Memurlara yedi aylık aynî yardım paralarının defaten verileceği söyleniyor
8AYTN BAYAN.
AVRUPA VE AMERİKAN
şöhret bulmuş kremi, pudrası, allığı, dudak ruju, günlllk «ütü, briyantini, göz kapak boyası ve parfüm ler I ftyannda olan
GÖZEN
güzellik müstahzaratını kullanma, beğeneceksiniz. Her yerde arayınız.
| Sene 27 — No. 9346 — Fiat! her yerde 10 kuruttur. ÇARŞAMBA 10 Uayw 1948
M. Truman’ın beyanatı
B&hlblt Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Üçler konferansı, San Francisco konferansından sonra toplanacak
Trieste meselesi
Ingiliz ve Amerikan notaları Mareşal Titoya tebliğ edildi
B. Churchitl diyor ki: Harbi zaferle bitiren büyük devletler anlaşamazlarsa hakikaten hazin olur
Gelen bir habere göre şehrin Tito kuvvetleri, limanın da ingilizler tarafından işgali suretile bir anlaşmaya varılmış
“ Sual şeklinde vücutlar „
Yazan: A, ADNAN ■ AD IV AR
Bir makalenin ortasında kalın yazılarla şunları okudum:
Sakatlar geçiyor vücutlar t sual şeklinde Ve bu sözlere takıldım kaldım (1). Eğer bu cümleyi bundan otuz esne evvel okusaydım eğri büğri vücutlu, çirkin insanlar geçiyor diye düşünür, ben de onlarla beraber geçer giderdim. Şimdi büsbütün başka bir mâna ifade eden bu sözü söyleyenin Stephen Spender isminde XX, asrın ileri ve gneç bir şairi olduğunu da o yazıdan öğrendim. Kendisi hakikaten şair midir, söylediği bu cümle mısra mıdır, beyit midir, vezni nedir, kafiyesi nedir, ahengi var mıdır? Hiç bilmem, ancak bilirim ki mânası, bu zaman için pek derin bir mânası vardır. Hele bizim gibi bu «sual şeklinde vücutları-, yakından görmüş, onların ( bu şekle girmemiş vücutlar» dan içe işleyen. bakışlarla bir çok şeyler sor-duklannı cankulağıyla duymuş olanlar için mânası pek büyüktür
1932 yılında Pariste bir gün beni renkli insanların hakkı için çalışan bir cemiyetin toplantısına götürmüşlerdi. Orada HollandalI bir antropoloji âlimi tekâmül ve insan ırkları üzerine yeni buluşlarına dair münakaşalı bir konferans verecekti. Cenubi Af-rikada bulduğu yeni bir İnsan — maymun kafa tasından bahisle Irklar arasında farkolmıyacağını »öylerken bir müna^ ^et getirerek ilmin vatanı ol: dığinı da İfade etti. Fakat bu bu duğu kafa tasım Holiandada Leyden müzecine hediye edeceğini ilâve edince ben de, çitimin vatanı yoksa kafa tasını daha çok âlimin, daha çok insanın göreceği Parlsteki Muse-uma bırakması daha muvafık olup olmıyacağuu» sormuştum. Nihayet söz nasılsa milletler arası fevgl ve ahenge dökülünce münakaşadan ziyade, söz pehlivanları arasında, tartışmalar olacak sandım. Eli, ayağı düzgün biı genç, bu milletlerarası ahengin âncak silâh şakırtılarile düzeleceğini söyliyecek oldu. Salonun izbe bir köşesinden koltuk değneklerine dayanmış kırk yaşlarında «sual şeklinde bir vücut» kalktı: göıvniven gözlerini o gürbüz sesin geldiği tarafa çevirerek Bordu:
— Efendi, gözlerim kördür; haıbde aldığınız yara yerlerini göremiyorum, fakat sesinizden yaşınızı tahmin ediyorum. Acaba harbin ne olduğunu biliyor mumunuz’*
Salonda kopan alkış fırtınası o genç faşistin tepesine yıldıran şeklinde inmiş ve onu yerine çökertmişti.
Birinci Dünya Harbiyle kıyas edilmesi mümkün olmıyacak kadar feci vakalarla dolu olan bu harbin insanların araşma yer yer salıverdiği «sual şeklinde vücut laı o kadar çoktur kİ günün birinde hepsi-blr ağızdan:
— «Tekrar harb isteyen varsa ayağa kalksın» diye bağırsa bu
(11 Cahit Saffet Irgat. Yeni Dünyamızın şiiri. Tan gazetesi, 12 mayıs 1045
Navyork 16 (Radyo) — Dilnkü basın toplantısında Reis Trııman, mareşal S talin ve M. Ch ur ehlili» pek yakında buluşmak arzusunu İzhar etmiştir.
M. Truman şöyle demiştir:
«Yakında vukua gelecek olan bu toplantıda sulhun tesisi plânlan münakaşa edilecektir.»
Toplantı İçin bir tarih tesblt edilip edilmediği sualine karşı M- Truman, henüz bir tarih tesbit edilmediğini, hemen yapılmamakla beraber, görüşme tarihinin pek de uzak olmadığını ve San Francisco konferansından sonra vuku bulması muhtemel bulunduğunu söylemiştir.
Bir gazeteci M Truman'a şu suali Sormuştur:
«Bu pıhtıya general da Gaulle d- tştlr&k edecek mlî»
Amerika Başkanı toplantıda yalnız i" büyük şefin bulunacağını söylemiştir.
M. Truman. basın toplantısında, M. Eden Vaşingtonda kendisini ziyaret ettiği vakit bu mesela etrafında göril-y“«.nüş olduğunu ifşa etmiştir.
(Arkası sahife 2j sütun 3 te)
M. Truman
Dl$ BAKANI B. HAŞAN SAKfl-HIN REUTERE BEYANATI
San Francsico konferansının herkesi memnun edecek bir müessese kurmasa bile bunun temellerini atacağından ve çok müspet neticeler elde edeceğinden şüphe etmiyorum
San Francisco 16 (AA.) — Tilrkiy» Dış işleri Bakanı B, Haenn Saka, Reuter ajansuıın teel muhabirine verdiği mülâkatta şu beyanatta bulunmuştur:
Türk heyeti buraya, konferansın muvaffakiyetin» yardım etmek gayesiyle gelmiştir. Bu muvaffakiyetten, velevkl daha uzak bir tarihte gerçekle şecek olsun, şüphe etmiyorum. Bu konferansa davet eden veya adilen, büyük ve küçük bütün memleketlerin müşterek gayesi yeni va devamlı bir
emniyet nizamı kurmak ve kükbalda harblerl önlemektir. Bu hedef birliğine binaen San Francisco konferansının, herkesi memnun edecek bir müessese kurmayacak olsa bil», böyle bir müe&scsenln temellerini atacağından va çok müspt nelleelr tahakkuk ettireceğinden şüphe etmiyorum. Temelleri şimdi atüecak olan bina harb sonrası dünyasını milletlerarası güvenlik duygusu ve işbirliği İle müla-naalben gelişecektir.
(Arkası sahife 3: sütun 2 de)
San Francisco konferansında
Bölge arılaşmalarında bir itilafa varılıyor Manda meseleleri beş büyük devlet arasında münakaşa ediliyor
Sın Francisco 15 (Radyo ı — Gazeteci James Hart'm teyldfttlğine gör», bölge emniyeti anlaşmnlariyle müstakbel ve milletlerarası emniyet teşkilâtının mesaisi arasında bir ahenk kurulmak üzere pek yakında anlaşma hasıl olacaktır.
Bu münasebetle, konferans komitesi. beynelmilel emniyet teşkilâtının müsaadesi olmaksızın ve bölge paktları mucibince düşman memleketlere karşı tedbir alınmasını İstihdaf eden Amerikan tâdil teklifini kabul etmiştir. Fakat, bu yalnız beynelmilel emniyet teşkilâtı kuruluncaya ve hare-
kete geçinceye kadar devam e.ecek bir devreye mahsus olacaktır.
Manda altında bulunan topraklarda mütevelllllk meselesinin halli için beş büyük devlet tarafından yeni bir teşebbüs yapılmıştır. Bu teşebbüs mandaların taksimine dairdir. Bu hususta Sovyet Rusya ile Çin tarafından İleri sürülen teklifler münakaşa edilmiştir. Bu İki devlet, mandater devletin İdaresi memnuniyet verici olmadığı anlaşılırsa, mandanın başka bir devlete devredilmesini teklif etmişlerdir. İngiliz ve Amerikan tezi, bu teklife muarızdır.
Londra 16 (BB.0,1 — İngiltere İle Birleşik Amerika devletleri, Trleate meelesi hakkında mareşal Tlto”ya birer nota göndermişlerdir. Nota, dostane bir lisanla yazılmıştır. Amerikan ve tnglll* notaları ayn ayn gönderilmiş olmakla beraber, meal ve mün-dericat itlbarile bJribtrine benzemektedir.
Müttefiklerin talebi, Yugoslavyanın sulh konferansında Trieste ürerinde İleri süreceği İddialara taran dokun-mıyacaktır. M (İtte filelerin noktal nazarı sulh konferansı tarafından haklarında bir karar verilinelye kadar İtalyan topraklarının idaresi Müttefiklerin elinde bulunması icabettiğf merkezindedir.
İtalya Başvekili sinyor Bono mİ, dün akşam yaptığı beyanatta, Trieste meselesi hakkında Yugoslavya hükümfitile müzakere açılmasını teklif etmiş, anlaşmazlığın kuvvet istimaliyle değil. müzakere ve uzlaşma yollyle halledileceği hakkındaJd ümidini İzhar eylemiştir.
Trieste için düşünülen iki hal şekli
) Londra 16 (AA.) — Doğru haber alan mahfillerde belirtildiğine göre, Trieste meselesi hakkında Büyük Britanya ve Amerika hükümetleri tarafından mareşal Titoya verilen notalar hiçbir veçhile ültimatom mahiyetinde değildir.
Ayni mahfillerin tasrih ettiğine göre. Londra ve Vaşlngton şimdiye kadar gelen haberler hllâfma, müşterek bir noth'tieî^l fakat ayrı ayrı birer nota vermişlerdir. Metinleri heniia malûm olmamakla beraber, bunların en geniş bir anlaşma zlhnlyetlle hazırlanmış olduğu temin edilebilir. Filhakika Müttefik hükümetleri şeflerinin tek endişesi bu bölgede kumanda birliğini muhafaza etmekten İbarettir. Mareşal Tito bu prensip üzerinde mutabık olduğunu gçen şubat ayında mareşal Alexander İle yaptığı mülakatta söylemiştir. Düşünülen İki hal şeklinden biri Tlto’nun. kat! karar verilinelye kadar, kıtalarını geri çekmeğe razı olmasıdır. İkinci şekil, bu kesimdeki kuvvetlerini mareşal Alexander’ln kumandasına vermeği kabul etmesidir. Bu son »ekil Tlto'-nun nüfus ve İtibarım asla kumaş, çünkü kumanda birliği prenslpt bütün Müttefikler tarafından kabu! edilmiştir. Tlto'nun da bu deliller karşısında buna kanaat getireceği ûmldedllmektedir. Bahusus kİ Müttefikler Yugoslavyanın arazi taleplerini müsait surette tetkik etmeğe hazır bulunuyorlar.
Bir anlaşmaya varıldı mı?
Vaşlngton 16 (Radyo) — Gelen bazı haberlere göre Mareşal Alezonder il» Mareşal Tito şehrin işgali hakkında muvakkat bir anlaşmaya varmışlardır. Mareşal Alexander kuvvetleri limanı ve Mareşal Tito kuvvetleri de şehri tutacaklardır.
Tito kuvvetleri İn filizlerin gerilerine nüfuz ediyorlar
Londra 16 (Radyo) — İngiliz gazeteleri Trieste ve Avusturya meselelerine bir çok yazılarını tahsis etmektedirler.
Avusturya meselesi hakkında şu haberler verilmektedir; Avusturya topraklarında İnglllv Amerikan, Rus, ve Fransız kuvvetlerinden başka Yugoslav ve Bulgar kuvvetleri de bulunmaktadır. Bu da vaziyeti güçleştirmektedir. Bulgar birlikleri cenup doğu İstikametinde geri çekilmekte iseler de. Yugoslav birlikleri tesblt edilmiş olftn bölge hudutlarını dinlemiyorlar ve Ingiliz hatları arasına nüfuz etmlye devam ediyorlar.
Trieste şehrinin umumi manzarası
ChurchilFin sözleri
Eğlenceler bitti, birçok ve nahoş meselelerle karşı karşıyayız
Ingiliz basını zorluklardan bahsediyor
Londra 16 (Radyo) — Avam Kamarasında beyanatta bulunan Başbakan Churchlll şöyle demiştir;
«Eğlenceler artık bitti, şimdi İngiliz milleti bir çok ve hoş görünmeyen meseleler İle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu meselelerden biri de Japonya meselesidir.»
İngiliz basınının makaleleri
Londra 16 (Radyo) — Ev enin g Standard gazetesinde bir karikatür nazarı dikkati çekmektedir. İpekten kanatlı bir sulh meleği bazı yarlerinden hâlâ alevler çıktığı görülen Avrupa kıtasını havi bir küre üzerine oturmaya yelteniyor. Karikatürün altında ş uyazı var: «Bu ilkemi» de ne kadar sıcak».
Bu sabahki bütün Ingiliz basım karilerine daha bir çok güçlüklerle karşılaşılacağını ihtar etmektedirler Şu mevzular ele alınmaktadır: Olda maddesi sıkıntısı, İrlanda?» hücum, Trieste meselesi,
Daily Herald üç büyibk şefin yeni
den toplanacakları haberini ele alarak memnuniyetini izah ediyor ve şöyle diyor:
«Konferans Londra'da mı toplanacak?
Her ne kadar İngiliz halkı Mareşal Stalln ile M. Truman’ı gnrmeüa memnun olacaklarsa da bu ikinci derecede gtlen bir meseledir.
İngiliz halkının asıl İsteği bu yeni toplantıda, geçen seferkilerden daha esaslı re elle tutulur neticeler elde dilmesini İstemektedir. Her seferinde üç büyük şefin toplantıları samimiyet havası içinde cereyan etmiş ve toplantı sonunda neşredilen tebliğ görüş birliğinden bahsetmiştir. Buna rağmen sonradan bazı esaslı meseleler etrafında netice elde edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Hattâ Yalta konfe-rasının tebliğ metnini Anglo • Sak-sonlar başka türlü. Huşlar başka türlü yorumlamışlardır..
Daily Mail gaıetesinde «Güç m«-leler» den dem vurulmaktadır. Trieste İşi, Rus kuvvetleritan Danimarka (Arkası sahife 2; sütun 5 te)
gür sesin dalgalan yalnız oturanları oturtup geçmekle kalmıya-cak ayaktaklleri de yerlere serecektir.
Dünyaya nizam venneğe, milletler arasında itimat ve emniyeti kurmağa çalışan San Francisco konferansı murahhaslarını belki o şehrin sokaklarında «sual şek-
linde vücular» sorguya çekmiyorlar, Fakat umarım kİ onların kafalarının İçinde gece gündüz her an bu vücutların hayalleri dolaşıyor ve can kulaklarına fısılda-yor:
— Genç, gürbüz bir neslin daha bizim şu halimize gelmesine razı olacak mısınız?
Toprak kanunu
Ankara 16 (Telefonla* — Bugün Mecliste müzakere edilecek toprak kanunu tasarısı hakkında söz alacak Millet Vekilleri arasında komisyon sözcüsü Adnan Menderes de vardı. Adnan Menderes'in komisyon sözcülüğünden iştira ettiği söylenmektedir. Müzakerenin çok münakaşalı olacağı v« geç vakte kadar devam edeceği anlaşılıyor.
Günler Geçerken _ güfje '
Bir canavar aranıyor ^ '
-------- ----------
Bütim tarihimizde bir «Düzme Mustafa» meselesi vardır; fakat büyük bir ihtimalle bu Mustafa hiç de düzme değildir, Şehzadenin tâ kendisidir: o sıfatı takanlar, tahta geçmeğe hakkı olan bir Osmanoğluna karşı gelmek Istemiyenleri şaşırtmak, bir politika dolandırıcısını ortadan kaldırmağa çalıştıklarına inandırmak maksadını gütmüşlerdir, Başka milletlerin tarihinde da acayip örneklere raslanır. Meselâ «Demir maskeli adam Fransa, nın bıı cinsten bir bilmecesidir. Hattâ XVI, Louls’nin zindanda açlıktan ölen küçücük mirasçısını nasılsa kurtulmuş göstererek hanedan muhabbetlisi kimselere kendilerini besletenkr ve büyük hayaller peşinde koşturanlar da olmuştu.
Mussolini için öyle bir yalancı yaşayışa imkân yok. Fakat Mitlerin cesedi bulunmazsa ve sağlam delillerle ölümü ispat edilmezse yarının tarihine bir kaç Düzme Führer vakası yazılabilir. Türkçcde «Dirisinden ne hayır gördük kİ ölüsünden görelim?» diye bir söz kullanılır; çok doğrudur, l âkin dünyayı — ancak güneşten kopup da boşlukta ateş parçası olarak fırıl fin! döndüğü ilk çağındakine yakın bir dehşet İçinde — aleve, dumana ve gürültüye boğan bu âfetin Alman kafası dağişinceye kadar bir «idole», bir kutlu, dalıa doğrusu bir mübarek şahsiyet olarak gönüllerde yaşaması mümkündür. Führerl andıran başka baldın-çıplaklann o benzeyişten faydalanmağa kalkmaları beklenebilir. Ama bir tiranı değil, komedi oynamak üzere ve önümüzdeki yıllarda değil, harb felâketleri unutulmağa başladığı sırada.,,
Su aralık flitlere benzemek, aksine pek tehlikelidir. Benzeyenlerin ne mümkünse yapmaları, bıyıklarını uzatıp sakal salıvermeleri. perçemlerini yok etmek için yalnız saç tarama şekillerini değiştirmekle kalmayıp başlarını sıfır numara makineden geçirmeleri münasip olur. Zira şimdi diri veya ölü, ortada bir canavar aranıyor. IVIlhelın ile dik bıyık ve ve Tütlerle perçem modası tarihe gömüldü,
Refik Halid Karay
Sahile 2
AKŞAM
ıl Mayıs 1945
SÖZÜN GELİŞİ -
Bir yanlışlık vatandaşları şekersiz bırakabilir mi?
Halka hizmet etmeği üzerlerine alan kimseler memur olmasalar bile bu hizmetin ciddiliğini kavarnıak zorundadırlar. Halka ayni yardımlarda bulunan hükümet memur olnuyan vatandaşlara da vazife vermiştir. Bu arada şeker, pirinç, zeytinyağı gibi bazı yiyecek maddelerini hususi müesseseler, meslft bakkallar, fırıncılar dağıttı ve dağıtıyorlar. Böyle bir hizmet işini üzerine alan bakkal da, fırıncı da artık ticaretinin yanıbaşındn Mr halk hizmeti görüyor demektir, yapacağı yanlışlıklardan da bir devlet memuru kadar hesap vermek durumundadır
Evvelki gün Şehzadebaşındaki karakolun karşısında emekli, dul ve yetimlere şeker dağıtan dükkânın önünden geçiyrodum. Biriken fakir fakir kadınlar, yaşlı yaşlı adamlar sızlanıyor, şeker dağıtanlarla çekişiyorlardı. Bu zavallı halk bir yanlışlık yüzünden mayıs ve haziran ayına ait şekerlerini alamıyorlarmiş. Alâkadar oldum. Mesele şu: Üç ay evvel Şehzadebaşında Çinili fınn yanında halka şeker dağıtan dükkânda dağıtma kartlarındaki şeker kuponlarını bir kız kesermiş. O zaman ocak, şubat, mart ayları şeker istihkakı karşılığı olarak yanlışlıkla mayıs, haziran, temmuz kuponlarını kesmiş. Yüzlerce vatandaş o zaman şekerlerini bu yanlış kesilen kuponlarla almışlar. Şimdi nisan, mayıs, hn-z ran şekerini almaya gelen emekli, dul ve yetimlere yalnız nisan sekeri veriliyor, ötekiler o zaman yanlış kesildiği İçin verilmiyor. Üç ay evvel şeker dağıtan dükkân bu yanlışlığı kabul ediyormuş, «Fakat ne yapalım, kız bir kere yanlış kesmiş, o kuponların hesabı görülmüştür Mayıs, hariran şekerlerin! almayıverin» diyormuş
İstihkak sahipleri Fatih Malmüdürlüğüne başvurmuşlar, «Yani s'ık olmuş, bu şekerden vazgeçin» cevabını almışlar. Şimdi şeker dağıtan kimseler de hakikatin böyle olduğunu söylüyor, hak sahiplerini «Gidin, derdinizi anlatın., diyerek geri gönderiyorlar.
Vatandaşların karnelerinde ocak, şubat, mart kuponları olduğu gibi durmaktadır. Acaba bu kuponlar kesilmeden geçen sefer nasıl şeker dağıtıldı ve o zaman yanlış kesilen mayıs, haziran. temmuz kupotılarile şimdi kimler şeker alıyor İlgili makamlar bu suallerin cevabını her halde verecektir. Hükümetin fedakârlıklara katlanarak yaptığı ayni yardımdan bir kızın yanlış hareketile fakir fıkara nasıl mahrum edilebilir?
Şevket Rado
Himmler nerede?
Berimin son günleri
Alman başkentinde yer altında Nazi şeflerinin geniş apartımanlart bulunan gizli bir şehir bulundu
Postaneden 100 bin lira çalanlar
Dört hırsızdan ikisi İzmir’de yakalandı
İzmir 15— Geçen hatta Ayvalık pos tanesinden Ziraat Bankasına alt 100 bin lirayı çalarak kaçan hırsızlardan İkisi burada yakalanmıştır. Biri Ayvalık postanesi havale memuru Ferhat, diğeri celep Âmir olan bu iki sa-j glzlene gtalene dağ yollarından İzmlre gelmişler, burada polisin nazarı dikkatini eelbettiklerlnden yakayı ele vermişlerdir. İkisi de suçlarını İtiraf etmişlerdir. Yapılan araştırmada özerlerinde 15 bin lira bulunmuştur.
Ferhat, verdiği ifade de bu İşte İki I olmadıklarım. Ayvalığın Kûçük-köy muhtarı Nazif ve Ziraat koruma bekçisi Salmln de para aldıklarını ve Ayvalıktan dört kişi oldukları halde kaçtıklarını ve bu İki arkadaşlarının nereye gittiklerini bilmediğini söylemiştir.
Muhtar i: -lflc ziraat koruma bekçisi Salm aranmaktadır.
Harb rizikoları indirildi
Ankara 15 (AA) — Aldığımız malûmata göre. Ticaret Bakanlığı Türk limanlan arasında yapılan seferlere alt harb rizikolarından çok önemli t n di r m eler yapmıştır.
Tedricen yapılan İndirmelerden sonra tatbik edilen harb rizikosu Hatları Karadeniz limanlan arasındaki seferlerde gitme % 0.15 ve gidip gelem % 0.25, İstanbul - İzmir % 0.30 gidip grime % 0.45, İstanbul - Merin ve İskenderun % 0.50 gidi o gelme % 0.75. İssin İr - Mersin veya İskenderun % 0.50 gidip gelme % 0.75 idi.
Harb rizikosunun azalması dolayı-■11 e bütün Ttirk Umanları arasında yapılan seferlerde harb rizikosu Hatları İstisnası? olarak % 010 gibi en ufak bir hadde İndirilmiştir.
Balıktan zehirlenerek öldü
Halatta oturan Salamon İsminde biri, ucuzca aldığı bir torik balığının yansını yedikten sonra zehirlenme alâmeti göstermiş ve kaldırıldığı Bala t hastanesinde ölmüştür.
Bir şoför feci bir surette öldü
Maarif matbaam şoförü Mahmut, boş benzin varilLerinl temizlemekte Ucen. birinin dibinde kalan benzin infilâk etmiş, bu İnfilâk netlcesnlde Briıy&n varil kapağının başına çarp-maılle yaralanan şoför derhal ölmüş-
K arifti 1 e kaynatasını yaralıyan Nazif yakalandı
Bir hfta evvel, Zlnclrhkuyu'da Tepe mahallesinde, ayrı yaşadığı karısı Behlye ile kaynatası Nazif'i bıçakla ağır surette yaralayıp kaçan Halit Çubuk, Sarıyer jandarması tarafından yapılan takibat sonunda gece yakalanmış ve Sarıyer savcılığına teslim •dilmiş, hakkında tevkif karan verilerek cezaevine gönderilmiştir.
Londra 18 (Radyo) — Neva C5hro-nlole Bavyera’daki muhabirinden «Berlin'in son gönleri o hakkında şu telgrafı almıştır t
Hltler ve diğer Nazi şefleri İle birlikte Berlin'in son saatlerini yaşamış ye oradan kaçmaya muvaffag olmuş biri ile gürüştüm.
21 nisan Sovyet bataryaları Bay/e-kAlet binasını dövmeye başlamıştı. Nailler Hltler'e Berlin'den gitmesin! tavsiye ettiler. Keltel Führer'den Norveç’e veya cenup Almanya'ya gitmesini İstedi. Orada mukavemete devam edebilecek miktarda malzeme bulunuyordu. Fakat Hltler Berlin' den ayrılmak İstemedi. Bu eefer Rlb-bentropp Heri atıldı. İşi usatmayı tavsiye etti. Çünkü Ribbentropp'fi göre Müttefikler arasında anlaşmazlıklar baş göstermişti- Belki kurtuluş yolu bulunurdu. Hltler buna da kanmadı. Bu sefer Goebfcels geldi. Çocukları yanında İdi. Onun tavsiye ettiği de şuydu: «Batıyı bırakıp Bolşevizme karşı savaşa devam etmek». Hltler buna da olmaz dedi. Onun İçin bu bir teslim gibi bir şeydi.
Sovyet kuvvetleri de artık Başvekâlet kapılarına gelmişlerdi.
News Chroniete muhabiri bundan sonra cereyan etmiş olan hâdiseler halanda malûmat vermemektedir. Çünkü bahis mrtnuu olan adam Sovyet birlikleri gelmeden kaçmıştır.
Karısıle kızı ve muavini Müttefiklerin elinde
Nevyork 18 (Radyo) — Assocleted Press ajansının verdiği bir habere göre, Hinunler’ln karısı ile kızı Müttefiklerin eline düşmüşlerdi!-.
Aynı ajansın İlâve ettiğine göre, Henrich Himmler yerine Alman polis şefliğine gelmiş olan Kartel Brüıuur Tytol’de Amerikan kuvvetleri tarafından yakalanmıştır. Brünner, Himmler’İn sağ kolu idi. Goebbels'den sonra Müttefiklerin eline geçmiş olan en biiyük cani Brilnner'dlr.
Avusturya’da da feci bir kamp bulundu
Londra 18 (Radyo) — Üçüncü Amerikan ordu birlikleri Avusturya'da Hbenso'da Bukcenvald kampından da daha feci bir vaziyette bulunan bir kamp bulmuşlardır. Bu kampın kapısına Müttefikler şu yazıyı taşıyan şöyle bir levha asmışlardır: «Burada Nazi medeniyetini temsil eden bir âbide dlkilltÜT.»
Memurlara yedi aylık aynî yardım
Ankara 15 — Yedi aylık 1945 devlet uatçesl Büyük Millet Meclisinden çıktıktan sonra haziran ayında memur ve müstahdemlere T aylık ayni yardım karşılığı olan 105 liranın peşinen ve defaten memur ve müstahdemlere dağıtılması düşünülmektedir.
Genel kurmayın kabul resmi
Ankara 15 — Avrupa harbinin sona ermesi dolayistle Genelkurmay tarafından perşembe akşamı İçLn şehrimizde bulunan Müttefik devletler asker! mümessillerine Ankarapalas salonlarında bir kabul resmi tertlbedü-m İştir.
Alman murahhaalarüe Müttefikler arasında görüşmeler
Londra 16 (AA.) — Alınan murah-haslarlle Müttefik genel karargâhı murahhasları arasındaki görüşmeler Edlmbourg civarında Cralglchall'da yapılmış ve üç gün sürmüştür.
Alman heyeti yanında Müttefik subayları olduğu halde Oslo’ya dönecektir. Müttefik subaylar. Almanlar tarafından verilen asker! mahiyette malûmatın doğruluğunu tahkik edeceklerdir. _
Eisenhower Londra’da
Londra 10 (Radyo) — General Elscnhower İle General Om ar Bradiey bujün uçakla Almanya’dan gelmişlerdir. Akşam ümt), Prens Of W»!es tiyatrosunda verilen temsilde hazır bulunmuşlardır. Seyirciler Generalleri şiddetle alkışlamıştır.
İngiliz büyük elçisi
îngilterenln Türkiye Büyük elçisi Bir Maurlce Pcterson dün sabah 1 uçakla Ankara’dan şehrlmze gelmly-I tir-
Sovyet büyük elçiliğinde kabul resmi
Ankara 18 (Telefonla) — Sovyet büyük elçisi tarafından, harbin sona ermesi münasebetle dün akşam elçilik binasında bir kabul resmi tertibe-dllmlştir. Bu kabul resminde Başbakan B. Şükrü Saraçoğlu, Bakanlar, Gurup reis vekilleri. Genelkurmay başkanı, Mili! Savunma Bakanı, Millet vekilleri ve ecnebi elçiler hazır bulunmuşlardır.
Trakya bölgeleri valilerinin toplantısı
Edirne (Akşam) — Trakya bölgesindeki valiler genel müfettiş Abl-dln üzmenin daveti üzerine bu «ym yirminci günü Edlrnedc bir toplantı yapacaklardır. Valilerin buraya gelecekleri tarih Kırkpınar güreşlerine de Taslamaktadır,
Bu toplantıda bölge İllerin! alâkadar eden çeşitli İşler üzerinde görü -melerde bulı nulacak ve toplantı üç gün sürecektir.
Bir Nazi şefinin son sözleri
Londra 18 (Radyo) — Berlin mahzenlerinden birinde ailesi İle birlikte intihar etmiş olan bir Nazi şefinin yanında bir kâğıt bulunmuştur. İntihar etmeden önc0 Nazi kalemle kâğıt üzerine şu satırı knmlamışti: «Hltler rejimi biri buraya kadar getirdi.»
Berlinde yeraltı şehri
Londra 18 (Radyo! — Berlin'de yer altında giril bir belde bulunmuştur. Buruda bütlin Nazi şeflerinin geniş apartmanları bulunuyordu. Bu apartmanları geniş koridorlar gıda maddesi depolarına bağlıyordu.
Goebbels’ln binasının yanındaki bu bina yerin 20 metre altında bulunuyordu, mukavemete devam edilmesi hususunda söylemiş olduğu son nutku yayan mikrofon bulunmuştur.
Almanya’da ilk mektep açıldı
Londra. 18 (Radyo) — Almanya'da Müttefik kontrolü altında İlk mektep dün kapılarını açmıştır. Bu mektepte kullanılan kitaplar, Nazizm Almanya'ya hâkim olmadan önce Alman mekteplerinde kullanılmakta olan kitaplardır-
M. Truman’ın beyanatı
(Baş tarafı 1 inci aahlfede)
Nevyork 18 (Radyo) — Basın toplantısında bir suale cevap veren ReİB Trııman şöyle demiştir:
«Almnnyacin bütün nazt tesiri yok-edİlmedikçe hür bir basın vücuda gelmesine İmkân görülmemektedir.»
B. Churchill’ın demeci
Kudüs 18 (Radyo) — Avam kamarasında bir mebus M. ChurchlITe şu suali sormuştur:
«üç büyük sef arasında yakında bir topla:, i vukua gelecek mİ?»
Başbakan şu eevabı vermiştir:
« Böyle bir toplantının yakında vukua geleceğini umuyorum. Eğer böyle bir harb sona erer ve zaferi de elde etmiş olan büyük devletler bir anlaşmaya va -ırsa bu hakikaten hazin olur.»
Sung, Trumanla görüştü
Londra 16 (Radyo) — Amerika Başkanı M. Truman dün Çin Dıs İşleri Bakanı M. Sung İle görüşmüştür. Görüşme sonunda gazetecilere beyanatta bulunan M. Sung şöyle demiştir:
« Çunklng yolu üzerinde Moskovaya uğrıyacağımı tahmin ediyorum ■> Amerika hudut işlerinde söz sahibi olmak istiyor
Vaşlngton 18 (A.A.) — Buradaki müşahitlerce. Trleste meselesi hakkında Dış İşleri Bakanlığınca yapılan kat! beyanat, Avrupada yapılacak her türlü hudut tashihlerinde Birleşik Amerikanın da söz sahibi olmak niyetinde olduğu şeklinde tefsir edilmektedir.
Pasifik harbinin sevk ve İdaresi rahatça müşterek genelkurmay şeflerine tevdi edilebilecek ve ’-rupadaki barışın takviyesi geniş ölçüde münakaşalara İhtiyaç gösterecektir.
Üç büyük arasında bir toplantı yapılması hususundaki âcil İhtiyaç, M. Grew'un .şu sözlerinin gerçekçiliğinde İfadesini bulmaktadır:
«Avrupada bu kabilden 30 ve belki de daha fazla mesele halledilmemiş bulunmaktadır.»
Bu sözler M. Eden tarafından da şu sözlerle desteklenmiştir:
«Dünya meseleleri hakkında yapılacak çok münakaşalar vardır.»
En mühim meale Polonya meselesidir. Fakat bu ve Trleste meselesinden başka, kati bir hareket İcabettlren aşağıdaki mesteler de mevcuttur :
1 — Avusturya: Dış İşleri Bakanlığı, Avusturya muvakkat hükümetinin bağımsızlık demecini tefsir etmekten İmtina etmiş İse de, İngiltere ve Birleşik Amerikanın bu teşekkülü tanımamakta devam etmekte olduktan hususunda dikkatini çekmiştir.
2 — Almanya.' Burada ban mahfillerin. muhtelif işgal makamları arasındaki İş birliği eksikliğinden canları sıkılmaktadır- Bu çevreler, dört ayn İşgal makamından doğan blrlbirlne tamamlle aykırı hamle şek* llne tabi dört Alman İşgal bölgesinin garip durumundan endişe duymaktadırlar, Bu dört işgal bölgesi. İngiliz. Amerikan, Rus ve Fransız bölgesidir.
3 — Kiralama ve ödünç verme: Avrupaya gönderilen ikmal malzemesinin fiilen durdurulmuş olması ve tngtltereye yapılan sevkıyatın yüzde elliye İndirileceği hakkında dolaşan şayialar Müttefikleri. Birleşik Amerl-kadan istikbalde bekllyecelkerl yardım hususunda kararsız bir halde bırakmaktadır.
Bu yardımın büyük olacağından şüphe edilemez: ancak. Amerlkada bulunan AvrupalI diplomatlar, Amerikan durumunun şimdiden tavzihini çok mühim addetm--- ı-dlrler.
Bu diplomatlardan biri şnııu söylemiştir:
«Harb. bir başlangıç*sn başka bir şey değildir.»
Bugünkü vaziyete tatbik edUecek olursa, bundan doğru bir cümle tasavvur olunamaz.
B. Stettinius’un beyanatı
Londra 16 (B.B.C.) —Birleşijc Amerika Dış İşleri Bakanı B. gtçttlnlus beyanatta bulunarak din. cins, dil ve ırk farkı gözetilmeksizin İnsan haklarının, beynelmilel haklar tanıtarak yükseltilmesini bütün milletlerin tekeffül etmeleri lâzım geldiğini söylemiş konferans İktisadi ve sosyal komitesinin insan hakları komitesini kurarak bu hususta bir yasa hazırlaması gerektiğini İlâve ederek «Biz küçük. müstakil milletlerin mevcudiyetine ve İstiklâline kuvvetlilerin riayet etmesi zaruri olduğuna İnanıyoruz» demiştir.
Bu sabahki zelzele
Bu sabah yaz saatile 5 i 3? dakika 14 saniye geçe şehrimizde zelzele olmuştur. Kandilli rasathanesi bu zelzelenin rasathaneden 138 kilometre uzakta olduğunu zararsız bir sarsıntı halinde geçtiğini bildirmiştir.
Alman hükümeti kontrol altında
Londra 18 (Radyo) — Müttefik umum! karargâhından bildirildiğine göre, bir Müttefik askeri heyeti Fless-burg’da bulunmakta ve Alman hükümetinin her hareketin! takibetınekte-dlr. ,
Flessburg radyosu da kontrol altında bulunmaktadır. Son defa Doe-nltz İle Busch tarafından İzin alınmadan yapılmış olan beyanatları önleme^ İçin bu yolda tedbir alınmıştır.
Avam Kamarası M. Chıırchill' den izahat isleyecek
Pazar akşamki nutkunda söylediği bazı cümlelerle ne demek istediği sorulacak
Bu cümleler arasında şunlar vardır: «Avrupa'da kanun ve adalet hüküm MÜrmiyecekse ve Alman mütecavizlerin yerini totaliter veya polis rejimleri alacaksa Hitlercileri cinayetlerinden dolaya cezalandırmanın mânası olmıyacaktır.»
Londra 15 (AA) — Renler'ln diplomatik muhabiri bildiriyor: Parlâmentonun önümüzdeki toplantısında. Başbakan M. Churchillden, pazar akşamki nutkunda Avrupa hakkında ihtiyatlı bir lisanla yazılmış olarak mevcut ihtar bahsinde daha geniş izahat İlenmesi muhtemeldir.
Başbakan, pazar akşamki nutkunda şöyle demişti: «Avrupa kıtasında, uğrunda harbe girdiğimiz prensiplerin bir tarafa bırakılmamasını ve yahut unutulmamasını ve hürriyet, demokrasi ve kurtuluş kelimelerinin birim bunlara verdiğimiz mânadan başka bir mftnıya tahrif edilmemesini teminat altına almamtz lâzımdır. Kanun ve adalet hüküm sür-mlyecek ve Alman mütecavizleri yerini totaliter veya polis rejimleri alacaksa, Hitlercileri cinayetlerinden dolayı cezalandırmanın mânası olmı-yacaktır.»
Muhafazakâr parti ve işçi partisi üyeleri. Başbakandan, bu cümlelerle ne demek İstediği hakkında tafrililt lstlyen sualler hazırlamıştır. Başbakanın bu sözleri, parlâmento mahfillerinde, Polonya’da, Macaristan'da vc Avusturya'daki hâdiselerle ilgili olarak tefsir edilmektedir
Başbakan M. ChurcblU’ln. bu hususta parlâmentoda tam bir dempçte bulunmadı bekleniyor. Esasen, Başbakanın. Diş İşleri Bakanlarının San Françlsco'da toplanmalarını müteakip hemen derhal böyle bir demeçte
Toprak ofisi ne durumda?
Bütçe komicyonunun raporunda ileri sürülen fikirler
Ankara 15 — Büyük Millet Meclis! bütçe komisyonu Toprak Mahsulleri Ofisinin İşleri görüşülürken, vergisinin aynen alınması üzerinde durmuştur. Komisyon tarafından İleri sürülen her safhasında hem halk, hem de İdare İçin birçok zorluklar gösteren ve tahsil masrafları da on iki milyon lirayı bulan bu verginin kaldırılması hükümetçe tetkik a değer bir mahiyet göstermektedir Vergi kaldırıldığı tekdirde müdahale tlatlerinln bir miktar İndirilmesi de kabil olacaktır.
Diğer taraftan. Ofisin elindeki stokların azaltılması İçin memleket İçinde alınmış olan tedbirlere İlâveten vesika usulünün de kaldırılması teklif edilmektedir. Önümüzdeki yılın mahsulü de eklenince Ofisin stokları bir buçuk milyon tonu bulacaktır. Bu stok mallarını almak sureüle Ofisin borçlan da artmaktadır. Toprak Ofisin hâlen Mâliyeye 16. Merkez Bankasına 140, Ziraat Bankasına 17, kombinalara 9 milyon borcu vardır.
Bütçe komisyonunun, raporunda İşaret etiği diğer bir nokta da şudur: Rapora göre, piyasamızda tedavüldeki para miktarının bir milyara yaklaşması harb zaruretlerinden olsa bile İyimserlikle karşılanmıyacak bir olaydır ve bu artış daha ziyade. Ofis İçin Çıkanları bonolardan İleri gelmektedir. Gene raporda İşaret edildiğine göre, Toprak Ofis 1çln geçen sene 110, bu sene de 140 milyon liralık bono çıkarılmıştır. Bu bakımdan. Ofisin stok haddlnln ne olması lâzım gçleceğ! hususlarında hükümetin kesin bir karar vermesi gerekli görülmektedir.
DİKKATLER:
Her bayram vapur düdüğü
Diııı bir kaç yurttaş gazetemize telefon ederek vapur düdüklerinin niçin öttüğünü sordu. Hava şehitleri günü olduğunu kendilerine söyledik,
B!r milletin lıayatmda türlü bayramlar ve günler vardır, Ilep-sitıde vapur düdüğü öttürmek niçin icabetsin? Meselâ sulh olur, o zaman kabul, dünyanın her yerjnde toplar da atılır, düdükler de öter, ezanlar da okunur, kampanalar da çalar. Fakat o sulha kadar imsâk etmeli; kaldı ki bu buhardır ve nihayet vapur düdüğünün sesi davulun-ki gibi uzaktan hoş gelir. Llman-dn ötünce bed bir sestir. Müzik tesiri yapmıyor. Gönül', ri ferahlandırmıyor, inşam a bileştiriyor.
bulunmak niyeti mevcuttu. Fakat sonradan, Dış İşleri Bakanlarının son görüşmeleri neticelerini beklemek için bu demeci talik etmişti. Bu sebeple, M. Eden. M. Molotoria yaptığı görüşmeler hakkında raporunu verir vermez, Başbakan demecini yapacaktır.
Fakat İşçi partisi, bıı demecin bu hafta sonundan evvel yapılmalını istemektedir. Çünkü bu parti kongresi, pazar günü toplanacak ve kongre esnasında temerküz hükümetinin istikbali hakkında belki de bir karar alınacaktır. Buradaki düşiincâ. Polonya meselesinin hallindeki teehhürün, güçlükleri arttıracağı merkezindedir, Bu meselede kaydedilen son gelişme, Lublln hükümetinin, tevkil edilen 16 PolonyalInın Polnnyalılar tarafından harb mücrimi sıfatlle muhakeme edilmeleri İçin teslim! hakkında yaptığı taleptir.
Lublln hükümetinin İngiltere va Amerika tarafından tanınmadan Alman arazbdntn işgaline İştiraki de Çok daha mühim başka bir meseleyi ortaya çıkarmıştır. Danzig strhes şehri. bir kararname ile Polonya’ya İlhak edilmiştir. Ancak, ne Doğu Prusya ne de Kuzey SUezya. bu tarzda İlhak olunmuş değildir Fakat Lvhiln hükümetinin Frankfurt - Anı - Ötere bin Polonyah göndermeğe karar vermesi, bu hükümetin Batı devletleri tarafından tanınmadan dahi harekete geçmek niyetin! açık suretle göstermektedir
7 aylık bütçe
Bütçe komisyonunda masrafla gelirin aldığı son şekil
Ankara 15 — Yedi ayLık bütçenin , ük Millet Meclisinde müzakeresine perşembe (yarın) günü başlanacaktır.
Yedi ______kütçe tasarısının komin-
yunda alu.â- son şekle göre masraf kısmı 371.427,799 lirası âdi, 224,407.099 lirası olağanüstü olmak üzere ceman 595.874,898 Ura olarak tesbit edilmiştir. Gelir İse 530.233.000 lira old- '.undan 65,601,006 küsur liralık açık vardır. Bu açığın 37 milyon lirası Milli Savunma istikrazı, 5 milyon lirası bü-y"k su diğer 5 milyon lirası demiryolları i..,-atı İçin borçlanmalarla. geri kalan kısmı de başka suretleri* k®nn Mrç-Mnrflr
Churchill’in sözleri
(Baş tarafı 1 inci baiuf.de) adası Bornholm'a çıkışları meselesi, Viyana'da Huşlar tarafından kurulmuş olan ve Anglo - Saksonlarm tasvibini almamış olan hükümet, Fransızların bazı İtalyan topraklarındaki İtalyanları Fransız tâbiiyetini almaları için baskı alcında tutmaları, Damasklnos'un Rodos seyahati.
Daily Mail yazısının sonunda şovla dernektedir:
«Avrupada hüküm, sürmekte olan intikam havası bu İşleri bir kat daha güçleştirmektedir. Yapılacak şey tabir telkin edip bu işlerin adalet ve hak hudutları İçinde halledilmişini temin etmektir.
Fransa tarafından İtalya’da yapılan hareketler
Brazzaville 16 (Radyo) — Paris bn resmî mahfilleri, bazı İngiliz gazetelerinde Fransız kuvvetler! tarafından şimal batı İtalya'da gir>’en hareketler hakkında çıkmış olan haberleri tefsir etmekten kaçınmışlardır.
Şu nokta belirtilmektedir: Fransa, nasıl Müttefikler İtalya'nın başka bölgelerini kontrol ediyorlarsa, o da İtalya'nın bir kısmını kontrolü altında bulundurmaktadır. Üstelik, İtalya 11e İmzalanmış olan mütareke kâğıdı altında Fransa'nın İmzası bulunmamaktadır. Bu da onun elin! kolunu serbes bırsİrmaktadır.»
I’nö ist—
15/5/1945 flaUerl
Londra üzerine 1 sterlin 5 22
Nevyork üzerine 100 dolar 13950
Cenevre 100 İsviçre Fr 30 3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.81 Stokbolm üzerine İOO kuron S 1.1325
ALTIN
Borsa dışında
Gulden 32.80
Reşadiye 35.50
İngiliz
Külçe 62»
16 Mayıs 1945
AKŞAMDAN AKŞAMA
Affetmek ve affetmemek
Affetmek; şefik, rahim olmak S®y... ve ahlâk liderleri
bunu tavsiye eder. Vicdanımızın o tatlı, munis sesini de dinlediğimiz zaman, aldığımız öğüt başka türlü değildir: «Geniş davran! Bağışla. O etti, sen etme.» İtiraf ederini ki. bütün hususî işlerimde ben şalisen sert, vurucu, öç alıcı olanıamışımdır Etrafımda gördüğüm ve alıştığım pratik ve nazariye de hep yumuşak başlıdır: «Bizden bulmasın! Nemize lâftım? Arkasından söylemiydim, diiştü gayri. Cezası varsa Allah affetsin Ben hakkımı helâl ettim,"
Ah güzel ruh! insaflı, sevimli felsefe! Elbette yine en iyi olan sensin? Fakat bütün şakiler, bütün zalimler, haksızlar ve kaııun dışı olanlar fenalıklarını yaparken senin o kurtarıcı kucağını da göz Önünde tutuyorlar: «1 — Sonuna kadar düdüğümüzü öttürmek var! 2 — Kaçıp kurtulmak var! 3 — Yakalanırsak affedilmek de var!» diyorlar.
Demek ki şayet mazlumun merhameti olmasa zalim de iiç mühim kalesinden kaybedecek.
«Merhametten maraz olur!» düşüncesi beyhude dir.
bu birini
hasıl değil-
mec-
Sulh ol.
••t
Yakınlarımdan birinin başına bir vaka gelmiş. Bindiği tramvayda. bir yurttaş bir tramvay kontrolörünü doğmuş:
— Hani bîlet?
— Almıştım, düşürdüm.
— Sizden bilet İstemeğe burum.
