neticesinde, bir çeyrek asra varan bu ndlı inkılâp devrimizde lüzumlu olan tadilât yapılmış olsun. Hâdiseler ve neticeler, bu hususta bizi tatmin edecek bir hâlde değildir.
Buna mukabil, bu adli inkılâp devrimizde icap eden hassasiyet gösterilebilmiş olsaydı, kanun ve nizamlarımızın ihtiyaçlarımızı karşılayıp kar-şda> anııyacagı noktası, o kadar bariz bir surette göze çarpmaz ve ten-kldlcre yol açmazdı. Biz büyük inkılâbın, hayatımızda bir çok değişiklikler husule getireceğini ve bundan dolayı adliye cihazımızın adalet tevzii işinde çok yüklü olacağını biliyoruz. Bütün davaların büyük bir kısnu, yeni hukuk sistemimizin, kanun ve nizamlarımızın icabatı olduğu için mahkemeye gidenlerimizin hiç olmazsa intikal devrinde çok olacağını biliyoruz. Esasen mahkemeye gidenlerin. tatmin edilmiş olsalar bile, bir memnuniyet izhar etmek ihtimalleri oldukça azdır. Zaten mahkemelerde verilen kararların, dâva eden İle e-dilen arasında ittifakla kabul edilmiş bir hüküm olduğu, bütün dünyada ender olarak görülür.
Hükümler bir tarafı haldi ve diğerini haksız çıkarmak esasına Lstinat ettiğinden, haksızın bunu kabul ve itiraf etmesi, beşerin tabiatında az bulunan bir vasıftır. Zaten bu vasıfta insanlar çoğalırsa mahkemelerin İşleri de pek ziyade azalmış olur. Buna mukabil adalet tevzi işinde mahkemelerin süratli çalışmamaları ve devaları sürüncemede bırakmaları, mahkemeye müracaat, eden ve hakkını arayan taraf ile karşısındakini aynı derecede şikâyete sevkeder ve Hükümetin adalet sistemine karşı şüphe, endişe ve itirazlar uyandırır. Bundan dolayı adalet tevziinde sürat temin edilemez ve kırtasiyecilik artarsa. herhangi bir iktidar partisine istinat eden hükümetin kuvveti azalır.
Cumhuriyet devrinde siyasî mahiyeti lıalz bazı dâvaların uzun sürmesi, herhalde rejime büyük zararlar yapmıştır. Bu uzun dâvalar, ilk günler herkesin büyük alâkasını celp etmiş. müruru zamanla içinden çıkılamaz bir dava halini almış ve adalet kaziyemiz hakkında bir çok tereddüt ve endişelerin uyanmasına sebep olmuştur. Ticaret hukuk dâvalarımızdaki vaziyet de bundan başka bir şey değildir. Bu mahiyette bulunan ihtilâfların mahkemelerde uzun müddet bir türlü hükme iktiran edememesi ihtilâfı olan her iki tarafın da şikâyet, tenkid ve nihayet muhalefetini mucip olmuş ve hu hususa dair anlatılan sözlerin akisleri, memleketin bütün hayatında fena tesirler yapmıştır.
Şimdi memlekette yeni bir halk hükümeti kurulduğu sırada, eski hâdiselerin kabahatlerini arayacağımıza, her şeyden evvel masum halalarımızın Önüne geçmekliğimiz çok faydalı olacaktır.
Eski İktidar partisi yeni kanunları memlekette kabul ettiği vakit, şüphesiz ki adalet sistemimizde bir teceddüt temin etmek arzusu ile hareket etmiştir. Fakat küçük gibi görünen ve teferruata ait olan İşlerle uğraşılmamışı, aldığımız en modern kanunların tatbikat sahasında matlup olun neticeyi veremezine sebep olmuştur. Bunun bir daha tekerrür etmemesi İrin, adliye sistemimizde lüzumlu olan ıslâhatı yapmaya ve ona modern bir şekil vermeye mecburuz. Ancak bu suretle halkın adalete olan İtimadı artacak ve hükümetin de otoritesi kuvvetlenecektir. Halk hükümetlerinde otoriteye şiddetle lüzum vardır ve bu, kuvvetle değil sevgi ve saygı ile elde olunur. Bu sevgi ve saygıyı temin edecek vasıtaların başında memleketin adalet tevzii İçin gösterdiği titizlik ve hassasiyet gelir. Bunun da en iyi tezahür şekil sürattir.
Sayın Adliye Bakanımız, her sene mahkemelerin açılış devri münasebetiyle irad ettiği nutuklarda, hep bu noktaya temas etmiş ve milletvekili adayı olarak ortaya çıktığı vakit de uzıırı ve temiz bir maziye dayanan meslek hayatında elde ettiği tecrübelere istinaden adalet sisteminde lüzumu olan Islâhatı ileriye süreceğini ve bunda müessir olacağını bildirmiştir. Şimdi kendileri tamamen bu fırsata malik bulunuyorlar. Eski, çürük ve karışık adliye sistemimizden ayrılmış olnn cumhuriyet devrinde, muvafık ve muhalif her partinin ve her vatandaşın arzu ettiği şey, kanunlarımızın yeni zihniyetle tatbik edilmesi ve herkesin ûmal ve ef'alinden hissesini düşecek olan mesuliyeti, mahkemelerimizin bitaraf vc âdil olarak bilhassa süratle tâyin etmesidir Adliye Bakanlığının bu jsİâlıat |r;in yapacağı teşebbüse, bütün milletin müzaheret Edeceğinde en ufrık bir şüphemiz yoktur.
Habib Edib-Törehau
Bulgarlar, Türkiyeye sert bir nota verdiler
Notaya sebep olarak, Türk _ Bulgar hududunda cereyan eden ve bir meslekdaşımızın öldürülmesiyle neticelenen hâdisedir
Bulgarlar böylece, dünya umumî efkârını kendi lehlerine çevirmek istiyorlar

Frankfurt, 15 (YİBS) — Bulgar Radyosunun verdiği bir habere göre Bulgar Hükümeti, Türk - Bulgar hududunu tecavüz eden bir Türk otomobiline hudut muhafızları tarafından ateş açıldığını ve otomobilde bulunan üç kişiden birinin öldüğünü, ikisinin ise kaçtığını, Tiirk Hükümeti nezdinde protesto etmiştir. Notanın gayet sert bir lisanla yazıldığı ayrıca ifade edilmektedir.
İşçi Sigortaları Umumi Heyet toplantısı
Dün Ankara İşçi Sigortaları umumi heyeti toplanmıştır. Resimde, İdare Kurulu, yıllık raporunu okurken görülüyor. Dinleyenlerin ön sırasında ortadaki zat Çalışma Bakanı Haşan Polatkan’dır. İşçi Sigortaları umumi heyet toplantısı münasebetiyle Profesör Fındıkoğlu Z. Fahrinin bir makalesini bugün 2 ncl sayfamızda bulacaksınız. Bu makale İsçi Sigortaları meselesini açıkça ortaya koymaktadır.

FİYATLAR.. GEÇEN YILIN FİYATLARI
Ekmek fiyatlarının yükseleceği hakkında yürütülen fiyatın artmîyacağını temin ederek
tahminlere, alâkalı makamlar cevap veriyorlar
Arap
Birliğinden
İhracı artık kati olarak telâkki edilen Ürdün’ün Kıralı İspanya seyahati sırasında
Arap Birliği, Batıya karşı cephe alıyor
Urdiinün
kaderi tâyin edilmek üzere
İskenderiye 15 (A.P.) — Arap Bir-ığinin Siyasî Komitesi, Ürdünün Bir-.Lkten ihracı hakkında vereceği kararı bugüne talik etmiştir.
Mısır ihraç lehinde tazyik yapmaktadır.
İskenderiye, 15 ( A.P.) — Arap Bir. liğine dahil olan Arap devletleri, müttefiklerin. 25 mayıs tarihinde. Orta-şarka silâh şevki hakkında yapmış oldukları müşterek deklarasyona şüphe İle bakmaktadırlar. K
Petrol zenginliği ile tanınmış olan Yakmşarka barışı getirmek gayesini güden bu deklarasyon, silâh sevkıyatını yalnız müdafa gayeleri de istimal teminatı altında yapılacağını â-mirdl.
İnanılır kaynaklara göre, Birlikde bulunan altı Arap devleti bu deklarasyonun reddi taraftarıdırlar, Çünkü bunların kanatlne göre, bu, Arap bölgesinin İngiliz, Amerikan ve Fransız nüfuz sahalarına taksimi, Arap devletlerinin iç işlerine müdahale, Birleşmiş Milletler karalarına muhalefet, şeklinde tefsir edilmektedir.
Bu reddln ne mâna İfade edeceği henüz bilinmemektedir.
Batı Almanya
Avrupa
Ankara, 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 1950 - 1951 buğday ve hububat fiyatlarını tesbit eden Bakanlar Kurulu karan bugün çıkmıştır. Bu karara göre hububaL alım fiyatları ve şartları aynen ibka edilmektedir. Böylelikle hâlen artık teşvik primi olmadığı için geçen seneden haziran fiyatlarına kıyasla 23,80 4- 4.00= 27,80 kuruştan 4 kuruşluk primi düşerek marttan beri 23,80 kuruşa inmiş bulunan yaş buğday fiyatı bölclikle bugünden itibaren tekrar 4 kuruş primini alıp 27,80 kuruşa iblâğ edilmiş bulunmaktadır. Diğer hububat fiyatları âa geçen senenin aynı olmak durumunu muhafaza ediyorlar. Kararnamenin alım satım ve yetki kısımlarında da esaslı bir değişiklik yoktur. Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı bu vaziyet karşısında un ve ekmek işini bir daha gözden geçirecektir. Kararname baxı mahfillerde ekmek fiyatlarının artacağı şeklinde tefsirlere yol açmış bulunmaktadır. Fakat Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı ekmek fiyatlarını yüksetlmemck için bazı tedbirler alınacağını İfade etmekte ve böyle bir yükselişe fırsat verilmiyeceği bildirilmektedir.
Yine geçen sene olduğu gibi, Kars, Ağrı, Erzurum ve Erzincan illerinde 31 aralık 1950 tarihine kadar ve memleketin diğer yerlerinde 31 ekim 1950 tarihine kadar Toprak Mahsulleri O-fisine buğday satanlara kiloda 4 kuruş teşvik primi verilecektir. Bu tarihlerden sonra 31 mart 1051 tarihine kadar olan devrede teşvik primi kiloda 2 kuruştur.
Yukarıda da tebarüz ettirildiği veçhile, bu kampanyada Toprak Mahsulleri Ofisince mubayaa edilecek hububata geçen kampanyadaki fiyatlar verilecektir.
Buğday ve hububat fiyatlarının listesi üçüncü sayfamızdadır.
Ticaret Bakanının
radyodaki konuşması
Bakan, fiyatların neden düşürülmediğim açıkladı
Ankara, 15 (A.A.-) — Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zuhtü Velibeşe. bu akşam Ankara Radyosunda hububat fiyatları hakkında aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:
"Aziz vatandaşlarım. Hükümetin hayat pahalılığı ile esaslı bir mücadeleye girişmeyi düstur ittihaz ettiğini hepiniz biliyorsunuz. Geçimi /İnha ucuz bir hale getirmenin büyük ehemmiyetini izaha bilmem lüzum var mı? Dar ve aablt gelirli vatandaşlarımızın sıkıntılarını hafifletmek bakımından temin edeceği ferahlık, aynı zamanda içtimai a-dalet mülâhazalarına da uygun bir netice olur...
Bakan bundan sopra dünya maliyet fiyatlarına intibak zarureti karşısında hububat fiyatlarının bir miktar indirilmesinin insana tabiî gibi göründüğünü ancak böyle bir tedbirin köylü vatandaşlarımızı müşkül duruma sokacağını, halbuki bunun çiftçiyi koruma politikasına tamamen zıd bir durum arzettiğl-
ni izah ettikten sonra sözlerine şöyle devam etmiştir:
"Buğday ve hububat fiyatlarını geçen seneki seviyede tutmakla beraber kasaba ve şehirlerde yaşayan geniş halk tabakalarının geçimlerini kolaylaştırmak ve hayatlarını ucuzlatmak maksadiyle en mühim gıda maddemiz olan ekmek fiyatlarında indirmeler yapılması almakta okluğumuz tedbirler arasındadır.
Aziz vatandaşlarım. Demokrat Partinin, ilk hükümeti, iktidara geldiği gün karşılaştığı büyük müşkülâta rağmen, hayatı u-cuzlatnıak, müstahşılin emeğini değerlendirmek yolunda verdiği kararjarı fiilen tahakkuk ettirmek sahasına girmiş bulunmaktadır.
Bunu buradan bildirmek bahtiyarlığına mâZhar olurken büyük milletimizin refah ve saadetine bütün gücümüzle çalışmak azmimizi bir kere dah tekrar e-derek sözüme non verir hepinizi saygı ile selâmlarım.,,
Ingilterenin Ruslara mukabil tedbiri
Birliğine giriyor
Sovyetler ve peyklerinin İngilteredeki diplomatları kontrola tâbi tutulacak
(United
İngiltere Dışişleri bulunan
Londra 15 A.A.
Press i
Bakanlığı, Londrada
Sovyet, Rumen ve Öulgar dip-
lomatlarının hareketlerini tahdit etmek için yeni bir plân incelemektedir.
Bonn 15 A.A. (Afp) — Federal ’arlâmento, Batı Almanyanın Avrupa Kongresine girmesini derpiş eden hükümetin teklif ettiği kanun tasarısını üçüncü müzakeresinden sonra 152 muhalif, 9 çekimsere karşı 220 oyla kabul etmiştir.
Londra 15 A A. (Afp) — Bonn Pörlâmentosunun Almanyanın Avrupa Konseyine girmesi yolunda verdiği karar îngilterede hararetle karşılanmıştır.
Dışişleri Bakanlığına mensup bir sözcü, bu sabah verdiği beyanatta "bu karar burada büyük memnuniyetle karşılandı,, demiştir.
Tütüncüler, Ankarada toplandı
Başbakan, Ticaret ve Gümrük Bakanının da iştirak ettiği bu toplantıda bir tâli komisyon kuruldu
Ankara, 15 (Hususî muhabirimiz bildiriyor) — İstanbul, İzmir, Bursu, Samsun, Bafra ve Kocaeli tütüncülerinden mürekkep mümessiller, bugün saat 15 te Ekonomi ve Ticaret Bakanlığında toplanarak, tütün mahsulünün içinde bulunduğu durumu gözden geçirmişler ve alınması gelen tedbirleri tesbit etmek çalışmaya başlamışlardır .
Toplantıda Başbakan Adnan deres, Ekonomi ve Ticaret
lâzım Üzere
Men-B ak anı
Türkiye tütüncülerinin düıı .Ankarada ; aptıklnrı toplantıdan hlr görünüş. Tütüncüler Kelsl; ıncsiekdaşlurının ııuklal nazarlarım Başbakan, Ticaret, Gümrük ve Tekel ve İşletmeler bakanları huzurumla açıklıyor
ve çalışmaya başladı Zühtü Velibeşe, Gümrük ve Tekel Bakanı Nuri Özsan, İşletmeler Bakanı Muhlis Ete ile alâkalı bakanlık ve bankaların mütehassısları da hazır bulunmuşlardır.
Toplantıda, mümessiller namına İstanbul Tütüncüler Birliği (Jmuml Kâtibi Celâl Umur, toplantı mevzuunu açıklayan beyanatta bulunmuş ve bu esaslar dairesinde tâli bir komisyonda işlerin müzakere edilmesi ve varılacak neticelerin en kısa zamanda umumî heyete getirilmesi kararlaştırılmıştır.
Görüşmeler sırasında söz alan Başbakan, toplantıya Hükümetin verdiği hususî ehemmiyeti, tütünün memleket lstihsalâtı ve ihraç mahsulleri arasındaki müstesna mevkiini belirtmiş ve Ankaraya gelen bütün mümessillerin komisyon mesaisi ile de yakından alâkalanarak mütalâalar iyi e varılacak neticeyi her bakımdan olgunlaştırmalarını istemiş ve müteakip toplantılarla da yakından alâkalanacağını bildirmiştir.
Başbakan bu arada Hükümetle tacirler ve tacirlerle müstahsiller arasında herhangi görüş ayrılığının bu-lunrnıyacagından emin olduğunu, men irilmesinde güçlük çekilmiyeceğlnl de faatlerin Ahenkli bir şekilde birleşti-sozlerine ilâve etmiştir.
Müteakiben tâli komisyon seçimi yapılmış ve kısa bir aralıktan sonra komisyon, çalışmalarına devam etmiştir.
Kararlaştırılan esaslara göre, komisyonun tetkik mevzuunu teşkil eden meseleler arasında bilhassa tütünün istihsal ve stok durumunun tesbit ve ona göre alınması gerekli tedbirler, ihraç işleri, beynelmilel kongreler, tütün ortaklığı vesalr müdahale müesseseler! gibi ehemmiyetli noktalar yer almaktadır.
Halkevleri etrafında
çekişmeler
Ankara. 15 (Türk Ajansı) — İçişleri Bakanlığı bugün bütün valiliklere a-ceie kaydı ile bir telgraf çekerek, mahalli idareler ve belediye bütçelerinden Halkevleri için ayrılmış tahsisatın yeni emre kadar verilmemesini, şimdiye kadar tediye edilmiş olan para miktarının da ûcelo bildirilmesini istemiştir.
İÇ SAYFALARDA
ÎKÎNCÎ
İşçi sigortalan umumi toplantısı dün başladı Fındıkoğlu Z. Fahri ÜÇÜNCÜ
Baş Veren Bir İnkılâpçı
Falih Rıfkı Atay DÖRDÜNCÜ
öğretmen
Cevdet Perin
Bir mektup (Hikâye)
B E Ş î N Cl
Dağ köylerimizin sıkıntılı hali ve iç iskân meselesi Prof. Dr. Fikret Saatçioğlu
Basın Kanunu
etrafında
konuşmalar
Gazeteciler heyeti, olgun bir basına lâyık bir kanun için çalışıyorlar
Ankara, 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Yem basın kanunu tasarısını hazırlamak üzere zkdalet Bakanlığında kupjlan komisyon çalışmalarına devam etmektedir. Gazeteciler mümessilleri, modem matbuat kanunu ile geçen hükümet tarafından hazırlanan tasarılara hâkim olan tedip ruhunun basın mensuplarını bir nevi suç işlemeğe müsteit kimseler gibi telâkki edilmelerinden ileri geldiğini bu hâleti ruhiye ile demokratik bir basın kanunu yapılmasına imkân olmadığını belirttikten sonra tatbikattan misaller vererek tekliflerini ortaya koymuşlardır.
Neticede yeni tasanda mevkutelerin çıkışından itibaren basının tâbi o-lacağı diğer muameleler ve mesuliyet bahsi ile cevap hakkı müesseselerinin alacağı yeni şekil hakkında son bir mutabakata varılmıştır. Buna göre müteselsil mesuliyet gibi hukuk anlayışına uymayan sistem yerine mesuliyet ve cezaların şahsiliği esası kaim olacaktır. •
Vatandaşın meşru hakkı olan cevap haklanın kötüye kullanılmaması için de yeni ve muhik esaslar kabul edilmiştir. Usul bahsi, müddetler bahsi de mühim görüş teatilerine vesile olmuştur.
Memleketin bugünkü adli kuruluşunda bilhassa tek hâkimli mahkemelerin karşılaştıkları müşkülât göz önünde tutularak toplu hâkimli mahkemeler kuruluncaya kadar hiç olmazsa basın dâvalarının bu suretle teşekkül edecek mahkemelerde görülmesi esasında ittifak edilmiştir.
komisyon önümüzdeki pazartesi günü çalışmalarını bitirecek ve tasarı Hükümete verilecektir. Yeni kanunun yaz tatilinden evvel Meclisten çıkacağına muhaltkak nazariyle bakılmaktadır.
Ezan meselesinde C. H. P., pasif hareket edecek
Ankara, 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Meclisin yarınki toplantısında ezan mevzuu üzerinde C.H. P.nin nasıl bir vaziyet alacağı alâka ile takip edilmektedir. C HP. Meclis Grupu. 2 günden beri yaptığı toplantılarda bu husustaki görüşünü tesbit etmiştir. Öğrendiğimize göre C.H.P. grupu bu hususta menfi bir vaziyet almıyacak ancak dil bakımından bazı ihtiraz! kayitler öne sürecektir.
Kiraları indirmedikleri için sayfiyelerdeki evler boş duruyor (Gazeteler)
('İnler — Allah razı olsun şu ev sahiplerinden bu yaz mesken sıkıntısı çckınlycccğlz!..
Sayfa 3
Y & N I İSTANBUL
TB Haziran 1550 '
MEMLEKET MESELELERİ
/T
a

