17 Mayıs 1950 — Çarşamba
I 8. & O l
’ K“tn->hane«î [
• SİYASİ İKTİSADİ
I

Sayı 168
10 kuruş

Beyoğlu • Müellif Caddesi 6 - 8 Posta Kutusu 2100 Beyoğlu
Telefon; 44756-44757 Santral Telgraf Adresi: Hetlo. İstanbul


POLİTİKA
_ 16/V/I950
Demokrat Parti nin
secim zaferi
14 mayıs 1950 seçiminin neticesi belli olmuştur artık. Türk seçmeninin hür iradesinden doğan yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu avın 22 sinde toplanacaktır. Yeni Meclisimizin, iç politika bakımından, büsbütün başka bir anlayışı, bir görüşü vardır. Cumhuriyet Halk Partisi u-zun hükümet yıllarından sonra tahminleri aşan bir ölçüde kaybetmiş ve yerini D.P. ye bırakmıştır. Bu seçimden bizim ilkönce öğreneceğimiz şey, Türk milletinin, iç politika dâvalarına karşı göstermiş olduğu köklü anlayış ve olgunluktur. Biz. mil-det olarak, bundan tam yerinde bir gurur duyabiliriz. Dâvalarımızın daha temelli bir surette çözülmesini kolaylaştırmak maksadiyle Türk seçmenlerinin büyük çoğunluğu kuvvetli bir cephe yaratmak lüzumunu duymuş ve oyların dağılmasını önli-yerek ideallerine, temayüllerine en uygun bulduğu politika teşkilâtını, p.P. yi işbaşına getirmeye karar vermiştir. Onun için, D.P. nin seçim zaferi şeklinde behren halk iradesinin Başlıbaşına büyük bir mânası vardır, te biz bunu millî uyanışımızın pek £ok şeyler müjdeleyen bîr başlangıcı gibi değerlendirebiliriz.
C.H.P. nin neden kaybettiğini. D. P. nin neden kazandığını bilmek, partilerimiz için olduğu kadar, hepimiz için de. ileride güdülecek iç politikamız bakımından, son derecede ehemmiyetlidir. Başlıca partilerimiz, Türk devriminin ideolojisini, dış politikamızı bütün şüpheleri giderecek Mr açıklıkla benimsemişlerdir. Doğrusu da bodur. Çünkü, bu görüş, Türk milletinin dileklerini en pürüz-bir şekilde dile getirmekledir. Bundan da anlaşılıyor ki. C.H.P. yi düşüren ve D.P. yi işbaşına getiren şebepler. doğrudan doğruya iç politikamızla ilgilidir. Uzun hükümet yıllarında C.H.P., belki tecrübesizlik yüzünden, seçmenleri telâşlandıran çeşit çeşit güç durumları tasfiye edememiş, karar zamanlarında kararsızlık göstermiş, önleyici tedbirlerde gecikmiş ve vermiş olduğu hükümleri neticelerine kadar göt ürem emiştir. Bu gibi hallerin, seçmen ruhunda uyandıracağı derin tepkileri tahmin etmek güç değildir.
Devfet hayatında yalnız iyt mycf'e bel bağlamak çok yanlış bir idare görüşüdür. Bilgi He. tecrübe ile des-teklcnımyen ijui niı/et, yalnız bizde değil, dünyanın her yetinde dikenli yemişler vermiştir. C.H.P.: çevresi yıldan yıla genişlemekle vatandaşın iş sahalarını birer birer sömüren drıb fçthk yüzünden halk yığınlarını zaten kendisinden uzaklaştırmıştı. 7 Eylül kararı ise bu uzaklaşmayı daha geniş hır ölçüde kolaylaştırmıştır. Bir zamanlar, Roosevelt’in ıslahat projelerini inceleyen Amerikalı bir kalem ve fikir üstadı şöyle demişti: "Islahat yapınız, atna, dttUt kapısında hur latanda.fn ur ur açtır-nıai/Hitz." Zamanla iktisat ve maliye hayatımızın bel kemiği haline gelen devletçilik politikası, güdülen maksatlar ne olursa olsun, fert teşebbüsünü boyuna daraltmış, istihsal dinamizmini uyuşturmuş ve Türk vatandaşını devlet kapısına yaklaştırdıkça yaklaştırmıştır. Demokrasilerde egemen vatandaşın ıç politikadaki rolü, dilediği hükümeti kurabilmek iradesiyde belirir. Devlet kapısından ayrfimamak zorunda kalan bir vatandaşın egemenliği olduğu gibi hürriyeti de, zamanla, içi büsbütün boşalmış bir mefhum haline gelebilir Son seçim, artık, Tiırk vatandaşının böyle bir hukuk durumundan sıyrılmak istediğini apaçık göstermektedir. Çağdaş hürriyet, ekonomik bir hürriyettir ve halk iradesine .başvurulmadan bunu daraltmaya hiçbir demokrat hükümetin yetkisi vojetur.
C.H.P. gibi devrimler yapmış, Türkiyeyi İkinci Dünya Harbinin felâketlerinden uzak bulundurmasını sağlamış, büyük gelenekli lur partinin, hemen hemen bütün millet tarafından terkedilişi dramatik olduğu kadar ibret verici bir şeydir de. Bu. aynı zamanda, her devlet adamı için, her hükümet için de ciddi bir ihtar mahiyetindedir. D.P. qin zaferi, bir iç politika zaferidir. Türk milletinin ezici bir çoğunluğu, iç politikamızda, şimdiye değin bilinenden başka bir istikamet aradığını dile getirmiş bulunuyor. Türk seçmeninde böyle sağlam bir demokrasi anlayışı, ruh uyanışı olduktan sonra geleceklerimize tam bir güvenle bakabilir ve en güç dâvalarımızı çözmek imkânlarını muttaki kendimizde bulabiliriz.
Ankarada günün mevzuunu teşkil eden
İlânları 6 ncı «ahifede «antimat-reıl 2 liradır. İlânlardan hiçbir meB'uliyet kabul edilmez.
Abone: Türkiye için seneliği 32. altı aylığı 17» üç aylığı 9 liradır. Hariç memleketler iki mislidir.
MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE
Tesis eden: HABİB EDİB TÖREHAN
19 Mayıs Bayramı
tehir edildi
D. P. İdare Kurulu mühim
meseleleri müzakere ediyor
nin İktidarı ancak Meclis a-
bazı tahminler yapılmıştır, arasında akla yakın olanı
Diin VnkarHda zenç bir çnctık D.P. Bakanından imza alırken
Russell Dorr, Bayana 1
DÜn Başbakanlıkta Bakanlarla bir toplantı yapan İnönü binadan çıkarken
Seçimin kati neticesi henüz alınamadı

Partiler ne kadar
aday çıkarıyor?
Demokrat Parti 434, C.H.P. ise 67 söylüyorlar. Demokratların 420 muhakkak nazariyle
Ankara. 16 ı Hususi muhubinmiz-tanı — DP. Merkezinden bildirildiğine göre, son haberler bu partinin şu anda 434 milletvekilliği kazandığını belirtmektedir. C.H P. ise 67 milletvekilliğini elde ettiğini bildirmektedir, Bu vazıyetle yekûn 487 yı geçmektedir. D.P. Merkezinden bildirilen rakamın takribi olduğunu kabul ederek bunun 420 üzerinde bulunduğu söylenebilir.
milletvekili kazandıklorını milletvekili çıkaracaklarına bakılmaktadır
C.H.P. ıııalıfiltarlne göre
C.H.P. mahfillerinden bildirildiğine üore hu parti 8 ilde lam liste halinle 12, 9 ilde münferit olarak 25 kı •enıan 67 miltatvekllhğı kazanmıştır. Bunların lafsilfttı sudur: BingÖlde Feridun Fikri Düşünsel, Mustafa Nuri Okçuoğlıı, Bitlıste: Muhtar Salâhaddın İnan Krzlncanda: nin itam listesi ı. Hakkâride itam listesi!. Hatay Ham
Karata 3, Kastamonuda 1 tane, Kır-şehirde Halil Sezai Erkut, Kütnhya-da Asım Gündüz, Matatyarla, Sinop-ta tam liste, Muşta Zeki Dede, Yoz-gatta Avm Doğan, Vanda Fent Me-nen. Kâzım Özalp. Trabzonds Faik Ahmet Barutçu, Haaan Saka, Celâl Reşit. Tevfik Koral, Saffet Başlımar, Hİlrm Orhun, Mustafa Reşit Tarakçı. General Naci Altuğ, Cahit mangil, Tokatta C H P. müstakil Himmet Berki.
Diğer taraftan Millet Parltaı
cak Kırşehirde bir tek milletvekilliği kazanmıştır. O da Kırşehlrden Osman Bölükbaşıdır.
Ertan, CHP. C.H.P liste).

ı

M. Nermi
0. P. Meclis Grupu ^mayısta toplanıyor
Ankara, 16 (AA.h
D» mokrat Parti Başkanlığından bildirilmiştir:
Seçimlerde kazanan Demokrat milletvekillerinin 20 mayıs 1950 cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde saat 15 te yapılacak grup içtünaın-da hazır bulunmaları rica olu. nur.

YENİ İSTANBUL'UN
KUPONU
FTF •• • • | • • •
. Köprülünün
Frence Press’e
verdiği demeç
Yeni tesisler kurmayı düşünmüyoruz. Fakat mevcut olanların daha iyi işlemesini temin edeceğiz.
Ankara, 16 * A A.) Demokrat
Parti Genel Kurul üyesi Fuat Köprü-’ ı muhabirine
Za-
Ab
an-

Sınır topraklan yeni devlet reisine teslim edilecek
Ankara, 16 t Husus! muhabirimiz-dem — Ankarada D.P merkezi hır çok bakımlardan ziyaretlerin merkezi olmuştur. Bu ziyaretlerin bir klanımın mevzuu tebriklerdir. Fakat ehemmiyetli sayılması lâzım siyasi olanları da başlamıştır Ezcümle A-morikan İktisadi İşbirliği İdarecisi Misler Russell Dorr yanımla nütaavirj McJunklns bulunduğu halde D P Genel Başkamın, parti merkez) kata-balık olduğundan dolayı hususi ikametgâhında ziyaret etmiş ve bu mü-Jâkat bir saat 10 dakika sürmüştür. Bu hususta ne bir tebliğ ne de bir sızıntı mevcut olduğundan üzerinde ancak Bunlar şudur.
D.P çıldıktan sonra resmiyet keâhedecek tir. O zamana kadaı kendisi ile A merikan Büyükelçili yerine Mıateı Russell Dorr'un az çok resmi bir hnatlangıç teması aramış olması (arzc-dilebllir.
İntikal keyfiyeti
Bizim kuavAsamızın kendine mahsus bazı hususiyetler taşıdığı malûmdur. Bundan biri Devletin. Meclisten Meclise intikali keyfiyetidir. Ki Ba-yar-İnönü mülâkatını ve bunun mevzuunu teşkil eden meseleyi ortaya a-tan da bu hususiyet olmuştur.
Bilindiği gibi bu mülâkatta Şem-seddin Günaltay Kabinesinin dahi isleri bir an evvel salâhiyeti! ve mesul ellere devretmek istemesi üzerine İnönü, Bayardan buna dair otan düşünce ve arzularımn ne olduğunu, işleri yeni sahihine devir ve tealim etmek tatiyen hır devlet adamı sıfa-liyle sormak mecburiyetinde kalmıştır.

Bir reform programı hazırlanması kararlaştırıldı -.]
İlk ele alınacak meseleler arasında, İktisadî sahada Türk köylüsünü kooperatifçiliğe doğru götürmek, şahsi teşebbüse geniş saha ayırmak bir hale sokmak gelmektedir
ve bunu cemiyete nâfi
Yeni Meclisin
toplanışına kadar
Hükümet vazife
lü Françe Press Ajansı şu demeçle bulunmuştur:
"Bizim ve hatta doğu rjnden iminin tarihinde, İktidar değişikliğini İntaç seçimlerde iradesini açıkça İzhar etmesi ilk defa vâki olan bir ^hâdisedir.
Bu imtihan milletimiz için güç ve tehlikeli İdi. Fakat halk, parlak bir şekilde muvaffak olnıuşiur. Bu, «İmdik! dünyada sadece yakııuloğu barışı için değil, fakat biitun dünya barısı için önemli bir hâdisedir.
Dış politikaya gelinci», ittifaktan-miza, bilhassa Ingiliz. F’rnıımz Türk ittifakına ve daha da kuvvetlendirmeye çalışacağımız aıkı Amerikan dostluğuna sadık kalacağız.1 F)ış politikada hiç bir değişiklik ynpılmıya çaktır. Aynı zamanda ekonomimizin bünyesini de kuvvettandlrmoy* çalışacağız. Yeni tesisler kurmayı düşünmüyoruz. fakat mevcut ölantarın «taba iyi işlemesini temin edeceğiz; Hakiki bir bütçe rnüvazrnrâi sağlıya cağız ve ınemtakctr yabancı Hcrır» iyeler cfllbedec’eğfz. Eğer sadece kendi k&yHaklarımızla iktifa » d»T:(» k «ini-dikinden biraz daha yüksek hayat seviyesine varmak İçin uzun seneler beklemek icar eder.”
nif’mb' ket tabir milletin eden düriıst
Bakaıılar Kurulu diin
son toplantısını yaptı
Ankara, 16 iA.A ı — Bakanlar Kumlu saat 11 den 13 e kadar toplanmıştır.
Dlyarhakırda Vedad Dicleli
Türk - Amerikan
nünaaebah
Anayasamızın bu hususiyetleri karşısında ufak ve ehemmiyetsiz de olsa bir usul hatası yapmak tatemi-yen Amerikalı dosttarınuzın devlet ve hükümeti ysrın teslim alacak o* tan partinin en salâhîyeth şahsiyetine Amerika bakımından söylenme-sinde fayda melhuz otan bazı şeyleri hu yoldan ifade etmiş olmaları mümkündür.
Şunu da ilâve etmek lâzımdır ki Amerikan dostluğu yahut Amerikanın hize yapılan yardımları bahsinde, giden parti ita gelen arasında hiç bir fark mevrut olmadığından bu ziyarette hayreti mucip hiç bir cihet yoktur. Herkesin bildiği gibi, Türk-Amerikan dostluk münasebetleri gibi Amerikanın İster Marsh ali Plânı, İster başka şekillerde yaptığı yardımlar da partilerin üstünde kalan ve kalacak olan meselelerdir. Partiler burada ve orada iktidara gelip giderekler fakat Tütk Milleti ile Amerikan Milletinin vuzuh ve istikrar keabetmış otan sağlam dostluğu bu gibi tahavvüllerın daima üstünde katacaktır.
Bugün Ankarada alâka uyandırmış otan bir iki hâdise de, İsmet tnö-nünün refakatinde motosikletler ol-makaızın Başbakanlık binasına gelerek Şemseddin Günaltay ve bazı Bakanlarla görüşmesidir.
başında kalacak
Ankara, 16 (AA) — Cumhurbaşkanlığından bildirilmiştir:
Umumi seçimlerin neticeleri 15 mayıs pazartesi günü akşama kadaı çokluğun Demokrat Partiye geçliğini göstermeğe başlayınca Hükümet çekilmek ve yerini ekseriyet partisi üyelerinden mürekkep bir Bakanlar Kuruluna terketmek arzusunu izhar etmiştir. Bunu müteakip Cumhurbaşkanı, Demokrat Parti Başkanı Celâl Rayar’ı davet ederek durumu kendisine bildir iniştir. Bugün saat 11 de cevap getiren Demokrat Parti Başkanı, Büyük Millet Meclisinin toplanmasından Önce hükümet kurmak İçin vaktin dar olduğunu söyliyerek itizar etıniş ve Hükümetin Meclisin toplanmasına kadar iş başında kalması temennisinde bulunmuştur. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı, Hükümetin çekilme arzusunu kabul etmiye-rek yeni Meclisin toplanma gününe kadar vazife başında bulunmasını İstemiştir. Memleketin her tarafında İftihar edilecek hır emniyet ve Asayiş hüküm sürmektedir.
K---------------- -











y
geçimi kazanan İstifa t*(tarel(
Ankara, 16 hildiriyor» — m»i bakırda srçimtari kazanmış olan TkurM Bakanı Vedat Dh tali mil-Irivrküliğın^tan tatlfaAlnı Vnrerekilr. Kabinedeki arkadaşlarının tasfiyeye ıı^raniMinm Vedat Dicleliyi bu tatifa-vn nevkettlği söylenmektedir.
Trabzonda son durum
Trabzon, 16 ‘Hususi» — 11 Seçim Kutulu henüz resini tasnif neticesini ilân etrııeinekle beraber seçim ınaz-bataJannın aldığımız Parflsi Üç etmiştir.
• Hııaual muhabirimiz Öğrendiğimiz»- göre Dl-
göhdeııldlğf mahallerden malûmat n nazaran Halk zayiatla galibiyet temin

19 Mayıs Bayramı
Inbnllnün hu şekildeki gelişini 19 Mayıs Bayramının tehir edilmiş olmasına baglıyanlar, hiç değilse hu iki İşi hır arada mütalâa edenler çoktur.
Bilindiği gibi 19 Mayıs bayramı 5 eni Meclisin açılmasından hır hafta sonraya bırakılmıştır. Binaenaleyh bu törene yeni Devlet Başkanı riyaset edecek ve memleketin dört tarafından gelen sınır toprağını gençliğin elinden o tealim atacaktır.
Devlet Itaşkııııliğı meselesi
Zihinler) iMgal etmekte uları başlıca mesele Devlet, Meclis ve Hükümet ve hattâ parti başkanlıkları vazifelerinin DP. tarafından kimlere
tevdi edileceğidir. Bu hususta türlü tahmınleı yapılmaktadır. Meselâ hem Devlet hem de Meclis Başkanlığı I-çin Halil Özvurük ve Ali Fuat Cebe-soyu münasip görenler vardır. Kayarın Devlet Reisliği yahut hükümetin başına geçmesi yahut her ikisini de yapmıyarak sadece partisinin haçında kalması avm derecede mümkün görünmektedir. Fuat Köprülü Dışişleri Bakımlığı için namzet kabul edilmektedir Adnan Menderesin Başbakanlığından bahsedilmektedir; Bu hususta liderlere tevcih edilen suallere sarih hır cevap alınamamakladır Hakikat şudur ki, yeni Meclis İnikat edip demokrat milletvekilleri vazifeye başlayıncaya kadar kat'I bir şey öğrenılmiyecektır.
İzmir 16 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — D.P. Genel Merkezi ile temas eden mehafile telefonla verilen malûmat Parti Genel İdare Kurulunun çok önemli meseleleri müzakere ile meşgul bulunduğunu göstermektedir. D.P. nin memleketin çeşitli konularına şâmil bir reform programının hazırlanmasına karar verildiğini. hattâ bu yol üzerinde ilk tetkiklerin hile yapıldığım göstermektedir. İktisadi sahada Türk köylüsünü kooperatifçiliğe doğru götürmek C.H. P. hükümetince Tütün Bankası ve Tütün Mücsscsesi olarak ele alınan konuyu Tütün Kooperatifleri şekline irca etmek, her mahsul için Tarım Satış Kooperatifleri kurmak, inhisarcılık sistemine son verirken devlet varidat mm azalmamasını sağlamak, içtimai bir çok yemliklere girişmek Ankarada D.P. erkânının Üzerinde durdukları konulardır. Memleketin çeşitli ticari ve iktisadi sahalarında şahsi teşebbüse en geniş yeri ayırmakla beraber, şahsi teşebbüsü cemiyete nâfi bir şekle irca etmek de tahakkukuna çalışılacak meseleler a-rasındadır. Bütün bu mevzular, cumartesi günü Ankarada toplanmağa başlıyacak otan D P, nin yeni milletvekillerinin pazar günü ve onu takip edecek günlerde Parti Meclis Gru-punda münakaşa edilecektir. Cumhurbaşkanlığı meselesi
İktidar meselesine gelince.
nuda Genel Başkan Celâl Boyara memleketin bir çok yerlerinden teklifler yapılmakladır îzmire akseden malûmata göre bir çok illerden Ba-yara Cumhurbaşkanlığını kabul etmesi teklif edilmektedir, tznurdeki D.P, ileri gelenleri ise, Bayarın D.P. vi kurmak, memlekete arzı hizmet etmekle yapmış olduğu payansız hizmeti yanda bırakmağa hakkı yoktur demektedirler. Çünkü yeni Cumhurbaşkanının siyasetle asla meşgul olmaması ve parti işlerine müdahale etmemesi Ananasının esas hedeflerinin başında gelir. Bayar, Cumhurbaşkanı olduğu takdirde gayet pasif bir mevki olan Cumhurbaşkanlığında yapacağı hizmetten daha fazlasını Başbakan olarak yapmalıdır. Bu bakımdan İzmir teşkilâtı Cumhurbaşkanlığını bağımsız milletvellki Halil Özyörük ün. Başbakanlığı ise Bavarın kabul etmesini istemektedirler. tik D.P. Hükümetinin Ekonomi ve Ticaret Bakanlığım, Yapı ve Kredi Bankası Meclisi idare Reisi Kâzım Taşkente, kabul etmesi teklif edildiği söyleniyor, İzmir milletvekilleri varın akşama doğru mazbatalarını alacaklardır. Cuma günü Anka ray a hareketlerinde İzmir Valisi ita Belediye Başkanının kendilerini teşyıe gelecekleri öğrenilmiştir. Yeni Meclisin ilk toplantısında bulunmak üzere birçok demokrat vatandaşlar avm
bu
ko-
trenle Ankaraya gideceklerdir.
Ankarada D.P. merkezini ziyaret eden yüksek tahlil sençllğl beldeme etalonunda Ankara ıpazetelerlnl okuyorlar
»W -- • *
• -. —% 1
Mp.jAap U.PIHI " 3