— tlcm senin yalnız kolunda kontrolör işaretin var, şapkanda yok. Benden bilet soramazsın.
Böyle baş li van bir münakaşa iri yan yolcunun çelimsiz memuru dövmesile neticelenmiş. Düğmelerini koparacak, ağzını kanatacak kadar. Polis tanıklar (şahitler) topladığı sırada, saldırgan, başka bir tramvaya atlayıp kaçmak istemiş. Fakat düdük çalınmış. Adam yakalanarak karakola. Tutukluk t mevkufluk) ve ertesi gün suç üstü (ciirmii meşhut) yargılanması. Meğer bir müessese de kabarık aylıklı imiş. Bu kabil sabıkası da varmış. Duyulursa işin-Üen olacağını düşünür, korkar-■niş.
Başlamış kontrolöre teklif etmeğe:
— 100 lira vereyim, sun... 200 vereyim!
— Adalet ne ceza kesecekse o olsun
Araya adamlar girmiş:
— 500 lirası varmış. Sen fakirlin, Hepsini veriyor.
— O parayı çoluk çocuğunun rızkına harcasın. Beni âlemin önünde rüsva etti, Cezası bir günlük hapisse bile yatsında, bir daha şuna buna el kaldırmayı öğrensin.
Bir av hapis, altı ay göz hapsi, bilmem kaç para da nakdi cezaya mahkûm etmişler.
Küçük bir adli hâdise amma, çetin bir dâvacı zihniyeti: «Bes parmağını yakasında olsun!.. Bir cemiyetin felsefesinde şefkat, merhamet. lütuf, atıfet ve o mukaddes, o büyük «af» kadar bu da lâzım. Zira yaman bir müeyyide... '«Ya affetmezse?., sorusu, bütün baldırganların dimağına yapışıp İtti''nalıdır. Mükemmel bir fren w»'-fesini göriir
Siyası hayata geçince de «Canım! Artık öldüler! Yakalanıp Adaletin pençesine geçtiler. İleri S'cri aleyhlerinde yazmanın artık iizıımu kalmadı! ■> düşüncesini |ben kendj nefsime kabul etmiyorum. Zira, o adamlar, insanlığın ensesinde boza pişirirlerken zaten aleyhlerinde yazılamıyordu. Ne mümkün?.,. Şimdi de düştükleri için yazılamıyacak; merhamet ve vicdan mülâhazaları buDa mâni olacak. Peki anıma, haklarındaki fikirlerimizi, zulümden nefretimizi ne vakit ve ne suretle ifade edeceğiz? tleriki nesiller, yayımınızı yoklayınca: «Meğer bunlar ya memnun, ya ahmak imişler! Devirlerindeki müstebitlerden şikâyet bile etmemişler’.. diyeceki erdir.
Onuıı için, kontrolörün af (etmeyişi gibi, AvrupalInın da dünkü zalime maddi ve manevî darbeler indirişi zebunkeşlik değildir
Affetmek kadar icabında affetmemek de yüksek bir lıls, yüksek bir harekettir.
(Vâ. . NÛ)
AKŞAM
Sahil» 3
L ŞEHİR HABERLERİ I Bîr çırpıda Gözlük, baston vesaire
Hava şehitleri
Dün Fatih parkındaki anıtında bir ihtifal yapıldı
Dün Fatih parkında bulunan hava şehitleri anıdı önünde hava şehitlerini anma töreni yapılmıştır. Tören vaktinden blr saat önce halk yavaş yavaş parkın etrafında t ~
Tekerrür eden bronşitler ve gençlerde her yıl yapılması lâzım gelen röntgen muayeneleri
Bilhassa gençlerde sık siR gördüğü......ucu uu «.o. V..VV ml“ bronslt tekerrürlerinin ehem-yavaş parkın cîratu.da blrlkmeSB «niyette nazarı dikkate alınması M-başlamış, biraz sonra da merasime İş- z,mdır- Norn,al olarak *>1» «»Igınla-tlrftk edecek askeri kıtalarla okullar , nndu Wahut soğukalgınlıklarmda ve polis müfrezeleri yerlerini almıştı. JUda blr dcfa &razl meydana
Merasimde askeri ve sivil erkânla gelebilir. Fakat nihayet bu senede bir birlikte kalabalık blr halk kütlesi ha- |defa vukua gelirse blr deceye kanar zır bulunmuştur. Törene saat tam 14 mevsim vesaire İcabı gibi telâkki edi-te borazan tarafından çalman «ü» leblllr. Fakat blr kış esnasında İki Işaretlle başlamış, törende hazır bu- , veya daha ziyade bronşite tutulanlar-limanlar şehitlerin mânevi huzurun-. da şüphesiz vücudun müdafaa ve
tlrûk edecek askeri kıtalarla okullar (r,rıda veyahut soğukaigınlıklerındı
. . ve
| mukavemeti nokta! nazarından bir zaıf ve eksiklik mevcut olduğu kanaati belirir. Ekseriyette bu Rlbl araz görülen kimseler de gençlerdir. Yani tam bir İnkişaf ve neşvünema devrinde vücutlarındaki bütün kireç ve fosfat stoklarını iskeletlerinin büvümc-slne sarfeden ve bu suretle uz zamanda bir hayli boy atan delikanlılarda veya genç kızlarda bu daha ciddi bir ehemmiyet kesbeder. Bronşitlerin tekerrürü ve devamı fazla balgam çıkarma bronşların içini örten ince zarın hastalanması demektir kİ bu sebeple diğer bazı mikropların bLlhassa verem mikrobunun vücuda duhulü daha ziyade kolaylaşır. Veva-hut evvelce bu mikrop girmiş Isa bu tekerrür eden nezleler ve İltihaplar dolııyıslle birdenbire fazla miktarda kan tükürmek- veya kusmakla akciğer veremi de patlak verebilir.
Umumiyetle gene delikanlılar ve kızlarda gençliğin hareket ve heyecan şiddeti dolaytslle sıhhatlerine karşı mevcut kayıtsızlıklarını ana ve baba ve diğer büvükler ve aile dok-
(Baş tarafı 1 inci sahîfede)
Meydana çıkan mütehallf fikirlerden ve görüşlerden çoğunun, birinci milletler cemiyetinin müteaddit tecavüz hareketlerine ve yeni harbe mâni olmamasından doğduğunu güe önünde tutmalıyız.
Bugünkü Türkiye milli mlsak üzerine kurulmuştur. Bu mlsak, 1919 -1921 yıllarında uğrunda İstiklâl savaşı yapılan İmanın blr İfadesi İdi Bu mlsakın milletlerarası münasebetlere taalluk eden prensipleri şu suretle hülâsa dilebilir:
•Her milletin, milli hudutları dahilinde hürriyet ve hükümranlığı, her milletin haklarını ve toprak bütünlüğünü korumak hakkı ve buna tekabül etmek üzere başkalarının haklarına ve toprak bütünlüğüne riayet eylemek vaalfas! ve milletlerarası münazaaların barış yolu He halli.»
Yeni Türkiye'nin ilk siyasi hareketi asırlardan beri münasebetlerinin İyi gitmediği blr memleket olan Rusya-dakl İhtilâl rejimi He bir antlaşma imza etmek olmuştu. İkinci siyasi hareketi. Yunanlstanla harbden hemen sonra bu memleketle dostça münasebetler tesis etmek olmuştur, Halbuki Tilrkly, İstiklâl uğrunda tu memlekete karşı savaşmak mecburiyetinde kalmıştı Bu münasebetler, blr kaç sene zarfında kuvvetli ittifak balları haline gelmiştir
Türkiye, gerek kendisi gerek diğer milletler için, hürlyet, adalet ve hak âşikı mlllerler arasında İşbirliği ya-pilin asından başka blr barış ve gü- [ venllfc yolu mevcût olmadığını İki harb arasındaki devre zarfında siya- l si münasebetlerinin her safhasında ' ve Uk milletler cemiyetinin saldırgan- • lığa mâni olmak hususundaki bütün teşebbüslerine faal blr şekilde İştirak eylemek suretiyle İspat etmiştir,
Tilrkly harbe faal blr şeklide iştirak etmemiş olmakla beraber harbden doğan bütün İktisadi zorluklardan müstarlp olmuştur Çok büvbk blr yiyecek darlığı çekilmemiştir. Fakat Anadoluya deniz münakalâtı durmuştur. Nazller tarafından yapılacak bir saldırmazlığa veya baskıya mukavemet hususundaki asmlmlzl desteklemek İçin blr milyonluk blr orduyu ' silâh altında tutmak mecburiyeti , hasıl olmuştur. Bundan başka bütün ( elde bulunanlar ordunun la-şeslne , tahsis edilmiştir. Tarlalar toprağı İş- , llyecek kollardan mahrum kalmıştır. ,
Ordunun teçhiz ve İaşesi ve harb hazırlıkları için normal masraflardan üç kat faala blr bütçe tahsis etmek 1 mecburiyetinde kalmış olduğumuz- • dan bazan büyük şehirlerin iaşesinde 1 güçlük çektik. Başka eşya mahruml- ' yetlerl de oldu. I
Vergiler arttırıldı v« kazançları u ' olanlarla sabit gelirli kimseler bun- 1 dan çok sıkıntıya düştüler v« hâlA da \ sıkıntı çekmektedirler.
Eğer geçen harbden sonra dokuma, şeker ve kâğıt gibi ban endüstrileri 1 memleketimizde kurmamış obaydık, ’ buhran daha ezici olacaktı. Türkiye' Jiin endüstri İnkişafının henüz eşi- * ğlnde iken ve teşebbüsleri tamamlanmamış veya tasarı halinde bulunduğu j blr sırada İkinci dünya harbinin gelip ı çattığını gözden uzak tutmamalı-Iir ı_______________ _________
Cumhuriyet rejimi, siyasi Hr müea-1 geleni yapmağa hazırız.
bir
Kadıköy ceza yargıçlığı Anadolunun çok kazalarında
aldığı vazifelerde ciddi bir liyakat gösteren genç adliyeci ve ceza yargıçlarımızdan. B. Galip Barlas son defa bulunduğu Zonguldak asliye ceza yargıçlığından Kadıköy asliye ceza yargı çlığı-| na tâyin edllmlş-B Galip Barlas tLr.
Yeni vazifesin -de muvaffakiyetler dileriz.
KÜÇÜK HABERLER
ir İyi cins çorap ipliği tedarik edemediklerini İleri süren çorap Imalcı-ları bölge sıfrıayl birliğine müracaat etmişlerdir. Sanayi Birliği, müracaatı tetkik edecek ve İmkân bulunursa Ekonomi Bakanlığına İyi iplik tedariki için teklifte bulunulacaktır.
* Kadıköydnde Yeldeğirmenlnde Koşuyolunda oturan Halime İsminde bir kadının beş yaşındaki çocuğu Ze-kAvet, bu sabah evin üçürjpü kut penceresinden aşağı bakmakta İken muvazenesini kaybederek sokağa düşmüş. ağır surette yaralandığından Nümııne hastanesine kaldırılmıştır.
A- Bir kaç gün evvel Fatih ve Beyoğlu İlçelerinde buz satacaklara bayilikler verilmişti. Dün de Eminönü ilçesi bayileri tejiblt edilmiştir. îstan-bulda perakende olarak buzun kilosu 7.6 kuruştan satılacaktır. Şehirde 400 - 600 buzcu dükkânı bulunacağı tahmin ediliyor.
* Sarıyor ve Yedlkulede gizilce kurdukları heroln İmalâthanesinde faaliyette bulunurlarken yakalanan Leon, tsak, Mlhael. Mavromatl ve istefo isimlerindeki şahıslar hakkında zabıtaca yapılan tahkikat İkmal olunmuş ve dün asliye beşinci ceza mahkemesi savcılığına verilerek sorguya çekilmişler ve tevkif olunmuşlardır.
sese olmak sıfatlyle modern demokrasinin yolu üzerinde azimle gelişmektedir. anayasamız en İleri demokrat anayasalarla mukayese edilebilir ve başkalarını da çok geride bırakır.
Türkiye Diş işleri Bakanı, her demokrat tezahürün harbden sonra Türkiye’de gelişeceğini İlâve etmiştir. Eğitim, tarım ve endüstri İşleri harbin sebep olduğu zorluklara rağmen bütün hıayle devam etmekte ve gerçekleşme yolunda bulanmaktadır. Osmanlı imparatorluğundan kalan demiryolları bir misil artırılmış vo Türkiye'nin en zayıf noktalarından birini teşkil eden dahili münakalâtı ıslah etmek gayesiyle daha da arttırılmak için plânlar hazırlanmıştır
Bay Haşan Saka sözlerini şöyle bitirmiştir ;
Bu İnkişafları korumak ve milli lıa-yatımızın tam. güvenlik İçinde devamını sağlamak İçin dünya emniyetinin teessüsüne yardım İçin elimizden
Yazan: Dr. İbrahim Zati öget
torları asin İhmal etmemelidirler, çünkü onlar da henüz daha İnsan yavrusu vaziyetindedirler. Bu yaşta iken de kendilerini lâyıklle korumak için tam bilgileri yoktur ve düşünüşleri de daha tekemmül etmemiştir. Bu devrede kendilerinin boy, ağırlık ve renk ve diğer umumi sıhhat durumlarını sık sık kontrol etmek çok muvafık bir iştir
Bu bahiste- biraz daim İleri giderek on üç İle on Sekiz yaş arası bütün gençlerin senede bir defa göğüslerinin röntgen ile muayeneleri usulünün tatbik edilmesini tavsiye edeceğiz. Çünkü bir çok defa kulak muayeneleri İle alınamıyan gayri tabii Araz vaktinde tatbik edilen radlyoğrafiler sayesinde keşif ve teşhis edilmiştir. Bütün gençlerin yılda bir defa ciğerlerinin röntgen He muayenesi zengin ve orta halliler İçin mühim bir mesele teşkil etmez- Çünkü btr senede sinemalara vesair eğlence yerlerine verilen para bunun bir kaç misildir. Fakirler İçin ise Devlet dispanserleri İle Verem mücadele cemiyeti dispanserlerinde radiyoskopl tarzlyle bu iş beş parasız pekâlâ temin edilebilir. Ve böylece hiç beklen İlmiyen bir anda verem başlaması tehlikesi bit çok defa tevkif edilebilir Bu sene Üniversite ve Tıp fakültesi talebesine tatbik edildiğini duyduğumuz bu usulün diğer fakülte Ve liselere de Devlet bütçesine hiç bir yük olmadan tatbik edilmesi hem mümkün, hem de çok esaslı bir hizmet olur kanaatindeyiz.
Kari mektubu
Çeşmesiz bir mahalle
Unkapanı Atatürk bulvarı yanında Kasap Demlrhon mahallesinin bütün sokakları terkas borusu İle döşeli olduğu holde maalesef bir çeşmasl yoktur. Geçen sene burada İVerem dispanseri] binası yapılmıştır, Mahalle halkı ekseriyetle işçi olduğundan İçmek ve temizlenmek İçin su tedarik etmekte çok güçlük çekmektedir. Bilhassa sari hastalıklardan korunmak İçin mutlaka temizliğe ihtiyaç vardır. Bil da su He kabildir Geç vakit İşlerinden evlerine dönen erkek ve kadın su tedariki için uzak mahallelere gitmekte ve güçlükle su tedarik edebilmektedirler. Ufak bir masrafla bir çeşme yapılmasını belediyemizden rica eder ve yakın bir günde bu ricamızın yerine getirilmesin! bekleriz
İzzet Dizici
Tifoya karşı tedbirler
Tifoya karşı alınan tedbirlerin tatbiki İçin vilâyet sağlık müdürlüğü kaymakamlıklara gönderilmek üzere tamim hazırlamaktadır. Bu tamimde her İlçede yapılması gerekil İşler ya-zılnınkta ve bu arada seyyar sucu ve şerbetçilerin faaliyetine son verilmesi bildirilmektedir
Sıtma ve sivrisinekleri^ mücadele işine de iki gündenberl filen başlanmış bulunmaktadır.
Sınır toprağı
Dün merasimle tstanbul-dan yola çıkarıldı
19 Mayısta Cumhur Başkanı ismet İnönü'ye sunulacak olan Batı sınır toprağı, evvelki gün şehrimize getirilmiş ve Atatürk İnkılâp 'müzesine konmuştu. Toprak dün sabah oradan alınarak atletler tarafından Beşik taşa getirilmiş, oradan Kadıköyüne geçirilerek gene kız ve erkek atletler eliyle Kocaeli vilâyet hududunda Kurtköyürıe götürülerek orada bekll-yen Kocaeli gençlerine teslim edil-mlştlr.
Gediz 15 (A A.) — Ege sınır toprağı bu sabah saat 8 da Kütahya istikametinde yola çıkarılmıştır.
Sivas 15 — Nuseybln'den yola çıkarılan Güney sınır toprağı saat 17 de halkın coşkun tezahüratı İçinde buraya getirilmiş ve tarihi İlse binası önünde törenle Valiye teslim edilmiştir. Emanet İnkılâp müzesinde Büyük Ata’nın yattığı odaya bırakılmıştır. Bugün Samsun'dan gelecek bayrak ve Doğu sınır toprağı İle çarşamba sabahı saat 6 da Kayseri İstikametinde yola çıkarılacaktır.
Mustafa Reşit paşa gözlük takardı, O derece büyük İnkılâpları arasında en ziyade göze çatj :ı şeylerden biri de bıı burnu ı üstünde taşıdığı gözlüğü idi Hattâ kendisini çckcmiyrn kabine arkadaşlarından biri Padiıa verdiği bir arriaıla, burnunun üzerine tel atmak suretile, gözlerine gözlük tâbir ve Frcnk’er tarafuıdna istimal olunan daire şeklinde bir takım şeffaf camlar takarak gezen paşanın idamına müsaade istemişti.
Görülüyor ki gözlük bir zamanlar uğrunda baş verilecek derecede pek mühim olan bir inkılâp aleti gibi addolunmakta-idi.
Gözlüğün camlan, âdeta Avru-panın, medeniyetin, garbın, zarafetin, hattâ ilmin arkasında bulunduğu vitrinler zannediliyordu. Ve bir zamanın alafranga kadınları sevdikleri «şık bey» leri hatırladıkları zaman şu şarkıyı söylerlerdi: -Elinde baston, gözünde gözlük!,,»,.
Ne manzara!...
Dünkü gazeteler «Gözlüklü Salih . adında bir sabıkalının marifetlerinden uzun uzun bahsediyorlardı.
Anlaşılıyor ki artık gözlük, yalnız gösterişten ibaret olan insanlar gibi büyük ve esrarengiz kerametini kaybetmiştir, ona medeniyetin, garbın,
zarafetin vitrinleri diye bakmıyoruz.
Eskiden altın kordonu kenarından sarkan bir kelebek gözlükle yarim asır evvelki delikanlı ne gönüller titretildi!..
Gollüğün camından, çerçevesinden, yan! maddesinden başka bir de vehim halindeki kıymetleri vardı Bugün ise gözlük sadece iki yuvarlak camdan ibarettir.
Lâkin böyle vehim halinde asırlarca insanları bir takım kıymetlerine, kerametlerine, meziyetlerine inandırıp aldatan yalnız ve sadece gözlük müdür?.. Ne münasebet?..
Bir tutam sakalda bütün dünyanın İlmini gören yine biz insanlar değil mi idik?.. Şekil şekil. boy boy milyonlarca sakala bakıp az mı kandık?,.
Hâlâ da üstat bir terzinin mucizeli makasından çıkmış bir ceket nelere muktedir değildir kİ?.. Bazan bir samur kürkün nelere kadir olabileceğini Nasreddin Hocanın hikâyelerinde bile dinlemiyor muyuz?
/Yitin gözlük, top sakal, ivl dikilmiş ceket, samur kürk, fildişi topuzlu baston!. Asırlarca insan kandıran bu eski eşyanın yerine simdi de yenileri çıktı Bu sefer de onlar bizi kandırıyorlar
Hikmet Feridun Es
İlkokul diplomaları
Milli Eğitim müdürlüğü emrinde 90 bin kadar İlkokul diploması vardır ve bu diplomaların üzerinde Maarif Bakanlığı. Maarif Müdürlüğü yazılıdır. Oerek Bakanlığın, gerekse Müdürlüğün İsimlerinin değişmesi üzerine bu diplomaların bu yıl mezunlarına verilip verllmlyeceğlnln sorulması üzerine. Milli Eğitim Bakanlığı, diplomaların mezun olan talebelere verilmesini uygun görerek, doksan diplomatik kAğıt ziyamın önüne miştlr. _____________
bin geç-
Belediye vergi ve resimleri kanunu
Belediye vergi ve resimleri kanununda yapılacak değişikliklerle bugünkü Belediye gelirlerinin btr misli arttırılması İçte yeni blr kanun tasarısı hazırlanmıştı. Bu kanun tasarısı İç İşler! ve diğer alâkalı Bakanlıklar tarafından İncelenmektedir.
Haber aldığımız» göre harb hali ta-nıamlle bitip de normal şartlara döndükten sonra bu kanunun cöraden geçirilmesi muvafık görülmüştür. Bu bakımdan yeni kanunun müzakere ve kabulil blr müddet daha gecikecektir.
Yıldız parkındaki çiçek ve çimenleri koparanlar
On gün kadar evvel halka açılan Yıldız parkında bazı münasebetsiz kimselerin çayırları çiğnedikleri ve çiçekleri koparıp ağaçlara tırmandıkları görülmüştür. Bahçeyi tahripten kurtarmak için tertibat alan Belediye, parkta böyle zararlı işler yapan 58 kişiyi suç üstünde yakalatarak yıldırım cezasına çarptırmıştır, Oerek Yıldız parkına, gerekse diğer umumi bahçelere bu şekilde zarar verenleri cezalandırmak İçin bahçelerde memurlar bulundurulacaktır.
Satıma çıkarılan ithal malları
İst-. Havuzlu handa Nihat Işık'a radyo, Gal. Kürekçiler sok- 53 de Ara Arşere kösele makine kayışı. Gal. ş&rk handa tzeettln Feraya elektrik m.otbrü ve telgraf fenni akşamı, Ankara postahane cad. Ankara Akdenia Otlven'e nat mıhı, Bahçokapt Atabek handa Doğu ticarete nal mıhı. İst. İstanbul handa J. V. Vlttola asbestos levha, İst. Haçopulo handa Haşan Ekine kahva fincanı İst. Germanya handa Osnıan Edip Seydlye zımpara ( kâğıdı, İst. Atabek handa Mehmet Saydama şap, Gal. Aslan handa Süleyman Teoman’a sülfat dlazol, İst* Sirkeci palasta Metin Türk Ltd. e sulfadlMol, İst. 4 üncü Vakıf handa Sokonl Vakum'a tıbbi vazelin, parafin ve haşarat öldürücü ecza, İst. Mor-pııççular cad. 19 da Y. Voreopıılos’a kırmızı boya, tst. Yeni postahane yan sokakta Mehmet Galap İnel'o lizol ve kreolln. Çemberlltaş Peykhane sokak İbrahim Abdi Baruta kalınım klortlr, kalsyum mende!At, sodyum sürat ve fer prvtoksalat. tst. Hasırcılar 2(1 da Ellezer Botton'a sodyum hldrosülfit, İst Yenlcaml cad. Astaşa hasse, diril, tftvll balık sırtı, tüvll, basma, kaşarlı dinil ve pazen. İst. Yeni postahane cad. Horasan ve mahd Harita muşambası, Aşıre fendi cad. No. 36 da Q ve Baker» yünlü kadın atkısı, Yedlku-le KazİKoşnıede Bekir Urgancı’ya ham deri.
Radyoevi projeleri
Basın ve Yaylı umum müdürlüğü tarafından İstanbul radyo evinin projesi İçin açılan müsabakada derece Alan projelerin on beş gün müd-* " “ ....... - - . . halka
ve
detle Eminönü Haikevinde teşhir edilmesine karar verilmiş hazırlıklara başlanmıştır.
Ahmet Ağaoğlu’nun ölümünün yıldönümü
Mayısın on dokuzuncu cumartesi günü tanınmış muharrir Ahmet Ağaoğlu'nun ölümünün yıldönümüne r&slomaktadır. Bu münasebetle dostları saat 10,30 da merhumun evinde toplanarak birlikte ^kabrini ziyaret edecekler, öğleden sonra da evde mevlflt okutulacaktır.
Margarin yağında ihtikâr yokmuş İstanbul ve Ankaranın yağ ihtiyacının bir kısmını karşılamak üzere şehrimizde bulunan margarin vağı fabrikasına ’caret Bakanlığı tarafından İptidai madde verilerek margarin yağı hazırlatılmakta .olduğunu yazmıştık. 1100 teneke olarak istan-bulda piyasaya çıkarılan yağların toptan Azami kilosu 289. perakende Azami kilosu da 32(1 kuruş olarak tes-btt edilmişti. Ayın 14 ünde zahire borsasında margarin yağının 317 kuruşa satılması üzerine harekete çeçen Vilâyet, yaptığı İncelemeler sonunda bu yağdan 30 tenekenin perakende olarak müstehlik olan bir mü-esseseye. şişe ve cam fabrikasına satıldığını anlamış ve işte bir ihttkAr olmadığını ilgililere bildirmiştir.
*• Haber aldığımıza göre Tekel umum müdürlüğü. Bafidatta bir s.ıtaş şubesi açmağa karar vermiştir. Bu satış şubesinde Tekel İdaresinin çıkardığı bütün mamulAt satılacaktır’
ııııuımıiiiuıııı
Kıstlay Beyoğlu httlütl subesl tarafından dünden itibaren fakirler* makarna ve sabun dağıtılmasına bat lanmış tır. Yukarıda bu dağıtımdan btr sahne pöriiniiyor.
sanife 4
AKŞAM
16 Mayıs 1945
FRANSA NASIL ÇÖKTÜ?
Yazan: Pierre Lazareff Çeviren: Şevket Rado ■
---------- Tefrika: No. 39
Pierre Laval
Zuyderzee körfezinin kurutulması işleri (n
Babamın sattığı etleri araba ile dağıttığım da söylendi. Filhakika, ders olmadığı günler şehre gönderdiğimiz sebzelerle hayvanları çiftliğin ara-baslyle istasyona kadar götürürdüm. Yol uzun, at da sakin olduğundan dizginleri bacağıma sarar, kitap okurdum, öğrenirdim.
Bir gün yolda köyün papazına Tasladım. Kendisini de gara kadar götürmemi istedi. Benim yanıma çıkıp dua kitabını okumaya başladı. O zaman aklıma geldi. Adamcağızdan bana Lâtince öğretmesini rica ettim. İyi bir adamdı. Kabul etti.»
Plerre. Laval her zamanki gibi tütünden sararmış dişlerini meydana çıkararak güldü:
— Çok İyi bir papazdı! Çünkü buna kızması lâzım gelirdi. Bir gün bir âyin sırasında ben haçı taşıyordum. Fakat bana giydirdikleri cüppe çok uzun olduğundan etekleri çamurlarda sürünüyordu. Babam «eteklerini topla!» diye bağırdı. Onu hiç duymamış gJbl yaptım. Yanıma gelip bent sarsmaya başladı. O zaman elimdeki hacı bir duvara dayayıp koşa koşa eve kaçtım. Alaya dönmem içia yapmadıklarını bırakmadılar. Yalvarmalar, tokatlar, hiç biri tesir etmedi. Daha o yaşta katır gibi inatçı İdini. Bugün olsa sıkıntıya sonuna kadar katlanır, bana eziyet edenlerin hak-
Plerre Laval daha İlk defa olarak bir kabineye girmişti; fakat tipik yüzü şimdiden herkesçe tanınıyordu, beyaz kıravalı şimdiden dillere destandı. Projektörlerden dökülen ışık huzmesi bu yeşilimtırak derili, elmacık kemikleri çıkık, sarkık dudaklı çehreyi aydınlığa boğdu. Pek çirkin denebilecek olan bu yüzde , bakışın parlaklığından gelen çekici bir hal vardı.
— Ne oluyor, dedi, biri ml tevkiî ediliyor?
Makinist:
— Evet, bay Nazır, her zamanki gibi, gene koruyacak hiç kimsesi oimı-yanı tevkif ediyorlar. Biitün bunları yapan ben değilim, onlardır!» diye bağırdı.
■ Bir gürültü oldu, kumapnyanın mamurları. adliyecilerle polisler makinisti susturup Nazırın yanından uzaklaştırmaya kalktılar. Fakat Pl-erre Laval bir el bareketile onları durdurdu, makinistin tâ yanına gidip kelepçelerin çıkarılarak serbes bırakılmasını emretti.
— Senin adın ne?
— Letort.
— Galiba btn seni bir yerde daha görmüştüm. Sen vaktUe Aubervil-llers'e gelmez miydin?... Tamam... Krrmbiraderlnln adı ne İdi? Ha, evet Brissedorche!... Tanırım, iyi bir _ arkadaştı... Peki ne oldu anlat baka- kından sonra gelirdim.»
]ım. Yooo, böyle bağırma; ıstırap çe- ' Hikâyeden hikâyeye derken Plerre ben, can çekişen insanlar yanında Laval’ln bütün hayatını öğrendim. O bağırmak olmaz. Bana uslu, uslu,1 kadar iyi bir talebe ki babası onu en.
kimseden çekinmeden anlat. Bak bu- ’ ' ->■ •-
raya ben hakikati öğrenmeğe geldim.»
Nazırla makinist yirmi dakika kadar iki adam gibi, teklif tekellüfe bakmaksızın karşı karşıya konuştular.
Şimendifer kumpanyasının memurları hiddetlerinden çatlıyorlardı. Hâkimle Komiser, belki de ilk takındıkları tavırları değiştirmek Icabede-ceğinl an Uyarak, oradan küçük adımlarla sıvışın ış lardı.
Pierre Laval birdenbire dönerek:
— Bu adamcağızın söyledikleri bana doğru gibi görünüyor baylar. Kendisini alıkoymak zaruri değil zannederim. Eminim kİ dalma adaletin emrine Amade olacaktır.» dedi.
Her şeye bakmak, her şeyi görmek, her şeyi İşitmek istlyen Plerre Laval orada dalın bir saat kadar kaldı. Makinistle görüşmesi şimdiden etrafa yayılmıştı, çünkü bu görüşmeyi hissettirmeden. gazetecilerin duyacağı bir şekilde yapmıştı. Gerçi gazeteler şimendifer kumpanyalar ile anlaşmış oldukları İçin hiçbir gazetecinin bunları yazamıyacağını bilirdi. Ama Laval gene de biliyordu kİ gazeteciler gevezedir, yazamadıklarını anlatırlar, halkın da fazla İhmalci olan zengin şirketlere muhabbeti yoktur. Polis memurları; bile kabahati üzerlerinden atmak Istiyen'şeflere karşı, kendileri gibi küçük memurları himaye eden bu Nazıra hayranlık duymaya başlamışlardı.
Netekim o anda beklenilmedik, hele bir şimendifer kazası mahallinde eşi görülmemiş bir hâdise oldu: Na-fia Nazırı halkın alkışlan arasında o’.mobillne bindi!
Şahldolduğum fevkalâde hâdiseyi, elimden geldiği kadar Plerre Laval’ln halk üzerinde yaptığı büyük tesiri belirterek gazeteye yazdım. Teşekkür etmek üzere birkaç gün sonra beni yemeğe davet etti. O gün çocukluğunu ve gençliğini anlattı, hayatını ya-f'iıılann uydurdukları bir takım yalanlan tashih etti:
— Babamın kasap olduğu doğru değildir, dedi, bana zar an olmadığı Icln bunu yalanlamıyorum. Hakikatte bsbam Auvergne'li, zengin değil ama. hail vakti yerinde bir köylü idL Yarısı çifllk, yansı kahvehane olan büyük bir evimiz, birkaç da uşağımız vardı; onları da aileden sayıp hep beraber yemek yerdik. Müşterek hayatın tadını zannedersem orada aldım. Köyün biricik İlkokuluna gidiyordum. Bütün arzum mühim bir adam olmak, «bir şey olmak» değil, mühim bir adam olmaktı, öğrenmek, bilhassa arkadaşlarımın bildiklerinden daha fazla öğrenmek İstiyordum.
e— ——
Bu Akşam MELEK Sinemasında
HollandalIlar Allah dünyayı yarattı, fakat llollandayı yaratmağı unuttu. Onu biz yarattık-, derler.
- I -
yakın şehrin lisesine göndermek İçin bazı fedakârlıklara katlanıyor. Bakalorya İmtihanını veriyor, fakat ailesinin geliri fazla olmadığından, daha ileriye gidemiyor. Bunun üzerine liselerin birinde bir muallim muavinliği aramaya fcâlkıyor. Fakat kendisini tavsiye madiği yorsa ____
dakl Solut - Ambert lisesinin müdürü daha ilk görüşmede bu delikanlıya meftun oldu; onu o kadar gayretli. o kadar muvaffak olmak arauslyle dolu buldu kİ «Sizin gibi bir oğlum olmasını İsterdim» diyerek mektepte alıkoydu,
Plerre Laval, Salnt - Ambert lisesinden Ampere lisesine geçti; orada herkesin şimdiden hayran olduğu genç ve parlak tarih öğretmeni Edoıı-ard Herriot ile tanıştı. İki adam blrl-birlerlnden pek hoşlanmadılar.
Plerre Lava! şöyle devam etti:
— Daha o devirde edebiyata karşı hiçbir muhabbet duymuyordum, Herriot da konferanslarına gitmediğim için bana biraz içerliyordu. Beni ilgilendiren kitaplarda olanlar değil, kafalarda ve kalblerde olanlardı. Sosyal hayatın kaynaşmaları, yeni kurulmaya başlı yan syndlcallsme, haklarım elde etmek Istiyen İşçilerin mücadeleleri beni cezbediyordiL-hcrlde bunların mühim olacağını hissediyordum. Bu sebeple İmtihanlarımı geçip Paris barosuna yazıldığım tarihten itibaren iş hukuku ihtilâfları üzerinde ihtisas yapmaya karar verdim.» —
Plerre Laval Paris civarının küçük bir İşçi şehri olan Aubervilllers’de yerleşti ve burada sendlkallst teşekküllerle münferit işçilerin müşküllerini halletmeğe başladı. Müşterilerinden bir. iki ilâ üç frank alıyordu ama şöhreti de artıyordu. O devirde sık sik grevler oluyor, elebaşıları ekseriya tevkif ediliyordu. İş kanunları -da henüz yeni. İstikrar bulmamış bir halde İdi. İşçi ihtilâflarından anlıyan avukatlar da pek azdı. En mühim İşler Arlstlde Briand’a gidiyordu. Fakat İşçi sınıfına en çok hizmet eden İnatçı ve İnandırıcı avukat Plerre La-val'di.
Böylece 1914 te Aubervllllers seçiminde sosyalist olarak namzetliğini koyar koymaz mebus seçildi.
Plerre Laval’ln hayatına dair anlattıkları bu kadardı. Üst tarafı devrimizin parlamento tarihine geçmiştir.
edecek bir tanıdığı ol-için nereye başvuru-atlatılıyor. Mamafih Lyoıı-
¥**
Plerre Laval tehdldeder bir hal alan dış tehlikeye karşı Mebuslar Meclisinde sulh taraftarlarının fikirlerini hararetle müdafaa ediyordu. (Arkası var)
Hassas kalbteri heyecanla saracak bir şaheser
ATEŞ ALTINDA
Mevsimin son büyük filmi. Baş rollerde:
LARRAİNE DAY - ROBERT YOUNG
Z*"*" ÇENBERLİTAŞ Sinemasında
Bugiln matinelerden itibaren
1-ÇiNGENE GÜZELİ
Büyük müzikal film Türkçe Büzlii İspanyolca şar lob
2-KADIN YÜZLÜ CANAVAR
Baklan nihayete kadar heyecanlı sahnelerle dolu Sergüzeşt filini. Baş rolde: EVELYN ankers — JOHN Oarradine
rf1
Zuyderzee'nın kurutulması hakkında
Lely projesi
«Dünyanın yed! haritasına- bir de sekizinci katıldı.
— Gırtlağına kadar suya batmış bir memleket. — Bir gecede 100.000 kişiyi ve 70 köyü yok eden deniz baskını.
Hollanda kıyılarını çeviren sedler birden bire yok oluverse Hol I and anın en büyük liman ve şehirleri ve memleketin mühim bir kısmı sular altındn kalır, - Münakaşası 30 sene süren bir taşan (proje). 550.000 hektar büyüklüğünde bir denizi kurulup memleket topraklarına katmak ne demektir? - Başarılması 30 sene sürecek olan bir kurutma 151-
Hollanda topraklarında olup biteni haber veren telgraf havadisi eri arasın -da Almanlar araziyi sular altında bırakmak için filân Veya falan şeddi
yıktı ve bu yüzden 10 binlerce kişinin malı ve canı tehlikeye girdi gibi satırlara taslandı.
AkşamTn sayın okuyucularına bıı fırsattan istifade ederek HollandalIların yüzyıllardan beri deniz, akar su ve toprak gibi doğa (tabiat) iige (unsur) lerlne karşı lı san gayreti üstünde durmadan, dinlenmeden açtıkları savaştan ve vardıkları parlak neticeden, insanın doğa üzerine olan bu eşsiz zaferinden ve fikrimce «dünyanın yedi haritası» na bir seklzinclsini katan Zuyderzee körfezinin kurutulması İşinin geçirdiği meraklı safhalardan bahsetmeği yerinde buldum.
Hollanda (çukur memleket), Neer-land (alçak memleketi gibi (bizde Felemenk de denir* topograflk durumuna uygun isimler Laşıyan 31.200 kilometre yüz ölçümündeki gırtlağına kadar suya batmış ve Rhln. Meuse ve Escaut'nun müşterek deltasından başka bir şey olmıyan bu küçük memleketin en mühim parçaları kabarık deniz seviyesinden (med halinde (teniz) aşağıdadır. Pek büyük ölçüde bir deniz baskını Amsterdam. Roterdam ve diğer büyük Hollanda şehirlerinin yeryüzünden silinmesi için kâfi gelebilir veya memleketi suların hücumundan korumak İçin asırlar boyunca kıyılara yapılan bütün sedler birden bire ortadan kalkı-veTse memleketin büyük bir kısmı sular alımda kaybolur.
İsa peygamberin doğumundan 50 sene kadar evvel Avrupanın bu uzak, puslu ve neme boğulmuş kısmına gelmiş olan Romalılar İrili ufaklı bataklıklarla kaplı bir yereyle karş>’tış-tılar. Kuzey denizinin hücumla: Sı-dan Daııimarkadan Belçlkaya kadar devam eden İnce ve yer yer başı boş nehir, ırmak, dere ve çayların zaman zaman İstedikleri gibi yıkıp geçtikleri kumul şedleriJe kendini ancak koruyabilen bu talihsiz topraklarda daha doğrusu çamurlar âleminde Meuse, Rhln, Escaut ve arkadaşları İstedikleri gibi at oynatmakta ve her İlkbaharda çığır ımecra) tarım değiştirmekte, ötede beride geeicl adalar meydana getirmekte ve sağlam toprakları takımı İle denize sürüklemekte İdiler 1421 senesi kasım ayında
fi] Bu yazıyı hazırlamak İçin kısmen Zuyderzöe Cemiyeti umumi kâtibi mösyö Jansma'nın Paris Coğrafya Kurumu merkezinde 22 kasım 1929 da verdiği ve metni La Gâorgraphle dergisinin 1930 ocak - şubat sayısında çıkan (sayfa 49-58) konferanstan ve Hendrlk TVIllcın Van Loon’un «La Georgraphle Nouvelle’» inden (sayfa 187 - 193) faydalandım.
deniz biı gecede yetmiş üç köyü ve 100.000 e yakın İnsanı yok etmişti!
Memleketin büyük bir kısmı zaman zaman sular tarafından kaplanıyor, ean ve mal kaybı büyük oluyordu. Denizin - pençesinden memleket topraklarını kurtarma teşebbüsü Hollandada milli gelişmenin en şerefli ve en büyük bir devresi sayılan XVTI İnci yüzyıldan itibaren (1612’ başlamıştır denebilir. Bu metotlu çalışma bütün kıyıları deniz saldırışına karşı koruyacak olan sedler (dam) İnşası gibi tedafüi, sedler arkasında kalan yerlerin kurutulması gibi taarruz! iki safha arzeder. Tedafüi safhada tabii kumulları tahkim etmek ve memleketin ve adaların bütün kıyılarına Norveç granitinden örülmüş sedler yapmak gibi İşler vardır. Tedafüi safha kuzey Hollandada birçok İç göllerin kurutulması ve buraların j bitek ımümbit) polderier haline geti-rllmeslle başlar. Kurutulma İşleri o kadar hızla yürümüştür kİ. yüz sene sonra o havalide kurutulmamış sadece tek bu göl kalmıştı, o da en büyükleri olan ve 18.000 hektar vüsatte bulunan Haarlem gölü, İdi. Bu kadar büyük bir İşin başarılması 17 nci yüzyılın imkânlarını aşıyordu. Bu İş daha sonraya bırakıldı ve 1849 ile 1852 seneleri arasında başarıldı.
Hiç şüphe yok kİ, Haarlem’I kuru-tamıyan XVn nel yüzyıl bu denizden 30 defn daha büyük ve 550.000 hektar vüsatinde olan Zuydcrzee’yi kurutma!^ İddi a ve cesaretinde bulunamazdı. Bununla beraber XIX uncu yüzyıla kadar, denizden, Waterstaat (Su kurulu — müstakil sular Yüksek İdaresi) teşkilâtı sayesinde 373.500 hektar arazi kazanılarak ziraat ve hayvan yetiştirmeğe müsait bir hale getirilmiş. Felemenk yüzeyinin bir milyon hektara yakın kısmı sulara. karşı korunabilir bir duruma sokul- * muştur. Bu korunma işlerinde suları boşaltmak İçin 450 buharlı tulumba ve 1700 yel değirmeni kullanılmıştır. Lüzumunda hâlâ da kullanılmakta- ] dır. Mamafih Hçnrl Stavln tarafın- ! dan yazılıp 1667 de basılan bir kitapta bu muazzam teşebbüse dair bir ima vardı. Yine bu kitapta Amster-dam'ı Kuzey denizine bağlıyacak ve kumullar (eksibe) dan geçecek olan [bir kanal pıojesinden de balısoiun-masi dikkate değer. Netekim bu kanal XIX uncu yüzyılın ikinci yarısında hemen hemen mezkûr kitapta Heri sürülen şekilde meydana getirildi!
Haille Haarlem İç denizinin kurutulması İşine başlanması Zuyderzğe-nln kurutulması ile İlgili ve birincisi 1848 de olmak üzere birçok projelerin doğmasına meydan verdi. Gitgide
Zuyderzee'nın Romalılar 12 nel yüz yıldan 15 inci
■umanındaki hali yüz yıla kadar
Eski umanlarda Züyderzte’njn hali
Zuyderzee körfezini kurutmak İşi her kesin zihninde o kadar yer tutmuştu kİ. hükümet 1877 de bu işe. dair millet meclisine bir yasa tasarısı verdi. Ancak biraz sonra bu teklifi yapan kabine düşmüş olduğundan yeni gelen Vekiller Heyeti daha İşin olgunlaşmamış olduğu bahaneslle tasarıyı meclisler geri aldı. Fakat körfezi kurutma fikri yürüyordu. 1886 da bir Zuyderzçe komisyonu kuruldu ve komisyon bu İşin İncelenmesin! zamanın en gözde genç mühendislerinden Lelyerye tevdi etti, Lely problemi tam beş sene inceledi ve nihayet 1891 de yukatuya olduğu gibi geçirdiğimiz meşhur projesin! neşretti, o zamana kadar yapılan projelere nazaran bu muazzam ku tma problemini kesin bir surette gösteren tasarıyı artık bütün Hollanda benimsedi.
Projenin kahramanı Lely sadece bir su işleri mühendisi değil aynî zamanda parlak bir devlet adamı İdi. Sonuncusu 191.3 de olmak üzere üç defa Bayındırlık Bakanı oldu. Felemenk kıraliçcsl 1913 de millet meclisini açış nutkunda «Zuyderzee körfezini kurutma zamanı artık gelmiştir» dedi. Fakat araya 1014 - 1918 harbinin girmesi yüzünden mecliste oy birliğile çıkan körfezi kurutma kanununa Nafıa Bakanı sıîatlle M. Lely ancak 1918 de İmzasını atabildi. Lely*ye tevdi etti. Lely problemi tam kamulaştırılmıştı. Bu kurutma projesine karşı gösterilen infial ve İtirazların başında, kurutma yüzünden memlekette zlraate yanyan toprakların çoğalması neticesinde toprak flatlerlnin düşmesinden korkan ziraatçılar geliyordu. Bu İşin başarılması İçin birinci cihan harbinden A. Mucit Arda (Arkası 6 ncı sahifede)
r ALKAZAR’ da -s
Bugiin matinelerden itibaren Mevsimin son fevkalade serlal şaheser filmi 25 kısım hepsi birden
Hava fedaileri
JUNİOR U MEN of Lhe Alt Biricik Türk artisti
!j TURHAN BEY ve
BİLLY HALOP —
J GENE REYNOLDS
LİONEL ATWİLL — FRANK ALBERTSON — FRANKİE ■ DARRO
Son senelerin yüksek tayyarecilik ve dehşet kasırgası.
z-AZAK’ta
Bujnin. matinelerden itibaren Meşhur Aloma şarkısının tarihi şaheser filmi
DELİ KRALİÇE
TÜRKÇE
LİONELL ATWİLL C. NAGEL
Şimal Devleri
«Tamamen ren kili
DlCK FORAN — G. DfCKSON Çok dehşet ve heyecan dolu büyük avantür filmi
TÜRK MUSİKİSİ KONSERLERİ
İstanbul Konservatuvarı tarafın dan 15 mayıs salı günü saat 18 d Şehir Tiyatrosu Komedi kısmına sultani yegâh faslını İhtiva eden Tür musikisi konseri verilecektir. Bu kon sere icra heyetinin A ve B takımla! Iştlrâfc etmektedir. Konser büyük bl alâka ile beklenmekte ve bütün yer ler şimdiden satılmış bulunmaktadır.
Bu konseri dinlemek fırsatını kaçıranlar için Konser vatuvar İdaresi konser programını 29 mayısta tekrarlamağa karar vermiştir
dOdZ jo uoısjOA eaıı Xq pa^saın
/-EşttetiREVÜ-OPEREİ-i
HER AKŞAM SAAT 21 DE p;
100 kişilik kadro, büyük orkestra. Swing Caz ve gönülleri büyüleyen danslar, şimdiye kadar görmediğiniz 50 genç kız, zengin elbise, muhteşem dekorlar.
Yeni yıldız: tVONROT z
Bülbül sesli Miranda: ESMER GÜL
ve büyük komedlyen: SITKI AKÇATEPE
Yerler numaralıdır ve konsomasyon yoktur. Telefon: 42638 Gişe saat 13 den itibaren açıktır.
TAKSİM YAZLIK MAKSİM TiTATHOSU
1
" Bugün A R Sinemasında AŞK HIRSIZI L-l L/ )| GARY GRANT ve ’ "\Jh LARRAİNE DAY
- Seanslar: 2,30 — 4,30 — 6,45 — 9,15 te
( -'S İLÂVETEN ZAFER JURNAL
TURAN SİNEMASINDA
Bugün: îstanbulda ilk defa 30 tosımlık TÜRKÇE sözlü ve şimdiye kadar çevrilen serlal fİlimlerin en güzeli
1-YILMAYAN ŞEYTANLAR
Türkçe sözlü ALLAN LANE — KAY ALDRİDGE 15 devre 30 kısım hepsi bir defada
Bin bir heyecan — Macera — Sergüzeşt ve harikalar filmi
■»■MM BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN
Marmara Sinemasında
îkl büyük filim birden '
AL ALTONDA
JOAN CRAVVFORD — JOHN VAYNE
Harbin mezalimi, korku ve ıstırabın heyecanı ile dolu şaheser.