işçi sigortalan umumî toplantısı dün başladı
YARIN
RAMAZAN
Yaıan /stanbul
: Fındıkoğlu Z. Fahri
Üniversitesi Profesörlerinden
uzun bir devre içinde mücadele-sonunda ve organik olarak el* edebildikleri İşçi sigortalarına kanunları tercüme yoliyle kondl-tabii olmadığını Bütün hukuk mü-
— I —
BÜTÜN medeni dünyâda görülen, ® içtimai sigortalar ve Sosyal emniyet parölaları altında yalnız bir sınıfın değil, bütün halkın hayatım kol-lektif emniyet kadroları içine alan harekete memleketimizin yabancı olmadığını, İkinci Dünya Harbi sonlarında İktisat Bakanlığının bir bürosunu İşgal eden çalışma ve İş mevzuatı işlerinin bir ayrı bakanlık doğurduğunu hep biliyoruz, Beş sene gibi kısa bir zaman içinde ortaya pek bereketli bir tedvin mal-«emesi çıktı ve 1936 tarihli İş Kanununun işçi sigortalarına işaret eden maddesi birden serpillverdi. Bazı kimseler, bu serpilmenin, yani 02 zaman içinde medeni memleketle-rtn ler de ait
mize mal etmenin İleri allrüyorlar. i esseselerimiz için bahis mevzuu olabilecek bir tedvin hastalığından bu mevzu münasebetiyle de bahsedilebilir. Buna rağmen, böyle bir umumi hastalığın çalışma hayatımızı dü-zenliyen yeni kanunlar İçin en az ileri sürülebileceği de şüphesizdir kanaatindeyim. Zira müşahade ve hâdiseler, çok geç kaldığımız bir sosyal düzenin, aksayan, fakat aksadıkça düzelebilen ve düzelmesi de gereken kanunlar asrisinin yerinde olduğunu gösteriyor. Kaldı ki, bunlar, uzun ve zahmetli tecrübeler geçirmiş olan memleketlerin bu tecrübelerinden İstifade edilerek ortaya konmuştur. Nitekim işçi sigortalarına ait olan kanunlar bu mayanda bulunmaktadır.
için, fikir adamlarlyle sıkı işbirliği yapma düşüncesi ileri sürülmektedir. Uç sene evvelki toplantıda bu fikrin değer kazanması, için Üniversiteli arkadaşlarla birlikte hayli mücadelede bUlünıpUl, nihayet sırf ts-tanbula mahsus olmak üzere Prof. Ktaâel ile Dr. O. Tunanın, İstanbul İşçi Sigortaları Kurumu için llm! istişare heyeti rolünü ifa etmesini kabul ettirmiştik. Fakat, bu İşbirliği tamamiyle hususî kalmış, bir müddet sonra da unutulmuştu. Geçen senckl toplantıda aynı dilek ileri sürüldü. FakAt, bir türlü çaresi bulunamadı. Bugün umumi toplantıda okunacak olan murakabe raporunda şöyle deniyor : “işler dahn genişlemeden ve daha komplike duruma girmeden bir an evvel Kurumun. İlmî ve teknik bir cihazla takviyesi lâzımdır." Görülüyor kİ, her sene birkaç gün süren umumi toplantılara birkaç Üniversite hocası çağırmakla işin halledllemiyecoği daimi bir “danışma heyeti” ne lüzum olduğu artık
Kahvehane, kıraathane ve içki satmıyan lokantalar sahura kadar açık bulunabilecekler
Yarın. Ramazanı Şerifin ilk günüdür. Bu münasebetle şehrimizdeki bütün camilerde geniş ölçüde hazırlıklar yapılmış, açık olan yerler halı ve hasırlarla örtülerek temizlenmiştir. Bilindiği gibi ramazan ayında şehrimizdeki camilere büyük bir nispette halk iştiraki olmaktadır.. 8on senelerde daha çok artan bu vaziyetin önümüzdeki ramazan ayı içinde de devam e-deceğl tahmin edilmektedir.
Bazı yerler sııhıırıı kadar açık bırakılacak
Ramazan ayına münhasır olmak üzere kahvehane, kıraathane ve içki satmıyan lokantaların geceleri sahura kadar açık kalmalarına vilâyetçe müsaade edilmiştir.
Amerikan Kız Kolejinde diploma töreni yapıldı
MERASİMDE AMERİKAN BÜYÜKELÇİSİ İLE VALİ VE BELEDİYE BAŞKANI DA HAZIR BULUNDU
hissedilmektedir.
içtima! emni-vasıflandırıian
Lisan imtihanları meselesi
— II —
Türk işçi sigortalarının faydalı bir hususiyeti, yıllık bir toplantı tertip ederek, yaptığı işleri halk efkârına tanıtmasında toplanıyor. Adına her nedense "Genel 1 Kurul 1" denen bu toplantı, bir nevi kongre manzarası arzedlyor. Henüz hukuki mahiyeti ve vazifeleri belli olmıyan bu kongrede alâkalı kanun gereğince ;
1) İşçi Sigortalarının idarecileri î 2) İşveren mümessilleri; 3) İşçi mümessilleri; 4) Alâkalı fikir adamları, muayyen nispetler dahilinde senede bir buluşarak teşkilâtın idari ve mali durumunu araştırıyor, Şimdiye kadar nisan ayı zarfında yapılan bu toplantı, bundan böyle her haziranda yapılacaktır. 1950 senesi haziran toplantısı, bugün Anakarada başlamış bulunmaktadır ve dört gün sürecektir.
atılan başlıca meselelerden İşaret etmek İsterim : Türk İşçi Sigortalarında ça-memurları gayretlendirmek
— m —
Bu defaki Türk İşçi Sigortalan umumî toplantısı, müessesenin 1949 senesi zarfındaki çalışmalarını tetkik edecektir. Bu tetklka, her ac-ne olduğu gibi, bir sene evvelki dileklerin gerçekleşme derecesi üzerinde durmakla başlanacak.
Filhakika, 1948 senesi çalışmaları, 1949 nisanında gözden geçirilirken örtaya İkisine
1 — lışan
maksadiyle rasyonel prim verilmesi lâzımdır. Bir sene kadar Maliye Bakanlığı, Devlet Şûrası ve Çalışma Bakanlığı arasında devam eden ihtilâflar, nihayet halledilmiş, Devlet Şûrasının “primin ancak ticarî, malî, İktisadî işletmeler için bahis mevzuu olabileceği, İşçi Sigortalarının ise âmme müessesesi olduğu” mütalâası karşısında *lşçl Sigortaları fonksiyonu içinde iktisadi, mali unsurlar bulunduğu, üstün gayretlerin takdiri lâzım geldiği” düşüncesi, kanunlaşma yoluna girmiştir. Bu se-neki toplantıda geçen seneki bu dileğin gerçekleştiği tebşir edilecek, beklenen hayırlı tesirleri Üzerinde durulacaktır.
2 — öteden beri, bu yeni ve modern müessesenin dinamizmini temin
daman-
Yalmz “etüd”, “danışma beye-“yüksek danışma heyeti” gibi de uzvl olmıyan bir dağınıkhk-vezgeçerek. bütün o vesileleri sayısı az bir “İlim
vücude getirilir, bu heyet,
— IV
Milli mahiyette yet kongresi diye ve dört gün sürecek olan bu top*
lantı, Türk işçi sınıfının refah ve saadetiyle yanından alâkalı meselelerin konuşulacağı. Türk İçtimai siyasetinin tatbikat belirtilerinin tenkide veya takdire tâbi tutulacağı mühim bir toplantıdır. Bu çok ciddi memleket meselesinin yukarıda iki noktada belirttiğim kültürel zemini kanaatimce meselenin can dır. ti", hiç tan
üzerine alan heyeti” bugüne kadar toplantılara davet edilen Üniversite mensuplarının hemen hiç dinlenmiyen ve mıyan mütalâaları ve kanuni haklarla çok yerinde olur.
Böyle bîr ciha2i tesis etmek, Çalışma bakanlarının veya Bakanlığın yahut “kurum” lavının icraatını gelişi güzellikten kurtarmaya, do-layıslyle İdarecileri, idare başından ayrıldıktan sonra İttihonıdan tahlil etmiye rın en ğb bu hemen
terek derdi olan nın hudutsuz salâhiyeti*’ nl etme suretiyle güzel teamülün doğmasına vesile teşkil edecektir.
göz önüne alın-yerlne müessir clhazlandınlıraa
de yarayacaktır. Bakanlıkla-genci olan Çalışma Bakanlı yolda adını attığı takdirde bütün bakanlıklarımızın müş-"Kabine uzuvları-tahdit
Edebiyat Fakültesinde imtihanlar devam ediyor İstanbul Üniversitesinin muhtelif fnkültclerlndo ve Edebiyat Fakültesinde imtihanlara devam edilmektedir. Bu arada Coğrafya Bölümü mezuniyet imtihanları 19 haziran pazartesi günü başhyacak vo 22 haziran perşembe günü sona erecektir. Bugüne kadar yapılmış olan imtihanlar, mezuniyetten evvel yanılan sertifika imtihanlarıdır. Bu İtibarla dünkü nüshamızda. “Edebiyat Fakültesinin Coğrafya Bölümünde imtihan neticeleri belli oldu,, başlıklı haberimizi de düzeltiriz.
E. T. T. İşletmelerinde incelemeler yapılacak
Elektrik. Tramvay. Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğünde İncelemeler yapmak üzere Bayındırlık Bakanlığından Cemil Göçkenln başkanlığında bir heyet şehrimize gelmiştir. Heyet, dün sabah Valiyi ziyaret etmiş ve müteakiben çalışmalarına baçlam ıştır.
Finlândiya Güreş Takımı geliyor önümüzdeki ay içinde gelecek Finlandiya Güreş yapılacak müsabakaların Buna göre, Kinlerle
• •
Türk iyeye Tnkımiyle tarihi tes-
bit edilmiştir.
ilk müsabaka, temmuzun 1 ve 2 sinde lstanbulda, 8 ve 0 unda da Ankarada, vo Şeker Bayramında da Is-tanbulda karşılaşmalar yapılacaktır.
İmar ve Kalkınma Bankası mümessilleri geldi
MllletleruraHi imar ve Kalkınma Bankacına mensup beş kişilik bir heyet dün uçakla şehrimize gelmiştir. Bu heyet Hükümetimizin dâvetl üzerine memleketimizde ekonomik tetkiklerde bulunacak olıın on kişilik heyetin ilkgrupııdur. Heyet Başkanı James Bıırcker yarın şehrimize gelecektir. Resimde, dün gelen bankacılar heyeti görülmektedir. T. Kaleffed, W. Nlcolos, Roger Hemdellng. Rober Renımy ve Emlly Olsan-dan mürekkep bankacılar dün akşam Ankaraya hareket etmişlerdir.
REŞAD NURİ GÜNTEKİN
yahut ışıklı sokak Hâniyle temin edemiyecek-leri büyük reklâm mı!..
Kavak Yellen
Jtf
XV
KAR A YAMUKLAR KABİLESİ
16
Neye çağırıldığımı, fen namına nasıl bir oyun oynamağa aürüklendtğlmi pek iyi bildiğim için çıkarken cebime konan paralar âdeta namusuma dokunuyordu. Bir gün bir hasta evinin merdiven-1 lerlni inerken, bir sevkı tabiî hareketiyle, cebime soktuğum elimde iki beşlik kâğıt hissedince birdenbire tepem attı. Bana bu büyücek parayı veren adam uçar kuşa borcu olan bir adamdı ve bir gün celâlll bir manifaturacının, dükkânından uğrayarak bu adama “Dolandırıcı kerata... Sen adam soymağa >üı çıktın?’4 diye avaz avaz bağırdığını kulğımla Işltmiştlnı. Demek ki bu on lira onun yakalamayı ümit ettiği büyük balık için bir yemden başka bir şey değildi. Tereddütle bir kaç basamak indikten sonra tekrar geri döndüm; birini orada duran bir sandal ve üzerine bırakarak “Doktora bu kadar para verilmez’* dedim ve yürüdüm. Bir kısım evlerinin etrafı İki sıra duvarla çevrili olduğu halde İçlerindeki en mahrem esrarın hangi delikten çarşıya, pazara yayıldığına her zaman hayret ettiğim bu kasa-' bada benim bu hareketim de çabucak duyuldu. Sonradan en ücra dağ köylerine keder bir çok yerde akislerini İşittim. Akislerini, yani tatan-buldaki büyük meslekdaşlarımın hiç bir gozete
76
Fakat taarruzların en kuvvetlisi yine de benim allem, yani Celilenın ailesinden gelmiştir. Kökü vaktiyle padişaha karşı dağda kendine hutbe okutmağa kalkmış bir meşhur derebeyine dayanmak itibariyle Kaıayamuklar ailesi gerçekten çok oskl bir ailedir. Sonradan da bir Bürü evlenmeler, kız kaçırmalar v.a. ile yalnız kazaya değil» bütün vilâyete dalbudak salmıştır. İçinde, bir millet gibi, her çeşit insan vardır; Arazi ve emlâk sahibi zenginler, kendi yağıyle kavrulan orta halliler ve bunlara mukabil dc bîr alay fu-1 kara, serseri ve İşsiz... Knrayamuklar firması İçin bir ayıp teşkil edecek derecede fukara olanları durmadan budamak ve hudut dışı etmek gayretine mukabil nüfusları yine hayli kalabalıktır. Yine milletlerde olduğu gibi türlü sebeplerle btrbl-liyle dargın ve dâvâlı olmayan devede kulak gibidir. Ceza ve hukuk mahkemelerinde mübaşlı farazâ Haaan Karayamuk diye bağırdı ını arkasından meselâ HUaeyin Karavuk diye bağırmaması pek nadirdir. Hattâ eşkıyalığın alıp yürüdüğü devirlerde dağda silâhla devlete kafa tutan eşkıyaların da, onları hayyen veya meyten îatlsal [eden jandarmaların da aynı Karayamuklardan olması çok görülürmüş.
Bu aileye ilk damat olduğum sıralarda üstü başı dökülen bazı dilenci kılıklı adamları HÜs-men Amca, Murtaza Dayı diye çağırmaları ve sofralarına almaları çok garibime giderdi.
Hele çocuklar, zengin akrabalardan ziyade bunlara musallat olurlar ve biraz büyüyüp hay 77
İstanbul Amerikan Kız Kolejinin 60 inci yıl mezunlarına dün mera almle diplomaları verilmiştir.
Saat 17 do okulun konferans salonunda yapılan törende Birleşik A-mcrlka Büyük Elçisi Wadsworth, İstanbul Valini Fahrcddln Kerim Gökny ve neçkln bir davetli kütlesi hazır bulunmuştur. Törene İstiklâl Marşiyle başlanmış ve Birleşik Ame lika Büyük Elçisi mezunlara hitaben yaptığı bir konuşmada ezcümle şunları söylemiştir:
— “Bugün size telkin etmek istediğim esna fikir, Türk kadını sıfatiy-lo, Türk halkının daha iyi bir hayata kavuşabilmesi için savaşmanın sîzlere düşen bir vazife olduğunu kabul etmenlzdir.
Bununla beraber iş burada bitmiyor. Kadın olarak size düşen bu vazifede. erkeklerin müzaheretini de elde etmeniz lâzımdır.
Bu da. İŞBİRLİĞİ demektir. Ben de bugün sîzlere evvelâ, kadının en mühim işi olan ev kuruculuğu hak-kındakı fikrimi ifade edeceğim.
Sonra da, çok sevilen yüksek bir kadına saygı borcumu ödeyeceğim.
Amerikanın ilk büyük kadın terbiyecisi Catlıerine Beccher 1886 senesinde şöyle yazmıştı:
"En mesuliyetli vazifeler kadınlara tevdi edilmemiş midir? Akıl, vücut ve ruh bakımı onun uhdesinde değil midir? Bilhassa, bu hakikat hayatın en kritik anlarında cari değil midir? kadının, bu vazifelerin İfası için lâzım olan vasıflan haiz bulunması, rahiplerin, avukatların ve doktorla rın mesleklerine hazırlanması kadar cemiyeti alâkadar eden bir mevzu değil midir.,,
Bugün, bundan bir asır evvelki zıyetten farklı olarak, modern, mokrat Türkiycnin terakkiperver Jlminde, sizden evvelki mezunlar
bi, bazılarınız da ilerde mühim birer terbiyeci, avukat, doktor, milletvekili veya İlim adamı olacaksınız, Bununla beraber hiçbirinizin kadınlığın en bilinci vazifesi olan aile ocağı kuruculuğunu da ihmal etmlyeceğlne eminim.
Şimdi İkinci noktaya, yani zamanımızın en mühim kadın terbiyecilerinden biri olan ve bugün aramızda bulunmamasından dolayı cidden teessür duyduğumuz o meziyetli ve kabiliyetli kadına hürmet borcumuzu Ödeme vazifesine gelelim.
Emekliye ayrılmakta olan Kolejini zin Müdürü Dr. Eleanor Burns’a karşı otuz seneden beri duymakta olduğum derin saygı ve sevgiyi İfade etmek hakikaten kolay bir şey değildir.
Gerek sîzler ve gerekse 42 sene süren vefakâr hizmeti müddetince bu Kolejden mezun olan binlerce kişi İçin o, muvaffakiyetli bir ocak kurucusu olmuştur.
Bu mevzulardan bahsetmekteki gayem. kısmen, siz, 1950 sınıfı mezun-
ele almış ve bu vadide İmzaları toplanarak, durumunu açıklayan Büyük Millet Meclisi
va-de-re-tfi-
500 üncü fetih yılı hazırlıkları
İstanbul Fethinin Ö00 üncü ve Müteakip Yıllarını Kutlama Derneğinin mesaisine hız vermek makaadlyle bir kaç komite teşkiline karar verdiğini ve bu komitelerden İlmî komitenin faaliyete geçmek üzere teşkilatını ikmal ettiğini yazmıştık. Haber aldığımıza göre bu komiteye mensup â-za dün Feridun Dirlmtekinin başkanlığı altında Arkeoloji Müzesinde toplanmış ve çizdiği mesai programını tetkik İle kabul etmiştir. Bu programa nazaran İlmi komite neşriyata büyük bir önem vermektedir.
Komite icabında, Fatih devri eserleri ve fetih hAdisesi ile ilgili olan bilginlerden de geniş mikyasta İstifade etmek emelindedir.
Hamimi te* edecektir faaliyetin,, idi ak etti* işçi ve va-
larının diplomanızı aldıktan sonra girişeceğiniz hayat sahnesindeki bence en mühim gibi görünen bazı hususları sîzlere tebarüz ettirmekti!4.
Sizi bekleyen vazifeler için Kolejiniz «İzleri Ivi hazırlamıştır. Buradan ayrılırken hepimizin on ınennllori sîzlere refakat Burada “takım halinde temin ettiği menfaatleri niz. Aile yuvası kurucusu,
tandaş sıfatlyle dahn geniş işbirliği fıraatlarlyle karşılaştığınız zaman hayatın “takını halinde çalışma,, ve» cibelerlnl nala unutmnmnnızı dile rlm.„
Bundan sonra mektep müdürü kı* sa bir konuşma yaparak mezunlara muvaffakiyet temenni etmiştir.
Şeref listesine geçen talebelerin isimleri okunduktan sonra, diploma tevzii merasimi yapılmış, bu yıl 33 talebe mezun olmuştur.
Bundan sonra Vali ve Belediye Reisi, vâki olan rica üzerine mezunlara hltabon ezcümle şunları söylemiştir:
44— Yorucu vo heyecanlı bir çalışına hayatından sonra diplomalarınızı almış bulunuyorsunuz, fakat vazifeniz bitmemiştir ve asıl bundan sonra başlamaktadır. Türk kadınının dünya çapındaki kıymetini tanıtacak olan lar sîzlersiniz. Size çalışmalarda muvaffakiyet ve başarılar dilerim,,,
ucuz
Ucuz evlerin projesi teşhir edilecek
Belediyece yaptırılacak nlnn evler için açılan müsabakaya giren
bütün projeler 17 haziran cumartesi gününden 24 haziran cumartesi gününe kadar Teknik Üniversite Mimarlık Fakültesi binasında (Eski Taşkışlaı teşhir olunacaktır. Projeler sergisi cumartesi günleri ondan on beşe ve pazar hariç olmak üzere diğer günler 0 dan 17 ye kadar açık bulunacaktır.
Millî Türk Talebe Birliği, B. M. Meclisine bir dilekçe ile müracaat etti Milli Türk Tnlcbp Birliği Edebiyat Derneği. İstanbul Üniversitesinin her sene tazelenen Usan İmtihanları meselesini tekrar talebelerin de bugünkü lisan bir dilekçe ile
Başkanlığına müracaat etmiştir.
Bu dilekçede ezcümle şu noktalar Üzerinde durulmuştur:
“İstanbul Üniversitesi mensubu bil-• ün talebelerin her fırsatta şikâyet mevzuu haline gelen yabancı dil meselesi elbette ki fakültemiz mensubu arkadaşımızı da fazlasıyla mutazarrır etmektedir, Bizler, üniversitede yabancı dil tedrisatının ve imtihanlarının tamamen kaldırılması gibi garip ve hattâ gülünç bir istekte bulunmak niyetinde değiliz. İstediğimiz tok huaus yabancı dil derslerine verilen ideme) mahiyetinin kaldırılmasıdır. Bunun için de kâfi sebepler ol4 duğuna kaniiz, şöyle ki:
s ı İstanbul Üniversitesinden başka hiçbir üniversite vo yüksek okulda ve bu arada Ankara Üniversitesinde yabancı dil dersleri imtihanları eleme mahiyetinde değildir,
b) Daha ortaokuldan itibaren yanlış bir yabancı dil tedrisatı yapıldığında hemen bütün mütefekkirlerimiz müttefiktirler. Müsebbibi olmadığı bir kusurun günahlarının talebe ye yüklenmesindeki adaletsizlik açıktır.
c) Eskiden olduğu gibi yabancı dil İmtihanlarında muvaffak olup, yabancı dil okulunu bltlremiyenlerln diploma alamamaları hususunun yeniden kabulünde herhangi bir zarar bahis mevzuu değildir..,
Ayrıca gençler, Ankarada bu vaziyeti takip etmek İçin bir temsilci de göndermeye karar vermişlerdir.
Hayrabolulu Süleyman’a Yeni İstanbul’un hediye ettiği koç
Kırkpınar galibi, amatörlüğe geçtiği için koçu Kızılaya verdi
Edirnede yapılan Kırkpınar güreşlerinde Türkiye baş pehlivanlığını kazanan Hayrabolulu Süleyman, gazetemiz tarafından kendisine hediye edilen “koç"ıı şehrimize getirmiş ve dün Eyüpte Fakirleri Koruma Derneğinin kurban kesim yerinde keserek Kızılay aş ocaklarına hediye etmiştir.
Türkiye baş pehlivanlığını kazanın Hayrabolulu Süleymanın fakirleri düşünerek yaptığı bu güzel hareket sporcular arasında takdirle karşılanmıştır. Hayrabolulu Süleyman amatör güreşe geçmeye karar vermiş olduğu için Kırkpınnrda kendisine verilen baş pehlivanlık ödülünü de almamakla güzel bir jest yapmıştır.
İstanbul Demirsporu tarafından bir İşe yerleştirilen bu kıymetli pehlivanla milli güreş takımımızın ağır sıkleti kuvvetli bir clcmAn kazanmış olmaktadır. Süleyman ilk defa olarak varın gece Açık Hava Tiyatrosunda Ankara takımına karşı İstanbul De* mirsporundon serbest güreşe çıkacaktır.
Fenerbahçe Takımı Ankaraya gitti
Yarın Ankarada 19 Mayıs Stadyu* munda Türkiye Birincisi İzmir GÖ2> tepe ile Başbakanlık Kupası için ka» şılaşRcak olan Millî Eğitim mükâfa. tının şampiyonu Fenerbahçe Takımı» dün akşamki Ekspresle Rüştü Uağ* laroğlunun başkanlığında Ankaraya hareket etmiştir.
Giden futbolcular şunlardır ı Ci-had, Hilmi, Müjdat, Murat, Kâmil* M. Ali, Samim, Nusret, Süleyman* Fikret, Erol, Cemal, Ahmet, Lefteı^ Halit, Fehmi.
îtal-edll-Ital-
Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasından bir heyet geldi
Hükümetimiz tarafından memleketimize davet edilen Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasından 12 kişilik heyet üyelerinden beşi, dün hava yoliyle şehrimize gelmişler ve akşam Ekspresle Ankaraya etmişlerdir.
Heyet, Rogrr Handling. VVichols. Toodore Couffeld, Henny ve Emery Olson’dan
keptir. Başkan James Barker’in yarın sabah şehrimize gelmesi beklenmektedir.
hareket
Willinm
Robrrt mürek-
balyadaki gemilerimizin tesellümü gecikti
Devlet Denizyolları hesabına yada Ansaldo tezgâhlarında inşa mekte olan gemilerin tesellümü,
yadaki grevler ve elektrik tasarrufu dolsyıalyle gecikmiştir. Son vaziyete göre, İsveço sipariş edilen bazı cihazlarınım monte edilmesi için Ital-yada bakliyen “Uludağ’*, 20 haziranda inşaatı tamamlanacak olan “Samsun** ve “İskenderun” gemileri de 5 vo 31 temmuzda teslim edilmiş olacaklardır. Devlet Denizyolları Umurn Müdürü Cemil Parmanın tesellüm işlerinde. bulunmak üzere Bakanlığın tensibiyle İtalyaya gitmesi ihtimal dahilindedir. Gemilerin tesellümü, daha fazla geciktiği takdirde, Ansal-do’dan tazminat alınacaktır.
Bejiktaşlılar, yarın gece geliyorlar
Bir aydan beri Amerikada bulunan Beşiktaş Futbol Takımı, yarın gee« saat 21 de bir Amerikan uçağı ile Yeşllköye gelecektir. Şehrimizdeki Beşiktaş taraftarları, takımlarının Amerikada gösterdikleri büyük mı> vaffakıyetten dolayı, güzel bir kar-«ilama programı tertiplemişlerdir.
Siyah - Beyazlıların bu muvaffakiyetleri, hafta içinde Taksim Gazinosunda basın mensuplarına verilecek ziyafette kendi ağızlarından dinleriâ- j çektir.
Japonyoya gemi siparişi mümkün görülmüyor
Bsst Japon Heavy Industrie Ltd isimli bir Japon firması, gemi inşa etmeküzerc Denizyollarına teklif t-» bulunmuştur. Memleketimiz gemi siparişlerini diğer büyük İhtiyaçlarımız gibi Marshall yardımlarına istinaden tiraj hakkı tunınan memleketlere vermekte olduğundan, Japonyaya gemi siparişi mümkün görülmemektedir.
İstanbul Sergisinde Ulaştırma paviyonu
temmuzda açılacak İstanbul Ser-
1 gizindeki Ulaştırma Pavlyonunun inşaatı süratle ilerlemektedir. Pavyonda. deniz, hava ve kara ulaştırmacılığının hususiyetleri vo Ulaştırma Bakanlığı İdarelerinin gördüğü âmme hizmotlcrl belirtilecek, ayrıca posta, telgraf ve telefon merkezleri bulunacaktır. Hava ve Denizyolları, bu pavyonda danışma büroları tesis edeceklerdir. Diğer taraftan İstanbul Sergisinin açık bulunduğu müddet zarfında Şehir Hatları vapurları ilâve seferler yapacaklardır.
Devlet Denizyolları Genel Müdürlüğünün tamimi
Devlet Denizyolları Genel Müdürlümü, bütün teşkilâtına yaptığı bir tamimle. deniz vasıtalarında çalışan personelin riayet edecekleri esasları bildirmiştir. Bakanlığın son tamimini de bahis mevzuu eden bu emirde : “Esas gayesi halka hizmet olan deniz ulaştırma faaliyetimizin fena niyetli ‘ve anlayışsız personele tahammülü olmadığı gözönünde bulundurularak, bu gibilerin iş safhalarımızın değişik hizmet bölümlerinde mükerrer tecrübelere tâbi tutulmalarına lüzum ve meydan verilmeden haklarındaki kararların Bakanlık olarak rllmesi tedır. do en yeti vo içtimai vazife duygusu çalışılmasını tebarüz ettirmektedir.
İstanbul Basın Teknisyenleri Meclise müracaat ettiler
İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası mensupları. Büyük Millet Meclisi üyelerine matbu birer mektup göndererek 11 dilekte bulunmuşlardır.
Bunda ezcümle İş Kanunu ile Sendikalar Kanununun yeni bagtan ele alınmam, grev hakkının takyit edilmeksizin verilmesini. İhtiyarlık Sigortası Kanununun daha istifadeli bir şekle ifrağı rica edilmektedir.
Toprak Bayramı
Her sene yapılmakta olan Toprak Bayramı, bu sene de 18 haziranda yapılacak ve İstanbul çevresinde hararetle kutlanacaktır.
talimatına uygun en kısa yoldan tahakkuk etti-Icap etmektedir." donllmck-Genel Müdürlük, bu tamimln-yüksek iktisadi verim zlhni-içtimal vazife duygusu ile
Belediye murakıplarının dünkü teftişleri
İstanbul Belediyesi İktisat murakıpları, dün şohrln muhtelif yerlerinde 278 esnafı kontrol etmişler ve Belediye yasaklarına aykırı hareketi görülen 12 esnafa ceza zaptı tutmuşlardır. Dun ayrıca muhtelif semtlerde 5 pazar yeri umumi olarak kontrol edilmiştir.
siyasî İktisadî
YENt İSTANBUL
MÜSTAKİL GÜNLÜK GA2ETE
Sahibi:
yenî İstanbul neşriyat LtMtTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SAKLICA
Bu sayıda yazı İşlerini fiilen İdare eden : âlithat FERİN
Basıldığı yer : YENİ İSTANBUL MATBAACILIK LIMITED ŞİRKETİ MATBAASI
slyet ve şeref duygulan gelişlnceye kadar omuzlarından inmezlerdi.
Fakat yine milletlerde olduğu gibi dışarıdan biriyle bir mesele çıktı mı blrblrleriyle olan bütün kavgalar unutulur ve yabancıya karşı derhal» kutsal bir milli birlik cephesi kurulurdu. Nitekim benim meselede de böyle olmuştur. Ben ailenin en ileri gclenlerlndendim; ilmiyle» şeref ve şöhretiyle, mal ve mülkü ile öğünülen doktor enişteleriydim. Fakat karımın ölümlyle bu ortaklık birdenbire ayrılmış bulunuyordu. Günün birinde bütün bu ilmi, şöhreti ve hele mal ve mülkü sırtlayıp başka bir memlekete yahut daha fenası başka bir aileye göç etmeni» onların asla anlayacakları şey değildi. Fakat umumi konuşmalar esnasında Yamuklar hanedanına toz kondurmayan Cehle onların cn belllbaşlılariyle kanlı bıçaklı idi. Bazı en ufak tefek vakalar Üzerine» bazı hattâ o da yokken sırf kendi veavese-lerine kapılarak hepsinin adağını birer birer evden kesmişti, O kadar ki, ben bunlardan bazıla-rlyle sokakta âdeta gizil konuşmağa mecbur o-lurdum. Collledekl bu huysuzluk ve vesvesenin sebeplerinden biri» ailenin muhtelif kolları arasındaki miras dâvaları idi. Bunlar, kökleri hatır-lanamıyacak kadar eski zamanlara çıkan yıllanmış meselelerdi ve vilâyet adllyesl tarihinin bir büyük kısmını bunlar teşkil ederdi. Zaman za-
I inan hiç bir ümide yer bııakmıyan temyiz karar-kiriyle kesilmiş gibi görünen bu dâvalar, taraflardan birinin ölümü yahut ncrelerede kimler tarafından saklandığı billnıniyen torbalardan çıkmış yeni bir vesika üzerine günün birinde tekrar nlevlonirdi. Benim kasabaya geldiğim sene savcı ile beraber keşfine gittiğim ilk cinayet vakalarından biri Karayamuklara aitti ve Sultan 78
Aziz devrinde yapılmış bir takrir sahtekârlığına aitti, Karayamuklardan birinin ikinci karısının anasını» onun ilk karısı kıyafetine sokarak vilâyetteki tapu idaıesine götürüyorlar ve bir tarla için takrir verdiriyorlardı. Sultan Azız zamanında yapılmış bir sahtekârlığı, altmış yetmiş yıl sonra, Cumhuriyet mahkemesinin söz götürmez deliller ve vesikalariyle tesbit etmiş olmasına hayran olmuştum. Yalnız adaletin bu parlak tecellisine mukabil gayet İyi tanınmış cHl yaşlarında bir adam emmi oğullarından bir delikanlının başını taşla ezmiş ve kendisini dc dereye atmıştı.
Celllenin ölümünden sonra Karayamuklardan bazılarının vesika torbalarını tekrar ortaya döktüklerini ve onun kızımla bana intikal eden mirasında tutulacak noktalar bulunup bulunmadığını araştırdıklarını avukatım Kör Sami Efendi ile müftüden gizli gizli öğreniyordum. Onların kanaatine göre merhum kayın babanı Müslim Bey, hukuk ilmini eczacılıktan çok İyi bilirdi. Hiç bir noktada yaş tahtaya basmış olmasına İmkân yoktu. Hele müftünün flkrlnce dâva denen şey IdyenHit bir varlıktı; Sünnlnln Şii ile, gelinin kaynana imdi zayıf meye
Saminin. onların hakkından geleceği muhakkaktı. Nasıl ki, Kör Saminin torunları da ileride Cemilenin torunlarını, aynı iddialara karşı uda-let huzurunda müdafaa edeceklerdi. Kör kurdunun kısmetini gönderen Yüce Tanrı, Kör Samıyi unutacak değildi ya?
Bununla beraber, şimdilik asıl dâva beni aileden kaçırmamak, bunun için de ölen karımın 79
ile» bizim Ruslarla olan dâvamız gibi... Kara yamukların da Cemileyi ve beni bir tarafımızdan tuttuklarını sanarak mnhke-göndermelerlne bir mâni yoktu. Ancak Kör
yerine, yine Karayamuklardan biriyle tekrar baş göz etmekti. Karayamuklann bir araya toplanıp bu işleri böylece konuşmuş olduklarını zannetmem. Fakat büyük küçük hepsinin, bir kongre kurarını tatbik eder gibi, tam bir İttifakla âdeta seferberlik durumuna girdiklerine dair de çok alâmetler belirmişti.
XVI
İlk ateş
tik karşılaşma Kurban bayramının birinci günü bizim evin salonunda oldu. Kayınbabamm ölümünden sonra Yenimahallede yaptırdığımız Amerikan biçimi beton evin hemen bütün alt katım tutan bu büyük salon müze gibi, antikacı dükkânı, yahut mezat salonu gibi bir yerdir, yeni eski ne kadar göstermelik eşyamız varsa buraya yerleştirilmiştir. Yalnız bayram günlerinde ve bir dc Ankaıadan bir büyük adam goldlği zaman, memleketin yüzünü ağartmak için, açılır. Başka zamanlarda, kapısı, ben de dnhll, herkese kapalıdır. Yalnız üç beş günde bir Cclllc, yanında bir iki kişiyle, silip süpürmeğe girerdi.
Kaıayamuklar hep bir arada, yani heyet halinde, beni ziyarete geleceklerini üç gün evvelden haber vermişlerdi. Ben Üstüste gelmiş iki bayram vakası, bir kurban derisi yüzünden birbirini bıçaklamış iki delikanlı vo bayram yerin-de*kopan bir salıncaktan düşmüş birkaç çocuğun ilk tedavileri yüzünden toplantıya bir saatten fa^lu bir gecikme ile geldim. Karayamukların ileri gelenleri salonun örtüleri kaldırılmış, irili ufaklı koltuk ve kanapelenne sıralanmışlar ve hepsi birden yüzlerini kapıya çevirmişlerdi.
(Davamı var)
80
16 Haziran 1950
V h; W 1 i S I A N B U L
t
Sayfa 3
BAŞVEREN BİR İNKILÂPÇI
Yazan :
FALİH RIFK I AT AY
Divan Edebiyatının padişahlar, vezirler ve lıaşlıca tarihi şahsiyetler üzerine ya methiyeleri veya hicviyeleri vardır. Şair Nef’i kendi devrinin adamlarını övdüğü yahut yerdiği vakit, bir takım hayallerini ve söz oyunlarını tadarız ama, hiç kimse için hemen hiç bir şey öğrenmeyiz. Bugün ne kadar değiştiğimizi pek bilmiyorum. Fakat Namık Kemal - Şi-nasi devri, Recaizade - Muallim Naci devri, Servet-i Hinim -Malûmat devri, nihayet Fecr-i-âti devri tenkidleriniıı çoğu da bu geleneğin tesiri altında değil midir? Bazaıı şahsî bir kavga veya dargınlık, bir şair veya edebiyatçıya değil bir şair ve edebiyatçıyı, oıııın bütün mektebini sonuna kadar inkâr ettirir ve hicvettirir.
İsmail Hami Danişmend, Ali Suavi için lıer biri ayrı bir şöhretin kaleminden çıkma birbirine tabantabana zul hükümleri broşürünün ilk sayfasında toplamıştır. Şarlatandır veya büyük bir zekâdır, cahildir veya âlimdir, ahlâksızdır veya fazilet sahibidir, menfaatperesttir yahut tanı bir feragat ve fedakârlık adamıdır. Bizzat İsmail Hâmi Danişnıend’e göre: ‘•Ali Suavi'nin ihtilâlciliği dünyanın en samimî sayılmış ihtilâlcilerinde bile görülen menfaat fikrinden mü.nezzelı”dir, ‘•akıbeti fikir yolundaki feragat ve samiıııiyyetinin en azametli höcceti”dir ve •‘Tanzimat ve Birinci Meşrutiyet devirlerinde fikrini canından tatlı bilen ve böyle bildiği için ecel şarabını kendi eliyle lıazırlayabilen yegâne şahsiyet ondan ibaret” tir.
Ali Fuat Cebesoy l>ana demişti ki:
— Babamdan duymuştum. Zamanının inkılâpçıları arasında en ileri fikirlisi Ali Suavi imiş.
Şimdiki Londra Büyük Elçimiz Cevat Açıkahn:
— Babam, Ali Suavi’nin yaman bir vatansever ve inkılâpçı olduğunu anlatırdı. Girit meselesinde nümayişler tertip eder, neler söyliyeceklerini öğreterek gençleri kürsüye çıkarır, arkalarında durarak onlara şevk ve cesaret verirmiş. Babam da bu gençlerden biri imiş.
Gerek Ali Fuat Cebesoy’ın, gerek Cevat Açıkahn’ın babaları garpçı ve uyanık görüşlü idiler. Ali Suavi’yi beğenebilmek ve sevebilmek için, o kapkara taassup devrinde, bu vasıflar lâzımdı. Gazetesine resim basmak bile bir adamı zındık diye tanıtmağa kâfi idi.
Başka bir nüsal üstünde duralım: İnkılâp tarihimizi, hat- . tâ bizzat Mustafa Kemal’i Namık Kemal’siz izah edebilir miyiz? Bir de Milli Eğitim Bakanlığının çıkardığı Tanzimat adlı büyük cildi karıştırınız. Namık Kemal, Mustafa Reşit Paşaya hücum ettiği sırada kendisini "Kıır’an dururken frenklerden kanun almakla" suçlamıştır. Bir yerde de Tanzimat esaslarını büyük devletlerin teminatı altına koymak istiyenlere hak vermiş, "Yoksa bunları Efkâr-ı-umıımiyye cellâdına mı teslim etmeliydiler?” demiştir. Tarih Kurumu belleteninde Profesör İsmail Hakkı Vzunçarşılı, Namık Kemal’in mutasarrıf iken Sultan Abdülhamid’e yollardığı ve şimdiye kadar bilmediğimiz bazı mektuplarını neşretti. İnsan bu mektupların "bendegâne” üslûbunu, hele imzası üzerindeki satırları derin bir yürek sızısı duymadan okuyamaz. Fakat sadece bu vesikaları elde tutarak Namık Kemal’i inkılâp tarihmıizin büyük bir şahsiyeti olmaktan uzaklaştırabilir miyiz? İlk Tarilı Kongresinde
Meraklı bir gecikme
: * j ■ ’-SF t f ■RA
* f v
T 1 M1 lir BL 1 a Hk* »