Sayfa 2
Y E N I İSTANBUL
17 Mayıs 1956
Tıbbî bahisler

Yarınımızın en büyük âfeti: VEREM

Memleketimize gelecek isveçli taiebeler
D. P. nin iktidara gelişi Istanbulda nasıl karşılandı
Verem savaşının en mühim şartı, teşkilâtımızı veremlinin hizmetine göıe kurmamızdır
İsmet Inönünün Malatyadan seçilmesi hem C. H. Pv hem de D. P. yi sevindirdi
—ÜRKÎYEMÎZtN diğer kısımla-
I rı hakkında sarih bilgimiz bulunmamakla beraber. bütün Anadoludan tedavi için Istanbula koşulmakta olduğunu görerek diyebiliriz ki akciğer veremi.bilhassa yarınki hayatımız ve gelecek neslimizi tehd/t eden en büyük felâket imizdir. Filhakika akciğer veremi tıbbi bir hastalık mahiyetini daima arzetmok-te ise de bu âfetle savaştaki başarı bakımından hastalığa müsait zeminlerin taranması, istidat ve temayül gösterenlerin beslenmesi, şehrin u-mumî vasıtalarındaki ve umumi yerlerindeki sağlık korunması şartlarının tahakkuku güçlüğü ve en nihayet herkesin sağlığına uygun bir iş bulması imkânları ile yarına karşı u-muml emniyetimizin temini hususu bu büyük hastalığı yalnızca sağlık mevzuu İçinde bırakmamakta ve geniş, memleket dâvası haline getirmektedir.
Büyük esnafın, tüccarın, mülk sahipleri ve umum mÜdürlerLn hariml-ne kadar sokulmuş olan bu hastalığı yalnızca gıdasızlığa atfetmek gibi basit bir düşünüşle kalmaktansa moral huzursuzluk, hayatta mânevi emniyetsizlik ve bütün memleketi saran tedirginlik ve neşesizlik ile şehrimizin her tarafına yayılmış,her köşesinde yıkacağı genç bir uzviyet bekleyen verem basillerini, tek tek değil hep bir arada mütalâa ve İtham etmek yerinde olur.
Verem savaşı için ikinci şart, herkesin, insan sıfatiyle, asgari ıefah vasıta ve şartlarını elde etmesi kolaylığını hazırlamak, üçüncü fart ise, açık veya kapalı veremlilerin hiçbir kayıt ve şarta tâbi olmadan kolayca yatabllec'ekleri verem barınakları kurmaktır. İstanbulda ıVerem Barınağı l olarak hatıra üç büyük bina geliyor: Selimiye, Maçka, Davutpaşa ve Yıldız kışlaları. Elinde verem kartı olan herkes buralara serbestçe yatabilmen. Bu suretle gerek ailesi muhitine, gerek şehre zararlı olmaktan kurtulmalıdır. Bu suretledir ki, resmi, yarı resmî hasta hanelerimizde akciğer veremi teşhisiyle işinden u-zaklaştırdığımız vatandaşlarımız köy-lerine ve aile muhitlerine gönderilerek hastalığın yayılmasına yordım e-dilmiş olmaz. Şehir de veremlilerin mecburen saçtıkları basil İstilâsından kurtulmuş olur.
Verem savaşının dördüncü ve mühim şartı: Teşkilâtımızı veremlinin hizmetine göre kurmamızdadır. Veremli, tedavisi için gerekil ilâcı kolayca bulamaz, parası karşılığında dahi dinlenecek bir yatağa sohip o-lamasja ve streptomyein ve benzeri ilâçları dağıtan idari makamları bu İlâçları istenen miktarda veremeyip kendilerine göre miktarlar tensip e-derlerse verem savaşından netice beklemek gaflet olur.
Dün
Ankaraya dönen C.H.P. Müfettişi partililer tarafından bugün akşama kadar alınması muhtemeldir. İstanbul
İstanbullular dün de seçim lerinl büyük bir aabırsiBhkla mlşler ve memleketin muhtelif bölgelerinden gelen rakamları büyük bir alâka İle takip etmişlerdir. Demokrat Parti zaferinin mutlak olmasına rağmen. C.P. nin B.M.M.ne kaç tane milletvekili sokabileceği günün başlıca merak edilen hadisesi olmuştur. İsmet Inönünün Malatyadan milletvekili seçilmesi C.H.P, maha-fillnde, tarafsız vatandaşlar nezdin-de ve hattâ Demokrat Partililer muvacehesinde memnunlukla karşılanmıştın
Günün başlıca mevzuu Devlet Reisi ve Hükümet erkânının kimler o-lacağıdır, Bu hususta riıuhtelif yerlerde muhtelif tahminler ileri sürülmektedir. DP. mahafllinde Devlet Başkanımn Celâl Bayar olacağına dair umumi bir kanaat mevcuttur. Salâhiyetll şahsiyetlerin söylediklerine göre, Bayar Cumhurrelsi olmaJc istemese dahi Meclis, vazifeyi kabul etmesi decektir»
C.H.P, mahafllinde
yorgun olmakla beraber yer yer mü-nakaşalara tesadüf edilmekte ve partinin kendisini esaslı bir surette toparlayarak bünyesi içerisindeki muzır unsurları temizliyeceği söylenmektedir. Şehrimizdeki Halk Partisi müfritleri partinin bugünkü vaziyete düşmesini son kabineye ve onun Ueri gelen unsurlarına yüklemekte, Sadi Irmak ve Ilhami Sancar gibi parti ileri gelenleri de bu isnadı şiddetle reddederek arkadaşlarını teskin etmeye çalışmaktadırlar.
CH P. Müfettişi Sadi Irmak, dün C.H.P. Genel Başkanı ismet Inönünün sıhhati hakkında çıkarılan şâyiaiarı şu şekilde cevaplandırmıştır:
”— Bazı gazetelerde ve Türk Haberler Ajanlında İsmet Inönünün rahatsız olduğu ve tedavi için lsviç-reye gideceği yazılmaktadır. Bu haberlerin tamamen asılsız olduğunu ve İsmet Inönünün bugün her zamandan daha neşeli ve daha sıhhatli bir
netice-bekle-
kendisini bu İçin tazyik e-
hava gayet
i
teessürle uğurlandı — İstanbulda kati tasnif neticesinin milletvekilleri ancak yarın Ankaraya gidebileceklerdir.
durumda bulunduğunu bildirmekle bahtiyarlık duyuyorum
Seçimler hakkında yeni bir malûmat verip vermiyeceğini sorduğumuz di Irmak:
"— En önemli haberi İsmet İnönü ve Halk Partisi listesinin Malatyadan seçimi tam olarak kazanmış almasıdır Bu suretle Meclise girecek olan C.H.P. milletvekillerinin sayısı 70 e yaklaşmaktadır, ismet Inönünün liderliğinde 70 kişilik bir muhalefet grupunuıı Türk iyede kimsenin ve hiç bir partinin küçümsiyemiyeceği-ni tahmin ederim.
Mühim bir nokta da şudur. Bütün
TÜrklyede seçimi dokuz milyona yakın iştirake karşı ancak yarım milyonluk bir farkla kaybetmiş bulunuyoruz. Çünkü D.P. nin aldığı 1,5 milyarı oya karşı C H P. I milyon oy sağlamıştır Şu halde C.H.P, nin bugünkü kuvvetini sadece 70 milletvekili ile ölçmek çok hatalı olacaktır, Yaklaşmakta obn sonra partimizin yeni tap taze bir hamle İle muhakkaktır.
Seçimi kaybedeliden
Partisine kayıt İçin bir çok idealistlerin kaydolmakta olduğunu kıımu efkârına bildirmekten zevk duyarım'*.
Kurultaydan bir nizam ve işe girişeceği
beri C. H.
Hiçbir memleket yoktur kİ, İstanbul kadar verem basili taşımasın. Hiçbir şehirde verem hastalığına yakalanmak İstanbul kadar kolaylık göstermemektedir: Bütün Türklye-de bilhassa açık veremliler, iyi ol. ma gayesiyle Istanbula koşmaktadırlar. Veremlilerin tedavisi yalnız sanatoryumlarda yapılabilirmiş sananların düşüncesi mahsulü olarak kurulan sanatoryum yatoklan.ancak İstanbul hastalarının basil saçanlarını k&rşıhyabilirken bütün Türkiye veremlilerine de hizmet ettirilmeye kalkılması, veremin Istanbulda yayılmasının en büyük âmili olmuştur, şöyle kİ:
Hemen sanatoryum yatağına ka-vuşamıyan veremli İstanbul sokaklarına serbestçe basil saçmaktadır. Sinemalarımız, tiyatrolarımız, kahvelerimiz bu gibi zavallı vatandaşlarımıza daima açıktır. Ve bir veremli bir başkasına hastalık bulaştırmaktan zerre kadar kaçınmaz ruhtadır. îstanbula altın aramaya gelen Anadolu köylüsü işsizliğin, fakru sefaletin verdiği yıpranma karşısında bu hastalığa karşı hiç mukavemet e-dememekte ve bir lokma rahat ekmek yemek emeliyle geldikleri bu şehirde kendileri olmasa bile ailesinden bir veya bir kaç kişiyi akciğer vere* mine yakalanmaktan kurtaramamak-tadır.
Bandırma vapuru dün seyir tecrübesi yaptı
Ansaldo tezgâhlarında yapılan Marmara hattı gemilerinden birincisi olan Bandırma vapurunun seyir tecrübesi dün Marmarada yapılmıştır. Denizyolları erkânı ile gazetecileri alarak saat 14 de Galata rıhtımından ayrılan vapur, Marmaraya doğ-iu açılmış ve Adaların arkasından dolaşarak, saat 16.30 da limana dönmüştür.
16-18 mil arasında seyreden geminin bilhassa manevra kabiliyetinin çok yüksek oluşu nazarı dikkati celbetmiştlr. Bandırma, bir şehir hattı vapuru kadar sürat ve kolaylıkla nhtıma yanaşmıştır.
İç salonlarının, güvertelerinin ve diğer tezyinatının yolcuları hiç sık-mıyacak şekilde mütenevvi, zarif o-luşu hazır bulunanlar üzerinde çok iyi biı- tesir bırakmıştır.
480 birinci ve 400 ikinci mevki yolcusu alan, müteaddit salonları bulunan Bandırma, bir haftaya kadar Bandırma hattına sefere bağlıyacaktır.
Gülcemalden sonra
İlk Türk gemisi Tarsus dün Amerikaya hareket etti
sene evvel New-York’a gitmiş ilk Türk gemisi Gülcemalden
îstanbulun kendi veremlilerine gelince: Bunlar hemen her türlü sağlık kontrolünden kaçarak bir lokma ekmek için işlerine devamı, sonu felâket olan hastalıklarının devamı pahasına tercih etmektedir. Bugün şehirde akciğer veremli pek çok kahveci. fırıncı, garson, fabrika amelesi ve her türlü esnaf (hattâ gıda maddeleriyle uğraşanlar bile) işleri başında çalışmakta devam ediyorlar. Bu, sağlık konrolündeki noksan ve İmkânsızlıklardan daha ziyade vereme karşı umumi düzenimizi kuramamış olmamızdan İleri gelmektedir. Moral huzursuzluklar bir taraftan içtimai sefaletler yaratırken diğer taraftan da akciğer veremini yaymakta büyük âmil olmaktadır. Bu bakımdan akciğer veremi ile savaşın ilk şartı memlekette umumi huzur ve moral emniyeti temin etmektir. Herkes yarınki refahından emin olmadkça verem savaşından netice almayı düşünmek beyhudedlr.
Eminönü Helkevİnin şiir müsabakası
Eminönü Halkevi Dil - Edebi şubesinin tertiplemiş olduğu şiir müsabakası 10 mayıs 1950 çarşamba akşamı sona ermiş bulunmaktadır. 13 mayıs cumartesi günü toplanan Jüri, müsabakaya giren 110 şiirden 11 tanesini yeni bir elemeye tâbi tutmak üzere ayırmıştır. Jüri İkinci toplantısını hafta İçinde yapacak ve derece alan şiirleri 20 mayıs cumartesi günü saat 16 da yapılacak törende ilân ederek, mükâfatlarını dağıtacaktır.
Devlet Denizyolları gemi adamlarına prim verecek
Devlet Denizyolları gemi adamlarının prim alabilmeleri için tetkikler yapılmaktadır, idare bütün genıi personelinin bilhassa uzun süren seferlerde katlandıkları meşakkati göz önünde tutarak buna göre prim a-yarlamaya çalışacaktır.
20 olan sonra, ilk defa olarak Tarsus vapuru dün saat 11 de 140 yolcu. 120 ton yükle Amerika seferine çıkmıştır.
Gemi; Pire, Napoli, Cenova ve Marsllyaya uğradıktan sonra New-York’a giderek Amerikadaki eski vatandaşlarımızı getirecektir. Memleketimize turist olarak gelecek olan bu gibi vatandaşların sayısı 20-25 bin kadar tahinin edilmektedir. New-York acentesinden gelen haberlere göre yerler hemen hemen tamamen tutulduğundan Denizyollarının İstanbul acenteliği gidiş dönüş bilet isti-yen yolculardan mühim bir kısmının arzularını yerine getirememiştir.
Denizyolları adına geını komiseri alarak Hususi Kalem Müdürü ve Başmüfettiş Ferdi Tugman, Beşinci Şube Müdürü ve şehrimizin tanınmış ailelerine mensup bir çok kimseler giden yolcular meyanmdadır.
Geminin Nc^-York'a varışının ı-kincl günü gemide bir resmi kabul tertiplenecek, üçüncü günü ziyaretçiler gemiyi gezebileceklerdir.
Taratışta tertip edilecek resmi kabulde dâvetlilere Türk içki ve slga-mlariyle kuru yemişleri İkram edilecektir. New.York-tstanbul seferi rağbet gördüğü tekdirde bu hatta muntazam sefer ihdası muhtemeldir.
Demokrat Partiden dün gece saaf 24 te aldığımız malûmata göre İstanbul İli dahilindeki bütün sandıkların rey adetleri parti ve isimlere göre şöyledir:
Demokrat Parti C. H. P. Millet Partisi
Celâl Bayar 252387 Ekrem Amaç 109562 F. Çakmak 67032
Fuat Köprülü 219171 A. R. Arı 109528 H. Bayur 87746
Ad. Menderes 25123? Refet Bele 111074 S. Aldoğan 84490
H. özyörük 251702 S. A. Dilemre 105991 ON. Köni 82904
A F Cebcaoy 243963 M.H. Gelenbeğ 107760 E. Akaygen 74165
F.H, Demircili 246386 N. Fakaçelli 105693 V.R Sevlg 77716
N.R. Belger 213390 A. ödül 104670 N. Ardıçoğlu 68327
F.N. Çamhbel 240425 N. E Sümer 112583 A. Tahtakılıç 80403
Enver Ada kan 239301 C.F. Başkut 106671 O. BÖlükbaşı 71232
H. Yaman 236843 H. Bukağılı 102353 Fuat Arna 1534 4
Sanı Yaver 246390 E. Duruaoy 106357 Ş. Çakmak 70832
C.F. Türkgcldl 236533 C.N, Düzenli 105065 H. Dlnçer 70675
Mük. Sarol 232037 H.O. Erkan 104661 Ahmet Oğuz 74974
S. Adatto 236946 Burhan Felek 115910 M Kâmil 66739
S. Yürüten 214469 H.R. Hakarar 104163 M. Kentli 69261
Mithat Benker 232381 H A. Hrant 102139 D. Bahar 59829
Fir. Tekil 230598 M.A. Kâğıtçı 105548 L. Bornovalı 63834
Nazlı Tlabar 231969 Kukulis 103874 Ert. Akça 64536
S.F. Keçeci 233Ö5V Ekrem Özden 104063 S. Kaçar 63131
Mıtmat Sözcr 230607 llh. Sancar 105531 A. LÛdÜkyan 61372
A.H. Ba^ar 238875 M.A. Sözen 107944 C. Tuna 62065
F, Sayımer 230713, T. Taylan 108906 H. Bozca 64659
A. Moshos 227433 M. Tekinalp 103649 H. AngellcH» 60980
B.N. Göknil 233179 Z, Totey 103663 A B. Kuran 63330
A. Vahram 227901 E. Tur 104501 H. Yeten 63503
A. Topçu 229955 M. tratündag 105415 Malik Yazar 62555
I.* Altınel 229785 Ş. Zümre 106999 H. Sokullu 63593
Amerikanın en büyük dans mektebi müdiresi şehrimizde
Meşhur sinema yıldızı Gene Kelly’ye hocalık etmiş olan Miss Gladys Hight, Türk halk danslarını görmek istiyor Dünyaca tanınmış Amerikanın en büyük dans mekteplerinden Gladys Hlglıt’m kurucusu ve müdiresi Miss Gladys Hight şehrimize gelmiştir. Kendisi her Hene bir seyahate çıkan ve bütün dünyayı dolaşmış bulunan-bir kadınlar. Bu «efer yeni bir dünya turu yapan Miss Gladys Hight Avustralya ve Aayayı gezdikten sonra memleketimize gelmiştir. 30 yıl-dan beri bale dansı hocalığı eden Miss Hight talebeleri arasında meşhur film yıldızı Gene Keliy’yi de bulundurmaktadır. Bu hususta diyor ki:
“Gene Kelly benim mektebime gelip bütün dans branşlarında benden ders alan talebelerimden bin idi. O sıralarda yirmi yaşlarındaydı ve dana öğretmenliği yapıyordu. Dans öğrenmekte olduğu zamanlarda dahi çok iyi bir dansözdü ve bugün ken. dişi zannımca beyaz perdenin en iyi dansözüdür. Hattâ Frcd Aataire den de daha iyi olduğunu iddia edebilirim. Çünkü ondan daha genç daha canlı ve daha supldur.,r
Step yapabilmek için iyi balo bilmenin lâzım geldiğini Heri süren Miss Hight mektebindeki stüdyolarından bahisle diyor kı:
“Stüdyolarımın her tarafı aynalıdır. Çünkü ayna bence ikinci bir hocadır. Hoca aynanın karşısına geçer ve hareketlerini talebelerine arkası dönük bir şekilde yapar. Fakat talebeler aynalar sayesinde onun
yaptığı hareketleri hem önden hem de arkadan görürler. Aynı şekilde kocalar da talebelerinin harekelin: takip eder. Aynaların diğer bir faydası da talebelerin kendi kusurlarını görmelerini sağlamalarıdır."
lstanbulu 25 sene evvel bir kere daha ziyaret etmiş olan M ısa Hıght bu müddet zarfında Anıerikada hiç bir şehirde yapılmamış olan terakkinin şehrimizde kaydedildiğini söylemekte ve demektedir ki:
"İstanbula ilk gelişimde Türk halk danslarım görebilecek bir yer aramış fakat bir türlü bulamamıştım. Bugün aşağı yukarı bütün dünyadaki halkların danalarım biliyorum Bilmediğim yegâne dans, Türk halk dansıdır. Bu seferki gelişimde de bunları göremezsem gözüm arkada kalacak.
Yabancılar tarafından bu kadar merak edilen halk danslarınızın hiç bir yerde göaterilmemeslnin sebebini bir türlü anlıyamıyonım.”
Kendisine Türk halk dansları ©kipinin Avnıpada yapılan müsabakalarda daima en iyi neticeyi aldıklarım, fakat bu dansların şehrimizde herhangi bir yerde daimi olarak yapılmayıp ancak znman zaman halkevlerinde oynandığını bildirdik.
Halkcvlorimif.dekl halk dansı ekiplerinin, Amerikanın en büyük dans mektebi müdiresine alâka göstermesini bekleriz.
Nodl İrmak Ankaraya gitti
Dün akşam C.H.P; Mllfettlşl Prof. Dr. Sadi Irmak Ankaraya hareket etmiştir. Parti İl merkezinde İstanbul partililerine veda eden Sadi Irmak'! Haydarpaşa garında il idare kurulu Azalan tam kadro ve ilçe teşkilâtları da ikişer mümessille uğur-lamışlardır. Trenin kalkacağı sjra. da söz alan partililer, Sadi Irmak'ı en yakın zamanda tekrar ara.terinda görmeği arzuladıklarını tebarüz ettirmişlerdir C.H.P. 11 Başkanı llha-mi Sancarın elini sıkarken Müfettiş: M— Netice ne olursa olsun birlikte İyi bir çalışma yaptık, Arkadaşlığımız her Zaman ve her şartta devam edecektir. Gerekirse bir ocak başkanı olarak vazifeme devanı edeceğim..”
Tren kalkarken C.H.P. iller arasında ağlayanlar göze çarpıyordu.
Ayrıca dün akşam Ankaraya D.P.-C.H.P. ve M.P. mensuplarından bazıları da gitmişlerdir.
întanbuldn 5 ka/jı henüz tunnlfl bitiremedi
İstanbul İlindeki seçim neticesine dair kat! rakömlar gazeteyi makineye verdiğimiz sırada daha henüz a-hnmamıştı. Eminönü, Eyüp, Fatih, Kadıköy ve Üsküdar Seçim Kurulları henüz tasnifi bitirmemişlerdir. Son rakamların bugün öğleye doğru alınması muhtemeldir. Gelen haberlerden bütün kazalarda Demokratların açık bir farkla ileride oldukları anlaşılmaktadır.
İstanbul Milletvekilleri ancak yarından sonra Ankaraya gidebileceklerdir.
Milletvekillerine ait mazbataların hazırlanmasına şimdiden başlanmıştır. Bütün milletvekilleri cumartesi günü Ankarada bulunacaklardır. Tasnifi henüz bltlrenıiyen seçim kurulları 11 Seçim Kurulu da dahil olmak üzere gece gündüz fasılasız bir şekilde çalışmalara devam etmektedir.

p
Radyoevi hâdisesi
Sanıkların yargılanmasına dün devam edildi
de
Mareşal Fevzi Çakmak’ın ölümünü takip eden günlerde, Radyoevınm önünde ve cenaze merasimi sırasında cereyan eden hâdiselerde. Tecemmu-at Kanununa aykırı toplantılar yapmak ve bu toplantıları dağıtmak is-liyen zabıta kuvvetlerine karşı şiddet kullanmak suçlarından. Savcılıkça haltlarında dâva açılan 72 kişinin yargılanmasına bugün 10 uncu Asliye Ceza Mahkemesinde devam edilmiştir.
Bu oturumda şahitler dinlenilmiş ve sanık müdafileriıün tahliye talebim müteakip mevkuf bulunan 3 kişinin de serbest bırakılmalarına karar verilmiştir.
Duruşma diğer müdafaa şahitlerinin çağrılması için 6 hazirana bırakılmıştır.
Şehir Hatları vapurlarının yaz tarifesi
Şehir Hatları vapurlarına alt yaz tarifesinin hazırlığı sona ermiştir. Yeni tarifede gece seferleri artırılmış ve pazar günleri İçin hazırlanan tarifede Adalar ve Boğaziçi seferleri geçen yıla nisbetle sıklaştınlmıştır. Yaz tarifesi 7 hazirandan itibaren yürürlüğe girecektir.