2 - ÜÇ KALP ARASINDA
ANN SOTHERN VE MELVYN DOUGLAS Aşk. müzik, heves ve İhtiras mecmuası:.
ALEMDAR ve MiLLî’de
İki flürn birden
LDAMGALD ADAM
EMİNE RIZIK — ABBAS FAİLİ S
Türkçe sözlü ve şarkıİL MUALLA GÖKÇAYYn billur sesi
2 - UĞURLU BACAKLAR
JİNX FALKENBURG — LESLfE BROOKS
M aazzanı revü
---—————— Kadıköy .... " ı
H A L E'de LOREL - HARDİ GÖNÜLLÜ
Türkçe Sözlü baştan boşa kahkaha filmi.
VATANI KURAN ADAM
ROBERT DONALD
O P E R A •da
KARANLIK KÖŞE
IIEDY LAMARR
Emsalsiz aşk ve ihtiras filmi
LONDRAYA İKİ BİLET
Harbin facialarından acı h«-tnâlar.
İSTANBUL HAYATI
Yarım kilo zeytinyağı aldım I
— Bu vıcık vıcık yağ dedikoduln-rından usandık. Utalndlk artak...
Diyeceksiniz, biliyorum. Yerden göğe kadar hakkınız var. Evet, siz haklısınız amma, bir de bize sorsanız: biz usanmadık, biz tiksinmedik mİ samyorstamz, a efendim?..
Avrupa harbinin sona erdiğini müjdeliyen gazeteleri sabahleyin okuduktan sonra sokağa çıktm. Durakla tramvay bekliyordum. Derisi kemiğine yapışmış, gözleri çukura kaçmış ihtiyar bir kadıncağız, elinden tuttuğu soluk benizli, sıska, yüzü küçül iip kafa tası irileşmiş sekiz on • yozlu ırnrtnlrl "oğlat çocuğunu çekerek yanıma yaklaştı:
- oğlum, her tarafa bayrak çekmişler. Sebebi ne ola ki? Düğün bayram nu var?
- Evet, deaim. Avrupadakl muharebe dün gece sona ermiş de. bugün şenlik yapılıyor.
— Ne dedin? Muharebe bitmiş ini? Sahi mİ söylüyorsun?
Fvet, dün gece yansı muharebeyi Leşmişler, döğüş bitmiş.
Fersiz göz çukurlarından sızan sevine damlacıklarını eliyle kurulıya-rak biraz daha yaklaştı:
— Demek muharebe bitti ha!.. Bugünleri de gösteren Allaha bin şükür. Desene, artık ortalık düzelecek, bol bol zeytinyağlı bakla yiyebileceğiz Öyle mİ oğlum?-.
yarımdaki yavrucak da el çırpü:
— Oooh, ne güzeli.. Kabaklar, patlıcanlar da çıkınca zeytinyağında kızartıp sıcak sıcak yeriz değil mİ amca’’.
İkisme de cevap vermedim, vere-n,"dlnı.
O günden İtibaren ben de zeytin-ya' nidan bahsetmememe, gazetelerdeki vıcık vıcık yağ dedikodularını okumamağa karar verdim. Allh sizi İnandırsın; okumuyorum, evimizde yağ lâfı edilmiyordu. Sokak satıcısı: (teze gorpe bahlaa..> diye pencerenin altında haykırırken kulaklarımı Ut'. _p gözlerimi yumuyordum. Bol zeytinyağlı bakla, dolma, salata ve benzeri mevsim yemeklerinin hayali her an beynimde ter ter tepinirken ben. baklayı ağzımdan çıkarmamak için dişler mİ sıkıp yutkunarak kararımdan dönmemeğe çabalıyordum.
Sözün kısası, o günden beri çabanı, yutkundum, kıvrandım, zeytinyağından bahsetmemek için İşkence edercesine de kendimi zorladım Gelgel elim, zorla güzellik olmuyor vesselam, işte zorluca bir tahammülden sonra, bugün o kararımdan caydım ve yine zeytinyağı bahsine döndüm. Hani, çıldırasıya sevdiği sevgilisinden mukabele görmeyince, sözüm ona İsyan edip bir daha adını anmamağa andlçen zavallı âşık, elini şakacına dayayıp hayal fırtınalarına dalar dalmaz dudakları arasından İlk kelime olarak yine o sevgilinin ismi dökülür.. Bizimki de zeytinyağı aşkı!.. Zorla kendini hatırlatıp adını andırıyor haspa..
Sabahleyin telâşla evinden çıkan karşıkl komşuya pencereden Beslendim:
— Hayrola! Nereye böyle?
— Haberin yok mu? Geldi.
— Kim?.,
-----------------
ICaznun bilgileri
Müşterek Mülkiyet
Ölenden kalan gayrimen-kule yani, ev, tarla veya apartmana vârisler hep birden sa-hiboluriar, kanun tâbirile müştereken malik olurlar.
Aksine mukavele olmadıkça hissedarlar müşterek mülklerini beraber İdare ederler veya hepsi birden hissedarlardan birine veya üçüncü bir şahsa idaresini bırakırlar. Böyle olmadığı takdirde, çokluk aksine karar vermedikçe,, hissedarlardan her biri ufak tefek tamirat gibi, kiraları almak gibi alelade tasarrufları icraya yetkilidir (selâhiyetli-dir.) Tanm (ziraat) usulünün değiştirilmesi, büyük tamirat yapılması, kira akt ve feshi gibi daha ziyade mühim olan İdarî tasarruflar müşterek mülkün yansından fazlasına sahip olan ve adet ltiba-rile de çokluğu teşkil eden hissedarların oylan birleşirse olur.
Hissedarlardan her biri müşterek menfaatler için diğer hissedarları temsil edebilir ve bu hak ondan alınamaz. Diğer hissedarların haklarına uygun oldukça müşterek şeylerden faydalanır, meselâ, tabii semereleri (mey-valan) alır. Eğer müşterek şeyi kullanmak hakkı mahdut değilse her hangi bir hissedar diğerinin muvafakatini almadan müşterek malı kullanabilir. Yeter kİ. bu his-
Bayramlık oyuncağını arkadaşlarına gösteren bir çocuk sevinene elindeki şişeyi salladı:
— Hadi. «D» harfini, yağ şişesini al da arkamdan yetişi Tramvay durağının karşısındaki bakkala gel,
«U> harflerini karneden kestim, şişeyi koltuklayıp ben de sokağa fırladım.
Dükkânda benden evvel sıraya girenlerin şişelerine doldurulan yağları seyre daldım. Meğer ne kadar da hasret Imlçlm nazeninin yüzüne!.. Teneke ölçekten huniye dökülüşünü seyrederken yutkunuyorum. Huninin ucundan şişenin kenarlarına dağılıp bin naz ve eda İle kırıta konta dibe inişi pek şairane! Şişenin dibinde yükseldikçe, güneş karşısında taranan altın menevişli İpek saç demetleri gibi dalgalanışı iç gıcıkhyor. Sahiden de âşıkmışım Ayvalık dilberine!.
Eve dönerken c-llmdeki şişeye bakıyorum. İld kişinin İki aylık hissesi iki kilo zeytinyağı.,
Avrupayı yıllarca kasıp kavuran harb sona erdi, dişinden tırnağına kadar silâhlı milyonlarla İnsan kütleleri toplarlyie, tüfekleriyle birkaç gün İçinde teslim oldular, harb devinin sırtı yere getlrildL Gelgelelim, bunca zamandır türlü teşkilâtımızla, tesis atımızla, her gün bir evvelkilerle değiştirilen, yeni yeni tedbirlerimizle elele, kolkola. omuz omuza verdik, çalıştık, didiştik: saldırıyoruz, çarpışıyoruz, fakat zeytinyağının sırtını bir türlü yere getiremiyoruz. Bir zamanlar pehlivanlar gövdelerine zeytinyağı sürdükten sonra birbirlerinin sırtını yere ge*irjierdL Galiba zeytinyağı da onlardan pehlivanlığı öğrendi. şimdi bizim sırtımızı yere getiriyor.
İşte... İlgili makamlar türlü teşkilât ve tedbirlerle nice zamandır çalıştılar, ç a bala dil ar. Vasıldı, çizildi., toplanıldı, konuşuldu, düşünüldü, taşınıldı. Emirler verildi, ofisler stok İşine giriştiler, bilmem ne müdürlükleri dağıtma İşlerini tanzime koyuldular, bilmem hangi makamlar bürolar kurup murakabe faaliyetine geçtiler, gazeteler aylar ve aylarla havadisler verdiler. Velhasıl, oldu, birçok şeyler oldu.. Bu kadar gürültünün pn tartının sonu da, nüfus başına ayda yarım kilo yağ?.. O koca koca makamların, teşkilâtın, bilmem nelerin arasından süzüle süzüle çanağımıza birkaç damlacık düştü. Yani, dağlar sancılar çekti, tavrındı, tepindi, nihayet doğur* doğura bir kartncacık doğurdu.
«Buna da şükür» diyenler oluyor. Bana sorarsanız hayır, katiyen ha-jnr!.. Maksat zeytinyağını koklamaktan ibaretse bu kadar gayret, külfet, boşuna... Gaye, zeytinyağı He gıda-lanmamız ise. elimdeki yarım kilo yağa ne buyurulur ?!..
Cemal Refik
■ir Beşiktaş ilçesi İlk okullardaki yoksul çocuklara yardim cemiyeti başkanlığından:
Beş yüz lira bağış yapan Sultanha-marnında (122) No. h mağara sahibi tüccardan hamiyetli Rıfat Pcklş'e cemiyetimiz adına sonsuz minnet ve teşekkürlerimizi arzederlz
sedarın istifadesi diğer hissedarların hakkına tecavüz olmasın ve onların açık mümanaatına karşı bulunmasın. Meselâ, ortada bir ev olsa, bu müşterek evin tamamında hissedarlardan biri ailesi İle otursa, diğer hissedarlar bir kaç sene sonra gelip şu hissedar evi tek başına üç senedir işgal etmiştir, halbuki bu ev şu kadar lira kira getirir, kendi başına hepsini işgal ettiği için evin getireceği kiradan hissemize düşen şu kadar lirayı vermesi icabeder derlerse, hâkim evde oturanın diğer hissedarların da bu evde oturmasına mâni olup olmadığını araştırır. Evde o-turan, diğer hissedarlara mâni olmuş ise, öteki hissedarlara para vermesi lâzım gelir, olmamışsa hiç bir şey lâzım gelmez.
Müşterek mülkü satmak, onun üzerinde aynî bir hak kurmak veya onun kullanma tarzını değiştirmek İçin bütün hissedarların muvafakati şarttır.
Müşterek mülkün vergi ve masraflarına gelince, aksine mukavele olmadıkça, bunları hissedarlar hisseleri nispetinde öderler. Hissedarlardan biri hissesinden fazla para ve-rirse, bu fazlayı hisseleri nispetinde diğer hissedarlardan istiyebilir.
Avukat Emeci Ağış
v
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR: içinde yüz kişilik bir aile yaşıyan konak..
Eve gidince ceplerinde altınlar bulan insanlar son derece şaşırır kalırlarda
Taşkasaptaki konak — Güzeller sarayı — Tiyatrolardaki grand damları hatırlatan koylu boslu cariyeler — Kâmil paşanın zevki, sokaktan geçen düşünceli adamların ceplerine yavaşça para atmak! — «Sen başka bir Ömer ağasm!.n — Bir rüyanın temin ettiği saadet — İki konak: Zeynep hanım konağı ve Sami paşa konağı
Araba konağın merdivenleri önünde durdu!..
Apti ağa yürüdü, harenf kapısı önünde Pembe bacıya, Pembe bacı da Dilhayat kalfaya haber ver-di: Kâmil paşanın zevcesi »Zeynep hanıma geliyorI., Meşhur Zeynep hanım ve meşhur Kâmil paşa!..
«Zeynep hanım» Taşkasaptaki konağa sık sık gelirdi.
Sami paşa konağı’. Burası edebiyatımızdaki en meşhur konaktır. Bugün mekteplerimizde okutulan edebiyat tarihinde bu konak hakkında bir cümle İlet «Sami paşa zade Sezalıdn çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği Sami paşa konağında 100 nüfus yaşardın deniliyor.
işte Sezai beyin bütün bir delikanlılık devrinin geçtiği bu 60 odalı konakta, yeryüzünün her tarafından gelmiş, dünyanın en güzel halayıkları, arasında onların hayatlarını, İstıraplarım. e-meUerinl, düşüncelerini, arzularını en İnce noktalarına kadar tetkik ederek meşhur eserini vücuda getirmiştir. Zira çocukluktan beri senelerce süren b'r tetkik mahsulüdür,
Taşkasaptaki Sami paşa konağı!., Burası Sami paşa zade Sezai gibi bir kalem sahibi için hakikaten emsalsiz bir mevzu
hazinesiydl. Konak, 60 od asile âdeta bir «Güzeller yurdu», daha doğrusu bir «Güzeller sarayı- halindeydi. Bütün halayıklar, âdeta seçme alınmıştı. Gayetle boylu boslu, gösterişli insanlardı, Sami paşa evlâtlarından muhterem bir bayanın söylediği gibi:
— Bütün cariyeler boyları, boslarile, levent endamları ve güzel yüzlerde tiyatrolardaki grand dam rolüne çıkmış artistleri andırıyorlardı.
Lâkin »Sami paşa konağı» nın en mühim cephesi burasının hemen hemen bir akademi mahiyetinde oluşuydu
Zira Sezai beyin babası Ab-dürrahman Sami paşa Jle, Yusuf Kâmil paşa Tanzimat devrinin en kuvvetli ediblerinden ve İlim adamlanndandı. Sami paşanın hâlâ dinerde dolaşan: «Allah bes baki heves», gibi pek meşhur mısraları vardır.
Güzel bir zevk..
içinde hemen hemen yüze yakın halayığın bulunduğu büyük konakta bir kaynaşma oldu. Zirai konak halkı hemen hemen kim? I se ile göriişmezdi. Konağın yüzü I geçen nüfusu kendi kendine kâfi gelirdi. Bu itibarla, şrnıdl yerinde üç'sokağın teşekkül ettiği konağın duvarlan arasında Sami paşa ve ailesi büyük bir inziva hayatı geçirirlerdi.
Oraya gelenler muayyendi.Sad-razam İbrahim paşa ve ailesi,1 Yusuf Kâmil paşa ile karısı Zeynep Kâmil hanım, prens Mustafa Fazıl paşalar... İşte bu sefer de Zeynep hanım gelmişti. Arkasından Yusuf Kâmil paşanın geleceği muhakkaktı. Zira ekseriya böyle Zeynep hanım daha önce hareme gelir, biraz geçince Kâmil paşanın arabası görünürdü.
Yeryüzünde en büyük dostluk bağlanndan biri de bu iki insan Sami ve Kâmil paşaların arasında kurulmuştu. Delikanlılık zamanlarından beri arkadaştılar. Mısırda beraber bulunmuşlardı.
Bir çokları Yusuf Kâmil paşayı sadece, zevcesi dolayısile, akla durgunluk Verecek derecede zengin bir adam olarak tanırlar, evine gelirken Aksaraydaıı baş-Halbuki Kâmil paşa da. Sami ijyarak, asık yüzlü ve düşünceli paşa gibi kuvvetli bir” edebiyat- j adamların ceplerine para atmacıydı. Telemak’ı tercüme etmişti. f|ı kendisine iş edinmişti. Zira
Sami paşanın hayatta en bii- nıilyonl?”' kavramadan önce
günü de âdeti olduğu üzere Aksaray» kadar araba İle geftnlşti. Taşkasaba kadar da yürümüştü. Zeynep hanımın kocasının, yani Yusuf Kâmil paşanın çok güzel ve hayırlı bir zevki vardı.
Belki bu, bugünkü Amerikan i milyonerlerinin bile şaşacakları bir meseledir. Yusuf Kâmil paşa yolda giderken çehrelere dikkat ederdi. Düşünceli, pejmürde kılıklı adamlara dik dik bakardı. Parasızlığın ve maişet derdinin simasına çizgiler çizmiş kimseleri görünce bunların yanma yaklaşır ve katiyen kendilerine hissettirmeden ceplerine para atardı. Zeynep hanımın kocasının en meşhur ve en büyük zeV-ki buydu.
Farkında olmadan Kâmil paşanın yanından geçen bir çok kimseler evlerine gittikleri zaman ceplerinden altınlar çıktığını görüce pek şaşarlardı.
Parasının hesabını bilmeyen zevcesi Zeynep hanım ise sokaklarda dolaşır, İhtiyaç İçinde olduğunu talimin ettiği evlerin kapısının altından İçeri para atardı. Yusuf Kâmil paşanın- bu zevki yüzünden bazan garip hâdiseler de olurdu. Meselâ bir gün paşa bir camiye girmişti. Üzeri pillim pillim eski, fakir kıyafetli bir hoca va’zırn henüz bitirmişti. İhtiyar hoca biraz bunakçay-dı da,
| Yusuf Kâmil paşayı görünce
’*> tpnırlım birine hpnzet.prek:
olarak hayata atılmıştı, O kadar ki bazan sandal parası bulamadığı için Enıirgândan tâ Babıâ-İlde bulunduğu kaleme kadar yaya gittiği olmuştu. Tanımadığı fakirlerin ceplerine yavaşça para atan bu zat o zamanlar şafaktan önce kalkar, Emirg&n-dan yola çıkar ve o ıssızlık İçinde Babıâliye gelirdi.
Esasen pek mütevazı bir şekilde hayata atılmıştı. Amca-sının Üsküdardakl yalısında 75 kuruş maaşla çalışırdı. Telem ak müterciminin şaşılacak derecede bir «öğrenme hevesi» vardı. Yalıda küçük beylerin kitaplarını muvakkat bir zaman için ister bunlan sabahlara kadar okurdu. Ayrıca şiir de yazmağa başlamıştı.
Bir rüyanın temin ettiği saadet
Mısır valisi Mehmet Ali paşanın kızı ile evlenmesi hâdisesi de pek gariptir, ismi yanan fen fa-
kültesile (Zeynep Hanım konağı) I halk arasında büsbütün meşhur | olan Zeynep Hanımla evlenmesi- I nl. o saadeti ve serveti bir rüya- | ya borçlu İdi.
Kâmil paşa İşte o parasız genç lik zamanında bir gece şöyle bir rüya gördü:
Yemyeşil bir çayırlık. Burada genç Kâmil, Mısır valisi Mehmet Ali paşaya rasgeiir. Karşılıklı o-turup konuşurlar Sonra paşa gider. Kâmil ise onun çayırlık üstünde enfiye kutusunu unuttuğunu görür. Kutuyu alınca koşa koşa Mehmet Ali paşanın sarayına gider ve:
____ Buyurunuz... Kutunuzu u-n utmuşsunuz!.. der.
Mehmet Ali paşa bu güzel hareket üstüne,
— Buyurunuz, enfiye kutum sizin olsun!, diye kutuyu Kâmile verir.
Kâmil bu rüyayj tâbir ettirdi- ı ği zaman kendisine şu tavsiyede s bulunuyorlar: 1
— Hemen Mısıra git... Mehmet Al! paşa kızını sana verecek... « Ve Kâmil bir yelkenli gemi İle c Mısıra ftdatft kaçarak gidiyor j Mehmet Alinin hizmetine giriyor, i dikkati üstüne çekiyor ve onun x en sevdiği kızı Zeynebi alıyor. r İşte Sam! paşanın daima mi- c safirlerinden biri bu Kâmil pa- t . . şa ile Zeynep Hanımdı. Esasen r
yük dostu olan Kâmil paşa o1Bün derecede parasız bir adam[gayezltte yanan meşhur «Zey-|
Saınl paşa zade Sezai
tanıdığı birine benzeterek:
— Oooo,.. Ömer ağa... Yahu nerelerdesin sen?. Çoktan beri camii, mescidi de unuttun... dİ-ye seslendi.
Kâmil paşa yanındaki ağasına hocaya bir kaç altın vermesini fısıldadı. İhtiyar ve fakir hoca altınları lâtasının cebine yerleştirirken:
— Benim bildiğim Ömer ağa bu parayı veremez. Sen bir Ömer ağasın amma o Ömer ağa değil., _ Başka bir Ömer ağa olmalısın,., cevabım verdi.
Emirgândîan Bp.bı aliye
yaya..
Kânü! paşa, hayatında en sevdiği dostu olan Sami paşanın
GtİZEL SANATLAR
Memleket dışında 7 ürk eserleri
— 2 —
Bundan evvelki yazımızla., ou altıncı asırdaki Macaristan seferinde kurulmuş olan, Türk abidelerinden hamamlara temas etmiştik. Şimdi da aynı devirde lnıja edilmig olan camilerden ve türbelerden bahsedeceğiz,
Türg tarihindeki en büyük hâdiselerden biri hiç şüphesiz Avrupa seferidir. Macaristan'da kaimi; sanat eserlerimizi gözden geçirmekliğimiz ise bu işerlerin sonat tarihimizi ehemmiyetle llpık-ndlrmeslndcndlr.
Macar kaynaklan: «Türk tarihçileri!: Terklerin Macar sanayiine, ticaretine, hayat (eklilerine, harb ve barış âdetlerine müfit tesirler yaptıklarını, Macar hayatını zenginleştirdiklerini ortaya koymuşlardır.» demektedir İt r.
Evliya Çelebi de bu hareketlerden sahifder dolusu ve mu fasa alan bahsetmektedir. Biz, burada, o devirdeki ticari ve iktisadi hareketleri nazarı itibara almadan, yalnız or&laraa kurulmuş olan sanat âbidelerini mütalâa edeceğiz.
Macarlstaıun (Budaı şetırinoctı camilerin en büyüğü (Sen Mafyası Kilisesinden tahvil ediimig olan (Eski camlı veya ıBüyük camii demlen mabet idi ki Kanuni Süleyman ilk. cuma namazını (2 eylül 1541» dr bu camide kılmıştır.
Bundan Başka on sekizinci asır or-taiarmu-kadar ( Budat da. bulunup da harap olmu.’j camiler şunlar idi: ıSaray camisi, Süleyman han camisi. Orta cami. Saat camisi. Cjsmanbey camisi, Toygunpaçu camisi ve tekkesi. YefUmrekll cami. Sokoiiu Muştala -paça camisi. Hacı Ahmet camia»
Bugün, bu eski Türk eser terinden bir taş parçası bile Kalmamıştır. Macaristan’da sağlam katan binalardan biri ıPeçi şehrindeki Vakovalı Ha-sanpaşa camlsldiı un altıncı asır binalarından olan ve hâlen bir otele tahvil edilmiş bulunan bu mabedin mihrabı ve minberi durmaktadır
Kanuni devrinin en güzel çinilerde kaplı olan minaresi de hâlâ muhafaza edilmuktetllr. Bu minarenin kutru 13Ö ve yüksekliği 25 metredir.
Feç şehrindeki t Kasımpaşa camisi) riyevrn kilisedir. Ferhatpaşa. ve Hacı Hüseyin camileri harap olmuştur.
(Peçeyi) tarihinde ismi geçen Idrls adlı bir zatın türbesini (1591) Mq-oarîar arasıra tamir ed*f*lı miıhafa-■a etmekte İdiler
Eğer şehrindeki muuu, mrfc
sanatının inceliklerini gasteren bir nümune olarak muhafaza edilmiştir. Birkaç tamir görmüş alını bu minare 10 mttTe yüksekliğinde olap 9? basamaklıdır. Şerefesinin etrafı gayet ince ve nefis Istalâktitlerlr tezyin •‘dil— mlçtlr.
Sigetuaraakı Süleyman ban camianın. plânına nazaran, ttl minareli olduğu teshil edilmiştir. 1568 ö& senelerinde inşa edilmiş olan bu mabet 17» tarihlerine Icador olduğu gibi ve sonra da baruthane İttihaz edilmiş ve daha sonra kiliseye tahvil edilmiştir.
Cami; eski Kayıtlara nazaran tezyinat Itlbarlle en zeıtgin eserlerden biri imiş. Sigetuar'dakl Allpaşa camisi ile şimdi kütüphane olan diğer bir bina da tezyinat bakımından ehemmiyet kaznnıuıg Tiirft «şerterm-den sayılmakta İdi.
Buda şehrinde bugün mevcut utan yegâne Türk eseri (Gül Baba.) türbesidir. Mehmet paşa bu türbeyi (1513 -15481 seneleri zarfında İnşa ettirmiş idi. Türbe 1917 senesine kadar (Wag-ner) adını taşıyan bir aileye alt bahçede İken Belediye satın alarak tamir ettirmiş ve tarihi bir bina olarak seyyahların riyiretlne açmıştır
NTRETTİN KATMAN
AKŞAM
Abone beoeH
2800 kuruş 5400 kuruş
1509 O 2900 »
500 ■ 1000 •
tebdili İçin elli kuruşluk
Senelik
B Aylık
3 Aylık
Adres _ .
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20505
Yazı İşleri: 20165 — İdare: 20081 Müdür: 20407
Cemazlyelâhır 4 — Hızır 11 İmsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı E. 1.1? 9.22 4.50 8.47 12.00 1.51 V. 3.37 5.42 13.10 17.07 20.3ğ 22.10
idarehane Babıâll civan
Acımu-luk sokak Ne. 11
nep Hanım konağı.» ite Taska-saptaki konak arasında gayet sıkı bir bağ vardı.
Bazen de küçük Sezaiyi annesi Giîlarayiş hanım arabaya büı-dirir. Bayezit’de «Zeynep teyzen ye giderlerdi. Taşkasaptaki konak, ve Bayezit’dekl Zeynep hanım konağı devirlerinde iki sanat ve edebiyat akademisi halinde idiler. Bu itibarla bu konaktan bahsedilirken ötekine de temas edeceğiz.
Hikmet Feridun Es
Sahlfe 6
AKŞAM
16 Mayıs ÎÜ45
Zuyderzee körfezinin kurutulması işleri
Mahallede herkes Kendisine .«Şup-beli Ay$c hatılın» derdi. Herşeyden şüphe'«derdi. Yarın» kilo pirinç âlsa, bunu götürür, evvelâ başka bakkalda lartlınr, manavdan salata, soğan alırken de ayrıca:
— Şu kâğıdı teraziye vursatıa!,.
Diye pirincin tam yariın kilo olup olmadığını bir kere daha ölçüverlrdi. Ancak bundan sonra İÇİ rahat ederdi.
.Şüpheli Ayşe hanım» için elbise diktirmek mühim bir mesele hah ne girerdi. Terzisi kendisine:
— Size bir metreden bile elbise çıkarırım...
Dese, o yine: -Acaba benimkinden ne kadar kumaş arttıracak?» diye şüpheye düşerdi. Zira bu onda bir hastalık halinde idi. Şüphe edecek hiç bir şey bulamadığı zamanlar âdeta başı döner, midesi bul anırdı. Kendisine blrşeyler olurdu, şüphe kendisi İçin «gündelik gıda» sayılabilirdi.
Yarım kilo pirinci üç defa tarttıran • şüpheli Ayşe hanım» m kocası olmanın ne demek olduğunu anlamak gayet kolaydır. Daha nikâh memurluğunda kocasının deftere imza atmasından şüphelenmlştL Acaba bu İmza onun hakiki imzası mı İdi?.. Ondan sonra şüpheler birbirini kovalamış durmuştu. Artık kocasının her şeyinden şüpheleniyordu.
Adamcağız dişini oğsa şüphe ederdi. Kunduralarını boy atsa şüphe ederdi. Geç gelse şüphe ederdi. Erken gelse yine şüphe ederdi. Neşeli olsa şüpheye düşerdi. Kederli olsa yine şüphlenirdl.
Koca bir gece sancılar arasında kıvranmağa başladı. Gelen doktor:
— Apandisiti.. Hemen bir hastaneye nakledip ameliyat., dedi.
— Neee... Gece yarısı?.. Bu ne apandisiti?.. Bir dalavere olmasın?..
Evet «Şüpheli Ayşe hanım, kocasının apandisitinden bile şüphelen-ıpiştl. Ayak diretti. Gecenin bu saatinde kocasını hiç bir yere gönderemezdi.
Doktor ısrar etti, kadın diretti, ko-oa feryadı bastı. Adamcağızı hastaneye götürüp ameliyat ettiler amma çok geç kalmıştı. Biçare gitti.
Ayşe hanım bu sefer de onun ölümünden şüphe etti.
— Ne yaparsınız, erkek kısmına güvenilir mi hiç?.. Değil mi amma kardeş?.. Ölmüş gibi yaparlar da bir de bakaramız ki öhnemiştir, çapkınlığa gitmiştir. Dünya bu!.. Neler gördük. Olur, olur...
Nihayet zavallının yalancıktan ölmediği anlaşıldı amma, Ayşe hanım lıâlâ şüphelidir. Acaba adam «öldüm!» diye numara yapıp başka memlekete mİ kaçtı?.. Ne dersiniz?..
Ayşenln en büyük şüphe damarlarını kabartan hâdiselerden biri de pamuk attırmak için eve hallaç getirttiği zamandır, şiltelerini katiyen hallaca göndermezdi. Hallacı eve getirtirdi, Faka buna rağmen şüphesine de son yoktu. İskemleyi atar, şiltelerin lşl bitinceye kadar hallacın karşısında otururdu. Adam giderken de her tarafını muayene etmeden bırakmazdı.
Şüpheli Ayşe hanim» in şimdi de büyük bir endişesi vardı. Bakır tencerelerinin dipleri yemyeşil olmuştu.
.Bir kalaycı çağırıp bunlan kalaylatmak istedi. Lâkin kalaycı öyle bLr [lat söyledi kİ Ayşe katiyen bunları vermedi. Zaten gazetede okumuştu. Kalay dafetılacaktı. O zamana kadar eehirlenmezdl ya... Kalay dağıtılınca-ya kadar dişini sıkıp bekliyecekti.
Nihayet Ayşe hanım İçin büyük gün geldi. Gitti, bir buçuk çubuktan İbaret olan kalayını aldı.
Fakat içine müthiş bir kurt düşmüştü. Hayatının en büyük şüphelerinden biri başlamıştı. Kalayın son jierecede pahalı olduğunu lşltmlştl. Bu güzelim kalay çubuklarını nâsıl İtimat edip da kalaycıya verecekti?.. Adam dışardan İki tencere kalaylama İşte mesele kalmazdı. Kendi kendine:
— Adam sen de... Başında dururum... dedi.
Lâkin muzip bildiklerden biri ona:
— istediğin kadar başında dur, Adam kalayı pamuğa sürtüp sürtüp bir kenara atar. Sonra o kalaylı pamukları istediği gibi kullanır. Farkında bile olmazsın!., dedi.
Şüphe alevlenmişti. Bunun en kestirme yolu tencereleri kalaylamasını öğrenip bu İşi kendisi yapması idi. Lâkin bunu nasıl öğrenebilirdi?.. Bir kalaycıya sorsa sanatının sırrını adam söyler mİ?.. Kabil değili..
Nihayet şöyle bir plân kurdu. Bir kalaycıya gidecek ve diyecekti kİ:
— Akrabamdan bir kızı bir kalaycı İstiyor. Kuzum bana anlat.., Bir kalaycı ne kadar kazanabilir?.. Bu meslek nasıl bir meslektir?.. Malum a ev yapmak sevaptır.
İşto bu sözlerle kalayctnuı dükkânında oturacak, lâf lâfı açarken o da tencerelerin nasıl kalaylandığını görerek öğrenecekti.
Dediği gibi de yaptı. Mahalledeki kalaycıyı yarım saat lâfa tuttu. Fakat İşi pek kavrayamadı. Ertesi günü yine gitti. Biraz öğrenir gibi oldu. Üçüncü günü iyiden İyiye sanatı kaptı.
Daha ertesi günü komşular pencerelerinden Ayşe hanımı bahçesinde tencerelerini kalaylamakla meşgul gördüler. Hem de ne parlatıyordu amma..
Evvejâ bitişik komşu, sonra onun yanındaki, nihayet köşe başındakiler: «Size zahmet amma...» sözlerile tencerelerini Ayşe hanıma getirdiler.
Ayşe hanım, sırr şüphe yüzünden kalaycı olmuştu. (BİR YILDIZ)
Bulma ca
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Bir mevslın meyvası - Şekersiz gazoz.
2 — Güvenen.
3 — Matematik - şikâr.
4 — Köre benzer - İskambilde bir kâğıt.
5 _ Ttrsl ikramdır - Eski bir Türk devleti halkından.
6 — Dibi boylayan.
7 — Üç - Hakiki değil-
8 — Kamara - Tersi bayağıdır -Kırmızı.
9 — îrlandanın şefi.
10 — Lâhza - Yer sofraları
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 _ çilek, Naka, 2 - İklpaıalık, 3 — LlmonaşLsı. 4 — Epo, Avukat, 6 — Kanavlça. 6 — Ravi, Ural. 7 — Naşuçu, İca, 8 — Alıkarı, im. 9 — Kısa, Acıma, 10 — Akıtılansa?
il Halk evler ve Kurumlar]
MEVSİMİN İLK KÜREK YARIŞI
*■ Kadıköy Halkevinden: Evimiz spor kolu tarafından her yıl yapılmakta olan kürek müsabakaları bu yıl da ıs Mayıs ve gençlik bayramında Fenerbahçe İle Moda arasında saat 13 de tekrarlanacaktır.
İştlrâk etmek İsteyen teşekküllerin Evimiz Spor koluna nihayet 17/5/845 perşembe gününe kadar yazı İle müracaatları lüzumu İlân olunur.
Ayrıca saat 17 den 20 ye kadar Bri-mlz kapalı salonunda âletll Jimnastik, boks ve güreş müsabakaları yapı-’lacaktır. Giriş serbestin
(Baş tarafı 4 üncü salıifede) evvel 200 milyon florin lâzım olduğuna göre, devletin bir senelik bütçesinden daha çok olan bu kadar para nasıl verilebilir düşünceslle kurutmak İşine ayrıca İtiraz edenler de epeyce idi. Fakat, proje kuvveden fiile çıkığı zaman temin edilecek menfaatlerin büyüklüğü önünde bütün çekingenlikler eridi ve 1918 kanunu gereğince bLr Zuyderzee İşleri servisi kuruldu.
Lely projesinin göze çarpan vasfı, Zuydcrzee'yl Kuzey denizinden ayıracak ve körfezi sadece bir İç deniz haline koyacak olan cesim seddlr. Kuzey Hollanda kıyısını Wierlngen adasına ve bu adayı Frise kıyısına bağlıyacak olan sed suların en az derin olduğu noktada kurulacaktır.
Bu dev şeddin yapılması evvelâ bunun arkasında kalacak olan pol-derlerln kurutulabllmeslne yarıyacak ve sonra Zuyderzee’y® yakın bölgelere büyük kazançlar temin edecektir. Bu sed tarafından muhafaza altına alınmış olan topraklar Kuzey denizinden gelen fırtınalardan4 artık müteessir olmıyacak ve tabiatlle bu havaliyi arasıra harabeden su baskınları âfetleri de ortadan kalkmış bulunacaktır Bir de, Lely projesinde görüldüğü gibi körfezin hepsi kuru-tulmıyacağı İçin şeddin arkasında kalacak olaı su. Yssel ve başka akar suların getirdikleri sularla yavaş yavaş tatlı suya dönecek ve bıj suretle bazı yazlarda kendini gösteren ve gerek ziraat ve gerekse sürü hayvanları için deniz suyu kullanmak zaruretini doğuran kuraklık bu nihayetsiz tatlı su deposu sayesinde bertaraf edilmiş olacaktır. Böylecc tabii bir tatlı su deposunun elde edilmiş olması kurak yazların her biri için sarf edilen rr yonlarca florinin tasarruf edilmesini soğuyacaktır. Diğer taraftan şeddin üzerinde kuzey Hollanda ile Frlseland arasında bir demiryolu yapmak da mümkün olacaktır.
Şedde dünyada eşi bulunmıyaıı muazzam bir eser gibi bakılabilir. Sed tabanında (kaide) 100 metre genişliğinde olacak ve suyun üstünde yüksekliği 7 metreyi her halde geçecektir. En şiddetli fırtınalarda bile dalga burasını aşamıyacaktır. Yapı başlamadan evvel mühendisleri en çok düşündüren sedler için lâzım olan pek çok miktarda arjilin Lcda-rlkl meselesi İd! Tesadüfün garip cilvesine bakınız kl. esaretini hazırlı-yacak olan silâhı Zuyderzee yinp kendi temin etti. Sonda), şeddin yapılacağı sahaya yakın yerlerde denizin dibinde çakıllı arjil adı verilen
ve en şiddetli »kınlara dayanacak kadar homogen (mütecanis) İdeal bir maddö olan tabakaların mevcudlye-, tini meydana çıkardı. Taraklarla mezkûr arjtli toplamak ve İstenilen yerlere sevketmek artık bir çocuk oyuncağı kabtllndcndl, bu keşif milyonlarca florinin tasarrufu demekti. Sedlerln inşası İçin arjil kadar mühim diğer bir madde de kum İdi. Bu problem de şöylece halledildi: Denizin dibinden alınacak olan kum dubalarla yapı mahalline getirilecek, yine dubalarda su ile karıştırılarak borular vasıtası 11e istenilen yerlere sıkılacak, haille de su gidecek kum kalacak!
Şeddin taşla örülmesi, HollandalIlar bu İşte pek o kadar bilgili olmadıklarından İtalyadan getirilen duvarcılara bırakılacak ve lâzım olan taş Norveçten, Almanyadan ve Bel-çlkadan ithal olunacaktı. Doğrudan doğruya deniz üzerinde eklüzler inşası mümkün olduğundan bu İşte de güçlükler çıkmadı Gemiler İçin biri tfleringen yakınında, diğeri Frise tarafında olmak üzere iki »eklüz», Yssel ve diğer nehirlerin suyunu boşaltmak İçin de 25 tane «boşaltma eklüzii > ne lüzum vardı. Bu eklüzlerln her birinin 12 metre genişliği olacağına göre umumi heyetinin 300 metre genişliği olacak demektir Gerek şeddin ve gerekse eklüzlerln nasıl yapıldığını anlatan teknik tafsilâttan kasten kaçındım, gelecek yazımızda inşaat esnasında uğranılan zorluklardan ve bütün tesisat 1950 senelerine doğru tamamlanacağına göre İkinci cihan harbinin başlangıcına kadar (1939) elde edilen neticelerden bahsedeceğiz..
A. Mac» Arda
RADYO
ANKARA RADYOSU:
' Bugünkü program
18.00 Salon orkestrası, 18 30 ZLraat saati, 18.45 Müzik, 19.00 Hablrler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Karışık şarkılar, 1945 Konuşma, 2000 Marşlar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler. 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni muzlkası, 21.50 Fasıl, 22.15 Müzik. 22.30 Dans müziği (plJ. 22.45 Haberler.
YARİN SABAHKİ PROGRAM
730 Hafif müzik (pl.'. 7 45 Haberler, 8.00 Çeşitli hafif müzik (pD, 823 Gündelik spor servisi. 12.30 Saz eserleri, 12.45 Haberler. 13 90 Salon orkestrası.
IHHMIII»lfNIHIHIIIfflHMNMIIII(>HMHIWIHWIHmHIHNIUmillHMIHHIHWMIIMHIIWIIHIiail»IIMIIIIIimıUWlHIHIIIINM
İstanbul Defterdarlığından: (EV ENKAZI SATIŞI)
Şartnamesi uyarınca ayrıca yatırılması Muvakkat lâzım gelen Kıymeti teminatı teminat Dosya No. cinsi............. Lira_________Lira Lira
51165-73'43 Beyazıtta Camcı Ali ma-) hailesinin Zeyneb Kâmil).
So. 919 ada, 3 parsel 8, ) 5000 375 3000
12 k3pı 6 taj savıh kâr-) gir evin enkazı. )
Yukardaki enkaz 28/5/945 pazartesi saat 15,30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komslyonda kapalı zarfla kaimen satılacaktır.
isteklilerin 2490 sayılı kanuna uygun olarak hazırlanmış teklif mektuplarını İhale günü saat 14,30 a kadar komisyon başkanlığına vermeleri. Fazla bilgi İçin sözü gecen Müdürlüğe başvurmaları. »8310»
İstanbul Sıhhî Müesseseler Artırma ve Eksiltme Komisyonundan:
Bakırköy emrazı akliye ve asabiye hastanesinin altmış dokuz parça bakır yemek kabı alınması işi kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 23. 5. 1945 çarşamba günü saat 15 de Cağaloğlunda Sıhhat müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır. \
2 — Muhammen bedel işbu altmış dokuz parça yemek kabı İçin «9378» Hra «40» kuruştur.
3 — Muvakkat teminatı 703 lira 38 kuruştur.
4 — İstekliler şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
5 — İstekliler cari seneye ait ticaret odası Vesikası İle gurup vesikası
ve 2490 jayılı kanunda yazılı vesikalar İle teklifi havi kapalı zarflarını ihale saatinden bir saat evvel makbuz mukabilinde komisyona vermeleri. ' ($8&4)
Kahır Yüzünden Lütuf
w Yazan: P, Wentworth Tercüme eden: Vâ - Nû
Tefrika: No. 25“"^—^—^—-
Genç kadın duraladı ve etrafına bakındı. Merdivenin karşısındaki salonun kapw. ardına kadar açık. Salonun İçi, kapkaranlıktı, oradan hâlâ düşmekte olan bazı cam parçalarının sesi geliyordu. Nihayet bu ses dindi.
Amz.bel, gözleri kapıya dikili, hareketsiz kaldı.
Seslenmek, Korkusuzu çağırmak istedi Fakat, gırtlağından ses çıkmadı.
Soğuktu, pek soğuk. Duvardan uzaklaşabilmesi için bir gayret sar-fetmesl lâzimgeldl. Geriye dönebileceğini, odasına gidebileceğini hissediyordu. Lâkin, ya arkası sıra merdivenden biri çıkarsa? Ani korkusu, bir nevi hareketsizlik halini aldı. Kimıl-danamıyordu. Ne ileriye ne geriye.
Amabel, böylece uzun müddet durdu. Artık İliç bir gürültü işitilmiyordu. Nihayet, genç kadın, derin derin nefes aidi. Otomatik hareketlerle odasına doğru yürüdü. Lâmbaları arkası sıra yanmış bıraktı. Kapıyı sürgüledi. Sonra, gözleri testektrlek açılmış, arkasına baktı
Sağ tarafında pencere vardı. Yazı
masası, telefonu maskellyecek şekilde evvelce yerleştirilmişken şimdi ileri çekilmişti. Ön tarafta, büyük bir dolap. Sağda, lâmbayı koyduğu masa Daha ötede modası geçmiş bir karyola. Ve biraz daha uzakta Ellen’in yattığı odanın kapısı.
Bu kapı açıktı.
XI
Amabel'e ertesi gün Jenny çayını gelirdi. Perdeleri açtı. Sıcak su hazırladı.
Genç kadın ona dikkatli dikkatli baktı.
— Dün gece bir şey İşitmediniz mi? —diye sordu.
— Hayır, madam. Fırtına mı çıktı; efendim? Annemin de benim de uykumuz ağırdır. Bir şey duymadık.
Madam Grey, dikkatli dikkatli bakmakta devam ederek: /
— Galiba evin bir yerinde bir canı kırıldı Aşağıki salona girdiniz mİ?
jenny tatlı ve hazin sesiyle:
— Hayır, madam. —dedi.— Bütün lâmbalar yanık bırakılmış. Bunu biliyor muydunuz, efendim? Gece hep 'öyle kalmış »
. Amabel: ,
— Evet, —dedi.— Maalesef.
Jenny silinip gidecekti. Genç kadın, onun arkasından seslendi:
— Yukarı çıktığınız sırada salonun kapısı kap. lı mıydı?
— Hayır, efendim. Zannetmiyorum.
Amabel, giyindi ve aşağı indi.
Salonun kapısı kapalıydı. Kadın, kanadı açtı Loş salona girdi. Perdeler çekilmişti. Oenze bir küf kokusu geliyordu. Bir hava cereyanı hâsıl olmuştu amma, bu kokuyu tamamlyle Bilememişti.
Amabel, salonu baştan başa yürüdü. Ağır ipek perdeleri açtı. Bunlar, şüphesiz El, ancak Jullen'ln annesi ile babasının evlendiği tarihlerde yeni İmişler.
Genç kadın birdenbire, ayaklarının altmd . cam kırıklarının olduğunu sezdi. Pencerenin bir camı da kocaman şekilde kırılmıştı. İşte bu pencerenin altında cam hınkları doluydu.
Amabel, ble müddet bu manzaraya baktı. Sonra, tekrar odada yürüdü. Öbür tarafta da bir pencere vardı. Bunun da perdelerini açtı. Nihayet gidip kapıyı kapadı.
On dakika sonra, dışarıda bir ayak sesi duydu. Jullen'ln geldiğini anladı. Genç âlim hayretle haykırdı. Madnnı Grey pencereye yaklaştı. Birbirlerine bu kırık camdan baktılar.
Julien:
— Nedir bu? —diye haykırdı. Kadın meseleyi kısaca izah etti.
— Niçin bana haber vermediniz?
— Daha fazla hiç bLr şey olmadı da onun İçin.
Julien, kırıklara ayağı ile dokundu.
— İnşallah Korkusuz param parça olmamıştır! Şüphesiz kl buradan fırlayınca doğru evine gitmiştir. Gidip şu meseleyi bir anlıyayım,
Fazla bir şey söylemekslzln evden çıkıp gitti.
Amabel, fazla yorgun ve perişan olduğunu hissediyordu. Buna rağmen odasına çıktı; Julien gelinceye kadar toz aldı
Erkek geri döndüğü vakit, onu böyle çalışırken görünce oldukça sinirli bir tavırla:
— Bütün bu İşleri Jenny niçin yapmıyor? —diye sordu.
— Kendisine mutfakla meşgul olmasını söyledim. Ben bu lkl odanın İşine bakarım, dedim. Ev İşleriyle uğraşmak canimi sıkmaz. Korkusuzu buldunuz mu?
-*- Evet. Hiç bir yarası beresi yok. Buradan doğruca evine gltml» olacak. Milrebblyc matmazel Lemolne, kapıyı tırmaladığını İşitmiş. Açıp onu İÇCrl almış.
Amabel hayretle:
— Hiç bLr yarası beresi yok mu? —diye sordu.
— S ına şaşmayın. Ben bir adam gördüm. Cama yumruk attı. Sonra,
Vakıflar İstanbul orman işletme müdürlüğünden
Yenlkapıda vagonda teslim şar tiyle «15000* kilo kömür şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır
İsteklilerin 18. 5. 945 cuma günü saat 16,30 da İdare komisyonuna müracaatları.