W* (* -
Fransız Hükümeti llindiçlııîdr paraşüt kıtallin tesis etmektedir. İlk yetişen birlikler bugünlerde Vİetmlnh âsilerine karşı hücuma geçebilecek şekilde hazırlıklarını tanuımlanıış bulunuyorlar. Kesimde paraşütçülerin Saygon’da yaptıkları bir geçit resmi görülmektedir
Pasif ikte esrarlı bulutlar
Honolulu etrafındaki bulutlar hakkında zıt haberler veriliyor
Honolulu, 15 A A. (Afp) — Yetkili çevrelerden bildirildiğine göre. Sandwich adalarını ihata ederek Pasifikte binlerce kilometre kareyi kap-
İki tarafın
Avrupadaki kuvvetleri
layan sis bir atom infilâkına atfedilmektedir.
Honolulu. 15 (AP) — İlim adamları Havai adaları civarında semayı kaplayan muazzam bulutun, bir yanardağ indifa ından ileri geldiği kanaatini açıklamışlardır.
Washington, 15 (Ap) — Beyaz Saray, dünya yüzünde herhangi bir a-tom infilâkından malûmatı olmadıkını ve Pasifik üzerinde 1.200,000 mil murabbalık bir saha kaplayan bulutun da ne yüzden hâsıl olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.
3 —
3 milyon komünist askerine mukabil, 1 milyondan az demokrat kuvveti var
Roma, 15 (Ap) — İtalyan Milli Müdafaa Bakanı Randolfo Picciardi dün, mecliste, 31 ocak 1950 tarihinde Avrupada bulunan Rus ve peyk devletleri askeri kuvvetlerinin 2.885,000 kişiye ve buna mukabil müttefiklerin ve Atlantik Paktına dahil olan devletlerin. Birleşik Amerika kuvvetleri dahil yalnız 931.000 kişiye baliğ olduğunu söylemiştir.
Amerikan diplomatik teşkilâtındaki yabancılar
A-
General Bulgaronov’un dâvasına neden başlanamıyor?