Talebe Federasyonu bugün bir konferans verdiriyor
İsveç Teknoloji Enstitüsü son sınıf talebeleri yakında TOrkiyeyl ziyaret edeceklerdir.
Bu temasa bir hazırlık mahiyetinde olmak üzere, üniversitelilerimizin lsvoç hakkında toplu bir bilgiye sahip olmalarını temin maksadlyl* Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turizm- Komisyonu tarafından bir konferans tertip edilmiştir lsveçten yeni dönen arkadaşımız 8acid Öget tarafından bugün saat 17.30 da Teknik Üniversite ve bütün üniversite ve öğretim üyelerinin davetli oldu u bu konferansta îsveç hakkında b:o-şürler dağıtılacaktır.
Ziraat Bankasının tasarruf hesaplarından ikramiye kazananlar
Ziraat Bankasının Vadesiz Tasarruf Hûaapları 15 mayı» 1950 ikramiye çekilişinde kazananlar şunlardır:
15.000 Hra Zilede 1349 hesap sahibi ŞevkcUe, 10,000 Hra Ta^köprıide 769 hesap sahibi Arife çıkmıştır.
500 Hra kazananlar:
Nalhhanda 412 Ayşe. Izmlrde 18501 Hilmi. Kuradasında 436 Hüseyin, Ofda 281 Mehmet. Samsunda 5017 Memduha Duraunbeyde 77 Mustafa, Diyarbakır-da 4555 Nuri, Çarşambada 1056 RÜ|tÜ« Bayındırda 905 Süreyya. Kastamonu-da 1019 Bahir v(» Necmeddin.
Bunlardan başka, muhtelif şubeler-de hesaplan bulunan 20 hesap rahL bine 250 şer ve 50 hesap sahihine leo er Hra çıkmıştır.
Yalovada İmar faaliyeti
Y.Tİovadakl İmar hareketlerine vam edilmektedir. Bu defa înösft caddesinin beton asfalt olarak tırılması 29,500 lira Üzerinden eksili meye çıkarılmıştır. Yol 3 agr içindi tamamlanacaktır.
KISA H A B E R 11
■ğ İstanbul Muallimler Birliğlnlst seri konferanslarından dördüncüsü bugün saat 18 de Hukuk Fakülteab nin büyük salonunda profesör M* Velldl Togay tarafından verilscekslK İslâm şarkı ile Avrupa arasında i^ birliği mevzuunda olan bu konferans münakaşalı olacak ve sonunda soı* lacak sualler profesör tarafından vaplandınlacaktır. Giriş serbesttik
ir İktisat Fakültesi mezunlan 6b» miyetl 3 haziranda Polonez köyüne 1 günlük bir gezinti tertip etmiştir.
★ Kaba taşlı mezun, mensup, ldareai ve öğretmenlerin iştirakiyle 28 mayıs pazar saat 12 de okulda bir eğlence tertip edilmiştir. Mezunlar der. neği ayrıca misafirlere yemek vs vaşh Öğretmenlerle iftihara geçenlere hediyeler verecektir.”
★ 18 mayıs perşembe günü saat 16 da Taksim Belediye Gazinosunda., Olgunlaşma Enstitüsünün muhtelif atelvelerindekl çalışmalan gösteren bir geçit yapılacaktır.
ir Beyoğlu Halkevinde 19 Mayıs Gençlik Bayramı münasebetiyle ?*ÎU-nlr Raşıt Öymen tarafından "Çocuk Hakları" konulu bir konferans verilecektir.
SİYASÎ İKTİSADI
YEN t İSTANBUL
MÜ8TAK1L GÜNLÜK GAZETE
Sahibi :
YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LtMÎTED ŞİRKETİ
MtDtRÜı FARUK A 8UN1®B Bu sayıda yazı İşlerini fiilen İdare eden* Sacid ÖGET
öacefetnUe pÖndeHleeefc bk hlmurn yatıların dojrvya Yazı İşleri plin* gönderilmesi Msımdtn
İkinci tayfa mı id a ki ılyaM Üçüncü s&yf&mııdıkl kültürel, beşinci eayfamısdaki iktisadi başmakaleİArdA İleri sürülecek fikirler tamamiyle yararlıma
*•' aittir.
Bakıldığı ver ı
YENÎ İSTANBUL MATBAACILIK LtMİTED ŞİRKETİ MATBAASI
Ahmet Hamdi Tanpınar
Sahnenin
Dışındakiler
- 70 -
O gece çok kötü bir uyku uyudum. Bütün gece etrafımda, birkaç eaat evvel ateçe attıgımıa çehreler ve hAdlneler dolaktılar. Hepsi küllerini silkerek yanıma gelerek, yüatlme sanki "Bak, biz yine vana!" gibi bakıyorlardı. Bir taraftan da yatağa çivilenmiş gibiydim. Sabahleyin, pa»a, benimle kahvaltı masasında uzun uzun konuştu.
Tevfik Pa«a kabinesinin gelmesiyle latan-bulda peydalanan mutedil havanın kolay kolay botulmıyacagını, bunun iyi ve fena taraflarını anlattı: "Siyasi hayatım bMİamadan bitti." diyordu.
Bir ara, "iktidar mühim »eydir" diye bir itirazda bulundu.
— Niçin Ankaraya geçmiyorsunuz? dedim.
— Geç kaldım, dedi. Zaten istemiyorlar. Daha ba»ka şeyler söylemek ister gibiydi. Sonra vazgeçti. 8adece:
— Oraya yeni adam lAıım. Ben çok ya»lı ve lüzumundan çak tecrübeliyimI
Evden saat ona doğru çıktım. İlkönce bana emniyet edilen cüzdanı bankadaki kasaya koydum. Ne Haşan Bey, ne de paganın sarrafı yazıhanelerinde idiler. Onlarla konuşmayı, ister iste-346
mez, ertesi güne bırakmağa mecbur kaldım. Halbuki Süleyman Beyin bahsettiği, kâğıt meselesi için Haşan Beyi görmekte sabırsızlanıyordum, Kadıköy iskelesine doğru yürüdüm. Köprüye ho-nüz ayak basmıştım ki. bu yirmi dört saatin eu şaşırtıcı tesadüfü oldu. Genç bir kadının bana dikkat ettiğini gördüm, tik önce pek anlayamadım. Sonra birdenbire Sabihanın sesini işittim. Cemal!
Benim yapmağa cesaret etmediğim şeyi Sa-biha yaptı, İki yanağımdan öptü. Sonra cesaretinden utanmış gibi etrafına bakındı.
— Hiç adam olmayacağım Cemal!
Diye kendisinden şikâyet etti. Sanki aradan altı sene geçmemiş gibi yan yana, ve bazan yaptığımız gibi elele idik.
Ona Istanbula geldiğimden beri kendisini aramakla vakit geçirdiğimi, her teşebbüsün boşa çıktığını, âdeta benden gizlendiğim sandığımı söyledim. Gülerek beni dinliyordu. Fakat gözlerinde hiç tanımadığım hır sizlik vardı.'
— Biliyorum» hepsini nl görmek istemiyordum.
değişti:
— Ben. tabii işittin. Çok parlak bir evlenme yaptım. Sa/ıdct içinde yüzüyorum.
Gözlerimin içine, bana o yıldız dolu bakışlarını akıttı. Fakat hem asıl üzen eesınin Adeta yalvarır gibi yavaşlaması idi:
— Darılmadın, değil mi Cemal ?
Yarabbim bu sesi ne kadar iyi tanıyordum. Onun ne acayip, dokunaklı kıvrımları vardı. Ba-zan bir kedi gibi nazlaıurdı. Bazan yine bir kedi gibi kabarır hırçınlaşıldı. Elini omuzuma koymuş, benlin içimde konuşuyordu O anda dünyada kendisi için yalnız ben vardım.
endişe, bir nevi rahat-
biliyorum... Fakat se-Sonra, »esi birdenbire
I
■ — ■ ■ ---■ ■ - ■ ■ j ' * 1
— Geldiğini hem o günlerde kiracınızdan öğ* rendim. Kadıncağız sana hayran... Zaten müthiş bin muvaffakiyetin var. Kimi gördümse senden bahsetti. Komşumuz Afifeden KadıköyÜnde oturduğunu öğrendim. Şu zillet olan. Darülbedayide onunla arkadaştık. Tanıdın değil mi ?
Hayır tanıyamamıştım. Ne de söylediklerinden bir şey anlıyordum. Sadece bir musiki gibi oııu kendi İçimden dinliyordum. Yalnız bir şey biliyordum. Yanımda idi. Ve her ietediğt zaman yaptığı gibi olduğundan fazla yakınımda ldL
— Nerede oturuyorsun?
— Ona adresimi verdini. Kıaa bir an yüzüme baktı. Sonra eliyle bir çaresizlik işareti yaptı.
— Haydi Allahaısmarladık. Bir gün gelir, seni görürüm. Hem de çok yakında sanıyorum.
— Dur. dedim. Nereye gidiyorsun. Bulduğum anda seni kaybedcnıem. Hiç olmazsa evinize gelebileceğimi söyle! Adresinizi ver.
— Neye yarar, Cemal..» Sen bize gelemezsin. Muhtar, sana düşman. Ben sana gelirim; hem belki çok yakında Oturur, konuşuruz. Sana anlatacaklarım var. Kim bilir.,.
Lâcivert çarşafının üstüne giydiği sarı mantosu içinde daha şimdiden benden uzaklaşmıştı. Büyük bir yeis içindeydim.
— Keşke seni görmeseydim., dedim.
Bir şey söylemek ister gibi bana baktı. Sonra eliyle tekrar bir çaresizlik işareti yaptı.
Birdenbire elimdeki paketi ona gösterdim.
— Bu nedir?
— Senin resmin... Nâsır Paşa hediye etti.
— Ah, o Nâsır Paşa... Fakat Rezzan ne iyi değil mi? Ne iyi kız... Haydi Allahaısmarladık Cemal! Ben seni gelir görürüm. Hem tahmininden çok evvel... Üzme kendini.
Eliyle ahbapça bir selâm verdi. Gülerek kalabalığa karıştı. Yanıbaşımda duran ihtiyarca bir adam:
— Oğlum, dedi. Bu çocuk korkuyor... Sakın Üstüne düşmeyin! Yıldızı çok büyük. Altında ezil-
miş. Bu çocuğun üstüne düşmeyin. Allah hepimize iyilik versin!
Esmer, ufak tefek bir adamdı. Fakat bakışları çok değişikti. Kalın kaşların altından simsiyah gözleri hiç rastlamadığım bir şiddetle etrafında ne varsa delip geçiyordu. Kendisine bir şeyler söylemek istedim: Fakat kalabalıkta o da kayboldu. Etrafımda herkes bıı* gölge gibi kayboluyordu.
Ben, elimde Sabihanın bir başkasından aldığım resmi, kalkmakla olan vapura atladım, ihtiyar adamın sözleri beni epeyce düşündürdü. Sabıkanın yüzünde blı şeyden korkan, hattâ devamlı şekilde korku içinde yaşıyan bir insan halı vardı. Bunu düşününce, üatüste İki defa yaptığı çaresizlik işaretinin mânasını anlar gibi olduın.
"Darülbedayide onunla arkadaştık" Demek Sablha, evli olduğu halde Darülbedayle girmişti. Ne kadar bilmediğim şey vardı?
Pansiyona gelir gelmez Sabihanın resmini asacak bir yer aradım. Sonra, gelip gidenlerin görmesinden çekindim. Masamın çekmesine koymak istedim. O anda gözüme başka bir resim, Atiye Hanımın resmi ilişti. Hummanın büyüttüğü apaçık gözlerle, sanki bana, her şeyi biliyorum, der gibi bakıyordu. Garip bir korku içinde Sabihanın resmini bu ölünün resminin yanına koymaktan vazgeçtim.
Sanki bir yığın gizli kuvvetin elinde esirdim. Hayat, benim için mantığını değiştirmiş gibi her kımıldanışımda etrafımda mevcut şeyler arasında 349
germediğim, bilmediğim münasebetler var saw yordum. Odanın içinde, elimde Nâsır Paşanın bsf-dığı paket, dolaşıp duruyordum.
Nihayet resmi olduğu gibi gardroba koydum. Ben de soyunup yatağa girdim. Uyumak dıım Belki dinlenmekten ziyade, kaçmak, düşünmemek için bunu istiyordum.
Fakat uyuyamadım. îlk ziyaretçim Muhlis Bey oldu. Kapıya şöyle bir dokunduktan sonra içeriye gazete
istıyor-bir şey
dtıın... Aferin
girdi. Arkasından Buafalos, elinde bizim vardı.
Sabahtan beri seni dört gözle bekliyor-dedi. Nerede idin0 Makalen çok güzel, küçük. Tanı istediğim gibi yazmışsın.
Yattığım yerden:
— Farkındayım., dedim. Sade ben değil. Nâ-sır Paşa da farkında. Bana. Muhlis Bey söylemiş, siz yazmışsınız.| dedi.
Muhlis Bey. söylediklerime ehemmiyet vermeden, odaya girer girmez kanepenin üzerindeki lakelet kafasına, bir sirkte Hamlet numarası yapıyormuş gibi birdenbire koşan ve onunla senli benli konuşmağa başlayan Busfalos'un yanınA gitti. Onu boynundan tutarak felsefi mülâhazalarına son verdi.
— Zekâ epeyce ucuzladı, desene...
— Belki de bedava dağıtılıyor artık.. Fakat AHah&şkma bu hayvanın başım böyle tutmayın! Kaç defadır size söylıyeceğim. unutuyorum. Boğacak gibi boynundan yakalıyorsunuz...
Bu sözlerin Muhlis Beye bu derece tesir edeceğini bilmiyordum. Birdenbire yüzüme, sonra ellerine baktı. Yavaşça:
— Hakkın var! dedi ve köpeği bu sefer tasmasından tutarak yatağınun ucuna oturdu.
f Dc camı var>
350
348
347

Sayfa
17 Mayıs 1950
“Son
T ürk secim terinden
batı dünyasının
iftihar etmesi icabeder”
birinci
Dünya birliği
güneşinin kutluyor, ve İkinci iki dünya
New-ıork Tınırsın başyazarı diyor ki:
ihraç edilmek üzere
Avrupa Konseyi ve Türkiye

Gerçekten, vakit vakit kurulan dünya çapındaki teşekküllerden kâfi derecede faydalanmadığımızı müşahedelerimize dayanarak söylemek isteriz
Yazan: Ahmcd Halil
t
kadar geldiğini açıkça itiraf etmeliyiz. Nitekim Avrupa Konseyi, bir kaç av evvel Strasbourg’da daimi şekilde knlacek ve ilmi cihazı içinde çalışacak, muayyen şartları haiz Türk elemanları istemiş bulunuyor,
Bir yaşına girmiş olan Avrupa Konseyi teşekkülü içindeki on iki devletten hor biri kendi çapında faaldir. Bu faaliyete, buruda sık sık kullanılan “Avrupamn güneyinde Avrupa medeniyetinin bekçisi olan Türkiye,, sözünü gerçek hale sokmak için çok uyanık, dikkatli, bilhassa fikri-takib sahibi olmak icap ediyor. Senenin muayyen günlerindeki resmi toplantılar, işin seremoni tarafıdır. Asıl çalışına bu sernmoniler a-rasındakl zaman içinde geçen çalışmalardır. Konseyin Matbuat Dairesinden bana "YENİ İSTANBUL” namına verilen vesikalara ve bilgilere göre nasıl çalışmak lâzım olduğunu, kendi düşündüklerimle beraber ayrıca bildireceğim.



C. H. P. nin seçimde mağlûbiyeti hayat pahalılığı ve köylünün ademi memnuniyetidir
lLtNDtGÎ gibi son U.i Cihan U Harbi sonunda dünya ı (kân üç ümide bağlandı. Bunlardan biri Milletler Meclisi 11919), diğeri Birleşmiş Milletler Konseyi 11915ı. UçÜnrilsÜ de Avrupa Meclisi 11919ı dir. Bugün bütün dünya değilse bile Avrupa, bu arada şimdi içinde bulunduğum Avrupa şehri. 1949 senesinde doğan iimil doğuş yıldönümünü
Filhakika Birinci Harbi sonundaki
hareketini pek mücerret bulan bir kısım politika mensupları, her iki harbin arasında veya sonunda dünya birliğine gidecek yolun hazırlayıcısı olmak üzere bir Avrupa birliği düşünmekten geri kalmadılar. 1918 harbi sonunda Kııdenhov kalergie ile Briand’m önayak oldukları “Pnn-Avfupa,, hareketi ile 27 Avrupa devletini bîr araya getirme işi, bu teşebbüslerin başında görülmektedir, İkinci Dünya Harbi sununda, 1946 da ChurchiH’in lsviçreuen etrafa yaptığı hitap, bir sene sonra "Avrupa Birleşik Devletleri Hareketini Araştırma Komitesi., ne, iki yıl sonra da "Avrupa Konseyi., ne zemin hazırladı. Aralarında ikisi Türk olmak üzere, dört yüz Fransız ve yabancı dâvetlînin bulunduğu bugünkü toplantı, işte geçen sene bugiln statüsü kabul edilmiş olan teşekkülün istikbalini sağlamlaştırmak için yakılmış bulunuyor.

Strasbourg’un güzel bir yerinde bulunan Platona villâsındayız. Villânın en güzel bir köşesinde Türk bayrağı dalgalanıyor. Beni toplantıya lütfen dâvet eden Avrupa Konseyi Matbuat ve Haber Alma Dairesi Şefi, tanınmış Belçikalı sosyoloji profesörlerinden Paul M. G. Levy, villânın balkonunda:
— Görüyorsunuz ya, dedi, İsveç İle Türkiye bayrakları yan yana duruyor. Gerçi alfabe sırası da bunu gerektirdi. Fakat İki bayrağın yan yana durması sebepsiz değil!
HollandalI bir diplomat İlâve etti:
— Biri kuzeyde, biri güneyde medeniyetimizi bekliyorlar. Bayraklar, bu hâdiseyi canlandırıyor.
Her ikisi de benden cevap bekliyor gibi idi:
— Evet, dedim, en kıymetli müstahsil kitlemiz köyünden ve toprağından uzak. İktisadi kalkınmamız, biraz da bir yaşını dolduran Avrupa Konseyinin, tam ve müessir, dik ve müstakil bir hale gelmesine, teşekkülünü bulmasına bağlı.
Dâvetliler arasında Stıasbourg Üniversitesine gelen Türk talebelerinin koruyucusu ve rehberi olan Tanınmış Devletler Hukuku Profesörü Pedslob dikkati celbediyor.