Muhammen bedel beher kiloda 16 kuruş muvakkat teminat 180 Uradır. (6393)
İstanbul Defterdarlığından: SATILIK ARSALAR
Kıymeti Teminatı Dosya No.__________________Cins!________________________Lira Lira
52301/3980 Kınalıada, Akasya Cad. ve Sakızlı So. 63 ada. 8 ve 9 parsel sayılı 324.50 + 272.50 = 597 M2 arsa. 5970 448
52302/2041 Kadıköy, Tuğlacıbaşı mah. Yaver Ağa So.
eski 5. yeni 38 kapı sayılı 1737 M2 arsanın 88/224 hissesi. 5352 402
51217-1114'254 Beyoğlu. Mecidiye koyıi 12 pafta. 74 ada 8
parsel sayılı 1800 M2 arsa. 6300 473
Yukardaki arsalar 13?5/945 çarşamba saat 15.30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarfla satılacaktır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanuna uygun olarak hazırlanmış teklif mektuplarını -ihale günü şart 14.30 a kadar komisyon Başkanlığına vermeleri.
Fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları, «6464»
-----------------------------------------------------------------------
İstanbul bölgesi sıtma mücadele Başkanlığından:
Bölgemiz ihtiyacı için yeni - hangi cins ve marka olursa olsun (7) yazı makinesi ile 100 adet varil alınacak, amelelerimiz İçin de 220 takım iş elbisesi yaptırılacaktır.
Şartlaşma kâğıdı ve örnek her gün görülebilir.
İsteklilerin hemen bölge kalemine müracaat etmeleri 4707 numaralı kanun hükümleri dahilinde pazarlık İçin de 18/5/&45 cuma günü saat 10 da Kadıköy Moda caddesi 91 numarada bulunmaları ilân olunur. «6458»
Maliye Bakanlığından:
— remin
Nevi_________________________________________________________Lira
İstanbul içinde kara nakliyatı 150
İstanbul içinde Deniz nakliyatı 150
Depo İle İskele arası nakliyatı 150
Fersude anbalaj kâğıdı satışı 120
Kapak tahtası > 120
Çenber > 75
Yukarıda yazılı muhtelif nakliyat işleri İle balaj satışları İhale tarihinden aralık 1945 sonuna kadar müddet İçin ayrı ayrı eksiltme ve arttırmaya konulmuştur İsteklilerin, hizalarında gösterilen teminat paralan İle birlikte, karşılaşmak üzere 4. 6. 1945 pazartesi günü saat 14 de Beşlk-taşta Hayrettin iskelesi yanındaki maliye kırtasiye deposuna müracaatları. (6438)
Boş çuval, tenekeler ve sandıklar satılacaktır
İstanbul Memurlar İstihlâk Kooperatifinden:
Şirketimiz ambarında bulunan muhtelif cinste 5289 çuval 21/5/945 ve 441 boş şeker sandığı ile 273 muhtelif yağ ve peynir tenekesi ve 1Q zeytin küfesi İle bir fıçı 22/5/945 tarihinde açık arttırma İle satılacağından ls-tekllflcrin gösterilen günlerde saat on dörtte Şirketimizin merkezi olan Oalata'da eski Gümrük sokağında Ada hanındaki daireye baş vurmalarını dileriz. »8442»
yumruğunu geri çekti. Elinde hiç bir sıyrık bile olmadı.
Julien kaşlarını çatmıştı. Amabel ona yan gözle bakıyordu da, erkeğin pek hiddetli olduğunu farkediyordu. Gençliğinde de kızdığı vakit kaşlarını aynı şekilde çattığını hatırlıyordu. O zaman da tıpkı İşte böyle dudaklarının kenarı geriye doğıu çekilir, gözlerinin rengi büsbütün koyulaşır-dı
Ocağın içindeki kütüğe bir tekme attı: ve dedi kl:
— Şayet fikrimi öğrenmek İsterdeniz, ateş olmıyan yerden duman çıkamaz. diyeceğim. Bu meseleyi tahlil edersek ne anlarız?
Amabel hâlâ biblolarla meşgul, gülmekle iktifa etti. Acaba Julien niçin böyle somurtuyor? Erkekler ba-zan ne çocukturlar!
Tatlı bir sesle, Amabel:
— Vallahi ben tahlil edebilecek durumda değilim. İsterseniz beraber düşünelim. Bana rehberlik edin, bir neticeye varalım.
Erkek, kadına şüpheli şüpheli baktı. Bu halden Amabel sinirlendi.
Julien:
— Fikrimce bütün bunlar ufacık bir neticeye bağlanıyor. Evini kaybetmiş bir kedi buraya girmiş olacak. Yahut dışarılarda kalmış. SMnl işittiğiniz odıır. İşte Korkusuz onu duydu Tabii sinirlendi.
Amabel:
— Pek! amma, ben geceleyin yukarı çıktığım zamrn salonun kapısı kapalıydı. Halbuki İkinci sefer indiğimde açıktı.
— Köpek itmiştir. Zira kedinin oraya girdiğini görmüştür. Yakalamak İçin cama doğrıı atlamıştır.
Amabel. dudaklarını ısırdı. Gözlerinden kıvılcımlar sıçrıyordu.
— Odama girdiğim zaman, bitişik Odanın aralık kapışım da açık buldum. Acaba onıı da kedi mi açtı, dersiniz?
— Şüphesiz k! a kapıyı iyi kapatmamış olacaksınız.
— Hayır. İyice kapatmış, hattâ yatmadan evvel sürgülemiştim. Bunu katiyetle söyllyebilirim
— Öyleyse kült sağlam değilmiş. Muayene etmeme müsaade eder misiniz?
— Tabii, tabii.
Garip şey! Aralarında nasıl bir zıddiyet bellrlvermiştl. Dün akşamki sempatinin yerine böyle bir kötü hla hasıl olmuştu. Şimdi, İkisi de bunun bir asabiyetin neticesi olduğunu düşünüyorlardı.
Julien, ara kapının kilidini yokladı. Anahtarı çevirdi, bir daha çevirdi. İddiasını kuvvetlendirecek hiçbir şeye ras Uyamadı. Mükemmel kapanıyor. açılıyor. Kapı kilitli İken, hattâ sarsiîsa, kanat yerinden oynamıyor.
Küçük salona döndüler.
(Arkası var»
16 Mayıs 1945
kü(M
| - İŞ ARIYANLAR
SAYIN AVUKAT VE MÜESSESE SAHİPLERİNE — Avukat yanında çalışmış yazıhane v* muamelâtı takipte tecrübeli biri vazifeye hazırdır. Akşam'da (Çalışkan) adresine yazınız. 8094 -
KUYRUKLU BİR PİYANO — Satın alınacaktır. Elinde mevcut olup satmak İst i.renler m'rka ve evsafı İle birlikte 1002 posta kutusuna bildiril -m esi_____________________9017 — I
ACELE SATILIK Kum kapının
İyi yerinde boş te$lhu altı odalı kâgir ev Sirkeci Şahlnpaşa oteli karşısında Dervişler so. No. 10 Emlâk bürosu. Tel: 22955. 9060 —
Sflhlfp 7
TECRÜBELİ MUHASİP — Muayyen gün ve saatlerde çalışarak her nevi muhasebe işlerini görür. Akşam’da •Muhasip» rumuzuna müracaat.
8088 -
SATILIK BÜZ DOLADI — 7 ayak KeJrinatör havuzu General elektrik. Müracaat. Saraçhanebaşında 275 numaralı maiıalloblcl dünkkfinına. Telefon- 21607. 8028 — 3
10.000 LİRA NET — Bebekte tramvay durağına 7 dakika denize nezareti 400 M2 arsa üzerine Mna edilmiş 8 odalı, Bahçesinde tatu su kuyusu, gül, meyva ağaçlan olan ahşap konak boş olarak satılıktır. Telefon: 43956.
»059 —2
KELEPİR APARTMAN — Beyazıt Bakırcılarda, Lâleli Selimpaşa caddesinde %10 katlı dörder daireli. Sirke-] UYGUN SATILIK — Üsküdarda cl Şahlnpaşa oteli karşısında Derviş-. Valide! Atikte beş oda elektrik, batiler sokak 10 No, Tel: 22955. 9061 — ’
MALİ MEVZUATA VAKIFIM — Devlet devalrlnde muhasebecilikle uğraştım. Muhaberat ve mubayaa işlerinden anlar. Kanuni şeklide defter tutarım. Askerlikle alâkam yoktur. Ticarethane ve şirketlerde muvakkat veya daimi olarak çalışabilirim. Ak-şam'da (Ferdi» rümuzuna tahriren bil, irilmesi__________9019 —
lît’RO MEMURU — Yazı İşleri, Türkçe, Fıansızca, Rumca. Daktilo bilir, hesap makinesmde çabuk yazan ciddi bayan iş aramaktadır. Referans vardır. Akşamda B. V. 9020 —
ACELE SATILIK BIÇKI ŞERİT MAKİNESİ — Fransız malı yüzlük ve on beygirlik motorile beraber. Bir de freze bütün teferruatı tamam olarak satılıktır Sahibi dışarı gideceğinden Tahtakale Kutucular caddesi 69 numaralı diikk&na müracaat. 9033 - 4
SATILIK KOTRA — 7,5 metre boy kamaralı 2 yataklı tuvalet lâvabo ve yclkenlerlle komple spor ve denize mukavim mükemmel vaziyette bir kotra satılıktır. Pazarlık ve malûmat için 42101 No. ya telefonla müracaat.
9050 — 1
BİR BAYAN — Maddî vaziyetinin darlığından doktor dişçi yahut avukat yanında namusta rone hademe gibi çalışıp İşlerini görmek fecre acele İş aramaktadır. (K. H.l. 9058 —
KUVVETLİ HESAP _ Her cins İyi yazı, dürüst, tecrübeli bir genç, hususi müessese veya tüccar yanında çalışmak İstiyor. Akşamda «A» remzine. 9072 —
•)- İŞÇİ ARIYANLAR
işçi ARANIYOR — Boğaziçi lisesi İçin erkek ve kadın işçiye lüzum vardır. isteklilerin temiz kâgıtlarUe Ar-navutköyûnde İlse müdürlüğüne mü-raca;atları.9000 —
— Kiralık — Satılık
3006 LİRAYA AHŞAP SATILIK EV— 5 oda, elektrik, kuyusu, büyük bahçesi. Feriköy Çobanoğlu sokak 20. Pazarlık İçin Fatih Mncar Kardeşler caddesi 31.8091 —
YAZLIKTA — Bir villâda oda hizmetini ve ütü işlerini yapacak bir hayan aranıyor. Karaköy, Necabl Bey caddesi 41-43 Demlrbağ han No. 18. 8099 -
CİHANGİRDE ACELE SATILIK ARSA — Marnı araya nazır bir dönüme yakıp arsa satılıktır. İmar plânına uygun İnşaat ruhsatiyesi vardır. Cihangir Susam sokak 26 Dürdane apartmanı kapıcısı Halil'e müracaat, 8093 -
IA74.IKTA — iki kişilik ailenin yemek, çamaşır, ev İşlerine bakacak bir bayan aranıyor. Karaköy. Necati Bey caddesi 41 - 43 Demirbağ han No. 18.«098 -
YAZIHANE ARANIYOR — Bahçe-kapı; Sirkeci veya Emlnönûnde telefonlu bir veya iki odalı yazıhane aranıyor. Posta kutusu 221 e müracat edilmesi.8097 —
OPERATÖR ARANIYOR — Bir In-tertlype makinesi için bir operatör aranıyor. Müracaat: Telefon: 44606, 9032 — 1
İPLİK BOYAHANESİ — Eşya ve takımları satılık; dükkânı kiralık müraoatrt - Bakırköy Yenimahalle On Temmuz caddesi No. 32. 9003 - 1
AHÇI ARANIYOR — Şişlide, üç Jdsilik bir ailenin yemeklerini yapacak kadın, yahut erkek ahçı alınacaktır. Aylık (401 liradır. Kadın olursa tercih edilir. Müracaat: Öğleden sonra Babıâli caddesi. Reşit efendi hanında (Oğan). 9068 — 1
FENERBAHÇEDE KİRALIK VE SATILIK KÖŞK — Bdvü Oteli yatanında tramvay caddesinde muntazam bahçe içinde mükemmel mobilya, telefon, FYIJlder, piyano, her türlü konforu havidir. Müracaat Tel: 82545 ve yahut: Yakın bakkal. 9Û02 —
MAKİNİST ARANIYOR — Deniz motör ünde çalışmak üzere makiniste İhtiyaç vardır. Taliplerin Endüstri T. A. Ş. Aşırefendl caddesi İmar hana müracaat! an._______________9065 — ı
BAHARİYEDE VİLI.A — Kadıköy'ünde Süreyya sineması tramvayının caddesi üzerinde bahçeli, kaloriferli, çok muhteşem bir villâ acele satılıktır. Akşam'da Evtş rûm uzuna müracaat. 9022 —
YAZIHANE İŞLERİNDEN ANLAR — Daktilo bilir bir bayana İhtiyaç vardır İstanbul posta kutusu 289 yazı He müracaat._________9054 —
TERZİ KIZ ARANIYOR — Kadın dikişinden anlı yan bayan aranıyor. Çarşıkapı Yeni Okul sokak 8 No. Kâmil Sayan. 9076 — 2
BEYAZIT'TA — İmar durumunda tramvay güıergâhı olan ve Fİ oryadan Pendlğe kadar Marmarayı kucaklı-yan şayanı dikkat Ur arsa çok emsaline nazaran çok etıven bedelle satılıyor Akşam'da Bvlş. 9023 —
J- SATILIK
EŞYA
«500 LİRAYA BOŞ TESLİM — Bey-
■ oğlunun güzel bir semtinde kâgir bej odalı, havagazı, elektrik ve Terkoş suyu olan ev acele satılıktır. Akşamda EvLş_________________________9024 -
SATILIK STİL ENDAM AYNASI —
Stil ayaklı bir endam aynası satılık-■ tır. Telefon 81986. No. ya mûracut.
8030 1
ACELE SATILIK DENİZ MOTORU — İngiliz Vlkers Peter markalı çift silindir mazotla çalışır. 90 beygir takatında bütün akşamı mükemmel ve az kullanılmıştır. Uygun fiatle acele satılıktır. Karaköy Rıhtım caddesi No. 15 e sorulacaktır. 9010
SATILIK ARSA — Mecidiyeköyün-de tramvaya yakın, imar plânına göre şerefli vaziyette, dört yol ağzında, (311 M2) ana 6500 liraya acele satılıktır. (Deney Emlâk» müracaat Galata. Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han No. 2. Telefon 43840.
9035
— ı
SATILIK EV — Kadıköy Cevizlik Ahter S. No. 14. 9 oda havagazı, elektrik. terkos, sarnıç ve kuyu. Suadlye Arayol No. 400/2 ye müracaat.
9027
- 10
FRIGIDAİRF. MARKALI BİR BUZ DOLABI — Acele satılıktır. Adres: Osmnnbey Sair Nlgâr sokak Kitapçı Apt flflZŞ «09Q _ 3
ARABA t’srCNDE — Benzin motö-' rile akupie üç parmak Santırfıı? tulumba alıcı demir borularlfe Ma ar deri demir körük, örs satılıktır tis-küd.r Solakslnan mahallesi Topha-nelloğlu sokak 34 No. ya. 9053 —
ŞAHLIK ARSA — Oalala Arabca-mlinde Doğru sokakla hâlen krdiyt olan 18 numaralı 81 metre murabba-ında arsa. Büyük postahane arkacında Türkiye han ikinci kat. Avukat İhsan Mukbile müracaat. 9070 — 2
ŞAHLIK PUL KOLEKSİYONU —
Ar le ve uygun fiatle satıliğ Pul ko-
Mcdycmu. Tel: 82669. 9053 — 1
SATILIK ÇAM KORUSU — Çamlıca Altunizade tramvay durağına beş dakika koşu yolu asfaltında altı bin metrelik çamlık ile Fatih tramvay durağına yarım dakika 23x10 ebadında arsa satılıktır. Kadıköy Kurba-ğahdere İkbaliye mahallesi Rasim-paşa sokak 13. 9055 — 2
CAÇALO&U3NVN EN İYİ APARTMANI — Üç daire dörder odalı konforlu. Sirkeci Sahinpaşa oteli karşısında Dervişler 6. No. 10 î'tanbul Emlâk bürosu. Tel. 22955. 9062 —
KONFORLU KAGİR EV — Pangal-tınin İyi yerinde 8 odalı üç katlı sağlam yapılı .22000 Hra. Sirkeci Şahlnpaşa oteli karşısı Dervişler sokak No
10. Tel: 22955. 9063 —
ACELE SATILIK — Cihangirin en güzel yerinde denize nazır yedi büyük odalı su havagazı gayet 1yi vaziyette 160 lira kira getirir boş teslim Galatasaray lise karşısında Eyüp Terzihaneye müracaat. 9057 _ 2
ACELE SATH.IK DEĞİRMEN — 5 beygirlik Slmens marka motor İki taşlı şn.«ör üç' elevatör hava deposu
ambar 2,50 meyte boyunda İpek tel kalbur, baskül yazıhaneyi havi 10,000 liraya satılıktır. Asmaaltı Lflz han 58/53 9082 — 1
SATILIK GENİŞ ARSALAR — Pen-dlkte istasyonda ve hat boyunda taksitle de verilir. Müracaat: Pendlkte Stadyom sokak No. 62 Şevki Atasayan 9016 — 2
SATILIK APARTMAN — Teşvikl-yede 4 daireli senede 3000 lira kanuni kiralı yirnd bin lira İpotekli 36 bin. Her gün 9 - 11 e kadar telefon 22279. 9021 — 1
BOSTANCIDA — Küçükyalı d a asfalt üstünde biri 7 ötekisi üç odalı kısmen eşyalı konforlu telefonlu İki köşk kiralıktır İçindekilere müracaat telefon 52-248 9025 - 4
MOBİLYALI VE TELEFONLU — 4 oda, banyolu Fenerbahçe apartımanı İkine! katı kiralıktır Fenerbahçe. Tel: 80520 9026
32006 LİRAYA — Beyoğlunda Tüne] civarında tstiklâl caddesini gören, 2 dükkânh, C daireli, üçer dörder odalı, lratlı, 2 dairesi boş teslim, apartman satıhkt.ır (Deney Emlûk’ei müracaat. Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 Telefon 43840 9034 — 1
CAĞALOĞLUNUN EN İYİ YERİNDE— Hastane, mektep, yurt, apartıman olabilecek 329 M K üzerinde 4q od ah IkJ ahşap köşk satılıktır, B-yoğlu, Büyük Parmakk&pı köşebaıp No. 4, kat 2. Sühulct Emlâk Bürosuna Tel: 42396 Zarif öralp'a müracaat. 9036 — 1
ALT! AYLIK KİRALIK MÖBLE APARTIMAN — Üç oda bir hol banyo telefon QUH bahçelerine yakın sabahlar 9 - 11 e kadar 84117 müracaat , 9059 — 1
DEVREN — İki odalı yazıhane ve
ıtriyat İmalâthanesi. Piyasanın en İşlek yerinde Bahçekapı Hüdadat Lokantasına müracaat. 9038 — 1
BOĞAZİÇİNDE KİRALIK YALt -Yeni köyde, rıhtımı kendirine alt bir yalı hemen kiralıktır. 36257 ye telefon 9040 — 1
ŞİŞLİ — Abldelhürrtyet caddesi 35/1 No. h konforlu bir dükkân devren satılıktır. Dükkâna müracaat. 9047 - 4
22000 LİRAYA — Bomonüde Sekiz odalı önü açık nrkası bahçeli kâgir acele satılık mükemmel ev. Ferdi 8e-lek Galata Ömer âb i t han 2/23 telefon 42368 9060 — 2
BEBEĞİN EN GÜZEL YERİNDE — Üç buçuk odalı geniş balkonlu, ve-randalı, telefonlu yalı apartıman katıyla; Beyazıt, Lâleli, Maçka, Şişlideki beş odalı apartıman katını, ev sahiplerinin muvafakatiyle değişmek İsteyenlerin (Bebek caddesi 109) a müracaatları. Telefon: 38140. 9043 — 1
SATILIK ARSA — Nişan taş Güzel Bahçe önü ve arkaa fevkalâde manzaralı cephesi 12 derinliği 25 metre ucuz saühkbr Müracaat tel: 43945. 8047 —
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — İstanbulun her yerinde apartman ev mağaza imalâthane, fabrika, han. arsa ve çifllk almak, satmak ve kâçlı İşi dup da devredecekler veya ortak Istiycnler Beyoğlu Büyük Parmakka-pı köşebaşı 4 No. kat 2 Zarif Özalp. Telefon: 42396 6055 — 9
SATILIK KÖŞK — Erenköy Eteni Efendi caddesi fırın karşısında 20/1 numaralı tekmü konforu haiz altı odalı, bahçesinde büyük kaskath havuz; çam ve meyva ağaçları vardn. içindeki sahibine müracaat. 8921 — 1
çe, koyulu yeni bir ev satılıktır. Üs-küdarda Tabaklar Sdlmpaşada 40 No. bayan Fatma ya. 9029 —
BEYOfilVNDA — Aynalı'eşme caddesinde: İçinde havagazı, terkosu ve elektriği ve »sma katla bodrumu bulunan ve her İşe elverişli bir dükkân devren kiralıktır. İsteklilerin Sirkeci. Ada handa (eski Hora^aııchan hanı) 28 No. ya müracaatları. 8053 —
SATILIK ARSA — Lâlelinin en güzel 62 metrekare arsa 2400 liraya satılıktır. Sirkte! Ankara caddesi 66 numaraya müracaat. Telefon: 20310. B0M — 2
KİRALIK — Ortaköyde iskele caddesinde telefonu ve havagazı fırın) bulunan 4 odalı möbleli bir apartman dairesi yaz mevsimi için kiralıktır. Telefon: 44606. 9067 — 1
KİRALIK — Blrtlen 7 ye kadnr odalı möble konforlu apartman katları müracaat İstiklâl caddesi Gaz şirketi karşısında 54/2 Yıldız Emlâk telefon 43376 9071 — 1‘
6-r«00 LİRAYA — Kasımpaşada 10 odalı yedi yüz arşın bahçeli acele satılık ahşap ev. Ferdi Selek Galata ömerâblt han kat 2 * 23 telefon 42368 0074 — 2
BEYAZIT — Üniversite caddesinin en lüks ve en İşlek ıtriyat ve kırtasiye mağazası devrem satılıktır. Te-lefoD 23461 numaraya müracaat. »OOO — 2
FATİH, AKSARAY, BEYOĞLU, BOĞAZİÇİ — Semtlerinde ev. orsa, apartmanı olup da «atmak İsteyenlerin Sirkeci Ankara caddesinde 66 kapı No. ya müracaatları. Tel: 20310 6066 — 2
ACELE SATD.TK BAKKALİYE — Lüks vitrin, su, buz dolabı ve her çeşit malzeme. Sahibi taşraya gideceğinden devren satılıktır. Müracaat: Dlvfinyolu No. 29 8053 — 2
ACELE SATILIKTIR — Muhtelif boyda 5 adet torna. 1 planya ve bllû-mum, edevat, motör ve saire. Piyasanın en İşlek ve sanayi merkezinde çalışır halde, motör. makine tamirat atelye’erl. Müracaat: Telefon: 49392. 8014 — 1
ACELE SATILIK EV ARANIYOR — Kadıköy. İstanbul. Şişil. Maçka’da müstakil iki katlı satılık ev aranmaktadır. Tafsilâtla flatln Galata Posta kutusu 1329 a yazılması. 8050 — 1
15000 LIRAYA — M al tepede müf-rez 18 parça orsa, 18000 liraya Cihangirde ev, 18000 liraya Hruzağada apartman, Türk Emlâk Bürosu ömer-âbit ban 2/23 tel 42368 8669 — 1
25000 LİRAYA - Betoektc 100 metre bahçeli deniz görür ev, 30000 liraya Moda caddesinde Ud ev. soooo liraya Gümüşsuyunda apartman. Tel: 42368 8070 — 1
70000 LİRAYA — Lâlelide apartman: 70 bin liraya Fcnerbahçcde villâ. 100000 liraya FCnerbahçede villâ. Türk Emlâk Bürosu. ömerâbM. han 2/23. Tel: 42W 8071 — 1
5 AY İÇİN KİRALIK — Möble, telefonlu 2 apartman: Biri Taksim Talimhanede, diğeri Nlşantaşmda. Her türlü tan fora havi. Müracaat Tel: 42740 8063
YUVA MERAKLILARINA — Gedik-paşada tramvaya yakın 4 katlı 9 büyük odalı terkös, elektrik, havagazı, denize emsalsiz manzarası apartmana çevrilir. Kâgir ev bir katı boş teslim. 25000 Uradır. Deney Emlâk Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin ban 2 No. Telefon: 43840 8034
| 160000 LİRAYA — Bostancıda vtUâ.
100008 liraya Moda caddesinde ev. Bej antta arsa. Tütr Emlâk Bürosu Ömerâbit han Galata 2/23. Tel: 42368
81172 — 1
350090 LİRAYA — İstiklâl caddesinde apartman. 550000 liraya İstiklâl caddesinde apartman, 225000 liraya Rumeli caddesinde apartman. Türk Emlâk Büro-u. Tel: 42368.
8073 — 1
120000 LİRAYA — Osmanbeydc apartman, 200000 Ura, Cihangirde apartman, 180000 lira Cihangirde apartman. Türk Emlâk Bürosu Ömer-ibit han Galata 2/23. Tel: 42368
8074 — 1
SAT1I TK TAKSİ _ »39 model Ope4 -Kaptan marka taksi otomobili satılıktır. iki arka lâstiği yeni ön lâstikleri (■ kİ Vmz kullanılmıştır. Taliplerin T tant-ul popta kutusu 55o taksi römuzlle müracaatları. 9«6fi _ 1
ACELE SATILIK AKSA — Osm an -bey eski Afitap sokağı 8 No. lu apartmanın yanındaki 7x22,5 arsa satılık-
SATTLIK EV — Kuzguncuktu. Tahtalı bostan sakağında 10 numaralı kagir e? yedi oda suyu elektriği havagazı vardır. İskeleye iki dakika m?sa-
150000 LİRA — Erenköyünde 10 donum bahçeli kork. 100000 lira Santralde İki köşklü 4 dönüm bahçeli villâ, Türk Emlâğ 2/23. Tel: 42368.
8075 — 1
. ~ . ........ gazı varaır, irKeieye iki dakika m?ea-
tır. Galata Tünel karşısında Rekor ( fetjt. gürtnek İçin Kuzguncuk'ta Bcr-ma-azari Bay Ozacar'a Mutavassıt her Emine pazarlık için Akşam ilân kabul edilmez. 90ö6 — 2j memurluğuna müracaat. 8027
1066(16 LİRA — Büyükderede yalı, 60000 lira Büyükderede yalı, 35aûi) lira Büyiıkderede villâ, 25000 Ura Ye-nlköydc sahilde arsa. Türk Emlâki Bürosu. Tel: 42368 8076 — 1 ,
Sayın İstanbul halkına
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı İstanbul Bölgesi Sıtma Mücadele Başkanlığından:
4707 d umar ah olagan&rtü Sıtma Savaş kanununa ve Bakanlımızm yüksek emirlerine tevfikan yurdumuzun her yerinde olduğu gibi İlimizde de gerekil bütün tedbirler alınmış ve teçkilâUmlz faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Bu cümleden ohnak üzere:
1 — Her yerde hizmete amade resmi teşekküller haricinde: «Afeva, Ş118, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy, Sarıyer, Beşiktaş, Ryüp, Bakırköy, Çatalca fiiliVriı. deki muayene evlerimiz sabahtan akşama kadar atmadan şikâyeti veya şüphesi olanlara açıktır. Her yurtta, kayıtsız ve şartsız buralara baş vurarak muayenelerini yaptırmakla beraber gerekil ilâçlarını da mec-canen alabilirler.
2 — İUmlz katımlarmda olduğu gibi Belediye çemberleri içinde de genel sürfe ve sinek mücadelesine başlanmış ekiplerimizin belirli zamanda semt Semt her evi ziyareti temin edilmiştir. Bu İtibarla sivrisinek bakımından her hangi bir isteği olanların:
a — Beykoz guberine bağlı otan: Beykoz, Paşabahçesl, Çubuklu, Kanlıca, Anadoluhlsan, Kandilli ve civar arı İçin (30-51» telefon numararile, b — Üsküdar şubesine bağlı olan: Çeng«lköyü, Beylerbeyi, Kuzguncuk, Paşalimanı, Sultan teperi, İcadlye, Bağlarboşı, Çavuşdere, İnadlye, Doğancılar. Sal acık. Harem ve civarları için «603B4> tek-fon ti umar asüc, c — Kadıkfeydekl birinci şubemize bağlı olan: Büyük çamlıca. Altu-nizade, Küçük Çamlıca ve tekmil Kadıköy semtleri İçin -60352. telef ,h-numarasüc, LJ
d — Kadrköydekl ikinci şubemize bağlı olan: Kalamış, Kızı!toprakQ_ Göztepe. Erenköy, Merdiven köyü. İçeren köy. Bostancı. Caddebostanı, Mal-Ç^ tepe, Kartal, Yakarıp - Soğanlı, Pendik, Bûyüko.dn, Heybeli, Burgaz, Kia(_ nalıacia ve civarları İçin, «8OJ52* telr-ron numuasfle, O
e — Sarıyer, şubemize bağlı olan: Yenimahalle, Bftyükdere, Kireçbur-^ nu, Tarabya, Yenlköry, Uluköy, Rumelihisarı ve civan İçin .73-32. tele-Q fon numaraslle, "JZ
__f — Beşiktaş şubemize bağlı olan: Bebek, Amavutköy. Ortaköy. YılduAtf Clhannûma, Sinanpaşa, Abbasağa. Muradiye. Vlşnezade ve civarları içlıı (D •>84040» tebfon numarasile, >
g — SUM şubemize bağlı olan: Dolmabahçe. Harbiye, Teşvikiye, NLşaa-(]) taşı, Hnlâskâr, Osmanbey, Baytar Ahmet, Etfal, Stadyum, Cumhuriyet,® Şişil. Âbldel Hürriyet, Mecidiye, ve civarları İçin -43710» telefon numarasijeşt h — Eyüp şubemize bağlı olan: Eyüp. Rami, Defterdar, Ay.ansaray,^ Topçular ve civarları için -22822» telefon nınnararil*, _Q
l — Bakırköy şubemize bağh olan: Kfiçffkçelonecc, Florya, şYeşilköy^ Ayazma RjkhrUtaiar Hastahaue, Bakırköy, Yenimahalle, Kazlıçeşme, Ye-Q) dlkute, Balıklı, Topkapı vc civarları İçin .10016- telefon numarasile ll-*g gill şube tabiplerimize baş vurabilecekleri, bu şubelerimiz haricinde vald^ olacak müracaatla faaliyet ve hizmete geçecek otan,
j _ Galata. 40481, Taksim 43336, Şişhane, 43710. Kasımpaşa 43210. Ha-PA lıcıoğlu 43031, Eminönü 21343. Beyazıt 20771, Karagumruk 21196, SamaL^ yu 21425, ve İhtiva ettikleri semt ve mahalleler İrin de «Î1343. telefon numarasile «Merkez müracaat» şubeniz tababetine müracâat edilebileceğini,
3 Teşkilâtımızın işlemesine. İş güderlerimizin mecbur bulunduğu 171
hizmet ve muameleye alt btr şikâyeti olanların da 68352» telefon nuru-rasJle bölge başkannlığma baş vurabilecekleri Ban olunur.
.6232,
Kavak tomruğu kesim, taşınma ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Geyve Revir Âmırttğinden:
1 — Revirimizin Katırözu bölgesinin MüfUsdere ormanında mevcut damgalı 000 adc-de denk 1000 metreküp kavak tomruğu açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 18. S. 945 cuma günü saat İS de revir binasında yapılacaktır.
3 — Metreküpünün muhammen bedeli 31 hradır.
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 dan (23251 liradır.
5 — Şartname Ankara da orman nmnm müdürlüğünde. İstanbul. İzmit, Adapazarı, Bilecik revir âmlrliklerUe Katırörü bölge şefliğinde ve revirimizde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte komisyona müracaatları (01501
Operasyon hemşiresi alınacak
Siimerbank sellüloz sanayii müessesesj müdürlüğünden (İrmit)
1 — Mûess-escmiz sağlık teşkilâtına 140 Ura aylık ücretli bir hemşire alınacaktır.
2 — isteklilerin kızılsy hemşire okulundan mezun ve en az hastanelerin ameliyat kısımlarında 5 yıl çalışmış otaıalan şarttır
3 — Memurin kanununun 4. üncü maddesindeki vasıflan hate olan İsteklilerin kısa hal tercümelerini havi bir dilekçe ile ve bonservis suretlerini İliştirerek 31 mayıs 1945 tarihine kadar îzmltteki müessesemle müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır.
4 — Halen çalışanların bulundukları hastanenin yazılı muvatakatla-rmı almaları şarttır.
5 — Müessesemlze tayin edllec-•. l ımşlreye aylık ücretlerile birlikte
pahalılık zammı ayni yardım çocuk mu ve İyi mesaileri halinde % 25 nlsbetlne kadar prim ve senelik fe L.ûlde İkramiye ve temettü devletin tesbit ettiği diğer iaşe maddeleri verilecektir. (6295)
Ankara belediyesinden:
1 — On beş gün müddetle ve kapalı zarf usulü Ue bir »del Dizel tulumba gurubu satuı alınacaktır.
2 _ Muhammen bedeli (28.0001 liradır.
3 — Teminatı C2.10O) hradır.
4 — Teminat su İşleri veznesine yatırılacaktır.
5 — Bunun 29/5/945 salı gilnii saat 11 de talibine ihalesi mukarrer
t Umduğundan şartnamesini görmek Istlyenlerih her gün encümen kalemine müracaattan ve İsteklilerin 2490 numaralı kanunun 32 nel maddesi sarahati veçhile tanzim edecekleri teklif mektuplnrmı ihale günü olan 29/5/945 salı gîınn saat ona tadın- Belediye dairesinde müteşekkil encümene vermeleri «6174»
Vakıflar İstanbul orman işletme müdürlüğünden Lâleli deposunda mevcut 23877 kilo kömür Şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır.
İsteklilerin 18. 5. 945 cuma günü saat 16 da idare komisyonuna müracaatları.
Muhammen bedel beher kiloda « 16> kuruş muvakkat teminat ‘ 287» Uradır. (6392)
Vakıflar orman işletme müdürlüğünden:
İşletmemizin Çayırdere deposunda mevcut *4000» kental odun şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır.
İsteklilerin 18. 5 . 945 cuma günü saat 15 de komisyonumuza müracaatları. Muhammen bedel beher kentalde «340» kuruş, muvakkat teminat 920 Uradır. 16394}
tj — M ÜT E F E R R i K
İNCLİZÇE HUSUSÎ DERS — En kestirme usul İle çabuk. koJay İngilizce öğretirim Ders ücretleri mutedildir. şartları öğrenmek için titan-bul posta kutusu 227 numaraya. _______________________8089 — 2
SATILIK İNEKLER — Devamlı süt veren on beş baş cins inek toptan satılıktır. İstlyenlcrln gazetemiz İlân memurluğundan adres alması. 9030
— 1
PARA — Sağlam bir gvlir garanti verilecek bir sene müddetle taksitle ödenmek şartiie 8 - 10 bin lira aranıyor. Tekliflerin acele .Borç, rtimu-| yuna yazmaları. JW73 — 2
SINIFTA KALMAK — Tehlikesinde olan talebeler, üniversite mezunu tayan tarafından imtihanlara muvaffakiyetle hazırlanır. Ayrıca Fransıoca hususi deraier verilir. E. Z. Sultnnha-mam, Servili han No. 4 e mektupla müracaat. 9048 —
MEKTUPLARINIZI Al,DIR İNİZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karHerUıılz-den
S.L.A — H K — H G — Ciddi 13 — HE namlarına gelen mektupları İdarehanemizden aidıYmalan rica olunur.
damlası
Her eczanede bulunur^eçeteşlz •■■■■■ satılır.
diş tabİbİ BEDRı GİİRSOY
Kadıköy: Altıyol. Tel: 60832 -60833
r
" • ■ li n - •
ANSİKLOPEDİ
Sahile 8
Dr. NEVZAT YEGİNSÜ
Birinci sınıf dahiliye mütehassısı (Amerikan hastanesi» şişli Tokaioğlu sokak No. 34/2 (Şişli Şifa Yurdu karşısı' Saat 5-7 arasında. Telefop 84517
Korku, merak, heyecan, hiddet vesair sinir buhranlarına karşı
KARDOL
— BİR BAYAN —
Birçok ecnebi lisanlarını konuşan ve uzun müddet ecnebi memleketlerde ikamet etmiş bulunan bir bayan, refakat kadım sıfatile bir aile nezdinde hizmet arıyor. (A.W.ı rümuzu ile İstanbul 176 posta kutusu adre-■■^^ sine yazılması
Doksan profesör, doktor ve mütehassısın emeğlle meydana gelmekte olan bu büyük eser, bugün çıkan on ikinci sayısile birinci cildini tamam-lacLı
Bu harlkuia.de ansiklopedi başlı başına bir kütüphanedir ve müstesna bir ehemmiyet taşımaktadır.
Şimdiye kadar almıyanlar elde kalan sayılı takımları almalı ve fırsatı kaçırmamalıdır. Bu cildin, fiatl on İki liradır.
İstanbul'un en üstün clltçlslne yaptırılan hususî ve pek nefis ’ctlt kapakları da mükemmeliyetine rağmen üç lira fiatle satılığa çıkarılmıştır. Bayilerinlze sipariş yeriniz.
LGömlekişn
BİRİNCİ HîNlb GOMUSKVİ |
■■Tel: 20098 Sirkeci ■■■■
Eyüp sulh hukuk yargıçlığından:
Terekesine mahkemece el konulan Fener Tevkii Cafer Atgeçmee sokak 2 No. da ikamet etmekte iken ölen Yusufakiye ait bir çok kıymetli ev eşyaslle 300 çifte yakın büyüklü küçüklü lBkarpln potin ve sair» 21. 5. 045 tarihine müsadif pazartesi saat 15 de mahallinde satılacaktır. Taliplerin mezkûr gün ve saatte mahallinde hazır bulunmaları ilân olunur. (6444»
i
HERKESİN TUALET
SABUNUDUR
TOPLANTIYA ÇAĞRILIŞ
Türk hastabakıcı hemşireler derneği
31 Mayıs 1945 perşembe günü saat 15.— te Aksar aydaki Hemşireler kulunda yıllık kongresini yapacaktır. Üyelerin gelmesi rica olunur.
Kızılay Derneği
İstanbul Satış Deposu Direktörlüğünden: İyi, işler vaziyette, ayrıca iki yedek lâstiği, bulunan ROLLS ROYCE
Marka Kapalı Bir Binek Otomobili
23. 5. 945 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 11 de Mimar Vedat caddesinde kâin Kızıluy hanında Kızılay Depo direktörlüğü «atı* komisyonunca açık arttırma ile satılacaktır.
Taksim ^meydanında Fort motor Limited şirketi vitrininde teşhir edilmekle olan bu otomobilin şartname ve fotoğrafları depo direktörlüğünde görülebilir. İhaleye iştirak edeceklerin direktörlüğe müracaatla şartnameyi İmza ve muhammen kıymetinin % 1B İne tekabül »den 3750 lirayı depo veznesine ödemeleri lâzımdır.
Cemiyetimiz arttırma ve eksiltme kanununa tabi değildir.
PATLAIZ VB
Saçların dökülmesine kepeklenmesine ve kaşıntılara karşı en mükemmel ilâçtır*
PelrotlVkam
YAĞLI BOYA
Mıılıalaza ve dekorasyon işlerinde olduğu gibi kamuflaj işinde de kullanıldığına göre yağlı boyayı nıiilıım bir harp malzemesi addetmek lâzımdır. Gemileri, kara nakliye vasıtalarını, tankları ve esliha kovanlarını muhafaza etmek ve uzak mesafelerden görünmelerine mani olmak için pek çok miktarda boyaya ihtiyaç vardır. Hain istiva güneşinden veya şimal sis ve «oğuğundan korunmak için de boya kullanılmakladır. Milyonlarca yarda bez muayyen gayelere hizmet etmek üzere boyanmakta ve içerisine yiyecek maddesi koııan kapların asit ve saire iesirile yiyecek maddele* lerini bozmamaları içiıı kaplar hususi boyalar vasıta sı la boyanmaktadır. Donanmalar ve ticaret filoları vasi miktarda boyaya ilıtivaç göstermektedir. Boyanın istimal yerlerin» gemilerin kalafat işini de dahil elıııek lâzımdır. Gemi teknelerinin diplerinde toplanan yabancı maddeler geminin şuralını azaltacağı gibi mesela, 10.000 tonilatoluk bir ge* minin günlük kömür sarfiyatını de takriben 14 ton kadar tezyid eder. Bunlardan başka zaratlı dumanlar veya zehirli gazlara vs yangına karşı hususi boyalar, ve, tayyareler için gayet lüzumlu olan “dope’lar dahi mevcuttur. Boya imali kimya sanayiine ve kimyagerlerin maharet ve tecrübesin» (Jayanır.
Imperial Chemical Industries Limited, London.
Türkiye Umumi Vekili: Imperial lemika! Industris (Turkey) LW, Sigorta Han, Galata İSTANBUL
İMT IJ.
Mensucat ve iplik fabrikatörlerine
ÇAĞLAR KİMYA FABRİKASI
Yeri ive Merlnoz yapakları için en yüksek kalitede harman yağlan İmal etmekte olduğunu arz eder.
Fabrika: Topkapı Maltepe — İstanbul
Telefon: 23847 — Telgraf: Fet§er — İstanbul
. Bakırköy BİÇKİ ve DİKİŞ YURDU —
ELENİ B. VAFİADİS
Yaz devresi İçin BakırkÖyda sakız ağacında Bostan (Koreau) sokanında 29 No. da gayet ucuz olup en Kolay ve pratik bir usulle BİÇKİ ve DİKİŞ dersi verilir. Diplomalar Maarif Vekâlet! tarafından ı olunur.
DER3LER 1 HAZİRANDA BAŞLI YACAKTTR,
Kayıt günleri çarşamba ve cuma saat 18 - 18 • kadar. I
I -
X;l r
tasdik I L
HASIR v, HER NEVİ KOLTUKLAR, SANDALSALAR
Karyolalar, masalar v» çocuk arabalarlle yemek ve yatak odası takımları on aarlf, dayanıklı, V» ucuz Rizûpaşa yokuşunda 68 No.
Ahmet Fevzi - Asri Mobilya
Mağazasından tedarik •dvbillrslnlz.
Z?/z küçük Mefmyetclğir) böyle, gûrbûk bir Mehrryeicık^ oln)dsııçm gıdasına njutla^a'ÇupOfnar'İjO. uylarınır) karışması lâzımdır.
Ekonomi Bakanlığından:
ly45/46 kışı kot ve taş kömürü ihtiyacı için.
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müesscsesl İstanbul Şubesin» (Galata Yeni Yolcu Salonu 3 üncü kat) aşağıda gösterilen şekilde müracaat edilecektir:
1) Resmi dairelerle müesseseler ve kaloriferle ısınan binalar:
a» Resmi daireler, mektep ve hastaheneler ihtiyaçlarını Valiliğin tamimi gereğince Valilik yolüe bildireceklerdir.
b) Bafikalar, İktisadi ve mail teşekküller, umumi hizmet müesseseler! ve kaloriferle ısınan apartıman ve sair binalar ihtiyaç beyannamesini müesseseden alacaklar ve doldurarak 15/6/1945 akvamına kadar müasseseye tevdi etmiş bulunacaklardır.
2) Soba kömürleri (Halk için)
1945'48 kış mevsiminde ikametgâhlarındaki kömür sobaları için kömüre ihtiyaçları olanların, mah-üle muhtar ve İhtiyar heyetlerinden alacakları beyannameleri, doldurduktan sonra mezkûr muhtarlığa tasdik ettirerek en geç;
15 Haziran 1945 akşamına kadar Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessescslnln
Tophane Kozluca han alt kattaki satış şubesine
Kuruçaşme kok kömürü deposuna
Dolmabahçe. Gazhanesindeki tevzi memurluğuna Yedlkule Gazhanesindeki tevsi memurluğuna Kurbağalıdere Gazhanesindeki tevzi memurluğuna Unkapakı kok kömürü deposuna (köprü başı ■ Kadıköy kok kömürü deposuna (İskele meydanı) Beyazıt meydanındaki muvakkat beyanname toplama yerin» Tepebaşı şehir Tiyatrosundaki muvakkat beyanname toplama yerine Üsküdar kok deposuna (İskele civarı) vermeleri ve beyannamedeki kuponu mühürleterek dır.
Aşağıda yazılı esaslara göre tanzim edilmemiş hükümsüz sayılacaktır.
a» Beyannamelerin ilgili mahalle muhtar ve tasdik edilmiş olmaları şarttır.
b) Beyannamede sorulan suallerin tamamen cevaplanması lâzımdır.
c) Meskenlerin oda adedi, kullanılan sobanın adedi ve cinsi ve ikamet edenlerin kaç kişiden ibaret olduğu ve varsa geçen mevsimden kalmış olan kömürlerin cins ve mlkdarı beyannamede tasrih edilecektir.
d) Beyannameler yalnız İkametgâhlara alt ihtiyaç İçin doldurulacaktır.
e) Kömür verilirken hüviyet varakası İle tapu senedi veya Noterden tasdikli kira mukavelesi aranılacağından beyannamedeki isim ile tapu senedi veya kira mukavelesindeki İsmin aynı olması lâzımdır.
3) 15 Haziran 1945 akşamından sonra beyanname kabul edllmljfe-cek ve bit suretle beyanname vermemiş olanlara kömür verllmlyeceğl gibi beyannamede yalnış malûmat verenler hakkında MIHI Korunma kanunu hükümlerine tevfikan takibat yapılacaktır.,8283»
saka lam alan linm.-
olan beyannameler
ihtiyar heyetlerince
Ankara belediyesinden ı
1 — Kauçuğu daireden verilmek üzere (26) tanesi birer ve (251 tanesi İkişer metre olmak üzere (60) tane İspir a LU emme hortum yaptırılması 14 on beş gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
î — Muhammen bedeli (4125) Hradır.
| — teminatı (309) lira (38) kuruştur.
4 — Eksiltmeye gireceklerin bu işi yapmakta ehliyeti hala bir imalathane sahibi veya vekili olduğuna dair Ticaret odasından alınacak bir vesika İbraz etmesi şarttır.
5 — Şartnamesini görmek lstiyoalerln her gün Encümen kalemine re
isteklilerin de 1/6/048 cuma günü saat il efe Belediye dairesinde Encümene müracaatları. «833B»
İstanbul Belediyesi İlânları
]
ye m İn at bedeli İlk teminatı
1402,50 111,94
SÖ0Û,00
Büyükadada bahçeler önü sokağında 208,50 metre murabba) arsanın satışı Kadıköyünde Mühürdar caddesinde 41 parsel 16 ve 18 kapı numaralı dükkânların 600-'1024 hissesinin satışı Tahmin bedeller İla tik teminat miktarları yukarıda yazılı İşler ayn ayrı açık arttırmaya konulmuştur. Şartnameleri zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir. İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları ve şartname gereğince aranılacak diğer belgelerlle birlikte 28/8 945 pazartesi günü saat 14 de daimi encümende bulunmaları lüzumu İlân olunur. (0315)
Memurlara yedi aylık aynî yardım paralarının defaten verileceği söyleniyor
8AYTN BAYAN.