Namık Kemal’in Saraya çektiği bir telgrafı teşhir ederek irtica ile suçlanması haklı bir şey miydi? Dürüst bir tenkid, Namık Kemal’i zaafları ve kuvvetleri ile olduğu gibi gösterir. Ama onun inkılâp tarihimizdeki esaslı rolünü inkâr ede-
mez.
Ali Suavi aleyhine böyle vesikalar da gösterilemez. Acaba aynı inkılâp tarihinde şimdiye kadar bir türlü şerefli bir yer almamasının sebepleri nelerdir?
Bir defa eserleri toplanıp basılnıamıştır. Onun hakkm-daki fikirlerimizi kendi yazılarından değil, en başta kendisini sevmeyenlerin ve kötülemek istiyenlerin yazılarından edinmi-şizdir. Bugünkü anlayışımıza göre üslûbu canlı ve güzeldir. Fakat o vakitler bıı üslûp edebi bile sayılmazdı. Hiç biri edebiyat kitaplarının misalleri arasında anılmamıştır. Hiç biri seçme yazı kitaplarının sayfalarında yer bulmamıştır.
Bir lıal’ ve iclâs vakasına karıştığı için, Saray ve Bab-t-âli onu küçültmekte bütün dalkavuklarını yanş ettirmiştir. Hangi basılı vesikayı açsanız aleyhindedir. Buna bir de Namık Kemal gibi gençliklerin her sözünü âyet saydıkları şöhretlerin hicivlerini ekleyiniz.
Zamanına göre her ileri fikir, bilhassa bizim gibi gerçek tenkid geleneği olmayan memleketlerde, ilk vurulan damgadan bir dalıa pek güç kurtulabilir. Ali Suavi, medreseden yetişmiş olmakla beraber, zaman zaman, bugün bile değme fikir kahramanlarının dokunanııjacağı ileri fikirler ortaya atmıştır. 1870 sularında Hilâfetin dinde yeri olmadığını söylemek ve yazmak, eğer Lâtin alfabesi dilimize uygun düşerse yazıyı değiştirmenin şeriatle hiç bir ilgisi olmadığını iddia etmek, kitabına resim koyduğu için kendisine zındık diyenlere karşı Peygamberin dahi resmi yapılabileceğini ortaya atmak, üstelik bütün bunları pek iyi bildiği din esaslarına göre izah ederek bütün şeriatçileri kapkara yobazlar olmakla suçlamak kolay bir şey değildi.
Bundan başka Ali Suavi, bu toprağın ve halkın bağrından kopmuştur. Halbuki bizim teceddüt hareketimiz aristokratik bir şeydi. Saray ve devlet imtiyazları arasında idi. İnkılâpçılar sürülseler, hattâ boğulsalar da paşadırlar, vezirdirler, çoğu ya mutasarrıf, ya vali, ya büyük elçi olarak ‘‘menkûp”dur. Halk adamının bu teşrifatta yeri yoktur. Halbuki garp ihtilâlleri tarihlerinde gördüğümüz örneklere bizde belki de tek uyan fikir adamı Ali Suavi idi. Rütbesiz, sırmasız ve aç ölmüştür. Sokağa fırlamıştır, halkı ayaklandırmıştır, ihtilâl kanlan içinde boğulmuştur.
Ulûm gazetesi ve onun binlerce sayfa tutan eserleri el yazısından kopya baskısıdır. Yalnız bu ciltleri görmek, onun nasıl bir dev gayreti ile çalıştığını gösterir. Fransa yıkılmak üzeredir. Alman orduları Paris şehrini sarmıştır. O Lyon’da yine kendi eli ile yazıp kendi eli ile kopye makinasındaıı çıkardığı gazetesinde, tam eski Rus ihtilâlcileri gibi, dâvasını savunmaktan başka bir şey görmez ve düşünmez. Asla ümitsizliğe düşmez. Yıkıcı tenkidleri yanında, daima, yapıcı, iyimser ve sarsılmaz bir savaşkan ruhu vardır. Ne padişah, ne vezir, ne paşa, ne de bey dinler .Bağrından koptuğu halkın aşkı iliklerine kadar işlemiştir. Yukarıya karşı her türlü, haset ve gıpta duyguları üstünde, bir küçümseme, bir aşağılama hissi vardır.
Ali Suavi, Türkiye’den kaçtığı vakit, İtalya’dan Paris’e kadar Namık Kemal ve Ziya Paşa ile birlikte gitti. Bir müddet beraber çalıştılar. Ayrılmalarının, ve Namık Kemal’in Ali Suavi’ye düşman olmasının sebebi fikir tartışmalarından da doğmuş değildir. Ali Suavi, yüzde yüz inkılâpçılardandı. Kendilerine para veren Mısırlı Mustafa Fazıl Paşa tekrar Saraya sığınarak İstanbul’a dönüp biiyiik bir memuriyete geçtiği vakit Ali Suavi Genç-Osmanlılar’ın onunla hemen maddi ve manevî bütün ilgilerini kesmek ister. Namık Kemal ise, iki taraflı oynayan Mısırlı paşadan para almakta hiç mahzur görmez. Hattâ bu para taahhüt hükmünde olduğu için, alınmasını hak da sayar.
(Dcruuıt x :ı.r)
silâhlı çıkan tenkid etmişler ve asayişi temin et-
Arequıpa şehrinde isyanını
gecesi
göre “demokrasi
Peru’da yeni bir ihtilâl
Lima, 15 A.A. «United Press) Resmen bildirildiğine göre kuvvetler komünist çarşamba mişlerdir.
Gelen haberlere birliği., ve kanun dışı edilmiş olan Ap-rista Partisi (Halkçı Parti) bu karışıklıklara iştirak etmişlerdir. Hükümet tarafından evvelce yayınlanan haberler bu ihtilâlin 2 temmuzda yapılacak başkanlık seçimlerine karşı obstrüksyon yapmak istiyen komünistler muhalefet ve kanun dışı edilmiş Aprista Partisi tarafından tertip edildiğini bildirmektedirler. *
Birleşmiş Milletler Teknik Yardım Komisyonu
50 millete 20 milyon dolar vermeyi taahhüt etti
Lake Success, 15 A A. (Afp) — Lake Success’de 3 günden beri toplanan konferansta 50 hükümet Birleşmiş Milletlerin Teknik Yardım Komisyonu programı için 20.012.500 dolar vereceklerini vâdetmişlerdir.
Komisyon Başkanı, Milliyetçi Çin temsilcisinin mevcudiyetinden dolayı konferansa iştirak etmemiş olan Sovyet grupuna dahil memleketlerin yapacakları yardımları teknik yardım merkez komitesine gönderecekleri ve böylece milletlerarası işbirliği yolunda sarfedilen bu gayrete karşı tesanütlerini bildirecekleri ümidini izhar etmiştir.
Atina (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Tabii olarak. General Bul-garanov’un dâvası Kostov’unkini takip etmeliydi. Meriyette olan bütün kanunlara rağmen, tahkikat sürüncemede kaldığından Sofya Hükümeti yeni bir dâva uğrunda maceraya kapılmak niyetinde değil. Kostov dâvasının muvaffakiyetsızlikk neticelenmesi birçok ihtiyatların lüzumlu olduğu hakikatini ortaya çıkardığından Techervenko yeni bir muvaffakı-yetsizlige meydan vermiyecektir.
Kostov dâvasında, maznunun beklenilmedik ve Ani mukavemeti, Bulgari atanın gerek Komünist Partisi gerekse çeşitli halk tabakalarında hali hazırda hüküm süren müzmin hastalığın canlanmasına sebep oldu. Titonun fikir değiştirmesini takip eden Kostov dâvası peyk devletlerinde Sovyet nüfuzunu sarsmıştır. Hapishane duvarları arasında Rus polisinin tertip ettiği ananevi komediyi oynamak Istemiyen cesur Kostov’un harekâtı Sovyetlerin fikirlerini kabule hazır olan uzuvların ideal değiştirmelerine sebep olmuştur.
Partinin içindeki, en eski komünistler dahi memnuniyetsizliklerini açıkça izhar etmişlerdir; komünist rejiminin memleketlerine yerleşmesini çok arzu ediyorlardı. Halbuki neticede isteklerini yerine getiremediler; bütün bu ihtiras, rekabet ve küçük aşiretlerinkini andıran mücadeleler onların sukutu hayallerinin ne kadar acı olduğuna bâriz bir misaldir.
Halk gayri memnun olduğundan daha iyi bir idare kurmanın tam zamanıdır.
Bu yüzden, General Bulgaronov’un gelecek dâvası hususî bîr ehemmiyet arzetmektedir. Bu muhteşem dâvanın güttüğü iki büyük gaye var. Her şeyden önce, bir çok inhiraflar yüzünden rencide olmuş beynelmilel komünist efkârı umumiyesine tesir etmek. Sovytlerin nüfuzu bir hayli sarsılmıştır, şu halde muhalefete geçmeye meyli olanlar için büyük bir darbe indirmek lâzımdır.
Dahili durum memnuniyet bahşetmekten çok uzaktır. Sabotajlar git-
tikçe çoğalıyor. Devlet dairelerinin çoğunda Moskovaya muhalif unsurlar bulunmaktadır. Güney Bulgaris-tanda, çeteler türemekte; bütün-bıımukavemet kuvvetleri birlikten mahrum oldukları halde gene de Rusya İçin bir tehlike teşkil etmektedir.
Pek yakında, bugün düşmanlarına çizdiği yolu bizzat takip etmek mecburiyetinde kalmaktan çekinen Tchervenkov. Kremlindeki şeflerinin gözünden kaçmıyan sinir bozucu, dahilî mukavemeti bir an evvel ortadan kaldırmaya uğraşıyor. Eski Maliye Bakanı Pelkounine ve rejimin diğer şahsiyetlerinin dâvaları ile beraber görülecek olan General Bulgaronov’un dâvası, gizli gizli Rusların memleketi terketmelerini ümit ve arzu edenlerin cesaretini kıracak. Bu sefer, Bulgaronov ve suç ortaklarının dâvasının Kostov’unklnden daha becerikli ve şümullü bir halde görülmesi için alâkadar makamlar şüphesiz gereken tedbirleri alacaklardır. Sovyetlerin ikna etme tekniği bu sefer iyice tatbik edilecektir. Fakat netice oldukça şüpheli. Komünist rejimi dahili kargaşalıklar yüzünden çökme tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Bulgaristan, serbestiye kavuştu kavuşalı oldukça mühim bir kadro krizi geçirmektedir. Komünist Partisi şüpheli, muhteris adamlarla doludur. Hakiki komünistler çok nadir olduğundan parti kadrosunda muntazaman tasfiyeler yapılmaktadır, Şu halde kuvvetli bir temizlikten sonra geri hiç kimsenin kalmaması çok muhtemeldir. Böylece Youkovv Raiko Damianov, Christo Dobrev, Terpe-ehev, Kinov ve bunlara mümasil bir çokları terazinin gözünde, Ğârağa-cının ipi hepsinin en büyük korkusu Tchervenkov’un uzun müddet emir kulu olacağını kim garanti edebilir, içinde günün birinde iktidara geçmek arzusu yok mu acaba?
Bulgaronov’un dâvası iyi neticelenmezse Tchervenköv*un muvaffak olma şansı yarı yatıya azaîhııj olacak.
Maro Marccaıt
[MEMLEKET HABERLERİ)
Bunların bir an evvel tasfiyesi isteniyor \Vashington, 15 A.A. (Afp) — yan Meclisi Dışişleri Tâli Komisyonu
tarafından çarşamba günü Ayan Meclisine sunulan raporda, halihazırda yabancı memleketlerdeki Amerikan Büyük Elcilik, konsolosluk ve siyasi temsilciliklerinde çalışan yabancı memurların mümkün olduğu kadar süratle Amerikan tabiiyetinde bulunan şahıslarla değiştirilmesi tenmektedir.
Demiryollarının ıslahı
is-
Batı Almanyonın yeni konsoloslukları
Bonn, 15 A.A. (Afp) — Bonn Hükümet çevrelerinden bildirildiğine göre, Kanada, Avustralya, Güney Afrika Birliği. Belçika, Lüksemburg. İtalya, Danimarka, Norveç ve Hollanda Hükümetleri topraklarında Alman konsolosluklarının tesisine müsaade etmişlerdir.
Türk ordusunun Gerilla brövesi
• «
Türk ordusu tarafından resmen kııbııl edilen ilk bröve geçenlerde Tuğgeneral Kemal Niş tarafından Amerikan Askerî Yardım Kurulu subaylarmdan Yarbay FraııcoİH d’Eliscu’ya takılmıştır. Yukarıda. Çankırı Piyade Okulu Komutanı, başlangıçtan itibaren Türk ordusunda Gerilla programının tatbikini deruhte etmiş bulunan Yarbay d’Eliscu’nun yakasına bröve takarken görülmektedir,
Hnval’de ve İkinci Dünya Harbi esnasında Fraıısada Gerillacı yetiştirmiş olan 52 yaşındaki Yarbay biıtüıı eğitim miiddetlnce ilk hareketi ^chdlsl kapmakta vo 1009 saatlik eğitim esnasındaki panışütlo altamularda dalma İlk atlayan kendisi olmaktadır. Piyade OkulutıdakJ ıııerasLnl esnasında General NHı Yarbay d’Eliscü’nııu öğretmenlik etmiş olduğu vo geçeıı ekimde İlk mezunla* nnı vermiş olan kursu bitiren dört subaya daha Gerilla önderleri brövesini* vermiştir. Aynı günde yurdun her tarafında bulunan Türk prdıısu tesislerinde diğer kurs mezunları da birlik komutanlarından bröveler almışlardır.
Marshall Yardımı İcra Komitesi uzmanları, maliyetin ucuzlatılması mevzuunda tetkik ve çalışmalara başladılar.
Yardım fonundan 90 bin dolar temin ediliyor
Ankara, 15 (A.A.) — Marshall Plânı Türkiye icra Komitesinden verilen malûmata göre, Amerikan uzmanlarının Türkiye Devlet Demiryolları işletmesi sahasındaki tecrübe ve bilgilerinden Marshall Plânı teknik yardım programı dahilinde, istifade edilmiyc başlanmıştır.
Türk Hükümetinin talebi üzerine 7145 kilometrelik Türk demiryolu şebekesi işletmesi üzerinde şimdilik üç cepheden çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmalar neticesinde servisin iyileştirilmesi ve aynı zamanda işletme masraflarının kısılması imkânlarının elde edileceği umulmaktadır.
Çalışma ve tetkikatın malî çephesi Joseph L. Whlte tarafından yapılmaktadır. Mr. VVhite daha önceden Ame-rikada dejpiryolları tarifelerini ayarlayan vc emniyet tedbirlerini tetkik C-den komisyonda Ç&lışmaktA idî.
Lokomotiflerin bakım merkezlerindeki çalışma tarzını ve diğer vagon, furgon gibi demiryolu malzemesinin bakım usullerini ve lokomotiflerde lirt* yit kömürü yakılması mevzuunu tetkik edecek olan Lewis H. Flynn dc bu hafta başında Ankaraya çelmiştiri Mı*. Flynn aynı zamanda lokomotİP
lerin revizyon zamanları üzerinde de tetkikat yapacaktır.
Bunlardan başka Amerikan kumpanyasına mensup üç uzman da demiryolları atölyelerinde tamir maliyet fiyatlarının indirilmesi arttırılması mevzularını inektedir.
Bu üç kollu çalışma ve İlçesinde demiryollarının letilmesi ve bunun da Türk iktisadiyatında çok arzu edilen İyi neticeler vermesi beklenmektedir.
Şimdilik bu çalışma ve tetkikatın süresi bir senedir, fakat Marshall Plânı heyeti bu çalışmaları yakından takip edecek ve durum icap ettirirse bu müddeti uzatacaktır. Bu çalışma projesinin dolar masrafı Marshall Plânı yardım fonundan temin edilmekte ve takriben 90.000 dolar tutmaktadır.
ve verimin tetkik et-
AA
tetkikat ne-daha iyi Is-
Buğday ve hububat fiyatları tesbit edildi
Ankara 15 ( Hususî muhabirimiz bildiriyor) — 1950 - 1951 kampanyası Toprak Mahsulleri Ofisi hububat alım fiyatla-n, 3491 sayılı kanuna göre Bakanlar Kurulunca tesbit edilmiş ve geçen seneki kalite zammı ve devreli primli fiyatların 15/VI/1950 tarihinden itibaren aynen tatbiki kararlaştırılmıştır. Bu fiyatlar şöyledir:
Kuruş
22
21 20
16 15 15 15 13 ilâveten,
Kanunların, konuşulan türkçeye çevrilmesi isteniyor
Buğday
Karışık buğday Siha buğday
Çavdar
Beyaz arpa Çakır .arpa Sıha beyaz arpa Yulaf Siha yulaf Yukarıki fiyatlara
geçen sene olduğu gibi, buğdayda kilo başına 2 kuruca kadar ve diğer hububat nevilerinde de 1.5 kuruşa kadar aynca kalite zammı verilmesi kabul edilmiştir.
Ankurp, 15 «Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İstanbul avukatlarından Burhan Apaydın. Büyük Millet Mec-ltsi Başkanlığına bir dilekçe ile müracâat ederek Esas Teşkilât Kanunu da dahil olmak üzere suni dil ile kaleme alinmiş olan kanunların tekrar halk diline çevrilmesini ve bundan sonra Meclisin teşriî faaliyetlerinde halk dilinin esas tutulmasını istemiştir. Bu müracaatın tzmir bağımsız Milletvekili Halide Edip Adıvar tarafından Meclis Başkanlığına verilecek bir takrirle bu milletvekili tarafından Meclis heyeti umumiyesine arzedileceğlni kaydeden Burhan Apaydın, memleketimizde öz türkçe namı altında uydurma bir çereyan başladıktan sonra nesebi gayrisabih kelime ve tabirlerin geniş ölçüde yayıldığı, halkın kendi djli ile konuşma ve yazma hürriyetine müdahale edildiğini, sun’i dilin halka storla kullandırılmak istendiğini, hattâ mektep kitapları ile mahkemelere ve resmi dairelere bu dilin sokulduğunu ilâve etmektedir.
Müracaat sahibi kendisinin olmayan bir dili kullanmağa vatandaşı hic kimsenin hattâ Meclisin bile mecbur ede-miyeceğinl belirterek meselenin zaviyeden tetkikini istemektedir.
Meclise verilen sözlü sorular
bu
Gıda Kursunu bitiren askerî veterinerlerimiz
Ankara, 15 (A.A.) — Bu yıl An-karada Askeri Veteriner Akademisinde ıBromatoloji) İsmi altında açılan gıda kontrolü kursu sona ermiş ve ilk grup olarak dk»rs gören veteriner hekimlerimizden, Yüzbaşı Esat Yöney, Cahit Aykol. Fikret Gülkan, Ethem Tuncay, Fuat Yardımcı, Necdet Bircaıı, Tarık Derinsu, Sabahattin Teksur, Şükrü Yıldırım, Şerafed-din Özen, Hüseyin Bllgay, Sıtkı Yalvaç, Enver Ersoy, Vahap Karakuş, Mehmet Ali Örnekol, Enver Şansal, Rasinı Durnatoğlu, Thmet Tunalı, Remzi Al tay. Faruk Gönen imtihanlarını bitirerek belge almışlardır.
Sual takrirlerinden biri Istanbulun su meselesine dairdir
Ankara 15 ı Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Afyon Milletvekili Ali İhsan Sabis, Meclis Başkanlığına bir sözlü soru önergesi vererek Bingöl, deki askeri birlikler hakkında Milli Savunma Bakanlığından ve Eskişehir Seylâp Müdürlüğünün 17 bin liraya otomobil alıp almadığı hakkında Bayındırlık Bakanlığından sual sormuştur.
Erzurum Milletvekili Enver Karan. İstanbul su işleri hakkında İçişleri Bakanlığından. Kastamonu Milletvekili Şükriı Korımzadc kaplıca ihracına müsaade verilmesi hakkında Ticaret Bakanlığından, Tokat Milletvekili Ahmet Türkan lstanbulda Taksimde açık renk bir otomobil tarafından öldürülen Muzaffer Kayahbay hakkında İçişleri Bakanlığından sual sorulmuştur.
r
==— —\
MÜSABAKA KUPONU


1 aralık 1950 de çekilecek büyük kuranuza İştirak için a-ağıdaki kuponlardan 90 tano getirerek bir kura numarası n-la bileceksiniz.
Tafsilâtını her pazar günkü (YENİ İSTANBUL) da arayı- | nız.
ı ■