Şunu itiraf edeyim ki meraesi Al-sas olan bu yeni hareketin ehemmiyetini Türkiyede iken rıvamamıştım. Fakat bütün Avrupa, başta Fransa olduğu halde
diğer iki haıaketten büsbütün başka ciddî bir ruh hâleti ile bağlı. Herkesin kanaati şu noktada toplanıyor: 1919 ve 1945 hareketleri ne de olsa biraz ütopik. Fakat bu hareket, her türlü reci şartlan muhtevidir. Dünya birliğine giden yolun durak noktalan, Avrupa, Asya, Amerika ve hattâ Afrikadaki kıta birlikleridir. Bunların başında da Avrupa Birliği geliyor. İki ordu, iki kültür, iki lisan, iki milli marş ve iki tarih telâkkisi arasında her cefayı çekmiş olan Alsasta. bu birlik merkezinin kurulması sebepsiz olmasa gerek Bütün Alaas-Loren münevverleri, bana bu hareketin her pahaya yaşaması ve yaşatılması zaruretinden bahsediyorlar. Bazıları, Türkiyede bu hareketin gereği gibi kavranmamış olması ihtimalinden de bahseylemek-tedirler. Avrupada yer yer tu harekete yardım ve muzaheret dernekleri kurulmuş bulunuyor. Acaba savın münekkldlerin maksadı. TOı kıyede böyle bir "dernek,, in henüz kurulmamış. akislerinin buralara gelmemiş olması mıdır? Belki! O halde bir kısım münevverlere, siyasi ilimlere mensup olanlara düşen vazife, hemen böyle bir "dernek,, ı kurmaktır. Avı-upa Konseyinin umumi kâtipleri ve muhtelif daire şefleri bana, hükümetlerden ve hariciye vekâletlerinden ziyade "halk efkârı., nin harekete geçirilmesi lüzumundan bahsettiler. Bilhassa Prof. P. Levy. e-ğer Türkiyede "efkârı umumiye a-raştırmalan,. ile meşgul ilim ve bilgi teşekkülleri varsa bunların araştırmalarından ve neticelerinden "konsey, ,in de hayli faydalanacağını söylüyor.
Toplantıdaki yabancı do$ı ıra göre Rhen sahillerinde dalgalanan 12 bayrağın cn güzeli ve ay'ı ile yıldızı ile en mânalısı Türk bayrağıdır. Aynı dostların düşüncesine göre gittikçe İkiye ayrılan iki dünya arasındaki müvazene. ancak bu on iki bayrağa diğer Avrupa milletleri bayraklarının katılması ile mümkün o-labilecektir. Güneyden Türkiyenin Yunanistanın, kuzeyden İsveçLn Finlândivamn sardığı bu ile yıldızın göze ve kalbe aşıladı-aydmlık içinde gittikçe kuvvetle-
ve
ve
ay
necek ve Amerika ile Sovyetler arasındaki gergrinli#! hayli azaltacak ve belki de — umumi kanaate göre sıfıra indirecektir.
Kuzev
Bir mahkemedeki
suç tatbikatı
Londra. 16 (NAFEN) —
Rodezyada da bir mahkeme esnasında Afrikalı bir mevkuf tercüman vasıtasiyle muhakeme edilmekte i-ken, hâkim suçlunun neden arkadaşını bir balyozla yere serdiğini sorunca suçlu suali anlayamamış.
Bunun üzerine balyozu eline vererek tercüman vasıtasiyle arkadaşını nasıl yere serdiğini anlatmasını suçluya sormuştur. Derhal balyozu havaya kaldıran Afrikalı bunu tercümanın kafasına indirmiştir.
Hâlen tercüman ölüm halinde varalı olarak hapishanede yatmaktadır. Muhakeme he tercümanın bu durumu üzerine talik edilmiştir.
Trygve Ur. Birleşini* Mülntlerle ilerili bir merakini sırasında
Trygve Lie, dün Staliııle görüştü
Genel Sekreter ayrıca Komünist Çin’in Moskova Sefiriyle de temas halinde
New-Y'ork. 16 IA.A.) Bu aabah-ki başyazısında New-York Times gazetesi şunları yazmaktadır:
Cumhuriyet Halk Partisinin seçimlerde uğradığı yıkıcı ve hayret verici mağlûbiyet, yalnız Türkiyede değil, fakat bütün batı demokrasisinin de IftlhRT etmesi lâzım gelen bir neticedir.
Gazete, bu seçimlerde en büyük şerefin ismet İnönü’ye ait olduğunu yazmakta ve şöyle demektedir:
Zira memleketine demokrasi yolunda büyük terakkiler kaydettiren İnönü’dür. Amerikan resmi kanaati olarak gazete D. P. nin zaferinin memleketin dış siyasetine hiçbir dahil olmadığını söylemekte ve şunları yazmaktadır:
Türkiye soğuk harpte dalma batı ile beraberdir ve muhtemel olarak bizimle beraber kalacaktır.
Demokratların iktidara geçmesini gittikçe artan hasat pahalılığına ve köylünün memnun olmamasına atfeden gazete, devlet kapitalizminin daraltılması ve sendika kanunlarının daha liberal bir hale sokulmasına dair Celâl Bayarın seçim valilerini hatırlatmakta ve yazıya şöylr son vermektedir:

Böyle bir program karşıcında seçmenlerin gösterdikleri akaülâmcl Türkiyede sosyal ve demokratik vicdanın inkişafına bir delil tenkil etmektedir.
Suriye, Lübnan, Suudî Arabistan ve Mımr, fikri destekliyorlar
Amman, 16 A A. 'AFP» — Dün gece öğrenildiğlhe göre Arap Birliği Siyasi Komitesi. ÜrdünÜn Arap Birliğinden İhracına karar vermiştir.
Bu karar, Amman siyasi çevrelerim de büyük bir hayret uyandırmıştır.
Siyasi çevrelerde Ürdünün İhracı karnrının katiyet keqbetmesi için A-rap Birliği Konseyinin oy birliği İle tasdiki lâzım olduğu söylenmektedir. Zaten Arap Birliği Siyasi Komitesinin verdiği karanla İrak vc Yemen müstenkif kalmışlardır.
Gazeteler, hu sabah Ürdün meselesini tahlil çderek Arap devletlerinin birleşmesinde açılan yeni safhalar hakkında fikirler yürütülmektedir.
Almâhda gazetesi, şöyle demektedlr-Bu toprakların sahihi olan bizler, mukadderatımızı tâyinde serbestiz ve Ürdün İle birliğe taraftarız, şimdilik Filistin meselesinin kati şekilde hallini İstiyoruz.
Arap Birliği Siyasi Komitesinin dünkü toplantısından sonra Amman resmi çevrelerinde İki cereyan hâkim olmuştur.
Londra Konferansında
Yem bir Atlantik
Sa-
Kurmay Heyeti kurulmayacak
WaFhlngton. 16 jAA. (AFP) -
vunma Bakanlığına yakın çevrelerden bildirildiğine göre bejler kurmay heyeti yerine Birleşik Amerikanın da dahil olacağı yeni bir Atlantik Kurmay Heyeti teşkil etmenin zamanı henüz gelmemiştir.
Bu beyanat, Londradan gelen ve gencini Omar Brndlcy’in Fontninhlenu kurmay heyetine halef olacak yeni bir heyette Mareşal Montgomery’nin verini alacağı yolundaki rivayete karsı bir cevap teşkil etmektedir.
Bu haberi yalanlayan yetkili Amerikan çevrelerine göre yeni kurmay heyetine Amerikanın dahil olması bazı menfaatler sağlıy a «'aktır. Fuku» bunu aşağıdaki sebeplerle uygunsuz kılacak muğlak meseleler de vardır;
1 — Birleşik Amerika, Avrupaya hs-keri diktatörlüğü getirmekle ittiham edilecektir. Bunun için VVashington’a gör© hütiin Ailantik memleketlerinin bu iştiraki istemeleri ve ittifakla bunu Amerlkaya kabul ettirmeleri lâzımdır.
2 Bu halde de Amerikan Başkomutanı müşkül mevkide bulunacaktır. Zira müşterek masraflar ve her birinin hisRoatnin tâyininde güçlüğe uğrayacaktır/
3 Diğer taraIIan Amerika!) müşterek kurmay balkanlarının dn iştirak edecekleri yeni bir İcra komitesinin kurulması Amerikan generalinin İstifasını mucip olarak halihazır askeri komitenin zayıflamasına yol a-çacaktir.
Moskova. 16 A A. (United Press) — Birleşmiş Mllletjcr Genel Sekreteri Trvgvo LİO. soğuk harbe girişen her İki tarafı uzlaştırmak için yaptığı görüşmeleri dün akşam Kremlinde Sta-linle yaptığı 90 dakikalık bir konuşma ile tamamlamıştır.
VVashınpton’drı Tnımşn İle. daha sonra Ingiltere ve Fransıınm belli haslı liderleriyle yaptığı görüşmelerden sonra olduğu gibi Lle. Stalin ile kendisinin dünya meseleleri hakkında neler konuştukları hakkında umuma arz edilecek bir şeyi olmadığını tir.
Yemekte Lie ile birlikte bakan Muavini Molotöf ile
Bakanı Andrel Visinaki de dûn akşam Kremlinde hazır bulunmuşlardır.
Ele nin Rus liderleriyle yaptığı konuşma. Washingt.on*dn Trumnn İle yaptığı 2n dakikalık görüşmenin hemen hemen beş misil uzun olmuştur.
Li«\ kendi namına verilen ziyafette bir çok defa sulh şerefine kadehini kaldırmıştır.
Komünist Çin’le temas
New-Yörk. 16 (YtRSl — Birleşmiş Milletler merkezinden alınan haberlere göre Genel Sekreter Lie. komünist Cinin Moskova sefiriyle görüşmüştür.
Seylâba kafa tutan baştabana
Tehlikeye faaliyet
rağmen normal
devam ediyor
bildirmiş-
olnn Baş-Dışişleri
Fransada yeni bir parti kuruldu
Paris. 16 - A A. lAFP) — Dün akşam üstü yaptığı basın toplantısı esnasında "Liberty du Peuple” gazetesinin siyasi müdürü Jean Roy yeni bir partinin resmen kurulduğunu bildirmiştir: Bu Fransız Milli Partisidir.
Yeni parti bütün vasıtalarla, hattâ doğrudan doğruya dahi komünizme karşı mücadele etmek tasavvu-rundadır.
| YENİ İSTANBUL, Dünya hikâye müsabakası. Birinciye 5000 dolar * YENİ İSTANBUL, Dünya hikâye |
5 e
6
d
X z -*•
M
z
AA (AFP) — Kıra!
Wlnnlpeg, 16
George Hastahanesl Kızıl Nehrin «uları tarafından İstilâ edilen bölgede boşaltılmayan yegâne bina olarak kalmıştır. 4 metre yükselmiş olan suların dalgaları hastahanenin kapısından akmaktadır Haatnhane bulaşıcı hastalıklara tahsis edildiği için tahliyesinin sari hastalıkları yayması tehlikesi vardır. Suların yükselmesine rağmen bu hastahanede faaliyet normal şartlar I-çinde cereyan etmektedir.
Amerikada dört kişiye bir telefon düşüyor
Müstakil Telefon Birliğinin belirttiğine göre. Amerikada her dört kişiye bir telefon isabet etmektedir. Halbuki dünyanın geri kalan kısmında ancak seksen kişiye bir telefon isabet etmektedir. Amerikada istimal edilen 40,000.000 telefondan 27,000,000 u evlerde, geri kalan da iş dairelerinde kullanılmaktadır.
yetesiye kav-görüyorum ki İsveç, ortada bu harekete,
-
YENİ İSTANBUL, dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyatına açıyor
5
5
3.
Batı savunmasının
takviyesi
Londra. 16 A A. (Reuter) — Norveç Dışişleri Bakam Hoİvard Lan#* 11e Belçika Dışişleri Bakanı Paul Van Zeeland ın iki günlük görüşmelere iştirakle önemli bir rol oynadıkları anlaşılmaktadır.
Dışişleri Bakanları, halletmeleri icap eden büyük meseleyi ciddî olarak görülmeye başlayacakları bugün öğleden sonraki toplantıya kadar tanı bir oturum yapmıyncaklardır. Görüşülecek olun mesele, batı «avunmasının takviyesi ve masrafın mevcut olan hayat Hlnnd.-ırdını düşürmeden karşılanmasından İbareli ir.
Komi.ıyonlnr sabah oturumunu üye devimlerin savunma sistemine vermeleri icap eden para, silâh ve inran gücü hisseleri hakkında sualler sorarak geçireceklerdir.
Diplomatik faaliyetin bu hareketli zamanında sahne arkasındaki müşahitler. «on haftaki milletlerarası temasların Ingiltere siyasetinde bir değişiklik doğurduğu kannatindedirler.
Bu siyasetin Batı Avrupamn diğer devletleri ile dalla fazla iktisadi işbirliğine doğru yöneldiği görülmektedir.
Siyasetteki bu İnkişafın iki gaye güttüğü anlaşılmaktadır:
1 — Bütün diğer alâkadar devlctle-
isteniyor
rin sterlin# bölgesinin önemini idrak ettiğine dair teminat alan Ingiltere, Avrupa tediye birliğine dahil olmak için yeni ve kurucu mahiyette teklifler yapmak üzeredir.
2 — Schuman'ın Avrupada kömür ve çelik kaynaklarının müştereken işletilmesini derpiş eden plânın teferruatını incelemiş bulunan Ingiltere» bir Fransız - Alman birliğini iyi karşf* lamaya ve İştirak imkânlarını aramaya hazır bulunmakladır.
Monnet Schııman teklifini faah rtti
Londra. 16 A.A. (AFP) — Üç dışişleri bakanı konferansından sonra Franeız dışişleri Bakanı bilhaasa kendi plânına imada bulunmuştur. Bu arada plân yüksek komiseri Jean Monnet’de Harriman a ve Almanya-y a hareketinden evvel John McCloy'a Schuman teklifini izah etmiş ve kartellerin ihdası yollfnda her türlü mahzurun bertaraf edileceğini söylemiştir.
Daha sonra Monnet, Van Zeeland, Stlkker ve Bech’e izahat, vermiştir.
Atlantik Paktı Komitesi tarafından hazırlanan çeşitli raporlar salı sabah) jeotnisyon tarafından İncelenecek, öğleden sonra da genel oturuma sunulacaktır.
(MEMLEKET HABERLERİ]
D. P. Milletvekili
E. Hayrı Üstiindağ
C. H. P. Genel başkan

Gerçekten vakit vakit kurulan dünya çapındaki teşekküllerden kâfi derecede faydalanamadığıınızı müşahedelerimize dayanarak söylemek İslerim. Genç ve kaliteli şahsiyetlerimiz ya yok, yahut bunları meydana çıkaracak vasıtalardan mahrumuz. UNESKO içinde, lînesko’nun malı olmuş yabancı ilim ve idare adamlarına rastlıyoruz. Aynı rastlama, “Avrupa Konseyi,, nde de vâkidir. Fakat bunların hiç bir yerinde bu milletlerarası teşekküllerin Kadroları içinde çalışan adamlarımıza tesadüf edemedik. Biz fırsatları aramadığımız zaman fırsatların ayağımıza
u
•5
o
i x
c
• M
u X
i
-
3
3
> —
E
w
X
3
a
2 ^3

z
(
7.
Z
*
c •3
e î
V X Z
u
x
1
5
S
G
X
2
Dünya, en iyi
hikâyesini arıyor
e
*
Birinciye 5.000 dolar
Müsabakaya
giriş şartları
*
Z
Gazetemiz, öteden beri deı anili bir şikâyet ve arzunun yakın müşahidi bulunması hasebiyle, İçinde şüphesiz dünya çııpııırla defterler bulunan Tiirk ediplerine, dünya edebiyatının kapıkırım açmak zamanının çoklan geldiğine kani MI. İşte bıı sebepledir kİ, Amerikada intişar etmekte olun New-York Ilerald Tribüne mzeteMİnin tertip et lifti dünya hikâye müsabakam, bizi bıı gazete İle işbirliğine şevketti ve şimdiye kadar Tiirklyode yapılmamış olan millî bir hikâye müsabakasını tertip etnikle (le vazlr.de.ııdlrdl. Maksadımız, bu «liretle dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyat ma açmak ve dünyaya bizde de defteri! muharrirler yetice bildiğini Isbtıl etmektir.
işte bu düşünce İledir kİ. memleketimizin bütün defteri! kalemlerini “Diinya Hikâye Müsabakasına'* İştirake davet ediyoruz. Bıı nıüııabakanın Türk edebiyatı fçlıı muvaffak olması ancak onlar sayesinde mümkün «ıhıbllecektlr.
Müsabakaya giriş şartları
Dünya lflkâye Müsabakasına, aşağıdaki şartlar dııhillııdt» İştirak olunacaktır:
A —
E
F
G
.Muharrirler, nıiisubukaya İştirak IçLn gönderdikleri hlkâ>elerl müsabaka neticesine kadar ba^ka hiç bir yerde ncşretnıemeyi taahhüt ederler.
— Gazetemizin edebi heyeti, gelen hikâyeler arasın-dan bir İlk seçme yaparak en İyİ 30 hikâyeyi tes-hlt edecektir. Bıı hikâyeler gazetemizde neşredilecek ve her hikâyeye 80 Hra Ücret verilecektir.
— Memleketin tanınmış ediplerinden mürekkep büyük bir jüri, neşredilen 80 hikâyeden en güzel Ikl tanesini seçecek, gazetemiz bunlara 800 er lira mükafat verecektir,
— TUrklyede seçilen hu Ikl eser 5000 dolar mükâfat lı Dünya Hikâye .Müsabakasına girmek hakkını kazanarak gazetemiz tarafından Milletlera-sı Jüriye tevdi edilecektir.
s
>
w r
«İ
ö
C:
9
((
y I
*
Dün, İzmir Vali, Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanını ziyaret ederek seçimlerde gösterdikleri tarafsız hareketten dolayı teşekkür etti
tzmir, 16 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — D.P İl Başkanı ve İzmir Milletvekili Doktor Ekrem Hayri Üstündağ bugün yanında Parti Genel Sekreteri bulunduğu halde İzmir Valisini, Emniyet Müdürünü ve Jandarma Bölge Komutanını ziyaretle seçim günü ve ona takaddüm eden günlerde yeni Seçim Knnıınunun hükümlerine uygun olarak gösterdikleri tarafsız muameleden dolayı kendilerine teşekkürde bulunmuştur. Vali, Emniyet Müdürü ve Jandarma Bölge Komutam akşamüzeri parti binasına giderek İade! ziyarette bulunmuşlardır. İZMİKDE 349,456 SEÇMEN OY!M
KULLANDI
İzmir, 16 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) •— Jzmi seçmenden «48.456 seçmenin oylarım kullandıkları ve D.P adaylarının 199,762, C.H.P adaybırının 147,045 oy aldıkları tespit edilmiştir. Kati neticelerin ilânı daha bir gün gecikecektir.
İr İlinde 370 bin 85 456 seçmenin ve D.P
Hilmi l ran, C'.H.P. illerin parti Başkanı İnönüniin etrafında mütesanit bir kitle halinde memleket ve millet hizmetine ve parti vazifesine devam etmelerini istiyor
19 Mayıs Bayramı tehir edildi
Ankara. 16 ı Hususi mulıabırimiz bildiriyor) — C.H P. Genel Başkan-vekili Hilmi Uran bugün parti teşkilâtına aşağıdaki tamimi göndermiştir:
Partimiz son Büyük Millet Meclisi seçimlerini ve bunun tabii neticesi olarak iktidarı kaybetmiştir. Bu bir vâkıadır ve halk iradesine dayanan rejimlerde milletin iktidar değiştirme surelinde dalma tecellisi beklenebilen ihtimaldendir.
Partimiz bundan böyle venı bir çalışma devime girmiş bulunmaktadır. Biz bu sahada da memleketimize ve milletimize geniş hizmetler sağlıya-rak halkımızı tenvire devam edece-
ğız ve muhalefette çalışarak memlekete bu sahada da hizmet sağlamanın şerefli örneğini vereceğiz. Bu itibarla arkadaşlarımın hiç fütur getirmeksizin Parti Balkanımız İnönü etrafında mütesanit bir kitle halinde geniş yürekle memleket ve millet hizmetine ve parti vazifesine devam etmesini Öpen m.
19 Mayıs Bayramı
Ankara. 16 (A.Ari
Bakanlığından tebliğ Büyük Atatürk’ün ğın8 ayak bastığı 19 yıl seçim haftasına
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışına takaddüm düf etmektedir
Bu sebeple bu ıııüzde yapılması
jimnastik gösterileri yeni Meclisin açılışını takıp eden günlere tehir edilmiştir
rica eder, gözlerinizden
Spor ve Gençlik tehir edildi.
— Milli Eğitim edilmiştir: Anadolu topra-Mavıs giinü bu ve dokuzuncu
I
*
/
sinenin yıldızı Gnrj NeU’-York’a gelerek Birleşmiş Milletler hesabını
t?
V •
5
Mİ H X
fi. o