AVRUPA VE AMERİKAN
şöhret bulmuş kremi, pudrası, allığı, dudak ruju, günlllk «ütü, briyantini, göz kapak boyası ve parfüm ler I ftyannda olan
GÖZEN
güzellik müstahzaratını kullanma, beğeneceksiniz. Her yerde arayınız.
| Sene 27 — No. 9346 — Fiat! her yerde 10 kuruttur. ÇARŞAMBA 10 Uayw 1948
M. Truman’ın beyanatı
B&hlblt Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Üçler konferansı, San Francisco konferansından sonra toplanacak
Trieste meselesi
Ingiliz ve Amerikan notaları Mareşal Titoya tebliğ edildi
B. Churchitl diyor ki: Harbi zaferle bitiren büyük devletler anlaşamazlarsa hakikaten hazin olur
Gelen bir habere göre şehrin Tito kuvvetleri, limanın da ingilizler tarafından işgali suretile bir anlaşmaya varılmış
“ Sual şeklinde vücutlar „
Yazan: A, ADNAN ■ AD IV AR
Bir makalenin ortasında kalın yazılarla şunları okudum:
Sakatlar geçiyor vücutlar t sual şeklinde Ve bu sözlere takıldım kaldım (1). Eğer bu cümleyi bundan otuz esne evvel okusaydım eğri büğri vücutlu, çirkin insanlar geçiyor diye düşünür, ben de onlarla beraber geçer giderdim. Şimdi büsbütün başka bir mâna ifade eden bu sözü söyleyenin Stephen Spender isminde XX, asrın ileri ve gneç bir şairi olduğunu da o yazıdan öğrendim. Kendisi hakikaten şair midir, söylediği bu cümle mısra mıdır, beyit midir, vezni nedir, kafiyesi nedir, ahengi var mıdır? Hiç bilmem, ancak bilirim ki mânası, bu zaman için pek derin bir mânası vardır. Hele bizim gibi bu «sual şeklinde vücutları-, yakından görmüş, onların ( bu şekle girmemiş vücutlar» dan içe işleyen. bakışlarla bir çok şeyler sor-duklannı cankulağıyla duymuş olanlar için mânası pek büyüktür
1932 yılında Pariste bir gün beni renkli insanların hakkı için çalışan bir cemiyetin toplantısına götürmüşlerdi. Orada HollandalI bir antropoloji âlimi tekâmül ve insan ırkları üzerine yeni buluşlarına dair münakaşalı bir konferans verecekti. Cenubi Af-rikada bulduğu yeni bir İnsan — maymun kafa tasından bahisle Irklar arasında farkolmıyacağını »öylerken bir müna^ ^et getirerek ilmin vatanı ol: dığinı da İfade etti. Fakat bu bu duğu kafa tasım Holiandada Leyden müzecine hediye edeceğini ilâve edince ben de, çitimin vatanı yoksa kafa tasını daha çok âlimin, daha çok insanın göreceği Parlsteki Muse-uma bırakması daha muvafık olup olmıyacağuu» sormuştum. Nihayet söz nasılsa milletler arası fevgl ve ahenge dökülünce münakaşadan ziyade, söz pehlivanları arasında, tartışmalar olacak sandım. Eli, ayağı düzgün biı genç, bu milletlerarası ahengin âncak silâh şakırtılarile düzeleceğini söyliyecek oldu. Salonun izbe bir köşesinden koltuk değneklerine dayanmış kırk yaşlarında «sual şeklinde bir vücut» kalktı: göıvniven gözlerini o gürbüz sesin geldiği tarafa çevirerek Bordu:
— Efendi, gözlerim kördür; haıbde aldığınız yara yerlerini göremiyorum, fakat sesinizden yaşınızı tahmin ediyorum. Acaba harbin ne olduğunu biliyor mumunuz’*
Salonda kopan alkış fırtınası o genç faşistin tepesine yıldıran şeklinde inmiş ve onu yerine çökertmişti.
Birinci Dünya Harbiyle kıyas edilmesi mümkün olmıyacak kadar feci vakalarla dolu olan bu harbin insanların araşma yer yer salıverdiği «sual şeklinde vücut laı o kadar çoktur kİ günün birinde hepsi-blr ağızdan:
— «Tekrar harb isteyen varsa ayağa kalksın» diye bağırsa bu
(11 Cahit Saffet Irgat. Yeni Dünyamızın şiiri. Tan gazetesi, 12 mayıs 1045
Navyork 16 (Radyo) — Dilnkü basın toplantısında Reis Trııman, mareşal S talin ve M. Ch ur ehlili» pek yakında buluşmak arzusunu İzhar etmiştir.
M. Truman şöyle demiştir:
«Yakında vukua gelecek olan bu toplantıda sulhun tesisi plânlan münakaşa edilecektir.»
Toplantı İçin bir tarih tesblt edilip edilmediği sualine karşı M- Truman, henüz bir tarih tesbit edilmediğini, hemen yapılmamakla beraber, görüşme tarihinin pek de uzak olmadığını ve San Francisco konferansından sonra vuku bulması muhtemel bulunduğunu söylemiştir.
Bir gazeteci M Truman'a şu suali Sormuştur:
«Bu pıhtıya general da Gaulle d- tştlr&k edecek mlî»
Amerika Başkanı toplantıda yalnız i" büyük şefin bulunacağını söylemiştir.
M. Truman. basın toplantısında, M. Eden Vaşingtonda kendisini ziyaret ettiği vakit bu mesela etrafında göril-y“«.nüş olduğunu ifşa etmiştir.
(Arkası sahife 2j sütun 3 te)
M. Truman
Dl$ BAKANI B. HAŞAN SAKfl-HIN REUTERE BEYANATI
San Francsico konferansının herkesi memnun edecek bir müessese kurmasa bile bunun temellerini atacağından ve çok müspet neticeler elde edeceğinden şüphe etmiyorum
San Francisco 16 (AA.) — Tilrkiy» Dış işleri Bakanı B, Haenn Saka, Reuter ajansuıın teel muhabirine verdiği mülâkatta şu beyanatta bulunmuştur:
Türk heyeti buraya, konferansın muvaffakiyetin» yardım etmek gayesiyle gelmiştir. Bu muvaffakiyetten, velevkl daha uzak bir tarihte gerçekle şecek olsun, şüphe etmiyorum. Bu konferansa davet eden veya adilen, büyük ve küçük bütün memleketlerin müşterek gayesi yeni va devamlı bir
emniyet nizamı kurmak ve kükbalda harblerl önlemektir. Bu hedef birliğine binaen San Francisco konferansının, herkesi memnun edecek bir müessese kurmayacak olsa bil», böyle bir müe&scsenln temellerini atacağından va çok müspt nelleelr tahakkuk ettireceğinden şüphe etmiyorum. Temelleri şimdi atüecak olan bina harb sonrası dünyasını milletlerarası güvenlik duygusu ve işbirliği İle müla-naalben gelişecektir.
(Arkası sahife 3: sütun 2 de)
San Francisco konferansında
Bölge arılaşmalarında bir itilafa varılıyor Manda meseleleri beş büyük devlet arasında münakaşa ediliyor
Sın Francisco 15 (Radyo ı — Gazeteci James Hart'm teyldfttlğine gör», bölge emniyeti anlaşmnlariyle müstakbel ve milletlerarası emniyet teşkilâtının mesaisi arasında bir ahenk kurulmak üzere pek yakında anlaşma hasıl olacaktır.
Bu münasebetle, konferans komitesi. beynelmilel emniyet teşkilâtının müsaadesi olmaksızın ve bölge paktları mucibince düşman memleketlere karşı tedbir alınmasını İstihdaf eden Amerikan tâdil teklifini kabul etmiştir. Fakat, bu yalnız beynelmilel emniyet teşkilâtı kuruluncaya ve hare-
kete geçinceye kadar devam e.ecek bir devreye mahsus olacaktır.
Manda altında bulunan topraklarda mütevelllllk meselesinin halli için beş büyük devlet tarafından yeni bir teşebbüs yapılmıştır. Bu teşebbüs mandaların taksimine dairdir. Bu hususta Sovyet Rusya ile Çin tarafından İleri sürülen teklifler münakaşa edilmiştir. Bu İki devlet, mandater devletin İdaresi memnuniyet verici olmadığı anlaşılırsa, mandanın başka bir devlete devredilmesini teklif etmişlerdir. İngiliz ve Amerikan tezi, bu teklife muarızdır.
Londra 16 (BB.0,1 — İngiltere İle Birleşik Amerika devletleri, Trleate meelesi hakkında mareşal Tlto”ya birer nota göndermişlerdir. Nota, dostane bir lisanla yazılmıştır. Amerikan ve tnglll* notaları ayn ayn gönderilmiş olmakla beraber, meal ve mün-dericat itlbarile bJribtrine benzemektedir.
Müttefiklerin talebi, Yugoslavyanın sulh konferansında Trieste ürerinde İleri süreceği İddialara taran dokun-mıyacaktır. M (İtte filelerin noktal nazarı sulh konferansı tarafından haklarında bir karar verilinelye kadar İtalyan topraklarının idaresi Müttefiklerin elinde bulunması icabettiğf merkezindedir.
İtalya Başvekili sinyor Bono mİ, dün akşam yaptığı beyanatta, Trieste meselesi hakkında Yugoslavya hükümfitile müzakere açılmasını teklif etmiş, anlaşmazlığın kuvvet istimaliyle değil. müzakere ve uzlaşma yollyle halledileceği hakkındaJd ümidini İzhar eylemiştir.
Trieste için düşünülen iki hal şekli
) Londra 16 (AA.) — Doğru haber alan mahfillerde belirtildiğine göre, Trieste meselesi hakkında Büyük Britanya ve Amerika hükümetleri tarafından mareşal Titoya verilen notalar hiçbir veçhile ültimatom mahiyetinde değildir.
Ayni mahfillerin tasrih ettiğine göre. Londra ve Vaşlngton şimdiye kadar gelen haberler hllâfma, müşterek bir noth'tieî^l fakat ayrı ayrı birer nota vermişlerdir. Metinleri heniia malûm olmamakla beraber, bunların en geniş bir anlaşma zlhnlyetlle hazırlanmış olduğu temin edilebilir. Filhakika Müttefik hükümetleri şeflerinin tek endişesi bu bölgede kumanda birliğini muhafaza etmekten İbarettir. Mareşal Tito bu prensip üzerinde mutabık olduğunu gçen şubat ayında mareşal Alexander İle yaptığı mülakatta söylemiştir. Düşünülen İki hal şeklinden biri Tlto’nun. kat! karar verilinelye kadar, kıtalarını geri çekmeğe razı olmasıdır. İkinci şekil, bu kesimdeki kuvvetlerini mareşal Alexander’ln kumandasına vermeği kabul etmesidir. Bu son »ekil Tlto'-nun nüfus ve İtibarım asla kumaş, çünkü kumanda birliği prenslpt bütün Müttefikler tarafından kabu! edilmiştir. Tlto'nun da bu deliller karşısında buna kanaat getireceği ûmldedllmektedir. Bahusus kİ Müttefikler Yugoslavyanın arazi taleplerini müsait surette tetkik etmeğe hazır bulunuyorlar.
Bir anlaşmaya varıldı mı?
Vaşlngton 16 (Radyo) — Gelen bazı haberlere göre Mareşal Alezonder il» Mareşal Tito şehrin işgali hakkında muvakkat bir anlaşmaya varmışlardır. Mareşal Alexander kuvvetleri limanı ve Mareşal Tito kuvvetleri de şehri tutacaklardır.
Tito kuvvetleri İn filizlerin gerilerine nüfuz ediyorlar
Londra 16 (Radyo) — İngiliz gazeteleri Trieste ve Avusturya meselelerine bir çok yazılarını tahsis etmektedirler.
Avusturya meselesi hakkında şu haberler verilmektedir; Avusturya topraklarında İnglllv Amerikan, Rus, ve Fransız kuvvetlerinden başka Yugoslav ve Bulgar kuvvetleri de bulunmaktadır. Bu da vaziyeti güçleştirmektedir. Bulgar birlikleri cenup doğu İstikametinde geri çekilmekte iseler de. Yugoslav birlikleri tesblt edilmiş olftn bölge hudutlarını dinlemiyorlar ve Ingiliz hatları arasına nüfuz etmlye devam ediyorlar.
Trieste şehrinin umumi manzarası
ChurchilFin sözleri
Eğlenceler bitti, birçok ve nahoş meselelerle karşı karşıyayız
Ingiliz basını zorluklardan bahsediyor
Londra 16 (Radyo) — Avam Kamarasında beyanatta bulunan Başbakan Churchlll şöyle demiştir;
«Eğlenceler artık bitti, şimdi İngiliz milleti bir çok ve hoş görünmeyen meseleler İle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu meselelerden biri de Japonya meselesidir.»
İngiliz basınının makaleleri
Londra 16 (Radyo) — Ev enin g Standard gazetesinde bir karikatür nazarı dikkati çekmektedir. İpekten kanatlı bir sulh meleği bazı yarlerinden hâlâ alevler çıktığı görülen Avrupa kıtasını havi bir küre üzerine oturmaya yelteniyor. Karikatürün altında ş uyazı var: «Bu ilkemi» de ne kadar sıcak».
Bu sabahki bütün Ingiliz basım karilerine daha bir çok güçlüklerle karşılaşılacağını ihtar etmektedirler Şu mevzular ele alınmaktadır: Olda maddesi sıkıntısı, İrlanda?» hücum, Trieste meselesi,
Daily Herald üç büyibk şefin yeni
den toplanacakları haberini ele alarak memnuniyetini izah ediyor ve şöyle diyor:
«Konferans Londra'da mı toplanacak?
Her ne kadar İngiliz halkı Mareşal Stalln ile M. Truman’ı gnrmeüa memnun olacaklarsa da bu ikinci derecede gtlen bir meseledir.
İngiliz halkının asıl İsteği bu yeni toplantıda, geçen seferkilerden daha esaslı re elle tutulur neticeler elde dilmesini İstemektedir. Her seferinde üç büyük şefin toplantıları samimiyet havası içinde cereyan etmiş ve toplantı sonunda neşredilen tebliğ görüş birliğinden bahsetmiştir. Buna rağmen sonradan bazı esaslı meseleler etrafında netice elde edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Hattâ Yalta konfe-rasının tebliğ metnini Anglo • Sak-sonlar başka türlü. Huşlar başka türlü yorumlamışlardır..
Daily Mail gaıetesinde «Güç m«-leler» den dem vurulmaktadır. Trieste İşi, Rus kuvvetleritan Danimarka (Arkası sahife 2; sütun 5 te)
gür sesin dalgalan yalnız oturanları oturtup geçmekle kalmıya-cak ayaktaklleri de yerlere serecektir.
Dünyaya nizam venneğe, milletler arasında itimat ve emniyeti kurmağa çalışan San Francisco konferansı murahhaslarını belki o şehrin sokaklarında «sual şek-
linde vücular» sorguya çekmiyorlar, Fakat umarım kİ onların kafalarının İçinde gece gündüz her an bu vücutların hayalleri dolaşıyor ve can kulaklarına fısılda-yor:
— Genç, gürbüz bir neslin daha bizim şu halimize gelmesine razı olacak mısınız?
Toprak kanunu
Ankara 16 (Telefonla* — Bugün Mecliste müzakere edilecek toprak kanunu tasarısı hakkında söz alacak Millet Vekilleri arasında komisyon sözcüsü Adnan Menderes de vardı. Adnan Menderes'in komisyon sözcülüğünden iştira ettiği söylenmektedir. Müzakerenin çok münakaşalı olacağı v« geç vakte kadar devam edeceği anlaşılıyor.
Günler Geçerken _ güfje '
Bir canavar aranıyor ^ '
-------- ----------
Bütim tarihimizde bir «Düzme Mustafa» meselesi vardır; fakat büyük bir ihtimalle bu Mustafa hiç de düzme değildir, Şehzadenin tâ kendisidir: o sıfatı takanlar, tahta geçmeğe hakkı olan bir Osmanoğluna karşı gelmek Istemiyenleri şaşırtmak, bir politika dolandırıcısını ortadan kaldırmağa çalıştıklarına inandırmak maksadını gütmüşlerdir, Başka milletlerin tarihinde da acayip örneklere raslanır. Meselâ «Demir maskeli adam Fransa, nın bıı cinsten bir bilmecesidir. Hattâ XVI, Louls’nin zindanda açlıktan ölen küçücük mirasçısını nasılsa kurtulmuş göstererek hanedan muhabbetlisi kimselere kendilerini besletenkr ve büyük hayaller peşinde koşturanlar da olmuştu.
Mussolini için öyle bir yalancı yaşayışa imkân yok. Fakat Mitlerin cesedi bulunmazsa ve sağlam delillerle ölümü ispat edilmezse yarının tarihine bir kaç Düzme Führer vakası yazılabilir. Türkçcde «Dirisinden ne hayır gördük kİ ölüsünden görelim?» diye bir söz kullanılır; çok doğrudur, l âkin dünyayı — ancak güneşten kopup da boşlukta ateş parçası olarak fırıl fin! döndüğü ilk çağındakine yakın bir dehşet İçinde — aleve, dumana ve gürültüye boğan bu âfetin Alman kafası dağişinceye kadar bir «idole», bir kutlu, dalıa doğrusu bir mübarek şahsiyet olarak gönüllerde yaşaması mümkündür. Führerl andıran başka baldın-çıplaklann o benzeyişten faydalanmağa kalkmaları beklenebilir. Ama bir tiranı değil, komedi oynamak üzere ve önümüzdeki yıllarda değil, harb felâketleri unutulmağa başladığı sırada.,,
Su aralık flitlere benzemek, aksine pek tehlikelidir. Benzeyenlerin ne mümkünse yapmaları, bıyıklarını uzatıp sakal salıvermeleri. perçemlerini yok etmek için yalnız saç tarama şekillerini değiştirmekle kalmayıp başlarını sıfır numara makineden geçirmeleri münasip olur. Zira şimdi diri veya ölü, ortada bir canavar aranıyor. IVIlhelın ile dik bıyık ve ve Tütlerle perçem modası tarihe gömüldü,
Refik Halid Karay
Sahile 2
AKŞAM
ıl Mayıs 1945
SÖZÜN GELİŞİ -
Bir yanlışlık vatandaşları şekersiz bırakabilir mi?
Halka hizmet etmeği üzerlerine alan kimseler memur olmasalar bile bu hizmetin ciddiliğini kavarnıak zorundadırlar. Halka ayni yardımlarda bulunan hükümet memur olnuyan vatandaşlara da vazife vermiştir. Bu arada şeker, pirinç, zeytinyağı gibi bazı yiyecek maddelerini hususi müesseseler, meslft bakkallar, fırıncılar dağıttı ve dağıtıyorlar. Böyle bir hizmet işini üzerine alan bakkal da, fırıncı da artık ticaretinin yanıbaşındn Mr halk hizmeti görüyor demektir, yapacağı yanlışlıklardan da bir devlet memuru kadar hesap vermek durumundadır
Evvelki gün Şehzadebaşındaki karakolun karşısında emekli, dul ve yetimlere şeker dağıtan dükkânın önünden geçiyrodum. Biriken fakir fakir kadınlar, yaşlı yaşlı adamlar sızlanıyor, şeker dağıtanlarla çekişiyorlardı. Bu zavallı halk bir yanlışlık yüzünden mayıs ve haziran ayına ait şekerlerini alamıyorlarmiş. Alâkadar oldum. Mesele şu: Üç ay evvel Şehzadebaşında Çinili fınn yanında halka şeker dağıtan dükkânda dağıtma kartlarındaki şeker kuponlarını bir kız kesermiş. O zaman ocak, şubat, mart ayları şeker istihkakı karşılığı olarak yanlışlıkla mayıs, haziran, temmuz kuponlarını kesmiş. Yüzlerce vatandaş o zaman şekerlerini bu yanlış kesilen kuponlarla almışlar. Şimdi nisan, mayıs, hn-z ran şekerini almaya gelen emekli, dul ve yetimlere yalnız nisan sekeri veriliyor, ötekiler o zaman yanlış kesildiği İçin verilmiyor. Üç ay evvel şeker dağıtan dükkân bu yanlışlığı kabul ediyormuş, «Fakat ne yapalım, kız bir kere yanlış kesmiş, o kuponların hesabı görülmüştür Mayıs, hariran şekerlerin! almayıverin» diyormuş
İstihkak sahipleri Fatih Malmüdürlüğüne başvurmuşlar, «Yani s'ık olmuş, bu şekerden vazgeçin» cevabını almışlar. Şimdi şeker dağıtan kimseler de hakikatin böyle olduğunu söylüyor, hak sahiplerini «Gidin, derdinizi anlatın., diyerek geri gönderiyorlar.
Vatandaşların karnelerinde ocak, şubat, mart kuponları olduğu gibi durmaktadır. Acaba bu kuponlar kesilmeden geçen sefer nasıl şeker dağıtıldı ve o zaman yanlış kesilen mayıs, haziran. temmuz kupotılarile şimdi kimler şeker alıyor İlgili makamlar bu suallerin cevabını her halde verecektir. Hükümetin fedakârlıklara katlanarak yaptığı ayni yardımdan bir kızın yanlış hareketile fakir fıkara nasıl mahrum edilebilir?
Şevket Rado
Himmler nerede?
Berimin son günleri
Alman başkentinde yer altında Nazi şeflerinin geniş apartımanlart bulunan gizli bir şehir bulundu
Postaneden 100 bin lira çalanlar
Dört hırsızdan ikisi İzmir’de yakalandı
İzmir 15— Geçen hatta Ayvalık pos tanesinden Ziraat Bankasına alt 100 bin lirayı çalarak kaçan hırsızlardan İkisi burada yakalanmıştır. Biri Ayvalık postanesi havale memuru Ferhat, diğeri celep Âmir olan bu iki sa-j glzlene gtalene dağ yollarından İzmlre gelmişler, burada polisin nazarı dikkatini eelbettiklerlnden yakayı ele vermişlerdir. İkisi de suçlarını İtiraf etmişlerdir. Yapılan araştırmada özerlerinde 15 bin lira bulunmuştur.
Ferhat, verdiği ifade de bu İşte İki I olmadıklarım. Ayvalığın Kûçük-köy muhtarı Nazif ve Ziraat koruma bekçisi Salmln de para aldıklarını ve Ayvalıktan dört kişi oldukları halde kaçtıklarını ve bu İki arkadaşlarının nereye gittiklerini bilmediğini söylemiştir.
Muhtar i: -lflc ziraat koruma bekçisi Salm aranmaktadır.
Harb rizikoları indirildi
Ankara 15 (AA) — Aldığımız malûmata göre. Ticaret Bakanlığı Türk limanlan arasında yapılan seferlere alt harb rizikolarından çok önemli t n di r m eler yapmıştır.
Tedricen yapılan İndirmelerden sonra tatbik edilen harb rizikosu Hatları Karadeniz limanlan arasındaki seferlerde gitme % 0.15 ve gidip gelem % 0.25, İstanbul - İzmir % 0.30 gidip grime % 0.45, İstanbul - Merin ve İskenderun % 0.50 gidi o gelme % 0.75. İssin İr - Mersin veya İskenderun % 0.50 gidip gelme % 0.75 idi.
Harb rizikosunun azalması dolayı-■11 e bütün Ttirk Umanları arasında yapılan seferlerde harb rizikosu Hatları İstisnası? olarak % 010 gibi en ufak bir hadde İndirilmiştir.
Balıktan zehirlenerek öldü
Halatta oturan Salamon İsminde biri, ucuzca aldığı bir torik balığının yansını yedikten sonra zehirlenme alâmeti göstermiş ve kaldırıldığı Bala t hastanesinde ölmüştür.
Bir şoför feci bir surette öldü
Maarif matbaam şoförü Mahmut, boş benzin varilLerinl temizlemekte Ucen. birinin dibinde kalan benzin infilâk etmiş, bu İnfilâk netlcesnlde Briıy&n varil kapağının başına çarp-maılle yaralanan şoför derhal ölmüş-
K arifti 1 e kaynatasını yaralıyan Nazif yakalandı
Bir hfta evvel, Zlnclrhkuyu'da Tepe mahallesinde, ayrı yaşadığı karısı Behlye ile kaynatası Nazif'i bıçakla ağır surette yaralayıp kaçan Halit Çubuk, Sarıyer jandarması tarafından yapılan takibat sonunda gece yakalanmış ve Sarıyer savcılığına teslim •dilmiş, hakkında tevkif karan verilerek cezaevine gönderilmiştir.
Londra 18 (Radyo) — Neva C5hro-nlole Bavyera’daki muhabirinden «Berlin'in son gönleri o hakkında şu telgrafı almıştır t
Hltler ve diğer Nazi şefleri İle birlikte Berlin'in son saatlerini yaşamış ye oradan kaçmaya muvaffag olmuş biri ile gürüştüm.
21 nisan Sovyet bataryaları Bay/e-kAlet binasını dövmeye başlamıştı. Nailler Hltler'e Berlin'den gitmesin! tavsiye ettiler. Keltel Führer'den Norveç’e veya cenup Almanya'ya gitmesini İstedi. Orada mukavemete devam edebilecek miktarda malzeme bulunuyordu. Fakat Hltler Berlin' den ayrılmak İstemedi. Bu eefer Rlb-bentropp Heri atıldı. İşi usatmayı tavsiye etti. Çünkü Ribbentropp'fi göre Müttefikler arasında anlaşmazlıklar baş göstermişti- Belki kurtuluş yolu bulunurdu. Hltler buna da kanmadı. Bu sefer Goebfcels geldi. Çocukları yanında İdi. Onun tavsiye ettiği de şuydu: «Batıyı bırakıp Bolşevizme karşı savaşa devam etmek». Hltler buna da olmaz dedi. Onun İçin bu bir teslim gibi bir şeydi.
Sovyet kuvvetleri de artık Başvekâlet kapılarına gelmişlerdi.
News Chroniete muhabiri bundan sonra cereyan etmiş olan hâdiseler halanda malûmat vermemektedir. Çünkü bahis mrtnuu olan adam Sovyet birlikleri gelmeden kaçmıştır.
Karısıle kızı ve muavini Müttefiklerin elinde
Nevyork 18 (Radyo) — Assocleted Press ajansının verdiği bir habere göre, Hinunler’ln karısı ile kızı Müttefiklerin eline düşmüşlerdi!-.
Aynı ajansın İlâve ettiğine göre, Henrich Himmler yerine Alman polis şefliğine gelmiş olan Kartel Brüıuur Tytol’de Amerikan kuvvetleri tarafından yakalanmıştır. Brünner, Himmler’İn sağ kolu idi. Goebbels'den sonra Müttefiklerin eline geçmiş olan en biiyük cani Brilnner'dlr.
Avusturya’da da feci bir kamp bulundu
Londra 18 (Radyo) — Üçüncü Amerikan ordu birlikleri Avusturya'da Hbenso'da Bukcenvald kampından da daha feci bir vaziyette bulunan bir kamp bulmuşlardır. Bu kampın kapısına Müttefikler şu yazıyı taşıyan şöyle bir levha asmışlardır: «Burada Nazi medeniyetini temsil eden bir âbide dlkilltÜT.»
Memurlara yedi aylık aynî yardım
Ankara 15 — Yedi aylık 1945 devlet uatçesl Büyük Millet Meclisinden çıktıktan sonra haziran ayında memur ve müstahdemlere T aylık ayni yardım karşılığı olan 105 liranın peşinen ve defaten memur ve müstahdemlere dağıtılması düşünülmektedir.
Genel kurmayın kabul resmi
Ankara 15 — Avrupa harbinin sona ermesi dolayistle Genelkurmay tarafından perşembe akşamı İçLn şehrimizde bulunan Müttefik devletler asker! mümessillerine Ankarapalas salonlarında bir kabul resmi tertlbedü-m İştir.
Alman murahhaalarüe Müttefikler arasında görüşmeler
Londra 16 (AA.) — Alınan murah-haslarlle Müttefik genel karargâhı murahhasları arasındaki görüşmeler Edlmbourg civarında Cralglchall'da yapılmış ve üç gün sürmüştür.
Alman heyeti yanında Müttefik subayları olduğu halde Oslo’ya dönecektir. Müttefik subaylar. Almanlar tarafından verilen asker! mahiyette malûmatın doğruluğunu tahkik edeceklerdir. _
Eisenhower Londra’da
Londra 10 (Radyo) — General Elscnhower İle General Om ar Bradiey bujün uçakla Almanya’dan gelmişlerdir. Akşam ümt), Prens Of W»!es tiyatrosunda verilen temsilde hazır bulunmuşlardır. Seyirciler Generalleri şiddetle alkışlamıştır.
İngiliz büyük elçisi
îngilterenln Türkiye Büyük elçisi Bir Maurlce Pcterson dün sabah 1 uçakla Ankara’dan şehrlmze gelmly-I tir-
Sovyet büyük elçiliğinde kabul resmi
Ankara 18 (Telefonla) — Sovyet büyük elçisi tarafından, harbin sona ermesi münasebetle dün akşam elçilik binasında bir kabul resmi tertibe-dllmlştir. Bu kabul resminde Başbakan B. Şükrü Saraçoğlu, Bakanlar, Gurup reis vekilleri. Genelkurmay başkanı, Mili! Savunma Bakanı, Millet vekilleri ve ecnebi elçiler hazır bulunmuşlardır.
Trakya bölgeleri valilerinin toplantısı
Edirne (Akşam) — Trakya bölgesindeki valiler genel müfettiş Abl-dln üzmenin daveti üzerine bu «ym yirminci günü Edlrnedc bir toplantı yapacaklardır. Valilerin buraya gelecekleri tarih Kırkpınar güreşlerine de Taslamaktadır,
Bu toplantıda bölge İllerin! alâkadar eden çeşitli İşler üzerinde görü -melerde bulı nulacak ve toplantı üç gün sürecektir.
Bir Nazi şefinin son sözleri
Londra 18 (Radyo) — Berlin mahzenlerinden birinde ailesi İle birlikte intihar etmiş olan bir Nazi şefinin yanında bir kâğıt bulunmuştur. İntihar etmeden önc0 Nazi kalemle kâğıt üzerine şu satırı knmlamışti: «Hltler rejimi biri buraya kadar getirdi.»
Berlinde yeraltı şehri
Londra 18 (Radyo! — Berlin'de yer altında giril bir belde bulunmuştur. Buruda bütlin Nazi şeflerinin geniş apartmanları bulunuyordu. Bu apartmanları geniş koridorlar gıda maddesi depolarına bağlıyordu.
Goebbels’ln binasının yanındaki bu bina yerin 20 metre altında bulunuyordu, mukavemete devam edilmesi hususunda söylemiş olduğu son nutku yayan mikrofon bulunmuştur.
Almanya’da ilk mektep açıldı
Londra. 18 (Radyo) — Almanya'da Müttefik kontrolü altında İlk mektep dün kapılarını açmıştır. Bu mektepte kullanılan kitaplar, Nazizm Almanya'ya hâkim olmadan önce Alman mekteplerinde kullanılmakta olan kitaplardır-
M. Truman’ın beyanatı
(Baş tarafı 1 inci aahlfede)
Nevyork 18 (Radyo) — Basın toplantısında bir suale cevap veren ReİB Trııman şöyle demiştir:
«Almnnyacin bütün nazt tesiri yok-edİlmedikçe hür bir basın vücuda gelmesine İmkân görülmemektedir.»
B. Churchill’ın demeci
Kudüs 18 (Radyo) — Avam kamarasında bir mebus M. ChurchlITe şu suali sormuştur:
«üç büyük sef arasında yakında bir topla:, i vukua gelecek mİ?»
Başbakan şu eevabı vermiştir:
« Böyle bir toplantının yakında vukua geleceğini umuyorum. Eğer böyle bir harb sona erer ve zaferi de elde etmiş olan büyük devletler bir anlaşmaya va -ırsa bu hakikaten hazin olur.»
Sung, Trumanla görüştü
Londra 16 (Radyo) — Amerika Başkanı M. Truman dün Çin Dıs İşleri Bakanı M. Sung İle görüşmüştür. Görüşme sonunda gazetecilere beyanatta bulunan M. Sung şöyle demiştir:
« Çunklng yolu üzerinde Moskovaya uğrıyacağımı tahmin ediyorum ■> Amerika hudut işlerinde söz sahibi olmak istiyor
Vaşlngton 18 (A.A.) — Buradaki müşahitlerce. Trleste meselesi hakkında Dış İşleri Bakanlığınca yapılan kat! beyanat, Avrupada yapılacak her türlü hudut tashihlerinde Birleşik Amerikanın da söz sahibi olmak niyetinde olduğu şeklinde tefsir edilmektedir.
Pasifik harbinin sevk ve İdaresi rahatça müşterek genelkurmay şeflerine tevdi edilebilecek ve ’-rupadaki barışın takviyesi geniş ölçüde münakaşalara İhtiyaç gösterecektir.
Üç büyük arasında bir toplantı yapılması hususundaki âcil İhtiyaç, M. Grew'un .şu sözlerinin gerçekçiliğinde İfadesini bulmaktadır:
«Avrupada bu kabilden 30 ve belki de daha fazla mesele halledilmemiş bulunmaktadır.»
Bu sözler M. Eden tarafından da şu sözlerle desteklenmiştir:
«Dünya meseleleri hakkında yapılacak çok münakaşalar vardır.»
En mühim meale Polonya meselesidir. Fakat bu ve Trleste meselesinden başka, kati bir hareket İcabettlren aşağıdaki mesteler de mevcuttur :
1 — Avusturya: Dış İşleri Bakanlığı, Avusturya muvakkat hükümetinin bağımsızlık demecini tefsir etmekten İmtina etmiş İse de, İngiltere ve Birleşik Amerikanın bu teşekkülü tanımamakta devam etmekte olduktan hususunda dikkatini çekmiştir.
2 — Almanya.' Burada ban mahfillerin. muhtelif işgal makamları arasındaki İş birliği eksikliğinden canları sıkılmaktadır- Bu çevreler, dört ayn İşgal makamından doğan blrlbirlne tamamlle aykırı hamle şek* llne tabi dört Alman İşgal bölgesinin garip durumundan endişe duymaktadırlar, Bu dört işgal bölgesi. İngiliz. Amerikan, Rus ve Fransız bölgesidir.
3 — Kiralama ve ödünç verme: Avrupaya gönderilen ikmal malzemesinin fiilen durdurulmuş olması ve tngtltereye yapılan sevkıyatın yüzde elliye İndirileceği hakkında dolaşan şayialar Müttefikleri. Birleşik Amerl-kadan istikbalde bekllyecelkerl yardım hususunda kararsız bir halde bırakmaktadır.
Bu yardımın büyük olacağından şüphe edilemez: ancak. Amerlkada bulunan AvrupalI diplomatlar, Amerikan durumunun şimdiden tavzihini çok mühim addetm--- ı-dlrler.
Bu diplomatlardan biri şnııu söylemiştir:
«Harb. bir başlangıç*sn başka bir şey değildir.»
Bugünkü vaziyete tatbik edUecek olursa, bundan doğru bir cümle tasavvur olunamaz.
B. Stettinius’un beyanatı
Londra 16 (B.B.C.) —Birleşijc Amerika Dış İşleri Bakanı B. gtçttlnlus beyanatta bulunarak din. cins, dil ve ırk farkı gözetilmeksizin İnsan haklarının, beynelmilel haklar tanıtarak yükseltilmesini bütün milletlerin tekeffül etmeleri lâzım geldiğini söylemiş konferans İktisadi ve sosyal komitesinin insan hakları komitesini kurarak bu hususta bir yasa hazırlaması gerektiğini İlâve ederek «Biz küçük. müstakil milletlerin mevcudiyetine ve İstiklâline kuvvetlilerin riayet etmesi zaruri olduğuna İnanıyoruz» demiştir.
Bu sabahki zelzele
Bu sabah yaz saatile 5 i 3? dakika 14 saniye geçe şehrimizde zelzele olmuştur. Kandilli rasathanesi bu zelzelenin rasathaneden 138 kilometre uzakta olduğunu zararsız bir sarsıntı halinde geçtiğini bildirmiştir.
Alman hükümeti kontrol altında
Londra 18 (Radyo) — Müttefik umum! karargâhından bildirildiğine göre, bir Müttefik askeri heyeti Fless-burg’da bulunmakta ve Alman hükümetinin her hareketin! takibetınekte-dlr. ,
Flessburg radyosu da kontrol altında bulunmaktadır. Son defa Doe-nltz İle Busch tarafından İzin alınmadan yapılmış olan beyanatları önleme^ İçin bu yolda tedbir alınmıştır.
Avam Kamarası M. Chıırchill' den izahat isleyecek
Pazar akşamki nutkunda söylediği bazı cümlelerle ne demek istediği sorulacak
Bu cümleler arasında şunlar vardır: «Avrupa'da kanun ve adalet hüküm MÜrmiyecekse ve Alman mütecavizlerin yerini totaliter veya polis rejimleri alacaksa Hitlercileri cinayetlerinden dolaya cezalandırmanın mânası olmıyacaktır.»
Londra 15 (AA) — Renler'ln diplomatik muhabiri bildiriyor: Parlâmentonun önümüzdeki toplantısında. Başbakan M. Churchillden, pazar akşamki nutkunda Avrupa hakkında ihtiyatlı bir lisanla yazılmış olarak mevcut ihtar bahsinde daha geniş izahat İlenmesi muhtemeldir.
Başbakan, pazar akşamki nutkunda şöyle demişti: «Avrupa kıtasında, uğrunda harbe girdiğimiz prensiplerin bir tarafa bırakılmamasını ve yahut unutulmamasını ve hürriyet, demokrasi ve kurtuluş kelimelerinin birim bunlara verdiğimiz mânadan başka bir mftnıya tahrif edilmemesini teminat altına almamtz lâzımdır. Kanun ve adalet hüküm sür-mlyecek ve Alman mütecavizleri yerini totaliter veya polis rejimleri alacaksa, Hitlercileri cinayetlerinden dolayı cezalandırmanın mânası olmı-yacaktır.»
Muhafazakâr parti ve işçi partisi üyeleri. Başbakandan, bu cümlelerle ne demek İstediği hakkında tafrililt lstlyen sualler hazırlamıştır. Başbakanın bu sözleri, parlâmento mahfillerinde, Polonya’da, Macaristan'da vc Avusturya'daki hâdiselerle ilgili olarak tefsir edilmektedir
Başbakan M. ChurcblU’ln. bu hususta parlâmentoda tam bir dempçte bulunmadı bekleniyor. Esasen, Başbakanın. Diş İşleri Bakanlarının San Françlsco'da toplanmalarını müteakip hemen derhal böyle bir demeçte
Toprak ofisi ne durumda?
Bütçe komicyonunun raporunda ileri sürülen fikirler
Ankara 15 — Büyük Millet Meclis! bütçe komisyonu Toprak Mahsulleri Ofisinin İşleri görüşülürken, vergisinin aynen alınması üzerinde durmuştur. Komisyon tarafından İleri sürülen her safhasında hem halk, hem de İdare İçin birçok zorluklar gösteren ve tahsil masrafları da on iki milyon lirayı bulan bu verginin kaldırılması hükümetçe tetkik a değer bir mahiyet göstermektedir Vergi kaldırıldığı tekdirde müdahale tlatlerinln bir miktar İndirilmesi de kabil olacaktır.
Diğer taraftan. Ofisin elindeki stokların azaltılması İçin memleket İçinde alınmış olan tedbirlere İlâveten vesika usulünün de kaldırılması teklif edilmektedir. Önümüzdeki yılın mahsulü de eklenince Ofisin stokları bir buçuk milyon tonu bulacaktır. Bu stok mallarını almak sureüle Ofisin borçlan da artmaktadır. Toprak Ofisin hâlen Mâliyeye 16. Merkez Bankasına 140, Ziraat Bankasına 17, kombinalara 9 milyon borcu vardır.
Bütçe komisyonunun, raporunda İşaret etiği diğer bir nokta da şudur: Rapora göre, piyasamızda tedavüldeki para miktarının bir milyara yaklaşması harb zaruretlerinden olsa bile İyimserlikle karşılanmıyacak bir olaydır ve bu artış daha ziyade. Ofis İçin Çıkanları bonolardan İleri gelmektedir. Gene raporda İşaret edildiğine göre, Toprak Ofis 1çln geçen sene 110, bu sene de 140 milyon liralık bono çıkarılmıştır. Bu bakımdan. Ofisin stok haddlnln ne olması lâzım gçleceğ! hususlarında hükümetin kesin bir karar vermesi gerekli görülmektedir.
DİKKATLER:
Her bayram vapur düdüğü
Diııı bir kaç yurttaş gazetemize telefon ederek vapur düdüklerinin niçin öttüğünü sordu. Hava şehitleri günü olduğunu kendilerine söyledik,
B!r milletin lıayatmda türlü bayramlar ve günler vardır, Ilep-sitıde vapur düdüğü öttürmek niçin icabetsin? Meselâ sulh olur, o zaman kabul, dünyanın her yerjnde toplar da atılır, düdükler de öter, ezanlar da okunur, kampanalar da çalar. Fakat o sulha kadar imsâk etmeli; kaldı ki bu buhardır ve nihayet vapur düdüğünün sesi davulun-ki gibi uzaktan hoş gelir. Llman-dn ötünce bed bir sestir. Müzik tesiri yapmıyor. Gönül', ri ferahlandırmıyor, inşam a bileştiriyor.
bulunmak niyeti mevcuttu. Fakat sonradan, Dış İşleri Bakanlarının son görüşmeleri neticelerini beklemek için bu demeci talik etmişti. Bu sebeple, M. Eden. M. Molotoria yaptığı görüşmeler hakkında raporunu verir vermez, Başbakan demecini yapacaktır.
Fakat İşçi partisi, bıı demecin bu hafta sonundan evvel yapılmalını istemektedir. Çünkü bu parti kongresi, pazar günü toplanacak ve kongre esnasında temerküz hükümetinin istikbali hakkında belki de bir karar alınacaktır. Buradaki düşiincâ. Polonya meselesinin hallindeki teehhürün, güçlükleri arttıracağı merkezindedir, Bu meselede kaydedilen son gelişme, Lublln hükümetinin, tevkil edilen 16 PolonyalInın Polnnyalılar tarafından harb mücrimi sıfatlle muhakeme edilmeleri İçin teslim! hakkında yaptığı taleptir.
Lublln hükümetinin İngiltere va Amerika tarafından tanınmadan Alman arazbdntn işgaline İştiraki de Çok daha mühim başka bir meseleyi ortaya çıkarmıştır. Danzig strhes şehri. bir kararname ile Polonya’ya İlhak edilmiştir. Ancak, ne Doğu Prusya ne de Kuzey SUezya. bu tarzda İlhak olunmuş değildir Fakat Lvhiln hükümetinin Frankfurt - Anı - Ötere bin Polonyah göndermeğe karar vermesi, bu hükümetin Batı devletleri tarafından tanınmadan dahi harekete geçmek niyetin! açık suretle göstermektedir
7 aylık bütçe
Bütçe komisyonunda masrafla gelirin aldığı son şekil
Ankara 15 — Yedi ayLık bütçenin , ük Millet Meclisinde müzakeresine perşembe (yarın) günü başlanacaktır.
Yedi ______kütçe tasarısının komin-
yunda alu.â- son şekle göre masraf kısmı 371.427,799 lirası âdi, 224,407.099 lirası olağanüstü olmak üzere ceman 595.874,898 Ura olarak tesbit edilmiştir. Gelir İse 530.233.000 lira old- '.undan 65,601,006 küsur liralık açık vardır. Bu açığın 37 milyon lirası Milli Savunma istikrazı, 5 milyon lirası bü-y"k su diğer 5 milyon lirası demiryolları i..,-atı İçin borçlanmalarla. geri kalan kısmı de başka suretleri* k®nn Mrç-Mnrflr
Churchill’in sözleri
(Baş tarafı 1 inci baiuf.de) adası Bornholm'a çıkışları meselesi, Viyana'da Huşlar tarafından kurulmuş olan ve Anglo - Saksonlarm tasvibini almamış olan hükümet, Fransızların bazı İtalyan topraklarındaki İtalyanları Fransız tâbiiyetini almaları için baskı alcında tutmaları, Damasklnos'un Rodos seyahati.
Daily Mail yazısının sonunda şovla dernektedir:
«Avrupada hüküm, sürmekte olan intikam havası bu İşleri bir kat daha güçleştirmektedir. Yapılacak şey tabir telkin edip bu işlerin adalet ve hak hudutları İçinde halledilmişini temin etmektir.
Fransa tarafından İtalya’da yapılan hareketler
Brazzaville 16 (Radyo) — Paris bn resmî mahfilleri, bazı İngiliz gazetelerinde Fransız kuvvetler! tarafından şimal batı İtalya'da gir>’en hareketler hakkında çıkmış olan haberleri tefsir etmekten kaçınmışlardır.
Şu nokta belirtilmektedir: Fransa, nasıl Müttefikler İtalya'nın başka bölgelerini kontrol ediyorlarsa, o da İtalya'nın bir kısmını kontrolü altında bulundurmaktadır. Üstelik, İtalya 11e İmzalanmış olan mütareke kâğıdı altında Fransa'nın İmzası bulunmamaktadır. Bu da onun elin! kolunu serbes bırsİrmaktadır.»
I’nö ist—
15/5/1945 flaUerl
Londra üzerine 1 sterlin 5 22
Nevyork üzerine 100 dolar 13950
Cenevre 100 İsviçre Fr 30 3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.81 Stokbolm üzerine İOO kuron S 1.1325
ALTIN
Borsa dışında
Gulden 32.80
Reşadiye 35.50
İngiliz
Külçe 62»
16 Mayıs 1945
AKŞAMDAN AKŞAMA
Affetmek ve affetmemek
Affetmek; şefik, rahim olmak S®y... ve ahlâk liderleri
bunu tavsiye eder. Vicdanımızın o tatlı, munis sesini de dinlediğimiz zaman, aldığımız öğüt başka türlü değildir: «Geniş davran! Bağışla. O etti, sen etme.» İtiraf ederini ki. bütün hususî işlerimde ben şalisen sert, vurucu, öç alıcı olanıamışımdır Etrafımda gördüğüm ve alıştığım pratik ve nazariye de hep yumuşak başlıdır: «Bizden bulmasın! Nemize lâftım? Arkasından söylemiydim, diiştü gayri. Cezası varsa Allah affetsin Ben hakkımı helâl ettim,"
Ah güzel ruh! insaflı, sevimli felsefe! Elbette yine en iyi olan sensin? Fakat bütün şakiler, bütün zalimler, haksızlar ve kaııun dışı olanlar fenalıklarını yaparken senin o kurtarıcı kucağını da göz Önünde tutuyorlar: «1 — Sonuna kadar düdüğümüzü öttürmek var! 2 — Kaçıp kurtulmak var! 3 — Yakalanırsak affedilmek de var!» diyorlar.
Demek ki şayet mazlumun merhameti olmasa zalim de iiç mühim kalesinden kaybedecek.
«Merhametten maraz olur!» düşüncesi beyhude dir.
bu birini
hasıl değil-
mec-
Sulh ol.
••t
Yakınlarımdan birinin başına bir vaka gelmiş. Bindiği tramvayda. bir yurttaş bir tramvay kontrolörünü doğmuş:
— Hani bîlet?
— Almıştım, düşürdüm.
— Sizden bilet İstemeğe burum.
— tlcm senin yalnız kolunda kontrolör işaretin var, şapkanda yok. Benden bilet soramazsın.