Yeni İstanbul'un
KUPONU
. W * ( * •
Sayfa 4
Y E N î İSTANBUL
16 Haziran
EĞİTİM VE KÜLTUH DAVALARIMIZ
ÖĞRETMEN
3 C
J
Yaxan : Cevdet Perin
fÛTTIM hayatımızın baçhea valanndan biri, hattâ kaı mizce en mühim dâvası öğretmen meselesidir. Çünkü, iyi mefkûreci öğretmenleri olmadıktan sonra, bir millot istediği kadar güzel okul binaları, lâboratuvarlar, atölyeler yapsın, bunlar kaptansız birer gemiye benzer !
i dâ-kanaatl-
yetişmiş,
öğretmenin vazifesi, sadece ders vermek, yani çocuğun zihni inkişafına yardım etmek değil, aynı zamanda. derslerin çerçevesini aşarak, o-nun karakteri, ahlâkı, vicdanı ve ruhu Üzerinde müspet tesir yapan bir kılavuz olmaktır. Fransız muharriri Andrö Maui’ois, hayatından bahsederken, lisede felsefe hocası olan Alain’in adını dalma minnetle anarak, aralarında mukadderatım tâyin eden bir konuşma olduğunu söy ler: Babaaının Ölümünden sonra yüksek tahsile devanı edememek zorunda kalan Mourols, danışmak üzere hocasına gider. İki saat kadar görüşürler. Bu konuşmadan sonra, genç edebiyat meraklısı lise mezunu, ünl-versiteye girmekten vazgeçerek, babasından kalan küçük fabrikanın başına geçer, fakat bir taraftan da, boş vakitlerinde okumayı ve bir hâtıra defteri tutmayı ihmal etmez. İşte, bugün dünya çapında bir biyografi muharriri, romancı ve mü-nekkid olan Maurols, o zamanlar hocasının nasihatlerine uyarak tuttuğu yol sayesinde yükselmiştir.
Alain. dünyanın her tarafında, muhitlerinde birer meşale gibi parlayan, çığır açan, talebelerine okuldan sonra bütün bir havar boyunca da manevi kılavuzluk yapan doğuştan - öğretmen tipinin en güzel örneklerinden hiridir. Bu Up öğretmeni yetiştiren sadece okullar değil, bir milletin içtimai ve kültür seviyeleridir. Büyüklerimizden işittiklerimize bakılırsa eskiden bizde de böyle öğretmenler varmış t Bunlardan (eviz alan kimseler, hâlâ hâtıralarını şükranla yâdeder dururlar. Av-rupada bazı ailelerin, çocuklarını şu veya bu liseye yahut fakülteye sırf filân öğretmenden veya profesörden taylı alsınlar diye uzaR vilâyetlere gönderdiklerine şahit Memleketimizde teknik
bu kadar İleri gitmediği devirlerde, ülkenin bir ucundan öbür ucundaki medreselerden birinde ders veren bir hocadan icazet almaya giden şakird-ler varmış I...
olmuştum, medeniyetin
HAYVANLARI KORUMA CEMİYETİ
bir
5R-
HA-be-
Maurols, hocasının vaktiyle kendisine neler söylediğini açıklamıyor, fakat kendisini bugün meşhur muharriri yapan hâdisenin bu iki atlik konuşma ve bu iki atte Öğrendiği şeylerin bir ömre
del olduğunu itiraf ediyor. Bugün Fransada fikir hayatına hâkim olan şahsiyetlerden birçoku, hep Alntn’in tezgâhından geçmiştir. Birçok profesörler, âlimler, edipler ve devlet adamları, anlk iyice ihtiyarlamış olan eski felsefe hocalarını Paris civarındaki mütevazı evinde sık sık ziyarete giderler. Altdn'in edebiyat, tenkid, felsefe, İktisat ve daha bazı mevzulara dair neşrettiği düşünceleri de başlibaşına bir mekteptir. Fakat, bu felsefe hocasının en enteresan tarafı, sonuna kadar bir İlse öğretmeni olarak kalmak arzusunu
gerçekleştirmiş olmasıdır. Çünkü,
bu idealist öğretmene göre, bilhassa lisenin son sınıfındaki gençlere İlmin ve edebiyatın kapılarını açmak, hem zevkli, hem de verimli bir iştir. Gençler, hayatın eşiğinde bulundukları bu öğrenim yıllarında hangi çığıra sürüklenirlerse, artık o istikametten bir daha ayrılamazlar.
Görülüyor ki. Öğretmenin kılavuzluk vazifesini yapacak tarzda yetiştirilmesi ve bu ulvi vazifeyi yapmaya müsait şartlar içinde çalışması lâzımdır. Hele bundan böyle, demokrasinin temi® havasında, tam bir fikir ve vicdan hürriyeti İçinde, yurdumuzun henüz okula kavuşmıyan daha binlerce köyüne kültürün ışığını götürecek olan Öğretmenlerin bu vasıfları haiz olmalarına eskisinden çok dikkat etmek gerektir. Çün-kil, dedelerimizin ve babalarımızın. Uğrunda şehitler verdikleri, zindanlarda çürüyerek bekledikleri hürriyeti, bugünkü Türk demokrasisinin macerasını yavrularımıza anlatacak olan, öğretmenlerdir. Fakat, demokrasi mefhumu, saman ve zemine göre, çok geniş mânalar almaktadır. Öyle ya, meselâ Sovyetlerc göre, dün. yanın en büyük demokrasisi Rusya-dır. Bunun, Rusya çapında kocaman bir yalan olduğunu da Ttlrk çocuklarına öğretmemiz lâzımdır. Bu ve bunun gtbl daha nice mühim mevzuları aydınlatacak, Türk gençliğini hakikatle karşı karşıya koyacak olan, öğretmenlerdir. Türk Öğretmenlerinin bu vazifeyi yapacaklarına eminiz. Çünkü, son seçimlerde hâkimlerimizin en büyük yardımcıları onlardı. Gerçekten, Trakyada yalnız bir kazanın seksen beş sandığından elli beşinde başkanlık eden idealist Türk öğretmenleriydi Demokrasi zaferini biraz da onlara borçludur. Fakat, bu feragatli İnsanların refahım sağlamak için bügüne kadar ne yapılmıştır? öğretmen yetiştirmek için alınan tedbirler nelerdir? Bunlar, ayrıca incelenmeye değer mevzulardır.
CfHltTIı
Unutulan şair
Kn sevdiğim şairlerden biri Alınır t Hâkimdir.
Büyük bir hayat ûşıkı olan Ahmet fldşım, hrnüz kırk sekizi yaşında. KtmiLsim sevnileH ve şahsan sfv-mcyenlerı şaşırtan acı bir ölümle a* ramudan at/rıbm^fL
4 ffaslnııı 1P3kL
Aradan n sena geçti ve bi«, onu unuttuk, b uuttuk muf Hayır. Faka* gündelik politika endişeleri, mevki ve ikbal lhfOaalnı,ı efrafıntuı o kadar sarmış kl, artık nıdnerl kıymetler, hâtıralar bizim için ihmal edilebilir birer keyfiyi t haline gelmiş bıılunu-'/nr.
Ahmet Hd^lnıl ebedi istbahatyû* hına teldi ettikten sonra kendisini sevenler olla bir mşşar uaptırmayı düşündüler ve hart kete geçtiler. Ne nlduf Yuktında söybdiğim gibi unutuldu. Belki dr daha iyi oldu. Çünkü Hılşim, bundan yirmi üç aeııe evre! ''Süleyman Nazi fin mtza^., isim h bir fıkrasında bakınız ne diyor:
.va-için ha* kıt*
Ahmet Haşım
'•Süleyman Nazif in mezun hâlâ yılmamış. Bunu, mezar yaymak bir heyetin yeni teşekkül ettiği berinden öğreniyoruz. Elli altmış
ruş ufak yara miras bırakmış olan bu bilpük Türk edibinin mezarını bundan csaııra da jHUiuMi6(ık yek âlâ olur. Bu gibi aç öhnılerhı çihdlmüş kemiklerine mermerden bir köşk yaymaya kalkışmaktan no çıkarf Sadyka ile dikeceğimiz ffcl taşt o tun^lisan in, kendi aalilblue yaptığı faunan mezardan daha güzel ve daha sağlam mı olacak t»
Hâşim, en son şiirinde do şöylo diyor:
Gök yeşil, yer anrı, »nrrnnı dallar Dalmış iistlhıdekl kuşlar yada Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sonen, gölgeltiMiı dünyada.
Ahmet Hdşim, öUlmı.u/c ccı k-ı hatturu da beraber alıp götürdü. Biz* lere m e beldir!
1a-
/K
Hicri
ŞABAN
30
1369
Öğrenmek
19 5 0 HAZİRAN
Cimin
VAKİT VASATİ
Guneı Oğla İkindi
■ Akşam Yatsı t m «Ah
5.26
13.14
17.15
24.42
22.10
3.09
Rumi
HAZ.
3
1366
EZANİ
8.44
4.32
8.33 12.00
3.03
0 27
BEYOĞLU CİHETİ AKIN i — Fantomalar Konuşuyor. 2 — Fleata Yıldızı. 3 — Msmlş.
ALKAZAK (42562) 1 — Dehşet Diyarı. 2 — S&n-Antonlo Aslanı.
AR: (44394) 1 - Çöl Şarkısı. 2 — Kadın Düşmanı.
ATLAS (10835) 1 - Aşk Beste». 2 — Belâmı Arıyorum.
BEŞİKTAŞ BAHÇEMİ 1 - A-flilzade Bliahşör. 2 — Kafkas Kartalı.
ELIIAMRA : nah Çocuğu.
Car,
İNCİ (M595)
migeçldl. 2 —
- I _____ __
İPEK (44289) 1 - 8u Perileri, 2 — ?Blr Dulun Hayatı.
LÂLE (43605) 1 — Yalnız Gidenler ,2 — Ormanlar Arslanı (Türkçe).
MELEK (40858) 1 — Eğlence-
ler Perisi 2 — La Traviats SARAY (11656) 1 — Ktıssno-
vanm Aşk Maceraları. 2 — Darnuah Doktor.
8LATPARK (.88143) ren Para. 2 — Kartı
Kafkas Kartalı.
8CMER (42«1)
(43595) 1 *- Gtl-
2 — Blllûr Annh-
1 — GtUCellor Rea-Yaban Gülü.
I - Öldü Sevda 3-
1 - Vttan Kahramanı. 2 — beniz Kızının Aşkı.
ŞARK (40380) 1 — Kahramanlar Geliyor. 2 — Mızraklı Fa-dallar Alayı.
ÇIK (43725) 1 — Kahraman
Köpek. 2 — Esirler Gemisi, 7 tKs|M 14310b doğru. 2 — Efe TAN 1 — Saray Boka Kıralı.
ÜNAL (49300 ı
1 — Uçuruma aşkı.
OO/.dcIorl. 2-



Uğurlu bir piyes: bir izdivaca nı/’ihf bir d âdi*
^Deli Saraylı., nut seysve sile olduğunu haber alıyoruz. Bu piyeste MDtİ8(«» rolünü L Galip Arcan deruhde etmişti. Kıymetli artist, rolüne tamamiyle intibak Içht sağır ve dilsiz mektebine giderek tetkiklerde bulun-
"Deli Saraylı,, sebep oldu muştu. Bu esnada f. Galip mektebin öğretınsnlarlnden
Ruklye ile tanışmış ve bu tanışma* dan dün Beyoğlu Evlenme Dairesin hâdiselere daha seflep almasını dile* yonız.