5 □5 3
zr

eden dünlere tesa-
milli bayram günü-mûtat merasim ve bütün yurtta
Dünyanın en güzel
50 Hikâyesi
Birleşik Amerikanın en rutubetli eyaleti
Lftuısiana. Birleşik Amerikanın en rutubetli eyaletini teşkil etmektedir. Buraya hor sone vasati olarak 139.08 santimetrelik yağmur yağmaktadır. Diğer taraltpıı, Nevada da Amerikanın en kurak eyaletidir. Buraya senede vasati olarak 22,38 santim ya#mur yağmaktadır.-
Tanınmış veya tanınmamış her muharrir, kendi imzaaiyle veya nııiMtear bir İsimle müsabakaya iştir.ık . d-bilir
MiİKtear isini kullananlar lıaldki İmzalarını hlkay«deriniıı bir iiünImini altına atarak knpaJı bir zarfla ve nıÜMilmka ııihııjcte erdiği tarihte açılmak üzere İdarehanemize tevdi edeceklerdir.
— Hikâyelerin en az 1500, en çok 1000 kelimelik ve daktilo İle Ikl nüfllıa olarak, aalüfenJıı bir tarafına yazılmaları şarttır. Mevzii tarıuııııcıı seriıeHt-tlr. Hikâyeler, cımlı, hakikî hayattan atınmış, aşk, macera, harp, İş, esrar, ilin ve ırk nııicıuh^ lelerl veya beseri ihtiras gibi her türiii mevzuu sahip olabilir. Hikâyelerin sade, talih bir «lüle yazılmış bııhmımılıırı ve zamanımızda cereyan etmiş olmaları tercih mvIm4»I teşkil rıl«T. Fakat tekrar ediyoruz, mevzu kat’iyyen tahdit edilmiş değildir.
C — Müsabakaya İştirak edenlerin gönderecekleri hikâyelerin başka birlerde çıkmamış olması şarttır. Muharrir, bıı hiKiısta hikâyesine bir de taahhütname ekllyecekiir.
D — Hikâyelerin gazetemize 30 haziran 1950 tarihine kadar makbuz mukabilinde bizzat h*vdi edilmiş veya taahhütlü mektupla gönderilmiş olması kızımdır. Hikâyelerin üzerine "Dünya mÜHahakası" kayrli konulmalıdır.
B
ıu|op 0009 aXpu|4|a Ibüi|uqub||iu VAtıpa
Dünyanın en güzel hikâyesi aranırken, bir taraftan da müsabakaya İştirak eden milletler arasından en iyi 50 hikâye de teabit edilmiş olacaktır.
YENİ İSTANBUL
Bıı 50 scçıııt» hikâyenin Türkiyede neşir hakkım şimdiden temin etmiş bulunuyoruz. Bııııları okuyucularımı ayrıca takdim edecektir.
Kimlerle yarışacağız ?
Edebiyat tarihinin bu çok miihlm müsabakasına daha şimdiden İştirak eden milletler şıınlurdır: Ingiltere, ltalyu, Alnıunyıı. llullnııdn, İsviçre, İsveç, Norveç. Danimarka, Finlandiya, İrlanda, İsrail, Cenubî Afrika, Avustralya, Yeni Z(*lnıi(ln. Illıullstıın. Seylân vo Yunanistan.
Müsabakaya Amerika da İftUmk etmektedir. Fakat orası için tertip heyeti bıışkıı bir şekil tatbik etmekte ve ııyrı bir mükâfat vermektedir.
‘ ia&NVlS| IN^A * -»«PP OÜOV «^RUHİH JA3A £
bir konfora*1* vermiş ir, Bahsi geçen hu kon ferini plâğa ahumu» olun İngiliz cc konuşan memleketlerin radyolarında yayınlanacaktır
İngiliz kadınlarının ayakları büyüyor.
Londra 16 tNAFEN) — Londra ayakkabıcıların cn son yapmış oldukları bir istatistiğe göre İngiliz kadınlarının binden maları dir
bilhassa İkinci Cihan Harben fazla sporla meşgul ol-üzerine ayakları büyümekle-
“Caruso’nun hayatı,,
Amerikada Caruso’nun hayatını anlatan bir film meydana getirilmektedir. "Enrico Caruso, Hayatı ve O-lümü’’ isimli filinde Dorothy Caruso-ımn korasının biyografisi belirtilecektir. Bu filmde büvük opera yıldızının plâğa almnır sesi iptilecek-tir Mario Lanza baş ıolü oynayacaktır.
Sayfa 4
yeni İstanbul
17 Mayıs 1850
Yarınki makale
Sıın(lerlaııd9 dîin genç millî lakımı 2-1 yendi
Hitler’in ezelî düşmanı
ONUNCU MAKALE
Yazan: SELVA SEZER
Köpek düşkünü Amiral Canaris
Askerlerden
nefret eden amiral, her gün Berline köpeklerinin ne yediklerini sorardı
telefon ederek
üze-olan çok OİH-
şahsiyetler İçinde, hakkında en söz söylenilen ve en esrarengiz rak tanınan adam muhakkak kİ. casus teşkilâtı. Ab\vehr’in *?efl Wllhclm Ca nar İst ir. Yabancı memleketlerde, bütün Hitler cinayetlerinin müsebbibi olarak telâkki edildiği halde, arkadaşları nezihinle Hİtlere karşı yapılan bütün* sutkastleri tertip eden bir insan olarak tanılıyordu. Alman efkârı umumiyetine göre. Canaris, Almanyanm yenilmesine sebep olan zeki bir vatan haininden başka bir şey değildi. Bütün bunlardan hangisi hakikatti acaba?
manyaya döndü ve A kelenizde dolanmaya tahsis edilen bir başka denizaltının kumandanlığına getirildi.
Dünkü maçta ınlsnfiı takım kalecisinin hlr yumruk çıkışı.
İngiliz birinci profesyonel ilkinin üçüncüsü “Sunderland” takımı dün İnönü stadında 25 bin kişiyi aşan bir kalabalık önünde ikinci karşılaşmasını Genç Milli Takını namzetlerine karşı yaptı. Saat tam 17 do hakem Sanıih Duransoy’un idaresinde sahaya çıkan iki takım da şu kadrolarla dizildiler:
Geny AfVH Tafctm ftamaretZeri.’
Turgay - Naci, İsmet - Oml/j Ça-Ilp, Jtftua//er - lafendiyar, Erol, Re-/ûij Lefterj Halit.
Sunderland:
Mapşon - Stelliny, Hudşjell - Scot-eon, Walshe, A. Wright - Duns, Jbroodis, T. Wriffht> Shockleton, Rey-Mlds.
Maçın tenkidi
Türk takımı ikinci devredeki beraberliği başlangıçta da kurabilmiş olsaydı bu maçı hiç değilse berabere bitirebilirdi
Dün hiç bir antrenman yaptırılmadan Sıınderiaııd’ın karşısına çıkarılan Genç Mili Takımımızın eğer İkinci devrede kurduğu Üstünlükle eline geçen fırsatlardan istifade etmesini bilse ve biraz da şansı olsaydı maçı berabere ve hattâ galip o-larak bitirmesi pekâlâ mümkün olabilirdi.
Birinci devreyi birbirlerine a-Jışınaınış olmanın verdiği tutukluk ve yadırgatıl ıkla bozuk oynayan Miltt Takım oyuncuları ikinci devrede bu kusurlarını oldukça telıtfi edebilmişler, ileri ve geri hatlarda daha iyi anlaşarak oynayabilmek imkânını bulmuşlardır.
Takım, elde mevcut elemanlara nazaran iyi teşkil edilmiş sayılabilirdi.
Yalnız bu antrenmansızlığın neticesi olarak oyuncular ve hatlar arasında göz dolduran bir insicam ve ahenk görülmediği gibi, takım halindeki oyununda da bilhassa dikkat ııazan şu kusurlar çekiyordu.
Ingllizlor havadan gelen troplara ekseriya hâkim oldukları halde, oyuncularımız, boylarının ve cüsselerinin kendileri İçin a-vontaj temin etmediğini hatır-lamıyarak topu dalma lıavaian-dırıyor ve bu yüzden kaptırıyorlardı.
Kendilerinden daha süratli o-Laıı basımları karşısında kısa paslarla ve yer değiştirmek suretiyle ilerlemek tablyesinl tatbik edecekleri yerde topu sürerek geçmek istiyor ve tabletiyle de ekseriya muvaffak olamıyorlardı. Oyun tarzlarını hnsmın ta-biyeslne uydurmaları da bir hata idi. Topu koşturup kendilerini yormamaları lâzımgellrken bunun aksini yapıyor, icabında kati eforu sarf etmek gerektiği zaman da takatsiz ve mecalsiz kalıyorlardı.
Birbirlerine girift oynamaları yüzünden bir çok defa sıkışık vaziyette kalıyor, bıraktıkları boşluklardan da basma istifade etmek imkânını veriyorlardL.
Ve nihayet bütün bunlara ilâveten, yine bir sürü gol kaçırmak İlletinden kendilerini kurtaramadılar.
Sıifiderlaııd oyuncularına gelince; lıer pozisyonda gelen topları blllıassa ayaklarında ÖldÜ-rüvemıelerl en müsait vaziyette şÜt çekebilmek İçin topu sanki el İle koyar gibi ayaklarının ö-nüne getirİvermelcrl, bütün o-yuncuların hücum ve müdafaada yelpaze gibi açılıp kapanı vermeleri. deplâsmanlı ve süratli, telâş ve heyecana kapılmadan oymıınaları başlıca vasıflarını teşkil ediyordu.
Mnamaflh bu takını dünkü o-yunuııa nazaran memleketimizde yeııllemiyiH’rk bir teşekkül manzarası göstermemektedir.
Diinkü müsabaka ikinci devrede çok zevkli ve heyecanlı safhalar arzetnılşlir.
Hakemin, misafirlerimiz aleyhine ceza çizgisi içinde bariz bir gulette yapılan bazı hataları gorıııcmek müsamalıakârlığıııda bulunması, halkı haklı olarak it-sabfyeUı sevketmlştir. Hele bir d(*fusmda ceza çizgisinden dört beş metro içeride yapılan bir favl’ü çizginin dışından çektirmesi hayretle karşılanmıştır.
Önümüzdeki haftalar içinde yapacağı milli mııçlarn hazırlık mahiyetinde olmak üzere dünkü maçta denenen genç milli takımımızdan, eğer lâyıkı veçhile çalıştırılacak olursa, ümltvar görıinnıenıerrılz için hiç bir sebep yoktur. Sadi KARSAN
Oyuna tngllizk-r başladı, soldan sağdan tehlikeli akınlar yapan Sun-dcrlandlılar, üçüncü dakikada güzel bir fırsat yakaladılar, soldan Reynolds sürerek kale İçine doğru güzel bir orta yaptı, Wrlght’in yakaladığı top sugaçık Dunsa kadar geldi. Dunsun çektiği şilt kalenin üst ünden dışarı çıktı. Sunderlandhlar kaçan bu golden sonra daha tesirli bir oyun oynamaya başladılar. Santrhafın sol-açığa doğru kaydırdığı topu ShAck-leton yakaladı, Shacleton önüne çıkan Galibi güzel hır vücut çalnniyle atlatarak Wrighte pas verdi. Naci yerinde bir çıkışla Jngilizlerin tehlikeli olan bu akınım önledi.
Oyun çok seri oynanmaya başladı, on sekizinci dakikada tsfendlyarıfl . Rehaya aktardığı topu Reha hece, riksız bir vuruşla dışarı attı, iki dakika sonra yine Isfendiyarın kale ağzına doğru şandellediği topa Reha yetişemediği için kaleci Mapson rahat bir şekilde topu yakaladı, rıiha yet 22 nci dakikada Galibin bariz bir hatasından istifade eden santrfor \Vright, ilk golü attı, yapılan santrayı müteakip tekrar kaleye inen İngilızler kaleci Turgayın lüzumsuz bir çıkışından faydalanarak Turgayın ayağının dibinden VVright, solaçık Reynolds’un önüne geçirdi. Reynolds da sıkı bir şütle Nacinin kafasına çarptırarak İkinci golü çıkardı, ilk devre her iki takımın da karşılıklı akınJanyle 2-0 lngilizlerin lehine kapandı.
İkinci devreye takımımz daha canlı başladı, soldan Lefterin götürdüğü topu Reha yine fena bir vuruşla dışarı attı, ikinci dakikada ceza çizgisi üstünde takımımız bir favl ka-
zandı. Muzafferin çektiği favl’ü kaleci güzel bir yumrukla kurtardı. Hemen akabinde Letterin oltasına yetişen Reha, güzel bir kafa yurduysa da top kalenin üstünden dışarı çıktı, Ingiliz kalesinin önünden ayrılmayan muhacimlerimiz nihayet takımımızın ilk ve «on golünü attılar, Muzafferden Rehayı imlan topu Reha çok güzel bir şekilde kalenin içine doldurdu, soldun çok ani çıkış yapan Halil topu Sundeıland kalesine soktu. Devrenin ortalarına doğru Wright soldan kaleye sarkarken ani bir duraklama yaptı ve onunİA beraber koşan Galibi ekarte etti, rahat bir pozisyona giren VVright daha iyi vaziyette bulunan Shackletona uzattı, Shacleton da profesyonel bir futbolcudaki soğukkanlılıkla kalenin sağına doğru mükemmel bir şekilde plase etti, takat top kale direğinin dibinden dışarı çıktı. Otuzuncu dakikada san-trhaf kale içinden çıkardığı topu u-zun bir vuruşla muhacimlerine verdi, solaçık kaleye şandel yaptı, santrfor Wright kafaya çıkacağı sırada Tur-gay topu yakaladı, otuz dokuzuncu daklkadu \Vrightın, Shackletona geçirdiği topu yine Shackleton nefis bir sürüşle Reynoldsn verdi. Maç da biraz sonra 2-1 sona erdi. Hakem Sa-mih Duransoy maçta takımımızın kazandığı bariz iki penaltıyı her nedense vermedi ve halk hakemin bu kötü idaresini uzun uzun protesto etti. Sunderlandın gol kıralı olan Davis, adalesindeki ârıza dolayısiyle bu maçta da oynamamıştır.
Sunderland üçüncü maçını cumartesi günü Galatasaraya karşı yapacaktır. Vedat Etensel
Bir firar mütehassısı.
AMİRAL Canaris aslında Yunanlı
İdi, fakat ailesi Almanyaya hicret etmeden önce şimali1 îtalyada uzun müddet yaşamıştı. 1915 te, Birinci Cihan Harbi esnasında Canaris bir Alman kruvazörü olan HDresden„ de subaydı, kruvazörün Cumlıerland koyunda batırılması üzerine Şiirli kumandanlar tarafından gemi mürettebatının bir kısmiyle beraber Juan-Fernandez adasına sürüldü.
Çok geçmeden, mahirane bir firar ile 900 kilometrelik okyanusu aşarak Valparalso’ya varmaya muvaffak oldu, Eline geçirdiği bir Şlll pasaportu sayesinde, Reed Rosas ismi altında bir Holândn gemisine binerek Rotter dama vâsıl olarak, oradan da Al-manyaya geçebildi.
1916 senesi yazında, eski Şlli pasaportunu kullanarak lngiltereye, oradan da İspanyaya geçti, ispanyada, Madrit Deniz Ataşesi olarak harp zamanında Alman dentzaltılarının harekâtını muvaffakiyetle idare etti: İspanyada da üçüncü Reich’ın denizal-tılarının iaşesini deruhte ederek, Ce-iH İÜttanktaki Müttefik ^lenizaltı faaliyetini de takip etti.
Canaris. bir denizaltının kumandanı olmak üzere Almanyaya gelirken, Îtalyada Domodossola garında tevkif edildi. İtalyanlar onu Fransaya, Alman casusu olarak teslim etmek isti-yorlaıdı. Fakat, Canaris! Marsllyaya götürecek olan geminin kumandanı, eskiden bir Alman subayı idi» Kurnandan bu hakikati meydana çıkarabilecek olan Canaristen çekinerek onu serbest bırakmak için gemiyi Karta-ca açıklarında yavaşlattı! Canaris Kartacadan bir gemiye atlıyarak Al-
Alman vatandaşı ve Hitler düşmanı nîRTNCİ CihAn harbinde gösterdiği ® yararlıklar, onun iyi bir istihbarat şefi olabileceğini ispat etmişti, 1928 de, İkinci Cihan Harbinde Edtelijans »ervlflle boy ölçüşebilecek olan “İkinci büro” adını‘'alan Absvehr’in şefi oldu.
Canarlsln en çok alâkasını çeken şey, siyasi istihbarattı. Bu sahada büyük bir üstattı da. Siyasi ve askeri sırlara vâkıf olmanın mühim bir siyasi mevki işgal etmekten daha değerli bir şey olduğunu idrak ederek, nüfuzunu sinsi sinsi III üncü Reich üzerinde kullanmak İstiyordu.
Canarlsln bir vatanperver olduğu su götürmez bir hakikattir. Alrnan-yamn. Hillerln yardımlyle büyük bir hazla seyretmiş İle iftihar etmiştir. Fakat vatanına çok bağlı olması
nasyonal sosyalizmden nefret ediyordu. Bütün harekâtına hâkim olan hu iki tesir ile Canaris ekseriya tenakuza düşerdi; bu yüzden de arkadaşları ve düşmanları Canarlsi çok iyi an-lıyamamış ve ona itimat etmemişlerdir.
dirildiğini ve vatanı millet ve yüzünden
Amiral nişanlardan nefret ederdi. plANARtStN nasyonal sosyalizmi sevmemesi, ideolojiden ziyade, bir his meseleslydl. Zira, Canaris bir meslek subayı, ve İstihbarat şefi olmasına rağmen çok hassas bir adamdı. Her ne şekilde olursa olsun cebir ve kuvvetten nefret ederdi; öyle kİ Prıısyalı asker tipine karşı tiksintiden başka bir şey duymuyordu. Keza nişanlar da müthiş canını sıkardı: kurdele ve haçlarla süslü bir subayı huzuruna kabul etmez ve böyle bir adamı ilk fırsatta ordudan ayrılmaya mecbur ederdi. Bir zaman geldi kı üniforma ile bütün asker, tezahürattan da nefret etmeye başladı.
Canaris daima hizmet etmeye a-made bir insandı. Polisten kaçan veya herhangi siyasi veya iktisadi sebepten dolayı polis taralından takip edilen bir kimsenin ilk aklına gelen yer Abvvehr olmaya başlamıştı. Ta-biatlyle böyle kontrolsuz bir misafirperverlik amiralin mesai arkadaşlarını bir çok güçlüklere maruz bırAktı. Fakat zuhur eden bütün bu güçlüklere rağmen şahsî kudretleri saye-
r
Hicri
Öğrenmek ihtiyacında olduğumuz herşey
RECEP
29


19 5 0 MAYIS
Rumî
MATI S
4

Ahuehr’l çekinile-hallnn sokmaya KÖtQ ruhlu İnsan-
sinde bu adamlar cek bir müessese muvaffak oldular, lann Abwehr’de mevki İşgal ederek
Canarise bile hâkim olmaya haşladığı sık sık görülen bir hakikat halini al-mıştı. Ekseriya da mühim ahlâksızlık vakAlarlyle karşılaşılırdı, Canaris, şefi olduğu ınUesBcsenln temiz bir yer olduğunu halka ispat içhı vaktini bu rezaletleri örtbas etmekle geçirirdi. Bizzat nasyonal sosyalizmin içinde yaşı yan Geatapo ve orduya dllşmnn bir çok insan, ( anariso alt müthiş bir dosya tanzim etmekte gecikmediler.
Mahutlaştırılmış kö|>ekler.
AMİRAL Canarisin av köpekleri M herkesi dehşet İçinde bırakırdı. Zira köpeklerin mevcudiyeti ve sıhhati. devletin bütün» işlerinden daha önde gelirdi, içlerinde bir tanesinin hafifçe bağırsaklarını bozması. Canarisin bir kaç gün uykusunu kaçırır. sinirlerini bozardı. Hangi memlekette bulunursa bulunsun, her gtln muhakkak Borüne telefon eder, köpeklerinin sıhhatini ve günlük yemek üstelerini sorardı: adaınlann:, köpeklerin en ufak blı rahatsızlığını kendisine bildirmeleri için seferber etmişti.
Ispanyol Gizil Teşkilât Şefi, Cana risin bir telefon muhaveresini dinleyince hayatının en büyük şaşkınlığını geçirmiş ve kulaklarına inanamamıştı. İspanyol Gizli Tcakılât Şe!ı Canarisin Tangeruen Berline telefon edeceğini işittiği zaman siyasi veya askeri yeni bir şeyler öğreneceğini düşünerek çok sevinmişti. Halbuki telefon mııhavcrcâlnin esası Wastcl adlı av köpeğinin bağırsaklarının sıhhi durumu idi. Yalnız, bu arada kapalı ve gizli şekilde ufak tir işten de bahsetmişti.
Böyle bir karaktere sahip olan adamın, arkadaşlarında aradığı başlıca vasıf, hayvani arına karşı sevgi beslemekti. İstihbaratın en liyakat sahibi askerleri dahi, terfi edemediklerini veya herhangi hir fena muameleye. maruz kalmalarını, “patron”un kulağına köpeklerine ait herhangi bir antlpati tezahürünün gitmiş olmasına atfederlerdi. Resmi kabuller ve konferanslar hariç, Canaris, köpekleri yanında olmasa dahi “köpek kabul edilmez” ibaresini otele ayak atmazdı.
gördüğü bir
Gördüğünüz gibi, bu katte tuhaf bir insandı, deki bu hususiyetler de onun ruh âlemi hakkında bize manidar bir takım hakikatler İfşa edJyoA
4
adAm haki-. karskterin-
Siyah inci
Çeviren : Türkân KOCATUAÇ
1369 Çarşamba 1366
VAKİT VASATI EZANI
Güneş 5.40 9.20
ög). 13.10 4.50
İkindi 17.07 8.47
Akşam 2ü. 21 12.00
Yatsı 22.13 1.53
İmeA-k 3.39 7.19

İSTANBUL
de
YENİ SES OPERETİ: 8.45 Anafor,
KONAK PAVÎYONU: İspanyol Atraksiyon Trupu.
ANKARA
BÜYÜK TİYATRO: 21 de Sha-kespeare'in “Yanlışlıklar Komedisi.
KÜÇÜK TİYATRO: 6 Şahı» Muharririni Anyor.
GAR GAZİNOSU ı Paris Revü heyeti.
PAVÎYONDA ı İtalyan Akrobatları.
İGMİR
ŞEHİR TİYATROSU İlk Adım
BEİ'OGLU CİHETİ
ATLAS: (40835) Kanlı Göl
ALKAZAR (42562) 1 — Ateş Çemberi, 2 — Pamuk Prenses (renkli)
AKIN (80718) 1 — Dümbüllü
MAcera Peşinde, 2 — Şehitler Kalesi.
AK (44394) 1 — Rio Yolu 2 — isimsiz Katiller.
ELHAMRA (43595) 1 — Zehirli Yalan. 2 — Zafer Ordusu, İPEK (44289) 1 — ölmeyen A-dam, 2 — Şöhret ve Pars.
ÎNCt (84595) 1 — MeksikalI Kardeşler. 2 — Renkli Rüyalar Suare: 1 — Kanlı İzdivaç, 2 — Aşk Serenadı.
LALE (43595) 1 — San Anto-nio Aslanı. 2 — Havanada Festival.
MELEK (40868) Kalbslz Kadın Suare: Gülmeyen Kadın SARAY: (41659) Vasills Lo-
gothetidls Elen ICnmedl Trupu. RUATPABK (83143) 1 — As-Unların Pençesinde, 2 — Lo-rel Hardy - Kuru Gürültü.
SÜMER (42851) Çılgınlar Kulu-bU.