Böyle baş li van bir münakaşa iri yan yolcunun çelimsiz memuru dövmesile neticelenmiş. Düğmelerini koparacak, ağzını kanatacak kadar. Polis tanıklar (şahitler) topladığı sırada, saldırgan, başka bir tramvaya atlayıp kaçmak istemiş. Fakat düdük çalınmış. Adam yakalanarak karakola. Tutukluk t mevkufluk) ve ertesi gün suç üstü (ciirmii meşhut) yargılanması. Meğer bir müessese de kabarık aylıklı imiş. Bu kabil sabıkası da varmış. Duyulursa işin-Üen olacağını düşünür, korkar-■niş.
Başlamış kontrolöre teklif etmeğe:
— 100 lira vereyim, sun... 200 vereyim!
— Adalet ne ceza kesecekse o olsun
Araya adamlar girmiş:
— 500 lirası varmış. Sen fakirlin, Hepsini veriyor.
— O parayı çoluk çocuğunun rızkına harcasın. Beni âlemin önünde rüsva etti, Cezası bir günlük hapisse bile yatsında, bir daha şuna buna el kaldırmayı öğrensin.
Bir av hapis, altı ay göz hapsi, bilmem kaç para da nakdi cezaya mahkûm etmişler.
Küçük bir adli hâdise amma, çetin bir dâvacı zihniyeti: «Bes parmağını yakasında olsun!.. Bir cemiyetin felsefesinde şefkat, merhamet. lütuf, atıfet ve o mukaddes, o büyük «af» kadar bu da lâzım. Zira yaman bir müeyyide... '«Ya affetmezse?., sorusu, bütün baldırganların dimağına yapışıp İtti''nalıdır. Mükemmel bir fren w»'-fesini göriir
Siyası hayata geçince de «Canım! Artık öldüler! Yakalanıp Adaletin pençesine geçtiler. İleri S'cri aleyhlerinde yazmanın artık iizıımu kalmadı! ■> düşüncesini |ben kendj nefsime kabul etmiyorum. Zira, o adamlar, insanlığın ensesinde boza pişirirlerken zaten aleyhlerinde yazılamıyordu. Ne mümkün?.,. Şimdi de düştükleri için yazılamıyacak; merhamet ve vicdan mülâhazaları buDa mâni olacak. Peki anıma, haklarındaki fikirlerimizi, zulümden nefretimizi ne vakit ve ne suretle ifade edeceğiz? tleriki nesiller, yayımınızı yoklayınca: «Meğer bunlar ya memnun, ya ahmak imişler! Devirlerindeki müstebitlerden şikâyet bile etmemişler’.. diyeceki erdir.
Onuıı için, kontrolörün af (etmeyişi gibi, AvrupalInın da dünkü zalime maddi ve manevî darbeler indirişi zebunkeşlik değildir
Affetmek kadar icabında affetmemek de yüksek bir lıls, yüksek bir harekettir.
(Vâ. . NÛ)
AKŞAM
Sahil» 3
L ŞEHİR HABERLERİ I Bîr çırpıda Gözlük, baston vesaire
Hava şehitleri
Dün Fatih parkındaki anıtında bir ihtifal yapıldı
Dün Fatih parkında bulunan hava şehitleri anıdı önünde hava şehitlerini anma töreni yapılmıştır. Tören vaktinden blr saat önce halk yavaş yavaş parkın etrafında t ~
Tekerrür eden bronşitler ve gençlerde her yıl yapılması lâzım gelen röntgen muayeneleri
Bilhassa gençlerde sık siR gördüğü......ucu uu «.o. V..VV ml“ bronslt tekerrürlerinin ehem-yavaş parkın cîratu.da blrlkmeSB «niyette nazarı dikkate alınması M-başlamış, biraz sonra da merasime İş- z,mdır- Norn,al olarak *>1» «»Igınla-tlrftk edecek askeri kıtalarla okullar , nndu Wahut soğukalgınlıklarmda ve polis müfrezeleri yerlerini almıştı. JUda blr dcfa &razl meydana
Merasimde askeri ve sivil erkânla gelebilir. Fakat nihayet bu senede bir birlikte kalabalık blr halk kütlesi ha- |defa vukua gelirse blr deceye kanar zır bulunmuştur. Törene saat tam 14 mevsim vesaire İcabı gibi telâkki edi-te borazan tarafından çalman «ü» leblllr. Fakat blr kış esnasında İki Işaretlle başlamış, törende hazır bu- , veya daha ziyade bronşite tutulanlar-limanlar şehitlerin mânevi huzurun-. da şüphesiz vücudun müdafaa ve
tlrûk edecek askeri kıtalarla okullar (r,rıda veyahut soğukaigınlıklerındı
. . ve
| mukavemeti nokta! nazarından bir zaıf ve eksiklik mevcut olduğu kanaati belirir. Ekseriyette bu Rlbl araz görülen kimseler de gençlerdir. Yani tam bir İnkişaf ve neşvünema devrinde vücutlarındaki bütün kireç ve fosfat stoklarını iskeletlerinin büvümc-slne sarfeden ve bu suretle uz zamanda bir hayli boy atan delikanlılarda veya genç kızlarda bu daha ciddi bir ehemmiyet kesbeder. Bronşitlerin tekerrürü ve devamı fazla balgam çıkarma bronşların içini örten ince zarın hastalanması demektir kİ bu sebeple diğer bazı mikropların bLlhassa verem mikrobunun vücuda duhulü daha ziyade kolaylaşır. Veva-hut evvelce bu mikrop girmiş Isa bu tekerrür eden nezleler ve İltihaplar dolııyıslle birdenbire fazla miktarda kan tükürmek- veya kusmakla akciğer veremi de patlak verebilir.
Umumiyetle gene delikanlılar ve kızlarda gençliğin hareket ve heyecan şiddeti dolaytslle sıhhatlerine karşı mevcut kayıtsızlıklarını ana ve baba ve diğer büvükler ve aile dok-
(Baş tarafı 1 inci sahîfede)
Meydana çıkan mütehallf fikirlerden ve görüşlerden çoğunun, birinci milletler cemiyetinin müteaddit tecavüz hareketlerine ve yeni harbe mâni olmamasından doğduğunu güe önünde tutmalıyız.
Bugünkü Türkiye milli mlsak üzerine kurulmuştur. Bu mlsak, 1919 -1921 yıllarında uğrunda İstiklâl savaşı yapılan İmanın blr İfadesi İdi Bu mlsakın milletlerarası münasebetlere taalluk eden prensipleri şu suretle hülâsa dilebilir:
•Her milletin, milli hudutları dahilinde hürriyet ve hükümranlığı, her milletin haklarını ve toprak bütünlüğünü korumak hakkı ve buna tekabül etmek üzere başkalarının haklarına ve toprak bütünlüğüne riayet eylemek vaalfas! ve milletlerarası münazaaların barış yolu He halli.»
Yeni Türkiye'nin ilk siyasi hareketi asırlardan beri münasebetlerinin İyi gitmediği blr memleket olan Rusya-dakl İhtilâl rejimi He bir antlaşma imza etmek olmuştu. İkinci siyasi hareketi. Yunanlstanla harbden hemen sonra bu memleketle dostça münasebetler tesis etmek olmuştur, Halbuki Tilrkly, İstiklâl uğrunda tu memlekete karşı savaşmak mecburiyetinde kalmıştı Bu münasebetler, blr kaç sene zarfında kuvvetli ittifak balları haline gelmiştir
Türkiye, gerek kendisi gerek diğer milletler için, hürlyet, adalet ve hak âşikı mlllerler arasında İşbirliği ya-pilin asından başka blr barış ve gü- [ venllfc yolu mevcût olmadığını İki harb arasındaki devre zarfında siya- l si münasebetlerinin her safhasında ' ve Uk milletler cemiyetinin saldırgan- • lığa mâni olmak hususundaki bütün teşebbüslerine faal blr şekilde İştirak eylemek suretiyle İspat etmiştir,
Tilrkly harbe faal blr şeklide iştirak etmemiş olmakla beraber harbden doğan bütün İktisadi zorluklardan müstarlp olmuştur Çok büvbk blr yiyecek darlığı çekilmemiştir. Fakat Anadoluya deniz münakalâtı durmuştur. Nazller tarafından yapılacak bir saldırmazlığa veya baskıya mukavemet hususundaki asmlmlzl desteklemek İçin blr milyonluk blr orduyu ' silâh altında tutmak mecburiyeti , hasıl olmuştur. Bundan başka bütün ( elde bulunanlar ordunun la-şeslne , tahsis edilmiştir. Tarlalar toprağı İş- , llyecek kollardan mahrum kalmıştır. ,
Ordunun teçhiz ve İaşesi ve harb hazırlıkları için normal masraflardan üç kat faala blr bütçe tahsis etmek 1 mecburiyetinde kalmış olduğumuz- • dan bazan büyük şehirlerin iaşesinde 1 güçlük çektik. Başka eşya mahruml- ' yetlerl de oldu. I
Vergiler arttırıldı v« kazançları u ' olanlarla sabit gelirli kimseler bun- 1 dan çok sıkıntıya düştüler v« hâlA da \ sıkıntı çekmektedirler.
Eğer geçen harbden sonra dokuma, şeker ve kâğıt gibi ban endüstrileri 1 memleketimizde kurmamış obaydık, ’ buhran daha ezici olacaktı. Türkiye' Jiin endüstri İnkişafının henüz eşi- * ğlnde iken ve teşebbüsleri tamamlanmamış veya tasarı halinde bulunduğu j blr sırada İkinci dünya harbinin gelip ı çattığını gözden uzak tutmamalı-Iir ı_______________ _________
Cumhuriyet rejimi, siyasi Hr müea-1 geleni yapmağa hazırız.
bir
Kadıköy ceza yargıçlığı Anadolunun çok kazalarında
aldığı vazifelerde ciddi bir liyakat gösteren genç adliyeci ve ceza yargıçlarımızdan. B. Galip Barlas son defa bulunduğu Zonguldak asliye ceza yargıçlığından Kadıköy asliye ceza yargı çlığı-| na tâyin edllmlş-B Galip Barlas tLr.
Yeni vazifesin -de muvaffakiyetler dileriz.
KÜÇÜK HABERLER
ir İyi cins çorap ipliği tedarik edemediklerini İleri süren çorap Imalcı-ları bölge sıfrıayl birliğine müracaat etmişlerdir. Sanayi Birliği, müracaatı tetkik edecek ve İmkân bulunursa Ekonomi Bakanlığına İyi iplik tedariki için teklifte bulunulacaktır.
* Kadıköydnde Yeldeğirmenlnde Koşuyolunda oturan Halime İsminde bir kadının beş yaşındaki çocuğu Ze-kAvet, bu sabah evin üçürjpü kut penceresinden aşağı bakmakta İken muvazenesini kaybederek sokağa düşmüş. ağır surette yaralandığından Nümııne hastanesine kaldırılmıştır.
A- Bir kaç gün evvel Fatih ve Beyoğlu İlçelerinde buz satacaklara bayilikler verilmişti. Dün de Eminönü ilçesi bayileri tejiblt edilmiştir. îstan-bulda perakende olarak buzun kilosu 7.6 kuruştan satılacaktır. Şehirde 400 - 600 buzcu dükkânı bulunacağı tahmin ediliyor.
* Sarıyor ve Yedlkulede gizilce kurdukları heroln İmalâthanesinde faaliyette bulunurlarken yakalanan Leon, tsak, Mlhael. Mavromatl ve istefo isimlerindeki şahıslar hakkında zabıtaca yapılan tahkikat İkmal olunmuş ve dün asliye beşinci ceza mahkemesi savcılığına verilerek sorguya çekilmişler ve tevkif olunmuşlardır.
sese olmak sıfatlyle modern demokrasinin yolu üzerinde azimle gelişmektedir. anayasamız en İleri demokrat anayasalarla mukayese edilebilir ve başkalarını da çok geride bırakır.
Türkiye Diş işleri Bakanı, her demokrat tezahürün harbden sonra Türkiye’de gelişeceğini İlâve etmiştir. Eğitim, tarım ve endüstri İşleri harbin sebep olduğu zorluklara rağmen bütün hıayle devam etmekte ve gerçekleşme yolunda bulanmaktadır. Osmanlı imparatorluğundan kalan demiryolları bir misil artırılmış vo Türkiye'nin en zayıf noktalarından birini teşkil eden dahili münakalâtı ıslah etmek gayesiyle daha da arttırılmak için plânlar hazırlanmıştır
Bay Haşan Saka sözlerini şöyle bitirmiştir ;
Bu İnkişafları korumak ve milli lıa-yatımızın tam. güvenlik İçinde devamını sağlamak İçin dünya emniyetinin teessüsüne yardım İçin elimizden
Yazan: Dr. İbrahim Zati öget
torları asin İhmal etmemelidirler, çünkü onlar da henüz daha İnsan yavrusu vaziyetindedirler. Bu yaşta iken de kendilerini lâyıklle korumak için tam bilgileri yoktur ve düşünüşleri de daha tekemmül etmemiştir. Bu devrede kendilerinin boy, ağırlık ve renk ve diğer umumi sıhhat durumlarını sık sık kontrol etmek çok muvafık bir iştir
Bu bahiste- biraz daim İleri giderek on üç İle on Sekiz yaş arası bütün gençlerin senede bir defa göğüslerinin röntgen ile muayeneleri usulünün tatbik edilmesini tavsiye edeceğiz. Çünkü bir çok defa kulak muayeneleri İle alınamıyan gayri tabii Araz vaktinde tatbik edilen radlyoğrafiler sayesinde keşif ve teşhis edilmiştir. Bütün gençlerin yılda bir defa ciğerlerinin röntgen He muayenesi zengin ve orta halliler İçin mühim bir mesele teşkil etmez- Çünkü btr senede sinemalara vesair eğlence yerlerine verilen para bunun bir kaç misildir. Fakirler İçin ise Devlet dispanserleri İle Verem mücadele cemiyeti dispanserlerinde radiyoskopl tarzlyle bu iş beş parasız pekâlâ temin edilebilir. Ve böylece hiç beklen İlmiyen bir anda verem başlaması tehlikesi bit çok defa tevkif edilebilir Bu sene Üniversite ve Tıp fakültesi talebesine tatbik edildiğini duyduğumuz bu usulün diğer fakülte Ve liselere de Devlet bütçesine hiç bir yük olmadan tatbik edilmesi hem mümkün, hem de çok esaslı bir hizmet olur kanaatindeyiz.
Kari mektubu
Çeşmesiz bir mahalle
Unkapanı Atatürk bulvarı yanında Kasap Demlrhon mahallesinin bütün sokakları terkas borusu İle döşeli olduğu holde maalesef bir çeşmasl yoktur. Geçen sene burada İVerem dispanseri] binası yapılmıştır, Mahalle halkı ekseriyetle işçi olduğundan İçmek ve temizlenmek İçin su tedarik etmekte çok güçlük çekmektedir. Bilhassa sari hastalıklardan korunmak İçin mutlaka temizliğe ihtiyaç vardır. Bil da su He kabildir Geç vakit İşlerinden evlerine dönen erkek ve kadın su tedariki için uzak mahallelere gitmekte ve güçlükle su tedarik edebilmektedirler. Ufak bir masrafla bir çeşme yapılmasını belediyemizden rica eder ve yakın bir günde bu ricamızın yerine getirilmesin! bekleriz
İzzet Dizici
Tifoya karşı tedbirler
Tifoya karşı alınan tedbirlerin tatbiki İçin vilâyet sağlık müdürlüğü kaymakamlıklara gönderilmek üzere tamim hazırlamaktadır. Bu tamimde her İlçede yapılması gerekil İşler ya-zılnınkta ve bu arada seyyar sucu ve şerbetçilerin faaliyetine son verilmesi bildirilmektedir
Sıtma ve sivrisinekleri^ mücadele işine de iki gündenberl filen başlanmış bulunmaktadır.
Sınır toprağı
Dün merasimle tstanbul-dan yola çıkarıldı
19 Mayısta Cumhur Başkanı ismet İnönü'ye sunulacak olan Batı sınır toprağı, evvelki gün şehrimize getirilmiş ve Atatürk İnkılâp 'müzesine konmuştu. Toprak dün sabah oradan alınarak atletler tarafından Beşik taşa getirilmiş, oradan Kadıköyüne geçirilerek gene kız ve erkek atletler eliyle Kocaeli vilâyet hududunda Kurtköyürıe götürülerek orada bekll-yen Kocaeli gençlerine teslim edil-mlştlr.
Gediz 15 (A A.) — Ege sınır toprağı bu sabah saat 8 da Kütahya istikametinde yola çıkarılmıştır.
Sivas 15 — Nuseybln'den yola çıkarılan Güney sınır toprağı saat 17 de halkın coşkun tezahüratı İçinde buraya getirilmiş ve tarihi İlse binası önünde törenle Valiye teslim edilmiştir. Emanet İnkılâp müzesinde Büyük Ata’nın yattığı odaya bırakılmıştır. Bugün Samsun'dan gelecek bayrak ve Doğu sınır toprağı İle çarşamba sabahı saat 6 da Kayseri İstikametinde yola çıkarılacaktır.
Mustafa Reşit paşa gözlük takardı, O derece büyük İnkılâpları arasında en ziyade göze çatj :ı şeylerden biri de bıı burnu ı üstünde taşıdığı gözlüğü idi Hattâ kendisini çckcmiyrn kabine arkadaşlarından biri Padiıa verdiği bir arriaıla, burnunun üzerine tel atmak suretile, gözlerine gözlük tâbir ve Frcnk’er tarafuıdna istimal olunan daire şeklinde bir takım şeffaf camlar takarak gezen paşanın idamına müsaade istemişti.
Görülüyor ki gözlük bir zamanlar uğrunda baş verilecek derecede pek mühim olan bir inkılâp aleti gibi addolunmakta-idi.
Gözlüğün camlan, âdeta Avru-panın, medeniyetin, garbın, zarafetin, hattâ ilmin arkasında bulunduğu vitrinler zannediliyordu. Ve bir zamanın alafranga kadınları sevdikleri «şık bey» leri hatırladıkları zaman şu şarkıyı söylerlerdi: -Elinde baston, gözünde gözlük!,,»,.
Ne manzara!...
Dünkü gazeteler «Gözlüklü Salih . adında bir sabıkalının marifetlerinden uzun uzun bahsediyorlardı.
Anlaşılıyor ki artık gözlük, yalnız gösterişten ibaret olan insanlar gibi büyük ve esrarengiz kerametini kaybetmiştir, ona medeniyetin, garbın,
zarafetin vitrinleri diye bakmıyoruz.
Eskiden altın kordonu kenarından sarkan bir kelebek gözlükle yarim asır evvelki delikanlı ne gönüller titretildi!..
Gollüğün camından, çerçevesinden, yan! maddesinden başka bir de vehim halindeki kıymetleri vardı Bugün ise gözlük sadece iki yuvarlak camdan ibarettir.
Lâkin böyle vehim halinde asırlarca insanları bir takım kıymetlerine, kerametlerine, meziyetlerine inandırıp aldatan yalnız ve sadece gözlük müdür?.. Ne münasebet?..
Bir tutam sakalda bütün dünyanın İlmini gören yine biz insanlar değil mi idik?.. Şekil şekil. boy boy milyonlarca sakala bakıp az mı kandık?,.
Hâlâ da üstat bir terzinin mucizeli makasından çıkmış bir ceket nelere muktedir değildir kİ?.. Bazan bir samur kürkün nelere kadir olabileceğini Nasreddin Hocanın hikâyelerinde bile dinlemiyor muyuz?
/Yitin gözlük, top sakal, ivl dikilmiş ceket, samur kürk, fildişi topuzlu baston!. Asırlarca insan kandıran bu eski eşyanın yerine simdi de yenileri çıktı Bu sefer de onlar bizi kandırıyorlar
Hikmet Feridun Es
İlkokul diplomaları
Milli Eğitim müdürlüğü emrinde 90 bin kadar İlkokul diploması vardır ve bu diplomaların üzerinde Maarif Bakanlığı. Maarif Müdürlüğü yazılıdır. Oerek Bakanlığın, gerekse Müdürlüğün İsimlerinin değişmesi üzerine bu diplomaların bu yıl mezunlarına verilip verllmlyeceğlnln sorulması üzerine. Milli Eğitim Bakanlığı, diplomaların mezun olan talebelere verilmesini uygun görerek, doksan diplomatik kAğıt ziyamın önüne miştlr. _____________
bin geç-
Belediye vergi ve resimleri kanunu
Belediye vergi ve resimleri kanununda yapılacak değişikliklerle bugünkü Belediye gelirlerinin btr misli arttırılması İçte yeni blr kanun tasarısı hazırlanmıştı. Bu kanun tasarısı İç İşler! ve diğer alâkalı Bakanlıklar tarafından İncelenmektedir.
Haber aldığımız» göre harb hali ta-nıamlle bitip de normal şartlara döndükten sonra bu kanunun cöraden geçirilmesi muvafık görülmüştür. Bu bakımdan yeni kanunun müzakere ve kabulil blr müddet daha gecikecektir.
Yıldız parkındaki çiçek ve çimenleri koparanlar
On gün kadar evvel halka açılan Yıldız parkında bazı münasebetsiz kimselerin çayırları çiğnedikleri ve çiçekleri koparıp ağaçlara tırmandıkları görülmüştür. Bahçeyi tahripten kurtarmak için tertibat alan Belediye, parkta böyle zararlı işler yapan 58 kişiyi suç üstünde yakalatarak yıldırım cezasına çarptırmıştır, Oerek Yıldız parkına, gerekse diğer umumi bahçelere bu şekilde zarar verenleri cezalandırmak İçin bahçelerde memurlar bulundurulacaktır.
Satıma çıkarılan ithal malları
İst-. Havuzlu handa Nihat Işık'a radyo, Gal. Kürekçiler sok- 53 de Ara Arşere kösele makine kayışı. Gal. ş&rk handa tzeettln Feraya elektrik m.otbrü ve telgraf fenni akşamı, Ankara postahane cad. Ankara Akdenia Otlven'e nat mıhı, Bahçokapt Atabek handa Doğu ticarete nal mıhı. İst. İstanbul handa J. V. Vlttola asbestos levha, İst. Haçopulo handa Haşan Ekine kahva fincanı İst. Germanya handa Osnıan Edip Seydlye zımpara ( kâğıdı, İst. Atabek handa Mehmet Saydama şap, Gal. Aslan handa Süleyman Teoman’a sülfat dlazol, İst* Sirkeci palasta Metin Türk Ltd. e sulfadlMol, İst. 4 üncü Vakıf handa Sokonl Vakum'a tıbbi vazelin, parafin ve haşarat öldürücü ecza, İst. Mor-pııççular cad. 19 da Y. Voreopıılos’a kırmızı boya, tst. Yeni postahane yan sokakta Mehmet Galap İnel'o lizol ve kreolln. Çemberlltaş Peykhane sokak İbrahim Abdi Baruta kalınım klortlr, kalsyum mende!At, sodyum sürat ve fer prvtoksalat. tst. Hasırcılar 2(1 da Ellezer Botton'a sodyum hldrosülfit, İst Yenlcaml cad. Astaşa hasse, diril, tftvll balık sırtı, tüvll, basma, kaşarlı dinil ve pazen. İst. Yeni postahane cad. Horasan ve mahd Harita muşambası, Aşıre fendi cad. No. 36 da Q ve Baker» yünlü kadın atkısı, Yedlku-le KazİKoşnıede Bekir Urgancı’ya ham deri.
Radyoevi projeleri
Basın ve Yaylı umum müdürlüğü tarafından İstanbul radyo evinin projesi İçin açılan müsabakada derece Alan projelerin on beş gün müd-* " “ ....... - - . . halka
ve
detle Eminönü Haikevinde teşhir edilmesine karar verilmiş hazırlıklara başlanmıştır.
Ahmet Ağaoğlu’nun ölümünün yıldönümü
Mayısın on dokuzuncu cumartesi günü tanınmış muharrir Ahmet Ağaoğlu'nun ölümünün yıldönümüne r&slomaktadır. Bu münasebetle dostları saat 10,30 da merhumun evinde toplanarak birlikte ^kabrini ziyaret edecekler, öğleden sonra da evde mevlflt okutulacaktır.
Margarin yağında ihtikâr yokmuş İstanbul ve Ankaranın yağ ihtiyacının bir kısmını karşılamak üzere şehrimizde bulunan margarin vağı fabrikasına ’caret Bakanlığı tarafından İptidai madde verilerek margarin yağı hazırlatılmakta .olduğunu yazmıştık. 1100 teneke olarak istan-bulda piyasaya çıkarılan yağların toptan Azami kilosu 289. perakende Azami kilosu da 32(1 kuruş olarak tes-btt edilmişti. Ayın 14 ünde zahire borsasında margarin yağının 317 kuruşa satılması üzerine harekete çeçen Vilâyet, yaptığı İncelemeler sonunda bu yağdan 30 tenekenin perakende olarak müstehlik olan bir mü-esseseye. şişe ve cam fabrikasına satıldığını anlamış ve işte bir ihttkAr olmadığını ilgililere bildirmiştir.
*• Haber aldığımıza göre Tekel umum müdürlüğü. Bafidatta bir s.ıtaş şubesi açmağa karar vermiştir. Bu satış şubesinde Tekel İdaresinin çıkardığı bütün mamulAt satılacaktır’
ııııuımıiiiuıııı
Kıstlay Beyoğlu httlütl subesl tarafından dünden itibaren fakirler* makarna ve sabun dağıtılmasına bat lanmış tır. Yukarıda bu dağıtımdan btr sahne pöriiniiyor.
sanife 4
AKŞAM
16 Mayıs 1945
FRANSA NASIL ÇÖKTÜ?
Yazan: Pierre Lazareff Çeviren: Şevket Rado ■
---------- Tefrika: No. 39
Pierre Laval
Zuyderzee körfezinin kurutulması işleri (n
Babamın sattığı etleri araba ile dağıttığım da söylendi. Filhakika, ders olmadığı günler şehre gönderdiğimiz sebzelerle hayvanları çiftliğin ara-baslyle istasyona kadar götürürdüm. Yol uzun, at da sakin olduğundan dizginleri bacağıma sarar, kitap okurdum, öğrenirdim.
Bir gün yolda köyün papazına Tasladım. Kendisini de gara kadar götürmemi istedi. Benim yanıma çıkıp dua kitabını okumaya başladı. O zaman aklıma geldi. Adamcağızdan bana Lâtince öğretmesini rica ettim. İyi bir adamdı. Kabul etti.»
Plerre. Laval her zamanki gibi tütünden sararmış dişlerini meydana çıkararak güldü:
— Çok İyi bir papazdı! Çünkü buna kızması lâzım gelirdi. Bir gün bir âyin sırasında ben haçı taşıyordum. Fakat bana giydirdikleri cüppe çok uzun olduğundan etekleri çamurlarda sürünüyordu. Babam «eteklerini topla!» diye bağırdı. Onu hiç duymamış gJbl yaptım. Yanıma gelip bent sarsmaya başladı. O zaman elimdeki hacı bir duvara dayayıp koşa koşa eve kaçtım. Alaya dönmem içia yapmadıklarını bırakmadılar. Yalvarmalar, tokatlar, hiç biri tesir etmedi. Daha o yaşta katır gibi inatçı İdini. Bugün olsa sıkıntıya sonuna kadar katlanır, bana eziyet edenlerin hak-
Plerre Laval daha İlk defa olarak bir kabineye girmişti; fakat tipik yüzü şimdiden herkesçe tanınıyordu, beyaz kıravalı şimdiden dillere destandı. Projektörlerden dökülen ışık huzmesi bu yeşilimtırak derili, elmacık kemikleri çıkık, sarkık dudaklı çehreyi aydınlığa boğdu. Pek çirkin denebilecek olan bu yüzde , bakışın parlaklığından gelen çekici bir hal vardı.
— Ne oluyor, dedi, biri ml tevkiî ediliyor?
Makinist:
— Evet, bay Nazır, her zamanki gibi, gene koruyacak hiç kimsesi oimı-yanı tevkif ediyorlar. Biitün bunları yapan ben değilim, onlardır!» diye bağırdı.
■ Bir gürültü oldu, kumapnyanın mamurları. adliyecilerle polisler makinisti susturup Nazırın yanından uzaklaştırmaya kalktılar. Fakat Pl-erre Laval bir el bareketile onları durdurdu, makinistin tâ yanına gidip kelepçelerin çıkarılarak serbes bırakılmasını emretti.
— Senin adın ne?
— Letort.
— Galiba btn seni bir yerde daha görmüştüm. Sen vaktUe Aubervil-llers'e gelmez miydin?... Tamam... Krrmbiraderlnln adı ne İdi? Ha, evet Brissedorche!... Tanırım, iyi bir _ arkadaştı... Peki ne oldu anlat baka- kından sonra gelirdim.»
]ım. Yooo, böyle bağırma; ıstırap çe- ' Hikâyeden hikâyeye derken Plerre ben, can çekişen insanlar yanında Laval’ln bütün hayatını öğrendim. O bağırmak olmaz. Bana uslu, uslu,1 kadar iyi bir talebe ki babası onu en.
kimseden çekinmeden anlat. Bak bu- ’ ' ->■ •-
raya ben hakikati öğrenmeğe geldim.»
Nazırla makinist yirmi dakika kadar iki adam gibi, teklif tekellüfe bakmaksızın karşı karşıya konuştular.
Şimendifer kumpanyasının memurları hiddetlerinden çatlıyorlardı. Hâkimle Komiser, belki de ilk takındıkları tavırları değiştirmek Icabede-ceğinl an Uyarak, oradan küçük adımlarla sıvışın ış lardı.
Pierre Laval birdenbire dönerek:
— Bu adamcağızın söyledikleri bana doğru gibi görünüyor baylar. Kendisini alıkoymak zaruri değil zannederim. Eminim kİ dalma adaletin emrine Amade olacaktır.» dedi.
Her şeye bakmak, her şeyi görmek, her şeyi İşitmek istlyen Plerre Laval orada dalın bir saat kadar kaldı. Makinistle görüşmesi şimdiden etrafa yayılmıştı, çünkü bu görüşmeyi hissettirmeden. gazetecilerin duyacağı bir şekilde yapmıştı. Gerçi gazeteler şimendifer kumpanyalar ile anlaşmış oldukları İçin hiçbir gazetecinin bunları yazamıyacağını bilirdi. Ama Laval gene de biliyordu kİ gazeteciler gevezedir, yazamadıklarını anlatırlar, halkın da fazla İhmalci olan zengin şirketlere muhabbeti yoktur. Polis memurları; bile kabahati üzerlerinden atmak Istiyen'şeflere karşı, kendileri gibi küçük memurları himaye eden bu Nazıra hayranlık duymaya başlamışlardı.
Netekim o anda beklenilmedik, hele bir şimendifer kazası mahallinde eşi görülmemiş bir hâdise oldu: Na-fia Nazırı halkın alkışlan arasında o’.mobillne bindi!
Şahldolduğum fevkalâde hâdiseyi, elimden geldiği kadar Plerre Laval’ln halk üzerinde yaptığı büyük tesiri belirterek gazeteye yazdım. Teşekkür etmek üzere birkaç gün sonra beni yemeğe davet etti. O gün çocukluğunu ve gençliğini anlattı, hayatını ya-f'iıılann uydurdukları bir takım yalanlan tashih etti:
— Babamın kasap olduğu doğru değildir, dedi, bana zar an olmadığı Icln bunu yalanlamıyorum. Hakikatte bsbam Auvergne'li, zengin değil ama. hail vakti yerinde bir köylü idL Yarısı çifllk, yansı kahvehane olan büyük bir evimiz, birkaç da uşağımız vardı; onları da aileden sayıp hep beraber yemek yerdik. Müşterek hayatın tadını zannedersem orada aldım. Köyün biricik İlkokuluna gidiyordum. Bütün arzum mühim bir adam olmak, «bir şey olmak» değil, mühim bir adam olmaktı, öğrenmek, bilhassa arkadaşlarımın bildiklerinden daha fazla öğrenmek İstiyordum.
e— ——
Bu Akşam MELEK Sinemasında
HollandalIlar Allah dünyayı yarattı, fakat llollandayı yaratmağı unuttu. Onu biz yarattık-, derler.
- I -
yakın şehrin lisesine göndermek İçin bazı fedakârlıklara katlanıyor. Bakalorya İmtihanını veriyor, fakat ailesinin geliri fazla olmadığından, daha ileriye gidemiyor. Bunun üzerine liselerin birinde bir muallim muavinliği aramaya fcâlkıyor. Fakat kendisini tavsiye madiği yorsa ____
dakl Solut - Ambert lisesinin müdürü daha ilk görüşmede bu delikanlıya meftun oldu; onu o kadar gayretli. o kadar muvaffak olmak arauslyle dolu buldu kİ «Sizin gibi bir oğlum olmasını İsterdim» diyerek mektepte alıkoydu,
Plerre Laval, Salnt - Ambert lisesinden Ampere lisesine geçti; orada herkesin şimdiden hayran olduğu genç ve parlak tarih öğretmeni Edoıı-ard Herriot ile tanıştı. İki adam blrl-birlerlnden pek hoşlanmadılar.
Plerre Lava! şöyle devam etti:
— Daha o devirde edebiyata karşı hiçbir muhabbet duymuyordum, Herriot da konferanslarına gitmediğim için bana biraz içerliyordu. Beni ilgilendiren kitaplarda olanlar değil, kafalarda ve kalblerde olanlardı. Sosyal hayatın kaynaşmaları, yeni kurulmaya başlı yan syndlcallsme, haklarım elde etmek Istiyen İşçilerin mücadeleleri beni cezbediyordiL-hcrlde bunların mühim olacağını hissediyordum. Bu sebeple İmtihanlarımı geçip Paris barosuna yazıldığım tarihten itibaren iş hukuku ihtilâfları üzerinde ihtisas yapmaya karar verdim.» —
Plerre Laval Paris civarının küçük bir İşçi şehri olan Aubervilllers’de yerleşti ve burada sendlkallst teşekküllerle münferit işçilerin müşküllerini halletmeğe başladı. Müşterilerinden bir. iki ilâ üç frank alıyordu ama şöhreti de artıyordu. O devirde sık sik grevler oluyor, elebaşıları ekseriya tevkif ediliyordu. İş kanunları -da henüz yeni. İstikrar bulmamış bir halde İdi. İşçi ihtilâflarından anlıyan avukatlar da pek azdı. En mühim İşler Arlstlde Briand’a gidiyordu. Fakat İşçi sınıfına en çok hizmet eden İnatçı ve İnandırıcı avukat Plerre La-val'di.
Böylece 1914 te Aubervllllers seçiminde sosyalist olarak namzetliğini koyar koymaz mebus seçildi.
Plerre Laval’ln hayatına dair anlattıkları bu kadardı. Üst tarafı devrimizin parlamento tarihine geçmiştir.
edecek bir tanıdığı ol-için nereye başvuru-atlatılıyor. Mamafih Lyoıı-
¥**
Plerre Laval tehdldeder bir hal alan dış tehlikeye karşı Mebuslar Meclisinde sulh taraftarlarının fikirlerini hararetle müdafaa ediyordu. (Arkası var)
Hassas kalbteri heyecanla saracak bir şaheser
ATEŞ ALTINDA
Mevsimin son büyük filmi. Baş rollerde:
LARRAİNE DAY - ROBERT YOUNG
Z*"*" ÇENBERLİTAŞ Sinemasında
Bugiln matinelerden itibaren
1-ÇiNGENE GÜZELİ
Büyük müzikal film Türkçe Büzlii İspanyolca şar lob
2-KADIN YÜZLÜ CANAVAR
Baklan nihayete kadar heyecanlı sahnelerle dolu Sergüzeşt filini. Baş rolde: EVELYN ankers — JOHN Oarradine
rf1
Zuyderzee'nın kurutulması hakkında
Lely projesi
«Dünyanın yed! haritasına- bir de sekizinci katıldı.
— Gırtlağına kadar suya batmış bir memleket. — Bir gecede 100.000 kişiyi ve 70 köyü yok eden deniz baskını.
Hollanda kıyılarını çeviren sedler birden bire yok oluverse Hol I and anın en büyük liman ve şehirleri ve memleketin mühim bir kısmı sular altındn kalır, - Münakaşası 30 sene süren bir taşan (proje). 550.000 hektar büyüklüğünde bir denizi kurulup memleket topraklarına katmak ne demektir? - Başarılması 30 sene sürecek olan bir kurutma 151-
Hollanda topraklarında olup biteni haber veren telgraf havadisi eri arasın -da Almanlar araziyi sular altında bırakmak için filân Veya falan şeddi
yıktı ve bu yüzden 10 binlerce kişinin malı ve canı tehlikeye girdi gibi satırlara taslandı.
AkşamTn sayın okuyucularına bıı fırsattan istifade ederek HollandalIların yüzyıllardan beri deniz, akar su ve toprak gibi doğa (tabiat) iige (unsur) lerlne karşı lı san gayreti üstünde durmadan, dinlenmeden açtıkları savaştan ve vardıkları parlak neticeden, insanın doğa üzerine olan bu eşsiz zaferinden ve fikrimce «dünyanın yedi haritası» na bir seklzinclsini katan Zuyderzee körfezinin kurutulması İşinin geçirdiği meraklı safhalardan bahsetmeği yerinde buldum.
Hollanda (çukur memleket), Neer-land (alçak memleketi gibi (bizde Felemenk de denir* topograflk durumuna uygun isimler Laşıyan 31.200 kilometre yüz ölçümündeki gırtlağına kadar suya batmış ve Rhln. Meuse ve Escaut'nun müşterek deltasından başka bir şey olmıyan bu küçük memleketin en mühim parçaları kabarık deniz seviyesinden (med halinde (teniz) aşağıdadır. Pek büyük ölçüde bir deniz baskını Amsterdam. Roterdam ve diğer büyük Hollanda şehirlerinin yeryüzünden silinmesi için kâfi gelebilir veya memleketi suların hücumundan korumak İçin asırlar boyunca kıyılara yapılan bütün sedler birden bire ortadan kalkı-veTse memleketin büyük bir kısmı sular alımda kaybolur.
İsa peygamberin doğumundan 50 sene kadar evvel Avrupanın bu uzak, puslu ve neme boğulmuş kısmına gelmiş olan Romalılar İrili ufaklı bataklıklarla kaplı bir yereyle karş>’tış-tılar. Kuzey denizinin hücumla: Sı-dan Daııimarkadan Belçlkaya kadar devam eden İnce ve yer yer başı boş nehir, ırmak, dere ve çayların zaman zaman İstedikleri gibi yıkıp geçtikleri kumul şedleriJe kendini ancak koruyabilen bu talihsiz topraklarda daha doğrusu çamurlar âleminde Meuse, Rhln, Escaut ve arkadaşları İstedikleri gibi at oynatmakta ve her İlkbaharda çığır ımecra) tarım değiştirmekte, ötede beride geeicl adalar meydana getirmekte ve sağlam toprakları takımı İle denize sürüklemekte İdiler 1421 senesi kasım ayında
fi] Bu yazıyı hazırlamak İçin kısmen Zuyderzöe Cemiyeti umumi kâtibi mösyö Jansma'nın Paris Coğrafya Kurumu merkezinde 22 kasım 1929 da verdiği ve metni La Gâorgraphle dergisinin 1930 ocak - şubat sayısında çıkan (sayfa 49-58) konferanstan ve Hendrlk TVIllcın Van Loon’un «La Georgraphle Nouvelle’» inden (sayfa 187 - 193) faydalandım.
deniz biı gecede yetmiş üç köyü ve 100.000 e yakın İnsanı yok etmişti!
Memleketin büyük bir kısmı zaman zaman sular tarafından kaplanıyor, ean ve mal kaybı büyük oluyordu. Denizin - pençesinden memleket topraklarını kurtarma teşebbüsü Hollandada milli gelişmenin en şerefli ve en büyük bir devresi sayılan XVTI İnci yüzyıldan itibaren (1612’ başlamıştır denebilir. Bu metotlu çalışma bütün kıyıları deniz saldırışına karşı koruyacak olan sedler (dam) İnşası gibi tedafüi, sedler arkasında kalan yerlerin kurutulması gibi taarruz! iki safha arzeder. Tedafüi safhada tabii kumulları tahkim etmek ve memleketin ve adaların bütün kıyılarına Norveç granitinden örülmüş sedler yapmak gibi İşler vardır. Tedafüi safha kuzey Hollandada birçok İç göllerin kurutulması ve buraların j bitek ımümbit) polderier haline geti-rllmeslle başlar. Kurutulma İşleri o kadar hızla yürümüştür kİ. yüz sene sonra o havalide kurutulmamış sadece tek bu göl kalmıştı, o da en büyükleri olan ve 18.000 hektar vüsatte bulunan Haarlem gölü, İdi. Bu kadar büyük bir İşin başarılması 17 nci yüzyılın imkânlarını aşıyordu. Bu İş daha sonraya bırakıldı ve 1849 ile 1852 seneleri arasında başarıldı.
Hiç şüphe yok kİ, Haarlem’I kuru-tamıyan XVn nel yüzyıl bu denizden 30 defn daha büyük ve 550.000 hektar vüsatinde olan Zuydcrzee’yi kurutma!^ İddi a ve cesaretinde bulunamazdı. Bununla beraber XIX uncu yüzyıla kadar, denizden, Waterstaat (Su kurulu — müstakil sular Yüksek İdaresi) teşkilâtı sayesinde 373.500 hektar arazi kazanılarak ziraat ve hayvan yetiştirmeğe müsait bir hale getirilmiş. Felemenk yüzeyinin bir milyon hektara yakın kısmı sulara. karşı korunabilir bir duruma sokul- * muştur. Bu korunma işlerinde suları boşaltmak İçin 450 buharlı tulumba ve 1700 yel değirmeni kullanılmıştır. Lüzumunda hâlâ da kullanılmakta- ] dır. Mamafih Hçnrl Stavln tarafın- ! dan yazılıp 1667 de basılan bir kitapta bu muazzam teşebbüse dair bir ima vardı. Yine bu kitapta Amster-dam'ı Kuzey denizine bağlıyacak ve kumullar (eksibe) dan geçecek olan [bir kanal pıojesinden de balısoiun-masi dikkate değer. Netekim bu kanal XIX uncu yüzyılın ikinci yarısında hemen hemen mezkûr kitapta Heri sürülen şekilde meydana getirildi!
Haille Haarlem İç denizinin kurutulması İşine başlanması Zuyderzğe-nln kurutulması ile İlgili ve birincisi 1848 de olmak üzere birçok projelerin doğmasına meydan verdi. Gitgide
Zuyderzee'nın Romalılar 12 nel yüz yıldan 15 inci
■umanındaki hali yüz yıla kadar
Eski umanlarda Züyderzte’njn hali
Zuyderzee körfezini kurutmak İşi her kesin zihninde o kadar yer tutmuştu kİ. hükümet 1877 de bu işe. dair millet meclisine bir yasa tasarısı verdi. Ancak biraz sonra bu teklifi yapan kabine düşmüş olduğundan yeni gelen Vekiller Heyeti daha İşin olgunlaşmamış olduğu bahaneslle tasarıyı meclisler geri aldı. Fakat körfezi kurutma fikri yürüyordu. 1886 da bir Zuyderzçe komisyonu kuruldu ve komisyon bu İşin İncelenmesin! zamanın en gözde genç mühendislerinden Lelyerye tevdi etti, Lely problemi tam beş sene inceledi ve nihayet 1891 de yukatuya olduğu gibi geçirdiğimiz meşhur projesin! neşretti, o zamana kadar yapılan projelere nazaran bu muazzam ku tma problemini kesin bir surette gösteren tasarıyı artık bütün Hollanda benimsedi.
Projenin kahramanı Lely sadece bir su işleri mühendisi değil aynî zamanda parlak bir devlet adamı İdi. Sonuncusu 191.3 de olmak üzere üç defa Bayındırlık Bakanı oldu. Felemenk kıraliçcsl 1913 de millet meclisini açış nutkunda «Zuyderzee körfezini kurutma zamanı artık gelmiştir» dedi. Fakat araya 1014 - 1918 harbinin girmesi yüzünden mecliste oy birliğile çıkan körfezi kurutma kanununa Nafıa Bakanı sıîatlle M. Lely ancak 1918 de İmzasını atabildi. Lely*ye tevdi etti. Lely problemi tam kamulaştırılmıştı. Bu kurutma projesine karşı gösterilen infial ve İtirazların başında, kurutma yüzünden memlekette zlraate yanyan toprakların çoğalması neticesinde toprak flatlerlnin düşmesinden korkan ziraatçılar geliyordu. Bu İşin başarılması İçin birinci cihan harbinden A. Mucit Arda (Arkası 6 ncı sahifede)
r ALKAZAR’ da -s
Bugiin matinelerden itibaren Mevsimin son fevkalade serlal şaheser filmi 25 kısım hepsi birden
Hava fedaileri
JUNİOR U MEN of Lhe Alt Biricik Türk artisti
!j TURHAN BEY ve
BİLLY HALOP —
J GENE REYNOLDS
LİONEL ATWİLL — FRANK ALBERTSON — FRANKİE ■ DARRO
Son senelerin yüksek tayyarecilik ve dehşet kasırgası.
z-AZAK’ta
Bujnin. matinelerden itibaren Meşhur Aloma şarkısının tarihi şaheser filmi
DELİ KRALİÇE
TÜRKÇE
LİONELL ATWİLL C. NAGEL
Şimal Devleri
«Tamamen ren kili
DlCK FORAN — G. DfCKSON Çok dehşet ve heyecan dolu büyük avantür filmi
TÜRK MUSİKİSİ KONSERLERİ
İstanbul Konservatuvarı tarafın dan 15 mayıs salı günü saat 18 d Şehir Tiyatrosu Komedi kısmına sultani yegâh faslını İhtiva eden Tür musikisi konseri verilecektir. Bu kon sere icra heyetinin A ve B takımla! Iştlrâfc etmektedir. Konser büyük bl alâka ile beklenmekte ve bütün yer ler şimdiden satılmış bulunmaktadır.
Bu konseri dinlemek fırsatını kaçıranlar için Konser vatuvar İdaresi konser programını 29 mayısta tekrarlamağa karar vermiştir
dOdZ jo uoısjOA eaıı Xq pa^saın
/-EşttetiREVÜ-OPEREİ-i
HER AKŞAM SAAT 21 DE p;
100 kişilik kadro, büyük orkestra. Swing Caz ve gönülleri büyüleyen danslar, şimdiye kadar görmediğiniz 50 genç kız, zengin elbise, muhteşem dekorlar.
Yeni yıldız: tVONROT z
Bülbül sesli Miranda: ESMER GÜL
ve büyük komedlyen: SITKI AKÇATEPE
Yerler numaralıdır ve konsomasyon yoktur. Telefon: 42638 Gişe saat 13 den itibaren açıktır.
TAKSİM YAZLIK MAKSİM TiTATHOSU
1
" Bugün A R Sinemasında AŞK HIRSIZI L-l L/ )| GARY GRANT ve ’ "\Jh LARRAİNE DAY
- Seanslar: 2,30 — 4,30 — 6,45 — 9,15 te
( -'S İLÂVETEN ZAFER JURNAL
TURAN SİNEMASINDA
Bugün: îstanbulda ilk defa 30 tosımlık TÜRKÇE sözlü ve şimdiye kadar çevrilen serlal fİlimlerin en güzeli
1-YILMAYAN ŞEYTANLAR
Türkçe sözlü ALLAN LANE — KAY ALDRİDGE 15 devre 30 kısım hepsi bir defada
Bin bir heyecan — Macera — Sergüzeşt ve harikalar filmi
■»■MM BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN
Marmara Sinemasında
îkl büyük filim birden '
AL ALTONDA
JOAN CRAVVFORD — JOHN VAYNE
Harbin mezalimi, korku ve ıstırabın heyecanı ile dolu şaheser.