A rean Bayan
ili t i yarında olduğumuz horşey
FERAH 1 — Büyüklük Dollllftl. 2 — Namus Sösü. 3 — Terza-nın Hâzinesi.
HALK 1 — Rohenson Adası. 2 — Çanlar Çalarken.
İSTANBUL (22387) 1 — Deniz Yı’dızı. 2 — Kara Canavar. KISMET (25554) 1 — Aşk Sultanı. 2 — Çingene Baron.
MARMARA (23880) 1 — Kaptan Kld. 2 — Son Macera.
MİLLÎ (22952) 1 — Gece Akını. 2 — Lorei Hardy Kuru Gürültü.
Tl RAN (22127) 1 — Şehitler
kalesi. 2 — Zehirli şüphe. 3 — Ha rrnankaya.
YENİ (Bakırköy 15-120) 1 — Baba Katili. 2 — Ef« Aşkı.
KADIKÖY CİHETİ iiAlk (50112) 1 — Gangsterler Hafiyeal. 2 — Gençlik Şarkısı. OPERA (60821) 1 - Sarışın
RÜlbIHkr. 2 — Macera Limanı. StllEYYA: (60862) 1 tslm-
Oöntll-
eli den
(6fı862) 1 -Kahramanlar. 2 — Oönüle.
ANKARA
(23432)
(15031)
Gönlümdeki
SevlfUftimU
Bir Yetimin
(1334fl)
Monte Krlatonun Og-
ANKARA Aslan.
Bl Vt’K Günler.
CEBECİ Abı. 2 — lu.
PARK (11131) 1 — Günahtan
Sonra. 2 — Büyük Aşk.
si s (14071) Hasreti ııın YUsÜgl).
SÜMER (14071) 1 — Faciası, 2 — rında Bir Kır..
UL1 M (22249)
2 — Korkusuz
YEM (14040ı 1 - Talihim Olsaydı. 2 — İlk Vals.
İZMİR
Süleyma-
Şimal
1 -Lasl.
Bir Gece Kutupla-
İçil Kır.
ELKAMRA 1 — Tallt Miras, 2 — Kılıçların Gölgesinde. 3 — Gönlil Kimi geverse,
LALE: 1 — Ç*l Şarkısı. 2 — Korsanlar. 3 — Hayat Yolu.
TAYYARE 1 - Şöhret Hırsısı, 2 — Ormanlar Bakiresi.
7 AN: 1 — Çöl Şarkısı. 2 — Korsanlar. 3 — Hayat Yolu.
YENİ SİNEMA 1 — Tarzan Geliyor. 2 — Bir Millet Uyanıyor.
KARŞIYAKA CİHETİ
MELEK J — CezAvir DansösÜ, 2 — Vahşi Ormanlar içinde .
UÇAK - 7REN - VAPUR
(■ GİZLİ ORDULAR ÇARPIŞIRKEN j
Anıerikadaki Rus gizli istihbaratı
"Am^rikada casusluk yapmak, Ruslar için kolaydır — Harita, resim, esaslı malûmat, har tarafta açıkça elden ele gezer,” aşağıdaki makale, U. S. ve Dünya Haberleri” adlı haftalık Amerikan mecmuasında nayolunmuıtur
1 — Ekmekçi Kedin. 2 — Yaşamak Arıunu. YENİ 1 - Şnrlo Diktatör. 2 -Deniş Yıldızlan. 3 — Kanunsuz Şehir.
YILDIZ «42047) 1 — Aşıkla:
Yolu. 2 - Çin Kızı.
İSTANBUL CİHETİ
ALE3IDAR (23883) i — Gece Akını 2 — LoreJ Hardy Kuru Gürültü,
AZAK (23542) 1 — Sevimli Haydut ’2 — Sevimli Haydudun İntikamı.
ÇEMBEHLİTAS (22513) i — Canavar Pençesi. 2 — ölürn Seferi.
GELECEK OLAN 1 ÇAMLAR
M,40 8.A.8. (îskand.nav) Lyd-da dan. - 9.M D.H Y, (Türk) Ankaradan. — 9.46 D. H. Y. (Türk) Bürodan, — 9.50 D.H.Y, (Türk) lemlrden.
Y. (Türk) lekonderun, Adana, Ankaradan. — lö.M) B E.A. (İngiliz) Londra, Roma, Atlnadan,
— 10.30 M.İt. (Mısır) Kahire, Lefkoşoden. — 10.30 D. H. Y. (Türk) Erzurum, Elâzığ, Malatya, Kayseri. Ankaradan. — 17.00 T A E (Yunan) Atlnadan,
- iş.Oft D.H.Y. (Türk) İzmir-den. - 15.35 D.H.Y. (Türk)An-karadan.
15.86 D.H.
I
GÎDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 D.H.Y» (Türk) Buraaya. — 0.00 D.H.Y. (Türk) Ankara, Sıvae, Elâzığ, Dlynrbakıra. — 0.30 D.H.Y. (Türk) Ankaraya.-10.00 8.R. (İsviçre) Atına, Cenevre, Zürlh. — 10.05 D. H. Y. (Türk) Afyon, Konya. Adana-ya.
mire. - 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara, Adana, îakenderunn.— 12.10 C.Y. (Kıbrıs) Ankara. Nl-kosya'ya. — 10.00 D.H.Y.(Türk) tamire.
GELECEK ULAN VAPURLAR
0.30 Konya (Bandırmadan) — R.oo 8eyyar (Karabinadan) — 10.00
11.00
30 00
11.30
10.15 D.H Y. (Türk) İs-- 10.30 D.H.Y.
Antalya (Ayvalıktan) — çorum (Karadoniıden) — Marakas (Mudanyartan) — Bandırma (Bandırmadan)
GİDECEK OLAN VAPURLAR 3.00 Ordu (Karadenlıe) — 1.00 Necat dneboluya) — 8.15 Bandırma (Bandırmaya) — 9.00 Marn kaz (Mudanyaya ) — I7.oo Sus (Mudnnyaya) — 17.00 Saadet (Ayvalık-lamlre).
— 19.00 Seyyar (Karablgaya). GELECEK OLAN TRENLER 7.1ü Tortp — R.R0 Ankara — l).İ5 Ankara (Eke.) — 32.20 Sempion.
GİDECEK OLAN TRENLER 9,20 Bemplon (Avrupa). — 18,10 Ankara Ankara
17.58
18.00 M.
.), — 11.00 programı Açılış ve 8, Ayarı. İR.30 Kn.
A N K A R A î
7.18 Açılış ve program. — 7.30 M. S. Ayarı. — 7.81 Vals, polka ve paso dobieler (PI.). —
7.15 Haberler, — 8.00 Saz eserleri (PL), — 0.15 Hafif melodiler (PL). — M.îA Glinlln programı ve hava raporu. — 8.80 Brahma 81 minör kentet (P1 ).
— 9.00 Kapanış. — 12.28 Açılış
ve program. • 12.30 M. S. Ayarı. — 12,80 Şarkılar. — 18.0(1
Haberler. — 13.16 Potpuriler
(Pl.). — 13,30 Öftle gaselcsl. — 13.45 Şen parçalar ı Pl Hava raporu, akşam ve kapanış, program. —
— 18.00 ince rhz. — nuşmii 1K.45 Rltlmcller (Pl ).
— 19.(mi M M. Ayarı ve haberler, — İH.16 Geçmişte bugün. — 19.10 Tarihi Türk mllzlgl. — 20.00 Allrn Rcıth orkestram (Pl,). — 20.16 Rndvu gazeteni.
20.30 Serbest saat. — 20.35 ÇcşlUI sololar »Pl.J. — 21.00 Konuşma - Türk iyede Marshall Planı. — 2LI5 (Brethoven - 7 ol senfoni (PL). - 21.00 Konuşma.
— 23.16 Dana parçaları (Pl.), —
22.15 M. 8. Ayarı ve beherler.
— 18.00. Program ve kapanış,
İSTANBUL:
12.57 Açılış ve programlar. — 18.00 Haberler — 18.18 Orkestra eserleri (Pl.). — 13.46 Şarkı ve türküler. — 14.20 Serbest saat.. (konuşma veya müzik). — IL80 Şarkiler ve türküler (PL).
Ii.46 Valeler (PL). — 16.00 Programlar ve kapanış. — 17.57 Açılış ve programlar, — 18.00 Dans müziği (Pl ) — 18.80
Yurdun hor kölesinden deyiş-
ler ve söyleyişler. (Teri ip vc İdare eden: Nedim Oryam). — 10.00 Haberler. — 19.15 İstanbul beherleri. — 1940 Radyo senfoni orkestralı konseri. — lO.lıo Saz eserleri. — 20.16 Kanşık hafif müzik (PL). 30.80 Şar-
kı ve türküler. — 21.10 latan-bulda fikir ve saımt harekotiorl (Konuşan: Şevket. Rııdn). — 21.20 Fasıl heyeti konseri. — 22.00 lanhlı opera. (Glncomo PuccInL. La Bohem) Hozırh-yan: Feridun Aituna. — 22.15 Haberler - 28.00 Çeşitli hafif müzik (PL). — 23.30 Programlar ve kapanış.
Soldun Htıgn:
1 — Yet (İki lıcllıno). 2 — Güven (İki kelime), 3 — Bir şevi yııpmnınııktn ısrar gösteren; Soru eki. I — Tırnakla-rlyle yeri kazması babında tavuğa emir; Motıovi ı^ık. 5 — Temi cult (rakl terim); Ufak çocukların *’ple,. I, o — Cennet; Tersi eilkünet bul. 7 — İla nt; Ebniye yıkıntısı. 9 — Bir renk. LOtuftn bulun (Ikl kelime). 9 — Değiştirme, İl) — Viranlık .
YABANCI HADVOI AKDAN SEÇME YAYINLAR:
LONDRA:
7.40 Regent orkc«trasmr|nn hafif müzik. — 8.16 Dinleyici istekleri. — 0.16 BBC opera or-kestırası konseri — 10.30 Sid Phillips dans orkestrası. — 11,80 BBC varyete orkestrası. — 13.30 BBC İskoç,va varyete orkestrası* — 15.16 Londra, hafif konser prkcelraaı. — 15.80 John Bulİ orkestrasından hafir müzik. — 17.15 BBC İskoç orkestrası konseri. — 10.16 Caz kulübü. — 19.16 Yeni plnklıırı İnledim ediyoruz — 30.80 Geralda konser orkestrası. — 33.15 Operalardan parçalan — Dinleyici İstekleri.
Kolonya (8O2J»180,lm> Mozart "Cosl fan tutte,, Sİ .
Paris (347,0m>ı 23.00 J. S. Rach Festivalinin Atrnshurg'lsn nakil.
24.(Wi
22.15 opera-
EMİNÖN'lh Sadulhıh (Eminönü) - Yorgl ılînkapanı) - Arif Neşet (Alemdar) - Salâbaddln (Çarşıkapih
BEYOĞLU) Klnyoll (Herkes) • Sıhhat (Merkezi - Kemal Re-hul (Taksim) - Fındıklı (Gala-th) • Tuna (Galata) - Azım (öleli) - Nişantaşı (Şişil) . Ha-hcıoğlu (HnakÖy) - Yani Turan ı Kasımpaşa»,
FATİH: Muharrem Tanır (IJoh-SnaebMii • Ziya Nuri (Akea-Hty/ - Vedlkula (Hamatya) -Nazım Malkoç (Şehremini) • M Fuat Bnyor (Kai'agUmrlIlO-Hayım Herk (Fener).
F.YCPı Eyüp Bulları.
HEBİKTAÖı Vldln - Orlu-köy - Glyaseâdln Dlvanlıoglu ı Arnavut köy) - Merice» (Bebek),
KADIKÖY: SşZüllüçoşme -
Feneryolu - Erenköy - A. Cafer Çağatay,
OKfDARı Selimiye. HEYHRIJADAı H, Halk. Hl Yf KADAı Halk.
İZMİR ı Karantina (Yalılar)-Çankaya (Alennrak) r Tilkilik (Raımahane) - Qlfa (Kemoral-tı) • Yeni (Eşrefpaşa).
ANKARA) îemetpaşa - NU-mune - Çankaya .
Yukarıdan aşağı:
1 — Rülbocn «uıklllgl mevcut. 2 — Blrlhlrlnl kakıp hırpalamak suretiyle. 3 — Eron nıklt-I İnden kaybet (İki kelime); 8u. i — Eclr'lın; Tıbbi rejim. 5 — Başındaki harf dağlşlrae sesi güzel bir Hlnoınn. artisti olur; Mshv ve telef olan «ay hakkında söylenir. 6 — Chıırchlll kabineni baknnlarındandı; Bir İçki, 7 — Clld; Mail İtibar. 8— Almanlar çok yer; Tsral ku-| ağıda savuran. 0 — Karşılaştırma. 10 — Bulan (İlci kelime).
UÜNKL' BULMACANIN
HALLİ
Holdün «HftHi
1 — Süvari kolu. 2 — İfa-kat; Kil, 3 — Hazakat: Da, 4 — Alil; Kakış, ft May; Hu. 5 Eseri tam. 7 — Katılan, R|, R — Atik, Ynkln. 0 — Ze; lal; Alo. İÜ - Afili kadın.
Vııkurıılıın ııtııftı:
1 - Blhnınl kasa. 2 — Ufala. Atıf. 3 Vasiyeti» 1 — Akala; Sıkıl. 6 — Rıık; Sri ; ft|, 0 — Kail; Kınar. 7 — Tahini, H Ok| Lftt, Kod. 0 — Lldoî Abalı, 10 - Ulrııjıunıvıın,
Kadıköy 110372 Üsküdar 60043
Beyoğlu 44644 İstanbul 24222
Ankara 00, İzmir 2222 Karşıyaka 15055
İNtanbUi lloyoglu Anadolu yakımı Ankara
İzmir
İİOÜh
00533
01
2231
Wajihlngton‘dakl casut arama teşkilâtı hakiki ve büyük casusları İhmal etmektedir.
Çasus, işini gizli değil, açık bir şeklide görür; edindiği malûmatı bir araya toplar, vakalara dikkat eder ve rastladığı herkesi belli etmeden konuşturur.
Ruslar, gizil teşkilâtın mümessillerine verilen hareket «erbestislnden istifade ederek, gizli ajan veya hükümet dairelerine nüfuz etmiş komünistlere İhtiyaç kalmadan, İatedlklcı 1 nl rahatça öğreniyorlar. Halbuki A-merikan ajanları için Rusyada durum aynı değil.
Rus hizmetindeki casusların Ame-likadaki muvaffakiyetleri, Rusyada ve diğer demirperde arkasındaki memleketlerdeki Amerikan ajanları-nınkinden çok daha fazladır.
Dahildeki komünistlerle meşgul o-lunurken. Rueyanın Anıerikadaki hakiki casusluk teşkilâtı İhmal edilmektedir.
Rus gizli istihbarat ajanlarının A-merlkada katiyetle öğreneceği malûmatı. Amerikan casusları Rusyada tahmin edebilir.
Afnerlkadtıkl Ruslar, İstedikleri bütün malûmatı, gizli çalışmaksızın, kolaylıkla elde ederler.
İşle sîzlere. Rusların, Amerlkada geçen vakaları nasıl bir araya getirdiğini gösteren bir misal:
Rusların Amerlkndnkl, resmi Sovyet İstihbarat servisi olan Tass Te-lşgraf Ajansı» Truman’ın basına verdiği her konferansta bulunur. Wa-ahlngton'dakl Tass Bürosunun Müdürü MikalL Fedorof da bu konferanslara muntazaman gider. Tasr Ajansının kullandığı 4 Amerikalı memur veya müdür MIkalI, Milli MÜdaftuı Bakanı DaVİS Jolmson'un basına verdiği konferansları kaçırmazlar. Tassın l’öportorleri Dışişleri Bakanı Dean Aoheson» Atom Enerjisi Komisyonunda âza olanların verdiği konferanslara serbestçe girebilir.
Bu röpartorler emniyetli birer muhabir olduklarına şüphe kalmadığı zaman, yemeklerini Amerikalı gazeteci ve diplomatların karşılıklı sohbet ettikleri lokantada ylyebUirler. Böylece her fırsatta kongrenin komisyonun rapor ve dâvalarına duhul etme fırsatını kazanıyorlar.
Amerikalı gazetecilerin bütün hak ve imtiyazlarına sahip olan Rus gazetecileri Amerikan kanununun verdiği serbesti İle, memlekette İstedikleri hor yöre rahatça seyahat .edebil-inektedirler. Fakat, hükümetlerinden aldıkları emir mucibince hemen hemen bütün vakitlerini VVashington, yahut New-York’ta geçiren buajan-lar istedikleri malûmatı neşredilmiş olarak dahi elde edebiliyorlar.
Ruslar. Amerikanın hemen hemen her parselini içine alan resimleri hükümet veya hususi kaynaklar vasıta-slylo rahatça satın alabiliyorlar. Bütün bu resimler Üzerinde köprüleri, barajları, ırmakları, gölleri, fabrikaları çiftlikleri, hattâ evleri ve sokakları en ufak teferruatına kadar etüd etmek mümkündür.
Bu haritalardan msada, Ruslar kolaylıkla sahillere ve dağlara alt, kabartma yahut meteorolojik haritalara da sahiptirler. Her nevi İstatistik, rapor vo ekonomik bülten, veRaire gibi evrakı toplayabiliyorlar. Sanayi seferberliğine nit bir tok rapordan» han. gl fabrikanın hükümete silâh imal et-tılğlni, bu fabrikaların nerede kurulduğunu, lınal edilen topların kuturlarının nasıl olduğunu her teşebbüste kullanılan para miktarını ve neticede eldo edilenlerin durumunu iyice öğrenebiliyorlar.
Günlük Amerikan gazetelerini dikkatlice tetkik etmek suretiyle Ruslar, hükümetleri İçin faydalı olabilecek bir çok haber elde edebilirler. Tru* manla ve onun mesai arkadaşlnıiyle yakından temaslar yapabildikleri gibi, efkârı umumlyenin sondajlarım, kongredeki münakaşaları, büyük gazetecilerin yazdıklarının doğruluk derecesini ölçmek, Waahington muhitinde dönüp doluşan rivayet ve tefsirler hakkında notlar almak Rus ajanlarının başlıca vazlfelerlndendlr.
Rueyanın, resmen Amerlkada yaşamalarına müsaade ettiği insan miktarı 600 II geçmez, İçlerinde çoğu Sovyet Elçiliğine, yahut Tasr Ajansına bağlanmışlardır. Bu İnsanlar posta, telgraf, radyo İle Moskovayn haber yağdırmaktadırlar. Gönderilen malûmat da Moskovada tetkik ve tef-sir edilir» .
Rusların sadeco, «İlâh, tahkimat ve Amerikan stratejisi hakkında çok gizli olan bir malûmatı ele geçirmek için gizli ajana İhtiyaçları olur. Amerika hakkında öğrenmek istedikleri herşey, hemen hemen açıkladır,
AmoHkadnki Ruslar, hor sene federal hükümetin 36.000 dokümandan müteşekkil bir paket haberini, tetkik edilmek Üzere Moskovnya yollarlar. Bu istihbarat, kongrenin müdafaa meselelerine alt zabıt varakası İle ticari vo sınai İstatistikler, işçi meselesi veya hasım bir kudrete yarayacak blnblr mevzuu İçine nlrr.
Tersine olarak, Amerikalılar, Rns-vada her şeyin bir askeri sır glhl telâkki edildiğine şahit olmuşlardır. Demirperde arkasında, her yabancı I
insan Ruslar tarafından bir casus addedilmektedir. Moskova Elçiliğindeki ataşemllitcrlere de birer casus gözll ile bakılır. Zaten dünyanın, meşhur devlet merkezlerinde siyaset icabı a-taşelerln "casuslukları açık olarak herkes tarafından kabul edilmektedir.
Memlekette Olup bitenleri Öğrenmemeleri için, Rus Hükümeti ecnebilerin her işinde blnblr güçlük çıkartmaktadır. Moskova etrafında bir ecnebi, 30 veya 40 milden fazla iler-liyemez. Tatilini Kırımda geçirmek isteyen bir yabancı, oraya gidebilmek için Rus Hükümetinden kolaylıkla l-zin alabilir, fakat diğer bir nuntaka-ya geçmesi katiyetle mcnedllmlştlr.
Rusların ecnebilerle lüzumundan fazla konuşması yasak edildiği gibi herhangi iktisadi malûmatı vermeği de bir cürüm addedilmektedir, Bon zamanlarda, Rus gazete ve mecmuaları Moskovadaki Amerikalılar İçin münblt bıı haber kaynağı olmuştur. İçlerinden bazıları vapurlarda Ameri-kaya yollanır. Fakat Moskovadan u-znk olan merkezlerdeki neşriyatı elde etmek mümkün değildir. Herhangi bir şelılrl terkeden Amerikalı orada almakta olduğu gazetenin abonmanını yenileyemez.
Amerlkaya bazı haberler yollayabilmek İçin ajanların Moskova sansürü İle ciddi bir mücadeleye girmesi elzemdir. Hazan mühim vakaların dışarıya nksetmşsl yasak edilir. Muhabirler ister Istemes malûmatlarını Rus Hükümeti kaynaklaıından öğrenmek mecburiyetinde kalıyorlar. Mahsulü bildiren istatistikler kati çınlayım esaslara dayandığında rahat-
ça neşredlllrter. Rus Hükümetinin "Btalin, Molotof ve Dışişleri Bakanı Andrei Vlşlnakl,, gibi İleri gelen şahısları dalma muhabirlerle yüıylizs gelmemeye gayret ederler.
Halihazırda Rusyada 116 Amerikan vatandaşı bulunmaktadır, çıkarılan güçlükler yününden bu adedin fazlalaşacağı yerde eksilmeye yüz tuttuğu nazarı dikkati celbetmlştir.
Amerikalılar İçin Rusyada herhangi bir keşif o kadar güçtür ki, ıııem-lekelimiz orada olup bitenleri başka memleketlerin kaynaklarından Öğrenmektedir. Bazı vakalardan da peyk devletleri kanalı ile haberdar olunul-maktadır. Fakat, peyk memleketlerinde de Amerikalıların miktarı gittikçe azalmaktadır. Bazı hakikatler ise burada İfşa edemiyeceğiml* vasıtalarla doğrudan doğruya Huşlardan öğrenilmektedir. Demlrperdo arkasından gelen mültecileri sorguya çekmek suretiyle de bir çok hakikatlerin Öğrenildiği çoktur.
Rus casuslarına karşı memleketlinizin müdafaasız oluşuna yegâne sebep hükÛmetlmiBln demokratik şekildir.
İstihbarat kaynaklarının Rusyaya duhulü menedilecek olursa aynı yasak Amerikan halkına da tatbik edU lecektir. Tamamen kendi kabuğuna çekilmiş bir memleket olan Rusya, yabanoılarla teması kesmek İçin şiddetli metodlar kullanabilir. Halbuki Amerikalıların memleketlerini tamamen kapalı bir hale sokabilmek için bir diktatör tarafından İdareyi göza almaları lâzım. Bu tehlikeyi (te dü« tünemiyorlar büe.
Çeri rem Selva SEZER
HİKÂYE
Bir m
Yazan : P. Pugaune
SEVGİLİ Mark, yarın evlcnlyo-
1 rııml. Kvct... Evleniyorum. O kadar uzun yıllardan beri seninle evliyim kİ... Şimdi buna şaşacak ve Inanamıyaçakaın. Biliyor musun Mark? Gençlikte veya İhtiyarlıkta; yazda veya kışta, her ne saman olursa olsun, evlenmek; küçük evimizde kalblıû ve dudağınla beni kollarının arasına aldığın zaman; bütün benliğimizi kaplayan o İlâhî heyeoaju duymak değil; bir ev, bir yuva kurmak demektir.
John da batın küçük bir ev kurdu. Bilmem» John'lıı evleneceğimi sana• Söyledim mi? Onu hatırlı, yorsun değil mİ? Ben onunla evlenmek üzere iken sen birden ortaya çıkmış, ve bu küçük gönül hikâyesini ynı'ida bıraktırmıştım. Ve ne zaman o muhteşem konağının önünden geçsem bana şöyle takılırdım;
“John ile ovlenseydln» bu konak şimdi senin olacak» ve atlar, arabalar, elmaslar içinde yaşıyacak-tın!”
Fakat bunu sırf şaka olsun diye söylerdin. Küçük evlinizi sen ye çocuklarımı dünyaya değlşml-yeceğıml blltulln.
Şimdi gideceğim ov o muhte-şvm konak değil, tek katlı, yeşil pnncurlu küçücük bir köşk.
John'lo sevgimizi barındırmak İçin, böyle mütevazı bir yuva İsledik. Algy etme Mark! ArnmiZ-dakl his pekâlâ bir sevgi. Bilirsin kl çeşit, çeşit sevgi var.
Evvelâ, seninle aramızdaki o İlâhi aşk; sonra, ilk çocuğumuzu kucağımıza aldığımız zaman bütün vııriığıınızı kaplayan o hudutsuz şefkat.. Hayırsız bir evlâda karşı duyulan zaaf.. (Sen A-lanı öyle bulurdun değil mi? şimdi görsen. Ne korli ferli bir beyefendi oldu!)
Bunlardan başka, hasta, »akut bir evlâdın karşısında insanın IçU ni yıkarak taşan sevgi.
Geçen gün kabirleri ziyarete gittim. Jhn’ln mezarına koydurduğun küçük mermer kitabe yeşilliklerin atasında hâlâ bembeyaz duruyor. Sen ona no kadar düşkündün! Belki do onun İçin aramızdan bu kadar çabuk ayrıldın. Bu küçük kabrin yanında sanki onu korumak İstiyormuş gibi yükselen heybetli mezarını gördükçe, böyle düşünmekten kendimi alhinıyoruııı.
Bir kış goccslndoyiz. Patrlola kocası vo çoruklarlvlo sinomnya gitti Ben evde yalnızım ve bundan İstifade ederek sana yazıyo-runı. Bütün gün kar yağdı. Fakat biraz evvel dışarıya baktığımda, bulutların parçalandığı vo a-yın Ikl bulut arasında gümüş bir küm Kİbı parladığını gördllm Kar yağdığına çok memnunum. John llo evlenmek İçin kışın gol-meşini bekledim. Hatırlıyor musun? Soıılnle mayısla evlenmiştik’ Aşkımız da tıpkı rıuıyıa ayı gibi Canlı ve renkli oldu. Fakat bu başka... Yarın John'urı kolunda geçeceğim knılaıla örtülü dünya,, mayıs dünyasından bambaşka bir âlem.
Sana bir şey söVllyeceğlm fakat •akın alay etme! Evdekllerden gizil ovloniyonım! ÇUnkll hani hu İşe sürükllycn sebepleri, onlar on-lıyamnzlar vo benimle alay ederek kalbimi kırarlar. Nasıl kl, seninle konuşmak isteyişimi do bir türlü anlamıyorlar» Gençlerin, lal erlikleri gibi İçlerini dök. meğe nnklnrı vaı dn. ihtiyarların yorgun knlblorindc biriken dörtle-
ektup
Çeviren : Nuriye MüRmklmoğln ri bir kâğıt parçasına olsun döküp rahatlamağa haklan yok mu?
Gençlik; tecrübesizliği ve düşüncesizliği İçinde ne kadar in. safsıs oluyor! işte; John’la evlen* mek İsteyişimizin asıl sebebi bu! ikimizin de geçmiş günlerden bahsedecek dost bir kalbe ihtiyacı var.
John da benim gibi ihtiyar. A-yağa kalktığım zaman belimi birden doğrultamazsam,. veya kahvemi içerken elim titrer de birkaç damla elbiseme dökersem,. O beni gülünç bulmaz, çünkü onun da dizleri, artık ona eskisi gibi hiz. met etmiyor.
Şikâyet İçin söylemiyorum, fakat İnsan evlâdının evinde bile kendini rahat hissedemiyor. Buna öyle geliyor kl her sözüm,, hor hareketim, onlara tuhaf geliyor. Baran Patriola kocaalylc ınânftlı mânalı bakışıyor. Ve ben:
“Acaba yine no yaptım? Ne söyledim ?" dlyo düşünliyoıum. Bir şey hakkında düşüncemi söy-llyecelc olsam.. “O artık köhne, eskimiş bir zihniyet!” dlyo sözümü ağzıma tıkıyorlar. Yeni çıkan bir romanı beğenmeğe kalksam; ço. cuklar: “Şu büyük anneme de bakın! Kalbi hâlâ kocamnmış!” dlyo benimle alay ediyorlar.
İşte sevgili Mark, bu yüzden, ihtiyar kalbimde, kendi yaşımda biriyle konuşmak ihtiyacı» git-tikçe derinleşen bir hasret haline geldi ve John’min mektubu a-dota benim için bir kurtuluş oldu.
Karısı öldüğünden beri kendini çok yalnız hissettiğini, ve gelip banimle eski günlerden bahşetmek arzusunda olduğunu yazıyordu. Fakat ben, bu satırların arasında gizlenen hakiki maksadı derhal anlamıştım. Heyecanım yarama* Jano’ın gözlerinden kaçmadı. Hemen pencereden çocuk-lam ses tendi.
“Hey çocukla ilk» Koşun gelin!!. Büyük anne bir aşk mektubu aldı galibal Bir genç kız gibi kızanyorl..."
John beni görmeğe geldi. U-zuıı, uzun konuştuk. Yanılmamıştım. Yalnızlığımızı vo İhtiyarlığımızı birleştirmemizi İstiyordu. Fakat bundan çocuklara bahsedemezdim. Sonm günlerce alay mevzuu olurdum, işte onun İçin her şeyi gizli yapmağa karar verdim.