ŞARK (40380) Vazife Kurbanı Türkçe şiK (43726) 1 — Mahzun Gönüller.
TAKSİM (43191) 1—Hind Kaplanı. 2 — Scfahetln Sonu.
TAN 1 — öldüren Para, 2 — Dalavereciler.
ÜNAL 1 — Ateşten Gömlek,
2 — Müzikli ilâveler.
YENİ 1 — Su Perileri (renkli). I 2 — Kanunsuz Sokak.
YILDIZ (42847) 1 — Aşk Dansı,
2 — Işıklar Sönerken
İSTANBUL CİHETİ
ALEMDAR (23683) 1 — Zoronun İşareti 2 — Talihim Olaavdı.
AYSU (21917) 1 — Anna Ka-renlna, 2 — Aşk Bestesi.
AZAK (23542) 1 — Tokyo
Gülü. 2 — 117 No.lu Mahkûm,
3 — Çanlar Çalıyor.
ÇEMHERLtTAÖ (22513) 1 — A-ai Kalpler, 2 — Kocam öldürmedi
FERAH 1 — Zafer Aslanı. 2 — 2 — Vatan Aşktan Üstündür.
HALK 1 — Peri Kızı, 2 — 1-ki Cingöz Canavarlar Aracında.
İSTANBUL (22367) 1 — Stockholm Güreşleri, 2 — Dertli Pınar.
KISMET (26654) 1 — Gungadln, 2 — Kara Aslan .
MARMARA (23860) 1 — Eğlenceler Perili, 2 — Deniz Yıldızları,
MİLLİ (22962) 1 — Talihim 01-savdı. 2 — Zoronun İşareti.
TURAN (22127) 1 — Tokyo Gülü 2 — 117 No.lu Mahkûm.
YENİ (Bakırköy 16-126) 1 — Büyük Günah. 2 — Deniz Ejderi.
KADIKÖY CİHETİ
*
HALE (60112) 1 — Tarzan Ormanlar Aslanı, 2 — Cinnet. OPERA (60821) 1 — Kanunsuz Çete. 2 — Nesimaçl Amerikada. SÜREYYA (60862) 1 - Macera Adası. 2 — Bahar Olunca.
ANKARA
ANKARA Tamamen 8enlnlm. BÜYÜK Aaılaade Silâhşor. CEBECİ 1 — Lorel-Hardl Boğa Güreşçisi. 2 — Leylâ ile Selime.
PARK Adalet SUS Altın Kafes.
SÜMER Bin Btr Tehlike Adası. ULUS 1 — Siyah Paraşüt 2 — Kırmızı Güller.
YENİ İhanet
İZMİR
ELHAMRA Kan Dâvası.
LALE 1 — Arktan Kaçılmaz, 2 — Ma ki nah Afi a mİ ar Diyarı II. Kaim.
TAYYARE 1 — Geceler Hâkimi. 2 — Gençliği Takip Edelim. TAN 1 — Aşktsn Kaçılmaz. 2 — Maklnalı Adamlar DlyArı. II. Kısım.
YEM 1 — Haydutlar Kırallçe-öL 2 — Neaimaçl Amcrikadk.
KAJtŞlTAKA CİHETİ
SÜMERı 1 — Çam Sakızı Polis Haflyesl. 2 — Ağır Ceza.
MELEK: 1 — Tarzaınn İntikamı, 2 — Casuslar Oteli.
UÇAK - TREN - VAPUR
• I
GELECEK OLAN l ÇAKI.ar
9.35 DH.Y. (Türk) Ankara-dan. —9.45 D.H.Y. (Türk) Bur-nadan. — 9.00 D.H.Y, (Türk) İzmlrden. — 15.35 D.H.Y.(Türk) İskenderun, Adana, Anluıradan. — 15.50 B.E A. (İngiliz) Londra, Nis. Roma, Atinadan, — le.so D.H.Y., (Türk) Eramrum, Elâzığ. Malatya, Kayseri, An-karadan. — 18.05 D.li.Y.(Türk) izmlrden. — 18.30 C.G.D.T. Kahire, Beyruttan. — 18,85 D.H.Y. (Türk) Ankaradan. — 21.1u P. ^.A. (Amerikan) New-York, Boston, Londra, Brüksel. MU-rıihtcn.

GİDECEK OLAN UÇAKLAR
8.30 D.H.Y. (TiırU Bursa-ya, — u.oo L.A.l. (İtalyan) A-vina, Ronmya. — 9.ou D. H. Y. (Türk) Ankara, Malatya, Elâzığ., D. Bakıra. — 9.30 D.H.Y. (Türk) Ankara ya. — 10.05 D. H.Y. (Türk) Afyon, IConva. Adanaya. — lO.ia D.H.Y.(TUrk) lzmlre. — 10.30 D.H.Y. (Türk) Ankara, Adana, İskenderuna.
— 11,20 D.H.Y. (Tllrk) lzmıre.
— 16.00 D.H.Y. (Türk) lzmlre.
— 22.10 P. A. A. (Amerikan) Şam, Knraşl, Delhi. Kulküta, Bangkok, Hongkok’a.
GİDECEK OLAN TRENLER
8.30 Ankaradan. — 9.15 karadan (Eks.).
An-
GELECEK OLAN
TRENLER
10.00 Atıkaraya (motriü). — 18.10 Ankara Ekspresi.
GELECEK OLAN VAPURLAR
6.30 Konya. Bandırmadan. — 11.30 Ordu. İzmlrden — 15.35 Marakaz, Mudanyndan. — 15.00 Çorum. Karadenizden.
GİDECEK OLAN YATUKLAR
9.00 Burna, Ayvalığa. — 11.00 Etrüflk, lznüre. — J8.00 Antalya, İmroza. — 20.00 Konya,
Bandırmaya,
ış.00 Akşam programı, hava raporu ve kapanış.
17.58 Açılış vo program — 18.ou M. S. Ayan — 18.00 Şarkılar —
18.30 Konuşma - Çiftçilerle haşhaşa — 18.45 Caz orkestralarından Benny Goodman (pl) — 19.00 NL S. Ayan vo haberler —
10.15 Geçmişte bugün — 10.20 Bu.eh 2 piyano konçertosu (pl) -
19.45 Konuşma - Malîye Bakanlığı adına “Gelir Vergisi” — 20.00 Halle türküleri — 20.15 Radyo gazetesi — 20.30 Serbest «Hat — 21.15 Konuşma (Fabrikalarımız arasında dolaşırken gördüklerim) — 21.30 Dans parçaları (pl) — 22.00 Konuşma -Kanun konuları — 22.15 Varyete müzikleri (pl) — 22.30 Klasik naz eserleri — 22.45 M. S. Ayarı vo haberler — 23.00 Program vo kapanış.
İSTANBUL!
12.57 Açılış ve programlar — 13.00 Haberler — 13.15 Uvertürler (pl) — 13 45 Şarkı ve türküler (pl). — 14.20 Serbest naat. — 11.60 Tcx Beneke orkc«-traoındnn dana müziği (pli. — 15.00 Progrundar ve kapanış,
17.57 Açılış ve programlar — 18.00 Dans müziği (pl) — 18.20 Serbest saat — 18.80 Türküler geçUl — 10.00 Haberler — 19.15 l.stanbul haberleri — 10.20 İstanbul konservatuarı Türk mu-alklal İcra heyeti konseri — 20.00 Radyo salon orkotrtraHi konseri — 20.30 Piyano ve keman soloları (pl) — 21.00 Şarkı ve türküler — 21.30 Andro-muquo - Trajedi — 22.30 Çeşitli hafif müzik (pl) — 22.15 Haberler — 23.00 Dana müziği (pl)
23.30 Programlar vo kapanış.
YABANCI RADYOLARDAN SEÇME YAYINLARI
Londra:
8.00 DunahL peerş'don şarkılar,
8.45 Dinleyici İstekleri — 9.15
Klasik müzik dinleyici istekleri — 10.30 Temsil *'Quallty Street” J. M. Burrie (İngilizce),
12.30 Plâklardan klâsik müzik -
14.15 Erlo VVİıiMton dana orkestrası - 15.30 Hafif orkestra par-çauln — 17.15 Operalardan parçalar — 10.15 Duna müziği —
20.30 Jeromo Kerıfdcn müzik —
21.30 Donuld Peers’den şarkılar — 22.00 Yorkshlres senfoni orkcfltrnsı konseri — 23.15 Palm Court orkestralından hafif müzik — 24.00 Piyano İle parçalar.
dedi. Fakat kere göre-şey kaybet-
7,15 Haberler -
İstanbul Beyoğlu Anadolu yakası Ankara İzmir
4i 99e
60533
91
2251
ANKABA:
7.N M. 8. Ayan — 7.31 Neşeli parçalar (pl)
S.00 Hafif melodiler (pl) — 8.25
Günün programı ve lmva raporu — 8.80 Beethoven, lilcbahıı sonatı (pl) — 8.00 Kapanış.
it.28 Açılış ve program — 12.a M. S, Ayan — 12.80 Şarkılar — 13.00 Haberler — 13,13 Uvertürler (pl) — 13.30 Öftlr gazetesi — 13.15 Film melodileri (pl) —
Gevugiiı ll**i( ıvadıkOy
İstanbul 24222 Unküdar 6094u
Ankara 00. İzmir 2222 Karşıyaka 15055
Soldan eağa:
2 — Ayak. 4 — Ürün kaldırma, 6 — Mezhep yolu. 8 — Yırtmak. 10 — Sebze ve meyva satan. 11 — Şayet. 12 — Dizmek 14 — Tersi şüphe bırakma, 15 -Odanın kısımlarından, 16 —
'f.rsl kötü.
Yiikıtrıdııu Attığı:
1 _ Mikrop, 2 — Bölmem, 3 — Tutmak, 4 — Iaı. ft — Hepsi. 6 — Muarefe peyda et, 7 — GQç, s _ Bir futbol tabiri. 9 — Bir spor vasi taslı 13 — Uydurma,
DÜNKÜ BULMACANIN HA LLİ
Buldıın sııin:
1 — sun, 2 — Metal, 3 — Parazit, 4 — Muhaberat, 5 — Dinamik, 6 — Raklk, 7 — Tan.
Yukarıdan aeağı:
1 — Puding, 2 — Mahir, 3 — Serhat, 4 — Mutabakat, 5 — Nazenin. •’> — Lirik. 7 — Tak.
EMİNÖNÜ: SftdüUah (Eminönü) — Yorgi (Uııkapanı) — A-rif Neşet (Alemdar) — Snlâhtıd-dln (Çarşdaıpı).
BEVOĞI.U : Kinyoll (Merkez) Sıhhat. (Merkez) — Keınal Re-bul (Takamı) — Fındıklı (Galata) — Tuna (Gnln(a) — Anım (Şişil) — Nişantaşı (Şişil) — Halıcıoğhı (HttMköy) — Yeni Tu ran (KasımpMA).
FATİH: Muharrem anır (Şeh-sadebaşı) — Hibem Pertev (Aksaray) — Y’edlkule (Sa-ınai.ya) — Hıımdl Emgen (Şehremini) M. Fuat Baver (Ka-rugüıurük) — HÜuameddin Gok-ongin (Fener) .
EYÜP: EyhpHUİtan BEŞİKTAŞ: Vldln — Yeni (Or-taköy) — Arnavutköy — Merkez (Bebek).
KADIKÖY: Halk — Kınltop-rak — Göztepe — Bostancı.
ÜS KÜDA Kı Selimiye IIEYBELİADA: H. Ada.
BÜYÜ icada : Halk
İZMİR: Tilkilik (Basmahane) • şifa (Kcmeraltı) — Yeni (Eşref paşaı — Çankaya (Alsancak) Karantina (Yalılar).
ANKARA: Umetpaşa — Cebeci — Çankaya.

HARPLER, sıcaklar ve soğuklar Paris’i değiştiriyordu, ama Rltz daima ayniydi. Gerald God-win ve onun daha otuzuna gelmemiş güzel karısı, yemeklerini bitirmek üzereydiler. Paris’e, To-ronto’dan. gelmişler ve her zamanki gibi Ritz oteline inmişlerdi.
Mrs. Godwln, hülyalı, hülyalı bakarak: —Bugün Um beş yıl, evlenmemizin beşinci yıldönümü, dedi. Kocası: —Evet canım, sana bunun için bir hediye almalıyım, dedi.
Otelden çıkarak, meşhnr bir kuyumcuya girdiler. Gerald, satıcıya:
— Çok güzel ve aynı zamanda çok nadir rastlanan bir şey istiyorum. Karım bir zamanlar tek bir siyah incisi olmasını isterdi. Büyük ve siyah olan bir inci, dedi. Satıcı:
— Bir dakika efendim, diyerek. içeri girip biraz sonra yanında orta yaşlı ve iyi giyinmiş birisiyle beraber döndü. Yeni gelen kendini mal sahibi diye tanıtarak:
— Beyefendi, bende hanımefendiyi memnun edecek, bir siyah inci var, ama biraz pahalı, yirmi beş bin dolar, dedi. Mrs. Godsvin kocasına dönerek:
— Oh, çok pahalı, Gerald: —Canım bir Hm. Görmekten bir
meyiz, diye cevap verdi.
Kuyumcu, biraz sonra elinde beyaz kadifeden küçük bir kutu olduğu halde geldi. Eliyle kadifeyi okşar gibi yaparak kutuyu açınca, kutunun tam orta yerinde, beyaz kadifenin üzerine azametle kurulmuş, kocaman siyah inci meydana çıktı.
Marta heyecanla: —Oh. fevkalâde, fakat ne yazık ki çok pahalı— derken, kocası lâfını keserek, kuyumcuya döndü ve:
— Ne zaman hazır olabilir? diye «ordu. Kuyumcu:
— Yarın akşamüstüne hazırdır. plâtin zincir de iki yüz elli dolar tutar? Hanımefendi dünyanın en güzel mücevherine sahip olacaklar, dedi.
Gerald cebinden çek defterini çıkarıp, yirmi beş bin İki yüz elli dolan yazdı ve imza edip kuyaım-cuya uzattı. Kuyumcu yerlere kadar eğilerek:
— Çok teşekkürler ederim c-fendim. Size telefonla hazır olup, olmadığını bildiririm, dedi.
Gerald da:
— Memnun edersiniz, beni Ritz otelinde bulursunuz, diye cevap verdi.
Satış muamelesinden üç gün sonra, kuyumcu telefon ederek incinin hazır oKuğunu bildirdi. Marta ve Gerald mağazaya gidince, kuyumcuyu kendilerini bekliyor ’ buldular. Deri bir kutunun İçinde, krem rengi kadifenin ü-zerinde. çok güzel plâtin zincirli Miyah inciyi gören Marta bir sevinç çığlığı attı.
Biraz sonra elinde kutu, kocasının yanında giden Marta azıcık düşünceliydi, öyle ya. küçücük bir şeye mühim bir meblâğ yatırmışlardı.
Bir hafta orayı burayı gezmekle geçti. Yedinci gün Gerald. Londrada yaptırmış olduğu en yeni elbiselerini giyerek, yalnız başına otelden çıkarak kuyumcuya doğru yürümeğe başladı. Mağazadan İçeri girerken, vitrindeki elmaslı bir bilezik dikkatini çekti. Kuyumcu ve satıcı kendisini tanıyarak, hemen karşılamağa koştular. Kuyumcu:
— Günaydın beyefendi, hamm-
efendi nasıllar? Arzu ettikleri İncilerine kavuştuklarından dolayı bahtiyarlar mı? diye sordu. Ge-rald:
— Çok bahtiyar, bir iki güne kadar doğum günü geliyor. Ondan habersiz bir bilezik veya bir yüzük bakmağa geldim ama, kolyesine uyması için muhakkak siyah İncili olsun istiyorum, dedi. Kuyumcu bnşuıı salhyarak;
— Fakat maalesef .ikinci bir siyah incimiz yok. Zaten o çok ender bulunan bir şeydir, dedi. Gerald:
— Söylediğinizi kabul ediyorum. Fakat aklıma koydum, muhakkak öyle olsun istiyorum O-nun için başka yerlere de bakayım, dedi. Kuyumcu telâşla:
— Mr. Godwin lütfen, bana biraz mühlet verin, eğer Avrupada o şlvah incinin bir tek eşi varsa, onu size ben temin edeceğim Ne istediğinizi tamamiyle anladım, size bir iki güne kadar cevap veririm, dedi. Gerald:
— Pekâlâ, diye cevap verdi.
Dört gün sonro, kuyumcu otele gelerek Geraid’ı buldu. Beraberce bara giderek oturdular. Kuyumcu:
— Mr. Godsvin, Amsterdam’da-ki acentamdan aldığım bir habere göre, orada kendisini bildirmek istemiyen birisinde .çok güzel bir siyah incinin bulunduğunu, ama sahibinin hiç pazarlıksız tam kırk beş bin lira istediğini öğrenmiş bulunuyoruz, dedi. Gerald içtikleri şeyin parasım verirken:
— Çok pahalı ama no yapayım bir kere aklıma koymuş bulundum. Hazır elimde para varken almam lâzım, yoksa belki sonra hiç alamam, dedi. Kuyumcu:
— Çok doğru düşünüyorsunuz, o halde ben derhal acentaya telgraf çekerek satın aldığımızı bildireyim. İki gün içinde hanımefendi, plâtin bantlı, siyah inciyi parmaklarında taşıyacaklar. Çarşamba günü öğleden sonra, onu size kendim getireceğim, diyerek ayrıldı.
Çarşamba günü elinde mücevher kutusu, otele gelen kuyumcu hiç ummadığı bir haberle karşılaştı. Kâtip Godwln ailesinin adres bırakmadan, bir gün ewel o-telden ayrıldıklarını bildirerek:
— Mr. Godwln giderken hiç beklemediği haberler aldığını söylüyordu, diye ilâve etti.
Kuyumcu şaşırmıştı, Yediği darbenin tesiriyle tltriyerek otelden dışarı çıktı. EMndekı kutuya bakarak, onun hakiki kıymetinin yirmi bin dolardan fazla etmediğini düşündü. Nasıl olsa Mr. Godsvin alacak diye inci için tam kırk bin dolar Ödemişti. Ondan a-lacağı kırk beş bin doların beş bini sade kendi kân olacaktı. Şimdi bu inciyi bu kadar pahalı bir fiate »atacagı muhteriyi nerede bulacaktı*'
O böyle düşünüp giderken, ben tarafla. Okyunusla. Anıertkaya giden büyük bir vapurun içinde, Marta ve Gerald koltuklarına tam bir rahatlıkla gömülmüşlerdi
Gcruld, güzel bir seyahat oldu diye düşünüyordu. Hem güzel, henı de kârlı bir seyahat. Kuyumcudan yirmi beş bin dolara aldığı inciyi, biraz değiştirerek. Amsterdamdaki acentası vaaıta-siyle yine aynı kuyumcuya tam kırk bin dolara satmıştı. Bu iş i-çln karaborsadan araya giren a-dama Üç bin dolar vermiş, kendine de on iki bin dolar kalmıştı.
Marta yüzünü güneşe doğru çevirerek:
— SaıledUen emeğe değer bir seyahat oldu, dedi.
r
17 Mayıs İMO . ten! İstanbul Sayfa 5
GÜNÜN EKONOMİK HAREKETLERİ
Menkul Kıymetler Borsamız
Namık Zeki Aral
(İktibas hakkı mahfuzdur)
1938 de Ankaraya nakledilerek bir müddet orada kaldıktan sonra 1941 de tekrar îstanbula dönmüş olan menkul kıymetler barsamının 1949 senesine ait faaliyetim mübeyyin istatistikleri geçen nisan 1950 içinde Borsa gazetesi neşretmiş bulunuyor. Bu tek borsamızda 1931 den 1949 a kadar muamele mevzuu olmuş senetlerin fiili kıymetlerini aşağıki cetvelde
gösteriyoruz; Milyon Lira
1931 1.86 . 1941 3.21
1932 2.80 1942 6,38
1933 6,98 1943 9,72
1934 8.01 1944 8,26
1935 16.71 1945 8,40
1936 8.42 1946 1
1937 13,27 1947 15,61
1938 10.34 1948 14.78
1939 7 — 1949 15.90
1940 4.32
Yukarıki cetvelden anlaşılacağı
veçhile borsa faaliyeti harp senelerinde az çok tenezzüller göstermiş ve takat bilâhare bir istikrar manzarası almıştır. Son üç senelik muamelât hacmi on dört on beş milyon lira etrafında dönmektedir.
Eldeki istatistikler borsada muamele gören senetleri (tahviller) ve (tıisae senetleri) diye iki büyük kısma ayırır. Tahviller arasında hazine bonolarına, hisse senetleri arasında müessls hisselerine de tesadüf olunur. 1948 ve 1949 da (tahviller)in müfredatı şöyledir;
Bin Lira 1949 1948
BahHİ borçlar Hazin? tahvilleri Şirketler tahvilleri 15.541 14.265
6 121 3 206
Yekûn 15.667 14.474
Hisse senetlerinin müfredatı da şöy-
ledir:
Bin Lira
1949 1948
Bankalar 146 185
Oendryölu şirketleri 6 30
Maden şirketleri 20 18
Sigorta şirketleri — 34
Muhtelif şirketler 44 41
Yekûn 234 308
Bilindiği gibi (tahvil) den maksat devletin veya şirketlerin istikraz senetleridir ki. sahibine veya hâmiline her sene, miktarı sabit bir faiz getirir. fHisse senedimden maksat ise — şirketin kâr ettiği seneler — hâmillerine bir miktar temettü hissesi temin eden senettir. Yukarıki cetvellerin de gösterdiği veçhile bnrsamız* hareket veren senetler külllyete ka-rip olarak İstikraz tahvilleridir ve istikraz tahvillerinin de daha ziyade devlete ait olanlarıdır. Şirketlere ait istikraz tahvilleri ve sonra hisse senetleri ehemmiyet ifade etmekten hayli uzaktırlar. Halbuki memleket iktisadiyatını uyandıracak ve takviye edecek senetler de asıl şirketlere ait senetlerdir.