2 - ÜÇ KALP ARASINDA
ANN SOTHERN VE MELVYN DOUGLAS Aşk. müzik, heves ve İhtiras mecmuası:.
ALEMDAR ve MiLLî’de
İki flürn birden
LDAMGALD ADAM
EMİNE RIZIK — ABBAS FAİLİ S
Türkçe sözlü ve şarkıİL MUALLA GÖKÇAYYn billur sesi
2 - UĞURLU BACAKLAR
JİNX FALKENBURG — LESLfE BROOKS
M aazzanı revü
---—————— Kadıköy .... " ı
H A L E'de LOREL - HARDİ GÖNÜLLÜ
Türkçe Sözlü baştan boşa kahkaha filmi.
VATANI KURAN ADAM
ROBERT DONALD
O P E R A •da
KARANLIK KÖŞE
IIEDY LAMARR
Emsalsiz aşk ve ihtiras filmi
LONDRAYA İKİ BİLET
Harbin facialarından acı h«-tnâlar.
İSTANBUL HAYATI
Yarım kilo zeytinyağı aldım I
— Bu vıcık vıcık yağ dedikoduln-rından usandık. Utalndlk artak...
Diyeceksiniz, biliyorum. Yerden göğe kadar hakkınız var. Evet, siz haklısınız amma, bir de bize sorsanız: biz usanmadık, biz tiksinmedik mİ samyorstamz, a efendim?..
Avrupa harbinin sona erdiğini müjdeliyen gazeteleri sabahleyin okuduktan sonra sokağa çıktm. Durakla tramvay bekliyordum. Derisi kemiğine yapışmış, gözleri çukura kaçmış ihtiyar bir kadıncağız, elinden tuttuğu soluk benizli, sıska, yüzü küçül iip kafa tası irileşmiş sekiz on • yozlu ırnrtnlrl "oğlat çocuğunu çekerek yanıma yaklaştı:
- oğlum, her tarafa bayrak çekmişler. Sebebi ne ola ki? Düğün bayram nu var?
- Evet, deaim. Avrupadakl muharebe dün gece sona ermiş de. bugün şenlik yapılıyor.
— Ne dedin? Muharebe bitmiş ini? Sahi mİ söylüyorsun?
Fvet, dün gece yansı muharebeyi Leşmişler, döğüş bitmiş.
Fersiz göz çukurlarından sızan sevine damlacıklarını eliyle kurulıya-rak biraz daha yaklaştı:
— Demek muharebe bitti ha!.. Bugünleri de gösteren Allaha bin şükür. Desene, artık ortalık düzelecek, bol bol zeytinyağlı bakla yiyebileceğiz Öyle mİ oğlum?-.
yarımdaki yavrucak da el çırpü:
— Oooh, ne güzeli.. Kabaklar, patlıcanlar da çıkınca zeytinyağında kızartıp sıcak sıcak yeriz değil mİ amca’’.
İkisme de cevap vermedim, vere-n,"dlnı.
O günden İtibaren ben de zeytin-ya' nidan bahsetmememe, gazetelerdeki vıcık vıcık yağ dedikodularını okumamağa karar verdim. Allh sizi İnandırsın; okumuyorum, evimizde yağ lâfı edilmiyordu. Sokak satıcısı: (teze gorpe bahlaa..> diye pencerenin altında haykırırken kulaklarımı Ut'. _p gözlerimi yumuyordum. Bol zeytinyağlı bakla, dolma, salata ve benzeri mevsim yemeklerinin hayali her an beynimde ter ter tepinirken ben. baklayı ağzımdan çıkarmamak için dişler mİ sıkıp yutkunarak kararımdan dönmemeğe çabalıyordum.
Sözün kısası, o günden beri çabanı, yutkundum, kıvrandım, zeytinyağından bahsetmemek için İşkence edercesine de kendimi zorladım Gelgel elim, zorla güzellik olmuyor vesselam, işte zorluca bir tahammülden sonra, bugün o kararımdan caydım ve yine zeytinyağı bahsine döndüm. Hani, çıldırasıya sevdiği sevgilisinden mukabele görmeyince, sözüm ona İsyan edip bir daha adını anmamağa andlçen zavallı âşık, elini şakacına dayayıp hayal fırtınalarına dalar dalmaz dudakları arasından İlk kelime olarak yine o sevgilinin ismi dökülür.. Bizimki de zeytinyağı aşkı!.. Zorla kendini hatırlatıp adını andırıyor haspa..
Sabahleyin telâşla evinden çıkan karşıkl komşuya pencereden Beslendim:
— Hayrola! Nereye böyle?
— Haberin yok mu? Geldi.
— Kim?.,
-----------------
ICaznun bilgileri
Müşterek Mülkiyet
Ölenden kalan gayrimen-kule yani, ev, tarla veya apartmana vârisler hep birden sa-hiboluriar, kanun tâbirile müştereken malik olurlar.
Aksine mukavele olmadıkça hissedarlar müşterek mülklerini beraber İdare ederler veya hepsi birden hissedarlardan birine veya üçüncü bir şahsa idaresini bırakırlar. Böyle olmadığı takdirde, çokluk aksine karar vermedikçe,, hissedarlardan her biri ufak tefek tamirat gibi, kiraları almak gibi alelade tasarrufları icraya yetkilidir (selâhiyetli-dir.) Tanm (ziraat) usulünün değiştirilmesi, büyük tamirat yapılması, kira akt ve feshi gibi daha ziyade mühim olan İdarî tasarruflar müşterek mülkün yansından fazlasına sahip olan ve adet ltiba-rile de çokluğu teşkil eden hissedarların oylan birleşirse olur.
Hissedarlardan her biri müşterek menfaatler için diğer hissedarları temsil edebilir ve bu hak ondan alınamaz. Diğer hissedarların haklarına uygun oldukça müşterek şeylerden faydalanır, meselâ, tabii semereleri (mey-valan) alır. Eğer müşterek şeyi kullanmak hakkı mahdut değilse her hangi bir hissedar diğerinin muvafakatini almadan müşterek malı kullanabilir. Yeter kİ. bu his-
Bayramlık oyuncağını arkadaşlarına gösteren bir çocuk sevinene elindeki şişeyi salladı:
— Hadi. «D» harfini, yağ şişesini al da arkamdan yetişi Tramvay durağının karşısındaki bakkala gel,
«U> harflerini karneden kestim, şişeyi koltuklayıp ben de sokağa fırladım.
Dükkânda benden evvel sıraya girenlerin şişelerine doldurulan yağları seyre daldım. Meğer ne kadar da hasret Imlçlm nazeninin yüzüne!.. Teneke ölçekten huniye dökülüşünü seyrederken yutkunuyorum. Huninin ucundan şişenin kenarlarına dağılıp bin naz ve eda İle kırıta konta dibe inişi pek şairane! Şişenin dibinde yükseldikçe, güneş karşısında taranan altın menevişli İpek saç demetleri gibi dalgalanışı iç gıcıkhyor. Sahiden de âşıkmışım Ayvalık dilberine!.
Eve dönerken c-llmdeki şişeye bakıyorum. İld kişinin İki aylık hissesi iki kilo zeytinyağı.,
Avrupayı yıllarca kasıp kavuran harb sona erdi, dişinden tırnağına kadar silâhlı milyonlarla İnsan kütleleri toplarlyie, tüfekleriyle birkaç gün İçinde teslim oldular, harb devinin sırtı yere getlrildL Gelgelelim, bunca zamandır türlü teşkilâtımızla, tesis atımızla, her gün bir evvelkilerle değiştirilen, yeni yeni tedbirlerimizle elele, kolkola. omuz omuza verdik, çalıştık, didiştik: saldırıyoruz, çarpışıyoruz, fakat zeytinyağının sırtını bir türlü yere getiremiyoruz. Bir zamanlar pehlivanlar gövdelerine zeytinyağı sürdükten sonra birbirlerinin sırtını yere ge*irjierdL Galiba zeytinyağı da onlardan pehlivanlığı öğrendi. şimdi bizim sırtımızı yere getiriyor.
İşte... İlgili makamlar türlü teşkilât ve tedbirlerle nice zamandır çalıştılar, ç a bala dil ar. Vasıldı, çizildi., toplanıldı, konuşuldu, düşünüldü, taşınıldı. Emirler verildi, ofisler stok İşine giriştiler, bilmem ne müdürlükleri dağıtma İşlerini tanzime koyuldular, bilmem hangi makamlar bürolar kurup murakabe faaliyetine geçtiler, gazeteler aylar ve aylarla havadisler verdiler. Velhasıl, oldu, birçok şeyler oldu.. Bu kadar gürültünün pn tartının sonu da, nüfus başına ayda yarım kilo yağ?.. O koca koca makamların, teşkilâtın, bilmem nelerin arasından süzüle süzüle çanağımıza birkaç damlacık düştü. Yani, dağlar sancılar çekti, tavrındı, tepindi, nihayet doğur* doğura bir kartncacık doğurdu.
«Buna da şükür» diyenler oluyor. Bana sorarsanız hayır, katiyen ha-jnr!.. Maksat zeytinyağını koklamaktan ibaretse bu kadar gayret, külfet, boşuna... Gaye, zeytinyağı He gıda-lanmamız ise. elimdeki yarım kilo yağa ne buyurulur ?!..
Cemal Refik
■ir Beşiktaş ilçesi İlk okullardaki yoksul çocuklara yardim cemiyeti başkanlığından:
Beş yüz lira bağış yapan Sultanha-marnında (122) No. h mağara sahibi tüccardan hamiyetli Rıfat Pcklş'e cemiyetimiz adına sonsuz minnet ve teşekkürlerimizi arzederlz
sedarın istifadesi diğer hissedarların hakkına tecavüz olmasın ve onların açık mümanaatına karşı bulunmasın. Meselâ, ortada bir ev olsa, bu müşterek evin tamamında hissedarlardan biri ailesi İle otursa, diğer hissedarlar bir kaç sene sonra gelip şu hissedar evi tek başına üç senedir işgal etmiştir, halbuki bu ev şu kadar lira kira getirir, kendi başına hepsini işgal ettiği için evin getireceği kiradan hissemize düşen şu kadar lirayı vermesi icabeder derlerse, hâkim evde oturanın diğer hissedarların da bu evde oturmasına mâni olup olmadığını araştırır. Evde o-turan, diğer hissedarlara mâni olmuş ise, öteki hissedarlara para vermesi lâzım gelir, olmamışsa hiç bir şey lâzım gelmez.
Müşterek mülkü satmak, onun üzerinde aynî bir hak kurmak veya onun kullanma tarzını değiştirmek İçin bütün hissedarların muvafakati şarttır.
Müşterek mülkün vergi ve masraflarına gelince, aksine mukavele olmadıkça, bunları hissedarlar hisseleri nispetinde öderler. Hissedarlardan biri hissesinden fazla para ve-rirse, bu fazlayı hisseleri nispetinde diğer hissedarlardan istiyebilir.
Avukat Emeci Ağış
v
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR: içinde yüz kişilik bir aile yaşıyan konak..
Eve gidince ceplerinde altınlar bulan insanlar son derece şaşırır kalırlarda
Taşkasaptaki konak — Güzeller sarayı — Tiyatrolardaki grand damları hatırlatan koylu boslu cariyeler — Kâmil paşanın zevki, sokaktan geçen düşünceli adamların ceplerine yavaşça para atmak! — «Sen başka bir Ömer ağasm!.n — Bir rüyanın temin ettiği saadet — İki konak: Zeynep hanım konağı ve Sami paşa konağı
Araba konağın merdivenleri önünde durdu!..
Apti ağa yürüdü, harenf kapısı önünde Pembe bacıya, Pembe bacı da Dilhayat kalfaya haber ver-di: Kâmil paşanın zevcesi »Zeynep hanıma geliyorI., Meşhur Zeynep hanım ve meşhur Kâmil paşa!..
«Zeynep hanım» Taşkasaptaki konağa sık sık gelirdi.
Sami paşa konağı’. Burası edebiyatımızdaki en meşhur konaktır. Bugün mekteplerimizde okutulan edebiyat tarihinde bu konak hakkında bir cümle İlet «Sami paşa zade Sezalıdn çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği Sami paşa konağında 100 nüfus yaşardın deniliyor.
işte Sezai beyin bütün bir delikanlılık devrinin geçtiği bu 60 odalı konakta, yeryüzünün her tarafından gelmiş, dünyanın en güzel halayıkları, arasında onların hayatlarını, İstıraplarım. e-meUerinl, düşüncelerini, arzularını en İnce noktalarına kadar tetkik ederek meşhur eserini vücuda getirmiştir. Zira çocukluktan beri senelerce süren b'r tetkik mahsulüdür,
Taşkasaptaki Sami paşa konağı!., Burası Sami paşa zade Sezai gibi bir kalem sahibi için hakikaten emsalsiz bir mevzu
hazinesiydl. Konak, 60 od asile âdeta bir «Güzeller yurdu», daha doğrusu bir «Güzeller sarayı- halindeydi. Bütün halayıklar, âdeta seçme alınmıştı. Gayetle boylu boslu, gösterişli insanlardı, Sami paşa evlâtlarından muhterem bir bayanın söylediği gibi:
— Bütün cariyeler boyları, boslarile, levent endamları ve güzel yüzlerde tiyatrolardaki grand dam rolüne çıkmış artistleri andırıyorlardı.
Lâkin »Sami paşa konağı» nın en mühim cephesi burasının hemen hemen bir akademi mahiyetinde oluşuydu
Zira Sezai beyin babası Ab-dürrahman Sami paşa Jle, Yusuf Kâmil paşa Tanzimat devrinin en kuvvetli ediblerinden ve İlim adamlanndandı. Sami paşanın hâlâ dinerde dolaşan: «Allah bes baki heves», gibi pek meşhur mısraları vardır.
Güzel bir zevk..
içinde hemen hemen yüze yakın halayığın bulunduğu büyük konakta bir kaynaşma oldu. Zirai konak halkı hemen hemen kim? I se ile göriişmezdi. Konağın yüzü I geçen nüfusu kendi kendine kâfi gelirdi. Bu itibarla, şrnıdl yerinde üç'sokağın teşekkül ettiği konağın duvarlan arasında Sami paşa ve ailesi büyük bir inziva hayatı geçirirlerdi.
Oraya gelenler muayyendi.Sad-razam İbrahim paşa ve ailesi,1 Yusuf Kâmil paşa ile karısı Zeynep Kâmil hanım, prens Mustafa Fazıl paşalar... İşte bu sefer de Zeynep hanım gelmişti. Arkasından Yusuf Kâmil paşanın geleceği muhakkaktı. Zira ekseriya böyle Zeynep hanım daha önce hareme gelir, biraz geçince Kâmil paşanın arabası görünürdü.
Yeryüzünde en büyük dostluk bağlanndan biri de bu iki insan Sami ve Kâmil paşaların arasında kurulmuştu. Delikanlılık zamanlarından beri arkadaştılar. Mısırda beraber bulunmuşlardı.
Bir çokları Yusuf Kâmil paşayı sadece, zevcesi dolayısile, akla durgunluk Verecek derecede zengin bir adam olarak tanırlar, evine gelirken Aksaraydaıı baş-Halbuki Kâmil paşa da. Sami ijyarak, asık yüzlü ve düşünceli paşa gibi kuvvetli bir” edebiyat- j adamların ceplerine para atmacıydı. Telemak’ı tercüme etmişti. f|ı kendisine iş edinmişti. Zira
Sami paşanın hayatta en bii- nıilyonl?”' kavramadan önce
günü de âdeti olduğu üzere Aksaray» kadar araba İle geftnlşti. Taşkasaba kadar da yürümüştü. Zeynep hanımın kocasının, yani Yusuf Kâmil paşanın çok güzel ve hayırlı bir zevki vardı.
Belki bu, bugünkü Amerikan i milyonerlerinin bile şaşacakları bir meseledir. Yusuf Kâmil paşa yolda giderken çehrelere dikkat ederdi. Düşünceli, pejmürde kılıklı adamlara dik dik bakardı. Parasızlığın ve maişet derdinin simasına çizgiler çizmiş kimseleri görünce bunların yanma yaklaşır ve katiyen kendilerine hissettirmeden ceplerine para atardı. Zeynep hanımın kocasının en meşhur ve en büyük zeV-ki buydu.
Farkında olmadan Kâmil paşanın yanından geçen bir çok kimseler evlerine gittikleri zaman ceplerinden altınlar çıktığını görüce pek şaşarlardı.
Parasının hesabını bilmeyen zevcesi Zeynep hanım ise sokaklarda dolaşır, İhtiyaç İçinde olduğunu talimin ettiği evlerin kapısının altından İçeri para atardı. Yusuf Kâmil paşanın- bu zevki yüzünden bazan garip hâdiseler de olurdu. Meselâ bir gün paşa bir camiye girmişti. Üzeri pillim pillim eski, fakir kıyafetli bir hoca va’zırn henüz bitirmişti. İhtiyar hoca biraz bunakçay-dı da,
| Yusuf Kâmil paşayı görünce
’*> tpnırlım birine hpnzet.prek:
olarak hayata atılmıştı, O kadar ki bazan sandal parası bulamadığı için Enıirgândan tâ Babıâ-İlde bulunduğu kaleme kadar yaya gittiği olmuştu. Tanımadığı fakirlerin ceplerine yavaşça para atan bu zat o zamanlar şafaktan önce kalkar, Emirg&n-dan yola çıkar ve o ıssızlık İçinde Babıâliye gelirdi.
Esasen pek mütevazı bir şekilde hayata atılmıştı. Amca-sının Üsküdardakl yalısında 75 kuruş maaşla çalışırdı. Telem ak müterciminin şaşılacak derecede bir «öğrenme hevesi» vardı. Yalıda küçük beylerin kitaplarını muvakkat bir zaman için ister bunlan sabahlara kadar okurdu. Ayrıca şiir de yazmağa başlamıştı.
Bir rüyanın temin ettiği saadet
Mısır valisi Mehmet Ali paşanın kızı ile evlenmesi hâdisesi de pek gariptir, ismi yanan fen fa-
kültesile (Zeynep Hanım konağı) I halk arasında büsbütün meşhur | olan Zeynep Hanımla evlenmesi- I nl. o saadeti ve serveti bir rüya- | ya borçlu İdi.
Kâmil paşa İşte o parasız genç lik zamanında bir gece şöyle bir rüya gördü:
Yemyeşil bir çayırlık. Burada genç Kâmil, Mısır valisi Mehmet Ali paşaya rasgeiir. Karşılıklı o-turup konuşurlar Sonra paşa gider. Kâmil ise onun çayırlık üstünde enfiye kutusunu unuttuğunu görür. Kutuyu alınca koşa koşa Mehmet Ali paşanın sarayına gider ve:
____ Buyurunuz... Kutunuzu u-n utmuşsunuz!.. der.
Mehmet Ali paşa bu güzel hareket üstüne,
— Buyurunuz, enfiye kutum sizin olsun!, diye kutuyu Kâmile verir.
Kâmil bu rüyayj tâbir ettirdi- ı ği zaman kendisine şu tavsiyede s bulunuyorlar: 1
— Hemen Mısıra git... Mehmet Al! paşa kızını sana verecek... « Ve Kâmil bir yelkenli gemi İle c Mısıra ftdatft kaçarak gidiyor j Mehmet Alinin hizmetine giriyor, i dikkati üstüne çekiyor ve onun x en sevdiği kızı Zeynebi alıyor. r İşte Sam! paşanın daima mi- c safirlerinden biri bu Kâmil pa- t . . şa ile Zeynep Hanımdı. Esasen r
yük dostu olan Kâmil paşa o1Bün derecede parasız bir adam[gayezltte yanan meşhur «Zey-|
Saınl paşa zade Sezai
tanıdığı birine benzeterek:
— Oooo,.. Ömer ağa... Yahu nerelerdesin sen?. Çoktan beri camii, mescidi de unuttun... dİ-ye seslendi.
Kâmil paşa yanındaki ağasına hocaya bir kaç altın vermesini fısıldadı. İhtiyar ve fakir hoca altınları lâtasının cebine yerleştirirken:
— Benim bildiğim Ömer ağa bu parayı veremez. Sen bir Ömer ağasın amma o Ömer ağa değil., _ Başka bir Ömer ağa olmalısın,., cevabım verdi.
Emirgândîan Bp.bı aliye
yaya..
Kânü! paşa, hayatında en sevdiği dostu olan Sami paşanın
GtİZEL SANATLAR
Memleket dışında 7 ürk eserleri
— 2 —
Bundan evvelki yazımızla., ou altıncı asırdaki Macaristan seferinde kurulmuş olan, Türk abidelerinden hamamlara temas etmiştik. Şimdi da aynı devirde lnıja edilmig olan camilerden ve türbelerden bahsedeceğiz,
Türg tarihindeki en büyük hâdiselerden biri hiç şüphesiz Avrupa seferidir. Macaristan'da kaimi; sanat eserlerimizi gözden geçirmekliğimiz ise bu işerlerin sonat tarihimizi ehemmiyetle llpık-ndlrmeslndcndlr.
Macar kaynaklan: «Türk tarihçileri!: Terklerin Macar sanayiine, ticaretine, hayat (eklilerine, harb ve barış âdetlerine müfit tesirler yaptıklarını, Macar hayatını zenginleştirdiklerini ortaya koymuşlardır.» demektedir İt r.
Evliya Çelebi de bu hareketlerden sahifder dolusu ve mu fasa alan bahsetmektedir. Biz, burada, o devirdeki ticari ve iktisadi hareketleri nazarı itibara almadan, yalnız or&laraa kurulmuş olan sanat âbidelerini mütalâa edeceğiz.
Macarlstaıun (Budaı şetırinoctı camilerin en büyüğü (Sen Mafyası Kilisesinden tahvil ediimig olan (Eski camlı veya ıBüyük camii demlen mabet idi ki Kanuni Süleyman ilk. cuma namazını (2 eylül 1541» dr bu camide kılmıştır.
Bundan Başka on sekizinci asır or-taiarmu-kadar ( Budat da. bulunup da harap olmu.’j camiler şunlar idi: ıSaray camisi, Süleyman han camisi. Orta cami. Saat camisi. Cjsmanbey camisi, Toygunpaçu camisi ve tekkesi. YefUmrekll cami. Sokoiiu Muştala -paça camisi. Hacı Ahmet camia»
Bugün, bu eski Türk eser terinden bir taş parçası bile Kalmamıştır. Macaristan’da sağlam katan binalardan biri ıPeçi şehrindeki Vakovalı Ha-sanpaşa camlsldiı un altıncı asır binalarından olan ve hâlen bir otele tahvil edilmiş bulunan bu mabedin mihrabı ve minberi durmaktadır
Kanuni devrinin en güzel çinilerde kaplı olan minaresi de hâlâ muhafaza edilmuktetllr. Bu minarenin kutru 13Ö ve yüksekliği 25 metredir.
Feç şehrindeki t Kasımpaşa camisi) riyevrn kilisedir. Ferhatpaşa. ve Hacı Hüseyin camileri harap olmuştur.
(Peçeyi) tarihinde ismi geçen Idrls adlı bir zatın türbesini (1591) Mq-oarîar arasıra tamir ed*f*lı miıhafa-■a etmekte İdiler
Eğer şehrindeki muuu, mrfc
sanatının inceliklerini gasteren bir nümune olarak muhafaza edilmiştir. Birkaç tamir görmüş alını bu minare 10 mttTe yüksekliğinde olap 9? basamaklıdır. Şerefesinin etrafı gayet ince ve nefis Istalâktitlerlr tezyin •‘dil— mlçtlr.
Sigetuaraakı Süleyman ban camianın. plânına nazaran, ttl minareli olduğu teshil edilmiştir. 1568 ö& senelerinde inşa edilmiş olan bu mabet 17» tarihlerine Icador olduğu gibi ve sonra da baruthane İttihaz edilmiş ve daha sonra kiliseye tahvil edilmiştir.
Cami; eski Kayıtlara nazaran tezyinat Itlbarlle en zeıtgin eserlerden biri imiş. Sigetuar'dakl Allpaşa camisi ile şimdi kütüphane olan diğer bir bina da tezyinat bakımından ehemmiyet kaznnıuıg Tiirft «şerterm-den sayılmakta İdi.
Buda şehrinde bugün mevcut utan yegâne Türk eseri (Gül Baba.) türbesidir. Mehmet paşa bu türbeyi (1513 -15481 seneleri zarfında İnşa ettirmiş idi. Türbe 1917 senesine kadar (Wag-ner) adını taşıyan bir aileye alt bahçede İken Belediye satın alarak tamir ettirmiş ve tarihi bir bina olarak seyyahların riyiretlne açmıştır
NTRETTİN KATMAN
AKŞAM
Abone beoeH
2800 kuruş 5400 kuruş
1509 O 2900 »
500 ■ 1000 •
tebdili İçin elli kuruşluk
Senelik
B Aylık
3 Aylık
Adres _ .
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20505
Yazı İşleri: 20165 — İdare: 20081 Müdür: 20407
Cemazlyelâhır 4 — Hızır 11 İmsak Güneş öğle İkindi Ak Yatsı E. 1.1? 9.22 4.50 8.47 12.00 1.51 V. 3.37 5.42 13.10 17.07 20.3ğ 22.10
idarehane Babıâll civan
Acımu-luk sokak Ne. 11
nep Hanım konağı.» ite Taska-saptaki konak arasında gayet sıkı bir bağ vardı.
Bazen de küçük Sezaiyi annesi Giîlarayiş hanım arabaya büı-dirir. Bayezit’de «Zeynep teyzen ye giderlerdi. Taşkasaptaki konak, ve Bayezit’dekl Zeynep hanım konağı devirlerinde iki sanat ve edebiyat akademisi halinde idiler. Bu itibarla bu konaktan bahsedilirken ötekine de temas edeceğiz.
Hikmet Feridun Es
Sahlfe 6
AKŞAM
16 Mayıs ÎÜ45
Zuyderzee körfezinin kurutulması işleri
Mahallede herkes Kendisine .«Şup-beli Ay$c hatılın» derdi. Herşeyden şüphe'«derdi. Yarın» kilo pirinç âlsa, bunu götürür, evvelâ başka bakkalda lartlınr, manavdan salata, soğan alırken de ayrıca:
— Şu kâğıdı teraziye vursatıa!,.
Diye pirincin tam yariın kilo olup olmadığını bir kere daha ölçüverlrdi. Ancak bundan sonra İÇİ rahat ederdi.
.Şüpheli Ayşe hanım» için elbise diktirmek mühim bir mesele hah ne girerdi. Terzisi kendisine:
— Size bir metreden bile elbise çıkarırım...
Dese, o yine: -Acaba benimkinden ne kadar kumaş arttıracak?» diye şüpheye düşerdi. Zira bu onda bir hastalık halinde idi. Şüphe edecek hiç bir şey bulamadığı zamanlar âdeta başı döner, midesi bul anırdı. Kendisine blrşeyler olurdu, şüphe kendisi İçin «gündelik gıda» sayılabilirdi.
Yarım kilo pirinci üç defa tarttıran • şüpheli Ayşe hanım» m kocası olmanın ne demek olduğunu anlamak gayet kolaydır. Daha nikâh memurluğunda kocasının deftere imza atmasından şüphelenmlştL Acaba bu İmza onun hakiki imzası mı İdi?.. Ondan sonra şüpheler birbirini kovalamış durmuştu. Artık kocasının her şeyinden şüpheleniyordu.
Adamcağız dişini oğsa şüphe ederdi. Kunduralarını boy atsa şüphe ederdi. Geç gelse şüphe ederdi. Erken gelse yine şüphe ederdi. Neşeli olsa şüpheye düşerdi. Kederli olsa yine şüphlenirdl.
Koca bir gece sancılar arasında kıvranmağa başladı. Gelen doktor:
— Apandisiti.. Hemen bir hastaneye nakledip ameliyat., dedi.
— Neee... Gece yarısı?.. Bu ne apandisiti?.. Bir dalavere olmasın?..
Evet «Şüpheli Ayşe hanım, kocasının apandisitinden bile şüphelen-ıpiştl. Ayak diretti. Gecenin bu saatinde kocasını hiç bir yere gönderemezdi.
Doktor ısrar etti, kadın diretti, ko-oa feryadı bastı. Adamcağızı hastaneye götürüp ameliyat ettiler amma çok geç kalmıştı. Biçare gitti.
Ayşe hanım bu sefer de onun ölümünden şüphe etti.
— Ne yaparsınız, erkek kısmına güvenilir mi hiç?.. Değil mi amma kardeş?.. Ölmüş gibi yaparlar da bir de bakaramız ki öhnemiştir, çapkınlığa gitmiştir. Dünya bu!.. Neler gördük. Olur, olur...
Nihayet zavallının yalancıktan ölmediği anlaşıldı amma, Ayşe hanım lıâlâ şüphelidir. Acaba adam «öldüm!» diye numara yapıp başka memlekete mİ kaçtı?.. Ne dersiniz?..
Ayşenln en büyük şüphe damarlarını kabartan hâdiselerden biri de pamuk attırmak için eve hallaç getirttiği zamandır, şiltelerini katiyen hallaca göndermezdi. Hallacı eve getirtirdi, Faka buna rağmen şüphesine de son yoktu. İskemleyi atar, şiltelerin lşl bitinceye kadar hallacın karşısında otururdu. Adam giderken de her tarafını muayene etmeden bırakmazdı.
Şüpheli Ayşe hanim» in şimdi de büyük bir endişesi vardı. Bakır tencerelerinin dipleri yemyeşil olmuştu.
.Bir kalaycı çağırıp bunlan kalaylatmak istedi. Lâkin kalaycı öyle bLr [lat söyledi kİ Ayşe katiyen bunları vermedi. Zaten gazetede okumuştu. Kalay dafetılacaktı. O zamana kadar eehirlenmezdl ya... Kalay dağıtılınca-ya kadar dişini sıkıp bekliyecekti.
Nihayet Ayşe hanım İçin büyük gün geldi. Gitti, bir buçuk çubuktan İbaret olan kalayını aldı.
Fakat içine müthiş bir kurt düşmüştü. Hayatının en büyük şüphelerinden biri başlamıştı. Kalayın son jierecede pahalı olduğunu lşltmlştl. Bu güzelim kalay çubuklarını nâsıl İtimat edip da kalaycıya verecekti?.. Adam dışardan İki tencere kalaylama İşte mesele kalmazdı. Kendi kendine:
— Adam sen de... Başında dururum... dedi.
Lâkin muzip bildiklerden biri ona:
— istediğin kadar başında dur, Adam kalayı pamuğa sürtüp sürtüp bir kenara atar. Sonra o kalaylı pamukları istediği gibi kullanır. Farkında bile olmazsın!., dedi.
Şüphe alevlenmişti. Bunun en kestirme yolu tencereleri kalaylamasını öğrenip bu İşi kendisi yapması idi. Lâkin bunu nasıl öğrenebilirdi?.. Bir kalaycıya sorsa sanatının sırrını adam söyler mİ?.. Kabil değili..
Nihayet şöyle bir plân kurdu. Bir kalaycıya gidecek ve diyecekti kİ:
— Akrabamdan bir kızı bir kalaycı İstiyor. Kuzum bana anlat.., Bir kalaycı ne kadar kazanabilir?.. Bu meslek nasıl bir meslektir?.. Malum a ev yapmak sevaptır.
İşto bu sözlerle kalayctnuı dükkânında oturacak, lâf lâfı açarken o da tencerelerin nasıl kalaylandığını görerek öğrenecekti.
Dediği gibi de yaptı. Mahalledeki kalaycıyı yarım saat lâfa tuttu. Fakat İşi pek kavrayamadı. Ertesi günü yine gitti. Biraz öğrenir gibi oldu. Üçüncü günü iyiden İyiye sanatı kaptı.
Daha ertesi günü komşular pencerelerinden Ayşe hanımı bahçesinde tencerelerini kalaylamakla meşgul gördüler. Hem de ne parlatıyordu amma..
Evvejâ bitişik komşu, sonra onun yanındaki, nihayet köşe başındakiler: «Size zahmet amma...» sözlerile tencerelerini Ayşe hanıma getirdiler.
Ayşe hanım, sırr şüphe yüzünden kalaycı olmuştu. (BİR YILDIZ)
Bulma ca
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Bir mevslın meyvası - Şekersiz gazoz.
2 — Güvenen.
3 — Matematik - şikâr.
4 — Köre benzer - İskambilde bir kâğıt.
5 _ Ttrsl ikramdır - Eski bir Türk devleti halkından.
6 — Dibi boylayan.
7 — Üç - Hakiki değil-
8 — Kamara - Tersi bayağıdır -Kırmızı.
9 — îrlandanın şefi.
10 — Lâhza - Yer sofraları
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 _ çilek, Naka, 2 - İklpaıalık, 3 — LlmonaşLsı. 4 — Epo, Avukat, 6 — Kanavlça. 6 — Ravi, Ural. 7 — Naşuçu, İca, 8 — Alıkarı, im. 9 — Kısa, Acıma, 10 — Akıtılansa?
il Halk evler ve Kurumlar]
MEVSİMİN İLK KÜREK YARIŞI
*■ Kadıköy Halkevinden: Evimiz spor kolu tarafından her yıl yapılmakta olan kürek müsabakaları bu yıl da ıs Mayıs ve gençlik bayramında Fenerbahçe İle Moda arasında saat 13 de tekrarlanacaktır.
İştlrâk etmek İsteyen teşekküllerin Evimiz Spor koluna nihayet 17/5/845 perşembe gününe kadar yazı İle müracaatları lüzumu İlân olunur.
Ayrıca saat 17 den 20 ye kadar Bri-mlz kapalı salonunda âletll Jimnastik, boks ve güreş müsabakaları yapı-’lacaktır. Giriş serbestin
(Baş tarafı 4 üncü salıifede) evvel 200 milyon florin lâzım olduğuna göre, devletin bir senelik bütçesinden daha çok olan bu kadar para nasıl verilebilir düşünceslle kurutmak İşine ayrıca İtiraz edenler de epeyce idi. Fakat, proje kuvveden fiile çıkığı zaman temin edilecek menfaatlerin büyüklüğü önünde bütün çekingenlikler eridi ve 1918 kanunu gereğince bLr Zuyderzee İşleri servisi kuruldu.
Lely projesinin göze çarpan vasfı, Zuydcrzee'yl Kuzey denizinden ayıracak ve körfezi sadece bir İç deniz haline koyacak olan cesim seddlr. Kuzey Hollanda kıyısını Wierlngen adasına ve bu adayı Frise kıyısına bağlıyacak olan sed suların en az derin olduğu noktada kurulacaktır.
Bu dev şeddin yapılması evvelâ bunun arkasında kalacak olan pol-derlerln kurutulabllmeslne yarıyacak ve sonra Zuyderzee’y® yakın bölgelere büyük kazançlar temin edecektir. Bu sed tarafından muhafaza altına alınmış olan topraklar Kuzey denizinden gelen fırtınalardan4 artık müteessir olmıyacak ve tabiatlle bu havaliyi arasıra harabeden su baskınları âfetleri de ortadan kalkmış bulunacaktır Bir de, Lely projesinde görüldüğü gibi körfezin hepsi kuru-tulmıyacağı İçin şeddin arkasında kalacak olaı su. Yssel ve başka akar suların getirdikleri sularla yavaş yavaş tatlı suya dönecek ve bıj suretle bazı yazlarda kendini gösteren ve gerek ziraat ve gerekse sürü hayvanları için deniz suyu kullanmak zaruretini doğuran kuraklık bu nihayetsiz tatlı su deposu sayesinde bertaraf edilmiş olacaktır. Böylecc tabii bir tatlı su deposunun elde edilmiş olması kurak yazların her biri için sarf edilen rr yonlarca florinin tasarruf edilmesini soğuyacaktır. Diğer taraftan şeddin üzerinde kuzey Hollanda ile Frlseland arasında bir demiryolu yapmak da mümkün olacaktır.
Şedde dünyada eşi bulunmıyaıı muazzam bir eser gibi bakılabilir. Sed tabanında (kaide) 100 metre genişliğinde olacak ve suyun üstünde yüksekliği 7 metreyi her halde geçecektir. En şiddetli fırtınalarda bile dalga burasını aşamıyacaktır. Yapı başlamadan evvel mühendisleri en çok düşündüren sedler için lâzım olan pek çok miktarda arjilin Lcda-rlkl meselesi İd! Tesadüfün garip cilvesine bakınız kl. esaretini hazırlı-yacak olan silâhı Zuyderzee yinp kendi temin etti. Sonda), şeddin yapılacağı sahaya yakın yerlerde denizin dibinde çakıllı arjil adı verilen
ve en şiddetli »kınlara dayanacak kadar homogen (mütecanis) İdeal bir maddö olan tabakaların mevcudlye-, tini meydana çıkardı. Taraklarla mezkûr arjtli toplamak ve İstenilen yerlere sevketmek artık bir çocuk oyuncağı kabtllndcndl, bu keşif milyonlarca florinin tasarrufu demekti. Sedlerln inşası İçin arjil kadar mühim diğer bir madde de kum İdi. Bu problem de şöylece halledildi: Denizin dibinden alınacak olan kum dubalarla yapı mahalline getirilecek, yine dubalarda su ile karıştırılarak borular vasıtası 11e istenilen yerlere sıkılacak, haille de su gidecek kum kalacak!
Şeddin taşla örülmesi, HollandalIlar bu İşte pek o kadar bilgili olmadıklarından İtalyadan getirilen duvarcılara bırakılacak ve lâzım olan taş Norveçten, Almanyadan ve Bel-çlkadan ithal olunacaktı. Doğrudan doğruya deniz üzerinde eklüzler inşası mümkün olduğundan bu İşte de güçlükler çıkmadı Gemiler İçin biri tfleringen yakınında, diğeri Frise tarafında olmak üzere iki »eklüz», Yssel ve diğer nehirlerin suyunu boşaltmak İçin de 25 tane «boşaltma eklüzii > ne lüzum vardı. Bu eklüzlerln her birinin 12 metre genişliği olacağına göre umumi heyetinin 300 metre genişliği olacak demektir Gerek şeddin ve gerekse eklüzlerln nasıl yapıldığını anlatan teknik tafsilâttan kasten kaçındım, gelecek yazımızda inşaat esnasında uğranılan zorluklardan ve bütün tesisat 1950 senelerine doğru tamamlanacağına göre İkinci cihan harbinin başlangıcına kadar (1939) elde edilen neticelerden bahsedeceğiz..
A. Mac» Arda
RADYO
ANKARA RADYOSU:
' Bugünkü program
18.00 Salon orkestrası, 18 30 ZLraat saati, 18.45 Müzik, 19.00 Hablrler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Karışık şarkılar, 1945 Konuşma, 2000 Marşlar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler. 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni muzlkası, 21.50 Fasıl, 22.15 Müzik. 22.30 Dans müziği (plJ. 22.45 Haberler.
YARİN SABAHKİ PROGRAM
730 Hafif müzik (pl.'. 7 45 Haberler, 8.00 Çeşitli hafif müzik (pD, 823 Gündelik spor servisi. 12.30 Saz eserleri, 12.45 Haberler. 13 90 Salon orkestrası.
IHHMIII»lfNIHIHIIIfflHMNMIIII(>HMHIWIHWIHmHIHNIUmillHMIHHIHWMIIMHIIWIIHIiail»IIMIIIIIimıUWlHIHIIIINM
İstanbul Defterdarlığından: (EV ENKAZI SATIŞI)
Şartnamesi uyarınca ayrıca yatırılması Muvakkat lâzım gelen Kıymeti teminatı teminat Dosya No. cinsi............. Lira_________Lira Lira
51165-73'43 Beyazıtta Camcı Ali ma-) hailesinin Zeyneb Kâmil).
So. 919 ada, 3 parsel 8, ) 5000 375 3000
12 k3pı 6 taj savıh kâr-) gir evin enkazı. )
Yukardaki enkaz 28/5/945 pazartesi saat 15,30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komslyonda kapalı zarfla kaimen satılacaktır.
isteklilerin 2490 sayılı kanuna uygun olarak hazırlanmış teklif mektuplarını İhale günü saat 14,30 a kadar komisyon başkanlığına vermeleri. Fazla bilgi İçin sözü gecen Müdürlüğe başvurmaları. »8310»
İstanbul Sıhhî Müesseseler Artırma ve Eksiltme Komisyonundan:
Bakırköy emrazı akliye ve asabiye hastanesinin altmış dokuz parça bakır yemek kabı alınması işi kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 23. 5. 1945 çarşamba günü saat 15 de Cağaloğlunda Sıhhat müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır. \
2 — Muhammen bedel işbu altmış dokuz parça yemek kabı İçin «9378» Hra «40» kuruştur.
3 — Muvakkat teminatı 703 lira 38 kuruştur.
4 — İstekliler şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
5 — İstekliler cari seneye ait ticaret odası Vesikası İle gurup vesikası
ve 2490 jayılı kanunda yazılı vesikalar İle teklifi havi kapalı zarflarını ihale saatinden bir saat evvel makbuz mukabilinde komisyona vermeleri. ' ($8&4)
Kahır Yüzünden Lütuf
w Yazan: P, Wentworth Tercüme eden: Vâ - Nû
Tefrika: No. 25“"^—^—^—-
Genç kadın duraladı ve etrafına bakındı. Merdivenin karşısındaki salonun kapw. ardına kadar açık. Salonun İçi, kapkaranlıktı, oradan hâlâ düşmekte olan bazı cam parçalarının sesi geliyordu. Nihayet bu ses dindi.
Amz.bel, gözleri kapıya dikili, hareketsiz kaldı.
Seslenmek, Korkusuzu çağırmak istedi Fakat, gırtlağından ses çıkmadı.
Soğuktu, pek soğuk. Duvardan uzaklaşabilmesi için bir gayret sar-fetmesl lâzimgeldl. Geriye dönebileceğini, odasına gidebileceğini hissediyordu. Lâkin, ya arkası sıra merdivenden biri çıkarsa? Ani korkusu, bir nevi hareketsizlik halini aldı. Kimıl-danamıyordu. Ne ileriye ne geriye.
Amabel, böylece uzun müddet durdu. Artık İliç bir gürültü işitilmiyordu. Nihayet, genç kadın, derin derin nefes aidi. Otomatik hareketlerle odasına doğru yürüdü. Lâmbaları arkası sıra yanmış bıraktı. Kapıyı sürgüledi. Sonra, gözleri testektrlek açılmış, arkasına baktı
Sağ tarafında pencere vardı. Yazı
masası, telefonu maskellyecek şekilde evvelce yerleştirilmişken şimdi ileri çekilmişti. Ön tarafta, büyük bir dolap. Sağda, lâmbayı koyduğu masa Daha ötede modası geçmiş bir karyola. Ve biraz daha uzakta Ellen’in yattığı odanın kapısı.
Bu kapı açıktı.
XI
Amabel'e ertesi gün Jenny çayını gelirdi. Perdeleri açtı. Sıcak su hazırladı.
Genç kadın ona dikkatli dikkatli baktı.
— Dün gece bir şey İşitmediniz mi? —diye sordu.
— Hayır, madam. Fırtına mı çıktı; efendim? Annemin de benim de uykumuz ağırdır. Bir şey duymadık.
Madam Grey, dikkatli dikkatli bakmakta devam ederek: /
— Galiba evin bir yerinde bir canı kırıldı Aşağıki salona girdiniz mİ?
jenny tatlı ve hazin sesiyle:
— Hayır, madam. —dedi.— Bütün lâmbalar yanık bırakılmış. Bunu biliyor muydunuz, efendim? Gece hep 'öyle kalmış »
. Amabel: ,
— Evet, —dedi.— Maalesef.
Jenny silinip gidecekti. Genç kadın, onun arkasından seslendi:
— Yukarı çıktığınız sırada salonun kapısı kap. lı mıydı?
— Hayır, efendim. Zannetmiyorum.
Amabel, giyindi ve aşağı indi.
Salonun kapısı kapalıydı. Kadın, kanadı açtı Loş salona girdi. Perdeler çekilmişti. Oenze bir küf kokusu geliyordu. Bir hava cereyanı hâsıl olmuştu amma, bu kokuyu tamamlyle Bilememişti.
Amabel, salonu baştan başa yürüdü. Ağır ipek perdeleri açtı. Bunlar, şüphesiz El, ancak Jullen'ln annesi ile babasının evlendiği tarihlerde yeni İmişler.
Genç kadın birdenbire, ayaklarının altmd . cam kırıklarının olduğunu sezdi. Pencerenin bir camı da kocaman şekilde kırılmıştı. İşte bu pencerenin altında cam hınkları doluydu.
Amabel, ble müddet bu manzaraya baktı. Sonra, tekrar odada yürüdü. Öbür tarafta da bir pencere vardı. Bunun da perdelerini açtı. Nihayet gidip kapıyı kapadı.
On dakika sonra, dışarıda bir ayak sesi duydu. Jullen'ln geldiğini anladı. Genç âlim hayretle haykırdı. Madnnı Grey pencereye yaklaştı. Birbirlerine bu kırık camdan baktılar.
Julien:
— Nedir bu? —diye haykırdı. Kadın meseleyi kısaca izah etti.
— Niçin bana haber vermediniz?
— Daha fazla hiç bLr şey olmadı da onun İçin.
Julien, kırıklara ayağı ile dokundu.
— İnşallah Korkusuz param parça olmamıştır! Şüphesiz kl buradan fırlayınca doğru evine gitmiştir. Gidip şu meseleyi bir anlıyayım,
Fazla bir şey söylemekslzln evden çıkıp gitti.
Amabel, fazla yorgun ve perişan olduğunu hissediyordu. Buna rağmen odasına çıktı; Julien gelinceye kadar toz aldı
Erkek geri döndüğü vakit, onu böyle çalışırken görünce oldukça sinirli bir tavırla:
— Bütün bu İşleri Jenny niçin yapmıyor? —diye sordu.
— Kendisine mutfakla meşgul olmasını söyledim. Ben bu lkl odanın İşine bakarım, dedim. Ev İşleriyle uğraşmak canimi sıkmaz. Korkusuzu buldunuz mu?
-*- Evet. Hiç bir yarası beresi yok. Buradan doğruca evine gltml» olacak. Milrebblyc matmazel Lemolne, kapıyı tırmaladığını İşitmiş. Açıp onu İÇCrl almış.
Amabel hayretle:
— Hiç bLr yarası beresi yok mu? —diye sordu.
— S ına şaşmayın. Ben bir adam gördüm. Cama yumruk attı. Sonra,
Vakıflar İstanbul orman işletme müdürlüğünden
Yenlkapıda vagonda teslim şar tiyle «15000* kilo kömür şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır
İsteklilerin 18. 5. 945 cuma günü saat 16,30 da İdare komisyonuna müracaatları.