Artık geç oldu Mark. Nerede İse çocuklar gelirler. Evleneceğim gün İçin yaptırdığım ontnrl dolapta duruyor. Küçük evin mermer ocağında güzel bir ateş yanıyor. Buz dolabında düğünümüz İçin hazırlı»narı yemekler beni bekliyor. Salondaki vazolarda taze çiçekler var.
Yarın sabah» çocuklar mektebi) gittikten sonra. Pnlrlcla küçüğün banyosunu yaparken beni dalga-laıınınlar dlyo beyaz saçlarımı ıslatacağım» yeni elbisemi giyeceğim, omuzuma bir demet menekşe tn kaçağı m ve sessiscc arka kapıdan dışarı çıkacağım
John» arabaalyle bonl köşe başında bekli'ocek.
Şarkının dediği gü'i
“Sevgilim beni almağa gelecek, Görünce bıı parlak güzelliğimi Heyecan ve sevinçle glllümslya» cek!”
Allııh rahatlık versin sevgili Mark, benim İçin dua et! Y«rw evlenlyorumt..
W HMİran 1950
YENİ İSTANBUL
Sayfa 8 1
GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
Dağ köylerimizin sıkıntılı hali ve iç iskân meselesi
Yazan : Prof. Dr. Fikret Saafçieğlu
pEÇEN yazımda, memleketimizde dağlık uuntaka talanlarının yalnız ora-U lorda yaşayan vatandaşları sıkıntı ve cehalette bırakmakla kalmayıp» aynı ramanda çok uzakta bulunan ova sakinlerini de büyük ölçüde tararlara maruz bıraktığını belirtmiştim.
Eu halin memleketimizde dağlık nuntaka İBkânları yalnız orada yaşayan vatandaşları sıkıntı ve cehalette bırakmakla kalmıyor aynı zamanda çok uzakta bulunan ova aâkinlerinl de büyük ölçüde zararlara maruz bırakıyor. Bu halin devamı zamanla yurdumuzun ziıal kalkınması ve hattâ barınma imkânları bakımından büyük bir tehlike olmak lEtldacındadır. Bu büyük tehlikeyi görmek ve önlemek vazifemizdir. Bunun için ilk iş olarak arazisi ziraat e elverişli olmayan dağlık bölgelerdeki vatandaşları verimli ziraat sahalarına yerleştirmek lâzımdır. Bunu temin için iç iskân meselesinin bir an evvel ele alınmasına ve çok esaslı bir plân dahilinde hemen tatbikata geçilmesine şiddetle lüzum vardır. Ancak bu suretledir ki, bu vatandaşları müstahsil bir hale sokarak refaha kavuşturmak ve aynı zamanda fakir orman varlığımızı bunların tahribatından kurtarmak ve geliştirmek mümkün olabilecektir* Dertlerini dinlemek fırsatını bulduğumuz bir çok dağ köylülerimiz kendilerini sıkıntıdan kurtaracak olan bu teşebbüsü büyük bir sabırsızlıkla beklemektedirler. HattA içlerinde bu uğurda malt fedakârlıklara katlanacak olanları dahi mevcuttur.
Dağ köylümüzün bulunduğu yerde bırakılmak şartiyle yaşama seviyesini yükseltmek mümkün değildir. Bu vatandaşları bazı yeni orman intifa haklariyle memnun etmeye çalışmak ise, tesiri bakımından, geçici bir tedbir olmaktan uzağa gitmez. Dağ köylüsünü ziraat sahalarına göç ettirmek Uğrunda gerekil mail fedakârlıklara Hükümetin severek katlanması lâzımdır. Zira bugün dağlara bağlanmış ve lktlsaden mefluç bir halde
Britanyanın Nylon ihracatı
Londra. (Hususi) — İngiliz ticari mahfillerinin tahminine göre, İngiliz nylon dokumacılarının nylon fiyatla-nnın düşeceği hususundaki tebliğleri neticesinde nylon çorap fiyatları da inecek ve neticede İhracat artacaktır. Şimdilik İngiliz nylon çorapları için talepler, en çok. sağlam paralı memleketlerden mal satın alanılyan. veyahut almak istemeyen memleketlerden gelmektedir.
Ingiltcrenin çizgisiz nylon çorap ihracatı bu senenin İlk dört ayı zarfında 32.007 düzineye çıkmıştır. Geçen sene aynı müddet zarfında bu miktar 25.538 düzine idi. Modaya uygun. üstün kalite çorap ithalâtı 1949 yılında 224.969 düzine iken bu yıl 390.709 düzineye yükselmiştir.
Filipin şeker mahsulü
Manila (Hususi) — Fiüplnlerde 1949-50 şeker mahsulü tahmiriden az olup, 1948-49 yılı miktarından düşük bir durum arzedeceği beklenmektedir. Bu seneki şeker mahsulü 10 milyon pıküldür. Bu miktar, geçen yıl mahsulünden 380.000 plkül daha az* dır.
Bu düşüklüğe sebep olarak 1949 yılında havaların fena gidişi gösterilmektedir.
Filipin Şeker Birliği Sekreteri Mr. 6.G. Oordon’un bildirdiğine göre, şimdiki İyi havalar devam ettiği takdirde, 1950-51 mevsimi daha verimli olacaktır.
(1 plkül e 140 libre)
bulunan büyük insan gücünün müsait şatlara kavuştuktan sonra memlekete sağlayacağı iktisadi kıymetlerin bu fedakârlıkları kısa bir zamanda karşılayacak verimde olacağına şüphe yoktur.
Yalnız İç iskân işinin çok esaslı ve en ufak teferruatına kadar hesaplı bir prngranı ve plân dahilinde tatbiki gerekil'. Ziraat yapılmaması gereken sahaların ve bu sahalar içinde de kalkmaları en müstacel ve müh-rem olan köylerin tesblti ilk İşi teşkil etmelidir. Bu hususta orman, toprak ve iskân mcvzularlyle uğraşan makamların elde vermesi İcap eder. Ayrıca diğer ilgili bakanlıklar da gerekli kolaylıkları göstermekten çekinmemelidirler. Başka yerlere kaldırılmasına karar verilecek olan köylülerin iskân edüecekleri yerlerde müreffeh bir hayat seviyesine kavuşması İmkânı daha önceden hazırlanmış olmalıdır. Zira köylüye yalnız a-razi vermek maksadı sağlamaz, barınması için ev, toprağını işleyebilmesi için lüzumlu her nevi Alet ve malzeme ve bilhassa uzun vadeli az fAİzll kredi temini lâzımdır.
Şimdiye kadar bu mühim dâva, u-zun vadeli ve zor bir iş olduğu ileri sürülerek, maalesef ele alınmamıştır. Halbuki uzun vadeli ve vatandaşların refahını ilgilendiren bu gibi işler doğrudan doğruya devlet tarafından yapılması icap eden işlerdir. Bu itibarla yeni Hükümetin tarım politikasının iç İskân dâvasına ait olan kısmını ve yeni kurulan Toprak ve İskân Umum Müdürlüğünün yeni bir İç iskân siyaseti ve sistemi kurmak yolundaki kararını büyük bir sevinçle karşılamak lâzımdır.
Amerikan ziraat heyeti tzmire geldi
İzmir, 15 (Hususi) — Marshall Plânının zirai kısmiyle ilgili tetkiklerde bulunmak ve TUrkiyede istihsa-lâtı, halkı refaha ulaştıracak bir hadde çıkarmak üzere tetkikler yapmak için sekiz Amerikalı tarım uzmanı bugün saat 14,15 de hususi bir u-çakla tzmire gelmişlerdir. Doktor Elmar Arnold’un başkanlık ettiği bu heyet hava meydanında Umir ve Manisa Ziraat Müdürleri. Bağcılık ve Haşarat İstasyonları Müdürleri tarafından karşılanmıştır.
Pamuk zeriyatınm arttırılması, sulu ziraat, makine ve ziraat Aletlerinden elde edilen neticeler kuru ziraat ve zürrai organizasyon, zürra! sigorta konularını tetkik edecek olan A-merikalı uzmanlar hemen motörlü trenle Nazi 11 iye hareket etmişlerdir. Nazilli Pamuk İstasyonunda geceyi geçirecek olan heyet, yarın öğleden sonra tzmire dönerek bu civarda incelemelerine devam edecek ve küçük ve Büyük Menderes vâdilerlyle Gediz havzasını takip ederek Balıkesir. Bursa ve İstanbula kadar uzayan bir seyahat yapacaklardır.
İzmir İncir Kooperatifinin yıllık kârı
İzmir, 15 (Hususi) — İzmir İncir Kooperatifleri Birliği iş yılı bilançosunu hazırlamaktadır. Bu kooperatifin mahsul yılı içinde ihraç edilen incir mahsulünden net 280 bin lira kâr temin etmiştir, Unfunıl heyet toplantısında alınacak karara uygun o-larak ortaklarına incir baremine İlâveten yüzde 5 nisbetinde bir fark dağıtacaktır.
•¥• ★
Pau civarında Lacç’da yeni petrol kuyuları İçin sondajlara devam edilmektedir. Bunlardan» İşletilmeğe başlayan 4 numaralı kuyu, biitün istihsal rekorlarını
kırmış olup saatte 60 hin litre petrol çıkarmaktadır. Resimde Lacq'dakl 4 numaralı kuyuda yapılan sonduj anıeliyelerl görülüyor.
Kısa Haberler
Finlândiya İle Rusya arasında ticaret anlaşması imzalandı
★ Helsinki, 15 A.A. (AFP) — Hel-slnkiden bildirildiğine göre, Sov-yetler Birliği İle Finlândiya arasında yapılan ticaret anlaşması salı günü Moskovada imzalanmıştır.
Ürdünde para reformu
★ Londra. 15 A A. (AFP) — Lon-darada öğrenildiğine göre 1 temmuzdan İtibaren Ürdünde mühim bir para reformu tatbik edilecektir. Buna göre Filistin lirası yerine Ürdün dinarı adında yeni bir para vahidi kullanılacaktır.
Eski para 1 ağustostan itibaren kanuni kurunu kaybedecektir. Bu reformdan sonra Ürdün 1948 de ihraç edilmiş olduğu sterling bölgesine yeniden kabul edilecektir. Ürdünün yeni parası, İngiliz lirası değerinde olacak ve kısmen Ürdünün İngllteredekl alacakla-riyle karşılanacaktır.
Hİndistanııı yabancı memleketlerle yaptığı ticaret anlaşmaları
★ Hindistan, yabancı memleketlerle çok mühim ticaret anlaşmaları yapmaya ve bu suretle dış ticaretini gittikçe geniş bir sahaya intikal ettirmeye muvaffak olmuştur. Hindistan, aşağıdaki memleketlerle ticaret anlaşmaları yapmıştır:
Birleşik Amerika, İngiltere, Kanada, Avustralya, İsviçre, İtalya, Fransa, Batı Almanya, Çekoslovakya, Norveç, İsveç, Holânda, Danimarka, Polonya, Finlândiya, Yugoslavya, Japonya, Çin, Afganistan, İran, Irak, Mısır, Nepal, Endonezya, Siyam. Birmanya, Seylân, Arjantin. Brezilya.
Bundan başka aşağıdaki memleketlerle de Ticaret ataşelikleri mübadelesi yapılmış ve hâlen de yeniden bir çok memleketlerle ticaret ataşelikleri mübadelesi yapılmaktadır:
Türkiye, Birleşik Amerika, İngiltere, Kanada, Avustralya, Mısır, İran, Irak, Afganistan, Birmanya, Endonezya, Japonya, Çin, Pakistan, İsviçre, Çekoslovakya, Rusya, Fransa. Seylân, Batı Almanya, Siyam. Tibet.
Petrol meselesi
Britanya
merikan
firmaları.
sterling sahası haricindeki petrol satışlarında rekabet edebilecekler
A
Londra, (Hususi) — Bu haftanın mühim konularından birini petrol meselesi teşkil etmektedir. Dolar petrolü yerine sterling petrolü kullanılması hususundaki sterling sahası siyaseti İçin müzakereler devam etmektedir. Britanya Hükümeti, iki Amerikan petrol firması ile anlaşma yapmıştır. Bu anlaşmaya göre Amerikan firmaları ile Britanya firmalarının petrol satışları için, steıEng sahası dışında rekabet etmelerine müsaade e-dilecek ve Britanyanın dolar petrolü açığı indirilecektir. Bu anlaşmaya dahil olan iki şirket, Nevvjersey'den “Standard Oil" ve “Socony - Vacum,, ilerde, Irak Petrol Şirketinden satın alacağı petrolün dörtte üçü için ster-lingle tediyatta bulunacak ve bu petrolleri, sterling sahası dışında yeniden satabilecektir. Yalnız yüzde 25 i İçin dolarla tediyat yapılacaktır. Şirketler, sterling ödiyerek Irak petrol şirketinden aldıkları bu petrolü sterling sahası dışında gene sterling mukabilinde satmak suretiyle, yeniden sterling elde edebileceklerdir, önceleri bu şirketler sterling sahası dışında sterling mukabilinde petrol sata-mıyorlardı. Bu sebeple yapılan anlaşmaya karşılık, bahis mevzuu olan iki şirket, sterling sahası dahilinde Irak petrolü satarken, bu satışları, Britanya vergilerine maruz kalan İngiliz şirketleri kanalı ile yapmayı
Sunî fiyat yüksekliği Mısır pamuk piyasasında buhran yarattı
Birçok pamuk tüccarı iflâs tehlikesiyle karşılaşmış ve Mısırın, pamuk pazarı olarak dünyada yapmış olduğu şöhret tehlikeye düşmüştür
İskenderiye 15 (AP) — Mısır’ın cn hayati maddelerinden olan pamuk borsasında dün, Mısır ticaret mahfillerinin mahalli pamuk ticareti sahasında şimdiye kadar görülmemiş derecede şiddetli olarak vasıflandırdıkları bir buhran içinde geçmiştir.
iyi haber alan çevrelere nazaran bunun iki sebebi vardır:
1. — İki büyük ihracatçının piyasaya hâkim olmıya teşebbüs etmeleri.
2. — Hükümetin “müdahale,, si.
Bu durumun neticesi olarak birçok pamuk tüccarı iflâs tehlikesiyle karşılaşmış ve Mısır’ın dünya pamuk pazarı olarak yapmış olduğu şöhret de tehlikeye düşmüştür.
Dünya üzerinde pamuk darlığı var-dır. Bununla beraber, yabancı alıcılar, fiyatların zoraki ve suni yüksek-
kabul etmiştir. Kâr, dolara tahvil e-dilebllecektir. fakat Britanya vergileri çok ağır olduğundan tahvü edilen bu dolarların miktarı pek fazla olmayacaktır. Geçen iki şirketin, Iraktan müştereken aldığı petrol 6.300.000 varil olup, kıymeti takriben 10 milyon dolardır. Bu yıl, Irak Petrol Şirketinin istihsalinin yüzde 23.75 İni bu iki şirket alacaktır. Irak’m bu se-neki istihsali geçen yıla nazaran daha yüksek olacaktır.
ı
Royal Holânda - Shell şirketlerinin 1949 için senelik tebliğleri de bu hafta açıklanmıştır. Shell Sevkıyat ve Ticaret Şirketi Başkanının hisse sahiplerine verdiği bir demeçten anlaşıldığına göre, Britanyanın bütün kontrol ve tahditleri ortadan kalkmıştır ve şirket kısa bir hazırlık devresinden sonra bütün petrol taleplerini yerine getirebileceği gibi, aynı zamanda netice itibariyle ortaya çıkacak olan sıkı rekabet durumunu da iyi karşılıyabilecektir. Büyük istihlâk merkezlerindeki yakıt petrol stoklarının, bir kaç yıldan beri çok az olması sebebiyle, bir zamanlar dünyayı tehdit eden, petrol fazlalığı durumu mevzuu bahis değildir. Diğer taraftan, Royal Holânda Petrol Şirketinin raporuna göre, bu durum, istihsalin ayarlanması suretiyle de bertaraf edilmiştir.
lığl yüzünden Mısır piyasasına itibar etmemektedirler.
Yukarda sözü geçen iki firma, bir kaç aydan beri yüksek fiyatla mü-bayaa yapmaktadırlar, bunların da şimdi, yabancı alıcıların bu fiyatı ödememesi karşısında çok müşkül durumda kaldıkları belirtilmektedir.
Bu arada, hükümet, neşrettiği bir kararnamede, tazyik e-dilmiş veya harmanlanmış pamuk üzerinde küçük tüccarın muamele yapmasını imkânsız hale getirmektedir. Buhranın bir sebebi olarak da bu cihet nazara alınmaktadır ki, ihracatçılar Birliği, hükümetin bu kararnameyi tefsir etmesini talep edecektir.
Ingiltere piyasasındaki Türk tütünleri
Londra Ticaret Müşavirimiz, tacirlerimize reklâm tavsiye ediyor
İzmir, 15 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Londra Ticaret Müşavirliğimiz, Türk tütünlerinin İngiltere-de tutunmasını temin için alınması zaruri tedbirleri Ticaret Bakanlığına bildirmiştir. İzmir Tütüncüler Birliğinin yakından alâkalandığı bu mevzuda Ticaret Müşavirliğimiz, Bakanlığa aşağıdaki yazıyı göndermiştir:
“Tütün ihracatımız bakımından Ingiltere piyasasının arzettiği ehemmiyet ve bu piyasada istihlâki artırmak için alınması İcap eden tedbirler muhtelif yazı ve raporlarımıza mevzu teşkil etmiş bulunmaktadır. Bu tedbirlerin hepsinin alınması icap etmekle beraber en Acili propaganda işleridir. Muhtelif vesilelerle arzolun-duğu Üzere bugünkü durumda İngiltere piyasası mallarımıza müsait bir haldedir ve bundan istifade etmemek mühim bir fırsatı kaçırmak demek olacaktır. Bu sebeple teklif olunan tedbirlerin alınmasına en kısa zamanda başlanması ve hele propaganda faaliyetinin geciktirilmemesi icap edeceğine inanmaktayız. Bütçe mülâhazaları gibi sebeplerin bu işi geciktirmesinin milli menfaatimize tamamen mugayir olduğu kanaatindeyiz. Vakayiin tütünlerimiz için açtığı bu durumda sarfedilecek mahdut bir meblâğ ile temini mümkün olan faydanın bu durum değiştikten sonra birkaç misli para İle dahi elde olu-namıyacagı aşikârdır. Bu sebeple kuvvetli bir propaganda ve reklâm faaliyetine vakit kaybedilmeden başlanmasını temlnen ilgili merciler nez-dinde âcil teşebbüslerde bulunulmasını yüksek reylerine derin saygılarımla arzederlnı..,
Adana mektubu :
Yiyecek, giyecek ve yapı malzemesi fiyatları düşüyor
Adana, 14 (Hususi) — Memleketin iıemen her tarafında olduğu gribi, A-danada da, muhtelif cins bazı maddeler üzerinde hissedilen ucuzluk hareketi inkişaf etmektedir.
Evvelce 85 randımanlı Anadolu u-nunun çuvalı Adanada 33 lira iken şimdi 31-3211raya, çuvalsız 32,5 liraya satılan 85 randımanlı yerli un bugün 25 liraya verilmektedir. Bir çuval un safi 71 kilodur. Tanesi 20 kuruşa satılan 504 gramlık ekmek de 562 grama yükseltilmiş bulunmaktadır. •
Adanada evvelce kilosu 230 kuruş olan koyun eti şimdi 190 a satılmaktadır. Bütün Çukurovada revaçta o-lan tulum peyniri de 409 kuruşken bugün tam yağlısı 300, yarım yağlı 250 kuruştur.
Geçen sene toptan satışlarda 20-25 kuruştan giden kırmızı patates hâlen (yeni mahsul) 18-20, gene geçen sene 17-18 kuruşa satüan beyaz patates şimdi 13-15, kabak 4-5, ayşekadın fasulye 12-17 kuruş üzerinden muamele görmektedir.
Yerli çimento burada hâlen 465, ithal malı 415 kuruştur. Yakın zamana krtar 67 kuruş olan beton demiri 48 kuruşa düşmüştür. Daha bir kaç ay evvel 450 kuruştan satılan kurşun boru (3/4 inç.) bugün 125 dlr. Kirecin tonu 50-55 liradan .35-40 liraya sukut etmiştir. Dörtlük tâbir edilen kerestelik ağaç 30-32 liradan 23-25 liraya kadar inmiş, metre murabbaı 550-600 kuruşa verilen pencere camı 400 olmuştur.
Sümerbank mamullerine gelince; 9 haziranda tenzilâtlı satışa başlandıktan sonraki fiyatlar Adana mağazalarında şöyledir: Dar Ereğli patiskasının metresi 175. peniş Ereğli patiskası 250, çizgili poplin 275, düz poplin 245, lüks saten 415, masa ör-
Yapağı piyasası hararetli
Çin, yapağı satmadığı için, fiyatlar yükselmektedir
Şehrimiz piyasasında yapağıya karşı istekler artmaktadır. Bu artış, dünya yapağı piyasasının yükselmesinden İleri geldiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, yapağı ihracatının geçen seneye nisbetle daha fazla olacağına şimdiden bir hüküm verilmektedir.
istihsal durumuna gelince, geçen sene, yapağı istihsalâtı 24 bin tonu bulmuştu, bu seneki istihsal hakkında henüz kati bir rakam bildirmek mümkün değildir. Fakat alâkadar tacirlerin elde ettikleri malûmata göre, bu seneki yapağı mahsulünün 25 bin tondan aşağı olmıyacağı anlaşılmaktadır. Verilen malûmata göre, Çinin yapağı mahsulünü kendi ihtiyacı için kullanacağı, dış piyasalara mal vermiyeccği ileri sürülmektedir. Bu haber, dünya yapağı piyasasındaki harareti artırmıştır.
Taze meyva ve sebzelerin ihracında kolaylıklar
İzmir, 15 (Hususi) — Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından alınan bir yazıda takas ve döblokaj yollyle ihracına müsaade edilmekte olan taze meyve ve sebzeler anlaşmamız bulunmayan memleketlere ihracı İçin bu malların çabuk bozulmaya müsait olan mahiyetleri gözöntlnde bulundurul rak ihraç usullerinin basitleştiril* mesi düşünülmüş ve aşağıda gösterilen şartlar altında Bölge Ekonomi ve Ticaret Müdürlüğünce tetkik ve is'afı uygun görülmüş olduğu bildirilmiştir.
1 — Mukabilinde ithal olunacak mallar bazı istisnalarıyla 343 sayılı sirkülerimizin A listesine dahil maddelerden olacaktır.
2 — Mezkûr sirkülerin B ve C listelerinde kayıtlı ithal mallan için ileride bu maddeler üzerinde tefrikler yapılıncıya kadar Bakanlığımızdan istimzaçta bulunulmasına devam olunacaktır.
3 — A listesine dahil maddeler İçin menşe kaydı aranmıyarak İhraç malının sevkolunacağı memleket fatura* lı olmasiyle iktifa edecektir.
4 — Taze meyve ve sebzelerin yukarıda belirtilen şekiller dahilinde takasa çevrilme küzere anlaşmamız bulunmayan memleketlere Kon-sinya5tion suretiyle de İhracına lisana verilecektir.
Turfanda karpuz
Sebze ve Meyve Hâlinde, toptan turfanda karpuz, boylarına göre 150 kuruştan 500 kuruşa satışa arzedlb miştir.
Sebze ve meyva fiyatları
15/6/1950 günü, Sebze ve
Meyva Hâli toptan fiyatları:
Bamya 200 Kuruş
Patlıcan 1? 0-150 R
Domates 30- 50 H
Sivri biber 100 tt
A. fasulye 45- 63 M
Kabak 15- 20 M
Kırmızı erik 40-120 M
Kaysı 35-160
Kiraz 25- 80 M
Şeftali 35- 60 rt
Vişne 35- 60 99
tüsü 395, peçetelik 365. pîjamalık pop lin 330, basmalar 125, pazenler 165» kaput bezi 115, kaba dokumalardan Malatya pantalonluğu* S55 kuruştu^ Kayseri fabrikası mamûllerlnden Diyagonal ile Kazallnadan da metrede 10 kuruş tenzilât yapılmıştır.
Adana bölgesinde belediye hudutları haricinde satılan benzinlerde de litrede 3 kuruş tenzilât yapılmaktadır. Şu rakamlar gösterir ki, memlekette umumi bir ucuzluk cereyanı başlamış bulunmaktadır.
İzmir :
7 5/VI/1950 Perşembe
Borsalarda vaziyet
İstanbul
Adana :
Ticaret Borsasında Mwır fiyatları gerileme kaydetmiş, yağlı tomumjardan yalnız k^teıı tohumu Üzerine az miktarda iş olmuştur. Yapalı satışlarındaki hararet artmaktadır. Sivri kabuklu fin-dik sağlam durumunu muhafaza etmektedir.
Kambiyo, Esham ve Tahvilât Borsacında yüzde 6 faizli Kalkınma Tahvillerine karşı istekler devem etmektedir. Fakat isteklere rağmen leme görülmemiştir, tahvilleri üzerine de yatı yükselmiştir.
fiyatlarda bir 11er-Merkez Bankası istekler olmuş, fi-
Borsada rekirdrk^tz kuru ilziinıün duumu tamamen Istekelz ve durgun bir manzara arzetmekte, fiyat mütemadiyen gerilemektedir Bordanın en hareketli kısmını pamuk piyasası teşkil etmekte, alivre pamuk üzerine geniş mikyasta muamele yapılmaktadır. Pamuk yaitnıu sağlam vaziyetinde değişiklik olmamıştır. Pamuk çekirdeğine karşı alâka devam etmektedir.
Ticaret Borsacında ikinci ve üçüncü akala pamukları Üzerine hararetli muameleler olmaktadır. Fiyatlar ilerleme kaybetmiştir.
KAMBİYO
İstanbul Borsası
ESHAM VE TAHVİLÂT
Devlet Tahvilleri
MEMLEKET TİCARET BORSALARI
YABANCI BORSALAR
İstanbul Ticaret Borsası
İzmir Ticaret Borsası
New-York Borsası
1
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Sterling ....
Dolar .....
Fr. Frangı ...
İsviçre Fr....
Belç. Fr.....
İsveç Kr.....
Florin ......
Liret .......
Drahmi
Escoudos ....
Açılış
7>9
280.25
0.80
64.03
3.60
M. 1250 73.6MO 0.44 £28 0.01876
9.7390
Altınlar
Kiliçe Yeril Gr.
Külçe Dogussa.
Cumhuriyet ...
Reşat ..........
Hamlt •••••••••..(
GuJden ...........
Ingiliz ........
Fransız kok ...
Napoleon £11 ..
İsviçre ........
Bugün Lira
4.78
36.50
31.3TI
il.—
New-Yurk't» ı onsu: I 35
Gümüş, Plâtin
Gumuş Gr.......
Plâtin M ......
Kapanış
7.89
230.25
080
64 03
5.60 51 1250 73.6840 O.JI128 0.0İ876
9.7390
Eski kur
Lira
1.73
3250
36-
3L10
41.25
En Mûfcı En yukarı
10.-
11-
Zürich Borsası (Serbest)
23.5.1950
Durumu
Türk Lirası .......
Dolar
Sterling
Fransız Frengi
İsviçre Frangı
En aşağı
0.97 •I 28 1/4
10 80
) 22
En yukar
1.07
1.29
1005
1.21
l/l
(r(ö
%5
*5
*6
(S6
*«6
%7
%7
%7
%7
%7
9c7
$i7
İkramlycll tahviller 1933 Ergani ..........
)9J8 ikramiye!!
Milli Müdafaa I .......
1944
1941
V2
Demiryolu IV .....
Demiryolu V ......
1940 Ikr&mlyeU
Diğerler)
Demiryolu VI .....
I ....
XI
III ...
£....
(I...
£ ••••»•• I ....
Sivao-kirzurum 1
“ H.-VII
Demiryolu
• 9
1941 Kalkınma
91
S4
İh tik razı
İstikrazı
1949
19 İS
Milli Müdafaa 1049
1934 1034
194)
194) 1941
Milli
M
FS
M
M
Müdafaa
• I
• ••