Elimiz altındaki bir mehazda f Belçika Milli Bankasının aylık bülteni) Bruxelles Borsasında 1949 senesi zarfında sadece şirketler tahvilâtı ile hisse senedatı hareketi olarak 9,8 milyon senet mukabili 8,3 milyar Belçika frangı kıymetinde bir muamele hacmi görüyoruz ki, bu hacim resmi muadelete göre bizim paramızla 464.2 miiyon liraya baliğ olur. Müfredat çöyledir: şirket tahvilâtımın adedi 189.000 olup kıymeti 173 Brilyon frank ve hisse senetlerinin a-tedl B.6 milyon olup kıymeti de 8,1 mMyar franktır. Söylemeye lüzum yoktur ki, Belçlkada borsa yalnız Bruxelles'do değil, Anvers vesaire gibi şehirlerde de vardır.
Bİt memleketin iktisadi bayatında borsalar "umumi faaliyete âyine’* te-lâkkl edilirler. Mevzu zaviyesinden 1-M borsanın — İstanbul ve Bruxelles
borsalarının — faaliyetine ait rakamlar bu teşbih veya temsili tekzip etmezler: Belçlkada iktisadi faaliyet, memleketimizde iktisadi faaliyet!
Yine elimizdeki mehaza göre tekmil Belçlkada 1949 senesinin bir tek avında (XII. 1949 ı 337 milyon frank itibari sermayeye mahsuben 313 milyon frank fiili sermaye ile 170 adet anonim ve hisse senetli komandit şirket. 36 milyon frAnk itibari sermayeye mahsuben 34 milyon frank fiili sermaye ile 121 adet mahdut mesuliyeti! şirket yeniden vücuda gelmiş ve anonim, hisse senetli komandit ve mahdut mesuliyeti! şirketlerden 161 i de 1.2 milyar franklık i-tibari sermayeye mahsuben 1.1 milyar frank muadeletinde sermaye tezyidi yapmışlardır. Yani bu şirketler bir tek ay içinde ortaya 82 miiyon Türk liralık fiili sermaye çıkarmışlardır. Bu zaviyeden bizdeki hareket Acaba nedir? — Ekonbmi ve Ticaret Bakanlığından lütfedilen malûmata göre— aynı ay içinde bizde 175 bin lira fiili sermaye ile iki anonim ve 345 bin lira fiilî sermaye İle altı Umıted şirket kurulmuş ve iki a-nonim şirket 563 bin liralık vn üç li -mited şirket 135 bin liralık fiili sermaye tezyidi yapmışlardır» Yani bir ay içinde 1.2 milyon llraJİk fiili sermaye ortaya çıkarılmıştır.

Memleket bilhassa sermaye şirketlerinden mahrumdur.Bızde Anayasaya kadar giren “devletçilik” buradan, bu mahrumiyetten doğmuş ve devam e-dip gitmektedir. Devlet, “hususi tasarruf" İle piyasaya sermaye döküldüğünü görmediği müddetçe devletçilik kuvvetiyle “mecburi tasarrut’ dan (yani vergi menbaından ve •‘mecburi ıstikraz“dan) ve “siyasi istikr azlar”-dan medet ummaktadır. Mecburi istikrazdan kasdimiz, devletin 4060 ve 5072 numaralı kanunlara istinaden bankaları ve bir takım şirketleri ve müesseseler! — mevduat 15420 i veya ihtiyat akçelen (*/rl00) mukabili — satın almaya mecbur tuttuğu Hazine tahvilâtıdır ki, tedavüle çıkarılmış miktarı hâlen 240 milyon liraya baliğ olmaktadır. 1933 dbn 1949 sonuna kadar tedavüle çıkarılan bütün dahili İstikrazlarımız 830 milyon Hra kadar olmasına göre bu 240 milyon '*29 a yakın bir nispet ifade eder. 15 şubat 1950 tarihinde borsa kaydına ithal e-dilmiş olan 100 milyon liralık tahvilâtı da bu mevzuda hatırlamak lâzım-gelir ki, yukarıki 240 milyona dahil değildir. Mühim kısmı emekli (tekaüt) sandığına satılmış olan bu tahvilâtın hasılı esasen tekaüdlyc karşılıklarından müteşekkil bulurmasına göre bunu da ihtiyari istikrazlar, yani hususi tasarruflar arasına koymaya imkân olmadığım söylemce hacet yoktur. Siyasi istikrazlara gelince; Bilhassa bazı İngiliz ve Amerikan kredilerini bu nıeyanda pekâlâ hatırlayabiliriz.
Vergi İle, mecburi istikraz Pe. siyasi istikrazlar ile bir memleketi kalkındırmaya çalışmak çaresizlik içinde zaruri görülse de neticede “zoraki iş” yapmaktan başka bir şey demek olmadığı için tabii (normal) görülmemek iktiza eder, sanırım. Hâlen hakiki bir “İş Bankası" olarak kurulmakta bulunan “Türklvc Sına! Kalkınma Benkası'rnı bu zaviyeden âti için hayırlı ve ümit verici bir müessese olarak karşılamak İktiza eder. Yeni banka kısa vadeli mcnbglar ile iş gören mevduat veya ticaret bankalarının sanayi sahasında tatmin e-demediği uzun vadeli kredi veya sermaye ihtiyaçlarına cevap verecektir. Bir taraftan kendi tedavüle uzan vadelerle tahvilât çıkarırken diğer taraftan piyasada teşekkül etmiş veya edecek şirketlerin tahvilâtım ve hisse senedatını alıp satmakla bu şirketlere uzun vadeli sermayeler tedarik ederek onlann vücut bulmalarını ve serpilip büyümelerini kolaylaştım-
Irakta vergiler
İthalât ve ihracattan vergi alınmaya başladı
Buğdad, ıReuter . Hususi) — Irak Hükümeti her nevi ihracatı yüzde 5 vergiye tâbi tutmuş, bu mükellefiyetten çok az istisna kabul etmiş ve bu vergileri yiyecek maddelerinden İnşaat maddeleri ve diğer sanayi maddelerine kadar sıralanan 270 ithal maddesine teşmil etmiştir, tthal edilen malların yeniden ihracı da umumiyetle yüzde 1 nispetinde vergi mevzuuna girmektedir.
Bu tahdidatın sebepleri, 1) 2 milyon dinar nispetindeki bütçe açığını kapatmak, 2) Mahallî sanayileri teşvik etmek, 3) İthalât - İhracat muvazenesindeki muhtelif grupların yardımına koşmak zaruretlerinden doğmuştur.
Hastalığa dayanan melez tütünler
Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığından bildirildiğine göre. yabani tütünü terbiye edilmiş tütüne aşılamak suretiyle bejli başlı nebat hastalığına karşı koyabilecek yeni bir melez tütün elde edilmiştir.
Hastalığa mukavemeti olan yabani tütünü terbiye edilmiş tütüne aşılamak hususunda girişilen ilk teşebbüs muvaffakiyetsizliğe uğramıştır. Tarım uzmanları bunun sebebini izah ederken yabani tütünün dişi ve yetişi irilen tütünlerin de pol-len kaynağından olduğunu belirtmişlerdir.
Dunkerque’te işler felce uğradı
Dunkerque, 16 - A.A. (Reuter) — Liman işçilerinin Çin Hindine gidecek olan “Monkay" gemisine askeri malzeme yüklemeyi reddetmelerinden sonra, yetkili makamların iç korsa-sını durdurmaları üzerine Dunkerque limanı dün felce uğramıştır.
Şilebi yüklemeyi deruhte eden liman İşçilerinin daha sonra, Üç lokomotif ile bazı askeri malzemeyi yük-lememeye karar vermesi üzerine mesele çıkmıştır.
Liman işçilerini doğrudan doğruya tutmaya karar veren mahalli makamlar bunda da muvaffak olamamış ve liman İşçileri tavırlarını değiştirene kadar iş vermemeye karar vermişlerdir.
Bu arada "Monkay” ordunun muhafazası altında işçi baklan tarafından yüklenmekte idi.
çaktır. Bankanın ikinci nevi faaliyeti şu şekilde cereyan edecektir: Banka mevzuu bahis şirketlerin çıkardığı veya çıkaracağı tahvilâtı veya hisse senedatını ya kendi başına veya diğer bankalarla birlikte kısmen veya tamamen satın alacak, münasip fırsatlar kollayarak bunları kısa kısa zamanlar içinde tasarruf ve sermaye sahiplerine satacak, elde e-deceği paralarla yeniden yeniye bir takım tahvilât ve hisse senedatı Alıp onları da tekrar tasarruf ve sermaye sahiplerine satArak bir devr-i dâim temin edecektir (asıl gayeye varmak için arada daha başka bir takım müsait şartların da vücuduna lüzum okluğunu söylemek elbette zâit düşer),
İçte memleketin muhtelif İktisadi sahalarında (ziraat, maadin, emlâk vesaire) çalışacak bu gibi bankalarımızın faaliyetleri Menkul Kıymetler Borsamızı veya ileride açılacak daha başka borsaları beslerken bilmukabele bu borsa veya boranlar d.( ufak büyük tasarruf ve sermayelere şevk ve heves vererek hep birlikte memleketi asıl ve hAklk! ümran ve refaha götüreceklerdir.
ROMA
MEKTUBU
Italyanın İktisadî durumuna bir bakış
Memleketin sıkıntı çeken iktisadı sahaları yanında, inkişaf gösteren kollar gittikçe artıyor
Rom», 14 Hususi muhabirimizden:
I
TALYANTN İkinci harpten sonraki iktisadi vaziyeti no merkezdedir? 1943 mağlûbiyeti üzerine düşmüş olduğu hal. kesin hükümler vermeyi az çok güçleştiriyor. Henüz iktisadi muvazenesini sağlıyamamış bulunan ttalyanın lehinde olmak Üzere nüfusundaki gelişme kudreti ile sanayiinin canlılığı, aleyhte olmak ü-zere de nakil vasıtaları, gıda ve yakacak alanlarındaki darlık ve ticari mübadelelerin uğradığı zorluklar sayılabilir.
Bu yılın ilk aylarında neşredilen yeni malûmat ve istatistiklere dayanarak ttalyanın umumi manzarasını çizmeye çalışalım.
Bilindiği üzere, yüz ölçümü 301,020 kilometre kareden ibaret olan İtalya nüfusça pek zengindir. İtalya ahalisi 1948 de 47 milyon oİArak tespit edilmişti. Senelik artış 500.000 e kadar yükseliyor. Nüfus hareketlerinin mühim bir faslı da muhacerettir: 1913 de Italyadan 872,000 muhacir çıkmıştı; 1947 de bile 180.000 kişi hicret etmiştir. (İkinci Cihan Harbi î-talyaya mal ve can bakımından çok pahalıya oturdu. Memleketin orta ve güney kısımları, oralarda geçen harekât yüzünden harap oldu; hösar yüzünden görülen zararın 3,000 milyar lireti geçtiği tahmin ediliyor. İnsan kaybı da 160,000 i asker ve 50 bini sivil olmak üzere 210.000 Ölüdür.
Ula^tırnm — Memleketin çok dağlık olması ve sanayileşmenin geç baş-laması sebebiyle İtalyan demiryolu şebekesi pek inkişaf etmemiştir. U-zıınluğu 22 bin kilometre kadar olup 17 bini devlete, üst tarafı hususi şirketlere alttır, ltalyanlar, demiryollarını elektrikleştirme alanında büyük bir hamle yapmış ve şebekenin 7.000 kilometre kadarını, yani üçte birinin elektrikle işlemesini temin etmişlerdir.
Yol şebekesi 200,000 kilometreden memleket içinde gemi nakliyatına elverişli su yolları yalnız 2,500 kilometreden ibarettir.
Buna karşılık İtalya deniz ticaretini hayli inkişaf ettirmiş ve harpten önce dünyanın altıncı derecede gelen ticaret filosuna sahip bulunmuştur O tarihlerde, yalnız üç büyük kumpanyanın elinde 3,178.000 tonilâtoluk 6G7 gemi vardı. 30 haziran 1948 de
bugün (harp mah-
beri hayli azalmış bulunuyor. Pan-çar ziraatı senede 300,000 ton şeker, tütün 600,000 kental ve patates 28 milyon kental sağlamıştır.
ttalyanın üzüm bağları 965,000 hektar kaplamaktadır zamanında 125 milyon kütük
voldu). Şarap istihsali senede 33 milyon hektolitreyi buluyor.
İtalya zeytinyağı İstihsali bakımından dünyanın İkinci memleketidir. Ortalama olarak yılda 2,100.000 kental istihsal etmektedir. Yemiş bakımından dahi gayet zengin olup senede 4 milyon kental portakal ve 2 buçuk milyon kental limon yetişmektedir. Harp yüzünden 5 milyon zeytin ağacı ve 4 milyon meyvn ağacı mahvolmuştur.
Sanayi ve ticari münasebetler. — Memleketi yabancılardan müstağni kılacak bir seviyeye zaten çıkmamış bulunan İtalyan sanayii harp ve mağlûbiyet yüzünden büsbütün yabancı tesiri altına girmiştir. Hele bir çok Amerikan şirketleri İtalyan mü-csseselerıne mühim ölçüde iştirak hakkını aldılar.
İtalya kömürünü, demirini ve petrolünü dışardan getirmek mecburiyetinde bulunduğu için harici ticarete büyük bir ehemmiyet vermesi tabiidir. Son rakamlara göre ithalâtının yüzde 45 i ham madde, yüzde 31 i gıda maddeleri, yüzde 15 i yan işlenmiş ve 9 u manıûi eşyaadn mürekkep olup bunlar başlıca kömür ve kok, makine vc âlet, petrol ve petrolden çıkarılmış maddeler, ham pamuk, dökme, demir, çelik, yün. kâğıt hamuru, kâğıt, bakır, kerestedir. Buna mukabil İtalya narenciye, taze ve kuru meyva« kumaş, otomobil, kenevir, makine ve âletler, ipek ve peynir gibi maddeler ihraç etmiştir.
ltalvanın cn çok ticaret yaptığı memleketler, ithalâtın yüzde 43 ünü temsil eden Birleşik Devletler başta gelmek üzere ehemmiyet sırAsiyle Arjantin, İsviçre, İngiltere, Belçika, Holânda, Mısır ve Çckoslovakyadır Ticaret müvazenesi her zamanki gibi Kalyanın aleyhinde tecelli eylemektedir.
Yiyecek maddelerinde başlıyan ucuzluk hareketi gelişiyor
Dün borsada yağsız beyaz peynir toptan elli kuruşa satıldı
430-
ania-
beyaz
Karsın yeni »ene yağ piyasaya arzedıleccktlr. sade yağlarının piyasa-eski seneden kalma aa-
Toptan Vc perakende piyasada sade yağ fiatlori düşmektedir. Son hafta İçinde muhtelif istihsal bölgelerinden şehrimiz piyaaaıuna 32 ton sade yağ gelmiştir. Kars yağ piyasası da açılmış olduğundan, bir kaç güne kadAr mahsulü de
Yeni sene miza gelişi,
de yağların fiatlerinin de düşmesinde âmil olmuştur. Ticaret Borsacı kayıtlarına göre, tüccar elinde muhtelif mcnşelere mensup 100 ton kadar sade yağ bulunmaktadır. Mısırçar-şisı vc cviarındaki bakkallarda. Ur-fa yağı 500 kuruş, Trabzon yağı 500 kuruştan satılmaktadır. Bir a)' evvel perakende piyasada Urfa yağı 6o0 kuruştu, yakında cenup bölgesi
yağlannın perakende piyasada 500 kuruş atasında satılacağı yılmaktadır
Sade yağ ucuzladığı gibi,
ve kaşar peynirlerinin günden güne ucuzladığı görülmektedir. Dün Ticaret Boraasında yeni sene mahsulü yağsız beyaz peynir. 50 kuruştan muamele görmüştür, Bu suretle bu kalitp beyaz peynir, 1940 senesindeki fiût seviyesine kadar inmiştir. Tam yağlı, taze beyaz peynirin fl-atl İse 125-127 kuruş arasındadır Bir ay evvel bu kalitedeki peynirin fiatl 180 kuruştu.
Dün Ticaret Borsacında Anadolu malı kaşar peyniri 240-270 kuruştu. Trakya malt İse 255 kuruştan mu-amele görmüştür.
Halk Bankası esnafa kredi açıyor
Halk Bankası Genel İdare Kurulunun aldığı bir karara göre bir müddetten beri esnafa krediyi kesmiş olan Banka pek yakında yeniden kredi açmağa başlayacaktır.
Yeni kredi tediyesi beş ay vadeli ve 10 ar kişilik kefalet grupları halinde yapılacaktır. Haber piyasada büyük bir memnunluk uyandırmıştır,
Çilek fiyatları
T
Maliye Bakanlığının yerinde bir kararı
Maliye Bakanlığı Türk parası kıymetini koruma hakkında kı 13 sayılı karara dayanarak bloke paraların deblokajına tahsis edilen ihraç maddeleri arasına palamut hulâsasının da ilâvesini kabul etmiştir.