Muhammen bedel beher kiloda 16 kuruş muvakkat teminat 180 Uradır. (6393)
İstanbul Defterdarlığından: SATILIK ARSALAR
Kıymeti Teminatı Dosya No.__________________Cins!________________________Lira Lira
52301/3980 Kınalıada, Akasya Cad. ve Sakızlı So. 63 ada. 8 ve 9 parsel sayılı 324.50 + 272.50 = 597 M2 arsa. 5970 448
52302/2041 Kadıköy, Tuğlacıbaşı mah. Yaver Ağa So.
eski 5. yeni 38 kapı sayılı 1737 M2 arsanın 88/224 hissesi. 5352 402
51217-1114'254 Beyoğlu. Mecidiye koyıi 12 pafta. 74 ada 8
parsel sayılı 1800 M2 arsa. 6300 473
Yukardaki arsalar 13?5/945 çarşamba saat 15.30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarfla satılacaktır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanuna uygun olarak hazırlanmış teklif mektuplarını -ihale günü şart 14.30 a kadar komisyon Başkanlığına vermeleri.
Fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları, «6464»
-----------------------------------------------------------------------
İstanbul bölgesi sıtma mücadele Başkanlığından:
Bölgemiz ihtiyacı için yeni - hangi cins ve marka olursa olsun (7) yazı makinesi ile 100 adet varil alınacak, amelelerimiz İçin de 220 takım iş elbisesi yaptırılacaktır.
Şartlaşma kâğıdı ve örnek her gün görülebilir.
İsteklilerin hemen bölge kalemine müracaat etmeleri 4707 numaralı kanun hükümleri dahilinde pazarlık İçin de 18/5/&45 cuma günü saat 10 da Kadıköy Moda caddesi 91 numarada bulunmaları ilân olunur. «6458»
Maliye Bakanlığından:
— remin
Nevi_________________________________________________________Lira
İstanbul içinde kara nakliyatı 150
İstanbul içinde Deniz nakliyatı 150
Depo İle İskele arası nakliyatı 150
Fersude anbalaj kâğıdı satışı 120
Kapak tahtası > 120
Çenber > 75
Yukarıda yazılı muhtelif nakliyat işleri İle balaj satışları İhale tarihinden aralık 1945 sonuna kadar müddet İçin ayrı ayrı eksiltme ve arttırmaya konulmuştur İsteklilerin, hizalarında gösterilen teminat paralan İle birlikte, karşılaşmak üzere 4. 6. 1945 pazartesi günü saat 14 de Beşlk-taşta Hayrettin iskelesi yanındaki maliye kırtasiye deposuna müracaatları. (6438)
Boş çuval, tenekeler ve sandıklar satılacaktır
İstanbul Memurlar İstihlâk Kooperatifinden:
Şirketimiz ambarında bulunan muhtelif cinste 5289 çuval 21/5/945 ve 441 boş şeker sandığı ile 273 muhtelif yağ ve peynir tenekesi ve 1Q zeytin küfesi İle bir fıçı 22/5/945 tarihinde açık arttırma İle satılacağından ls-tekllflcrin gösterilen günlerde saat on dörtte Şirketimizin merkezi olan Oalata'da eski Gümrük sokağında Ada hanındaki daireye baş vurmalarını dileriz. »8442»
yumruğunu geri çekti. Elinde hiç bir sıyrık bile olmadı.
Julien kaşlarını çatmıştı. Amabel ona yan gözle bakıyordu da, erkeğin pek hiddetli olduğunu farkediyordu. Gençliğinde de kızdığı vakit kaşlarını aynı şekilde çattığını hatırlıyordu. O zaman da tıpkı İşte böyle dudaklarının kenarı geriye doğıu çekilir, gözlerinin rengi büsbütün koyulaşır-dı
Ocağın içindeki kütüğe bir tekme attı: ve dedi kl:
— Şayet fikrimi öğrenmek İsterdeniz, ateş olmıyan yerden duman çıkamaz. diyeceğim. Bu meseleyi tahlil edersek ne anlarız?
Amabel hâlâ biblolarla meşgul, gülmekle iktifa etti. Acaba Julien niçin böyle somurtuyor? Erkekler ba-zan ne çocukturlar!
Tatlı bir sesle, Amabel:
— Vallahi ben tahlil edebilecek durumda değilim. İsterseniz beraber düşünelim. Bana rehberlik edin, bir neticeye varalım.
Erkek, kadına şüpheli şüpheli baktı. Bu halden Amabel sinirlendi.
Julien:
— Fikrimce bütün bunlar ufacık bir neticeye bağlanıyor. Evini kaybetmiş bir kedi buraya girmiş olacak. Yahut dışarılarda kalmış. SMnl işittiğiniz odıır. İşte Korkusuz onu duydu Tabii sinirlendi.
Amabel:
— Pek! amma, ben geceleyin yukarı çıktığım zamrn salonun kapısı kapalıydı. Halbuki İkinci sefer indiğimde açıktı.
— Köpek itmiştir. Zira kedinin oraya girdiğini görmüştür. Yakalamak İçin cama doğrıı atlamıştır.
Amabel. dudaklarını ısırdı. Gözlerinden kıvılcımlar sıçrıyordu.
— Odama girdiğim zaman, bitişik Odanın aralık kapışım da açık buldum. Acaba onıı da kedi mi açtı, dersiniz?
— Şüphesiz k! a kapıyı iyi kapatmamış olacaksınız.
— Hayır. İyice kapatmış, hattâ yatmadan evvel sürgülemiştim. Bunu katiyetle söyllyebilirim
— Öyleyse kült sağlam değilmiş. Muayene etmeme müsaade eder misiniz?
— Tabii, tabii.
Garip şey! Aralarında nasıl bir zıddiyet bellrlvermiştl. Dün akşamki sempatinin yerine böyle bir kötü hla hasıl olmuştu. Şimdi, İkisi de bunun bir asabiyetin neticesi olduğunu düşünüyorlardı.
Julien, ara kapının kilidini yokladı. Anahtarı çevirdi, bir daha çevirdi. İddiasını kuvvetlendirecek hiçbir şeye ras Uyamadı. Mükemmel kapanıyor. açılıyor. Kapı kilitli İken, hattâ sarsiîsa, kanat yerinden oynamıyor.
Küçük salona döndüler.
(Arkası var»
16 Mayıs 1945
kü(M
| - İŞ ARIYANLAR
SAYIN AVUKAT VE MÜESSESE SAHİPLERİNE — Avukat yanında çalışmış yazıhane v* muamelâtı takipte tecrübeli biri vazifeye hazırdır. Akşam'da (Çalışkan) adresine yazınız. 8094 -
KUYRUKLU BİR PİYANO — Satın alınacaktır. Elinde mevcut olup satmak İst i.renler m'rka ve evsafı İle birlikte 1002 posta kutusuna bildiril -m esi_____________________9017 — I
ACELE SATILIK Kum kapının
İyi yerinde boş te$lhu altı odalı kâgir ev Sirkeci Şahlnpaşa oteli karşısında Dervişler so. No. 10 Emlâk bürosu. Tel: 22955. 9060 —
Sflhlfp 7
TECRÜBELİ MUHASİP — Muayyen gün ve saatlerde çalışarak her nevi muhasebe işlerini görür. Akşam’da •Muhasip» rumuzuna müracaat.
8088 -
SATILIK BÜZ DOLADI — 7 ayak KeJrinatör havuzu General elektrik. Müracaat. Saraçhanebaşında 275 numaralı maiıalloblcl dünkkfinına. Telefon- 21607. 8028 — 3
10.000 LİRA NET — Bebekte tramvay durağına 7 dakika denize nezareti 400 M2 arsa üzerine Mna edilmiş 8 odalı, Bahçesinde tatu su kuyusu, gül, meyva ağaçlan olan ahşap konak boş olarak satılıktır. Telefon: 43956.
»059 —2
KELEPİR APARTMAN — Beyazıt Bakırcılarda, Lâleli Selimpaşa caddesinde %10 katlı dörder daireli. Sirke-] UYGUN SATILIK — Üsküdarda cl Şahlnpaşa oteli karşısında Derviş-. Valide! Atikte beş oda elektrik, batiler sokak 10 No, Tel: 22955. 9061 — ’
MALİ MEVZUATA VAKIFIM — Devlet devalrlnde muhasebecilikle uğraştım. Muhaberat ve mubayaa işlerinden anlar. Kanuni şeklide defter tutarım. Askerlikle alâkam yoktur. Ticarethane ve şirketlerde muvakkat veya daimi olarak çalışabilirim. Ak-şam'da (Ferdi» rümuzuna tahriren bil, irilmesi__________9019 —
lît’RO MEMURU — Yazı İşleri, Türkçe, Fıansızca, Rumca. Daktilo bilir, hesap makinesmde çabuk yazan ciddi bayan iş aramaktadır. Referans vardır. Akşamda B. V. 9020 —
ACELE SATILIK BIÇKI ŞERİT MAKİNESİ — Fransız malı yüzlük ve on beygirlik motorile beraber. Bir de freze bütün teferruatı tamam olarak satılıktır Sahibi dışarı gideceğinden Tahtakale Kutucular caddesi 69 numaralı diikk&na müracaat. 9033 - 4
SATILIK KOTRA — 7,5 metre boy kamaralı 2 yataklı tuvalet lâvabo ve yclkenlerlle komple spor ve denize mukavim mükemmel vaziyette bir kotra satılıktır. Pazarlık ve malûmat için 42101 No. ya telefonla müracaat.
9050 — 1
BİR BAYAN — Maddî vaziyetinin darlığından doktor dişçi yahut avukat yanında namusta rone hademe gibi çalışıp İşlerini görmek fecre acele İş aramaktadır. (K. H.l. 9058 —
KUVVETLİ HESAP _ Her cins İyi yazı, dürüst, tecrübeli bir genç, hususi müessese veya tüccar yanında çalışmak İstiyor. Akşamda «A» remzine. 9072 —
•)- İŞÇİ ARIYANLAR
işçi ARANIYOR — Boğaziçi lisesi İçin erkek ve kadın işçiye lüzum vardır. isteklilerin temiz kâgıtlarUe Ar-navutköyûnde İlse müdürlüğüne mü-raca;atları.9000 —
— Kiralık — Satılık
3006 LİRAYA AHŞAP SATILIK EV— 5 oda, elektrik, kuyusu, büyük bahçesi. Feriköy Çobanoğlu sokak 20. Pazarlık İçin Fatih Mncar Kardeşler caddesi 31.8091 —
YAZLIKTA — Bir villâda oda hizmetini ve ütü işlerini yapacak bir hayan aranıyor. Karaköy, Necabl Bey caddesi 41-43 Demlrbağ han No. 18. 8099 -
CİHANGİRDE ACELE SATILIK ARSA — Marnı araya nazır bir dönüme yakıp arsa satılıktır. İmar plânına uygun İnşaat ruhsatiyesi vardır. Cihangir Susam sokak 26 Dürdane apartmanı kapıcısı Halil'e müracaat, 8093 -
IA74.IKTA — iki kişilik ailenin yemek, çamaşır, ev İşlerine bakacak bir bayan aranıyor. Karaköy. Necati Bey caddesi 41 - 43 Demirbağ han No. 18.«098 -
YAZIHANE ARANIYOR — Bahçe-kapı; Sirkeci veya Emlnönûnde telefonlu bir veya iki odalı yazıhane aranıyor. Posta kutusu 221 e müracat edilmesi.8097 —
OPERATÖR ARANIYOR — Bir In-tertlype makinesi için bir operatör aranıyor. Müracaat: Telefon: 44606, 9032 — 1
İPLİK BOYAHANESİ — Eşya ve takımları satılık; dükkânı kiralık müraoatrt - Bakırköy Yenimahalle On Temmuz caddesi No. 32. 9003 - 1
AHÇI ARANIYOR — Şişlide, üç Jdsilik bir ailenin yemeklerini yapacak kadın, yahut erkek ahçı alınacaktır. Aylık (401 liradır. Kadın olursa tercih edilir. Müracaat: Öğleden sonra Babıâli caddesi. Reşit efendi hanında (Oğan). 9068 — 1
FENERBAHÇEDE KİRALIK VE SATILIK KÖŞK — Bdvü Oteli yatanında tramvay caddesinde muntazam bahçe içinde mükemmel mobilya, telefon, FYIJlder, piyano, her türlü konforu havidir. Müracaat Tel: 82545 ve yahut: Yakın bakkal. 9Û02 —
MAKİNİST ARANIYOR — Deniz motör ünde çalışmak üzere makiniste İhtiyaç vardır. Taliplerin Endüstri T. A. Ş. Aşırefendl caddesi İmar hana müracaat! an._______________9065 — ı
BAHARİYEDE VİLI.A — Kadıköy'ünde Süreyya sineması tramvayının caddesi üzerinde bahçeli, kaloriferli, çok muhteşem bir villâ acele satılıktır. Akşam'da Evtş rûm uzuna müracaat. 9022 —
YAZIHANE İŞLERİNDEN ANLAR — Daktilo bilir bir bayana İhtiyaç vardır İstanbul posta kutusu 289 yazı He müracaat._________9054 —
TERZİ KIZ ARANIYOR — Kadın dikişinden anlı yan bayan aranıyor. Çarşıkapı Yeni Okul sokak 8 No. Kâmil Sayan. 9076 — 2
BEYAZIT'TA — İmar durumunda tramvay güıergâhı olan ve Fİ oryadan Pendlğe kadar Marmarayı kucaklı-yan şayanı dikkat Ur arsa çok emsaline nazaran çok etıven bedelle satılıyor Akşam'da Bvlş. 9023 —
J- SATILIK
EŞYA
«500 LİRAYA BOŞ TESLİM — Bey-
■ oğlunun güzel bir semtinde kâgir bej odalı, havagazı, elektrik ve Terkoş suyu olan ev acele satılıktır. Akşamda EvLş_________________________9024 -
SATILIK STİL ENDAM AYNASI —
Stil ayaklı bir endam aynası satılık-■ tır. Telefon 81986. No. ya mûracut.
8030 1
ACELE SATILIK DENİZ MOTORU — İngiliz Vlkers Peter markalı çift silindir mazotla çalışır. 90 beygir takatında bütün akşamı mükemmel ve az kullanılmıştır. Uygun fiatle acele satılıktır. Karaköy Rıhtım caddesi No. 15 e sorulacaktır. 9010
SATILIK ARSA — Mecidiyeköyün-de tramvaya yakın, imar plânına göre şerefli vaziyette, dört yol ağzında, (311 M2) ana 6500 liraya acele satılıktır. (Deney Emlâk» müracaat Galata. Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han No. 2. Telefon 43840.
9035
— ı
SATILIK EV — Kadıköy Cevizlik Ahter S. No. 14. 9 oda havagazı, elektrik. terkos, sarnıç ve kuyu. Suadlye Arayol No. 400/2 ye müracaat.
9027
- 10
FRIGIDAİRF. MARKALI BİR BUZ DOLABI — Acele satılıktır. Adres: Osmnnbey Sair Nlgâr sokak Kitapçı Apt flflZŞ «09Q _ 3
ARABA t’srCNDE — Benzin motö-' rile akupie üç parmak Santırfıı? tulumba alıcı demir borularlfe Ma ar deri demir körük, örs satılıktır tis-küd.r Solakslnan mahallesi Topha-nelloğlu sokak 34 No. ya. 9053 —
ŞAHLIK ARSA — Oalala Arabca-mlinde Doğru sokakla hâlen krdiyt olan 18 numaralı 81 metre murabba-ında arsa. Büyük postahane arkacında Türkiye han ikinci kat. Avukat İhsan Mukbile müracaat. 9070 — 2
ŞAHLIK PUL KOLEKSİYONU —
Ar le ve uygun fiatle satıliğ Pul ko-
Mcdycmu. Tel: 82669. 9053 — 1
SATILIK ÇAM KORUSU — Çamlıca Altunizade tramvay durağına beş dakika koşu yolu asfaltında altı bin metrelik çamlık ile Fatih tramvay durağına yarım dakika 23x10 ebadında arsa satılıktır. Kadıköy Kurba-ğahdere İkbaliye mahallesi Rasim-paşa sokak 13. 9055 — 2
CAÇALO&U3NVN EN İYİ APARTMANI — Üç daire dörder odalı konforlu. Sirkeci Sahinpaşa oteli karşısında Dervişler 6. No. 10 î'tanbul Emlâk bürosu. Tel. 22955. 9062 —
KONFORLU KAGİR EV — Pangal-tınin İyi yerinde 8 odalı üç katlı sağlam yapılı .22000 Hra. Sirkeci Şahlnpaşa oteli karşısı Dervişler sokak No
10. Tel: 22955. 9063 —
ACELE SATILIK — Cihangirin en güzel yerinde denize nazır yedi büyük odalı su havagazı gayet 1yi vaziyette 160 lira kira getirir boş teslim Galatasaray lise karşısında Eyüp Terzihaneye müracaat. 9057 _ 2
ACELE SATH.IK DEĞİRMEN — 5 beygirlik Slmens marka motor İki taşlı şn.«ör üç' elevatör hava deposu
ambar 2,50 meyte boyunda İpek tel kalbur, baskül yazıhaneyi havi 10,000 liraya satılıktır. Asmaaltı Lflz han 58/53 9082 — 1
SATILIK GENİŞ ARSALAR — Pen-dlkte istasyonda ve hat boyunda taksitle de verilir. Müracaat: Pendlkte Stadyom sokak No. 62 Şevki Atasayan 9016 — 2
SATILIK APARTMAN — Teşvikl-yede 4 daireli senede 3000 lira kanuni kiralı yirnd bin lira İpotekli 36 bin. Her gün 9 - 11 e kadar telefon 22279. 9021 — 1
BOSTANCIDA — Küçükyalı d a asfalt üstünde biri 7 ötekisi üç odalı kısmen eşyalı konforlu telefonlu İki köşk kiralıktır İçindekilere müracaat telefon 52-248 9025 - 4
MOBİLYALI VE TELEFONLU — 4 oda, banyolu Fenerbahçe apartımanı İkine! katı kiralıktır Fenerbahçe. Tel: 80520 9026
32006 LİRAYA — Beyoğlunda Tüne] civarında tstiklâl caddesini gören, 2 dükkânh, C daireli, üçer dörder odalı, lratlı, 2 dairesi boş teslim, apartman satıhkt.ır (Deney Emlûk’ei müracaat. Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 Telefon 43840 9034 — 1
CAĞALOĞLUNUN EN İYİ YERİNDE— Hastane, mektep, yurt, apartıman olabilecek 329 M K üzerinde 4q od ah IkJ ahşap köşk satılıktır, B-yoğlu, Büyük Parmakk&pı köşebaıp No. 4, kat 2. Sühulct Emlâk Bürosuna Tel: 42396 Zarif öralp'a müracaat. 9036 — 1
ALT! AYLIK KİRALIK MÖBLE APARTIMAN — Üç oda bir hol banyo telefon QUH bahçelerine yakın sabahlar 9 - 11 e kadar 84117 müracaat , 9059 — 1
DEVREN — İki odalı yazıhane ve
ıtriyat İmalâthanesi. Piyasanın en İşlek yerinde Bahçekapı Hüdadat Lokantasına müracaat. 9038 — 1
BOĞAZİÇİNDE KİRALIK YALt -Yeni köyde, rıhtımı kendirine alt bir yalı hemen kiralıktır. 36257 ye telefon 9040 — 1
ŞİŞLİ — Abldelhürrtyet caddesi 35/1 No. h konforlu bir dükkân devren satılıktır. Dükkâna müracaat. 9047 - 4
22000 LİRAYA — Bomonüde Sekiz odalı önü açık nrkası bahçeli kâgir acele satılık mükemmel ev. Ferdi 8e-lek Galata Ömer âb i t han 2/23 telefon 42368 9060 — 2
BEBEĞİN EN GÜZEL YERİNDE — Üç buçuk odalı geniş balkonlu, ve-randalı, telefonlu yalı apartıman katıyla; Beyazıt, Lâleli, Maçka, Şişlideki beş odalı apartıman katını, ev sahiplerinin muvafakatiyle değişmek İsteyenlerin (Bebek caddesi 109) a müracaatları. Telefon: 38140. 9043 — 1
SATILIK ARSA — Nişan taş Güzel Bahçe önü ve arkaa fevkalâde manzaralı cephesi 12 derinliği 25 metre ucuz saühkbr Müracaat tel: 43945. 8047 —
SATILIK EMLÂK ARANIYOR — İstanbulun her yerinde apartman ev mağaza imalâthane, fabrika, han. arsa ve çifllk almak, satmak ve kâçlı İşi dup da devredecekler veya ortak Istiycnler Beyoğlu Büyük Parmakka-pı köşebaşı 4 No. kat 2 Zarif Özalp. Telefon: 42396 6055 — 9
SATILIK KÖŞK — Erenköy Eteni Efendi caddesi fırın karşısında 20/1 numaralı tekmü konforu haiz altı odalı, bahçesinde büyük kaskath havuz; çam ve meyva ağaçları vardn. içindeki sahibine müracaat. 8921 — 1
çe, koyulu yeni bir ev satılıktır. Üs-küdarda Tabaklar Sdlmpaşada 40 No. bayan Fatma ya. 9029 —
BEYOfilVNDA — Aynalı'eşme caddesinde: İçinde havagazı, terkosu ve elektriği ve »sma katla bodrumu bulunan ve her İşe elverişli bir dükkân devren kiralıktır. İsteklilerin Sirkeci. Ada handa (eski Hora^aııchan hanı) 28 No. ya müracaatları. 8053 —
SATILIK ARSA — Lâlelinin en güzel 62 metrekare arsa 2400 liraya satılıktır. Sirkte! Ankara caddesi 66 numaraya müracaat. Telefon: 20310. B0M — 2
KİRALIK — Ortaköyde iskele caddesinde telefonu ve havagazı fırın) bulunan 4 odalı möbleli bir apartman dairesi yaz mevsimi için kiralıktır. Telefon: 44606. 9067 — 1
KİRALIK — Blrtlen 7 ye kadnr odalı möble konforlu apartman katları müracaat İstiklâl caddesi Gaz şirketi karşısında 54/2 Yıldız Emlâk telefon 43376 9071 — 1‘
6-r«00 LİRAYA — Kasımpaşada 10 odalı yedi yüz arşın bahçeli acele satılık ahşap ev. Ferdi Selek Galata ömerâblt han kat 2 * 23 telefon 42368 0074 — 2
BEYAZIT — Üniversite caddesinin en lüks ve en İşlek ıtriyat ve kırtasiye mağazası devrem satılıktır. Te-lefoD 23461 numaraya müracaat. »OOO — 2
FATİH, AKSARAY, BEYOĞLU, BOĞAZİÇİ — Semtlerinde ev. orsa, apartmanı olup da «atmak İsteyenlerin Sirkeci Ankara caddesinde 66 kapı No. ya müracaatları. Tel: 20310 6066 — 2
ACELE SATD.TK BAKKALİYE — Lüks vitrin, su, buz dolabı ve her çeşit malzeme. Sahibi taşraya gideceğinden devren satılıktır. Müracaat: Dlvfinyolu No. 29 8053 — 2
ACELE SATILIKTIR — Muhtelif boyda 5 adet torna. 1 planya ve bllû-mum, edevat, motör ve saire. Piyasanın en İşlek ve sanayi merkezinde çalışır halde, motör. makine tamirat atelye’erl. Müracaat: Telefon: 49392. 8014 — 1
ACELE SATILIK EV ARANIYOR — Kadıköy. İstanbul. Şişil. Maçka’da müstakil iki katlı satılık ev aranmaktadır. Tafsilâtla flatln Galata Posta kutusu 1329 a yazılması. 8050 — 1
15000 LIRAYA — M al tepede müf-rez 18 parça orsa, 18000 liraya Cihangirde ev, 18000 liraya Hruzağada apartman, Türk Emlâk Bürosu ömer-âbit ban 2/23 tel 42368 8669 — 1
25000 LİRAYA - Betoektc 100 metre bahçeli deniz görür ev, 30000 liraya Moda caddesinde Ud ev. soooo liraya Gümüşsuyunda apartman. Tel: 42368 8070 — 1
70000 LİRAYA — Lâlelide apartman: 70 bin liraya Fcnerbahçcde villâ. 100000 liraya FCnerbahçede villâ. Türk Emlâk Bürosu. ömerâbM. han 2/23. Tel: 42W 8071 — 1
5 AY İÇİN KİRALIK — Möble, telefonlu 2 apartman: Biri Taksim Talimhanede, diğeri Nlşantaşmda. Her türlü tan fora havi. Müracaat Tel: 42740 8063
YUVA MERAKLILARINA — Gedik-paşada tramvaya yakın 4 katlı 9 büyük odalı terkös, elektrik, havagazı, denize emsalsiz manzarası apartmana çevrilir. Kâgir ev bir katı boş teslim. 25000 Uradır. Deney Emlâk Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin ban 2 No. Telefon: 43840 8034
| 160000 LİRAYA — Bostancıda vtUâ.
100008 liraya Moda caddesinde ev. Bej antta arsa. Tütr Emlâk Bürosu Ömerâbit han Galata 2/23. Tel: 42368
81172 — 1
350090 LİRAYA — İstiklâl caddesinde apartman. 550000 liraya İstiklâl caddesinde apartman, 225000 liraya Rumeli caddesinde apartman. Türk Emlâk Büro-u. Tel: 42368.
8073 — 1
120000 LİRAYA — Osmanbeydc apartman, 200000 Ura, Cihangirde apartman, 180000 lira Cihangirde apartman. Türk Emlâk Bürosu Ömer-ibit han Galata 2/23. Tel: 42368
8074 — 1
SAT1I TK TAKSİ _ »39 model Ope4 -Kaptan marka taksi otomobili satılıktır. iki arka lâstiği yeni ön lâstikleri (■ kİ Vmz kullanılmıştır. Taliplerin T tant-ul popta kutusu 55o taksi römuzlle müracaatları. 9«6fi _ 1
ACELE SATILIK AKSA — Osm an -bey eski Afitap sokağı 8 No. lu apartmanın yanındaki 7x22,5 arsa satılık-
SATTLIK EV — Kuzguncuktu. Tahtalı bostan sakağında 10 numaralı kagir e? yedi oda suyu elektriği havagazı vardır. İskeleye iki dakika m?sa-
150000 LİRA — Erenköyünde 10 donum bahçeli kork. 100000 lira Santralde İki köşklü 4 dönüm bahçeli villâ, Türk Emlâğ 2/23. Tel: 42368.
8075 — 1
. ~ . ........ gazı varaır, irKeieye iki dakika m?ea-
tır. Galata Tünel karşısında Rekor ( fetjt. gürtnek İçin Kuzguncuk'ta Bcr-ma-azari Bay Ozacar'a Mutavassıt her Emine pazarlık için Akşam ilân kabul edilmez. 90ö6 — 2j memurluğuna müracaat. 8027
1066(16 LİRA — Büyükderede yalı, 60000 lira Büyükderede yalı, 35aûi) lira Büyiıkderede villâ, 25000 Ura Ye-nlköydc sahilde arsa. Türk Emlâki Bürosu. Tel: 42368 8076 — 1 ,
Sayın İstanbul halkına
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı İstanbul Bölgesi Sıtma Mücadele Başkanlığından:
4707 d umar ah olagan&rtü Sıtma Savaş kanununa ve Bakanlımızm yüksek emirlerine tevfikan yurdumuzun her yerinde olduğu gibi İlimizde de gerekil bütün tedbirler alınmış ve teçkilâUmlz faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Bu cümleden ohnak üzere:
1 — Her yerde hizmete amade resmi teşekküller haricinde: «Afeva, Ş118, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy, Sarıyer, Beşiktaş, Ryüp, Bakırköy, Çatalca fiiliVriı. deki muayene evlerimiz sabahtan akşama kadar atmadan şikâyeti veya şüphesi olanlara açıktır. Her yurtta, kayıtsız ve şartsız buralara baş vurarak muayenelerini yaptırmakla beraber gerekil ilâçlarını da mec-canen alabilirler.
2 — İUmlz katımlarmda olduğu gibi Belediye çemberleri içinde de genel sürfe ve sinek mücadelesine başlanmış ekiplerimizin belirli zamanda semt Semt her evi ziyareti temin edilmiştir. Bu İtibarla sivrisinek bakımından her hangi bir isteği olanların:
a — Beykoz guberine bağlı otan: Beykoz, Paşabahçesl, Çubuklu, Kanlıca, Anadoluhlsan, Kandilli ve civar arı İçin (30-51» telefon numararile, b — Üsküdar şubesine bağlı olan: Çeng«lköyü, Beylerbeyi, Kuzguncuk, Paşalimanı, Sultan teperi, İcadlye, Bağlarboşı, Çavuşdere, İnadlye, Doğancılar. Sal acık. Harem ve civarları için «603B4> tek-fon ti umar asüc, c — Kadıkfeydekl birinci şubemize bağlı olan: Büyük çamlıca. Altu-nizade, Küçük Çamlıca ve tekmil Kadıköy semtleri İçin -60352. telef ,h-numarasüc, LJ
d — Kadrköydekl ikinci şubemize bağlı olan: Kalamış, Kızı!toprakQ_ Göztepe. Erenköy, Merdiven köyü. İçeren köy. Bostancı. Caddebostanı, Mal-Ç^ tepe, Kartal, Yakarıp - Soğanlı, Pendik, Bûyüko.dn, Heybeli, Burgaz, Kia(_ nalıacia ve civarları İçin, «8OJ52* telr-ron numuasfle, O
e — Sarıyer, şubemize bağlı olan: Yenimahalle, Bftyükdere, Kireçbur-^ nu, Tarabya, Yenlköry, Uluköy, Rumelihisarı ve civan İçin .73-32. tele-Q fon numaraslle, "JZ
__f — Beşiktaş şubemize bağlı olan: Bebek, Amavutköy. Ortaköy. YılduAtf Clhannûma, Sinanpaşa, Abbasağa. Muradiye. Vlşnezade ve civarları içlıı (D •>84040» tebfon numarasile, >
g — SUM şubemize bağlı olan: Dolmabahçe. Harbiye, Teşvikiye, NLşaa-(]) taşı, Hnlâskâr, Osmanbey, Baytar Ahmet, Etfal, Stadyum, Cumhuriyet,® Şişil. Âbldel Hürriyet, Mecidiye, ve civarları İçin -43710» telefon numarasijeşt h — Eyüp şubemize bağlı olan: Eyüp. Rami, Defterdar, Ay.ansaray,^ Topçular ve civarları için -22822» telefon nınnararil*, _Q
l — Bakırköy şubemize bağh olan: Kfiçffkçelonecc, Florya, şYeşilköy^ Ayazma RjkhrUtaiar Hastahaue, Bakırköy, Yenimahalle, Kazlıçeşme, Ye-Q) dlkute, Balıklı, Topkapı vc civarları İçin .10016- telefon numarasile ll-*g gill şube tabiplerimize baş vurabilecekleri, bu şubelerimiz haricinde vald^ olacak müracaatla faaliyet ve hizmete geçecek otan,
j _ Galata. 40481, Taksim 43336, Şişhane, 43710. Kasımpaşa 43210. Ha-PA lıcıoğlu 43031, Eminönü 21343. Beyazıt 20771, Karagumruk 21196, SamaL^ yu 21425, ve İhtiva ettikleri semt ve mahalleler İrin de «Î1343. telefon numarasile «Merkez müracaat» şubeniz tababetine müracâat edilebileceğini,
3 Teşkilâtımızın işlemesine. İş güderlerimizin mecbur bulunduğu 171
hizmet ve muameleye alt btr şikâyeti olanların da 68352» telefon nuru-rasJle bölge başkannlığma baş vurabilecekleri Ban olunur.
.6232,
Kavak tomruğu kesim, taşınma ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Geyve Revir Âmırttğinden:
1 — Revirimizin Katırözu bölgesinin MüfUsdere ormanında mevcut damgalı 000 adc-de denk 1000 metreküp kavak tomruğu açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 18. S. 945 cuma günü saat İS de revir binasında yapılacaktır.
3 — Metreküpünün muhammen bedeli 31 hradır.
4 — Muvakkat teminatı % 7.5 dan (23251 liradır.
5 — Şartname Ankara da orman nmnm müdürlüğünde. İstanbul. İzmit, Adapazarı, Bilecik revir âmlrliklerUe Katırörü bölge şefliğinde ve revirimizde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte komisyona müracaatları (01501
Operasyon hemşiresi alınacak
Siimerbank sellüloz sanayii müessesesj müdürlüğünden (İrmit)
1 — Mûess-escmiz sağlık teşkilâtına 140 Ura aylık ücretli bir hemşire alınacaktır.
2 — isteklilerin kızılsy hemşire okulundan mezun ve en az hastanelerin ameliyat kısımlarında 5 yıl çalışmış otaıalan şarttır
3 — Memurin kanununun 4. üncü maddesindeki vasıflan hate olan İsteklilerin kısa hal tercümelerini havi bir dilekçe ile ve bonservis suretlerini İliştirerek 31 mayıs 1945 tarihine kadar îzmltteki müessesemle müdürlüğüne müracaat etmeleri lâzımdır.
4 — Halen çalışanların bulundukları hastanenin yazılı muvatakatla-rmı almaları şarttır.
5 — Müessesemlze tayin edllec-•. l ımşlreye aylık ücretlerile birlikte
pahalılık zammı ayni yardım çocuk mu ve İyi mesaileri halinde % 25 nlsbetlne kadar prim ve senelik fe L.ûlde İkramiye ve temettü devletin tesbit ettiği diğer iaşe maddeleri verilecektir. (6295)
Ankara belediyesinden:
1 — On beş gün müddetle ve kapalı zarf usulü Ue bir »del Dizel tulumba gurubu satuı alınacaktır.
2 _ Muhammen bedeli (28.0001 liradır.
3 — Teminatı C2.10O) hradır.
4 — Teminat su İşleri veznesine yatırılacaktır.
5 — Bunun 29/5/945 salı gilnii saat 11 de talibine ihalesi mukarrer
t Umduğundan şartnamesini görmek Istlyenlerih her gün encümen kalemine müracaattan ve İsteklilerin 2490 numaralı kanunun 32 nel maddesi sarahati veçhile tanzim edecekleri teklif mektuplnrmı ihale günü olan 29/5/945 salı gîınn saat ona tadın- Belediye dairesinde müteşekkil encümene vermeleri «6174»
Vakıflar İstanbul orman işletme müdürlüğünden Lâleli deposunda mevcut 23877 kilo kömür Şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır.
İsteklilerin 18. 5. 945 cuma günü saat 16 da idare komisyonuna müracaatları.
Muhammen bedel beher kiloda « 16> kuruş muvakkat teminat ‘ 287» Uradır. (6392)
Vakıflar orman işletme müdürlüğünden:
İşletmemizin Çayırdere deposunda mevcut *4000» kental odun şartnamesine göre ve pazarlıkla satılacaktır.
İsteklilerin 18. 5 . 945 cuma günü saat 15 de komisyonumuza müracaatları. Muhammen bedel beher kentalde «340» kuruş, muvakkat teminat 920 Uradır. 16394}
tj — M ÜT E F E R R i K
İNCLİZÇE HUSUSÎ DERS — En kestirme usul İle çabuk. koJay İngilizce öğretirim Ders ücretleri mutedildir. şartları öğrenmek için titan-bul posta kutusu 227 numaraya. _______________________8089 — 2
SATILIK İNEKLER — Devamlı süt veren on beş baş cins inek toptan satılıktır. İstlyenlcrln gazetemiz İlân memurluğundan adres alması. 9030
— 1
PARA — Sağlam bir gvlir garanti verilecek bir sene müddetle taksitle ödenmek şartiie 8 - 10 bin lira aranıyor. Tekliflerin acele .Borç, rtimu-| yuna yazmaları. JW73 — 2
SINIFTA KALMAK — Tehlikesinde olan talebeler, üniversite mezunu tayan tarafından imtihanlara muvaffakiyetle hazırlanır. Ayrıca Fransıoca hususi deraier verilir. E. Z. Sultnnha-mam, Servili han No. 4 e mektupla müracaat. 9048 —
MEKTUPLARINIZI Al,DIR İNİZ
Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karHerUıılz-den
S.L.A — H K — H G — Ciddi 13 — HE namlarına gelen mektupları İdarehanemizden aidıYmalan rica olunur.
damlası
Her eczanede bulunur^eçeteşlz •■■■■■ satılır.
diş tabİbİ BEDRı GİİRSOY
Kadıköy: Altıyol. Tel: 60832 -60833
r
" • ■ li n - •
ANSİKLOPEDİ
Sahile 8
Dr. NEVZAT YEGİNSÜ
Birinci sınıf dahiliye mütehassısı (Amerikan hastanesi» şişli Tokaioğlu sokak No. 34/2 (Şişli Şifa Yurdu karşısı' Saat 5-7 arasında. Telefop 84517
Korku, merak, heyecan, hiddet vesair sinir buhranlarına karşı
KARDOL
— BİR BAYAN —
Birçok ecnebi lisanlarını konuşan ve uzun müddet ecnebi memleketlerde ikamet etmiş bulunan bir bayan, refakat kadım sıfatile bir aile nezdinde hizmet arıyor. (A.W.ı rümuzu ile İstanbul 176 posta kutusu adre-■■^^ sine yazılması
Doksan profesör, doktor ve mütehassısın emeğlle meydana gelmekte olan bu büyük eser, bugün çıkan on ikinci sayısile birinci cildini tamam-lacLı
Bu harlkuia.de ansiklopedi başlı başına bir kütüphanedir ve müstesna bir ehemmiyet taşımaktadır.
Şimdiye kadar almıyanlar elde kalan sayılı takımları almalı ve fırsatı kaçırmamalıdır. Bu cildin, fiatl on İki liradır.
İstanbul'un en üstün clltçlslne yaptırılan hususî ve pek nefis ’ctlt kapakları da mükemmeliyetine rağmen üç lira fiatle satılığa çıkarılmıştır. Bayilerinlze sipariş yeriniz.
LGömlekişn
BİRİNCİ HîNlb GOMUSKVİ |
■■Tel: 20098 Sirkeci ■■■■
Eyüp sulh hukuk yargıçlığından:
Terekesine mahkemece el konulan Fener Tevkii Cafer Atgeçmee sokak 2 No. da ikamet etmekte iken ölen Yusufakiye ait bir çok kıymetli ev eşyaslle 300 çifte yakın büyüklü küçüklü lBkarpln potin ve sair» 21. 5. 045 tarihine müsadif pazartesi saat 15 de mahallinde satılacaktır. Taliplerin mezkûr gün ve saatte mahallinde hazır bulunmaları ilân olunur. (6444»
i
HERKESİN TUALET
SABUNUDUR
TOPLANTIYA ÇAĞRILIŞ
Türk hastabakıcı hemşireler derneği
31 Mayıs 1945 perşembe günü saat 15.— te Aksar aydaki Hemşireler kulunda yıllık kongresini yapacaktır. Üyelerin gelmesi rica olunur.
Kızılay Derneği
İstanbul Satış Deposu Direktörlüğünden: İyi, işler vaziyette, ayrıca iki yedek lâstiği, bulunan ROLLS ROYCE
Marka Kapalı Bir Binek Otomobili
23. 5. 945 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 11 de Mimar Vedat caddesinde kâin Kızıluy hanında Kızılay Depo direktörlüğü «atı* komisyonunca açık arttırma ile satılacaktır.
Taksim ^meydanında Fort motor Limited şirketi vitrininde teşhir edilmekle olan bu otomobilin şartname ve fotoğrafları depo direktörlüğünde görülebilir. İhaleye iştirak edeceklerin direktörlüğe müracaatla şartnameyi İmza ve muhammen kıymetinin % 1B İne tekabül »den 3750 lirayı depo veznesine ödemeleri lâzımdır.
Cemiyetimiz arttırma ve eksiltme kanununa tabi değildir.
PATLAIZ VB
Saçların dökülmesine kepeklenmesine ve kaşıntılara karşı en mükemmel ilâçtır*
PelrotlVkam
YAĞLI BOYA
Mıılıalaza ve dekorasyon işlerinde olduğu gibi kamuflaj işinde de kullanıldığına göre yağlı boyayı nıiilıım bir harp malzemesi addetmek lâzımdır. Gemileri, kara nakliye vasıtalarını, tankları ve esliha kovanlarını muhafaza etmek ve uzak mesafelerden görünmelerine mani olmak için pek çok miktarda boyaya ihtiyaç vardır. Hain istiva güneşinden veya şimal sis ve «oğuğundan korunmak için de boya kullanılmakladır. Milyonlarca yarda bez muayyen gayelere hizmet etmek üzere boyanmakta ve içerisine yiyecek maddesi koııan kapların asit ve saire iesirile yiyecek maddele* lerini bozmamaları içiıı kaplar hususi boyalar vasıta sı la boyanmaktadır. Donanmalar ve ticaret filoları vasi miktarda boyaya ilıtivaç göstermektedir. Boyanın istimal yerlerin» gemilerin kalafat işini de dahil elıııek lâzımdır. Gemi teknelerinin diplerinde toplanan yabancı maddeler geminin şuralını azaltacağı gibi mesela, 10.000 tonilatoluk bir ge* minin günlük kömür sarfiyatını de takriben 14 ton kadar tezyid eder. Bunlardan başka zaratlı dumanlar veya zehirli gazlara vs yangına karşı hususi boyalar, ve, tayyareler için gayet lüzumlu olan “dope’lar dahi mevcuttur. Boya imali kimya sanayiine ve kimyagerlerin maharet ve tecrübesin» (Jayanır.
Imperial Chemical Industries Limited, London.
Türkiye Umumi Vekili: Imperial lemika! Industris (Turkey) LW, Sigorta Han, Galata İSTANBUL
İMT IJ.
Mensucat ve iplik fabrikatörlerine
ÇAĞLAR KİMYA FABRİKASI
Yeri ive Merlnoz yapakları için en yüksek kalitede harman yağlan İmal etmekte olduğunu arz eder.
Fabrika: Topkapı Maltepe — İstanbul
Telefon: 23847 — Telgraf: Fet§er — İstanbul
. Bakırköy BİÇKİ ve DİKİŞ YURDU —
ELENİ B. VAFİADİS
Yaz devresi İçin BakırkÖyda sakız ağacında Bostan (Koreau) sokanında 29 No. da gayet ucuz olup en Kolay ve pratik bir usulle BİÇKİ ve DİKİŞ dersi verilir. Diplomalar Maarif Vekâlet! tarafından ı olunur.
DER3LER 1 HAZİRANDA BAŞLI YACAKTTR,
Kayıt günleri çarşamba ve cuma saat 18 - 18 • kadar. I
I -
X;l r
tasdik I L
HASIR v, HER NEVİ KOLTUKLAR, SANDALSALAR
Karyolalar, masalar v» çocuk arabalarlle yemek ve yatak odası takımları on aarlf, dayanıklı, V» ucuz Rizûpaşa yokuşunda 68 No.
Ahmet Fevzi - Asri Mobilya
Mağazasından tedarik •dvbillrslnlz.
Z?/z küçük Mefmyetclğir) böyle, gûrbûk bir Mehrryeicık^ oln)dsııçm gıdasına njutla^a'ÇupOfnar'İjO. uylarınır) karışması lâzımdır.
Ekonomi Bakanlığından:
ly45/46 kışı kot ve taş kömürü ihtiyacı için.
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müesscsesl İstanbul Şubesin» (Galata Yeni Yolcu Salonu 3 üncü kat) aşağıda gösterilen şekilde müracaat edilecektir:
1) Resmi dairelerle müesseseler ve kaloriferle ısınan binalar:
a» Resmi daireler, mektep ve hastaheneler ihtiyaçlarını Valiliğin tamimi gereğince Valilik yolüe bildireceklerdir.
b) Bafikalar, İktisadi ve mail teşekküller, umumi hizmet müesseseler! ve kaloriferle ısınan apartıman ve sair binalar ihtiyaç beyannamesini müesseseden alacaklar ve doldurarak 15/6/1945 akvamına kadar müasseseye tevdi etmiş bulunacaklardır.
2) Soba kömürleri (Halk için)
1945'48 kış mevsiminde ikametgâhlarındaki kömür sobaları için kömüre ihtiyaçları olanların, mah-üle muhtar ve İhtiyar heyetlerinden alacakları beyannameleri, doldurduktan sonra mezkûr muhtarlığa tasdik ettirerek en geç;
15 Haziran 1945 akşamına kadar Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessescslnln
Tophane Kozluca han alt kattaki satış şubesine
Kuruçaşme kok kömürü deposuna
Dolmabahçe. Gazhanesindeki tevzi memurluğuna Yedlkule Gazhanesindeki tevsi memurluğuna Kurbağalıdere Gazhanesindeki tevzi memurluğuna Unkapakı kok kömürü deposuna (köprü başı ■ Kadıköy kok kömürü deposuna (İskele meydanı) Beyazıt meydanındaki muvakkat beyanname toplama yerin» Tepebaşı şehir Tiyatrosundaki muvakkat beyanname toplama yerine Üsküdar kok deposuna (İskele civarı) vermeleri ve beyannamedeki kuponu mühürleterek dır.
Aşağıda yazılı esaslara göre tanzim edilmemiş hükümsüz sayılacaktır.
a» Beyannamelerin ilgili mahalle muhtar ve tasdik edilmiş olmaları şarttır.
b) Beyannamede sorulan suallerin tamamen cevaplanması lâzımdır.
c) Meskenlerin oda adedi, kullanılan sobanın adedi ve cinsi ve ikamet edenlerin kaç kişiden ibaret olduğu ve varsa geçen mevsimden kalmış olan kömürlerin cins ve mlkdarı beyannamede tasrih edilecektir.
d) Beyannameler yalnız İkametgâhlara alt ihtiyaç İçin doldurulacaktır.
e) Kömür verilirken hüviyet varakası İle tapu senedi veya Noterden tasdikli kira mukavelesi aranılacağından beyannamedeki isim ile tapu senedi veya kira mukavelesindeki İsmin aynı olması lâzımdır.
3) 15 Haziran 1945 akşamından sonra beyanname kabul edllmljfe-cek ve bit suretle beyanname vermemiş olanlara kömür verllmlyeceğl gibi beyannamede yalnış malûmat verenler hakkında MIHI Korunma kanunu hükümlerine tevfikan takibat yapılacaktır.,8283»
saka lam alan linm.-
olan beyannameler
ihtiyar heyetlerince
Ankara belediyesinden ı
1 — Kauçuğu daireden verilmek üzere (26) tanesi birer ve (251 tanesi İkişer metre olmak üzere (60) tane İspir a LU emme hortum yaptırılması 14 on beş gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
î — Muhammen bedeli (4125) Hradır.
| — teminatı (309) lira (38) kuruştur.
4 — Eksiltmeye gireceklerin bu işi yapmakta ehliyeti hala bir imalathane sahibi veya vekili olduğuna dair Ticaret odasından alınacak bir vesika İbraz etmesi şarttır.
5 — Şartnamesini görmek lstiyoalerln her gün Encümen kalemine re
isteklilerin de 1/6/048 cuma günü saat il efe Belediye dairesinde Encümene müracaatları. «833B»
İstanbul Belediyesi İlânları
]
ye m İn at bedeli İlk teminatı
1402,50 111,94
SÖ0Û,00
Büyükadada bahçeler önü sokağında 208,50 metre murabba) arsanın satışı Kadıköyünde Mühürdar caddesinde 41 parsel 16 ve 18 kapı numaralı dükkânların 600-'1024 hissesinin satışı Tahmin bedeller İla tik teminat miktarları yukarıda yazılı İşler ayn ayrı açık arttırmaya konulmuştur. Şartnameleri zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir. İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları ve şartname gereğince aranılacak diğer belgelerlle birlikte 28/8 945 pazartesi günü saat 14 de daimi encümende bulunmaları lüzumu İlân olunur. (0315)
Comments (0)