1.. .
II... £11...
1.. .
II... iti... IV...
Kapanış
(•)
24.—
22.-
21.— 100.-100.-
08.-
09.20
100.75
100.45
96.80 100.— 100.—
97.60
21.30
21.35
21 -
21.50
20.90
21.10
21.75
20.95
21.25
21.—
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası ......
Anadolu D.Y. Tertip A/B.
C.
• *60 ........
Mürneu. Senet.
• P
• •
20.75
112.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C Merkez Bankası ......
Türkiye İş Bankası ......
Türk Ticaret Bankası ....
Arştan Çimento ..........
Şark Değirmencilik ......
Milli Reasürans .........
100.2!
30.—
5.-
15.25
23.25
8.-
Ecnebi Tahviller
■» !■ »•( ■»> I ■ ■ ■ • . ■ | 1 - |
100.-
110.—
U0.—
110.-
110.—
110.—
09.—
08.-^
20.30
100.-
21.61
22.-
22.—
21.45
22.-
21.—
21.95
20.U0 Lll.-
50.—
67.50
120 25
20.50
5.-
10.70
23.50
16.25
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.)
Buğday Ofis ...
Arpa yemlik (dökme) ...... Mısır sun (çuvalı) .....
Fasulya tombul .........
Fasulya Çalı sert ......
Kuşycml ................
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil..........
Nohut natürel ..........
Tatlı tohumlar :
Ayçiçeği tohumu ..............
Keten tohumu .................
Kendir tohumu ••••#seseeeeeee Susam .......................
Yer fıstığı kabuklu ..........
Kuru 31(*yvuiar .
Fındık (kabuklu alvrl) ...
Fındık (tç tombul) ........
Ceviz (kabuklu) ...........
Ceviz ılç natllrol) .......
Dalcunın Ilımı Maddeleri! Tiftik (nna malı .........
Tiftik (Natürel» .........
Yapak Anadolu (Kırkım)
ilam dcrUerı
Sığır Hftlnmurft (kasap) Kİ. Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun hava kurusu kilosu
.‘Sebatı 1 ııfclnr;
Zeytinyağı (E.E. Susam yağı (Rat. Ayçiçeği (Rafine Fındık yağı (Çlırük)
tonokcll) fiıra) çıplak)
Bugün Eski Kapanış
29.— 29.—
29.30 30.30
18.—
17.10 20.10
24
M 34.—
«« 37.50
39.50
17.-
21.— 28.—
26.-
38.- 40.—
31.-
60.—
— 80.—
94 — 94.—
185.— 185.—
30.—
— 100.-
320.—
217.—
205.—
140.-
165.—
— 165.-
2-30.-.
ıou.—
— 140-
*
Üztlm çekirdeksiz No.9 incir A serisi
“ B scrloi Pamuk Akala Pamuk Akala Pamuk Akala Pamuk yerli .
Pamuk yağı (rafine) ... Pamuk çekirdeği .........
No. 8»»..
No. 108 1 ......
££
III
Bugün
52.5
55.—
42.—
215 —
J00.—
160.—
ISO.—
110.—
11.5
Son Kapanış
53.25
55.-
42.—
215.—
180.—
160.—
180.—
110.—
13.—

Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala £ ...... Pamuk Akala ll Pamuk Akala £11 Pamuk yeril l Pamuk yorlı £1 160 — 150.— 180.— 165.— 140.—
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) Çc50 randımanlı kabuklu tombul ..... b) İç sıra kontrollü .. • sı.— 178.- 85.- 180.-
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak Bufirdav aert — 80.— 31.-
Arpa
Buğday (BuşcJl=Scnt) .............
Sert Kış mahsulü No. 2 .........
Kırmızı “ “ No. 2 ..........
Pamuk Mlddling (Libreal=Sent) Temmuz •••••••••••••••••••••••••••••es** Ekim .............................
Aralık .................
Tiftik (Llbrest=Sent)
£ eksas o. 1
Ftndık (Llhrefli=8ent) Kabuklu yerli iri »ii
Levanı İç Ekstra İri
kuru Uzum Thompson
Keten tohumu (Buşoll = Dolar) Mlnnoapotls ......................
Kalay (Llbresl=Sent) ...........
Lovhn-tencko (100 libre dolar)
•••••>•••»«•»•4S9• “ orta •«••••••••aasaeaoeet* İthal malı ••• lg ıtha) malı .............
(Llbre8l=Sont) ...... çekirdeksiz seçme ...
Dün
33.60
32.85
32.84
22.—
22.50
36.—
44.—
Ul/4
Eakl kur
2*3.—
251.-
33.75
33.50
33.74
22.50
21.-
36.—
40.—
11 U4
3.23
78.—
7.30
8.85
78.23
7.30
Londra Borsası
Kelen tuhıunu (Tonu=Storiing) Rnm hnv 1 2 1 333 65.- 63.- 64 3/4
Kalküta
Ter fıstığı Hindistan
Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal (Libreai=Fiyat) Sıra malı Ytln Anadolu “ “ ... “ Trakya 20/21 18/21 34.—Nom 80.- “ 20/21 “ 18/21 “
İskenderiye Borsası
Pamuk (Kantan=Tal1an) Ashmounl Kim olyaflı F/G. ... Karnak Uzun elyaflı F/G. 126.— 126.- 92.-
(•) Gününde Boraada muameloai tescil edilmemiş tahvilat ve eshamın arz ve taleplere göro taayyün eden takribi piyasa değerleri.
16 Haziran 1050
■ ■■*

Sayfa 8
yenî İstanbul
I ■ ■■■■■»■■■
lemiz/fkde
akine/eri
BEYOĞLU İSTİKLAL Cad. H° 75
SİRKECİ HA MİDİYE Cad- N° t6

(SATILIK EMLAK)
i
1
A
İstanbul Defterdarlığından :
Kıymeti Teminatı Dosya No. CİNSİ Lira Lira
515-3032 Beyoğlu, Yenişehir Mah. Çavdar So 1000 75
** 1170 ada, 11 parsel, en eski 37. eski vo
yeni 27 kapı sayılı 91.25 M2. arsa.
515-8152 Beyoğlu, (Galata) MÜcyyedzade Mah. 3800 285
Keme rai tı Kuyu So. 111 ada. 11 parsel, eski 10, 14. yeni ve taj 14, vergide 12 kapı sayılı 53.50 M2. kârgir evin 2/5 pay»
Yukarıda yazılı gayrımenkullor, 9 - 6 - 1050 de açık arttırma ile satışa çıkarılmışsa da, istekli çıkmadığından satış ON GÜN uzatılmıştır.
İsteklilerin, geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlariyle birlikte 19 - 6 - 1950 paarztesi günü saat 15 te Millî Emlâk Müdürlüğündeki Komisyona başvurmaları. (7937)
- Bahçe ve parklarınız için garantili halis — Ingiliz Çim ve Trifolium Repens Tohumları
G. E. SAPUNCAKİS
A
DEUTSCHE LEVANTE-LINIE, HAMBURG
Limanımızda bulunan “LÜCY ESSBERGER” vapuru İSKENDERİYE, HAMBURG, BREMEN için Doğru Posta eşya yüklemektedir.
-GARANTİ BANKASI-
İstanbul Şubesi, 19 - 6 - 1950 pazartesi gününden itibaren Karaköypalas karşısındaki kendi binasında çalışmaya devam edecektir.
__ ^Sayııı müfterilerine ilûn olunur.--
i
FLOTT
LAURO, NAPOLİ
KONTU
I1
îstanhyl
Galata Hovagimyan Han Telefop: 40568
Müessesesinde
İSTANBUL
îstiklftl Cad. 237 - Tel : 11756 Konak Oteli karşısı
satılmaktadır
ANKARA
Bankalar Cad. 42 - Tel : 14155 Karpiç Lokantası yanı
ANAKKALE VALİLİĞİNDEN
A
ŞOSE ESASLI ONARIMI
Yarın limanımıza gelecek “G E M I T O” vapuru Doğru PİRE, CENOVA ve MARSİLYA için eşya yüklivecektir.
M A R I T I M
İzmir
Atatürk Bulvarı
Telefon: 5956
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden:
Fatma Gürel adında bir hastanın ölümüne sebebiyet vermiş olmak iddiasiyle İstanbul Üniversitesince hakkında tahkikat açılmış olan Tedavi Kliniği o zamanki Müdiresi, Tepebaşında Kuyu sokak No, 6 da oturan Emine Fraşer’in, Türk Ceza Kanununun 455 inci maddesi gereğince muhakemesi lüzumuna karar verilmiştir.
Gösterilen adreste bulunamayan adı geçene keyfiyet ilân’en tebliğ olunur, (8016)
İzmir İli Daimî Komisyonundan:
İzmir - Torbalı - Tire yolunun Arapçı - Tire arasında 52+225—81 + 000 km. leri arası esaslı şose onanmı ûdi kaldırım, toprak tesviye ve sanat yapılan işleri 7.6.1950 tarihinden itibaren 20 gün müddetle ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.
Keşif bedeli 349795.44 lira, geçici teminat 17741.62 liradır.
Eksiltme 27.6.1950 salı günü saat 11 de tl Daimî Komisyon odasında yapılacaktır.
Bu işe alt eksiltme ve keşif evrakı İzmir Ankara, ve İstanbul Bayındırlık Müdürlüklerinde görülebilir.
isteklilerin 170000 liralık bu gibi kaldırım, şose ve sanat yapım işlerini vaktinde başarı ile bitirdiğine dair dairelerinden alınmış vesikalarla Valilik makamına müracaatla yeterlik belgeleri almaları lâzımdır.
isteklilerin 2490 sayılı kanun tarifatı dahilinde hazırlıya-cakları geçici teminat makbuz veya mcktuplariyle yeterlik ve 1950 yılına ait Ticaret Odası belgelerini havi teklif zarflarım yukarıda yazılı tarihte muayyen saatten bir saat evvel Komisyon Başkanlığına tevdii ile makbuz almaları lâzımdır.
Postadaki gecikmeler kabul edilemez. (7288)
Eminönü Kaymakamlığı ve Belediye Şubesi Müdürlüğünden:
Beyazıt Posta telgraf merkezi ittihaz edilmek üzere istimlâkine umumî menfaat kararı alınmış olan Beyazıtta Tavşan-taşı mahallesinin Yeniçeriler sokağında 674 üncü ada 10 parsel sayılı Yıldız Oteli ve Kıraathanesinin arsasiyle birlikte tamamına, bugünkü rayice göre 140000 yüz kırk bin lira kıymet takdir edildiği 1295 tarihli istimlâk Kararnamesinin 8 nel fıkrasına tevfikan alâkalılara tebliğ olunur. (7964?)

Hayatta muvaffakiyetin sırrı, iyi bir tahsildir. Avrupanın büyük ve meşhur üniversiteleriyle İstanbul ve Ankara üniversitelerinde ü ç sene müddetle meccanen tahsil etmek fırsatına nail olmak için YENİ İST ANBUL’un okuyucusu olmak kâfidir.
Yeni İstanbul’a derhal abone olunuz. Yeni İstanbul’un karnelerini alınız. Yeni İstanbul’un kuponlarını saklayınız. Öğrenmek istediğiniz fazla bir şey varsa YENİ İSTANBUL’dan sorunuz.
»

m
1 — Çanakkale - Biga - Karabiga yolunun 106+350—106 + 546, 107 + 684—110+300 kim. leri arası şose esaslı onanmı 15 gün müddetle ve ihalesi 22.6.1950 perşembe günü saat 15 te Özel İdare Müdürlüğü binasında toplanacak İl Daimi Komisyonunda yapılmak üzere kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Onarman keşif bedeli (20899.31) lira ve geçici teminatı (1567.45) liradır.
3 — İsteklilerin 1950 yılı Ticaret Odası vesikalarını ve bu gibî işleri yapmış olduklarına dair belgelerini göstererek ihale gününden (3) gün evvel (tatil günleri hariç) Valiliğe müracaatla bu işin eksiltmesine girmek üzere yeterlik belgesi almaları.
4 — 2490 sayılı kanun gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını ihale günü saat (14) e kadar makbuz karşılığında Komisyon Başkanlığına vermeleri, postada olabilecek gecikmeler kabul edilmez.
5 — Bu işe ait keşif, şartname ve sözleşme projesi Bayındırlık Müdürlüğünde ve 11 Daimi Komisyonunda her gün görülebilir.
TÜNEL SEFERLERİ
t. E. T. T. Umum Müdürlüğünden :
18 haziran 1950 Pazar gününden itibaren Tünel işletme saatleri aşağıda gösterilmiştir.
Keyfiyet sayın halka ilân olunur.
İş günleri Saat 7,00 den 22,00
Pazar günleri: Saat 7,30 dan 00,30
(7951)
İstanbul Belediyesinden:
Hâl Müdürlüğü tarafından kavun, karpuz pıüstahsillerine kur’a çekilmek suretiyle sergi verilecektir.
Taliplerin, müstahsil olduklarını bildiren resmi vesikalarını hâmil olarak kur’aya iştirak etmek üzere adı geçen Müdürlüğe üç gün zarfında müracaatları ilân olunur.
(8061)
Türkiyedeki arazî ve yol vaziyeti getirttiğimiz en elverişli tiplerini sayın diyoruz:
Dünyaca maruf İsveç çeliğinden mamul
VOLVO
201/ 202
MEHMET KAVALA
Tali ir Han Galata
Telgraf: Lanıct İstanbul
gözönünde tutularak, müşterilerimize arze-
6,5 BENZİN Takviyetl. orta ve uzun şaşi, 3000 devirde 90 fren beygir kuvveti
7 DİZEL 5 ileri 1 geri vitesli, uzun şaşi, 2200 devirde 100 fren beygir kuvveti
Model Fabrika Motor Hususiyetler tonajı cinai
1303/1301

2,5 BENZİN Kamyonet - kaptıkaçtı, şoför mahalli ve şoför mahalsiz, 3600 devirde 90 fren beygir kuvvetinde
Kesik burunlu DİZEL vc normal burunlu BENZtN motörlü uzun otobüs şasileri.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
Telefon 40139-42673

atılmayı, ifam
BLAUPUNKT
ile Dinleyiniz
NİJAD SERVEN w ŞERİKLERİ Kcm.,Şti
GALATA KARAKOY PALAS
ANKARA

Anonim Türk Sigorta Şirketi
İstanbul Sergisi ve İzmir Fuarı münasebetiyle aşağıda belirtilen şartlar dahilinde hayat sigortalarının âkidlerfne ikramiye verilmesini kararlaştırmıştır :
1 — 15 haziran 1950 tarihinden 20 eylül 1950 tarihine kadar yapılan teklifler üzerine akdedilmiş olan hayat sigortalarının âkidleri arasından kur’a ile ayrılacak üçüne akdetmiş oldukları poliçelerin aynı şartlarını ihtiva eden ve primleri Şirket tarafından tamamen ödenmiş bulunan 1000.— liralık birer hayat poliçesi hediye edilecektir.
2 — Keza 20 eylül 1950 tarihinden evvel akdedilmiş ve meriyetini muhafaza etmiş bulunan büdrnum hayat mukavelenameleri âkidleri arasından üçüne de aynı şartlarla ve primleri Şirket tarafından ödenmiş bulunan 1000.— liralık birer hayat poliçesi hediye edecektir.
Bu kuralar, 25 ekim 1950 tarihinde îstanbulda noter huzurunda eçkilecektir. Akdedilmiş olan sigortaların her 1000.— lirası için âkidler ayn birer iştirak numarası ile kur’aya dahil olacaklardır.
20 ekim 1950 tarihine kadar vâdesi gelmiş bulunan prim taksitlerini ödemiyenler. bu hediyeden faydalanmazlar.
Şirketin îstanbulda Yeni Postahane karşısında Erzurum hanındaki i§ merkezi ve yurt içindeki acentelerinin, saygıdeğer müşterilerinin emirlerine amade bulunduğu arzolunur.
Ne saadet? Artık evde oturup pineklemek yok.
Yüzümün şeffaf ve canlı rengi. Kadife gibi cildim. Buruşuksuz çehrem bana çok büyük bir muvaffakiyet kazandırıyor. Cildimin mesame* terindeki olu selüllcr. Yüzümün cazibesini yavaş yavaş söndürmüşlerdi. Birkaç günde, beyaz renkli Tokalon kremi, beşerenin derinliği* ne nüfuz ederek kirleri eritti. Açılmış bulunan mesameleri sıklaştırdı* siyah noktaları izale etti ve cildim yine bir genç kum cildi gibi güzelleşti. Bundan başka, beyaz renkli Tokalon kremi. pudramın tavanı hayret derecede iyi tutmasını da sağladı. Milyonlarca kadın onu muvaffakiyetle kullanıyorlar. Siz de onlar gibi yapınız. Kafî netice görmezseniz, paranız iade dilir. Geceleri de pembe renkli Tokalon kremim kullanınız. Siz uyurken o faaliyete seçer. Harikulade cilt gıdası olan öıoce/. buruşuklarınızı giderir ve yüzünüz yemden gençliğine kavuşur.
PARASIZ GÜZELLİK KUTUSU. — Derununda (beyaz vo pembe) renklerdeki Tokalon kremleri ile muhtelif renklerde Tokalon pudrasının nümunelerini havidir. Ambalâj ve sevk masrafı olarak 20 kuruşluk bir pulu aşağıdaki adrese gönderiniz: Tokalon servisi 38 C. Posta kutusu 1576, İstanbul
DİKKAT:
Hakikî TOKALON mamulleri Isfanbul Verem Savaşı Derneğinin yalnız 50 PARALIK TEK PULU ile pullonmışhr. 50 PARALIKTAN aşağı veya yukarı kıymette pullarla pullanmış olanları olmayınız Takliddir.
İSTANBUL BELEDİYESİ İLÂNLARI
KİRALIK EV
Eyüpte Uçşehltler mahallesinin Mescit Tepebaşı sokağında eski 31, yeni 14 No. lı ev, aylık 7 lira üzerinden bir yıl müddetle. Milli Korunma Kanunu hüküm ve sarahatine göre kiraya verilecektir.
Yıllık kira bedeli 84 lira ve ilk teminatı 6.30 liradır. Şartnamesi Divanyolunda Belediye Merkez binasındaki Zabıt ve Muamelât Müdürlüğünden alınacak veya görülecektir.
İhale, 26 haziran 1950 pazartesi günü saat 11,30 da Belediye Merkez binasında müteşekkil Daimî Komisyonda yapılacaktır
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektupJarlyle birlikte ihale günü saat 14,30 da Daimî Komisyonda bulunmaları lâzımdır, ı

Comments (0)