Izmirde incir
mevsimi kapandı
İzmir 16 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — 1949 rekoltesinden müstahsil ve tüccar elinde bulunan incirler tamamen satılarak incir karrf-panyası kapanmıştır.
Adana, Pamuk Kontrol
Enıinönünde 140 kuruş olan çilek, Taksimde 20ü kuruştur
Bir kaç gün evvel bahsettiğimiz gibi, piyasada çilek bolluğu başlamıştır. Bursa ve Ereğli malı, iri boy kırmızı çileklerin fiati perakende piyasada 100-110 kuruşa, OsmanlI tipi çileklerin fiati ise 140 kuruşa satılmaktadır. Yukarıya kaydettiğimiz fiatler, sebze ve meyvanın bol olarak satıldığı Çiçekpazan fiatlerldir. Burada, 140 kuruşa satılan pembe çilek, şehrimizin muhtelif semtlerinde büyük bir farkla satılmaktadır. Meselâ: Taksimde pembe çilek 200, Beyoğlu Balıkpazannda 180 kuruştur. Aynı tip meyvanın, muhtelif semtlerde bu derecede farklarla satılması, meyva fiatlerinin Belediye tarafından kontrol edilmediğini ifade etmektedir.
Çiroz kırk
paraya düştü
Bu yd çiroz istihsalinin bol olduğundan balısetmıştik. Bir iki günden beri perakende olarak çirozun 40 paradan satıldığı görülmüştür.
bu sayının 317 gemiye inmiş bulunduğu tespit edilmiştir.
Ziraat — Nüfus kaynakları ile u-laştırma vasıtalarının mahiyetini böylece gözden geçirdikten sonra, esas itibariyle ziraat memleketi olan t talyAnın o bakımdan bugünkü durumunu tetkik edelim*.
Topraklarının yüzde 92 si verimli olmak itibariyle İtalya bu hususta Avrupa memleketleri arasında birinci gelir.
1948 rakamlarına göre hububat, işlenmiş toprakların yüzde 25 im (vanl 4.710,000 hektar) kaplamakta olup bunun üçte ikisi de, İtalyan halkının esas gıdası bulunan buğdaya tahsis edilmiştir. Yulafın yüzde ellisi dağlık bölgelerde yetişmektedir. 1948 yılı istihsali 62 milyon kentali bulmuştur (1938 de 81 milyondu). Diğer hububata ayrılan topraklar şöyle taksim edilebilir: 1.230.000 hektar mısıra. 732,000 hektar çeltiğe, 480.0000 hektar arpaya. Bunlar sıra ile 23 miiyon, 5 buçuk milyon ve 5 milyon kentali bulmuştur. Hububat istihsali umumi olarak son harpten
itiraz ediyor
Milletlerarası Turizm Kongresi tehir edildi
Kontrolün pamuklar.balyalanmadan çırçır yerinde yapılması teklif edilmektedir
Adana. 16 (Hususî muhabirimiz •ildiriyor) — Resmi Gazetede yayınlanmış bulunan Pamuk Denetleme Tüzüğü ile ilgili olarak. Adana İktisat Müdürlüğünde bir toplantı yapılmıştır. Hemen hemen bütün ihracatçıların katıldıkları bu toplantıda, tü-dik hakkındaki fikirler sorulmuştur.
İhracatçılar İzmir He Adana Arasında bir çok hususiyetler olduğunu belirterek Adananın tzmıre benzemediğini, meselâ lzınirde pamuklar çır-çıdandıktan sonra preslendiği halde Adanada çırçırdan geçen pamukların kaba halye halinde satıldığını. Çııkurovamn Ege den iki misli fazla pamuk istihsal ettiğinden standardizasyon halisinde Adananın ehemmiyetli bir nokta! nazara mâlik oldu-
ğunu söylemişlerdir.
Adanadaki ihracatçılar bu mesele hakkında şöyle diyorlar;
“— Denetleme presten sonra değil, presten evvel çırçır fabrikalarında yapılmalı ve tipler hu sistem dahilinde tespit edilmelidir. Presten sonra yapılacak denetleme bir çok mahzurlar ve müşkülât doğuracaktır. Meselâ; vapurla angajmanını yapan bir firma tam mal sevkedeceğt sırada alâkalı memur denetlemeye geldiği zaman, çemberli balyo halindeki pamuklar tüzük hükümlerine uygun zuhur etmezse, bu müşkülü o anda halletmek mümkün olamıyacak vc böylece bir çok zararlar meydana gelecektir. Halbuki, denetleme mutlak surette presten evvel yapılırsa
★ Evvelce bu sene İçinde Mısırda toplanması kararlaşan Milletlerarası Turizm Kongresinin gelecek sene şubat vc mart aylarında toplanmasına karar verilmiştir.
bu mahzurlar önlenmiş olur ve Çukurova pamukçuluğunun inkişafı bakımından hayırlı neticeler do alınabilir. Tüzük daha ziyade Izmirın bünyesine göre hazırlanmıştır. Esasen Adana pamuklarının ihracı sırasında beliren en büyük mahzur standart olmamasıdır. Tüzük, Adananın hâlen İçinde bulunduğu şartlan da içine almalı, standardizasyon dâvasının toptan halli için bütün pamuklann çırçırlandıktan sonra preslenmesini ve denetlemenin de ihraç esnasında değil, prese yapılırken esas tutulmasını âmir bulunmalıydı.,.
Bu. cidden dikkate lâyık noktai naza rlsnn müspet bir neticeye inkılâp etmesi çok arzu edilmektedir.
Borsalarda vaziyet
İstanbul Ticaret Borsası
İstanbul Borsası
İzmir Ticaret Borsası
Devlet Tahvilleri
İstanbul
Bugün
Bugün
Altınlar
Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk Pamuk
Son Kapanış
Eski Kapanış
Î6/V/I950 Salı
Ticaret Borsaâinda kabuklu fındık üzerine istekler devam etmektedir Dün Giresun 49 ton kabuklu, muhtelif men-şede de 98 ton İç fındık satılmıştır. Diğer maddelerin durumunda bir tahayyül göî-Ulmemiştir.
Kambiyo! Esham ve Tahvilât Borsacında %5 faizli. %6 faizli, %7 faizli muhtelif tertipte devlet tahvilleri üzerine mahdut miktarda iş olmuştur. Altın piyasası ise kararsızlık içinde bulunmaktadır.
Tatlı tohumlar t
Ayçiçeği tohumu ..............
Keten tohumu ••teaaşatMşşşşşeâ Kendir tohumu ................
SuBfim ..................
Yer fıstığı kabuklu .........
üzüm çvklnlekelz No.9
İncir A ııerlHİ No. 8.... “ B şerifti No. lüS A ko t a I •»•••(
Ak&K II .......
Akala İLİ ......
it
vatı (rafine) ... çokirdeği ••••••eee
Bugün Llrn
Sterlime ......
Doler ştrşşşşşto» Fr. Frangı ... İsviçre Fr.... Bclç. Fr.......
İsveç Kr......
Florin •••••■*«••
Liret
Drahmi ........
Escoudos ....
Hububatı
Buğday yumuşak (Tüc.) Buğday sert (Oflnln) ......
Arpa yemlik (dökme) .......
Mıeır (San) çuvalı Fasulya tombul ............
Faaulya Çalı nri ..........
Iv uşy e m i
Mercimek kırmızı kabuk. Mercimek yeşil
Nohut natürel •«şeeeeeeeeeşee
Borsada çekirdeksiz kuru üziını istikrarlı bir manzara arzetmektedir. incir piyasa ı sağlam durumunu muhafaza ediyor Bugün Borsada hazır pamuk muamelesi olmadı fakat alivre muameleler devam etmektedir. Paınuk yağına karşı alıcılar isteklidir. Borsada pamuk çekirdeğine karşı alıcıların alâka ve soruşturması devam ediyor.
Adana :
Borsada pamuk çeşitleri üzerine az iş olmuştur.
Trabzon :
Boraada fındık fiatleri gevşek bir durum arzetmektcdlr.
Günündü Boranda muamcieaı toaCU ediimemift tahvilat v« eshamın arz vo taleplere ^oru taayyün eden takribi piyasa değerleri.
YABANCI BORSALAR
New-York Borsası
Dün
Eaki kur
UV4
11174
New-York*hı t onııu: S 35
Gümüş, Platin
• ••«e» ••••«••»•
2Û0.—
11.-
10.-
Zürich Borsası (Serbest)
Invlçr© Frangı
İskenderiye Borsası
160.— 1302.—
3.85
76.75
7.30
lftû.—
180.—
190.—
tenekcll) Bira! çıplak)
11.5.1950
Durumu
Türk Lirası ...
Dolar .........
Stcrling ......
Fransız Frangı
Dokııma Ham Maddeleri:
Tiftik (ana mal) Tiftik (Natürel) Yapak Anadolu (Kırkım)
250.—
190 — 133.—
150.—
22-
22.50
36.—
40.—
272.—
253.—
123.—
92.25
22.50
21.-
36.-
36.—
130.—
150 —
5 05 5.08
34 50 37 40
35 —
33 40 45.50 36.—
34 — 34.—
Nebati Yatlar: Zeytinyağı (E.E. Susamyagı (Raf.
Ayçiçeği (Rafine Fındık yağı (Çıplak)
V
207. -280,—
208. —
5.12
5.16
35.80
37.60
35.-
33.75
45.75
.37.—
34.—
34 —
271.—
254.—
32 42
3X57 3111
Ham deriler:
Sığır salamura (kasap) KL Keçi tuzlu kuru kilosu ... Koyun hava kurutu kilosu
Mısır Kredi Fonalye PmiJ | 172 —
Gumlış Gr........
Pi.Ytln “ .......
ımak (K&ntar>=:Taiifirı) Ashmouni Kısa elyaflı F/G. ... Karnak Uzun elyoflı F G. ...|
En aşağı
0.95
4.28
10.80
1.20
hülço Yerli Gr.
KUlçe Daguasa.
Cumhuriyet
Reşat .........
Ham11 ••• ••«••••«»
Gulden ........
İngiliz ........
F'ranoız kok ....
NapoJ/'on 111 ..
İsviçre .......
En yuknn
1.10
4 29
İL—
1.23
Kuru Mryvolar :
Fındık (kabuklu sivri) ... F'ındık (îç tombul) ......
Ceviz (kabuklu) .........
Ceviz (îç natürel) .......
123.—
91.70
En a^aûı En yukarı
fkranılvell tahviller Kapanış (•)
%5 1233 Ergani 20.65 24 —
^■5 1038 ıkramlyell 21.— 22.-
(75 MIHI Müdafaa I 21.—
T.5 1941 Demiryolu IV 98 95 100.-
«15 1011 Demiryolu V 09.80 100.-
$»4 1/2 1919 ikramiyen ... 99.70 96.-
Diğerleri
T«t> 1941 Demiryolu VI 100.— 110
r(6 Kalkınma I 100.— 110
^1 •• U ŞŞŞMftt 99.20 110.—
%6 İH 100.— 100.—
1040 lntlkrnzı I 09.75 100.—
1948 l.tlkrası II 00.50 98.—
'■6 MUll MUdala* I 97.60 99.-
(S 6 1940 " I 21.30 98.—
•>7 103-1 Sivas-Erzurum 1... 21.35 20.30
T(7 1034 “ ” II.-VI1... 21.67 20.40
1041 Demiryolu I... 21 50 21.61
7 1941 H II... 21.50 21.-
1041 III... 31.30 23.-
(17 MUll Müdafaa I... 21 80 21.45
%7 •• “ n... 21.17 20.60
%7 M ’ HI..o 21.50 21.-
° ° rv... 21.70 21.95
Şirket Tahvilleri
T.C. Ziraat Bankası 20.20 20.20
Anadolu D.Y. Tertip A/B, 113.25 Ul.-
99 İt •• Q
M ° *60 22,30 59.-
" ,. Mümcs. Senet, 67.90 67.50
Şirket Hisse Senetleri
T.C. Merkez Bankası 120.— 120.25
Türkiye îş Bankası 30.— 29.50
Türk Ticaret Bankası 5.- 5.-
Aralan Çimento 15.25 16 75
Sark Değirmencilik 23.25 23 50
Milli Reasürans 8.- 36.25
Ecnebi Tahviller
00.— 173 —
27.— İIH.—
Adana Ticaret Borsası
Pamuk Akala 1 Pamuk Akala II Pamuk Akala IH Pamuk yerli ı Pamuk yerli H 175.— 167.— 140.— 180.— 176.— 167.— 1 140.— 160.—
Trabzon Ticaret Borsası
FINDIK a) 4c50 randımandı kabuklu tombul *. b) İç sıra kontrollü 80.— 171.— 80.— 172 —
Eskişehir Ticaret Borsası
Buğday yumuşak Buğday sert Arpa I 1 1 32.25 31.— 21.50

Buğday (Buşell=:Sent> .............
Sert Kış mahsulü No. 2 ......... Kırmızı '* ’* No. 2 ..........
l*anıtık Middling (Librcı!=Sent) Mayıs • •••••••••te*•••••«•••««»I
Temmuz ..........................
Ekim
Tiftik (Llbresi=Sönt) Mftsaşşvşsşftte* I Tcİc-^hs No. 1
Fındık (Llhresi=:Sent) ............
Kabuklu yerli iri ...............
“ orta ...............
Levan! iç İthal malı ............
Ekstra iri iç İthal mili
Kurıı ilzüm (LlbresirrSont) ...... Thompviou çekirdeksiz seçme ...
Keteıı tohumu (Büşeli=Dolar) ... Minneapallı ... ..........
Kalay (Libresi—Sent) ........
Levha-tenekc (100 libre dolar)
I
Londra Borsası
Keten tohumu (Tonu=Sterling) Bombav 1 1 I 233 67.— 65.— 64 3/4
Kalküta

Bradford Piyasası
Tiftik İyi mal (Llbresi^Fiyat) ’• Sıra malı Yün Anadolu . " ° Trakya M ° 20A’l 18/21 34.—Nont 30.- “ 20/21 M 1S/21 ° |
Sayfa 8




TENİ İSTANBUL
17 Mayıs 1956

YENİ İSTANBUL” un renkli ve tenviratlı İLÂN KULELERİ pek yakında Taksim Meydanında faaliyete geçecektir.
Şehrimiz için bir yenilik olan bu kulelere reklâm vermek şartlarımızı öğrenmek için telefon ediniz. Bir memurumuz
müsait
gereken izahatı verir
BALIKÇILAR CEMİYETİ
4
560
42
560
42
1100
83
643
49
643
49
643
49
6
643
49
1050
79
1500
1304
w
Her Cins Balık, Bol Ve Ucuzdur
t
MüesNeselere Balıkhanede toptan fiyatla balık temin ederiz.
V O L V O
DİZEL
249
7
BENZİN
1303/1304
6,5
BENZİN
201/ 202
2.5

ı
O
ithal edildi.
ı
(Satılık Emlâk)
İstanbul Defterdarl ı ğ ı n d a n:
Dosya No.'
Cinsi
K
6213—1644
5213—1615
5213—1646
5213—1659
5213—1662
5213—1657
5213—1660
5213—1661
5213—1516
j
5213—1181
5213—1239
1200
5213—1692
518—12809
1
i
o
(.6422)
ITAKSİTLE SATIŞ t :
t
5 ileri 1 geri vitesli, uzun şajı. 2200 devirde 100 (ren beygir kuvveti
Takviyeli, orta ve uzun şaşi, 3000 devirde 90 fren beygir kuvveti
Gülsuyu m ah. 23 parsel eski M2 tarla.
Altayçeşme
TÜrkivedaki arazi ve yol vaziyeti gözönünde tutularak, getirttiğimiz en elverişli tiplerini sayın müşterilerimize arze-diyoruz:
>
|4
Ralli Han No. 6/8
Telefon: 20466
Çiçek nla^ları. mııbtelif oyunlar, varyeteler 'e «Linkli’ Her türlü müzik ve eğlenceler.
DLHt LITE YALNIZ 25 KURUŞTUR. ı6492)
Telg. CANKOÇ — İstanbul
5213—1801
YENİ iytANlSLi AHkUSI
... ' /• ..-.-'A •• '■ --
Model Fabrika Motor HuBUalyetler tonajı cinsi
72
*■$ “j
A
KAMYONLARININ
SIVA TELÎ
M
Alman Menşeli
k
istiyorsanız,
44756-57 sayılara sizi derhal ziyaret ederek,

Dünyaca maruf İsveç çeliğinden mamul



ENGLIS1
hancılık âleminde yeni bir devir açacak olan
KULELERİMİZİ görmeye binlerce kişi koşacaktır.
KLİŞEMİZİ inceiiyerek, karar vermekte acele ediniz.
Asla pahalı bulmıyacağı-nız fiyatlarımızı öğreniniz.



1
r'






Idael buz dolabı Sağlam Ucuz
Geniş ve kullanılıştı olanıdır
ENGLISH FTJECTRIC
E NGLISH

ENGLISK ELECTRIC















I
t
ZEITUNC FUR DEUTSCHLAND
Almanyanın en mühim siyasî ve bilhassa İktisadî gazetesi
1



Dünya iktisadiyatı hakkında size en iyi malûmatı verir.

X


1











Alman sanayiinin mümessilliğini almak isteyenler ve Türk mahsullerini satmak arzusunda bulunan tüccarların bu gazeteye verecekleri ilânlar, kendilerine en büyük faydayı temin eder.
YENİ İSTANBUL TEVZİAT VE İLANCILIK LTD. ŞİRKETİ, VERECEĞİNİZ İLANLARI KABUL VE HAZIRLAMA İŞLERİNE YARDIM EDER.
i







Telgraf : HETLO - İSTANBUL
Telefon : 44756 - 57


Kamyonet - kaptıkaçtı, şoför mahalli ve şoför mahalsiz, 3600 devirde 90 fren beygir kuvvetinde
Kesik burunlu DİZEL ve normal burunlu BENZİN motorlü uzun otobüs şasileri.
TÜRKİYE GENEL MÜMESSİLİ :
Tabir Han Galata
Trlefoıı 10430-42678 Telgraf: Lanıet İstanbul

» —— f-
Dünya haberleri Ecnebi muhabirlerin mektupları
En güzel yazılar En güzel resimler
»4
I L A N
Beyoğlu I (İneli Sulh Hukuk Yargıçlısından: 1050 ’35 Ve».
Taksim Küçük Şişhane sokağı 7-9 No. da oturan Becite Y&vuz-crin sağır ve dilsiz olması. Neriman Ynvuztsrln ise akıl hastası bulunması hasebiyle iki reşit kızın anneleri Cemile Ya v üzerin velayetine tevdiine karar verildiği ilfln olunur.


Kıymeti Teminat Lira Lira


Kartal, (Maltepe) Gülsuyu mah. Gülsuyu so. 18 paftsu 322 ada. 5 parsel 918 M2 tarla. Kartal, (Maltepe) İstanbul mah. Gülsuyu so. 18 pafta, 322 ada, 4 parsel 918 M2 tarla. Kartal, Maltepe mah. Gülsuyu so 18 pafta, 322 ada, 1 parsel 1824 M2 tarla.
Kartal, Maltepe mah. Gülsuyu so.
18 pafta, 316 ada. 9 parsel eski 27/577 kapı sayılı 918 M2 tarla. Kartal, Maltepe mah. Gülsuyu so.
18 pafta, 316 ada. 14 parsel eski 4029 kapı sayılı 918 M2 tarla. Kartal. Maltepe mah. Gülsuyu so. 118 pafta, 316 ada, 7 parsel eski 27/577 kapı sayılı 918 M2 tarla. Kartal, Maltepe mah. Gülsuyu so.
18 pafta. 316 ada, 10 parsel 918 M2 tarla.
Kartal, Maltepe mah. Gülsuyu so.
18 pafta, 316 ada, 11 parsel eski
2 4029 kapı sayılı 1483 M2 tarla. Kartal, Yukarı mah. Bağdad cad. ve Mercimek dede 43 pafta. 602 ada. parsel 2000 M2 tarla. Kartal, (Maltepe) Baglarbaşı mah. 28 pafta, 459 ada, 5 parsel 1863 M2 tarla. Kartal. (Maltepe) 33 pafta. 420 ada. 16 kapı sayılı 266 Kartal, (Maltepe)
mah. 27 pafta, 395 ada, 5 parsel eski 1680/2 kapı sayılı 2079 M2 ■i tarla.
Kartal, (Maltepe) Altayçeçme mah. 27 pafta, 384 ada, 1 parsel eski 1680, 2 kapı saydı 2538 M2‘ tarla.
Fatih, (Samatya) Hacı Hüseyin aga mah. eski Yalı boyu yeni Nar-lıkapı kumsalı so. 1244 ada, 8 parsel eski ve yeni 4 kapı sayılı 60 M2 arsa.
Yukarıda yazılı gayrlmenkuiler 12.5.1950 de açık arttırma ile satışa çıkarılmışsa da istekli çıkmadığından satış ON GÜN uzatılmıştır»
isteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanla-riyle birlikte 22.5.1950 pazartesi gün üsaat 15 te Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyona başvurmalar. (6497)








TAPU ve KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN:
1 — Tapu ve Kadastro idareleriyle Arazi Kadastrosu (Tapulama) Müdürlükleri ihtiyacı için 73 kalem defter ve evrakın tabı
tkapaLı zarf usulü ile ihale edilecektir.
2 — ihale 26.5.1950 tarihine müsadif cuma günü saat 15 te Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde yapılacaktır.
3 — Tapu ve Kadastro idarelerine ait olan 61 kalemin muhammen bedeli 11500 ve muvakkat teminatı 863 liradır.
4 — Tapulama işlerine alt olan 12 kalemin muhammen bedeli de 32690 lira olup muvakkat teminatı 2452 liradır.
5 __ Her İkisinin muhammen bedeli 44190 Ura ve muvakkat teminatı 3315 liradır.
Heyeti tımumiyesi bir müteahhide ihale edileceği gibi ayn ayn da ihale edilebilecektir.
6 — Teklif mektuplarının mezkûr günde saat 14 e kadar teslim edilmesi şarttır. Postada vaki olacak gecikmeler nazara alınmaz.
7 — Şartnamesi komisyonda görülebilir.
8 — isteklilerin muayyen gün ve saatte müracaatları. (5787)
113

GÜLHANE PARKINDA
20 - 21 Mayıs günleri sabahtan akşama kadar
BAHAR VE ÇİÇEK BAYRAM!
yan//ı ilk su geçmez ı/c kendiliyinde işler setcıtteri. Biityiîk şehirlerde ı/e rrıcşhıır scıaiçilcrdc saldır.
fakında rkiyeyc geleceklir.
Mtı-.TûCj fto-.CM « a


s

Sümerbank İstanbul Şubesi Müdürlüğünden
Ankarada Sümerbank Genel Müdürlüğünde çab>tmlmak üzere almanca lisanını iyi bilen bir daktilo alınacaktır. Yapılacak müsabaka İmtihanında muvaffak olanlara verilecek ücret tkti-lar derecelerine göre tâyin edilecek, ayrıca fıansızça ve mgılız-o dillerinden birine vAkıf olanla) tercih edÜecektir. İslenilen ’vsafı haiz olanların 22.5.1950 razaıtesi günü aaat 14 de Ban-alar caddeamdekl şube binasında yapılacak müsabaka imtihanında hazır bulunmaları ilân olunur.
W V

Comments (0)